You are on page 1of 4

Sultan Vahdeddin,

Dolmabahçe
Sarayı’ndan çıkarken
yaverleri ve saray
görevlileri tarafından
selamlanıyor.
HÜRRİYET ARŞİVİ

Avni Paşa, Bahriye


Nazırlığı günlerinde.

Sultan Vahdeddin’den
Başyaveri Avni Paşa’ya:

“Sizi dinleyip
Anadolu’ya git meliydim”
Son Padişah Vahdeddin’in son günlerinde yanında olan başyaveri Avni
Paşa’nın hatıraları ilk kez yayımlandı. Hatıraların satırları arasında
Vahdeddin, Avni Paşa’ya memlekete yeteri kadar hizmet etme fırsatı
bulamadığını söylüyor ve “Burada sefilane kalmaktansa, Anadolu’da
at sırtında olmalıydık” diyor.

OSMAN ÖND EŞ
B
ahriye Nazırı unvanı verildiğin- kısmı Sultan Vahdeddin’in elyazısıyla kaydet- dolu, fakat çoğunlukla alabildiğine yerici bir
de denizcilikle hiçbir deneyimi tiği bölümdür. Diğer kısımlar Avni Paşa’nın tavır ortaya koyduğuna tanık olunuyor.
ve bilgi birikimi olmadığını elyazısıyla, Sultan Vahdeddin’in söyledikle- Avni Paşa “Sultan Vahdeddin’in Seryaveri”
safiyane ve herzamanki dü- rinden oluşmaktadır olarak bilinir. Oysa ona padişahtan bu davet ya-
rüstlüğüyle ifade eden, siyasi Hatırat ile birlikte bu esere alıntılarla ilave pıldığı sırada Bahriye Nazırı idi. Daveti yapan
politikaya daima karşı ve uzak durmaya çaba ettiğim ayrı ve aykırı görüşleri savunanların Osmanlı İmparatorluğu’nun en yüksek makamı
göstermiş, özünde tümüyle vefakâr ve ce- hepsi, devletin yok olmaması ve bağımsızlı- olan padişahın bizzat kendisidir. Demektir ki
fakâr bir asker kumandandır Avni Paşa… ğına kavuşması amacını taşımaktadırlar. Bu başyaverlik makamını Bahriye Nazırlığından
Yaşamındaki hataları ve sevapları neler ise, amacın derinliğine bakıldığında, İstanbul’da daha önemli ve daha yüksek görmektedir. Bu
kendini ve çevresinde tanık olduğu olayları padişahın etrafında şekillenmiş olan Merkezi davet ve Seryaverlik unvanı Avni Paşa’nın
anlattığı hatıratı aile bireyleri tarafından bana Hükümet, aslında İstanbul’da dahi etkisini ömrünün geri kalan yıllarını bahtsız kılacak
emanet edildi. kaybetmiş, bitkisel bir yaşama mahkum ol- son tayin olmuştur. Böylece kendisine muğber
Yaşamının son yıllarını geçirdiği Lübnan’nın muş haldedir. Gerçeği görebilenler Osmanlı olan iki milletvekilinin önerisi üzerine son
Cünye (Junieh) kasabasında anılarını yazmaya İmparatorluğu’nun son nefesini vermek üzere “150’likler Listesi’ne” yazılacak ve uzun süre
devam etmiş ve tamamladıktan sonra, yayın- olduğunu fark ederler. “vatan hainlerinden biri” olarak anılacaktı.
lanmasını çok arzu etmesine rağmen, basılı bir Padişahın etrafında toplananların tüm kay-
kitap haline getirmek imkanını bulamamıştır. gıları asırlardır yaşam şekli olmuş Saltanat ve Son padişah hatıralarını yazdırdı
Hatıratı hangi tarihte ve nerede yazmaya Hilafet makamının yaşamasını temin etmektir. 16 Nisan 1920 ile 21 Ağustos 1921 ara-
Avni Paşa başladığına dair Avni Paşa’nın yaptığı bir özel Sultan Vahdeddin, inanmadığı halde Damad sındaki 15 ay boyunca Sultan Vahdeddin’in
açıklama olmamasına karşın, Sanremo’daki Ferid Paşa gibi büyüklük hastasının eline duçar başyaveri olarak sarayda görev yapan Avni
yaşamı sırasında hayli kısmını tamamladığı olacak, “Ahı gitmiş vahı kalmış” dediği Tevfik Paşa, Vahdeddin’in ülkeden ayrıldıktan sonra
görülmektedir. Nitekim Sultan Vahdeddin de Paşa’nın sadrazamlığından medet umacaktır. yaşadığı Sanremo’dan yaptığı davet üzerine

