Professional Documents
Culture Documents
Ortopedi uzmanlarını her diz vakasında meniküs Sağlık alanında dikkate alınması gereken bir
ameliyatına iten HIRS nedir? Beyin cerrahilerini faktörde ilaç şirketleri. Türkiyede kişi başına
her bel fıtığı vakasında ameliyata sürükleyen ilaç tüketimi yılda 140 dolar civarında, avrupada
GÜÇ nedir? Kadın doğum uzmanlarını her doğum bu 400-500 dolar civarında ve amerika birleşik
vakasında sezeryan yapmaya iten devletlerinde 900 dolar civarında. Türkiye her
MOTİVASYON nedir? Genel cerrahları her alanda olduğu gibi bu alanda da büyümeye müsait
karın ağrısında apendis ameliyatı yapmaya iten bir ülke ancak bazı şeyler var onların büyümesi
EĞİTİM nedir? Kulak burun boğaz uzmanlarını istenilmez tam aksine onların azaltılması
her üst solunum enfeksiyonunda bademcikleri hedeflenir. İlaç sektörüde böyle birşey çünkü
aldırtan ZİHNİYET nedir? Psikiyatri Türkiye bunu daha fazla tüketirse, bu
uzmanlarına her hastada depresyon ilacı sağlığımızın daha çok ellimizden gittiği anlamına
yazdırtan İNSANİ DEĞERLER nedir? Hekimleri gelir. Sağlığı olmayan bir ülkeninde geleceği
ilaç şirketleri ile anlaştıran MESLEKİ olmaz. İlaç mümessilliğini yapan vatandaşlarımız
DEĞERLER nedir? Profesörlere bu benim daha çok prim elde edebilmek için hekim avına
hakkımdır dedirten AHLAKİ DEĞERLER nedir? çıkarken, aldıkları primler karşılığına Türk
Bir hekim hastasını NEDEN azarlar, bir hekim halkının geleceğini dış güçlere sattıklarını
hastasını NEDEN hor görür, bir hekim hastasına unutmamalılar. İlaçlar gerekli mi? Kesinlikle
NEDEN tepeden bakar, bir hekim hastasından evet. Bir poşet ilaç gerekli mi? Kesinlikle hayır.
NEDEN tatlı dil güler yüzü esirger? Cevabını Milletine ve ülkesine değer veren birisi ülkenin
öğrenmekten ürktüğüm onca sorular. ilaç tüketimini 400-900 dolarlara çıkarmanın
yolunu değil, bu tüketimi sıfır değerlere
Hastanelerimiz bir işletme zihniyeti ile mi indirmenin yolunu aramalı.
idare edilmeli?
Kaderinize boyun eğmeyin
Hatayda çalıştığım bir dönemde antakya devlet
hastanelerin bir başhekimi bir gazete Bir hekim size bir ilaç yazdığı an ona şu soruları
röportajında polikliniklerinde günde 5 bin sorun; (1) bu benim hastalığımı çözer mi, (2)
vatandaşımıza hizmet verdiklerini anlatır. Bu bunu ne kadar süre almalıyım? Eğer hekiminizin
hizmetleri sunabilmemiz kulağa hoş gelsede bu yazdığı ilaç hastalığınızı çözemeyecekse ve onu
bize çok korkunç bir tablo sergiler. Eğer benim hayatınız boyunca almanız söylenirse (şeker
sorumlu olduğum hastaneye her ay 150bin hastalığı, tansiyon, astım, alerji vb) o zaman siz
vatandaşım akın etse, yani sorumlu olduğum bu döngüye boyun eğmeyin, bunu kabullenip
şehrin nüfusu her ay hastaneme akın etse o hayatınız boyunca hastalığınıza çözüm
zaman ben bununla utanırdım ve aynaya bakıp üretemeyen ilaçların kul, kölesi olmayın,
özeleştiri yapardım. Buna birde antakyanın diğer organlarınızı size çözüm üretemeyen ilaçlar ile
hastanelerine akın eden hastaları eklerseniz gereksiz yere zehirlemeyin ve değerli
halkımızın nasıl bir sağlık durumuna sahip zamanınızı boşa harcamayın. Bir ilaç şirketi
olduğunu daha iyi anlarsınız. Fakat bu menfii çıkarlardan dolayı hastalıkların kaynağına
başhekimler veya hekimler hasta başına aldıkları yönelik ilaç üretmez, üretmiş olsa hastalıklar
döner sermaye hesapları ile meşgul oldukları kalmaz ve bu da kendilerin sonunu getirirdi.
müddet onların aynaya bakıp özeleştiri Onlar hastalığınızı idare eden, sizi kendisine
yapmalarını bekleyemeyiz herhalde. bağımlı kılan, hayatınız boyunca almanızı
gerektiren ve her hastayı ömürlük abonelere
dönüştüren ilaçlar üretir. Lütfen bu döngüye
prim vermeyin, hekiminize bir kutuda bundan bedenlere, şu kutsal topraklara ihanet
yazın demeyin, ne kaderin bu tuzağına düşün ne etmeyelim.
de hekimlerin "bunları hayatınız boyunca
kullanmanız gerekir" sözlerine itaat edin. Siz görülür mü
hastalığınız için çözüm arıyorsanız o zaman siz
bu çözümü her şeyin kaynağı olan doğada arayın Bioenerji ve benzeri enerji uygulamaları
ancak doğa size herhangi bir menfaat veya çıkar bedenlerimizin ürettiği ısı ve elektromanyetik
gözetmeden sahip çıkabilir. enerjisini kullanır. İnsan bedeni bu iki enerji
türünden başka bir enerji şeklini üretmez,
Değerlerimize sahip çıkalım üretemez. Isı ve elektromanyetik enerjisinin
görülüp görülmediğini izah edebilmemiz için
Hayatdan bir hikaye; hz. Eyüp çok şükreden bir bunları birbirinden ayrı ele almalıyız.
kul ve şeytan bundan sitemkar olur ve Allaha
şöyle bir nida da bulunur; sen Eyüpe onca mal Isı akımları
varlığı verdin, sana o yüzden bol şükrediyor.
Allahu Teala kısa bir süre içinde kuraklık gibi Hayvanlar aleminde yaşayan bazı canlılar bir ısı
afetler ile hz. Eyüpün elinden bütün varlığını detöktörü gibi canlı varlıkların etrafa yaydıkları
alır. Ama hz. Eyüp yaşadığı sıkıntılara rağmen ısı akımlarını görebilmekteler. Onların gözleri bi
şükretme konusunda taviz vermez ve aynı nevi bir ısı kamerası gibi çalışır ve çevrelerinde
samimiyetle ibadetlerine devam eder. Şeytan bu bulunan canlıların pozisyonlarını belirler. Bu
sefer Allahu Tealaya şunu der; sen ona evlat yapısal ayrıcalık onların ya avlanmasını
zenginliği verdin, sana o yüzden şükrütmeye kolaylaştırır ya da avlanmaktan korur. İnsanoğlu
devam ediyor çünkü bu evlat zenginliği ile onca yiyecek zincirinin en üst kademesinde olduğu
malı tekrar elde edebilir. Allahu Teala bu sefer için bu tür tehlikeler ile karşılaşmaz o yüzden
hz. Eyüpün evlatlarını hastalıklar ile teker teker insan gözü ısıları görüntüleyebilecek şekilde
elinden alır ama hz. Eyüp bu evlat acısına yaratılmamış. Böyle bir yetenekten yoksun
rağmen Allaha şükretmeye devam eder. Şeytan yaratılmış olmamızın daha farklı nedenleride
ise hz. Eyüpü isyana sürüklemekte kararlı ve bu bulunur. İnsan sosyal ortamda yaşayan bir varlık
sefer Allaha şöyle bir nida da bulunur; sana ve eğer insan gözü ısı akımlarını
sağlığından dolayı şükreder çünkü sağlığı ile hem görüntüleyebilmiş olsaydı o zaman gözlerimiz bir
evlat zenginliğini geri elde edebilir hem onca mal röntgen cihazı gibi çevremizdeki insanların
varlığını. Bu sefer Allahu Teala hz. Eyüpe bir bedenlerini tarar, bedenimizin iç kutsiyetine ve
hastalık musallat eder ve onun sağlığını elinden duygu gizemliliğin sınırlarına sürekli tecavüz
alır. ederdi. Bu sebeplerden dolayıda insan gözü
böyle bir yetenekten yoksun tasarlanmış.
