You are on page 1of 169

Leonardo'nun

Defterleri
Büyük Üstattan Uygulamalı Dersler

Leonardo da Vinci

Editör
H. Anna Suh

Çeviri
Alev Serin

M
arkadaş
arkadaf YAYINEVİ
İÇİNDEKİLER
Yuva Mahallesi 3702. Sokak
No: 4 Yenimahalle/ Ankara

Giri§
Tel:+90-312 396 01 11 (pbx)
Faks: +90-312 396 01 41

7
e-posta: info@arkadas.com.tr
www.arkadas.com.tr
Yayıncı Sertifika No: 12382

Estetik, Akıl ve Sanat


9
Kitabın özgün adı ve yazarı: Leonardo's Notebooks, Leonardo da Vinci

l. Re,im Ü zerine J t
© 2004, Black Dog & Leventhal Publishers, ine.
II. İnsan Figü rleri t1
m. l�ık \"e (.;ölge 75
iV. PersprktiJ ve Cör;;el Algılama 9 ı
\'. Çalıçıualar ve Eskizler 105
©Türkçe yayım hakları arkadaf yayınevınindir. Yayıncının yazılı izni olmadan hiçbir biçimde v e hiçbir yolla,
bu kitabın içeriğinin bir kısmı ya da tümü yeniden üretilemez, çoğaltılamaz ya da dağıtılamaz.

Gözlemler ve Düzen
133
\ l. Anaı rnni 1 ;�;:,
\ 11. Botanik H' l\•yzaj 15:�
ISBN 978-975-509-650-6
\111. Coğrafya lo7
Ankara, 2010 l.X. Doğa Bilınlrri ı·e .\-.ıronomi l87

Pratik Konular
Çeviri : Alev Serin
193
Redaksiyon : Zeynep Tozar \. • .1\ Limari w Planlama 1 %
Yayına Hazırlık : Zeynep Kopuzlu, Gazi Vural
\1. 1 kykel ıT tllrtal İ�leri �:N
\U. Bulıı�hu· �5��
Sayfa Düzeni : Ayşegül Kuşçuoğlu, Emine Ozyurt
Baskı : Ayrıntı Basımevi
\111. Pratik l\wsiyt>ler �lN
.\iV. Fd�efe, .\forizınalıu · ve �;e�itli l\.ııınılanlıı 'ı azılar 301

l\ııynakı.;ıı ;� 1 t

Oiziıı :n2
GİRİŞ
Leonardo da Vinci (1452- 1519) yaşamının üzerinden
geçen 500 Yıl sonra b"l .
ı e, sanatçı, mucıt ve son derece .onemlı. . ..
sans insanı olarak hala bizi büyu··1eme ye ve şaşırtmaya devam .
bır Rone-
ediyor. Leonardo on arca
1 çarpıcı ve muhteşem tablosunun ya-
nısıra çok kapsamlı eskizler' notlar ve yazı 1ar bırakmıştır
. Bu çalışmalar, kendi dönemindek"ı hayTan k"
az olmayan modern izleyicilerle de buluşmaktadır . ıtlesın
· den sayıca h"ıç de

Yaklaşık dört bin sayfadan oluşan ve Leonardo'nun defterler


i olarak isimlendirilen bu yazılar, aslında onun farklı koleksivon-
l ardan, b oyaların ezılmesı
larından veya elyazmalarından yapılan derlemelerdir Konular a
natomı·ı·e1 ı·gı
rılmas�na kadar çeşıllılık
. . . .. . · 1 ·ı1 ça ışma
1 · ·ve karıştı-
·
gosterır. Bu yazılar ve çizimler, büyük ustanın zengin ve
verimli hayal dünyasına özgürce girebilme­
nızı saglar.

Leonardo'nun nefes kesici ustalığı, ona fazlasıyla hakettiği bir ün kazandırmış olmakla birlikte,
geniş kapsamlı yazıları daha az
bilinir. Çağdaş okuyucu için oldukça zorlayıcı sayılabilecek "ayna yamı" tekniği, genellikle zannedildiği
gibi disleksi veya giz­
lilik paranoyasından kaynaklanmayıp, ellerini soldan sağa doğru hareket ettirirken mürekkebi dağıtma sorununa karşı ken­
disinin geliştirdiği bir çözümdür.

Ayrıca Leonardo'nun defterleri konu açısından oldukça dağınıktır. Codex Leicester ve Codex Madrid gibi birkaç istisna dışın­
da tek bir sayfa bile çok farklı konuları içeriyor olabilir. Dil engeli ve tercüme edilen materyalin azlığı nedeniyle uzman olma­
yan okuyucu için Leonardo'nun zekasının daha fazla keşfedilmeye çalışılması, hayal kırıklığı ile sonuçlanabilir.

Bu kitap, bu tür güçlüklerin üstesinden gelmek için hazırlanmıştır. Her bölüm için editörün yazmış olduğu giriş yazısı dışın­
da, kitap tamamen Leonardo'nun kendi çizimleri ve yazılarından oluşmaktadır: Bu yazılar ve çizimler gözden geçirilmiş bir
formatla sunulmakta olup, ana başlıklar ve alt bölümler halinde düzenlenmiştir. Bu sınıflandırma, Leonardo nun farklı alan­
lardaki çalışmalarını birleştirici yaklaşımına bir müdahale gibi görünse de gerçek amaç, çağdaş okuyucuya, çözülmesi daha
kolay bir yapı sunabilmektir.

Büyük ölçüde kendi kendini yetiştirmiş olan Leonardo, klasik eğitime sahip olmayışı konusunda da duyarlıdır. Öğrendikle­
rini, deneysel kanıtlar ve kendi olağanüstü gözlem gücünden öğrendiğini pek çok kez belirtmiştir. Leonardo"nun kendi ken­
dini eğilmiş olması manzara resimlerinden savaş makineleri yapımına kadar tüm çalışmalarına yansıyan, gelenekselden uzak
yaklaşımda görülür. Bu kitabın, Leonardo'nun dehasını yeni bir okur kitlesiyle buluşturacağını düşünüyoruz.
H.AnnaSuh

EDİ IÜHL 'NOI L


Bazı çizimler birden fazla metinle bağlantı­
Metinlerden önce gelen numaralar aynı numaraları taşıyan çizimlere ilişkindir.
metinler, çizimin ıizerınde yazılmış olan metınle-
lıdır, bu nedenle kitapla birden fazla yerde geçebilir. İtalik olarak yazılan .
. durum ar 1 d·a, hem onJI . . nal m�tinler hem de çevırı olanları aynı
re karşılık gelir. Tek bir çizimin üzerinde birkaç metın oldugu •

harfle işaretleııdirilmiştir.
1 ır·. L. eonardo ile ilgili kapsamlı bilimsel araştırm
ala-
--d
·· ·· ·· degı
Bu kitap akadem ik araştırmalara dayalı bir bilimsel çalışma urunu
pransııca, Almanca ve ltalyanca kaynakç
.
l a yer almaktadır
\"
1
·
·
ızce, .

,. 7&_fu'
.
ra ulaşmak isteyenler için kitabın sonunda ngı
. ' - /..
Kısım I

Estetik, Akıl
v e Sanat
Leonardo da Vinci'nin günümüzdeki ünü büyük ölçüde sanatsal başarılarına dayanır.
Re,im sanatında önemli teknıklerin ve
dışavunıın imkanlarının geliştiği bir dönemde Leonardo'nun katkıları özellikle çok değerliydi
Resmin farklı yönlai üzeri­
ne yazdığı yazılarda ve eskiz çalışmalarında gözlem ve deneye olan ilgisini, güçlü estetik duyarlılığı ve eşsiz sanat yeteneği ile
birleştirmişti.

Bu bölümde, onun, ressamın ustalığının farklı yönleri ü1erine görüş ve öğretileri yer almak.tadır. 'Resim üıerine", kompozis­
yonda ışığın rolü, farklı boyama teknikleri, ressam adayları için ipuçları gibi, resmin temel meselelerine ilişkin onun gend tl·
kirlerini ortaya koyar. "İnsan Figürleri" bölümünde, Rönesans sanatının en soylu konusu sa\'llan iman vücudunun resmedil­
mesinde Leonardo'nun orantı ve denge konulu geniş kapsamlı çalışmaları derlenmiştir. "Işık ve Gölge" ıse leonardo'nun, re­
simde ışığın ve gölgenin karşılıklı etkileşimi üzerine gerçekleştirdiği ayrıntılı, titiz çalışmalarından oluşur.

"Persıwktif ve Görsel Algı'öa Leonardo, Rönesans'ın bir dönüm noktası sayılabilecek. başarısına (resim düzleminin içinde ger·
Çl'kçi mekanlar oluşturma teknikleri) katkıda bulunur. Bu teknikler, nesneler uıaklaştıkça ornnsal olarak. borutlarının, renk
netliğinin ve ayrıntıların da azalması gerçekliğinden türemiştir. leonardo farklı perspektitlerin ustasıvdı. Bu en ip biçimde,
onun A!o11<1 Lisn ile J\fcrycııı Çocıık l:>a A:i:c Aıımı tablolarınd,ıki puslu atmosfer efektlerinde kullandıgı karakteristık sfımııı­
to tekniğinde görülebilir.

"Araştırmalar ve Eskızlcr"de, ünlü Sem Akşıı111 l<·11ıcği freski de dahil olmak. üzere bir dizi ara�tırmasının
vanı ıra b�
proıeler

için aldığı önemli notlar bulunur. Bu bölümde ayrıca sembolik ve fönt.ıstik yaratık çizimleri

vardır. Bu d leonardonun tum

kalbiyle gözlem gücüne bağlı olmasına kar�ın. kııvYctli w: yaratıcı bır hayal gücüne

I
de sahip oldugunu gosterır.

,

1. Resim Üzerine
'I

ilk çizim , bir adamın, güneşin duvara


düşürdüğü gölgesinin etrafında çizilmiş
basit bir çizgiy di.

lı'
rıı
Ressamın zihni, yansıttığı ne�nenin rengini alan ve ömindeki tüm gördukleri ne<nelerı algılayamavarak, JÇtk hav.Ja ne kadar k.ılsalar
nesnelerin görüntüleri tarafınd.ın işgal edilen bir aynaya benzemt'.'­ da tanıdıkları ile kar�ıl�ıp onJ.ır taraJından selamlanan ilJTla onları
lidir. Öyleyse Ey Re>.am! Şunu i) i bilmelisin: Doğanın yarattıgı her t.ım\:J.ma) an tt'.'ssamlardan olma.
formu sanatmla temsil l'<lerken evrensel bir usta olamaı:>an iyi bir Re<ım, sahip olduğu tiım ınceliklerle ın anlığın esen olan diğer
res... am da olamazsın. Eğer o Ot"\nderi göremez<.en ,.t'.' zihnindt'.' tuta· sanat dallarının uzerindt'.'dir. Ruhun penctn: ı olarak l ıml ndirebı­

ma7,an bunu nasıl yapacağını bilemezsin. Örley�e doğada gezerken lecegimi.z goz Joğ.ının sonsuz eserlerını tamamen ve fazlasıyla de
gerkndıre!>ilen temel araçtır. Kulak ıkıncı ıradadır Onun sa gınlı
şairi
ilgini çeşitli ne...ndcre yogunlJ�tırmalı, şu veya bu nc�neye teker
teker bakm alı, aral.uından daha deger ta�wanları ayırır önemlile­ gozun gorduklerını ııitmesinden gelır. Eğer ız ıarihçU r
\'C�a marematık.çiler. nesnelerı gozlerinizle gorem�nı onları
JZ

rini kaydetmeli...in.
Ancak hayal ederken rorulup kaJ.ılarınd.ın işi atan. rahatlamak larınLZd.ı .ınl.ıt.ım�ınız.
ıçın }'Üniyüşe çıkıp. ıihinh.·rı hala vorgun olduğu için etraflarınJ.ı

ITTKAIW.\l M �1
\"e �en, f}· Şair, bir hikJyeri ka le min le anlatıyorsan, re'isam bunu

dır; insanın ismi mi, yoksa resmi mi? insanın ismi farklı ülkelerde

fırçasıyla çok daha koJav ve ek">iksiz, anlaşılma kaygı\ı durmadan değişir, ama biçim hiçbir zaman dcği�mez; ancak ölümle değişir.

yapabılır. fger �en resmi. dilsı1 şiir olarak tanımlarsan, re,�am da


şiiri kor resım olarak tanımlayabilir. Hangisi daha kötü bir kusur­ 121
dur? Kör olmak mı. ro�a dihiz olmak mı? Şair de kurgularken en Biçimlerin tam bir tanımını anlatarak ya da yazarak yapabiliyor
a1 ressam kadar Ozgürdür; ancak �iir insan gözünde re'iim kadar tat­ olsanı7 bile, ressam da onları canlıymış gibi görünecek şekilde çize­
min edıcı değildir; çlinkü şiir biçimlen, eylemleri, mekanları ancak bilir; yüzün ifadesini gösteren ışık ve gölge ile. Bu, fırça ile başarıla�
kelımderle tanımlayabilirken, reı;sam, biçimi temsil �den gerçeğe bilir; ama kalem ile başarılamaz.
henzcrJikJe uğraşır. Şimdi 'öyleyin bana, hangisi insana daha yakın
l•l 1 ;1

ve yuvarlaklığını, onları elimize al.ırak anlavamayız. Aynadd da arnı .. bdirsü,


küçük ol.ırak yamıtırk�n. Çünkü böyle yapars.ın <lış hatl m
'iÖ7 konusudur. Ayn.ıda kalın .ma hatlar, gölgeler ve ışıklar
IJJ
durum parçalan da uzaktan görülemez olal:aktu.
y.ırdımıyla ne�neleri derinlikli olarak görcbiliroruı. Siz de, avnad.ıki

J5]
f)J
gölgeler ve ışıklardan daha kuvvetlisinı verebilecek renklerinizle rcs­

141 l <lbilir, büyük bir aynada yansı­


mini1de güzel bir kompozisyon yar,t Nü çalışırken her poıisyond..ı ve tüm hareketleriyle k oltul.1 veba­
Hcı.mın bıriııci ilkt'si, ll'Olbil elliği ııeı,ndt:rin tiç boyutlu ol,ırak ycr­ Resminizin doğadaki ı .. nelerle
m uyum iç.ind<.· olup olnı.ıdığını gör­ yandan daha doğal bir görüntü dele edebilirsiniz. c.ıklarla ha�ır neşir olmamak, bir res,am için imkansızdır. Re">'!i..lm
le�tırilrnı� olm;hJ ik· ilgilidir Bu nt:sncleri çevreleyen farklı u1.ıklık mek İ\tiyor"ianız, bir ayna .ılın. Bu .1yn.1ya, gerçek ııe�nelerin yanMdı­ kirişlerin, kemiklerin, kasların ve bağlarm deği�ık h�ueketlerde \'e
lan.lakı ıc:minler rc,nıin ön planındaki dikey düılem içerbindc yer kuv·wt kullamrkenk.i anatomi,ini bilmek ll)TUndadır. Re�.ım h.ıngi
ğı yönelen bakın. Yaıı\ıyaıı görüntü ile kendi re"'mini1i kar�ıla�tırın.
•ılırl.ır. lh•ı.,iıııc.ll' hunu 1;.ıglJ)'Jll, Pcrspl'ktif'in uç kurJlıdır: uıaktaki '!ii.nirin veya ka'>m hangi hareketi s.ığladığmı bilerek, pek çoklarının
yaptığı gibi diğer kasları değil, yalnm:a o kaM dah..ı kune th ve kalın
Ô1dliklc de aynJyı ıncclcycrck iki görüntünün birbirine uygun­ Herhangi bir nesnenin \tnırları, en sond.1 gelir. �u önermenin
ın-ı.ndcriıı lıl'lirs11le�mcsı; eğimlerinin btdin,.iıle�mesi ve renkleri

U\. kuraldan ilki göıc rcöıün yapıı.,ınaJ diğl'f çizmelidir. !Birçok kötü re ..'!i.ım) biıyük ,,ınJ.tçı gibı gorunmek ıçm
luguııa karar verin. Aynayı -dli1 .ıynayı rehber ol.ırak alınalıMnız. doğruluğu ort.1dadır, çünkü bir nesnenin 'mırı. bir yüzerdir; ki bu
11111 hdırMzlqnıc'>ı. Hu
Ö)le k.i bu zar-.ıtdten yok
)1Ü7t')', iç�rdiği nesnenin parçaı..ı olmadığı gibı. nesneyi çevreleyen
mi figürleri
<,;ünkü aynanın yü1eyindcki ncrndcr, pek ırok açıd.ın rc,imdl!ki gibi
ıkıM giıı ık gclı t.ır.ıfınd.tn gtırulen nesneler an\\lndaki atmo'>fere odun gibi çiziyorlar; un ,ızım­
IH'
havomın da bir parça'!it değildir; h.wa ile ci�iın Jr<Nndaki ortamdır.
Ôa\a1111 Hn:iındt kı ikind ıcmd ilke, ha n:ke ıın dogru )'•lll Mnırı, yüıey ı..ınırını
bclırirler. lfoyleliklc, düı bir yl.ııeyc yapıhın, nc\nckrin üç boyutlu
· yamıtılma\ı Ama bu cismin oluşturan çiıgi olup, görül ler, in,ana, bir insan figürunt' değil de bır torb.ı t,;e\'tZt', kast.ıra değıl
olar.ık gürülcbildiği re\imde ve yine thı1 hir yü1cy ol.ın aynada ;ıynı
\ butun 111\aııların lnrhirınin aynısı olmaması içın,
flgürlcrde çe�it ffil'7 bir kalınlıktadır. ôylcre Ey Rcss,ım, çiıdigin l:bimlerin etrafını de bir turp de!ık,ine bakıyormuş hi!ısi wrıyor
görüntüyü elde cder!ııni1. Rc,min bir düı yüzeyi v.ırdır; aynanın <la.
lılıktır gcrcksi7 çi1gilerlc doldurma; özellikle de ne>nelcri doğad.ıkinden
J{c,imde yuvarlak ve büyük oL.ırJk görünen ci\imlcrin buyükliiğünü

14 � il 1 j� \�il il " il llNim l ııerine 1


[6}

[6}
Figürlerin Üzerine Işık Nasıl Yansıtılmalı?

Işık, sizin figürü göstermek istediğiniz doğal ko·


şullara uygun olarak düzenlenmeli. Örneğin, fı­
gürlerinizi güneş ışığı altında vermek istiyorsanız,
ışığa geniş yer vererek gölgeleri koyu yapmalısınız.
Figürlerin ve etraftaki cisimlerin gölgelerini zemine
kuvvetle yansıtmalısınız. Eğer kapalı bir havada ola­
caklarsa ışık ve gölge arasında çok az fark verin ve
ayaklara gölge düşürmeyin.
Çizdiğiniz nesneler kapalı bir mekandaysa ışık
ve gölge arasındaki farkı kuvvetli yansıtın, gölgeleri
yere düşürün. Eğer pencere perdelenmiş ve duvarlar
beyazsa çok az ışık farklılığı olur. Oda şömine ile
aydınlanıyorsa şömine ışığını kızıl ve kuvvetli ola­
rak yansıtın, gölgeleri de koyu yapın. Duvarlara ve
yere yansıyan gölgeler ise belirgin olur. Bu gölgeler
cisimden uzaklaştıkça genişler ve uzar. Eğer ışık
kısmen ateşten, kısmen de dışarıdaki gün ışığından
kaynaklanıyorsa gün ışığı daha güçlü olarak. ateşin
ışığı ise ateşin kendisi kadar kızıl görünür.

[6}
Yaptığınız her canlı insan figürünün geniş bir şe-
kilde ve yukarıdan aydınlatılmış gibi görünmesine
dikkat edin. Dışarıda, caddede, yolda rastladığınız
tüm insanlara ışık yukarıdan gelir. Şunu iyi bilme­
lisiniz ki, yüzündeki ışık aşağıdan geliyorsa, çok
yakın bir arkadaşını11 bile tanımanız güçleşir.


Küçük bir pencereden gelen ışık. ışık ve gölge ara­
sında güçlü farklılıklar gösterir. Eğer bu şekilde ay­
dınlanan oda büyükse. bu iyi bir resim oluşturmaz.

'" ı sn nı.. \"il 11 s� \I


171
Güneı l)ığında veya geceleyin ateı ışığı gibı güçlu bır l)ıkt;ı görülen İ\lcdiğiniz rengin doğa..,ınd.ın dahil kırmızı veya daha ..,arı değil de,
bir ne�.:ne, bürük ı�ık ve gölge farklılık.Jarı sergıler. Ancak hu, re\im ışığı tamamlayıcı nitelikte olup olmadığını görmek bter!>eniz �u şc
de çok kullanılmamalıdır: çünkü bu şekılde yapılan çalışmalar kaba kilde çalışın: Aydınlık olan bölgeye pnrınağınl7la hır gölge düşürün.
ve incelikten yoksun olur. Eğer sizin ra,ıgele ynptığını1 gölge, p.ırnmğınııln dil�ürdüğiiniiz göl­
Hafıfışıkta görülen bir ne.nede ışık ve gölge farklılığı a7 olur. Ak ge gibirc bu doğrudur. Parınağını11 yaklaştırnrak veya uıaklaştıra·
şama doğru veya havanın kapalı olduğu zamanlarda durum budur. rak daha koyu veya d.ıha açık gölgeler yapabilirsiniz. Runları kendi
Böyle zamanlarda yapılan resımler yumuşak olur ve her çe)ıt yüı re\minizdeki ile kar�ıla�tırmaııı1 gerekir.
zerafet taw. ôyley'e ışık re<me kaba bir ıfade katabilır; çok .,, i.1e
görüşüınuzü engeller. Çok km�'elli olmayan hafif bir ı)ık en iyi>idır. <>

Mantığını kullanmak..,ızın \a<lcce pratiğine ve göıüne dayamırak
rc!".lim yapan rc\"aın, o nc\ııckrin varlığının bilincine varınakı..ızın
hgı.irlerin üzerind..:ki gölgl', ışık ve vüc.:udun rengi ıle uyumlu ol­ önüne konan her ıeyi kopya eden hır <1yna gibidir.
malıdır. !lir fıgurü çızdiginiz zaman gölgenin, sizın gölgede vermek

ıs tsnn11..wı.Hs\!\ll
ısı

l•I

ısı

� ısı
Reıısam, tarihi resimler için figür çizerken her zaman, hikayeyi yan­ Tarihi figürleri gruplar halinde yaparken. pw�pdı.tif kurJllannı ve
sıtacağı duvarda figürlerini yerleştirmek iMediği konumun yüksek­ nebnelerin parçaları ile biçimlerini çok iyi öğrendikten \Onr.ı, sürekli
liği ü1erinc çalışmalıdır. Doğadan alacağı nesneler için gözü, çizdiği olarak dolJşılmalı, notlar alınmalı, kavga eden, tartışan. gUlen. ko­
nesneden daha alt düzeyde olacak bir konumda durmalıdır. Çünkü nuş,m insanların d;.\Vranışlan, yaşadlk.ları koşullar ifü:elenmehJ.ir. O
resim, izleyicinin göıündcn yukarıda olacaktır. Aksi taktirde çalışma figürlerin hareketleri k.ıdar onları seyreden veya onları .t.yırm izleyi­
hatalı görünür. cilerin hareketleri de önemlidir.
Her zaman yanınızda ta�ımanız gereken küçük bir not J.etterı·
� ne bu figürlerin ufak eskizlerini yapın. Bu defter <i.ilinmeyım renk.it
Tarihi resimler çok kalabalık olmamalıdır. Çok sayıda insan figürü kağıttan olmalıdır. Dolunca yerine yenisı .ılınm.ı.hJır ki ı-.inJdu �·­
karışıklığa yol açar. zimler silinmeyip dikkatle korun!;un. Çünkü ne nelerin bıçımlen ve
pozi'i.yonları o;on'i.UZ 'i.ayıdadır. Haftı.ı bunl.ı.nn hep im kaydedtm
Öyleyse bu eskizleri rehberiniz ve ustamı olar.tk koruyun

ısı
1.... 11 1111., lf\.11 il S\1\11 --
[il/
19/
Bır Merdan \a\'JŞının Yan!)ıtılm
ası
Eğer kalabalığın dışında dörtnala koşan atları 'ap mak iMiyorsan ız,
!
çizdiğiniz toz bulutlarının arasındaki me.safenın, atların adım ları
ilk önce .. ava�çıların ve atların yla
hareketiyle havaya savrulan toz
ve uyumlu olmasına dikkat edin
topçu ate�i dumanının havada
birbirine karışmasını yansıtm
alısınız.
112)
Ru l..arışımı ifade ederken şuna
dikkat etmelisiniz: Toprağın bir
par­
ça"ı olan toz, ağırlığa sahiptir. Çok
ince olmasından dolayı kolaylıkla Havada bazıları yukarı doğru fırlayan, bazıları düşen, bazıları yatay
ı;,anulup hava ile karı�ır ama yeniden
toprağa iner

;-�
olarak uçan oklar bulunmalıdır. Atılan topların arkasında duman i�i

rıoı
olmalıdır. ön plandaki figürlerin saçlarında, kaşla �ında ve toı:u ba­ � . '
rındırabilecek düz yüzeylerde toz da yapıJmalıdır. Tleriye doğru atı­
n
'
\avaşçılar bu karga�aya ne kadar dahil
olurlarsa o kadar az görünür­ lan fatihlerin saçları ve Üzerlerindeki hafif nesneler uçuşmalı, kaşları

r_)
ler. Üıerlerindeki ı�ık ve gölgede de
o kadar az zıtlık olur. ise düşmüş olarak yansıtılmalıdır.

[9]

'
·A
;.� ,j ""'


:·ıı
'.,' ·�
' � ı4, - 111

-·����$-�
1121

'
ı,

Hl' mıl ıırrhıt'


2� ''"il�. \hll il "'il
1121
Hr<in> l ...

1 �il ilk. \l\IJ �I �.\NAi


/13/

ını

-<> 1131
Eğer düşmüş biri yapılıyorsa nereden kaydığı, kanla birlikte çamur­ Avuç içi düşmana doğru çevrilmi�, bir ehyle korku dolu gozlenni
laşmış toz içinde sürükJenmesi ve ıslak toprak üzerinde o tarafa korumaya. diğer eliyle yarı dogrulm� bedemne destek vernu:ve
çalışan bir iman yapılmalı. Diğerleri. ağızl.ın .ıçık. bağıra.rak k.ıı.;a.r
halde resmedilmeli. SaVJ.?\ıların avakları J.ltına her çeşit ,ılJ.h, Jagı­
doğru kuvvetli adımlarla yürüyen adamların ve atların ayak izlerı
gösterilmelidir. Ayrıca arkasında, toz ve çamur ıçinde bir iz bıraka­
rak sürüklenen bir cesedi çekmekte olan bir at da yapılmalı. nık ol.ırak çizilmeli; kmk kalkanlar, nuzrak.Jar, kırık k.ıh�lar ve Jıger
nesnder gibi. Ölüler he kovu kırmızı ı;amura dönüşmekte olan tuzla
kı�men wya tamamen örtülmü� olarak gösterilmdi.
/l.lJ

' ı'ıı ııh. \hll il "'il


...

:a
.. . ,l
!
I
ı

[141

[ 141 [IS]
Silahı alınnuş ve düşman tarafından yenilgiye uğratılmJŞ biri dişiy· Resimde atların, içinde dörtnala koşturup suyu çalkalayarak gü­
Je, tırnağıyla insanlık dışı ve korkunç bir öç alma hırsıyla düşmana rültülü dalgalar yarattıkları, suyun atların bacakları ve gövdeleri
saldırırken çizilebilir. Görüntünün içinde, düşmanlar arasında koş­ arasından havaya sıçradığı bir nehir de yer alabilir. Kan pıhtılarıyla
tururken yeleleri rüzgfı.rda uçuşan ve ayaklarıyla ortalığa hiç de az çiğnenmemiş tek bir nokta kalmamalıdır.
1.arar \'ermeyen binicisiz bir at da bulunabilir. Yaralı, yere düşmüş
bir �ava�çı, üzerine eğilmiş düşman ona ölümcül darbeyi vurmaya
hatırlanırken, kalkanı iJe kendisini korumaya çalışır halde çizilebilir.
Ölü bir ata takılarak düıen adamların oluşturduğu bir yığın da ola­
bilir

211 ISJJ l'İk, \MI il M\ff


116]

1 16 I
li6J

Fırtına Nasıl Resmedilir? Deniz dalgalı ve fırtınalı, yüksek dalgaların Üzerleri köpüklü olmalı;
rüzgar su zerreciklerini, yoğun bir buhar ve sis görüntüsü oluşana
Eğer bir fırtınayı re\metmek istiyorsanız onun gözlenebilen etkile­ kadar fırtınalı havada sürüklemelidir.
rini iyi gözden geçirmeli ve düzenlemesinı de iyi yapmalısınız. Ör­ Orada bulunmakla olan gemiler, yırtılıp paçavraya dönmüş yel­
neğin rüzgar, deni1 ve yeryüzü yüzeyinde eserken büyük bir kütleye kenleri rüzgarda uçuşurken, halatları kopmuş, gemi direkleri kırıl
bağlı olmayan şeyleri yerinden koparıp sürukler. Fırtınayı doğru mış olarak; dalgaların şiddetiyle parçalanmış olan gemi sürüklenir
olarak sunabilmek için bulutları rüzgar tarafından parçalanıp dağıl­ ken kurtulan insanlar, geminin parçalarına tutunmaya çalışırken ve
mı� ve rüzgarla uçar halde göstermelisi.niz. Buna deniz kenarından suya batıp çıkarken gösterilmelidir.
kalkan kum bulutları, kasırganın gücü ve şiddetiyle havaya \avrulan Bulutlar, rüzgfırın gücüyle savrulup yüksek dağların tepesine
yapraklar, dallar ve havada uçuşan başka hafif nesneler eşlik eder. yükselmiş, kayalıklara çarpan dalgalar gibi parçalanmış ve yuvarlan­

j
l17
mı� olarak gösterilebilir. Hava ise toz, sis ve kara bulutlarla korkunç
ve koyu bir karanlığa bürünmüştür.
Ağaçlar ve bitkiler rüzgarın rotasını ızlermişçesine toprağa doğru
bükülürler. Dalları doğal olarak uzandıkları yönün tersine döner, ll8J
yaprak.Jar ters )'Öne doğru havaya kalkar. Hava, rüzgarın şıddeıiyle sürüklenerek yatık olarak yağan şiddeıli

v
yağmurla kararmış olmalıdır. Ağaçları köklerinden söküp sürükle­
yen, iri dalgalarla anaforl..ır oluşturan rü1gc\rlar d:ı gösterilmelidir.
Oradaki insanlardan bir kısmı gıysilerine dolannıı� ve tozdan tanı­
namayacak halde yere dü�müş, bir kı�mı bir ağacın arkasına sığın

'�·
mı� Vl' rüzgar tarafından sürüklenmemek için ağaca �arılmış,
di­
•"
gerlcri fü:• toz.dan korunmak için elleriyle

lt ,· i� •
gözlerini kapamış, saçları
• �,
ni7.gJrda uçu�ur, yere çömelmiş durumda olabilirler.
\1"1

111\. 11\11 il '\\il


)
f 19

1191
Dalgaların kapladığı tarlalarda suların içinde masalar, karyola parça­ dırmış olsun. Dağlar fırtınanın etkisiyle hızla çıplaklaşırken, eski

ları, kayıklar ve başka birçok şey yüzmelidır. depremlerin dağların yüzeyinde yarattığı derin çatlaklar da ortaya
çıksın.

1201 Dağların etekleri yükseklerden kopup gelmiş çalılarla kaplan­

Her yerde fırtınanın gazabıyla kökünden sökülmüş, kabukları soyul­ mış olabilir. Kökler, ağaç dalları, yapraklar, toprak ve taşlar çamu­

muş ulu ağaçlar olmalıdır. Gökyüzü çakan şimşeklerin parçaladığı run içinde birbirine karışmış olacaktır. Dağdan kopup yuvarlanan
kara bulutlarla kaplı, bu şımşeklerle derin karanlık her taraftan ay­ parçalar vadide oluşan nehrin kıyılarını meydana getirirler. Nehir
dınlanmış olmalıdır. dev dalgalarıyla yatağından taşmış, şehrin duvarlarına çarpmakta,
dalgalardan en büyüğü, duvarları ve vadideki çiftlik evlerini tahrip
1211 etmektedir.
Hrafını vadilerin çevrelediği yüksek bir dağın zirvesi de r"medil­
melı. Bu dağın yamaçlarında, çalıların küçük kökleriyle birlikte kay­ �
makta olan topra> ve bu şekilde üzeri kelleşen geniş kaya parçaları Karanlık, rüzgar, denizdeki fırtına, su ba;kınları, orman yangınları,
g<»terilmelı. Toprak, ızlediği şıddcı dolu yol boyunca, kayalıklardan yağmur, gökyüzündeki şimşekler, depremler ve dağlarda meydana

'�"
yı� 1<1 biçimde aşağı düşerken, kıvrımlı ve yumrulu ağaç köklerinın gelen yıkım, şehirlerin altüst oluşu. Kayalara çarpıp paramparça olan
\"''"'inden alınarak onları çıplak bırakmış ve kökleri havaya kal- gemiler.

1 il""·'"" il .,\ �'


ıııı {23)

<> [23)
Ku�kusuz yapabileceğimiz en hızlı eylemlerden biri, görmektir. Bir Yeteneği olmayıp reı,imdeıı 1evk alan, resme aşık pek çok insan var­

an içinde sonsuz sayıda biçim görebiliriz; ancak bunlardan sadece dır. Bu durum, azimli olmayıp asla gölgeleme yapmayan çocukların

bir tanesini kapsamlı olarak algılayabiliriz. resimlerinde açıkça görülür.

Ey Okuyucu, varsayalım ki bu sayfanın bütününe bakıyorsunuz. Gençler önce perspektifi, daha sonra nesnelerde orantıyı öğren­

ilk göreceğiniz şey sayfanın çeşitli harflerle kaplı olduğudur. Ama melidir. Bundan sonra, kendilerini güzel formlara alıştırmak için bir

ilk bakışta bunların hangi harfler olduğunu "e ne anlatıık.larını ka\'­ ustadan kopya edebilirler. Ardından, öğrenmi� oldukları kuralları

rayamazsınız. Onları anlayabilmeniz için kelime kelime, satır satır pekiştirmek için doğadan çalışabilirler. Sonra da çe�itli mtaların

görmeniz gerekir. Aynı şekilde bir bınanın en ü�t katına çıkmak eserlerini inceleyebilir ve kendi sanatlarını pratikte çalışmalarına

isten.eniz. ancak basamak basamak çıkabılir�iniz. Başka türlü en yansıtma alışkanlığını edinebilirler.

yükı;;eğe ulaşamazsınız.
O zaman )izlere; bu sanatla uğraşmak isteyenlere. �öyleyeceğim [24]
şudur· Nesneleri derinleme�ine bilmek istivorsanız
.
onların avrıntı-
.
Ey ressamlar, bazen oyunlarla rahatlamak istediğinizde, aynı zaman­
l•rıyla işe başlayın. Hafızanızda "e pratikte bu çalışmayı ıyıce yerleş- da işinizin de bir parça!-ıt olan �eyleri seçmeli, nesneleri inceleyerek
tırmeden ikinci aşamaya geçmeyin. Böyle yapmazo;anız zamanınızı gözünüze iyi bir eğıtim vermelü.iniı. Zihninizi bu tür �eylere alı�tır­
ho�a harcamış ve çalışma sürenizi de uzatmı� olursunuz. Unutmayın mak için aranızdan biri duvara rastgele bir çizgi çehin. ll er birini1
ki, .ebaı gö<termek hızdan daha önemlidir. elinıze bir �aman veya ot parçası alarak ve on braccia• rnesafcde du­
rarak elini1deki �amanı veya otu, duvarda algıladığın11 ölçüye göre
1�21 küçültün. Sonra her bıriniz tahmin ettiğiniz uzunluğu ölçmek için
H.ıng1>i daha ıyidir' Doğadan çalı�mak mı. e<ki e>erlerden çalışmak duvardaki çi1giye gıdın. Ölçüsünde en yakın ıahmıni yapan k.wanır
ı::t
mı1 Modern olan üıerine çalı�maktama eskı eserleri taklit etmek ve önceden belirlenen ödülu h.ık eder.
J.ıha ıyıdir. Anc.aJ.. rc�l\amlar, yapılmı� olan re�ımlerden ba�ka �tan­ Yine küçültülmüş ölçüleri ele almalısınız. Bir mıırak, <opa vey.ı
darcfa sJhip dcğiUen.e, re�im nesilden nesıle öneminı karbeder \'e bir kamış alın ve herhangi bir me<afede bır nokto belirleyin. Sonra
T1 pkı çan �e,J1.:: rl
�rı ınd.ı
gcrıler.f-gt.:r rı:ssam. RomJ döneminden sonra hep birbirini taklit Bir \ah ne t.ısarlamak i�tedığinizde lekeli vc.>va kan�ık t�larla örül­ güzel çizilmi� formlara dOnU�türt>bilıf"iniz.
..
her biriniz, elini1deki ne�nenın umnluğunun, gerçek uzunluğun
\"t:)".ı ı'mı duyıhıln:eğını· �ıbı
zihninizJt'" hJval ettiginiz bir kdiml'
.
edip. sanaıs.ıl değeri giderek düşen resimler >·apan re,,amlarda mü� bir du\'ara bakar>anız, çok çeşitlı dağların, nehirlerin, ka»alık­
gö­ kaçta kaçı olduğunu tahmin edin. 11ah.ı sonra hir iplikle fe<I cdılmek
gl1rU.nurler.
nıldtigiJ gıbi. ba�kalarının röimlerini \landJ.rt olarJk alır,a
yetene­ ların, ağaçların, m·aların, geni� vadilerin ve tepelerin süslediği man bu �ckiller de 0duv.ırlarda. belli hdir-.ız
üıere duvara bir brnccıo unınluğunda bir çizgi çizin. Bu oyunlar
ğını !i.ı.'rgilercı.:ı.·gi re�imkr rapamal"
resimde çok önemli olan göz cg7eP�iıi için iyi bir fıf\at ohı�tururlJr. zaralarla ben1crlikler ya�.1l,1yabılir!-oini2. Aynı �ekilde gözünüzün
Ancak dog;.ıdaki nesneleri çalı�ma!ııı ıyi meyve verebiJir. önünde muharebeler ve h.ıreket halindekj figürler; garip vüzlcr ve v
koti.i l'ıir lığ,rı:nı.idır
l\ta,ını ge·emevc:-n Oğrenci.
· brac(lo (br;ıı;da; çogul): Oınuı ill' Jinck .ır.v.ındaki nlt"\afc. (1,.n.) kostümler, çok çe�itli ne!-oneler de belirebilir. Bütün bunları bütün \"t'
' •• '"',,, -1r1' ,.,,� .... , ,,,,••,.,
f25f

f25J
Başka konularla ilgilenıneksi11n çıplak fıgür, kumaş kıvrımı, baş,
hayvan figürleri, manzara gibi tek bir konuyu iyi çalışan ressam öv­
güye layık değildir. Çünkü, kendini yalnızca tek bir şeye adamış ve
onu ;ürekli olarak yaptığı halde, başarıs11 olacak ölçüde yetersiz bir
zihin de olamaz zaten.


f.vrcmel olmayan bir ressam hayranlık uyandıramaz. Hiçbir şey ya­
p<1mayıp da f:ladece bir ba� veya bir figürü çi1,en re�saını usta res"ıam
olarak değerlendirenlerin rüya gördüğü <öylenebilir. Bu, kuşkusuz
büyük bir başarı değildir. Yalnızca tek bir şey ü1erinde bütün yaşa·
mı boyunca çalışan hangi kişı o konuda bir ölçüde mükemmelliğe
ulaşamu? Ama bi:z biliyorut ki resim doğanın yarattığı ve insanın
raMgele gerçekleştirdiği h,ıreketlerden dogan, kt>acası gö1ün görebil·
diği her şeyi içine alır ve kucakl.ır. Bu yünlen sadece tek bir figürü
çalı�an bir res�am, kötü bir re%aındır.
Yaln!lca insanın gerçekleştirdiği ıw kad,ır çok eylem olduğunu;
birbirinden farklı ne kad,ır çok hayvan, ve yine o kadar çok ağaç,
çiçek, bitki, dağlık bölge. ova, kaynak ve nehir; öıel ve kamu binala·
rıyla dolu �chirler, imanların kull.rnma"ıı için makineler. ç�şitli km.­
tümler, liÜ\ler ve \anatlar, bulunduğunu görınüyor musunuz? iyi bir
re\\anı olarak tanırnlayacagıınıı ki�i. bütün hunları eşit önemde ve
değerde görmelidir.

tııı..wı ıı •ı ıı
insan Figürleri

il.
y

:{
.\

Ken disini harekete geçiren tutkuyu


hareketleriyle en iyi ifade eden figür ,
hayran olunacak bir figürdür.

ili

ııı
/\ol ilı:riw uz,ındıgında d ktJSı, kası ilt· birlıkte lıım:ket t!ıler· geriw
ıh
Omuzda iiç temel kas vardır. Bunlar b, c, d olrırnk gösterilmiştir. c

Kolu ileri ve geri hareket ettiren iki yan kas vardır. Bunlar da a \'e o uzandığmda İSt' b kllsı, r kası ilt· birliktt? hdrt?kt:t edo.
dur; a kolu ileriye dogru, o da gı.'riı•c doğru hareket ettirir; b, c ı·e d
ko/11 ka/dımıayı sağlar; a, b w c kolu ı•ukarı \'C ileri Jıarı!kt't t•ttirir; c,
d w o )1ukarı ve geri lınrckct ettirir. Kolım kendi ağırlığı aşagı dogru
hareketi snğlmnaya yetalidir. l<ı}

iııowı•Jııürlttl �ı
fal

:�
121

;� ::�:�:�:
M_i�ıa�i �zer�n � yapt�ğı bir çalışmada mimar Vitruvius, insan bede.

\
nının olçu lerının ?�ga tarafında �1 ş�yle düzenlendiğini söyler: Dört
da boyudur. \'itruvıus bu Olçüleri yapılarıııda kullamnı�tır.

açarsırnız
Eger
· boyunuzu 1 l ·I ü oranıııda kısaltarnk kadar
. � hl � r
. avuç ıçı, dort _ bır ayak, altı avuç içi dirsekten orta
.. avuç ıçı
/ tıokttımıdan gq:elt·k
parmak bır

v ol _ r par ı ak a ırı ız başınızın ust
parmağın ucuna kadar lan uzunluğu verir. Dirsekle orta parmak
- katı da bir insanın boyudur. irsek ve orta
.
D
b ır çızgıye degecek �ekılde yukarı doğru
u:uıtırsmıı;:, kollarım;: ve bo
arasmdakı. uzunluğun dort
24 avuç içi bır
caklarınız da apkketı. \'Ücudunu:un nıerke::.i g beğı
ı d 11 ztiir. Bıı,akforı·
tal
parmak arasındaki uzunluğun dört katı bir adımdır.
mzm arasmdakı uçgen ise �şke-nar bir ü�·gendir:

l M-U-J__.__ı_
.. ___ � �-----�_._����
� -------.
�l��ı:: Ar-wr� 1:;;-;...�.,� <rlmW
rl� ·�';.i
-- --

- -
B ir insa n ı n kolları açıkke n, bir elinin art parm ğının ucundan diğer
. .
� :
elının orta parmağı nın ucuna kadar olan mesafe, onun boyuna eşittir. lbl

{b}

{c}
olıırı mesıık bqlt bir, dır
Saç köklerinden çenenin cıltımı kadar olem mesafe msan boyunun
bırini i�int• cılır. Dirsekten elin uı:mw kcıcldr
st!lde kol altı açısı ıırasuıdakı mesı�ft.·
r ur
sı:kizdt· bır insıın bıı ud l:lm
onda biri kadardır; �·ene altmdatı başm üst noktasına olan mesafe in·
On•mt• orgcmlcımıuı bd.şlımgı\· ıwk
ır. A.vağın uzımlugu insmmı 14ZUtı
tımııi insan boyumm onda biridir.
smı boyımun scki-::de biridir.
altıda tası tüm betfrninıi::in ortcı nokta.sıd
Göğüs iistiüıden ba1mı ihtiinc kadcır olan mesafe insan boyunun
ile di: kaptı!,"rıtım ııltı ımı.sıtııiııkı
biridir. (..t'ne altı ilt' bımm .-.ıı\
.
lıığtmım ycdidt• bıridir. .\yak ttıbtıtıı
biridir. ktiklıı:rı
menıe nlt'sa(e insan bt•dc11inin dörttı:
Göğüs listiindc11 scıç köklerine kadar oltuı mesafe yedide bir, biri kaıldrdır
dörtte ilt• Ja�dar w kıılcık urusı. yıi:ün üçtı:
uçlamıdmı baş ü:.:erinc kadar o/mı mesafe de insan boyumm
biridir. Omuzlar nmsındaki ('ti geniş mesafe, insmı boyımım
dörttt'

[2}
1ll\.WJ 1 1 "I \1
,'

13/

İman fı�urlcrı o �l'J.. i lJL· rarılınalıdır ki ulcyım, o lıgürün duruşun doğru kalkmış olarak ç11mclhini1. Sol omuz, sağ omuza göre biraı
tbn zıhııımk�i di.ı�uıkdı.:ri anlJyabilsiıı. Soylu bir insJnı konu�ur· daha aşağıda ve eme de sol ayak bileğinin dış tarafı ü1erinden geçen
�ı.:n gıislL·rınd� istiyor,.m11 onJ vı.:n.:ct:ğinı1 el. )'ÜZ ve vücut h.ırc hir çizgi ile aynı hattadır. Sol omuı sağ ayak parmaklarının üzerinde
kl'lkrı, !<ıilvlcyL'tl'gi giüd soılı.:n: doğal olarak e�lik ediyor gibi olsun. kalan dik bir çi1gi ü1erindedir. Doğa bi1i kolaylıkla pek çok yöne
Ayııı şckil<lt· k.ıb.ı lahıaılı bir adamı rapmak i�liyornuı11 onu kaba çcvircbildiğiıni> boynumuz, çeşitli noktalara doğru dönebilen gözle·
han·kl'llnlc gil1'.IL·rııı. Orncğin koll.ın dınlcyidsinc dogru ;.tçılrnış, rim11, farklı cklemlerimizlc yaratlığı için fıgürlerini1i o şekilde yer·
b.ı�ı gllg�u s.ınki dlcrini11 pqindcn gid i)1ornıu� gibi ayakl<Uından leş tirin ki, başın döndüğü taraf göğsün dönük olduğu taraf olmasın.
d.ı lıJ ıım· 1.,1�1111� ol.ıra� goskrd>ilirsiniz. �ağır ve dil,iı bir ınsan için
\'ı.

Eğer oturarak yan tarafıııd,ı kı bir işle meşgul bir imanı çiınıek isti­
duı um hudur. hıtmcktı.·n yoksun olduğu halde, iki kişiyi komı�ur· yor,anız o iJ1sanın vücudunun ü�ı kı,rnı kalçaların üzerinde dönsün.
j
ken gı.ırünLl' ıHıların ınıınil-.lcrindcn, d re vı..icut h.ırckctlcrinrlen
,_ı i"<. · · .
koı111 ınarıın dtıg.ı,ını .ınl•ır.ıbilir. v 141
Ellerı kaba saba olan bir re<sam, çalışmalarında da benzeri eller ya
ı•ı
1 1 \ .1\ .ıl potı rııııunun gmtailmöinc gelince, cğL·r ark ;.ıpı veya 14/
par. Uzun çalışmalarla bu hat.ıdan kaçınmayı üğrenınedikçc aynı şey

\ana ı.lrnını lııı 111\.tlll ,·ıımt'k j,tiyun.aıııt ellerini \'t' araklarını da


kollar ve bacaklar için de grçali olur. fy Rcs,am, o nman vücudu·
n
Oturan bir adtmım boyunun rcırısı -sa dcıi)'t>ıfrn l1uşı
nnı ıı:uinı: ktı·
D;z çöken bir insan, lıoyımım dörtle birini kaybeder.
b.ışıııı \U· i r dı ği rıııw dilnuk olar.ı � çiımdi\İllİl Bu hJıckcti kJ
nun hangi parça�ının ku\urlu olduğunu iyi incele ki çalı�malarında vmıız/,ımı ııftıtıdadır.
ııd,mırn tımı H!Utı
clcır- kollamı gögsı'itı ııltmdcl k.ıvrıldıgı yadir t.-'t'

1.h mdi ul.ıı .ı k ' ı J.ırJ.. l ı l·klrnılt."ri dcvı-l·yt• �okarak gô,krmeli,iniz ;


bunu di.ıze/tmek için öıel çaba harcayabilcsin. Eğer kaba ;aba bir vü·
Eğer bir insan kolları kıvrılmış, elleri göğsii11ı'in ilurindc birleşmiş, Oturan kmnı -sandıılyt:daı başın ii:erint• kadar-

\ anı il} ıl... dı "·ıp.ıgı, �.ıl\a \'l' boyun l·klemlcriyll'.


cuı yapın vaf\a, yaptığın 11gürler Jc öyle görünüp zarafetten yoksun torbıımırn ıı:urıluğwıa
Iugımwı yarısından j;ı:ltıdır. Bu jiı::lalık, lt::,fi:-

dizlerhıifı üzer-inde durıt)'Orsn, göbeği ''c ''>'"' şekilde dirsek uçları. bo·
ıııdı 1.hıı u rorı-.a, "ol Jııi; İ\t·riyt.· doğru kıvrık, �ıyağı hafil1fc {b) b����
l:ğer \i\g .ıyağı olabilir. Aynı �ey vücudunun güzel veya çirkin ba�ka bir yeri için de
U cr yım ım yarısına karşılık gelir.
dı�a geçerlidir ve bu bir ölçüde fıgürkrine yansır.
Bel biikükkc11 <>
ız
Bir kulağımızın başım
la
Re/ l't:ya omurga bükükkı•n. la bitiştiği noktay diğeri
Gögüs her :::.aman kürek arasındaki mesafe, kaşların a 11 0 f agza eşittir.
kemiklerimizden daha alt seı•iyt·dedir. bitiştiği nokta ile çene ara­
sındaki mesafeye �şittir. a c ve af iki göz
arasırıdakı
Ega göğıLc krmigi kavisli isr gögıülcr Oranları normal olan bir mesafeye eşitıir_
kürek kemiklerimizden daha üst yüzde , ağız genişliği dudak­
seı•iycdedir. ların ayrım noktası ile çene
arasındaki mesafeye eşittir.

Eğer bel dik ise gögüs her zaman için <>


kürek kemikleriyle aynı seviyede olur. Burun uzunluğu tam tamına
kulağınki kadardır. Pro­

'"
filden ağzın ayrım noktası n m o P q r göz kapnkln
rırıın
•"f..,,.,1·.:_.,•'J�P4,, çene açısına doğru eğimlidir. genişliğinin, yani gözün
Kulak, burnun alt nokta­ iç köşesinden dış köşesine
sından göz kapağının üst olan mesafenin yarısına
noktasına kadar hizalanmış eşittir. Aynı şey çene ile
olmalıdır. İki göz arasındaki ağız arasındcı ve burnun
mesafe gözün enine eşittir. gözler arasındaki en dar
Profilden bakıldığı zaman, noktasının böliinmesi için de
nı c, gOz. kapakldrının dış
kulak boynun orta çizgisi geçerlidir. Bu mesafelerden köşesındt:n c)'t kadar ôfçüktı
hizasındadır her biri, kendi ifinde başın
J, 1 9'u kadıırdır.
11 m rnesajesuwı J 3 ü

..
,... · - · 1
kadardır.

nı n gözün uzımluğıma b s, burun deliğinin


Çenenin üzeri ya da iki gö;; arasmdcıki ge�ıişliğitıe eşittir.
mesafeye cşitıır.

( :

Kalça

;
�-

Sır insanın iki kol altı arasındaki
Orta parmak. Baldırın
mesafe kalça�ının genişliğine eşittir.
bitımi uyluğun iç tarafında.

;.·.:., rr·
Kulak, omuz eklenıı, kalça ı<yl , _.a ı. Bacaktaki incik

\ ·»
• A

"""�:·:::::, ��
ve ayak bilcğı dikey bir kemığinin çıkıntılı
bölgesinin bitimi.

Bacaktakı "' ııfak

l �1 ·;}tJ
kaim/aşma ııyluğıın
önden görünümünde
üç katt olur

,v
1
ı J

� 11 1 11\. \l\ll il ,, \ 1
:\

...
(a b) (c d)'ye eşıttır.

Kaş ve dudak�çene birleşim noktası


arnsmdaki çizgi ile, alt çene açısı ve
kulak�şakak birleşim açısı arasındaki
çizgi, bir tam karenin smırlarını
çizer. Her kenar kendi başına baş
uzurıluğımurı yarısı kadardır.

Yanak kemiğinin oluşturduğu çukurluk,


burnun ucundan çene kemiğinin üıerint�
kadar olan mesafenin yarısıdır. Bu da bu
resimde kulağın alt açısma karşılık gelir.

Göz çukuru açısmdcın kulağa kadar olan


mesafe, kulağın kendi uzımluğıma yn da
yiiıiin iiçte birine karşılık gelir.

lıı-sııu 1 İı.,'ltrlı·ri -&�>


Dııdaklarm ayrıldığı noktn (at,ı:ı !
�� :
uıı alt noktası arasındakı
: �e �; �üziin yedide birıdır.

Ağızla ç ıenin alt noktası Çeneden boynun arkasmcı

a d:�i alan, yüzün dörtte kadar oları s t »ıcsafesı.


��d';� ve ağız genişliğine eşıttir.
hırı ve saç kOklt'ri artuırıdakı
ağız

mesafeye eşittir ve bu da
. burnun alt nokt��ı başın dörtte Uçime karşılık
Çene ıle
arasuıdaki ef mesafesi, yuzürı üçte
birine, alnın burun dan uzaklığına
eşittir.

:��
Burnun ortasından çeneni�ı �!tına
kadar olan g Jı afesi yuzun
uzunluğunun y ıdır. '

a ı/e b amsmdcıkı mesafe

:;:
d·kı saç köklerınden
� nttepesine kadar- c ;/e
d rır-asmdakı mesufcyt�
-bıırmın ait noktmında11
dudakların ortada bitiştiğı
noktaya kadar� eşlttır.
ç küşcqndekı m
�:::�:,',,, başm tepwndeki
a 11nk.tdst arası, m ıle
çcmmın altındaki s arası
mesafeye J..adardır. nudakların ayrım noktasından,
'-- -

��
enenin bitip alt dııdağı ·..

( rb birbirlerine eşit r
oluşturdu enen 111 ust l' .ırr
• tJ

�� a. ;rım111da11 çcncn111
noktasıııa� ar olan; inı mesafesi,
s

uz�klıktadır.


dudaklar
altına k , laıı mesafeniıı ıiçtc
biri ve !�. .. on ikide biridır.

oları m n mesaj�;:ım
"�u e
Çe nenı n ust nd n altına kadar
. . iizün altıda
biri ve msan boy da elli dörtte
biridir.

Çeneııin en dış çıkmtısı'.ıda �


J':f.::�ıifL' ve
gırtlağa çekilen o � ızla

:nrdu:
çe11e11i11 altı amsmP

��;b'!.rnn
yüziin dörtte bırı ka
. Sar köklaimlen ,. �.\Ün iisliİm! kcıdar
olan " b n_ıt?� a s boyunun
ö çü
aluda bırıdır 't: u l lıı.•p a nııdı r.
_

�;
Gırtlağın üzerinden gırtlağm
�·
bedenle birleştiği nokta a ··ı
kadar olem q r mcs afesı ı '

:�; �:ridir.
uzrmluğımım y İ in sa n
,
�...
boyunım on sekı

lnsıı ı l·iı..oilrlni )1
.
una ve meme U(U ıle gobt:k
a, b l'e c birbırlerme, ayak uzunluğ

arasındakı mesı�feye e.şıttir. d


c tum bedenm urlt' biridir.

,.
>2
... , ..

' '

l' ' ..

"

,, .._

fg insarı bedemnin g lı'w e�it olaıı bir parçası dır ı•e bir kUbit Olpisimdc:dır
°ckübit: dirsekteıı ortcı ptımwgın ımm cı kaddr olan mes.ıfe ç.11. I

a b, c d, ef. i k . ölçü olarak birbirine eıittir. Yalnızca df rastlantısaldır.


b a ve <: a arası bir bcış ölçiisümit:dir. 811 ölçü,
dirsek dik c1çr meydancı gt.'tırcliğinılı• o1 uşur.

ln..ı.lll Hııı:urlt ri 53
1 11· llf\. '"'' il '1\\1
a e avuç içine cşittır; r f ve 0 g
lıaşın yansına eşittir ve her biri "
b ve b c'nin, dörtte biri kadardır.
c'den m')le olan uzaklık bir baş
ölçüsündedir; m n başm üçte biri
kadardır ve c b ve b a'mn altıda
biri kadardır.

kol uzatıldığında a b,
uwnluğunlın J/7'sini kaybeder;
c b hiçbir zanımı deği�nıez; o
her zaman için a ile s'ni11 orta
noktasıdır.

y 1 kolun kaslı kısmıdır ve bir baş


ölçüsü kadardır. Kol kıvnldığı
zaman uzunluğunu 215 oranında
kaybeder; o a ve o r ise 116
oranında kısalır.

fdl ısı

a b, r c 'ıı in 1!7'sidir.

ı•ı
eşittir: lvpuAtmı uyak lwşparmağınm uwmı kadar iki ayak öl Bacağm yandan en ince göri4ndiiğii yer nyak tflbmwıdmı diz kapağı
f ,1 /
'' / ı '

pisü gclh. eklemine kndar ohm mesafenin altıda biridir ve göziifı dış köşesi ile
kıılağı11 başladığı yer, kolıı11 profılde11 e11 krı /1 1 1 giiriiııdiiğii yer ve göz/in
qitttr. 8tJnıgm imden görıhıcn en dar yeri,,in gı·nişliği, ayak f .'i, r c'11i11 l!B'idır. Bı'
ölçiinılade'ı ikisi (k koldaki l'n
m iç köşesiyle saçın ucuna kadarki mesafeye eşittir.
ıı1b,umıdım ılı: J..c1pagma /.. adar olan mesafen in sekizde biridir vı• bile· a lı c (d) yaklaşık olıırak eşit ıııımlııktndır, c d nynk tabanın­
H "

g;,, otıılt'tı gi>rı�mişimdı:ki kolun geni�lı'gi ilt.• t1ymdır. Bu mesafe, (.'/ blhı· dmı diz kapnğm m ortas111a kadar vt• diz kapnğttıdmı krılçaya kadar gen i� yerlere knrşılık gelir; k lı,
o!tm mesafenin ynrısı kadard1r. (J\ onıu� ı•e dir5ek amsm daki oı
ğnıdt'tı Jır.\t'S"' uwwı kadar oltm me..�c�fe11i11 dörtte biriclır Aya k, dizin
a ilt• /ı '"llsmdı1/..1 mt'l,�fı:yc u::uklı.�ı kıulardır. Diz kupağı ist• baraA. ve clar )'erdir ı•c ti.im kol r c'11itı
lbl (el 1/B'i kadardır; o p, r /'ııiıı 1/J 'ii
kadardtr; r c c ı 'nfrı 13 katı
r ıh s m1B111da/..ı mt·�a./t' Aada rdır. n b c eşittir ve aralarındaki mc5clj(• iki baş ölçiisiindedir.

l:litı en u un pa rm flğmdım omuz t•/..leminı: kadcır olan mt•rnje elin ktıdardır.


\'t')'ıl �·üıutı dürt J..aııclır. fı.:J
..
· �
·-l
-,ft' � u ..
('i

r
· - - "�

1 1
r-·
-

� -- ,
- ,r--��
ı1i· Jı
s�}r; ,.
(j

�/ .
· l'İ(-
...
.... � ..

<>
��
fü r o u un
.. _
dış ucu ndan


diğer omu1.un

_-a,� ,'�
1
� _
gogs -
un U\lu dı� ucuna kadar


- ' ndtn göbege olan mesafe,
• kadar o a n

o��-(-- --��
nından burnun l o me<ıoafeyc eı;.ıttır
a t n ktas ına . u, ayak taba

' -
kad r olan
� Kolun me�afenm -
dortte biridir
� ;
.� 1
omu1dan baş1 d b. kalmlığı . bır
ucundan__diğe omuıu dı
�n u e hın.
rine olan

, ·., : -<· ·K"l :· A·'I"-14·1Wtt<-� .J 1' · • .:


, ..: ..
;e:��e�i'!:�l��a .
hırı, yu?u . .

,. - - p· :a
v
yunun dortte
f
. ayak
tarafından dm üçte bıridir.bo-
'
• . . ·' .. bıri. dış tarafından
eya ıç

a b'nin dört katı. a m, a b'11in dokuz katıdır.


_ _

..
el c,

/
l•l
Din.ek ve eJ arasında kolun en kalın olduğu yer, a ın'nin altıda biri­ ,t
dir ve r f ye eşittir. Omuz ve dirsek arasında kolun en kalın olduğu
1
r
yer c m'nın dörtte biridir ve h n g'ye eşittir. Dirsek üurinde kolun
en ince yeri x y bir karenin tabanını oluşturmaz; ancak kolun iç ek­
lemiyle bilek eklemi arao;ındaki h3'ün yarısı kadardır.

1 H� - . J J -r'\.....
Bileğin genişliği. parmak ucundan omuz ekJemine kadar olan

1
bütün kolun on ikide biri, elin üçte biri ve üst kolun dokuzda biridir.

_ ,ı \ ı- i
1
1
1 '\
:;__....._ �
Kol dirsekten büküldüğü zammı, bir açı meydana
getirir; açı ne kadar dar olursa bu açının içinde
kalan kaslar o kadar kısalır; dıştaki kaslar ise
uzar. Re.mrıdegörüldüğü gibi d c e buyiik ölçüde
kısaltr; b n ise uzar.

t-},
\ .J,.

ı r,,. _ t
�.�ı
'\ \ !
I 1 -,
.::-ı


ai:lan b'ye kadar ikı
Gövde, a b, en ince olduğu noktada bir ayakboyudur;
Elin temd harekt'tlt•ri on ldnedir: ileriye, geriye, ),ağa ve sola, dairesel kadar iki kare oluılurur,
ayak boyu gelir; ki bu da kalçanın bıtım noktasına
olarJk yukarı ve J�ağı}'a, açma ve kapatma, parmakların açılma!tı ve böylece Uç kar� olu�turur.
en dar olan yer, uzunluğun üçte- biri olur,
birle�lırilınt')İ.

hı""uı l �ırlrri :1:


R"' ''�m "" J.. alnı )'en, hac.tık u:ımluğu a
ın.ıJ.. tukı r11 fıuyuk gynişNği11 yirmide biri
b'n;11 üçte biri kmfm;
dahu kalmclır.
ve

<?


��
diz kapağındaki pate
Bacağı yönele� ve lla ile bağlantılı
. olan kir ş
dik duran bır ı nsanı ta� ı mada zo rlanır; bacak kıvrık .
ken harca
daha da artar; uyl ğun, bedenle . ğı
güç � bırleştiğı nokta
ü.zerine e k

:
daha aı guç harcar ve kaldırac
eden kas ise ağı ağırlık
daha azd ı
çünkü o rada uyluğun kendı ağırlığı yoktur. Ayrıca bu
k
ça.
bölgede aı
oluşturan kaslar da olm ak uı.crc daha gü.çlü. kas
yı lar vardır. '

a d baş uzunluğund
adır.
c b baş uzun
-'")-.,,,.,, ,.,.,,;. '11

vr/11 ''"r�lfl· ·,,o..�:j�""" f'A··d 4..�: . ... .,,r


luğu ndadır.

1 ..ıı·,,..,.t,{, •
Dört küçük ayak parmağı tırnaktan
alta kadar eşıt
kalınlıktadır l'e cıyagm 113 'ünü
oluştururlar.

\( �\
��
\
. '
1

ı\
·ı'

(\
1
i1
\

a c, başın yarısı kadardır; d b'ye ve beş ayak parmağının birleşim
çizgisi e f'ye eşittir. d k, bacakta (g h) 1 /6 oranında küçülür. g h
başın l/3'ü kadardır; m n, a c'den 1 /6 oranında daha büyüktür ve
başın 7/l 2'si kadardır. o p, d köen 1 /1 O oranında daha küçüktür
ve başın 6/ l 7'si kadardır. a, b q uzunluğunun orta noktasındadır ve
ıı n b e�ittir.
tüm vücudun l/4'üdür. r, s b'nin ortasındadır. Dizin r dı�ındaki
c n d t�şiıtir: ,, c, iki t1Yas!'ı1 eşittır;
ıçbükeyliği a içindeki içbükcyliğinden daha fazladır. Bacak boyu­
tı d. iki ayıığa e�ittir.
nun, ayaktan r [noktasına] kadar olan bölümünün yarısı, s çıkıntısı
ile yerdeki b noktası arasındaki mesafenin yarı.!tıdır. v, t ile b'nin
orta nokta.-ıdır. Uyluğun önden görünen genişliği, yüzün en geni�
yerinın ölçüsüne, yani çeneden ba�ın üzerine kadar olan mesafenin Topuğu kaldırırkı.'n a b kırişi l't' ayak bileği birbırine, biı

2/3'üne eşittir; ı r, 7'dcn v'ye kadar olan mesafenin 5/6'sıdır; m n, 7 pamınklık bir aralığa kaılcır yaklaşırlar; topıığıı iııdirirkeıı
v'ye eşittir ve r b'nin l/4'üdür; x y. r b'nin ve r <'nin 1 /3'üdür. ise birbirhıdeıı bir parnıak kadar uzaklaşırlar.

hı.ı.ı.ııı ·i�'llrlı•O � ,,
·i'>
\ \
� " ""'
. . . ..�
Bır ada nı, vücut eksen e e�i f�ğır'ık
� -
"'" · ı.-ı,. .. r.- r
,,, �_,
merkezi} önünde k� � n bolımı unurı; ·
j

arkasında kalan bölumden hafif


Re.•im üzerine olması durumunda, kollarım
kullanmaksızın dogrulanıaz.
İmımm lwrd:t•tlcrinin doğası. a Vt'
bdt' gostcnldiğı gibi, eylemleri zorunlu �
ktlmadı/..çıı. m.,anlarda lıep aym el ve
ımık lıarekctlaini lt'krar etmcym.
Koşarken durm ve kullandığı
_ }'okuş çıkan bir adam vücut
ağırlığının çoğunu arkada kalan
almak İ'iıteyen birakadam gücü kontrol
ağırlığını geriye vermealtına
hızlı, küçük adımlar atmak k ve
ayağına değil. yukarı attığı ayağına zorundadır


.
-yani vüctıf ekseninırı arkasın� değıl,
""nüne- verir. o zaman insan ırade
ışı olarak ağırlığının çoğunu başka
_
yöne değil de gitmek ıstedığı noktaya
doğru verir.

