You are on page 1of 169

Leonardo"nun

Defterleri
..

Büyük Ustattan Uygulamalı Dersler

Leonardo da Vinci

Editör
H. Anna Suh

Çeviri
Alev Serin

M
arkadaş
arkadaf YAYINEVİ
iÇİNDEKİLER
Yuva Mahallesi 3702. Sokak
No: 4 Yenimahalle/ Ankara
Tel:+90-31239601 11 (pbx)
Faks: +90-312396 01 41
e -posta: info@arkadas.com.tr
www.arkadas.com.tr
Giriş
Yayıncı Sertifika No: 12382
7

Kitabın özgün adı ve yazarı: Leonardo's Notebooks, Leonardo da Vinci


Estetik� Akıl ve Sanat
9
l1
© 2004. Black Dog & Levent hal Publishers, ine.
l-lrsim Üzrriııe
il. İıısaıı Figürlni -+ 1
111 ljık n· L;iilg .. "'.S
I\' Persıwk1if ve Cör,;el .\lgılaıııa 9 \
\'_ Çalıjmalar ve Eskizler l ll5
©Türkçe yayım hakları arkadaf yayınevınindir. Yayıncının yazılı izni olmadan hiçbir biçimde v e hiçbir yolla,
bu kitabın içeriğinin bir kısmı ya da tümü yeniden üretilemez, çoğaltılamaz ya da dağıtılamaz.

Gözlemler ve Düzen
133
\L \ııaımııi l:l5
\H_ Botaııik ,,. p,.yzaj l�1:ı
ISBN 978-975-509-650-6
\111. C:o�ral'rn lt1�
Ankara, 2010 1\. Doğa l3ilmlt>rİ ve.\,. tnıııoıni 187

Pratik I\onular
Çeviri : Alev Serin
193
Redaksiyon : Zeynep Tozar \. �liıııari \'ı• l'laıılaıııa \lJ:i
Yayına Hazırlık : Zeynep Kopuzlu, Gazi Vural
\I_ 1 kykl'I n· \l1·1al İjlı•ri :.!:\<ı
\il. llıılıı�l:ır Ei:l
Sayfa Düzeni : Ayşegül Kuşçuoğlu, Emine Ozyurt
Baskı : Ayrıntı Basımevi
\ili_ Pratik l'a,·sinll'r :.!iN
\I\'_ Ft·b ..li·,. \l'orizıııalar w• �:ı·�iıli l\nıııılanla \azılar :ıoı

Nırnakı;a :ıı-t
lliziıı :ı:ı:.!
GİRİŞ

bıle, sanatçı, mucit ve son derece önemli


Leonardo da Vinci (1452- 1519) yaşamının üzerind
en eçen 50 oyıl sonra .
sans insanı olarak h3Ia bizi büyUiemeye ve şaşırtrnay
nısıra çok kapsamlı eskizler, notlar ve

a evarn edıyor. _
Leonardo onlarca çarpıcı ve muhteşem
bir Röne-
tablosunu ya-

yazılar bırakmıştır . Bu çalı şmal
ar, kendı. d.onemınde
. . ki hayran kitlesinden sayıca hıç de
az olmayan modern izleyicilerle de buluşmaktadır.

defter1erı o1arak ısımlendırilen bu yazılar, aslında


Yaklaşık dört bin sayfadan oluşan ve Leonardo'nun · · · ·
onun farklı koleksiyon-
larından veya elyaz � � !'
�l arı dan apılan derlemelerdir Konular
. anatomi ile ilgili çalışmalardan, boyaların ezilmesi
. ve karıştı­
� � -
rı l as na kadar çeşıtlılık gostenr. Bu yazılar ve çizimler, büyük ustanın
zengin ve verimli hayal dünyasına özgürce girebilme­
.
nızı saglar.


Leonardo' un nefes kesici ustalığı, ona fazlasıyla hakettiği bir ün kazandırmış
olmakla birlikte, geniş kapsamlı yazıları dahaaz
bılınır. Çagdaş okuyucu ıçin oldukça zorlayıcı sayılabilecek "ayna yaz ı" tekniği.
ıs genellikle zannedildiği gibi disleksi veya giz­
lilik paranoyasından kaynaklanmayıp, ellerini soldan sağa doğru hareket ettirirken mürekkebi
dağıtma sorununa karşı ken­
disinin geliştirdiği bir çözümdür.

Ayrıca Leonardo'nun defterleri konu açısından oldukça dağınıktır. Codex Leicester ve Codex Madrid gibi birkaç istisna dışın­
da tek bir sayfa bile çok farklı konuları içeriyor olabilir. Dil engeli ve tercüme edilen materyalin azlığı nedeniyle uzman olma­
yan okuyucu için Leonardo'nun zekasının daha fazla keşfedilmeye çalışılması, hayal kırıklığı ile sonuçlanabilir.

Bu kitap, bu tür güçlüklerin üstesinden gelmek için hazırlanmıştır. Her bölüm için editörün yazmış olduğu giriş yazısı dışın­
da, kitap tamamen Leonardo'nun kendi çizimleri ve yazılarından oluşmaktadır: Bu yazılar ve çizimler gözden geçirilmiş bir
formatla sunulmakta olup. ana başlıklar ve alt bölümler halinde düzenlenmiştir. Bu sınıflandırma, Leonardo'nun farklı alan­
lardaki çalışmal arını birleştirici yaklaşımına bir müdahale gibi görünse de gerçek amaç, çağdaş okuyucuya, çözülmesi daha
kolay bir yapı sunabilmektir.

Büyük ölçüde kendi kendini yetiştirmiş olan Leonardo, klasik eğitime sahipolmayışı konusunda da duyarlıdır. Öğrendikle­
rini, deneysel kanıtlar ve kendi olağanüstü gözlem gücünden öğrendiğini pek çok kez belirtmiştir. Leonardo'nun kendi ken­
dini eğitmiş olması manzara resimlerinden savaş makineleri yapımına kadar tüm çalışmalarına yansıyan, gelenekselden uzak
yaklaşımda görülür. Bu kitabın, Leonardo'nun dehasını yeni bir okur kitlesiyle buluşturacağını düşünüyoruz.

H. Anna Suh

EDİTÜHLN NOTL'
� ��
ı taşıyan çizimlere ilişkindir. Bazı çizi l birden
fazla metinle bağlantı �
Metinlerden önce gelen numaralar aynı numaralar _ _
yazılan metinler, çızımın uzerınde yazılmış olan metınle
lıdır, bu nedenle kitapta birden fazla yerde geçebilir. İtalik olarak
de çevırı olanları aynı
durumlarda, hem orijinal metinler hem
re karşılık gelir. Tek bir çizimin üzerinde birkaç metin olduğu
harfle işaretle ndirilmiştir.
ilgili kapsamlı bilimsel araştırmala­
l çalışma ürünü değildir. Leonardo ile
Bu kitap akadem ik araştırmalara dayalı bir bilimse
ca, Almanc a ve İtalyanca kaynak ça yer almaktadır.
ra ulaşmak isteyen ler için kitabın sonunda İngilizce, Fransız
Kısım I

Estetik, Akıl
ve Sanat
Leonardo da Vinci'nin günümüzdeki ünü büyük ölçüde sanatsal başarılarına dayanır. Resim sanatında önemli tekniklerin ve

� �
dışavunım imkanlarının geliştiği bir dönemde Leonan.lo'nun katkıları özellikle çok değerliydi. Resmin farklı yönleri üzeri·
n �
yaz ığı y zılarda ve eskiz çalışınalarında gözlem ve deneye olan ilgisini, güçlü estetik duyarlılığı ve eşsiz sanat yeteneği ile
.
bırleştırmıştı.

Bu bölümde. onun, ressaının ustalığının farklı yönleri üzerine görüş ve öğretileri yer alınaktadır. "Resim Üzerine", kompozis­
yonda ışığın rolü, frırklı boyama teknikleri, ressam adayları için ipuçları gibi, resmin temel meselderine ilişkin onun genel fi­
kirlerini ortaya koyar. "I nsan Figürleri" bölümünde, Rönesans sanatının en soylu konusu sayılan insan vüı.:udunun resmedil­
mesinde Leoırnrdo'nun orantı ve denge konulu geniş kapsamlı ça.hşınaları derlenmiştir. "lşık ve Gölge" ise Leonardo'nun, re­
simde ışığın ve gölgenin karşılıklı etkileşimi üzerine gerçekleştirdiği ayrıntılı, titiz çaltşmafarmdan oluşur.

"Perspt>ktif ve Görsel Algı'lla Leonardo, Rönesans'm bir dönüm noktası sayllabileı.:ek başansma (resim düzleminin içinde ger·
c;t·kçi mekanlar oluşturma teknikleri) katkıda bulunur. Bu teknikler, nesneler uzaklaştıkça oransal olarak boyutlarının, renk
netliğinin ve ayrıntıların da azalması gerçekliğinden türemiştir. Leonardo farklı perspektitlerin usıası)1dı. Bu en iyi biçimde.
onun Morıa Lisa ile Akryo11 Çocuk İsa Aıiu Aıına tablolarındaki puslu atmosfer efektlerinde kullandıgı karakteristik sjiunıı­
to tekniğinde görülebilir.

''Araştırmalar ve Eskizler"de, ünlü Stm Akşımı Yc:nıt'ği freski de dahil olmak üzere bir dizi araştırmasının yanı sıra bu projeler
için aldığı önemli notlar bulunur. Bu bölümde ayrıı.:a sembolik ve font..ıstik yaratık çizimleri vardır. Bu d.1 LeonardOnun tüm
kalbiyk gözlem gücüne bağlı olmasına karşın, kuv\'etli ''e yaratıı.:ı bir hayal güı.:üne de sahip tıldugunu gösterir.
ilk çizim, bir adamın, güneşin duvara
düşürdüğü gölgesinin etrafında çizilmiş
basit bir çizgiydi.

ili
il)
Ressam ın zihni. ransıtıığı nesnenin rengini alan ve ünündeki tüm gördükleri nesneleri algüayamayarak, açık havaJa ne kadar kalsalar
nesnelerin görüntüleri tarafından işgal edilen bir aynaya benzeme· da tanıdıkları ile karşılaşıp onl.ır tarafından selamlanan ama onlan
lidir. Öyleyse Ey Re:isam! Şunu iri bilmelisin: Doğanın yarattığı her tanıya.mayan ressamlardan olma
formu sanatınla temsil cJerken evrensel bir usta olamazsan iyi bir Resim. sahip olduğu tii.m uıcelikJerle insanlığın esen ola.n diğer
ressam da olamazsın. Eğer o ne sneleri göremezsen ve zihninde tuta· sanat dallarının üzerindedir. Ruhun penceresi olarak LSİmlC"nd.irebı­
maısan bunu nasıl rap;ıçağını bilemez�in. Öyleyse doğada geurken leceğimiz göz. doğanın sonsuz eserlerıni tamamen ve fazla5ıyla de­

gözün gordliklerını ışitmesinden gelir. Eğer siz, ıarihçi1rr \'l")'ıt ş.airltr


ilgini çeşitli nesnı:lere yoğunla�tırmalı, şu veya bu nesneye teker ğerlC"ndirebilen temel araçtır. Kulak ik.inC"i .sıradadır. Onun sa)'gmlıgı.
teke r bakm alı, aralarından daha az değer taşıyanları aymp önemlile·
rin i kaydetmelisin. vt·ya matematikçiler. nesneleri goz lerinizle goremu�niz onları )'ll1J·
Ancak hayal ederken yorulup kafalarından işi atan, rahatlamak larınııda anlatamazsmız
için yüri.iyüŞe çıkıp.
zihinleri hıiJi yorgun olduğu için etraflarında
<>
\'e sen, Ey Şair, bir hikayeyi kaleminle anlatıyorsan, ressam bunu dır; insanın ismi mi, yoksa resmi mi? İnsanın ismi farklı ülkelerde
fırçasıyla çok daha kolay ve eksiksiz, anlaşılma kaygısı duymadan değişir, ama biçim hiçbir zaman değişmez; ancak ölümle değişir.

121
yapabılir. Eger sen resmi. dil.sız şiir olarak tanımlarsan, ressam da
şiiri kor resim olarak tanımlayabilir. Hangisi daha kötü bir kusur­
dur? Kör olmak mı, yok..�a dilsiz olmak mı? Şair de kurgularken en Biçimlerin tam bir tanımını anlatarak ya da yazarak yapabiliyor
az ressam kadar özgürdür:ancak şiir insan gözünde re5im kadar tat­ olsanız bile, ressam da onları canlıymış gibi görünecek şek ilde çize­
min edıci değildir:çlinkü şiir biçimleri, eylemleri, mekanları ancak bilir; yüzün ifadesini gösteren ışık ve gölge ile. Bu, fırça ile başarıla­
kt."]ımderle tanımlayabilirken, ressam, biçimi temsil eden gerçeğe bilir; ama kalem ile başarılamaz.
henzerlikJe uğraşır: Şimdi söyleyin bana, hangisi insana daha yakın-
'
: (>-... ....
ti -·�-, .'\'. r �,�
'•
.;.·
·ı.
y
' � .. � .

l•l !5\

ve yuvarlaklığım, onları elimize alarak <ınla�·<11nayız. Aynada da aynı küçük olarak yamıtırkrn. Çünkü böyle yaparsan dış hatları belirsiz,

Siz de, aynadaki


durum söz konusudur. Aynada kalın ana hatlar, gölgeler ve ışıklar parçaları da uzaktan görülemez olacaktır.

151
y.ırdımıyla nesneleri derinlikli olarak görebiliyoruz.

IJI 141
gölgeler ve ışıklardan daha kuvvetlisini verebilecek renklerinizle res­

minizde güzel bir kompozisyon yarntabilir, büyük bir aynada yansı­ Nü çalışırken her pozisyonda ve tüm hareketleriyle kollarla veba­
Re.,min birinci ilkesi, temsil ettiği nesnelerin üç boyutlu olı1rak yer· Resminizin doğadaki m·snelerle uyum içinde olup olnı:ıdığmı gör­ yandan daha doğal bir görüntü elde edebilirsiniz. caklarla haşır neşir olmamak, bir ress.am için imkansızdır. Ressam
leştırilmiş ulma'ı ilt• ilgilidir. Bu nemeleri çevreleyen farklı u7-;ıklık mek istiyorsanız, bir ayna .ılın. au .ıyn.ıya, gerçek nesnelerin yansıdı· kirişlerin, kemiklerin, kasların ve bağların değişik hareketlerde vr.::.
lan.lakı ı.eminler rt."stııin ön planındaki dikey düzlem içerisindt· yer ğı yönden bakın. Yamı yan görüntü ile kendi resminizi karşılaştırın. kuvvet kullanırkenki anatomisini bilmek zorundadır. Re.,.sam hangi
alırlar. Reı;iınde bunu s.ığla�an, Penpektif'in üç kuralıdır: u1.aktaki Üı.dlikle de aynayı incdeyerek iki görüntünün birbirine uygun� Herhangi bir nesnenin sınırl<ırı, en snnd.ı gelir. l:!u önermenin sinirin veya kasın hangi hareketi sağladığını bilerek, pek çoklarının

nin çiz.melidir. l Birçok kötü ress:ımj büyük sanatçı gibi görünmek için
ııeımderiıı belimzleşmesi; cğimll'rinin bclirsiıleşme.�i ve renkleri· doğruluğu ortadadır, çünkü bir nesnenin sınırı. bir yüzeydir; ki bu yaptığı gibi diğer kasları değil, yalnm:a o kası daha kuvvetll ve kalın
!uğuna karar verin. Aynayı ·dliz .ıynayı- rehber olarak almalısınız.

nü figürleri odun gibi çiziyorlar; öyle ki bu ıaratetten yoksun ..;izım­


be/irsiıleşmeM. Hu lıç kuraldan ilki göze [gözün yapısına) diğl'f Çünkü aynanın yüzeyindeki nesncler,pck çokaçıd.m resimdeki gibi yüzey, içerdiği nesnenin parçası olmadığı gibi, nesneyi çevreleyen
ikisi ise gfo ık gôı t;ırafından gürulen nesneler arasındaki almosfore belırirler. lfoylelikle, düz bir yüzeye yapılan, nesnelerin üç boyutlu havanın da bir parçası değildir; hava ile cisiın arasındaki ortamdır

;� ��:
daraııır Rcsiındt<kı ikind temel ilke, hareketin doğru yansıtılması Ama bu cismin r.ın sınırı, yüıey sınırını oluşturan çizgi olup, görül ler, insana, bir insan figürüne değil de bir torba ı.:evıu, kaslara değil
olarakgiirülebildiği resimde ve yine dlız hir yüzey olan aynada aynı
ün İtı\ı.aıılann l>irbirinin aynısı olmaması için, Hgürlerde çeşit· de bir turp destesine bakıyormuş hissi veriyor
görüntüyü elde edersıniz. Re.,.min bir düz yüıeyi vMdır; aynanın Ja. mez bir kalınlıktadır. Öyleyse Ey Res!..ım, çi2diğin dsimlerin etrafını
; i ı gereksiz çizgilerle doldurma; özellikle de nesneleri doğadoıkinden
Resimde yuvarlak ve büyük olarak görünen cisimlerin büyüklüğünü

.. l·:Sn:-rih.,.\k.11.H.,<.;\ı'\'A'I
..

[6[
Figürlerin Üzerine Işık Nasıl Yansıtılmalı?
'

.
.. .

Işık, sizin figürü göstermek istediğiniz doğal ko­



•j1
şullara uygun olarak düzenlenmeli. Örneğin, fı­
gürlerinizi güneş ışığı altında vermek istiyorsanız, ,r-·

ışığa geniş yer vererek gölgeleri koyu yapmalısınız.


Figürlerin ve etraftaki cisimlerin gölgelerini zemine
kuvvetle yansıtmalısınız. Eğer kapalı bir havada ola­
caklarsa ışık ve gölge arasında çtık az fark verin ve

I
(
ayaklara gölge düşürmeyin.
Çizdiğiniz nesneler kapalı bir mekandaysa ışık
ve gölge arasındaki farkı kuvvetli yansıtın, gölgeleri
yere düşürün. Eğer pencere perdelenmiş ve duvarlar

(
beyazsa çok az ışık farklılığı olur. Oda şömine ile
aydınlanıyorsa şömine ışığını kızıl ve kuvvetli ola­
rak yansıtın, gölgeleri de koyu yapın. Duvarlara ve

'
yere yansıyan gölgeler ise belirgin olur. Bu gölgeler
cisimden uzaklaştıkça genişler ve uzar. Eğer ışık
kısmen ateşten, kısmen de dışarıdaki gün ışığından
kaynaklanıyorsa gün ışığı daha güçlü olarak, ateşin
ışığı ise ateşin kendisi kadar kızıl görünür.
Yaptığınız her canlı insan figürünün geniş bir şe­
[6[
\.
kilde ve yukarıdan aydınlatılmış gibi görünmesine
dikkat edin. Dışarıda, caddede, yolda rastladığınız
tüm insanlara ışık yukarıdan gelir. Şunu iyi bilme­
lisiniz ki, yüzündeki ışık aşağıdan geliyorsa, çok
yakın bir arkadaşınızı bile tanımanız güçleşir. .•·

-,-.
<)>

/
.
Küçük bir pencereden gelen ışık, ışık ve gölge ara­

....
..
sında güçlü farklılıklar gösterir. Eğer bu şekilde ay­
... ·"':·
J
dınlanan oda büyükse, bu iyi bir resim oluşturmaz.
..

i ...... •'I,
.. ':.>•

...
ın

171
Güneş ışığında veya geceleyin areş ışığı gibı güçlü bır ışıkla görülen istediğiniz rengin doğa.�ından daha kırmızı veya daha sarı değil de,

bir nesne, büyük ışık ve gölge farklılıkları sergiler. Ancak hu. resim· ışığı ıamamlayıcı nitelikte olup olmadığını görmek iMerseniz şu şe·

de çok kullanılmamalıdır: çünkü bu şekilde )'apılan çalışmalar kaba kilde çalışın: Aydınlık olan bölgeye parınağınt'l.la hiı· gölge düşürün.
ve incelikten yoksun ol ur. Eğer sizin rastgele yaplığınız gölge. p.ırınağınızla dlişürdüğiinfrz l,'Öl­
Hafıf ışıkta görülen bir nesnede ışık ve gölge furklılığı a:ı olur. Ak· ge gibiyse bu doğrudur. Parmağınızı yaklaşlırarak veya uzaklaştıra­
şama doğru veya havanın kapalı olduğu zamanlarda durum budur. rak daha kuyu veya d;ıha açık gölgeler yapabilir.�iniz. Hunları kendi

öyleyse ışık resme kaba bir ifade katabilir; çok azı ise
Böyle zamanlardayapılan resimler yumuşak olur ve her çeşit yüı. resminizdeki ile karşılaştırmanız gerekir.
zerafeı ıaşır.
görüşümüzü engeller. Çok kuV\'etli olmayan haflf bir ışık en iyisidir.


Mantığını kullanmaksızın sadece pratiğine ve gözüne dayano1rak

resim yapan ressam, n nesnell'rin varlığının bilincim· varmaksızın


Figürlerin üzerindeki gölge, ışık ve vücudun rengi ile uyumlu ol­ önüne konan her şeyi kopya cdt'n bir ayna gibidir.
malıdır. nir figürü çizdiğiniı zaman gölgen in, sizin gölgede vermek
l•l

ısı

l•l

ısı
Ressam, tarihi resimler için figür çizerken her zaman, hikayeyi yan­ Tarihi figürleri gruplar halinde yaparken, perspektif kurallarını w
sıtacağı duvarda flgürlerini yerleştirmek istediği konumun yüksek­ nesnelerin parçalan ile biçimlerini çok iyi öğrendikten sonra, sürekli

nuşan insanların da.vranışlan, yaşadık1arı koşullar ince\enmeliJir. O


liği üıeriıw çalışmalıdır. D oğadan alacağı nesneler için gözü, çizdiği olarak dolaşılmalı, notlar alınmalı, kavga eden, tartışan, gülen. ko·
nesneden daha alt düzeyde olacak bir konumda durmalıdır. Çünkü
resim, izleyicinin gözünden yukarıda olacaktır. Aksi taktirde çalışma tlgürlerin hareketl�ri kadar onları seyreden veya onları ayıran izleyi­
hatalı görünür. cilerin har�ketleri de önemlidir.

ne bu figürlerin ufak eskizlerini yapın. Bu defter silinmeyen renkli


Her zaman yanınız.da taşımanız gereken küçük bir not defteri-

Tarihi resimler çok kalabalık olmamalıdır. Çok sayıda insan figürü kağıttan olmalıdır. Dolunca yerine yenisi alınmalıdır ki, içindeki çi­

karışıklığa yol açar. z.imler silinmeyip dikkatle korunsun. Çünkü n�snelerin biçlml�rı ve

Öyleyse bu e:-;kiıleri rehberiniz. ve ustanız olarak koruyun


pozisyonları s onsuz sayıdadır. Hafoil bunların h�psinı kaydedemn.

ısı
""''"c...ı... tı
��Merdan Savaşının Yansıtılması [l IJ
E'er kolabalığın dışında dortna
. la koşan atim yapn10k istiyo0<an1<,
flk önce <avaş"ların ve .n hareketiyle çı�diğiniz toz bulutlarının a_rasındaki mmfenin, atların adımlarıyla
topçu ateşi dumanının havaatları
da b ll'b�:
havaya savrulan toz ve
· . tn; k ışm.,ını yansıtma "1nız uyumJu olmasına dikkat edın.
Ru '"ı şımı ifade ederken ş�na_ d k t;;lisiniz: Top,.gın b 1
Ça<ı olan t"', agırlıga sahıptır. Ço.�ince olmasında ir por­
savrulup hava ile karışır ama yenıden lop"Sa n dolayı kolaylıkla
112/
Havada b3"ları yukarı doğ ru fırlayan, b.,,Jarı düşen, baıılar;:.�a�
iner olarak uçan okla bulun'."�l ı d
r b
olmalıdır. On plandak_ ı tıgurle�n soçlarında, kaşlarında vedu
Atılan topların arkasında

tozu a·
Savaşçılar bu kargaşaya ne kadar dahil olurlma z yi.tze�l er
/ıOJ
a a ılmaltdır. ileriye dogr
ler. Ü.zerlerindeki ışık ve golge kadar az görünür·
rındırabilecek d ü
u atı·
lan fatihlerin saçları u�er�;r:��:ki y!ı:rıf nesneler uçuşmalı, ka şları
n
d e d e kadar az zıtlık
Ve
.. 0
olur. ise düşmüş olarak yansıft malıdır.

illi

..� '· ' �

. --�'�· ,;.: . ·_,��\. 4...,_ --·-

........ i\.n.. ;;,


- ( .;
/
i
·,f
, (

t � . • !
1
t� i 1
'
\ \
1

. .

"

,
.. '
i' ..;•

�· ··,

[13[

1131 . . ..
. �.. ş bm
9- diışm . . y'.P '1 oyorsa nereden kaydığı. kanla birlikte çamur· Avuç ıçı duşmana d0ğru çevrilmiş, bir eliyle korku dolu gözlerini
\aşmış toz ıçı �de snruklen �esi ve os\ak ıoprnk üzerinde o r.rafa korumaya, diğer eliyle yarı d�gru
_ 1muş, bedenine destek vermeye
Egec
. .
çalışan bir insan y�pılmalı. ı rl ı. ğııları açık. bağırJ.r.ık. k.ı�ar
��: �k;
<loğru kuvvetlı adımlarla yurüyen adamların ve atların ayak lılerı.
\toz e ç amur içinde bir iz bıraka- halde resmedi lmel �. Savaşçı arı altına her çeşit �ihı.h. dagı­

gös terilme\idir. Ayrıca arkasınd a
.
nık ol3rak çiıılmelı� k.mk ka\kanlar, mızraklar, kmk lulu;lar ve dıger
.. Öl"u 1er ise kovu kınnızı \.anı
rak sürüklenen bir cesedl çekme te o an bir at da yapılmalı
_

kısmen veya tamamen .ortu . .. 1muş


.. o1 a rak gösterilmeli.
nesneler gıbı. ura dönüşmekte olan toz\'.ı

fı l�'(lJ<:Iİll;,\MI \1 l<ri\'\',H
. _,

'.·' -,

....'; ..,

r ,

.,
.. _�;;
...
-· ·
'....
, .. .,,
' ,. J

:a '
. . ...·

..... ·,ı.

.J.f,
...
,.,,,
[141

1 1 4} ıısı
.
Silahı alınmış ve düşman tarafından ye .
rk :
il.�
ıye uğratılmış bi�i dişiy·
le. tırnağıyla ins.anlık d!lı vt ko u bi oç ima hırsıyla dlışmana
R s'.��e atların, içinde dörtnala koştur up suyu çalkalayarak gl'ı-
.�
rulrulu dalgalar yarattıkları, su y un alların ba cakları ve gövdeleri
7 �
saldırırken çizilebilir. Görüntünün ınde'duşmanlar arası da koş- arasından havaya sıçradığı b'ıc neh'ır de yer alabilir. Kan pıhtılarıyla
��
tururken yeleleri rüzg8rda uçuşan a akJ arıylaortalığa hı� de az
· -

çiğnenmemiş tek bir nokta ka lmamalıdır.
rar \• ermeyen bini cisiz bir at da bulu a.bilic. Ymlı, ym duımüı
1,�
bıc maıçı, ümin< <gilmiıdüımn on• umc ul darbeyı vu maya

ha�ırl�nırken, kalkanı ile kendisini koru aya çalışır halde çızilebilir

lu hır ata t akılarak dü ş en anılar ın oluşturduğu b i r yığın da ola-


� ad·
bılir.

