You are on page 1of 89

GADAMER

Gzelin Gncellii
- Bir Oyun, Sem bol ve Festival Olarak Sanat -

ev iren

FATH TEPEBAILI
ZG
g z e l in g n c e l l i i

OYUN, SEMBOL VE FESTVAL


OLARAK SANAT

Hans-Georg GADAMER

eviren
Fatih T E P E B A IL I
GZELN GNCELL
OYUN, SEMBOL VE FESTVAL
OLARAK SANAT

Hans-Georg GADAMER

eviren
Fatih T E P E B A IL I

ZG
KTABY
Kj/oben ) <i)t/tn
\-cisefe: >

Y a y n Y n e tm e n i
Seyhan Kurt

D iz g i - K a p a k
@ lp

5
E d it r l e r
N am ahin
K em al K ahram anolu

\
Bask
Sebat Ofset Matbaaclk

\
G A D A M E R , H a m G e o rg
(D ie AktuaJitt des S ch n cn )
Philipp R cclam Ju n . Stutgart 1977
izgi K itabcvi, O cak 2t_X)5

5
IS B N
975 - 8867 - 02 - 4

\
K T P H A N E B L G K A RTI
- Cataloging tn Publcaton D ata (C P )

G A D A M E R , H an s-G eo rg
G z e lin G n c e lli i
(D ie A ktualitat des S ch nen)
e v ire n : F a t i h T e p e b a l

A N A H T A R K A VRAM LA R
- key co n cep ts
1. G ad am er, 2. S anat, 3. 1sterik
- G ad am e r, art, esthctcs

"D c I Icrausgabc dieses W erkes w urdc aus den M itteln des ( o c t h c nsttuts g cf rd crt
B u kitabn yaym G o cth e Enstits kaynaklannca desteklenm itir "

\
Z G K T A B E V
M im ar M uzaffer Caddesi
62 / D KONYA
T el: 0 3 3 2 .3 5 3 6 2 6 5 - 3 5 3 6 2 66
l a x : 0 3 3 2 .3 5 ^ 10 22
u-u-vv. ci 2gikitabcvi.com
Sanatn meruiyeti sorusunda yalnzca gncel deil
ayn zamanda eski bir konunun sz konusu olmas, ben
ce ok anlamldr. Bilim adam olarak ilk yllarm bu
soruya hasrettim ve bu anlamda T la to n und die
D ich ter (Platon ve airler, 1934) adl eserimi yaynla
dm1. Bu, Sokratlar tarafndan savunulan yeni bir felse
fi gr ve bilgiye ynelik istemdi. Bildiimiz kadaryla
ba tarihinde ilk defa, sanat kendini burada meruiyet
istem i karsnda buldu. K aba bir tarzda benim sem e ve
yorum gren geleneksel ierikleri sanatsal veya anlatsal
biim inde aktarlmas, istedii hakikat hakkna sahip
olmasnn doal olmad, ilk defa burada grlr. Haki
kate ilikin yeni istek, geleneksel biimlerle kar karya
geldii zaman, sk sk ortaya atlan ciddi fakat eski bir
konu ortaya kar. Sz konusu geleneksel biim airane
bulular veya sanatsal biim dili eklinde kendinden bah
settirmeye devam eder. Sk sk ikayet edilen resim d
manl ile ge antik dnemi hatrlayalm. Duvarlar, ta
sslemelerle, mozayik ve dekorasyon ile kapl olduu
zaman, dnemin gzel sanadarla uraanlar, kendi d
nemlerinin sona ermesinden ikayet ediyorlard. Ayn
durum R om a mparatorluu ile birlikte ge antik dne
min zerine ken ve Tacitusun sz sanadannn k
ne ilikin o nl diyalogunda (dialogulus de oratoribus)
ikayet ettii konuma ve edebi yazma zgrlnn
snrlandrlmas ve sonlandnlmas iin de geerlidir.

1 B ak n z, G ad am er: P la to n s d ialektische E th ik , H a m b u rg 1 9 6 8 , s.
1 8 1 -2 0 4
Biraz daha gnmze yaklamak iin Hristiyanln hazr
bulduu sanat geleneine ilikin tavrn gz nnde tuta
lm. lk bin yln ncelikle 6. ve 7. yzyln Hristiyan kili
sesinin sonraki geliimlerinde yaanlm olan resim d
manl savuturulduunda, bu dnyevi tarzda bir karar
d. O zaman kilise, gzel sanadarla uraan sanatkarlarn
biim dili iin ve daha sonra da iirin ve sanata yeni bir
meruiyet getiren anlat sanatnn dili iin, yeni bir anlam
landrma yolu buldu. Bu, geleneksel biim dilinin yeniden
meruiyet kazand Hristiyanlk retisinin yeni ierii
olduu srece, hakl bir karar olacaktr. Okuma yazma ve
Latince bilmeyen ve bu yzden sylenilmek istenen ileti
lerin dilini tamamyla anlamayan yoksullarn ncili olan
biblia pauperum, resimli ykleri ynyle, batda sana
tn meruiyeti iin tem el leitmotiflerden birisi olmutur.
Eitim bilincimizin ierisinde, bu kararn meyvelerin
den, daha dorusu O rta a Hristiyan sanat, Yunan ve
R om a sanat ve edebiyatnn hmanistlerce yenilenmesi
zerinden, kendi kimliimiz iin ortak bir biim dili
gelitirmi olan bat sanatnn byk tarihinin uzanda
yayoruz. Sz konusu sre 18. yzyln sonuna byk
toplumsal snflama dnemine ve 19. yzyln balad
siyasal ve dini deiimlerin yaand gnlere kadar sr
mtr.
Avusturyada ve Gney Almanyada B arok eserlerinin
byk yangnlarda gzmzn nnde yok olan Antik ve
Hristiyan ieriinin sentezini, szckler yardmyla gz
nne sermeye gerek yok. Hristiyan sanatnn bu evreni
nin ve Hristiyan hmanist gelenein kukusuz burada
baz itirazlar vardr ve bunlar daha sonra
Reform asyonun yol at deiimleri yaad. Bu, yeni bir
sanat anlayn zel bir biimde gndeme getirdi: Szden
harekede mziin biim dilini yeniden anlamlandran
mziin cem aat arklarnda yaayan biimini (Heinrich
Schtz ve Joh an n Sebastian B ach hatrlayalm). Sz
konusu mzik, Hristiyan mziinin m uhteem geleneine
byk bir yenilik getirdi, hem de koro arklaryla yani
son hesapta Latin lahi dili ve byk Papaya bir yetenek
olarak verilmi bulunan Gregoryan melodisini ycelten
gelenei kesintiye uratmadan.
Sorun, daha dorusu sanatn meruiyeti sorusu, byle
bir arka planda, belirli bir ynelime ncelikle sahip olur.
Byle bir sorunsal iin ayn soru hakknda teden beri
kafa yoranlarn yardmna ihtiya duyabiliriz. inde yaa
dmz yzylda tan olduumuz sanatn yeni konumu
nun, son byk dalgasn 19. yzyln sergilemi olduu
ortak bir gelenein krlmas olarak geerli olmas inkar
edilemez. Speklatif felsefenin byk dnr Hegel ilk
defa Heidelbergde daha sonra Berlinde Estetik D ersleri
verdiinde, bu derslerde ona k noktas salayan m otif
lerden biri sanatn gemite kalmlk niteliini ifade
eden retidir2. E er HegePin sorusu indirgenir ve ze

2 B ak n z, H egels D ialek tik , T b in g en 1 9 7 1 , s. 8 0 ve devam , a y n ca u


m akale tavsiye edilir, K u n s t und K u n stp h ilo so p h ie d er G eg en w art.
b erlegu n gen m it R ck sich t a u f H egel v o n D ie te r H ein rich , yayn
land yer, Im m a n en te A esth etik - A esth etisch e R efle x io n . L yrik als
P aradigm a der M o d e m e , hrsg. v o n W o lfg a n g Iser, M n ch en 1 9 6 6 , ve
rinde yeniden dnlrse, bu sorunun, bizim sanata
ilikin kendimize ait sorulan, onun bizden nce sorduu
hayrede anlalacaktr. Giri saylabilecek bir gzlem ha
linde bunu ok ksa olarak sunmak istiyorum. Amacm
ise, niin dncelerimizin aknda baskn sanat kavra
mnn doallnn peine dtmz ve niin sanat
olgusunun dayand ve onun yeni meruiyetini dayan
drmak zorunda olduumuz antropolojik temelleri ke
fetmeye gerek duyduumuza ilikin motivasyonu kavra
maya almaktr.
Sanatn gem ite kalmlk nitelii H egele ait bir i-
fadedir ve hakikati tanmamz, bilgimizin konusu klma
ya ilikin hakikat bilgimizin kendisini bilmesi ile uraan
felsefi amacn abartl ifadesidir. B ir zamanlarki tarihsel
geliimde ortaya kt gibi, eer felsefe hakikati kendi
iinde byk bir yekn veya bir rn olarak kavrarsa,
H egelin gznde, felsefenin sdendii bu grev ve ko
numu tamamlanm olur. Hegel felsefesinin talebi budur,
zellikle de Hristiyan iletinin hakikatini kavramsalla
dkmektir. Bu, Hristiyanlk retisinin en derin srr olan
teslis srr iin geerlidir. B en ce bu, dnce iin yalnzca
meydan okuma olarak deil, ayn zamanda insanln akl
snrlarn aan sz verm e olarak, batda insan dncesi
nin akn srekli ve canl klar.
G erekte bu H egele ait cesur bir admdr. O nun fel
sefesi, yzyllardan beri dnrler kadar teologlarn da

konuya ilikin b en im yazm ise P h ilo so p h isch e R u n d sch au 15 (1 9 6 8 ),


s. 291 v c devam
urat bu ak sm n peinden gitmi, bunu derinleme
sine ele alm, btn ynleriyle kapsam ve Hristiyanlk
retisinin btn hakikatini kavram halinde toparlamtr.
Szm ona bu felsef lemenin diyalektik sentezini,
tinin daimi uyann, Hegelin yol at anlamda, burada
ortaya koymadan nce, Hegelin sanata ilikin konumu
ve sanatn gem ite kalmlk nitelii hakkndaki ifadele
rin anlalmas iin, baz dncelere burada deinmeli
yim. HegePin dnd, ncelikle, dncemize gre o
zamanlar eriilmi bulunan batya ait Hristiyan resim
geleneinin sonu deildir. O nun, ada olarak hissettii
ey, imdilerde soyut ve konusuz gzel sanadara ait eser
lerde yaadmz gibi, yabanclama veya meydan oku
mann ierisine yklma deildir. Bu, batnn yksek ve
olgun resim sanatn ieren byk bir sergi salonuna
giren ve ncelikle 18. yzyln sonu ve 19. yzyln ba
na ait devrim sanatnn devrim ve ta giyme sahneleriyle
karlaan Louvre mzesi ziyaretilerine, bugn ekici
gelmeyen H egele ait bir tepki deildir.
Hegel, B arok ve daha sonraki R okoko dnemi ile bir
likte batya ait son slubun insanlk tarihinin sahnesinden
geip gittiini kukusuz dnmyordu (Nasl dnsn
ki?). Bizim ancak geriye bakarak bilebildiimiz gerei,
yani tarihselci bir dnemin baladn o anlamamt.
Ayrca 20. yzylda 19 yzyln tarihsel etkilerinden kur
tuluun, bunu, baka bir anlamda, gerek hale getirecei
ni fark edemedi, yani o zamana kadar ki sanatn gemite
kalm bir ey olarak gzkmesini. Sanatn gem ite kal
mlk niteliinden bahsettiinde, Hegel, sanatn Yunan
dnyasnda ve tannsal olann anlatlmasnda doal kar
land ekilde artk anlalamayacan dnr. Bu, Y u
nan dnyasnda tanrsal olann heykel ve tapnaktaki
grnmdr. Tapnak, gne nda aka doaya
doru uzanr ve doann sonsuz gcne kar asla kendi
ni kapatmaz. T annsal olann insan araclyla biimde ve
insan eklinde kendini grnr kld byk heykeldir
bu. H egelin asl tezi, Yunan kltr iin tanr ve tanrsal
olann, sanatsal ve biim sel sylei formunda kendi ken
dini aa karmas ve Hristiyanlk ve onun tanrya yne
lik yeni derin baknda, sanatn biim ve edebi konu
mann imgesel dilinde, onun kendisine has hakikatinin
uygun ifadesinin artk mmkn olmamasdr. Sanat artk
bizim sayg duyduumuz tannsal olan deildir. Sanatn
gem ite kalmlk nitelii, antik dnemin bitii ile birlikte
sanatn meruiyete m uhta olmas gerektiini de ieren
bir tez ileri srer. m a etmek istediim konu, Hristiyan
kilisesi ve antik gelenek ve hmanist karm araclyla
bu meruiyetin baars yzyllarn aknda harika olarak
salanmasdr, buna da batnn Hristiyan Sanat deriz.
Dnya ile byk bir meruiyet balamnda kendi ha
linde bulunduu zamanlarda sanatn, cemaat, toplum,
kilise ve yaratc sanatkarn kimlii arasnda doal bir
uyumu gerekletirmesi anlalr bir durumdur. Buna
karn sorunumuz, bu kimlik ve bununla birlikte, kapsa
yc bir kimliin salad mterekliin artk mevcut
olmamasdr hatta 19 yzylda bile. Hegelin tezinde bu
ifade edilir. Byk sanatlar kendilerini daha o zamanlar
endstri ve ticari bir toplumda mekansz olarak grmeye
baladlar; yle ki, gezen insanlarn eski ve kt nlerini,
bu sanatlar kendi bohem yazglarnda onaylandm fark
ettiler. D aha 19. yzylda sanatlar, kendileriyle, aralarn
da yaad, eserlerini onlar iin yaratt insanlar arasn
daki iletiimin doallnn artk bulunmad bilinci ieri
sinde yayordu. 19. yzyln sanats bir cemaat ierisin
de bulunmuyordu, buna uyan oulculuk ve buna zorun
lu olarak bal bulunan abartl beklentisiyle, kendi kendi
si iin bir cemaat yaratmaya abalyorlard. K ou l ise,
aklanan oulculuun, kendisine has yaratma biimini
ve iletisinin hakiki olduu talebi ile balantsnn olmas
dr. B u gerek 19. yzyldaki sanatnn M esihi bilincidir.
Sanat yeni kutsal yer (Immermann) tarz gibi, insana
ynelik taleplerinde hisseder kendini; toplum dnda
kalm gibi barma ieren yeni bir ileti getirir, btn
sanatkarl ile sanat iin sanatkar olarak bu talebin so
nularna katlanr.
Yzylmzn yeni sanatndan bekledii itki ve yabanc
lamaya kar ne olabilir?
Yeniden yaratan sanat iin konser salonunda m o
dern mzii dinlemenin ne kadar zor olduu gerei
karsnda susmak istiyorum. Program a belki bir ara kat
labilir dinleyiciler ya tam vaktinde gelmezler ya da kon
ser bitm eden ayrlrlar: nceleri olmayan ve hakknda
kafa yormamz gereken bir durumun ifadesi. Burada
anlatlmak istenen bir tarafta eitim dini olarak sanat ile
dier tarafta m odem sanatlardan kaynaklanan kkrtma
olarak sanat arasndaki elikidir. B u atmann gerilim
sreci ve buna ilikin veriler 19. yzyl resim sanatnn
tarihi seyrinde kolaylkla izlenebilir. 19. yzyln ikinci
yansnda gzel sanadann kimliinin temel koullarndan
birisinin yani merkezi bak asnn geerliliinin tartl
maya balanmas, yeni kkrtmann bir hazrlyd3.
B u ilk nce Hans von M areesin resimlerinde gzle
nebilir. Sz konusu bu eilime daha sonra Paul
C ezannenin ustalnda dnyaca ne kavuan byk
devrimci hareket katlr. Kukusuz, merkezi bak as
resim baknn ve resim sanatnn doal bir olay deildir.
Hristiyan O rta ada tannmayan bir durumdu bu. Bilim
ve sanatta insann gsterdii geliimlerin byk mucizesi
olarak merkezi bak asnn resim iin geerli olmas,
Rnesansta yani doabilimsel ve matematiksel kurgulama
sevincinin btnyle yeniden canland bir dnemde
gerekleti. M erkezi bak asnn bu beklentisinin doal
lnn yava yava sonlanmas Yksek O rtaan byk
sanat iin gzmz btnyle amtr. Bilindii gibi bu
dnem de resim, bir pencereden bak gibi, yakn n
plandan uzak ufuklara doru, henz alaca karanla d
nmemi bilakis aka okuna bilir, iaretler, resim ia-
rederi gibi, bizleri tinsel olarak ycelterek, tinsel retme
ilevini ykleniyordu.

