Professional Documents
Culture Documents
Sedona
Yöntemi
Kalıcı mutluluk. başarı. huzur ve
duygusa� dinginlik anahtarınız
HALE DWOSKIN
Telif Hakkı
Editör: Sangeet
ovvo
Basım Yayın ve Tan. Hiz. San. Tic. Ltd. Şti.
Sarıgül Sokak No: 12/l Caddebostan - lstanbul
Tel : (0-2 16) 385 94 42 • Faks: (0-216) 385 94 42
e-mail: kitap@ganjkitap.com
web: www.ganjkitap.com
Sedona Yöntemi'ne
ÖV�üler
!
"Sedona Yöntemi, 'kurban olma' anlayışından kurtulmak için etkili bir
araç. Hale Dwoskin, gücümüzü başkalarına teslim etmek yerine, içimize bak
mamız ve kendi yaşam deneyimlerimizin kontrolünü üstlenmemiz için bizi yü
reklendiriyor. Bu güçlü bir şeydir!"
- Susan Jeffers, Ph.D., Feel The Fear and Do it Anyway ve
Embracing Uncertainty kitaplarının yazarı
" Hale Dwoskin, ustalıkla şifalandıran bir sistemi, onu yaşama sokmanın
değerli ve pratik örnekleriyle birlikte sunmayı başarmış. Sedona Yöntemi, ya
şantınızı bir sonraki düzeye getirecek birçok aydınlanma cevheri içeriyor. Bu
prensipleri uygulamak sizi yuvaya getirebilir. Bu, aydınlanmak için ender rast
lanan ve kullanışlı bir kılavuz."
- Alan Cohen, Why Your Life Sucks:
And What You Can Do about it kitabının yazarı
3
"Bu, kişisel ve iş yaşamlarınızda anında ve kalıcı düzelmelere ve açılımla
ra ulaşmanın güçlü ve derin bir yolu. İnanılmaz etkili!"
- Brian Tracy, Deals kitabının yazarı
"Sedana Yöntemi, duygusal iyilik ve özgürlük için çok güçlü bir araç."
- Mark Victor Hansen, New York Times # 1 en iyi satan diziler
Chicken Soup for the Soul un yaratıcılarından ve
'
4
İçindelliler
Teşekkür .......................................................................................................................... 9
Önsöz - Jack Canfield .. .. . ... .
...... . .. ... .
. ............ ............................................................ 11
Giriş: Sedana Yöntemi Nedir? . .......................... . ........ .. .
.. ............................ ............ . 15
BİRİNCİ KISIM
D
SE ONA YÖNTEMİ KURSU
5. Huzur Anahtarınız .
...................................... .................................... .. .
....... ....... 1 13
6. Serbest Bırakmanızı Daha Derin Bir Düzeye Vardırmak .
.... ............... .. 123
..
1 1. Temizleme İşlemi .. . . . . . ..
.. ..... .. .......... ........... ....... . ........................................... .... . 199
12. Tümünü Birleştirmek .... .. . .. . . .. .
....... .. .. .
... .......... ........ . .. . . ... ... . .. . . . .
.. . .. . .. . .. ........... 211
İKİNCİ KISIM
GERÇEK YAŞAMDAKİ UYGULAMALAR
7
15. O Kötü Alışkanlıkları Kırmak . .
..................................................... ... ..... ........ . . 25 1
16. Zenginlik Üreticiniz . .
............. ........................................... ..... ............................ 26 1
17. İlişki Sihri ............................................................................................................ 277
18. Parlak Bir Sağlık Geliştirmek . . ..
......... ................ ... 295
.........................................
Sonraki Adımlar . .
.............................................................. ..... ............ .. ..................... 335
Sedona Yöntemi Destek Grupları İçin Yönergeler ............. .. .
....................... .... 339
8
Teşe��ür
9
Önsöz
Jac� Canfield
11
vermek ve sağlıklı olmanın keyfini çıkartmak gibi gerçek yaşam durumlarının
her anında ve her gün bu Yöntem'i kullanmayı sürdürerek serbest bırakma iş
leminde ustalaşmamız için bilmemiz gereken her şeyi açıkça ve cömertçe açık
lıyor. Bir yandan Sedana Yöntemi'nin güçlü sırrını, yani yaşantınıza istediği
niz şeyi tezahür ettirmeyi açıklıyor, bir yandan da sahip olduklarınızla nasıl ra
hat ve huzur içinde olacağınızı gösteriyor. Bu Yöntem aynı zamanda her gün
deneyimlediğiniz şeyleri daha kolay, tadını çıkararak ve dingin bir zihinle ya
şamanızı sağlıyor.
Bu yüzden, Sedana Yöntemi'ni açık bir zihin ve kalple okumanızı çok
öneririm. Verdiği mesajın basitliği ve bu sürecin gücü, yaşamın sunacağı tüm
mucizelere kendinizi açmanızı sağlayacakbr, lütfen buna izin verin. Bu yön
tem, bugünün dünyasında söz verdiğinden fazlasını sunan ... çok daha fazlasını
sunan ender şeylerden biridir. Hale'in bu kitapta verdiği mesaja büyük bir dik
katle odaklanmanızı öneririm. Bunu yaparsanız, yaşantınızın değişmesini sağ-·
layacaktır.
12
Yazarın Notu
14
Giriş
15
� Sedono Yöntemi
en çılgın düşlerinize ve en yüksek olasılıklarınıza ulaşmanın ve arayan olmak
yerine ruhsal bir "Bulan" olmanın kullanışlı yollarını gösterecektir.
B iz hızlı değişimlerin olduğu bir dünyada yaşıyoruz -ve bu değişimler
her zaman olumlu değildir. Çoğumuz, ne kadar zorlarsak zorlayalım, kendi dı
şımızda bulamayacağımız bir kesinlik, güvenlik ve sağlamlık peşindeyiz. Ama
bu nitelikler zaten her birimizin içindedir ve açığa çıkartılmayı beklerler. B iz
sanki neşe ve canlılık dolu ama suyu kesilmiş içsel bir d ilek kuyusu ya da çeş
mesine sahibizdir. Ancak herkes, gizlice, onunla yeniden bağlantı kurabileceği
bir araca da sahiptir.
İlginizi çekti mi? Umarım. Çünkü ben sizinle bu sözü yerine getirebile
cek basit bir süreci paylaşmak istiyorum: Sedona Yöntemi'ni. Bu teknik şim
diden binlerce kişinin, rahatsızlık veren ya da istenmeyen duygularının anında
serbest bırakılmasını sağlayan kendi doğal yeteneklerine ulaşmalarında yar
dımcı oldu. Seçtiğimiz yaşantıyı yaratıp sürdürmemizi engelleyen sınırlayıcı
duygularımızdır. Biz karar verme yeteneğimizi onlara bırakırız. Hatta du ygu
larımızın bize kim olmamız gerektiğini söyleyebileceğin i düşünürüz. Bu, dili
kullanma biçimimizde ortaya çıkar. H iç, birisine, "Kızgınım" ya da "Üzgünüm"
dediğiniz oldu mu? Böyle konuştuğumuz zaman çevremizdekilere ve kendimi
ze, hiç fark etmeden, kendi kızgınlığımız olduğumuzu, ya da kederimiz oldu
ğumuzu söyleriz. Başkalarıyla ve kendimizle sanki hislerimizin kendisiymiş gi
bi ilişki kurarız. Aslında kimliğimizin bu yanlış algılanışını açıklamak ya da sa
vunmak için, neden böyle hissettiğimize ilişkin öyküler bile uydururuz.
Arada bir hislerimizin haklı çıktığı da görülür. Ama hisler sadece hislerdir,
bizim kim olduğumuz değil -ve biz onları kolaylıkla serbest bırakabiliriz. Onla
rı serbest bırakmayı seçmek, aslında olanı sezmede ve buna bağlı bir tutum ser
gilemede ya da sergilemekten kaçınmada bizi özgür kılar. Bu da bize yaşamla
başa çıkma yeteneği olarak -daha güçlü, daha açık seçimler olarak- geri dö
ner. Sizin ve benim, hedeflerimizi ve isteklerimizi sabote etmek yerine, onlara
ulaşmak için bizi · destekleyen tutumlar edinmemizi sağlar. Ben, çevremizde ne
olursa olsun, duyguların serbest bırakılma işleminin daha fazla paraya, daha iyi
ilişkilere, daha parlak bir sağlığa ve fiziksel iyiliğe sahip olma yetisine ve mut
lu, sakin ve odakta olma yetisine dönüştüğünü gördüm.
Kulağa hoş geliyor, değil m i? Ben de 1976'da, Sedona Yöntem i'nin yara
tılmasında esin kaynağı ve sonra da öğretmenim olan Lester Levenson'la kar
şılaştığımda böyle düşünmüştüm. O zamanlar hem Doğu'nun, hem de Batı'nın
öğretmenleri tarafından verilen sayısız seminerlere giden, arayış içinde ve ka
fası karışmış biri olmama karşın çok gayretliydim. Yoga, Tai-Chi ve Shiatsu da-
16
Giriş�
hil olmak üzere bedene yönelik türlü eğitimler almıştım. EST, Aktüalizm, Te
ta Semineri ve Rebirthing'i de içeren çok sayıda kişisel gelişim kurslarına ka
tılmıştım. Bu semin � rlerde bir dolu güzel deneyim yaşayıp, birçok kullanışlı
kavramı duymuş ve -en azından zihinsel olarak- anlamıştım. Yine de kendi
mi eksik hissediyordum. "Yaşam amacım ne?" "Gerçek nedir?" "Ben kimim?"
ve "Yaşantıma ilişkin kendimi nasıl huzurlu ve dingin hissedebilirim?" gibi ba
zı önemli ama can sıkıcı sorulara, basit ve güçlü bir yanıt arıyordum. Duyduk
larımın ve deneyimlediklerimin çoğu sadece daha fazla sorgulamama neden
oluyordu. Görünürde kimse tatmin edici yanıtlara sahip değildi ya da kendi
gerçek doğasıyla ilgili gerçekten bir doyuma ulaşmış değildi. Bir de, ruhunu
açarak acı veren, çözümlenmemiş konuların yeniden yaşanmasını talep eden
gelişme sürecinin, zorlu bir iş olduğuna ilişkin güçlü, neredeyse evrensel bir
inanç da vardı. Bu olağanüstü adamla o çok talihli karşılaşmamdan sonta bun
ların tümü değişti.
17
� Sedona Yöntemi
uzun süredir tutulan inançlardan ve sınırlılıklardan inanılmaz-bir kolaylık ve
hızla sıyrıldığımızı gözlemledim, üstelik kendi yaşam öykülerimizi anlatmak ya
da açıklamak zorunda kalmadan.
Neredeyse bir gece içinde aradığım şeyi bulduğumu anladım. Aslında içi
min derinliklerinde bu serbest bırakma işlemini gerçekleştirmek ve dünyayla
paylaşmak için doğduğumu biliyordum -ve bugüne kadar da bu konuda bir
kararsızlık yaşamadım. Geçen 26 yıl içinde binlerce insanın zarif ve basit, an
cak çok güçlü, tek bir teknikle yaşantılarını nasıl kökten ama yumuşak bir bi
çimde daha iyiye dönüştürdüklerini izledim.
18
Giriş�
Lester'in, kişisel gelişimin herhangi bir dışsal kaynağa bağlı olmadığına
dair güçlü bir inancı vardı; buna öğretmenler de dahildi ve hiç kimsenin guru
su olmak istemiyordu. Fakat, çevresindeki insanlar kendilerini yücelmiş hisset
tiklerinden, Lester'in tüm karşı çıkmalarına ve bunun olmasını engelleme ça
balarına karşın, birçok öğrencisi onu bir guru olarak görmekte ısrar etti. Böy
lece, 1973'de, öğretilerinin bir sistem haline getirilmesi gerektiğini fark etti.
Bu, başka kişilerin de bu yöntemi öğretmesini sağlayacak, onu denklemin dı
şında tutacaktı. Onun kişisel gelişimi sağlayan güçlü teknikleri, bir kendin-ger
çekleştir sistemine dönüştürüldü ve buna da şimdi Sedana Yöntemi deniyor:
Bu kitabın konusu.
Lester'le ilişkim, daha en başından, iyi bir dostla birlikte olmak gibiydi.
Ona ve öğretilerine anında öylesine çekildim ki verdiği üç kursu da hemen al
dım: Temel Kurs'u Kasım'da, Heri Kurs'u Ocak'ta ve Eğitmenlik Eğitimi'ni de
Şubat'ta. Öğrenebileceğim her şeyi öğrenmek için acele ediyordum. Bir yan
dan da, öğretilerini dünyayla paylaşmada Lester ile birlikte çalışmaya başla
dım.
Lester ile çalışmak bana, onunla daha fazla zaman geçirme, onu eylem
içinde gözlemleme ve yaşamın kaçınılmaz meydan okumalarıyla nasıl başa çık
tığını görme fırsatını sundu. Çok etkilenmiştim. 1Ietişim kurmamızın bir biçi
mi de, kafelerde oturup uzun uzadıya konuşmaktı. Ölümünden kısa bir süre
öncesine dek, bir fincan kahvenin başında oturmanın ve laflamanın keyfini
hep çıkarttı. Sık sık şöyle derdi, "Ofisim, evrak çan.tam ve iyi bir kahve içebi
leceğim en yakın yerdir." Toplantılarımız bana hep biraz gülünç gelir ve bazen
Je sinir ederdi çünkü ben gerçeği tartışmanın her zaman önemli olduğunu dü
şünürdüm; oysa Lester konuşmayı sürekli, olabildiğince sıradan, günlük konu
lara yönlendirirdi. Yine de, her birlikte oluşumuzda, hakikatle ilgili anlayışım
ve onu doğrudan deneyimlemem derinleşirdi -hakikat hakkında hiç konuşma
sak bile. O, vaaz vermek yerine, yaşayan bir örnekti. Bu da benim her an ser
best bırakarak daha fazla özgürlük deneyimleme fırsatını keşfetmeme yaradı.
Bu uygulamayı bugüne kadar sürdürdüm.
Bu işe kendimi o kadar vermiştim ki Upper West Side'daki dairemin otur
ma odasında, Sedana Yöntemi'ni kullanan insanlar için destek grupları oluş
turmaya başladım. Ama, Lester'e ve gelişen örgütüne daha yararlı olabilmek
19
� Sedona Yöntemi
için, olgunlaşmam ve kişisel olarak gelişmem gerektiğini fark etmem uzun sür
medi. Serbest bırakmanın gündelik yaşantımı nasıl etkilediğini farklı yollardan
araştırmayı sürdürürken, Lester'in çalışanı olmak yerine, aktif bir katılımcısı
olmaya ve onu gönüllü olarak desteklemeye karar verdim.
Bunun hemen ardından mücevher satışına başlayarak kendi işimi kur
dum. Aldığım bu riskte ulaştığım başarı, bana yarım gün çalışmak ve kalan
tüm zamanımı da yaşamı ve serbest bırakmalarımı araştırmak fırsatını sağladı.
198 1 yılına kadar bu riskli işi ve Lester'le de gevşek ilişkimi sürdürdüm. İşim
de ve kişisel yaşantımda bu yöntemle çalıştıkça, herkese yardımcı olabilecek
bir teknik bulduğuma giderek daha çok ikna oluyordum. 70'lerin sonlarında
Lester Arizona'ya taşındı. Bu dönem boyunca onunla, öğretileri dışında bağ
lantım azdı ama yöntem beni derinden etkilemeyi sürdürüyordu.
Sonra, 1 98l'de, Phoenix'e uçarak yeniden bir Eğitmenlik Eğitimi'ne ka
tılmam için davet aldım. Bu seminer, ilişkimizde yeni bir dönemin başlaması
na neden oldu. Ve bu yöntemi dünyayla paylaşmada Lester ile yakın bir!işbir
liği içinde çalışma arzumu da yeniden alevlendirdi. Sedona Yöntemi mezunla
rı için New York kentinde düzenli olarak atölye çalışmaları yapmaya başladım
ve daha fazla eğitim almak ve hafta sonu boyunca, hatta daha fazla süren ve
Yoğun Kurs denilen inziva toplantılarına katılmak üzere yılda birkaç kez Ari
zona'ya uçtum. Atölye çalışmalarını yapmak ve o eğitimlere ve yoğun kurslara
katılmak, Yöntemi kendi üzerimde uygulamamı çok hızlandırdı. Hem kendim
de, hem de katılan arkadaşlarımda çok büyük sonuçlar gözlemledim.
Aynı dönemde, iş dünyasına da daha aktif katılmaya ve zamanımı tam
gün buna ayırmaya karar verdim. New York içinde ve çevresinde sanayi emlak
çılığı yapan babamla kısa bir süre çalıştım ama bu işin bana göre olmadığını
anladım. Sonra Manhattan'da kooperatif daireleri ve lüks daireler satan bir şir
kete girdim. Satış yeteneğimi desteklemek amacıyla bu Yöntem'i kullanabil
dim ve şirketin en iyi satış elemanlarından biri oldum. Bir süre bu işi yapma
nın keyfini çıkarttım ama sonra karşıma bir fırsat çıktı; babamın emlak şirke
tinin bünyesinde kardeşimle ayrı bir yatırıma girdik. Mutlu bir biçimde, ofis bi
naları, alış-veriş merkezleri ve başka emlak yatırımlarının satış işine geçtim.
Kardeşim ve ben, yaşantımızda ilk kez dost olduk. Önceki ilişkimizle ilgi
li taşıyıp durduğum eski yükleri bırakmayı başardım ve biz iş konusunda iyi
bir takım oluşturduk. Ancak tekrarlanan bir sorunla karşı karşıyaydık, yeni
yaptığımız anlaşmalar, tamamlayıp bitirdiğimiz işlerden çok daha fazlaydı. Son
ra bir gün, nasıl olduğumu sormak için Lester beni damdan düşer gibi aradı.
Olan biteni anlattım. Tek bir cümle söyledi ve bu cümle, işleri bitirme oranı
nı ve iş kariyerimin geri kalanını tümüyle ters yüz etti. Sadece şunu dedi,
20
Giriş�
" Bankaya hesabı yatır, kafana değil." Daha ben bir şey söylemeden, benim ve
satış işinde bulunan çoğu insanın sahip olduğu bir eğilimi, yani "Kafada sürek
li hesap yapıp durmayı" öne çıkartmıştı. Her bir anlaşmayı tamamladığım za
man her şeyin ne kadar harika olacağını düşünmeye o kadar zaman harcıyor
dum ki işi bitirmeyi savsaklıyordum. Hayal kurmak yerine serbest bırakmaya
başladığım an, çok daha fazla iş bitirmeye başladık.
Serbest bırakmayla ilgili önemli bir dersi de, o zamanlar sanayi çevrele
rinde Xerox komisyonculuğu olarak bilinen bir komisyoncudan dokuz alışve
riş merkezini içeren bir liste aldığımda öğrendim. Bir Xerox komisyoncusu,
başka komisyonculardan yazılı emlak kayıtlarını alır, bunları kopyalar ve em
lak sahibiyle ya da acenteyle bağlantı kurup bilgileri doğrulamak zahmetine
katlanmadan, başka komisyonculara ya da yatırımcılara yollar.
Ben listenin bir kopyasını iyi müşterilerimden birine gönderdim ve o da
bana fiyatın neredeyse tamamını kapsayan bir teklifle anında geri döndü. Ta
bii heyecanlanıştım, yatırım(fı olduğunu düşündüğüm adamı aramak için he
men telefona sarıldım ama kayıtların, gerçek emlak sahibiyle hiçbir bağlantı
kurmamış bir Xerox komisyoncusundan geldiğini öğrendim.
Aklım başımdan gitmişti, serbest bırakmaktan başka yapabileceğim hiç
bir şey yoktu. Ben de serbest bıraktım. Zihnimi temizleyip, anlaşmayı yapma
mın da, yapmamamın da pekala mümkün olduğu noktaya ulaşıncaya kadar,
duruma ilişkin tüm hislerimi serbest bıraktım. Ofiste çalan bir sonraki telefon,
alışveriş merkezlerinin asıl sermaye sahibinden geliyordu. Emlak aradığımıza
dair Wall Street Journal gazetesinde bir süredir çıkan ilanımız üzerine arıyor
du. Aynı emlak için bize kayıtları verince, neredeyse düşüp bayılacaktım.
Bu, Lester'den tekrar tekrar duyduğum bir söylemin kesinlikle doğru ol
duğunu anlamamı sağlayan pek çok olaydan bir tanesidir. Ve Lester'in söyle
mi şuydu, "Tam bir bırakmışlık hali içinde olduğunda, imkansız olan bile tü
müyle mümkün hale gelir."
Bu Yöntem'i, anlaşmaları tam tamamlayıp bitirirken de kullanmam ge
rekti. Bazen insanlar sadece kağıtları imzalayıp çekleri vereceklerine, anlaş
mamızla ilgisi olmayan yepyeni öyküler uydurup, birkaç milyon dolarlık kont
ratlar üzerinde yeniden pazarlık edip, beni ya da birbirlerini aldatmaya kalk
tığında, bu yöntemi kullanmam gerekti. Böyle durumlar gerginlik yaratırdı,
çünkü çok para söz konusuydu. Yine de, serbest bırakmayı gerçekleştirdiğim
için, ne zaman sessiz olmam gerektiğini biliyordum -ve sessiz olmak bir ko
misyoncuya çok zor gelir. Ve doğru olanı vurgulamak için ne zaman ayağa kal
kacağımı da biliyordum. Bu tutumun parasal ödülleri, her türlü beklentimin
ötesinde oldu.
21
)'!, Sedona Yöntemi
1987'nin başlarında, yeniden Lester'e katılmak ve harika tekniğini dün
ya ile paylaşmada onu desteklemek amacıyla Arizona'ya yerleşecek kadar pa
ra biriktirmiştim. Kardeşimi ve babamı şaşkınlık içinde bırakarak Phoenix'e
yerleştim ve Lester'in kar gayesi gütmeyen kuruluşu, Sedona Enstitüsü'nde
gönüllü olarak tam gün çalışmaya, bu tekniğin yayılması için gerekli her şeyi
yapmaya başladım. Lester'in kalan yılları boyunca, onunla omuz omuza ve kar
şılığında neredeyse hiç para almadan onun misyonu üzerinde çalıştım. Bedava
çalışmak zoruma gitmiyordu çünkü ne çok iyilik yaptığımı ve kendimin de na
sıl hep iyiye doğru gittiğimi görebiliyordum.
1989'da, Lester benden Sedona'ya taşınmamı ve para toplamak amacıyla
kuruluşun bazı emlaklarını mezunlara satmak üzere ona yardımcı olmamı is
tedi. Karım Amy ile orada karşılaştım. Onu bir karate sınıfında gördüm ve be
nim için anlamını hemen fark ettim, bu yüzden de ertesi gün çıkma teklif et
tim. Ama o, o günlerde başka bir adamla çıkıyordu, yine de durum değişirse
diye kartımı istedi. Birkaç ay sonra beni aradı ve buluştuk. Bu bir çarşamba
günüydü. Ve Amy o cumartesi, Sedona Yöntemi Kursu'nu almaya başladı.
Bugün, Amy ve ben güzel, sevgi dolu bir ilişkiye sahibiz ama bu hep böy
le olmadı. Başlarda çok zordu. Doğrusunu isterseniz, karşılaştığımız günlerde
Amy başka adamlarla ilgileniyordu ve sonunda beni seçmesi için çok serbest
bırakmalar gerçekleştirmem gerekti. Evlendiğimizde bile, doğal olan uyuşmaz
lıklara sahiptik -ki bu hala oluyor. Ama ikimiz de Sedona Yöntemi'ni kullan
dığımız için, kızgınlığa neden olan bir şey olduğunda serbest bırakıyoruz gidi
yor. Bana göre ilişkimiz çok olağandışı çünkü git gide daha iyi ve daha seve
cen bir hal alıyor.
90'ların başında, Lester'le olan ilişkim öylesine karşılıklı bir güven ve say
gıya dönüştü ki öğretilerinin telif hakkını bana devretmeye karar verdi ve ça
lışmasını sürdürmemi istedi. Kurduğu kuruluşu ölümünden iki yıl sonrasına
kadar tuttum. Sonra, 1996'da, Yöntem'i daha da geniş bir biçimde dünyaya su
nabilmek amacıyla Sedona Training Associates adında yeni bir şirket kurma
nın, Amy ve benim için daha uygun olacağına karar verdim.
Serbest bırakma işlemiyle ilgili beni en çok etkileyen şeylerden biri de,
çevremde olan biten her şeye karşın, bu sürecin, kendi içimde sarsılmaz bir
dinginlik, mutluluk, neşe ve sakinlik duygusuna dönüşmesiydi. İniş çıkışlar ha
la olmuyor değil ama Lester'in hep dediği gibi, bu gerçekten "İşi-bir-kerede-bi
tir yöntemi." Doğrudan deneyimlediğim şeylerden biliyorum ki 'Gerçekten mu
azzam bir şey' ya da 'Deneyimlerin doruk noktası' diye düşündüğüm şeyler,
şimdi olağan oldu ve doruklarını da gittikçe yükseliyor. "Yukarısı"nın ne ka
dar uzakta olduğuna dair hiçbir fikrim yok ama öğrenmek için can atıyorum.
22
Giriş�
İyi haber şu ki bu Yöntem'i kullanarak deneyimlediğim iyi olma halleri
benzersiz değil. Dünyanın her yanından insanlar, yaşantılarında aynı türden
inanılmaz sonuçlar üretebildiler. Yıllar önce, Mutual of New York adında bir
sigorta şirketiyle Sedona Yöntemi'nin etkisi üzerine bir araştırma yapıldı. Bir
grup satış elemanına Yöntem'in eğitimi verildi ve onların gerçekleştirdiği sa
tışla, onlara yakın bir kontrol grubunun yaptığı satışlar, altı ay kadar karşılaş
tırıldı. Araştırma döneminin sonunda, Yöntem'i öğrenmiş olan grubun satışı,
kontrol grubunun satışını %33 geçti. Araştırma aynı zamanda üç aylık iki dö
neme bölünmüştü ve ikinci üç-aylık dönemin sonuçları, ilk üç-aylık dönemin
sonuçlarından daha iyi idi. Yöntem'in yararı zamanla daha da arttı.
23
� Sedana Yöntemi
kullanmak üzere yararlı fikirleri toplayan biri de olabilirsiniz. Ben sizin tümüy
le işbirliği içinde olmanızı ve kitapta sunulan tüm alıştırmaları yapmanızı öne
ririm. Deneyimlerime göre, nasıl serbest bırakılacağını etkili bir biçimde öğren
menin tek yolu, bunu kendinizin gerçekleştirmesidir: Doğrudan deneyim. Bu
kitabı tekrar tekrar okumanın ek yararları olacaktır, çünkü sınırlanmışlıkları
serbest bırakmanın doğal yeteneğine ulaşmayı böyle öğrenecek ve pratik yeti
yi kendinizle böyle bütünleştireceksiniz.
Bu kitap iki kısma ayrıldı. Biz birinci kısımda, serbest bırakma işleminin
temellerini ve içsel sınırlılığın altında yatan dürtüleri inceleyeceğiz. Direnmey
le başa çıkma yolları, "mevcut olmak", geçmiş anlaşmazlıklara ilişkin hislerini
zi çözümlemek, hedeflerinize ulaşmak ve duygusal denklemlerin olumlu ve
olumsuz yanlarını dengelemek gibi; özgürlüğe giden yolda sizi hızlandırabile
cek türlü teknikler tanıtılacaktır. İkinci kısımda, yaşantınızın belli alanlarını in
celeyeceğiz. Sedona Yöntemi, bu alanları güçlü ve olumlu bir biçimde etkile
yebilir. Bunlar, suçluluk, utanç, korku ve kaygıdan özgürleşmeyi; alışkanlıkla
rın kırılmasını; zenginlik yaratmayı; bir iş yürütmeyi ve uyumlu ve huzurlu bir
dünya yaratmaya katkıda bulunmayı içerir.
Lütfen teknikleri sırayla çalışın. Her bölüm, onu izleyen bölümler için
sağlam bir temel oluşturur. Bölümlerle sırasıyla çalışmadığınız ve öğrendikle
rinizi günlük yaşantınızda uygulamak için elinizden geleni yapmadığınız süre
ce, bu kitaptan öğrenebileceğiniz her şeyi öğrenmiş olmazsınız. Her bölüm, ya
şamınızı zenginleştirebilecek en az birkaç cevher içerir. Bu kitapta iletilenlere
olabildiğince açık olmak için kendinize izin verin ve buna, bilincinizi ve yaşan
tınızı değiştirebileceğiniz bir fırsat olarak bakın.
Bu kitabı bitirdikten sonra daha da ileriye gitmek isterseniz, Sedona Tra
ining Associates, size bu kursun kasete dönüştürülmüş bir uyarlamasını suna
bilir, ayrıca hem Birleşik Devletler'in, hem de dünyanın başlıca şehirlerinde se
minerler düzenler.
24
Giriş�
için kendimize izin vermeli, bu mesajları gelişme sürecimizde bir deney olarak
görmeliyiz. Onun öğrettiği şeyi ancak kendimiz doğrudan deneyimleyip doğ
rulayabildiğimizde kabul etmeliyiz. Lester buna "İncelemek amacıyla almak"
derdi ..
Ben, bu kitapta karşılaştığınız her şeyi, incelemek amacıyla almanızı öne
ririm. Verilen mesajı kör bir inançla kabul etmeden önce, ona olabildiğinizce
açık olmak için kendinize izin verin. Bu malzeme, onu gerçek yaşam koşulla
rında araştırıp uyguladığınızda ya da incelediğinizde, sizin için çok daha de
ğerli olacaktır.
Sedana Yöntemi'ndeki fikirler, başka yöntemlerden ya da modellerden
öğrendiğiniz fikirlerle çelişiyormuş gibi görünebilir. Ama öğrendiğiniz diğer
malzemeleri atmanız gerekmez. Sadece, bu kitabı araştırırken onları olabildi
ğince bir kenara koyun. Karşılaştırma ve yargılama dürtüsünü, bir an için de
olsa ertelemenizi çok öneririm. Önce kendi sonuçlarınızı çıkartmaya zaman
ayırırsanız, öğrendiğiniz het şeye geri dönüp karşılaştırmayı o zaman yapabi
lir ve nereye uyduğunu ya da uymadığını görebilirsiniz. İnsanlar genelde ser
best bırakmanın, zaten kullandıkları teknik ve terapileri çok güzel pekiştirdi
ğini görüyorlar.
Gelişimin farklı yollarını ve geleneklerini karşılaştırdığınızda, çelişki kaçı
nılmazdır. Ancak bu, farklı bakış açılarını ille de geçersiz kılmaz. İş kendini
keşfetmeye geldiğinde, eğer birçok olasılığı kucaklayabilirseniz, kazandığınız
içgörüleri daha derin, daha candan ve çok daha kullanışlı düzeylerde anladı
ğınızı ve uyguladığınızı göreceksiniz. Tek güneşe götüren çok ışın vardır.
25
� Sedono Yöntemi
Sedona Yöntemi'ni okurken, belli bölümlerin sizde yoğun olarak yankı
landığını, diğerlerinin ise kafanızı biraz karıştırdığını ya da size hiçbir şey söy
lemediğini görebilirsiniz. Bu kitabın bazı bölümleri, farklı durumlarda size da
ha değerli gelecektir. Zaman geçtikçe ve siz serbest bırakma üzerinde çalıştık
ça, başlarda önemli gelmeyen bölümler öne çıkmaya başlayacaktır. Bunun ne
deni, sizin değişmiş olmanızda ve şeyleri yeni bir bakış açısından görmeye ha
zır olmanızda yatar. Böyle bir şey olduğunda, değişimi onurlandırıp, odağınızı
ona göre değiştirmeniz için kendinize izin verin.
26
\1) irinci Kısım, hem canlı seminerlerin, hem de
D kaset uyarlamalarının genelde kapsadığı Se
dana Yöntemi Temel Kursu içeriğinin çoğunu içer
mektedir. Aynı zamanda da hem İleri Kurs'un içeri
ğini, hem de bazı yepyeni içerikleri kapsamaktadır,
böylece tüm bu araçları alıp, yaşamınızı tersine çe
virebilir ve bu noktadan sonra da yolunda tutabilir
siniz. Bu teknikler inanılmaz basit oldukları gibi -
ki bunu yakında göreceksiniz- şu an düşleyebile
ceğinizden çok daha güçlüdürler. Ancak bu teknik
leri ve prensipleri yaşantınızda uygulamayı sürdür
dükçe, kolaylıkları ve güçleri sizin için katlanarak
artacaktır.
28
Bölüm 1
29
ğinde, Joe ona dönüp, "Bak, bunu seni etkilemek için söylemiyorum ama,
falanca yerin köşesinde mi oturuyorsun" diye sordu.
Jean, "Evet, öyle" diye yanıtladı.
"Bu komik işte" dedi Joe. "Ben oraya fizik tedaviye gidiyorum. Seni met
roda görmüş olmalıyım. Kent merkezinde tiyatroya da gider misin?"
"Evet, haftada bir iki kez" diye yanıtladı Jean.
"Ben Toronto'nun merkezinde çalışıyorum" dedi Joe, "Scotia Plaza'nın
53. katında."
"İşte bu garip ... ben de 30. katta çalışıyorum !"
Aradan bir saat geçti. Joe gitmek üzere kalktı ve birbirlerine karşılıklı te
lefon numaralarını verdiler ve ondan sonra da kadını bir daha düşünmedi. Ta
ki aradan birkaç hafta geçip de ajandasından bir kağıt parçası düşene ve ona
Jean'i anımsatana kadar. Telefon ettiğinde, inanılmaz iyi bir iletişim kurdular.
Çok geçmeden, birbirlerine aşık oldular ve Joe, Jean'e evlenme teklif etti.
Joe, Sedona Yöntemi'ni kullandıkça, yatırım sektöründeki yöneticilik ka
riyeri hızla yükselmeye başladı. Geliri katlanarak büyüyordu. Yöntem, varlık
ve para konusunda kesinlikle inanılmaz bir işe yaramıştı. Joe ayrıca bu Yönte
mi fiziksel sağlığı ile ilgili kaygılarını serbest bırakmada da kullanmayı sürdü
rüyordu. Uçak kazasında, sol bacağındaki kemikler, sağ diz kapağı, eli ve ka
fatası da dahil olmak üzere otuz iki kemiği kırılmış, sakat kalmıştı. Doktorları
ona asla bir daha iyi yürüyemeyeceğini söylediler ama o bugün hemen hemen
hiç ağrısız, mükemmel bir biçimde yürüyor. Joe sabah, akşam ve gün boyun
ca, sizin bu kitapta öğreneceğiniz Sedona Yöntemi'ni kullanıyor. Sonuç ola
rak, Joe mutlu ve başarılı, yaşam eğlenceli ve o bir olaydan ötekine dingin bir
akış içinde. Onun sözleriyle, "Kendimi kutsanmış hissediyorum. Sedona Yön
temi, büyük sorunları, küçük sorunlara dönüştürüyor."
30
Bastırma-ifade Döngüsünün Ötesi �
zim daha da gerilmemize neden olur. İşe vardığımızda, orada olmak bizi heye
canlandırmaz ve yapılması gereken işleri isteksizce yapmaya koyuluruz. Bir
yandan günü arkamızda bırakmaya çalışırken, bir yandan da öğle yemeğini ya
da işin bitiş saatini bekler dururuz. Birlikte çalıştığımız insanlarla türlü ileti
şimimiz olur -bazısı tatmin edicidir, bazısı da değil. Olan bitene ilişkin ya da
olan şeylerle ilgili hissettiklerimize ilişkin yapabileceğimiz fazla bir şey olma
dığına inandığımız için de, genellikle duygularımızı bastırıp yolumuza devam
ederiz.
Günü bitirdiğimizde, hislerimizi kontrol altına almaktan yorgun düşmü
şüzdür. Hislerimizin yok olacağını umarak, arkadaşlarla takılmak, birlikte ye
mek, içmek ve televizyonda haberleri izlemek için -ki bu da kendi stresini be
raberinde getirir- kendimizi belki mahalledeki bir bara atarız. Sonradan ken
dimizi biraz daha iyi hissediyor olabiliriz ama aslında hislerimiz sadece örtbas
edilmiştir. Biz şimdi, düdüğü çıkarblmış bir düdüklü tencere gibiyizdir, kapa
ğı kapalı tutmak için muazz�m bir enerji harcarız. Sonunda eve, kocalarımı
zın, karılarımızın ve çocuklarımızın yanına vardığımızda ve onlar bizimle, ge
çirdikleri günü paylaşmak istediklerinde, dinleyecek enerjimiz hiç kalmamıştır.
Mutlu bir yüz takınmaya çalışabiliriz ama en küçük şeyde patlayıveririz. So
nunda, yatma zamanı gelene dek, aile televizyonun karşısına çöreklenir. Erte
si sabah kalkar ve aynı senaryoyu baştan oynamaya başlarız.
Oldukça sıkıcı, değil mi? Ama aynı zamanda tanıdık da gelmiyor mu?
Sizin öykünüz biraz farklı olabilir; burada anlatılandan daha parlak oldu
ğunu umarım. Siz belki küçük çocukları olan ve evde duran bir ana-babasınız.
Belki bağımsız çalışan bir taşeronsunuz ve günlük işlerinizin çoğunu telefon
ve/veya İnternet ile hallediyorsunuz. Belki bir sanatçısınız. Yine de, genel eği
lim büyük bir olasılıkla oldukça aynıdır. Kendimizi içinde bulduğumuz değiş
mez alışkanlıklar sanki zamanla gitgide derinleşir ve sonunda hiçbir çıkış yo
lu yokmuş gibi hissederiz.
Eh, böyle olmak zorunda değil. Bir çıkış yolu var.
Serbest BıraRmaR
31
� Sedana Yöntemi
reksiyonuna tutunmamanızı ya da tırmandığınız bir merdivene tutunmama
n ızı önermem. Bu tür seçimlerin talihsiz sonuçlar doğurabileceği açıktır. Ama
size hizmet etmeyen bir bakış açısına hiç tutunduğunuz oldu mu? Ya da bir
duyguya, hiçbir biçimde tatmin edemeyeceğiniz, düzeltemeyeceğiniz bir duy
guya, ya da değiştiremeyeceğiniz bir durumun neden olduğu duyguya hiç tu
tunduğunuz oldu mu? Gerginlik ya da kaygıya, huzursuzluğa, onu tetikleyen
olay çoktan geçmiş olsa bile, hala tutunduğunuz hiç oldu mu? Bu kitap boyun
ca inceleyeceğimiz tutunma biçimi budur işte.
Tutunmanın karşıtı nedir? Eh, tabii ki "Serbest bırakmak." Hem serbest
bırakma, hem de tutunma, yaşamın doğal sürecinin bir parçasıdır. Bu temel
anlayış, Sedona Yöntemi'nin de temelini oluşturur. Kim olursanız olun, bu
sözcükleri okuyorsanız, olduğunu bile fark etmeden -ve bu Yöntemi bile öğ
renmeden- serbest bırakmayı zaten sık sık deneyimlediğinize eminim. Bırak
mak, ya da serbest bırakmak, hepimizin doğuştan getirdiği bir yetenektir ama
yetişkinliğe doğru olgunlaşırken, onu kullanmamaya koşullandırılırız. Birço
,
ğumuz, serbest bırakmanın mı, yoksa tutunmanın mı daha uygun olacağını bil
mediğimiz noktada sıkışıp kalırız. Ve çoğumuz, tutunmak yanılgısına düşeriz
-ve bu sıklıkla zararımıza sonuçlanır.
Bu noktayı belki de açıklığa ka
vuşturacak, tutunmak ve serbest bı
"'13u yörılerru1en bugüne h.ıular saylaılıfJun
rakmakla eşanlamlı birkaç sözcük
en büyük ha.2arıçlardan biri de, belli yıkı
vardır: Örneğin, kapamak ve açmak.
duygulara ili.şkin yerehsiz 'düşirıcelere' Bir topu attığınızda, kol hareketleri
dalmamayı derıeyimlemek oldu. '13u nizin yardımıyla ellerinizi topun üs
tünde kapalı tutmanız gerekir. Ama
duyguları serbest bıruhabiliyonım. 7Jaluı ellerinizi açıp da topu uygun zaman
önceleri kaymlıya, korkuya ve kıslwn- da bırakmazsanız, top istediğiniz ye
maya luırcanan enerjileri, şimdi i.şim re gitmeyecektir. Hatta yaralanabilir
gereyi :uden Uılcplwr olan projeler ü;:irı ve siniz de. Eşanlamlı bir başka örnek
de, kasmak ve açmak, genişlemektir.
ailem ü;:irı luıllarıubiliyonun.11 Nefes alabilmek için, kullanılmış ha
-:Fer 9-leibery, vayı dışarıya atmak amacıyla akciğer
':Norveç lerimizi kasarız, sonra da onları ha
vayla doldurmak üzere genişletir,
açarız. Sadece nefes alamayız; solu
ma işlemini tamamlamak için nefes vermemiz de gerekir. Kasları kasmak ve
gevşetmek de başka bir örnektir. Her ikisini de yapabiliyor olmasaydık, kasla-
32
Bastırma-ifade Döngüsünün Ötesi �
rımız tam anlamıyla doğru çalışamazdı, çünkü kasların çoğu, birbirine ters ça
lışan çiftler halinde işlev görür.
Tutunmanın ve serbest bırakmanın duygusal unsuru ve bedenimizin his
lerimizden ne denli etkilendiği de ilginçtir. İnsanların, kızdıkları zaman çoğu
kez nefeslerini tuttuklarını fark ettiniz mi? Çözümlenmemiş duygulara tutun
maktan ötürü, soluma sırasında hem nefes almak, hem de nefes vermek tutu
lur. Çoğumuz, kaslarımızda da fazladan gerginlik tutarız ve bu bizim tümüyle
gevşememize hiç izin vermez. Bu tür kasılmaların temelini oluşturan yine çö
zümlenmemiş ya da bastırılmış duygulardır.
Peki ama, neden sıkışıp kalırız? Ortaya çıktıkları anda hislerimizi tümüy
le deneyimlemek için kendimize izin vermek yerine duygularımızı bastırdığı
mızda, onlar öylece orada kalırlar ve bizi rahatsız ederler. Bundan kaçındığı
mızda, duygularımızın bizden akmasını engelleriz, onları ya başka bir kalıba
sokarız, ya da yok ederiz ve bu da, kendimizi kötü hissetmemize neden olur.
Bastırma ve İfade
Hiç küçük bir çocuğun düştüğünü, sonra da üzülecek bir şey olup olma
dığını görmek için çevresine bakındığını izlediniz mi? Çocuklar, kimsenin on
ları izlemediğini düşündükleri zaman anında olayı serbest bırakır, üstlerini
başlarını silkeler ve hiçbir şey olmamış gibi davranırlar. Benzer bir durumda
aynı çocuk dikkat çekebileceğini anladığı zaman, gözyaşlarına boğulup kendi
ni ana babasının kollarına atabilir. Ya da, oyun arkadaşı ya da ana babasına si
nirlenen ve hatta "Senden nefret ediyorum ve seninle bir daha asla konuşma
yacağım" diyen bir çocuğun, birkaç dakika sonra sanki hiçbir şey olmamış gi
bi hissettiğini ve davrandığını hiç izlediniz mi?
Duygularımızı serbest bırakmanın bu doğal yeteneğini çoğumuz kaybet
mişizdir, çünkü çocukken bunu otomatik olarak, bilinçli bir kontrol olmadan
yaparken, büyüme sürecimizde ana babamız, öğretmenlerimiz, arkadaşlarımız
ve toplum, bizi bunu yapmamak üzere eğitmiştir. Aslında, serbest bırakma ye
teneğimizin bilincinde olmamamız, tutunmamız yönünde eğitilmemizi müm
kün kılmıştır. Bize her "Hayır" dendiğinde, doğru dürüst davranmamız, uslu
oturmamız ve sessiz olmamız, kıpırdayıp durmamamız söylendiğinde, "Erkek
ler ağlamaz" ya da "Kızlar kızmaz" dendiğinde ve büyüyüp sorumluluk alma
mız söylendiğinde, duygularımızı bastırmayı öğrendik. Ötesi, yaşama karşı his
settiğimiz doğal taşkınlıkları ve başkaları tarafından kabul edilemez olduğuna
33
� Sedona Yöntemi
inandırıldığımız tüm hislerimizi başarılı bir biçimde bastırdığımız noktaya ulaş
tığımızda ancak, yetişkin olarak kabul gördük. Kendi duygusal iyiliğimizin ge
reksinimlerini karşılamak yerine, başkalarının bizimle ilgili beklentilerini kar
şılamaktan sorumlu olduk.
Bu noktayı çok güzel tanımlayan bir söylem var: Bir çocuğun yaşamının
ilk iki yılında, çevredeki herkes onu yürümeye ve konuşmaya teşvik eder ve
sonraki on sekiz yıl boyunca da herkes onu oturtmaya ve susturmaya çalışır.
Bu arada, çocukları bir disipline sokmanın yanlış bir yanı yoktur. Yaşam
da iş görebilmek için çocukların sınırları öğrenmesi gerekir ve tehlikeli oldu
ğu açık olan şeylerden korunmaları gerekir. Ancak, yetişkinler istemeden de
olsa, aşırıya kaçabiliyorlar.
Bizim burada "bastırmak" derken anlatmak istediğimiz, duygularımızın
üzerini kapatmak, onları geriye itmek, reddetmek, uzaklaştırmak ve yokmuş
gibi davranmaktır. Farkındalığa gelen ve serbest bırakılmayan her duygu, oto
matik olarak zihnimizin bilinçaltı denen bölümünde depolanır. Çoğu kez dt!Y·
gularımızı bastırmanın yolu, onlardan kaçmaktır. Dikkatimizi yeterince onlar
dan uzaklaştırırız ki onları yeniden derine itebilelim. Siz büyük bir olasılıkla,
"Zaman her türlü yarayı iyileştirir" söylemini duymuşsunuzdur. Bu tartışılır.
Çoğumuz için bu aslında şu anlama gelir, "Bana, her şeyi bastırabileceğim ka
dar zaman tanıyın."
Ancak kabul etmek gerekir ki bastırmanın, ifade etmekten daha iyi bir se
çim olduğu zamanlar da vardır: Örneğin, iştesiniz ve patronunuz ya da birlik
te çalıştığınız kişi size bir şey söylüyor ve siz onunla aynı fikirde değilsiniz
ama onlara geri bildirimde bulunmak için zaman uygun değildir. Sağlıksız ve
yapıcı olmayan bastırma, alışkanlık haline gelmiş bastırmadır.
Biz duygularımızdan, televizyon izleyerek, sinemaya giderek, kitap oku
yarak, içerek, reçeteli ya da reçetesiz ilaçlar kullanarak, egzersiz yaparak ve
türlü başka eylemlerde bulunarak kaçarız. Bunların tümü de, dikkatimizi ye
terince duygusal acılarımızdan uzaklaştırabileceğimiz ve onları yeniden derin
lere itebileceğimiz biçimde tasarlanmıştır. Eminim, bu listede sıralanan madde
lerin kendi başına ve kendi içinde uygunsuz olmadığı konusunda hemfikirsi
nizdir. Biz sadece bu eylemlerin peşine düşmek ya da bu maddeleri aşırı kul
lanmak gibi bir eğilime sahibizdir ve kontrolü kaybediveririz. Bunları, duygu
larımızın içsel çelişkileriyle başa çıkamamanın bedeli olarak kullanırız. Toplu
mumuzda kaçışı aşırıya vardırmak öylesine yaygındır ki birçok başarılı iş bu
yüzden çöker gider.
Yetişkin olarak etiketlendiğimiz noktaya vardığımızda, bastırmada o den
li başarılı olmuşuzdur ki bu artık çoğu kez alışkanlık haline gelmiştir. Bastır-
34
Bastırma-ifade Döngüsünün Ötesi �
mada, tıpkı zamanında serbest bırakmada olduğumuz kadar başarılı, hatta da
ha başarılı hale gelmişizdir. Aslında duygusal enerjimizi o kadar bastırmışızdır
ki hepimiz sanki yürüyen saatli bombalar gibiyizdir. Çoğu kez, gerçek duygu
sal tepkilerimizi bastırdığımızı bilmeyiz bile ve iş işten geçmiş olur: Bedenimiz
strese bağlı hastalıkların işaretini verir, omuzlarımız göçer, midemiz sancılar
içindedir, ya da patlarız ve sonradan pişman olduğumuz bir şey söyler ya da
yaparız.
Bastırmakla, yani genelde duygularımıza yaptığımız şeyle sarkaç bir yana
salınır. Sarkacın öbür yana salınması da ifadedir. Kızgın olduğumuzda, bağırı
rız; üzgün olduğumuzda, ağlarız. Duygumuzu eyleme sokarız. İçsel düdüklü
tenceremizin buharını biraz salarız ama ateşi söndürmeyiz. Bu bize, bastır
maktan daha iyi gelir, özellikle de kendimizi ifade etme yetimizi engelliyorsak.
Sonradan daha iyi hissetsek bile, ifade yine de baskılanmıştır.
İyi bir terapi, genelde duygularımızla bağlantı kurmamızı ve onları ifade
etmemizi temel alır. Ve nasıl � issettiğimizi açıkça ifade etmeden, sağlıklı, kalı
cı ilişkiler kesinlikle kurulamaz. Peki ama, terapilerin dışında kendimizi uy
gunsuz ifade ettiğimizde ne olacak? Az önce kendimizi ifade ettiğimiz kişinin
hisleri ne olacak? Uygunsuz ifade, çoğu kez daha büyük anlaşmazlıklara ve çe
lişkilere ve kontrolden çıkabilecek duyguların içimizden yükselmesine neden
olur.
Ne bastırmak, ne de ifade etmek, kendi başına ve kendi içinde bir sorun
değildir. Onlar, genelde duygularımızla başa çıkmamızda, aynı yelpazenin iki
farklı ucu gibidir. Ve bunlardan hangisinin söz konusu olduğunu kontrol ede
mediğimizi hissettiğimizde sorun çıkar ve kendimizi çoğu kez, yapmak istedi
ğimizin tersini yaparken buluruz. Çoğu kez, yelpazenin ya bir ucunda, ya da
diğer ucunda sıkışıp kalırız. İşte bu anlar, serbest bırakmak özgürlüğüne sa
hip olmamız gereken anlardır.
35
� Sedana Yöntemi
barlarıyla kolaylıkla gidebildiğini göreceksiniz. Sedana Yöntemi'ni kullandığı
nızda, uygun olduğunda hem bastırmak, hem de ifade etmek özgürlüğüne sa
hip olduğunuzu keşfedeceksiniz ve çoğu kez de denge noktasına, yani üçün
cü seçim olan bırakma'ya karar verdiğinizi göreceksiniz. Bu, nasıl yapılacağı
nı zaten bildiğiniz bir şeydir.
Bastırmada ve/veya ifade etmede belki de uzmanlaşmışsınızdır ama yine
de serbest bırakırsınız. Örneğin, gerçek bir kahkaha, anında serbest bırakma
yollarından biridir ve gülmenin yararları, sağlık ve stres atma alanlarında çok
güzel belgelenmiştir. Gerçek kahkahalarla en son ne zaman güldüğünüzü dü
şünün. Belki televizyonda komik bir program seyrediyor ya da bir arkadaşınız
la sohbet ediyordunuz ve birden, bir şey size komik geldi. İçinizde bir gıdık
lanma hissettiniz, derinlerden bir kahkahanın yükseldiğini duydunuz ve tüm
bedeniniz aşağı-yukarı zıplamaya başladı. Bir yandan gülerken, bir yandan da
kendinizi gitgide daha hafif ve mutlu ve daha gevşemiş, neredeyse sıcak ve da
ha zinde hissettiniz. Bu aynı zamanda, bu kitapta anlatılan işlemi kullandığı-
.
nızda, zaman zaman deneyimleyebileceğiniz halin iyi bir tanımıdır. Serbest bı
rakırken çoğu zaman yüksek sesle gülmeyeceksiniz ama, sık sık gülümseyecek
ve gerçek gülmenin getirdiği içsel rahatlamanın aynısını hissedeceksiniz.
Hiç anahtarlarınızı ya da gözlüğünüzü
kaybedip de evin altını üstüne getirdiğiniz
" '--7ş yerinulc dalıa enerji dvLı, ve sonra da onları cebinizde bulduğunuz ol
du mu? En son bunun olduğu bir zamanı
alılif ı:e olumlııyıım. 'l3erı satış
düşünün. Evinizdeki her şeyin içine bakar
i.şiruleyim ve reddedilmel{, benim ken, hatta belki de iyice karışan bir kafayla
iizerinulc urlJ{, aynı ctl{,iye salıip çöp kutusunu boşaltırken, büyük bir olası
olmuyor . .;/'lslında ş imdi çol{, daluı lıkla giderek gerildiğinizi hissettiniz. Tekrar
tekrar aklınıza başvurup anahtarları nereye
az reddedildiğimi 9öriiyonım.11
koymuş olabileceğinizi sorup durdunuz. Ve
-'lJavid .Jordluım, sonra birden cebinizi yoklamayı akıl ettiniz
Londru, .:j119illere ve Aahhh ! Ferahladınız; anahtarların ya da
gözlüğün zaten hep orada olduğunu keşfet-
tiğinizde, gerginliğiniz ve kaygılarınız eriyip
yok oldu. Kendinize sövüp saydıktan sonra, zihniniz herhalde sakinleşti, omuz
larınız gevşedi ve belki de bir rahatlama dalgasının bedeninizi kapladığını his
settiniz. Bu, şu anda nasıl serbest bıraktığınızın başka bir örneğidir.
Yöntemi kullanma biçiminizi mükemmelleştirdikçe, bu fark etme ve gev
şeme noktasına anında gidebildiğinizi göreceksiniz; hatta, çözmek için uzun
süredir çabalayıp durduğunuz konularda bile.
36
Bastırma-ifade Döngüsünün Ötesi �
Bazen, bir tartışmanın ortasında anlık bir serbest bırakma olur. Değer
verdiğiniz biriyle ateşli bir tartışmanın içindeyken şöyle bir şeyin olduğunu gö
zünüzün önüne getirin: Kendinizi gerçekten tartışmaya kaptırmıştınız, doğru
ve haklı olduğunuzdan kesinlikle emindiniz ve ansızın karşınızdaki kişinin
gözlerini yakalamış ve hiçbir çaba göstermeden onun varlığının derinliklerine
bakmıştınız ve onunla, sizin için özel olduğu kadar, o kişiyi de özel kılan bir
düzeyden bağlantı kurmuştunuz. Bir anda, içinizde bir şey gevşemiş ve duru
munuzu artık haklı çıkarmaktan vazgeçmiştiniz. Hatta belki de anlaşmazlığa
onun bakış açısından bakmıştınız. Belki bir an durmuş ve durumu yeniden
gözden geçirmiş ve sonra da her ikinizin yararına olacak kolay bir çözüm bul
muştunuz.
Bu kitaptaki fikirlerde ustalaştıkça, sadece kendi bakış açınızı değil, da
ha fazlasını görmeyi öğreneceksiniz ve bu da sizi her türlü anlaşmazlıktan,
hatta var olduğunu bile unutmuş olabileceğiniz anlaşmazlıklardan özgürleşti
recektir.
Bırakmanın Deijişmezliiji
37
Bastırma-ifade Döngüsünün Ötesi �
Kullanışlı Serbest Bıra�ma
39
� Sedono Yöntemi
Şimdi, aynı nesneyi -bir kalem, tükenmez ya da bilyeyi- alıp da onu ye
terince büyütürseniz, giderek sanki boş bir alanmış gibi görünmeye başlaya
caktır. Siz moleküllerin ve atomların arasındaki boşluklara bakar olursunuz.
Bir hissin özüne daldığınız zaman, benzer bir durum gözlersiniz: Orada aslın
da hiçbir şey yoktur.
Serbest bırakma işleminde ustalaştıkça, en derin hislerinizin bile sadece
yüzeyde olduğunu keşfedeceksiniz. Siz özünüzde boş, sessiz ve dinginsinizdir,
çoğumuzun sandığı gibi acı ve karanlık içinde değil. Gerçekte, en aşırı hisleri
miz bile bir sabun köpüğü kadar maddeye sahiptir. Ve bir sabun köpüğüne
parmağınızı soktuğunuzda ne olur bilirsiniz -patlar. İşte, bir hissin özüne dal
dığınız zaman olan da tam olarak budur.
Serbest bırakma işleminden birlikte geçerken, bu üç benzetmeyi lütfen
aklınızda tutun. Serbest bırakmak, istemediğiniz davranış, düşünce ve hisset
me kalıplarınızdan kendinizi özgürleştirmenize yardımcı olacaktır. Sizden iste
nen tek şey, işleme olabildiğinizce açık olmanızdır. Serbest bırakmak, daha
berrak düşünmenize yardımcı olacaktır, ancak bu bir düşünme işlemi değildir.
Daha yüksek bir yaratıcılığa ulaşmanıza yardımcı olacaktır, ancak serbest bı
rakmayı gerçekleştirmede etkili olabilmek için, ille de yaratıcı olmanız da ge
rekmeyecektir.
Serbest bırakma işleminden en çok, onun iş gördüğünü görmek, duymak
ve hissetmek için kendinize izin verdiğinizde yararlanacaksınız, nasıl ve neden
iş gördüğünü düşünmekle değil. Olabildiğince kalbinizi izleyin, kafanızı değil.
Onu anlamaya çalışıp da biraz takılıp kaldığınızı hissederseniz, aynı işlemi,
"Onu anlamaya çalışmak"ta da kullanabilirsiniz. Bu işlemle çalışırken ve uygu
lamalarınızı doğrudan deneyimlerken, işlemi daha bütünsel olarak anlamaya
başlayacağınıza garanti veririm.
Peki, başlıyoruz.
Bırakmayı Seçmek
40
Bastırma-ifade Döngüsünün Ötesi �
Bu yönerge basit gibi görünebilir, ancak verilmesi gerekiyor. Çoğumuz,
şu anda nasıl hissettiğimizin farkında olmak yerine, geçmiş ya da gelecekle il
gili düşüncelerin, görüntülerin ve öykülerin içinde yaşarız. Nasıl hissettiğimiz
le (ve aslında işimizle ya da yaşantımızla) ilgili herhangi bir şey yapabileceği
miz tek zaman, ŞİMDİ'dir. Bir hissi bırakmadan önce, onun güçlenmesini bek
lemek zorunda değilsiniz. Gerçek şu ki kendinizi uyuşmuş, anlamsız, bağlan
tısı kesilmiş ya da boş hissediyorsanız, bunlar, daha çok farkında olduğunuz
hislere göre daha kolay bırakılabilecek hislerdir. Sadece, yapabileceğinizin en
iyisini yapın. Bu işlemle ne kadar çok çalışırsanız, ne hissettiğinizi tanımlamak
da size o kadar kolay gelmeye başlayacakbr.
41
)'!, Sedona Yöntemi
4. Adım: Kendinize şu basit soruyu sorun: Ne zaman?
Bu, onu ŞİMDİ bırakıvermeniz için bir davettir. Kolaylıkla bırakabildiği
nizi görebilirsiniz. Bırakmanın, istediğiniz an yapabileceğiniz bir seçim oldu
ğunu anımsayın.
5. Adım: O belli histen kendinizi özgür hissedene dek, önceki dört adı
mı gereksindiğiniz kadar yineleyin.
İşlemin her adımında, biraz daha bıraktığınızı göreceksiniz. Başlarda, so
nuçlar oldukça gizli olabilir. Ama devam ettiğiniz sürece, sonuçlar hızla daha
fark edilir hale gelecektir. Belli bir konuyla ilgili hislerinizin katman katman
olduğunu görebilirsiniz. Ancak bıraktığınız kadarı, tümüyle gitmiş olacaktır.
İçine Dalmak
Sizin kendi ' İçine dalarak bırakıverme' deneyiminiz, yukarda anlatılan iş
lemden çok daha farklı olabilir. Öncelikle, başka bir şey yaparken hissin içine
dalmanızı önermiyoruz. Bu, kendinizle baş başa kalmak ve içinize odaklanmak
42
Bastırmcrlfade Döngüsünün Ötesi �
için zaman ayırdığınızda çok daha iyi iş görür. Çok güçlü bir hisle bağlantı
kurduğunuzda da çok iyi iş görür.
Şöyle bir şey deneyimleyebilirsiniz: Sizi alt üst eden bir haber alıyorsu
nuz. Güçlü bir korku ya da keder hissi duymaya başlıyorsunuz ve onu birkaç
dakika içinde salıverecek kadar zamanınız var. Oturuyorsunuz, gözlerinizi ka
patıyorsunuz ve olabildiğince o hissin içinde gevşiyorsunuz. Sonra kendinize
şu soruları soruyorsunuz:
• Bu hissin özünde ne yatıyor?
• Bu hissin özüne bilinçli olarak inmek için kendime izin verebilir miy-
dim?
• Bu hissin içine dalmak için kendime izin verebilir miydim?
43
� Sedono Yöntemi
Margie, on yıldan fazla bir zamandır taşıyıp durduğu derin bir keder duy
gusuyla sınıfa geldi. Başka bir kişisel gelişim kuruluşunun çalışanları tarafın
dan aldatıldığını düşündüğünden beri bu acıyı hissediyordu. Öyküsünün ayrın
tılarına girmeden, serbest bırakmasını sağlayacak en iyi yolun, kederin içine
dalmak olduğuna birlikte karar verdik. Ben ona yukarıdaki soruları sordum ve
başta kederi daha da arttı. Ağlamaya başladığında, duyuların ve öykünün öte
sine geçip daha da derinlere inmesi için onu cesaretlendirdim ve biz böylece
devam ettik. Sadece birkaç dakika içinde engin bir dinginlik hali yaşamaya
başladı ve buna kendi de şaştı. Sonradan söylediğine göre, bir keder denizin
de boğuluyormuş gibi hissettiği için kederden kaçınıyordu. Rahat bıraktıktan
sonra, kederin sadece hep yüzeyde olduğunu fark etti. Aslında kendi içinde bil
meden kaçtığı şey, bir sevgi deniziydi.
Serbest bırakmanın bu yoluyla çalışan çoğu insan, herhangi bir duygu
nun özüne inmenin ve onun yok olmasına izin vermenin gittikçe kolaylaştığı
nı görüyor. Onlar, ne kadar travmatik olursa olsun, her hissin az bir maddeye
sahip olduğunu ve yok yere yaygara koparmak olduğunu fark ediyorlar.
44
Bastırma-ifade Döngüsünün Ötesi �
Zihin Bir Bil�isayar Gibidir
45
� Sedana Yöntemi
yetiler öğrenmemize darbe indirirler. Aklımızın karışmasına ve çelişkiye düş
memize neden olurlar çünkü bize sık sık, birbiriyle ve bilinçli amaçlarımızla
çelişen mesajlar gönderirler.
