You are on page 1of 2

YABANCI DİL ÖĞRENME ORTAMLARINDA KÜLTÜRÜN ROLÜ1

Dil ve kültür birbirinden ayrılmayan bir yapıdır. Bir dili öğrenmek o dilin dilbilgisi özelliklerini
bilmek, kelime dağarcığının genişliğiyle ilişkili değildir. Aksine dil öğrenmek ya da bir dili
konuşabilmek için o dildeki insanlar gibi düşünmek gereklidir. Bu bağlamda da kültür
öğreniminin ne kadar önemli olduğunu görmekteyiz.

Tüm bu söylemlerimi bilimsel bir makaleyle sunan İsmail Çakır yıllardır kullanılan dilbilgisi
çeviri yöntemi, iletişimsel yöntemler, işlevsel dil öğretimi gibi birçok öğretim yöntemi ve
yaklaşımında başarının sağlanmamasının tamamen dil öğretirken o dilin kültürünü ayrı
tutmaktan kaynaklandığını ifade etmektedir. Herhangi bir dili öğrenirken kültürünü
öğrenmemek diye bir şey kesinlikle söz konusu olmamalıdır. Bir dile ait atasözleri, deyimler,
mecaz, teşbih gibi ifadeleri öğrenmemeyi diretmek dili etkin bir şekilde kullanmayı da engeller.
Örneğin kendi dilimize ait “ afiyet olsun” ifadesi İngilizcede “Enjoy your meal”; Almancada
ise “Guten Appetit” şeklinde karşılık bulur. Eğer bu ifadelerin kültürel boyutuna değinilmez,
direk Türkçeden İngilizceye ya da Almancaya çevrilse kesinlikle yanlış bir ifade ile
karşılaşılacaktır.

kültür, bir bireyin doğumundan itibaren ait olduğu toplumda farkında olarak veya olmayarak
edindiği davranış, yaşam ve konuşma şekli olarak tanımlanabilir. Kültür bir toplumun tarihsel
süreç içinde ürettiği ve diğer kuşaklara aktardığı maddi ve manevi özelliklerin bütünüdür ve bir
topluma özgü olup o toplumun dinini, yaşam tarzını, düşünme tarzını yansıtır. Dil insanlar
arasında haberleşmeyi sağlayan temel bir araç olmasının dışında bir milleti oluşturan temel
unsurlardan biridir. İnsanlar arasında ilişkilerin gerçekleşmesi ve bilgi alış verişinin olabilmesi
için dilin önemi bilinen bir meseledir. Toplumların hayatında böylesine aktif bir role sahip olan
dil, kültür transferi ve kültürel ilişkilerde önemli bir paya sahiptir. Bu konu, özellikle yabancı
dil öğretimi ve öğrenimi sürecinde daha çok hissedilmektedir.

Bir yabancı dili öğrenmenin amacı o dil aracılığı ile iletişim kurmaktır. Fakat iletişim kurmak
için yapısal olarak öğrenilmiş bir dilin konuşmacıya çok fazla bir şey kazandırdığı söylenemez.
İnsanların içinde yetiştiği kültürler birbirinden farklı olduğu için iletişim kuracak insanların
birbirlerinin kültürleri hakkında fikir sahibi olmaları, iletişimi kolaylaştıracak, olası yanlış
anlaşılmaları ve doğabilecek sorunları önleyecektir.

Yabancı dil derslerinde kültür aktarımı yaparken öğretmenlerin dikkat etmesi gereklidir. İki
farklı kültür arasında zıtlıklar ya da üstünlükler oluşturmadan öğrencilerin hedef dilin kültürüne
karşı ilgi uyandırmaları asıl amaçtır. Kramsch’a (1993:1) göre yabancı dil öğretiminde kültür,
konuşma, dinleme, yazma, okuma dışında kabul edilebilecek beşinci bir beceri değildir. Aksine,
kültür etkili ve anlamlı bir iletişim yeterliğine sahip olmak için dil öğrenimi sürecinin başından
sonuna kadar içindedir. Ancak şurası unutulmamalıdır: etkili bir iletişimin olabilmesi için

1
YABANCI DİL ÖĞRENME ORTAMLARINDA KÜLTÜRÜN ROLÜ adlı makale İsmail Çakır tarafından hazırlanmış
olup Milli Eğitim Dergisinin 2011 yılı 190 Sayısında yayınlanmıştır.

Ece ÖZGÜL
Almanca Öğretmeni
anlamak; anlamak için dilini öğrendiğimiz veya konuştuğumuz tarafın yerine kendimizi
koymamız gerekmektedir.

Yabancı dil derslerinde dil eğitiminin yanı sıra kültür öğretimi de yapılacaksa öğrencilerden
kendi kültürlerine ait özelliklere de hakim olmaları beklenmektedir. Yabancı dil derslerinde
kültür aktarımına en çok bilinen milli sporlar, dini veya milli bayramlar, törenler, önemli günler,
şarkılar gibi kendi kültürüne ait konular ile başlanabilinir. Kendi kültüründeki konular ile varsa
eksiklikler giderildikten sonra hedef dilin kültür aktarımına geçmek sürecin sağlıklı ilerlemesini
sağlayacaktır. Peck (1998) yabancı dil derslerinde kültür aktarımı ile sadece dilini öğrenilen
insanların nasıl konuştuklarını değil onların ne hissettiklerini, nasıl yaşadıklarını, nelere üzülüp
sevindiklerini, neleri yemekten hoşlandıklarını öğrenmekle işe başlamanın faydalı olacağını
vurgulamıştır. Hedef kültüre ait posterlerin, haritaların, resimlerin, tabloların, gerçek nesnelerin
ve CDlerin yanı sıra başka görsel ve işitsel materyallerin hedef kültüre ait somut bir imaj
oluşturmada etkili olduğu yine Peck(1998) tarafından dile getirilmiştir. Bunlara ek olarak
internet, televizyon, şarkı sözleri, gazeteler, filmler gibi materyaller de kullanmak öğrenmeyi
kolaylaştırabilir ve hedef kültürle ilgili öğrencilerin bilgi sahibi olmaları sağlayabilir. Avrupa
Birliği projeleri sayesinde pek çok öğrenci, öğretmen ve idareci yurtdışına çıkabilmekte ve
onların yaşam biçimleri ile ilgili bilgi sahibi olabilmektedir.

Sonuç olarak kültür, yabancı dil öğretiminde dilden ayrı tutulan bir unsur olarak görülmemeli
ve yabancı dil öğretiminin bir parçası olmalıdır. İlgili ülkenin kültürüne ait bazı kalıpların,
ifadelerin veya davranış biçimlerinin öğrenilmesi sağlıklı iletişim kurulması açısından
önemlidir

Kaynakça

- Kramsch, C. (1993). Context and Culture in Language Teaching. Oxford: Oxford University
Press.

-Milli Eğitim Dergisi 2011 Sayı 190


http://dhgm.meb.gov.tr/yayimlar/dergiler/Milli_Egitim_Dergisi/190.pdf Erişim tarihi:
19.06.2017 Saat: 01.17

-Peck, D. (1998). Teaching Culture: Beyond Language. Yale: New Haven Teachers Institute.

Ece ÖZGÜL
Almanca Öğretmeni

You might also like