3 K arlatrn z, G o ttfr ie d Boehm , Studien zur P ersp ektiv itt,


P h ilo so p h ie und K u n s t in der F r h en N eu z eit, H eid elb erg 1 9 6 9
M erkezi bak as bizim resim sanatmzn yalnzca
tarihsel ve geici biimlendirme arac oldu. O nun akame
te uramas, nclerinden daha eskilere uzanr ve m o
dem sanatn genellikle yabanclatran geliimlerinin bize
ait biim geleneidir. 1910lu yllarda, dnemin neredeyse
btn byk ressamlar, geici bir sre de olsa uratkla
r kbist biim paralanmas yani kbist gelenek krlma
snn, resimsel biim verm e nesne ilikisinin tamamyla
sonlanmasna ynelik dnmn hatrlyorum. Bu
sonlandrmann nesnel beklentilerimize btnyle uyup
uymad konusuna girmeyeceim. Am a kesin olan bir
ey varsa, resimin bir grn olmas konusundaki saf dil
doallk doaya veya tpk insan tarafndan oluturulan
doaya ilikin gnlk yaam deneyimlerimizin bize sala
d grnm gibi- temelden tahrip oldu. K bist bir res
m i veya konusuz bir resmi uno intuitu ile yani
almlayan bir bakla seyredemeyiz. Bunun iin faaliyet
eyleminin zel bir baarsn gsterm ek gerek. Parack
larn tuval zerinde gzken farkl ynlerini almada
sentezlemeli ve sonunda yaratlann derin uyum ve do
ruluundan, bir zamanlar mterek resim ierii temelin
de gerekletii gibi, etkilenilmeli ve ycelmelidir. B u
nun, biim dncemiz iin ne anlama geldii soruturu-
labilir. M odern mzii, burada kullanlan uyum ve uyum
suzluun btnyle yeni daarcn ve eski kompozisyon
kurallar ve byk mzik klasiklerinin muvman mimari
siyle ile olan ban krlmasyla ulalan kendine ait iir
yapsn hatrlyorum. B ir mzeye gidildiinde ve yeni bir
sanatsal geliimin sergilendii salonun stunlar arasnda
dolaldnda, arkada bir para hakikat kalr. Kendisini
yeni olana brakan, insan, eski olana geri dnerken
almlama yeteneinin azaldn fark eder. Bu, tamamen
kar bir tepkidir ve kalc bir kaybn k ak a bir yaants
deildir, ancak sanatn yani yeni biimleriyle eskileri ara
sndaki farkn yaratt elikinin keskinlii ise burada
grlebilir.
teden beri felsefenin zel ilgisini eken hermetik ii
ri hatrlyorum, nk bakalarnn bir ey anlamad
yerde dnrler kendilerini sorumlu hissederler. G n
mzn iiri anlamsal olarak anlalr olann snrna ulat
ve bu sz sanatlar arasndaki byk isimlerin en byk
baars, belki sylenilmeyenler konusundaki trajik sus
kunluk ile nitelenir4. Klasik zaman ve olay birlii retisi
nin unutulmu bir masal gibi nlad ve karakter birlii
nin bilinli ve vurgulu biimde yapld yeni tiyatroyu
gz nne getiriyorum. B erto lt B rech tte olduu gibi, bu
birlik ilkesinin inenmesi, yeni dramatik biim lendirme
nin biim ilkesi haline geldi. M odem mimariyi hatrlaya
lm: Nasl bir kurtulutu yoksa yoldan kmak m de-
sek?- bu, yeni maddelerin yardmyla statiin eski yasala
rna bir ey sunabildi. Bunun ina ile, talardan katman
larla hibir benzerlii yok; daha ok btnyle yeni bir
yaratm sergiliyor neredeyse en uta duran veya ince

4 u yazm a b a k n z , V erstu m m en die D ic h te r , yaynland yer


Z eitw en de. D ie neue F u rch e 5 (1 9 7 0 ) s. 3 6 4 ve devam , ayrca K le in e
S c h rifte n I V , T b in g en 1 9 7 7
zayf stunlarn zerinde ve duvarlarn koruyucu gvde
nin adr benzeri atlara ve rtlere olan pencerelerle
telafi edildii bu binalar. B u ksa bak, olup bitenler ve
sanatn bugn niin sorular sorduu konusunda bizi
bilinlendirmeli. Sylem ek istediim, sanat imdilerde
niin dncenin bir grev alan olarak gryoruz.
Byle bir grevi deiik boyudarda ele almak
istiyorum. ncelikle hareket ettiim en temel gerek, bu
soruya ilikin dncelerde ly yle tutmal ki, o her
ikisini de kapsasn. Yani gelenein ve gemiin byk
sanatn ve yalnzca ona kar kmayan, bundan kendi
gcn ve motivasyonunu da alan modernliin sanatn.
O nun temel koulu her ikisinin sanat olarak anlalmas
gerektiini ve her ikisinin birbirine ait olmasdr. Yalnzca
gelenein diliyle karlamadan gnmz hi bir sanats
kendi cesaretini gsterememesi ve almlayclann hem
gemi hem de imdinin e zamanllyla olarak evre
lenmesi deil. nsan mzeye gittiinde ve orada bir sa
londan brne kouturduunda belki de eilimlerinin
aksine-, bir konser veya tiyatroda modern sanatia veya
klasik sanatn m odem ize yeni retimleriyle kar karya
geldiinde, bu insan artk o deildir. O her zaman budur.
G nlk yaammz gemi ve gelecein e zamanll
arasnda daimi bir uratr. Bizim tin dediimiz eyin
varl, ak gelecek ve tekrarlanamaz gemiin ufkuyla
gidebilme becerisidir. M nem osyne (Bellek Tanrs), yani
bellein M z, burada egemen olan hatrlayan uyumun
M zdr, ayn zamanda tarihsel zgrln M zdr.
Gem iteki sanat ve sanat geleneini kendi iine alan
bellek ve anlar, allmadk biim kart biim ler konu
sunda yeni deney cesarederi, tinin ayn onaydr. G em i
le imdinin oluturduu birlikten neyin kacan kendi
kendimize sormalyz.
B u birlik bizim yalnzca estetik anlaymza ynelik
bir soru deildir. D erin bir srekliliin, gemiin biimsel
dilini gnmzn biim krlmasyla nasl balandn
bildirmek bizim grevimiz deildir. B u m odern sanat
nn isteklerindeki yeni toplumsal gtr. Bu, burjuva
eitim dini ve onun zevkinin seremonisine kar tavr
almadr. Burjuva eitim dini, gnmzn sanatsn,
davranlarmz kendisine ait taleplerle buluturacak denli
kendisine ekmitir. Tpk izleyenlerin deien baklar
nn grnmlerini adm adm birletirilmesi gerektii
kbist veya 'konusuz resimlerin yapsnda karlald
gibi. T em el ald yeni sanat anlayn ayn zamanda yeni
bir dayanma olarak, her ey ile iletiimin yeni bir biimi
olarak eserine koymak sanatya baldr. D em ek istedi
im, sanatn byk yaratc baarlarnn tketim dnya
snda ve evremizin dekoratif biimlendirilmesinde say
sz yollardan yok olup gitmesi deildir -veya en iyisi yok
olup gitmesi demeyelim de onun yerine karmas, geni
lemesi ve bizim insan dnyamzca ilenmi belirli bir
slup birliine yol amas. B u her zaman byleydi. K u
kusuz gnmz sanatnda ve mimarideki kurgulamac
anlay gnlk yaamda, mutfakta, evde, ulamda, kamu
sal yaamda kullandmz aralara etkili olmutur. Kesin
olan bir ey varsa, sanatnn, yaratt eserinde, eskiden
gelen beklentilerle kendisinin dahil etm ek istedii yeni
beklentiler ve alkanlklar arasndaki gerilimi amasdr.
atma ve gerilimin gsterdii gibi, ar modernliin
konumu dikkat ekicidir. Bu, dnceyle sorunu kar
karya getirir.
ie gem i halde iki konu burada karmza kar:
Bunlar tarihsel bilincim2 ve m odem insan ve sanatnn
yanstmacldr. Tarihsel bilinli olma hali veya tarihsel
bilin, aklc ve dnya gryle ilgili tasarm larnm bir
btn haline getirmemizi salamas gereken bir ey deil
dir. G em i zamanlara ait herhangi bir sanatsal rn ile
bunlar karlaldnda, doal olanlar basite dnmek
gerek. O nun tarihsel bir bilinle buna katlmasnn bilin
cinde olmamas olduka doaldr. O , gem ie ait giyecek
leri tarihsel giyecekler olarak tanr ve deiik kostmler
ierisindeki gelenein resim ieriklerini onaylar. Byk
skender ranllan sanki byle yenmi gibi. A ltdorflular
zafer yrynde Ortaaa ait R ecke ve m odem
asker niformalar ierisinde grdnde kimse
armaz5. B u durum unlar sylememizi gerektirecek bir
doallktr: B u tr tarihsel uyum olmadan nceki sanatn
biimlerindeki doruluk, daha dorusu ustalk belki de
hi fark edilmeyecektir. Tarihsel olarak yanl eitilmi
birinde (byle biri olamaz) olduu gibi, kim kendini

5 B ak n z, R ein h a rt K o se lle ck , H isto ria m agistra v ita c , yaynland


yer, N a tu r und G e s ch ich te. K a ri L w th zu m 7 0 . G eb u rsta g , Red.
I lerm an n B rau n und M anfred R ied cl, Stu ttgart 1 9 6 7
yabanclatr ise, byle biri hakiki sanatsal biimlendirme
nin varlna aka ait olan, biim ve ierik yapsnn
birliini kendi doall iinde yaayacaktr.
O halde tarihsel bilin, malumata boulmu veya
dnya gryle koullanm yntemsel bir tutum deil
dir, bilakis sanat deneyimimizi ve grmz nceden
belirleyen duyu organlarmzn tinselliinin bir eit uyu
mudur. H er ne kadar dncenin bir biimi olsa da, bu
srekli klnm bir geerlilik ierisinde dnyamz gzler
nne koyan saf dil yeniden tanmay istemeyiimizle
ilgili deildir. Tarihimizin byk geleneini, bat kltr
n etkilemeyen baka dnyalarn ve kltrlerin gelenek
ve biimlerini ayn tarzda kendi bakalklarnda yanst
mamz ve kendimizin klmamz ile ilgilidir. B u hepimizin
ortaya koyduu ve gnmz sanatlarn kendilerine has
verimli biimlendirmelerine yetkilendiren yksek yanst-
lrlktr. Bunun devrimci bir tarzda nasl gerekleebildii,
tarihsel bilin ve onun yeni yanstlrl, asla vazgeile
meyen taleplerle niin uyutuu, akas dnrlerin
grevidir. B u talepte, grdklerimizin orada olduunu ve
bunlar aklayacak olanlarn sanki bizler deilmiiz gibi
bize ynelmesi yatar. Bu grevi yerine getirmek iin nce
soruyla ilgili kavramlar aklamamz gerekir. zm le
mek istediimiz konuya ilikin kavramsal aralar felsefi
estetiin durumu yardmyla aklayacam ve daha sonra,
konuda geen kavramn yol gsterici bir rol oynayaca
n gstereceim: Oyundan sonra, sem bol kavramnn
aklanmas, daha dorusu kendimizin yeniden tannmas
imkannn ilenilmesi ve nihayet her ey ile kurulan yeni
den kazanlm iletiimin kavranmas olarak festival k o
nusuna deineceim.
Farkllklar arasndaki ortak olan bulmak felsefenin
grevidir, avvogav e ev etSo bir eye bakarak
renm ek Platona gre felsefi diyalektikilerin sorumlulu
udur. G revi yerine getirmek ve ak bir kimlik ile kar
latrmak iin, felsefe gelenei, bize hangi grevleri su
nar? Usdendiimiz bu grev, batnn gzel sanadanmn
biim sel ve ieriksel gelenekleri ile gnmz yaratclar
nn idealleri arasndaki byk uurumu kapamaya soyu
nur. Bize ilk ip ucunu sanat szc verir. B ir kelime
nin bize anlatmak istediini asla kmseyenleyiz. Sz
ck dncenin n baarsdr. Bylelikle gzmzn
nnde gerekleen sanat szc bize yol gsterm esi
gereken bir noktadr. Biraz tarih bilgisi olan birisi sanat
szcn duyar duymaz, onun iki asrdan fazla olmayan
bir zamandan beri, bugn bizim de kast ettiimiz anlam
tadn bilir. Daha 18. yzylda sanat ima edildiinde
gzel sanat denmesi gerektii alldk durumdur. nsa
nn sanat becerisinin doal geni alan olarak ona yardm
c olanlar, mekanik sanatlar, teknik anlamndaki sanadar,
el sanaan yardmyla ve sanayi yoluyla retilenler anla
mndaki sanadardr. Kafamzdaki sanat kavramn bu
yzden felsefe gelenei ierisinde bulamayz. B at dn
cesinin babas olan Yunanllardan renmememiz gere
ken, sanatn A ritotelesin nor\xyj\ entotrjuT] yani ret
m e bilgisi ve yetenei diye adlandrd kavram alanna ait
olduudur6. E l sanadannn retimi ile sanatnn yarat
mas arasnda ortak olan ve bu tr bilgiyi, pratik-politik
bilgi ve karardan ve kuramn bilgisinden ayran, eserin
eylemimizden uzaklamasdr. Bu, retmenin varlna
aittir. Bugnk m odem ler tarafndan geleneksel sanat,
bununla balantl burjuvann eitim zevkine ynelik
eletiriyi, eser kavramndan harekede anlamak ve snrlar
belirlenm ek istenirse, bu gz nnde tutulmaldr. B ir
eser ortaya kar. Bu aka ortak bir zelliktir.
Kurallandnlm alma faaliyetinin belirlenmi amac
olarak eser, retim davrannn balayclndan olduu
ey olarak salverilir. Zira eser amaca gre kullanm iin
belirlenmitir. Platon, reticinin bilgi ve yeteneinin kul
lanma ait olduunu ve kullanm s denen kiinin bilgisi
ne bal olduunu vurgular7. Ustalara ne yapmalar gerek
tiine ilikin komutu gemiciler verir. B u eski bir Platoncu
rnektir. E ser kavram, ortak kullanm alan ve bununla
birlikte m terek kavrama ve iletiime iaret eder. retim
bilgisinin kapsad kavramn ierisinde sanatn, meka
nik sanadardan nasl ayrld temel bir sorudur. Bizi
dnceye sevk eden antik dnem e ait yant burada tak
lit, bir davran yani bir yknmenin sz konusu olduu
nu syler. yknme fiziin, doann btn ufku ile ba
lantldr. Sanatsal davran ierisinde doa bo bir yer,
insann tinine ekil oluturacak bo bir mekan brakt
iin, sanat mmkndr. E ser gerekten sergiledii

6 A risto tele s, M etaphysika 6 , K a p . 1


7 P la to n , P oliteia, 601 d, e.
ey deil de, bilakis yalnzca taklitsel bir davran olduu
srece, bizim sanat dediimiz sanat, retimin genel
eitici faaliyeti karsnda, ok deiik bilinmeyenlerle
ykl olduu iin, bunlarla nazik felsefi sorunlar dizisi ve
varolan grnn sorunlar yakndan baldr. Burada
gerekten bir ey retilmeyip bilakis kullanm gerek
kullanm olmayan gzlemleyen kalmada grnte yerine
gelmesi ne demektir? B u konuda bir eyler dememiz
gerek. Bizim sanattan kast ettiimizi doaya yknme
olarak anlyorlarsa Yunanllardan dorudan bir yardm
beklenemeyecei aktr. B u yknmenin, m odem sanat
kuramnn doalc ve gereki ksa devre yapan tutumla
ilgisi kukusuz yoktur. A ristotelesin Poetika adk ese
rinden alnan bir ifadeyle bu onaylanabilir: Poesie (iir)
tarih bilgisinden daha felsefidir8. Tarih bize ne olduunu
anlatrken, iir bunun nasl olabileceini anlatr. O , bize
insan davranlarnda ve onun yaad aclarnda genel
olan grm em izi retir. G enel olan, aka felsefenin
grevidir. G eneli dnd iin, sanat, tarihten daha
felsefidir. Bu, bize antik mirasn verdii bir ipucudur.
ada estetiin snrlarn aan bir genilikteki ikinci
ipucunu da sanat kavramna ilikin yaklammzn
ikinci ksm verir. Sanattan gzel sanat kast edilir. Peki
gzel olan nedir?
G zel olan kavram yle ya da byle Yunanca
%aXov szcnde yer alan deiik kullanmlarda kar
mza kar. G zel kavramna, zaman zaman gelenek