HÜRRİYET ARŞİVİ
Sanremo’da hatıralarını Avni Paşa’ya yaz- Bu hatırat sayesinde Sultan Vahdeddin’in ailesiyle birlikte Romanya’dan bu şehre ha-
dırmaya başlamış, ancak devam etmemiştir. Avni Paşa’ya yazdırdığı hatıratına ulaşılmak- reket etmişti. Avni Paşa hatıratında bu günleri
Avni Paşa’nın hatıratının son sayfalarında tadır. Yine bu sayede Sultan Vahdeddin’in şöyle anlatır; “Sanremo’da ilk defa padişah
yer alan on sayfalık metnin ilk dört paragraflık Mustafa Kemal Paşa hakkında, bazen umut hazretleriyle kirada yaşadığı malikanesinde
buluştuğum zaman Zât-ı Şâhanenin söyle-
diklerini aynen kaydettim . Zât-ı hümâyun-
Avni Paşa, Vahdeddin ülkeyi terk ettikten sonra ölene kadar yaşadığı San ları razı olmuş bir sada ile; “Talih ve kader Sultan Vahdeddin son yıllarında (üstte). Mütareke yıllarında İstanbul Hükümeti; ortada
bizi vatanımızdan ayrı düşürdü ve nihayet Sadrazam Damet Ferit Paşa, sağında Dahiliye Nazırı Ali Kemal Bey.
Remo’ya son padişahın davetiyle gelmiş ve anlattıklarını not etmişti. buralara kadar gurbetlere attı. Ne diyelim
Veş şemsu tecrî li mustekarrin lehâ, zâlike
takdîrül azîzil alîm-(Yâsin Suresi 38, âyet-i
Sultan Vahdeddin’in son yıllarını
geçirdiği San Remo şehri 1900’lü kerimesi meali- Güneş de kendi yörüngesinde Büyük Harp’te Karadeniz’de Ruslarla savaştı
yılların ilk yarısında. akıp gitmektedir. Bu, mutlak güç sahibi, hak-

A Okulu’ndan mezun
kıyla bilen Allah’ın takdiridir) kısmetimiz ve vni Paşa Harb Avni Paşa, Mustafa Kemal
Paşa ve arkadaşlarının
levh-i mahfûzumuz- (Allah tarafından takdir
oldu. 1897 Osmanlı-Yunan Samsun yolculuğu
edilen şeylerin yazılı bulunduğu mânevi levh; Harbi, Balkan Harbi ve Birinci öncesindeki hazırlıkları
ilm-i ilâhi- Alınyazısı) böyle imiş. Filhakika Dünya Harbi’ne katıldı. organize edenlerdendir.
insanlar kaderlerinin sahibi olabilirler ise 1915 senesinde Harbiye Nazırı Gürcü
de yaratıcısı olamazlar ve olayların meydana oluşturulan Lazistan Şakir Paşa’nın damadı idi.
gelişine müdahele edemezler. En basit İslâmi ve Havalisi Umum Sultan II. Abdülhamid’in
felsefe böyledir. El-hamdülillah ben müslü- Kumandanlığı’na bağlı Gürcü eşi Bidar Hanım’ın annesi
Lejyonunun komutanlığını Şahika İffet Lortkipanidze,
manım, iman sahibiyim, dinimi, diyanetimi
yaptı. Bahriye Nazırlığı yaptı. Avni Paşa’nın akrabasıdır.
bilirim.” dedi.
Son padişah Vahdeddin’in Mustafa Kemal Paşa’nın
ABD KONGRE KÜTÜPHANESİ ARŞİVİ.