Bir insan ne kadar hızlı koşarsa,


koştuğu noktaya doğru � dar


eğilir ve ağırlığını da o ölçud� vücut
_ _
ekseninin arkasma değil, onune
doğru verir. Yokuş aşağı koşan bir
insanın vücut ekseni topuklarmd� n,
yokuş yukarı koşan bir insanın v�cut
ekseni ayak uçlarından geçer. Duz
bir zeminde koşmı insanın ağırlık
nıerkeıi önce topuklarında, sonra
ayak uçlarındadır.

t f ',rtrrtl "'{/\'1} ,, ·� •,.f


·;1\'.
Sağa veya sola doğru daı·be.

"tlr'll " Mfı) ·� I'\ (ı


ı,

•'f' "111t
- l �·ı 1
( 1
Bu adanı, üzerine bastığı ayağı ·-

'

ağırlık merkezı olacak şekilde

L vücudunu arkaya atarak imdeki


agırlığı dengeleıııedikçe kendi
ağırlığını taşıyamaz.

Yokuş aşağı inen bir hısmı küçük admılar tıtnr


çiinkll ağırlık gerideki ayagındadır. Yoku;
yukarı çıkan bir insan da geflİŞ adıııılcır atar
çünkil ağırlık öndeki ayağındadır.

171

Dengedckı bir tahtanın ikı. ucunda duran ıY �ı�ı ı.:�


rn
ı
ağırlıkta ise ve bunlardan bir tanesi havaya s ı çramak
hh.'r.,c, bu "ııc.;ranıa kendi bulunduğu uçtan aşağı
_ doğ·
ru olacak, adam, diğer uc,Laki adam "çrnyana kadar
bir daha yukarı çıkamayıp, yerinde kalacaktır.

00 t ll lll\. \IUJ IJ s\ \1
fA)
Bir ayağını yerden kaldıran bir insanın ağır!Jk merkezi [i.izerinde [91
durduğu! ayağın tabanının merkeıindedir Küçü� çocukların eklemleri, boyut bakımından bü
.
tersı_ oz_elliklere sahiptır. Küçük çocukların ek.lem �kl��ink inin
Merdiven çıkan bir ins•m, istem dışı olarak alttaki bacağı de nge­ len ı c
lemek için ağırlığını ileriye ve üstteki bacağa doğru verir. Böylelikle ara�aki kısımlar kalı�dtr; bunun sebebi derinin� e�l::le�ı� e olup
g_ıhı başka herh��g1. bır şey olma�ızın kaplama.ı ve ara.da_ ka\
alttakj bacağın harcayacağı güç kendini hareket ettirmek için gerek­
rıne bağlay�n kırış karakterine sahip olmasıdır. Daha d:•klerı bırbı­

:�
tiği kadarıyla sınırlı kalır. dokularsa bır eklemle diğeri, deri ile kemikler arasında
gun ve etlı
Merdiven çıkan insanın yapacağı ilk şey, kaldıracağı bacağı, Kemikler, ekl��ler arasında değil de eklem yerlerin er alır.
ü1erindek.i vücut ağırlığından kurtarl)'laktır. Bunun yanı sıra diğer oldukları iç�."· biıyi.ı�e gerçekleştikçe kas dokusu ve yu;u ���a\ın
bacağına [kaldırılan bacak da dHhil olmak üzere] gövdesinin tüm -

ie :� �:�::
kular daha once d�rı ve ke�ik araı>ında sahip oldukları dolgu
ağırlığını verir; daha sonra bacağını kaldırıp ulaşmak istediği basa­ ulaşamazlar. Bu yuzden_ derı kemiğe daha çok yap ıktır v o
nluga
mağa koyar. Bunu yapınca vücut ağırlığını ve bacağın kendi ağırlığı bacaklar da�a ince olur. Anc�k eklemlerin üzerin kıkır
nı yeniden üstteki bacağa verir. Elini uyluk üzerine koyarak ve başını tan başka bır şey olmadığı içın bu yapı da küçültülemez
-
ileri doğru uzatarak hareketi üstteki ayağına doğru tekrarlar, hemen Bu nedenle �ocukları� eklemleri zayıf ama eklem a�ları ellidir·'
alttaki ayağının topuğunu kaldırarak aynı güçle kendisini yukarı bu. çocu�arın ��e a�� lizerı_ çukurlaşmış parmak, kol ve omuı
doğru çeker ve diz kapağının üzerindeki elini ileriye doğru uzatır. eklemlerınde goruleb�lır. Bunun tersine yetişkin bir insanda parmak·
Kolun bu uzanışı vücudu ve başı yukarı doğru taşır, bükülmüş olan kol ve �a�a� eklemlen kalındır. Çocuklarda çukurluklar olan yerler-
omurgayı düzeltir. de. yetışkın ınsanda çıkıntılar vardır_
Yaşlılar �ava� ve ağır hareketlerle temsil edilmelidirler. Ayakta
dururken d��lerı kıvrıktır, ayakları birbirine paralel ve açıktır. Eğilir­
f8) ken başları one doğru uzanır ve kolları da biraz açıktır.
Kadınlar davranışlarında daha sade; bacakları bitişik, kolları ka­
palı, başları hafifçe bir yana yatık olarak yansıtılmalıdır
.

1� 11 adamın. bu
111t'rdı11l'11CfrJ... j
lıa1du·ti11in lıcr
110Atım11du, b'yc ı•r

c\'t nt· J.. uılm a,'tırlık


flıa!>mç} ııı·rdt.�mi
ara�tır111onmı.

Merdiven çıkarken elleri1ıizi dizleritıiıhı üzerine


koyarsıınıı. kollamı yiiklcııdiği giiç dizleriıı
arka.mıdaki kasların lıarcc�dığı gikti rı:altıı.
\dımırı1 11xırhJ..
mırJ..ı ımlnırlık
olmak /fl('l/ l l sırı
mıt'/11·111

lıwı.n t1w,ırtt-ri

ı ıı ıiı.. \1\11 ı ı " ıı


I
1

\91

Üzerinde pelerin olan bir figür, giysiler vücuda yapı�ıkını� izlenimi
\'erecek belırginlikte çizılmemelidır. Kuıkusuz siz de, gıy>iler bedene
yapı�ıkmı� irlenimini vermek istemezsiniz. Pelerin ile beden arasın­
da kolların, bacakl•rın ve bedenın gıysilerin altından belirgin olarak
hıssedilmesını engelleyen ba\ka giriler olduğunu du\ünınelı>1n11
Kul \'t' bacakların görünen klsımlannı ise, pelerinin altında diğer
gı)ıilt'rin varlığının hissedilmesı için daha kalın gösterebilirc;iniz
Kol Ye bacakların gerçek kalınlığı, rüzgarın esintisiyle \.ln�rlerine
ıncr 1-umaşların yapııtıgı meleklerde veya >U perilerinde gô>terılebı
hr.

ı.K l.Sll ııı... \MI i l 'I il


70 ısrt rtll•.\1\11 i l. SAMT
<>


� ��

\�
Bütünün her par ası bütünle r nt ılı olma lıdır. Bir
geniş yapıtıysa, vu udu_nun butun kısı mlan da öyle
� adam kısa b
oylu, Figurlerı nızın
klarım yaparken beden

� � �a�

1'.cıllarını ve bac
� � olacaktır· o
kısa ve kalı _' cl1e ı genı ve kalın, parmakları kısa, ekle ·
ll rı
. � ya�larıyla uyuml
u olmaların a i
nlçwuyle ve
mleri

��: :
edı n. Bır gencın kolları
cudu nun dıger bolgelerı de aynı şekildedi r.
. uıur-
caklan faıfa ka<il veba­
ken de orantı korunmal ıdır.
Küçül türken de
buy �- nUm ludur: rengı
ı dam \ı değildı
.
� . _
Cı_ldı narın \t! VUmutak gO u­
r
ır. e ı�kın bı ın
larda ka.,lar ve u Y � r sanda k�UarJa \e baı;_.ık
kırişl r ._l i, gin .
dır 'la.şlı
e....mdur. 11..1rı)ler çok
:;;ert, boğum bo'"· hır ın$anın cıldı_ ıse kırı�ık
.
belirgindir

al e? lfllm "'
o,.. ·,,...,,., H�
� ....., ,,('('9.,'"

Kollar ve bacaklar vücuda zarafetle ek.lenmiş olmalı ve fıgürünüzün


yansıtmasını İ5tediğinız etkiyle bağlanttlı olmalıdır. İnce \'e narin gö­
rünen bir figür yapmak istiyorsanız kol ve bacakların zarif ve uzun
olmasına dik.kat etmeli, kasları çok fazla belirginleştirmemeli..,iniz.
Birkaç tanesini amacınız doğrultusunda hafifçe belirginleştirebili�i­
niz; yani yapmadan \'C kuvvetlı gölgeler koymadan. Kol­
çok çıkıntılı Ey anatomik resimlerin ress.ınu! Kemikleri, ka!>lan. kjrişlcrı çok
lar ve bacaklar, özellikle de kollar \erbest olmalı, kol ve bacakların kuvvetli göstererek resminizi bir tahta parçasına benutmeyın. Çıp­
ıçerdiği bölümlenıneler düz bir çizgi halınde olmamalıdır. lak figürleriniz bütlın duygularını yansıtsın. Buna ,arc ararken, vaşlı
Eğer insa n ı n merkezi olan kalçalar. pozb.yonunun gereği olarak ve Ta.)'lf in'iiJnlarda kasların kemikleri ne şekilde kapladığına dikk.a.t
sağ kalça sol kalçadan yüksekte olacak şekilde yapılacaksa, daha edın. Bunun yanı :ma. amı kasların, aralardaki yüzeyi na,ıl doldur­
yük:;ek olan omuzdan kalçanın en üst noktasına dik bir çizgi inmeli duğunu, ne kad.ır şişman olunur":oıa olunsun, h.ıngi ka�larm göze
ve sağomuz soldan daha a�ağıda olm�tlıdır. Gırtlağın oluşturduğu çarpmaya. devam edw;·gini ve hangi kasların en h.ıfü ?i�manhkta

çukur insanın üzerinde durduğu arağının merkezine karşılık gelir. bile kaybolacağını incdemt:k gerekir. \'ücut yağının artmış olduğu
Serbest olan bacaktaki di1 dığerinden daha aşağıdadır ve dıger bJCa­ birçok durumda. birkaç kas tek bir ka� gibi görünür Ya� \'C\'a ı.avıtlık
ğın yanındadır. arttıkça da. bır tek ka,. birkaç ka;a bölünebilir.

Ba� ve kolların a lahileceğı pozisyonlar liıOnsuzdur. Bu yüzden on­ Herhangi bir hayvanda kol ve ba,akla.rdakı eklem .,erleri etntın­
cımeyin. Bu
la r),1 ilgili kurall.uın ayrıntılarına girmeyeceğim. Yine de. bunların da bu kasların farklı biçimlerini gözlemleme\"i ihmal

narin \'e se rbe liıt ot.Kak �ekilde yamııtın, hareketlere çe­


urtJ\'a çık.ır
Bir insan figürü veya narin bir hayvanı yaparken resminize bir tahta hareketlerini farklı biçimler her bir kol n· ba.:ağın farklı h.ırckt:ti)lt!'
artm.ı�ı da
çünkü eklemin herhangi bir tarafında ka� Joku..,unun
'fJ
katılığı vermekten kaçının; ya n i, birer odun parça�ına ben 1enıeıne­ şitli dönü� ve kıvrıml..ır verin. Fklemler zarnt"etle hükübün.
.ımtiYlt.• ka\ bolur.
h
azalma... ına bağlı olarak ka'.'>ut belirginliğı
leri içi n hareketlerini denge içinde yaırntın. Ancak güçlü olduklarını
vurgu la m ak istediğini1 figürler için, ba�ın dönüş hareketi dı�ında
bunu yapmaktan kaçının.

İıbıeln tlJ[lıritri ..
111 . l §ık v e Gölge

Işık karanlığı kovar.


Gölge ise ışığın engellenmesidir.

ili
ili
Gölge evrem.el maddenin doğasının bir parçasıdır. B u türden, her rim ki, meşenin e n güçlü olduğu zaman. ba�langı, dôımnidır y.111 i
madde- biçim ve içinde bulunduğu koşullar ne olursa olsun, görünür topraktan fışkırdığı \'e aslında en büyük olduğu dünem
veya görünmez olsun, başlangıçta güçlü olup sonraları gücünden Karanlık da, gölgenin en kuvvetli, ışığın i'e en ı..ı\'ıf oldugu Ju­
yitirir. Kastettiğim, güçsüz bir meşe palamudunun sonradan koca ıeydir. örleyse, Ey Rö"iam, gölgenin en koyu olduğu ver. ı.. ı�ının t,;n
bir meşe ağacına dönü�tüğü örnekle olduğu gibi, küçük başlangıç­ v.tkını olsun. Uölgenin bittiği yer İ"it' '!>Onu yokmu�...,·Nna ı)ıgııı ı,ın
lardardan zamanla büyük boyutlara ulaşmak değil. Ancak diyebili- de solup kaybuhun.

1 h l l 111\, \1\11 il �\ il l�ılıi H Li il('' ""


)

121

� 121
131
C,üJge ışıgın olmayışı. yani ışık demetinin saydam olmayan bir cisım Eğer günciı Doğudaysa ve siz Batıya doğru bakıyorsanız. her şey
cisim 1•e omm ayduılattığı "csnder arnsmılcı>•sıı
l;j:er göz, ışık ı•ert•n
bu tıesnda gölgı'.ÜZ c.ılcırcık görwııir.
,,,
Gunc� ışığında beyaz bir nesneye bakarken J.ıh.ı az .ıydınlatılmış hır
eyı karanlık olarak görür. ÇUnkı.i parlak bır
tarafından cngl'llcnıne1ıidir. Gölge, karanlığın doğasına sahiptır. [Bir tamamen ışık altında ve gölgcsizdır; çünkü onları güneşle aynı taraf­
yere gırilır e gfo her
dıoim üzcrindekiJ ışık. parlak bir chmin özelliklerini ıaw; gölge gi7 tan görürsunüz.

<>
a,·Jınhk ıçınJeki beyaz nesne uzerinde roğunla:şırken gozbebekleri o
k.ıd.ır kı,ılmışl.ırdır kı boyutlannı 3;-l uranınd.ı kaYbeımı�hm1ır. Bu
lc:r. ışık isc .ıçıga çıkarır. Işık ve gölge her \'Jrlıkt.ı ve bir arada bulu Eğer Ku7eyc veya Güneye dogru bakıyorsanız bütün nesneleri
nur1 birbirlerindt.>n ayrılamJ.J:lar. Ancak gölgı.: ışıktan daha güçlüdur; ışık ve gölge içinde gönın..ünüz; çünkü onların hem güneşe bak,m l�ık ve gölgenin göz tarafınd.ın görü lebild iğı üç durum vardır. Bun· kıiçulmne b.ığlı olarak gorme gUcU de rekrsiz kalır

.u ı, , d
çunki.ı <..i s imleri tamamen ışıkt.11 bırakabilir, O)".:a ışık gölgeyi Cİ\İm· hem de diğer ylııı.!ylerini gör'-·bilirsiniz. Eğer güneşe doğru b.,kıyor­ !ardan ilki, göz n:- ışığın gön.ilen nöne ile .1ynı tarafta; ikinci-;ı, gO Ban.ı W)'lt!' dı\'t!'bılıro;;inız· Gôkyüzünden uçarak vcrı: ınmektc ol.ın
den. yani s. ıydJ ın olmayan bir cisimden tamamen uzaklaştıramaz. sanız, bütün nesneler si1c gö lgel i yüzlerini gösterecektir; çünkü o zün cismin önünde. ışığın k ı n a okluğu durumdur. Üçün'U'ün
ışık da \'and.t H öyle bir konumdad ı r
görür; gözbebeklennin küçi.ıklüğU be}azı, �i)ah
O zaman şöyle cevap vcrebılırim;
bir ku� daha J.ı az
kı!>ımlara güneş ı�ıgı düşmez. dl! İ\e göı nönenin önünde.
<>
ol.ırak görmesıne neden olabilir'
ki, nesneden göze ve 11t'\11Cden ışıg,, çi:zikn ik..ı çizginin khişimi bir Beynin valnm:.ı görme Juru!>undan sorumlu kı'nunın oranın..:ı b.ık .
CJürülebikıı her nc,nt• ışık ve gölge ile 1rcvrelenmiştir. � dik ıçı
, olu�wrur. malınz
Güne�in yansıınaM, küçük dulg..ılarda büyüklerine göre daha parlak \'ey.ı geri dönenı;ek, insanda gôzbebeğınin irih.:;-me�i veya ku­
olarak görünür. Bunun ıwdcnı, güneşin görüntü ya da yanMmaları <> çülmesi, çevredeki cisimlerin parlak veya ka.ranhk olu�un.ı h.ıglıdır.

nın küçük dalgalarda büyüklerine göre daha sık olmasıdır. Çok ıayı­

Siyah be)·aı ol;ırak gö,terilen bir neme çok daha güçlü hır göl Eğer güz ışıklı bir ort,und.t, bir veri gölge içınde göri.iyo�J. bu ger· Gôzbebeğinin bı.iyüme'i ve)',\ ki.ıçülme�i bıraı: z<ım.ın ııldıgı içın

olabildiğinu· açık
Vl'

geleme sergiler; ö)'k)'\L' Ey Res\am, figürlerini d;ıki parlaklık .ua or1.ınla daha fo1la ışık verir. çekte oldugun<l.ın ly'.Ok dah.ı koy u ol.1rak ..ılgıl.ınaGtktır. Bunun se· ı;.ıga çıkıldıgı 'cYJ gölgew girildiği zaman hemen gOrını:k mümkı.in
Bir çam kozalağı üıc.:rin<lcki pulunl\u çıkıntıl.ua hcıııcr şekilde bebi, gö1b�beğinin dı� ort.ımJ.ı yamıyan ışığın parlaklığı or.ınınJ.ı olmaz. Ben, bunu, bır goz re:-.mi yaparken .ılJ.ınJ.rak ügrendiın.
renklerle giydir; c,.ünkü onL..ırı koyu renk giy,ilcrle gösterirsen gölge
leme çok belırsızlqir \'l' uı.aktan scçikmeıler. Bunun nedeni, bütün ke\i�cn dalg<.ll.ır, güncşi büıün görkemiyle yansıtırlor çünkü gürünıll kü,·ülmesidir. <.Jö7beheği l..uçüldükçe dsıınler de o ölçüde karanlık

nesnelerin gOlgelerinin koyu rcııJdi olma,ıdır. Koyu renk bir giysi 'ayısı, dalgal.mn güneşi gören tepeciklerinin \;tyı'ı kadardır; dalg" görünür. Anl.tk glu gölgelik bır yere gırer girmez, gölgenin karanlı·

yaparsanız ışık ve gölge ara,ındct çok J/ fork olur, oysJ ;,ı�·ı J.. renkler ların arJ\lnd.1 kalan gülgdcr İ\C çok koyu değildir ve küçüktür. Bu gı hirdenbire .ızalmış gihi olur. Ne k.ıd.ır karanlık bır ort.lma girili�ı:'

de daima derccdendirmder v.mfı r kadar çok yamım;ının ışığı, onlnrd.ın göıc gelen görlintli ile birkşir, gö:zbebegi o k,1J.t r büyür, bu b üvüm e�·le karanlık a2alnuş olarak

öyle ki gölgeler Jlgılaııaınt11 olur. .dgılanır.

lı ts n i li(, AKii \1 S\N�I


ısı
üzerine ışık ve gölge dü!�ti� bir C İ "ım in en aı ışık alan kı\m
aydınlatıl fil ış �smı�'.r . C.ı<eıın ın m olarak i�aretlenen kısmı e , �� dl
.

ışı_ğı �lır, çunk� a f çızgmyl� .ı �- pencerc\inm k.ar�ı o;ında � la0


�csnenın ı"?ık kav
cılan kı\m1 �'l Jıvdınl.Jk lr.

\
na�ına. en
ram yu·•drlak nldn her nnnealın 111Jdır


ı ncı dereccyı ol_uş_tur� r; çunku b d ışığı cisme b e çiz
· e r ır' ışık ve golgc.')'te çcvn:lendığind
br

a
J kenar oran'i

��� ;
ik
i aa cı­ dl oldrak dığerınden
rından hırı dığerlerı
daha avdınlık ,·1duğu n
\u:1arıa
lığıyla çarpa�; o uçuncu
_ derecedc kalır, çtinkti �


onun üzer ne � nden daha huvuk g'lrunur
ı�ık c h _çiz�ısi rac ıl �ğı _'.'� c dCl_cn gelir. p en zayıf ışıktır, çU
e

� ısm.ı n uzerıne
_ d v çızgıo;ıyle duşer; q en derin
gölgedir, çünkü onu
uzerıne, pencereden gelen ışık dı�ında hiçbir ışık düşmez


d iç 11e girdiği oranda m den daha
koyu olacaktır:• gerı
tüm yerler gblgesizdir.
n r s, c �'nin el

l•I
kalan

1·11
1..

141 <>
S.l}'dam olınarJn c.:i\inılt.•ri aydınlatan ıı;ııklard.ın ilki öıeldir; bu ı�ık Temel ışık, cisimlerin üıerinc dü�cn, aydınlığı ve gölgeyi oluşturan
günc:ş ışığı, bir pc:nı.:c:reden giren ışık ve a bir a levi n ı� ığ ı dı r. i kin­
r ışık t ı r. O cismin deği şi k parç..1ları da bu temel ışıktan !ı..1ğlan•rn ı�ıkla
cisi bulutlu h avad a, ı,;btc ve benzeri ha\'alarda görü len evrensel bir Jyd ın la nı r.
ışıktı r. Üçünni\ü İ\e birleşik bi r ışıktır. Akşam güneş batarken veya
sabah gun doğarken güne . ufuk çizgisinin tamamen alı ı ı ıda ykcn
ı <>
Saydam olmayan ci,ıffılcri ayd ı l . l . n ışıklar dört çeşittir. Bunl:udan
nl l

c t.
ortaya çıkar.
A' nı ışık kavnagından yok1tun. ama farklı koyuluk derecelerine birincisi, çevremizde b ulu n;\Jl ;.ıtmo�fcrde duğılmı� ıı,ıktır. lkinli
ahip cisimlain gillgt'lni .ıra ...ında, doğal koyuluk dereceleri ara1.ıın­ 'il, güne�ıen, bir p n ercd e n, bir k.\pufan W)'•\ bir aç ı kl ı ktan gelen
da olduğu gibi aynı oranlı ol u r. Aynı ıey, ı�ıkları için de gr\crlidır. doğrudan ıı,ıktır. Üçüncll,ü, y.\m�ı)'an ışıktır. Gölgelenmiş l İ\ n ve İ t
üurine c..lü� en ışık ara!)ınd;\ bir şey yokmuı, izlenımi veren (<ltn veya
krbtal gibi değil <lt..' bc7, kağıt \il' beıwcri yarı �aydam cisiınlen.le-n

geçen bir dördllnd.i'i.ı Je v;ırdır.

111 t rt: l l l\. WI \l SA \1


fal

{81

(7) ısı
Gölgedeki bir cismin üzerine en dar açıyla düşen ışık. en güçlü Işık kaynağına yakmlıklnrı ve}·a u.uıklıkltm oranuıda tUnı cısimlerın
ışıktır; en karanlık bölge en geniş açıyla ışığı alan bölgedir. Hem gOlgderi u:ar veya kısalır. lal
ışık hem de gölge piramitler oluştururlar. m x ufuk çiıgisinin \'e .ı
b penceresinin önünde olduğu için c açısı en fazla ışığı alır. a açı!ıt A_vnı büyiiklükteki cisimler arasında e" gU�·lü ışıklıı aydınltJtınııs ola-
c'den biraz farklıdır, çünkü onu bölen açılar, birbirlerinden a�ağı· nın gôlgcsi en büyüktür. \bı
dakiler kadar farklı değildir. Ufkun yalnızca y ve x arasındaki kısmı
engellenmiştir. Açılardan biri yanındakine göre daha dar olduğu Deneyler bu öneriyi doğrulamaktadır. m n cismi. p q cbmine göre,
için, diğer tarafta da güçlü olmasına kar�ın bu yansıtılmamıştır. vukarıda gösterildiğı gibı daha fazla ııık almaktadır v c " b d x
e i açıları, s ve v ışığını çok fazla görmedikleri ve açıları eşit gökyüıü ohun, yani ışık kaynağı. t s dt: ışığın girdiği pencere olsun.
m n ve p q bu ışığın aydınlattığı ve gölgede bırak.tığı cisimlerdir.
ın x

161 olmadığı için daha az ışık alırlar. k açısı ve f açısı, eşil olmayan açılar

cı lı
Aydııılaıılmış kısımlar ıçerisinde ııeden bazı bölgelerm daha aydınlık arasında bulunduklarından çok az ışık alırlar. k sadec< p ı'nin, f de m n chminın türeyen gölgesi küçüktür, çü.nkü bu dsmin gölge­
geldigi noktada en ayıiııılık olarak göriiııiir; bıı, yukarıdaki a g,
1 a çizgilerinde göriilnıektedir. lı, c, d'de olduğu gibi ışık çizgisinin
de kalan böl\lmıi de küçüktür ve bu gölgeyi >ağlavan ııık bıiv\lktür
Esas ışık kaynağı olan c d büyüktür; onun türeyen gölge�i ol.ın p q
vluşımım �ebebı ve kamtı: sadece t q'nun ışığını alır; o g en az ışığı alır çünkü bu bölge gök­
f aJ ve
yüzünden hiç ışık almaz; böylelikle c piramidinin karşıı pıramidini
1 piramidi en koyu gölgededir;
birbirine eşit olmayan iki açı arcısma düştiiğü bir yer, aydınlığm en
111 k'de olduğu gibi /ıaııgi bölgelerin ışığı
Bu, ışıgın tıasıl bir noktada birleştiğini gösterir. oluşturacak çizgiler ortaya çıkar; de büyliktür; çünkü orijinal gölge de d.ıh.ı fazladır. m n ..:isminin
{b} az olduğu yer olur. Böylelıkle
{dl
çünkü o da, cismin merkezinden geçip ı�ığııı merkezine doğru giden türeyen gölgeıı.i daha küçüktür, çünkü .ı b yarımküre�inin o bôlümü
almadığını görebilirsmiz. kü­
a b ,,, c toplan bir pencereden aydınlatılmış olma/arma rağmen, düz bir çizginin her iki yanında, birbirine 11t iki eşit açının arasında .ıydınlatan kısmı m n'yi aydınlatan\. d yanmkü.resindcn daha

yer alır. çüktür.


cger onların gölgclerinm çizgilerini izlerseniz bir noktada kesişerek "
Bu yansımaların 11ede11/crinde11 daha sonrn söz edeceğim. i t! }
a ve b noktalarında pencerenin çerçevesi içinde görülen aydınlık
<>
apsmı oluşturduklarını gOrürsünüz.
·I ve 6 noktalarınd,ı katı mmin sebep olduğu gölgeyi çevre­
{c}
cisimler

Her ışıgm tek l•ır noktadan geldiği veya geliyorrnıış gibi göründüğü
Kesişen ışık demetleri arasındaki açıların birbirine eşit oldugu yerler .ırasından d.ıhJ avdınlık
t rı
leyen bir aydınlık oluştururlar. Bu gölgeler o g noktalannda arı,ır. Göze e�it uzaklıkta, eşit me-..ıfedeki (İsimler
eıı aydınlık, eşit olmayan yerler ise en karanlık yerlerdir. ir
7 ve S'de son bulur. bır zeminde olan ci�im. dah.ı küçük görülı:'-ekt
kanıtlanmış ulduğu ıçin, o ışığın aydmlatıığı kısım, ışığ111
dik olarak

Karanlık, ışığın yokluğudur.
Gölge, ışıgın azalmasıdır_
Temel gölge, gölgdi ci�ınc: bitişik olan g
renklerindt·n


�o
r.nk!ı bir umın
bu bağlamda ' y u rınde rul�bıhrler
her lı.l\mın vunvrnın
ölgedir; ci<;min a dam olma an 1.e <.t-nu'v ol Arak.
ı�ık ve golge ıle
ışık dü�meyen yanında yer alır ' üzerıne
k.ı.planm ı� ve �
ÇtVrelenmı
lerın de de far�
Tür�yen gölge. gölgeli cisimden ayrı olar lcr kendı ıç �ld nu M:!Ylt;ebıhrım.
AYnca bu g'•lgc:
. hıptırler. < unku
ak, boşlukta da
devam ı \c:
eden gOlgedır. çe�ıtli mıharlard :ık derecd�nne 1

Yansıy�n gölge, a� ı� laıılmış yüzeyin çevreledi gıılgeler diyo
a ı�ık demetleri
lmaktadırlar Ben hu
ni.ıra te mel
. �olge ği gölgedir. rum Bunlar
_ , kendısını meyda rı bpb.r\ar. birincı1 golgderdır
B asıt na getıren ışığın hiç ve aıt oldukları Cui,ımle
_ bir kı\mını ala .
-
mayan golged ı r.
Basit gölge kend isin i ı�ıklı cisimlerin sınırlarınd Bu temel gol
koyu
_ kı bunlar da
an ayıran çizgid ge\erd n be l 1 i
e havada dağıhrlar : ışık demetlen çıkar·
başlar. v geld:�erı
. yoğunluk go•Mrırler. Bu golgel golgdcrın çe�ıt
liligıne gOrc farklı k.ıynaklardakı temd

ı toı çunku bunların da


geler diyorum crc de tureyen gnl-
kaynağı diger golge\erdir
Perspektifte gölgelerin büyük öneme sahip olduğunu
düşünüyo Ainca bu tureyen
r, belir­
rum. Gölgeler olmaksızın, �aydam olmayan ve !".ert cisimle golgeler, Uuri ne dtiştUk
gi nlikler in i kaybeder; hem sınırlarının i çi nde yer alanlar gölgder. duş�len \a
; ;:t�:�; !a; f:re�en lcrı yere gorıe farklı ctkıler

ı l gu Çın. hunla
hem de � çarpan ı�ık <lcmetlc·
, ancak kendi
ı l
sınırlarının kendileri bakımından. Bunlar bu durumda rla bırlık
-te geldıklerı kavn.ıga dngru
akıntı halın�e gen s bir
ıçrari.u ve temel golge ıle
ve onun doga ına buluşarak ına k.ın�ır
dönüşUrler

[9[ �
Re::-im yaparken bazı gölgelerin derecelendirme \'e biçim açı�ından Bir nesnenin üzerine düşen ışık ne kadar küçükse, gölge de o kadar
ne kadar ayırdedilemez olduğunu göreceksiniz; bu küresel yüzeyler, büyür. Işık Ue nesne ara.sındaki mesafenin azalmasıyla orantılı ola·
etraflarındaki mimlerden yansıyan gölgeler ve ışıklardaki çeşitlilik
rak, ışık o nesnenin daha küçük bir bölümünü aydınlatır; ışık nesne
kadar farklı derece ve çeşıtlilıkte gölge ve ışığa sahıptırler.
den uzaklaştıkça da daha büyük bır bölümünü aydınlatır.
Şeffaf olmayan bir cismin, ona gölge veren karanlık bır cbme
Aydınlattığı nesneden daha küçük olan bir ışık, nesneye yaklaş­
veya ışık veren aydınlık bır cisme yaklaşan kismı daha
gölgelı veya tığı oranda onun daha küçük bir bölümünü aydınlatır. Uzaklaştığı
daha ışıklı olarak görülür.
zaman da bunun te"i olur. Ancak ışık, aydınlattığı nesneden büyük
Işık gı:çirme�·en her cismin yüzeyi o ci�min rengiyle
benze�ır i;e o nesne yaklaştıkça daha büyük bir kı>ınını, uzaklaştıkça da daha
ama olu�cın izlenimde benzeşim oranının az veya
çok, güçlü veya küçük bır kısmını aydınlatır.
tayıf oluşu, cismin uzak veya )'•kin oluşuyla
bağlantılıdır.
Işık ve gölge arasında görülen ne>neler, ışıkta
veya gölgede göriı­
lenlere göre daha fazla derınJiğe .ahiptır.
1111

l l 3j
( rol�t·' \,1yd .ıııı olnı;ı)·�ın bir lİ\n ı i n ilr<ty;,ı girlllc\iyk
l)ıgın l'rıgdlcn Gölgcnm e11 deri11 yeri, basil türeyen gölgededir çünkü a b ve c d 112)
11H,'\ıdiı. ( ınlgl'. 'ıayd.1111 olm.1y.ın ı.:İ'ımin t.'ngdlcdiği ışık dl•ım•ılcri ışıklarmclwı Jıerlımıgi biri tarafından aydmlaıılmanıış dururnM

{al
nin k.lr�ı ı ı d ı ı dadır.
lhı i'pı11l.ınını)tır, liünhı gölgl-. gölgl'}:l' dönü�ll''IÜ� ol.rn ı � ı k de \141
ım·lll·riylt· .ıpı ı )l'kilt.k ve lıo}·utt;Jdır. Derinlik. bnkımmdnn ıkmci sıradaki gölge ise e f n'nin türeyen gOlgeM
sidir; bumda gölgt• yan yarıya azalmıştır, çiinkü tek bir ışık olan c d

1111 tarrıf111dan ayduıla tılmaktadır. {b}


< ıüıhd1l·�ındt.•n dah.1 hüyül.. olup l.)ıkJı ı.:İ\İm ve gö/ Ma:o.ınd.ı kalan
hc:r v,ol�t'li t.İ\İll1 1 ;ır.rnlıJ.. görüııüı Bu, doğal tonlarda lıcp aymdır, çünkii bu durumda iki ışıklı cisimden
yalmzcrı birisi tnmf111dmı aydmlatılnıa söz konusudur. Ancak gölgcııi11
kon11111111111 göre değişkenlik göriilebilir; ışık kaynağından ıızak/ııştıkçn

<, ok ,;ıyıdn gl·l�di 1�111111 bir M;.tyo.ı gdıp birlqtiği bir hülgt.'. gülgcnin nlmmı ışık azalır. fcl
t'll koyu uldu�u hnlgcdiı
< rıılgdi ı�ınlurın l' ll gl'llİ) açıyhı çarptıgı yt.·r, en karanlık yt.•r<lir. Dcri11ligi11 iiçiinfii daw.'si orta gölgedir. Ancak bu doğal tonlamada
lıa zammı aym değildin çü11kii basit türeyen gölgeye yalda�tıkça dalıa
daiuleşir, yani dı.•ğışh•11ligc yol açan, uzaklığın arftşıyla gölgc11i11 ya
Uıt!'ıll ltıl t.')'l' ll golgdn ıkı \C:� i l l ı r Bir t.moiniıı uzuıılugu sonlu, 11aş yrıwış kaylıo/11�ıui11r: Bir gölgenin derinliği iki ışık kaynağma olan
dıf;l ı ın in l.. ı ''l Mm.,uıdur. \onlu okını pir.1111it �l·klinllnlir. Sonsm uz.aklığı vrcınıtuln rırtar. {d}
ol.t11J.11d.ın hi ı l . 1 1 1t•,1 \lllUn )l·l.. lindcdir. digl'fİ gcnı�lcp:n.•k .1çılır.
ı kı ll\ ü n u n th• kt·n,11 l.ırı d\lzdur, .1 11 1;1 l l'\İ�en, )'.illi piramit �l·klinde llördun<li gölge. k r ' gölgc,idir ve k ,'ye yakla�tığı orand.ı gölge de
11l.111 8olgl', ı)ık lı u .. i ı ı ıdl·n J.Llı.ı l u,ul bir gülgelı t.isinıdcn çık.ır. Sü doğal tonda koyulaşır, çünkü ,, b l.)ığını daha az alır; .rn cak m�safo·
ı u ı ı �l·l.. llmlt ul.1111, ı�ıklı dsiııı buyüklüguıı<ll·kı hir gülgdi ciıo.imd�n ye b;.1ğlı olaro\J.. dt.• rinligi d.ıho\ J/ görülebilir, çünkü d ı�ığına daha
, ı l 1 1 . < ll'll i�lnnl'I� •11.,ıl.111 gülgl· l\l' ı�ıl lı lı..,inıdt..·ıı d.lh.1 hü)'Ük bir
c

y:ıkındır ve bu nedenle de her n\m,rn i ç i n iki ışık tarafınd.ın .:lydınM


gnl�t i l l l\lın dt·n \lk.u !atılır.
Rcş111d gölgc11i11 ılcri11lı'ği, diğcrleriniıı lıepsi11dc11 azdır; çimkii lıcr
J i'I ,;rımmı içiıı ışık krıyııaldamıdrw biritıı.: tiimilyle, ve diğalaitıı.' rfr kı.\
C 111/�, I İ l tHll men mrıruzdıır iki ışıJ?ıı yaklcıştık�·a vı• x t '11i11 dış tart�fıwı dCmdiikçı:
/'w 'l'ı'tı ı.:ıılJ:ı'it r ıJ( �' � ı l tır, Hir lımı•ü goıişlı')·ı•n·k aplır, ılı��ı.·ri
uıım �ı k/1111/ı-dir, u� ıiıh" iı ı., ı' i/... i knwmı kcsı1�tı.�1 kii1�c)ıl' doğru
daitıliği azrılır: pifıkıı iki11n' ışık olrın a b tıımfındrm daJıafrı::.lrı cıy-
fcl
.
rlmirwlmakltıdır
ıJ�ırıılır Hu kı Hşmomı olt'�iııılc kc11ıult11 �1111\11;:11 Aadr11 u:rl}'<lll diiı
\ İ 11/ırılır (,ı) I HJ
Üç çeşit gölge hiçiını vardır: gölgl·sı dü�l'n c i \ m i n borutu ı�ıgınkin l'
t'Şİl\c, gölgl: hi\ ..,oııu olın,1ynn bir 'ütun biçimindedir; l'ger o ll''lim

ı�ıkı.ın daha hüyükı.,e, gülge'i unkla�ııkç.1 gl'nişleycn ve 'onu lllm.ı


yan bir piramil )t..•klinJl•J i r: aınn ay t u t u l ma,ın<la olduğu gibı t'ğL'r
1.. biın ı�ıkt.rn lhıh.ı hıçük,e gölge piramitk heıwer ve .. onu vardır.
..

'(
"

J
.,
.;
.
"

'"' ·r'�"..>ıf> •1•" r�9



ş�

... .. #r
d � ···'W�
""·Jl.ı:f ,., ,.. .,.'4'J
.,,.,,..,.,.,.,..t .J",,....tn,,fı,·,,..."�..,.
"-.,.�,,.,., "''f ,,.,-,.,
ıııı

ıısı
., ... 1 � ., .... ,.,... -.1
I� :i>"t•l ·-� ..,,1

f'Of

,..,.., ...'!� """ ·�)


ı ı sı
göre pencere t a m boyutuyla, yanlardaki cüıimJere göre ise, küçük
Yandan bakıldığında azalan gölge ve ışığın fonksiyonu. cismin
görülür; ortadaki cisim bütün yarıınküreyi. e f'yi görür, kenarda­
kilere düşen ise yalnızca dar ve uzun bir parçadır. Yani q r, a b'nin
Uıerıne dUşme nitelik ve niceliklerine göre karşı taraftakı bir cismi
avdınlatmak ve gölgelemektir.
Türeyen gölge en uç noktadan bir öncekine vak.la�tıkça daha
Ço J... a)'dınlıJ... bir ıcmin tarafından çcvrelenmiş�e. gölgeli bir ci�im, Bunu kanıtlamak için, d a , c noktaı.,ına yönelen ve türeyen gölge­ karşısındadır; m n b.e c d'nin kar�ısındadır; kenarlardakine- göre
oldugund.ın kuçük, k.ıranlı.k bir zeminın önündeki aydınlık bir siyle onu karartan temel gölge olsun; gölgedeki d a e tabanının karşı çok daha fazla ışık alan ortadaki cisim, nıerkezın çok altmdaki bir
derin görünüc g z. kesişme noktasının önceslııde )' z olarak işard­
lisinı de dah.ı büyük görünür; şimşekler çakarken geceleri yuksek sında bulunan e açl\lnın ait olduğu a e d üçgeninde görüldüğü gibi. noktadan aydınlanır ve bu nedenle gölgesi daha kıs.adrr.
lenen gölgenin sadece bir böliimüyle karşı kar�ıyadır; bu kesişmı:vle
l>ııı.ıların ll"pderinin giiruldügü gibi. Şim)ekler çaktıkça bina, bir an v noktası, a d'nin bir parça\ı olan karanlık a s gölgesinin karşısında­

ı ısı
gölgeyi m n'cten alır; ama doğrudan bir çizgiyle a m giilgesini ahr ve
böylelikle g z"nin ıki katı derinliğe sahip olur. y x, kesi;mevle n o göl­
için ytıbekliğiniıı hir �a!-.mını kaybeder. dır. Bütün, parçadan daha büyük olduğu ıçin tüm üçgenin tabanının
Hurad m
. . da şu 'onu� ÇLkabilir; Si!, varken veya gecclt.'ri, bınalar kar)ısındd olan e nokta" v'yc göre daha koyu gölgededir, çünkü, o Bir gölge. yüzeyin her noktası ışık kaynağına eşit uzaklıkta olmadık­
gesini, ama doğrudan bir çizgiyle de n m a gölgcsınl alıc böylelikle
)'. z g'nin üç katı daha karanlıktır; x f. kesi�meyle o b'yı ve bır dogru
x
h.ıv.ının açık w aydınlık olduğu 7,amanlara göre daha bü)•ük görü· tabanın sadece bir bölümünün karşı�ındadır. ça, kendisiyle kesişen yüıeyle aynı derinlikte görülemez. Daha koyu

çizgisiyle de o n m a'yı k.ır�ısına alı r. Öyleyse f x arasındak.ı gölg�nin


Sonuç olarak t 'n i n içinde bulunduğu gölge v'ye göre daha a7 veya daha açık bir zeminle çevrelenmiş olmasına bağlı olarak gölge,
t. üçgen i n i n tabanı, v üçgeninin tabanının bir
nürler.
koyuluktadır, çünkü daha açık veya daha koyu renkte görülebilir. Zemin, ışık kaynağı na z g gölgesinden dört katı daha karanlık olduğunu 'öyleyebılirız. çün­
l ı '>I bölümüdür; aynı şekilde p. t'ye göre daha a z gölge içindedir, çünkü yakın veya uzak oluşuna bağlı olarak kısmen daha koyu veya daha
c, t üreyen
kü dört kat daha lazla gölgeye bakmaktadır.
Dur u::ım ola11 ışıklı bır <:isim, türey1.:n gdlgeyr A.ürescl bir ışığtı p üçgen inın tabanı, t üçgen i n i n tabanının bir bölümüdür. açık olac�ktır. Işık kaynağına eşit uzaklıktaki farklı noktalardan a b temel gölgeıun bulunduğu taraf, b c de ıemel ışık ohun. d. ke·
gbrt' tfolw J.. arnwşık lıatlar verir Bu dn izleyc11 Onernıeyle çdişmek olur. f g türeyen gölge olur ve f e de türeyen ışık olur.
ı•t•

gölgenin 'on nokta" ve en kuwctli ışığın da ba)langıç nokta'1dır. ışığın en dar açıyla geldiği nokta, en fazla ışığı alır: Eğer göz. tam sişme noktası
ınbr: H ı r .�olxt•nin lwtlnrı, tcmd gölgeye ya da �dlgqi oluşturan d.mıe olarak ışığın merkezinden bakarsa, yüzeydeki düzensizlikler üzerine

)111/.. la�tılı.ra ıluJıa lıdirgin olur; çünkü olarak gösterilen ışı k kayna­ 1 ı 7/ düşen gölgenin anahatları tümüyle, kendisini oluşturan cismin an.ı­ ııoı
l•ıl
n t:

gı uzuu lıir yapıya sa/ıiptır. !')it kütlelerde, am,ı kcndi/crıni aydınlatan ı�ık kaynağına farklı hatlarına benzer. Bır noktanın en fil:la gölgt'de olduğu durum. ü:ımrıt' çok sı1y1Jıı
karım/ık ışuıuı düştüğü durumdur. Karanlık ışınlan t'n gt'niş tıçıyfo
ıılan nokta, en kı1ranlık noktadır; a. b'nin ıki katı dııhıı kı.mmlıkıır.
uzaklık.Jar<laki cİbill"ıler ara1.ıındJ l'll JL ışık alanı, en uzun gölgeye sa­ Gölge. gölgesi dü�en cisimden en uzak olduğu noktada en koyu·

ı ı ı.ı h i p olur. Ba�ka bir chme göre daha iyi aydınlanan bir cirnıın gölge" dur.

l ve v x'e göre pmkıi qit ıı:dklıkta. n: b'ninkindt'tı ikı katı bııyüklüktt' bir tabıınJı.m

l t 9)
c_,olgt·nııı İ\iııdt· k.ıJ;.111 ne,ıwlerin türeyen gOlgcleri, ışıklı ci1ıiındcn diğerine göre daha kıs;.t olur. n ın'nin ve e v k'nin, r
J-:tkn ı�ıld�ı hirlqır. Pcnt.en:nin parlak ışıgının kcıMrlarındaki karan or.rnı, gölge1.ıinın 4 y'yc or;.ını ile örtü�ür. kaynaklanmaktadır. C:t>rine çok savıdd d)'dmlatıu ışının düştuğu bir

fdrJdı kc1>·uJukı.ıki gc>lgdcri pencere Penn•re n i n ortJ biilünıünün en önündeki cisimlerin, }'<.\il taraf
w

Işıkların ve gölgenin enı ve boyu yandan bakıldığında daha dar ve nok.tıı en Mdınlık noktadır.
l ı l... Ju\·,ırl.ırın tlı n:)·t·n golgl''iİ,
dl' ıı gdt·tı ışık h
ı hirk>lirır; hu farklı derinliktckı gölgeler dl· ışığın en kısa görünse de, ışık ve gölgenin niteliği ve niceliği ne artar ne de d, dJgOlgt'sinin başlangıcıdır. c}'i ha_t�t\·e gölgda; d t', d f gt1lgemmı
hırdaki cisimlen..• göre dah,\ kılia gfilgckr vermelerinin ... ebebi, pen­
ktn \"ttlı oldugu l nokt.hı dı�ınd.ıkı her bir ı�ık par,-a,ını ckği�inıe
kvvıı bır ton
wırısıdır ve diiştıiğü nokta oları b noktıısınd f'drn Jıılııı
wrir. fol
nzalır.
cerenin bu cisimler açısından gen;ck bi-rinıini korum.\1.ıı, yanlardaki
�ağlar. Tam olaruk gölgelenen e ise tonımu d tıoktasmıı
ugr.ı l ı r cisimlerin açısından da d.ı ha kı"><I olarak görülmesidir. Ortadaki kre

8h l � I HİK. 11\11 \ l h\\\ I


f�ll
Kar�ı taraftaki Ct.)imlerin gölgelerinin en
geniş açıyla üzerine dü.ştüğü bir cismin yü­
zeyi en güçlü rengi alır. Bu şemada 8, ·t'ten
daha geniş bir açıdır, çünkü tabanı olan a n,
e nöen. yanı 4 tabanından daha geniştir. Bu
şema a n 4 Söe bıtmelıdir.
Aydınlatılmış yüzeyin, üzerine gölge dü­
şen kısmı, gölgenın düştüğü ''erin bitişiğin­
de en parlak görünür. Daha fazla miktarda
aydınlatıcı ışınla aydınlatılmış bir cismin
daha parlak oluşu gibi. üzerıne çok miktar­
da gölge düşen bır alan da daha karanlık
olur.
Tonları eşıt, birbirlerine yakın ama karşı
karşıya yerleştirilmiş yüzeylerin oluşturdu­
ğu \'t.> o yüzeyler tarafından 'iınırlanan göl­
gelerin dağılımı. ışık demetlerinin gelişine
göre uçlarda, başlangıç noktasına göre daha
güçlü bir kovuluk oluşturur.

1..11. ,ı• l.oll'· 1N


88 1 H I İI\. \1\11. \I S \ \ \I
N. Persp ektif v e
Gör sel Algıl ama
Göz, bir nesneyi neden uyanıkken hayal
edildiğinde değil de, rüyadayken daha
belirgin görür ?

i l1
.. .. ..
Dağlar sayıca az olarak gorulıırler, .. .. yaı nızca b ırbirinden en
çunku vok olur. Birbirine bitişık küçuk tepelerde bu
parlaklık .v�ı g�çı:;�e
d.ı t'n .u u mJ. u
�unam.ı1 ve bu vüzden bunl.ır, taban kı�ıml.ırın

uzun mesafeyle konumlan mı� olanları seçilebilecektir: böyle mt!sa·
felerde yoğunluğu n arıı�ı öyle bir parlaklık yaratır ve bu parlaklık daha az görülürler.

öybine baskındır ki, tepelerin karanlığı bölünür ve zirvelere doğru



Eşıt bü yüklükteki nesneler ara\ında göze en uzak olanı, en küçi.ık

Rilgi sahibi olmaJan pr.l tik yapma\·a .ışık olanlar, dümcn,iz veya
E�it _büy\ikiükteki saydam
Düz çitgi. eğimli çizgi ve kırık çizgi olmak üzere üç çe�it çizgi

ki.ıçulme�L gOu olan o\ma:an "e..ne\e� ara..,ınJa iilçulerin


pmuJa,17 gemirc hincn \'e nereye gittiğini hiçbir ı.·unan bilcmeyL'n vardır. Çizginin genişliği, yüksekliği veya derinliği yoktur. Uzun luğu görü nür.
m .
orantıyla gerçekleş. U e'ia[e\enne gore degtş ır; ançak hu ters bir
gcmkilerc henıcrlcr. Pr.ıtik her z.aman �aglam bilgi üzerine oıurtul­ dı.şında bölünemez; uçları iki noktadan ibarettir.

<> k : a;!elerd� bu ne'ine


�esa fede daha ��yü� ;nur_ Do�ru..,al dah� kuçük, yakın
Açı iki çizginin bir nokta.da kesişmesiyle meydana gelir. Dik, dar
olan �es ne. �y� ı b_üyük lükte ama daha
mahdır. Murada dil perspL'kt ifbır rehber w çıkış nokta.ı-ıdır; re,irn
İ\e
adına omuz hiçhir �C}' iyi yapılamaz. ve geniş açılar olmak üzere ü�- çeşit açı vardır. Göıe en yakı n U?..ak olan bir
u:tt:rinc kurulmuştur. Uzat per�pe�tıf hu temel
kaybolan parçalarının en me<;afedeki ne\n�lenn gorunt _
. .
_ n ilk
.
Yüzey, bütün nesnelerin sınırlarına verilen isimdir. Derinliği nesneye göre
daha buyuk gorunur.
udı::
ce parçalar�
m

yoktur. Noktada veya çizgide olduğu gibi bölünemez bir derinl iğe
Rir atın, başından On �bacakla o_l<lugunu da anlat.11:agım.
� başa göre daha � rı go_:unme-ı �lur, çünkü bacak.idr
k nesn clc� ile uzaktaki büyük ne5neler, eşit
açılardan bolur. O ıama incedir·.. �nı nedenle govdedcn once de boynu k.ıv
Perspektif. rc-... im .'ii.U"latının en sağlam rehberidir. sahiptir; bölünebilen, yalnızrn uıunluğu ve genişliğidir. Ne kadar
çok çeşitte nesne varsa o kadar da yüzey vardır. Yakındaki küçü
<>
. .
un.e_n s�n �n.a kadar fark edebilecegı kısmı.
ova\ şeklini ko�:�����ı r s�l ındır
büyüklukte algılanırlar.
görülürlerse aynı
bı�ımını .ılmış olan go\'de�ıdir.
Nesne, yüksekliği, genişliği, uzunluğu ve derinliği olan �eydir.
Sahip olduğu bu özelliklerin hepsi bölünebilirdir. Nesnelerin sonsuz Daha önce elde-·�tm i� oldugumuı ikincı sonuca gme, k.ılınlıgı
uzun1ugundan once kaybeder.
Per!i.pektif övk bir doğaya !-.ah iptir ki ya'" bir �eyin derinlik kazan­
� nı da

masını, derin lige sahip bir �eyin de yassı görünmöini .,ağlar. sayı ve çeşitte biçimleri vardır.
yakındaki daha küçük bır nesneden bil)'lik gö
Göze uzak mesafede, - Eğ�r göz sabıtse per.,pektif me'iafe�i bir nokt.ıda
,onlanıc ama
Bir şq·in tenhiJ edilme!'line araç olan per,peklif, çizildiği nokta­
<> runecek kadar buyuk olabılecek bır ne>ne )Oktur. .
�g��;:���� �ir �i7g�_de hm�ket ediyor'ia perspe�if de
_ _ hir çız� uze
dan bir bakı� a�·ı ıyla daha i); anlaşılır.
Doğal izlenimi yaratmak için bir şeyi yakın göstermek istiyorsa nız, ı .: ç�nku çızgımn, noktanın hareketıyle o\uştugu kanıt-
<> lanm ış-ur ve goru�umuz. . _ de bu noktaya �abıtl
_ enmi ştır. Sunuçt.ı. göruş
perspektifınizin yanlı� görünmemesi imkansızdır. B u perspektife ba­
kan insan, tam da sizin bu perspektifi yaratmak için buJunduğunuz Ik.inci bir nesnenin birinciye uıaklığı, birinci ne�nenin göze uzakl ıg ·ı hareket ettıkçe nok'ta da hareket edec nokta han::kd ettikçe de \izgi
Perspektif bir ne!ı.nqi, düz ve !ı.aydam bir camın arkasından görmek­
ten başka bir şey dl·ğiJdir: ardındaki nesnelerin, ü2crinde işaretlene­ uzaklıktan, yükseklikten, bakış açısından ve noktasından bakmadık­ kadarsa, ikinci nesne birincinin yarısı kadar görü.lür. oluşur
ça bütün bu hatalı görüntü ve oranlar kendilerini gösterecektir. Vasat

biJdiği bir cam. Bu ne�neler göze piramitler halinde yakJa�ırlar ve
çalışmalarda olduğu gibi.
bo­
bu piramitler de sözü edilen cam tarafından kesilirler.
Öyleyse söz konusu eseri incelerken yüzünüz büyüklüğünde bir Göze eşit uzaklıkta ve eşit boyuttaki nesneler, göz tarafından eşit

<> pencere ya da bir delik oluşturmanıı gerekecektir. Bunu yaparsanız yutlu olarak algılanır. Göze farklı uzaklıklardaki eşit boyutlu nesne­
ler ise farklı boyutlarda algılanır. Boyutları eşit olmayan şeyler, farklı
ışık ve gölgenin doğru verilmesi koşuluyla eserinizde doğal bir etki
gönılebilir.
Perspektif, nesnelerin görüntülerini, göze piramidal çizgilerle nasıl
ilettikJerini deneyle i\patlayan akılcı bir gösteridir. Piramidal çizgiler kuşkusuz oluşacak ve kar�ınızdakı şeyin resim olduğuna kendinizi uzaklıkları nedeniyle göze eşitmiş gibi

derken kastettiğim, nesnenin yüzeyinin en uç noktalarından başla­ güçlükle inandıracaksınız. Resmini yaptığınız şeyin azami genişlik
yan \'C vavaş ravaş birleşerek aynı noktada buluşan çizgilerdir; bu ve yüksekliğinin en az yirmi katı bir mesafeden bakmadıkça hiçbir

sOzünü ettigimiz nokta, oı.ize gö,tereceğim gibi, bütün nesnelerin ev­ şeyin resmini yapmak için kendini1i sıkıntıya sokmayın. Ancak

rensel yargılayıcı!\ı olan gözde yer alır. Parçalara ayrılamayacak olan bunu yaparsanız, izleyici çalışmanın önünde hangi açıdan durursa
bir noktadan söz ediyorum: gözde yer aJan bu nokta bölünemez dursun. bu çalışma onu tatmin edecektir.
olduğu içın bu noktadan daha büyük olmayan hiçbır şey göz tarafın­
dan görülemez ve hürle olduğu için de o ne�neden noktaya uzanan <>
çizgiler piramidal olmak zorundadır. Perspektifin üç kolu vardır; ilki, saydam olmayan nesneler gözden
uzaklaştıkça, hacimlerinin küçülme sebebini araştırır. Buna Küçülen
� veya Doğrusal Perspektif denir.
Perspektif konuları beş matematik terimi kullanılarak ifade edilir: İkincisi, ne�neler gözden uzakla�tıkça renklerinin değişmesini
nokta, çizgi. açı, yüzey ve nesne. kap5ar. Üçüncü ve sonuncusu ise, resimde bir nesnenin ana h;.\tları­
Bunların arasından nokta kendi türü içinde benzer,izdir, ne yük­ nın, uzaklığı ölçüsünde bclir.izleşmesiyle ilgilidir.
sekliği ne genişligi, ne de uzunluğu veya derinliği vardır, Öyleyse
noktanın bolünemez olduğunu ve yer kaplamadığını •övlemeliyiz.
121

-O- 121
Göze eşit uzaklıkta ve eşit büyüklükteki nesneler arasında rengi daha Perspektifteki bu değişkenliği, nesnelerin temel renk özelliklerin in
bey37 olan, daha büyük görünür. hafiflemesini veya kaybolmasını uygulamaya koymak için kırlarda
ve açık havada ağaçları, evleri, insanları ve belirli yerleri yüz braccia
� mesafeden inceleyin.
Aynı büyüklükte ve renktekı uzak nesneler daha açık renkte ve küt­ Elinize bir cam parçası alarak ilk ağacın önünde durun. Cam
lece daha küçük olarak görülürler. parçasını ve gözünüzü sabit tutarak bu cam parçası üzerine ağacın
biçimini kopya edin. Gerçek ağaçla sizin çizdiğiniz ağaç yan yana
gelecek şekilde camın yerini deği�tırin; daha sonra iki ağaç birbirine
Uzaktakj büyük nesneler, renklerinden ötürü görünUrJük.Jerini kay­ benzeyecek şekilde ağacınm boyayın; bir gözünüzü kapattığınızda
bedebilirler. Uzaktaki küçük nesneler, renklerinden ötürü görünür­ her iki ağaç da aynı mesafede camın üzerine çizilmiş gibi görünür.
lüklerini koruyabilirler. Aynı yöntemle her ağaç arasında yüz braccia mesafe olacak şekil­
Hava ile aynı renkte olan bir nesne, orta mesafede görünürlüğü­ de ikinci ve sonra da üçüncü bir ağacı çizin. Kendi resimleriniz üze.
nü korur. havadan daha soluk olan bir nesne uzak mesafede görü­ rinde çalışırken bunlar, gerektiğinde sizin için bir standart ve rehber
niırlüğunü korur, havadan daha koyu renk olan bir nesne ise yakın oluşturabilir. Bu tür çalışmalarınızda mesafeleri buna bağlı olarak 131
me,<1fede görünmez olur. ayarlayabilirsiniz. Kural olarak, ikinci ağacın, birinciden 20 braccia
Bu üç tür arasından en uzak mesafeden görülebilir olan nesne, mesafede olduğu >aman, birincinin 4/S'i olduğunu buldum.
bulunduğu ortamla en güçlü kontrastı oluşturandır.

ili
a
nedeniyle güne� doğud yken dağlar mavi
\'t' atmo..,forin kcn dısi�it'

r
Yukarıdan Per>pcktif olarak adlandıracağım ba�ka bir tür perspektif _
Bu \·üzJcn duvarın Ult:
vaparkl·n onu gt' �Çt'k n:ngı ılt'
hemen hemen aynı renkte görülecektir.

\1
daha var; çünkü atmmfer ar.ıcılığı ile düz bır çizgı üz<rindevnıiş gibi

� aha az bcl� �ın \'� dah� ma\. i


rinde gibi görünen en \·a.k.ın bina)'l
� �
ı.., z
görünen deği�ik )'apılar ara>ınd.ıkı farklı me-afeleri ayırt edebiliyo­ .

a r .ı ı ı .
vansıtmalmnız. Daha uzaktakileri �

t' r
ruz . Bir duvarın ötec.. i ndeki birkaç binaya bakarken, bizim için duva· _ l nııızın a 1ıg n Jt'
esını l'ıtcdık
�ın z Be� katı daha uz.ık go�tt'rınt'k tcJıg�
yapmalısınız. En uzakta görünm � � � '

m. ı
rın en üstünden belirir görünen bu binal,u ın hepsi aynı büyüklükte n ı. hır

� � oyu ;
o oranda rtı m l
görünür. ür.a siz, yapılard.rn birinı diğerinden daha makta vansıt· bır \ızgı·

. . 1 . . '' daha bu\"ül- oldugu


lNnız. Bu kurala gon: h h l ı
hangi,ın _ın J.ıh.ı uz:.ık.
.
� ) ı. b � katı daha mavı vapma
ma.k ve daha yoğun bir ,\tmosfer izlenımi vermek isteyebilirsinız.
. inde aynı b t a görünen yap ıl L n
ğlara nın UZ<
E�it yoğunluktak i atmo�f\:'rde en uzaktaki nesnelere, örneğin d.l . ... .ıçıkç.ı tark <dıkbilir.
. dıger
hanghının erınut:n
luğu
bakıldığı zaman. gözünü1 VL' onlar arasınJcıki atmosfer )'Oğun
<>
�eli�l i bir m���fe}·e
yerle�tirilen bir figüre <>
_ baka rken, belirgi nliğini


ılk )'ıtıre n, �uçu k parçalar Şehirdeki yapılar ve doğadaki ağaçlar
olur; bütü n ayrın tı atmosferin yoğunlaşmas
- k ve ana hatl.ı rını kay­ ı karanlık olması gerektıgini
beden büyu parçalar sona kalır. oranında seyrek görünmeye başlar. avanın arkasında , ama yine

:� ��� �
Kalan , karm Sadece en belirgin ve en de rnaVi
. aşık kenarlarıyla oval büyük deneyi�le bilirıı. Kuru .�du�u
\'eya kure <el bir figür dür. olanları görünebi lir. göründüğü�? y�arak du man Karanlık bir
odaya delik
çıkar­ lerden giren

:
ışınları bu d�manın uıerıne çacık.ları vey ı�ık ��metlerin
tırsanız ve guneş

duşerse, siz de a du de, toz par.
<>
siyah a ıkları arasınd
parçasını, üzeri�e gune� gelmeyecek parçacıkları . a tarkı anlayabilırız. Toz
bi r kadife şekilde bu duman kül r
ın . um�n ıse çok _
rseniz göz ve si�a� ku�aş Benzeri bır guzel hır
Mesa feden dolayı veya Saydam olmayan nesnelerin gerçek sınırları arkasına yerleştiri arasındaki duman durum, zak
tak.i dagların
mavı renk .ılır.
gece veya gözle nesne kısa mesafede fark ın gü­ karanlık golgderı .
arasındaki sis nedeniy­ edi­ aldığını göri.ırsi.ınu�. Sıyah lidir: Bu dağ
zel bir mavi renk ların en �lak ıçınde geçer·
. ermezken· goz �e
le oluşa n bulan ıklık, lemiyorsa uzak mesafelerde daha da kadifenin yerine
nesne�·i. atmosferden görünmez olurlar. Bu tür beyaz �sırnlan gerçek
neredeyse ayırdedilem nesne­ nırsanız fazla kalın bır duman lılık gôM renk lerinden fazla fark
E.ger n.ih
yapar. ez lerin gerçek biçimler i de ancak, o nesnenin bir kum aş kulla bu mükemmel golgel�r arasınd.ıkı
hatlarıyla belli olabil mavi . hava masmavidir
ece­
rengin ortaya çıkmasını engeller, ince du man ise bu rengi yarat
.
ği için, o nesneyi mesafeden dolayı algılayam aı bır kanıt ıstey
en �ıri var1,3., bir
ıyorsak, parçala rını maz. tahtayı kovu !.J\rah. da
<>
ve ışınlarının sızdığ karan dahil, çe�ıtlı_
Güneş ı lık bır odad a suyun ince renklere boyasın. l .
O �man bu çok
hatlarını11 iç algılayamayız. damlalar zerine çok ince ve
b�vaz çeksın. avdam bır tabaka
hali nde ama basınçlı bir �eki ide fışkırtılma,., yine bu maVi ince beyaz ta.hakanın.
<>
Güne� doğup pu,lu hava ışık de­ .
yok olduğu ve pu<un kaybol hıçbır yerde lil)'ah üzerinde,
duğu taraftaki metini oluşturur. Eğer su damıtılmı� ise bu daha da canlı bir görulemeyecek
güzellikte bir mavıve
tepeler görülm eye ba�lad mavi olacaktır. Ancak dönüştU.güne tanık
ığında tepelerin rengi ma,'iye
dönmeye Nesnelerin küçülmüş gibi görünmel erinin olur ve ince duman mavi görünür. Bunlardan söz etmemin nedeni, beyaz ta.bakanın çok
10\:e olması gerekır
.
başlar; tepeler den. pu,un kaybold sebebi göze uzaklıkları­


uğu yöne doğru buhar çıkıyor
muş dır; böyle durumlar da göz ve ne.meler atmosferin maviliğinln, ardındaki karanlıktan kaynaklandığı nı gös­
gibi görünü r, yapıların ışıkları arasında büyük bir atmosf
ve gölgeleri belirir. Pusun yoğunlu er
­ kitlesi vardır ve bu atmosfer nesnenin biçiminın termek.
ğunu n daha a1 olduğu yerlerd belirginliğ in i etki­ Karanlık, rengivle her
e yapıların sadece ışıkları görünü şeyi içine alır. Bir nesne karan
r, ler. Sonuçta, ne.cmelerdeki küçük ayrıntılar lıktan ne kadar
<1-
yogun olduğu yerlerde i�e hiçbir fark edilemez ve tanına­ ayrılırsa. gerçek ve
şey görünm ez. Bunun sebebi, sisin doğal rengini o kadar
maz olur. vansıtır
hareket i n i n yatay olarak ilerleme
<>
sidir. Atmosf erin mavi rengi karşı­ .
Öyleyse Ey Ressam, küçük figürlerin izi Sabah pusun üst tabakası, alt tabakasına göre daha kalındır,
sında sisin sınırları güçlükle algılanab belli belirsiz tanımlayın çünkü
ilir, toprakta n toz kalkıyor muş güne� sis tabakası n ı yukarı doğru çeker. Bu nedenle yüksek yapıları
ve bütünüyle tamamlam ayın; aksi takdirde n Gölge içindeki bUtün renkler
doğaya, e n büyük yol
luğa ,J.hiptirler. Ancak bi.itün
izlenim i oluşur. kendi aralannda eşit dereced
göstericiye ters dü,şecek etkiler ortaya tepderi, zeminle aynı mesafed� olmalarına rağmen göze görünme e koyu­
koyarsınız. Göz ve nesne ara­ z
renkler, tam avdınlıkta olJukb.rı.
<>
sındaki büyük mesafe dolayı.ıyla nesne olurlar. Gökyüzünün yukarıda ve ufuk çizgisine yakın yerlerde nda
küçük görünür. Bu mesafe ma­ gerçek \·e temel renklerini değiştir
mezler.
hava ile doludur. Bu hava kütlesi, gözün, vimsi olma)•ıp d.ı.ha kO)rtl bir renge; duman ve toz rengine bürünıne­


Batı)'a bakan binaların sadı:ce aydınlan nesnelerin küçük detayları­
an tarafları görülür, geri ka­ nı görmesini engelleyen yoğun bir nesne oluşturur. �ı de bu nedenledir.
lan taraflarını pu� gizler
Atmosfer, sisle karı�ık olduğu zaman maviliğini tümü�·le ka)'­
Rengin ka.litc:-.ini ışık aracılığı ile gör�ildigi
miı ıçın en fazl.ı ışıgın
beder ve daha iyi haYalarda beyaı.ı. dönüşen bulutlann rengini alır.
olduğu yer bir rengin gerçekkarakterinin en ı,;
gOrülJügu Yerdır
Batıya döndükçe havanın daha koy u. doğuva döndükçe daha parlak
Golgenin en rnğun olduğu )erde renk. gölgenın tonund.ın

.un! Renklerin gerçek kalitesinı parl.ık ışıkta


etkilene­
\'t' berrak olduğunu görün.ünüz. Kırl.ırdaki çimenler, hava
yarı sisli
olduğu zamanlar mavim.!>i bir ton alırlar. sb kalınlaştığı zaman ise
cektir. Ovler'e fa Re-..
...

gıhh!rme)ı unutma..
sivaha dönüşürler.