Sedona Yöntemi'ni uyguladıkça, yaşantımızın gerisinde eski programları
ve dosyaları çalıştırı p duran duygusal yüklemeleri serbest bırakırız. Bu yüzden
de kullanılabilir belleğimizi artırır, işlem görme kapasitemizi hızlandırırız. Ser
best bırakma, tamamlanmamışlık duygusunun enerjimizi ve belleğimizi zayıf
latmasına izin vermeden, deneyimlerimizden bilgelik kazanmamızı sağlar. Baş
ka bir deyişle, Yöntem'i ne kadar çok kullanırsak, insan sistemi de o kadar iyi
işler.
46
Bastırmo-ifode Döngüsünün Ötesi �
Kazançlarınızı Yazın
+ Başarılar
+ Tamamlamalar
+ Yeni başlangıçlar
47
� Sedona Yöntemi
Yaşama Geri Dönme�
48
Bölüm 2
Başarı Formülünüz
49
� Sedona Yöntemi
Bu kitabın keşiflerine katılırken, hislerinizi bırakmak için kendinize ola
bildiğince izin verin. "Olabildiğince" demek, "Tam o anki yetiniz ölçüsünde"
demektir. Dürüst bir biçimde orada olmayan bir hissi ya da serbest bırakmayı,
asla zorlamanız gerekmiyor. Örneğin, kızgınlık üzerine çalışıyorsanız, serbest
bırakan sorular, şimdiye kadar hissettiğiniz tüm kızgınlıkları kapsamaz. Bu so
rular sizi sadece, ŞU ANDA hissettiğiniz kızgınlığı bırakmaya davet eder. Lüt
fen bunu aklınızda bulundurun, çünkü bu işlemin rahatlatıcı doğası ve genel
insan doğası yüzünden, hislerinizi her zaman güçlü bir biçimde deneyimleye
meyebilirsiniz. Bu, büyük bir çalışma gerçekleştirmiyorsunuz anlamına gel
mez. Genelde serbest bırakma, zayıf hisler için olduğu kadar, güçlü hisler için
de etkilidir. Aslında günlük yaşantınızı sürdürürken, bırakmayı bir alışkanlık
haline getirirseniz -"küçük şeyleri" bile- sonunda her şey size "küçük şeyler"
gibi gelecektir. İçsel gerginliğinizi ve ger
ginlik yaratan diğer hislerinizi bırakmaya
11
50
Başarı Formülünüz �
Bunu başka bir biçimde açıklayacak olursak, kendini özellikle daha bü
yük finansal başarılara açmak istediği için Sedona Yöntemi'ne yönelen biri var
diyelim. Kitabı dikkatle okur, içerdiği malzemeyi görev edinip çalışır, ancak fi
nansal bir kazancı hemen elde edemez. Buna karşılık mükemmel bir sağlığa
kavuştuğunu görür ve sonra da belki kişisel ilişkilerinde düzelmeler keşfeder.
Bundan sonra iş yerinde büyük yetiler geliştirebilir. Ve ancak ondan sonra baş
tan beri istediği fin<.ınsal başarıya ulaşmak için _kendine izin verebilir.
Lütfen beni yanlış anlamayın. Sedona Yöntemi yaşamınızda kesinlikle
önemli değişikliklere neden olacaktır. Sadece bazen bu değişiklikler, tam sizin
umduğunuz ya da öngörülen sırada· gelmeyebilir. Değişim adım adım da olabi
lir. Arkadaşlarınız, birlikte çalıştıklarınız ve iş verenleriniz, değişiklikleri daha
siz fark etmeden fark edebilirler.
Serbest bırakmayı düzenli olarak yaşamınıza dahil ettiğinizde, çok geç
meden, hislerinize karşı daha duyarlı olmaya başladığınızı göreceksiniz. Bu,
ilerlediğinizin göstergesidir. Bastırdığınız ya da kaçındığınız duyguların birço
ğunun farkına varmaya ve bırakmaya hazırsınız anlamına gelir. Deneyimlerime
göre, insanlar yüzleşmeye hazır olmadıkları hisleri genelde deneyimlemiyorlar
-yine de, belli hislere karşı dirençleri kırılmaya başladığında, bir ya da iki ge
ceyi huzursuz geçiren birkaç öğrencim oldu. Ama onlar serbest bırakmayı sür
dürdü ve onları kaygılandıran şeyleri hızla bıraktılar. Çoğu insanın uykusu ke
sinlikle etkilenmez, etkilense bile, bu olumlu yönde olur. İyi haber şu ki ser
best bırakma işlemini ne kadar çok kullanırsanız, bırakmak da size o kadar ko
lay gelecektir. Ve tüm hislerinizi -hem acı verenleri, hem de keyifli olanları
güven içinde derinlemesine deneyimleyebilmenizi sağlayan da budur. Tüm his
lerinizi daha bütün olarak hissetmekle, yaptığınız her şeyden daha da zevk ala-
cak ve canlılık kazanacaksınız.
Aşağıdaki benzetme biraz Sedona Yön
temi'ni kullanmak gibidir. Siz hiç, tabakların "))ıllarccı, geceleri ııyıınuu1ı
ya da bardakların bir makineden alındığı sala zorlanılıhlıuı sorıru, şimıli lıer
ta barlarında ya da bir kafeteryada yemek ye
diniz mi? Eğer yediyseniz, tabağınızı ya da bar
gece iyi bir ııylm çchebiliyorımı.
dağınızı makineden aldıktan sonra, yerine bir '13ıı lıurilw. bir lıis.11
başkasının geldiğini de herhalde fark etmişsi - :Rosella &lıroedcr
nizdir. Aynı şey, bıraktığımızda duygularımız
için de geçerlidir. Serbest bırakmaya başladığı-
mız konuyla ilgili içimizde barındırdığımız başka hisler varsa, o belli konuyla
ilgili tüm hisler yok olana kadar, yani "o makine" boşalana kadar, bu hisler or
taya çıkmayı sürdüreceklerdir. Ancak bardak makinesinin tersine, ortaya çı-
51
� Sedana Yöntemi
karttığınız ve serbest bıraktığınız her his, tümüyle gitmiş olacaktır. Bu kitap
taki süreci deneyimlerken, büyük bir olasılıkla her seferinde tek bir hissi bı
rakmakla başlayacaksınız, sonra hisleri gruplar halinde bırakmaya başlayacak
sınız ve serbest bırakmada o kadar başarılı olacaksınız ki sonunda en derin dü
zeylerde- herhangi bir konunun hisler "yığınıyla" aynı anda çalışabileceksiniz.
Zihnimiz genelde, herhangi bir şeyi beklemediğimiz ya da başarmaya ça
lışmadığımız zamanlarda yeterince gevşeyerek serbest bırakmaya ve gerçekleş
tirmelere izin verir. Yöntem'le bilinçli olarak çalıştığınızda, serbest bırakmala
rı, gerçekleştirmeleri ve kazançları kesinlikle deneyimleyeceksiniz ama onla
rın, en az beklediğiniz zamanlarda meydana geldiklerini de göreceksiniz. Böy
lece, gününüz boyunca kazanç olasılığına yer açın ve beklenmedik şeylere de
açık olun. Olabildiğince gevşeyin ve sonunda gerçek doğanızın gerçekleşmesi
ni de içeren hamlelerinize ve gerçekleştirmelerinize ait zamanlamanın, tümüy
le kontrolünüz dışında olabileceğini kabul edin.
52
Başarı Formülünüz �
Ölçebileceğiniz sonuçları ne kadar hızlı göreceğiniz, öğrendiğiniz şeyleri
günlük yaşamınızda ne sıklıkta uyguladığınıza bağlıdır. Bırakmak, onu ne
kadar çok yaparsanız, o kadar kolay hale gelir. Büyük değişimleri hemen
hissedebileceğiniz gibi, hissetmeyebilirsiniz de. Sonuçlar gizli bir biçimde
başlayabilir, ya da çok derin olabilir.
+ Bu kadar- basit bfr şey, nasıl bu denli güçlü olabilir-? Yaşamın en güç
lü ve kullanışlı araçları, çoğu kez en basit olanlardır. İşlemler basit tutuldu
ğunda, daha kolay anımsanır ve yinelenirler. Örneğin, solumanın önemine
ilişkin kimsenin sizi ikna etmesi gerekmez. Ancak, soluma için izleyeceğiniz
işlemin yönergelerini size vermek isteseydim, şöyle bir şey olurdu: "Nefes al,
nefes ver...ve gereksindiğin kadar yinele." Daha basiti ne olabilirdi ki? Yine
de, yaşantınız için daha merkezi bir öneme sahip olan şeyler azdır.
Yöntem'i zaman içinde kullandıkça, kolay olduğunu ve doğanızın bir
parçası haline geldiğini ve' şu anda nefes alma eylemi sizden ne kadar az
düşünmeyi talep ediyorsa, bu yöntemin de o kadar az düşünmeyi talep et
tiğini keşfedeceksiniz. 1. Bölüm'de, bastırılmış hislerin, duygusal bir dü
düklü tencereye nasıl benzetildiğini anımsıyor musunuz? Sık sık serbest bı
raktığınız zaman, hislerinize kapağı açık tutup da çıkmalarına izin verme
nin, onları içinize tıkmaya çalışmaktan daha doğal olduğunu da keşfedecek
siniz.
+ Bımkmak, nasıl bfr histir-? Bırakma deneyimi çok bireyseldir. Çoğu in
san, işlemi kullanırken, hafiflediğini ya da gevşediğini anında hisseder. Ba
zı insanlar da, sanki yeniden yaşama geri dönüyormuşçasına, bedenlerinde
dolaşan bir enerji hissederler. Değişimler zamanla daha da güçlenir. Fizik
sel duyumsamalara ek olarak, zihninizin giderek daha sessizleştiğini ve ka
lan düşüncelerinizin de daha berrak olduğunu göreceksiniz. Sorunlardan
çok, çözümleri algılamaya başlayacaksınız. Zamanla, serbest bırakma dene
yiminiz olumlu bir neşe hali olarak bile hissedilebilir.
·:· Bunu doğru yaptığımı nasıl bileceğim? Eğer serbest bırakırken, his
sedişinizde, tutumunuzda ya da davranışınızda olumlu herhangi bir deği
şiklik fark ediyorsanız, doğru yapıyorsunuz demektir. Ancak, üzerinde ça
lıştığınız her konu, farklı miktarlarda bırakmalar talep edebilir. Eğer başlar
da tümüyle değişmezse, bırakın ve sonra yeniden bırakın. Arzuladığınız so
nuca ulaşıncaya kadar, serbest bırakmayı sürdürün.
53
� Sedana Yöntem i
Eğer- kendimi yeniden eski kalıplara dayalı bir davranış içinde
yahalarsam ya da sadece serbest bırakmayı unutursam, ne yap
mam gerehir? Öncelikle, bunun beklenen bir şey olduğunu -ve iyi oldu
ğunu anlamak önemlidir. Gerektiği zaman anında serbest bırakabilme yeti
niz, zamanla artacaktır. Çok geçmeden "gerçek zaman diliminde" serbest
bırakabileceksiniz. Ama bu arada, bir sorun olduğunu fark ettiğinizde, her
zaman serbest bırakmayı gerçekleştirebilirsiniz. Çok geçmeden, kendinizi
eski bir davranış kalıbını tekrarlarken yakaladığınızda, bu davranışı kesip,
sergilediğiniz kalıbı serbest bırakabileceksiniz. Bir süre sonra da, o eski ka
lıbın tuzağına daha düşmeden kendinizi yakalayacak, serbest bırakacak ve
onu yapmayacaksınız. Sonunda o belli eğilimle ilgili serbest bırakmaları ar
tık yapmak zorunda kalmayacaksınız çünkü onu tümüyle bırakmış olacak
sınız. Kararlı ve ısrarcı olmak için kendinize izin verdiğinizde, uzun süre
dir sorun yaratan şeylerde bile tutumunuz ve etkiniz iyiye dönüşecektir.
Hatta öyle bir noktaya ulaşabilirsiniz ki bir zamanlar bazı sorunlara sahip
olduğunuzu ancak biri size anımsattığında anımsar olabilirsiniz.
Kendinize serbest bırakmayı anımsatmak amacıyla gün içerisinde kısa ser
best bırakma araları vermek de size yardımcı olabilir.
54
Başarı Formülünüz �
Bu, zaten kullanmakta olduğunuz ve ileride kullanacağınız yöntemleri de
içerir. Serbest bırakmayı başka kendini keşfetme biçimleriyle birleştirdiği
nizde, sonuçlar daha hızlı ve kolay gelecektir. Yaşamınızda iş gören işlem
ne olursa olsun, Yöntem, onu kullanmanızı kolaylaştıracaktır çünkü öğ
rendiğiniz anlayışları daha tutarlı kullanmayı bileceksiniz. Yöntem'i kulla
nan insanlar, kendilerine yardımcı olmak için yaptıkları her şeyde, aradık
ları ve eksik olan parçayı bu yöntemin tamamladığını sık sık dile getiriyor
lar.
Nfil: Eğer şu anda herhangi bir psikolojik ya da tıbbi yardım alıyorsanız, sağ
lık uzmanınıza danışmadan tedavi biçiminizi lütfen değiştirmeyin.
Görsel Duyumsama
55
� Sedono Yöntemi
+ Bir hissi sıkı sıkı elinizde tuttuğunuzu imgeleyin ve sonra elinizin açıldığı
nı ve o hissin gittiğini görün. Dokunsal duyumsama bölümünde göreceği
niz gibi, bir yandan hissinize tutunurken, bir yandan da gerçekten yumru
ğunuzu sıkarak ve sonra salıverirken bu yumruğu açarak, imgelemi fizik
sel olarak da pekiştirebilirsiniz.
Dokunsal Duyumsama
+ Avuçlarınızı birleştirerek iki elinizi güneş sinir ağı merkezinin üstüne (solar
plexus midenin üstü) yerleştirin. Bir hissi salıverirken, ellerinizi yana aça
-
+ Bir elinizi yumruk yapın ve güneş sinir ağı merkezine koyun, sonra bir his
si salıverirken yumruğunuzu açın.
56
Başarı Formülünüz �
+ Serbest bırakma işleminizi fiziksel olarak pekiştirmenin ve kafanızdan çok
kalbinizi izleyerek kendinize yardımcı olmanın başka bir yolu daha var. Be
deninizde bir his hissettiğiniz yere ellerinizi koyun -çoğu kez bu yer gü
neş sinir ağı merkezinin ya da mide ve bağırsakların çevresinde olur. Bu
hareketi, hislerle ilgili düşüncelerinize odaklanmak yerine, hissin kendisi
ne odaklanmayı size anımsatması için kullanın.
İşitsel Duyumsama
57
� Sedono Yöntem i
hisse sahip olma iznini kendime veriyor muyum? Onu bırakabilir miyim? Bıra
kır mıyım? Ne zaman? Şimdi nasıl hissediyorum? Bu hissi bırakabilir miyim?
Bunu yapar mıyım? Ne zaman?" gibi sürüp gitsin. Bu oyun, duygusal akışkan
lığı arttırır.
58
Boşan Formülünüz �
Eğer bu kitaptaki alıştırmaları bir başkasıyla yapmayı seçerseniz, birbiri
nize soruları sorabilir ve keşiflerde bulunmayı sağlayabilirsiniz. Yapmanız ge
reken tek şey, eşinizle birlikte olabildiğince anın içinde olmak ve kitabı izle
mektir. Eşinizin kendi deneyimlerine sahip olmasına izin vererek, ona kendi
bilgilerinin gücünü bağışlayın.
Eşinizin serbest bırakmasına yardımcı olurken, siz de serbest bırakmak
için elinizden geleni yapın. Buna açık olduğunuz zaman, bu doğal olarak mey
dana gelecektir. Eşinizin, işlemin derinliklerine seçtiği ölçüde inmesine izin ve
rin. Onu yönlendirmekten, tepkilerini yargılamaktan, ya da ona öğüt vermek
ten kaçının. Eşinizi "düzeltmek" sizin işiniz değildir.
Birlikte olduğunuz süre içinde her ikiniz de keşiflerinizi tamamlayana
kadar ve bunları tartışmayı karşılıklı kararlaştırana kadar, keşiflerinizi tartış
maktan kaçının. Kendi görüşünüzle uyuşmasa bile, eşinizin bakış açısını onay
ladığınızdan emin olun. Örneğin, eşiniz "Üzgünüm" diyebilir, oysa siz onun as
lında kızgınlık hissettiğine inanabilirsiniz. Yine de, onun üzüntüyü serbest bı
rakmasına yardımcı olun. Onun size söylediği şeyi kabul ederek eşinizi onur
landırın. Eşler arasında genellikle, tam bir serbest bırakmanın gerçekleşip ger
çekleşmediği konusunda anlaşmazlık çıkar. Siz, eşinizin bir konuyu serbest bı
rakmayı sürdürmesi gerektiğine inanırken, o, "Kendimi iyi hissediyorum. İşim
bitti" diyebilir. Yineliyoruz, size ne kadar çekici gelirse gelsin, hislerinizi ve yo
rumlarınızı bir eşe zorla benimsetmek uygun değildir.
Eğitim görmüş bir danışman ya da terapist olmadığınız sürece ve eşiniz
de sizden bu rolü oynamanızı istemediği sürece, bir danışman ya da terapist
rolünü oynamaktan lütfen kaçının. Ve eğer eşiniz, aslında eğitim almış bir sağ
lık uzmanının tedavisini gerektiren tıbbi bir durumu gündeme getirecek olur
sa, bu alanda gereken desteği almasını önerin. Eğer eşinizin gerçekten tıbbi
bir destek alması gerektiğinden emin değilseniz, yine de, sadece kuşkuyu or
tadan kaldırmak amacıyla böyle bir öneri getirin.
Kenneth, 1 1 Eylül 200 l 'de New York şehrinde Dünya Ticaret Merkezi'ne
yapılan saldırıya doğrudan tanık olmuştu. O olaydan sonra her gün serbest bı
rakmalar yaptıysa da, o yılın Ekim ayında Sedona'da yapılan yedi günlük kur
sa gelene kadar, bir ay boyunca sürekli bir korku ve kaygı hali yaşamıştı. Gru
bumuza acıklı öyküsünü anlattı: "Ground Zero'nun karşısında bir müşteriyle
59
J!, Sedono Yöntemi
sabah dokuzda bir randevum vardı ve ben geç kalmış koşuyordum. Metro'dan
indim, New York'a has sinirli insanlarla dolu yürüyen merdivenlerden çıktım.
Sokağa ulaştığımda sağa döndüm ve kafalarını kaldırmış, Kuzey Kulesi'ne ba
kan insanlar gördüm. Kule yanıyordu. O anda, daha hiçbirimizin olan bitenden
haberi yoktu. Sanki Kule'nin sadece iki katında yangın varmış gibi görünüyor
du. Aceleyle ilerlerken tek düşüncem şuydu, 'Vaay! Dilerim itfaiye hemen gelir.'
"Müşterimin binasına girdim ve asansörle on dördüncü kata çıktım. Ama
orada kimse yoktu ve ofis kilitliydi. Saat dokuzu birkaç dakika geçmişti ve bi
na boşaltılmıştı. Merdivenlerden aşağıya indim ve dışarı çıktım; bir süre kaldı
rımda durup yangını izledim. Beş ya da on dakika sonra, tam olarak ne kadar
geçtiğini anımsamıyorum, öbür kulede inanılmaz bir patlama oldu -çıkan ses,
gaz ocağının ateşleyicisine bastığımızda çıkan ses gibiydi. Önce, 'vuuu ' diye
bir gürültü çıktı ama bu sesi milyonla katlayın. Garip ama, daha sonra eve gi
dene kadar ve Illinois'de olayı CNN'den izleyen kız arkadaşımla telefonda ko
nuşana kadar, bunun çarpan bir uçak olduğunu öğrenemedim. O anda sanki
bir bomba patlamış gibiydi. Ve sokakta bulunan biz insanlar, bu olayın sadece
basit bir yangın olmadığını o zaman anladık.
"Patlama olduğunda, inanılmaz miktarlarda kağıt parçaları yağmur gibi
üstümüze dökülmeye başladı. İnsanlar da panikleyip Day Street yönüne koş
maya başladı. Olabildiğince uzağa gidebilmek için koşuşan insanlar yüzünden
neredeyse çrğneniyordum. Ben o zamanlar bilinçli olarak serbest bırakma yap
mıyordum. Paniklemekten çok, merak içindeydim. Cep telefonumdan kız arka
daşımı aramaya çalıştım çünkü tanık olduğum şeyi anlatmak istiyordum ama
cep telefonu orada çalışmadı. Çünkü baz istasyonu o kulelerin üstündeydi. Bir
kaç dakika sonra, itfaiye ile karışan polis sirenleri üzerimize doğru gelmeye
başladı. Tepeden hala kağıt yağıyordu ama toz daha inmiyordu. Her şey ger
çekdışı görünüyordu. Bir kağıt parçasının tam ayağıma düştüğünü anımsıyo
rum ve baktığımda üzerinde bir Alman bankasının adını gördüm. Alman oldu
ğum için, içimde bir şeyler kıpırdadı.
"Ondan sonra, unutamadığım bir şey oldu; insanlar Kuzey Kulesi'nin en
üst katından aşağıya atlamaya başladılar. O sabah, güzel ve açık bir sabahtı,
bu yüzden olanlar bana neredeyse gerçekdışı geliyordu. Sanki, mükemmel bir
Panavision görüntü vardı ve ben de o filmi izliyordum. Mükemmel renkler ve
geniş açı çekimler. Bir görüntü özellikle yer etti zihnimde: Evrak çantasını sı
kı sıkı tutan bir iş adamının atlayışı. Bu kadar açık, berrak bir gün, bacaklar
havada, eller aşağıda ve o aşağıya düşerken, havada uçuşan kravat. Kuleler
yüksek olduğu için, adamın aşağıya inmesi epey sürdü. Şükürler olsun ki be
denlerin ne hale geldiğini görmedim çünkü başka binalar bunu engelliyordu.
60
Başarı Formülünüz �
"İşte o zaman, çok ciddi bir şeylerin olduğunu anladım. İnsanlar sokak
larda ağlıyordu ve ne zaman biri atlasa, herkes aaaaaaaahh diyerek nefesini
tutuyordu. Korkunçtu ama kendimi izlemek zorunda hissettim. Ama yine de
kendime şunu diyordum, ' Buradan çıkman GEREKİYOR -ŞİMDİ! Başka bir
şeyin olması da olası. Bu patlamanın nedenini bilmiyoruz. Bir dolu bomba da
ha patlayabilir. BÖLGEYİ TERK ET VE EVİNE GİT!' Böylece, bulunduğum ye
rin birkaç blok kuzeyinde olan Brooklyn Bridge metro istasyonuna gidebilmek
için kalabalığı yarmaya çalıştım. Oraya ulaşmak için, belediye başkanının ofisi
nin yanındaki parktan geçtim. Bir insan kalabalığı parka çıkmış, gözler önüne
serilen dramı izliyordu. Bir ya da iki kez neredeyse dönüp arkama bakacak ol
dum. Ama karar vermiştim, gidecektim. Şansım yaver gitti ve metro daha ça
lışıyordu ama ben neredeyse içindeki tek kişiydim ve çok geçmeden de durdu.
"Eve gittim ve hemen telefona sarılıp kız arkadaşımı aradım. Bana ne
gördüğümü o açıkladı. Onunla hislerimi ve üzerimde bıraktığı etkiyi paylaştım.
Sonra şoka girdim. Televizyonu hemen açamadım çünkü bir dolabın içinde du
ruyordu. Onu çıkarttım ve açtım. Görüntü berbattı çünkü antenler uçup git
mişti. Saldırının gerçek olmadığına ilişkin sanki güçlü bir duyuya sahiptim.
Olaya tanık olmama karşın inanılmaz bir reddediş içindeydim. Bu acıklı olayın
nasıl geliştiğini acilen görmem gerekiyordu."
Kenneth öyküyü anlatırken, ben onu deneyimin parçalarını serbest bırak
ma işleminden geçirdim: Sesler, görüntüler, hisler, düşünceler ve duyumsama
lar. Bazı korku ve kaygıları bıraktı. Ama Kenneth çok direniyordu ve ona, " Bu
nu bırakabilir misin" diye sorduğumda, çoğu kez, "Hayır" diye yanıtlıyordu.
Gruptaki herkesin, Kenneth'in serbest bırakma işleminden yararlanacağını bi
liyordum çünkü o korkunç olaydan hepimiz derinlemesine etkilenmiştik. Böy
lesine benzersiz bir durumu yaşadığı için ve yine böylesine büyük bir öykü ge
liştirebildiği için, gizlice gurur duyduğunu anladığında ancak, tümüyle serbest
bırakmayı başardı. Bir kez gururu görüp de salıverdiğinde, deneyimleyip dur
duğu korkular ortadan kayboldu ve bir daha da geri gelmedi.
Kenneth bunu şöyle ifade ediyor, "Gurur harika bir duygu ama ben onu
sonunda bırakabildim. Israrla devam etmem, ödüllendirici oldu. Sonunda gru
bu falan unuttum. Bu belli olayla başa çıkmaya çalışan bendim. Bu, Hale'i mut
lu etmekle, ya da herhangi birinin, hatta kendimin onayını almakla ilgili değil
di. Serbest bırakmadan sonra kendimi iyi hissettim. 1 1 Eylül hala insanların
aklındaydı ve sürekli bu konuşuluyordu ama Sedona'da olduğum sürece bunu
bir daha gündeme getirmedim. Daha da iyisi, aslında bu olaydan sıkılmıştım."
61
� Sedona Yöntemi
Kaçınılacak Yaygın Tuzaklar
Hangi yolu seçerlerse seçsinler, kişisel gelişim yoluna koyulan birçok in
san, yaygın tuzaklara takılırlar. Aşağıda, bunlardan nasıl kaçınılacağına ilişkin
bazı öneriler var.
+ "Istırap çekiyorum, o halde vanm. " Garip gelse de, bu söylem, çoğu
muzun hayatımızı nasıl yaşadığını yansıtır. Biz, sorunlarımızla özdeşleşir,
bu sorunlara sahip olanın biz olduğuna inanırız. Sanki, üstesinden geline
cek engellere sahip olduğumuz ölçüde, sorunları düzeltebildiğimiz ölçüde
ve ne kadar ıstıraba dayanabildiğimiz ölçüde varoluşumuzu doğruladığımı
zı hissederiz. Ve aynı zamanda, kendi yarattığımız ıstırapla da özdeşleşiriz.
Belirli bir sorunu yaşayan insan rolünde öylesine ustalaşırız ki çoğu kez, o
sorun olmazsa, kim olduğumuzu bilmeyeceğimizden korkarız. Bir an du
rup da "kendi" sorunlarımıza göz atacak olursak, bu düşünce ve davranış
kalıplarına ne denli bağlandığımızı fark edebiliriz, hatta o kadar ki kendi
mizi onlar olmadan düşünemeyiz bile. Serbest bırakmanın getirdiği belir
sizliğe açık olmak yerine, beklentimizin ne olduğunu bilmekten kaynakla
nan yapay bir güvenlik duyusuna yapışırız, üstelik o beklenti yararlı bile ol
mayabilir.
Bunun böyle olması gerekmiyor. Size ait olduğuna inandığınız bir soru
nu düşünün ve kendinize şunu sorun: "Bu sorunu bilmenin getirdiği sah
te güvenlik duyusuna mı sahip olmak istiyorum, yoksa özgür olmak mı?"
Eğer seçiminiz özgür olmaksa, o soruna sahip olmayı ya da saplanmayı
doğrulamak yerine, sorum yapışmayı anında bırakacak ve onun doğal çö
zümlerini keşfetmeye başlayacaksınız.
62
Başarı Formülünüz �
Eğer aynı öyküyü birden fazla anlattığınızı fark ediyorsanız, sorununuz
için bir anlayış ya da onay peşinde olup olmadığınıza bakın. Eğer öyleyse,
kendinize sorun:
•
Sahip oldu_ijum bu soruna diğer insanların anlayış göstermesi
için duyduğum isteği bırakabilir miydim?
•
Bu sorunumun onaylanması için duyduğum isteği bırakabilir
miydim?
+ "O benim, işte o yüzden. " Gurur, değişken bir duygudur. Çünkü sade
ce başardığımız şeyler için gururlanmayız, sorunlarımızla duyduğumuz
saklı gurura da gerçekten bağlanırız. O sorunlara sahip olduğumuz için
kendimizi çok özel hissederiz. Özgürlük yolundaki bu tuzak, sorunu etkili
kıldığımız için gururlanmaya, bunca zamandır ona dayanabildiğimiz için
gururlanmaya, ya da sadece bize has bir soruna sahip olduğumuz için gu
rurlanmaya dönüşebilir.
Gurur konusunda gözünüzü açık tutun. Sorunlarınızı bırakırken onla
ra bir göz atın ve sizi "Özel " kıldıklarını hissedip hissetmediğinize bakın.
Eğer orada herhangi bir gurur bulursanız ve bunu dürüstçe kabul edip bı
rakırsanız. o zaman, o sorunu da bırakmada özgürleştiğinizi görürsünüz.
63
J'!, Sedona Yöntemi
tiğini, yoksa işini yapamayacağını "biliyordu." Ben, onunla sahip olduğu gö
rüşü tartışmadım; sadece, anlamak isteğini bırakmasının ona hizmet edebi
leceğini söyleyerek, bu olasılığa en azından açık olmasını önerdim.
Mühendis, kursun yapıldığı hafta sonunu izleyen günlerde, algısını tü
müyle değiştiren bir deneyim yaşadı. Bir devre örneği üzerinde çalışıyordu
ve tamamlamak için belli bir parçaya ge
reksinimi vardı. Parçaların durduğu oda
" 'iıobııllıJ<- ve çohça disil'liı ı içeren ya gittiğinde -bu oda yerden tavana ka
gcçm4im yü:ıiiııdcıı, heııdi iizcrimde dar kat kat rafların üstüne dizilmiş ku
tularla doluydu ve kutuların içinde, özel
yıl1ırdır çalı.şıyordııın. ...?lı rıa, onları
liklerine göre ayrılmış küçük elektronik
deyişlirme çalıııL.ırınııı lwrsırı birlwç parçalar vardı- aradığı parçayı içermesi
sorıııı vurlıymı iııuılu siinliiriiyıırdı ı . gereken kutu boştu. Kendi kendine şöy
le düşündü; eminim, şeyleri anlamak is
9<.ıırsıı lamumkdılduıı sıırım, eslü
teğinin bırakılması, bu tür sorunlarda
luzgııılJılurınuıı çoyııııdaır bırlıılılıırıı işe yaramıyordur ama ben yine de dene
ve lıölılcri dcriıı lwrbııır içirndcıı yeceğim. Böylece, birkaç dakika orada
yiihscldiği :zı.ınıaıı, oıılurla çoh dtılıa durdu ve parçanın nerede olabileceğini
bilmek isteğini bıraktı. Ve sonra odanın
iyi huşu çJuıbilir oldum. 9<.eııdimi
bir köşesini dönerek kendini yeni bir sı
lwııdığınıdwı emin deyilim, cımıı ra kutunun önünde buldu, başka bir şey
şuşırıııııuu lwzırlı hlıyım . [jiiııliih için etiketlenmiş kutuya uzandı ve işte,
r ııeydaı ı olwmaL.ırla lwrşıkışılılıymdtı, aradığı parça oradaydı. Şaşkınlıktan ağ
zı açık kalmıştı çünkü bunu, nasıl olsa
�önlem lw"L.ıylıhlıı ııl'-"-ı geliyor. 1Jc
işe yaramayacağını düşünerek yapmıştı
ben çolı. elldi lmzı araçlara ve ıL.ılw -ve yine de işe yaramıştı !
sulüıı, dulııı nıııllıı /,ir vıışurıııı Yaşantınızda çok arzuladığınız yanıt
biçimine sulıip oldıırıı." lar, bu anlama isteğini bırakma işlemiy
le gelebilir, bu olasılığa açık olmanız
- �ı·oııııc < \:\Jigııwıı,
için sizi çok yüreklendiririm. Tıpkı o
<]\ iııyslıııı, ...?lvıısimlvıı elektrik mühendisi gibi, siz de şaşıp ka-
labilirsiniz!
64
Başarı Formülünüz �
mak için koştururken -kendimizi geliştirme alanında bile- kendini keşfet
mek ve kendini tanımak için en büyük fırsatı sağlayan anı -şimdi'yi- kaçı
rıyoruz.
rebilir miydiniz?
65
� Sedona Yöntemi
Sonra, her görüntüyü ya da nesneyi -bu sayfadaki yazı aralıklarında
görünen beyaz alanı da- çevreleyen alanı ya da boşluğu kabul ya da fark
etmek için kendinize izin verebilir miydiniz?
Yine, iki algı arasında gidip gelmek için birkaç dakikanızı ayırın.
Sonra, o anda içinizden yükselen duyumsamalara odaklanın. Şu anda al
gılanan her türlü duyumsamaları kabul etmek için kendinize izin verebilir
miydiniz?
Sonra, her duyuyu çevreleyen alanı ya da 'duyu yoksunluğun u ' kabul
etmek için kendin ize izin verebilir miydiniz?
İki algılama biçimi arasında kolaylıkla gidip gelin.
Sonra, belirli bir soruna odaklanmak için ve o anıyı, içerdiği tüm gö
rüntüler, sesler, duyular, düşünceler ve hislerle birlikte kabul etmek için
kendinize izin verebilir miydiniz?
Sonra, deneyiminizin büyük bir bölümünün, bu belirli sorundan nasıl
ayrı olarak meydana geldiğini fark etmek için kendinize izin verebilir miy
din iz?
Ve bu sorunun, en azından göründüğü kadar tüketici olmadığı olasılı
ğını kabul etmek için kendinize izin verebilir miydiniz?
Sorunu ve onunla ilgili tüm algıları kabul etmekle, aslında şimdi olanı
fark etmek ve kabul etmek arasında gidip gelin.
Yukarıda söyleneni yaptığınızda, sözde sorunlarınızla ilgili giderek yeni
bir berraklık duyusu kazandığınızı görecek ve aynı zamanda da şimdi burada
olanın mükemmelliğini fark edeceksiniz.
Lütfen, serbest bırakma işleminin etkin bir katılımcısı olun. Ona ne ka
dar yatırım yaparsanız, o kadar kazanç sağlarsınız. Ama bu çalışmayla ilgili
hoş olmayan her türlü fikri bir kenara koyun. Birçok insan, 'Acısız, dertsiz ka
zanç olmaz' söylemine inanır. Bırakmayı uyguladıkça, bu söylemin gerçek ol
ması gerekmediğini keşfedeceğinizden eminim. Bu işlemle çalışmaktan çok,
onu bir oyun olarak, sizin için gerçekten olası olan her şeyi keşfetme oyunu
olarak ele alın. Evet, kişisel gelişim ve şifa -bütün olmak- neşeli ve eğlenceli
olabilir.
66
Başarı Formülünüz �
Yaşantınızda daha iyiye dönük harika değişimler gerçekleştirmeye cesa
ret edin. Hak ettiğiniz mutluluğu, başarıyı ve iyiliği kendinize verin. Ben sizin
ona sahip olmanızı istiyorum ve bu işlem de, sizin ona sahip olmanıza yardım
cı olmak amacıyla geliştirilmiştir. Sedona Yöntemi'nin kolaylığının, basitliğinin
ve inanılmaz gücünün bu kitabın sayfalarıyla ve kişisel keşiflerinizle sizin için
açığa çıkmasına izin verdiğinizde, şimdiden sonra hep sizinle olacak bir araç
edineceksiniz. Sizin gibi insanlar, yaşamlarının her yanını köklü bir biçimde
düzeltmek için neredeyse otuz yıldır bu inanılmaz tekniği kullanıyorlar.
67
Bölüm 3
Öz�ürlüR / SerinRanlılıR
69
� Sedona Yöntemi
Belki de şu anda merak ediyorsunuz, "Tüm duygularımı bırakmak istedi
ğimden emin değilim. Onlar yaşamı renklendiriyor. Canlı olduğumu hissettiri
yorlar." Serbest bırakmanın, hiçbir biçimde duygusal ölüme götürmediğine
ilişkin size güvence veririm. Aslında tam tersi geçerlidir. Çünkü o kadar çok
şeyi bastırırız ki yeteri kadar hissetmek için kendimize izin vermeyiz. Bu uyu
şukluk, sözde olumsuz duygularımızla olan bağımızı kesmekten çok, bizi ya
şamın doğal iyiliğinden ve zenginliğinden yoksun bırakır. Bir kez duygularını
zı bırakabileceğinizi anladığınızda ve onları bırakmaya başladığınızda, her şe
yi çok daha fazla ve olumlu bir biçimde hissedebileceksiniz. Siz izin vermeyi
seçmedikçe, hiçbir hissin üzerinizde bir güce sahip olmadığını bilecek ve bu
bilişin getirdiği güvenceyle rahat olacaksınız.
70
Duygusal Özgürlük için Yol Haritanız �
lara doğru inildikçe, enerji ve eylem aralığında da düşüş gözlenir. Kayıtsızlık
halinde, kendimiz için neredeyse hiç enerjimiz kalmaz ve· biz az, hatta hiç dı
şa dönük bir eylemde bulunmayız. Yukarı doğru, kedere çıktığımızda, daha
fazla enerjimiz olur ve dışa dönük eylemlerde daha çok bulunuruz. Bu yelpa
zede, sonunda dinginliğe varan her başarı duygusu, daha fazla enerji barındı
rır ve dışa dönük eylemlerde bulunma yetimizi artırır.
Size kullanışlı geleceğini umduğumuz bir benzetme yapalım. Bedeninizi
ve zihninizi temsil eden bir bahçe hortumundan geçip gelen bir enerji okyanu
sunu nasıl deneyimlerseniz, duygularınızın da böyle olduğunu imgeleyin. Ka
yıtsızlık halindeyken, hortum neredeyse tümüyle kıvrılmıştır ve çok az enerji
nin geçmesine izin verir. Kederde, biraz daha açıktır. Cesarete vardığınızda,
çok açılmıştır, böylece enerjinizi seçtiğiniz şeyi yaratmaya odaklayabilirsiniz.
Dinginlikte, artık hiçbir sıkışma, büzüşme kalmamıştır: Siz okyanusla birsiniz
dir. Başka şeylerin yanı sıra, duygularınıza da bu biçimde bakmanız, sahip ol
duğunuz ya da olmadığınız duygular için kendinizi yargılamaktan vazgeçme
nizi sağlayabilir. Duygular ne de olsa sadece enerjidir.
Herhangi bir anınızda deneyimlediğiniz duygusal hali tanımlamanıza yar
dımcı olması için, lütfen bu bölümün sonunda yer alan grafiği kullanın. Ne his
settiğinizle iletişim kurmakta her zorlandığınızda, listede dokuz duygusal ha
lin her birini tanımlayan sözcüklerden ve söylemlerden yararlanın. Örneğin,
sıklıkla vazgeçtiğinizi, kendiniz ya da başkaları hakkında olumsuz hissettiğini
zi, ya da sadece bir şeye başlamada zorlandığınızı görürseniz, büyük bir olası
lıkla kayıtsızlık halini deneyimliyorsunuzdur. Belki de kendinizi şöyle düşü
nürken buluyorsunuz, "Ben onlar gibi değilim. Ben haklıyım . Ben herkesten
daha akıllıyım," ya da kendini beğenmiş veya kendini başkasından daha iyi his
sediyor... Bu biçimde düşünmek veya hissetmek, büyük bir olasılıkla gurur ha
lini deneyimlediğinizi gösterir.
Bu malzemeyle çalışırken belki de belirli duygularla, diğerlerine göre da
ha kolay bağlantı kurduğunuzu ve yine belli duygusal halleri, diğerlerine gö
re daha fazla deneyimleme eğilimi gösterdiğinizi fark edeceksiniz. Ancak, ya
şamda gerçek hakimiyet ve özgürlüğe ulaşmak için, dokuz duygusal hali de
neyimlerken bir yandan da duyguları salmak üzerine çalışmak önemlidir.
Dokuz duygusal kategori, zihnimizin bilinçli farkındalığımızın altında ya
tan büyük bölümünü anlamlandırmanın bir yoludur. Zihnimizin bu bölümü
ıvır zıvır çekmecesi gibidir -hani, ne yapacağınızı bilmediğiniz şeyleri içine at
tığınız çekmece gibi. Bazılarımızın bu işe yarayan bir ıvır zıvır odası ya da ta
van arası ya da garajı vardır. Zaman içerisinde, nasıl başa çıkacağımızı bilme
diğimiz ya da herhangi bir biçimde çözümlenmeden kalmış her şeyi zihnimi-
71
J!, Sedona Yöntemi
zin bu bölgesine yığarız. Daha önce de değindiğim gibi, serbest bırakılmamış
her his, gömülmüş duygusal yüklerle ve sınırlanmış düşünce ve hislerle dolu
bilinçaltımıza depolanır. Çoğumuzun biriktirdiği çözümlenmemiş konular,
önemli saydığımız şeyleri anımsamakta bizi sık sık zorlar ve biz unutmak iste
diğimiz şeyleri çok daha kolay anımsarız.
Sizi bilmem ama benim bir ıvır zıvır çekmecem varken ve onun içinde
aradığımı bulmaya çalışırken, sinirlendiğim çok olurdu. Sonunda onu temizle
dim ve içindekileri düzenledim. Aynı şeyi, Sedana Yöntemi'ni kullanarak zih
ninizle de yapabilirsiniz. Dokuz duygusal halle çalışmak ve onları serbest bı
rakmak için zaman ayırdığınızda, tüm duyguların çok düzenli bir biçimde bir
biriyle ilintili olduğunu göreceksiniz. Bu, sizin birikimlerinizi inceleyip ayırma
nıza, artık gereksinim duymadıklarınızı atmanıza ve sizin için önemli olanları
da ortaya çıkartmanıza yardımcı olacak
tır. Serbest bıraktıkça, zihninizin gide
" 9-lislerimi arılı.mıal, bana dalıa iyi rek keskinleştiğini ve belleğinizin de git
gide berraklaştığını göreceksiniz. Sade
ıxla1Janabildi[Jim, da1ıa dingin bir
ce o anda hissettiklerinizde daha berrak
yaşam saylıyor. &doncı ))öntemi olmayacak, aynı zamanda başka insanla
luırsu bana lıiçbir luırsun veremedi[Ji rın duygularını da anlamaya başlayacak
şeıJi verdi: engelleri serbest bırakma sınız.
Enerji ve eylem yelpazesini gözü
amacımı deslehle.yen açık seçil� bir nüzün önüne getirdiğinizde ya da bu
sistemi. 'l<endim için nereye bölümün sonundaki çizelgeye baktığı
gulecefJimi ve ne 1ıı.zda geli.şece{jime nızda, cesaret, kabul ve dinginliğin, di
ğer duyguların altında gömülü olduğu
de harar verebiliyorıım.11
nu düşünün. Kayıtsızlığınızı, kederinizi,
- 'B.1J., Bent, 'Bel.çiha korku, şehvet, kızgınlık ve gururunuzu
bıraktığınızda, daha yüksek enerjili duy-
guları ortaya çıkartacaksınız ki bu duy
. gular, hep orada olmuş olan gerçek sizi oluşturur. Sonuç olarak tüm yaşantı
nız tersine dönecek, her şey sizin için daha kolay hale gelecektir.
Tersine-dönmenin ansızın olmayabileceğinin lütfen farkında olun. Bu,
adım adım gerçekleşecek bir işlem olabilir. Ancak, nereden başlarsanız başla
yın -ister kayıtsızlıktan, ister kederden, korkudan, şehvetten, kızgınlıktan ya
da gururdan- serbest bırakma işlemiyle çalıştığınız her sefer, doğal olarak ce
sarete, kabule ve dinginliğe doğru yol aldığınızı göreceksiniz. Altta yatan gü
cünüzü bu yolla keşfetmek, hissedişinizde ve davranışınızda ve yaşama bakışı
nızda muazzam bir fark yaratabilir.
72
Duygusal Özgürlük için Yol Haritanız �
İzleyen dokuz bölümü okurken, ortaya çıkacak her türlü hisse, düşünce
ya da görüntüye olabildiğince açık olmak için kendiniz için kendinize izin ve
rin. Çıkan şey her neyse, onu serbest bırakmak istediğinizde lütfen duraksa
yın. Her bölümün sonunda mutlaka durun ve farkındalığınıza gelen her şeyi
serbest bırakmak için zaman ayırın.
KayıtsızlıR
73
� Sedana Yöntemi
Kayıtsızlığı Tanımlayan Sözcükler ve Söylemler
+ Katılaşmış + Unutkan
+ Kaybeden + Uyuşmuş
+ Kaybolmuş + Vazgeçmek
+ Kaygısız + Yapamam
+ Kayıtsız + Yararsız
+ Kazanamam + Yenik
74
Duygusal Özgürlük için Yol Haritanız �
Sizin ya da tanıdığınız birinin en son ne zaman kayıtsızlık deneyimledi
ğini anımsamak üzere birkaç dakikanızı ayırın. Sonra, o anının o anda yüzeye
çıkardığı his her neyse, onunla birlikte olmak için kendinize birkaç dakika ta
nıyın.
Keder
75
]!, Sedona Yöntemi
Kederi Tanımlayan Sözcükler ve Söylemler
76
Duygusal Özgürlük için Yol Haritanız �
Sizin ya da tanıdığınız birinin en son ne zaman keder deneyimlediğini
anımsamaya birkaç dakikanızı ayırın. Sonra, o anının o anda yüzeye çıkardığı
his her neyse, onunla birlikte olmak için kendinize birkaç dakika tanıyın.
Devam etmeden önce, serbest bırakma işlemini birkaç kez daha yineleyin.
Hissettiğinizin bir kısmını ya da tamamını bırakabilecek gibi hissedene kadar
sürdürün ve sonra, bir sonraki duyguyla devam edin.
Kor�u
77
� Sedona Yöntemi
yordu ama olay nasıl gelişirse gelişsin, bunun inanılmaz bir macera olduğunu
düşünüyordu . .İşin en güzel yanı, hayatta kaldı ve öyküyü, olaydan arta kalan
hiçbir travma taşımadan anlattı.
78
Duygusal Özgürlük için Yol Haritanız �
Sizin ya da tanıdığınız birinin en son ne zaman korkuyu deneyimlediği
ni anımsamak üzere birkaç dakikanızı ayırın. Sonra, o anının şu anda yüzeye
çıkardığı his her neyse, onunla birlikte olmak için kendinize birkaç dakika ta
nıyın.
Şehvet
79
J!, Sedona Yöntemi
sağladı. Karşılaşmayı izlemenin tadını daha çok çıkarttı ve komik bir biçimde,
on bin kişi adına rahat bıraktığını hissetti. Ron, bilinçsizce tezahüratta bulun
madı ve oyunun sonuna kadar da, hiç sinirlenmeden zindeliğini korudu. Şim
di karısı, onun her oyuna gitmesi gerektiğini, çünkü oyuncuları gördüğü za
man Sonicslilerin hep kazandığını söyleyerek dalga geçiyor.
+ Açgözlü + Küstah
+ Açlık + Maniple eden
+ Asla tatmin olmayan + Pinti
+ Asla yeterli değil + Sabırsız
+ Bekleyememe + Sabit kalma
+ Ben istiyorum + Sahip olmak zorunda
+ Bencil + Sahiplenici
+ Biriktirmek/İstiflemek + Sinirli
+ Coşkun/Taşkın + Sömürücü
+ Çapraşık + Şehvet düşkünü
+ Dolap çeviren + Şehvetli
+ Doymak bilmez + Şiddetle arzulamak
+ Fazla düşkünlük + Takıntılı
+ Gıpta + Talepkar
+ Güdülmüş + Terk edilmiş
+ Hırslı + Ummak
+ Hissiz + Umursamaz
+ İlgisiz + Yırbcı/Yağmacı
+ İnsafsız + Zampara
+ Kötü/Aşağılık + Zorlayıcı
80
Duygusal özgürlük için Yol Haritanız �
Sizin ya da tanıdığınız birinin en son ne zaman şehveti deneyimlediğini
anımsamak üzere birkaç dakikanızı ayırın. Sonra, o anının o anda yüzeye çıkar
dığı his her neyse, onunla birlikte olmak için kendinize birkaç dakika tanıyın.
Bir son �aki duyguya geçmeden önce, hissettiğinizin bir kısmını ya da ta
mamını bırakabileceğinizi hissedene kadar, bu işlemi birkaç kez tekrarlayın.
Kızqınlıh
81
� Sedona Yöntemi
sılığına açtı. Sonra, içinden ne zaman olumsuz bir his yükselse, onları salıver
di ve kendini daha hafif, daha mutlu ve yaşamla ilgili daha umutlu hissetti.
+ Alçak + Kıskanç
+ Canı sıkkın + Kızgın
+ Cızırdama + Köpürmek
+ Çelik gibi sert + Kötü
+ Deliye dönmüş + Kuruntulu
+ Direnen + Küstah
+ Düş kırıklığına uğramış + Merhametsiz
+ Düşünceye dalmış + Nefret
+ Hain + Öfkeli
+ H�şin + Öldürücü
+ Hiddetini bastırmak + Patlamaya hazır
+ Hiddetli + Sabırsızlık
+ Huysuz + Saldırgan
+ İçerlemek + Sert
+ İçin için yanmak + Somurtkan
+ İğneleyici/Kınayıcı + Sövüp saymak
+ İğrenme + Şeytani
+ İnatçı + Şiddete başvuran
+ İsyankar + Talepçi
+ İteleyen + Tartışmacı
+ Kaba + Terbiyesiz
+ Kanı beynine sıçramış + Vahşi
+ Karşı gelen + Volkan gibi
+ Kasıtlı + Yıkıcı
+ Kavgacı + Yıpranmış
+ Kinci
82
Duygusal Özgürlük için Yol Haritanız �
Sizin ya da tanıdığınız birinin en son ne zaman kızgınlığı deneyimlediği
ni anımsamak üzere birkaç dakikanızı ayırın. Sonra, o anının şu anda yüzeye
çıkardığı his her neyse, onunla birlikte olmak için kendinize birkaç dakika ta
nıyın.
Gurur
83
� Sedona Yöntemi
daşlarını anında takdir etmeye başladı ve geçmişte koruduğu mesafeyi tutma
ya çabalamadan, takım halinde çalışmaya daha istekli oldu. O bu değişimi ger
çekleştirdikten sonra ödüllendirildi. Martin, başka birilerinin üstüne basma
dan ya da onları ezmeden yükselmeyi sürdürebileceğini artık biliyor.
84
Duygusal Özgürlük için Yol Haritanız �
Sizin ya da tanıdığınız birinin en son ne zaman gururu deneyimlediğini
anımsamak üzere birkaç dakikanızı ayırın. Sonra, o anının şu anda yüzeye çı
kardığı his her neyse, onunla birlikte olmak için kendinize birkaç dakika tanı
yın.
Cesaret
85
)'!, Sedana Yöntemi
David, bir Sedona Yöntemi eğitmeni ve aynı zamanda da profesyonel bir
mim sanatçısıdır. New York kentinin merkezindeki devlet okulu öğrencileri
için, uyuşturucunun tehlikelerini irdeleyen kırk dakikalık bir gösteri sunuyor.
Her yıl, yuva çağından sekizinci sınıfa kadar, en az yirmi bin çocuk onu izliyor
· ve bugünlerde, David öğrencilere özünden gelen sağlam bir cesaret ve kabul
le yaklaşıyor. Ama bu hep böyle değildi. Beş ya da altı yıl boyunca sık sık, kont
rolü kaybetme ve sonuna kadar gidememe ya da öğrencilerle nasıl başa çıka
cağını bilememe korkusunu deneyimledi. Bazen, gösterisini sunduğu odada
beş yüz kadar isyankar çocuk olurdu. Bir şeylerin yanlış gideceğine ilişkin, ço
cukların kavga edeceğine ya da gürültü çıkaracaklarına ve onun da başarı gös
teremeyeceğine ilişkin soyut korkuları vardı.
Şimdi ise, gösteri öncesinde ve sırasında yaptığı serbest bırakmalar saye
sinde, David gerçekten hiçbir korkuya sahip değil, üstelik bir zamanlar kork
tuğu durumları birkaç kez yaşamasına rağmen. Müdürler gürültücü bir grubu
ona yollayabiliyor ya da odada bir akıllı bıdık bulunabiliyor. David sadece mi
desindeki gerginliği salıveriyor ve dinginlik içinde şöyle diyor, "Burada sizin
için yapmak üzere geldiğim şeyi yapmayı umuyorum ve bir dakikaya kadar,
sanki hiç duraksamamışım ve konuşmamışım gibi devam edeceğim. Ama ben
çalışırken şamata yaparsanız, yapmam gerekeni yapamayacağım." O zaman ço
cuklar tümüyle onun tarafına geçiyor. David'in özgürlüğe adanmışlığı vermek
istediği önemli mesajı, hizmet ettiği risk altındaki öğrencilere çok daha etkili
bir biçimde sunmasını sağlıyor. David şöyle diyor, "Bir cesaret ve kabul duru
şundan katkıda bulunduğum zaman, dünyaya uyum getiriyorum. Bu yalnızca
kendi içimde serbest bıraktığımda gerçekleşiyor. O zaman davranışlarım ken
diliğinden daha sevecen ve şefkatli oluyor."
+ Açık + Berrak
+ Açıklık + Bütünlük
+ Alıcı + Canlı
+ Amaca yönelik + Canlılık
+ Araştırmacı + Cüretkar
+ Bağımsız + Destekleyici
+ Becerikli + Dinamik
86
Duygusal Özgürlük için Yol Haritanız �
+ Düşsel + Merkezinde
+ Emin + Mizah
+ Esnek + Mutlu
+ Etkin + Neşeli
+ Farkında + Odaklı
+ Gönüllü + Olumlu
+ Görüş açısı güçlü + Onurlandırıcı
+ Güdülere sahip + Sevecen
+ Güvenli + Şefkat
+ Hevesli + Tetikte
+ İnançlı + Uysal
+ İstekli + Uyumlu
+ İyimser + Verici
+ Kararlı + Yapabilirim
+ Karşı koymayan + Yaratıcı
+ Kendiliğinden + Yenilmez
+ Kendine güvenen + Yetkili
+ Kendine yeten + Yorulmaz
+ Keskin + Zevk
+ Maceraperest
Kabul
Kabul deneyimlediğimiz zaman, her şeye olduğu gibi sahibizdir ve her şe
yin, olduğu gibi keyfine varabiliriz. Herhangi bir şeyi değiştirmeyi gereksinme
yiz. O sadece olandır ve iyidir. Öylece, olduğu gibi güzeldir. Bedenlerimiz, ce
sarete göre çok daha fazla enerjiye sahiptir. O enerji genelde sakindir, yine de
gereksinim duyduğumuzda ulaşılır haldedir. Enerjimiz hafif, sıcak ve açıktır.
Zihinlerimiz, cesarete göre çok daha az karışıktır ve genelde sessiz ve hoşnut
tur. Görüntülerimiz ve düşüncelerimiz, olanın mükemmelliğiyle aşk yaşıyor
dur. Yaşam sevinç ve neşe doludur.
Ralph ve karısı, Sedona'daki yedi günlük kursuma katılıyorlardı. Her sa
bah, kurs başlamadan, yürüyüş yaparlardı. O gün, Beli Rock olarak bilinen ye
re tırmandılar ve Ralph orada hedeflerini serbest bırakmak için kendine za
man tanıdı. O tanıdık, "Asla olmayacak" hissine kapıldığında, bu mesajın sade
ce bir his olduğunu hemen fark etti. Bu hisse el atması bile gerekmemişti. Bu
deneyimi bu kadar özel kılan, onun bu denli ortada olmasıydı. Orada öylece
dururken, içinden fırtına gibi yükselen hisleri görmüş ve onları tutmak için bir
çaba göstermeden sadece nasıl kabul ettiğini izlemişti. Fırtına görüntüsü gi
derek azalan bir güçle birkaç kez daha ortaya çıkmış ve sonunda yok olmuş
tu.
Görüntünün tümü bir iki dakika sürdüyse de, çok güçlüydü. Ralph diyor
ki "Bu sanki başıboş bir köpeğin kapıma gelmesi gibiydi; bu hissi besleyecek
olursam, geri geleceğini biliyordum. Ama eğer beslemezsem, sonunda gidecek
ti." Sınıfa geri döndüğünde, gerçekten ne kadar harika ve özgür hissettiğini
paylaştı.
88
Duygusal Özgürlük için Yol Haritanız �
Kabulü Tanımlayan Sözcükler ve Söylemler
Din�inliR
+ Aralık/Mesafe + Olmak
+ Ben benim + Özgür
+ Birlik + Parıldayan
+ Bütün + Saf
+ Engin + Sakin
+ Farkındalık + Sessiz
+ Hareketsiz + Sınırsız
+ Huzur + Sonsuz
+ Işık + Sükünet
+ Merkezlenmiş + Tamamlanmış
+ Mükemmeliyet + Yaşsız
+ Nail olmuş/ergi + Zamansız
90
Duygusal Özgürlük için Yol Haritanız �
Sizin ya da tanıdığınız birinin en son ne zaman dinginliği deneyimlediğini
anımsamak üzere birkaç dakikanızı ayırın. Sonra, o anının şu anda yüzeye çıkar
dığı his her neyse, onunla birlikte olmak için kendinize birkaç dakika tanıyın.
91
� Sedona Yöntemi
dir ve siz onları bırakabilirsiniz." Bu basit söylem, Sedona Yöntemi'nin kapsa
mını özetler. Peki ama, bunun anlamı nedir?
tik bölüm, yani "Duygular sadece duygudur" açık gibi görünse de çoğu
muz buna uygun yaşamayız. İçinde yaşadığımız toplum, aslında geniş yelpaze
nin her iki ucunda bulunan duygularla iletişim halindedir. Yelpazenin bir
ucunda, duygularımızı ve onların, manbklı düşünme sürecimizi, sağlığımızı ya
da yaşamı deneyimleme biçimimizi nasıl etkilediklerini reddederiz. Yelpazenin
diğer ucunda, duygularımızı tanrılaştırır, bize verdikleri sözde mesajlara ve
kim olduğumuza ilişkin sahip oldukları anlamlara fazla önem yükleriz.
Her iki bakış açısında da, yani hem mantıklı davranmakta, hem de duy
gularımızı reddetmemekte gerçek payı vardır. Ancak çoğumuz, o bakış açıla
rında, kendimizi ve seçim yapma yetimizi kaybederiz. O anda, mantıklı zihni
mizin duyusal veriyi nasıl yorumladığına bağlı olarak, iki taraf arasında çılgın
ca gidip gelebiliriz.
Çoğumuz duygularımızla, sanki onlar kimliğimizin kendisiymiş gibi öz
deşleşiriz. Gerek Önsöz'de, gerekse 1. Bölüm'de söylediğim gibi, bu özdeşleş
me dilimize bile yansır. Örneğin, "kızgın hissediyorum" yerine "kızgınım" de
riz. İşte, hislerle özdeşleşmemiz yüzünden, onları bırakma aşamasında gere
ğinden çok daha fazla zorlanırız. Çoğu kez, bir hisle özdeşleşmemize yapışırız
çünkü "Bu, benim kim olduğumdur" diye düşünürüz. "Hissediyorum, onun
için de varım" diye inanırız.
Bu görüş, serbest bırakmak açısından bakıldığında, gerçeği yansıtmaz.
Söylemin bir sonraki bölümü, yani "Onlar siz değilsiniz," bunun sahte bir öz
deşleşme olduğunu anımsatır. Bu fikri kendiniz için incelemenizi öneririm.
Gerçekte kim olduğunuz değişmeden hep olduğu gibi kalırken, duyguların ge
lip geçmesini fark etmenin daha doğru olup olmadığına bakın.
Eğer duygularınızın ötesinde kim olduğunuzdan emin değilseniz, onu
şimdilik öylece kabul edin. Sedona Yöntemi'ni incelerken ve gün boyunca ser
best bırakmayı uygularken, duygularınızın yarattığı ve kendi kendinize koydu
ğunuz sınırların ötesinde bulunan gerçek doğanızı ortaya çıkartacaksınız.
Bir duyguyla özdeşleştiğinizde kendinizi kaybolmuş hissederseniz, şunu
sorabilirsiniz , "Ben bu his miyim, yoksa sadece bir hisse mi sahibim?" Bu ba
sit soru, kendinizi yanlış bir özdeşleşmeden alıkoymanızı sağlar. Hissin kendi
si olmadığınızı fark etmek için Yöntem'in ilk adımındaki soruyu da kullanabi
lirsiniz, "Ne hissediyorum?" Siz sadece bir hisse sahipsinizdir. Bu soruları sor
mak, bu hissi bırakabilmenizi mümkün kılar.
92
Duygusal Özgürlük için Yol Haritanız �
İncelemeye devam ettiğimizde, "Onlar gerçekler değildir" söylemine geli
yoruz. Hiç düşündüğünüzün gerçek olduğundan emin olup da -tanıdığınız bi
rinin sizi sevmesi gibi- sonradan tam tersinin gerçek olduğunu anladığınız ol
du mu? Ya da, her şeyin ters gideceğinden eminken, çok yolunda gittiği oldu
mu? Bunlar sadece hislerimizden edindiğimiz verilerle nasıl ilişki kurduğumu
za iki örnektir. Biz, gerçeklerle bağlantı kurduğumuzu düşünüyoruz ama var
sayımlara dayalı bir dünyada yaşıyoruz. Hislerimiz bazı açılardan sadece belir
li duyulara dayandırarak oluşturduğumuz öykülerdir. Her zaman olmasa da,
bu öyküler sık sık, hisler bilincimize yükseldikten sonra gelir. Sonra da bu öy
küleri, neden öyle hissettiğimizi açıklamak için kullanırız.
Duygulara gerçeğin kendisiymiş gibi davranmak sorun yaratabilir çünkü
çoğu kez bir varsayımda bulunduğumuzu fark etmeyiz, ettiğimizde de iş işten
geçmiş olabilir. Mantıklı bir karar aldığımızı düşünürüz ama sonradan onun
sadece otomatik bir duygusal tepkiye dayandığını görürüz.
Söylemin son bölümü, bu kitabın tümüyle kapsadığı şeye, yani "Onları bı
rakabilirsiniz"e odaklanır. Doğal serbest bırakma yetinizi ne kadar kabul eder
ve beslerseniz, yaşam deneyimlerinizin her bir parçası da o kadar dönüşür.
Bir sonraki bölüme geçmeden önce, dokuz duygusal hali serbest bırak
mayı birkaç kez daha uygulamanızı öneririm. Bu bölümü her okuduğunuzda,
ondan daha fazla yararlanacak ve Yöntem'i kullanma biçiminizi derinleştire
ceksiniz. Yüksek ve düşük enerjileri kapsayan yeni bakış açısına göre yaşantı
nızı incelemek fırsatını değerlendirin ve farklı duygusal hallerin yaşamınızı na
sıl etkilediğini görmeniz için kendinize izin verin. Aynı zamanda da, serbest bı
rakma işleminin yaşantınıza daha çok girmesi için de elinizden geleni yapın.