Bu hikayeden çıkarılması gereken çok ders var, Hayvanların bu özelliği bizi ne kadar büyülesede
bizi burada ilgilendiren nokta ise herşeyin aslına baktığımızda bu hayvanların gözleri insan
temelinde sağlığın yatması. Işletmenizi birkaç gözü ile kıyaslanıldığında çok daha ilkel bir
defa iflasa sürükleyebilirsiniz veya boşanır yapıya sahiptir. O hayvanların gözleri yaşadıkları
bütün mal varlığınızı kaybedebilirsiniz fakat ortama ve şartlara göre yaratılmış, insan gözü
sağlığınız olduğu müddet o başarıları tekrar elde ise bu dünyanın bütün güzelliğini görebilecek ve
etme şansına sahipsiniz. O yüzden sayın yaşadığı ortamın bütün boyutlarını
okurlarımız bu ülkenin en değerli nimeti yeraltı kavrayabilecek şekilde tasarlanmış, örneğin;
zenginlikleri veya genç nüfusu değil bu ülkenin bizler renkli veya üç boyutlu görürüz, hayvanlar
en değerli nimeti vatandaşlarının sağlığı. Lütfen göremez.
menfii çıkarlar uğruna ulusal değerlerimizi
satarak bizlere emanet edilen şu kutsal Elektromanyetik akımlar
İnsan gözü elektromanyetik akımların sadece egolarının kurbanı olur. Belirli bir statüye ulaşıp
belirli bir dalga boyutunu görebilir bu da doğaüstü güçlere sahip olduğuna iddia eden bir
380nm-780nm arasındaki dalga frekanslarına uzman; “ben bunu yapamıyorum veya
sahip olan boyut. Bu kısıtlama ile yaratılmış göremiyorum” cümlelerini egosuna söylettiremez
olmamızın ise çok basit bir nedeni var; ve ortaya fizik yasalarına aykırı, saçma bir iddia
evrendeki cisimler iki türden, maddeye ortaya çıkar. (1) Eğer o uzmanlar bunları
dönüşmüş cisimler ve enerji boyutunda kalmış görebilmiş olsaydı, o zaman bunu bütün insanlar
cisimler. İnsanoğluda sadece maddeye dönüşmüş görebilirdi çünkü isanoğlunun gözü her insanda
cisimleri görmekle sınırlandırılmış, enerji eşit yaratılmış. (2) Eğer insanoğlu evrendeki
boyutlarını görebilmesi yasaklanmış, maddeye dönüşmüş cisimlerin yanında birde
perdelenmiş. Örneğin; bizler ne cinler alemini maddeye dönüşmemiş, enerji boyutunda olan
görebiliriz ne baz istasyonundan cep elektromanyetik akımları görmüş olsaydı o
telefonumuza akan elektromanyetik frekansları zaman insanoğlu madde ile madde olmayan
ne de uydu çanağımıza gelen tv veya radyo cisimleri birbirinden ayırtedemez halde olurdu,
yayınlarını. Gözlerimiz sadece madde boyutuna bu da sayın okurlarımız dünyadaki yaşamı bir
sınırlandırılmış ve maddelerde güneş ışınların kaosa sürüklerdi.
tam 380-780 nm arasındaki dalga boyutlarında
yansıma yapar, yani insan gözün algılayabildiği Not: bazı uzmanlar bu akımları görebileceğinizi
elektromanyetik boyutta. söyler ve şöyle bir tavsiyede bulunur; lavobaya
gidiniz ve loş bir ortamda aynaya bakınız, o
aynada bedeninizin enerjisini görebilirsiniz, der.
Gerçekden de bu uzmanlar bir şeyler görebiliyor
olabilir fakat bunu sizler veya bizler
göremediğimiz an insanın aklına farklı
düşünceler gelir. Örneğin; o esnada o insanların
göz perdeleri cinler tarafından etkilenip belirli
enerji akımları kendilerine göstertilebilinir. O
an farklı bir varlığın etkisi altında olduğunu
kendiside bilmiyor olabilir. Gördükleri doğru
olamaz mı hocam diye sorarsanız? Olamaz, biz
bu olaya bilimsel yaklaşmalıyız. (1) Gözünüzün
fizyolojik yapısı ya bir şeyi görecek şekilde
yaratılmıştır ya da göremeyecek şekilde, siz
gözü loş ortamlara sokarak gözü zorlayarak
görmeye kadir olmadığı şeyleri görmeye
zorlayamazsınız. Eğer gözünüz bunu görecek
şekilde yaratıldıysa zaten bunu her ortamda
görürdü. (2) Eğer onların gördüğü normal olmuş
olsaydı o zaman bizler ve toplumun tamamı aynı
Sonuç
şeyi görürdü çünkü insanoğlunun gözü birbirine
İnsan gözü ne gamma ışınlarını, ne x ışınlarını, ne eş yaratılmış. Fakat onlar görüyor ve toplumun
morötesini, ne kızı ötesini, ne de radyo %99.999 göremiyorsa ve gördüklerini iddia
dalgalarını görebilir. İnsan gözü ne ettiği şey gözün fizyolojik yapısına ve fizik
havaalanındaki ısı kameraların yerini alabilir ne kurallarına ters ise o zaman bizler bunun başka
de baz istasyonlarına akan cep frekanslarını alemler ile bağlantılı olduğunu düşünmeliyiz.
görür. Bu tür iddialarda bulunan uzmanlar
hissedilir mi zaman bu akımlar hissedebilir hale gelir. Bazıları
oturdukları yerden ahkam kesilir, siz lütfen bu
Bioenerji bedenimizin ürettiği enerjiler için bilim düşmanı, geri kalmışların boş laflarına
atanan genel bir terim. İnsan bedeninde mistik kanmayın. Eğer bu konularda bilgin olmak,
kaynaklı enerji bulunmaz bunu bu yazımız doğruları öğrenmek istiyorsanız o zaman kalkıp
vesilesiyle tekrar analım. İnsan bedeni enerji neden sadece eliniz ile dokunduğunuzda elektrik
boyutunda sadece ısı ve elektromanyetik çarpması yaşanır sorularını kendinize
enerjisini üretir ve içinde barındırır. Bu iki soracaksınız ve bunları araştıracaksınız. Ancak
enerji türünün biri diğerinden farklı ve farklı bu şekilde önyargılardan arındırılmış, doğru
fiziksel kanunlara göre hareket eder, o yüzden bilimsel sonuçlara varabilirsiniz ancak bu şekilde
açıklamalarımızı ısı- biyoenerjisi ve elimizin triboelektrik özelliklerini keşfedebilir
elektromanyetik-biyoenerjisi olarak ikiye veya vücudumuzu saran yağ tabakasının
ayıracağız. insülasyon özelliklerini veya kıl köklerinden
yoksun avuç içlerin önemini anlayabilirsiniz.
Isı- bioenerjisi Bioenerji uzmanlarında özel bir yetenek
bulunmaz onlar yaratıcının kendilerine sunduğu
Isı yaşadığımız doğanın bir parçası ve insan cildi
imkanlardan faydalanır, nedir bu imkanlar?
bu ısıyı hissedebilecek reseptörler ile donatılı.
Ellerimizin anatomik ve fizyolojik özellikleri ve
Terapistiniz rahatsız bölgenize dokunduğu an,
doğanın fizik yasaları! Buna inanmakta zorluk
terapistinizin elindeki sıcaklığı rahatlıkla
çeken insanlar, lütfen cehaletlerini
hissedebilirsiniz. Bu ısı bir makina tarafından
konuşturmasınlar, gitsinler bir biyoenerji
değilde biololojik bir canlı tarafından üretildiği
uzmanından bir kaç gün seans alsınlar ve bu
için buna ısı- bioenerjisi denilir. Isının kaynağı
akımların hissedilip hissedilmediğini bizzat
ne olursa olsun, ısı hissedilebilir hissedildiği
kendi bedenlerinde tecrübe edinsinler.
içinde ısı- bioenerjisinin hissedildiği iddiasını
rahatlıkla yapabiliriz. Doktor büyüğümüzle geçen diyalog
Türk halkın gösterişe yönelik bir zaafiyeti var İnsan bedeni sadece ısı ve elektromanyetik
ve bazı enerji uzmanları bu merakı kendi enerjisini üretir ve bu iki enerji türüde doğal
reklamlarını yapmak için kullanır. Bu uzmanlar bir ortamda maddeleri hareket ettirme gücüne
farklı tv programlarına çıkarak birilerini ayağa sahip değil. Çevremizdeki tv, radyo veya cep
kaldırır ve dokunmadan onların bedenini sağa- frekanslarıda elektromanyetik türden ama siz
sola veya öne-arkaya doğru sallatır. Bu bu akımları hedefe ulaşırken maddeleri kenara
yazımızda bu konuya bir açıklık getirmeyi ittiğini görmezsiniz. Tam aksine bu akımlar
arzuluyoruz, bioenerji ile cisimleri veya hedeflerine ulaşmak için duvarları delip geçer,
bedenleri hareket ettirmek mümkün mü? fiziki anlamda onlar ile temasa geçmez. Bu tür
iluzyonlara veya oyunlara kanmayın, bu insanlar
Cisimlerin madde ve enerji boyutu
bu gösterileri bioenerji ile değil farklı alemlerin Yaptığımız uygulamaların bilimsel altyapısını
gücü ile yapmakta. (1) Eğer bu uzmanlar bilmemiz neden bu kadar önemli? Bilim bize bir
kendilerindeki enerji ile maddeleri gerçekten sonraki olayları hesaplayabilme imkanını sunar,
harekete geçirebiliyor olmuş olsalar, o zaman bu alınan sonuçları tekrarlayabilme olanağını tanır.
uzmanlar insan bedenini sağa-sola itmekle Biz şifaya başlamadan önce bir sonraki olayları
yetinmez, onlar bu güç ile çevrelerindeki hesaplarsak hastalarımızı uygulamamızın
eşyalarıda havada uçuştururdu? Siz ama onların zararlarından koruyabiliriz. İkincisi bilimsel
bunu yapabildiğini görüyor musunuz? (2) hesaplara dayalı uygulamalar size her hastada
Çevremiz bin bir çeşit doğal ve yapay enerji aynı neticeyi almanızı sağlar, aksi takdirde
boyutu ile kuşatılı, eğer evrendeki herhangi bir bazen sonuç alır bazende almazsanız bu da
enerji türü eşyayı hareket ettirme gücüne sahip uygulayıcı olarak güvenilirliğinizi yetirmenizi
olsaydı, o zaman bizler ve çevremizdeki eşyalar sağlar.
