You are on page 1of 8

eleştirenlerin değil , değiştirenlerin sesi ağustos 2004 sayı : 22

DOĞUBEYAZIT’TA EĞİTİME TAM DESTEK


Yüzüncü Yıl Üniversitesi Toplum Gönüllüleri Topluluğu üyeleri tarafından 2002-2003 yaz döneminde beş hafta
boyunca sürdürülen “Doğubeyazıt Eğitime Destek Projesi”, bu sene de 17 Temmuz 2004- 28 Ağustos 2004 tarihleri
arasında 3 dönem olarak Doğubeyazıtlılara hizmet verdi. Doğubeyazıt Kaymakamlığı ve Doğubeyazıt Belediyesi desteğiyle
Yerel Gündem 21’le ortak olarak sürdürülen dönemsel sosyal sorumluluk projesinde Toplum Gönüllüleri yörenin
çocuklarından esnafına tüm Doğubeyazıt’tan toplam 750 kişiye ulaştı. Aşağıda her üç dönemde hizmet veren Toplum
Gönüllüsü Gençlerin isimlerini ve hizmet verdikleri alanları bulacaksınız. Yine projemizde yer alan Eda Güzel, Hüdazan
Yaşın, Oktan Erdikmen’in yazılarını da sizlerle paylaşıyoruz. Toplum Gönüllüleri Doğubeyazıt’ta sürdürülebilir sosyal
sorumluluğa devam ediyor!!!

II. Dönem
Harun Al Fizik (Doğubeyazıt – Öğretmen) - Şükran Balpetek Coğrafya, Tarih (Dicle
Üniversitesi) - Berah Baydın Fizik, Fen Bilgisi (Ege Üniversitesi) - Necati Baysal Bilgisayar (
Yüzüncü Yıl Üniversitesi) - Kemal Erdem İngilizce (Gaziantep Üniversitesi) – Oktan
Erdikman İngilizce ( İstanbul Bilgi Üniversitesi) - Gökhan Günsel Drama (Dicle Üniversitesi)
Cemal Işık Ebru ( Dicle Üniversitesi) - Hatun Sabur Geometri (Harran Üniversitesi) - Ferit
Taş Biyoloji, Spor (Yüzüncü Yıl Üniversitesi) - Pınar Tayfur Ebru (Doğubeyazıt – Lise
Öğrencisi) - Veysel Turan Bilgisayar (Dicle Üniversitesi) - Emrah Uçar Matematik,
Bilgisayar (İstanbul Üniversitesi) - Amine Yaşın Türkçe, Ebru (Yüzüncü Yıl Üniversitesi)
Ozan Yatçı Matematik (Dicle Üniversitesi)
III. Dönem
Veysel Eminoğlu Spor, Dans ( Dicle Üniversitesi) - Meryem Oruç Bilgisayar ( Dicle
Üniversitesi) - Uğur Günal İngilizce ( Ege Üniversitesi) - Evin Aydın Drama, Tiyatro, Müzik ( Ege Üniversitesi) - Kemal
Erdem İngilizce (Gaziantep Üniversitesi) - Yunus Arslan Biyoloji, Kimya (Harran Üniversitesi) - Emrah Uçar Bilgisayar,
Matematik (İstanbul Üniversitesi) - Hulusi Aksu Türkçe (Sütçü İmam Üniversitesi) - Çaglar Karakış (Trakya Üniversitesi)
Harun Al Fizik (Öğretmen) - Cemed Kaya Matematik, Bilgisayar ( Yüzüncü Yıl Üniversitesi) - Ayşegül Yücetaş Sosyal
Bilgiler (Yüzüncü Yıl Üniversitesi) - Amine Yaşın Bilgisayar (Yüzüncü Yıl Üniversitesi) - Hudazan Yaşın Ebru,
Bilgisayar (Yüzüncü Yıl Üniversitesi) - Pınar Tayfur Ebru (Yerelden lise öğrencisi)

Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nden Hüdazan Yaşın’ın yazısı:

Doğubeyazıt’ta İshakpaşa yolunda çarşıya yakın bir okul olan


Cumhuriyet ilköğretim okulunda başladık projemize… İlk başta belki
bizler de tedirgindik, hem depremin artçıları hem proje bir arada
gidecekti.

Kaldığımız yer YG21 e ait 4 katlı bir bina, iki katını kullanıyoruz,
yatakhanelerimiz, çamaşır odamız banyomuz,mutfağımız….

Aslında biz bu eve TBG(TOG Bizi Gözetliyor) Evi diyoruz 2 hafta aynı
ortamda gönüllülüğü her şeyimizle yaşıyoruz. Projeye
kayıtlarımız başlar başlamaz geçen seneden bizi tanıyan öğrenciler
hemen kayıtlarını yaptılar, tabi bu sefer büyük bir duyuruya gerek
kalmamıştı… Esnafların bizin gelmemizi beklediklerini duyduğumuzda
önce şaşırmıştık doğrusu; işin iç yüzü dersler başladığında ortaya
çıktı.

Sabah 9-11 arası pasajdaki birkaç dükkanın kapandığını fark etmiş Mehmet Bey, meğer İngilizce yetişkin grubuna gelmek için
kepenkleri indirip dil öğrenmeye geliyormuş insanlar, bu olayın ardından bizim duyduğumuz sevinci sizlerde tahmin edebiliyorsunuzdur.
Projede ilk etapta hem velilerin hem çocukların bilgisayar ve İngilizce ağırlıklı dersler istemesi bize baya bir zorluk çıkartıyordu, ama
Drama, Ebru, Resmin önemini ve çocuklara yararlarını velilere anlattıkça durum değişmeye başladı, bu sefer küçük çocuklar drama
kurslarına katılabilir mi diye teklifler gelmeye başladı.
Küçük şiddetli depremler devam ederken hem halkın tedirginliği hem gönüllülerin tedirginliği ister istemez artmış oluyordu, ama bu
son zamanlarda dikkatimizi başka bir şeyler çekmeye başladı, hayatın normal seyrini milletin biraz da bizlere bağladığını fark ettik.
Projenin devam ediyor olmasının hem öğrencilerimizi hem de halkı bir nebze olsun rahatlattığını görüyorduk, öğrencilerimizden birinin
“biz buradan gidecektik ama kurs devam ediyor diye gitmedik” demesi burada bulunmamızın belki de eğitim verilmesinden çok moral
verilmesi gerektiği için olduğunu öğretmişti bize.”
Dicle Universitesi’nden Eda Guzel’in yazısı:
Doğubeyazıt’a gittiğinizde Ağrı Dağı bütün görkemiyle selama durur. İshak Paşa Sarayı sizi en ince ve görkemli haliyle
misafir eder…

