Professional Documents
Culture Documents
com 1
JĐNEKOLOJĐ
1. Đstmik yerleşimli ektopik gebelik, doğal sürecine bırakıldığında sıklıkla ne şekilde sonlanır?
A. Tubal abortus
B. Tubal rüptür
C. Sekonder abdominal gebelik
D. Kalsifikasyon
E. Persistan dış gebelik
2. Ektopik gebelik sırasında endometrial hücreler değişikliğe uğrarlar. Çekirdekleri büyük, hiperkromatik bir
hal alır ve çekirdekçikler polarite kaybıyla beraber irregüler hale dönüşürler. Sitoplazmaları vakuollü olur
ve mitoz görülebilir. Bu değişiklik hangisidir?
A. Invaziv Ca
B. Endometriumun karsinoma in situsu
C. McDonald’s fenomeni
D. Steinberg fenomeni
E. Arias-stella fenomeni
Bu bulgular Arias-Stella fenomenidir. Hücrelerdeki bu neoplazm benzeri değişiklikler yanlışlıkla karsinoma olarak
değerlendirilebilir.
(Cevap E)
3. Ektopik gebelikte aşağıdakilerden hangisinin serum seviyesi normal gebeliğe göre daha belirgin
şekilde yükselir?
A. Progesteron B. Kreatin kinaz
C. Estradiol D. Relaksin
E. hCG
Ektopik gebelik fertilize ovumun endometrial kavite dışında bir dokuya implante olmasıdır. Klasik triadı ağrı, adet
gecikmesi ve vajinal kanamadır. En sık tubal gebelik bulunur. (Sonra ovaryen) En ağır prognozlusu servikal
gebeliktir.
Tanı için Beta hCG ölçümünde 6-8 haftalarda görülen 48 saatte bir 2’ye katlanmanın olmaması, ultrasonografide
üterin kavitede gebelik kavitesinin görülmemesi, Douglas ponksiyonunda pıhtılaşmayan kan gelmesi, uterin küretajda
villüs bulunmaması. Laparoskopi teşhis ve tedavi amaçlı yapılabilir. Progesteron seviyesi düşüktür. Ayrıca estradiol,
relaksin, ve CRP azalırken serum kreatin kinaz, Ca125, Alfa fetoprotein artmıştır. Ektopik gebelikte serumda kreatin
kinaz seviyesi yükselir.
(Cevap B)
1
DrTus.com 2
5. Dört yıllık evli ve çocuk sahibi olmayı çok isteyen bir kadında ektopik gebelikten şüpheleniliyor. Laparatomi
sırasında rüptüre olmuş sol tubal ektopik gebelik ve peritoneal boşlukta 400 cc.kan tesbit ediliyor. Diğer tüp ve her
iki over normal olarak tesbit ediliyor.
Bu hastada tercih edilecek tedavi yöntemi hangisidir?
A. Bilateral salpinjektomi
B. Sol salpinjektomi veya salpingotomi
C. Bilateral salpingo ooforektomi
D. Histerektomi ve sol salpinjektomi
E. Sağ salpinjektomi
Salpinjektomi veya salpingotomiye ek olarak over tutulumu da olursa veya salpinjektomi ile kanlanmasının
bozulacağı düşünülürse sol salpingo-ooforektomi de yapılabilir. Fakat her zaman, eğer mümkün ise overlerin ve
hatta tüplerin korunmasına büyük özen gösterilmelidir.
(Cevap B)
6. Son yıllarda ektopik gebelik riski artmıştır. Bu hangisine bağlanamaz?
A. RIA kullanımının artması
B. Tuboplasti operasyonlarının artması
C. Endometriyozis
D. Genital enfeksiyonların antibiyotiklerle tedavi edilip tubal obstrüksiyonun engellenmesi
E. Seksüel geçişli enfeksiyonların giderek artması
7. Ektopik gebeliklerde artışa neden olan etyolojik faktörlerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi doğru
değildir?
A. Daha önce tubal cerrahi geçirilmiş olması
B. Đn vitro fertilizasyon
C. Kontraseptif amaçlı rahim içi araç (KIA) kullanılması
D. Ovülasyon indüksiyonu
E. Đntrauterin dönemde dietilstilbestrol’e (DES) maruz kalınması
2
DrTus.com 3
Ovumun, fallop tüpünden geçişini geciktiren herhangi bir faktör, bir hastayı ektopik gebeliğe götürebilir. Ektopik
gebeliklerin gelişimini predispoze eden majör faktör, pelvik inflamatuar hastalıktır. Fallop tüplerinde uygulanan
herhangi bir operatif prosedür de ektopik gebelik riskini arttırabilir.
Laparoskopik fulgurasyonla yapılan tubal sterilizasyon işleminde ektopik gelişme hızı klipsler veya halkalarla yapılan
tubal sterilizasyon işlemlerinden daha fazladır. Bir kez ektopik gebelik geçiren kadınların 2. kez geçirme riskleri daha
yüksektir. DES ‘e maruziyet, ovülasyon indüksiyonu ve intrauterin araç kullanımı ektopik gebeliğe neden olan
faktörlerdendir. Uterus içine embriyonun yerleştirilmesi tubal ektopik gebeliğe nadiren neden olur.
(Cevap B)
8. Erken dönem ve küçük ektopik gebelik odağı bulunan hastalarda medikal tedavi için aşağıdakilerden
hangisi uygundur?
A. Aktinomisin D
B. RU-486 ( Progesteron antagonisti)
C. Prostaglandin F 220
D. Metotreksat
E. Đsotretinoin
Ektopik gebeliklerin tedavisinde tıbbi tedavi ile halen araştırmalar yapılmaktadır. Şimdilik en yaygın kullanılan
kemoterapotik ajan folik asit antagonisti olan Methotrexat’tır. Progesterone antagonistleri, ektopik gebeliklerde
başarılı bulunmamıştır. Oral isotretinoin (AccutanE)., Etkili bir akne ilacıdır, Teratojeniktir ve gebelikte kesinlikle
kullanılmamalıdır.
Ektopik gebelikte en önemli risk faktörleri:
1) Tubal Cerrahi
2) Önceki Ektopik Hikayesi
3) Önceki Salpenjit Hikayesi-
(Cevap D)
9. Đş yerinde bayılan 19 yaşında bir hasta hafif vaginal kanama şikayeti ile acile başvurur. Batın muayenesinde
yaygın hassasiyet ve distansiyon tespit edilir. Omuz ve karın ağrısı vardır. Vücut ısısı 36,4 0C, nabız 120atım/dk
ve kan basıncı 906/50 mmHg’dir.
Mevcut klinik bulguların desteklediği teşhisi kesinleştirmek için aşağıdakilerden hangisi en uygun tanı
yöntemidir?
A. Gebelik testi
B. Posterior kolpotomi
C. Dilatasyon ve kürtaj
D. Kuldosentez
E. Laparoskopi
Bu soruda takdim edilen klinik hikaye, hemoperitonla birlikte olan “Rüptüre Tubal gebeliğe” ait klasik bir örnektir.
Vakaların %50’sinde gebelik testleri negatif olduğundan, acil durumda düşük bir oranda pratik değeri vardır.
Dilatasyon ve kürtaj, yeterince hızlı teşhis koyamaz ve (Bu prosedürle elde edilen) sonuçlar değişkendir. Posterior
kolpotomi uygulanması için ameliyathane, cerrahi sentez ve tecrübeli bir cerrah ve ekip gereklidir.
Zarif optik ve elektronik sistemler, laporoskopinin doğruluğunu artırır, fakat bu yeni alet daima bulunmayabilir ve bu
işlemde ameliyathane, genellikle cerrahi sentezi gerektirir. Kuldosentez ise hızlı uygulanan, pıhtılaşmayan kanın
varlığını teyit eder, rüptüre tubal gebelikten kaynaklanan intraabdominal kan varlığını gösteren cerrahi olmayan bir
metodtur. Bununla birlikte, kuldosentez bulgusu hastayı opere edip etmememiz için yegane kriter değildir.
(Cevap D)
3
DrTus.com 4
10. Abortus öyküsüyle abondan kanama ile gelen hastanın pelvik muayenesinde unilateral ovarian kitlesi
vardır, tanı için hangisi kullanılır?
A. Beta-hCG
B. Alfa-FP
C. CEA
D. FSH
E. LH
11. Gebeliğin ilk 6 haftasında meydana gelen habitüel düşüklerin %70’inin nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
A. Kromozom anomalileri
B. Uterus malformasyonları
C. Kardiovasküler hastalık
D. Hormonal yetersizlik
E. Kan uyuşmazlığı
Habitüel abortus;
Peşpeşe 3 gebeliğin 20 haftadan önce veya 500 gr’ın altında kaybıdır.
Ortalama olarak vakaların %70’inde sebep; genetik bozukluktur. En yaygın anormallikler; trisomi (%52), poliploidi
(%26) ve X-monozomi (%18)’dir. En sık otozomal trizomi 16.kromozomda görülür.
Diğer sebepleri:
- Anatomik bozukluk
- Endokrin faktörler
- Luteal faz yetmezliği
- Hipertroidi
- DM
- Đmmünolojik faktörler (Antifosfolipid AB.)
- Đnfeksiyonlar
- Sistemik hastalıklar.
(Cevap A)
4
DrTus.com 5
12. Sekonder amenoresi gelişen evli ve 25 yaşındaki bir kadın pelvik karın ağrısı ve düzensiz vajinal kanama
şikayetleri ile başvuruyor. Yapılan muayenesinde adneksiyal hassasiyet ve ele gelen kitle tesbit ediliyor.
Ultrasonografide uterusta gebelik kesesi tesbit edilmiyor.
13. Bir kadın 3 defa erken düşük, bir tane de 38 haftalık ölü doğum yapıyor. Đlk yapılacak hangisidir?
A. Servikal inceleme
B. DM
C. Toxoplazma incelenmesi
D. Karyotip bakılması
E. Histerosalpingografi
Đntrauterin enfeksiyonlardan toxoplazmozis gebe kadınlarda düşük, ölü doğum, motor-mental geliş-me bozukluğu ve
5
DrTus.com 6
hidrosefali yapar. Kadınlarda %1-2 oranında toxoplazmozis riski vardır. Sürekli düşük yapan kadınlarda yapılması
gereken en basit testlerden biri de toxoplazmozis yönünden değerlendirilmesidir.
Dikkat: soruda 38 haftalık ölü doğum hikayesi özellikle vurgulanmıştır.
(Cevap C)
14. Bir hastanın yıllık kontrolünde pelvik muayenesi sırasında vulvada tek, endüre ve ağrısız bir ülserasyon tespit
ediliyor. VDRL ve Floresan treponemal antikor (FTA) test pozitif olarak saptandı.
Tedavisiz bu hastada bu safhadan sonra ne beklersiniz?
A. Optik sinir atrofisi ve jeneralize parezi
B. Tabes dorsalis
C. Gom
D. El ve ayaklar üzerinde nükleer rash
E. Aortik anevrizma
(Ransom 1997, sayfa 52) Sfiliz treponema pallidum isimli spiroketle oluşan kronik bir hastalıktır. Çok ince olması
nedeniyle normal mikroskopla saptanması zor olduğundan, karanlık alan mikroskopisi ile taranır. Klinik olarak primer,
sekonder ve tersiyer (geç) sfiliz olarak sınıflanır.
Primer sfilizde sert şankr oluşur. Şankr vulva, vagina ve servikste bulunan endüre bir zemin üzerinde gelişmiş ağrısız
bir ülserdir. Sekonder sifiliz, spiroketlerin hematojen yayılımı ile oluşan sistemik bir hastalık dönemidir. Çeşitli
semptomlar gözlenir. Sekonder sifilizin klasik döküntüsü ayak tabanı ve ayaklarda kırmızı makül ve papül
oluşumlarıdır. Geç sifilizin bulguları optik atrofi, tabes dorsalis, jeneralize parezi, aort anevrizması, deri ve
kemiklerdeki gomlardır.
(Cevap D)
15. 19 yaşındaki hastada lazer tedavisinden 3 ay sonra tekrarlayan ve vajinada yaygın olarak bulunan ve biyopsiyle
de kanıtlanan düz kondilomalar saptanmıştır.
Bu hasta için en uygun tedavi nedir?
A. Tekrar lazer tedavisi
B. Podofilin uygulaması
C. Trikloroasetik asit uygulaması
D. %5’lik 5-fluorourasil kremi
E. Krioterapi uygulaması
Kondiloma akkuminatum human papilloma virus (HPV) ile oluşan cinsel yolla bulaşan bir hastalıktır. Vulvar siğiller
için uzun yıllar boyunca podofilin uygulaması ilk tedavi seçeneğiydi. Podofilin periferik nöropati, kemik iliği
depresyonu ve bazen de ölüme neden olduğundan, birçok hekim trikloroasetik asit uygulamasını önermiştir. Ancak
bu ilaçta sistemik olarak absorbe olduğundan her iki ilaçta geniş vaginal lezyonlara uygulanmamalıdır. Lazer
cerrahisi ve krioterapi ile, vaginada her alana ulaşmak güç olduğundan yüksek rekurrens oranları görülür. Vaginal
kondilomalar genellikle düz olduğundan, en iyi tedavi şekli 5-Fluorourasil kreminin topikal olarak uygulanmasıdır.
(Cevap D)
16. Asemptomatik Neisseria gonorrhoeae taşıyıcısı olduğu tespit edilen gebe bir kadın, bir yıl önce gonokokal
enfeksiyon nedeni ile penisilin tedavisi almıştır ve ağır alerjik reaksiyon gelişmiştir.
Bu durumda tedavi seçeneği aşağıdakilerden hangisi olmalıdır?
A. Tetrasiklin B. Ampisilin
C. Spektinomisin D. Kloramfenikol
E. Penisilin
Asemptomatik Neisseria Gonorrhoeae enfeksiyonu bulunan ve penisiline alerjik olan gebe bir kadında, tedavide
spectinomycin tercih edilir. Asemptomatik gonore tedavisinde diğer bir etkili ilaç ise eritromisindir. Tetrasiklin,
penisiline alternatif olarak etkili bir ilaç olmasına rağmen, gebelikte kullanımı kontrendikedir. Servikal gonoresi olan
6
DrTus.com 7
kadınları tedavi etmek için, gebe olsun veya olmasın, kloramfenikol tavsiye edilmiyor ve penisiline alerjisi olan
hastalarda, ampisilin kullanımı kontrendikedir.
(Cevap C)
17. Condyloma accuminata (genital siğil) tedavisinde podofilin kullanılırken hangi önlemler alınmalıdır?
1. Etraf sağlam dokulara teması engellenmelidir
2. Her seferde birkaç lezyona uygulanmalıdır
3. Sadece vajen ve serviksteki lezyonlara uygulanmalıdır
A. 1, 2 ve 3
B. 1 ve 2
C. 2 ve 3
D. Sadece 1
E. Sadece 3
Condyloma accuminata papovirüslerle oluşan genital siğildir. Podofilin bu büyüyen dokular için primer ilaç
tedavisidir ve kolşisin benzeri etkiye sahiptir. Küçük lezyonlar genellikle benzoin veya alkol içinde %25 podofilin ile
tek uygulamada tedavi edilebilir. Vajinal ve servikal uygulamada hastalar ilacı uzaklaştıramayacaklarından, bu
bölgelerde doku nekrozu ve sistemik toksisite tehlikesine karşı bu ilaç kullanılmamalıdır. Đlacın çevre vulvar dokulara
uygulanması şiddetli, ağrı ve ödemle giden lokal reaksiyonlara sebep olabilir
(Cevap B)
Chlamydia trachomatis üretrit, salfinjit, neonatal konjuktivit ve pnömoni gibi bir grup hastalığın nedeni olabilir.
Bu mikroorganizma cinsel yolla bulaşır ve doğum kanalından fetusa geçebilir. Konjuktivit, hasta hastaneden taburcu
olduktan sonra ortaya çıkabilir, akciğer hastalığı ise genellikle altıncı haftada başlar.
(Cevap E)
19. Yirmiüç yaşında kadın sağ labiasında tek bir papül nedeniyle başvuruyor. Papül yaklaşık 1 cm. çapında hassas
değil. Fizik muayenede palpapl inguinal adenopati dışında herhangi bir bulgu saptanmıyor.
En son iki buçuk hafta önce cinsel ilişkide bulunan hasta için aşağıdaki testlerden hangisini istemezsiniz?
A. Gonore kültürü veya DNA probu.
B. Klamidya DNA probu.
C. RPR (sifiliz için)
D. HIV
E. HSV antikor titresi
Bu hastanın hikayesi en çok sifilizle uyumlu ve en az da genital herpesle uyumludur. Ancak yine de diğer cinsel yolla
bulaşan hastalıklar için araştırma yapılmalıdır (gonore klamidya, HIV, hepatit B ve hepatit C). Sifiliz için ise RPR veya
VDRL ile tarama yapılmalı ve FTA-ABS veya MHA-TP ile tanı doğrulanmalıdır. HSV için antikor titresi istemeye gerek
yoktur, çünkü hasta ekspoze olmuş olsa bile sonuç çok fazla değişmeyecektir. Ancak hastanın lezyonları HSV’ye
benzeseydi, o zaman Ig G ve Ig M, primer veya sekonder herpes ayırımı için istenebilirdi.
(Cevap E)
7
DrTus.com 8
8
DrTus.com 9
Hastalığa neden olan organizmanın sifilizin etkeni olan Treponema pallidum olduğu ispatlanmıştır. Şankrdan yapılan
yaymada karanlık alan mikroskopisinde hareketli spiroketler görülmesi bu tanıyı koydurur. Bu hastada sadece
birkaç haftalık primer sfiliz hikayesi olduğu için tek doz ĐM benzatin penisilin G ile tedavi edilebilir. Tersiyer sfiliz ve
nörosfiliz ĐV penisilinle tedavi edilmeli.
(Cevap D)
21. 29 yaşında kadın hasta polikliniğe cinsel ilişki sırasında artan vulvar ağrı şikayetiyle başvuruyor. Sağ labiasında
da son 48 saatte artan şişlik tarif ediliyor. Muayenede sağ labianın medial tarafından 6 cm.lik hassas bir kitle ve 1-
2 cm. etrafına kadar uzanan eritem tespit ediliyor.
Aşağıdakilerden hangisi bu hastanın tedavisinde uygulanmaz?
A. Sitz banyosu
B. Đnsizyon ve drenaj
C. Word kateter yerleştirilmesi
D. Đğne ile drenaj
E. Antibiyotik
Bu hastada Bartolin absesi mevcuttur. Buna göre hastaya insizyon ve drenaj uygulanıp Word kateter
yerleştirilmelidir. Beraberinde günde 3-4 defa sitz banyosu yapması da uygundur. Bu vakadaki gibi etrafında selülit
olan durumlarda deri florasından korumak için antibiyotik de kullanılır.
Eğer sadece geniş Bartolin kisti varsa sadece sitz banyosu düşünülebilir. Bu boyutlardaki bir abse veya kist için iğne
aspirasyonu düşünülmez, çünkü kist kavitesi enfekte olabilir (enfekte ise enfeksiyon devam edebilir). Şayet 1 cm.
çapından küçük abse varsa iğne aspirasyonu veya insizyon ve drenaj (word kateteri yerleştirilmeden) etkili olacaktır.
(Cevap D)
22. On dokuz yaşında hasta bir gündür devam eden vajinal kanama, abdominal kramp ve ateş şikayetleri ile
başvuruyor. Muayenede Ateş: 38 0C, KTA: 100/dk, alt abdominal bölgede hassasiyet ve rebound mevcut.
Uterus 10 haftalık gebelik büyüklüğünde ve kanlı pis kokulu bir vajinal akıntı mevcutsa en muhtemel tanı
nedir?
A Septik abortus
B. Pelvik inflamatuar hastalık
C. Ektopik gebelik
D. Abortus imminens
E. Over kist rüptürü
PID düşündüren bulgu ve belirtiler şunlardır:
Yaygın alt karın ağrısı, adnexal hassasiyet ateş ve titreme, bulantı, kusma, dizüri, üretrit, kötü kokulu vaginal akıntı,
adneksial kitle, dolgunluk, lökositoz ve sedimantasyon artışı.
PID ektopik gebelik, rüptüre over kisti, appendix endometriozisi, ince barsak hastalıkları, spontan abortus ve
divertikülit’ten ayrılmalıdır.
9
DrTus.com 10
(Cevap B)
23. Yirmi sekiz yaşındaki bir gebe kadının ilk kez terme yakın dönemde gittiği doktor tarafından vajinal ve perineal
fibrozis nedeniyle vajinal doğuma izin verilmiyor. Hikayeden kadının son 2-3 yıldır disparoniden şikayetçi olduğu
öğreniliyor. Anorektal ödem nedeniyle yürümesi ve defekasyonu ağrılı olan hastanın intradermal Frei testi pozitif
bulunuyor.
En muhtemel tanı nedir?
A. Granüloma inguinale
B. Lenfogranüloma venerum
C. Şankroid
D. Sifilis
E. Vulvar intraepitelyal neoplazi
Chlamidya trachomatisin L serotipinin neden olduğu lenfogranüloma venorum erken dönemde vezikülopüstüler
döküntü, inguinal ve vulvar ülserasyon, lenfödemle karakterizedir. Yürüme ve oturmada ağrı, defekasyonda ve coitus
sırasında ağrıya sebep olur. Geç dönemde ise lenf ödem ve ülserasyon skatrizasyona sebep olur. Rektal striktürler
defekasyonu zor hatta imkansız kılar. Çoğunlukla kolonoskopi gerekir.
Vajinal striktürler ise disparoniye sebep olur. Tanı Frei testi ile (%20 false pozitif) ve kompleman fiksasyon
testinde 1:16 üzerinde titrenin olması ile konur. LGV inguinal lenf nodlarındaki Bubon formasyonu ile şankroitden
ayrılmalıdır. LGV de oluk işareti vardır.
(Cevap B)
24. Vajinal enfeksiyonların en sık sebebi hangisidir?
A. Candida
B. Stafilokok
C. Kıl kurdu
D. Trichomonas
E. Parazitler
Vajinal enfeksiyonların en sık nedenleri Bakterial vajinozis, Candida, Trichomonas ve anaerobik bakterilerdir.
Vajinitlerin en sık nedeni Bakteriyal vajinozistir.
(Cevap A)
25. Kadında yeşil renkli vaginal akıntı ve kaşıntı var. Aşağıdakilerden hangisi ilk önce akla gelir?
A. Trichomonas vaginalis
B. Candida albicans
C. Herpes simpleks
D. Egzema
E. Klamidya infeksiyonu
Trichomonas vaginalis; gebelik, coitus, protrüzyon ve prolapsus hallerinde sıklıkla vajende görülen; ağrı, yanma,
kaşıntı ile köpüklü, yeşil sarı, lökore, disparoniya, kötü koku ile karakterize, konjesyone mukoza, arka fornikste çilek
benzeri görüntü veren, metronidazol ile tedavi edilen bir hastalıktır.
(Cevap A)
10
DrTus.com 11
26. 42 yaşında endometrial ve tubal tüberkülozu ve bilateral pelvik kitlesi olan hastanın bu şikayetleri dışında patolojik
bulgusu yok ve genel durumu iyidir.
27. Vajinadan alınan smearda; mikroskopide multiple koklar ve etrafını kuşatan keratinize hücreler tesbit edildiğinde
en muhtemel tanı hangisidir?
A. Gardnerella vajiniti
B. Trichomonas vaginalis
C. Candida albicans
D. S. aureus
E. S. pyogenes
Soruda tarif edilen hücreler “clue cell” adı verilen ve Gardnerella vajinitinde rastlanan hücrelerdir. Ayrıca bu
hastalardan alınan akıntıya KOH damlatılırsa “çürümüş balık kokusu” alınır.
(Cevap A)
28. Vajinit olan kadında, akıntı KOH ile karıştırıldığında kokuşmuş balık kokusu oluşmaktadır.
Aşağıdakilerden hangisi olabilir?
A. Trichomonas vajinalis
B. Herpes
C. Kandida
D. Gardnerella vajinalis
E. Toxoplazma
Gardnerella enfeksiyonu seksüel yolla geçer. Mikroskopide Clue cell’ler görülür. Vajinada enfeksiyon yapar. Akıntı
%10’luk KOH ile karıştırılınca çürümüş balık kokusu alınır, buna “Whiff reaksiyonu” denir.
(Cevap D)
29. Yeni doğan bebek ve küçük çocuklarda en sık vajinit etkeni hangisidir?
A. Gardnerella
B. Trichomonas
C. N.gonore
D. Candida
E. S. aureus
N. gonore yetişkinde primer vajinit yapmaz bunun sebebi olgun mukozanın bu patojene dirençli olmasıdır.Bununla
birlikte yeni doğan ve bebeklerde süpüratif vulvovajinit nedenidir.
11
DrTus.com 12
(Cevap C)
30. 30 yaşında sarımsı yeşil renkte köpüklü akıntısı olan bayanda en olası etken hangisidir?
A. Kandida
B. Gardnerella
C. Trichomonas
D. Herpes simpleks
E. N. gonore
Vajen ve vulvada herpes virüs veziküler döküntüler, kandidada ise süt kesiğine benzeyen beyaz eksuda,
trikomanasta köpüklü sarımsı yeşil renkte akıntı ve çilek mukoza görülür. Ancak en kesin tanı etiyolojik ajanın
tanınması ile konulur.
(Cevap C)
31. Beş yaşındaki kızını acil servise getiren anne, kızında 4 gündür boğaz ağrısı ve ağrısız fakat, persistan
seröanjinöz vajinal akıntı olduğunu söylemektedir. Pelvik muayene de öyküyü doğrulamaktadır ve SF/potasyum
klorid preparatları negatiftir.
32. 23 yaşındaki kadın mukopürülan vajinal akıntı, alt abdomende ağrı ve menstrüel periodun bitimine doğru yükselen
ateş yakınmalarıyla hekime başvuruyor.
Hastada aşağıdaki verilen cinsel yolla bulaşan hastalıklardan hangisinin olması ihtimali yüksektir?
A. Gardnerella vajinalis
B. Klamidya trachomatis
C. Neisseria gonore
D. Şankroid
E. Lenfogranüloma venerum
12
DrTus.com 13
33. Vulvada simetrik ağrılı ülseri olan bir hastada inguinal lenf nodlarında büyüme, ağrı ve bubon formasyonu
izlenmektedir.
34. Vaginal tampon kullanan kadınlarda toksik şok sendromu yapan etken bakteri aşağıdakilerden hangisidir?
A. S. fecalis B. N. gonore
C. T. pallidum D. S. aureus
E. Mycobacterium tuberculosis
Uygunsuz vajinal tampon kullanan genç kadınlarda en önemli komplikasyon toksik şok sendromudur. Ateş,
başağrısı, kusma ve diare sık görülen semptomlardır. Viremi ya da menenjiti taklit edebilir. En sık sebebi
Stafilococcus aureus’tur.