<1- Gölgede görülen renkler açık \<va kovu gölgede ol�lanna bağlı
Atnıosferdeki mavilik atmo>ferin gerçek rengi değildır. Çok küçük olarak. doğal parlaklıkların ı olduğundan .ıı V<\3 çok olarak sergıle
ve çok sayıda atom halinde buharlaş,ın ılık buharın etkisiyle oluşur. \'t'(CIJerdir. Ancak .ıym renkler ıyi avdınlatılmı bir verdclerse, ışıgın
Güneş ışınları, bu atomkmn üıerine düşerek onl.lra, kızgın kürenin �arlaklığı oranında daha parlak görill«eklerdir.
ardında )'er alan ve onu da içine alan sonsuz karanlık karşısında
parlaklık kazandırır. onuc; olarak ;.1tmosfer, bu gök mavisi rengini
güne� ışınhmnı al•m hu nem p•m;.ı.cıklarıyla kaıanır.
{>
Gölgedeki renkler, içinde bulundukla rı gölgenin
koyuluğuna Saydam olmayan her nesnenin yüzeyi, etraftaki nesnelerden yansı.
göre daha az çeşitlilik sergilerler. Dışarıdan karanlık ve
gölgeli bir yan renkten etkilenir. Bu etki nesnelerin yakınlığına ve uzaklığına ya
kilisenin içine bakarsak bunun kanıtını görebiliriz. Burada
çeşitli da renklerin koyuluğuna ve açıklığıııa göre değişir.
renklerde boyanmış olan resimler, tek bir karanlığa bürünmüşlerdi
r.
{>
<> Renksiz nesneler, karşılarındaki nesnelerin renklerini az veya çok
Aralarında mavinin buJunmadığı çeşitli renkler arasında, uzak alırlar. Başka bir nesneyi yansıtan herhangi bir nesnenin, yansıttığı
mesafeden bakıld1ğı zaman siyaha en yakın olanı en mavi görülür; nesnenin rengini aldığı, deneyimle gözlenebilir. Kısmen renkli olan
aksine. siyaha en az benzeyenj ise uzak mesafeden kendi rengini en yüzey beyaz ise, üzerine kırmızının yansıdığı kısım kırmızı, açık
iyi korur.
{>
veya koyu başka herhangi bir rengin yansıdığı kısımsa o rengi alır.
Böylelikle çayırlardaki yeşil renk, sarı veya beyaza göre daha

{>
Suya atılan bir ta�ın merkeı olu�turup pek çok halkaya yol açma,1 G01, atmosfor
mavi bir ton kazanır. bunun aksine, sarı ve beyaz, yeşile göre daha aracılığ.ı
ile kendi güruntU.,,,unu nnundck.ı hutun
gibi, ses de havada dalgalar �eklinde yayılıc ışıklı b ir atmo)lere yer· ne,nelere ilelir ve onların gorUntulerinı de kendı
az, kırmızı i�e daha da az değişir. Gölge her zaman üzerine düştüğü yüzeyin renginden etkilenir. yuzeyınc .ılır: bu
leştırilen her ne>ne de halkolar halınde yayılarak, çevredekı havaıı gört.ıntüler buradan Juvular tarafınJ.an k.ıbul t:düir ve tgcr
t.ıtmın
o
kendisinin sonsuz görüntüleriyle doldurur. Bu en küçük parçalarda edicı hulunur'ıa hafı zaya alınır. Cüze görUnmcycn gtlruntulenn
nesneye dogru, o nesnenin göri.ıntü�ünun de guzc dogru oluştugu

Hepsi de aynı derecede beyaz olan parçalar arasında en koyu zemin bile, bir bütün olarak tekrarlanır.
Aynada oluşan görüntü, aynanın renginden etkilenir.
dü�ünce�ındeyim. Bu durumda, nesnelerin gôrüntUlerı J.e
ya lm ış olm l
yı aı
üzerinde bulunan parça, en beyaz olarak görülür. Beyazlığı en fazla
havaya
olan bir zemin üzerindeki siyah da, en güçlü siyahtır. 141

Bütün nesneler birlikte veya kendi başlarına, çevrelerindeki h avaya,
y
Daire $eklinde yerle-ıtirilmi.ş, bırbirini �onsuza kad.ır ır.ınsıt.ın
En sarı zemin üzerindeki kırmızı, en canlı kırmızıdır. Aynı şey, Hızla hareket eden her nesne, hareket ettiği yolu rengiyle etkiler. Bu
her biri tam olan ve .!>Onsu7 sayıda görüntü yayarlar. Ya ılan bu gö­ aynalar Orneginde, bir görüntü diğerine ul�tıgında, onu me,Jan.ı
getiren nesneye gerı döner: �onra l...-üçülmü1 olarak o none�c ycnı
kontrastlarının en güçlü olduğu bir zemin üzerinde görüldükleri za­ önermenin doğruluğu da deneyimle görülebilir; karanlık bulutlar
rüntüler o ne�nenin doğasını, rengini ve biçimini yansıt ır.
man bütün renkler için geçerlidir. arasında çakan şimşeğin kıvrımlı hareketi, izlediği yolun tümünü
den döner ve bu \Onsuı.ı kadar tekrarlamr.
ışıklı bir yılana dönüştürür. Aynı �ekilde, ucu yanmakta olan bir

Tiim nesnelerirı, görü11tülcri yoluyla atmosfere yayıldıkları \'f Jıcr .\ralannd.ı bır braccio me�fe olan iki dUz avna arasına bır ı�ık.
odun parçasım havada çevirirseniz, izlediği yol bir alev halkasına yerle�tırirscniı her .ıynada biri diğerinden kuçük olmak uure, �n­
�u1 savıda ışık görümini.ız. Gece duvarların arasına bır ışık k.nvarsa­
birinin yapı, biçim ve renk bakımmdatı kct1di i�·inde bir bütün ol­
Saydam olmayan ve renhiz her nesne, tıpkı beyaz du\"arda olduğu benzer. Bunun nedeni, algılamanın karar vermeden daha hızlı olu·
duğu kolaylıkla ispatlanabilir. Bu, çeşitli nesnelemı tek bir delikten
gibi. üzerine yansıyan rengi alır. şudur. nız duvarın her tarafı bu ı�ığın görüntüsU ile rcnklenır. Eger arada
y yok.s.ı duvarlar kar�ılıklı
geçip gelerek kesışen ı•e ilk yansıdıkları karanlık )'iioeyde baş aşağı
lal görüntülerin yayılmasını engelleyen bir e
� Avru �Y daha bu·
piramitler oluşturan görüntiill'rincfen anlaşılabilir.
olarak ışığı alır, ışık da duvarların üzerine dü�er.
vük olçekte, güne� ışınlarının dagıh mında görulur;
Aydınlatılan bir nesnenin rengi, onu aydınlatan nesne tarafından ki bur.ıdJ. ı�ınlar

u nesncve, kaynak
etkilenir. hem tek tek, hem de bir bütün ol.ırak, 'ıÖZ konu
Alınosfor, içinde dağılmış olarak duran sonsuz sayıdaki nesnenin
her ne'ınenin görüntüsünü iletirler.
görüntüsü ile doludur; bu görüntülerin hepsi bir bütü_n olarak, . . . ..
biri bütünün parçası olarak ve yine her biri de tümünü içen�c
k � Her nesnenin tek b�ıncı, çevresindeki
s
atmosterı goruntUlerıy-



S<m uz sayıda nesnenın
z le doldurduğu ve bu atmo fe rin . içindeki
şekilde temsil edilirler. İki aynayı karşılıklı olarak yerleştir<liğımi
ıgı. bu ornd<lerle .ıçOO;.ı ka­
butün örüntülerini de bir vandan banndırd
zaman, birinci ayna ikıncisinde yansır ve ikinci de içindeki de

bütUnunde her verde ve butun
gö ebilirdir. Bulunun ba ı
ıtlanıvor. Her ne'lne atmosferin
görüntülerle birlikte kendi görüntüsünü birinciye taşır.
Bu ların __ara�
_ rül ndırdığı
r
rse en k.uçük par a ar ın ı n
çl
_
bır goruntu içerdigı en ufak parçacık içind<
ı,ında ikinci aynanın görüntüsü de vardır. Bu düzenleme, her bınnde
öyle ki her arrıa tüm ne.,neler de: tüm nesnele
diğerinin içinde olacak şekilde 'on>uıa dek ;ürer;
d<. ve her parçada tumu olmak
uure

her ayna bır görul<bılirdır: her parça tümiın


üzerinde bir başka aynanın görüntüsünü taşımaktadır,
yer almış du­
öncekinden küçüktür ve aynaların hepsi birbiri içinde
kendı
rumdadır. Bu örnekle bir ne;nenin görülebildiği her noktaya
Ayn ı ne;·
görüntüsünü gönderdiği açık bir �ekilde ispatlanmaktadır.
içıne alır.
ne, önündeki bütün nesnelerin görüntülerini de kendi
( ,unc-�ın k t ı \ iık d,11>(.ılnr 11J'c.•r l nd d.. i goı untii\tı, h ııyi ı k lc.· n· gü n· c.Juh.ı Vl' koku ;.1fm<ı duygu l.ı rı ile h.ırckct ederler. Eger bir kedı gündü1 ay­
pa r la k t ı r Htı11U11 't'ht.lıi, J.. l İ\UJ.. d.t fg.t l, ı ı d , ı guıwşJn gorlınlU\İillÜll
..

c.lın l ıguıda bırt.ıkını kav;ıno/ Vl' kapkacağın ortasına atlar\a bu kap


VC')A \ aı1.<.1111u,ınııı h ııyı ı� d.ılR�ıl,ır.ı gotc.' \ ayı c. .ı d.ıh.ı 1.ula olnı.ı«iıdır.


lam bır �L'Y olmadıgını görür.1ıunü1; oysa aynı �ey gece olursa çoğu
<. ok m ıdoı \-.1 1 1 ,111111, .ıı 'uyı du )'.111,ıınad.ın cl.ıh.ı l.ııL1 ışı l.. vt.: rlr. kı rıl ı r. GL•n• ku:,-ları, doJ u nny olmadıkça veya ay kısmen çıkmadık a
Hır \ • 1 1 1 1 k01, ı l. ı �ın ı n ıuc.1 r11ı«.frJ.. i pn"u \ ı k ı n l ı l.ı r gıhi kt•si:,l'l1 dal uçma.1.hır; gün haı ım ı yla gece karan l ı ğ ı arasındalU zamanda be�J e ­
Mal,ır, ı-tlınc.� i n J.:OI ı ı r ı ı u,iını ı hu hl ı ı gürk c.·m i ylc.· y.ın,ıtı rh1r. Hu nu n meyi yeğ lerler.
,,·fwhı, Jotü rıı ı ı t u "'·ın,111111, 111ni nl· gunt..·�rn vıırdugu d.ılg.ı 'ırll.11111111 Iş ı k ve gölge olmak sı/l n hiçbir ncıme algılanamaz, ışık ve gölgeyi
1'11)1M k.ıd,11 01111.1\1 n· hu c.fol�.d.ır \f.t'lnd.ıJ..ı
. golµt..• lni n \Ok (.vtı dl· ışık meydana getirir.
ko\ u ol nld\'l � ı d ı r Buııc. .ı )'ıl l1\ın1tın111 p.ul.ı �lıgı , g<iıc.· ul,ışan gürün
hıdt.· hırlc. � ı r \'c. h u gnlgl'ln ıfo .ılgıl.rn.ıı-nM olur.

(ıö.1 önündeki ne\ne görüntÜ\Üıl\.ı göze gönderirc;e, göz de görüntu­


�unü o ne-.. ncye gönckrir. BOylelik.le o nesneye ve o ne�ncden u7ayan
l�ık ı 1 rl 111 11 ı nd.ı huııın lhl)'\',111J;ı1 ııı g<ln:hl ldiğ i göı ıı�ündL'}'İm. ( ıL'(l' görlıntuye ılişkin hiçbır kı.11n, herhangı bir nedenden dolayı gözde
lc.·rı <"lkın ol.ın h.ıyv.ın l.ı r ın gon·hildıginı ill'ri \Urüp hunJ kar�ı \ ı kı Vl'ya o ne\nede kaybolma1. Bu nedenle, nesnelerin görüntülerini
l ı r \ J d ı ) ı h ı f j r ı n ı k i , hur,ıd.ı d . ı yır1l' n r n ı dng.ı k.ınunl.ırı gt'\c.'rlidir. atrno,fer içinde ileten etkenin nesnelerin doğası olduğundan çok,
Nı:"'ıwlnin tıtorunıult·rini .ıl.u1 c.l uyu l.ı rın kt•ndilL•rinin, gürıncyk· içinde barındırdığı nc,nelcrin görüntülerini içine çekip alan etkenin, �
ıl!(ılı do�ı ud.111 h ı r uru n rı11t..·dıklc.•ri knl.ırlıkl�ı anla�ı labi l ir. T.ı m hu ı�ıklı atıno�fcrin doğ<.ı'ı ve güc:ü ol d uğ una inanabiliriz.
Her nesne, görüntüsünü göze piramitler aracılığı ile i letir; bu pira­ Göz önüne yerleştirilen ne�nelerin gOrüntülcri gôzbebeğınden

ve. d u y u at,l\111d.1ki alınmft..T ort .ı nı ı , llL'\nc/crin g d


\'t
mitlerin ke�i�ıne noktası göze ne kadar ya kı n olursa o nesnenin gö­ geçerek camsı küreye girerler. Gözbebegı içinde Oyle köişirh:r k.ı
kr i r w . n Gö7 önündeki ncı,nc görüntü11ünü göze gönderip, göz de aynı
n l n t u s ü n l l İ \ İ lll' ı ı l n ve.· cl uyu y l ,ı hugl.11111 kur.u.ı k o n ; ı ııc.'\IH:yi ildir.
M ll'
rüntüsü göze o kadar kiiçi.ık görünür.
Eğer bu noktaları deneysel olarak göstermemi ist erseniz, sizinle
kürt!nin sol tarafma �ağdaki kürenin sağ ı�ık demetı çarpar; arnı şev
Şl'yi o nesneye yap:-.aydı, bu görünlliler nesnesiz güçler gibi görü­
karşı tarafta da olur. Daha o;;onra ışık demetleri bu camsı klireve gı
rerler. Burada kısalarak, kürenin kaf)ı tar.ıfınd.ı birbirlerine, kUr�\'e
1 ğer o IU'\lll", wy.ı kokıı iJc.• kuısnl 8lİl:Ünll ku lag�ı vcy.ı buruna nürdü. Eğer böyle obaydı her nesnenin hl7la küçülmesi gerekirdi;
ı şık <ll· vrcyc girnıl'z. Ne\
"'C.''
beraber hareket eden gözden kaybolma noktasıyla ilgili olarak şunu
ı l ırhili) or1'ıl o 1.1111.ın ı�ıA•• gnt.•k ynkıuı \'l' çünkü her ne'tnc önündeki <.ıtınosfcrdc bir görüntü olarak bel i rir;
söyleyebilirım; Baılangıç noktaları sizin )'iırüdüğünüı patikad.ı olan, ilk çarptıklan ana göre çok daha fazla yakl.1>1rlar.
n 1 r, B) d ı n laı ı lm. ıd ı kl u rı ndıı Norüntülc.•rini J l mmfl'rc gondl'rcmcz yani nesnenin bütünü tüm atmo�ferde ve bütünün içine ne�nelerin
düz çizgiler halinde sünılmüş bir tarla boyunca yürüyün. Tarladaki
ler. hu yuıden �,,,de goı untuyu .ıtınmfordL·n al.unaz, �·ünku havrı o ürettiği görüntülerin doğrudan ı�ık çizgilerini alabilen kı�mına i�a­
ll c." n i n )'U/c.')"llll dııkunm.ıkla h�r.1ber gii rünıu,unl' ..,,ılı ip değ i ldi r
çizgilerin öteki uçta birbirine yakla�tığını ve birleştiğini görürşünüz
rct eden bir parçanın içinde hulunur.
1 ğr h a n d gc.u· .l\'lan.ın hır \Ok h.ıyv.rn nldugunu \<İ)'lcro.cniz, o
ne:
Gö1e ulaşan noktaya gelince, bu daha kolay anlaşılabilir. Eğer bi­ Eğer iki göz birden görüş piramidini bir ne,neve yQndti�e. o nesne
Bu nedenle, etrafında bulunan nesneleri kendisine bir mıknalı.!ı
zam n Ja •oyle u'' •'P \Wdıılir i nı : l>og,ı,ı gcrq�ı
rinin gözünün içine bakar\antz, orada kendi görüntünü1ü görün�ü­ gözler tarafından daha 11i görülüp l'e algılanabılır.
m i ı.. ıard.ıki ı�ıkJ;l gıbi çekme özelliğinin atmo,ferin doğa'1nda oldugunu kai>ul etmek
y Un n guı lt rı, hu ı�ıgı da hul.unadıgındn, l>u haıl'anlM k.ı r,ı nl ı kta
.u
nüz. Sizin kul�klarınızdan başlayan ve karşınızdaki insanın gözünde
ısı
gt>rckir.
ng JI nmc.')'t.'11 \'t' ima11d,1 kıııdc.•n \Ok dah.ı Ü\tun <'IJn güçlü i�ilnıc
gördüğünüz görüntün un kulaklarına ulaşan iki çizgi düşünün; bu
delikten
çizgiler birbirine o kadar yaklaşırlar ki, gözdeki görüntünün bıraz
BUtün nesnelerın görüntüleri, duyul.ıra gôzdekı küçük hır
tUmu
ulaşırlar. Eger a d olarak isimlendirdiğimiz ufuk çizgisinin
daha öte;ine geçerlerse bir nokt.1da buluşacaklardır.
isiml<ndirdigimız
bövle bır açıklıkt an nüfuz edebiliyorsa, b c olarak
ve ufkun çok küçük bir parçası olan nesne.
böylesine buyük bır ya­
� ne kadar yer tutabilir?
rımkürenin oldukça küçük görüntüsü içinde
Doğa, gö7 içindeki gözbebeğini n )'İ.İzeı•ine dışbükey bir yapı verıni�·
ı ne göre daha güçhi olmaları ve
du· Işıklı nesnelerin karanlıkta di ğerler
tir; öyle ki çevredeki nesneler, görüntülerin i, gözün yassı olması gıbı goz l\inın de karan­
olduğu
r. bütün renkli odacıklann doğa ında
nımunda ulaştıracakl arından daha büyük açılarla ulaştırabilirle rin görüntüleri gökyuzunün
lık oluşu nedeniyk uzaktaki nesnele
büyük ııığında karışır ve kaybolu
r. Eğer görülebıl><ler bile koyu
ğı nda kı
verirler: atmosfenn dağtlan ışı
renkli 1,. karanlık bir görüntü
nesne de olduğ u gibİ-
her küçük
f,t<'r hı"ük. "ter
küı uk ol"ı n , gü1
ünıll ziın iim ıııdekı
beğı n c iletilen görün tüleri, tıpkı
hut uıı ııc,ıı,·lt-rin �Clruit'bilı r
goriıntuleri duv AıH::ak nc'inderin gö7 bc
l ı ktuı ul a�ır.
l· ğcr dcv.ıs.ı gök
unıu>.ı gôzd,·kı ı ok
ktı<, ıık bir dc­ yıldık ları gibı yayılır lar; havaya ya­
� �

� �
aran lığa alıımı) olan gö1 an i ışıkta rahats 11 olur ve
bir yılJ 11a oJak/a nınaJa n )'ılJızl
bunun kanıtı nı şu örnek
<-çe
ve )'<'r)'i11llııll n
� c,01., ·�ı kl ı b
_
k uı u k hır s•·ııt gı\rüı ııll,ll bClyb i nc te görebilir iz: ışığa daya
tl'n g Tek nama­
dığı için hemen kap�rnır. Bu, �özbc ği m n, alı ş mı ş
·• \ünü gol h
biliyo na, nıc,,ı f,• ı gökyü zunc bJkars ak,
ko1...ı nH 11 1 gor nedr niyk• küçük göriıncn gökyü zü, � olduğu karan ir nc\ineni
untuJ1..·r lc ki.lr�ıJ a�tır tarafın a yıldı:t lar s crp i�t i her lıkla n Örü tU
ıldıgında, im.rn yü1u r i l m i� gibi görün ür. Yıld11l h erha ngi bir ne�neyı tan ıyab ıl ın ek ıçın buyu _ tüsunden
k ı t\U k h ı r kı,n1 gilıün o kad<ır ar ve birb i rl e nıe'li ve gölg
edeki ne\­ dJha iyi tutar � �c bi r ne-;ne in gu ru n
u

:
rine
.' , ırb"ırıne benıer
olan uzaklı k/arı, or:rnıı b.ıkını e a\ koya r. Ç �
1n ı doldu r ur ki, nen i n görünt üs ü n ü ;ılgılayıcı kıı-.ma ileteb i l me k için tam.ımen . unku go1.un_
f\ a r.ın lık h ir orı.u
ındnn göze, göky ü 7ü nde ol
n, yan i karan lık görü
ncrcc. ky'il' fark c<lilc karanlıkt ır s· kendısın in içi

:
d ğu şekil bütü n güc ü
t!(e veya
mcı. de görünü r. nü
kul la n ma sı n da n kayna klan ır. Aniden göze gdcn (Cğı için ul.ın ı�ı )ey

1 m z. 1şık bun un
y uıq·dl·n duyul nen n1 nc.. ck, a rac ı lı ğ ıyla ışık, karanlı
ktaki dığcr karanlık �vırt edilemeye
nesn _
eler g01 tarat
.u.ı ill'tıl mck zoru gözbebeği n i n büyü k kı1<>mını rahals11 eder. Bu, tanına

nd.1 olcJugtı için ba ş ka gözü alı�tığı ından goni\up
bir 1,:cbcp . tamamen terıo
du�u nulcn ıc.·z. l· g sağladığı karan lı k ortam a tamam en terstır. _� ı etkıve neden
ve
•ğ ar c,ozu. .
;
1..· r giız içind eki nokta uyum olarak belirgınlik
r b...·rr,ık o!Jn ve..· bi
'iyah,J hunu n ,c be Goıbebeği, . n dogal kara
nlığından farklı
tti r mek i �ter
bi gdnin bulun .
ve bulun
•ı.. ı n i n ha,·a k.ıd.ı Göz bcbcği , içine doğru yamı or t.ı mda k i k onum u n u deva m e , lup, buna
duğu kara n l ı k unur; ı.:c
_ buyldık
glın·v \a p�ı ıı ,,ıydaın bir
r t;.ıht.1 liıcri ndck ı yan ışığın artma"ıi ı oranın le gOrüntu!ı karıı-<tkidc bu­

':
bir dı.· lik gibi da kü ç ül ür. ı.inUn ızıni bıra
Gözbcbcği , gün ışığı Vl')'a
ışığın <llalnr nsı
J uğu konumu gö1c 1� ra � ve rm�hi zin deği�tire eı kır.
or.1 1 1 ında gen i şle r Göz bcbcg ini
li:terinc yansı)'an başka bir
.,
ı.,ıvı ile dolu ulu�u du
ğ ı ı ı d.1 k ı r m lık gürü
nur. 1'.ırl.ık ı�ıkt.t \'l'
J
r ; i ç i n e doğ r ıı bakıld
k ran/ı k ı .1 görü len nc1;n
ı
. n ddha gcn i�lcm i ş olduğu Ayrıca dencbılir kı, golge. .
dekı gOıc çarpan an ı

;. . .
ağr ı gözbcbcği n i n b �.rden b i rc k üçü lme .., i n de n ka
7amun ­ ış ıkla hiswd ile n
hu k.ıra nlıktJ h ırhi rı n da lard<1 göı, gürdü ğli lll."inc Göz ruhun penc
c k.ı rı�ı r. leri d ı h 1 ıyi tanır ve algılrır erc'>i olduğu
ba11 ku�lar gibi geceleri
. Bu, kediler ve . �n.ıklan ı r· bu kü. ZJ.m n kork r: o
için, ruh gozden
yok.c;.un kal maktan her
et k i n h.1 yvanla rda görülü çülmc de yalnı7Cil, gozun duya rl ı k ı�ı mları n ı n anı
nıeye m a r uı kalm a \ ! son u ' u gc rç.ek l e�i r
� dereceye kadar
göz bcbck lt•r i k a ra n lık ı 1
. L
r. Bu hayva n la rın tema\ ve sürtun­ � ki, iman korktugu
ellerıvle butun bır �ev gorunce

< ıürdl lğllm uı hl·r nc,nc


il • r i dereced e gen i şl e r ve ışıkta, duyuların merkezı
daralır . Göı, olan başa havat \eren
açık havada ve .1yc.lınl ık Bunu gözlem le mek İ"ıtiyof \anı1. karan lık koku veya lal k.ılbı. i�ıtme
gcll' yarısı gün bir ort�ınıda evlerin pencerelerin bir yere bakmakta alma duyuların ı
ortJ\111<1 görc daha büyük, in ard ı n ı, olan korum a.ya ,.ılı�maz
Duydugu korku
�.ıba h l q·ın de g u n orta\m aydınl ık olduğu halde karanl .
ık olar ı k görür. birini n göıbcb cğ ini n hüyiikl ügünü dikkatle göıleyin \Onuc unda butün gucuvle
a gilrc dah<t büyük gC>rlimır , sonra bir mum güzlerini kapatıp guz
kapak
, . nıakla yetin mez; l arını sık
Hunu n nt•dl·n i . gilz bd'll'g ı�ığı nı gö1ün önüne ge t i ri p birden göıe y�t klaşt ter') tarafa drinm�k
� ?
in i n gün ortasınd�ı günün ı rı n; gözbebeğinin bir eliyle güzlerinı
h crlM ngi bir d ıger elini korku du kapatırken
zama n ın a görl' ı,uk <lahJ an i den k üç ül d üğün ü göreb i l ı rs i n i . yduğu nesneye ka�ı
kü\ ü k olu�ud u r uzatarak bir koruma
nı olu�llırmaya çal kalka­
liayku �un gClıhebcg i Ününd eki nesneler pa rl.ı k l ı k ve ış ır
b üylıkl llgllnüıı hayv.ı nııı kendi buyllk lıul,ını klık bakım ından ne
lü kadar

v
çc� i tl iyse, göz bebcgi de o iilçüdc
L
ğunl' ı>ranı, i ıts<1n ı nk i ylc �
D oğa . görme o rganın :ı <lşırı ı�ık
kıy.ı ,1Jndı gınc.IJ ne kadar fark l ı boyu tla r alır. Ru durum
ı 1 göz beb cğ i n i kı.'ima , k.ıranl
.
foıkıysı; , g 'c.eleri da
giirl' o kadar t:ı ıt
Bütün nesnele ri ter' olarak gören gö1 bir
ı olur. Lğı:r giin o r t ;ı \ ı n
gorl· b ıl d i ği ı�ık da İll\ ına, ınü<ldet sonra bu görün·
da ıkıa i-.c Denilir kı kurdun gücü,
giıı be hc:g i k üı,. ü l nı ct"il' t ıpk ı bir kt·-,eni n ag111ıı .l\dr ıülcri alıkoymaya ba�lar. Bu \onuç �u �ckilde i nsan ın korkuı.iJn se..,mın
gibi .ıçnıa h cc.::c r i�i kJ,ıJın.mna. vol
o
hayku� hiçbir �C) g<>rcm kanıtlannu�tır: l �1ga
.
l't:; aynı �ckilı. k ncs­ w r ın i ş t ı r. a,an bakışından gdir
O .
nelrr gt•Lelı:rı, gundü ıı: Doğa burad .ı, ya ı.ı dığ ı yer çok f.ı7J,1 .ıydın lık o l u nc.ı gere{ırn bakan güz, ı � ığın bir kısmını •ll ı koyar l �
görl.· <lahJ bü yük g rlı n ığa baktıktan sonra göıdc
L i rl c r c gôre Yılanların padişahının, b,lk.ışı\·
pC'n<.:: L' rrsini yarı k a pa lJ n, yoğun p;ı rhı k l ıg ı n i1lcri k.1 lır. Gö1, bu kuvvetli la bi.itUn canlıları \'J\.unlJrından
)'il d.ı ka ra n lı k i n i nı..c çevres ı�ığın son izll· rin i ı.I�
ini daha iyi gö eJc1..ek gUce ')ah ip olduğu

D
rc bi l ııı ck i�in penccn•sini k.ıybe<lene kadar. öııcekı p.ırlak ıııga �ylenir.
ta nı .ı m cn a ı,.a n bi rı gib i ç:alı�ır. göre daha a2 parlak olan bir
oğa , ne ... Oe\'ekuş unun w ôrümceğin vumurt.ı.
Eğer goz ndcrin içeri\in dc bulund uğ u .ı n okta, kar.ınlıkta ımi� gibi görünür. l.ı.rın.ı b.tkarak onl.ırı çat
lazl.ı yakın dakı bır n,·,nc ydın l ık vcya k ara nl ı ğ ı n ölçü.,ii
\
r•· bakıyon,ı, t ıpkı burnu nun
u' u n u gornwyc.· ı,..ı lı �.ı
fü• göre lattıkları 'övlenir.
ı ın gibi. on u ı)·ı ,1 /gıl.ıy ı u ru r. ,
gözbcbcğini k ı cı ra k veya gcnı�lc:

n bir .ıd;. ll•rck "ılirckl i bir <lcnge olu�
ı bay k uş l a r ve cüce hayk
1' ıı ların gözle ri nde erkeklerin aşkını Çt:kc
O 'i
.1ın,ıı Dug;ı ... ek güı:U taşıdıkJarı
bıze g nd bır kural olar.ık Bu slireci kcdı, uzun k ul.1kl

yuzun uzunl u ğ una qil


, goı ve l ' nc ,lf<J\ın d.ıki
b ;tktı kt .11 1 'onr.ı gö1lerini11
u� ln r gibi göı -;üylenir.
ol ın 1 1 1101 1 duruı nund.
. \
nıt''i,ı fi.:nın cn .1/
O 'i
bebekl eri glln ort.ısın da küı-ll Güneşe wya b a�k •l bir ı�ıklı ııt..' 'i nc..'
k , gece ise ı·ok büyllk olnn )'l'
<
me yr eği ni oğ rct ır _ ı o t' n cn i ıı iyı gilrük
gö11cnıleyebi liri7. ll lı t lı n kar.1 lı
lıayvanlard.ı
.ıyvanl a n ııda, >uda ve havada
kapi.ltır,:-ı n ı z , bu ı�ığı gözünlııü n iç inde uıun bir süre daha ve .ıynı

buııik olu�um! Hangi y<tenek borlc brr Joga a nuluı etmeyi


ya�;
yan h<ı yva nlan.la ve..• k u�ktıM biçimde görmc..· yedevam e<lcrsini1 : bu, göıünü1ün içint' girnıiş olan
l'.I gcı.:c ;wa çıkan hayvan larda,
. ;;ıynı 'üre\" Fy
gcçc rlicl i r görüntiilain bir i�arl.'tid ir. )'
'<lğlayabili r? 1'üçücük bir hacmin, kainatın bütun g(ırüntulerını

ik ı .ı ı.ı. yol u n orta en nıuın ı�ı H<tngi Jil bu bu�'uk m

:
Bfrbırmr paralel iki yol Aynı d e n eyi ins.ın i k ya pm
u ıeri n d ı.· koşm ttktJ ol,m a k ist�rsc niz, kı�cı mesafrc..l taşıy.1cJğmu kim in.1nırdı? liı nın !<ılrla.rını
ların il.-ridt• bu lu ı.ıt ı k la r ı. 'i )"
ından baluld ığınd a, at gı tutanık ve ı�ığı yavaşça � �
o iıı"nna doA: r ı ı ya k hı �tıra \Özebilc... t>k? KuşkusuL hiçbirı. lns.ının Ô lt>mı_ n ı Llahı varlıkları JU
Bunu n ebeb i, aıJarı n güz
ra k , ondnn ı�ığa
�ünmr)'e vön len di n n Şl"' <l� i�te budur.
11lcnı ıııi oluıu r
bakın. O 1anınn
dog n ı bakma sını it.ııcyin
'l
e ula�a n gOrün tük·ri nin vt· si'.! <le nıı un gözbcbcğinc
goıh d cg i )"Ü. gii r<Tek >i n i1 ki ışık y.ıklaş tıkç.ı
ın me rk ez i ne doğru giiıbclll'ğ i k iiç ii l i i r.
harckt•f <'ltnt·,idır.
V. Ç alı şrnal ar v e
E skizler
Ressamın zihni , her zaman yansıttığı
nesnenin rengini alan ve içi tümüyle
görüntül erle dolmuş bir ayna gib i olmalı dır.
...

'

·fj .
'· �
• 'ı
J
r' �1 .

-'
[l]

ili
B ı r �ey içmekte olan bin, .
. bardagını verine kovm uş ve başını kon�-
. ' durumda.
macıra çevirmi'
. p��maklarını bük
nıü'' .bir. baıkası, mı bakııl.mnı

�; ş ın
iki dinın
' ı;emıvor. Bır di•er'' eli. erını açn11ı, a-·uç içl<nnı ost ;a .
nınd·ak ıne

'> "'::. ko
g
Oın ılarını yukarı kald un ı.l • a ımd.ı aşk lık ifaJe,i " rnıor.

::
d• "" ,., : j d<>nınü�, ;
� g
\ ıne bir başkası da
::;ru• '" "" " •dm

�- •.""'l �
b r eli
'"'"00'· O

sa a �;
n
adaıuıa dogrn J
b_ıçak. Jiğer eli de yarıva ka 'omtııı u
olduğu tutunır l - ,
n
k

rınden ;
biri de, elinde b çakl: onup ma d ki bir bi.mJağı dl'viri., .
/ames the Gn•ater {Bilyük Yakup) Simon
Maıthew (M Philip (Fi/ip
atta)
us)

121
Biri. elını ma>anın üzerine koımuş. bakıyor. Bir diğen ağ­
zından nefesini ü11üyor. Biri eliyle gozlerme gOlge yap.ı.r.ik.

l
konuşmacıya doğru eğiliyor. Bır diğeri İ$e One egılemn gemı�

I/
ne doğru çekiliyor ve konuşmacıvı duvar ile öne eğilen .ıdam
arasından göruyor.

(!)
Bnrtlıolomew
Aııdrew Plıilip (Pilipus)
(Bartlıo/111eo)
(Aı ıdreıu)
., ·<r
c .

" ...
&. � �
l �t

t J-_.:;).,
. .

.... :,
' ·ı

.
a <
<;:" .;J �

·a�
--9 �--=;:--
(.
__.:ii.A
( -+ -(f J
'"*

+
.5

..
�·ah�llli.WU" w l-. 1..i:dt'r ltt
\
1

')·\ �J.'
\�
.
.
..
..
...

\
\
\

2 fJıfJl jf\. WI. l'I SAl\A'f'


1. 1
. 1. ·.

' "

ı'
"

l:.,.�iıl�·r l l""
b I·' rtTif\. \KIL 1 E SAN \T ({uh�uudm:vt·
-----·----·�

l•.S'rt ı İK. .\1\11, w


liA\'AI'
.ttf'" Qt"'"�I" �� " ·. ı\J, ı·

'f,J l
·

':twrı, 11N11Jtrr
-
rw ı ·� .,
. ,
frt ""'f 1'//\ ! •( ..... 'ıftt "'•t iT I
f t4

1 ""- \)\JJ il 'l\ \1

t,..alı..nınlrtr lr • Lııkr 1:!1


ı·
1

122 IXlrTİI\. \Kii l'l S\"<H


lal

JJJ
7.n•k w An yapışık ıki:kr
jlff liri" duruyur gtbidı rla,
gibidir, lnri olmadan digeri
çiink.ü birbirlerine karşıtt
olamaz ve smık.i
trlar. fal
kin kaynağ ının emek ve acı olma-.
zevkin çeşilli biçimleridır. llu
gibi, acının kaynağ ı da kötücül ��tii düşihıcc, )'CJ l\ıskançlık ya da Ncmkörliiktiir. l•I
nedenle burada 'ağ elde tutulan
işe
Kıl. ultın yarama1 ve zayıf kargıyla temsil
edilmiştir. Açtığı yaralar 1ehirlid
Jhl ir.
Toskana'da boş hayallerin burada
n geldiğinı, hayalın büyük
bir kıs
Zeı•k aldığımı bır �ı·ym ınının bumda harc.ındığını
ıırlı..mmda Ked<.'r vr Pi�m anlatmak için bunlar yatakla
an/ılı.. oldu,�unu ra destek
bılmelwnı: olarak kuUanı lır. Değerlı zam.rn
/el
ın önemli bir bölüm ü. yani zihnin
lam kapasiteyle çalıştığı,
vü<ud un yeni işlere başlam
aya hazır olduğu
Burada U\'k, Adyla \abalı 'aatleri burada 7tyan
hırlikıc )'Jll>ılılmakta<lı edilir. Birçok boş ıevkin
r. Biri <ligerinden hiçbi yaşandığı yer de
zaman arrıl.tJJJa}'acağı r bur.1\ldır; hem imkan "'
ı�ırı onl.ı rı iluımiş gihı şeyleri hayal eden 1ihin, hem
güstcrmcl< gcn:kir de genellikle
Sırt •ırtad ırlar ıunku hayaııaki başarn11lıkla
hırbırlm nc 11ltırlar. r.ı yol açan zevklen tadan
Aynı bedende birbirle vucutla. Bu >ebep­
t('nıdl' ,,ıhıptirlc.:r. 1.:v
rinın kartıtı olarak lerle kamış, onlara de.,ıek
buJun url.ır, çLinkU a)'nı olarak tutulmaktadır.
�:
:��:;�
dem ortaya çıkar çıknıaz, oııa ıaldınııak içııı k15ka nçlı_k

=:�:�
doğa., gol­

. ;;:Y:
olamayacağı gıbı, Kıskançlık
gesiz bir neme ıçermeyen bır so,/erını ''"

�ö�yüzüne doğru küçümseyici_ bir lı�reketiyle


Erdem de "'.''" vı"udu11dan

la\
olmaz. ı : pek çol ıımı

a
ck )'a)ılma/ı
.ayı} ve bııkm �"
tarafınd goru11nıeli. Kalbı
, r olmalı_ Ok
zehırlı bır yılan
bır .
- k_ ılıjla .'{Osten ııa::ıjcsı goren
Kıskançlık, elin
çünkü gucımu. �anrıya karşı kullanabılseydı kullanırdı. de-r_ ırır U:::woıd..: /e,ıpar
dıllemı bwlı.mıfogu
.
göste­ lnıcfi, çımku �
ıklıkl.ı onlarla s ld
ısı olnıalı ç
lık Ye aldatma ıfc o/1Jur
rilmeli;
bir maske ıle k��lamalı'. za_(er \'e
unku bu yarllt
�crçeğın onu n için
'. Yüzü ık, aslanı kıskanç
muştur. E:lın
belli belirsiz .
dı: Çiçekler. akrep
ler, kurba�alar
Liksm
sırtın.1 bin miş
_ l�rfo dolu bır ve hışkıı uhirlı
dirici olduğunu gdstermek ıçı " bı r gozu palm �ye dalı veya ıeytın )'a ratık


va::o, ölürn ım

lt�m ��;�J:�
� '<•·t><f fal
_ dalı olmalı, çwıku lti\·l:ıır ımıarı
asla yorulmaz. Ölımıu
olnıeye,
ile ve kulağı defne
veya mersın ağnwrnı dalı ıfe ı Kıs arıçlık,

oltlurucu olan çeşitli


" ' / lı yaralamnış _vonetmektcn
olmalı _
ve hepsı de _ lli:gm /cnıdı

lhl
silahları olnıalı

"""'li')"�
, ) ..; ..,� .. "'""',"1 )
• nrftr4•,,.� >ı .,,, "'"''�{

idi

(el
(5(

ısı
Gerçek Guııeş.
Ateş bütün snjsaıa/nrı yok
eden gerçeğin, görüntü ve
temsilcisi olarak
Ytılmı 1'1r maske. sunulabilir,· çünkü aydınlıktır
ve her şeyin özünü ııe rıyrrntt
larım gizle­

lbl
yen karaıılığı kovalar.

/\.fusurniyct
Gerçek
Kötülük. Ateş bütün safsataları -yani
aldatnıacayı- yo/.: ederek
mı.
yalmzcn gerçL'ği
korur; yani alt
Ateş suhtdigi -yaıı
ı .<afsatllyı - yok eder, karanlığı koval Gerçek gizlenemez. iki yüz/ül
urJuyu pkanr. ayaraA gerçeğı önünde gerçeği gizlem
iik boşımarilr. En büyük
yargtlnyıcmm
emn hiçbir yararı olama
z. {el
{aj

ş('y
Yalan, maske takar. Gü11eş
i11 rılt111da lıiçbir saklanamaz. Ateş,
gerçeği temsil eder, çünkü
but ün yalan ve MI/sata/a
y
n yok edt�r: maske

idi
yalım ve gerçeği giz/e
eı ı mlıtdikler irindir.

12" 1 N IU IJ.. U\11 il


S\\ IJ
u• I l.i hr il..
hJcJğı ulrnıı�• a n hJp'anl.ır ical
,.,
f\olu
kol
e deme1"ni ı· h
er hayvan ı n

eıııgırııı
bacakları e J11rıd an bır b ka\lnınlu , , .
ve
•) n' ben1cr. Ke
lıaı.ı ;

� �;
. l o
hJyvanın d gaf gorünm
.
. .
11 11 dıyd inı

��: �oynuııu
kı hır (.a nav.ı r of,un
..
'ku"""
. k
J)t , goLl<n nı
'"' ... ' ırpın
d ın go lcrı,
. ın�k.... �· " lnını"'""
ı
'"� 1 nı, ı·aııak
ula kJ
an ·· "'' ·
,.:P��'ıozurı
bir a,f ı
yanak] .
arın ı \'a)lı b ·

ıı '"11111.
bır kap unıbağJnın
bn)TIU gihı
ısı
ş nde kolaylıkla ver edec�gı
Acayip suratlar zih '. • . için
onlarla ilgili bır e } "orlemcyeı;egım.
Kı sım il

G ö z l e ml er
o ) ()

v e D ü ze n
R ı , a a
öne ; ans' n d h bü yü k b i r evrenın mikroko zmosu olarak ele aldığı insan k.ıvramuı
ın kap,amıoldukçagcniştı. insan \ÜCU·
.
du ile çevremızdekı dul)>a arasınd,ı kı benzerbkl erın arayışı, Rone>ans düşünürlerini, günümuz okurlarına
ç
nıadan ok şıırsel bır duş gıbı gelecek paralellıklerı 1..-u rma çabasına röneltmiştı.
_ . biliınsd sorgula

la l
Leonardo'nun, in>ana özgü o n a rı nd.ın e,·rensel olanlara kadar çok çeşitli yapılar üzerıne yaptığı kap;amlı çalışmaları,
bu
yakla ş ı mı n tipik örneğidir. Bu bölumün ilk kon u başlığı olan Anatomi" ister iman veya hayvan anatomisı arasındaki. i<ter
,·ücudun işleyişi ile t op s
l um a l katmanlar arasındakiler olsun, Leonardo'nun benzerlik ve ilişkilere duvduğu haıTanlık ve
me­
rakı gösterir. İnsan anatomisi, leonardo'nun diğer gözlemlerine de karnak olan bir temel oluşturmuştu. Denepd yöntcm­
a
lerın o n yla nmad ı ğ ı b i r dönemde l con.ırdo oto psiler vaparak w vücudu parçalara aıırıp incdeverek bu alanJa bir oncıi ol
ş
mu tu, çünkü ınsan bedenini doğru çizeb i lm ek için önce bedenin aJt,-.ıpısını ve bedenin işleme ılkelerinı anlamak gerektıgi·
nııı fa rkı ndayd ı .

Leonardo daha sonra insanın yakın çeuesini ıncelenıeyebaşladı. "Botanik ve Peynj" çevre konusundakı, cizellikle Je Çe\renın
ö e
re;imle bağlantısı konu.unda.ki g z l m le r i ni ortaya koyar "Cografya" bölümünde yerkuredekı vapıları, okpnuslarla kanı.
ş r a
toprakla eti k a r ı laş tı a r k bunları an,1tonıik terımlerle ıfade etmeye çalışır. Bu bolwn ltalya ve başka ülkelenn çeııtlı
bolgde­

a
riııi kap s yan çok incelikli haritalarla Leon.ırdo'nun haritacılık becerilerini, ayrıca nehırler ve kara.lal
oluşumlarla ılgılı ve ın

nıında k i gö1leınlerini de ortara koyar.


şaat mülı e n d islıği ka p>a

"Doğa Bilimleri ve Astronomi" bölüm ü nd e yse Leonar do· nun doymak b'I
ı g\lrcbıliriz Bu bolüm kuv·
. merakının sınırların
unuyu e1e 1a
ı ma
.
·
.
. ·) e ilgı.1.ı son derece<
vet ve hareketle ilgili ,w rıntılı ta r tı şın aJ. ı rdan. gök nesnelerıı . ·; ngörülü fikirlere kadar bırçok k
a

rak, Rö nesa ns düşüne� sistemini n bağlant ılara dayal ı temelinin mantıksal sınırlarını da ortaya koyar.
VI . Anatomi
Sinirler kaslarla birlikte, askerlerin
komutanlarına hizmet ettiği gibi kirişlere ;
kirişler komutanların generallerine
hizmet ettiği gibi duyulara ;
duyular da generalin hükümdara
hizrnet ettiği gibi ruha hizmet ederler.

[il

• • \C'
J.ıh.ı -.onra. d.l. rc:tt' nma.bıle •
altına d.t gireı.:ek 'ltkilJe beyni�
[i l

..inırlerın geldıgi he�·ni kuru
..·.ın ok,Lpital kemıgı -.J.r.ır
vardl .
Be� t�mc�i iç, be� tanı:'i dış olm.1k i.11crc b.ı�ın on bölgöı
Oeynı
Dı�takiler saç, <lcrı, kaslar, fasdJ" ve k.ıfJt�\'>l; içtekiler ise
saran dura mater \'l' pia mJter. • • Pia m.ıter \'e dura mater
dwlıırlwn <Jl�twJu u ,
beynın

topt.tJ
nu�bılr � ı•nıurg.ılıı J.ı.rd.ı .ıı.ır w
IJ1,du J..:,!\ w organları s.ıır.ın.1arM b.ıgJl1Lu. (.;.n.l {\ il
• • • rdı:

•· pı<I m.ucr: Beyni s..ır.ı.n dı� \'e ıç z.ırl.ır {ç..n.)


"...... '·
G6zU:Atl.lll \l llf/J
<>
Res,a mın. insan beden
inin iç yapıl.ırını <>
doğasını İ)i bilen bir 121
bilmesi gereklidir_
bağların ve kirişl erin, Ka.ı,la rın, Kasın başlangıç noktasının
neresi olduğundan emin
ressam, bir uzva hareket
Nefes almanın, kalp hareketlerinin, ku.s�ı� nın besinl
kaıan dırırken o harek olmak ıçin,
eti sağlaran ka; kasın çıktığı kas kirişini ve
kirişl erinin kaç tane kemik üzerinde tutunduğu
kışının, bağtrsakları boşaltmanın neden � uzerın
leri olduğunu, hangi \'e hangi­ bağla rı, kas
ı '. erin mideden çı­
kasın genişleyerek hareket ettirecek şekilde çekmek
kirişin kasılmasını gerektiği hatırlanmalı e.
ğını, hangi kirişlerin sağladı­ dır.
kıkırdağın en ince Öncelikle. keten ipliklere benzey Bagırsaklardaki atıkların hareketi Uzerine.
kısmına doğru geniş en ince kasların göster
o kası çenelediğini leyerek i mini
ve desteklediğini bilir. yapmadıkça kasların konum Yutma, öksiirnıe, esneme, hapşırma, uzuvların
Böı•lece, çizdiği figür larını, başlangıç ve bitiş uyunıasınn ı nede-
farklı duruşlarına göre lerin noktalarını
yansıtırken hepsini karıştırırsını
belirginJeşen çeşitli
kasları değişik biçim z; ancak bu şekilde doğan
ın onları
ni üzerıne.
le süreklı olarak göste leriy­ yerleştirdiği gibi, birini diğerin
rebilir ve pek çok re.sa in üzerine koyarak çizebil Uzuvlarda duyu kaybı üzerine.
mın raptığı gibi kolun ir ve hang
sırtın , göğsün ve bacak , uzva hizmet ettikJerini tanıınla i Gıdıklanma üzerine.
Jarın farklı hareketle yabilirsiniz.
rinde aynı görünümü
sergilemez. \'e bunla Hastalığı nedeniyle çok zayıfla Cinsel arzular ve vücudun diger arzularının,
r ufak hatalar olara mış ve kasları da ince
k görülemez. birer zara idrar yapma ve vü­
dönüşecek ölçüde çökmü�
<>
olan bir adamı n derisin i cudım diğer tüm doğal salgılarının nedeni üzerine.
kaldırdığımda
kas kfrişlerinin kaslara dahil
olmak yerine geniş bir zarda
On bir temel doku vardı ğını, kemiklerin deri ile kaplan sonlan dı­
r: kıkırdak. kemikler, dığı yerde doğal ölçüle rinin
sinirler, toplardamar­ çok altın­
lar, atardamarlar, fascia da olduğunu gördüm.
, bağ ,.e kirişler, deri,
kas ,.e yağ.

-<.> -<.>
Şişmanladığımız zama Beslenmekte olan bir beden
n hangi kasların kavbo sürekli olarak ölmekte
lduğu, zaıoOaclığımız ve yenilenmekte­
zama n hangi kasların dir; çünkü besin sadece
göründüğü tanımlanm önceki besinlerin tüken
alı. diği yerlere girebilir,
Şişman bir insan ın vücu buralarda besin yoksa
dundaki en çukur kıSJm hayat da yoktur. Eğer
ların, zayıfladı­ tükenen besinlerin
ğında şişkınleştiği kayd rine besin sağlamazsan ye­
edilmeli. ız hayat, gücün ü kaybe
der; eğer beslenmeyi
Kasların birbirinden keserseniz tümüyle yok
arrıldığı \•e birbiriyle olur.
birleştiği yerlerin ke­
sitleri çizilm eli. Ancak eğer yok olanı
günlü k olarak yerine
koyarsanız hayat,
harcandığı oranda yenile
<>
nir; tıpkı kandil alevin
in yağının sağladığı
besinJe beslenmesi gibi.
Yukarıda alevin ne kadar
ı tükeniyorsa, aşa­
İki kasın, iki ayrı uzvu ğıdan hızla gelen deste
çalıştırdıkları halde kle o kadarı sürekli yenil
birleşik olmaları, sık enir ve parlak ışığı
rastlanan bir duru mdur da ölürnJe birlikte loş
; eğer kaslardan bir tanes bir duma na dönüşür.
i incinmeye bağlı Duman sürekli olduk
olarak güçsüzleşmişse bu ölüm de sürekli bir ça
diğer kas onun görev ölümdür. Dum anın sürek
ini üstlenir. liliği, beslenmenin
sürekliliği oranındad
ır. Aynı anda alevin
tamamı hem ölür hem
kendi besin inin yukar de
ı yöndeki hareketiyle
yeniden doğar.

121
[3)

/3/

·•N�tj.
Çizdiğim iman vücudu resmi, \"Ücudu kar�ınızda gerçek bir irnıan sınıların di k kat le çıkarıldığı üç çizim yapılmalıdır. Üç tane dokular

varrnışça\ına açık ve belirgin kılacaktır; insan \'Ücudunun anatomik için, üç tane kiriş, kas ve bağlar için, üç tane de kemiklerin anatomi · ,,,.q,.
olar.ı.� bütiın parçal annı bilmek isten.en iz -;izin, daha doğrusu gö- si için yap ı l m al ı; kemiklerden hangilerinin oyuk yapılı, hangilerinin " ,.. ı ,1ı. ' n...ı
t ,.. . .. .. 'fl ...l
1ünuzun, vücudu yukarıdan, aşağıdan, ranlardan, incele yerek, sağa ilikli, hangileri n i n süngerimsi yapıda, hangilerinin çeperinin kalın, .! ;..ı ..... .l'• .r \
sola çevırip bütün uzuvların yapmnı araştırarak görme\İ gerekir; bu hangilerinin ince olduğunu göstermek için kemikler testereyle kesil­
ı n . "' "ıııt<
ı•kildc, ı·ücudu algılamam11 için doğal anatomı reterlı olur. melidir. Bu koşulların hepsi bazen tek b i r kemikte bulunabilir, bazı
r,ı.t�,) Jın1Hıtf ,
,., .,) •ıfll'd1 "'
. ·,)�
Bununla hırlikte, dokuların atar ve toplardamarl arla, 'ıinirlerle, kemiklerde de hiçbiri bulunmaz.
kırişlerle ka...larla, kemikJerle ve \'Ücudun her bölge5ine rengini ve­ Sahip oldukları rahim ve fetmun getirdiği gizem dolayı; ıy l a ka­
ren kanla bırle;me>inden doğan karma)ıklıga bağlı olarak, bu kadar
dın için de üç tane çizim yapılınalıdır. Böylelikle insan vücudunun
bilgınin si1ın için yeterli olmavacağ:ını da ka\·ramalısın11_ Bu
kanı bütün parçalarını, uç farklı noktadan gö;teren çizimlerimle öğre­
taııyan damarlar küçük olmaları >eb•bıvle ayırt edilemezler.
Doku· nebileceksiniz. Arka tarafından gelen damarları, kasları, kirişleriyle
ların içindeki parçalar incelenirken dokuların
bütün lüğü kaçınılma1 bir organı önden gördükten ı.;onra, aynı organ size arka veya yan
cepheden de gösterı le cekt ır. Bilmek istediğiniz her şeyi tümüyle elde
olar.ık bozulur- üzerine kan bula�an saydam
k.m nedenıyle renk.len benzer hale gelmı�
madde, altında kalan ve
kı.sımları tanımanı7_a iıin
vcrnıu Bu nedenle bir parça hakkınd edene kadar, o uzvu elinize alıp çevirerek değişik yönlerinden inceli
a her şeyi bılnıek, bır diğer ine
yormuş gibi hi.,edeceksiniz. Aynı şekilde önünüze kol ve baca k.luı n
da farklı açı la rdan bakılarak yapılıııış üç veya dört çi1imi konacak .
.ıarar vermeden ınıkan511laşır.
O uman daha fazla anatomi çizimi
Böylelikle insan vücudu hakkında ulaşmak istediğini? bi lgiye tam ve
yapmak gerekebilir. Atar ve
toplardamarlar hakkında tam
bilgi verebilmek ıçin diğer bütün
kı- doğru biçimde ulaşmış olacaks ınız.

ı:ıa f,lt/1 1 \11 1 11 il IJl/I \


f4)

a m çizg sinin, c b
çizgisi ile ke
nokta butün duyula siştığ;
tadır; r 11 çizgisinin
rın birleştiğ
i nok,.
h f ile kesişt
iği
{aJ
yerde kafatasın m eksen
i vardır.

Bu yarım kafa içten


gösterildiğin
aynı yöne dönük dur de,
an bir ikin
de dış kısmı gösterece cisinin
k şekilde çiz
sine dikkat edilm elidir ilme.
ki, bütün da
iyi kavranabilsin. ha
fbj
ısı
Soğanı boylamasına iki'ye
bölerseniz
soğanın merkezi etr
afındaki lıalka
meydana getiren büt ları
ün tabakaları
ve
laf
kabukları görebilirsi
niz.

Aynı şekilde bir insanın


kafasın ı or­
tasından aşağıya doğru
keserseniz,
karşılaşacağınız tabakalar
sırasıyla
saçları, daha sonra derisi,
kaslarm
oluşturduğu et tabakası
ve perikmni­
um (kafa tasım çevreleyen
zar), daha
sonra kranium (kafatas
ımn, beyni
çevreleyen kısm ı), dura
mater, pia
nıater ve içindeki beyin,
sonra tekrar
pia mater, dura mater,
rete mirabife
ve bütün bunların kökün
deki kemik
fbl
olur.
f b}

[6)

161
Her kası iılçerek, iş/evlerini, nasıl çalıştıklarını ve hareketı. sag·1ayanm Ônce s1rttaki omurgayı çizip; daha sonra kaslarla onu aşama aşama
ne olduğunu inceleyin. lal kaplamak, her kas111 içine sinirleri. atar ve toplardamar/an yerleştır­
mek; ayrıca hangi omurlara bağla11nıış olduğ11nıı göstermek gerekir;
fıangı. kısımlarmm, hangi kemikfcrm ve diğer organların bu kaslnrla
ıemas ettiği de gösıerılmclidir. ( b}

\nntomi ı-ı:�

141 CO/I 1 \11.J it \1 IJ( /I'\


r ı
ll<>ı·uııdal.ı
lın bir '"'
11111, 1..,'-' Vilt'tf,r,
""'"' <'lrajı
ııda, kirışlc
r/c k<ııdi.1 ısı
11ıc ba�/ı o/1111
oıı
lal
• Omu zlardon,
Oıı,. />ıış 1 i:ılı
kürek keın iğı
nden ve göğü' kafe;
ka,lar kol un inden başlaya
ııcdcn, <>m omu zdan dir;eğe n büt ün
ni '"C
ıırgan111 ho) bdar olan k1'nıın

lım·,·ı., lım "'-�l


lıArc bır gcıııı 'Ulıdaki böl lorlar. Omuz ve ın hareketı
dir,��iııin ımııi kıri;lcrı dinek arasın dan
bııg/arı gıbi y/e bir­ başlayan bütün kaslar
göstcrilmdı, ve el ara\J nda kol
a)'mı kıri;le ba,ı dn/ı,ı son ki k1'nıının hareketin un di "e
r/c bır/ikre m, ona i sağlorlar. Dirsek k
gosrerilm
!hl
başl ayan bütün ve el arasın
c!ı. ka,lar i>e elın hareketini dan
yan bi.itün kaslJ sağlarlar. Boyun
n ı·c b başı r ba.ş ve omuzların dan başla
ılı!. lu taıı kas hareketini sağlarlar.
lardır: köpr
ma<111a kasl ı« ıik kemiğ
f9J
arla pııb,,,. inden başlayıp
bagla ıımı , ııwnla ­
b kasla rı da
l<I
Ö)'/c.
lkino çı:i Eğer bir insan kollanıı
mde lıoyıııı k ı yanlara açmış ayakta
asla mıa har duruyorsa el
,,,,,,. •'e lını eketi ve hissi arasında iki kemik, ve dirsek
ıgileri olduğıı vcrcıı suıirleri kol, avuç içi toprağa
n kaç döndüğünde, g
gösterilmeli. dönmüş haline göre ökyüıüne
idi
daha kısadır. Bunun
sebebi. avuç içi
döndüğü zama n, bu topr ağa
ıı ılç knsı n, iki kemiğin kesişip üstüs
yani karşılık te binmesidir,
lı ıiç çift kasm di rseğin sağ tarafından öyle ki
Böylelikle bov bağlı oldıığu çıkan kemik, avuç içinin
ım kın/maya boyım omurudur. sol tarafına
kt<•şı konııım ilerler ve dirseğin sol doğru
ki
uş olıır. tarafından çıkan kemik
de avuç içinin
Ev araştırmacı! Bed
fında sonla nır. sağ tara.
eııimi:/e ilgil Kol otuz kemik parça.!>ından
i bu bllgıleri oluşur; bunlardan üç
ddc clmck seni ba,ka bırisinm ölıim tanesi kol da,
ıi:nıesin, nksme üyle yirmi yedi tanesi de eldedi
l'iıratıcı zekayı r.
bir algı ıle doıı bıı derece mük
atımş olm ası sem emmel

ffl
seı'indırsin.

<>
Solunum ıçın
gereklı olan hav
ayı dışarı verdiği
bir m ik tar hava zaman bile akciğer
ile dolu dur; temiz
hava alınd ığı zaman
larına baskı uygu göğsün yan­
lanı r, göğüs kafesi
biraz genişler ve dışarı
çıkar. Nefes alırken doğru
el göğüs üzerine
kon ursa göğüs kafesinin
leyip küçü lmesi geniş­
görü lebil ir ve hiss
edilebilir. Derin bir
etki daha da artar iç çekmeyle bu

İçeriye a�m miktarda


hava dolm ası ve derin
nefes alınm ası duru
mun da, akciğ eri sonla ·
ndıra n zarın yırtı lıp
parç alanm asını önlem
için, doğa bu gücü ek
zarda değil de, kabu
rga kemi klerin de hıssed
şekilde düze nlem iştir ilecek

u lf

-"''h ·- �.-.1
!.<lf,,, ·N'
�"'\�..�J!ll

f 8J

(,fl/l.1 \11 1 it "' 1)(


/1 \
:� 1
t
/ t oJ
biten kaslar ın >ayısı tespıt
edilm eli. Bu şekild e her
bir kolun veya ba
cağın ayrınt ıları, özellik
le de bazı kaslar ın ayrışa
rak birden fazla kiriş
ortaya çıkard ığı durum
lar tanım lanab ilir.
Dört bacağın çizim i aynı
kiiğıt üzerinde olmal ıdır
ki, farklı açılar­
dan kaslar ın po1isyonları
anlaşı labilsi n ve tcınına
bilsin.

<>

/ JOJ
Ayak parma kların ı aşağı
doğru büken kirişle rin
/ l <Jl
başlangıç noktası
ayak tabanı ndakı kas/ardadır.
Ancak ayak parma klarını
yukarı kaldı­
Bacagın hareket eınıe ran kirişle rin başlangıç noktas
'1ni saglayan birinc il ı, ba71Ja rının yazdığı gibi
etkenler, U )'luğunkın uyluğun dış
tama men farkl ıdır ve den tarafında değil, ayağın üst
gucü sağlayan da budu kı\mın dadır Bunu kc,in
r . olarak anL..ımak
Baca k kemikleri üzerı i.stiyorsan17 ellerin izle uyfuğu
ndeki çalışı na tama mlan nu1u dizin biraı üzerinden
dıkta n sonra kavrayın ve
kemi klerin sayıs ı kayd ayak parma klarını zı yukarı
edilm eli; kirişl er için kaldırı n. Göreccksini1 ki
de aynı şey yapıl malı uylugunuıdaki
ve kasla r, bagla r, atar dokular, kiriş ve ka,/arda
\'C topla rdam
arlar için de. �onra denm hıç hareket göstermeyec
elı ki, ektır.
uyluk ta şu kadar, bacak
ta şu kadar, ayakta şu
<>
kada r ve ayak parm
ların da şu kada r kemı ak­
k ,·ar. Daha sonra kemi
klerden başla yıp yine
kemı klord e biten kasla Ayak bawar mağını n altında
rın sayı;ı, kemiklerd kı ikı kemikl e ber.ıbcr, ayakta kemik­
e başla yıp başka bir ki
ka,ta lerin sayısı yirmi yedid
ir.

