Professional Documents
Culture Documents
AÖF Türk Dili Ve Edebiyatı Ders Notları - 14 - 15. Yüzyıllar Türk Dili
AÖF Türk Dili Ve Edebiyatı Ders Notları - 14 - 15. Yüzyıllar Türk Dili
Yüzyıllar Türk D l
Anuş T g n’ n oğlu Kutbüdd n Harezm val s olduktan sonra Selçuklulara bağlı Türkçe
Harezmşahlar Hanedanı kuruldu (1097). Atsız (1127-1156) dönem nde yarı müstak l b r
devlet hal ne gelen Harezm, İl Arslan (1156-1172) ve Alaedd n Tek ş (1172-1200) Bu Blogda Ara
dönem nde güçlenm ş, Alaedd n Muhammed (1200-1220) devr nde mparatorluk hal ne
gelm şt r. Celaledd n Muhammed’ n dares ndeyken (1220-1231) Moğollar tarafından Ara
yıkılmışlardır.
▼ 2013 (23)
▼
En esk nüshası B r t sh Museum’dadır. 15. yüzyılda st nsah ed lm şt r. ► Kasım (3)
►
16, 17 ve 18. yüzyıllara a t çeş tl nüshaları Len ngrad’dadır. ► Ekim (3)
►
İsveç, Par s ve Bakü’de de yazma nüshaları mevcuttur.
► Eylül (3)
►
1859’da L. İlm nsky, 1881’de Şemsüdd n Hüseyn, 1898’de N. F. Katanov, 1916-17’de ► Ağustos (3)
►
Gulam Hasan Ar fgan, 1926-27’de J. Sch nkew tsch, 1948’de K. Grönbech, 1997’de ► Mayıs (4)
►
Aysu Ata, 2010’da Al C n’ n eser hakkında yayımlanmış çalışmaları vardır. ▼ Nisan (6)
▼
Tanzimat Dönemi Türk Edebiyatı II
Nehcü’l-Ferad s Uygur Türkçesi
Kırk had s türünde mensur b r eserd r. Harezm Türkçes n n d l özell kler n ncelemek
Türkçe Cümle Bilgisi II
maksadıyla müracaat ed lecek eserler n en öneml s d r. Eser dört bab ve her bab ç n
10’ar fasıldan mürekkept r. OSMANLI TÜRKÇESİ GRAMERİ II - Farsça
Eser n müell f olarak Kerderl Mahmud b n Al sm karşımıza çıkar. 1358’den önce 14 - 15. Yüzyıllar Türk Dili
yazılmış olmalıdır. 14 - 15. Yüzyıllar Türk Edebiyatı
Süleyman ye Kütüphanes ndek nüsha Zek Vel d Togan tarafından fark ed lm şt r. ► Mart (1)
►
Harekel nes h yazıyla yazılmıştır. Tıpkıbasımını Janos Eckmann yapmıştır. ► 2012 (19)
►
Mercan Nüshası, Kazanlı âl m Ş. Mercan ’n n kütüphanes ndeyd ne var k
► 2011 (5)
►
kaybolmuştur. Mercan ’n n verd ğ b lg ye göre H cr 759 tar h nde (1357-1358) Saray’da
Par s Nüshası, başı ve sonu eks k olan bu nüshayı Janos Eckman tanıtmıştır. Gülden 11 - 13. Yüzyıllar Türk Dili (1)
Sağol eser hakkında çalışmalar yapmıştır. 14 - 15. Yüzyıllar Türk Dili (1)
Yalta Nüshası, eks k b r nüshadır, eser n sadece lk k babını çermekted r. 1390’da 14 - 15. Yüzyıllar Türk Edebiyatı (1)
Kasım b n Muhammed tarafından st nsah ed lm şt r. 16 - 19. Yüzyıllar Türk Dili (1)
Kazan nüshaları, 17. yüzyıla a t olduğu tahm n ed len nüshada eser n müell f ç n 16. Yüzyıl Türk Edebiyatı (1)
Mahmud b n Al Şeyh es-Saray bares mevcuttur. 18. yüzyıla a t d ğer nüsha, her
17. Yüzyıl Türk Edebiyatı (1)
sayfasında 29 satır bulunan 28 varaktan müteşekk ld r. Kazan bölges nde başka nüshalar
18. Yüzyıl Türk Edebiyatı (1)
da mevcuttur.
19. Yüzyıl Türk Edebiyatı (1)
Len ngrad Nüshaları, 2’s Şark yat Enst tüsü’nde olmak üzere toplam 7 nüsha bu
2. Abdülhamid Dönemi Türk Edebiyatı (1)
bölgeded r.
2. Meşrutiyet Dönemi Türk Edebiyatı (1)
1930 yılında Yakub Kemal, 1956’da Janos Eckmann (TDK, Ankara), 1968’de Osman 8 -13. Yüzyıllar Türk Edebiyatı (1)
Ned m Tuna, 1968-1971’de Al Fehm Karamanlıoğlu (TDE derg s ), 1963 ve 1988’de Batı Edebiyatında Akımlar (1)
Janos Eckmann (Belleten), 1995’te Janos Eckmann (TDK), 1995’te Al Fehm Cumhuriyet Dönemi Türk Nesri (1)
Karamanlıoğlu, 1998’de Gülden Sağol (Doçentl k çalışması), 1998’de Aysu Ata Cumhuriyet Dönemi Türk Şiiri (1)
(TDK) eser hakkında yayımlanmış çalışmalara sah pt rler. Çağdaş Türk Edebiyatları 1 (1)
Çağdaş Türk Edebiyatları 2 (1)
Mukadd metü’l-Edeb Çağdaş Türk Romanı (1)
Tefs r ve lügat âl m Mahmud b n Ömer ez-Zemahşer tarafından yazılmıştır. Anuş Çağdaş Türk Yazı Dilleri I (1)
T g n’e sunulmuştur. Eser 1128-1144 yılları arasında yazılmıştır. Türklere Arapça Çağdaş Türk Yazı Dilleri II (3)
öğretmek amacıyla yazılmış prat k b r sözlüktür. Eser beş bölümden oluşmaktadır: Ders Notları (5)
1. İs mler Edebiyat çalışmaları (6)
2. F ller Eleştiri Kuramları (1)
3. Harfler (edatlar, s m ve f l dışındak gramer unsurları) Eleştiri Tarihi (1)
4. İs m çek m
Eski Türk Edebiyatına Giriş: Biçim ve Ölçü (1)
5. F l çek m
Eski Türk Edebiyatına Giriş: Söz Sanatları (1)
D vanü Lügat ’t-Türk’ten sonra Orta Türkçe dönem n n en zeng n kel me haz nes bu Eski Türk Edebiyatının Kaynaklarından Şair Tezkireleri (1)
sözlükted r. Farsça (3)
Farsça Dilbilgisi (2)
Yozgat Nüshası, en esk nüshadır. 1257 tar h nde st nsah ed lm şt r. Genel Dilbilim (1)
Berl n Devlet Kütüphanes ndek nüsha 1282 tar hl d r. Genel Dilbilim 2 (1)
Par s 12. yüzyıl, Şuşter 13. yüzyıl, İstanbul Ün vers tes Kütüphanes (1315), Rampur Halk Edebiyatı (4)
Saray Kütüphanes 14. yüzyıl, Topkapı Sarayı’nda 14. yüzyıla a t 2 nüsha ve tar hs z b r Halk Edebiyatına Giriş (1)
üçüncü nüshaya sah pt r. M llet Kütüphanes (1348), Beş r Ağa (1394), Damat İbrah m Halk Hikâyeleri (1)
Paşa Kütüphanes (1338), Atıf Efend (1397), Yen Cam Kütüphanes (1367), İstanbul Halk Masalları (1)
Arkeoloj Müzes (1340), Man sa Kütüphanes (1398), Br t sh Museum (1359), Halkbilimi (5)
Kastamonu Kütüphanes (tar hs z), H ve (1338, Taşkent (tar hs z). Karacaoğlan (4)
Kazak Türkçesi (1)
İshak Hocası Ahmet Efend (1895, İstanbul), W. Barthold (Le pz g, 1926), Zek Vel d
Kırgız Türkçesi (1)
Togan (İstanbul, 1951), Nur Yüce (Ankara, 1988) eser hakkında çalışmalar
Metin Tahlilleri (2)
yapmışlardır.
Orhun Türkçesi (1)
Osmanlı Türkçesi (1)
Mu’ nü’l-Mür d
OSMANLI TÜRKÇESİ GRAMERİ I (1)
D n -tasavvuf konularda d dakt k b r eserd r. Harezm Türkçes n n en öneml eserler nden
b r d r. B l nen tek nüshası Bursa Orhan Kütüphanes ’nded r. Bu nüshanın fotoğrafları OSMANLI TÜRKÇESİ GRAMERİ II (1)
Agâh Sırrı Levend tarafından TDK’ya bağışlanmıştır. Tamamı 26 varak olan nüshanın Osmanlı Türkçesine Giriş (1)
her sayfasında 16-17 satır yer almaktadır. Varaklarda Cevah rü’l-Esrar adlı eserden Roman Tahlilleri (2)
alınmış tal katlar vardır. Şiir Tahlilleri (8)
Tanzimat Dönemi Türk Edebiyatı (1)
F. Köprülü ve Janos Eckmann eser n yazarının İslam olduğunu kabul ederler. Ebulgaz Tanzimat Dönemi Türk Edebiyatı II (1)
Bahadır Han se Şecere- Terak me’de eser n müell f n Şeyh Şeref Hace olarak göster r. Tatar Türkçesi (1)
Türk Edebiyatının Mitolojik Kaynakları (1)
Al Fehm Karamanoğlu (İstanbul, 2006), Recep Toparlı-Mustafa Argunşah (Ankara, Türk Halk Şiiri (1)
2008) eser hakkında çalışmalar yapmışlardır. Türk Tiyatrosu (1)
Türkçe Biçim Bilgisi (1)
Satır Arası Kuran Tercümes Türkçe Cümle Bilgisi (1)
Kuran’ın Harezm Türkçes le yapılmış tercümes Süleyman ye Kütüphanes ’nde Türkçe Cümle Bilgisi II (1)
bulunmaktadır. Eser 1363’te st nsah ed lm şt r. Her sayfada 9 satır Arapça, 9 satır Türkçe Türkçe Ses Bilgisi (1)
olmak üzere 18 satır bulunmaktadır. Eser n tamamı 583 varaktır. Türkoloji (15)
Tercüme b r eser olması bakımından d l ncelemeler açısından bulunmaz b r n mett r.
Uygur Türkçesi (2)
Eser hakkında Gülden Sağol çalışmalar yapmıştır. Emek Üşenmez’ n doktora tez de
Yeni Türk Edebiyatına Giriş (1)
eserle lg l d r (2010).
Hüsrev ü Ş r n
1341’de Kutb tarafından Altın Ordu hükümdarı Tını Beg Han le eş Mel ke Hatun
adına yazılmış b r mesnev d r. Gencel N zam ’n n eser n n tercümes d r. Tevh d, naat le
İzle
Çehar-yar meth yes n n bulunduğu lk kısımlarıyla Tını Beg Han le Mel ke Hatun ç n
yazılmış meth yeler kısmı ve sebeb- tel f- k tab bölümüyle N zam ’n n eser nden ayrılır.
Çehar-yâr: Dört dost anlamındadır (Hz. Ebubek r, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Al ) Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı
17 bey tl k Çehar yâr meth yes dışında mefâ’ lün mefâ’ lün mefâ’ lün vezn nde
yazılmıştır. Türk edeb yatındak 21 Hüsrev ü Ş r n / Ferhad u Ş r n mesnev s n n lk 1 6 6 2 5 7 6
olması bakımından öneml d r.
Eser n b l nen tek nüshası Par s’ted r. 1383’te Berke Fak h adlı b r Kıpçak tarafından
Altın Buga adına st nsah ed lm şt r.
Muhabbet-name
1353 Harezm tarafından yazılmış mesnev tarzında uzunca b r manzumed r. Eser,
Muhammed Hace Beg’ n steğ üzer ne yazılmıştır. B r Uygur harfl olmak üzere 4
nüshası mevcuttur:
Br t sh Museum’dak Uygur harfl nüsha V. V. Barthold tarafından tanıtılmıştır. Aynı
yerde Arap harfl b r başka nüsha daha mevcuttur. İstanbul M llet Kütüphanes ’nde de k
ayrı nüshası mevcuttur.
M ’rac-name
D l ve üslup bakımından Nehcü’l-Ferad s’e benzer. M rac olayını anlatan anon m b r
eserd r. Uygur harfl tek nüshası Par s’ted r. Bu nüsha 1436’da Mal k Bahşı tarafından
st nsah ed lm şt r. Osman F kr Sertkaya eser üzer nde doktora yapmıştır.
Yarlık ve B t kler
Yarlık: Ferman
B t k: Mektup
14. yüzyıl sonu le 15. yüzyıl başlarında yazılmış 2 yarlık ve b r b t k günüme kalmıştır.
Uygur harfler yle yazılmış olan Toktamış ve Tem r Kutluk yarlıkları ve Arap harfl Uluğ
Muhammed Han b t ğ Harezm Türkçes yad gârlarıdır.
1393’te Toktamış Han’ın Leh stan-L tvanya kralına gönderd ğ yarlık, 25 satırdır.
1397’de Tem r Kutluk Han’ın Muhammed adlı b r zatı tarhan yapmak üzere yazdığı
yarlık 55 satırdır.
1428’de Uluğ Muhammed Han’ın II. Murad’a gönderd ğ b t k se Arap harfl ve 19
satırdır.
Eserler üzer nde Melek Özyetg n nceleme yapmıştır.
S racü’l-Kulub
D n -tasavvuf b r eserd r. Harezm Türkçes yle tercüme ed lm ş nüshaları mevcuttur.
1554 tar h nde st nsah ed lm ş olan on dokuz sual ve cevap çeren nüsha Moskova’dadır.
E. N. Nadj b (Moskova, 1989), Ayşe Gül Sertkaya (İstanbul, 2010) eser hakkında
çalışma yapmışlardır.
---
Özet:
Harezm Türkçes n n kavramsallaşması Al Ş r Nevâî’ye dayanır.
Cevah rü’l-Esdaf
Mu’ nü’l-Mür d’ n sayfa kenarlarına yazılmış altı kıtalık b r met nd r.
Hüsrev ü Ş r n / Kutb
1341’de Kutb tarafından Altın Ordu hükümdarı Tını Beg Han le eş Mel ke Hatun
adına yazılmış b r mesnev d r.
Eser n b l nen tek nüshası Par s’ted r. 1383’te Berke Fak h adlı b r Kıpçak tarafından
Altın Buga adına st nsah ed lm şt r.
Abdülkad r İnan, Zajakowsk ve Necmett n Hacıem noğlu eser hakkında çalışmalar
yapmışlardır.
Muhabbet-name / Harezm
1353 Harezm tarafından yazılmış mesnev tarzında uzunca b r manzumed r.
B r Uygur harfl olmak üzere 4 nüshası mevcuttur.
Eser hakkında çalışma yapan s mler:
T. Gandje
S r G. Clauson
Osman F. Sertkaya
M ’rac-name
Uygur harfl tek nüshası Par s’ted r. Bu nüsha 1436’da Mal k Bahşı tarafından st nsah
ed lm şt r. Osman F kr Sertkaya eser üzer nde doktora yapmıştır.
Yarlık ve B t kler
1393’te Toktamış Han’ın Leh stan-L tvanya kralına gönderd ğ yarlık, 25 satırdır.
1397’de Tem r Kutluk Han’ın Muhammed adlı b r zatı tarhan yapmak üzere yazdığı
yarlık 55 satırdır.
1428’de Uluğ Muhammed Han’ın II. Murad’a gönderd ğ b t k se Arap harfl ve 19
satırdır.
Eserler üzer nde Melek Özyetg n nceleme yapmıştır.
S racü’l-Kulub
1554 tar h nde st nsah ed lm ş olan on dokuz sual ve cevap çeren nüsha Moskova’dadır.
E. N. Nadj b (Moskova, 1989), Ayşe Gül Sertkaya (İstanbul, 2010) eser hakkında
çalışma yapmışlardır.
Ün te 2
Ünlü Yuvarlaklaşması
e/ö : eksük/öksük, ewür/öwür
a/o : bark/börk, awuç/owuç
e/ö : teşük/töşük, telük/tölük, sev/söw
ı/u : ıçgın/uçgun
Ünlü Düzleşmes
ü/ : ünde/ nde
o/a : sowı/savu, kov/kav
u/a : suvsa/savsa
ü/ : büt/b t, t lkü/tülk
ü/e : sünük/sünek
Ünlü Kalınlaşması
/ı : s g/ısıg, s l g/sılıg
Ünlü İncelmes
ı/ : bış/b ş
u/ü : sun/sün
Ünlü Düşmes
N +ol / nol
N çe+ök / n çük
N +erse / nerse
İl ğ / lg , kapugın/kapgın
İçer+ ken / çerken
Avla+alın / anlalın
Ünsüzler
Harezm Türkçes ndek ünsüzler Karahanlı Türkçes ndek lerle aynıdır. Bu dönemde z / ذ
ve w / فveya ڤsesler y / ىve v / وle yer değ şt r r.
