Professional Documents
Culture Documents
Burnunuz ne kocaman!..
CYRANO
DE
BERGERAC
Çeviren:
Prof. Sabri Esat SİY A V U ŞG ÎL
10. Basım
R em zi K itabevi
cyrano de Bergerac / Edmond Rostand
ISBN 975-14-0506-8
ren taraftarların, gerek Charıtecler şairinin edebî bir blöften başka bir
şey olmadığını iddia eden aleyhtarların aşırı propagandası, edebiyat
tarihinin durultucu seyri içinde artık kaybolmuş ve yerlerini zaman
ölçüsünün ve bir oluş halinde devam eden zevkin şaşmaz hakemliğine
bırakmıştır. Hakikaten zaman ve zevk, bugün Rostand hadisesi hak
kında katî hükmünü verecek kadar, yakın ve aldatıcı tesirlerden uzak
bulunuyor. İşte biz de, bu kısa önsözde, Rostand’ın hayatiyle birlikte
eserinin Fransız edebiyatındaki yerini ve değerini belirtmeye çalışaca
ğız.
*
**
eder. Çok okur, W alter Scott’a bayılır. Napoléon’a karşı sonsuz bir
hayranlık besler. Yegâne eğlencesi, dekorlarını kendi çizip boyadığı,
elbiselerini kendi hazırladığı kuklalarıdır. Odanın bir köşesine kurdu-
ğu bu kukla sahnesinde kendi uydurduğu piyesleri oynatır ve temsille
re, birkaç mahreminden başka, kimseyi kabul etmez. Yaz tatilinde
Luchon’a gidilir ve Edmond, mektepler açılıncaya kadar, akranı ile
birlikte, o güneşli Pyrénées memleketinde, tabiatla baş başa kalır.
Marsilya Lisesinde geçen şu hadise, Edmond Rostand’m edebî ha
yatının başlangıcı olmuştur: Bir gün Rostand, Catulle’den manzum
olarak tercüme ettiği bir parçayı hocasına göstermiş ve hoca, önce bu
nu usul ve nizama aykırı bularak surat asmak üzere iken, tercümesinin
güzelliğine o kadar hayran olmuş ki, sınıfta bütün talebeye okumuş.
Edmond, böylece mektebin şairi olmuş. Yine aynı yıl, 1884’te, Marsil
ya’da çıkan küçük Mireille mecmuasında Edmond’un ilk şiirleri intişâ
ra başlar.
Edmond, bakalorya imtihanının ikinci devresini hazırlamak üzere
Paris’e, Stanislas kolejine gönderilir. Marsilya’dan kalkıp gelen bu ço
cuğun garip şivesiyle istizaya başlayan arkadaşları, onun Fransızca, ta
rih ve felsefeden birinci çıktığını görünce, candan bir dostlukla kendi
sine bağlanırlar. Edmond’un ilk büyücek eserleri, Les Petites Mains - ki
intişar etmemiştir - adındaki piyesiyle bir hikâyesi, Mon La Bruyère,
bu devre aittir. Mektepte gayet çirkin, fakat o nispette hassas, meyus
ve hulyaperest bir mubassır, Edmond’da öyle kuvvetli bir hatıra bırak
mıştır ki, şair Les Musardises’deki Pif'Luisant’ı ve hatta Cyrano’yu ya
zarken, onun hayalini içinde yaşatmış olsa gerektir.
Lise tahsilini bitirip de edebiyatta karar kılmak isteyen Edmond’un
bu hevesine, şair babası mâni olur. Edebiyat bir meslek değildir, daha
sağlam bir baltaya sap olmak lazım. O halde uslu uslu Hukuk Fakülte
sine devam edilecek. Edmond, fakültede ciddî ve çalışkan bir talebe
dir. Yalnız dersler bitince, dostu Henri de Grosse’u bulur ve onunla,
hukuktan ziyade, edebiyattan bahseder.
O sıralarda (1888) Marsilya Akademisi, “İki Provence romancısı:
“Zola ve Honoré d’Urfé” mevzuunda mükâfatlı bir müsabaka açmıştır.
Müsabakayı kazanan genç Edmond, büsbütün edebiyata sarılıyor. T a
tillerde ailesiyle birlikte, Luchon’a gittiği zaman, en büyük eğlencesi,
artık tiyatro olmuştur. Kuklalar unutulur ve villanın bahçesinde kuru
lan derme çatma bir sahne üzerinde, dostu Henri de Grosse’la birlikte,
birçok piyesler oynar. Bunlardan birçoğu, küçük diyaloglar, kendi ka
leminden çıkmıştır. Onun bu tecrübelerini görenler, kendisinde yara
8 CYRANO DE BERGERAC
mar ettiyse bu, halkın ruhunda uyuyan, fakat bir türlü itiraf edileme
yen romantik iştiyakı, insanlığın güzele, iyiye ve doğruya olan ezelî
meclubiyeti oldu. Rostand’ın eserlerinde beşeriyetin payı olmadığını
ileri sürenler, “beşerî”yi yalnız kendi zaviyelerinden görenlerdir. Beşe
rilik, eseri lâyemut kılan bu hassa, insan gözüyle insanı görmek ve gös
termekten başka bir şey midir?
Albert Thibaudet der ki, “Tıpkı Les Burgraves’da, Le Chapeau de
Paille d’ltalie’de olduğu gibi Cyrano’da da beşerilik yokmuş, kabul. Fa
kat olmaması bu piyeslere vız gelir, işte bu kadar”. Doğru, fakat beşerî-
likten mahrum bir piyesi asırdan aşıra intikal ettiren şey nedir? Yine
beşerîliği. Yalnız bu beşerilik, edebî görenek ve geleneğin bizi alıştırdı
ğı cinsten değilse, hemen yokluğuna mı hükmedeceğiz? Albert Thiba-
udet’nin yukardaki hükmü, yalnız Cyrano içindir. Münekkit, Chantec-
ler’in sahnedeki muvaffakiyetsizliğini, piyesteki beşerî unsurun
kudretiyle izah eder. Elbette Cyrano’nun beşerîliği Moliere’in, hatta
Shakespeare’in ananesine uymaz. Rostand, kahramanlarını ortalama
hakikatin üstünde, fantezi hissini veren bir iklimde yaşatır ve her biri
ne şiirin ve idealizmin hareli elbisesini giydirir. Fakat sahnede Cyra -
rıo’yu seyrederken, onu, insan cinsinde bir tek benzeri olmayan acayip
bir mahluk zannedemezsiniz. Cyrano tüylü şapkasına ve harikulâde
tafrasına rağmen, size yakındır ve sizin içinizdedir. Dehrin hay ve hu
yu karşısında başınızı dimdik tutmak mı istiyorsunuz? Eğilmekten
kambur, sürünmekten kötürüm olmak hoşunuza gitmiyor mu? Hak
bildiğiniz şeye âşık, batıl dediğiniz şeye düşman mısınız? O halde Cyra-
no’yu seveceksiniz, çünkü onda kendinizi bulacaksınız. Belki onun gi
bi “İstemem, eksik olsun!” demeyeceksiniz, fakat onun bu meskenete
indirdiği tokatta, pespayeliğe karşı duyduğunuz gayzm zaferini ve bu
zaferin lezzetini duyacaksınız. Cyrano, size kendini feda etmenin ve bu
feragatte ölçü ve hudut tanımamanın esrarengiz sihrini hissettirecek
ve bir kelimeyle Cyrano, bizi alelâde bir insan olmanın dar beşeriye
tinden, daha yüksek, daha tam ve daha ideal bir insanlığa götürecek.
İşte Cyrano’nun beşerîliği: beşeri, şiirin kavs-i kuzahmdan geçirip üs
tün bir beşeriyete ulaştırmak. Ve işte bunun içindir ki, Rostand kahra
manlarını, ufkunda böyle bir ideal iştiyakının alev gibi parladığı yüz
yıllardan seçer ve onun eşref saati, beşeriyetin ancak iki buudunun
teşhir edildiği bir devirde, tiyatroya üçüncü buudu, yani ideal buudu-
nu getirmiş olmasıdır.
Züğürtlüğü ve devam ettiği sosyalist mitingleri yüzünden hırçınla
şan Charles-Louis Philippe’in “Rostand’ın çok güzel boyunbağları var-
CB 2
18 CYRANO DE BERGERAC
SA B R I E SA T SÎY A V U ŞG İL
22 CYRANO DE BERGERAC
C H R IS T IA N D E N E U V IL L E T T E K A P IC I
CYRA N O DE BERGERA C B İR B U R JU V A
C O M T E D E G U IC H E O Ğ LU
RAGUEN EAU B İR Y A N K E S İC İ
LE BRET B İR S E Y İR C İ
C A R B O N D E C A S T E L -JA L O U X B İR M U H A F IZ
C A D E T 'L E R (7 -8 k işi) F İF R E C İ B E R T R A N D O U
L IG N IÈ R E B İR K E Ş İŞ
DE VA LVERT İK İ Ç A L G IC I
B İR M A R K İ Ş A İR L E R (3 -4 k işi)
İK İN C İ M A R K İ P A S T A C IL A R (3 -4 k işi)
M O N TFLEU R Y ROXANE
BELLERO SE L İSE
JO D E L E T S A T IC I K IZ
C U IG Y M E R E M A R G U E R IT E D E JÉ S U S
B R IS A IL L E DADI
B İR Y A P IŞ K A N S Ö R C L A IR E
B İR S İL Â H Ş O R B İR A K T R İS
İK İN C İ S İL Â H Ş O R SU BRET
B İR İS P A N Y O L Z A B İT İ P A JL A R (3 -4 k işi)
B İR S Ü V A R İ N E F E R İ Ç İÇ E K Ç İ K IZ
(İlk dört perde 1640' ta, beşinci perde ise 1655'te geçer.)
BİRİNCİ PERDE
H O TE L DE B O U R G O G N E ’D A
B İR TE M SİL
Birinci Sahne
(Kapının arkasından bir bağırıp çağırma işitilir ve sonra bir süvari hızlı
ca içeriye dalar.)
SÜ V A R İ
B en bedava girerim!
KAPICI
Neden?
SÜ V A R İ
Hassa süvari bölüğünde neferim!
İKİNCİ SÜ V A R İ
Para mı dedin? A detim değil yavrum,
Çünkü bugüne bugün sarayda silahşörüm!
BİRİN Cİ SÜ V A R İ, İkincisine.
A ncak ikide başlar, kimseler yok, istersen
K ılıç tokuşturalım, ne dersin?
BİR U ŞA K , girerek.
Hey Flanquin!
D İĞ ER BİR U ŞA K , salondan.
Şampanya mı?
(İçer.)
B U R JU V A , oğluna.
Sokulma emi?
Batakhane burası.
Sarhoşlar!
Kumarbazlar!
O Ğ LU
Evet, geçen sefer de
C orn eille’den oynadılar!
İKİNCİ PAJ
Hem ucunda tertemiz
Zokası da var.
BİRİNCİ PAJ
G elin, peruka avlayalım
Yukardan!
BU RJU V A
C lorise, yazan Mösyö Balthazar Baro.
YANKESİCİ, avanesine.
Dürtün,
Sonra dantelasmı kesiverin.
BU RJU V A
Meselâ, M ontfleury...
30 CYRANO DE BERGERAC
BU R JU V A
Zodelet, la Beaupré, l’Epy, Bellerose!
U ŞA K , hayretle.
Markiler, yuttuk hapı!
Ö TEKİ U ŞA K
Merak etme kalmazlar burada uzun zaman.
(Sarılıp koklaşmalar.)
C U IG Y
N e avizeler yanmış, ne de mumlardan bir iz,
Biz, sadık müşteriler, böyle erken geliriz.
MARKİ
Susun, zaten bu akşam içim pek sıkılıyor.
BİRİNCİ PERDE 31
D İĞER B lR MARKİ
Üzülme Markiciğim, ışıklar yakılıyor.
İkinci Sahne
C U IG Y
Ligniere!
BRISAILLE, gülerek.
D aha olmamış!
Baron de N euvillette!
(Selâmlaşma. Halk yakılıp yerine çekilen ilk avizeyi alkışlar.)
C H R ISTIA N , eğilerek.
Müşerref oldum.
LIGNIERE, C uigy’ye.
Touraine’den henüz yeni
T eşrif ettiler.
C H R ISTIA N
Evet, doğrusu yirmi gündür
Paris’te pek sıkıldım. Yarın, A llaha şükür,
Muhafız kıtasına giriyorum, C adet’ler
Bölüğüne.
S A T IC I KIZ
Süt, portakal!
(Kemanlar akort edilir.)
C H R ISTIA N
Hakkınız
Var.
BİRİN C İ MARKİ
Zürefa hep hurda!
(Localarına giren gayet süslü kadınların birer birer adını söylerler, selâm
verirler; kadınlar da tebessümle mukabele eder.)
İKİNCİ MARKİ
A h, meselâ bakınız!
Madame de Guem ene.
C U IG Y
V e Madam de Bois-Dauphin
BİRİN Cİ MARKİ
Seviştiğimiz günler!
BİRİNCİ PERDE 33
BRISAILLE
De Chavigny!
I.IGNIERE
Bakınız, Mösyö de C orneille bile
Rouen’dan kalkıp gelmiş buraya.
GENÇ, babasına.
Baba, söyle
Akadem i’den kimse var mı?
BU RJU V A
Birçoğu burda.
İnsan edebiyatta bir lâyemut olur da,
Nasıl gelmez böyle bir edebî ziyafete?
BİRİNCİ M ARKİ
Bakınız Barthenoîde, Cassandance, Felixerie,
Bizim Presiyözler hepsi koşmuş davete.
U rim ed onte. ..
BİRİNCİ M ARKİ
Evet, bilirim, M arki!
( !H RISTIA N , yalvararak.
Kalın ne olur, benden esirgemeyin bunu;
G elin ce söylersiniz bana kim olduğunu.
(Yayını kaldım.)
(33
34 CYRANO DE BERGERAC
S A T IC I KIZ
Limonata, pasta var!
(Kemanlar çalmaya başlar.)
LIGNIÈRE
İmkânı yok, kalamam! insan burda boğulur.
Hem D ’Assoucy bekliyor meyhanede.
SA T IC I KIZ
Sü t var!
LIGNIÈRE
Bu ötekinden beter!
SA T IC I KIZ
Likör?
LIGNIÈRE
Ha! Dur bakayım!
(Christian’a.)
Darılırsınız diye,
Korkumdan kalıyorum daha birkaç saniye.
BİRİNCİ PERDE 35
(Kıza.)
BİR SES, kapıdan kısa boylu, tıknaz, güler yüzlü bir adam girince.
Hey Ragueneau!
LIGNIERE, Christian’a.
T a kendisi,
Meşhur kebapçı Ragueneau. Herkesin efendisi,
Şair ve aktörlerin bütün aceze soyu
Sayesinde geçinir.
RA G U EN EA U , mahcup.
A m an Ligniere, kerem et!
LIGNIERE
Ü stattır, ama biraz mahcuptur velinim et!
RA G U EN EA U
Eh, bazen arkadaşlar bizde yer.
LIGNIERE
Veresiye!
Kendisi de şairdir.
RA G U EN EA U
Evet, şairiz diye
Adımız çıkmış.
LIGNIERE
Doğru. Ç ılgınca sever şiiri.
RA G U EN EA U
Evet, küçücük bir ode iç in ...
36 CYRANO DE BERGERAC
LIGNIÈRE
H em en bir iri
Elmalı pasta verir.
R A G U EN EA U
Mübalağa!
LIGNIÈRE
N e demek?
G eçen gün bir kıtaya ne verdiniz?
R A G U EN EA U
Bir çörek,
Küçük bir çörek.
LIGNIÈRE, pür-ciddiyet.
A m a sütlüydü. Tiyatroyu
Sever misiniz?
R A G U EN EA U
C anım gibi!
LIGNIÈRE
Yalnız bir huyu
Vardır: B ilete para yerine pasta verir.
Aramızda meselâ, bugünkü masraf nedir?
K aç pastaya patladı?
R A G U EN EA U
Yirm i kremalıya!
(Etrafına bakınır.)
LIGNIÈRE
O lur ya!
N esi acayip!
R A G U EN EA U
Çünkü M ontfleury oynuyor!
LIGNIÈRE
Evet, o fıçı herif! H akikaten bu pek zor
BİRİNCİ PERDE 37
RAGUENEAU
Berbat, azizim berbat!
Cyrano kızdı. Demek bilmiyorsunuz bunu,
Bir ay müddetle ona yasak etti oyunu.
RAGUEN EAU
Pekisi var mı? H erif çıkacak şimdi.
Sahneye.
C U IG Y, yaklaşarak.
Sonra?
BİRİN Cİ MARKİ
Bu Cyrano da kimdir?
C U IG Y
K ılıçta usta
Bir adam!
BİRİN C İ MARKİ
A sil midir?
C U IG Y
O ld ukça. .. Bu hususta
(Salonda birini arar gibi dolaşan bir asilzadeyi göstererek.)
Hey Le Bret!
(Le Bret yaklaşır.)
LE B R E T
Evet, o, ama merak içindeyim.
C U IG Y
Herkese
Pek benzemez değil mi?
LE BR E T, candan.
Doğrudur, ama kimse
Bilmez kadrini; eşi yeryüzünde bulunmaz.
RA G U EN EA U
Şair!
C U IG Y
Silahşor!
BRISAILLE
Fizik bilir!
LE BRET
Musikişinas!
LIGNIÈRE
Hele o kıyafeti!
RA G U EN EA U
Doğru, o kılık hele,
Mösyö Philippe de Cham paigne gibi bir ressam bile
Aciz kalır resmini yapmaktan. O ne tuhaf,
Zarif, harikulade, atak, fakat kalbi saf
Bir insandır. R ahm etli Jacques C allo t sağ olsaydı
A ncak o, böyleleri resmetmekte ustaydı.
Uzun tüylü bir şapka, beş kırmalı bir yelek,
Bir de manto, öyle ki, kılıçla kalkan etek
Tıpkı horoz kuyruğu gibi azametlidir.
Gaskonya, bilirsiniz, bayii bereketlidir.
Mağrur ve tafrafuruş insan yetiştirmede;
Fakat bizimki geçer hepsini bir hamlede.
Sonra burnu! Yarabbi! O ne muazzam burun!
İnsan görünce onu mutlaka der ki: “Durun,
BİRİNCİ PERDE 39
RAGUEN EAU
Ya öyle mi? Nesine
Bahse girişirsiniz? Tavuk çevirmesine,
Meselâ?
M ARKİ, gülerek.
Öyle olsun.
(Salondan takdirkâr sedalar yükselir. Roxane locasında görünür. Ken
disi önde, dadısı ise geride oturur. Satıcı kıza para vermekte olan Chris
tian onları görmez.)
İKİNCİ M ARKİ, heyecan içinde.
A llahım , bu ne dilber!
BİRİN Cİ MARKİ
Bir şeftali, bir çilek gülümsüyor beraber!
İKİNCİ M ARKİ
Sanki taze bir hava esiyor eteğinden;
İnsan nezle olacak, nerdeyse yüreğinden.
LIGNIÈRE
Ya, o muydu?
C H R ISTIA N
Söyle, kalbim duracak,
Kimdir?
40 CYRANO DE BERGERAC
C H R ISTIA N
Heyhat!
LIGNIERE
H iç kimsesi yok, hayatta yapayalnız.
Az önce adı geçen C yrano’nun kuzini.
(Bu esnada gayet zarif giyinmiş, omuzundan beline doğru mavi bir kor
don sarkan bir asilzâde, locaya girer ve ayakta Romne’la bir an görü
şür.)
C H R ISTIA N
Hayır, ben gidiyorum.
LIGNIERE
Nereye böyle gidiş?
C H R ISTIA N
De V alvert’in evine!
LIGNIERE
Am an, yapmayın sakın:
H erif pek azılıdır.
BİRİNCİ PERDE 41
(Göz ucuyle Roxane’i işaret ederek.)
C H R ISTIA N
H akkın var!
LIGNIÈRE
A sıl bana yol göründü, gitmeli.
M eyhanelerde bekler beni bir sürü deli.
RA G U EN EA U , mütereddit.
Bilm em yok mu haberi?
LE BRET
İnşallah görmemiştir bu akşam afişleri!
Ü ç ü n c ü Sahne
De G uiche ve maiyeti!
BİR D İĞERİ
Adam! G askonun biri!
42 CYRANO DE BERGERAC
BİRİN C İ MARKİ
G askon ama, kurnazlık herifin aklı, fikri.
Gidip selâmlamak!
İKİNCİ MARKİ
Kurdeleniz ne güzel!
A caba manası ne? Şensin cihana bedel,
Sevgilim, öp beni mi?
DE G U ICH E
Hayır, solgun İspanya
Rengi!
BİRİN C İ MARKİ
Doğru, yakında görecek bütün dünya,
Sayenizde onların sararıp solduğunu
Flandres toprağında!
DE G U ICH E
İyi buldunuz bunu!
Sahneye çıkıyorum, siz de gelin benim le.
G el, Valvert!
Bu ne!
YANKESİCİ
Am an, efendim!
YANKESİCİ
Lignière’i bu akşam vuracaklar!
YANKESİCİ
Bir kodaman duymuş hicviyesini;
Şim di yolda yüz kişi bekliyor kendisini.
H atta ben de dahilim!
C H R ISTIA N
Peki, kim bu kodaman?
YANKESİCİ
Bak, onu söyleyemem!
C H R ISTIA N
T am yüz kişi ha? Am an,
Nerde pusu kurdular?
YANKESİCİ
T am yolunun üstünde
Nesle kapısında. .. A m a siz onu bir görün d e ...
YANKESİCİ
M eyhanelere bakın.
Çıkmışsa, her birine bir tezkere bırakın.
44 CYRANO DE BERGERAC
C H R ISTIA N
Doğru, hem en gitmeli! Bir adama yüz adam!
Vay alçaklar! Ligniere’i kurtarmalı bu akşam.
(Roxane’a aşkla ve De Valvert’e gazapla baktıktan sonra, koşa koşa çı
kar. De Guiche, Vicomte ve diğer asilzadeler, sahnedeki sıralara otur
mak üzere perdeden içeriye dalarlar. Parter tamamen dolmuştur, galeri
de ve localarda bir tek boş yer kalmamıştır. Seyirciler “Başlayın! Başla
yın!" diye bağım.)
BİR BU R JU V A , galerideki bir pajın oltasıyle perukası havalanınca.
Eyvah, perukam gitti.
SESLER
Kafa dazlakmış meğer!
Yaşayın be çocuklar!
LE BRET, hayretle.
Ansızın neden böyle sustular.
YAPIŞKAN
Kardinal hazretleri!
(Başlar üzerinden elden ele bir iskemle geçer; Marki iskemleyi alır ve lo
calara birkaç buse gönderdikten sonra, perdenin arkasına çekilir.)
BİR SEYİRCİ
Susalım!
(Üç kere vurulur ve perde açılır. Sahne: İki yandaki sıralara markiler,
küstah bir eda ile yan gelip oturmuşlardır. Dipteki dekor, bir kır manza
rası. Dön küçük billur avize sahneyi aydınlatır. H afif keman sesleri.)
RA G U EN EA U , yavaşça.
Hem de bakın ne çalım!
LE BRET
C yrano ortada yok!