Gün boyunca Yöntem'i kullanmak, deyim yerindeyse, tekerleğin yolla öpüşme
si gibidir. Ve bu kitapta sözü edilen büyük sonuçları bu şekilde görmeye baş
larsınız.
93
Dokuz Duygusal Halin Çizelgesi
�
Duygusal Özgürlük İçin Yol Haritanız
öz�ürlü� - serin�anlılı�
:::::::::
:: :::�:::;.;::�
96
öz�ürlüb - serinbanlılıb
97
Bölüm 4
aşam akışının bizi gitmek istediğimiz yere taşımasına izin vermek yerine,
Y çoğumuz akıntıya karşı yüzmeye çok zaman harcarız. İstediklerimizi elde
etmek için mücadele etmemiz ve akınbya karşı koymamız gerektiğini sanırız.
Peki, ya bu doğru değilse? Ya, istediğimizi elde etmede bizi desteklemesi için
yaşam akışını kullanabiliyorsak? Akışta olmanın nasıl bir şey olduğunu kuşku
suz deneyimlemişsinizdir. Her şeyin mükemmel bir biçimde yolunda gittiği bir
günü düşünün! Siz sanki doğru zamanda doğru yerde bulunup, tam olarak
doğru şeyi yapmıştınız. Şimdi bir de SIRADAN bir günü düşünün. Hangisini
tercih ederdiniz? Gün boyunca, her gün, akışta olmanın en büyük engeli ola
na direnmektir.
İyi haber: Tıpkı diğer hisleri bırakabildiğiniz gibi, direnci de bırakabilirsi-
niz.
Direnç, bizi yaşantımızın tüm alanlarında ilerlemekten alıkoyar, özellikle
de kişisel gelişim ve mutluluk alanlarında. Kitabı buraya kadar okuduysanız,
şimdiden farklı hisleri serbest bırakmada deneyim edindiniz demektir. Bazen
serbest bırakmaya ne kadar istekli olduğunuzu, bazen de kitabı kapatıp başka
bir şey -herhangi bir şey- yapmanın daha kolay geldiğini herhalde fark etmiş
sinizdir. İşte tam olarak bu tür bir direnç, iyi niyetlerimizi amaçlarımızı izle
mekte bizi engeller, bu niyet ve amaçlar, bu kitapta gerçekleştirdiğimiz çalış
malardaki gibi açıkça yararımıza olsa bile.
99
)'!, Sedana Yöntemi
Direnci bırakmanın, başkalarının sizi kontrol etmesi anlamına gelmediği
ni eklememiz gerekir. Siz yine de doğru olan için, bir direnç göstermeden du
ruşunuzu sergileyebilirsiniz. Eğer aikido, karate, ya da tekvando gibi dövüş sa
natlarını incelediyseniz, birine sıkılmış bir yumrukla vurduğunuzda canınızın
acıyacağını da bilirsiniz. Ama yumruğunuz gevşekse -direnç olmadan- çok
daha fazla güce ve çok daha fazla kuvvete sahipsinizdir. Dövüş sanatçıları, kar
şı taraf size saldırdığında direnç göstermeyip, o enerjiyi saldırganlara karşı dö
nüştürebileceklerini bilirler. Direnç hissini her serbest bırakışınızda aynı şey
geçerlidir. Daha az çabayla daha fazla güce ve daha fazla duygusal esnekliğe
ve dayanıklılığa sahip olursunuz.
Direnç Nedir?
Hiç büyük bir heyecan ve istekle bir projeye başlayıp da sonra yolun or
talarında hevesinizi kaybettiğiniz oldu mu? İşte bu dirençtir. Direnç çok sinsi
dir. Yaşamda sahip olmak, yapmak ve olmak istediğimiz şeylerden bizi alıko
yan önemli engellerden biridir. Aslında çoğu kez, gerçekten sevdiğimiz ve ilgi
duyduğumuz şeylere direniriz. Ve biri bize bir şey yapmamızı söylediğinde, di
rencimiz büsbütün tetiklenir. Hatta bize söyleneni yapmaya istekli olsak bile
ortaya çıkabilir. Direnç, kendimizi sabote etmemize ve işlevselliğimizi yitirme
mize neden olabilir ve o sürekli iş başındadır çünkü biz bir "-meli, -malı" ve
"gerekir" ve "mecbur olma" ve diğer zorunluluklar denizinde yaşarız. Zorun
luluk söz konusu olduğunda, direnç ortaya çıkar.
Size bir şey yapmanız gerektiği ya da yapmak zorunda olduğunuz söy
lendiğinde, ne hissedersiniz? " Hayır! Bana ne yapacağımı söyleme!" Kendi ken
dinize ne yapacağınızı söylediğinizde de tam olarak aynı şey olur. Eğer kendi
nize, "Faturalarını halletmek zorundasın " derseniz ne olur? Büyük bir olası
lıkla, "Öyle mi, gerçekten mi?" diye tepki verirsiniz. Ya da kendinize, "Artık bu
nu yapmasan iyi olur" diyerek belki bir alışkanlığı kırmak istediğinizde, onu
çok daha fazla yaptığınızı fark edebilirsiniz. Zihnimizin doğası böyledir. Biz sa
dece, ne yapmamız gerektiğinin bize söylenmesinden hoşlanmayız. Yine de sü
rekli kenç!imize "-meli, -malılar" koyar, sonra da neden zevk almadığımıza ve
işlerin neden yoluna girmediğine şaşarız.
Direncin yaşamımda nasıl çalıştığını fark ettiğim ilk kez, henüz bir çocuk
tum. Kendi halimde olmak ve dışarıya çıkıp oynamak istemediğim bir gün,
içimde bir direnç kalıbı tetiklendi. Dışarıya çıkıp yaşadığım binadaki arkadaş-
100
Direncinizi Yok Etmek �
larımla oynamayı çok sevmeme karşın, o gün kendimle olmak ve kendi oyun
caklarımla oynamak istemiştim. Ama yalnız olmam annemi rahatsız etti ve çı
kıp arkadaşlarımla oynamam için ısrar etti. Bu birkaç kez tekrarlandığında,
aramızda bir çekişmeye dönüştü. Ve çok geçmeden, ben arkadaşlarımla oyna
mak için dışarı çıkmaktan nefret etmeye başladım ve ne olursa olsun bundan
kaçınmaya başladım. Annem istemeden, arkadaşlarımla oynamaya direnç gös
termeme neden olmuştu. Sadece onun -meli -ma/z'sına direnç hissetmeme kar
şın, bir dolu yılı, başkalarıyla oynamayı sevmediğime inanarak geçirmiştim ki
bu doğru değildi.
Direnç, birçok farklı yoldan tezahür eder ve bazısı da saklı olur. Örneğin,
belki sizin için önemli olan şeyleri unutursunuz. Ya da, gerçekten yararlı ola
bilecek şeylerden adım adım uzaklaştığınızı görürsünüz. Diyelim ki serbest bı
rakmada harikasınız ve onun gerçekten tadına varıyorsunuz. Ama birkaç gün,
hafta, ya da ay sonra, size ne kadar yardımcı olduğunu birebir deneyimlediği
niz halde, bunu yapmaya kendinizi ikna etmek zor geliyor. Peki ne oldu? Di
rence çarptınız. Büyük bir olasılıkla serbest bırakmayı bir "-meli -malı" haline
getirdiniz. Böyle durumlarda "-meli -malılar", bir şeyi oldurmaya çabalarken
kullandığınız güce eşit ya da daha güçlü bir karşı güç oluşturur.
101
� Sedona Yöntemi
Direnci Serbest Bırabmab
102
Direncinizi Yok Etmek �
Başlarda, sonuçlar oldukça gizli kalabilir. Ancak sonuçlar hızla -özellik
le de ısrarcı olduğunuzda- daha belirginleşecektir. Belli bir konuya ilişkin bir
den fazla direnç katmanına sahip olduğunuzu görebilirsiniz, bu yüzden tü
müyle serbest bırakmak biraz zaman alabilir. Ancak salıverdiğiniz her katman
tümüyle gitmiş olur.
Jane, yıllardır şirketlere zaman yönetimi eğitimleri veriyordu. Buna rağ
men kendi ağırdan alma ya da erteleme yetisi, onun deyimiyle "yerinde ve can
lı"ydı. Ama ağırdan aldığı ya da ertelediği için kendini azarlamak yerine, erte
lemenin bir parçası olan direnci serbest bırakmak şimdi ona çok daha kolay
geliyor. Kendine soruyor: Bu korkunç görevden nefret ettiğimi kabul edebilir
miyim? Sonra, görevin küçük bir parçasından başlayabiliyor ve bir moment
geliştirdiğini görüyor. Hayır, her zaman arka planda şarkı söyleyerek onu des
tekleyen meleklerle ilerlemiyor ama daha kolay ilerleyebiliyor. Sıkışıp kalmı
yor.
"Diğer her şey gibi direnci serbest bırakmak da, onu yapmadığınız süre
ce işe yaramayacaktır" diyor Jane. "Ama yaptığınız zaman bu çok ustaca bir
teknik. Sonradan, bir hareketlilik duyusuna ve değişen bir bakış açısına sahip
oluyorsunuz."
103
]!, Sedona Yöntemi
Bu, işinizde zamanınız dar olduğunda, işe gidip gelirken, ya da kendini
zi daha bir akışta ve "Hadi, kalk gidelim" gibi hissettiğinizde kullanabileceği
niz harika bir alıştırmadır.
Direnci serbest bırakmanın muhteşem bir yolu da, bir şeye sahip olmaya,
onu yapmaya ya da olmaya direndiğinizde, büyük bir olasılıkla ona sahip ol
mamaya, onu yapmamaya ya da olmamaya da direndiğinizi kabul etmektir.
Bu olduğunda, aşağıdaki işlemi uygulayın:
3. Direncin yok olduğunu hissedene kadar, bu iki soru dizisi arasında gidip
gelin. Ve sonra bu belli şeyi yapmanın çok daha kolay hale geldiğini fark
edin.
Aynı işlem, sahip olmaya ya da olmak için direndiğiniz konular için de ge
çerlidir. Sadece, sahip olmak ya da olmak sözcükleri yerine yapmak sözcüğü
nü koyun.
Bu tekniği yaşantınızda nasıl uygulamaya koyacağınızı merak ediyor mu
sunuz? İşte size iki olasılık. Diyelim ki paranızın olmamasına direniyorsunuz -
eminim, bu çok ortak bir histir. Ve aynı zamanda paranızın olmasına da diren
diğinizi düşünün. Eğer paranızın olmasına direnmeseydiniz, büyük bir olasılık
la şimdiden fazlasıyla paraya sahip olurdunuz. Ya da diyelim ki yalnız olmaya
direniyorsunuz- yani bir ilişkinizin olmamasına. Bir ilişkiye sahip olmaya da di
rendiğinize garanti veririm. Bu konunun her iki yanını da salıverin ve yaşamı
nızda neler oluyor izleyin. Hoş bir sürprizle karşılaşabileceğinizi düşünüyorum.
Çoğu kez, serbest bırakmaya çalıştığımızda ve gerçekleşmediğinde, bir di
renç duvarına çarptığımızı biliriz. Eğer böyle bir şey başınıza gelirse, ona yak
laşmanın başka bir etkili yolu da, inatçı direncinize tutunmak için kendinize
104
Direncinizi Yok Etmek �
izin vermenizdir. Bir kez, zaten yapmakta olduğunuz şeyi yapmak için kendi
nize izin verdiğinizde, onu serbest bırakmak için içinizde yeterince yer açılmış
olur. Kendinize sadece sorun: Bir an tutunmak için kendime izin verebilir
miydim? Çoğunlukla, tam da bu noktada o an serbest bırakırsınız. Ancak di
renç tümüyle bırakmayacak olursa, temel serbest bırakma sorularına yönelin:
Tutunmayı sürdürmeyi bırakabilir miydim? Bırakır mıydım? Ne zaman?
Kendinize tutunmak için izin vermekle, alışılmış yumuşak bir biçimde bırak
maya izin vermek arasında birkaç kez gidip gelebilirsiniz.
Bob kendini, dirençle epey sorun yaşayan biri olarak tanımlıyor. "Genel
de kararlı ve doğrudan işe koyulan biriyimdir ama birkaç gün önce, hiçbir şe
ye karar veremediğim bir gün yaşadım. Sanki kalemim bir pervaneye sıkışmış
gibiydi. Sonunda, kalemi öylece sıkışmış halde bırakmaya karar verdim ve du
rum anında düzeldi." Bob, genelde direncin içine daldığında ya da "Direndi
ğim kadar direnmeme izin verebilir miydim " diye sorduğunda, direncinin
yok olduğunu söylüyor.
Sedona Yöntemi kursları sırasında sık sık çok basit, ancak güçlü bir alış
tırma yaparız. Bu alıştırma, direncin fiziksel düzeyde nasıl hissedildiğiyle ileti
şime geçmemizi sağlamak üzere tasarlanmıştır. Direnç hissine ne kadar bağla
nırsak, onu bırakmak da o kadar kolaylaşır. Onun için bu alıştırmaya zihniniz
den çok, kalbinizle yaklaşmanızı öneririm. Başka bir deyişle, doğru sonucu an
lamaya çalışmayın. Doğru sonuç yoktur.
Bu alıştırma iki türlü yapılabilir. Birinci uyarlama yalnız yapılır. İkinci
uyarlama eşler içindir. Çoğu insan bu alıştırmanın hem direnci, hem de onun
altında yatan saklı hisleri bırakmaya çok yaradığını görüyor.
105
� Sedona Yöntemi
Sonra, kontrol etmeye ya da ellerinizle belli bir şey yapmaya çalışma
dan, itişe gösterdiğiniz direnci bırakıverin. Bırakın elleriniz ne yapacaksa
yapsın.
İten ve direnen elleri değiştirerek bu eylemi birkaç kez tekrarlayın ve bir
yandan bırakırken, bir yandan da duygularınızı fark etmek için kendinize izin
verin.
Bunu yaptıktan sonra, alıştırma üzerinde düşünmeye ve ortaya çıkan her
türlü düşünce ve hissi bırakmak amacıyla temel serbest bıraknıa işlemini kul
lanmaya zaman ayırın.
106
Direncinizi Yok Etmek �
·
tan sonra keşiflerinizi eşinizle paylaşabilirsiniz ama akılcı bir konuşmaya dal
maktan kaçının. Ortaya çıkan şeyleri serbest bırakmada birbirinizi sırayla des
tekleyin.
107
]!, Sedono Yöntemi
Nazik ol l&•fc• DV
108
Direncinizi Yok Etmek �
Yapmanız gereken, zorunda olduğunuz, mecbur olduğunuz ya da yapma
nızın önemli olduğu bir şeyi -bunlardan herhangi birini- düşünerek başlayın.
Onu düşündüğünüzde içinizde nasıl gerildiğinizi, nasıl geri adım atbğınızı fark
edin.
O direnme hissine kabul verebilir miydiniz?
Onun orada olmasına sadece izin verebilir miydiniz?
Sonra, onu bırakabilir miydiniz?
Bırakır mıydınız?
Ne zaman?
Şimdi, aynı şeyi tekrar düşünün ya da çok önemli gibi görünen bir konu
da yapmak için kendinizi zorladığınız bir şey düşünün ya da -kilo vermek, si
garayı bırakmak, daha çok para kazanmak, faturalarınızı ödemek ya da hiçbir
borcunuzun kalmaması gibi- bir başkasını !l size yapmanız gerektiğini söyledi
ği bir şeyi düşünün. Onun, içinizde nasıl anında bir direnç tetiklediğini fark
edin.
O direnme hissine kabul verebilir miydiniz?
Sonra, onu bırakabilir miydiniz?
Bırakır mıydınız?
Ne zaman?
Sonra, yaşamınızda direnç gösterdiğiniz başka bir şeyi düşünün. Biz, diş
lerimizi fırçalamak, çöpü çıkartmak ya da çimleri biçmek gibi tekrar tekrar
yapmamız gereken basit şeylere de direnmek eğilimi gösteririz. Sık sık yaptı
ğımız kalıcı görevler, bulaşıkları yıkamak gibi, bir dolu insan için büyük bir so
run oluşturur. Direnmenin nasıl bir şey olduğunu gerçekten hissedin. Ona ka
bul verin. Onun orada olmasına izin verin.
Sonra, onu bırakabilir miydiniz?
Bırakır mıydın ız?
Ne zaman?
Yaşantınızda direndiğiniz başka bir şey bulun. Direndiğimiz belli duyum
samalar vardır, gürültü gibi ya da parlak ışık gibi ya da insanların seslerinin
yükselip alçalması, hatta belli kokular gibi. Direndiğiniz böyle bir konu bulun.
O direncin farkmdalığmıza gelmesine kabul verebilir miydiniz?
Onu sadece kucaklayabilir miydiniz?
Sonra, onu bırakabilir miydiniz?
109
� Sedona Yöntemi
Bırakır mıydınız?
Ne zaman?
Biz belli insanlara da direniriz. O yüzden, şu anda yaşamınızda olup da
direnç _gösterdiğiniz bir insanı düşünün. Direnmenin, onlara karşı ilgisiz oldu
ğunuz anlamına gelmediğini anımsayın. Biz bazen sevdiğimiz insanlara da di
reniriz. Aklınızda biri var inı? Bu, kayınvalide, kayınpeder -bunlar popüler
olanlardır- ya da direndiğiniz herhangi biri olabilir.
O direncin farkındalığınıza gelmesine izin verebilir miydiniz?
Ona kabul verebilir miydiniz?
Sonra, onu bırakabilir m iydiniz?
Bırakır mıydınız?
Ne zaman?
Çok direndiğimiz şeylerden biri de hislerimizdir. Biz çok sık, hissettiği
miz şeyi hissetmek istemeyiz, özellikle de o duyguyu "Hoş olmayan bir duy
gu" olarak etiketlemişsek. Çoğu insan, korku ya da öfke gibi belirli duygula
ra, diğerlerine oranla daha çok direnir. Belli hislere şu anda nasıl direndiğini
zi duyumsayabiliyor musunuz?
O direncin farkmdalığınıza gelmesine kabul verebilir miydin iz?
Bir an, direnç göstermenize izin verebilir miydiniz?
Sonra, onu bırakabilir miydiniz?
Bırakır mıydınız?
Ne zaman?
Sonra, yapmaktan zevk aldığınız halde direndiğiniz bir şey düşünün. İşin
cilvesi şu ki birçoğumuz bizim için iyi olan şeylere, yapmaktan zevk aldığımız
şeylere direniriz. Duraksarız. Bu yüzden de, sanki keyif veren etkinliklere hiç
zaman bulunamazmış gibi görünür.
Direnci h issetmenize sadece izin verebilir miydiniz?
Onu farkındalığınıza kabul edin.
Sonra, onu bırakabilir m iydiniz?
Bırakır mıydınız?
Ne zaman?
Bedenimizle ilgili şeylere de direniriz -belli duyulara ya da görüntüsüne.
İdeal bir kiloda olsak bile (kilo takıntısı olan toplumumuzda bu sanki müm
künmüş gibi), çoğumuz kilomuza ve nasıl göründüğümüze takılır ve görüntü-
1 10
Direncinizi Yok Etmek �
müze direniriz, iyi göründüğümüz bir günde olsak bile. O yüzden, fiziğinizle
ilgili direndiğiniz bir şey bulun, bedeninizdeki bir şeyi ya da hissettiğiniz bir
şeyi ya da görüntüsüne direndiğiniz bir şeyi ya da onun gibi bir şeyi bulun.
Direncin farkındalığınıza gelmesine sadece kabul verin.
Onu bırakabilir miydiniz?
Bırakır mıydınız?
Ne zaman?
Yukarıdaki konulardan her biri, daha fazla keşifte bulunmak için idealdir.
Bu işlemi, her direnç hissettiğinizde ya da sadece yaşamın akışına daha çok
uymak istediğinizde kullanın.
ARışta Kalma�
+ Söyleme, Rica et. Biri size bir şey yapmanızı ya da yapmanız gerektiğini
söylediğinde ne olduğunu açıkladık. Anında bir direnç oluşur. Tersi de ge
çerlidir, sizin emretmeniz, başkalarında direnç tetikler. O nedenle, aklınızı
kullanın. Yapılmasını istediğiniz şeyler için bunları söylemek yerine rica
ederseniz, insanlarda gereksiz bir direncin oluşmasını da engellemiş olur
sunuz. Bu alışkanlığı edinirseniz, insanların çok daha fazla işbirliği yaptığı
nı göreceksiniz. Bu arada, içinizle de daha fazla işbirliğine girmek ve daha
az direnç göstermesini sağlamak açısından, kendinizle de böyle bir iletişim
kurmanızı öneririm.
111
� Sedana Yöntemi
mamaktan geçer. Kendinizi bir gereklilik içinde bulduğunuz her sefer, bir
an durun ve direncinizi salıverin.
Bunun, bir alışkanlığa saplanıp kalmak anlamına gelmediğini lütfen an
layın. Aslında sonuçlar tam tersi olacaktır. Gereklilikleri ve gerekliliğin oluş
turduğu ona bağlı direnci salıverdiğinizde, her ne yapıyorsanız onu kolaylık
la yaptığınızı ve yapmadığınız şeye de takılmadığınızı göreceksiniz. Bu, yap
mak için ya da yapmaktan vazgeçmek için kendinizi zorladığınız her şeyi
kapsar. Böylece direncin yaşantınızda yarattığı alışkılardan çıkarsınız.
+ Baskıyı azalt. Yaptığınız şey zor mu geliyor? Bu, kendi direnç duvarını
za çarptığınızın açık bir göstergesidir. Ya kendinizi baskı altına alıyorsunuz
dur ya da başka birinin size baskı yaptığını hissediyorsunuzdur. Eğer ken
dinize baskı uyguluyorsanız, o baskıyı kaldırmaya yönelik bilinçli bir karar
verin. Sonuç olarak, yapmaya çalıştığınız şeyi büyük bir olasılıkla çok da
ha kolay, daha hızlı ve hatta daha etkili ve zevkli bir biçimde yaptığınızı gö
receksiniz. İlginç bir gerçek vardır: Başkalarının sizi zorladığını hissede
mezsiniz. Siz sadece kendi karşı koyuşunuzu hissedebilirsiniz. Onun için,
eğer başkalarının size baskı uyguladığını hissediyorsanız, karşı koyma ya
da onların zorlamasına direnme isteğinizi kapsayan hislerinizi salıverin. So
nuç olarak, ne yapıyor olursanız olun, onu çok daha kolay ve zarif bir bi
çimde yaptığınızı göreceksiniz.
1 12
Bölüm S
H uzur Anahtarınız
1 13
J! Sedana Yöntemi
Değiştirilmesi gereken şeyleri değiştirmekle ilgili, kendi kişisel deneyim
lerinizi inceleyin. Hızla yaşantınızı gözden geçirin ve değiştirmek istediğiniz
şeylerin zihinsel listesini çıkartın. Bu liste herhalde uzayıp gidiyordur ve sıra
lanan maddelerin birçoğu da uzun süredir geçerliliğini koruyordur. Bu nokta-
ya kadar, değiştirmek istediğiniz
birçok şey değişmedi, değil mi? Ger
"'lJu, şimJiyc luular bulılıı[Jıım en iyi çi zihin bize, bir şeyi değiştirme is- ·
lıendi-hendiııc-yardımcı-olma yöntemi� teğinin, değiştirmek için yeterli ol
duğunu, ya da değiştirilmesi gere
'lJcrı bu. ]önlemi aslında öjh.c palla
ken şeyleri değiştirme isteğinin bizi
malarımı h..onlrol e1meme yardımcı olması eyleme götüreceğini söylese de, ço
için kullandım. Çocukken, zllıinsel olarak ğu durumda tam tersi geçerlidir.
Bir sorunu değiştirmek istemeye
çoh. tacize ıı{Jradım. 'l3enim yaşadığımın
odaklandığımızda, soruna ilişkin
aynım ya da daha kötüsünü yaşamış farkındalığımız bu sorunu kalıcı kı
insanlara yardım edebilmek amac.ıyla lar. Biz onu değiştirmek ya da ona
dcuıı.şmnn oldum ..;Ama ulJı[Jım cfJilime
.
direnmek üzere sorunu aklımızda
tutarız.
ı.rc gördiiğiim öğrenime karşın denediğim
Bu şöyle işler. Diyelim ki hoş
lı.er şey lıcp ek.sik
kalıyordu. &dona
lanmadığımız bir deneyimimiz oldu
]önlemi' ni ö9rcndifJimden beri, yıkıcı (patron bize bağırdı), ya da ilgi duy
davranışımın arkasında yalan nedenleri duğumuz birine bir şey oldu (bir ar
L'c lıisleri Jarh. eltim. 'l3ıı ]önlem bana kadaşımız hastalandı ya da araba ka
zası yaptı), ya da o gün duyduğumuz
u21m süredir aradığım özgürliiğü verdi.
haberler hoşumuza gitmedi (borsa
Size Leşelılwr ediyonun. ..;Ailem sı.ze inişe geçti). Bu yüzden de onu değiş
Leşel-Juir ediyor. &ruında herulimi bul- tirmek istiyoruz. Ya, "Umanın bu be
nim başıma gelmez" ya da "Umarım
dıını."
bu bir daha asla olmaz" diye düşü
- r:vonna '13.Sisclair, nürüz ve işte bu noktada sıkışır ka
�rgcın Cüy, ..;A.'lJ.'l). lırız. Zihin imgelerle gördüğü ve ya
rattığı için, yok, asla, yapmamak,
etmemek gibi olumsuzluk içeren
sözcükleri doğru olarak tercüme edemez. Sonuç olarak umutlarımızı ters yo
rumlar ve kalıcı kılar.
Eğer bana inanmıyorsanız, hemen şimdi bir ayakkabıyı imgelememeye
çalışın. Ne oldu? Eğer çoğu insan gibiyseniz, gözünüzün önünde hemen bir
1 14
Huzur Anahtarınız �
ayakkabı canlanmıştır. İstemediğimiz şeyi yaratmamaya ne kadar çok çabalar·
sak, o fikre de o kadar güçlü tutunuruz; böylelikle de onu gerçekliğimizde ya·
ratma olasılığını artırırız.
Peki, çözüm nedir? Kolay. Bir şeyi değiştirme isteğine ait duyunuzu hıra·
kıverin ve istemediğiniz şeylere ilişkin zihninizde tuttuğunuz imgelemler yok
olacaktır; ancak o zaman gerekli değişimleri gerçekleştirmek için cesaretle ey
leme geçe�iıirsiniz.
Son olarak, değiştirebileceğimiz ve değiştiremeyeceğimiz şeyleri nasıl
ayırt edebiliriz? Basit bir işlem vardır. Yaşamınızdaki bir şeyin değişmesi mi ge
rektiği, yoksa olduğu gibi kalmasına izin mi verilmesi gerektiğinden emin ol·
madığınız her sefer, onu değiştirmek isteme hissini serbest bırakmaya karar,
verin. Eğer o hissi salarsanız ve o, değiştirilemeyecek bir şeyse, onu hiç çaba
göstermeden olduğu gibi kabul ettiğinizi göreceksiniz. Öte yandan, eğer o de·
ğişmesi gereken bir şeyse, o zaman serbest bırakmak, sizin kolaylıkla eyleme
geçmenizi sağlayacaktır.
Yaşantınızda bu prensiple deneyler gerçekleştirin ve neler olduğuna ba·
kın. Bu kitaptaki her şey gibi, lütfen sadece benim sözlerime inanmayın.
1 15
Öncelikle, yaşantınızda saplanıp kaldığınız bir şeye ya da serbest bırakma
işleminin saplanıp kaldığınız bir yerine bakın. Elinizden geldiğince o sıkış
mışlık hissini kabul etmeye izin verebilir miydiniz?
Sonra, o sıkışmışlığı değiştirme isteğini içeren bir duyuya sahip olup ol
madığınıza bakın. Eğer böyle bir duyuya sahipseniz, o hisse de sahip olma
iznini kendinize verebilir miydiniz?
Şimdi, sıkışmışlığı değiştirme isteğini bırakabilir miydin iz?
Bırakır mıydınız?
Ne zaman?
Şimdi nasıl hissettiğinize bakın. Az önceki kadar sıkışmış mı hissediyor
sunuz? Daha azını mı hissediyorsunuz? Hangisi olursa olsun, değiştirme is
te{jine ilişkin hisler hala var m ı?
Onu değiştirme isteğini bırakabilir miydiniz?
Eğer yapabilseydiniz, yapar mıydınız?
Ne zaman?
Yine, içinizde nasıl hissettiğinize bakın. Kendinizi bu deneyime açık tut
tuysanız, büyük bir olasılıkla şimdiden biraz ya da çok daha hafiflemiş hisse
deceksiniz.
Şimdi, içinize bir kez daha bakın. Nasıl hissettiğinizi değiştirmek isteme
yi içeren bir duyunun hala olup olmadığını görün. Eğer varsa, onu da değiş
tirme isteğini bırakabilir miydiniz?
Bırakır mıydınız?
Ne zaman?
Evet, sıkışmışlığı serbest bırakmak bu denli basit olabilir. Onun için, his
settiğiniz şeyi değiştirmek istediğinizde, bunu fark etme alışkanlığını geliştir
menizi öneririm. Bu işlem size acı verecek kadar açık gelse de, ben Yöntem'i
öğrenirken, serbest bırakmanın böyle bir yaklaşımı da içerdiğini sık sık unutu
yordum. Ama kendime, değiştirmek istediğim bir şeyin olup olmadığını sorma
yı ne zaman akıl etsem -ve böylece onu değiştirme isteğimi bırakabilsem- bir
dakika önce başa çıkılamaz gibi görünen his yok oluveriyordu.
Katıldığım Sedona Yöntemi sınıflarındaki eğitmenler, bunun serbest bı
rakmamı sağlayacak kolay bir yol olduğunu biliyorlardı. Hatta bu, kendi arala
rında bir eğlence unsuru bile olmuştu. Önceleri, o belli sorunun' ne kadar
önemli ya da belirleyici olduğuna, ya da onun üzerinde ne çok çalıştığıma ve
yine de gitmeyi reddettiğine yakınmakla başlardım. Onlar da bana sadece,
"Onu değiştirmek ister miydin?" diye sorarlardı. Bu soru genelde hemen bırak
mama yeterli olurdu, üstelik hakim olamadığım kahkahalarla.
116
Huzur Anahtarınız �
Lester Levenson, kendini içsel sınırlılıklardan özgürleştirmenin ilk anah
tarı olarak bu tekniği görüyordu. Onu ilk keşfettiğinde tüm yaşantısını gözden
geçirmiş ve hemen her şeyi nasıl değiştirmek istediğini fark etmişti. Buna,
filmlerin sonunu değiştirmeyi istemek gibi küçük şeyler ve önceki yıllara ait
önemli olaylar da dahildi. Olanı değiştirmek istemeyi bıraktığında, içsel sınır
lılıklarının devasa yüklerini kolaylıkla yok edebilmiş ve düşlediğinden çok da
ha mutlu olmuştu. Ve o, elbette bu noktada durmadı. ....
117
� Sedana Yöntemi
"Mahkeme salonunda garip şeyler olabiliyor" diyor. "Çoğu kez sanıklara
mahkeme süresince yardımcı oluyorum. Sanıkların çoğu, onlara saygıyla yak
laştığımı fark ettiklerinde müteşekkir oluyorlar. Onlara dürüstçe, 'Sen özünde
kötü bir insan değilsin; sadece belli bir zamanda belli bir şeyi yanlış yaptın' di
yebiliyorum. Bazı sanıklar da odanın öbür ucundan beni sanki enerjisel olarak
tokatlıyorlar. Benim onları ele geçirmek için orada olduğuma inanıyorlar ve o
yüzden de yardımımı reddediyor ve durumlarını zorlaştırıyorlar. Bunu yaptık
ları zaman, ben onları sevmeyi sürdürüyorum ve zihnimde serbest bırakıyo
rum ve artık sonuçlar için de kaygılanmıyorum. Gerisi yargıca ve jüriye kalmış
oluyor, bana değil. Bu sanıklar kaybedecek olursa, ki bu sık sık oluyor, onlar
adına üzülüyorum -ama bunu da serbest bırakıyorum."
Frank huzur buldu çünkü ŞİMDİKİ anda olan biten her şeyi kabul etme
yi seçti. Ona göre hiçbir şey, zihninin dinginliğinden daha önemli değil. Sedo
na Yöntemi'ni kullanarak şunu keşfetti: "Yaşamın her bir anı yaşanmalı ve ta
dına varılmalı."
118
Huzur Anahtarınız �
Şimdi, yaşantınızda olup da keşke farklı olsaydı dediğiniz, değiştirmek is
tediğiniz belirli bir insanı, yeri ya da şeyi düşünün. Onun doğurduğu his ne
olursa olsun, olduğu gibi kabul edebilir miydiniz? Ona tümüyle izin verin.
Onu değiştirmek istemeyi bırakabilir miydiniz?
Bırakır mıydınız?
Ne zaman?
Peki şimdi nasıl hissediyorsunuz? Bu belli durumun olduğu gibi olma-
sını değiştirmeyi istemenize ilişkin hissiniz hala var mı?
Eğer öyleyse, onu değiştirmek istemeyi bırakabilir miydiniz?
Bırakır mıydınız?
Ne zaman?
Yeniden, onu ha.Ja değiştirmek isteyip istemediğinize bakın. Eğer kendi
nizi bu işleme açtıysanız, soruna takılıp kalmak yerine, o duruma şimdi çözüm
bulabileceğiniz bir bakış açısıyla bakıyor olabilirsiniz. Aynı zamanda, değişti
rilmesi gereken bir şeyin olmadığını ve durumun olduğu haliyle mükemmel ol
duğunu da keşfetmiş olabilirsiniz. Onu artık değiştirmek istemediğiniz ve tü
müyle olduğu gibi kabul edebildiğiniz noktaya erişinceye kadar, soruları sor
mayı sürdürün.
Bu süreç içinde, adımlardan herhangi birinde salıverebileceğiniz olasılığı
na açık olmayı da anımsayın. Örneğin, bir şeyi değiştirme isteğinizi bırakma
da zorlanıyorsanız, kendinize, o zorluk derecesini değiştirip de öyle serbest bı
rakmak isteyip istemediğinizi sorun. Böylelikle hemen odağınıza geri gelirsi
niz.
Eğer hala bırakamıyorsanız, başka bir soru kullanın: Peki onun bu şekil
de olmasını isteseydim ne olurdu? Bu mükemmel sorunun anlamını kavraya
bilirseniz, bırakabilmeniz için sizi özgür kılacaktır.
Sorularınızı inanılmaz gülünç parametrelere kadar da vardırabilirsiniz.
Örneğin şöyle sorabilirsiniz: Tüm yaşantımı, sıkışmışlığın bu derecesini ge
liştirmeye ya da bu zorluk derecesini yaratmaya harcasaydım ne olurdu?
Kendinizi anında bırakırken bulabilirsiniz.
Lütfen Şunu da anımsayın, serbest bırakmada zorlanıyorsanız, bir an tu
tunmak için kendinize izin vermek her zaman iyi bir fikirdir. Bu, kaçınılmaz
olarak serbest bırakmak için daha fazla alan yaratır.
Yeniden içiniıt odaklanın, değiştirmek istediğiniz başka bir şeyin farkın
da olmaya izin verin. Bu bir insan olabilir, bir yer, bir şey, ya da bir durum ola
bilir. Her neyse, ona odaklanın ve onu değiştirmek istemenin nasıl bir şey ol
duğunu hissedin.
1 19
J!, Sedana Yöntemi
Sonra, onu bırakabilir miydiniz?
Bırakır mıydınız?
Ne zaman?
Şimdi, aynı şeye ya da yaşantınızda değiştirmek istediğiniz başka bir şe
ye odaklanın.
Ve, onu değiştirmek istemeyi bırakabilir miydiniz?
Yaşamınızda değiştirmek istediğiniz şeyleri değiştirmenin yanlış bir yanı
olmadığını anımsayın. Biz çoğu kez eyleme geçmek yerine, "isteme" aşamasın
da sıkışıp kalırız. O yüzden, onu değiştirmek istemeyi bırakmada deneyler yap
mak iyi bir fikirdir.
Yeniden aynı duruma, ya da yaşamınızda değiştirmek istediğiniz başka
bir şeye odaklanın.
Sadece şimdilik, bir deney ola
rak, onu değiştirmek istemeyi bıraka
"]öntem'in erı fark eJil.ir ka:zancı, bilir miydiniz?
sabır hissi. 'l3aşlarda, i.şlcnı abartdı Bırakır mıydınız?
görüniiyordu. 2aman geçiikçe, içerdiği Ne zaman?
Şu an içinizde nasıl hissettiğinize
mantığı görmeye ve o abartdı serbest
bakın. Belki de, şeyleri değiştirmek is
bırakma işlemini gerçekleştirmeye teğini bırakırken, içinizin derinliklerin
ha.şlaıLm. '13unu yapbhça da, gülerek de bir alanın açıldığını duyumsuyorsu
heni ralwlsız eılen, şeyleri h..e:ru1imin nuz. Şeyleri değiştirme isteğini bırak
mak sizi biraz rahatsız ediyor mu?
yarailığını gördüm. '13erıi h.aygılarulıran
Biraz kontrolden çıktığınızı hissedi
sulırıeleri zilınimıle tekrarlayarak, yor musunuz? Bu hisse kabul verebi
kendi bakış açımı ve hu bakış açısını lir miydiniz?
luJ.Jı çıkarmanın benim içiıı ne hıu1ar Sonra, o hissi değiştirmek iste-
meyi bırakabilir miydiniz?
önemli olkğunu tekrarlııy ıp durarak
Bırakır mıydınız?
dalıa fazla sorun yaralıyor ve lıiçbir
Ne zaman?
şeyin mutlu olmak luular önemli Şu anda hissetme biçiminizde
olnııulığını, ya da erı azından da1ıa herhangi bir şeyi değiştirmek isteyip
önemli olmadığını fark eıl.emiyordum." istemediğinize bakın.
Eğer istiyorsanız, onu değiştir
Jl.1.Jl.1., 9/ew )3orlı, S'l.'13.'LJ. me isteğini bırakabilir miydiniz?
Bırakır mıydınız?
120
Huzur Anahtarınız �
Ne zaman?
Biz bir şeyleri değiştirmek istediğimiz zaman, aslında onların ·oldukları
gibi olmalarının doğru olmadığını söylüyoruzdur. Kendimize, onların değişti
rilmesi, düzeltilmesi ya da bir şekilde geliştirilmesi gerektiğini söylüyoruzdur.
Ama bu genelde doğru değildir. Ya da bir şeyin değişmesi gerektiği doğru ol
sa bile, onu değiştirmeyi istemek, o noktada sıkışıp kalmamıza neden olur. De
ğiştirme özlemimize tutunmak, ilerlememizi ve gerekli eylemde bulunmamızı
gerçekten sağlamaz.
Şimdi, şu anda tümüyle hissettiğiniz şekilde hissetmek için kendinize
izin verebilir miydiniz? Buna kabul verebilir miydin iz? Hissettiğiniz şekilde
hissetmenize her kabul verişinizde, her izin verişinizde, onu değiştirmek iste
meyi bırakmanın doğal yolunu kucaklarsınız.
Hem nasıl hissettiğinizi, hem de yaşantınızdaki durumları değiştirmek
istemeyi bırakmaya gönüllü olduysanız, şimdi kendinizi daha sakin, daha gev
şemiş ve merkezinizde -ve aslında dışarı çıkıp şeyleri daha da değiştirebilecek
miş gibi hissediyor olmalısınız. Bu gerçekten huzurun anahtarıdır.
Bir sonraki bölümü okumadan önce, türlü olayları, anıları ve hisleri na
sıl değiştirmek istediğinizi keşfetmeye ve onları değiştirme isteğini bırakmaya
zaman ayırın. Bu süreçte daha da derinlerde yatan konuları ele alıp alamadı
ğınıza da bakın. Ve aynı zamanda yaşantınızın, zaten kendinizi bütün hissetti
ğiniz ve şükrettiğiniz ve zaten olduğu gibi kabul ettiğiniz alanlarını da fark et
meye izin verin. Bunu her gün biraz da olsa yapsanız bile, yaşamınızda engin
bir etkiye sahip olacağına söz veririm. Sonuçlar, büyük bir olasılıkla sizi hem
şaşırtacak, hem de mutlu edecektir.
121
Bölüm 6
•
4
Hem evet, hem hayır. Birkaç dakika için ne istediğinizi bir düşünün. Da
ha fazla para ve daha az borç mu istiyorsunuz? Aile ve arkadaşlarla kuracağı
nız daha iyi ilişkilerin keyfini mi çıkartmak istiyorsunuz, ya da özel bir aşk iliş
kisi mi kurmak istiyorsunuz? Daha sağlıklı mı olmak ya da en azından ıstıra
bınızı ve ağrınızı azaltmak mı istiyorsunuz? Başarılı olmak ya da en azından
123
� Sedana Yöntemi
kendinizi başarısız hissetmekten vazgeçmek mi istiyorsunuz? Daha çok zaman
ve daha az baskı mı istiyorsunuz? Yeni bir araba, yeni bir giysi, yeni bir müzik
seti, yeni bir saç biçimi, yeni bir yaşam mı istiyorsunuz? Listeniz uzayıp gide
bilir.
Bu şeyleri gerçekten istiyor musunuz? Yoksa bu şeylerin temsil ettiği
mutluluğun mu peşindesiniz? Peki ya, mutlulukla bağdaştırdığınız bu şeylere
gereksinmeden bu mutluluğa sahip olabilseydiniz?
İstemek, yoksunlukla eşdeğerdir; sahip olmakla değil. Yaşantılarımız, sa
hip olmanın kendisi yerine, sahip olmaya götüren mücadelelere odaklanma
eğilimimizle sınırlanmış haldedir. İsteme
yi bıraktığımızda, sahip olabileceğimizi
daha çok hissederiz. Ve aslında buna bağ
lı olarak sahip olduklarımızda da bir artış
bir güven duygıısı.ınun içimi kap gözlemleriz. Satış işiyle uğraşmış herkes,
saıl'fiuıı deneyimledim, ö:ze1lih1e de satış yapmak istediğinizde işin genelde
güçlü �gıılara i14JWı 1wrkulıırımıla. daha da zorlaştığını bilir. Oysa, o satışa
ihtiyaç duymadığınızı hissettiğinizde, ge
O güçlü duygu oriııya çıkabiliyor, ama nelde satışı gerçekleştirirsiniz. Çünkü, se
diişi.nm.emi, diıılememi ve rruınlıhlı çimimizi gerçekleştirmenin en güçlü yo
tepkiler vermemi sürdürebildiğim bir lu, sonucun ne olduğuna bakılmaksızın
düuye yumuşak bir hiçinule irulirge kabul edildiği bir duruştan geçer. Bu mo
del, yaşantımızın tüm alanları için geçer
niyor ya da yok oluyor, iislelik bu lidir.
ycnclk hen scAıesl hıraluruıya devam Herkes, düşüncelerimizin yanı sıra
eılerheıı gerç.ehle.şiyor.11 var olan dört temel istekle motive olur:
Duygular, inançlar, tutumlar ve davranış
'lJeboralı 'lJineen,
kalıpları. Altta yatan bu motivasyonlar -
ryorf St.(John, S'l.'13.'lJ. onay, kontrol, güvence ve ayrılık arzusu-
tüm sınırlılığımızın özünü oluşturur. Bu
istekleri salıverdiğimizde, arzuladıkları
mıza sahip olabilir ve motivasyonumuzda da kalabiliriz. Bu işlemle biz sadece
yoksunluk ve mahrum olma duyumuzu bırakırız.
Biz yaşama, kalıtım yoluyla ve çevremiz tarafından -ve eğer yeniden do
ğuşa inanıyorsanız geçmiş tarafından- bize dayatılmış eğilimlerle adım atıyo
ruz. Bu eğilimler, genetik ya da çevresel yetilerden tutun da, basit seçimlere
kadar her şey olabilir. Ama genelde, bu çoğu kez bilinçaltında bulunan eğilim
ler, biz yaşlanmadan devreye girip yaşantımızı yönlendirmezler. Sadece çocuk
luk dönemi boyunca deneyimlenen şeylere boyut katarlar. Ancak yetişkinliğe
124
Serbest Bırakmanızı Daha Derin Bir Düzeye Vardırmak �
ulaştığımızda, altta yatan gereksinimlerimizin ve isteklerimizin yerine daha ye
tişkinliğe has arzular -gerçek motivasyonumuzdan birkaç adım uzaklaşmış
maddeler- koymayı öğrenmiş oluruz. Örneğin, bir arabayı kontrolle, ya da pa
rayı güvenle eşdeğer kılabiliriz. (Her birimiz farklı nesnelere farklı anlamlar
yükleriz.) Bu, istediğimiz şeyleri elde etmekten kaynaklanan mutluluğumuzun
genelde kısa sürmesinin nedenlerinden biridir. Biz sadece onlara sahip olmak
istediğimize inanırız.
Kendi deneyimlerime göre, "istediğimize kavuşmaktan" tümüyle tatmin
olmamamızın bir başka nedeni de, gerçekte istediğimiz şeyi dış koşullardan el
de edemeyeceğimizdendir. Her şeye rağmen, birçok insan, istediğini sandığı
şeylerden kendini esirger çünkü ya onlara asla sahip olamayacağını hisseder,
ya da onlara, bu şeyleri istemenin bile yanlış olduğu söylenmiştir. Sedana Yön
temi tam anlamıyla, on binlerce kişinin kendine bu tür sınırlılıklar yüklemeyi
bırakmasına yardımcı olmuştur -ve bunu siz de gerçekleştirebilirsiniz.
125
� Sedona Yöntemi
sesleri içeren boğuk sesler gelir. Annenizin bedeni yaşam içinde dolanıp du
rurken ve sizin dünyanız da onunla birlikte hareket ederken, bir sıcaklık, sü
zülme ve tatlı tatlı sallanma hali hissedilir. Farkındalığı kapsayan ve dolduran
dalgalı bir yarı karanlık da vardır. Tüm bu duyular, sesler ve görüntüler, sakin,
suskun bilince girer çıkar.
Bu varoluş hali, dünyanız kasılmaya başlayıp da bilinçte daha güçlü du
yular ortaya çıkana kadar sürer. Süresi ne olursa olsun, sadece oldukça sus
kun duyulardan, seslerden ve imgelerden oluşan bir dünyadan, çok daha belir
gin ve güçlü duyulardan oluşan bir dünyaya geçiş gerçekleşir. Doğum deneyi
mi zaman zaman zorlu olur. Ancak, bu geçiş görünürde ne kadar travmatik
olursa olsun, ondan bir kez geçtiniz mi, bu duyular da bilince girip çıkmaya
başlar. Bir süre, zamanınızın çoğunu uyuyarak geçirirsiniz.
Çok geçmeden, gözleriniz bu yeni dünyada görmeye başladığında, görün
tüler de daha fazla tanımlanmaya başlar. Kulaklarınız ve bedeninizin geri ka
lanı da, rahmin içindeki sıvı yerine havayla dolu bu dünyada yaşamaya alışır.
Zaman geçtikçe, değişen aralıklarda ortaya çıkan farklı duyu, ses ve görüntü
grupları, kalıplar halinde bilince yerleşir. Bunların bazısı çok geçmeden "bede
niniz" olarak bilinecektir. Arka planda var olan siz ile ortaya çıkan her türlü
algı arasında hala, altta yatan bir birlik duyusu mevcuttur.
Arka planda bir sevgi hissi vardır, hatta travmatik olarak etiketlenebile
cek deneyimler için bile. Bedeninkiler de dahil olmak üzere, algıların henüz
adları ya da anlamları yoktur. Onlar sadece ortaya çıkar ve sonra da o var ol
ma halinizde erir giderler. Belirli içsel değişimlerle bedeninizin parçalarının
tepki verdiğini keşfettiğinizde, bu parçalar oyun nesneleri haline gelir. Onların
zevkine varılır ama sahiplenilmez.
Eğer çoğu insanın normal bebeklik dediği bir dönem geçiriyorsanız, daha
sonra Anne ve Baba olarak adlandırılacak yardımsever varlıklar bilinçten çıka
gelirler. Bu varlıklar belli algı kalıplarıyla gelirler. Zaman geçtikçe ve bu yardım
sever varlıklar farklı sesleri ve hareketleri sabırla yineledikçe, kavramlardan ve
simgelerden oluşan bir dünya ile tanışmaya başlarsınız. Anne ve Baba tekrar
tekrar kendilerini gösterip "Anne" ya da "Baba" derler ve sonra sizin bedenini
zi gösterip adınızı tekrarlarlar. Türlü ışık, ses ve duyu modellerine de işaret
eder, onlara da adlar takarlar. Bu oyun eğlencelidir ve sizin onu neredeyse her
oynama girişiminiz ödüllendirilir. Sonunda, belirli içsel algı değişiklikleri saye
sinde bedeninizin de onlar gibi ses çıkartabildiğini keşfedersiniz. Şimdi, siz kav
ramlar ve simgeler dünyasına girmeye başladıkça, arka planda birlik içindeki va
roluşunuzda sakin, sessiz kalmak -uyku hali dışında- zorlaşmaya başlar. Temel
doğanızdan ayrıldığınızı artarak duyumsamaya başlarsınız.
126
Serbest Bırakmanızı Daha Derin Bir Düzeye Vardırmak
127
)'!, Sedono Yöntemi
da geri gitmek istersiniz. Güvende ve güvenli olup hayatta kalmak istersiniz
ama ayrı bir varlık olma halinin de ölmesini ve yok olmasını istersiniz. Yeni
den birlik içinde -tüm var olanla bir- olmak istersiniz, ancak ayrı, benzersiz
kimliğinizi de doğrulamaya, olumlamaya itilirsiniz.
Şimdi, bazılarımız için, ayrı olmayı geliştirmek adım adım gerçekleşen ve
daha iki yaşına gelmeden çok önce başlayan bir süreçtir; bazıları içinse ansı
zın olabilir. Ama yaşlandıkça ve bu kitapta öğrendiğiniz türden bir işlemi ger
çekleştirmedikçe, hiç kimse için bunun geri dönüşü yok gibi görünür. Çok kü
çükken hissettiğimiz o güveni ve birliği ne kadar arzularsak arzulayalım, geli
şimini sürdüren süreç kendi yolunu izler.
Bunlardan herhangi biri size tanıdık geliyor mu? Biz bunu sonsuz geniş
letebiliriz, her bir doğumun ve her bebeğin yaşantısının nasıl geliştiğinin tüm
ince ve -pek de ince olmayan- farklılıklarını bu öyküye dahil edebiliriz. An
cak bu kadarı, resmi görebilmeniz iç_in yeterlidir -özellikle de, kendimiz ola
rak gördüğümüz belirli bir beden/zihin'le özdeşleşmeye kilitlendiğimizde, ba
zı temel ihtiyaçların (altta yatan isteklerin) bizi daha da çok motive etmeye
başladığını ve bunun da ayrılık bilincimizi güçlendirdiğini ve bitmez tükenmez
acılara neden olduğunu görmek önemlidir.
128
Serbest Bırakmanızı Daha Derin Bir Düzeye Vardırmak �
"Ne zaman?" sorularını artık sormuyoruz çünkü bu daha derin düzeyden bı
raktığımız zaman, bırakma kararı çok daha hızlı ve daha anında gerçekleşir.
Ancak, serbest bırakma işleminde kendinizi desteklemeye her gereksinim duy
duğunuzda bu soruları da lütfen özgürce kullanın.
Bu işlemi, soruları sessizce kendinize okuyarak gerçekleştirebileceğiniz
gibi, bir eşin yardımını alarak da yapabilirsiniz.
1 29
J!, Sedona Yöntemi
Sizden, kontrolü, onayı, güvenceyi, ya da ayrılığı bırakmanızın istenmedi
ğini, sadece onlardan yoksunluğunuzun, onları istediğiniz hissinin bırakılma
sının istendiğini lütfen anımsayın.
130
Serbest Bırakmanızı Daha Derin Bir Düzeye Vardırmak �
Keşif: İsteRleri BıraRaraR MüRemmelliiji GörmeR
131
� Sedona Yöntemi
Direncin, dünyayı geri itmek olduğunu anımsayın ve o da geri itecektir.
Direnç, şeylerin olduğu gibi olmasının geçerli olmadığını ve onlara karşı aya
ğımızı sıkı basmak gerektiğini söyler.
Dirençle ilgili son birkaç adımı iki ya da üç kez daha yineleyin ve devam
edin.
Şimdi, bu konuya ilişkin değiştirmek istediğiniz bir şeyin olup olmadığı
na bakın.
Onu değiştirmek istemeyi bırakabilir miydiniz?
Konuyla ilgili ya da o konu hakkında nasıl hissettiğinizle ilgili değiştir·
mek istediğiniz başka bir şey daha bulun.
Onu değiştirmek istemeyi bırakabilir miydiniz?
Konuyla ilgili herhangi bir biçimde tıkanıp kalmış bir şey var mı?
O tıkanmışlık duyusunu değiştirmek istiyor musunuz?
O tıkan mışlık duyusunu değiştirmek isteğini bırakabilir miydiniz?
Yeniden kontrol edin: Konuyla ilgili hislerinizde ya da konuya ilişkin
tutumunuzda tıkanıp kalmış görünen herhangi bir şey var mı?
Biz tıkandığımızda, şeyleri farklı yapmak isteriz ama bu bizi daha da sı·
kıştırır. Tıkanmışlığı bırakabilmek için yapmamız gereken tek şey, olanı değiş
tirmek isteğimizi bırakmaktır.
Böylece, şu anda hissedebileceğiniz her türlü tıkanmışlık duyusunu de
ğiştirme isteğini bırakabilir miydiniz?
Şimdi, şu anda bu konuyla ilgili nasıl hissettiğinizi fark edin. Hislerinizin
şimdiden nasıl değiştiğini gözlemleyin. İşlemin bu kadarı bile, şimdiden büyük
bir fark yaratmış olabilir.
Konunuzun altında yatan ve ona ilişkin hissettiğiniz ya da görünen
halini kontrol etmek istediğiniz herhangi bir şey var mı?
O kontrol etme isteğine kabul verebilir miydiniz?
Sonra da onu bırakabilir miydiniz?
Yukarıdaki soru dizisini birkaç kez daha yineleyin ve her seferinde, konu·
ya ilişkin enerjinizin nasıl değiştiğini ve onunla bağlantılı kontrol etme isteğin
den arta kalmış her türlü duyunun nasıl hallolduğunu fark edin.
Şimdi, bu konuyla ilgili olup da -ona ilişkin nasıl hissettıginizde, bu
konu çerçevesinde başka insanlarla ya da kendin izle nasıl bir iletişim kur·
duğunuzda- kendinizin ya da başka insanların onayını alma duyunuzu te
tikleyen bir şey var mı?
Ne çok onaylanmak istediğinize kabul verebilir misiniz?
O isteği bırakabilir miydiniz?
1 32
Serbest Bırakmanızı Daha Derin Bir Düzeye Vardırmak �
Yukarıdaki soru dizisini birkaç kez daha tekrarlayın ve kalmış olan her
türlü onay isteğini halledin.
Şimdi daha da derine inelim. Bu durumla, sorunla ya da konuyla ilgili
olup da güvence, güvenlik ya da hayatta kalmayı isteme duyusunu tetikle
yen bir şey var mı?
Güvence isteme duyunuzu hissetmek için kendinize sadece izin vere
bilir miydiniz?
Sonra onu bırakabilir miydiniz?
O duruma yeniden odaklanın ve sizin biraz güvensiz ya da biraz korku
hissetmenize neden olan bir şey bulup bulamadığınıza bakın ve bunun nasıl
güvence ya da hayatta kalma isteğinden kaynaklandığını da fark edin.
Güvence ya da hayatta kalma isteğini bırakabilir miydiniz?
Yukarıdaki soru dizisini birkaç kez daha yineleyin ve kalmış olan her tür
lü güvence ya da hayatta kalma isteğiyle bağlantılı duyuyu halledin.
Şimdi içinize odaklanın ve içinizde nasıl hissettiğinizin farkında olun. Bü
yük bir olasılıkla çok daha geniş bir alan ve hafiflik hissettiğinizi fark edin.
Eğer o iyi hisse tutunmak istemeye ilişkin herhangi bir duyu varsa, onun na
sıl kontrolden kaynaklandığını görün. Ve, onun geldiği yerde daha birçok iyi
hissin olduğunu da fark edin. Engellenmişlik hislerimiz sınırlıdır; oysa iyi his
ler ise sınırsızdır.
Peki, o iyi hissi kontrol etme isteğini bırakabilir ve öylece olmasına
izin verebilir miydiniz?
Şimdi, şu anda ne hissediyorsanız, o hissin içinde gevşeyin. Ona tümüy
le kabul verin. Bir hisse tümüyle her kabul verdiğimizde, onu değiştirme ya da
kontrol etme isteğimizi bırakırız. Onu, en azından o an için olduğu gibi kabul
ederiz. Eğer hala konun.u zla ilgili kalmış bir kasılma ya da olumsuzluk varsa,
-sadece şimdilik- farkında olduğunuz bu artmış hafifliğe odaklanın ve kendi
nizi ona teslim edin.
Sizi teslim almasına olabildiğince izin verin.
Onun içinde gevşeyin.
Sakin, sessiz olmaya izin verin.
içinizde hissettiğiniz o doğal iyilik hali, hisleriniz ne denli aşırı olursa ol
sun, hep mevcuttur. İyilik hali, duygu ve düşüncelerinizin altında yatar ve siz
odağınızı ona doğru her yönlendirdiğinizde ulaşılır haldedir. Sınırsız potansi
yelinizin tüm gücü sizin için ulaşılır haldedir ve izin verirseniz kalan sınırlan
mışlık duyunuzu da doğal olarak yok edebilir.
133
)'!, Sedana Yöntemi
Kendinizi şimdiki ana daha da bırakmaya ve yolu bilen güce güvenme
ye izin verebilir miydiniz?
Şu anda bile, sözde kusurluymuş gibi görünenin kusursuzluğu, mükem
melliği görmeye izin verin.
Bir an için, her şeyin yolunda olduğu ve her şeyin olması gerektiği gi
bi olduğu fikrine açık olabilir misiniz?
Şimdi, bir dakikaya kadar, yavaş yavaş farkındalığınızı yeniden dışınıza
yönlendirin ve bu işlemden kazandığınız her şeyin sonsuza kadar sizinle bir
likte olacağını bilin. Her işlem bir başlangıçtır, hep istemiş olduğunuz yaşama
bir açılımdır ve aslında kendi gerçeğinizin keşfedilmesidir.
Böylece, bunun kolaylıkla yaşantınıza akmasına izin verin.
Belirli bir konuda daha fazla özgürlük kazanmayı her istediğinizde ya da
sadece daha mutlu ve daha canlı hissetmeyi her istediğinizde, bu işlemi -ve
sunduğu bakış açısını- kullanın.
134
Bölüm 7
135
� Sedona Yöntem i
Bu bölümdeki serbest bırakmalar başlarda biraz kafanızı karıştırırsa,
onun içinde rahatlamak için kendinize izin verin. Karşı isteklere odaklanmaya
başlamadan önce, öncelikli isteklerinizle daha geniş bir biçimde çalışmanızı ve
o konuda rahatlamanızı öneririm. Tabi, işlem sırasında karşı isteklerin farkına
varırsanız, onları da bırakın. Karşı isteklerin kendilerini oldukları gibi size gös
termelerine izin verin. Ama rahat olun çünkü bu işlem bütünseldir. Biz belirli
bir isteği bıraktığımızda, onun karşıtının da birazını hep bırakmış oluruz. Tıp-
kı parayı başparmağımızla havaya
fırlatmamız gibi, aynı anda her iki
tarafına vurmadan onu havaya ata-
"&ıl.oruı l)öıılcnıi' ııi luıl1uıma1{, ö:zgiivcııi
mazsınız.
mi artırdı ki bıı da, ri.sl{, alıp l�rıdimi
he.,{clme rruı.ccras ına dtıluı da dcriıılemc
sirıc dalmamı sağklı. Ele.şiirilmcyc ya da Kontrol Etmeyi
oıuıylannuımaya daluı az lep/ti vcriyonmı. İstemeR
'13ana 'lwrşı çJ{,Jdıyı' :ıanıaıı daluı sakin
Kontrol etmek istediğimizde,
im. 'J<..arşımJalulcriıı yaıdışlarına daluı az
kontrole sahip olmadığımızı hisse
taltdıyor, onları dtıluı çok luıbıd e.debiliyo-
deriz. Kontrol etme duyusunun bir
his içermesine karşın aslında bir
rıını. Oıılıırırı davraııışlııruıı lwntrol elmcıJC
çalışmadan, lwulilcri olnuılarına daluı çol{,his olmadığını anlamanız, bu duyu
yu fark etmenize yardımcı olur. Bu
izirı vcrcbiliyorıını. Sorıııı çö:ı.mc yctilerinı
duyu katı ve "Bana göre olmak zo
ıle dtılıa cildi luıle geldi. [jcçnıişlc eyleme
runda" gibi hissedilir. Kontrol et
ge.çnıckıı önre öğiit alnuıl{, isterdim, oysumek istediğimizde, kendimizi kont
rolü kaybetmiş ve onu geri kazan
şimdi lıda kendi çöziimlcrimi bıılııyorıım
un.11
mak için eyleme geçmek zorunda
ve bıı çöziimlerlc ıle mııtlııyı hissederiz. Kontrol etmeyi içeren
eşanlamlar, direnç ve değiştirmek
CJcaııic .Ytntlwny,
istemek, anlamayı, maniple etmeyi,
Scaııle, .Yt.'13.rD. ittirmeyi, düzeltmeyi, zorlamayı is-
temek, size göre olmasını, doğru
olmasını ve en tepede olmayı iste
mektir. Kontrol etme isteğini bıraktığımızda, daha çok kontrole sahip olduğu-
muzu hissederiz.
5. Bölüm'ün başındaki Huzur Duası'nı anımsıyor musunuz? Yaşantınız
daki şeyleri değiştirmek ya da kontrol etmek isteğini bırakmaya başladığınız-
136
Dört Temel lste�in Bırakılması �
da, değiştiremeyeceğiniz şeyleri kabul ettiğinizi, değiştirilmesi uygun olanları
değiştirdiğinizi ve kontrolünüzün gerçekten dışında olan şeyler için de daha
az gerginlik hissettiğinizi göreceksiniz. İşinizde ya da kişisel yaşantınızda de
ğişmesi gereken şeyler için uygun eyleme geçmenin yanlış bir yanı yoktur. An
cak çok fazla insan, olan haliyle iyi, güzel olan şeyleri, ya da geçmiş ve hava
koşulları gibi değiştirilemeyecek şeyleri değiştirmek ya da kontrol etmek ister
ve tıkanıp kalır. Onları değiştirmek ya da kontrol etmek istediğimiz için, olduk
ları gibi olmalarının geçerliliğini göremeyiz.