Hal Ekler
F l Çek m
F l ms ler
Sıfat-F ller
-Ası, GAsI, -esü: kurtulası, y ges , b çesü
-IsAr: yagısar bulutlar
-dAçI: kıldaçı, keldeç
-DUK: akartduk üçün, erdük n
Yapım Ekler
İs mden İs m Yapan Ekler
+Ak: başak
+An: Aslen b r çokluk ek olup fonks yonunu kaybetm şt r: oglan, eren
+çA: Aslen eş tl k ek olup kalıplaşarak kalıcı s mler türetm şt r: barça, neçe
+çak: alçak “ taatkar”
+çI: Herhang b r şle sürekl uğraşma veya meslek mensubunu fade eder: başçı
“başkan”,
k nç “ç ftç ”, kopuzçı “kopuz çalan”, tapugçı “h zmetç ”
+çUk: bürünçük “baş örtüsü”, örümçük “örümcek”
+dAş: B rl ktel k, ortaklık, eş tl k, b r şeylere sah p veya bağlı olma fade eder: emükdeş
“kardeş, süt kardeş”, hacedaş “sınıf arkadaşı”, karındaş “kardeş”
+egü: Daha çok sayıların sonuna gelerek topluluk fade eder: kegü “he k s ”, törtegü
“dördü de”
+er: Üleşt rme sayıları yapar: b rer
+I: Üçüncü tekl k şahıs yel k ek olup kalıplaşarak kalıcı s mler türetm şt r: barı
“heps ”,
k b “g b ”, yolı “defa”
+lI / +lU: Genell kle sıfatlar türeten bu ekle kalıcı s mler de türet lm şt r. +lIG / +lUG
ek n n sonundak ünsüzün düşmes yle ortaya çıkmıştır: baglı “bağlı”, körkl “güzel”,
yüklü
“yüklü”, ataglı “şöhretl ”
+lIG / +lUG: İs m veya sıfatlar türet r: atlıg “adlı”, bahalıg “pahalı”, b l gl g “b lg l ”,
b zekl g “süslü”, k zl g “g zl ”, körklüg “güzel”, sevüglüg “sevg l ”
+lIK / +lUK: Soyut veya somut anlamlı s m ve sıfatlar türet r: açlık, altunçılık
“kuyumculuk”, hanlık, k zlemekl k “g zleme”, t r gl k “canlılık”
+nç / +nçI: Sıra sayıları yapar. Aslı +nç’d r, +nçI şekl 3. tekl k şahıs yel k ek n n
kalıplaşmasıyla ortaya çıkmıştır: ottuzınçı, üç nç, üç nç
+rAK: Üstünlük ve karşılaştırma fade eder: avvalrak “daha önce”, revanrak “hızlıca”,
yahşırak “daha y ”, yakınrak “daha yakın”, yırakrak “daha uzak”
+sIz / +sUz: Yokluk, azlık fade eder: adaksız “ayaksız”, bahasız “pahalı”, davlatsız
“devlets z”, rks z “güçsüz”, suvsuz “susuz”, yazuksuz “günahsız”
Söz Varlığı
Harezm Türkçes n n kend ne has sözcükler n n olması d kkate değer b r durumdur: karu /
karşılık, mükâfat, ked gle / örtünmek…
Çev r
B r gün Ömer rad yallahu anhu Med ne sokağında yürüyordu. B r küçük (büluğa
ermem ş) çocuk b r yerde ağlıyordu. Ömer’ gördüğünde o küçük çocuk “Ya Rabb , bu
Ömerden ben m hakkımı sen al” dey nce Ömer rad yallahu anhu korktu ve “Ey küçük,
Ömer sana ne ez yet ett k Ömer’e böyle söylüyorsun” dey nce oğlan “Ben
ensar lerden m. Babam Peygamber aleyh sselamın önünde şeh t oldu. Babamın kardeş
de şeh t oldu. Annem ve benden önce dokuz kardeş m var. Hep m z üç günden ber dünya
n metler nden tatmadık. S z hal fe olacaksınız, b zlere bakmayacaksınız, mal ye
haz nes nden h çb r şey vermeyeceks n z” dey nce Ömer ağladı ve o oğlanın başını
okşadı, oğlanın el n tuttu ve mesc de g r p tellala “seslen” d ye buyurdu. Tellal
seslen nce bütün sahabeler toplandılar.
Çev r
Yusuf kardeşler n görünce yaptıkları kötülükler düşündü, “onlara söyleyey m” ded .
Mevla Teala gönlüne şöyle koydu: Ey Yusuf onlar buğday alacak kadar kederl geld ler,
sen yaptıklarını ortaya dökersen utanacaklar, onlara buğday ver, sev n p dönsünler, sen n
y l ğ n ortaya çıksın. Yusuf’a bu n yet y göründü, Yusuf onları gördü k heps toprağa
bulanmış, elb seler p s. “Nereden gelm şs n z, k m n oğullarısınız” d ye sordu. “B z
Kenan’dan geld k, Yakup peygamber n oğullarıyız, Kenan’dan gel yoruz” ded ler.
“Babanız
hayatta mı?” ded , “Hayattadır.” ded ler. “Ne yapıyor?” ded , “Peygamberd r, Tanrı te
alaya kulluk ed yor” ded ler. Yusuf “K mden k me peygamberd r?” ded , “Haktan halka
peygamberd r.” ded ler. Yusuf “Peygamberse Mısır halkına n ye peygamberl k yapmıyor?
ded . “Kenan’a ve Kenan çevres ndek halka peygamberl k yapıyor, ayrıca gözler
görmüyor.” ded ler. Yusuf “Gözler neden görmez oldu?” ded . “Yusuf adlı oğlu vardı,
onu çok severd , o oğlu kayboldu, onun ç n ağlamaktan gözler görmez oldu.” ded ler.
Bunun üzer ne Yusuf bunu ş t p peçes n n altından ağladı.
Sözlük
Agah / haberdar, b lg l
Ayt- / demek, söylemek
Çın / gerçek
Dad / adalet
İleg / ön, ön taraf
Münad / bağıran, tellal
Nares de / çocuk
N teg / nasıl
Oram / sokak
Sıka / sıvazlamak
Tegre / etraf
Tegür / değd rmek, ulaştırmak
Uwtan / utanmak
Yalawaç / peygamber
Yawlak / çok
Yügür / koşmak
Ün te 3
Esk Anadolu Türkçes n n Oluşumu
Esk Anadolu Türkçes (Esk Oğuzca)
10 yüzyıldan t baren orta Asya’dan batıya göç eden Oğuzların Anadolu ve çevres nde
gel şt rd kler edeb yazı d l ne Esk Anadolu Türkçes d yoruz. 15. yüzyılın k nc
yarısına kadark met nler n d l bu şek lde adlandırılır.
Oğuzlar
Türkmen olarak da adlandırılan Oğuzların adı Orhun Yazıtlarında da geçmekted r.
Anadolu Selçukluları dönem nde yazılan eserler hem az hem de n speten bas t
çer kl yd ler.
Yazarların kend ağız özell kler veya yaşadıkları kültür ortamının d l eserlere
yansıyordu.
Hayat Devel , met nler n d l özell kler ne bakarak Esk Anadolu Türkçes dönem nde en
az 3 ana ağız grubu bulunması gerekt ğ n düşünmüştür Devel 2008):
1. Ağız Grubu: Kel me ç nde ve sonunda –í- / -í; büyük ünlü uyumunun yaygınlığı;
b r nc k ş zam r “ben”; benzetme edatı “g b ”;
2. Ağuz Grubu: Kel me ç nde ve sonunda ħ değ şmes ; büyük ünlü uyumunda
bozulmalar; b r nc k ş zam r “ben”; benzetme edatı “b g ”
3. Ağız Grubu: Kel me başında ħ değ şmes , büyük ünlü uyumunda bozulmalar; b r nc
k ş zam r “men” benzetme edatları olarak “k m ” ve “tek”
Esk Anadolu Türkçes , Orta Türkçe dönem n n en zeng n eserler üret len sahasıdır.
Sultan Veled
Eserler :
İbt dâ-Nâme: Sultan Veled’ n yazdığı lk mesnev d r. Veled-nâme adıyla da tanınan eser,
1291 yılında yazılmış olup ç nde 76 Türkçe bey t bulunmaktadır. Sultan Veled’ n kend s
hakkında da eserde b lg bulunmaktadır.
Rebâb-Nâme: Sultan Veled’ n yazılış sırasına göre k nc mesnev s Rebâb-nâme’d r.
Mevlânâ’nın Mesnev ’s n vezn nde ve onun etk s altında kalınarak yazılmış olan bu kısa
mesnev de 162 Türkçe bey t bulunmaktadır
İnt hâ-Nâme: Sultan Veled’ n son mesnev s d r. İşlenen konular bakımından b r öncek
mesnev ye benzer. Ancak, bu eser n tamamı Farsçadır.
D van: Değ ş k nazım şek ller le yazılmış d n -tasavvuf ve ahlâk ş rler yer alır.
Hac ml b r eser olan Dîvân’ın gazeller bölümünde Türkçe-Farsça-Rumca yazılmış
mülemma manzumeler de bulunmaktadır
Ma ‘Ar f: Sultan Veled’ n d n , ahlâk öğütler veren son eser Ma ‘ar f se mensur olarak
yazılmıştır. Bu eser de Farsçadır.
Yunus Emre
Eserler :
D van: Yunus’a snat ed len ş rler n sayısı çok fazla da olsa D van’ında 400 ş r
bulunmaktadır. İç ndek ş rler n b r kısmı aruz b r kısmı da hece le söylenm şt r.
D van’da lah ler n çoğu dörtlükler şekl nde söylenm ş olmakla b rl kte, gazel ve mesnev
türünde ş rler de vardır.
R saletü’n-Nush yye: 1307-8 yılında yazılmıştır. Başında 13 bey tl k b r g r ş bölümü
vardır. Bunun arkasından kısa b r mensur bölüm gel r. Asıl bölüm se 600 bey te yakındır.
D nî-tasavvuf öğret c b r eser olduğundan dolayı Yunus Emre’n n d ğer ş rler nde
görülen l r zm bunda yoktur.
Şeyyad Hamza
Eserler :
Yûsuf u Zel hâ: Kaynağını Tevrat’tan alarak değ ş k b ç mlerde h kâye ed len Yusuf le
Züleyha manzumemeler , İslâm dönemde de Kuran-ı Ker m’dek şekl nden beslenerek
pek çok esere konu olmuştur. İslam dönemde b ld ğ m z en esk Yusuf u Züleyha Al ’n n
Kıssa- Yusuf’udur. O eser n yazılış sahası tam olarak bel rlenememekted r. Anadolu
sahasında yazıldığı b l nen en esk Yusuf u Züleyha h kâyes Şeyyad Hamza’nın yazmış
olduğu eserd r. 1529 bey tl k b r mesnev olarak kaleme alınmıştır.
Ş rler : Hem aruzla hem de hece vezn yle yazdığı manzumeler vardır. Manzumeler nde
dörtlük, mesnev , gazel, kas de olmak üzere değ ş k nazım şek ller n kullanmıştır.
Dâstân-ı Sultân Mahmûd: 79 bey tl k mesnev d r. Düşünce ve fades ndek olgunluk,
şa r n olgunluk dönem ne a t olması gerekt ğ n göstermekted r.
Hoca Dehhan
Hoca Dehhan ’y de b l m dünyasına tanıtan Fuad Köprülü olmuştur. 20.000 bey tl k b r
Selçuk Şeh-nâmes yazdığı b l nse de o eser henüz bulunamamıştır.
Eserler :
Ş rler : Günümüzde sadece 10 kadar ş r bulunab lm şt r.
Âşık Paşa
Asıl adı Alâedd n Al ’d r. 1272’de Kırşeh r’de doğmuştur.
Eserler :
Garîb-nâme: 1330 yılında yazılmıştır. 12.000 bey tl k b r mesnev d r. D nî ve tasavvuf
öğütler bulunan 10 baba ayrılmış b r ahlâk k tabıdır. Şa r eser nde, devr n aydınlarının
Türk d l ne gereken önem vermed kler nden yakınır. M llî d l le b r edeb yat meydana
get rmek steyen Anadolu şa rler arasında çok öneml b r yer vardır.
Fakr-nâme: 160 bey tl k mesnev türünde b r eserd r. D nî ve tasavvuf çer kl öğret c
b r eserd r.
Vasf-ı Hâl: 31 bey tl k küçük b r mesnev d r.
H kâye: 59 bey tl k b r mesnev d r.
K myâ R sâles : Eser n Bu eser n Âşık Paşa a t olup olmadığı kes n değ ld r.
R sâle fî Beyân ’s-Semâ: Sadece “Osmanlı Müell fler ” adlı k tapta adı geçen bu eser n de
Âşık Paşa a t olduğu şüphel d r.
Ş rler : Âşık Paşa’nın bunların dışında çeş tl mecmualarda aruz ve hece ölçüsüyle
yazılmış 60 kadar ş r daha vardır.
Gülşehr
Eserler :
Felek-nâme: D nî çer kl , Farsça yazılmış b r mesnev d r.
Kerâmât-ı Ahî Evrân: Daha önce Feleknâme adlı k tabında şled ğ bazı konuların
gen şlet lerek oluşturulmuş b r mesnev d r. 167 bey tt r. 1301’den sonra yazılmıştır.
Kudûrî Tercümes : Henüz bulunamamış b r eser d r.
Arûz-ı Gülşehrî: Farsça olarak yazılmış 16 varaklık küçük b r eserd r.
Mantıkuttayr: Gülşehrî’n n ve o dönem n en öneml eserler nden b r d r. Ferîdüddîn-
Attâr’ın aynı adı taşıyan Farsça eser n n özgün ve serbest b r d lle Türkçeye yapılmış
tercümes d r. 1317 yılında tamamlanmıştır. 4300 bey tt r.
Hoca Mesud
Eserler :
Süheyl ü Nev-bahâr: 1350’de yazılmıştır. 5568 bey tl k romant k b r aşk h kâyes d r.
Mesnev türünde yazılmıştır. Yabancı unsurların fazla bulunmadığı, d l bakımından
b rçok arka k unsur da barındıran, dönem n Türkçes n n bütün ses ve şek l özell kler n
çeren b r eserd r. Söz varlığı da son derece zeng nd r. Kend dönem ndek d ğer eserlere
göre çok daha fazla Türkçe ağırlıklıdır.
Ferheng-nâme- Sâ’dî Tercümes : 1073 bey tl k bu mesnev türündek eser 1304’te
yazılmıştır. Bu da Farsçadan tercümed r.
Kadı Burhanedd n
1345’te Kayser ’de doğmuştur.
Eserler :
Dîvân: B l nen tek eser bu değerl D van’ıdır. Eser, 1500 gazel, 119 tuyug ve 20 ruba den
oluşmaktadır. D l , o dönemdek d ğer eserlere göre b raz daha fazla Anadolu dışı
Oğuzcasının özell kler göstermekted r.
Şeyhoğlu
Eserler :
Marzubân-nâme Tercümes (1389): Farsçadan tercümed r.1389’da kaleme alınmıştır.
Hayvan konulu h kâyelerd r. Kıssadan h sse özell ğ taşıyan öğret c b r eserd r.
Ahmed
Eserler :
Dîvân: Yaklaşık 9000 beyt bulan bu eserde şa r, çeş tl türde ş rler yazmış olmakla
beraber en çok gazel türünü terc h etm şt r. Eser, şa r n üstün edebî gücünü
göstermekted r.
İskender-nâme: 8000 bey tten fazla b r manzumed r. 1390 yılında yazılmıştır. Mesnev
türünde b r eser d r. Eser, Büyük İskender’ n hayatı etrafında gel şen olayları destansı b r
tarzda anlatılır. Türk Edeb yatının lk manzum İskender-nâme’s d r. İskender-nâme, daha
önce b rçok Fars şa r tarafından ele alındıysa da Ahmedî’n n bu eser b r tercüme
olmaktan öte tel fe yakın b r özell k taşır.
Cemşîd ü Hurşîd: 1403 yılında kaleme alınmıştır. Yaklaşık 5000 bey tten oluşan mesnev
türünde b r eserd r. 2700 bey tl k Farsça b r eserden yapılmış tercümed r. Tercüme ett ğ
eser n 2700 bey t olması, bunun k tabın da b reb r tercüme olmaktan çok şa r n
katkılarıyla yarı tel f b r n tel k kazandığını göstermekted r.
Tervîhü’l- Ervâh: Yıldırım Bayez d’ n oğlu Em r Süleyman’ın emr yle yazılmıştır.
10100 bey tl k b r mesnev d r. Tıbb b r nas hat k tabı mah yet nded r.
Bedây ’ ’s-S hr fî San ây ’ ’ş- Ş ’r: Edeb sanatlarla lg l b r eserd r.
M rkâtü’l-Edeb: Aydınoğlu İsa Bey’ n oğlu Hamza Bey ç n yazılmış Arapça-Farsça
manzum b r sözlüktür.
Mîzânü’l-Edeb, M ’yârü’l-Edeb: Bunlar da Hamza Bey ç n hazırlanmış b rer Arapça
ders k tabıdır.
Ahmed- Dâî
Eserler :
Türkçe Dîvân: D van’ın Kah re’dek nüshasında 1885 bey t, Burdur’dak nüshasında se
1535 bey t vardır. Değ ş k mecmualarda başka ş rler de bulunmaktadır.
Çeng-nâme: 1446 bey tl k eser mesnev türünde yazılmıştır. B r Türk çalgısı olan çeng n
mah yet yer yer d nî, ahlakî ve tasavvufî mot flerle şlen r. Bu eser dâî’n n en özgün ve
en güçlü eser kabul ed lmekted r.
Vas yyet- Nûş revân: Mesnev türünde yazılmış 115 bey tl k b r eserd r. B r öğüt k tabı
n tel ğ nded r.
Câmasb-nâme Tercümes : 73 bey tl k küçük b r mesnev olan bu eser, Hoca Nas r-
Tûsî’n n aynı adlı eser nden Türkçeye çevr lm şt r. Yıldızname, falname türünden b r
eserd r.
Farsça Dîvân: 1413 yılında Hayrett n Hacı Hal l Bey’e kend el yazısı le sunduğu,
Farsça ş rler n n toplandığı d vandır.