(Cevap D)
35. 39 yaşında gravida 3, para 3 olan bir kadın progresif sekonder dismenore ve menorajiden yakınmaktadır. Pelvik
muayenede diffüz olarak büyük ve hafif yumuşak bir uterus saptandı.
Endometrial biopsisi de normal olan bu hasta için muhtemel tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A. Endometriosis B. Endometrit
C. Adenomyozis D. Uterus sarkomu
E. Leiomyom
Adenomyozis, endometrial bezlerin myometrium içine doğru gelişmesi ile karakterize bir durumdur. Semptomatik
hastalık, genellikle 35 yaşın üzerindeki multipar kadınlarda gözlenir. Hastalar dismenore ve menorajiden şikayet
ederler. Endometriozisli olgularda da benzer semptomlar olsa da, bu olguların pelvik muayeneleri sonucunda fikse,
retrovert bir uterus ve uterosakral ligamentler boyunca hassasiyet ve skarlaşma saptanır. En sık gözlenen bir pelvik
tümör olan leiomyomlu hastalar genellikle asemptomatik olup, pelvik muayenede uterusun irregüler olduğu saptanır.
Endometritli hastalarda anormal kanama öyküsü bulunur ve endometrial biopsi sonuçlarında inflamasyon gözlenir.
(Cevap C)
36. Adet gecikmesi, dismenoresi, kanama artması, uterusu 2 kat büyümüş lobüle ve yumuşak olarak ele
gelen 40 yaşındaki hastada ne düşünürsünüz?
A. Myoma uteri
B. Ektopik gebelik
C. Trofoblastik hastalık
D. Uterus karsinomu
E. Adenomyozis
13
DrTus.com 14
Myoma uteri’de uterus büyük ve sert ele gelir. Ektopik gebelikte uterusa ait olmayan pelvik kitle ele gelir. Uterus
karsinomu geç yaşta ortaya çıkar ve anormal uterin kanama ile karakterizedir.
Semptomlar adenomyozise uymaktadır.
Adenomyozis endometriotik odakların myometrium içine yerleşmesine verilen addır. Hastalarda sıklık dismenore ve
adet düzensizliği şikayeti vardır. Uterus boyutları büyümüş ve konturu bozulmuştur. Ayrıca palpasyonda uterus
yumuşaktır.
(Cevap E)
37. 18 yaşında çok ağrılı menstrüel periyod şikayeti olan hasta başvuruyor. Ağrı menarştan beri devam ediyor ve
beraberinde mide bulantısı ile baş ağrısı oluyormuş. Anamnez güvenli değil ve pelvik muayene normaldir.
Primer dismenore tanısı koyduktan sonra aşağıdakilerden hangisini başlangıç tedavisinde seçersiniz?
A. Ergot deriveleri B. Antiprostoglandinler
C. GnRH analogları D. Danazol
E. Kodein
Dismenore; endometriyozis, myom, pelvik inflamatuar hastalık gibi hastalıklarla beraber ise sekonder dismenore
denir. Primer dismenore ise normal pelvik muayene ile ve normal ovulatuvar sikluslarla beraberdir.
Dismenore ağrısı diğer semptomlarla birliktedir (mide bulantısı, yorgunluk, diyare, baş ağrısı). Prostaglandin F2a aşırı
salınmasına bağlı olarak bu semptomlar görülebilir. Dismenorede kullanılan en etkili 2 majör ilaç oral kontraseptifler
ve antiprostaglandinlerdir. GnRH anologları bazı jinekolojik şartlarda kullanılırken primer dismenorede ilk seçenek
değildirler. Danozal ise endometriyozis, ergot deriveleri ise hiperprolaktinemide kullanılır. Kodein veya narkotikler
analjezi amacı ile ancak çok şiddetli ağrı - semptomları olan vakalarda ve diğer tedavilerin başarısız kaldığı
durumlarda kullanılır. Psikolojik faktörlerin dismenoredeki rolü minimaldir.
(Cevap B)
38. 35 yaşındaki seksüel aktif bir kadında ligamentum latumunda pelvik kitle ve hassasiyet bulunmuştur.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hagisidir?
A. Kronik pelvik inflamatuar hastalık
B. Endometrozis
C. Over kisti
D. Subseröz leyomiyoma
E. Tubo-ovaryen abse
Bu hastada endometriozis en olası tanı olmasına karşılık, sıralanan sebepler bu olguda olabilir. Pelvik
ultrasonografi, laparoskopi gibi ovariumda çukulatamsı kist lezyonunu ve destekleyici oluşumları görüntüleyecek
tanı yöntemleri, tanıyı kuvvetlendirmek için gerekebilir.
(Cevap B)
39. Menstruel siklusunun tam ortasına uyan günden bir gün önce 17 yaşındaki bayan hastada sağ alt kadran ağrısı
gelişiyor.Fizik muayenede sağ alt kadranda hassasiyet ve rektal tuşede sağ duvarda hassasiyet saptandı.Ateş
37.2 0C.ve lökosit sayısını 10.000/mm3
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A. Akut apandisit
B. Pelvik enflamatuar hastalık
C. Epiploik apandisit
D. Đdrar yolu enfeksiyonu
E. Graaf folikül rüptürü
Her ne kadar olguda sunulan her şey akut apendisit tanısıyla uyumlu da olsa semptomların bazen menstruel
siklusunun ortasında ortaya çıkması mittelschmerz (“orta ağrısı”) olası tanı yapmaktadır. Bu koşullarda, pelvik
14
DrTus.com 15
muayene ile observasyon yapmadan direkt apandisit tanısıyla ameliyat yapılması veya belirli bir süre gözlem
yapılmaması fazla aceleci bir girişim olur.
Pelvik enflamatuar hastalıkta pelvik akıntı, şiddetli rektal hassasiyet ve olguda belirlenenden çok daha yüksek ateş
beklenir. Đdrar yolu enfeksiyonları da yüksek ateş ve suprapubik veya kostovertebral açı hassasiyeti ile birliktedir.
Epiploik apandisit genellikle devamlı ve yükselen ağrının kolonun trasesi boyunca olmasıyla birliktedir.
• Ektopik gebelik en sık korpus hemorajikum kist rüptürü ile karışır.
• Ektopik gebelik non-jinekolojik en sık akut apendisit ile karışır.
(Cevap E)
40. Danazol endometrium ve endometriotik odakta yaptığı hangi değişiklik nedeniyle endometriozis
tedavisinde kullanılır?
A. Aplazi B. Atrofi
C. Hiperplazi D. Neoplazi
E. Đnflamasyon
Danazol endometriozis tedavisinde kullanılır. Danazol, yalancı menopozal semptomlara neden olur fakat
gonadotropinlerin bazal seviyesini değiştirmez. Danazol antiöstrojenik etki gösterir ve endometrial atrofiye neden olur.
Danazol tedavisi kesildiğinde çoğunlukla menstruel siklusu kısa bir sürede geri döner. Danazol tedavisi alanlarda
endometrium gelişimi kötü olup spontan abortus riski artar. Gebe kalmayı isteyenlerde yükselen spontan abortus
riskinden kaçınmak için en az üç siklus beklenmelidir.
(Cevap B)
41. Premenstruel sendromun tedavisinde aşağıdakilerden hangisi en uygun tedavi seçeneğidir?
A. Progestron
B. Anksiyolitik
C. Vitaminler
D. Antiprostaglandinler
E. Selektif serotonin reuptake inhibitörleri
Premenstruel Sendrom, menstruel siklusun aynı döneminde siklik şekilde gözlenen semptomlar bütünüdür.
Genellikle menstruasyondan 7-10 gün önceki dönemde oluşur. Ödem, ruh hali değişiklikleri, depresyon, irritasyon,
meme hassasiyeti, iştahta artma gözlenir. Etyoloji tam olarak belli değildir. Tedavisi için oral kontraseptifler,
danazol, bromokriptin, ev dışı egzersizler önerilmektedir. Çeşitli çalışmalarda tedavi seçenekleriyle ilgili değişik
sonuçlar verilmiştir. Tüm bu çalışmalar Premenstruel Sendrom tedavisinde SSRI daha büyük bir etkinliğe sahip
olduğunu göstermiştir.
(Cevap E)
42. 19 yaşındaki bir kadın beklenen adet tarihinden altı hafta sonra kendi isteği ile gebeliğinin sonlandırılması için
başvurmuştur. Hasta önceden 28 günde bir düzenli olarak adet gördüğünü söylemektedir. Gebelik beta hCG testi
ile doğrulanmış ve ultrason beklenen gestasyonel yaştaki gebeliği göstermiştir.
Böyle bir hastada gebeliğin terminasyonunda hangi teknik güvenli ve etkili olur?
A. Dilatasyon ve evakuasyon
B. Hipertonik salin infüzyonu
C. Suction dilatasyon ve küretaj
D. 15-metil alfa prostaglandin enjeksiyonu
E. Histerotomi
15
DrTus.com 16
Cerrahi abortus tıptaki en güvenilir işlemlerden biridir. 1. trimesterde ciddi komplikasyon oranı %1’den az ve mortalite
oranı term doğumlardaki mortalitenin 1/20’si kadardır. 1. trimesterde seçilecek ilk tedavi şekli suction dilatasyon ve
küretajdır.
Avrupa’da yapılan çalışmalarda oral RU-486’yı takiben prostaglandin enjeksiyonunun oldukça etkili ve güvenilir olduğu
gösterilmiştir. Ancak 2000 yılı itibariyle bu ilaç ABD’de klinik kullanıma girmemiştir. 9 haftalık gebeliğe kadar etkilidir.
15 metil alfa prostaglandin IM olarak, PG E2 suppozituvarları ve intraamniyotik PG F2 alfa 2. trimester gebeliklerinde
preterm doğumun indüksiyonunda kullanılabilir.
Đntraamniyotik hipertonik salin enjeksiyonu ciddi komplikasyonlarının fazla görülmesi nedeniyle (ölüm,
hiperosmolar kriz, kalp yetmezliği, peritonit, kanama, koagülasyon bozuklukları) gibi artık pek tercih edilmemektedir.
Bundan çok daha iyi ilaçlar günümüzde bulunduğundan salin artık kullanılmamaktadır. Dilatasyon ve evaküasyon
(D&E), dilatasyon ve küretaja (D&C) benzer cerrahi bir prosedürdür. Ancak bunda küretaj yerine gebelik materyali
uterin kaviteye sokulan çeşitli forsepslerle çıkarılır.
D&E geç dönemdeki genellikle 2. trimesterdeki gebeliklerin terminasyonunda kullanılır. Histerotomi uterusun
transabdominal olarak açılıp içeriğinin boşaltıldığı cerrahi bir prosedürdür. Bu daha ileri gebelik haftalarında özellikle
diğer metotlar başarısız olmuşsa veya kontraendike ise örneğin ilaçlarla veya mekanik olarak D&E ile gebeliğin
boşaltılması mümkün olmamışsa kullanılabilir.
(Cevap C)
Gebeliğin 12. haftasında meydana gelen abortuslar tüm düşüklerin %60’ıdır. Trizomi normal populasyonda %5 iken
abortuslarda %50 görülür.
Trizomi olguları sıkça 16.kromozomda görülür. 22. ve 21. kromozomdaki trizomiler 2.sırada yer alır.Yenidoğanda
trizomi 21’e rastlanması nedeniyle fotal etkili olmadığı düşünülmektedir. Trizomilerden, sıklıkla anne oositi (%81),
daha az sıklıkla spermiumda ayrılmama (%19) sorumludur.Trizomi olaylarında anne yaşı ilerledikçe artış
olmaktadır.
(Cevap A)
44. Üç aylık gebe olup, abortus insipiens tanısı ile hastaneye yatırılmış ağrılı ve kanamalı bir hastaya,
aşağıdakilerden hangisi uygulanmalıdır?
A. Hormonal tedavi B. Yatak istirahati
C. Acil küretaj D. Histerekotomi
E. Serklaj operasyonu
Abortus insipiens 20 haftadan önce servikal dilatasyon, kanama ve kontraksiyonların başlamasıyla meydana gelen
kaçınılmaz düşüktür. Dilatasyon 3 cm’den çok, EMR (+) ve kanama 7 gündür devam ediyorsa, tokoliz veya kontrak-
siyonların engellenmesiyle bile durdurulamaz. Yapılacak olan bir an evvel uterusun boşaltılmasıdır. Bunun için
revizyon kürataj yapılır. Kanama çok olursa uterotonik ajanlar kullanılır. (Oxitosin, meterjin)
(Cevap C)
45. 26 yaşında bir hastanın 2. trimester erken döneminde, birbirini takip eden üç spontan abortusu olmuştur.
Bu sorunun değerlendirilmesinde aşağıdaki tetkiklerden hangisi en az yararlı olacaktır?
A. Histerosalpingografi
B. Çiftin kromozom analizi
C. Lutal fazda endometrial biyopsi
D. Postcoital test
E. Tiroid fonksiyon testleri
16
DrTus.com 17
Đlk trimesterde spontan düşüklerin majör sebebi, kromozomal anormalliklerdir. 2. Trimesterde olan kayıpların
sebebi ise daha çok uterin veya çevresel orjinlidir. Hastalar, tiroid fonksiyonları, diabetes mellitus ve kollagen
vasküller bozukluklar olabileceği düşüncesi ile incelenmelidir. Pozitif lupus antikoagulanı ve tekrarlayan düşükler
arasında da bir korelasyon vardır.
Histerosalpingografi, bikornu uterus, septat uterus, unikornu uterus, submüköz fibroidler veya intrauterin
adhezyonlar gibi uterin yapısal anormallikleri ekarte etmek için uygulanmalıdır. Endomaterial biyopsi, luteal faz
yetmezliğini veya kronik endometrit’i ekarte etmek için uygulanır. Eger, hiçbir anormallik bulunmadıysa, dengeli
translokasyon veya 45, X mozaizmini ekarte etmek için karı-kocadan karyotipleme yapılmalıdır. Postkoital test,
infertilite problemi olan çiftler için kullanılır, ancak düşük nedenin araştırılmasında kullanılan bir yöntem değildir.
(Cevap D)
46. Fetoplasental doku kaybı olmamakla birlikte servikal dilatasyonu ve kanaması olan, 12 haftalık bir gebelik
olgusu için aşağıdaki tanımlamalardan hangisi en uygundur?
A. Komplet abortus
B. Đnkomplet abortus
C. Düşük tehdidi
D. Missed abortus
E. Kaçınılmaz düşük
Tüm gebeliklerde %30 – 40 oranında gebeliğin 20. haftasından önce kanama olur ve bunların yaklaşık olarak yarısı
spontan abortusla sonuçlanır. Düşük tehdidi, servikal dilatasyon ve efasman olmadan uterin kanamanın olmasıdır.
Gebeliğin ilk yarısında şiddetli kanama ile beraber kramp tarzında ağrılar varsa kaçınılmaz düşük tanısı konulur.
Servikal dilatasyon varsa, membranların rüptürü olsun veya olmasın düşük kaçınılmazdır.
Dilate serviksten konsepsiyon ürünlerinin bir kısmı atıldıktan sonra serviks dilate olarak kalmış ise inkomplet abortus
tanısı konulur. Fetoplasental yapıların tamamı atılırsa, serviks kapanır, kanama azalır, uterin kramplar azalır ve
komplet abort tanısı konulur.
Uterin kanama olsun veya olmasın uterus büyümesi devam etmiyorsa, missed abortus olmasından şüphelenilir. 20.
gebelik haftasından önce fetal veya maternal doku atılmaksızın, en azından 8 haftalık fetal ölüm olması halidir. Fetal
ölüm gerçekleştikten sonra, uterus içinde fetüsün 5 hafta kalması, hipofibrinojenemi ile birlikte tüketim koaglopatisi
oluşturabilir. 14 haftadan daha küçük gebeliklerde bu durum yaygın değildir.
(Cevap E.)
47. Gebeliğin birinci ve ikinci trimesterinde görü-len, vajinal kanamanın patolojik sebepleri arasında en sık
gözlenen hangisidir?
A. Mol hidatiform B. Ablasyo plasenta
C. Ektopik gebelik D. Abortus
E. Uterus rüptürü
Gebeliklerin yaklaşık 1/3’ü erken gebelik döneminde spontan abortus ile sonlanmaktadır.
(Cevap D)
48. Postmenopozal bir kadın fekal inkontinans açısından değerlendiriliyor. Bugüne kadar hastanın başka bir medikal
problemi saptanmamış. Tek başına yaşayan ve özgeçmişinde problemi olmayan hastanın genel fizik muayenesi
tamamen normal olarak saptandı.
Bu hastada bu durumun en muhtemel nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
A. Rektal prolapsus
B. Diabetes mellitus
C. Doğum travması
D. Yaşlılık
E. Fazla kafein alımı
Fekal inkontinansın en sık görülen nedeni obstetrik travma ve yetersiz onarımdır. Rektal sfinkter tamamiyle lasere
olsa da, puborektal kaslar intakt olarak kalmışsa, kontinans oldukça yüksek derecede sağlanmış olur. Diğer nedenler
yaşlılık, SSS hastalığı, rektal prolapsus, diare ve inflamasyondur.
17
DrTus.com 18
Diabetik hastaların yaklaşık %20’sinde fekal inkontinans gözlenir. Fekal inkontinans tedavisinde antidiareik ve
antispazmotik ajanlar kullanılır. Kafeinli bütün içecekler yasaklanır. Biofeedback ve rektal sfinkterin elektriksel olarak
stimülasyonu tedavi seçenekleri arasında sayılabilir. Cerrahi tedavi konservatif tedavinin yetersiz kaldığı endike
vakalarda uygulanır.
(Cevap C)
49. 65 yaşında bir kadın idrar kaçırdığından şikayet ediyor.
Bu hasta için bu durumun en sık nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
A. Anatomik stres inkontinans
B. Üretra divertikülü
C. Overflow inkontinans
D. Mesane instabilitesi
E. Fistül
Hastalar yaşlandıkça mesane instabilitesi insidansı dramatik olarak artar. Menopozal kadınlarda östrojen
uygulaması noktüri, pollaküri gibi semptomları düzeltse de, östrojenin stress inkontinans ve mesane instabilitesi
üzerindeki etkisi açık değildir. Yaşlı kadınlarda inkontinansın geçici nedenleri olabilir. Bunlar demans, ilaçlar
(özellikle alfa adrenerjik blokerler), mobilizasyonun azalması, endokrin anomaliler (hiperkalsemi, hipotiroidizm),
fekaloid, idrar yolu enfeksiyonlarıdır.
(Cevap D)
50. 53 yaşında daha önceden üç gebelik, üç doğum geçiren postmenopozal dönemde bir kadın 6 haftadır devam
eden idrar kaçırma şikayeti ile geldi.
Bu hastanın değerlendirilmesinde ilk basamak hangisi olmalıdır?
A. Đdrar tetkiki ve kültürü
B. Üretral basınç profili
C. Đntravenöz pyelogram
D. Sistoüretrogram
E. Üretrosistoskopi
Đdrar inkontinanslı olguların değerlendirilmesinde yapılacak ilk testlerden biri idrar analizi ve idrar kültürüdür. Birçok
olguda, semptomlar ve patolojik ürodinami sonuçları uygun tedaviden sonra kaybolur. Üretrosistoskopi, üretral
divertikül, üretrit, fistüller ve üretrovezikal birleşim nokta desensusunu değerlendirme imkanı sağlar. Mesane
instabilitesi gösteren hastalarda öykü yetersiz olduğundan, stress inkontinansı nedeniyle cerrahi girişim düşünülen
olgularda sistometri mutlaka yapılmalıdır. Q-tip testi anatomik bir bozukluğu değerlendirmek için uygulanır. Đdrar
kaçırmanın objektif olarak saptanması için stres testi uygulanır. Sistoskopi normalde değerlendirmenin bir parçası
değildir.
(Cevap A)
51. 30 yaşında gravida 5, para 4 olan RIA ile korunan bir hastada yaklaşık 10 haftalık intrauterin gebelik tespit
edilmiştir. Hastanın gebeliğin devamı konusunda isteği vardır. Muayenede RIA ipleri servikal osta görülmektedir.
Yapılacak en uygun tedavi aşağıdakilerden hangisidir?
A. Hiçbir tedavi uygulamadan RIA’yı yerinde bırakmak
B. RIA’yı yerinde bırakıp gebelik boyunca profilaktik antibiyotik vermek
C. RIA’yı hemen çekmek
D. Enfeksiyon riski yüksek olduğundan gebeliği sonlandırmak
E. Laparoskopi yaparak heterotopik ektopik gebeliği ekarte etmek
Spontan abortus riskinin artmasına ve az da olsa enfeksiyon riskine rağmen RIA ile birlikte intrauterin gebelik başarılı
bir şekilde terme kadar devam edebilir. Eğer hasta gebeliğin devamını istiyorsa RIA çekilmelidir. Önceleri RIA ile
birlikte olan gebeliklerde ektopik gebelik insidansının arttığı düşünülüyordu. Ancak şimdi genel insidansta bir değişiklik
olmadığı fark edilmiştir.
18
DrTus.com 19
Ektopik gebelikteki artışın nedeni, intrauterin implantasyondaki bariz azalmaya rağmen ektopik implantasyonda
değişiklik olmamasıdır. Bu nedenle genel olarak gebelik olasılığı belirgin bir şekilde azalmakta ancak gebelik RIA ile
birlikte oluşursa, ektopik olma ihtimali artmaktadır. Bütün bunlar dikkate alınarak ektopik gebeliği düşündürecek
semptom ve bulgular yoksa, özellikle ultrasonla intrauterin gebelik doğrulanmışsa laparoskopi endikasyonu yoktur.
Intrauterin ve ekstrauterin implantasyonun olduğu heterotopik gebelik insidansı 2500 gebelikte birden yüksek değildir.
(Cevap C)
52. 28 yaşında multigravid bir hastada giderek artan hipermenore ve periyodlar arası kanama şikayetleri mevcuttur.
Son 9 ay boyunca 2 defa D&C.olmasına rağmen semptomlar düzelmemiştir. Ayrıca oral kontraseptifler ve
antiprostaglandinler kanama miktarını azaltmamıştır.
Bu durumda en uygun tedavi şekli ne olmalıdır?
A. Histerektomi
B. Histeroskopi
C. Endometrial ablasyon
D. GnRH agonisti
E. Yüksek doz progesteron başlanması
Anormal kanaması olup, standart tedaviye cevap vermeyen hastalarda mutlaka histeroskopi yapılmalıdır.
Histeroskopi ile polip ve küçük fibroidlere tanı konulur ve gerekirse hemen rezeke edilirler.
Anormal ve fazla kanaması olup fertilite sonucu olmayan olgularda endometrial ablasyon uygulanabilir. Artık çocuk
sahibi olmak istemeyen ve anormal kanamaları olan hastalarda, basit bir şekilde olması tedavi edilebilecek patolojileri
saptayabileceği için, histeroskopi, histerektomiden daha fazla tercih edilen bir yöntem olmuştur. Tedavi amacıyla
kullanılan GnRH agonistleri ise, semptomları ancak geçici olarak azaltır.
(Cevap B)
19
DrTus.com 20
ONKOLOJĐ
1. Đki çocuklu, 30 yaşında bir kadında, servikal erozyon tesbit ediliyor. Serviksin 4 değişik kadranından alınan
kör biyopsi örneklerinin birisinde histolojik olarak şiddetli displazi (karsinoma in situ) teşhis ediliyor.
Bu aşamada öncelikle aşağıdakilerden hangisi yapılmalıdır?
A. Konizasyon
B. Basit histerektomi
C. Radikal histerektomi
D. Uterusla birlikte overlerin, tüplerin ve lenf nodlarının çıkarılması
E. Servikal koterizasyon
Kanser henüz invazif olmadığı için geniş bir rezeksiyona ihtiyaç yoktur ama zamanla invazyon ihtimali olduğu için
odağın ortadan kaldırılması gerekmektedir. Öncelikle yapılması gereken işlem çocuk isteği devam ediyorsa
konizasyondur. Çoçuk isteği devam etmiyorsa basit histerektomidir.
(Cevap A)
2. Bethesda sistemine göre smear sonucunun ASCUS olarak rapor edilmesi hangi tip hücrelerin
görüldüğünü ifada eder?
A. Đnflamatuar hücreler
B. Benign reaktif hücreler
C. Atipik squamöz hücreler
D. Atipik HPV koilositik hücreler
E. Kanser hücreleri
Bethesda sistemi servikovajinal smear raporlamasında yeni kullanılan bir sistemdir. Şu sonuçları verebilir:
- Normal
- Enfeksiyon
- Reaktif değişiklikler
- Epitel hücre anomalileri
ASCUS (önemi saptanamayan anormal yassı epitel hücreleri)
- Đleri tetkik veya izlem gerekir
SIL (Skuamöz intraepitelyal Lezyon)
- Koilositoz
- CIN I
- CIN II
- CIN III
- Karsinoma in situ
- Epidermoid karsinom
- Hormonal değerlendirme
- Normal
- Anormal
- Değerlendirme olanaksız
(Cevap C)
20
DrTus.com 21
3. 73 yaşında kadın hasta vulvar prurit ile başvuruyor. 3 aydır bu şikayetlerinin olduğunu, antifungal tedavi aldığını ve
tadavinin başarısız olduğunu belirten hastanın fizik muayenesinde atrofik vulva ve labium minor ile majorün
yapışıklığı tespit ediliyor. Yapılan biyopsi sonucunda liken sklerozis tanısı konuyor.
Bu hasta için aşağıdaki tedavilerden hangisi ugundur?
A. Topikal östrojen
B. Topikal testosteron
C. Topikal Ketokonazol
D. Oral östrojen
E. Oral ketokonazol
Postmenopozal vulvar prurit veya vulvadyna ile başvuran hastalarda vulvar displazi veya kanseri ekarte etmek için
biyopsi alınmalıdır. Semptomların etyolojisi vulvar kandidiazis ise topikal antifungaller (ketokonazol gibi) ilk olarak
kullanılbilir. Eğer tanı Liken sklerozis ise topikal %2 testosteron kremi kullanılır.
Etyoloji hipertrofik ise topikal hidrokortizon kullanılmalıdır. Eğer atrofiye sekonderse topikal östrojen tedavisi
uygulanır. Vulvar atrofili hastalarda ilave olarak (HRT almıyorsa) oral östrojen de verilebilir.
(Cevap B)
4. Aynı hastanın konizasyon ve D&C ile alınan doku örneklerinin raporu “atrofik endometriyum ve malignensi
bulgusu olmayan hafif kronik servisit” olarak geliyor. 1 hafta sonra hasta serözanjinöz tipte akıntının tekrarladığını
belirterek tekrar başvuruyor.
Bu durumda hastada aşağıdaki durumlardan hangisini öncelikle düşünürsünüz?