111 ıısr1>:rih.. o
. ıı.\J.. .... . \ı\n
[l6]
[16] <>
Fırtına Naı.ıl Resmedilir? Deniz dalgalı ve fırtınalı, yüksek dalgaların Üzerleri köpüklü olmalı;
rüzgar su zerreciklerini, yoğun bir buhar ve sis görüntüsü oluşana
Eğer bir fırtınayı resmetmek istirorsanız onun gözlenebilen etkile· kadar fırtınalı havada sürüklemelidir.
rini iyi gözden geçirmeli ve düzenlemesini de iyı'yapmalısınız. Ôr· Orada bulunmakta olan gemiler, yırtılıp paçavraya dönmüş yel­
neğin rüzgar, deniz ve yeryüzü yüzeyinde eserken büyük bir kütleye kenleri rüzgarda uçuşurken, halatları kopmuş, gemi direkleri kırıl·
bağlı olmayan şeyleri yerinden koparıp sürükler. Fırtınayı doğru mış olarak; dalgaların şiddetiyle parçalanmış olan gemi sürüklenir·
olarak sunabilmek için bulutları rüzgar tarafından parçalanıp dağıl­ ken kurtulan insanlar, geminin parçalarına tutunmaya çalışırken ve

mış ve rüzgarla uçar halde göstermelisiniz. Buna deniz kenarından suya batıp çıkarken gösterilmelidir.
kalkan kum bulutları, kasırganın gücü ve şiddetiyle havaya savrulan Bulutlar, rüzgl'ırın gücüyle savrulup yüksek dağların tepesine
yapraklar, dallar ve havada uçuşan başka hafif nesneler eşlik eder. yükselmiş, kayalıklara çarpan dalgalar gibi parçalanmış ve yuvarlan­
mış olarak gösterilebilir. Hava ise toz, sis ve kara bulutlarla korkunç
1111 ve koyu bir karanlığa bürünmüştür.
Ağaçlar ve bitkiler rüzgarın rotasını izlermişçesine toprağa doğru
bükülürler. Dalları doğal olarak uzandıkları yönün tersine döner, [18[
yapraklar ters yöne doğru havaya kalkar. Hava, rüzgarın şiddetiyle sürüklenerek yatık olarak yağan şiddetli

<>
yağmurla kararmış olmalıdır. Ağaçları köklerinden söküp sürükle·
yen, iri dalgalarla anaforlar oluşturan rüzgarlar da gösterilmelidir.
Oradaki insanlardan bir kısmı giysilerine dolannıı� ve tozdan tanı­
namayacak halde yere dü�müş, bir kısmı bir ağacın arkasına sığın·

ise tozdan korunmak iı;in elleriyle gözlerini kapamış, saçları


mı� ve rüzg3.rtarafından�ürüklenmemek için ağaca sarılmış, di­
ğerleri
rüıgarda uçuşur, yere çömelmiş durumda olabilirler.
ı'"·: .. ,_.. .

, .. _,
�M � ". r'

- - · ··· 4

ı'"·

'!( ..
; .. 'J.Jı ,· '� . (;
. ·
·: · .

. .'i..
. • ı

: , ı lf '
. . ·
·'

·'

tısı
[19)

[19[
Dalgaların kapladığı tarlalarda suların içinde masalar, karyola parça­ dırmış olsun. Dağlar fırtınanın etkisiyle hızla çıplaklaşırken, eski
lan, kayıklar ve başka birçok şey yüzmelidir. depremlerin dağların yüzeyinde yarattığı derin çatlaklar da ortaya

-,
çıksın.
[20[ Dağların etekleri yükseklerden kopup gelmiş çalılarla kaplan­ .

_,
ı;, ' . . -
Her yerde fırtınanırı gazabıyla kökünden sökülmüş, kabukları soyul­ mış olabilir. Kökler, ağaç dalları, yapraklar, toprak ve taşlar çamu­ :::··.'\.
muş ulu ağaçlar olmalıdır. Gökyüzü çakan şimşeklerin parçaladığı run içinde birbirine karışmış olacaktır. Dağdan kopup yuvarlanan
kara bulutlarla kaplı, bu şimşeklerle derin karanlık her taraftan ay­ parçalar vadide oluşan nehrin kıyılarını meydana getirirler. Nehir
dınlanmış olmalıdır. dev dalgalarıyla yatağından taşmış, şehrin duvarlarına çarpmakta,

[21[
dalgalardan en büyüğü, duvarları ve vadideki çiftlik evlerini tahrip
etmektedir.
Etrafını vadilerin çevrelediği yüksek bir dağın zirvesi de resmedil­
melı. Bu dağın yamaçlarında, çalıların küçük kökleriyle birlikte kay­
makta olan toprak ve bu şekilde üzeri kelleşen geniş kaya parçaları Karanlık, rüzgar, denizdeki fırtına, su baskınları, orman yangınları,
gÖ5terilmeli. Toprak, izlediği şiddet dolu )Ql boyunca, kayalıklardan yağmur.gökyüzündeki şimşekler, depremler ve dağlarda meydana
yıkıcı biçimde aşağı düşerken, kıvrımlı ve yumrulu ağaç köklerinin gelen yıkım, şehirlerin altüst oluşu. Kayalara çarpıp paramparça olan
çevre�inden alınarak onları çıplak bırakmış ve kökleri havaya kal- gemiler.

1231
1231
Kuşkusuz yapabileceğimiz en hızlı eylemlerden biri, görmektir. Bir Yeteneği olmayıp resimden 1.evk alan, resme aşık pek çok insan \-ar­

an içinde sonsuz sayıda biçim görebiliriz; ancak bunlardan sadece dır. Bu durum, azimli olmayıp asla gölgeleme yapmayan çocukların

bir tanesini kapsamlı olarak algılayabiliriz. resimlerinde açıkça görülür.

Ey Okuyucu, varsayalım ki bu sayfanın bütününe bakıyorsunuz. Gençler önce perspektifi, daha sonra nesnelerde orantıyı öğren­

ilk göreceğiniz şey sayfanın çeşitli harflerle kaplı olduğudur. Ama melidir. Bundan sonra, kendilerini güzel formlara alıştırmak için bir

ilk bakışta bunların hangi harfler olduğunu ve ne anlattıklarını kav­ ustadan kopya edebilirler. Ardından, öğrenmiş oldukları kuralları

rayamazsınız. Onları anlayabilmeniz için kelime kelime, satır satır pekiştirmek için doğadan çalışabilirler. Sonra da çeşitli ustaların

görmeniz gerekir. Aynı şekjJde bir binanın en üst katına çıkmak eserlerini inceleyebilir ve kendi sanatlarını pratikte çalışmalarına

isterseniz. ancak basamak basamak çıkabilirsiniz. Başka türlü en yansıtma alışkanlığını edinebilirler.

yükseğe ulaşamazsınız.
O zaman sizlere; bu sanatla uğraşmak isteyenlere. söyleyeceğim 1241
şudur; Nesneleri derinlemesine bilmek istiyorsanız onların ayrıntı­ Ey ressamlar, bazen oyunlarla rahatlamak istediğinizde, aynı zaman­
larıyla işe başlayın. Hafızanızda ve pratikte bu çalışmayı iyıce yerleş­ da işinizin de bir parçası olan şeyleri seçmeli, nesneleri inceleyerek
tirmeden ikinci aşamaya geçmeyin. Böyle yapmazsanız zamanınızı gözünüze iyi bir eğitim vermelisiniz. Zihninizi hu tür şeylere alıştır­
hoşa harc<ımış ve çalışma sürenizi de uzatmış olursunuz. Unutmayın mak için aranızdan biri duvara rastgele bir çizgi çeksin. Ht·r biriniz
ki, sebat göstermek hızdan daha önemlidir. elinize bir saman veya ot parçası alarak ve on braccia • mesafede du­

1221
rarak elinizdeki samanı veya otu, duvarda algıladığınız ölçüye göre
küçültün. Sonra her biriniz tahmin ettiğiniz uzunluğu ölçmek için
Hangisi daha ıyidir? Doğadan çalışmak mı. eski eserlerden çalışmak duvardaki çizgiye gidin. Ölçüsünde en yakın tahmini yapan kazanır
mı? Modern olan üzerine çalışmaktansa eski eserleri taklit etmek ve önceden belirlenen ödüli.J hı.1k eder.
daha ıyı-dir. Ancak ressamlar, yapılmış olan resimlerden başka stan­
<>
Yine küçültülmüş ölçüleri ele almalısınız. Bir mıı.rak, sopa veyJ


Tlpkı çan se�k ı •ırasında
dard<ı sahip değilier�e. resim nesilden nesile önemini kaybeder ve bir kamış alın ve herhangi bir mesafede bir nokta belirleyin. Sonra
geriler. Eğer ressam, Roma döneminden sonra hep birbirini taklit Bir sah ne tasarlam.1k istedığinizde lekeli veya karışık taşlarla örül­ güzel çizilmiş formlara dönüştürebilirsiniz.
her biriniz, eliniı.deki nernenin uzunluğunun, gerçek uzunluğun
eğınlz gibi.
edip, sanatsal değeri giderek düşen resimler yapan ressamlarda gö­ zihninizde h.ıval e tiğiniz bir kdime \·eya ismi duyabilt"\:
kaçta k<ıçı olduğunu tahmin edin. DahJ sonra bir iplikle test edilmek müş bir dU\-ara bakarsanız, çok çeşitli dağların, nehirlerin, kayalık­ '
g."rünürler.
rı:ıldüğUgibi, başkalarının resimlerini standart olarak alırsa yetene­ ların, ağaçların, ovaların, geniş vadilerin \'e tepelerin süslediği man­ bu şekiller de du\' arlarda belli beliniz
üzere duvara bir brnccio uzunluğunda bir çizgi çizin. Bu oyunlar

<>
ğim sergile�'eceği resimler )'apamaz. resimde çok önemli olan göz eg1.ersizi için iyi bir fırsat oluştururlar. zaralarla henzerlikler yakdl.1yabilirsiniz. Aynı şekilde gözünüzün

kötü \ıir l)ğrenciJır.


Anc<ık doğadaki nerneleri çalışması iyi meyve verebilir. önünde muhareheler \'e h<lreket halindeki figürler; garip yüzler ve

brıı(dü (brac;cia; ço!u!J: Oınu1. ile dirsek .ır.ısındaki rJH'Safe. ı.;.n.)


Usta�ını g�emeyen öğrenci.
• kostümler, çok çeşitli nesneler de belirebilir. Bütün bunları bütün w
··ıli ·-"1�" .....
� ;,� �1-" ;.��
ıısı

ıısı
Başka konularla ilgilenmeksizin çıplak figür, kumaş kıvrımı, baş.
hayvan figürleri, manzara gibi tek bir konuyu iyi çalışan ressam öv­
güye layık değildir. Çünkü, kendini y<'lnızca tek bir şeye adamış ve
onu sürekli olarak yaptığı halde, başarısız olacak ölçüde yetersiz bir
zihin de olamaz zaten.


Evrensel olmayan bir ressam hayranlık uyandıramaz. Hiçbir şey ya­
pamayıp da sadece bir baş veya bir figürü çizen ressamı usta ressam
olarak değerlendirenlerin rüya gördüğü söylenebilir. Bu, kuşkusuz
büyük bir başarı değildir. Yalnızca tek bir şey üzerinde bütün yaşa­
mı boyunca çalışan hangi kişi o konuda bir ölçüde mükemmelliğe
ulaşamaz? Ama biz biliyoruz ki resim doğanın yarattığı ve insanın
rastgele gerçekleştirdiği hareketlerden doğan, kısacası gözün görebil­
diği her şeyi içine alır ve kucakl,ır. Bu yüzden sadece tek bir flgürü
çalışan bir res�am, kötü bir ressamdır.
Yalnıı.ca insanın gerçekleştirdiği ne kad,ır çok eylem olduğunu;
birbirinden farklı ne kad..ır çok hayvan, ve yine o kadar çok ağaç,
çiçek, bitki, dağlık bölge. ova, kaynak ve nehir; özel ve kamu binala·
rıyla dolu şehirler, insanların kulLınma•,ı için makineler, çeşitli kos·
tümler, süsler ve sanatlar, bulunduğunu görmüyor musunuz? iyi bir
ressam olarak tanımlayacağımız kişi, bütün hunları eşit ünemde ve
değerde görmelidir.

6S'Wriı.::_ \t\11. n: ı-rtı'\A'I' • Ktsim Ültri� ı


Kendisini harekete geçiren tutkuyu
hareketleriyle en iyi ifade eden figür,
hayran olunacak bir figürdür.

ili

111

!bl
Omuzda üç temel kas vardır. Bunlar b, c, d olınak gösterilmiştir. Kol ilt>riye ıwmdığında d kası, c kası ile birlıkte hartket t'ıler;geriye
Kolu ileri ve geri hareket ettiren iki yan kas vardır. Bunlar da a ve o 14::and1ğmda ise b kası, c kası ile birlikte hdreket eder.
dur; a kolu ileriye doğru. o da geriye doğru hareket ettirir; b. c ı.·e d
kolu kaldırmayı sağlar; a, b ve c kolu yukarı �·t" ileri lıareket ettirir; c,

lal
d ve o yukarı ve geri lıareket ettirir. !\ohm kendi ağırlığı aşağı doğm
hareketi sağlamaya yeterlidir.

iılNUI �lıctlf'krİ �!
-;1··.
\i
. �
'\ l'i

'
I
/'
1

Mimari üzerine yaptığı bir çalışmada mimar Virrııviuı, insan bede­


::
da d
boyudur. Viıruvıı.ıı bı.ı ölçü.feri yapıların a kı.ıllaıımıJrır. Eğer
a
larırıııı, bayı.ınuzı.ı f 11·1 i:ı rmıuıda kısa/ıacıık kadar açarJa,11:
tıirıirı ölçülerinin Doga tcrafıl1tfatı �öyle düurJerufiginisöyltr: Dört

�t � _
ac
k llarınız ı orta parmaklarıııız. bapnızın üst nokııımıdan geçtı:ek
parmak bir avuç içi, dört avuç içi bir ayak, altı avuç içi dirsekten orta
parırıagm ucuna kodıır oları uzurıluğu vtrir. Dirsekle orta parmak

bır
'' pzgıyedeğecek �tkil,ıe yukarı doğru uuıtırsıuıız, koltamu;: Y1! ba­
cakları nız da apkkeıı, Vı4cudwıuzun merkezi göbeğı,ıızılir. Bacakları­
ara.smdaki uzımluğun dört katı da bir insamrı boyudur. Dirsek ve orta
parmak arasuıdaki uzunluğun dört katı bir adınufır. 24 avuç içi
ıı12m arcısıı ıd akı ı.ıçgen ise e�kımar bir Uçgendir. \a!

"
,.· ... � . ...
-

. �-��--�-7-''"---'�-L.�'--'---1---'"4U
" ·�. •.,J! . .
.
f" ,-
�1-�\-�..ı;;·f"•r-'l.,'t,;-;"��� ..-":-�·�. ı-"'I i'
-
Bi r i nsanın kolları açık ke n, bir �linin r a pa;m ğın n ucun dan iğer �; : ; d
. .
elının orta parmağının ucuna kadar olan mesafe, onun boyuna eşittir.

lbl

1<1

e
olııtı mesı�fr bt:"ştt bir; dir·
f..izd bir insan boyudur. Elin
birini İfine alır. Dirsektım elin ucuna kıııfor
_f
sekle kol altı açısı arasmdakı mesu c sı:
Scıç kök/eriııdtıı çe ııe ni ıı ıı/tmıı kııdıır p/(ın mesııfe İtıSarı boyurıım
onda lıiri kadardır; çene ıı/rmdarı tııışm üst ııoktasına of11rı mesafe in·
gan/amıırı bı�şlmıgıç nok­
tıi' nıii insan boyumwondıı biridi1: Oremı:or
tası tüm bedenimizin ortcı noktcrnd
ır: Ayağın uzıınluğu insanm uzuıı­
smı boyunun sı:kizde biridir.
Göğüs iistümleıı lııı,on üstiine kııdıır oları mernfe irısım boyunun altıda
ile diz kııpıığının altı ımuımlı1kı
Çt'ne altı ik bımm, sııçkökkrı
lıığımım yrılide biridir. Ayc1k tııbaııı
biridir.
Göğüs iistiindl•n rnr kökle ri ııc krıdıır o/mı mesafe yedide bir, meme mı:safc insan bedetrinin dörttı: biridir.
\(:\

11�·fıımıJa11 lıa1 üuri tt kııdarolmı mesttftdc iusa1fhoyummdörtlt ilt• kcışlar ve kulak arası, yiiıün
üçte biri kadıırdır.

lıiridir. Omuz/cır arıısındcıki etı gmiş mesıifc, insarı boywırm dörtte


.... j\. J' :\
" .
�\ \f �

J.
,,;�:: '', ..
�.-.- -
.


insan fıgürlerı o �dd!dc yapı!ına!ıdır ki izleyen, o figürün duruşun· do ğru kalkmış olarak çi zmelisiniz. Sol omuz, sağ omuza göre biraz
d an zihııınckki düşuncdı:ri anlayabilsin. Soylu bir insanı konuşur­ daha aşağıda ve eme Je sol ayak bil eğinin dış tarafı üıerinden geçen
ken giistl·rınl·k ililiyursanız ona vereceğini z el., yüz ve \'ÜCUI h;ıre· hir çizgi ile aynı hattadır. Sol omuT- sağ ayak parmaklarının üzerinde
kctll.'ri, ....tıyleyt"cı�gi güı.d söı.lereJoğal olarak eşlik ediyor gi bi olsun. kalan dik bir çizgi üzerindedir. Doğa bizi ko lay lıkla pek çok yöne
Aynı şekildt.' k;U);,ı ıahıaılı bir adamı yapmak iı.riyors;11u"1. onu kaba çevireb ildiğ imiz boynumuz, çeşitli noktalara doğru dönebilen güzk·
hart•kt·ılcrlc glili!eııı•. Ornt'ğin kollan d ınleyich:inc dognı a çılmış, rimıı, farklı t•klemlerimizle yaraııığı için fıgürlerinizi o şekilde yer­
ba�ı \'t: giiA.su saı ıki dlerinim peşindengiJiyorın.ı� gibi ay aklarından leştirin ki, başın döndüğü ıaraf göğsün dünük o!Juğu ıaraf olmasın,
ıl:ılıa Unt• .;ıkınış ı•l;ırak gösh:rdı ilirsi ni z. Sağır ve dil5iz bir msan için Eğeroturarak yan tarafmd.ıki bir işle meşgul bir insanı ç i zm ek isti­
yorsanız o imanın vücudunun üst kısmı kalçaların ü ze rinde dönsün
ken itİ'ırünLl' < ı nların mimilderinden, d ve vücut hareketlerinden
Juı um budur. l�ıtnıekli.!'n yuks unulduğu halde, iki kişiyi kunuşur·

kom1Şıl1ar11n dıığ:ı�ını ıınhıy.ıbilir

ili
Elleri kaba saba olan bir ressam, çalışmalarında da benzeri eller ya·

111 ve.• t1yt-k pnir..yoııunun gü�krilme�ine gelince, eğer ark;.ıya veya 141
par. Uzun çalışmalarla bu hatadan kaçınmayı üğrenmedikçe aynı şey

)<111<1 Jiiıırn lıir im.mı \llmt!'k i�tiyor ."llllL ellerini \'C ayaklarını da
kollar ve bacaklar için de geçt'rli olur. Ey Res�am, o 1.aman vücudu·

gö�siin ııltmda kıvrıldığı ymlir llt' Qrtmzl.mıı ,ı/tmdııciır.


Oturan bir acfonun boyunun yarısı -sandıı/y�den ba�ınırı ıı:rriıırkıı·

h:ı.uıı i,'l:viı·di�i yı'hw dömık olarak çiz me lisi n iz . Bu hareketi


nun hangi parças ının kusurlu olduğunu iyi incele ki çalış malarında Diz çöken bir insaıı, boyımım dörtte birifıi kaybeder:
dıır- kollarm

dtttndi o!..ıı�ık \'l' ıuklı t·klcınlt'ri devreye sokarak gfütt'rmelisini Oturuıı kısmı -�andalyedm buşm iiuritıt' /,;.a,tar- 4Ulıımııı Wnı uzun
ka­ bunu düzeltmek için özel çaba harcayabilesin. Eğer kaba saba bir vü·

}'aniayftl-., di1 k.ıpağı, k.ıl�·;ı Vl' b u yun eklemleriyk. l:ğer


Eğer bir i11m11 kolları kwrılmış, elleri göğsiiııiin iizerifkie birleşmiş,
diz/eriniıı üreriııde dıırııyorrn, göbeği ve ll)'IU şekilde dirsek uçları. bo·
z; cuı yapın varsa, yaptı ğın ligürler de öyle görünüp zarafoııen yoksun
fııtumm yamıııdatıfiıı/cıdır. Bufıı.zlalık. te)ti5torbasırnn ıı:urılugımıı

G"Z.i.'.rl11J.,. tltll'U\'orsa, .mi dııi; i�·l'f"iye do ğru kıvrık, rm yarısırııı kflrşılık gelir. !bl 1'1
sağ 11yağı olabilir. Aynı şey vücudunun güzel veya çirkin başka bir yeri için de
geçerlidir ve bıı bir ölçüde figürl r rine yansır.
karşılıkgdır.
;'yağı hafitÇe dışa yım
Bel biikükke11

Be! ya omurga bükükk en. :



Ye ı kulağımızın başımız:

� �
Cdgıü Jter zaman kürek l itiştiği noktayla diğeri
kemiklerimizden daha alt seı·�yedediı: a asındakı mes afe. kaşları


_
bitiş tiği nokta ı!e çe�e ara

:
a ' V< af ;ı;
gö' "'" ""dak•
.

r
sındaki mesafeye cşıttır.

kürek kemiklerimizden dalın ust


Eğer griğü5 kl'miği kavisli isr göğiis f'r

rnt:JtJftyt tşitlir.
,

ağız ge ı lıgı dudak-


. Oranları norm ! � n bır
� �


seviyeded;,: -zde. nş
ın ayrım noktası ile e e
� �
arasındaki mesafeye eşıttır.

:U run uzunluğu tam tamına


kulağınki kadardır. Pro­

' ı fl!den ağzın ayrım nokta ı



.
çene açısına doğru eğimlıdır.
Kulak, burnun ah nokta­

kadar hizalanmış
sından göz kapağının üst

� _
noktasına

gözün
olmalıdır. İki göz arasın akı
mesafe _
enine eşıttır.
Profüden bakıldığı zama ,

kulak boynun orta çizgJsı
hizasındadır.

Alt ılııdağırı altırıdulci gmmı. bunıım alı


?
ııokrası rlt ft''1t'ni'ı alt nak.tllSI amsıtıdııkı.
Bir insanın lkl kol altı arasındak � . uıunlu.\\.ım ortasımı kıı,,ılık g.:lır,
mesafe, kalçasının genişliğine eşıttır.

t
ı:
1

. . ·.- \
. .

-. �:.

; j.·· - ··
.......

'

"
.;

\
· .•

. 1 (a b) (< d)y< tS""'·

., � ·: .
_,: ·J

Kt1� ve dudtık-çene birleıim ııokttuı


t1msındt1ki çizgi ile, tılt çene tıçısı vt
kuftık-şcıkıık birleşim cıpsı cırııs111dııki
çizgi, iHr ttım kııreııiıı sımrlıırmı
çizer. Her kemır kendi bcııınıı bıış
uzımlugıımm yıırısı kııdcırdıt:

Yıı nıık keıniginin oluşturdugu çukurlı.ık,


burnun ucımdtuı çene kemiginin üurine
kııdıır olem mesııfenin yıırwdır. Bu dtı iıu
resimde kulııgın ıılt cıçısımı kıırşılık geliı'

Göz çukuru ııpsındarı kıAlcıgcı kcıdıır olem


mesafe, kulcıg111 kendi uzwıluğwıcı yıı dcı
yifafUt ÜÇit' birine karşılık gelir.

lıı. .n11Fiı:i1tl•ri ...,


dakfarın ayrıfdıgı noktn (ağız)
Dıı m.m aft noktası arasındakı
:�e�;; yüziinyedide birıdır

Agızla ç eniıı aft noktası Çeneden boynun arkasm

a c;i alan, yüzün dörtte_


a
kadar olaıı s t mtsaf

r�dı'.ıd.:
birı ır .... agız geni�ligine eşıttır. kökl�ri
esı, ağız
ve saç

��ittir
arasındakı

eneı e burnun aft noktası.. .


mesafeye ve bu da
başın dörtte üçiirıe karşılık

Ç
arasmldaki efmesafesi, yıawı uçte gdır

birine, afnm burun dan uzakfıgına


eşittir.

ortasındaıı çeneni'.' �/tına


:��:�:faıı g lı mesafesi, yuzun
uzımfıtğunım yarısıdır.
a ile b il sındakı mesafe
-öndeki saç köklerınden
başm tepesine kadar- ' ı.le
d arasmdakı mesafeye
b aft ıwkta..<ındaıı
� �::�;rın ortada bitiştiğı
n;ktaya kadar- eşfttır
Gozım ı ç koşesmdekı m
noktruı ı{e başm tepesmdekı
ııoktası arası, m ıfe
�encnm altındaki s arası
mesafeye kadardır. Dudakların ayrım noktasından, . \' ·

enenin bitip alt dudağı ..


ofuşturduğ � ;� \�
•;)
s c f"b birbirlerine eşit
uz�kfıktadır. ç
noktasma" ar olan;""
'"'""' inı mesafesi,
dudakları rımmdan çene�iıı
altıııa k a::laıı mesafeniı� ıiçte
�� . . '. on ikide biridıı:
biri ve yrı:r".
Çenenin ustun den altma krrdar
olan m _ n mesajes; iizün altıda
n
biri lif ı san boyı�tın da elli dörtte
biridiı:

n
Çeneııin eıı ıiış çıkı tısırıdmı
gırtlağa çekilen . . si ağızla
e11e11iıı aftı ara�ııı ::�m�sı4e
�p ' ı ve . ,
�üziin dörtte biri kntlardır.

,. . .;'iıı
inde� �l'! iistüne k,ıı.iar
ofan a b mesafi .H, :an bo runım
S aç köklt'r

altıda biridir H' bıı o-1çÜ lıcP a.Hıhiır:


Gırtlağın üzerinden gırtlağın
bedenle birleştiği nokta�ıı
kadar olu11 q r mesafesı l,;,iiz
llZWllıığWJrm
r;:�;
insan
boyurıım on se ı� ;,:ridir.
Q, b l't c birbırledne, ayakuıunluğuna ve ttmne ucu ıle göbek
oro.sındaki tttesafeye tflltir. d c tuttt bedenın üçte biridir

, ...

.\ . ·. • t·-.;:
. .·

!" . ;r
.. . . ..
··-·' .... � '

::. .: .. :· . . � �:
'\ ır

... .ı: :-'�· .: .