Ukûdü’l-Cevâh r: Farsça manzum b r lügat olan ve aruzun esas bah rler n gösteren bu
eser 51 kıta ve 650 bey tten meydana gelm şt r. II. Murad’ın şehzadel ğ dönem nde
kend s ne sunmuştur.
Tercüme- Tefsîr- Ebü’l-Leys es-Semerkandî: Em r Sultan adına kaleme alınan bu
tercüme, Anadolu sahasının b l nen lk Kur’an tercümes d r. Eser b reb r tercüme
etmem ş, başka kaynaklardan da yararlanarak âdeta yen b r tefs r hâl ne get rm şt r.
Esere ekled ğ 235 bey tl k manzum g r ş kısmı se tamamıyla kend tel f d r. Pek çok
nüshası bulunan bu eserdek d l son derece başarılıdır.
Tezk retü’l-Evl yâ: II. Murad adına, Ferîdüddîn- Attâr’ın aynı adlı eser nden yaptığı
tercümed r. Bu da Anadolu sahasının b l nen lk Tezkîretü’l- Evl yâ’sıdır.
Tercüme- Eşkâl- Nâs r- Tûsî: Farsçadan tercüme b r eser olup yıldızlardan bahseder.
Ta’b r-nâme Tercümes : Germ yanoğlu II. Yakup Bey’ n şaret le Farsçadan çev rd ğ b r
eserd r. Rüya yorumlarından bahseder.
Teressül: Edeb yatımızda “usul- nşa” ve mektuplaşma türünün lk örnekler ndend r.
Özel ve resmî yazışma ve haberleşme kurallarını göstermek ç n kaleme a/lmıştır.
M ftâhü’l-cenne: Lülü Paşa adında b r zatın steğ üzer ne Arapçadan Türkçeye çev rd ğ
b r eserd r. Ancak, Ahmed- Dâî’n n el nde bu tercüme de tel f özell ğ kazanmıştır.
Cennet’e g rmek ç n yapılması gerekenler anlatır.
Tıbb-ı Nebevî Tercümes : Umur Bey’ n emr yle Türkçeye çevr lm ş b r eserd r. Hz.
Muhammed’ n had sler n dayandırılarak k bölüm hal nde hazırlanmış b r koruyucu
hek ml k k tabıdır.
http://trkdlvdbyt.blogspot.com/2013/04/14-15-yuzyllar-turk-d l .html 16/52
23.08.2019 AÖF Türk D l ve Edeb yatı ders notları: 14 - 15. Yüzyıllar Türk D l
Vesîletü’l-mülûk l -ehl ’s-sülûk: Ayete’l-kürsî’n n Türkçeye tercümes olan b r eserd r.
Hat boğlu
Eserler :
Bahrü’l-Hakâyık: 1359 bey tl k mesnev türünde b r eserd r. Hacı Bektaş-ı Velî’n n
Arapça mensur b r eser olan Makâlât’ının manzum b r tercümes d r. 1409’da
Dulkad roğlu Garsudd n Hal l Bey’ n oğlu Nâsırudd n Mehmed Bey’e sunmuştur.
Letây f-nâme: 3910 bey tl k mesnev türünde b r eserd r. Arapça mensur b r Sûre-
Mülk Tesfîr ’n n 1414 yılında yapılmış manzum tercümes d r.
Ferâh-nâme: Arapçadan Türkçeye çevr lm ş yüz had s tercümes d r. 6093 bey tl k eser
manzum olup d nî ve ahlak öğütlerle öğret c b r özell k taşır. 1426 yılında tamamlayıp
II. Murad’a sunmuştur.
Süleyman Çeleb
Eserler :
Mevlîd: B l nen tek eser d r. Bat n görüşler le ehl- sünnet arasındak çek şmeler n
olduğu dönemde ehl- sünnet n yanında yer almıştır. 732 bey tl k eser n 1409’da
tamamlamıştır.
Şeyhî
Eserler :
Dîvân: Küçük b r d vandır. 2 müstezad, 20 c varında kas de, 200 kadar gazel, terk b-
bend ve terc - bend bulunmaktadır.
Har-nâme: 126 bey tl k b r mesnev d r. H c v edeb yatımızın en y örnekler ndend r.
Hüsrev ü Şîrîn: 6944 bey tl k bu mesnev II. Murad’ın tahta çıkışıyla b rl kte yazılmaya
başlanmıştır. Eser b t remeden de Şeyhî vefat etm şt r. Doğu Edeb yatının meşhur klas k
aşk h kâyes n konu almıştır.
Hakîkî
Eserler :
Dîvân: 350 varaklık büyük b r d vandır; münacat ve tevh d le başlayıp tasavvuf
neşveler terennüm eden değ ş k başlıklardak ş rlerle devam eder.
Muhabbet-nâme: Eser toplam 175 varaktan oluşur. Mesnev türünde tasavvuf muhtevalı
b r eserd r.
Metâl ’u’l-İmân: B r görüşe göre Sadredd n Konev ’n n Metâl ’u’l-İmân adlı tasavvuf
Farsça r sales n n b r tercümes d r. 26 varaktır. B r Fat ha, üç matla’ ve b r hat me üzer ne
kurulmuştur.
Tasavvuf R sales : Metâl ’u’l-İmân adlı eser n ç nde bulunduğu yazmanın 26b/57a
varakları arasında bulunan aynı yazı ve aynı üslupla kaleme alınmış bu eser n Yûsuf
Hakîkî’ye a t olması kuvvetle muhtemeld r.
D l Özell kler
1. Bazı met nler harekel , bazıları se harekes z yazılmıştır. Sadece bazı yerler n
harekelend ğ met nler de vardır.
2. Arapça ve Farsça kel meler özgün mlaları le yazmak genel b r kuraldır.
Çok nad r olarak özgün şekle uymayan yazımlar da görüleb l r.
3. Kel me başında /a/ ve /e/ sesler ç n el f ( )اkullanılır.
4. Kel me başındak /ı/ ve / / sesler bazen sadece el f ( )اle bazen de el f-ye ( ) ايle
yazılmıştır.
5. Kel me başındak /o/, /ö/, /u/ ve /ü/ sesler bazen sadece el f ( )اle bazen de el f-vav (او
) le yazılmıştır.
6. Kel me ç nde /a/ ve /e/ sesler ç n harf kullanılmayan örnekler de vardır, kullanılan
örnekler de vardır. Eğer harf kullanılmışsa bazen he ( )هbazen de el f ( )اterc h ed lm şt r.
7. Kel me ç nde /ı/ ve / / sesler ç n bazen ye ( )يkullanılmış bazen de harf
yazılmamıştır.
8. Kel me ç nde /o/, /ö/, /u/ ve /ü/ sesler bazen vav ( )وle bazen de harfs z yazılmıştır.
9. Kel me sonunda /a/ ve /e/ sesler genell kle he ( )هbazen de el f ( )اle yazılmıştır.
10. Kel me sonunda /ı/ ve / / sesler ye ( )ىharf le yazılır. Çok seyrek olarak kel me
sonunda /ı/ veya / / sesler n n herhang b r harf le yazılmamış olduğu örnekler de vardır.
11. Kel me sonunda /u/ ve /ü/ sesler vav ( )وle yazılır.
Nad ren, Arapçadak kel me sonu uzun /u/ ünlüler n n yazılışı g b , vav-el f ( ) واle
yazılmış olan örnekler de vardır.
12. Sonu /en/ sesler le b ten bazı kel meler n, Arapçadak tenv n le yazıldığı da
olmuştur.
13. Bazı ünsüz sesler Arapçada olmadığı ç n Arap alfabes nde de onların harf yoktur
(p, ç, ŋ, ç g b ). Farslar ve Türkler kend d ller ç n Arap alfabes n kullanırken bu seslere
karşılık yen harfler de yaratmışlardır (/p/ ç n üç noktalı be; /ç/ ç n üç noktalı ç m, g b ).
Bu yüzden /p/, /ç/, /ŋ/ g b sesler ç n EAT’de farklı yazımlarla karşılaşılmaktadır.
/p/ ses ç n bazen be ( )بbazen de pe ( )پyazılmıştır.
/ç/ ç n bazen c m ( )جbazen ç m ( )چkullanılmıştır.
/ŋ/ ç n sadece kef ( )كkullanılması genel b r kuraldır. Bazı met nlerde kef harf n n
üzer ne “üç nokta” konulduğu da olmuştur. Orta Asya Türk yazı d l geleneğ nde bu ses
nun-kef ( ) ﻧﻚle yazılmaktaydı. EAT met nler nde o kullanış yaygınlaşmamşsa da
özell kle “taŋrı” kel mes yazılırken nun-kef kullanılmış örnekler de bazı met nlerde
görülmekted r.
14. Kel me başındak /s/ ünsüzü, nce ünlülü kel melerde s n ( )سle yazılır. Kalın ünlülü
kel melerde se sad ( )صle yazılan örnekler de vardır, s n ( )سle yazılanlar da vardır
15. Esk Uygur Türkçes nde bazı ekler kel meden ayrı olarak yazılıyordu. Aynı yazım
geleneğ Orta Asya Türk lehçeler n n Arap harfler yle yazılmaya başlandığında da devam
ett r lm şt . O yazım geleneğ , Anadolu’dak Oğuzların yazdığı bazı met nlerde de
görülmekted r
Ün te 4
EAT Ses B lg s / Şek l B lg s
Ünlüler
Ünlü Uyumları
Kalınlık Uyumu ve İncel k Uyumu
Türk d l n n Köktürkçeden ber zleneb len en sağlam ünlü uyumu budur.
Ünlü Düşmes
Orta hecedek vurgusuz dar ünlüler n düşmes Türkçe ç n b r genel eğ l md r.
Ünsüzler
Ünsüz Türler
Günümüz Türk ye Türkçes yazı d l nde kullanılan ünsüzler EAT met nler nde de vardır.
Bunlara ek olarak, b r de bugün sadece bazı ağızlarda korunmuş olan /ŋ/ ünsüzü (damak
n’s ) bulunmaktadır. Hem bazı kel melerde hem de bazı eklerde geçmekted r
Ünsüz Uyumları
Köktürkçede, ötümlülük-ötümsüzlük bakımından ünsüzler arasında b r uyum yoktu.
EAT met nler nde de bu uyum görülmez.
Ötümlüleşme
EAT dönem n n ünsüzler bakımından en karakter st k değ şmes kel me başında ve k
ünlü arasında /t/, /k/ ve /ç/ ünsüzler n n ötümlüleşme eğ l m n n yaygın olmasıdır.
d<t
Kel me başında: Esk Türkçedek kel me başı /t/’ler , XI. yüzyıldan ber Oğuzcada /d-/
olmaya başlamış d . Bu ötümlüleşme EAT dönem eserler nde oldukça yaygınlaşmış b r
eğ l md r. Bugün b le /t-/ le kullandığımız pek çok kel me EAT met nler nde /d-/ ünsüzü
le yazılmıştır.
g<k
Kel me başında: İnce ünlülü kel melerde bu ötümlüleşme gerçekleşm ş, kalın ünlülü
kel melerde se gerçekleşmem şt r.
c<c
Alfabe bu değ şmen n durumunu anlamamızı zorlaştırmaktadır.
Sızıcılaşma
v<b
Kel me başında: Köktürkçedek kel me başı /b-/ ünsüzler daha sonrak dönemlerde
büyük çoğunlukla devam etm şt r. Oğuzcada se 3 kel men n başında bu ünsüz
sızıcılaşarak
/v-/ hâl ne gelm şt r. O kel meler EAT’de de /v-/ led r
Kel me ç nde: Köktürkçede kel me ç ndek /b/ le yazılan sesler Uygurca dönem nden
t baren /v-/ le yazılmıştır. EAT’de de o sesler /v-/ le kullanılmıştır.
y<d
Kel me ç nde: Köktürkçede ünlüden sonra gelen /d/ ünsüzü XI. yüzyıldan t baren b rçok
lehçede sızıcılaşarak /y/ hâl ne gelm şt r. EAT’de de o durumlarda /y/ olmuştur.
ħ<k
EAT’de bu sızıcılaşma yoktur. Sadece b rkaç kel mede gerçekleşm şt r ve o kel meler
günümüz Türkçes nde de /h/ le söylenmekted r
ş<ç
Kazak, Karakalpak ve Nogay lehçeler nde her şartta meydana gelen bu değ şme
Oğuzcanın ağızlarında sadece kapalı hece sonu durumunda ken gerçekleşmekted r. EAT
met nler nde bu sızıcılaşma yoktur.
Dudaklılaşma
m<ŋ
İlg ek n n unundak ŋ ses , 1. k ş zam rler n n çek m nde, kel me başındak /b/ dudak
ünsüzünün de etk s le dudaklılaşarak kurallı b r şek lde /m/ olmuştur
Gen zleşme
m<b
Eğer kel men n bünyes nde b r gen z ünsüzü varsa, yakınındak b r ünsüzü
gen zleşt reb l r. Bu tür gen zleşmeler Türk ye Türkçes nde de EAT dönem nde de yoktur.
Anadolu sahası dışındak lehçeler n karakter st k özell ğ d r. Ancak EAT dönem
met nler n n bazılarında nad ren bu tür gen zleşmeye uğramış kel me örnekler
görüleb l r.
Ünsüz Düşmes
Ünsüz Türemes
v- < Ø-
Köktürkçedek ur- f l n n başında Oğuzcada b r /v-/ ünsüzü türem şt r. EAT met nler ne
çoğunlukla Köktürkçedek g b ur- şekl geçse de bazı met nlerde türeme olmuş şekl de
kullanılmıştı
Ünsüz İk zleşmes
B rkaç kel mede görülür.
Ünsüz Tekleşmes
Arapça ve Farsça kel meler özgün şek ller yle yazılıyor da olsa, bazı kel melerdek k z
ünsüzler tekleşm ş ve bu durum yazıya da yansıtılmıştır.
Hece Tekleşmes
Yanyana bulunan benzer veya aynı hecelerden b r n n söylen şten kalkması şekl nde
oluşan bu değ şme bel rl kel melerde gerçekleşm şt r.
Göçüşme
Bu tür göçüşmeler Anadolu sahası dışındak Oğuzcalar ç n karakter st kt r. Ancak b rkaç
tane EAT metn nde nad ren de olsa ünsüz göçüşmes ne uğramış örneğe rastlanmaktadır.
Çek m Ekler
İs m Çek m
Çokluk
Esk Anadolu Türkçes nde de çokluk yapmak ç n +lAr (+lar / +ler) ek kullanılır.
Günümüz Türkçes ndek farklı şlevler EAT met nler nde de görülmekted r.
İşlevler :
Kök veya tabanları çokluk yapar.
İs mler sınıf veya fam lya anlamında kategor ze eder.
Zarf türünden kel melere eklenerek bugün +lArI ek le kullandığımız zarflar yapar.
Türk d l nde sayı sıfatlarından ve topluluk b ld ren s mlerden sonra gelen kel meler
çokluk ek almazlar. Fakat EAT.’de az da olsa bu durumlarda da +lAr ek n n kullanıldığı
görülmekted r (saŋa b r kaç ögütler v rey n ben).
İyel k Ekler
EAT.’dek yel k ekler hem Esk Türkçedek şek llerle hem de günümüz Türk ye
Türkçes ndek şek llerle aynıdır.
İyel k ekler n n üzer ne hâl ekler geld ğ nde de durum TTk.’den farklı değ ld r.
Hâl Ekler
Yalın Hâl (nom nat ve)
Yalın hâl eks zd r.
A tl k Ek
+KI
Hem +dA bulunma hâl ek üzer ne hem de doğrudan kök veya tabanlara
ekleneb lmekted r. Büyük ünlü uyumuna g rmez.
F l Zamanları
Gelecek Zaman ç n, -(y)A; -(y)AsI; -(y)IsAr; -(y)AcAK, -dAçI, -sA gerek
-mIş
2. tekl k k ş –mIşsIn.
2. çokluk k ş –mIşsIz.
3. tekl k k ş –mIş.
3. çokluk k ş –mIşlAr.
- (y)Up dUr(U)r
-(y)Up zarf-f l ek le dur(ur) b ld rme şekl n n b rleşmes nden meydana gelm şt r. Bugün
yazı d l m zde bulunmayan bu yapıyı, Türk ye Türkçes ne daha z yâde “-mIş+k ş ” veya
“-mIştır” olarak aktarab l r z.
2. tekl k k ş : -(y)Up durursın.
3. tekl k k ş : -(y)Up dur(ur) .
3. çokluk k ş : -(y)Up dururlar.
-mIş
Bu ek, 1. k ş ler ç n kullanıldığında “Görülen Geçm ş Zaman” fade edeb l r.
1. tekl k k ş -mIşvAn / -mIşvAnIn / -mIşAm
1. çokluk k ş -mIşUz
Gen ş Zaman
- (V) r
Türk d l nde -(V)r ek n n ünlüsünün hang şartta hang n tel kte geleceğ konusu başlı b r
başına meseled r.
1. tekl k k ş -(V)r men/ -(V)rvAn/ -(V)rvAnIn/ -(V)rvAm/ -(V)rIn/-(V)rAm
1. çokluk k ş -(V)rUz
2. tekl k k ş -(V)rsIn
2. çokluk k ş -(V)rsIz
3. tekl k k ş -(V)r
3. çokluk k ş -(V)rlAr
- (y) A
1. tekl k k ş -(y)Am
1. çokluk k ş -(y)AvUz
2. tekl k k ş -(y)AsIn
2. çokluk k ş -(y)AsIz
3. tekl k k ş -(y)A
3. çokluk k ş -(y)AlAr
Ş md k Zaman
- (V) r
1. tekl k k ş -(V)rvAn / -(V)rvAm/ -(V)rvIn -(V)rAm
1. çokluk k ş -(V)rUz
2. tekl k k ş -(V)r sen / -(V)rsIn
2. çokluk k ş -(V)rsIz
3. tekl k k ş -(V)r
3. çokluk k ş -(V)rlAr
-(y) A
2. tekl k k ş -(y)AsIn
-(y) V Turur
3. k ş tek l k -(y)V Turur
-(y) A yor(ur)
1. çokluk k ş -(y)A yoruruz
3. tekl k k ş -(y)A yor(Ir)
Gelecek Zaman
1. -(y)A; 2. -(y)IsAr; 3. –sA 4. -(y)AcAK
- (y)IsAr
EAT.’de en şlek gelecek zaman ek budur.