4. Bölüm, Direncinizi Yok Etmek'te söylediğim gibi, büyük bir heyecanla
başladığınız projenin bir yerinde motivasyonunuzu kaybedebilmenizin nedeni,
dirençtir. Direnç, kontrol etmeyi istemekle de eşanlamlıdır. Kişisel gelişiminizi
engelleyebilir ve yaşantınızın her alanında ilerlemekten sizi alıkoyabilir. Hatta
yapmaktan hoşlandığınız şeyleri yapmanızı ya da Sedona Yöntemi gibi, size çok
yararı dokunacak şeyleri gerçekleştirmenizi bile engelleyebilir. Direnç, fren çe
kiliyken ilerlemeye çalışmak. gibidir. Söylediğim gibi, direnç, her zorunluluk,
mecburiyet ya da gereklilik hissettiğinizde ortaya çıkacaktır. Direnci bıraktığı
nızda, yaşantınız, sizin için en iyi olan yöne doğru akmaya başlayacaktır.
Kontrol etmek istemenin alt kümesi, içimizde yatan karşıt güç, yani kont
rol edilmeyi istemektir. Bu bizi motive ettiğinde, yaşantımız ve hissettikleri
miz için başka birini suçlamayı ya da onun sorumluluk almasını isteriz. Bize
ne yapılacağının söylenmesini isteriz. Başı çekmektense, birini izlemeyi yeğle
riz. Kontrol edilmek istediğinizi, onun yumuşak ve yavan, "Ben kendi gücümü
vermek istiyorum" gibi hissedilmesinden fark edebilirsiniz. Kontrol edilmek is
tediğimizde, kontrolü bırakmak istermiş gibi ve izin almadan hiçbir şey yap
mamamız gerekirmiş gibi hissederiz.
Kontrol edilmeyi istemenin eşanlamları direnci ve değişmek istemeyi içe
rir (bunlar, kontrol denkleminin her iki yanında yer alır) ve ayrıca, akıl karışık
lığı, maniple edilme, vazgeçme, düzeltilme, zorlanma, izleme, haksızlığa uğra
ma, suçlama ve kurban olma istekleri de sayılabilir. Kontrol edilmek isteğini
bıraktığımızda, kendimizi daha kontrolde hisseder ve yaşantımızın kontrolünü
elimizde tutmaya daha gönüllü oluruz.
Serbest bırakma sırasında kontrol etme duyusuyla çalıştığınızda, içinizde
onun karşıtının da olup olmadığına arada bir bakın. Kendi kendini en çok mo
tive ve kontrol edenlerimiz bile, bu içsel karşıt arzunun birazına sahiptir.
137
J!, Sedono Yöntemi
Yazılı Serbest Bırakma: Kontrol Etmeyi İstemek
Bu iki bölümlü yazılı işlem, kontrol etme isteğin izi serbest bırakmanıza
yardımcı olmak üzere tasarlanmıştır. İşlem basittir. Birinci bölüme hazırlan
mak amacıyla, serbest bırakma güncenizin temiz bir sayfasını, iki kolona ayı
rın. Bu formatı bilgisayarda bir dosyaya da geçirebilirsiniz. tık sütuna, "Özel
likle kontrol etmek istemiş olduğum bir an" başlığını koyun. İkinci sütuna da,
"Bununla ilgili ŞİMDİKİ isteğim nedir?" deyin.
tık sütuna, kontrol etmek istediğiniz zamana ait anımsadığınız her örne
ği yazarak başlayın. Sonra, ikinci sütuna, ŞİMDİKİ isteğinizi yazın (yani, onay
istemek, kontrol etmeyi istemek, ya da güvence istemek). Onay istemeyi "o/i",
kontrol etme isteğini "ke/i" ve güvence istemeyi de "g/i" olarak kısaltmanız
138
Dört Temel isteğin Bırakılması �
uygundur. O isteği tümüyle serbest bıraktığınızda, o isteğinizi belirten kısalt
manın yanına ya bir işaret koyun ya da üstünü çizin. O olayı tümüyle serbest
bıraktığınızı hissedene dek yukarıdaki adımları tekrarlayın ve ŞİMDİKİ istek
lerinizi serbest bırakmayı sürdürün. Olumlu his denen hislerinizi de serbest bı
rakmayı anımsayın ki daha yüksek enerji hallerine geçmeniz mümkün olsun.
139
� Sedana Yöntemi
lı olduğunu yazın ve sonra onu tümüyle serbest bırakın. O isteği tümüyle ra
hat bıraktığınızda, ya o isteği belirten kısaltmanın yanını işaretleyin, ya da üs
tünü çizin.
Sonra, şu anki yaşantınızda (işinizde, ilişkilerinizde vs.) nasıl kontrol edil
meye çalıştığınızı sıralayın. Her bir maddeyi teker teker ele alın, ŞİMDİKİ iste
ğinizle bağlantı kurun, onun onay, kontrol etme ya da güvenceye mi dayalı ol
duğunu yazın ve sonra onu tümüyle serbest bırakın. O isteği tümüyle serbest
bıraktığınızda, ya o isteği belirten kısaltmanın yanını işaretleyin, ya da üstünü
çizin.
Eylemlerinizi kontrol etme isteği motive etse bile, onların ille de bir yan
lışlık içermesi gerekmediğini de anımsayın. Bu işlem sadece, hangi eylemlerin
sizin kontrol etme arzunuzdan kaynaklandığını fark etmenize yardımcı olur ve
onu hemen o anda .serbest bırakmanızı olası kılar. Sonra, seçiminize bağlı ola
rak o eylemi gerçekleştirebilir ya da gerçekleştirmeyebilirsiniz.
140
Dört Temel isteği n Bırakılması �
O konuya ve geçmişten gelen başka kontrol etme konularına odaklanır
ken, kontrol etmeyi istemenin yaşantınızı nasıl etkilediğini, ne hissetmenize,
nasıl davranmanıza yol açtığını görmek için kendinize izin verin. Kontrol et
meyle bağlantılı olup da yaşantınızda tekrarlanıp duran bir tema var mı?
Kon trol etmeyi istemekten kaynaklanan o eğilime ya da başka bir ey
leme kabul verebilir miydiniz?
Kontrol etme duyunuzu kontrol etmek için bir arzu duyup duymadığını
za bakın.
Onu kontrol etmek ya da değiştirmek isteğin i bırakabilir miydiniz?
Şimdi, kontrol etme isteğinin farkındalığınıza gelmesine izin verin -eğer
gerekiyorsa, onun ortaya çıkmasını sağlayacak bir olayı anımsayın- sonra
onun özüne inip orada rahatlayın.
Onun merkezine dalabilir miydiniz?
Daha da derine inebilir miydiniz?
Ve daha da derine?
Kontrol etme duyusunun nereden yükseldiğini görmeniz için kendinize
izin verin.
Onu bırakmayı henüz gerçekleştirmediyseniz, şimdi bırakabilir miydi
niz?
Şimdi, ŞU ANKİ hissinize odaklanın. Kontrol etme isteğinin en azından
birazını serbest bırakmaktan kaynaklanan ve farkındalığınızda meydana gel
miş olan değişikliği görün. Kendinizi her zaman kontrollü, rahat, yuvada his
setseydiniz ve hiçbir şeyi değiştirmeye gereksinmeseydiniz, yaşantınızın nasıl
olacağını düşleyin. Her şey, olan haliyle zaten mükemmeldi.
Eğer kontrol etmeye ilişkin kalmış herhangi bir arzunun farkındaysa
n ız, onun şimdi yok olmasına izin verebilir miydiniz?
Anda gevşemeniz için kendinize izin verin ve yuvada olun.
Onay/Sev�i İsteme�
141
� Sedono Yöntemi
daha popüler kılacağını düşünerek fazla sorumluluk yüklenir ya da görevlerin
yetkisini üzerimize almayız.
Onay istediğimizi, onun yumuşak ve dışa dönük ve aynı zamanda "Bana
ver" ya da "Benim yerime yap" gibi hissedilmesinden anlarız. Onay istediğimiz
de, sevgiye sahip olmadığımızı ve onu geri kazanmak için bir şeyler yapmamız
gerektiğini hissederiz. Onay istemeyi içeren eşanlamlar, sevgi, kabul, hayran
olunmak, ilgi, fark edilmek, anlaşılmak, okşanmak, beslenmek ve diğerlerinin
yanı sıra hoşlanılmak arzusudur. Onay isteğini bıraktığımızda, hem daha seve
cen ve ilgili, hem de daha sevilir ve kabul edilir olduğumuzu hissederiz.
Aslında onay istemek, kendi içinde iki karşıt gücü barındırır ve her bir
güç çok farklı hissedilir. Bunlar, onaylanmamayı ve sevmeyi isteme duyuları
dır. Her biri aşağıda ayrı ayrı açıklanmıştır.
Onaylanmamayı İstemek
Sevmek İstemek
142
Dört Temel lste�ln Bırakılması �
nışlarda bulunuruz, ancak bu davranışlar aslında sevgi hissetmemizi engeller
ler. Diğer insanlara odaklanırız ve kendimizden vazgeçeriz. Diğer insanların
hislerini fazla önemseriz. Tıpkı, onay istemekte olduğu gibi, "hayır" demek is
terken, "evet" diyebiliriz. Kendilerini daha iyi hissetsinler diye insanların bizi
idare ya da kontrol etmesine izin veririz. Fazla sorumluluk yüklenebilir ya da
görevlerin yetkisini üzerimize almayız, çünkü bunun, diğer insanlar için daha
iyi olacağını düşünürüz.
Sevmek isteme duyusunu, yumuşak ve incinmeye açık ve fazlasıyla ver
meye yönelik ya da "Bırak, senin yerine ben yapayım" gibi hissedilmesinden
tanırsınız. Sevmek istediğimizde, insanlara yeterince sevgi ya da onay vereme
diğimizi, onların ne denli umurumuzda olduğunu anlamaları için bir şeyler
yapmamız gerektiğini hissederiz. Sevmek istemeyi içeren eşanlamlar, onayla
mayı, kabul etmeyi, hayran olmayı, ilgilenmeyi, annelik etmeyi, anlayışlı olma
yı, okşamayı, feda etmeyi, beslemeyi ve hoşlanmayı istemektir. Sevmek isteği
ni bıraktığımızda, kendi içimizde daha bütün ve tam hisseder, kendimize zarar
vermeden insanları sevecek ve umursayıp ilgilenecek hale geliriz.
143
� Sedona Yöntemi
ONAY/SEVGİ İSTEGİNİ
SERBEST BIRAKMAK
Devam etmek için hazır hissettiğinizde, işlemin ikinci bölümü için yeni
bir sayfa açın. Güncenizin boş bir sayfasının tepesinde iki kolon oluşturun. İlk
kolonun başlığını "Onay isteme yöntemlerim" koyun. İkinci sütuna da "Onay
lanmamayı isteme yöntemlerim" deyin.
Şu anki yaşantınızda (işinizde, ilişkilerinizde, vs) nasıl onay almaya çalış
bğınızı sıralayın. Sonra, her maddeyi teker teker ele alın, ŞİMDİKİ isteğinizle
bağlantı kurun, onun onay, kontrol ya da güvenceden mi kaynaklandığını ya
zın ve tümüyle salıverin. Sonra ŞİMDİKİ isteğin yanını işaretleyin ya da üstü
nü çizin ve bir sonraki eyleme odaklanın.
144
Dört Temel lste�in Bırakılması �
ONAY/SEVGİ İSTEGİNİ
SERBEST BIRAKMAK
onay Onaylanmamayı
isteme yöntemlerim isteme yöntemlerim
145
)'!, Sedono 'ı'önteml
Onay isteme duyusuna kabul verebilir miydiniz?
Onu bırakabilir miydiniz?
Birinin sizinle aynı fikirde olmadığı, sizden hoşlanmadığı ya da hak etti
ğinizi düşündüğünüz kabulü, onayı vermediği bir duruma odaklanın. Onay is
temenin nasıl bir his olduğunu fark edin.
Onay istemenin o duyusuna kabul verebilir m iydiniz?
Onu bırakabilir miydiniz?
Şimdi, işinizde ya da kişisel yaşantınızda olan ve sık sık ve tekrar tekrar
onayını istediğiniz belirli bir insanı düşünün.
Şimdi, sadece bir an için, onların onayını istemek için kendinize izin
verebilir miydiniz?
Bırakabilir miydiniz?
Bu son soru dizisini, istediğiniz sayıda kişi için tekrarlayın.
Şimdi, kendinizden onay istediğiniz bir zamanı düşünün. Belki söylediği
niz ya da söylemediğiniz, yaptığınız ya da yapmadığınız bir şeyi onaylamadı
nız. Belki de, yapmanız gerektiğini düşündüğünüz bir şeyi başaramadınız ve
bu da kalbinizde yer etti.
Onay arzunuzun şu anda farkındalığınıza gelmesine kabul verebilir
miydiniz?
Sonra onu bırakabilir miydiniz?
Kendi onayınızı istediğiniz durumlar için bunu yine istediğiniz kadar tek
rarlayın.
Şimdi, onay istemeyi biraz daha keşfedelim. Bu, genelde insanın yaşamın
da bir kalıp olarak vardır. Peki, onay isteğinden kaynaklanan ve tekrarlanıp du
ran bazı düşünceleriniz, hisleriniz ve davranışlarınız nelerdir? Belki şöyle bir
şey vardır: "Bu benim suçum değil," ya da "Onların umurunda değil." Utanmış,
incinmiş, kendini açık etmiş ya da hassas hissedebilirsiniz. Davranışlarınız, dik
kat çekmeye yönelik şeyler yapmayı, kibar, iyi davranmayı, sahte iltifatlarda bu
lunmayı ya da aslında "hayır" demek isterken "evet" demeyi içerebilir. Bu tür
onaylanma isteklerinizin tümünün farkındalığınıza gelmesine izin verin.
O onay isteme duyusunun şimdi burada olmasına izin verebilir miydi-
niz?
Sonra onu bırakabilir miydiniz?
Ortaya çıkan görüntüleri serbest bırakmak için yukarıdaki adımları bir
kaç kez daha tekrarlayın.
Sonra, onay isteğinizi tam farkındalığınıza getirin.
Onun özüne dalmak için kendinize izin verebilir miydiniz?
146
Dört Temel lste{lln Bırakılması �
Ve hatta daha da derine?
Ve daha da derine?
Onun tam özüne, ortaya çıktığı noktaya gidin ve yok olmasına izin verin.
Şimdi, onay isteğini bıraktığınızda nasıl bir yaşantınız olacağını hayal
edin. Kendinize güvenecek, kendinizden emin olacak ve insanların da sizinle
ilgilendiğini bileceksiniz. Onlar sizi onaylasa da, onaylamasa da, siz iyi ve ta
mamsınızdır.
Bu arada, bu gerçekleşebilen bir olasılıktır. Siz onay isteğini bıraktıkça,
insanlar da gizemli bir biçimde sizi şimdi olduğundan çok daha fazla onayla
yacaktır.
Ölmek İstemek
147
)'!, �edona Yöntemi
şama, sanki bir mayın tarlasıymış gibi yaklaşırız. Kendimizin en büyük düşma
nıyızdır. Tıpkı, hayatta kalma isteğinde olduğu gibi, en küçük değişiklikleri ya
da kararları sanki yaşamımız tehdit ediliyormuş gibi hisseder, tepki veririz. An
cak, hayatta kalma isteğinin tersine, risk almak ve yüzleşmek isteyebilir ve en
kötüsünün olmasını gizlice umabiliriz. Bir sonraki felaketin beklentisi içinde
ve bunun olmasını da gizlice umarak dolanıp durabiliriz.
Ölmeyi istemek, bazen güvence istemekten zor ayırt edilir. O da, bir teh
dit edilme, huzursuzluk, tehlikede olma, savunmada olma ya da kıyametin yak
laştığı duygusu içerebilir. Ancak onu, umutsuzluk ve yenilgiden, sanki son yak
laşıyormuş gibi hissedilmesinden tanıyabilirsiniz. Bu, uç noktalarda ya felç
eden bir korkudur ya da felç eden bir kayıtsızlık halidir -sanki ölmek üzerey
mişiz de umurumuzda değilmiş gibi hissederiz. Ölmek istediğimizde, güvence
istemediğimizi hissederiz ve üstelik güvende olmamamızı sağlayacak şeyler ya
pabiliriz.
Ölmeyi istemenin bazı eşanlamları, tehlike, her şeyi bitirmek, kendimizi
ve başkalarını teşhir etmek, saldırıya uğramak, savunmasız olmak, öldürül
mek, yok edilmek ve tehdit edilmeyi istemektir. Ölmek isteğini bıraktığımızda,
yaşam içinde kendimizi daha güvende, daha güvenli ve yuvada hissederiz. So
nuçlar için kaygılanmadan yaşamı tümüyle yaşamaya ve keyfine varmaya gö
nüllüyüzdür.
148
Dört Temel lste§ln Bırakılması �
GÜVENCE İSTEGİNİ
SERBEST BIRAKMAK
Devam etmeye hazır olduğunuzda, işlemin ikinci bölümü için ikinci bir
sayfa açın. Güncenizin boş sayfasının tepesinde iki sütun oluşturun. Ve ilk sü
tunun başlığı "Güvence isteme yöntemlerim" olsun. İkinci sütununki de "Gü
venceme meydan okuma yöntemlerim" olsun.
Şimdi, şu anki yaşantınızda (işinizde, ilişkilerinizde vs.) nasıl güvence is
tediğinizin listesini yapın. Teker teker her maddeyi ele alın, ŞİMDİKİ isteğiniz
le bağlantı kurun, onun onay, kontrol etme ya da güvence istemeye dayalı olup
olmadığını yazın ve tümüyle serbest bırakın. Sonra o ŞİMDİKİ isteğin yanına
işaret koyun ya da üstünü çizin ve bir sonraki eyleme odaklanın.
Sonra, şu anki yaşantınızda güvenliğinize nasıl meydan okuduğunuzu sı
ralayın. Teker teker her maddeyi ele alın, ŞİMDİKİ isteğinizle bağlantı kurun,
onun onay, kontrol etme ya da güvenceye dayalı olup olmadığını yazın ve son
ra onu tümüyle serbest bırakın. O isteği tümüyle serbest bıraktığınızda ya o is
teği ifade eden kısaltmanın yanına bir işaret koyun, ya dtı. üstünü çizin.
149
]!, Sedana Yöntemi
150
Dört Temel lste� ln Bırakılması �
Sonra onu bırakabilir miydiniz?
Yukandaki adımlan istediğiniz kadar tekrarlayın ve sonra devam edin.
Şimdi, şu anda, güvence ya da hayatta kalma isteğini, en kapsamlı biçim-
de ve hiç zorlamadan deneyimlemeye izin verin. Eğer gerek görüyorsanız o is
teği yumuşak bir şekilde harekete geçirin ve bu arada tüm isteklerin de sade
ce enerji olduğunu fark edin. Onlar "iyi" ya da "kötü" değillerdir. Sadece var
dırlar.
Güvence isteme duyusunun serbest bırakılmasına izin verebilir miydi-
n iz?
Yine, hayatta kalmayı isteme duyusunu farkındalığınıza davet edin.
Onu bırakabilir miydiniz?
Önceden sizi tehdit eden şeylerin şimdi giderek daha az tehditkar görün
düğünü fark edin ve bu adımları birkaç kez daha tekrarlayın.
Anımsayın, istekler inanç sistemleridir -yaşanblarımızı işlevsel kılmak
için kullandığımız programlardır. Bu yüzden sürekli tekrarlanıp duran düşün
celer, hisler ve davranışlar deneyimleriz. Güvence istediğinizde, "Hay Allah, bu
iyi değil işte. Kötü bir şey olacak," ya da "Bu içime sinmiyor. Büyük bir hata-
ya neden olacak" gibi şeyler düşünebilirsiniz. Korkmuş, tehdit edilmiş, ya da
kontrolden çıkmış hissedebilirsiniz. Panik atak geçirebilirsiniz. Önemli bir top
lantının ya da durumun ortasında donup kalmanız olasıdır. Davranış biçimle
ri, gereğinden fazla plan yapmayı, fazlasıyla tetikte olmayı, kavga edecek bir
şey olmasa da kavga etmeyi, kaçmayı ve olan durumu korumak için elinden
geleni yapmayı içerebilir.
Güvence istiyormuş gibi hissettiğinizde ne yaptığınızı düşünün: Tekrarla
nıp duran bir düşünce, bir eylem ya da bir his var mı? Onun bilinçli farkında
lığınıza gelmesine gerçekten kabul verebilir misiniz?
Bu eğilimin kaynaklandığı o güvence isteme duyusunu bırakabilir miy
diniz?
Yukarıdaki adımı dört ya da beş kez tekrarlayın ve aklınıza gelen imgele
ri serbest bırakın.
Şimdi, güvence isteme duyusunun yeniden ortaya çıkmasına izin vere-
bilir miydiniz?
Güvence ya da hayatta kalma isteğinin özüne dalabilir miydiniz?
Daha da derine inmek için kendinize izin verebilir miydiniz?
Hatta daha da derine?
Ve biraz daha derine?
151
)'!, Sedono Yöntemi
Şu anda hala güvence ya da hayatta kalma isteğinden arta kalan bir
duyu fark ediyorsanız, onu sadece özgür bırakabilir m iydiniz?
Şu anda, yani serbest bıraktıktan sonra, kendinizi nasıl daha güvende his
settiğinizi fark edin. Giderek daha güvende olduğunuzda ve güvenlikten yok
sun olduğunuz duyusunu giderek bıraktığınızda, kendinizi daha bir yuvada ve
rahat hissettiğinizde, yaşantınızın nasıl olacağını hayal edin.
Bir an, keşfettiğiniz o içsel güvenin içinde kalın.
152
Dört Temel isteğin 8ırokılmosı �
çok motive edilirler. Biz sürekli bir birlik arayışı içindeyizdir, ancak altta yatan
ve çabasız bir biçimde zaten var olan birliği görmezden geliriz. Tıpkı ayrı ol
mayı istemedeki gibi, bir olma arzusu da çoğumuzun içinde öylesine hakim an
cak gizlidir ki söylediğimiz, yaptığımız ya da düşündüğümüz her şeye damga
sını vurur. Ama, bir olmayı istemenin herhangi bir duyusuna sahip olduğumuz
sürece de kendimizi hep biraz -ya da çok- yalnız ve yalıblmış hisseder, bu yal
nızlığı ve yalıtılmışlığı sona erdirmeyi arzularız. Yalıtılmışlık hislerimizi sakla
mak ya da bu hislerden sakınmak için yaşantılarımızı sık sık dışa dönük ilişki
lerle doldurmaya çalışırız.
Birlik istemek, bu istekle bağlantılı güçlü bir hissi içerebilir, ancak çok
ince, gizli de olabilir. Bu istek, birleşmeye duyulan bir özlem, bir arzu olarak
hissedilir. Eşanlamları, birleşmek, kabul etmek, eşit olmak, sıradan olmak, bağ
lanmak, ilintili olmak, katılmak istemeyi içerir. Bir olma isteğini bıraktığımız
da, şimdi ve burada zaten var olan birliği kendi dışımızda aramak zorunda kal
madan daha çok hissedebilir hale geliriz.
Bu iki bölümlü yazılı işlem, ayrı olmak isteğini serbest bırakmanıza yar
dımcı olmak için tasarlanmıştır. Yine, önceki yazılı serbest bırakma işlemlerin
de olduğu gibi, birinci bölüme hazırlanmak amacıyla, serbest bırakma günce
nizin temiz bir sayfasını tepeden iki sütuna ayırın. İlk sütunun başlığına,
"Özellikle ayrı olmayı istemiş olduğum bir an" deyin. İkinci sütunun başlığı
ise, "Bununla ilgili ŞİMDİKİ isteğim nedir?" olsun.
. Birinci sütuna, ayrı olmayı istediğinize ya da bir olmayı istediğinize iliş
kin anımsayabildiğiniz her örneği yazın. Sonra, ikinci sütuna ŞİMDİKİ isteği
nizi (yani, onay istemek, kontrol istemek, güvence istemek, ya da ayrı olmayı
ya da bir olmayı istemek) ya da bunların kısaltmalarını yazın. O isteği tümüy
le salıverdiğinizde, ya yanını işaretleyin, ya da üstünü çizin. O örneği tümüyle
salıverdiğinizi hissedene dek yukarıdaki adımları tekrarlayarak ŞİMDİKİ iste
ğinizi serbest bırakmayı sürdürün. Yine, olumlu denen hislerinizi de serbest
bırakmayı anımsayın ki daha yüksek enerji hallerine geçmeniz mümkün olsun.
153
� Sedona Yöntemi
Kendinizi hazır hissettiğinizde, işlemin ikinci bölümü için yeni bir sayfa
açın. Güncenizin başka bir temiz sayfasını tepeden iki sütuna ayırın. İlk sütu
nun başlığını, "Ayrı olmayı isteme yöntemlerim" koyun. İkinci sütuna da, "Bir
liği isteme yöntemlerim" deyin.
Şimdi, şu anki yaşantınızda (işinizde, ilişkilerinizde vs.) nasıl ayrı olmak
istediğinizi sıralayın. Sonra her bir maddeyi teker teker ele alın, ona ilişkin
ŞİMDİKİ hissinizle bağlantı kurun, o hissin onay, kontrol, güvence, ayrılık ya
da birlik isteğine dayalı olup olmadığını yazın ve onu tümüyle salıverin. Son
ra o ŞİMDİKİ isteğin yanını işaretleyin ya da üstünü çizin ve bir sonraki eyle
me odaklanın.
Sonra, şu anki yaşamınızda nasıl birlik istediğinizi sıralayın. Her bir mad
deyi ele alın, ŞİMDİKİ hissinizle bağlantı kurun, onun onay, kontrol, güvence,
ayrılık ya da birlik istemeye dayalı olup olmadığını yazın ve sonra onu tümüy
le serbest bırakın.
154
Dört Temel lste<,;ıin Bırakılması �
Başarmak MeditasıJ.on
,,,, � �· "'' .,�..,·
,.,, �-�1, ,, . ,. r"I!!
•ıı,,, � ,.�·
155
� Sedona Yöntemi
Onu salıverebilir miydiniz?
Şimdi, "Beni yalnız bırakın" hissine sahip olduğunuz ve ayrı ya da bir ol-
maya özlem duyduğunuzu hissettiğiniz bir duruma odaklanın.
O ayrı ya da bir olma isteğini içeren duyuya kabul verebilir miydiniz?
Sonra, onu bırakabilir miydiniz?
Yukarıdaki adımları istediğiniz kadar yineleyin ve sonra devam edin.
Şimdi, ayrı olma isteğini ya da bir olma isteğini, hiç zorlamadan en kap-
samlı biçimde deneyimlemeye izin verin. Eğer gerekiyorsa o isteği yumuşak bir
biçimde tetikleyin ve bu arada tüm isteklerin sadece enerji olduğunu da fark
edin. Onlar "iyi" ya da "kötü" değildirler: Sadece vardırlar.
Ayrı olma isteğine ya da bir olma isteğine ait duyunun serbest bırakıl
masına izin verebilir miydiniz?
Yine, ayrı ya da bir olma isteğini içeren duyunun farkındalığınıza gelme
sine izin verin.
Onu bırakabilir miydiniz?
Bu adımları birkaç kez daha yineleyin ve önceden sizi ayrı kılıyormuş gi
bi görünen şeylerin şimdi giderek önemini kaybettiğini ve kendinizi daha akış
ta hissettiğinizi fark edin.
Anımsayın, istekler inanç sistemleridir -yaşantılarımızı işlevsel kılmak
için kullandığımız programlardır. O yüzden de tekrarlanıp duran düşünceler,
hisler ve davranış biçimleri deneyimleriz. Ayrı olmak istediğinizde, "Ben ger
çekten özelim," ya da birlik istediğinizde, "Ben tek başınayım, benim için ger
çekten değerli olan her şeyden kopuğum" diye düşünebilirsiniz. Kendinizi ya
lıtılmış, yalnız ya da reddedilmiş hissedebilirsiniz. Sadece olandan kopuk, boş
ve hoşnutsuz hissetmeniz de olasıdır.
Ayrı olmak istediğinizde ya da bir olmak istediğinizde ne yaptığınızı dü
şünün: Yinelenen bir düşünce, bir eylem ya da bir his var mı? Onun bilinçli
farkındalığınıza gelmesine gerçekten kabul verebilir miydiniz?
Sonra, bu eğilimin kaynaklandığı o ayrı olmayı isteme ya da bir olma
yı isteme duyusunu bırakabilir miydiniz?
Zihninize gelen görüntüleri serbest bırakarak yukarıdaki adımları dört ya
da beş kez daha tekrarlayın.
Şimdi, o ayrı olmayı isteme ya da bir olmayı isteme duyusunun yeni
den ortaya çıkmasına izin verebilir miydiniz?
Bu isteğin özüne dalabilir miydin iz?
Daha derine inmek için kendinize izin verebilir miydiniz?
156
Dört Temel lste� ın Bırokılmosı �
Hatta daha derine?
Ve biraz daha derine?
Eğer şu anda hala arta kalan herhangi bir ayrı olma ya da bir olma is
teğini fark ediyorsanız, onu özgür bırakabilir miydiniz?
Şu anda, yani serbest bıraktıktan sonra, kendinizi nasıl çok daha birlik
içinde ve yuvada hissettiğinizi fark edin. Giderek artan bir biçimde var olanın
akışına bağlandığınızda ve yuvada olduğunuzda, her şeyin yolunda ve olması
gerektiği gibi olduğunu daha çok bildiğinizde, yaşantınızın nasıl bir hal alaca
ğını hayal edin.
Keşfettiğiniz içsel birliğin içinde bir dakika kadar gevşeyin.
157
� Sedona Yöntemi
Tüm sınırlılık da hayal ürünüdür. Bu işlemin herhangi bir noktasında,
ağaçların ötesinde yatan, mükemmellik ve sonsuzluktan oluşan arka planı gö
rebilirsiniz. Bu arka planın destekleyici niteliğini ve orman tarafından etkilen
mediğini de görebilirsiniz. O nedenle, Sedona Yöntemi'ni kullanırken, orman
da yığınla ağacın devrilebileceği olasılığına açık olun. Çoğu kez, düşsel sınırlı
lığınızın büyük yığınlarını, en az beklediğiniz zamanlarda ve fazla çaba harca
madan bırakacaksınız. Bu, dört temel istek düzeyinden serbest bıraktığınızda
giderek daha sık olacak bir şeydir.
158
Bölüm 8
161
� Sedana Yöntemi
dık, seçmeyeceğimiz hedeflerin peşinden gitmeye itildiğimizi ya da bir çıkma
za sokulduğumuzu hissetmişizdir.
Hedeflerimize ulaşmaya çalışırken türlü deneyimler de yaşamışızdır: Ba
zıları iyidir, bazıları şöyle böyledir, bazıları da düş kırıklığına ya da sinirlenme
mize neden olmuştur. Bazı hedeflerin peşine tüm kalbimizle ve aklımızla düş
tüğümüz halde, gerçekleştirmesi fazla uzun sürdüğü için sonunda onlardan
vazgeçmişizdir. Bazı hedeflere ise hiçbir çaba göstermeden ulaşmışızdır. Bu
tür deneyimler, hedef belirlemeye ilişkin izlenimlerimize damgasını vurur ve
geniş bir duygusal tepki yelpazesi oluşturur. Kısacası, bu konu çok karışıktır.
Lester Levenson, şimdi öğreneceğiniz bu Hedef İşlemi'ni yaratırken, bir
çok insanın hissettiği bu karmaşıklığın farkındaydı. Basit bir sistem tasarla
makla, hedeflere ilişkin ıstırapların büyük bir bölümünü ortadan kaldırabile
ceğini umdu. İşlemi özellikle belli bir biçimde oluşturdu, böylece yaşamımızda
istediğimiz şeyleri yaratmanın yanı sıra, hedeflerimizi serbest bırakmakla bir
büyük kazanca daha sahip olacaktık: Serinkanlılığa.
162
Hedeflerinizi Bel irlemek ve Onlara Ulaşmak �
!erseniz, hedeflerinizin çoğuna -bu bilinçli bir seçim olmasa bile- istemeyi bı
raktığınızda ulaşmış olduğunuzu göreceksiniz. Çoğu insan, bırakmaya götü
ren çabaya odaklanır ve sonra da vardığı sonuçları, serbest bırakma yerine o
çabaya yükler. Bu insanlar asıl noktayı kaçırırlar.
Bu işlemde yolculuk ederken, çabanın gereksiz olduğunu keşfedeceksi
niz. Bu elbette, hedeflerinize ulaşmak için eylemi gerçekleştirecek adımları at
mayacaksınız anlamına gelmez. Bu sadece, gerçekleştirmeyi seçtiğiniz eylem
ler daha az çaba ve dram içerecek demektir. Serbest bırakmaları, hedefinize
varmayı umursamadığınız bir noktaya gelecek ölçüde gerçekleştirdiğinizde, iki
şey olabilir. Ya o hedeften tümüyle vazgeçtiğinizi ve hafiflediğinizi görürsü
nüz, ya da hedefe varma olasılığınızın serbest bırakma sayesinde arttığını, güç
lü isteğinizin ise bu konuda yetersiz kaldığını görürsünüz. Lester'in hep dedi
ği gibi, "Tamamen serbest bıraktığınızda, imkansız olan bile tümüyle mümkün
hale gelir. Ve onu tamamen serbest bıraktığınızı, ona hiç takılmayışınızdan an
larsınız."
Şimdi, umursamaz hale geldiğinizde, çalışmalarınızın meyvelerinin tadı
na varamayacağınızı düşünüp kaygılanabilirsiniz. Bµ korkunuzu ortadan kal
dırmama izin verin. Kendi deneyimlerime göre, bu korkunun gerçekle hiçbir
ilgisi yoktur. Takmadığınızı ne kadar hissederseniz, alışılagelmiş kaybetme
korkusunu ya da düş kırıklığını hissetmeden, şu anda sahip olduğunuzun key
fine varmakta da o kadar özgür olursunuz. 6. Bölüm, Serbest Bırakmanızı Da
ha Derin Bir Düzeye Vardırmak'ta motivasyonlarımıza ve nesneleri hislerle na
sıl karıştırmak eğilimine sahip olduğumuza baktık. Biz onay, kontrol, güven
ce, ayrılık -ve karşıtlarını- istiyoruz ve nesnelerin bize bunları verdiğine iliş
kin yanlış bir inancı besliyoruz. Bu yüzden, hedeflere ilişkin olası karışık his
lerimizin bir başka nedeni de, istediğimiz bir şeye sahip olsak bile, bunun ger
çekte bizi tatmin etmeyişidir.
Kaldı ki yeni bir arabanın, müzik setinin, ya da ayakkabının keyfini ne ka
dar çıkartıyoruz? Genelde, çok uzun bir süre değil. Listemizdeki bir maddeye
sahip olduğumuz an hemen bir sonraki maddeye geçiyoruz çünkü aradığımız
mutluluğu aslında hiçbir nesne içermiyor. Mutlu olmak, doğal varoluş halimiz
dir. Nesne ve sonuç arayışımızın ötesine geçtiğimizde, umursamaz oluruz.
Bu, hedeflerin peşine düşmekten vazgeçmeniz anlamına mı geliyor? Ke
sinlikle hayır! Benim önerim, onlara ulaşana dek ya da onlara ulaşma isteğini
zi bırakana dek, hedeflerinizin peşine bu bölümde anlatılan işlemi kullanarak
düşmenizdir. Bir şeyi istediğinizi reddetmek, o isteğin yok olmasını sağlamaz.
Bir isteği kabul edene dek ve ona ulaşana dek, ya da onu bırakana dek, o is-
163
)'!, Sedono Yöntemi
tek içinizi kemirecektir. Emin olun, bu işlemi kullanarak hedeflerinizi kovala
mak size eğlenceli gelecektir çünkü her adımda kendinizi daha özgür ve mut
lu hissedeceksiniz.
men başardı._Ayrıca, umulmadık yerden gelen paranın yanı sıra daha fazla pa
ra ve evinde çalışıp, saatleri istediği gibi ayarlayabileceği bir iş istiyordu. İşi bı
rakıp seyahat etmeye hazırdı ama patronu onu bırakmıyordu. O da, danışman
oldu. Ve aslında Federal Hükümetten hiç kimse evinde çalışmazken, Robert
şimdi evinde çalışıyordu. " Emekliliğinden" sonra gelirini ikiye katladı. Ayrıca,
göl kenarında bir evde yaşamak istiyordu. Hedef İşlemi'ni kullanarak, hayalin
deki evi bir yıl içinde tezahür ettirdi. Sadece, oturduğu masanın arkasından
164
Hedeflerinizi Bel irlemek ve Onlara Ulaşmak �
güneşin gölde batışını seyrettiğini imgelemişti. Ve sonra da temel üç serbest
bırakma sorusunu kendine sormuş ve tümüyle salıvermişti. Bu düşüyle ilgili
bir korkuya ya da kaygıya kapılmamıştı.
Bir gün Robert gölün çevresinde arabasıyla dolanırken, satışa çıkmış bir
kaç gayrimenkulun sıralandığı bir ilan gördü. Durdu ve birkaç güzel eve bak
tı ama farklı nedenlerden ötürü bu evler içine sinmedi. Sonra, suya daha ya
kın bir eve götüren patikayı gördü. Ve iki banyo hariç, evin her bir odası göle
bakıyordu. Ev tam istediği büyüklükteydi: Ne fazla büyük, ne de fazla küçük.
Eski ev sahibi bazı duvarları yıkmıştı ve Robert sadece küçük değişiklikler yap
mak durumundaydı. Fiyatı da iyi olduğu için, evi hemen satın aldı.
Robert, kendini şöyle ifade ediyor, "Umursamamak benim için hem önem
li, hem de çok sevdiğim bir şey. Gerçekten sevdiğim ve sahip olduğum ve sa
hip olmak istediğim her şey, bu duruşumla ortaya çıktı. Bu kazançların ne ka
dar sık meydana geldiğini size anlatamam. Zihin, değerli bir hazine. Yöntemi
öğrenmeden önce, hedef belirleyip zihni rahatlatmanın gerekliliğini anlamış
tım. Bu yöntem bana yolu gösterdi."
165
� Sedana Yöntemi
O isteği bırakabilir miydiniz?
Şimdi, belli bir hedefe ulaşmadığınız bir zamanı düşünün. Hedefi belirle
miştiniz. Ona ulaştıracak adımları atmıştınız ama yine de olmamıştı. Bununla
ilgili şimdi ne hissediyorsunuz?
O hedefe ulaşamamış olmanıza ilişkin şu anki hissinizi kucaklayın.
O h issin sadece orada olmasına izin verebilir miydiniz?
Onun, altta yatan bir onay, kontrol ya da güvence isteğini içeren bir du
yudan gelip gelmediğine bakın.
Sonra, hangi istek olursa olsun: Onu bırakabilir miydiniz?
Aynı anıya odaklanın ve hala onunla ilgili bazı hislere sahip olduğunuzu
görürseniz, işlemi tekrarlayın. Ya da, hedef belirleyip de başaramadığınız baş
ka bir anıya geçin ve onu serbest bırakın. Hislerinizi farkındalığınıza davet
edin, o anda hangi isteklerin tetiklendiğini belirleyin ve onları elinizden geldi
ğince serbest bırakın.
Sonra, herhangi bir insanın, bir hedef edinmeniz yönünde size baskı ya
pıp yapmadığını anımsayın. Belki de satış işinde, ya da sizi belli hedeflere zor
layan bir şirkette çalışıyorsunuz. Ulaşamayacağımızı hissettiğimiz hedefler için
bize sık sık baskı yapılır. Belki de aileniz ya da eşiniz sizi bir hedefe zorladı.
Böyle bir durumu aklınıza getirin ve ona ilişkin ŞİMDİKİ hissinizin ne oldu
ğunu fark edin.
Bir hedefe varmanız için size baskı yapılan o durumla ilgili şu anda ne
hissediyorsanız, onu hissetmenize sadece izin verin.
Sonra da onun hangi istekten kaynaklandığını görün.
O isteği bırakabilir miydiniz?
Yine, bir hedefe varmanız için size baskı yapılan o zamana odaklanın, bu
baskıyı ister siz kendinize, ister bir başkası size yapmış olsun. Ve şimdi onun
la ilgili ne hissettiğinize bakın.
O anıya ilişkin herhangi bir istek duyusu var mı?
O isteği bırakabilir miydiniz?
Şimdi, yapmanız gerektiğini, yapmaya mecbur olduğunuzu, ya da yap
mak zorunda olduğunuzu hissettiğiniz ve şu anda geçerliliğini koruyan bir he
defi düşünün. Belki de onu gerçekleştirmek istemiyorsunuz ama yapmanız ge
rektiğini hissediyorsunuz. Bu, içsel olarak nasıl h issetmenize n eden oluyor?
O h issin orada olmasına, sadece olmasına izin verebilir m iydiniz?
O h is bazı dirençleri ya da başka bir isteği tetikliyor mu?
Onu bırakabilir miydiniz?
166
Hedeflerinizi Belirlemek ve Onlara Ulaşmak �
Kendiniz ya da bir başkası tarafından yönlendirildiğiniz hedeflerin baskı
sına odaklanın ve sahip olmak, yapmak ya da olmak baskısına ait duyuyu far
kındalığınıza davet edin.
O baskının burada olmasına ve onu tümüyle kucaklamak için kendi-
nize izin verebilir miydiniz?
O baskının, içinizde hangi isteği tetiklediğine bakın.
Sonra, o isteği bırakabilir miydiniz?
Hedeflerimizin peşinden gitmek, her zaman bir seçim olarak hissedilme
lidir. Önyargılarımız olmadan ve geçmişin yüklerini taşımadan, taze olarak an
da başlamayı ne kadar sık gerçekleştirirsek, kendimize koyduğumuz hedefle
re başarıyla ulaşma şansımız da o kadar yüksek olur. Sınırlayıcı inançlarınızı
ve hislerinizi yeterince serbest bırakbğınızı bir kez hissettiniz mi, aşağıdaki
Hedef İşlemi'yle devam etmeye hazırsınız demektir.
167
� Sedana Yöntemi
+ Hedefiniz için olumlu bir ifcufE kullanın. Ne istediğinizi dile getirin,
ne istemediğinizi değil. Çözüme odaklanın. Hedef bildiriniz, başarmak iste
diğiniz sonucu yansıtsın. Kurtulmak istediğiniz şeyleri bildirinize dahil et
mekten kaçının çünkü istemediğiniz şeyi aklınızda tutmak, onu yaratır. Ör
neğin, sigarayı bırakmak mı istiyorsunuz? Hedefinizi şöyle ifade etmek uy
gun olmazdı: "Sigarayı bırakmak için kendime izin veriyorum."
Daha önceki açıklamaları anımsıyor musunuz, zihnin yapmamak, vaz
geçmek gibi olumsuzluk içeren sözcükleri tercüme edemediğini çünkü gö
rüntülerle düşündüğünü anımsıyor musunuz? Örneğin şu anda, beyaz bir
fil düşünmemeye çalışın. Ne düşündünüz? Beyaz bir fil.
Hedefinize her zaman zihnin imgeleyebileceği bir şey koyun. Örneğin,
"Sigara içmeyen biri olmak için kendime izin veriyorum." Sigara içmeyen
biri olduğunuzu imgeleyebilirsiniz çünkü bu, çevrenizde görebileceğiniz
bir şeydir -sigara içmeyen insanları görürsünüz. Derin ve özgürce soludu
ğunuzu ya da soluklanmak için durup dinlenmek zorunda kalmadan onlar
ca basamağı bir çırpıda tırmandığınızı imgeleyebilirsiniz. Hedeflerinizi bu
biçimde ifade etmeniz büyük bir fark yaratır.
+ Hedef bildirinize kendinizi dahil edin. Başka bir deyişle, eğer evini
zi temizlemek istiyorsanız, hedefinizi şöyle dile getirebilirsiniz: "Ev temiz"
demek yerine, "Evimi temizlememe izin veriyorum" deyin. " Ev temiz" de
diğiniz zaman, buna inanmayabilirsiniz. Onu bu biçimde ifade ederseniz,
evin kendi kendine temizlenmesini gerçekleştirecek bir mucizeyi bekleme
ye koyulabilirsiniz. Oysa, geçmişte evinizi temizlemeye çok direndiyseniz ve
168
Hedeflerinizi Belirlemek ve Onlara Ulaşmak �
hedefle ilgili serbest bırakmaları yaparsanız, "Evi kolayca temizlemek için
kendime izin veriyorum" dediğinizde, kendinizi, evinizi kolayca temizler
ken bulabilirsiniz. Bu çok daha basittir.
+ Kesin ve kısa ifade edin. Her bildiride tek bir hedefe odaklanın. Birçok
hedef yaratarak enerjinizi dağıtmayın. Olabildiğince az sözcük kullanın
ama sözcüklerin, istediğiniz şeyi tam ifade ettiğinden de emin olun. Sizi he
veslendirecek belirli anlamları içeren doğru sözcükleri seçin. Heves önem
lidir.
Yıllar önce, seminerlerden birine katılan bir adam bir hedef belirledi:
"Yeni bir spor araba almamı, yazlık bir ev almamı, ikinci evin işini görecek
hizmetçileri tutabilmemi ve bunların tümünü paylaşabileceğim mükemmel
bir kadınla ilişki kurmamı sağlayacak kadar çok param olmasına izin veri-.
yorum." Görebileceğiniz gibi, o tek hedefin içinde birçok başka hedef de
vardı ve onlar o adamı farklı yönlere çekiştirip duruyordu. Eğitmen, adama
hedefi basitleştirmede yardımcı oldu ve onu ayrı ayrı belirli hedeflere böl
düler. Sonra da, durumun bütünü için uygun olan bir hedef yelpazesi ya
rattılar: "Yaşamın tüm iyi şeylerine sahip olmak ve onların keyfini çıkart
mak için kendime izin veriyorum." Bu ifadenin, her şeyi nasıl içerdiğini gö
rüyor musunuz?
169
J!., Sedona Yöntemi
lirsiniz. Birincisi, o insanın sizi sevmesini sağlayacak şeyleri yapmak için
koşturup durabilirsiniz. İkincisi de, ya o insan sizin için hiç uygun değilse?
Oysa, "Sevecen bir ilişkiye sahip olmak için kendime izin veriyorum" ifade
sini kullanırsanız, hedef daha açık ve kapsamlı olur. Bunu serbest bırak
mak daha kolaydır ve sonuç, şimdilerde ilgi duyduğunuz biriyle kuracağı
nız bir ilişki olabilir de, olmayabilir de.
Sizi derde sokacak başka bir hedef de şu olabilir, "Ben ................. (başka
bir insanın adı) ....................... sahip olmasına/yapmasına/olmasına (o insanın
sahip olmasını, yapmasını, olmasını istediğiniz şey) izin veriyorum." Böyle
bir hedef bildirisi oluşturmanız, o diğer insanın deneyimini kontrol etmek
istediğinizin göstergesidir. Biri sizden yardım istiyormuş gibi göründüğün
de, hedefinizi şu şekilde ifade etmeniz çok daha özgürleştirici olacaktır:
"Ben, ................. (kişinin adı) kendisi için arzuladığı şeylere sahip olmasına
izin veriyorum." Bu yaklaşım, herhangi bir biçimde acı çeken insanlar için
özellikle yararlıdır çünkü onlara kendi içsel güçlerini ve bilişlerini -kendi
varoluşlarını bağışlar.
1 70
Hedeflerinizi Belirlemek ve Onlara Ulaşmak �
bim" ifadesi, kabule ilişkin bir hedefe başlamak için iyidir. "Ben
........yım/yim" ifadesi, dinginliğe ilişkin bir hedefe başlamak için iyidir. Bir
hedef bildirisine bu biçimde başlamak, zihnin, yaratıcılığını kullanarak he
defin nasıl gerçekleşebileceğine ilişkin olasılıklar oluşturmasını sağlar.
Bu arada, eğer belirli bir hedef için daha cesaretinizin olmadığını hisse
diyorsanız, o hedefe ulaşmak, ileriye atılmış büyük bir adım olacaktır. Da
ha sonra enerjiyi, kabul ya da dinginlik düzeyine yükseltmek amacıyla he
defi yeni sözcüklerle yeniden ifade edebilirsiniz.
İş/Kariyer/Finansal
İlişkiler/İletişim
171
� Sedona Yöntemi
+ Ben, (uygun kategoriden seçin: Eş, iş arkadaşları, patron,
emrimde çalışanlar, çocuklar, arkadaşlar, ya da bir kişinin adı) ile kolayca
ve etkili bir biçimde iletişim kurmak için kendime izin veriyorum.
+ Ben, ile yaşadığım durumun adil ve ilgili herkesin yararına ola-
cak biçimde çözümlenmesine izin veriyorum.
+ Ben, ne olursa olsun, kendimi ya da (kişinin adı) sevmek ve
kabul etmek (ya da affetmek) için kendime izin veriyorum.
+ Ben, (kişinin adı) kendi gelişim ve özgürlük sürecinde sevgiy-
le desteklemek için kendime izin veriyorum.
+ Ben, (kişinin adı), kendisi için istediği şeye sahip olmasına
izin veriyorum.
Diyet/Perhiz
+ Ben, ideal kiloma kolaylıkla ulaşmak ve onu tutmak için kendime izin veri
yorum.
+ Ben, bedenimi ince, sağlıklı ve zinde tutacak yiyecekleri yemekten zevk al
mak için kendime izin veriyorum.
Genel Sağlık
+ Ben, kolay ve doğal olarak serbest bırakmak için kendime izin veriyorum.
+ Ben, iyi uyumama ve dinlenmiş ve tazelenmiş olarak saat __ 'de uyan
mak için kendime izin veriyorum.
+ Ben, iyi bir sağlığı ve zindeliği destekleyecek bir yaşam tarzını kolaylıkla ve
neşeyle oluşturmak ve onu sürdürmek için kendime izin veriyorum.
+ Ben, sigara içmeyen biri olmanın keyfini çıkarmak için kendime izin veri
yorum.
1 72
Hedeflerinizi Belirlemek ve Onlara Ulaşmak �
Gerçi, yukarıdaki örnekleri ve yönlendirmeleri kullanarak birden fazla hedefi
nizi yeni sözcüklerle yeniden ifade edebilirsiniz ama, herhangi bir zamanda ak
tif olarak üzerinde çalışacağınız hedeflerin sayısını birkaç nedenden ötürü kı
sıtlamanızı öneririm. Öncelikle, birçok hedefe aynı anda odaklanarak enerjini
zi dağıtmaktan kaçınabilirseniz, hedef-
lerinizi tamamlama (ya onlara ulaşa
rak, ya da tümüyle serbest bırakarak) "'13en bu luırsa, iş lıayalun yağım bir
tamamlama olasılığınız daha yüksek
lwrgaşa i.çinıle:yken başl.adun. Seçen
tir. İkincisi, Yöntem bizim çok derin
bir düzeyden serbest bırakmamıza yar yirmi iki ayda dört biiyük ferslilt
dımcı olduğu için, listenizdeki birçok yaşamışlık. ve şirketimin satışları
maddenin, onlar üzerinde bilinçli bir benzeri göriilmemiş bir düzeye
çalışma gerçekleştirmek zorunda kal
madan, başarıldığını göreceksiniz.
diişmüş; normal salışın yii:ule seben
Serbest bırakma güncenizin boş allııuı inmişti. '13eııinı çolt :zor seçim-
bir sayfasına, seçtiğiniz hedefleri, yu Zer yapnuım ve iistelik bir luırlamuı
karıdaki yönlendirmeleri kullanarak plam geliştirmem, bıı planı yiirürliige
yeniden yazın. Aşağıdaki Hedef İşlemi
sokacak ve tamamlayacak enerjiye
ve Eylem Adımları lşlemi'yle çalışırsa
nız, en iyi biçimde ifade edilmiş hedef de salıip olmam gerekiyordu.
bildirilerinden yarar sağlarsınız. ]önlem1in araçları sayesinde, seçim
leri yapnuımı, eıJleme geçmemi ve
geceleri de uyumamı saylayan bir
Hedef İşlemi
yöntem edindim. Ölesi, lıer bir eylem
Hedef İşlemi, inanılmaz derecede daluı lwlay, açık. ve daluı odalJ.ı luıle
basittir. Yazdığınız olumlu hedef bildi geldi. Qş, çarpıcı bir biçimde yola
rilerine tek tek odaklanacak ve her bi girdi. 'lJaluı lam olaralt aydınlığa
rini, o hedefe ilişkin sahip olduğunuz
çık.mış ık9iliz, ama güneş ışınlarını
tüm olumsuzlukları bilinçaltınızdan çı
kartmak için bir mıknatıs gibi kullana görebiliyoruz."
caksınız -ve sonra da onu bırakacaksı
nız. Eğer bu işlemle ilgili herhangi bir
kaygı ya da kuşku hissedersiniz, tek bir
düşünceyi aklınızda bulundurun: Eğer
her zaman yaptığınızı, sürekli yapacak olursanız, her zaman size geri dönmüş
olan, sürekli geri dönecektir.
1 73
J!, Sedono Yöntemi
HEDEF İŞLEMİ
Hedef İşlemi, yaptığınız şeyi yeni bir biçimde yapmayı öğrenme fırsatıdır.
174
Hedeflerinizi Belirlemek ve Onlara Ulaşmak �
5. Adım: Yazdığınız düşünce ya da hisse ilişkin ŞİMDİKİ anda ortaya çı
kan her isteği salıverin. Sadece şöyle sorun: Onay, kontrol, ya da güvence is
teğimi bırakabilir miydim? Belirli bir isteği bıraktığınızda, ya üstünü çizin, ya
da yanını işaretleyin.
1 75
)'!, Sedana Yöntemi
ğunu düşünürüz. Eylem adımlarınızda serbest bıraktığınızda, o belirli eylem
leri gerçekleştirme direncinizi serbest bırakmanın mümkün olduğunu, ya da
eylemlerin gerçekten gereksiz ve zihnin bir ürünü olduğunu keşfedebilirsiniz.
Tamamdır, temiz bir kağıt ya da serbest bırakma güncenizi çıkartın ve
başlayın.
1 . Adım: Hedef bildirinizi sayfanın tepesine, tam olarak ifade ederek ya
zın. Bu amaç için kısaltmalar kullanmamanız daha uygundur.
1 76
Hedeflerinizi Bel irlemek ve Onlara Ulaşmak �
177
!!, Sedana Yöntemi
7. Adım: Uygun olan yerde eyleme geçin. Buna ek olarak, eylem adım
larınız öncesinde, sırasında ve sonrasında, serbest bırakmayı sürdürdüğünüz
den de emin olun.
Eğer bilgisayarınızda zaten bir zaman çizelgesi programı ya da günlük
eylemlerinizin planını içeren bir ajanda kullanıyorsanız, gününüzü planlama
aşamasında, yukarıdaki işlemin gerçekleştireceğiniz yedi adımını -düşüncele
rinizi ve hislerinizi yazmadan- kısaltarak yazabilirsiniz. Sadece isteklerinize
ilişkin kısaltmaları yazın ve serbest bıraktıkça üstlerini çizin ya da silin.
Eylem adımlarınızı, daha gerçekleştirmeden, serbest bırakmak alışkanlı
ğını edinirseniz, onları daha hızlı ve kolaylıkla başarmaya başlayacaksınız. Ay
rıca, hedeflerinize ve eylem adımlarınıza taze bir heves ve daha büyük bir mo
tivasyonla yaklaşacaksınız. Ve şimdi çok daha yaratıcı eylem adımları aklınıza
gelecektir ve bu serbest bırakmalar sayesinde olacaktır.
1 78
Hedeflerinizi Belirlemek ve Onlara Ulaşmak �
Yukarıdaki adımları üç ya da dört kez daha yineleyin. Her seferinde, he
defi kendinize sessizce yeniden okuduğunuzda, ona ilişkin hissinizin nasıl de
ğişmeye başladığını fark ettiğinizden emin olun. Şimdiden, hedefe ilişkin çok
olumlu hissediyor olabilirsiniz ya da ona ilişkin olumlu hissetmeye yaklaşıyor
olabilirsiniz. Nasıl hissediyor olursanız olun, o şekilde hissetmek için kendini
ze izin verin ve altta yatan her türlü isteme duyusunu serbest bırakmayı sür
dürün.
Hedefe ilişkin kendinizi bir kez cesaret, kabul ya da dinginlik içinde his
setmeye başladınız mı, nasıl devam edeceğinizin seçeneklerine de sahip olur
sunuz. Hedefi bir kenara koyabilir ve üzerinde çalışmayı sürdürmek amacıyla
onu sonradan yeniden ele alabilirsiniz, ya da devam edip, eylem adımlarınızı
şu şekilde serbest bırakabilirsiniz:
Hedefinizi yeniden okuyun ve sonra ona ulaşmak için gerçekleştirebile-
ceğiniz bir eylemi düşünün.
O eylem adımına ilişkin ŞiMDiKi hissiniz nedir?
O hissin sadece var olmasına izin verebilir miydiniz?
O his, onay, kontrol ya da güvence isteme duyusundan mı kaynak/anı-
yor?
O isteği bırakabilir m iydiniz?
Şimdi, ya aynı eylem adımına, ya da hedefinize ulaşmanızı sağlayacak
başka bir eylem adımına odaklanın. O eylemi gerçekleştirmeye ilişkin nasıl his
settiğinize bakın.
O hissin, tam olarak farkındalığınıza gelmesine daha çok izin verebilir
miydiniz?
Onun hangi istekten geldiğini belirlemek için kendinize izin verir miy
diniz?
Sonra, o isteği bırakabilir miydiniz?
Bu son serbest bırakma sorularını, birkaç eylem adımı için daha tekrar
layın.
Şimdi, hedefi doğrudan serbest bıraktığınız için ve o hedefe ulaşmayı te
mel alan eylem adımlarını da serbest bıraktığınız için, hedefe ilişkin nasıl çok
daha olumlu hissettiğinizi fark edin.
1 79
J!, Sedona Yöntemi
Keşif: Onu Deneyimleyin, Bırallın ve Oldurun
180
Hedeflerinizi Belirlemek ve Onlara Ulaşmak �
O karşıt hisse kabul verebilir m iydiniz?
Sorun: Bu, onay, kontrol ya da güvence isteğinden m i geliyor?
Hangi istek olursa olsun: Onu bırakabilir miydiniz?
Şimdi, en rahat olduğunuz duyuyu ya da duyuları kullanarak, yeniden
hedefinize ulaştığınızı imgeleyin. Ona ulaştığınız zaman, nasıl bir görüntü olu
şacak?
Sonra, içinizde, "Hayır, ben buna sahip olamam," "Buna sahip olmamalı
yım,'' "Ona sahip değilim," diyen başka bir şeyin olup olmadığına bakın ve o
inancı, düşünceyi, ya da hissi farkındalığınızın ön saflarına getirin.
O, onay, kontrol ya da güvence istemekten mi kaynaklanıyor?
Onu bırakabilir m iydiniz?
Bu işlemi, hedefinize karşı çıkan her şeyi bırakarak beş ya da altı kez tek
rarlayın. Her imgelediğinizde ve salıverdiğinizde, hedefinizin nasıl daha ulaşı
lır ve daha kolay başarılır hale geldiğini gözlemleyin: "Ben bunu gerçekleştire
bilirim," ya da ''Ben buna sahip olabilirim"i daha çok duyumsayacaksınız.
Şimdi, hedefiniz neyse, ona sahip olduğunuzu ya da onu yaptığınızı im
gelemeniz için kendinize izin verin. Ve onu, şu anda oluyormuş gibi deneyim
leyin. Bunu, olabildiğince canlı kılın.
Hedefinizin şu anda burada olmasına, çok ince bir düzeyde de olsa, her
hangi bir direnç gösterip göstermediğinize bakın. O sonucu deneyimlemekten
kaçmıyor musunuz?
Eğer böyle bir mücadele varsa, o mücadeleyi bırakabilir ve bir an için
o direncin farkmdalzğmıza gelmesine kabul verebilir miydiniz? Sadece var
olmasına izin verin.
Hedefi deneyimlemek için direnmeyi bırakabilir miydiniz?
Sonra, bir kez daha imgelemeye geri dönün ve istediğiniz şeye tam ola
rak sahip olduğunuzu ya da onu tam olarak başardığınızı görmek, hissetmek
ve duymak için kendinize izin verin.
O görüntüyü tümüyle farkmdalzğmıza kabul edebilir, onu kucaklayabi
lir, sahiplenebilir ve gerçekten olmasına izin verebilir miydin iz?
Şimdi gevşeyin. İstediğiniz şeye sahip olmanın iyi olduğunu bilin. O he
defin tamamlanmış halinin farkındalığınıza gelmesine izin vermek iyidir. Siz
onu hak ediyorsunuz.
Hazır olduğunuzda, yavaş yavaş farkındalığınızı dışarıya yöneltin.
181
� Sedono Yöntemi
İki Adım İleriye Gitmek
1 82
Bölüm 9
• •
1 83
� Sedona Yöntemi
8. Bölüm' de açıkladığımız gibi, hepi
11trı biiyük ijııeınli kazancım
ve erı miz, hoşlandığımız şeylere tutunma eğili
mi gösterir, onlara bağlılık geliştiririz.
şıı olk; kaLıbulJJara, insan grupla
Hoşlanmadığımız şeyleri de kendimizden
rına ve -sosyal ya da başluı liir uzak tutma eğilimi gösterir, onlara karşı
foplantdaru luırşı lıep anormal bir nefret geliştiririz. Belli bir konuya ilişkin
k.ork.uyu sahiptim ve Sedona her ikisini de, hem hoşlanmayı, hem de
hoşlanmamayı her serbest bıraktığımız
))önlemi şimdi bu k.orluıyu yok. etti!
da, o konuya olan bağlılığımızdan ve nef
- &. 9i. '7'11alinosk.i, retimizden kendimizi özgürleştiririz. Bu
tekniği yeterince sık kullanırsak, tüm ya
r:N'ormandy CJlark., ...:A..'13.'ıJ.
şantımız daha özgür bir hale gelir ki bu
da sonuçta mutluluğumuzu ve zihinsel
dinginliğimizi artırır.
1 84
Bağl ıl ıkların ve Nefretlerin Ötesinde �
hoşlandığınız ve hoşlanmadığınız şeyleri serbest bırakmanızın sonucunda, o
kişiye karşı gerçekten daha açık olursunuz ..
Keyfine vardığımız kişisel ilişkilerimizde hoşlandığımız şeylere takılır,
hoşlanmadıklarımızı da hasır altı ederiz. Ama tabii, hoşlanmadığımız şeyler, so
nunda patlayıp yüzeye çıkana dek bilinçli farkındalığımızın hemen altına yuva
l;ınırlar. "Yürümeyen" ilişkiler için de tersi geçerlidir. Biz bu ilişkilerle ve iliş
ki kurduğumuz insanlarla ilgili hoşlandığımız her şeyi unuturuz. İyi olanı bas
tırmaya ve yoğun bir biçimde onlarda hoşlanmadığımız şeylere odaklanmaya
başlarız. İlişki denkleminin her iki yanındaki dengeyi onardığı için, Hoşlan
ma/Hoşlanmama İşlemi büyük ölçüde yardımcı olan bir işlemdir. O, bizim da
ha derin bir bağ kurmamızı sağlar.