I· . .

a b, c ı,ı ef,, ı. k , ölçü olarak birbirine eşittir: Yalmıca d f rastlantısaldır:


b a l'e c a ıırn.�ı bir bıış ölçı isürıılı:dir. Bıı ölçü,
:
dirsek dik ııçı meydaıııı getırdiğinde of ıışıır.
rı e avuç içiııe eşirrır, r f ve o g
başın yrırısma eşirtir ve her biri a

uzaklık bir baş


b ve b c'nin, dOrıtebiri kl'A'iardrr.
dlen m).ıe olan

kadardır ve c b ve b a'ıım dııda


ölçi4sündedir; m n bapıı ü;te biri

biri kadardır.

uzwılutunım J/7'sini kaybeder:


kol uuarldıtıırda a b,

c b hiçbir zammı detipuez: o


lıerzı:ımmı için a i/es'ııiıı orta
noktasıdır.

y 1 kofun kaslı kısmıdır ve bir baş

215 oranında
ölçüsü kadardır. Kol kıvrıldıtı

116
zaman uzunlutuııu
kaybeder: o a ve o r ise
oranında kısalır.

a �� r c'rıin ll7'sidir.

l•I
" lı " qiftir; lopukttıu ııycık lm�f"lrttıağııım ucuna kııdtıriki tJytık öl·
eklenıiııc kadar olıın mt'Sdfeııiıı altıda biridir ve göziiıı ılış köşesi ile
Rtırnğm ymırla11 e11 itıce göriiıı diiğii yer uyclk ttthawıulmı diz kapağı

ç;isü gelir, !o1l

c'11iıı l!8'idir. Bıı


kulıığm bıı#ııdığı yer; kalım pn�(ilden eıı kcıfııı giiriiudiiğii yer ve göziiıı

ölçi.iııılerdeıı ikisi rlc kolda k i eıı


f

ıabıırmıdmı diz �ııpı1ğm11 �·ııcfor o/1m mesrıfi!niıı sekizde biridir vt bile­


m ıı o c'ŞİUir. Jiııaıgııı iitıdeıı göriimm en efor yeri11i11 geııi#iği, ııyıık iç köşesiyle sııçm ufwııı kııdarki 111est!fi·yc eşiWr. s, r

drm diz krıprığm111 ortcısrrrıı kadıır ve diz kcıprığmdrm krılçcıya krırlcır geııiş yerlere krırşıfık gdir: k /ı,
ğin Ömlc•ngön4nüfı"iııdcki kofımgeııişfıği ile ııy111dır. B11 111esııfe ıd bik­
ıı fı c (d) yııklaşık ofrırak eşU uzwılukırıdıı·, c d 11yak tcıbmwı­

ğiudt'tf dıb.t•j:in 11r11111ı kt1dar cıfım mes11f�t1i11 dörtte biriclir. Ayak. dizitı IJI omuz vı: dir5ek <Jflm11dııki c11

ıı ilt· f1 ımmndııki me�ı.1Jİ:yt' uzaklığı krıdıırdw. Diz kapııgı ise b<Kak ve


olım mesc1fe11i11 yıırısı kcıdardır.

p, r f'uiıı t/3 '11


rlıır yerdir ı•e tiim kolr c'ııiıı

r ih· s wimndaki 111esu_f(· A·adıırdır. !bf fi b c eşiUir ve aralarıııc/,ıki lll('Safi• iki �Hl$ ölçiisiiııdediı !d tl8'i kwfordır; o

kııdardır; r l'., c z'ııiıı t3 kııtı


krıdarıiır.
l;,/irıım u.tun parmrı�mdun omuz eklemiııe kııdıır ofon mesafe eliıı
ı't''"'J'İiZihı c/örl kt111ı/ır. fcJ
<>
B� r o u
�u� dış ucu ndan d. er o
il d ş ucuna kadar
_ � _
goğsun ustti
nden göbeğe k
n ı ndan burnun lt o t
� �uzu n ı
ar an
o olan
me\afe y� eşi ttir. 8.ı. aya k taba-
mesafe.,

t
a n k asına k
başladığ.ı b
la
dO'r tebiridir.
Kolun
: a:� � mesafenın
g dti ka!ınhgı , b ir o
�muuian
ine olan mesaf .
da
ucundan dığı:-r
muzu n dış
d ış tarafın �:�::hı _ bı rı. yötlln i.ı�e bir-4. ayak
ya ıç
yunun dörtte bır i, bo ­
tarafı ndan ehn üçle blridir.

l•l
Dirsek ve el arasında kolun en kalın olduğu yer, a ın'nin altıda biri· J
·•

dir ve r f yeeşittir. Omuz ve dirsek arasında kolun en kalın olduğu
1

.
yer c m nın döme biridir ve h n g'ye eşittir. Dirsek üzerinde kolun
en ince yeri y bir karenin tabanını oluşturmaz: ancak kolun iç ek­
r
bitek ek.lemi arasındaki h3'ün yarısı kadard1r.
x

lemiyle
Bileğin genişliği. parmak ucundan omuz eklemine kadar olan
bütün kolun on ikide biri, elin üçte biri ve üst kolun dokuzda biridir.

' ..
..
. � , .
· .t · .'·"'i.���;.
Kol dirsekten büküldüğü zaman, bir açı meydana
getirir; açı ne kadar dar olursa bu açının �çinde
kalan kaslar o kadar kısalır; dıştaki kaslar ise
U<ar. Resıındegörüldiiğügibi d c e bi.ıyük ölçiide
kısaltr; b n ise uzar.


� r; allan b'yekadar iki
Gövde, a b, en ince olduğu noktada bir ayakboyudu
Elin temel hareketleri on tanedir; ileriye, geriye, sağa sola, dairesel kadar iki kare oluşturur.
ve aşağıya, açma ve kapatma,
ayak boyu gelir; ki bu da kalçanın bıtim noktasına
ve

en dar olan yer, uzunluğun ÜÇ(( biri olur.


olarak yukarı parmakların açılması ve böylece üç kare oluşturur.
birle�ıirilınesi.

.
,\- ..
?
Bıu.:ağı yöneten ve diz. kapağındaki Patel!a


ile bağlantılı
olan .ırı
dik duran b!r in sam t aş ı mada zorlanır : bacak kıvrıkkeo ş,

ee �
nokta üı.enne
harc

:
;
artar; �ğı
.
gi.iç daha da uyl ğun, bedenle birleştiği

daha aı guç ha car ve kaldıracağ e
d n kas ise
ı ağırlık daha aıdı
böl ede' k
alça-
'

yı oluştura n kaslar da olmak üz.ere daha güçlü


çünkü orada uyluğun kendı a�ırlı�ı yoktur. Ayma bu
kaslar vard r. �

"

�!:� �·
a d bıış uzıotluğ

.:. ,'1 .............; � . ....


ımdadır.

....,. _
c b baş 1

,./\·,,
uzunluğu rıdııdır.

.... ... , {

�ı. "�..e�·lrı�·:·�.'.:ı.1-ııı�1 ;'fı., 1 ,.�···r- ......;r,


Dtirt küçük ayıık parmıığı tırnakt
k11fmlıktııdrr ve ııyag111 YJ"iDtü
an rılra k11dıır eşıt
••

� '
oluştururlar.

. .
•' . '

<"
�-r .,..._, )

· t·
�·-

� ·.�-.. - ·:�.--:·r-r-::. _ı:":;l"·'


.
:\
. ·

- "
.... -
_

,. \.\\ \
.� : ' ':-;" - .
e.
' -··ç. \:
...,
ı: .. :
....

.. \ · ..
\-
' ; '.' \l\
\
\ J
""\-.... 1
? ,, )
, �ri"•l .-• � · .J · /.:
-·.et,--:·_ - -·""'. 't -·� .. ' ...�1"!�"'01 !" � . -. !
a c, başın yarısı kadardır; d b'ye ve beş ayak parmağının birleşim

- ....... ;
J
çizgisi e f'ye eşitıir, d k, bacakta (g h) 116 oranında küçülür. g h

· ·.
başın 113'ü kadardır; m n, a c'den 1 16 oranında daha büyüktür ve
. . , - ,."f;'!fl ' . ', 1:_ , , " -1' 11'1"
başın 71l 2 si kadardır. o p, J k'den l /I O oranında daha küçüktür .. , :·ı. r '..1 • 1 . , ·�
'
_
ve başın 61 l7'si kadardır. a, b q uzunluğunun orta noktasındadır ve
eşitıfr.
iki ay11ğu e�ittir;
a n b
tüm vücudun l/4'üdür. r, s b'ninorıasındadır. Dizin r dışındaki
c ti d eşittir; n c,

d, ih 11yıığa eşittir.
içbükeyliği a içindeki içb ükeyliğinden daha fazladır. Bacak boyu·
11
nun, ayaktan r {noktasına] kadar ulan bölümünün yarısı, s çıkıntısı
ile yerdeki b nokıası arasındaki mesafenin yarısıdır. v, t ile b'nin
orta noktasıdır. Uyluğun önden görünen genişliği, yüzün en geniş
yerinin ölçüsüne, yani çeneden başın üzerine kadar olan mesafenin Toµığu kcıldırırkcn a b kıri�i Vt' cıycık bileği birbırine, bir

2/3'üne eşittir; 7. r. 7'den v'ye kadar olan mesafenin 5/6'sıdır; m n, 7 parmaklık bir ardığa kcırlıır )'rıklrı$ırlıır; topuğu iııdirirkeıı

v'ye eşillir ve r b'nin l/4'üdür; x }'. r b'nin ve r s'nin 1 /l'üdür. ise lıirlıirindeıı lıir pcırımık krıtlar ıacık
l ıışırlrır.

&ti l�H'l'l::' liK, AKii. \'F. MNAT


Bır adam, v�cut eksen ek�e�i f�tırlık ti"> :\ , ��
.
ınerkezi} önimde kal�n bölımıunun;

tr1casmda kalaıı bölumdeıı haf( ı•w ,,.,�.,


olma sı durumunda, kollarım t
Re..<im üzerine
ku/taıı maksızın doğrulamaz:.
..
bısımm lııırcketfcrinin dogası. a ve
bihgöstcrildigı gibi, eylemleri zorunlu <;
kılmadıkça. in.�anlarda lıep aym el ve Koşarken durm
ak ve kulland
Yokuş çıkan bir adam vücut almak ı_ sıcycn
ığı gücü k0ntro\
altına
1ı�·ak lıan'ketlcrini t�krar etmeyin. bir adam ağırlı
agırfıtımn çogu111ı arkada kafan _
ğını geri.ye vermQ.: ve
hızlı, kUçük adımlar atmak
ayagma degil, yukarı attıgı ayagma zıxundadı.r
_
.yani vücut ekseninin arkasına degil,
önüne· verir. O zaman insan rade
dısı dt7ak agırlığmın çogunu baska
yöne degil de gitmek istedıgı noktaya
dogru vem·
.)- ;c';.; Bır huamn çıhıcagı

Bir insan ne kadar lıızlı koşarsa, 'l'I' 11"'r , - : �:. - bıısarnıık nt kndar

koştugıı noktaya dogru o k'ıdar yıı.k.sd;o/urıa. o

egilir ı'C agırlıgını da o olçıu1e vücut ot-' � ·) ,· •f irısmı fkı,rııı ondtl:i


...'l··r ··\" ayı.ığınd;ın o Olçude
ekseninin arkasma degil, Oııüne
dogru verir: Yokus aşagı ko�(m bir
... !'.·"ı ·-t iltrı JoğTu u.:aırr.

iımmm vücut ekseni topuklarmdan,


;.,, . c,, .. " BôyMi.ldt ağırlıgım
,- ııilım çok liyt vtnııi'
yokuş yukarı koşan bir insanm vücut
, olur. flu ı.ıdrım
ekseni ayakuçlarmdan geçer. Dl.iz.
g jçi::gisiyledt!
bir zeminde koşan insanm agırlık
gfütc-rı/diğı gibi m
merkezi önce topuklarmda. sonrn
lıa.stmwğı i.i::eriııdt
ayak 11çlarındadır. olumaz.

't ""'\' " ·\11 '1J -.


t, ,,,.,,,, �A.-a Saga veya sola dogru daı·be.

.. I ı""r 11 " 11,,j)H' " ('ı


·'T'�l Bu adam, üzerine bastıgı ayagı
.. _, l
ç.· , agıı-tık merkezı olacak seki/de
� /
vücudunu arkaya atarak öndeki
agırlıgı dengeleınedikçe kendi
agvlıgını IQ$ıyamaz.

Yokus asatı inen bir iıwm kiiçiik adımlar atar


çiinkii agırlıkgerideki ayagmdadır. Yokuş
yukarı çıkan bir insan da gcrıiş adım/ur atar
çünkii agırlık öndeki ayagmdadır.

171
Dengedekı bir tahtanın iki ucunda duran iki kişi eşit
ağırlıkta ise ve bunlardan bir tanesi havaya sı ç ramak
isterse, bu sıçrama kendi bulunduğu uçtan a�ağı doğ·
ru olacak, adam, diğer uçtaki adam sıçrayana kadar
bir daha yukan çıkamayıp. yerinde kalacaktır.
191
/Hl
l i
'; Bir ayağını yerden kaldıran bir insanın ağırlık merkezi [üzerinde
durduğu! ayağın tabanının merkezindedir Küçü� ço�ukJarm e_&dem\eri, boyut bakımından
1A,' . .
bü�k�r.ink
'
1
tersi öz.ellık\ere sahıptir. Küçük çocuklann eklem inın
!j; Merdiven çıkan bir insan, istem dışı olarak alttaki bacağı denge. ı eo p
· a· kas
ara�akı kısımlar kalın.dır: bunun sebebi derinin e�e n :
lemek için ağırlığım ileriye ve üstteki bacağa doğru verir. Böylelikle �c
ı a a d'ıı.ı
g ıbı başka herhangi hır şey olmakı.ızın kaplama�ı
;.·
r
ve k.e::�ıklerı bı bı
alttaki bacağın harcayacağı güç kendini hareket ettirmek için gerek­ _
r ıne bağlay�n kirış karakte:rine .
sahip olmasıdır. Daha dol
tiği kadarıyla sınırlı kalır. :un ve elli t
dokular�a hır eklemle diğeri, deri ile kemikler arasında
Merdiven çıkan insanın yapacağı ilk şey, kaldıracağı bacağı, . r a 1 ır.
KemıkJer, ekl e�ler arasında değil de eklem
üzerindeki vücut ağırlığından kurtarı:nakllr. Bunun yanı sıra diğer . _ yerlerin� d
oldu kları ıçı_ n, biıyu�e gerçekleştikçe kas dokusu ve yurnuş a ın
bacağına !kaldırılan bacak da dahil olmak üzere) gövdesinin tü m ��
ad \
kular daha önce d�rı ve ke�ik arasında salup
oldukları dol un ·
ağırlığını verir; daha sonra bacağım kaldırıp a l r. .
ulaşmak istediği basa.

mağa koyar. Bunu yapınca vücut ağırlığını ve bacağın kendi ağırlığı


ulaşa z a 8� yuzden derı kemığe daha çokyapışıktır ve
bacaklar daha ınce olur. Anc�k eklemlerin üzerinde kıkırdak vck.
m
ol � :� e
nı yeniden üstteki bacağa verir. Elini uyluk üzerine koyarak ve başını tan başka hır Şey olmadığı ıçın bu yapı da küçültülemez.
. _ U·

ileri doğru uzatarak hareketi üstteki ayağına doğru tekrarlar, hemen Bu nedenle �ocuklarıı� eklemleri zayıf ama eklem
_ araları etlidir·
alttaki ayağının ıopuğunu kaldırarak aynı güçle kendisini yukarı bu, çocukların m�e am� uzerı çukurlaşmış parmak, kolve
omuı '
doğru çeker ve diz kapağının üzerindeki elini ileriye doğru uzatır, eklemlerinde göriılebılır. Bunun ıersineyetişkin bir insanda
parmak
Kolun bu uzanışı vücudu ve başı yukarı doğru taşır, bükülmüş olan kol ve �a�ak eklemleri kalındır. Çocuklarda çukurluklar olan
Yerler '
omurgayı düzeltir. de, yetışkın .ınsanda çıkıntılar vardır. .
Yaşlılar yavaş ve ağır hareketlerle temsil li rler. Ayakta
edilme dı
dururken d'.zleri kıvrıktır, ayakları birbirine paralel ve a
ıktır. Eğilır­
ç
l•I ken başları one doğru uzanır ve kolları da biraz açıktır.
Kadınlar davranışlarında daha sade; bacakları bitişik, kolları
ka·
palı, başları hafifçe bir yana yatık olarak yansıtılmalıdır

\9

H11 da ı n,
t:J n ı bu
1tK·rdM.>11ılcki
lımı•kl'fitJiıı lıer
nokıasıııdu, b)ıı· ve
c)•c m· kadar ıığıdık
fl•cısıııç} vcrıliğıııi
ı.ırr4ıırıyorımı

Men/iven çıkıırkeıı ellerfııiziılizlai11izhı üzeriııt·


koyarsanız, kolfı.mıı yükltı ııligi giiç ,iiz/aiıı
ıırkasmıfoki kcıslarm lıarca�ııgıgüai ııza/ln.
ı\ılımmı ııf:ırlık
ıtıak·ı·z ııııfoıtlik
ıl/cırıık iıw11 ç i::gıyı
hıcrfrym .

J
1•1
./ '
L. .
hı.�u Viırı1rlt<ri

' , "'-

"Jfc ­
��-
"
. ..
',
' ._ {.
,• .

t
\
l

/
i
'-. ',...
--- --Cf--

'\
..
s
{c
, .

· , ·�
��
,,
., j

-. ı
_.: .. ...� '"I' ...

\� � ,,.

.,

'
' �

/., •, "
.. . • • .. . 11
"'

•,·
..
. ... . .
..
•J . ..
� • ... .

1 • . . ..
r'
:.-: .
•' , .. ... J. '
• ..
..
. ,.
. '.t •• •

t .. �
. .
l' .
.

'.
- t
<

.. '

•'

. ..

.l
ı

. ;;

..
� ı

...
.
:�,.
�.. _

.t
·
,, .

":'r ......: , ...h·�:..

.. .
9
Üzerinde pelerin olan bir figür, giysiler vücuda yapışıkmış izlenimi
verecek belirginlikte çizilmemelidir. Kuşkusuz siz de, giysiler bedene
yapışıkmış izlenimini vermek istemezsiniz. Pelerin ile beden arasın­
da kolların, bacakların ve bedenin gıysilerin altından belirgin olarak
hissedilmesini engelleyen başka giysiler olduğunu dUşünınelisını1..
Kolve bacakJarın görünen kıı.ımlarını ise, pelerinin altında diğer
gıyı.ilerin varlığının hissedilmesı için daha kalın gösterebilirsiniz.
Kol ve bacakların gerçek kalınlığı, rüzgarın esintisiyle üurlerine

lir.
ince kuma�ların yilpıştığı meleklerde veya su perilerinde gösterilebi­
ro •�sr•�l'IK. .\Kii. \'I. M/\'A'I İu,..m l<lınlrH-ri :
""
� �� (;

Bütünün her par ası bütünle r nt ılı olmal ıdır. Bir

��> � �
adam kısa b

kiarı ı Y Par en beden


::
y

� �
geniş yapıhysa, vu udunun butun kısımları da öyle FigU.rlerı nı�ın
olacaktır· kollannı ve ba
kısa ve kalı , elle ı genış ve kalın , parmakları kısa, eklem r
. . rı yaşlarıyla uyu � ölçllsüyle ve
le i ve m\u olm aların
- ı edı n. Bır genem kolla veba­
cudunun dıger bolgelerı de a y n ı şekildedir. Küçül ' kları fazl

�/�:t�:�:�-�-: : :
. �. a kaslı ve dama . rı
türken de buy
. utlır-
. rlı de'�
gı l dır. Cıldı narın ve
ken de orantı korunmalıdır. nu mludu r· yumu şak görlı-

bo
lır e i k b
dır. Taşlı
larda kası � ın ır ın�anda kollarda ve bac.ak -
, .
sert, boğum bır ınsanı n cıldi ıse kırışık
,
ğumdur; kııışler çok
belirgindir.

�- -al r.t il�"" ... ""


H�

1'i Ql'IT 'lftlY"b


,., J"') r;((tİuro
\

1\ �·

:\
( �-ı

..
. / ·,,./
('
' - ·�i':'_.:!,; '

Kollar ve bacaklar YÜcuda zarafetle eklenmiş olmalı ve fıgürünüzün


yansıtmasını istediğiniz etkiyle bağlantılı olmalıdır. İnce \'e narin gö­
rünen bir figür yapmak istiyorsanız kol ve bacakların zarifve uzun
olmasına dikkat etmeli, kasları çok fazla belirginleştirmemelisiniz.
Birkaç tanesini amacınız doğrultusunda hafifçe belirginleştirebilirsi­
niz; yani çok çıkıntılı yapmadan ve ku\'vetli gölgeler koymadan. Kol­
lar \'e bacaklar, özellikle d e kollar serbest olmalı, kol ve bacakların
Ey anatomik resimlerin ressarru\ Kemikleri, kasları,kirişlerı çok
kuwetli göstererek resminizi bir tahta parçasına benzetmeyın. Çıp­
içerdiği bölümlenmeler düz bir çiı.gi halinde olmamalıdır. lak figürleriniz bütün duygulannı yansıtsın. Buna çare ararken, �'aşlı
Eğer insanın merkezi olan kalçalar, pozisyonunun gereği olarak ve zayıf insanlarda kasların kemikleri ne şekilde kapladığına dikkat
sağ kalça sol kalçadan )'Üksekte olacak şekilde yapılacaksa, daha edın. Bunun yanı sıra aynı kasların, aralardaki yüzeyi nasıl doldur­
yüksek olan omuzdan kalçanın en üst noktasına dik bir çizgi inmeli duğunu, ne kadar şişman olunursa olunsun, hangi kasların göze
ve sağ omuz soldan daha aşağıda olm;.ılıdır. Gırtlağın oluşturduğu çarpmaya devam edeceğini ve hangi kasların en hJfU şişmanlıkta

çukur insanın üzerinde durduğu ayağının merkezine karşılık gelir. bile kaybolacağını incdemek gereklı. Vücut yağının artını� olduğu
Serbest olan bacaktaki diz diğerinden daha aşağıdadır ve diğer baca­ birçok durumda, birkaç kas tek bir kas gibi görünür. Ya� veya zayıfltk
ğın yanındadır. arttıkça da, bir tek kas, birkaç kasa bölünebilir.
Herhangi bir hayvanda kol ve bacaklardaki eklem yerleri etrafın­
da bu kasların farklı biçimlerinj gözlemleme�i ihmal ('tffie)1.n.
Baş \'e kolların a labileceği puzisyonlar rnnsuzdur. Bu yüzden on­
lar!,\ ilgili kurall.mn ayrıntılarına girmeyeceğim. Yine de, bunların
Bu
ortJya çtkoı.r:
Bir insan figürü veya narin bir hayvanı yaparken resminize bir tahta hareketlerini narin ve serbest ol.arnk �ekilde yansıtın, hareketlere çe­ farklı biçimler her bir kol ve bacağın farklı hareketiyle
artm•ısı }'J da
şitli dönüş ve kıvrımlar verin. Eklemler zaratetle bükülsün. çünkü ekleml.n herhangi bir tarafında, ka� dokusunun
katılığı vermekten kaçının; yani, birer odun parçasına ben?.emeıne­
ka�·bolur.
azalmaı;ına bağlı olarakkasuı belirginliği tümüyle
leri için hareketlerini denge içinde yansıtın. Ancak güçlü olduklarını
vurgulamak istediğiniz figürler için, başın dön üş hareketi dışında
bunu yapmaktan kaçının

ıf. ntrlK ı'Kll.. \1� Mı\Nı\T


Işık karanlığı kovar.
Gölge İse ışığın engellenmesidir.

ili
ııı
Gölge evrensel maddenin doğasının bir parçastdır. B u türden, her rim ki. meşenin e n güçlü olduğu zaman, başlangı'-" döııeınidır; yani

olduğu Ju
mndde hiçim ve içinde bulunduğu koşullar ne olursa olsun, görünür topraktan fışkırdığı ve aslında en büyük olduğu dönem

zeydir. Öyleyse, Ey Ressam, gölgenin en koyu olduğu yer. ..:i�ınin en


veya görünmez olsun, bnş!angıçra güçlü olup sonralan gücünden Karanlık da, gölgenin en kuvvetli, ıştğın ise en zavıf

yakını olsun. Gölgenin bittiği y;:r ist' somt yokmuşç•mna ışığın ı.;irı·
Yitirir. Kastettiğim, güçsüz bir meşe palamudunun sonradan koca
bir meşe ağncına dönüştüğü örnekte olduğu gibi, küçük başlangıç
lardardan zamanla büyük boyutlara ulaşmak değil. Ancak diyehili· de solup kaybolsun

ı .,.;rı Tll\ . \hll


• , \I• !'1\\ı\I
.-- --- .

.,.ı

-�" .... �·'f

ili

. .

ili

121
l
l•I
<>
GUn�ş ışıgındabe)·az bir nesneye bakarken d,ıha az aydınlatılmış bır
(;ö ge ışı�ın olmayışı, yani ışık demetinin saydam olmayan bir cisıın Eğer güneş Doğudaysa ve siz Batıya doğru bakıyorsanız her şey
Eğer göz. ı1ık vtreıı dsim ve oıııın aydınfattıgı nesneler ara.nncfoys.ı
w
l•I )'ere gırilir\t' göz he r Ş<}'' karanlık olarak görür, Çünkü parlak bır
tarafından l.'ngellenınesidir. Gölge, karanlığın doğasına sahiptir. [Uir tamamen ışık altında gölgesizdir; çünkü onları güneşle aynı taraf.
lııı ııesııder gölgc$İ% ofıırak görunür.
cisim Ü7.erindeki! ışık. parlak bir cismin özelliklerini taşır; gölge giz. ıan görürslınüz.

<> kadıır kısılmışlardırki boyuılannı 31-\ oranında kaybetmış!erılCr. Bu


aydınlıkıçındeki beyaz nesne üzerinde »oğunta.şırken gözbebeklerı o
kr. ışık ise ac;ı�a çıkarır. Işık ve gölge her v arlıkt.ı ve bir arnda bulu· Eğer Kuzeye veya Güneye doğru bakıyorsanız bütün nesneleri

Işık ve gölgenin göı laralınd<ın görü lebild iği Uç durum \'ardır. Bun.
nur, birbirlerinden ayrılamazlar, Ancak gölge ışıktan daha güçlüdur; ışık ve gölge içinde görürsünüz; çünkü onların hem güneşe bakan

lardan ilki, göz \'t' ışığın görülen nesne ile aynı la.rafta: ikinc isı, gö· Ban1 iO}'lt dırtbılirsimz· Gök�·üzünden uçarak vur ınmekıt- ulan
kiiçulmen• bagh olarak gorme gücıi de yetersiz kalır
çunkü dsiınleri ıaınaınen ışıksız bırakabilir, oysa ışık gölgeyi ci�im· hem de diğer yüzey!l'rini gön•hi!irsiniz. Eğer güneşe doğru h.1kıyor­
den, yani s.ıydam olmayan bir cisimden tamamen uzaklaşuramaz. sanız, bütün nesnder si1.e gölgeli yüzleriııi gösıereceklir; �iinkü o zün cismin önünde. ışığın a rk.ı sını.la ulı.luğu durumdur. Ü\ün.;üsün· ;u görür; gözbtbeklerini.o küçUklüğü beyazı. >iyrıh


O ıamın şô)ie ce'iap
blr kuş d.ıha d;ı.
kısımlarn güneş ışığı düşmez.

ki, nesneden göıe v e ıwsneden ışığ.ı ,·iıikn iJ..1 izginin kN<işimi bır
de ise gliı ne�m·ıtin önünde, ışık da vand,ı \'e Ö\•\e bir konumdadı r
bak·
ol:u.ık görme�ıne neden olabilir!. vrrtbı�rim:
Beyuin yalnızca görme durusundaa sorwnlu knnunın <Kanımı

Güneşin yansıması, küçük doılgalarda büyükleri ne güre daha �··ırlak
(;ürülebileıı ht.•r nesne ışık ve gülge ile çevn.�lenmişıir. dik açı olu�turur.
Vey.ı geri Jönemk� insanda gözbebei:,ınin irilıeşmtsi vey·a kü­
mahrıı

� olur ak görünür. Hunun nedeni, güneşin görüntü yoı d;ı ymısımal;ırı · <>
Eğer göı ı�ıkh tıir orl•ıında, bir yeri gölge ı,·ınde göruyorsd, bu ger·
çülmesi, çevredeki dsimlerin parlak ''tya karanlık oluşuna bağlıdır.
Siyah Vl· heyaı olarak gösterilen bir nesne çok d.ıha güçlü hir göl­ nııı küçük dalg.ılard;ı büyükler im· gön· daha sık olmasıdır. ÇClk sayı·
ışığ;ı çıkıldıgı w�·.a gi.ilge�·e girildiği zaman htmtn görınıek mümkün
Gözbtbeğ,inin büyümesi \'tya küçülmtsi bıraz zam311 ;ıldıgı içın

gekml' sergikr; öykyse Ey ltessam, figürlerini olabildiğinn· açık daki parlaklık ;ıza ornnla d.ıha fo1J;1 ışık \'l'rir. çekle olduğundan çok dah;ı koyu olarak algılanarnkıır. Bunun se­
renk/eril· giydir; çünkü mıları koyu renk giysilerle gihterirsen gölge­ Bir çam kozalağı üzerindl.'ki puluınsu çıkıntılarn hem.er şekilde bebi. gö7.bc-beğinin dış orıamJ.ı yoııhıyan ışığın parlaklığı oranında olmaz. 8'n. bunu, bır göz mmi yaparktn aldana!'ak öğrtndiın.

leme \·ok hdirsizk·�il' v� uzaktan se�·ilemezler. Bunun nedeni, bütün kesiŞt"n dalgo.ıl.ır, güneşi bütün görkemiyle yansıtırlar çünkü gôrünıü küçülmesidir. Göıheheği ı,uçüldükçe ösınılt:r de o ölçüde karanlık
görünür. Anc.ık gil:ı gölgelik hır rere gırer gir mez, gölgenin karanlı·
ğı hirdenbire .ııalınış gihi olur. Ne bdar karanlık bir ortama giri.lirse
nerndt•rin giilgelerinin koyu reııkJi olınaı;ıdır. Koyu renk bir giysi s;ıyısı, dalgal;ırın güneşi gören tepedklerinin �.ıyısı kadardır; dalgıı
yapar�anıl ı�ık w gölge arasında çok az fark olur, oy�a açık renkler­ ların ar asındı kalan gülgder İSl' çok koyu değildir ve küçüktür. Bu
de dalma d�rl·cde ndirmder vardır kadar çok yansımanın ışığı, onlardan güze gelen giirlinlli ile hirkşir, göıbl'beği o k.:ıJ.ır bürür, bu büyümeyle karanlık azalmış olarak
öyle ki gölgeler algılaırnıırnz olur. .ılgılamr.
ı•ı
ve gölge düşmli� bir ci �m in en az ışık <>
��nenın
Üzerine ı�ık
alan
� ış ��smı�ır. � ınin m olarak işaretlenen lmmı kıımı , ,,
ışık kaynağıııa e
� penceresinin kar�nında en ;a:ı:
aydın!atıl

·cral
. n rakın «lan kıımı en avdınlıık kı,ınıdır
� � t"Sne �şı
ışıgı u
ışıı;ı �!ır, çunk a f çızgısıyl a d

ci ne b e r�,· , g'I ' ' ,,,"·cı."


yuvarlak olan her

aydınlık olduğu ıçm Unarla-


k ve golgc:y\ıe

rılldan bırı ığu1ıen


ktrıar oranuı çcvrdendığirıde.
bıt

nden daha hüyuk görlırıôr


ı \..i ncı

onun uu•rinc d�rı


dereceyı oluş turur; çu nkü b d olarak dı&ıerın�n dah.ı

ı ık c h__çızgısı. uacıl ğı .'.1� c d<t n g l


..1
� � un cu e ec� e
.. . ..

c e ir. p en :ıayıf ı�ıkıır. Çimkü c d


hğı)'la ça pa : o uç d r d kalır, çiinkü d

d v çızg ısıy!e duşer; q ıen derin gölgedir, <>


'.
çünkü onım
ş

lizerine, pencereden gelen ışık dış ında hiçbir ışık düşmez alan. en fazla
_
cismın uzerıne
�ı:,:��1ınl1k gOriınc:n sayıda ısı\( dcnıcıinın y;ıruıdı
ııı

gm
r s, �'Min d içı ııe girdiği oraMdıı
a rn 'den dalıa koy11 olacaktır.

l•I
11 c

,.
_. .
kttlan tum yerler golgesizdır.