1. tekl k k ş -(y)IsArvAn / -(y)IsArvAnIn / -(y)IsArIn / -(y)IsArAm
1. çokluk k ş -(y)IsArUz
2. tekl k k ş -(y)IsArsIn
2. çokluk k ş -(y)IsArsIz
3. tekl k k ş -(y)IsAr
3. çokluk k ş -(y)IsArlAr
- (y)A
1. tekl k k ş -(y)Am
1. çokluk k ş -(y)AvUz
2. tekl k k ş -(y)AsIn
2. çokluk k ş -(y)AsIz
3. tekl k k ş -(y)A
3. çokluk k ş -(y)AlAr
- (y)AcAK
1. tekl k k ş -(y)AcAGIn
2. tekl k k ş -(y)AcAKsIn
2. çokluk k ş -(y)AcAsIz
- sA gerek
1. tekl k k ş -sAm gerek
1. çokluk k ş -sAvUz gerek
3. tekl k k ş -sA gerek
3. çokluk k ş -sAlAr gerek
Ün te 5
EAT Şek l B lg s II
KİPLER, FİİLLERİN BİRLEŞİK ÇEKİMİ, FİİLİMSİLER,
YAPIM EKLERİ
Fiil Kipleri
İstek-Emir Kipi
Aynı ek, hem emir, hem istek, hem gereklilik vs. bildirebilmektedir. Bunların
farklı fonksiyonlar ifade edebilmesi, ancak; 1. cümledeki diğer kelimelere; 2.
kişiler arasındaki hissî ve hiyerarşik ilişkilere; 3. vurgu ve tonlamaya; 4.
isteğin gerçekleşmesi için gereken zamana; 5. isteğin derecesine; 6. isteğin
gerçekleşmesi için müsamaha ve mecburiyete, göre değişmektedir.
“-sA Dilek-Şart” eki, şart bildirdiği durumlarda “kip” özelliği değil de “zarf-
fiil” özelliği taşımaktadır.
- (y) A
1. teklik kişi -(y)AvAn / -(y)AvAm / -(y)Am / -(y)AyIn / -(y)AyIm
a. dilek-istek bildirir: süçü içevem süçü delü olavam delü
b. tavsiyede gereklilik bildirir (özellikle ne soru kelimesi ile birlikte
kullanılınca): ilâhî alnında ne yazayın didi
c. tercih bildirir: senüŋ etüŋden ogul yiyeyin mi yohsa sası dinlü kâfirüŋ
döşegine gireyin
mi
ç. gereklilik bildirir (‘gerek (kim) ... -(y)A’ yapısında olanlar): ammâ ben bu
ılanı gerek
bâgubân eliyile öldürem
1. çokluk kişi -(y)AvUz / -(y)AlUm
a. dilek-istek bildirir: bir zamân yatalum uyuyalum
b. gereklilik bildirir (‘gerek (kim) ... -(y)A’ yapısında olanlar): gerek ki aŋa
ölince tapavuz
/ yaramazlık kapusın yapavuz biz
2. teklik kişi -(y)AsIn
a. dilek-istek bildirir: hemîşe saltanat tahtında pâdişâh olasın turasın didiler
b. emir bildirir: hak te’âlâ eydür yâ muhammed hâcetüm oldur kim benden
çok nesne
dileyesin
c. istek yolu ile gereklilik bildirir: yûsuf kavlinde mâl yidi bâre idesin üç bâre
arslıka viresin ve oglına viresin
ç. tavsiye yolu ile gereklilik bildirir: iki ‚âlem eger sinüŋ olursa /
koyasın‚âlemi anı
dutasın
d. gereklilik bildirir (‚gerek (kim) ... -(y)A’ yapısında): gerek kim beni hazrete
kavuşdurasın
e. serbestlik verildiğini bildirir: gele sen bunda saŋa neŋ garazum yok işidür
sen / kala
sen anda yavuzdur yalıŋuz kanda kalur sen
2. çokluk kişi -(y)AsIz
a. dilek-istek bildirir: esen kaluŋ gönüldük hayr ile biz / nasîb ola varasız
dahı hem siz
-s A
Şart bildirdiği sürece esas cümlenin yüklemi olamayan ve bu yüzden bir kip
özelliği taşımayan -sA eki, sadece dilek-istek bildirdiği örneklerde asıl
cümlenin yüklemi olabilmektedir.
-Ø (eksiz)
2. teklik kişi
a. dilek-istek bildirir: kerem göster ki sultân-ı keremsin
b. duâ yolu ile istek bildirir: rahmet eyle yâ ilâhî rabbenâ
c. tavsiye bildirir: imdi gel‚akluŋı der gendüzüŋe
ç. tavsiye yolu ile gereklilik bildirir: sözüm işit öğüdüm dut top elden
d. emir bildirir: bir sâlih kişi bir câriye satun aldı meger ol câriye
zâhidlerdendi efendisi
eyitdi iy câriye bu gün yun arın
- (U)ŋ ~ - (U)ŋUz
Aslında -(U)ŋ eki 2. çokluk kişiyi göstermek için yeterlidir. Ayrıca -(U)ŋUz
şeklinde genişletilmesi, saygı ve incelik ifadesi kazandırmak için olmalıdır.
Bu yüzden, -(U)ŋUz kullanılışında, emir fonksiyonu beklenemez.
2. çokluk kişi
a. emir bildirir: varuŋ avlaŋ getürüŋ kurdı ele
b. dilek-istek bildirir: cuhûd eyder işidüŋ göŋül ne diler
c. yalvarma yolu ile istek bildirir: âciz kalmışuz bizi esirgeŋüz…
ç. tavsiye bildirir: kaçan aşuŋuza siŋek düşse aşa tamâm baturuŋuz iki
kanadın bile andan çıkarup yabana atuŋuz
d. tavsiye yolu ile gereklilik bildirir: koŋ savaşı siz bugün şeytân başını dögüŋ
Sıfat-Fiil Ekleri
-mI ş: görmiş, uyımış
-mAdUK: günâhından tevbe kılsa ol günâhı işlemedük gibi olur
–dUK: bizi korkdugumuzdan kurtar i hak
-(y)AcAK: görecek yir durur ol dahı iy yâr
-(y)AsI: olmayası işleri koyup gider
-dAç(I): (Köktürkçede işlek olmasına rağmen sonraki dönemlerde körelmiş
gelecek zaman sıfat-fiil ekidir) cümle geldeç yıl ola dir âşikâr
-(y)An: Eski Türkçede metinlerde bu şekilde bir sıfat-fiil eki geçmemiştir. yâ
kanı cem’ iden kur’ânı ‘osmân
-(U)r: (Geniş zaman sıfat-fiil ekidir) bilür, yürür
-mAz: bilmez, olmaz, yaramaz
Zarf-Fiil Ekleri
Zaman zarf-fiilleri
-(y)I cAK: En işlek zarf-fiil eklerindendir. Şu fonksiyonlarda kullanılmıştır: 1.
-DIktAn sonra, 2. -(y)IncA, 3. -(V)rken, 4. -DIĞIndA, +DA iken, 5. -
(V)rsa+kişi: dükedicek, ölicek, yaradıcak, susayıcak
-(y)I ncA: geyince, ölince
-(y)I cAGAz: kopıçagaz, varıcagaz
-(y)I ncAK: görincek
-(y)AlI: (Seyrek kullanılmıştır) olalı, yiyeli
- mAdIn: gelmedin, başlamadın, gelmedin
–sA: gelse, çıksa
-dUkdA: irişdükde, itdükde, bulunmadukda
-dUK+iyelik+dA: itdüğinde
-dI sA: gördise, oldısa
-mAzdAn öŋ(din): dünyâdan çıkmazdan öŋ ol kişiye bildüreler
çûn (ki) ... F.-d+kişi: çûn ördek anı işitdi hâtırı bir gezden incindi
kaçan (kim) ... F.-d+kişi: kaçan islâm geldi anı terk itdük
kaçan (kim) ... F.-dIsA: kaçan bu âyet geldise iblîs sevindi
kaçan (kim) ... F.-(y) A+kişi: kaçan ikisin bile cem’ idesiz şifâ olur
Hâl Zarf-Fiilleri
–ken: i- fiili ile kullanılır. Ünlü uyumuna girmez: ümîdümi bulmışiken
nideyim
-(y)V:
-(y)ArAk: (Fazla işlek değildir) bakarak kendüzin unutdı
Ünite 6
Eski Anadolu Türkçesi Metin İncelemeleri
METİN 1: SÜHEYL Ü NEVBAHAR
Transkripsiyon
dirįġā bu taħt u bu māl u bu genc
ki dirdi dedelerümüz yidi renc
Dil İncelemesi
dirįġā (< Far.) ‘yazık, eyvahlar olsun’
genc (< Far.) ‘hazine, define’
renc: (< Far.) ‘zahmet, sıkıntı, ağrı’
ümįźê: (< Far.) ‘ümit, umut’ +i+: iyelik 3.tk +n+: zamir n’si +i: yükleme h.
giçi: ‘küçük’ +yi: yükleme h.
gāná: (< Ar.) ‘zengin’ ķıl-: ‘kılmak yardımcı fiili’ -dı: görülen geçmiş z. 3.tk
daħı: “ve, ve de” [< taķ-ı]
ta’ālā: (< Ar.) ‘yüksek olsun, ulu’
ħalāyıķ: (< Ar.) ‘mahluklar, insanlar’
ĥācet: (< Ar.) ‘ihtiyaç, lüzum, gereklik’ +i+: iyelik 3.tk. +n: yükleme h.
düriş-: çalışmak, çabalamak’ -düK+: sıfat-fiil +i: iyelik 3.tk.
hergiz: (< Far.) ‘asla, katiyyen’
taŋ: ‘şaşılacak şey, hayret’
hele: ‘özellikle, sonunda’
muştı: (< Far.): ‘müjde’ muştıla-: ‘müjdelemek’ -dılar: görülen geçmiş z.3.çk.
iŋen: ‘çok, pek, gayet, fazla’
agı: ‘ipekli kumaş, mal’
ķo-: ‘bırakmak, koymak’ -ma-: olumsuzluk -dı: görülen geçmiş z. 3.tk.
muvāfıķ: (< Ar.) ‘uygun, yerinde’
Açıklamalar
http://trkdlvdbyt.blogspot.com/2013/04/14-15-yuzyllar-turk-d l .html 28/52
23.08.2019 AÖF Türk D l ve Edeb yatı ders notları: 14 - 15. Yüzyıllar Türk D l
[taŋrı] Eski Anadolu Türkçesi metinlerinde büyük çoğunlukla sadece “kef”
harfi ile yazılmaktadır. Bazı eserlerde “ng” şeklinde (nun+kef) yazılmaktadır.
[benüm] İlgi hâli eki +(n)Uŋ şeklindedir. Ancak 1. teklik ve çokluk kişi
zamirlerinin çekiminde ŋ > m
(çün … işit-di) “Çün” kelimesiyle birlikte kullanılan fiiller geçmiş zaman ile
çekimlendiğinde, zarf-fiil yapısı oluşturulur. Bu yapı “işitince, işittiğinde”
tarzında günümüze aktarılabilir.
(iŋen) Bu kelime Oğuzcaya aittir. 13. yüzyıldan önceki metinlerde
geçmemiştir.
(beŋze-) Bu kelime Oğuzcaya aittir. Kıpçak ve Karluk lehçelerinde bunun
yerine okşa fiili kullanılır.
(yüzüni) Eski Anadolu Türkçesinde 3. kişi iyelik eki dâima düz ünlü iledir.
Yuvarlak ünlülü şekil kullanılmaz.
Dil İncelemesi
iŋen: ‘çok, pek, gayet, fazla’
anda: orada a+: 3. kişi zamiri +n+: zamir n’si +da: bulunma h.
tuĥfe: (< Ar.) ‘hediye, armağan, güzel şey’
işiK: ‘eşik, kapı’ +i+: iyelik 3.tk. +n+ zamir n’si +e: yönelme h.
ger: (< Far.) ‘eğer, şayet’
büri-: bürümek, sarmak’ -n-: edilgenlik -ür: geniş z. 3.tk.
sevin-: ‘sevinmek’ [sev-in-] -in-: dönüşlülük -ür: geniş z. 3.tk.
ġarķ: (< Ar.) ‘batma, batırma’ ġarķ ol-: ‘batmak’ -ur: geniş zaman 3.tk.
ferş: (< Far.) ‘örtü, yaygı, döşeme’ +dür: bildirme 3.tk.
Açıklamalar
[işik] Köktürkçedeki “kapıg” kelimesi daha sonra Eski Anadolu Türkçesinde
“ķapu”, günümüz Türkiye Türkçesinde ise “kapı” olarak devam etmiştir.
METİN 3: MİFTĀHU’L-CENNE
Transkripsiyon
ĥūrilerden bu sözi işitdüm vurdum bardaġumı śıdum daħı uyandum gördüm
kim
bardaġum śınuķ yatur bu ol bardaķdur didi ħaberde gelür kim ķaçan
ramażān ayı gelse uçmaķ ķapuların açarlar ŧamu ķapuların yaparlar ve
şeyŧānları baġlarlar ĥabs iderler ramażān ayınuŋ evvelinden āħirine degin
andan her gice oruc açduķları vaķtın altı yüz biŋ ‘āśi ķulın ĥaķ te’ālā
ŧamudan āzād ider faķįh r.ĥ. eydür: uçmaķ ķapuları açılur dimek ma’nįsi
oldur kim ŧā’at ķapuları ya’ni her kim ŧā’at ve ‘ibādet ider ramażān ayında ol
kişiye uçmaķ ķapuların açarlar, ŧamu ķapuların baġlarlar daħı şeyŧānları
baġlarlar. ya’ni ķomazlar kim ol kişileri azduralar ħaberde gelür kim ķaçan
ramażān ayı gelse ‘arş ve kürsį
firişteleri eydürler źį-sa’ādet muĥammed ümmetinüŋ kim ĥaķ te’ālā anlara
ne kerametler virür bu ay içinde ve daħı ay u güneş yılduzlar gice ve
gündüzler
Dil İncelemesi
http://trkdlvdbyt.blogspot.com/2013/04/14-15-yuzyllar-turk-d l .html 29/52
23.08.2019 AÖF Türk D l ve Edeb yatı ders notları: 14 - 15. Yüzyıllar Türk D l
śı-: ‘kırmak’ -dum: görülen geçmiş z. 1.tk
śınuķ: ‘kırık, kırılmış’ [< sı-n-uķ] śı-: kırmak -n-: dönüşlü-edilgenlik
ķaçan: ‘ne zaman ki…; -DIĞIndA’
uçmaķ: ‘cennet’
yap-: ‘örtmek, kapatmak’ -arlar: geniş z. 3.çk.
ĥabs: (< Ar.) ‘hapis, kapama’
‘āśá: (< Ar.) ‘âsi, karşı gelen’
ey(i)T-: ‘söylemek, demek’ -ür: geniş z. 3.tk.
ya’ná: (< Ar.) ‘yani, sözün kısası’
az-: ‘yoldan çıkmak, günah işlemek’ -dur-: geçişli-ettirgenlik -alar: istek-emir
k.
firişte . (< Far.) ‘melek’ +ler+: çokluk
dükeli: ‘bütün, hep, bütünüyle’
müzd: (< far.) ‘ücret, mükafat’ +i+: iyelik 3.tk. +n: yükleme h.
müştāķ: (< Ar.) ‘özleyen’ +dur: bildirme 3.çk.
geleci: ‘söz, laf, lâkırdı’ +ler: çokluk +den: ayrılma h.
ŧoy-: ‘doymak’ -ur-: geçişli-ettirgenlik -an+: sıfat-fiil
eyit-: ‘söylemek, demek’ -di: görülen geçmiş z. 3.tk.
Açıklamalar
[yap-] Oğuz lehçeleri “ört-”, Kıpçak ve Karluk lehçeleri ise bu anlamda “yap-”
fiillerini kullanır.
[eyit- / eydür] Eski Türkçede “söylemek” anlamında ay- fiili vardı. Bunun -ıt-
eki ile genişlemiş şekli olan ayıt- fiili de kullanılıyordu. Eski Anadolu
Türkçesinde /y/ sesinin etkisi ile bu kelimenin ünlüleri inceldi ve eyit- oldu.
Dil İncelemesi
ġuśśa: (< Ar.) ‘keder, kaygı, tasa’ +sı: iyelik 3.tk.
görk: ‘güzellik, iyi huy’ +lü: isimden isim +si: iyelik 3.tk
içre: ‘içinde, arasında [iç+re] +re: yön gösteme h. (isimden isim)
server: (< Far.) ‘baş, başkan, ulu’
tur-: ‘kalkmak, ayağa kalkmak’ -ur: geniş z. 3.tk.
eydi vir-: ‘söyleyivermek’
http://trkdlvdbyt.blogspot.com/2013/04/14-15-yuzyllar-turk-d l .html 30/52
23.08.2019 AÖF Türk D l ve Edeb yatı ders notları: 14 - 15. Yüzyıllar Türk D l
ķaħı-: ‘öfkelenmek, kızmak’ z -ya: geniş z. 3.tk.