RA G U EN EA U
Bahsi kaybettim gitti.
LE BRET
Doğrusu gelm emekle bence isabet etti!
M UHTELİF SESLER
Bu kim?
46 CYRANO DE BERGERAC
Ne var?
Ne olmuş?
SES
Abuk sabuk
Söylenm e, başsoytarı. Defol sahneden, çabuk!
(Bütün seyircilerde hoşnutsuzluk.)
M ONTFLEURY
F a k a t...
SES
A klına kafa tutmak gelmesin sakın!
SES
Defol!
(Halkta hoşnutsuzluk.)
M ONTFLEURY
Mesut ona derler ki,
Saraylardan uzakta...
BİRİNCİ PERDE 47
M ON TFLEURY, markilere.
M arkiler, imdadıma yetişin!
CYRA N O
Oynarsan bilmiş ol ki bir çuval dayak yedin!
M ARKİ
Kâfi!
C YRA N O
Uslu otursun muhterem Markilerim,
Yoksa sopamı bütün kurdeleyle süslerim!
C YRA N O
Defolsun Montfleury!
Yoksa huzurunuzda bir kem ikle bir deri
Kalacak bu zavallı!
HALKTAN BİRİ
Peki, ama, ne d iye...
PARTERDEKİ SEYİRCİLER
Başlayın, Montfleury!
Haydi be Montfleury!
C YRA N O , Montfleury’ye.
Defol sahneden!
(Yeniden gerileme.)
C YRA N O
Bu şarkıyı bir daha duyarsam hepinizi
Islatırım!
BİR B U R JU V A
Hey kuzum, ne zannettiniz bizi?
C YRA N O
Mösyö, uzatır m ısın yüzünü şamarıma?
BlRlNCt PERDE 49
BİR ASİLZADE
Rezalet!
BİR BU R JU V A
Dokunuyor arıma!
BİR PAJ
A sıl şimdi başladı eğlence!
(Seyirciler yine gürültüye başlar.)
C YRA N O
Size susun
Diyorum!
(Türlü hayvan taklitleri: A i ai, me me, hav hav, miyav miyav, kukuri-
ku!)
CYRA N O
Susun, yoksa isteyenler buyursun!
Haydi vakit geçmeden yazdırın isminizi.
Haydi genç kahramanlar, haydi göreyim sizi.
Numara veriyorum, sırayla girilecek.
Herkesin hakkı mahfuz. A rtık anlaştık demek!
Kim inle başlıyoruz, efendim? Sizinle mi?
Hayır ha! Sizinle mi? Siz de hayır, öyle mi?
Em in olun daveti ilk kabul eden şahsa,
Muhteşem bir cenaze alayı var bilhassa.
Parmağını kaldırsın bu şerefin talibi!
(Sessizlik.)
K ılıcım ı çırçıplak görmek ayıpmış gibi
Herkeste bir utanma! Peki, demek yok kimse!
CB4
50 CYRANO DE BERGERAC
A m eliyat lâzımsa,
M ON TFLEURY
B e n !...
C YRA N O , el çırparak.
, Bir!
B İR M ARKİ, Montfleury’ye.
Size ne dedimdi?
Aldırmayın!
SESLER
Kalacak!
Kalmayacak!
M ON TFLEURY
A caba
G itsem mi?
C YRA N O , el çırpar.
İki!
M ON TFLEURY
G itsem iyi olacak!
C YRA N O
C aba
Filan yok, üç!
(Montfleury birdenbire kaybolur. Seyircilerden ıslıklar, kahkahalar, yu
halar.)
BİRİNCİ PERDE 51
BİR SES
G elsene, korkak!
(Yuhalar.)
BİR B U R JU V A
Kumpanyadan h iç kimse yok mu?
(Bellerose ilerleyerek selâm verir.)
SESLER, localardan.
Ç ığlığı kesin!
işte Bellerose!
SEYİRCİLER, parterden.
Hayır!
G itsin o!
Jod elet gelmeli!
HALK, memnun.
Bravo!
Yaşa! V arol!
JOD ELET
Eyvallah! İşte o göbeğine
Pek hayran olduğunuz şişko oyuncu y in e...
SESLER
Bırakın şunu, canım !
H erif korkağın biri!
JOD ELET
Birdenbire sıkıştı!
52 CYRANO DE BERGERAC
BİR SES
Söyleyin gelsin geri!
BAZILARI
G elsin!
BAZILARI
Gelm esin!
B İR GEN Ç, Cyrano’ya.
Fakat bu nefrete sebep ne?
PRESİYÖZLER, localardan.
O h maşer!
N için!
A h, neden
Bizim sevgili Baro!
BELLEROSE
Nasıl ödeyeceğiz bilet paralarını?
BİRİNCİ PERDE 53
A l şunu da sus!
(Halkta memnuniyet.)
JO D ELET
O h ! Hep böyle bir kese atın,
H er akşam teşrif edip tiyatroyu kapatın!
(Halk yuhalar.)
BELLEROSE
Paydos!
JO D ELET
Tamamdır. Düşün bakalım sokaklara!
LE BRET, Cyrano’ya.
C in n et!
C YRA N O
Hayır!
YAPIŞKAN
Yok mu?
CYRA N O
Yok, nerde!
54 CYRANO DE BERGERAC
YAPIŞKAN
Ö rneğin sizi seven büyük bir asilzâde?
C YRA N O , usanmış.
Yok dedik ya! Hayır yok. Kaç defa tekrarlayım
Hâmim, arkam filan yok,
(Kılıcını göstererek.)
YAPIŞKAN
Demek şehirden çıkıp gideceksiniz!
C YRA N O
Belki!
YAPIŞKAN
Duc de Candale’in kolu o kadar uzundur k i ...
C YRA N O
Benim ki de uzanır,
(Kılıcını göstererek.)
YAPIŞKAN
Sizce kabil midir k i. ..
C YRA N O
Evet, kabildir bence.
YAPIŞKAN
A m a ...
C YRA N O
Ç ek arabanı, haydi!
YAPIŞKAN
F ak at...
C YRA N O
Dur hele.
Sen .neden gözlerini burnuma diktin böyle?
BİRİNCİ PERDE 55
YA PIŞKAN , afallayarak.
Ben mi?
YA PIŞKAN , gerileyerek.
Hâşa efendimiz!
C YRA N O
Burnumu bir sallanır hortum mu zannettiniz?
YA PIŞKAN , gerileyerek.
H âşa...
C YRA N O
Burun değil de bir çaylak gagası mı?
YAPIŞKAN
A h . . . kerem e d in ...
C YRA N O
Yoksa ucu fazla yassı mı?
YAPIŞKAN
M erham et!
C YRA N O
Sinekler mi oynuyor üzerinde?
T u h af olan neresi?
YAPIŞKAN
A m a n ...
C YRA N O
Yoksa yerinde
Değil mi?
YAPIŞKAN
Em in olun, bakmadım bile ona.
C YRA N O
O halde ne maksatla bakmadınız?
56 CYRANO DE BERGERAC
YAPIŞKAN
V ah bana!
C YRA N O
Size iğrenç mi geldi?
YAPIŞKAN
E y v ah !..
CYRA N O
Yoksa biçim i
Edebe aykırı mı ?
YAPIŞKAN
Hâşa!
CYRA N O
Sorarım, kimi
Aldatırsınız böyle? A h . .. bozuluyorsunuz!
O nu haddinden fazla büyük buluyorsunuz!
YAPIŞKAN
Bilakis, minim ini, m inicik, ufacıcık!
C YRA N O
N e! N eler diyorsunuz? H erif mutlaka kaçık
Benim burnum mu küçük?
‘ YAPIŞKAN
A llahım !
C YRA N O
Muazzamdır,
Öyle eksik değildir, ihtişamıyle tamdır.
Yassı burunlu aptal, küt burunlu budala!
B en iftihar ederim böyle bir fazlalıkla.
Çünkü büyücek burun sevimli, iyi nazik,
M eselâ benim gibi, gönlü açık, başı dik
Bir insanda bulunur, yoksa sizlerde değil.
BlRlNCl PERDE 57
N e bulur ki bu yüzde?
Bu yokuşu olmayan, bu eğri büğrü düzde,
Hangi arıza karşı gelir bu meramına,
İnat, gurur, haysiyet, hatta burun namına?
YAPIŞKAN , kaçarak.
A h !., imdat! Muhafızlar!
C YRA N O
Halka zulüm mü? Hâşa!
Yalnız bir tavsiyem var muhterem ahaliye:
M eselâ içinizden “asilzâdeyim!” diye,
Biri böbürlenerek burnuma söz atarsa,
O zaman iş değişir. Kibarlar için yasa
Çizme değil kılıçtır.
V IC O M TE DE V A LV ER T, omuz silkerek.
Bah, farfaranın biri!
DE G U IC H E
Evlerir, kabak tadı!
Haddini bildirecek kimse yok mu?
DE V A L V ER T
N e demek!
Durun şimdi.
DEVA LVERT
D aha?..
C YRA N O
Bu kadarı az
D elikanlı! Halbuki neler, neler
Söylenecek! A sıl iş edada. M eselâ bak,
Hoyratça: “Burnum, böyle olsaydı, mösyö, mutlak
D ibinden kestirirdim !” Dostça: “Yana yatmaz mı?
Senden önce davranıp kadehine batmaz mı?”
Tarifle: “Burun değil bir kere, coğrafyada
Böylesine dağ denir, dağ değil, yarımada!”
Mütecessis: “A caba neye yarar bu alet?
Makas kutusu mudur, divit midir, izah e t!”
Zarifâne: “Kuşları sevdiğiniz besbelli!
Yorulmasınlar diye yavrucaklar, tem elli
Bir tünek kurmuşsunuz!” Pür neş’e: “Birader, şu
Koskocaman burunla tütün içince, komşu
Yangın var! demiyor mu?” Müdebbir: “A m an yavrum
Bu ağırlıkla yere düşmenden korkuyorum!”
Müşfik: “Yaptırın ona küçücük bir şemsiye,
Yazın fazla güneşten rengi solmasın diye!”
Âlim ane: “Görmüşüm A ristophane’da belki
Hippocampelephantocamelos adındaki
Hayvanın burnu gayet büyükmüş! S e n ne dersin?”
Nobran: “Zaten bilirim, sen misafir seversin;
Bu şapka asmak için ne mükemmel bir ica t!”
Şairane: “Ey burun, bütün cihana inat,
Seni baştan aşağı nezle etmeye kaadir
T e k rüzgâr bulunamaz, karayel müstesnadır!”
Hazin: “B ir de kanarsa, Kızıldeniz! N e b elâ !”
Hayran: “Lavantacıya ne mükemmel tabelâ!”
Lirik: “Bu T anrıların bindiği bir gemidir!”
BİRİNCİ PERDE 59
C YRA N O
Evet ama, çok şükür, maneviyatım zarif!
Hayır, bir züppe gibi takıp takıştıramam,
Elbisem gösterişsiz olunca süsüm tamam
Olur. Bilhassa ihm al etmediğim şey budur:
Yıkanmamış hakaret, paçavra olmuş gurur,
60 CYRANO DE BERGERAC
V İC O M TE
Fakat mösyö, b e n ...
C YRA N O
Yoksa eldivenim ne çıkar!
Bir tanecik kalmıştı babamızdan yadigâr,
Yanımda bulunsaydı yine kullanacaktım;
N e çare, birisinin suratında bıraktım!
V İC O M TE
H ım bıl, bayağ, serseri, çulpa, küstah, avanak!
(Halkta gülüşmeler.)
VIC O M TE
Yine ne var ki?
CYRA N O
N e olacak! K ılıcım karıncalandı!
CYRA N O
A lâ !.. Bir ders vereyim bari efendimize.
V IC O M TE, istihkarla.
Ş a ir !...
CYRA N O
Evet şairim, hem o kadar ki, size,
K ılıç tokuştururken, bir balad sunacağım
İrticalen.
V IC O M TE
Balad mı?
CYRA N O
Ö n ce dokunacağım
Balad m eselesine...
V IC O M TE
A lık!
CYRA N O
Orasını pek bilmem, yalnız şu var muhakkak:
Düellomuz baladla birlikte başlayacak,
S o n mısraa gelince bitecek bam telinde.
V IC O M TE
Bu da ne oluyor?
C YRA N O
H iç! Baladin sernamesi!
BİR SÜ V A R İ
Şahane!
LE B R E T
Güzel!
RA G U EN EA U
Enfes! Enfes!
BİR M ARKİ
Harikulâde!
LE BRET
Yazık! Beyhude!
C YRA N O , Cuigy’ye.
Kimdir bu zat?
C U IG Y
D ’A rtagnan!
C YRA N O
Şu kalabalık çıksın d a ...
(Bellerose’a.)
BELLEROSE, hürmetkârane.
Hay hay!
(Dışardan bağnşmalar.)
BELLEROSE, hatibane.
İkbale güvenme hiç!
(Sesinin tonunu değiştirerek kapıcıya ve şamdancıya.)
KA PICI, Cyrano’ya.
Siz gitmiyor musunuz yemeğe?
BİRİNCİ PERDE 65
C YRA N O
Hayır!
(Kapıa gider.)
LE BRET, Cyrano’ya.
Neden?
CYRA N O , mağrurane.
Ç ü n k ü ...
CYRA N O
Bir günde babamızdan geleni
Erittik!
LE BRET
Şim di bir ay ne yapacaksın
CYRA N O
Beni
Düşünme! Adam sen de!
LE BRET
Bir kese! İtiraf et
Budalalık bu!
CYRA N O
A m a ne güzel bir hareket!
CB 5
66 CYRANO DE BERGERAC
(Büfeye yanaşır.)
Daha ne!
Bir de şunun yarısı!
(Bir çöreğin yansını kopanr ve gerisini iade eder.)
LE BRET
Budalalık dedim ya!
SA T IC I KIZ, istirhamla.
Bir şey daha, efendim!
CYRA N O
Hakkın var, bir şey daha
Elini!
SA T IC I KIZ
Mersi, Mösyö!
(Reveransla.)
A llaha ısmarladık!
(Çıkar.)
BİRİNCİ PERDE
Beş i nc i Sahne
(Su bardağını.)
İçki!
(Yerken Le Bret'ye.)
Ne diyecektin, sahi!
LE BRET
Bilm em ki ne diyeyim? Şaştım kaldım vallahi!
Şu yalancı pehlivan makulesini bırak.
Sen i azdırıyorlar. Etrafındakiler, bak,
Kulak ver, neler diyor; yaptığın iş ne iştir.
Bilhassa bu akşamki h a lin ...
LE BRET
H ele Kardinal m utlak...
CYRA N O , pür-neşe.
Gördün mü Kardinali!
LE BRET
Bugünkü hadiseyi...
CYRA N O
T u h af bulmuş olm alı!
68 CYRANO DE BERGERAC
LE BRET
A m a K ardinal...
C YRA N O
O da tiyatro müellifi!
M eslektaş sıfatıyle sorma ondaki keyfi!
LE BRET
Düşman kazanıyorsun böyle durup dururken.
CYRA N O
Bu akşamki hasılat ne kadardır tahminen?
LE BRET
Kadınları saymazsak kırk sekiz!
CYRA N O
Bu nasıl iş?
LE BRET
Montfleury, Burjuva, Baro, V icom te’la De G uiche
V e bütün A kad em i...
CYRA N O
Mükemmel! Fevkalâde!
LE BRET
Fevkalâde ne demek! D elilik bu her halde!
Söyle, neye varacak bütün bunların sonu?
Hedefin ne?
CYRA N O
Azizim, bak anlatayım onu;
Önümde birçok yollar vardı, hepsi bir türlü,
Hepsi karmakarışık. Abdi âcizin gönlü
Bir tanesini seçti.
LE BRET
Neymiş acaba o yol!
CYRA N O
Diğer bütün yolların en basiti, em in ol!
BİRİNCİ PERDE 69
Seviyorum, azizim!
LE BRET
Pek güzel, ama kimi?
H iç bahsetm em iştin d e ...
CYRA N O
Düşün, kim olabilir?
Kim i sevebilirim? Düşün acaba kimdir?
E lbette bilirsin ki en çirkin kadın bile,
Her yere benden önce koşup yetişen böyle
Bir burunu beğenmez. Kim acaba o halde?
70 CYRANO DE BERGERAC
(Fütur içinde.)
LE BRET
Kim?
CYRA N O
A fet olduğunu h iç bilmeyen bir afet
Özentisi, cilâlı olmayan bir letafet!
Saç değil, gönüllerin tuzağıdır, o kâkül;
içinde aşkın pusu kurduğu beyaz bir gül.
Tebessümünü gören ermiştir Tanrısına.
En basit hareketi bile naz ve istiğna.
Venüs’ün sandalına binm esi, D iane’ın da
Ç içekli ormanlarda dolaşması yanında,
O nun tahtıravanla Paris’te gezinmesi
Sadece mucizedir.
LE BRET
Neydi sanki herkesi
M eraktan çıldırtacak? Halbuki iş aşikâr!
CYRA N O
Aşikâr değil, şeffaf!
LE BRET
Bundan da kolay ne var?
Kuzinin M agdeleine bu! E m inim ...
CYRA N O
Evet, Roxane!
LE BRET
O halde hem en gidip kendisine an latsan !.
Doğrusu yapılacak şey işte budur asıl.
Zaten hayli gözüne girdin bu akşam.
BİRİNCİ PERDE 71
CYRA N O
Nasıl?
Yüzüme iyi bak da sonra söyle fikrini!
Bu çıkıntı insanda bir ümit, bir tem enni
İmkânı bırakır mı? Kendimi aldatamam,
Biliyorum, ah, yalnız girerim bazı akşam,
Zamanın ıtır gibi dolduğu bir bahçeye,
V e zavallı burnumla, içim e dolsun diye,
Koklarım uzun uzun bütün mevsimi, sonra
Dalarım parça parça süzülen ışıklara;
Kol kola gidenleri hasretle seyrederim;
“A h benim de kolumda biri olsaydı!. . derim.
Coşarım ve kendimi unuturum. O zaman,
İşte tam o dakika, gözüm ilişir bir an,
B ahçenin duvarına düşen profilime!
LE BRET, heyecanla.
Dostum!
CYRA N O
Ya dostum, böyle! Sak ın teselli etme!
Kendi çirkinliğim den azap duyduğum günler
Çoktur. H atta yalnızca, b azen ... Söyletm e, yeter!
CYRA N O
A sla . .. Zaten ne çirkin olur
Şu upuzun burundan yere düşmesi billur
G ib i bir gözyaşının!.. Yaşadığım müddetçe,
Ağlayayım istemem. Düşün, ah ne işkence!
gözyaşının İlâhî güzelliğini düşün,
Sonra çirkinliğini bu kaba görünüşün!
Göz yaşlarından daha mukaddes ne var sanki!
Asla, benim yüzümden gülünç olsun bir teki
İstemem, gözyaşının, gülmek can verişidir,
İstemem!
72 CYRANO DE BERGERAC
LE BRET
Kederlenme, sevgi, bir baht işidir.
Sende ruh asaleti var güzellik yerine.
A caba, bir an olsun, baktın mı gözlerine
D em in sana ziyafet çeken kızın?
C YRA N O
Sah i mi?
LE BRET
H atta R oxane’da bile, dinle bu dediğimi,
Betbeniz kalmamıştı sen düello ederken...
CYRA N O
Demek benzi solmuştu, öyle mi?
LE BRET
B ence hem en
Gidip söylemelisin.
C YRA N O
Ya burnuma gülerse!
O zaman mahvolurum.
LE BRET
Bu da fazla vesvese!
A l t ı n c ı Sahne
C YRA N O , şaşırmış.
N e !.. K im i...
G örm ek istiyor?
DADI, reveransla.
Sizi. Söyleyecekleri var.
C YRA N O
Söyleyecekleri mi?
DADI
Evet.
CYRA N O , sendeleyerek.
A llahım kurtar
B en i bu şaşkınlıktan!
DADI
Yarın şafak atmadan,
S a in t'R o c h kilisesine g id ilecek ...
DADI
Sonra, nerde mümkündür sizi görmek?
CYRA N O , afallamış.
Nerde mi? Ş e y . .. Yarabbi! Ş e y ...
DADI
Çabuk söyleyin!
CYRA N O
Pek
Zihnim altüst oldu d a ...
74 CYRANO DE BERGERAC
DADI
Nerde?
C YRA N O
Şeyd e... Ragueneau’d a ...
Bizim meşhur pastacı Ragueneau’d a ...
DADI
Peki o da
Kim?
CYRA N O
Kim mi? Bilm em ! Rabbim ! H ab; Saint-H on ore’deki
Pastacı!
DADI
T am yedide orda bulunun!
C YRA N O
Peki.
(Dadı çıkar.)
Ye d i nc i Sahne
LE BRET
Bak, kederin kalmadı
A rtık!
CYRA N O
Vakıa, nedir bilmiyorum maksadı.
H iç olmazsa haberi var ya yaşadığımdan!
BİRİNCİ PERDE 75
LE BRET
A rtık sakin olursun, değil mi?
CYRA N O
H içbir zaman
C anım bilhassa şimdi, coşup infilâk emek,
Karşımda ordu olsa, hepsini helak etmek
İstiyor. Sana birken yirmi oldum diyorum.
C üceler bana yetmez,
CYRA N O , gülerek.
Biz şimdi
Gidiyoruz.
C U IG Y
Cyrano!
C YRA N O
N e var?
C U IG Y
San a bir hindi
Getiriyoruz.
C U IG Y
Evsiz kalmış!
76 CYRANO DE BERGERAC
CYRA N O
Demek
Yüz kişi ha? O halde hem en evine dönmek
Lazım!
V e yürü!
K ılına dokunamaz kimse! İşte bir sürü
Şah it de var!
(Zabitlere.)
C U IG Y
Fakat onlar yüz kişi!
CYRA N O
Ö yle mi? Fevkalâde!
Demek yüz kişi onlar! Mükemmel, hesap tamam!
Zaten daha azını ne yapayım bu akşam?
LE BRET
Sen tut da himaye e t . ..
CYRA N O
Le Bret yine kızıyor!
BİRİNCİ PERDE 77
LE BRET
Böyle bir sarhoşu!..
CYRA N O
S e n o sarhoşu bana sor!
işte bu şarap küpü, bu likör sürahisi,
Öyle bir şey yaptı ki, hayran etti herkesi:
Bakın, sevgilisinin, kilisede bir gece
Mukaddes sudan biraz içtiğini görünce,
Sudan korkan bu adam hem en koştu o yana,
içti mukaddes suyun hepsini kana kana!
CYRA N O
Nasıl?
CYRA N O
Haydi!
(Zabitlere.)
CYRA N O
G elin!
CYRA N O
Hepiniz gelin. Doktor, sen Isabelle, Leandre,
Hepiniz! Sayenizde karışsın kana kana,
78 CYRANO DE BERGERAC
CYRA N O
Haydi! Bir hava çalın kem ancı efendiler!
(Kemancılar, teşekkül eden alaya katılırlar. Sahnede yanan şamdanlar
taksim edilir. Manzara âdeta bir fener alayı.)
HERKES
Haydi Nesle kapısına!
CYRA N O , eşikten.
Haydi Nesle kapısına!
(Çıkmadan önce, dönerek bir oyuncu kıza.)