başyaverliği görevini yürüttü. yaveri Cevad Abbas Gürer,


Vahdeddin’in San Remo günleri Sultan Vahdeddin tarafından Avni Paşa’nın kayımpederi
Avni Paşa’nın anlattığına göre Sultan Vah- Sanremo’ya davet edildiği Müşir Şakir Paşa’nın
deddin sürgün dünyasında kendini bir kat daha için padişahın vefatına kadar akrabasıdır. Şahinbaş
çevresinden soyutlayarak bir derviş gibi ve yanında kaldı. Daha sonra soyadını alan ailenin çoğu
son derece sade bir yaşam sürdürüyordu. Avni Lübnan’a yerleşti. 1934’ de Osmanlı Ordusu’nda yüksek Avni Paşa, I. Dünya
Lübnan’ın sahil kasabası mevkilere gelmiş askerlerden
Paşa o günleri şöyle anlatıyor: “Şehzadeliğin- Harbi yıllarında.
Cünye (Junieh)’de vefat etti. oluşuyordu.
deki yaşamına dokundurulan iftiralara karşın,
saltanat makamını üstlendikten sonra dahi

54 atlas tarİh atlas tarİh 55


“Vahdeddin San Remo’da etrafa borçları yüzünden rahatsızlık duyuyordu”
bin türlü siyasi zorluklar ve akıl hayal alma-

BÜYÜKBABAM SON SADRAZAM AHMET TEVFİK PAŞA, ŞEFİK OKDAY, 1986


yacak iftiralar karşısında kalmış ve çaresizlik
çekmiş ve ızdırap içinde bunalmıştı. Ezcümle
İngilizlerden ve Yunanlılardan yara aldığı ve
tam bir sokak ifadesiyle “Memleketi düşma-
na sattığı” gibi akıl ve mantık haricindeki
saldırılardan asabı perişan olmuş ve bilakas
üç otuz paraya ihtiyacından dolayı sağlığı
bozulmuştu. Son zamanlarında ancak bir
franka tedarik edebildiği en adi cins Fransız
sigara paketlerinden hergün dört beş paketini

Hürriyet Arşivi
tüketerek ile adeta kendini uyuşturuyordu.
O sıralarda San Remo’da bakkala ve etrafa

HÜRRİYET ARŞİVİ
da borcu artmağa başlamış, alacaklılarının
devam eden talepleri rahatsızlık seviyesine
çıkmış ve de çoğalmıştı. Bu halden pek zi-
Son padişah Vahdeddin, Nisan 1925’te San Remo’da İran’ın devrik hükümdarı
Muhammed Ali Şah’ın cenaze töreninde(üstte). Sultan Vahdeddin’in San Remo’da yade sıkılıyor ve müteessir oluyordu.
oturduğu Villa Manolya (altta). (…) Değişmeyen yardım etmek tavrı ve
şefkati yüzünden kendi evinde dahi huzuru ve Sultan Vahdeddin saraydan çıkarken yaverleri tarafından selamlanıyor (üstte solda). Mustafa Kemal Paşa, Milli Mücadele’nin
rahatı yok idi. Gittikçe hayatından usandıracak ardından Ankara’da (üstte sağda).
birçok olaylar meydana geliyordu. Umutsuz-
luğunun atışından dolayı ve bezgin haliyle ve nikotinden tıkandığı görüldü.” Avni Paşa özel eşyalarına haciz koydurdular. Osmanlı anlatıyor:“İslâm aleminin istinad ettiği hilafeti
bir defada çok fazla miktarda aspirin almıştı. Sultan Vahdeddin’in cenazesinin defni için İmparatorluğu’nun sürgündeki son padişa- sözde bir mânâ ve var ile yok haline koyarak,
para bulunamadığını ise şu sözlerle aktarıyor: hının cenazesi parasızlıktan ve borçlardan varlığıyla hilafeti de tehlikeli bir sahaya sü-
Kalp damarı sigaradan tıkanmıştı “Cesedi öylecene tahnid ettirildi. dolayı yüz üstü ortada kaldı.Nihayet Sanremo rükledi. Şusuretle ebedi kuvvetinden mahrum
Bir akşamüzeri yemek esnasında üzerine bir Cenazenin işlemleri ve nakliyesi için ailesi belediyesinin cenaze otomobili ile villadan edilmiş olan tek başına bir hilafeti reddetmek
fenalık gelmiş doktor yetişinceye kadar vefat tarafından İslam aleminden ve önemli bazı kaldırılan cenaze halkın ve alacaklıların na- veyahut kabul etmek düşüncesinde bulundum.
etti. Ölümü şok etkisi yarattı ve aniden vefatı şahsiyetlere müracaat edildi. Defin için para zarından saklanarak tren ile Cenova’ya ve Anadolu’ya mevki vererek görevlendirdi-
OSMAN ÖNDEŞ ARŞİVİ