6 Gfızı Dil l'lı H. ııfzı �

�utıınmi ı-r
/il)
111sa11 ile a t ve
diğer hayvanlar
arasındakifarklı
n ot di4üyorıı lığı göstermek içi11
nı. ilk önce kemi bir Gece avlanan hayv
l rnn
klerle başlayaca anların gözle rinde,
ri,ılerc bağlı olm ğım. Daha sonra örneğin gece kuş a
aksızm kemikle da ki­ büyüğü olan boy ı ı en
rden uıaya11 ve ayw nuzlu baykuşta görü
lerde so11 bulan şekilde bu kemik­ ş o kadar kuvvetli
kasları, ve sonra kara nlık olarak isiml dir ki, (bız inı
da bir ucunda tek endi rdiği miz) en h
kas/an ele alac bir kirişle başlayan afıf gece ışığ ında
ağım. öğlen güneş ışığı bile, bizinı
{•/
ndaki görüşümüzden
(ki bu h ayva nlar o
karanlık deliklerde zaman
ıııı
saklanm ış olurlar)
çok daha ayrı ntılı
rürler; g ündüz güneş biçi mde gö­
ışığı nda açık havaya
insan ın yürüyüşü çıkmak zoru nda
dört ayaklı hayva da, gözbe beklerini kalı rlarsa
nların yür üyüşü yle öyle kısarlar ki, gözle
dedir. Bir atın yürü aynı şekil­ rine giren ışıkla
rken ayaklarını görüşleri de azalır. bırlikte,
çapraz kullanm ası
yürü rken ellerini gibi, in.an da
ve ayaklarını çapraz

olarak kullanır;
rürken '3ğ ayağını yani eğer yü­
ileri atıyorsa, onunla
birlikte sol kolunu
ya da bunun ter<i ıleri atar; Hayvan vücu du ile
n i yapar.
karşıl aştırıl dığı nda,
insan vüc udun daki
duyu

organlarının çok
daha yetersiz ve basit
olduğunu görd üm.
vücudu hayvanla insan
l rı
rdaki ne göre daha
Bütün hayva nların
kaynağının azlığına
gözbe bekleri, güneş
ışığı nın veya başk
a bir ışık
alabi lmek için dah a az kapas iteye
basit algılayıcılara ve
sahiptir. Aslan ailesi
duyu a

veya çokl uğuna koku duyusunun, üyelerinde


göre genişler veya beyin madd esinin
cak kuşlarda, özell daralır. An­ bir bölü müyle bağlantılı


ikle gece kuşl arında, ğunu görd üm. Koku oldu­
, bu duyuyu kabul [ 1 31

sıvı ı.çm. de bulımdugu


örneğin boynuzlu
.
veya baykuş türle bayk uş etmek için geniş birer h
.. . . yapar. yargı
Ruh, rargının gorevını , Ja '>Jg·Juvu. denilen ve bütün du-
rinin bir tanesinde oluşturan burun azne
delikl erin den ve çok Bu bebcği,ı durnmıma gelince, sürekli olarak

c
, bu değişim çok sayıda kıkzrd ağımsı
Bu hayvanlarda daha fazla dır.
yuların buluştuğu yerdedır.
gözbebeği her zaman için den geçerek kesecik
yuva rlak biçim ini beyine ulaşır. için kalbi atmamaktıı ve ı fes almıımaktad
ı
neredey>e bütün gözü koruyarak ır. Eğer nefes �lsııydı :;.;.�:
kaplayacak şekilde Aslan aile., inde gözle lurdu. Nefes alması da gerekmez, çimku lıayatı
genişler veya bir r, yuvalarından dolay amıesındt:n alır,

ruhunu; bu da onceş ���m::�:


" kadar küçülebilir. darı tane­ ı başın büyük bir kıs­
<>
mını kaplarlar ve

bıı caıı/ıyı da besler. Tek bir rııh iki lıcderıı de yoııchr. Ar.:ıılıır. ko� �'
görme sinirleri beyin siniıı lıayatı ve bcsi11i)'lı· beslcııır. Bu besin. annenin
ı·iicııdımıııı dı.�".
Kaplanlar, leop
arlar, panterler, dir; anca k insanda
le doğrudan iletişim halin
de­
a
kısımlarım yaııi ellerıni, uy11 kl rıııı ve diğer ızuvlıırını beslediğı gı/ [DoğaJ, [çocuğu ! olu tu n .. . ı. h koyar .,..1ni .ınnenin
.

can ı).' � �r. gobekbağı


bunun tersi söz konu ·
:::� �:t ;s��ku;ar, ��m.ınla da
vaşaklar, kediler ve sudu r. Göz yuvaları başın ı
han•anları da kaps benzeri diğer
ayan Aslan ailesi sadece küçük bir kısm

ı��ı doldura, ak olan r h uvandm r. Bu vü<ut, burado kendhıru


üyelerinde gözb ım kaplar, görme sinir k.ı
daireyken, iki ucu ebeği tam bir leri çok ince, uzun ve
sivrı bir oval biçi zayıftır. Bu zayıflıktan

�ı·ı� � � ; çocuğun
mini alacak kadar ötür ü günd üz görm /ar ve acılar, diger biitiin cıınlılcırıı olduğıı gibi
l a dıı tam
toplardamarı ·ı , . tün ruhsal k.11,ıml.ırıyl.1 bı:-.le)·ıp
küçü lebilir. ekle beraber gece görü bıı
İnsan herhangi bır şümü z iyi değil dir; ­
hayvana göre daha oysa bu hayvanlar gece Bumdıın . cıııııe11iıı arzıı ettiği bir şeyin, çocıığıın

canlandıran .rnne r�un�: �:r:m.ısı altındJ uyur. Bunun nt."dt:nı,


zayıf bir görüşe vurııdu11u11 ";ı b
böliimlcrıııc yıııılınış old ığu
için kuweılı ışıkt sahip olduğu leri, günd üz gördükler
nın
an daha az etkile kadar iyi görebilirle i
nir ve karanlık meka r. Bunu n kanıt ı, gece
,rnneye baglı olduğu g•öbek kordonunun d.ı pla.entJ v.;-
çıkar. Ani bir karkıı
ıı
ı
lıem de a ıı c)'i öldıire/ıilir.
kuşları sonııcıı ı ·
""' u
gözbebeği daha az nlarda da da yaptığı gibi

kotiledonlara baglı_ olu;udur. u y..zdcn annenin va�adığı bir korku.


büyür. geceleri avla nıp, gündüz
uyuma larıdır. O lıııldc tek bir rıılııııı ıkı · i
l•I
11 es
'
ve yöncWği söylenebilir.
bir arzu \'t>ya ruhsal bir sıkıntı,B anneu den \·ok bebegi e tkiler.
14H ı.iızı.ı ııı ı u ı ı
ııCzı '

\mıluıııi l
1 14 /
Mudıck·r ,·aratmak jsbyo
rum. Sahip 0J.1cağım �eyler
, belki daha Ruhun tanım ını, bütün <.;ırları
huzur lu bır yaşam süren sezgileriyle bilen rahipl
va da bir glln işinde 1engin erin hay
olmak arzusu gücüne bırakıyorum. Kııt<.;al al
ik yaşayan insanlara göre kitaplara hiç değinmiyor
çok daha az olacaktır. Uzun um, çünk
bir süre büyük lar birer ilahi gerçektir. ü on.
rnhulluk içinde y�aya
bilirim . Altın ve gümü şün
sözde yaratıcıları
simracıların, durgu n suları
<>
harekete geçip sürekli harek
eti sağlamak
t\leyecek mühen disleri n
ve falcılarla büyüciıler gibi
Ü<.;t düzeyde bu­ Doğal ısı, damarlardaki kanı insan
dal.lların ba�ına her zaman vücud unun üst kısımla
geldiği ve her zaman gelece rında
k olduğu gibi. tutar; insan ölünce bu kan \Oğuya
\'e siz, bu çiziml eri izleme rak vücudun alt kısıml a
ktense. anatomi ile uğraşa rına iner.
n birisin i ça­ Güneş , başı ısıtlıkça omdak i kan miktar
lışırken izlemenin daha ı artar ve kan damar
doğru olduğunu söyleyenler lara aşırı
... Bu çizimlerde yiik.Jenerek baş ağrıların a yol açar.
gih . tc::rilen her şevi, tüm akJmız
a rağmen birkaç damardan
fazlasını Aynı şey yeraltına yayılarak kollara
görüp bilgi alamayacağın ayrılmı ş olan kaynak
ız tek bir figürde görmeniz suların­
mümk ün ol­ da da görülür. Bu kaynak sulan,
-aydı, haklı olabilir diniz. Gerçe yeryüzüne dağılan doğal
k ve mükem mel bir tek bilgiyi ısı ile kay­
elde nağında kalır ya da dağların yüksek
etmek için, damarlarla çevrel zirveler ine kadar çıkar. Bir
enmiş en küçük bir et parças dağ
ını, tüm kütlesi nin içeril\ınde kapalı bir
diğer dokulara zarar verip, haznede durgun olarak
küçük k1kaJ damar kanam bulunan su
aları dışında bulund uğu ilk seviyeden yukarı '
kanam a olmada n çıkarab ilmek çıkaınaz, çünkü ilk kaynağ
için ondan fazla ceset kestim ının sı-
. Tek bir cak.11ğı ıle ısınma mıştır. Üstelik
ce�et fazla dayanmayacağı ''e ateşin ve gündü zleri güneşi
aşama aşama birkaç cesetle n sıcaklı·
ilerlem ek ğının, alçak yerlerdeki nemi kaldırm
gerektığı için >Onuca ulaşabi a ve denizlerdeki nemi
lmek ve tam bir bilgi elde edebilm toplayıp,
ek, bu suyu da bulutla rı çektiği gibi
aradaki farklılı kları görebi lmek yükseğe çekine gücü vardır.
için bu işlemi iki defa tekrarl
adım.
<>
Bu konulara büyük ilgi duyuyo
r olsanız bile duyduğ umuz tiksinti
sizi engelleyebilir; bu da engelle
nmezse dörde bölünm üş, derisi
yü­ Eski insanlar, ınsanı küçük dünya
züJmü� . korkun ç görünü mlü olarak isimlen dirmişlerdi
bu cesetlerle gece bir arada bulunm r. İnsa·
a­ nın da dünya gibi toprak, su, hava
nın korkus u �izi vazgeçirebilfr. ve ateşten oluştuğ u düşünü
Sonra çizim beceriniz, bu çizimle lürse
ri bu doğru bir ifadedir . insan bedeni
yapaca k derece de iyi olmaya nin içindek i kemikl er nasıl
bilir; çizim yetene ğiniz varsa, kas
bu da ve yumuşa k yapılara çerçeve
perspe ktifbilg ısiyle bütünle ve destek oluyorsa, kayalar da
şmemi ş olabilir veva geometrik yeryü­
çizim zünün de�teği durumu ndadır.
\'Önlem lerini, kasların �ahip İnsan vücudu nda nefes alıp
olduğu kuvvetin hesapla nması vermeyle
yönte­ akciğerlerin geni�le me ve küçülm
mini bilmey ebilirsi niz. Sabrını esi sonucu yer deği�tiren bir kan
z azsa, azmini zi de karbed ebilirsin
iz. havuzu nasıl varsa, dünya da
Bütün bu özellikl erin bende nefes alıp verdiğinde her altı saatte
bulunu p bulunm adığına gelince bir
, yazmış yükselip ve alçalan okyanmlar
olduğum yüz yirmi kitap Evet içerir. Vücudu muzda bulunan
veya Hayır cevabını vermek bu kan
için ye· birikint isinden , vücudu n her tarafına
terlidir. Bütün bu çalışmalarımda yayılan toplardamarlar başlar.
ne para hırsı ne de ihmalc ilik
tara­ Ok]'anu sların, sonsuı sayıda damarla
fından engelle ndim. Tek engelim , yeryüzünün boşluklarını suy·
, zaman ın yetersizliği oldu.
la doldurm ası gibi.

� Yeryüzünde eksik olan, yalnızca


kirişler ve bağlardır. Bunların
bulunma yış sebebi, kirişlerin hareket
insan dehası çok çeşitli icatlar amaçlı oluşudur. Dünya kendi
üretse bile, hiçbir zaman Doğa'n
ın içinde durağan olduğu için, bir hareket
yaptılJarından daha güzel, meydan a gelmez ve hareket
daha basit ve daha amacına
uygun ıcatlar olmadığ ı için de kirişler gerekli değildir.
yapamaı: çünkü doğanı n yarattı Ancak bütün diğer konular
klarınd a hiçbir şey eksik, hiçbir
şey da insan ve dünya büyük ben1erli
fazla değildır. Hayva nların k gö.terir.
hareke tini sağlaya n kollan ,
bacakları ya­
parken karşı denge kurma
sına gerek yoktur.

ISll GIVJ 1 !111 Hl H Ul/1.\


Vll . B ot ani
k ve
G ü ne ş b it ki le r e ha
P ey z aj
yat ve ca nl ılı k ve ri r ,
topra k ise on la rı ne m
ile be sl er.

GÖ7JJ:ll ll t H H IJfZl·I\ Uutanik u· ....,, ..; t.;J


'• (,. f ı J"tl A•l"'(I'\ it f 'f{,
r r•,
,) ı · ·�ı· <*' -ı ı�

[IJ
ulınal ı iti ağaçlar
1-:ır m an zaral arı
o ıcki ldc 'un
giilgede gür yarı aydınl ıkta yarı
ünsün ler; anca k Eğer siz, ağaçlar ve
ağaçları güneş bulutl güne) arasın da duru
yapnı ,ık daha iyi arl,ı kaplıy ken yors anız ağaçlar
olur. O zanıan güçlü olma yan ışıkla si1e çok
ağaçlar gökyü1ün rı nı ve doğal renk
ve ycry üzLin ün ün dogal ışığıyla lerini sergi lerle r;
olağJn göJgc_r.i ile yanında biraz da ve bun un
aydın Janmı � olurlar. yansı mış ışık. Bu ışık,
orta kl\ının" ı·e Gölge, ağacın ton bakı m ı n dan
toprağa rakın oluşu ltinden pek farklı kcn disi nin­
ölçü.\ ündc koyu olur. olmayan bir zemi n
üzeri nde bulu nduğ
fa1ia çarpmaz. Eğer unda n, gÖ7e
fil
siz konu nı olarak
bu yansıyan ışık
bir yerde iseniz, tan daha alç
üzerine güneş ı�ığı ak
f )i havada üğit'n dü�meyen yerler de
güneşınde, kırlar ve bunlar koyu gör ülebi lir
günü n diğer \aatl renkl i olur.
gliıc..>I bir tona erinc göre daha
bürü nür, çünkü Ancak eğer rü1.g5. rın
hava nem den arın e'lıği yöndcy,eniz,
duğu nu/ noktadJn mı� olur. Bulun ­ ağaçl arın renk leri
bakınca ağaçla rın daha açık olarak görec ni çok
dııın ııı daha güzel cksin i/. Bunun sebebi
büriındüg unu, g<>lgc bir )"cşıle yaprakları n alı
lcrin ortada daha niıı üst ylızeyine yüze)'i­
koru olduğ u nu göre daha .1 çık renk
görurstinuz; olu� u ve rüzgfırın
dJh ı, uzak bir mesaf aJı taraflarını Ü\le yapmkların
Cdc gni pJan koyu çevir mesidi r. Eğer
olunca, �i1inlt' Jğ:açlM rüzgdr arkan ızdan ve
�ınd.tki hava n ın ara bıılu ııdug u taraf tan güneş in
daha gün·J gör ündüğ c;iyor.\a yapr aklar
ünu fark edl.-'n� iniı. daha da açık renk
birlikle en güzel Bunu nla görünıır.
görü nllı, 'eın anm

gör üntü-, üdür.
Ü1eriııe güııeşıı1
gddıgı t.ıraftan bakılan
\1/ güneşten dalı<1
giiriiıııııc, I·:gcr ne;nelcrin gölgele ri
Kı�ın manz ara reı,mi
aşagı bır ;eviycdcys yaparken dağl::ır ya1ın
gölgniı..• l<a/J nı ve cniz tümü yle görd üğüm üz gibi mavi
günc�in gôrmediğ olarak gfüte rilnıc
in i görür,.,ünüz. melidi r.
.ıran uda k .ıJ,ın Günc�lc )İ7in
.ıg.1çfarın yaprak/J Çok uzak taki dağla
rı ıkj temel renge ra bakıl dığın da en
lll''i muhıc�cm hir bürü nUr. Bir ta koyu renk olanl arı
mavi gorü nıırle r; ağaç en
parlak ye�ı J<lir; diğe lar yapr.ıkları dökii
ri <le günq gönn liincc daha koyu ve
kri, )Wdcki gulgclı t·ycn rn:�ne­ mavi bir renge bürü daha
kı,ııııfarı ,.c kara ni.ırler. O holde ;1ğ.tç
nlık olıııaran bır lar yaprakl.m dökli
miş l'Jl k.ır.rnlık n )eyle \Cvrclen lünü'
ok_t,ılJn ardm Jatan gri, yaprakları varke
atnıo.,fcrin Y<ll1\Jn n de yqil görll nürlc
tJ\Jdı r r. Yeşi l grıye gör< d.ıha
Kırl.ın.l;ı si,in lc biı renk olduğ u için, koyu
gllııc) arn" ndakı grini n büri.i nduğ üııdc
;ığaçlar, , ; , gunc ıı dah.t mavi rn .. i hir ton.ı
Jl"il>l lldaykcn ııldu ş ılc ag.ıçlar ı
guııa gorc çok blini n U r.
daha güıel görlln llr
hakan ağaçl.ırın c,.llnk ü gllneşc
dall.ı rın:ıı u�l•rına Yapraklarla kapla nını)
dogr u )"apra klar ağaı,l arın gölgelcıi,
ler. Dall.ı rın uılar )Cllaf g<>rııııür­ yapra kl.ırı dökıılımıı
ıııd.ı �dlJf ıılııı.ı olan ağaçları nk ı ne
r.ııı )'aprakJ,ır "" gorc dalın koyudur;
l)ığı yan" l ı rl,ır: yapraklarl<1 kaplı ol.ın ağ;ıilar,
gdlgdcr kuru dur, yaprakl.ırı döktı lnıü�
\·uıık ü hi\hir :,cr ağ.ıçlara göre d.ıh" yogu
tarafından giılc ncın ndurl .ır. Biiylclikfc an
l'71er. !atm ak İ\ICdiğim kanıt
lan mı� olur.
Atmo,frrin ıfüıvi rcngın
in l;ının 11, kırlurın )'•ınn
kı�.ı göre nedt�n
<faha mavi oldu gunu
a1,ıkl ar.

1 GÖZIJ- 1\ll t H H lll


Zl 1\

Rir .'t·ft.•rindc hir 'uk;.ıbagında \adt.•1.:t�
..
t('k hir kôl.. hırJk.nak hunu
k.ır.1 nlık ılt• bır ar.ıy.ı gelince
p,\rf,ık ftk .ı ımmfo rin . yapr�ı
,LJrdJi �uda ht'slt:digirn bir nııwimsi bir renge bürün
dt:'ncy yaptım. Bu \UkJhağı ml'\i dir.
o/gunl.ı�ar.ık Bu
wn:f-.iJcccgi tüm merYe\i verdi: klJnn <lu7gün yüzerlı:rinı:

Uzun türdrn )"tkJJ"ık ;ıhmı" }'an \ıy
su ka­ viligın den ka)'ııakl nır. Bu ışık aıı ırıa
hJğı. Bu hilkini n hapt karnag koyu reıık nesnelerin
ını ara,,rırm.ıya koyulun'a üıc-rinc
gördüm ki, .
t·c onları m.w ıleştınr du)li.n.
bilkirı.· bü�iık ppral.Jarının .
birlt>}me nokıal .ırında n bol
mıktar Ja ... u Anı.:.ık (i;Jrım \J ye�iJ ola n yapra
lanl.ı n
'•tğl.wan. gC'..:enın llt.'nüydi; klar, atmo sferi y.ıns
ağaç ve nlt'}'\'fleri rJ da meyve ıttı kları
ıur.ın tohumlar, böylelikle- l�rı olu}­ ma\·iye çal.ın bır renk olu�turmu
beslenmişti. lar; çünkü <l)'nada
ne\ne kl"me n aynan ın rc.'ngın görün l•n
) ıJın son dallar ında ortay;.1 her
ırıJ..:Jn rapraklJr içın kural ı alır. Buna bağlı olarak
�udur: üıcrin e yanc;ıpn atıno.\krin yapr ağı n sarı\ı
Yapraklar cg:er ikiz dallar mavisı, ye{iil gibi görün
da ıseler ten yönlere dogru ür çünk
gelı�ırler. rani ve ''lfl birleşi ııtt' en parla ü mavi
ılk \ıkışfarında y.tpraklar k yeşilı oluştu rurlar ; açık
dala doğru dönerler; Orle renk yap rakJ
ki, ruk,mdaki
gelişir: Dönüş
altıncı yaprak aşağıdaki ü1erindc \arıın sı olan parla ar
altınc ı yaprJğın hizJ. ... ında klık, renk olarak yeşilim
si bir san
J rbd .ı ş ı nJ doğru
�eki ilerine ge/ın((' eğer nümun de olur. görü.
bir raprak sağ tarafındaki
dönüyor\J, diğer yapra
.ç.
k, .'iol tarafınd.ıki arkadaşma
doğru döner.
Yaprak. daiı n.•ya bir sonrak
gıbid i r.
i nlın me�·vesıni besleyen
bir göğfo Eğer m, " yaprağını aydın lat�1n
ışıklı nesneyse, yapr
ağın altına
bütün gözler, raprak şl'ffaf bak.:ın


oldugu içın onu çok güzel
ol.ırak görürler. Yapra bir açık yeşıl
kların , konu mJar ına göre
gölgesiz olduk
!\fanzaraları rüzg.lr ile. pek çok duru m vardır ları
!<>U ile, çe\'Te ıle \"C güne� O nnıa n alt taraf1arı
in doğuşu ıle birlikt e şeffaftır ve sağ
tanım lamak gerekir. parlar durum dadır. tarafları

Dalları ile birlikte sürgü Her llç veyo.ı dört yılda


nlerin in de yere doğru bir buda nan \Öğü t ağac
bi.ikül mesir le ı ve benz er
cJfağı sarkan yapraklar, rüzgM çok düı dallar çıkar ıırlar. ağaçlar
Ja berab er ten. dôner. burad Bunla rın gölgeleri dallar
J bunla rın ın büyüdüğ ü
perspektilleri de ter... inc keze yönelmiştir, dallar ıner.
döner; eger ağaç sizinl a yakın kısım larınd a
e rüzgjr arasın da ise yapra kların ın
size doğru olan yapraklar saıoda ve ince oluş tına küçük, 32
doğal konum larını korur baglı olarak, çok az gölge
lar, karşı tarafta� vardır.
kiler ters dônmü� olduk Bu yüzden gökyüzüne
ları için uçları siıe dönü doğru uzayan dallar
ktür. ın gölgeleri küç
üzerlerindcki kabar ük
tılar d,ı azdır; aşağıya
� koy tı olduğtı yerden
doğru bükü lüp ufku
eden dallar, gölge nin işaret
çıkar lar Btı dallar
Koyu renk yaprakların talara geldikçe kade meli uç nok­
ışıkla rına gelince, bu olara k belirg inleşi r ve
yapraklardan en koru gölge hir zeıniıı
renkli olanl ar, atmm rinde farklı derecekrd ü1c.
ferin üzerJenne ramı eki parla klıkla rıyla, ayrın
yan rengine en rakın tıların ı üç boıııtlu
rulukta olanlarıdu- Bunu ko� olarak güçlü bir bıı;ıın
n scbebı, aydınJık kısmı de yansı tırlar
n p.:ırla klığın ın,
Dal ve yapr ak sayıs ı
en aı olan bıtki, en
küçü k gölgeye '"hıp
lir.

t.'iı, 1.;ozı.ı 111.1 ıı 1 1


ııtzı \

•• r o H7. vütOP
"' HAN E S\
'JJ)'�
A
-
\ ��

/2)
•I

ııı
Hangı )'Ühek.Jikte
olursa olsun, bir ağacın ısı ,,,
getirildiğin de, göv bütün dalla rı bir araya
denin kalınlığına eşit Bitkilerin dallara ayrılarak
olur. büyümeleri nasıl ana dalla
Akışının hangi aşam yapraklar da bu bitkinin rda başlarsa,
asında olursa olsun, sürgünleri iizerinde aym
eğer aynı hızla akıy suyun bütün kolları, şekilde çıkarlar.
orlarsa, ana suyun gövd }'apraklann birbiri üzeri
esine eşittir. nde büyümesi dört şekild
Bir ağacın kend isine görülen birincisine göre e gerçekleşir. En
çarpan kuvvete en alt111C1 yaprak, alttan altmc sık
zarar gören kısmı uzak nokta�ı. en fazla ı yaprağm üzerin
dır, çünkü daha fazla karşılık gelen yerden çıkar; e
baskıya uğrar. Doğa ikincisine göre yukarıdaki
görerek özellikle de bunu ön ­ taki üç yaprağın üzerinded üç yaprak, alt­
çam ve çok yükseklere ir; üçüncüsüne göre ise
ağacın en fa1/a zarar ulaşan benzeri ağaçlarda, yuka rıdak
görebileceği kısmı yaprak, aşağıdan üçüncü i üçüncü
kalınl aştırmıştır. yaprağm üzerin dedir. [Son
cü re.simde gösterilmiştir.} uncu ise dördün­
<>
fa)
)�aprak.lı ağaçlar betim /6
lenirken, bir ağacın 1
rengini sıklık.la arkas
daki haşka bir ağac ın­ Bir önceki yıl çıkan dal
ınkiı·le aynı yapmaktan üzerinde büyüyen yeni
bira1 daha açık, biraz kaçınmak gerekir. Renk, dalların kalınlığı, bir
daha koyu veya daha önceki ydın dallnrmın kalınl
kuvvetli bir yeşil
ığma eşit değildir ve ağırltk
lılaşt ırılm alıdır. ile fark­ rafta yer alırlar. Bu durum olarak bir ta­
da a/ttakı daim kuvveti,
olsa üsttekini beslemeye biraz kenarda da
IJJ
yönelir.
Ancak dallar eşit şektlde
büyüyorsa, ana gövdenin
Bir bitlinın veya
ağacın dalı her yıl büyüm alırlar, {yani paralel/ ve dalları diiz yer
esini tamamlayıp olgun­ her noktası ağacm yiikse
laştığında, bıraraya mesafededir. kliği boyunca eşit
getırilen bütün dalların
toplamı kalın lığı, ağacın
[ 1
gövdesinin kalınl ığına Öyleyse bu kura
9
e�it olur; daJJa nmanın l/an bilmeyen Ey Res�a
her aşamasında bu

a tarafından aydınlatılan b ve d ağaçlarını gören olsu".; �uz v.ı.nı


gövdenin kalınl ığına ana m! Konuyu anlayanlar
ulaşılır; i k, g h, e eleştirilerinden kaçmak ın
f, c d, a b, ağaç buda istiyorsan, doğadakini Karacaağacın yapraklan dalların üst kı\mında,
birbirlerine her zam nmad ıkça için çalışanların yaptığı yansıt ve sadece para alt kısmına gö�e tılmış görülmez. Bunu şu şek.ilde kanıtlavabiliriz: Göz. gün��. vanı
f a}
an eşittırler. Eğer gibi, bunu küçümseme. daha fazladır; yaprak yüzeyinin genişliği yaprakların
ağaç buda nırsa bu açısına ve vo­
0Jma1 kural geçe rli


c .• __ c,
nüne göre biraz değişir.
Bütün dallar, ağacın m
erkezi olan m nokt
ışık.la gôlge arasındaki oranı bir ağaçta. diğer�<le görduğu gıbı go�­
<>
dedir. asına yönelme eğili me)'ecektir. Bunun sebebı, güneşe en yakın aga ın golgesınm _
min­ Ağaçların hemen heme .uzak
olana göre daha koyu oluşudur. Ağaçlardan bm,� goze
GörU)'Orsunuz ki. c olara� isirnlendır�iğ'. iı öl, d �l��!�im·
n tüm dik kısım ları . gden gune,
bir ölçüde güneye doğru
/41 yüzeyi�l�
kavislidir; dalları ise
güneye doğru, kuu Bir yaprak atmo�ferden yavaş yaY,\Ş inen çiği bütün
uzun ve kalın , .sayıca
ye doğru olduğundan
da daha fazladır. Bunu
daha
iyi alabilmek için üst yüzeyini daima gökyüzüne
daha ışınlarına diğerine göre daha yakındır.
n !ıebebi, güne şin ağacı doğru çern'.�· .
\ap­

Eğer bir agacJ alttan b.ıkılı'.o�':'J.�:-coz.� :g�:��;:��:·ünü Jalların


Her dal. bir diğer
lendırdiğ:imiz ağacı sadecı: gol�e ol.ırak go. ru. r� �".' �uz
dalın merkeıdekı kend isine en yakın raklar bitki üzerinde bir yaprak diğerinı çok
gölgesine ve buna olan yüzcyıne doğru az kapatacak şekilde.
bütün ağacın gölg bağlı olarak çekme;idir. .•
n
e>ino dahil olur. Bir Güneş başka bitkiler
dalın veya bır ağacın tarafından engellenm duvarlarımızdaki sarmaşıklar gibı biri diğerinin denerek ,.,ımJendirdiğımiz ağacı varı gôlged ar
olu�turduğu bir d.ılre ol��a���r- :
�inin hi\im i, üzerine iyorsa bu duru m göz­ üzerinde
i ebe. �
gölge­
bi \'a� ı �.
düşen ı�ıkla Mnırl lenebilir. dağılırlar. Yaprakların bu şekilde sıralanmasının
verir. Bu etkı, güneşin ıdır; bu ışık gölgeye ki "i
şeklüıi
bulunduğu tJrafta
f7J
Birı vaprakların arasına havanın Ye güneşin
nı ..
bir mil uzak lıklıgı na nüfuz edebılmesı ıçın
h Re.,"'am. unutma ...._. , i g ta gölgenin derinlik derece � J.ıl­
kendıni gO,krebilir. kadar
c afe bırakmakt ır. İkinci sebep ise, ilk
yapraktan düşen damlaların
Bir yaprağın çıkış dördüncü -veya bazı ağaçlarda- altıncı yaprağa düşebilmesıdır.
.
nokt asını n, geri kalan la rı n�n yoğunluğuna sıklığına göre deği�ir
yaprakların çıkış noktala­ w

t nda agaçlar. esınti vvnün< dogru. nizgar g<\111«


rına mesafesi yapr

� arın
ağın boyunun yarıı,ı
kadar veya biraz daha aıdır
;

�t y�nt:' d�gru bükülürler: yani ter� haukt:"tt yarJrlar.


yapraklar ara,ı ndaki

nı aecede avdınla-
9
mesafe yaprak genişl ısı

1 ,
iğinin yaklaşık üçte biri
kadardır. lşığa doğru yönel mi� olan
ı görecek şek.ılde
ağacın , .ıyd ı ı lık k sınını ücü al ı

Giiz ı.nıı.uı 11 ııt"zı


bakıld ığında, bir ağaç hiçbir
zaman dıgerı
. � .. ıle ay d ·
'
,.ı
.. W L �, Y
"" ·tr.

.:..:.+,. "r»·;, J}.. ""':ı�TI�.,, · ,,,, . ·:-w"A'1"�'•1


• ·-� . •

. ;,.,�,;;H.'. Hlrl !fl"l!"f1'1""A 'f 1tlf1• -J ti


/al
,.,.. .,.., ;.lılt�··aw.ir·'t� . ,._ },·)
. ·�--� ·�N"lf.(t'I" 1131

lbJ

·l·,,.., .,.h w";r � ....f,


/ 1 0)

ı
..,.,.,"9ıJA �11�1'
"f41d �<,f ; ;..;qı,,;'f
:N'f-. 'f'•Nl'W Aıf,'0#17 11-tlfHA�
-

\. /1"111 '1 'Jt'IN� AANf' ';f İi''A"-" " .


r. ,-
ı.,.:\zı
'.

., "· ,-'tı

. ,., ...ıı.., ··r�1.1 �, ıv-�7it' 41';1y


'ıitfdf)..)�Jı,t
;'(f!rW•7...-1 "!. ?
1:,_f•11,.ot
..
i
.. •
• ,ıı .:
: ::�·.�.:�;:,>.
. ,_\'
.,...
. .',
/ i l)
1111

/!O)
1141

Arazide yerleştirilmiş
bulunan agaçların gölge
?
leri, sağ ve sol tarafta
Bir ağacın kabuğu soyuld
aynı konumda olmaz; uğund a, doğa ağacın o
hatta güneş sağ tarafta
veya sol tarafta ise bu bölgesini, oraya
diğer bölgelere sağladığ
ı ndan çok daha fazla nem sağlayarak
daha da gep:rlidir. Göz
t'c ışık arasına
yerleştirilmiş saydam
olmayan Ağacın kabuğ unun zayıf besler.
nesneler tamamen gölged
olduğu bölgede çok daha /ili
kal ın bir kabuk
e görünürler.
oluşur. Bu nemin hareke
�aydam olma)'tın nesne
ve ışık arasındaki göz,
saydam olmayan
bölgeye ulaştık tan sonra
t gücü o kadar fazlad ır
ki, yardım gereken
Dalları her üç veya dört yılda bır budanan 'öğüt ve benzeri
ağaçla­ Eğer Jydınlık bir gökyüzüne ka.r�ı �uruy�rl.ma, aga'Tların t�JllJrt
nesneyi tmnamen aydın
, ;ıçrayan bir top gibi yük>e rın yeni da.ilan düz olarak çıkar ve gölgeleri de dalla.rm çıktığı orta
lık olarak görür. Göz
ve saydam olmayan lerek, kaynayan uzakJa tıklJrı oranda küresde yakın bır gorunum

sergılcrler hkl.ış·
suyun hareketlerine benze
t ı ·ada bu küre!ıel b ıçi i kaybe<lerlc:r; öze en yakın olan ılk .ıg.ı,ç,
nesne karanlık ile aydın
r şekilde tomurcuklar ve noktadadır Dalların ucuna doğru yaprakların azalıp.
lık arasında olursa nesne
o zaman yarı gölge­ filizler oluşturur .
kuçulme11 ve k m g
de ve yarı ışıkta gorü Birbir ine değecek şekild dalların nyıflanı.ı >ı >ebebıyle gölgeler de küçülür
nür. e dikile n ağaçlar, ikinci <lal�anma bıçımini belırgin olarak ortaya koyar. Dalların gerçek bı
yılda aralarında­
çimleri b'dc biraı, c(k ise tamamen kaybol � u�tur. ki hurad� ı;orun
ki ağaç kabuğundan Böylelikle göğe doğru u7ayan dalların gölge ve derınlığı
·
faJ kurtularak, bırbir ine a�ılan
/il/
mış gibi olurlar. Bu aı olur.
yöntemle bahçe duvarları
devamlı hale getirilebilir
, dört yıl 'onra
A�ağı doğru inerek ufuk ç11g"i ile açı yapan dallar. golgenın en meven valnızca dallar değihhr; .ığa(ın k endl\ı de g�çlukle ta�k edliır
Eğer n bitkisı büyüyüp
m'de gösterilen kalınlığa
çok geniş tahtalara bile
sahip oluna bilır. karan ilk yerinden çıkıyormuş gıbı görünur; golge bu arka zemın ince dalların yoğun oldugu ağaç ve bıtkılrnn golg<>ı. . genış yap
rnk.J.ırı olan ağaçl.ırın \'e bitkileri n gülge'iine gort:' d.ıha
ulaşırsa, dallarının
kalınlığı. dışarıya Birbir ine değecek şekild ü1erindc kademeli olarak aydınlatılmı\ oldukları _ıçın
olduğu kadar içeriye e pek çok tohum bir arada bu daUar uıe­ ıl olur
büyü menın de bır dıkilir ve
ıaı,
a b kesiıımıne karşılık sonucu olan üzerle ri, tohum ların büyük rındeki derinlikler de güçlü bıçımde
gelır. lüğün de delikl eri olan ortaya çıkar
ikincil bır dalın çıktığı
her yerde, bitkile rin
fa} tılıp tohum lar büyümeye
bir tahta ıle kapa­
bırakıl ırsa, tohum lar filizlen En ., .ayıda dala ve az 'ayıda yaprağa <ahip ağaçlar, gölge<i de en
irken birbır/e­
1�4] ,
veya
rine yapışıp hoş bir öbek
dalların
ri birer kınım gövdele­ kuçük olan ağaçlardır. oz ar.ısınd.ı yer alıwrsa. goıe en yakın ıılan v.ıp
ı ık Vl'
oluştu rurlar� bu yeni olu�tu rurlar. Eğer farklı
türden tohumları
.. de. atnıostcr onunde 5�çılenır
hpr.ık.lar
dalın çıkması bir çatal �
getmr; sözü edilen meydana karıştırıp bir araya .. ru!enidir. en uukt.ık.i
getiri rseniı o öbek ye�im

bu çatal bir kaza ra
eseri olarak bozu ta�ını andır ır.
alanı buyıik dalın lmazsa, geniş
/ ı ı)
� l'� ����:çık olanıdır. Bu durum, Jğa..:ın ınerkeıindt'.'n en uzak
GOkyi. mi ��;� ;e �öyb:e de ışı J en yakın olan v.ı.praklardJ urlaya ljıkar.
tarafında yer alan
iki açı arasındadır.
. g
fbl arka zemın olma'! durumunda, uzak me>afeden bakıldı ·
g
.
ğında ağaçların ana
hatları na"! görünür?
160 GÜZI Bil uı i l ut zı '
ki

' J

l•I

l•I

[15(

.
...,.,,, "'" .j..-,..,'t. '
- ıt.r Wl •

f l •J

\l' ı ı

J
/ I SJ

rasından gelen ;
l'ğer gı"ifıe� Doğuda, buJutlrır Rcıtıda 1•ı· gô: dl' gwıt'J l'f bulutlımrı � t l .ıtmo'tl'r ol..ırlarına tanık ulJum. s�m ular.ık �til.ıno'Ja
<;
.\l.ıgg.imd.ır (ıôlu'nc dogru gıdt'rkc:n Jc\ bır d gı .ındıran
Çok
für '1Cl1unin en çok uydm/a


nan kısmı• dik aplar a bir l:lulut
Clk.ı fJ·
u1gJ r etkisi ve�ecckse, arasında ise, göz, lı11l11tlrırrn )'t11•ar/11k kımnlımmn kt•narltımıı gornr;
d.ılları rü1g<lrı n yönüne doğru
kı bu da 011/tırı karmıltk o/anık r1/�ılc11111111!i111ıl netim olur. l\oyıı reıık
parlak ı�mlar/a aydmlcman
f.ıJ
kısn11dır. bükül mu : ınddJ \Ok '..ıyıdak.ı Jtalıkt.ın ı�ık 'Ululti}ur<lu.
gö...ıerınenın yanı ' ı ra, .1ğaç/ar
}aprakları ters dönmüş
gı.ırdı.im. l1ı

�;
da köılı h-ı h•nur/arnı rı• vrcledıgı J.. mmlar ıs:. cıpk rtuktır. Bımım sebebi bulut
rt:ngını: bo-.J.nıtştı
• ,·ı- kın ol.ın kml rl!nklı gı.inq ı�ınLm, bulutu kl'n<lı
nın yara ttığı toz bulu tları
arasında gfü�tcriJebi lir.

r
lcırm bu )'llför/ak kt•narlcırı11111, ü;:all'rinc wmmnış <lları göhü:ımı.·
ı:tr.ı.tınJak.ı k.uçuk
buyuk bır buluıtu lu gun<ı
Bu bulut. kt'ndhı p:rınJı:n hart'kd etm1.7kt:n
.da. 1 rın gölgeleri, aydınlık bulut/Jrı k<'nJinc Jogru ı<kmııtı. Oıfr
Çok utaklarda gorunen

�: � :; � ş i\c
.
Jt �onrJ bUı: zır\'esınde .ı.lıkov
çok daha b<iırgin k"ıınlara göre doğru dötımuş olmalarıdıı: lbl
. k gu1e nr mavi ton f 1 6J
Atmo.�ferin ufka yakın olan kırnıınm kı=ıllıgı ü:erl1tt.• ki l}ınlmn ı gunbJ.lımındJıı bı bu.;uk

r z
undadır. Buradan, dağlar­
. hı\ Juvulma

� � ; ��� �;
daki kJralcmn kır
ı
_ ')ı �>l ""' d u umunda, aydınlık kısırnl.ırının ".>onrJ ı'� imd
Rultalar, güneşe bakan k
'
diger kıs1111 /ar go· ıgtde
wmları dı mda yuvarla/.. görı'm m a/e r; k.ıJ.u
muştu; gunbJtımınJJ.n ikı 'i,1J.t
mor gürünecegi _ ,ş
. la}
-
:!lon u " glar ne kada r aydınlıh mı� ''l' µorulmcmi� k.ll\"\.'t't
olduk/art ıpn J'Lıl'tlr/aklıJ.. lart a lgıl m a ma lt' bir nizg.ır çıktı
Tl'nklt:'rını: o kadar )'a ın o a, gerçek f 1 7J
U
gi:ilgdı kımnlcırmdcı lıi�·bir �·ımırlrıkltk
l
GOkyımi ve ağar,
St'tgilcım·:lcr lal

h2 (;(iZi.HU t il \ f lll /I
f ı�ı
Bulutlar güne� v e göz
arasına girince, yuvarlak
ü � t kısım larının
kenarları hep aydı nlık, Gene llikle güne şin aydın
orta kısımları ise karan lattığ ı buluı larda n daha
siz aıagı dan bakarken lıktır. Bun un sebebi yüksek görünen (a}
bu üst kenarların kara bulutlar, kend ileriy
üzerin de güneşin oluıu le güneş arasmda bulun
Aym şey ağaçl arın dur. an diğer buluılar ıa­
dalları için de geçer rafından gölgelenirlcr.
lidır; ve yine buluılar
lar gibı bir ölçüde da agaç­ Bulut ların güneş e bakan
ıelfaf oldukJarı için kısını larını n yuvarlak kenar
kısmen aydın /atı/mı\ ları karanlık
ler, kenarları da daha görün ür­ görünür, çünkü aydın
incedir. lık bir 1cınin önünde yer
Ancak goz, buJu ı ve g alırlar; bunun doğ·
ruluğ unda n emin olma
lık olan bir bulutun üsı
üneş arasında ise, k için ıamaıncn aydın
nur; bulut küt binin bulut karşıt eıkıde bulu­
kena rları kara nlık, nokıa;ına bakm alı"ıı
nür. C,.ünkü )İı bulu
ortaları he aydınlık ız, çünkü o bııluı kend
görü isind en daha koyu olan
tun güneşe bakan mavi bir atmosfer önün
tarafını gör ürsün de;· yeralır.
kena rları saydam üz ve bulutun
oldugu ıçin göze, bu
1 1 91
kenarların arka�ı
da yan> ıtabi lır. Güneş ndak i kı<�mı
ııığıııı, günc\c dönük
biraz daha kara nlıktı kısmı gibı alma dığı
r. Güneş bulut un ıçin Bir suyun yüzeyindeki
ust tarafı nda parla lum:kct saç"' harekt.•ff
gibidir. Burada, bir tane­
bulut giınq ışığını rken ve si yüzeyde ilerleyen,
)ansııacak konu diğeri de wıaforlcırda
mda değil ken ilk anda ki dönt'iş lum:keti11t� benze
ohm.ık gör ünt'n bulu karan lık yen iki hareket vurdr
tların yuvarlak kısı r. Su, bu şek.tide bir
�eçt.>bilirıı iniı mlarınrn ayrı ntılarını )'Önüyle ana nkmtınm g11cfi11c,
ahtan diğer yönüyle de küçük
hareketlere ve gni dbniiş
akmtılmwa brı.�lı
olan anaforlar oluşt
urur.
fa/
ıw ı;ıızu \11.t ıı 11 ııı
11 "
VIII •
C o ğr afy a
Iki zayıf nokta birbirine yaslanarak bir
k u vvet oluştururlar. Dünyanın bir yarısı d a
diğer yarı sına yaslanarak sağlam hale gelir.

[ IJ

: lk
� ay
• dehiç -
· ıer
Ruhun olmadığı. bitkilerin. anlamlı hayatın olmadığı bır l etrafındaki kan havuzu, okyanustur. Süluk ahp wrmenıı�
K lb·n
denıılerde
bir şey doğmaz; kuşların bedeninde tüyler ı;ıkar ve bu tuyler her vıl kan ,sı ncmın arop al31ma>ının wrı'tizıiıı<lekı kar)ılığı


deği�ir; hayvanlar üzerinde kıllar çıkar ve vücudun bazı bOlge e�ı dı· ki med ve cezirdir: hayahn l')l<;ı bütün dün
a hakim o an atqtır

Ya�am,.ıl ruhun day.ana ·ı dün\'anın pek çok yermde ..11. a :.u \e

a
g '. . .. y .ın.lagı H dıgcr ya..ı1ar�bg
kUkürt kaynaklarında, Sıcüyaaaki Etna
şında, (aslanların, kedilerin w benzeri hayvanların sakalları gıbı) bu
an -
kıllar her yıl değişir. Tarlalard.ı otlar bıter. ağaçlarda yapraklar çıkar
ve bu nlar her yıl büyük ölçüde yenilenirler. Diyebiliriz kı dimyamıı­
Jteşt< yer .ılır.
larda k<ndıne Jçıklıklar bul n
da bir büyüme ruhu vardır: Topr.ık, dünyanın eti derisı; bir duze�

içinde birbirine bağlanarak dağları oluşturan kayalar. dünyanın ke­


mikleri; tüf, kıkırdakları; su kaynakları da kanı gibidir.

GÖZl.EMU R H l>(U
:-
q
nın doğal IMMnı , kanı in<ıanı n başında tut m,ı..,1
.ırd •lkj ka

Oa nıarl
ölünce �o uy n kan \·ucudun alt kısımlarına çekılır-

:�
. .� �
insan in­
gı b \'U ran uneşın \K�kl �ğı arttıkça baştaki
kan artar ve 0
kselir kL damarlara ba mç yaparak baş ağrıların a sebe
başın a �
' n

��
d1 Ayn ı eki lde yeryuzunc de dagılan damarlar vardır� yeryi.ıı
ecede yü
� p

�:
r.
ş une
oğal 1�1 ile su bu d.1marlardan geçerek dağların ıirv�ler
;ı ı lan d ine

ula
ne;ne gibı duran büyük dağ kütle" için
'"· ölü bir dekı kapa lı
sıca klığı ıle ı'ın adıkça b
aldan geçe . ilkbaharın
. B�
"_1
ulu nduğu
bir kan

en :Uks k lere çıka _ ma_z ıM ate ı ısıor.ı, gun
_

ı olabilı r G un_e l !ttS.t, de nızl n n nemın ı e bulutla



sevi yed � düzde gü­
aJ çak ��
.. _

neşin ısıs
. � n çekme �·
gı ı daghmn .
olduğu a11rak kesımlerının nem inı yukar
güc ü ne sahip ı
ne de s ah iptı r.
çekme gücü

� ağlardan akan
bır nehrın yatağında hala bazı kö�eler ve ke,kı n
an çok sayıda buyuk taş bulu ur. Nehır akışı ,1•
kenarlJr barındır � .
daha fazla aşın m ı daha kuçuk_
ra�ında kena rları taşları '.)Ünikler;
ş
taşla r u talan mış ol u . Daha ileriki �aın larda nehir
rani büyük olan
��
� ,1 �
_
a nda iri çakıl taşl _rı i ikir. elnr. yatJğında ılerledıkçe bu t�
r tağı .
� .
!ar ufala narak kuma donuşur Su, berabe r ınde kum ve çakılta�ların ı
sürükJeyerek denize kavuşur.
Deniz kenarında biriken kum, tuzl u d.ılgalarla tekrar kaldırılıp
�ürük.Jenir. Bur•td.1ki kum, SU)'llll ktndi in den ıwrede\f'\e .ty1rt ı:di­

lemerecek bir inceligt> sahiptir. 1\.endisi de ilk b \ langıçta çürümü�
flf

.ıpra klardan ve çok hafıf nesnelcrdcn _ ol u n bu ku�1 deniz kena
. ��
y
rınd.1 kalmayıp, hafifliği �ebebıyle su nı klenır. Daha Onı.:e de sovle­
diğimiz gibi suyun doga ın a sahip olan bt kuın. h va \$..inle�ın..:e
� � �
deniı dibine çökerek orad 1 katıl..ı�ır. Incclıği sebebıyle orada \Jkı�ır,
aJ .1 direnir. Bu kum
..
pürün,üz oluşuyla d..ı üzerinden k.ıyan d galar
içinde deniz kabukları bulunur; bu, çömlekçil iğe uygun olan be�'":.1.z
topr.ıktır.

f31
fl)
Dıüımtıın ckrllıligi11i11 Jıcr bir bölgcsı katmımlıırdmı, lıa kııtnıı11ı dıı
dalıcı a�ır \'l'Wl dcılıcı hafif mc1ddl'it•rd<'ll <tl11şur. Ell alttaki kııtr111m l'tı
Dağlardan çıkan \ll, d ağd.ıki hay
atı \ağl.ıyan kan­
dır. Eğer bu suyun damarla rından
bi ri içeriden vey.1
agır olc:rı kııtmmıdır. Bı�1111 k"1ııtlcmuık 111ıimkii11diir, çiirıkü bu kat­
kenardan açılırsa. bütün organi1ı
nal.ırı destekleye n
mrwlrır dmi::lac ııkım .myım .�iiriildcdiği tortıllcırdcm mı.•ydmıa gt?lir.
\'e bu t1şıım11
doğa, nem a1lığını gidermek için
oraya yardım l'lağlur.
Tortulım en ağır tabahı.sı ilk lnmkılmı tcılıakrıd1r
Tıpkı darbe alan bir in�anın vücudun
da olduğu gibi.
aşmna dı:l'am l'dı?r. Su durgımlcıştıgı yadt', ilk ÖllLC gt'tirmış dldugıı
tnsan, vlicuda yarclıın gelirken
enfcktc ol mu� !asının
çamımı bırakır. Bu toprak tcılıııkrılc1rı, suvwı �ıirl•klı r1kışıvlıı derinle·
deri<inin altınd;ı kan ın na"! çoğalıp
ş i şkinlik oluştur
mı•slm· iki\'t' m•rılmış olım ııdıir koıarlıırıııdıı gö::ll'mlı.:11ebilir. Suyun
duğunu gö1leıııleyeb ili r.
k11çıp gitt;g; çakıl trılldkcımıdaki mııddda kurımwş \'t' St'rt tcışıı diJ
Dağla r ın en yüksek yerlerıne hayat
dağılırken,
tıiişmliştur. 811 durummı en {cı::lıı gt'rçcklcştiği ônıt•k, çok irıLc tıltın
doğa, '"Y" en derindeki kaynaklarda
n en yıihekteki
\ıltlı ıırdur. Bımıdmı şu so1111 cı ulıı,,cılılliri;:: frn•ıi:lmıüı \'Iİ'Zt')'İllıkki

geçitlere doğru gönderir. Bu su
çıkarken , geldiği )'""
de bu ya a m 1 1 <ııvıdan mah nım
lıa nokta bir z.runcmhır ycrkıirt•11i11 mcrkt•::indc l't'r almış tımı
� � �� ��
�'t'l'd
� �, b ırak maz.
w
n�
E er bu deniz

kabuklarını deniıden yüzlerce mıl
öteye taşıyan etke­
d;�
söyleyecek ol�rsan 11, . boyle bırşey be l nırler. Yoıunla kanşnııı
n ,eUe r olduğunu gerçek iş
da nehırleleşm
>
un�u kunıla karışan yosun kısaolan kunıun taıla,tıg
ri, çe ­
da bırıken tortularla gö\te lır. Po Nehrı bunuınabııetanıherk olgunnıavız
ol nıaz; çünk ü sellerin nedenı yagmurdur, yagm
erı her şey ile birlıkte denıılere _o ru
ur
d g yoneltır; denıı kıyılarıinda-r �arın kl\1·.
varlıkları dağlara dogru degıl . rmektedir
ı;ı
k cansız

�n hareketi ne kadar yavaş olmalı ki, uzerınde yuzen vkarş


Eğer sonradan oluşan sel suların ın da .glara kadar yü. kseldiğini
bu durumda da n�hır �kıntıl.�r Düny ru>e)inin çok eskilerde
k•plananın
�en ağır olan şeylerionları
•:.. leyecek olursanız, ına ı d��iz. tuzlu sulad, dolmuş ve
e kendısın­ oldugunu düşünüvorum.runVıuvle
dagların,nıışgeniş e yerV\izünün ıskcletı olan

bu �n Lombardiya'da, Monte Ferratoya


taşıyamamış olsun. Eger taşıyabı .
rını. erlerıni n )'Uks ının Üzennde V\ik,�lerek göge nufuz ettıkle­
lmış ol>aydı ıabanlar
�il:ceğimiz, üzerinde kurt deliklerir olan ve dalgaların kapatamadı
farklı yerlt!re bırakmış olurdu
ile eri çekilirken o
. _zaman Daha sonra sUreklekli yağan
erdeki topraklarla kaplandığını.
U7.
.
yaklaşırken her giın
bula­ tarını arnırm ıştır urlar. nehirlerdeki '>Uyun mik
bu akark�·enağmyüksek
� � � ğı laklaştırmıştır. Aşınan 'ııU

topr dağlann bır kısmını çıp­


etkilerine maruz kalmıştır akla beraber kayalık kesim açık havanın
ka) ra lar üzerine yapışmış me canl ı nası aç-ıklayacagız?
Bu kayalar büünüyle i>tirıdye obeklerıyle kaplan mıştır Bildiği ve bu bölgelerdeki toprak k.ıvh
� miz gibi hiç hareket etmeyen ıstıridyeler bir �arılarıyla kayaya �ıkı
. ­ Dağların yüksek zirvelerınddu ve yamaçlard i to olmuştur
rek, çenedeki deniı
�ıkı tutunurken diğer yanla�ını açarak, ken � ılerine tabanını da ltmiştir. Bazıprak t.ıbana ıne·
�-

�esın bulmak
ak

\
için suda yüzerken kendilerıne yem olan mık.roskobık havvanlarl
da çıplakla�arak denizlerın uzak.l�vük5e bölgelerde m·al.ır
masına yol a1,,mıştır
11'!,
a

}
'

141

.ç.
Doğa, taşları oluşturmak
üzerqken bir tür rapışkan .ç.
Bu macun kururken macun üretir. Zama nın akışıyla deniz
orada bulunan şeylerı seviyesi alçaldı, tuzlu su
de içine alarak katı bir azalırken bıraktığı
kütleye dönüşür. Ancak çamurlar taşa dönü ştü;
için dekileri taşa dönü içlerindeki canlıl arı yitıre
duğu şekilde muh afaza ştürm eyip, onları, bul­ n deniz kabukları
eder. çamurla doldu. Etraftaki
bütun çamu run taşa dönü
Dağların tabanlarındaki 'iÜrecinde, yarı açılm ı� deni1 ştüğü bu değişim
kavala rda, başka pek çok kabu kların ı çevreleyen
sonbahardaki sellerle şeyle bırlikte kabuklarıyla bütün leşere çamur, deniz
orara sürüklenen yapra k taşa dönü ştü. Bu kabu
de budur. Daha sonra kların bulunuş ıebebı klar taşlaşan iki
ki sellerle gelen çamur madde kütlesi arasında
o bölgeyi kaplamıştır. kaldılar; Kend ilerin i çevre
Bu çamur bahsettiğ kabu kları n arasına girm leyen çamur ve
imiz yapışkanımsı iş olan çamur.
maddeyle birlikte bir
dönüşür ve daha sonra kütleye Ru kabuklara hala pek
çamur tabakaJanna çok yerde rastlanır. Dağla
üzerint' Mralanmış taş da benzeyen, birbir rdaki kayalıklar­
inin da taşlaşmış olan heme
tabakaları haHne gelir n hemen bütün deniz kabuk
larının , özellikle
(41
de yaşları gereğı kabu
kların ın sertli ğine bağlı
olarak, etraflarındaki
doğal çerçeve muhafaza
edilmiştir. Yaşı daha küçük
\'arlıklar yazıdan çok bukla rı ise içlerine nüfuz olan deni1 ka­
daha eskidir. Bu yüzden eden koyu kıvam lı taşlaş
denizlerın kapladığın günü müzde, ülkderı tırıcı madde ile
a ılişkın bir ka}ot değişi m e uğra mışlardır.
gerekır; bazı kayıtlar bulu nmayışına şaşır
mamak
varolm uş olsa bile sav
)'asalar. çok eskı olan aşlar. yangı nlar ve bazı
bırçok şer gibı bunları
Ancak tuzlu sularda da silip 'üpürmü
oluşup daha sonra ştür.
dağların tepeoınde denizden çok uzak
bulu nan bazı kanıt yüksek
lar, bizler için yeterli
olacaktır.

-'IO GÖ7. U !I HJ H \1.


IJ(zt
<t-

��: ; ��
Dôrt elem
Mnd.ı.n da ık h f · k in
cı elementtır
entten su

U
'akı nJe etn denı1e kavu
�a.n a dar hıçbır
eı Ruzgar
mc ı ır dı
. lar t �
\'e harc
. kdlılık Jc;ı·

d n)·anı n

:
arafı ndan et uman
ıa m•n kılenmedıkçe
merk�ıı ne "U1r1Jn VU1t:�1 her
nlıl arın kan
ıdır
Su butun ca �ıt me-ıafed

•ksızın hıçbır
edlf
ve onlann Ç"f!J
lrna ını ••glar. Su
i koruvamaı
canlı ılk ı•klın

7
ol

<
ır ara).ı getı �u çogalmk oc
rır ve onlan da neleri
olan h ıçbır ıey
Sudan daha hafif çoğ altır.
m Su kendı ını ınce uırlamaksm n <uva nufuı
yu sdtır. '><>ğuk,
bır buhar taha ede
buh.ırın donm•>
a y.,I aç.ır, durgun
ka<ı halınde hav
aya Joğru
luk ıse suyu
kırletır hı 'uya ı n
uk. uvu donduru r hare
i'ie ')Urun k.ulenme�ınc
hareket sağlar; 'og

S
yol .1çar ketsızlık
5u her koku\U, reng
Jh ip degild
ır. Su butun g01e
ı ve tadı ab.hilır: .ıncJk
nd<lı ne..nelerden 'illar.
kendısı bu oıellıklere
kar� ısında ı.n 'ıuyun otke�ı
't.lntn hiçbır :\cl\'U.n
ma'ı varar ""g\amaz; ,aglas
-.avun ma uzun \ürme a bıle bu
olan şevlerc:: dtitt
z Hıılı akışı ,,ra,
ınJ.ı krıdi mdcn d
k ,aglar Hareketle
aha agır

gerıve 'it\r.ır. Bu hareketlı


kendim y\ikseltebılır \'l�ya dıbe
dogru ı ndıgı oranda
:\İndm h..ıfü olan
.ıkış ırasında kendı
�ey\w de lendı\ıyle bırli.kte
Suyun akı ı boyunca
� gücü. bazen 'Uz.eyde. bazen m

�agıva t.l.şcl)'abllır.

ztn dt: dıpkdır. 'Suyun erkezde. bJ.


hır klimı, kendhine dik akan
üurinde \�elebilır. Ancak
ha5ka hır lı!ımı
bunun ıçm farklı noktal.ırd.ın
.ık.makta
r. Suvun ke
olan \U rÜıey\crınde dalgala
nmaların olmaması 1.!.erek.ı
her k.tiçUk engel, sunın ke n
aruıdJn veya
n Jrınd.aki ve>a yatagınJak.ı
.,·atağından zıt yone doğru .ıkma:.
Akar,u. 'levıı.:e,ı d�uk ı�..: kenarlara
ıru. vol .ıç.ır

� d ığınden Jaha çuk zarar wru. O zaman su .d


. !'iU 'ıe\i\'t:M yüksekken vtr
ttak.J kısmm üzerine
faıl.ı )'tik bındırmez. Hiçbır nehir. akışı boyunca ktnarları
Hayalın olduğu yerde
ısı ı·ardır. Bu yaşa
.ı.pıı vonü takip etmez. Su�11n u,t katmanları .ılt k.ı.tmanlan
de su buharı hare msal ısının olduğu yerde arasındJ
nJ vük
keti vardır. Ateş,
ısısıyla göllerden,
nehirlerden ve nemli denizlerden ,
vadilerden buharı ve bmdırmez.
yen bulutlar halınde yoğun sısı, ışığı geçır
kendine çeker. Bu me­
bulutlar aşama aşama
boigelere çekilınce soğuk

::

ılk gelen bulut küm
esı durur; çünk ü "'
ilk bulut kümesınin
soguk ve kuru luk ıle ve nem,
bir arada bulunamaz; narılamaz Jerecede tahribata vol açan aletler JrJ>ında guçlu n<lıır
lenn 'ebep olduğu (.eller, bütun dğ
i er ürktitfü.�u .Uetlerın on d �a:
duğu yerde gen k dur­
alan buiuılar da
durur. Böylelikle
eklenen bulut k birbıri ardına


ümeleriyle kalın ve k }·ılma lıdır Hıçbir tedbirm onleme)·e gücünun vetınereı.:egı r_ un4t
cd.il me ı gu �. ,
bJy�
oyu renklı bulu tlar
Rüzgarlarla bir oluşur.
bölgeden diğerine ·.ı ·muru. çılgın nehırlenn meydanJ getırdıgı
o kadar yoğunl
ateşin gücüne güne
aşıp agırlaşırlar
taşınıp sürüklenen
ki, yoğun yağış
bıı bulutlar
olarak du�erler.
:,�ma>ıı tahrıb•tı hangı dille. hangı kelımelerlt ılade edebılırız
ş ısısı da eklenirse Eğer
simlere çekilirle bulu tlar dah a da yukarı ke­
r ve geldk i leri katmanla
karşilaşırlar; bu rda daha da <oğuk hava ıle
durumda da donarak
lardan düşen yağm dolu halınde yağ
urda olduğu gibi, arlar. Bulut ­
toplayabilen 151, bu kadar bü}1Jk m
iktarda suyu
su>u dağların etek
çeker Zirvedeki lerin den yuka rıya,
su kendıne bir zırve lere doğr u
yarık bulu nca bura
akar ve neh ırJerj dan surekli olarak
meydana getirir.

;rı GÖ7J.E!lll.Ui \l. D(7J


·'li
l oJ
<>
kend i,ı <.fr kc..· ııdi
Ato kt.·nJ i,ini br.·,Je
reni tüket ir w .lle"in
kanıağı\'Ja ,·ok olur. br.•., in Birbiri ardı \im gelt.•n
Sunın \·adidekı egim öfkeli, rnşkun d;.ılga
le olu�an hareketi. larıyla nehir
erma; oy...1 .tteş,
nin en aJt nokt.1 ına
ula�.ma ka.dar ,nna
"U \'Jdi yü ksek kenarlarını , yatağın
ın
ıorııp sökerek· sürül müş
lop.
kend ısıni tarlalardan
bc,Jeyen tarat indan �akla bulanarak, evlen · · ıaşıdığı
me\'dana getir ilmj� yıkarak, )'Uk'fk ağaçl
tir; surun h;.1rekeli arı devır.
inmt.> i,ıegı} le olu be a�ağı ağaçları, hayvanları, evleri ere k, insa
mu�tur. Ate�in be,in ve tarlaları önüne nları

J
ı d.ığmıktır . .1teşin \'.tr.utığı katıp kur
zarar da dağın ık .
sığınağı olan dcnize 'uruk ban ları
\"c�· p.ırça parça ler. Ônune çıkan nı gi,
dır. Ateş be.-.ıninden . her engeli i
'ona erer. \'ad inin n>hun kalınca ne<nelen beraberınde yıkarak
eğim ı süreklıdir; nehr goıunır, agır ola nların küçü k
ın izledigi yol boru . ı tahrip ed
tığı tahribat. \'JdiJe nca yap­ !akları buyuk ıoprak . . er, küçü
r devanı ettiği ,tirec kaymalarına d<inuşttiriır, k çaı.
e, ge1gin nehirlerin sellerle küç
nokt a'ı ve dinlr.� buluş ma doldurarak .1cıma.o;11 ve ük vadile
nme reri olan deniz inatçı dalgalarıyla ilerler ri
e ,·aran a kJdar de,·a .
Nehi rler geni�lerer m eder Etraftakilerin kaçm
ek, rnşa n dalga Jarır akı an başka çareleri
la \'Üks ek dağla rı çöp yoktur. Seller
nına dönüştüre )'ığı­ kadar kimb ilir ne kadar şimdiye
bilir, en güçlü kıyıla araziy ı, kaç şehri , şatoy
rı yerle bir t'deb ilir, u, villayı ve
olan ağaçları rıkab derin kökleri yok etmıştır. ev; yıkı
ilir, \lİfülmü� tarlal p
ardan geçerken ta�ıdı
çamurla vadil eri kları Aile geçindiren kaç erkeği
çıplak bı raka rak n emeğ i boşa çıkm
voh ul \'e rnrg un çiftçi ıştır! Kaç aile
lerıni de sürükle)ip lerin emek­ şeyini kaybederek yoklu her
götürürler. ğa düşm üştür ! Ya kayb
olan ve telef
sün.ilerine ne deme Jıı olan sığır

''"


<>
Nehır �·atağ ı boyunca egim vars.ı '!>U�'lln akı�ı hıılanı
Aynı öıelliklere sahip kara parçalar
ında ortaya çıkan ve aynı mik­

ratağını daha çok \.ıpratarak derınle�tırır. Bovle­


� uyun .ık.ı�ı
tarda suya sahip, aynı genışlik
te, uzunluk ta, derinlikte olur. aynı hızlandıkça. .ık.mu
liklt' de aynı miktarda \U daha az \'et kaplamı� olur
eğimde akan nehirler
arasında en yavaş ak.ını. en va�Jı olan nehırdir.

r\ehrin izledıgi mi k.J,.ıJJıkça, .,uvun hızı artar. Bunun kr')ınc.­


Bu durum, dü1 nehirlerl
e kanıtlana bilır. En Ya)lı nehır en çok

nehrin ızledıgı yol .uttıkça suyun .ıkı�ı ·auş!J.r.


kıvrılarak akan nehirdir
, c en çok kıvrılan nehir de uzunluğu arttık­
ça daha yava)
akar.
�il yüksekl iklerden
eşit derınliklere dökülen >ular amında en
)'ava� akanı, en
uzun me.safcyi katrdendir.
Ba�l angıç noktal
arında, en }·ava� akan nehirler en yaşlı nehirler
dır. Bun un
sebebi nehrin, yatağı boyunca
sürekli yaptığı mendem­
lerlc ll?u nluk
kazanmas ıdır.
Gozı Bll .IJI \t
IJLZf.
171

171
Nehirler düz bir yol izlerken,
genişlik lerinin orta noktasında
kenar­ Uzunluğu boyunca aynı eni koruyan bir nehir
lara göre daha güçlü akarlar. ve özellikleri her
yerde aynı olan bir yatakta akmakta olan su,
Akar;u eşıl güçle kenarlara çarptığ yatağındaki farklı eğim­
ı zaman, nehrin bir kısmı
lere bağlı olarak farklı derinlikler e sahip
daha dar he, kenara çarpan olur. Bir noktadaki akış hızı,
sular sonra da ortaya "çrar
ve bu dal­ bir diğerini nkini geçtiği oranda da
galar da aynı bıçimd e birbirle sığlaw.
rine çarpar, sonuçt a yine aynı
biçimd e
kenarlara vururlar. Nehir kenarı
nda olu�an ilk dalgalanmayla
nehir 18)
ortasında oluıan ıkınch ı arasınd
a kalarak konı biçimın i alan
ÜM noktasında hızlıdır. Su tabana
su, ta­ Bütün iç denizler ve körfezler, bu denizlere
banda hu kaybeder, ancak akan nehirler tarafından
<:a, ke•i�m e noktasının yüksek
çarpın ­ oluşturul muştur.
liğine eşit bir yüksekliğe ula�ır;
orta noktadakı >U her zaman
ancak
geri ça.rpan sudan daha lmlıdı
r.
...
f9J

191
Kızıld eniz'i n yüzeyi, okyan <>-
usla aynı seviyededir.
B ı r dağ devrilerek Kızıld Birçok yerde suyu altı saat
eniz'in ağzın ı kapatmış boyunca yükse len, altı saat
ve Akde niz'in boyunca da
çıkı)ın ı engel lemi), böyle azalan akarsu lar vardır.
likle fazlasıyla dolmu ş olan Ben kendi adıma Coıno
Akde niz, çıkış Gölü'nün )'Ukarıla.
yolun u Cadiz dağla rının rındak i Fonıe Plinian a'da
altınd aki geçitten bulmu buna tanık oldum . Bu akarsu
ş olabil ir. Çünk ü, da su seviyesi
buna benzer biçim de, yakın öyle yükse lip diiıer ki, akarsu
bir geçm işte bir dağ yedı iki değirm enin taşları nı
mil kayar ak bir döndürebilir;
vadiy i kapat mış ve burad sular çekild iği zaman ise
a bır göl oluşmu)tur. Garda derin bir çukur un dibind
Gölü, Como ve eki suya bakar
Lugan o gölleri ve Magg gibi olursu nuz.
ıore Gölü gibi pek çok
göl dağla r tarafından
meydana getiril miştir.
ı ı oı

fal
Akdeuiz, Gadıtanya geçıd A mboise'da loire Ne/ıri.
ine bağlı olarak Surıye
toprakların ın
yalnızca küçü k bir bölüm
ünü kapla mış olsa da,
bu geçide büyük
ölçüde yönelnııştir. Akde Nehrin suyu b d arasında,
niz, bu geçitten önce güney diğer kenarlar arasında oldıığı
doğuya doğru mda11 dnlıa

(bJ
akmış, ama buradaki yüksektir.
tıkanma oluşunca Cadiz
boğazına doğru hare­
ketlenmıştı.
(af Amboise'm bir kısmın ın
dn üzerinde yer aldığı ada.
Jel
a noktasında Akde
(bl
niz'in rnyu okyanusa doğru akma
ktad"
rından ge·
Bu Amboise'dan geçe11
nelıırdir" bu nehir a, b, c, noktala
d
Deni z \'e dağla r araq çer. Köprüyü geçtikten sonra
ndak i buru n dü1lu kler
daha öncekı devir ler­
ancı akıntıya karşı d e, b /kanalıyla gerı
de tuzlu su ile kaplıyd
ı.
döner. Bıı rıelırın iki karşıt
ak111tw a b, c d ve d e, b arasınd kalan
f a
f 1, g /ı, 11 111 kanalla­
b f. nehrin keııarlarına
temas eder. Daha sonra
başlaııgıçta ayrılmış olduğu k ıı 'de 11 gere11
lfrr vadi kend i nehri rıyla tekrar aşağı dönerek
tarafı ndan meydana
getir ilmi) tır; vadil er
ara�ındakı oran , nt:"hir
ler arasm daki oran nelıirle bulu�ur. Ancak suları çok yiık·
ve k m, r t 'yi meydana getiren
a eşitti r.
da aşarak tek hır kaııald
i di
sekken ııe/ıiı-, b d kenarım
an akar.