< '.
' ' . .
'
( •t'
.,
•'

.
' • •1 -� • • •

, .!. _\ ·

Hl

<>
s.wdam olmayan cisimleri ayJ ınla ı an ışıklarJan ilki özeldir; hu ışı k T..-mel
l•I

gürwş ışığı, bir pencereden giren ışık \'e)'a bir alevin ışığıdır. İkin­ ı�ıkıır. O cismin r..kğişik parç.ıları Ja bu ıemel ışıktan s.ığlan;ıı\
ışık, dsiınlerin üzerine di�en. aydınlığı ve gölge)'i oluşturan
ı�ıkla
cisi bulutlu havada, .� iste v e benzeri ha"alarda görülen evrensd bir <lyJın la nı r
<>
ışıktır. Üçünr..·ü�ü ise birleşi k bir ışıktır. Akşam güneş hatarkcn veya
�abalı gl.ın duğarkr:n güne�. ufuk çizgisinin ıamamen alt ındayken
orl;ıra çıkar. Saydam nlmayan ci simleri >lydml.ıt.ın ışıklar dört çeşiıtir. Bu nbrdan
sahip çi .• im t r in gölgeleri arasında, doğal koyuluk dereceleri arasın­
Arnı ışık k;ıynağından yoksun, ama farklı koyuluk Jerecelerine birincisi, çevremizde hulunırn uımuslerJe J:ığılmış ışıkıır. ikinc i ·

e
doğrudan ı�ıktır. Üçüncüsü, y.ınsıyan ışıktır. Gillgelenıniş chim \'C
.�i . güne ş ten, hir pencereden, bir k.ıpıdan wya bir O\Çıklıktan gden

i
da olduğu gibi arnı urantı olur. Aynı şey, ışıkları i ç n de geı.;erlidir.

kristal gibi değil de beı., kağıt


üzerine Jüşı:n ışık arasında bir �y yok ımı� izlenimi veren C;ıın veya

geçen lw-
Vl' benuri yarı saydam ci si ınle rdC"n
i Je v.ırdır.
dördi.incüsl

!H tı-:Sn:"tlh.. ı \h.11 . \'t �.\NAi'


lol

.. � - . ..
....
.

L·::� ::<:����:/�:::�
\\,

l•I

[71 [8)
Gölgedeki bir cismin üıerine en dar açıyla düşen ışık, en güçlü

\a.t
fşrk kaynağına yakmlıkları veya uzaklıkları oranında tüm cisimlerin
ışıktır; en karanlık bölge en geniş açıyla ışığı alan bölgedir. Hem gölgeleri ııuırveya kısalır.
ışık hem de gölge piramitler oluştururlar. m x ufuk çizgisinin ''e .ı
b penceresinin önünde olduğu için c açısı en faıla ışığı alır. a açısı
caen biraz farklıdır, çünkü onu bölen açılar, birbirlerinden aşağı­ \b)
A:.vnr biiyiiklükrtki cisimlerarasmda e,ı güçlü ıŞtk/ıı aydmlatınuı nla·
nm gölge.si en bü.)iikhlr.
dakiler kadar farklı değildir. Ufkun yalnızca y ve s. :ı.rasındaki kısmı
engellenmiştir. Açılardan biri yanındakine göre daha dar olduğu Deneyler bu öneriyi doğrulamaktadır. ın n cismi, p q �•smine göre.
için, diğer tarafta da güçlü olmasına karşın bu yansıtılmamıştır. vukanda gösterildiğı gibi daha fazla ışık almaktadır v c a b d x
l<•I m x

m n ve p q bu ışığın aydınlattığı ve gölged� bıraktığı cisimlerdir.


e i açıları, s ve v ışığını çok fazla görmedikleri ve açıları eşit gökyüı:ü olsun. yani ışıkkaynağı. t s d� ışığın girdiği pencere olsun.

/61
m n cisminin türeyen gölgesi küçüktür. çünkü bu cismin gölge·
olmadığı için daha az ışık alırlar. k açısı ve f açısı, eşil olmayan açılar
h
Ayd111latılmış kısımlar içerisinde neden bazı bölgelemı da a aydınlık geldiği noktada en ayıiııılık olarak görüııiir; bıı, yukarıdaki ıı g. ,, lı arasında bulunduklarından çok az ışık alırlar. k sadec� p t'nin. f de

fal ve t a çizgilerinde görlilmekterliı: lı, c, d(Je olduğu gibi ışık çizgisinin


i şıı pi i
de kalan bölü.mü de küçüktür ve bu gölgeyi s.ı&layan ışık büyüktür.
Esas ışık kaynağı dan c d büyüktür: onun türeyen gölgesi obn p q
sadece t q'nun ışığını alır; o g en az ışığı alır çünkü bu bölge gök­
yüzünden hiç ışık almaz; böylelikle c piram dinin kar ramidin
oluşımun sebebi ve kanıtı:
birbirine eşit olmayan iki açı artısına düştüğü bir yer. aytlmlığın en de büyüktür; çünkü orijinal gölge de daha fazladır m n ösminin
oluşturacak çizgiler ortaya çıkar; 1 piramidi en koyu gölgededir;
Bu, ışıgırı mısıl birt1oktada birleştiğini gösterir. lbl az olduğu yer olur. Böylelikle m k(Je olduğu gibi fwrıgi bölgelerin ışığı
!dl
çünkü o da, cismin merkezinden geçip ışığın merkezine doğru giden türeyen gölgesi daha küçüktür, çünkü a b yarımküresinin o bölümü
almadığım görebilirsiniz. .l)dınlatan kısmı m n'yi aydınla tanı: d yanmküresinden dah.ı. kü­
ıre
a b c topları bir pencereden aydınlatılmış olmalarına rağmen, düz bir çizginin her iki yanında, birbirine zıt iki eşit açının arasında
çüktür.
11
yer alır.
eger onların gölgelerinin çizgilerini izlerseniz bir noktadıı kesişerek
(c/
Bu yaıısmıaların mdenlerinden dıılıa sonra söz edeceğim. ı�ı

{>
a ve b noktalarında pencerenin çerçevesi içindegörülen aydınlık

cisimler ·I ve 6 noktalarında katı cismin sebep olduğu gölgeyi çevre­


açısını oluşturduklarını göriirsiinüz.

Her ı11gın tek bır noktadan gele/iği veya geliyormıtşgibigörii11düğü


Kesişen ışık demetleri arasındaki açıların birbirine eşit oldıığu yerler daha aydınlık
111
arasından
leyen bir aydınlık oluşhmırlor. Bu gölgeler o g noktalarında art.v. (,öze eşit uzaklıkta.eşit meı;afedeki .:-isimler
e11 ııydııılık. eşit olmayan yerler ise e11 karanlık yerlerdiı: bir um.inde olan cisim. daha küçük görült>c�kt
ir.
kanıtlmımış ulduğu için, o ışıgmaydmlauıgı kısım, ışığm dik olarak 7 ve 8Öt> son bulur.
:,:: · .ı ·

-�-,f;�l �

l .
yokluğudur,
Karanlık, ışığın

�orult!hıhrlcr
renklerinden

! ,
Gölge. ışıgın a.ıa masıd ır farklı bir ıemın
u rınde
Te.mel gölge , gölgeli cisıne bitişik olan gölgedir; ismin U7.c
bu ba&Jam u
da �aydam o lma Sonuç ularak,
.:;ı un Y\•·ıı:_vımn ı ık ve golge ıle

ıl rı ck
c an her ın
r ı ne
�Ykrcbı.lınm. Ayrıca b\.I golge.
' k..a.planmıt ve �ele ı.ı

kar�;u
alır
ışık dUşmeyen yanında yer
de farklı
n mı� u

b nLır
l ke d c;
Tür.�yen gölge.gölgelicisimden ayrı olarak. boşlukta da tr fl ı e n

�� � ü1
devam c;eşıtlı_ mıktarlard t ıkd r ce rıne
a ı ık demet e e \e 'dhıptırler. (u11ku
ed en golgedır. leria \maktadırlar Ben u


a tt:mel
&ılge\er diyorum Bunlar birne i
Yan.Sıyan gölge. a ı latılmış y .eyin c;evrcledi�i gölgedir. ' golgnerdır ve aıt oldukları cısımle-

ge
. ı kaplarlar
Basit lge , kendısını meydana getiren ışığ n hic; bir kısmını ala.

golgdoerden
ğıl r b n ar
. _
belirli il<•yu ı ık demetlen
mayan gol d ır.

:..
c;ıku: k.ı u l da
&u temt.I
Basit gölge kendisini ışıklı cisimlerin
sınırlarından ayran
c;ilgide havada da
ş
ırla \C gd d ikl rı �ynaklardakı
lilitıne göre farklı
Yogunl gosterırlt.r. Bu go!,gelerc de tureyen gol-
temel gôlgelerın c;e�ıt­


başlar.

geler d '/Orum c;unku bunların


_

da kayna ı diger golge\erdır


i .

u ·\· � rıa ü {ık\erı yere gore farklı etkıler


\IO\
Perspektifte gölgelerin büyük öneme sahip olduğunu diı.şünUyo­

ç
be!ır­
. bu ture�en gölgeler, U1.cr
olmaksızın, ydam olmayan ve sert ine d şt
ci1imler,
:ı�lı�l�:�ı�:ac:ı:uUgul'�e�ıçın,göblgeler
rum. GOJgcler r e
gi nliklerini kaybeder; hem sınırlarının i i nde yer alanlar hem de , duştuklen y(r. çarpan ışık Jemetl ­
unlarla hı rllktc geldıklm kaynata doğru bir
sıçrarlar ve temel golgt ıle buluşarak
ı
sınırlarının kendileri bakımından. Bunlar bu d ur umda, ancakkendı ak n ı hal nde
veonun doga�ın
.
gen lunşır
qn;ı
,
adöniı.şürler

<>
l•l
Resim yaparken bazı gölgelerin derecelendirme ve biçim açısından Rir nesnenin üzerine düşen ışık ne kadar küçükse, gölge de o kadar

ne kadar ayırdedilemez olduğunu görecek siniz; bu küresel yüzeyler, büyür. Işık ile nesne arasındaki mesafenin azalmasıyla orantılı ola·

etraflarındaki cisimlerden yansıyan gölgeler ve ışıklardaki çeşitlilik rak, ışık o nesnenin daha küçük bir bölümünü aydınlatır; ışık nesne­

kadar farklı derece ve çeşitlilikte gölge ve ışığa sahiptırler. den uzaklaştıkça da daha büyük bir bölümünü aydınlatır.

Şelfaf olmayan bir cismin, ona gölge veren karanlık bır cisme Aydınlattığı nesneden daha küçük olan bir ışık, nesneye yaklaş·
veya ışık veren aydınlık bır cisme yaklaşan kısmı daha gülgeli veya tığı oranda onun daha küçük bir bölümünü aydınlatır. Uzaklaştığı
daha ışıklı olarak görülür. zaman da bunun tersi olur. Ancak ışık. aydınlattığı nesneden büyük
Işık geçirmeyen her cismin )'Üzeyi o cismin rengiyle benzeşir ise o nesne yaklaştıkça daha büyük bir kısmını, uzaklaştıkça da daha
ama ulu�aıı izlenimde benzeşim oranının az veya çok, güçlü veya küçük bır kısmını aydınlatır.
ıayıf oluşu, cismin uzak veya rakın oluşuyla bağlantılıdır.
lşık ve gölge arasında görülen neMJeler, ışı.kıa veya gölgede görü­
lenlere göredahıı fazla derınliğe �·ahiptir.
[11[

� illi
ıııı
C�()lge, �.ıyd.ıııı olın.:ı)•an bir dsıı ı i n ;ırayugirnıcs iylt: Gölgentn eıı deriıı yeri, bmit türeyengölgededir çünkü a b v e c d
ışıg,ııı c:ııgdlcn ·
ııu:.� idir. C ii•lgc, sayd.ım nlmay.ııı cbmiıı engellediği ışık Jvınetleri ışıklarındaıı lıerlıımgi biri tıırafmdan aydınlatılınamış ılurum-
­
ııin k.ır,ı! ı dı r. dııdır
\14\
lal
lltı i'p;ıtl.ınınıştır, <;linkl'ı gülge, gölgeye dünli�müş nl;ın ı ş ı k de .
ınl'tlt'riylt• ;ıyııı Şt�kildt• ve hoyutt;ıJır. Derinlik bnkmıındmı ikinci sıradaki gölge ise ef n'nin türeyen golge­
sidir; bımıdıı gölge yıl'ı yarıya azalınıştır, çiinkü tek bir ışık olan c d

1111 tarafuıdan aydırıla tılınııktııdır. lbl


C ıiidwhq\'ımh·n dah;ı hüyük olup ışıklı d�im Vt' güı <lrasınd.ı kalan
1ı, ·r �olgt'li cisiın lmr.mlık gürüıılir. Bu, doğııl tonlardıılıt·p ııymdıı; çünkii bu durumda iki ışıklı cisiındeıı
yalmzcıı birisi tamfırıdmı aydınlııtılma söz konusudur. A11cak gölge11i11
ko11111111111rı göre değişke11lik göriilebilir; ışık kııynağından llZııkfrıştıkçrı

C�ok �ayıdıı i(i'ı lgdi ışının bir aray•ı gelip birleştiği hir hülgr, gölgenin alınwı ışık ıız.alır ki
t;ıı koyu nldu�u l)(Jlgcdil',
C ;ı,lgl'li ı'ınların t' rı geniş açıyhı çarptıg,ı yer, t'11 karanlık yerdir. lJeriııliğiıı iiçiincii derecesi orta gölgediı: Ancak bu doğal tonlmııııda
lıer zammı aym değildir; çüııkii basit türeyeıı gölgeye yaklııştıkçıı dııfıa

� derinleşir, yııni değışkcnliğe yol ııçan, ımıklığm artışıylıı gölge11i11 yıı­


H.ı�ıt 11\ı·t')'t' ll golgl'lt•r 'ıki çeşiıı ır. Bir ıanl'siniıı uwııluğu sonlu, vaş yavıış kııybolıışııdıır: Bir gölgeniıı derinliği iki ışık kaynağma olıın
tlr�,l• t· ı n i n k l L�l' rnn.�Lllllur. Sonlu oLmı piraınit Şt>klindeJir. Sonsuz uzaklığı vı'tlıınırla artııı: fdl
ol.ıııl.l!d.111 hiı· ııı m·si �rııun Şt'klintlL·dir. dig,vrl g�·nişleycrek .ıçılır.
1 in u�üıuin d<· ken..ırl.ırı dti1.dlir, ;ıııı;ı kvsi�t·n, y•tni pirmnit şt·klinde Dördlındı gölge, k r s gölgesidir ve k s 'ye yaklaştığı orand<ı gölge de
ol.ııı �ülgt'> ışıldı w . i ı ı ıdrn J;ıha k t· ı çlik bir gülgelı cisinıdt'n çık.ır. Sü ­ doğal !onda kllyula�ır, çünkü .ı b ışığını daha az alır; ancak mesafe­
ı u ı ı �l·k\lııık ol.1111, ı�ıklı ı.:isiııı blıyüklüg,l'ıı ıdvki hir gülgt'li dsimden ye bnğlı olarak dl�rinligi d.ıh;ı az görülebilir, çünkü c d ışığına daha
ı;ı klıı'. C �t·ııişkwn·k il\ılan gölgeı\v ı�ıkh ci�inıdl·ıı daha hLıylik bir yakındır ve bu nedenle de her zaman için iki ışık tarafından ;ıyJın­
l/,iıl�t'li l·isimtkn ,ık.ı{. latılır.
lkş111dgölge11i11 dcrinlı'ği, diğı'ıleri11i11 lıepsi11de11 ıızdır; ı,'{ınkii /ıı•r
1"1 zammı içiıı ışık k11y11akf11nııdıııı bfriru: tiimüyle, t't' diğerlaiııe dıe kıs
( 7ılfg,• ı iZı'rİııı.• 111e11 ınııruzdıır. iki ışığıı yııkl11ştıkçıı ı1c x t '11i11 dış tarı�(ıı1ı1 döııdiikçe
'/'fiı't.fı'ıı �ıl1gl'feı· ılı' it',qltiı; Hir tmw�i gı'1tişleyaek ııçılır. fl(�t'ri deriııliği azalır: piııkil ikiııd ışık olım ıı b fıırı�fiııılııııdıılııı);ızııı ııy·
ııltıın wkliııılt-dir. ı'içfiırdisii iw i�i kmarııı �csi1•tiai kô,•qc doğru (e l
dıını/11: liu kölşmcııı'ıı ötesiııılt• kı·ıııırlıır so11.�11zıı �ııdoı w:uyıııı dtiı
ılmlcıtılınııkt11d11:

!.t)
t•I
ı;lıt.� ılmlir. [ 1 ,l l

Ü ç çeşit gölge hiçimi vardır: gölgesi düşen dsmin bnrutu ışıg,ınkinl'


e�itse, gölg(' hi\ snııu nlın.ıyıın bir �ütun biçimindedir; cger o Ü'liın
ışıkt.ın daha büyühe, gölgesi uzaklaştıkÇ•l genişleyen ve sonu nlm.ı·
yan bir piramit �cklintkdir; aına ay tutu lmasında olduğu gibi eğer ıuı
dsiııı ışıktan thılı.ı küçükse gölge pirami'.k henıt·r ve rnntı vardır.
'H_,.., ' ,.,,.,.�
, ••
.JI...

1111

[1 8 !

göre p encere tam boyutuyla, yanlardaki cisimlere göre ise, küçük


ı ı sı Yandan bakıldığında azalan gölge ve ışığın fonksiyonu, dsmin
görülür; ortadaki cisim bütün yarıınküreyi , e f'yi görür, kenarda­
<> üzerıne düşme nitelik ve niceliklerine göre karşı taraftaki bir cismi
kilere düşen ise yalnızca dar ve uzun bir parçadır. Yani q r, a b'nin
Bunu kanıtlamak için, d a , e noktasına yönelen ve türeyen gölge­ avdınlatmak \'e gölgelemektir
Çok aydınlık bir zemin tarafından çevre[enmişse, gölgeli bir cisim, karşısındadır; m n ise c d'nin karşısındadır; kenarlardakine göre
siyle onu karartan temel gölge olsun; gölgedekj d a e tabanının karşı ­ Türeyen gölge en uç noktadan bir öncekine yaklaştıkça daha
olduğundan küçük, karanlık bir zeminın önündeki aydınlık bir çok daha fazla ışık alan ortadaki cisim, merkezin çok altındaki bir
derin görünür; g z. kesişme noktasının öncesinde yz olarak işaret­
cisim de daha büyük görünür; şimşekler çakarken geceleri yük.,.ek sında bulunan e açısının ait olduğu a e d üçgeninde görüldüğü gibi, noktadan aydınlanır ve bu nedenle gölgesi daha kısadır.
lenen gölgenin sadece bir bölümüyle karşı karşıyadır; bu kesişmeyle
bınaların kpelerinin görüldüğü gibi. ŞimşekJer çaktıkça bina, bir an v noktası, a d'nin bir parçası olan karanlık a s gölgesinin karşısında·
gölgeyi m n'den alır; ama doğrudan bir çizgiyle a m giilgesini a.hr ve
için yüksekliğinin hir kısmını kaybeder. dır. Bütün, parçadan daha büyük olduğu ıçin tüm üçgenin tabanının ı ısı
böylelikle g z'nin ilti katı derinliğe sahip olur. y x. kesişmeyle n o göl­
Buradan d a şu sonuç çıkabilir: Sis varken veya geceleri, bınalar karşısında olan e noktası v'yc göre daha koyu gölgededir, çünkü, o Bir gölge, yüzeyin her noktası ışık kaynağına eşit uzaklıkta olmadık­
gesini, ama doğrudan bir çizgiyle de n m a gölgesıni alır; böylelikle x
h:ıv-.ının açık ve aydınlık olduğu zamanlara göre daha büyük görü­ tabanın sadece bir bölümünün karşısındadır. ça, kendisiyle kesişen yüı.eyle aynı derinlikte görülemez. Daha koyu y, zg'nin üç katı daha karanlıkttr; x f .kesişmeyle o b'yi ve b·ır dogru
nürler. Sonuç olarak t'nin içinde bulunduğu gölgev'yegöre daha aı_ veya daha açık bir zeminle çevrelenmiş olmasına bağlı olarak gölge, çizgisiyle de o n m a'yı karşısına al ı r. Öyleyse f x arasındaki gölgenin
koyuluktadır, çünkü t üçgeninin tabanı, v üçgeninin tabanının bir daha açık veya daha koyu renkte görülebilir. Zemin, ışık kaynağına z ggölgesinden dört katı daha karanlık olduğunu söyleyeb"ıliriz, çün­
ı ı sı bölümüdür; aynı şekilde p, t'ye göre daha a z gölge içindedir, çünkli yakın veya uzak oluşuna bağlı olarak kısmen daha koyu veya daha kü dört kat daha tazla gölgeye bakmaktadır.
/)rır ve uzıın olan ışıklı f•ır cisim, türeyen gölgeye küresel lıir ışıgıı p üçgen inin tabanı, t üçgen i n i n tabanının bir bölümüdür. c, t üre yen açık olaqktır. Işık kaynağına eşit uzakhktakj farklı noktalardan a b teme! gölgenin bulunduğu taraf, b c de temel ışık olsun. d, ke­
göre ılıilııı karmdşık fıatlar 11erir. Bu da fzleyeıı önermeyle çelişmek· gölgenin son noktası ve en kuvvetli ışığın d a başlangıç nnkta.�ıdır. ışığın en dar açıyla geldiği nokta, en fazla ışığı ahr: Eğer göz, tam sişme noktası olur, f g türeyen gölge ulur ve f e de türeyen ışık olur
redir,' lfo gblgeniıı hallan, temel gölgeye ya da gölgeyf oluşturan dsn-ıe olarak ışığın merkezinden bakarsa, yüzeydeki düzensiılikler üzerine
yaklaştı�·çı1 dalıa hdirgiıı olur; çünkü 11 c olarak göstcrilcıı ışık kayım· 1 1 71 düşen gölgenin anahatları tümüyle, kendisini oluşturan cismin ana.­ 1201
gı uw11 hir yapıya salıiptir, hı! Eşit kütlelerde, am.ı kendilerıni aydınlatan ışık kaynağına farklı hatlarına benzer. Bir noktanın en fazla gölgede olduğu durum, ü;:enrıe çok sayıda
uı.aklıklardaki cisimler arasında en az ışık alanı, en uzun gölgeye sa­ Gölge, gölgesi düşen cisimden en uzak olduğu noktada en koyu· karanlık ışnım düştüğü durumdur. Karanlık ışınlan en gtniş uçıyla

hip olur. Başka bir cisme göre daha iyi aydınlanan bir cismin gölgesi dur ıılan nokta, eıı knranlık noktadır: a, b'nin ıki katı duh" karanlıktır,
t ı <>I
çiüıkii eşit uzaklıkta, ve b'ninkinden ikı katı biiyüklüktt· bir tabandan
C�iilgen'ııı içiııdc koıl:.ırı nesnelerin türeyen gölgeleri, ışıklı ci• , iınden diğerine göre daha kıs;\ olur, il ın'nin ve e V k'nin, r t ve V x(- göre
1191 kaynaklaıımaktadır. Ou:rine çok 5ayıdd cıydmlatıcı ışmm düşhi.iü bir
gdcn ışıklJ hir!eşır. l'encerenin parlak ışığının kenarlarındaki karan nraııı, gölgesinin 4 ve y'yt· or;ını ile örtüşür
nokta en aydınlık ııoktadır.
lık Juv.ırların tli reyt·n gölgesi, farklı koyu!uktaki gülgderi pencen: Pencere n i n orta billüınünün en önündeki cisimlerin, y;1n taraf­ Işıkların ve gölgenin enı ve boyu yandan bakıldığında daha dar ve
d, dfgölgesinin başlangıcıdır. c)'i haJlke gölgeler; d e. dfgôl�siıtitı
d l' ıı gelı:n ı�ıkhı hirlc�lirir; hu farklı derinlikkkı gölgeler de ışığın en l<ırdaki cisimlere göre dah.ı kısa gölgdt·r vermelerinin sebebi, pen­ kısa görünse de, ışık ve gölgenin niteliği ve niceliği ne artar ne de
azalır. '.
yıımıdır ve diiştüğü ııokta olan b noktas11ıa j'derı dulnı koy ı bir toıı
ku\'Vdlı olduğu c nokt.1sı dışınd;ıki her bir ışık parçasını dı.:ğişinıe cerenin bu cisimler açısından gerçek biçimini korum.ısı, yanlardnki
$ağlar. Tam olarak gölgelenen e i:se tonınıu a rıokta:sımı wnr. \�\
uğra ı ı r. cisimlerin açısından da d;1ha kıs�ı olarak görülmesidir. Ortadaki lı:re
-
. ·,,� ..'fOtfi-',. ,.,.;.
. \)
•, • tr • A . f
,
" •..

,..