BİRİNCİ PERDE 79
(Çıkar. Alay, başta Ligniere yalpa vura vura, oyuncu kızlar zabitlerin
kolunda, erkek oyuncular sıçraya sıçraya, keman sesleri ve şamdanların
titrek ışığıyle harekete gelir.)
PERDE
İKİNCİ PERDE
ŞA İR L E R KEBA PÇ ISI
(116
82 CYRANO DE BERGERAC
Bi rinci Sahne
A ŞÇ I
N e kadar uzatmalı?
RA G U EN EA U
N e kadar mı? Ü ç hece!
(Geçer.)
A ŞÇ I
Ha!
BİRİN C İ PA STA C I
T art!
İKİNCİ PERDE 83
İKİNCİ PA STA C I
Turt!
RA G U EN EA U , ocağın önünde.
Ey sevgili ilham perisi, sakın
Kütüklerin alevi gözlerini yakmasın!
BlR BA ŞK A YAM AK, üstü bir tabakla kapalı bir tepsi getirerek.
Üstat, cüretin mazur görün bu kadarını!
Bunu sırf sizin için yaptım!
RA G U EN EA U , hayran.
Bir rübap!
YAMAK
 lâ
Briyoş hamurundan!
A l şunu, iç
84 CYRANO DE BERGERAC
Sıhhatine, evlâdım!
LİSE
Nesi
Güzel? A ptallık!
LİSE, müstehziyane.
Bu kısa satırların demek şiirmiş adı!
A m a para yerine sürüldü bunlar sana.
H iç olmazsa bir işe yarasın.
R A G U EN EA U
Sen baksana,
Karınca m antığınla dil uzatayım deme,
O benim ağustosta öten böceklerime!
LİSE
Doğru! Bunlarla düşüp kalkmaya başlayınca,
Ö nce peri iken, şimdi olduk karınca!
RA G U EN EA U
Ş iir ... kesekâğıdı!
LİSE
El altında o vardı!
R A G U EN EA U
Nesir olsaydı, Madam, acaba ne yapardı?
İKİNCİ PERDE 85
BİRİN Cİ Ç O C U K
U ç tane börek!
İKİNCİ Ç O C U K
Lütfen sarar mısınız?
A m an Yarabbi!
LİSE, sabırsızlanarak.
Niye bekletiyorsun? Kımıldasana biraz!
RAGUEN EAU
Peki, peki!
LISE
Ç ok şükür, oldu!
(Omuz silkerek.)
A ptal!
Ü ç ü n c ü Sahne
C YRA N O
Saat kaç?
R A G U EN EA U , hürmetle selamlayarak.
A ltı!
C YRA N O , heyecanla.
Demek bir saat sonra! M ersi...
R A G U EN EA U , peşinde.
Bravo! G ö rd ü m ...
İKİNCİ PERDE 87
CYRA N O
Neyi?
CYRA N O
Nerde?
RAGUEN EAU
Burgonya O te lin d e...
LİSE
Evet, hep ağzında bu!
CYRA N O
Y a !..
CYRA N O
H iç. Sıyrıldı!
RA G U EN EA U
Bir kaza
Geçirdiniz galiba!
CYRA N O
Yook!
C YRA N O
N ed en ?.. Yoksa burnum mu kızardı? A llah bilir,
Yalan büyükse kâfir kıpkırmızı kesilir!
RA G U EN EA U
Bu pek
Müşkül! Çünkü nerdeyse bizim şairler damlar.
LİSE, müstehziyane.
Sabah kahvaltısına!
C YRA N O
Zarar yok. Bu adamlar
Bir tarafa gitsinler, ben işaret edince.
Saat?
RA G U EN EA U
A ltıyı tam on geçiyor!
CYRA N O
Kim bu?
RAGUEN EAU
Bizim karının
A hbabı! Kendi diyor, kahram anlıklarının
Haddi hesabı yokmuş!
Ü Ç Ü N C Ü ŞA İR
Pastacıların şahı!
(Bir pastayı koklayarak.)
DÖRDÜ N CÜ ŞA İR
Kebapçılar Febüs’ü!
BEŞİN Cİ ŞA İR
A şçılar A pollon’u!
(Ragueneau’nun etrafını alırlar, kucaklarlar, tartaklarlar.)
RAGUEN EAU
İnsan rahat ediyor bunlarla enikonu!
BİRİN C İ ŞA İR
Nesle kapısında öyle kalabalık vardı ki,
Yol bulup geçem edik...
İKİNCİ ŞA İR
Sekiz mendebur sanki
K ılıç yutmuşlar gibi kaskatı kaldırıma
Serilmiş yatıyordu!
İKİNCİ perd e 91
RA G U EN EA U , Cyrano’ya.
Kimdir
A caba bu kahraman?
C YRA N O , dalgın.
Haberim yok. Kim bilir?
LİSE, silâhşora.
Siz biliyor musunuz?
BİRİN Cİ ŞA İR
Bir tek adam kaçırmış o çeteyi, diyorlar.
İKİNCİ ŞA İR
G örülecek şey! Yerde bir sürü sopa, mızrak!
CYRA N O , yazarak.
...Gözleriniz...
Ü Ç Ü N C Ü ŞA İR
T â Orfèvres rıhtım ına kaçarak
A celed en atmışlar şapkalarını yere.
Kalabalıktan nehir boyu dönmüş mahşere!
CYRA N O , yazarak.
.. .Dudaklarınız...
BİRİN Cİ ŞA İR
H erif bir devmiş!
92 CYRANO DE BERGERAC
İKİNCİ ŞA İR
Hem de yaman
Bir dev!
C YRA N O , yazarak.
.. .Sizi görünce titriyorum korkudan...
Ü Ç Ü N C Ü ŞA İR, bir pasta yiyerek.
Yeni bir şey yazdın mı, Ragueneau?
CYRA N O , yazarak.
.. .Hürmetkarınız...
(İmzalayacağı sırada durur, vazgeçer, mektubu katlayarak yeleğii
bine koyar ve kalkar.)
R A G U EN EA U , üçüncü şaire.
Yalnız.
Yalnız manzum bir pasta tarifi...
(Yutar.)
BİRİN C İ ŞA İR
Bu badem gözlü dilber süzüyor derin derin
Güzel yüzünü deha sahibi şairinin!
(Yutar.)
BİRİNCİ ŞA İR
Kendine sor!
RAGUENEAU
O n ce çalkalayın hem kabarta kabarta
Birkaç yumurta;
Hasıl olan köpüğe ilâve edin sonra
Oldukça koyu
Portakal suyu;
Biraz da tatlı badem sübyesi ardı sıra.
Kalıba yerleştirin dikkatlice hamuru;
Yanlara doğru
Birer de badem koyun ve sonra, ihtimamla,
Fazla kaçmasın,
Ölçüyü kısın,
Biraz da likör varsa, akıtın damla damla.
Köpüğü de, efendim, sonunda edin boca.
Kalıp dolunca,
H em en fırına atın. Az sonra çekin geri;
V e afiyetle yiyin bademli şaheseri!
(Şairler, yiye yiye dip tarafa giderler. Bir müddetten beri kendilerini sey
reden Cyrano, Ragueneau ya yaklaşır.)
CYRA N O
Ş i’rinle iştaha
G elip yutacaklardı dükkânını az daha!
94 CYRANO DE BERGERAC
RA G U EN EA U , peşten ve tebessümle.
Biliyorum ve hatta çekinm esinler diye,
Şiir okurken yere bakarım biteviye.
Böylece zevkim iki misli oluyor demek:
Hem açları doyurmak, hem de şiir söylem ek...
Hey Lise!
(Silahşörle tatlı tatlı konuşan Lise, irkilir gibi olur ve Cyrano'ya yakla
şır.)
Sizi yüzbaşı
Muhasaraya almış galiba!
CYRA N O
İnanm ak istiyorum ama, bu bakışlarda
Müdafaadan fazla bir teslim hali var d a !..
LİSE, hiddetli.
A m a ...
CYRA N O , keskin.
Ragueneau dostumdur! Bu sebeple Lise Hanım
O nu utanılacak bir hale koymayalım!
LİSE
Fakat siz...
C YRA N O , sabırsızlanarak.
H işt! Hişt!
İKİNCİ ŞA İR
O nları da alırız.
Beş i nc i Sahne
C YRA N O , RO XA N E, DADI
C YRA N O
Bakarım, şayet küçük bir ümit varsa yalnız
M ektubunu veririm !..
DADI
Hasta olacak kadar!
CYRA N O
İçine de kestane
Şekeri.
CYRA N O
Mükemmel! Bilm em kaymaklı baba
Hoşunuza gider mi?
DADI, pür<iddiye t.
Kim sevmez ki acaba?
CYRA N O
A ltı tanecik sardım Sain t-A m an t’ın şi’rine
C hapelain’in şi’rine de, kremalı yerine,
İsterseniz elmalı bir tart saralım. Elbet
Buzlu olsalar daha iyi olurdu.
DADI
Evet!
C YRA N O
Üzülmeye mahal yok, çaresi var her şeyin,
Burası fazla sıcak, gidin, sokakta yiyin!
İKİNCİ PERDE 97
DADI
A m a ...
Al t ıncı Sahne
CYRA N O
Yıllar var ki bu anı bekledim sadıkane;
Bir an ki, hatırlayıp hayatta olduğumu,
Buraya kadar zahmet ettiniz. Kusurumu
A ffedin, sebep nedir bu kadar iltifata?
CYRA N O
De G uiche bu!
CYRA N O
Demek, Madam, bu çirkin burun için değilmiş,
Güzel gözlerinizin uğruna vuruşmuşum!
ROXANE
S o n r a ... Sizi buraya kadar böyle yoruşum,
Başka bir sebepledir. İtirafım var size...
Fakat önce muhtacım ağabeyliğinize.
Hani, o göle yaRın büyük parkta, kaç yıl,
Beraber oynadığım ağabey olun yine.
CB 7
98 CYRANO DE BERGERAC
CYRA N O
Ya, evet! Bergerac’a gelirdiniz yazlan!
R O XA N E
Siz de oynarken kılıç yapardınız sazları!
C YRA N O
Mısır püskülünden ne güzel saç örerdiniz
Bebeğinize!
R O XA N E
N e şen geçerdi günlerimiz!
CYRA N O
N e güzelmiş o günler!
ROXAN E
Bir anda yapardınız
Sizden her ne istesem!
CYRA N O
O zamanlar adınız
R oxane değil, M adeleine’di!
ROXAN E
Güzel miydim acaba?
CYRA N O
Eh, çirkin değildiniz!
ROXAN E
Bilseniz, ne azaba
Düşerdim bazen sizi, yaramazlıktan eli
Kan içinde görünce. O zaman vesveseli
Bir anne hiddetiyle derdim:
(Cyrano’nun elini tutarak.)
“Nedir bu halin?”
(Birdenbire hayretle duraklar.)
O .. İşte bu olmadı.
(Cyrano elini çekmek ister.)
İKİNCİ PERDE 99
Hayır, yakına gelin!
Bu yaşta yaramazlık! Yine ne oldu sana?
CYRA N O
Oynamaya gitmiştim biraz Nesle kapısına!
CYRA N O da oturarak.
Böyle anne olduktan sonra!
ROXANE
Şimdi
A n latın , böyle size hücum edenler kimdi?
CYRA N O , küçümseyerek.
Topu topu yüz k iş i!..
ROXANE
A n latın !
CYRA N O
Adam sizde!
A sıl siz anlatınız, az önce içinizde
Dert olan şeyi.
CYRA N O
Ya!
ROXANE
Fakat
Kendisinin haberi yok.
CYRA N O
Ya!
ROXANE
Henüz yok, heyhat!
100 CYRANO DE BERGERAC
C YRA N O
Ya!
R O XA N E
Am a pek yakında elbette öğrenecek.
CYRA N O
Ya!
R O XA N E
Uzaktan seviyor, mahcup ve hatta ürkek
Bir çocuk!
C YRA N O
Ya!
R O XA N E
Çekm eyin elinizi, bitmedi.
- İtirafa mecali yok, hep içinde derdi.
C YRA N O
Ya!
CYRA N O
Ya!
R O XA N E
H atta dahası var: Sizin bölüğünüzde...
CYRA N O
Ya!
ROXAN E
Adeta bir deha gülümsüyor o yüzde.
Mağrur, asil, kahraman, genç ve güzel...
C YRA N O
H iç, h iç, yalnız elimi
Bir yere çarptım.
ROXAN E
İşte seviyorum velhasıl.
Uzaktan görüyorum tiyatroda ve asıl
T u h af olanı şu k i...
CYRA N O
Demek konuşmadınız?
ROXAN E
Gözlerimiz konuştu belki uzaktan yalnız.
C YRA N O
Nerden biliyorsun o h ald e?..
ROXAN E
Öğrenmesi
Kolay. Çekiştirirler, bilirsiniz, herkesi
Royale meydanında.
C YRA N O
Peki, C ad et’lerden mi?
ROXAN E
Muhafız kıtasının C adet’lerinden.
C YRA N O
İsmi?
ROXAN E
Baron de N euvillette.
C YRA N O
Nasıl? İmkânı yok, olamaz!
ROXAN E
Ya bu sabah girmişse! İnsaf ediniz biraz.
Bakın kumandan da C arbon de Castel-Jaloux.
102 CYRANO DE BERGERAC
CYRA N O
N e kadar çabuk gönül vermişsiniz. Fakat b u ..
C YRA N O
 lâ, şimdi de gidip okuyun şiirleri!
Kesekâğıtlannı hatm edin birer birer.
(Dadı çıkar.) ■
R O XA N E
Asla! Bunu bir tarafa yazın!
CYRA N O
Başının içi, dışı kadar güzel değilse!
ROXAN E
Güzel söz söylemeyi, em inim, bilse bilse
A ncak o bilir.
C YRA N O
Evet! Güzellik, size kalsa,
Her şeyi affettirir. Ya büsbütün aptalsa!
R O XA N E
Hayır. Biri
Yüreğime bir ateş düşürdü dünden beri;
Dedi ki, o bölükte yalnız G askonlar varm ış.
İKİNCİ PERDE 103
CYRA N O
Yabancı gördüler mi, kavga çıkarırlarmış.
Bilhassa, halis G askon olmayıp, ara sıra,
İltimasla kayrılan acemi çaylaklara
R ahat yokmuş dediler, değil mi?
ROXAN E
A h bilseniz,
N e kadar korktum!
CYRA N O
Doğru. Yerinde endişeniz!
RO XA N E
Fakat sonra düşündüm; hatırım a siz geldiniz.
N itekim dün gece de karşınızda betbeniz
Kalmamıştı bütün o farfara güruhunda.
Dedim ki, isterseniz, hiçbirinin ruhunda
Kalmaz kavga çıkarmak arzusu...
CYRA N O
Peki. Sayın
Baron artık himaye edilecek. Korkmayın!
ROXAN E
Söz verdiniz, öyle mi? N e kadar bahtiyarım!
CYRA N O
Evet, söz veriyorum.
ROXAN E
N e iftihar duyarım
Şayet dost olursanız...
CYRA N O
O na da peki!
ROXAN E
Demek
A rtık hiçbirisiyle düello etmeyecek,
Değil mi?
104 CYRANO DE BERGERAC
CYRA N O
İsterseniz y em in ...
(Hemen, yalnız alnını örten dantelâ maskesini indirir ve dalgın bir ta~
vırla.)
Ç ok seviyorum sizi!
C YRA N O
Ö yle, öyle!
ROXAN E
Yüz kişi demek bileğinizi
Bükemedi! A llaha ısmarladık! G ücenm ek
Yok, değil mi?
CYRA N O
Katiyen!
ROXAN E
N e zormuş sizi yenmek!
Yüz k işi. .. A h, geç kaldım ... Hem de ne cesaretle !
CYRA NO , selâmlayarak.
Dünkü cesaret nedir bugünküne nispetle!
(Rornne çıkar. Cyrano gözleri yere dikili, hareketsiz kalır. Bir vakfe.
Ragueneau, sağdaki kapıdan başını uzatır.)
İKİNCİ PERDE 105
Yedinci Sahne
RA G U EN EA U
G ireyim mi?
CYRA N O , kımıldamaksızın.
G ir!
CA RBO N
İşte!
C A RBO N , coşarak.
Koca aslan!
Her şeyi duyduk. Bizim C ad et’ler burda!
CYRA N O , gerileyerek.
A m a n ...
C YRA N O
Olmaz, bırakın.
CA RBO N
Karşıki meyhanede hep si. ..
C YRA N O
Yapmayın sakın!
DIŞARDAN B İR SES
Vay, neden?
(Dışardan gittikçe yaklaşan çizme ve kılıç sesleri.)
CYRA N O
Baron!
CYRA N O
Baron!
BİR Ü Ç Ü N C Ü
V arol be üstat!
CYRA N O
Hâşa, Baron!
B İR Ç O Ğ U
G el öpüşelim!
BİRİN Cİ C A D ET
Taçlarım ız üstüste konsa bir kule olur!
C YRA N O , şiddetle.
Bahsetm e!
CYRA N O
Bu kadar dostum yoktu dün gece!
108 CYRANO DE BERGERAC
LE BRET, beşuş.
Muvaffakiyet!
C YRA N O
Senli benli mi olduk şimdi? Nerde acaba
Birlikte kaz güttüydük?
LE BRET, hayrette.
Böyle olmaz.
A h dostum!
C YRA N O
Sus!
CYRA N O
Hayır!
LE B R E T Cyrano’yu dürterek.
Bu zat Théophraste Renaudot’dur. Gazete
Mucidi!
CYRA N O
Kâfi!
LE BRET
Herkes hayran bu harekete.
İstikbali parlakmış diyorlar bu icadın.
İKİNCİ PERDE 109
RÎR ŞA İR , gülerek.
M ösyö!..
CYRA N O
Yine mi?
ŞA İR
Size taşıdığınız adın
Harfleriyle nadide mısraları bezenmiş
Bir şiir sunacağım.
CYRA N O
Y e tişir!..
CYRA N O , eğilerek.
M aréchal cenapları anlar kahram anlıktan.
(Halktan "Bravo!” sesleri.)
DE G U İC H E, zabitleri göstererek.
Şayet bu arkadaşlar yemin etmeselerdi,
Katiyen inanmazdı, böyle şey olmaz, derdi!
CU İG Y
Hep gözümüzle gördük!
CYRA N O
Sus! Yeter!
110 CYRANO DE BERGERAC
LE BRET
Kederlisin. Şu haline baksana!
C Y R A N O , ürperir ve derhal dikilerek.
Istırap duyacağım ha? Bunların önünde,
Öyle mi?
(Bıyıkları diken diken olur, göğsü kabarır.)
Şimdi seyret!..
C YRA N O
Evet. C adet’lerdenim!
CA RBO N
Hey, Cyrano!
C YRA N O
Yüzbaşım!
CA RBO N
Bölük tam mevcutludur.
Haydi bir zahmet edip yüzbaşının yerine,
Bölüğünü takdim et De G uiche hazretlerine!
C YRA N O
Asla. B en hür gezenlerdenim!
DE G U IC H E
A m cam R ichelieu sizden dün pek hoşlandı gibi.
Size yardım edeyim.
LE BRET, beşuş.
Hele şükür, yarabbi!
DE G U ICH E
H er halde beş perdelik manzum bir eseriniz
Vardır.
DE G U IC H E
Y a ... siz
Götürün kendisine...
DE G U ICH E
Ü stattır şiirde.
Birkaç mısraınızı tashih ediverir d e !..
DE G U ICH E
Güzel ama,
Bir de hoşa gitti mi, sem ahatta amcama
H iç kimse yetişemez.
CYRA N O
Belki ben yetişirim!
Sevdiğim mısralarla bezenince bir şi’rim,
İKİNCİ PERDE 113
Kendi şairliğime bir şükran olsun diye,
O nu kendi kendime okurum biteviye.
DE G U IC H E
Mağrursunuz!
CYRA N O
Nasd da farkına vardınız?
BİR C A D ET, kılıcına tüyleri dökülmüş, delik deşik, yamn yumru bir sürü
şapka geçirmiş, gelir.
Bak
Cyrano! Bu tüyleri yolunmuş da cascavlak
Kalmış avı rıhtımda bulduk bugün! Herhalde
Kaçakların olmalı!
C A RBO N , müstehziyane.
G anim et! Fevkalâde!
(Herkes gülüşür.)
C U IG Y
Bu çapkınlara emir veren herif, eminim,
H iddetten kudurmuştur.
BRISAILLE
Kimdir acaba?
DE G U IC H E
Benim !
CB8
114 CYRANO DE BERGERAC
(Cyrano’ya şiddetle.)
Siz d em in ...
CYRA N O
Okudum. Hem de mutlak
Nerde adı geçerse bu zavallı rüküşün
Şapkamı çıkarırım!
DE G U IC H E
Öyleyse hem en bugün
Tekrar okuyun!
TA H T IR A V A N C I, uzaktan görünür.
Hazır tahtıravan!
DE G U IC H E
V e asıl
Değirmenler bahsini!
CYRA N O , selâmlayarak.
Evet, onuncu fasıl!
DE G U IC H E
Çünkü değirmenlere saldırdığı zam an...
İKİNCİ PERDE 115
CYRA N O
Demek ben her rüzgâra uyarak kol sallayan
Güruha çatıyorum!
DE G U IC H E
Kanada çarparsanız,
Düşünün ne m üthiştir o dev kollardaki hız,
Çarpmaya görsün, bir de çarptı mı, döne döne,
Çamura düşersiniz!
CYRA N O
Yahut tâ gökyüzüne!
CYRA N O
Kuzum yine başlama!
LE BRET
Ayağına geleni geri tepmek bu ama!
CYRA N O
Doğru, ileri gittim biraz.
LE B R E T
Gördün mü?
116 CYRANO DE BERGERAC
C YRA N O
Fakat
Başka türlü yapamam. Em in ol, bence hayat
Budur işte!
LE BRET
Daha az nobran olmaya çalış!
O zaman para, şö h ret...
C YRA N O
Ya ne yapmak lâzımmış?
Sağlam bir dayı bulup çatm ak sırnaşık gibi,
Bir ağaç gövdesini, tıpkı sarmaşık gibi,
Yerden etekleyerek velinim et sanmak mı?
Kudretle davranmayıp hileyle tırmanmak mı?
İstemem eksik olsun! Herkes gibi, koşarak,
Yabanın zenginine m ethiyeler mi yazmak?
Yoksa nazırın yüzü gülecek diye bir an
Karşısında takla mı atm ak lazım her zaman?
İstemem eksik olsun! Ricaya mı gitmeli?
Kapı kapı dolaşıp pabuç mu eskitmeli?
Yoksa nasır mı tutsun sürünmekten dizlerim?
Yahut eğilmekten mi ağrısın ötem berim?
İstemem eksik olsun! Tazıya tut, tavşana
Kaç mı demeli? Belki kaz gelir diye bana
Tavuk mu göndermeli? Yoksa bir fino gibi
Susta durmak mıdır ki, acep en münasibi?
İstemem eksik olsun! Bir kibar salonunda
Kucak kucak dolaşıp boy atmak ve sonunda,
M arifet şi’re koyup kameri, yıldızları,
Aşka getirmek midir, evde kalmış kızları?