A. Hastanın yanıltıcı bilgi verdiği
B. Üriner inkontinans
C. Tubal karsinoma
D. Rektal fistül
E. Vajinit
Postmenopazal bir kadında, servikal veya uterin malignensiye ait bir delil olmaksızın pap smearın pozitif olması ve
beraberinde hemorajik veya serözanjinöz akıntı olması fallop tüpü karsinoma-sından şüphelendirmelidir. Bu tanıyı
kesinleştirmek ve tedavisi için de histerektomi yapılmalıdır.
(Cevap C)
5. Aynı hastada intermitan serözanjinöz vajinal akıntı olması aşağıdakilerden hangisi ile ilişkilidir?
A. Stress inkontinans
B. Hemorajik sistit
C. Hidrops tuba profluens
D. Psödotümör peritonei
E. Mikroglandüler kistik hiperplazi
Özellikle seröz tümörlerde, lezyon içerisinde sıvı birikir. Bir müddet sonra bu sıvı miktarı çok artarsa, bulduğu bir
açıklıktan abdomen içine veya uterus içine boşalır. Bu arada hasta büyük ölçüde rahatlar. Özellikle tüp kanserlerinde
görülen bu olaya hidrops tuba profluens adı verilir.
(Cevap C)
6. Serviks Ca; vagen üst kısmı tutulmuş ve parametrium intakt olan bir hastada, FIGO sınıflamasına göre
21
DrTus.com 22
evre hangisidir?
A. Evre I B. Evre II a
C. Evre II b D. Evre III
E. Evre III b
Serviks Ca’da FIGO sınıflaması:
Evre I: Kanser servikste sınırlı, korpusa yayılım dikkate alınmaz
Evre II: Yayılım serviksi aşmış, kemik pelvis intakt, vajen 2/3 üst kısmına yayılmış
II a- Parametrium intakt
II b- Parametriuma invazyon var
Evre III: Kemik pelvise kadar yayılmış, vajen 1/3 alt kısmına yayılmış, hidronefroz var.
Evre IV: Kanser küçük pelvisten dışarı çıkmış
IV a- Mesane ve rektum yayılımı
IV b- Uzak organ metastazı
(Cevap B)
7 Vajenin 1/3 alt kısmına yayılmış ve pelvisin yan duvarlarına yayılmamış olan bir serviks kanser FIGO
evrelemesine göre hangi evrededir?
A. Evre I a
B. Evre I b
C. Evre II a
D. Evre II b
E. Evre III a
Serviks kanserinde FIGO evrelemesi:
Evre I- Kanser servikste sınırlı
Evre II- Yayılım serviksi aşmış, kemik pelvis intakt, vajen 2/3 üst kısmına yayılmış.
II a- Parametrium intakt
II b- Parametriuma invazyon var
Evre III- Kemik pelvise ve vajen 1/3 alt kısmına yayılmış, hidronefroz
Evre IV a-Mesane, rektum yayılımı
IV b- Uzak organ metastazı
(Cevap E)
8. Overinde 4 cm çapında folliküler kist saptanan fertil çağdaki bir kadına aşağıdakilerden hangisi
öncelikle uygulanmalıdır?
A. Ameliyat
B. Kistin öteki overe geçmemesi için sitostatik tedavi
C. Kistin muayenede patlatılması
D. Kistin aspire edilmesi
E. Tekrarlayan pelvik muayene ve takip
Günümüzde basit kist düşünülen 6 cm’ye kadar olan adneksial kitleler ultrason, tümör markerleri ile takip edilmelidir.
Renkli dopplerin USG ile kullanımı faydalıdır.
Overin folliküler kistleri genellikle reprodüktif çağda gözlenir. Genellikle benign ve önemsizdirler. Sıklıkla kendiliğinden
gerilerler. Torsiyon ve hemoraji meydana gelirse akut batın tablosuyla gelebilirler. Bu hastada hiçbir girişime gerek
yoktur, ama böyle kistler malign tümörlerin gelişme yeri de olabileceğinden takip edilmelerinde fayda vardır.
(Cevap E)
22
DrTus.com 23
9. 30 yaşındaki bir hastada USG’de overde 60 mm. çapında kistik görünüm saptanıyor. Laparotomi yapılıyor.
Aşağıdakilerden hangisi malignite lehinedir?
A. Peritonda ufak kanama odakları
B. Kist yüzeyinin düzgün oluşu
C. Yapışıklık ve infiltrasyon
D. Karşı overde 0,5 cm çapında kist
E. Berrak mayi içermesi
10. 30 yaşındaki kadında son 3 ay içinde batında hızla büyüyen kitle var. USG’da 25 cm’lik muhtemelen overe bağlı
kistik yapı görülmüştür.
En uygun yaklaşım hangisidir?
A. 3 ay sonra kontrol
B. Laparoskopi
C. Laparotomi ve gerekli girişim
D. En az 2 siklus bekleme
E. Hiçbiri
Hızla büyüyen kistik bir kitle basit bir nonneoplastik kist olabileceği gibi, malign bir dönüşüm de olabilir.Yaşı benign
bir hadiseyi düşündürürken, hızlı gelişim malignite lehinedir. Her iki durumda da bu hasta için laparotomi endikasyonu
vardır. Çünkü 6cm ve üzeri kitle laparotomi indikasyonudur.
(Cevap C)
11. 5 yıldır menapozda olan 58 yaşında kadın kronik alt abdominal ağrı ve bası şikayeti ile geliyor. Abdominal
muayenesi normal olan kadının pelvik muayenesinde 4x5x5 cm boyutlarında sağ adneksiyal kitle tesbit ediliyor.
Postmenapozal kadınlardaki tüm adneksiyal kitleler şüphe ile karşılanmalı ve kanser olarak değerlendirilmelidir. Bu
nedenle uygun yaklaşım laparotomi olmalıdır.
(Cevap E)
23
DrTus.com 24
12. Aynı hastada tek overde karsinoma tesbit ediliyor. Ayrıca karsinomanın pelvik yapılara da ulaştığı belirleniyor.
Bu hasta hangi evrede kabul edilmelidir?
A. IA B. IB
C. II D. III
E. IV
13. 55 yaşında post menapozal asemptomatik bir bayan hastanın yapılan fizik muayene ve ultrasoundunda
unilateral, uniloküler 4 cm çapında kistik ovarian kitle lezyonu saptamış olup CA-125 değeri 20 I.V/ml ise
en uygun yaklaşım hangisidir?
A. Oral progesteron
B. GnRH analoğu
C. Acil laparatomi
D. Rutin yıllık kontrol
E. 3 ay arayla USG-CA-125 takibi
Post menapozal 5 cm nin altındaki basit kistler 3 ay ara ile izlem.
Post menapozal 5 cm nin üzerindeki basit kistler Operatif laparaskopi ile ooferektomi yapılarak Frozen da
değerlendirilir.
Post menapozal kitlelerde malignite düşündüren muayenede yapışıklık, bilateral veya büyük kitleler, ultrasonda
kistik ancak solit komponent içeren kitleler veya dopplerde düşük pulsalite indeksi olan kitleler, tümör
markerları yüksek olan olgularda açık cerrahi uygulanır ve olgular exploratif laparotomiye alınır.
(Cevap E)
14. XY gonadal disgenezi olgularında gonadlar çıkartılmaz ise hangi kanser gelişir?
A. Seröz tümör
B. Sertoli-leydig hücreli tümör
C. Granüloza hücreli tümör
D. Gonadoblastom
E. Leydig hücreli tümör
Gonadal disgenezis ile karakteristik hastalık grubunda normal kromozomlu antitelerden biri testiküler feminizasyon
sendromunda bulunan XY gonaddır. Bu tip gonad Y materyali bulunan ve anormal kromozomlu disgenetik gonada
göre çok daha düşük bir malign potansiyele sahiptir. Ama gonadlar çıkartılmazsa Gonadoblastom gelişebilir.
24
DrTus.com 25
(Cevap D)
15. Bir overde fibrom, karında asit ve hidrotoraksı olan doğurganlık çağındaki kadında en uygun yaklaşım
hangisidir?
A. Radyoterapi
B. Sitostatik tedavi
C. Diüretik tedavi
D. Tümörün ekstirasyonu
E. Hidrotoraks ve asitin boşaltılması
Overde fibrom, karında asit ve hidrotoraxın birlikte görüldüğü sendrom Meigs sendomudur. Meigs sendromlu hastaya
en uygun yaklaşım tümörün ekzisyonu (ekstirpasyonu)’dur.
(Cevap D)
16. Aşağıdakilerden hangisinde verilen over tümörü karşısında belirtilen hücre tipinden köken almaz?
Tümör Hücre tipi
A. Brenner Transsizyonel
B. Seröz Endosalpingeal
C. Musinöz Müllerian
D. Andiferansiye Anaplastik
E. Endometrioid Endometrial
Müsinöz kistadenokarsinom:
- Genellikle unilateral olup, %75 solid alan içerir.
- En fazla büyüyen over tümördür.
- Histolojik olarak müsinöz epitel+Goblet hücreleri bulunur. GIS tip hücreler içerdiğinden histolojik olarak GIS CA ile
ayırımı zordur.
- Pseudomyxoma peritonei (Diğer sebepleri Appendiks mukoseli, kolon CA.
- Primer odak over veya appendikstir.
(Cevap C)
17. 57 yaşında hastada fraksiyonel küretaj da hem uterus fundusu hemde serviksde adenokarsinom tesbit
edilmiş.Yayılımla ilgili başka kanıt yoktur.
Bu kanser hangi evrededir?
A. Evre 0 B. Evre I
C. Evre II D. Evre III
E. Evre IV
Franksiyonel küretaj sonucu adenokarsinom gelmesi bize bu malignitenin büyük ihtimalle endometrial dokuya ait
olduğunu gösterir. Uterus ve cerviksde endometrial malign hücre invazyonunun olması Evre 2 Endometrium ca
düşündürür.
Endometrium kanseri evrelemesi şu şekildedir:
Evre 1: Tümör uterustadır.
1 A: Tümör sadece endometriumda
1 B: Tümör < 1⁄2 myometrial invazyon yapmış
1 C: Tümör > 1⁄2 myometrial invazyon yapmış
Evre 2: Tümör servikstedir.
2 A: Endoservikal glondüler invazyon
2 B: Endoservikal stromal invazyon
Evre 3: Peritoneal sitolojik ve/veya vajinal yayılım vardır.
25
DrTus.com 26
19. Endometrial karsinom tanısı almış bir hasta size sevk ediliyor. Hasta ve partneri tedavi ve prognoz hakkında bilgi
almak istiyorlar. Hasta özellikle yapılması gereken cerrahi tedavi ve uzun dönem prognozu hakkında
endişeleniyor. Siz de ona bunun kanserin evresine bağlı olduğunu anlatıyorsunuz. Klinik olarak evrelendirilemsine
rağmen cerrahi olarak da evrelendirileceğini anlatıyorsunuz.
Endometrial karsinomun cerrahi evrelemesi hangisini içermez?
A. Pelvik ve aortik lenf nodu örneklemesi
B. Bilateral salfingo ooforektomi.
C. Total abdominal histerektomi
D. Omentektomi ve periton ve karaciğer biyopsisi
E. Pelvik yıkama
Cerrahi evreleme pelvik yıkama materyalinin toplanması, total abdominal histerektomi, bilateral salfingo
ooforektomi ve pelvik-aortik lenf nodu örneklemesini içerir. Periton ve karaciğer biyopsisi cerrahi evreleme
protokolünde yoktur.
(Cevap D)
20. Yukarıdaki hastaya hastaya endometrial kanserin doğal gidişatı hakkında bilgi vermeye devam ediyorsunuz.
Aşağıdakilerden hangisi endometrial kanserin özelliklerinden değildir?
A. Östrojene duyarlı neoplazmdır.
B. En çok direk yayılımla yayılır.
C. En sık jinekolojik kanserdir.
D. Jinekolojik kanserler arasında en sık ölüme neden olandır.
E. Primer olarak cerrahi eve postoperatif radyoterapiyle tedavi edilir.
Endometrial karsinom östrojen bağımlı bir tümördür. Çünkü Kronik östrojen maruziyetiyle bağlantısı vardır. Gelişmiş
ülkelerde en sık malign jinekolojik kanserdir. Vajinal kanamaya neden olduğu dönemde evre 1 veya 2’dir. Sonuç
olarak 5 yıllık sağkalım oldukca yüksektir. Endometrial kanser en sık serviks ve myometriuma direk yayılımla yayılır.
Primer olarak cerrahi ve radyoterapiyle tedavi edilir. Rekürrensler yüksek doz progestinlerle tedavi edilir.
26
DrTus.com 27
(Cevap D)
21. Kistik glandüler hiperplazi tanısı konmuş 28 yaşında bir kadın hastaya aşağıdakilerden hangisi
uygulanmalıdır?
A. Östrojen tedavisi
B. Küretaj, sonra gestajen tedavisi
C. Histerektomi
D. Yüksek doz androjen tedavisi
E. Danocrine (Danazol) verilmesi
Endometrial hiperplazinin üç tipi vardır:
1- Kistik glandüler hiperplazi (en benign)
2- Adenomatöz glandüler hiperplazi
3- Atipik hiperplazi (Karsinoma’ya en sık dönüşen)
Kistik glandular hiperplazi aşırı Östrojen alımı ile ya da Östrojen salgılayan over tümörlerinde görülebilir. Ama genç
hastada en sık sebep anovulasyondur. Önce patolojiyi kürete etmek, sonra da östrojeni karşılamak için gestajen
tedavisi uygun olur.
(Cevap B)
22. Endometrium kanserinin oluşumunda en sık rol oynadığı öne sürülen risk faktörü aşağıdakilerden
hangisidir?
A. Hipertansiyon
B. Obesite
C. Doğum yapmamış olmak
D. Aşırı östrojen etkisi
E. Diabetes mellitus
23.53 yaşında postmenopozal bir kadının öyküsünde aşağıdakilerden hangisinin varlığında kombine hormon
replasman tedavisi öncesi endometrial örneklemeye gerek yoktur?
A. Önceden tek başına östrojen kullanımıı
B. Uzun süreli perimenopozal oligomenore
C. Anovulatuar tipte infertilite
D. Kombine oral kontraseptif hap
E. HAĐR-AN sendromu
27
DrTus.com 28
Endometrial örnekleme endometrial patoloji düşünülen tüm olgularda ve premenapoz dönemindeki anovulatuar
kadınlarda altta yatan olası endometrial organik patolojiyi ekarte edebilmek için yapılan altın standart tanısal
yöntemdir.
Endometrial patolojiler:
1. Endometrium kanseri
2. Endometrial polip
3. Endometrial hiperplazi
4. Endometritis
Postmenopozal vajinal kanayan olgularda HRT kullanım öyküsü durumunda endometrium ultrasonografik
değerlendirildiğinde endometrium kalınlığı 4 mm’nin altında ve düzenli ise konservatif kalınarak izlem yeterli olabilir.
Bunun dışındaki tüm postmenopozal kanamalı olgularda da endometrium örneklenmelidir.
Endometrium kanseri ve hiperplazi için KOK kullanımı bir risk faktörü değildir. KOK kullanan olgularda endometrium
kanseri riski azalır.
(Cevap D)
Uterus leiomyomu fertil çağdaki kadınların %25’inde bulunur. En sık rastlanan jinekolojik tümördür. Genital
organların iyi huylu tümörlerinin %95’ini oluşturur. %90 corpusta bulunur. Genellikle asemptomatiktirler. Semptomatik
olduklarında tedavi cerrahidir. Leiomyomanın en sık ve genellikle ilk ortaya çıkan bulgusu kanamadır. Fe eksikliği
anemisi ortaya çıkabilir. Anemiye bağlı kardiyomegali gelişebilir. (Myom kalbi)
(Cevap C)
25. 28 yaşında G.2 P.1 Y.1 16 haftalık intrauterin gebelik mevcut. Sağ overde 8cm çapında uniloküle basit kist
saptanıyor. Ca 125 değerleri 30 (normal değer 0-30). Şiddetli kasık ağrısı yakınması olan bu olgu için:
En olası tanı nedir?
A. Basit over kisti
B. Korpus hemorajikum
C. Teka lutein kisti
D. Dermoid kist
E. Disgerminom
(Cevap A)
28
DrTus.com 29
(Cevap A)
27. 35 yaşındaki gebe bir kadında en yüksek oranda görülen riskli kanser aşağıdakilerden hangisidir?
A. Serviks B. Over
C. Meme D. Vagina
E. Kolon
Servikal kanserler gebelikte en sık görülen jinekolojik malignitedir. 24. gebelik haftasına kadar evreye göre tedavi
edilir. 24 gebelik haftasından sonra yakalanmış ise 32. haftada amniotik sıvıda L/S bakılarak fetal akciğer gelişimi
tamamlanınca sezaryen yapılır ve tedavi evreye göre şekillendirilir. Servikal intraepitelyal lezyonlar gebeliğin
devamında komplikasyonlara neden olacağı için iyi değerlendirilmelidir. Servikal biyopsi sonucu mikroinvaziv tutulum
varsa cone biopsisi yapılır. Tedavinin hemen mi yoksa gebelikten sonra mı yapılması kararı gestasyonel haftaya göre
verilir. Radyoterapi genelde düşükle sonuçlanır, kemoterapiyse beklenenden daha çok malformasyona neden olur.
(Cevap A)
28. Postmenopozal bir kadın, vulvada beyaz kaşıntılı lezyonla geliyor. Bu bölgeden punch biopsisi alınıyor.
Biopsi sonucu liken skleroz açısından hangi histolojik bulgu ile tanımlanır?
A. Rete peglerin küntleşmesi
B. Kalınlaşmış keratin dokusu
C. Akut enflamatuar inflamasyon
D. Epidermisteki hücre katmanlarının sayıca artışı
E. Mitotik figür görülmesi
Liken sklerozis daha çok liken sklerozis et atrofikus olarak bilinir ancak atrofi görülmez. Liken siklerozisli hastalar
daha çok ileri yaş grubu oldukları için kaşıntı, beyaz kırışık deri ve iyi sınırla karakterizedir. Histolojik görüntüsünde
dermisdeki rete peglerin kaybı dermisin altı kronik inflamasyon homojen subepitelyal kat selüler katmanlarda azlık ve
melanosid sayısında azalma görülür. Mekanik travma lenf ödem ve lakünler oluştururlar. Ülserasyon ve ekimoz ve
travmatize alanlarda görülürler. Mitotik figür azdır ve hiper keratoz yoktur. Liken sikleroz semptomlar göz önüne
alındığında premalign lezyon olarak kabul edilmez. Önemi, vulvar squamoz kanserden ayırıcı tanısının iyi
yapılmasındadır.
(Cevap A)
Tüm genital kanserlerin %3’üdür. Bunların %80’i yassı hücreli karsinom, geri kalanları basal hücreli karsinom,
melanom ve adenokarsinom görülür.
(Cevap B)
30. Gestasyonel trofoblastik hastalığı olan kadınlarda, tiroid stimüle edici aktivitenin artışından en fazla
hangisi sorumludur?
A. Human koryonik tirotropin
B. Human plasental laktojen
C. Human koryonik gonadotropin
D. Kortikotropin releasing hormon
29
DrTus.com 30
E. Beta endorfin
Sinsityotrofoblastlardan salınan hCG nin alfa globulin zincirleri FSH, LH, TSH ile ortakrır.
(Cevap C)
31. 18 yaşında bir kadın ağrısız vajinal kanama şikayetiyle başvuruyor. Yapılan pelvik ultrasonografisinde “
kar fırtınası” görünümü saptanıyor. Kitlenin gross görünümü “üzüm salkımı”na benziyorsa en olası tanı
aşağıdakilerden hangisidir?
A. Sarkoma botyroides
B. Leiomyosarkom
C. Molar gebelik
D. Ektopik gebelik
E. Endometriyal polip
32. Molar gebelik tanısı alan olguda kasık ağrısı ve hipertroidi semptomları saptanıyor. Yapılan pelvik muayene ve
ultrasonografide eşlik eden teka lütein kistlerinin saptanıyor.
Uygun tedavi hangisidir?
A. Küretaj + Kistlerin aspirasyonu
B. Histerektomi + antihipertansif
C. Kemoterapi + vakum küretaj
D. Küretaj + kemoterapi
E. Küretaj + HCG takibi
Molar gebelik en çok iyileştirilebilen jinekolojik malignansidir. Vakadaki hiper troidi semptomları yüksek hCG
seviyelerine sekonder gelişir (hCG yapısal olarak TSH’ya benzer ve hipertroidi görülebilir). Teka lutein kistlerinin
olması ise daha çok komplet molü düşündürür.
Tedavide suction kuretaj ve hCG takibi yapılır. Eğer yanıt vermiyor ya da tekrarlıyorsa histerektomi yapılır. Teka
lutein kistlerine müdahale edilmez. Primer olay kalkınca spontan regresyon görülür.
(Cevap E)
33. Çoğul gebelikler, aşağıdakilerden hangisi ile sıklıkla karıştırılmakta ve bazen cerrahi müdahalelerde bile
bulunulabilmektedir?
A. Ektopik böbrekler
B. Mol hidatiform
C. Barsak gazı
D. Psödocyesis
E. Tek ekstrauterin gebelik
Mol hidatiformun diagnostik özelliklerinin birçoğu çoğul gebeliklerde de bulunmaktadır. Örnek olarak yüksek hCG
30
DrTus.com 31
31
DrTus.com 32
ENDOKRĐN
1. Androjen duyarsızlık sendromu olguları için aşağıdaki medikal ve cerrahi girişimlerden hangisi
gereksizdir?
A. Vajinoplasti
B. Gonadektomi
C. Siklik hormon tedavisi
D. Over dokusu transplantasyonu
E. Meme lobulektomisi
2. On dokuz yaşında primer amenore nedeniyle başvuran bir hastada normal meme gelişimi ve pubarş olmasına
rağmen uterus ve vagina bulunmamaktadır.
Muhtemel tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A. XXY sendromu
B. Gonadal disgenezi
C. Müllerian agenezi
D. Klinefelter sendromu
E. Turner sendromu
Bu hastada seks steroidlerine bağlı pubertal gelişimin belirtileri mevcuttur. Bu hastada primer amenoreye neden
olabilecek gonadal disgenezi ve hipotalamik-hipofiz yetmezliği gibi durumlar ekarte edilmelidir. Müllerian deffekt bu
hastada olabilecek muhtemel tanı olup bu hastanın tanısal değerlendirilmesi sonucu tam bir Müllerian defekt
saptanmıştır.
Mayer-Rokitansky-Kustner-Hauser Sendromu olarak bilinen Müllerian agenezi ve vaginal agenezisi veya hipoplazik
vagina ve amenore gözlenir. Kız doğumlarında 10. 000’de bir ortaya çıkar. Karyotipi 46 XX’tir. Göğüsler, seksüel kıllar,
over tüp ve eksternal genital organlar normal olarak gelişmiştir. Đskelet sistemi anomalileri %12 ve üriner sistem
anomalileri %33 oranında gözlenir. Tedavide progresif vaginal dilatasyon ve vaginoplasti (McIndoe operasyonu)
uygulanır.
Testiküler feminizasyon veya konjenital Androjen Insensitivite Sendromu X-linked resesif geçer ve karyotipi 46
XY’dir. Primer amenorelerin %10’unu oluşturur. Hastada kör vaginal kanal vardır, uterus bulunmaz. Seksüel kılların
miktarı azdır. Olguların %25’inde malign tümörler görülse de, gonadektomi, gelişim tam olarak tamamlandıktan sonra
yapılmalıdır. Y kromozomlu diğer bir grup olguda, gonadektomi maskülinizasyonu engellemek için mümkün olduğu
kadar erken dönemde yapılmalıdır.
Gonadal disgenezisi olan olgularda sekonder seks karekterleri gelişmemiştir. Klinefelter sendromlu olgular 47 XXY
olup, erkek fenotipi gösterirler. Primer amenorenin genetik nedenleri sırasıyla gonadal disgenezis, müllerian agenezis
ve testiküler feminizasyondur. XYY ve Turner Sendromu’nda uterus vardır ama menstruel bozukluklar gözlenir.
32
DrTus.com 33
(Cevap C)
3. On beş yaşında sekonder seksüel gelişimi olmayan primer amenoreik bir hasta ile ilgili olarak gonadal
disgenezis fenotipi aşağıdakilerden hangisi ile uyumludur?
A. 45, X
B. 46, XXr
C. 46, XXp-
D. 46, Xi(Xq)
E. 46, X, i(Xp)
Turner sendromu olan hastalarda X kromozomun monozomisi (45X) en yaygın karyotip olmasına rağmen, bu
hastalarda yapısal X kromozom anomalileri de birlikte olabilir. Gonadal disgenezisi olanlarda kromozomal yapıların
fenotipik özelliklerin karşlaştırılması, kısa boy ve diğer klinik bulguların, bir X kromozomunun kısa kolunun kaybı ile
ilişkili olduğunu göstermektedir.
Soruda verilen bütün seçnekler, 46, X, i(Xp) hariç, X kromozomu monozomisine dahildir. Bu karyotipe sahip olan
hastalarda, sadece bir adet normal X krozomu vardır, diğer X kromozomu, normal kısa kolun kopyasından oluşur ve
izokromozom denir.
Gerçekte, X kromozomunun kısa kolu için trizomik ve uzun kolu için monozomiktirler. Bu karyotip gonadal
disgenezisle ilişkilidir ama Turner Sendromu olan hastalardaki fenotipik özelliklerle ilişkili değildir.
(Cevap E)
4. Aşağıdaki test sonuçlarından hangisi sekonder amenore ile uyumlu olma olasılığı en yüksektir?
A. Östrojen seviyesinde azalma
B. TSH seviyesinde azalma
C. Beta-hCG seviyesinde artma
D. Dopamin seviyesinde azalma
E. Prolaktin seviyesinde artma
Sekonder amenore daha önceden düzenli mensleri olan bir kadına 3 ay boyunca mens olmaması veya önceden
irregüler mensleri olan bir kadında 6 ay boyunca mens olmamasıdır. Sekonder amenorenin en sık sebebi olan
gebelikte Beta hCG seviyesi yüksektir. Đkinci en sık sekonder amenore nedeni ise anovulasyondur.
Azalmış östrojen seviyesi ovarian yetmezlik veya ağır hipotalamik disfonksiyonda görülür. Azalmış TSH seviyesi
anovulasyona yol açabilir. Azalmış dopamin seviyesi prolaktin seviyesinde artış ve amenoreyle anovulasyona yol
açar. Azalmış prolaktinin amenoreyle ilgisi yoktur.