1211
Karşı taraftaki tisimlerin gölgelerinin en
genlş açıyla üzerine düştüğü bir cismin yü­
zeri en güçlü rengi alır. Bu şemada 8, 4'ten
daha geniş bir açıdır, çünkü tabanı olan a n,
e n'den, yani 4 tabanından daha geniştir. Bu
şema a n 4 8'de bıtmelidir.
Aydınlatılmış yüzeyin, üzerine gölge dü­
şen kısmı, gölgenın düştüğü rerin bitişiğin­
de en parlak görünür. Daha fazla miktarda
aydınlatıcı ışınla aydınlatılmış bir cismin
daha parlak oluşu gibi. üzerine çok miktar­
da gölge düşen bir alan da daha karanlık
olur.
Tonları eşit, birbirlerine yakın ama karşı
karşıya yerleştirilmiş yüzeylerin oluşturdu­
ğu ve o yüze�·ler tarafından sınırlanan göl­
gelerin dağılımı, ışık demetlerinin gelişine
göre uçlarda, başlangıç noktasına göre daha
güçlü bir koruluk oluşturur.

L. ıı ı ı

� 1 :
N. P e rsp ektif
ve
Gö r sel Al gıl ama
.
("�oz,
. bir nesneyi neden uyanıkken hayal
. ..
edildiğinde değıl ? e, �u� a� ayken d aha
.
belirgın gorur r

fı)

.
fei<rde yoğunluğun artışı "YI•
.
Dağlar sayıca az olarak gôrulürler,
..

� � ar
uzun mesafeyle konumla mış o a nl ı se\ilebilece
bır parlaklıkyar tır�
�; � ;� � ���
. . k "u' yalnııca birbirinden en
çun
.r. b "' 1

u ra

.
üylesine baskındır ki, tepelerin karanlığı bülunur ve zırvelere doğru

ğ
<>
D �
ğ t�t büyüldükleki SIYdam
Bilgi sahibi olmaJan pratik yapma�ıa aşık olanlar, düml'OSİZ veya üz çiıgi. e imli çizgi ve kırık çizgi olmak üzere üç çeşit çizgi nesneler arasmdagözeen uzak

pusula..11 gemiye hinen \'C nereye gittiğini hiçbir ı..:unan bilemeyen


Eşit büyüklükleki olanı, en
görü nür.
küçiık
vardır. Çizginin genişli i, yüksekliği veya derinliği yoktur. Uzunluğu
�esnelu
göıc o\an m
olma!3n arasında ölçülerin
kuçulme�i.
orantıyla gerç ak bu ters bir
gcmidlerl' henzcrlt•r. Pr.ıtik her z.ıman saglam bilgi üzerine oıurtul· dışında böliınemez; uçları iki nokradan ibarenir. naft>\e
m::a�-: gore değ�ir: anc
v crd�
bu nesne daha kuçük. yakın
-
ı
Örfı
malıdır. Hurada da persp!.:'kl ifb!r rehbervı: çıkış noktasıdır; resim Açı iki çizginin bir nokt;:ıda kesişmesiyle meydana gelir. Dik, dar ekleşir. Uuk
olan nesne, aynı büyüklükte ama daha uı...ak.
nur_. Do�rusal pcrspdr<tifbu tem
mesafede ise
Uıerinc kurutmuştur. el
daha

Uza�in:esa edeki
adına onsuz hiçhir şey iyi yapılamaz. ve geniş açılar olmak üzere üç çeşit açı vardır. Göıe en yakın olan bır bi.iyü.k
.
nemelerın görunti..ıdcn ilk

:a:�� �ı
daha büyük görünU.r
Yüzey, bütün nesnelerin sınırlarına verilen isimdir. Derinliği nesneye göre
kaybolan parç


aların ın
atı .
yoktur. Noktada veya çizgide olduğu gibi bölünemez bir derinl iğe en lar uğunu da an\at�cağım.
rı go_ nmez olur, çünkü

<>
a � d
bacaklar
n başından önce b
z �: : ı A�·nı
Perspektif, resim �aııaıının en sağlam rehberidir. R\r a
sahiptir; bölünebilen, yalnızl·<' uzunluğu ve genişliğidir. Ne kadar
başa göre .
O
d h ı ced . r. _
çok çeşine nesne varsa o kadar da yüzey vardır.
g o _
Yakındaki küçük
nesncle ile uzaktaki büyük nesneler, eşit nedenle govdeden önce de

<> un e_n s�n �n_a ka�ar fa


açılardan bolur boynu kav­

şe
. a n un, _ z
ova\ klini koru
)'ar�k hır � ı
l ndır bı�ıminı almış olan gövdes
Nesne, yüksekliği, genişliği, uzunluğu ve derinliği olan şeydir. görülürlerse aynı bilyüklukte algılanırlar rk edebıleceğı kumı,
Sahip olduğu bu özelliklerin hepsi bölünebilirdir. Nesneleri n sonsuz idir.
oldugumuz ıkıncl sonuca göre,
Per�pektif öyle bir doğaya sah iptir ki yassı bir şeyin derinlik kazan­
<>
Daha önce elde etmış
masını, derin li�e sahip bir şeyin de yassı görünmesini sağlar. sayı ve çeşine biçimleri vardır. kalmlıgmı da
uıunlugundan önce
kaybeder.
gö $a�it�e perspektif mesafesi
e�ğ�s ; e�
Göze uzak mesafede, yakındaki daha küçük bir nesnedenbüylık gö.

e·�
Bir �eyin temsil edilmesine araç olan perspektif, çizildiği nokta·
dan bir bakı� açısıyla daha İ)'İ anlaşılır. <>
duz bır ıg de- har et ediyorsa perspektif de bir çug\ ılıe­
� �
rünecek kadar büyUk olabı1ecek bır nesne yoktur. z bir noktada sonlanır: ama

r�
_

�� � ı ın,
ır ç ku. ııg n
\
noktanın hareketiyle o uşt ugu k anıt·
;ı;
Doğa! izlenimi yaratmak için bir şeyi yakın göstermek istiyorsanız,
ç lanrnı şl ı .'.
Perspektif bir nesne)i. düz ve saydam bir camın arkasından gör mek·
perspektiftnizin yanlış görünmemesi imkansızdır. Bu perspektife ba­
en ıl
goruşumuıde bu noktaya s abitl miş r.

ğ
Sonuçu., g ruş
kan insan. tam da sizin bu perspektifi yaratmak için bulunduğunuz ikinci bir nesnenin birinciye uzaklığı, birinci nesnenin göze uzaklığı ö

l
hareket ettikçe nokta da hareket eder; nokta
o uşur.
hare-ketetıi.kçe de çizgi
ten başka bir şey dt" ildir; ardındaki nesnelerin, üzerinde işareılene­ uzaklıktan. yükseklikten. bakış açısından ve nokıasında n bakmadık­ kadarsa, ikinci nesne birincinin yarısı kadar göriılür.

bildiği bir cam. Bu nesneler göze piramitler halinde yaklaşırlar ve ça bütün bu hatalı görüntü ve oranlar kendilerini gösterecektir. Vasat
bu piramitler de sözü edilen cam tarafından kesilirler. çalışmalarda olduğu gibi. 9
Oyleysesöz konusu eseri incelerken yüzünüz büyüklüğünde hir Göze eşit uzaklıkta ve eşit boyuttaki nesneler, göz tarafından eşit bo­

<> pencere ya da bir delik oluşturmanız gerekecektir. Bunu yaparsanız yutlu olarak algılanır . Göze farklı uzaklıklardaki eşit boyutlu ne�n..:·

Perspektif. nesnelerin görüntülerini, göı.e piramidal çizgilerle nasıl ışık ve gölgenin doğru verilmesi koşuluyla eserinizde doğal bir etki lt'r ise forklı boyutlarda algılanır. Boyutları eşit olmayan şeyler, farklı

ilettiklerini dene,.ıe bpatlayan akılcı bir gfüteridir. Piramidal çizgiler kuşkusuz oluşacak ve karşınızdaki şeyin resim olduğuna kendinizi uzaklıkları nedeniyle göze eşitmiş gibi gönilebilir.

derken kastettiğim. nesnenin yüzeyinin en uç noktalarından başla­ güçlükle inandıracaksınız. Resmini yaptığınız şeyin azami genişlik
yan \'t yavaş yavaşbirleşerek aynı noktada buluşan çizgilerdir; bu ve yüksekliğinin en az yirmi katı bir mesafeden bakmadıkça hiçbir
sözünü ettiğimiz nokta. size göstereceğim gibi, bütün nesnelerin ev­ şeyin resmini yapmak için kendinizi sıkıntıya sokmayın. Ancak
rensel yargılayıı:ısı olan gözde rer alır. Parçalara ayrılamayacak olan bunu yaparsanız, izleyici çalışmanın önünde hangi açıdan durursa
bir noktadan söz ediyorum; gözde yer alan bu nokta bölünemez dursun, bu çalışma onu tatmin edecektir.
olduğu iç!n bu noktadan daha büri.ik olmayan hiçbır şey göz tarafın­
dan görülemez ve höy!e olduğu için deo nesneden noktaya uzanan <>
çizgiler piramidal olmak zorundadır. Perspektifin üç kolu vardır; ilki, saydam olmayan nesneler gözden
uzaklaştıkça. hacimlerinin küçülme sebebini araştırır. Buna Küçülen
veya Doğrusal Perspektif denir.
Perspektif konuları beş matematik terimi kullanılarak ifade edilir: İkjncisi. nesneler gözden uzaklaştıkça renklerinin değişmesini
nokıa, çizgi. açı. yüzey ve nesne. kapsar. Üçüncü ve sonuncusu ise, resimde bir nesnenin ana tKıtları­
Hunların arasından nokta kendi türü içinde benzersizdir, ne yük­ nın, uzaklığı ölçüsünde belir�izleşmesiyle ilgilidir.
sekliği ne genişliği, ne de uzunluğu veya derinliği vardır. Öyleyse
noktanın bölünemez olduğunu ve yer kaplamadığını sörlemeliyiz.
121

<>- 121
Göze eşil uzaklıkta ve eşiı büyüklükteki nesneler arasında rengi daha Perspeklifteki hu değişkenliği. nesnelerin ıemel renk özelliklerin in
beyaz olan, daha büyük görünür. hafiflemesini veya kaybolmasını uygulama ya koymak için kırlarda
ve açık havada ağaçları, evleri. insanları ve belirli yerleri yüz braccia
<>- mesafeden inceleyin.
Aynı büyüklükte ve renkteki uzak nesneler daha açık renkle ve küt­ Elinize bir cam parçası alarak ilk ağacın önünde durun. Cam
lece daha küçük olarak görülürler. parçasını ve gözünüzü sabit tutarak b u cam parçası üzerine ağacın
biçimini kopya edin. Gerçek ağaçla sizin çizdiğiniz ağaç yan yana
<>- gelecek şekilde camın yerini değişıırin; daha sonra iki ağaç birbirine
Uzaktaki büyük nesneler, renklerinden ötürü görünürlüklerini kay­ benzeyecek şekilde a acını1.1 boyayın; bir gözünüzü kapaııığınızda
ğ
bedebilirler. Uzaktaki küçük nesneler. renklerinden ötürü görünür­ her iki ağaç da aynı mesafede camın üzerine çizilmiş gihi görünür.
lüklerini koruyabilirler. Aynı yöntemle her ağaç arasında yüz braccia mesafe olacak şekil·
Hava ile aynı renkte olan bir nesne, orta mesafede görünürlüğü­ de ikinci ve sonra da üçüncü bir ağacı çizin. Kendi resimleriniz üze·
nü korur. havadan daha soluk olan bir nesne uzak mesafede görü­ rinde çalışırken bunlar, gerektiğinde sizin için bir standart ve rehber
nürlüğünü korur.havadan daha koyu renk olan bir nesne ise yakın oluşıurabilir. B u ıür çalışmalarınızda mesateleri buna bağlı olarak
mesafede görünmez olur. ayarlayabilirsiniz. Kural olarak, ikinci ağacın, birinciden 20 braccia
8u üç tür arasından en uzak mesafeden görülebilir olan nesne, mesafede olduğu zaman. birincinin 4/S'i olduğunu buldum.
bulunduğu ortamla en güçlü konırasıı oluşıurandır.

f)) ken_Jısiıl<
nedeniyle güneş d d ayken dağlar mavi ve a mo f rin
oğu ı s<
Yukarıdan Perspektif olarak adland ıracağım başka bir ıür perspeklif
ktir. yuzJcn Juvarın u�t: ­
Bu
hemen hemen aynı renkte görülece
daha var; çünkü aımosfer ar.ıcılığı ile düz bir çizgi üzerindeynıiş gibi .
rengı ıl�
a arkc: n onu ge ç�k
binayı y p
rinJe gibi görünen en rakın �
görünen değişik yapılar arasınd.ıki farklı mesafeleri ayırt edebiliyo­ _ avi
vansıtmalısınız. Daha uzaktak
ile i ise daha az beh_ ın ve �h
r r� � � ':"
ruz. Bir duvarın ötesindeki birkaç binaya bakarken, bizim için Juva· �vılı.��"'.. d�
esin\ isteJiklmmzın
apmahsınız. En uzakta görünm
}.
rın en üstünden belirir görünen bu binahuın hepsi aynı büyüklükte gOstmn�k ır
ı:<t.��ıg�nı � b
y p � ısı z. Bu kur.ıla gor�.h(�ırh bı� �::�
o ı.>ranJa artırmalısınız
. Beş katı Jahauzak
görünür. Oysa siz. yapılard;ın birini diğerinden daha uzakla ransıı­ _
katıJa hamav \ a m l nı
şeyi. beş
mak ve daha yoğun bir ,\tmosfer izlenimi vermek iste)•cbilirsiniz. y p r hangı:.ının � •
ta görunen a ıla dan ..
nin üzerinde aynı boyut
Eşil yoğunluktaki aımosfrrde en uzaktaki nesnelere. örneğin dağlara u açıkç.ı f.ırk edılebılır.
en daha büyük olduğ
hangisinin diğerlerind
bakıldığı zaman. gözünüz Vl' onlar arasınd;ıki atmosfer )'oğunl ğuu

�eli�li bir mesafeye yerleştirilen bir figüre bakarken, belirginliğini 9


·�
Şehirdeki yapılar ve doğadaki ağaçlar atmosferin yoğunlaşması nda k�ranlı �1ması �rektığini, amarin' de m
Karanlık bir oda
_ }-tavanın arkası
ğünü deneyınıle bılırız. Kuru .�dunu yakarak duman çıkar­
ılk )'llıre avi
� iiçlik parçalar olur; bütün ayrıntı ve ana hatlarını kay­ .

�U\u�an.
oranında seyrek görünmeye başlar. Sadece en belirgin ve en büyük ya d'tikterden
_ -
beden buyuk parçalar sona kalır. Kalan, karmaşık göründü girtn ışık·de:mulerinde,

parç;ı.cıkları
çacıı.Jarı vey toz par·
Tm
kenarlarıyla oval olanları görünebilir. gün eş ışınları bu d� mamn uzerıne diı şerse, sil de �iyah d �arçacıklan a:asınd
tırs anız ve ak.i farkı anlayabiliriz.

bır du�:�g���::��man
veya küresel bir figürdür.
g\ıul � mavi renk -1\ır.
if parÇ a�ını, ü�erine guneş gelmeyecek şekilde bu dumanın

bi r kad e Benzeri
ıs' ok
ç


yerJeştıri rsemz göz ve siyah kumaş arumdaki dumanı n ıl­ aglann karanlık golgele

!
:.ırkasına
- renklerind,n fazla fark
lidi r: Bu dağların rı ıçinde geçer­

hl1k ���m,z�en, göz


Saydam olmayan nesnelerin gerçek sınırları kısa mesafede fark edi· renk aldığım görürsünüı. Siyah kadifenin yerine bey ı 'n pulak kısım.lan gerç'k

kullanırsanız fazla kalın bir duman bu mükemmel mavi


ıel bir mavi
Mesafeden dolayı veya gece veya gözle nesne arasındaki
le oluşan bulanıklık, nesneyi atmosferden neredeyse
�is nedeniy·
ayırdedilemez
!emiyorsa uzak mesafelerde daha da görünmez olurlar. Bu tür nesne­
lerin gerçek biçimleri de ancak, o nesnenin hatlarıyla belli olabilece­
bir kumaş
rengin ortaya
çıkmasını engeller, ince duman ise bu rengi yarat
1 .
er n ı� bırkanıt
v' grılgdu arajındaki
hava masmavidir.
isteyen biri varsa, bir tahtay
ı koyu !iyah da

damlalar �
maz. dahı , çeşıtlı
yap ar. renklert boyasın. Ourine
karanlık bir odad a suyun im:' çok ine.eve saV'Clam bır tabaka
ği için, o nesneyi mesafeden dolayı algılayamıyorsak, parçalarını ve Güneş ışınlarının sızdığı z çek.sın. ? z.aman
ıçblr yt"rd, gônlKmey,çek
bu çok ince beyaz tıbakanın,


hatlarınıhiç algılayamayız. basınçlı bir şekilde fışkırtılması, yine bu mavi ışık sıyah üzerind,,

metini oluşturur. Eğer su damıtılmı� ise bu daha da canlı bir mavi


hali nde ama

.
de­
güunikt' bir mavıy' dönüşıüğün' tanık
tabakanın çok mce olması ger ır.

olacaktır Ancak b'yaz
Güne� doğup puslu hava yok olduğu ve pusun kaybolduğu taraftaki mavi görünür. Bunlardan söz etmemin nedeni, ek
olur \'e ince duman

!epeler görülmeye başladığında tepelerin rengi maviye dönmeye Nesnelerin küçülmüş gibi görünmelerinin sebebi göze uzaklıkları­ ma\'iliğinin, ardındaki karanlıktan kaynaklandığını gös­
atmosferin
Karanlık, rengiyle her şeyi içine alır. Birnone
karanlıktan ntkıdar
başlar; tepelerden. pusun kaybolduğu yöne doğru buhar çıkıyormuş
gibi görünür. yapıların ışıkları ve gölgeleri belirir, Pusun yoğunlu­
dır; böyle durumlarda göz ve nesneler arasında büyük bir atmosfer

ı
tennek.
kitlesi vardır ve bu atmosfer nesnenin biçiminin belirginliğini etki­ ayr lırsa, gerçek v' doğal rengini o kadar

9
yansıtır.
ğunun daha az olduğu yerlerde yapıların sadece ışıkları görünür, ler. Sonuçta, nesnelerdeki küçük ayrıntılar fark edilemez ve tanına·
yoğun olduğu }'erlerde ise hiçbir şey görünmez. Bunun sebebi, sisin maz olur. Sabah pusun üst tabakası, alt tabakasına göre daha kalındır, çünkü �
hareketinin yatayolaraık ilerlemesidir. Atmosferin mavi rengi karşı­ Öyleyse Ey Ressam, küçük f1gürlerinizi belli belirsiz tanımlayın güneş sis tabakasını yukarı doğru çeker. Bu nedenle rüksek yapıların Gölge içindeki bUtUn r�nkler. kendi aralanndaeşit derec.'de koyu­
sında sisin sınırları güçlükle algılanabilir, topraktan toz kalkıyormuş ve bütünüyle tamamlamayın; aksi takdirde doğaya, en büyük yol tepderi . zeminle aynı mesafede olmalarına rağmen göıegörünmeı. luğa sahiptirler. Ancak bütün renkler, tam avdınhkta o\J.uklannda
izlenimi oluşur. göstericiye ters düşecek etkiler ortaya koyarsınız. Göz ve nesne ara­ olurlar. Gökyüzünün rukarıda ve ufuk çizgisine yakın yerlerde ma­ gerçek v, temel renklerini d«!ği�tirmezler.
sındaki büyük mesafe dolayısıyla nesne küçük görünür. Bu mesafe vimsi olma)'lp daha koyu bir renge; duman ve toz rengine bürünme­
� hava ile doludur. Bu hava kütlesi, gözün, nesnelerin küçük detayları­ si de bu nedenledir. �
Batıya bakan binaların sadece aydınlanan tarafları görülür, geri ka­ m görmesini engelleyen yoğun bir nesne oluşturur, Atmosfer, sisle karışık olduğu zaman maviliğini tümüyle kay­ Re"1in b\it,sini ıŞlkanalığl ile görebildigimiı ıçin. en faıl.ı t�ıgın
lan taraflarını pus gizler. beder ve daha iyi ha\·alarda beyaza dönüşen bulutların rengini alır. olduğu yer bir rengin gerçeklı.r&k'terinin 'n iyı görühiügü yerdır.

ve �tak olduğunu görürsünüz. Kırlardaki çinenler, hava yarı sisli


Satıva döndükçe havanın daha koy u. doğuya döndükçe daha parlak
\
Gölgenin en roğun olduğu yerde renk. gölgenin tonundan ,tkilene­

.:ektir. ôrlerse Er Rrnını! R'nk erin gcrç,kkaliı�in·ıp:ırl;ık ı�ıkta

olduğu zamanlar ma\'imsi bir ton alırlar. sis kalınlaştığı zaman ise gôsterm,)i unutma.

9
siyaha dönüşür !er.

Gölgede görülen renkler açık v-tya ko\'U gölgede o\�\:uma bağlı



aı vı::ya çdı. olarak sergi\,.
olarak, doğal parlaklıkların ı olduğund.ın
Atmosferdeki mavilik atmosferin ger.;ek r�ngi değildir. Çok küçük
ış bir yerdderse. ışığın
yeaklerdir. Ancak aynı renkler ıyi aydınlatılm
ve çok sayıda atom halinde huharlaş..1 n ılık buharın etkisiyle oluşur
bu atomların üzerine düşerek onlara. kızgın kürenin

parlaklığı oranında daha parlak göriil«ek.lerdir.
Güneş ısınları
'
ardında yer al n ve onu d;t içine alaıı sonsuz karanlık karşısında
rengini
parlaklık kazandırır. Sonu�· olarak :.ı.tmosfor, bu gök mavisi
güne� ışmbnnı al;m hu nem p.ırçaoklarıyla kazanır.
<>
Gölgedeki renkler, içinde bulundukları gölgenin
koyuluğuna Saydam olmayan her nesnenin yüzeyi, etraftaki nesnelerden yansı­
göre daha az çeşitilik
l sergilerler. Dışarıdan karanlık ve gölgeli bir yan renkten etkilenir. Bu etki nesnelerin yakınlığına Vl' uzaklığına ya
kilisenin içine bakarsak bunun kanıtını görebiliriz.
Burada çeşitli da renklerin koyuluğuna ve açıklığıııa göre değişir.
renlderde boyanmış olan resimler, tek bir karanlığa bürünmüşlerdi
r.
<>
<> Renksiz nesneler. karşılarındaki nesnelerin renklerini az veya çok
Aralarında mavinin bulunmadlğı çeşitli renkler arasında, uzak
alırlar. Başka bir nesneyi yansıtan herhangi bir nesnenin, yansıttığı
mesafeden bakıldığı zaman siyaha en yakın olanı en mavi görülür; nesnenin rengini aldığı, deneyimle gözlenebilir. Kısmen renkli olan
aksine. siyaha en az benzeyeni ise uzak mesafeden kendi rengini en yüzey beyaz ise, üzerine kırmızının yansıdığı kısım kırmızı, açık
iyi korur. veya koyu başka herhangi bir rengin yansıdığı kısımsa o rengi ahr.
Böyleikle
l çayırlardaki yeşil renk, sarı veya beyaza göre daha ;;,
mavi bir ton kazanır. bunun aksine, sarı ve beyaz, yeşile göre daha <>
Suya atılan bir taşın merkez. oluşturup pek çok halkayil yol açması
Gôı, atmosfer a racılığı ile kendi gôrO.ntü�unu onunde\ı..i biıtun
gibi, ses de havada dalgalar şekhnde yayılır: ışıklı b ir illmost"ere yer· nesnelere ilelit \'e on\a.rın gör\ıntulerinı de kendı yuıeyıl\\!
az, kırmızı ise daha da az değişir. Gölge her zaman üzerine düştüğü yüzeyin renginden etkilenir. alır; bu
leştırilen her nesne de halkalar halinde yayılarak, çevredekı lıava�rı göri.mtü!er buradan duyular tarafından kabul edilir ve cger tatmın

<> <>
kendisinin sonsuz görüntüleriyle doldurur. Bu en küçük ı.ıarça!arda edici bulunursa lıafııayaalınır. Gôıe görünmeyım gfüU.ntulenn o
bile, bir bütün olarak tekrarlanır · nesneyedogru,o nesnenin görüntüsünün de göıednğru oluşıugu
düşüncesindeyim. Bu durumda, nesnelerin görüntülen de havaya
Hepsi de aynı derecede beyaz olan parçalar arasında en koyu zemin Aynada oluşan görüntü, aynanın renginden etkilenir.

\41
üzerinde bulunan parça, en beyaz olarak görülür. Beyazlığı en fazla

<>
yayılmış olmalı

Daire şeklindeyerl�ürilmiş, bırbirin\ sonsuu kadar y.umtan


olan bir zemin üzerindeki siyah da, en güçlü siyahtır
En sarı zemin üzerindeki kırmızı. en canlı kırmızıdır. Aynı şey, Hızla hareket eden her nesne, hareket ettiği yolu rengiyle etkiler. Bu
Bütün nesneler birlikte veya kendi başlarına, çevrelerindeki lıavaya,

her biri tam olan ve sonsu1. sayıda görüntü yayarlar. Yayılan bu gö­ m nde, bir görüntü diğerine u!�tığında. onu meydana
a'Yn;ıbr ö egi
getiren nesneye gen döner� sonra küçü\mü� olarak o l"le'Sneye
kontrastlarının en güçlü olduğu bir zemin üzerinde görüldükleri za­ önermenin doğruluğu da deneyimle görülebilir; karanlık bulutlar
rüntüler o nesnenin doğasını, rengini ve biçimini yan�ıır. ycnı·
man bütün renkler için geçerlidir. arasında çakan şimşeğin kıvrımlı hareketi. izlediği yolun tümünü
den döner ve bu sonsuza kadar tekrar!anu.

Tı"ün nesn elerin, g örürıfii/eri yoluyla armosfere yayıldıkltlfı ve lıt!r Aralarında bır braccio mesafe o\;ın 00 düı a�na arasına bir ışık
ışıklı bir yılana dönüştürür. Aynı şekilde, ucu yanmakta olan bir
<> odun parçasını havada çevirirseniz, izlediği yol bir alev halkasına

suz sayıda ışık görürslı.nüz. Ge.:e duvarların arasına bır ı şı k koyarsa­


birini11yapı, biçim ve reıık bakımından kendi içiııde bir büriitı ol­ yerleştırirseniz, lıer aynada biri diğerinden küçük olmak ü.ıere, son­

duğu kolaylıkla isparlanabilir. Bu. çeşirli ııemeleriıı, rek bir delikrm


n
Saydam olmayan ve renksiz her nesne, tıpkı beyaz duvarda olduğu benzer. Bunun nedeni, algılamanın karar vermeden daha hızlı olu­
gibi, üzerine yansıyan rengi alır. şudur. nız duvarın her tarafı bu ışığın görüntüsü ile nmklcnir. Eğer .ırada
görüntülerin y.ıyılmasını engelleyen bir )CY yok.s.ı duvarlar karşıl�klı
ge�·ip gelerek kesı"şen ı•e ilk yansıdıkları kara lık yi'ı::eyde baş aşagı
lal
<> olarak ışığı alır, ışık d.ı duvarların üzeri.ne düler. Aynı şey dah
piramirler oluşturmı görünrillerintlen mılaşılabilir.
a bü­

tiikdçekte, güne� ı$ın\;mnın dağılı mında görultır;


<>
Aydınlatılan bir nesnenin rengi, onu aydınlatan nesne ıaraf ından ki burada ışınlar

� �
nesnı.!ye, kaynak
etkilenir. hem tek tek, lıem de bir bütün olarak. sör. konu�u
Atmosfer. içinde dağılmış olarak duran sonsuz sayıdaki nernenin
�� �
görüntüsü ile doludur; bu görüntülerin h si bi b tü olarak,
her nesnenin görüntüsünü iletirler. , .. . . .
aımosferı goruntulerıy·

��
· · Her nesnenin ıek başın<i,çevresindeki
,
biri bütünün parçası olarak ve yine her bırı de tumunu ıçere.:ek
sonsuz sayıda nesnenın


f e rin içindeki

görüntülerini de bir vandan b ındırdığı


\e doldurdu ğu ve bu atmos
şekilde temsil edilirler. iki aynayı karşılıklı olarak yerleştirdiği�iz
. bu ôrnı:klerle ,1Çı 1, ka­

.
nıt\antVOT Her ne�e atmosferın
r
büti.m
ıaman, birinci ayna ikıncisinde yansır ve ikinci de içindeki

i;
� . :. '. !�
dı:
büt\ınunde lıer yerde ve bu tun

en ufak parçacık içind' görülebil


i dir Bülunün barı d r ı
Bu b.rın ara�

ne
görüntülerle birlikte kendi görüntüsünü birinci e taşır.
.
hır goruntu ırı�
en küı;ük pa�alarının
her
·· _ .

tüm nes ler de: tüm nesnelerse


içerd
sında ikinci aynanın görüntüsü de vardır. Bu dUzenteme'.
kı her a�
her ayna bir
diğerinin içinde olacak şekilde sıınsuıa dek sürer; öyle w.ere
de. ve her parçada tumu olm.ık
görülebilirdir: lıer parça tümün
üzerinde bir başka aynanın görüntüsünü taşımaktadır,
öncekinden küçüktür ve aynaların hepsi birbiri içinde
yer almış d ­ �

:�
kendı
rumdadır. Bu örnekle bir nesnenin görülebildiği her noktaya
Aynı neS·
görüntüsünü gönderdiği açık bir şekilde ispatlanmakt ır.
ıçıne alır.
ne, önündeki bütün nesnelerin görüntülerini de kendı
.· .....