Bu işlem elbette sadece kişisel ilişkilere ayrılmış değildir. Profesyonel iliş
kiler üzerinde çalışmak için de çok etkilidir. Çoğumuzun iş hayatında, ondan
hoşlanmadığımız halde ilişki içinde kalmamız gerektiğine inandığımız -en az
bir kişi vardır. Bu insan, ihtiyaçları karşılayan bir firmanın önemli bir elema
nı, önemli bir müşteri ya da herhangi biri olabilir ve biz ona karşı ilişkiyi sür
dürme zorunluluğu ve sanki başka bir seçeneğimiz yokmuş gibi hissedebiliriz.
O ilişkinin gelişmesini ya da bitmesini isteriz. Bu işlemi, böyle zor bir insanda
uygulamayı deneyebilirsiniz. Hem hoşlandığınız, hem de hoşlanmadığınız şey
leri serbest bıraktığınızda, kendinizi o kişiye ilişkin daha iyi hissedeceğinizden
eminim.
Bu Hoşlanma/Hoşlanmama İşlemi'ni ayrıca, alışkanlıkların içinde tıkanıp
kalmanıza neden olan kişisel eğilimleri ve inançları serbest bırakmak için de
kullanabilirsiniz. Örneğin, çok konuştuğunuza ya da fazla düşündüğünüze ya
da fazla utangaç, fazla gururlu ya da fazla yargılayıcı davrandığınıza inanabi
lirsiniz. Varmak istediğimiz noktayı anlıyorsunuz, değil mi? Diyelim ki fazla ki
lolu olmaya eğilimlisiniz ve özellikle de bu konu sizin için bir sorun oluşturu
yor, onda hoşlanılacak, sevilecek bir yan olduğunu hayal bile edemiyorsunuz.
İşte Hoşlanma/Hoşlanmama İşlemi'nin değeri böyle bir durumda ortaya çıkar.
Çünkü konuyu araştırdığınızda, fazla kilolu olmak iyidir gibi bir düşünce ve
bu düşüncenin altında yatan saklı nedenlere sahip olduğunuzu bulabilirsiniz.
Hoşlandığınız bu şeyleri keşfetmek ve serbest bırakmak, o kalıbı değiştirme
nin anahtarı olabilir.
1lişkide olduğumuz insanlar için tuttuğumuz 'hoşlandığımız/hoşlanmadı
ğımız şeyler listesi'ne benzer listeleri çoğumuz kendimiz için de tutarız -ve
bunlar genellikle, eşlerimiz için tuttuğumuz listelere göre çok daha az övgü
içerir. Bu nedenle, Hoşlanma/Hoşlanmama İşlemi'ni bir noktada kendiniz için
185
� Sedona Yöntemi
de yapmanızı çok öneririm. Bu, gözünüzü açan ve çok özgürleştiren bir dene
yim olabilir.
Hoşlanma/Hoşlanmama İşlemi
186
Bağl ılıkların ve Nefretlerin Ötesinde �
Tam serbest bırakma işlemini dokuz tur yaptıktan sonra, durun ve serbest
bıraktığınız konuya ilişkin ne kadar farklı hissetmeye başladığınızı görün. Her
bir hoşlanma ve hoşlanmama çifti, birlikte, o belli konunun sınırlılık katmanını
ya da sizi geri tutan katmanını oluşturur. Belirli bir konu genellikle birçok kat
mana sahiptir. Hoşlanma/Hoşlanmama İşlemi'ni ilk kullanmaya başladığınızda,
onun ne denli etkili olduğuna şaşıp kalabilirsiniz.
1 87
)'!, Sedono Yöntemi
deneyimlemek istediğiniz bir durumu anlatan birkaç sözcük olabilir. Örneğin,
New York gibi taşınmayı düşündüğünüz bir şehrin adını yazabilirsiniz. Sayfa
nın tepesinde, sol tarafta bir sütun oluşturun ve başlık olarak 'Hoşlandıkla
rım' yazın. Sağ taraftaki sütunun tepesine de 'Hoşlanmadıklarım' yazın. Şim
di, 2. Adım'a geçmeye hazırsınız.
1 88
Ba?Jlılıkların ve Nefretlerin Ötesinde �
+ Bu isteğe tümüyle kabul verebilir miydim?
+ (hangi istek söz konusuysa) istemeyi bırakabilir miydim?
Serbest bıraktıktan sonra o isteğin üstünü çizin ve hoşlandığınız başka
bir şeye geçin. Her seferinde sadece tek bir hoşlanmadığınız şey üzerinde ça
lışın.
HOŞLANMA/HOŞLANMAMA
İŞLEMİ
Hoşlandıklartm Hoşlanmadıklartm
He1Jecan- � Fazla kalabaltlc-
,. .
""' it....
r
189
J! Sedona Yöntemi
8. Adım: Hoşlandığınız ve hoşlanmadığınız şeyler arasında gidip gelerek
ve her seferinde bir sonraki hoşlandığınız ve hoşlanmadığınız şeye geçerek,
konunuza ilişkin tutumunuzda olumlu bir değişiklik hissedene kadar 2. ila 7.
adımları tekrarlayın. Konunuz üzerinde istediğiniz kadar kısa ya da uzun çalı
şabilirsiniz. Hoşlanma/Hoşlanmama fşlemi'ne ne kadar yabrım yaparsanız, ka
zancınız da o kadar büyük olur.
Kapılar Açmalı
1 90
Bölüm 1 0
+ Kararlar. Yeni bir iş teklifi gibi fırsatlar çıkarsa ve bu işi kabul edip et
memekte kararsızsanız, yarar ve zararı yapmak, çok daha açıklık kazan
manızı sağlayacaktır. Bu işlem, kariyer değişiklikleri, satın almalar, yolcu-
191
� Sedona Yöntemi
luklar ve yeni projelere başlamada oluşabilecek akıl karışıklığına açıklık
getirir.
+ Olumluluklar. Ben, bolluğa sahip olmak, daha çok neşeye sahip olmak,
kendimi daha canlı hissetmek ya da kendi gerçek doğamı fark etmek gibi
olumlu hisler için de Avantajlar/Dezavantajlar işlemini gerçekleştirmenin
çok özgürleştirici olduğunu görüyorum. Bunlar şu anda peşine düştüğü
nüz hedefler olmayabilir ama çoğu insan bu nitelikleri deneyimlemek ister.
Olumlu bir hissi serbest bıraktığınızda -kendinizi o konuda zaten iyi hisse
diyor olsanız bile- serbest bırakmanız hep derinleşir ve o alan tümüyle te
mizlenir.
Avantajlar/Dezavantajlar İşlemi
192
Güçlü Karar Verme �
Rahatlayın ve odağınızı içinize yöneltin. Üzerinde serbest bırakmalar ya
pacağınız konuyu aklınıza getirin -bir hedefi, sorunu ya da her neyse.
Onun o halde olmasının sizin için ne avantajı var? Aklınıza ilk gelen
düşünceye ya da hisse kabul vermeyi
anımsayın.
O avantaj, onay, kontrol etmek
"Salona ]örılemi' ni 1uıllanarak.. eski
ya da güvence isteğinden mi kaynak
lanıyor? sorunları serbest bıralunaııuı eıı iyi
Hangi istek söz konusuysa: Onu yanı, bııııuıı bir-kerelik bir olay olması.
bırakabilir miydiniz? Şimdiye kadar karşılaştığım lıiçbir
Konunuzun olduğu gibi olması teknik, bilinçli ue bilinçsiz engelleri yolt
nın sizin için ne dezavantajı var?
ekrelt, ralıatlJt, k.olaylJt ue sevinç
Biraz daha derine inin ve deza
vantajın, onay, kontrol etme ya da gü içinde yaşamayı sağbruula böylesine
vence isteğinden kaynaklanıp kaynak anında ue kalıcı bir etkiye salıip
lanmadığına bakın.
olmıulı. ]önlem' i öğrernli[Jimderı uc
O isteği sadece bırakabilir miy
lwllarnlı[J�ıı beri çok daha az lwrk.u
diniz?
Konunun avantajları ve dezavan içinde, dalıa dingin ue benliğimin da1ıa
tajları arasında gidip gelerek ve sonra deriıı, dalıa rulısal. yanıyla bağlantıda
da ŞİMDİKİ hislerinizi ve altta yatan yaşıyorum. 9<.arşılaştı{Jım rahatsızlık.
istekleri serbest bırakarak yukarıdaki
verici uc 'acil' dunımların ortasında bile
adımları tekrarlayın. Eğer yeni yarar
lar ya da zararlar bulmada güçlük çe sak.in kalabiliyor, meydan o1uımalaru
kecek olursanız, bu güçlüğü de ser dengeli bir baltış açısıyla yukkşabiliyo-
best bırakmayı anımsayın -ve devam il
rum.
edin. Gayret gösterin. Bu işlemin ne
kadar derinine inerseniz, kazancınız - (Jeff &oodman,
da o kadar çok olur. Sun (}osc, C/l.'13.'l>.
Toplam dokuz tur serbest bırak
ma gerçekleştirdikten sonra durun
ve üzerinde serbest bırakmalar yaptığınız konuya ilişkin ne kadar farklı his
setmeye başladığınızı fark edin. Her bir avantaj ve dezavantaj, birlikte, bir bi
linçsizlik ya da sınırlılık katmanı oluşturur, o nedenle bu işlem, petrol çıkart
mak için sondaj yapmaya benzer. Tabakanın ne kadar derinine inerseniz, o
belirli konuya ilişkin daha fazla iç görü, daha fazla anlayış ve daha fazla öz
gürlük ortaya çıkar.
193
!!, Sedono Yöntemi
Özel bir "Haa, anladım" anına hiç ulaşamasanız da, yolunuzun üzerinde
böyle küçük anlayışların olma olasılığı yüksektir. Avantajlar ve dezavantajlar
üzerinde ısrarla serbest bırakmayı sürdürürseniz, büyük değişikliklerin olaca
ğından eminim. Bu işlemin ne kendimde, ne de ona odaklanmalarına yardım
cı olduğum insanlarda, olumlu bir etkiden daha azını ürettiğini hiç görmedim.
194
Güçlü Karar Verme �
Eh, yirmi yıl sonra hala fazla kiloluydu, oysa o ve kocası boşanalı çok ol
muştu. Geçmişte perhiz yapmaya çalışmış ama bu hiçbir şekilde işe yaramamış
tı. Eski kocasını cezalandırmak için aldığı kararı yeniden keşfettiğinde ve his
lerini serbest bıraktığında, bilinçaltındaki çok büyük bir çengeli ve fazla kilo
lu olmaya tutunmasının ana nedenini bırakabildi. Sınıfın bittiği günün ertesin
de, iki buçuk yıl önce bir arkadaşının önerdiği diyet uzmanı bir doktoru ara
dı. Kilo vermek için hemen eyleme geçti -ve bu eylemler, sonunda işe yarama
ya başladı. Bir yıl kadar sonra Laura normal kilosuna gelmişti. Ve yıllar sonra
bu kilosunu hala koruyor.
AVANTAJLAR/DEZAVANTAJLAR
İŞLEMİ
Avantajlar Dezavantajlar
Daha yüksek maaş- Daha fazla
-tHi;- 9li V' sorumluluk-
� 9li V'
196
Güçlü Karar Verme �
7. Adım: Aşağıdaki sorulardan birini ya da ikisini birden sorarak, altta
yatan isteğin serbest bırakılmasına izin verin:
İsteği serbest bıraktığınızda üstünü çizin. Her seferinde sadece tek bir za
rarla çalışın.
8. Adım: Önce bir yarar ve bir zarar, sonra sırasıyla bir başka yarar ve
zarar arasında gidip gelerek, kendinizi tamamlanmış ya da en azından bir sü
reliğine ara vermeye hazır hissedene kadar, 2. ila 7. adımları çok kez tekrarla
yın.
1 97
� Sedana Yöntemi
lağa zarar gibi gelebilir ama benim yararımaydı -ben her şeyin, arabanın, evin
ve eşyaların onda kalmasına izin verdim. Giderken, istediğim şeyleri aldım. Öz
gür olmak, benim çok yararıma. Şimdilerde bir eve bile ihtiyacım yok çünkü
sürekli seyahat ediyorum ve dostlarımın, akrabaların evinde kalıyorum. Eşya
larımı kızımın evine koydum. Şeyleri serbest bırakmak, en büyük avantajdı."
Ortaya ilk çıkanlar, aşikar olanlar, apaçık olanlardır. Ancak ısrar etmeye
istekli ya da gönüllü olursanız, farkındalığınızda derin bir değişimin gerçekle
şeceği düzeye gelirsiniz. Benim bazen aynı Avantajlar/Dezavantajlar kağıdı
üzerinde günlerce çalıştığım olmuştur, tamamlandığını bilene kadar ona geri
dönmüşümdür ve bundan muazzam iç görüler kazanmış, yararlar sağlamışım
dır. Bir sonraki bölüme geçmeden önce, en az bir Avantajlar/Dezavantajlar ça
lışma kağıdını, kendi başınıza incelemenizi çok öneririm. Bunu yapbğınız için
memnun olacağınıza söz veririm.
Birkaç konu önerisi için aşağıdaki listeye bir göz abn .
Temizleme işlemi
1 99
� Sedana Yöntemi
rak çalıştığınızda, ilişkilerinizin gelişmesine, daha etkili iletişim kurmanıza, an
laşmazlıkları çözebilmenize ne kadar yardımcı olabildiklerini ve serbest bırak
mayı daha kolay bir biçimde yaşantınıza dahil edebildiklerini anlamaya başla
yacaksınız. İşlem aynı zamanda etkinizi de artıracak ve tüm etkileşimlerinizin
bütünlüğüne katkıda bulunacaktır.
Temizleme İşlemi'nin kalbimdeki yeri özeldir çünkü gerçekten duygula
rımı deneyimlememi sağladı. Sedona Yöntemi'ni ilk uygulamaya başladığım sı-
ralarda, hislerden çok düşünceleri ser
best bırakıyordum. Yöntem'in, yaşan
"&doıuı ]önlemi'ni öğrendifiimi:ulcn tımdaki ve kendi üzerimdeki etkisi bü
heri, kocamla aranıı:zıla dalıa da iyi ve yük olmuştu ama daha derine inebile
ceğimi biliyordum. Annemle olan iliş
ııyıımlıı b ir iletişim oluşlu.
kime Temizleme İşlemi'ni uygularken
&elecc9imi.z daluı pembe görünüyor. hislerimi nihayet ayak parmaklarıma
..7lyrıca, işimdelti bazı iıuırıılmaz zor kadar hissedebilir olmuştum.
Büyürken -biraz da annemle
dıırıımLırlıı ve ailemle, çolt daluı lwlııy
olan ilişkim yüzünden- duyarlı, içine
hcışa çılwhiliyorıını. ..7lrlılt ciddi dönük bir çocukken, duygularıyla bağ
depresyonlııra yirmiyorı ım ve ltendimi lantısını tümüyle koparmış bir ergen
kölii lıi.sselliyim zamanlıır ııı lıcrn oluverdim. Annem, on yılı aşkın bir sü
re psikoterapiye gitti. Hep son iç görü
sılJığı, hem Je derecesi azalmış
lerini eve geldiğinde anlatır ve beni dü
dnrı unda. :J<ocam daluı mıılh ı ve zeltmeye çalışmak için de bunları kulla
1
parasal açulıın da dalıcı iyi. 1 nırdı. Zaman içerisinde, böyle bir iletişi
mi kesmek amacıyla kendimi hislerimle
- Carolyıı &raluını, bağlantı kurmamak üzere eğittim.
'13riclt, ..7l .'13.("D. Annem üzerine serbest bırakma
lar yaparken Temizleme İşlemi'ni kul
landım ve sanki kalbimdeki bir duva-
rın yıkıldığını, sıcak, sevgi dolu bir enerjinin tüm bedenimden aktığını hisset
tim. O zamandan beri, hislerimi hem tümüyle bilebildim, hem de hissedebil
dim. Bu kitabı yazdığım şu sıralarda, annemle olan ilişkim mükemmel. İkimiz
de Yöntem'i kullanıyoruz ve birbirine yabancılaşmış bir anne-oğul olmak yeri
ne dost olmamızı bu yöntem sağladı.
Temizlik İşlemi'ni kullanmaya başladığınızda, onun başka bir insanla ya
şadığınız etkileşimden taşıdığınız çözümlenmemiş hisleri dağıtmanızda nere
deyse sihirli bir yetiye sahip olduğunu göreceksiniz. Belki bir arkadaşınızla te
lefonda konuştunuz ya da birlikte sinemaya gittiniz. Ya da belki kocanızla, ka-
200
Temizleme işlemi �
rınızla, oğlunuzla ya da kızınızla konuştunuz ve konuşmanıza ilişkin hala kay
gılı ya da tamamlanmamış hissediyorsunuz. Belki zorlu bir iş görüşmesi yaptı·
nız ya da bankadaki memurla ya da süper markette kasadaki insanla bir anlaş·
mazlık yaşadınız. Bu inanılmaz basit serbest bırakma işlemi, o anda olanları
serbest bırakmanıza yardımcı olacakbr. Ve siz böylece, gereksiz zihinsel ve
duygusal ağırlıkları taşımak zorunda kalmadan ilerleyebileceksiniz.
Temizleme İşlemi, zihninizin, artık hayatta olmayan kişiler hakkında bile
dinginleşmesini sağlayabilir. Eski ilişkiler ya da eski akrabalar üzerinde, ayrı
olduğunuz ama onlara ilişkin bir dolu hissi hala beraberinizde taşıdığınız in·
sanlar üzerinde temizlemeyi gerçekleştirebilirsiniz.
Giriş bölümünde de değindiğim gibi, yaşantımın bir kısmını emlak satışı
yaparak geçirdim. Müşterilerle buluşmamın öncesinde ve sonrasında hep bu
işlemi kullanırdım. Eğer önceden bir müşteriyle buluşmuşsam, o toplantı yara
rımıza sonuçlanmış olsun ya da olmasın, bir sonraki buluşmadan önce çoğu
kez Temizleme İşlemi'ni kullanırdım ki daha da büyük bir başarıyı güvence al
tına alabileyim. Müşterilerim sık sık, karşılaşbkları diğer emlakçılar gibi olma·
dığımı söylerdi. Rahat ve dostça davranıp yine de iş bitiren bir komisyoncuyla
çalışmanın çok daha kolay olduğunu dile getirirlerdi.
Temizleme İşlemi'ni arabada yapabilirsiniz. Onu yürürken yapabilirsiniz.
Ofisinizde, iki telefon görüşmesi arasında yapabilirsiniz. Kendi kendinize ses·
siz, sakin otururken yapabilirsiniz. Jimnastik salonunda egzersiz yaparken kul·
!anabilirsiniz. Onu, insanlarla olan herhangi bir etkileşime ilişkin kendinizi da
ha iyi hissetmek istediğiniz her durum için kullanabilirsiniz.
Nasıl yapılacağını aşağıda açıklıyoruz.
Temizleme İşlemi
201
J!, Sedono Yöntemi
her grubun ilk sorusu, o an odaklandığınız isteğin anında bırakılmasına ye
terli olacaktır. O isteğe tümüyle kabul verin ya da onu bırakıverin.
3. Kontrolle ilgili temizleme sorularıyla başlayın. "O insana, olduğu gibi olma
hakkını bağışlayabildiğinizi" hissedene dek bu sorularda kalın. Tümüyle
serbest bırakmak, çoğu kez sadece bir karardır. Eğer buna açıksanız, bu
noktaya çok hızlı ulaşmanız olasıdır, yine de, kendinize gereksindiğiniz ka
dar zaman ayırın.
4. Birbirini izleyen her grubun ilk iki sorusunu tekrar tekrar sorun ve üçün
cü soruyu dürüstçe "evet" olarak yanıtlayacak hale gelene kadar da, tetik
lenmiş olan her şeyi serbest bırakmayı sürdürün. Dürüst olmak sizi daha
iyi sonuçlara götürür. Her grubun üçüncü sorusu, o bireye ilişkin belirli is
teklerinizi tümüyle bırakıp bırakmadığınızı görebileceğiniz biçimde oluştu
rulmuştur.
5. Sırasıyla her soru grubunda aynı şeyi yapın. Bir kişi üzerinde tümüyle ser
best bıraktığınızı, onunla yüz yüze geldiğinizde ona karşı sadece ka
bul/sevgi hissetmenizden anlarsınız.
Temizleme Soruları
ı . Adım: Kontrol
Bu kişi sizi kontrol etmeye çalıştı mı? (Ya da siz öyle hisset
l.
tiniz mi?)
Durun ve anlık serbest bırakmalara izin verin ya da aşağıdaki sorulardan
birini sorun.
* Eğer öyleyse, sizin de onu kontrol etmek istemenizi şimdi bırakabilir
miydiniz?
* Eğer öyleyse, ona direnmeyi bırakabilir miydiniz?
* Eğer öyleyse, onu değiştirmek ister miydiniz?
202
Temizleme işlemi �
2. Bu kişiyi kontrol etmeye çalıştınız mı? (Ya da öyle hissedildi
mi?)
Durun ve anlık serbest bırakmalara izin verin ya da aşağıdaki sorulardan
birini sorun.
2. Adım: Onay
203
J!, Sedona Yöntem i
3. Bu kişi için sadece sevgi/kabul hisleri besliyor musunuz?
I . Bu kişi size meydan okudu mu, karşı geldi mi, ya dCı sizi teh
dit etti mi? (Ya da öyle hissedildi mi?)
Durun ve anlık serbest bırakmalara izin verin ya da aşağıdaki sorulardan
birini sorun.
* Sizin de ona meydan okumak, karşı gelmek, ya da onu tehdit etmek is
temenizi bırakabilir miydiniz?
* Bu kişiyle güvende olma isteğinizi bırakabilir m iydiniz?
204
Temizleme işlemi �
1 . ila 3. Adımları bitirdiğinizde, üzerinde çalıştığınız kişinin yüzünü yeni
den imgeleyin (ya da onu duyun, ya da hissedin) ve kendinizi, o kişi için du
yumsadığınız kabul/sevgi hissine bırakmak için kendinize izin verin. Eğer sev
gi/kabul hissinden başka herhangi bir his varsa, temizleme sorularına geri dö
nün.
205
� Sedono Yöntemi
tunduğunuz sürece, yaşantınıza güvenilir olmayan yeni insanları çekebilirsi
niz.
Çok ender olarak başka bir kişi adına serbest bırakırsınız. Yakın, sağlık
lı bir ilişkide, serbest bırakmalarınızı, o ilişkiyi geliştirmek amacıyla gerçekleş
tirebilirsiniz ve bundan eşiniz de yararlanır. Örneğin, karım Amy ve ben ilk
karşılaştığımızda, o bir sınıfta Temizleme İşlemi'ni yapmamı çok severdi. Çün
kü ben serbest bırakıp hafifledikçe, benimle birlikte olmak daha eğlenceli ha
le geliyordu. Ama zor bir ilişkiniz varsa, serbest bırakmayı büyük bir olasılık
la eşiniz için yapmıyorsunuzdur; onu, kendi özgürlüğünüz ve mutluluğunuz
için yapıyorsunuzdur.
O üç sorunun hepsinde tamamlama noktasına gelmeniz sizin yararınıza
dır. Bu işlemi yapmakla, büyük serbest bırakmaları kolaylıkla gerçekleştirebi
lirsiniz ve bu işlemle çalışmaktan edindiğiniz deneyimlerden, onun gerçekten
tüm ilişkilerinize yardımcı olduğunu da görebilirsiniz.
Tom, birkaç yıl boyunca, aynı zamanda iyi arkadaşı olan bir akıl hocasıy
la çalıştı. Bir noktada, birbirlerine neredeyse düşmanca davrandıkları bir ileti
şim sorunu yaşamaya başladılar. Akıl hocası, Tom'u, izin almadan ona ait bel
geleri kullanmakla suçladı. Tom'un bunu yapmadığı gerçeği ortaya çıktıysa da,
ilişkilerindeki gerginliği çözmenin yolu yokmuş gibi görünüyordu. Tom, bu du
ruma ilişkin güçlü hisler taşıyordu. Kızgın ve aldatılmış, düş kırıklığına uğra
mış ve hatta suçlu hissediyordu. Birkaç gün boyunca, bir yandan köpeğini gez
dirirken, bir yandan da akıl hocasına ilişkin Temizleme İşlemi'ni yaptı.
Beni kontrol etmeye çalıştı mı? Elbette. Ben de onu kontrol etmeye çalış
tım mı, bu çabayı bırakabilir miydim? Tabii. Beni bir şekilde onaylamadığı ol
du mu? Kesinlikle. Bunu bırakabilir miydim? Evet. Kendimi tehdit edilmiş his
settim mi? Tabi ki evet. Tom'un işlemi böyle sürüp gitti, soruları sordu ve de
rin serbest bırakmalar gerçekleştirdi. Sonunda ilişkilerinde bir değişikliğe git
me zamanının geldiğine karar verdi.
Gerçi dostlukları eski haline gelmedi ama ilişkideki duygusal şarj nötrleş
tirilmişti. Tom bunu güzel özetliyor: "Bir anlaşmazlığa yüklediğimiz duygusal
şeylerle karşılaştırıldığında, anlaşmazlığın asıl nedenlerinin genelde önemsiz
kaldığını gördüm. Temizleme İşlemi'ni yaptığımızda, sonunda uzlaşsak da, uz
laşmasak da o ilişkide ilerlemeler kaydediyoruz."
206
Temizleme işlemi �
Kısa Bir Temizleme İşlemi
Rahatlayın ve içinize odaklanın. Bu işlemi üzerinde denemek istediğiniz
bir kişiyi düşünün. İlk keşfiniz için fazla yüklü olmadığınız bir insanı seçin ki
bunalmayın. Ama, az da olsa direnç gösterdiğiniz ya da onay, kontrol, ya da
güvence istediğiniz birini seçtiğinizden de emin olun. Bu şekilde, bu işlemin
sonunda gerçek bir tamamlanma hissi duyumsarsınız.
Seçtiğiniz kişiye odaklanmak için kendinize izin verin.
O kişi sizi kontrol etmeye çalıştı mı?
Eğer öyleyse, siz de onu kontrol etmek isteğinizi bırakabilir miydiniz?
Siz o kişiyi kontrol etmeye çalıştınız mı?
Eğer çalıştıysanız, onu kontrol etmek isteğin izi bırakabilir miydiniz?
Bu kişi sizi kontrol etmeye çalıştı mı?
Ve bu için izde bazı dirençleri tetikledi mi?
Eğer tetiklediyse, onu bırakabilir miydiniz?
Siz bu kişiyi kontrol etmeye çalıştınız mı?
Eğer öyleyse, onu kontrol etmek isteğini, sadece şu an için bırakabilir
miydiniz?
Bu sorular arasında birkaç kez daha gidip gelin. Kontrol etmek isteğini
deneyiminize getirin ve onu olabildiğince bırakmak için kendinize izin verin.
Hazır olduğunuzda, bu dizinin üçüncü sorusuna geçin: Bu kişiye, oldu
ğu gibi olma hakkını bağışlayabiliyor musunuz? Sadece bağışlayabiliyor
musunuz?
Bu kişiye, olduğu gibi olma hakkını bağışlar mıydınız ' Anımsayın, bu
sadece bir karardır.
O kişiye, olduğu gibi olma hakkını şimdi bağışlıyor musunuz?
Şimdi, o kişide hoşlanmadığınız ya da onaylamadığınız bir şey var
mıydı?
Eğer varsa, o kişiden sevginizi ya da onayınızı esirgemeyi bırakabilir
miydiniz?
O kişinin sizde hoşlanmadığı ya da onaylamadığı bir şey var mıydı?
Eğer öyle gibi görünüyorsa, ondan onay istemeyi bırakabilir miydiniz?
207
]!, Sedona Yöntemi
Sizin, o kişide hoşlanmadığınız ya da onaylamadığınız bir şey var mıy-
dı?
Eğer varsa, o kişiden sevginizi esirgemeyi -onayınızı esirgemeyi bıra
kabilir miydiniz? Onları onaylamamayı, sadece şimdilik bırakabilir miydi
niz?
O kişinin sizde hoşlanmadığı ya da onaylamadığı bir şey var mıydı?
Eğer öyleyse, o kişinin onayını istemeyi -onun sizden hoşlanmasını
ya da sizinle ilgilenmesini istemeyi bırakabilir miydiniz?
Hazır olduğunuzda, üçüncü soruya geçin:
Bu kişiye karşı sadece sevgi ya da kabul hisleri besleyebilir miydiniz?
Sadece besleyebilir miydin iz?
Onu kabul etmenize ya da sevmenize izin verir miydiniz?
Yine, bunun sadece bir seçim olduğunu anımsayın.
Bu kişi için şimdi sadece sevgi hisleri besleyebiliyor musunuz?
Eğer yanıt "evet" ise, bir sonraki soru grubuyla devam edin. Eğer değil
se, geri gidin ve sorular üzerinde biraz daha çalışın.
Bu kişi size meydan okudu mu, karşı çıktı mı ya da sizi tehdit etti mi?
Eğer öyleyse, kendinizi bu kişiye karşı korumak istemeyi bırakabilir
miydiniz?
Siz bu kişiye meydan okudunuz mu, karşı çıktınız mı ya da onu tehdit
ettiniz mi?
Ona meydan okumak, karşı çıkmak ya da onu tehdit etme isteğinizi bı
rakabilir miydiniz?
Bu kişi size meydan okudu mu, karşı çıktı mı ya da sizi tehdit etti mi?
Eğer öyleyse, o meydan okumanın tetiklemiş olabileceği herhangi bir
güvence isteme duyusunu bırakabilir miydiniz?
Siz bu kişiye meydan okudunuz mu, karşı çıktınız mı, onu tehdit etti-
niz mi?
Eğer öyleyse, bunu şimdi sadece bırakabilir miydiniz?
Hazır olduğunuzda, üçüncü soruya geçin:
Bu kişiye karşı yalnızca bir iyilik, güvence ve güven hissi beslemek
için kendinize izin verebilir miydiniz?
Bu şekilde hissetmek için kendinize izin verir miydiniz?
Bu kişiye karşı yalnızca bir iyilik, güvence ve güven hissi besliyor mu
sunuz?
Eğer gerçek bir "evet" yanıtını veremiyorsanız, soruları döne döne yeni
den tekrarlayın.
208
Temizleme işlemi �
Sonra içinize bakın ve bu kişiye ilişkin şu anda ne hissettiğinizi görün.
Büyük bir değişimin gerçekleştiğini göreceğinizi düşünüyorum -üstelik bu sa
dece birkaç dakikanızı aldı.
Oldukça heyecan verici, değil mi?
Bir sonraki bölüme geçmeden önce, Temizleme İşlemi'ni iki kez daha -
iki farklı kişi için- yapmanızı öneririm. Bu tekniği bir kez yaşantınıza dahil et
tiniz mi, insanlarla olan etkileşimlerinizin daha hoş ve rahat olduğunu göre:
ceksiniz. Kitabın ikinci kısmında, bu önemli aracı yaşantınızın birçok farklı
alanlarına uygulamaya başlayacağız.
209
Bölüm 1 2
Tümünü Birleştirmek
Zihnin Üç Yüzü
211
Tümünü Blrleştirmek �
1. Bir yönerge dizisi
2. Bir inanç sistemi
3. Bilinçli olarak alınmış ama şimdi bilinçaltında yürürlükte olan bir ka-
rar
213
� Sedana Yöntemi
Sizi, başka ne gibi şeylerin ayırt eden yanınızın kapanmasına neden ol
duğunu araştırmaya davet ediyorum. Sadece gün içinde doğru düzgün düşün
menizi, açıkça görmenizi ya da uygun biçimde hissetmenizi zorlaştıran şeyle
ri fark edin. Bilginin size akmasını engelleyen her şeyi fark edin. Ve sadece en
gelleyici şeylere odaklanmamak için de açık bir biçimde algılarınızı destekle
yen şeyleri arayıp bulun.
Ayırt etme yeteneğimizi her şeyden çok kapatan bir şey var ve bu hep bi
zimle olan bir şeydir: Duygularımız. Duygularımızın yoğunluğu, çevrede olan
bitenin farklı derecelerde algılanma
sını belirler. Eğer bir duygu, çok güç
11 lü olarak ortaya çıkarsa, doğru tepki
&dona ))önlemi' rıirı bunu ne denli
vermemizi sağlayacak ayırt etme ye
yardımcı oldu[Jıuıu arıla.lamam. '13u yıl teneğimizi kaybederiz. Otomatik pi
lıasut mevsiminde, her çifiçinin lıisselliği lota bağlanırız. Zihindeki programlar
parasal baskıyı hissediyordum ve o devreye girer ve biz kendimizi duy
gumuzdan ayırt edemez hale geliriz.
h...ıulur lwygılıydun lü duyyıısal olarak
Sonra da, duyguyla özdeşleşmemi
çökmüştüm. '13irkaç gün, içsel engelleri zin derecesine göre o duygu bize
mi serbest bırakmak. üzerine çalıştun ve hükmetmeye başlar. Biz ona değil.
bıı çalışma yeni parasal stratejiler Geçmiş deneyimlerinizi bir dü
şünün. Kızgın ya da sıkıntılı olup da
yelişlirmemi sugludı ve beni içine eyleme geçmediğiniz, ya da sonra
düştüğüm çök.ünlüden kurlardı ve üstelik. dan pişman olduğunuz bir şey yaptı
piyasarıın bu denli kötü olduğu bir yılda ğınız birçok durumu anımsayabile
ceğinizden eminim. Kederlenip, kı
ıımııf edebikeğimin çok. üstürıde bir gelir
zıp ya da öfkelenip de kazara kendi
gelirdi. })ineli.yorum, lıavlu almayı lerini yaralayan ve bu kazaya o his
düşürunüyorum ve yuplığun işin keyfini lerin neden olduğunu ancak birkaç
il
ÇıRarlıyorum.
J_ gün sonra fark eden insanları her
halde görmüşsünüzdür. "Göz karar
- Sandru <J>erry,
tan öfke" deyimi size de tanıdık ge
Eurlimurl, .91..'13.'LJ. liyor mu? Başkalarına çok öfkelenip
de gözlerinin önünde ansızın kırmı
zı bir pus gören ve saldıran insanlar
tanımış olabilirsiniz. Bu insanlar belki de öfke patlamalarının sonrasını, birile
ri onları kurbanlarından ayırana kadar anımsamıyorlardır bile.
İşte, Sedona Yöntemi bu noktada devreye girer. Ayırt etme duyumuzu
engelleyen duygumuzu serbest bırakmamıza yardımcı olur. Yöntem'de kullan-
214
Tümünü Birleştirmek �
dığımız soruların bir amacı da daha açık algılamamızı sağlamaktır. Kendiniz
ya da başka biri "Ne hissediyorsun?" diye sorduğunda, bu soru, hissin kendi
si olmadığınızı anımsabr -siz sadece bir hisse sahipsinizdir. Örnek olarak kız
gınlığı kullanalım. Siz kızgın değilsinizdir. Siz kızgınlık hissediyorsunuzdur.
Bu ayrıntıyı fark ettiğiniz an, ayırt etme duyunuz biraz açılır. Bunu, "Bu bir
onay, kontrol etme ya da güvence isteme hissi mi?" diye sorarak bir adım öte
ye taşıyın. Ve, "Ah! Ben bu durumu kontrol etmek istiyorum" sonucunu çıkart
tığınızda, ayırt etme duyunuz biraz daha açılır. Sonra kendinize serbest bırak
ma sorusunu sorun, "Onu bırakabilir miydim?" Ve bırakbğınızda, duygunun
salıverilmesiyle birlikte ayırt etme yeteneğiniz daha da açılır.
Yöntem, şimdiki zamanda çalışır ve programlarımızı tetikleyen -özellik
le de, onay, kontrol etmek, güvence ve ayrı olmak isteklerini içeren temel prog
ramları tetikleyen koşulları ya da çevremizden aldığımız bilgileri işlemden ge
çirmemize yardımcı olur. Bu programlar ve tepkilerimiz, arka planda sürege
len içsel bir gürültü oluşturur. Oysa biz şimdi, koşullanmış hisler ve düşünce
ler tetiklendiğinde bir seçime sahibizdir. Bu his ve düşüncelerin bizi eyleme
geçirmesine ya da eylemden alıkoymasına otomatik olarak izin vermek yerine,
onları serbest bırakmak ve uygun tepkide bulunmak seçimine sahibizdir.
Zaman içinde Yöntem'i kullandıkça, uykuda olan ayırt edici yanımız açık
kalmaya başlar ve kapanma haline geri dönmez. Daha az zamanda daha çok
bilgi alabilir ve işlemden geçirebilir hale geliriz. Sezgilerimize ulaşmaya ve on
ları ayırt etmeye daha istekli oluruz. Zevk ve sevinç de dahil olmak üzere his
lerimizi daha keskin hissedebiliriz. Hatta yaşamın basit şeylerinin bile keyfini
daha çok çıkartabiliriz.
6. Bölüm, Serbest bırakmanızı Daha Derin Bir Düzeye Vardırmak'ta öğ
rendiğiniz gibi, insana has programlar aslında hayatta kalma çabasını temel al·
mıştı. Biz maymundan insana tekamül ederken, insanların ortaya çıkan her bir
tehlikeyi değerlendirecek zamanı yoktu. Ne zaman savaşacağımızı ve ne za
man kaçacağımızı anında bilmemiz gerekiyordu. Bazı insanlar bu tepkiden bi
zim "vahşi orman zihniyetimiz" olarak söz ederler. Sürekli, "kalp atışı, kalp atı
şı, kalp atışı" diye anımsamak zorunda olsaydık, savaşacak ya da kaçacak ne
enerjimiz, ne de araç gerecimiz olurdu. Çoğu insan hala kendi oluşturduğu
muz vahşi ormanda kaybolmuş haldedir. Görünen o ki hayatta kalmak adına
gereksindiğimizden çok daha fazlasını yüklüyoruz program bankalarımıza.
Programlamanın insanı cinnet haline nasıl sürüklediğini düş ürünü bir
durumla açıklayalım. Diyelim ki çocukken, sizi taciz eden bir akrabanız vardı
ve o uzun boylu, gri saçlı bir kadındı. Onunla sık etkileşimde bulunduğunuz
dan, tüm uzun boylu ve gri saçlı kadınların tehlikeli olduğu yönünde bilinçal-
2 15
J!, Sedana Yöntemi
tınızda bir karar aldınız. Zihnin duyumsayan/kaydeden/yeniden oynatan veç
hesi bu bilgiyi kaydeder ve siz o noktadan sonra, dünyayı bu kararın merce
ğinden görürsünüz. Kendinizi uzun boylu, gri saçlı kadınlardan korumak ama
cıyla hep savunmada olursunuz. Bu sizin doğanızın bir parçası haline gelir ve
çok geçmeden böyle bir karar aldığınızı bile unutursunuz. Bunu artık bilinçli
düşünmez, dünyaya tepki verirken otomatik olarak kullanırsınız. Ve bu solu
mak, kalp atışı ve hazım gibi hayatta kalma programlarınız kadar doğal hale
gelir.
Zaman geçer. Yıllar sonra bir iş görüşmesine gidersiniz. Her şey harika
gider: Sizin için bir sonraki doğru adımı içeren mükemmel işi bulmuşsunuz
dur. Gerçi görüşmeyi gri saçlı bir kadın yönetiyordur ama masanın arkasında
oturuyordur ve sizinle aynı boydadır. Ve bu kadın "Sizi işe almak isterim" der.
Siz de, "Ben de bu işi istiyorum" diye yanıtlarsınız. İkiniz el sıkışmak için aya
ğa kalkarsınız ve birden, onun sizden çok daha uzun olduğunu fark edersiniz.
Midenizde bir gariplik hissedersiniz. Gri saçlı kadın size çevreyi gezdirmek is
ter ama onunla iş yerini gezerken, aklınıza karmakarışık düşünceler gelmeye
başlar. "Bu işin bana göre olduğundan emin değilim," "Ya bu yanlış bir seçim
se?" "Bu yer bana bir garip mi geliyor ne?" Turunuzu tamamlayabilirsiniz de,
yarım bırakabilirsiniz de, çünkü içsel olarak, tehlikeli bir durumdan kurtul
mak için elinizden geleni yapmanız gerektiğini hissedersiniz. Ve ne yazık ki or
tada hiç geçerli bir neden yokken ideal bir iş fırsatını böylece kaçırmış da ola
bilirsiniz.
İşte insanlar her gün, şimdiki zamanla hiç ilgisi olmayan geçmiş program
lara dayanan kararları böyle alıyorlar. Şükürler olsun ki Sedona Yöntemi bize
bu otomatik tepkileri nasıl bırakacağımızı öğretir. Kendi kendimize koyduğu
muz sınırlılıklardan özgürleşmemizi sağlayan ayırt etme duyusunu kullanma
mıza yardımcı olur ve böylelikle, yaşantılarımızda en iyi, en mükemmel biçim
de işlevsel olmamızı sağlar.
Zihnin duyumsayan/kaydeden/yeniden-oynatan yüzü otomatik fonksi
yonlardan (dolaşım, solunum, beden ısısı vs.) ve aynı zamanda algılanan teh
ditlere karşı oluşturduğumuz tepkilerden sorumlu olduğu için, fazla yüklendi
ğinde genel fonksiyonlarımız bozulur. Hastalık ortaya çıkar. Algıladığımız teh
ditlerin çoğu tümüyle düş ürünüdür ama yine de tüm fiziksel sistemimize yük
lenirler ve onu yavaşlatırlar. Her serbest bıraktığımızda, fazla programları atar,
otomatik sinir sistemine yerleştirdiğimiz yükleri hafifletiriz.
Hislerinizi ve onları motive eden, altta yatan istekleri serbest bıraktığı
nızda, gerçekte olan biteni daha doğru olarak görebilir ve bunun sonucunda
216
Tümünü Birleştirmek �
da etkili olma yetinizi artırabilirsiniz. Kendinizi, ŞİMDİ, şu anda burada olmak
üzere özgürleştirirsiniz ve şimdi karşılaştığınız durumlara, ayırt etmeyi ve bi
lişi içeren bir duruştan karşılık verebilirsiniz.
Tüm sınırlılık duyumuz, bireysel "Ben" ile özdeşleşmemizden kaynakla
nır. 6. Bölüm'de de açıkladığımız gibi, doğduğumuzda belli eğilimlerle geliriz.
Ancak bu eğilimler, tanıdığımız herkesin bizi sürekli yönelttiği "Ben"e inanma
ya başlayana dek, kişisel ıstırabın acılarını içermezler. Gerçek şu ki Zihnin Üç
Yüzü diyagramında gördüğümüz gibi, arka planda bulunan sınırsız potansiyel
lik halinden yola çıkarız ve aslında orayı hiç terk etmeyiz. İçinden geçiyormu
şuz gibi görünen her ıstırap ve bizi bağlıyormuş gibi görünen tüm sınırlılıklar,
sadece gerçek kimliğimizin üstüne eklenmiş şeylerdir.
Biz Yöntem'le sınırsız potansiyelimizi ortaya çıkartırız. Bu sınırsız potan
siyel zihnimizin hemen ardındadır. Zihnimiz de hislerimizin hemen ardındadır
ve hislerimiz de yaşantımızdaki dertlerin, sıkıntıların hemen ardındadır. Bu sı
nırsız potansiyeli giderek fark ettiğinizde, sizin için anbean daha ulaşılır hale
geldiğini herhalde şimdiden fark ettiniz. Eğer bu kitabı ilk okumaya başladığı
nızda ve onun işlemleriyle ilk kez çalışmaya başladığınızda nasıl hissettiğinizi
anımsayacak olursanız, hislerinize ve sorunlarınıza şimdi daha az bağımlı ol
duğunuzu ve yaşamın önünüze çıkardığı her şeyle daha iyi başa çıktığınızı
gözlemleyeceksiniz. Ve bu daha sadece başlangıçtır. Yöntem'le çalışmayı sür
dürdükçe daha da çok yarar sağlayacaksınız.
"Ben" diyagramına ilişkin fark edilecek şeylerden biri de, çoğu insanın
gözden kaçırdığı, oysa çok açık olan bir şeydir. Onun basıldığı sayfaya bakacak
olursanız, (Sayfa 2 12) tıpkı Zihnin Üç Yüzü diyagramı gibi, sayfanın üzerinde
bir yazı olsa da, genelde beyaz bir alan görürsünüz. Sınırsız potansiyelimize
bakmanın bir başka yolu da, bu sayfanın beyaz alanına baktığımız gibi bakmak
tır: Onun büyük bir çoğunluğu zaten parlamaktadır ve üstü örtülü değildir. Bu
yaşaml�rımız için de geçerlidir. Sınırsız potansiyel her zaman, fark edebileceği
nizden çok daha fazla mevcuttur. Yöntem'i kullandığınızda, bu daha da açık ha
le gelir. Yöntem'le gerçekleştirdiklerimiz için bir silgi benzetmesini kullanabili
riz; sayfanın hala üzerinde duran arta kalmış sınırlılıkları (düşünceler, hisler, is
tekler) elimize bir silgi alıp sırayla silebiliriz. Bu, bırakmaktır.
Yöntem'in kabul veren bölümü, sadece her şeye olduğu gibi olması için
izin vermektir. Sayfanın üzerinde yazılar olsa da, beyaz alan yaşantınızda da
ha açik hale gelir ve daha çok işlerlik kazanır.
Yöntem'in 'içine dalma' bölümü tepedeki bazı engellerle -onay, kontrol
etmeyi, güvence ve ayrı olmayı istemek; ya da kayıtsızlık, keder, korku, şehvet,
2 17
Tümünü Birleştirmek �
kızgınlık ya da gururla başlar. Onun içine, özüne daldığınızda, alttaki kağıdı,
o beyaz alanı, sınırsız potansiyelinizi keşfedersiniz.
Şimdi sayfanın tepesindeki "Ben"i fark edin. O, bizim kim olduğumuzun
sınırlı duyusunu temsil eder: "Ben" Hale ya da "Ben" sizin adınız. Onunla iliş
kilendirdiğimiz programlar olmasa, sınırsız potansiyele geri gidecek ve onun
içinde eriyecektir. Aslında sınırlılık çoğu kez gün içerisinde eriyip yok olur. Ve
programlanmış düşüncelerimiz, hislerimiz ve isteklerimiz olmasa, sürekli geri
de gelmeyecek ve bize çengellerini atmayacaktır.
Şimdi çizelgede madde madde aşağıya inelim ve her birinin nereye ait ol
duğunu görelim. Görebileceğiniz gibi, en derin istek -ayrı olmak arzusu- bu
kitapta diğerleri kadar sık ele almadığımız bir istektir. Ayrı olmayı istemek, sı
nırsız potansiyelden ayn bir birey olma duyusundan kaynaklanır. Bu istek üze
rinde doğrudan dilediğiniz an serbest bırakma yapabileceğinizi anımsayın
(Sayfa 152).
Diyagramda, ayrı olmayı istemenin hemen altında yer alan diğer üç istek,
bir beden olarak hayatta kalmayı istemek (yani güvence istemek), onay iste
mek ve kontrol etmeyi istemektir. Güvence istemek, içinde bulunduğumuz sı
nırlı bedenin kendisi olduğumuz varsayımına dayanır. Metafiziksel eğilimleri
niz olmasa da, yaşama ilişkin açıkça görünenden çok daha fazlası olduğunu
en azından duyumsadığınıza eminim. Ve bu belki de daha en başından bu ki
taba çekilme nedenlerinizden biridir. Beden, varlığımızın en azını oluşturur,
en fazlasını değil. Serbest bıraktıkça belki, sadece belki, bedenin, tüm varlığı
nız olmadığını keşfedersiniz. Güvence ya da hayatta kalmayı isteme duyusunu
bırakmakla, kendinizi daha güvende hissetmeye başlarsınız.
İkinci en derin program, hayatta kalmayı isteme duyusudur. Onun altın
da, onay isteme duyusu yatar. Herkes bizi severse, bizden hoşlanırsa ve bizim
le ilgilenirse, güvende olacağımıza ve hayatta kalabileceğimize inanırız. Benim
anlayışıma göre bu doğru değildir ve siz de bunu herhalde şimdiden keşfetti
niz. Sevgi ya da onay isteğini bıraktığınızda daha sevgi dolu, onaylanmış ve
onaylayıcı hissettiğinizi fark ettiğinizden eminim.
Onay isteğinin hemen altında, kontrol etmeyi isteme duyusu vardır. İn
sanlar bizi bazen tam doğru biçimde onaylamaz. Bize doğru armağanı vermez,
doğru iltifatlarda bulunmaz ya da bize karşı yeterince nazik davranmazlar.
Resmi görebiliyorsunuz değil mi? Biz de o zaman tercih ettiğimiz biçimde
onaylanmak için onları kontrol etmek isteriz. Bazen, belli bir insandan ya da
belli bir durumda ya da diğer insanlarla ya da sevgiyle hiç ilgisi olmayan bir
tehdit duyumsadığımızda, onay almaktan vazgeçeriz. Böyle durumlarda gü-
2 19
,!!, Sedana Yöntemi
vende olabilmek ve bir beden olarak hayatta kalabilmek amacıyla -onay iste
mek yerine- doğrudan kontrolü ele almak isteriz. İşte, kontrol etme isteğini,
bir beden olarak hayatta kalma isteğiyle birleştiren ok, bunu temsil eder.
Dört istek de sonunda dokuz duygusal hal ile birleşir: Kayıtsızlık, keder,
korku, şehvet, kızgınlık, gurur ve cesaret, kabul ve dinginliğin sınırlı halleri.
İşte KKKŞKGCKD bu yüzden diyagramda kontrol etme isteğinin altında yer
alır. Onaylanmak, kontrol etmek ve güvende olmak ve ayrı olmak duyusunu
korumak için hisleri kullanırız. Hislerimiz, aynı zamanda düşüncelerimizi de
motive eder.
Sedona Yöntemi 'nde, ne düşündüğümüzden çok, ne hissettiğimize odak
landık. Bunun nedeni, sadece olumlu düşünceler düşünmekle yaşantınızda de
ğişimler yaratmanın neredeyse imkansız olmasıdır. Eğer bunu denediyseniz, o
zaman hissedebileceğiniz herhangi bir kayıtsızlık, keder, korku, şehvet, kızgın
lık ve gururu ve bunların altında yatan istekleri halletmedikçe, bunun çok zor
olabileceğini de bilirsiniz. Ancak belki de şimdiden fark etmiş olabileceğiniz gi
bi, herhangi bir konu, his ya da istek üzerinde serbest bırakmaya başladığınız
da, düşünme biçiminiz de doğal olarak olumluya dönüşür. Olumlu düşünme
ye çalışmanız gerekmez. Bu kendiliğinden oluşur. Bir çaba göstermeniz gerek
mez. Bir şey yapmaya çalışmanız gerekmez.
Yirmili yaşlarımdayken, Sedona Yöntemi'ni almadan hemen önce çok
utangaçtım. Onaylama cümlelerini kullanırsam insanlar arasında kendimi da
ha rahat hissetmemi sağlayacaklarını düşünüyordum. Aylarca, her gün sürek
li "Başka insanların yanında kendimi çok mutlu hissediyorum" onaylamasını
tekrarlayarak dolanıp durdum ve hiçbir yere varamadım. Şimdi bunu düşün
dükçe gülüyorum, çünkü değişen tek şey, bu sesleri kırık bir plak gibi kafa
mın içinde sürekli duymam oldu ama nasıl hissettiğimde herhangi bir fark ya
ratmadı. Bundan kısa bir süre sonra serbest bırakmaya başladığımda ancak,
yaşamım boyunca süren utangaçlığım yok oldu. Ben şimdi kendimi hem kala
balık insan gruplarının önünde, hem de yalnızken rahat hissediyorum. Bu ha
li korumak için herhangi bir çaba göstermem gerekmiyor. Kişisel deneyimleri
me ve birlikte çalıştığım binlerce insanın söylediklerine dayanarak, mutsuzlu
ğunuzun ya da yaşamdaki etkisizliğinizin tek sorumlusunun yalnızca düşün
celer olduğunu varsaymanın yanlışlığına inanıyorum.
1920'lerden bu yana, olumlu düşünmek, dünyanın her yanında popüler
oldu ve bunu gerçekleştirebilme yetimizi artırmak adına türlü sistemler geliş
tirildi. Belki de, "Sen nasıl düşünüyorsan, dünyan da öyledir" söylemini ya da
onun bir uyarlamasını duymuşsunuzdur. Olumlu düşünce, olumsuz düşünce-
220
Tümünü Birleştirmek �
)erin gerçek olduğunu ve bizim de düşüncelerimizin toplamından oluştuğumu
zu varsayar. Bu gerçek olsaydı, o zaman olumsuz düşüncelerin üstünü olum
lu düşüncelerle kapatmaktan başka yapabileceğimiz fazla bir şey olamazdı. Ne
yazık ki bilinçaltımız çok yüklü ve bunu gerçekleştirmek de muazzam bir iş.
Buna karşılık Yöntem, düşüncelere sahip olmamıza karşın, düşüncelerin
kendisi olmadığımız için iş görür. Her birimizin içinde, bilinçaltı zihnimizi
temsil eden bir varil olduğunu imgeleyin. Bu varil, sınırsız potansiyelimizi -
sezgisel bilişimizi- temsil eden altın bir astarla kaplıdır ve bu astarın üzeri
de, kayıtsızlığı, kederi, korkuyu, şehveti, kızgınlığı, gururu ve tüm istekleri
temsil eden bir dolu çürük elmayla örtülmüştür. Altın astarı iyi elmalarla
(mutlu düşünceler ve mutlu hisler) örtmüş olsanız bile, sonunda elmalara ne
olur? Evet, doğru: Sonunda hepsi çürür. Ayrıca, çürük elmaların üstüne bir
kat da iyi elma koymak, altın astarın sadece daha da çok engellenmesine ne
den olur.
Yöntem, varili boşaltma aracıdır,
böylece yaşantınızda, şimdi ve burada, "))Jlar süren arayışlardan ve bana
şu anda, zaten var olan ve erişilir olan
mantıklı ge'lecek rulısul bir yolun
altın astarı keşfedebilirsiniz. Onu göre
meyişinizin tek nedeni, sahip olduğu peşine J.üşmeld.en hep eli boş döıulüm.
nuz ve onun üstünü kapatan sınırlı dü &kıuı ))önlemi yaşamımda beni
şünceler, hisler, inançlar ve isteklerdir. geri tutan lıer şeyi bırakmanın ne
Onları kaldırın ve düşünceleriniz daha
olumlu olacaktır.
denli busit olıl.ugıınıı 9ösleren ill� yoldu.
Açıkça görülüyor ki düşünceleri
'l3cışka lıiçbir Ö{Jreli baıuı bunun nasıl
niz, bir dereceye kadar, dünyayı nasıl yapılaca[Jını lam 9ösiemıedi. '13cıruı
algıladığınızı belirliyor ve biraz daha verilen ve dalıa nuıllu, kolay bir
esnemeye gönüllü olursanız, onların yaşama yönelil, bu yaşamı-döııiiştüren
aslında yaşantınızda olanları etkiledi
ğini bile görebilirsiniz. Size elle tutu
araçlar için çn}t mü�irim.11
lur bir örnek verelim. Diyelim ki bir sa
- Leandra fjiııevra,
tış elemanısınız ve olumlu bir yaklaşı
ma sahipsiniz -kendinizden ve ürünü San :Pedro, :71..'13.'lJ.
nüzden eminsiniz, kendinizi iyi hisse-
diyorsunuz- o zaman ürünü satmak
daha kolaydır. Oysa, kötü bir gün geçirdiyseniz, birçok kez reddedildiyseniz
ya da bir satışın üzerinden uzun zaman geçtiyse, satış yapmak zordur çün
kü siz giderek daha az olumlu hissedersiniz. İşte bu, serbest bırakmak za-
221
� Sedana Yöntemi
manıdır. Sonuç olarak düşünceleriniz -ve dünyanız- artarak olumlu hale
dönüşecektir.
Çoğu kişisel gelişim programında vurgulananın tersine, bu kitapta açık
lananların, davranışınızı değiştirmeye yönelik olmadığını fark ettiniz mi? Bu
nun nedeni, serbest bırakan insanların doğal olarak olumlu bir yöne kayma
sındandır. Daha önce de değindiğim gibi, kalıcı değişim, olumlu değişim, ger
çek değişim, içerden dışarıya doğru gerçekleşir, değişimlerin dışardan zorlan
masıyla değil. Bu noktayı doğrulamak için geçmiş deneyimlerinize bakın.
Örneğin, Yöntem'in araçlarına sahip olmadan önce, geçici olarak sigara
yı bırakmış olabilirsiniz, ancak alışkanlık kendini yeniden ortaya koymuştur.
Ya da belki, sigaranın yerine çok yemeyi koymuşsunuzdur. Ve bastırdığınız
dürtü yüzünden belki kilo almışsınızdır. Böyle olmasının nedeni, bir eğilimi
bastırdığınızda, genelde başka bir yerden patlak vermesidir. İşte, dışardan de
ğiştirmeye çalıştıklarında, çoğu insanın ve kuruluşun yaptığı da budur. Bir eği
limi tümüyle serbest bırakmak, farklı bir şeydir. İçerden dışarıya doğru değiş
tiğinizde, değişimler kalıcı ve olumlu olur. Yöntem'i kullanarak gerekleştirdi
ğiniz her değişim, kim olduğunuzun sınırsız potansiyelini açığa çıkardığı için
daha bütün bir özgürlüğü de beraberinde getirir.
Sizi, "Ben" diyagramı üzerinde düşünmeniz için yüreklendiriyorum.
Onunla çalışın. Onu, kontrol etmek için kullanın. Ona inanmayın: Onu kendi
nize kanıtlayın.
Altı Adım
222
Tümünü Blrleştlrmek �
na da koyabilirsiniz. Odaklı ya da yazılı serbest bırakma yapmak üzere oturdu
ğunuzda da Altı Adım'ın bir kopyasını önünüzde tutmanızı öneririm çünkü
herhangi bir noktada takılıp kalırsanız, Altı Adım'a bir göz atmanız, ilerleme
nize yardımcı olacaktır. Dediğim gibi, siz Yöntem'e ilişkin keşiflerinizin açığa
çıkmasına izin verirken, onlar, sizin şimdiye kadar yaptığınız ve yapmayı sür
düreceğiniz her şeyin özünü temsil ederler.
Altı Adım
223
� Sedono Yöntemi
lemeye başlayamayacağınız anlamına da gelmez. Ama şu anlama gelir: İçsel te
razinizin ibresini, özgürlük/serinkanlılık yönüne ne kadar çevirirseniz, Yön
tem'in sonuçlarını da yaşantınızda o kadar hızlı görür ve hedefinizi de o ka
dar hızlı farkındalığınıza çekersiniz.
ilginç olan şu ki bizi bu tür bir çalışmaya çeken şey özgürlük/serinkan
lılık isteğidir. Birçok insan, belki de çoğu insan bilinçsiz kalmayı yeğler. Onlar
gerçekten bir çıkış yolu, bir alternatif olduğunu görmemeyi yeğlerler. Siz, Se
dana Yöntem'i işlemlerinde bu noktaya kadar geldiğiniz için bu gezegenin
üzerinde bulunup da değişimi içerden dışarıya doğru gerçekleştirmeye gönül
lü olan şanslı kişilerden biri olduğunuza emin olabilirsiniz.
Özgürlük arzunuzu, özgürlüğü olabildiğince sık seçerek güçlendirebilir
siniz. Eğer, Yöntem'e devam edip etmemek konusunda kuşkulara sahipseniz,
ayırt etmenize yardımcı olacak bir soru var. Bu soru çok yardımcı olur, özel
likle de, rahatsızlık veren bir hissi bırakmakta zorlanıyorsanız.
Her serbest bırakmanız, sadece bir karar, basit bir seçimdir. Her günün
her anında bu seçimi yapabilirsiniz. Tabii bu gerçek, şimdiden sonra hep ser
best bırakmayı seçeceğinizi göstermez. Ama bu seçimi yaptığınızda -Yöntem'i
kullanıp özgür olmaya karar verdiğinizde- onu gerçekleştirmek giderek kolay
laşır. Özgürlüğün kolaylıkla ve hazır bir biçimde elde edilir olduğunu ne ka
dar fark ederseniz, onu seçme olasılığınız da o kadar artar.
224
Tümünü Birleştirmek �
tiğini algılamak için kendinize izin verin. Sonra da, istekleri bı
rakmak için kendinize izin verin.
225
� Sedana Yöntemi
Bu o kadar basittir ki. Eğer...
* bunalmış hissediyorsanız,
* serbest bırakmaktan uzaklaşıyorsanız,
* serbest bırakmayı unutmuşsanız,
* bırakamıyormuş gibi hissediyorsanız,
* ne hissettiğinizden emin değilseniz,
* belli kalıpları bırakmanın, diğer kalıplara göre sizi daha çok zorladığını gö
rüyorsanız,
* dibine kadar inip de ŞİMDİ bırakmak istiyorsanız,
bunu değiştirmek ya da kontrol etmek isteğini bırakın.
226
Tümünü Birleştirmek �
Özellikle de, anlamayı istemek gibi bir eğiliminiz varsa, bu bölümü oku
duktan sonra, Sedona Yöntem'inin daha çok anlam kazandığını hissedebilirsi
niz. Bu yöntem, tümüyle tekrarlanabilen formüller üzerine oturtulmuştur ve
bunlar da siz her izin verdiğinizde iş görür.
İkinci Kısım'a geçmeden önce, ben, Sedona Yöntemi İleri Kurslar'da keş
fettiğimiz en güçlü bakış açılarından birini sizinle paylaşmak istiyorum:
ŞİMDİKİ anda sorun yoktur. Bu parçayı şimdiye sakladım, çünkü bunu kabul
etmenin size zor gelebileceğini biliyorum ama -ya şu anda sahip olduğunuz
sözde sorunların tümü, sadece anılardan oluşuyorsa? Ben sizi, bu soruyu ken
diniz için incelemeye ve en azından bu olasılığı düşünmeye davet ediyorum.
Bu fikri, kısmen de olsa kabul edebilirseniz ve onunla, burada verilen yöner
gelere sadık kalarak olabildiğince iyi çalışabilirseniz, yaşantınızı iyiye doğru
kökten değiştiren güçlü bir araç daha edinmiş olursunuz.
Sorunların zaman içerisinde kalıcı görünmelerinin nedeni, ŞİMDİKİ
anda sorun olmasa bile, bizim onların peşine düşmemizdir. Evet, biz gerçek
ten sorunlarımızı arar buluruz. Belirli bir soruna sahip olduğumuz inancını te
mel alan deneyimlerimizi filtreden geçirme eğilimimiz vardır ve bu inancı des
teklemeyen her şeyi, farkındalığımızda bilinçsizce sansürleriz. Buna, o soru
nun ŞİMDİ'de var olmadığı gerçeğini sansürlemek de dahildir.