Doğubeyazıt Eğitim Projesi beni çok etkileyen projelerden biri oldu. 6 hafta sürecek olan projenin ilk iki haftasına gönüllü oldum.
Drama ve Türkçe dersleri verdim.
Çekincelerim vardı Doğubeyazıt’a giderken. Orada ne işim var, diye az geçirmedim içimden. Beni ikna eden tek düşüncem, oradaki
çocukların bana ihtiyacı olduğu ve gitmem gerektiğiydi. Arkadaşlarımızın hepsi gelince toplandık ve öğrenci listelerini oluşturmaya başladık.
Derslerimizin bu kadar rağbet göreceğini sanmıyordum. Çocuk, genç, yetişkin her kesimden insan etkinliklerimizden faydalanmak için kayıt
yaptırmıştı. Yoğun çalışmamızın sonucunda listelerimiz hazırdı. Bu arada gönüllü arkadaşlarımızla iletişimimiz mükemmeldi. Birbirini
tanımayan 14 insanın çok iyi anlaştığına şahit oldum. Anlaşamıyor olmamız mümkün değildi çünkü hepimiz aynı duygularla yola çıkmıştık.
Kalplerimiz birdi, gözlerimiz anlaşmıştı. Tekrar tekrar yaşanası paylaşımlarımız oldu.
Etkinlikler başladığında çocukların çok istekli olduğunu gördüm. Sorulan sorulara şaşılacak derecede güzel cevaplar veriyorlardı.
Öğretmek istediğimiz şeyi hemen kavrayabiliyorlardı. Çok azimli olmaları hepimizi etkilemişti. Etkinlik bitiminde çocuklarla aramızda
tanımlanamaz güzellikte bir bağ kuruvermiştik.
Belediye ve Yerel Gündem 21 çalışanları bize çok destek oldu. Doğubeyazıt halkı projeyi çok benimsemişti. Kendimizi tanıtmamıza
gerek yoktu. Vakfımızı çok iyi biliyorlardı. Öyle ki, esnaflar bizi gördüğünde çay ikram ediyor ve uzunca sohbetler ediyorduk.
Bu kadar güzel bir yerde bulunmak ve bu yerlerle birlikte güzel insanlar tanımak mutluluk ve huzur verici. Bu güzel paylaşımların
daima sürmesi dileğiyle…

Derste yaşadığım bir olayı aktarmak istiyorum.


Çocuklara,son dersimde bir sürprizim olacağını söyledim. Çok heyecanlandılar. Herkes sürprizin ne olacağı konusunda fikir
yürütüyordu. Ben de eğleneceğimiz bir gün hazırlamış ve herkese birer çikolata almıştım. Dersin ortalarına doğru Doğubeyazıt Kaymakamı
bize sürpriz yaptı, misafirimiz oldu. Çocuklara burada neler yaptıklarını sordu. Ders drama olduğu için hep bir ağızdan “oyun oynuyoruz!”
diye bağırdılar. Kaymakam, yardımcısına “oyuncakları getirin” diye talimatta bulundu. Çeşit çeşit oyuncakların sahibi olan çocukların
sevinci görülmeye değerdi. Kaymakam gittikten sonra çocuklar hep bir ağızdan “öğretmenim sürpriziniz çok güzeldi. Her şeyi düşündük ama
bu kadar güzelini düşünmemiştik” dedi. Ne diyeceğimi şaşırdım,güldüm içten içe. Oyuncaklar benim vereceğim çikolataları gölgede
bırakmıştı. Ortalık sakinleşince çikolataları dağıtayım derken -kaymakam’ın hediye ettiği oyuncaklardan sonra - deprem olmaz mı!!!

İstanbul Bilgi Universitesi’nden Oktan Erdikmen’in yazısı:Orda Ne İşim Vardı?