İstemem eksik olsun! Yahut şan olsun diye,
Meşhur bir kitapçıya giderek, veresiye
Şiir mecmuası mı bastırmak? İstemem
Eksik olsun! A caba bulup bir alay sersem
M eyhane köşesinde dâhi olmak mı hüner?
İstemem eksik olsun! Bir tek şiirle yer yer
Dolaşıp da herkesten alkış mı dilenmek?
İKİNCİ PERDE 117
İstemem eksik olsun! Yoksa bir sürü keli
Sırm a saçlı diyerek göğe mi çıkarmalı?
Yoksa ödüm mü kopsun bir A llahın aptalı
Gazeteye bir tenkit yazacak diye her gün?
Yahut sayıklamak mı lazım: “Adım görünsün
A m an !” diye şu meşhur M ercure ceridesinde?
İstemem eksik olsun! V e tâ son nefesinde
Bile çekinm ek, korkmak, benzi sararmak, bitmek,
Şiir yazacak yerde ziyaretlere gitmek,
Karşısında zoraki sırıtmak her abusun.
Eksik olsun istemem, istemem eksik olsun!
Fakat, şarkı söylemek, gülmek, dalmak hülyaya,
Yapayalnız, ama hür, seyahat etm ek aya,
G ören gözü, çınlayan sesi olmak ve canı
İsteyince şapkayı ters giymek, karışanı
Olmamak. Bir h iç için ya k ılıcına veya
Kalem ine sarılmak ve ancak duya duya
Yazmak, sonra da gayet tevazula kendine:
Çocuğum! demek, bütün bunları hoş gör yine,
Hoş gör bu çiçekleri, hatta bu kuru dalı,
Bunlar yabanın değil, kendi bahçenin malı!
Varsın, küçücük olsun fütuhatın, fakat bil,
O nu fetheden sensin, yoksa başkası değil.
A ra hakkını hatta kendi nefsinden bile.
V elhasıl bir tufeyli sarmaşık zilletiyle
Tırm anm a! Varsın boyun olmasın söğüt kadar,
Bulutlara çıkmazsa yaprakların ne zarar?
Kavaklar sıra sıra dikilse de karşına
Boy ver, dayanmaksızın, yalnız ve tek başına!
LE BRET
T ek başına, anladık, fakat herkese rağmen,
H iç olur mu bu? Bilm em , nasıl tutuldun, hem en
H er gün, her yerde düşman kazanmak illetine?
CYRA N O
Baka baka sîzdeki ahbap bereketine,
118 CYRANO DE BERGERAC
LE BRET
N e büyük hata!
C YRA N O
Evet, budur benim kusurum!
Nobranlık mesleğimdir, nefret olunmak zevkim!
Bilsen, nasıl yürünür, asil ve mütehakkim,
Dikildi mi o gözler bir hançer gibi sana!
N e hoş lekeler yapar kendi yakalarına,
Kıskançların tükrüğü, alçakların salyası!
Sizlerin boynunuzu saran dostluk kolyası,
İtalya’da yapılan o geniş ve ajurlu
Yakalara benzer ki içinde en gururlu
Erkek çehresi bile bir anda kadınlaşır.
İnsan rahat edemez, çünkü başı dik taşır
Bir kaide olmazsa yüzümüz düşer yere.
Halbuki benim yakam, kinimdir, bir cendere
G ibi boynumu sıkıp başımı dimdik tutar;
Düşman düşman üstüne geldi mi, Arşa kadar
Yükselir alnım. Evet, kin, boynumda lâledir,
Fakat aynı zamanda alnımda bir hâledir!
CYRA N O , şiddetle.
Sus, yeter!
(Bir müddetten beri Christian, içeriye girmiş ve Cadet’ler arasına karış
mış bulunmaktadır. Cadet’ler kendisiyle konuşmazlar. Christian niha
yet, tek başına, küçük bir masanın önüne oturur ve Lise, kendisine içki
getirir.)
İKİNCİ PERDE 119
Dokuz un cu Sahne
(Cyrano dönünce.)
A n lat şu hikâyeni!
C YRA N O
Birazdan anlatırım.
BİR BA ŞK A C A D E T
Evet, acem i çaylak!
C H R ISTIA N
B en mi acem i çaylak?
BİRİN Cİ C A D ET
Mösyö de N euvillette, şunu bilin, nasıl bilhassa
A sılanın evinde ipin lafı olmazsa,
Bizde de bir şey vardır, h iç söylenmez!
C H R ISTIA N
Ne gibi?
C H R ISTIA N
Ha b u ...
D İĞ ER BİR C A D ET
A m an Yarabbi!
Susun, kimse duymasın, yok sa...
(Dipte Le Bret ile konuşan Cyrano’yu göstererek.)
Oradakiyle
Başınızı belâya sokarsınız!
C H R ISTIA N
Yüzbaşım!
CARBO N
O nlara ara sıra
Hem şimalli, hem yiğit olmak mümkün olduğu
İspat edilir.
(Arkasını döner.)
C H R ISTIA N
Mersi!
C H RISTIA N
Kendi burnunu bile!
CYRANO
Kimdir bu adam?
122 CYRANO DE BERGERAC
F ak at...
(Sonra kendine hâkim olur ve derinden gelen bir sesle.)
Peki.
(Tekrar hikâyeye başlar.)
N erdeydik?
(Sesinde hiddet emaresi.)
A llah kahretsin!
(Tabiî bir tonla devam eder.)
Evet.
Göz gözü görmez oldu.
(Herkeste bir şaşkınlık. Cadet’ler birbirlerine bakışarak, yerlerine otu
rurlar.)
Kendi kendime, hayret
Diyordum, bir baldırı çıplak için bu akşam,
Yine bir kodamanı kızdıracaksın, tamam!
Fakat herif bu nları...
C H RISTIA N
Burnundan getirecek!
(Herkes yerinden kalkar. Christian ise iskemlesinde sallanır.)
C YRA N O
B aşım ı. .. belalara. Adam bunu duydu mu,
Belki k ırabilird i...
C H R ISTIA N
Burnumun direğini!
C H R ISTIA N
Burun buruna!
C H R ISTIA N
Sümüklü!
C H R ISTIA N
Burnunu!
CYRA N O
Hayır, yüklü
Bir kılıç darbesiyle kafasını uçurdum.
Diğer ikisini de karınlarından vurdum.
G eçirdim kılıcım a canlı canlı birini.
124 CYRANO DE BERGERAC
C H R ISTIA N
Vay burnum!
BİRİN C İ C A D ET
Bizim aslan biraz geç uyandı, ama temiz
Uyandı!
CYRA N O
Beni yalnız bırakın bu adamla!
RA G U EN EA U
M uhakkak
Rengim peçete gibi bembeyazdır. Şimdi bak,
Ayaklarım da tutmaz oldu!
CA RBO N
Ç ıkalım çabuk!
Onunc u Sahne
C YRA N O , C H R ISTIA N
CYRA N O
G el sarıl
Bana!
C H R ISTIA N
Mösyö!
CYRA N O
Kahraman çocuk!
C H R ISTIA N
A m a ... b e n ... nasıl!
CYRA N O
Aslan!
C H R ISTIA N
N e diyorsunuz?..
CYRA N O
G el, candan öpüşelim.
B en onun kardeşiyim.
C H R ISTIA N
Kimin?
CYRA N O
O nun!
C H R ISTIA N
O da kim?
CYRA N O
Roxane!
C YRA N O
Hem en hem en; kuzeni.
C H R ISTIA N
Demek size...
CYRA N O
Her şeyi
Söyledi.
C H RISTIA N
Seviyor mu beni dersiniz?
CYRA N O
Belki!
CYRA N O
Nerden geldi bu ilham ansızın kalbinize?
C H R ISTIA N
Affedin!
C H RISTIA N
Size
Hayranım, em in olun.
CYRA N O
Y a b burunlar?
C H R ISTIA N
G eri
Alıyorum hepsini.
CYRA N O
R oxane, kaç günden beri
Sizden mektup bekliyor.
İKİNCİ perde 127
C H R ISTIA N
Heyhat!
CYRA N O
H eyhat mı? Hayret!
C H R ISTIA N
Yapamam, benim için âdeta bir felâket
O lur ağzımı açmak.
CYRA N O
Neden?
C H R ISTIA N
Ç ü n k ü . .. Sebebi,
U tancım dan ölecek kadar bön, hatta gabî
Bir adamım!
CYRA N O
Değilsin. M ademki farkındasın.
Zaten az önce burnum hakkında ihtisasın
H iç de nükteden mahrum değildi.
C H R ISTIA N
Evet ama,
Taş gediğine konur, geçildi mi hücuma.
Bende biraz nükte vardır kavgaya dair.
Fakat bunun dışında, düşüncem put kesilir.
Bir erkek karşısında pek zavallı değilim,
Fakat kadın oldu mu, hem en tutulur dilim.
H atta bakışlarında bir davet olsa bile.
CYRA N O
Ya davete icabet arzun olursa hele,
N e yaparsın?
C H R ISTIA N
H içbir şe y !.. B en bilirim haddimi,
Susarım sevgiden bahsetm ek anı geldi mi.
128 CYRANO DE BERGERAC
C YRA N O
Ben de, yaratılsaydım birazcık ihtimamla,
Sanırım bahsederdim sevgiden ihtişamla!
C H R ISTIA N
N e olur söylenecek güzel şeyler bulsaydım!
C YRA N O
N e olur ben de güzel bir silahşor olsaydım!
C H R ISTIA N
R oxane zarafet sever, korkarım ki R oxan e’i
Elden kaçıracağım!
C YRA N O , birdenbire.
Benden al. Sen de bana
Biraz güzelliğinden ver. Böylece ikimiz,
Bir roman kahramanı oluruz.
C H R ISTIA N
N e dediniz?
CYRA N O
Bak, dinle. Sana her gün öğreteceğim şeyi
Ezberler misin?
C H R ISTIA N
B ilm em !.. N a sıl...
CYRA N O
Bilsen, ne iyi
Olur. Böylece R oxane inkisara uğramaz!
Söyle, istiyor musun, birlikte onu biraz
Teshir edelim? Söyle, ister misin ki benim
Yüreğimden kopanı kalbine geçireyim?
İKİNCİ PERDE 129
C H R ISTIA N
Am a, C y ran o !..
CYRA N O
Söyle, istiyor musun?
C H R ISTIA N
Beni
Korkutuyorsun!
CYRA N O
Korkmak! N e münasebet! Seni
Düşünüyorum yalnız. T ek başına kalırsan,
Büsbütün korkacaksın vazgeçer diye Roxane!
İster misin, em in ol, sevgisine lâyıksın,
Benim sözlerim senin dudaklarından çıksın?
C H R ISTIA N
Gözlerin ne parlıyor!
( TRA N O
A h ister misin? Söyle!
C H R ISTIA N
Hoşuna mı gidecek, kabul edersem?
CYRANO, coşarak.
Ö y le ...
( İHRISTIAN
İyi ama, şu mektup! Akşama yetişmesi
Lazım değil mi?
i 119
130 CYRANO DE BERGERAC
C H R ISTIA N
Bu da nesi?
CYRA N O
Mektup! Adresten maada eksiği yok!
C H R ISTIA N
F a k a t... b e n ...
CYRA N O
İyidir, merak etme, gönder h iç düşünmeden.
C H R ISTIA N
D em ek...
CYRA N O
Daima bizde, kendisi yok, adı var
Sevgiliye hitaben yazılmış, tomar tomar
Name bulunur. Bizim sevgililer, sadece
Sabun köpüğüdür ki, hülyamız üflenince
Büyür nazarımızda... S e n al bunu ve yarat
içindeki masaldan en güzel bir hakikat!
Benim havaya giden bütün niyazım ancak
Sayende, göreceksin, birer yuva bulacak,
Serseri kuşlar gibi. G öreceksin, al bunu,
Sam im iyet ne imiş, şi’rin ne olduğunu.
A l artık, bitsin bu iş.
C H R ISTIA N
Ne dersiniz? Beraber
Bazı cümlelerini değiştirirsek eğer,
Daha uygun düşmez mi?
CYRA N O
Kâfidir bu kadarı.
Emin ol.
C H R ISTIA N
N a s ıl!...
CYRA N O
Çünkü her kadının vakarı
İKİNCİ PERDE 131
Vardır, işte R oxane da, beğenirse üslubu,
Kendisi için yazılmış sanacaktır mektubu.
C H R ISTIA N
A h, dostum!
On B i r i n c i S a h n e
C YRA N O , C H R ISTIA N , G A SK O N LA R,
SİLÂ H ŞO R, LİSE
Bu ne?
DİĞER BİR C A D E T
Bu ne azizlik!
(Hepsinde teessür alâmeti.)
SİLÂ H ŞO R, müstehziyane.
Azizlik filan değil!
CARBO N
Nesi azizlik bunun?
Bizim kurt, kuzu oldu. Hem öyle ki burnunun
Sağına vurdunuz mu, solunu çeviriyor!
SİLÂ H ŞO R
Burnundan bahsetmeye artık izin veriyor
Demek!
(Muzaffer bir eda ile.)
Lise! G el de seyret!
132 CYRANO DE BERGERAC
CYRA N O
Evet, çiçek!
(Tokatı yapış tırara k .)
Şakaik!
(Cyrano’nun eski Cyrano olduğunu gören bütün Cadet’ler sevinç için
de, sıçrayıp takla atarlar.)
PERDE
Ü ÇÜ N CÜ PERDE
R O X A N E ’IN B U SE Sİ
Eski Marais’de küçük bir meydan, eski evler, dar yollar. Sağda Roxa-
ne’ın evi ve bahçe duvarı. Duvardan dallar taşmaktadır. Kapının üs
tünde, balkon. Eşiğin önünde bir sıra.
Duvarda sarmaşıklar. Balkona yasemin dalları dolanmıştır. Sıraya
ve duvarın çıkıntılı taşlarına basarak balkona çıkmak mümkündür.
Evin karşısında, taş ve tuğladan, aynı üslupta diğer bir ev. Roxa-
ne’ın balkon kapısı ardına kadar açıktır.
Ragueneau, Dadının yanında, ayakta durur. Üzerinde bir nevi uşak
elbisesi vardır. Gözlerini silerek hikâyesini bitirmek üzeredir.
B i r i n c i Sahne
RAGUEN EAU
.. .Velhasıl bizim karı kaçtı bir silâhşorla.
Ben de, müflis ve bikes, astım kendimi; zorla
G elip beni indirdi Mösyö Cyrano ipten.
N e hayır gelirdi ki benim gibi garipten?
Tu ttu teselli etti, sonra koluma girdi,
Kâhya olayım diye kuzinine getirdi.
DADI
Nasıl oldu da iflâs ettiniz birdenbire?
134 CYRANO DE BERGERAC
R A G U EN EA U
Lise askere düşkündü, bendeniz şairlere;
Mars’tan arta kalanı A pollon temizledi.
C an verdi sermayeyi yüklettiğimiz kedi!
RA G U EN EA U
Âşık hakkında mı?
A cele
Etmezseniz güzelim, bilin ki bu gidişle
Nutku kaçıracağız.
R O X A N E’IN SESİ
Geliyorum!
(Çalgı sesleri gittikçe yaklaşır ve kulisten Cyrano’nun şarkı söylediği işi
tilir: Lâ! lâ! lâ! lâ!)
DADI, hayretle.
A caba
Bize mi bu?
CYRA N O
E lbette! Gassendi’n in dershanesinde emek
Vermişim, musikiden anlarım
(Paj çalar ve taganni eder: Lâ! lâ! lâ!)
ROXANE
Bekleyin, iniyorum!
C YRA N O
Bahsi
Kaybetti gramerde bizim mahut d’Assoucy!
Dün bahse tutuşurken, daima peşisıra
Gezdirdiği bu çapkın herifleri kumara
Basar gibi dedi ki, “kazanırsan, bu usta
Ç algıcılar emrine tabidir her hususta,
T am bir gün!” Dedi ama, biz de bahsi kazandık!
Yarın sabaha kadar peşimizdeler artık.
Bu gece ne yaparsam musiki şahidimdir;
Yarın sabaha kadar elbet A llah kerimdir.
Evvelâ memnun oldum bahsi kazandığıma,
Fakat şimdi em inim bunda da yandığıma!
136 CYRANO DE BERGERAC
(Çalgıcılara.)
CYRA NO , mütebessim.
Bu kadar da zarif midir ki bizim
Christian?
ROXAN E
Her halde sizden fazla, azizim!
CYRA N O
Kabul!
ROXAN E
Bana kalırsa yoktur daha bir eşi.
Alelâde şeyleri öyle bir söyleyişi
V ar ki, hayran olmamak kabil değil! Bazen de
Dalgın duruyor biraz, fakat sonra, bir anda
Öyle hoşa gidecek cüm leler buluyor ki!
ROXAN E
Siz erkekler hep böylesiniz! Sanki
İnsan güzel olunca mutlak aptal mı olur?
CYRA N O
Demek kalp işlerinde emsali az bulunur
Bir hatip!
ÜÇÜNCÜ PERDE 137
ROXANE
Hatip değil, dâhi.
CYRA N O
Ya mektupları?
ROXANE
Birer harika! Bakın meselâ:
(İnşadeder gibi.)
“Bu kadarı
Yetişmezse kalbimi alın bütün bütüne.
Ben yine şükrederim sizi gördüğüm güne!”
(Muzafferane.)
Nasıl?
CYRA N O , ürperir.
Nasıl?
ROXAN E
Muharrir kıskançlığı derler! Evet, siz asıl
Şunu dinleyin, bakın: “Kalbimin âvazıyle,
Buseleri göndermek mümkün olsa yazıyle,
Ağzınızdan düşmezdi mektuplarım!”
H akikaten...
ROXAN E
Ya b u ...
C YRA N O
M ektuplarını ezberlediniz demek!
R O XA N E
Hepsini!
R O XA N E
Zaten ne mümkün beğenmemek!
Devrimizin en büyük üslupkârı!
C YRA N O , mütevaziyane.
Etmeyin!
RO XA N E, amirane.
Ü stattır, em in olun!
C YRA N O , selâmlayarak.
Ö yle mi? A rtık em in
Oldum.
ROXAN E, Cyrano'ya.
Çünkü seviyor beni.
Aşkıma mâni olmak için elden geleni
ÜÇÜNCÜ PERDE 139
Yapar. Nüfuzu vardır. Sırrım ı öğrenmesin,
İstemem!
İkinci Sahne
DE G U İC H E
Harbe.
ROXANE
Y a !..
DE G U İC H E
Hem bu gece.
ROXANE
Y a !..
DE G U İC H E
Kralın emriyle.
Arras’ı muhasara edeceğiz.
ROXANE
Ya, demek
Muhasara, öyle mi?
DE G U İCH E
Evet. Gidişim e pek
Esef ettiğiniz yok.
DE G U IC H E
Bense üzülüyorum sizi nerde, ne zaman
A rtık görebilirim diye. İşittiniz mi
Bilmem, beni kumandan tayin ettiler.
R O XA N E
Siz mi?
Tebrik ederim.
DE G U IC H E
Hassa alayına.
RO XA N E, kendine gelerek.
Hassa mı?
DE G U IC H E
Size akraba olan o tok sözlü adamı
Orda yine karşımda bulacağım. Bu sefer,
Görür o!
DE GU ICH E, gülerek.
Şüphe mi var? Kumandanları benim !
DE G U IC H E
Neniz var?
DE G U IC H E, mütebessim.
Siz emredin yalnız!
S ık görüşür müsünüz?
ROXANE
Hayır, pek az...
DE G U IC H E
Peşine
C adet’lerden birini takmış, geziyor.
Şu N e ...
N ö .. v iy e n ...
ROXAN E
Uzun boylu!
DE G U IC H E
Sarışın!
ROXAN E
 deta al.
DE G U IC H E
Yakışıklı.
ROXANE
Zannetmem!
DE G U IC H E
Güzelce, fakat aptal!
ROXANE
Evet, aptal hali var.
(Sesinin edasını değiştirerek.)
DE G U IC H E
Nasıl?
R O XA N E
Alay gitmeli,
Bırakmalı sevgili C adet’leriyle onu
H arbin sonuna kadar Paris’te. Bu oyunu
Oynamalıyız ona. Bakın ne kuduracak!
B ence böylelerine yegâne ceza, ancak
Herkes tehlikedeyken kenarda kalmak olur.
DE G U IC H E
Bulsa bulsa bir kadın, ancak bir kadın bulur
Oyunun böylesini!
R O XA N E
Şayet burda kalırsa,
M ahvolur kederinden. H acet de kalmaz hırsa,
Öcünüz fazlasıyle alınmış olur.
DE G U IC H E, yaklaşarak.
M utlak
H ıncım a ortak
Olmanız bu sevginin nişanesidir Roxane!
ROXAN E
Elbette.
DE G U IC H E, birçok mühürlü mektup göstererek.
İşte hepsi burda. H içbiri noksan
Değil. Bu em irleri verirken bölüklere,
(Bir tanesini ayırır.)
Düşürmüş olacağım!
C yrano’yu o zaman
G örm eli! Meğer sizde ne fendler varmış!
ROXANE
Mükemmel, fakat bir de aksini düşünelim.
Farkına varılırsa, sonra ne derler size?
Şöhretiniz ne olur, bunu düşünsenize!
ROXANE
Fakat Arras’ın m uhasarası?..
DE G U ICH E
A d a m !..
Umurumda değil! Evet, deyin!
CYRANO DE BERGERAC
144
R O XA N E
Hayır, yapamam.
DE G U ICH E
Ne olur?
R O XA N E
Olmaz, size “hayır!” demek vazifem!
DE G U ICH E
Ya!
R O XA N E
(Kendi kendine.)
O h çok şükür!
(Yüksek sesle.)
DE G U ICH E
Demek seviyorsunuz!
ROXAN E
Dönüşte size derim
Kim in için bu kadar çırpındığımı!
DE G U IC H E, sevinç içinde.
A rtık
(Elini öper.)
ROXAN E
G üle güle, efendim.
ROXANE, Dadı'ya.
Burda olup biteni unutalım ve hele
C yrano’ya hiçbir şey çıtlatmayalım, kızar.
(Eve doğru bağırarak.)
Kuzen!
Ü ç ü n c ü Sahne
CYRANO
Yine ne var?
ROXANE
A lcandre’la Lysimon konuşacak.
DADI
İnşallah!
Yine kaçıracağız dedi bana bu sabah
(Serçe parmağını göstererek.)
Serçe parmağım!
( !YRANO, Roxane’a.
Am an, kaçırmayınız sakın
Bu maymunları!
' II 10
146 CYRANO DE BERGERAC
Kuzum söyleyin,
C hristian gelirse, beklesin!
Ha, em in
O lun söylemem. Bugün âdetiniz veçhile,
C hristian gelince, hangi mevzuu ele
Alacaksınız?
R O XA N E
Ş e y i...
C YRA N O , hemen.
Neyi?
ROXAN E
A m an sakın ha,
Söylemeyin!
CYRA N O
Korkmayın, söylemem!
RO XA N E
Bugün ona
Serbestsin, diyeceğim, istediğin kadar coş,
İrticalen sevgiden konuş ve beni sarhoş
Et!
C YRA N O , gülümseyerek.
Mükemmel!
RO XA N E, gülümseyerek.
A m a şüşş!..
ÜÇÜNCÜ PERDE 147
CYRA N O
Evet, şüşş!..
ROXAN E
Sakın!