Ben, farkındalığımın arka planında var olan bu bakış açısıyla yıllarca ça
lıştım, ancak onu şu son birkaç yıldır sınıflarda ve seminerlerde kullanıyorum.
Bu bakış açısını, birkaç yıl önce yedi günlük bir seminerde ilk kez bir grupla
paylaştım. Henry, seminere geldiğinde dizlik takıyordu. Dizindeki bağlar kop
muştu ve çok ağrısı vardı. Doktoru ona, bağların tamamı iyileşinceye kadar bu
ağrının bir altı ay daha sürebileceğini söylemişti. O nedenle, ona, ağrının bile
bir bellek kaydı, bir anı olduğunu söylediğimde, buna çok kuşkuyla yaklaştı.
Evet, ŞİMDİ'de hissedilen şeyler vardı ama, ağrının kendisi sadece bir bellek
kaydıydı. Henry o denli kuşkucuydu ki bir sonraki yirmi dört saati, bana ter
sini kanıtlamaya çalışmakla geçirdi. Deneyimlediği duyumsamaları tümüyle
ŞİMDİKİ ana getirebilirse, ağrı hissedeceğinden emindi.
Ertesi gün Henry sınıfta şaşkınlığını paylaştı, çünkü benim söylediğimi
kuşkuyla karşılamış olmasına karşın, ağrıyı ŞİMDİKİ anda bulmaya çalıştığın
da, onun olmadığını görmüştü. ŞİMDİKİ anda sadece ağrı olmadığını görmek-
227
� Sedono Yöntemi
le kalmamış, onu bulma çabası da yok olmuştu ve bacağındaki şişlik yüzde 85
inmişti. Yürümek için artık dizliğe de gereksinmiyordu!
Ben sizi, uzun süredir kabul verdiğiniz sorunlarınızın sadece bellek ka
yıtları, anılar olduğu olasılığını en azından kucaklamaya ve keşfettiğiniz şeye
açık olmaya ve böylece sorunlarınıza meydan okumaya davet ediyorum.
Algılarınızın neden olduğu ıstırabı serbest bırakmaya, varlığına inanmış
olduğunuz bir sorunu düşünerek başlayın. (Bu cümlede, geçmiş zamanı bile
rek kullandığımı fark edin.)
Eğer sorunun geçmişten geldiğini kabul etmede zorlanıyorsanız, son anı
da geçmişe katmanız için kendinize izin verin. Geçmiş dendiğinde, çoğumuz
bunun dün, geçen yıl ya da yıllar öncesi olduğunu düşünür. Önerdiğim şeyi an
lamak açısından, tam şu dakikada, şu anda olmayan her şeye, hatta bir saniye
öncesine, hatta bir nano saniye öncesine, lütfen geçmiş olarak bakın.
Sonra kendinize şu soruyu sorun: Bu soruna sahip olduğuma nasıl
inandığımı an ımsamak için kendime izin verebilir miydim?
Sorunun ardından bilinçte oluşan değişim sizi güldürebilir, içsel bir du
yumsamaya neden olabilir ya da sadece farkındalığınızda, "Evet, bu bile yalnız
ca bir bellek kaydı" olasılığını gündeme getirebilir.
Sonra, kendinize şunu sorun: Geçmişten gelen bu şeyi değiştirmek ister
m iydim?
Eğer yanıt, "evet" ise, şunu sorun: Geçmişten gelen bu şeyi değiştirme
isteğimi bırakabilir miydim? Sonra da onu olabildiğince bırakın.
Yanıt, "hayır" olsa bile bir sonraki adıma geçin.
Bu dizinin tamamlama sorusu şudur: Bu soruna yeniden sahip olduğu
ma inanmak istemeyi bırakabilir miydim? Ya da: Bu sorunun yeniden ola
cağı beklen tisini bırakabilir miydim?
Her zamanki gibi, bırakmak için elinizden gelenin en iyisini yapın. Ancak,
sorunun anısına şu anda hala tutunduğunuzu görüyorsanız, adımları en başın
dan, tümüyle bırakabilene dek tekrarlayın.
228
Tümünü Birleştirmek �
rine, " ........... avantajı neydi ?" ve " ............ dezavantajı neydi?" diye sorun. Son-
ra, 10. Bölüm'deki yönergeleri izleyin. (bkz. S. 192)
Avantaj ve dezavantaj işlemini geçmiş zaman kipi kullanarak gerçekleş
tirmek, sorunun sadece bir bellek kaydı, bir anı olduğu ve yeniden tekrarlan
mayacağı olasılığına izin verir. Bu da, herhangi bir sınırlılık duyusunu geçerli
kılmadan, bilinçteki o belli kalıbı serbest bırakmanız için sizi özgürleştirir. Bu
nu yaptığınızda, o hissin özüne çok daha hızlı inebildiğinizi ve çok daha tam
bırakabildiğinizi göreceksiniz.
Bu bakış açısıyla ne kadar çok çalışırsanız, uzun süredir var olduğuna
inandığınız sorunları bile giderek daha büyük bir kolaylıkla bırakabileceksiniz
ve Birinci Kısım'da öğrendiklerinizi daha derin düzlemlere taşıyabileceksiniz.
229
,]!, Sedona Yöntemi
Birkaç gün sonra Stephanie beni yeniden aradı ve, "Hikayemi serbest bı
rakmam söylendiğinde ne kadar kızdığımı seninle paylaştığımı anımsıyor mu
sun?" dedi. Anımsadığımı söyledim. "Peki. Sana hiç sözünü etmediğim bir
utanç sorunum vardı ve bu sorun, son birkaç yıldır yaşantıma hükmediyordu.
Seninle telefonu kapattıktan sonra oturdum ve o sorunu bırakma kararı aldım
-gerçi bunun mümkün olduğuna da pek inanmıyordum ama deneyecektim ve
sonraki yirmi dört ila kırk sekiz saati, utancım gerçek değilmiş gibi yaşayacak
tım.
"Bu kararı verdikten hemen sonra, sanırım bir beş dakika kadar çok ağ
ladım, sürekli salıverdim ve her şeyin içimden geçip gitmesine izin verdim. Bi
tirdiğim anda, telefon çaldı ve Sedona sınıflarından tanıdığım biri aradı. Bu ba
na evrenin bir armağanı gibi geldi. Ve ben de bunu fırsat bilip, ona 'o derin,
karanlık sırrımı' anlatmaya ve utancımın gerçekten gidip gitmediğini görmeye
karar verdim.
"Bunu yaptığımda garip bir şey oldu" dedi Stephanie gülerek, "başta, ba
şımdan aşağıya sanki kaynar sular döküldü. Sonra, üç saniye kadar kendimi
çok üzgün hissettim .... ondan sonra da kendimi iyi hissettim, tümüyle iyi." Be
deninden akan enerjiye şaşırmıştı. "Hale, mutlu olmayarak boşa zaman harca
dım. Özgür olmak ne kadar kolaymış, oysa ben kendimi ıstırabıma adamışım"
diyerek, tek şikayetinin, hissettiği keder olduğunu dile getirdi.
Eğer siz de, Stephanie gibi zamanı boşa harcadığınızı hissediyorsanız,
ona verdiğim güvencenin aynını size de vereyim. Benim anlayışıma göre, boşa
harcanan zaman diye bir şey yoktur. Yaşantımızın işlerlik kazanması için hepi
miz tam olarak yapmamız gereken şeyleri yapıyoruz. Doğrusunu isterseniz, öy
külerimize ve ıstırabımıza harcadığımız tüm zaman ve enerji, bunları serbest
bıraktığımızda bize bin kez katlanarak geri gelir. Biz zamanı boşa harcamıyo
ruz.
H ata yoktur.
230
Cedona Yöntemi'ni, kendinizi Ş İMDİ çok daha
o
iyi hissetmenizin dışında, yaşantınızın birçok
alanına uygulayabilirsiniz. Biz, İkinci Kısım'da,
"Gerçek Yaşamdaki Uygulamalar"da, bu uygulama
yollarından bazılarını keşfedeceğiz. Bu kısımdaki
her bir bölüm, belli bir uygulamayı kapsayan bir ki
tap haline getirilebilir - bu belki ileride gerçekleşti
rilir. Ancak benim şimdiki amacım, durumlar ve se
naıyolarla ilgili geniş bir yelpazede Yöntem'i kul
lanmaya başlamanızdır. Benim hedefim, sizin bu
malzemeyi yaşantınızla bütünleştirmeniz ve sahip
lenmenizdir.
232
Bölüm 1 3
ester Levenson şöyle derdi, "Korktuğun başına gelir." Her tür ya da dere
L cedeki korkunun, kronikleşmiş uç noktadaki korkulardan ve panik atak
lardan tutun da, gündelik kaygı ve korkulara kadar -sıradan sinirlenmeler da
hil- bilincimizde yer ettiğini gözlemlemiştir. Biz sürekli korktuğumuz şeyden
kaçınmayı vurgularken, onu tekrar tekrar aklımıza getiririz. Ve o, bir mantra
nın ya da meditasyon odağının iş görmesi gibi iş görür, ancak ters yönde ve
mutluluğumuzu ve özgürlüğümüzü kısıtlayan bir program haline gelir. Korku
bizi yapmak istediğimiz ya da yapmamız gereken şeylerden alıkoyar, çünkü biz
gerçekleştireceğimiz eylemlere ayrıntılı kaygılar, kuşkular ya da beklentiler
yükleriz. Savunmamızı indirdiğimizde neler olacağını öngöremediğimiz için,
korku bizi "sorunlarımızı" bırakmaktan da alıkoyar.
Sık sık öğrencilerimle paylaştığım bir deyiş vardır -Korku, sahte bir ka
nıtın gerçek görünmesidir. Çünkü çoğu insanın korku dolu beklentilerinin hiç
bir temeli yoktur. Korkular gerçeklikte bir temele dayansa bile ve riskler olsa
bile, bunlar genelde çok abartılır. Korkuları daha kolay bırakmamıza yaraya
cak her şeyin, yaşantımızda çok büyük bir fark yaratabileceği açıktır.
O zaman, korkuyu bırakmanın arkasında yatan sır nedir? Bu sizi şaşırta
bilir. Yine de, kendi deneyimlerime göre gerçektir. Biz bir düzeyde, korktuğu
muz her şeyin gerçekleşmesini bilinçsizce isteriz ya da bekleriz. Bilinçli olarak
değil -bilinçsiz olarak. Bunu bir kez kabul ettiğimizde, serbest bırakabiliriz.
233
,]!, Sedona Yöntemi
Biliyorum, bu fikre inanmak zor gelebilir. "Ben neden bir hastalık isteye
yim ki?" ya da "Vergi dairesi beni neden incelemeye alsın ki?" diye sorabilirsi
niz. Ama bir düşünün. Dışarıdaki dünyada hoşlanmadığımız bir şey gördüğü
müzde, "umarım bu benim başıma gelmez" ya da "umarım bu bir daha asla ol
maz" gibi şeyler düşünürüz. Tabii zihnin duyduğu ve imgelediği, sanki olmuş
gibi görünen korkudur, sanki biz "bunun bana olmasını istiyorum " düşünce
siyle o korkuyu besliyoruzdur. Böylelikle de, yaratıcı enerjimiz o yöne doğru
akmaya başlar. Çünkü, 8. Bölüm'de de değindiğim gibi, zihin yalnızca imgeler
le yaratır. Ve, yok ya da asla ya da yapmamak-etmemek gibi olumsuzluk ifa
de eden sözcükleri imgeye dönüştüremediği için de, bunları anlamazlıktan ge
lir, yok sayar.
Deneyimlediğimiz, gazetede okuduğumuz ya da televizyonda gördüğü
müz bir şeyden hoşlanmadığımızda, tersine işleyen niyetleri harekete geçirebi
liriz. Bu, belirli bir şeyi deneyimlemek istemediğimizde ya da tanıdığımız ya da
ilgi duyduğumuz bir kişiye korkunç ya da acıklı bir şey olduğunda da gerçek
leşebilir. Bu tür şeylerin bizde bir direnç tetiklemesi yaygın bir olgudur. Ve
böyle bir durumda, olanı değiştirmek
istediğimiz için, "umarım, babam gibi
kanser olmam" ya da "umarım, bu ap
"Sürekli ye.cenin bir yansı uyamrdun
talca hatayı bir daha asla yapmam" de
ve erle.si yünün işleri ya da 1wrkuları, riz. Bunların tümünün, bilinçli düzeyin
kaygıları ve olmuş ya da olacak olan altında olup bittiğini anımsayın. Çoğu
muz, hastalanmak istediğimizi bilinçli
lara ilişkin suçluluk düşünceleri
olarak onaylamayız. Biz, "ben para kay
kafamm içinde dolanır dururdu. betmek istiyorum" ya da "ben bir kaza
&dona ]önlemi'ni kullandıgundan istiyorum" demeyiz. Ama hepimiz tersi
beri, o 'gece 1wnuşmaları' çok a:z.alılı ni söylemişizdir. Ve bunu her söylediği
mizde, farkına bile varmadan korktuğu
ve oUluğu zaman da artJ{, uykum
muz şeyi zihnimizde, aklımızda tutarız.
kaçmıyor, salıverip yeniden uyuya Bunun nasıl işlediğini gösteren bir
biliyorum." başka yol da şu: Bir şey için kaygılandı
- 9<.aılıleen 'ı3ell, ğımızda, kendimizi kaçınılmaz sonuca
bir biçimde hazırladığımıza inanırız.
Oakley, .Yl.'13.'LJ.
Eğer istenmeyen şey olacak olursa, bu-
na hem içsel olarak, hem de yaşamımız
da hazır olmak isteriz. İstemediğimiz
şeylere, ne olacağını bilmemenin getirdiği belirsizliğe hazırlanmak amacıyla
geliştirdiğimiz sahte güvence duyusunu tercih ederiz. Ama, bir felakete hazır
234
Korku ve Kaygıları Bırakmanın Sırrı �
olmak konusunda haklı çıksak bile, felaketi kendi içsel ve dışsal hazırlıkları
mızla yaratmış da olabiliriz. Her kaygılandığımızda, istemediğimiz şeyi aklımız
da tutar, onu kendimize çekeriz.
Şimdi, tıkanıp kalmak konusunda birlikte çalışmaya başlamadan önce,
uygulamaya ilişkin birkaç şeyden söz etmek istiyorum. Öncelikle, size bir kay
gı bozukluğu tanısı konduysa, bu kitaptaki bilginin, terapistiniz ya da dokto
runuzla yaptığınız çalışmanın yerini almak gibi bir niyet içermediğini bilin.
Lütfen, sağlık uzmanınıza danışmadan tedavi biçiminizi değiştirmeyin. İkinci
si, size konan ilk tanı, kendini gerçeğe dönüştüren bir kehanet olabilir. Bu ola
sılığa karşı da açık olmanızı öneririm. Bu bölümü okumayı sürdürürken, du
rumunuzun değişebileceği olasılığını göz önünde bulundurun ve serbest bı
rakmaları açık kalplilikle ve açık bir zihinle gerçekleştirin. Üçüncüsü, eğer
güçlü bir korku sorununuz varsa, bu bölümü okuduktan sonra doğrudan 18.
Bölüm'e, 'Parlak Bir Sağlık Geliştirmek' kısmına geçmeniz gerekebilir. Orada
bulacağınız serbest bırakmalar, şimdiki konumuzu tamamlar.
Her okuyucu, korku ve kaygı sorunlarına, temel serbest bırakma işlemi
ni uygulamayı sürdürmelidir. Bu kestirme yol, bireysel korkularınızın ve hisle
rinizin altında yatan onay, kontrol etme ve güvence isteklerinizi bırakma çalış
malarınızın yerini almaz. Size bir ipucu: Güvence ya da hayatta kalmayı iste
mek, ya da ölmeyi istemek duyusu, korkunun hemen her zaman orada demir
lemesine neden olur.
Son bir not: Korku hislerinin bize yalan söyleme yollarından biri de, on
larla doğrudan yüzleştiğimizde ve onları serbest bıraktığımızda, en kötüsünün
başımıza geleceğini söylemeleridir. Kendi deneyimlerime göre, bunun gerçek
le hiçbir ilgisi yoktur. Gerçekleşme potansiyeli taşıyan hisler, bilinçaltı zihni
mizde uykuda olan ve yüzleşmediğimiz hislerdir. Her bir korkunun, gölgenin
karanlığında gizlenmek yerine, farkındalığın ışığına çıkması hep daha iyidir.
235
� Sedona Yöntemi
Şimdi, kendinize sorun: Bunun olmasını istemeyi bırakabilir miydin?
Soru sizi güldürmüş olabilir. "Hadi canım sen de" dediniz. "Ben bunun
olmasını istemiyorum ki!" Eh, soruyu bir kez daha sormayı deneyin ve başka
neler keşfedebileceğinize bakın. Aslında, şu anda aynı korkuya geri dönecek
olursanız, şimdiden bir fark olduğunu bile ayırt edebilirsiniz. Şimdi ya aynı
korkunuza ya da başka bir korkuya
odaklanın. Ve biz onu bu basit yoldan
serbest bırakmak için bir dizi sorudan
")3ıllarca, tüylerimi dil�n diken birlikte geçelim.
eden bir sosyal fd:ıiııin ıstırabını çek Gerçekleşeceğinden korktuğunuz
tim. Öğrenci olk{Jıım için, lıer gün şey nedir?
Gerçekleşmesini istem ediğin iz
yeni yii:zlerlc karşılaşıyorum ve bıı
şey nedir?
-sadece sınıfta olıırmalt bile- berıi Şimdi, onun gerçekleşmesini is
öylesine lwrluıtuyordu k.i, sarık.i lıep temeyi bırakabilir miydiniz?
lw.lbim göğsümden fırlayacak.mış Olumsuz bir şeyin bir şekilde mey
dana gelmesini istersiniz. Bu gerçekle
gibi hissediyordum. Son on yıldır, ilgili şoku bir kez atlattınız mı, korkuyu
onlarca psikologa gidip ilaçlar aldım, bu yoldan bırakmak genelde çok kolay
ancak. hiçbiri bana Sedana dır. Çünkü bu aslında bilinçli olarak
)3öıılemi' rıiıı sağladığı yaranıı gerçekten olmasını istediğiniz bir şey
değildir.
yarısını bile sağlayıımadı. ı.Sllşırı Eğer belirli bir korkuda tıkanıp
ıılarıgaçlılt ya da sosyalleşmeye kaldıysanız ve onu bırakmakta zorlanı
ilişkin lwrluılar yiiziiııderı acı ç.ekerı yorsanız, sadece temel serbest bırakma
sorularına geri dönün. O anda hangi is
lıerl�se şuruı söylemek. isliyorıım,
teğin tetiklendiğine bakın ve onu ser
yalnız değilsiniz! 2irıcirlerdeıı best bırakın ya da zorlanmanızı değiş
ö:zgürleşebilirsiııiz! )1ıöıılem bana tirmek isteyip istemediğinize bakın ve
lıayalımı geri verdi." onu değiştirme isteğini serbest bırakın.
Sonra, bu kestirme yolla deneyler yap
- J\.1. 9i. ı.Sllllentown, maya devam edin.
ı.Sll .'lFD. Yine, korktuğunuz bir şeye odak
lanın. Bu aynı korku da olabilir, farklı
bir korku da. Gerçekleşeceğinden kork
tuğunuz şeyin tam olarak ne olduğunu
fark edin. Örneğin, yükseklikten korkuyorsanız, onun altında düşme korkusu
yatabilir.
236
Korku ve Kaygıları Bırakmanın Sırrı �
Onun gerçekleşmesini istemeyi bırakabilir miydiniz?
Aynı korkuya ya da olmasını istemediğiniz başka bir şeye, sizi kaygılandı
ran ya da geren bir şeye odaklanın. Belki de, toplulukların önünde konuşma
korkunuz var. Bu, bir hata yapma korkusunu ya da bir oda dolusu insanın
önünde aptal durumuna düşme korkusunu barındırabilir.
Altta yatan korku ne olursa olsun: Onun gerçekleşmesini istemeyi bıra
kabilir miydiniz?
İçsel olarak nasıl hissettiğinize bakın. Bu yoldan bırakmak kolay değil
miydi? Bu işlem, bilinçaltı zihninizin saklı alanlarını temizlemenize yardımcı
olacaktır. Bilinçaltında gerçekleşmesini istediğiniz şeyi salıverdikten sonra, ya
şantınızın birçok alanında çok büyük bir fark göreceksiniz, bu fark, hissetme
biçiminizde de ortaya çıkar. Bu kestirme yolla deneyler yapmayı eğlenceli kı
lın.
Bu küçük hüneri, Sedona Yöntemi'nin size şunduğu kutunuzdaki araç
ların arasına koyun ve sonuçların tadını çıkartın. Bu işlem, korku dolu düşün·
celerin bilincinize çıktığı durumlarda ve onlarla derinlemesine çalışacak zama
nınız olmadığında harikadır. İstemediğiniz bir sonucu düşündüğünüzü her
fark ettiğinizde, kendinize şu soruyu sorarak, onun gerçekleşmesini istemeyi
bırakın: Onun gerçekleşmesini istemeyi bırakabilir miydin?
237
� Sedana 'ılöntemi
lu bir sonuç deneyimlemek isterdiniz. O zaman, tam tersini beklemeyi ya da
istemeyi bırakmak için kendinize izin verin.
238
Korku ve Kaygıları Bırakmanın Sırrı �
Bugün Jennifer korku hissetmeye başladığında, bir an için 'Aman Tan
rım, bir sakinleştiriciye ihtiyacım var' diye düşünebiliyor. Duygularının kont
rolden çıkabileceğinden korkuyor. Sonra, kendine anımsatıyor, "Bu sadece sa
hip olduğum bir his." Sedana Yöntemi, onun korkularıyla yüzleşmesine ve on
ların ne olduğunu anlamasına yardımcı oldu. "Yöntem, harika bir araç" diyor.
"Artık boşluktaymışım gibi hissetmiyorum ve korkularımın içinde kalmıyorum.
Korkular, beraberimde taşıdığım bir top ve zincir gibiydi ve o şimdi yok oldu.
Ben şimdi, o top ve zincirler olmadan kim olduğumu keşfediyorum ve kendi
mi kabul etmeyi öğreniyorum."
Tıpkı diğer sorunlar gibi, korkularınız da sadece bilincinize yer etmiş ka
lıplardır. Bu yüzden, korkuları bırakmanın başka bir etkili yolu da, onların bi
rer anı ya da bellek kaydı olduklarına dayanarak, serbest bırakma sorularını
geçmiş zaman kipinde oluşturmaktır. Lütfen aklınızda tutun: Bir an öncesi bi
le geçmiştir.
Sahip olmuş olduğunuz bir korkuyu anımsamanıza izin vererek başlayın.
Sonra, kendinize sorun: 'dan nasıl korkmuş ol
duğunu anzmsamana izin verebilir m iydin?
Geçmişten gelen bu korkuyu değiştirmek ister miydin?
Eğer yanıt "evet" ise, sorun: Geçmişten gelen bu korkuyu değiştirmek
istemeyi bırakabilir miydin? Sonra da, olabildiğince bırakıverin.
Yanıt, "hayır" olsa bile, bir sonraki adıma geçin.
Bu dizinin tamamlama sorusu şudur: ---- 'den korkmak
istemeyi bırakabilir miydin?
Her zamanki gibi, bırakmak için elinizden gelenin en iyisini yapın. Ancak,
şimdi anında hala korkunun anısına tutunduğunuzu fark ediyorsanız, geri dö
nün ve tümüyle bırakabilene dek adımları baştan alın. Bu çok güçlü bir ser
best bırakma olabilir.
239
� Sedana Yöntemi
Bob: Kronill Korllu'nun Üstesinden Gelmell
240
Korku ve Kaygıları Bırakmanın Sırrı �
diği unsurlarla kendimi özdeşleştirebiliyorum. Bedenimle düşüncelerimin ve
bilincimin farkına varabiliyorum. Benim için bedenimin önemi azaldı. Sanki
her şeye, bedeni düşünmeyi unutturan farklı bir prizmadan bakıyorum. Les
ter'in 'egonun yokluğu' olarak tanımladığı olguyu da deneyimliyorum. Bu, öz
gürleşmenin en zevkli yanı.
"Bugün, her türlü durumda korku ve kaygıdan tümüyle arınmış olduğu
mu hissediyorum. Sanki, bilinçaltına yuvalanmış ve korkulara neden olmuş
tüm hisler temizlenmiş gibi. Korku ve kaygı artık benim için bir engel oluştur
muyor. Sorunum buydu ve yıllardır kendimi bundan kurtarmaya çalışıyor
dum."
241
Bölüm 1 4
uçluluk ve utanç, çok fazla gereksiz ıstıraplara neden olan yanıltıcı hisler
S dir. İçsel iş görme biçimleri çok benzerdir ve genelde tek bir bileşke oluş
tururlar. Ancak, utanç hissetmeden suçluluk hissetmek mümkünken, suçluluk
hissetmeden utanç hissetmemiz mümkün değildir. Onları ayırt etmenin yolu
şudur: Suçluluk, bir hata-yapma algısını izleyen histir: "Ben yanlış yaptım."
Utanç, yaptığımız şeyin bizi "hatalı" ya da "kötü" yaptığını algılamaktır. Dokuz
duygusal hal çizelgesinde (Sayfa 96-97) suçluluk, birkaç kategori arasında gi
der gelir. Kayıtsızlıktan gurura kadar her duygunun enerjisiyle bağlantılıdır.
Oysa utanç, kedere ilişkin bir histir.
Bu bölüm, mutluluğumuzun, özgürlüğümüzün ve zihinsel dinginliğimi
zin sinsi hırsızları suçluluk ve utançla ilgili genel yanlış-anlamaları araştıracak
ve ortaya çıkartacaktır. Sonra da, bu kendi-kendini sabote eden hisleri serbest
bırakmayı sağlayacak birkaç basit strateji sunacaktır. Suçluluk ve utanç çoğu
zaman birbirinin yerini alabildiği için, bölümün geri kalanında onlardan ya sa
dece "suçluluk" ya da "suçluluk/utanç" olarak söz edeceğim.
243
� Sedono Yöntem i
Suçlulu� ve Utanç Adına Sürdürülen Yalanlar
244
Suçluluk ve Utanç Zorbalı?jının Ötesi �
mek, dışardan gelecek cezalandırmalara gerçekten engel olsaydı, hapishanele
rimiz çok daha boş olmaz mıydı?
Suçluluk adına sürdürülen ikinci yalan da, o hissin bizi bir biçimde "yan
lış" eylemlerimizi yinelemekten alıkoyacağıdır. Ama sizin -ya da tanıdığınız bi
rinin- suçluluk hissettiğiniz şeyi bir kereden fazla yaptığınız, söylediğiniz, ya
da düşündüğünüz hiç olmadı mı? Elbette oldu. Hepimizin oldu. Suçluluk bizi
sık sık, zaten yanlış yaptığımıza inandığımız şeyin tam olarak aynını yapmak
ya da yapmayı sürdürmek için dürter durur -ve bu yine kendi-kendimizi ceza
landırmaktır. Suçluluk, sonradan pişmanlık duyduğumuz eylemlerin ana ne
denlerinden biridir.
Şu örneğe bir bakalım. Kilo ver
mek için rejim yaptığınızı düşünün. İra "&Jorıa )3örı./emi dııygı.ısd. 1w.lmanıla
denize hakim olamayıp bir bisküvi ya da
i.ş görür ue irı.sanlaruı 1ıem ı!efJU1i{
bir top dondurma yediniz ve kendinizi
bu yüzden suçlu hissediyorsunuz. Ne ı1ıygıılaruıı 1ıem ele negatif diişüncdcri
yaparsınız? Evet. Bir bisküvi ya da bir ni orlıuları kaldırır. O 1-ıd.ı ue elkilidir
top dondurma daha yiyerek kendinizi çiinhii o doğnulan prdılemin 1wlbine
cezalandırırsınız. Şimdi daha da çok
suçluluk hissedersiniz. Çok geçmeden,
gicler. Omı 1uıllaı ıanlar için )3öııiem
olılıır.11
düşüncesizliğinizi daha da fazla ceza bir kestirme y
landırmak için, bir kutu bisküvi ya da
dondurmayı bitirirsiniz. Ve büyük bir
- 'lJr. €Uiott [Jrumer,
olasılıkla, bunların bir lokmasının bile ::Plwenix, ..9!.'13.'lJ.
tadına varmak için kendinize izin ver-
mezsiniz. Bu size tanıdık geliyor mu?
Bahse girerim ki evet. Diyet sanayi, rejim yapan çoğu kişinin başarısızlığına ne
den olan bu az-anlaşılmış olgu sayesinde büyüyor.
Bu, dünyanın, suçlarını/kusurlarını türlü yollardan affettiren ama -açık
ça değilse de, en azından bilinçaltında- bunları işlemekten vazgeçmeyen in
sanlarla dolu olmasını da açıklıyor.
Ben şimdi hepimizin, yapmak istediklerimizi umarsızca, ahlak kurallarını
çiğneyerek ya da disiplinli davranışı göz ardı ederek yapmamızı önerecek de
ğilim. Ancak, suçluluk hislerimiz, çoğumuzu, sonradan pişman olacağımız şey
leri yapmaktan alıkoymadığına göre, suçluluk/utancı serbest bırakmaya istek
li olursak, genelde çok büyük kazançlar elde ederiz. Suçluluk/utanç'tan öz
gür olmak demek, daha iyi, daha sağlıklı, daha destekleyici seçimler yapmada
da özgür olmak demektir.
245
}'!, Sedana Yöntemi
Suçluluğun önemli bir rol oynadığı alanlardan biri de, erken yaşlarda uğ
ranılan tacizin ötesine geçememektir. Ana-babamız, öğretmenlerimiz, bakıcıla
rımız ya da ruhsal liderlerimiz bizi küçük yaşlarda taciz ettiklerinde bu insan
ların bu denli yanlış bir şeyi yapabilmiş olmalarını kabul etmek bize zor gelir.
Küçükken, yetişkinlerin -özellikle de ana babalarımız gibi etkisi büyük olan
kişilerin- bize göre çok büyük bir güce sahip olduklarını kabul ederiz. Sonuç
ta onlar bize yiyecek ve barınak sağlıyordur ve bizi dış dünyadan korumakla
yükümlüdürler. Daha ke.ndi başımıza hayatta kalmayı beceremediğimizden,
onların yanılabilirliği doğrudan bizim hayatta kalmamızı tehdit eder. Yaşantı
mızdaki yetişkinlere Tanrı ya da en azından Tanrı'nın temsilcileri gözüyle ba
kabiliriz. Bu nedenle, bir taciz olayı meydana geldiğinde, suçu yalnızca, göre
bildiğimiz diğer kişinin üzerine atarız, yani kendimize. Biz bunu, düş ürünü
ve çarpık bir kendini-koruma biçimi olarak yaparız.
Ben Sedona Yöntemi kurslarında sık sık, çocuklukta tacize uğramış kişi
lerle çalıştım. Bu tür kişiler, olanlar için çoğunlukla kendilerini suçladıkların
dan, kursa katılanların çoğu, güvendikleri yetişkinlerin hataları yüzünden ya
şantıları boyunca suçluluk hissetmiş ve kendilerini cezalandırmışlardı. Bu in
sanlar, suçluluk hislerini serbest bırakmayı başardıklarında ve onları taciz
edenlerin hataları yüzünden kendilerini suçlamaktan ve cezalandırmaktan
vazgeçtiklerinde, onları tutsak eden duygusal, zihinsel ve içsel travma ve
utanç kalıplarından özgürleşebilirler.
Hiç kuşku yok ki zihin ile bedenin birbiriyle çok yakından bağlantılı ol
duğunun farkındasınız. Çoğu zaman, bırakmak için derinlemesine çalışırken,
bedenin bir öykünün anısını nasıl canlı tuttuğunu keşfederiz. Ayrıca hislerimi
zi bastırdığımızda, onların kendilerini beden yoluyla ifade etmek istemesi de
genel bir olgudur.
Annie, zihin-beden bağlantısının mükemmel bir örneğidir. Sedona, Arizo
na'ya yedi günlük bir seminere geldiğinde, aşırı bir boyun ve sırt ağrısı çeki
yordu ve omuzlarında sanki on binlerce kilonun ağırlığını hissettiğini söylü
yordu. Hafta ortasında yanıma gelip de yardım etmemi istediğinde, bu tür ağ
rıların çok sık · görülmesi yüzünden, tüm grup adına onu beş-on dakikalık bir
serbest bırakma işleminden geçirmeme izin verip vermeyeceğini sordum. Dü
rüst olmam gerekirse, Annie'nin ağrısına neden olan öykü beni hiç ilgilendir-
246
Suçluluk ve Utanç Zorbalı�ının Ötesi �
miyordu. Ama o yine de, o zamanlar hamile olan yirmi dört yaşındaki kızı için
çok kaygılandığını söyledi. "Doğrusu, terapiye giderek ve Sedona Yöntemi'ni
kullanarak, annelikten kaynaklanan korkularımı bıraktığımı sandım. Ama
kontrol etme sorunum şimdilerde yine yüzeye çıkıyor. İlk epilepsi krizleri baş
ladığında kızım on üç yaşındaydı. Bu kriz ilk geldiğinde, onun öleceğinden
emindim. İzleyen yıllarda ona her baktığımda, o korkunç deneyimi yeniden ya
şadım. İki yıldır artık kriz gelmiyor ama o kadar çok ilaç aldı ki bunun bebe
ği etkileyebileceğinden korkuyorum. Ve kendimi sorumlu hissediyorum."
Önce, Annie'yi kendi fiziksel ağrısına yönelik genel serbest bırakmalar
dan geçirdim. Bu işlemin orta yerinde, kendini Atlas gibi hissettiğini, kendi ro
lünün dünyayı omuzlarında taşımak olduğunu söyledi. Ona, bunu bırakıp bı
rakamayacağını sordum ve dünyayı omuzlarından indirmeyi kabul etti. Bu, ağ
rısını biraz azalttı ama biz o noktada durmadık. Ve şu soru dizisini sorduğu
muzda, daha da derin serbest bırakmalar gerçekleşti: Kendini yeterince ceza
landırdın mı? Kendini cezalandırma isteğini bırakabilir miydin? Ve, kendi
ni suçlu hissetmeyi bırakabilir miydin? Tümüyle serbest bıraktığında ağrısı
yok olmuştu ve bir daha da geri gelmedi. Sadece, kızı onu havaalanından al
maya geldiğinde ansızın bir sancı hissetmiş, onu hemen serbest bırakmış ve
sancı sanki buharlaşıp yok oluvermişti.
Annie bu önemli serbest bırakmasını şöyle anlatıyor: "Bu yöntem benim
için çok şeyin kilidini açtı. Ben tam anlamıyla, mükemmellikten yoksun olan
bir çocuğa sahip olmanın suçluluğunu yirmi dört yıldır taşıyıp durmuştum.
Omuzlarımdan inen yük buydu. Şimdi en derin düzeyden anlıyorum ki kızımın
epilepsisi, benim yaptığım ya da yapmadığım bir şeyden kaynaklanmıyordu. Ay
rıca, yaşam yolunda gittiği yoldan da ben sorumlu değildim. O "bana ait" de
ğil, kendine ait. Ve yapılması gerekenlerin çaresine kendi bakacak. Artık, kızım
için daha iyi olsun diye dünyayı kontrol etmem gerektiğini hissetmiyorum. Sa
dece olan bitenin içinde anda kalarak var olmam gerektiğini hissediyorum.
Şimdiye kadar korktuklarımın hiçbiri olmadı, onun için bırakmak kolay oldu.
Evrenin gücü, onun, doğmamış çocuğunun ve benim yolumu biliyor."
247
]!, Sedana Yöntemi
ci Kısmı'nda öğrendiğiniz türlü serbest bırakma işlemlerinin yerini almak de
ğil, onları güçlendirmek amacını güder.
248
Suçluluk ve Utanç Zorbolı§ının Ötesi �
sine izin vermek açısından, sorularınızı geçmiş zaman kipinde sormanın çok
yararlı olacağını anımsayın. Bu aynı zamanda bu konu için gerekli olan her
serbest bırakmanın, son serbest bırakma olma olasılığını da artırır. Aşağıdaki
iki soru arasında gidip gelin:
Suçluluk ve utanca taze bir bakış açısıyla bakmak yaşanbnızda yeni ola
sılıkların kapısını açmakla kalmaz. Ben bu baskıcı duygularla şimdi çok daha
kolay başa çıkabildiğinizi ve salabildiğinizi göreceğinizden de eminim. Bu bö
lümde öğrendiğiniz araçları lütfen kendinizi o yönde değiştirmek için cesaret
kazanmada kullanın. Sonuçta, suçluluk ve utanç sadece bir histir. Onlar siz
değildir ve siz onları serbest bırakabilirsiniz. O nedenle, derin bir nefes alarak
rahatlayın ve hazır olduğunuzda devam edin.
249
Bölüm 1 5
25 1
� Sedona Yöntem i
Bu bölümdeki amacım, tüm kitapta olduğu gibi, değişimi içinizde nasıl
gerçekleştireceğinizi göstermektir. Ve size, sonradan pişman olacağınız davra
nışlara neden olan içsel güdülerin çengellerinden nasıl kurtulacağınızı öğrete
ceğim. Belki de şimdiye kadar, diğer bölümlerde size ne yapmanız gerektiğini
söylemeye çalışmadığımı fark ettiniz. İzlenecek yeni davranış biçimlerinin lis
tesini vermeye inanmıyorum çünkü dışardan zorla kabul ettirilecek davranış
lar genelde sadece kısıtlayıcı yeni alışkanlıklar haline gelir.
Ben bu arada, ciddi bir biçimde madde bağımlılığı geliştirmiş kişilerin -
ve organik kimyevi dengesizlik tanısı konmuş kişilerin- bu maddelerden kay
naklanan farklı alışkanlıkları kırdıklarını da gördüm. Eğer siz de bu tür tıbbi
bir durum deneyimliyorsanız, gerek bu bölümden, gerekse 'Parlak Bir Sağlık
Geliştirmek' başlıklı 18. Bölüm'ü okumaktan çok yararlanacaksınız.
İlerlemeden önce şuna da dikkatinizi çekmek isterim ki şu anda bir des
tek grubuna katılıyorsanız, ya da herhangi bir madde ya da hatta duygusal
bağımlılık için terapi görüyorsanız, ben bu tür etkinlikleri bırakmanızı öner
miyorum. Bu bölümdeki her şeyi, zaten yapmakta olduğunuz şeyleri destek
lemek için kullanın ve sağlık uzmanınıza danışmadan tedavi biçiminizde her
hangi bir değişiklik yapmayın. Madde bağımlılığından kurtulma tedavisi gö
ren insanlarla yaptığımız çalışmalarda, bu maddelerden özgürleşmek için ge
rekli tedaviyi sürdürmede ve bu süreçle başa çıkmada ve bağımlılığın tekrar
lanmasına engel olmada, serbest bırakmanın çok büyük yararlar sağladığını
saptadık.
252
O Kötü Alışkanlıkları Kırmak �
best bırakmayı baştan yapmanın nedeni, tüm alışkanlık kalıpları his kalıpları
içinde kilitli olduğu içindir. Bu hisler farkındalığımıza çıktığında, oriların etki
sini yok etmek amacıyla çok yemek gibi belirli eylemlerde bulunuruz. O ne
denle, serbest bıraktığınızda, o belirli alışkanlığın altında yatan nedeni ya da
motivasyonu bırakmış olursunuz.
Dikkat: Eğer madde ya da alkol bağımlılığı için tedavi görüyorsanız, -
"eğer istiyorsan yapabilirsin"- yönergesinin sizin için uygun olmayabileceğini
lütfen aklınızda bulundurun. Sade-
ce, bağımlısı olduğunuz maddeyi çok
istemeye başladığınızda, içinizden "S4Jarayı bıralwbil.eccfJimdcn -yJlar
yükselen bu hisleri serbest bırakın
ve tedavinize sadık kalın.
dır- umudumu kesmiştim. Şimdi
Örneğimize geri dönecek olur elimdeki ))önlem'le lıiç zorlarımadan
sak, canınız bir pasta dilimi çekti di h.esinlilJ.e dalın az içiyorıım. 'Birluıç
yelim. Eğer kendinize, bunu yeme giiıı Önce tüm akşamı, siyara içmeyi
meniz gerektiğini söyleyecek olursa
nız, karşıt dürtülerin arasında gidip
ah.Iıma bile gelirmekn geçirebilmiş
gelmeye başlarsınız. Onun eksikliği olmanın çok. şaşırdım. 'Bugün bir ilh.
ni hisseder, yemediğiniz o pasta dili daha yaşadım: Öğle yeme{Ji sırasında
mine takılıp kalırsınız. Kendinizi iş yerimde 1'...alJım, ye:mel� sakmırıda
yoksun hissedersiniz. Bir-dilim-pasta
şimdi-ne-de-güzel-giderdi mantrasını
yeme{Jimi yedim ve siyara içmeden
tekrarlar dururdunuz -yani arzunu tekrar çalışmaya başladıfjımda lıiç de
zu sürekli aklınızda tutardınız- ve eksildiğini lıissclmedi{Jimi gördiim.
bu da sadece içsel baskıyı artırmaya
Sigara içmeye başladıfjımdarı beri (h.ırl�
yarardı. Sonra yine de pastayı yerdi
niz ya da iki gün sonra siniriniz bo beş yıl önce!) ilh. h.ez, s4Jara içrıcmelt
zul urdu ve bu kez bir dilim yerine iki bana doğal geldi. Çok. şaşırdım."
dilim pasta yerdiniz. Ama o pasta di
limini yemenizi gerektiren his her - ..7Vt. L., Carbondale, .Yl.'B.'D.
neyse, onu baştan serbest bırakırsa-
nız ve sonra hala istiyorsanız o dili-
mi yemek için kendinize izin verirseniz, iş kolaylaşır. Bu size bir alan yaratır
ve çok geçmeden alışkanlığın yok olduğunu fark etmenizi sağlar.
Tanıdığım bir aktris, anlaşılır nedenlerden ötürü belli bir kiloda olmasını
çok önemsiyordu. Bu öykünün geçtiği yıllarda, yirmi yıldan fazla bir zamandır
on kilo vermeye çalışıyor ve kendi ideal kilosu olduğuna inandığı kiloya bir
253
� Seclono Yöntemi
türlü ulaşamıyordu. Düşünülebilecek her türlü diyeti denemişti. Çılgınlar gibi
egzersiz yapmıştı. Aslında o kadar çok koşmuştu ki dizlerini incitmiş ve artık
koşamaz hale gelmişti. Yapacak başka bir egzersiz bulması gerekiyordu. Biz
eskiden Sedona Yöntemi'ni iki hafta sonunda öğretirdik -şimdilerde bunu bir
hafta sonuna indirdik- ve onun eğitimcisi, iki hafta sonu arasındaki haftada
yukarıda anlattığım küçük oyunu denemesini önerdi: Önce serbest bırakmak
koşuluyla istediği her şeyi yemek için °kendine izin verecekti. Bu alıştırma,
onun bu kalıbı kırmasını sağladı.
İki gün sonra dışarı çıkıp, yıllardır ağzına koymadığı sıcak çikolatalı don
durmadan yedi ve hem onun tadına vardı, hem de tatmin oldu. Ama o hafta,
uzandığı her yiyeceği yemeden önce serbest bıraktığı için, sadece beş gün için
de iki buçuk kilo vermişti. Altı ay içinde de 10 kilo verdi. Şimdi aradan çok za
man geçti ve onu son gördüğümde hala ideal kilosunu koruyordu.
Eğer bu, bu aktris için ve bu tekniği etkili biçimde kullanan binlerce ki
şi için mümkün olduysa, sizin için de mümkündür. Ve ayrıca karmaşık bir iş
lem de değil. Alışkanlığınızı düzeltmeye ya da değiştirmeye çalışmak yerine,
her sigaraya uzandığınızda, her televizyonu açmak istediğinizde, her tatlı ye
mek istediğinizde, önce serbest bırakacağınız ve sonra bunu hala istiyorsanız
yapabileceğiniz konusunda kendinizle uzlaşın. Alışkanlığın giderek ya da hız
la yok olduğunu fark edeceksiniz. Ben, tam anlamıyla yüzlerce insanın bu yol
dan sigarayı bıraktığını gördüm. Onun için bununla deneyler yapın. Bunun,
Yöntem'i kullanmanın çok etkili bir yolu olduğunu göreceksiniz.
Şimdi, alışkanlıkları kırmanın ve bağımlılığın ötesine geçmenin prensip
lerini anlattığımıza göre, bazı pratik uygulamalara geçelim.
Alışkanlıkları kırmanın çok güçlü bir yolu, 12. Bölüm'ün sonunda açık
ladığımız bakış açısını, yani sorun diye bir şeyin olmadığını kullanmaktır
(Sayfa 227). Alışkanlıklar, tıpkı diğer sorunlar gibi, sadece bilinçte alışılmış
kalıplar oluştururlar. Kişi, bu beklentiye karşı eğilimini yakalayıp bıraktığın
da, tüm alışkanlıkların hızla ve kolaylıkla yok olduğunu gördüm.
Türlü programlara/yöntemlere katılmadığım noktalardan biri de, toplan
tılarda insanların sürekli onaylayıp durduğu söylemlerdir: " Ben bir
______ (alkoliğim, seks bağımlısıyım ya da oburum gibi kendi bağım
lılık konunuz)." Bu belki başlarda reddetmeyi kırmak için çok işe yarayabilir
254
O Kötü Alışkonlıklorı Kırmak �
ama kişi program adımlarını tamamladıktan sonra ve alışkanlığından kurtul
duktan sonra, şöyle bir onaylama çok daha iyi olabilir: "Merhaba, ben --
255
� Sedona Yöntemi
Her zamanki gibi, bırakmak için elinizden geleni yapın. Ancak, o alışkan
lığın anısına şu anda hala tutunduğunuzu görüyorsanız, tümüyle bırakabilene
kadar adımları baştan alın.
Avantajlar/Dezavantajlar ve Hoşlanma/Hoşlanmama
256
O Kötü Alışkanlıkları Kırmak �
AlışRanlıRlarınızı Serbest BıraRmaR
Bir alışkanlığı, ona teslim olmadan önce serbest bırakmak ideal olandır
ama çoğu kez kendinizi zamanında yakalayıp da farklı bir tercih yapamayabi
lirsiniz. Dönüp de geriye baktığınızda, serbest bırakmayı eylem öncesinde ger
çekleştirme fırsatınız olduğunu ama bunu yapmadığınızı görebilirsiniz. Şimdi
"yine yaptım" diye düşünebilir ve suçluluk, utanç, kızgınlık, üzüntü, vs gibi
hislere sahip olabilirsiniz.
Kaygılanmanıza gerek yok. Eylemden sonra serbest bırakmak da alışkan
lıkları kırmanın güçlü bir yolu olabilir. Bir alışkanlık ya da bağımlılığa ilişkin
hisleri her saldığınızda -öncesinde, sırasında ve sonrasında- o belli yöne olan
çekimi zayıflatırsınız. En sonunda, serbest bırakma işlemi davranışınızı tümüy
le değiştirmenizi sağlar. Onu günlük yaşantınıza katarsınız.
Hissetme kalıplarımızın, davranış kalıplarımızı yarattığını anımsayın. His
setme kalıplarımızı kırdığımızda, davranışların arkası da çabasızca kesilir.
Rahatlayıp gevşeyerek başlayın. Sonra, özgürleşmek istediğiniz belli bir
alışkanlığınızı düşünün. Bu alkol, sigara, uyuşturucu, seks, fazla yeme, TV sey
retme bağımlılığı ya da sizin sıkışıp kalmanıza neden olan herhangi bir şey ola
bilir. Alışkanlığı aklınıza getirdikten sonra içinize odaklanın ve ona ilişkin
ŞİMDİKİ hissinizle bağlantı kurun.
Bu hissi kabul edebilir ve onun var olmasına izin verebilir miydiniz?
Bu bağımlılığa sahip olmanın nasıl bir his olduğunu fark edin. Bu yeni
den meydana gelen davranış için kendinizi nasıl onaylamadığınızı da fark edin.
Ve yine, bağımlılığa ilişkin ŞİMDİKİ hissinize odaklanın.
Biraz daha derine inmenize ve bu hissin bir onay, kontrol etme ya da
güvence isteğinden kaynaklanıp kaynaklanmadığını görmenize izin verebi
lir miydiniz?
Söz konusu isteği bırakabilir miydiniz?
Kendinizi daha hafif, daha ferah ve gevşemiş hissetmeye başlayana dek
yukarıdaki adımları gereksindiğiniz kadar tekrarlayın. Alışkanlığa ilişkin hisle
rinizi serbest bırakırken hedefiniz, her iki halde de -onu yapsanız da, yapma
sanız da- kendinizi iyi hissettiğiniz bir noktaya ulaşacak kadar serbest bırak
maktır. Bu size çok esnek bir tutummuş gibi görünebilir. Ama, alışkanlığı sür
dürmek kadar, onu bırakmayı da tümüyle kabul edebildiğiniz bir noktaya ge
lene dek serbest bırakın. İçinizdeki mücadeleyi bu şekilde bitirirsiniz. Ve o za
man alışkanlığınızdan ya da bağımlılığınızdan özgürleşmek çok daha kolay
olacaktır.
257
]!, Sedona Yöntemi
Yine, bağımlılığınıza ilişkin nasıl hissettiğinize odaklanın. O alışkanlıkla
ilgili hissinizi sadece hissetmek için kendinize izin verin.
Bu h is, onay, kontrol etme ya da güvence istemenizden mi kaynakla-
nıyor?
O isteği bırakabilir m iydiniz?
Yukarıdaki adımları birkaç kez daha yineleyin.
Şimdi, o alışkanlığın işlerliğini sürdürdüğü bir zamanı, o belirli davranı
şa teslim olduğunuz bir zamanı anımsayın. Belki bir sigaraya ya da bir bardak
viskiye uzandınız. Belki fazladan bir bisküvi yediniz. Odaklandığınız zaman ne
olursa olsun, o belli eyleme geçmeden hemen önce var olan hissinizle bağlan
tı kurun. ·
258
O Kötü Alışkanlıkları Kırmak �
Onu bzrakabilir miydiniz?
Çoğu kez, alışkanlık haline gelmiş davranışlarda bir ferahlama hissedilir
ya da zorlanmış bir zevk alınır. Ama biz onu bıraktığımızda, o davranışta bu
lunmadan da zevk hissedebilir hale geliriz, çünkü iyi hisler bizim için her an
ulaşılır haldedir. Tüm kısıtlanmış hislerin -hatta olumlu diye adlandırılanların
bile- serbest bırakılabileceğini anımsayın.
O belli davranışta bulunduğunuz zamana yeniden odaklanın. Onu yapma-
nız için sizi motive eden hisleri saptayın ve kabul edin. Onlara izin verin.
Altta yatan bir istek var mı?
Onu bırakabilir miydiniz?
Şimdi, o belli davranışta bulunduktan hemen sonra nasıl hissettiğinizi
anımsayın. Eylemi bitirdiğinizde herhangi bir suçluluk, pişmanlık, tiksinti ya
da başka bir şey hissettiniz mi? Belki şöyle düşündünüz: Hay Allah, yine yap
tım! Bir onaylamama ya da kontrolden çıkmışlık duyusu var mıydı, bakın. O
hissin şimdi olabildiğince farkına varabilir miydiniz?
Bu hislerin sadece his olduğunu anımsayın.
Onların altında bir onay, kontrol etme ya da güvence isteme duyusu
yatıyor mu?
Onu bırakabilir miydiniz?
Yukarıdaki adımları birkaç kez daha yineleyin.
Bir an durun ve o alışkanlığınız ya da bağımlılığınızla ilgili genel hissini
zin şimdiden nasıl değiştiğini fark edin. Bu küçük bir değişiklik de olabilir, bü
yük de. Değişikliğin büyüklüğü ne olursa olsun, bu sizin olumlu bir yöne ha
reket etmeye başladığınızı gösterir.
Şimdi içinize dönün ve alışkanlığı kırmakla ilgili ne hissettiğinize bakın. İn
sanlar sık sık, önceki alışkanlıkları değiştirme girişimlerinden arta kalmış hisle
re sahiptirler. Bu hisler, "Ben bunu bırakacağım" deyip de gerçekleştiremediği
niz zamanlardan kalma olabilir. Eğer bu alışkanlığınızı değiştirmeye ilişkin böy
le bir hisse ya da kuşkuya sahipseniz, o hissi sadece farkındalığınıza getirin.
O hissin altında yatan bir onay, kontrol etme ya da güvence isteme du
yusu var mı?
Onu bırakabilir miydiniz?
İçinize bir bakış daha atın ve alışkanlığın ya da bağımlılığın ötesine geç
meye ilişkin şu anda ne hissediyorsanız onu hissetmek için kendinize izin ve
rin. O hissi kucaklayabilir miydiniz?
Onay, kontrol etme ya da güvence mi istiyorsunuz?
Onu bırakabilir miydiniz?
259
J!, Sedana Yöntemi
Ricb: Çibolata Artıb Ona Hübmetmiyor
260
Bölüm 1 6
Zenginlik Üreticiniz
261
� Sedono Yöntemi
BanRa BanRada, Kafanda Deijil
Şehvet, çoğu kez farkına bile varmadan istediğimiz şeyden kendimizi alı
koyduğumuz duygusal bir haldir. Giriş bölümünde de anlatıldığı gibi, ben em
lak satışı yaparken, banka işlemlerini bankada yapmak yerine, hesap kitap iş
lerini kafada yapmak anlamına gelen "kafa bankacılığı" yapıyordum. Sonunda,
sabş yapmanın ne kadar harika olacağını düşlememe neden olan şehvet duy
gusunu bırakmak için kendime izin verdiğimde ve kendimi işime verdiğimde,
çok daha fazla satış yaptım. Sabş elemanları, pazarlamacılar, yatırımcılar ve yö
neticiler, kafa bankacılığı yapmaya çok yatkın olurlar. Ancak bunu yapanlar sa
dece bu kişiler değildir. İnsanların kafa bankacılığına yatkın olduğu, adı çık
mış bir başka alan da borsa alanıdır.
Borsaya ilişkin şuna benzer bir deyiş duymuş olabilirsiniz: "Boğalar ve
Ayılar para yapıyor ama domuzlar katlediliyor." Bu özdeyişin arkasında bir
sır yatar ve siz de onu doğrudan deneyimlemiş olabilirsiniz. Çoğu yabrım ka
rarı, sağlam gerçekleri ve açık sezgileri temel almak yerine, duygusallığa da
yanır. Başarısız yatırımcılar ve hatta bazı başarılı yatırımcılar da, sık sık, da
ha işlemler bitmeden kazançlarını ve kayıplarını hesaplamaya başlarlar. Ka
zançlarını kağıt üzerinde hesaplarlar ve daha kesin sonuçlar gelmeden onla
rı akıldan harcamaya başlarlar. Ve ayrıca, bir işlemle de gereğinden fazla oya
lanma eğilimindedirler çünkü onun daha iyi sonuçlara götürebileceğini
umarlar. Bu eylemlerin her ikisi de şehvete ve şehvetin doğasında var olan
düş kurmaya dayanır. Eğer siz de bu tür bir yatırımcıysanız, altta yatan iste
ği saptayarak -onay, kontrol etme ya da güvence- şehvetinizi anında bırakabi
lirsiniz. Bunu gerçekleştirdiğiniz zaman, daha bilgece yabrım kararları alırsınız.
Duygusal yatırım sorununun bir parçasını da korku oluşturur. İnsanlar
çoğu kez piyasadaki doğrularla ilgili sezgisel olarak bildiklerine dayanarak
davranmazlar, çünkü hata yapacaklarından korkarlar. Ya da korku onları felç
ederek kazançlarına sahip çıkmaktan ya da zararlarına son vermekten alıko
yar. O nedenle, korku temelli yatırımlarda bulunduğunuzu görüyorsanız, onu
doğrudan bırakmak ya da onu isteklerinizden biri olarak görmek ve bu yoldan
bırakmak için kendinize izin verin.
Birçok yabrımcının kendini aldatma yollarından üçüncüsü de, aslında sa
hip olduğundan daha fazla kontrolü elinde tuttuğuna inanmasından kaynak
lanır ve gerçek ortaya çıktıktan sonra, kendilerine bunun zaten böyle olacağı
nı bildiklerini söylerler. Çoğu kez de yatırım işinde uzmanlardan daha iyi ol
duklarını sanırlar. Nakit para kullanırken yanlış kararlar alırlar. Sonradan piş-
262
Zenginlik Üretlciniz �
manlık duyacağımız şeyleri yapmamıza ne
den olan yine algılarımızı engelleyen duy "Sedana )3öntemi' nin işe
gulardır.
Bir iş anlaşması ya da borsa işlemine
yaradı[Jını hiç luı.şkusuz söyleye
girmeden ya da çıkmadan önce, serbest bı bilirim! '13aşla sapftulığım 1-ıekf,
rakmak için kendinize izin verirseniz, za parasal durumumu diaenlemekti.
manlamanızın düzeldiğini göreceksiniz. Bir Onu serbest bırahlıldan sonra,
önseziniz olduğunda da, harekete geçme
den önce serbest bırakırsanız, sezgi ve kor asd hedefimin, kendi de.ğerimi
ku ve hırs arasındaki farkı anlayabilirsiniz. bilmeme izin vermek 01.dufjunu
Yatırımlarınızda Yöntem'i ne kadar çok kul gördüm. <"Bunu i:zleyen ÜÇ lıafta
lanırsanız, düş yerine gerçekleri ve şehvet
içinde, son sekiz aydan dalıa
le korku yerine sezgilerinizi o kadar izleme
ye başladığınızı görürsünüz. fa:zla para hawrulım. 11
- <:Noel 9<elly,
Ana Babanızın <"Broomall, .Yl. '13.'l).
Parasal EtRinliRleri Üzerine
Serbest BıraRmaR
263
� Sedana Yöntemi
olmasan bile yoksulmuş gibi davranman gerekiyor. Başarılı olduğun için övün
memen, böbürlenmemen gerekiyor. Ben komisyonla iş yapıyorum ve ya bolluk
ya da kıtlık yaratıyorum. Şimdi anlıyorum ki başarılı olmak ama sonra hemen
geri çekilmek gibi bir kalıbı bilerek yaratmışım. Ama şimdi bunun üzerinde
serbest bırakmalar yaptığım için kendimi daha özgür hissediyorum."
Bu nedenle, ana babanızın paraya ilişkin tutumlarını, para konusunda si
ze ve birbirlerine karşı nasıl davrandıklarını göz önünde bulundurun.
Sonra sorun: Ana-babanızın paraya ilişkin tutumlarında ve etkinlikle
rinde değiştirmek istediğiniz ya da direndiğiniz herhangi bir şey var mı?
Onların o tutumlarını değiştirmek ya da ona direnmek istemeyi bıra
kabilir miydiniz?
Ana babanızın parayı ele alış biçimlerine ya da paraya ilişkin tutumlarına
direndiğiniz başka bir şey daha bulun.
O direnci şimdi bırakabilir miydiniz? Onun eriyip yok olmasına sade
ce izin verebilir miydiniz?
Şimdi, ana babanızın parayı nasıl ele aldıkları, parayla olan ilişkilerinde
onlara ne olduğu ya da paraya ilişkin size nasıl davrandıkları konusunda de
ğiştirmek istediğiniz başka bir şey düşünün.
Onu değiştirmek isteğinizi bırakabilir miydiniz?
Devam etmeden önce yukarıdaki soruları birkaç kez daha yineleyin.
A na babanız paraya ilişkin, hiç fark etmeden taklit ettiğiniz -kendi ya-
şantınıza soktuğunuz bir kalıba- olumsuz bir kalıba sahip miydi?
Eğer öyleyse, o tutumu, inancı ya da alışkanlık kalıbını kabul edebilir
miydin iz?
O, onay, kontrol etmek ya da güvence isteğinizden mi kaynaklanıyor?
Hangi istek olursa olsun: Onu bırakmak için kendinize izin verebilir
miydiniz?
A na babanızın modelini benimsediğiniz parasal durumunuza ilişkin
hoşlanmadığınız ve değiştirmek isteyeceğiniz başka bir şey var mı?
Sadece şimdilik, ona kabul verebilir miydiniz?
Onu değiştirmek istemeyi bırakabilir miydiniz? Ana babanızı taklit et
mek istemeyi bırakabilir miydiniz?
Suçluluk ve utanç bölümünde de değindiğim gibi, yaşantılarımızın ilk yıl
larında -biz büyürken- ana babamız bize Tanrı gibi gelir. Bizi beslerler, barı-
264
Zenglnllk Üretlclnlz �
nak sağlarlar ve giydirirler ve onların yaptıkları iyi olmasa bile biz bilinçaltında
onları kendimize model alırız.
Geçmişte bilinçaltında oluşturulmuş böyle bir modellemeyi şu anda fark
edip etmediğinize bakın.
Eğer böyle bir modelleme varsa, olmasına sadece izin verebilir miydi
n iz?
Bir onay, kontrol etmek ya da güvence isteme duyusu var mı?
Eğer varsa, o isteğin serbest kalmasına izin verebilir miydiniz?
Şimdi yeniden, ana babanızın paraya ilişkin tutumunda direndiğiniz ve
değiştirmek istediğiniz başka bir şeyin olup olmadığına bakın. Ya da bir şekil
de onların para modelini benimsediniz mi?
Onun var olmasına sadece izin verebilir miydiniz, kabul edebilir miy-
diniz?
O, onay, kontrol etmek ya da güvence isteğinizden mi kaynaklanıyor?
Onu bırakmak için kendinize izin verebilir miydiniz?
Şimdi bir an durun ve serbest bıraktıktan hemen sonra nasıl hissettiğini
ze bakın. Bu, ek keşiflerde bulunmak için inanılmaz değerli bir konudur. Öte
si, ana babanızın parayla ilgili sahip olduğu ve sizi geri tutan inançlardan ve
tutumlardan özgürleşmek de tümüyle olasıdır. Siz şimdi seçtiğiniz biçimde var
olabilirsiniz. Artık, onların sizin olmanızı istedikleri biçimde olmanıza gerek
yoktur ve onların tutumlarına gösterdiğiniz direnç içinde yaşamanıza da gerek
yoktur. Bunun anahtarı, direncinizi (olmuş olanı ya da olmakta olanı değiştir
meyi isteme duyusunu) bırakmaktır ve güvende olmak ya da onların onayını
almak adına ana babanız gibi olmak istemeyi bırakmaktır.