8 A risto tele s, D e arte p o etica 1451 b 5


grenekle veya baka bir eyle olsun kamuoyunca benim
senmi olanlar, kendisini gsterebilenleri ve grn
asndan koullanm olanlar dahil ederiz. Bu, Alman
dealizminin m odem devlet aygtnn ruhsuz mekanizma
sna kar Yunan devlet ve ahlak dnyasn karakterize
ettii (Schiller, Hegel) gzel ahlakllk ifadesinde oldu
u gibi, dilsel belleimizde yayor. G zel ahlakllk
ahlaksal olann gzellikle dolu olduu, daha dorusu
dekoratif ihtiamla dolu olduu anlamna gelmez, bilakis
bunun kendisini, btn dzenleyen ve bu ekilde insana
kendi dnyasnda kendisiyle karlatran, ortak yaamn
btn biimlerinde sergilemesi ve yaad anlamna gelir.
Bizim iin bu, onun hepsinin tannmas ve benimsenmesi
ile yol alan gzelin ikna edici belirlenimidir. Niin
bunun hoa gittiinin sorulmamas, bizim doal hisleri
miz iin gzel kavramna dahildir. G zel herhangi bir
ama tamakszn veya beklenilen bir yarar olmakszn,
bir ekilde kendi kendini belirlemede gerekleir ve ken
disini sergilemenin verdii mutlulukta yaar. B u ifade
hakknda bu kadar sz yeter.
B u kendisinde onun varln ikna edici biimde ger
ekletirecek denli gzel olan ile nerede karlalr? G
zel olana ilikin sorunun gerek ufkunu ve belki de sa
natn ne olduunun ufkunu kazanabilmek iin, Yunanl
larda kozm osun yani gkyz dzeninin gzel olann
gerek grnrlln sergilediini hatrlatmak gerek.
Bu, gzele ilikin Yunan dncesindeki Pisagorcu bir
unsurdur. Gkyznn temel dzeninde var olan dze
nin byk grselliklerinden birine sahibiz. Mevsimlerin,
gnlerin ve aylarn oluumu, gece gndz deiimi gn
lk yaammzn gvenilir zn oluturur, hem de biz
insanlarn davranlarn ve bunlarn nedenlerinin deie-
bilirliini ve belirsizliiyle bir eliki oluturarak-
B u ynelimde, zellikle Platonun dncesinde, g
zellik kavram bizim sorunsalmza k tutacak denli bir
ilev kazanr. Phaidros Diyalogunda Platon, byk bir
mitos biim inde insann belirlenimini, onun tanrsal olan
karsnda snrlln ve vcutsal ve igdsel varlnn
arlna dn betimler. Yldzlarn geceleyin dou
unun yanstld ruhlarn muhteem douunu anlatr.
O lim pik tanrlar eliinde gkyznn derinliklerine bir
eit hac ziyaretidir bu. nsan ruhu da ayn ekilde ift
koumlu bir araba srer ve bu yolu her gn kat eden
tanrlarn peinden gider. Gkyznn yukarlarnda
hakiki dnyaya bak balar. Orada grlebilen dnyevi,
dnya deiim deneyimininin dzensiz davran deildir.
Bilakis varln kalc konfigrasyonu ve hakiki zdr.
Hakiki dnya ile bu karlamada tanrlar, grnlerine
kendilerini braktklar esnada, dzensiz arabas olduu
iin insanlarn ruhlar tahrip olmutur. nsan ruhundaki
igdsel olan bak yanltt iin, insanlar sonsuz dze
ne anlk kaamak dolu bir bak atabilir. D aha sonra yer
yzne derler ve yalnzca kaba bir ansn koruduklar
hakikatten ayrlrlar. Ardndan ise anlatmam gerekenler
gerekleir. Hakiki olann yceliine karar veremeyecek
denli grnmn yitiren yeryznn ekimine snm
ruhlar iin, bu tylerin yeniden bymeye balad ve
ykselmenin gerekletii bir deneyim vardr. Bu, sevgi
nin ve gzelin gzel olana ilikin akn deneyimidir. Y k
sek B arok dnemine has harika anlatmlarnda Platon,
uyanan bu akn, dnyann hakiki dzeninin ve gzelin
tinsel korunumuyla birlikteki yaantsn bir arada d
nr. G zel sayesinde, bu, srekli olarak hakiki dnyay
tekrar hatrlamay baarr. Felsefenin yoludur bu. O , g
zel olana, en fazla ortaya kan ve ekici olan, deyim
yerindeyse ideal olann grnmesi der. Dierlerine parl
dayan ey, ikna edici hakikat ve doruluun bu tr ,
doada ve sanatta gzel olan olarak belirlediklerimiz ve
bize bu hakiki olandr dedirten ifadesini art koar. Bu,
akn gzelliin ve gzele olan akn deneyimidir. Platon,
harika B arok slubu anlatmyla, uyanan akn, gzelin ve
dnyann hakiki dzeninin tinsel konumuyla olan yaan
tsn gz nnde bulundurur. Hakiki dnyann srekli
hatrlanmas, gzel olan sayesinde baarlr. B u felsefenin
yoludur. O , gzel olana genellikle ortaya kan ve ekici
olan, sylemek gerekirse ideal olann grnrl der.
Dierlerine parldayan, ikna edici hakikat ve doruluun
bu tr , bizim doa ve sanatta gzel olarak koruduk
larmz ve bize bu hakikidir ifadesini dedirten eydir.
B u ykden nem li iaret olarak aldmz ey, gzel
olann varlnn, gerein karsnda ve kartnda dur
masnda deil, ne kadar umulmadk olursa olsun, gzelli
in gerekliin btn dzensizliinde, onun btn eksik
liinde, ktlkte, yanllklarda, tek tarafllnda, uur
suz yanlmalarda, hakiki olann ulalmaz olarak uzakta
durmasnda deil bizimle karlamasnn garantisi gibi
olmasnda yatar. Bu, ideal ile gerek arasndaki uurumu
kapatan gzel olann ontolojik ilevidir. Sanata ilikin
sfat yani gzel sanat, dncelerimiz iin nemli ikinci
ipucunu verir.
ncsn ise dorudan doruya felsefe tarihinde
estetik dediimizden salarz. E stetik sonradan bulun
mutur. V e anlaml biimde- sanat becerisi balamn
dan sanatn m uhteem anlamn salverilmesi ve sanat
konusu ve kavramnn bizim iin sahip olduu ileve
gemesiyle uyum gsterir.
Felsefi bir disiplin olarak estetik ancak 18. Yzylda
Aklclk anda ortaya kmtr. Hzl bir tempoda
teknie dnerek 17. yzylda gelien, gnmze kadar
dnyamzn ehresini belirleyen, kurgulayc doa bilimle
ri temelinden doan Y en i an aklclnca da destek
lenmitir.
Felsefeyi gzel olan konusunda dnmeye ne srk
lemitir? D oann matematik kuralll karsnda ve
onun doa gleriyle ba etmek iin nem i karsnda,
gzellik ve sanat deneyimi, znel bir keyifliliin alan
olarak gzkr. Bu, 17. yzylda gerekleen byk bir
rdr. Buradaki gzel olgusu ne talep edebilir? Antik
dneme ilikin anlar gzel ve sanatta btn kavramsall
aan bir nemlilikte karlatmz bize aklayabilir.
O nun hakikati nasl kavranlr? Felsefi estetiin kurucusu
Alexander Baumgarten duyumsal bilgi denen cognitio
sensitivadan bahseder. Duyumsal bilgi, Yunanllardan
beri bildiimiz byk bilgi gelenei iin, ncelikle bir
kmaz gibi gzkr. znel ve duyumsal artlanmalar
bir yana itilirse ve akl, nesnelerdeki genel ve kurall olan
anlarsa, o zaman bilgiden bahsedilir. K endi tekliinde
duyumsal olan genel bir kural dzeninin ylesine bir
durumu olarak ortaya kar. Bizim le karlaan beklenti
miz olarak grmemiz ve genellik arz eden bir olay olarak
belirtmemiz ne doada ne de sanatta gzel olann yaan
masdr. Bizi byleyen gnein bat deildir, o bize
gksel zntleri sergileyen bir defalk gn batmdr.
E er baka balamlara tanrsa, sanat eserinin byle
yaanamayaca sanat alannda da ok rahatlkla anlalr.
Bizim iin onun sahip olduu hakikat, onda sergilenen
genel kuralllkta yatmaz, cognitio sensitiva demek,
grnte duyumsal deneyimin parac olanda ve bunu
genel bir ey ile balantsn kurduumuz noktada aniden
gzel olan ile karlatmzda, bizi olduumuz yerde
tutmas ve bireysel grnte kala kaldrmasdr.
B u esnada bize ne olur? Burada tannm olan nedir?
K ar talepte buluna bilen hatta hakiki olmak talebinde-
yalnzca genel olan deil, matematik formlleriyle ifade
edilen, doa olaylarnn hakiki olmas bu tekil olanda
niin nemlidir? B u sorulara cevap verm ek felsefi esteti
in grevidir9. Sorunsal hakknda yeteri kadar dne
bilmek iin u soruyu sormak gerekir. Hangi sanat, bu

9 B ak n z, A lfred B a e u m ler, K a n ts K ritik der U rteilskraft, ihre


G e s ch ich te und System atik, B d . 1, H alle 1 9 2 3 , E in l.
sorulara uygun bir yant verebilir? nsann yarat sanat
larn ne kadar farkl olduunu, geici niteliiyle s2 sanat
lar veya mzii, kalc nitelii tayan sanatiardan yani
gzel sanadar ve mimariden ne kadar farkl olduunu
hepimiz biliyoruz. nsann biimlendirme zelliinin
etkin olduu aralarda bunlar farkl alardan gzkr.
Tarihsel verilerden harekede bir cevap sz konusu:
Baum garten, estetii ars pulchre cogitandi yani gzel
dnme sanat diye tanmlar. B u ifadenin benzetm e
olduunu hatta retorii ars bene ccendi yani iyi k o
numa sanatn tanmlamak zere kullanldn kula
olan herkes hisseder. B u bir rasdant deildir. R etorik ve
poetik eskiden beri i iedir hatta bir dereceye kadar
retorik daha da nceliklidir. O , toplumsal yaammz
bilimden ok daha derinden belirleyen insan iletiiminin
evrensel biimidir. Retorik iin kullanlan ars bene
dicendi (iyi konuma sana) yeteri denli ikna edicidir.
Baumgarten, retoriin bu tanmnda, aka estetik tan
mndan hareket etmitir ve bunu gzel dnme sanat
olarak tanmlamtr. Burada dilsel sanadann bugn bizim
sdendiimiz grevlerin zm iin zel bir ileve sahip
olduuna ilikin nemli bir ipucu bulunur. E stetik gz
lemlerimizi dahil ettiimiz temel kavramlar, ynlendiril
dii srece, bu daha da nemli hale gelir. D ncelerim i
zin ynlendii ve sahip olduumuz estetik kavramlarmz
rahatlkla kullandmz gzel sanadar var. Bunun neden
leri yalnzca tiyatro oyunu, bir mzik paras veya co
kunluk halinde orda olan edebiyat eserinin geici sreci
nin aksine kalc esere ynelik basit gnderim deildir,
bizim dncemize gre Platoncu miras gzel zerinde
her zaman etkili olmutur. Platon ilk imgeyi hakiki varlk
olarak ve grngler dnyasn ise bu imgeselliin bir
kopyas olarak dnr. E er basit anlamlar bir yana
braklrsa sanat asndan bu ikna edicidir. Sanat yaant
sn kavramak iin mistik dil hzinesinin derinliklerine
dalmal ve kendi grnmn yerletirdii ifadede oldu
u gibi, imgenin yeni szckleri tretilmeye allmaldr.
Nesnelerden harekede imgeler grmemiz ve nesnelere
imgeler tasarmlamamz ve ayn sretir. N esneler kar
snda estetik dncenin yneldii imgeleri oluturmak,
insann ve tasarmlamann gcdr.
Estetiin kurucusu olan aklc Alexander
Baum garten aan K a n tn baars burada yatar. Gzelin
ve sanatn yaanmasna ilikin kendine has felsefi soruyu
ilk defa o sordu10. K an t bir eyi gzel bulursak gzel
olana ilikin deneyimimizde neyin balayc olduu ve
znel beeni tepkisinin ne ifade ettiine ilikin sorulara
yandar arad. Duyumsal karlamalarn hibir ayrntsn
durum olarak aklamayan doa yasalarndan birisi gibi
bir genellik, burada sunulmaz. letiilebilir konumdaki
hangi hakikat bizimle gzellikte buluur? Kavram n ve
akln genelliini yerletiremeyeceimiz kukusuz hibir
hakikat ve genellik yoktur. Buna ramen bizimle gzellik
yaantmzda karlaan hakikat tarz, salt znel olarak
geerli olma hakkn ak biimde talep eder. B u da onun,

10 K a n t, K ritik d er U rteilskraft, B e rlin 1 7 9 0

24 I Hans - Georg Gadamer


herhangi bir balaycla ve dorulua sahip olmamas
demektir. B ir eyi g2el bulan -bir yemei kendi beenisi
ile nitelemesi gibi-, yalnzca bunu beendiini dnmez.
B ir eyi gzel bulursam, bunun gzel olduunu dn
rm. K an tn ifadeleriyle sylemek gerekirse herkesin
rzasn talep ediyorum. Herkesin rza gsterm esi gerek
tii bu talep, konuarak benim onlar ikna etmem anla
mna gelmez. Bu, iyi bir beeninin genellik kazanabildii
biim deildir. Tam aksine, her birinin anlam gzel olan
iin ehliletirilmelidir. Bylece gzel ve az gzel olan
birbirinden aynmlanabilir. Bu, kendi beenisi iin iyi
sebepler veya balayc kandar gsterm ek suretiyle
gereklemez. Bunlara kalkan sanat eletiri alan, bi
limsel tespitlerle ve yargy belirleyen, hibir bilimselle
tirmeyle telafi edilemeyecek nitelik anlam arasnda gidip
gelir. Eletiri yani gzelin az gzelden ayrmlanmas,
sonradan gelen bir yarg deildir, yani ne gzeli kavram-
latran bilimsel alt sistemlere ait bir yarg ne de karla
trmal nitelik deerlendirmesinin bir yargsdr. Bu, gze
lin kendisinin deneyimidir. Beeni yargs yani grn
ten karlm olan ve herkese hitap eden gzel bulma,
sanat eserinde deil de, ncelikle doa gzelinde sergi
lenmesi anlamldr. B u , sanatn gzelini kavramlatrmak
konusunda bizi ikaz eden anlamsz gzelliktir.
zerinde almak istediimiz sorunsal iin estetiin
felsefi geleneinin yalnzca yardmc olarak kullanacaz:
B ir zamanlar sanat olan ve bugn de sanat olan, hangi
anlamda, her ikisini kapsayan mterek bir kavrama ba
layacaz? Sorun ne btnyle gem ie ait olan byk bir
sanattan ne de anlaml olanlar dladktan sonra, s a f
sanatm saylan m odem sanattan bahsedilmemesinde
yatar. T u h a f bir durum. Sanat saydklarmz ve sanat diye
konutuumuz konu hakknda bir an dnrsek, bir
eliki ortaya kar. Klasik denilen sanat gz nnde
bulundurduumuz srece, bu, ncelikle sanat olarak
anlalmayan eserlerin bir rn deildir, bilakis dini veya
dnyevi yaam alanlarnda karlalan biimlerin kendisi
ne ait yaam dnyasnn, onun edimlerinin yani kult ola
nn ve egemen olanlarn sslemesi olarak grlen eserle
rin bir rndr. Sanat kuramnn renk ald ve sanat
eserlerinin balad yalnzca kendi kendine dayanarak
hayada ilgili btn balarn dnda ve sanatn sanat oldu
u baka bir ifadeyle Malraux anlamnda imge m zesi
olduu ve sanat olarak sanattan baka hibir ey olmad
anda, sanatta byk bir devrim devreye girer. Bu, imgesel
ierik geleneinden ve anlalr ifadelerden tamamen
uzaklam ve her iki yne doru kukulu hale gelmitir.
B u hala sanat mdr? Bu elikili durumun gerisinde ne
yatar? Sanat sanat mdr, yoksa sanattan baka bir ey
midir?
K ant, pratik amalar ve kuramsal kavramlar karsn
da, estetik olann bamszln savunduu srece, bu
yolda devam edebilecek belirli bir noktaya geldik. O ,
bunu gzelden holanmak demek olan karsz hoa
gitm e eklindeki nl ifadesinde belirtir. karsz hoa
gitm e demek sergilenende veya grnende pratik
olarak kar bulunmamasdr. karszlk, kimsenin hiz-
metselliin nedenini soramamas eklindeki estetik dav
ran kast eder. Beenilen bir eyin beenilmesi neye
hizm et eder?.
Sanata ksmen dsal giri yani estetik beeninin be
timlenmesi kala kald. Estetik deneyimde beeninin den
geleyici bir unsur sergilediini herkes bilir? O , dengeleyici
unsurla, yani K an tn dedii gibi ortak anlam ile nite
lendirilmitir11. Beeni iletiimseldir. yle ya da byle
hepimizi etkileyen eyleri sergiler. Salt bireysel znel
beeni, estetik alanda aka anlamsz bir eydir. B u yz
den estetik talebin ilk kavranmasn K an ta borluyuz,
nem li nokta ise bunu herhangi bir ama kavramyla
ilintilememitir. zgr ve karsz beeninin bu ideali
nin en fazla gerekletii hangi deneyimlerdir? D oa
gzel ile K ant, rnein bir iein gzel resmini veya
stndeki izgi oyunlarnn yaam hissimizin artmasn
salayan dekoratif duvar katlar tarznda olduu gibi, bir
eyleri gz nnde bulundurur. D ek oratif sanatn grevi
ikincil bir rol oynamaktr. G zel yani gzelin dnda
hibir ey olmamak, insanlar tarafndan hibir anlam
yklenilmeyen doann nesneleri anlamna gelir veyahut
da bilinli biimde, her trl anlam yklenilmesinden
kanan ve yalnzca biimlerin ve renklerin bir oyunu
olan, insana ait biimlendirme nesneleri anlamna gelir.
Buradan hi bir ey tannmak veya yeniden tannmak
zorunda deildir, im gesel anlatm olarak zerindeki farkl

11 K a n t, K ritik d er U rteilskraft, 2 2 ,4 0
resim ieriklerinin, esas olarak dikkati kendine ektii
skc bir duvar kadndan daha kt bir ey olamaz.
ocukluumuzda ateli iken grdmz ryalar bu
konuda bir eyler syler. Betim lem em izde varlmak iste
nen konu, burada yalnzca anlama olmakszn beeninin
estetik hareketinin sz konusu olduu, yani bir eyin bir
ey olarak grlmemesi veya kavranmamasdr. Bu, yanl
bir rnein doru betimlenmesidir. Bunda, anlaml veya
son hesapta iletiimsel bir ey ile balants kurulmaks-
zn, bir eyin estetik memnuniyetle almlanmas aa
kar.
B u hala bizi harekete geiren soru deil. Sorumuz sa
nat nedir biimindedir - b u arada dekoratif el sanadann
ncelikle dnmyoruz. G rafikiler doal olarak nemli
sanatlar olabilir, ancak bu sanat, ilevi ynyle hizmet
edici bir sorumlulua sahiptir. te K an t bunu gerek
gzellik olarak veya -onun ifadesiyle- zgr gzellik
olarak nitelendirir. zgr gzellik, kavram ve anlam
dan bamsz gzellik anlamna gelir. K an t da, anlamdan
bamsz gzellii yaratmann gya sanatn ideali olduu
nu sylemek istememitir.
Sanat konusunda biz gerekte bir gerilim iinde bulu
nuruz. Sz konusu gerilim bak ve grnn saf gr-
nsellii ve sanat eserinde hissederek anladmz ve
nem ini grdmz ve sanatla karlamada bizim iin
sahip olduu anlam arasnda yer alr. B u anlam, neye
dayanr? Sanatn aka sanat olmasn salayan katky
oluturan bu fazlalk nedir? K ant, bu fazlal ierik a
sndan belirlemek istememitir. Bu daha sonra grecei
miz nedenlerden dolay imkansz. O nun en byk hiz
m eti saf beeni yargs konusunda, salt biim cilikte kala
kalmamas, bilakis deha konumu uruna beeni ko
numunu amasdr12. D eha kavramyla 18. yzyl, kendi
lerine ait canl bak alarndan, Fransz htilalince olu
turulan dnemin beenisine, Shakespearin beeni kart
mdahalesini nitelendirir. Fransz trajedisinin klasik ku
ralc estetiine kar karak ancak olduka tek yanl
olarak- yaratc ruhu deha olarak ve dehada zmlenmi
doann sesi olarak Shakespeari kudayan Lessingden
bakas deildi13. D eha kavram K an t tarafndan genelde
doa gc diye anlalmtr o dehaya doann uygun
luu, daha dorusu doa tarafndan yle uygunlatrl
mtr ki, doa gibi o da, kurallara bilinli bir ekilde uy
madan, sanki kurallara uygunmu gibi bir ey yaratr,
hatta daha fazlasn: Sanki hi grlmemi bir ey, asla
anlalamayacak olan kurallara gre yaratlm gibi; ite bu
sanattr. Salt kurallara uygun olanlar retmeksizin rnek
ler yaratr o. D ehann yaratmas olarak sanatn belirleni
mini, almlayana ait dehadan gerekten ayramayz. H er
ikisi zgr bir oyundur.
Tasarmlama gc ve akln bu trden zgr oyunu da
bir beenidir. Tasarmlama gcnn yaratmalarnn geri
sinde, kendini akla aan nemli ieriklerin ifade edilmesi