CYRA N O
Y o k !y o k !
D ö r d ü n c ü Sahne
C YRA N O , C H R ISTIA N
CYRA N O
N e soracak öğrendim, hazırla hafızanı.
Haydi, göster kendini, göze girmek zamanı
G eldi. Böyle somurtma, yürü gidelim sana;
Ben yolda öğretirim. Haydi kımıldansana!
C H R ISTIA N
Hayır!
CYRA N O
N e dedin?
C H R ISTIA N
Hayır, R oxan e’i göreceğim.
148 CYRANO DE BERGERAC
CYRA N O
A klını mı kaçırdın, söyle, ben de bileyim!
İstemiyorsan başka.
C H R ISTIA N
Hayır!
C YRA N O
So n sözün bu mu?
C H R ISTIA N
Bıktım , usandım artık, sözümü, mektubumu
Başkalarından alıp benim diye satmaktan,
Daima korka korka herkesi aldatmaktan.
Başlangıçta lâzımdı, şimdi lüzum yok buna.
Beni seviyor. Mersi! A rtık gidip R oxan e’a
Kendi derdimi bizzat dökebilirim.
C H R ISTIA N
Kim demiş ki bende yok bu kadar kabiliyet?
H iç de aptal değilim! Derslerinden muhakkak
Ç ok istifade ettim , aziz dostum. Seyret, bak
N eler söyleyeceğim! Zaten ne var ki bunda?
Kollarıma düşecek, göreceksin, sonunda.
DADI, meyus.
Zaten tahm in etmiştim bunun
Böyle olacağını. Dediğim gibi yine
Meşhur nutku kaçırdık!
G ece ne
Ilık! Durun, gittiler artık, yoldan geçen yok.
Oturalım. Söyleyin, dinliyorum.
C H R ISTIA N
Sen i seviyorum!
ROXAN E
Bu, mevzu. Mevzudan yana
itilâ f yok. Süsleyin mevzuunuzu.
C H R ISTIA N
Siz, siz...
150 CYRANO DE BERGERAC
R O XA N E
Evet, süsleyin.
C H R ISTIA N
Seni seviyorum.
R O XA N E
Şüphesiz.
Sonrası?
C H R ISTIA N
S o n ra ... Siz de beni şevseniz böyle,
N e hoş olurdu. Roxane, seviyor musun, söyle.
RO XA N E, yüzünü buruşturarak.
B en neler umuyordum, siz neler diyorsunuz!
A nlatın biraz bana nasıl seviyorsunuz?
C H R ISTIA N
Nasıl m ı? Ç o k ...
R O XA N E
Off, biraz neler duyduğunuzdan
Bahsedin.
C H R ISTIA N
Seni öpmek istiyorum.
R O XA N E
C hristian!
C H R ISTIA N
Seni seviyorum!
C H R ISTIA N
A h , aptallaştım artık!
ROXAN E, sert.
H iç hoşuma gitmiyor bu haliniz. Pek yazık!
C H R ISTIA N
F a k a t!..
ROXAN E
Haydi gidin de arayıp bulun tekrar
Şu belâgatinizi!
C H R ISTIA N
B e n !..
ROXANE
Bundan kolay ne var:
Beni seviyorsunuz, biliyorum.
(Eve doğru gider.)
C H R ISTIA N
Çabucak
G itm eyin! B e n ... B e n ...
C H R ISTIA N
F a k a t!..
C H R ISTIA N
İmdat!
C YRA N O
Yok, dostum!
C H R ISTIA N
Ölürüm kederimden,
Şu anda giremezsem gözüne.
C YRA N O
Peki, kimden,
Nasıl, ne istemedi şu anda! A llah, A llah!
C YRA N O , heyecanla.
H a! P en ceresi...
C H R ISTIA N , bağırarak.
Eyvah,
Ölüyorum!
C YRA N O
Sesini kes!
C H R ISTIA N , peşten.
Ölüyorum!
C YRA N O
G ece
Pek k aran lık ...
ÜÇÜNCÜ PERDE 153
C H R ISTIA N
Eee, peki?
CYRA N O
Tam ir edilir bence
Bu gaf. Lâyık değilsin ama neyse. Sen şurda,
Tam balkonun önünde boy göster, ben de burda
(Balkonun altına doğru gider.)
C H R ISTIA N
F a k a t...
CYRA N O
Sus şimdi!
İKİNCİ PAJ
Peki, ne havası?
CYRA N O
Kadınsa
Şakrak olsun, erkekse hazin!
Seslen bakalım!
C H R ISTIA N
Roxane!
154 CYRANO DE BERGERAC
Y edinci Sahne
RO XA N E, C H R ISTIA N ve başlangıçta
balkonun altına gizlenen C YRA N O
C H R ISTIA N
Ben.
R O XA N E
B en kim?
C H R ISTIA N
Christian!
RO XA N E, istihfafla.
Siz misiniz?
C H R ISTIA N
Ben. Size bir çift sözüm var!
R O XA N E
İmkânı yok! Konuşmak
Nedir bilmiyorsunuz. G idin.
C H R ISTIA N
M erham et!
R O XA N E
Mutlak
B en i sevmiyorsunuz!
ÜÇÜNCÜ PERDE 155
ROXANE
G ü z el!..
ROXANE
N e için sözleriniz bu kadar mütereddit?
156 CYRANO DE BERGERAC
R O XA N E
Benim kiler h iç böyle
Değil ama.
C YRA N O
Tabiî. Sebebi de aşikâr.
Çünkü onlar, dosdoğru, kalbime düşüyorlar.
Esasen can evime pek kolayca girilir.
Halbuki benim kiler davetsiz bir m isafir!..
Hem sonra sizinkiler iniyor, çabuk iner,
Benim kiler balkona tırmanacak; bu hüner
Zamana m ütevakkıf!..
R O XA N E
Fakat şimdi bakınız,
Daha iyi çıkmaya başladılar!
C YRA N O
Hakkınız
Var. A lıştılar artık jim nastik yapa yapa.
R O XA N E
Balkonum size çok mu yüksek geldi acaba?
CYRA N O
Şüphe mi var? Kalbime bu irtifadan şayet
Katı bir söz düşerse, hayatıma nihayet
Verir!
C YRA N O , şiddetle.
Hayır!
ROXAN E
N e demek, olmaz!
ROXANE
Uzak mı?
CYRANO
N e hoş böyle karanlıklara girmek,
Nerde olduğumuzu hayal meyal kestirmek!
M eselâ ben, uzaktan, upuzun bir pelerin
Karakışıyım. Siz de bir yaz elbisesinin
Beyazlığı. Ben şimdi yalnız bir gölgeyim. Siz
Sadece bir aydınlık!.. Bu anın, bilmezsiniz,
Ne büyük kıymeti var bence. Hayatta, evet,
Şairane cümleler söylemişimdir.
ROXANE
Elbet!
CYRA N O
Fakat bu ana kadar hiçbiri benim asıl
İçimden doğmamıştı.
ROXANE
Anlamıyorum, nasıl?
CYRA N O
Söyleyen ben değildim çünkü bugüne kadar.
ROXANE
Ya kimdi?
CYRANO
Bendim, fakat duyduğum heyecanlar
158 CYRANO DE BERGERAC
R O XA N E
D oğru!.. Sesiniz bile
Bambaşka!
R O XA N E
Yeni mi?
CYRA N O
Yeni değil elbette! Başka, yani
Sam im î olmak başka; halbuki için için
İstihza korkusuyla titrem ek ...
R O XA N E
Neden? N için?
C YRA N O
Bilm em ! Bir korku iş te !.. Bu yüzden ruhum bazen
Zarafet kisvesine bürünür korkusundan.
G ün olur, yıldızları koparacak olurum.
A h, fakat gülünç olmak korkusuyla gururum
B eni gül koparmaktan men eder.
R O XA N E
G ül koparmak
Hoştur ama!
ÜÇÜNCÜ PERDE 159
CYRA N O
N e olur, bir tarafa bıraksak
Bu akşam gül bahsini!
ROXAN E
Şimdiye kadar bana
Böyle dememiştiniz!
CYRA N O
Evet, ama insana
M eşaleden, tirkeşten, oktan, kılıçtan uzak,
Daha şen, daha cazip şeylere doğru koşmak
İştiyakı geldi mi, elbette minim ini
Bir altın yüksükle su içmez, gider içini,
Koskoca bir ırmağın suyunda kana kana
İçerek serinletir.
ROXAN E
Ya güzel sözler! Buna
H iç mi lüzum yok sanki?
CYRA N O
Elbette var. N itekim
Kaçmayasınız diye ben de neler söyledim.
Fakat şu anda artık bir aşk namesi gibi.
Konuşmak, bu geceyi, bir şahane mevkibi,
Bu tabiatı tahkir etm ek olur. Bırakın,
Gökyüzü ve yıldızlar, bir anda dizi, bakın,
Bu yapmacıktan nasıl kurtaracaklar! Cidden
Korkuyorum, bu süslü potada erim ekten
Hissin candan tarafı buhar olup gitmesin;
Ruhu bu neticesiz oyunlar eritmesin!
Ve incele incele yok olmayalım artık!
ROXANE
Ya zarafet?
t :y r a n o
Zarafet?.. Yazık, sevgiye yazık!
160 CYRANO DH BERGERAC
ROXAN E
Peki, bizim de bu anımız gelince,
N eler diyeceksiniz?
C YRA N O
Ne doğarsa, delice,
A klım a ne gelirse, hepsini, kucak kucak,
Dağınık, birer demet haline koymayarak.
Meselâ: Seviyorum sizi, çılgınca sana
Âşığım, tahammülüm kalmadı, acısına;
Bir çıngırağın dili gibi gönlümde ismin,
B en de karşında, R oxane, hep ürperdiğim için
Çıngırak sallandıkça adın çınlıyor. Hem en
H er şeyin hatırımdadır; sevdim her şeyini ben.
Sokağa çıkm ak için, bir sabah, geçen sene,
Saçın ın biçim ini değiştirmiştin yine!
Saçın bana o kadar aydınlık gelmişti ki,
A ncak boyna güneşe baktıktan sonra, belki
Nasıl eşyada kızıl halkalar belirirse,
Kamaşan nazarlarım, hangi köşeye girse
G ünlerce, bir sarışın âlem yarattı durdu.
ROXAN E, heyecanla.
İşte aşk bu!
C YRA N O
Şüphesiz! Evet, işte bu duygu,
Meyus coşkunluğundan belli: aşk; ama mağrur
V e hodbin değil. Bilsen, tek sen mesut ol diye,
Kendi saadetimi ederim de hediye,
İstemem yine bunu bilm eni. Yalnız bana
ÜÇÜNCÜ PERDE 161
ROXANE
Doğru. İnan
Bana. Hem titriyorum, hem ağlıyorum. Seni
Seviyorum, şeninim. A h, sarhoş ettin beni!
CİYRANO
A rtık ölümden bile pervam yok. A h öyleyse
Bir tek istediğim kaldı A llah ım d an ...
CYRANO
Ben mi? Ş e y ... Ş e y ...
(Christian’a yavaşça.)
A cele
Etme!
CB 11
162 CYRANO DE BERGERAC
C H R ISTIA N
Nasıl? Bu fırsat bir daha geçmez ele.
Baksana ne heyecan!
C YRA N O , Roxane’a.
E v e t... İstedim, fakat
Şimdi anlıyorum ki, galiba biraz mutat
Hadden aşırı gittim.
CYRA N O
Hayır, bilâkis! Yalnız ne var?
Korkum hicabınızın isyan etmesi. Bundan,
E v e t... Yalnız bu yüzden vazgeçiyorum.
CYRA N O
H altetm e, C hristian!
ROXANE, eğilerek.
Duymadım, ne dediniz?
CYRA N O
B en mi? Kendi kendimi paylıyorum bu densiz
H areketten. Kendime: “H altetm e C hristian !”
Diyorum.
Tuhaf! Havalardan
Biri şen, biri hazin! Anlamadım bu işi.
Erkek mi, kadın mı? H ah bir Capucin keşişi!
ÜÇÜNCÜ PERDE 163
Sekizinci Sahne
CYRA N O
Hayrola! Diogene’le var mı bir akrabalık?
KEŞİŞ
Bir ev arıyorum d a ...
C H R ISTIA N , Cyrano’ya.
Sav şunu, kalabalık
Ediyor!
KEŞİŞ, Cyrano’ya.
Madam Robin, T an ır mısınız?
CYRA N O , arkasından.
Benden uğurlar olsun size ve cüppenize!
(Christian’a yaklaşır.)
Do k u z u n c u Sahne
C YRA N O , C H R ISTIA N
C H R ISTIA N
R oxan e’dan şu puseyi kopar bana!
CYRA N O
Boş emek.
Olmaz.
164 CYRANO DE BERGERAC
C H R ISTIA N
Er g e ç ...
C YRA N O
Pek doğru! Nasıl olsa gelecek
Bir an. Dudaklarınız birbirini bulacak;
Sende bu kumral bıyık, onda o pembe dudak
Varken.
(Kendi kendine.)
Bu olacaksa b a ri...
(Balkon kapısının açıldığı duyulur. Christian balkonun altına saklanır.)
Onunc u Sahne
C YRA N O , C H R ISTIA N , R O X A N E
RO XA N E
Burda mısınız?
Şeyden bahsediyorduk...
CYRA N O
Evet, puseden... Yalnız
İsmini söylemeye cüretimiz yok. İsmi
Dudağınızı yakarsa ne yapar artık cismi?
Bunu büyütmeyiniz gözünüzde bu kadar.
Farkına varmaksızın, az evvel, nasıl kayar
G ibi geçiverdiniz konuşmadan, bir anda
Gülümsemeye, ordan iç çekmeye, ordan da
Göz yaşına! Şim di de biraz gayret!.. Kim bilir!
Göz yaşından puseye bir ra’şede geçilir.
R O XA N E
Susun!
C YRA N O
Nedir ki puse? Biraz daha yanyana
Yapılan bir vaittir. Yemindir kanmayana.
ÜÇÜNCÜ PERDE 165
Bir itirafın candan bir delil bulmasıdır;
Sevişm ek masdarının gül pembe noktasıdır.
Bir sırdır ki söylenir ağza, kulak yerine.
Bir gönül hazzıdır ki, hep derinden derine
Yayılır. Bir visâldir karanfil lezzetinde.
Dudakların ucundan tatm aktır ruhu biraz.
ROXAN E
Susun!
CYRA N O
B ir puse, Madam, bu en büyük imtiyaz!
Düşünün ki Fransa Kraliçesi bile
Bir İngiliz lorduna, bütün necabetiyle,
Bir tanecik lütfetti.
ROXAN E
O halde?
CYRA N O
A h Yarabbi,
N e gizli ıstıraplar çektim , Buckingham gibi.
Benim kraliçem siz. Size bağlıyım. Ben de
O nun gibi hem meyus, hem de sadıkım ...
ROXAN E
Sen de
O nun gibi güzelsin!
ROXAN E
Bari o emsalsiz çiçeği
Ç ıkıp koparıverin.
ROXAN E
O karanfil
Lezzeti!..
C YRA N O
Ç ık!
R O XA N E
O gönül hazzı!..
C YRA N O
Ç ık!
C H R ISTIA N , mütereddit.
Doğru değil,
Çıkmasam iyi olur! Hem de bu h ey ecan la...
R O XA N E
O içe yayılan zevk.
C H R ISTIA N
A h Roxane!
C YRA N O
A y !.. Kalbimde bu ne tuhaf bir acı!
— Puse, aşk ziyafeti, ben kapında duacı!
Senden bir kırıntıdır bu karanlıkta hissem.
Öptüğün şey biraz da benim kalbimdir desem
Yalan değil. Şu anda, evet, eminim, Roxane,
Farkında olmayarak, o pembe dudaklardan
Öpüyor benim demin söylediğim sözleri.
Hey, baksanıza!
ROXAN E
Kim o?
C YRA N O
G eçerken bir merhaba
Demek istedim. Burda C hristian galiba!
ROXAN E
Bonjur kuzen!
CYRA N O
Bonjur kuzin!
ROXAN E
G itm eyin,
İniyorum.
On B i r i n c i S a h n e
KEŞİŞ
M utlak burası! Emin
Oldum artık. Magdaleine R obin’in evi!
CYRA N O
Ro-lin
Demediniz miydi siz?
168 CYRANO DE BERGERAC
KEŞİŞ
Hayır: Bin, b, i, n, bin!..
KEŞİŞ
Bir mektup!
C H R ISTIA N
Hayret!
K EŞİŞ, Roxane’a.
M utlak hayırlı bir iş
İçindir. Bunu size gönderen a sıl...
RO XAN E, Christian’a.
De G uiche
O lm alı!
C H R ISTIA N
Bu ne cüret!
ROXAN E
Bundan sonra rahatsız
Edemez artık beni.
(Mektubu açarken.)
“Matmazel,
Bizim alay kılıcını kuşandı,
Yola düzüldü; herkes beni de gitti sandı.
Halbuki, emrinize rağmen, kaldım. Şu malum
Manastırdayım. Sizden mülâkat istiyorum.
Fakat siz gelmeden, bu işin nasıl bir iş
Olduğuna pek aklı ermeyen saf bir keşiş
Bulup bu mektubumu gönderdim. Biraz evvel,
ÜÇÜNCÜ PERDE 169
“Matmazel,
Her ne kadar
Gönlünüze pek ağır gelecekse de yine,
Boyun eğmeniz lazım Cardinal’in emrine.
Bu sebeple, pek zeki, pek muhterem, pek nazik,
Pek ketum bir rahibi bu işe memur ettik.
Arzumuz, evinizde, derhal nikâhınızın
Takdis edilmesidir.
(Sayfayı çevirir.)
C H R ISTIA N
Hayır ben!
K EŞİŞ, ışığı Christian a tutar ve güzel olduğunu görünce içine bir şüphe
girmiş olur.
A m a ...
RO XA N E, derhal.
Bir de haşiye
Var: “Lütfen manastıra üç yüz altın hediye
Edin!”
KEŞİŞ
A h ne muhterem, ne asil zatmış!
(R oxane’a.)
Yese
Kapılmayın!
RO XAN E, mütevekkil.
N e çare!
(Ragueneau, Keşiş’e kapıyı açar ve Christian da içeri girmesini işaret
ederken Cyrano’ya yavaşça.)
CYRA N O
Malum!
(Keşiş’e.)
KEŞİŞ
Bir çeyrek saat.
ROXAN E, Christiana.
G el!
On İ k i n c i Sahne
C YRA N O yalnız
C YRA N O
Şim di
Nasıl oyalamalı De G u ich e’i!
Evet, hem en
Tüneyelim ! A klım a bir çare geldi.
G elen
Erkek! Bu sefer erkek!
On Ü ç ü n c ü S a h n e
C YRA N O , DE G U IC H E
C YRA N O
Ya sesimi tanırsa! Aldırma koca sersem!
(Bir eliyle tutunduğu dalı bırakır ve muhayyel bir anahtarı çevirir gibi
yaparak.)
Bu ne?
(Başını kaldırdığı vakit dal yine eski yerine gelmiştir. Gökyüzünden baş
ka bir şey göremez ve işin aslını anlayamaz.)
Tuhaf! Bu adam
Nereden düştü!
DE G U ICH E
Nerden?
DE G U IC H E
Tam am !
Kaçırmış bu zavallı!
C YRA N O
Nerdeyim, bugün nedir,
Saat kaç, hangi mevsim?
DE G U IC H E
F a k a t...
ÜÇÜNCÜ PERDE 173
C YRA N O
Bir efsanedir!
H âlâ başım dönüyor.
D E G U IC H E
M ösyö...
CYRA N O
Bir bomba gibi
Aydan düştüm!
DE G U IC H E, sabırsızlanarak.
O lur şey d eğ il!..
DE G U IC H E, gerileyerek.
Peki, kabul. D üştünüz...
H erif zırdeli.
DE G U IC H E
Ey am a...
C YRA N O
Belki tam yüz sene var,
Belki de bir dakika - bilmiyorum ne kadar
Devam etti sükûtum - işte ben şu sapsarı
Yuvarlaktaydım.
DE G U IC H E, omu?: silkerek.
Güzel. Yetişir bu kadarı.
Bırakın da geçeyim.
DE G U IC H E
Ç attık!
C YRA N O
Bilmem, düşerken yuvarlağından ayın,
Nereye iniyorum, kestiremedim gitti.
Hangi muhalif rüzgâr, beni nereye itti?
Aylardan birine mi, yoksa arza mı? Eyvah!
DE G U IC H E
Mösyö, size ne dedim?
DE G U IC H E, maskesine dokunarak.
Ha, bu m aske!..
CYRA N O
Anladım,
Demek ya V enedik’te, yahut G enova’dayım.
DE G U IC H E, geçmek isteyerek.
Bir kadına söz verdim, bırakın da gideyim.
C YRA N O
Gülüyorsunuz! Neyse!
ÜÇÜNCÜ PERDE 175
DE G U IC H E
Evet, ama, b ırak ın ...
C YRA N O , neşeli.
Demek yine Paris’e
Düştüm!
CYRA N O , tam De Guiche geçeceği sırada bir şeyi gösterecekmiş gibi baca
ğını uzatır ve De Guiche’i durdurur.
Baldırımda bir dişi kaldı Dübbüekberin,
Müşteriden kaçayım derken, delicesine,
Gidip oturdum Mizan burcunun kefesine,
İbresi sıkletim i yazdı tâ arşa kadar.
DE G U IC H E
N e münasebet!
CYRA N O
Samanyolundan girmiş
Cebim e.
176 CYRANO DE BERGERAC
DE G U IC H E, hiddetle.
Ç attık! Yerin d ib in e!..
CYRA N O
Hayır! Bu iş
Yerin dibinde değil, gökyüzünde oldu!
(Kollarını kavuşturarak.)
Hem
Bilseniz, neler gördüm, neler, tarif edemem.
Ç oban yıldızı, âşık, kaval çalıyor aya.
(Bir sır tevdi eder gibi.)
Dübbüasgarın gücü yetmiyor ısırmaya!
(Gülerek.)
Rübap burcundan geçtim ama bir tel kopardım!
(Mütaazzımane.)
Bütün bu sergüzeşti bir gün yazmak maksadım.
Kendimi tehlikeye atarak, o mehtapta
Birer birer çaldığım yıldızları kitapta
Bir durak işareti gibi kullanacağım!
DE G U ICH E
Benim istediğim şey...
DE G U ICH E
N e demek?
CYRA N O
G ayet kolay!
Benim ağzımdan kapmak istiyorsunuz bu ay
Dedikleri yuvarlak nasıldır, üstünde kim
Var.
DE GU ICH E, bağırarak.
Hayır!
ÜÇÜNCÜ PERDE 177
CYRA N O
Demek aya nasıl çıkabildiğim
M erak oldu. O nun da buldum bir çaresini.
DE G U IC H E, bıkıp usanarak.
Deli!
CYRA N O
Ne A rchytas’ın o mahut güvercini,
N e Regiom ontanus’un beceriksiz kartalı
Bana örnek olmadı! Asla!
LE BRET
D eli zavallı!
A m a bilgiç bir deli!
CYRA N O
Hayır. Seleflerim e
Uymadım bu hususta.
DE G U IC H E, geri dönerek.
A ltı usul? Muamma!
