You are on page 1of 24

itibariyle bugiin, gerqeklikle ;:lakamm ancak dolay11 bir yolla, bagkalannm vasaa-

slyla kurabiliyor, kendi ken


mnda hissediyoruz
Bugiin e n ciddi mesel
olamay~gmizdlr.'HBlimizin ilvi' ifadesintn altlnl gizmekte fay& goriiyonlm: Gunkti
bugun h4limizin ilminin olabilecegini bile dugu-ek, zorlar araslna girmiStir. Hal-
buki bizim 'halimizi', 'bilme gayretimizin mevzusu' haline getlrmerniz kadar tabii
bir gey olmamall ve bu hususun en onemli i h i ve fikri Ikonu' oidugu tartlpma dl51
olmallydi. Cunku 'ilin-i h41' ve buna dayall bir 'hasb-1 h$l', bilgisine dayanan bir du-
rum degerlendirmesl, en onemli araptlrma ve dii~unmekonusudur ve diger buton
meselelerin ancak boyle bir 'ilm-i hale' dayall bir 'hasb-1 Idle' bag11 olarak tayin
edilebilecegi az bir dupunce ile bile farkedilecek kadar aglk bir llusustur. Dolay~siy-
la b ~ ~ g i ibelki
n , ba;;ka zamanlara gore daha fazla bir 'ilm-i hdle' iltiyaclmlz var.
Ancak h2limizi bilginin veya bilme gayretinin konusu haline getinnek, ilk
baiugta gozulitugii kadar kolay degildir. N i ~ i nilk baklgta bu husus o kadar kolay
goziikiiyor da, i ~ i nigine girildiginde meselenin goriildugii kadar kolay olmadlgl
farkediliyor? Bu sorunun iki yonden cevabl verilebilir: Birincisi bugiin artlk 'biz' ifa-
desini anlarnll bir gekilde kullanamlyonlz. Ikincisi kendimizi esas alarak kendi
h2liiniz hakkinda d u ~ i l m n eimk2nln1, me\ cudu bize tanimlayarak tayin edip goste-
recek bize ait kavramlan yitirrnemizin bir netisesi olarak, yitirdik.
Her peye ragmen, yitirilmig her pey gibi, imkanlarln da, d o g n ~yerde arandlk-
lan vakit bulunabileceklerinin farkinda olarak, kendi halimizi yeniden ilmin konu-
su haline getinnek isin bir gok yolun bulunabilecegi dii5iiniilebilir; ben burada
miimkun olan yollarl tahkik edip, bunlarl birbirleriyle mukayese ederek, e n dogru-
sunun hangisi oldugunu tariiSmayi bapka bir vesileye blrakarak, dogm olduguna
inandigim bir yola iparet etmek istiyorum: Kur'an klssalarlndan l~areketlebiz kendi
halimizi ilim mevzuu haline getirebiliriz. Bu tebligin kendisine dayandig1 temel ak-
siyom, Kur'an'm bize sadece ne yapmamlzl degil, kendisi tarafindan tanimlanmlg
gartlar altlnda ne yapmamlzi ve nelerden uzak durmamiz gerektigini soyledigidir.
Bu tebligin temel tezi, iginde yaganilan gartlar~ntanimlanmast konusunda Kur'an'm
bize klssalar~vasltaslyla Ndayet ettigidir. Bu tebligin amacl, iqinde yagad~glmlzgart-
lann, hiilirnizin, Kur'an'dan hareketle tanlmlanabilecegine -en azmdan- igaret et-
mektir.
0.1. Kur'Sn-1 Kerim'in yaklaglk yarlslnln (hatta bir baklg Sekline gore dortte
uGiiniin3j kissalardan olugtugu, bilinmektedir. Kemmiyet olarak bu kadar yer alan