12 B e n im z m lem em e baknz, W ah rh eit und M eth o d e, 4. Bask.


T b in g en 1 9 7 5 , s. 3 9 ve devam
13 Bak n z M ax K o m m erell, L e ssin g und A risto teles. U n tersu ch u n g
b e r die T h e o rie d er T rag d ie, F ra n k fu rt a .M ., 4. B a sk , 1 9 7 0
veya K an tn dedii gibi, adlandnlamayan pek ok eyi
dnmeye izin vermesi gerekir. B u sanat eserine has
yaratmada biraz farkl nemlendirilen ayn zgr oyun
dur. Ancak bunlar bizim sanat anlamak zere hazr hale
getirdiimiz kavramlar deildir. G rsel olarak verilmi
olanlar geneli ifade eden bir olay olarak genellik katego
risine dahil edeceimiz anlamna gelmez. B u estetik de
neyim deildir. Kavramlar zel olann bireysel eserin
grnmnde -K an tn ifadesini kullanarak- hesaba ka
tlmalar eklinde gerekleir. B u 19. yzyln mzik di
linden kaynaklanr ve zellikle, 18. yzyln en sevilen
mzik aleti olan piyanonun kendisine has nlayan b o
lukta durma etkisini ima eder. Etkinin zellii ise tua
dokunulduunda tonun daha fazla nlamasnda yatar.
K an ta gre kavramn ilevi, tasarmlama gc oyununu
dile getirebilen bir eit yank temeli yaratmaktr. G enel
olarak Alman dealizmi, kavram estetik deneyimin asl
iliki noktas haline getirmeden, anlam ve ideyi veya ne
denirse- grngde tand. Klasik sanat geleneiyle m o
dem sanat arasndaki birlik sorununu btn bunlarla
zmeyi baarabilir miyiz? M odern sanatn biim para
lanmasn, baka bir ifadeyle beklentilerimizi boa karak
denli ilerilere gitmi ierikleri ile oyunu nasl anlayacaz?
Gnmz sanatlarnn veya gnmz sanatnn baz
dallarnn kart sanat diye nitelendiklerini nasl anlayaca
z? D ucham psn kullanmlk bir nesneyi aniden dlaya
rak sunmasn ve bylelikle bir eit estetik ok etkisi
uygulamasn nasl anlayacaz? Basite unu diyemez
miyiz: Nasl kaba bir nesne! Bylelikle Ducham ps,
estetik deneyimin koullarna ait bir eyler kefetti. G
nmzn deneyci sanat kullanmlar karsnda, klasik
estetiin aralarn kullanarak kendimize nasl yardm
edebiliriz? Bunun iin doal olarak temel insan deneyim
lerine gidilmeli. Sanata ilikin yaantlarmzn antropolo
jik temeli nedir? B u soru oyun, sem bol ve festival er
evesinde gelitirilmelidir.
ncelikle oyun kavram sz konusu edilecektir. Oyu
nun insan yaamnda temel bir ilevi olduu bilinmesi
gereken ilk konudur, nk insan kltr oyun unsuru
olmadan dnlemez. K u lt esnasnda yaplan dini iba
detlerin oyun unsurlarn ierdii, Huizinga, Guardini ve
dier dnrler tarafndan teden beri vurgulanr. Sana
tn oyun unsuru yalnzca olumsuz olarak, yani ama iliki
lerinin zgrl olarak deil, bilakis zgr bir tepki
olarak anlalsn diye, insana ait oyunun tem el verilerini,
kendi yaps iinde gz nne sermeye deer. N e zaman
oyundan bahsederiz ve burada ne ima edilir? Herhalde
tekrarlayan bir hareketin gidi gelii sz konusu. rnein
belirli konuma tarzlar, k oyunu veya dalga oyunu .
B u oyunda srekli bir oraya bir buraya gidi geli yani
belirli bir amac olmayan bir hareket sz konusu. Bu,
oraya buraya gidi gelii yle nitelendirir ki, ne bir uun
ne br uun, onun sakinlie kavutuu amacnn olm a
sdr. Byle bir hareketin oyun alanna ait olduu aikar
dr. Sanat sorunu karsnda bu, bize ok dndrc
gelir. Burada kast edilen hareketin zgrl, bu hareke
ti, z hareketinin biim ine sahip olmak zorunluluunu da
kapsar. z hareketi, btn canllarn temel karakteridir.
Btn Yunanllarn dncesini anlatrcasna Aristo,
bunun betimlemesini yapmtr. Canl olan, kendi ieri
sinde hareket igdsne sahiptir, bu da z hareketidir.
te oyun da, hareketi sayesinde, ama veya maksat iin
uramayan, bir z hareketi olarak gzkmez bilakis
deyim yerindeyse fazlalk canl varln kendisini betim
lemesi olgusunu kast eden hareketin hareketi olarak orta
ya kar. -D o ad a grdmz gibi, bu, genelde sivrisi
nein veya hayvanlar dnyasnda zellikle de kk
hayvanlarda gzlemlediimiz oyun hareketi gsterileridir.
Bu, canllarda byle olarak sergilenen temel fazlalk ka
rakterinden doar. nsana has nitelikler olan oyunun ve
akln, kendisine amalar belirlemesi, bunlarn peinden
koabilmesi, kendini buna adamas ve ama belirleyen
akl glgeleyebilmesi insan oyunun zelliidir. nsan oyu
nunun insani yn, hareket oyununda onun z hareketle
ri, kendi kendini yle disiplin altna alr ve dzenler ki,
rnein bir ocuun futbol topunun kendisine gelmeden
nce ka defa yere dtn saymas, sanki amam
gibi gelir.
Amasz bir davran biiminde kendi kendine kural
koyan ey akldr. ocuk topu on kez sektirirse mutsuz
dur, yok otuz kez sektirirse bir kral kadar marurdur.
nsan oyundaki ama tamayan aklllk, bize yardm
edecek olan olgudaki bir yndr. zellikle zdeliin
kendilik kast ettii ey olarak tekrar olgusunda bu kendini
gsterir. Hedeflenen ama davrantr, ancak bu davran
byle olarak dnlr. Bu, oyunun kast ettiidir. a
bayla, gururla ve en ciddi fedakarlkla bir eyler bu tarzda
kast edilir. Bu insan iletiimi ynnde atlm ciddi bir
admdr. Burada bir eyler sergilenirse -diyelim ki bu da
yalnzca oyun hareketinin kendisi olsun- bu seyirci iin de
geerlidir. Y an i o da bunu kast ediyordur. Tpk oyun
da kendi kendimle seyirci olarak karlamam gibi. H er
hangi bir eyin deil bilakis yle ya da byle, belirli bir
oyun hareketinin sonuta yer almas, oyun sergilemesinin
bir ilevidir. Son basamakta oyun, oyun hareketinin z
nn sergilenmesidir.
E klem em gerekirse: Oyun hareketinin byle belirle
nimi, oyunun ayn zamanda oynanmak istenm esi anlam
na gelir. Topla oynayan bir ocua bakan biri baka hi
bir eyin farknda deildir. Seyirci kendini btnyle
buna kaptrrsa, bu, tekrarlayan harekete isel katlmdan
baka bir ey deildir. Yksek oyun biimlerinde bu sk
sk gzlenir. rnein televizyonda tenis oyunu seyreden
lere bakmak yeter. G rlen yalnzca boyun hareketi.
O nlar bu oyuna katlmaktan hibir ey alkoyamaz. B u
anlamda oyunun iletiimsel bir davran olmas, bunun
ise sahadaki oyuncularla televizyonda bunlar seyredenler
arasndaki bir mesafeyi tanmamas, baka nemli bir
husustur. Seyirci olup bitenleri seyreden ylesine bir
gzlem ci deildir, bilakis oyuna katlan ve onun paras
olan birisidir. B u tr basit oyunlarda sanat oyununda
olduumuz gibi deiliz. K u lt dansndan, sergileme olarak
dnlen kultun uygulanmasna giden yolun, bir adm
oluturmadm gsterdiimi sanyorum. O, buradan
sunumun ortaya kna gtren adm deildir, tpk
onun sunulmas olarak bu kult balamndan doan tiyat
roya gtren adm olmamas gibi. Ayn ekilde ssleme
ve ifade etme ilevi dinsel yaam balamnn btnnde
gelien gzel sanadara gtren adm deildir. Btn bun
lar i ie gemitir. Bunlarn i ie olmas oyun olarak
aklamaya altmz konudaki ortak noktalan, yani -bu
kavramsal anlaml ve amal bir ey deil de bilakis kendi
liinden sa f hareket buyruu olursa- dnlm bir eyi
onaylar.
M odem sanata ilikin gnmz tartmalar iin bu
olduka nemlidir. E n sonunda eser sorusu sz konusu.
M odern sanatn temel nedenlerinden biri, izleyici kidesi-
nin veya tketicilerin esere ilikin sahip olduklar mesa
feyi ortadan kaldrmak isteidir. Son otuz ylda eser yara
tan sanatlar arasnda en nemlilerinin bu mesafeyi yok
etmeleri kuku gtrmez. B ert B rech t tarafndan ortaya
atlan E p ik Tiyatro Kuramn gz nne getirin. Sahne
gerekiliini, karakter beklentilerini, ksaca bir oyunda
beklenilenlerin kimliini tahrip ederek, B rech t, sahneleme
esnasnda kendinden geile, bunun kiisel ve toplumsal
dayanma bilinci iin clz bir dnya sunduunu ileri
srerek mcadele etti. zleyici mesafesini oyuncu olarak
etkilenen bir duruma dntrme m otifi sanata ilikin
m odern denemelerin her biiminde bu rahatlkla gzlem
lenebilir.
Peki bu artk eserin olmamas anlamna m gelir? G
nmzn pek ok sanats ve bunlar takip eden este
tikileri, kendilerini sanki eserin birliinden btnyle
vazgemiler gibi gryorlar. nsan oyununa ilikin belir
lemelerimize geri dnersek, tekrarlanlmak istenenlerin
kimliinde, kendisince belirlenmi kurallarn uyulmasn
daki akllla ilikin ilk deneyimleri buluruz. Bu, oyundaki
tpk yorumsamac kimlik gibi bir eydir ve sanat oyunu
iin de konumunu dokunulmaz olarak korur. Eserin
birliini, eserin yneldiklerine ve onun tarafndan ulala
caklara kar kapal olduunu dnmek yanlgdr. Eserin
yorumsamac kimliini daha derinlere uzanr. E er bu,
estetik deneyim olarak gzkr veya deerlendirilirse,
kaamak ve bir defalk olan, kendiliinden olanda d
nlr. Szgelimi bir mzik parasnn bir orgda alnmas
ann dnelim. Sz konusu gsterim an hibir zaman
tekrarlanamaz. Orgu alan sanat, nasl aldn daha
sonra bilemez, kimse de onu kayt etmemitir. Buna ra
m en insanlar Harika bir yorum, harika bir gsteri,
baka bir durumda ise Bugn bir eyler eksikti der. N e
kast ederiz bununla? Aka bu org almayla kendimizi
balarz. Burada bizim iin bir eyler durur, bu, eser
gibi bir eydir. Bu org sanatsnn salt parmak mahareti
deildir. Yoksa kalite ve kalite eksiklii hakknda bir yarg
da bulanamazdk. Bu, eserin btnln vakfeden
yorumsamac birliktir. nk burada, benim yargladm
ve kavradm bir ey var. B en, bu olmu bir ey olarak
veya ne ise o olarak belirliyorum. E serin anlamn olutu
ran bu belirlemedir.
B u doruysa kast ettiim hakiki olannn kendi ken
dindeki akldr- her zaman sanatn rettiklerini kast
etmeyen, ne ise onu kast eden mmkn sanatsal yoktur.
Herhangi bir araca ait bir eyin rnein ie konulacak
raf- bir eser olarak sunulmas, bunu hem en onaylar.
K endi etkisinde ve bir zaman sahip olduu etki olarak o,
bu belirlenime sahiptir. Klasik anlaya uygun devamllk
anlamnda bunun kalc bir eser olamayaca ancak
yorumsamac kimlik anlamnda bir eser olaca kendili
inden anlalr.
E ser kavram, klasik uyum idealine btnyle bal
deildir. Uyum iinde belirlemelerin gerekletii tama
men baka biim ler var olsayd, hitap edilmenin gerek
letii konularda baka sorular sormalydk. Ancak bura
da baka bir husus daha yatar. E er bu, eserin kimlii ise,
etkin olmak suretiyle oyuna katlan yani kendi katksn
ortaya koyan iin bu, sanat eserinin gerek almlanmas
daha dorusu onun gerek deneyimidir. B u nasl ortaya
kar? D oal olarak bir eylerin bellekte ylesine tutulma
syla deil. zdelik verilmitir, ancak bu eseri bizce
nem li klan bu benim sem e sayesinde gereklemez. Bir
eserin eser olarak ortaya koyduu nedir? Sylediimiz
gibi eserin kimliini yorumsamac kimlik haline ne getirir?
B u farkl ifadelendirme, onun kimliinin, bir eyi kav
ramakta, kast edilen veya sylenildii ey olarak anla
makta yatn aklar. Bu, bekleyen eserden kaynaklanan
isteklerden biridir. stek, bu istei benimseyen tarafndan
verilen bir yanttr. B u yant, onun kendisi tarafndan
yaplm bir yant olmaldr. Oyuncular oyuna aittir.
B ir m zenin gezilmesi veya seyirci olarak konser din
lenilmesinin en yksek tinsel eyleme ait bir grev oldu
unu, kendi deneyimlerimizden biliriz. B u esnada ne
yaplr? Farklar ite burada yatar. Birincisi, bu yeniden
retilen sanattr, dier durumda ise yeniden retim sz
konusu deildir. Duvarda asl duran zgn resimlerin
basite karsna geilir. M zenin iinden geilip gidilirse,
ieri girerken sahip olunan yaam duygularyla geri
klmaz. E er gerekten bir sanat deneyimi yaanrsa
dnya ldar ve daha da hafifler.
Yeniden tanmann ve kavramann kimlik noktasnn
belirlenimi olarak eserin belirlenimi, byle bir kimliin
eitlilik ve farkllkla balantl olmasn da kapsar. H er
eser almlayanlar tarafndan doldurulmas gereken bir
oyun alan brakr. B en bunu klasik kuramsal dnceler
de gsterebilirim. rnein K an t olduka ilgin bir kura
ma sahiptir. O na gre resim sanatnda gzelliin gerek
taycs biimdir. Buna karn renk, yalnzca ekicilik
sunar, daha dorusu znel olarak kalan ve bu yzden
gerek sanatsal ve estetik biimle ilgisi olan duygusal bir
dokunulmuluktur14. Klasik sanat tanyanlar
Thorw aldseni gz nne getirelim- m erm er souuna
sahip klasik sanat iin, izgi, izim ve biim in genelde n
planda durduunu itiraf edeceklerdir. Kukusuz K an tn
yargs tarihsel olarak koullanmtr. Renklerin ylesine
ekicilik etkisine sahip olduklarn asla vurgulayamayz.
Renklerin yardmyla bir eyler yaplandra bileceimizi ve
kompozisyon izgileri ve ekillerin ereve biimleriyle
snrlanmann gerekli olmadn biz biliyoruz. B u tarihsel
koullanm beeninin tek tarafll burada ilgi ekmez.
lgi ekici olan K an tn da aka gz nnde bulundur

14 K a n t, K ritik d er U rteilskraft, s. 13
duudur. B iim niin byle bir nitelik tar? Y an t ise:
H er trden sanatsal kompozisyonun istedii gibi (szge
limi mzik, tiyatro, edebiyat), biim aktif olarak yaplan
drlmas gerektiini grdnde, onu sanatsal olarak
yaplandrmak gerek. Bu daimi bir katlmclktr. G elii
gzel olmayan bilakis srkleyici olan ve btn mmkn
gerekleimler iin, belirli bir emaya zorlanlan faaliyete
davet eden eserin kimliidir bu.
Edebiyat gzmzn nne getirelim. Konuyu nce
likle inceleyen Polonyal byk grngc Rom an
Ingardendr15. Edebiyatn armsal ilevi nasl gz
kr? nl bir rnei yani K aram azof Kardeleri ele ala
lm: u, Smerdjakowun dt merdiven. Merdivenin
nasl gzktn bylelikle btnyle bilir konuma
geldik. O nun nerede baladn biliyorum, daha sonra
karanlk bir yere geliyorum ve yol sola dnyor. B u be
nim iin elimle koymuasna ak ve ben biliyorum ki,
benim dmda hi kimse bunu benim gibi grmyordur.
Ustalk dolu bu anlat sanatndan etkilenen herkes merdi
veni tamamen grecek, onu olduu gibi grecektir.
Yazarn szlerini buna katan ve anlatcnn dilsel arsn
takip ederek doldurduumuz zgr alandr bu. Gzel
sanatlarda da bu byle. Sentetik bir edim. B iz birletirme-
li ve pek ok eyi toparlamalyz. B ir yazy okur gibi bir
resmi de okumalyz genelde byle denir-, bir metin
gibi bir resim de zm lenir. O , bu grevi yklenen
en azndan byk bir radikallik ierisinde- kbist bir