Gitmeden önce saatlerce ikna etmeye çalışmak zorunda kaldım sevdiklerimi. Herkes orda ne işimin olduğunu merak ediyordu ve bunların
hepsi bana oldukça garip geliyordu. Bana emanet edilen bir cumhuriyetin hiç görmediğim bir şehrine gitmek, bütün tatil beldelerinden ve
müzik festivallerinden çok daha çekiciydi oysa. Mesele macera yaşamak da değildi. Zaten Doğubeyazıt’ta yaşadıklarım macera falan değil,
hayatın ta kendisiydi..
İçgüdüsel bir hareketle peron numarasına falan bakmadan yürüyerek otogarın en hareketli bölümüne yaklaştığımda tahminimde
yanılmadığımı anladım. Bağırmalar, çağırmalar, anlamadığım bir dilde sarf edilen ama küfür olduğunu düşündüğüm sözcükler eşliğindeki
kavgalar. Bir başka dünyaya hoş geldin dedim kendime. Ve bu dünyanın kitaplarda okuduğum, filmlerde izlediğim, yani o tahmin ettiğim
dünyadan oldukça farklı olduğunu daha yola çıkmadan anlamıştım. Otobüs koridorlarına sıkıştırılmış bavullar, yola taburelerde devam eden
insanlar ve olağan bir frende hayatlarını kaybetme olasılığıyla baş başa sere serpe yerlere yatırılan çocuklar.. Otobüs Ankara yakınlarında bir
yerde hiçbir açıklama yapılmadan iki saatten fazla bekletildiğinde, sorunun doğuda, batıda, kuzeyde ya da güneyde yaşama değil, hak
arama sorunu olduğunu anlayacaktım. Hemen her durakta film sahnelerini anımsatan görüntüler ve yola devam edecek olanların bagajlarına
sahip çıkmaları yönündeki uyarılar eşliğinde 30 saatlik bir yolculuk sonunda varabildiğim Doğubeyazıt’ta göreceğim Toplum Gönüllüleri afişi
beni gülümsetmeye yetecekti.
İngilizce’ye gösterilen yoğun ilgi –ki bölgenin önceliği asla İngilizce değildi- ve yetişkin grubunun bana verilmesi nedeniyle çok
daha hızlı devam edebilmemiz, beklediğimden de fazla bir ilerleme kaydetmemizi sağladı. Henüz ilk derste Toplum Gönüllüleri ve
buralarda ne işim olduğu hakkında oldukça uzun bir açıklama yapmak zorunda kaldım. Anlamadığım konu, bir şeylerin eksik kaldığı
konusunda herkesin hemfikir olmasına karşın İzmir’dekilerin neden gittiğimi, Doğubeyazıt’takilerinse neden geldiğimi sormalarıydı. Başka
projelerde de sıkça karşılaştığım bu soruya verebileceğim değişik bir yanıtım yoktu çünkü ben de, belki daha büyük bir şaşkınlıkla
başkalarının neden gelmediğini düşünüyordum. Gerçi Doğubeyazıt’ta faaliyet gösteren yabancı menşeli bazı sivil toplum örgütlerinin
amaçlarının tüzüklerinde yazılı olanlardan farklı olduğunu iddia etmek hiç de zor olmadığı için soruları bir ölçüde anlayabiliyordum.
Yörede gerçek bir öğretmen gibi karşılanmıştım. Her gittiğim yerde, batıdan gelen biri olarak hükümet politikalarının hesabını
veriyordum. Esnafların oldukça ısrarlı çay ısmarlama çabaları insanların yalnızlığının ve değişik bir sese duydukları gereksinimin bir
ifadesiydi. Biz burada hiçbir şey yapmayıp insanlarla sohbet etmekle yetinsek bile büyük bir eksikliği kapatacağımızdan emindim. Buraların
düğünleri başkaydı. Pişirilen yemekler ve dinlenilen müzikler farklıydı. Oysa hiç yabancılık çekmiyordum çünkü aynı dili konuşuyorduk ve
ortak bir kültürle yetişmiştik. Esas olan farklılıklara saygı gösterebilmek ve ortak bir noktada buluşabilmekti.
Bir öğrenci, teyzesinin oğlunun İzmir’de çöplerin çöp kutularının içinde bulunduğunu söylediğini ve bunun doğru olup olmadığını
sorduğunda şaşkınlığımı gizleyemedim. Suların sıkça kesilmesini belediye başkanına şikayet etmesini önerdiğim bir esnaf, belediye
başkanının İzmir’de olduğunu söylediğinde ise, turizm açısından hareketli bir dönemde belediye başkanının tatil yapmasını doğru
bulmadığımı anlatmıştım. Aldığım yanıt, yaşadığım belki de en büyük şaşkınlıklardan birine itecekti beni, çünkü inanması güç ama,
Doğubeyazıt Belediye Başkanı’nın evi İzmir’deydi! Kurumsal anlamda sorunlar elbetteki yok değildi, ancak bölgeyi bir kere bile gidip
görmeden elleri bellerinde “Kardeşim devlet oralara yatırım yapmıyor ki” diye ahkam kesenlerin de gerçeklerden habersiz oldukları
kuşkusuzdu.
Projeyi gerçekleştirdiğimiz okul İstanbul’daki pek çok okuldan çok daha iyi durumda olsa da insanlar batı bölgelerinde her şeyin
güllük gülistanlık olduğunu düşünüyorlardı. Kerem ile Aslı’nın yaşadığı topraklarda kaldığım on beş gün boyunca insanlara kendimi,
doğduğum yerleri, yaşadığım şehirleri anlattım; onları dinledim. Kendime hiç ummadığım kadar çok şey katmış olarak dönerken, geride pek
çok şeyin eksik kaldığını biliyordum ama benden sonra gelecek arkadaşlarıma ve daha önemlisi yaratmış olduğumuza inandığım kıvılcıma
sonsuz bir şekilde güveniyordum.
İLK YKM’MİZ- BANDIRMA YKM’Yİ TANITIYORUZ
bir gönüllünün ağzından bandırma kronolojisi ...
Hiç aklımda yoktu aslında gönüllü olmak…Ta ki TOG ile tanışana kadar. Birkaç toplantıya katılayım dedim bir
baktım TOG hayatımın bir parçası olmuş. Kaptırdık geldik bugünlere anlayacağınız üzere…Bugünlere dedim
ya,ben şimdi size Bandırma grubunun bugünlere nasıl geldiğini anlatacağım açık açık, isim isim, tarih tarih…
2002 yılının Aralık ayında İbrahim Betil’in ve Demet Yezgi’nin sunumu ile tanışmışlar arkadaşlarım TOG
ile (Ben bu sunumda bulunmadım).Ve ardından Ümit Gündüz arkadaşım İstanbul’a davet edilmiş TOG
Bandırma’yı kurmak üzere. Ümit Bandırma’ya döndüğünde Harun Karacan (Balıkesir Üniversitesi B.İ.İ.B.F
İngilizce Okutmanı) ile birlikte TOG Bandırma birimini kurmuşlar.
TOG Bandırma’nın 3.toplantısında katıldım bu gruba. O zamanlar tam olarak ne yapmamızı gerektiğini
bile bilmiyorduk desem yeridir. Küçük birkaç etkinlik yapmaya karar verdik. Bu şekilde biraz da olsa adımızı
Bandırma’ya duyurmuş olacaktık. İlk etkinliğimiz kıyafet toplamak oldu. 2003 Mart ayında Yardım Sevenler
Derneği’yle birlikte ortak bir proje yapıp Bandırma’daki yoksul insanlara ulaşmak üzere kıyafet topladık.
Hepimiz için üzücü olan Bingöl Depremi de aynı tarihe denk gelince topladığımız kıyafetlerin bir bölümünü
Bingöl’e yönlendirdik. Kıyafet toplama kampanyasıyla eş zamanlı başlayan Çocuk Esirgeme Kurumu
ziyaretlerimiz de tüm hızıyla sene sonuna kadar devam etti.Ve en sonunda TOG Atak yapmaya karar verdik. 11
Mayıs 2003 Bandırma TOG Atak aynı zamanda TOG un ilk TOG Atak ı oluyordu.
2. yıla başlarken standlar kurduk, sunumlar yaptık,gücümüz yettiğince, dilimiz döndüğünce TOG u
anlattık. Üye sayımız arttı, grup büyüdü fakat önemli bir problem vardı o da sürdürülebilir bir projemiz yoktu.
İlk sömestri hiç proje yapmadan kapatan Bandırma TOG; 2.sömestre hızlı girdi ve Ağaç Dikme Kampanyası, Çöp
Toplama Kampanyası, Kitap Toplama Kampanyası, 23 Nisan Devlet Hastanesi’ndeki Çocukları Ziyaret, Atatürk
İlköğretim okulunda kurulan TOG kütüphanesi ve açtığı Yerel Koordinasyon Merkezi ile adeta arı gibi çalıştı.
Yine bir ilke imza atan Bandırma TOG 23 Haziran 2004 tarihinde TOG un ilk yerel Koordinasyon
Merkezi’ni açtı.Bandırma TOG Grubu artık kafelerde, kantinlerde, konferans salonlarında değil YKM’sinde
projelerini tartışıp, Bandırma’ya nasıl yararlı olabileceğine karar verecek.
İlk toplantılarında sayıları az olan bu grup gün geçtikçe Bandırma’lı işadamlarının desteğini alarak
büyüdü ve büyümeye devam ediyor. Ekim ayında başlayacak olan TOG un da ilk uluslar arası projesi olan “Way
to Find” isimli projesi ve Lafarge’ın ana sponsoru olduğu “Şimdi Okullu Olduk” eğitime destek kampanyası ve yıl
içinde yapılacak diğer proje ve etkinlikleri ve Mayıs ayında yapmayı planladığı TOG Atak’ı ile önümüzdeki yılda
da başarılı adımlar atmayı hedefliyor.
Alper BASARA Bandırma Yerel Koordinasyon Merkezi Kurulu Üyesi

Kuruluş aşamasından itibaren TOG’la yürüyen ÜMİT...