üzerine tereddüt ve kuşkulara neden oldu. bulunamadığından cenaze bir ay kadar villada İtalya’dan vapur ile de Suriye’ye naklolundu.” ğimiz Mustafa Kemal’in ihtirası ve danışıklı
İtalyan profesörlerinden Doktor Kava tarafın- kaldı. Hiçbir taraftan bir cevap savap gelmedi. tavrı karşısında kaldım. Her tarafımı istila eden
dan otopsi “Kat-i meyyit” ameliyatı yapıldı. Diğer taraftan Sanremo’ daki alacaklı olan- Anadolu’ya geçmediğine pişmandı kör ve nankörler arasında dolandım ve ıstırap
Bir zehirlenme belirtitisi görülemedi. Yalnız ların mahkeme marifetiyle villadaki şahsi eş- Sultan Vahdeddin, Avni Paşa’ya Anadolu’ya içerisinde bunaldım. Böyle bir şekildeki hila-
kalbi üzerindeki aort damarının sigaradan yalarına ve ailesinin, hatta çalışanlarının dahi geçme teklifini reddettiği süreci şöyle fetle kendimiz ne direnebilirdik ve ne de

Avni Paşa Samsun’a gitmeden Mustafa Kemal ile görüşmüştü Mustafa Kemal: “Ben İttihad ve
Terakkici değilim; fakat İttihad ve
olmadığını söylemek lüzumsuz ve
mânasız bir iddia sayılmaz mı?”
Terakki’nin kuruluşunda ve esas Mehmed Ali Bey tekrar sordu: “Paşa

MCevat Abbas, Mart- Nisan


ustafa Kemal Paşa’nın yaveri Kemal yaveri Cevat Abbas’la tanımıştım. Fakat şimdi anlıyorum Dahiliye Nazırı olan Mehmed Ali Bey, gayesinde onunla beraberdim.”dedi. Hazretleri, bugün Enver Paşa ile tekrar
Bahriye Nezareti’ne gitti. Nazır ki, kıymetinizi ölçebilmek için sizi bu gayet kıymetli bir arkadaşımızdır. Mustafa Kemal, Enver Paşa’dan çalışır mısınız?”
1919’da gerçekleşen Avni Paşa- Paşa: “Affedersiniz, hem konuşalım, makamdan görmek lazımmış.” Ona sizden bahsetmiştim. Kendisi memnun olup olmadığı hakkında Mustafa Kemal: “Buna açık şekilde