15 In g ard cn , das literarische Kunstvverk, T b in g en , 4. B a sk , 1 9 7 2


resim deildir. Zira o, ayn olann farkl grnmleri,
farkl grnlerini, anlatlanlarn grnmlerin oklu
unda ve yeni bir renkte ve plastik biim de tuvalde g
zkecek ekilde arka arkaya sralanmasn ister. Bu,
Picasso veya Bracque ve dier kbisderde bizim resmi
okumamamza yol aacak denli deildir. B ir resim oku
mamz bir zamanlar yalnzca Picassoya veya Bracque ve
dier kbisderde bir resmi okuyacak denli deildir. O
yledir: K im nl bir Tzian veya Velasquez, at stn
de herhangi bir Habsburglu birini hayretle grr ve bu
arada kafasndan da, bu V . K arldr dncesini geirirse,
resimde hibir eyin farkna varmamtr. Bunun nere
deyse kelime kelime okunacak ve sonuta ise zorunlu
yapnn resime karacak ekilde yaplandrlmas gerek.
O nun resimde artrd anlam ve imparatorluunda
gnein asla batmad bir dnya hakiminin nem i aa
kar.
Tem el olarak sylemek istediim: Geleneksel sanat
yaratmnn geleneksel biimleriyle urap uramam
veya m odern yaratm ile desteklenip desteklenmem her
zaman tinsel bir baar, bir yanstma faaliyetidir. Y anst
ma oyununun kurma baars, istek olarak eserde bulu
nur.
B u yzden aadakileri akldan geirmek yanl bir
elikidir. Tadna varabileceimiz gemiin bir sanat
vardr ve sanatsal biimlendirmenin harika aralar yar
dmyla katlmaya zorlanlan imdinin de bir sanat vardr.
Oyun kavramnn sz konusu edilmesi, bir oyunda her
kesi e oyuncu olduunu gsteren bir p f noktasna sa
hiptir. Sanat oyunu iin de bu geerlidir. nk burada
sanatn kendisine has eser dokusu ile bu eser dokusundan
renilenler arasnda bir ayrm yoktur. Bunun ne anlama
geldiini yle zeem ek istiyorum: Bizce bilinen ve
ierie ait gelenek sayesinde anlam yklenilen klasik sana
tn eserlerini okumasn renmek gerek. Okum ak yal
nzca hecelem ek ve bir szc dierinin arkasndan
okumak deildir, bilakis btnn anlam beklentilerine
ynlendirilen daimi yorumsamac hareketleri kavramak
ve tekil olandan harekede, btnn anlam kavraynda
kendini gerekletirmektir. Yani birinin anlamad bir
m etni okumas gibi bir ey. Birinin orada okuduunu,
baka hi kimse gerekten kavrayamaz.
E serin zdelii, herhangi klasik veya form alist bir be
lirlenimle garantilenemez, bilakis eserin yapm bir dev
olarak sdendiimiz tarz sayesinde zlr. B u sanatsal
deneyimin p f noktas ise, burada kendi zelliinde g
zken ak bir dokunun ilikisi veya bunun bir kavram
altna gtrlmesinin sz konusu olmadm kandayan
K an tn baarlarn hatrlamamz gerek. Sanat Tarihisi
ve E stetikisi Richard H am anna gre alglamann kendi
sine has nem i sz konusudur16. Bunun anlam: Algla
mann artk pragmatik yaam ilikilerine sokulamayaca
ve bu anlamda bir ilev kazanamayaca, bilakis kendine
ait anlamnda, onun kendi kendini ortaya koyaca ve
kendini sergileyeceidir. B u ifadeyi geerli bir anlam ile

16 H am an n, A esth etik , L eip zig 1911


doldurmak iin algnn ne olduu konusunda bilgili ol
mak gerekir. Alg konusunda, Hamann,
empressiyonizmin sonlarna doru ortaya kan yaklam
lar benimsemez. Alg, nesnenin duyumsal derisinin
estetik adan neyi ifade ederse o olmas deildir. Alg
farkl duyu verilerini ylesine toplamak deildir, kelime
nin kendisinin syledii gibi bir eyi hakiki bulmak
anlamna gelir. Y ani, kendisini duyu organlarna sunan
ey, grlm ve alnm saylr. Bunun, genellikle estetik
l diye aldmz duyu alglamasna ilikin ksaltlm bir
kavram olduu dncesinden hareketle, kendi alma
mzda algnn derin boyutunu ifade etmesi gereken barok
tarzn setim, yani estetik adan aynmlamamay17. B u
nunla kastettiim sanatsal doku araclyla birine nemli
gelenden karmlarsak ve bunu saf estetik olmak ile
vmekle snrlarsak, bunun, ikincil bir davran biimi
olmasdr.
B ir tiyatro eletirmeninin rol ve benzeri unsurlarn ka
litesiyle, ynetim tarz ile ilgilenmesi gibi bir ey. Onun
byle yapmas ok doru ve iyidir. A ncak bu eserin
kendisinin ve sahnelemede birisi iin kazanlan anlamn
nasl ortaya ktnn tarz deildir. B ir eserin yeniden
retime sokulma tarz ile bu eserin arkasnda bulunan
kimlik arasnda bir ayrm yaplmamas sanat deneyimini
oluturur. Bu, yeniden retim sanadar ve onun ierdii
ileti iin geerli deildir. Eserin kendisi olduu eyle,
ilgin biim de byle olarak konumas, ayn eserde tek

17 G ad am e r, W a h rh eit und M eth o d e, s. 111 ve devam

42 I H au - Georg Gadamer
rarlanan farkl karlamalarda da geerlidir. Yeniden
retim yapan sanadar rneinde farkllklar arasnda z
delik iki biim de gerekleir. Bunun koulu ise zgn
olan gibi yeniden retilen de zdelik ve varyasyona ma
ruz kalmasdr. Benim estetik diye ayrmlamadm,
K an tn Beeninin Yargsnda kefettii yarg gc ile
akl arasndaki ortak oyunun gerek anlamn oluturur.
B ir ey grm ek iin grlende bir eyleri dnmek ge
rektii her zaman geerlidir. Ancak burada zgr kavram
amalamayan bir oyun sz konusu. B u ortak oyun, bizi,
imgeler yaratan ve kavrayan yetenek arasndaki zgr
oyun yolunda yaplan eyin ne olduu sorusuyla kar
karya getirir. Kendimize has nemli diye
deneyimlenebilir olan ve deneyimlediimiz nemlilik
nedir? H er trden yknme kuram veya taklit kuram,
doalc her tr gerekilik kuram bu meselenin uzanda
kalacaktr. Btn ayrntlaryla doaya ve byk bir
sadakatle onun taklidine, daha dorusu retilmesine hiz
m et etm esi asla byk sanat eserlerinin z deildir.
Velasquezli V . K ari rneinde hatrlattm gibi, kendisi
ne ait slup baarlarna bir resmin yapsnda kendini
gerekletirmesi eklindedir bu. te orada, ocukluu
muzun oyuncak atlarn anmsatan bir zellie sahip
Velasquez atlar bu parldayan ufuk ve gzetleyen mare-
al- ve byk imparatorluun Kayzerinin imparator ba
klar. A tn hed ef olup olmadn sorarcasna sanat ese
rine odaklanmad srece, burada algnn kendisine ait
zelliinin, bu ortak oyundan nasl kt ve bunun nasl
birlikte olabildii sorulabilir? Veya V. Kari, bu byk
imparator kendi bireysel fizyonomisinde isabet mi ald?
Byle bir rnek, sorunun olduka karmak olduunu
bize gsterir. Biz gerekten ne anlyoruz? E ser nasl ko
nuur ve bize ne der? yknme kuramlarna kar koru
ma oluturabilmek iin, sadece sanat gerei karsnda
deil, doa karsnda bir estetik deneyime sahip olduu
muzu hatrlarsak iyi olacaktr. B u doa gzeli sorunu
dur.
E stetik olann zerkliini ortaya koyan K an t daha ok
doa gzeline odaklanmtr. Doay gzel bulmamzn
kukusuz hibir sebebi yok. retim sel potansiyeli ieri
sinde, doa bizim iin, kendi gzelliini sergiler gibi bi
zimle karlamasnda, insanln harika olanlara karan
ahlaki deneyimidir bu. K an ta gre insann doann g
zellii ile karlama zellii, yaratma teolojisi asndan
arka plana sahiptir ve doal bir temeldir. Doay, daha
dorusu tanrsal yaratm ieren potansiyelin en st sevi
yesi gibi, dehann yani sanatnn yaratmasn K an t bu
temelden harekede anlatr. A ncak bu onun zgn ifade
sinin belirsizliine gre doa gzelidir. B ir eyleri tanma
ya veya yorumlamaya abaladmz sanat eserinin aksine
byle bir grevi yklenmi olsa bile-, doadan bize
nem li olarak hitap eden yalnzln bir eit belirsiz ruh
gcdr o. D oann gzel bulunulmasnn bu estetik
yaantsnn kapsaml analizi, bunun belli oranda yanl
grnm olduunu ve sanatsal deneyimli ve eitimli
insanlarn aksine, doay hakikatte baka gzlerle gre
meyeceimizi bize retir. 18. yzyl gezi notlarnda Alp
Dalarnn nasl anlatldn hatrlayalm: Tyler rpertici
ve korkun yabaniliin gzellikten, insanlktan, orada
oluun gizliliinden karcasna hissedilen korkun da
lar. Buna karn imdi btn dnya, bu yksek dalarn
byklnde yalnzca doann yceliini deil onun
gerek gzelliini sergiledii dncesindedir.
Burada olup bitenler ak. 18. yzylda aklc bir dze
ne alm tasarmlama gcne sahip birinin gzyle etra
fmza bakyorduk. ngiliz bahe stili bir eit yeni doa
benzerini ve doalln gzler nne koymadan nce,
18. yzyl baheleri genelde geometrik olarak yapland
rlmlardr, tpk doa da yer alan bir evin yapsnn bir
uzants gibi. Hegel, doa gzelinin sanat gzelinin bir
yansmas olduunu doru olarak kavramtr18. Bunun
sonucunda biz doadaki gzelin farkna varmasn
rendik -doal olarak gzmzn ve sanat eserlerinin
yardmn da alarak-. M odem sanatn kukulu durumunda
bize neyin yardmc olaca sorusu hala karlksz. Bura
dan harekede, bir manzara yardmyla manzaradaki gzeli
baarl biimde yeniden tanyabiliriz. D oa gzeline
ilikin deneyim, sanat eitimi alm bir gzn istekleri
karsnda ara olarak hissetmemiz gerektii eklindedir
bu. D oa gzeli yardmyla bizim sanat eserinde grd
mz eyin sanatn dilinde sylenilen olmadn yeni
den hatrlayacaz. B u , m odem sanatn bize hitap ettii

s H egel, V o rlesu n g en b c r die A esth teik, hrsg. v o n H ein rich G u stv


H o th o , B erlin 1 8 3 5 , E in l. 1
ve bizi anlamllk bilinciyle, gz nnde tuttuumuz
eylerin harika anlamyla bizi dolduran gnderimin belir
sizliidir19. Belirsize ynelik bu gnderim ne demek?
Alman Klasiinin temsilcileri G oethe ve Schiller tarafn
dan oluturulan anlam yardmyla bu ileve sem bolik ilev
deriz.

19 T h c o d o r W . A d o rn o bun u ayrntl olaral z m lem itir, baknz,


A esth etisch e T h e o ric , F ra n k fu rt a.M . 1 9 7 3 (D a h a n ce yaynland
yer, G esa m m elte S c h rifte n , B d 7 , F ra n k fu rt a.M . 1 9 7 0
Sem bol nedir? B u ncelikle Yunanca teknik bir te
rimdir ve an paras anlamna gelir. E v sahibi kendisini
ziyaret eden konuuna tessera hospitalis denen ikiye
bld parann yarsn verir, dier yarn ise kendisi iin
alkor. E er bu konuk otuz veya elli yl sonra bu eve
tekrar gelirse, elindeki yarm para yardmyla bunlar bir
birlerini hatrlarlar. Antik dnyasna ait bir eit pasaport.
te bu, sem bol kelimesinin eski teknik anlamdr. D aha
nceden tannan birini tanmak iin kullanlan bir ey.
Platonun leninde gzel bir yk yer alr. Sz
konusu eser sanatn bizim iin sahip olduu nem e ok
daha derinden iaret eder. Aristofanes burada akn ma
hiyeti hakknda harika bir yk anlatr. O na gre insanlar
balangta kremsi bir varla sahiptiler. A ncak bunlar
daha sonra kt davran gstermiler, Tanrlar da onlar
ikiye blmler. Tm bir yaamn ve varlk kresinin bu
paralardan her biri, kendisini yani tamamlayann bulma
ya alr. Bu, au[i[3oXov to avcbtov yani her insan bir
btnn parasdr ve bu bir aktr yani bir eylerin iyi
lemek zere btnlenen paraym beklentisinin bu
btnlemede gereklemesidir. B u ruhun kefi ve gnl
akrabalna ilikin derin anlamlar ieren sz konusu
benzetm e, sanat anlamnda gzelin deneyimini bize d-
ndrtr. Bu, sanatn gzelliine yani sanat eserine ait
bu nemlilik gzkebilir veya kavranabilir bakta aka
bulunmayana gnderim yapmas eklindedir. B u nasl bir
gnderimdir? Gnderim in gerek ilevi baka bir eye
yani dolaysz olarak sahip olunabilen veya yaanabilen
eye dayanr. E er bu byle ise, o zaman sem bol, bizim
klasik dil kullanmndan beri Allegori diye adlandrd-
mzdr: E er byle ise, bu durumda da sem bol bizim en
azndan klasik dil kullanmmzdan beri Allegori diye
adlandrdmzdr. Yani dnlen eyin baka bir ey
araclyla ifadelendirilmesi, bunun da dnlen eyi
dolayszca syleyebilmesidir. B u ekilde baka bir eye
gnderim yapmayan klasik sem bol kavramnn sonucu,
Allegori kavramnda, sanatsal olmayann soukluunun
kendi iinde haksz olan yan anlamna sahip oluruz. Bu,
nceden bilincinde olunmas gereken anlam ilikisini
syler. Sem bolik olann deneyimlenmesi anlamna gelen
sem bol, tekil olann ayrcalkl olan (tpk iyileme ve
btnle buluma sz veren varlk paras gibi) sergile
m esi veya onun bizim yaam paramz iin btnle bulu
acak, hep aranacak dier paras olmasn kast eder.
Sanatn bu anlam ge burjuva dnemine has eitim
dini anlam gibi, bence zel toplumsal koullara bal
gzkmemektedir, bilakis gzelin deneyimi, zellikle de
sanat anlamnda gzel olann deneyimi, onu her zaman
olduu olas kutsal dzenin arlmasdr.
B ir an byle dnmeye devam edersek, yalnzca ta
rihsel gereklik olarak deil, gnmze ait bir e zamanl
lk olarak tandmz bu yaantnn okluunun nemi
grlecektir. Burada genellikle ve her zaman ve sanat
eseri dediimiz eitli farkllatrmalarda kutsal olann
benzer iletisi bize hitap eder. B ence bu, gzel olann ve
sanatn nem ini ne oluturur sorusuna verilecek en uy
gun yanttr. O unu syler: Karlamann farkllnda
zel olan deneyimlenmez bilakis dnyadaki insann varlk
konumu ve yaanabilir dnyann btnsellii ve ayrca
akn olana kar onun sonluluu deneyimlenir. B u an
lamda nem li bir adm daha atabilir ve diyebiliriz ki: Bir
eseri bizim iin nemli klan, belirsiz anlam beklentisi ve
anlam btnlnn, tarafmzdan anlalabilecek ve
tannabilecek ekilde gereklemesi demek deildir. Sa
natsal gzelin tanm konusunda idenin duyumsal
grnmnden bahsettiinde, bu, HegePin bize rettii
eydir. D erin anlaml bir ifade. B u yzden gzel olann
hakikat halinde duyumsal grnmnde, kendisine yal
nzca bakabilen bir ide var olabilir. Buna ramen o bence
idealist bir yoldan karmadr. Bu, bir iletinin aktarmnn
deil de eserin eser olarak bize hitap etmesi eklindeki
konuya uygun dmez. Sanattan kaynaklanan anlam ie
riinin kavramdan alnabilecei beklentisi, sanat tehlikeli
biim de amtr. Bu, H egeli sanatn gem ite kalmlk
niteliine gtren tem el dncesiydi. Sanatn paralar
halindeki duyumsal dilinde, bize karanlk ve belirsiz hitap
edenleri, felsefe ve kavram eklinde alnabilirse veya
mmknse, o zaman bunu HegePin ilkesel bir ifadesi
diye yorumlayabiliriz.
A ncak bu, her trden sanatsal deneyim tarafndan,
zellikle de kavram biiminde zetlenebilecek olan tr
den anlam ynelimlerini amzn sanat retiminden
beklemeyi, aka ret eden amzn sanat tarafndan
olumsuzlanan idealist yoldan karmadr. Sanatn sem bol-
selliini ve sembolikliini, gnderim ile gizleme arasnda
ki zlmez bir elikide yatt dncesine kar kyo
rum. K endi telafi edilmezliinde sanat eseri, salt anlam
taycs deildir. Sanat eserinin anlam onun burada
olmasna dayanr.'H erhangi bir yanl anlamadan sakn
mak iin, eser kelimesini baka bir kelimeyle yani olu
um ile telafi edebiliriz. B u yaklak u anlama gelir: Bir
dan formasyonundan bahsettiimiz gibi, iirde hzla
akp giden konuma aknn geici srecinin duraca bir
oluum olaca. Oluum , her eyden nce birilerinin
amal olarak yaptn dndrtebilecek bir ey deildir
(sterse eser kavramyla balantl olsa bile). Sanat eseri
yaratm olan, baka hibir eyle deil, hakikatte kendi
elinden km bir oluumun karsndadr. Bu, planlama
ve baarma arasnda bir ataktr. imdi o duruyor ve
sonsuza kadar orada, kendisiyle karlaacaklar iin
karlalabilir durumdadr ve nitelii ynyle kavra-
nlabilirdir. B u , kendi dokunulmazl ve teklii ierisinde
sanat eserine kimlik veren bir ataktr. W alter Benjam in'in
sanat eserinin halesi dedii20 ve hepimizin tand ve
sanat sulan denilenler konusunda fkelendiimiz eydir
bu. Sanat eserinin tahrip edilmesi bizim amzdan genel
likle dini kabahaere sahiptir.
B u dnceler, sanat araclyla ortaya kan anlamn
salt aa karlmas olmad konusunda bizim bilgilen

20 B e n ja m in , das K u n stw erk im Z eitalter sein er tech n isch en


R ep rod u zierbarkeit, F ra n k fu rt a .M .1 9 6 9
memizi salamaldr. Anlamn akp gitmeyip veya yava
yava yok olmayp, bunun yerine oluumun atsnda
belirlenecek ve yurdanacak biimde, sabit olana gizlen
m esi ncelikli olarak dile getirilebilir. Sonuta idealist
anlam kavramndan uzaklama imkanm, daha dorusu
sanattan kaynaklanan hakikat ve varkk younluunu aa
karma, gizlilikten arndrma, ak hale getirme; gizlen
mi olma ve gizlilik varl eklindeki ikili bir kavram
halinde ifade etme imkann Heidegger sayesinde yzy
lmzda atlan dnce admna borluyuz. Heidegger
gizli olmayan aMjeia anlamn tayan Yunanca kav
ramn dnyadaki insann temel deneyiminin yalnzca bir
taraf olduunu gsterdi. nsann sonluluunun paras
olan rtm e ve gizleme, aa karmann yannda ve o-
nunla ayrlmaz biimde durur. S a f anlam uyumunun
idealizmine snrlarn gsteren bu felsefi yaklam, sanat
eserinde belirsiz bir biimde mana olarak deneyimlenen
anlamdan fazla olmasn ierir. B u okluu oluturan
znel olana ait bir gerektir. Rilkenin ifadeleriyle byle
bir ey vardr: insanlar arasnda byle eyler vardr.
Bunun olmas yani bu durum, kendi stnlne inanan
btn anlam beklentilerine kar almaz bir kar koyu-
tur. Sanat eseri, bizi, bunu tanmamza zorlar. Seni gr
meyen hibir yer yoktur. Sen yaamm deitirmelisin.
B u bir itki olmaktr, her trl sanatsal yaantnn karm
za kt zel olan bu sayede gerekleir 21 .