CB12
178 CYRANO DE BERGERAC
C YRA N O
Evet. Sonra duman, bilirsiniz, muhakkak
Gökyüzüne yükselmek ister. İşte, kocaman
Bir fanusun içine adamakıllı duman
Doldurup seyahata çıkmak!
CYRA N O
Ay, tekerlek
Halindeyken, öküzün boynuzunu çekerek
Uzatırmış diyorlar. M esele yok o halde.
Güçlük, asıl öküzün boynuzuna binmede!
DE G U IC H E, hayretler içinde.
Beş!
DE G U IC H E
H ani altı taneydi, nerden buldunuz bunu?
Doğrusu merak ettim !
DE G U IC H E
Peki. Sonu?
CYRA N O
Anlamadınız mı?
DE G U IC H E
Yoook!
CYRA N O
Deniz med halindeydi;
Dalgaların saçları kam erin elindeydi.
Denize dalıp çıktım . Sonra kuma oturdum;
O anda önce başım, sonra bütün vücudum.
Bilirsiniz ki saçlar öyle çabuk kurumaz —
Başladı yükselmeye, u çm ay a... A m an biraz
Y av aş!.. Hayır! Dosdoğru, sanki melek olmuşum!
Zahmetsiz, kayar gibi, göklerde bu uçuşum
Kim bilir ne çok sürdü. Bir an geldi nihayet
Birdenbire h issettim ...
C YRA N O
E v e t...
(Tabiî sesiyle.)
Zamanın geçtiğini. Mösyö, bitti çileniz;
N ikâh kıyıldı artık!
Ya bu burun! Cyrano?
C YRA N O , selamlayarak.
Bizzat
Kendisi. G eç kaldınız, merasim bitti, heyhat!
DE G U ICH E
Ne merasimi?
(Döner. Uşakların arkasından Roxane ile Christian, el ele vermiş çıkar'
lar. Capucin mütebessim, arkalanndadır. Ragueneau, eline bir meşale
almıştır. Dadı, alayın en arkasında, kısa bir sabahlıkla, şaşkın şaşkın
bakınmaktadır.)
A m an Yarabbi!
On D ö r d ü n c ü S a h n e
DE G U IC H E, Roxane a.
Siz!
(Hayretler içinde Christian’a döner.)
N e iyi!
(Büyük bir hayranlıkla Roxane’i selamlayarak.)
ÜÇÜNCÜ PERDE 181
Doğrusu hayranım!
(Cyrano’ya dönerek.)
CYRA N O , eğilerek.
Arzunuzu bir emir
Sayacağım!
(Roxane’a.)
ROXAN E
Nasıl?
DE G U ICH E, Christian’a.
Alay kalkıyor. G idin iltihak edin
Siz de.
ROXAN E
Nasıl harbe mi?
DE G U IC H E
Şüphesiz.
ROXAN E
Fakat, demin
C adet’ler gitm eyecek diyordunuz!
182 CYRANO DE BERGERAC
DE G U IC H E, Cyrano’ya müstehziyane.
Vuslet
Yine bahara kaldı!
C H R ISTIA N , Roxane’a.
Biraz d a h a !..
C YRA N O
Haydi, alaya yetiş!
Çabuk ol!
DE G U IC H E, dip taraftan.
Alay gidiyor!
CYRA N O
Peki am a...
CYRA N O
Elbette,
Elbette, am a...
CYRA N O
Şüphesiz, a m a ...
CYRA N O , duraklar.
A s la ... Bunu bana bırakın!
PERDE
DÖRDÜNCÜ PERDE
G A SK O N Y A BEYLERİ
B i r i n c i Sahne
C H R ISTIA N , C A R B O N DE C A STEL-JA LO U X ,
LE BRET, C A D E T ’LER, sonra CYRA N O .
LE BRET
N e feci!
CARBO N
Bir habbe yok
LE BRET
Mordious!
186 CYRANO DE BERGERAC
(Cadet’lere.)
(Le Bret’ye.)
Bereket
Uyku karın doyurur!
LE BRET
Evet, ama herkesin
Uykusu yok ki! Bunlar neyle doyacak dersin!
A h ne kıtlık!
(Birkaç silah sesi işitilir.)
CA RBO N
Şu mel’un silah sesleri yine
Hepsinin uykusunu sıçratacak beynine.
Uyuyun!
(Tekrar yatarlar. Daha yakından birkaç silah sesi.)
CA RBO N
Aldırma sen! Cyrano
O lacak bu herhalde!
LE BRET
Ç ok şükür!
CYRA N O
Bırak
C anım ! Biliyorsun ki her sabah ata ata,
Herifler vurmamaya alıştılar.
LE BRET
N e hata!
Mektup götürmek için A llah ın her sabahı
Tehlikeye atılm ak günahtır!
(Christian’a bakar.)
Bak, uyuyor.
Benzi uçmuş! A çlık tan yanaklarının mosmor
Kesildiğini bilse kızcağız. Yine ama
Güzel!
LE BRET
Haydi git de yat!
CYRA N O
Le Bret, yine başlama!
İspanyol hatlarından yol bulmaya gelince,
188 CYRANO DE BERGERAC
LE BRET
Peki, öyleyse bir gün erzak
A l getir!
C YRA N O
G eçm ek için hatlardan hafif olmak
Lâzım! - Fakat bu akşam, mutlaka bir şeyler var,
B ence ya Fransızlar yiyecek bulacaklar,
Yahut geberecekler!
LE BRET
A nlat.
C YRA N O
Em in değilim,
B a k a lım !...
CA RBO N
Bu halimiz hem gülünç, hem de elim.
Muhasara eden biz, aç kalan da yine biz.
LE BRET
Karışık iş vesselâm! Arras’ı çevirmişiz!
İspanyol ordusu da gelmiş bizi çevirmiş.
C YRA N O
Bir başkası da çıkıp onları çevirse, iş
Yoluna girer belki!
LE BRET
Hevesim yok gülmeye!
CYRA N O
O o !.. O o !..
LE BRET
Bir gün bir mektup götüreceğim diye,
C anını tehlikeye atmak, bu olur mu ya!
DÖRDÜNCÜ PERDE 189
(Cyrano’nun bir çadıra doğru gittiğini görünce.)
Nereye gidiyorsun?
C YRA N O
Yine mektup yazmaya!
İkinci Sahne
BİR DİĞERİ
Ölüyorum!
HEPSİ BİRDEN
O o o !..
CA RBO N
Kalkın! Kalkın!
BİR Ü Ç Ü N C Ü C A D E T
Adım atmaya halim
Yok!
190 CYRANO DE BERGERAC
B İR D ÖRDÜ N CÜ C A D ET
Parmağımı bile oynatmaya mecalim
Yok!
BÎR DİĞERİ
B en bedava
Bahşederim baronluk tacım ı bir parçacık
Peynire.
BÎR DİĞERİ
Bendenizin kararım, bugün artık,
Yine karnım doymazsa, A ch ille gibi çadıra
Çekilip surat asmak.
BİR DİĞERİ
E km ek!..
DİĞERLERİ
Bağıra
Bağıra gebereceğiz!
BİRİN C İ C A D ET
Top k ıtığ ı... Tekerlek
Yağıyla miğferimde kızarttım gevrek, gevrek!
Arras havalisinde av bulunmaz denir de
İnanmazdım.
DÖRDÜNCÜ PERDE 191
BİR C A D ET, gelerek.
Ben vurdum!
BİR DİĞERİ
B en de gittim nehirde
Balık tuttum!
CA RBO N
A m an Cyrano, yetiş!
Ü ç ü n c ü Sahne
ÖNCEKİLER, C YRA N O
( 'YRA N O , gayet sakin, kulağında bir kalem, elinde bir kitap, çadınndan
çıkarak.
N e var?
C A D ET
G aliba midem kaymış, bozdu muvazeneyi.
192 CYRANO DE BERGERAC
C YRA N O
Benim ki de.
C A D ET
Garip şey! Böyle göğüs gererek
Nasıl dolaşıyorsun o halde?
C YRA N O
B a sit... Demek
Benim ki yukarıya kaymış olmalı!
İKİNCİ C A D ET
Ağzım
Pas tuttu.
CYRA N O
Gördün mü ya? Ağzı kapamak lazım!
BİR DİĞERİ
A h, kam ım zil çalıyor.
C YRA N O
Sen de bir şarkı söyle!
BİR DİĞERİ
İçim oynuyor!
C YRA N O
Yok. A ç maymun oynamaz böyle.
Yalan.
BİR DİĞERİ
Şöyle yağlıca bir şey olsa.
D İĞER B İR C A D E T
Fazla yağlı! Sabahın
Bu saatinde hazmı kolay bir şey olsa da,
Yavaş yavaş kemirsem!
DÖRDÜNCÜ PERDE 193
C YRA N O , elindeki kitabı atarak.
A l öyleyse, Ilyada!
BÎR DİĞERİ
Paris’te tam dört öğün yemek yiyor Başnazır!
C YRA N O
Sana keklik göndersin o halde, emret.
AYNI C A D E T
Hazır
Keklik varken, biraz da şarap gönderse.
C YRA N O
Âlâ!
R ichelieu! Beyimizin sofrasını hazırla!
BİR DİĞERİ
Bir dev gibi acıktım , sanki bir yalamakla
Yutacağım dünyayı.
C YRA N O
Şim di avcunu yala!
C YRA N O
Evet, nükte daima.
İsterim ki bir akşam üstü, kızıl bir sema
A ltınd a can vereyim bir nükte savurarak,
Haklı bir dava için vurularak, vurarak.
A h ölmek, kendine denk bir düşmanın eliyle,
K ılıçla, silahların mutlak en asiliyle,
Kalbinden vurularak çim enlere serilmek,
V e ölüm döşeğine girmeden ölebilmek,
Fakat erkekçe ölmek, titremeden, solmadan;
Kanlı dudaklarında nükte eksik olmadan!
HERKES, bağrışarak.
Açız!
CB 13
194 CYRANO DE BERGERAC
C YRA N O
G urbettir bu. Bir nevi
Hastalık ki, açlıktan daha asil, manevî;
Maddî değil. N e olur biraz da dertlerine
Yürekleri sızlasın mideleri yerine!
CA RBO N
Ağlayanın yüreği yufka olur.
C YRA N O , gülümseyerek,
Gördün mü, bir trampet çalması kâfi geldi.
Elveda artık hülya, mem leket, hicran, keder!
Fifreyle gelen hüznü trampet alır gider.
CYRA N O
Takdirkâr m ırıltılar!..
BİR C A D E T
C an sıkıyor!
BİR DİĞERİ
Zırhının üstünde nah bu kadar
Dantelâdan bir yaka. G örm eyin o çalım ı!
BİRİN C İSİ
H iç çeliğin üstüne çamaşır asılır mı?
196 CYRANO DE BERGERAC
B İR DİĞERİ
Haydi boynunda çıban olsa neyse.
BİR DİĞERİ
Bir yeni
Dalkavuk daha!
B İR DİĞERİ
Evet, am casının yeğeni!
CA RBO N
O da Gaskondur ama!
BİRİN C İ C A D ET
İnanmayın, olamaz!
Çünkü, azizim, G askon dediğin mutlak biraz
Kaçık olur. Gaskonun akıllısı çekilmez!
LE BRET
Benzinde kan kalmamış!
BİR C A D ET
O da a ç . .. Kimse bilmez!
Yalnız ne var, zırhının çivileri gümüşten,
Karnı aç olsa da o, memnun bu görünüşten.
CYRA N O , atılarak.
Biz de sakın oralı olmayalım çocuklar!
H er şey meydana çıksın: İskambil, pipo ve zar.
Bizi keyifli görsün, öyle karşıdan kurum
Satmasın!
D ö rdüncü Sahne
ÖNCEKİLER, DE G U IC H E
DE G U IC H E, Carbon’a.
Bon j ur!
DE G U IC H E, Cadet'lere bakarak.
Bunlar demek şu bizim dik k afalılar!.. Size
N e zaman gelsem, bütün yüzlerde bir istihfaf
Peyda oluyor. Ö y le ... Sizler, taşralı eşraf,
Béarn beyzadeleri, Périgord baronları,
A lbaylarına karşı bir karış burunları!..
Kimi entrikacı, kim i de dalkavuk der;
Zırhımda işlemeli bir yaka görmesinler,
H em en başlarlar surat asmaya, tepinmeye,
İnsan G askon olur da çulpa olmaz mı diye.
DE G U IC H E
Ya!
CA RBO N
Evet. Söylem ek zait
A m a, bölük benimdir. Yalnız savaşa ait
Emre boyun eğerim.
198 CYRANO DE BERGERAC
DE G U IC H E
Ya, peki!
(Cadet’lere hitaben)
C YRA N O
Dördüncü H enri olsa, adet faikiyeti
Karşısında katiyen razı olmazdı yine,
Şapkasından bir tüyün yerlere düşmesine!
DÖRDÜNCÜ PERDE 199
(Cadet’ler, sakin bir sevinç içindedir. İskambiller ve zarlar atılır. Pipo
dumanlan avurtlardan çıkar.)
DE G U IC H E
Oyun muvaffak oldu; siz ona bakın!
(Yine aynı intizar. Oyunlar ve pipolar durur.)
C YRA N O
Mümkün.
Fakat vazgeçilemez, bilhassa böyle bir gün,
K ılıca ve kurşuna hedef olmak şanından!
DE G U IC H E
Evet! Bu da bir G askon palavrasıdır ama!
C YRA N O
Palavra mı? Öyleyse eşarbı bana verin,
Görürsünüz, omzuma asarım da askerin
Ö nünde ilk hücuma atılan ben olurum.
DE G U IC H E
Bu da G askon tafrası! Eşarbın yeri malum.
Scarpe kıyılarında. Pek uzak bizim saftan;
Üstüne boyna kurşun yağıyor her taraftan.
Kimse gidip alamaz onu yerinden.
DE G U IC H E, eşarbı alarak.
Tereddüt içindeydim. Anlıyorum ki bunun
200 CYRANO DE BERGERAC
(Gider ve sıran üstüne çıkarak eşarbı birkaç kere sallar. Cadet’lerde mı
rıltılar.)
C YRA N O
Böylesinin yerinde
Kalsın hizmeti!
CA RBO N
Bu hali,
İspanyollar öğrense, tehlike ihtimali
A rtar elbet. A caba biliyorlar mı?
DE G U IC H E
Evet.
Hem hücum edecekler.
DÖRDÜNCÜ PERDE 201
CA RBO N
Ya!
DE G U IC H E
O nlarda bu niyet
Var. Bizim casus bana haber verdi. Dedi ki
“Söyleyin bana, nerden hücum etsinler, hangi
N oktadan yüklensinler? Ben de gidip onlara
Diyeyim ki: Şu taraf pek zayıf... Yara yara
G eçersiniz!” Herifin fikri cazipti elbet,
Dedim ki: “Karşıya geç ve bütün hattı seyret,
İşaret edeceğim yeri git de haber ver!”
C A RBO N , Cadet’lere.
Çocuklar, hazırlanın!
(Herkes yerinden kalkıp palaskasını ve kılıcını kuşanır.)
DE G U IC H E
Daha bir saat ister
(Herkes yerine oturur ve oyununa devam eder.)
V akit kazanmak lazım. M aréchal gelecektir.
CA RBO N
V akit kazanmak için ne yapılmak gerektir?
DE G U IC H E
Ö nlem eye gücünüz yetmezse bu hücumu,
Lütfen öleceksiniz!
CA RBO N
İntikamınız bu mu?
DE G U IC H E
Doğrusu, teveccühüm olsaydı biraz size,
G önlüm razı olmazdı böyle can vermenize;
Fakat kahram anlıkta tek olduğunuz için
Kralıma hizm ettir size beslediğim kin!
CYRA N O , selâmlayarak.
Bu teveccühe karşı m innetle eğilirim!
202 CYRANO DE BERGERAC
DE G U IC H E, selâmlayarak.
Yalnız siz bedelsiniz yüz kişiye, bilirim.
Şikâyet etmezsiniz artık boş oturmadan!
C YRA N O , Cadet’lere.
Demek ki arkadaşlar, lacivert ve sırmadan
A ltı şeritli G askon armasına şimdi biz
Kan renginde bir şerit ilave edeceğiz!
(De Guiche, dip tarafta, Carbon’la baş başa vermiş konuşmaktadır.
Emirler verilir, müdafaa hazırlıkları yapılır.)
N eyin var?
C YRA N O
Heyhat!
C H R ISTIA N
A h bir veda mektubu
Yazabilseydim bari!
C H R ISTIA N
Ver!
CYRA N O
Sahi mi?
Bu ne?
DÖRDÜNCÜ PERDE 203
CYRA N O
N e var?
C H R ISTIA N
Bu leke?
C H R ISTIA N
Gözyaşı!
C YRA N O
H a ... e v e t... bir m e lek e...
Ş a irlik . .. Kapılıyor insan kendi oyununa!..
N itekim ben de öyle emek verdim ki buna
Yazdıklarım evvela beni ağlattı.
C H R ISTIA N
Tuhaf!
CYRA N O
E v e t... Ö lm ek zor değil. .. A sıl güç olan taraf
Bir daha görememek onu. N ihayet, b e n im ...
(Christian Cyrano’ya dikkatle bakar.)
Bizim ...
(Hemen akabinde.)
S e n in ...
N Ö BETÇİN İN SESİ
V entrebieu! Bu da kim?
CARBO N
Hey, ne var?
204 CYRANO DE BERGERAC
M UHTELİF SESLER
Ordugâhta araba?
Bize doğru geliyor!
Karşıdan mı acaba?
Vay canına!
Yakına sokmayın!
Nişan alın!
Sakın ha. Arabacı sesleniyor!
Kralın
Emri var diyor!
(Herkes sırtta, öte tarafa bakmaktadır. Çıngırak sesleri yaklaşır.)
DE G U ICH E
Nasıl?
(Herkes tekrar ön tarafa gelir ve sıraya girer.)
CA RBO N
T oplanın bir araya!
DE G U ICH E
Basamağı indirin.
(İki Cadet arabaya seğirtir.)
DÖRDÜNCÜ PERDE 205
CA RBO N
Selâm havası çalın!
Beşinci Sahne
ÖNCEKİLER, R O X A N E
DE G U IC H E
Kralın emri! Siz ha?
R O XA N E
A sıl kralın,
Aşkın.
C YRA N O
A m an Yarabbi!
C H R ISTIA N , atılarak.
Neden?
ROXAN E
Şu muhasara
Pek uzun sürdü canım!
C H R ISTIA N
A h niçin?
R O XA N E
Biraz sonra
Söylerim.
DE G U IC H E
İmkânı yok, olamaz;
Burda kalamazsınız.
RO XA N E, gayet şen.
Pekâlâ iş te !.. Biraz
O turabilir miyim?
Bonjur!
(Etrafındakilere.)
A ! .. Somurtmayın!
Bilir misiniz Arras ne kadar uzak!
(Cyrano'yu görünce.)
Sayın
Kuzen de burda! Bonjur!
CYRA N O , ilerleyerek.
Fakat nasıl olur d a ...
ROXAN E
Orduyu buldum, bu mu? Pek basit. Bu uğurda
H iç de zahmet çekmedim. Yalnız harabelerin
İzini takip ettim. N e feci şey! Her yerin
A ltı üstüne gelmiş, inanmazdım görmesem.
Buysa kralınızın arzusu, bir şey demem,
A m a benim ki daha insaflıdır, şüphesiz.
C YRA N O
İyi ama nereden yol bulup da geçtiniz?
DÖRDÜNCÜ PERDE 207
R O XA N E
Nerden mi? îspanyollar arasından!
BİRİN C İ C A D E T
Bizlerden
Baskın çıktı!
DE G U IC H E
Hatları nasıl geçtiniz? Nerden?
LE BRET
Herhalde güç olmuştur!
ROXAN E
H iç de değil. .. N itekim
A tlarım ı tırısa kaldırıp geçiverdim.
N e zaman çatık kaşlı biri çıksa önüme,
Hem en ram oluyordu bendeki tebessüme.
Kimse duymasın ama bu İspanyol beyleri,
Kibarlıkta mutlaka bizlerden çok ileri!
C A RBO N
Tebessümün böylesi pasaport hükmündedir.
Fakat arabanızı durdurup, ikide bir,
Nereye böyle teşrif, diye sormadılar mı?
ROXAN E
E lbette! Hem kaç kere sordular, şüphe var mı?
Fakat ben “Âşığıma gidiyorum!” deyince
En korkunç suratlısı bile derhal en ince,
En zarif bir tavırla kapımı kapıyordu.
Askere eliyle bir işaret yapıyordu.
Öyle bir işaret ki imrenir kral b ile !..
Kibar, aynı zamanda haşin bir eda ile
Gümüş mahmuzlarını birbirine vurarak,
Şapkasının tüyünü rüzgâra savurarak,
İki büklüm diyordu: “Buyrunuz Senyorita!”
C H R ISTIA N
A m a R o x a n e !..
208 CYRANO DE BERGERAC
R O XA N E
“Â şığım !” dedim. Evet, bu hata,
Biliyorum. N e çare. Buna ihtiyaç vardı.
Şayet “K ocam !” deseydim beni bırakmazlardı!
C H R ISTIA N
F ak at...
R O XA N E
Neniz var?
D E G U IC H E
Burdan gitmelisiniz!
ROXAN E
B en mi?
CYRA N O
Hem çabuk!
LE BRET
Evet, derhal!
C H RISTIA N
Doğru!
RO XA N E
Neden?
C H R ISTIA N , sıkılarak.
N eden mi?
H iç !.. Biraz sonra!
CARBO N
Belli
O lm az!.. G itsen iz...
LE BRET, sıkılarak.
Doğru! Ya. Gitseniz!
ROXAN E
Tem elli
Kalıyorum bilakis. Demek muharebe var.
DÖRDÜNCÜ PERDE 209
RO XA N E
Kocam burda!
N e zarar,
İkimizi birlikte öldürsünler. Hazırım.
C H R ISTIA N
Gözlerin, bakışların bam başka!..
ROXAN E
A nlatırım
Sebebini.
DE G U IC H E, ümitsizlik içinde.
Burası, en tehlikeli mevki!
C YRA N O
T eh lik eli olmasa bize verir miydi ki!
ROXAN E, De Guiche’e.
Y a !.. Demek dul kalmamı istiyordunuz?
DE G U IC H E
Yem in
Ederim ki, b e n ...
ROXAN E
A rtık çılgın gibiyim. Em in
O lun gitmem. Burası bambaşka bir cihanmış!
CYRA N O
Zarafet meraklısı meğer ne kahramanmış!
ROXAN E
Mösyö de Bergerac! B en sizin kuzininizim!
BİRİN Cİ C A D ET
Size siper oluruz!
CB 14
210 CYRANO DE BERGERAC
RO XA N E, gittikçe coşarak.
İnanırım azizim!
R O XA N E
Siz asıl
Şapkama dikkat edin, muharebeye nasıl
Yakışacaktır, bakın!
DE G U ICH E
Siz ne derseniz deyin,
Toplara bir göz atıp geleceğim. Dinleyin,
Henüz imkânı varken gidin; böyle kalmakla
Hata ediyorsunuz. G idin.
ROXAN E
G itm ek mi, asla!
A lt ın c ı Sahne
C H R ISTIA N , yalvararak.
Roxane!
ROXAN E
Hayır!