havalarda uçuşur, bildiğimiz yerleşik düzen
kaybolur, evren kaosa sürüklenip canlılar için Bilimsel verilere göre hareket etmeyenler, bilim
yaşanılamaz bir hal alırdı. dünyası ile uzaktan yakından ilgisi olmayanlar
sadece kendilerindeki yetenekler ile yola
Not: bazı insanların metal kaşıkları çıkanlar, kendi cehaletlerini örtmek için mistik
yamulttuğunu görmüşsünüzdür, bunlara kanmayın enerji veya evrensel güç kavramlarını sık, sık
bunlar iluzyon ve gerçek dışıdır. Hiç merak kullanırlar. Onlar anlamadıkları veya
etmediniz mi bu insanlar neden kaşıktan başka anlatamadıkları olaylara mistik enerji, evrensel
bir şeyi yamultamaz? Eğer bu insanlarda güç veya biyoenerji der ve insanların binbir
metalleri yamultabilecek güç olsaydı o zaman çeşit sorularını bu şekilde susturup kendi
onlar x-men cizgi romanlarındaki "magneto" bilgisizliklerini gizlemeye çalışır. Sayın
lakaplı adam gibi metalden oluşan bütün eşyayı okurlarımız; gizemli veya mistik kelimelerini
yamultup kontrol ederlerdi. kullandığınız an kimse size bunun ne olduğunu
sormaz çünkü ismi üzerine gizemli, kimse sizden
uzaktan seans mümkün mü bunun açıklamasını beklemez. O yüzden bu tür
kelimeleri uygulamalarının bilimsel altyapısını
Müslümanlar ölmüşlerin ruhlarına fatiha bilmeyen kişiler kullanır, onlar bu kelimeler ile
okudukları zaman, dini inancı olmayan insanlar kendi cehaletlerini ve bilgisizliklerini örtmeye
buna güler, fatiha o kişiye nasıl ulaşacak diye çalışır.
bir de üstüne dalga geçer. Düne kadar
müslümanların bu inancına gülenler, alternatif Uzaktan seans mümkün mü?
tıp yöntemleri yaygınlaştıkça, bir bakmışsınız
kendileri bu sefer uzaktaki birilerine enerji Yazımızın ilk bölümünde bilimsel altyapının
göndermeye başlamış. Bu şaşmış, ilahi önemine vurgu yaptık çünkü uzaktan şifa
aydınlıktan ve hidayetten yoksun bırakılmış, amaçlayan kişilerin bu uygulamanın bilimsel
uzak kılınmış varlıklar birine enerji altyapısını bilmediklerini görüyoruz. O yüzden
gönderdiğinde veya bunu onların budist hocaları uygulamalarınızın bilimsel altyapısını herzaman
yaptığında onlar bilgin ve üstün oluyor ama bunu araştırın ve sorgulayın, birileri bunu yapıyor
müslümanlar yaptığında müslümanlar cahil ve diye sizde bunu sorgulamadan ve araştırmadan
gerici, bu ne perhiz ne lahana turşusu. benimseyip uygulamaya kalkışmayın. Beyin gücü
ile uzaktan birine seans uygulamak mümkün
Yaptığınız uygulamaların bilimsel altyapısını fakat burada uzmanların hesaplayamadığı veya
bilin bilmediği iki püf nokta var. Bir; beyininizin
uzaktan birine seans uygulayabilmesi için
beyininiz o kişinin enerjisini daha önceden
tatmış olması bir önkoşuldur, yani beyininiz Herhangi bir kişiye uzaktan seans yapmak
enerjisini tanımadığı birisine uzaktan seans mümkün, bunun ön koşuluda o kişinin enerjisini
uygulayamaz. İkincisi; kablosuz her türlü akım, daha önceden beyininize hissettirmiş olmanız.
başkaları tarafından müdahele edilmeye, Gelelim ikinci konumuza; kablosuz
okunmaya ve kullanılmaya açıktır (örneğin; wi-fi, mesajlaşmalarda, akımlar bir yerden başka bir
kablosuz internet bağlantısı veya cep yere ulaşıncaya kadar bu akımlara başkaları
telefonları). Beyinin başka birisine gönderdiği rahatlıkla müdahale edip, içeriğini manipüle
bu kablosuz akımlar farklı varlıklar, yani cinler edebilir. Elinizi hastaya dokunarak seans
tarafından müdahale ve manipüle edilmeye yaptığınızda bunu sabit hattan bir arama olarak
açıktır, bu da hastadan alınan sonuçların veya düşünün, uzaktan seanslar ise cep telefonu ile
verilerin sizi yanıltmasına sebep olur. haberleşmeye benzer. İki kişi arasındaki bu
kablosuz iletişim farklı kişiler tarafından
Enerjisini bilmediğiniz birini evrende bilhassa cinler tarafından manipüle edilmeye
bulamazsınız açıktır. Böyle bir riskin varoluşunun en güzel
örneğini ve kanıtını Kur‘an-ı Kerimin indiriliş
Beyininiz evrendeki her hangi birisine enerji şekli sergiler. Kur‘an-ı Kerimin Ayetleri
gönderebilmesi için onu ilk önce evrende elektromanyetik bir mesaj şeklinde
bulabilmesi gerek, bulabilmesi içinde onun Peygamberimiz s.a.v indirilmiştir. Gökten inen bu
enerjisini yani adresini daha önceden tatmış elektromanyetik mesajlara vahiy denilir. Cebrail
olmalı. Örneğin; ben size bir elmanın, armutun, a.s‘ın görevi ne idi? Gökten indirilen bu
şeftalinin vb tadını hayal etmenizi istesem, elektromanyetik mesajlar peygamberimize
beyininiz size onun tadını hemen gözünüzün ulaşıncaya kadar şeytan tarafından manipüle
önüne getirebilir. Fakat ben size daha önce edilme riskine sahipti. Şeytanın bu mesajları,
tatmadığınız bir meyvayı sorsam beyininiz buna yani ayetlerin içeriğinde değişiklikler yapmaması
bir tat üretemez veya ben size gözlerinizi için Cerbail a.s. bu ayetlerin inişine özel koruma
kapatın ve köyünüzü hayal edin dediğim zaman olarak eşlik etmiştir. Buradan çıkaracağımız
beyininiz sizi anında köyünüze taşır ve ders şudur; uzaktaki birisine enerji
çocukluğunuzu geçirdiğiniz sokakları ve olayları gönderiyorsanız o zaman bu enerji akımlarına
gözünüzün önünde canlandırır. Beyin için mekan başka varlıkların müdahale etme şansına sahip
ve zaman olayı yoktur, beyin sizi istediğiniz olduğunu bilmelisiniz. Eğer bir gün uzaktan
zamana veya mekana taşıyabilir. Ancak burada seans uygular ve hastanız bir halden başka bir
dikkat etmeniz husus, beyin anca duyu organları hale girerse bunu sizin enerjiniz mi yaptı yoksa
ile daha önceden tattığı şeyleri sizin farklı bir varlığın katkısı sayesinde mi
hizmetinize sunabilir, enerjisini daha önceden gerçekleşti? İşte bunu ayırtetmeniz mümkün
hissetmediği bir kişi veya mekan ile iletişim değil ve ayırımını yapamadığınız bir şeyden de
kuramaz. Ben bunu yapabiliyorum diyorsanız, uzak durmanız sizin ve hastalarınız için daha
bunu bilimsel olarak kendi beyin gücünüz ile hayırlı olabilir.
yapmanız mümkün değildir ve bu yazımızda bunu
anlamanız çok önemlidir. İşte bilim burada Uzaktan bir seans yapmanın sağlıklı yolları
devreye girer, biz bilimsel olarak beyinimizin var mı?