(Cevap C)
5. Ondokuz yaşında kız hasta hiç adet görmeme şikayeti ile başvuruyor. Ciddi bir hastalığı veya şikayeti olmayan
hastanın boyu 1.62 metre ve kilosu 54 kg olarak ölçülüyor. Diğer fizik muayene bulguları normal olan hastanın 4.
metarkarpali kısa bulunuyor. Pelvik muayenede uterus küçük olarak palpe ediliyor ve herhangi bir adneksiyal yapı
palpe edilemiyor.
Aşağıdaki testlerden hangisini öncelikle yapmayı planlarsınız?
A. 17-ketosteroid seviyesi tayini
B. Kolposkopi
C. Barr cismi tayini
D. 17-hidroksilaz seviyesi tayini
E. Histerosalpingografi
Boy kısalığı, küçük uterus ve kısa 4. metakarpaller Turner sendromunu düşündürmektedir. Tanıyı desteklemek için
öncelikle Barr cismi tayini yapılmalıdır.
(Cevap C)
33
DrTus.com 34
34
DrTus.com 35
6. Bir kız çocukta gelişmemiş genitalya, birbirinden ayrık göğüsler ve inik saç çizgisi var. Bu hastada iç
genital organlar da atrofik ise ne düşünülür?
A. Turner sendromu
B. Hermafroditizm
C. Puberte precox
D. Klinefelter sendromu
E. Down sendrom
Turner sendromu 45, X0 genotiple karakterize bir ovaryan disgenezis’dir. En sık görülen bulgusu kısa boydur. Diğer
bulgular:
- Đskelet büyüme düzensizliklerine bağlı kısa boy, kısa boyun, anormal üst/alt segment oranı, kısa metakarpaller,
yüksek damak ve otitis media.
- Germ hücre anomalilerine bağlı olarak primer gonadal yetmezlik, infertilite,
- Lenfatik obstrüksiyona bağlı olarak düşük arka saç hattı, kıvrık kulak, el ve ayaklarda ödem
- Ayrıca hipertansiyon, hipotiroidizm, kalp anomalileri, alopesi ve karbonhidrat intoleransı görülebilir.
(Cevap A)
7.Vajinanın distal kısmı gelişmemiş bir primer amenoreli genç kızda, aşağıdaki embriyolojik dokulardan
hangisi farklılaşma göstermemiştir?
A. Ürogenital sinüs
B. Müller kanalı
C. Wolf kanalı
D. Bipotansiyel gonad
E. Primordial germ hücreleri
8. Primer amenoresi olan dişi fenotipli bir hastaya, östrojen verildiğinde kanama olmuyorsa hangi hastalık
düşünülür?
A. Turner sendromu
B. Adrenogenital sendrom
C. Testiküler feminizasyon
D. Kallman sendromu
E. Bloom sendromu
Testiküler feminizasyon 46, XY genotipli şahısta oluşur. Genotip erkektir, çünkü 46 XY’dir. Iç organlar erkek
yapısındadır. (Testis vardır). Çünkü antimüllerian hormon fetüste uterus ve over gelişmesini engellemiştir. Dış
genitalya dişidir, çünkü testosterona insensitivite vardır. Hastada uterus olmadığı için Östrojen verilse de kanama
olmaz.
35
DrTus.com 36
(Cevap C)
9. Sekonder amenoresi olan birisinde progesteron ve östrojen verilmesiyle kanama oluyor. Kan FSH ve LH
seviyeleri yüksek olan bu hastada hangisi düşünülür?
A. Hipofiz tümörü
B. Asherman sendromu
C. Kallman sendromu
D. Over yetmezliği
E. Turner sendromu
Östrojen ve progesteron verilmesiyle kanamanın olması; bu hormonların eksik olduğunu ve anatomik yolun
normal olduğunu gösterir. Ayrıca FSH ve LH’nın da yüksek olması patolojinin hipofiz ya da hipotalamusa bağlı
olmadığını, problemin overde olduğunu düşündürür.
(Cevap D)
10. Sekonder amenoresi olan genç bir hastada radioimmunoassay ile yapılan tetkiklerde LH seviyesi yüksek, FSH
seviyesi düşük tesbit edilmiştir.
En muhtemel tanı nedir?
A. Polikistik over hastalığı
B. Luteal faz defekti
C. Persistant corpus luteum
D. Gebelik
E. Hipofiz adenomu
Polikistik overde de FSH düşük, LH artmıştır. Sekonder amenore vardır fakat bu tablonun en sık bulunduğu durum
gebeliktir. hCG, LH ile eşdeğer olduğundan LH yüksek çıkmaktadır.
(Cevap D)
11. Amenoresi olan 16 yaşındaki genç kızda FSH 45 ml IU ise sonraki tetkikiniz hangisi olur?
A. Laparoskopi
B. Endometrial biyopsi
C. Over biyopsisi
D. Karyotip analizi
E. GnRH düzeyi
Amenore, adet kanamasının olmaması veya adet kanamalarının kesilmesi durumudur. Amenoreli bayanların
laboratuar çalışmalarında over yetersizliği ve hiperprolaktinemiyi ekarte etmek amacıyla FSH ve PRL bazal serum
düzeyleri ölçülmelidir. Tiroid çalışmalarıda analize eklenebilir.
FSH ve LH düzeylerine göre dört gruba ayrılır.
36
DrTus.com 37
12. Oligomenore, amenore semptomları ile başvuran 26 yaşındaki kadın hastada küçük bir guatr tesbit ediliyor.
Yapılan prolaktin ölçümünde prolaktin 60 mg/dl bulunuyor (N<20 mg/dl).
Bu hastada ayırıcı tanı için ilk istenecek ek tetkik hangisidir?
A. Kortizon tayini
B. Östrojen tayini
C. Progesteron tayini
D. Tiroid hormon ve TSH tayini
E. Androjen tayini
Oligomenore, amenoreli kadınların 1/3 kadarında bazal PRL düzeyleri artmıştır. Spesifik olmayan stresli uyarılarla,
uyku, yemek yeme ve meme muayenesiyle PRL düzeyleri arttığından bu artmış değer daha geniş testlerden önce
yeniden tekrarlanmalıdır. Eğer galaktore yada devamlı hiperprolaktinemi varsa artmış TSH ve tiroid hormon
düzeylerinin tanı koydurucu olması önem taşır. Onun için hiperprolaktinemi ve amenoreli her kadında tiroid hormon
düzeyleri ölçülmelidir.
(Cevap D)
13. Pirimer amenore şikayetiyle gelen 18 yaşındaki hastada tamamen dişi fenotip görünüm vardır, inguinal
herni kesesinde gonad palpe ediliyor, muayenede uterusunun olmadığı saptanıyor, en olası tanı
hangisidir?
A. Mayer-rokitanski-küstner-hauser sendromu
B. Androgen insensitivite sendromu
C. Konjenital adrenal hiperplazi
D. Turner sendromu
E. Swyer sendromu
Andojen insensitivite sendromu; 46XY genotipi ve dişi fenotipi ile karakterizedir. Vagina kör bir cep olarak sonlanır
ve uterus yoktur. Testisler labiumlar içinde olabilir. Inkomplet tiplerinde dış genitaller virilize olmuş gibi görünebilir
(Rifenstein sedromu)
Tedavi; malignite riski nedeniyle testisler puberte ve olgunlaşma sonrası çıkarılmalıdır.
Turner ve swyer sendromlarında fenotip dişidir, uterus yoktur ama gonadda bulunmaz.
(Cevap B)
14. Primer amenore ile gelen kızda exojen östrojen ve progesteron ile kanama sağlanıyorsa tanı nedir?
A. Swyer
B. Testiküler feminizasyon
37
DrTus.com 38
C. Asherman sendromu
D. Mayer-Rokitansky-Küstner-Hauser sendromu
E. Reifenstein sendromu
Swyer sendromu (46XY Gonadal disgenezi);
Iç ve dış genitalia dişi tipindedir. Gonad testisdir. Ancak testis fibröz bir bağ dokusundan ibaret olduğu için
testosteron salgılayamaz. Bu nedenle Müller kanalları gelişmiştir. Y kromozomu mevcudiyeti nedeniyle
gonadoblastom veya disgerminom gelişme şansı yüksektir ve disgenezi tanısı konur konmaz gecikmeden derhal
gonadektomi yapılmalıdır.
Hormon replasman tedavisi uygulanarak hastalar tamamen fenotipik olarak dişi görünüm alırlar. Kromozom
benzerliği açısından testiküler feminizasyonla ayırıcı tanısı önemli olabilir. Ancak testiküler feminizasyonda vajen kör
bir boşluk olarak sonlanırken Swyer sendromunda vajenin 1/3 üst bölümü ve kadın tipi iç genital organlar mevcuttur.
Östrojen ve progesteron tedavisiyle kanama görülebilir.
(Cevap A)
15. Amenoresi olan bir hastada aşağıdaki durumların hangisinde serum gonadotropin düzeyleri normalden
düşük saptanır?
A. Asherman sendromu
B. Turner sendromu
C. Anoreksiya Nervoza
D. Testiküler feminizasyon
E. Mülleriyan kanal anomalileri
16. Bir kız çocuğun pelvik muayenesinde labia minoraların orta hatta birbirine yapışık olduğu görülüyor. Başka ek bir
anomali tesbit edilmiyor.
Bu duruma ne ad verilir?
A. Dişi psödohermafroditizm
38
DrTus.com 39
B. Labial füzyon
C. Testiküler feminizasyon
D. Skrotal raphe
E. Vajinal atrezi
Labial adhesyon prepübertal dönemde oldukça sık görülen ve semptom verinceye kadar (idrar yapa-mama
gibi) tanı konulamayan bir durumdur. Sebep olarak da östrojen seviyesinin yeterli olmaması öne sürülüyor.
Çocuklarda labiaları örten deri çok incedir. Lokal irritasyonlar epitel dokusunda soyulma ve labiaların
birbirlerine yapışmalarına daha sonra da burada gelişen reepitelizasyon ile tam adhezyona sebep olurlar.
Bu durum konjenital vajinal agenezden orta hatta birleşme çizgisi olması ile ayırdedilebilir. Tedavisi çok kolaydır.
Östrojen içeren kremler burada esas epitel dokusunun oluşmasına ve labiaların ayrılmasına sebep olur. Cerrahi
müdahalenin yeri yoktur.
(Cevap B)
17. 17 yaşında bir kadın hasta günde yaklaşık 6 saat koşu ve egzersiz yapmaktadır.
Günümüzde güç gerektiren egzersizlerle ve yarışma sporlarıyla uğraşan kadın sayısı giderek artmaktadır ve bunun
sonucu olarakta egzersizin indüklediği amonereli hasta sayısı artmaktadır. Bu hastalarda amenore iki nedene bağlıdır.
Normal bir menstruasyon için vücut yağ dokusu gereklidir. Đleri derecede enerji harcanması ve stres reproduktif
fonksiyonları baskılar. Etkin egzersizler dolaşımdaki beta endorfin, beta lipotropin ve adrenokortikotropik hormon
seviyesini artırır.
Endojen opiatlardaki bu artış hastanın kendisini öforik hissetmesini sağlar ve daha fazla egzersiz yapma isteğini
artırır. Egzersiz Growth hormon ve prolaktin salınımını da artırır. Bu da GnRH’nın pulsatil salınımını baskılar ve bu
hastalarda GnRH seviyesinin düşmesine neden olur.
(Cevap B)
18. Kraniofarengioma nedeniyle hipofiz ablasyonu uygulanmış olan amenoreik bir hastada, ovulatuar bir
siklus sağlamak için aşağıda belirtilen ilaç rejimlerinden hangisi daha başarılı olacaktır?
A. Klomifen sitrat
B. Gonodotropin-relasing hormonun pulsatil infüzyonu
C. GnRH’un sürekli infüzyonu
D. Human menapozal gonodotropin
E. hMG ve human koryonik gonodotropin (hCG) kombinasyonu
Hastalarda hipofiz ablasyonu uygulandığından, endojen gonodotropin yapımı mümkün değildir. Bundan dolayı
hastaya hMG şeklinde ekzojen gonodotropin verilmelidir. hMG, postmenopozal kadınların idrarından elde edilen folikül
stimüle edici hormon (FSH) ve luteinize edici hormonu (LH) 1:1 oranında içerir.
Ayrıca ovulasyonu sağlamak için uygun zamanda hCG uygulaması gerekmektedir. Klomifen sitrat, hipotalamus
üzerindeki östrojen bağlantı noktalarında, endojen östrojenlerle kompetetif etki gösterir. Bundan dolayı östrojenin
negatif feedback etkisini bloke eder ve GnRH salınımına neden olur. Hipofiz bezinin fonksiyon görememesi nedeniyle,
endojen veya ekzojen GnRH’lar bu tip olgularda FSH ve LH salınımını sağlayamaz.
(Cevap E)
39
DrTus.com 40
19. Ovaryen yetmezliğe bağlı amenorenin, hipofizer yetmezliğe bağlı olandan ayrımında aşağıdakilerden
hangisi doğrudur?
A. 40 mIU/ml follikül stimülan hormon (FSH) değerleri
B. 5 mlU/ml’den düşük FSH değerleri
C. 25 mlU/ml’den yüksek luteinizan hormon (LH) değerleri
D. 4’den büyük FSH:LH oranı
E. Egzojen estrojeni takiben progesteron çekilme kanamasının yokluğu
Normal düzeydeki (5-40 mlU/mL) follikül stimülan hormon (FSH) değerleri ovaryen follikülerin varlığına işaret eder.
40 mlU/mL üzerindeki değerler ancak ovaryen follikülerden hormon salınımı çok azalmışsa ortaya çıkar.
Yüksek FSH düzeyleri daha sonra beklenen fertilite üzerinde çok önemli olduğu için örneklerin tekrarlanması akıllıca
bir yaklaşım olacaktır. Yüksek luteinize edici hormon (LH) değerleri tek başına ovaryen yetmezlik için güvenilir bir
yöntem değildir.
(Cevap A)
20. Androjen hormon salgılayan bir over tümörü olan gebe kadında, dişi fetusu virilizasyondan koruyan
plasental enzim hangisidir?
A. Aromataz
B. Sülfataz
C. 17alfa hidroksilaz
D. 3beta hidroksisteroid dehidrogenaz
E. 21 hidroksilaz
Aromataz enzimi, aşırı androjen üretimi durumunda, androjenlerin östrojene dönüştürülmesini sağlar.
(Cevap A)
21. 9 yaşında kız çocuğu regüler vajinal kanama şikayeti ile geliyor. Anemnezinde 7 yaşında telarş ve 8 yaşında
adrenarş olduğu öğreniliyor.
Kızlarda bu durumun en sık nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
A. Đdiopatik
B. Gonadal tümörler
C. Mc Cune- Albright sendromu
D. Hipotiroidizm
E. Santral sinir sistemi tümörleri
Kuzey Amerika’da kızlarda 8, erkeklerde 9. yaşından önce olan pubertal değişikliklerin görülmesi puberte prekoks
olarak değerlendirilir. Kızlarda puberte prekoksun en sık görülen tipi idiopatik tip olduğu halde bu hastaların uzun
süreli takibi gizli olabilen herhangi bir santral, overyal patolojiyi ekarte etme açısından önemlidir.
Puberte prekoks olan hastaların sadece %1-2’sinde neden östrojen salgılayan bir over tömürüdür. McCune-Albright
Sendromu (poliostotik fibröz displazi) oldukça nadir olarak görülmektedir. Kliniğinde uzun kemiklerde kistik
dejenerasyonlar, fibrotik displazi, seksüel prekoksite ve deride cafe out lait lekesi (sütlü kahve rengi lekeler) saptanır.
Bazı çocuklarda hipotroidizm puberte prekoksun nedeni olup bu nedenle tiroid fonksiyon testleri yapılmalıdır. Santral
sinir sistemi tümörleri kız çocuklara oranla daha sık olarak erkeklerde puberte prekoksun nedenidir. Kızlarda ise
%11 arasında puberte prekoksa neden olurlar.
(Cevap A)
22. Multipar gebe bir olguda serum estriol düzeyleri ölçülemeyecek titrelerde çıkmıştır. Ultrasonografide 28 haftalık
40
DrTus.com 41
24. Acil kontrasepsiyonda kullanılan etinil estradiol ve levonorgestrel için tanımlanmış en önemli etki
mekanizması hangisidir?
A. Ovulasyonun inhibe edilmesi
B. Tubal siliyal ve motilitel hareketlerin yavaşlaması
C. Endometriumun dökülmesi
D. Servikal mukusun geçirgenliğinin azalması
E. Zigot üzerine toksik etki oluşması
Acil kontrasepsiyon için en etkin koruma endometriumun dökülmesi ile yeterli implantasyon ortamının kalmaması
esasına dayanır.
Acil kontrasepsiyonda en önemli etki mekanizması endometriumun dökülerek gerekli implantasyon ortamının
kalmamasıdır. Eski tus sorusu olarak tubal siliyal ve motilitel hareketin yavaşlaması işaretlenebilir. Ancak eski
TUS sorusunda şıklarda endometrial dökülme olmadığından en olası etki mekanizması olarak tubal siliyal ve
motilitel hareketlerin yavaşlaması kabul edilir. Preovulatuar bir dönem için ovulasyonda inhibe olabilir. Acil
kontrasepsiyon amaçlı kullanılan levonorgestrelden dolayı olası gebelik durumunda ektopik gebelik olasılığı
artmıştır.
(Cevap C)
25. 34 yaşındaki bir erkeğe vazektomi uygulanmıştır. Aşağıdakilerden hangisi bu işlemin en sık görülen erken
dönem komplikasyonudur?
A. Enfeksiyon B. Đmpotans
C. Hematom D. Spontan reanastomoz
E. Sperm granülomları
Vazektomide vas deferans bulunur, uçları kesilir ve fulgurasyon veya ligasyonla kapatılır. Oluşabilecek
komplikasyonlar hastaların %5’inde hematom, sperm granülomları (açığa çıkan spermlere karşı oluşan inflamatuvar
cevap), spontan reanastomoz ve nadiren enfeksiyonlardır. Đyileşmeyi takiben seksüel fonksiyon nadiren etkilidir.
(Cevap C)
26. Yirmiüç yaşında Gravida 0, Para 0 kadın kontraseptif metodları hakkında bilgi almak istiyor. Sigara içmeyen ve bir
41
DrTus.com 42
kere klamidya enfeksiyonu hikayesi mevcut olan hastanın annesi halen premenopozal meme kanseri tedavisi
almaktadır. Oral kontraseptif hap kullanımı için uygun olup olmadığını soran hastaya oral kontraseptiflerin
kontrendikasyonlarını anlatıyoruz.
27. Düşük doz kombine oral kontraseptif kullanırken kanaması olan bir kadında en uygun tedavi yaklaşımı
aşağıdakileden hangisidir?
A. Hap kullanımının kesilmesi
B. Günlük hap sayısının 2’ye çıkarılması
C. 7 gün süreyle östrojen eklenmesi
D. 7 gün süreyle progestin eklenmesi
E. Endometriyal örnekleme
Çok zor ve tartışılan ama önemli ve şık bir soru... Hatta dersaneler bu soruya farklı cevaplar verdiler.
Üçüncü jenerasyon oral kontraseptiflerde östrojen dozu 20 pg düzeylerine indirilmiştir. Ancak düşük doz östrojen
kullanımıyla KOK kullanımında gözlemnenen ara kanamalar daha sık izlenmektedir. Zaten KOK başlanan hastalarda
en sık gözlenen klinik problem ara kanamalardır. Bu ara kanamalar, kadınlarda sıklıkla hap başlandıktan sonraki 3.
siklusta düzelmektedir. Düzelme olmaz veya ara kanamaların sıklığında artış olursa öncelikle uygalanacak tedavi 7
gün süre ile ekzojen östrojen eklenmesi olmalıdır. Hastanın, hapın kaçıncı gününde olduğuna bakılmaksızın 1,25mg
konjuge estrojen veya 2mg estradiol eklenmelidir.
* * * Bu soru için bazı itirazlar oldu!!!
B seçeneğinde ki günlük hap sayısının 2 katına çıkarılması doğrudur diyenlere yine aynı kaynakta cevap var. Aynen
yayınlıyoruz;
KOK kullanırken kanaması olan hastada hap sayısının 2 yada 3’e çıkarılması etkili değildir. Haptaki progesteron
kompenenti daima baskın olduğu için hap sayısını 2 katına çıkarmak, haptaki progesteron miktarını da ve
progesteron’un endemetrium üzerine olan desidualizasyon ve artofik etkilerini de 2 katına çıkaracağından bir etkisi
olmayacaktır. Progesteron sabit tutulup estrojen’in artırılması daha mantıklı ve efektif olacaktır. Sadece ara
kanama şikayetinden dolayı hastayı yüksek doz kombine östrojen içeren haplara ve bu hapların sebep olacağı
istenmeyen yan etkileri maruz bırakmakta doğru olmayacaktır.
(Cevap C)
42
DrTus.com 43
RIA kontrendikasyonları
A. Kesin kontrendikasyonlar:
1- Gebelik
2- *** Tanı konmamış vajinal kanama
3-Pelvik infeksiyonlar (akut - kronik PID, akut servisit, postpartum endometrit)
4-Jinekolojik (serviks, uterus) maligniteler veya anormal PAP smear
5-Uterin kaviteyi bozan myomlar, konjenital uterin anomaliler
B. Relatif kontrendikasyonlar
1- Nulliparite (gelecekte fertilite ile ilgili endişeler)
2- PID (özellikle gonorE. ve HIV riski olan kadınlar)
3- Ektopik gebelik riski bulunan kadınlar (ektopik gebelik öyküsü, geçirilmiş tubal cerrahi)
4- Koagulasyon bozuklukları
5- Wilson hastalığı
6- Kalp kapak ve konjenital hastalığı
7- Endometriozis
8- Myoma uteri
9- Dismenore, hipermenore (progesteronlu RIA’lar tedavi edici olabilir)
10- Ciddi servikal stenoz
11-Immunsupresyon (transplant hastaları, kemoterapi alanlar, kronik steroid kullanıcıları)
• RIA uygulanma zamanı: uygun koşullar sağlanmışsa her zaman uygulanabilir, ancak gebelikten kaçınmak için en
uygun zaman mensturasyon dönemi veya hemen sonrasıdır.
• Kayıp RIA söz konusu olduğunda:
a. Gebelik testi yapılarak muhtemel bir gebelik ekarte edilir
b.USG ile kavite içinde bulunup bulunmadığı kontrol edilir. Eğer RIA alt uterin segmente doğru kaymış ise kontraseptif
yeterliliği azalacağından çıkarılmalıdır.
c. Đpleri görünmüyor ise Novak küreti yada histeroskopi ile kavite içinden çıkarılır
d.RIA kavitede değilse, laparotomi yada laparoskopi ile çıkarılmalıdır. Yerinde bırakılırsa visceral yaralanmalara
neden olabilir.
(Cevap B)
29. 36 yaşında insülün kullanan ve kan basıncı 145/95 mm/Hg olan bir kadın için aşağıdaki kontraseptif
yöntemlerden hangisi öncelikle tercih edilmemelidir?
A. Düşük doz kombine oral kontraseptif
B. Bakırlı RĐA
C. Norplant
D. Depo medroksiprogesteron asetat
E. Tek başına progestin içeren hap
Đşte oral kontraseptifler ile ilgili bir TUS sorusu daha. Diyebiliriz ki hemen hemen her TUS KOK’larla ilgili muhakkak
bir soru geliyor. Özellikle mutlak kontraendike ve rölatif kontraendike olan durumları adınız kadar olmasa da soyadınız
gibi bilmeniz faydanıza olacaktır!!!
Oral kontraseptiflerin kesin kontraendikasyonları:
1. 35 yaş üzeri günlük 15 adetten fazla sigara
2. MI, strok, pulmoner emboli, CVO öyküsü olan olgular
3. Şiddetli hipertansiyon (KB:>165/110 mm/Hg)Hipertansiyon ve diabet mellitus
43
DrTus.com 44
30. 32 yaşında Gravida 1 Para 1 kadın menstruasyonlarında ağır krampları olduğunu söylüyor. Ağrının her ay 3-4
gün işinden alıkoyacak kadar şiddetli olduğunu söylüyor.
Aşağıdakilerden hangisi bu duruma neden olur?
A. Asherman sendromu
B. Endometriozis
C. Adenomyozis
D. Servikal stenoz
E. Uterin fibroidler
Dismenore açık bir etyolojiye bağlı olmaksızın primer olabileceği gibi sekonder de olabilir. Sekonder dismenorenin
en sık sebepleri endometriozis, adenomyozis, servikal stenoz, pelvik adezif hastalık, uterin fibroidler ve kronik
endometriflerdir. Đntrauterin adezyon formasyonu (veya sineşi) na sebep olan Asherman sendromu sekonder
amenoreye neden olur ancak adezyonlar serviksin interanal os’unu kapatmadıkça dismenoreye neden
olmaz.Sekonder dismenorede en sık neden endometriozistir.
(Cevap B)
31. Yukardaki hastanın düzenli periyodları var ve bir yıl önceki doğumundan sonda menstruasyon sırasındaki
akıntısının miktarı azalmış menstruasyonlar arası kanamaları yokmuş ve menstruasyon dönemi dışında
semptomları olmuyormuş. Doğumu komplikasyonsuz olmuş. Ancak postportum pap smear’ı servikal displasi
belirtileri göstermiş ve 8 ay önce loop elektrokoterle kon biyopsisi yapılmış. Muayenede uterusu dışında palpabl
kitlesi yok. Uterusu da hassas değil ve hafif antevert antefleks.
En olası tanı nedir?
A. Asherman sendromu B. Endometriozis
C. Adenomyozis D. Servikal stenoz
E. ugerin fibroidler
Servikal stenoz konjenitel olabilir ancak çoğunlukla cerrahi sonrası skara bağlı gelişir. Menstruasyon akıntısının
azalmasına ve ciddi menstruel kramplara neden olur. Serviksin dilatasyonuyla tedavi edilebilir; ancak çoğunlukla multi
tedavi prosedürü gerekir.
Endometriozis sıklıkla gebeliğe bağlı görülür. Fibroidler ve adenomyozisler daha çok hayatın ileri evrelerinde görülür.
Uterin fibroidler menstruel akımın artmasıyla ilişkilidir ve sıklıkla servikse bası yapıp servikal stenoza neden
olabilirler. Adenomyozis bu hastanın semptomlarına benzer semptomalar meydana getirebilir ancak muayenede
uterus çoğunlukla hassastır, hafif genişlemiştir ve çamur kıvamında hissedilir. indüksiyonunda da kullanılmaktadır.
(Cevap A)
44
DrTus.com 45
E. Dihidrotestosteron
Fonksiyonları açısından en önemli androjenik hormon testosteron’dur; ama Dihidrotestosteron, 5’ -alfa redüktaz ile
testosterondan yapılır ve ondan yaklaşık 2-2,5 kat daha güçlüdür.
(Cevap E)
33. Đnsanda, dominant over follikülünün çatlamasında ve ovumun atılmasında en az rol oynayan faktör
aşağıdakilerden hangisidir?