C A D ET, selamlayarak.
Madam!
ROXAN E
H er birinizin ne çok ismi var böyle?
BARON H İLLİO T
Evet,
Saymakla bitmez!
C A R BO N , Roxane'a.
Lütfen elinizi bir him m et
Edip açar mısınız?
212 CYRANO DE BERGERAC
RO XA N E, mütebessim.
Biraz küçük değil mi?
C A R BO N , teessüfle.
Yem ekten bahsetm enin sırası mı? B ıra k ın ...
R O XA N E
Ordugâhın havası iştah açıyor, bakın
B en de acıktım . Biraz börek, söğüş ve şarap
Lütfeder misiniz?
(Umumî teessür.)
BİR İN C İ C A D ET
Ne?
D İĞ ER BİR C A D ET
Nerden bulmalı, Yarab!
ROXAN E, müsterihane.
Arabam dan, tabiî.
HERKES
Nasıl?
R O XA N E
H er şeyden evvel,
DÖRDÜNCÜ PERDE 213
ROXAN E, arkalarından.
Zavallılar!
(Coşkunluk.)
CA D ETLER
Yaşa, bravo!
R A G U EN EA U
Ispanyollar afeti
G örünce kaçırdılar böyle bir ziyafeti!
(Alkışlar.)
BİRİN Cİ CA D ET, pür neşe, geniş bir dilim jambon keserek yaklaşır.
O h ... can boğazdan gelir:
Bari son kozumuzu oynamadan şöyle bir
Ağız tadıyla zıkkım ...
(Roxane’i görünce kendine gelir.)
R A G U EN EA U , gittikçe coşarak.
Kırbaç deyip geçmeyin, sucuktur sapı bunun!
BİRİN C İ C A D E T
B o llu k tan !..
R O XA N E
Bu olmadı! — A lın, h iç çekinm eden!
Ekmek, Mösyö de Carbon? — Şarap beyaz, kırmızı?
Bir bıçak! — Biraz daha! — Uzatın tabağınızı!
K anat mı? But mu? — Şim di sıra sizin!
Hayranım!
C H R ISTIA N
Bir şey istemem!
216 CYRANO DE BERGERAC
R O XA N E
H iç olur mu bu canım?
Bir bisküvi, çok değil, iki parmak da şarap ...
R O XA N E
Şimdi cevap
Veremem. Biraz sonra. Bakın, bekliyor hepsi.
LE BRET, Bir mızrağın ucuna bir ekmek takarak sırtın üstündeki nöbetçiye
uzatırken.
De G uiche!
C YRA N O
A m an saklayın acele. Sepet, tepsi
Şişe, tabak ne varsa! Siz de aldırmayın!
(Ragueneau ya.)
Koş
Sen de yerine sıçra !.. Her şey tamam mı?
(Bir anda her şey çadırların içine atılır, yahut koy unlara, manto altlan-
na, şapka içlerine sokulur. De Guiche, hızlı hızlı gelir. Birdenbire durur
ve etrafını koklar. Sessizlik.)
Ye dinci Sahne
ÖNCEKİLER, DE G U İCH E
DE G U İCH E
N e hoş
Kokuyor burası!
DE G U İC H E, durur ve bakarak.
N e var acaba!
Yüzünüz kıpkırmızı!
DÖRDÜNCÜ PERDE 217
CADET
Benim mi? H i ç ... G aliba
Boğuşma vakti gelmiş olacak; bütün kanım
Yüzüme vurmuş!
BİR DİĞERİ
Pum ... pum ... pum ...
DE G U IC H E, dönerek.
Bu ne!
C A D ET
H iç a canım ,
Bir şarkı.
DE G U IC H E
 lâ! Keyfin yerinde!
CADET
Öyle. Evet,
Teh lik e yaklaşınca!..
Hayret!
M aşallah benzinize kan gelmiş sizin!
DE G U IC H E
V ah vah, delirmiş bunlar!
(Sertçe.)
A lışkın değilsiniz;
T o p geri teper, dikkat edin!
BİRİN C İ C A D ET
A m m a yaptın!
C A D ET
H iç ... Biraz
Barut kokladım!
R O XA N E
Kalıyorum.
DE G U IC H E
G idin!
ROXAN E
Hayır!
DE G U IC H E
Öyleyse
(Carbon’a.)
DE G U IC H E
Ben de beraber
Kalıyorum.
CYRA N O
A h işte yiğitlik buna derler!
BİRİN C İ C A D ET
Gaskonsunuz galiba dantelânıza rağmen!
DE G U IC H E
Bir kadını bırakıp gitmem tehlike varken.
DE G U IC H E, gözleri parlayarak.
Yiyecek!
Ü Ç Ü N C Ü BİR C A D E T
İstediğin kadar! Çadır, pelerin,
Şapka, ne varsa dolu.
CYRA N O , selâmlayarak.
Terakki var!
DE G U IC H E, mütekebbirane.
Benim aç karnına
Dövüşmek âdetimdir.
DE G U IC H E, gülerek.
B en mi?
220 CYRANO DE BERGERAC
C A D ET
E v e t...
(Hepsi dans etmeye başlar.)
C A RBO N , sırtın üstünde görünerek.
Mızraklı piyadelerimizden
Saflar yaptım. Hepsinin maneviyatı iyi!
(Sırtın üstünde gözüken bir mızrak hattını gösterir.)
C YRA N O
Bak
Şayet R o x a n e...
C H RISTIA N
E, peki?
CYRA N O
M ektuptan söz açacak
O lu rsa...
C H R ISTIA N
Evet!
CYRA N O
Sakın budalalık edeyim
Deme.
DÖRDÜNCÜ PERDE 221
C H R ISTIA N
Yani?
C YRA N O
Yani mi? M esele basit, beyim.
Yalnız onu görünce aklıma geldi bu iş.
Bak sana anlatayım.
C H R ISTIA N
A n la t bakalım, neymiş!
C YRA N O
M esele şu. Sen o n a ... bildiğinden daha sık
Mektup gönderdin.
C H R ISTIA N
Nasıl?
C YRA N O
Nasılı var mı, artık!
San a tercüman oldum, bu benim vazifemdi.
Bazı anlar oldu ki, sana “Bak işte şimdi
B ir mektup yazacağım!” demeden yazdım.
C H R ISTIA N
Y a !..
C YRA N O
Ya.
G ayet b a sit...
C H R ISTIA N
Öyle ha? Peki, muhasaraya
Düştüğümüzden beri nasıl oldu d a ...
C YRA N O
Adam
S e n de! Şafak atmadan ö n c e ...
CYRA N O
Daha çok!
C H R ISTIA N
Her gün?
C YRA N O
Her gün. Hem iki kere.
C H R ISTIA N , şiddetle.
Demek mest oluyordun, her gün, tehlikelere,
Ölüme atılacak kadar. N e olduğunu
Anlıyorum şimdi.
Sekizinci Sahne
ROXANE
Bunun
Sebebi, m ektupların!..
DÖRDÜNCÜ PERDE 223
C H R ISTIA N
N e dedin?
R O XA N E
Tehlikeye
Atddımsa, kabahat sîzindir. Evet. Niye
Başımı döndürdünüz o mektuplarınızla?
Bir aydan beri, belki de daha fazla,
Hepsi de birbirinden güzel.
C H R ISTIA N
Nasıl? Ç ok garip!
Şu birkaç aşk mektubu için mi?
R O XA N E
Mektup deyip
G eçm e. A h bilmezsin! Evet, doğru, bir gece
Balkonumun altında ruhun dile gelince,
Sen i çılgınca sevdim. O ana kadar senden
Duymadığım o sesti, beni sana bendeden.
M ektupların da öyle. Sanki bir aydan beri
O akşamki sesini duyuyormuş; her biri
O günkü heyecanı yaşatıyor içimde.
Böyle koşup gelmişsem, söyle kabahat kimde?
Ulysse de senin gibi mektup yazsaydı hele,
Pénélope oturmazdı evinde gergefiyle;
ibrişim yumağını şöyle bir fırlatınca,
H er türlü tehlikeye atılırdı çılgınca;
G idip bulurdu koşa koşa efendisini.
C H R ISTIA N
B e n . ..
R O XA N E
Okudum, okudum, her okuyuşta seni
Aradım. H er mektubun samimiydi, güzeldi.
Sanki kalbinden kopmuş bir yaprak gibi geldi.
Her satırında bir kalp çarpıyordu derinden;
Her kelimesi çıkm ış gibiydi içerin d en ...
224 CYRANO DE BERGERAC
C H R ISTIA N
Bu kadar candan mıydı, Roxane?
ROXAN E
Evet, candandı.
C H R ISTIA N
Peki, neden geldiniz?
RO XA N E
N eden mi? İçim yandı.
C hristian’ım, ruhum. Kapanırsam ayağına,
Eminim beni yerden tutup kaldıracağına.
Bu sebeple, ruhuma diz çöktürüp önünde,
A ffet beni demeye geldim. Böyle bir günde
Affına her zamandan fazla ihtiyacım var,
A ffet, çocukluk ettim. Seni bir âna kadar
Sadece güzelliğin için sevdim. N e ayıp!
R O XA N E
Daha sonra - tıpkı dal dal sıçrayıp
U çm a öğrenen kuşlar gibi uslu ve ciddî —
Güzelliğine hayrandım, ruhunu da sevdimdi!
C H R ISTIA N
Ya şimdi?
ROXAN E
A rtık gönlüm bağlı bir tek sevgiye.
Şimdi, sadece seni, ruhun güzeldir diye
Seviyorum.
R O XA N E
Bahtiyar bil kendini.
Yalnız fani bir zihniyet için sevilmek seni
DÖRDÜNCÜ PERDE 225
Kim bilir ne ıstırap içinde yaşatmıştır!
A sil ruhunu nasıl işkenceye atmıştır!
Gölgede bırakıyor artık yüzünü gönlün.
Ö n ce beni cezbeden güzelliğinse bugün
A rtık gözümde değil!
C H R ISTIA N
Y a !..
R O XA N E
Hâlâ şüphen mi var
Bu zaferinden?
R O XA N E
Söyle, neden bu kadar
Tereddüt içindesin?
C H R ISTIA N
Ben aşkın böylesini
İstemiyorum. Benim istediğim şey, beni
Olduğum g ib i. ..
R O XA N E
Yani bugüne kadar nasıl
Sevildinizse, yine öyle mi? Hayır, asıl
Şim di başlıyor sevgi, candan, içten, tertemiz.
C H R ISTIA N
Hayır. Eskiden daha iyiydi.
ROXAN E
Bilmezsiniz,
B en şimdi anlıyorum sevginin kudretini.
San a tapınıyorsam, bil ki, gönlümde seni
Sen yapan o kudrettir. H atta bir gün...
C H R ISTIA N
Sus, Roxane!
CB 15
226 CYRANO DE BERGERAC
R O XA N E
Bütün güzelliğini kaybedip çirkin olsan
B ile . ..
C H R ISTIA N
A h böyle deme!
R O XA N E
Diyorum, inan bana!
C H R ISTIA N
Nasıl, çirkin de o lsam ...
R O XA N E
Yem in ederim sana!
C H R ISTIA N
Yarabbi!
R O XA N E
A rtık bana inandın değil mi? Bak
Şim di seviniyorsun!
R O XA N E
N en var?
C H R ISTIA N , yavaşça iterek.
H iç !.. Merak
Etm e, şimdi gelirim. Bir saniyecik!
ROXAN E
A m a ...
C H R ISTIA N , ona dip tarafta küme olmuş Cadet’len göstererek.
Bu zavallılar seni beklerler. Böyle durma!
Nasılsa biraz sonra, kimsesiz ölecekler;
G it de kendilerine biraz gülümseyiver!
D okuzuncu Sahne
C H R ISTIA N
Eminim beni sevmediğine.
C YRA N O
Nasıl?
C H R ISTIA N
Sen i seviyor!
C YRA N O
Yok, canım !
C H R ISTIA N
Evet, evet.
Benim yalnız ruhumu seviyormuş.
C YRA N O
İnsaf et!
C H R ISTIA N
Demek o halde seni seviyor. — S e n de onu
Seviyorsun esasen!
CYRA N O
Ben mi?
C H R ISTIA N
Saklam a bunu!
228 CYRANO DE BERGERAC
C YRA N O
Doğru!
C H R ISTIA N
Hem çılgın gibi!
CYRA N O
Daha beter muhakkak.
C H R ISTIA N
G it, söyle!
C YRA N O
Hayır!
C H R ISTIA N
Neden?
CYRA N O
Bir kere yüzüme bak!
C H R ISTIA N
Beni çirkin olsam da sevecekmiş!
CYRA N O
Öyle der.
— Sana böyle demesi beni de memnun eder
Am a, inanm a sakın böyle manasız şeye!
— Sen bakma, ben memnunum bunu söyledi diye,
Fakat sakın aldanıp böyle lakırtılara
Ç irkin olayım deme, mahveder beni sonra!
C H R ISTIA N
Bunu bilmeden içim rahat etmeyecek.
CYRA N O
Ne?
Hayır, hayır!
C H R ISTIA N
G it anlat her şeyi kendisine.
İkimizden birini intihap etsin!
DÖRDÜNCÜ PERDE 229
C YRA N O
Olmaz!
— Yarabbi, ne işkence! — Hayır, insaf et biraz.
C H R ISTIA N
Saadetini neden öldüreyim? Ha, söyle,
Güzelim diye mi?
C YRA N O
Ya ben? Ne hakla elimle
Şen in k ini mezara koyarım? A llah beni,
Belki senin duyup da söyleyemediğini,
İfade kudretiyle yaratmış diye mi?
C H R ISTIA N
G it!
H er şeyi söyle.
C YRA N O
Hâlâ ısrar ediyor.
C H R IST IA N
Basit!
Kendi kendime rakip olm aktan bıktım artık!
C YRA N O
Christian!
C H R ISTIA N
Şahitsiz, gizli nikâh kıymıştık;
Feshedilmesi mümkün, şayet ölmez kalırsak!
C YRA N O
Hâlâ inat ediyor!
C H R ISTIA N
Evet, evet, muhakkak!
Ya beni bu halim le sever, yahut h iç sevmez!
B en şöyle bir gideyim ilk hatta kadar; herkes
N e yapıyor göreyim. — S e n konuş kendisiyle,
İkimizden birini intihap etsin, söyle!
230 CYRANO DE BERGERAC
C YRA N O
Sen i isteyecektir.
C H R ISTIA N
İnşallah, ümit bu ya!
(Çağırır.)
Roxane!
CYRA N O
Hayır, istemem!
ROXAN E, koşarak.
N e var?
C H R ISTIA N
G elin buraya,
Cyrano size mühim bir şeyden bahsedecek.
O nuncu Sahne
R O XA N E
Ç ok mu mühim?
(Roxane’a.)
RO XA N E, telâşla.
H er halde şüphelendi sözlerimden bu sefer.
İnanmıyordu, gördüm!
DÖRDÜNCÜ PERDE 231
C YRA N O , elini tutarak.
Fakat söylediğiniz
Doğru muydu acaba?
R O XA N E
Elbette. Dedim ki: S iz ...
ROXANE
Evet.
Ç irkin olsa da yine seveceğim!
A h bu ne?
Silâ h sesleri!
C YRA N O
Demek iğrenç olsa d a ?..
ROXAN E
Yine!
CYRA N O
Korkunç olsa d a ?..
ROXANE
Yine!
CYRA N O
Demek, gülünç olsa d a ?..
R O XA N E
H içbir şey onu gülünç yapamaz nazarımda.
C YRA N O
Yine sever miydiniz?
232 CYRANO DE BERGERAC
R O XA N E
Evet, şimdiki gibi!
(Rom ne’a.)
C YRA N O , dönerek.
N e var?
LE B R E T
Şüşş!
(Kulağına bir şeyler fısıldar.)
ROXAN E
N e oldu?
R O XA N E
N e var? Silâh atmaya
Başladılar! N e oldu?
CYRA N O
B itti artık! Bu bahis
Kapandı!
ROXANE
Bana bir şey söylemek istiyordunuz demin.
C YRA N O
Ben mi Madam? Katiyen? Böyle bir şey yok! Yem in
Ederim!
( Gayet ciddi bir tavırla.)
Başı için.
ROXANE
Ruhuna mı?
(Müthiş bir sayha ile atihr ve herkesi iter.)
C YRA N O
Bir anın
Ü m idi, o da bitti.
LE BRET, Cyrano’ya.
ilk kurşun,
Düşmanın ilk kurşunu!
(Roxane, Christian’m üzerine atılır. Yeniden silâh sesleri, kıhç şakırtıla
rı, seslenmeler, trampet sesleri. . . )
234 CYRANO DE BERGERAC
C A R BO N , elinde kılıç.
Hücum başladı! Koşun,
Silâh başına! Haydi!
(Arkasından Cadet’ler, sırtın öbür tarafına geçer.)
RO XA N E
Christian!
C A R B O N ’UN SESİ
Hop! Saf bağlayın, hücum var!
ROXAN E
Christian!
C A R B O N ’UN SESİ
Hep birden, dikkat! Fitili kesin!
RA G U EN EA U , bir miğfere su doldurmuş, koşarak gelir.
ROXAN E
N e oldu, canım?
C A R B O N ’UN SESİ
Tetik kaldır!
ROXAN E, C yrano’ya.
Sağdır değil mi?
DÖRDÜNCÜ PERDE 235
C A R B O N ’UN SESİ
Barutu hazır edin!
RO XA N E, Cyrano’ya.
Kurtarın sevgilimi!
Yanağı yanağımda soğuyor, duyuyorum!
C A R B O N ’UN SESİ
Nişan al!
ROXAN E
Üzerinde bir mektup var!
(Açar.)
A h yavrum,
Bana yazmış!
C A R B O N ’UN SESİ
Ateş!
(Silâh sesleri, haykırışmalar, muharebe gürültüleri.)
ROXAN E, bırakmaz.
Biraz daha ne olur? Bakın,
O nun biricik dostu sîzdiniz yalnız! Siz de
Bilirsiniz, ne kadar ince, harikulâde
Bir insan değil miydi?
R O XA N E
Hem emsalsiz bir şair, hem de en iyi insan?
C YRA N O
Evet, öyleydi R oxane!
236 CYRANO DE BERGERAC
R O XA N E
N e yüksek ruhu vardı!
C YRA N O
Evet, Roxane, öyleydi!
R O XA N E
O nu anlamazlardı.
Duyguları ne derin, ne asil bir yiğitti,
Değil mi?
C YRA N O , imanla.
Evet, Roxane!
ROXAN E
A h, mektubunda hem kan, hem gözyaşı lekesi!
C YRA N O
Peki.
CA RBO N
Geriliyoruz, ben de yaralandım mızrakla.
Davranın be çocuklar!
(F ifreciye.)
(Fifreci çalar. Yaralılar kalkınır. Sırttan koşa koşa inen Cadet’ler Cyra-
no’nun ve küçük bayrağın etrafında toplanır, saf bağlar. Arabanın içi
ve dışı askerle dolar. Araba bir kale haline gelir.)
(Düşer ve ölür.)
CYRA N O
Varsın, gelsinler hele.
(Bir anda sırtın üstünde bir sıra düşman askeri peyda olur. Büyük im-
paratorluk sancakları dalgalanır. Cyrano, ateş! kumandası verir; yay-
hm ateşi. Düşman saflarından biri ateş!kumandasını verir; öldürücü bir
yaylım ateşi. Cadet’lerin bir kısmı sapır sapır dökülür.)
Bunlar G askonya...
PERDE
BEŞİNCİ PERDE
C Y R A N O ’N U N G A Z ETESİ
O n beş yıl sonra. 1655. Paris’te, Dames de la Crouc’ya ait bir manastı
rın bahçesi.
Bahçe gölgeliktir. Solda bina; birçok kapıların açıldığı geniş bir sa
hanlık. Sahnenin ortasında, küçük ve beyzî bir meydanın göbeğinde
muazzam bir ağaç. Sağda, ön planda, şimşirler arasında, taştan yarım
daire şeklinde bir sıra.
Sahnenin dip tarafında, bir baştan öbür başa, iki yanında kestane
ağaçları bulunan bir hiyaban. Bu hiyaban sağda, dördüncü planda, an
cak dallar arasından görülebilen bir kiliseye müntehi olmaktadır. Hi-
yabanın iki sıra ağacı arkasından çimenlik yerler, diğer hiyabanlar, kü
çük korular, parkın derinlikleri ve gökyüzü görülür.
Sağda kilisenin yan kapısı. Kapının önündeki sütunlara iri kırmızı
yapraklı bir sarmaşık dolanmıştır. Kapı ve sütunlar, ilk planda, şimşir
lerin arasına karışır.
Mevsim, sonbahar. Yeşil çimenlerin üstündeki ağaç dalları sarar
mıştır. Şimşirlerle taflanların koyu yeşil renkleri. Her ağacın dibinde
bir yığın kuru yaprak. Kuru yapraklar, bütün sahneye serpilmiştir; hi-
yabanlarda dolaşıklığı zaman ayak altında çatırdadıkları duyulur. G e
rek sahanlık, gerek sıra hemen hemen kuru yapraklarla örtülüdür.
Sağdaki sıra ile ortadaki ağacın arasında, alçak bir iskemle ve
önünde büyücek bir gergef. Yumak sepetleri. Gergefte yarısı bitmiş bir
işleme.
Perde açıldığı zaman, sörler bahçede gezinmektedir. Birkaçı, daha
yaşlı bir rahibenin etrafında, sıraya oturmuştur. Vakit vakit ağaçlar
dan kuru yapraklar düşer.
CB 16
242 CYRANO DE BERGERAC
B ir in ci Sahne
M ER M A R G U ER ITE, S Ö R M A RTH E, SÖ R
CLA IRE, D İĞER SÖ RLER
SÖ R CLA İRE
A m an Sör M arthe pastadan bir kiraz yakalayıp
Ağzına attı bugün, gördüm
SÖ R CLA İRE
Şöyle bir göz attımdı!
S Ö R M A RTH E
Ya, sonra bizlere süs düşkünü der.
SÖ R CLA İRE
Obur der!
M ER M A R G U ER ITE
Korkmayın, sizi sever.
SÖ R CLA İRE
Demek tam on senedir,
Değil mi, M er Marguerite, her cumartesi gelir?
B E ŞÎN C I PERDE
M ER M A R G U ER ITE
H atta daha çok oldu; on dört sene evveldi,
Bir gün kuzini matem elbisesiyle geldi.
İşte siyah bir kuşun vurulup beyaz kuşlar
Arasına düştüğü günden bugüne kadar,
H içbir cumartesiyi kaçırmamıştır, gelir.
SÖ R M A RTH E
Doğru. Bu manastırda, aramızda misafir
Olduğu günden beri, o bitm eyen hüznünü
Yalnız Mösyö Cyrano oyalıyor o günü.
SÖ RLER
— N e tuhaf adam! — Bizi güldürür her gelişte.
— Bize takılır. — G üler yüzlüdür. — Biz de işte
Kendisini severiz. — O n a kurabiyeler
Yaparız elimizle.
SÖ R M A RTH E
Evet ama, ab, eğer
Biraz dindar olsaydı!
SÖ R CLA IRE
Biz, onu Hak yoluna
Koyarız.
D İĞER SÖ RLER
Evet, evet!