Paraya ilişkin -aslında her şeye ilişkin- sıkışıp kaldığımız başka bir alan
da, korku alanıdır. 13. Bölüm, Korku ve Kaygıları Bırakmanın Sırrı'ndan anım
sayacağınız gibi, bilinçaltında korktuğumuz her şeyin olmasını isteriz. Bilerek
istemesek de ya da farkında olmasak da, o olumsuz yöne çekiliriz. Paraya iliş·
kin korkularınızı düşünün. Tanıdığımız kişiler ya da çoğumuz, geçmişte para·
ya ilişkin pek de hoşlanmadığımız şeyler yaşamıştır. O yüzden de bu tür dene
yimlerin yinelenmesini engellemek ya da onlardan kaçınmak isteriz ki bu da
265
� Sedana Yöntemi
elbette bu deneyimleri aklımızda tuttuğumuz anlamına gelir. Eminim, bu tür
beklentilerin tümüyle bilincinizden çıkmasını tercih edersiniz. O zaman, onla
rı deneyim alanınıza çekmek yerine, gelin sorunları birlikte keşfedelim.
Annem ve babam Bunalım Yılları'nda büyümüş ve babam, ailesinin evle
rini nasıl kaybettiklerini görmüş. Annem babamı emlak sahibi olmaları için
boş yere ikna etmeye çalıştı. Babam bir
emlakçı olarak komisyonlardan iyi para
kazanıyordu ve başka insanları da, ger
"Edindiğim ve edinmeye devam
çekleştirdiği anlaşmalar sayesinde dolar
ettiğim ka:zançlar, sanki hiçbir çabaya milyoneri yapb. Ama kendisi, çok küçük
gerek kalmaJan artıyor, bu tıpkı kri bir yatırımın milyonlarca dolar olarak
tik hiilleye ulaşmak gibi bir şey! geri dönebileceği birçok fırsab kaçırdı.
Gerçek şu ki bazen içinde oturduğumuz
r:Kıırsıı alrruulan önce, iş yerimde evleri bile kiraladı, oysa onları sabn ala
üretimden lıiç pay almıyordum. cak gücü vardı ve kısa bir süre sonra da
r:Kıırsıı bilirdifJimde, ilk payımı büyük bir karla satabilirdi. Bu alanda
aldım. Sonra da lıer ay vermeye
hiç farkına varmadan babamı modelle
mişim. Karım Amy, ben ne olup bittiğini
devam ettiler, lıatla üç kez de en iyi anlayana dek, bu konuda beni yıllarca
üretici ödülünü verdiler. Sonra da kandırmak zorunda kalmıştı ve ben so
yöneticiler bana, aynı şeyi yapmaları nunda emlak sahibi olma korkumu ser
best bırakmayı becerdim. Ve biz Pho
içiıı di{Jer insanların nasıl motive
enix' de bir apartman kab satın aldık,
edilebilec.e{Jini sordular!" sonra da onu karla sattık. Şimdi Seda
na, Arizona' da çok güzel bir eve sahi
- c:Peter c:Pie:uo,
biz. Ben babamdan miras aldığım 'em
St. �ı"flustine, �. 'lFD. lak sahibi olma korkusu'nu serbest bı-
rakmasaydım, bunun bizim için müm
kün olamayacağını biliyorum.
Çok paranız ya da parasal özgürlüğünüz olursa, olmasından korktuğu
nuz bir şey nedir? Belki maliyenin peşinize düşeceğinden korkuyorsunuzdur,
yüksek vergiler ödemekten ya da kötü yabrımlar yapmaktan korkuyorsunuz
dur.
O hangi korku olursa olsun: Sadece şimdilik, o korkunun gerçekleşme
sini istemeyi bırakabilir miydiniz? Biliyorum, bu garip bir düşünce ama di
ğer bölümlerde de gördüğümüz gibi işe yarıyor.
Bankada çok paranız olursa, başka ne gibi bir şeyin olmasından kor
kuyorsun uz?
266
Zenginlik Üreticiniz �
Onu bir hak olarak mı kabul ederdiniz?
Onun, ilişkilerinize zarar vereceğinden mi korkuyorsunuz?
Çok paranızın olmasına ya da parasal özgürlüğe sahip olmanıza ilişkin
korkularınızın ne olduğuna bakın ve bunlardan birini seçin.
O korkunun gerçekleşmesini istemeyi bırakabilir miydiniz?
Tümüyle parasal bir özgürlüğe ve bolluğa sahip olursanız, olmasından
korktuğunuz başka bir şey bulun. Belki de parayı sorumlulukla kullanamaya
cağınızdan korkuyorsunuz.
Onun olmasını istemeyi bırakabilir miydiniz?
Yukarıdaki soruları birkaç kez daha yineleyin ve korkularınızın yok olma
sına izin verin.
Korktuğunuz şeyin gerçekleşmesini istemeyi bırakmak için bu kısa yolu
kullanabilirsiniz. Ayrıca, para, bolluk ve parasal özgürlüğe ilişkin korkularını
zın bir listesini yaparak, onları doğrudan onay, kontrol etmek ve güvence iste
me sorularını kullanarak da serbest bırakabilirsiniz. Her iki şekilde korkuları
nızı ortadan kaldırdığınızda, ilerlemek için özgürleşecek ve yaşantınızda iste
diğiniz bolluk türünü de tam olarak yaratabileceksiniz.
267
� Sedona Yöntemi
Hoşlandığınız bir şeyi düşünmek size zor gelebilir, özellikle de parasal
durumunuz olmasını istediğiniz gibi değilse. Ama o tıkanıp kalmışsa, bazı bi
linçaltı isteklerin ya da hislerin sizi bırakmaktan ve ilerlemekten alıkoyduğu
na emin olabilirsiniz. O yüzden, aşağıdaki soruların üzerinden geçerken ola
bildiğince açık olun ve farkına varmak için kendinize izin verin ve aklınıza ge
len ilk düşünceyi ya da hissi kabul edin.
Şimdiki parasal durumunuza ilişkin hoşlanmadığınız bir şey nedir?
Onun, onay, kontrol etme ya da güvence isteğinizden kaynaklanıp kay-
naklanmadığına bakın.
Hangi istek olursa olsun: Onu bırakabilir miydiniz?
Şimdiki parasal durumunuza ilişkin hoşlandığınız bir şey nedir?
O, onay, kontrol etme ya da güvence istemekten mi kaynaklan ıyor?
Onu bırakmak için kendinize izin verebilir miydiniz?
Şimdiki parasal durumunuza ilişkin hoşlanmadığın ız bir şey nedir?
O, onay, kontrol etme ya da güvence istemekten mi kaynaklanıyor?
Her hoşlanma ve hoşlanmama çifti için yaklaşık dokuz tekrar yaparak bu
soru dizisine gönlünüzce devam edin.
Hazır olduğunuzda vites değiştirelim.
Yaşantınızın şu anında parayla kurduğunuz ilişki biçimini kucakla
mak ya da kabul etmek için kendinize izin verebilir miydiniz? Seçtiğiniz ya
da olmasını arzuladığınız biçimde olmasa bile, bu ilişki türünü olduğu gibi ku
caklamak, ilerlemek için iyi bir altyapı oluşturacaktır.
O yüzden, şimdilik, şu an için geçerli olan ilişki biçiminizi kucaklama
ak için kendinize izin verebilir miydiniz?
Onun olmasına izin verebilir m iydiniz? iyi olduğunu bilebilir miydi-
niz?
Onu olduğu gibi kabul etme iznini kendinize vermede ne kadar özgür
olursanız, onun seçiminize göre olmasını sağlayacak eyleme de o kadar geçe
bilirsiniz.
Şimdi ona yeniden bakın. Şimdiki geçerli anda, yaşan tınızda paraya
ilişkin olan şeyleri sadece kucaklamak, kabul etmek ya da olduğu gibi olma
sı için kendinize izin verebilir m iydiniz?
Düşünceleriniz, hisleriniz, tutumlarınız ve eylemleriniz: Onların, sadece
bir an için, oldukları gibi olmalarına izin verebilir miydiniz, onları kabul
edebilir m iydiniz?
268
Zenginlik Üreticlniz �
Şimdi bir an durun ve yukarıdaki üç işlemi gerçekleştirdikten sonra his
settiğiniz farkı görün. Bu işlemleri neşeli bir biçimde yaşantınıza katın. Örne
ğin, bir şeyi ana babanızın yaptığı gibi yaptığınızı fark ettiğinizde ve bu sizin
yapmak istediğiniz bir biçim değilse, ona direnmeyi ya da onu değiştirmek is
temeyi serbest bırakın ve neler olduğuna bakın. Bir korku ya da kaygının far
kındalığınıza geldiğini gördüğünüzde, onay, kontrol etme ya da güvence soru
larını kullanarak onu serbest bırakın. Ya da sadece o korkunun gerçekleşme
sini istemeyi bırakın. Ayrıca, hoşlanma ve hoşlanmama üzerine de odaklı çalış
malar yapabilirsiniz.
Son olarak, parasal durumunuzu olduğu gibi kabul etmek için kendinize
sadece izin verin. Kabul verebilir hale ne kadar gelirseniz, onu değiştirme öz
gürlüğüne de o kadar sahip olursunuz.
269
!!, Sedona Yöntemi
Para sizi kontrol etmeye çalıştı mı? Ya da para tarafından kontrol edil
diğin izi hiç hissetiniz mi?
Eğer öyleyse, karşılığında siz de onu kontrol etmek istemeyi bırakabi-
lir miydiniz?
Parayı kontrol etmeye çalıştınız mı?
Eğer öyleyse, parayı kontrol etmek istemeyi bırakabilir miydiniz?
Para sizi kontrol etmeye çalıştı mı ya da öyle hissedildi mi?
Hiç para tarafından kurban edilmiş ya da onun merhametine kalmış
gibi hissettiniz mi?
Parayı kontrol etmek istemeyi bırakabilir miydiniz?
Herhangi bir biçimde parayı kontrol etmeye çalıştınız mı?
Eğer öyleyse, parayı kontrol etmek istemeyi şimdi bırakabilir miydi-
niz?
Paranın, para her nasılsa öyle olma hakkını, paraya bağışlayabilir mi
siniz?
Bu son sorunun sadece bir karar olduğunu anımsayın ve paraya, olduğu
gibi olma hakkını bağışladığınızda, parayla olan ilişkinizi güçlü bir biçimde de
ğiştirirsiniz.
Paraya, paranın olduğu gibi olma hakkını bağışlar mıydınız, sadece
şimdilik?
Paranın, para her nasılsa öyle olma hakkını, şimdi paraya bağışlıyor
musunuz?
Eğer bunu az da olsa yapabiliyorsanız, içsel olarak nasıl daha iyi hisset
tiğinizi fark edin. Eğer yanıtınız "hayır" ise, o zaman kontrol konusunda yapı
lacak daha serbest bırakmaların olduğunu açıkça hissediyorsunuzdur. Bıraka
na kadar yukarıdaki soruları yinelemeyi sürdürün. Eğer "evet" yanıtını veriyor
sanız, bir sonraki onay kısmına geçin.
Parada ya da paraya ilişkin herhangi bir şeyde hoşlanmadığın ız ya da
onaylamadığınız bir şey oldu mu?
Eğer öyleyse, paradan onayınızı esirgemeyi bırakabilir miydin iz?
Ondan hoşlanmamayı ya da onu onaylamamayı bırakabilir miydiniz?
Paranın sizdeki herhangi bir şeyden hoşlanmadığını ya da onaylama-
dığını bir biçimde hissettiniz mi? Biliyorum, bu da biraz abartılı gelebilir ama
öyle hissediyor olabilirsiniz.
270
Zenginlik Üretlclnlz �
Paradan onay istemeyi bırakabilir m iydiniz?
Parada hoşlanmadığınız ya da onaylamadığınız herhangi bir şey oldu
mu?
Ondan hoşlanmamayı ya da onu onaylamamayı, sadece şimdilik, bıra
kabilir m iydiniz?
Paranın sizdeki herhangi bir şeyden hoşlanmadığını ya da onaylamadığı
nı ya da esirgediğini bir biçimde hissettiniz mi? Biliyorum, bu çok anlamsız ge
lebilir ama yine de o hisler orada olabilir.
Paradan onay istemeyi bırakabilir miydiniz?
Paraya ilişkin ya da parada hoşlanmadığınız ya da onaylamadığınız
herhangi bir şey oldu mu?
Paradan onayınızı esirgemek istemeyi bırakabilir miydiniz?
Paranın sizdeki herhangi bir şeyden hoşlanmadığı ya da onaylamadı
ğı bir biçimde hissedildi mi?
Onay istemeyi bırakabilir miydiniz?
Sadece şimdilik, paraya karşı yalnızca sevgi ve kabul hisleri beslemek
için kendin ize izin verebilir miydiniz?
Paraya karşı yalnızca sevgi ve kabul duyumsamak içi kendinize izin
verir m iydiniz?
Paraya karşı yalnızca bir sevgi ve kabul hissine sahip misiniz?
Bu son sorunun bir karar ya da seçim olduğunu anımsayın. Yine, paraya
ilişkin onay konusunda yapılan bu azıcık serbest bırakmaların bile, farkındalı
ğınızı nasıl biraz daha değiştirdiğini fark edin. Gereksinim duyuyorsanız onay
sorularını sormayı sürdürebilirsiniz ya da devam edin ve paraya ilişkin güven
ce istemeyi keşfedin.
Paranın size herhangi bir biçimde meydan okuduğunu, karşı çıktığını
ya da sizi tehdit ettiğini ya da parayla ilgili herhangi bir şeyin bunu size
yaptığını bir biçimde hissettiniz mi?
Eğer öyleyse, güvence ya da hayatta kalmayı istemeyi bırakabilir miy
diniz?
Siz paraya herhangi bir biçimde meydan okudunuz, karşı çıktınız ya
da onu tehdit ettiniz mi?
Şimdi, para bir kişi olmadığından bu yine biraz abartılı olabilir. Ama his
düzeyinde siz yine de öyle hissediyor olabilirsiniz.
271
J;! Sedono Yöntemi
Paraya meydan okumayı, karşı çıkmayı ya da onu tehdit etmeyi iste
meyi bırakabilir miydiniz?
Para size meydan okudu, karşı çıktı ya da sizi tehdit etti mi? Ya da öy
le hissedildi mi?
Eğer öyleyse, o hissin farkındalığınıza getirdiği güvence ya da hayatta
kalma isteğini bırakabilir miydiniz?
Paraya bir biçimde meydan okudunuz, karşı çıktınız ya da onu tehdit
ettiniz mi?
Bunu yapmak istemeyi bırakabilir miydiniz?
Para size meydan okudu, karşı çıktı ya da sizi tehdit etti mi? Ya da öy
le hissedildi mi?
Eğer öyleyse, güvence ya da hayatta kalma isteğinizi bırakabilir miy
diniz?
Siz paraya meydan okudunuz, karşı çıktınız ya da onu tehdit ettiniz
mi? Ya da bunu yapmak istediniz mi? Onun salıverilmesine sadece izin ve
rebilir miydiniz?
Paraya ilişkin yalnızca bir iyilik, güvenç ve güven hissine sahip olmak
için kendinize izin verebilir miydiniz?
Paraya ilişkin yalnızca bir iyilik, güvenç ve güven hissine sahip olmak
için kendinize izin verir miydiniz?
Paraya ilişkin yalnızca bir iyilik, güvenç ve güven hissine sahip misi-
niz?
Son üç soruya "evet" diyebilene kadar, bu soruların üzerinden gereksin
diğiniz ölçüde geçebilirsiniz. Bunu yapabildiğinizde, parayla olan ilişkinizdeki
hislerinizin tümüyle değiştiğini göreceksiniz. Para bir nesne olmasına ve bir
kişi olmamasına karşın, biz farkındalığımızda onunla bir ilişki kurarız. Bu iliş
kiyle ilgili hisleri bu biçimde serbest bırakmak, gerçekten birçok durağanlığı
temizleyebilir.
272
Zenginlik Üreticlniz �
öğrenmesi gerekiyordu. Parasal sorunları da vardı. Manikür yaparak kazandı
ğı para ayda 900 dolar idi ve masraflarını anca karşılıyordu. Geriye kalan pa
ra, değil başka şeylere, yiyecek masraflarına bile yetmiyordu. "Yaşadığım tüm
o kaygılar ve ıstıraplarla bu özgürlük değildi" diyor. "O yüzden Sedona Yön
temi'ni öğrenmeye başladığımda çok şaşırdım, çünkü çok basitti ve çok hızlı
iş görüyordu. Bolluk yoksunluğuma karşı direncimi bıraktıktan dört gün son
ra, bir Ortodoks Yahudi topluluğundan yeni bir müşteri geldi. Telefon rehbe
rine koyduğum küçücük bir duyuruyu görmüştü. Bana annesini, büyükanne
sini, yeğenlerini ve arkadaşlarını gönderdi. Bir buçuk ay içinde işim üç kat bü
yüdü. 2.000 dolar kazanıyordum ve serbest bırakmaktan başka bir şey de yap
mamıştım."
Julia, yoksulluk bilincini, ana vatanında birlikte yaşadığı insanların tutu
mundan miras olarak aldığını fark etti. Bilinçaltında, zengin olma korkusuna
sahipti. Yoksul olmanın ve varlıklı olmanın avantajları n edir? diye sordu. Pa
ra harcadığında içsel olarak garip hissettiğini gördü. Mağaza raflarındaki hep
en ucuz şeyleri satın alma alışkanlığını tersine çevirmeye karar verdi. Hiç pa
ram olmadığı inancımı anımsamama izin verebilir miyim? ve Paraya sahip
olamayacağıma nasıl inanmış olduğumu anımsayabilir miyim? gibi sorula
rı kullanarak daha iyisini hak ettiği konusunda serbest bırakmalarını sürdür
dü. Ayrıca, paraya olan bağlılığının, güvence/hayatta kalma isteğinden kay
naklandığını da gördü.
"Serbest bırakmadan önce, zincirlere bağlıyız ve bunu bilmiyoruz" diyor
Julia. "Serbest bırakmayı öğrendikten sonra, zincirlere bağlı olduğumuzu bilir
hale geliyoruz ve onu bırakmazsak acı veriyor. Direnç gösterirken güneş sinir
ağı bölgem (ç.n.: mide bölgesi, solar plexus) acırdı. Ama parasal güvenceye iliş
kin hedeflerim üzerinde çalıştıkça acı eriyip gitmeye başladı. Şimdi kendimi
dingin hissediyorum ve gelirim de güvenilir düzeyde."
273
� Sedona Yöntemi
Parasal özgürlüğe ya da bolluğa sahip olmak size hangi yararı sağla
yacak?
Bu yarar onay, kontrol etme ya da güvence istemekten mi kaynaklanı
yor?
Hangi istek olursa olsun: Onu
bırakmak için kendinize izin verebi
lir miydiniz?
1125 yd boyunca Jorlııne 500 Parasal özgürlüğe ya da bolluğa
şirkeJ.leri için çalıştım ama ben lıep sahip olmak hangi zarara neden ola
kaybcdiyormuşıım gibi lıisscttim. 9iep cak?
Eğer aklınıza hiçbir şey gelmiyor
kendi işimi 1uırmah,, deyim yerindeyse
sa, o zaman bunu bırakın. Sonra da bu
aııa mlımiylc oları yi;beh. bağımı nun altında herhangi bir onay, kontrol
k.csmch. istiyordıım. 'ı3irisi bana etme ya da güvence isteme duyusunun
&krıa ]önlemi'nirı lwsctlerini verdi, yatıp yatmadığını belirleyin.
Hangi istek olursa olsun: Onun
ben de onları arabaya altım ve bir yd serbest bırakılmasına izin verebilir
boyıınca dinledim. 'ı3ıı süre içinde miydiniz?
kendi başıma yola çık.tını ve bunu yap Eğer şimdiki yaşantınızda para
sal özgürlüğe ya da bolluğa sahip ol
rnahlan k.ork.madım. Sakcc ZCTlfJirılik. duğunuzu hissetmiyorsanız, parasal
ve başarının bana geleceğine inanıyor özgürlüğe ya da bolluğa ilişkin saklı
dı.ım ve öyle de olJıı -mucizevi zararların söz konusu olabileceğini
anımsayın. Bu nedenle, bu işleme ola
biçimde. 'ı3unıı uçılılayamıyorum.
bildiğince açık olun ve aklınıza ilk ge
'LJulıa u:z. çalışıyorum ve dalıa çolı len düşünce ya da hisse odaklanmak
para lw:z.anıyorıım, sevdiğim şeyleri için kendinize izin verin. Sonra da
onu bırakın. Siz saklı zararları ortaya
yapabiliyorıım ve dalıa lıı.ı:z.ıırluyum.
çıkartmadıkça, onlar yaşantınıza hük
'ı3unıı ]önlem'e bağlıyorum, çürık.ü metmeyi sürdürecektir.
yaşantımda değişen başlw bir şey Parasal özgürlüğe ya da bolluğa
lrruıd 11 sahip olmak size hangi yararı sağla
o ı.
yacak?
- <fl.ich Jorrcsl,
O, onay, kontrol etme ya da gü
Claremoııl, ...71. . '13.'LJ. vence isteğinizden mi kaynaklanıyor?
Onu bırakmak için kendinize
izin verebilir miydin iz?
Parasal özgürlüğe ve bolluğa sahip olmak hangi zarara neden olacak?
274
Zenginlik Üretlclnlz �
Onun, onay, kontrol etme ya da güvence istemekle ilgili olup olmadığına
bakın.
O isteği sadece özgür bırakabilir miydiniz?
Bu işlemi bitirmeden önce yarar ve zarar sorularını değiştirerek en az do
kuz kez yineleyin ve her katmanda serbest bıraktığınızdan da emin olun. Da
ha önce de değindiğim gibi, bazen tek bir konuya ilişkin yararları ve zararları
bir oturuşta, bir saatten fazla yaptığım olmuştur. Aslında birçok kez bundan
da uzun yaptığım oldu. Çünkü birlikte �r bir yarar ve zarar, o belli konuya
ilişkin bütün bir his katmanını oluşturur. Bunları serbest kıldığınızda, hep ar
zuladığınız parasal özgürlüğe ve bolluğa daha da yaklaşacaksınız.
275
� Sedana Yöntemi
Onun, onay istemek, kontrol etmeyi istemek ya da güvence istemekten
kaynaklanıp kaynaklanmadığına bakın.
Onu bırakabilir miydiniz?
Görüntünün kendisinde herhangi bir isteğin söz konusu olup olmadığı
na bakın.
Eğer bir istek söz konusuysa, onun serbest bırakılmasına sadece izin
verebilir miydiniz?
Hangi istek olursa olsun: Onu bırakmak için kendinize izin verebilir
miydiniz?
Yine, parasal özgürlüğe ve bolluğa ŞİMDİ sahip olduğunuzu imgeleme
niz için kendinize izin verin. Ona sahip olmanın iyi olduğunu bilin.
O görüntüyü tüm üyle farkındalığınıza kabul etmek için kendin ize izin
verebilir miydiniz?
Ona sahip olmanın iyi olduğu ve bunun da ŞİMDİ olduğu bilişi içinde ra
hatlamanız için kendinize izin verin. Onu hak ettiğinizi, ona layık olduğunu
zu bilerek yaşantınıza parasal özgürlüğün ve bolluğun girmesini kabul etmek
için kendinize sadece izin verin.
276
Bölüm 1 7
ilişki Sihri
277
� Sedana Yöntemi
Sevqiyi Hep Yanlış Yerlerde AramaRtan Vazqeçin
Çoğumuz, sızdıran bir kabı dolduracak kadar sevgi talep eder dururuz.
Dışsal bir kaynaktan her sevgi alıyormuş gibi göründüğümüzde, özellikle de
başka bir insandan, sevginin kendi dışımızda bulunabileceği inancı daha da
güçlenir. Bu yüzden sevgi ya da onay alma hissinin doğasında bir "sızıntı" var
dır. Yaygın sızıntılar, sevgiyi kaybetme korkusunu, sevgisine ihtiyaç duyduğu
muzu hissettiğimiz kişilere gücenmeyi ya da kızmayı ve doğamız gereği zaten
olduğumuz sevgiyi görmemek gibi basit bir eylemi içerir.
İyi haber şu ki sevgi ya da onay isteğini bırakarak bu ikilemlerin her bi
rini tersine çevirebilirsiniz. Ayrıca, sadece sevgi almak yerine karşılıklı sevme
nin yollarını ve sevgi almaya ek olarak karşılıklı sevgi vermenin yollarını ara
yarak da işlemi hızlandırırsınız. Hangi türden olursa olsun -bir hayat arkada
şı, dost ya da aile üyesiyle- özel bir ilişkiniz varsa ve siz elinizden geldiğince
o kişiyi sadece olduğu gibi sevebilme noktasına ulaşabilirseniz, o zaman her
ikiniz de rahatlayabilir ve birbirinize karşı daha gerçek, güvenilir ve doğru ola
bilirsiniz. Bu, çok daha sağlıklı, daha tatmin edici etkileşimler sağlar.
İlişkileri geliştirmeye yönelik, çoğu kez gözden kaçırılan birkaç önemli
anahtar vardır. Bunlardan biri, karşılıklı olma ilkesidir. Eğer eşinizle içsel ya da
dışsal olarak karşılıklı olmayan bir şey yapıyorsanız, bu sadece her ikinizin de
sinirini bozacaktır. Size karımla olan ilişk°fmden basit bir örnek vereyim. Ben sa
dece "erkek filmleri" izlemekten hoşlanıyordum ve Amy de sadece "kadın film
leri" görmek istiyordu. Bu, televizyon izlerken ve sinemaya giderken bir ikileme
neden oluyordu. Birbirimize isteklerimizi zorlamak yerine ya da birimizin diğe
ri adına fedakarlıkta bulunması gerektiğini varsaymak yerine ki bunlar karşılık
lı bir çözüm sağlamazdı, açıkça sorunu tartıştık, bu soruna ilişkin hislerimizi
serbest bıraktık ve her ikimizin de hoşlanacağı filmleri belirlemeye başladık. İşin
gerçeği, karşılıklı olmaya yönelik serbest bırakmalar yaptığımız için, şimdi her
ikimiz de birbirimizin film zevkine daha açığız ve seçimlerimizde uyuşmadığı
mız da ender oluyor. Uyuşmadığımız zamanlar ya karşılıklı olduğunu hissediyor
sak eşimizin seçtiği filmi görmeye gidiyoruz ya yalnız gidiyoruz ya da bir başka
arkadaşımızla gidiyoruz. İster öyle, ister böyle olsun, ikimiz de daha mutlu olu
yoruz. Hatta ben çoğu 'kadın filmlerinden' de 'erkek filmleri' kadar zevk alma
ya başladım. Amy de aynı şekilde bazı 'erkek filmlerinin' tadına varır oldu.
Gerçekten besleyici ve destekleyici olabilmesi için, sevginin koşulsuz ol
ması gerekir. Kendinizden ne kadar çok verebilirseniz ve ilginizi karşılığında
hiçbir şey istemeden verebilirseniz, o kadar mutlu olursunuz. Bunun yerine,
278
il işki Sihri �
çoğumuzun ilişkileri takasa dayanır. "Benim için bunu yaparsan, ben de senin
için şunu yaparım." Takas, ticarette harika bir iş görebilir, ancak gerçek sevgi,
bir iş anlaşmasından çok daha fazlasıdır.
Gerçek sevgi ya da ilgi, her zaman her iki eşi de desteklemelidir. Eğer bir
taraf diğerine kendi kişisel hesapları yüzünden veriyorsa, bu vermek değildir.
Böyle durumlar, birbirine bağımlılık hatta taciz yaratabilir. Bu nedenle verdi
ğiniz zaman, hem vermenin tadını çıkarttığınızdan, hem de istenilen bir şey
verdiğinizden emin olun. Şimdi bu, hep diğer eşin istediğini yapmanız gerek
tiği anlamına gelmez; hep kendi istediğinizi yapmak anlamına da gelmez. Bu
nun anlamı, ilişkide karşılıklı kazanç sağlayacak yolların keşfedilmesi için ken
dinize izin vermektir.
Bu birkaç yönergeyi özel ilişkilerinizde izlerseniz, oyunu baştan kazan
mış olursunuz.
Eğer romantik bir ilişki yaşadıysanız, çoğu insanın "balayı dönemi" dedi
ği şeyi de herhalde deneyimlemişsinizdir. Yepyeni bir ilişkinin başında değilse
niz, o dönemde deneyimlediğiniz sevgi, ilgi ve haz, şimdilerde büyük bir olası
lıkla anı olmuştur bile. Peki, arzu içinde geriye baktığınızda, balayınızda dene
yimlediğiniz şeyle, şimdi yaşadıklarınız arasındaki fark nedir? Basit: 1lişkinin
başında eşinizi olduğu gibi sevmiş ve kabul etmiştiniz. Hatta eşinizi bazı özel
liklerinden ötürü sevmiş olabilirsiniz, bu özellikler -ya da belli nitelikler- si
zi bugün deli etse bile.
Bir ilişkinin tatsızlaşmaya başladığı nokta, eşinizin bir şeyi belli bir biçim
de söylediği ya da yaptığı ya da davrandığı ve sizin de bunu içsel olarak kabul
etmeyi reddettiğiniz noktadır. Siz o zaman o belli davranışa ya da özelliğe di
renmeye başlarsınız ama aynı zamanda o kişinin onu yeniden sergilemesini de
beklersiniz. 8. Bölüm'de de değindiğim gibi, biz eşimize ilişkin değiştirmek -
ya da direnmek- istediğimiz şeylerin içsel listelerini çıkarmaya ve sonra da
yaptıkları her şeyi o listeyle karşılaştırmaya başlarız. Eğer davranışlar, tutum
lar ya da söylemler listemizdeki maddelerle uyuşursa yanına içsel bir işaret ko
yarız ve daha da çok direniriz. Biz böyle bir listeyi bir kez başlattık mı, sürek
li ona ekleyecek yeni maddeler arar dururuz. Bu sürecin tümü genelde kont
rolden çıkar ve ayrılıkla, boşanmayla ya da artık her iki eşi de desteklemeyen
bir ilişkiye razı gelmekle son bulur.
279
)'!, Sedona Yöntemi
Bu kalıbı kırmanın ve balayınızı yaşantılarınızın sonuna kadar uzatmanın
basit bir yolu var. Her şeyden önce listenizi yakın. Şimdiki ilişkinizi mahvetme
ye kararlı değilseniz, listenize eklemeler yapmak ve sürekli ona başvurmak, sa
dece bela aramak demektir. Eşinizin nasıl değişmesi ya da düzelmesi gerekti
ğini belirlemek yerine, onda seveceğiniz ve takdir edeceğiniz şeyleri arayıp
bulma alışkanlığını edinin. İlişkinizin dinamiği böylece tümüyle değişir. Bu,
eşinizle yapmasını tercih etmediğiniz şeyler hakkında sevecen bir iletişim kur
manın yerini almaz. Ayrıca sizin ya da eşinizin, açıkça yıkıcı olan davranışlara
göz yummayı sürdürmenizi de haklı çıkarmaz. Bu sadece dengeyi yeniden ba
layınızın keyfini çıkarttığınız .hale getirmeye başlamaktır. Hoşlanma/Hoşlan
mama İşlemi de mükemmel bir "liste yakıcısı"dır.
Size bunun kendi evliliğimde nasıl iş gördüğünü anlatayım. Söylediğim
gibi hepimiz, eşimizin yaptığı hataların ya da bizi kıran davranışlarının içsel lis
tesini tutma eğilimindeyizdir. Sonra, eşimizin aynı hatayı sürekli tekrarlayıp
durmasını bekleriz ve onlar onu yinelediklerinde de elbette haklı çıkmış olu
ruz. Bir süre sonra, daha en başından eşimizi kendimize çekmemize neden
olan sevgiyi beslemek yerine, haklı çıkmanın sahte güvencesine yapışmak bi
zim için daha önemli olmaya başlar. Hepimizin içine düştüğü bu kalıpla, görü
nürde eşimizin hiç hata yapmadığı "balayı" süreci arasındaki fark, sadece oda
ğımızı ve beklentilerimizi yönlendirdiğimiz şeylerde yatar.
Karımla birlikteliğimin on birinci yılında, kırgınlık ve hata listeleri gide
rek eriyip yok oluyor. Evet, Amy zaman zaman hoşlanmadığım bazı eğilimlere
sahip ve benim karakterimde de onun hoşlanmadığı özellikler var ama hiçbi
rimiz bunları diğerinin gözüne sokmuyoruz. İncinmelerimizi ve beklentilerimi
zi serbest bırakıyoruz ve şimdi olduğu gibi birbirimizle olmanın yollarını bulu
yoruz. Birbirimizi sevmenin sınırsız olanaklarını paylaşıyoruz. Ben şimdi
Amy'i, ilişkimizin "balayı dönemi"ne göre daha bile çok seviyorum.
Anlaşmazlık Giderici
Birkaç yıl önce, Amy ve ben Jamaika'da çiftler için bir kurs yaptık. Aşağı
daki alıştırma, çiftlerin anlaşmazlıklarını çözmeye ve daha büyük bir karşılıklı
olma alanına girmelerine yarayan çok güçlü araçlardan biriydi. Bu alıştırma,
bir sorunu diğer kişinin bakış açısıyla görmek, yani "onun ayakkabılarıyla yü
rümek" prensibine dayanır. Herhangi bir anlaşmazlıkta eşinizin bakış açısını
az da olsa yakalayabilirseniz, anlaşmazlığı sürdürmek çok zor olmaya başlar.
280
ilişki Sihri �
Aşağıdaki alıştırma tam da bunu gerçekleştirmenin hızlı ve eğlenceli bir yolu
dur.
Bu alıştırmanın yönergeleri basittir. Onu sansürlemeden ve eşinizi fizik
sel ya da duygusal olarak incitmekten kaçınarak tümüyle uygulayın. Mücade
le ettiğiniz ve çözümlenmesini istediğiniz bir konu seçin.
1 . Adım: Her iki eş de kendi bakış açısını sonuna kadar tartışır. Bunu,
mümkün olan en güçlü hislerle ve önemle yapın. Ancak burada önemli bir
nokta var: Sadece "saçma" sözcüğünü kullanabilirsiniz. Başka sözcükler kul
lanmayın. Sadece genelde nasıl tartışıyorsanız öyle tartışın -hatta biraz da
abartın- ama güncel dilden kaçının.
Kendi bakış açınızı karşı tarafa yeteneklerinizin elverdiği ölçüde anlatabil
diğinizi hissedene dek tartışmayı sürdürün. Sonra, 2.Adım'a geçmeden önce,
bu eylemin tetiklediği her şeyi serbest bırakmak için birkaç dakikanızı ayırın.
2. Adım: Şimdi her iki eş, birbirinin bakış açısını tartışır. Bu kez sözcük
kullanın ve eşinizin ayakkabılarıyla yürümek için kendinize olabildiğince izin
verin. Kendi bakış açınızı nasıl tartıştıysanız, eşinizin bakış açısını da hakkıy
la tartışın. Eşinizin duygularını elinizden geldiğince hissedin ve ifade edin -
hatta eşinizin tavırlarını da kullanın.
Her ikinizin de söyleyecek bir şeyi kalmayana dek bu şekilde tartışmayı
sürdürün. Sonra, bu eylemin tetiklediği her şeyi serbest bırakmak için birkaç
dakikanızı ayırın.
281
� Sedana Yöntemi
mek istediğiniz eski bir ilişkiye ya da sizin için gerçekten uygun olacak yeni
bir ilişkiye odaklanabilirsiniz. Bu bölümde anlatılan etkinliklerin sadece birka
çını keşfetseniz bile, serbest bırakmakla ilişkilerini geliştirmiş olan binlerce in
sanın arasına kolaylıkla katılabilirsiniz.
282
ilişki S ihri �
Ana babanızla olan ilişkiniz ve onların birbiriyle olan ilişkisi hakkındaki
genel hislerinizin ne olduğuna bakın.
O hissin altında, onay, kontrol etme ya da güvence istemek yatıyor mu?
Hangi istek olursa olsun: Onu bırakmak için kendinize izin verebilir
miydiniz?
Şimdi bir de ilk yıllarınızda yaşıtlarınızla, ilk arkadaşlarınızla kurmuş ol
duğunuz ilişkilerde hoşlanmadığınız ya da değiştirmek istediğiniz bir şeyin
olup olmadığına bakın.
Eğer varsa, onu değiştirmek istemeyi bırakabilir miydiniz?
İlk yıllarınızda yaşıtlarınızla kurduğunuz ilişkilerde değiştirmek istedi
ğin iz başka bir şey var mı? Belki utangaçtınız ya da birlikte büyüdüğünüz ço
cuklarla iletişim kurmak zordu.
İlk yıllarınızda yaşıtlarınızla kurduğunuz ilişkilerde şimdi direndiği
niz başka bir şey var mıydı?
Ona ilişkin şimdi herhangi bir onay, kon trol etme ya da güvence iste
me duyusu var mı?
Eğer varsa, onu bırakmak için kendinize izin verebilir miydiniz?
Ana babanızla olan ilişkiniz, onların birbiriyle olan ilişkileri ve ilk yılları
nızda yaşıtlarınızla olan ilişkileriniz üzerine serbest bırakmayı sürdürmenizi
çok öneririm. Yetişkinlik kalıplarımızın çoğunun başlangıcı, ilk yıllarımızın iliş
kilerine dayanır. Şimdi bazı temizlemeler yapmak, deneyimlerinizin tümüyle
değişmesine neden olabilir.
"Birçok insan, sanki farklı yüzlere sahip olan aynı adamla bir dizi ilişki
lere sahiptir" diyor Claire. "Bu benim için babamı -geçmişten gelen hayal edil
miş bir kişiyi- yansıtma yoluydu. O, ilişkilerimde sürekli karşıma çıkıyordu."
Sedona Yöntemi, Claire'in babasını affetmesine ve kendini onunla güvende
hissetmesine çok yardımcı oldu. Sonuç olarak, babasının hayaletine tepki ver
mek yerine, birlikte olduğu erkekle gerçekten birlikte olmayı becerebildi.
Onay, kontrol etmek ve güvence istemeyi -ve özellikle de olanı değiştirmek is
temeyi- bırakmayı bir kez başardığında, ileriye doğru muazzam bir adım atb.
"Şimdi bir aşk yaşıyorum ve böyle bir şeye sahip olabileceğimi hiç düşü
nemezdim bile, çünkü insanların bana olan sevgisini hiç algılayamazdım. Hem
eşim, hem de ben Sedona Yöntemi'ni kullanıyoruz ve bu yöntem, başlarda kar-
283
� Sedono Yöntemi
şılaştığımız sorunların üstesinden gelmede bize çok yardımcı oldu. Kendim ve
diğer insanlar için derin bir affetmeyi uygulamaya başladığımda kendimi de da
ha çok sevmeye başladım ve artık kendime karşı o kadar yıkıcı da değilim."
Korku da, bizi ilişkiler alanında geri tutan şeylerden biridir. Biz kendimi
zi adamaktan korkuyor olabiliriz, yakınlıktan korkuyor olabiliriz ya da incin
mekten korkuyor olabiliriz. Ama o korkuyu salıverirken daha derinlere inecek
olursanız, şimdi içinde bulunduğunuz
ilişkide tümüyle var olabilmeniz ya da o
11'13en başka luırs'lar da aldun ve mükemmel kişiyi bulmanız ve ona sa
bun'lar kafamın karışmasına, hatta hip olmanız için özgürleştiğinizi göre
ceksiniz. Korkuyu bırakmanın gizli bir
bazı açılardan kerulimi tehJif e.dilm4
yolu olduğunu, onay, kontrol etme ya
hissefmeme nekn oldu, ama &dona da güvence istemeyi bırakmaya ek ola
))önlemi bana diğer yöntemlerden çoh. rak kullanabileceğiniz bir kısa yolun ol
daha Jazla yardımcı oldu. 9<.ontrol duğunu anımsayın ( 13. Bölüm, Korku
ve Kaygıyı Bırakmanın Sırrı). Öyleyse
etmeyi isteyerek., onay isleyerek. ve
şimdi korku üzerine biraz odaklı ser
güvence isleyerek. ilişkilerimi nasıl best bırakmalar yapalım.
sabote etliğimin Jarkına vardım. Çoh. içinde bulunduğunuz ilişkide ya
yah.ın bir arkada.şunla bu h.ursu da size göre ideal olan bir ilişkide ol
paylaştun ve o kaseti.er i dinldi, sonra masından korktuğunuz bir şey nedir?
284
ilişki Sihri �
kuya kabul verip onları serbest bırakın. Bu, gün içinde serbest bırakmayı sür
dürebileceğiniz bir alandır. İçinde bulunduğunuz ilişkide ya da kurmayı dü
şündüğünüz bir ilişkide olmasından korktuğunuz bir şey ortaya çıktığında,
onu anında yakalayın. O korkunun tezahür etmesini istemeyi sadece bırakıp
bırakamadığınıza bakın.
Korkunuzun, bilinçli olarak arzuladığınız bir şey olmayabileceğini lütfen
anlayın. Ama bilinçaltındaki korkular olacaklara ilişkin "kendini borçlu hisset
mek"le ilgili olduğundan, ilişkiler hakkında sahip olabileceğiniz her türlü kor
kuyu serbest bırakmanızı gerekli kılar.
Hoşlana/Hoşlanmama İşlemi
285
]!, Sedona Yöntemi
O, onay, kontrol etme ya da güvence istemekten mi kaynaklanıyor?
Onu bırakmak için kendinize izin verebilir miydiniz?
Yukarıdaki soruları dört ya da beş kez yineleyin ve serbest bırakmayı sür
dürün. Bu işlem, sizi ideal ilişkinizden alıkoyan bağlılıkları ve nefretleri eritip
yok etmenin güçlü bir yoludur.
Daha önce de değindiğim gibi, eşinizi olduğu gibi kabul etmek, kendini
zi aradığınız sevgiye açmanızı sağlayacaktır.
Eğer şu anda bir ilişkiniz varsa, onu sadece kabul etmek için kendinize
izin verebilir miydiniz? Geçmişte olmuş olanları ve aynı zamanda gelecek
te olması olası olanları kucaklayabilir miydiniz?
Şu anda olanı kucaklamak için kendinize izin verebilir miydiniz? Sa
dece olmasına izin verebilir miydiniz?
Yaşantınız için herhangi bir şey yaratmanızı sağlayan en dinamik kaynak
şu anki haliyle her şeyin mükemmel olduğu duyusuna sahip olmaktır. Bu, se
çeneğiniz olsa bile başka bir şey seçmeyeceğiniz anlamına gelmez. Ama şu an
da olana kabul verebilirseniz, onu kucaklayabilirseniz ya da ona izin verebilir
seniz, bu size ilişkinizin enerjisini değiştirmeniz için muazzam bir güç kazan
dırır ve siz hem o ilişkiyi olduğu gibi sevebilir, hem de kendinizi daha da olum
lu bir ilişkiye açabilir hale gelirsiniz.
Peki, şu anki ilişkinizde olanları kucaklamak için kendinize izin vere
bilir miydiniz?
O ilişki her nasılsa, onun öylece olmasına izin verebilir miydiniz?
Onun olduğu gibi olmasının iyi olduğunu bilin -o bilme hali, daha iyi bir
olasılığı da içinde barındırır.
Her şeyin yolunda olduğunu bilerek şu anda rahatlamak için kendi
n ize izin verebilir miydiniz?
Rahatladıkça ve sadece şu anda bulundukça kendinizi daha iyi hisset
mekle kalmayacak, ilişkiler açısından çok daha iyi bir yerde de olacaksınız.
Eminim, birlikte olmaktan hoşlandığınız kişilerin, içsel olarak rahat ve dingin
kişiler olduğunu fark etmişsinizdir. Onlar gergin ya da tedirgin değildirler. Gü
nün her anında ne kadar rahat ve kendi özgün benliğiniz olabilirseniz, ilişki-
.
286
ll lşki Sihri �
terinizi de o kadar geliştirebilirsiniz. Rahat ve dingin olmak doğaldır ve siz her
serbest bıraktığınızda, yüzeyin hemen altında var olan o alana ulaşabilirsiniz.
Şimdi bir dakika durun ve kendinizi ilişkiler konusunda ve üzerinde ça
lıştığınız ilişkilerle ilgili, sadece birkaç dakika öncesine göre nasıl daha iyi his
settiğinizi fark edin.
Temizleme İşlemi
287
,J!, Sedona Yöntemi
O kişi sizi kontrol etmeye çalıştı mı?
Eğer öyleyse, sizin de onları kontrol etmek istemenizi serbest bırakabi-
lir miydiniz?
Siz o kişiyi kontrol etmek istediniz mi?
Eğer öyleyse, onları kontrol etmek istemeyi şimdi bırakabilir miydiniz?
Gereksinim duyduğunuz kadar yineleyin ve sonra hazır olduğunuzda, bu
dizinin üçüncü sorusuna geçin: Bu kişiye, olduğu gibi olma hakkını bağışla
yabilir miydiniz? Sadece bağışlayabilir miydiniz?
Bu kişiye, olduğu gibi olma hakkını bağışlar mıydınız?
Bu kişiye şimdi olduğu gibi olma hakkını bağışlıyor musunuz?
Bunun sadece bir karar olduğunu anımsayın. Bu, özgürlüğü seçmektir.
Bu kişide hoşlanmadığınız ya da onaylamadığınız bir şey var mıydı?
Eğer öyleyse, bu kişiden sevginizi esirgemeyi bırakabilir miydiniz?
Bu kişinin sizde hoşlanmadığı ya da onaylamadığı bir şey var mıydı?
Eğer öyleyse, onların sizi onaylamasını istemeyi bırakabilir miydiniz?
Yukarıdaki onay sorularını gereksindiğiniz kadar yineleyin. Sonra, hazır
olduğunuzda üçüncü soruya geçin: Bu kişiye sadece sevgi ve kabul hisleri
besleyebilir miydiniz? Sadece besleyebilir miydiniz?
Onu kabul etmenize ya da sevmenize izin verir miydiniz?
Yine, bunun sadece bir seçim olduğunu anımsayın.
Bu kişiye şimdi sadece sevgi hisleri besliyor musunuz?
Eğer yanıt "hayır" ise, devam edin.
Bu kişi size meydan okudu ya da karşı çıktı mı ya da sizi tehdit etti mi?
Bu sizde herhangi bir güvence ya da hayatta kalmayı isteme duyusu
tetikliyor mu?
Eğer öyleyse, bunu sadece bırakıp bırakamadığınıza bakın.
Siz bu kişiye meydan okudunuz ya da karşı çıktınız mı ya da onu teh
dit ettiniz mi?
Eğer öyleyse, ona meydan okumayı, karşı çıkmayı ya da onu tehdit et
meyi bırakabilir miydiniz?
Bu kişi size meydan okudu, karşı çıktı mı ya da sizi tehdit etti mi?
Eğer öyleyse, bunun sizde tetiklemiş olabileceği güvence ya da hayat
ta kalma isteğinizi bırakabilir miydiniz?
288
ilişki S ihri �
Siz bu kişiye meydan okudunuz, karşı çıktınız mı ya da onu tehdit et
tiniz m i?
Eğer öyleyse, kendinizi o şekilde korumak istemeyi bırakabilir miydi-
niz?
Bu soruları döne döne gereksindiğiniz kadar sık yineleyin. Hazır olduğu
nuzda, dizinin üçüncü sorusuna geçin:
Bu kişiyle ilgili sadece bir iyilik hissine, bir güven hissine, bir güven
ce hissine sah ip olmanıza izin verebilir miydiniz? Buna sadece izin verebi
lir miydiniz?
Bu kişiyle ilgili sadece bir iyilik, güven ve güvence hissine sahip olma
nıza izin verir miydiniz?
Bu kişiyle ilgili sadece bir iyilik, güven ve güvence hissine şimdi sahip
m isiniz?
Eğer bu sorunun yanıtı "evet" ise lütfen devam edin.
Bu kişi sizi reddetti mi, sizinle ilişkisini kesti m i, sizi itti mi ya da her
hangi bir biçimde sizden ayrı olmaya çalıştı mı?
Eğer öyleyse, onunla bir olma isteğinizi bırakabilir miydiniz?
Siz bu kişiyi reddettiniz mi, ilişkinizi kestiniz m i, ittiniz mi ya da her
hangi bir biçimde ondan ayrı olmaya çalıştınız mı?
Eğer öyleyse, onu reddetmeyi ve ayrı olmayı istemeyi bırakabilir miy
diniz?
Bu soruları dönerek gereksindiğiniz kadar yineleyin. Hazır olduğunuzda,
bu dizinin üçüncü sorusuna geçin:
Şimdi, bu kişiyle bir olduğunuz hissine, "sen bensin " hissine sahip ol
manıza izin verebilir miydiniz? Buna sadece izin verebilir miydiniz?
Bu kişiye ilişkin sadece bir olduğunuz hissine, "sen bensin hissine sa
11
hip misiniz?
Bunun sadece bir seçenek olduğunu anımsayın. Eğer yanıt "evet" ise din
lenebilirsiniz. Yok, emin değilseniz, bitirmeden önce birkaç serbest bırakma
daha yapmak isteyebilirsiniz.
289
!!, Sedana Yöntemi
Avantajlar ve Dezavantajlar
* Eşinizle mutlu bir ilişkiniz varsa da kullanın çünkü kendinizi daha da iyi
hissetmenizi sağlayabilir.
* Bir ilişki olasılığı var ve fakat siz onun peşine düşüp düşmemek konusun
da tam emin değilseniz kullanın.
* Geçmişteki bir ilişkide çözüme gitmek istiyorsanız kullanın.
290
lllşkl Sihri �
Birlill-Ayrılıll Paradi�ması
Ayrı olmayı istemek ve karşıtı, bir olmayı istemek, ilişki alanında serbest
bırakılacak önemli noktalardır. Çünkü bir ilişkide her zaman yakınlaşmak is
teyen bir taraf ve iten bir taraf vardır. Bazen çiftler rolleri değişirler ama iliş
kinin hangi tarafında olursanız olun,
serbest bırakmanız mümkündür. Ya-
kınlaşma isteğinizi bırakabilirsiniz ve "]önlem' i.n en büyük armağanı, ben
sonuç olarak yakınlaştığınızı görürsü
olJukça onun da elimin altında olması.
nüz. Ayrı olma isteğini bırakabilirsiniz
ve ilişki her nasılsa, onda rahatladığı '13en çok. daha ŞQJ\.17),:J'de
nızı görürsünüz. yaşıyorum. .:'lsteklerimin en çok.,
1lişkilerinizde, bir olmayı isteme çocuhlukJan knlma onay ve güvence
duyunuzu ve ayrı olmayı isteme duyu üzerine yoyunlaştı{Jını h.eşfettim.
nuzu gözlemleyin. Bu konuya ilişkin
'13unu bırakabilmek. -7anrım,
sürekli serbest bırakmanın, ilişkilerini
zi iyi yönde etkilediğini keşfedeceksi- gerçeh.Jen mü1hiş bir şey! Seks hayatım
niz. dii:zeldi, çiinh.ü artık. numara yapmam
gerek.mi.yor ve çok. daha iyi olJ.ı.ı. '13u
üirafa değer yani. 9<.arım m.uJ1ı oLlu
William: Artıll Hiçbir Şey
ve ben neılenini bile bilmiyorum. '13u
O Kadar Önemli
Görünmüyor açıkça göz kıunaştıran bir yöntem."
<J<.:J., Culifornia
William ve karısı Emily altı yıldır .Yl.'13.7>.
birlikteler ve o şakayla karışık şöyle
diyor, "Sanırım her ikimiz de kavga
konusunda uzmanız." Sedona Yöntemi'ni öğrenmeden önce günlerce hatta
haftalarca o çirkin enerjiyi deneyimliyorlardı. O enerjinin o kadar içine giriyor
lardı ki olan biteni gözleri görmüyordu. Ama serbest bıraktıkça, kızgın, sinirli
ve sorumsuz iki çocuk gibi davrandıklarını giderek daha çok fark ettiler. Bu
nu karşılıklı anladıklarında, birkaç kez kavga etmeye başladıklarında neredey
se anında kahkahalarla gülmeye başladılar. Bu davranışları onlara çok saçma
göründü.
"Gittiğimiz yedi günlük seminer sırasında bir gün kursa gitmek üzere
otelden çıktık ve yolda tartışmaya başladık" diye bildiriyor William. "Arabada
291
J!, Sedana Yöntemi
giderken ikimiz de sanki bedenimizden çıktığımız ve tartışan kişiye (kendimi
ze) baktığımız bir noktaya geldik." O anda ikisi de gülmeye başladı.
"Bakın," diyor William, " Hiçbir şey o kadar önemli değil. Saatlerce, gün
lerce ve haftalarca büyük kavgalar etmemize neden olan konular artık aynı et
kiye sahip değil."
292
ilişki Sihri �
İdeal ilişkinize sahip olmak konusunda sizi tutan herhangi bir şey hisse
diyorsanız, onları şimdi sadece özgür bırakıp şu anda iyi olduğunuzu bilebilir
misiniz?
imgelemenin yanı sıra, ilişki sorunlarınız için Hedef lşlemi'ni yapmanız
da yararlanmanızı sağlar (8. Bölüm).
293
Bölüm 1 8
295
J!, Sedana Yöntemi
Yukarıdaki inanç türlerine açıklık kazandıran ve bilinci yükseltmek ama
cıyla çalışan bazı gruplarda yapılan bir espri vardır. "Ölmek, nasıl olursa olsun
asil bir şeydir... ama Tanrı seni hastalanmaktan korusun." Hastalık, sanki bir
başarısızlığın göstergesidir.
Ben bu görüşe katılmıyorum.
Azizlerin, bilgelerin ve duygusal sağlığı yerinde olanların bile bedenleri
hastalanıyor ve ölüyor. O zaman biz neden kendimize eziyet edelim? Eğer bir
hastalığınız varsa, o belli duruma sahipsiniz diye bir de kendinizi yargılayarak
ona katkıda bulunmayın. Evet, zihin/beden bağlantısı yüzünden duygusal dü
zeyde ne kadar sağlıklıysanız, bedeninizde bir rahatsızlık deneyimleme olasılı
ğı da o kadar azdır. Ancak, duygusal iyiliğin fiziksel sağlığınızı da artıracağı
nın hiçbir garantisi yoktur. Bazen, Sedona Yöntemi'nin kullanılmasıyla fizik
sel acıyı dindirmek mümkün olur ve biz bu bölümde bunu gerçekleştirmenin
bazı yollarını keşfedeceğiz. Ağrımız ya da diğer belirtiler devam etse bile, on
lara ilişkin duygusal tepkilerimizi serbest bırakmak ve böylece ıstırabımızı ha
fifletmek her zaman için mümkündür.
Fiziksel iyilik üzerine bir mini kurs olan bu bölüm, iki ana kısma ayrıl
mıştır: tlki, hastalık ve rahatsızlıklarla baş etmeye yarayan beş adımlık bir iş
lemi içerir ve ikincisi de, Hoşlanma/Hoşlanmama, Avantajlar/Dezavantajlar,
Temizleme ve İmgeleme gibi tekniklerin genel sağlık ve beden serbest bırak
maları için nasıl kullanılacağını anlatır.
Eğer fiziksel bir rahatsızlığınızdan ötürü herhangi bir tedavi görüyorsa
nız, doktorunuza, terapistinize ya da tıp uzmanınıza danışmadan tedavi biçi
minizi lütfen değiştirmeyin. Burada anlatılan işlemlerin sadece duygusal bir
destek sağlaması öngörülmektedir. Ayrıca, profesyonel yardım almanızı gerek
tiren bir durumunuz olduğuna inanıyorsanız bu materyalle çalışmaya başlama
dan önce bir uzmana danışmanız önemlidir.
Şimdi devam edelim.
296
Parlak Bir Sa�lık Geliştirmek �
ve etkili bir biçimde uygulayabilirsiniz. Bu teknikler, ne gibi bir "rahatsızlığı
nız olursa olsun" kendinizi bir beden/zihin/ruh bütünü olarak kabul edip sev
menize yardımcı olmayı kapsar ve bunu hedef alır.
Daha önce de söylediğim gibi, Sedona Yöntemi herhangi bir hastalığı iyi
leştirme sözü vermez. Bunu göz önünde bulundurarak, düşüncelerinizi ve
duygularınızı değiştirmenizin, fiziksel düzeydeki olumlu değişimleri de tetik
leyebileceği olasılığına olabildiğince açık olun. Bu tür sonuçlar belgelenmiştir.
Başka bir deyişle: Bedeninizi değiştirmek için zihninizi değiştirin. Sınıflarda
herhangi bir kişinin fiziksel sorunlarıyla çalışmadan önce yaptığım ilk şey, bu
olasılığa açık olup olmadıklarına ya da ona kuşkuyla yaklaşıp yaklaşmadıkla
rına bakmaktır.
Siz de şimdi aynını yapıyorsunuz. Bir an durun ve içinize bakın ve duy
gularınızı serbest bırakmanın fiziksel sağlığınızı düzeltebileceği olasılığına
açık olup olmadığınıza bakın. Eğer açıksanız, harika! Sadece okumaya devam
edin. Açık de�ilseniz -zihninizde herhangi bir kuşku varsa- yeniden içinize
bakın ve bu kuşkunun hangi istek duyusundan (onay, kontrol etme ya da gü
vence) kaynaklandığını saptayın. Sonra da onu bırakın.
İster inanın ister inanmayın ama bu adım direnci tıpkı ısıtılmış bir bıça
ğın tereyağını kesmesi gibi kestiği için, serbest bırakma işleminizde muazzam
bir etkiye sahip olabilir. Ben insanların, çok uzun zamandır var olan sorunla
rını, sadece böyle bir şeyin mümkün olabileceğini kabul etmekle serbest bırak
tıklarını gördüm.
297
� Sedona Yöntemi
kendinize sorun: (bedenin o kısmı) onaylamamayı bıra
kabilir miydim? Sonra, içinde bulunduğunuz o anda, bedeninizin o kısmına
mümkün olan en büyük sevgi selini akıtın. Bu inanılmaz basit tekniğin hari
kalar yarattığından emin olabilirsiniz.
Kendinizi ve bedeninizi onaylamamayı ne kadar çok bırakırsanız ve orta
da hiçbir neden yokken bile kendinizi onaylama alışkanlığını ne kadar çok edi
nirseniz, kendinizi de o kadar mutlu ve daha canlı hissedeceksiniz ki bu da
herhangi bir iyileşme sürecine kesinlikle katkıda bulunacaktır.
3. Neden'lerden Bilgeliğe
11tiki buçuk yd önc:e &dona )3öntmıi' ni Geçmek
uygulamaya başblıfjunclan beri, sağlık ve
Çoğu kez fiziksel bir sorunun
sağlıfjuı konınmasıruı ilişkin düşünc:ele kalıcı olmasının nedeni, o soruna ne
rim tümüyle değişti. ..91.lerjilerim vardı, den sahip olduğumuzu ya da onun
amıdarun ve boynum ela ağrıyordu. ne olduğunu anlamaya çalışmaktan
kaynaklanır. Daha önce de değindi
'13unların üimü, )3öıılem1i her gün kul
ğim gibi, biz ancak bir sorunu gele
laıımam sayesinde dii:zeldi. ..91.rtık pek cekte yeniden deneyimlemeyi planlı
grip de olımıyorıım, oysa siirekli virii.s_lere yorsak sorunların "neden"ini gerçek
ten anlamak isteriz. Gelecek, yarın,
maruz kalıyorum. Sağlı[Junı:z gerçeklen
bir sonraki hafta ya da beş dakika
bilincimizin bir yansıması. Serbest sonrası olabilir. Kendimizi kötü his
bırakma işlemiyle, şimdiye kadar setmeyi önceden planlamayı bıraktığı
öğrendiğim lıer şeyi bir kenara koymayı ve mızda daha az acı çekeriz.
Ben elbette tıbbi bir durumu
sağlı[Jın gerçek özüne -yani kendi gerçek
görmezden gelmenizi önermiyorum.
dofjam12a- geri gelnıeJı i öğreııiyorıun.11 Eğer tıbbın yardımını talep eden bir
sorununuz varsa, bu yardımı lütfen
- Claru 9isu,
hemen alın.
Sunta Jltto nica, ..91..'13.'D. Neden hasta olduğunu mu an
lamayı, yoksa kendini sadece daha
iyi hissetmeyi mi yeğ/erdin? sorusu
nu sorarak, durumunuza takılmadan onun ötesine geçmek için kendinize izin
verin. Eğer tercihiniz, "kendinizi sadece daha iyi hissetmek"ten yanaysa, o za
man hastalığı ya da rahatsızlığı anlamaya çalışmaktan vazgeçin. Onu uzman
lara bırakın.
298
Parlak Bir Sa<;ılık Geliştirmek �
Şimdi, bazı insanların doktorlara karşı bir korkusu vardır ve bazı insan
lar da herhangi bir yardım talebinde bulunmaya direnirler. Bunların ikisi de,
uygun tıbbi yardımın alınmasını engelleyebilir.
Eğer doktorlara ya da tıbbi işlemlere ilişkin bir korkunuz varsa, kendini
ze şu soruyu sorarak onu salabilirsiniz: Doktorlar, hastaneler ve tıbbi işlem
lerle ilgili ne hissediyorum? Yanıt olarak bilincinize yükselen her türlü düşün
ce, his ya da görüntüye kabul verin.
Sonra kendinize sorun: Bu, onay istemek, kontrol etmeyi istemek ya da
güvence ya da hayatta kalmayı istemekten mi kaynaklanıyor?
Hangi istek söz konusu olursa olsun, sorun: Onu bırakabilir miydim?
Kendinizi doktorlar, hastaneler, tıbbi işlemler ve genel olarak beslenme
ya da destek konusunda daha özgür hissedene kadar bu soruları döne döne
sormayı sürdürün. Bu kendi başına ve kendi içinde şifanın gelişmesini ve sizin
sağlık uzmanları ve bakımınızı üstlenen diğer kişilerle kuracağınız iletişimin
daha açık olmasını sağlayabilir.
299
Öncelikle şunu sorun: (size konan tanı) olduğuma na-
sıl inanmış olduğumu anımsamak için kendime izin verebilir miydim?
Bu soru bilincinizin değişmesine neden olup sizi güldürebilir. Ya da içi
nizin sızlamasına neden olabilir. Ya da, "Evet, bu bile sadece bir anı" farkında
lığına yol açabilir.
Sonra, sormayı sürdürün: Geçmişten gelen bu şeyi değiştirmek ister
miydim?
Eğer yanıt "evet" ise sorun: Geçm işten gelen bu şeyi değiştirmek isteği
mi bırakabilir miydim? Ve yetiniz ölçüsünde bırakın.
Yanıt "hayır" olsa bile bir sonraki adıma geçin.
Bu dizinin tamamlayıcı sorusu şudur: ______ (size konan ta-
nı) olduğuma inanmak istemeyi bırakabilir miydim?
Sonra da o inancı bırakmak için elinizden gelenin en iyisini yapın.
Yeniden duygusal halinizi kontrol edin. Eğer az da olsa ŞİMDİKİ anda o
sorunun anısına hala tutunduğunuzu görüyorsanız, tümüyle bırakabilene dek
adımları baştan alın.