Güzel şeyler adına çıktığım bir tür paylaşım serüveniydi TOG’da
olmam..Önce renkli yap-bozlarla süslenmiş afişlerde tanıdım TOG’u..İlk önceleri
dekanlık binasına girer girmez gözüme çarpan bu afişlerle dalga geçiyordum ana
okulunun oyun odasından alınmış sevimli görüntülerdi çocukça bir yürekle
tasarlanmıştı sanki...ve bir gün İngilizce okutmanımız Harun Karacan (o da
TOG’a gönül vermiş birisi) tarafindan çok sevdiğim İngilizce dersinden(!)
kopartılarak dinlememiz için tanıtım toplantısına götürüldük ve orada hayata
dolu dolu bakan bir çok insanla tanıştım..İkisi hemen karşımda bugüne dek ne
kadar yol aldıklarını anlatan ve gençlerden çok şey bekleyen onlara inanan
İbrahim Betil ve Demet Yezgi idi.Diğer onlarca genç yürek ESKİŞEHİR TOGATAK
görüntülerinde hayranlıkla izlediklerim..
Üniversiteyi yeni kazanmıştım ve kendim için yarınlar için yapabileceğim hiç bir şey olmadığını ve bu
okulu bitirince öylesine bir kişi olarak sadece tüketici olarak yaşayacağımı düşünürken aslında öylesine bir kişi
olmamak için yapabileceğim çok şey olduğunu kendimce sorgulamaya başladım..Hayati bir ucundan yakalamak
gerekiyordu ve değişen ,alabildiğine hızlı akan bu sürece ,"oynayamam" deyip seyirci kalmaktansa, figüran
olarak bile olsun bu işleyişe dahil olmaksa eğer hayat ben TOG 'un içinde yer aldığım 2yil boyunca hayati
oyuncu olarak yaşadım.
Zamanla hayata bakış açımın değiştiğini hissediyorum çünkü artık büyük puntolarla insanların
kafasına kazınmak istenirmiş gibi yazılmış "ELEŞTİRMEK İÇİN DEĞİL, DEĞİŞTİRMEK İÇİN GÖNULLUYUZ" sloganının
ne anlam ifade ettiğini hayata karıştıkça ve yaşadıkça daha iyi anlıyorum..
Bandırma’da renkli bir afiş görüntüsüyle başladığım serüvenim farklı zamanlarda farklı yüreklerle
yaşadığım paylaşımlarla büyüdü ve büyümeye devam edecek...Ayni amaca farklı düşüncelerle ilerlediğimiz
herkese başarılar dilerim...
TOG Bandırma Ümit Gündüz
Bir yetişkinin gözüyle BANDIRMA TOG...
Sevgili TOGSES,
Ben de artık TOG ailesinin bir bireyi oldum. Çok mutluyum. Güney Marmara Gazeteciler Derneği Başkanı olarak,
TOG’un bir tanıtım toplantısına katılmıştım. Sayın Genel Başkanımız İbrahim BETİL’in, Bandırmalı TOG’lu
Gençlerin yaptığı güzel çalışmalar beni o kadar duygulandırdı ki, konuşmalar bitince, hızla yerimden kalktım:
“Özür diliyorum, böylesi güzel çalışmalar yapılırken; ben niye işin ucundan tutmamışım” diyerek hemen TOG
ailesine beni de katmaları için, tüm coşkumu bir çırpıda aktarıverdim. Şu anda Bandırma Yerel Koordinasyon
Merkezi Danışma Kurulu Üyesiyim. Yıllardır Sivil Toplum Hareketlerinin içinde oldum. Yönetim kademelerinde
görev aldım. TOG’un ayrıcalığını şimdi daha iyi kavrıyorum. STKlarda kural hep aynı: Büyükler, karar
mekanizmalarında, gençler kenarlarda, köşelerde... TOG’da bu tam tersi: karar mekanizmalarında gençler, biz
büyükler daha geride, yönlendirici fikir danışmacılarız, o da gerekiyorsa... İşin doğrusu bence budur. Gelecekte
karar mekanizmalarında, sağlıklı karar veren yöneticiler, yaşama TOG gibi kuruluşlarda hazırlanabilirler. Dilerim
tüm Sivil Toplum Örgütleri TOG’u örnek alır. Başarımızın sırrı bu görüşte... Yüzüncü Yıl İlköğretim Okulu
öğrencileri, Atatürk İlköğretim Okulu öğrencileri, Kayacık Şehit Öğretmen Mustafa BOZ İlköğretim Okulu
öğrencileri TOG’lu ağabey ve ablalarını, Bandırma’da kendilerine model seçtiler. Bandırma’da yapacağımız daha
çok işler var. TOG ailesi büyüdükçe mutluluğumuz daha çok artıyor. Biliyoruz ki, her yeni katılım bir proje, bir
destektir bizlere... Ailemi ve TOG Ses’i çok seviyorum. Güzellikleri paylaşmak dileğiyle sevgi ve saygılar
yolluyorum Bandırma’dan sizlere...
Nesrin AYDOĞMUŞ Bandırma Yerel Koordinasyon Merkezi Danışma Kurulu Üyesi
Güney Marmara Gazeteciler Derneği Başkanı

Toplum Gönüllüleri Diyarbakır Yerel Koordinasyon Merkezi Açıldı

Diyarbakırda 2 yılı aşkın süredir 250ye yakın genç gönüllüsüyle pek çok proje gerçekleştiren Toplum Gönüllüleri 2.
yerel koordinasyon Merkezini 28 Ağustos 2004’te Diyarbakırda açtı.
Bugüne kadar eğitimden sağlığa, doğadan kültürel kaynaşmaya pek çok konuda çeşitli projeleri hayata geçiren
Diyarbakır Dicle Üniversitesi Toplum Gönüllüleri (DİTOG) yeni açılan yerel koordinasyon merkezleriyle birlikte yeni
projelere imza atmaya hazırlanıyor. Toplum Gönüllüleri bugüne kadar Diyarbakır’da TOG ormanı, TOG Atak Silvan
(Harabe durumundaki bir okulun onarılması), Huzurevi ziyaretleri, Eldivensiz gıdama dokunma, Benim Okulum
Projelerini gerçekleştirdiler. Son olarak Pfizer Türkiye ile birlikte gerçekleştirilen Benim Okulum Projesi kapsamında
Diyarbakır Toplum Gönüllüleri,

-Süleyman Nazif İlköğretim Okulu


-Vali Cemil Serhatlı İlköğretim Okulu
-Hüseyin Uluğ İlköğretim Okulu
-Sağlık Meslek Lisesinde
Okulların iyileştirme çalışmalarını tamamlayarak, okullarda bilgisayar
ve fen bilgisi laboratuarlarını kurdular. 2004-2005 öğretim yılı itibariyle
proje kapsamında üniversiteli genç gönüllüler yenileme çalışmasını
tamamladıkları bu okullarda okul öğrencilerine İngilizce, Bilgisayar,
Drama konularında eğitime destek verecekler.