sınırlarını bilmeliyiz, bilmeliyizki bu sınırların
dışında gerçekleşen her olaya daha farklı bir Birilerin sizin akımlarınıza müdahale etmesinden
göz ile bakabilelim. korkuyorsanız, kendinizi ve hastanızı korumak
istiyorsanız, yani gönderdiğiniz mesajların
Kablosuz iletişim yolları dinlenilmeye ve başkaları tarafından dinlenmesini, manipüle
manipüle edilmeye açıktır edilmesini istemiyorsanız kablosuz iletişimden
vazgeçin, hastanıza direk temas ederek seans geçerli bir durum değil. Siz dünyanın en etkili
uygulayın. Acil bir durum ise ve uzaktan seans ilacını kullansanızda, dünyanın en iyi hekimini
yapmak zorunda iseniz o zaman beyininize getirsenizde, eğer hasta o ilaca veya hekime
enerjisini daha önceden hissettirdiğiniz inanmıyorsa o zaman sizin şifanız başarılı
insanların seansını üstlenin ve seanslarınıza olamaz. Fakat bütün tıbbi veya doğal
“Euzu Besmele” çekerek başlayın. Euzu Besmele uygulamalar içinde hastanın inancına en az
ile başlayan olayların enerjisine cinler ihtiyaç duyan yöntemler bioenerji, reiki, şakra
dokunamaz, örneğin yemek veya Kur’an-ı Kerim. veya akupunktur gibi uygulamalardır, bunun
Euzu Besmele şifreler, o akımları kodlar, nedenlerini bu yazımızda sizlere açıklamaya
örneğin yediğiniz besinlerin enerjisini kodlayıp çalışacağız. Bioenerji seansından faydalanmak
cinlerin o besinlerin enerjisine ortak olmasına, o için buna inanmanız gerekmez, nedenlerini şu
besinlerin enerjisinden faydalanmasına izin şekilde sıralabiliriz;
vermez. Euzu Besmele’nin dinimizdeki önemi ve
görevi budur; Euzu Besmele şifreleyicidir, Euzu Fiziğin temel yasaları sayesinde inanmanıza
Besmele hem ibadetlerinizi kodlar, dualarınızın ihtiyaç duyulmaz
içeriğini cinler tarafından müdahale edilmesine
izin vermez, hem sizin günlük hayatınızı kodlar, Hayatta bazı şeyler vardır ki onların varlığını
cinlerin günlük hayatınızı manipüle etmesine, inkar etsenizde onların etkisinden kaçamazsınız,
müdahil olmasına izin vermez, o yüzden Euzu örneğin; siz uydudan veya baz istasyonundan cep
Besmeleyi hayatımızdan eksik etmemeliyiz. Artı telefonunuza akan elektromanyetik akımları
üstlendiğiniz seanslarda, hasta seans esnasında görebiliyor musunuz? Siz bu akımların varlığına
çok farklı hallere ve hislere dalıyorsa bunun inanmasanızda akımlar cep telefonunuza
kendi gücünüz ile değil başka varlıkların sizin geldiğinde cep telefonunuz çalar. Siz bu cep
akımlarınıza müdahale etmesi sonucu ortaya telefonların yaydığı frekanslara inanmasanızda
çıktığı ihtimalinide her zaman göz önünde bedeniniz bu akımlardan etkilenir ve bir gün
bulundurun. Eğer herhangi bir uygulamanızda beyin kanserine yakalanma riski ile karşı karşıya
doğaüstü bir sonuç ile karşılaşırsanız bunu bir kalırsınız. (1) Pozitif veya negatif akımlara
insanın yapabilmesi mümkün mü değil mi, onu maruz kalan her madde, canlı veya cansız
ayırt edebilecek ilim ile kendinizi donatın. Bu bundan etkilenir. Bu akımların kaynağı ister
şekilde hem kendi egonuzun yükseklere uçmasını insan olsun, ister bir pınar, ister cep telefonu.
engellersiniz hem farklı yaratıkların sizler ile (2) Doğadaki akımlar her zaman yüksek
oyun oynama, hastanıza temas etme, orantıdan kendisinden az olan bölgeye doğru
seanslarınıza müdahale etme ihtimalini ortadan akar. Evren bu şekilde her yerde eşit dağılım
kaldırırsınız. arzular. Örneğin; soğuk bir taşa oturduğunuzda
bedeniniz daha sıcak olduğu için bedeninizdeki
uygulamaya inanmak mı gerekir ısı taşa doğru akar ve sizde üşütme hissi oluşur.
Eğer taşın ısı derecesi sizin bedeninizden daha
Bazı bilim adamları seanslarda alınan sonuçların fazla ise o zaman ısı taştan sizin bedeninize
tamamen psikolojik boyutta olduğunu ve doğru akar ve sizde yandım hissi oluşur. Bu
hastanın buna inandığından dolayı iyileşmenin akımlar doğaldır ve bu akımları harekete
gerçekleştiğini iddia eder. İlk önce şunu geçirmek için sizin inancınıza ve onayınıza
bilmelisiniz dünyada yapılan her hangi bir şifa ihtiyaç duyulmaz.
uygulamasının başarıyla sonuçlanabilmesi için ilk
önce o şifa yöntemine inanmak gerekir. Her şey Bu yayılım prensibi doğrultusunda, eğer bir
beyinde başlar ve beyinde biter. Bu temel bir enerji uzmanın elindeki ısı veya elektromanyetik
kural ve sadece elle şifa içeren uygulamalar için potansiyal hastanın bedeninden daha fazla ise
akımlar hastaya doğru akar ama eğer hastanın
ısı veya elektromanyetik potansiyeli daha fazla Bir doktor arkadaşımız buna şöyle bir açıklama
ise o zaman akımlar uzmanın eline yönelir. Bu getirir; mutluluk veya pozitif düşünceler
akımları harekete geçirmek için enerji uzmanın esnasında beyin mutluluk hormonları salgılar ve
veya hastanın inancına ihtiyaç duyulmaz. Temas bu mutluluk hormonların salgılanması bedendeki
kurulduğu an akımlar yüksek orantıdan somut sorunların iyileşmesine vesile olur. Bu
kendisinden daha az olan bölgeye doğru akın hekim arkadaşımızın açıklaması gayet mantıklı
eder. Fizik tedavi merkezlerinde kullanılan ısı ve bilimsel fakat bu açıklama bize sadece tıbbın
veya buz tedaviside aynı prensip üzerine çalışır içinde bulunduğu acı gerçeği gösterir, bize tıp
ve kullanılan o ısılar veya buzlarda dokuları dünyasının ne kadar kalıpsal düşünceler
etkilemek için ne sizin onayınıza ihtiyaç duyar dahilinde hareket ettiğini, olaylara ne kadar
ne de sizin inancınıza. Isıyı veya buzu yüzeysel ve tek boyutdan, yani madde
dokularınıza temas ettirdiğiniz an akımlar bir boyutundan baktığını gösterir daha fazlasını
yönden diğerine kendiliğinden akmaya başlar. değil. Bu açıklama ne bundan daha fazlasını
gösterir ne de bundan daha fazlasını açıklar.
İnanma iddiasında bulunanlar mantıksal yanılgı Bir; eğer pozitif düşünceler sayesinde
içindeler gerçekleşen iyileşmeler dopamin, serotonin,
endorphine, oxytocin, noradrenalin veya
Bioenerji seanslarında alınan sonuçların phenethylamin gibi mutluluk hormonlarına
tamamen psikolojik boyutta olduğuna savunan bağlanılırsa aklımıza bu sefer şu soru gelir;
bilim adamları mantıksal bir hata içinde bulunur. soyut bir kavram yani bir düşünce, somut bir
Mantıksal hata şurada yatar; eğer hastanın oluşumu yani mutluluk hormon salgılamasını nasıl
iyileşmesi, onun buna inandığından dolayı tetikler? Gördüğünüz gibi kalıplaşmış bakış
kaynaklanıyorsa o zaman aklımıza şu soru gelir: açıları ve yüzeysel bilgiler her zaman açıklar
soyut bir kavram olan beyindeki bir duygu verir, akılda soru işaretleri bırakır.
bedendeki somut bir sorunu nasıl iyileştirir? El
ile tutulamayan ve göz ile görülemeyen soyut bir Tıp dünyası bedenimizdeki her oluşuma madde
kavram olan "inanmak", el ile dokunabilinen ve boyutunda bir açıklama getirmeye çalışır, bu
göz ile görülebilinen vücuttaki somut bir israrı sürekli yanılgılar eşliğinde olsada onlar bu
oluşumu nasıl tedavi edebilir? Aralarında bir art niyetli inattan bir türlü vazgeçmez. Tıbbın
mesafe var, beyin ile beden arasındaki hangi gösterdiği bu cehalet ile cahil bir ninemizin cep
hat, hangi güç veya hangi bağlantı bu iletişimi telefonlarına sesler nereden gelir veya
kurup rahatsızlığı iyileştirir? Eğer bir hastanın televizyonun içindeki insanlar nereden çıktı
iyileşmesini sağlayan yapılan uygulama değilde, demesi arasında bir fark yok, ikiside olaya
hastanın bu şifaya inanması ise o zaman bu bilim madde boyutundan bakar enerji boyutunu yok
adamları inanmanın bedendeki somut bir sorunu sayar. Cahil vatandaşımızın cehaletini yine özür
nasıl şifa ettiğini açıklamalı. Herkez ortaya bir olarak kabul edip güler geçebiliriz ama kendisini
iddia atabilir ancak bir bilim adamı açıklama profesör veya bilim adamı olarak tanıtan
yapmadan önce düşünür, araştırır, verileri birisinin hangi mezareti kabul edilebilinir? Siz
değerlendirir ve sonrasında kanaatini bildirir. inatla ben evimdeki sabit hatlardan başka bir
Aksi takdirde bu tür mantıksal yanılgılar ile her şeye inanmam derseniz o zaman elektromanyetik
zaman karşı karşıya kalır, önyargılar ile akımlar vasıtasıyla uydudan evinize gelen cep
donatılmış iddialarda bilimsel hatalar her zaman telefonu akımların veya televizyon yayınların
olur çünkü önyargı mantığa ve bilime aykırı bir varlığını yok sayarsınız, bu da sadece sizin
eylem. cehaletinizi ve kalıplaşmış hayat görüşlerinizi
yüzeye çıkarır, bilimsel açıdan hiç bir şey ifade
Beyindeki soyut bir oluşum bedendeki somut etmez.
bir sorunu nasıl şifalandırır?
İnsan fıtratı bilim dünyasını kirletmiştir ve neden bu akımların hurafe olduğunu bir tez
halinde sunarsınız.