ŧapu: ‘hizmet, huzur, nezd, kat, makam’
uşbu: ‘bu, işte bu’ [uş bu]
ögey: ‘üvey’ [ög+ey] ög: ‘anne’
Açıklamalar
[kendü] Köktürkçede ‘dönüşlülük zamiri’ olarak hem ‘kentü’, hem de ‘öz’
kelimeleri vardı.
[yoġıdı] Sonu /ķ/ ile biten yoķ kelimesinin arkasında ünlü ile başlayan ek
getirilince ötümlüleşme olmuştur: yoķ idi > yoġıdı.
Dil İncelemesi
śoyla-: ‘anlatmak, hikâye etmek, manzume söylemek’ [soy+la-]
śalķum: ‘soğuk’
bozaç: ‘boz renkte’ [boz+aç] boz: ‘boz, açık toprak rengi’
torġay: ‘çayır kuşu, toygar’
sayra-: ‘ötmek, cıvıldamak’ [-duķda: zarf-fiil] -duķ+: sıfat-fiil
baŋla-: ‘ezan okumak; yüksek sesle bağırmak’ [baŋ+la-] baŋ: ‘ezan’
issi: ‘sahibi’ [< idi+si] is [< idi]: sahip
‘oķra-: ‘(at) mırıltı şeklinde kişnemek’ [-duķda: zarf-fiil]
ķaba: ‘büyük, iri, kocaman’
teg-: ‘değmek, ulaşmak’ [-ende: zarf-fiil] -en: sıfat-fiil
cılasun: ‘kahraman, babayiğit’ +lar: çokluk
ķoyul-: ‘üzerine saldırmak, dalmak’ [ķoy-ul-] ķoy-: ‘koymak, katmak’
alar: ‘ala, alaca’
örü ŧur-: ‘kalkmak, ayağa kalkmak’ [ör-ü ŧur-] ör-: ‘yükselmek
kiçe: ‘keçe’
yaĥnı: (< Far.) ‘yahni, et yemeği’
Açıklamalar
[śoyla-] Eski Tüekçede “söz” anlamına gelen “sab” şeklinden türetilmiştir:
sab+la- > savla- >> soyla-.
[issi] Eski Türkçede “sahip” anlamına gelen “idi” kelimesindeki /d/ sesi
düzenli değişme sonusunda /y/ olunca bu kelime “iye” hâline gelmiştir: idi >
iye. Üzerine 3. kişi iyelik eki getirilince de “iyisi” olur. Daha sonra bu kelime
iyisi > iysi > issi şeklini almıştır.
[getür-] Eski Türkçedeki şekli “kel-tür-” idi. Eski Anadolu Türkçesinde /lt/
grubundaki /l/ ünsüzü düştü ve “getür-” oldu. Bu değişmenin olduğu paralel
bir örnek de şudur: Eski Türkçe ol-tur- > Eski Anadolu Türkçesi otur-.
Ünite 7
Çağatay Türkçesi
15. yüzyıl başlarından 20. yüzyıla kadar Orta Asya’da kullanılmıştır.
Karahanlı ve Harezm yazı dillerinin devamı olarak özellikle Timurlular
(1405-1506) döneminde gelişen Çağatay Türkçesi Ali Şir Nevâyî döneminde
klasik bir edebî dil durumuna gelmiştir.
15. Yüzyıldan itibaren Harezm Türkçesi, yerini Çağatay Türkçesine
bırakmış, Kıpçakların diğer Türk boyları arasına karışarak tarih
sahnesinden çekilmeleri sonucu Kıpçak Türkçesi de büyük ölçüde Çağatay
Türkçesi ile karışmıştır.
Çağatay terimi, Cengiz Han’ın ikinci oğlu Çağatay’dan gelmektedir.
Timur 1370 yılında Semerkant şehrini merkez yaparak Timurlular
saltanatını kurmuştur. Otuz beş yıl süren hükümdarlığı sırasında
imparatorluğun sınırlarını Doğu Türkistan’dan Anadolu’ya kadar
genişletmiştir.
Çağatay hanlığı, Hüseyin Baykara ile çocukları arasında süren taht
kavgaları yüzünden zayıfladı ve 1507 yılında Özbek hükümdarı Muhammet
Şibanî tarafından tarihten silindi.
Çağatayca terimi Avrupa Türkolojisinde ilk defa H. Vambery tarafından
kullanılmış ve bu terim daha sonra yaygınlık kazanmıştır.
Haydar Tilbe
Türkîgûy (Türkçe söyleyen) lakabıyla tanınmıştır. Günümüze kadar ulaşan
tek eseri, Mahzenü’l-esrâr adlı mesnevidir.
Yusuf Emîrî
Şiirlerinde Emîr ve Emîrî mahlaslarını kullanmıştır. Divan, Dehnâme ve
Beng ü Çagır adlı eserleri günümüze ulaşmıştır.
Beng ü Çagır münazara şeklinde yazılmış bir eserdir. Eserde beng (afyon) ile
çagır (şarap) karşılaştırılmaktadır.
Gedâyî
Dili oldukça sadedir. Divanının günümüze ulaşan tek nüshası Paris’tedir.
Atâyî
İsmail Ata’nın torunlarından olduğu için Atâyî mahlasını almıştır.
http://trkdlvdbyt.blogspot.com/2013/04/14-15-yuzyllar-turk-d l .html 32/52
23.08.2019 AÖF Türk D l ve Edeb yatı ders notları: 14 - 15. Yüzyıllar Türk D l
Divan’ı gazellerden ibaret olup gazellerin toplam sayısı 260’tır.
Ahmedî
Çeşitli telli sazlar arasında geçen bir atışmayı konu edinen, hacim
bakımından küçük, edebi değeri büyük olan bir mesnevisi vardır. 130 beyitlik
bir mesnevidir.
Yakînî
Elimizde bulunan tek eseri Ok Yaynıng Münazarası adlı mensur eseridir.
Hâmidî
Farsçadan çevirdiği Yusuf ve Züleyhâ mesnevisini 1469 yılında yazmış ve
Hüseyin Baykara’ya sunmuştur. Eser, 2726 beyittir.
YAZIM ÖZELLİKLERİ
Ünlülerin Yazımı
http://trkdlvdbyt.blogspot.com/2013/04/14-15-yuzyllar-turk-d l .html 33/52
23.08.2019 AÖF Türk D l ve Edeb yatı ders notları: 14 - 15. Yüzyıllar Türk D l
a ünlüsü kelime başında bazen medli elifle ( ) آ, bazen de medsiz elifle ( ) ا
yazılmıştır. Kelime ortasında bazen elifle yazılmış, bazen de yazılmamış,
seyrek olarak da üstün işareti ile yazılmıştır. Kelime sonunda ise bazen elifle
bazen de he ( )هharfi ile yazılmıştır. e ünlüsü kelime başında elifle () ا
yazılmıştır. Ancak bazı kelimelerin elif ve ye ile ( )ي اyazılmış şekilleri de
vardır. Kelime ortasında bazen elifle yazılmış, bazen de bu ünlüyü gösteren
herhangi bir işaret kullanılmamış, seyrek olarak da üstün işareti ile
yazılmıştır. Kelime sonunda ise bazen elifle bazen de he ( )هharfi ile
yazılmıştır. ı ve i ünlüleri kelime başında elif ve ye ( )ي اile, kelime ortasında
bazen ye ( )يile bazen de yazılmamış, bazı metinlerde ise esre işareti ile
yazılmıştır. Kelime sonunda ise daima ىile yazılmıştır. o, ö, u, ü ünlüleri
kelime başında daima elif ve vav ( ) اوile, kelime ortasında genellikle vav ()و
ile yazılmış, bazen yazılmamış, bazen de ötre işareti kullanılmıştır.
Ünsüzlerin Yazımı
p ç
Çağatay Türkçesi eserlerinde ünsüzü genellikle be ()ب, ünsüzü genellikle
g
cim()ج, ünsüzü genellikle kef ( )كbazen de keşideli kef ( )گile yazılmıştır.
ñ
Bir geniz ünsüzü olan sesi için genellikle nun ve kef ( ) ﻧﻚharfleri
kullanılmıştır.
SES ÖZELLİKLERİ
Ünlüler
Çağatay Türkçesinde a, e, ı, i, o, ö, u, ü ünlüleri bulunmaktadır.
Çağataycadan önceki dönemlerde e’li olan bazı kelimeler klasik dönem
Çağataycasından itibaren genellikle i ( )ىile bazen de i’siz yazılmıştır: min ~
men, sin ~ sen, kiçmek ~ keçmek, ne ~ ni.
Ünlü Uyumları
Türkçedeki ünlü uyumları, ünlülerin kalınlık incelik ve düzlük yuvarlaklık
bakımından uyumlu olması temeline dayanır.
Kalınlık İncelik Uyumu
Türkçe kelimelerde genel olarak muhafaza edilmiştir. Kalınlık incelik
uyumuna göre bir kelimede kalın ünlüleri kalın ünlüler, ince ünlüleri de ince
ünlüler takip eder.
Örnekler: köydürsem; körmegen; bolmagaylar
Türkçe ekler getirildiğinde bu uyumun bozulduğu görülmektedir.
Düzlük Yuvarlaklık Uyumu
Türkçede daha geç dönemlerde oluşmuştur. Buna göre bir kelimenin ilk
hecesinde düz ünlülerden biri (a, e, ı, i) varsa sonraki hecelerde de düz
ünlüler gelmelidir: bakganda; biglerniñ
Yine bu uyuma göre bir kelimenin ilk hecesinde yuvarlak ünlülerden biri (o,
ö, u, ü) biri varsa sonraki hecelerde ya düz geniş (a, e) ya da yuvarlak dar (u,
ü) ünlüler gelmelidir: örtenmes; kuçuşmak
Çağatay Türkçesinde bazı eklerin yalnızca düz şekilleri, bazı eklerin de
yalnızca yuvarlak şekilleri olduğu için düzlük yuvarlaklık uyumu sağlam
değildir.
Ünlü Değişmeleri
Ünlülerde Darlaşma
a, e, o, ö geniş ünlülerinin ı, i, u, ü dar ünlülerine dönüşmesi olayı olan ünlü
darlaşması Çağatay Türkçesi metinlerinde de görülmektedir.
e- > i-, -e- > -i- : Bu ses olayı genellikle ilk hecede görülmektedir. Örnekler:
erkek > irkek
-a- > -ı- : Örnekler: kalkan > kılkan
Ünlülerde Genişleme
ı, i, u, ü dar ünlülerinin sırasıyla a, e, o, ö geniş ünlülerine dönüşmesi
olayıdır.
-i- > -e-: Örnek: kölige > kölege
Ünlülerde Düzleşme
o, ö, u, ü yuvarlak ünlülerinin a, e, ı, i düz ünlülerine dönüşmesi olayı
Çağatay Türkçesi metinlerinde de görülmektedir.
-o- > -a- : Örnekler: uşol > uşal; kog- > kav-
-ü- > -e-, -ü > -e: Örnekler: süñük > süñek; töpü > tepe
-ü > -i: yörü- > yöri-
-u- > -ı-, -u > -ı: Örnekler: bulut > bulıt; asru > asrı
Ünlülerde Yuvarlaklaşma
a, e, ı, i düz ünlülerinin sırasıyla o, ö, u, ü yuvarlak ünlülerine dönüşmesi
olayıdır.
a- > o- : Genellikle ikinci hecedeki yuvarlak u ünlüsünün etkisiyle ilk
hecedeki düz a ünlüsünün yuvarlaklaşması olayıdır. Örnekler: acun > ocun;
asru > osru
e- > ö- : Örnekler: eksül- > öksül-; esrük > ösrük
-ı- > -u- : yavıt- > yavut-; yapşın- > yapşun-
Ünlü İncelmesi
Kalın ünlülerin ince ünlüye dönüşmesi olayıdır.
-ı- > -i-: yañı > yeñi; bıçıl- > biçil-
-a- > -e-: yañı > yeñi
Ü
http://trkdlvdbyt.blogspot.com/2013/04/14-15-yuzyllar-turk-d l .html 34/52
23.08.2019 AÖF Türk D l ve Edeb yatı ders notları: 14 - 15. Yüzyıllar Türk D l
Ünlü Türemesi
Söyleyişi kolaylaştırmak amacıyla iki ünsüz arasında hece oluşturabilecek
şekilde bir ünlünün türemesidir. Daha çok yabancı kökenli kelimelerde
görülen bir ses olayıdır. Örnek: hükm > hüküm
Ünlü Düşmesi
Ünlü düşmesi olayı genellikle ikiden fazla heceli kelimelerde sonunda ünsüz
olmayan orta hece ünlüsünün düşmesi şeklinde görülmektedir. Örnekler:
agızı > ağzı; boyunı > boynı
Ünsüzler
Ünsüz Uyumları
Sözcüklerin kök veya gövdelerinde yan yana gelen ve ötümlü / ötümsüz
karşılıkları bulunan ünsüzler arasında görülen uyuma ünsüz uyumu denir.
Çağatay Türkçesi eserlerinde bu uyumun tam olarak bulunmaz.
+GA yönelme hâli eki, +DIn ayrılma hâli eki, -GAlI zarf fiil eki gibi bazı ekler
ünsüz uyumunda düzensizlik gösterir. Örnekler: itmek-din, baş-dın, baş-tın,
yarut-gay, aç-kunça
Ünsüz Değişmeleri
Düzenli olmayan ünsüz değişmeleridir.
Ünsüz Ötümlüleşmesi
(p>b, t>d, v>f, g>k, ġ>k, ş>j, ç>c, s>z)
t->d-: takı > dagı, ti-> di-
-k->-g-: sakın- > sagın-
Ünsüz Ötümsüzleşmesi
Çağatay Türkçesinin karakteristik özelliklerinden biridir.
+lIG >+ lIḲ, –mAz > -mAs, otlug > otluk, bilmez > bilmes, irmez > irmes
Ünsüz Sızıcılaşması
Kapantılı ünsüzlerin genellikle ünlü seslerin etkisiyle sızıcı ünsüzlere
dönüşmesi olayıdır. -ġ->-v-, -g->-v-: yaguk > yavuk, kigür- > kivür-, kaġun >
kavun, sogık > savuk, biregü > birev
-b->-v-, -b>-v: çab > çav, sebmek > sivmek, tabışgan > tavışkan
-p->-f- : toprak > tofrak, yaprak > yafrak, oprak > ofrak
-ḳ->-ḫ-: okşa- > ohşa-, toksan > tohsan
Ünsüz Akıcılaşması
Ötümlü kapantılı ünsüzlerin genellikle ünlü seslerin etkisiyle akıcı ünsüzlere
dönüşmesi olayıdır.
-d->-y-, -d>-y: adak > ayak, adır-> ayır-, kadgu > kaygu
Ünsüz Genizsileşmesi
Ses boğumlanması için gerekli hava akımının ağızdan çıkmasıyla oluşan
ağızsı ünsüzün, hava akımın burundan çıkmasıyla oluşan bir geniz ünsüzüne
dönüşmesi olayıdır.
b->m- : bin- > min-, beñze-> miñze-, beñ >meñ
Ünsüz Düşmesi
-g> Ø: körklüg > körklü, kulġak > kulak
-r- > Ø: ir- > i-, birle > bile
-l- > Ø: keltür- > kitür-, oltur- > otur-
Ünsüz Türemesi
h- türemesi: ar- > har-, ürk- > hürk-
y- türemesi: ırak > yırak, igne > yigne
Göçüşme
gr > rg göçüşmesi: örgen- > örgen-
ġm > mġ göçüşmesi: yaġmur > yamġur
İkizleşme
iki > ikki, yeti > yitti, sekiz > sikkiz
Ünite 8
Çağatay Türkçesi II
ŞEKİL BİLGİSİ ÖZELLİKLERİ
Çekim Ekleri
Eklendikleri sözlerin anlamını değiştirmeyen, sözlerin kök ve gövdelerine
işleklik katan, onları söz grubu ya da cümledeki diğer sözlerle ilişkiye sokan
eklere çekim ekleri denir.
İsim Çekimi
İsim çekimi çokluk, iyelik ve hâl çekimlerinden oluşur.
Çokluk
Çağatay Türkçesi eserlerinde isimlerin çokluk şekillerini yapmak için +lAr
eki kullanılmıştır. Örnekler: kişiler, yıllar, közler, tiller, müsülmānlar
İyelik
İyelik ekleri, eklendikleri ismin kime ya da neye ait olduğunu ve iyenin
şahsını ve sayısını gösterir. Çağatay Türkçesi eserlerinde iyelik ekleri,
ünlüyle biten kök ve gövdelere doğrudan, ünsüzle bitenlere ise bir yardımcı
ünlüyle getirilirler. Çağatay Türkçesi eserlerinde kullanılan iyelik ekleri
şunlardır:
Genel Türkçede III. kişi iyelik ekleri ile hâl ekleri arasında bulunan
zamir n’si, Çağatay Türkçesinde genellikle kullanılmaz. Bu durum
Çağatay Türkçesinin en karakteristik özelliklerinden biridir.
Örnekler: tilekim, közüm, ışkın, sözün, himmeti, közidin
Hâl
İsimlerin söz grubu veya cümledeki diğer sözlerle olan ilişkisini göstermek
amacıyla girdikleri çekime hâl çekimi denir. Çağatay Türkçesinde dokuz hâl
çekimi vardır.
Yalın Hâl
Cümlede öznenin bulunduğu hâldir.
İlgi Hâli
İsmin başka bir isimle ilişkisi olduğunu gösteren ilgi hâli, isim tamlamasında
tamlayanın bulunduğu hâldir. İlgi hâli eki Çağatay Türkçesinde genel olarak
+nIñ / +nUñ şeklindedir.
Kişinin, künnüñ, okuñuznuñ, anın, āhınıñ
Yükleme Hâli
Söz gruplarında ve cümlelerde fiilin yaptığı işten etkilenen ismin bulunduğu
hâldir. Bu hâldeki isim, cümlenin nesnesi olur.