AUGUSTUS THOLEY, 1894


Mustafa Kemal görüşmesini şöyle hem bem yemeğimi yiyeyim.” dedi “Avni Paşa çok geçmeden sizinle tanışmayı pek arzu ediyor. Mehmed Ali’nin sorduğu soruya da cevap vermeliyim. Ben ömrümde ve
anlatıyor: “Mustafa Kemal Paşa, ve yemeğe oturdu. Nazır yemeğini Mustafa Kemal’e Şişli’deki evinde Müsaade buyurursanız hemen şu cevabı verdi: “Enver Paşa herhalde askerlik hayatımda hiçbir zaman Enver
Şişli’deki evine çekilerek bir gün yerken Mustafa Kemal kendisine şu bu ziyareti iade etti. O gün her vakit getireyim.” zamanın en kuvvetli bir adamı olması Paşa ile yakından işbirliği etmedim ki,
gerçekleşecek olan derin görüşlerinin sözleri söyledi; “Sizi tebrik ederim. olduğu gibi Mustafa Kemal’le birlikte Mustafa Kemal’in onayı üzerine lazım gelir. Bunun aksini ispat edecek, bundan sonra böyle bir ortak çalışma
planlarının düşüncesiyle meşguldü. Devletin en büyük makamlarından yemek yiyordum. Avni Paşa’nın Avni Paşa çıkıp gitti ve biraz sonra elimizde hiçbir belge yoktur. Buna peşinde olayım.”
Tek yaveri kalmış olmak şerefiyle birini işgal etmiş bulunuyorsunuz. geldiğini haber verdiler. Kalkıp Mehmed Ali Bey ile beraber geldiler. karşın kuvvetine kanıt olacak bir vesika “Peki Paşa Hazretleri bizimle işbirliği
övünen ben, gündüz yanında idim. Bir Sizin gibi yüksek adamlar kıymetlerini paşayı karşıladım ve çalışma odasına Genç gibi görünen fakat hakikatte vardır ki; o da Enver Paşa’ya mevkide yapar mısınız?”
gün bana, ‘Cevat, Bahriye Nazırı Avni gösterebilmek için ancak böyle götürdüm. Biraz sonra Mustafa o kadar genç olmaması lazım gelen iken kimsenin karşı gelmemiş ve “Niçin etmeyeyim. Eğer siz
Paşa’yı görmeliyim. Bunun için lazım yüksek mevkiler edinmek fırsatına Kemal misafiriyle görüştü. Avni Paşa Mehmed Ali Bey Mustafa Kemal’e ancak o memleketi terk ettikten sonra memleketi bugün içine düşümüş
gelen girişimde bulun’ dedi. kavuşabilmelidirler. Gerçi ben zât-ı çok telaşlı görünüyordu: sordu: “Siz İttihad ve Terakkici birtakım insanların başlarını kaldırmış olduğu felaketten kurtarmaya kararlı
olmasıdır. Böyle bir şahsın kuvvetli insanlarsanız.”
Temin edilen günde Mustafa devletinizi başka vazifelerde görüp -Paşam, dedi. Bizim kabinede misiniz?”
GETTY İMAGES

56 atlas tarİh atlas tarİh 57


Avni Paşa’nın hatıralarında Vahdeddin, Milli
Mücadele’nin başına geçmesi düşüncesine Sadrazam
Tevfik Paşa’nın muhalefet ettiğini anlatıyor .