Tertemiz indirilen dinler onlara tabi olan
insanların nefsi çıkarları ve hayata bakış açıları Akıl gücü, inanma iradesi olmayanlar
tarafından kirletilir. Topluma hizmet amaçlı biyoenerji ile iyileşmekte
kurulan siyasi partiler topluma hizmet etmek
yerine topluma kendi hayat görüşlerini empose Sayın okurlarımız bioenerji ve benzeri enerji
etmeye çalışır. Halkı eğlendirmek ve genç uygulamaları dünyanın dört köşesinde yeni doğan
nesilleri yetiştirmek amaçlı kurulan profesyonel çocuklarda, alzheimer veya komada olan
spor kulüpleri bu hedeflerinden kopar ve hastalar da hatta hayvanlar da çok başarılı
fanatik, kin ve nefret içeren duygular yerlerini sonuçlar elde edilerek uygulanır. Eğer fiziğin
doldurur. İnsan el attığı her noktayı kirletir yasaları beni ilgilendirmez diyorsanız o zaman
çünkü insanın tabiatında kötülük, menfi çıkar aklı ve iradesi olmayan şu hasta örneklerinde bu
gözetmek, kontrol etme ve yönlendirme hırsı tür enerji uygulamaların fayda sağlamasını
bulunur. Maalesef insanın kontrol etme hırsı görmemezlikten gelemezsiniz. Bu hasta
bilim dünyasınıda kirletti, eğer bilim bazı örnekleri bize bu uygulamaların hastanın
grupların hayat görüşleri veya menfii çıkarları inancına bağlı olmadığını gösterir, artı biz
ile örtüşmüyorsa o zaman o konuya bilim hastalarımıza ve öğrenmek isteyenlere bu enerji
literatüründe yer verilmez, o konu bilim dışı akımlarını hissettirebiliyoruz. Sizde bir enerji
olarak lanse edilir. Bilim kitapları doğrudur asla uzmanına çıkın ve bu akımların varlığını bizzat
yalan söylemez derseniz, yanılırsınız. Bilim üzerinizde tecrübe edin, kaybedecek tek şeyiniz
kitaplarını kim basıyor, kim kontrol ediyorsa cehaletiniz olur, elde edebileceğiniz kazanç ise
onların keyfine uyan bilgiler bilimseldir, onların hayatınızı değiştirebilir.
keyiflerine uymayanlar bilim dışı. Bu sapık
sorunlu bölge nasıl tespit edilir
zihniyet Ehl-i Kitap dinlerin ( Hıristiyanlık,
Yahudilik ve İslam) insanı kontrol altında tutmak
Yazılarımızda herkese eşit mesafeli davranmaya
için İnsanoğlu tarafından icat edildiğine inanır
çalıştık, her zaman bilimsel olanı savunduk, vakti
ama nedense kendileri insanları kontrol etmek
geldiğinde kalıplaşmış zihniyetlere sahip olan
için çarpık yollara başvurur. Lütfen bu insanların
profesörleri yerden yere vurduk ama vakti
tuzağına düşmeyelim ve kendimizi ve gelecek
geldiğinde de saçma sapan iddialarda bulunan
nesillerimizi çok iyi bilgilendirelim.
biyoenerji uzmanlarını eleştirdik, vakti
Bilim tez ve antitezdir geldiğinde bazı uzak doğu uygulamaların hurafe
açıklamalarını eleştirdik (şakra) ama vakti
Kirli düşüncelerinizi bilim dünyasından uzak geldiğinde de bazı uzak doğu uygulamalarını
tutun, bilimde sübjektif bakış açılarına ve takdirle andık ve doğruluğunu savunduk
ideolojik düşüncelere yer yok. Her gün yeni (akupunktur). Doğru olanı her yerde ve her
buluşlara imza atan ve atmak zorunluğunda olan ortamda savunalım ama yanlış olanıda hangi
bir bilim dünyasında kalıplaşmış, dinozorlaşmış kaynaktan gelirse gelsin eleştirelim.
orta çağ zihniyetlerine yer yok. Bilim tez ve
antitez'dir. Bir bilim adamı ideolojik görüşleri Bu yazımızda sıkça raslayacağınız bir olayı sizin
ile konuşmaz, bir bilim adamı tezleri ile konuşur, için ele alıp buna bir açıklama getirmeye
tezler sunabilmeniz içinde araştırmalar yapmak çalışacağız; bioenerji uzmanları elleri ile bir
zorundasınız. Doçentlik veya profesörlük bedenin üzerinden gezdirerek bedendeki
makamları yan gelip yatma yerleri değildir, eğer rahatsız bölgeleri tespit edebilir mi? Bioenerji
bu tür akımları hurafe olarak görüyorsanız, o uzmanları herhangi bir filme bakmadan ve tıbbi
zaman makamınıza yakışır şekilde araştırırsınız bir muayene yapmadan rahatsız olan bölgeleri
ellleri ile tespit edebilir mi? Yazılarımızda çevreye daha fazla ısı ve manyetik enerji yayar.
bioenerji uzmanların nice iddialarını ve şovlarını Bioenerji uzmanlarıda ellerini bir bedenin
eleştirdik, bilim dışı ve hurafe olarak üzerinde gezdirirken kurnazlık yapar ve
damgaladık, bu eleştirilere bu yazı ile bir tane herhangi bir yerde manyetik veya ısı yoğunluğu
daha eklenileceğini sanıyorsanız yanılıyorsunuz. olup olmadığına bakar ve o yoğunluğu bulduğu an,
Bir hastaya dokunmadan hasta bölgeleri tespit orada bir hastalığın var olduğunu düşünür ve
edebilmek ne kadar imkansız veya mantık dışı genelde de haklı çıkar. Bu uzmanlarda doğaüstü
görünsede, bu şovun altında bilimsel ve çok güç olduğunu sanmayın veya özel bir yetenek
mantıksal bir gerçek yatar. olduğunu düşünmeyin, onlara bu uygulamayı
mümkün kılan bedenimizin enflamasyon
Bilimsel gerçek nedir? mekanizmalarıdır. Not: bu şekilde rahatsız
bölgeleri tespit etmeye çalışabilirsiniz ancak bu
Hasta bölgelerin tıpta 5 tane ana göstergesi şekilde rahatsızlığın kaynağını tespit
var. Bunlar ve bunlara sebep olan mekanizmalar edemezsiniz. Eğer bir enerji uzmanı eli ile
şunlar; sıkıntılı bölgenizi tespit eder ve bununla size
teşhis koymaya kalkışırsa, işte bu noktadan
1. Rubor (kırmızılaşma). Vücut hasta bölgeye
itibaren şarlatanlığa adım atmış olur.
daha fazla kan gönderir, amaç rahatsız
bölgenin iyileşme sürecini hızlandırmak. Kan Enflasmasyon mekanizmaların çevreye yaydığı
dolaşımın o bölgede daha fazla olması o manyetik ve ısı akımları
bölgenin daha fazla kırmızı görünmesine sebep
olur. Her madde atomlardan oluşur ve bunlarda
2. Dalor (ağrı). Sinir uçları uyandırılır. Bu şekilde çevresine manyetik bir akım yayar. Rahatsız
rahatsızlık bilince taşınır ve hastalığınıza bölgelerde daha fazla hücre bulunduğundan
müdahale edilmesi istenir. dolayı, rahatsız bölgeler çevresine daha fazla
3. Tumor (şişkinlik). Rahatsız bölgede daha fazla manyetik akım yayar. Buna bir de rahatsız
kan olması o bölgedeki sıvı oranını artırır ve bölgelerde genişleyen kan damarların o bölgeye
bölge şişer. daha fazla ısı taşıdığını eklerseniz, hasta
4. Calor (ısı). Kan dolaşımın artışı o bölgeye daha bölgeler sağlıklı bölgeler ile kıyaslanıldığında
fazla ısı taşır, bu da o bölgedeki ısı derecesini hem çevresine daha fazla manyetik akım yayar
artırır. hem daha fazla ısı. Bioenerji uzmanıda hasta
5. Functio laesa. Hastalığın kendisi ve yukarki bölgenin tespitinde bu ısı artışından ve bu
enflamasyon mekanizmaları rahatsız bölgedeki elektromanyetik denge bozukluğundan
hücrelerin fonksiyonlarını bozar. faydalanır. Enerji uzmanı elini bedenin üzerinde,
vücuda temas etmeden gezdirirken bedendeki
Biyoenerji uzmanları enflamasyon elektromanyetik ve ısı durumunu hissetmeye
göstergelerinden nasıl yararlanır? çalışır, rahatsız bölge üzerine geldiğinde o
bölgenin elektromanyetik veya ısı akımında bir
Vücudunuzun herhangi bir bölgesi
farklılık hisseder ve bu farklılığı oradaki
rahatsızlandığı an enflamasyon mekanizmaları
rahatsızlığın meydana getirdiğini düşünür ve
devreye girer ve bunun sonucu rahatsız bölgeye
genelde de haklı çıkar.
hem daha fazla sıvı hem daha fazla savunma ve
onarım hücreleri akın eder. Kısacası rahatsız
bölgelerde bedenin diğer bölgeleri ile
kıyaslandığında daha fazla sıvı ve hücre
hareketliliği olur. Bu sıvı ve hücre
hareketliliğinden dolayı rahatsız bölgeler
Sizde bunu yapabilirsiniz
Secde Süresi 11-13; De ki: Size vekil kılınmış Reenkarnasyon inancının altından yatan varlık
olan ölüm meleği canınızı alacak, sonra veya oyun nedir?
döndürülüp Rabbinize götürüleceksiniz.