Çağatayca metinlerde kullanılan genel yükleme hali eki +nI’dir. Örnekler:
ulusnı, yüzüñni, Gayibimni, Kaddıñnı, başnı, köñüllerni
Yönelme Hâli
Üzerine geldiği ismin bağlı bulunduğu fiille yönelme ve yaklaşma ilişkisini
gösteren hâldir. Çağatay Türkçesinde yönelme hâli yaygın olarak +GA / +KA
ekiyle yapılır. Örnekler: kuyaşka, közige, boynıga, kullugumga, tofrakka
Oğuz Türkçesinin genel yönelme hâli eki olan +A eki de Çağatayca
metinlerde işlek olmamakla birlikte kullanılmaktadır: közüme, feryadıma,
ikkisine
Bulunma Hâli
Bulunma hâli, fiillerle ilişkide olan ismin bulunduğu yeri bildirir. İsimle fiil
arasında mekân ilişkisi gösteren bulunma hâli, Çağatay Türkçesinde +DA
ekiyle yapılır. Örnekler: köñülde, kişide, tüşümde, köñlide
Ayrılma Hâli
Ayrılma hâli, fiilin gösterdiği hareketin kendisinden uzaklaştığını, ayrıldığını
gösteren ismin bulunduğu hâldir. Çağatay Türkçesinde ayrılma hâli eki +DIn
şeklindedir. Örnekler: ündin, öydin, atlastın, mihnetdin
Eşitlik Hâli
Eşitlik hâli, isimlerde eşitlik, benzerlik, sınırlandırma, gibilik, görelik
gösteren hâldir. Çağatay Türkçesinde eşitlik hâli +çA ekiyle yapılmaktadır.
Örnekler: kılca, itçe, cāvidānça
Vasıta Hâli
Söz gruplarında ve cümlede isimle fiil arasında vasıta ilişkisi gösteren hâldir.
Fiilin ne ile kim tarafından, ne zaman ve ne şekilde yapıldığını göstermek
için isimler vasıta çekimine girer. Bu hâlin çekimi için Eski Türkçeden beri
kullanılan ek +(I)n + (U)n ekidir. Örnekler: sinsizin, ansızın, terkin
Yön Hâli
Söz gruplarında ve cümlelerde isimle fiil arasındaki yön ilişkisini göstermek
için isim yön gösterme çekimine girer ve fiilin kendi yönüne doğru yapıldığını
ifade eder. Yön eki Çağatay Türkçesindeki +GArI ve +rA şekilleriyle
kullanılmıştır. Örnekler: yokkarıdur, taşkarı, ilgeri
Aitlik
Aitlik, bütün Türkçede olduğu gibi Çağatay Türkçesinde de +KI eki ile
karşılanır. Örnekler: yokkarıgı, ozakı, kiçeki, kökdeki
Fiil Çekimi
Sözlük malzemesi olarak hareketleri soyut olarak karşılayan fiillerin bir
şekil, zaman ve kişiyle ilişkilendirilerek kullanım alanına çıkmasına fiil
çekimi denir.
Fiil Çekiminde Kullanılan Kişi Ekleri
I. Tipteki Kişi Ekleri
I. tipteki kişi ekleri kişi zamiri kaynaklıdır. Çağatay Türkçesinde I. tipteki
kişi ekleri geniş zaman, öğrenilen geçmiş zaman, şimdiki zaman ve gelecek
zamanın çekimlenmesinde kullanılır.
Teklik Çokluk
min biz
sin siz
Ø -lAr
Örnekler: bilür min, körer min, yazmay min, salmagay sin, kılıp sin
II. Tipteki Kişi Ekleri
İyelik eki kaynaklı olan bu kişi ekleri, Çağatay Türkçesinde görülen geçmiş
zaman, kesin gelecek zaman ve şart kipinde kullanılır.
Teklik Çokluk
-m -K; -mIz
-ñ -ñIz
Ø -lAr
Şimdiki Zaman
Eylemin, içinde bulunulan zaman diliminde ortaya çıktığını ifade eden
şimdiki zaman çekimi için eski Türkçede geniş zaman ekleri kullanılmıştır. -
AdUr /
-ydUr; -A / -y ekleriyle yapılır. Örnekler: aylanadur, aza durur, köredür min
Gelecek Zaman
-GAy; -GA
Örnekler: bolmagay min, tınga min, bolga sin, körmegey sin
-GU+iyelik ekleri+turur / -GU +iyelik ekleri+Dur / -GU
Kesin gelecek zamanı ifade eden bir şekildir. Örnekler: kılmagumdur,
Turmagumdur, tapmagumızdur
Geniş Zaman
Ünsüzle biten fiillere -Ur ve -Ar; ünlü ile biten fiillere -r eki ulanır. Örnekler:
töker min, tiler min, artar
Kipler
Emir Kipi
Emir kipinde her kişi için ayrı ek bulunur.
Emir Kipi Teklik Çokluk
I. Kişi -AyIn; -yIn; -Ay -AlIñ; -AlIm; -AlI
II. Kişi Ø; -GIl; -GIn -(I)ñ/-(U)ñ; -(I)ñIz /-(U)ñUz; -(I)ñlAr /-
(U)ñlAr
III. Kişi -sIn / -sUn; -sU; -dik -sInlAr / -sUnlAr; -dikler
Örnekler: yaşurayın, bolay, bağlayın, aytkıl, körkin
Şart Kipi
-sA eki ile çekimlenir. Örnekler: dimesem, ursam
Gereklilik Kipi
“-sA + kerek” yapısı kullanılır. Örnekler: vefā kirek bolsa, bilse kirek
İstek Kipi
İstek ifadesi için özellikle -GAy / -GA gelecek zaman ekinden yararlanılır.
Örnekler: ötkey min, dige sin
Hikâye
Çağatay Türkçesinde hikâye birleşik çekimi, zaman veya kip eki almış asıl
fiilden sonra ir- / i- yardımcı fiiline görülen geçmiş zaman ekinin
getirilmesiyle yapılır. Örnekler: kılmış irdi, añlap idi
Rivayet
Rivayet birleşik çekimi, zaman veya kip eki almış asıl fiilden sonra ir- / i-
yardımcı fiiline -miş ve -ken öğrenilen geçmiş zaman eklerinin getirilmesiyle
yapılır. Örnekler: uradur irmiş, çıkmaydur irmiş
Şart
Şart birleşik çekimi, zaman almış asıl fiilden sonra ir- / i- yardımcı fiiline
şart kipi ekinin getirilmesiyle yapılır. Örnekler: er körmediñ irse kökdeki ay
Ek Fiilin Çekimi
Eski Türkçede er- şeklindedir. Bu yardımcı fiil daha sonra er-> ir-> i-> Ø
şeklinde ekleşmiştir. Çağatay Türkçesinde ek fiilin ir- ve i- şekillerinin bir
arada kullanıldığı görülmektedir. Geniş zaman bildirmelerinde ise ir- ve i-
yanında tur- yardımcı fiili de bu görevde kullanılmıştır.
Ek Fiilin Geniş Zaman Çekimi: irür yapısına birinci tipteki kişi eklerinin
getirilmesiyle yapılır. Örnekler: kul irür men, irür sin
Ö
http://trkdlvdbyt.blogspot.com/2013/04/14-15-yuzyllar-turk-d l .html 37/52
23.08.2019 AÖF Türk D l ve Edeb yatı ders notları: 14 - 15. Yüzyıllar Türk D l
Ek-Fiilin Öğrenilen Geçmiş Zaman Çekimi: irmiş / imiş ve irken / iken
biçimleri kullanılmıştır. Örnekler: nā-tamām irmiş, ölmek imiş
Ek Fiilin Görülen Geçmiş Zaman Çekimi: irdi ve idi biçimleri kullanılmıştır.
Örnekler: kāfir idim, rāsih irdi
Ek Fiilin Şart Çekimi: irse ve ise biçimleri kullanılmıştır. Örnekler: bülbül
isem, yār isen
Ek Fiilin Sıfat Fiil Eki Alması: Ek-fiil, Çağatay Türkçesi metinlerinde
geçmiş zaman ifadeli -GAn sıfat fiil ekini alarak işlek bir şekilde
kullanılmaktadır. Örnekler: mübtelā irkeninin, şūr igenini min, şehd
igenindin
Ek Fiilin Zarf Fiil Eki Alması: Örnekler: uykuda irken, körmes igeç tüşte
hayālıñ
Ek Fiilin Olumsuz Çekimi: Ek fiilin olumsuz biçimi irmes / imes sözüyle
yapılmaktadır. Örnekler: Şükr kim gāfil imes min bir dem anıñ yādıdın, Ol at
irmes ni üçün andın togar yahşı urug
Fiilimsiler
İsim Fiil Ekleri
Çağatay Türkçesinde fiillerin hareket isimlerinin ifadesi için -mAK ve -Iş
ekleri kullanılmıştır. Özellikle -mAK eki yaygın bir kullanım alanına sahiptir
ve bu ekin +lIK ekiyle genişlemiş şekli -mAKlIK eki aynı görevde
kullanılmıştır.
-mAK: kuçmak, öpmek, ölmekni
-mAKlIK: köymeklik, bolmaklık
-Iş: barışka, bakış, kiliş
Sıfat Fiil Ekleri
Sıfat fiil ekleri, fiillerin üzerine gelerek varlıkları zaman ve hareket
ifadelerine göre geçici olarak karşılama görevinde kullanılan sıfatlar türetir.
–Ar / -Ur / -r: akar, kılurdın, küler
-GAn: kiygen, barganım, tüşken
-GU: bargusın, kiskü, külgü
-mAs: tapılmas, tükenmes
-mIş: körmiş, kılmamış
Zarf Fiil Ekleri
Fiillere eklenerek onların hareket hâllerini ifade eden eklerdir. Bu ekler,
eklendikleri fiilleri cümlede zarf yaparlar ya da yardımcı fiillerin önüne
gelerek birleşik fiil oluştururlar.
-A; -yU /-y: Ünsüzle biten fiillere -A, ünlüyle biten fiillere ise -yU ve -y ekleri
getirilir: yıglayu, kopa, korka, tiley
-ArdA / -UrdA / -rdA: Külerde, yıgıştururda, sözleşürde
-ArgA / -UrgA / -rgA: kılurga, yürürge
-GAç: bargaç, başlagaç
-GAlI: tutuşkalı, urgalı, kirgeli
-GAnçA: añgança, tutkança
-GAndA: digende, yasaganda, tüşkende
-GInçA/-GUnçA: tilemegünçe, eylegünçe
-mAy; -mAyIn: tapmay, ivürmey, çıkmayın
-(I)p/-(U)p; -(I)bAn / -(U)bAn: yıglap, yıglap, aşukup, külüp
Yapım Ekleri
Kelime kök veya gövdesine getirilerek kelimenin yeni bir anlam kazanmasını
sağlayan eklere yapım eki denir. Çağatay Türkçesinde kullanılan yapım
ekleri şunlardır:
İsimden İsim Yapan Ekler
+Aç: yalañ+aç;
+AK: baş+ak;
+Ar / şAr: üç+er, altı+şar;
+Av: bir+ev, üç+ev;
+çA: bilek+çe, kasaba+ça;
+çAK: çukur+çak, bik+çek;
+çI: ayak+çı, bitik+çi;
+çUK: tagar+çuk, yarım+çuk;
+DAş: boy+daş, kökel+deş;
+dIrIK / +dUrUK: boyun+duruk, agız+dırık;
+GA: baş+ḳa, öz+ge;
+GInA: az+gına, esrük+kine;
+lAK: av+lak, tuz+lak;
+lIG / +lUG: at+lıg, kaygu+lug, ot+luk, Semerkand+lık;
+lIK/+lUK: yahşı+lıḳ, kurug+luḳ, tirig+lik;
+mtUl: kara+mtul, kök+ümtül;
+nçI: ikki+nçi, üç+ünçi;
+rAK: az+rak, kiçig+rek;
+sI: agır+sı, artuk+sı;
+suk: tañ+suk;
+sIz: küç+siz, ruh+sız, yüz+siz, yürek+siz.
İ
http://trkdlvdbyt.blogspot.com/2013/04/14-15-yuzyllar-turk-d l .html 38/52
23.08.2019 AÖF Türk D l ve Edeb yatı ders notları: 14 - 15. Yüzyıllar Türk D l
Fiilden İsim Yapan Ekler
-A: koş-a, tol-a;
-AK: yat-ak, böl-ek;
-ç: ökün-ç, kılın-ç, tın-ç;
-çAK: avun-çak, bürün-çek;
-ÇI: tilen-çi;
-G / -(I)G / -(U)G: açı-g, öl-üg, kuru-g;
-GA / -KA: kıs-ka, yumurt-ka;
-GAK / -KAK: ay-gak, bat-kak, kaç-kak;
-GIç / -GUç: tal-gıç, süz-güç, ör-güç;
-GU / -KU: yar-gu, iç-kü, al-gu bir-gü;
-GUçI / -KUçI: oku-guçı, sat-kuçı, kez-güçi;
-GUn / -KUn; az-gun, çap-gun, tut-kun;
-GUR / -KUr: toy-gur, öt-gür, tınma-gur, toyma-gur;
-K / -(U)K: emge-k, kara-k, tüfür-ük, buyur-uk;
-l: kaba-l, soyurga-l, tüke-l, yasa-l;
-m / -(I)m / -(U)m: at-ım, bil-im, öl-üm;
-mA: as-ma, kavur-ma, süz-me;
-mAç: bula-maç, tut-maç;
-mAK: tokuş-mak, iç-mek;
-mAKlIK: di-meklik, bol-maklık;
-mUr: yamgur (< yag-mur);
-n /- (I)n / -(U)n: çak-ın, büt-ün, tol-un, tüg-ün;
-sI: kavur-sı, tüt-si;
-ş / - (I)ş / -(U)ş: bak-ış, oku-ş, ur-uş;
-t / -(I)t / -(U)t: ög-üt, kiç-it, kuru-t;
-tU: yak-tu;
-v / -Av: bile-v, büt-ev, yasa-v;
-vul / -avul: çap-avul, kara-vul, yort-avul;
-z / -(U)z: bog-uz, tük-üz, sö-z.
İsimden Fiil Yapan Ekler
+a-: aş+a-, at+a-, til+e-;
+Al-: az+al-, oñ+al-, sag+al-;
+Ar-: oñ+ar-, kök+er-, yaş+ar-;
+Ay-: körk+ey-, muñ+ay-;
+dA-: al+da-, ün+de-;
+ga-: say+ga-;
+Gar- +Kar-: baş+kar-, kut+kar-;
+I- / +U-: aġr+ı-, bay+ı-, berk+i-;
+K- / +(I)K- / +(U)K-: at+ık-, bir+ik-, tar+ık-, yagı+k-;
+lA-: agır+la-, boguz+la-, söz+le-, iye+le-;
+r-: belgü+r-, iski+r-, kaygu+r-;
+rA-: muñ+ra-, tilbe+re-;
+rgA- / +(I)rgA- / +(U)rgA-: muñ+urġa-, az+ırga-, tañ+ırga-;
+sA-. su+sa-.
Fiilden Fiil Yapan Ekler
-Ar-: çık-ar-, kayt-ar-, kit-er-;
-DIr- / -DUr-: ak-tur-, atlan-dur-, kil-tür-, öl-tür-;
-GAr- / -KAr-: büt-ker-, toy-gar-;
-GUlA- / -KUlA-: at-kula-, çap-kula-;
-GUr- / -KUr-; az-gur-, yit-kür-;
-GUz- / -KUz-: oltur-guz-, tir-güz-, kör-güz-;
-k- / -(I)k-; az-ık-, kaç-ık-;
-l- / -(I)l- / -(U)l-: biti-l-, boya-l-, kıl-ıl-, oku-l-;
-mA-: al-ma-, bol-ma-, kör-me-;
-n- / -(I)n- / -(U)n-: tile-n-, kör-ün-, yasa-n-, çal-ın-;
-r- / -(U)r-: aş-ur-, iç-ür-, kaç-ur-, yit-ür-;
-ş- / -(I)ş- / -(U)ş-: bir-iş-, kör-üş-, sözle-ş-, ur-uş-;
-t-: meñze-t-, oku-t-, yalbar-t-, yügür-t-;
-y-: ko-y-, to-y-;
-z- / -(I)z- / -(U)z-: ak-ız-, em-iz-, öt-üz-, tam-ız-.
Yeterlik Fiili
Fiilin karşıladığı hareketin mümkün veya muhtemel olup olmadığını ifade
eden tasvir fiiline yeterlik fiili denir. Çağatay Türkçesinde yeterlik fiilinin
olumlu ve olumsuz şekilleri al- yardımcı fiili ile yapılır. Örnekler: nazarımdın
öter baka bilmen, hiç kişi taklid kıla almadı.
SÖZ VARLIĞI
Ali Şir Nevâyî’den itibaren tam anlamıyla bir edebî dil hâline gelen Çağatay
Türkçesinde Arapça ve Farsça unsurların yanında Moğolca alıntıların da
arttığını görüyoruz.
Kıpçak Türkçesi
Mısır’da yazılan eserler Harezm Türkçesi’ne çok benzer. Bu dönemdeki
eserlerin dili Karahanlı Türkçesi ile Çağatay Türkçesi arasında geçiş evresini
işaret eder. Bu eserler arasında sadece Et-Tuhfetü’z-Zekiyye yazarı,
doğrudan doğruya Kıpçak dilini esas aldığını belirtmiştir.
Kıpçakların yaşadığı bölgelerde verilen eserler iki başlık altında toplanır: 1)
Sözlük ve gramerler 2) Edebiyat, din, askerlik, baytarlık vb. alanlarındaki
metinler. 15. ve 17. yüzyıllarda Ermeni harfleriyle yazılmış olan eserler ise
Ermeni harfli Kıpçakça metinler başlığı altında toplanır.