ı-
- �

;iıııl·şhı kl!1ı· Lik d:ılK�lıır- il:rc•r·lndck i giirllnıiisı'ı, hiiylikkrt· göre


dırı l ığın da birt<ıkırn kavanoz w kapkacağm ortasına atlar sa bu kap.
l
drılrn ve koku �ima d uygul.ı rı ile h.ırekct ederler. Eğer bir kedi gündüz ay.
pıııia k ı ı r. Hıııııtıı st•hrhi, kli�lik dıılgıtlnrd;ı gnıu.•şiıı giirlinıll!<iiİllÜtı

kırılır. Üt't"t' kuşları, dol u nay olmadıkça veya ay kısmen çıkmadıkça


vı·r•ı }'aıısııırnsınııı hliyilh dulRuhırn gtire 'l'ilyıı\ı d.ılı;ı fo'l.!a n!nı:ısıdıı.

i
!;:ıra bir Şt'Y olmadığını görürslinüz; oysa aynı şey gece olursa çoğu
Çıık ır.ııyıdıı y.ııı..,ıııM, az sayıda y.ımıınrıd,ın daha fozhı ışık vNlr.

\-- .
meyi yeğ l erle r.
f\ir '"'ııı kn:1.� lıı�ıııın tl·ı.Nirıdvki pu!su ,- ı l u n ı ı !.ır �ihi kesİiit'n da! uçmu.lar; gün haı ı m ı yla gece karanlığı arasındaki zamanda beslen.

tı·hl'hi, �ü r ıl ı ı t l ı s:ıyısırıırı, iizcri nı.· glllll'Şln vıı r d u ğu lfalg;1 sırıl.ırııııu


�ıılm, gfınqırı ı:,iıriirıttisünii hliıüıı giirkrmiyk y:ırısı!ırhır. Bunun

sııyı·s ı k.-ıd;ır o\ııwsı \'t' htı ı.l.ılgıılar ur.ı"ndt1ld gtilgder i n ,-0k faı!.ı
�.
Işık ve gölge olmak sızın hiçhir nesne algılanamaz, ışık ve gölgeyi

koru o!n tıt)'ı�ıdır. Buı\l�a ramıııımıııı parlak l ı ğ ı, giln· ul.ışan gürün ·


dl' ışık meydana getirir.

tifdt· hirfr'j İ t \'ı• hu gc'i!gder dl' .ılgıkırı;ıınaz olur. �


Göz önündeki nesne görüntüsünü göze gönderirse, göz de görüntu­
s .ınü
i o nesneye gönderir. Böylelikle o nesneye ve o nesneden uzayan l•I
l�ık ı ı r!;ıııııııda hlııiin hil)'\',uıl,ır 111 giirehi!diği göı· fışündC)'im. Cit•çc. göriintliye ilişkin hiçbir kısım, herhangi bir nedenden dolayı gözde

h r � ;ı d i \'l'iıilirinı k i , h urtul a d a )'İrU' aynı doğ.ı k\munl.1rı gcv.·rlidir


lt:ri vıkm olan h a yv:ııı l:ır ın gı'ırchi!dığinı ileri slirüp huna karşı � ı k ı veya o nesnede kaybolma1.. Bu nedenle, nesnelerin görüntülerini


atmosfer içinde ileten etkenin nesnelerin doğası olduğundan çok,
Nt:sııdnin �t'ır 'l ın!rill'riııi alaıı duyuların kt•ndilt•rinin, gürıneylv içinde barındırdığı nesnelerin görüntülerini içine çekip alan etkenin,

geçerek camsı küreye girerler. Göıbebegi içinde öyle hsişirler ki ,


Her nesne, görüntüsünü göze piramitler aracılığı ile iletir; bu pira Göz önüne yerleştirilen nesnelerin görüntüleri gözbebeğınden
il�İli doğnıt!:m hir liriin vmnl'dikleri kn!ay!ıkhı anlaşılabilir. Ta m hu ışıklı atmosferin doğası Vt' gücü ol d uğ u na inanabiliriz
mltlerin kesişme noktası göze ne kadar yakı n olursa o nesnenin gö­
!t•rSİrlt', ncsı ıt· vı.' d u y u ara,md.ıki atmnsfl'r ort;ımı, lll'sndı:rin gii· Göz önündeki nesne görüntüsünü göze gönderip. göz de aynı
rüntüsü göze o kadar küçük görünür, kürenin sol tarafına sağdaki kürenin sağ IŞlk demetı çarpar; aynı şey

\'e y; ı kokıı ile kuıs;ı\ gOdlnii ku lağa vey.ı buruna


r C ırıtlisiln(i içi nt· ;ı l ı ı ve duyıı)•l;ı hağl·.ınlı kur;ır.ık nrrn ıwsııeyi iletir. şeyi o nesneye yapsaydı, bu görüntüler nesnesiz güçler gibi görü­
Eğer bu noktaları deneysel olarak göstermemi isterseniz. sizinle karşı tarafta da olur. Daha sonra ışık demetleri bu camsı küreye gi·

ışık devreye g irrı wz. Nes­


llğl·ı· o !lt'\tıt·, �t·� nürdü. Eğer böyle olsaydı her nesnenin hızla küçülmesi gerekirdi;
beraber hareket eden gözden kaybolma noktasıyla ilgili olarak şunu rerler. Burada kısalarak, kürenin karşı tarafında birbirlerine, küreye
i\t'tt•hiti)'on;f\ ıı :t�mı;ın ışı�;ı gerek yoktur w çünkü her ne�;m.• önündeki ;ıtınosft•rde bir görüntü olarak belirir;
söyleyebilirim: Başlangıç noktaları sizin �'i.irüdüğünüz patikada olan, ilk çarptıklan ana göre çok daha fazla yaklaşırlar.
neler, ardın la! ı!m:ıdıklannd:ı gi'ırüntült·rlni aı mo.,ıt�re gönderemez· yani nesnenin bütünü tüm atmosferde ve bütünün içine nesnelerin


düz çizgiler halinde sünilmüş bir tarla boyunca yürüyün. Tarladaki
kr: lıu yl"ı:rdt·n gi"ızde giirlintliyli atmo.,fcrden ;:ıbınaz, çilnkll hava o ürettiği görüntülerin doğrudan ışık çi..:gilerini alabilen kısmına işa­
çizgilerin öteki uçta birbirine yaklaştığını ve birleştiğini görürsünüz
llt'J."lıt• n i n \'lı:r.t')'İlll ' dııkunm.-ıkla herabcr görüntlislınt• s.ıhip d eği ldir ret eden bir parçanın içinde hulu nur.
Göze ulaşan noktaya gelince, bu daha kolay anlaşılabilir. Eğer bi­ Eğer iki göz birden görüş piramidini bir nesneye yöneltirse, o nesne
.
ı: �r h an.ı gt'l' t' "wlan;uı hir \nk h.ıyvan olduğunu �ii)•l en e niz, o Bu nedenle, etrafında bulunan nesneleri kendisine bir mıknatıs
rinin gözünün içine bakarsanız. orada kendi görüntünüzü görürsü­ gözlertarahndan daha ıyigörülüpve algılanabilir
zıırnıuı da �t'ırle l t'\'ııp \'t'fl·hil irirn: Doğ.ısı gereğı a1. mik tardaki ışı kla gibi çekme özelliğinin atmosft•rin doğasında olduğunu kal>ul etmek

ısı
nüz. Sizin kulrıklarınızdan başlayan ve karşınızdaki insanın gözünde

i ns a rı dn kııı d en çnk d.ah.ı üstün Plan güçlü işitme


)'Clincn gtı:rlcri, hıı ı�ığı da hul.unadığında, hu hayvanlar kur,ınlıkta gerekir
gördüğünüz görüntünün kulaklarına ulaşan iki çizgi düşünün: bu

çiz isinin tüm


r. ngell t rıınt')'t •n bir delikten
Bütün nesnelerin görüntüleri. duyulara gözdeki küçük
w
çizgiler birbirine o kadar yaklaşırlar ki, gözdeki görüntünün bıraz
ulaşırlar. Eğer a d olarak isimlendirdiğimiz ufuk �

daha ötesine geçerlerse bir nokt.ıda buluşacaklardır. .
. sım\�n�ırd
ol rak '. ğımiz
böyle bir açıklıktan nüfuz edebiliyorsa, b c � '.


boylesıne bUyUk bır Y�­

rınıkürenin oldukça küçük görüntüs


ve ufkun çok küçük bir parçası olan nesne,
ü içinde ne kadar yer tutabilır?
Doğa, göı içindeki gözbebeğinin )'Üzeyine dışbükey bir yapı vermiş·
]şıklı nesnelerin karanlıkta diğer\eri

negöred a a �ü�\U �lmaları ve
tir: öyle ki çevredeki nesneler, görüntülerini, gözün yas�ı olması
du­
��
rın g �r�ntu.lerı gokyUzünun
. ran­
da o\ duğ� �ıbı. goz ıç'..n� de
r. bütün renkli odacıkların doğasın
nımunda ula�tıracakla rından daha büyük açılarla ulaştırabilirle . . . .

bürük ışığında karışır ve kaybolu


lık oluşu nedeniyle, uzaktaki nesne\e

. ki.
. yu
r. Eğer goruleb'.hele� bıle, k�
ı�ıgında
ü verirler; atmosfenn dagılan
renkli ve karanlık bir görünt
u gibi
her küçük nesnede olduğ

fste ı bliyljk, İ<ı.tt.•r küçük ohun, gözümliziin 9
·· iiııünJeki ı-tilrlilehilır Ancak ncsnl'lerin gözbcbegi nc i!elileıı güri.lnt üler i , t ıpkı havaya ya.
yıldıkları gilıf yayılırlar: bunun kanılını şu ilmekte gihebiliriı: Td<
�aran lığa l
a ışnııŞ olan göz ani ışıkta rahatsız olur \it:: ılı&a da.ya.nama·

ka p ınır . Ru. �öıbe�cğif\i I\, alı1mı1 oldugu karanlıkta
Göz. ışıklı bir nesneni
b
uS\lni,l� �olS.elı ı � nesnenin � rıln ­
bulu ı\ llC'-1H.•lt•ı· in gfoii ntlıleri dlıytınlll7.J gl' n gör- t . - .
lik lcn ulaşır. Eğer deva.�a giik ve ycryiizlinlin
n:Jcki ,·ok küı;iik bir dc­ Jıgı içi n )ıenıen
nesneyı t anıyabıl ınek ıçm bUyOmesi ve gölgedeki neS· lÜSÜnden daha iyi tutar ve a�n
. .

benzer olan ıkı �ey ayırt eJi\emeye­


ık.oyar. Çunku

tüsü ıl Ü algılayıcı kısma iletebilmek i�in bütün gücünü


gtlrüıııthii biiyk�inc bir yıldıza oılak/anıııad(ln yıldızlı giikyüı.linc lıak:ırsak. gökyüzü, her � un kendısinın içi
Yıldnhır
herhangi bir
niylc küçük g iiriıncn ıaraı'ına yıldızlar serpi�ıirilnıiş ı;il1' görünür.
tamamen karanlıkt .
ır. Birbi
etti için gece ve a diğcr
kiıçlik hir g�,·JttC'n geçebil iyorsa, mcs.ıfo ne1.lc . rıne
nenin gi.lf İ.li\
l
koç;ıınaıı görün t i.i !crle k a rşı aşlırıklı ğın da, �
ndan kay ı\akla nır. Aniden gö7.e g l en ışık. karanlıkıaki
ve birbirle rine
o a
ol n u ı aklıklar ı , oranu h.ıkınıımhm göze. giikyüzünde old uğu şekil. kullan m ası öıiı�d�
tanınamaz. I ık un
karanlık nesneler göt tarafın

kiıı;lik bir k ısın ın ı Jo/Jurur ki. nercd1.y.,l' frırk cdilemc7 .


dan görülüp

göıbebeği n i n
im.rn yüıü göıün kadar
büyük kısmını rnhatsız eder. l!u, gö7.Un alı şt ığı \'t.
�ar.rnJık l•lr orlatJ}, ra n i k rnnl k görürwn nı�:rcek , arncı h ğı yl a
a ı
. d e gör ün ür . .laSlar.G �
un tamamen teni etkiye neden olarak
oluıı. buna kar,ı·ttkidc bu·
belirgınl ik
karanlık or t a ma tama men terstir. Gözbebr.gi, bulu n·
Iunur,. ve bOy
oğal k ranlığından farklı
uyu m sağl adığı


. l cbk
yiiuydt.11 duyu l,1m iktilmck :wrund .ı olJu ğlı için ba ş ka bir sebep
le pUntüsi:i.nün ı1ıni
k orı.ıındaki konumunu devam ettirmek ister ve b ul un. bırakır.
duğu ka ranlı
duşünlilemc7.. Eğer giiz içindeki nokta siyahsa hunun sebebi güwn Giizbchegi, içine doğru yansıyan ışığın artması oramnda küçülür Jugu konumu
gÖ1e zarar vcrme ıı.iziıı değiŞtiremez
9
içinin hava k;ıdar hcrrcık olan ve hir taht;ı i\h·rinı.lekl hir delik gihi Gözbeheği , gün ışığı veya i.'ızerine yan.<ı.ıyan başka bir ışığın aı.alnrnsı Ayrıca deneb ilir ki, gblgedekı gÖ7.e çarpal\ al\i ışı kla hissedilen
ağr ı , t,ıöz.beheği n in b i r denbi re ki.lçi.llmesinden kaynaklanı r; bu kU­
Göz ruhun penceresi okluğu için,
g(·İrt'v y:ıpan s;ıydam bir ,ıvı ile dolu oluşuthır; içi n e doğru h;ıkıldı· oranında gen işler. Güzbebeği nin daha gçllişlcmiş olduğu zaıııaıt· z.;ım n kOJkar: Q dereceye kadark!,
ruh gOıden yoksun \(,almaktan her
. insan korktuğu bir şey görünce
ğ ıııd�ı kar.ın lık gliri.lnlır. Parl.lk ışıkl a ve karanlıkla gôrü len nc.�ndn lard;ı giiz,gürdüğil ıwsneleri dah•ı ıyi tanır ve algılar. Bu, kediler Ve nıc de yaln11.ca . gbzun lhıya rlı kısı �larının ani temas ve s(.ırtü.n ­
.
cllerıyle bütün duyulann merkeıı olan başa hayat

kJ.lbi,
ge rçekl cşı r
meyc maruz k alm ası sonucu
ç ül
bu k.ıra nlık ı a hırhirine karışır. bazı kuşlar gibi geceleri etkin h<ıyv:ınlarda gôrülür. Hu hayva n ları n koku veya t t alma duyularını korum:ı.�·a ç•\lşmaı.
a
\'eftn
Duyduğu korku
i�itme,

giiı.bebeklt•r i karanlıkta ilt'.'ri dt' recı:d e genişler ve ışıkta, daralır. Göı, nunu gözl em lem ek isliyorsa.nız, karanlık bir yere bakmakla olan sonucunda bı.itün gfıcuyle göılerini kapatlp
, gQz lı,:ı.pa'w..larını sık­
a çı k havada ve .ıydı n!ık hir orta mda cvlrr in pencereler in in ard ın ı , birini n gözb eb egi nin hüyük\i.iği.inü dikkatle gözleyin, sonra bir mum
ışığını gi.'ı1.ün önüne gl>'t irip birden gfüe yaklaştınn; göıbeOeğinin
nıakla yetinmez; ters tarafa dörwrtk bir eliyle gözlerini kapatırken
Cönfü�limfür. ht'r nerne ge1.e yarısı gi.ln orta.sına gföc daha büyük. a yd ııı!ık olduğu halde k:ıranlık olanık giiri.lr. diğer cini korku duyduğu nesneye kaf11 uzatarak bir koruma k:ılka­

sahah\1.•yin d e glin orıa-.nıa güre daha hüyük gôrilnür. aniden kUçü!dUğüni.I görebi!
ı rs iniz. nı olu�tlırmaya çahş ır

ı
Hunun nedt�ıü, giiz bel>eğini ı, gün ortasında günün hedrn n gi bir �
�.un:ınına güre çuk daha kü� ük ohı�udur Önü ndek i nesne ler �larl.ıklık vt· hul.ınıklık hakımından ne kad:ır �
Baykuşun gC11.heh1.•ği hüyiik !ü(; linü n hayvanıı1 kendi hliyükli.1 · çeşitliyse, göıhelll'ği lle o iilçü dc farkl ı hoyuıl:ı r alır . Bu durumda Rütün nesneleri ten. olarak gör en göz hi r ıni.ldd et sonra b u gör ün­ Denilir kı kurdun gücü. insanın korkudan sesinin kı�ılınoısına yol

ğfo\e oranı. i n scııı ı nk iy!c kıyasla ndığında ne kadar fo1.kıysa , gc�:elt·ri tli!eri alı koyınay;ı başlar. Bu sonuç şu şekilde kanıtl:ınoıışhr: lşığa açan b:ıioşınd'on gelir
Yılan\ann padi,ahının. ba.kışı�·la bütün canlıları ya�.ım\arından
flog;ı , görme orga n ına aşırı ışıkıa gii7.hebeğin i kısma, k.ıranlıkta ise
kt·senin ağzını a�-,ır gibi .ıçına heı.:er i si vermiştir. b:ıkan göz, o ı �ığın bir kı.�mını al ıkoyar. lşığa baktıktan sonra göıJe
l
gfirchihliği ışık d:ı ins;,ına giireo kadar fazla olur. Eğ<T gi'ın ortasında
yoğun pa rl a kl ığın iıkri kalır. Giiz. hu kuvvetli ıŞığm son iz erini
de
t ıpk ı bir

gilrcınt.·r. aynı şekild�· ncs­ Doğu burada. y.:ış.ıdığı yer çok ı;,,..J;ı .ıy dınlık olunca gereginc güre edt'lek güce sahip olduğu söylenir.
Devekuşunun vr örümceğin, yumurt:ıl.ınn.ı bakarak unları çat·
giiı.lwl)l'gi kü,· ülm�ı.se haykuş hiçbi r şey
ndt'r g�·(l·lc.·ri, gündi.lı.e gött.• daha büyük göriinıirler. pC'nct·n'sini yarı kapatan, ya d.ı kara nlık ininı.:c çcvrı:sini daha iyi gii. bylwtlent' kadar. önı.:eki p.ırlak ışığ:ı göre daha az p<1rkık ola.n bir

Kılların. göılerinde erkeklerin aşkını çekt."o.ek güı;ü taşıdıkları


nokta, kar;ınlı kı:ı ııniş gibi görünür
!attıkları söylenir.
rehiln1ck için �lcnccresini ıam.ıınen a1,:ın biri gi bi çalışır. Ooğ:ı, ne�·

SÖ)'luıir
ndcr in içerisintlc hulundugu ;ıydm! ık veya k:ıranl ığın ôlçü siint• gi-irc
gü1.hchcğini kısa rn k veya gcni ş kı1.•r ck .� ('ırek!i bir denge oluşturur. 9
Güneşe wya başka bir ışıklı n��nc)·c b. ık tıkı.ın sonra gii 1lerini1.i
Eğl'r gfü. fazla yakındaki bir nc�ne}·t' bakıyon:a, ı ıpkı burnunun
u<unu gi>ı-rııcyt' �·.ılı�an bir adam gibi, onu iyı al gıl.ıyaıw.11 . lluğ,ı Hu slim.:i kedi, uzun ku!.ıklı baykuşlar w cüce baykuşlar gihi gi,1.­

nesne .ırasmdoıki nıcs,ıfı:nin 1.•n bebck!ı..·ri glin ort.ısmda ki.lçük , g1.·i:e ise çok büylik ohm h:ıyvanl:ırda kap.ııır.� anız, bu ışığı gö1 üni'ızün içiııJe uzun bir süre daha ve
Ey bü.vük 0\u�u m! Hangi yetenek böylt' bır Jogaya
. ;ıynı
Vt' nı

biçimde giimıt'yl' dcvi\l\l edt>rsini1.: bu, göıünüzün içint' girmiş olan


bi1.e g�·nt'I bir kur:ıl olar.ık. g61 nüfuz etmeyi
yüıliıı lllimlu�una ı..·�it olınatM"iı du ruımında o n1,.•sncn in iyi giirüJl.. gö7.lcmlcy1.• biliri1.. IUıti'ın kam hilyvanlarınd:ı. sud;ı Vl' havada yaş<ı büt ün giirürl:iilerinı
lll t'yt'n·ğini c::i�retir. yan lı•ıyv;"t nlanla ve k uş kus\1Z g1.-ı.:c ;1v;ı çık:ın hayv:ın1ard:ı, ;ıyıu si.lrı.·ç
dil bu
s.ığlayabilir? Küçücük bir hacmin, kainatın
Ha
giirüntfılt'rin bir iş:ın•tidir.

du
büyük rnuciı.cnln strla.nm.
sUy l<mim ilahi v;ı.rlıktırı
taşıy.ıcağına k! m irı.,nırJı? ngi
.

ımnn ışı
geçerlidi r.
Ayıı ı denl·yi in.�.m ik yap m ak hll'l.,�l·ni1_, kıs;ı ıncs;1fnlcn
çözebik.. ek? Kuşkusu z hiçbiri. lns;t\U\

şürmeyt yönlemlirt'n şryJe


işte budur.
Uirbirııa· p:ır:ıld iki yol li1erJnd(' koşımıkta ofaıı iki aıa, yolu n mt:ı · ğı tut ;ıra k Vl'
. ışığı yavaşça o insana ıloğnı yaklaştı r ar:ık. ond.-ın ışığ:ı
'ınd:ın h<Jkı!dığmda. aı lar ııı ilcri1,.k· buhı}•Kak l:ırı iz!ı..• niıni oluşur. dognı b:ıkma.�ıııı isteyin Vt' siz d1.· oııun güzhdleğin1.· bakın. O 7:;\llHlll
a
Hunun .-ehcbi,.ıtların güze ul �an gürüntüll"rinin gfodıl'l>e�i yü­ gü rt:l"ek si n iz ki ışık yakl:ıştıkç,ı gi>;r;hclwgi k iiç li! ii r.
ıeylııin ıncrknim· dnğrtı han·kt'I t't!Ut»�idir
V. Ç alı şmalar v e
E s kizler
Ressamın zihni, her zaman yansıttığı
nesnenin rengini alan ve içi tümüyle
görüntülerle dolmuş bir ayna gibi olmalıdır.
.
\
, . ' ' . . �. ..
. '


--- - · ·· -

� \ I

f
ıl
,. !,,..
;. .

/ ı-
..
' ·�

- '
' . �

ıl
' - 1
•"

ili
Matthew (Ma lta
) Sitrıon Phi/ip (Fi/ipuf)
<

.-4'+ . ....,.
t >1' A ("'

I ı�
f; ..
.� "

' .
ili

:��: : �� '. � � � �
Biri. elini masanın üzerine k ş akı or. i r diğeri ağ-
,

.
zından nefesini üflüyor. Biri r . ya �rak,
z m golg
� �
� ·. konuşmacıya doğru eğiliyor. Bı digerı ısc. one egılenın
_
. ..
ger'ı�­

·-
. duvar ıle öne eğilen adam
ne doğru çekiliyor ve konuşmaı.ıvı
1

.. arasından görüyor.
· . !..,.

Aııdrew Philip (Fili�us) _._


ili
ıou 1�1'VliK. .um. \'I� SA\A'I'
(Aııdrcas)
�: •• • '
-
r'

.:-,..� -ı
".. .
(
.. '')· .

'-
. (.. /:::.·
)

' ..
•-t: •• •
�:. . . . .;
·. ....... . . · '. -

.____...
.__

'. .....: . • :.
� -+
'I\
,�

l -+
.5'
..
"
.. '
' - j ) '.

1
.. 6
I ·
· cı.��4.,Ht-+-1',,,__ ____�

"

,of•

' �,�··· i
r -. ·- " l .•

' -.·:· - . /
1,, '. ·/.';:" -
. f ': j.' � . .
.
.�

;.-'.�-f·: . · · �..

j'; "1 .-

i:..: ' . ,'-;"(


'j �..
' ı' · \'

, i·,
1
. . ' '.\:.•

ı.: .·
· .. ,,. r. ··

.;·�· ��o:\�.... :r;.


(); ., -. �
1

:� '

. '\ ,
. /' "\
l'f f�Tf.TİK. Ak.il. \1!: M.\AT

tı f..�n.TİK \KIL \ t SN'\':\'J


. : �·..ıı >r · ,,.."0r"·11· · ��ey .. .. · ;;-,J,ı "1·1
•t;;, · � _., •"'iı ""• .,,,,... · �,.) JW"' \;; .,,,, •N:)
.
' 'ı "'ff..:. "''" ) "•f ır.r ('"""'" ,
,t' ""1ı '"' """ '''' ,•., �""
�' ""'
"'?' "''
... - rr fı -·ı
"'

'
• \
• • �. f

, ..
·: �-�-� �
:-�-� - tt•�: �'
....-- . ' "4"-'
..,:
!; i. �-l.
. Jfl .. .-.
}! "';.-.:.: ,.

;. ...-:·. ·•

·<�."

'

\.
'l i
"

ı ' ı' .
� F

H "
- '
,...'.'J
.,
:
.. '·��
.- '

..

ı ·
' • ·- i,
,.