3- Burada zikredilen oranlar arasindalri fark, neye ktssa denildigine bag11 olarak ortaya ~ l k m a k t a d ~ r .
K~ssaninanlanllni geniz turanlar igin, lclssalarln oranmm daha yiiksek goliinecegi aglkttr. Buracia
oneinli olan taln olaralc Kur'an'm k a ~ t akapnln kasalardan o l u g n ~ g ~ ~degil,
n u onemli bir klsm~ntn
lcissalardan oluptugunu soylemelctir. Necati Kara, Icur'an'a Gore Hz. Musa, Firavun ve Yahudiler, is-
uns~irlariolarak goriilerek, Hz.Adem'den Hz Muhammed (s.a.v)'e kadar insanltgtn
tarihi rnu!ltelif bagka unsurlar!a (israiliyyat vs.) da desteklenerek, evrensel tarihler
telif edilmigtir.
0.2.2. Kur'an ktssalannin tarihi olaylari anlatan rivayetler olmalartmn yarun-
da, aynt zamanda olaylann 01 ip-bitig diizenini, bir sebep sonus iiigkisi iginde anla-
trlmastni dikkate alan ikinci tez, kissalann aynt zamanda bir tarih felsefesinin ana
hatlannt da ihtiva ettigini savunmaktadtr. Bu tezi savunan diigiiniirler arastnda, Ali
Seriati, Muhammed Bdgtr es-Sadr, Murtaza ~ u t a h l ~ ailk r i olarak
~ hatira gelenlerdir.
Kur'an lusaslarina tarih felsefesi veya tarih felsefesi nokta-i nazarindan bakanlar,
zomnlu olarak 'tarihin kanun~i'nunolup olamayacagint tartigmak zomnda kalmig-
lardlr. Bu agtdan onlartn imdadtna yetigen e n temel kavram 'siinnenillah' kavramt
olmugtur. Onlar siinnetullah't bir kavram olarak kabul edip, onu gagdag felsefe ve
ozellikle Hegel sonrast felsefede ve marksiztn tarafindan benimsendigi haliyle tari-
hin yasastndan Kur'an'da soz edildigini ispat etme gayreti i ~ i n ediigmek zorunda
kalrmglardir.8 Bunlar arastnda mesela Mul~ammedBagtr es-Sadr'm temel tezi ktsaca
gu gekilde ozetlenebilir: K,u-'an bir lidayet ve tnkilab kitabldlr. Bu ise iki ~ e k i l d e
ger~eklegmigtir:Bunlardan birisi Yiice Allah'ln yap~lmastnive kayinilmastnt gerekli
gordiigii hususlan bildirmesi ve insanlardan bunlart gozetmelerini bildirmesidir.
Kur'an bu haliyle zaman ve mekandan nliicerreddir. lkinci 11~1~~1s ise b ~ emir
i ve ya-
saklarin gereginin 'verili partlarda' ger~ekle$tirilrnesidir.Verili gartlarda ger~eklegtir-
me tamamen insanjdir ve biitiin insanlartn bu emir ve yasaklart ger~eklegtirmeko-
nusunda uymasi gereken bir dizi kurali gozetmeden gerseklegemez. lgte burada
soz konusu olan 'kurallar' tarihin kurallartdtr9 ve Kur'an'da bu kurallar i i gekilde ~
bulunmaktadtr: '.. . tiirihi yasalarla ilgili Kur'an diigiincesi, pek gok ayetlerde degigik
gekillerde ve ~epitliifade bi~imleriyleaydtnlamtg, netlik kazamntgtlr. Bu ayetlerin
baztlartnda bu diipunce biitun olarak ve ana hatlariyla verilmig, b a n ayetlerde bu
kurallann bir takim olaylara, ornek uygulamalara tatbik edilmesi duzleminde ele
alinrnig, baztlarlnda ise aragurmantn, tarihi belgeleri tetkik edip degerlendirmenin
onemi vurgulanmig ve bu eylem tegvik edilmi~tir.T4 ki bu yolla tsrihi yasalara ula-
gilabilsin.'" Oyle goziikiiyor ki, es-Sadr, tabiat yasasi veya tarihi yasanin imkani ko-