W/J.t lll lJ IC H ııt/1


l ı�ıt
1111 i t li
ğ.
Verona'nın dJ larınJa ta�l.ı�mış miJ.ye
a
k.ı.bukbrıyl kan�mı� kml
lınola, Bolonya'ya göre pusula üzerinde Batıdan Kuıevbatıva doğru
' . mnın b.ııılannın ağzı. ta�ı olu�
. B.m yerlerJe bu midyda
beş nokta açıklıkta ve yirmi m i l uıakJıkta yer alı r. mermer bulunur. Bu mıdve kabukl.
.

nJen ayrı dururlar. Bu JurumJ


Ca\tel San Pictro, lmola'nın tam kuzey batısında 7 mil unklıkta­ turan madde olan çımento ıle doludur
.t
<lır. kendilerini barındıran kava kütl6ı
Faenıa, lmola'ya gö re puı ..ulanm dogu ,.e güney doğu yönünün midyenm dı� kab
uğu arJ.ya girerek. miJyenın
kava ık butunlqmde­
mı�
t.ı.�laştır \'t'."
Bazım de çimento üki ol.laları
tam orta\! doğrultuda yer alır. Iınola'ya uzaklığı on mildir: Forli'de rin(' izin wrme mi�tır.

!mola ıle aynı mesafede 20 mil u"1klıkt,1 dır; Forlimpopolo Forli 1<l­
da nereJey'e ti.ımü,·k çıbrmı� olur
dı� k,\bugu
.
nundedır Forli'ye mc�afes
i 25 mildir.
d Be rtinoro, lmolo'd an iki yönden görülebilir. Doğudan ve gü ney
.
ogudan. l ıno la'ya uıaklığ
ı 27 mildir.

IKO f,Ü/1 1 \11 1 11 1 1 lll /1 \ 1 n!tfılf�o lH 1


fd)

.
, ·'

·.

mımdan dört saat önce dağın doğıwma düşer. bura:ı·ı ka yt1 1a rın .:n Dagın \·ıkılıı ebebinın tar�fl
811 yıkımın

beyazından oluştuğu için muh teşem bir şekilde pa rla arak. karan­
y doğurduğu felaket.
� w ��
lığın ortasında e11 parlak ay ışığım " '' r bile eği pa rlaklı ı re e lı..ar yağışı
Pe1'ga mbain ortaya çıkı.şı
�� �
.
orada yaşayan Ermenilere karşı gbre1•1nı yerme getırır. Yuksekfıgı ıle.
düz bir lıat boyunca dört millik bır yer kaplayan en 11ı'iksek b ıtlu rfrı ­ Onun kehanetlt-rı

rm seviyesine erişir. Gı'in batınwıdcııı s01ırı1 da güneşin geu!tı ı ı ıtÇtt' Doğu Emıtrı sta ı tı m aşııgı bölgelerine sel �asması. Toros
biri kadar aydınlatııgı bıı ıirvc batıya doğrıı pek çok yerdeıı gorule­ Dağforı'tıın bölımrnesimn e kisi le suyıırı rekılmt'sı. idi

. t .v
biUr. Bu, daha öııce sizinle birlikte sakin bir havada kııyruklııl'ıldız
Yeni ptygamb�rin. bu tahribatın olacagmı ongormü.� ulmJsı.
Toro\ Dağları \'e Fırat Nehrı'nin tasvir edilme�•
olduğıurn diişiindiiğlimiiz :ırv,.>dir. Gt.·n•nirı karanlıgmda şddinı
değiştirmiş, bazen ikıye vcva ÜÇt' bölıinmiiş. bazen u.:un .. ba::en kısa
{ I JJ giıriinür. Bu, ufukta yer alan ve dağrn bu krmııyfo güneşm amsıncı
n�ıkn par
1 nı Dagın :ir esı nin gw.·11in Üfle bi ik bir bölıimunJt•

raıı�ra da gıin dogıı ın uııJa n once neden kııvruklııvıldız gtırurıtu,


­
\'ıışaranlımı gun batımrndcın Sl.111Ta dogııJa '"1"�
giren bulutlardan kaynaklmırr. Güneş ışmlamım ba;;ılan mgellemn­ r , rl
fal
Babi/'ın Kutsal Sultanının vekili, :-e. dnğ111 ıizemıt� düşen ışık da farklı uz1111lııJ..: ldki bulut bölmelenJ'lt· ladı · ı l't' Bıllıdu
Suriye Defterdarı'na
1'1
Brmenistan'ın hu biJ/gesinde, beni görev/e11dir u''
kesin tıyc ıığrar ve fa rklı parlııklık derealeriııe salııp lıır
diğiniz konuda
amacın11za t'n U)'­
çalışmaya başlamak üzere, sınırlarımıza yakın,
o .
Kuıey bölgelerde son yaşaııa
n felaket, sadece siıı değıl bütün wrdigi?

l .. � im i ·ııman ikı yıı tfo uçe


guıı olan şehre, Calıııdra şelırim· gire/mı. Bıı

... n·den Jeğışik bırimlcrle kimı zamau }'ll\'ılf


dunyayı dehşete düşürmüştür. şclıir Fırat Nclıri'ııdeıı
' l ııvıl iı
Ônce sonuçları sonra >ebeple
ve batıya dogru lmyilk Bu kı l'fUK
rıni orta­ inanca ö vg ıi Vl' itıraf
bOlı
ayrılan Toros Dağları'nttı, eteklerinde yer alır
fb) mmuı gıbı ımı
ya koyarak bu olayı size ııakled '.
ecegim. Anı ortaya çıkan tufan; bltımine kadar.
lak. km
._
Toros Dağı'nm zirvelerini görür. Ru zirveler
a alımık be1ırıw
- r. Birıfohıı nt• :amım tJffd}'d
ıı zcmırın uzun.
zaman ise tek bır p11 rç·
o A.adar yüksektir ki.
Şehrin )'erle bir oluşu.
gökyüzüne ulaşacakmış gibi görü11ürlcr. Dunya11111
hiçbir 11oktasındt1
Ôle11 insanlar, kalmıltımı çcıresizliği. ı
bu zirveden daha yüksek /ıır yer yoktıır. Gıiııeş �·ıkcıcak?
ışınları gıiıı dogıı-
\faizin arayışı, kurtuluşu 1•e inayeti.

ıı uızı Bil ı ıı \1 ııı zı


1 1 4/
Tor.-ı.<\ Dıı.elarmm Hiçim;
U::eri'll'.
/ al Toros Dağı'nm Yapısı l't' Büyı"iklüğii Üzerine
\ıııgıd((ı:r Deftrniar,
sitcmlt:rini;:dt' ima l'fttğl
ni:: ü::cre heni Ha;;iran ayı orta/armdrı, glincşi
tcmbc:/liJ..lc suçlıınrr1l'tt
Dagı ·,,,,, gölge.sı öyfo bir yıikse
1t::. Bana gösterdiğini:: n geldiği belli bir noktad
tı•ı•cccüh w sağladtğtn a Toros
mrarldr heni bu kadar ı::
bitı•iik ve dt:h�et t't:rici kliğc ulaşır ki bu gölge on
hır olaym -�cbebi11i iti­ iki günlük
safedeki Sarma/ya sınırlarım; Arn/ık
Kuzeye doğru
na ile ı·c !<ahırla unıştı me­
rmaı·a yönclttı. Bunu ayı ortalarında ise
yapabilmdı: için zamm
ilıti1'aom1z ı•ardı. Bu ıa bir aylık yol mesafesindeki Hipcrbo
olann sebeplerini si::c rya dağlarını bulur.
tam olarak apkhn-abil­ Dağın rlizgl
mnn ıçin size önct.> o yı>ri11 apk olan kısmı her zammı bulutsu ira
oluşumwıu anlatıp ondan z ııe berraktu: Kayalar
sonra olaym a çarpıp
kcndisi11ı.• ..
r:eç111eni11 doğru olacag ayrışan riizgtir. knyam n diğcr
ım diişiinüyorum. Bu lı:ısmmdn yeniden birleşerek
aymıtliı bilgi- , bu lıare.
ketiyle lıer yönden gclet1 bulutla
/
/erin .ü::i tatmin cdt•cc
lb
ğini umuyorum. rı da sürükler ve bu bulutla
rı çarptığı
yerlere bırakır. Birikt�1·1 bulutla
rın çokluğuna bağlı olarak
burada sü.
Si:in arzunu::u wrint• rekt; şimşekler oluşur, kayalar
getirmede geciktiğim da, içi birikinti/erle dolmuş
İ(i11 lütfi.·11 yanklarla
güanmnini: $cJ)'gıdt.�(:cr doludur. Bu dağın. öwlliJ.:./e
Defterdar. Benden açıkla de güneye bakan, bol üriinü
mamı istı·diğmi:: n almab
çok güzel su kay11ak/arım11 ve i/diğı�
ş.qlcr Oy/c bir wıpıya nehirlerin bulunduğu
sııhiptir ki, açıklanabilm eteklerinde,
dcri için bimz zama· zen­
rım gL'Çmcsi11t i/ıtil'llç gm bir lıalk yaşar. Üç mil kadar
ı•ardtr; özellikle bu kadı1r yukarı pkmca biiyük
büyük bir ola)'ııı köknar. ka)•m
st'/1d1i ı1çıklamrken o \'erin 11c buna benzer ağaçlnrm
doğasmm doğru bir şekild bulunduğu ormanlara ulaşırız
e ta mm/anması ; bu orma
lardan üç mil kadar sonra n­
g rt'kir; borlı:ce yukar ıse geniş çayırlar ve otlak
ıda bahsedilen istt'ğini::i alanlar gelir.
rahatlık"1 yerine
Geri kalanı hiçbir zaman erimey
le/
Ct'/İrı.·bilirını en, uçsuz ve bucaksız
kardır. Bu kar
tabakası ondört mil kadar
devam eder. Bu noktad
an bir mil sonras
kadar, lıiç kaybolmayan ına
küçük An'tı'nın yapısı 11 hır bıılııt tabakası l'llrdır;
1 119•a hangi dcni::lcri11 11e böylelikle beş mili
karaların düz bır çizgi olmak üzere
/\üçü/..:. Asyn 'mn srntrla onbeş mile ulaşılır. Toros
rım ve kapsmnmı belirle Dağı'nm zirvesi
diği apklamasnu
gq:c.Ycğim çim/ı.ii .siım yaklaşık bu yüksekliktedi
de gayretli ı•e dikkatli çahşm r. Yalım yansmda ka\lur
alamuzla bu ko· ucu bir lıava lıükiim
nular lrnkk.mda bilgisi;: sürmeye başlar ve tek bir
olmadığım::ı bih;•orum; e.sinti bile hissedilemez;
ben bu korkunç ve burada hiç bir 1•arlık
tahripkar ola)•a necfrn fazla yaşayamaz; Toros
olan Toros Dağı'nm gerçek Dağı 'n ııı yiikseklcriııdeki
yc1pıs1111 anlatarak oyuklarda yilşayıp,
ıicı·am t•dcc.:cğirn. Boyld av aramak için alçaklara
ıldc amacmuw doğru ilcrley inen birkaç kuş türii dışınd
cbilcugi;:. Toros a da hiçbir şey
Dağı 'nın buşka dağ/cırla bulunmaz. Ormanlık tepeler
birlikte Kafkas Dağla rı'n111 üstünde kalan lıcr şey çıplak
temelim olııştıır­ kayaltktır.
dutu söylt·nir; bu konud Bıılııtlar ve kayalar bembe
a daha emin olabilmek yazdır. E11gebe/1, telılike
için Hazar Denizi li çıkış sebebiyle zir­
veye yürümek imkansızdır.
rn
lı.. ı)•ısmda )'Crlt·�miş ulan
in_çanlar/a konuşmak istedi
m. Onlar bana
bu da 1111 gcrçe/... Kajka
J Dagı olması gert·ktiğinin
kanıtlarım verdiler.
J\cndi duglıı rmın da aym
ismı taşımasına rağm
en bu dağlar dalıa
)'UAseAtır. lskıt dilind
e Kııjl.asiıı kdiıııe an/ııı
nı olan "çok yüksek
:in•t•" hun" dugrular.
Gcrrcktt', o yerin doğus
unda l't·ya batwmia
o /... udur )'uksc/... bir dağın
olduğıma iltşkin bilgım
izyoktur. Bımım
Aan111 batıdaAı ti/Acla
dt• yaşayan insanlamı
, dnğrn zirı•esinin bıi·
yük boltimimu. t n uzun
' gl·renin dörtte biri .süres
ını.-egiineş ışığıyla
uydm/unnuş gorüyor
o/malarufrr. Aynı şey
doğudaki iilkelcr için
gtıerlıdır. de

idi

GGanu '11 \' l ll()I'.}


IX . D o ğa B iliml eri
v e As tr o
nomi
Ku vvet , k ı t l ı kt a n veya b o l l u k t an ortaya
ç ı k a r � k u vvet fi z i k s e l hareketi n çocuğu ,
t a n rı sa l h a reketi n t or u n u ve k ü tl e çekim i n i n
d e k a y n ağı ve a n a sı d ı r .

{ 1)
Kuvveti, nesnc�iı bir vaMI.\, görünıneı bir güç olarak tanımlıyorum; \İrip vok etmek i�ter, bunu yaparken de kendi..kendini vok e�er. _'c

ki hu gücü oluşturan, öngörülemeyen bir dış basınç ar.Kılığıyla ha­ kadar büyük bir engelle ka�ılaşm.ı o kadar gu_çlenır. Her �e). doga\1
. �e\!lerı
reketi engellenmi� ve doğ.ti kullanımı dı�ına itilmiş nesnel ��i � iç��de gereği ölümden kaçar Ba>:>tır�a� her �ev, kenı.lı..,t Je b.ı;ık.ı
_
depol anıp d.ığılmış harekettir. Kuvwt, bu nesnelere olağanu�tu guçle ba,tırır. Ku,·vet olmak'lzlll hıçbır şe\ hareket edeme�.
. olarak bu·
don.umıış etkin hır v11ş.1m �ağlar onları biçim ve konum dt·ği tırme­ içinde dogduğu nesne. ne ağırlık olarak "< d< bıiım
. .� .
)'Ür. \'arattıgı hareketlerin hiçbirı '>iıreklı ?�gıldır.
.
re zorlar ve kendi '�llUll<\ doğru lıırsla ilerlerken, koşullara gore de
h.ıp..,ol�ugu nc_..,ne
deği�im gösterir. Efor ile artar, durduğunda kaybolur. lçın.de
.
H.ırel..dı\'le genellıklc yı:nı ku'-
Yavaşken gücü cutar; hız onu nyıflatır. Şiddet içinde doğar, öz­ hareket özgürlüğüne sahip değildir.
gu rluk ıçinde ölür; vet üretır.
büyüdükçe ,!,ıh,\ IH71ı tükenir. Sonunu engelle­
yecek her şqi
şiddetle sürükler. Kendisine karşı gelen etkenı ele ge-

llı.;bı Hifünltri H· \ı.lnıtaumi 18..


<>
Jr\ütk çekiminin gücü <>
su ve toprak ile sınırlı
dır; ancak bu kuvve
sınırsı1dır. Eğer ku\'Ve t Km'Vet, bir iç�el potansiyelden; duyarsı
tin üretilebileceği araçl.ı z nesneler içind
r yapılabilseydi sonsuz eki duyar
-.ayıda dünya harek başka nesnelerin rastlantı1tal bir şiddetle lı
ete geçirilebilirdi. yarattığı, görün
mez bir
Fizihel hareket. kuvve güçte n başka bır şey değildir. Kuvve
t, kütle çekimi \'e direnç t bu nesnelere yaşam
. ht.•r şeyin hareke­ ben teri
tinın davandığı dört özellik kazandırır; yarat dan bütün bır
dış etkendir. varlıkların şekil ve
konu mun
değiştirerek, kendi sonuna doğru hırsla u
ilerlerken, yolu

üzerinde
durumun gerektirdiği farklı etkHer
i üretip harikulade
bir i�lerli k
Dünya Güneş'in yörün gileyen bir yaşam. ser.
gesinin merkezinde değild
ir, evrenin merke­ Gecikme kuvveti artırır, acele ise zayıflatır
zinde de değildir ancak .
kendisine yakın komşuların
ın merkezinde, Kuvvet, şiddete dayanarak yaşar ve
onJarla bir aradadır. Ay özgürleşince ölür.
ve güneş dünyanın altında
<>
yken ayın üzerin­ Biçimle rini ve yerlerini değiştir
de duran bir kişinin görece erek bütün nesneleri
ği manzara şudur: dünya dön üştürür
mız ve üzerinde­ ve sınırlar.
ki sular. Tıpkı bizim ayı
bır ağırlık iki braccia
gördüğümüz gibi. Düny Eger b.ır_pound'luk
bizi aydınlattığı gibi. 0}1
amız da. tıpkı ayın Kendi sonuna doğru yol alırken .
lüyorsa, kırk br.ıc
aydınlatmaktadır. önüne çıkan engelleri d� rınlı ğınde gOmil düşerek ervUzune bır el
gücüyle
etkisizleştirir.
gömülür? lkı pound
_ğe cıa dü�� bir n�ne


bır d � rmlı ne kad.ulık
Çeşitli biçimler ın dönüşüm ünü sağlar. olan bır ağırlık ıki braccıa
yeryuzune ne kadar düşerse
Kuvvet, kendisini denetim altına gomülUr?
Hiçbir hareket, içinde bir almaya çalışan her
durağanlık anı barındıracak

kadar yavaş şeyle çatış
halindedir. ma
olamaz.
Aynı sürede daha az yolun Kuvvet, her zaman için doğal
gidışin karşısındadır. 1lire�·en hareket olarak
alındığı hareket daha yavaşt daisimlendirilen 1\me. harek
ır. Küçük şeylerle başlayarak büyüy etli nesnenin
Apıı sürede daha fazla yolun en kuvvet, korkulacak hareket etkenine bağlı
alındığı hareket daha hızlıdı olağan üs- olduğu birincil hareketten
r. tü bir güce dönüşür ortava çıkar
Hareket sonsuz �ayıda yavaşh . Türeyen hareketin hiçbir
k derecelerine sahiptir. a.mndak.ı hLz ilk hareketın
şövle kı. ymn kırı�ınde oldugu
Kuvvet, her zaman zayıflayarak 111 hızına e ıt
Hareketin gücü, sonsuz yavaşlı kendini tüketme eğilim olamaz. Bu kanıtlanabilir;
k ve sonsuz hız derecelerine indedir. gibı ha·
kadar Kendisi kısıtlan mış olan kuvvet
121
uzanır. , bütün nesneleri de kısıtlar. reketin her a
şama ..ında hareket etkeni tarafmd
an .ıktanlmış olan
Kuvvet olmaksızın hiçbir şey gücün kaybı söz konu�sudur Her
hareket edemez.

. sonuç, sebebini içinde ıaşıdığı
0 ağırlığı neden yerinde kalma;;? Çünkü direnç yoktur. o için
Hiçbir ses kuvvet olmaksızın ağırlığı nere· okun i\mesi gücünü kaybeder ve
duyula maz. yok olarak yaı,ın gucı.J.ne dahil olur.
Kuvvetin gerçek kaynağ ı hassas
ye doğru hareket eder? Çekim merkezine doğru. Bu hareket sırasmda
Atmosferin mavi rengi. onun nesnelerdedir. Hareket etkeninin, hareket eden nesneı,e
kendi rengi değildir. Bu rengin UYguJadıg-ı ivme, nesne·
sebebi neden başka bir yol izlemez? Çünkü dcsteksi:: bir ağırlık en kısa yolu
nemin görünmez parçac nin bütün noktalanna dağılır.

ıklar halinde ısınıp buharl izleyerek en alt noktaya dil.şer, ki bu da diirı;•anın merkt•:idir. Nasıl
aşması, bu parça­
cıkların güneş ııınları tarafın

dan çekilmesi, böylece ateşin olur dn ağırlık dünymırn merkezine bu kadar kısa voldan ulaşabilir?
etrafını Eğer güç, bir nesneyi bclırli
kaplayan yoğun karanlık bir mesafe boyunca, belirli
zeminde aydınlık görün bir zaman di­
melerinin sağlan­ Çiinkü bağımsız değildir vefarklı yönlere yönelme:.
masıdır. limi içinde hareket ettireb lal lkı top dık bır açı vaparak bubinne çarpma toplardan bırı digenne
göre rnlundan da.ha faıla sapar
iliyorsa, bu gücün yarısı
ile aynı nesnenin,


aynı zaman dilimin de aynı
Baltanın ilk rnruşurla bir kütüğlin ucundJn kop.ın p.mça aynı
meı,afenin yarısı boyunca

hareket ettiri·
lebileceği ya da bu gücün
yarısı ile iki katı zamanda
nesnenin bütün Doğal konumundan çıkmaya zorlanmamış her ağır nesne, aşağıya
Ağırlık, kunet, darbe ve yol boyunca hareket ettirile vuru�la kütüğün diğer kısımlarından kopan parçalara gem� dah.ı
i\me hareketin çocuklarıdır bileceği sonuc unu çıkara
, çünkü ondan mayız. bir kavis üzerinde değil de doğru ü1erinde inme eğilimindedir. Her
uzağa uçar
Bunun .;,ebebi kütüğün ilk darbe vi alan kısmında, o darbenin gü­
doğmuşlardır.
Ağırlık ve kuvvet her
zaman kendi sonlarını
� ne olursa olsun, doğal konumda bulunmayan bütün nesnelerin,

isterler ve her bıride mümkün olan en kısa sürede ilk kusursuz konumlarına dönme eği· cıınün ilk aşama'lnda oluşudur. Kopan parça buna baglı olarak daha
varlığını şiddet aracıl Eğer bir güç, bir ağırlığı belirli
ığıyla sürdürür. bir sürede belirli bir mesafe
boyunca !imlerinde bunu görürüz. Bir doğru, yaya göre daha kısa bir sürede uzağa gid<r. lkınci parça ise daha yakına düşer çünkü darbenın gucu
ivme genellikle harek hareket ettiriyorsa, aynı güç
et ettirilen nesnenin bu ağırlığın yarısını aynı sürede
hareketinin sürm esinin iki katı katedilebileceğine göre doğal konumundan ayrılan her nesne, bir hafitlt�miştir. Üçünı:üsü daha yakına, dOrdunı:üsu daha da vakına
düşer
sebebidir. mesafe boyunca hareket
ettirebilir.
doğruyla daha hızlı bir iniş yapmak ister.
Aynı güç, ağırlığın tümünü
yarı sürede yarı mesafe boyunc
a

hareket ettirebilir. Yine bu
güç, aynı sürede ağırlığ ın


iki katını yarı
mesafe boyunca veya yarı
sürede ağırlığ ın tümün ü yarı
mesafe bo­ Kalınlık ve ağırlığı her noktasında aynı olan denge konumundakı rt ve kalın bir •·üıeye sahip olan bir n<>n<. kendisine çarpan bir
nesnenin daha gUçlü ve hızlı bir sıçra\1�la gen donmesını :;aglar.
yunca , hareket ettirebilir. .
ağır bir nesne, eğer hava hareketsiıse ve sabit dirence sahipse, ılk.

denge konumundaki duru�undan herhangi bir sapma göstermeksi­


zin düz bir doğru boyunca düşer ve dü�tüğü )'İik..>eklik. ne>nenrn her �
yone doğru aulan
parçası için aynıdır. Bu hareket kanıtlanacağı üzere çok vavaş bıçım­ Bır gemı. nı. n p ruva"nd.ın geminın hareket ettığı
hare­
de gerçekleşir. _
bir ok. eger gemının. . hareketiı·le okun hareketi bırbinne eşıtse

kebiı gıbi görünür.


o vönün aksine doğru atılır-
Eğer sabit kalınlıktaki ağır nesne sabit bir hava direnci koşulla­ .
.
Eğ<r bu ok avnı hızla gemının ge
ldi•i

sa. gemiden. hareketinin iki katı


rında ve <ğik olarak yerleştirilirse, bu iniş de eğik ve rukarıda bah­
ile ayrtlır.
'ettiğim i2 inişe göre daha
hızlı gerçekleşir.
... � .ı;"t
""'{''" ,.. ....p �
. :.ırf"' Güneşin özelliği:

t?-. ·1 "'(.,.. Aynı kişin in belirli bir yükse


klikten düşerken Güne.ş maddeye, biçime, h rekete, ışığa, ısıya
ve üretme gücün


çarptığı her
birinden diğ r ine geçen nes ne sahipt ir. Bütün bu özellikler guneşten yayılırlar ama e
.
kuvveti a:ıalta cak şekild
tt
e ve sanki , ona hiçbi r \e
.
mış gibi bükultirse _ yaylı � r y
, düşü �U: son aşamasınd kaybe i rmezle
aki çarpma kuv

:
11 :.,
düşey doğruJtuda serbes veti in,
t düşmeyle ortaya çıkaca
_ __ ğı ölçü de
olduğu görü lür. Bu, yaylı azal nı ı
nesnelerin üzerine düşer �
'T'�·� >H!'> ,, . '.. � ...
ken her aşa
çarpmaların toplamı ortad mad kı Bazı insanlar, güneşin ateş rengı değil de, çok daha
an kalkm ış gibı bir etki açık renk ve ber­
yaratır.
·�
rak olması nedeniyle, sıcak olmadığını söylerler. Bu
� ·1 , <>
insan lara cevap

..'l··r o � r·
olarak, bronzun sıvılaştır ıldığında azami ısıya
ula�tığını \'e rengiy
Küçük darbeler çivini le
güneşe en çok o ıaman benzediğini, sıcaklığı biraz
�. . .., ..,
n ahşaba girme sini sağlar
. Bu küçük düşünce de daha.
tek bir darbe halind e darbeleri çok ateşin rengini aldığını söyleyebilıriz.
;.ı., . ,s.,.,
· ·�
bir araya getirırseniz
çok daha büyük
vet elde dersi niz. Tek bır kuv­
bir darbe nin kuvveti
141
çivin in ahşaba
gömü lmesi ni sağlıyorsa tümüyle
bu, kuvvetin çok fazla
sayıda parçaya
bildi ğini gösterir. Bu ayrıla­ Bazıları, bir element ol.ırak ayın etrafmdaki
parçaların çivi üzer havanı n, bizLm atınosfe·
indek i etkis i uzun
tek başlarına çi,•in ın slirse de rimizin yaptığı gibi güneş ışığını yakaladığını
ahşaba girm esini sağla , ve aı1 çevreleyen ışıklı
yamazlar. birer yüzeye sahip olsa
On pound'luk bir çekiç çemberin bu şekilde tamamla ndığını söylerler. veya bir dut gibi üzt'rınde
, çiviyi ahşa ba tek küçük parçacıklar
darbeyle çakabiliy obaydı. güneş ışığı altında
bir poun d'luk bir çekiç orsa, Ayın kendine ait bir ışığı olduğu nu bu parçactkların her biri günt:l
oıı vuru şla çaka maz. düşünenJer olmuştur. Ancak in pnM�
Aynı şekiJde ilkini masmdan kaynak
onda birin den daha n bu doğru değildi r, çünkü bu görüş, veni ayın lanan bir parlaklık sergılerler,
küçü k olan bir çivi, bö\>·lelilJe tek ne<:ıne
ufak
ilk çiviy e eşit oranlarda en parlak kısmının et­
olsa bir poun d'luk da de küçük birçok gtineş görülü
rafındaki karanlık gönınen soluk ışığa

bir çekiç le tek bir darb dayanılarak öne sünilmüştü
rdü. Blitün bu güruntüh:r, uzun
eyle çakıl amaz . Eksık r. me...afede bi rle erek tek bir görünt
ahşabın sertl iğini n, olan, Ayın zeminin de gördüğümüz bu farklılık ü \'erırler.
diren cine oran la azalm , aydınlık kısım ile karşılaı·
amas ıdır. Ahşabın sertli

değişmemiştir. ği tırıldığında olduğun dan daha karanlık
görünen zeminin. ann parlak
Eğer darbenin kuvv kısmına bitişik olan bölümün den
etiyle ahşa bın içine karnaklanır. on uç olarak aydınlık
giren şeylerin harek Yıldızlar gündüz görünmeyip ge(e görünUrle
rinin oran tıları ndan etle­ çerçeven ın belirli bir kalınlıkt a görüldüğ r. çUnkü biz Uzerle·
ı�ık y.uhıtan, SJ\'hlZ
bahs etme k gerekir.e, ü üst kısımda ay, üıerinde
darbeyi yapan ağırlı rine güne.ş ışığı düştüğü zaman kendisi de bir
ahşab ın doğasını incel ğııı ,.e bulunduğu karanlık zeminde n daha
emek gerekır. parlak olduğu için, gerçekte ol ­ küçük nem parı;a,ıklarından olU}ln yoğun bir <ltmu'\terin
duğundan daha parlak gönılur. .ı.hında

<>
[3)
yaşıyoruz. Sonsuz Sa)ıdaki bu parlak parçaı.:ıkl.ır rıldızları
Eğer ayın, gölgeli kısmının üzerınde görüldüğ

ü ze ıne göre ne
gizlerh:r
Atmosforin rar-.ıttığı bu durum olma-,aydı gökyUzUnun k.ıranlığında

131
Bütün denizlerdeki
de değişkenlik göste
med ve cezir olayl arı,
aynı dönemde gerçe
kleşse
kadar daha parlak olduğunu görmek
mını elinizle veya daha uzaktaki
i>tiyorsanız, aıon aydınlık kıs d
yıl ızlar her zaman gOrünürdü.
rirler, çünk ü düny anın bir ne'ıneyle kapatın.


Nesne ağırlaştığı ölçüde her tarafında günler
zamanda başlamaz; ayııı

hareketine eşi ık eden bizim bulun duğu muz
kuwet artar. yarım kürede gün orta"
Araklarını bitişt iken, diğer yarım küred
irerek ;ıçrayan bir e gece yarısıdır. Her Yıldızlara, üzerlerinden yayılan ışığı ı...e�erek bakJI\aıtız (Çt.lk küçük
insan, daha büyük iki yarım kürenin doğu
yapabılmek için bir sıçrayış sınırı nda günd üzü Ayın kendi ışığı yoktur: güneşe
\J.k.1/1 yum rukla rını iıleyen gece başlar, her b.ıkan kısmı aydınJamr ve biz de bu bır ıgne ile açılmış bır delikten bak.ırak bunu ppabi lırs ın ız) bu vıl­
önce geriye, �onra
dızhtr o kadar küçtik gi.lrünürler ki >:>ize bunl.ırd.m kuçuk bı�ev ola·
hızla ileriye atar. �ıçra rken de iki ya.rımkürenin halıs
Bu hareketirle nırın da da geceyi diğer ı­ kı>mın dünyaya bakan bölümunü
daha büyük bir sıçra yönden izleyen gün görürüz. Avın gecesi, bizim deniz­

mış olur. yış gerçek:leştir­ başlar. B u yüzden )'llka­ lerimizin güneşin görüntüs
rıda sözü nü ettiğ imiz ünü yansıttığı ölçüde ışık alır; neş de mazını� gıbi gelir. Bunların küçük görlinmelt:r�nin .,ebebi. gerçe kte
yüks elme ve alçal mala
Bazıları da daha
büvük bir >ıçrama yuka rıda bahs ettiği
miz sebeplerden ötürü
r aynı anda oha da, yine dünyanı n kendisine dönük
yüzündeki büttin sulardan yansır. Ayın çok uıaJ... olu� l.mdı r. Bu ,,Jdızl;ırın pek çoğu Jun · �
. :ımızJan k.Jt kat
.
)1ldııımtzın t.l me�ledt'n ndMI gorune­
.. yapabilmek için eller değişkenlik gösterirler
buruk laı alarak )'Um ruk:l ine ikı . veya biziın dünvamız ın
deniz yü1eyi her zaman i1ı:·in az veva çok daha bürükttir. Bizim kendi
ct>ğini \'; karanlık gökyüzün �ağılın� bu vılJıılarla J.ra...ın.ı J.ıha
arını aynı şekil de
bu şekılde çok
daha büyük olur.
kulla nırlar; sıçra
yışları
;
dalgalıdır. Bu d ılgalar
sırtları dan veya çukur noktaları nd.ın, ke
� �
Yeryüzün ün ağırlı ğında narlar ından veya - .
na"J bir değiş iklik önlerindt•n sayısız görüntü yansıtırlar: gözlerımiz. k•ı vılJız dJenebıle-:eğın ı Jlijunun.
olur.a olsun , yeryüziinu her dalgan ın
kaplayan sular ın üzerindeki farklı noktaları izleyecek farklı pozi>nınlar
düny anın merkezine
Merd ivenleri >ıçra eşit uzak lıkta olrnası dunımu bul ur.

�d . . .ık olan 'l' y ne


yarak ba'"mak hiçbi r zaman degişn
ba>amak ınen bir ıe7.
venlere çarpma ima nın merdi ­
kun-etiyle bu >ıçr Ayın büyü k bır kısmını
kaplayan sular sabıt bir küre biçinıınde n isini Yt'rmt>yen. ve kendi'.>ıni n�r.,cvdi )'Ok t'l11.
dir .
?
. ayışların agırlık:lar

�:�� �nı
yukseklık ten dik bir çizgi ının toplam ı, bu olsaydı, güne�in

e-s
boyu nca düşme görünt üleri de her izleyici için aym. gorwttül erın
cak darbe ku si du rum unda yansı ın.1l arı :O.llll"uz olm..ıktan
. l k V.ırlıg,mı t li m ı:Jt'.'r.,c ...ınırlı olur ve
t"lim dtigi takdırJe t<>liın oldu�u ><�·ın 'ı n ı r ı ile
ortav
lar
weti ile agırlık ' a çıka Deniz, ağırlığ ını kendi ayrı ayrı ve birbirinden b\\ğımsız, yansıyan ı�ık d.t her So
\. ıkiı
toplamına eşit yatıığı li?.erine verse, bu
olur. zanıan daire..,,
. . k\ı-ıın etmewn bir 'eyın sınır!Jrı yoktur.
yatakta uzanan ve
..
ı
� ndı- ını
. r.
\.' \
el olurdu. Yüksek binaların tepderine yerle�tirikn al·
... umlanır. 1'
�ırtın da bin bracc
ia'lık su ta�ıyan bir
in!<ian onu ezmeye yetecektir. 1111 toplar
da da bu açıkça görülebilir. Eğer bu yaldızlı toplar püruzhi
Kı s ım III

P r at i k
Ko n u l ar
ı/
E,as ünü sanat alanında olmasın a rağmen L eona rdo'nun dehası 'anatsal konuların çok ötesine geçmııtir
. Leonardo da kendi
anlamda egıti mlı '1·
sini bir sanatçıdan çok dah.ı fazlası olarak görmii)tÜ; hedefleri çok daha yüksekti. Hiçbir zaman gerçek
nıfların aldığı klasik eğitimi ,ı]mamı�tı.ama entelekt üel le ri n ilgi duya.:ağı pek çok alanda ustalık
kazan mııtı.
, ' Bunlar arasında, resim sanatından çok daha yüce bir uğraı ve bir zanaat olarak kabul edilen mimari bulunmaktadır
• Röne ans
dönemi mınıarları klasik or.ınlara büyük önem \'ernli)lerdir. Leonard,)nun "Mimari w Planlama bölümünde ınlatılan kla·
sik düıünc elerin ötesine geçerek kiri) dengesi \'e ağırlık taııma kapasitesi gibi mühendislıgin ın.:e ayrıntılarına kadar uzanır.

JJil
"Heykel \'e l\ letal l)Ieri" bölumü döküm w maden eritmenin a\Tıntılarını ele alır. Leonardo herkelin " r<Sme gilre daha az en­
tellektüel bir uğr.ış" olduğunu dü)ünür. Büyük ölçüde hiçbir zaman tan1amlayanıadıgı herke! e,kizlerinı içeren bu böhiın, bu
iji biraz hafif görme> ine r.ığmen, onun metal dökümün teknik yönlerinde son dere.:e usta olduğunu Mtaya korar

"Buluşlar" bölümünde Leonardo'mın olağanüstü varatıcı fikirleri rer alır. ip \'.ıpma makineleri. 'ilahlar, u.;an b_ırtakim ald·
Kuşkusuz .;agdaşlarına çılgınlık olarak gorunen ılgınç
ler... tüm bunlar, onun kabın•\ sığamayan hayal gücü için \'asat işlerdi.
fikirlerini n bir kısmı gerçek oldu: Leonardo paraşütü, uçan makineleri l'e silahlı arabaları tanınıl.ınıı�tı.

>
• 1 ar" bol'um1erı· L eonar
"Pratik Tavsiyeler" , "Febefe, Aforizınalar ve Çeşitli Ko nula rd .ı\azı · d',·nun daha öğreti.:ıvönünü ,.e ,Jı.i-
. .. .. kre gon
'. erdem . Jer-

:nelere kadar uzanır. Bütün\,unlar Leonardo'nun bir sanatçı, bilim in>anı ve mucit olarak ı-etencklerının \anı sıra ın anı J
. genç reS. ..,\nı I·arın cg
,. itilmesinden ç6ıtli \'e kotuluk
.. ..
sünce derinliğini ortava kovar. Bu derin duşuncelerı, . . .

<

,. ğerlendirmedeki olağanüstü kapasıtesıni de gösterir.


..
X . Mimari v e
P l anl ama
�1ısırlı1ar zamanından başlayarak eski
mimarlar, büyük şehirler ve kaleler ile
estetik. geniş ve düzgün oranlı resmi ve öz el
binalar İnşa eden ilk insanlar olmuşlard ır .

PrttTl11 .,, l lAJf


I .
,.,.,. • f(
l l
��

i
1


l
o ..,..

fil
fil
Kemer iki zayıf nokta
nın birle.şmesınden
oluşan bir kuvvettir;
lardalci kemerler daire bina­
nin iki parçasından
oluşur; bu parçaJarın
birı tek başınayken her
zayıf ve yıkılm a eğili
mindedir. Biri diğerin
kilmasını engener ve ı n yı­

lk.ı taraf bırbırini aynı


böylece ıki güçsüzlükte
n tek bir güç doğar.
derecede ittıği için
kemer, bir kez kurul­
duktan tionra denge
de kalır; ancak dairen
in bölüm lerinden
ğerıne göre daha ağır bJri di­
ıse denge durumu
bozulur, çünkü daha
olan ağırJık diğaini büyük
kontrol aJtına alır.
Dairen in bölü mleri
ağırlıkta inşa t"tme ni eşit
nin yanısıra, onlara
bindirilen yükün de
maıı gerekJidir, ak�i eşit ol­
takdirde aym sorun
yaşanır.

116 l'llAI İk lill\l UH

\limı.ıriH• l"lı.uılı.uııııı l'.r.


..

[21
Kemerin yataya en yakm bölümü, üzerine yerle�tirilen ağırlığa en az
direnç gösteren kısmıdır.
Kalınlığı dört katına çıkarılan bir kemer, tek bir kemerin taşıva·
cağı ağırlığın dört katını ta�ır; kalınlığın belli bir ornnının uzunluğa
da katkıda bulunın,ısından dolayı. bu .ığırlık orantılı olarak daha
da artar. Yani eğer tek bir kemerin kalınlığı, boyunun onda biriyse
çift kemerin kalınlığı. boyunun beşte biri ölçüsündedır. Çift keme­
rin kalınlığının uzunluğu içindeki p<l)'l, tek kemerin kalınlığının
i uzunluğu içindeki payının yarı.!ıı kadardır. Bu nedenle. tek kemerle
bu bakımdan doğru oranıılı ol sardı taşıyacağı ağırlığın yarısı kadar
daha faıla ağırlık ıaşıması mantıkl ıdır. Çift kemer, ıek kemerın dört
katı kalınlığa >ahip oldugu için dört katı .ığırlık ıaşınıası beklenır;
ancak yukarı daki kurala göre sekiı katı ağırlığı kaldırabilir.

l'lltı11\ 1i1J 1 1 \il


· . : �.:· ·,
.

'

-;---
1

ili

l•l

(JJ
daha ıyidır. çim�
(41
�emere sağlamlık kazandırmnnın yolu, kemer üstü bölmesini en frn kmıtr, dt1stt'A. ttçısınJa,ı sıradan bir kemere göre
ustc kadar iyi bir taş işçiliği vaniır, oysa sma"'-ın bır
\at
ile işlemektir kıi cıltında güpU:lı'igüne direnen bir duvar
. ktmerm :ay�f 'ıoktasırun cılhnda. havaıiaH �kıı
bir şey yoktw:

(J J
-JV' /
--

. ....,,.�}.
;dJı,./ ·� -""},,
l•l

·�v") � �,'n"�
;rıA��1 .,o '�� . ..
"
'"""""' ,� �r"'....
r· } • -rln "'" �1
,,.M .1
r [5)
[6)

l•I

lal

[5)
Sütun kaidesınin genişl [ 8)
iği, üzerine yerleştirildi
( . .,
ğı duvarın kalınlığı ka-
dar olmalıdır. Üzerlerine ardıç demetleri
lal
bağlayabilmek için direklerin yerleşti
lbl
riliş
biçimleri. Bu direkler yapını
n çerçevesine yakın bulunm
alı, demetler [8}
[6) söğüt dallarıyla bağlanına/ı
1494 Şubatının ikincigunü
ve dalın sonra da gerektiğinde kirişler
e
yakın noktalardan tutıur
Her bimi 213 braccia
. Sforzesca'da yırmi ulabilmeli.
beş basa mak çizdim; lal

{a)
ve sekiz braccia genişl
iğinde.
Bir çemberden diğe,;ne
olan mesafenin yamn braccicı olduğunu
[7) varsayalım; ardıç dalları
, başaşağı gelecek şekilde,
altıaıı başlayarak
[bl
M.rdivenlerın yapı yerleştirilmeli.
mı: c d merdivenif g'ye dogru,
merdivenı deh k'ye aynı şekildef g
doğru iner.
lal Bu sütunu n etrafına,
üzerine bir parmak kalmlığmda söğütlerin
çivilenebi/eceği dört tane
direk bağlamalı. Aşağı
dan başlayıp yukt1rı
[el
doğru giderek, ardıç dalla
rı başaşağı bağla ıııııalı.

2 l'l!Anı.; lilı u ur
\limuri H• l'twıltunu :..ıo:J
+
• 1
1

·,��. \,•

.. ,...

,_

1
•, \

��---- --- �-
-. ' lr'

1
"�
. . /_(
J \\,

'
' .

l'll\ IİI\ hlJ ll IH r

\tinwtri \r l"löıtlwıUt -.!O"'


ı
'I


I

p :. '
'>

lj
'

Q " '"
. 'l
• . :;
• f.


, ıl.·��
�. iı' �l'
. " ..._,
r::
<.)
.. ..

Cı1 •

. �·. (.... ·· "'


,.
17 ..,:.i.._
..

!' 1
:;·�ııı :
.

,;·
� ( ,µ�...,,
, ! . .
' . !\I
j.lj '
L�'
'
. "

'

. ,.,,� '

o
--� '>
1

o
I
..

·n• j. '
. ,,.,., .,. t> f·
,., .,l)'ııı--- ı -,(ff
,., ... "ı

1
.,
1

� \liırnıri \\' l't.ıuloıııa ;lıll•


�,,�
, ..., . ..,_-·.J.· -
. A ......
. • -

,·K�-�-. 1. · .
I -

. ../

'
1
.

-- ,,:_ '
.. .-!
•, ' '

. � ,
ı.

210 Pk\l'İJOıl�ll .Ut


·ı

\liıuari '"f'l-'tıuıJıuu• :?il


i
.i

{' .

., . . ' . ,l,;'
.. .
/

... : 't!.

r. '
. . ; _--:

i
...

M .

f9J

f9f .
Kılisdmn çatısı
çok guıel bir görüntü
vermez; bunların
suyun saçcıklıır düz olmaları
iyi
1't'
dak.i oluk/urdun a
kması dalıa
sonııç ver" (af

PltHll\ l\IJ l 1 ile

\lim.ın ,.- l'lmılıı.mı.1 ,!t.j


L

�; .--
...
.,, .

lal

r ıoı .
Rıı bıııaımı alt ve ııst
..

��� '
katları kııllanı lmııktadır· yukımı•a kampcıııalıı

. f t kııbbenııı silındır-

nıı yanıııda ıı çıkılmakta
dır ve yııkıırı çıkılırkrn
. P lat
1· . kullmıılnıcıs1 gere ı ı 811
/eriııiıı bulw ıdııgıı
omııın . platforınwı
, bbcleriıı lıer biri kilisetleıı ba
öıı tarafında bir korkıılı<k bulım
ı . ıır. 1'ıı

11, l'llHİI\ 1\0\ U


, ., ��L�r.-·
ğımsızdır.
\it
l•I

''İııı.tıri \P l"f uılıımtt Jl7


A

"'

'il

fili
Bu lııfriık ,}'tıpı yıılm;:ca n b, c d �-i.:gileri ıö:rindt' kıılım kısımld dd ıvı

l'll lTll\ Ml\l t iti


bir etki \'Matııbilırdi.

\limoıri h• l'l,uılnmu :.!l'I


{bl l•.l "'" :• � ,
•tJ\rt' · , ,.,.,) ,\ •tı
.. ti-r/ft �"'\

i<I

1121

( 1 2)
Du saraym ön yiizü iki bölümden oluşur; avlumm genişliği tüm Ct"plıe- Tüm tuvaletlerin havalandırma açıklık.lan. duvar k.J.hnlığı boyun­
11in yarıstdır. tal ca ver almalı ve hava çatıdan gelecek şekilde konumlandırılmJ.lıdlt.

ia açısrnda alıır bakıc:ısı olabilir. !hl A:.ma katlar kemerli olmalıdır; bunlar sa)ıca ne k.J.dar .ız:-.ı.. o ka­
çinde insanların bulwıduğu ballarla )'aptlatı mı:rıık döviişli lcl dar güçlü olurlar.
Meşeden yapılan kemerler, yangından zarar görmemeleri ıçin
Dans edilen veya kalab,tlık içindeki insanların oynayıp �ıçradıkları du\1arların içinde gizlenmelidir.

odalar alt katta bulunmalıdır, çünkü bu bölümlerin çöktüğüne ve Çok savıda tuvalet bulunmalı w bu tuvalc�'ller k.ötU kokunun
pek çok ınsanın öldüğüne t.ınık oldum. Ayrıca ne kadar ince olur­ odalara yav1lma!>mı önlemek için birbirivle bağlantıh yapılm.ılıdır.

lar�a olsunlar, duvarların temelleri zeminde veya iyi yerleştirilmi� Tuvaletlerin kapıları otomatik olarak kapanmalıdır.
kemerler üzerinde olmalıdır.
Evlerin asma kaıl.ırı y.mgın tehlikesine karşı direklerle değil. ince
tuğlalarla örülmüş duvarlarla bölünmrlidir.

l'ltl llk l\IJ\ll \il


'1iı11.ll"i w l'lnulıu11.s :!:.!t
I I JJ

[13J
a m cephesi odalara ışık verir. "

�''"" •"'""''; .,..


'· " ""ccıa olnıalıdı r k"ı sütunlu
.
;:
a e, 6 braccia -a b
""'d• - "
. . . . c d f, teknelerin evlere yükü-
aydııılanabilsın
.
u boşaltmak iç ın yanaştıkları yerd·ır
· .
Bu düzeniemeye işlerlik kazandırmak ve nehirlerin taşı bod­
. p
.
rumları basmaması ı çın uygun bir çö zum bulunma! ı d ı . Sözgelimi,
. . ;
nehre yakın bir yerde, su seviyesı ın kuraklıkla vey s !erle de-
: �
ğişmeyeceğ" � kanallara suyun yö �e dirilebileceği bi ç kış noktası
: �
seçilebilir nu ıı yap ımı aşağıd gosterıl ıniştir B unun için Ticino
" ·
Adda ve baz başka nehirler gı b ı, yağmurların �a mo" "°" """'m;

"

;
diği bir neh ı r seçmek gerek·
Sula _ b
nı ;ev iyede k a 1ı ası n ı sağlayacak yapı, ir
.
•, " "' " """",bu "'"', ,,"·
. �
o malı, da eh rı n girişinde veya ah a da u ygunu, diışma-
n ş
nın tahri p edeı eyeceg ı şekılde b"ıra1 daha içeride yer almalıdır.

ı·

\limıtrİ u· l'lwıhuna 2'.U


'"

1 1 41
Ana ,·eraltı kanalın..ı. ç.tmurlu c;u k.lrı�maz; bu �u. şehir dışında yer
alan ve he m gıriş hem de \tkışında dörder değırmenın bulunduğu
h�ndekJcre .ı kar. Bu, Romorant ıntle akan �uya set çekilerek yapılabi­
lır.
Her meydana fı;kıyeler yapılmalıdır.

� ... - :ıaıı
1 ı..J..l.
....-..

l
rf

[161

ı ı sı

ıısı

J O braccia genişliğinde,
Her kenarın gemşlıg; 30 braccia
; alttakı· �ıriş
� �
.
rak yapılması gerekenler şunlar: Sam
30 rac ia uzunluğunda ve her
birinin a;n bacası olan dört girintiy anların bulunduğu ahırın üst
e _
bolumli nde dışa açılan bır pencere b u u ımalı
. Bu pencere arncılığı
sahıp hır salona açılır.
ıle saman E makinesi ile gösterildi � �
'd .. ğ.. � � n tepeye kadar yığılabilır.
lal
i gı ı
Bu, altı braccia eninde ve k p e gorulduğu
1 161 gibi ahır boyunda inşa
asıif oImalıdır.
edilebilir.

:
İlk kut [teras/ ıamamen m
lal Yanlarda kalan iki bölüm de ine bö lu .. nmelıdır.
. . Samanın ıepe<ıne
ıı-ı �n yakın olan p s kısmı, sadece
ahırın hızmetçılerınin
_ kullanımı ve
ç L ası ıçindir. Dış duvarla

;enı
L'rbıno Kalcs(nin merdi
". �JT1 ra kad ar uzayan dığer ıki bolüm , s kHe
lal
ven basamakları
gorulur; bu bölümler, tıkanm am

��
aları ıçın ust kısmı dar alt kısmı ge·


,
1181 nı� bırakılan bacalarla l"kl
ı e re saman konulması için yapılmıştır
_ .
hırın vapılma )'Öntemi Bu bacalar ıy i �ıvan a ve temıı
� . . Önce enışlik. . uçe
.. tutulmalıdır. Atlara su verilme�i
bölünmeli; derınlik

; ; ��
onemlı değil; bu uı· bölüm . konusuna gelince y a ar
ta�tan yapılmış olmalı ve üzerleriııde �u


eşıt o maL. Orta bölü m <
kullanımı, ik.ı )Jn k�ı-
ahır beylerinin �arnıçfarı bulu nn; 1 d
. . taraf i>e atlar içı. 1malı . e el eğilimin Y ml ı kler, kapakları kaldırılınca açılan
b u )'erı. km11 ve düzenli �_ � � tersıne
, tular gibi açılabiln e i �- c
in�a etm e ıçın verdığım
söze uygun ola-

l'RAI'iı. hll l 1 \H
\liııktri "r l•lwılwnd .!"'
{aj

ı ı•ı

[19}
Ce.mıailn 150:!, Agustos ayı ortası. A:i:e Meryem. lal

1201
stanbuliia Pera köprüsU; gcnişligi 40 braccia, su seviyesindım viik·
i

sekligi 70 brrıccia, u:unlugu 600 braccia. U:::wıluğu�ı 400..b"�.ü:ıa �hm


kısnıı deni: üzerinde, 200 braccia ise bitişme yerlen ve kopru avc1khı·
ntıdcl l•I
121 )
m iJe gfüt�rilen yollar. p
� �
s yollarından alh bracci
a daha vüksektir. genişliğe göre he ..aplansa da.
�o ara doğru 1'2
Her bırinin genışliği 20 bracd bekliği s kiz bracci
a olan yollar, kenardan a olarak
Jim; çünl-ü ben bu odalann, y düşüne.
bra"ia eğimJidir,; orta kısmın \
ıkse�iklerınden dola)
da her braccioöa bir, bir ı kı <>men g
braccio uzun­ de kaJmaJanna bağlı olarak, kaS\·etli oldukların ölge.
lugunda w bır parmak ı düşünürüm. )'rıca
genişliginde, p s ile aynı
düzeyde yapılmış bu durumda düz olacakları içın merdı\• _ A
delikJerden yagmur suyun enler de fazla dik
un akabilmesi için açık aJan olacaı...11r.
bırakılmaJı­ Değirmen ile her zaman hava akımı üretebilir
dır. Yolun iki kenarında im; yazın te
altı braccia genişJiğinde. miz
sütunlar Uz.erine
nda akm
suyun yeralundan kabarcıklanarak yübeli
a.
inşa edilmiş geçitler olmalı p. masalar arası
dır. Bütün bu me�afeyL hem
üst, hem de sını sağlayabilirim. Suyun aktığı bu kanal
alı seviyedekj sokaJJardan yarım braccio
giderek katetmek isteyenler, gen işliği
amaçlarına olabilir. Orada, içinde en taze şaraplann nde
bu şekilde ulaşabilirler. olduğu fıçılar bulu
n malı ve
bahçeden portakal ve lımon ağaçlarını gerekti
Üst se>iyedeki caddelerde ği kadar nemle
araçlar ve benzerleri dolaşm ndire.
dir ki.
amalı, bu cek bir su akmalıdır. Limon ağaçları o
caddeler sadece beyefendilerin �ekilde düzenlenmeli
kullanımı için olmalıdır. Halka
aiı bunlar sürekli canlı kalmalı ve üz.erleri
arabalar ve taşınan yükler, kolaylıkla örtüleb
alt seviyedeki yolu kullanmalıdır ilmelidi r.
Kış mevsiminde sağlanacak olan bu sürekli
Alt seviyedeki sokaklar araların ısı, bu ağaçları iki
da kalacak şekilde bir ev. sırtını sebep.
ten ötürü ateşin koruyacağından daha
diğerine dönmelidir. Odun, iyi korur: Birincis
şarap \'e bunun gibi gereksinimler i, kaynak
n sularının bu ılık.lığın ın doğal ve bitkileri
kapıları ıle sağlanmalı, tuvaletl n köklerindeki ısı ile
er, ahırların ve dığer kokuşm aynı
uş şeyle­ oluşudur; ikinci neden ise ateşin bitkilere
nn boşaltımı toprak altına vereceği bu ısının
yapılmaJıdır. gelişigü.
zel oluşu, nemden yok,un oluşu, sürekli
İkJ kemer ara'i:ındaki mesafe 300 ve sabit olmaıop
braccia olmalı; her �okak ışığını başlangıçta
daha sıcak oluşu ve sorumlular tarafınd
Ust se\•iyedekj sok.ağın açıklıld an dikkatsizce davra
anndan almalı; her kemer, kare nılması­
olan­ dır.
lar bozulduğu için, dairesel bir
şekilde dönen, geniş bir merdive
n Derelerin etrafındaki yeşillik, taşlı
içermeli ve ilk kemerde genel yatağında akan suyun
tuvaJetlere açılan bir kapı olmalıd ber­
ır. rak.Jığı sık sık ke5i)meli. yalnızc
Bu merdivenler üst seviyedeki a su teresi ve balıklara besin
sokaklardan alt seviyedeki sok.akla kaynağı
ra olabilecek bu tür bitkiler bırakılm alıdır.
inmeli. üstteki sokaklar şehir
kapılarının dışından başlama
lı, bu ka­ Bu sudakı balıklar, suyu bulandı
pılar da altı bracciaya ulaşana rmayacak balıklar olmalıd
kadar yükselmelidir. Böyle bir ır.
şehir, Yılan balığı ve kiliz balığı gibi
atıkların �u ile temizlenebilmes balıklar ve diğer balıklara zarar
i için deniz kenarında veya büyük veren
bır turna balığı, bu suya konmamalıdır.
nehrin kenarında inşa edilme
Jidir.
Bu değirmen ile, evin pek çok
yerine su olukları ve fıskiyele
<r
r, aynı
şekilde, biri geçerken alttan suların
fışkıracağı bir geçit yapılabilir.
1 Havuz ya da göletlı bir bahçe düzenle
Oradan geçmekte olan kadınla
ra veya başka ınsanlara alttan
mesi planı:) su fıı­
kırtarak duş yaptırmak i'1endığ
Viz gibi bıikülen merdiven, inde bu geçitten yararlanılabilir.
bir tam üç çeyrek braccio genişlı
­ Bahçenın üstü, altında çok çeşitlı
ğindedır; toplamda on altı kuşların barınabileceği çok ince
braccia uzunlukta olan merdiv
en, her bakır telden bir ağ ile kapatıla
biri yarım braccıa enınde bilir. Böylece limon ve ağaç kavunu
, çeyrek braccia yüksekliğinde
otuz iki tomurcuklarının kokuc,u ve kuşların
basamaktan uluşmaktadı sürekli şarkıları bir arada algı·
r. Merdivenin döndügü sahanl
ık ikı braccia !anabilir.
genişliğinde, dört bracci
a uzunluğıındadır, bir merdi
venı diğerinden Bu değirmenin yardımıyla her
apran duvar yarım bracci çe�it emtrümandan, değirmen
o kalınlığındadır; ancak
merdivenin ge­ döndükçe devam edecek olan
nişliğı iki bracciaaır ve sonsuı <esler elde edebilirim.
geçit de bundan yarım
braccio daha gcniştır;
böylece bu geni� odanı
n uzunluğu yirmı bir bracci
a, genişliği iı,e on
buçuk bracciadır ve oda [22/
bu açıdan kullanışlıdır

)al
. Yüksekl ik, genelde
Caddelerin genişliği evlerin orta/anıa )'iıhekli
ğine eşit olnıalıdır.
,,
••I

tısı 26J
n11Mr/ı1rdc1 '.'��fil gl'll;� olup \'llkıırı dCl�rtt cfılrıl/ım \ılfitıJ..lıJr h' [ıımfd.
l•I
ııtı 111..·cfr11/crı u:l'rHlf

�. lslıJnıın hr ncHıt' kurı'r�m l\:nl" alrnıı oldıı u nemm huiıar


J-frr tıırııfı 111•111 mutıdd w ı.:�ıt :ıımımdıı J,.11111111,ıı·.w dtnıır
fll't tıırı�fı_ ın·m J..ıılıuhktıJ <ılıı11 lıır dımırm ı;ırJ... lı tı,ılsdl·rı. /�ırklı
fılt/ıır. lıışmıısı ıır,uıınılıı kuçu/ur:


ortcmılıırlıı tonıı lııılimfr)·�ı'. /ı11 bc.ilsl'lı.:r ,0.,,, lıı:lıı J..unmı,ı: E�ır
:'.tıf
ılımırrn lın_ l mıfı 11t'mli l•ır t',_C"iJ..
ı dıi::lt·uıh-, .lığı r tıırııfı /ıımı ık ıl·mııs Dııı·11ruı dıTJ/1111 pıır\ası u,<ıığı kıırmadr.kça. Ju111rıiııkı atkıki4ır ıuçbır
;
ltııltmkı·,,-, lıtn•ıı ilt' lı'rllıh ,·dnı tıırcıf ıHm Jıo\'llrtıı J.. ılır; lı.mıJıı J.. ıı­ ::ım11ırı parıılc.:l ıılmıı:
rnı·cm /...,_�,,,, A. upihiı; lll'mlı Cl/1111 tım�fi�ı· J... urı111111:. J\ıınırım kNm

!it�ft.'
nı•mh J.. 1!-mıd,111 /...{l/t1ı•l1J../,ı cl\•rılır, ,·1111/... 11 ıınu ıınımf,ı küfıilmnt'll Bunun anl.ımı �udur: Dunrl.ır. hJngı turdrn ,,ıurhı.rsa uhunl.ı.r
U«mh A.wm, /... 11rımıııl..-tıı v/1111 /... ı.•n1111 hım:J..t'tuıi ı:lnıip ımıuılıı lıu lımanın ha t.ırafınJ.ı k.ı.ıkmdi (,11.ırak l.'..it vti.ksd.Jikte vt> e"'ıt k.ı
ıwıh·�l'ml':: fbl hnlıkt.ı. in�.ı l-<lılmdi<lır. İnl bir JU\mn kalın l'ıir Ju\.ıra da.h.ı.
hızlı kurum..ı..1, her gun eklenen .ığırlıkl.ı. vık,ı1a1...ıgı a.nJa.ın;nJ �d
ma. Arnı ekild lllü' �ır du
ş e vmn kJJın tıır Ju�r.ı t'Örı.• JJ.hJ hıılı
kuruması. l..ahn du\'arın hl'r gun ku.ınJıgı .ı.gırllk 'onuı.:unJa ık.ıla
r11J.. ıırıciıı gı•m,,, clŞı1..�ıdıı dıır (l/1111 /... 111•1:;/ı Çılllııklıır. rnlt•ruıdnı ı..'.ıgı anl.muna Ja g.dma. [1U\arm ikı k.;ıtı kalınlı�ı bır gund� kuru

\°el/.. bıl\'/111 I /..;ı;\ il/ctı ıf111·r1r/11rm \"fl'l"fft·d(�I J..ııpı/ıırdıl fııt/WWT, )"ıik· hu kalınlığın ıkı katı ı.IJ ikı gunJı::> kurur· tı(l,·lelıkl� a ırhktakı
uçuk �ır uınJ.n tark.lı.lıgı ıle Jı:nt;denir �un.ı k.u ı
' Of'ı.\.

:ıı•/...lı�
� ltı gc11işlıltı•11.fiı:/,ı ıl/u,rn ı·ı· fİ"h'nhı ıfr /Jirlı..,�tirllt-11 ı·ı·rlı'rhıdt" h.ıfü bır J.rtı� k

''"/..; �,·J...lıllal11i11 gt.•11işliJ..-laıt1ılnı dıılııJ fcr..:lıı tıluşu ı11111mıılıı J...,ıı·ı.,/ı lll.ın gllrU�, ;ı.'ıun UT..J.,ıp kJ\JlJ.ğ:ını ı.:'nin Jl'ğil r"nin ka)'J..:ağmı one
l.ı I
.nın uı.ı.'ar.ık, du\a
�urer.
[)m·arın karnlJ\ an kıı.,;nu, egunli p.ıf'\ı
p ıt/ııA/ıır ı1/uş11r.
rın

kl·mfüindı.·ıı arnhp ,ı�.ıgı k.nan k.ı..mının uzcrıJe


... ıçi11 r
,ıkınıı olu tuniuğu
' lh· '� ıırıbtmla, 11 ı·f m 'w "Ort.· dıılw ,ı:: mıdı'rrııl bulumlu�u
,, ·,,,� s<itt· ,İc111ıı ,,= kit\ ,.,Jj,,.. ıdı kı..mıdır
hu ,..ıtl.ık
L1uv.ırJakı ç.ıtlak u..t kıMmJ.ı. .ıha gore Jaha gcnı,
0 ·ı1c11... , \ ''''ııJ.. . m w

\.ltlağın i1.-inJen �ı.'\ n Jık \ll[!lh' u .ık


o!Jugunuıı ok
1ft1ı dıır ,1/ım lıir \·ııt-
açık hır i�J.rdıdır.
lrb11/...t'\' Jıır ı/111·,ırdcı ,ı/t lımıf11ı ı:cnl,, mt tı111 ,dxhıııın
. {el
/ıı /... , lı11 \ ııflııgm J.. ın•rııı.i:ı 1t·md, ır.
. İ
Jl<J

\llnwi ' t1&ıılunn


<)

fl7f
En kalın noktJsının yirmi katı ndan
fJ ıfa uıun luk
taki bir kiri)
ömrü kı.<a olacak ve bu kiri) ikiye ın
ayrı lacaktır;
duvarın ıçın
lirilcn kısm ı kızgın katrana batırı e yerlcı­
lmış olmal
ı ve ayn ı şekil
lanmış mcıe tahtalar ıyla hırlcş de katran
tiril melidir.
Kırişler duvar
rilip birbirine sağlam bir şekilde lardJn geç
bağl .ınmalıdırla ı
r, çün kü dc
!>onucundJ bu ahşap kirişler duvJ prt:mler
rlardan çıkı p,
duvarların ve
lt.'rin çökıne,inc yol aç;.ıbil m ckted yer­
ır; oy�a bunlar
birbırle rine
b.ığlandığın<la, duvarları güçlü ,1kıca
biçim de bir arada
tutarlar; duv
dJ t.tbanlar ı hir ,ırada tutar arlar
Hiçbir 1aman kerestenin
tiıcrine harç koyma
malı�ın11. Nem
veya kuruluğa bağlı ol.ırak kcrc
\knin gen işlemesi
veya daraJma..,1
sonucu bu ıeminlcr \ık sık çatları
hem kötü bir görüntü oluşıu
bır kere ,-Jtlayınc
rurlar hem de t01 üre
a da bu ç.ıtl.ı
kl.ır

Ü7t'rinc taban yerle�tir


tirler Kemerlerin
dcslcklcdiği ah)<lp kirişlt'rin
memeli�iniı Bu
kiri�lerin ü1crinc yerlc�ti rilcn
taba nlar ortaya
doğru topl anır, kcmt'r­
lcriıı üjı'crindt• kalan kı\1111 he
yerinde kalır: böyleli
gin ü:ter indc durn ı;ıkta kle iki çc�ıt de\te
ol.ın taban lar ?ama
nl.ı ıki tepe gibi görün
ür.

12•1
Eıiı nıikt, ırd,ı harç ile
dt11g llıı bir �ekilde aı.
ıgıd.ın yukarıya dogru
örült! n La�lar. harcı yumu
�ak kıvam ında tutan
nem buha.rlaşın..:J her
ı,ırafta c�ıt bir �ckikl ı: otunır
l.ır.