M ER M A R G U ER ITE
Yoook! Bu hususta ona,
Sak ın ha, yavrularım, ilişmeyin, kırılır.
Daha seyrek gelmeye başlar.
SÖ R CLA IRE
A m a ... H a k ...
M ER M A R G U ER ITE
Hayır,
M üsterih olun, A llah bilir kendi kulunu.
244 CYRANO DE BERGERAC
SÖ R M A RTH E
A m a her cumartesi, gelir gelmez, yolunu
Bulup bana gururla der ki: “M a sör, biz yine
Dün perhizi atlattık!”
M ER M A R G U ER ITE
Böyle söylemesine
Bakmayın. G eçen sefer, bilir misiniz, iki
G ünden beri açtı.
SÖ R M A RTH E
A h ma mer!
M ER M A RG U ERITE
Fakirdir.
SÖ R M A RTH E
Peki,
Kim dedi bunu size?
M ER M A R G U ER ITE
Mösyö Le Bret.
SÖ R M ARTH E
A h, biraz
N eden yardım etmezler?
M ER M A R G U ER ITE
Darılır sonra, olmaz!
(Dip taraftaki hiyabanda siyahlar giyinmiş, başında dullara mahsus bir
başlık, uzun tüller içinde Roxane görünür, artık ihtiyarlamaya yüz tu
tan De Guiche, asilâne tavn ve güzel elbisesiyle yanındadır. Birlikte ya
vaş yavaş yürürler. Mer Marguerite yerinden kalkar.)
M ER M A RG U ERITE
Haydi artık gidelim. Madam M adeleine’in bugün
Bir ziyaretçisi var.
SÖ R M A RTH E
Fakat uğramamıştı aylar var ki semtine.
SÖ RLER
Ç ok meşgul. — Bir taraftan saray hayatı. — Doğru.
Bir taraftan da harpler.
SÖ R CLA IRE
Evet, dünya umuru!
İkinci Sahne
DÜK
Hâlâ, beyhude yere sarışın, hurda böyle
M atem içindesiniz, öyle mi?
R O XA N E
Evet, ö y le...
DÜK
Hâlâ vefakâr?
R O XA N E
H â lâ ...
(Yeniden sükût.)
246 CYRANO DE BERGERAC
DÜK
Dem ek ki kendisini...
ROXANE
Tamsaydınız biraz!
DÜK
T anısayd ım !.. Doğru bu.
Pek az tanıyabildim ihtimal. S o n mektubu
A caba kalbinizin üzerinde mi yine?
ROXANE
O nu bir muska gibi taşıdım on dört sene.
DÜK
O öldü, fakat sizin sevginiz eksilmiyor.
ROXANE
İçimde bir his bana, sanki ölmemiş diyor,
Öyle bir duygu var ki, kalplerimiz yan yana,
Etrafımda pervane kesilmiş aşkı bana.
R O XA N E
S ık sık.
Aziz dost, benim canlı gazetem oldu a rtık ...
M utlak vaktinde gelir, hava güzelse eğer
Koltuğunu şu ağacın altına getirirler;
B en de, önümde gergef, beklerim kendisini.
Sahanlıkta duyarım bastonunun sesini.
Bilirim , onun için kimdir bu gelen diye
H iç lüzum bile görmem başımı çevirmeye.
G elir, oturur; hem en gergefe bakar, bir de
Ü stelik alay eder mutlak. Sonra şehirde
O hafta ne olmuşsa anlatır bana bir bir.
Le Bret gelmiş!
BEŞİNCİ PERDE 247
(Le Bret yaklaşır.)
LE BRET
Kötü!
DÜK
Ya!
LEBRET
Evet,
Dediklerim hep çıktı: Kimsesizlik, sefalet.
H er yazısı kendine düşman kazandırıyor;
Durmadan hicvediyor, darıltıyor, kırıyor
Yalancı sofuları, sözde kahramanları,
Sah te beyzadeleri, eser aşıranları,
Yani h erk esi...
R O XA N E
A m a kılıcı d ehşetlid ir...
Kimse onun hakkından gelemez!
LE BRET
Hayır, em in olunuz, korktuğum şey bu değil.
A sıl beni korkutan yalnızlık, açlık, sefil
Bir odanın içinde kışın, o sinsi sinsi,
Soğuk bir yılan gibi kıvrılarak girmesi.
İşte onun hakkından gelecek silâhşorlar
— H er gün bir parça daha çöküyor ve o kadar
Sararıp solmuştur ki, zavallı burnu bile,
Köhne bir fil dişine benziyor o haliyle.
Bir tek elbisesi var, o da siyah şayaktan.
DÜK
Kendisi istemedi, ne çıkar acım aktan!
Hep kendi taksiratı başına gelen bu hal.
A cım ak beyhudedir.
248 CYRANO DE BERGERAC
DÜK
Acım ayın kimseye boyun eğmedi diye;
Fikri hür, vicdanı hür yaşadı biteviye.
DÜK, yüksekten.
A h evet, varlık içindeyim ben,
O da yoksul öyle mi? Fakat her şeye rağmen
Elini iftiharla sıkarım.
(Roxane’i selamlayarak.)
A rtık bana
İzin verin d e ...
ROXAN E
Sizi geçireyim!
(Dük, Le Bret’yi selamlar ve Roxane’la birlikte sahanlığa doğru gider.
Dük sahanhğa çıkmıştır, Roxane ise, henüz basamaklardadır.)
DÜK
Y a !.. O na
Haset ettiğim günler olur bazen. — Eh öyle.
İnsan fazla muvaffak olduğu zaman hele
— Hayatında bir günah işlemiştir belki
Kendinden tiksindiği öyle anlar olur ki,
Bir araya gelince hepsi, vicdana ağır
Basmaz ama, içinde bir sıkıntı yaratır.
Nasıl siz merdivenden çıkarken, şu elbise
Kuru yaprakları da beraber sürüklerse,
Düklerin de mantosu öyledir; yükseliriz,
Fakat her basamakta, kuru yapraklar gibi,
Arkadan gelir hüznün, nedam etin mevkibi.
ROXAN E, müstehziyane.
Siz de mi hayalperest oluyorsunuz?
BEŞİNCİ PERDE 249
DÜK
E v e t!..
(Tam çıkacağı sırada.)
Mösyö Le Bret!
(Rom ne’a.)
O h pardon!
(Le Bret’ye gider ve yavaşça.)
Doğru! Kimse cesaret
Edemez dostunuza karşı kılıç çekmeye.
Fakat birçoğu dua ediyor “Ö lsü n!” diye.
N itekim dün sarayda biri: “Şu C yrano’ya
Bir felaket gelse de kurtulsak!” diyordu!
LE BRET
Y a !..
DÜK
Evet, fazla çıkmasın, ihtiyatlı olmalı!
SÖ R
Ragueneau görmek istiyor Madamı.
R O XA N E
Buyursunlar.
(Dük ve Le Bret’ye.)
D ert yanmak için gelir zavallı ara sıra.
Ö n ce m üellif olmak hevesindeydi. Sonra
Kilise mugannisi oldu.
LE BRET
Hamam işletti.
CYRANO DE BERGERAC
250
R O XA N E
A ktör oldu.
LE B R E T
Zangoçtu.
ROXANE
Sonra berberlik etti.
LE BRET
Kitara muallimi oldu.
R O XA N E
Şimdi ne işle
Uğraşıyor acaba?
RA G U EN EA U , koşarak.
A h, Madam!
(Le Bret’yi görür.)
Mösyö!
R O XA N E
H ele
Le B ret’ye bir anlatın derdinizi evvelâ.
B en de şimdi gelirim.
RA G U EN EA U
Fakat M adam ...
(Roxane, Ragueneau yu dinlemeden, Dük ile birlikte çıkar. Raguenea*
u, Le Bret’ye yaklaşır.)
Ü ç ü n c ü Sahne
LE B R ET, RA G U EN EA U
RA G U EN EA U
Pekâlâ.
M ademki siz varsınız, bilmesin, daha iyi.
Bugün öğleden sonra dostunuzu görmeyi
beşinci perde 251
R A G U EN EA U
Yetiştim , bir de baktım k i ...
LE B R E T
A m an
Yarabbi!
RA G U EN EA U
Ya, dostumuz, Mösyö, şairimiz kan
İçinde, yere düşmüş yatıyor, başında bir
Yara.
LE B R E T
A m an, öldü mü?
RA G U EN EA U
Yok, ama A llah bilir.
H em en sırtıma aldım, odasına götürdüm.
Ya odası, A llahım , ne feci yermiş, gördüm.
LE B R E T
Istırap çekiyor mu?
RA G U EN EA U
Hayır, baygın yatıyor.
LE BRET
Hekim?
RA G U EN EA U
Meğer bedava hekim bulmak da ne zor!
Neyse biri acıdı geldi.
252 CYRANO DE BERGERAC
LE B R E T
Zavallı adam!
— İyi ettin, R oxane’a söylemedin bu akşam.
— Hekim ne dedi?
R A G U EN EA U
N e mi? Bilm em ! A klım perişan.
N öbet, beyin humması deyip durdu bir zaman.
— Kendisini görseniz ağlamamak imkânsız.
Başı sargı içinde yatıyor, halsiz, kansız.
— Koşa koşa gidelim. Baş ucunda yok kimse.
H ekim söyledi, ölür şayet kalkayım derse.
(Sahanlıktan iner.)
D ö r d ü n c ü Sahne
R O XA N E
Eylülün bu son günü ah ne harikulade!
Hazanla avunuyor gönlüm, dargın bahara;
Kederim ferahlıyor baktıkça yapraklara.
(Gergefin başına oturur. İki Sör binadan çıkar ve ağacın altına büyük
bir koltuk yerleştirirler.)
R O XA N E
Mersi, ma sör!
(Sikler uzaklaşır.)
Nerdeyse gelir!
(Manastırın saati çalar.)
Saat de çaldı.
H ani makasım? — Tuhaf, niye böyle geç kaldı?
İlk defa geç kalıyor. Herhalde bir rahibe,
— Yüksüğüm işte burada! — Evet, mutlaka, tövbe
Edin, diye üstüne fazla varmış olacak!
Fakat nerdeyse gelir. — Yine bir kuru yaprak!
(Gergefin üstüne düşmüş bir yaprağı iter.)
B e ş in c i Sahne
R O XA N E
Ya! Gördünüz mü?
(İşine devam eder, Cyrano, gayet solgun, şapkasını gözlerine kadar in
dirmiş, görünür. Kendisine yol gösteren sör kaybolur. Cyrano, basa
maklardan, bastonuna dayanarak, yavaş yavaş, güç halle inmektedir.
Roxane gergefin başında çalışır.)
Kim bilir
Bu solgun renkler nasıl birbirine uyacak?
(Cyrano’yu, dostça paylar gibi.)
R O XA N E
Sebebi?
C YRA N O
T am o anda misafir geldi, kaldık!
CYRA N O
Kuzin,
Misafir bir kadındı!
ROXAN E
Bari savdınız mı?
CYRA N O
Bin
G ü çlü k le... Kendisine dedim ki: “Mazur görün,
Daha fazla kalamam, cumartesidir bugün;
M utlaka ziyarete gitmeliyim birini;
Bir saat sonra teşrif ed in!”
ROXAN E, şuh.
Misafirini
İnsan savar mı böyle? Neyse oldu olanlar.
A rtık beklesin dursun sizi akşama kadar.
Daha evvel gitm ek yok!
CYRA N O , tatlılıkla.
Bu akşam biraz erken
G itm em lazım gelecek galiba!
O güzel gözlerini...
S Ö R M A RTH E
Biliyorum.
(Kendi kendine.)
C YRA N O
Olur, olur. Olmaz diye, kim
Demiş!
256 CYRANO DE BERGERAC
SÖ R M A RTH E
Ç ok şükür bugün insafınız yerinde!
SÖ R M A RTH E
B en mi? Katiyen değil.
C YRA N O
Sahi, ne oldunuz siz?
Ayak üstünde bile bana vazederdiniz.
Bugünkü halinize hayret doğrusu!
Bugün
B en de sizi hayrete düşüreyim de görün.
Bakın, muhterem Sör M arthe, bu andan itibaren
ROXAN E
O oo, müthiş!
CYRA N O
Gördünüz mü Sö rt M arthe’ı nasıl şaşırttı bu iş?
(Çıkar.)
C YRA N O , gergefiyle meşgul olan Roxane’a yaklaşarak.
K aç senedir hayranım şu marifetinize.
Rabbim , biraz acı da sonunu göster bana!
R O XA N E
Yine alay, öyle mi? A rtık alıştım buna.
CYRA N O
N e hoş düşüyorlar Yarabbi!
Nasıl son bir güzellik içinde düşüyorlar!
Çürümek korkusuyla şikâyet etmeksizin,
İstiyorlar bu düşüş bir uçuşa benzesin!
R O XA N E
Bu kadar m elânkolik olmayın!
C YRA N O
B en mi, Roxane?
N e gezer?
R O XA N E
Y a !.. O halde çınar yapraklarından
A rtık bahsetmeyin de ne var, ne yok bu hafta
A n latın öğrenelim, ne oluyor etrafta?
CYRA N O
D inleyin, cerideniz başlıyor.
CB 17
258 CYRANO DE BERGERAC
R O XA N E
N eler söylüyorsunuz!
CYRA N O
Pazartesi. O kadar
M ühim bir şey olmadı. Yalnız Madam Lygdamire
 şık değiştirdi.
ROXAN E
O oo!
Cyrano!
ROXAN E
A m a ...
CYRA N O
Demin
BEŞİNCİ PERDE 259
Bir fenalık hissettim, ama geçti. Arras’ta
Aldığım yara bazen böyle coşar d a ... Hasta
Değilim.
ROXANE
A h zavallı dostum!
C YRA N O
Yeter, merhamet!
Nerdeyse geçer.
(Kendisini zorlayarak gülümser.)
Bakın, geçti bile.
RO XA N E, yanında, ayakta.
A h evet.
İkimiz de yaralı. Benim de bir yaram var.
Daima taze,
(Elini göğsüne koyar.)
ROXANE
Sahi mi? M ektu bunu ... Hay hay! Siz
N e zaman isterseniz.
C YRA N O
K abilse...
C YRA N O , açarken.
İzin
V ar mı açmaya?
■
260 CYRANO DE BERGERAC
ROXANE
A çın , tereddüt etmeksizin!
(Gergefin başına gelir. Gergefi kapatır ve yumaklarını sepetine koyar.)
C YRA N O , okuyarak.
“R ox an e! B e n artık yokum , A llaha ısm arladık!”
RO XA N E, şaşırmış, duraklayarak.
Yüksek sesle mi?
C YRA N O , okuyarak.
“R u h u m ! B e lk i bu akşam artık
Son akşamım olacak. A şkım içimde kaldı;
G u rbette ölüyorum . G özlerim yine daldı.”
ROXAN E
Mektubunu ne güzel okuyorsunuz!
R O XA N E
N e kadar
Candan okuyorsunuz - şu mektubu!
(Gece olmaktadır.)
CYRA N O , okuyarak.
“V a k it dar.
A llaha ısm arladık, diye bağırıyorum .”
ROXAN E
Yarabbi, bu ses!
C YRA N O , okuyarak.
“R uhu m , canım , sevgilim, yavrum !”
■
BEŞİNCİ PERDE 261
ROXAN E, hülyaya dalmış gibi.
A llahım , bu ses, bu ses!
C YRA N O
“Sevgilim!”
ROXAN E, ürperir.
Bu ses bana
H iç de yabancı değil!
C YRA N O
Roxane!
R O XA N E
Sîzdiniz!
C YRA N O
Roxane!
Hayır!
R O XA N E
Daha ismimi telâffuz ettiği an
D erhal anlamalıydım.
262 CYRANO DE BERGERAC
C YRA N O
Hayır, bu işte benim
D ahlim yoktu.
R O XA N E
Sîzdiniz!
C YRA N O
Hayır, yemin ederim!
R O XA N E
 licenap hiyleniz artık çıktı meydana
Mektupları yazan da sîzdiniz!
C YRA N O
Hayır!
R O XA N E
Bana
O coşkun mektupları yazan sizdiniz!
C YRA N O
B en ?.. B en ?..
R O XA N E
O akşamki ses, sizin sesinizdi!
CYRA N O
Katiyen!
R O XA N E
Ruh sizin ruhunuzdu!
C YRA N O
Sizi sevmiyordum k i ...
ROXAN E
Hayır, seviyordunuz.
C YRA N O , uğunarak.
Ben değildim, ö te k i...
BEŞİNCİ PERDE 263
R O XA N E
Beni seviyordunuz!
C YRA N O
Hayır!
R O XA N E
D em inki gibi
Hayır, demiyorsunuz, bakın?
C YRA N O
D e ğ il... Yarabbi!
Sevmiyordum, inanın!
R O XA N E
Bütün o ölen şeyler,
C anlanıyor içimde yeniden birer birer.
— A h n için tam on dört yıl bu sırrı sakladınız?
Bakın, elinizdeki şu mektupta adınız
Yoktu ama, bütün bu gözyaşları sîzindi.
ROXAN E
N eden öyleyse şimdi
Sırrınızı açığa vurdunuz birdenbire?
C YRA N O
N eden mi?
Al t ı n c ı Sahne
ÖNCEKİLER, LE B R E T ve R A G U EN EA U
LE BRET
Burda! Zaten emindim. A h boş yere
Koştuk demek! A llahım , bu ne ihtiyatsızlık!
264 CYRANO DE BERGERAC
LE B R E T
Madam, kendine kıydı artık.
Evden çıkmamalıydı!
R O XA N E
A m an Yarabbi!
D em in
O hali d em ek!..
C YRA N O
Bakın, az kalsın gazetemin
En son havadisini unutuyordum ama.
— ayın yirmi altısı, cumartesi, akşama
Doğru, eceli kaza gelip canına yetti;
Cyrano de Bergerac m aktulen vefat etti.
(Şapkasını çıkarır, başının sargı içinde olduğu görülür.)
R O XA N E
N eler diyor? - Cyrano! - Başı sargı içinde!
A llahım ne yaptılar size?
C YRA N O
G ünün birinde
“Bir yiğitin kılıcı saplansa da bağrıma
Kalbimden vurularak ölsem !” demiştim ama,
N e yaparsınız, kader, arkadan çullanarak,
K ılıç yerine odun, yiğit yerine uşak,
B eni maskara etti. Pekâlâ oldu böyle!
H er fırsatı kaçırdım, hatta ölümü bile!
C YRA N O
Kuzum Ragueneau, böyle ağlamasana!
(Elini uzatır.)
N e âlemdesin aziz meslektaş, söyle bana.
BEŞİNCİ PERDE 265
R A G U EN EA U , gözyaşları içinde.
M olière’d e ... Şamdancıyım!
C YRA N O
M olière ha!
R A G U EN EA U
A rtık gına
G eldi; bir daha ayak basmam tiyatrosuna.
Dün akşam S cap in ’i oynuyorlardı. Sizden
Bir sahne oynadılar arada.
LE BRET
Hem de aynen!
R A G U EN EA U
“Ne haltetmeye girdi?” sahnesi yok mu?
LE BRET, öfkeli öfkeli.
A rtık
in tih al bu!
C YRA N O
Pekâlâ etmiş, eline sağlık!
(Ragueneau’ya.)
RA G U EN EA U , hıçkırarak.
A h Mösyö, herkes güldü hem tepine tepine.
CYRA N O
Demek nasibim buymuş: Bir perde arkasından
Fısıldamak ve so n ra ... Unutulm ak!
(Romne’a.)
Ya, Roxane,
Hatırınızda mı bilmem, C hristian bir akşam
Sizinle konuşmuştu, balkondayken, işte tam
Benim hayatım b u !.. B en karanlık bir köşeye
Ç ekilm iş gizlenirken kimse görmesin diye,
266 CYRANO DE BERGERAC
C YRA N O
Beyhude çağırmayın! G itsinler.
Siz dönünceye kadar ben artık yok olurum.
(Rahibeler kiliseye girmişlerdir. Org sesleri gelir.)
Yalnız biraz ahenge çoktan hasretti ruhum,
O da, A llaha şükür, tamam oldu şu anda.
RO XA N E
Ö lm eyin, seviyorum sizi.
C YRA N O
Olmaz. Cihanda
A ncak masallardaki çirkin şehzâdelere,
Sevgilileri böyle deyince, birdenbire
Ay gibi birer civan olurlarmış. Fakat ben
Hep aynı kalacağım. Tecrübe et istersen.
ROXANE
B en sizi böyle bedbaht ettim !
CYRA N O
Siz mi? Bilâkis!
Kadın şefkati nedir, bilmiyordum. Annemiz
Beni çirkin bulmuştu, kız kardeşim de yoktu.
Sonraları her kadın içime korku soktu;
Alaylı bakışlardan çekindim. A ncak sizde
Aradığım dostluğu buldum ve sayenizde
Hayatıma bir kadın elbisesi süründü.
BEŞlNCt PERDE 267
LE BRET, Cyrano ya dallar arasından süzülen mehtabı göstererek.
Etrafına bak, öbür sevgilin de göründü!
R O XA N E
A llahım , zaten bir tek insan sevdimdi,
O ntı da iki defa kaybediyorum şimdi.
C YRA N O
Le Bret, ben artık aya gideceğim büsbütün,
M akine icadına lüzum kalmadı bugün.
R O XA N E
Ne diyorsunuz ?CYRANO
Evet, orası, em in olun,
M üntehası orası cennete giden yolun.
V e bütün sevdiklerim oradadır. N e iyi,
Orada bulacağım Sokrat’ı, G alilee’yi!
LE BRET, isyankâr.
Hayır, Yarabbi, hayır! Bu mudur adaletin?
Bunun gibi bir şair, bu kadar asil, m etin
Bir ruh böyle mi ölsün, Allahım ?
CYRA N O
Le Bret, yine
Kızma A llah aşkına!
LE BRET
ilm ini sayıklıyor!
268 CYRANO DE BERGERAC
C YRA N O
C opernic de bilirdi!
ROXANE
Am an, Yarabbi!
CYRA N O
Fakat ne haltetm eye girdi,
N e haltetm eye girdi âlem in gem isine?..
Felsefeyi severdi, fizikten de anlardı,
Şairdi, musikide hayli behresi vardı.
Laf altında kalmazdı, yaman bir silahşördü;
Başkası hesabına bazen âşık olurdu.
R ahm etlinin Cyrano de Bergerac’tı adı;
Her şey olayım derken hiçbir şey olamadı!
— A rtık gitm eli! Daha fazla bekletm ek ayıp!
Bak gördünüz mü ayın ışığı beni alıp
Götürmeye gelmiş!
ROXAN E
Yem in ed erim ...
(Ağaca dayanarak.)
BEŞİNCİ PERDE 269
Bırakın,
Ağaç yeter.
(Sessizlik.)
LE BRET
Cyrano!
(Roxane, bayılmak üzeredir.) .
ROXAN E
A h Cyrano!
C YRA N O
V allahi bakıyor be!
Burnuma göz dikmeye cüret ediyor kahbe!
(Kılıcını kaldırır.)
Bu ben im ...
(Kılıç elinden düşer, sarsılır ve Le Bret ile Ragueneau'nun kolları arasu
na düşer. Roxane üzerine eğilip alnından öper.)
ROXANE
Sen in ?..
PERDE