A. Plazminojen aktivatörü
B. Follikül stimülan hormon
C. Prostaglandinler
D. Siklik nükleotidler
E. Prolaktin
Ovulasyonda rol oynayan faktörler şunlardır:
- Östrojen artışı
- Ovulasyondan 24 saat önce ani LH piki
- FSH azalması
- Plazminojen aktivatörü (Plazmin follikül duvarını zayıflatır)
- Prostaglandin aktivitesi
- Siklik nükleotidler
Prolaktinin bu olayda rolü yoktur.
(Cevap E)
34. Kadınlarda aylık bazal vücut ısısının bifazik değişimi hangisinin göstergesidir?
A. Ovulasyon
B. Psödocyesis
C. Gebelik
D. Abortus
E. Menstrüasyon
Aylık bazal vücut ısısı takibi, progesteron etkisinin ve özellikle ovulasyonun indirekt olarak ölçülmesi metodudur.
(Cevap A)
35. Pubertenin 4 evresi vardır: pubarş: Pubik ve aksiller kıllanmı, menarş: Menstruasyonun başlaması, telarş: Meme
gelişimi, gonadarş:; LH ve FSH salgılanmasının başlaması.
Bunların kronolojik sıralaması hangisidir?
A. Gonadarş, telarş, pubarş, menarş.
B. Gonadarş, menarş, telarş, pubarş.
C. Telarş, gonadarş, pubarş, menarş.
D. Telarş, gonadarş, menarş, pubarş.
E. Telarş, pubarş, gonadarş, menarş.
Puberte evrelerinin yaklaşık yaşları şöyledir: Gonadarş 8 yaş, Telarş 9,8 yaş civarı, Pubarş 10,5 yaş, Menarş 12,8
yaş. Normal varyant olarak gonadarş, pubarş, telarş, menarş şeklinde de olabilir.
(Cevap A)
36. Yedi yaşındaki kız çocukta puberte prekoks tanısı var ise ne düşünürsünüz?
45
DrTus.com 46
A. Endometrioid tümör
B. Endodermal sinüs tümörü
C. Embriyonel Ca
D. Granüloza hücreli tümör
E. Dermoid kist (matür teratom)
Puberte prekoks; seksüel olgunlaşmanın kızlarda 8, erkeklerde 10 yaşından önce başlamasıdır. Sebepleri;
- Foliküler kistler
- Đntrakranial tümörler (pinealomalar)
- Hipotalamus lezyonları (hamartom, nadiren kraniyofaringiomalar)
- McCune- Albright sendromu
- Granuloza hücreli tümör
Laboratuvar değerlendirmeleri;
- ß-HCG
- Serum estradiol
- Testesteron
- Dehidroepiandrosteron sülfat
- Tiroid fonksiyon testleri
- LH
- FSH
- Prolaktin değerlerine bakılmalıdır.
- Kemik yaşının saptanması için sol el ve bilek radyografisi ile pelvis ve adrenal USG yapılmalıdır.
(Cevap E)
38. Kız çocuğunda GnRH bağımsız puberte prekoksun en sık nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
Puberte prekoks kızlarda 8 yaşından önce sekonder seks karakterlerinin gelişmesidir. Genel olarak 10 yaşından
önce menarş ve 9 yaşından önce adrenarş görülmesi de prekoks püberte olarak kabul edilir.
Prekokos püberte kızlarda erkeklere oranla 5 kat daha sıktır. Erken püberte olguları, gonad aktivasyonuna göre de
46
DrTus.com 47
sınıflanabilir. Gametogenez olmadan sadece sekonder seksüel karakterlerinin gelişmesine prekoks psödopürberte
denir.
Psödoprekokos pübertede gonadotropin uyarısından bağımsız olarak steroid hormon salgısı söz konusu
olduğundan periferik püberte prekoks adı da verilir.
Bu durum anormal steroid sekresyonu veya end organ duyarılılığı sonucu olur. Bunun izoseksüel tipinde
östrojenik aktivite heteroseksüel tipinde ise androjenik aktivite söz konusudur. Buna karşın erken püberte ile birlikte
gametogenez de söz konusu ise gerçek prekokos püberte adını alır. Burada genellikle steroid sekresyonu
hipotalamo-hipofiz sistemin etkisi ile oluştuğundan santral prekokos püberte adı da verilir. Gerçek prekoks
pübertede tüm hormonal değerler normal erişkin düzeylerindedir.
Gerçek Prekoks puberte nedenleri;
1. Yapısal (idyopatik)
2. Hipotalamus tümörleri, hamartom astrositoma, ependimoma, glioma, nöroblastoma
3. Diğer MSS lezyonları abse, ensefalitis, granüloma, kafa travması, hidrosefali, menenjitis, optik glioma, 3. ventrikül
kistleri vasküler malformasyonlar.
Psödopüberte Prekoks (Periferik)
1. Adenal gudde
- Prematüre adrenarş
- Konjenital adrenal hiperplazi
- Tümörler (östrojen veya androjen sagılayan)
2. Over
- Foliküler kistler
- Mc Cune-albright sendromu,
- Tümörler (granüloza hücreli tm. kistadenomun gonadoblastom, lipoid tümör,
3. Eksojen östrojen ve androjen kullanımı
4. Diğer (hepatoma, hipotiroidizm)
Bu soruda doğru cevap over tümörleridir.Sıklık %11’dur. Feminizan tm ise %10 sıklıkda neden dir.
(Cevap A)
47
DrTus.com 48
Testiküler feminizasyon 46, XY genotipli bir şahısta oluşur. Normalde fetüste ilk aylarda iki hormon iç ve dış
genitalya oluşumunu yönlendirir:
1- Antimüllerian hormon varlığı müller kanalının oluşumunu engeller, böylece iç genitalya erkek olarak farklılaşır.
Yokluğunda müller kanalı gelişir dişi iç genitalya olur.
2- Testosteron varlığında dış genitalya erkek yönünden farklılaşır. Yokluğunda kız yönünde farklılaşır.
Testiküler feminizasyonda hem antimüllerian hormon, hem de testosteron vardır. Antimüllerian hormon etkindir ve iç
organların erkek yönünde gelişmesini sağlar. Testosteron ise vardır ama reseptörlerde insensitivite vardır. Bu sebeple
dış genitalya kız görünümünde olur.
(Cevap C)
43. Yenidoğan bebeklerde genital organların görüntüsüne göre cinsiyet ayrımı yapılamıyorsa akla ilk ne
gelmelidir?
A. Gerçek hermafrodit
B. Testiküler feminizasyon sendromu
C. Konjenital adrenal hiperplazi
D. Annenin androjenik maddeler alması
48
DrTus.com 49
E. XY gonadal disgenezi
Yenidoğan bebeklerde genital organların görün-tüsüne göre cinsiyet ayrımı yapılamıyorsa ilk akla gelecek tanı
konjenital adrenal hiperplazidir. Konjenital adrenal hiperplazinin en sık görülen tipi de 21 hidroksilaz eksikliğidir.
(Cevap C)
44. Polikistik over sendromunun uzun vadede görülen etkisi olmayan hangisidir?
A. Hiper insulinemi
B. Koroner arter hastalığı
C. Meme Ca
D. Endometrium Ca
E. Osteoporoz
45. Infertilite araştırmasında fertilite ile doğrudan ilişkili olmadığı için, temel tanısal yöntemlerden kabul
edilmeyen aşağıdakilerden hangisidir?
A. Laparoskopi
B. Semen analizi
C. Postcoital test
D. Histerosalpingografi
E. Midluteal progesteron tayini
Đnfertilite etyolojisinin araştırılmasında etkin bir tedavinin olabildiği yada olmadığı durumlara yönelik primer ve
sekonder testler yapılır.
1. PRĐMER TESTLER: Etkin bir tedavi olabilen faktörlere yönelik testlerdir.
a. Erkek faktörüne yönelik tester (Semen analizi)
b. Ovulasyonun olup olmadığına yönelik testler (LH takibi, milluteal progesteron tesbiti, USG ile follikül takibi,
endometrial biyopsi bazal vücut ısısı takibi)
c. Tubal ve peritonea faktörlere yönelik testler (Laparoskopi, HSG)
2. SEKONDER TESTLER: Etkin bir tedavisi olmayan faktörlere yöneliktir.
a. Servikal faktöre yönelik testler (post-koital test)
b. immunolojik testler
c. Lutenl faj yetmezliğine yönelik testler
49
DrTus.com 50
46.Aşağıdakilerden hangisi infertilitede servikal bir nedenin düzeltilebilmesi için uygulanabilecek bir tedavi
değildir?
A. Đntrauterin inseminasyon
B. Düşük doz estrojen
C. Antibiotikler
D. Human korionik gonadotropin
E. Đn vitro fertilizasyon
Đntertilite servikal faktör tedavisi; Anatomik bütünlük ve yeterli miktar ve kalitede mukus üretimi şarttır. ĐUĐ,
enfeksiyonların tedavisi, östrojen eksikliğinde yerine koyma tedavisi ve Yardımlı Üreme Teknikleri (ART) (GIFT, ZĐFT;
IVF/ET, TET, ICSĐ vb.) kullanılmaktadır.
Human koryonik gonadotropin LH benzeri etkisinden yararlanmak için ovulasyon bozukluklarında kullanılır.
(Cevap D)
50
DrTus.com 51
47. Varikosel aşağıdaki durumlardan hangisine sebep olması nedeniyle erkek infertilitesiyle ilişkilidir?
A. Sperm yapımını engellemesi
B. Epididimde spermin motilite kazanmasını bloke etmesi
C. Sperm antikor oluşumunu artırmasıyla
D. Spermlerin servikal mukusa doğru hareketlerinin engellenmesi
E. Hiçbirisi
Varikosel insidansı genel populasyonda %15, infertil erkeklerde ise %40 olarak gözlenir. Anotomi ve fizyoloji
yüzünden varikosel daha çok sol tarafta oluşur. Varisin boyutu ile infertilitenin prognozu arasında bir ilişki yoktur.
Varikoseller için karakteristik olan sperm analizi sonucu stres paterni sperm sayı ve hareketinde azalma, patolojik form
sayısında artma şeklinde gözlenir. Varikoselin anormal semen kalitesine nasıl neden olduğu ve varikosel, semen
anormallikleri ve erkek infertilitesi arasındaki ilişki henüz net olarak aydınlatılmamıştır.
(Cevap C)
48. Yirmi dört yaşında bir nullipar, infertilite nedeniyle değerlendirilmektedir. Tanısal laparoskopide çift uterus
görülüyor.
Değerlendirmede bundan sonraki metod ne olmalıdır?
A. Postkoital test
B. Wassermann testi
C. IV piyelogram
D. Karaciğer-dalak taraması
E. Gonadotropin değerlendirmesi
Genital yolların malformasyonları sıklıkla, böbrek ve üreter anomalileriyle birlikte görülür. Bu nedenle uterus anomalisi
tesbit edildiğinde böbrek incelemesi de endikedir. Wassermann testi kompleman fiksasyonuna dayanan bir sifiliz
testidir.
(Cevap C)
Infertil çiftin araştırılmasında laparoskopi dahil tüm tetkiklerde herhangi bir patoloji bulunamaz ise,bu durum izah
edilemeyen infertilite olarak tanımlanır. Izah edilemeyen infertilite tanısı için sperm analizi, en az iki ayrı ayda yeterli
midluteal sperm serum progesteron seviyeleri, normal HSG ve laparaskopi gereklidir.
Đzah edilemeyen infertilitede gebelik için önemli prognostik faktörler, kadın yaşı, intertilite süresi ve önceden gebelik
varlığıdır. Bu tür infertilitede en uygun yaklaşım intrauterin inseminasyonu, IVF ve GIFT’dir.
(Cevap E)
50. Anovulatuar bir kadında ovulasyon için LH- FSH veriliyor. Kadında solunum distresi, asit, siyanoz ve
abdominal defans ortaya çıkar ise ne yaparsınız?
A. Acil laparotomi B. Laparoskopi
C. Hastanede izlem D. Abdominal parasentez
51
DrTus.com 52
Soruda bahsedilen tablo ovulasyon induksiyonuna bağlı ovaryen hiperstimulasyondur. Bu olgularda overlerde çok
sayıda follikürin eşlik ettiği anormal büyüme, asit, diğer sistemik bozuklullar görülür. 3. boşluğa sıvı kaçışı vardır.
Hasta hospitalize edilmeli ve gözlem altında tutulmalıdır. Günlük hemotokrit ve elektrolik takibi yapılmalıdır.
(Cevap C)
51. Infertil bir erkekte, 1 ml volüm, 15 milyon/ml sayı %30 motilite, krugere göre %2 normal sperm morfolojisi
2 milyon/ml lökosit varsa fertilizasyon programını en kötü etkileyen hangisidir?
A. Hipovolemi B. Oligospermi
C. Lökospermi D. Teratospermi
E. Astenospermi
Bu kişideki semen analizinde elde edilen değerlerin biri hariç hepsi normalin yaklaşık yarısı düzeyinde olmasına
rağmen krugerin kriterlerine döre % 2 olan normal sperm morfolojisi normal değerin yaklaşık 1/15’i (% 6-7)’sidir. Bu
sebeple bu kişide en çok, çok düşük normal sperm morfolojisi (teratosperm) prognozu olumsuz etkiler.
Semen analizi:
1. Hacim 2-6ml
2. Sperm sayısı > 20 milyon/ml
3. pH: 7.2-7.8
4. Hareketli sperm oranı > %50
5. Sperm morfolojisi > %30 normal formlar
6. Lökosit sayısı < 1 milyon/ml
7. Likefaksiyon süresi < 30 dk
8. Agglütinasyon varsa antisperm antikor pozitifliğinden şüphelenilir.
(Cevap D)
52. FSH seviyesi yükselmiş ve oligospermisi olan bir erkek hastada aşağıdakilerden hangisi buna sebeptir?
A. Prolaktin salgılayan bir tümör B. Testiküler çıkışta blokaj
C. Seminifer tübüllerde defekt D. Bilateral varikosel
E. Prostat hipertrofisi
FSH seviyesindeki artış hipotalamik ve hipofizer fonksiyonların normal olduğunu gösterir. Bir miktar spermin
görülmesi de blokaj ihtimalini ortadan kaldırır. Oligospermi ve buna bağlı FSH artışı büyük ihtimalle seminifer
tübüllerdeki hasara bağlıdır.
(Cevap C)
53. Post menapozal bir kadın 3 yıldır kombine hormon replasmanı kullanmaktadır. Bu kişide olabilecek
muhtemel durumlar için aşağıdakilerden hangisi doğru değildir?
A. Serviks kanseri insidansı artar
B. Kolorektal kanser insidansı azalır
C. Meme kanseri insidansı artar
D. Demans insidansı azalır
E. Kemik mineral dansitesi artar
Pastmenopozal kadınlarda HRT kullanımı üzerinde çok sayıda çalışma yapılmaktadır. WHI çalışması ile ilgili son 2
52
DrTus.com 53
54.Postmenapozal östrojen replasman tedavisinin kontraendike olduğu durumlarla ilgili hangisi yanlıştır?
A. Hipertansiyon B. Akut karaciğer hastalığı
C. Ailesel hiperlipidemi D. Diabetes
E. Romatoid artrit
Hormon replasman tedavisi risk ve kontrendikasyonları: Yeni geçirilmiş tromboembolik atağın akut döneminde,
myokard infarktüsünde östrojen replasmanı kontrendikedir. Tromboemboli riskini arttırmaz, Serebrovasküler hastalık
riskini azaltır, koroner dilatasyon yapıcı etkisi vardır. Eğer östrojen karşılanmamışsa endometrium kanser riskini
arttırır. Akut karaciğer hastalığı, kronik karaciğer fonksiyon bozukluğu yapabilir.
Relatif kontrendikasyonlar: Epilepsi, hiperlipidemi, migren, safra taşı varlığı. Kontrendikasyon olmayan durumlar:
CIN, tedavi edilmiş over-tuba- serviks Ca, myoma uyeri, hipertansiyon, DM. Meme Ca riski özellikle kombine hormon
replesman tedavisi kullanımında artar.
(Cevap D)
55. 2 senedir menopozda olan 55 yaşında kadın sebore, akne ve yüzde hafif kıllanma şikayeti ile başvuruyor. Serum
androstenedion ve estron seviyeleri yükselmiştir.
53
DrTus.com 54
görülür. Osteoporosis de daha az görülür. Özellikle obez postmenopozal kadınlarda bu uzun karşılanmayan
östrojen stimülasyonu uterin kanama, endometrial hiperplazi ve adenokarsinomaya neden olabilir.
(Cevap A)
56. Hirsutizmi olan bir genç kadında, testosteron ve 17 hidroksi progesteron yüksekse nedeni ne olabilir?
A. Granüloza hücreli tümör
B. Seröz kistadenokarsinom
C. Endometrioid tümör
D. Konjenital adrenal hiperplazi
E. Arrhenoblastoma
Bu hastada androjen salgılayan bir over tümörü olabilir. Bu tümörler en fazla serbest testosteron ve metabolitlerini
salgılarlar. Eğer konjenital adrenal hiperplazi olsaydı DHEA-S artacaktı.
(Cevap E)
57. Ovaryan hirsutismuslu hastalarda androjen profilini aşağıdakilerden hangisi en iyi gösterir?
A. Serbest testosteron
B. Androstenedion
C. Dehidroepiandrosteron
D. Seks hormonu bağlayıcı globulin
E. 17 ketosteroidler
Hirsutizmde artmış androjenler SHBG’yi baskılayacağından serbest testesteron çok artar.Adrenal kaynaklıda
DHEAS, periferik hirsutizmde ise 3 Alfa androstenediol artar.
(Cevap A)
58. 63 yaşında kadın hasta 6 haftadır süren postmenopozal kanama ile başvurmaktadır. Hastanın cinsel
hikayesinden 10 yaşında menarş ve ömür boyu oligomenoresi olduğu anlaşılıyor. Ömür boyu hafif kilolu olduğunu
belirtmekte ve şu anda da 225 Ibs ağırlığında, 5,4” boyundadır. 56 yaşında menopoza girdiğini ve hormon
replasman tedavisi almadığını belirtiyor. Yüksek-normal hipertansiyonu ve erişkinyaşta başlayan DM dışına
belirgin bir hastalığı bulunmuyor. Oral hipoglisemikler dışındı da ilaç kullanmıyor.
Posmenopozal bir kadın kanamayla başvurursa aşağıdaki tetkiklerden hangisi başlangıç için en önemlidir?
A. Pap smear
B. Endometrial biyopsi
C. D&C
D. Pelvik ultrason
E. Histereskopi
Endometrial kanserde en sık başvurma nedeni anormal vajinal kanamadır. Endometrial dokuyu değerlendirmek için
postmenopozal kanamalı kadınlarda endometrial biyopsi yapılır. Modern endometrial biyopsi endometrial dokuyu
değerlendirmede eskiden altın standart olan D&C kadar değerlidir. Diğer tanısal işlemler de postmenopozal kanamayı,
değerlendirmede yardımcı ise de, endometrial biyopsi gereklidir.
Utrason endometrial doku kalınlığını (<5 mm. menopoz için normaldir), endometrial polipleri veya fibroidleri ve over
neoplazilerini (kanamanın nedeni olabilir) görmek için yardımcıdır. Son bir yıl içinde yapılmışsa bir papsmear serviks
displazisi veya kanseri araştırmada kullanılır. Nadiren endometrial kanser pop smearda gösterilebilir. TSH seviyesi ve
PRL seviyesi kanama nedeni olarak tiroid hastalıkları ve hiperprolaktinemiyi değerlendinede yardımcı olacaktır.
(Cevap B)
54
DrTus.com 55
59. Progesteron verince çekilme kanaması olmayıp östrojen+progesteron verince çekilme kanaması olan
hastada ilk hangi tetkiki istersiniz?
A. Östradiol
B. FSH
C. Progesteron
D. Androstenedion
E. GNRH
Progesteron verilmesi: hipotalamus- hipofiz-over aksının durumunun saptanmasında yardımcı olur. Daha önceden
östrojenin etkilemediği endomet-riumda veya nonfonksiyone endometrium mevcudiyetinde progesteron çekilme
kanaması olmayacaktır.
Endometrium potansiyelini değerlendirme östrojen+progesteron kombinasyonu ile yapılır. Bunun sonucunda
oluşan kanama hipo veya hipergonadotropik amenorelerden birini düşündürür. Bunu değerlendirmede ilk olarak FSH
düzeyi değerlendirir. FSH yüksek ise (40 m/u/ml’den yüksek) amenore nedeni gonadal yetmezliğe bağlıdır.
(Cevap B)
60. On beş yaşındaki kızın menarştan beri oligo-menore ve hipermenore yakınmaları varsa tanıda hangisini
düşünürsünüz?
A.Follikül kisti
B.Granüloza hücreli tümör
C.Kistadenom
D.Anovulatuar siklus
E. Matür kistik teratom
Menarş başında 1-2 yıl adet düzensizlikleri görülmesi normaldir. Bu düzensizlikler anovulasyona bağlıdır ve normal
ovulasyon ile normale dönerler.
(Cevap D)
61. 51 yaşında kadın sıcak basması ve gece uykusunda sorunla başvuruyor. En son Menstruel periyodu 6 ay
önce olan ve ondan 1 sene öncesinde de düzensiz menstruasyonları başlamış olan hasta için aşağıdaki
testlerden hangisi tanınızı doğrular?
A. hCG B. TSH
C. FSH D. PRL
E. LH
FSH yüksekliği menopoz tanısı kesin değilse tanıyı doğrulamak için kullanılır. Bu şekilde tanımlanan hastalarda tanı
klinik olarak konulmalıdır. Daha genç bir kadında gebeliğe bağlı 6 aylık sekonder amenoreyi ekarte etmek için hCG
bakılmalıdır. Etyolojisi bilinmeyen hastada da TSH ve PRL sekonder amenore kaynaklarını ekarte etmek için bakılır.
(Cevap C)
62. Kırk dokuz yaşında kadında iki yıl adet düzensizliği varsa ilk akla gelecek olan hangisidir?
A. Anovulatuar siklus
B. Kanser
C. Enfeksiyon
D. Ekzojen östrojen verilmesi
E. Stein-Leventhal sendromu
Eğer hasta genç olsaydı Stein-Leventhal sendromu düşünülebilirdi. Ama 49 yaşı menopoz yaşına uygundur.
Hastanın bu dönemi premenopozal dönemdir. Bu dönemde 2-4 yıllık adet düzensizlikleri olabilir. Bu adet
düzensizliklerinin önemli sebeplerinden birisi anovulatuar siklustur.
(Cevap A)
55
DrTus.com 56
Yeni menopoza girmiş hastalarda genellikle siklik östrojen ve progesteron başlanır. Sürekli östrojen ve progesteron da
kullanılabilir ancak düzensiz vajinal kanama ve spottinge lekelenme neden olur.
Siklik hormon replasman tedavisi hasta amenoreik olana kadar kullanılabilir ve sonra sürekli doza çevrilebilir.
Uterusu olmayan hastalarda progesteronla sağlanan korumaya ihtiyaç yoktur ve bunun yerine sürekli östrojen verilir.
Yüksek doz OK’ler bu hastanın semptomlarını gidermeye yardımcıdır ancak trombotik olay riskini artırır. Depo
Provera veya siklik progesteron Polikistik over sendromlu veya menopoza yaklaşmış kadınlar gibi anovulatuar
kanaması olanlarda kullanılabilir.
(Cevap D)
64. Menapozdaki bir kadının overi ile ilgili olarak hangisi doğrudur?
A. Immatür oogonialar vardır
B. Hiler hücrelerin sayısında relatif bir azalma vardır
C. Rezidüel folliküler bulunur
D. Corpus albikans vardır
E. Hiçbiri
Menapoz sonrası overde hiler hücrelerde belirgin bir artış gözlenir. Rezidüel folliküller veya oogonialar hiç
kalmamıştır veya bir kaç adet vardır. Corpus albikans atrofik follikül skarlarıdır. Bunlar görülür
(Cevap D)
65. Vazomator sendrom ve sekonder amenore şikayetleri ile başvuran 30 yaşında bir kadın hastada
hipergonadotropik hipogonadizm saptanması durumunda öncelikle aşağıdakilerden hangisi düşünülür?
A. Prolaktinoma
B. PCOD
C. Prematür over yetmezliği
D. Hipotalamik amenore
E. Sheehan sendromu
Prematür over yetmezliğinde menopozun hormon profili izlenir. Bunlar çoğunlukla otoimmun patolojilerle birliktelik
gösterir. Savage sendromu ile karışır. Ayırıcı tanı over biyopsisi ile yapılır. Ancak biyopsi önerilmemektedir.
(Cevap C)
56
DrTus.com 57
57
DrTus.com 58
67 .Histerektomi ve bilateral ooforektomi geçiren 45 yaşındaki bir kadın hormon replasman tedavisi için başvuruyor.
Aşağıdaki durumların hangisinde bu hastaya östrojen progesteron ile kombine edilmeksizin tek başına
verilir?
A. Cerrahi, evre I endometrium kanseri için yapılmışsa
B. Hipertrigliseridemi varsa
C. Cerrahi yaygın pelvik endometriozis için yapılmışsa
D. Ailede meme kanseri hikayesi varsa
E. Overden endometrioid tümör çıkarılmışsa
Histerektomi geçirmiş kadınlarda endometrium bulunmadığı için östrojen tek başına kullanılır ve Lipid metabolizması
üzerindeki olası yan etkilerinden dolayı progesteron kombine edilmez.
Ancak oral östrojen kullanımlarının etkilerinden biri olan trigliserid düzeylerindeki artış hızlı bir yükselme gösterirse,
bunun dengelemek amacı ile histerektomi geçirenlerde de progesteron verilebilir. Bu sorunun açıklaması14. soruda
yapıldı.
(Cevap D)
UTERĐN SARKOMLAR
Tümör Tipi Homolog Heterolog
Pür Leiomyosarkom (LMS) Rabdomyosarkom
58
DrTus.com 59
OBSTETRĐK
1. Aşağıdakilerden hangisi tarafından gebelikte insülin sekresyonu artırılır?
A. Progesteron
B. Östrojen
C. Growth hormon
D. Human koryonik somatomammotropin
E. Prolaktin
Gebeliğin diyabetojenik olmaya meyilli olması plasenta tarafından salgılanan belli başlı hormonların anti insülin
etkisinden olduğu kadar plasentanın kendi üzerindeki insülin reseptörlerinin etkisinden dolayı olduğu düşünülür.
Human koryonik somatomammotropin (aynı zamanda human plasental laktojen olarak da bilinmektedir) üçüncü
trimesterde maternal dolaşımda büyük miktarlarda bulunur. Bunun lipolitik etkileri glukozun alımını ve yapımını ihhibe
eder ve böylece insülin üretiminin artmasını uyarır.