ı�·ı
_,t'kl(�ı gc i,diğmn
Avluda dm'rır/amı }'ii/...
gt•ni,�!((!J IO braı.:cia i.'t'.
)'an.�ı olnı11lıd1r; )'cim
ıH'/ımım

20 lnac:da olmıı/J
iJtı 111•/wıım d11l'tır/cın11cı
gore e1•111 yüksekliği
w c1v/11 tımı aplıt'f
lin yarm gt'llİ?l(�mdc

IJJ
olma /ulu:

ı.ıoı
für bı1111 lıiçımin ln tı'imı'iy
lı• gonilebilnıt•.\ı irin. bütım rımlımn
dcm

lal
ba.�lı1 tıfı.,ı .. cılma lıdu:

l'llıllt11 1111 ı ı f ltlf


u1

\liuıori ,r l'luı&.n• •
XI . Heykel v e
Metal İ şleri
Ayakta ve hareket halinde görülen
heykel figürl eri, i leri doğru
yıkılıyormuş duygusu verir.

i li


katı kadar. eger top kurşun �e 'ilahın
- uzunluğu topun ı,J.pının omt-
. 600 rounJ .ıgırlıgınJakı laş
kiz katl k.ıd.ır olmJlı<lır. Yanı topun
Topun gövde uzunluğu ilıerıne:
. .
ıapılı nış bir lopu fır-
Eger taşlan
• . ,
. agzı
olmalıdır.
.

bir gülkvı at.cak büvuklükte


latmak istiyorsanız, �ilahm boyu, topun çapının altı veya yedı kat
olm alıdır; eğer top demir ise �ilahın uıunluğu topun çapının on 1 1
_ .
llrykd \-.1pırn1,
re.... mc göre:
daha a2 cnıdektud
�·lnın pd. çoJ.. bir etJ..in liktır ve

J,ır ht')'kd de
özelliğınden roh do­
uııd ur. Ben kendım
en J.t re�im ka­
ı•aptıgını için tarati.
1or VC)'<t daha
11 olar.ık ık,.i nde
mükemmel, doıh.1 n hangı> inın daha
On n· lıkle, heykel
dı-ğcrli okfuğunu
'Oylı..•yebi lirim.
yuka rıdan belirli
bir ışı J.. gerekı irir;
ı�ık ı·c gülgcsını re\im ise
hırlikıe her )'ere
ııdu r. Ru koıı udJ
taşır, Öyley;e heykel,
,.e g:ölge)'e horçl önemini ışığa
heykd ıra�a. he)'k
ohm dcrin lı.k duy clin doğa çında
gu\u yardı mcı olur.
S.ın atı ile doğ.1ıı ın
)'önl rnni if.llk r,-1.\J.:ı ntısal
eden re.,aııı, vurg
ularını, doğan ın
nu dü�u ndugu vurg uları olduğ u­
yerk re y.ıpar.
Hc,·kchra{' i�inı,
ne\neleri n farklı
doğal rcnklerı ile
r�mc1� re,im İ\c h çe�ııle ndi­
ıçbir küçuk avrı
ntıda ek.sik değildir.
per,pektıfi kulla Heykelıra�.
nırken onun lııçbi
r şekilde gerçekmiş
''"i >aglavamaı; oy'a gibı görunnıe­

':ı
re"a mın çalışması
nda resım, )'Ü7 mil
\'.ırmı� gihi görü derinliği
nür_ Heykel çahş
malarında yuka rıdan
yoktur. Sa\'dam perpektif
ne,nder, ı�ıkJı ne
n.')'a cilalı )iıu rlc r
\neler, yan.sıyan ı�ıkla
r, ayn.:ı lar
gibi parlak nesne
ler, �i�·., karan lık
oku ru< uıu '1km gökyü1ü ve
ama k kal'g1'ıyla
burada yazıl mayan
heykelde ıcm\iJ pek çok ıey
edıleme1.
Z.11na na dirc:nme
gllcll konu\ una
gelince, bu direnç,
de var olmasma her ikisin de
k.ır�ın . beraz emaye
ile kaplı kalın bakır
cm�tye boyalar iJ(' ü1erine
yapı lan \'e daha
sonra yine ateşe konup
nan resı m, day fırınla­
anıklılık açısı ndan
lıevkeli geçer. Hata
onarmanı n imk yapıl dığında
an�11 olduğu sör
lenebilır. Hata ların
olma" 'ebci>ıyle giderilem e1
hır çalıımanın
daha degerlı oldu
çJlı �maJ.. 2Jyıf hır ğunu i\paıl .ınıaya
ıezdır_ Ben, bu h
ataları yap.:ın sotnJ
düzchmeııın, hoz tçınrn kafa ,1111
muş olduğu e!leri
dtiıehm ekten \-Ok
gunu ı..öyl cmcyi dahJ 1or oldu ­
wgk·r iın

1
.J
fl.,J \ "
. ıl r I

l'IHlll\ Ml' I 1
111
·l
1 . '·

l '

• " ... ··�· j


·,

�� .>.:,,'
-.
.. ..· -·.
J •

..�. ...... .. J.
\! " •
'

/' . !
' ' �

: ,§ı

,,

\ .
lbi

!el

"'"°')"' ..,...,. ' \ hl


_A,,.,,. ... '"""i
IJJ •M ..., ,.,,.,,,... ,,
At, demirden yapılmış güçlü ayaklar üzerinde -...�
sağlam bir zemine yerleştirilmeli; daha sonrn
yağlanarak üzeri kapatılmalı, kaplanan lıer ta­
bakanın kuruması sağlmınıalı. Böylece kalınlık,

üç parmak eninde olacaktır. Dalıa sonra bu sa­


bitlenmeli ve ge,-eki,-se demirle bağlanmalı. Kalıbı
çıkartılarak üzerine kalınlık eldemndi ve sonra
lıl
bu kalıp yavaş yavaş doldıırularnk ı•r /ıer tarafı­
""' eşit olması sağlanmalı, etrafı demirlerle çeııre­
lcnip bağla narak brom:a temas edetı lıer noktası
firmlamnalı. {a}
ili

lfl
Kalıbı parçalara ayımıak.

fll

uç ll'I. l·g,·r ba, ; ı k.ılıpl.ır lmlı hiı·inıde y.ıpılacak"a


Tamanılmıdığı zanımı atm üzerltıe, kalıbm atı kaplayacak bütün par­ Tabakalar halinde kurutulmalı

121
ta
çalan çizilmeli. Çamurım ii;:;critıe yerleştirirken her parçıı kesilmeli ki,
K.ı hhı hağlar;ııı kalıp tanıamltındığındtJ kolaylıkla çıkarılabilsin. Daha sonra işaretle- J\.ımtturken zammı kazanmak ve alışııba yapılaeıık mujrııftım

l�u ışlt:rıı, sırkc.· ılc.· p., J.ııı l ntı� ndıir kunıu dolu bir ktıltıda , Büyük kalıbı yap.ı bilınck ıçin önce, onunla sarruf etm('k için kalıbın tlış kısmı alçıdan yapılrmılı;
tkmır ıfrslt'kla
gı..·r�ekJe..v ı i
{ bl
içeriden w dışarıdarı iki parmak kttllınlıgınd
oranıılı daha küçük nen yerden birleştirilerek c�ki durımıwıa getirilebilir.
ıı bu alçıyla kaplıımnulı

�:
ig)
bir kalıp yapılmal ı.
rılı·h ı J ı r .
Bu kalıp a l ı n iizerindcy kcn, Ü>crinc hava wfırınlanmalı
uzc.·ı indt..'k i kalıp ı.1111;.ı mJan delikleri yapılmalı. tı b ile işaretli kare bloklar, t'riyen bronzmı olması gereken boş�
ırn:.ı, kalınlığı <l.ı \<.ırnu rlu oluşt
u Alın ıoynakl.ırı IM l ı k ıamkıyl.ı yapılıp
Bu kalıp bir gimdı: .�·ııpılabılir. fonm
rulı 'ı'ıı. kıskaçlarla ıuııurulma lı. lukta, kapak 11<' merkez: arasmdadır. Bu bron: bloklar kalıp ve kapak

lh
tekne 11l�·r ışe

Moal .1laş1111J,ırı r.ıp.u ı.· ıı l1n yüı
K.1lıplar ve bu kalıpların dolnı.t1ıı için
�anar.1k ate�. ınadenın her nokt.11ıına yctc(ek �ckilde ayarlanmalı. Ru
gerekli maden ınikt;ırı hesap­ arasındaki boşlukları eşit mesajt?de cfrstckler. 811 yüzden bu blokfor
tel
inu:lt ınc. k gnc:kır. J in hırı
lilm...' i�·in k.ıç "i<l at g�rekt igini
çok Onemlidir.
yarm..ııcaktır.

"'

ı�
k.ılıh,ı JCikülürkc.• n fırın ın iyin.•
k.ıp.llıl 1)lcm, kalıbın her bir parça"nda ki
JJI
nııı olrııa" d.ı oııeııılı. llıııun çamur ıarıılıp, fırında buna kJr­
k.ılıpl.111 11 i�ı keıcıı lohuıı ı u
)' ıgı V<') )Jlık gelecek nıikıarlarla kıya,J.ınar lyı.

lrrehc: nlin ık ) agl an ı_n a l ı . 'ı

muloz ıh uzerı -enı Ul


ak gcr\ckle)lı rilebilir. Bu işlemin Çamur kunılcı karıştırı lnwlrciır_

tugla
1>.ıh.ı M>ıır.1, ıopr.ı�uı .ı l t ı da
r•rbgorJnıc. muı İ\ 1 1 hu .ı\·111�
1 çıımılT wı·il yumurta akı.
n nt·ı ıdt.•n >'•1P1lma nedeni, bac.ıkl.ır doldunıldu gıı
a loı borak,, k.ıır.ı n Vl' .ıfkol zaın.ın, bnc.ıklard.ıki meıa­ ve
ko.ırıslırıl.
' ır.ık lın, b;.ı�ın girmesini cngdlcnıcliidir. ödemek için Tutkııl ı·e

/el
k 111 ttıııa ımrul nıdi Kullm11lmaycım icıde etmt·k. kullamlclığı kadanrıı
den kaplanmalı.
balm ımıu almmcılı.

l'lm1ı. lillM ı \il


fal

{b}

[4J [4j
Buguıı, yani 20 Aral
ık 1493 'te, atın kalıb
ını kııyrııksuz ve bir
yatmış olarak yapm yana Alın parçası, yani içind
aya karar l'erdim. e balmumundan bir
At 12 braccia olduğ dolgu bulunan parçn
başaşağı yaptığını takdi u için, ,
{c)
rde suyun bir bracc bu açıklık tamamen
io kadar yakın olaca katı bir merkezi kütle
ğını oluştururabilnıek için
düşünüyorum. Toprağ sıkıya bağlanma" gerek sıkı
ı yerinden oynatama en parçadır. Bu kıitle
yrıcağmı için kalıp , başın, kulaklnrı11 ve
saat boyunca maruz , birçok boynun içine devam
kalacağı nemden zara eder ve denıir ve ahşap
r görebilir. Ve suya aksan·ı He çevrelenmi
braccio mesllfedeki bir Daha sonra alın parça ştir.
baş da nemden kaba 51 içeriden işaretlener
racağı için bu kalıp ek azar azar çıkarttlnıa
sonuç 11c:rmez. ıyi lıdır. Bu arada merk ­
fa j
ezi kütle de, alın parça
sı bir kez yerleştirild
sonra ona değene kada ikten
{bl
r yinelemeli olarak
işaretlenmelidir.
Pencere, arka tarafa
yapılabilir. Bronz
aynı derinlikte olacak
arka bacağa ait metalııı ve Buruna ait parça ise,
öne gidişıııı engel yanakların ı'ist kısnwı
leyecek şekilde her a ait iki kalıp parça·
eşit olarak doldu racak; tarafı sıyla lıer ik; taraf
ki, at başaşağı tan lul/urulmalıdtr.
yapılsaydı bıı durum Alt tarnftun da alm kaltb
nenıcyen·kti. engelle- ve gırtlagın altm ma

fbl
daki kalıba bağla
nacnkttr. Bayım, yukanda

{51
gösterildiği gibi, ikisı
yanlarda biri önde, ıiç
kalıp parçası ile


çevrelenmelidir.
But1lar, tırmatür Ye
dL"m irlerirı yam s1ra
{c/
atın baş ve boyun

������--�
purı-alarıdı r. kalıbmm


fa j

l'IW ll\ l\U\l t ut

- ısı
<;
/\krıncrden hır
flgur \'apılacak.-a,

malı. kıl fıgur i)e ö nce kild
ıanı nıla ndığı en bir fıgü rle
nda kurunı aya başlan­
kon malı; bu bırakıl malı ''< harekeı lerın u1
kutu, lıgur çıka un ve gen iş bır alanı
rıldıktan son bir kutuya ka ps.ıdı gına
ıııc rı de ala<. ra içine konac Friıııcyi kolayla;ıır dikkat c
ık kadar büy ak mak için: Öncelikle dif nıel ı
olan
� l•I
ük olmalı; kı ıner­ eritme kabı nda maden in bir
ht.·nurının orta bu mermer, alaşım haline gelıri lıp. k" mı
va çıka rıla cağı kılden fıgu nın daha s 111 deıı
111alzemedir. bir kon ulmalıdır· H. onra ocağın
kilden, ,·.ıp ıtırlanan ala;ım eriyik llzeriııe
ılan figü r bu _ bir durum da
kutuya kon duk kırın erıme.1o inı ba�l.ı
lbl
liklere girecek tan sonra, kutu tJcaktır. old uğu içı
_ küç ük çuhuklar dak.J de­ n ba
alınarak bu Bakırın fırında soğum
fıgurun farklı nlar, her bir beyaz asına kar; ı ne yapı
bir yerine değ çub uk, labilir: Ba
ene kadar deli ğumaya başlayı nca, kır fır ın
hukların dı)a klerden geçirilm henuz macun halın deyke da ,0_
rıda kala n kısı eli; çu­ n bir karışt
mları siyaha boyan ğuyla kesebilmek için ırma ç ub
ru bıçı mde yeı malı. Çub ukların hızlı davran ılmal ıdır. u
leşnıe<i a mac doğ­ Aksi takdir
ıyla her bir çub soğuyunca genı�. buyük de, lanıa
dclık, uygun ı)ar uk \'e ona kar) keski lerle kesil mesi nıen
<tlerle işaretle ılık gelen gerekebilir.
nmeli. Büyük bir kalıbın yapım
Daha sonra kılden ı: Yüz bın pound
vapılan bu figür ağırlığın da
)'apılacaksa, hcrhiri ikı bir kalıp
lcl
kutu dan çtka rıla ylız veya en fazla uç
d'luk beş
mermer figü r rak, yerine yüz bin poun
konmalı. Mer tane fırın kullanılmalıdır.
mer, bütün çub
)'erlere kadar g uklar i.şare tli oldukla
ömülene dek yo rı


ntuJ malı. Kuıuvu
şekilde yapmak, kaldırılabi lecek
bu işin daha iyi
yapı lmas ını s�ğla
kalı bın alt kısmı yacakıır; ancak
her zanıan mer Bronz için alçı kalıp yapma
merin alımda kalm k: Her iki fıncan dolu
kolaylıkla kald alı kı, aletlerle su alçı için
ırıla bılsin. can yanm ış öküz boynuzu bir fin.
kullan ılmal ı ve kalıp,

0-
yapılmalıdır. bunlar kar
ıştırılarak
Kalıp için: Alçı ile berab
1\.ur� unun diğer er toz haline getirilen
metalJerle karış tavlandığı zaman yapış yanmış ıart
ması nasıl sağlanır: ır, daha sonra suda erir. ar, alçı
ması içın metaJe Ekon omik ol­
kurşun karıştır Aynalar için yüz birim bakıra otuz
mak ve gerek.H olan birim teneke
azaltılm ak iMe teneke miktarı kullanılmal
niror..,cı. önce kur iki metal de lem izlen ı; her
�un ve teneke karı dikten •onra suyla ıslatılıp
erim ış bakır eklen �tırılıp. daha sonra öğütülm elidir.
melidir_ eritilip tenekenin üzerin Bakır
e sürülmelidir.

� �
Metal alaşımı yapımı Eğer kalıp balmumu
üzerine: Top yapım ile yapı lmak isteniyors
altı ve hatta seki2 ında kuJlanılan maden a kirle tilmi ş köpü
ölçü oran ında, yüze kası bir mumla yakıl k taba­
yani altı ölçü tenek malıdır; kalıp, kabar
bakır olma lıdır. eye yüz ölçü cıksız olarak çıka
Teneke oranı azal caktır.
f6l
dığı ölçüde top daha
caktır. kuvvetli ola­

Teneke bakıra ekle Rom a Darphanesi


nirken, teneke, bakır
fal
sıvı halini aldığı zaman
bakırla karışı ırılma
lıdır.
l:.rıme \Üreci nasıl Para yay olmaksızın
hızlandm.Jabilir: Bakır da yapılabilir. Ancak
hale gddığınde erime üçte iki oranında sıvı üst taraftaki vida,
süreci hızlandırı labilır zaman hareket edebi lıer
lır kılıfa bifışık olma
fbl idi
eriyik kısmın orta<ı
ı-e bir kestane
dalıyla, lıdır.
nda ve tek parça olarak
kalan bakır karıştı
rılabilir.
<ı-
Kenar çerçevesi tama
mlanmamış olan
madeni paralar doğru
tam olarak kabul ve
edilemez; bu çerç
Dök üm nasıl cılala evcnm kusursuz olara
lebilmesi için bir tam k kabul edi­
nmal ıdır: İplik kalın daire olması gerekir.
lığında bır ıuta m de Bımw1 sağla nabil
ile, dök Um ı�lak olarak mir ıel madeni paranın ağırlığı, mesi içfo
ovulmalı, alt tarafı ölçüsii ve kalmltgı
nın çamur olma doğru olmalıdır. Bwum
alt tarafın a b1r kap ması için için, aynı ölçü ve
tutulmalıdır kalınlıkla olan ve
şeritler halinde çıkacak
hepsi aynı ölçüm aletle şekilde

rinden geçirilmiş birka
ç metal tabaka edinm
lıdir. Madeni para e.
lar bu şeritlerden geçir
Kalıp alçı"; A h ı ölçu ildiklerinde tam yuva
biçimlerıni alacaklardır; rlak
bunları '<rl balın umu
tereyağı. ikı ölçü tıpkı kesta nelerin
baJm umu ve erid ayıklanmak üzere geçi·
iklcri nde rildikleri kevgir/erde
veya kalıp çamuru olduğu gibi. Bıı paralar,
kıvamında katılaş daha sonra yukarıda
yetecek kadar un kon ıırmaya bahsedildiği şekliyle
ulm alıdır. damgalan abilir.
Yapı)k..ı n olarak {e l
ınasıı.k, dam ıtılm ış lercb
l •I
kullaıı ılınalıdır. enıin ve bey., kur)un
Boya çukuru alt kısım
dakine göre biraz dalın
geniş olmahdır; an-

cak belli belirsiz
idi
biçimde.

llronzun püruılü
ken arl.ırını ıemı Bunu nla, madeni
zlemek içın ne paralar kusu rsuz bir
bır kc,kıyc lıcnıcr yapmalı. llüyük şekilde yuvarlak, dogru
demir bır çubuk ka/111/ıkta ve agırl
ha1ırlanmalı ve ıkta kesilir; keJme
lıirlcım" wrlerirıd bu, doku mun vr tartma işlcmıi
ckı pürü zleri gider lara yuvarlakbğu11 yapan ve para­
mek ama veren insana gerek
kenarlarına 'urt cıyla top kalıpları kalmaz. Böylelikle para
ülnıeli. Hu çub nın Olçü menıurunun sadra
uğun uyg un bır ve danıgarnwı elind
ağırlı kla olduğun en geçerek kusursuz bir şrkild
a ve yapılmış olıır. t•
{el
l'IUI U\ l\O\t 1 ltt

llt'� L...t u• \lrflll l,lffl J�I


XII ·
B uluşlar
Bil i m , ist er geçm işe
, ist er bu g üne ait olsu n,
.. ol as ı şe yl er in in ce le nm
esid ir.
O ng ör ü ise, ya vaş da
ol sa m ey da na ge lecek
ol an şe yl eri bi lm ektir.

Hulu*r r,:ı
ıı , -

.\ ,- �'
__ ı
..,
PllATİK MINL UR
{bJ
ıı ı
işlemden gcçırilcrck sertleştırılmiş yııy. lal Alet ta.sarımı wya mekanik bilırni bü.tUn Jiğcr bilimlı:r ar.ı...ında
Dönen pin)10t1 dişlisi, silindir W')'a koni bıçimimle olabilir. Yuka­ en yararh ve ırn değerli olınıdır. Bu bihm '-l.ye..ınJe, n�...nder harckd
rıdn �·izimi yapılmış olan ,,/et, pinyon dişlisinin keneli ekseni etra­ kazanarak ış )'Jp.ırlar. Bu hareketin kayn.ığı, nc.,nderin ortal.mnJ.ı
fmda nasıl döndiiğihıii göstermektedir. Bu eksen phıyo11 ile beraber )ıer Jl.ın w h..:r iki vanın<l.ı birbirım:- �it olmayan ağırlı.klar bulunan
hır
döm11cksiıi11 01111 kcıldtrır. {bl çekim merkeıleri<lir. Kuwt'tın az ya da fazla olabilc�eğ.i bu bülge.
kaldıracın \'t')'.1 k.aldıraon karşı ucunun hareketıne sahıptir.

l'IHJlk Kii. l 'UJI fil


lal

., 1�"""''., ·. �
:m 1 ı.
°'1�
� ",f , rt1i 9-t
'
,,,.,. • 'ı":J

, '!'
t
""f' ,.,..,, :.trt.rtn"F,
:. I ' Off O , "..+' 1> .
't'fp y•

flf

121
Her zmnan <�)'fil yöne
dönen bir tekerleğin, fol
bir viday1 önce sağa
sola döndiirnw yöttt sonra

ia}
emi.

13/
Bıı kaldıraf, bir rıgırlıklrı
aşağıya doğru harekele
takoza dayanmak zorlanan kıvrı mlı bir
tadır Bir ı•ida gibi
işlediğı söylenebilir,
ilt.! tekerleğin dişi çünkü Lakoz
arasmdaki basit
sürtünmeyle hare
yararlı ''"basıl bır ket etmektedir. Bu

fa/
knldıraçtır

Bulu�l\t
l•I
Bu dişlılerden birin i döndiirürseniz, on u
nla bağlant
dişli ters ybne doner.
ılı olan
dı tr
ğ le!
Bir dişUnin, bir başka � �
işlinı hareket
i yön ünde
dön mesin;
seniz. bu, zorunlu olarak uçuncu dereceden har ister­

idi
ekete sahıp
olur.
Birb irlerini dişleri aracılığıyla döndüre
n iki dışli,
bırbırlerın
kısım larından temas edıyorsa, hareket yonleri e dıı
de bırbırin
e ters olu r.

lbl

l<I

!Ji

lbl

f4J

f4J
Her vücudun kendi uzuvl
arına, her sanatın ise ısı
kendi araç/arma gerek
sinimi vardır. Bütün - Pmyo11 dişlısi ve tekerl
. /a)
ün oluşıuru/duğu a11 ek.
parçaları da oluşmuştur

Ters yOne sürtünme Eğer pinyonun tekerleğı


fbl
yöntemi. lıarı·keı ettirmesi gerekiyorsa, pi11yo11
diş-
/eri arasındaki boşluklar
tekerleği11 dişlen aras111d
aki l10şluklarda11
da/ıa genış olmalıdır. Eğer
tekerlek pirıyonu döııdiir
iiyorsa, b1111u11
tersi olmalıdır. Eğer iter
ikisi de iyi yapılır, eşil dişleı·e
ve boşluklara
fbl
salı ip olurlarsa iyi bir
sonuç ortaya çıkar.

l'llATİlt. lil!Nl llAJI



ihtiyaç olduğunda, şu anda

kull7·
olanlardan çok farklı,
anı 1 akta
ve biçimli toplar, havan
k uU anıŞ

;���
e savaş malzemeleri yapa
topları
v

bilı
p kullanm anın mümkün
durumlarda mancın ıklar
olm adığı
ve yaygın olarak
kullanılm ayan çok

verı mlimakineler sağlaya bılırım.


9_ Savaşın denizde olması duru·
munda, savunma veya saldırı için
olan savaş
kullanımı çok uygun
maki neleri ve en ağır top ateşine,
dum ana ve baruta dayanıklı gemiler

inşa planlarım var.


.
1 O. Barış zamanında mımarlık
alanında; kamu binaları ve özel bi­
naların yapımı ve suyun bir yerden
bir yere aktarılmasıyla ilgili planla­
nmla hizmet edebilirim .
Mermer, bronz ve çamurdan
heykeller ve bunun yanısıra resım
yapabilirim; ki bu alanlardaki eser­
lerim, başkalarınınkiyle kıyas kabul
etmeyecektir.

l•l
l. Hafif ve güçlü, kolaylıkla taşınabile
cek, düşmanı kovmak ve yenil­
giye uğratmak için kuUaııı/abi
4.Ayrıca dü�man üzerine dolu yağarmı�casına
taşlar fırlatabilen,
lecek köprü planları yaptı m. Düşman
dumanıyla düşmanda büyük korku yaraıacak,
ateşi veya saldırı.,ndan zarar kargaşa ve kayba yola­
görmeyecek, sağlam, taşın ıp
başka yere çacak, kullanışlı ve taşınması kolay lop/ara
kurulması mümkün baıka ilişkin planlarım var.
köprü planlarım da var. Düşman
köprü­ 5. Siperler ya da nehır altından geçmek
lerini yakma ve lahrip etme gerek;e bı/e, belirli bir
ı. Bir yer işgal altında i'e ;uyun
planları da yaptım.
noktaya hiç gürültü yapmadan, nıilğarala
r ve gi,/j geçitler aracılığıy­
hen deklerden na>ı/ kesileceğıni
, Ja ulaşma yöntemleri m de
sayısız köprü, kalkan, hücum var.
merdhıen i ve yine bu amaç
için kuHa­ 6. Toplarıyla düşman ,aflarına
nılacak birçok araç gerecin gırcbılecck olan emn iyetli ve 1ap·
3. Eğer herhangi bir yer, yük
na'Jl yapılacağını bılıyorum .
tcdileme1 1ırhJ1 arabJ/ar yapabilir
im. Bu ıırhlı arabaları n bozgunJ
seklığinden veya güçlü pozi•yo­
n u ndan Ölürü bombard uğratamayacağı �ilahlı birlik yokrur.
ıman ile düşürülemiyorsa, BunlJrın arka�ından piyade
kaya üzerine birJikleri zarar görmeden ve hiçbir
k urulmadığı süre<e dircni�lc karşıla�nıadan ilerleye
ht•r kaleyi veya müstahke
m rnevkıı duşürecck
planlarım var. bi/ır/er.

l'llUlk lilJ\l l.�ıı


[6[

[6)

l'llATİl\ MJ'it !AR


Uu ı/ı1 /ı11plt, /... o/Jıın
1 1

fi( ılı. lrlfıll v11�·111 nu


/2 lırııc

/ili
r rıı._ı:nı11\ltfı 1·11

l
,•oti,\ )'ı'llllık bir
lrım 11,ı1· 1Ai
J:ıTlc f Htı•/r.11111,
/ııaı c ltıİfll h1/1i11/r/
mı ı l'f· 1·111· 11 anp tı
,�1 . rllltıll/ lf'
.
11111

j.ıJ
u11 11 ıml11.ı::1111
u gd11

/111t11 1·ın·m m ı1. ı·


nııtlı•J..ı ıp t?1'1t/ nıdı
, /hl

lplı (t1'1�1111 bırr1/ı·t


,w 1\ı·f.. ifrlı· � a
lı,\u loAmo�m.
1•11nıııgı ı11111 1d11J,,,,ı . fp
d11r/ın;ı1/ı- ip w
rbı•.\J lımılı. llırh l

ı.ıı

I</

ı.ıı

"/
·ı 1.1
.... �
• '

1
/ al

,,,

t•ı

/Hl
denizin üzerindeki havanın hareketini gözlemleyebilirsinız. Bu ne·
denle ve örneklerden vola çtkarak, genış kanatların uygun bir �ı:k.il<lc
Arabmım a nlarnk tmımılmıan, ark11bils kuyruğwııı biti�ik kısmı, arkc­

bağlanm.ısıyla imanın da havanın direncini yenmeyi öğrenebilel.'.egi,


bils kııı•nığıı çıknrılırkeıı kaldırılmıılıdır. /al

/9J bu direncin üstesınden gelerek h.ıvalanabile,eği düşünülebilir


Bir ad<1m, genişliği oniki bmccia, dainliğı onlki bnıtôa olan sağlam
<}
Hareket tarafmdJ.ıt olu�turulan hiçbir hız hemen tüketilemez :\ıh.ak
bir keten bez çadırm ii;erinc bi(ııi;k bır )ııiksekliktoı lıiç :ıımr görme­

bu hız büyük bir dirençle karş�aıır>a. k.ır,.ı bır harekede kendim


deıı atlnı•nbilir. tal

tüketir.
Bir nesne, havanın kendisine gösterdiği k.\d,u havaya direnç göste­ Kuşların eğimli inişleri sıra�ında kanat ÇLrpmal.ırıyla kJ.1anJ.ıkla­
rır. Kartalın kanat çırpışlarının onu atmosferin en vüksek en az hız, bu iniş sırasında uzun bir me:..ıfeyi kanat \ırpm.ık�ııın kah.''
debilmelerinin sebt>bidjr.

)'oğun olduğu, ateşkürcye yak ı n yerlerde havada tuıtuğıuıu gözlem­
w

yüklü gemilerin velkenlerini şişirirken


leyebilirsiniz. Ayn ı şekilde
/ 81

l'H�I İI\ 1111\1 '1 \il


1101
ilk kitap, kanatların
Jıareketi olmaksızı
n uçm a ile ilgilidir
isteyen ku�. kanatların İnme k
ı ortadan aşağıya,
inme k istediği yöne
alçahır ve yönünü doğru

b'yc doğru yönelir ve inme


a b hattı boyunca belirl
er. Daha ı;onra döne
rek a
k istediğı yere doğr
u dönerek aynı eğim
iner. Kuıey rüzgarı le
e�tiğı zaman, kuş, kuyru
ğu boca yönüne bakac
şekilde doğuya yönel ak
irse, bu onun rüzga
rın rardımıyla daird
ıerek yük..,efmek istedi er çı
ğini göstenr. Rüzgar,
kuşun ku)'Tuğunu altta
tutarak onu eğik bir
hat boyunca )iiksellir;
kuyruğun üst kısmı na
çarpan rüzgar akımlarını
n direnci sonucu kuş,
rüzg.lrın yard ımıyla
kısme n dönebilir. Kuş,
rti2garla yiızyüıe gelen
e kadar bu devam
eder. Daha sonr.ı kuş
batıya döndüğü zama
n, alttan gelen rüzgarla
çarpışarak dönm ek zorun
da kaldığı için daire"
el hareketine devam
eder. Uçurtma daires
el hareketlerle yükselir,
dönerken üst kanadı
rüzgara maruz kalır.
Rüzgara doğru olan üst
kanadın konumunu,
uçurtmayı biraz aşağıy
a çekip ortadan boca
yönü ne doğru ayarlama
dıkça uçurtma ters döner
.
Kuzer rüzgarı estiği
zaman ku� güneydoğuy
a. rani siroko· yönü­
n� uçat:a.ksa, güney rönün
deki kanadını rüzgarın
çarpmalarını ala­
cak şekilde alçaltır. Vücu
dunun ön tarafı nı alçalta
rak doğüya doğru
eğik bir konu m almaz
ki, güneydoğuya doğru harek
sa, günere yönelecekti
r� bunu yaptıgı içind
ir
et edebilmek1edir.

• Akdeniı:(len e�cn sıcak ruzg.i.r (ı,:.n)


�}rdivenlen, vücutla uyumlu olması içın eğimli yapın
'

: bır ahiQp ı:�:i c.cw nalmıı/tltrın


l•I " •
'nlu u v
t e g.:11ışliği
.. .. '6'.
etı azın
. ayag· ı yere değd'l
ı . za�an, maki neye ,., o u n d a dan -
zarar verec k p bra
fvferdivenın bir tırlıtmda ı .l:.anaı
w
ık
sonra '
ye yo l açmaz. çunku yere gômUlen bir koni biçimindedir bu ::g,bı utıdır Dah.ı
hızla �::�:
da rbe v
110ktada {bf
_
I ha kana
_
bır enge lle karşılaşmama sı, mukemmel b'
ır durumdur. çecek
- z poımd'lflk bır .l:.u\r\.'tr
etmeden o

. suyun üzerinde dene nmetı; böylece, düşecek olur


kaldırı abılıy
orsa ılene <> , t a�a.�ı ha rtkt1'

;;;; bu :��
buraJıı
kuvveı ın h"',' /
ız ı bıçımde nıe basarılrdır -\ncak
Bu makıne . sa sozu edilen
ketıdını go)tm
- n
{c\
sonı.ıca ula
esı onemlıdır. An a
zarar gelm emış olur.
fi
şılcım c k }'tik d
kl·ıııseye azla vaku ;· sonuç gerçekleprıı
kaybetmem
ek ge yorsa d a

ayakları altındaki kancalar, top ukları üzerin h



��::�,:::��f.;:,::::�,:�:�1�';,�::� :�:::,·���:,::;�::,:•
Merdive nin
rbe ala bir ınsanm ind�rı çok, parmak ucunda sıçraya n ır

de sıç

Eger dogası
geregı bu kanat
rayıp da d·-

{d}
hareke tıne benzer hır etkı yaratır.
iıısanın
ıyu.. poımd ugırlı�ın
! �� havalanabilir. dakı b" tahta
ib

la
Açık b;r alandan ü k e mek için yapılacak işlem şudur: Bu

merdivenler bacak orevırıı ya�� rlar. Bunlar yükselirken kanatlar
� yana a� ık duran k
Derın hır suda ikı
harekete �eçirilebilır. Yere ındiğı zaman, ba akları kısa olduğu için offar doğal bır Jckilde bırakı·
lıp uyluk ar degmderı
ı
lıemen yUkseUp uçamayan kılıç kırlangıcı goılenılenebilir. Bir kez sag/arıırsa dk po;::ı
syo11a geri donı.ilur

�kilde dOrt ;am


yükseldikten sonra, yu k·arıdak i ikinci çizimde göstermiş olduğum
A'lcak eger dogaı bır
merdivenl er kulla nılm
alıdır
.:a ıı bırımi11de ınmekte olem

!el kolinr ıki man bırimındt �
' ı "dırılırse. dogal koııunı
da terkedılır 'it
«il
hızla 5U)Wı )U;::t}'lne
[12}
�ıkılır.

�;� �
Kanatlar önceden denenecekse, mukavvadan yapılıp bir ağ ile kap­ lkı yuz pou11d ağırlıgındıı olım le"·lıa11ın ru;:: pound'u kall
�:;�:��:�· )'ı.i: pou "d 'u da kana t arw.cılığı ıle hava taraj
ı:

t;,;:;.:;��y..
lıınmaları, çubuklammı bambudan yapılmalarıgerekir. Kanat
ln al ­
l•I

� ' �
Ku�un ka!>ları ve sinirlerinin insanınki He karşıla:;nnlamayac.ık dere·
.
cede guçlu olduğu söylenebılir çünku gtiğus çevresin&ki k.ı.slann ve
etlı kmmlann kalınlığı kanatlara yardımcı olur ve onların harekeuni
artırır. Tek parçadan olu�an goğü� kemiği, kanatların kalın km�lcr
d<n oluıan ağLırla ve g\içlu kıkırdak bağlanrla luplı oluşu. dcrıl<n·
nın kalın w kaslı oluıu. �uıa büyük bır g\i\ 1ağlar.
AOl.:ak bu kadar büyuk. bır gücün, k�u kanatlan üıerınde tut­
manın ötesinde onu ızleven düşmanından kaçmak. kurb.ı.nını takıp
etmek ıçin gen�klı ol.ın ıanı.ınlarda hızını ik.ı 'eya i.ıç kıtına çık.ar.ı
bilmek için bır rezerv olu�turduğu d.ı sovlenebilir. Bovle bır durum·
da bir ku�un ha.rcadıgı ener}ıyi iki veva Uç katına çık.ırması.
tvtdık

denk bir ağırlık


bir de havada pençeleri a.ra�ında kendi ağırlıgın.ı
t�ırken \eya bır kartalı
taşıma�ı gerekebllir. Bir şahıni bır ördeği
bu koşul fazladan gtl'ün nen:Je
bir tav�;ını taşırken gOrebLlirsiniz;
K�ların kendi vaş..ıntılarını :>ur
haf(andığını açıkça gö�terebilir.
e!ıtigı
dengede dur.ıbilmelm, ruzg.mn
dürmderı, kanatları üzcrınde
az hlr kunt:tc
rotalarını çiubilmdcn ıçm
yönde kanat çırpmala.n ve dir
bır h.ırekctı ı.ett:rlı
ıçin k.tnatlann küçi.ık
ihtiyaçları Yardır· bunun
M.
harC"ket o oranda ya,aşl
Ku� ne kJdar bı.ivuk oluf'\J
indcn daha faz
.ı. ağırlığının gen:ktırdıg
imanın da bacaklarınd
ıçin hır adamın Jenı
gi ortaı.·a kovabilmC"k.
l.ı gı.iç vardır. Bu gerçc r
.ırını kuma ne k.ıda
k.um)J.IJ )ırt u tu �-;ıtır
n
a1,ını 'ağlayın w .ıvakl
ken.ırınd.ı .ıvakta durm ın
ğı.iııu incd e,in; b.ışk..ı hlf adamı da
gomiıldü. _ ğunu ıfü.d vın
ne kadar gömuldu
onun da .ı,·al;.l.ınnın kwrua.IJ
ve

1111

b PllA1 lııdill ll \H
1 1 -'I [ 14J
Ku� i ç ın model oluşturacak
hayvan, yarasa olmalıdır,
ç ü n k ü yara­
sanın tarları bir 11rh olar.ık Bu keten kumafm çerçevesi
; daha doğru�u zırhın uzun, �ağlam şeker kamrşm
dmı ol­
parçalarını. yani
kan.ıtl arın ÇJfısını birJray malıdır. Bunun önce mukav
a getiren bir ara ya ı olarak vadan bir modeli yaptlabilir.
p işlev görür. Bu durum­
fğer ornek olarJk ıüylu da güç kullanılarak bükiilebilen
kuşların kanatl arını de alır�ak ve lnrakılmca pervaneyi döndür
, bunlar ın erek
kas \e kirişin i. yapı bakım olan ince çelikten bir tel, ek�en
ından daha güçlud ür, çünkü işlevim görecckttr.
bu kuşların {el
ıüyleri birbir indl'n ayrılab
<>
ildiği için tüylerin arasın
dan hav.ı geçe­
biJir. Yaraıı.anın bu konud
aki y.ırdımcısı, bütünü
bir arada tutan ve
ha\•an ın nufuı etmediği Pervane yuvasıyla çatal arasına
1arıdır. bir keçi <lcri'.\i, ayak kıMml
arıyla bir­
likle gerilmeli .

J 1 4J Elde tutulac ak bir yaylı merda


nenin ipine el ve ayakla rla dört
yüz
Perııunmin dıl uı 1 1 kordo pound 'luk bir kuvveı uygula
nmalı. Pervane böylece
[ 1 3)
n kalmlıgmdaki çelik. bir topuğun gcliş­
Lfiden olma/r, çev-
reden merkeze uıunluk gidiş hızına karşılık gelen
JaJ
sek.iz braccie1 olmaltcilr. bir hızla dönecektir.

Bunyesindt ptn•ımt"
i,orn bu aygıt dik.ka <>
tli btçimdeyapılır, yani
yapımında de/iA/eri Her bin farkJı ölçü ve
mıa•tııyla kap<1tı/mıı Jğırlık lJ ol;.ı da bükül
keten kullam/ır ve hızla , meye n her nesne, kı,ndi
döndurülur t, lıavadu ağırlık merkezine eşit
,srırnıal bir harı•ket me,afodc oliln de'\tek lcrin
çızip uzun bir mrsafi• üzerin e eşit ağırlık
tltcektır. Gtnıı Yt ınte yük­ veri r. Ağırlı k ınerkcıi,
bir cetvelı d011dt4r1.•r1.·k o nesne nin gcni�l iginin
havuyu jirlatt r�anız, orta nokt.ısındadır.
kolunu un, bu yassı
yuuym kı·nıırı tarafı
ndan yönleııdirildığtıti
rUrsUnu go·
Jb/
1151
B u dt•ncy bir wwı iki ç�ft kanat
la yapılabilir.
lal da yardımcı olacaktır. Elleri önce sağa, daha
sonra sola çevirerek
Lgı.·r bfr çtft kunrıt kullrımlacaks önce birine, sonra diğerine yardım etmiş
a, kollar makineyi bir makara olursunuz. Bu makine, çek­
ıuac.ılı��' ile kaldıracak, ıopuk me gücünün M tekerlcğitıde dönmesi ve
larm iki kuwetli darbesi ise onu ayaklara aktarılması dışın-
Jel
tacaktır; ki bu, yamrh bir yöme alçal- da karşı sayfadaki büyük nıakiııeye beıızer.
mdir.
f hJ
Dt'rıt:mt: eğer ıkı ç�ft kanatla yapıla Ayak yerıne, burada imde gösterildiği
c:aksa, bır bacağın gerilmesiyle gibi hafif ve ince üç köknar
kanatların bir çifti rılçalacaktır; direğinden yapılmış ve üç parçadan
buna eşuımanh olarak ellerin oluşan bir merdiven kullamlab

fd}
lırdıgı makara da diğer kanatl çalış­ lir. Bu merdiven;,, boyu on braccia olmalıd
arı kaldıracak, hatta düşen kanatl ır.
ara
"J ...
,:ı, -- ··ı-·t �.�:> -'>. � :..�
··- � ·-G:\ J- ..:-,
••

,.
·+ .:.. ;;, ·l·�· i " --?· · � i'':'f-ı-l· · "" ""-·1 �-·!

-ri4)o�
--·� •

·��
�)-Mfl.:\-<ı-'r
,'\)..,.� ..Jııı(::·� . .... ..�""'''l't)
• .t,"""\"·� �..;,)\ılrl •""-�,.�
... ,..., � ..."T ··'fVo. �., ·�·
... ..,,, , ,,.,. .., Jlmw •f •-., h,�u

(�
�'. -

lbi

· -r -- -.

i l ''
[1 61
Bıı adam başıyla iki yıız poııııd
ç ile kaldınr c ındınr, J yuksclı
iı eş bir kuvvet ııygıılamaktadır

ır.
; el/
eriv­ a kanadı döndılrıir, b onu kaldıra
le de iki yiiz pouııd'lıık bir kııvvet
ııygıı lamaktadır; ve adamın agır
lıi
ı makint 1·i kontrol eden adamın
l•I alçılitır, d Q\:ağı ı.st' rükseltır .\f milinın
drı budıır. al·aklarıjd'dedir;fayağı kanatla
n
agırlık merkcı dik p:ginın
Kanatların hareket i, atın yü.rü}1ü.
dışında olmıılıdır; Orle kı kanatlar ınerken.
anır ;amanda <1"'-ımın
şü gib; çnprazlamamıadır.
lbl avııkldrına doğru da mmelidır: çünkü kusun
ilen dogru hıırtkı·Mı
Bu yüzden, bu )'Önlem
sağlııı•aıı da budur.
in diğerlerındcu dahıı iyi oldugım
u düşü·
ld
1111yorwn.
Bu makme bir goldt denenmelidir. Düşuldüğu taktırdc bcgulma-
mak için, bır hınva" tulumu kuşak gibi btlesan/malıdır. ;b
•.

,
luiş ve pkış için
mt,rdiven, on iki brnccia yüksekliğ
idi
inde olmalı.
\ K1.mtıtları indirm� ıjlemınm iki ayağın avnı anda
. Kmıatldrm geni�liği
/
kırk b ra ccia, ırh"fası sekiz braccia, giwde11in b,1ş
uygulaıtıgı
kuvvetle gtri•·kleştırılmw gtrrkı< Bor/re . Uiflrtm• ol­
tarafı ile kıç tara/İ
arası yirmi bracci11 ve yüksekliği beş bnıccia olma· ve ku;Lmlo.
ise bambu kamışı ve kumaş
idi
lı; dış kısmı
tan oluşmalı. duğu gıbi gmlr.sınıme bağlı olurak. bir kanat J�nden J.ılıa h :lı
bi ·imde indırllaek hlm harekt'tirı düunlı olman sallanır, hmt de

kı:1111n dmgi!ı korunmuş olur. lkı anı,�n .ı;agı dogru .nnı anda :a·
n·keıi. tek avuğm hurtketi11e gon ıkı katjazlıı guç Jrtaya ı,-ıAanr: a­
Uçan bir insanın
belden \'lıkarısı bir teknede olduğu gibi, kendı inı
rckeh11 oran ..ıl olarak Jalıa ı•aı·aı g<•iekleştiği dogrudur. Yukıime
dengeleyebil
;
mesi için se best olmalıd ır;
öyle ki, adamın ve maJ..ine·
yııv kııvwtiı·le wra d ile "tll avaklan ken.lını:e çrkerr;gerfe�lt •

\�
nın ağırl ık
lsin ve direnç merkezin­
merkeıleri birbirini dengeleyebi
mış o ur. c
bilir; ki en İ'tİ$İ de buJ"r. çimku " zamıın eller
dek i değiş
iklikler gerektirdiği zaman serbest
birbirinin rerine geçebil>in:
! h} "
ıl

/ ,;
. �

'1'� .
l.s-_nı'
,'·

ı· . fa}

" .

[18J
il•!

1181
Bu maJ.... rndcrın hoıuJması ık.ı �ek.ilde olabılır:
Bırinci\ı makınenın Yaym üzerindekı n o kilidi, yayı ttltnn bir teldir ve düz değildir.
kırılmasıy la, digcri he yana yatma!>! vera btr
kenarı üzerine dön­
1•1
Kmıntynyı
meo;İ)'lt' �erçd,.le�ir; çunkü her zaman uzun
bir eğımle ve neredeyse
) re parald hıç:imde ınmesı gerel... ir_
b ynyı kı111vetli olmrılıdır; a yayı ,�,� zayıf
Bu makinl'nın kırılmaı;;ı nı önlemek için, ve biikülebilir o/malıdır,

&,Ün; yani ısta ba�ı \'t.'\'3 kU)'TUğu Önde yana


hangi )'ana dönen.e dön­ böylelikle b yayı ıle birleştirilebilir. a vı•
b nrns111dn, düzeneği güçlü
)'atsın. ister \<lğ ya da !!.Ol hale getirecek küçitk bir deri parçası bulımmal
kanadı üı.erint' di.J�,ün. ister kanadı ı l'e [111 yaylar ökıi;;:
ik.Jye vera dörde bölen çizgiler boy111ızımdn11 ynpıl111<1lıdır. Örnek ıııodel
üzerine, hasar görebilecegi her bölge,in bııyük kuş tüylenylc ynpı-
i olabildiğince güçlü vapmak
labilır.
gerekir. !b}
Makjncnin )'apımı u �ek.ilde olmalıd
ır ki inerken )'Önü ne oluna
parçalar kullanılabilir. 811
Yay yerine mce ve yımıuşntılmış relik
olsun çıkabilecek sorunların çare\in
i beraberinde taşımal ıdır Ağırlık
merkezi her zaman için taşıdığ parçalar, bağlar aras111da .rnbit bır kalrnlıktrı
ve ıJZUnlukttı olmalıdır.
ı yükün )ı.ıkamında, dık bir çızgi
llıe­ Bağları,, her birindeki bu metal parçalar
nnde. biri digerine her uman ı qit sayıdaysa, yayların
için urgun me!>afede olmalı dır. Y
J lc
ani kuvveti ve direnç gilcü de eşit
eğer makinenin eni otuz braccia olıuaktır.
he, ağırlık merkeıleri bırbiri
nden
)
1 19
dört braccia aralıkJa kt>num
lanmış olacaktır. Daha önce
de \Ö)'­
lendiği gibi bırı digerının altında
yer alacak, bu da daha agır
ağır olan h�ım hareketin
olanı
l•I
olacaktır, çünkü ini� sıra...ında Hareketin kurulumu
önci.ıl Uğünu
yapar. Ayrı�a eğer kuş, ler�
dönmesıne �ebep olacal
olan cğımi n
daha azıyla başı •ıagıya
gdtxek ıekilde düıınck
1>te>e bu müm kün
olamaz, çurılr.ü hafifolan
kı.-mın ağır olan k"ını n
altına gdme " ge­
rekir, ki bu hiçbir uzun
lukta ki iniıte müm kün
olmaz.
xıu .
P r at i k Tavsiy
\ 1 ı l , ( \ h i lg( \ l i k ., d c n c y u n ı n i i rii n i i d i i r .
·
el e r

l'l«ıtı. .. ı i l "
rıı

J
Taşıdığı bütün özelliklerin ken dı
diin üıü ve
eği mı ile
bır baş çiz�ek "tı.yor:a n 1 ;u y uyum lu
öntemı i zl ey
in Gözler oldugu
del ıkle rı. agızm koıelcn, çenenın ya , kaılar, omuzları
ç Ör
n ları . çene burun ıtice in
celevin.
r l r yu7,e d ü
J
kulak a� ve y �ıu n bu tun pa ça a ı . k e miklerı , 'l"ardı r _ 1 }'Uv . ;ek o1u�t
anakJ r du urmak g,.;.,.c
ıgUn ve karec; arl ak., . k . kırse on �ıt
k.ırgaburu burun
yerleşmışlerdır el �ir ıe � , n, dü1gun �� ��::� •ıa
ğısı vera yuk
kılde

� :
Yüzü an hatlarıyla kabatas burun. B hu�u �, ar111 0clıııım
� lak çizd ıkten unlar pr()f "· yuvarla
son ra göz burun v il ı çın e .� k ve ya
g ç �rl idir. ucu sıvr

J
ün bir kö. ardı r· bu
1 l çe;ıı
şesinden dıgerınc uunan çı zgıb )u1e onden
bak ıldı�ında
a . çizi n; ay n ı nlar den
şekilde yüz ucu kalı n eli ola !ar,
unsurl rı ıçın de bu çızgılerı çekı ün d ı . er . kökü ge nrta5ı1 k.ıh n,
ru n deh
n. Çizg ileri, nı� ola lar rta."ı ıncr
her iki tara e ol.anlar,

��� � �: :�
k leri dar ve .
.. �


ıki yuzun kenarlarını geçecek ;e .il ftan a, her u dar ve koku
k de u z..ıtt ı kta n ya geniş, genış olanlar, bu.
son ra. pa ları gen ış VU
. �e::ey� alç
ler arasıııdakı boşl u k la n n sağ ve ralel Çil . veya bur ak ola nlar, b
nun

:�
. 'olda eşit olup r ı an urun kanat
edin. Bu çı zgı lerı n goruş nokLa�ın olmadığın Yü1.e ait diğer ayrın gız e n i
ı kontr t l _�_ ş olan��'·
d
bulabıl ı,.i niz·
da olma<1L na lar doğada
d ikkat edi . n izleyıp _
Ç<ııtl ılıgı
n aklın ızda
<>
tasa la tutma , ger bun
. � '.arak bir yü1 çizm eken e ler
Ş v . Zıh� ın ızden
ek ısr ors
-
enığınız an z· vanın
ı

:::gn �: :��:ı :
Bır yüzün ifadesım kola�lıkla bir defter b · z�a bu ozellıkJ
·
ulundur � er
nız değişik
akıl da tu tma bir göz attı . un� ' çizmek l\k _ ı not
k is ti yorsa
.
dıgınız in<t

(�))'
l a rı, burunları, gozlerı, agı1l arı ğınızda anın vuzune
çenelerı ve yana baş­ e
kları, bo;- hangi buru ·�:·a ağzı nın detlenniıd
un ları ve n ve ağı
üzere defte
d:.ı
hatırlamak d
. - . . gıne hakahılı_ r v�ya evde
re k uçuk bır ışar tekrar

�\
et koy:ıbilirsı
niz.
.
........_
J
:,l,
'
·

Hı·flrtı yup.ınJ, ır. i p uRn.·ı111wk


<>
Vl' hir .ırnJc,ı ul.ı.�nM k ililiyon
a1111, (�11inı öğrenirken i1lcnccek \ır.ı.
\• ı/•)111.ıl .trıoıı<l a .ı�ır tızcrinc: Öncelik le U'itaları nın
ı .1/4 .ıJııı; /ı.ıngi ,,ığın l'/I p;uJıı�,
.ıdıml.u /,ı ılt:rll')l/ n, J.)ıklar yaptı­
.lf,t "l111d.lk i farkı dik gı doğa ve s<"ınaı (.'se r i çlıinılc
ri kopy<l ed i l erek ba:,lanm alı
ı J ,·11 d.ılı.ı � .ıı;uıJıl ııldııgu
git/gdcr<l<·n h.w!:ls ının digl·rk ve a k ı l d an
·rin c,h· l lmcmıc lidir. Bu pratigi c.:dindik
n,ı, ı�ı� \it' giJ/gl·ni11 ııc: dt'n..·n· tcn sonra ll\talar ııı d.ı elc�liril
dl• lnrhlri1 1ı: cri
.ılın.ıra k, nc�nclc ri üç boy u
l(.ırı }lıgın,j , 11r�11dı ·tm hıılı·lt· t ta çi1ınc çalı�nı. 11.ırına ge
rıııl· Vl hiıhitk·rirıc cır;111Ja ç i leb i l i r.
rın.1 dlkkaı
ı d m <, iıutılt 'fırHıiı

<;-
ı .ınulı.ıı l.ırmd. ı nt·\ıll'lc:rın
lrnıı�ı yiint: dogru
l·�lfıılı ohfıı � l.1 1 1 111. \ l lf:ılrri
n '1.11ıJ,:i k ı .. ımfıırı nın >ıı
wy.ı hu yiilll' Kar.ınlı. .ktJ uy.111ıJ< lıgınd.1
dııgı 1 1 J.. .ıvı!I ul11)1tm lııf:11111 vcyo.ı uykuya d.ılına dan öııet·
1, ru:rt·tk d.ı/ı.ı .ıt hdiı� ya t.ı k l a ça
a rı hiç de .vını,r 111111ayu(.1k
ııı, rll'rl'dt· d,1h.1 lı�rna liıc.·rinc: Bunun y.ır
l ılı11 . ıwıl'dı ıf;.ılı.ı
111n· olduk/;ırını /ıdırll' b ir çalışın .ı
}'ın. Son tıJ;ır.ı�, olıı>lı
du(�t11 1111 ı�ı�- v ı • ,ı.:olgı ır ol<lugu nu bınaı gim.Hi ııı.
Yaı�ıkt. ı, kcmı n l ı k ı a d.ıh;.t
J ı ı ı �ıııırlı ıı l,ı ıft;:i/ ılııııı.ııJ.1
ııiıı huhır ırh hırfı'>ı ıgı Ont:c ç.1 l ı� ın ı �
billgl·n irı fırc .ı ıl.ırlwlı.·ı
, ı oldu(�u m forınl. ırın dı�
t.ıyrınıı l,ırını Vt..'ya belli bclir\İ
lıı·nıc: r bir Wir ııııtU}'/t• I kurgul amal..ır ­
wrllın t.·�i11i J;ı orıoıy.ı , ık m ı� öııc..•nıl
•ı.ıf•l.ıy 111 Hıı y.. J.,ıldt· ı:·ıyrı· i f i k l rk·n h .ııı rhı rı m . Bu,
Y,ııııJ il 1 1 11111.1, f,ıılııı
ılc \•tlı�.u .ık t•llni1 1, goıuı ku�ktı 'ıU?:, h a fı1aya
ıuıiı vt' hq'lli n11i
J.. ;ıydı..·tnıc..· ttçı1oınd �ın çok
.ı v.ıruı .ıd.uı h 1 1 k.v:ı yar.ırlı hır ç.ı/ı)ıı rndır.
nın.11 111

<>
1 ılıı·ı 11f: ı n 1 1 1 1C" }Ollh 'rıd <,:ok k.ü\· iik lll'.'ı'nd crı..k•
h<ılahı r, büyük IH.'<ınd
uıı·r/ 111·: Uıt·ıitıdı·
b i r i n h a n veya hayva n rc,miy
\·,dı)l ıg1111z hiı )1..·yiıı c..·rdck i bdar gül'e ,-arp
r11 i"'ll)'ıırı'i,1111 1 �u yolu
ı ı l ı r H ı ı l1t· }·ı·ılt·� 111t·�J 11rnı. Bu ki.i�ük ncsm•
tık nlwı lı·ılJı: iııııj du�ıı
/ılı·y lrı� (,.'ıık c,iınt•lt ,e, ayrınt ılnr t.-ok
.ıı küc,· (ılcu.·ğ J İ<,in sıınnh,:
,ı, llr}·ıı ı: ııııt.ı k 11111d dı11
11dup, Oıu11 hır �ı·yı ı ı.ır;ıJıı ıdnn glhll'ri 11..•ıncy
ınod ı•J,ı,iı ol.11.ı k \·i1111t l'c.ekti r; ı�ıın bi r rı..·,Jııı
·yı ol ın ad rg ı i�·i n dl' hat.ıl
\ l t i ı ı ı J ı ı ı u .tıııılı uıl.ırn ar .ıyırı l'dilt..•meı .
ıı i11u·, dııı hiı l"illll
tııı rııult lıulıı ıııluı Örııt•H lıı iıc, yü1 hr.u.:d
1111 \'C t .ııncl. ık j lı11 .ı u1.ıldı kt.ıki h i ı oıd,1111.
\iıiıı ıi, nıod ı·f.,Jı rılıır. 1 hakıtıi. lk yııkı�ık
l(ınl J r ı ıit.ı.·rım• kıı)·.ı ıl \.İıdi l ı nıı, \ İ rkin m i , göıl'
il ) u�uı.ırıuı ve lı.ıı .ı
ı .ık t.ıııııl.ıkı \ltiuı ,.ııılll ı m ı yoha 'ılrad.1 11
lı· \İıdıg ıııiı uıudt·l mı oldug un�1 br.ır
.ır.1\11 1d.1
'ı.tr l ed i n im ka rn rd.ı
Vl'l llH'}'ı' ,-,ı/ı�ıı ı. Nı..• k.ıd,ı
l \ l f l llh de ) i ı ı . l d
>·ıpıı�: ı ı ı ı ı p·ı kı ı, r , .1 h.ı ,1,1ırll'dc.•r,1..· n ı ı .
ıcırlun ır1ıın11 . O lllC.
.ıpıı lı.ıı.1/11 1 1 ı d 1,111.ı
ıııuın.ıJ,
ı ,ıı ıııoddı· dcım·ıı·�
lllın1 1111:1· rrrlc �l
''ıilkdl· .ıd;ını o k.ıd.ır
llt' k. ııl.u dd.ıl.1 1 1 .1
. /ı,ıf,ılı oldıı� ıını11 klı\uk görıın üı kı, .ıyrını ıl.1
yl'ıll'ı i, iylt l' 1 1 1 1 ılıdll kk•ı ı lwlfr
g i n olnıa ı, Btı .ıdanı ın
1 ii\·uk gilrün düj�iıı ıii .ınluın
\ 1 1 1 1 1 . ''·�t'I lııt l' l ıl l l l mc,,ıkdl'll dol a p ne.• k,1llar
y o r anıı oA,l.ık hu/.111 1 1
dnıı. wdnı > •111/11
11) \ i lk iııu· p.ıı-> .ık hll'l"M'nıı, p.ırını ıgııı11
. l h ı r ıı ı \ l/Jııı l \ l ı ı
· ıının ı .ı/ııı v e. • ıyıu· 1 göllın lııdcn
yajl.ıı ya.rdk k u r u ı ı ı ı ı biı k.111� ıııt''ı,lll·dt.• f u
h.ııll11 1ıd1J-ı .111 \oı ı ı .ı l u n , p.11 ınıı�ıı ıwın
k gdı..• ı ı t• k;ıdıır p;ırm
. � ı ı ı ıgı•rll' lhı l�klc.•ın ı h;ık. t ıg ı n ı 1 ada ın
)'tkay ıp ü ı i nc
ıklfü ı hir \ 1 11 1 1 1 .ıy.ıld .ıı 111.1 k M � ı l ı m

O ı.ı ı mııı hıı 11111111/ nııı\1 1.oı


r.ıpılhı l i r .\ İl l L I .ıg ı n 1 1 1 k . ı l d ı r ı n vcya indiri
n.
kii\·ü J n ı t..')' I göl'l'll'k.,
inlz. Uıakt .tn görd ü
gıınıl iı hır iııs;ı11 111
.ıık.ıd ,1�11111 1 olup olıtın
d ı A t n ı •llllan rnkl•l k ıış ktı l
dı!şıı ıt·rııi ı i n IH'(fo }'•
n i �it- hud ur.

1 l'l« t 1K M I l l ..\11
"'" " il ı )·ı;: .
ı/o (,.._' ·-ı :ı...1.i
•./

t •

/.11

ili
Hır )n ı d''l'.IU \İtdııl ııu·k i li
Lltı.:riıw: lh.ıyu� hır ı.ıb.ık.ı
Ugıdı n y.ımı Kunı;ı� kıvrnnlu rı 111eriıw: Kıvı-ı1111n
huyuk lu�urıd c hır c.uıı p.mr.1ı. , kurrnı�ııı lopl.ındı gı bölgeye t'n
. ı .ıl111; bu uııtıı güılın iıı Vt'
ı bJr �t1'ilclt: y<·ılt·�tirln ; �11111.1
\ l l ınl'k iı.ı uı,ık lcı.ı.;nıı dog.ıl h.ıJıııt..• t•n yııkın
i tdıy,lııı :r JH1ıı nc .u ı'ııı.ı ısa(d.ıır olan kP._nı ı d ı r. ! la nt..'\11L' dog.1'1

.ıgııı u �d
h.ışı n ı ı ı gm·gi lıa r<•kl'ı,11 k.ılnı.ı ,·gı l ı n ı l ı ıtkdiı.
lııı t.ırııd. ın 21.1
l ı ı \ oyıı.ılJın.ıy.ıı J'şll )'"H" n l u k t , ı k ı Vl' k.1 11 11
i n l• l ıa 1111_ .ıhdt d ı ı
ildt• hır .ıll'llr .abıtlı·ynd
ıı tll· tlUıündt :n eh· kıvru11,1 1 olnrn
.
lıkı.ıkı kuın.ış kıvrı111la ı ı ıcr\lndı•

t 1.ı� �orclııguııU/11 lııı fuı,.ı


r un. ,,,ılı,ı "ıınrJ biı gfJ/Un
dtıı olıırn d u r u 111u11da ıı ,·ıknnp hiı
tuıı t u ı nııyk k.ıp.ı
t'Hi l ı n ı lndl·<lır ; hıı ıwdt..• n k omı
vcy.ı kıı ııu:tı lt·bqiılt•
ı .ırmla ıı k ığıl 1J1nlı w,
c.ın111 ı ıııerıı w
d.ılrn \cJ1ır.ı lmı.ıd .111 du
gı.:\ırırı Bu \ltdiğ ıııııi, lııvrı111 y.lpıym .... 11111, ku111;1�11
1 l'l1 \Ok topl.uıd ıgı yl•rclt-kl hıı\kıyı vuı
ıyı l•ır 1 �ıt ııınıı ll' w \ r ı i rı t tı�b.ık
.ll ı•clc•ıı•k
gul,1Jrııı l11"ı11111: hı ı gt..• rginlikh.· n
ı,,ı ııt•r..,ıwHıfl' dı· dJ�l l"ll ııı.ık olan yt·rlrriı ı , ku 111ıışın du�;_ıl
ı lı r t n ıı rı ı u ı lıoy.ıy l11ıli nı· rıı �oJ. diin(ı�tü glıııli,
.ı lıılit1, /11Jı \t..• ılıl'lil\t' y.ıyılıp ukt ıgını gilrl·u..•k. ı ı i
,i 1.

� 1'11\1 1 � "'' 1 1 \il

f'tuıiiı. fo, n kr .!113


ısı
ısı
Kuma�larda fazla .ayıda kıvrım
ın yol açtığı bir kargaşa yaratm
bu kıvrımları ellerin ve kollar ayın; üzerindeki kıvrımları da farklı kılar.
ın kumaşı tutttuğu yerlerde Elbiseleri çizerken pek çoğu­
gösterin. nun yaptığı gibi kağıtla veya ince ,
Kumaş doğası gereği ellerd deri ile kaplanmış olan modellere
, en ve kollardan serbestçe
dökülsün; vü­ bakarak çizmeyin; bu sizi büyük
cudun çıplak kısımları çok ölçüde aldatır.
fazla ayrın tı ile veya kıvrım
lar ile bozul ­
masın .
Kumaş kıvrımlarında kuma
şın doğasının yansıtılma

minizde yünlü bir kuma sı: Eğer res­ Doğada resim çizerken, çizmek
şı yanMtacaksanız, kıvrım istediğ iniz nesnen in yüksekJiğinin 3
ları da buna uygun katı mesafede durarak çizin.
olarak çizin; Kumaşın
ipekJi, ince veya kalın,
keten veya krep olması,

ffW1K lill l U.R


, ,,.

- - ....�AC
. tf \
161

•'

161

171

l•I
<?
Atölyenin konumu: kll<;ük odalar w n1e,kcnler 1ihni di'.'<ıtpl i nc ,okar, Yürnn gozc en ho� gurun<lügu

�c ılc kJpJtahilc..:1..'ğinız bir avluyu ter..:ıh cJın. Bır pıırtr1:


ı�ıgı ,1:,crken. u1crıı11 kctı:n bır p..:r
büyük yerler be 1ihni zayıflatır.