28 Ağustos 2004 tarihinde gerçekleşen YKM açılışına Vali Yardımcısı Mustafa Adıgüzel, Diyarbakır’da gençlerimize
rehberlik ve destek sağlayan gönüllümüz Nezahat Barutçuoğlu ve yerelden pek çok sayıda misafirle birlikte; yerel
bütün haber ajansları, televizyonlar ve gazeteler ve ayrıca Benim Okulum Projesi kapsamındaki okulların öğretmen
ve müdürleri de katıldılar.
Toplum Gönüllüleri Vakıf Merkezden İbrahim Betil, Tuğba Jabban, Genel Müdürümüz Sevil Seventürk , Serra Titiz
ve Arzu Kaykı’nın da bulunduğu açılışa Diyarbakırlı Toplum Gönüllüsü Gençlerle beraber Doğubeyazıt yaz okulu 3.
döneme katılan Genç Gönüllülerimiz de katıldı.
Açılışla ilgili haberlere yerel basında Güneydoğu Express ve Söz Gazeteleri ile Söz TV ve Gün TV’de yer verilirken,
Diyarbakır YKM Sorumlumuz Hazal Helvacı ile İbrahim Betil Can TV ana habere konuk oldular.

Diyarbakır YKM’nin açılışına verdikleri katkılardan dolayı Vali Yardımcısı Mustafa Adıgüzel,
Nezahat Barutçu, Ahmet Can ve Yusuf Okçu’ya teşekkür ederiz.
Genç Gönüllüler, Eğitici Eğitimleri Alıyor!
ANAHTAR EĞİTİCİ EĞİTİMLERİNİN BİRİNCİSİ 24-27 AĞUSTOS TARİHLERİNDE GERÇEKLEŞTİ

Toplum Gönüllüleri Vakfı Gönüllü Gelişimi Temel Eğitim Programı ‘Genç Toplum Gönüllüsü’nün 5 Anahtarı’ nın sahaya
yaygınlaşmasını sağlamak amacıyla eğitmenlik yapmak üzere genç Toplum Gönüllüleri eğitici eğitimi almaya başladırlar.
İlki 24-27 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşen bu eğitimlerde eğitime katılan gönüllüleri, eğitim modüllerini aktarabilir
hale getirmek, gönüllülük ve sivil toplum ile ilgili kuramsal çalışma yapıp, bir yandan konular hakkında bilgi sağlarken, bir
yandan da gönüllülerin kendilerini sorgulamalarını sağlamak, eğitmenin rolü, eğitmen modelleri üzerine çalışmak, anahtar
eğitmenleri arasında bir ekip ruhu oluşturmak ve sahaya ikişer kişilik ekipler halinde çıktıklarında, eğitmen ekibi olarak
çalışabilmelerini sağlamak, eğitimlere dair teknik konularda aktarımda bulunmak; temel olarak zamanın kullanımı, mekanın
kullanımı, sunum teknikleri, etkin dinleme konularında yetkinliklerini arttırmak hedefleniyor.
Eğitici eğitimleriyle 2004-2005 döneminde 39 ilde, 62 üniversitede, 180’e yakın anahtar eğitimi gerçekleştirilmesi
hedefleniyor. Bu amaçla ikinci eğitici eğitimi programı 21-24 Eylül 2004 tarihleri arasında gerçekleştirilecek.

ofisten HABERLER
SOLUCAN HIMBIL BEYAZ ve ZEBRA ZAZA TOPLUM
GÖNÜLLÜLERİ VAKFI’NI DESTEKLİYOR

Görkem Yeltan tarafından yazılan ve Marsık Yayınlarından


yayımlanan çocuk kitaplarının sesli CD ve kaset albümleri
Yeditepe Müzik tarafından piyasaya çıktı. Solucan Hımbıl Beyaz;
Serkan Ercan,Sanem Çelik, Görkem Yeltan, Kaan Çakır ve Ayşe
Teker tarafından, Zebra Zaza da; Memet Ali Alabora, Nail
Kırmızıgül, Görkem Yeltan, Şahan Gürkan ve Gökçer Genç
tarafından seslendirildi. Solucan Hımbıl Beyaz ve Zebra Zaza sesli
kaset ve cd albüm gelirinin bir kısmı Toplum Gönüllüleri Vakfı’na
bağışlanıyor.

Hayata yeni bir adım atarken,


bu günü daha anlamlı kılmak mümkün!
Nikah şekeri yerine misafirlerinize TOG nikah
sertifikalarını sunabilir, TOG Burs Fonu'na destek
olabilirsiniz. Ayrıntılı bilgi için kaynak@tog.gen.tr
adresine mail atabilir 0 216 321 89 98'den Toplum
Gönüllüleri Kaynak ve İletisim Departmanı'ndan
bilgi alabilirsiniz.

Bir Önlük, Bir Aydınlık!


Okullar açıldı . İhtiyacı olan çocuklarımıza Toplum Gönüllüleri Vakfı İyi Kalpler
Dükkanı yardım elini uzatıyor . Kullanmadığınız yada satın alıp bağışlamak
istediğiniz önlükler için 17 Eylül’e kadar ücretsiz adresinizden alınıp, TOG’un İyi
Kalpler Dükkanı’na teslim ediliyor. İyi Kalpler dükkanında uygun fiyata satılacak
olan önlükler önlük almak için uygun fiyat arayan ailelere destek olacağı gibi
önlük satışından elde edilen tüm gelir TOG’un burs fonuna ve gönüllü gençlerin
geliştirdiği projelere aktarılıyor. Gelin bir önlükle aydınlığa yol alalım!
Toplum Gönüllüleri Saha İhtiyaç
Belirleme Toplantısında bir araya . . . ibrahimbetil
geliyor!!!