7- Mutahhari her ne lcadar Icur'an'da bir tarih felsefesi oldugunu savunsa da, bu tarill felsefesinin
Kur'an tarafindan dogrt~danverildigini degil, 'ondan ~rltas~ldlgm~' belit.tmektedir. Bu husus o l d u k ~ a
onemlidir. hfutahlxari goyle der:'Plainly, Islam is neither a school of sociology nor a pl~ilosopl~y of
history. In the Islamic scripture, no social 01- historical topic is adsessed in the usual languages of so-
ciology or history. Likewise, no other topic, such as rnorals, jurisprudence, or philosophy, is adres-
sed in convencional language, couched in current terrl~inology,or eleborated according to custo-
rnary classificatory schemes. Nonetheless, illany of the questions these sciences deal with can be
fully deduced and derived from the Qur'an'. Murtaza Mutahhari, Social and Historical Change,
trans]. R. Campbell, Mizan Press Berlceley 1986, s. 3
8- Mutahhari, s. 37-38
9- Muhainmed Bag~res-Sadr, ICur'an Okulu, Fecr Yayrnlarl, Anlcara 1995, ii~iinciiders, s. 41-54
10- es-Sadr, a.g.e., s. 5
isin akli delillerin, insarun goziinii a~acakhususiyetlerin, ogiitlerin, akl-i selimin
hoglanacagi kargihkli giizei konugmalarin b
0.2.4. Edebi agidan: Talla Hiiseyin,
lefullah, Seyyid Kutub vs.. Meseleye sirf edebi agidan bakanlar, Seyyid Kutup harig,
genellikle Kur'an'in sadece bir 'Arap edebiyati' harikasi oldugu ve bundan ote bir
gey olmadigi tezini san1nrnaktad1rlar.l~ Ragka bir ifade ile bu tez, Kur'an'da anlati-
lan kissalari olmug bitmi2 olaylarl ifade eden degil, insanlara anlatilan edebi birer
kurgu, bu anlamda da bir edebiyat ~aheseriolarak gormektedirler. Burada boyle
bir tezin ne E-adarKur'an'dan, ne kadar 'dl8 te'sir'den kaynaklandigi meselesine gir-
mek, bizi konumuzdan ~ z a k l a ~ t ~ r a c a kAncak
t ~ r . ' ~sadece bir hususa igaret etmekte
fayda var: Kur'an kissalari, iisluplan geregi (dogrulanabilir ve yanliglanabilir riva-
yetlerde olrnasi gereken, yer vc zaman ile ilgili referanslar bulunmadigi igin) ne
mutlak anlamda dogrulanabilir ne de yanliglanabilirler; ~iinkii'Kur'~,l'~n iislubu,
anlattigi geyleri zaman ve mekandan tecrid etmektedir.'15
0.2.5. Sosyolojik veriler olarak: Sarafat Ali (Sharafat Ali), 'Sociology of the
Qur'an' bagllgi altinda yayinladigi bir dizi makalesinde, kissalari sosyolojik veriler
olarak kabul ederek buradan bir 'toplumbilim nazariyesi' olughlrmayi denemig, an-
cak kissalan, onlan yorumlarken kullandigi yapisalcl-fonksiyonalist nazariyenin
(Thomas K. Merton'un kullandigi) kavramrari iline hapsederek, o noktadan k~ssa-
Ian tahlil ederken, takip ettigi yolun zorunlu neticesi olarak yine yapisalci-fonksi-
yonalist bir nazariyeye ula~migtir.
0.2.6. Kur'an Kissalarinin ne olarak goriildugii konusunda, bu zikredilen beg
tavrin yantnda bagka tavirlarin da mevcut olabilecegine veya bagka bir bakitj agisly-
la kissalara bakig gekillerinin bagka gekillerde tasnif edilebilecegine igaret etrnekte
fayda vardir. Ayrica bir gok ~ a l i ~ m a bu
d a bak~ggekillerinin ikisi veya iiqii bir biri ile
baglantili olarak (kissalar hem tarih, hem tarih felsefesi, hem de ahlaki irgad ifade
etmektedir gibi) ele alinabilmektedir. Yukanda zikredilen goriiglerin hig birisi, kis-
salar sadece 'tarihtir', sadece 'edebiyattir', vs. dememekte, ancak bakig gekillerinde
merkeze aldiklari yer, tarih, edebiyat, ahlak vs. olarak, diger l~~lsuslari bu GerGeve-
de ele almaktadirlar. Bu tavirlarin hemen hepsinde ortak olan Ilusus, kissalarda ne
denildigini veya kissalarin anlatilmaslnin gayesini veya formunu esas almakta olu5-
lari, kissalarln neligi (mahiyeti) sorusunu sormamalaridir.
0.3. ~ur'an'fissalanninne oldugunu (mahiyetinij tesbit etmek iqin agagidaki

12- Necati Icara, a.g.e., s. 20; Benzer tavlr Seyyid I<utub, fzzet Derveze (I<ur'inii81-Mecid,Kur'inr Anla-
mada bir Yonten1 Callgmas~,Sev. ~ a h d e t t i nfnce, Istanbul 1997,s. 140-156),Vehbe Zuhayli, a.g.e.,s.
15, 23, tarafindan da kabul edilmektedir.
13- Bak: Nasr Himid Ebu Zeyd, 'Tarihte ve Giinii~niizde"Icur'an Te'vili" Solunsal~',fslaini Ara~tlrmalar,
cilt 9, say1 1-4, 1996, s. 24-44, burasi isin s.36-44
14- Bak: tdris Sengul, Kur'an I<issalari izerine, fznlir 1994, s. 102-116
15- Fethi Ridvan, el-Klssatu'l-Kt~r'iniyye, s. 8
ci seviyede kissamn biitiintiniin neye tekabiil ettigi sonisunu cevaplandirmak soz
kon~isuolacaktn. Birinci seviye klsaca, klssalarin hakikaten olup bitmig olaylan mi
naklettigi yoksa bir kurgudan mi ibaret oldugu (=kissa!ann tarihi degeri) sonisu ile
alakal1dlr. Bu hususta bu tebligin sallibi, giiphesiz bir ~ e k i l d eKur'an kissalanllln ay-
niyle vaki oldugu kanaatindedir l6Ancak bu hususun teferruatl bizi bu tebligde il-
gilendirmemektedir. Ikinci htisus ise once genel olarak kissa ile ne denildigi soru-
sunu ele aldiktan sonra, bu hususu tekil kissalara tatbik ederek, tek tek klssayla ne
denildiginin tesbiti amacina mahlftllr. Tebligimizin as11 konusunu bu l~usustegkil
edecektir.
0.4. Tebligimizde Kur'an'in bir pargasi olarak Issalarin, biitiin K~ir'anasisin-
dan nereye denk diigtiigiinii tesbit ettikten sonra, biitiin Kur'an i ~ i n d eklssalarln -
tarih degerini soz konusu etmeksizin- kognitif degeri iizerinde duracagiz. Bu teb-
ligde, kissa'yl e n genel anlamiyla ele alarak, ince tal~lillerlemesela 'temsil' ile arala-
rindaki lnuhtemel farklar~soz konusu etn trecegiz. B a ~ k abir ifade ile, Elmali'll
Hamdi Yazlr'm yllkarida iktibas edilen ciirnlelerinde Kur'an &ssalarini 'izi ta'kib
olunmaya gayan' kilan 11usus ve h~isuslarimyalxalamaya c;aligacagiz.