·\\\:·
- \ -, �
1 ılüşwıc da Ntııık.örlıiktiir�
l•I
14Kötii . . c. Yd Kıskwıçlık Y
a

kin kaynagmın emek acı ulması gibi, a cının kaynağı da köt cül

.d .
w

.
zevkin çeşitli bıçımlerı llu nedenle burada sağ elde tutulan ışe
yaramaz ve 1,ayıf kar ıyl� ·te s .
m il edilmi şı ır Aç ıg
. t ı ;,
_
aral ar zehirlidır.
Kil, •ltm Toskana'da boş hay � '.
'. �'. �
buradan geldigını. h aya n büyük bir k ıs·
nm"n burada ime.· n n anlatmak içi � b n l yaıaklara desıek
ı
Zevk uldıtmız bır
, 1eym
. ıırkusmda Kt:der ve Pı�matı lık olJugunu olarak kullanılır. Değe I� " a ın
'.
m n
� :;
ünemlı b b ünıü. yani zihnin
t işlere
.
bilmeh>miz
!el am kapasiteyle çalıştıgı. � ücudunyeni baş lamaya hazır olduğu

Burada Zevk.Acı.yla hirlikte yans tılmaktadır. Biri diğerinden hiçbir


bal saatleri burada
ı
"Y
an edilir. Birçok bopev k· n yaşandığı yer de

>.•moın ı
arrıl.•naya< g 'çinonl arı iki,mış . . g ·· sıermek gerekır.
"
;
�:ra sıdır; hem imkanm. ·yleri hayal eden h ı n , ,.,m de genellikle
. gıhı h ayaıtaki başa . tla . Bu >ebe
: rısı7.lıklar Ş<ol
y açan ıevkleı·i ıadan vucu p·
Sırt 6ırladırlar �'.rbirlerine
k d nde
"ıtırlar. Aynı u e birbirle· lerle k , ,�
amış onlara destı.• olarak tu tul makt adır
rinln kar�ıh ı,u� bulunurlıır,
ulaıra çlinkü aynı tem<�e ı; :hipıirlcr. Z..-v­
,
l61
(ıkar (ıkl'l'ıaz. ona saldırmak içın kıskan(hk doğar, göl­
Kbı:cııl sozkrını !tmJılcn
Eı�: nı ortaya
rrtlı .ııı:ap (tkıığı
vılcudurıdan f"'k çok finı.f(k yayılmalı �u.
F
bir ntsnt ol amayacağı gibı, Kısk.an(lrk ıçermeyen bir Erdem
ıçın zayıf\� bııkoı gonMtudi. K
albı ıtkr!r bır � ı!an
dt

otmaı. W rrı_rafındatı ktmınh)'(f" olmalı. Ok \'aıifes:


çımku sıklıi>lu onlarla ıald1rır, O.::errndc !topar
bır kıbjlcı gösttrı/nıtli, goren d�ltruı tıı.ılurtduğu


n(hk, tlin gökyi.izi.ine doğru ki.i(iirns t)ici. bir l�reketlyle göıt ·
dniu olnıalı ÇunkU hı.

� Y�ı.ı.
kullanabıl.ıeydı._ k ullanı d ı.
,

mü,1111. Elrnde çıçe�l'I'. akrtp!l'I', Jıı.ırbaga!


ka
gucünıi Tanrıya ktHŞ'
yımılık, as/anı kı.ıkanç/ık ve aldaırna

ar vt b.ı?,ıı uhirfı yı:ı.rılll�:.


. �ıeli; çünkü
ı(" olJwr­

p ın � �
.
ın oııım ıçf?! ırk.mı.
"' '
b�11.1 ile ka la alı z fer ve gerçtğ
fw va..:o, ölümun sırfırt.ı binmif olrna!ı, çunku hiçbrr :cııtklrı
nl
. belirsiz bir maske
g stermtk içirı bır gozu palmıyt dalı veya uytlrı dalı
.
l<ırlcı dolu
i olduğ unu ö ıı ruLı )".lrU/rııa:. Olumu ,(ı:ghılt".,lı
11��:e k.uf�ı fkfrıe veytı uı n
ıııersin ağac ı dalı 1/e yaralarımı ,oıtnalı
olnıeyen Kısk,ınç!ık, yontlmektt

. hepıı de ö
l dılrıı(uol.nn ç:eşith silah/tın
ve
l
o nıalı ıb\

idi

\<\ l'I

ısı
Gerçek - Gıiııeş. i
Ateş bütün safscıtrıfıırı yok edt·n gerçeğ n, görüntü ve temsilcisi olaı·�ık
sunulabilir,· çilnkü aydmlıktır ve lıc·r şeyin iJıünü ve rıyrmırlcırıııı gızle·
Ya/mı · bir maske. yft1 kararı/ığı kovalar. ltıl

Masumiyet Gt·rçek
Ateş bütün s afs(ıtaları -yani rıldatmacayı- yok ederek yalmzca gerçeği.
Kötülük korur; yani alt nıı
u ılır. 1::11 bilyük yargrlııyrrnıı11
Gerçek gizletıemez. iki yüzlüliik bo ş ,ıa
AJeş sahteliği -ya-ıi s4f�rayı- yok eıkr. karantıgı kovalayarak gerçeği önünde gerçl!ği g izlemenin lıiçbir yararı olımwz. l'I
ortayı:ı çıkarır. laıl
Yalan, maske takat·. Giitıeşitı ııltıtıda hiçbir Şf'y sak/aııattıaz. Aırş,
gerçeği temsil eder� çünkü bütün y(ılmı ve �tıfsatıılorı yok c-dtr: maskı•

yaları ve gt·rçeği gizlqe11 s11htdikler içindir. idi

1� t>'...
ı.rrtTi,._. .AKii. \t-. S,\N \T
.
' I/;
. I
,f '

.-

l'i

171
Kolu bac;ıg, ohnoıa.. n ı,,,ı-vonl<1r kaı <d<m ezsıniı; her hayvanın
kol " bacakl d n bn baı kasm m lone b nzcr. Kendi
_"' .·

hapl cttlgir �ng l go


en ,,., ,�
m lıayvan a e - diydim
ı_sUyo�
laı> baş"
rün me;ini
k• hir C a a �oı m• :.:ıi� go>l
n var o ozlcn k '
g • cri,
k ula kla r., •ln n
kulaklarını bir kırpın an •in ya ak·
h"'.' �n
m• bn
� •
k
'·� rn u
Jarını y.a�lı bt'r ho z n yana ları, bornunu bır kapl mı:ağan m
:� �
buyrıc gibi y.ı.palnlırsıııız.. ':
J�": .
.- . ·; ., ' ·:.....;...
. ��: .

-��i�
.
i��
·. · ,
. };
\
' �'
. .

' ., /
<' I. . . .. �

{81 . suratlar zihınde kolaylıkla yer edec�ği içın


. şey sO
Acayıp l!gı!ı. bır
. '
.. . � . . .... onlarla -ylemeyeceğun.
' .
-

Kı sım lI

G ö z l e mler
ve D ü z e n
v ·
Rönesan s'ı n , daha l:ıliyük bir evrenın m ik rok oz osu olarak ele aldığı ins.ı.nk,a,·ramını
n kapsamıoldukço.gt:niştı. İnsan Vi.Jcu
rn
du ile çevremizdeki dünya arasında kı benzerliklerın arayışı, Rönesans düşü ürlerini,
·
günümüz okurlarınabiliınsd sorgula .
madan çok şiirsel bir düş gibi gelecek paralellikleri kurma ç basına öne\tmıştı.

a y


Lellll ardo'nun, insana özgü olanlarından evn:-nscl olanlara kadar çok çeşitli yapıiar üıerine
yaklaşımı n tipik örn�ğidir. Bu bölumün ilk konu başlığı olan ·Anatom " ister insan veya �a} an anat isi �rasındı_k
yaptığı kapsamlı çalışma� r�, bu
ı. ıster
vücudun işleyişi He toplumsa\ k atm a n l ar arasındakiler olsun, Leonardonun benzer hk . .
�' �
·· ı erır
ve ılışkılere du y d ug u hayranlık e me-
· · ı,�onardo'nun dig
· . ı· n sa n anatomisi

temel oluşturmuştu. Deneysel yontem­
'. '.
.
· er gözlemlerine de kaynak olan bır
rakı gm
!erin onay \anmadığı b i r dönemde ı .eonardo otop sile r yaparak \'f ,iJcudu parçalara armp ın
..
.
�.
� cü \
cele 'erek u alanda b . r on o
muştu, ı;unk·u ınsan b e den ı· n ı· dog
· ru ı·izebilmek için önce bedenin aıı...·.ıpısını \'t:- bedenin ışleme ılkelennı mlamak
_ . ·.
. gerektığı
nin farkında d ı .
y
.
aha sonra insanın r�ı kı n ç eHes ini ını.. eleıney eb aş1 ad "B tanik ve Peyzaj" çe\lre konusundaki, özellikle Je çevrenın
resimle bağlantısı konusundaki güzl e ml e r � n i ortaya koyar. "Cog
. .
Leonardo d

': rat�ya" b o
"!"umu. . nd e yerküredeki yapıları. okvanuslarla klnı,

t oprak la di k arşıla ştı r ar�ı k bun 1 arı anatonıık tı:-rımlerl e ifade etmeye çalışır. Bu b0l üı n \ta1 Ya \le ba·?"
. ., ayrıca neh.ır1ene , karasal oluşumlarla ilgıli ve ın
.
- ı..a ülkeleri � çeşitli bölgele·
.
rini kapsayan ı;ok incel ikli haritalarla Leonardo'nun haritacılık becerılenm
şaat mühendi s liği kapsamın d a k i glizleınlerini de ortaya koyar.
..
"Doğa Bilimleri \'e As t ro no mi " böl ümündeyse Leonardonun doymak bilrnez merakımn sınırlann
, . .
ıgorebıhrız. Bu bölüm kuv·
. .. .
" k nesnelerirl e ilgı\ ı sonderen:on
vet ve hareketle ilgili J.yrıntılı tartı şına1 ı.ır dan. go gö "
ru \ü f i k irl ere kadar birçokkonuyu e\e .ı.la-

rak, Rönesans düşünı.·t' sisteminin bağlantılara dayal ı h:mdının mantık sa1 sınırlarını da ortaya koy-;a.
. .
VI . An at omi
1

·.l
,O\

f�
r ı : .x .
Sinirler kaslarla birlikte, askerlerin
s
komutanlarına hizmet ettiği gibi kirişlere ; ,,....
lJ 4-
"�·ı �
.. 4..

kirişler komutanların generallerine � J'}1t ._; �


'"" •• •
... . .. . ...ı· ı
1
�"r' ..... r ... .+

hizmet ettiği gibi duyulara ; . ..


.,..,,. .. . ... .. ......

duyular da generalin hükümdara k��:��·� .


�l·�·;p..,. " "in'
hizınet ettiği gibi ruha hizmet ederler. ı !�;;-:.���\�
r·ı- ı�"""tıJ;u
.:
IJI,,.,.. ..r·.\.,...,H, ..,
J iJl! ·,.,,..( ı . ı i ·�
1 ,.,.� r ·! ·l-;; I\. •
...... ...

•tfl\'J ':""·· ,ı:


1 \,..... •n.fA-1" � � İ \
... .. ..

....

l-1•·•1on�AM•)
...

'.. ı - r...ı·"·h�"' ,., ...

, ...
fv.,.., .... \ , ..
A•ı-W··M'l"> 'r'-..,
r , ..,.'J,••n'
"\"t'....ı::i:"rr ·,lc.,..,,.1111�,,
ı-.Wri \ '��r�),..;J -'nf
"'1•,t'M�··:;.
" n�i � ....
..._ . , .. ...ö,!.j . • .
·�
,,..

mirabtle • • • \·�
re�e
n oksipital kemi.� SJrJr,
[i l
Jaha 11.mr.ı. da
altına d-ıı gim:ek şekilJe bep1l�
Beş t,ınesi iç, beş tanesi dış olmak üzere b.ışın on bölgesi vardtr
� sinirlerin geldiği bepli koruya
Dıştakiler saç, deri, kaslar, fasda� ve k;ıfo.tası; içtekiler ise beynı

�lann ,.:�tuıdutu ı'ırd Jt


ınirabık � onıu..rg'*-IU.ı.rd:ı anr ı't! tt•plw-
saran Jura mater \'C pia mater.+- Pia mater ve dura mater bernin

fasciıı: K�� ve <'rganlan sara.n.ıanı b ,ığdoku. (ç.o.)


(<; n.)
•• pıa m .:ııer:Beyııi �a.r.m dı� ve ıı;; zarlar (ç.n.)
••• retc
� � 121 . .

� '. Uz�rine.
kalp hareketlennrn, kusrna nm, besinleriıı mideden çı-

h i
Nefes a/nıanın.
i)'i bilen bir ressam, bir uzva hareket
Res�mın, insan bedeninin iç yapılarını bibnesi gereklidir. Kasların. Kasın başlangıç noktasının neresi okiuğundan emin olmak ıçin,
_
bağların ve kirişlerin. doğasını kasın çıktığı kaı. kirişini ve kemik üzerinde tutunduğu bağları, kası kışının, bağırsak
ları boşaltmaıım ned n
areket Uzerırıe.
kazandırırken o hareketi sağlayan kas kirişlerinin kaç tane ve hangi­ hareket eııirecek şekilde çekmek gerektiği hatırlanmalıdır. Batı rsak/ardaki atıkların
Yutma. öksı',irn-ıe, esneme, lıapşrrma, uzuvlarııı uywnasırun ıttdt-

.
leri olduğunu, hangi kasın genişleyerek kirişin kasılmasını sağladı­ öncelikle. keten ipliklere benzeyen ince kasların gösterimini
ğını, hangi kirişlerin kıkırdağın en ince kısmına doğru genişleyerek yapmadıkça kasların konumlarını, başlangıç ve bitiş noktalarını ni ürerme.
o kası çe\Telediğini ve desteklediğini bilir. BÖ)•lece, çizdiği flgüderin yansıtırken hepsini karıştırırsınız; ancak bu şekilde doğanın onlar ı Uzuv/a rda d11y11 kaybı ürerine
farklı duruşlarına göre belirginleşen çeşitli kasları değişik biçimk-riy­ yerleştirdiği gibi, birini diğerinin üzerine koyarak çizebilir ve hangi Gıdıklaıınıa üzerine.
k- sürekli olarak gösterebilir ve pek çok ressamın yaptığı gibi kolun, uzva hizmet ettiklerini tanunlayabilirsiniz. Cinsel arzular ve viicudun diğer arzularının, idrar yapma ve vü­
sırtın, göğsün ve bacakların farkh hareketlerinde aynı görünümü Hastalığı nedeniyle çok zayıflamış ve kasları da ince birer zara cudun diger tünı dogal salgılarının nedeni üzerine.
sergik>mez. Ve bunlar ufak hatalar olarak görük-mez. dönüşecek ölçüde çökmüş olan bir adamın derisini kaldırdığımda
kas kirişlerinin kaslara dahil olmak yerine geniş bir zarda sonlandı­
� ğını. kemiklerin deri ik> kaplandığı yerde doğal ölçülerinin çok altın.
On bir temel doku vardır: kıkırdak. kemikler, sinirk>r, toplardamar· da olduğunu gördüm.
lar, atardamarlar, fascia, bağ ve kirişk>r, deri, kas ve yağ.

� Beslenmekte olan bir beden sürekli olarak ölmekte ve yenik>nmekte­
Şişmanladığımız zaman hangi kasların kaybokiuğu, za)'1f1adığımız dir; çünkü besin sadece önceki besink>rin ıükendiği yerlere girebilir.
zaman hangi kasların göründüğü tanımlanmalı. buralarda besin yoksa hayat da yoktur. Eğer tükenen besink>rinye­
Şişman bir insanın vücudundaki en çukur kısımların, zayıfladı­ rine besin sağlamazsanız hayat, gücünü kaybeder; eğer beslenmeyi
ğında şlşkjnleştiği kaydedilmeli. keserseniz tümüyle yok olur.
Kasların birbirinden ayrıldığı ve birbiriyle birleştiği yerlerin ke­ Ancak eğer yok olanı günlük olarak yerine koyarsanız hayat,
sitleri çizilmeli. harcandığı oranda yenilenir; tıpkı kandil alevinin yağının sağladığı
besinle beslenmesi gibi. Yukarıda alevin ne kadarı tükeniyorsa, aşa­
� ğıdan hızla gelen destekJe o kadarı sürekli yenilenir ve parlak ışığı
İki kasın, iki ayrı uzvu çalıştırdıkları halde birleşik olmaları, sık da ölümle birlikte loş bir dumana dönüşür. Duman sürekli oldukça
rastlanan bir durumdur; eğer kaslardan bir tanesi incinmeye bağlı bu ölüm de sürekJi bir ölümdür. Dumanın sürekliliği, beslenmenin
olarak güçsüzk>şmişse diğer kas onun görevini üstlenir. sürekliliği oranındadır. Aynı anda alevin tamamı hem ölür hem de
kendi besininin yukarı yöndeki hareketiyle yeniden doğar.

la.6 f.:Ô1J.J!.\ll.t::H \'F. OOzl::N


i'I

ili
sunların dikkatle çıkarıldığı ü ç çizim yapılmalıdır. Ü ç tane dokular
için, Uç tane kiriş, kas ve bağlar için, ü ç tane de kemiklerin anatomi ­
Çizdiğim insan vücudu resmi, vücudu karşınızda gerçek bir iman

si için yapı lmal ı; kemiklerden hangilerinin oyuk yapılı, hangilerinin


varmışçasına açık ve belirgin kılacaktır; insan vücudunun anatomik
olarak bütiin p arçalarını bilmek isımeniz �ıin. daha doğrusu gö­
ıünlııun, vücudu yukarıdan, aşağıdan, yanlardan, inçeleyerek, sağa ilikli, hangilerin in süngerimsi yapıda, hangilerinin çeperinin kalın,
sola çevırip bütün uzuvların yapısını araştırarak görmesı gerekir; bu hangilerinin ince olduğunu göstermek için kemikler testereyle kesil·
şekilde, vücudu algılamam11, için doğal anatomı yeterli olur. melidir. Bu koşulların hepsi bazen tek bir kemikte bul unabilir, bazı
Bununla birlikte, dokuların aıar ve toplardamarlarla, sinirlerle, kemiklerde de hiçbiri bulunmaz.
kırişlerle, ka.ı.larJa,kemiklerle \'e vücudun her bölgesine rengini ve­
ren kanlabirleşmesindendoğan karma�ıklığa bağlı olarak, bu ka dar
Sahip o!duk!an rahim vefeıusun getirdiği gizem dolayısıyla ka­
dın için de üç tane çizim yapılınalıdır. Böylelikle insan vücudunun
bilginin sizın için yeterli ulma)'acagını da kawamalısınıl. Bu
kam bUtUn parçalarını, Uç farklı noktadan gösteren çizimlerimle öğre­ \": ı.ıı ı)ıf"!f?'�
11"1'.,l,n 11ır.,ıı.;
taşıyan damarlar küçük olmaları sebebiyle ayırt edilemezler.
,.·+ ·." ·ı· 1·1
Doku­ nebileceksiniz. Arka tarafından gelen damarları, kasları. kirişleriyle
ların içindeki parçalarincelenirken dokuların bütünlüğü
kaçınılmaz bir organı önden gördükten sonra, aynı organ si:;ı,e arka veya yan
cepheden de gös ter ı lecekt i r. Bilmek istediğiniz her şeyi tümüyle t'lde ...ı ,.,. ,_,..,"'4 ...,
olarak bozulur; üzerine kan bulaian uydam
kan nedemyle renklerı benzer hale gelmi�
madde, altında kalan ve .)..,"')'•J"otıı,,f -'f

edene kadar, o uzvu elinize alıp çevirer<.·k değişik ytinlerinden inceli' -� •1•'•1 1
kısımları taıumanu.a izin
vermez. Bu nedenle birparçahakkında her
şeyi bilmek. bir diğerine
yornıuş gibi hissedeceksiniz. Aynı şekilde önünü1.e kol ve bacakLırın
da farklı açılardan bakılarak yapılmış üç veya dört çi1.imi konacak .
zarar verm�den imkansızlaşır.

Höylelikle insan vüı.:udu hakkında ulaşmak istediğiniı bi lgiye lilm


O zaman daha fazla anatom
i çizimi yapmak gerekebilir. Atar
ve
ve
toplardamarlar hakkında tam
bilgi verebilmek için diğer bütün
kı-
doğru biçimde ulaşmış olacaksın17.,

1:.IB t:ıizı,ı. \11.Uı \I� IJ[•f l,.�


f4f
a m çizgisinin, c b çizgisi ile kesiHıtı
nokta bütün duyuların birleşciti nok.
tadır; r tt çizgisinin h J ile kesi}titi
yerde kafatasınm ekseni vardır. {al

Bu yarım kafa içten gösterilditinde,


aynı yöne dönük duran bir ikincisinin
de dış kısmı gösterecek şekilde çizilme.
sine dikkat edilmelidir ki. bütün cilha
iyi kavranabilsin. (b J

151
Soğanı boylamasına ikiye bölerseniz
soğanın merkezi etrajindaki lıalkaltTı
meyda na getiren bütün tabakaları w
kabukları görebilirsitUz. fa)

Aynı şekilde bir insanın lı:nfasmı or­


tasından aşağıya doğru keserseniz,
karşılaşacağınız tabakdar sırasıyla
saçları, dalıa sonra derisi, kaslarm
oluşturduğu et tabakası ve perikmni­

ıım (kafatasım çevreleyen zar), daha


sonra kraniıım (kajatasmın, beyni
çevreleyen kısmı), dura mater, pia
nıater ve i\'indeki beyin, sonra tekrar
pia mater. dura mate1; retemirabile
ve bütün bu"larıtı kökündeki kemik
olur. I�

' '140 ..
GÔZU:.ı\U Ell \'E IJÜ"L..F.S
=a) rlj1Hnr .,_./tA•·ro . •.• ,, -o · , f.....� .,. "'.ı:ii!
H�V �t/'l!1ftH�· H'ft�y M�',,,; ��� · -�;f
.• .

7/l'r °'f'!rt:i'ı
___,.,, •, efoNt<� �tl'; •.. �: . >rf •ı•."1'"!"l � . ;•J

·

. ·y
'-"

- . : :ı
..:ı
.. · ··t

..

. ��'.�
._..
._

1•1
Her kalı Olçerek, işlevlerini. nasıl çalıştıklarım ve lıareketi sağlayanın Ônce sırttaki omurgayı çizip; dalıa sonra kaslarla onu aşama aşama
ne olduğunu inceleyin. lal kaplamak, lıer kasm içine sinirleri. atar ve toplardamar/arı yerleştır­
mek; ayrıca lıangi omur/artı l"1ğlaım11ş olduğunu göstermek gerekir;
hangi kısımlarının, lıa11gi kemikfcrm ve diğer a-ganlarm im kaslarla
temas ettiği de gösterılmclidir. !bf

ı·n tJızı ı \iLi 11 n ıH ıJ:\


4
171
lırr lıir n11wrı111 l'h'aJıııda, l•I
�)�uzlardan,
lforwıdaki
'""" k•H
.
kırlşfrrh' kcııdisıııl' b11g/r
011

1.::.� � � uz
oltuı

l•I ;,��:.tün
rorrlır. kürek kemiğinden ve �i)ğiis kafesinden başla

d nek arasından .
olun m . dan dimğe kadar olan k"nunrn hareke
S
�� : ��
muz "e ı başlayan bütün k asl a k 1 ;ı dır.sek

: ; u d �şla n
ve el arasın ki kısmının hareketini sağlarlar. Dirsek e e a nd a
.

uz
b şlay n butun k"�' ise ehn hareketini sağlarlar. B oy n an
y n bi. tun kaslar baş ve om ların hareketini sağlarlar.

ı•ı
� l d
a�_asm�a ökyüı
Eğer bir i s an k llaıını yanlara a çmış ayakta duruyorsa e v e ine
ünek
. �

� k ır.
ıkı kemık, kol, avuç içi toprnğa döndüğünde, g

!
Bunun sebebi, avuç içi topra a
donduğu. zaman, bu •k• kemiğin ke<�p "'t üstc binm.-idir. öy ki
d�n��ş haline göre �ha ısad
. _

ii.ç kasın, yaııi


�ırseğın sağ tarafından çıkan kemık, avuç içinin sol tarafına ogru
.
d
-
karçı/ıklı' t'tç çif ka.sm bağlı o/d1Jğu boyun omurudw:

:
k t ılerler ve dirseğin sol tarafından çıkan kemik de avuç içinin sağ tara·
ıı
Böytcliklc bO\'tm .R,.ŞI korımmıış olıır. ki
uşur;
. kır ıma)ıı

K�I ot :z kemik parça�ından


flllda sonlanır.

.
bW'llardan üç tanesi kolda'
-
ol
bilgileri
k başka
. . . olumüyle

u y hıı
Ey araştırmacı.' Bedeııimitle ilgili bu b'ınsınm .. prmı yedı tanesi de eldedir.
elde etmek seni iizt,ıesiıı; aksine ;(ıra tın .a ı .
d�ece mükemmel

!fi
. .
bir algı ile doııat mış olt1ı ası sem sel'ıııdırsin.

<>
Solunum için gerekr1 0 ıan h3''ayı dışarı verdiği zaman bile akciğer
l
1b"ır mı.k tar hava ile doludur; temiz hava a ındığı zaman göğsün yan­
uy u .
��
arına baskı g lanır göğüs kafesi biraz genişler ve dışarı doğru

� �1 � . r' ·' ·' .

1'·
. e � al ırke g ğüs üzerine konursa göğüs kafesinin geniş­
çık ar
leyi.P kuçulmesı_ gorulebılir
. ve hissedilebilir . Derin bir iç çekmeyle bu
�r .• •

ı duru·
etkı daha da artar.

'.11�nda, akciğeri sonlandıran zarın yırtılıp parçalanmasını önlemek ���:·'. · . :�·


lçeriye aşır miktarda ha\'a dolması ve derin nefes alınması

� il '
ı'!f:� .
ıçın.' doğ bu güdı zarda değil de, kaburgakemiklerinde hıssedilecek
şek.ılde duzenlemişli r.

.'ı f

l•l

cru.U'...\IU:ll \ .: HÜZI
� \ ...,�,,,,,
-� ı\"1i-
·ı·ı... .....ı

ııoı

biten kasların sayısı tespıt edilmeli. Bu şekilde her bir kolun veya ba
cağın ayrıntıları, özellikle de bazı kasların ayrışarak birden fazla kiriş
ortaya çıkardığı durumlar tanımlanabilir.
Dört bacağın çizimi aynı kfığıt üzerinde olmalıdır ki, farklı açılar·
dan kasların pozisyonları anlaşılabilsin ve tanınabilsin.