6-7-8 Eylül tarihlerinde düzenlenecek olan


saha ihtiyaç belirleme toplantısında Gençliğin Dönüşümü
yerelde bulunan Toplum Gönüllüleri
Kulüp/Topluluk/Gruplarının TOG
Merkezden “Sus küçüğüm, söz büyüğün!” öğretisiyle ailede
susturulan, “Nasıl bir insan yaratmalıyız?” sorusuyla
1. Sayısal anlamda genişleme (gönüllü ve merkezden tasarlananan eğitim modelinde birilerinin
“doğrularının” değişik yöntemlerle milyonlarca
yürütülen proje sayılarının artması, vs.)
çocuğa ezberlettirildiği okullarda, merak duyguları
2. Kurumsal anlamda derinleşme (Kayıt
sistemi, işleyiş ve bilgilendirme esasları, köreltilen, yaratıcılıkları katledilen, farklılıkları
iletişim araçlarının kullanımı, vs.) bastırılan çocuklar bir gün büyüyüp “gençler”
3. Proje yönetimi (bütçe, kaynak olduğunda yetişkinleri bir korku, bir umutsuzluk
sağlayıcıya raporlama, vs.) sarar. “Bu gençlere nasıl sorumluluk vereceğiz,”
sorusu ne yazık ki pek çok yetişkinin korkulu rüyası
konularında nasıl bir destek istediğini olur. Aralarında düşünen yurttaş yerine devlete kapı
kulu yetiştirmeyi seçen bir eğitim modelinin
belirlemek, bu desteğin sistematiğinin
tasarımcılarının da yer aldığı aynı yetişkinler her
gönüllü arkadaşlarla beraber
oluşturulması ile ilgili bir çalışma fırsatta, “Ey Türk Gençliği!” söyleminin ardına
yapmaktır. sığınıp gençliğin öneminden söz ederken mangalda
kül bırakmaz.
Bu çerçevede 6-7-8 Eylul tarihlerinde,
TOG IV. Genclik Konseyi Kişisel gelişimin temel ögesi, her çevreden, her yaşta
öncesi düzenlenen Saha İhtiyac Belirleme insana sorumluluk verebilmekten, güvenebilmekten,
düşünüp tartışabilmekten, karşılıklı bir diğerinin
toplantısından gelen katkılar
sözünü dinleyebilmekten, farklılıkları, bir diğerini
doğrultusunda oluşturulacak sistem, TOG
IV. Gençlik Konseyi’nde sonuçlandırılarak anlamaya çabalamaktan geçer. Nüfusunun yarısından
Ekim ayından itibaren Toplum çoğu genç olan bu toplumun, parçası olmaya
Gönüllülerinin örgütlü olduğu yerlerde çabaladığı AB ülkelerine göre en büyük avantajı
kullanılmaya başlanacaktır. Saha İhtiyaç gençlik potansiyeli değil midir? Gençlere
Belirleme Toplantısına katılacak Toplum güvenmemek geleceği yok saymak değil midir?
Gönüllüleri web sitesinde açık çağrıyla
Toplumumuzun içine düştüğü bu kaygı verici kısır
davet edilmiş ve belirlenmiştir.
döngüyü kırabilmeye dönük ciddi bir çaba Toplum
Gönüllüleri felsefesiyle gündeme geldi. TOG
kurulduğundan bu yana geçen çok kısa sürede yüze
yakın proje gençlerin öncülüğünde üretildi ve
başarıyla uygulandı. Şimdi bir sonraki aşama olan
“gençlerin yönetiminde” yaklaşımlara ulaşabilmek
gerekiyor. TOG IV. Gençlik Konseyinde oluşturulan ve
Bu sayıda alan kısıtından dolayı yer ilk uygulaması başlatılan “Gençlik Senatosu” bu
veremediğimiz; yönüyle hem TOG’un gelişmesine katkıda bulunacak
• Cemal Işık ve Pınar Tayfur’un hem de toplumda demokrasi tohumlarının
Doğubeyazıt yazılarını serpilmesini sağlayacak gençliğin dönüşümüne örnek
ve öncü bir girişimdir. Genç Toplum Gönüllüsü
• Veysel Turan’ın Diyarbakır YKM
arkadaşlarımızdan çıkan düşünceyle oluşan Gençlik
yazısını Senatosunda alınacak kararların TOG Mütevelli
• Serhan Şişman’ın “Gençlik ve Heyeti gündemine alınması TOG bünyesinde
Sivil Toplum-3” yazısını çoğulculuğun yaygınlaşmasına, TOG yaşamına
Eylül sayısında yayınlayacağımızı demokrasinin önemli bir unsurunun daha
bildiririz. yerleşmesine örnek olacaktır.
Genç Toplum Gönüllüleri’nden E-Demokrasi Adımları…
E-Konsey
Toplum Gönüllüleri Vakfı IV. Gençlik Konseyi 10-11-12 Eylül tarihleri arasında İstanbul Maltepe Üniversitesi’nde
toplanıyor. IV. Gençlik Konseyi’nin yeni bir uygulaması var. Konsey süreci Temmuz ayı itibariyle konsey katılımcısı olan
üniversite temsilcilerinin üye olduğu Yahoo grubuyla başlatıldı. Aşağıdaki Toplum Gönüllüsü gençlerin konsey öncesi TOG IV.
Gençlik Konseyi Yahoo grubunda iletilen mesajlarından örnekler bulacaksınız.
“ Öncelikle yönetim kuruluna seçilecek öğrenci temsilcilerinin gerçekten iyi birer temsilci olmaları gerektiği. Yani karar alma
sürecinde üniversitelerin fikrini yönetim kurulu toplantılarında yansıtabilmeleri, ayrıca yönetim kurulunda alınan kararları
üniversitelerle paylaşmaları. Şu anda YK’daki temsilciliğin bu şekilde yürümediği kanısındayım. Kabul ediyorum, YK’daki
öğrenci arkadaşlarımızın her biri kendi üniversitelerinde de sorumluluk alıyorlar, ama sadece kendi üniversitelerini orada
temsil etmemeliler. Her üniversitenin sesi olabilmeliler. Ancak böyle, onların karar alınırken bizler adına bir şeyler
söyleyebilmeleri, ve önemli konularda hayır veya evet diyebilmeleri mümkün olur.” (Emrah ARSLAN ODTU Mezunlar Derneği
Toplum Gönüllüleri Grubu)
“Kısaca gönüllülük temelli genç bir gençlik organizasyonunu geleceğe taşımak için 4. gençlik konseyinde çatır çatır
tartışacağız, adım atacağız, tüzük kanun kelam değiştireceğiz/titreceğiz. Fark ettiyseniz sesimiz istediğimiz yerlere gidiyor da.
Bana öyle geliyor ki gerek bu mail grubunda, gerek konseyde her yerde gruplarımızın adına konuştuğumuzu, onlar olduğu için
ve seçildiğimiz için burada olduğumuzu hep ön planda tutarak konuşursak hem birbirimizi daha iyi anlarız hem de daha
anlaşılır sesler duyururuz.” (Murat Çitilgülü Bilkent Üniversitesi Toplum Gönüllüleri Grubu)
“Yönetim Kurulu konusuna gelince TOG konseyine ilk defa katılacak biri olarak YK’nin sürdürülebilir projesi olan gruplardan
seçilecek kişilerden oluşması taraftarıyım, şöyle söyleyelim ben her ne kadar konseyde insanları tanımaya çalışsam da yeterli
olmayacağını ve en sağlıklı kararın da yapılan projelere ve o kişilerin ciddiyetine bakılarak verileceğini düşünüyorum. O yüzden
bu konuda kesinlikle haklısınız ama diğer bir sorun var ki oy kullanmayan üniversite kendini temsil edilmemiş görecek. Bunun
saha ve yönetimle iyi ilişkiler sağlayabilen kişiler seçtiğimizde çok ta sorun olacağını sanmıyorum yani insanlardan böyle
tepkiler gelmesi tamamen seçilecek kişilerin iletişimine bağlı olduğunu düşünüyorum.” (Neslihan Nacar – Koç Üniversitesi)