Günahkârları bir görseydin! Rablerinin Reenkarnasyonun inandırıcı tarafı, reinkarne
huzurunda başları öne eğilmiş olarak şöyle edildiğine inanan birisinin geçmiş olaylardan
derler: "Ey Rabbimiz! Gördük ve işittik,şimdi bahsedebilmesi. Bizde kendi kültürümüzde ve
bizi geri çevir de salih bir amel işleyelim; çünkü dinimizde geçmiş olaylardan anlatabilen
biz artık kesin bir şekilde inanıyoruz." Eğer biz varlıklara inanırız. Örneğin: eşyalarınızı
dilemiş olsaydık her nefse hidayetini verirdik! kaybettiğiniz an veya geçmiş olaylardan haber
almak istediğiniz zaman kime gidersiniz? Tabiiki
Fatır 37; Onlar, orada şöyle feryat ederler: "Ey cinci hocalara veya medyumculara. Bu olayı ele
Rabbimiz! Bizleri çıkar, yaptıklarımızdan başka, alırken buna bir bilim adamı gözlüğüyle
salih bir amel yapalım." Onlara denilir ki: "Size yaklaşmalısınız. Örneğin; bir hekim onca farklı
düşünecek olanın düşüneceği kadar bir ömür rahatsızlık arasında doğru bir teşhisi
vermedik mi? Hem size uyarıcı da gelmişti. O tutturabilmesi için ilk önce hastanın
hâlde tadın bakalım azabı! Çünkü zalimleri şikayetlerini çok iyi dinler ve dinlediği
kurtaracak yoktur." şikayetleri farklı hastalıkların ürettiği
semtomlar ile örtüşüp, örtüşmediğine bakar ve
Bu Ayetler bize şunu anlatır; bu dünyada sadece
sonrasında o hastalığın teşhisini koyar. Sizde
bir şansımız var. Bunu değerlendirdik
bir bilim adamı gibi bu olaya yaklaşın. Reenkarne
değerlendirdik, değerlendiremediysek ikinci bir
edildiğini iddia eden bir şahsın geçmiş
şansa sahip değiliz!
olaylardan anlatılış şekli ile bir medyumun
Reenkarnasyon ve Psikiyatri bilim dalı anlatılış şeklinde benzerlikler olup, olmadığına
bakın? Bizler kendimizi şanslı hissetmeliyiz
çünkü bizim dinimiz bizleri o varlıkların yöntemlerinden bahsederkende sık, sık “bilim
yaratılışından haberdar etmiş. Bizler onların dışı” kelimesini kullanır. İnsanların beyinlerine
oyunlarına gelmemek için kendimizi bir defasında bir şeyi kazıdığınız an, o artık
bilgilendirebiliriz ve önlemlerimizi alabiliriz. Bu oradan çıkmaz, o insanlar artık o vakitten sonra
nimete farklı kültürler sahip değil. Onlar geçmiş o ön yargı üzerine, o kalıp üzerine hareket eder.
olayları gören birisine özel muamele gösterir ve Bilim dünyasıda bunu yapar, bilim dünyası
bunları gerçek olarak algılar. “bilimsel” kelimesi ile “ilaç” kelimesini birlikte
anarak birini diğeri ile özleştirmeye çalışır, biri
Müslümanlar cinlere inanmak zorundadır. Eğer düşünüldüğünde insanın aklına hemen diğeri
müslümanım diyorsanız Kur’an-ı Kerime inanmak gelsin istenilir ve bunu ne kadar erken nesillerin
zorundasınız ve Kur’an-ı Kerimin keyfinize uyan beyinine yerleştirirse o kadar sağlam, kendisine
Ayetlerine inanıp, keyfinize ters düşen bağlı müridler yetiştirir. Doğal şifa yöntemleri
Ayetlerini redetme nimetine sahip değilsiniz. anıldığında onu “bilim-dışı” kelimesi eşliğinde
Kur’an-ı Kerim cinler hakkında bilgi verir. Hatta anar ve bu da bu sefer toplumun beyinine bu
Cin Süresi başlığıyla onlara bir Süre ayrılır. tarz yöntemlerin bilim dışı bir şey olduğu
Allahu Teala bizi cinler hakkında uyarma gereği görüşünü kazır. Hepimiz bu beyin
duymuş çünkü cinlerin hayatlarımıza müdahil manipülasyonlara maruz kaldık, bu oyunların
olma isteğini, bizi hurafe inançlara sürükleme farkında olanlar kendilerini korumuş olabilirler
arzusunu ve hayatımızı bize zindan etme hırsına diğerlerin beyinlerine ama bu kalıplar, önyargılar
sahip olduklarını bildiği için. Bizim görevimizde yerleştirildi. Bu beyin yıkama çalışmalarına her
onların varlığını kabullenip, onların oyununa ortamda maruz kalıyorsunuz, bundan kaçmanız
gelmemek için gereken önlemlerimizi almaktır. mümkün değil, eğer ilaç tedavi denildiği an
Ama maalesef Türkiyede psikolojik bir aklınıza ilk gelen şey “bilimsel” kelimesi ise
rahatsızlığınız için bir Profesöre çıkar ve beyininiz yıkanmıştır ve doğal tedavi denildiği
cinlerden bahsedersiniz; “kardeşim biz kaçıncı zaman aklınıza ilk gelen şey “bilim dışı” kelimesi
yüzyılda yaşıyoruz, bırakın bu hurafe inançları” ise o zaman beyininizin manipüle edilmiş
gibi bir yanıtla karşılaşabilirsiniz. İnsanın dini ve olduğunu bilmelisiniz.
milli inançlarına saygısız olan insanlardan size
her hangi bir fayda gelmez, bizim tavsiyemiz Beyininiz manipüle edilmek için her gün saldırıya
onlardan uzak durmanız yolunda. Hayatı ve uğrar, saldırı altında olduğunuzu bilin ve
içeriğini kendi keyfiyatlarına göre yorumlayan, beyinlerinize oyun oynanmasına izin vermeyin.
herhangi bir şeyin hoşuna giden tarafını Doğayı yaratan Allah, ilaçları üreten ise menfii
benimseyen ve diğer kısmını reteden insanların çıkarlar peşinde koşan insan, doğayı
ne bilimle alakası var ne de mantıkla. Bu tür küçümserken, onun şifa gücünü yok sayarken,
insanlar ile karşılaşırsanız, onları kendi dünyaları onu bilim dışı bir oluşum olarak yargılarken siz
ile baş, başa bırakmanız daha sağlıklı olur. bu yaklaşımınız ile kimi küçümsediğinizi, kimin
şifa gücünü yargıladığınızı ve kimi bilim dışı ilan
kelime oyunları- ilaçlar ve bilim dergileri gerçeği ettiğinizi bilmelisiniz. Lütfen bu kadar kolay
oyuna gelmeyin, kendinizi manipüle ettirmeyin,
Bilim dünyasının oyunu; ilaçlar “bilimseldir”, savunduğunuz kimseler ve şeyler ne, onu iyi
doğal tıp “bilim dışı” araştırın ve ağzınızdan çıkan kelimelerin ucu
nereye dayanacağını çok iyi bilin. Sayın
Bilim dünyası ilaçlardan bahsederken “bilimsel”
okurlarımız tıbbi ilaçların kaynağı doğadır, ilaç
kelimesini sık kullanır, insan beyinin en derin
şirketleri bitkilerden ve hayvansal sıvılardan
noktalarında doğru yola, aydınlığa anca ilaçlar ile
aldıkları etken maddelerden ilaçlar üretir, bu
ulaşabileceği, tek doğru tercihin ilaçlar olduğu
inanması zor gelebilir ama durum bu. İnsan
izlenimini vermeye çalışır ve doğal şifa
kendiliğinden, havadan o etken maddeleri ortaya sistematik bir şekilde “bilim dışı“ kelimesini
çıkarmaz, onlar doğada gördüklerini kopyalar, kullanarak yapar. Doğa kendisini savunacak
şimdi söyleyin bakalım; ne zamandır kopyacılar konumda değil ama bizler bu yazımız ile doğaya
telif haklarına sahip olanlara üstünlük sağlama yapılan haksızlığı dile getirelim. Şöyle
yetkisine sahip oldu? düşünüyoruzda, insan ne kadar nankör;
yeryüzünde yaşıyorsak bu bitkilerin, ağaçların,
İlaç şirketlerin doğa karşıtı olmasının sebebi otların ürettiği oksijen sayesinde yaşıyoruz,
nedir? üstüne hastalandığımızda onlardan şifa
buluyoruz, üstüne arılar ve sağmal hayvanlar bu
Çok basit, insan fıtratı kontrol etmek ister ve bitkileri yiyerek bizlere ürünlerini sunuyor, yani
dünyadaki en büyük güç sağlıktır, sağlığı kontrol bir balda binlerce farklı bitkinin etken maddesi
eden dünyayı kontrol eder. Eğer dünya bulunmakta, bir çay kaşığı bal veya tereyağı
hakimiyeti ve üstünlük hırsı ile yaratılmış, kendi başına bi nevi bir aktar, durum bundan
Allahın rahmetinden yoksun, aşağılık bir ibaretken biz halen bitkilerin faydalı olup
varlıksanız o zaman insanlığı kontrol etmek için olmadığını tartışıyoruz onların insan sağlığına
her şeyi yapardınız. Rakiplerinizi yok eder, katkısı olup olmadığını tartışıyoruz, inanılmaz,
alternatifleri ortadan kaldırmaya çalışırdınız. değil mi?