Sözlük ve Gramerler
Kodeks Kumanikus
İlk satırlarında 1303 tarihi yazılı olan ve 1362 yılında Petrarca tarafından
Venedik Cumhuriyetine hediye edilen eserin günümüze ulaşan tek nüshası,
İtalya’da Venedik Saint Marcus Kütüphanesindedir. Latince olan Kodeks
Kumanikus’un anlamı Kıpçak Kitabıdır. Kodeks Kumanikus, Karadenizin
kuzeyindeki Kıpçak Türklerinden İtalyanlar ve Almanlar tarafından
derlenmiş malzemelerden oluşan iki defterin birleştirilmesiyle oluşmuş bir
eserdir.
Kodeks Kumanikus’un 55 yapraktan oluşan ve İtalyanlar tarafından
hazırlanan birinci defteri iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde kısa
Kitabü’l-İdrak li-Lisani’l-Etrak
1312’de Kahire’de tamamlanmış olan kitabın yazarı Endülüslü Ebu
Hayyan’dır. Araplara Türkçe öğretmek amacıyla yazılmıştır. Eser, sözlük, dil
bilgisi ve cümle bilgisi olmak üzere üç bölümde düzenlenmiştir.
Eserin günümüze ulaşan üç nüshası bulunmaktadır. Bunlar; İstanbul
Beyazıt Devlet Kütüphanesi, İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi Arapça
Yazmalar Bölümü ve Kahire’de Dârü’l-Kütüb Kütüphanesinde
bulunmaktadır
Et-Tuhfetü’z-Zekiyye fi’l-Lügati’t-Türkiyye
Sözlük olan eserin tek nüshası İstanbul Beyazıt Devlet Kütüphanesi
Veliyüddin Efendi Bölümündedir. Eserde bazen Türkmen ve Kıpçak
diyalektleri arasındaki farklılıklar da gösterilmektedir. Kıpçak sözlük ve
gramerleri arasında gerçek
Kıpçak dil özelliklerini en iyi yansıtan kitaptır
El-Kavanînü’l-Külliyye li-Zabti’l-Lügati’t-Türkiyye
Arapça yazılmış Türkçe dil bilgisidir. Sözlük bölümü yoktur. Bilinen tek
nüshası 85 yapraktır. Bu nüsha Süleymaniye Kütüphanesindedir. Eser
sadece gramerden ibarettir.
Ed-Dürretü’l-Mudiyye fi’l-Lügati’t-Türkiyye
Araplara Türkçeyi öğretmek amacıyla yazılmış sözlük ve bir konuşma
kılavuzu özelliği taşımaktadır. Tek nüshası İtalya’da Floransa şehrindeki
Medicea Bibliotheca Laurenziana bulunmaktadır. Eser 24 bölüme ayrılmıştır.
21. fasıl “Türkçe sayılar”, 22. Fasıl “Türk erkek adları”, 23. fasıl “Türk kadın
adları”dır.
İrşadü’l-Müluk ve’s-Selatîn
İskenderiye’de aynı adlı eserden 1287 yılında yapılan satır altı bir
tercümedir.
498 yapraktan oluşan eldeki tek nüshanın müstensihi Berke Fakih’tir. Her
sayfasında sekizi Arapça, sekizi Türkçe on altı satır bulunmaktadır.
Eserde Hanefi mezhebinin fıkıh görüşleri ele alınmıştır.
Münyetü’l-Guzat
Askerlikle ilgilidir. Gazi Altunboga adına 1446/1447 tarihinde istinsah
edilmiştir. 115 yapraklık günümüze ulaşan tek nüshası Topkapı Sarayı
Müzesi Kütüphanesi III. Ahmed bölümündedir.
Kitab fî İlmi’n-Nüşşab
Okçulukla ilgili bir eserdir. İstanbul Beyazıt Devlet Kütüphanesi Veliyüddin
Efendi Bölümündeki nüshada Kıpçakça unsurlar, Paris Bibliotheque
Nationale’deki nüshada Oğuzca unsurlar ağırlıktadır.
Kitabu’l-Hayl
Atçılık ve veterinerlikle ilgilidir. İstanbul Beyazıt Devlet Kütüphanesi
Veliyüddin Efendi Bölümündeki nüshada Kıpçakça unsurlar ağır basar.
İkinci nüsha da harekeli olup Oğuzca unsurlar ağır basmaktadır. Bu nüsha,
Paris Bibliotheque Nationale’dedir.
Baytaratu’l-Vazıh
Tolu Beg adına 14. yüzyılın sonunda tercüme edildiği sanılan eser at ve
veterinerlikle ilgilidir. Birinci nüsha 69 yaprak olup İstanbul Topkapı Sarayı
Revan Köşkü Kütüphanesinde kayıtlıdır. İkinci nüsha Paris Bibliotheque
Nationale’dedir.
Kitab fi’l-Fıkıh
Arapça bir fıkıh kitabından satır altı tercümedir. 266 yaprak olan nüsha
Süleymaniye Kütüphanesi Ayasoyfa bölümünde kayıtlıdır.
Ünsüzlerin Yazımı
Arap grafiğiyle yazılmış Kıpçak sahası eserlerinde, Türkçe b ve p gibi iki
farklı ses için be ( )بharfinin, k ve g gibi farklı ses için kef ( )كharfinin
kullanılması veya s sesi için iki farklı harf sin ( )سve sad (’)صın, t sesi için te
( )تve tı (’)طnın ve z sesi ze ()ز, zel ()ذ, dat ( )ضve zı ( )ظgibi farklı harflerinin
kullanılması gibi yazım özellikleri Türkçe kökenli sözlerdeki ünsüzlerin
yazımında belirli bir ölçütün oluşamamasına sebep olmuştur. Kodeks
Kumanikus’ta b ve p sesleri, k ve g sesleri, c ve ç sesleri ayrı harflerle
yazılmıştır. Bu, Arap grafiğiyle Kıpçak sahasında yazılan eserlerdeki bazı
ünsüzlerin belirlenmesinde yararlı olmaktadır.
Ünlü Değişmeleri
Ünlülerde Darlaşma
“a, e, o, ö” geniş ünlülerin sırasıyla “ı, i, u, ü” dar ünlülerine dönüşmesi
Kıpçak sahası metinlerinde de görülmektedir.
-e->-i- : beze- > bize-, teş- > tiş-
-a->-ı- : yaldırım > yıldırım
Ünlülerde Genişleme
ı, i, u, ü dar ünlülerinin sırasıyla a, e, o, ö geniş ünlülerine
dönüşmesi olayıdır.
-ı- > -a-, -ı > -a: yalıñ > yalan
aşağı > aşaġa
sarımsaḳ > saramsaḳ
Ünlülerde Düzleşme
Dudaklar yuvarlakken oluşan o, ö, u, ü ünlülerinin sırasıyla dudaklar düz
iken boğumlanan “a, e, ı, i” düz ünlülerine dönüşmesi Kıpçak sahası
metinlerinde de görülmektedir.
-u- > -a- : yoġun- > yoġan-
-ü > -e, -ü- > -e- : törü > töre; süñük > süñek
-ü > -i: çürü- > çüri-
-u- > -ı-: arḳun > arḳın
Ünlülerde Yuvarlaklaşma
a, e, ı, i düz ünlülerinin sırasıyla o, ö, u, ü yuvarlak ünlülerine dönüşmesi
olayıdır.
a- > o-: āmaç > omaç
e- > ö-: ev > öy
-ı- > -u-: yabız > yawuz
-i- >-ü-: kirpik > kirpük
Ünlü İncelmesi
Kalın ünlülerin ince ünlüye dönüşmesi olayıdır.
-ı->-i-: bıç-> biç-; ısın->isin-; çız- > çiz-
-a->-e-: yaşıl > yeşil; çayna- > çeyne-
Ünlü Kalınlaşması
İnce ünlülerin kalın ünlüye dönüşmesi olayıdır.
-e- > -a-: teñri > tañrı
Ünlü Türemesi
Sözlerin söyleyiş kolaylığıyla ilgili olarak iki ünsüz arasında hece
oluşturabilecek şekilde bir ünlünün türemesidir: arslan > arsalan
Ünlü Düşmesi
Ses düşmesi olayı, genellikle, ses ve hece yapısı V-KVK veya KV-KVK iken;
ses yapısı V, VK olan veya yardımcı ses aracılığıyla ulanan K olan bir ek alan
ve bunun sonucunda hece yapısı V-KV-KV veya KV-KV-KVK’e dönüşen
sözlerin açık orta hecelerinde bulunun dar yuvarlak (u/ü) veya dar düz (ı/i)
ünlülerinin düşmesiyle ortaya çıkar:
aġız > aġzı
ayıt-> ayt-
ḳarın > ḳarnı
yuġur- > yuġrul-
Ünsüzler
Ünsüz Uyumları
Genellikle ilerleyici benzeşme şeklinde ortaya çıkan bu ses olayı, daha çok,
sözler ile ekler arasında görülür.
Kıpçak sahası eserlerinde genellikle bu uyum görülür: aç-ḳuç; ḳur-daş
+çA, +çAK, +çI, +çUK, çUKAZ gibi sürekli tonsuz ünsüzle başlayan isimden
isim yapma ekleri tonlu ünsüzle sonlanan sözlere eklendiğinde uyum dışında
kalır: ḳul-çuḳaz; yay-çuḳaz
-Kur- fiilden fiil yapma eki, +GA yönelme hali eki,
+DA bulunma hali eki, -DI görülen geçmiş zaman eki, -GAy gelecek zaman
eki, -GIl emir eki, -GAn sıfat eki ve -GAndAn ve -GAndA zarf fiil ekleri gibi
ekler ünsüz uyumunda düzensizlik gösterir. Örnekler: at-ġanda; uruş-ġanda;
ḳoş-ḳay; sürüt-gey; kaç-ġıl; çap-dı-lar
Ünsüz Değişmeleri
Düzenli olmayan ünsüz değişmeleridir.
Ünsüz Ötümlüleşmesi
Boğumlanmaları sırasında ses telleri titreşmeyen ötümsüz ünsüzlerin ses
telleri titreşerek oluşan ve karşılıkları olan ötümlü ünsüzlere (p>b, t>d,
http://trkdlvdbyt.blogspot.com/2013/04/14-15-yuzyllar-turk-d l .html 45/52
23.08.2019 AÖF Türk D l ve Edeb yatı ders notları: 14 - 15. Yüzyıllar Türk D l
v>f, g>k, ġ>ḳ, ş>j, ç>c, s>z) dönüşmesi olayıdır.
-t->-d-: ti-> di-; tamar > damar; tüş- > düş-
-ḳ->-ġ-: aḳar > aġar; saḳış > sağış
Ünsüz Ötümsüzleşmesi
-z >-s: bulunmaz > bulunmas; köküz > köküs
d->t-: düşmen > tuşman
Ünsüz Dudaksılaşması
-ñ- > -m: köñlek > kömlek
Ünsüz Sızıcılaşması
-ġ>-v/-w, -ġ->-v-/-w-;-g>-v/-w, -g->-v-/-w-: ḳoġ->ḳov- / ḳow-; kigür-> kevür-;
tügme > tüvme; baġ >bav; saġlık > savluḫ
b->-v, -b->-w-, -b>-w: eb > iw; seb-> sew-; yubḳa > yuwḳa; sub> suw; bar > var
-b->-f- : sub > suf; tabar > tafar
ḳ->ḫ-, -ḳ->-ḫ-, -ḳ>-ḫ : ḳatun > ḫatun; ḳan > ḫan; aḳça > aḫça
ç- >ş-, -ç- > -ş-: keçi > keşi; çardaḳ> şardaḳ; bıçaḳ > bışaḳ
Ünsüz Akıcılaşması
-d->-y-, -d>-y: adaḳ > ayaḳ; adır-> ayır-
-g->-y-, -g>-y: teg n > dey n; teg ş- > dey ş-
Ünsüz Genizsileşmesi
b->m- : bin- > min-; beñze-> meñze-
Ünsüz Ağızsılaşması
-ñ->-ġ-: saña > saġa; teñri> taġrı
Ünsüz Düşmesi
-ġ/-g>Ø: kiçig > kiçi; ḳuruġ > ḳuru
-ġ-/-g->Ø: işgek > işek; ḳazġan > ḳazan
b- > Ø: bol- > ol-
-r- > Ø: ir- > i-
h- > Ø: heç > eç
y- > Ø: yamġır > amġur
-f- > Ø: sufsa- > susa-
-l- > Ø: keltür- > ketür-
Ünsüz Türemesi
h- türemesi: ayva > hayva
v- türemesi: ur- > vur-
y- türemesi: eki > yekki
t-, -t- türemesi: asru > astru
Göçüşme
lġ>ġl göçüşmesi: ḳarlıġaç > ḳarılġaç
ḳr > rḳ göçüşmesi: aḳrun > arḳın
ġl > lġ göçüşmesi: baġla- > balġa-
ġm > mġ göçüşmesi: yaġmur > yamġur
ks > sk göçüşmesi: öksür- > öskür-
İkizleşme
Örnekler: iki > ikki; ṣaṭın- > ṣaṭṭın-
METİNLER
Gülistan Tercümesi (116b)
1 ḥikāyet şeyḫ saǾdî aytur yādımda bar kim yigit(2)lik eyyāmında bir kim-
irse bilen dostluḳum ol (3) ġāyetde idi kim niçük kim ikki bādām maġzı bir
yirde (4) bolsa suḥbetimiz anıñ bigin idi nā-gah ortamızda (5) ittifāḳ-ı ġaybet
tüşti bir
müddetden sonra kildi (6) olturup Ǿitāb ḳılmaġa başladı kim niçün sen (7)
maña bir ḳaṣıd ıya birmediñ ayttım ḥayfım kildi (8) cemāliñ bilen ḳāṣıd közi
müşerref bolġay daġı men maḥrum (9) şiǾr cehānda kimdür ol cānā bu
Ǿışḳıñ otına küymes (10) viṣāliñ körmege bir dem meni hicrin tutar ḳoymas
(11) kilür ḥayfım naẓar ḳılsa yüzüne her ki toyġunça (12) yana aytur men ol
yüzge niçe baḳsa kişi toymas (13) ḥikāyet şeyḫ saǾdî aytur bir dānişmendni
kördüm.
Münyetü’l-Guzāt (115b)
1 bu bāb sıpḳun urmaḳlıḳ Ǿilminde beyān ḳılur (2) sıpḳun birle urmaḳlıḳnıñ
Ǿilmi ol turur kim (3) sıpḳunı ortasındın tutġay artḳarı maḳlūb (4) andın
soñra üç ḳurla titretgey üç atlam (5) ilgerü basġay taḳı ol ḳaṣd ḳılġan (6) yirni
igrirek turup mecmūǾı ḳuvveti birle ġarîmi (7) üzere atġay cehd ḳılıp ura
körgey
Ünite 10
Kıpçak Türkçesi Şekil Bilgisi
İ İ İ İÖ İ İ
http://trkdlvdbyt.blogspot.com/2013/04/14-15-yuzyllar-turk-d l .html 46/52
23.08.2019 AÖF Türk D l ve Edeb yatı ders notları: 14 - 15. Yüzyıllar Türk D l
ŞEKİL BİLGİSİ ÖZELLİKLERİ
Çekim Ekleri
Sözlerin anlamını etkilemeyip, onların diğer sözlerle bir şekilde ilişkisini
kurup söz grubunda veya cümlede görev almasını sağlayan eklere çekim
ekleri denir.
İsim Çekimi
Çokluk
+lAr eki kullanılır: oḳlarını alıp barmaḳlarıñge soḳıp burunġı kibi atġıl
Ünlü ile biten zamirlere, zamir “n”si olmaksızın ulanabilmektedir: bularġa
birer alṭın bir
İyelik
İyelik Ekleri Teklik Çokluk
I. Kişi +(I)m + (I)mIz / +(U)mUz
II. Kişi +(I)ñ +(I)ñIz / +(U)ñUz
III. Kişi +I /+U; +sI/+sU +I /+U; +sI/+sU
Aitlik
Aitlik, diğer tarihi devir ve sahalarda olduğu gibi Kıpçak sahası metinlerinde
de +KI eki ile ifade edilir. yıraḳdaġılar böyle ḥuzūrda daġı yaḳındaġılar
baṣîretsiz yıraḳda / soñraḳılar andı / bu üstimdegi ḫırḳamdan özge
Fiil Çekimi
Fiil Çekiminde Kullanılan Kişi Ekleri
I. Tipteki Kişi Ekleri
I. Tip Teklik Çokluk
I. Kişi men; -n biz
II. Kişi sen; sın/sin siz
III. Kişi Ø Ø; -lAr
Zamanlar
Görülen Geçmiş Zaman
-DI
bir vezîrniñ oġlını kördüm
Öğrenilen Geçmiş Zaman
-p turur / -ptur / -p
Birinci tipteki kişi ekleriyle çekimlenir: melik üçün bir ḳaṣîde medḥ ḳılıp
turur men / keliptir men / bir tüş körüp men
-mIş
Birinci tipteki kişi ekleriyle çekimlenir: ketmiş men / ḳılınmış sen / bolmış
sen
Şimdiki Zaman
-A/-y turur ; -A/-y dIr
Birinci tipteki kişi ekleriyle çekimlenir: aladır men / söyley dir sen / ivde
yaḫni bişe durur / kele dirler
–AyUr; -IyUr; -yUr; -Ayor;-Ayorur
mecrūḥ kitip ‘aḳlı büriyür / biri birine oḫşayur / yatayor, keleyorur
Gelecek Zaman
-GAy; -GA
men mü’min bolġay men / ṭalaşḳay men / körge men
-IsAr
Melül ḳılmayısar ‘ārif ir kişi köñlün
-AsI
alası men, alası sen, alası, alası biz
Geniş Zaman
Ünsüzle sonlanan fiillere -Ur ve -Ar; ünlü ile sonlanan fiillere -r eki ulanır.
yir men içer men baġışlar men / ḳapar sen / ınanman / izderler
Kipler
Emir Kipi
Emir Kipi Teklik Çokluk
I. Kişi -AyIm / -GAyIm; -GAyIn -AlIm/ -GAlIm; -lIm; -AlIK / -
AlI
II. Kişi Ø; -GIl/-Kıl/-GUl -(I)ñ/-(U)ñ; -(I)ñIz /-(U)ñUz
III. Kişi -sIn / -sUn -sIn / -sUn;-sInlAr / -sUnlAr
Şart Kipi
-sA eki ile çekimlenir:
Tilesem / tileseñ / ḳayıtsañ / alsalar
Gereklilik Kipi
“fiil+şart eki+kişi eki kerek” veya “fiil+mAK + kerek+kişi eki” kalıplarından
yararlanılır: bu fesād ehliniñ nesli münḳaṭi’ bolsa kirek / anı öltürmek kerek
İstek Kipi
-A eki aracılığıyla ifade edilir.