“Genç YK’lardan başlayayım. Senato TOG tarihinde ilk kez genç YK’larını seçecek ve mütevelli heyete sunacak. Eski
dönemlerde YK'da gençleri temsil eden arkadaşlarımız bizim oylarımızla seçilmemişti. Dolayısıyla benim ve çoğumuzun kişisel
olarak tanımadığımız-sonradan tanıştığımız arkadaşlardı. Onlara bu yetkiyi biz vermediğimiz için sorumluluklarını denetlemek
de çoğumuzu pek alakadar etmedi. Ama bu kez -ilk kez- bu yetkiyi birilerine biz tanıyoruz ve verdiğimiz oyların peşine düşmek
de bizlere kalıyor olacak. Sanırım mevcut sistemimiz bu kez ilk denemesini gerçekleştirecek. Bundan öncesini kuruluş
aşamasının gerektirdikleri ve getirdikleri olarak algılıyorum.” (Volkan Yılmaz Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Hizmet Kulübü
TOG Sorumlusu)
“Bunun dışında projeleri akademik ve sosyal araştırmalarla desteklemek çok daha yapıcı ve sürdürülebilir proje üretme
açısından çok güzel bir fikir. Şüphesiz bu tip araştırmaları üstlenen ve başarılı bir şekilde yapan vakıf ya da kurumlar olabilir.
Ama biz de hem sosyal sorumluluk projeleri altında, ve hem de diğer kurumlarla işbirliğine giderek bu tip gönüllü çalışmalar da
yapabiliriz. Özellikle sivil toplum, demokrasi ve gönüllülük bilincini yayma, açıklık, şeffaflık ve dayanışmayı sağlama üzerine
teorik ve yaptığımız projelerin teorik temellendirmelerle sağlamlaşması için pratik amaçlı kendi başımıza, ya da birileriyle
işbirliği içerisinde yapacağımız, ya da edineceğimiz bu tip çalışmalar çok faydalı sonuçlar getirecektir. TOG’un gönüllülük
kimliğine bu şekilde bir uzanım getirmenin bu kimliği olumsuz değil olumlu etkileyeceğine inanıyorum.” (Zehra Taşdemir –
Koç Üniversitesi)
“YK lar yonetim kurulunda verecekleri kararlari kendileri mi verecek. Yani kendi dusuncelerine goremi karar verecekler, yoksa
her ilin koordinatorlere danisilip fikir alip mi karar verilecek, bunlar sorun tabi her konuda donup ben buna karar verecegim de
diyemez ,o zaman niye orada diyecegiz. Peki bu konuda nasil bir yol izlemeleri gerekir.” (Hüdazan Yaşın - Yüzüncü Yıl
Üniversitesi)
Yeterli bir organizasyonla gönüllülerin bir araya geldiği üniversitenin yer aldığı ilde ya da üniversiteye yakın illerde yer alan
dinamik kişiler danışma grubu olarak yer alabilir. (…) yani bence gönüllü üniversite öğrencilerinin yanında yardımcı ve danışma
yerel katılımcılar olarak yer almaları proje ve organizasyon sürekliliği açısından önemlidir. (Yeşim Çetinkaya - Dicle
Üniversitesi / Siirt )
“Arkadaşlar aranıza yeni katılacağım için çok heyecanlıyım ve umutluyum. Bazı şeylerin artık değişebileceğine daha çok
inanıyorum, hele uygulamaya konulan projeleri okuyunca umudum ve hırsım biraz daha artıyor. Bu konuda yazılan yazılanların
benim gibi yeni katılanları daha çok motive edeceğine inanıyorum. Artık gençlerin
kahve köşelerinde zaman öldürmemeleri gerekiyor ben ve arkadaşlarım böyle düşünüyoruz. sizlerin tecrübelerinden
yararlanarak ve başarabileceğimize inanarak 'değişmeli' diyoruz. 4. Gençlik konseyinde
görüşmek dileğiyle...” (Orhan Aydın - Akdeniz Üniversitesi
“Sizlerden aldığımız mailler sayesinde şehrimizde neler yapabiliriz ne tür projeleri gerçekleştirebiliriz sorularının cevaplarını
bulmaya başladık.bu arkadaşlarımızla da gerek istanbul'da gerekse sanal alemde ya da telefonda fikir alış verişinde
bulunmak,bu arkadaşlarımızın tecrübelerinden faydalanmak en büyük arzumuzdur.” (Evren Soyuçok - Adnan Menderes)