1, bunu k.ıpalı hav,\Ja veya .ıkş.\m


\jlı�m.ık
gcrçt'klc�tırın \c
.
ıııtıyor,an1

lu JU\.ır\arınJJn hırınc Jo
mrn
I H)
Ressamın pencere.Ü ve? bu pcncerenrn mıa sağladığı )'<1r<ırlıır_
ponrc,ıııi yaptığınız kı�inın sırtının, J\
fal nuk olm.ı,ım saglayın. Ak�am olurkı.:n c.ı
Jdd\!'rJcki in�an\.ırın yut
!erine dikkı.11 edin. �lav.ı k.ıp.ılı ikı.:n o �uılmlı: uvlt:,ıne
buyuk hır
Dngayı çalışan bir reHtW1111, yıibdtilip cılçalttlabilen bir pence­ ıcrafot vı.: vuınu�.ıklık gorcbıli�ıniı kı. Oviene Ev Rı: .ım�
L>uvar
res i olmalıdır. Bımım sebebi, rcrnmırn bazı.1 11 çi:.d(�i >t>)li ışı.�cı }'ııkrn 1.ırı siy.ıha boyanmı� \'t: J.ır bir çatının hu duv.ırl.ırJJn uı.ınJıNı hır
çalışıııcık istcıncsidir. lbl .ıvlu oluştur. Bu .wlunun geni�ligi 10 hr.u.;d,ı, uıunlugu 20 hr.11..1.. JJ \1.:
yüksd;ligi 10 br.ı1.. d,1 olm.d ı. Uıcri kt!len bir lt,•nll' ılı: kaplanınJlıJır
,ı h c d, 111crinde �alıııl,\n c'crin yükseltilip .ılçaltılabildığı bır Bunu yapnıa<lıgın11 taktirde, ı�ığm ku�ur,uı u!Jugu a �Jlll.l Jop:ru
>011<lık obun. Böylelikle rcs;,ınıın <lcgil, ÇJlıını.ııun ınip \ıkın.ı" VC)'J hav.ı k.ıpalı vcy.ı ,i,,.li iken çalış.ıbılir�iniı
sağlanmış olur ve akşam l,ı rı çalışınanııı indirip kapat.ıbilir..iniı. Bu
ıandık, akıanıları kap.ıııl<lıgı ıamaıı ü er i ne oıurulabik<ek bir ma
? <?
171 vazifCsi de görür. Bir ne..nc, en bu,•uk ı�ık ve gülgı.: t.ırkını glineş ı�ıgı, \'J li.ı gc...d�
yin all'� ışığı ibı gtiçllı ı�ıkt.ı \l'rgih:r. An....ık hu ışık, re,ımJt 111 l.ı

kull.ınılmamalıdır; 1runklı 1ralışm.ılar kab.ı s.ıh.ı :t(rJfctll'n �·ole

��:�ıı�
� un

,ok ıl tark
Yukarıdan, çok güçlü olmayan b i r ııık, ne> nelerin ı
. yrıntılarını hoı gor

16]
haVd bulutlu ıkcn böyl ıı.,
ışıkl.ı gorukn bır lll'\llt', ı ık \f golge .ırasınJa

!ılık ,<rgilrr: nr,ndcr •4Jnı• Jogru •<VJ


171 hır şekılde göıterir.

r
Tarihi resimlerin eski.tlerini çalı�ilfkcn hı7lı davranın. Kolları ve ba
: Öyltnte
Kompozisyonlarınızı oluştururken, koşullar elverdiğince yapaca­
� gorunur. O ı.ıın..ın yapılan re ımler
ğınız ilgili çal'lmalarda doğal hareketlerden e;inlenin; caddelerde, cakJarı çalışırken hareket ve \ınırlı kalın, ayrıntıların üzerinde
ç k ın1..elıklı ve h� ulur

g konııJ,ı ııı noklJIJrJ kJıınaklJn


,.kınılmalıJır <;ok faıl ııık

sı ı
meydanlarda, tarlalarda bu hareketlerin nasıl gerçekleıtiğini izleye­ fazla uğraşmayın. Bunları daha 'onra boş zamanınııda i;ıcdiğin11 Do .ıda n yapıl"n �iıiııılcr ıçin, ııık yüksekten ve değişkeni ık gmll'r·
kJbJl ı k kJlar: ıok '' ııık I>< gormrm
ı n n n
gibi tamamlayabilirsiniı. ııı eng llcr. ! k •rw
rek yapı ve biçimlerıyle ilgili kısa notlar alın. Örneğin baş için bir O nıcınc,i ıçin de ku1ey<lcn gelmelidir. bgcr ışık güneyden geliyofla
harfi kol için duz veya bükulmuş bir çizgi kullanın. Aynı ıcyi barak pcnccrcni?i bir kunı,ıı ik kapalın ki, buhııı gün parlayan glineşle ışık İVİ\ittir.
lar ve vucuı ıçın de yapabilırsinız. Eve dönünce bu notları ıncdeyip dc giımesi n. Işığı n ylik'l'k l igi, her nesnenin yere düşen gölgesi kendi
bunları tek ve butün bir hale getirin. boyunda olacak şekilde ayarlanma dır.

\ lh 1 1 t f ı ı r ı r.ılı.ıılıK ı. ı ı l 1 1 1 i J 1 r.ılı.ılltg
f ı ı r ı r r h ı lu r .11111111, oıı'llıJ..l ı· ılı•
ıııı luı111111 1 1 1alıd1 1 , H'"ı\,1111 vl'y.ı

<>
f lı·p,iııLkl1 öıw11ıli�i. �.ııı.ıl\ı ı l h n l ı ı ı , farklı nc..nclerın
<;c�ıtli sabırla ve merak.J a dinl yi
l(f l 1 1 1 1 1 1 1 1 fllltıllıl c ı .111l,1111p )'Og1111l
\Ulı�ın, d.111 \ı· dw;tııh t'/ı•ı t " l l l t'k!i görü şlerim � n. .Hata bula n in san
ll'llklninı 1ıJ,ııı hıı .ıy1111 kad.ır hl·n.ık ı u ı ı ı ı.ı lıd ı r. Arkad;ı�l.ır ları n bu
_

��
ı da
konuda haklı olup olmadıklarını duşu nun ve iyi
l r ı l h ılı H•tııd.ı ı )J ılqıcıh
.1>11 J.. 1·11 )'ııJ 1 1 1 1 0/11111/1 \'t' 1 1 1 ,ı//t'llh' degerlen Pek çok
,. ı lı�nıul.1rı .ı,ı�ındnıı kL·ııdi'ıı gihi olınalı d t r. ı:gcr böyle kişinın bu


.\ rk,1 d;ı�Jarı dirı n. O
la r haklılarsa hatanm duzeltın. bğer çalışmala
\ıılrn lu ı ı ı.1111111111 •11 J.. ı rıdı k ı·
1 1 1 1.ılıılır haklı deği llerse n.
yoksa, kc.·ıHIJ�lndL• rı d:ılı11 lyl do,ı olıııadıgını .mhıyamı Dernetrı. rı < eksiz
kod.ır, dü�ll ll duy
mazlıktan . us'u n da � \a)'acagını
.
1 1 dı 11 1 !11 1 t'lı•ıHlı/oıi olıır 'ıllllll/; ı'/Wı gelin; değer vcrdığın 11 bır ınsansa da hatasının soylediği bilivorum· B

1 ı· ı ı c l 1 1 1 J ıi· .ılı 0/11111 .. l ı ı r 1 1 1 1 1 1 1 }'ıll r )'ı\l ıyıı, �


ib
ona göste rin.
sebebin i tart yelı n, da unlar
) 11111111ıı fı1 hJ 1 1 \ .11 �ı. lıu
Ll'lniııl kL'nLliııı.· s:ıldıını.ılıdır.
ışarak ha a�ağı ı zlarından sozı.: ukl
bölgelerın er halinde çık
fa.ıla dikkatı

: �:� :�
ketmedığ en ç n an
klgi i.kJerd
\ ı·y.1 i kişilerdir. Yelden daha

hıı l.. J�1 1 1 1 1 1 1 1 1 ı ı 1 1 11 1 1 11 . 1
1.. ul.ıı \ t ıl.. 111 k.ıılıı, 1 1 1 1 1 olııı
h.ıglı oluı,ık d.ı/ı11 d.ı ,ıı.ı IJ1l'I ınsanlar, ak Maddi 1..en · ha.
� nl
Y,1 1 1 1 1 1 11d ,1 llt' en b�ka bır

� -:
lın gerçek
be
şey ıste
'> r ılıp. l.. n u l ı ) nfııııı.ı }:hin ıwııı 1 >og.ııl,
,ı, hıı k ı ı ı 1111,1 o oı ,111ıl11 /111111�11 � i l ıe
ı. mcven
l i / ' lh'ıı Pl•k \ Ok nc.•dımdt•n ııtlıril, di�l·r iıı-;nı1lıırlu hirlikıc çi�im durlar. Ruh besını a
denden d . ol n hılgelıkten yoluun.

:
yapın.ıııın,
ık i llC'"ıllC'lı· ı ı ı ı 1111 1 1 1 /,1 1 1 1 11 iyi biliyoruz ki, başka ları nın çalışm aların daki dukları da be d i dugu kadar
)'ıt l n ı ı yupnı.ıkı.ııı dıılrn ıyl nldugu koııu,und. ı l'•.rarlıyıın. hatalar kendi
d�n bıri h


\ ıfı)rıııık h1111d.111 dıılııı Ba�koı in çalııma­ deni n •ahip ruhun sahıp ol
J)'ldlr," ıh·ıoıt'lllı hılı• , onluı 111 dı•dik odııl.1 ları mızdakındcn çok daha belır gın olarak gi>ru old u
ı lı r ı h ıııı l..11 1 1 Juıf.ı\ J..olın·
a dan daha �v
1 1111 Mllll.ıı .ır;ı,ıııd,ı gl'rİ k.ıl111.ıkt;11 1 \l'kl ıH.'l"cgın i ı l\iıı, nur; başka ı r çalı�rna)1 ludur. Bu adam
ut.rn <; -.ııi dikkatl insanların eline aldı lar­
l.. 1 1 1 l ııl.1111ıı ı ...ı ı ı 1 1 i küçük halalarını eleşlı rırkcn , kendi buyuk hatala goturmem� m .
hır
, . 1 l ı�m;ıy.ı plndlir. l k i n l hl, ...ı�lıklı bir n·k.ıhct, rım 121 gözar maymun gıbı

1a
\İıdtm dalı;ı foıla be. dı ine, ya da v bumuna
\1 1 1 1 1 1 , ı.1. lıJt l n .1 1 1 J l.. i d n u enecek ir Şty ı
1) ı hır dıı 1 olııııı.n·. ıı IJ.:11111. �ılıı, kı·rıdl
l lvı· h l ı dn 1 lıiıııwı l'ıfı•nıı·)'t'tt'gi ı , ı edebili ri7. Böyle hır davran ışa düşmemek içın

�:i :ez�
�ırı)·orum.

ıı Al'llİIL'll in ...uıl,ıı ;mı..ıııd.ı oloıhil mı.• knmı..uncfa öncelikle pe"p up olmadığını
.. iıi ıe�vik eder. B a�ka sormamasına
konu�unda u tala�malı, insan ve d ığer ektif
· �uııııl1111 1lıı ı l u J)·I hıı şl·J.. lldt• hiı ,d>l'P İ'<l' .. ııdl'll d.ıhıı iyi \ İ7iın yapanların \İ.zimlcrin hayvanlardaki Resmı <ğıtim


alm
m kı baıı
tıJtı ı�ııııı.ı 1 1 1 1 1. "c >ıılııı ı ı ı hı dcn öğrene. .
orantı ile ilgili anu� b·ı i o rak çok
ı ı l "ıt ıılc•ıi�·Jc r.ıluıı .. ıı ı•rlı•ıııı•)·ı.•1.
ı·f� I 111,ık kap'"nılı bilgıy e 'ahip olnıalı, yeryli ıundc bulun hadd· b-ı . � 1\'i farkınd.:nı
hil,•u·klc.·ri niıdlr; q\L'r ,j.z nnlard.ın d.ıh.ı
mde füçla a
an bütün yapılar ns

hır )ı J r \ ' J.. ılt ı ı Alnı,'' ılı•diHlıılı ıyi bcniı diğer İn.\anları n . . ın ar, benı bu
açıdan haldı biçi
dı· ılc•li oldtıguı1 11111 dıı�11111iı h·ı. An ve ne\nelerın biçım lerın ı bilme lisını. z. Bu cekJe

g cev n �
bıJe .
e
,'ıl/t' yöndııigl tlvgıill'I' .,fi'i dalı.ı hıiyiik hu�.ırıl;ml bıçim ler sonsu ece erd .
götürürke n, oııh1 z \ayıdadır.

l ık ( i l ol ıııd 111, 'll llllllld 1 r.ılt111 erse er
... 1 1 ı ı ı ı l 1 1 Bu nla rı ne k�
ı dar iyi hilırs eniz, orta va koyd verdi·i � � '. Manusun Romalı "O iulara

ı ı ıı )'.ıpııklıın lıııınhırd.ııı dohıyı kL' ı H .J ı ı ı l�i uğunuz eser . abın bLr Y
11101-.ıl bnkıınındl ın daha de 0 kadar b nz nnı ken
M ı ı ı l . ı k ı ı dmılııj),.ıı l l ı l lrıı\ dt ı )
ııyor...1 1 1 1 1 1 , o drn;1Jugu sıudyum ııd.ı hayrnnlık uyandırıcı olur. nın meg. d n � dderıne \'erebileı.:e
gimi. baska1arı
dn l ı ı /ılı· dngııı .ı ı.. nvıınt.ıj lııı ı MIJ.: \.��
i)'İ J ı J,,,t•dip, huııd,ı n yıır.11'1:111,ıbi llr.. iııli'. � �. ke � d.ılenne pay çık.ıranla
g rdüklennı �ôy

d l ıl\'111 Bıı, iıin \l'� l l l ı ıltı�flıh nn. ban.ı kendı emegım
Dene yi m sahib i olnıa dıgın ı1 durum bıle i
larda doğava bakar leyeceğimi akı
lı1 1 1 1 u r ı 1111 \'ıt ı d ı ı ı ı ı ı ohır Hüııııı ak çiz­ l edemiyorlar mı> Resmi
ı l lfeı'r dn�ılııı.. lııı .'ı'o11 dt•H•ı ı• ıııı.ıı/ı mekten kaçınm .ıyın. Kendi rc�im leriniz bır eğıtimım olm
Jüzgun hır
� i değerlendirm adığı içm ele almak
uhı h ı l i ı ek için, dUı İ>t<digim ıeı·lerı
bir <l)'lla ,1lıp ÇJlı�m anı21 o aynad aki yansı şekilde ıfade
� rlar ki benim
Bir rt','\ '\Ulll t'�L' rl i1ıc.• riııck lwrkl·,in p.örll�linü masın dan izleme ed.emedıgtmı SO} luvo
ıncı-.ık ı.' tmdi, rc�ım lisiniz. rlar; ancak bılmirn
o ara koyduklarım
ynp.ıı'kl'ıı lın g6ruşü duym.ıktı ın \t'kinııwm ç.ı lı�ma, ona ter,ten ba.ktığ ınııda size başka bJr kelimelerden çok
l'lidir. �:ok iyi biliyoru1 ressamın çalı�ma�ı deneyim ile ilgilidir Dene\im
Uh ı
gibi gôrünecek ve o nma n hatala rınızı ıvı \"3.ı.anların da
i m 1\ l ı ı \ ı l c • t l 1 o l . h ıtl.. l.. .ıduı 111,ılı•ıını
ki hlı İll'ıUll, ı t.·�.'ı •tlll olnHhU hik• digcr daha iyi değerlendirebil&: en ivi dostu olmuştur.
lidl l l l l l , ım.ınlurın dı� gürilnii�İ llll' ek- Ben bu do tu her
ana1.:ığım. durumd.ı
v ı ı d ı r � olı�111ıılı1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 !1111111\·1111
fl
ligı• ı l ı ı iyııı ı ıı�lııııdır; k�ır�ı.'< lııtl,ıklnin J... . ımhur olu
ı , tllın.ıdığı nı, bir oınuıumı n
hr) in. hJı hıı I ıtrdı ı r ıı J.. ı ıull fııc·
ıtr J...ıdu�lııı ııı ) ııklugıı 'ıı11111 1 1 11d.1 Ayrıc.ı "k sık � .ı lışma nızın b.ı�ınd
dig�·ı iıw gön.• ıl.ılm )'lihd, ulııp olıırndıgı an kalkıp, küçük molala
nı, ;ığ11nın )''' d.ı burnunun r wr­
1 ll&'"t. k \ h.m k 1 kıl)'lı(llıır d1111
11111�.111 11nııı·lı• ıılı·ıı kıılurlı J.. hı ı•tJ..I meniz var�ırlı dır; ç ü n k ü geri döndü
J.. 111 l 1 1lıh. 1 1 k l 1 1 1 J.:t'I hfı J.. 111111y11 Onlar gibı Jigcr ıiU rla.rda
\ilk hil)'llk olup nlnmdıgın ı Vt'y.ı h.ı�k,ı ğünüz zaman daha iyi
kmtıdarı olup olnmdıgın ı değerlen­
Ja ben ,ok

a
dil�ll gdı-d>illr. l11,411ıhır dnAuııın i i r un ll'l'ııti dirm� yapab 1Jir,in i1; üıerin de ç.ılı�tı a n aktarmalar v:ıpınıasam
dL'ğt'rll'nd irmc konusullthı ğınız resme çok yakın oturma
ı ı O r ktn \ l 1 1 1 1 1 1 1 lıırlu•ıı, lı.ı,J.. .1 k daha buııik '"< degerlı bır şere
hlı l.. 1 1 1 1 1 1 .11 .1\�1 �lıı•ı,ı· hıı IH''ıııt•
rük u taların en vakın do turı . .\·den
,;zı .ıldatab ilır. Belirli b i r ıne,,ıkye

ı ıl ı ı vaslana<agım· Jenmme: butun

11\IUdıd,ır. Biı lmıınııı kt•ıııli ,,1!1�111.1 çekilm ek daha )':ırarhdır, bu­
ınsanlar kendi emeklemie
l h n i m Mıtlll rl nırıı.fıır ohlııAıı .. ınd.1 ıu• k.ıdar y.mılabill'!.:l'Sıni çünkü
J.( lh ı ı ı ı . 1 1 1111 1 1 hıııı�l l.. 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 o ı.ıınan göz hır h.ıkı�ta
1 1 dııhıı hildlğımt ıt• gilH" . hn�k.ı hiırnlıı hiılın çok dah.ı fozla,mı gorebil
nr nh.hıA11 1111 k 1 1 , 1 1 \
ı•ı ıh•ıı•k , 1 1 l.. 1 11111 .ı�ı l.. lıAıı l..ııvıı�111 h.ıı.ılmım m gorı.·hilt·n�ğinı dl' ir; kollardaki ' e degıl de başkalarının emd.leri\-le geçınip
111 k.ııl.ıı )'ıtlnıı k.ıhul t•lnn·ıııiı ı.wrl•kıı b.ıl,\kla rdaki or,ıııtı, ızlıkl.l suslü gıvsil<r gl\-erck
f, uyums uzlukla r ve nesnele
na çalım >aparlar> Bunlu
u unun O rJnd" ) • •fluııhı� ılınıılı, diAı•ı Lt rin renklerin­ kendini he�enmi halleri\·le baıkalan
ııııı tııı•ı ı ı ı ı h• d11/ıl1 \011111
benun pptıgım ,aı, malan beğenmeı
dekı tııtar>ız lılJ.ır dah,ı kol,ıy
ip. beni hır mucıı olarak kü
.Sl:t kt•ndin11d1.-· bııııuıı l.ıl'kınu vııı.11nıym ortaı,ı çıkar.
\ I l ı ılt11•l11 l11 M11111, hunu b·ı�k.ılnrı ııda

çiım�emew kalkışırlar. An1.ak mu,ıt olmamakla


� kalmayıp bu vere
l ı h t<lı.')'ill vı.• tınhııın yııpııgı hııtıılurtlnn
ynrnrl,mı n. Diğer ln.\.ıııliınn

,i11ınen palavracilardan ba\]<a hır ı<l olmadıldan u;in kendileri


wra
Bılgi ;,ılııbı lllrnak" zııı pr.ıtik
yapm,wa a�ık olanlar, düınemiz
'Uçl anmap çok daha fazla hakeımekıeJirler
pusulnM? geınive binen ve
nereye gittığini hiçbir zaman bilemew
n
gemıcilat• henu·rkr. Pr.
t tik h�r ırun,m s.ağl,un bilgi üzerine
oturtul­
malıdır. Hurnd;.t d,1 pı.•n•pek
tıt hır rehher ve çıkı� noktasıdır; on,uz
rt'\lrn .ıdtnu hi,-bir �t·y
in yapıl.un.11.
XIV. F el sefe
Af orizmalar �e
Tü m bilgilerimizin kaynağı algılarımızdır.
Ç e şitli Konularda
Yazılar

.. "":'..J l
1

Mlll "'"1'İK KONUI All



l<tehiz )"<'mck yemeni n sağlığa
<>
zararı olduğu gibi, isteksiz çalışma
Sağlıklı olmak için şu kural;.1 uymak akıllıca olur: Sadece canınız
da hatızaya 7arar verir ve akılda
hiçbir şey kalmaz.
istediğinde yemek yiyin ve yediklerinizin tadını çıkarın. YedikJerinj.


zin size faydalı olmaM için iyi çiğneyin. Yemeğiniz iyi pişmiş, baha­
"
bl

...s:
ratsız ve kendi özelliklerini korur nitelikte olsun. İlaç alan bir kimse,
Kazanılan her bilgi zihin için faydalıdır
, çünkü zihnimiz gereksiz yanlış yönlendirilmiştir.
şeyleri atıp yararlı olanları alıkoyar. Tanımadan
ve bilmeden hiçbir

<>
şeyı ne sevebilir ne de ondan nefret edebiliriz.

<>
Hiçbir tavsiye, tehlikede olan gemilere verilen tavsiyeden daha güve­
nilir değildir.

idi
Başkalarına karşı suç işleyenler kendilerini koruyamazl
ar.
ııı
<> Zi/ın; meşgul eden temel kal'ram ve görüşler şöyledir: {a)
En büyük talihsizlik, fikirlerimizin çalışmalarımızın önünde gitme­
sidir. Aynı şeye eşit olan şeyler. birbirlerine de eşittir. (Birinci) (b)

<> Eğer eşit miktarlara eşit miktarlar eklenirse, elde edilenler de eşit olur.
Engeller beni yıkamaz m� �
Her engel kesin kararlılık karşısında teslim olur
Bir yıldıza sabitlenen insan kararını değiştirmez. Eğer eşit miktarlardan eşit miktarlar çıkarılırsa, kalanlar da eşittir.

{d) -r� � . ., �.., .-'W'


�-r"
(Üçüncü)
.
<>
Verdikleri zarar benim canımı acıtmadığı gibi, bana faydaları da ol­ Eğer eşit olan miktarlar eşit olmayan miktarlardan çıkarılırsa, kalan- ..._ ..,
mama�ı iyidir. lar eşit değildir. (Dördüncü) I•!

lhl
<> Eğer eşit olan miktarlar eşit olmayanlar miktarlara eklenirse, elde edi­
Bazıları vardır ki, içlerinden )'İyecekJerin geçtiği birer geçitten öte len eşit olmaz. (Beşinci) {f)
bir şey olmaıop. yerrüzündeki dışkiyı artırmaktan, tuvaletleri dol­
durmaktan başka bir şeye de yaramazlar. Çünkü içlerinde dünyaya Eğer iki şeyden lıerbiri başka bir şeye eşitse, bırbirlerine de eşit olurlar.
ait başka hiçbir şey. herhangi bir olumlu etki ortaya çıkmaı; dünyaya (Altıncı) lg) hl
kattıkları tek şey. dolmuş tuvaletlerdir.
Eğer iki şeyden lıer biri aynı şeyin yarısı ise, birbirlerine de eşit olurlar.

<> (Yedinci) Ilı)


ihtiyaç, doğanın dostu ve rehberidir.
ihtiyaç, doğanın kanunu ve temel taşı, ana fıkri ve mucididir. Eğer bir şey, diğerinin üzerine gelecek şekilde onım yakmınn koııur ve ııı
aralarında hiçbir fazlalık olmazsa, birbirlerine eşittirler. (Sekizinci) lil

Her bütün, parçasından dalıa biiyiiktür. (Dokuzuncu) lıl


121 �
Dinlepcinin kulağına hoş gelmeyen kelimeler onu yorar veya kız­ Değersiz bir insan hakkında olumlu konuşmak, iyi bir insan hakkın­
dırır. Bunun belirtilerini dinleyicilerin sık Mk esnemelerinden an­ da olumsuz konuşmak kadar büyük bir hatadır.

layabili"iniz; öyleyse bu insanların önünde konu�urken böyle bir


yorgunluk belirtisi görürseniz, konuşmanızı kısaltın veya konuyu
değiştirin.
Bir insanın neden hoşlandığını o söylemeden anlayabiliyorsanız.
konuyu değişti rin. Esnemeden, kaşlarını çatmadan sizi dikkatle din­
lediğini gördüğünüzde, konuştuğunuz konunun, onun için uygun
bir konu olduğundan emin olabilrsin.
� <?

kö eğı. n
yet�meyi p mum ı�;���n�havada istediği yere uı;.abilm
<>

e� i�i .
postu un içınde uyu rken, köpeğ
Paskalya bayramın dan önceki Cumartes
i günü, ahşkanhğ ı üzerine Köpek bir koyun in üzerinde
ise cimrilikten. O ülkenin geleneğine göre rahiplerden ayakkabısı ve . ki
pirelerd en
bir tanesı yaglı yunun kokus unu alarak p Aylak aylak uçan

ke�, acının da başla vermi; �n�n "<vınçle gerçekle;ıırdi v: ona


evlere kutsal sudan \erpmek üzere dolaşan ostu n
bir rahip, bir ressamın çorabı olmayanın tüccarı �ırtında taşıması gerekiyormuş; sonuç ola­ klarından

� : % binbir
tırna daha emn

i
v iyetli, bunun ise y
atölycsi e gelmiş. Bazı resimlerin de üzerine dişi nden �
� .su serpmeye başlayınca rak rahiplerden birisı adamı sırtına almış. Kendini nehrin ortasında .
elde etmekten daha ıyi . eğ ko- dogru uçmaya karar n t çıkarıc� aleviyle bUyüle gucu le
e


ressam ofkelenerek bunu neden yaptığını sormuş. eğin iizerınden olduğunu düşun .
nmi$
Daha
an olan pervane �rn
bulan rahibin aklına, uygulamakta oldukları kurallardan başka bir muş.

u
Rahip bunun bir

:� o� u_ şrnuş. Pışrn
tu en�ış e periş ngıcı ol �uş. ı a �'.n �anatlan alevın ıçinde hare­
nmeden köpeği bırakıp kalın yünün içi n
gelenek olduğunu, bunu yapmanın onun görevi olduğunu, azla düşü ır ek gı bu
kendi­ tanesi gelmiş. Aziz Kristof edasıyla başını sırtında taşıdığı tüccara

en VÜz�niı �ldırıp şö asgl


vle e. s; a.ış. zahte
sinin yararlı bir iş yaptığını, bö)'le yararlı bir iş yapanın,
karşılığını doğru kaldırarak, "Söyle bakalım, yanında para var mı'" diye sor­
güçl ükle kılların diplerine ulaşmaya çalış mış- anca Harı n
� � yan1p

��n gıbı nıce pervan� .;, i e�: : S 1$ık. geçm ı�te lı..ımbilır
yle yanıp mumun dıbıne


geçecek kadar kalın olması v; p ire _
da aynı ölçıide, hatta daha da büyük oranda alacağını, Tanrı'nın, birbiriyle içiçe · anlık içinde
muş. "Çok iyi biliyorsun ki, yanımda para var" diye cevap vermiş n �erisi­ yar go lerinden akan.\a) s
yeryüzünde yaptıgımız her yararlı iş için bizi bunun yüz katı ile mü­ tüccar; "benim gibi bir tüccarın parasız seyahat edeceğini nasıl dü­
nin tad ına bakacağı
bir yer bulamaması sonucu ç
ter 0ktükten .ım _ ları ıler-

etmem gerekmez miydi?glıneşi, lürli ç yagının ahtc: ışığından ayırt


olduğunu anlamış. Sonu ta
son ra bu işin imkansız _
gım ışığı görmek iken, en n �nda.n aldatıldı! Yazık! T(k ı k·
kafatlandıracağını söylemiş. Re,<am, rahip çıkana kadar beklemiş ve uzun ug
şünebilirsin?" demi�. "Yazık" demiş rahip; "kurallarımız sırtımı1da _ raşlar ve
)•orgunluktan sonra artık oradan ayrıl mış olan köpege _
gerı onrnek
pencereye giderek büyük bir kova suyu rahibin başından aşağı bo­ para taşımaya izin vermez." Ve tüccarı anında suya atmış. .. . d
iste miş. Boylece uzun pışmanlıklar ve acıyla dolu gözy�larının •
şaltmış. Ressam rahibe şöyle se<lenmiş: '"Kutsal <uyu benim resim­ ar-
<>
lerimin üzerine döküp resimlerimi harabederek yaptığın iyilik için dından, açlıktan olmeye mahkum olmuş.

Tanrı seni, )'ÜZ katıyla mükafatlandırdı." Bir adam daha önce dünyaya gelmiş olduğunu kanıtlamaya çalışır­
ken, diğeri de onun sözlerini tamamlamasına izin vermiyormuş. -'>
� Birinci adam şöyle demiş: '"Benim daha önce dünyaya gelmiş oldu­
Eşek derin bır gölün üzerindeki buz tabakasında uyuyakalınca, sı­
caklığı ile bu1 erımış. Sular altında kalan eşek, bu durumdan rahat­
Fransisken rahiplerinin, bazı mevsimlerin belirli dônemlerinde ğumun kanıtı, senin o zaman bir değirmenci olduğunu hatırlamam­
sız olarak uyansa da hemen boğulmuş.
tuttukları oruçlar vardır. Bu oruçlar boyunca manastırlarında hiç et dır." Bu sözlere içerleyen diğeri, onu haklı bulduğunu, kendisinin de
kanıt olarak onun değirmene un taşıyan eşek olduğunu hatırladığını
<?
yenmez. Ancak seyahatte iseler. yalnızca sadakayla geçindikleri için,
önlerine ne konursa yiyebilirler. B u koşullarda seyahat eden iki ra­ söylemiş.
Maymun, içinde yavru kuşların bulunduğu bir yuva görünce or>1a
hip. bir tüccarla aynı zamanda bir hana inmi�ler ve onunla aynı ma­ •
saya oturmuşlar. Bu handa, faki rliğinden ötürü, sadece bir kızarmış <> sevinçle yaklaşmış. Ancak yavru kuşlar uçabildikleri için mayın�n

Bir ressama, canlı olmayan figürlerini o kadar güzel yaparken, ço­ sadece en küçüğünü yakalayabilmiş. Kuşu alıp neşe içinde kendı
horoz varmış. Tıkcar, bu yemeğin kendisine kıt kanaat yeteceğini
barındığı )'ere gitmiş, kuşa bakıp onu öpmeye başlamış; kontrol
görerek rahiplere dönmüş ve şöyle demiş: "Yanlış hatırlamıyorsam cuklarını neden o kadar çirkin yaptığı sorulmuş. Ressamın cevabı,
edilemez '°vgisiyle onu o kadar çok öpmüş, elinde o kadar çok evi­
manastırlarınızda böyle günlerde sizin hiçbir çeşit et yemenize izin çocuklarını gece, resimlerini ise gündüz yaptığı olmuş.
rip ÇC\'irip sıkmış ki, sonunda onu öldürmüş. Bu, çocuklarına aşırı
verilmez." Bu sözleri duyan rahipler hiç tartışmadan bu kuralın
doğruluğunu kabul etmek zorunda kalmışlar. Dileği yerine gelen 9- derecede düşkün olanların onlara aslında kötülük yaptıklarını da

Bir balıkçının evinden diğer balıklarla birlikte denizin yakınına doğ­ gösterir.
tüccar, biıtün yemeği >ilip süpürmüş, rahipler de bulabildiklerini
yemişler. ru fırlatılan istiridye, fareye kendisini denize götürmesi için yalvar­
Böylece yemeklerini yedikten sonra, üç masa arkadaşı yola mış. istiridyeyi yemeye niyetlenen fare ise ona açılmasını söylemiş. 9-
koyulmuşlar. Belli bir yol gittikten sonra geniş ve derin bir nehre Tam i>tiridyeyi ısırırken, istiridye farenin başını sıkıştırmış ve tut­ Şahin, önünden kaçarak kendisinden saklanan ördeği sabırla bekle­
gelmişler. Bu arada üçü de yürüyormuş; rahıpler fakirlikten, tüccar muş; kedi de gelip fareyi öldürmüş. yemediği için onu suyun altında izlemek niyetiyle suya dalmış. Ka­
natları ıslanınca sudan çıkamamış; ördek ise çıkıp havaya yükselmiş
ve şahin boğulurken onunla alay etmiş.
l•l

:
taşlar birbirinden ayrılmaya, duvardaki boşlukt
an sürgünler çık­
maya başlamış. Kısa bir süre sonra bu sürgü .irkaç
ay '3klandık
nler yapının tepesi
kı paslı bir testereye
ne tan sonra bir g\ın
kadar yükselmiş. Kıvrıla n kökler kalınla ştıkça, n� o�unce tıp kınından çıkıp güne
ş ııığı
mliş. Ustura .ırtık.
duvarları yıkıp eski benzediğini gör
J3J
taşları yerinden oynat maya başlam ışlar. Ancak g�n�şın p��la
k ışınlarını yan�ıtrnı
donuImesı k.an
, artık iş işten
ını z
geçmiş yormu�. Pişman olara
131 ve duvarın yıkım ına üzülm ek boşun k, aldığı gen
aymış . Kısa bir süre sı hasar içm v
sonra duvar _ ak.ınıp �ızlanmaya başla
Karaağacın }'anında duran incir tümüyle yıkılmış. kendıne şöyle diyormuş: "O mış. Kendı
ağacı, karaağacın dallarında hiç kadar keskın olan
diğini bilmiyor musun' Gelecek yıl
\"en.eydim daha i yi
meyve olmadıgı haJde kendi ham ateş yakmak için odun olacağını kullanmasına izin kena nmı berlı<nn
meyvelerine güneşin uJaşması-

bilmiyor musun, seni aşağdık şey!" olmaz mıvdı? Neredl!"
nı engelleme küstahlığını gö.terd . Dikenli çalı bu sözleri gözyaşla­ parlaran ı'tizeyim? şimdi
iğini farkedince, karaağacı şöyle Pas her tarafım ı k.ıplav
rı içinde, sabırla dinlemi ş. ıp. parlaklığımı mahvet­
azarlam ı�: "'Karaağaç, benim önümd Çakmaktaşı, çelik tarafı ndan ti!"
e dunnaya utanmıyor musun? kendis ine vurulunca çok
Kısa bir süre sonra karatavuk bir şaşırıp ona
llik vapan ıihinler içın de
Benim mcy"Velerim tam olgunla ağa takılara k yakalan mış ve ka­ sert bir tonla, "Hang i cüretl A)'nı şey, çalışmavıp tembe
şsınlar, bak o zaman sen kendin e beni rahats ız ediyorsun?
i ratavuğun içine koyulacağı bir kafes geçerlidir
kenarlarını kavbederler. Cahillik
nerede bulacaksın." Ancak incirin yapmak üzere dallar kesilmiş ; Beni rahat bı­ onlar da ustura gibi, keskin
meyveleri olgunla.şınca oraya rak; beni seçme kle hata ediyor
ge­ bu dallardan bazıları da körpe çalının sun, çünkü ben kimseye zarar de tıpkı
len bir grup asker, incirleri toplam dalarıym ış. Karatavuğun öz­ verme­ pas gibı zihinleri kirletir.
ak için ağacın dallarını kırmışla dim" demiş. Çelik de ona
r, gürlüğü nü engelleyeceklerini anlayan "Eğer sabredersen ne kadar
ağacı bütun meyveleri toplanm dallar keyiflenerek şu sözleri olağanüstü bir
ış, dalları kırılmış bir durum sonuca sebep olduğ unu görece
da bırak­ SÖ}'lemişler: "Ey karatavuk, bi1 ksin" diye cevap vermiş.
mışlar. hala burada}'ız; sen bizim yanmam l•I
ızı Çakmaktaşı bu sözler le sakinle
Alevler güzel bir mum ııığıııın vakla makta
ı
İncir ağacının bütün dalları görmed en önce, biz seni kafeste şmiş ve yaşadığı eziyete katlana
kırık durumdayken, karaağ görüyoruz." ­
aç ıncıre rak ve sonunda, gücüy le olduğunu gordül<lerınde
pek çok şeyin oluşum unda
şöyle karşılık vermış: "Ah, payı olan ateşin cam bir sobanın içinde ranmaktaymışlar. Ona
incır ağacı, bu perişan hale kendisinden doğd uğun ulaşmak içın buvuk
düşmek yerine � u görm üş.
çocuk•uz olmak daha iyi değil bir istekle çabalamışlar: alevlerden hır tanesi. izlemekte
miydi'" Bu, çalışm alarını n en olduğu volu
Karga tarafından yüksek bir başınd a ümitsiz liğe kap�salar
çan kulesin in tepesine taşınırk da sonradan bırakıp bir odun parçasına sarilarak mumun yakınındaki bır aralıga

en d u­ kendilerini sabırla çalışm
vardaki bir yarığın içine düşen aya verip başarı kazananlar
bir ceviz, karganın can alıcı için sörleııebi­ doğru geçmiş ı·e mumun üzerine atlamı� büyük bir açgözlülükle
gagasın·
mumu eritip tüketmiş. Dah.ı sonr.ı kendi hayatim surdürmek ınu·
lir. Sabırla çalışm
Körpe dallarının Ü\ti.ı meyve dan kurtulmuş. Ceviz, duvarın ak olağa nüstü sonuç
ile yüklü olan dikenli çalı, Tanrı'nın lütfuyla bunca büyük lar doğurur.
ve
suyla, ayr�dığı sobaya gen dönmek ıçin harcadığı çaba ise bo una
karatavuğun yüce bir duvar olarak yapılıp
ivri pençelerinden. başbe , yumuş ak sesli çanlara sahip olduğu
la" gagasından bıkıp, nu
acı dolu sitemlerle
fikayet etmiş ve karata söyleyerek duvard an yardım
vuga lezzetli meyveleri istemiş . Düştüğ ü ağacın yeşil olmuş. Mumla birlikte kemfüı de bovnunu büküp ölmeye mahkum
n i kopana bile, ken- dalları­
olmuş. Alev üıünltl ve pişmanlık içinde dumana don�iırken kar
nın altına dökülm üş yaprak Bir zama nlar
disini guneşin yakıcı larla kaplı toprağa uzanam sapınd aki kınınd an çtkan
ışıklarından koruyan ayacağı için, ustura, güneşe konulup da
yapraklarından mahr
<leşleri partltılı yaşanttlarına devam edivorlaroıış.
etmemesi. m·ri pençe um duvardan kendis ini terk etmem üzerinden
leriyle narin gövdesinı c�ini istemiş çünkü merha güneş ışınların ın yansıdığın
yırtıp çıpla k bırak ma­ met\i7 ı görünce çok gururlanarak
ınuı içın yalvarmış. kargan ın gagala rı arasındayken, kendi kendi
oradan kurtul ursa günler ne şöyle düşün meye
ini bir başlam ış: "Daha yeni çıl-ıığtm dük­


Karatavuk küstah bir delikte tamamlayacağına kana geri
mi döneceğim?
kaba boğtirtlen! Tanrının
hakınıl<�
karşılık vererek şöyle yemin etmişm iş. Duvar bu Kesinlikle haıqrJ Bu muhteşem parlaklığın

Givsil<rin bizi soğuktan koruması gibi, sabır da


demiş: "Kes sesinı sözler i işitince oyle sefıl
yüreği sevgi ile kabarm ış işler için kullan

::::ısın
seni. bu meyvelerle ve cevize, düştüğ ü yarıkta
da 111>­
sığınac ak bir yer ılmasın a tanrıla r razı gelmez! Hangi çılgın­

beslenmem için yarat lık beni
tJ&ın ı bilınıyor musu ­ sağlam aya ra11 olmuş . Kısa köyl üleri n sabunlu
n! Dünyaya bana bu bir \üre sonra ceviz açılmı
besini sağlamak içın ş ve kökleri çenelerin i kazımak gibi kirli işleri yap­ korur. Hava soğudukça üstıımiizdeki giysil
gel- taşların aralıklarına doğru maya sev
kedebili r>
uzamaya başlamış. Kökle Sakin bir köşeye çekilip gizleneceğim ve orada zarar görmezsi niz; aynı şekilde. sıze yapılan
rınızı artırırsanız. duygularınız zarar gorınez.
r uzadık ça da
hayatı mı
hu zurlu bir
şekild e geçireceği m''.
1 �
sı 't /1
, ,, , t

,,, '•' �··"" Ttk �nyn


u1lu aı, olçurnzlugu ve genç k11iar,1 olan du ltinl
uğunu
mq; hılmedığınden, y.ıhanılı gını u n utup but��
kı•ntr<'I <1
l.k
\<kın n

l i" ın hır y.ınJ hıra� u o .ak oturan hır gt·,\. J...J lın
lbJ
ı kucağı nj
UUn P
Ll;ı.ır , l! ll\'ı.:ı
l.ır d.ı gclır onu yakalar

l 1 1 t 1 1 "

.ak en -.,ok, hemen her hayv. m a teılını


,<1
1 1 1. ı ı.. ı
<rlcın kuzu• rd•
1 ' 1 1 1 1-. \

Pelı )'8\ rnlJ.nna l....a r ı hm u k bır 'l·,·sı hökr; l·g..·r }.,lHul.u ının Al1ı akgo
m.ill üh

\'\J\al.ınnJd pl.ın l.ır.ılınd.rn dı,Jt.nını� ol duğ un u �ürUr't.\ onldrtll gnrulur K.ık>tekı ındc <ırlar.ı
.
.,]arılara yıyet.ck ol Mak verıl dıkltr

.. ktndi k.tltıım p m J...ı·ndi n n l'rın olurl Jr- oyle


. •. .ıl.ıyar.ık, k.11url.ı nnl.lrı tcmuler l e tc,lıın oluyormuxa\tnJ Lı_">hm
llnunJl hayat.. c
k
hık bu durum k.Jr�ı�ında ftnl.ırı yenıekıt htclu u

J..avran
H"

dondurur a .. lanların

JıU.m ,i1yltnir.
Q
i ' f l H l l l \ 1 \1 111\ 1 1 cı Hl il
t tırıdlt tfoluna)dd t.ımamt:n a,,ılır. y ngq· bu durumu gOrunı... c �ahin, kıbırı ve
gururuyla hulun diğer avcı kuıları n l<k
hakı mı ol
LipJ.nma. ını onlemd' ı1rın ı tırıd\enın kahuğunun ıçıne hır ta� \ f') a mak ı>kr. Şahının
butun kuşların kralıç<sı olan kartal• saldırdığı.
� p.ırç.ı atar, boylelıkk ıstırıdye }t.'ngcı..:t: yt:m olur. bı rio� kez gorulıırn)lUr.
A\"Tll tt''t ağzımız ıçın JC' gcçc rl ıd ı r. Ag:zunız ''r tutma1!<.a ho}bo.
ğaz Jın l qıc "'lızın ınsafın• k.ılırız �I ' " ' ' I 1 1 \ 1' 1 \ I C ) f '"

\aban qegı bır >U kaynağına 'U ıçmeye gıttığınd U)'Un \ :nurlu
9 olduğunu giırüf\e, suyu ıçmektcn kaçınır ve su berrakla ana kadar
' "' ' " " '"" 1 il l I 1 ı . t bekler.
Bu h•p an bır ın pkalavınca onu h e men öldurur, oldu rdukl en
ı ı ı";- t.. l ' l
anı

onra d.ı n.m.:k rar,al.ıyKı bır ...e,le .ıglavarak gozya}l.ırı dokcr. Y.ı\ ,, 1 1 1 1 1

tutması Oıtın'-e onu acım.ı 111.. .ı yıyıp bıtırır. En uf.ık bir ol ayda )i.ızu Yara-a, gem vurulman11) )dlld du)kunluğu }'Uzunden. çıftlqmeıle
gozyaşlarıyla } ıkanan ıki�·uzlu onsan da höyleJır Kendl\ınde hır JgJı doga ra,a\lna uy mat; erkek erkek ılc, dııı dıjı ıle bırlıkte olur
kaplan )'Ureği olduğunu gmtermck "ter, ancak vüzü g01ya�larıyla yı baun am �sc:rı erkek dışi hiraraya gdırJe..
kanırken. k.ılbı ha ka ınsanların ra�dıl(ı lalıhsizlılJerle mutlu olur.
Vt.'

ı..ı ıııı ıı. ı

Kurbağa gunq ı onlarından kaçar· Eger 10rla gunqıe tutulursa ha­


,ını alta getır<c"k �ekolde vucudunu o kadu �ışırir kı gunq ışınla
rından kurtulur Duru ' c pırıltı saçan erdemın düşmanı olup, onun
n:mnda ancak �ı ırıJmış bır Ce\aretle \e zorla b.ırınabılcn hır ın'anın
yaptığı da budur.

f fl f ) I i l i 1 ı ı rı ı ı ı
Mukemmel tasarımı ve çok zekıce ı�çılığı ıle evını kendı etrafına
dokuyan lırtı� diha wnra buradan �ıkarak guzel rcnklı lwnatlarııla
goklere doğru )'U elır

6
\J' h l
Azmın e n orneğı zumruduankadır. S<•nund.t rcnılenrccğını bıle
rek. kendısını tulcetıp bıtı�n al<>iere lwtlanı r ',, yemden doğar
m
9
O � Kf
Denir ki, an kovanına bal almaya giden a)oyı arılar <0kmaya <? " zellik geçici dir, ama sanattaki güzell
Cl-. S \lll•. I
gu
insandaki ik kalıcıdır.
baş­ Aslan hiçbir zaman korkmaz; tam aksine, her zaman
kend isin i ilk Hareketim

. ..
layınca ayı balı bırakıp öç alma çaba" na girişir. iz, biz çal

. . -
Kendisini <akan yaralayanı yaraJamaya çalışarak avcılara karşı cesaretle ışmaktan
savaş ır. Hareket, U\anmad.rn
burun anlardan öç almaya çalışırken. bunu yararlılık once dura1.
<?amanı. Her şeyı· tüketen, yiyip bitiren, ey kıskanç zam
hiç birinde başaramayıp ..
tan once ak
IW H KL· 1 E \ 1 K O IU . 11-.1 l h.
Ölüm, yor

;��� zo 1..a a
çılgına döner. Sonunda kendisini yere atıp. sonlanaca
elleriyle ve ")'aklarıyla z anı Sen acı gunluk ve k.
. . . bıkkınlıktan
kendini savunmaya çalışır. masız dişlerin le her şeyı yıyıp bıtırır, yıkar ve yavaş bir ölü B�kaları na
hizmet k
önce g<lec
ek,
Tavşan her zaman ürkektir; sonbaharda ağaçlardan mle yok
düşen yaprakl aynaya bakıp da unda hiçb
ar ede rsin . Helen yaşlılı ğın pörsüm üş Hiçbir iş beni ir m n yeterli o .ı
�IHI �- 1
yorac

�::�:� �
bile onu ürkütür ve kaçırır. yüz ünde yap
tığı r rlu olam l mam
kırışıklıkları görünce içini çekmiş ve neden iki defa sürük Degerlı t�ların a"
lenip götü­ , dü ka al t
eller, hiçbir n rlar gı

;!�
Adalet duygusunu kraliçe anda bulmak rüldüğünü merak etmiş. ıaman h z ı
mümkündür. Kraliçe arı her i met h yagıp doldurdugu
hıçbın am y rulnıadıla
d il herke
şeyi bir sistem içinde düzenJer. Bazı an çıkar ıçin . r ancak bu hız
arılara çiçeklerin araJarına git­ Servet sahibi olursanız, size karşı mücadele eden met
meleri. bazıJarına çaJ1şmalan, bazıların haset tarafından Doğa beni bu ş ın yararı ıç
a eşekarısı ile mücadele etme­ � ekilde r ttı < ın oldu.
kuşatılırsınız. Servet gidince de geriye ızdırap
leri, bazılanna çöpleri toplama ve pişmanlı k kalır. Yararlı ışler için
ları, bazılarına da kraliçe arıya eşlik Zaman akıp gittiği halde erdem in uzağında yaşamaya devam çalışmaktan
eden­ hiçbir zaman yoru
ebne ve onu koruma görevi \•erilmiş lmam.
�ıyacak kanatlardan yoksun
tir. Kraliçe arı yaşlanıp kendisini
� ler: insan bu konuda düıündükçe daha da çok üzülür.
kalınca. diğer arılar onu taşırlar
. Krali­ Kazanç sağlamak uğrun a, onuru nu kurban edenle
Şans gelirse onu sıkı sıkıya tutun; ancak rın erdem
çeye karşı göre\in i rerine bana sorarsanız ön tarafı insanın dı.i.şün
getirmeyen arı affedilmez ve cezaJan nda konusunda kapasiteleri yoktur. insan kendisi gayret celeri her zam
dırılır. tutun, çünkü arka tarafı keldir. etmezse şans an l'muda vön
elıktir.

9
yardım edemez.


ı . u1 1 1 ı.;

.Keklikler. birbirlerinin yumur Zamanın yeterli


talarını çalmalarına rağmen
bu yu­ � olduğunu göremeyip,
murtalardan çıkan yavrul Arı, aldatmacaya benzer; ağzınd hızla alup gittiğin< ıizüle
ar her zaman gerçek annele a bal varken, arkasın da da
zehir hata yapıyorlar; doğanın nler
rini bulurlar. Ruhun bedende nasıl yaşadığın ı görmek istiyorsan bıze bahşettığı hafıza.
şeyle n bıze ıımdı imiş çok geçmiıte kalan
taşır. ız, günlük yaşam­
l l İU
da bedenin nasıl yaşadığ ını inceley in. Eğer beden gibı y�atır.
düzenden yoksun,

9
kargaşa içinde yaşıyorsa ruh da huzurdan
Tilki, bir saksağan, karga � yoksundur.

.
veya b u türden bir kuş sürüsü
görunce ölü Saka kuşu hasta bir insanın yanına
uz bir damla. alup gıden
taklidi yaparak ağzı açık
bır şekilde kendini heme götürü ldüğün de, eğer o hasta Bir nehirde dokunduğun
n yere atar. Bunu en sonuncu damla.
gelmekte olan ilk damladır
gören kuşlar onun dilini ölecekse başını çevirir ve hastay
gagalamak isteyince tilki a hiç bakmaz; eğer hasta kurtula
de onlar ın başları­ cak­ Zaman da bövledir.
Hayat, i)i geçirilirse, uzundur.
nı ısınp koparır. sa, gözünü ondan ayırmaz ve
onun bütün hastalı klarını n
iyileşmesi­
ni sağlar.
H < l l ill: Erdemli olmayı sevmek de
böyledır. Erdem hiçbir zaman
değer­
Kartal ın hiçbir zaman siz ve basit bir şeye aldırm
etrafındaki kuşlara avlad az, her zaman saf ve temiz
ığı kurbandan bırak­ şeylere bağlı
mayacak kadar aç olma kalıp, ormanlarda kuşlar ın
dığı söylenir. Bu kuşla çiçekli dallara yerleşmesi gibi
r kendileri yem sağla­ asil kalplere
yamadılclan için, karta yerleşir. Bu aşk, kendi ni, tıpkı
la dalkavukluk yapmak
onlar da bu fekilde besle
ışığın en karan lık yerde en
zorundadırlar; çünkü fazla ıııl­
daması gibi, zengin lik ve
nirler. refah zaman ında değil, zorluk
ve fakırlik
zama nında gösterir.
v Lı\
Çok küçük gözlere sahip
bran.lı.kta ulclan dığı sürec
olan köstebek her zama
n yeraltında kalır;
e yaşar ve ışığa çıkar
2-an tanuıu Yalan
çıkmaz ölür, çünkü o
da böyledir.
KAYNAKÇA

INGİLIZCE Bora, Giulio, et al. 71ıe Legacy of Leo11ardo: Painters in Lombardy, Brown, D avid Alan. Leona rdo da Vinci: Origins ofa Geıııu
1490-1530, Ed: Francesco Porzio. Milano, 1998. Katalogdaki
s. New
h i� � h ı rs·. Leonar
Haven ve Londra, 1998. C r tian en, Ke
it . ·ı.ette
Magazine l
Ahi, Diane Cule, ed. Leonardo da \'inciS S/orza Mommıenı
flıe Art aııd tlıc Eııgiııeeriııg. Bethlehem. Pa., ve Londra, J .. no. 1049
Horse: referanslar ingiliz baskısına yapılmıştır. Bu rlıngtotı dos Drapery
1995. Brown , David �lan, et al. Virtue and Beauty: Leonardo's fAğu ıos 1
�tudiı:\. The

h
Ginevra de' 990) ı 172-'3.
Beııci and Renaıssance Portraits of Wonıen. rco, et al. Lto
Cianc i, �la
nardo's .\fac
Borenius, Tancred. "Leonardo'> Madomıa witlı the Childre11 at Play. "
hı ncs Ç<>ırı:
Exh. cat., Washi
1isa Goldenberg
AJfi,on, Ann H. "'Antiqut> Sourccs of Leonardo's Leda" ngton.
56, no. .ı (Eylül 1974), <. r5-84.
Tlıe Art 7/ıe Burli11gto11 Magaz111e 56, no. 324 (Mart 1930), s. 142-47. D.C., National Gallery of Art. Wa;hington D.C., 2001. Stoppato.
Floransa, 198
Bullctiıı 8.

Borne, F[rançoisj ). "Horse and Rider. A Mirror of Leonardo's Brum mer, Hans Henri k. "The editio pri11ceps of Leonar Clark, Kenneth
ılıc Sheph rd and
,
t •
"Leonardoı
;
Ames-Lewis, Francis. ·Leonardo da Vinci·s 'Kneeling
Dragon
Leda': The do da Vincı's Adoratıon of
Culture." O/d Master Drawi11gs, i11cludi11g Leo11ardo da Vinci's Horse Treatise on Paintin g Dedicated to Queen Christina." A Fight • 1he B
ur ıngton
20-26.
Evolution of an Expressive Figure-Composition." Drawing chadern ı a .\fagawıe 62, no.
1 I, no. 4 ı.e 358 1 0,ak 1933).
and Rider. Sale cat., Chri<tie's, Londra, Salı, Temmuz 1 0, 2001 ıçinde, onardi Vinci: /ournal of Leo 11ardo Studies and Bib s.
rı.:.ı<ım· Aralı� 1989), s. 73·'6. liography of
s. 51 -55. Viııcia11 a 6 ( 1 993), s. 1 17-25, ve sayfa numarası verilme Clark, Kenneth.
ı wıııgs of Leoııardo
da
A Cmalogue
m iş çizimler.

n tlıe ollectıon
ofthe Dra
lhe King, at Winıi
sor Cı.ıstft· 'cıh
of Hıs Majesty \"iııcı
Arnes-Lcwi.,, Francb. "Leonardo's Botanical Drawings.
" Achademi a Brachert, Thomas. ''A Musical Canon of Proportion in Leonardo da Cambrıdge, 1935. -
Lcoııardi \'iııci: Jourııal of Lconardo Studies Budny, Virgini a. "The Pose> of the Child in the Compo
a11d Bıb/iograplıy sition
of\�inciana
Vinci's Last Supper." 71ıe Art Bulletin 53, no.4 (Aralık 1 971 ), s. 46 1 - Sketches by Leonardo da Vinci for 71ıe Madonııa and
1 0 ( 1 997), "'· 1 1 7-24 ve sayfa numarası verilmem

iş Clıi/d wit/ı
66. a Car and in Other Worb Related lo this Group
Clark. Ke neth.
çizimler. leonardo da \-inci: :\n
." Weatherspooıı A(count of His Develap
Gal/ery Association Bulleti11 ( 1 979-80), s. 4 - 1 2.
as an Artısı. Camb mtnc
ndge. 1939.

11ce ltaly. ı 98 1 . 2d
Ame,. Lewis, Franci>. Drawing in Ear/y Renaissa Brambilla Barcilon, Pinin ve Pietro C. Marani. leo11ardo: 71ıc Lası
ed. New Ha.-.n »e Londra, 1 999. Supper.Çeviri: Harlow Tighe. Chicago ve Londra, 200 1 . Budny, Virginia. "TI10 Sequence of Leonardo's Sketches Clark, Kenneth. Select<d
Drawiııgsfrom l\'iııdsor
C.ıstk. Ltoııardo
for Tiı e da \"ıııci. Londra. 1 954
\'irgin and Clıild witlı Sa ini Anne and Saint .
/olııı tlıe Baptist." Thc
Art 8111/eti11 65, no. 1 (Mart 1 983), s. 34-50.
Bramly, Serge. leonardo: Discoveri11g tlıe Life of Leonardo
Ames-L ewis, Francıs, ve Anka Bednarek, d a Vinci
eds. Nine Lectures 011 Çeviri: Sian Reynold>. New York, 1 99 1 . Clark, Kenneth. L<oııardo da \
Leonurdo da \'iııci. 'iııci: Aıı Ethibitıon ofDrawıng
ll ı ı
Londra, [ 1 990].
Co ect o ı. 1969-19-o. Exh. car.
> by
Leonardo dıı ı·iııcifrom the Royal
Bull, David. "Two Portrait• by Leonardo: Ginevra
de' Benci and ıhe Londta. The Queen's Gallery, Budtingh
Ara;;e, f>anıel. Lt-011ardo da \'inci: 71ıe Brinton,Selwyn. Leonardo a t Mila11. Londra, 1 9 1 1 , Lady wiıh a11 Er111ine. " Artibus et lıistoriae am Saray. LonJra ı %9
Rlıytlını oftlıe World. New , no. 25 ( 1 992), s. 67-83.
York, 1998.
Brown, David Alaıı. '"Oıe Profile ofa Youth and Clark, Kenneıh. Leoııardo da. \"inci. 1939; 1959. Gözden
baskı; giriş: Martin Ke . Londra, 1988.
geiırilmıı
mp
Leonardo's B[urroughs], B [ r yson [ . "Drawin gs by Leonardo
Exhibition:' T/ e Metropolita11 Museunı ofArt Bul/etin
ı
Annunciation." Mitteilungen des Kımstlıistorisc/ıen da Vinci on
Bamha ch. Carmeıı C. "A Leonardo Drawin Institutes in
g for the Meıropolitan Florenz 1 5 ( 1 97 1 ), s. 265-72. 1 3, no. IO
of Hercu/es. Apollo ı 53, no. 469
Cla;1on, Martin. Le "a rd da \"inli: A C io s \'isio . Eıh. cat..
Mu>cum of Art; �ı udie' for a Stal ue
o o ur u n
(Ekim 1 9 1 8), s. 2 1 4- 1 7.

York ve
(Marı 2001), '- 1 6·23
Browıı, David Alan. "Leonard o and the ldealized London, The Queen\ Galim'. Buckınghaın Palace. . 'ew
Portrait in Milan." Bush, Virgiııia. "Leonardo's Sforza Monumen
Baroni, Co!<.t<111tino. .. Lconardo as Arte loıııbarda, no. 67 ( 1 983 ), •.
1 02 - 1 6. t and Cinquecento Londra, 1996.
Architect.' Leonardo da Vinci Sculpture." Arte lombarda 50 ( 1
978), s. 47-68.
<
l 9HO içinde. s. 238-60.
Brown, David Alan. leo11ardo's Lası Supper: Claı1on, Martın. "Leonardo" Gvpsies. and lh \l'ülfand ıı" Eaglt •
: Draughtsınan ofGenius. in Old .4p llo 155 (Ağmıos 2002), ı. 2�-H

Precedents a11d Butterfıeld, Andrew. "Leonardo
Belt, Elmer. "J.eonordo da \'ınci' Reflectıons. Leonardo's Lası Supper:
Before mıd After. Exh. cat.,
Geriatrirs 7 ( 19$2), s. 205·
s Studıes ofthe Aging Proce;,:' Master Draıviııgs,
ı O.
Wa;hington D.C., National (,alJery of Art. i11clııding Lco11ardo da Vinci'sHorse and Rider.
Washingıon, D.C., 1983. Sale cat, Christie's, voldeıı
Londra, Salı, Temmu z 10, 2001, s. 48-50. Claı1on. Martin. Ten Drııwıııg> bv Leo�ardo da \"ıı"': A
� rg
1
d"'ıegıyle Buvük
Jubıla Celebrııtion. e i kat., Roval CoUe<hon
an da geriekleşlinlen gezıcı se ı. onJra,
lOOl.
Brown , David Alan. "Lconardo's 'Hcad
rg
Blunt, Anthonr, et. .ıJ. Leoru
ra'
mio da \/inci: Atıatomicul Dmw
of an Old Man' in Turin: Calde r, Rıtchie. Lcoııardo
ings Portrait or Self-Portrait?" Studi di storia mıd tlıe Agc oftlıe Eye. Londra, 1970. Brit
from the Royal Collection, ·
dcll 'rırte i11 oııoı e di Mi1111
\'\'itıdsor Castle. Sergi kat.,
Floram a, Gregorı içinde, Editör: Miklos Bo;kovil"
Palazw \'ecchio. Floraıı,a, 75 78. Milano, 1 994.
l 979. >.
Chas tel, Andre . Tlıe Ge11ı'us o
f Lcoııardo da Vi11ci: Leo ncırdo da \'iııci
oıı Art aııd
tlıe Artis t. New York, 1 96
1.

lf IW UÇA
�la)10n, .�.fa tin. l conardo da \ ';nô: fl1e D;
• � v;,,l. and tlıc Grotcsque. Farago, Claire J. "Leonardo's Color and Chiaroscuro Recomidcred:
The Visual Force of Paınted lmages." 11w Art Bulletin 73 no. J ( Mart
E h caı .. Fdıııburgh. The Quecn\ Gallery,
Palace of Holyroodhouse;
Londra. Th< Queen\ Gallery, Buckingh
am Sarayı. Londra, 2002. 1 99 1 ). s. 63-88.

Claı1on. Martın. and Ron Philo. Leonardo


da \'inci, nıc Aııatonıy of Farago, Claire J. Leonardo da Vinci's Paragone: A Critical
lıfaıı: Dmwiııgsfrom tlıe Collcctioıı of Her
il. Exh. <at., Hou.ton, Museum ofFine Aris; Philadelphi
A1a1esty Qııcc11 Eliıabetlı lnterpretation with a Ncw Edition of the Text in the Codex Urbinas.
a Museum Leiden, 1992.
of Art Boston, Museum of Fi ne Arts. Houston,
1992.
Farago, Claire J. "Leonardo's Btıttlc of Anghiari: A Study in the
il Codicc Atlaııtico di Lcoııardo da \'iııci 11c/la Biblioteca Exchange between Theory and Practice." 11ıe Art Bul/etin 76, no. 2
Ambrosiana di Milano. Transkrip�iyonlar ve dizinlenıe: Augusto (Haziran 1994), s. 3 0 1 -30.
Marinoni. 1 2 cilt Floransa, 1 973-75.

Farago, Claire J. "The Bnttlc of Anglıiari: A Speculative


u Paolo. Meclıanica/ Marve/s: lnventions in the Age of
Colenbrander. Herman T. "Hands in Leonardo Portraiture." Gal l zzi,
Leonardo·. 1h
Reconstruction of Leonardo's Design Process." Acluıdemia Leonardi Gould, Cecil.
Florence, 1 997.
Boston \'e
Achadcmi l.eonardi Vinci: /ournal of Leonardo Studies and Vinci: /ournal of Leonardo Studies and Bibliography of Vinciana 9 Leo nardo. e Artıst and
tht Nan-Artist.
Londra, 1975.

: : �;
Bibliograplıy of \'iııciaıı 5 ( 1 992), s. 37-43, ve sayfa numarası ( 1 996), s. 73-86, ve sayfa numarası verilmemiş çizimler.
r, Ludwig. Leonardo da Vinci. Londra ve New York,
verilmemiş çizimler. Gold scheide Grabski, Jo,.f,

ve fanu<z Walek
Farago, Claire [).] . et al. Leoııardo da Viııca: Codex Leicester, 1943. Lad
d onardo da incı
- (1452- 15191·
y with aıı Ermine/ro ·
m the c a , yskı
Douglaı., Langston R. Leoııardo da \'inci: His "Sn11 Donata ofArezzo A Masterpiece of Scieııce. Codex Leicester'in by Carla Pedretti Museu m, Krakov, Collectıon Nııtıonal
\lyana, 199 1 .
tarafından yapılan çevirisinden Giriş yazıları: Martin Kemp, Owen Goldscheider, Ludwig. Leonardo da Vinci: Tlıe Artist. Oxford ve
anı tlıc Tax-Collcctor." [Londra, 1 933).
Gingerich, ve Carlo Pedretti. Sergi kat., New York, American Lond ra, 1945.
Gronau, Georg. Leon
ardo da \'iııci. Chk;go
Museum of Natura] History. New York, 1 996. and Ncw York, 191l.
Douglas. Langton R. Leoııardo da Vinci: His Life aııd lıis Pictures.

a.,
Chicago. 1944. Gold;cheider, Ludwig, ed. Leoııardo da Vinci: Landscapes and
Hager, Serafina. ed. Leoııardo,
Mıchelange/o, on,ı Raphae/ '"
Plants. New York, 1 952.
1500 to 1508 W hington D.C,
Farago, Claire, ed. Leoııardo da Vinci: Selected Sclıolarship. 5 cilt. Renaıssance Floreııcefrom

Y
New York, 1999. 199!
Dragstra. Rolf. "The \'itruvian Proportions for Leonardo's

o: Ih< Lası Supper. Aıt in Cont<xt


Goldscheider, Ludwig. Leonardo da \'inci: Life and \\.'ork, Paiııtıııgs
aııd Drawings, witlı tlıc Leoııardo Biograplıy by 1 'asari, 1568. 19 43.
Construction of the 'Lası Supper."' Racco/ta Vinciaııa, no. 27 ( 1 997), Hevdenreich, ludwig H. Leonard
New ork 19�4
,
.
s. 83- 1 04. Franck, jacques. "The Lası Sııpper, 1497- 1 997: The Moment of
Truth:' Achademia Leonardi Vinci: /oımıal of Leonardo Stııdies aııd Gözden geçirilmiş 6. baskı. Londra, 1959.

Eissler, Kurt R. Leonardo da Vinci: Psyclıoaııalytic Notes 011 tlıe Bibliography of Viııciana 10 (J 997), s. 165-82, ve sayfa numarası Hind, Charles Lewis. Drawing. of L<onardo do
\'iııcı. Londra, 1907
Enigma. New York, 1 96 1 . verilmemiş çizimler. Gonıbrich, Ernst [ H). "Leonardo's Grotesque Heads: Prolegomena
to their Study.'' in Leoııardo: Saggi c ricerc/ıe 1954, s. 19i-219, res. Hochstetler Meyer, Barbara. "l<onardo's Battlt of.�nghiari:
Emboden. William A . Leonardo d a Vinci o n Plants and Gnrdens. Freud, Sigmund. Leonnrdo da Vinci and a Memory of his Childhood, I07-12. Propos.ı.Js for Some Sourm and J Refle.:tıon. Th< Arı Bulletin fı6,
Londra, 1 987. çeviri: Alan Tyson; Editör: James Strachey, Anna Freud ile birlikte. no. 3 (Erlül 1984), s. 367-82
New York, 1 964. Gombrich, E [ rnstj H. "Leonardo's Method for Working Out
Fairbrother. Trevor, ve Chiyo lshikawa, (ed.) Leonardo Lıves: Tlıe Conıpositions." in Norııı aııd Form, s. 58-63. Studies in the Art of Hochsteıler Meyer, Barbara. Leonardo's Hvpotheti<al Painting of
Codex Leicester and Leonardo da Vinci's Legacy ofArt and Scieııce. Galluzzi, Paolo, ed. Leonardo da Vinci, Engineer and Architect. the Reııaissance, 1 . Londra. 1 966. Leda ıınıl the Swmı." ,\fitteilımgrn ıles Kumthistori.sc.·hen lnstıtutcs in

Exh. cat., Seattle Art Museum. Seattle, 1997. Giriş: Carla Pedretti. Sergi kat., The Montreal Museum of Fine Arts. Floreno 34, no. 3 (1990), s. 179-94.
Montreal, 1987. Gould, Cecil. "Leonardo's 'Neptune' Drawing." Tlıe Bıırliııgtoıı

,
anJ
Hochstetler Mever. Barbara, ve Alice ll'Uson Glover. "Botanv
21, no. l ( 1989), �
Magnıiııe-94 no. 595 (Ekim 1 952), s. 289-95.

Art in Leonard 's Leda anıl the Swan." Leonarda
Gould, Cecil. "Leonardo's Great Battle-Piece: A Conjectural 75·82.

Reconstruction." Tlıe Art Bıılletiıı 36, no. 2 (June 1954),pp. 1 1 7-29.