Doğayı ama yok edemeyeceklerine göre onların
yapabilecekleri tek şey; bitkiler bilim dışıdır “Hekiminize danışın, “eczanecinize danışın”
gibi ifadeler ile ona iftira atıp onun saygınlığını tuzağı
ve imajını sıfırlamaya çalışmak. Doğa bu sözel
saldıralara karşı kendisini savunacak, bu akıma Kelime oyunları sadece “bilimsel“ veya “bilim
karşı direnecek halde değil, o hüzünlü ve gariban dışı“ kelimeleri ile kısıtlı değil, “hekiminize
bir şekilde bu iftiraları yutar, bunun hesabını danışın“ veya “eczacınıza danışın“ kelimeleride
Allaha bırakır. bu oyunun bir parçası. Bunu kendinden beslenen,
bunu bu döngünün içine girdiğinizde size çıkış
Bir; ilaç şirketleri ilaç satarak para kazanır, imkanı sunmayan bir sistem olarak düşünün, tıp
eğer toplum dağda ormanda elde edilen bitkiler işte budur. Hekiminize veya eczacınıza danışın
ile hastalıkların çözüleceğini bilse, bu ilaç kelimeleride sizi bu döngünün içinde tutmak için
şirketlerin sonunu getirirdi. İkincisi; ilaç kullanılır, o şahıslar bu alanda tek uzman tek
şirketleri asla hastalığın kaynağına yönelik ilaç bilgin kişiler olarak lanse edilir, bu şekilde sizin
üretmez, üretmiş olsaydı dünyada hastalıklar başka yerlere danışmanız istenilmez. İşi o işin
kalmaz, onların kazanç kaynağı kesilirdi. Allahu ehline, uzmanına bırakmak ne kadar mantıklı
Teala bitkileri ama hastalıkların kaynağını görünsede aslen hiçte öyle değil çünkü insan
iyileştirebilecek güçte ve nitelikte yaratmış, ilaç sağlığı ve hastalıkları ile uğraşan sadece medikal
şirketleride bunu bilir ve toplumun bu şifa fakülteleri değil, insan sağlığı onların patentli
gücünü keşfetmesinden korkar çünkü toplum malı değil, kayropraktik fakülteleri, osteopatik
bunu keşfettiği an sırtını ilaç şirketlere fakülteleri, podiatrik fakülteleri veya benzeri
çevireceği bilinir. Üçüncüsü; ilaç şirketleri ilaç fakültelerde insan sağlığı ve tedavisi konumunda
üretirken o ilacı en azından 3-4 organı tahriş uzmanlar yetiştirir, o yüzden bazen bir
edecek şekilde üretir, üretirki zaman dilimi fakültede verilen eğitim derdinize derman
içinde o organlarada ilaç satılsın ama doğadaki olmayabilir belki farklı bir fakültenin tedavi
bitkilerin doğru dozajda ve karışımda yaklaşımı sıkıntılarınızı çözebilecek
kullanıldığında hiç bir yan etkisi bulunmaz. Bu kapasitededir. İkincisi; “uzmanınıza danışın”
sepelerden dolayı, yani kendi çıkarlarını kelimesi ne kadar mantıklı görünsede, hiçte öyle
korumak, kontrolü elinden kaybetmemek için değil çünkü o uzmanlar zaten aylarca, yıllarca o
batı tıbbı doğayı karalamaya çalışır ve bunuda
hastalığı tedavi etmek için çaba göstermiş ama gezinir, işte bu lanetlenmiş ruhlara alternatif
başaramamış halen o uzmanlara takılı kalmak yöntemler hakkında bir şey sorulduğunda onlar
sizce ne kadar mantıklı? Acil müdahaleye anında savunma refleksine girip eziklik
muhtaç olan organlarınızı boş tedaviler ile psikolojisinden çok çirkin bir tavır sergiler.
oyalamanız, değerli zamanınızı kalıptan Onların bu saldırgan tavrı sizi ürkütmesin, onlar
çıkmayan, aynı tedavi yaklaşımında direten konumlarını, statülerini başka birilerine
hekimlere harcamanız sizce ne kadar mantıklı? kaptırmak istemediklerinden dolayı böyle
O yüzden işin ehline çıkın diyenlere bazen saldırgan bir tavır sergiler. Konumuna vakıf olan
sırtınızı çevirebilmelisiniz, bazen aynı eğitim ve uzmanlar ise alternatif yolları asla tehdit olarak
kalıp üzerine hareket edenlerden uzak durup görmez, biz örneğin bazen fizik tedavi için gelen
alternatif bir sisteme başvurmak sizin için daha hastalarımızı farklı fizik tedavi merkezlerine
hayırlı olabilir. Özetleyelim; neden batı tıbbın yönlendiriyoruz, yönlendiriyoruz çünkü başka
dışına çıkmalıyız? Aktörlerin (hekimler, yerleri tecrübe ederlerse bizlerin değerini daha
eczacılar) size sunduğu bilgiler sistemin bu iyi anlayacağını biliyoruz. O yüzden işin ehli
kişilere verdiği bilgilerdir, bunu matriks filmi iseniz ve hastalığı çözebileceğine inanıyorsanız o
gibi düşünün, sistem bilgi kaynaklarınızı kontrol zaman alternatifler sizleri korkutmamalı, hasta
ederek her hareketinizi ve düşüncenizi kontrol zaten gezer, gezer sizlere geri döner.
etmeye çalışır ve sizi kendisine bağlı kılar,
kendisinden kopmanıza izin vermez. Ne zaman Batı tıbbı neden alternatif yollara
tedaviyi veya ilaçları ve sistemin kendisini başvurmanızı istemez?
sorgulamaya başladınız o zaman sistem sizi ikna
etmek için sizi döngünün içinde var olan Dokuların bir “threshold” denilen bir yük
aktörlere (hekimlere, eczacılara) yönlendirir. kaldırma sınırı var, batı tıbbı ilaçlar ile sizi
Hekimler ve eczacılar bu döngüyü ayakta tutan oyalayarak bu sınırın aşılmasını bekler ve
figüranlardır, onlar saha adamlarıdır, onlar ilaç aşıldığında kaçışı mümkün olmayan bir kapana
şirketlerin kara oyunlarını toplumun üzerine kapılırsınız. Tedavi etme etkisi olmayan ilaçlar
uygulayanlar ve bu sistemi ayakta kalmasını ile organlarınızı yıllarca oyalaya, oyalaya geri
sağlayanlardır. dönüşümü olmayan hasarlar oluşturulur ve
organlarınız bu hasar safhasına geldiğinde artık
Hekimler ve Ezcazılar eziklik refleksi ile protezler ve makinalardan başka bir şey sizi
hareket eder hayatta tutamaz. Bu protezleri ve makinalarıda
size sadece batı tıbbı sunabilir, işte alternatifi
Örneğin; siz tedaviniz veya ilaçlarınız ile olmayan kapan budur. Bu protezleri ne doğa size
memnun değilseniz doğal olarak alternatif sunabilir ne de başka bir şey, o aşamaya
yollara başvurmayı arzulayabilirsiniz ve gelindiğinde artık hayatınızın sonuna kadar batı
çevrenizdeki herkeste sizi bu konuda teşvik tıbbın kölesi olursunuz. Lütfen organlarınızın bu
edebilmeli. Bilhassa başarısız tedavi safhaya ulaşmasını beklemeyin, vakit henüz
girişimlerinde bulunan uzmanlar, ben yapamadım erkenken kendinizi batı tıbbın zincilerinden
ben başaramadım belki farklı bir yaklaşım sizi kurtarın, hekiminize; kusura bakmayın doktor
tedavi edebilir erdemliğini gösterebilmeli. En bey ama ben yıllarca tedavinizi denedim, bu
azından okumuş, kendisini kültürlü gören tedavi yaklaşımınız beni tedavi edemiyor farklı
insanlar farklı yollara ve uzmanlara saygı bir opsiyonda bana sunmuyorsunuz, verdiğiniz
gösterebilmeli ama maalesef siz bu erdemliği ve ilaçlarlada kendimi daha fazla zehirleyemem
olgunluğu batı tıbbın hiç bir yerinde daha fazla değerli zamanımı kaybedemem, ben
göremezsiniz. Onlar kendilerini tek hakim, tek artık alternatif yollara başvurmak istiyorum,
bilgin olarak görür, onlar hatta tanrı egosu ile diyebilmelisiniz ve demelisiniz. Ama maalesef
tansiyon, astım, alerji, guatr, diyabetis, epilepsi tedavi eden ilaç yok verilen ilaçlar sadece günü
gibi nice hastalıklarda bunu diyemiyoruz, neden kurtarır, epilepsi hastalığını tedavi eden ilaç yok
acaba? Kendimizi sisteme kaptırmışız gidiyoruz, verilen ilaçlar sadece günü kurtarır, guatr
ne sistemin içindeki aktörler bunu sorguluyor ne hastalığını tedavi eden ilaç yok verilen ilaçlar
de halkımız. Yıllarca ilaç yutuyoruz ve; ya ben ne sadece günü kurtarır, beyin felci hastalığını
zamana kadar bu ilaçları yutacağım sorusunu tedavi eden ilaç yok verilen ilaçlar sadece günü
kendimize hiç sormuyoruz, acaba başka bir kurtarır, alerjileri tedavi eden ilaç yok verilen
yerde bunun çözümü var mıdır sorusunu aklımıza ilaçlar sadece günü kurtarır, ekzema gibi cilt
getirmiyoruz. Lütfen bu kadar teslimiyatçı bir hastalıklarını tedavi eden ilaç yok verilen ilaçlar
zihniyete sahip olmayalım. En basit örneği; sadece günü kurtarır, şeker hastalığını tedavi
hayatınızın farklı dönemlerinde çevrenizdeki eden ilaç yok verilen ilaçlar sadece günü
insanların; yıllarca şu sıkıntım vardı şu otu aldım kurtarır, tansiyon hastalığını tedavi eden ilaç
rahatsızlığım gitti, hikayelerine tanık yok verilen ilaçlar sadece günü kurtarır, astım
olmuşsunuzdur, siz ama bu tarz hikayeleri tıbbi hastalığını tedavi eden ilaç yok verilen ilaçlar
ilaçlardan duyamazsınız, hiç; ben şu ilacı aldım sadece günü kurtarır, ağrıları tedavi eden ilaç
iyileştim, ifadesini duydunuz mu? Bu somut yok verilen ilaçlar sadece günü kurtarır; size
hayat tecrübeleri bizleri uyandırması gerekmez şurada Türkiyenin en yaygın hastalıklarını saydık
mi? Lütfen gidip bu şifa gücünü araştırın, ve bunların hiç birinde tedavi edici bir ilaç
sağlığınızı sorgusuz sualsiz çıkarlar üzerine olmadığını biliyor muydunuz?
kurulu batı tıbbına teslim etmeyin.