Oruç tutam ol kün / işitmeye oş bu tanuḳluḳnı
Zamanların Birleşik Çekimi
Hikaye
Görülen Geçmiş Zamanın Hikayesi: -DI irdi: niçük kim burun tuttuñ irdi
Öğrenilen Geçmiş Zamanın Hikayesi: -mIş idi ; -mış irdi: kördüm yazılmış
irdi uçmaḳ işiginde
-p idi; -p turur idi; -p turur irdi: ol ḳavm kim andan ẓulm körüp idiler
-GAn idi: kime zaḥmetin çekmegen idi
Gelecek Zamanın Hikayesi: -GAy idi; -GAy irdi: öz kereminden yazukın
baġışlap āzād ḳılsa ni bolgay idi
Rivayet
Geniş Zamanın Rivayeti
-Ar/Ur/-r imiş; -Ar/Ur/-r irmiş: yir imiş ġam
Şart
Görülen Geçmiş Zamanın Şartı: -DI/-DU ise ; -DI/-DU irse: ḳayda ḳoyduñ
ise kemāhuve anda ḳoyġıl
Öğrenilen Geçmiş Zamanın Şartı: -mış-mışsa: Sançar urmış-mışsa Sonḳur
urmışdı
Geniş Zamanın Şartı: -Ar/-Ur/-r ise; -UrsA/-rsA: alursam / bu ṭariḳa okur
http://trkdlvdbyt.blogspot.com/2013/04/14-15-yuzyllar-turk-d l .html 48/52
23.08.2019 AÖF Türk D l ve Edeb yatı ders notları: 14 - 15. Yüzyıllar Türk D l
iseñ ḳur’ān
Ek-Fiilin Çekimi
Türkçenin ilk tespit edilen yazılı metinlerinden beri, öncelikli görevi
isimlerin yüklem olmasını sağlamak olan ek-fiil, Orhun harfli metinlerde er-
olarak belirlenmiştir. Ek-fiil, Kıpçak sahası metinlerinde ir-, i- veya Ø olarak
görülmektedir. Bu sahada, aynı görevde tur- fiili de, özellikle geniş zaman
bildirimlerinde ek-fiil olarak işlev görmüştür.
Ek-Fiilin Geniş Zaman Çekimi: ir- ek-fiilinin geniş zamanda şekimlenmiş
biçimi kişi eklerini alır. irür men ‘aybıma ḳāyil / irür men meskenet mülkinde
meẕkūr / bu muḥal irür
tur- yardımcı fiili de, ir- fiiliyle eş görevli kullanılmıştır: sen niçe kim yıraḳ
turur sen / yimiş yimişi yok turur / iyeleri dururular
Ek-Fiilin Öğrenilen Geçmiş Zaman Çekimi: ir- veya i- biçimleri
belirlenmiştir: böriniñ ṣa’b-reki sen imiş sen / ol nusret birle irmiş
Ek-Fiilin Görülen Geçmiş Zaman Çekimi: türbesinde mu’tekif idim / biri
ḳısḳa boylı idi / bizler safar içinde irdük
Ek-Fiilin Şart Çekimi: lāyıḳ isem / ir isen / özi bahādur irse anın ḳatında
bolsun
Ek-Fiilin Sıfat Fiil Eki Alması: Sadece -dük sıfat fiil ekini almaktadır: eger
bilse ol derviş, ol ḥarām idügin andan sonra du’a ḳılsa
Ek-Fiilin Zarf Fiil Eki Alması: -ken zarf fiil ekinin yanında -geç zarf fiil
ekini de aldığı görülmektedir: ol meni kiçer iken körüp tanıdı / bular munça
silāḥları bar irken ḳılıçdın müstaġni bolur
Ek-Fiilin Olumsuz Çekimi: Daha çok degül / dögül yardımcı sözüyle
yapılmaktadır: şerrinden iymen dögül men / sen müsülmān degül mü sen
irmes yardımcı sözünün de bu görevle kullanıldığı cümleler vardır: bu levnli
süñüde iḥtiyāṭ ḳılmaḳ ḥācet irmes
Fiilimsiler
İsim Fiil Ekleri
Hareket ismi yapmak için Kıpçak sahası metinlerinde -Iş’e göre -mAK eki
daha yaygın kullanılır.
-mAK: terbiyet ġayr ehline ḳılmaḳ künbed üstüne ḳoz ḳoymaḳ tur
-Iş: öfke bile ol ḳıya yaḳışın körünüz / bu şîve bilen köñül yaḳışın körüñüz
Sıfat Fiil Ekleri
-AcAk: bu olturacaḳ yirdür
-An: revā bolur boġuzlamaḳ kirü kalan ḳurbanlıḳlarnı / mükāteb hālinde
toġan oġlan sa’y ḳılġay
–Ar / -Ur / -r: kiter vaḳtın ayttım / dārūdın kim işlenür
-AsI: ni yatur sen yatası yir degül
-çı: esrük ol turur kim bolmaçı sözler sözler
-GAn: aşıḳḳan ir bilen yoldaş bolma
-GIçI: fāyide ḳılmas aña edeb ḳılġıçınıñ edebi
-GlI: ḳaçan senden biligli ir açıp ağzın söze kilse
-GU: küçi yitkü kadarınca
-mAs: oḳ atmaḳlıḳdın ḳorḳmas boldıñ
-mIş: ileyinde asılmış muṣḥaf bolsa
Zarf Fiil Ekleri
-A: oğlan def’ ite bilmedi
-ArAk/ -UrAk: berāber kötürürek tutġıl
-ArdA: öperde nāgeh oynap tiş batırdı
-ArgA: buyursa biş yumurtḳanı alurġa küç bile sulṭān
-bAn/ –UbAn: ġāfil yürüben usal bolma
-dükçe: ili tigdükçe ol kitābge meşgul boldı
-GAç: kemide oturup kiter igeç kime sonunda bir zevrāḳ ġarḳ boldı
-GAlI: ketkeli beri körmedim
-GAnçA: küçi yitgençe körklü tertîb birip altı fen üzere taḥrîr ḳıldı
-GAndA: ḳılıç çapġanda bilegiñni tışḳaruraḳ bura çapġıl
-GAydA: anın üzere baġlanġayda biri birine kerek
-GInçA / -GUnçA: aşı bişkinçe iygü ādemîniñ ivüñ ratın tirip otḳa yaka dur
-I/ -U: ma’nisin añlayı bilmedi
-IçAK/-UçAK: sen ölüçek ol miñ altunga tiger
-ken: ḳılınçnı çaparken ḳınına soḳmaḳnı ögrengey sen
-mAdIn: ḥāzıḳ ve ḫafîf kirek kim tuymadın tuydurmadın ḳılabilgey
-mAyIn: eyyāmında kiçeler uyumayın
-mAyInçA: ol andan kitmeyiser ölmeyince
-p: illerin baġlap sulṭān ḫıdmatına kitürdiler
-y: ol pehlevān yigit bilen oynay küle kilür idük
Yapım Ekleri
İsimden İsim Yapan Ekler
+aç. yalañ+aç;
+An. oġul+an, ir+en;
+AġU, +Av /+Ov, +AvU. birev, üçöv, bişevü, toḳsavu, yidegü;
+Ar / şAr. üç+er, dört+er, yedi+şer;
http://trkdlvdbyt.blogspot.com/2013/04/14-15-yuzyllar-turk-d l .html 49/52
23.08.2019 AÖF Türk D l ve Edeb yatı ders notları: 14 - 15. Yüzyıllar Türk D l
+ey. il+ey;
+çA. Arap+ça, bar+ça;
+çAK. oyun+cak, kök+çek, il+çek;.
+çI. yay+çı, kömür+çi, tegirmen+çi, boyaġ+ç;
+çUK. it+çük, ḳısḳa+çuḳ, ḳap+çuḳ, köl+çük;
+CUKAz. it+çükez, ḳul+çuḳaz, at+çuḳas, yüz+cügez;
+DAş. kökür+deş, boy+daş , yol+daş;
+dUrUK. boyun+duruk, kömül+dürük, burun+duruk;
+GA. baş+ḳa, öz+ge;
+gü. köz+gü;
+GInA. ulu+ġına, at+ġına, bey+gine, bular+ġına;
+lI / +lU; -lIg/-lUg. körk+lü, bilig+li, yay+lu, küç+lü, at+lı, at+lıġ, saġ+lıġ,
at+lıġ,
il+lig, korku+lug;
+lIK/+lUK. arıḳ+lıḳ, bol+luḳ, esen+lik, edgü+lük;
+maç. til+maç;
+nçI. ikki+nçi, üç+ünçi, on+ınçı, yüz+inçi;
+rAK. artuḳ+raḳ, bilge+rek;
+sIz/+sUz. azuḳ+sız, til+siz, idman+suz;
+sul. yoḳ+sul;
+şın. sarı+şın;
+z. iki+z.
Fiilden İsim Yapan Ekler
-A. çevr-e, ölç-e, yaḳ-a;
-Aç. kül-eç;
-AçAK. iç-ecek, yat-açaḳ, kel-eçek, yaz-açaḳ;
-AġAn. iç-egen, kül-egen, aç-aġan, bar-aġan;
-AK. ḳon-aḳ, ḳuç-aḳ, öl-çek, otur-aḳ;
-am. tut-am;
-an. uç-an;
-çAK. em-çek, ḳabar-çaḳ;
-ıçı, -çi. oḳı-çı, tilen-çi;
-çuḳ. kabar-çuk;
-dI/-dU. karal-dı, öv-dü, yuyun-du;
-G. bil-i-g, aġrı-ġ;
-GA. ḳısḳa, kavurga, süpürge;
-GAç. oltur-ġaç, tart-ġaç, tep-keç;
-GAK. bat-ḳaḳ, il-gek, ḳaç-ḳak;
-GAn. ḳudur-ġan, süpür-gen, unut-ḳan;
-GI/-GU. bur-gı, bıç-ḳı, dir-gi, sev-gü, kes-ki;
-GIç/-GUç. aç-ḳıç, aġın-ġuç, süz-güç;
-GIçI/-GUçI. al-ġuçı, tut-ġuçı, yon-ġuçı;
-I/-U. ḳorḳ-u, ölç-i, öl-i (GT 189/10), sat-ı, yaz-ı;
-IçI /-UçI. Al-ıçı, bil-içi, iç-üçi, küt-üçi;
-K. aç-u-ḳ, bit-i-k, böl-ü-k, tamız-ı-ḳ;
-KIn /-KUn. sep-kün, taş-ḳın, uç-ḳun, yar-ḳın;
-m. bog-u-m, öl-ü-m, yar-ı-m;
-mA. süz-me, ḳaz-ma;
-mAK. oy-maḳ, iç-mek, ye-mek;
-mAKlIK. bit-meklik, ḳopar-maḳlıḳ;
mAn. talaş-man, tegir-men;
-mİş. yi-miş;
-muḳ. ḳus-muḳ;
-n. aḳ-ı-n, kel-i-n, tüt-ü-n, yıġ-ı-n;
-nç. ınan-ç, umun-ç, sağın-ç;
-ş. biliş, sanç-ı-ş, olṭur-u-ş, öp-ü-ş, çap-ı-ş;
-t. ög-ü-t, sarḳ-ı-t, yan-u-t;
-vUç. çimdi-vüç, yülü-vüç;
-z. kö-z, sö-z.
İsimden Fiil Yapan Ekler
+A-. ad+a-, aş+a-, küç+e-, til+e-;
+Ar-. aḳ+ar-, kök+er-, yaş+ar-;
+dA-. al+da-, at+ta-;
+ġa-. yır+ġa-;
+I-, +U-. aġr+ı-, bay+ı-, taş+ı-;
+K-. yol(u)+ḳ-, çın(ı)+ḳ-, kéç(i)+k-;
+KIr- / +KUr-. ḳıç+ḳur-, süm+kür-;
+lA-. söz+le-, yazuḳ+la-; sayrı+la-n-, baz+la-ş-, ḳız+la-t-;
+r-. eski+r-, kara+r-;
+rgA-. açı+rġa-;
+sA-. su+sa-, ḳutḳaruv+sa-;
+sIn-. bey+sin-, erk+sin-;
+sIrA. uyuḳ+sıra-.
Fiilden Fiil Yapan Ekler
-ala-. kov-ala-;
http://trkdlvdbyt.blogspot.com/2013/04/14-15-yuzyllar-turk-d l .html 50/52
23.08.2019 AÖF Türk D l ve Edeb yatı ders notları: 14 - 15. Yüzyıllar Türk D l
-Ar-. çık-ar-, ḳayt-ar-, ḳop-ar-;
-der-. kön-der-;
-DIr- / -DUr-. aç-tur-, bil-dir-, birik-dür-, iç-dir-, ḳızdır-, sındur-, sat-tır-, üleş-
tür-;
-GIr- / -GUr- / -KIr-. bat-ḳır-, bil-gir-, tir-gir-, tur-ġur-, yat-ḳır-;
-GIz- / -GUz-. kir-giz-, kör-güz-, tir-giz-, tur-guz-, oltur-ġuz-;
-I-. ḳaz-ı-;
-k-. kir-i-k-, tur-u-ḳ-, yul-ḳ-;
-GAr-. öt-ker-, az-ġar-;
-l-. aç-ı-l-, arı-l-, bil-i-l-, ḳoş-ı-l-, ur-u-l-;
-mA-. sözle-me-, tap-ma-;
-n-. arı-n-, bil-i-n-, kör-ü-n-, kizle-n-, yap-ı-n-;
-p-. ḳır-p-, ser-p-;
-r-; -Ir-;-Ur-. art-ur-, biş-ür-, aş-ur-, tüş-ür-;
-ş-. bir-i-ş-, okşa-ş-, sancı-ş-, tap-ı-ş-;
-t-. aġar-t-, boşa-t-, ohşa-t-, uya-t-, oḳu-t-;
-ü-. sür-ü-;
-y-. ḳo-y-, to-y-;
-z-. em-i-z-, tam-ı-z-, aġ-ı-z-.
SÖZ VARLIĞI
Deşt-i Kıpçak bölgesinde yaşayan Kıpçakların konuşma dilinden derlemeler
yapılarak oluşturulan Kodeks Kumanikus’un söz varlığı, esasta Türkçe
sözlerden oluşur.
Memluk Kıpçaklarının yaşadığı sahada yazılan eserlerin söz varlığı da esasta
Türkçedir. Bunun yanı sıra Arapça ve Farsça sözler de özellikle dini varlık ve
kavramların adlandırılmalarında kullanılmıştır.
Münyetü’l- Ġuzāt
[64a](1) sançışmayın süñüñni imtināǾḳa salıp anıñ sa (2) ru kiri ol yirge
ḳayıtġıl. aṭıñnı ḳatıġ sürüp (3) taḳı iyeriñde anıñ saru ḳıyışaraḳ olturġıl (4)
taḳı andan iḥtirāz ḳılġıl. aña alay körgüzgil (5) kim sen aṭıñnı tartaraḳ
yürürsin tip saġınsun. (6) ḳaçan oltar yirdin çıḳsañ anıñ birle anda sançış (7)
ġıl. bu menim ḳatımda ol tar yirde toḳuşmaḳdın yaḫşı (8) raḳ turur. eger
‘askerde
üküş atlıġlarġa (9) ḳarşu yoluḳsañ bularnıñ orta yirine kirip
Kodeks Kumanikus
«Eger biz aytsaḳ: «Yazuḳsuz biz», – kensimizni aldar biz, daġı kertilik bizde
yoḳ-tur. Eger biz yazuḳımıznı kerti köñül bile aytsaḳ, kim Teñri önünde
öltürür, Teñri küçlü-dür daġı yarlıġançlu-dur bizim yazuḳumuz boşatma daġı
barça yamandan arıtma». «Neçik yara yaḫşı bolmas içinden temeri
çıḳmayınça, alay yazuḳlı can sav bolmas, arınmas, yazuḳı çıḳmayınça. Vay
sen, ya zuḳlı kişi, kim sen yazuḳuŋnı bu dünyada bir kişiden yaşırır sen!
Yaḳşı bilir sen, kim ol cehanda yaşınmas sen. Uyalır sen bir kişige kensi
yazuḳın aytmaġa. Anda ne uyat bolġay saña ol köni yarıçı alında, ḳayda
yazuḫıñ eşitkeyler köktegiler, tamuḫdaġılar! Anda bolġay saña ulu uyat, daġı
kerti uyat, daġı ölüm uyat. Ol uyat neme de boluşmaġay saña: erkli-erksiz
tamuḳḳa barġaysiz». (s.124)
(Kitap Bitti)
Yorumunuzu girin...