21 M artin H eid egger, d er U rsp ru n g des K u n stw erk es, Stu ttgartt 19 6 0 .
Bu, sanatn gerekte neminin ne olduuna ilikin so
ru konusunda uygun kavramsal anlamaya bizi gtrr.
G oeth e ve Schiller tarafndan seildii gibi, sem bol kav
ramn, ona derinlik kazandran ynde ilerletmek
istiyorum: Sem bolik olan yalnzca anlama gnderimde
bulunmaz, bilakis onu gnmze ait klar, o anlam tem
sil eder. Sz konusu bu temsil kavramnda, kilise ve dev
let hukukuna ait temsil kavram gz nnde bulundu
rulmaldr. Tem sil orada, bir eyin sanki yedekmi gibi
temsil eden veya ona ait olamayan ve dolayl olarak orada
olduu anlamn tamaz. Bilakis temsil edilenin kendisi
oradadr ve hem de orada olabilecek ekilde. Sanata ak
tarmak gerekirse, orada olutan bir eyler temsilde belir
lenir. E ser sahibi tannm bir ahsiyet, bir portrede tem
sili olarak anlatlrsa da bu byledir. Belediyenin salon
duvarnda veya kilise duvarnda veya nerede olursa olsun,
asl duran bir resim, onun imdisinin bir paras olmal
dr. O , sahip olduu temsili rolde yani temsili portrede
oradadr. Resm i, temsil eden olduunu dnrz. D oal
olarak bu resmin veya kutsalln yceletirilmesi deildir.
B ir sanat eseri sz konusu ise onun ylesine bir an iare
ti, baka bir ifadeyle, orada olua bir gnderim ve onun
telafisi olduu aklmzdan gemez.
B ir protestan olarak benim iin, Protestan Kilisesinde
sonulanm bulunan Akam Yem ei tartmas ok -
nemlidir. zellikle Zwingli ile Luther arasndaki tartma.
Luther ile beraber ben de saya bu benim etim, bu
benim kanm sznn ekmek ve arabn bu anlama
gelmedii dncesindeyim. B en ce Luther bunu doru
olarak grd ve bilebildiim kadaryla, bu noktada eski
R om a katolik geleneine bal kald yani Sakram entin
ekmek ve arab, sann eti ve kan olduuna -bu dogma
tik sorunu eer sanat deneyimi konusunda dnmek
istersek, bu ve buna benzerleri sylemek ve dnmek
iin bir vesile sayyorum. Sanat eserinde yalnzca bir ey
lere gnderimde bulunulmaz ayn zamanda gnderim
yaplan eyin kendisi orada mevcuttur. Baka bir ifadeyle,
bu, varlkta bir art anlamna gelir. Pratik ve ekonom ik
yaama ait cihaz ve aygdann gelitirildii teknik ve el
sanadan alanndaki insanln retim baarlar ile bunun
arasnda bir ayrm vardr. Buna aka ait olan, bizim
yaptmz her bir parann yalnzca bir ara ve alet olarak
hizm et etmesidir. E v yaamna ait pratik bir nesne edinir
sek, bunun bir eser olduunu sylemeyiz, bu bir par
adr. Buna ait olan, aynsnn retiminin tekrarlanabilir-
i ve ngrld belirli ilev btnl iin, bu tr ara
ve ara paralarnn temelden telafi edilebilir olmasdr.
Buna karn sanat eseri telafi edilemez. inde bulun
duumuz, yksek seviyedeki sanat eserlerinin olduka
gzel kopyalaryla karlatmz yeniden retilebilirlik
anda bile, bu, hakikatini korur. Fotoraflar ve plaklar
yeniden retimdirler ve temsil etmezler. Bu haliyle yeni
den retimlerde, sanat eserine kimlik kazandran bir defa
lk olaydan izler bulunmaz (Hatta plakta bir yorumun
daha dorusu yeniden retimin bir defalk olay sz ko
nusu olsa bile). E er iyi bir yeniden retim bulursam,
eskiyi bununla deitiririm. Y o k kaybedersem, bir baka
sn edinirim. Sanat eserinde yatan bir bakasnn, her
hangi bir ekilde retilmi olandan fark nedir?
D oru ekilde anlamak iin bu soruya ilikin antik
dnem e ait yant var. H er sanat eserinde yani
imitasyon anlamnda bir eyler bulunur. Mimesis yalnzca
nceden tannm olann taklidi deildir, ayn zamanda,
bunun bir ekilde duyumsal younlukta ansal olabilecek
ekilde anlatlmas demektir. B u kavramn antik kullanm
yldz danslarndan hareketle seilmitir22. Yldzlar salt
matematik yasalarn ve uzayn dzenini oluturan dze
ninin ifadesidirler. B u anlamda gelenek sanatn aslnda
mimesis olduunu, yani onun bir eyleri anlattn
sylyorsa olduka hakldr. B u arada da dile getirilen bir
eyin baka bir biimde de kavranlabilir ve daha canl
biim de anlatlacak ekilde orada olduu dncesin
den kendimizi korumalyz. B u temelden harekede sora
cam soru, konulu veya konusuz resmin ksa sreli kl
tr ve sanat politikas iin olup olmaddr. T am aksine,
bunun kendisini anlatt pek ok biimlendirme ekli
vardr, yani byle bir defalk biim olmu oluumun
iirletirilmesinde ve kendisini bu ekilde sunann gnlk
deneyimimizden ne kadar farkl olursa olsun, dzenin
garantisi olarak sanatn baard sem bolik temsil, nce
den belirli nesnelerle belirli bir balla ihtiya duymaz.
Sanatn zellii, anlam armlar asndan, ister zengin

22 B ak n z H erm an n K o lle r, D ie M im esis in der A n tike. N a ch a h m u n g ,


D arstellu n g , A usdruck. B e rn 1 9 5 4 (D isserta tio n es B e rn en ses)
ister fakir olsun, burada anlatlann tpk bir tandkla
karlatmzdaki gibi, bizi olduumuz yerde durdurma
ya ve benimsemeye gtrmesinde yatar. Btn alarn
ve gnmz sanatnn, bizim her birimiz iin sz konu
sunu olan devin, bu karakterden nasl etkilendii daha
sonra grlecektir. Orada, konumak isteyen eyi dinle
m esini renm ek bir grevdir ve dinlemesini renmenin
ekicilii gl medeniyeti yaymaya alan, her eyi tek
dzeletiren grmezden ve iitmezden gelmenin zerine
kmay kast ettiini itiraf etmeliyiz.
Gzelin zellikle sanatn yaanmas ile neyin anlatl
m ak istendiini soralm? Edinilmesi gereken temel d
nce, anlamn basit aktarm veya sylenilmesi sz ko
nusu olmas deildir. Bu beklentiyle orada yaanlan ey,
teden beri kuramsal akln genel anlam beklentisiyle ilgili
hale gelmesi deildir. Hegel rneinde olduu gibi idea
listlerle birlikte, sanatsal gzeli idenin duyumsal gr
nm diye tanmland srece iyi ve gzelin birliine
ilikin Platonik n dahice yeniden almlanmasdr-, u
zorunlu olarak art koulur: Hakiki olann grnmnn
bu tarznn amay ve ideyi dnen felsefi dncenin,
bu hakikatin kavranmas iin, en yksek ve en uygun
biim olmasn. dealist estetiin de zayf ve hatal yn
vardr nk zel olan ile hakiki olann grnmyle
karlamas yalnzca zel olanda yattn grememitir.
Sanatn kimlii burada kendisini bizim iin asla abartl
gstermez. Bu semboln ve sem bolik olann anlamdr,
yani burada gnderimde bulunduu anlam, kendi iinde
de canlandran ve hatta garantileyen gnderimin elikili
halidir. Genellikle hazrlamakszn ve savunmasz olarak
ikna edici bir eserin gcne karlk ona tabi olduumuz
iin, yalnzca salt kavraya kar koyan bu biim ierisin
de sanada karlarz, sembolik ve sem bol ykl olann
varl, onun entelektel adan telafi edici anlam amacy
la ilgili olduu iin deil bilakis anlamn kendi iinde
iermesinde yatar.
Sanatn sem bol karakterine ilikin aklamalarmz o-
yuna ilikin giriteki dncelerimiz ile rtt. Orada
bizim sorumuza ilikin bak as, oyunun genellikle bir
eit kendini anlatma olduu grnden harekede geli
ti. Sanat eserinde bu, varlk geliiminin, temsilin ve bir
varolann kendi kendini anlatmasyla deneyimledii var
lktaki kazanmn zel karakterinde kendi ifadesini bulur.
Bu noktada bence idealist estetiin gzden geirilmesi
gereken ynleri var, zira sanat deneyiminin bu karakterim
uygun biimde kavramak sz konusudur. Buradan ka
cak genel sonu iyice belirlendi yani ister nesnesel ve
tamdk gelenekler biiminde isterse gnmzn bilin
meyen geleneksizlii biiminde, ne ekilde olursa olsun,
sanat bizden her halkarda yapsna ilikin bir alma
ister.
Sanatn gerekten zedeyen ve ortak noktalar olutu
ran yap karakterini aktarmas gereken bir sonucu bura
dan karmak istiyorum. Sanat eseri olan sunumda, sanat
eserinin kendisi olmad eyi anlatmas, onun hibir
biim de Allegori olmamas, yani baka bir ey dnl
sn diye bir eyler sylemesi ve anlatmas gerekenlerin
onda bulunabilmesi sz konusu modernlik iin, genel bir
istek ve zorunlu koul olarak anlalmamaldr. B ir resme
bakarken onun ne anlatt sorulursa, bu, nesneye bal
kavramlatrmann n aif biimidir. D oal olarak biz de
bunu anlyoruz. Biz bunu tanyabilirsek bu algmzda yer
alr, ancak almlanmann gerek amac olarak gz nnde
bulundurmaz. Bunun bilincinde olmak iin soyut mzii
dnmek yeter. O tamamen konusuz bir sanattr.
D eim ez belirli anlama ve bak asn art komak
anlamszdr hatta ara sra bunun iin uralsa bile.
Program mziinin ikincil ve ara biim lerini veya ikincil
biim olarak soyut mzik dramasna gnderimde bulu
nan opera ve mzik dramasnn ikincil ve ara biimlerini,
bat mziinin byk soyudama baarsn ve eski Avus
turyann kltr temelinde gelien Viyana klasiini yakn
dan tanyoruz. Bizi srekli uratran sorumuzun anlam
n ite bu soyut mzikte gsterebiliriz. B ir mzik paras
rnein B eethovenun yayl saz kuartederi bu ok tat
sz veya gerekten ok byk veya anlaml mzik
dedirtir. Burada kaliteyi ne oluturur? Kukusuz bizim
anlam diye isimlendireceimiz bir eyin herhangi belirli
bir ilikisi deil. Bilgi Estetiinin bize aktarmak istedii,
enformasyon asndan niceliksel belirli btnlkler de
sz konusu deil. Sanki niteliksel olandaki deiik varyas
yonlar sz konusu deilmi gibi. B ir dans arks niin
strap koro arksna dntrlsn? Burada, oyunda
sze gizli bir dzenleme mi sz konusu? Byle bir eyin
oyunda olmas sz konusu olabilir ve mzik yorumlan
kavramsalln son kalntlarna ilikin dayanaklar bulma
ya abalayabilir. Konusuz sanat eserlerine bakarken, nes
nelere, bizim gnlk dnya ynelimimiz ierisinde baka
rz. Ayn ekilde, mziin bizim iin grnd youn
lukta ifadeleri anlamaya altmz kulakla iitiriz. Hep
sylenildii gibi, mziin szsz dili ile bizim kendimize
ait konuma ve iletiim yaantlarmzn sz dili arasnda
yok edilemez iliki mevcuttur. Benzer biimde, nesnesel
grm e ile dnyadaki ynelim ve sanatsal istekler arasnda
nesnesel gzkebilir bir dnyann unsurlarndan yeni
kom pozisyonlar oluturmak ve bunun gerilim derinliine
katlmasna ilikin sanatsal istekler arasnda belli bir iliki
vardr.
B u u sorulan hatrlatmak, sanatn bizden istedii ve
bizi bir araya getiren iletiimsel zellii grnr klmaya
ilikin iyi bir hazrlktr. Batan beri bahsettiim konu,
hmanist Hristiyan gelenein, doal mterekliinde nasl
kmaya altdr. Aynca, herkesin onu yeni ifadelerin
doal kelime daarc olarak tanyacak ekilde sanatsal
yaratma biimlerinde korunabilen doal birletirici ieri
in var olmadm da sylemek istiyorum. fade ettiimi
gibi, bu, baka bir eydir, yani sanat belirli cemaata
hitap etmeyip, bunun yerine, kendi kendini anlatarak,
evresinde kendi topluluunu oluturur. H er eye ramen
o, hala bir cemaat oluturur, amac asndan bu cemaat,
zerinde yaadmz dnyann btndr, kmeniktir,
o gerekten evrenseldir. Herkes kendini btn sanatsal
yaratmlarn istei olan- bir sanat eserinde sylenilen ve
kendininkine uyan bir dile amaldr. Dnya grmz
hazrlayc doal mtereklerin, sanat eserinin biim len
m esini ve ekillenmesini salayp salamad veya kar
mza kan ve bir biim de hecelediimiz oluumda,
bize burada bir ey syleyenin dilini ve alfabesini ren
memizin gerekip gerekmedii sorulabilir. Baka bir ger
ek varsa, bunun her halkarda gizli bir mterekliin
baars, baka ifadeyle ortak baar olduudur.
nc olarak, festival kavramn sz konusu etmek
istediim noktaya geldik. E er bir eyler festival deneyimi
ile balantlysa, bu, her birinin dierini dlamaktan e
kinmesi demektir. Festival mterekliktir ve tamamlan
m biimi ierisinde mterekliin ifadesidir. Festival
herkes iindir. Birileri festivale katlmazsa, dierleri onun
kendi kendini dladn sylerler. Festivalin bu karak
teri ve bununla balantl zaman deneyimine ilikin yaps
konusunda ak dnmek olduka g. B u konuda insan
kendini yalnz hissediyor ve yaplan almalar da bunu
gsteriyor. Buna ramen bu ynde admlar atm baz
nem li aratrmaclar var. Szgelimi klasik filologlardan
F .O tto 23 veya Germ anistik ve H ungaroloji alannda klasik
filolog Kari Kernyizyi24 hatrlatmak isterim. Festival ve
festival zamannn ne olduu teden beri teolojik bir
konudur.
Belki de aadaki ilk gzlemlerimden hareket etmek
gerekir. D enilir ki, festival kudamyor, festival gn tatil
zamandr. B u ne demek? B ir festivalin kutlanmas ne
demektir? "K utlam ak hep olumsuz anlamda alnarak,
almamak m demektir? Eer yleyse niin? almak
bizi birbirimizden aka ayrd ve uzaklatrd iin
yant olumludur. Yaptm iin amac uruna kendimizi
yalnzlanrz, hem de ortak bir av ve i blmne daya-