Bu bakış açısıyla ne kadar çok çalışırsanız, değişmez ve kesin bir fiziksel
ya da duygusal soruil gibi görünen şeyleri bile bırakmanın giderek kolaylaştı
ğını göreceksiniz.
300
Parlak Bir Sa(llık Geliştirmek �
aynı zamanda ıstırabımızın da nedenidir. O nedenle, bir belirti ya da ağrı/acı,
serbest bıraktığınız halde sürse bile, siz kendinizi içsel olarak çok daha iyi his
sedeceksinizdir.
Fiziksel bir belirtiyi bırakmanın çok etkili yollarından biri de, onu tümüy
le hissetmek ve sonra da onu kuşatan ve içine işleyen boşluğu ya da alanı his
setmek arasında gidip gelmektir. Ben, sadece bu basit tekniği kullanarak çok
yoğun ve uzun süreli belirtileri bile bırakabilen insanlar gördüm. Yedi günlük
seminerlerimizden birinde, şiddetli sırt ağrıları yüzünden iki yıldır morfin kul
lanan bir adam, bu tür bir serbest bırakmayla sadece beş dakika içinde -beş
ya da altı dakikadan fazla değil- bu ağrıyı tümüyle temizledi.
Duygularımızı kucaklamakta olduğu gibi, bir belirtiyi olabildiğince his
setmeye istekli olmak, size büyük bir rahatlama sağlayabilir. Belirtilerimizin
sürmesinin ve artar görünmesinin bir nedeni de, onlara direnmemizdir. Hisle
rimize ve duyumsamalarımıza kabul vermek, her zaman için güçlü bir ilk
adımdır. Sonra, tüm olumlu ve olumsuz deneyimlere izin veren, altta yatan o
_
sükunetin ya da varoluşun farkına vararak işlemi bir adım ileriye götürebiliriz.
Bu altta yatan genişliği, ferahlığı kabul edip onaylamakla, farkındalığımızda
yüzeye çıkan her türlü duygu ve belirtileri eritebiliriz.
O nedenle, sadece belirtilerinizle bağlantılı duyumsamalara kabul ver
mek ve sonra da onu kuşatan ve içine işleyen alanı hissetmek ve onaylamak
arasında gidip gelin. Bunu yaptığınızda, ağrıların ve diğer belirtilerin hızla ve
hiç çabasız eriyip yok olduğunu göreceksiniz.
Duke, Sedona Yöntemi'ni öğrenmeden önce altı yıl boyunca kronik yor
gunluk sendromu yaşamıştı. Bu rahatsızlığın başlıca belirtileri, çok bitkin ol
manın yanı sıra kollarında, ayaklarında ve bacaklarındaki sürekli ağrılardı.
Tahmin edebileceğiniz gibi bu dönemde çok ağrı kesici aldı ama onu rahatlat
mak için tıbbın yapabileceği fazla bir şey yoktu. Yöntem'in belki de ağrısını ha
fifletebileceğini öğrenmek onu heyecanlandırdı.
"Temel Kursu aldıktan sonra, her ağrım olduğunda ona ilişkin serbest
bırakmalar yaptım" diyor Duke. "Oturup dikkatimi ağrının kendisine odaklı
yordum ve önce onun orada olmasına izin veriyordum. Sonra onu serbest bı
rakıyordum. Ağrıya otomatik olarak direnmek ve ondan kurtulmaya çalışmak.
geçmişte hep tedirginlik ve rahatsızlık hissetmeme neden olurdu. Şimdi ise.
30 1
]!, Sedana Yöntemi
sadece ağrının var olmasına izin vermek bile genelde onun etkisinin azalma
sını sağlıyor ve bazen de ağrıya ilişkin duyumsamamı hemen anında bırakıyo
rum."
Bir yıl kadar sonra Duke'un ağrılarının çoğu tümüyle gitmişti ama o ken
dini hala umduğu kadar iyi hissetmiyordu. Bir gün, sıcak suyla doldurduğu
küvetin içindeyken beni aradı ve ben de onu, Bu hastalığa sahip olma isteği
ni bırakmak için kendine izin verebilir miydin? sorusuyla başlayan bir ser
best bırakma işleminden geçirdim. Bu seansın onun üzerindeki etkisi büyük
oldu. Onun sözler�yle: "Bu benim için önemli bir dönüm noktası oldu. Bir ne
denle ve çok derin bir düzeyde hastalığı istemiş olduğumu fark ettim. Bu bel
ki dikkati üzerime çekmek ve sempati toplamak içindi ya da çalışmayı kaytar
mak içindi. Gerçekten nedenini bilmiyorum -ve aslında önemli de değil.
Önemli olan, hastalığımın türlü aşamalarında bir düzelme olduğunu anında
duyumsayabilmemdi. Bu muazzam bir deneyimdi."
Olanı Kucablamak
Bedeni sadece olduğu gibi kabul edebilmek, onun şifa alma yetisini artı
rabileceği gibi, beden ne yaparsa yapsın ya da yapmazsa yapmasın, sizin ken
dinizi şu anda iyi hissetmenize yardımcı olur. Aşağıdaki soruları içinizden oku
yarak ya siz kendinize sorun ya da bir serbest bırakma eşi size sorsun.
Sadece şu an için bedeninizin olduğu gibi olmasına tümüyle izin verip ve
remediğinize bakın.
302
Parlak Bir Sa?Jlık Gel iştirmek �
Onu olduğu gibikabul edebilir miydiniz?
O kabul ya da bedeninizin olduğu gibi olmasına izin verme duyusu
nun içinde daha da rahatlayabilir miydiniz? Ne de olsa, bedeniniz şu anda
her nasılsa öyledir. Ona direnmek, onu değiştirmek istemek ya da onun olma
biçimine karşı hissettiğiniz tüm diğer hisler, sadece kendinizi daha da kötü
hissetmenize neden olur. O yüzden, elinizden geldiğince bırakın, bedeniniz
olduğu gibi olsun. O her nasılsa ve ona ilişkin her ne hissediyorsanız, kabul
edin.
Şimdi, bunu daha da fazla yapabilir miydiniz?
Bedenin görüntüsüne ya da nasıl hissedildiğine ilişkin direndiğiniz bir
şey var mı?
Sadece şu an için, ona direnmeyi bırakabilir ve olduğu gibi olmasına
izin verebilir miydiniz? O, şu anda her nasılsa öyledir. Direncinizin ve onu de
ğiştirmek istemenizin hiçbir yararı yoktur.
Öyleyse bedeni olduğu gibi kucaklayabilir miydin iz?
O kabul ya da izin duyusunun içinrle rahatlayabilir miydiniz?
Ve hatta biraz daha?
Ve daha da?
Şeyleri oldukları gibi kucaklamak üzerine deneyler yapın. Önemli bir
hastalık ya da fiziksel bir sakatlık ya da kusur gibi bedeninizde hiç hoşlanma
dığınız bir şeye ilişkin serbest bırakmalar yapsanız bile, onu değiştirmek iste
me ya da ona direnme duyunuz, kendinizi yalnızca daha da kötü hissettirecek
tir. Oysa bedeninizin olduğu gibi olmasına, kısa bir an için de olsa, izin vere
bilirseniz, kendinizi çok daha iyi hissedeceksiniz -ve bu ayrıca onun değişme
olasılığını da açığa çıkartacaktır.
Daha önce de değindiğim gibi biz kendimizi çok küçük yaşlardan itiba
ren ana babamıza göre modelleriz. Bunu ya onların yaptıklarını doğrudan kop
yalamakla ya da onlara benzemeye direnmekle gerçekleştiririz. Her iki örnek
de, yaşamı nasıl deneyimlediğimizi ve nasıl hissettiğimizi çarpıcı bir biçimde
etkiler. O nedenle, ana babamız üzerine serbest bırakmalar yapmak, bedenle
ilgili huzur ve dinginlik geliştirmemizi sağlayan güçlü bir araçtır.
303
J!, Sedana Yöntemi
Ana babanızın birine ya da her ikisine de odaklanarak başlayın. Onların
kendi bedenlerine ve görüntülerine ilişkin ve aynı zamanda sizin beden ini
ze ve görüntünüze ilişkin genel hisleri neydi?
Bununla ilgili değiştirmek istediğiniz herhangi bir şey var mı?
Eğer varsa, onu değiştirmek istemeyi bırakabilir miydiniz?
Ana babanızın kendi bedenleriyle ya da sizin bedeninizle ilgili tutumla-
rında, değiştirmek istediğiniz başka bir şey daha bulun.
Sonra, onu değiştirmek istemeyi bırakabilir miydiniz?
Devam etmeden önce bu soru dizisini birkaç kez daha yineleyin.
Şimdi, ana babanızın kendi bedenleriyle ya da sizin bedeninizle ilgili
tutumlarında direndiğiniz herhangi bir şey var mı?
O direnci bırakabilir m iydiniz?
Ana babanızın kendi bedenleriyle ya da sizin bedeninizle ilgili tutumla
rında direndiğiniz başka bir şey daha bulun.
Sonra, o direncin erimesine izin verebilir miydiniz?
Ana babanızın biri ya da her ikisi de, kendilerin i fazla şişman ya da
sağlıksız ya da bedenleri içinde hantal h issettiler m i? istemeden de olsa o
inancı nasıl benimsediğinizi ya da ona nasıl direnerek yaşadığınızı açıkça
görebiliyor musunuz?
Öyle ya da böyle, onu değiştirmek isteyip istemediğinize bakın.
Onu değiştirmek istemeyi bırakabilir miydiniz?
Ana babanızın bedenlerine ilişkin, onların kendi bedenleriyle olan ilişki
leriyle ilgili ya da sizin bedeninizle kurdukları ilişkiyle ilgili, rahatsızlık hisset
menize neden olan, hoşlanmadığınız ve değiştirmek istediğiniz başka bir şey
daha bulun.
Sonra, onu değiştirmek istemeyi bırakabilir miydiniz?
A na babanızın kendi bedenleriyle ya da sizin bedeninizle kurdukları
ilişkide direndiğiniz başka bir şey var mı?
Ona direnmeyi bırakabilir miydiniz?
Ana babanızın kendi bedenleriyle ilgili tutumlarında ya da sizin bede
ninizle ilgili tutumlarında, bilinçaltında üstlenip sahiplendiğiniz herhangi
bir şey var mı?
Eğer o hoş/andığınız bir şey değilse onu değiştirmek isteyip istemedi
ğinizi fark edin. Sonra, onu değiştirmek istemeyi bırakabilir miydiniz?
304
Parlak Bir Sa�lık Geliştirmek �
Ana-babanızın kendi bedenleriyle ya da sizin bedeninizle ilgili tutumların
da benimsediğiniz başka bir şeyin daha olup olmadığına bakın.
Onu benimsediğiniz olgusunu değiştirmek ister miydin iz?
Onu benimsediğiniz olgusunu değiştirmek istemeyi bırakabilir miydi-
niz?
Bedeninize ilişkin kendi tutumunuzda değiştirmek istediğiniz herhan
gi bir şey var mı?
Onu değiştirmek istemeyi bıra-
kabilir m iydiniz?
Bedeninize ilişkin değiştirmek 11'13enim ka:zançlarmı, dalıa ralıal
istediğiniz başka bir şey var mı? olmamı iç.eriyor. r:Kan basıncım nor
Eğer varsa, onu değiştirmek iste mal değerlere düştii. %rulimle daluı
meyi bırakabilir miydiniz? rulıatmı ve kendimden kaçmıyorum.
Uygun adımları atmanın yanlış %rulimle ne :zanum olıımsıız bir
bir şey olmadığını anımsayın. Ancak, içsel 6nıışma başlatsam, ))önlem' i
bedenin olan halini değiştirme arzusu,
kullandığımı 9örüyorıım. 'JJaluı
bizim sıkışıklığın içinde donup kalma
mıza ve gerekli adımları atmada engel merh.e:zinuleyim ve lwnsanlrasyoruun
lenmemize neden olabilir. Bazen, be da yavaştan artıyor. 'Uyluı upncmi
denle ilgili yapabileceğimiz hiçbir şey serbest bırulwuık iizeriııe ele
yoktur ve onu değiştirmek istemek, sa çıılışıyorımı. 'JJerıeJ.i{Jim Jizih.sel yön
dece gereksiz ıstıraba neden olur. Ör
temler işe yuranuulı. 'JJuluı yiil{,SCk
neğin, onun yaşlandığı gerçeğine takı·
lırız. Ama bu, tüm bedenlerin yaptığı
bir düzeyden bir biçimde biliyorum h.i,
bir şeydir. uyku sırasında solumamı clurclurun o
Sağlık ve görüntüye ilişkin ana şeyi serbest bırakmam gerekiyor."
babamızdan alıp da benimsediğimiz tu·
- 'lJr. J\tıidıael Slıupiro,
tumları bırakmak, beden üzerinde ser
best bırakmalar gerçekleştirmenin çok r:Pfewı })orh., .5Jl.'ı3.'JJ.
güçlü bir yoludur. Ben, birkaç hafta
boyunca ya da her fırsatta bu konuya
ilişkin düzenli serbest bırakmalar yapmanızı çok öneririm. Bunu her yaptığı
nızda, sınırlılığın daha derin katmanlarını ortaya çıkartacak ve bırakacaksınız.
305
J!, Sedono Yöntemi
Sizi Hasta Eden Korlluların Ötesine Geçmell
306
Parlak Bir Sağl ık Geliştirmek �
Georqe: Bedenini Her Koşulda Sevmeb
Dört yıl önce George, prostat bezinin hafifçe şiştiğini fark etti ve dokto
ra gitti. Muayene sırasında doktorun kaygılı tutumu ve bazı tetkikler isteme
si, George'un zihninin hemen en kötü olasılıklara atlamasına neden oldu.
Prostat kanseri! Ama ben daha sadece otuz yedi yaşındayım! Korkusuyla
yüzleşmek için Sedona Yöntemi gibi güvenebileceği bir yönteme sahip oldu
ğuna sevindi.
"Fiziksel bedenimize neler olacağına ilişkin ve duygularımızla bağlantılı
bedenlerimizin neler yapabileceği ve yapamayacağıyla ilgili düşüncelerimize
ilişkin çok seçeneğimiz var" diyor. "Ben tahlilleri yaptırmaya giderken sürekli
serbest bıraktım. Ölüm korkusu ve hasta olmak korkusunu serbest bıraktım.
Korku, dalgalar halinde geliyordu. Eve döndüğümde serbest bırakmaya devam
ettim ve bedenimin o bölgesine sevgi ve takdir göndermeye odaklandım."
George'un o günkü kan tahlilleri her şeyin yolunda olduğunu gösteriyor
du. Birkaç ay sonra kontrole gittiğinde, doktor ona her şeyin tümüyle normal
olduğunu söyledi. George şöyle bildiriyor, "O zamanki belirtiler arada bir yine
ortaya çıkıyor ve bunlar geri geldiğinde ben sadece serbest bırakıyorum. Ser
best bırakmak, durumumun duygusal düzeyini göz ardı etmemi engelledi. Ay
rıca fiziksel bir iyileşme sağladığına da inanıyorum. Kendi deneyimime göre
serbest bırakmak, bedendeki enerjinin bir dolu fiziksel soruna neden olan ka
sılmalarını ortadan kaldırıyor."
Şunu da ekliyor, "Beden ne yapacaksa yapıyor. Onu kontrol etmek ama
cıyla serbest bırakmak işe yaramayacaktır. Biz hepimiz iyi sonuçlar isteriz, an
cak sonuçlara ilişkin serbest bırakmalar da yaparız ki sakin hissedebilelim.
Olacak olanın olmasına izin vermek ve kendimi bulunduğum hal içinde sev
mek, olanı kabul etmeyi kolaylaştırıyor."
307
� Sedona Yöntemi
Bedeninizde hoşlandığınız bir şeyi bularak başlayın. Onun içinizde her
hangi bir onay, kontrol etme ya da güvence isteğini tetikleyip tetiklemediğine
bakın.
Eğer tetiklediyse, onu bırakabilir m iydiniz?
Sonra, bedeninizde hoşlanmadığınız bir şey bulun.
O, bir onay, kontrol etme ya da güvence isteğini tetikliyor mu?
Hangi istek olursa olsun: Onu bırakabilir miydiniz?
Bedeninizde hoşlandığınız başka bir şey bulun. Onun altında yatan bir
istek var mı?
Hangi istek olursa olsun: Onu sadece özgür bırakabilir miydiniz?
Bedeninizde hoşlanmadığınız bir şey nedir?
O herhangi bir onay, kontrol etme ya da güvence isteme duyusunu te
tikliyor mu?
Hangi istek olursa olsun, onun salınmasına izin verebilir miydiniz?
Ya genel olarak bedeninize ya da temizlemek istediğiniz belli belirtilere
ya da durumlara odaklanarak bu soru dizisini en az dokuz kez tekrarlayın.
Eğer sağlığınıza meydan okuyan hislerle çalışıyorsanız, serbest bırakma soru
larını özellikle geçmiş zaman kipinde sormanızı öneririm:
308
Parlak Bir Sa�l ık Geliştirmek �
Siz bedeninizi kontrol etmeye çalıştınız mı?
Eğer öyleyse, bedeninizi kontrol etmek istemeyi bırakabilir miydiniz?
Bu soruları dört ya da beş kez yineleyin, sonra sorun: Bedeninize şimdi
olduğu gibi olma hakkını bağışlayabilir miydiniz? Sadece bağışlayabilir
miydiniz?
Bedeninize olduğu gibi olma hakkını bağışlar mıydınız?
Bedenin ize şimdi olduğu gibi olma hakkını bağışlıyor musunuz?
Bu üçüncü sorunun bir seçim ya da karar olduğunu anımsayın.
Bedeninize olduğu gibi olma hakkını bağışlamaya "evet" diyebilene ka-
dar bu son üç soruyu birkaç kez daha tekrarlayın. Sonra, hazır olduğunuzu
hissettiğinizde, diğer soru dizisine geçin.
Bedeninizde hoşlan madığınız ya da onaylamadığınız herhangi bir şey
oldu mu?
Ona karşı hissettiğiniz bu hoşlanmama ya da onaylamamayı bırakabi
lir miydiniz? Sadece şimdilik bırakabilir miydiniz?
Bedeninizin sizde herhangi bir şeyden hoşlanmadığını ya da onayla
madığını hissettiğiniz oldu mu?
Eğer öyleyse, bedeninizden onay istemeyi bırakabilir miydin iz? Sade
ce şimdilik bırakabilir miydiniz?
Yukarıdaki dört soruyu dört ya da beş kez yineleyin ve sonra sorun: Şim
di, bedeninize karşı yalnızca sevgi ya da kabul hisleri beslemenize izin ve
rebilir miydiniz? Sadece izin verebilir miydiniz?
Sadece şu an için bile olsa, bedeninize karşı yalnızca sevgi ya cJ.a ka
bul hisleri beslemenize izin verir miydiniz?
Bedeninize karşı şimdi yalnızca sevgi hisleri, yalnızca kabul hisleri
besleyebiliyor musunuz?
Eğer yanıt "hayır" ise, bir sonraki soru dizisine geçmeden önce bu dizi
deki sorularla biraz daha serbest bırakmalar yapın. Eğer yanıt "evet" ise de
vam edin.
Bedenin izin bir şekilde size meydan okuduğunu, karşı koyduğunu ya
da sizi tehdit ettiğini hissettiniz mi?
Eğer öyleyse, onun içinizde bir güvence ya da hayatta kalmayı isteme du
yusunu tetikleyip tetiklemediğine bakın. Sorun: Onu bırakabilir miydiniz?
Siz bedeninize meydan okudunuz, karşı koydunuz ya da onu tehdit et
tin iz mi ya da öyle göründüğü oldu mu?
309
"!, Sedona Yöntemi
Bedeninize meydan okumak, karşı koymak ya da onu tehdit etmek is
temeyi bırakabilir miydiniz?
Bedeniniz sanki size meydan okuyormuş, karşı koyuyormuş ya da si
zi tehdit ediyormuş gibi göründü mü?
Eğer öyleyse, kendinizi ondan ko
rumak amacıyla sizin de ona meydan
"'13en kursa gelJigimde, lıer gün okumak, karşı koymak ya da onu tehdit
etmek istemenizi bırakabilir miydiniz?
telu-arlanan, solu{Jwnu kesen, kronik
Siz bedeninize meydan okudunuz,
migren ağrılarun vardı. '13ıı ağrılar karşı koydunuz ya da onu tehdit ettiniz
öylesine cüldi bir 1ıal almıştı ki bir mi ya da öyle göründüğü oldu mu?
buçuk yılılır çalışmıyordum. .Yığrun Eğer öyleyse, bunu yapmak isteme
yi bırakabilir miydin iz?
yiizii.rıden kıırsım biiyii.k bir
Bedeniniz size meydan okudu,
böliiınii.rıe luıtılamayacagını diye çok
karşı koydu ya da sizi tehdit etti mi?
kaygılaıııyordıım. 9<.urs boyunca Eğer öyleyse, güvensizliğinizin
sıulece iiç kez şiddetli olmayan bir serbest kalmasına izin verebilir miydi
baş ağrısı deneyimledim ve bunlar da niz?
Siz bedeninize meydan okudunuz,
bir saatten az bir zaman içiıule yolt
karşı koydunuz ya da onu tehdit ettiniz
oldular. 'fJeçnıişteki. baş ağrılarıma' mi?
ilişkin öğrelinirı değeri ölçiikmez. Eğer bunu yaptıysanız ya da yap
'13u ağrılardan kurtulmak için m ışsınız gibi görünüyorsa, bunu yap
mak istemeyi şimdi bırakabilir miydi
yaplı{Jını 1ıer şeyirı, onları da1ıa da
niz?
luılıcı lıılılığıııı Jarh, ettiııı. .jnsan Şimdi bedeninize karşı yalnızca
yaşamırıı geri kazanmaya nasıl bir iyilik, güvende olma ve güven duy
teşekkür edebilir? '13u ııe büyük bir ma hissi besleyebilir miydiniz?
Bedeninize karşı yalnızca bir iyi
deneyim."
lik, güvende olma ve güven duyma h issi
- 'lJr. S1ıaron Crain,
beslemenize izin verir miydiniz?
&nttsdale, S'l.'13.'LJ. Bedenin ize karşı yalnızca bir iyi
lik, güvende olma ve güven duyma h issi
besleyebiliyor musunuz?
Eğer yanıt "evet" ise, harika! Yanıt "hayır" ise, devam etmeden önce bu
konuya ilişkin serbest bırakmayı sürdürün.
310
Parlak Bir Sa�lık Geliştirmek �
Avantajlar ve Dezavantajlar
311
]!, Sedana Yöntemi
sına sahipsindir. İdeal kilomda olmamanın benim için ne anlama geldiğine iliş
kin, salıverilecek tonlarca inancım var. Ben bu soruna, 'Ruhsal olarak ilerle
miş değilim', 'İyi bir insan değilim', 'Tembelim', 'İstediğime sahip olamamak
adil değil', 'Geceleri yemem gerekiyor' ve 'Hızla kilo vermem gerekiyor' gibi
inançlar yüklemişim."
Dhiresha, aşırı yeme sorunu için Avantajlar/Dezavantajlar İşlemi'ni kul
lanmanın ona çok yardımcı olduğunu gördü. Salıverdiği yararlardan bazısı
şunlardı: Ona çekilen erkekler hakkında kaygılanmamak, nasıl göründüğünü
düşünmemek, insanların görünüşünden çok karakteri yüzünden ondan hoş
landığından emin olmak ve yemek istediği her şeyi yiyebileceğine ilişkin inan
cını sürdürmek. Zararları da salıverdi. Bunlar, sonsuza dek kilo almayı sürdü
rebileceğini, giysilerin iÇindeki görünümünden ya da nasıl hissettiğinden hoş
lanmamasını, sürekli yemek düşünmesini ve yemek onu kontrol ettiği için de
kendini "iyi" bir insan gibi hissetmemesini içeriyordu. Son zarar maddesinin,
onun için aynı zamanda bir yarar olduğunu keşfetmesi de ilginçti. Ve bu mad
de, Dhiresha'nın üzerindeki "mükemmel olma" baskısını kaldırdı.
"Şeyleri farklı bir açıdan görebilmek için bir alan yaratmam gerekti" di
ye bitiriyor sözlerini. "Değişip değişmediğimi umursamadığım bir yere gelmem
gerekiyordu. Yöntem gerçekten buna yardımcı oluyor. Salıverdiğim zaman, bu
nu bedenimde hissediyorum; güneş sinir ağı bölgemde (mide bölgesi) bir ger
ginlik oluyor ve sonra geçiyor ve ben kendimi dingin hissediyorum. Yöntem,
yaşamı yönetme biçimimi değiştirdi. Ayrıca yavaş yavaş ve kolaylıkla fazla kilo
larımı vermeyi de sürdürüyorum."
Ne İstedi�inizi İmqelemeb:
İmqeleme ve Serbest Bırabmayı Birleştirmek
Birleşik Devlet'lerin her yanındaki birçok sağlık kliniği, şifa amaçlı imge
lemeyi ya da rehberlik eşliğinde düş kurmayı başarıyla uygulamaya soktu.
Kanserden kurtulanlar ve kalp hastalığı olan hastalar bunu kullandılar. Diğer
hastalar da. İmgeleme, serbest bırakmayla birleştirildiğinde, bedeninizin iyileş
mesini ve en mükemmel biçimde işlev görmesini desteklemede çok etkilidir.
Ayrıca her türlü kilo verme ya da toksinlerden arınma programına da çok iyi
eşlik eder.
İmgeleme işlemi bir açıdan, 8. Bölüm'de incelediğimiz Hedef İşlemi'ne
benzer. Çünkü biz zihnimizde sağlık ve ideal bedene ilişkin görüntüler oluş-
312
Parlak Bir Sağlık Geliştirmek �
turduğumuzda, bilincimize bu hayalleri hem destekleyen, hem de köstekleyen
farklı hisler ve inançlar gelir. Bu hisleri ve inançları salıverdiğimizde, daha çok
cesaret, kabul ve dinginlik içeren bir hale geçer, böylece eylem için gerekli
enerjiyi açığa çıkartırız.
Herhangi bir şey imgelediğinizde, tüm duyularınızı olabildiğince kullan
mayı da anımsayın. Zihinsel görüntüleri fiziksel duyumsamalarla ve seslerle
birleştirin, hatta imgelemenizi daha da canlı kılmaya yardımcı oluyorsa, türlü
aromaları da bu işleme katın. Devam edelim.
İdeal bedeninizi imgelemek için kendinize izin vererek başlayın.
O nasıl görünüyor? Nasıl hissediliyor? Sağlık düzeyi nedir?
Bedeninizin o şekilde olmasıyla ilgili ne hissettiğinizi fark edin. Ayrıca, o
görüntüyle bağlantılı olan herhangi bir onay, kontrol etme ya da güvence iste
me duyusunun olup olmadığını fark edin.
Eğer varsa, hangi istek olursa olsun: Onu sadece bırakabilir miydiniz?
Sağlıklı bedeni ya da tam istediğiniz gibi olan bedeni yeniden imgeleyin.
Onu mümkün olduğu kadar canlı bir biçimde hayal edin. Sonra yine, o görün
tünün bir onay, kontrol etme ya da güvence isteme duyusundan kaynaklanıp
kaynaklanmadığına bakın.
Hangi istek olursa olsun: Onun serbest bırakılmasına sadece izin vere
bilir miydiniz?
Şimdi ideal bedeninizi yeniden imgeleyin. Görüntüyü olabildiğince canlı
kılın. Bu kez, "Ona sahip olamazsın," ya da "Ona sahip olmamalısın," "Ona as
la sahip olmayacaksın," ya da "Bu mümkün değil" diyen bir düşüncenin, fik
rin ya da inancın içinizden yükselip yükselmediğine bakın.
O düşünce bir onay, kontrol etme ya da güvence isteme duyusundan
mı geliyor?
Hangi istek olursa olsun: Onu sadece bırakabilir miydiniz?
Yeniden bedeninizi tam istediğiniz biçimde imgeleyin. Tüm duyularınızı
katmayı da unutmayın. Görüntüye ilişkin herhangi bir karşı çıkma ya da di
renç ya da başka bir his var mı?
O h is ne olursa olsun, ona sadece kabul verebilir miydiniz?
O bir onay, kontrol etme ya da güvence isteme duyusundan mı kaynak
lanıyor?
On u bırakabilir miydiniz, en azından şimdilik?
Yukarıdaki soruları, tetiklenen her türlü isteklerin ve dirençlerin salıve
rilmesine izin vererek birkaç kez daha yineleyin. Hazır olduğunuzda devam
edin.
313
]!, Sedana Yöntemi
Şimdi bedeninizin tam istediğiniz gibi olduğunu ımgeleyin. Kendinizi o
görüntüye tümüyle verin. Olabildiğince, elinizden geldiğince onun içinde olun.
Sorun: Görüntüyü tam farkındalığınıza kabul edebilir ve onu tümüyle ku
caklayabilir miydiniz?
Hatta daha fazlasını da?
Onun sadece olmasına izin verebilir m iydiniz?
O ideal görüntüyü olduğu gibi gerçekten kabul edebilir miydiniz?
Şimdi, görüntünün tam farkındalığınıza gelmesine izin verirken, ideal be-
deninize sahip olmanın da iyi bir şey olduğunu anlayın. Ve aynı zamanda, be
deninizin, olduğu gibi olmasının da iyi bir şey olduğunu bilin. Bu ikisi arasın
da gerçekten bir çelişki yoktur. Bedeninizle ilgili her şeyin ne kadar iyi/güzel
olduğunu duyumsamanıza olabildiğince izin verin.
Kendinize verdiğiniz kabulün içinde bir dakika kadar dinlenin.
314
Bölüm 1 9
315
J!, Sedona Yöntemi
sel tutumları bırakıyor olursunuz. Çünkü kuruluşu ya da şirketi, içerden dışa
rıya doğru değiştiriyorsunuzdur. Bunun kalıcı bir dönüşüm yarattığı kanıtlan
mıştır. Giriş bölümünde de açıkladığım gibi, Mutual of New York sigorta şirke
tinin kendi satış elemanlarıyla yaptığı pilot araştırmanın sonuçları olağanüs
tüydü. Sedona Yöntemi'ni öğrenen grup, kontrol grubuna göre %33 daha ba
şarılıydı. Bu kendi başına etkileyici bir sonuçtu. Ama daha da etkileyici olan,
Yöntem'i kullanma süresi uzadıkça, kazançların da artmasıydı. Araştırma üçer
aylık iki döneme ayrılmıştı. Birinci dönemde satışlar yüzde 23 arttı. İkinci dö
nemde ise yüzde 43 arttı.
Siz ve takım arkadaşlarınız, rahatsızlık veren, istenmeyen ya da sınırlayı
cı duyguları, düşünceleri ya da inançları anında serbest bırakmanın doğal ye
tisiyle bağlantı kurmayı öğrendiğinizde, hem şirketiniz ya da kuruluşunuz çok
daha yüksek bir etkinlik ve verimlilik düzeyine kolaylıkla geçecek, hem de ta
kımın her bir üyesinin iyi olma duyusu ve iş tatmini artacaktır.
Salıverdiğiniz zaman, karşılaştığınız kişisel ya da işinize yönelik meydan
okumalar ne olursa olsun, daha berrak düşünebilmek ve daha kararlı davra
nabilmek ve sakin ve kontrollü hissetmek için kendinizi özgürleştirmiş olursu
nuz. Sedona Yöntemi, seçiminiz olan kariyere ve kişisel yaşantıya sahip olma
nız için gerekli önemli değişiklikleri yapmanıza sizi motive etmede yardımcı
olacaktır. Hedeflerinize ulaşmaktan ve işlemin tadını çıkartmaktan sizi alıko
yan ve alışkanlık halini almış düşünce, his ve davranış kalıplarını nasıl bıraka
cağınızı gösterecektir. Her an, baskı altında olduğunuzda bile, tetikte ve etki
li olmanızı sağlayan Yöntem, daha verimli ve zevkli bir yaşam sürmeniz için si
zi özgürleştirecektir.
Bu arada, bir kuruluşta sürekli serbest bırakmayı kullanan çok insanın
bulunması harika bir şey olsa da, bu gerekli değildir. Siz sadece kendi başı
nıza serbest bırakma işlemini gerçekleştirmekle, çalışma ya da iş deneyimle
rinizi ve etkinizi tümüyle değiştirebilirsiniz. Bırakmak çoğu kez, bilinçli ola
rak salıveren tek kişi siz olsanız bile, bir çalışma ortamını tümüyle değiştire
bilir.
3 16
Kurumsal Özgürlük ve Etkili Olmak �
anlamını yeniden tanımlamamızı sağlar. Örneğin yapılan araştırmalar tutarlı
biçimde şunu gösterir; şirketlerin ortalama elemanları ile nitelikli elemanları
arasındaki üretkenlik farkının yüzde doksanı onların duygusal zekasına ve yal
nızca yüzde onu teknik yetilerine atfedilir. Duygusal bir zekayı hızla geliştir
mekte, Sedona Yöntemi'nden daha etkili bir yol yoktur. Peki ama, duygusal
zeka nedir ve Sedona Yöntemi onu artırmada bize nasıl yardımcı olur?
Duygusal Zeka adlı kitabında Daniel Goleman, duygusal zekayı oluştu
ran beş kritik beceriden söz eder:
317
)'!, Sedona Yöntemi
cerisine dayanır." Duygusal yükleri bırakmak için Sedona Yöntemi'ni kul
landığımız zaman, daha iyi iletişimler kurmamızı doğal olarak sağlayan
yetileri geliştirmeye başlarız. Ayrıca insanlar da bizimle iletişim kurmanın
zevkini daha çok çıkartır ve bize istediğimiz şeyleri verirler ve bu da iş ye
rinde iş arkadaşları arasında ve dışarıda da müşterilerle işin alış-veriş akı
şını yumuşatır.
318
Kurumsol Özgürlük ve Etkil i Olmok �
Eğer yetkiye ilişkin zorluk yaşıyorsanız, içiniz rahat bir biçimde görevi
bir başkasına devredebileceğinizi hissedene dek kendinize Birinci Kısım'da öğ
rendiğiniz temel serbest bırakma sorularını sorun. Bunu yaparken, görevi dev
redeceğiniz kişinin işi gerektiği gibi yapamayacağına ilişkin her türlü olumsuz
beklentinizi de serbest bırakın. Performansla ilgili kaygı duyduğunuzu her
fark ettiğinizde, serbest bırakma sorularına geri dönün.
Benim size, yeterliliği sorgulanan bir kişiye sorumluluk verilmesini öner
mediğimi lütfen anlayın. Kontrol etme gereksiniminizi ve yetkiyi devredeceği
niz kişinin yetilerine ilişkin kuşkularınızı tümüyle bırakmadınızsa, yetkiyi dev
retme seçiminiz zorlamasız bir hal alana dek serbest bırakmayı sürdürün. Çok
fazla yönetici yetkiyi elinde tutmak gerektiğini duyumsamış, bunu gerçekleş
tirmek için de baskı hissetmiştir. Gerçekten bırakmadıkları zaman, çaresizlik
içinde kontrol etmeye çalışırlar ki bu da onları hafifletmek yerine genel yük
lerini sadece artırmaya yarar.
Eğer siz bir grupla birlikte çalışı-
yorsanız, ister kuruluşunuzun, ister
kendi işinizin kolaylık ve akış içinde ol "Sedana ]önlemi iş dünyası için
masına katkıda bulunmanın en iyi yolu çok 9üçlii bir arClf, ö:zellihle de iş
direncinizi bırakmaktır. Her gün yapıl 9örüşmelerini bir ':zayıflık.'
ması gereken ve sık sık bunları yapmak
noklasından yola çık.arak. yapıyor-
tan fazla keyif almadığımız, tekrarlanan
görevler vardır. sanız. '13ıı yöntem direnci eriliyor,
Sadece sorun: Bu belirli görevi k.arşdıklı say9ı yaralıyor ve üsfel.ik.
yapmak için gösterdiğim direnci bıra kullanması da çok eğlenceli! '13en bıı
kabilir miydim? denli kolay, bu denli kapsayıcı ve
Onu yapmamak için gösterdiğim yine de uyyulaması bu denli basil bir
direnci bırakabilir miydim?
tek.nihle lıiç k.arşılaşnadmı. "
Farkındalığınıza gelen bir direnç
hissettiğiniz durumlarda, bu soruları - '13en CJarısz,
birkaç kez değişerek sorarsanız, direnci
'13ıu:lünyham, jnyillere
bıraktığınızı ve işleri daha kolay, daha
zevkle ve canlılıkla hallettiğinizi görür-
sünüz.
Tabii, gerçekleştirdiğiniz her genel serbest bırakma işlerinizi tümüyle ko
laylaştıracaktır. Kendinizi daha iyi hissedecek ve çevrenizdeki insanlar üzerin
de de daha olumlu bir etkiye sahip olacaksınız.
319
� Sedona Yöntemi
TaRım Zihniyeti OluşturmaR ve YönetmeR
James, Sedona Yöntemi'ni 1983 yılından beri kullanıyor. Onu ilk kez,
Yöntem 'i yalnızca onay ve kontrol etmek istemeyi bırakmak düzeyine kadar
öğrettiğimiz bir seminerde öğrendi. Sonradan Sedana Yöntemi Kursu 'nun
kasetini satın aldı ve bu kaset, güvence isteğin i de bırakmayı içeren daha
kapsamlı bir programdı. Aşağıda, Yöntem 'in kariyerine nasıl katkıda bulun
duğunun öyküsünü onun sözleriyle sunuyoruz:
"Sedona Yöntemi seminerini ilk aldığımda, yaşantımdaki birçok şeye öf
ke duyuyordum. Silicon Vadisi'nde bir bilgisayar programcısıydım ve bir yılda
sadece 25.000 dolar kadar kazanıyordum. Patronuma çok kızıyordum çünkü
işimi tanımlama biçimini sevmiyordum ve kendimi zorlanmış hissediyordum.
Başka şeylerin yanı sıra, benim dokuz-beş arası çalışmamı da istiyordu, oysa
ben daha esnek saatler istiyordum. Serbest bırakmaya başladıktan sonra fark
ettiğim ilk şey, öfkemden kurtulduğum oldu. Bunu bir kez gerçekleştirdikten
sonra -artık bir kurban değildim- başka bir iş aramaya başladım.
"Yolum, San Francisco'nun güneybatısındaki Pacifica'ya düştü ve böyle
ce bir sonraki işimde 25.000 dolardan 35.000 dolara yükseldim. Kursu Nisan
320
Kurumsal Özgürlük ve Etkili Olmak �
ayında almıştım ve bu olay da Haziran'da oldu. Sonra, iş için bağlantılar kur
mayı sürdürdüm ve bir temsilcilik şirketi beni arayarak hem New Jersey'de,
hem de Seattle'de bir pozisyon olduğunu söyledi, üstelik her iki şirket de yıl
da 75.000 dolar ödüyordu. Görünürde Seattle'deki şirketin bana daha çok ih
tiyacı olduğundan, oradaki işi kabul ettim. Bu, aynı yılın Ekim ayında oldu. Ya
şantımdaki diğer şeyler de değişmeye başlamıştı. Karımla karşılaştım ve ona
aşık oldum. Sağlığım düzeliyordu. Çok hızlı değişimler oluyordu.
"Üniversitede yüksek lisans yaptım ve yurtdışında çalıştım ve birkaç yıl
sonra Seattle'a geri döndüm ve dev bir bilgisayar yazılım şirketinde çalışmak
için maaşımdan kesinti yapılmasına razı oldum. O şirkette çalışmayı gerçek
ten istiyordum. Ama şimdi ailemize üç bebek eklenmişti ve karım ve ben evin
ipoteğini, bir arabanın parasını ve öğrenciyken aldığımız borçları ödemek gi
bi parasal sorunlarla karşı karşıyaydık. Kredi kartlarına güvenmek de bizi
ayartıyordu. Yeni yöneticim hiç destekleyici değil, tersine kavgacı bir insandı.
Bana her konuşmada, çoğu kez de yüzünde bir gülümsemeyle saldırıyordu.
İş doğru düzgün gitmiyordu ve ben onay ve kontrol istiyordum. Ama parasal
güvensizliğim yüzünden patronuma karşı çıkabilecek gibi de hissetmiyor
dum.
"Güvence isteme duyusunu bırakmak işlemini açıklayan Sedona Yöntemi
Kursu'nun kasetini satın aldığımda, serbest bırakmanın değerini yeniden
anımsadım. Bütün bir geceyi güvence için enerji salıvererek geçirdim. Parasal
sorunlara ve sözsel saldırılara ilişkin tüm hislerimi bıraktım. O günden sonra
yönetici olan hanım bana bağırdığında korkudan sinmedim ve yapılan birkaç
toplantıda da ayaklarımı yere sağlam bastım. Ve o hanım bundan sonra benim
le görüşmeyi kesti ve onu artık neredeyse görmez oldum. Bunun iyi yanı,
onun işime karışmaması ve benim de işi düzgün yapabilmemdi. Kötü yanı ise,
hiçbir iletişimin olmayışıydı. Hatta performansımı değerlendirme işlemini bile
e-postayla yaptık. Bir süre istifa etmek istedim; sonra şirketin içindeki başka
bir bölüme geçmek istedim ama o engel oldu. Ama sonunda beni bir yazılım
test grubunun müdürlüğüne terfi ettirdi.
"Bir yönetici olarak, iş durumlarına Yöntem'i nasıl uygulayabileceğimi
çok düşündüm. Yöntemle ilgili kendi geçmişime baktım. Başlangıçta istediğim
tek şey, öfkemden kurtulmak ve bir gurur haline yükselmekti. Bunu bir grup
lideri olmadan önce hedeflemiştim çünkü beni daha mutlu kılıyordu. Gerçi bu,
katkıda bulunan bir birey olduğum sürece iyiydi ama yöneticilik için yeterli de
ğildi. İnsanlar, üstünlük duygusunun enerjisiyle durağanlaşıyor ve ben cesare
te geçmem gerektiğini biliyordum.
321
J!, Sedona Yöntemi
"Bundan sonra 'diğerlerinden daha iyi olduğumu' her hissettiğimde, her
kesle eşit olduğumuzu, hepimizin bir takımın üyeleri olduğumuzu, ortak bir
amaç için çalışan Tanrı çocukları olduğumuzu hissedene dek onları susturma
isteğimi serbest bırakıp durdum. Birisinin 'aptal' olduğunu düşündüğümü her
fark ettiğimde, bu düşünceyi anında bıraktım. Bunu konuşurken yapabiliyor
dum. Hem dinleyebiliyor, hem de bırakabiliyordum. İnsanların yapacağı şeyle
re yapay sınırlar getirmek istemiyordum. Bırakmak sayesinde çok hoş sürpriz
lerle karşılaştım. Onlar daha yetenekli olduklarını kanıtladılar ya da başka bir
grubun elemanları olup da kavga etmek istediklerinde, önerilerime daha yu
muşak yaklaştılar ya da bir uzlaşma önerdiler. Şirket içinde rekabet çoktu, yi
ne de benim bölümümde hiç kavga olmadı. Ve grupları birleştirme yeteneği
min sonucu olarak, şirketin test bölümünün en üst yöneticiliğine yükseldim ve
birkaç yıl bu pozisyonda kaldım. Benimle çalışan kişiler kendini rahat hissedi
yordu ve bu yüzden de, diğer elemanlara göre daha yaratıcı ve kısıtlanmamış
düşünceler üretiyorlardı. Biz işi tamamladık. Ben bu başarıyı Yöntem'e borç
luyum.
"Serbest bırakma hissini seviyorum. Sanki enerji doğrudan bedenimin or
ta kısmını, göğsümü ve karnımı terk ediyormuş gibi. Sanki benden tonlarca
pislik akıyormuş ve bu pisliklerin tutsak ettiği bir şey çıkıp gidiyormuş gibi
hissediyorum. Serbest bıraktığım zaman genellikle bir ürperme hissediyorum
ve bazen de işitsel bir patlama duyuyorum. İçimde hapsolmuş duyguların ol
duğunu biliyorum ve bunlar da, hapishane duvarlarının hareket ettiğinin gös
tergeleri."
Gerginliği Azaltma�
322
Kurumsal Özgürlük ve Etkll l Olmak �
dece bırakın ve geriye yaslanarak oyunun nasıl geliştiğini olabildiğince izle
mek tutumunu edinin. Her şeyin yolunda olduğunu ve olması gerektiği gibi ge
liştiğini kabul edin.
Bu, artık emir vermeyeceksiniz anlamına mı gelir? Elbette hayır. Bu, ken
dinizi disipline sokmayacağınız anlamına mı gelir? Hayır, bu anlama da gel
mez. Olan şudur, siz gerginlik yaratan hisleri ve istekleri bıraktıkça, şeylerin
daha büyük bir kolaylık ve etkililikle yapılabilmesi için bir alan yaratırsınız.
Sizin ve birlikte çalıştığınız kişilerin salıverdiği hisler ve durumlar özel
likle çalışma ortamınızla ilgili olmasa da, o serbest bırakma, o kuruluşun bir
bütün olarak ve kuruluş için çalışan herkesin iyiliğini artıracaktır. B u sayede
şu anda stresli olan çalışma şartları, oldukça kısa bir sürede çok daha az stres
içeren bir hale gelebilir.
323
J;! Sedana Yöntemi
2. Bölüm'de de değindiğim gibi, bunu ifade etmenin bir başka yolu daha
var: Yaptığınız şeyi yaparken onu yapın ve yapmadığınız şeyi yapmazken de
onu yapmayın. Çoğumuz, yapmadığımız şeyi düşünmeye çok zaman harcar,
onu yapmadığımız için kendimize eziyet ederiz. Ya da, eğlenceli, yaratıcı ya da
sadece daha verimli olduğunu düşündüğümüz bir şeyi yapmayı bekler duru
ruz. Her iki zihinsel etkinlik, elimizdeki işle anda olmamızı engeller. Böylece,
aslında anda olmakla zaman da genişlemiş görünür. Biz o zaman daha berrak
bir odaklanmanın tadına varır, görevleri daha kolay ve etkili bir biçimde yeri
ne getiririz.
Her gününüzü yaşarken, o günü nasıl geçirdiğinize ilişkin hislerinizi ser
best bırakın. Belki bazı şeylerin ne kadar çok zaman aldığına ya da bazı işleri
nasıl bitiremediğinize sinirlendiğinizi hissediyorsunuz. O anda zamanınızı na
sıl kullandığınıza ilişkin hisleriniz ne olursa olsun, onları bırakmak için kendi
nize izin verin. Örneğin, kapınızın herkese açık olması gibi bir politika güdü
yorsanız, bunun, zaman kaybı olsa bile, sizin çalışanlarınızdan istediğiniz ona
ya dayandığını görebilirsiniz. Ya da güvence arzunuz, işinizi bölse bile sizinle
konuşmak isteyen herkesle konuşmak gerekliliğini hissetmenize neden olabi
lir. Zamanı kullanmanızla ilgili hisleri ve istekleri bırakmak, şu anki verimsiz
kalıpları değiştirmenizi kolaylaştıracaktır.
Eğer zamanınızı düzenlemek için ajanda gibi zamanı programlayan bir
sistem kullanıyorsanız, sadece serbest bırakmayı size uygun gelen biçimde ona
dahil edin. 8. Bölüm'deki Hedef İşlemi ve Eylem Adımları İşlemi'nden de ya
rarlanabilirsiniz. Günlük işlerinize serbest bırakmayı da katmak gibi zamana
yapılacak küçük bir yatırım ve gösterilecek küçük bir çaba, büyük bir olasılık
la hem zaman bulmak, hem de zaman kazanmak açısından size katlanarak ge
ri gelecektir.
Etl�ili Satış
Her bir etkileşimde biz fikirlerimizi ve kendimizi satarız. Ne kadar çok bı
rakabilirsek ve kendi isteklerimizi başkalarına zorlamak yerine karşılıklı yara
rı ne kadar gözetirsek, insanlar da o kadar bizim yolumuza girerler. O neden
le, etkileşimi karşınızdaki insanın gözüyle görebilmek için elinizden geleni ya
pın. Anlaşmak istemek ve satışı bitirmek istemek yerine, serbest bırakın. İşini
zin bir parçası olan o insanla bağlantı kurmanın bir yolunu bulup bulamadığı
nıza bakın.
324
Kurumsal Özgürlük ve Etkili Olmak �
Gereksinimlerinizi bıraktığınızda, onların çok daha kolay karşılandığını
göreceksiniz. Ve ayrıca burada başkalarının da söz konusu olduğunu fark ede
cek, onların ihtiyacını karşılamayı gerçekten isteyeceksiniz. Onlarla ilgilendiği
nizi duyumsayan insanların, sizin kazanmanızı istemeleri daha olasıdır.
Serbest bırakmak, satış yapmakla sonuçlanır ve aynı zamanda buna bağ
lı tüm eylemlerin de daha yumuşak akmasına yardımcı olur. İnsanlara önemli
düşünceler iletirken Sedona Yöntemi'ni kullanırsanız, bir "kazan-kaybet" se
naryosundan "kazan-kazan" senaryosuna doğal olarak geçersiniz.
Hedefte Ustalaşma�
325
J!, Sedana Yöntemi
fe yalnızca bir kez odaklanmamıza karşın, ondan sonra olanlar hem grubu,
hem de beni şaşırttı. Çalışmadan önce görevi tamamlamanın imkansız olduğu
nu hissediyor ve buna inanıyorlardı. Çalışmadan sonra, işi zamanından da ön
ce bitirmeyi başardılar!
İş hayatında hemen herkes bir ara zor bir patron için çalışmış, zor bir ele
manı yönetmiş ya da zor bir iş arkadaşıyla anlaşmak için çabalamıştır. Bu bi
reylere ilişkin onaylanmak, kontrol etmek ya da güvence isteklerimizi bırakma
dıkça, bu etkileşimler iş hayatımızı gerçekten zindana çevirebilirler. Ben bu ne
denle sizin -ve şirketinizdeki herkesin- 1 1. Bölüm'de anlatılan Temizleme İş
Iemi'ni (Sayfa 199) düzenli olarak kullanmasını çok öneririm. Bu, şirket top
lantılarının öncesinde ve sonrasında ve ayrıca satış görüşmeleriyle ilgili tele
fonların öncesinde ve sonrasında ya da müşterilerle, alıcılarla ve başka satıcı
larla olan etkileşimlerde kullanılacak muhteşem bir uygulamadır.
Personeliniz bir zorlukla karşılaştığında ya da bir zorluk beklentisi için
de olduğunda, Temizleme İşlemi'ni yapmalarını önerin. Bu işlem tek başına bi
le, az önce değindiğim ilişki alanlarının tümünü ve diğer sayısız ilişki türleri
ni de bir uyuma sokabilir.
326
Kurumsal Özgürlük ve Etkil i Olmak �
Son Bir Düşünce
327
Bölüm 20
Dünyamızı Desteklemek
329
� Sedona Yöntemi
Dünyamızı Destelllemell Amacıyla Serbest Bırallmall
Birçok insan, hatta çok iyi niyetli olanlarımız bile, dünyada hoşlanmadı
ğımız şeylere "karşı" oluyoruz. Ancak, biz bir şeye karşı olduğumuz zaman
onu yine de aklımızda tutarız: Hatta bazen o şeyden yana olanlardan bile faz.
la. Örneğin, Birleşik Devletler'de Vietnam savaşı sırasındaki savaş karşıtı du
yarlılık, açmazın hızla çözülmesini sağlamadı. Biz, aklımızda tuttuğumuz her
şeye enerji gönderir, onun yaratımını destekleriz.
330
Dünyamızı Desteklemek �
Kaygılarınızı yeniden çerçevelendirmek için birkaç pratik yol: Hava kirli
liğine karşı olmak yerine, çevrecilikten yana olun. Ayırımcılığa karşı olmak ye
rine, eşitlikten yana olun. Savaşa karşı olmak yerine, barıştan yana olun. Tıp
kı Hedef lşlemi'nde olduğu gibi (Sayfa 173) sorun yerine çözümü aklınızda tu
tun ve böylelikle çok daha az çabayla çok daha fazlasını gerçekleştirirsiniz ve
süreç içerisinde de doğal olarak daha yapıcı olursunuz.
Liderlerinizi Destekleyin
"&dona ]önlemi'ni 1wllanmak,
Bu çoğumuza zor gelen bir şeydir,
özellikle de farklı politik görüşlere sa
farkırulaLğunı şimdiılen, dalıa önce
hipsek. Liderlerimiz, sanki dünyada sev deneyimlemediğim bir bilinç düzeyine
mediğimiz şeylerin paratonerleri haline gelinli. <J>apaz olkğum için, bana
gelirler. Ama politik liderler sadece tem
danışrıaya gelenleri dinlemek. çnk
sil ettikleri bölgelerin ya da ülkelerin
toplu bilincini temsil ederler. Yasal iş önemli bir amaca hizmet eder.
lemlerin bir parçası olun ve görüşünüzü &dona ]önlemi, insanları teJirgin
temsil eden adaya oy verin ama kazanan elmede.n soru sormanın ve sorunlara
adayla aynı fikirde olmasanız da, onu
açıhlık ka.2andumanın yclhıruı açtı.
desteklemek için kendinize izin verin.
Politik liderlere sevgi yerine nef
:;llyrıca, kimsenin öz saygısından
ret yollarsanız, çözüm yerine sorunun ödün vermesine gerek kalmadan
bir parçası haline gelirsiniz. Onlar sizin serbest bıralwıasını mümhiin kılıyor.
hemfikir olmadığınız şeyleri söyler ya
'13u yöntemi dünyaya böyle
da yaparlarsa, bunu onlara bildirin (bir il
33 1
� Sedana Yöntemi
bağışlasaydık ve onları oldukları gibi sevseydik, dünyanın nasıl bir hal alacağı
nı bir düşünün. Bu bile kendi başına muazzam bir fark yaratacaktır çünkü o
zaman liderlerimiz kendilerini bizlerden gelen olumsuzluklara karşı korumak
yerine, var olan sorunları düzeltmeye odaklanabilirlerdi.
17. Bölüm, İlişki Sihri'nde değindiğim gibi, karşılığında bir şey istemeden
vermek, başkalarıyla kurduğumuz ilişkiyi desteklemenin harika bir yoludur.
Bu, dünyayı desteklemenin de etkili bir yoludur. Onun için, toplumunuza, di
ni kuruluşlarınıza ve ülkenize vermenin yollarını bulun. Kısaca, karşılaştığınız
herkes sizin desteğinizden potansiyel olarak yararlanabilir.
Ancak her zaman servetiniz oranında verin. Hizmet ve bilgi kanalıyla ve
rebileceğiniz gibi, sadece inceliğinizi ve saygınızı paylaşmakla da verebilirsiniz.
Para, her durumda vermenin tek yolu değildir -hatta bazen en iyi yolu bile
değildir. Ayrıca, kendi zararınız pahasına vermediğinizden de emin olun. Sizin
yaşantınız ve bakımını üstlendiğiniz kişilerin yaşantısı vericiliğinizden zarar
görmemelidir. Gereksiz fedakarlığın ya da ıstırabın ne size, ne de destekleme
ye çalıştığınız insanlara ya da kuruluşlara yararı olmaz.
Diğer insanları ve dünyayı gerçekten desteklemenin iki anahtarı vardır:
Bu iki anahtarı etkili biçimde harekete geçirmenin tek yolu, serbest bı
rakmaktır. Kabul görme arzunuzu ya da vermenize karşılık bir şey istemenizi
salıverin. Yardımcı olduğunuz kişilere karşı sahip olabileceğiniz her türlü yar
gıyı bırakıverin.
Sevecen incelik yalnızca dünyayı değil, sizi de destekler. Ne kadar çok
serbest bırakılmış bir görüşle verirseniz, kendinizi o kadar iyi hissedeceksiniz
ve kişisel dünyanız da size içsel iyiliğinizi o kadar yansıtacaktır.
332
Dünyam ızı Desteklemek �
Bu Mesajı, Ona Açıll Olan İnsanlarla Paylaşın
333
Sonraki Adımlar
335
� Sedana Yöntemi
3. Öğrendiklerinizi paylaşın. Bu fikirleri ve uygulamaları arkadaşlarınız, akra
balarınız ve tanıdıklarınızla konuşmak size hem esneklik kazandırır, hem
de kendi anlayışınızı derinleştirir. Özgürlüğünü pekiştirmek ve ıstırapları
nı bırakmak konusunda sizinle benzer istek ve düşünceleri paylaşan insan
larla birlikte olmanız da yararlarınızın artmasını sağlar. Ancak bu malzeme
yi yalnızca onu gerçekten duymak isteyen kişilerle paylaşın. Tanıdığınız in
sanlar sizin ilgi alanınızı paylaşsınlar ya da paylaşmasınlar, onlara kendi va
roluşlarını bağışlayın; yani onları zaten mükemmel olarak görün.
4. Bir Sedona Yöntemi destek grubu kurun ya da olan bir gruba katılın. "Bir
likten güç doğar" ve bu enerjisel bir yükselme sağlar. Grup ne kadar bü
yük olursa, enerji yükselişi de o kadar büyür. Lester Levenson, gruplarda
ki enerjinin "katlanarak arttığını" söylerdi. Başka bir deyişle iki kişi, iki çar
pı iki gücüne, üç kişi, üç çarpı üç gücüne sahiptir ve bu böyle katlanarak
gider. Bir gruba katılmanın başka bir yararı da, materyali başka bir bakış
açısıyla görebilmektir. Bu, sizin anlayışınızı derinleştirebilir. (Sayfa 339,
Sedona Yöntemi Destek Grupları İçin Yönergeler)
5. Lester Levenson ile birlikte yazdığım, Happiness Is Free and It's Easier
than You Think (Ganj tarafından yayınlanacaktır) adlı kitabı okuyun. O si
ze Bütünsel Serbest bırakma İşlemi'ni öğretecektir ve aynı zamanda Seda
na Yöntemi'nin bazı spiritüel desteklerini sunacaktır. Kitapta Lester'in güç
lü konuşmalarına ve özdeyişlerine, benim yorumlarım ve alıştırmalarım eş
lik eder.
6. Sedona Yöntemi'ne ilişkin anlayışınızı, Sedona Training Associates'in sun
duğu seminerlere katılarak ya da kaset ve online programlar yardımıyla de
rinleştirin. Ben bu kitapta, tüm Yöntem'i en kolay ulaşılabilir ve en kolay
uygulanabilir hale getirdim. Ancak birçok kişi için kitabı okumak, etkileşi
min daha birebir deneyimlendiği ve anlaşıldığı Yöntem'i öğrenme tarzının
yerini tutmaz. Tüm bu öğrenme tarzları birbirini destekler.
336
Kendi mutluluğunuzun, sağlığınızın, iyiliğinizin ve
başarınızın anahtarı sizsiniz. Yapmanız gereken tek şey, kendi
kalbinizin içinde keşfedilmeyi bekleyen özgürlük ve mutluluk
sırlarının kilidini açmak için bu anahtarı kullanmaktır.
337
Sedona Yöntemi
Destek Grupları İçin
Yönergeler
339
� Sedana Yöntemi
Toplantılarınız için kendi evlerinizi kullanacak olursanız, destek grubu
nu ağırlamanın yükünü tek bir kişinin çekmemesi için bunu dönüşümlü ola
rak gerçekleştirmeniz daha iyi olur. Ancak, merkezi bir yerde kamuya açık be
dava bir yer edinme fırsatınız varsa sürekli bir mekan olarak orayı kullanma
nızı öneririz.
Aşağıdaki yönergeler, destek grubunun liderleri içindir.
340
Sedona Yöntemi Destek Grupları için Yönergeler �
Şimdi son yirmi dört saatinizi gözden geçirin ve o yirmi dört saatte de
ğiştirmek ya da kontrol etmek istediğiniz herhangi bir şey olup olmadığına ba
kın. (Duraklama) Eğer varsa: Onu değiştirmek ya da kontrol etmek istemeyi
bırakabilir miydiniz?
Şu anda yaşantınızda olan ve içinizde bir onay isteme duyusunu tetikle
yen bir insan ya da durum var mı? (Duraklama) Eğer varsa: Onay istemeyi bı
rakabilir miydin iz?
Yakın zamanda, onay isteme duyunuzu tetikleyen bir şey yapbğınız ya da
söylediğiniz oldu mu? (Duraklama) Eğer varsa: O onay isteğinizi bırakabilir
miydin iz?
Son yirmi dört saate ilişkin sizi hala kaygılandıran bir şey bulun. Şu an
da düşündüğünüz kişi ya da durum, içinizde bir onay isteme, kontrol etmek
isteme ya da güvence ya da hayatta kalmayı isteme duyusu tetikliyor mu? (Du
raklama) Eğer tetikliyorsa: O isteğin salıverilmesine izin verebilir miydiniz?
(Bunu gerek varsa tekrarlayın.)
içinizde, bu akşam burada olmanızla ilgili tetiklenen herhangi bir is
tek var mı? (Duraklama) Eğer varsa, onun bir onay isteme, kontrol etmek is
teme ya da güvence ya da hayatta kalmayı isteme duyusu olup olmadığına ba
kın. (Duraklama) Hangi istek olursa ol�un: Onun salıverilmesine izin verebi
lir miydiniz?
İçinizde, destek grubu lideri olarak benimle ilgili tetiklenen herhangi bir
isteğin olup olmadığına bakın. O bir onay isteme, kontrol etmek isteme ya da
güvence ya da hayatta kalmayı isteme duyusu mu? Hangi istek olursa olsun:
Onun salınmasına izin verebilir miydiniz? (Gerek varsa bunu tekrarlayın.)
Eğer bu gece belli bir konu hakkında çalışmak için geldiyseniz, o konu
ya ilişkin ŞİMDİKİ isteğinizin ne olduğuna bakın. (Duraklama) O bir onay is
teme, kontrol etmek isteme veya güvence ya da hayatta kalmayı isteme du
yusu mu? Hangi istek olursa olsun: Onu bırakabilir miydiniz? (Gerek varsa
yineleyin.)
Şimdi, şu andaki istediğiniz şeye odaklanın: Onay, kontrol etmek ya da
güvence ya da hayatta kalmak. (Duraklama) İstediğiniz her neyse: Onu bıra
kabilir miydiniz?
Yeniden ŞİMDİKİ . isteğinize odaklanın. (Duraklama) Onun serbest bıra
kılmasına izin verebilir miydiniz?
İçinize bir bakış daha atın ve ŞİMDİKİ isteğinizi fark etmeniz için kendi
nize izin verin. Hangi istek olursa olsun: Onu bırakmak için kendinize izin
verebilir miydiniz?
34 1
� Sedono Yöntemi
Farkındalığınızı yavaş yavaş dışınıza yöneltmeye başlayın ve hazır oldu
ğunuzda göz kapaklarınızın açılmasına izin verin.
Buzları KırmaR
Grubunuza katılan her kişi adını ve şimdiye dek Sedona Yöntemi ni kul'
Gruptaki herkes, Sedona Yön temi nden yapılacak bir alıştırmada birbiri
'
342
Sedono Yöntemi Destek Grupları için Yönergeler �
Kazançları Paylaşmall
Sessizlill
343