Hipofizer growth hormon seviyeleri geç gebelik döneminde muhtemelen azalmıştır ve belki de artmış insülin
ihtiyacı ile ilişkili olarak daha az sekrete edilmektedir. Prolaktin üçüncü trimesterde yükselir. Fakat bu yükseliş insülin
gereksinimden bağımsızdır. Östrojen ve progesteron gebelik döneminde artmış olarak bulunur. Ve muhtemelen bu iki
hormon insülin antogonisti olarak hareket etmekte ve insülin kullanımını azaltmaktadırlar.
(Cevap D)
2. Anne hayatını korumak için erken dönemde gebeliğin terminasyonunu gerektiren kalp hastalığı
hangisidir?
A. Mitral stenoz
B. Pulmoner hipertansiyon
C. Mitral valv prolapsusu
D. Ventriküler septal defekt
E. Geçirilmiş myokard enfarktüsü
Kalp hastalığı olan gebe hastaya genel yaklaşımda, aşırı kilo alımı, anemi ve konjestif kalp yetmezliğini
araştırmak üzere sık muayeneler gereklidir. Konjestif kalp yetmezliğinin genellikle yavaş gelişmesine karşın, gebeliğe
bağlı hipertansiyon aniden ortaya çıkabilir.
Gebelik gidişinin kötü olacağını düşündüren durumlar arasında, hemoptizi ile birlikte giden kalp hastalığı, daha
önce kalp yetmezliği öyküsü, aktif romatizmal ateş, atriyal fibrilasyon, aort stenozu, ve kalp bölümlerinin aşırı
büyümesi sayılabilir.
(Cevap B)
3. Gerekli demir desteği yapılmaz ise aşağıdakilerden hangisi gebelikte ilk önce azalır?
A. Eritrosit boyutu
B. Depo demiri
C. Serum demir bağlama kapasitesi
D. Hemoglobin
E. Jejunal demir absorbsiyonu
Demirin eksikliğine bağlı anemilerde ilk ortaya çıkan bulgu depo demirinin azalmasıdır. Diğer bulgular daha sonra
ortaya çıkar.
(Cevap B)
59
DrTus.com 60
Birçok kadında menstruasyon, doğum ve yetersiz alımı nedeniyle demir depoları yetersizdir. Bu nedenle depoların
doldurulabilmesi için demir desteği sağlanmalıdır.
(Cevap A)
5. 18 haftalık gebeliği olan bir kadında ultrasonografik olarak gestasyonel yaş tayini için aşağıdaki
ölçümlerden hangisi diğerlerine göre daha uygun ve daha güvenilir sonuçlar verir?
A. CRL(Tepe-topuk mesafesi)
B. BPD(Biparietal fetal baş çapı)
C. AC(Abdominal çevrE.
D. FL(Femur uzunluğu)
E. Humerus uzunluğu
Gestasyonel yaş bilindiği gibi NAGELE formülü ile hesaplanır. Annenin son adet tarihine 7 gün eklenerek 3 ay geriye
gelindiğinde tahmini doğum tarihi 7 günlük yanılma payı ile hesaplanmış olur. Ultrasonografik yaş için ilk trimester de
CRL ikinci trimester de BPD ve FL ile AC, son trimester de ise FL ölçümü gestasyonel yaşı ultrasonografik olarak
daha duyarlı belirler.
AC ölçümleri ile intrauterin gelişme geriliği belirlenebilir ve bu olguların fetal gelişimi izlenirken de yine AC den
yararlanılır.
Ultrasonografide BPD normal ancak FL kısa ise kısa femur ileri yaş takipsiz gebeliklerde Down sendromunun bir
bulgusu olabilir.
(Cevap B)
6. 41 yaşında bir kadın 10 yıl önce Down Sendromlu bir bebek doğurmuştur. Şimdiki gebelikde fetüsun kromozomal
yapısı ile ilgili endişeleri vardır.
Karyotip tayini için önerebileceğiniz en hızlı laboratuar testi aşağıdakilerden hangisidir?
A. Amniosentez
B. Kordosentez.
C. Koryon vilus örneklemesi(CVS)
D. Doppler ultrasonografi
E. Kistik higroma aspirasyonu
Sitogenetik analizden sorumlu fetal dokuları elde etmek için kullanılan teknikler, amniosentez, kordosentez, kistik
higroma aspirasyonu ve koryonik villus örneklemesi şeklinde sıralanır.
Amniotik sıvı hücreleri, analiz için yeterli hücre elde etmek amacıyla doku kültürünü gerektirir. Son derece hızlı teşhis
için koryonik villus direkt olarak ekilebilir veya yüksek seviyede bantlama için kültür yapılabilir.
Kordosentez (veya perkutan umblikal kan örneklemesi (PUBS) yöntemi ile elde edilen fetal kan, karyotip elde
edilmeden önce, 2ile 3 gün içinde kültür yapabilir. Doppler akım ultrasonografi, fetal damarlar içine kan akışını
değerlendirmek için uygulanır, fakat dokunun direkt analizi için kullanılmaz.
(Cevap C)
60
DrTus.com 61
A. 1, 2 ve 3 B. 1 ve 2
C. 2 ve 3 D. Sadece 1
E. Sadece 3
Fetal karyotip analizinde transabdominal veya transvaginal koryon vilüs biyopsisi, orta trimester amniosenteze bir
alternatif olarak ortaya çıkmıştır. Gebeliğin 8-12. haftalarında yapılır.
CVS’le ilişkili gebelik kaybı olasılığı tam olarak bilinmemekle birlikte amniyosenteze eşdeğer olarak kabul edilmektedir.
Bu teknik, özellikle karyotipik patolojiler ve hemoglobinopatiler gibi DNA analiziyle tanı koyulabilen patolojilerin
tanısında kullanılır. Daha önce nöral tüp defekti çocuk bulunan ailelerde CVS, alfa-fetoprotein ölçümlerinde yararlı
değildir. Bu hastalarda 2. düzey ultrasonografi ve MSAFP analizleri uygulanmalıdır.
(Cevap C)
E. Nulligravida
Parite, canlı doğan fetus sayısını ifade eder. Bu kadın multigravid ve nullipardır.
(Cevap C)
9. 41. gebelik haftasında; 2600 gr olarak doğan, boyu 48 cm, baş çevresi 34 cm olan bir yenidoğan
aşağıdakilerden hangi tanımlamaya uyar?
A. Matür SGA bebek
B. Prematür SGA bebek
C. Post matür SGA bebek
D. Düşük doğum ağırlıklı bebek
E. Matür normal ağırlıklı bebek
Normal term bebeklerin özellikleri;
38-42 haftalar arasında doğarlar.
2500-4000 gr. arasında ağırlıktadırlar.
42 haftadan sonra doğanlara postterm, 38 haftadan önce doğanlara preterm bebek denir.
4000 gr’ın üzerinde doğanlara LGA bebek, 2500 gr’ın altında doğanlara SGA bebek denir.
LGA bebek; diabetik anne çocuklarında görülür.
SGA bebek sebepleri;
Asimetrik;
Gebelikte çıkan hipertansiyon veya annenin diğer damar hastalıkları ile ortaya çıkan plasental yetmezlik
Anne yaşı >35
Gebelikte kilo alımı az
Multipl gebelik
Simetrik
61
DrTus.com 62
10. Aşağıdakilerden hangisi Bishop skoru hesaplanmasında dikkate alınan parametrelerden biri değildir?
A. Serviks pozisyonu
B. Gelen fetal kısmın perviksteki yüksekliği
C. Uterin kontraksiyon şiddeti
D. Servikal açıklık
E. Servikal silinme
Bishop skoru, obstetri pratiğinde yapılacak bir eylem indüksiyonunun ne derece başarılı olacağına dair bize fikir
veren bir skorlama yöntemidir. Aşağıdaki tabloda Bishop Skorlamasında baktığımız parametreler ve skorlaması
verilmiştir.
0 1 2 3
62
DrTus.com 63
(Cevap C)
11. Gebelerde ilk trimestride yapılan Down sendromu taramasında aşağıdakilerden hangisinin maternal
serum düzeyi diğerlerine göre daha güvenilirdir?
A. AFP
B. Gebelik ilişkili plazma proteini A
C. Serbest östriol
D. Total HCG
E. Đnhibin A
AFP A şıkkındadır, hem tek başına hem de üçlü testte bakılmakta ve Down sendromu tanısında kullanılmaktadır.
Ancak soruda ilk Trimestir vurgulandığında A şıkkı çeldiricidir. (AFP 16-19. haftalar arasında güvenilir sonuçlar verir.)
Ilk Trimestinda AFP’nin yolk sak orjinli olduğu oysa maternal serum AFP’nin fetal karaciğer orjinli olduğu bilinmektedir.
Antenatal takipde en erken yapılan tarama testi 12-14 haftalarda yapılan NT testtir.
Ilk trimester Down sendromu taramasında maternal serum analizi, USG’li değerlendirme ya da bunların ikisi veya idrar
analizi yapılabilmektedir. Ilk trimesterde maternal serumda en önemli gösterge serbest beta-HCG ve gebelikle ilişkili
plazma protein A (PAPP)dir. Serbest beta-HCG seviyesi 1.79 mom, PAPP seviyesi yaklaşık 0.43 mom’dur. Total
HCG diğer çeldirici şıktır.
16-20 hf. Arasında yapılan triple testte beta-HCG, AFP ve E3 bakılmaktadır. Her üç değerin düşük olduğu olgularda
Trizomi 18; sadece AFP’nin düşük olduğu olgularda Trizomi 21 düşünülmelidir.
USG taramasında kısa femur ve kalpde hiperekojen dansiteler down sendromu için uyarıcı olabilir ama hiçbir zaman
spesifik değildir.
Down sendromunda kesin tanı genetik inceleme ile konur. Bu amaçla amniyosentez yapıldığında öncelikle hücre
kültürü yapılarak genetik inceleme yapılır.
(Cevap B)
13.Aşağıdaki durumların hangisinde 16-18 haftalık bir gebenin maternal alfa fetoprotein seviyesi düşüktür?
A. Intestinal obstrüksiyon
63
DrTus.com 64
B. Üriner obstrüksiyon
C. Kromozomal trizomiler
D. Oligohidroamnios
E. Polikistik böbrek
Down sendromu ve üçlü tarama testi; doğumda ensık görülen mental retardasyonun başlıca nedenlerinden biri
Down sendromudur. 35 yaş üstü gebeliklerde risk önemli ölçüde artmıştır. Test gebeliğin 16-20. haftalarında tercihen
16-18. haftasında yapılır. Maternal serumda AFP, estriol ve hCG birlikte bakılır.
Hasta yaşı sigara içip içmediği diabet ve ırk ve çoğul gebelik durumunda sorulacak hastanın yaşı ve üçlü hormon
düzeyinde yüklenerek üçlü test yapılır. Down sendromlu olgularda AFP düzeyi azalmıştır. Üçlü test sonucuna göre
risk 1/250 veya üzerinde ise hastaya prenatal tanı önerilir. Test Down sendromu olup olmadığını göstermek için değil
detaylı bilgi sağlamak için kullanılır. Anormal sonuçları kromozomları araştırmak için genetik amniosentez izlemelidir.
(Cevap C)
14. Üçlü testte bakılan parametreler aşağıdaki seçeneklerden hangisinde en doğru olarak verilmiştir?
A. Alfa-Feto protein (AFP), Beta hCG, Estradiol
B. Human Plasental Laktojen (HPL), Beta hCG, Estriol
C. Progesteron, AFP, Beta hCG
D. AFP, alfa hCG, Estriol
E. AFP, Beta hCG, Estriol
15. Ultrasonografik değerlendirmede serbest yüzen, dalgalanan koroid pleksus aşağıdakilerden hangisini
64
DrTus.com 65
olasılıkla düşündürür?
A. Hidrosefali B. Aqueductus stenozu
C. Karoid pleksus kisti D. Serebral atrofi
E. Serebellar tümör
Hidrosefali
Serebrospinal sıvının artışına bağlı olarak beyin lateral ventriküllerindeki genişlemeye denmektedir. USG’de koryoid
pleksus yapıları sarkmış yüzer halde izlenir. Buna dangling bulgusu denir.
(Cevap A)
17 Aşağıdaki presentasyon ve pozisyon şekillerinden hangisinde term fetüsün vajinal yolla doğurtulması
olanaksızdır?
A. Sinsiput
B. Ayak gelişi
C. Alın gelişi
D. Asinklitismus anterior
E. Mentum posterior
65
DrTus.com 66
C. Löşi seroza
D. Löşi flava
E. Löşi alba
• Endometriumda uterusta kalan desiduanın yüzeyel tabakası loşi olarak atılır.
• Loşi: postpartum olan akıntıdır.
• Loşi rubra: Puerparal ilk 3-4 günde kan plasenta membranları, desidua, fetal verniks kaseoza ve mekonyum
içerir.
• Loşi fusca: kahverengidir
• L. seroza: 4-6 . günlerde
• Loşi flava (veya purulenta): reperatif endometrial faz (fizyolojik endometritis)da, yeşil renklidir.
• Loşi alba: 3. haftada
• 1. haftanın sonunda loşi: lökosit, nekrotik desidual , servikal mukus ve çeşitli mikroorganizmalar içerir.
• 2. haftanın sonunda loşi: dejenere desidual hücreler, lökosit, yağ, mukus, bakteri içerir.
(Cevap A)
20.Đntraamniotik enfeksiyonu olan bir gebede preterm doğum eylemini başlatan en önemli faktör hangisidir?
A. Gebede CRP yüksekliği
B. Amniyotik sıvıda bakteri kolonizasyonu
C. Periferik kanda beyaz hücre sayısında artış
D. Amniyotik sıvıda IL-6- artışı
E. Amniyotik sıvıda glukoz düzeyinin azalması
Koriyoamlnionit varlığında ilk ve en önemli olay bakterilerin amniyotik sıvıdaki kolonizasyonu ve enfeksiyon
yapmalarıdır. Bakteriler bir kez kolonize olduklarında, amniyon epitelindeki monositleri uyarırlar bu monositler, bazı
sitokinleri (IL-1, IL-6 TNF) salgılatır. Bu sitokinler araşidonik asit üzerinde PGE2 ve PGF2-A’yi uyararak
myometriyumda kontraksiyonları başlatır. Bakteri kolonizasyonu ayrıca membranlarda amniyotik hücreleri yıkıma
uğratarak fosfolipaz salınımına yol açabilir ve bizzat bakterilerinin kendileri fosfolipaz ve endotoksin salgılayarak
amniyotik hücreleri uyarır preterm eylemi başlatır.
Bu soru için IL-6 diyenler oldu. William’s Obstetrics kitabından aldığımız metin ve şekle baktığımızda cevabın “Bakteri
kolonizasyonu“ olduğu kesindir. IL-6 ile ilgili gerçek bilgi şudur:
IL-6 doğum eylemini başlatan bir mekanizma olmasından daha çok amniyotik kavitenin mikrobiyal invazyonunun
saptanmasında, spontan preterm doğum riski alan gebelerin saptanmasında duyarlı ve hızlı bir testtir.
(Cevap B)
21. 34 haftadan önce gerçekleşen preterm doğumlarda anneye kortikosteroid veril-mesi aşağıdaki fetal-
neonatal komplikasyonların hangisinin görülme sıklığını azaltmaz?
A. Bronkopulmoner displazi
B. Respiratuvar distres sendromu
C. Periventriküler kanama
D. Neonatal ölüm
66
DrTus.com 67
E. Nekrotizan enterokolit
Đşte daha önce aynen sorulmuş bir TUS sorusu daha!!! Eylül 2001’de aynı soru sorulmuştu. Bu soru da, bizlere
çıkmış TUS sorularını tekrar çözmenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösteriyor.
Preterm eylemde gebeye steroid fetal akciğer matürasyonu için verilir. Böylece yeni doğan bebek hipoksik
komplikasyonlardan korunur. Şıklardan dördü hipoksik komplikasyon, biri ise (Bronkopulmoner displazi) fazla oksijen
verilmesini yani hiperoksik komplikasyondur. Herhangi bir enfeksiyon bulgusu yoksa 24-34 gebelik haftasındakilere
fetal akciğer motivasyonunu indüklemek için im. 12 mg. betametazon ve 24 saat içinde tekrar bir doz uygulanır.
Optimal faydaya 2. dozdan 24 saat sonra ulaşılır ve 7 gün sürer.
Kortikosteroidler pulmoner surfaktan oluşumunu hızlandırır ve neonatal ölümleri, serebral hemoraji ve nekrotizan
enterokolit oluşumunu azaltır. PTL ve PROM’da kortikosteroid tedavisinin yararı belirgindir. Kortikosteroid tedavide
annede ve infantta artmış enfeksiyon riski, maternal glukoz toleransında bozulma gözönünde bulundurulmalıdır
(özellikle diabetik hastalarda).
Kortikosteroid alan diabetik anneler kolaylıkla diabetik ketoasidoza girer ve insüline ihtiyaç duyar, yakın takip gerekir.
Enfeksiyon yokluğunda haftalık steroid dozları önerilir ancak yararı kanıtlanmamıştır.
Bu soruda doğru cevap bronkopulmoner displazidir. Yapılan çalişmalarda Antenatal kortikosteroidler prematür
rüptürün oluşmasında etkilimidir? Adlı çalışmada, Kortikosteroidler RDS, NEK ve intraventriküler kanama ve
nonatal ölüm riskini azalttığı belirtiliyor.
Preterm doğum öncesi maternal kortikosteroid tedavisinin anne ve bebek üzerine etkilerini özetleyecek
olursak;
1) RDS
2) Periventriküler kanama
3) Nekrotizan enterokolit
4) Neonatal ölüm
5) PDA
6) Nörolojik anomaliler de azalma gözlenirken
* Bronkopulmoner displazi
A. 1, 2 ve 3 B. 1 ve 2
C. 2 ve 3 D. Sadece 1
E. Sadece 3
Estrojen, progesteron ve human plasental laktojen (HPL) hormonları plasentadan salgılanır. HPL insülin rezistansını
arttırarak karbonidrat metabolizmasında değişikliklere yol açar. Progesteron ve daha az ölçüde de estrojen ayrıca
maternal insülin rezistansını da arttırır.
(Cevap A)
23. 13. Glukoz tolerans testi ile gestasyonel diyabet taraması aşağıdaki durumlardan hangisi için gerekli
değildir?
67
DrTus.com 68
A. Persistan glukozüri
B. Ailede diyabet anamnezi
C. Daha önce ölü doğum hikayesi
D. Daha önce iri doğum hikayesi
E. Daha önce prematür doğum hikayesi
Glukoz intoleransı olan hastalarda preeklampsi eklampsi gelişmesi, enfeksiyon, fetal makrozomi, polihidramniyos,
zor doğum, postpartum hemoraji sık görüldüğü için gebeliklerin diyabet yönünden taranmaları önemlidir. Gestasyonel
diyabet taraması en iyi hasta birkaç gün yüksek kalorili beslendikten sonra yapılır. Bir gece açlıktan sonra bir kan
örneği alınır ve hasta %50 solusyon içinde 100gr şeker alır. 1, 2 ve 3. saatte kan alınır ve açlık: 105 mg/dL, 1.
Saat:190mg/dL, 2. saat:165 mg/dL veya 3. saat:145mg/dL değerlerinden herhangi ikisinin yüksekliği patolojik kabul
edilir.
(Cevap E)
24. 5. Gebeliğin indüklediği hipertansiyonda hangisi plazmada normal gebelere göre yüksek bulunur?
A. Aldosteron
B. Anjiotensin 2
C. Renin
D. Atriyal natriüretik faktör
E. ADH
Gebeliğin indüklendiği hipertansiyon; Etyoloji bilinmemekle birlikte insan gebeliğine özgüdür. Plasentasyona
yetersiz maternal vasküler yanıt, endotelyal disfonksiyon, genel vazospazm, trombositlerin aktivasyonu ve anormal
hemostaz suçlanmaktadır. Preeklamptik hastalarda 3. trimestrde anjiotensinojene karşı normal resistansın
kaybolduğu bildirilmiştir. Gebeliğin indüklendiği hipertansiyonda Atrial natri üretik faktör artmış olarak bulunur.
(Cevap D)
25. 22 yaşında Gravide 2, Para 0 ve 32 haftalık gebe hasta, rutin takibinde kan basıncı 166/114 bulunuyor. 7 haftalık
gebe iken ilk prenatal vizitinde kan basıncı 144/92 idi. Son vizitinde idrar tahlilinde 3+ protein bulunuyor. Daha
önceki bir tahlilinde ise 1+ bulunmuştu. Migren hikayesi olmamasına rağmen sürekli baş ağrısından şikayet
ediyor. ALT ve AST’si sırası ile 92 ve 105’e çıkmış.
Bir antihipertansifajan ve magnezyum sülfat başladıktan ve betametazon verdikten sonra ne yaparsınız?
A. Gebeliğin kalan kısmında yatar istirahati.
B. 37. haftaya kadar yatak istirahati, sonra fetal akciğer maturitesi için amniosentez, sonra doğum.
C. Acil doğum indüksiyonu.
D. Acil C/S ile doğum.
E. Takibe devam.
Ağır preeklampsi kan basıncının 160/110’den ve günlük proteinürinin 5000 mg.dan fazla olmasıdır. Bu hasta bu
kriterlere uymaktadır. Ağır preeklampsinin nihai tedavisi fetusun doğurtulmasıdır. Anneyi stabilize etmek için
antihipertansifler ve magnezyum sülfat verilmelidir. Bu hastada akciğer maturasyonu için Betametazon verilmelidir.
Đndüksiyon 48 saat içinde baş ağrısının geçmesi durumunda ve karaciğer ponksiyon testlerindeki yükselmenin
durması durumunda daha fazla geciktirilmemelidir. Anne stabil olduğunda, tahmin edilen vajinal doğum için
indüksiyon yapılır. Bu tadavinin bir parçası olarak prostoglandinlerle olgunlaşma, amniotomi ve pitosin kullanılabilir.
Vajinal doğum belli bir sürede geçekleştirilemezse, C/S yapılmalıdır.
(Cevap C)
26. Eklemptik bir hasta 3. trimesterde acile başvuruyor. Konvulziyonları MgSO4 ile kontrol altına alınan
hastanın tansiyonları halen yüksek seyrediyorsa antihipertansif ajan olarak aşağıdakilerden hangisini
tercih edersiniz?
68
DrTus.com 69
A. Diazoksit
B. Na nitroprussit
C. Hidrolazin
D. Trimetorfan
E. Nitrogliserin
Eklemptik gebelerde hipertansiyonu kontrol altına almak için özellikle uteroplasental kan akımını azaltmayan
hidrolazin tercih edilmelidir. Diazoksit çok güçlü arterioler vazokonstrüksiyon yaptığı için tercih edilmez.
(Cevap C)
27. 32 haftalık bir gebeye preeklempsi tedavisi için magnezyum sülfat veriliyor. Bu hastada
hipermagnezeminin en erken klinik bulgusu nedir?
A. Derin tendon reflekslerinin kaybolması
B. Flask paralizi
C. Solunum arresti
D. Hipotansiyon
E. Strupor
Magnezyum fazlalığı vücutta yaygın nöromusküler depresyon oluşturur. Klinik olarak ağır hipermagnezemi,
magnezyum içeren antiasid alan ileri dönem kronik böbrek yetmezlikli hastalar hariç nadir olarak görülür.
Obstetrikte preeklempsi tedavisinde parenteral magnezyum sülfat (MgSO4) kullanarak makul düzeylerde
hipermagnezemi (4 meq/L üstü) oluşturulur ve derin tendon refleksleri baskılanana kadar MgSO4 verilir. Magnezyum
düzeyinin daha fazla yükselmesi ile giderek artan güçsüzlük, kuadripleji ve bazen göğüs kaslarının da katılımı ile
solunum arresti ortaya çıkabilir.
Hipotansiyon, magnezyumun doğrudan arteriolar gevşetici etkisi ile oluşabilir. Mental değişiklikler geç dönemde ortaya
çıkar ve komaya kadar ilerleyen somnolans gelişebilir.
(Cevap A)
28. Primigravide, tansiyon 160/110 olan hastada kronik hipertansiyon lehine yorumlanamayan hangisidir?
A. Kanda ürenin 20 mg fazla olması
B. Kanda 1mg’dan yüksek kreatinin
C. 24 saatlik idrarda 500 mg protein
D. Gözde eksuda
E. Ürik asit düzeyi yüksekliği
Gebedeki hipertansiyon’un kronik mi yoksa gebeliğin indüklemesine mi bağlı olduğu kronik hipertansiyon’un lehine
olan şu bulgularla ayırdedilir:
1. Retinal hemoraji, eksüda
2. Kanda ürenin 20 mg/dl üzerinde olması
3. Kreatinin 1 mg/dl’den yüksek olması
4. Ürik asitin yüksek olması
DĐKKAT
Ürik asit artışının olması preeklampsi göstergesidir. Düşük ve normal oluşu kronik hipertansiyondur. Ürik asit 6
mg/dl’den fazla çıkarsa preeklampsi tabloya eklenebilir.
(Cevap C)
29. Eklamptik bir gebede konvülziyon görülmesi durumunda ilk yapılması gereken aşağıdakilerden
hangisidir?
A. Magnezyum verilmesi
69
DrTus.com 70
30. Abruptio placenta düşünülen bir gebe kadında, doğumda spinal anestezinin tercih edilmeme sebebi
aşağıdakilerden hangisi olabilir?
A. Kompansatuar vazokonstriksiyonu önleyebilmesi
B. Fibrinolitik sistemi aktive edebilmesi
C. Uterusun relaksasyonuna yol açabilmesi
D. Neonatal solunumu deprese edebilmesi
E. Maternal oksijenasyonu bozabilmesi
31. Sensitize olmamış Rh (-) uyuşmazlığında hangi uygulamadan sonra Rhogam yapılmasına gerek yoktur?
A. Amniosentez
B. Doppler USG
C. Korionvillus biyopsisi
D. 1. trimestirdeki küretaj
E. Mol boşaltılması
Rh(-) uyuşmazlığı durumlarında fetal eritrosit transplasental geçişini artıran faktörler şunlardır:
1- Abortuslar
2- Amniosentez
3- Plasenta previa dekolmanı
4- Abdominal travma
5- Eksternal versiyon
6- Sectio
7- Multipl gebelik
8- Inutero ölüm
9- Kordosentez
10- Küretajlar
Dopler USG external uygulanabilen ve noninvazif bir işlem olduğundan Rhogam yapmaya gerek yoktur.
(Cevap B)
70
DrTus.com 71
32. Üçüncü trimesterde üriner sistem enfeksiyonu tedavi etmek için seçilecek antibiyotik aşağıdakilerden
hangisi olmalıdır?