23 O tto , D io n y so s. M ytho s und K u ltu s, F ra n k fu rt a .M .1 9 3 3


24 K c rc n y i, V o m W ese n des F e ste s, yaynland yer, G es a m m elte
W erk e, B d . 7,: A n tik e R eligio n , M n ch en 1971
nan retimin eskiden beri gerektii toparlanmaya ra
men. Buna karn fesdval ve kutlama, insanlarn burada
yalnzlamayp, her eyi ve herkesi toplamasyla belirlenir.
Kudamann bu zel nitelii bizim artk salayamadmz
bir baardr. Bu, kudama sanatdr. lkel kltrler ve eski
alar bu noktada ok stndrler. B u sanatn srrnn ne
olduunu insanlar kendi kendilerine sorarlar. Herhalde o,
tamamen aklanamayan mtereklikte, kimsenin bir ey
sylemedii konularda insanlarn toplanmasnda yatar.
Bunlar, kukusuz sanat eserinin deneyimine benzeyen
rasdantsal ifadeler deildir. Kudamak genellikle belirli
anlatm biim ine sahiptir. Bunun iin bizim gelenek ve
eski gelenek dediimiz deimez kurallar vardr. Bunlar
dan hi birisi eski olmayan yani deimez bir dzen al
kanl haline gelen bir gelenek olmamtr. Kudama ve
festivale uyan ve ona ait olan belirli bir konuma biimi
sz konusudur. Bu yzden de festival konumalar vardr.
Festival konumasnn biiminden ziyade suskunluk fes
tival kudamalanna aittir. Ancak biz, kudayan susmaktan
bahsediyoruz. Susmak konusunda, onun kendi kendine
yayldn syleriz. Tpk "kendisini etkileyen sanatsal
veya dini bir eserle, rasdant sonucu karlaan birinin
durumunda sz konusunda olduu gibi. H er on ylda bir
bronz bir eserin E ge D enizinin derinliklerinden karla
rak sergilendii Atinadaki Ulusal Mzeyi anmsyorum.
B yle bir sergi salonuna girdiinde, inam, mudak kua-
yan suskunluk kaplar. nsanlarn karlaacaklar uruna
nasl toplandklar hem en hissedilir. Festivalin kutiamas
demek, bu kudamamn bir faaliyet olmasdr. Sanatsal bir
ifadeyle, amalanm bir faaliyet adlandrlr. B ir ey iin
toplanarak ve sanat eserinin sz konusu olduu yerde
aa kankutlama yaparz. B u ylesine bir araya gelme
deildir. Herkesi birletiren, onlar kk guruplar halin
de paralanmaktan veya tekil deneyimlere kaplmaktan
alkoyan bir ama vardr.
Festivalin zaman yapsn soruturalm ve bundan ha
reketle sanatn festival ynn ve sanat eserinin yapsna
bakalm. D ilsel bir gzlemime saparak bunu anlatmak
istiyorum: Bizim hepimizi balayan dilin bildiine bal
olmamz konusundaki felsefi dnceleri aktarabilmek
bence iyi bir yoldur. B ir festival hakknda, onu kutlad
mz sylediimizi hatrlatmak isterim. Festivalin kut
lanmas, kutlama davranlarmzda zel bir
gerekleimdir. E er daha fazla dnmek isteniyorsa
kulaklarmz szckler iin daha da amalyz. Kuda-
mak, kendisi iin uralan bir amacn tasarmn aka
kaldran bir szcktr. Kutlamak, oraya varmak iin
ncelikle gidilmesi anlamna gelmez. Festivali kutlad
mzda, festival srekli ve btn zaman oradadr. Festiva
lin kutlanarak geip gitmesi ve birbirini yerine geen
anlarn srekliliine dmemesi, festivalin zaman karakte
ridir. Kukusuz bir festival program yaplr veya ayn
tarzda festivale ait dini ibadet ngrlebilir, hatta bir
zaman plan da karlabilir. Btn bunlar yalnz festival
kutland iin gerekleir. O nun kutlama biim leri ege
m en bir tarzda oluturulabilir. A ncak kutlamann zaman
yaps, zaman hakimiyetinin yaps deildir.
Festivale ait olan -dem ek istediim de bunun ille de
olmas deil (veya belki de derin bir anlamda mmkn
dr). onun tekrarlanmasdr. B ir defalk festivallerin aksi
ne tekrarlanan festivalden bahsediyoruz. B ir defalk festi
valin tekrarlanmak istenip istenmedii sorulabilir. Tekrar
lanan festivaller belirli bir zaman dzenine gre dzen
lendii iin byle adlandrlmazlar, bilakis tam tersi. Za
man dzeni festivalin tekrarlanmasyla ortaya kar: Kilise
yl, yani kutsal yl, bizim soyut zaman hesaplarmzda
aylarn veya benzer eylerin saysna gre deil de, ylba
veya paskalya veya ne denirse, ona gre adlandrlrlar.
btn bunlar hakikatte vaktinde gelen ve vakti olann
nceliini temsil eder ve zamann soyut hesaplanmas
veya doldurulmas deildir.
Grne gre burada da sz konusu olan zamann
iki tem el deneyimi vardr25. Zamann normal pragmatik
deneyimi, bir ey iin zamandr, yani egemen olduu
muz paralara ayrlan, sahip olunan veya olunmayan veya
sahip olunmadna inanlan zamandr. Yapsna gre bu
bo zamandr, yani iini doldurmak iin sahip olunmas
gereken bir ey. Zamann bu boluunun deneyiminin
tipik rneini, can sknts sunar. Burada zaman kendi
tarihsiz tekrarlanan ritminde, can skc bir imdi olarak
almlanr. Can skntsnn bu boluu karsnda, ura-

25 u yaynm a b akn z, leere und erfu llte Z e it, K le in e S ch rifte n I I I ,


T b in g en 1 9 7 2
run dier boluu yani hi zaman olmamak ve daima bir
eyler amalamak yer alr. B ir eyler amalamak bir tarz
dr. Burada zorunlu olan veya en uygun ann beklenilmesi
gereken zaman deneyimlenir. Can skntsnn ve ura
nn arl zamana ayn tarzda ulamaya abalar, yani
hibir eyle veya bir eyle doldurulmu olarak. Zaman
burada geip gitmesi gereken veya geip gitmi bir ey
olarak yaanr. O , burada zaman olarak alglanmaz. Z a
mana ilikin baka yaantlar da vardr. B ence bu hem
festivalin zamanyla hem de sanatn zamanyla ok yakn
dan balantldr. Doldurulmas gereken bo zamann
aksine ben buna yaanm zaman veya gerek zaman
demek istiyorum. Festival baladnda herkes, bu an
veya bu srenin festival tarafndan doldurulduunu bilir.
B u , bo zaman doldurmas gereken birisi araclyla
gereklememitir, bilakis tam tersi. E er festival vakti
gelmise, zaman artk festivallemitir. Festivali kudama
karakteri de bununla yakndan ilintilidir. B u , gerek za
man dediimiz zamandr ve hepimiz onu kendi yaam
deneyimlerimizden biliriz. G erek zamann temel biim
leri ocukluk, genlik, olgunluk, yallk ve lmdr. B u
rada hibir ey hesaplanmaz. B o anlarn yava ak belir
li bir btnle tamamlanmaz. Saat yardmyla gzlemle
diimiz ve hesapladmz zamann ayn tempodaki ak
nn sreklilii, bize genlik ve yallk hakknda hibir ey
demez. Birilerini gen veya yal klan zaman, saatin za
man deildir. Burada bir sreksizlik yatar. Birisi gnn
birinde yalanr veya onun artk ocuk olmadnn '1
farkna varlr. Farkna varlan, o kiinin zamandr. B ence
festival iin karakteristik olan, bunun, kendi festival zel
lii sayesinde zaman ngrm esi ve bununla zaman tut
mas ve durdurmasdr. B u kutlamadr. Zamana egemen
olan hesaplayc, dzenleyici karakter kutlama annda
durdurulur.
Yaanm hayatn bu tr zaman deneyiminden, sanat
eserine gei ok kolaydr. Sanatn grnm, dnce
mizde her zaman organik varln yapsna sahip olan
hayatn tem el belirlenimine byk bir yaknla sahiptir.
B ir sanat eserinin bir ekilde organik birlik olduunu
sylememiz herkes tarafndan anlalr. Bununla neyin
kast edildii hemen aklanabilir. Akldan geen buradaki
her bir ayrntnn, her bir durumun bakta veya metinde
-veya her ne ise orada- btn ile nasl btnletiinin
hissedilmesidir, hem de paralarla uzatlm gibi etkileme
sin veya alnan bir eyin gereklememesi srecinde bir
l paras geip gitmesin diye. T am aksine bu, orta ola
na odaklanr. Canl organizmadan, paralarn belirli -
nc bir amaca tabi klmayacak bilakis kendisinin hayat
ta kalmasna ve canllna hizm et edecek ekilde kendi
ierisinde odaklanmasn anlarz. K an t bunu harika bi
imde ifade etmitir: H em organizma hem de sanat eseri
iin geerli olan amasz amallk26. Sanatsal gzele
ilikin eski belirlenimlerden birisi buna uyar: eer ondan
hibir ey alnmaz ve hibir ey eklenilmezse, o ey

26 K a n t, K ritik der U rteilskraft, E in l.


gzeldir (Aritoteles)27. Kelim esi kelimesine deil, zn
(Cum grano salis) anlamak gerekir. Hatta bu tanm tersi
ne evirebilir ve diyebiliriz ki: Burada, bizim gzel dedi
imize ilikin olanlarn gerilim younluu ortaya kar,
eer oluum kendi canl birliini yitirmemesi gerekirse, o,
dokunulmayacak temel bir yapdan harekede olas dei
imlerin mmkn alanlarm, telafileri, eklemeleri, uzakla
trmalar mmkn klar. Bundan dolay sanat eseri genel
likle canl organizmaya yani kendi iinde yaplanm bir
birlie benzetilir. B u da, onun kendi gerek zamanna
sahip olmas demektir.
D oal olarak bu, onun gerek canl organizmalar gibi,
genlik, olgunluk ve yallk dnemine sahip olmas an
lamna gelmez. Sanat eseri, zamansal uzunluun hesapla
nabilir sresi araclyla deil, onun kendi gerek zaman
sal yaps araclyla belirlenir. Mzii hatrlayalm. H er
kes bestecinin mzik parasnn mnferit dizelerini nite
lendirmek iin kulland tempoya ilikin ham bilgileri
tanr. Bununla belirsiz bir ey verilmi oldu. B ir eyin
hzl veya yava alnmas keyfiyetine bal olan besteci
nin teknik ynergesi deildir bu. Zam an doru alnmal
dr yani eserin istedii biimde. T em p o bilgileri doru
tempoyu tutturmak veya parann btnne odaklanmak
iin yalnzca iarederdir. D oru tempo asla llemez,
hesaplanamaz. B u , amzn makine sanat yardmyla
mmkn olan ve baz lkelerde lder getirilerek, rne
in besteci tarafndan alnm veya onun tarafndan onay

27 A rito teles, E th ik a N ico m a sch eia , B 5 , 1 1 0 6 b 9


lanm zgn kaytlarn tempo ve ritimlerini kanonlatn-
larak merkezi brokrasinin sanat mdahalesini ifade eden
byk yanlglarndan birisidir. Byle bir eyi uygulamaya
koymak, yeniden reten sanatn lmdr. Bu, sanat
mekanik aygara teslim etmek demektir. Birilerinin te
den beri zgn olarak kopyalad gibi, yeniden retimde
yalnzca kopya taklit edilirse, bu, yaratc olmayan bir
faaliyete indirgenir. D inleyici dedii dieri ise bunun
farkna varr tabi bunu baarabilirse.
Kim lik ve farkllk arasndaki oyun alannn ok eski
bildik farkll burada bir kez daha sz konusu. B u , m
zik parasnn gerek zamandr ve bulunmas gereken
yaznsal m etnin kendi tonudur ve ancak i kulakta ger
ekleir. H er yeniden retim, bir iirin ezbere sylenmesi
ve sesli okunmas mimik ve konuma sanatnn veya ark
syleyebilmenin yer ald her tiyatro gsterisinde, eserin
gerek sanatsal deneyimine araclk edilir. Bunun koulu
ise, biz i kulamzda gzmzn nnde gerekten
gerekleenlerin dnda bir eyler iitmemizdir. Yeniden
retilmiler, bu tr mimik baarlar veya anlatmlar deil,
yalnzca i kulan idealine yceltilmi olanlar eserin yap
snn temellerini sunar. rnein bir iir kulamzda ise,
bu bizim hepimizin yapt bir deneyimdir. K im se gerek
tirdii tarzda iiri sesli okuyamaz, hatta air bile. B u niin
byle? K ey if almann ierisinde yatt gerek dnce
almasyla yani yanstma almasyla kar karyayz.
Belirli anlarn aknlnda etken olduumuz iin ideal
oluum ortaya kar. B ir iiri kayt edercesine dinlemek
iin, sunumun bireysel ses rengine sahip olmamas gerek.
Byle bir ey metinde yer almaz. H er birey kendi ses
rengine sahiptir. Dnyann hibir sesi yaznsal bir metnin
idealine ulaamaz. Herkes belirli oranda onun etkisini
hissetmelidir. B u katkdan kurtulmak, oyuncu olarak bu
oyunda yer alan bizlerin baarmamz gereken i birliini
oluturur.
Sanat eserinin gerek zamannn konusu, ritim dene
yiminde gzel biimde betimlenir. Ritim nasl bir eydir?
Ritim letirmenin bizim dinleme ve kavramamzn bir
biim i olduunu gsteren psikolojik aratrmalar var"28.
E er biz ayn tonda tekrarlanan ses veya grltlerin
akm ses cihaznda alarsak, hibir dinleyici bu ak
ritimlendiremez. Ritim nerede peki? O nesnel, fiziksel
zaman ilikilerinde mi, nesnel fiziki dalga aknda ve
dalgalarnda veya benzerlerinde veya yalnzca dinleyici
nin kafasnn iinde mi bulunur? Kukusuz bu, kendi
yetersiz haml ierisinde hem en byle sayabileceimiz
bir seenektir. O , ritmi seebilecek ve anlayabilecek e
kildedir. M onoton bir ekilde birbirini takip eden ridm
rnei, doal olarak sanat iin geerli rnek deildir. -
B ir eyi kendi kendimize ritimletirirsek yani onu anlaya
bilmek iin kendimiz urarsak, biim yerlemi ritimde
bunu dinleyebilmemizi gsterir.