Not: bilim dünyasında takdir edilecek gelişimler
Bir hekimin ilaç şirketi ile “hayalı” sohbeti var mı, elbette var ancak biz neticeye bakarız,
bu teknolojik gelişimler hastalıkların çözümüne
İlaç mümessili; “ilaçlar ürettik, hastalarınıza yansımıyorsa o zaman bu teknolojik gelişimler
bunları yazmanızı tavsiye ederiz.” Hekim; boş, hiç bir şey ifade etmez. Eğer iflas eden bir
“bunlar hastalığı iyileştiriyor mu? İlaç böbreği düzeltemiyorsanız o zaman o böbreği
mümessili; “hayır.” Hekim; “ne işe yarar o zaman diyalize bağlasınız ne ifade eder bağlamasanız
bunlar?” İlaç mümessili; “hastanın gününü ne, eğer kalp kapakları iflas eden birinin kalp
kurtarır, o anki sıkıntılarını giderir.” Hekim; kapaklarını güçlendiremiyorsanız o zaman ona
“hastalığın kendisine ne olacak?” İlaç mümessili; yapay kapakcıklar taksanız ne ifade eder
“kendi akışına bırakılacak, belki kendiliğinden takmasanız ne, eğer kireçlenmiş bir eklemin
iyileşir?” Hekim; “ya iyileşmez ise?” İlaç kıkırdak dokularını onaramıyorsanız o zaman ona
mümessili; “organ iflas edecek, sonra hastayı yapay eklem taksanız ne ifade eder takmasanız
bizim protez bölümüne sevk edeceğiz.” ne. Bilimin hedefi insanı protezler ve makinalara
bağlı 100-200 yıl yaşatabilmek değil bilim
Bu sohbetten aldığınız bilgiler doğrultusunda siz dünyasının hedefi doğal yapıyı muhafaza edip
o ilaç mümessilin sattığı ilaçları hastalarınıza onarmak olmalı.
yazarmıydınız, milletinizin sağlığını bu zihniyette
olan ilaç şirketlerine emanet eder miydiniz? Organları iflas ettirip yeryüzünde Tanrı
oynamak isteyen sapık zihniyetler
Tedavi edici ilaç yok, ilaçlar sadece günü
kurtarır Sayın okurlarımız neyden yaratıldıysanız ona
bağımlısınız, insan topraktan yaratılmıştır o
Bir hekim her zaman hastalığın kaynağına savaş yüzden insan hayatta kalabilmek için topraktan
açmalı, siz bir yere kadar günü kurtarabilirsiniz çıkan mahsüllere muhtaçtır. Örneğin insan et
sonrasında acı gerçek ile karşılaşmanız yemeden hayatta kalabilir ama topraktan çıkan
kaçınılmaz. Örneğin; depresyon hastalığını mahsülsüz yaşayamaz. Eğer sizin beden
parçalarınız topraktan değilde başka bir şeyden yeryüzünde hangi dürtülere göre hareket eder,
üretilmeye başlanırsa o zaman siz hayatta insan neyi hırs yapar, insan neden mala veya
kalmak için o şirketlere, o şeylere bağımlı güce tamaa eder, bunları ve insan fıtratı
olursunuz. Batı tıbbı dünya hakimiyeti hırsına hakkında daha fazlasını okumaz araştırmaz
bürünmüş insanların elindedir ve onlar 50- 100 iseniz o zaman yeryüzündeki olayları anlamanız
yıl sonra oluşturulmak istenen ortamın tohumları mümkün değil. Örneğin; dergilerde neden
şimdiden atar. Kalbin bir protezini yapabilmemiz editörler bulunur? Dergilerde editör bulunur
kulağa hoş gelebilir ama bu bizi uyutmasın, çünkü dergiler her konuya dergilerinde yer
kalbin protezini yapabilmemiz neden hasta bir vermez. Neden, hani özgür ifade hakları vardı?
kalbi onaramıyoruz sorusu sormamıza ve Neden çünkü medya bir düşüncenin yayılım
özeleştiri yapmamıza mani olmasın. Ama aracıdır, siz tasvip etmediğiniz bir düşüncenin
maalesef görüyoruzki batı tıbbı tedavi edici ilaç yayılımına kendi derginizde yer verir misiniz?
üretmeyerek, bilinçli bir şekilde organları iflas Yani, düşünce özgürlüğü kendi düşünceleriniz
noktasına sürüklüyor. Batı tıbbı organları olduğu müddet geçerli, eğer kendi
proteze sürükleyecek şekilde kurgulanmış, düşüncelerinize tezat bir şey ortaya konulursa o
günümüzün tıbbı şimdiden 50 yıl sonraki ortamın zaman buna o dergide yer verilmez. Eğer belirli
tohumlarını atmakta, ön hazırlığını yapmakta. konular bilim dergilerinde yer almıyorsa, onları
Nedir bu kurgu? Batı tıbbın ve onu kullanan bilim-dışı olarak yargılamanın yerine o bilim
zihniyetin en büyük düşmanı Allahtır, eğer onlar dergileri kimlere ait, kimlerin reklamını yapıyor
organlarınızı çürütür ve yerlerine kendi ilk önce buna bakmalı. Siz bilim dergilerin kime
ürettiklerini yerleştirmeye başlarsa o zaman ait olduğunu bilmezseniz o zaman siz bu bilim
siz, sizi hayatta tutan, sizin kalbinizi, dergilerin hangi mesajlar içerdiğini
çiğerlerinizi böbreklerinizi üreten bilim anlayamazsınız, neyin propagandasını yaptığını
dünyasına tanrı diyeceksiniz, onlar sizi hayatta bilemezsiniz. Eğer bir bilim dergisi evrim
tutacak, sizi parçalardan var edecek, onlara kul teorisine yer veriyorsa ama bütün kainat bir
köle olacaksınız onlara şükredip onlara tanrı tarafından yaratıldı tezine yer vermiyorsa
tapacaksınız. o zaman bundan o derginin arkasında kimler
olduğunu görebilmeliyiz. Biri bilimseldir diğeri
Bilim dünyasının oyunu; bilim dergilerinde bilim-dışıdır derseniz, o zaman birinin bilimsel
geçenler bilimseldir, bilim dergilerinde yer diğerinin bilim dışı olduğunu size kim söyledi
almayanlar bilim dışı sorusunu sorarlar, yani siz yine başkaların
ağızları ile hareket etmektesiniz.
“Bilim literatürü sadece ciddi araştırmalar
içerir, eğer çalışmanız bilim dergilerinde değilse Hayattan bir örnek
o zaman bu ciddi bir araştırma olarak kabul
edilemez”, zihniyeti baya yaygın. Bu yaklaşım Ünlü hollywood sinema oyuncusu Mel Gibson, İsa
beyinleri yıkanmış, sisteme ayak uyduran o kalıbı a.s'ın hayatını anlatan “Tutku” isminde bir filmin
benimseyenlerin yaklaşımıdır, siz lütfen bu tarz senaryosunu yazar ve bunun yapımını üstlenecek
bir yaklaşım içinde bulunmayın. bir şirket aramaya başlar. Bunun yapımını ama
hollywoodta hiç bir şirket üstlenmez çünkü film
“Ama bilimsel olsaydılar bilim literatüründe yer yahudilerin Hz. İsa (as) a nasıl tuzak kurduğunu
alırlardı, yer almıyorlarsa demek bilgisel içeriğe anlatır. Sonunda Mel Gibson kendi bütçesi ile
sahip değiller”, diye tutumunuzda israr filmi yapar ama bu filmde hollywoodta kendisinin
ederseniz o zaman biz bu mantığı üreten bilgi sonunu getirir. Bu somut olaydan çıkarmamız
seviyenizden şüpheleniriz ya da niyetinizden. gereken ders nedir? Medyaya kim sahipse
Sayın okurlarımız hayatta sadece kitap değil içeriğini o kontrol eder ve bunu kendi çıkarları
bazende hayatı ve insanı okumanız lazım. İnsan
doğrultusunda kullanır ve tasvip etmediği
düşüncelerin yayılımını ve ayakta kalmasınada
asla müsade etmez.