1. Kur'an'm Bir CWii Olarak msalar:


1.1. Kur'an hiddyetl' rehberidir. B11 hidiiyet rehberi kargis~ndainsanlann iki
tiirlii tavn soz konusu olabilir: Bunlardan birincisi bu hidayete ittib2 ile ihtid2 et-
mek, ikincisi bu hidiiyete ittib2 etmeyerek, dalrilete diiSmek. I ~ t K~ir'an'm
e bir ciiz'ii
olan klssalar igin, Kur'an'in biitiinii igin ge~erliolan bu 'hidiiyet relberi' olma
lllssas~da ge~erlidir.Ancak kissalarin 'hid2yet rehberi' olmalari, meselii 'ahkiim
ayetleri'nin hidriyet rehberi ol~nalarlndanfarltlidlr. Bu fark kendisini, kissalar ile
ahk4m ayetlennin muceblerinin farkhhgmda gbstcrir. Bu hususu kisaca goylece ifa-
de edebiliriz: Bir ayete ittiba etmek, onun ~nucebiile amel etmekten ibarettir. Bir
ahkgm Zyetinin mucebi, onda ongoriilen 'fiili' yapmak veya 'yapmamaktir'. Klssa

16- ICasas, 3: Al-i fmr2n, 44; Ayr~caklssalardan, sadece lc~ssaolarak degil, 'ndbe', 'enb2', 'hadis', ve 'zilrr'
olarak bahsedilmesi, o ~ l l a r ~fiktif
n olmay~p,olan'm nakli, 'olay' ve 'olinug olanm hatirlatmas~'oldu-
guna igaret etmektedir.
17- Hidayet' kavrammln anla1111konusunda, fbn Sina felsefesinden hareltetie yap~lanbir tahlil icin balc:
Abdullah Cevadi Atnuli, Ihr'an'da Hidayet, Istanbul t.y. (Dikkate deger bir callailla olan bu eserin
'tercun~esi',tllaalesef hem kavsamlar hen1 de ibareles a ~ ~ s m d aiyin yapihnlg sayllmaz. Ben her ne l a -
dar bu 'terciime' vasltasiyla kitap haklr~ndabir filcir edinme imltan~nasahip olclumsa da, ltitapta sa-
vunulan filtirler, muhtemelen miitercimin konu ile ilgili bilgi eksiliiiginden dolay, yeterince farltedi-
lemiyor. Hacllli kiiciilc anla muhtelif yijnlerden lrly~netibiiyitk olan bu ~ a l i ~ n l a nen~ nlclsa za~nanda
ehil bir el tarafindan Tiirkce'ye terciime ediltllesinde biiyiilc bir fayda tlliilahaza ettigimi bu vesile ile
ifade ettnek istiyorum,); 'Hidlyet' lcavranlin~n ne anlama geldiginin ltlasik bit. tahlili i ~ i nbak:
H2giyetii'j+$ihlb 'all Tefsid'l-Beydvi, (daha onceki bir basklslndan ofset baski), el-Mektebetii'l-
Isllmiyye, Diyarbalnr, t.y., (8 cilt), c.1, s. 126-130, 190-198; R2glb el-Isfakjni, Mu'cemu Mufre&ti
Elf2zi'l-Ibr'Pn, thk. Neduil Mar'agll, Dl~u'l-Fikr,Beynit, t.y., s. 536-j40; Ehuah'l~Hamdi Yam, Hak
Dini Icur'an Dili, I, s. 119-121, 166-168

You might also like