28 B ak n z, R ich ard H nigsw ald , v o m W esen des R h y th m u s, yaynlan


d yer, D ie G ru n d lagen d er D en k p sy ch o lo g ie. Stu d ien und
A nalysen, L eip zig , B e rlin 1 9 2 5
H er sanat eseri, bir ekilde bizim iin de balayc o-
lan, gerek zaman gibi bir eye sahiptir. B u yalnzca m
zik, dans ve dil gibi geici sanadar iin geerli deildir.
Sabit sanadara baktmzda imgeler oluturduumuzu
veya bir mimari eseri ortaya kardmz ve ona baka
rak ve gezerek bir eyler rendiimizi hatrlarz. Bu ayn
zamanda zaman srecidir. B ir resim dierine gre ne
fazla hzl ne de yava olarak kavranabilir. Hatta mimari
iin de bu geerlidir. lk defa orjinali ile karlatmz
insanlk kltrnn byk eserlerini, belirli bir hayal
krkl ile alglamamz, amzn yeniden reten sanat
araclyla ortaya kan en byk yanllklarndan biridir.
Bunlar fotorafn yeniden retiminden bildiimiz kada
ryla o kadar da resimsel deildir. Hayal krkl hakikatte
u anlama gelir. Mimari eserin plak resim sel seyir kalite
sini aarak, mimari eser yani sanat olarak ona ulalmal
dr. O na gidilmeli, iine girilmeli, dna kp etraf ge-
zinmeli, etrafnda yava yava gezinerek tannmal ve bu
oluumun bir insana kendine nasl bir yaam duygusu ve
onun art szn verdiine baklmaldr. imdi bu ksa
dncelerin bir sonucunu karmak istiyorum: Sanat
yaantsnda sz konusu olan sanat eserinde duraklama
nn zel bir tarzn renmemiz gerektiidir. Bu, skc
olmayla aka nitelenen bir duraklamadr. Kendimizi
durdurarak ne kadar ona brakrsak, bu, o kadar zengin
ve eitli olarak ortaya kar. Sanatn zaman deneyiminin
varl bizim onda kalmamz, renmemiz demektir. Bu
belki de sonsuzluk denen bizim iin ll sonlu uygun
luktur.
D ncem izin akn yeniden toparlayalm: H er geri
ye bakta dncemizin btnnde hangi admlar att
mzn bilincinde olmamz gerek. Sanatn bugn bize
sorduu soru, teden beri birbirlerinden aynlan ve geri
lim ierisinde kar karya bulunanlar, bir araya getirmek
grevine sahiptir: Y ani bir tarafta tarihsel grnm dier
tarafta ilerlemeci grnm. Tarihsel grnm, kendini
eitimin krlem esi olarak niteler. Bu yzden yalnzca
eitim gelenei asndan tamdk olan nerilmelidir. Buna
karn eletirmenlerin, zamann bugn ve yarn ile yeni
den balamas gerektiine ve bununla iinde bulunulan
gelenein yava yava tanmak ve onu geride brakmak
gerektiine inanmalar dolaysyla, ilerlemeci grnm,
ideolojik eletirinin bir eit krlnde yaar. Sanat
konusunun bize sunduu gerek bulmaca gemi olanla
imdikinin ezamanlldr. Herhangi bir n basamak
veya bir bozulma sz konusu deil, tam aksine sanat
sanat olarak kendisiyle birletirecei ve sanat nasl zama
nn almas olduunu sormamz gerek. Biz bunu a-
dmda denedik. Birinci adm, oyun fazlal olgusundaki
antropolojik temelleri arar. K endi igdsel yoksulluun
da igdsel ilevler sayesinde belirlenmiliin eksik ol
mas ierisinde insann kendini zgr hissetmesi ve insa
na has olan oluturan zgrln tehlikesinde hissetm e
si, insan varln derinden etkileyen bir niteliktir. Burada,
Plessner, Scheler ve G ehlen tarafndan gelitirilen
N ietzsche kaynakl felsefi antropolojiyi karyorum.
Burada, gerek insan kalitesinin gelimesini yani varln
gemi ile imdinin birleiminin, zamanlarn, sessizliin,
rkn ve snflarn ezamanllnn gelimesini gstermeye
abaladm. Btn bunlar insancadr. G irite de syledi
im gibi, bu, M nem osynenin parldayan bakdr, bize
kimlik veren koruma ve tutunmann, M zn parldayan
bakdr. O nun, dnya ile olan ilikilerimizde ve bizim
biimlendirici abalarmzda biimlendirerek veya biim
oyunlar ierisinde e oyuncu olarak- gz nnde tuttu
umuz, bunun geici olann kalmasnn baarl olmasn
bilinli klmak, aklamalarmzn tem el motiflerinden
birisidir.
B u yzden o rastlansal deildir. Bilakis 0301nun i
aknl hakknda tinsel bir onay, geliigzel olana, se
ilmi olana serbeste belirlenene ynelik fazlalk hakkn
da bir onaydr (Bu harekette, insan varknn sonluluu-
nun deneyimi zel biim de yerlemitir). nsan iin lm,
ne kendi sremizden teleri dnmektir. llerin def
nedilmesi, bunlarn kultu, l sanat ve takdise ilikin
saysz uralar, gemi ve geici olann kendisine has
yeni bir sreklilikte belirlenmesidir. B u , dncelerimizin
btnnden harekede attmz ileri dnk bir admdr.
Ancak oyunun fazlalk karakterini sanata ynelik yaratc
ve biim lendirici vurgulama iin, gerek bir tem el diye
nitelemeyip, bilakis bunun arkasndaki derin antropolojik
m o tif olarak insan oyununu ve zellikle sanat oyununu,
doann btn oyun biimlerinden ayran ve bunlara
karn, ona zellik daha dorusu sre hediye eden eyi
tanmak gerekir.
Bu, attmz ilk admdr. Biim sel oyunda, onun e
killeniinde ve bir oluum ierisinde belirleniminde
bize neyin hitap ettii ve bunun ne olduu sorusu buraya
baldr. O , kendisine balandmz sem bolik olann eski
kavramdr. Burada yeni bir adm daha atmak istiyorum.
Sem bol bir eyi yeniden tanmamza yarayandr demitik,
pk ev sahibi konuuna yeniden tanmak iin verdii
tessera hospitalisde olduu gibi. O zaman yeniden
tanmak ne demek? Yeniden tanmak bir eyi yeniden
grm ek deildir, o bir eyi bildik olarak tanmaktr. Bu
insann yurt tutmasnn gerek srecini oluturur. Sz
konusu szck Hegele aittir ve her yeniden tanma bilgi
si ilk bilginin katksyla ynlendirilir. O nu, ide olann
yceltilmesi anlamlan iin kullanyorum. Hepimiz bunu
biliyoruz. Yeniden tanmada, genellikle ilk karlamann
ansal tutkusunda mmkn olunandan daha iyi tanmak
yatar. Yeniden tanmak kalc olan geici olandan kurta
ran baktr. B u sem boln ve sreci tamamlayan btn
sanatsal dillerin sem bol ieriinin gerek ilevidir. Ura
tmz bir sorudur bu. Szck daarc ve tm ce dizimi
ve slup, gerekten bo olan ve bize yabanc olan ve
eitimimizin byk klasik geleneinden uzakta gzken
sanat sz konusu olduunda, biz neyi yeniden tanrz?
Bu, derin sem bol skntsna dt iin ve teknik, eko
nom ik ve sosyal ilerleme inancnn daimi ilerlemesinde
bize yeniden tanma imkanlarm sunmayan modernlie
has nitelik deil midir?
Zamann ltfunun ve imdinin ltuf olmaynn basit
bir durummu gibi genel sem bol tandklnn zengin
dnemlerinden ve sem bol boalmasnn yoksul dnemle
rinden bahsedemeyeceimi gstermeye altm. Sem bol
hakikatte bir yapnn grevidir. Bu, yeniden tanma im
kanlarn baarr, hem de devlerin kesin olarak geni bir
erevesini gz nnde bulundurarak ve karlamalarn
farkl nerileri karsnda. Tarihsel eitimimizden hare
kede ve burjuva kltr endstrisine ainalk ierisinde,
nceki dnemlerde onun konumasnn doal kelime
hzinesi olan daarck, imdi, tarihsel eitimimizin re
nilen daarcn sanada karlatracak denli, bize tandk
hale gelmesiyle, okuyabilmeye uzanmas gereken bilin
meyen szcklerin yeni yeni hecelenmesinin, dier tarafta
durmas arasnda bir ayrm kukusuz vardr.
O kum a becerisinin ne anlama geldiini biliyoruz. O -
kuma becerisi demek harflerin fark edilmezcesine kay
bolm as ve kendini oluturan szn anlam olmasdr.
H er durumda bu, bize, burada sylenilenleri anladm
dedirten, uyumlu bir anlam oluturumudur. Bu, biim le
rin diliyle, sanat diliyle onu tamamlayan bir karlamadr.
Ben ce, burada karlkl bir ilikinin sz konusu olduu
aktr. Birine sahip olduuna ve dierini dlayabildiine
inanan krdr. Y eterince aklamadk: M odem sanatn
bozulmu olduuna inanan biri, eski alarn byk sana
tn gerekten kavrayamaz. B ir sanat eserinin nce hece
lenmesi daha sonra ise okunmasnn renmesi gerektii
bilinilmelidir. A ncak bunlardan sonra o konumaya ba
lar. M odern sanatn iyi bir ikaz olduuna inanlr, hece
lemeden, okumasn renmeden eski sanatn dili de
iitilebilir.
letiim sel ortak bir dnyay basite art komayan, bir
hediye gibi krederek benimsemeyen, bilakis bu iletiim
sel mtereklii kurmak zorunda olan baarmak grevidir
bu. Sanatn ve onun bilincimizdeki baarlarn btn
alara ait ezamanll iin Andre Malraux tarafndan
ifade edilmi bulunan imgesel mze -isterse bozulmu
biim ierisinde olsa bile- bu grevin istenmeden tann
masdr. B u kolleksiyonu imge dnyamza kazandrma
baanmzdr ve ayrca toplanlanlara bakmak iin bir
mzeye gidilmesi gibi, bizim ona sahip olmamz da bu
nun p f noktasdr. Baka bir ifadeyle: ster gelenei
tanyalm ister onun bilincinde olalm veya yeniden ba
ladmz dnelim bu gelenein bizim zerimizdeki
gcn deitirmez- biz sonlu varlk olarak gelenekte
dururuz. inde bulunduumuz gelenei ve bize gelecek
salayacak imkanlarla karlap karlamayacamz
veya kendisine doru yaadmz gelecee srtmz d
np dnemeyeceimiz, kendimizi yeniden programlayp
programlamayacamz ve kendimizi yeniden oluturup
oluturmayacamz konusunda elbette bir eyler deie
cek. G elenek, kukusuz ylesine konserveletirm e deil,
o aktarmdr. Aktarmak, hibir eyi deitirmeden ve
ylesine konserveletirerek brakmak demek deildir, o
eski olann yeniden sylenmesini ve kavranmasn
renm ek demektir. Aktarm szcn eviri iin bu
yzden kullanrz.
eviri olgusu gerekte gelenein ne olduuna ilikin
bir modeldir. Edebiyatn donmu dilinin ne olduu dile
getirilmelidir. Edebiyat ancak bu sayede sanat olur. Bu
hem gzel sanatlar hem de mimari iin geerlidir. G em i
in byk mimari eserlerini modern yaamla, iletiim
biimleriyle, grm e alkanlklaryla, aydnlatma imkanla
ryla ve benzerlerini birletirmenin nasl bir grev olduu
gz nne getirilmeli. Elektrik nn spanya ve P orte
kiz eski kilisesinin gerek dilini aydnlatarak karartt
berya yarmadasna yaptm bir gezide, bir kiliseye gel
diimde, bunun beni ne kadar etkilediini rnek olarak
verebilirim. In geldii pencere boluklar ve n
Tanrnn evine szd ak kaplar, bu byk tanrsal
yaplarn geirgenliinin uygun biimidir. Bu, bizim gr
m e alkanlklarmzn devre d braklmas anlamna
gelmez. B u yaam ve iletiim alkanlklarmz ve benzer
lerini dlamayz. Gnmz ve gemie ait ta gibi ka
lanlar, bir araya getirmek, gelenein ne olduuna ilikin
iyi bir sergileme sunar. O , koruma anlamnda ant bakm
deildir. O gnmzle, amalaryla ve zaten biz demek
olan gemi arasnda daimi bir karlkl etkidir.
G elinen nokta, ne ise onu oldurtmaktr. A ncak ol-
durtmak bilinen bir eyi tekrarlamak deildir. Tekrarlama
deneyiminin biiminde deil bilakis karlama sayesinde,
bir zaman olanlar olan iin oldurtmaktr.
Nihayet nc noktaya daha dorusu festival konu
suna geldik. Sanatn zaman ile gerek zamann, festivalin
gerek zaman arasnda nasl bir iliki bulunduu konu
sunda tekrarlar yapmak istemiyorum, bilakis festivalin
birletiren olduu konusuna odaklanmak istiyorum. K u t
lamann zellii olarak onun yalnzca katlan iin anlam
olmasdr. B en ce bu, zel ve byk bir bilinle yrtl
mesi gereken hazr bulunutur. Bunu hatrlamak sanat
zevkinin mekanlar ile ve eitim deneyimi biim inde gn
lk yaama ait varolu basklarndan kurtuluun blmle
ri ile ilikisi iinde, kltr yaammzn bunlarla sorgu
lanmasn ierir. Hatrlatmam gerekirse, gzellik kavram
na ait olan bunun akl kast etmesi ve seyirde durmas
dr. Bu, sanat yaratmnn biimlerini, sslemeyi, yaam
mekanmzn mimari sslenmesini, sanatn olas biim le
rini kapsayan bir yaam dzeninin bir arada olmasn
ierir. E er sanatn hakikatte festival ile bir ilikisi varsa,
bu, u demektir; daha nce tanmladm gibi, sanat, bu
tr belirlenimin snrn ve bununla birlikte eitim nceli
inin snrn amas gerekir, tpk bizim toplumsal yaa
mmzn ticari snrlara kar korunmas gerektii gibi. Bu,
sanatla ticaret yaplamayaca ve sanatlarn da kendi
eserlerinin ticarilemesine arac olmayabilecei anlamna
gelmez. Bu, sanatn gerek ilevi deildir. Baz gerekleri
hatrlatmak istiyorum. Byk Yunan trajedisi ite orada
duruyor eitimli ve zeki okurlar iin imdi de bir grev.
Sofoklesin veya Aischylos baz koro arklarnn, ilahileri
andran ifadelerinin zdeyililii ve zenginlii hermetik
biim de ifrelenmitir. A ncak antik tiyatro btn bunla
rn birleimidir. Antik tiyatroda oyunlarn kulta ait uyu
munun kazand byk tannmlk yani baar, bunun
st snfn temsili olmadn ve en iyi oyunlar iin dl
veren festival komitesinin kurtuluuna yaradna tanklk
eder.
Benzer bir sanat ise kukusuz Gregoryan kilise mzi
inden kaynaklanan batnn ok sesli mziinin byk
tarihidir. nc deneyimimiz ise antik trajedi ile ilikili
dir. Bir zamanlar Yunanllarn yapt gibi bu deneyimi
bugn biz de edinebiliriz. (Devrimden sonra 1918 veya
1919) M oskova Sanat Tiyatrosunun ilk yneticisine dev
rim ci tiyatroyu hangi devrimci oyunla amak istedii
sorulmutu, o, byk bir baaryla K ral dipusu oy
namt. H er a ve her toplum iin antik trajedi,
Gregorgan koro ve sanatsal geliimi hatta B ach n
Passion mzii buna kar koyan hristiyan mziktir. B u
rada hi kimse yanlmaz. Burada artk ylesine bir konser
ziyareti sz konusu deil, bambaka bir ey gerekleir.
B ir konser dinleyicisi burada byk kilise salonlarnda
strap mziini dinlemek zere toplumdan ok farkl bir
cemaatn olduunun farkna varr. Tpk bir antik trajedi
de olduu gibi. Bu, sanatsal, mziksel ve tarihsel eitimin
en byk isteklerinden insan kalbinin en basit hassasiyet
ve yoksulluuna kadar uzanr
kuruluk O pera veya modern arklarn nlad ve
gnmz genliince cokuyla dinlenilen ta plaklarn
ayn ekilde geerli olduunu iddia ederim. Onlar, ifade
lendirme ve iletiim salamann btn toplumsal snflar
ve eitim koullarn aan imkanna sahiptir. Bununla,
varolan ve gerek toplumsal deneyimin elikisi olan kide
psikolojisinin yaratt cokunluu kast etmiyorum. G
l duygularn ve sorumsuz bir ekilde ticari olarak yn
lendirilen deney dknl dnyasnda kukusuz pek
ok ey bunun gerekten iletiim saladn syleyeme
yeceimiz trdendir. Bu tr duygular, kalc iletiim deil
dir. ocuklarmzn, doal bir ekilde sylemek gerekirse,
mzik araclyla rneklerle karlamas veya soyut sana
tn bo etki yaratan biimlerinde kolayca ve aracsz bi
imde kendilerini ifade etmi hissetmelerini de ayrca
sylemeliyiz.
Topulumuzun genelinde yaananlar konusunda ak
bilgiye sahip olmalyz. Bu bizim dinlenilmesi istenen
programa veya plaa ilikin zararsz kavga olarak kuaklar
arasndaki atmada veya daha dorusu- kuaklar ara
sndaki sreklilikte deneymlediimiz -unutmamak gere
kirse biz yallar bile bir eyler reniriz- bir eydir. Kim ,
bizim sanatmzn yksek snflara has salt bir sanat oldu
unu dnrse, byk bir yanlg iindedir. Byle d
nenler spor sahalarn, makine fabrikalarn, otoyollar,
halk ktphanelerini, meslek okullarnn varln unutur.
M eslek okullar, tebeir tozunun neredeyse bir eitim
unsuru haline geldii bizim mkemmel eski hmanist
liselerimizden daha iyi tefri edilmileridir. Benim am
dan olduka zc bir durum. Y ine onlar, toplumun
tamam zerinde, byk bir gc olan kide iletiim ara
larn da unuturlar. Sz konusu aralarn her zaman aklc
bir kullanm olduunu dnmeyelim. Eitim in kolay
oaltclar kullanldnda devreye giren eylemsizlikte
insan kltr iin byk bir tehlike yatar. Bu, zellikle
kitle iletiim aralar iin geerlidir. te burada eiten ve
eitici konumda bulunan yallara ve eitilen genlere
ynelik, davranmak, retmek ve renmek biimindeki
hmanist ar ynlenir. Bizden istenen udur: Kide
iletiim aralarnda yayld gibi, bilgi istem e ve seebil
me eylemini hayata geirebilmektir. O zaman sanaun ne
olduunu reniriz. Biim ve ieriin ayrlmazl, bize
bir ey syleyen olarak, sanatn bizimle karlat olarak
gerek olur.
Deneyimimizin yerletii zt kavramlar aklamalyz.
ki u rnek vereceim: Birincisi tandklk niteliinin
verdii tadn biimidir. B ence baya olann (Kitsch) ve
sanatsal olmayann douu burada yatar. D aha nceden
bilinen bir ey dinlenir. Baka hibir ey dinlenilmek
istenm ez, kii dlamayan, solgun bir tarzda onaylayan
olarak bir karlamann tadna varr. Bu, sanat iin hazr
olan kiinin, yalnzca bu etkinin istenmiliini hissetm e
siyle, ayn anlama gelir. D ikkat edilirse burada bir eyler
birisiyle istenir. Btn baya olanlar, iyi dnlm, iyi
istenmi ve iyi amalanm abalardan bir eyleri kendin
de tar. te bu da sanat ldrr. Zira iletiimin gerek
olarak gereklemesi iin sanat kelime daarcnn re
nilmesinde, oluumun kendi yapsna, biim ve ierie
gereksinim duyarsa, o zaman sanat bir ey olur.
kinci biim ise baya olann dier ucudur, yani este
tik zevkilik. Bu, zellikle yeniden reten sanatlara
ynelik davranlarda gzlemlenir. Sanat Callas syledi
i iin operaya gidilir, yoksa belirli bir opera sahnelendii
iin gidilmez. Bunun byle olduunu anlyorum. Ancak
ben, bunun sanat deneyimini yanstmaya abalamadn
iddia ediyorum. Oyuncularn veya arkclarn daha do
rusu sanatlarn araclk ilevinin bilincindeyim ancak
konuya ilikin ikinci derecede bir yanstmadr bu. Sanat
eserinin tamamlanm deneyimi aktrlerin baarlar kar
snda hayretle duru demektir. Bunlar kendilerini gs
termemelidir, bilakis eser, onun kompozisyonu ve i
balakl istenilmeyen doalla armaldr. Burada iki
u durum sz konusudur: Baya olanda sergilenen, belir
li ynlendirici amalar tayan sanat istemi ve estetik
beeninin verdii beeni sevincine ait ikincil katman
uruna bir sanat eserinin bize salad gerek hitabn
tamamyla gz ard edilmesidir.
G revim iz bence bu iki u arasnda bir yerdedir. G er
ek sanatn ekil gc ve biimlendirme ykseklii saye
sinde bize aktarlanlar benimsem ek ve alkoymaktr.
Tarihsel eitim araclyla aktarlan bilginin ne kadaryla
karlaaca ikinci derecede bir sorudur. E ski dnemle
rin sanat ile dnemimizin ve canl olarak korunmu,
canl biimde dnm aktarmn filtresindeki karla
mada bizimle buluur.
M odernlie has konusuz sanat kukusuz en iyi im
dilerde takliderinden ayramayacamz rnlerde onun
bkmnn ayn younluuna ve aracsz hitabn ayn
imkanna sahip olabilir. B ir oluumun kapal balakl
nda deil, bilakis geip gitme de, orada olan ey sanat
eserinde yle kalc ve devam edici bir oluuma dnr
ki, onun iine doru bymek demek ayn zamanda bi
zim zerimizde bymek demek hale gelir. G eici olan
da baz kalc olanlarn bulunabileceini gstermek,
dnn, gnmzn ve her zamann sanatna ait bir g
revdir.
-yzelim Gncellii, Gadamerin 1974te
Salzburgda verdii ve sonradan gzden
geirdii konferanslarna dayanr. Dnr,
burada ncelikle sanatn temellerini aratrr
ve bunu da oyungcne ait drtlerde
bulur. kinci kavram sembol ise Yunan
geleneine dayanr. Eski Yunanda misafirleri
hatrlamak, iin vedalarken onlara krk
paralar verilirdi. Hatrlama, kendili-
indenlik ve baaryla doldurulmu bir
edimdir. Bu edim, sanat karsnda gz
lemcinin katlmasyla eserde kendini
kantlamadr. nc kavram olan festival
ise kendi zamann yani iletiimsel nitelikleri
yok eden zaman oyuna dahil eder. Gehlen 'in
Zamann mgelerinden bu yana felsefe ile
uraan akademik evrelerde, 19. ve 20.
yzyldaki sanatsal deiim olgusuna, dier
bir ifadeyle eski estetii zellikle Kant ve
Hegelin anlad anlamda idealist estetii
aan olgu konusunda, bu kadar byk bir
zen ve dikkatle, kltr zenginlii veyenilikle
pek az eyyazld.
Joachim Gnther

-
F im 1

f tf lf e U

You might also like