A. Sefalosporinler
B. Tetrasiklin
C. Sülfonamidler
D. Nitrofurantoin
E. Siprofloksasin
Oldukça etkili olmalarına rağmen gebeliğin son birkaç haftası boyunca sulfonamidlerden sakınılmalıdır. Çünkü onlar
albümine bağlanmak için bilirubin ile yarışırlar, bu da neonatal hiperbilirubinemi riskini artırır. Nitrofurantoin
gebelikteki bulantı etkisinden dolayı iyi tolere edilemeyebilir. Aynı zamanda yeni doğanda eritrosit fosfat
dehidrojenaz eksikliğinden dolayı hemoliz ihtimalini artırdığından geç gebelikte bu ilacın kullanılmasından
sakınılmalıdır. Fetuste dişlerde boyanma yaptıklarından dolayı tetrasiklinler kontrendikedir. Bundan dolayı gebelikte
ĐYE için en uygun tedavi seçimi ampisilin ve sefalosporinlerdir.
(Cevap A)
34. Aşağıdakilerden hangisi gebelikte görülen HBV enfeksiyonu ile ilgili olarak yanlıştır?
A. 1. trimesterde ortaya çıkan maternal enfeksiyon fetusta hastalığa neden olmaz
B. Enfeksiyon yenidoğanda asemptomatik olarak gözlenebilir
C. iv ilaç kullanan annelerin infantları büyük risk altındadır
D. Akut 3. trimester maternal enfeksiyonları prema-türite insidansını önemli ölçüde artırır
E. HBV bulaşan gebe kadın da terme kadar beklenir, doğum sonrası hem anne hem de infanta HB
immünglobulini uygulanır
1. trimesterde geçirilen maternal HBV enfeksiyonu fetal hastalığa genellikle sebep olmazken, akut 3. trimester
enfeksiyonları prematürite, fetal morbidite ve mortalitede artışa sebep olurlar. 3. trimesterde hepatit enfeksiyonunun
fetusa geçme olasılığı %67’dir. HBV enfeksiyonuna maruz kalan anneye hem hepatit aşısı hem de HB immunglobulini
yapılır. HB immunglobulini 1 ay sonra tekrarlanır. HB aşısı ise 1. ve 6. aylarda tekrarlanır.
(Cevap E)
71
DrTus.com 72
(Cevap A)
Pulmoner hipertansiyon, herhangi bir nedenin saptanamadığı primer formda veya altta yatan kardiyak veya vasküler
hastalıklara bağlı olarak gelişen sekonder formda olabilir. Ancak hangi nedene bağlı olursa olsun maternal ve fetal
mortalitenin yüksek olması nedeniyle gebelik sırasında hayati tehdit eden bir hastalıktır. Ciddi pulmoner
hipertansiyonda maternal mortalite %50’nin üzerindedir.
Gebeliğin Kesin Kontrendikasyonları
- Pulmoner Hipertansiyon
- Aortik kökün belirgin dilatasyonu ile giden Marfan Sendromu
- Aorta Koarktasyonu
- Dilate Kardiomyopati
- Eisenmenger kompleksi
- III ve IV. Derece kalp yetmezliğ
(Cevap E)
37. Anneden fetusa geçen hangi patojen fetusta ağır fetal osteokondrit ve periostite yol açar?
A. Toxoplasma
B. Rubella
C. Treponema
D. Klamidya
E. Sitomegalo virus
Rubella ilk 3 aylık dönemde konjenital kalp hastalığı (PDA) vs. zeka geriliği, katarakt ve sağırlığa yol açar.
Treponemalar yanlızca ikinci trimestır sonunda fetusu invaze etkilediklerinde sifilise neden olurlar ve çok sayıda
kemiği tutarak öldürücü fetal osteokondrite ve periostite yol açarlar.
(Cevap C)
38. Đlk gebeliğinde ikiz doğum yapan kadına ne denir?
A. Nullipar
B. Multipar
C. Primipar
D. Multigravit
E. Adolesan
72
DrTus.com 73
1. Otuz beş haftalık bir gebe vaginal kanama ve kontraksiyonların başlaması şikayeti ile başvuruyor. Yapılan
muayenesinde hassas bir karın ve uterus tonusunda artış saptanıyor. Hastada ablasyo plasentadan
şüpheleniliyor.
Aşağıdaki bulgulardan hangisi bu tanıyı destekleyici önemli bir patolojik bulgu değildir?
2. Vaginal doğumdan dokuz gün sonra vaginal kanama şikayeti ile gelen hastada öncelikle aşağıdakilerden
hangisi düşünülmelidir?
A) Plasenta retansiyonu
B) Ablasyo plasenta
C) Koagülasyon defekti
D) Uterus atonisi
E) Epizyotominin açılması
3. Preeklampsi tanısı almış ve bu amaçla magnezyum sülfat kullanılan bir hastada hipertansif ataklar oluyor.
Aşağıdaki ilaçlardan hangisinin bu hastada kullanılması uygun değildir?
A) Nifedipin
B) Minoksidil
C) Labetolol
D) Proprounolol
E) Hidralazin
4. Menstrual periyodu 3 sene önce sona ermiş 61 yaşındaki kadın 3 gün önce başlayan vajinal kanamadan şikayet
ediyor. Hasta obez, hipertansiyon ve insulin bağımsız DM hikayesi var. Hayatının çoğunda düzensiz periyotları
olmasına rağmen 1 kez gebe kalmış ve 1 kez doğurmuş. Menapoza bağlı hafif bazı semptomları var fakat hormon
replasman tedavisi hiç almamış.
Bu vakaya en uygun yaklaşım aşağıdaki-lerden hangisidir?
73
DrTus.com 74
E) Histerektomi yapmak
5. Yukarıdaki sorudaki hastada yapılan testler sonucu endometrial hiperplazi saptanmıştır. Hastaya sonucu
iletmek için görüştüğünüzde tanınızın içeriği hakkında çok endişeli olan hastaya hangi bilginin verilmesi
uygundur?
A) Endometrial hiperplazi endometrial kanser riskini artırmaz.
B) Endometrial hiperplazi endometrial kanser için sadece risk faktörüdür.
C) Kanser gelişme ihtimali çığunlukla sitolojik atipi deresine bağlıdır.
D) Kanser gelişme ihtimali çoğunlukla histolojik atipi deresine bağlıdır.
E) Endometrial hiperplazi endometriumun non-invazif, yüzeysel bir kanseridir.
6. Konbine oral kontraseptif kullanan otuz dört yaşındaki bir kadında hap kullanımı ile aşağıdakilerden
hangisinin insidansında belirgin bir azalma beklenmez?
A) Romatoid artrit
B) Premenstrüel sendrom
C) Ektopik gebelik
D) Osteoporoz
E) Servikal displazi
7. Yirmi beş yaşında Gravida 3, Para 2, 38 haftalık kadın doğum için başvurduğunda ani başlayan karın ağrısı ve
parlak kırmızı vajinal kanamadan şikayet ediyor. Muayenede uterusu sert ve palpasyona hassas bulunuyor ve
tokometre 1 ila 2 dakikada bir düzenli kontraksiyon gösteriyor. Fetal kalp monitörizasyonu fetal distres belirtisi
göstermiyor. 34 haftalıkken yapılan ultrasonda verteks prezentasyonunda normal infant görünüyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Doğum
B) Membranların erkan ruptürü
C) Plasenta akreata
D) Plasenta previa
E) Ablasyo plasenta
9. Elli iki yaşında bir kadın sıcak basması ve gece uykusunda sorunla başvuruyor. En son Menstruel
periyodu 6 ay önce olan ve ondan 1 sene öncesinde de düzensiz menstruasyonları başlamış olan hasta
için aşağıdaki testlerden hangisi tanıyı doğrulamada en yardımcıdır?
A) hCG B) TSH
C) FSH D) PRL
E) LH
74
DrTus.com 75
10. Otuz yaşında Gravida 1 Para 1 olan bir kadın menstruasyonlarında ağır krampları olduğunu söylüyor. Ağrının her
ay 3-4 gün işinden alıkoyacak kadar şiddetli olduğunu söylüyor.
Aşağıdakilerden hangisinin böyle bir duruma neden olma olasılığı en yüksektir?
A) Asherman sendromu B) Endometriozis
C) Adenomyozis D) Servikal stenoz
E) Uterin fibroidler
11. Bir önceki sorudaki hastanın düzenli periyodları var ve bir yıl önceki doğumundan sonda menstruasyon
sırasındaki akıntısının miktarı azalmış menstruasyonlar arası kanamaları yokmuş ve menstruasyon dönemi
dışında semptomları olmuyormuş. Doğumu komplikasyonsuz olmuş. Ancak postportum pap smear’ı servikal
displasi belirtileri göstermiş ve 8 ay önce loop elektrokoterle kan biyopsisi yapılmış. Muayenede uterusu dışında
palpabl kitlesi yok. Uterusu da hassas değil ve hafif anterofleks.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Asherman sendromu
B) Endometriozis
C) Adenomyozis
D) Servikal stenoz
E) Uterin fibroidler
12. Yukarıdaki sorudaki hastanın lezyonlarından biyopsi yapılıyor. CEA pozitif, S-100 antijeni ise negatif çıkıyor.
Bu hastada kesin tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Vulvanın adenokarsinomu
B) Vulvanın skuamoz hücreli karsinomu
C) Vulvar intraepitelyal neoplazi
D) Vulvanın melanomu
E) Vulvanın Paget hastalığı
13. Otuz altı yaşında, Gravida 3, Para 2 hasta sürekli düzenli adet gördüğü halde son 8 haftadır hiç adet görmeme
şikayetiyle başvuruyor. Önceleri endişelenmemiş, çünkü 3 yıl önce son çocuğunun doğumundan sonra RĐA
yerleştirilmiş. Ancak serum gebelik testi hamile olduğunu doğruluyor. Fizik muayenede servikal osda teller
görünüyor. Pelvik USG 8 haftalık gebeliği gösteriyor.
Bu vakaya en uygun yaklaşım aşağıdaki-lerden hangisidir?
A) Takip edilir.
B) RĐA’ı uzaklaştırmak için tellere nazik traksiyon yapılır
C) Septik abortusu engellemek için uterusa dilatasyon ve boşaltma yapılır.
D) Septik abortusu engellemek için proflaktik antibiyotik verilir.
E) KUB ve üst radyogragiler RĐA ve fetus arasındaki bağlantıyı belirlemek için yapılır.
14. Endometrial karsinom tanısı almış bir hasta size sevk ediliyor. Hasta ve partneri tedavi ve prognoz hakkında bilgi
almak istiyorlar. Hasta özellikle yapılması gereken cerrahi tedavi ve uzun dönem prognozu hakkında
endişeleniyor. Siz de ona bunun kanserin evresine bağlı olduğunu anlatıyorsunuz. Klinik olarak evrelendirilemsine
rağmen cerrahi olarak da evrelendirileceğini anlatıyorsunuz.
Endometrial karsinomun cerrahi evrelemesi hangisini içermez?
A) Pelvik ve aurtik lenf nodu örneklemesi
B) Bilateral salfingo ooferektomi.
75
DrTus.com 76
15. Bir önceki sorudaki hastaya endometrial kanserin doğal gidişatı hakkında bilgi vermeye devam ediyorsunuz.
Aşağıdakilerden hangisi endometrial kanserin özelliklerinden değildir?
A) Östrojene duyarlı neoplazmdır.
B) En çok direk yayılımla yayılır.
C) En sık jinekolojik kanserdir.
D) Jinekolojik kanserler arasında en sık ölüme neden olandır.
E) Primer olarak cerrahi eve postoperatif radyoterapiyle tedavi edilir.
16. Yirmi beş yaşında kadın hasta sağ labiasında tek bir lezyonla başvuruyor. Lezyon ağrısız ve bir haftadır mevcut.
Daha öncesinde benzer bir şişliğinin olduğunu belirtiyor. Muayende hepsi birbirine benzeyen 1/2x1/4 cm.
boyutunda daha büyük ağrısız, geniş tabanlı lezyon ve 1/4 cm. çapında küçük 3 lezyon daha tespit ediliyor.
Aşağıdakilerden hangisi bu lezyonu tedavi etmekte kullanılmaz?
A) Tropikal triklor asetik asit
B) Kryoterapi
C) Tropikal %25 podofilin
D) Tropikal ketokonazol
E) Tropikalimikuimod (Aldara)
17. Yirmi beş yaşındaki kadın hasta kendi kendini muayenesi sırasında memesinde sert, lastik kıvamında, 1,5 cm.
çapında kitle tespit ediyor ve size başvuruyor. Muayenede deri değişikliği, memebaşı akıntısı, meme hassasiyeti,
lenf nodu büyümesi tespit edilmiyor. Hastanın bilinen kanser hikayesi bulunmuyor. Yapılan ultrasonda 2 cm.
çapında solid bir kitle tespit ediliyor.
Bundan sonraki izlenmesi gereken yol aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tanı fibroadenomdur, ileri tetkike gerek yoktur.
B) Mammografi
C) Geniş lokal eksizyon
D) Gözlem veya ince iğne aspirasyonu
E) Mastektomi
18. 29 yaşında Gravida 1, Para 1 kadın, doğumdan 6 hafta sonra sontrole geliyor. Gebeliğinin 3. trimosterinde
preeklampsi geliştiğini belirtiyor. Gelecekte tekrar çocuk sahibi olmak isteğini, bu hastalığın kişisel sağlığını ve
doğurganlığını nasıl etkileyeceğini öğrenmek istiyor.
Aşağıdakilerden hangisi preeklampsi için doğru değildir?
A) Kronik hipertansiyon hikayesi olmadığı sürece esansiyel hipertansiyon gelişme riski değişmez.
B) DM gelişme riski artmıştır.
C) Sonraki gebeliklerinde rekürren preeklampsi geçirme riski %25’ten fazladır.
D) Düşük doz aspirin kullanmakla sonraki gebeliklerinde rekürren preeklampsi geliştirme riski azalabilir.
E) Preeklampsi kişisel yaşamını ve doğurganlığını etkilemez.
19. Sağ labium majusunda iki cm kitlesi olan bir hastada palpasyonla her iki inguinal bölgede lenfadenopati olmadığı
görülüyor. Hastanın lezyonundan yapılan biyopside yassı hücreli karsinom rapor ediliyor.
Aşağıdakilerden hangisi bu hastada uygulanabilecek en uygun tedavi yaklaşımıdır?
76
DrTus.com 77
A) Konkomitan kemoradyasyon
B) Basit vulvektomi
C) Radikal vulvektomi
D) Radikal vulvektomi ve bilateral inguinal lenfadenektomi
E) Kemoterapi ile tümörü küçülttükten sonra cerrahi
20. Elli beş yaşında bir kadında biyopsi ile servikste sınırlı, stromal invazyon derinliği 1,5 mm olan invaziv bir serviks
kanserine rastlanıyor.
Bu hastada en uygun tedavi yaklaşımı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Alınan biyopside cerrahi sınırlar temiz ise ek bir tedaviye gerek yoktur
B) Wertheim operasyonu yapılmalıdır
C) Kriyoterapi yeterlidir
D) Histerektomi yapılmalıdır
E) Konizasyon yapılmalıdır
21. Postpartum dönemde atoni kanaması geçiren bir hastada, laktasyon başlamadığı ve hipotiroidi bulguları ortaya
çıktığı saptanıyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Postpartum tiroidit
B) Hashimato tiroiditi
C) Sheehan sendromu
D) MEN tip 2
E) Lohusalık psikozu
22. 63 yaşında kadın hasta 6 haftadır süren postmenopozal kanama ile başvurmaktadır. Hastanın cinsel
hikayesinden 10 yaşında menarş ve ömür boyu oligomenoresi olduğu anlaşılıyor. Ömür boyu hafif kilolu olduğunu
belirtmekte ve şu anda da 225 Ibs ağırlığında, 5,4” boyundadır. 56 yaşında menopoza girdiğini ve hormon
replasman tedavisi almadığını belirtiyor. Yüksek-normal hipertansiyonu ve erişkinyaşta başlayan DM dışına
belirgin bir hastalığı bulunmuyor. Oral hipoglisemikler dışındı da ilaç kullanmıyor.
Postmenopozal bir kadın kanamayla başvurursa aşağıdaki tetkiklerden hangisi başlangıç için en
önemlidir?
A) Pap smear B) Endometrial biyopsi
C) D&C D) Pelvik ultrason
E) Histereskopi
23. Bir önceki sorudaki hasta için en yüksek relatif risk aşağıdakilerden hangisidir?
A) Geç menopoz B) Düşük parite
C) Obezite D) DM
E) Endometrial hiperplazi
24. Yirmi beş yaşında kadın hasta primer infertilite tanısı ile başvuruyor. 20 yaşından beri senede 4-5 kere irregular
menstruasyonları olan hasta, son üç yıldır korunmasız cinsel ilişkide bulunuyor. Boyu normal ve biraz obez olan
hastanın fizik muayenesinde meme gelişimi ve pubik kıllanması normaldir. Yüzeyde akneleri ve terminal
kıllanması (adölesan döneminden beri) bulunan hastanın pelvik muayenesi tamamen normaldir.
77
DrTus.com 78
25. Bir önceki sorudaki hastaya ovülasyon indüksiyonu için klomifensitrat başlanmıştır. Hasta 100,150 ve 200 mg.
Klomifen sitrata cevap vermemiştir.
Aşağıdakilerden hangisi ovulasyon olma ihtimalini artırmaz?
A) Kortikosteroidler
B) Siklik progesteron
C) Metformin
D) Kilo verme
E) Kan şekeri regulasyonu
26. 73 yaşında kadın hasta vulvar prurit ile başvuruyor. 3 aydır bu şikayetlerinin olduğunu, ağtifungal tedavi aldığını ve
tadavinin başarısız olduğunu belirten hastanın fizik muayenesinde atrofik vulva ve labiaminor ile majorün
yapışıklığı tespit ediliyor. Yapılan biyopsi sonucunda liken sklerozis tanısı konuyor.
Bu hasta için aşağıdaki tedavilerden hangisi en uygundur?
A) Topikal östrojen
B) Topikal testosteron
C) Topikal Ketokonazol
D) Oral östrojen
E) Oral ketokonazol
27. Yirmi beş yaşında kadın hasta hareketleme cinsel ilişki sırasında artan vulvar ağrı şikayetiyle başvuruyor. Sağ
labiasında da son 48 saatte artan şişlik tarif ediliyor. Muayenede sağ labianın medial tarafından 6 cm.lik hassas
bir kitle ve 1-2 cm. etrafına kadar uzanan eritem tespit ediliyor.
Aşağıdakilerden hangisi bu hastanın tedavisinde uygulanmaz?
A) Sitz banyosu
B) Đnsizyon ve drenaj
C) Word kateter yerleştirilmesi
D) Đğne ile drenaj
E) Antibiyotik
28. 23 yaşında Gravida 0, Para 0 kadın kontraseptif metodları hakkında bilgi almak istiyor. Sigara içmeyen ve bir kere
klamidya enfeksiyonu hikayesi mevcut olan hastanın annesi halen premenopozal meme kanseri tedavisi
almaktadır. Oral kontraseptif hap kullanımı için uygun olup olmadığını soran hastaya oral kontraseptiflerin
kontrendikasyonların anlatıyoruz.
Aşağıdakilerden hangisi oral kontraseptiflerin kontrendikasyonları arasında sayılmaz?
A) Pulmoner emboli hikayesi
B) 35 yaş üstü sigara içicisi
C) Anormal karaciğer fonksiyon testleri
D) Endometrium kanseri
E) Kardiyovastüler hastalık hikayesi
78
DrTus.com 79
29. Bir önceki sorudaki hasta internet üzerinden araştırmalar yapmış ve RĐA hakkında da bilgi almak istiyor.
Aşağıdakilerden hangisi RĐA (rahim içim araç) kontrendikasyonlarından sayılmaz?
A) Gebelik veya gebelik şüphesi
B) Salpinjit
C) Salpinjit hikayesi
D) Tanı konmamış vajinal kanam
E) Ektopik gebelik hikayesi
30. Yirmi beş yaşında Gravida 0, Parite 0 kadın bikornuat uterus tanısı almış olarak size başvuruyor ve çocuk sahibi
olmak istediğini söylüyor. Bikornuat uterusun gebeliği nasıl etkileyeceği hakkında bilgi almak istiyor.
Bikornuat uterus ile bağlantılı görülen en sık komplikasyon için aşağıdakilerden hangisini söy-lemek
uygundur?
A) Medikal veya cerrahi olarak düzeltiebilecek bir infertilite nedenidir,
B) Tekrarlayıcı düşüklere neden olur,
C) menbranların pereterm ruptürüne neden olur.
D) Makat veya diğer malprezentasyon nedenidir.
E) Bikornuat uterusun gebelik veya doğuma hiçbir etkisi olmayabilir.
31. Yirmi beş yaşında kadın sağ labiasında tek bir papül nedeniyle başvuruyor. Papül yaklaşık 1 cm. çapında hassas
değil. Fizik muayenede palpapl inguinal adenopati dışında herhangi bir bulgu saptanmıyor.
En son iki buçuk hafta önce cinsel ilişkide bulunduğu söylenen hasta için aşağıdaki testlerden hangisinin
istenmesi gereksizdir?
A) Gonore kültürü veya DNA probu.
B) Klamidya DNA probu.
C) RPR (sfiliz için)
D) HIV
E) HSV antikor titresi
32. Bir önceki sorudaki hastada karanlık alan mikroskopisinde hareketli spiroketler görülmüştür.
Aşağıdakilerden hangisi bu hasta için en uygun tedavidir?
A) Oral azitromisin
B) Oral asiklovir
C). IV asiklovir
D) Đ.M. benzatin penisilin G
E) IV penisilin G
33. Yirmi yaşında bir kadın hasta son 7 aydır hiç adetü görmeme şikayetiyle başvuruyor. Bu dönemde üniversiteye
başladığını ve stresinin arttığını ifade ediyor. Yeme alışkanlıklarını da değiştirdiğini, bu sebeple kilo verdiğini
belirtiyor.
Hayatında başka değişiklik olmadığını ifade eden hasta için aşağıdaki testlerden hangisi ilk önce
istenmemelidir?
A) TSH B) Beta - hCG
C) FSH D) Prolaktin
79
DrTus.com 80
E) USG
34. Bir önceki sorudaki hastada laborotuvar sonuçları normal tespit ediliyor.
Bu hastada östrojenizasyonu incelemek için aşağıdaki testlerden hangisi yapılmalıdır?
A) Progesteron challenge testi
B) ACTH stimulasyon testi
C) LH/FSH oranı
D) Östradiol miktarı
E) Endometrial biyopsi
35. Yukarıdaki hastanın uygun östrojenizasyonu olamdığı saptanıyor ve hasta kontrasepsiyon istiyor.
Bu hasta için aşağıdakileriden hangisi en uygundur?
A) RĐA
B) Depo provera
C) Kombine oral kontraseptif kullanımı
D) Premarin 0,625 mg. ve Provera 10 mg.
E) Siklik Provera 10 mg. (10 gün boyunca)
36. 71 yaşında kadın hasta hafif vajinal kanama şikayetiyle başvuruyor. Kanamanın 30 gün önce başladığını ve o
zamandan beri 3-4 defa olduğunu ifade ediyor. Başka bir şikayeti ve medikal hikayesi bulunmayan hastanın fizik
muayenesinde belirgin bir bulgu saptanmıyor. Zayıf görünümlü olan hastanın pelvik muayenesinde; uterus küçük
ve postmenopozal, overleri palpabl değil, vajina ve introitus’u hafif atrofik, ancak lezyon yok ve hemoroid
saptanmıyor. 8 ay önceki pap-smear sonucu normal olarak tespit edilen hastanın pelvik ultrasonunda intrauterin
kavitede 1x1,2 cm. boyutlarında lezyon saptanıyor.
Bu hastanın kanama nedeni için aşağıdakilerden hangisi en olasıdır?
A) Atrofi
B) Servikal kanser
C) Endometrial polip
D) Endometrial kanser
E) Hormonların aşırı salgılanması
37. Yirmi beş yaşındaki kadın yıllık vizitine geldiğinde karnının sağ alt kadranında senede 3-4 defa olan,
menstruasyonla bağlantısı olmayan künt bir ağrıdan şikayet ediyor. Menstrual periyotlarının biraz uzamış
olduğunu ve adetlerinin ağır geçtiğini, ancak genellikle düzenli olduğunu belirten hasta menstruasyonlar arasında
ve cinsel ilişki esnasında leke (spotting)den şikayet etmektedir. FM ve PM normal olan hasta için istenen TSH,
prolaktin ve Beta –hCG değerleri normal bulunuyor ve yapılan pelvik USG’de sağ overde 3.5 cm çapında ince
duvarlı, içi sıvı dolu ve septasyonu olmayan kist tespit ediliyor.
Bu hastanın en uygun tedavisi aşağıdaki-lerden hangisidir?
A) Ovaryan kistektomi yapılır.
B) Kist formasyonunu suprese etmek için oral kontraseptif hap başlanır ve bir sonraki vizite tekrar değerlendirilir.
C) 6-8 hafta içinde tekrar çağrılır ve pelvik ultrasonu tekrarlanır.
D) Normal olduğu söylenir ve ağrısını gidermek için NSAĐĐ başlanır.
E) Sağ oferektomi yapılır.
80
DrTus.com 81
38. Plasenta previa etkisiyle oluşan gebelerdeki perinatal ölümlerin sebebi en sık aşağıdakilerden hangisine
bağlıdır?
A) Membranların spontan ruptürü
B) Đntrauterin gelişme geriliği
C) Wasa previa
D) Prematur doğum
E) Konjenital malformsyonlar
39. Yirmi beş yaşındaki kadın hasta, kötü kokulu vajinal akıntıyla başvuruyor. Muayenesinde gri-yeşil renkli akıntı ve
servikdte çilek görüntüsü ve punktat epitelyal papillalar bulunmaktadır. Islak yaymada flajelli uniseluler
organizmalar mevcuttur.
Bu hastada etken organizma en olasılıkla aşağıdakilerden hangisidir?
A) Candida albicans
B) Trichamonas vaginalis
C) Gardinerella vaginalis
D) Bacteriodes fragilis
E) Haemophilus ducrei
40. Bir önceki sorudaki hastanın tedavisinde ilk tercih aşağıdakilerden hangisidir?
A) Azitromisin
B) Doksisiklin
C) Metronidazol
D) Seftriakson
E) Borik asit ile yıkama
41. Yirmi beş yaşında kadın hasta vajinal akıntı şikayetiyle acile başvuruyor. Spekulum muayenesinde sarı, mukoz
akıntı ve serviksi eritematöz görünümlü tespit ediliyor. Bimanuel muayenede serviksi harekete hassas olarak
tespit ediliyor ancak tespit ediliyor ancak uterin ve adneksiyal hassasiyet tespit edilmiyor. Vücut sıcaklığı
36,7derece, BK: 8400, vital ve laboratuar bulguları normal sınırlarda tespit ediliyor.
Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Vajinit
B) Servisit
C) Endomyometrit
D) Pelvik inflamatuar hastalık
E) Tubo-ovaryon abse
81
DrTus.com 82
43. Yirmi beş yaşında: gravida:1 parite:0, 38 haftalık gebe hasta ağır preeklampsi nedeniyle doğum indüksiyonu
amacıyla, magnezyum sülfat veriliyor. 4mg bolus, sonrasında saatte 2gram gidecek şekilde devamlı infüzyon
şeklinde alırken, hemşiresi tarafından patella refleksinin kaybolduğu ve solunumunun 6 dakika olduğu, uykuya
meyilli, ancak uyandırılabiliyor olduğu tespit ediliyor ve STAT magnezyum seviyesi isteniyor.
Aşağıdakilerden hangisi bu hastanın tahmini magnezyum seviyesi için en doğrudur?
A) 30 MEg/L
B) 20 MEg/L
C) 14 MEg/L
D) 8 MEg/L
E) 4 MEg/L
44. Bir önceki sorudaki hastada magnezyum tedavisinin kesilmesine ek olarak aşağıda-kilerden hangisi
yapılmalıdır?
A) Terbutalin uygulamak
B) Acil entübasyon
C) Kalsiyum glukonat uygulamak
D) Betametazon vermek
E) Başka bir şey yapılmaz
45. Yirmi beş yaşında, gravide:1, parite:1 kadın, oral kontresaptif hapların birkaçını kullanmadığı için planlanmamış
gebeliği oluyor ve elektif abortus yapılıyor. Doktoru üç ayda bir uygulanan medrogsiprogesteron (Depo – Provera)
tavsiye ediyor ve ilacın etki mekanizmasını anlatıyor.
Aşağıdakilerden hangisi medrogsiprogesteronun (Depo – Provera) etkilerinden biri değildir?
A) Servikal mukusu kalınlaştırır, sperm penetrasyonu azalır
B) Endometriumu implantasyona uygunsuz hale getirir
C) Uterus iç yüzünde atrofiye neden olur
D) Ovulasyonu suplese eder
E) Endometriumda hiperplaziye neden olur
46. Yirmi yaşında kadın, 7 aydır amenare şikayetiyle başvuruyor. 2-3 aydır, üniversiteye başladığından beri hiç
menstruel kanamasının olmadığını ifade ediyor. Kilo kaybı olmadığını, aksine kilo aldığını belirtiyor, ancak bunun
üniversitedeki diyet değişikliğine bağlı olduğuna inanıyor ve başka semptom tariflemiyor.
Bu hastanın tanısı için öncelikle aşağıdaki testlerden hangisine bakılması en uygundur?
A) TSH B) FSH
C) Prolaktin D) LH
E) Beta-hCG
47. Genel itibariyle kan şekerini iyi kontrol eden, insülin kullanımı gerektiren gestasyonel diyabeti olan kadın
için doğum zamanı ve şekli aşağıdakilerden hangisi olmalıdır?
A) Doğumun doğal olarak başlamasını beklemek
B) C/S önermek
C) Vajinal doğum önermek
82
DrTus.com 83
48. Otuz yaşındaki kadın vajinal akıntı ve karın ağrısıyla acile başvuruyor. Fizik muayenesinde vücut sıcaklığı 38,1
derece ve abdominal muayenesinde sağ üst kadran ve orta alt kadranda hassasiyet ve minimal peritoneal
bulgular tespit ediliyor. Spekulum muayenesinde mukuslu, sarı akıntı bulunuyor. Bimanuel muayenede ise
serviksi harekete hassas ve bilateral adneksiyal hassasiyet tespit ediliyor. Beyaz küresi 14.300 ve pelvik
ultrasonda uterus ve bilateral overler normal olarak görülüyor.
Bu vakada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Servisit
B) Endomeyometrit
C) Pelvik inflamatuar hastalık
D) Tubo-ovaryon abse
E) Apendisit
49. Bir önceki sorudaki hastanın tedavisi için aşağıdakilerden hangisi seçilmelidir?
A) Azitromisin
B) Doksisiklin 100mg PO BĐD (hastane dışında)
C) Seftriakson 250mg IM x 1 ve doksisiklin 100mg PO BID (hastane dışında)
D) Sefoksitin 2g IV 6 saatte gidecek şekilde ve doksisiklin 100mg PO BID (hastanede)
E) Ampisilin, gentamisin ve klindamisin IV (hastanede)
50. 27 yaşındaki kadın karın ağrısıyla acile başvuruyor. Hikayesinde bulantı ve anoreksi bulunan hastanın fizik
muayenesinde vücut sıcaklığı 38,1 derece ve abdominal muayenesinde sağ alt kadranda hassa-siyet ve minimal
peritoneal bulgular tespit ediliyor. Bimanuel muayenede serviksi harekete hassas ve sağ adneksiyal hassasiyeti
bulunan hastanın Beyaz küresi 14.300 ve pelvik ultrasonda normal uterus, normal sol over ve sağ over etrafında
bazı inflamasyon bulguları tespit ediliyor.
Bu vakada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Servisit
B) Endomeyometrit
C) Pelvik inflamatuar hastalık
D) Tubo-ovaryon abse
E) Apendisit
51. Mc – Cune - Albright Sendromuna bağlı gelişen bir puberte prekoks vakasında aşağıdakilerden
hangisinde belirgin bir artış beklenmez?
A) DHEA-S
B) Over boyutları
C) FSH - LH
D) Ovarial E2
E) Testosteron
52. Yirmidört yaşında, sekonder ovariyal amenore tanısı almış bir hastada ilk yapılacak tetkik aşağıdakilerden
hangisidir?
83
DrTus.com 84
A) Karyogram
B) Anti over antikorlarının tayini
C) Kemik yaşı tayini
D) TSH ölçümü
E) Östradiol ölçümü
53. Kombine oral kontraseptif kullanan 32 yaşındaki bir kadında hipertansiyon gelişiyor. Yapılan araştırmalar herhangi
bir organik patolojiyi göstermiyor ve bu durumun hap kullanımına bağlı olduğu düşünülüyor.
Aşağıdakilerden hangisi bu hastada gelişen hipertansiyon ile ilgili değildir?
A) Yüksek plazma renin aktivitesi
B) Artmış aldosteron salgısı
C) Yüksek anjiotensin düzeyleri
D) Sodyumun renal atılımında artış
E) Uzun süreli kullanım
54. Şüpheli ektopik gebelik tanısı almış bir hastada, tanı amacı ile yapılan endrometrial biyopsi yapılıyor.
Bu hastada biyopside aşağıdakilerden hangisinin bulunması durumunda laparoskopi yapmak uygundur?
55. Atipik adenomatöz hiperplazi nedeni ile TAH + BSO geçirmiş elli yaşındaki bir hastaya hormon replasman tedavisi
planlanıyor. Ancak, kızkardeşi ve annesinde Meme kanseri öyküsü olduğu öğreniliyor.
Bu durumda öncelikli olarak hangi ilacın seçilmesi en uygundur?
A) Isoflavin
B) Raloksifen
C) Vaginal estrojenli krem
D) Transdermal etinil östradiol
E) HRT verilmesi uygun değildir
56. Kemik yaşı ile kronolojik yaşı uyumlu olan, sekonder seks karakterleri normal gelişmiş bir amenore
olgusunda, östrojen ve progesteron verilerek kanama yaptırılamıyor ise aşağıdakilerden hangisi olası
değildir?
A) Müllerian agenezi
B) Rokitansky Kustner Hauser sendromu
C) Asherman sendromu
D) Himen Imperferatus
E) Swyer sendromu
57. Kırk üç yaşında, iki çocuk doğurmuş bir kadında sağ overde 3 cm çapında endometrioma ve pelviste
84
DrTus.com 85
58. Bethesda sistemine göre değerlendirilen kırk yaşındaki bir hastanın yaymasında LGSIL tespit edilmiştir.
Bundan sonraki aşama aşağıdakilerden hangisi olmalıdır?
A) Konizasyon
B) Histerektomi
C) Elektrokoter
D) Kolposkopi altında biyopsi
E) Üç ay sonra smear tekrarı
59. Yedi aylık bir gebelikte, hormonal sitoloji amacı ile yapılan pap-smear’de baskın olan hücreler
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bazal hücreler
B) Parabazal hücreler
C) Naviküler hücreler
D) Đntermedier hücreler
E) Süperfisiel hücreler
60. Đlk adetini 6 ay önce görmüş on beş yaşındaki bir kızda ultrasonografide tesadüfen sağ adneksial bölgede 4 cm
çapında bir kitleye rastlanılıyor.
AFP değerleri pozitif, HCG değerleri negatif olarak saptanan hastada ilk yapılması gereken
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Derhal operasyon ile kitlenin çıkartılması
B) Periyodik aralar ile takip edilmesi
C) Karyotip belirlenmesi
D) KOK ile bir aylık baskılama yapılıp, yeniden değerlendirilmesi
E) FSH ve LH değerlerine bakılması
61. Primer amenore nedeni ile müracaat eden on altı yaşındaki bir genç kızda, FSH yüksek (70 IU/ml) olup, över
biyopsisinde primordiyal foliküller mevcuttur.
Bu hastada olası tanı aşağıdakilerden hangisi olamaz?
A) Turner sendromu
B) 17-alfa- Hidroksilaz eksikliği
C) 3-Beta - Dehidrogenaz eksikliği
D) Akciğerlerde gonadotropin salgılayan malignite
E) Rezistans over sendromu
85
DrTus.com 86
62. Otuz dört haftalık bir gebede, aşağıdakilerden hangisinin varlığında acil doğum endikas-yonu yoktur?
A) Sinüzoidal patern
B) Non - reaktif NST
C) Geç deselerasyon
D) Sürekli bradikardi
E) Fetal kafa derisinde pH’nın 7.2’nin altında olması
63. Hormonal kontrasepsiyon amacı ile kulla-nılan MPA (medroksi progesteron asetat) aşağıdakilerden
hangisinin varlığında kombine oral kontraseptiflere tercih edilmelidir?
A) Viral hepatit geçrimekte olan kadın
B) Demir eksikliği anemisi olan kadın
C) Iskemik kalp hastalığı olan kadın
D) Konjenital kalp hastalığı olan kadın
E) Folikül kisti olan kadın
64. Hipofizer yetmezliği olan bir hastada ovulasyon indüsiyonu için ilk tercih edilmesi gereken ajan
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Klomifen sitrat
B) Bromokriptin
C) Đnsan menopozal gonadotropinleri
D) Deksametazon
E) Metformin
65. Yirmi beş yaşında ön kol ve bacakların alt yarısında koyu tüylenme yakınması ile başvuran hastanın sekonder
seks karakterleri normal, adetleri düzenlidir. Pelvik muayenesinde herhangi bir patoloji saptanmamıştır.
Aşağıdakilerden hangisi bu hastadaki bulguları en iyi tariflemektedir ?
A) Hipertrikozis B) Hirsutism
C) Defeminizasyon D) Virilizasyon
E) Polikistik over sendromu
66. 45 yaşında, adet düzensizliği, vazomotor yakınmaları olan hastanın follikül rezervi ile ilgili en doğru bilgi
aşağıdakilerden hangi tetkik ile elde edilebilir?
A) Estrojen
B) Progesteron
C) Testosteron
D) FSH
E) LH
86
DrTus.com 87
67. Yedi yaşında meme gelişiminin başlaması, pubik ve aksiler tüylenme yakınması ile getirilen bir kız
çocuğunda en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Granuloza hücreli tümör
B) Hipotalamik aksın erken aktivasyonu
C) Adrenal hiperplazi
D) Mc Cune Albright Sendromu
E) Hipotiroidizm
68. Yirmi dört yaşında yaklaşık altı ay içerisinde gelişen, şiddetli hirsutism, kliteromegali, temporal kellik yakınması
olan bir hastada bakılan serum testosteron değeri çok yüksek olarak tespit ediliyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Polikistik over sendromu
B) Adrenal hiperplazi
C) Adrenal adenom
D) Sertoli-leydig hücreli tümör
E) Testiküler feminizasyon
69. On sekiz yaşında primer amenore yakınması ile getirilen hastanın yapılan muayenesinde, boy uzaması başlamış,
kısmi meme gelişimi var, çok seyrek tüylenmesi vardır. Eksternal genitalya normal dişi, ancak yaklaşık beş cm kör
vajen vardır.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) 5 alfa redüktaz enzim eksikliği
B) Uterin herni sendromu
C) Komplet testiküler feminizasyon
D) Mülleryan agenezi
E) Gonadal agenezi
70. Progesteron çekilme testi negatif olan yirmi altı yaşındaki sekonder amenoreli bir hastada aşağıdaki tetkiklerden
hangisi etyolojiye yönelik en fazla yardımcıdır?
A) FSH B) Estrojen
C) Progesteron D) GnRH
E) Prolaktin
71. Altı yıldır menopozda olup, hormon replasman tedavisi almayan bir hastada kemik kaybının en fazla hangi
kemikte olması beklenir?
A) Femur başı B) Vertebra
C) Radius-ulna D) Humerus
E) Kafa kemikleri
87
DrTus.com 88
72. Primer amenore yakınması ile başvuran hastanın yapılan tetkiklerinde TSH, PRL normal bulunmuştur. Hastada
progesteron çekilme testi ile kanama olmamış, bunun üzerine verilen estrojen + progestin tedavisi ile kanama
olmuştur. Hastanın bakılan FSH düzeyi düşük bulunmuştur.
Aşağıdakilerden hangisi bu hasta için olası tanılardan olamaz?
A) Hamartom
B) Astrositom
C) Anoreksi nevroza
D) Kalman sendromu
E) Polikistik over sendromu
73. Estrojenin kontrendike olması nedeniyle hormon replasman tedavisi olarak tek başına progesteron
kullanan hasta için aşağıdakilerden hangisi beklenmez?
A) Endometriyal kanser riski düşüktür
B) Vazomotor yakınmaları azalır
C) Kemik kaybı yavaşlamıştır
D) Genital atrofi izlenmez
E) Ara kanamaları olabilir
74. Elli beş yaşında zayıf, üç yıldır menopozda olan hasta yaklaşık dokuz aydır devam eden vajinal kuruluk, ateş
basması ve uykusuzluk yakınmaları ile başvuruyor. Hastaya estrojen ve progestojen ile replasman tedavisi
başlanıyor.
Bu hastada bundan sonraki dönemde ilaca bağlı muhtemel gelişmelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi
yanlıştır?
A) Endometriyal kanser riski artmıştır
B) Kırık riski azalmıştır
C) Vajinal kuruluk semptomları geçer
D) Vazomotor yakınmalar geriler
E) Uykusuzluk yakınmaları düzelir
75. Akut vajinal kanama ile başvuran on altı yaşındaki genç bir kızda USG de yeterli endometriyumun varlığı
gösterilmişse kanamanın durdurulabilmesi için aşağıdaki yaklaşımlardan hangisi en doğrudur?
A) GnRH analogları
B) Bromokriptin
C) Mafenamik asit
D) Progesteron
E) Endometrium ablasyonu
88
DrTus.com 89
76. Postmenopozal dördüncü yılında olan bir hasta zaman zaman sızınta şeklinde pembe renkli kanamadan
yakınmaktadır. Yapılan jinekolojik muayenede herhangi bir patoloji tespit edilememiştir.
Bu hastada tanı için öncelikle aşağıdakiler-den hangisi yapılmalıdır?
A) Probe küretaj
B) Konizasyon
C) Histerosalfingografi
D) Servikal biyopsi
E) Kolposkopi
77. Yirmi beş yaşındaki bir hasta amenore yakınmasıyla başvuruyor. Progesteron çekilme testi negatif, serum
beta hCG negatif olarak tesbit edilen bu hastada amenore sebebini açıklamak amacıyla yapılabilecek en
anlamlı inceleme aşağıdakilerden hangisidir?
A) Serum TSH düzeyi
B) Serum LH düzeyi
C) Serum FSH düzeyi
D) Serum DHEA-S düzeyi
E) Serum GnRH düzeyi
78. Seksen günde bir adet gören bir hastanın yapılan tetkiklerinde FSH ve LH düzeyleri düşük olarak bulunuyor.
Bu hastada ovulasyon indüksiyonu için öncelikli olarak aşağıdaki ilaçlardan hangisi öncelikli
kullanılmalıdır?
A) Human menopozal gonadotropin
B) Klomifen sitrat
C) Bromokriptin
D) Deksametazon
E) GnRH analogları
79. Otuz yedi yaşında, sekonder amenore yakınması ile başvuran bir hastanın yapılan tetkiklerinde FSH düzeyi
yüksek olarak bulundu.
Bu hastada bundan sonra en uygun yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir?
A) Karyotip tayini
B) Over biyopsisi
C) Otoimmün hastalık taraması
D) Prematür menapoz tanısıyla estrojen replasman tedavisi başlanması
E) TAH+BSO
89
DrTus.com 90
80. Puberte prekoks yakınması ile getirilen sekiz yaşındaki bir kız çocuğunda yapılan tetkiklerde kemik
yaşının altı yaş ile uyumlu olduğu saptanmış ise en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir ?
A) Mc Cune Albright Sendromu
B) Primer hipotiroidizm
C) Hipertiroidizm
D) Đntrakranial kitle
E) Đdiyopatik santral puberte prekoks
81. Primer amenore yakınması ile getirilen on altı yaşındaki bir kız çocuğunun yapılan muayenesinde meme
gelişiminin ve adrenarşın olmadığı görülüyor. Genital muayenede eksternal genitalya normal dişi paternde, vajen
mevcut ve tam oluşmuş, USG de de uterus tespit ediliyor.
Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Primer gonadal yetmezlik
B) Komplet testiküler feminizasyon
C) 5 alfa redüktaz eksikliği
D) Konjenital adrenal hiperplazi
E) Mc Cune Albright Sendromu
82. Yukarıda tariflenen hastada öncelikle aşağıdaki laboratuvar testlerinden hangisi istenmelidir?
A) Progesteron çekilme testi
B) Kranial tomografi
C) Serum FSH ve LH düzeyi
D) Serum TSH ve prolaktin düzeyi
E) Karyotip tayini
83. Yedi aydır kombine oral kontraseptif kullanan 28 yaşındaki bir hasta son 4 aydır damlama tarzında kanama
yakınması ile başvuruyor. Yapılan USG de endometriyum kalınlığı 3 mm olarak tespit ediliyor.
Bu hastada en uygun yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kanama olduğunda günde 2 hap alması
B) Hap kullanımını bırakıp başka bir yönteme geçmesi
C) Estrojen dozunun artırılması veye estrojen eklenmesi
D) Dilatasyon ve küretaj
E) Progestojen içeriği daha yüksek bir hapa geçmesi
90
DrTus.com 91
84. Hirsutism şikayeti ile başvuran bir hastanın yapılan tetkiklerinde serum DHEA-S ve testosteron düzeyleri
normal bulunuyorsa bu hastada aşağıdaki tedavi seçeneklerinden en uygun olanı hangisidir?
A) Deksametazon
B) Depo Medrosiprogesteron Asetat
C) Kombine oral kontraseptif
D) Anastrazol
E) Flutamid
85. Yirmi beş yaşında, oligomenoresi olan bir hasta son dokuz gündür fazla miktarda pıhtılı kanama şikayeti ile
başvuruyor. Yapılan muayenesinde uterus normal büyüklükte, adneksler normal, USG de endometriyum 14 mm
ve düzensiz olaraktesbit ediliyor .
Bu hastada medikal tedavi olarak ilk seçenek aşağıdakilerden hangisidir?
A) Mafenamik asit
B) Progesteron
C) Estrojen
D) Danazol
E) Non-steroid antiinflamatuar ilaç
86. Kronik anovulasyonu olan normogonadotrop bir hastada klomifen sitrat ile ovulasyon elde edilememişse
bu aşamada aşağıdaki tedavi seçeneklerinden hangisi en uygundur?
A) Deksametazon
B) Bromokriptin
C) Human menopozal gonadotropin
D) GnRH analogları
E) FSH
87. Doğum esnasında ani, açıklanamayan solunum yetmezliği ve koagulopati gelişirse aşağıdaki tanılardan
hangisi öncelikle düşünülmelidir ?
A) Sepsis
B) Pulmoner tromboemboli
C) Amniyotik sıvı embolisi
D) Uterin rüptür
E) Toksik reaksiyon
88. Tekrarlayan birinci trimester düşükleriyle başvuran hastanın yapılan tetkiklerinde PTZ uzaması tespit edildi, diğer
tüm tetkikleri ise normal sınırlardaydı.
Bu vakaya en uygun yaklaşım aşağıdaki-lerden hangisidir?
A) Heparin ve aspirin tedavisi
B) Steroid tedavisi
C) Progesteron tedavisi
D) Lupus antikoagulan ve antikardiyolipin bakılması
E) Đntravenöz immunglobulin ile tedavi
91
DrTus.com 92
89. Otuz dört yaşında, G1P0 hasta 30 haftalık gebedir ve bugün hastaneye başvurudan yaklaşık 8 saat önce
prematür membran rüptürü vardır. Hastanın yapılan muayenesinde ateşi 38.4C, N:102/dk dır. Hastanın düzensiz
kontraksiyonları vardır. Uterus palpasyonla hastasıdır. Fetal prezantasyon sefaliktir.
Bu vakaya uygun yaklaşım için aşağıda-kilerden hangisi doğru değildir?
A) Anneye steroid yapılabilir
B) Servikal kültür alınabilir
C) Tokoliz uygulanabilir
D) Antibiyotik tedavisi başlanabilir
E) Sürekli elektronik fetal monitorizasyon yapılabilir
90. G:2 P:0 A:1 Y:0 olan, son adet tarihine göre 35 haftalık gebenin yapılan muayenesinde TA:150/95 mmHg olarak
bulunuyor. Hastanın dört ekstremitede iki pozitif ödemi ve minimal proteinürisi mevcut ve yapılan USG de 34 hafta
ile uyumlu canlı fetus tespit ediliyor. Amniyon mayi indeksi 95 mm olarak ölçülüyor, NST reaktif bulunuyor..
Bu vakaya en uygun yaklaşım aşağıdakiler-den hangisidir?
A) Hemen doğum indüksiyonu
B) Antihipertansif tedavi
C) Ayaktan takip
D) Hospitalizasyon, yatak istirahati ve klinik ve laboratuar ile takip
E) Haftalık NST ve USG takibi
91. Menometroraji ile başvuran ve 1 yıldır oligomenore şeklinde siklusları olan, ek medikal sorunu bulunmayan 46
yaşındaki bir hastada yapılan D+C’nin patoloji sonucu atipik endometriyal hjiperplazi olarak rapor ediliyor.
Bu vakaya en uygun yaklaşım aşağıdakiler-den hangisidir?
A) 3 ay gestajen (16-25. günler) arkasından dilatasyon ve küretaj
B) Siklik estrojen+progesteron
C) TAH+BSO
D) Hastanın menopoza girene kadar yakın takibi
E) Sürekli gestajen tedavisi, 3 ayda bir dilatasyon ve küretaj
92. Servikste gözlenen 2 cm boyutundaki ülseratif lezyondan alınan biyopsi sonucu skuamöz hücreli kanser olarak
rapor edilmiştir. Hastada yapılan ultrasonografik incelemede pelvik ve paraaortik bölgede lenfadenopatiler
izlenmiştir.
Hastada klinik evre değerlendirmesinde hangi evrededir?
A) Evre lb1 B) Evre lb2
C) Evre lIa D) Evre lIb
E) Evre lIIa
93. 44 yaşındaki bir hastada aspirasyon biyopsisi ile yapılan endometriyal biyopside atipik endometriyal hiperplazi
saptanmıştır.
Hastaya yaklaşımda öncelikle yapılması gereken hangisi olmalıdır?
A) 3 ay gestajen (16-25. günler) arkasından dilatasyon ve küretaj
B) Siklik estrojen ve progesteron tedavisi
C) TAH
D) Full küretaj
E) Depo provera
92
DrTus.com 93
94. 50 yaşındaki bir kadın pruritus şikayeti ile başvuruyor. Muayenede labium majora üzerinde kabarık, beyaz
likenifiye lezyon izleniyor. Biyopside epitelyal hücrelerinde matürasyon kaybı ile birlikte nükleer hiperkromozis ve
pleomorfizm, hücrelerin kalabalıklaştığı ve anormal mitoz gösterdiği gözlenmiştir.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Liken sklerozis B) Skuamöz hücre hiperplazisi
C) Vulvar intraepitelyal neoplazi D) Mikst distrofi
E) Hiperplastik vulvit
95. Malign over tümörlerinin tanısında transvajinal ultrasonografi ile yapılan renkli doppler inceleme de
malign - benign ayrımı hangi kritere dayanarak yapılır?
A) Tümörlerdeki papiller çıkıntılarının varlığı B) Over arterlerine kan akımında artış
C) Pelvik konjesyon D) Tümör dokusunda neovaskülarizasyon
E) Tümör bulunan overin kanlanmasının azalması
96. Otuz yaşında bir kadın 10 haftalık istenen bir gebeliğin kontrolü amacıyla başvurduğunda pelvik muayenede sağ
adnekste 9x7 cm boyutlarında bir kitle saptanıyor. Kitlenin önceden var olup olmadığı hakkında yeterli bilgi
bulunmuyor.
Bu vakaya en uygun yaklaşım aşağıdaki-lerden hangisidir?
A) Laparotomi ve eksplorasyon
B) Histerektomi ve terapötik abortus
C) Terapötik abortus, histerektomi ve bilateral salpingoooferektomi
D) Unilateral salpingoooferektomi
E) Sadece gözlem ve takip
97. 34 yaşında G:4 P:3 A:2 Y:1 olan hastanın rutin muayenesinde alınan endoservikal smear’in sitolojik
incelemesi yüksek grade SIL olarak rapor edilmişse bundan sonra yapılması gereken en doğru yaklaşım
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Smear tekrarı B) Kriyoterapi
C) Kolposkopi ve biyopsi D) Medikal tedavi sonrası smear tekrarı
E) Konizasyon
2 A 38 D 74 A
3 A 39 B 75 D
4 C 40 C 76 A
5 C 41 B 77 C
6 E 42 C 78 A
7 E 43 C 79 D
8 D 44 C 80 B
9 C 45 E 81 A
10 A 46 E 82 D
11 D 47 D 83 C
12 E 48 C 84 C
13 B 49 D 85 B
14 C 50 E 86 E
15 D 51 C 87 C
93
DrTus.com 94
16 D 52 B 88 D
17 D 53 D 89 C
18 E 54 A 90 D
19 D 55 B 91 C
20 D 56 E 92 A
21 C 57 C 93 D
22 B 58 D 94 C
23 C 59 D 95 D
24 A 60 A 96 E
25 B 61 A 97 C
35 C 71 B
36 C 72 E
94