“Toplum Gönüllüleri II. Gençlik Konseyi’nin konusu örgütlenme idi, 3. Gençlik Konseyi’nin konusu projeler idi. Bence 4.
Gençlik Konseyi tartışmalarını mail grubu aracılığı ile sürdürürken geride bıraktığımız Gençlik Konseyleri konularını ne denli
özümsedik ne denli hayata geçirdik düşünmek gerek. Gençlik Konseylerinde hedefler koyduk kendi üniversitelerimiz için,
bunları ne kadar gerçekleştirdik. (…)Toplum Gönüllüsü Gençler olarak bazı yükümlülüklerimiz sorumluluklarımız var, bunlar
(…) sonra yerel koordinasyon merkezleri ile ildeki yetişkin destekçi ve üniversiteli olmayan halk ile etkileşim durumuna
geçmek, şehirde (…) yerel Danışma Kurulları oluşturmak. Gençlik Hizmet Merkezleri ile üniversitenin ardından ilde kalıcı
yapılar oluşturmak. Ve (…) daha evvel koyduğu proje hedeflerini ikiye katlayarak yoluna daha güçlü devam etmek. Şimdi
birlikte biraz düşünelim, bu durumda olan il ve üniversite sayısı sizce ne kadar...” (Samir Bayraktar - Ege Üniversitesi
Ağustos Basında TOG
01 Ağus. İstanbul Life “Nev-i Şahsına Münhasır Alışveriş”
01 Ağus. Active Line Haber “AB’den Demokrasi ve İnsan Hakları Projelerine Destek”
03 Ağus. Ülkede Özgür Gündem “Doğubeyazıt’ta ‘Ebruli’ Günler”
13 Ağus. Hürriyet Cuma “İyi Kalpleri Buluşturan Hayırlı Bir Dükkan”
14 Ağus. Milliyet Cumartesi “Ünlülerin İkinci Elleri Bu Dükkanda”
14 Ağus. Gerçek “TOG Kayacık Mahallesi’nde”
15 Ağus. Hürriyet İnsan kaynakları “Binlerce Çalışan Gönüllü Olacak”
16 Ağus. CNN Türk Afiş “Görkem Yeltanın “Sesli Masallarının” geliri Toplum Gönüllüleri vakfına bağışlanıyor”.
19 Ağus. Halka ve Olaylara Tercüman “Haydi Gençler Demokrasi Dersine”
20 Ağus. Hürriyet “Bir Önlük Bir Aydınlık Kampanyası”
20 Ağus. Dünya “Bir Önlük Bir Aydınlık Kampanyası”
20 Ağus. Dünden Bugüne Tercüman “İyi Kalpler Dükkanı” (Kenan Akçay )
21 Ağus. Yeni Asya “Şahs-ı Manevi ve STK” (Emin Talha Karamussa – Yorum)
21 Ağus. Star “Eğitime Katkı Kampanyası”
22 Ağus. NTV Hayatın Ritmi “Sakarya’da TOG Atak”
22 Ağus. Vatan Vatan 34 “İyi Kalpliler Bu Kampanya Tam Size Göre”
23 Ağus. Flash TV Flash Haber “Ünlülerin bağışladığı ikinci el eşyalar İyi Kalpler dükkanında satılıyor”.
23 Ağus. Takvim “Yurtiçi Kargo’dan Dev Hizmet”
23 Ağus. Şok “Bu Kampanya iyi Kalplilere Sesleniyor” (Şennur Birsen - Sizden Biri)
24 Ağus. TRT 2 Kent Yaşam
25 Ağus. Önce Vatan “Bingöl Dağı Yolunun Yapılması İçin 10 Bin İmza Toplandı”
25 Ağus. İstanbul “Bingöl Dağı Yolunun Yapılması İçin 10 Bin İmza Toplandı”
25 Ağus. Dünden Bugüne Tercüman “Beyoğlu’ndaki Okullar ‘Gülen Boya’ İle Pırıl Pırıl (Kenan Akçay)
27 Ağus. CNBC-E Son Baskı Konuk: İbrahim Betil Konu: Vakfın Faaliyetlerini Değerlendiriyor.
28 Ağus. Güneydoğu Express Gazetesi “Diyarbakırlı Gençler Proje Üretecek”.
28 Ağus. Can TV. Anahaber Konuklar: İbrahim Betil, Hazal Helvacı”
28 Ağus. Gün TV Akşam Haberleri “TOG Yerel Koordinasyon Merkezi Açıldı.”
28 Ağus. Söz TV Akşam Haberleri “Toplum Gönüllüleri Diyarbakırda Yerel Koordinasyon Merkezini Açtı”.
29 Ağus. Ülkede Özgür Gündem “TCK’ye Çocuk Uyarısı”.
30 Ağus. Diyarbakır Söz Gazetesi “Toplum Gönüllüleri Merkezini Açtı”.
30 Ağus. Diyarbakır Olay Gazetesi “TOG Yerel Koordinasyon Merkezi Açıldı”.
30 Ağus. NTV “Diyarbakır Yerel Koordinasyon Merkezi Açıldı.”
TOG İyi Kalpler dükkanı bağışlarınızı ve ziyaretlerinizi bekliyor. Bu ay TOG İyi Kalpler Dükkanına bağışta bulunan
Sema ALPSAL, Nihal ALPTEKİN, Sevinç ALTAN, Güneşin AYDEMİR, Nurten AYIK, Nurcan BABACAN, Fatma Sevil DİZMEN,
Nesima GÖRKEY, Irmak GÜLPEMBE, Sibel GÜNGÖR, Aytaç GÜRÜN, Semanur GÜRÜN, Neşe HÜNTÜRK, Prof. Işık İNSELBAĞ,
Tuğba Jabban, Fevdinaz KOYUNCU, İpek MEKEY, Tanbey ÖZDİL, Özlem Mecit, Neslihan ÖZTÜRK, Ali PEKAŞ, Rukiye SARP,
Timha SAVCI, Çiğdem SEZENER, Durmuş TAYLAN ve Zübeyde ULUDAĞ’a teşekkür ederiz.

Ayrıca Ümit Değer Onur, Karafırın Gıda A.Ş., Onur Aksoy, Burcu Şener, Tuğba Jabban, Aytaç Gürün,
Abdülkerim Olcay, Ali Pektaş, Ali Osman Tezcan ve Sedat Özmen’e burs ve proje fonlarına verdikleri
desteklerden dolayı teşekkür ederiz.

Dergimizin editörlüğünü ve tasarımını yapan Mustafa Dermanlı’ya ve derginin yapımında emeği geçen Eser
Tunçok’a teşekkür ederiz.

TOG SES baskısını yapan Kadıköy/NECDET OZALİT’E teşekkür ederiz!

Son olarak Tüm TOG Ofis olarak bütün yaz ofise verdikleri desteklerden dolayı Ersin Yılmaz’a ve
Nuri Güney’e teşekkür ederiz…

TOG Banka Bilgileri :


Garanti Bankası Kavacık Şubesi 6692784 TRL 9096819 USD
Vakıflar Bankası Finansmarket Taksim Şubesi 2036838 TRL 4036839 USD

Burhaniye Mahallesi Atilla Sokak No:16 Beylerbeyi, Altunizade – İstanbul


Tel: +90 216 321 89 88-89 Faks: +90 216 422 64 19 info@tog.org.tr

You might also like