Leonardo Backwards Pası Looking
ı 5.
Holl)'. Michael Ann. "Writing
Histori<al lmagination and
fıgs. 1 - 1 9.
the Rhetonc of the /magt ıpndek

Böliım s. 1 12-48. lthaca ve


,
Londra, 19'16.
Gould, Cecil. "On the ritique of Leonardo's Drawings.'' in
Lconardo: Saggi c ricerclıc 1954, pp. 1 87-95.
11. I coı,,,rdo da
Kcelc, Kcnn,•th

� Paınting (Co
\'inci: Anato mi<
tire Quı m s '. al flm ıviııgsfrom
o".1Yt11>11 ııt \\'ııı a Vinci: Treatist.: o
l _
d
dsor Castlı·. Giri�: eonardo dex Urbin
D.( , National Mu,eu
Kemp, Martin. " f .eonJrdo da Vinı.:i: ·ıhc National Gallery of
ev r ve Notlar: A Phılıp McMaho n; Gı r i ı: lu
as Latın
ı ııO). ç
crgı kat., \\a,h Anıho ny Blunt. .
us
Pietro (..
ıngt on, i i

ı Leonar
..
eh
Scotland\ Finı 1.eonardo.' Nr1tio11a/ Art-Co/leclions Fımd Revinv 88 M ranı,
;ı.
tııtion; ı m Angele�
Icch nology, S m of Hi,tor v and dwig

: lOIJ(l
cilt. Prınccıon, N./. . 1956.
of Art. r,_,,
mitlı,onian lnsti
11ıt rO'?ıpft
( 1992), " 16-20 re ı York.,
Lount} Muscum J-feydcn do du Vınrı·
Angeles, J 971>.
tt Paı11t
ırıgs
Kemp, Martin, ve AJa,tair Smart "Lconardo'.._ Lcda and tlw da Vinci· 'flıe Madrid Codices. Trans kripsiy Mclan
ıeo nardo
11ır A r1ut
Kcck Kenn cth on, çevirı athan,
ve R1<hard.
of the U.
D. lt'Oııardo da Belvederc River-Gods: Roın.ın Source� and a New Chronology.'' Arı a: LadlSlao Rctı. 5 cılt. New York, ı 97 4. tmages
\'incis Ele mcııts açıkl am
l.on dra. ı 983.
Mmı. Ncw York ve oft/ıc Srn•ııce of as Scıe nıvrr t
y, N y 1966
nfisı. (ja '-to11arda
History 3, no. 2 ( 1-laıiran 1980), " 1 82-93. rden C" d11 \.ını
1t ı

<E.ı·ı:ı ;��
rian. · ıh
da Vinci: Aııatomica/ Drawings from t
e plant
ıeorıardo he Roya/ Morley,
IIlu tratio
Collecıion B
ns f
Keelc, Kenn eıh
l ardo
D.. ,.e Cario Pedretti. Pcdretlı. Sergi kat., Londra, Royal Bu rU,
Kemp, Martin, ve Jane Robertı,. Leonardo da Vinci. Exh. caı., Gıriş: Ca rlo
ı
· gton a
�a Vınlı.• Th(
Leonardo da \'iııci: Academy
Anat omıL" a/ Druw Corpııs of of Arts. ı M gazuıe ı ı ı , .
,.), ' �'ll-62
hıg.� in tlıc Collection . London, 1-layward Gallery. Exhibiıion held by the South Ba nk 97 7 . no 9 18 ı
o/Her Majest)• the
Quee11 . 3 Lond ra,
cilt, L ondra, 1 979-H
O. Center. Londra, 1989. M unı,, E
:
ugene. Leo
Scıence. 2
nardo da
Viııci. [ 1 939J .Gözden geçirilmiş bas ' .' ci
Leo rıardo da , A rrıs t, lhınker. �nd
ıork IR9� .
...
.
kı. Ne w Yo rk, cilt. Londr
Kcele, Kennt"th D., a and N•ft \fan of
\·e Jane Robert�. Leona Kemp, Martin, ve Marina Wallace. Spectacular Bodies: flıe Art .
rdo da \'inci: Anatomic I J 980J. ,
Drawıngsfro111 tire Roya a/
l Li/ırar)', Wiııdsor Cası/ and Science of the Hımum Body/rom Leonardo to Now. Exh. cat., Nagd, Alex
e. Sergi kat., New ander. •l<o
Rt,, no. ll l
York, 'Jbc Mctropoli nardo and
tan Muse um of Art. Londra, Hayward Gallery. Londra, 2000.
Leonardo da Vincı, a
Ma11 on a World Scale,
tlıe Wor/d 19931, s. 7-2 lfumaıo •
New York, 1 983. on a Human 0. 5onhahar
Scale . . . : Codex
Leicester Exhibit. Sergi kat.,
Kwakkelstein, Michael W. "Leonardo da Vinci's Grotesque Head;
l11bon, Mostei
Kemp. Marti n. "Analo ro dos
gy Jnd Obse rvatio n in )eronimos. Lizbon, 1 998. Nathan, Joha
the (ode x Hamm er.' nne.. 'Wor
Stud; ı·infi ani itı mcmo k:.hop&
Pracıı
m � of Lto
ria di Nand o de Toni, and the Breaking of ıhe Physiognomic Mould." fournal oftlıe Ba�kground nardıı da \ıncı·
of lhe 1.t'du.
Leoııardo Draıvıngs: 50 Works. Dover Arı Library. New
ı\l;ı,terı;ı.l and
T M.A. !he '
pp. 103-34 . Bre�cia,
the a p e
Tu, Counauld lnı
1 986 Warburg and Courtaıı/d lııstitutes 54 ( 1 99 1 ) , s. 127-36. Unıversıty
of l.ondun,
York, 1 980.
tıtute ui Ar� 1'19(]
Kemp, Martin . Lcoııardo
da \'inci: Tlıe Marl'ellous Kwakkelstein, Michael W. leoııardo da Vinci as a Plıysiognomist: Nathan, )oha
Letıe. Otto, and Thomas Buch,teiner. leo11ardo da nnes. ·some D
of Leonardo da
Works of Natııre
Yincı
Tlıeory and Drawing Practice. Leiclen, 1994. Vinci: Scientist, rawing Pracıices
and Man. 1 98 1 . Yeni baskı. New L ıghı on
Mıtteılungen J,,
Londr a, 1 989. /nl'entor, Artist. Sergi kat., Bo.ıon , Museum ofScience, the Sı. Anne•
enz 36, 1 ·1 (199
Tubingen, KunsthistorIS<htn
lnıtıt utesın Flor
Kwakkelstein, Michael W. "The Use of Sculptural Models by ltalian
ınstitut fur Kulturau,tausch. Tubingen, 1997.
2), '· 85- 102.
Kemp, Martin . cd. Lronar
do on Paiııtiııg: A n Antlıol
ogy of Writıııgs
by leona rdo da \'iııci, witlı Renaissance Painters: leonardo da Vinci's Madomıa ofthe Rocks Nathan, Johannes.
a Selection ofDocumeııts Relatıı "The Wurking M
ıg to lıis MacCurdy, Edward. Tlıe Mind ofLeonardo da Vinci. Londra, 1 928. ethods of L<nnardo
Career as an A rtist. Çeviri: Reconsidered in Light ofhıs Workıng Procedures." Gazette des and Their Relation da Vıncı
Praı.tıce.• Doktora reı
ı.
Martin Kemp ve Margaret to Previous Arti�ti..:
Walker. New
Beaux-Arts,ser.6, 1 33 ( 1999),s. 182-98.
lmtıtute of Art. 1996
Haven ve Londra, 1 989. Univmıt)' of Londo
McCurdy [sic), Edward. "llıe Drawings of leonardo da Vinci." n, The CounaulJ

Apollo 1 2 , no. 69 (Eylül l 930), s. 1 73-82; 1 2 , no. 70 (Ekim 1930), s.


ve Pietro C Marani, ltd.)
LtoMrdo O- Vtrııce
Kemp, Martin . "Looki ng a Leonardo da Vinci Drawings. Leonardo da Vinci, Quinccntenary Ncpi Scire, Giovanna.
Exlıibıtıoıı, 1452-1952. Sergi kat., Landon, Royal Academy nf Arts,
t Leonardo's Lası Supper. " in
Appearance,
o Gra.ssi. t ilano, ı 992

249-57.
tlıe look ofPaintings. <S. 1 4-2
Opınion. Clıange: Evaluating �ergi kaı., Venedik, Palazz
1.
londra, 1990. Diploma Gallery. Londra, 1 952.
ks ofleorıardo da Vinci. 2 cilı.
MacCu rdy, Edward, ed. 11ıe Noteboo
Vincı'ı Baıtle of Anghıarı A :
Neufeld. Giinlher. 'Lconar<lo da
Londra, 1938.
Genetic Recons.truction." Ihe Art B
ul/etin 33, na. 3 IEylıil 1949)
'· 1 70-83.
Satış kat
Carlo. The Leonardo da Vinci Codex Ham rner.
Pedretti,
Poplıanı, A
on and Woods, New York, Cum a, ı ı rthur E wan_ Uonardo
O Mallcy, CfharlesJ D., ed. Leonardo's Legacy: An fnternational
Pedrettı, Carlo. 1he Uterary Work5 ofLeonardo da Vinci, Compiled
Christie. Mans Kasım, 1 994. ·
and Editedfrom ıhe Original Manuscripts by Jean Paul Richter: da \'incı La
P�pham, Anhur Ewarı. Tut
ndon, 195'
Commentary. 2 cilt. Berkeley ve Los Angeles, 1977.
.
Çymposıum. Berkcley "' Los Angeles, 1 969.
Dr awirıgs o L o
Leonardo: The Machines. Floransa,
Ped retti, Carlo.
geçıren· gi
1999_

rij l'azısıo �!artin Kemp.


Goıden f < nıudo da \ınci.
1945.
O Malley, Charles D.. and J(ohn) B[ertrand) de Cfusance) M[orant) Lon
Pedretti, Carlo. "'Notes: Reconstruction of a Leonardo Drawing." dra. 1 994.
Reli, ladislao. "
Carlo, ve Kerıneth Clark. Leonardo da \!inci: Nature

f
5aunders. Leonardo da \'i11cı on the Human Body: The Anatomical, Pedretti,
ıhe Royal Library at Windsor Castle. Sergi ka
t., Malibu leonardo da Vinci
Master Drawings 16, no. 2 (Yaz 1978), s. 1 5 1 -56, resim 26.
lr
Phy>ıologıcal and Embryologıcal Drawing5 ofLeonardo da
'ew York, 1952
Vinci.

Pedretti, Carlo. Jhe Codex Atlanticus of Leonardo da Vinci: A


Studies from
The /. Paul Getty
Museurn; New York, The Metropolitan
Museurn o
ı e ntion
� of Relief-Etch
(Nısan ırı ı, �
ını.· The a'::.tlı
e Aru: 1he Eul
Graplıic
ngton llagawıe
ın no. 817
Catalogue ofits Newly Restored Sheets. 2 cilt. New York, 1978-79.
188-95.
Art. [New York] . 1980.
Ottinrı della Chiesa, Angela. L'opera completa di Leonardo pittore.
Reti, Ladi5Iao, ed.
Pedretti, Carlo, ve Jane Roberts. Leonardo da Vinci: Tire Codex Ihe l'"known Leo
Ümözc Mario Pomilio. Milano. 1 967. İngiliz ba>lmınm girişi: L. D. nardo. New York, 1974.
Pedretti, Carla. 1he Codex Leicester by Leonardo da Vinci. Satı� kat.,
Hammer, formerly The Codex Leicester. Sergi kat., Wa>hington,
Dıbner. L•oruırdo da Vıııc�
Ettlinger Londra. 1 985.

Tedırro•"'"'·t
Christie, Manson and Woods, Londra, Cuma, 12 Aralık, 1980. Reti, Ladislao, ve Bem
...�
D.C., Carcoran Gallery of Art; Los Angeles County Museum of Art;
Panofaky, Erwin. 17ıe Codex Huygen5 and Leonardo da Vinci's Art
Norwalk, Conn.,
Londra, Royal Academy of Arts; Floransa, Palazzo Vecchio; Paris, 1969.
Pedretti, Carlo, ed. 1he Drawings and Misce/laneous Papers of
Ric ter, Jean Paul 1he Literary
h
1heory: Jhe Pıerponl Morgan Ubrary Codex M.A. 1139. Londra, Musee Jacquemart A ndre; Edinburgh, Royal Scottish Academy;

. and
Leonardo da Vincı in rlıe Col/ection of Her Majesty the Queen at
1 94(). Stockholm, National museurn; Baltimore, The Walters Art Gallery: Works of Leonardo da V-uı<i

Mos, Pushkin Museum of Fine Arts; Le n i ngrad, Hennitage Cripıs. IB83.Jd ed. 2
Wind5or Castle. Cilt. I , Landscapes, Plants, and Water Studies. Conıpıled Edited from the Original ManU5

Museum. Los Angeles, 1 98 1 . Florentine and American editions: 1he


Landon and New York, 1982. cilt. Lonclra, 1970.
Payne, Roberı. Leonardo. Londra, l 979.

Roberts iane. Italian Master Drawings.


Leonımlıı to Cııııalttto. frorn
Codex Hammer of Leonardo da Vinci: The \Vaters, the Earth, the
Pedretti, Carlo. Leonardo: Studies for the Lası Supper from tlıe
the Brıhsh Ro)'al Collection. Sergi kat, Waslıing
Pcdretti, Carlo. Leonardo da \'inci: Fragmenıs at Wind5or Ca5tle :
toıı. D.C., Naıioııal
Universe.
Royal Library at Windsor Castle. Giriş: Kenneth Clark. Sergi
Gallery of Art; 1he Fine Arts Museums of San Fnııcısco;
from the Codex Atlanticus. Londra, 1957
kat., Wa>hington, D.C., National Gallery of Art; Milano, Castello 1he Art
Pedretti, Carlo, and Patricia Trutty-Coohill. Ihe Drawing of lnstituteofChicago. Washington D.C., 1987.
Leo11ardo da Vinci and His Circle in Anıerica. Fl oran sa, 1993.
Pcdrcttı, Carlo. A Chronology of Leonardo da Vınci's Architecrural Sfornesco. Washington. D.C., 1983.

Studıes After 1500. Cenevre, 1962.


Pedretti, Carlo. Leonardo Arclıitect. 1 98 1 . Londra, 1986. Rosci, Macro. Ihe Hiddtn Leonardo Clıicago. 1977.
Penny, Nicholas. "Exhibition Reviews: National Gallery ofScotland,
Leonardo's Madonna of the Yarnwinde(' 17ıe Burlington Magazine Rosstad, Anna. Leoııanlo ılıı Vinci, tlıt Maıı and ılıt Mystny. ÇeYirl:
Pcdretti, C::arlo. Leonardo da Vinci on Painling: A Lası Book (LibroA]
J<eassembled from the Codex Vaticanu5 Urbi11as 1270 andfrom rhe Pedretti, Carlo. Jhe Codex Hammer of Leonardo da Viııci. Çeviri ve
134, no. 1073 (Ağustos 1 992), s. 542-44. Ann Zwick. Oslo, 1995.
Codex f.eicester. Berkeley ve Los Angele•, 1 964. notlar: Carlo Pedretti. Ploransa, 1987.

Philipson, Morris. Leonardo da Vinci: Aspects of the Renaissance Rzepiiıfska. Maria. •Liglıt and Sbadow in tlıe Lale W1itiıııJı ri.
Leonardo da VıncL Raccolta V-uıaıııııı. no. 19 1962
Pedretti, Carlo, ed. 71ıe Drawings aııd Miscel/aneoıl5 Papers of
Genius. New York, ı 966.
Pcdrctti, C::arlo. ·ı..,onardo da Vince Manuscripts and Drawings of
"
the J·rench Period, 1 5 1 7· 1 5 1 8." Gazelle des Beaux-Arts, ser. 6,76 Leonardo da Vinci in tlıe Collection of Her Ma;esty 71ıe Queen at
f l 970), s. 2HS-318. Windsor Castle. Vol. 2, 1-forses and Otlıer A nimals. Londra ve New
Ponting, Kenneth G.
York, 1987. Leonardo da Vinci, Drawi11gs of Textile
Maclıi11es. Bradfo rd - o
Pedrettı, Carh f.eonardo da Vinci: 1he Royal Palace at Romorantiıı. n - Avo n, 1979.
Cambrıdge. Mass., J 972. Pedretti, Carlo. "Leonardo as a Sculptor: A Bi b li ography:·
Popham,A rthur
Aclıademia Leonardi Vinci: fourrıal of Leonardo Studies and Ewart. 71ıe Drawings of Leonardo da Vinci. Londra.
Bibliography of Vinciana 2 ( 1989), s. l 3 J -47, ve sayfa numası Londra, 1 947.
Pedretti, Carlo. Leonardo: A Study in Chronology and Style. Berkeley 1 945· 2. baskı.

ve Los Angeles, J Y73.


verilmemi� resimler.
Stıtes. R 3 >·mon d s. "lhe
Bron1e' ot l.eonardo d a Vinci."

(E )·itil ı 93 0) , '· 254-69


'/ Jıe A rt

Bul/etin 12, n o. J
.

Trutty- Cooh ill , P:ıricıa. · srac keting ·nıeo ry in L


eonardo's Five
Grotesque Heads in En1oyment: From Laughte r
10 Deliglıt Ilı
re. lstituto di Studıi
Ventu ri. Adolfo.
Vinciani in Rom a, 2.
Leonardo da Vinc i pitto

Suida. Wilhclm . ''Leona


rdo's Activi t y as a Pamte r- A Skct Plıtlosophy, Lıtuatı-1re, thc Fıne Arts, mıd Aesthet

Saggi e riıerclıe 1 954, '· 3 1 3-29, re>ım. 1 24- 29.


ch :' in ıcs, Ed: Anna� Bolonya, l 920.
esa Ty mıenıecka. s. 87 102. A
r.
Ter nalecta

ese Architecture: Caree



Hu>serlıana, 56.
Leonardo: Dord recht

:u:ı
ve Bosto n, 1 998.
n by leonardo da Vinci"
Wa,.erman , Jack.
lıılıoftıırd. ıudıaıd. Leonardo's Milan •A Re-discovered Cartoo

H ideın ich i "Lconardo's Jsahella d'bte: A New A nalysıs Magazine ı 12, no.
.
G . ues.". Achademıa
Leonardı Vıncı. Tlıe Rurlington
805 (Nısan 1970), pp. 194-204.


Sııırıııııl. ımd raph lc ledınıq
the Lo uvrc:' Annali clcll'lstıtuto giapp
Tanaka
/nntal ofLeotuınlD Studıes and Bıbliogra ;
( 1 991 ). Tr utty- Coohill, Patrici a. "Comic Rhythm> ın Leo
. h of \'inciana 4
( the fo na Usa in nardo da \'in

u/tura irı Roma 3 ( 1976 77).


oııese di
Myfa
ci."
.,. s. 23 34.
Erı]oym erıt: Fronı Laııglıte r to Delight in Philo Wa-.erman, Jack. "The
numarası verilmemı� ç
Burüngton House
soplıy, Lite raıu Dating and Patronage
Fiıı e Arts, a11cl Aesılıetics, Editör: A nna -Teresa T Cartoon." Tlıe A rt Bulletin
1 1 1 .S� R of Leonardo's
)m ien ıec ka, s. 185_
re, tlıe

ardo da
53, no. 3 (Eylül 197 1 ) ,
•caJ Observations on Leon \·11ıci: 1111• Floreııti11e Yca rs of L eoıı 202. Ana lecta Hu-.er liana, 56. Dord recht ve Boston s. 312-25.
ldıolt. G D. "Some Neurologı Thiis Jens. Leorıarclo da ardo cı nd , 1 998.

\llııd Haııdwritlng.• Jourıral of the


Neurolo gical Sciences 42, no. 3

Verr cch ıo. 1909. Çevıri:
je;sie Muır. Londra. 1 9 1 3.
Turner. Richard. "Words and Pictures: The Bırth Wasserman, Jack.
� 1 979), s 321 -29. and Death of Leonardo da Vinci. Leona
rdo'nun kısaltılm ış

Todd, Edwin M. 7/ıe Ncuroaııatot



)' ofL�oııardo da \'inci
Ö nsöı:
Leon ard o's Medusa." Arte lombardo, no. 66 ( 1 983),
s. 103-I ı .
baskısı, 1975. New
York. 1984.

Sblpley, /elın . "A Lost Cartoon for B


Leonardos • Madon na with St.

Amıa." 'I1ıe Art Bulleıın 7. no. 3 (Mart 1925). s. •


Carla Pedretti, Giriş: Kenneth D. Keele. Santa arb a ra , 1 983 Weil-Garris Posner,
96 !02 . Turner. A. Richard. lııveııı111g Leoııardo. New
ı;ıs- ısso. New York,
York, 1993 . Kathlee n . Leonardo and
Central ltalian Art,

< · Zeitschrift
1974.
Slamrınm John. "Leonardo's Colour and Ch ı aro eu r
. Traver> Newton , H. "Leonardo da Vinci "
'. M u ra l Pai ter: So
me
o• � Valenılner, W[ilh elın J R[einh oldJ. " Leon ardo as
Coworker." T1ıe A r t Bıılletiıı 1 2 , no. l (Mart 1930),
. \'errocchio's
Observations on his Materiab and Workıng Melhods. A rıc Wilde, Johannes. •M
ıch
fliır Kıuıııgr ıclılt 25 n o. 1 ( 1 962). s. 13-47. ichelangelo and Leon ardo."
s. 43-89. The Burlington
lombarda, no. 66 ( 1 983), s. 71 -88. Maga zine 95, no. 600
(Mart 1953) s. 65-77.
Slnm. o-Jd Leonardo da Vinci New Haven ve Londra, ı 9 1 6.
Winternitz, Emanuel Leonardo
Valentıner, Wilhel m Rcinho ld, et al. Leoncırdo
Exlı ibiıion 1452-15 19. Sergi k�t.. Los A ngeles Counıy da Vınci a• a Mu.sician. New Haven
Travers Newton, H., and )ohn R. Spencer. "On the Location o( da \"inci: Loan

Leo n ardo's Baıtlc ofAııglıiari." Tlıe A r ı Bul/etin 64, no. 1 (Mart


Sııow Smlth, Jnanne. "Leonardo's Virgin of the Rocks (Musee du Art. Lo> Angele;, 1 9 4 9.
Museum of
ve Londra,
1982), s. 45-52.
1982.
.
Louwe) A Francıscan lnterpretation " Studies in /conography 1 1
Zammattio, Carlo, ed Leonard
ıt97), 35 94. \'eltman, Kim H. T co 11 ardo 's Mcthod. Brescia, o tM Scientist. New York, 1980.
1993.
Trutty-Coohill , Patricia. "Narratıve to kon: The San Diego Luini Zubov, Vasilii P. Leonardo da Vinci

Dumb." Aclıadrmtcı Leoııardi \'iıııi:


Caınbridge, Masa.. 1968.

8bıiabeq. Leo. 'Leotuırdo's Lası Supper." 1he Ari Quarterly 36, no. 4 and Leonardo's L ang u age of the
Vl'ltman , K i m H., with Kenncth D. Keele. Studics
� 1 973), Dmwıngs of l.eonıudo da
on Leonardo da
\'ind: Lincar P<·rspc.'Ctiw and tlıe \ "isual Dinıcnsi
/ournal ofLeonardo Stııclies aııcl Ri/1/iograplıy of Vinciana 1 ( 1988), Zwijnenberg, Robert. The Writings and
297-410.
s. 27- 3 1 , ve sayfa numarası verilmemi� çizimler.
1
ons ofSfience and Vinci: Order and Chaos in Early Modern
Thou,ııı. Çeviri: Caroline
� Leo. Leonardo's lncessa nt Lası Supper. New York, 2001 ·
Arı. l\lunih, 1986.
A. van Eck. Cambridge, 1999.

Sf1itni1s. Kate Tıawıım M11nusmpts ofLeonardo da Vinci: 1heir


Venerella, John, �·eviren ve editör Ilıe Manuscrip
ts of Leonardo
da \'iııc i in tlıt• lııstitııt dc Fraııce. Ente Raccolta Vinciana.
l\lilano, 1 999-. A'd<tn M'ye kadar olan elyazmaları
N1*ı)ı wtllı 11 Oacription ofthe Manuscript Editions in Facsimile.
�. 1 !148.
üzerinde henüz
çalışılmaktadı r.
FRANSIZCA

�;�;. '
"I eon a rd de Vincr au
er fFrancoi>
e
- J A f na ıole j .
re. , Gauıte des /J a ııx-A rts, ;er 2, 3 5 ( 1 887), ' · 44 9 _
Musee

�:�,;;
ı ı ci. P
\ ''t

; :ı;· ;'.
A ra:..e.. du

997 Bcgu ı n.
a ris. 1 978.
lJdnid. \ omk. P.ı r s. J
rıl 72; 36
unh'tr�dı· Leona i
( 1 8 8 7), J, 89-1 07.
I eoıw•I .1.. \'ınri: /e rrı/ı c '
i 1 98.l.
anl dı· \'mo ııu Louv
r PJ
S)l\ 1("_ Jcon de. "Auto ur de Lconard de Vinc i oeuvres
'mci:
Hevesy, A ndre

�:;:'/::�,
·mes
Exmm•11
Andn.>. lcs nuınuscr
ocu vresperdues " GazettedesBeaux-A rıs, se r.6• 5 1 9
h 1 ),
de \
. Caen , J968.
its dc leonard retrouvees-
. .
.in
lcurs dcmı:nls o
( 3

hutorique del s. 103- 14.

a rd de Vıncı et la statu Bo!ıraff1o


Lourn;oJ. touı.-. "' Leon
forza
e de Francc..;co S

"Dans l 'atel ie r de Leonard de Vin ci:
Hevesy Andre de.

l !Arıe 4 (1879)
e !'arı 1 3, no. 8 (Ekim 1 932 ), s . 26
ses mo�eles." \famourd 0-66.

\'mcı. Paris, ( 92 1
1
Dcmont1ı., lo u i !i.
).
Dessim de Leoııard
de
Heydenreic h, Ludw ig- H e i nri ch. "La Sainıe A n ne de Leonar

Vin c i." Gazeıte des Beaux-Arts, er: �, 1 0 ( 1 93 3), pp, 205_ 19,
d
M [ercillon ) , H [enri). "Les dessins de Vinci: L:intell igence et
rcgard.'' ALMANCA
Mu<ee de le
Sergi kat, Tours, Con naissance des arıs, no. 446 (April 196
Lconard de \'inci. Reprin ted in leona
rdo-Studietı, Munıh te yenı baskı, 1 9 9), s. 79_ 87.
Dı•ssın.• el manuscn!J dt 88, s. 1 3_2
2.
dt•fıı Bcaux·Arı.-.. Tours, 1956.

n leonardo da
ene. Leonard de Vinci: L'a rtiste, le Baur, Otto, Barbara Batı,
Mun tz, Eug Sigrid Braunfels-Esche, Kenneth D.
Hohenstatt, Peter. leonard de Vitıcı. Calogne, 1 998. penseur, le savant.
i Keele, Heinz Ladendorf,
te e gli animali Paris, 1899. ve Marielene Pubcher. Leoncırdo dcı
De foni, Giovan Batlista. Le pian
\'itm. Bolonya. 1 922.

e n:;
Vinci: Anatom ie Plıysi
ognomik, Propo rtion wıd Bew.:gwıg. Cilt. l
Lebel, Robert Leo11ard de Viııci ou la fitı de Vhumilite. Paris, 1952,
Cologne, 1984.

\'inci organisee a \occasion du


Carlo. l eo ıın rd de \/inci, Arclıitecte. 1983 . Paris, 1988.
Pedretti,
fapn.ütian d'auvrcs de 1 o tI de
m e
'

e
le s jo ur de Leonard de Vi11ci, en Fra11ce. l::.x h. ca t . , Chateau
quatrit·mı• c.Nılı:naıre de sa
2 mai
au Chat a u de C/oux, en

1549. fxh. cat., Paris, Louvre Muze.1oı. P


. " .
arıs, 1 9 1 9.
France le
d'Amboise. Ambaise, 1 952. Ped retti, Carla,
de Viııci:
and Jane Robert . Le Codex Ham
,
� mer de
Lcs eaux, la terr�, I u mv� rs. l veç ve Rusya
Leoııard Bock, Franz. "Leon a rdofra
39 ( 1 9 1 6), '· 1 53-65,
2 1 8-30.
r /
ge n." Repe to riımı ur kıırı.stwissens<-'hc�ft

� baskıları da

FJori�oone, MicheJ, and Roseline Bacou. H�mmag:;eı�:;;;a;:sa leonard de Viııci, homme de scierıce, 1452- 1519. Sergi kat, Paris,
)<aprldı . Bu katalogdaki referaslar lngilız baskısı na yap
ı lmı ştır.
Bode, Wilhelm van. Leonar
do da
cin?u1en1e
1 incı: A11sgcwıılıltc
Palais de la Decouverte. Paris, 1 952.
[ 1 950J
Handzeic/ı n1111gen . Berlin,
.
ce
de VinCf" Exposition en \'honneur du
naıHance. Exh. c.ıt., Paris, Louvre Müzesı. Pam, 1952.
. Rosci. Marco. lco11ard de \liıı<i. 1 976. Paris, 1978. �artoris,
Alberto
Leoncırd arclıitectc. Paris, 1 952.
ıiber Leoııardo d a \'iııli. Berii n , 192 l
Marani, Pietro C. Leo11ard de Vinci t ine carriere depeintre. Paris,
:
Bade, Wilhelm von. Sıudien
e 1999.
Galichon, Emile. "Un dessin de Leonard de Vinci pour le tableau Esche, igrid. Leonardo da \·inci: Das arıatomi
Siren, Osvald. leo11nrd de \'inci: l'arti>te e /'lıonınıe: Edition
1 Adoraıuın des mages.'' Gazelle des Beaux-Arls, s er. 1.23 ( 1867), ,
sdıe \\'"erk. B.ısel.
1954.
eııtieremcnl refo ııdue et mıs a joıır. 3 cilt Pari; ve Brüksel,
Marotte, Leon, ve Henri Longon. Leonardo da Vinci: Cin qııan te-six 1928.

dess ns rep rodui ts en facsim ile. Paris, 1 928 .


530 36.
i
;
Zeitsdırift
Gronau, Gearg. "Ein fugendwer
k des Leonardo da \-incı.
ıeinıtz, Kate Trauman . "Le Dessin de Leonard de Vinci pour
( 1 9 1 ) '· 253-59,
2
GevmuJler, Heinrich de. "Les derniers lravaux sur Leonard de la jiır bildcııde Kımst 23, no. 1 0

a1
cpre>entation de la Danae de Baldassar e Taccoııe," Le
la Rcııa iss 1 ce böWmü Edited: Jean Jacquot, s. 35-40. Paris, 1964.
\lnu." (,azl'fle dcs Beaux-Arts, >er. 2, 33 ( 1 886), s. 357-76; 34 Mazenta, [GiovanniJ Anıbrogio. Le memorie su teonardo da \linci. licıı tlıcdtra/ a

(J HH6), s. 143-64; 274-96

<
Milano, 1 9 1 9. Grossing, Helmuth. "Zu den Technikz
eichnung en Leon,ırdo da
Yinci s." Poesis etpiı.:tura: Studien .::
um \'t�rhdltnis \'On Tt-xt ı.nd Bild
Valery, PauL "Jntroduc tion ala methodc de Leonard de Vinci.
" itı Haııdsdırijf<'ıı wıd nlıeıı Dr
ıı keıı, bölümü Editörler: St<phan
\iırictc, 1894. i n Pcıu/ \ 'alay, CEııvre>, edited by Jean
Hytier, cilt 1, Fussel ve fo,ıchinı Knape, s 107-29.
,, 1 ı 53-99. Paris, 1957. . Baden-Ba den, 1989.

Herzfeld, Marie. "Uber ein kizzenblatt Leonardos J1' beıtrag


Viaıte, Francoi.se. leo11ard de Vi11ci-lsabcl/e d'Fste.
,\fitteilımgetı ıb 1'1111>tlıi>torısdım
rnr
Pari>, 1999. Charak1erdeutung des Meiste".''
lııs/itııtcs in Flomı:�. no. 1 (Temmuz 1 9 3 2 ) , s. 1-24.
Viaıte, Francoise, with Catherın e Monbcig
Goguel, ve Madeleine
Pinault Leoıııırd de Vi11ci: Les et ııdcs de dmpaiı•.
EX-h. cat,, Pari" Heydcnreich, Ludwig H . L .-o ı ıı rdo d,ı \'inli. 194.1. 2 cilt. New
ı \ork ve
Louvre Müzesi. Paris, 1989.
Basel, 1954.
ITALYA NC A

Accordi. s: u n�
. Cono.m:nzc geolo iche di Leona

su o ciclo p
ıttorıco.�ttı delin V// (ııo
�.
nıa tcı leo,ıa rd
rdo: lnflus
si sul
Beltram i , Luc a, ve
/984. Brem,ı , 1 98 7.
ia na , Brcsc ia Carlo fumagalli. C>isegnı dı Leonardo e delta suu
Ambrosiana. M l o. 1904
i .m
' 7
ot ob
t re , scuola alia Bibltoteca

a, et al. Q uinto centenario delta na$cita di l.eottıırdo


·
mes- Lewis, � ranci s. "Leonardo da Vinci e il dis�gno a mat ita .. Brunettı , G uli
no. 29 (200 ı ) ,
A i
Racco/ıa Viııc"111a. '· 1-40. da Vinci: Mostra
di disegni, manoscritti e documentı. Sergi kat..
l 952.
Floren cc. Biblioteca
Medicea Lauren 1i.ana. Floransa,
Baldacci, A
ntonio. "Le pia�Hc eli Lconardo da
Vinci nei cod ic i

de/la R
Rea le del Ca tello d ı Wind>o
del la Biblioteca � r." Men-ıorie
Bora, Giulio, et
al. l leonardesdıi: L'eredi
l 998.
_ tll di Lt!onardo in
;
dclle Srn:11zc dcll lstit11to dı Bologn Lonıbardia. Milano.
Accadem ia
ııatıırali ıo ( 922-
a , Classe di
scien c
1 23), '· 7 7 - 82 .
da Vinci: Biihender hi. H ierony
Nessel rath, Arnold. "Leonardo Bottan. Stefa

um 1482:· in Hoclı
mus no. leonardo. Bergamo, 1942
rdo da \/frıci: Das Abcndmalıl. Renaissance im Vatikan: Kunst und Kultu r im
.
Herdenreich. Ludwig H. Leona Baldi ni. U
mberto, ed . l.t'oııardo: Tııtta lnpitt"rn

Roın der Pdpste 1, 1503-1534, pp. 552-53. Eıc.h. c at . , Bonn, Kunstu nd


. La scheda
d'arte·
. Milan o, l 952.
'>tutıgarı, 1958. Bovi. Arturo. Leorıa
Floransa, 1 988. rdo,filosofo, artist a. uomo
blik Deutschland. Bonn, 1999.
Austellungshalle der Bundesrepu
mbcrto. Un Lı:o11ardo ınt•dito . F l o ra nsa, 1 99 2 .
ıu den E � t\\'İi rf� n
He)'denrcich, Ludwig H. '"Bemerkungen Bovi, Arturo. L'oper
.
Giacomo Trıvulzıo. Studicn Bald ıni , U a di Leona rdo per it monu
mı:ı-nto Sfor=a a
Leonardo.ı;; fur da� Grabmal des Gian M ı.la ııo. F loransa
11
Nicodemi, Giorgio. leonardo da Vinci: Gemdlde, Zeichnungen, , ı 959.
\'ı'nu e Iprolılı:mi dclla terra. Turin,
r pdischc P/astık: Festsclırift Thcodor Mııller,
u o

:unı 19. Nisan 1965, s. 1 79-94. Münih, J 965.


wr Gcschirlıte der c Studıen. Leipzig, 1 939. Mario. L c:o n a rcfo drı
BarattJ,
Brambilla Barcilon,
Pinin, and Pietro C. Maran Leona
Ce11a. Mi lano ı 999.
1 903 .
,
ı. rdo: L'Ulıinıc.1
Ost, Hans. Leoııardo-Studieıı. Berlin ve New York, 1 975.

Baratta , Mario. "Leon.udo da Vinci neglı �tudi per la navigaz


Hildebrandı, Edmund. leo nardo da Vi11ci. Berlin, 1927 .

Ost, Hans. Das Leo11ardo Portrat i11 der Kg/. Bibliotlıek Turin ımd
ione Bri io, An na Maria
dell'A rno." Bollctti110 dt'llcı Societrı Gcogn�{İccı Itnlicı ııcı, ser. . ..Arte e scienza in Leona
andere Fasclıwıgen des Giuseppe Bossi. Berlin, L 980. ıtalımıo 75 ( 1975), s.
dcrMalcrei, 11aclı �
Ludwıg, Heınrich. Lionardo da \!inci. Dns Buclı von 5•6 rdo. A. lman dı:L·o
'"'d ( 1 905). " 739-6 1 ,893-92 1 . 324_3 0 _
dcnı Codex \'aticcımıs (Urbinas) 1270 /ıe usgegehnen, ubersetzt
ra
Bcltramı, Luca. L n "dt.·stra mmıo" d i L t.•01 1a rılo da \'i n ci c
crldutcrtı•on Hcinriclı Lııdwig. 3 cilt. Viyana, 1882.
le foomı:
Popp, Anny E. leorıa rdo da Vin ci: Zeiclınwıgen. Münih, 1928. C.alvı, Ger�lamo. il codic
e di Lı:ı-onardo da \·
ııdla cdicio11c del Codia Atlcıııtıc<1. AnalectJ Ambrosiana, Bıblioı.:ca di Lord Lt·icesler 111 Ho/klıam Hail.
ı n ci (idrauliüı
Moller. Emıl. "Wie >ah Leonardo aus?" Belvedere 9- 1 O ( 1926), PP· 29 - ı. Milano,
t:'
cosınografica) delta

re. MılJn o, ı <ıo<ı.


Reale btituto Lomb
Rosenberg, Adolf. Leoıı ardo da Vin d. K i i nsıler-Monographien, 33. 1909 . ardo d i Scienze e Lette
46 .
Bielefeld and Leipıig, 1898.

Molkr, Emil. "Salai und Leonardo da Vinci.' /alırbuclı der


Kunsthıstorıschcn �amınlungen in Wien, n.s., 2 ( 1 928), s. 139-61. Seidlitz, Woldemar von. Leonardo da Viııci: De r Weıı dcpuııkt der
Reııaissaııce. Gözden geçirilmiş b.-kı, Viyana, 1 9 35 .

., ..
Moller, Emil. "Die Madonna mit den Spielenden Kındern aus der
Werkı.l•tı Lconardos.' Zeitschriftfur Bıldende Kunsı 62 ( 1 928-29), Suida, Wilhelm. "Leonardo da Vinci und seine Schule in Mailand:'
.. 2 1 7-27 Moıı ats/ıeftefu r Kuııst wissensclıaft 1 2 ( 1 9 1 9), s. 257-78; 13 ( 1 920),
s. 28- 5 1 , 25 1 -97.
Moller, Emil. /JıısAbcndmahl des lionardo da Vi11ci.
\'eroffrnılıchungen des ln<tituts fur Europai.che Geschichte Maınz, Suida, Wilhelm. Leoııardo uııd seiıı Kreis. Münih, 1 929.
1. Baden-Baden, 1952.
Zöllner, Frank. "Die Bcdeulung von Codex 1 luygcns und Codex
Muller-Walde, Paul. Leonardo da Vinci: Lebenskızze um/
fondıwıg<:n uber :;ı·in \'crhdltnis .zur florenıiner Kımst ımd zu
Urbina; fur die Proportions uncl Bcwcgungs,ıudicn Leon.ırdo'
da Vinci." Zeıtschriftfıır Kım stgc.<clıı c/ı te 52, no. 3 ( 1 989) , '· 334 <;2.


i,·... ..
...
l«ı(ac/. Munilı, 1889

Zöllner, Frank. Leoıı a rdo do Vı11ci: nas l'ort rcı t der Usa drl Ciocoııı/o, )
l.egeııde u d (,esc/ıiclıte. hankfurl, 1 994.
ıı
.
Zöllner, Frank. Le o ıı rı rdo da Viııci, 1152-1519. Colognc, 2000.

3�" ım u;ı \
rhı
Cah·i, Gerolamo. "Contributi
(Periodo Sforıesrn)." A
alia biografia di Leonardo da
Vinci: Chastel, Andre. leonardo
da Vinci: Studi e
c i io storico lombardo 43. ricerche 195
no. 3 ( 1 9 1 6), s. 1 995. 2-90. Turi
4 1 -.sos. n,
Laurenza, Dom
en ico. Defig
ura ıımana:

l.
Cogl iati Arano, Luisa . Disegn Fisiognom
Florans a, 200
Calvi, Gerolamo. l:A.do i di leonardo e arte in leonardo. ica, ana tom
razionedei Magi di Leona della s ua cerc
rdo da Vinci." ia e
Rossı. and Ale
Racco/ta\'mcıana. Ga//erie dell'Accademia. hia a//e Marani, Piet
Sergi kat., Vene
ssandro Rmett.ı.
no. 10 (191 9), s.1-44. dik, GaU erie ro C, l.!arco
Lesca, Gius eppe.
falı. cat., ,\!ilan.
detl 'Accade
d a 1'inci:
Venedik, 1 966. Clnıbrosiana
mia. e Lcoııardo.
Cahi, Gerolamo. /
Leonardo eds.
Bıbliokca. Pina
1 998. wt<ca
Bergama, 1 9 1 9. Saggio sul/a Ambrosia
manoscritti di Leonardo »ita e le ope na. Milano.
da Vinci da/punto di re.

c
ı·ista cronologico, Comitato nazionale
storico e biografico. per le onoranze a
nascita ( 1452- 1 95
Bolonya, J 925.
enten ario della
Leonardo da
Vinci ne! qui Ligabue, Gian carlo. Marchin ı,
Giuseppe. 'Leo
/ manoscritti di Leon
nto
24. nos
2). Leonardo: Leoııardo da nardo e le >cale.·
s. 1 80-8 5.
CaJvi, Girolamo. Edirör: Achiile Mara Saggi e ricerclıe, Vinci e ifos 1-3 (January .{nti<hıtd ""'"
sı/i. Ve nice,

i
zza. [Roma, 1954) 1 9-;, -lune 198 5),
ardo da Vinci da/punto

ı\1
vista cronologico, di .
storico e biografico. Maccagni, Car
Yeni baskı Editör: o. Rico ıısideran
Marinoni. B u�to Augusto do ilprob/ema .ıri non i,
Arsizio, 1982. D'Arrigo, Agatino. L'e/eııco di libri dellefonti di Augusto. / rebus
Leonardo da aifog/i 2 •'ers Leoııardo: di Leo nardo dtJ
Vinci e il regiın o-3 recto del interprerati. \"inc:i
Cesenatico. Ro e della spiagg
Naciona/ di Mad codice 8936 Floransa, t95 racrnlti e
( 15 Nisan 19:'
ma, 1940. ia di del/a Bibliote -&.
Carol i, Flaı'io, rid, Lettura ca
Vinciana, 1 O

gu
Leonardo: Studi
difisıognomica. 1 97 1 . 0). Floran sa.
sto. La matem.ıt
Milano, 1991 . Marinoni, Au
Dell'.Aqua, Gian
'inn. ,\ Iilano,
Carotti. Giulıo. Albe rto, ed. Leo ıc,ı di Lconardo d<ı \
le opere dı leo nardo e Mila no. 1982.
nardo, Bramante Mila no, 1 982. Malaguzzi Vale
1905. e Rafa
f e//o. Milano, ri, Frances co.
Leo ıııırdo d,,

gu
De Toni, Gio Bologna, 1 92 2. \'iııci e la scıı/c
van ni. Macchine ııra.
dıı \·ım
di Leoııardo: Marinonı, Au
kaı., Brescia ,
J nıııflOLrıtı; ddl ' ltıslıtı4t
Mostra di m odelli s to. Lt•orıtırdo
Carorı;, Giulio. Sale dell 'Aten eo Sergi ·i:
..
leonardo di Brescia. Bre Frana, // man de:
da Vinci, pıtt scia, 1 987. oaitto A. Florans
Turin, ı 921.
Studio biograf ore, scultore, Marani, Pietro a, 1990.
ico critico. archıteııo: C. Dısegııi di
fortifıcnzioııi
Gall uzzi, Paolo, Miclıela ngelo. da leoııardo a
ed. Prima di Sergi kat., Flo

i
Leonardo: rence, Casa Buo ı\.farinoni. Augusto.
Carpıceci, Siena ne/ Rin Cııltura de/le narroti. Floransa. lconardo da \'inn,

a
Alberto ascimento. macdıiııe a 1 984 lJ C..odfre .-\tlı111ti(.·o
Car o. Va
rchitettura Exh. cat., Sie Biblioteı:a Amb Jdlıı
ıpoıesı su di leonard 1 99! . na, Maga zzini rosiu na di ,\filana.
/utta Vopera o: fndagine del Sale. Mil no. [Marani, Pietro, 3 cilt. Floransa,
di leonardo e ed.J. Leon ardo: 2000.
architetıo. Lapittııra. 1 9:'0•

Alb ı
1 98 5. Reı•. ed. Floransa,
M.ıri non i, Augu
Floransa, 1 97
8. sto, .ınd f\.1arco f\..l
Carpiceci, Heydenreich, eneguı.ıo. l dist·gn i dı
er o CarJo. Ludwig H., Lt·onarılo,
Varclıitett ed. / disegni Milano. 1981
ro C. il Ccıuıco/
ıpotesi '." / ura dı leon sua scuo/a, di Leoııardo Marani, Piet
utta !'opera ardo: /ndag conservati da Vinci e de/la
dı leonardo ine e ne//a galleria o di Lcoıınrdo.

l'ı.l r
genışlet ılm arch itetıo. Flora nsa, dell'Acca deıni Milano. 1986.
iş 2. ba.kı. Gözden geç 1 949. a di Veııezia.
l t·onardu dıı \'i11u
Floransa, irilmiş ve Mar i noni , Augus
1984. to, a.nd a co Meneguzzo.

a
Ma rani, Pietro
Cas telfran C. Leonardo. disegııi. \'erona. 198 I.

do: I gran
co. Giorgı Kemp, M rt /\.filan, 1994.
o. Leonar in . Leoııardo
Mılano, 195 di maestri natura e da Vinci:
2. Le mirabili Maraııi, Piet
del disegno. defuom o. opemzioni de/la

;::� c
Milano, 1 98 ro C. Leoııardo: Mazzocchi Doglio,
Mariangela, and Gi.ımp
it.•ro Tintori. Lt!o11
Uııa caıııera dipit
elfran o. (,ı egli spettaw/i ,fd suo
2. tore. Milano. 1999.
Mil.mu, RutonJJ Ji
"rdv

tempo. Sergi k.ıt.,
ardo e /o sp
orgio. Kemp, Ma Mara ni, Pietro
la pittu rti n. Leon
ra dı Leonar C. eı. al. llgcni Besana. Milano, 1983.
o c lcpassioni-
iıı ıı ovazion i,
do da Vi 27 (20 Nisa aıio del/o sc leonardo e il Cena colo:
nci. Milan n 1 987). ıı/tore. Lettura Vinciana. Preceden ti,
o, Vin ci, 1 988. rif/essi di ım capolaı•or

li
Palazzo o. Sergi kat., Milano,
Rea le. Milan o Naralı. Antonıo. "Dub
ve Floransa, 2001
lconardo." in \'..\nnımnaz
bı. diffkolta e disgııidi
. ne ' Annun<ı.ız ıone

Lıı montılgthı u/
28
iottt.> di Leoncmio:
l\U '\Afü 1 Edi tör: Antonio Natali,
s. 36-59. Cınis
mttrt',
ello B.ıls.ım o, 2000.
. >"l'fro
1' - (_ ı\.farJni, (cd.J /commlo & cdrettı, Carlo. Lcoııardo: Stııdı per ıt Ceııacolo de/la Bıbli
Nrpı (lrt' <iifJ\olOnd, \'t:

\enr... ia. Hıı kJlalogdakı reteram/ar. Ingı"liz b.ıd�.l\IO


J rJpı/mıştır. ; oteca
calc ııcl Castcllo di l\'irıdsor. Bu katalogdakı referansl ar, l ng
ilız Starnazzi, Carlo. "Le
ona rdo da V
4 ( 1 998) , " 54
haskı�ına yapılmışt ır. folomeo" L'uıııverso
incı: Un car
tografo tra E

ıP fru romplffıl dilcnnıırdn


OUınn dcll.ı <·hıt•s.ı, Angt'I·a. ı ·> pit ton•
udide e
4- 56. Ven o,;, Alc<>an
Mte e scıe.ırn del Vu
Ömoı M.ırıu Pomiliıı. ,\Ji J.ıno. J 96 ı..,
dro. Leo11a

oııa rdo da n ı..., no


rdo da \'iııc"
Pcdretti, Carlo, ve Gigetıa Dallı Regoli. / dıseg�ı i dı Leo Tanaka, Hidemich ı. Le Mila no, 1996.
nardo da

P:ndo!f,' "'' < ll�İr> ıiı''Mcdıci. Hnlon}'J. 1951


\'inci c dclla sua cerchia ne/ Gabmetto Dı:.iegnı e Stampe Vinci: La sua
Gallerıa deglı Uffizi a Fircııze. Florence, 1 985. erı , federico
de/la Tokyo, 1983. arte e /a sua
p ·d retti c ,JrJo I conıırdtJ dıı (Jaoltımn , and Stefan
vira
o Zutfı. Leonardo
Z
\'inci t' ilpoeıa bologncse
delle acque; il
Codiu Leke.ster.
peso e rnoto da \'111<1: De/l,ı
Sergi k�H. . Yenice,
Vecce, Carlo, ed. Leo natura,
lano, 1992.
nardo da Vin
ni·Dubois. Y
en ice, 199 5.
Pedreıti, CarJo, ve Pietro C. Marani. Leonardo da ci: Scritti. Mi Palazzo Queri

Pt·drt'llİ, c ·arlo...(,Jj ulıimı Ji.o,:egni dı Leonardo." Bibltotlırqm·


Vinci, arch itet
to
ınilitare prima di Gradısca. Milano, 1 988.

ti Hımıımi.\1111' t't llt'lltıimma 20 ( 1958), s. 565·68.


Vecce, Carlo. Leoııardo.
Ro ma, 1 998. Zoll ner, Fran
k. La Battagl ia
di Angh
iarı di Leon ardo
Pedretti, Carlo, and Jane Roberts. !/ Codice Haınnıe rnitologia epol d<ı \'111n fra
itica. Lettura
Jt'o11ardo da \ 'ind medtto: Tre saggı. Flor. m .�a. l 968.
r di Leona Weil-Garris Brandt, \'inciana, 37 ( 1
rdo da Kath leen. Leo 1998. 8 Ni<;.ın 1 997). Floran
Pt·tfrctıı, Carlo. Vinci: Le acque, la terra, Vımiverso; nardo e lcı scul s.ı.
Vinciana, 38 ( 18 Nisan tura. Lettura
1 998). Floransa,
199
c f ımııırdo. Rolom·a,
9.
Zoll ar Fra nk.
2002.
Pt•dn:ıtı. rlo. J9;9. Piantanida, Sandro, ve Costant ino Baroni. Leonardo da \'inci,
Leonardo da Vinci: Venturi, Adolfo. "L'uso 1-152� 1519. Roma,
della mano �inı
Pt·drl'f tı, C -Jrlo. 1 e-muırdo ardıttfllo. J 97R. Go1den geçirılmiş
stra nella scri
da Vinci. LA rte 4
Edizione curala dalla Mostra di Leonard disegni di Leonardo ttura e nei
o da Vinci in Milano
. 2 0939), s.
ba�kı Novara, [ 1939). 1 65-73.
Milano, 1981
Vezzosi, Alessa ndro.
/ manoscritti e i disegni
// disegno del
( arlu. / t'ıınıırdo da l uıci: Studı di na tura
Reale Comrrrissione Vincia na. Vim iverso: Leo
scuola ne/le raccolte nardo e la sua
Codice Forster /... 5 voı.. Roma,
il
Pedrt•ıti, di Leonardo ita/iane. Giriş ve
Rfıılt• nd tıH cllo di \l'mdsor.
t
dalla Bibltoteca da Viııci: koordinasyon:
1 930-36 . Sergi kat., Tokyo, 1 987. Carlo Pedretti.
tloransJ, 1982.

Pedrt·tı i , C,arJo. t'I al. I t'Onı1rd


Ro-ci, Marco. Leona rdo. Milan Vezzosi, Alessa ndro.
, 1979. Rosci , Marco .
Toron ıo, }. D. Carrier
o: il Codice Hammcre la Leonardo. Lemı ardo: Arte,
Pcdrctfı.
Mappu di Milano, 1 982. Scien::a e Utopia.
lnıo/11 prt'srn/11/f da Car/o Sergi kat..
Arte e srienza a Bologn Art Gallery. Toro
primo Cinqueu to. Sergi
n
a in nto, 1 987.
l:mılııı t' Romagfltt ne/
k<ıt., Bolonya, Scaglia, Gusti na. Aile
l'alauo dd Podl'\ta. origini dcg/i studi lecııo
HorJm,J, J 985. /ogid di Leoııardo.
Lettura Vinciana, 20
(20 Nisan 1 980). Vinc
i, 1 98 1 .

ı'mn e della sua ccrcltia


Pedrt·flı, C�rlo, t•d.
nl'l/,ı Rılıliatnıı Realı• d;
Wsı·g111 eli/ ı·onardo da
/Orırw. Floransa. 1990.

:
Scarpati, Claudio. Leoıı
ardo scrittore. Mila
no, 200 1 .

Pedrtttı, C J rlo. 1.roıııırdo Seidl itı, W[oldemar)


fcmıa�ttt ht'. Hor,rn'.ı
du \7nfi: La von. " ! diseg n i d i
Bmtag/ia diAnglıiar Leo nardo d a Vinci a
i c• le arnı;
a, 1'192 Wind;or." L'Arte 14
( 1 9 1 1 ), "
269-89.

Ptdrr"Hi, CarJo.
fronardo" \ cm·zıu_ Solnıi, Edmoıı do,
Roma, 1994. et al. Leoııardo
ela Vinci: Coııfe
Milano, 1 9 J O. reııce fio reııtiııe.
I nıııurdu d,,
Pcdreıti, Carlo, e

fut. t
d.
1270 ııd/a Bıblı
\'ımı: l.ibro dipit
Urbıııuı.· ura . Codicc
Viıticaııa. Cril
b)· Carlo \'ecı.:c. 2 llal
ol<'ra Apostolic Speıı ccr, John

ı.:ilr, floran,a,
tran�cripliorı a . "i l progc tto
pcr il ca vallo eli
Sforza:' Artl' /01 bro1170 per Francesco
1 995 11b11 rda, no;. 38-39 (
1 973 ) , s. 2 3 - 35.

.)ta rnan i, Cır/


o. "Leon ardo
da Vinci : La rapp
cartograficJ c resentazionc
pittorica del pac
1 996), '
sagio ıosc ano."
Vuniverso 5 (Ekim
· 695 704.
DİZİ N

��'l13
giysi, 68, 76. Aynca bkz. ku maş kıvrımları'
l
dağı /.ın ışık, 78

kuşbakışı p<rSpektıi, 95, 240


7 1 , 1 82-84 ifade, 291
dağlar, 9 1 , l 62, 68- l gök cisimleri, 1 33

. dalga ların üzerindeki gölgeler, 76, l 00


�d\na"' JIC" �a.rnııı
ama, alaşı m, 250 ihanet, 310
ty k�lar, ı-3.74, 277, 280, 286
a ıçin gölge, 16, J 8, 75-84, 86-88
..,
y pmak

..
a. l.f.- J 5 ih i aç, 302

k
er olar.ık a)•n darphane, 250
a. 9S
biçimleri, 84

ren k ,,e ,ıyn


r�hb kuvvet. 187·88
küçük deniı canhları, 1 7 1
12..J
açı
a ı, ikiyüzlül ü , 310
değirmen, 230 deri n liği , 80, 84, 86-88
3 �nsan davranışlarının incelenmesi, 2 ı, 44
açı ,e perspektif. 92-9
9,
Jaştmlınası,
anın kar�ı
ınsan figü rleri. 4 l -73
. renk ve gölge, 97, 98
ressamla ayn demet

ı�ıgın açısı, 8 1 , 87. ı s. 1 ı s


küçlılen perspektif. 92
88 gölge li demet, 84 tabiatta gölge, 154, 156, 15S

,1dalet. JJ2 uzunluğu, 79-8 ı, 86-87 Leonardo'nun çağdaşlaı:), 7


insan vücudu, 9,
44, 1 38
mi
ışık demeti, 79, 8 1 , 83, 88, 1 62

aforizm.a:lar..lOl--� 13
azim, 3 1 0
anato k
k ola ra incel enmesi,
J 4o
deneyim, 299 görüş/görüş kuweti, 36, 100- l O l . 46-59
Ayrıca
61 Aynca bkz. vücudun kısımlan
ağaçlar. !54, 156. 158-1 bacak. 54, 58,
59, denge, 9 bkz. göz,
ağırlık. ISS-190 deniz, 30, 170-7 l , 176, 1 78, 190, 295
madeni paralar, 250
Maggiore G lü, 163, l 7 8
ö
boyun, 144

merkezi, 61
bağlar, 246 gövde, 57

mancınık. 265
hareketi, 60-6 1 , -3
ağırlık balmunıu. 250 derinlik , 82, 92, 240 göz,
kafatası, 140
s
ahıt,226 84

J40, 144. 291


basit gölge. 83, dışarıdaki ışık, 1 6, 1 8, 77 gecekuşlannın gözleri, 148 manzara, 154. 156
akciğer, 144 ka lar, 4 1

Akdeniz, l 78 43, 45, /J


disleksi, 7 gör� alanı, 99, LOO- l 03
şkaların ın görüşleri, �98-99
baı. 135. masumivet, 126
orantıları,

akıl. 302
ba doğa bilimlerı ve astronomi, 1 87 göz ve ışık, 77 matem.atik. 298
bebek 149
inşaat mühendbliği, ı 33
alaşım. 246. 250
belirli bır ışık, 7
8
doğrudan ışık, 78 göz ve perspektıf. 92-93, l O I
i
ist ridye, 1 7 1
melek, 68
merdiven, 62, 20::!. 277
doğrusal perspektif, 92 gözün eğitimi, 36

alet tasannu, 259


ala,2r
besin, 302 döküm, 246, 248, 2 50 gözün gördüğü gör üntüleri mermer. 250

Mervem. Çocıık tsa ve Azize .\nna, 9


kadın, 63, 138, 149
beslenme, 136 hatırlaması, ı 03
metal işleri, 246-250
aJev ışığ:ı. 16. 1 8 duman, 1 72

Am bois e l ...R
Kafkas Dağı, 184
beyin, �7. 140
bırleşık ışık, 78
dura mater, 1 35, 1 40 gözün gücü, J 03
kaldıraç, 260 Mısırlılar, 194
duvarlar, 2 2 1 , 232-33, 235 gözün yapısı, 14, 1 0 1 - 102
insan ve ha}rvan duyu la mun
anatomi, 15. l50
ağaçlar kal ıp, 246,48
bitkiler, 152 Ayrıca bkz. ruhun penceresi olarak göz, 12, 103
mızrak döğüşü. 221
Bkz. 1nsan vücudu. duyular,
k al ıp alçısı, 250
kan, 150
bodrum 222 Milano, 163
çizimJer, 138 . karşılaştırılması, 148 gözbebeği, 1 0 1 - 1 03, 148
botanik ve peyzaj, l 53-16
5 mimari, 43, 193, 265
I.eonardo'nun anatomi ile ilişkisi, 133 dünyanın yörüngesi, l 88 gözbebeği nin genişlemesi, 77, 102-103, 148
yeryüzünün kanı, 167-69
buluşlar, 253-287 modern izleyici. 7
bulutlar, 30, l62-64
antik sanat, 36 gözbebeğinin küçülmesi, 77, 102- 103, H8
kanatlar, 273-'4. 27', 280, 282, 285-86 ,,\-!ona Li.sa, 9
apsis, 2.B eğitim eksikliği, 7, 299 gurur, 3 1 1
karanlık, '5, 83, 97
14! hakim olına, 31 l
ardıç, 203 büyük yapı, 219
eklemler, 63 güneş, 76, 9 1 , 1 9 1
büyüklük ve perspektif, 93-94 kaslar, 4 1 , 56, 59, �3. 134, 136, 142, nefsine
arkebtiz, 273 güzellik, 289
el, 56 kaya katmanları, 232 nesnelerin sınırlan, 1 5, 96
aslan, 1-18
engel, 302 kemer, 196, 199, 201, 2 2 1 , 237 nokta, 92-93
skiz yapmak ıçın, 290, 292 gozden kaybolına noktası, ı O l
asma.kat. 221
erdem, 1 27, 3 1 0, 312 hareket, 60-61, 188-89 kenııkler, 138
e
ıs
aşılama, 160
Ermenistan, 182-83 haritalar, 1 33 kendi kendini eğitme, 7 nü,
Kızddeniz, l 78
aı. 22, 27-28, 93, !02 ve perspektif, 92, 94
at eski eri, 122-23
zl eskizlerin önemi, 2 1 Haset, 1 2 7, 3 12
cama benzeyen küre, IO I

heykelle resmin karşılaştrrılnıası, l 93,


eşit, 302 heykel, 240, 246-48, 250, 265 kilise, 2\4, 2 ) 7 oklar, 22
kınayeler, 306-313
aı heykeli, 246·48 Canavar, 128
i sanın karşılaştırılması, J 48
omurga, l 42,
at \'e n cesaret, 312 Etna Dağı, 1 67 okSlpitaJ kemik, 135
240 kol, 53, 55, 56, 144 1'44
omuz, 144
�teş, 174 Codex Leicester, ,, evrensel ışık, 78
atmosfer, I 54, 188
hız, 1 6 7 konuşma, 30-!
Codex Madrid, 7
alınosfer ,., perspektif, 14, 95-96 h ı z , 1 88-89 korkaklık, 3 1 2 oran, 9, 92
fe tus, 1 49
hile, 3 1 2 korku, 3 1 2 ayak, 59
bacak, 54, 58, 59
atmosferin maviliği, 95, 97, I 54, 1 56, çadır, 273 Fırat, 182-83
köprü, 229, 264
gö.-de (torso), 57
188 çalışmalar, 9, 290, 296, 302 lirıma, 30, 34
Kötü düşünce, 125
kol, 53, 55. 56
içindeki gorilntWer!e beraber ırmak, 28, 169, 173-76
atmosfer, 99-JOO
çamur, 133 fıskiye, 225

vucut, 43, 45, 73


ışık demeti, 79, 8 1 , 83, 88, 162 kötülük. 126

osferin maviliği, 95, Y7, 1 54, 156, 188


çan kulesi, 217
çan, 214
yüz. -17, 49-52
atm ışık, 9, 16, 1 8, 76-84, 86-88, 290 kubbe, 233
kulak, 1 2
gece kuşları, 100, 102, 148
otopsi, l ll, 136, 138, 150
avlu, 237
kumaş kınımları, 292, 294
çizgı, 92-93 açısı, 8 1 ,87,88
gel-git, 190
aı; 188, 1 9 ! atölyede ışık, 297
çocuklar, 63 gemiler, 30
•)'ak, 59, 146
doğada ışık, 1 54 kurşun, 250

ve heykel, 240
genişleyen gölge, 84
kuşatma araçları, 264
gerçek, 126, 3 1 2
ve renk, 97
otke. 3 1 2 Sforıc�c.ı, 20 l uçm•k, 273- 74
öğrenme, 290 sfımwto, 9 uçm• makine". 277. 280, 282, 285-86
ölçulü olma. _3 1 1 Sicilya. 167 umut, 3 1 3
öngörü, 252 'ilah, 238 Urbino Kale.,, 226
sinirler, 1 34 usta, 36, 37 290
paranoyJ. 7 sokaklar, 230
penare, 16. 297 Soıı Akşa111 Ycnıegı, 9, 106 109 ün, 9
Pera Köprü<ü, 229 sonsuıluk, 99, 1 9 1
per.pektif, 9, H 2 1 , 36, 91 -96 stüdyo. 297 Vitruvius, 43
doğrusal veya küçülen perspektif, 92 su. 164. 1 73- 76, 222, 225 vücut,

gölge \'e perspektif, 93 su bahçe<ı, 230 Aynca bkı. insan vücudu, ı�ık
kuşbakışı pc"pektif, 95, 240 su perisi, 68 geçırıneyen cisim,
w hcı·kl'I, 240 Suriye Defterdarına mektup, 182-84 vucudun dünya ile kar�ıla�tırılm•M.
perspektifin uç kuralı. 1 4 suyu tutma, 225 167-69
pia mater, 1 35, 1 40 sütun kaidesi, 202 vücut ve perspektif, 92-93
pinvon, 259, 262 sütun şeklindeki gölge, 84
piramidal yalan, 126, J 1 2
çizgi. 92, 1 0 1 şaır, 1 2 yalnızlık, 298
gölge, 84 şehır, 230 yandan görme, 87
pratik, 92. 299 şehvet düşkünlüğü. 3 1 1 yamıyan gölge, 83
pus, 96 yansıyan ışık, 78
taklit, 36 rapışkan, 250
renk, tarihi resimler, 2 1 , 226, 296 rapraklar, 1 <;4, 1 56, 1 58-62
renk ve ışık, 97-98 taş işçıliğı, 201 varasal.u, 280
renk ve pe"pektif, 92, 94-95 tatar yayı, 270 )'•şlılar, l:ı3
tabiatta renk, 1 54, 1 56 tekerlek. 260, 262, 263 yerçekimi, 1 88
ressam için ta\-siyeler, 1 1 . 1 4 - 1 6, 1 8, 2 1 , 22, tembellik, 309 yer)'ÜZÜ, 1 50, 167-69
27-28, 30, 34, 36, 44, 289-92, 296-99 temel yılanların padi�al11 (ha>ılisk), 1 03
ressam, 36, 298 gölge, 83, 86, R7 )'tldızlar, 1 9 1
rete mırable, 135, 140 ışık, 78, yollar, 230
Roma Darphanesı, 250 temel dokular, 1 36 )'ÜCelık, 3 1 2
Rönesans, 7, 9, I H teori, 92, 299 yü>.
ruh, 149, 3 1 3 ters yöne surtünmc, 262-63 grotesk, 1 3 1
bitkilere hayat veren, 167 tevazu, 31 l ıfadc, 291
ni�r, 30, 1 54, 156, 162 top, 264 65 yüz >CÇiıni, 289
toprak kayması. 34 yüzün orantısı, 47, 49-52
sabır, 309 Torm Dağları, 182-84
saray, 221 IOl, 22, 27, 30 ı.aman, 1 90, 3 1 3
savaş, 22, 27-28
Hvaş arabaları, 264
tuvaletler, 2 2 1 zemin, 2 2 1 , 23'7
türeyen ıerafet, �2-73
savaş araçları, 264 65, 270, 273 gölge, 8 1 , 83, 84, 86-87 zevk, 1 2�
saydam olmayan cısim, 76, 78, 82-84, 93, 96 hareket, 1 89
ael, 34. 1 7 1 , 1 73

You might also like