itaat imkanını göremedim. Etrafda sükunet ile görüştük ve anlaştık. Zaferden sonra Zât-ı
oluncaya ve durumlar belirgin hale gelinceye Hümâyunlarına her halde dönecektir. ‘Onun
kadar, birsüre kahredici bölgeden uzaklaşmaya istemediği yalnız Damad Ferid Paşa’dır. Galip
karar verdim. gelirse zafer Padişah hazretlerine, eğer mağlup
İstanbul’daki işgal kuvvetleri ve İtilaf Dev- olursa yenilgi kendi hesabınadır. Vaktiyle Enver,
letleri başkumandanı sıfatını taşıdığı için İngiliz Talat mağlup oldular.Onların hatalarını düzelt-
Avni Paşa’nın Generali Harrington’un tarafını tercih eyledim. mek için Zâtı Hümâyunları şimdi din düşmanları
hatıratı ilk kez Mukaddes topraklara gitmek için arada bir İtilaf Devletleri ile mücadele ediyorsunuz. Allah
istasyon demek olan Malta Adası’nın seçilme- göstermesin, Anadolu’da Zât-ı Hümâyunları
yayınlanıyor sini çaresizlikle, kötünün iyisi kabilinden kabul mağlup olursalar vaziyeti kim kurtarır?’ Sizi
ettim. Bu hareketim ile şeref ve şanlı vekâletim saraydan bir süre için çıkarmış isem de kal-
A doğru anılarını yazmaya
vni Paşa, ömrünün son yıllarına
olan Hazreti Peygamber’in Eser-i Nebevi’lerine bimden asla çıkarmamıştım. Ne diyelim, siz de
başlamıştı. Bu hatırat nasılsa uyarak Diyanet ve İslâm saltanatı aleyhinde bizim yüzümüzden zor durumlarda kaldınız.
günümüze kadar geldi. Fakat kızı hareket etmekte olan Kemâlîlerden- Celâlîlerden Vatandan ayrı düştünüz. Garip tecelliye bakınız
Fitnat Hanım’ın Yılmaz Çetiner’le ayrıldım ise de, hiçbir vakit ecdadımdan intikal ki kayınpederiniz Şakir Paşa biraderim merhum
yaptığı söyleşideki değinmeler dışında
eden ve miras kalan saltanat hukukundan ve Sultan Hamid’in seryaveri olduğu için Midilli’ye
hiçbir yerde yayınlanmadı. Bir diğer Avni Paşa eşi ve çocuklarıyla birlikte. Ön sıra soldan sağa kızı İffet,
madde ise Sultan Vahdeddin’in Avni
hilafetten feragat eylemedim ve eylemeyeceğim. sürülmüş ve uzaklaştırılmıştı. Bizlere, Osmanlı Avni Paşa, kızı Meziyet, eşi Münire Hanım, eşinin kucağında kızı Fazilet.
Paşa’ya yazdırdığı hatıratı ile ilgiliydi. Allahıma aşkım ve imanım sarsılmazdır. Ger- Hanedanı’na lanet etmek hakkınızdır. Zâlike Arka sırada soldan sağa kızı Fitnat, oğulları Münir ve Süleyman.
Her yazısını dikkatle ve esinlenerek çi bilinen olaylar sebebiyle dinime, vatanıma, takdîrül azîzil alîm-(Yâsin Suresi 38, kısmî âyet-i
okumaktan mutluluk duyduğum milletime arzu ettiğim kadar hizmet etmeye vakit kerimesi meali- Mutlak güç sahibi, hakkıyla
tarihçi Murat Bardakçı “Şahbaba” ve imkan bulamadım ise de, asla ihanet etmedim. bilen Allah’ın takdiridir) diyelim. Kısmetiniz Mütareke senelerinde ortaya çıkan felaket- Birincisi- Rahmet olsun biraderim Sultan ların memlekete hizmet edemeyeceklerini
başlıklı eserinde olasılıkla Mısır’da bizimle müşterek imiş. lere karşı gerçi kalkan olamadım ise de, siper-i Reşad’ı ardından saltanat makamını kabul ve bana ihanette bulunacaklarına ihtimal
olduğunu ifade ediyor. Yine aynı
“Avni Paşa siz haklı idiniz!” sâika (Yıldırımsavar) vazifesi gördüm. Öyle etmekle hata ettim. veremedim.
eserinde Avni Paşa’nın hatıratının
son sayfalarında yer alan Sultan
Bir gerçektir ki, sizin (Ankara’ya) zannediyorum ki, bütün felaketleri üzerime İkincisi- Mütareke hükümetlerine, başta Üçüncüsü - Bu devleti ve özü sözü Türk
Vahdeddin’in hatıratına atıfta gelmemle ilgili önerilerinizi kabul çevirdim ve kendimi ortaya sürdüm. Kendimi Ferid Paşa olduğu halde Tevfik Paşa’lar, İz- olan Osmanoğulları’nı memleketten sürgün
bulunarak “Sultan Vahdeddin, edip Anadolu’ya gidemedim. Siz mem- feda ederek vatanı kurtarmaya çalıştım. Ben zet Paşa’lar, Ali Rıza ve Salih Paşa’lar gibi ettikten sonra, hilâfeti ve bütün mukaddesa-
hatıralarını başyaver Avni Paşa’ya leketi ve çalışma arkadaşlarınızı ve de insanım, kusursuzluk iddia edemem. Bana milletin ve devletin kalbur üstünde görülen tı yıkan Kemal’e milettin saygı ve hürmet
Sanremo’da dikte ettirmiş, ancak onların maksatlarını daha iyi biliyor ait üç hatayı itiraf ederim: ricaline inanarak aldandım. Doğrusu bun- göstereceğine asla inanmak istemedim.” D
tamamlamamıştır.” diyor. imişsiniz. Zaman size hak verdi!
Avni Paşa hakkında Sultan
Şimdi burada aşağılanarak ve sefilane
Vahiddedin’in bir sırdaşı olarak
kendisine yazdırdığı ve emanet kalmaktan ise, Anadolu’da at sırtında
ettiği hatıratını maddi sıkıntılara olmalı idik. Zaten ecdadımızın taşıdıkları “Yalnız milletin bir ferdi kalsam, M. Kemal’den evvel dağa çıkardım”
dayanmanın ötesine geçtiği bir sarıkları, kendi kefenleri idi.
safhada, Halife Abdülmecid’e sattığı
gibi bir söylenti var ise de, Sultan
Haklı idiniz, haklı; fakat ne yapalım.
Bu fikri, Anadolu’ya gidip memleke-
A vni Paşa, Sultan
Vahideddin’in Milli
Mücadele’ye ve Mustafa
telkinde devam ediyor
idi. Doğrusu bu müjdeli
haberlerden ve teminattan
bu görüşlerimi dikkat ile
dinleyen Padişah hazretleri
bir müddet sessiz kaldıktan
başkanımıyım ve velisiyim,
onları düşünmeye mecburum.
Halifeyim, müekkilim hazreti
Vahdeddin’in sırdaşlarından olan timin mücadelesinin başına geçmem Kemal’e bakışını şöyle da bizler de memnun ve ve değerlendirdikten sonra: peygamberin mukaddes
paşanın emaneti paraya tahvil etmesi
lüzumunu dünürüm bulunan Sadrıazam aktarıyor: “Tevfik Paşa sevinçli oluyor idik. Hatta “Paşa, İstanbul’u kime emanetini muhafazaya
akla bile gelemez.
Benim Avni Paşa’nın hatıratından Tevfik Paşa’ya açtığım zaman büyük bir kabinesi, Anadolu’ya bir gün Zât-ı Hümâyunları bırakacağız? Hem siz, haniya memurum. Padişahım,
çıkardığım sonuç şudur; Sultan muhalefete uğramıştım. “Böyle bir mace- gönderdiği temsilciler umud dolu bir çehre ile bir nal bulduk işimiz üç vatanımı vazifemi düşünmeğe
raya giremezsiniz” dedi. Hatta her kalıba heyetinin meyus ve yenilgiye bu yüce milletin uğradığı nal ile bir ata kaldı, demek mecburum. Milletimin eriyim.
Vahdeddin’in Avni Paşa’ya ayrıca
maruz kalmış olarak avdet elemlerle ve ızdırabına istiyorsunuz. Vakıa ben nalsız Zulme karşı isyan etmeye
yazdırdığı bir hatıratı yoktur. Sadece göre şekil alan eski sadrazamlardan Ahmet
edilmesine rağmen, yine nihayet verileceğinden ve çıplak ata da binerim, fakat ve karşı çıkmaya mecburum.
Avni Paşa’nın hatıratı içinde ve son İzzet Paşa ile Ali Rıza Paşa biçarelerini Ankara ile uyuşma içinde Mustafa Kemal Paşa’nın at nerede? Ben de yaşam Hülasa doğru yolu göstermeye
sayfalarda yer almaktadır. Avni üzerime sevk etti. hareket edileceğini ve bile yola geleceğinden korkusu ve hayal peşinde memurum. Eğer sizin gibi
Paşa’nın hatıratı Timaş Yayınları’ndan
Mahmud Muhdar Paşa’nın sadarete Mustafa Kemal Paşa’nın ümitvar olduğunu söyledi. koşmak yoktur. Burada bunca ben de yalnız bir millet ferdi
“Vahdettin’in sırdaşı Avni Paşa
anlatıyor- Milli Mücadele ve Sürgün davetinden vazgeçilmişti ve sizin saraydan nihayet sadakat ve bağlılık “İnşallah efendimiz!” dedim. kutsal emanetler var. Ben kalsa idim, Yunana karşı
Yılları” ismiyle yayınlanıyor. uzaklaşmanızı ısrar ve inad ile talep ettiler. Seryaver Avni Paşa’nın el yazısıyla
arz eyleyeceğini, Zât-ı Anadolu’ya intikal etmek yalnız bir millet ferdi gibi Mustafa Kemal’den evvel dağa
Şâhanelerine temin ve için ortaya koyduğum düşünemem. Hanedanımızın çıkardım” buyurdular.”
Hayli mücadele ettim, nihayet yenik düştüm. hatıratının giriş bölümü.
Çünkü bana dediler ki; “Mustafa Kemal Paşa

58 atlas tarİh atlas tarİh 59

You might also like