<>

ı ıoı
Ayak parmaklarını aşağı doğru büken kirişlerin başlangıç noktası
ayak tab anındaki kaslardadır. Ancak ayak parmaklarını yukarı kaldı·
f l OJ ran kirişlerin başlangıç noktası, bu.darının yazdığı gibi uyluğun dış
Bacağın hareket etnıesini sağlayan birincil etkenler, uyluğunkinden tarafında değil, ayağın üst kısmındadır. Bunu kesin olarak anlamak
tamamen farklıdır ve gticü sağlayan da budur. istiyorsanız ellerinizle uyluğunuzu dizin bira1 üzerinden kavrayın ve
Bacak hmikleri üzerındeki çalışına tamamlandıktan sonra ayak parmaklarınızı yukarı kaldırın. Göreceksiniz ki uyluğ:unuıdaki
kemiklerin sapM kayde dilmeli; kirişler için de aynı şey yapılmalı dokular. kiriş ve kaslarda hiç hareht göstermeyecektir.
ve kaslar , b ag\ar, atar ve toplardamarlar için de. Sonra denmeli ki,
uylukta ş u kadar. bacakta şu kadar, ayakta şu kadar ve ayak parmak· <>
larında şu kadar kemik var. Daha sonra kemiklerden başlayıp yine Ayak başparmağının ahındakl iki kemikle ber.ıber, ayaktaki kemik·
kemiklerde biten kasların sayıM, kemiklerde başlayıp başka bir kasta lerin sayısı yirmi yedidir.
1111 ! i l)

1111
İnsan i le a t "e diğer hayı•anlar arasındaki farklı/ığı göstermek için bir Gece avlanan hayvanların gözlerinde, örneğin gece kuşlarının en
not dı�üyorıını. }/k önce kemiklerle başlayacağım. Daha sonm da ki­ büyüğü olan boynuzlu baykuşta görüş o kadar kuvvetlidir ki, (bızinı
ri,.Jere bağlı olmaksızın kemiklerden uzayan l'e aym şekilde bu kemik­ karanlık olarak isimlendirdiğimiz) en haflf gece ışığında bile, bizim
lerde son bulan kasları, ve sonra da bir ucunda tek bir kirişle başlayan öğlen güneş ışığındaki görüşümüzden (ki bu hayvanlar o zaman
kas/arı ele alacağım. {a} karanlık deliklerde saklanmış olurlar) çok daha ayrıntılı biçimde gö­
rürler; gündüz güneş ışığında açık havaya çıkmak zorunda kalırlarsa
1121 da, gözbebeklerini öyle kısarlar ki, gözlerine giren ışıkla birlikte,
İnsanın yürüyüşü dört ayaklı hayvanların yürüyüşüyle aynı şekil­ görüşleri de azalır.
dedir. Bir atın yürürken ayaklarını çapraz kullanması gibi, insan da
yürürken ellerini ve ayaklarını çapraz olarak kullanır; yani eğer yü­ �
rürken sağ ayağını ileri atıyorsa, onunla birlikte sol kolunu ileri atar; Hayvan vücudu ile karşılaştırıldığında, insan vücudundaki duyu
ya d a bunun tersini yapar. organlarının çok daha yetersiz ve basit olduğunu gördüm. insan
vücudu hayvanlardaki ne göre daha basit algılayıc ılara ve duyulan


""duyu denil en ve bütün du-
alabilmek için daha az kapasiteye sahiptir. Aslan ailesi üyelerinde•

Ruh, yargının görev'ınl yapar, yargı


Bütün hayvanların gözbebekleri, güneş ışığının veya başka bir ışık ıııı . - ıla s ..,,
dir.
koku duyusunun, beyin maddesinin bir bölümüyle bağlantılı oldu­

yuların buluıtuğu yerde


gu
sürekli olarak sıvı içmde bulundu
maktadır. Eğer ne(es als.ıydı
hogıı·
Bu bebeğirı durnmımagelince,
için kalbi atmama kta "e nefes alm
kaynağının azlığına veya çokluğuna göre genişler veya daralır. An­ ğunu gördüm. Koku, bu duyuyu kabul etmek için geniş birer hazne
a
çünkii hayatı amıes ıclen alır;
cak kuşlarda, özellikle gece kuşlarında, örneğin boynuzlu baykuş oluşturan burun deliklerinden ve çok sayıda kıkırdağınısı keseci k
a�.rte­
turdu. Nefes alması da gt•rekmez,
'.�
. .
� 9
ıçıne ruhu kovar. , yani annenin
oluşturan vucudun
veya baykuş türlerinin bir tanesinde, bu değişim çok daha fazladır.
sinin hayatı ve besitıiyl beslenir: Bu besin.
içinden geçerek beyine ulaşır.
- 1' l\.·ocuğul
[Ooga
r

kurar. ı.amanla da
Aslan ailesinde gözler. yuvalarından dolayı başın büyük bir kıs­
e annenin vucıulunı�n dı �
�:; .
rahimde insanın çatısını
-
Bu hayvanlarda gözbebeği her zaman yuvarlak biçimini koruyarak
klı ırm ı ve diğ�r u::: uvlıl��ı besla i
kısımlarım y a11i ellerini, y ruhunu� kı bu da once
l ğ_ :
ad
ada kendisini
lıedenı dc yöııctıı. ruhu u dırır. Bu vüı.:ut. bu
:

içini dolduracak olan


neredeyse bütün gözü kaplayacak şekilde genişler veya bir darı tane­ mını kaplarlar ve görme sinirleri beyinle doğrudan iletişim halinde­
bu a11lıyı da bcsleı: Tek bir rulı ib
k .

A:•.�:;anıılıktır.
c lı •
olduğu gıbı bu canlı rdamarı bıl tün ruhsal lusıml
ıle .";'
si kadar küçülebilir.
topla
dir; ancak insanda bunun tersi söz konusudur. Göz yuvaları başın
lar ve acılar. diğer lıiitı411 cmılılımı
>, ekbagı
göb nedmi.
ı it nda uyur. Bunun
_ arıyl.abcle)'İP

şey in çocu ğun vucıul k


BuMdmı , ,mm:11it1 arzu etti ği bir canlandı an ·.ı.Me ruhunun u::
Kaplanlar, leoparlar, panterler, vaşaklar, kediler ve benzeri diğer sadece küçük bir kısmını kaplar, görme sinirleri çok ince, uzun ve
: : � unun d<ı pla.s(nta ve
. unun ıı .ı
zayıftır. &ı zayıflıktan ötürü gündüz görmekle beraber gece görü­ k r ı.m
bağlı olduğ .
hayvanları da kapsayan Aslan ailesi üyelerinde gözbebeği tam bir
çocuğun anneye bir korku.
lımı çocıığu
den annenin vaı;ıdığı
.
�� u k r Ani bir korku
ı oluşudur. ;u ..
böliirnlerinc yıııılnıış o uğu so nııt- -
a_ rulum iki vii<udu
kotiledonlara bağl
lıem de aıırıc}'İ ö/ liırcbılır. O i ı ld ıck \� bır
daireYken, iki ucu sivri bir oval biçimini alacak kadar küçülebilir. şümüz iyi değildir; oysa bu hayvanlar geceleri, gündüz gördükleri beslediği
a e .
\al
tı, a )'UZden çok bebeği etkiler.
nne
.
,
bir sıkın
bir arzu 'l/eya ruhsal
insan herhangi bir hayvana göre daha zayıf bir görüşe sahip olduğu kadar iyi görebilirler. Bunun kanıtı, gece kuşlarının da yaptığı gibi
için kuV\'etli ışıktan daha az etkilenir ve karanlık mekanlarda da ve yörıcttiği söylc,1t.'bilir.
geceleri avlanıp. gündüz uyumalarıdır.
gözbebeği daha az büyür.

\uııhınıi l
------


/14)
Mucizeler yaratmak istiyorum. Sahip ol>\cağım şeyler, belki daha
huzurlu bir yaşam süren ya da bir gün işinde ıengin olmak arı.usu
Huhun tanımını, bütün .mları sezgileriyle bilen rahiplerin haya]
gücüne bırakıyorum. KLıtı;al kitaplara hiç değinmiyorum, çünkü on.
1 .. .
.,- �- T

ile yapyan insanlara göre çok daha az olaçaktır, Uı.un bir süre büyük lar birer ilahi gerçektir.
}'okııu!!uk içinde yaşayabilirim. Altın ve gümüşün sözde yaratıcıları
simyacıların, durgun suları harekete geçip sürekli hareketi sağlamak �
isıeyecek mühendislerin ve falcılarla bü)'ÜCiıler gibi üst düzeyde bu­ Doğal ısı, damarlardaki kanı insan vücudunun üst kısımlarında
dal;darın başına her zaman geldiği ve her ı.aman gelecek olduğu gibi. tutar; insan ölünce bu kan soğuyarak vücudun alı kısımlarına iner.
Güneş. başı ısıttıkça oradaki kan miktarı artar ve karı damarlara '*ırı 1
' 1
Ve siı, bu çizimleri izlemektense, anatomi ile uğraşan birisini ça­
lışırken izlemenin daha doğru olduğunu söyleyenler... Bu çizimlerde yOkJenerek baş ağrılarına yol açar.

..
L
göster-ilen her şeyi, tüm aklınıza rağmen birkaç damardan fazlasını Aynı şey yeraltına yayılarak kollara ayrılmış olan kaynak suların­

1
görüp bilgi alamayacağınız tek bi.r figürde görmeniz mümkün ol­ da da görülür. Bu kaynak suları, yeryüzüne dağılan doğal ısı ile kay­
saydı, haklı olabilirdiniz. Gerçek n mükemmel bir tek bilgiyi elde nağında kalır ya da dağların yüksek zirvelerine kadar çıkar. Bir dağ _ı
etmek için, damarlarla çevrelenmiş en küçük bir et parçasını, tüm
diğer dokulara zarar verip, küçük kılcal damar kanamaları dışında
kütlesinin içerisinde kapalı bir haznede durgun olarak bulunan su '
bulunduğu ilk seviyeden yukarı çıkamaz, çünkü ilk kaynağının sı-
�\ :.
'I·

·�� '
kanama olmadan çıkarabilmek için ondan fazla ceset kestim. Tek bir caklığı ile ısınmamıştır. Üstelik ateşin ve gündüzleri güneşin sıcaklı­

(. .
- .\
ceset fazla dayanmayacağı ve aşama aşama birkaç cesetle ilerlemek

c
ğının, alçak yerlerdeki nemi kaldırma ve denizlerdeki nemi toplayıp,
'
gerektiği için sonuca ulaşabilmek ve tam bir bilgi elde edebilmek, bu suyu da bulutları çektiği ghi yükseğe çekme gücü vardır.
aradaki farklılıkları görebilmek için bu işlemi iki defa tekrarladım.
B u konulara bü>iik ilgi dU}"Uyorolsanız bile duyduğumuz tiksinti �
sizi engelleyebilir; bu da engellenmezse dörde bölünmüş, derisi yü­ Eski insanlar. ınsanı küçük dünya olarak isimlendirmişlerdir. insa­
zülmüş. korkunç görünümlü bu cesetlerle gece bir arada bulunma­ nın da dünya gibi toprak, su, hava ve ateşten oluştuğu düşünülürse
nın korkusu sizi vazgeçirebilir. Sonra çizim beceriniz, bu çizimleri bu doğru bir ifadedir. insan bedeninin içindeki kemikler nasıl kas
yapacak derecede iyi olmayabilir: çizim yeteneğiniz varsa, bu da ve yumuşak yapılara çerçeve ve destek oluyorsa, kayalar da yeryü­
perspektifbilgısiylebütünleşmemişolabilir wva geometrik çizim zünün desteği durumundadır. insan vücudunda nefes alıp vermeyle
yöntemlerini, kasların sahip olduğu kuvvetin hesaplanması yönte· akciğerlerin genişleme ve küçülmesi sonucu yer değiştiren bir kan
mini bilmeyebilirsiniz, Sabrınız azsa, azminizi de kaybedebilirsiniz. havuzu nasıl varsa, dünya da nefes alıp verdiğinde her altı saatte bir
Bütün bu özelliklerin bende bulunup bulunmadığına gelince, yazmış yükselip ve alçalan okyanuslar içerir. Vücudumuzda bulunan bu kan
olduğum )'ÜZ yirmi kitap Evet veya Hayır cevabını vermek için ye­ birikintisinden, vücudun her tarafına yayılan toplardamarlar başlar.
terlidir. Bütün bu çalışmalarımda ne para hırsı ne de ihmalcilik tara­ Okyanusların, .� onsuz sayıda damarla, yeryüzünün boşluklarını suy­
fından engellendim. Tek engelim, zamanın yetersizliği oldu. la doldurması gibi.
Yeryüzünde eksik olan, yalnızca kirişler ve bağlardır. Bunların
� bulunmayış sebebi, kirişlerin hareket amaçlı oluşudur. Dünya kendi
lnsan dehası çok çeşitli icatlar üretse bile, hiçbir zaman Doğa'nın içinde durağan olduğu için, bir hareket meydana gelmez ve hareket
yaptıklarından daha güzel, daha ba.�it ve daha amacına uygun icatlar olmadığı için de kirişler gerekli değildir. Ancak bütün diğer konular
yapamaz; çünkü doğanın yarattıklarında hiçbir şey eksik. hiçbir şey da insan ve dünya büyük benzerlik gösterir.
fazla değildir. Hayvanların hareketini sağlayan kolları, bacakları ya­
parken karşı denge kurmasına gerek yoktur.
VII . B ot anik v e

G üne ş bitkiler
P ey z aj
e haya t ve canlılık ve
rir ,
to prak İse onları ne
m ile besler .
+

J$,""-
, ,.,.--· ::.,ic.
;
,, s:ı::- ·r _, · :�._,1. �ı.. ..rı..'\-..
"'
,/ --
t -

ı ıı ·c...;-:
_ .....__
._
<>
Kır manzaraları o şekilde sunulmal ı ki ağaçlar yarı aydınlıkta yarı Eğer siz, ağaçlar ve güneş arasında duruyorsanız ağaçlar siıc çok
� ' li
gölgede görünsünler; anı:: ak ağaçlan güneş bulu tlarl.ı kaplıyken güçlü olmayan ışıklannı ve doğal renklerini sergilerler: ve bunwı
yapnı:ık daha iyi olur. O zaman ağaçlar gök)'üzünün doğ;d ışığıyla yanında biraz da yansımış ışık. Bu ışık. ton bakımından kendisinin­

ve yl'ryüzi.inün olağan gölgesi ile aydınlanmış olurlar. Gölge. ağ;ıcın kinden pek farklı olmayan bir zemin üzerinde bulunduğundan. göze
orıa kısmına \'e toprağa yakın oluşu ölçü.'!ünde koyu olur fazla çarpmaz. F.ğer siı konum olarak bu yansıyan ışıktan daha alçak
bir yerde iseniz, üzerine güneş ışığı düşmeyen yerler de görülebilir

ııı ve bunlar koyu renkli olur.


fyi havada öğkn güneşinde. kırlar günün diğer saatlerine göre daha Ancak eğer rüzgitrın esıi�i yöndeyseniz, ağaçların renklerini çok

gliıel bir tona bürünür, çünkü hava nemden arınmış olur. Bulun· daha açık olarak göreceksiniz. Bunun sebebi yaprakların alı yüZt')'İ­

Juğunuz noktadan bakınca ağaçlar ın dışının daha güul bir yeşıle nirı üst yüzeyine göre daha ;1çık renk oluşu ve rüzgarın yaprakların
hüri.ınJüğUnU, gölgelerin ortada daha koyu olduğunu görürsünüz; alt taraHarmı üste çevirmesidir. Eğer rüzgar arkanızdan ve güneşin

daha u1.ak hir mesafede geri plan koyu olunca, sizinle ağaçlar- ara­ hıılunduğu taral'tan esiyor.� yapraklardaha da açık rt!'nk göri.inı.ir.

sınd.ı ki havanın daha güzt"I göründüğünü fark edersini1.. Bununla


birlikte en güzel görüntii, semanın görüntüsüdür. <>
01.eri11e güneşin gddıği t;ıraftan bakılan nesnelerin gölgeleri Kış ı ıı manzara resmi yaparken dağlar ya1,1n gördüğümüz gibi nıavi
giiriinıın·ı. Eğer sız güneşten daha aşağı bir seviyedey5'.'niz tümüyle olarak gösterilmemelidir.

ıı ı
gölgede l{alanı ve güneşin gi>rı11 ediğini görürsünüz. Güne�k sizin Çok uzaktnki dağlara bakıldığında en koyu renk olanları ço

aranızda k:ılan Jğaçların yaprakları iki temel renge bürü nür. Bir ta· mavi giirünlirlt!'r; ağaçlar y;ıpr.ıkları dökiili.in(r daha koyu ve daha

rn:si muhtl'şl'f11 hir parlak yeşildir; diğl'ri de güneş görmeyen none­ mavi bir rengt!' bürünürler. O haldt• ağ.ıçlar yaprakl;ırı döklilünct'

lı.:ri, )'l'rdl'ki giilgdı kısıııılan vı: karanlık olnıayan bir şeyle ı;evrden ­ gri, yaprakları varhn de yı.·şil göri.inürkr . Yeşil grıye göre d,ıha koyu

miş erı karanlık nokt.ıları aydınlatan atınoliif rrin y,ınsınıasıdır. bir renk olduğu için, grinin büri.induğüııdeıı dah.ı ırnwimsi bir tl\fM

Kı rl;ırdoı sizinle güııeş arasındaki ;ığ;ıç!ar, s i ı günl'ş ile ağaçl ar bi.irlİnür.

;:ıraı.cındaykl'n olduğuna gt>rt> çok daha güzel görOniir. Çiinkü glineşl' Yapraklarla kaplanmış ağalj'.ların gölgekı i, y aprakl.ın dökülımış

hakan ağa..,: l<ırın dallurın;ıı uçlarına doğru )'apraklar �ıfa f gilrfıııür­ olan ağaçlarınkint!' giire daha koyudur; yapraklarla kaplı olouı ağı}\/ar.

Jer. l>alhırın u ç ları ı ıdıı �dfJI olnıay;ııı yapr;ıkl;ır is(.' tşığı y;ınsııırl.ır; yaprnkları diikiılnıüş ağaı;lara gön· d.ıhu yoğundurl�r. Bilylelikk an­

gôlgder koyudur, çünkü hiçhir :,ey tarafından gizkne!ll(:Zler. latmak istediğim kanıılannıış olur.
Atmusft:rin ın.ıvi renginin ınnuıtı. kırloınn )'ilZtn kış.1 görl' �nı
dah,1 nıavi olduBuııu il\;ıklar.

Bir .�fcrindcbir sukabağında sa�lt·n· tek bir köl.. bır;ık:ı rak Ounu k·<lf; rnlık ılt· bır aray.ı gelince ın;wimsi bir renge bürün mc\i dlr. B

-�Url'kli :o;mia hes!ediğirn bir dt>ııey yaptım. Bu Mık.alıağı olgunlapr.ık


u
p·.ırltıklık .ıtmıı\(C'rin, yaprak ların duı.gün yü7.eylt: r inı.� yans ıyan nıa.
viliğinden k:ı)'lla da l n ı r. Bu ışık koyu renk nesnelerin üzerine duşü
.
\'t"l"Cl>ilece�i tüm mep•e)rl verdi: Uzun türdl'U rak/aşık altmış su ka· n.
c·e onlarımavileştirır.

biıkirt>büritk yaprakJarının birleşme nokralarmdan b(IJ mıktarJa su


flağı. Bu bitkinin har-.ıt karna�ını araştırm.ıya koyulunca gördüm ki,
Anı.:ak sarım�ı yeşil olan yapraklar, atmosferi y;ınsıthkl ar1 ?:a.nıan
.�a�l:ıran, gecenin nı:miydi: ağaç ve mervderi )'3 da meyvdt•rı olu�­ ma\"İ}'e\·alıın bır renk oluşturmazlar; çünkü a}'nada görünen her
ruran tohumlar. böylelikle beslenmişıi. ne!ine kııı:men aynanın rengini alır. Buna bağlı olarak yaprağı n ııar

Yılın son dallarında orta)�.t çıkan yapraklar için kural şu d ur:


ı�ı
üı.cr ine yan:ı>ıyan at ınosforin mavi:ı;İ, yeşil gibi görünür. çünkü

Yapra klar cger ikü dallarda iseler ters yönlere doğr u gelışırler. yani
ınavj
\'esarı birleşi net' en parlak yeşili oluştururlar; açık renk yapraklar

ilk çıkışlarında yapraklar dala doğru dönerler� öyle ki, yuk,ırıdaki üzerinde sarım:ı>ı ol.ın parlaklık, renk olarak yeşilimsi bir :ı;arı görü.
altıncı yaprak aşağıdaki altıno yaprağın hiıa.ıında gl"lişir: DCinüş n ümtinde olur.

şekillerine gelince eğer bir yaprak sağ tarafındaki ıtrkad.ışına d(lğru


dönüyorsa. diğer yaprak •. rnl t.:ırafındaki arkadaşı na doğnı döner. {>
Eğer m, s yaprağını aydınlatan ışıklı nesneyse, yaprağın a ltına baka
bütün gözler, yaprak şeffaf olduğu için onu ı;:ok güzel bir açık yeşll
Yaprak. dalı \"Cya bir sonraki y1hn meyve�lni besleyen bir göğüs n

olarak görürler. Yaprakların, konumlarına göre gölgesiz oldukları


gibidir.

� pek çok durum vardır. O zaman alt tarafları şeffaftır ve sağ tarafları
Manzaraları rüzgir ile. su i� . çene ile \·e güneşin doğ uşu ile birlikte parlar durumdadır.
tanımlamak gerekir. Her üç vey.ı dört yılda bir budanan söğüt ağa cı ve benzer ağaçlar
DaJları ile birlikte sürgünlerinin de yere doğru hükülmesiyle çok düı dallar çıkartırlar. Bunların gölgeleri dalların büyüdüğü ıner­

aşağı sark an yapraklar. rüzgiıl a ber aber ters döner. burada bunların keıe yönelmiştir, dallara yakın kısımlarında yapraklarının küçük, aı
per�pektiHeri de tersine döner: eğer ağaç sizinle rüzgar arasında ise sarıda ve ince oluş una bağlı olarak, çok aı gölge vardır.
size doğru olan yapraklar doğal konumlarını korurlar, karşı tarafta­ Bu yüzden gökyüzüne doğru uzayan dalların gölgeleri küçük,
kiler ters dönmüş C\ldukları için uçları size dönüktür. Üzerlerindeki kabartılar da azdır; aşağıya doğru bükülüp ufku işaret
eden dallar, gölgenin koyu olduğu yerden çıkarlar. Btı dallar uç nok­

� talara geldikçe kademeli olarak belirginleşir ve gölge hir zemin üze­


Koru renk yaprakların ışıklarına gelince. bu yapraklardan en koyu rinde farkh dert'"\'.elerdeki parlaklıklarıyla, ayrıntılarını üç boyutlu
renkli olanlar, atmosferin üzerlerlne �·ansıyan rengine en yakın ko­ olarak güçlü bir bıçimde yansıtırlar.
)'ıılukta olanlarıdır. Bunun sebebi, aydınlık kısmın parlaklığının, Dal veyaprak sayısı en az olan bııki, en küçük gölgeye sahıptir.

ı::;ı, cOnJ.:.. \U.l)\ \ lo. IJ(t,ı��


. '.5/f /\�
· -.-�
\ .

12/

l•I
ııı /5/
Hangı )-üksek likıe olursa olsun. bir ağacın bütün dalları bir araya Bitkileri11 dcilara ayrılarak büyümeleri 11asıl ana dallarda baslarsa,
getirildiğinde. gövdenin kalınlığına eşit oh.ır. yapr11klar da bu bitki11in sürgünleri ıizerinde aynı şekilde çıkarlar:
Akışının hangi aşamasında olursa olsun, suyun bütün kolları, l'Uprakların birbiri üzerinde büyümesi dört şekilde gerçekleşir. En sık
eğer aynı hızla akıyorlarsa, ana suyun gövdesine eşittir. görülen birincisine göre alımcı yaprak, alttan altıncı yaprağın üzerine
Bir ağacın kendisine çarpan kuvvete en uzak noktası. en fazla karşılık gelen yerden çıkar; iki11ciSi11e göre yukarıdaki iif yaprak. alt­
zarar gören kısmıdır, çünkü daha fazla baskıya uğrar. Doğa bunu ön. taki üç )'aptağın üzeritıdedir: üçüncüsüne göre ise yukarıdaki üçüncü
görerek özellikle de çam ve çok yükseklere ulaşan benzeri ağaçlarda. yaprak, aşağıda11 üçüncii yopratm iizerindedir. {So111mw ise dördün­
ağacın en fazla zarar görebileceği kısmı kalınlaştırmıştır. cü resimde gösterilmiştir.} la\

� l•I
Yapraklı ağaçlar betimlenirken. bir ağacın rengini sıklık.la arkasın­ Birö11a:ki yıl çıkarı dal üzerinde büyüye11 yeni dalların kalı"1ığı, bir
daki başka bir ağacınkiyle aynı yapmaktan kaçınmak gerekir. Renk, ö11ceki yılm daltarmm kalmlığma eşit değildir Yt' ağırlık olarak bir ta­
biraz daha açık. biraz daha koyu veya daha kuvvetli bir yeşil ile fark­ rafta yer alırlar. Bu d11rımıda afııa/q daim kuweti, biraz kenarda da
cJsa üsttekini beslemeye yö11elir.
,,,
lılaştırılmalıdır.
AıJCak dallar eşit şekilde büyüyorsa, ana gövde11i11 dalları diiz yer
/3/

� � vani
alırlar, [yani paralel/ ve her noktası atacm yiiksekliği boy1111ca eşit

a. alt kısmına �
� yan�
Bir bitkinin veya ağacın dalı her yıl büyümesini tamamlayıp olgun­ mesafededir. kanıtbyab \iriz: Göz. gli .
tılmıl gönilmeı. Bunu şu şekilde

ç

c,


rın a ısını •;e yo·
Karacaağacın yaprakları dalların üst kısmı.od rımgoren c olsun: oz:
gö�dü��
rJn _uuk
laştığında, biraraya getirilen bütün dalların toplamı kalınlığı, ağacın Öyleyse bu kuralları bilmeyen E y U essam! koııuy11 mılaya11ların
a taniındın ıydınlatılın ve dağıçla
b
ılılli gölge arasındaki oranı bir ağaçta.
daha fazladır; yaprak yüzeyinin genişliği yaprakla gıbı gor­

en yıkın ıgıcın gôlıgesı


gövdesinin kalınlığına e�it olur; dallanmanın her aşamasında bu ana eleştirileri11den kaçmak İJtiyorsatı, doğadakitıi yansıt vesadecepam diğe de

lal nüne göre biraz. deği�r .


A r
ur. ğaçla dan biri, gUze gelen
gövdenin kalınlığına ulaşılır; i k, g h, e f. c d. a b, ağaç budanmadıkça için çalışan/arıtı yaptıtıgibi, bı11111 küçümseme.
meyecektir. Sur.un sebebi., glineşe
gune$
birbirlerine her zaman eşittirler. Eğer ağaç budanırsa bu kural geçerli
)'Üzeyi�I� daha
olana gfre dallı kO)'ll oluşud
� . . . . .. d o ar.ık
�r yapraklmekiçi go ur; 3�1 �
olmaz. yakındlr.


ışınlarına diğerine göre dahı
GörÜyorsunuz ki, c olarak l
çC\·ırı - Yap·
him·
Bütün dallar, ağacın merkezi olan m noktasına yönelme eğilimin· Ağaçların hemen hemen tüm dik kısımları bir ölçüde güneye doğru atmosfrrden yavaş ya\'.ıŞ inen çiği bütün isimlendırd�g�mu goz,Oz :!arık
l
n üst yüıeyini daima gökyüzüne doğru e gölge olarak r
yarı gö gcJt>,!'1"'t$ı1."ta
dedir. kavislidir; dalları ise güneye doğru, kuzeye doğru olduğundan daha iyialabi lendırdiğimiz ığıcı sadec

=��:�nU Jall:ıruı
az kapatacak şekılde.
raklar bitki üzerinde bir yaprak diğerini çok

iki sebebi va ��ı�.


uzun ve kalın. sayıca da daha fazladır. Bunun sebebi, güneşın ağacı isimlendirdiğimiz ağa.:ı
in üzerinde dönerek bakılıyorsa goz, ağacı
n
duvarlarımız.daki sarmaşıklar gibi biri diğerin
e�eb :
l•I kendisine en yakın olan yüzeyine doğru çekmesidir. Eğer bir ağaca alttan

Biri. yaprakların arasına havanın �·e g� neşin nüfoz


Her dal. bir diğer dalın merkezdeki gölgesine ve buna bağlı olarak Güneş başka bitkiler tarafıodan engellenmiyorsa bu durum göı· dağıhrlar, Yaprakların bu şekilde sıralanmasının
�ı=: bir daire olak.-.i k·
Ey Re"'ım. unulllı.ı , ıb�o-". o - · .
oluşturduğu

mesafe bırakmaktır. İkinci seber ıse. ılk yapraktan. � .


:��a. oölgerjn derinlikdere.:e� Jal­
larının yoğunluğuna ve sıklığına
bütün ağacın gölgesine dahil olur. Bir dalın veya bir ağacın gölge­ lenebilir. ı ın

,,,
du gort degışır.
)İnin hiçimi, üzerine düşen ıtıkla sınırlıdır; bu ışık gölgeye şekliııi
verir. Bu etki. güneşin bulunduğu urafta bir mil uzaklıklığına kadar
a di.ışebılmesidir.
dördüncü -veya bazı ağaçlarda- altıncı yaprağ

� :
bükülü er; yanı
kendini gö�terebdir.
181 �� .!.nn gücü altındJ
Bir yaprağın çıkış noktasının, geri kalan yaprakların çıkış noktala­ doğru. N.zg3.r ge.;:ııı..:e
ağa.;:Jır. sinü yönlin

- yonelmış. olan �ğacın, •1Y .ı_n 1 .


d 1 k •kıs:ın ınıgörecdq
zıt �
rına mesafesi yaprağın boyunun yarısı kadar veya biraz daha azdır; ekilde ter:. harekctı yıparl
ar.

aydınla·
lpğa dogru .. ) ne dıJğru
rl
yapraklar arasındaki mesafe yaprak genişliğinin yaklaşık üçte biri
1 dc:re..:ede
kadardır. bakıldığında, bir ağaç hiçbır zaman digerı ıle ayn
:.. ;
\12\ 1141

ııoı �
Arazide yerleştirilmiş bulunan ağaçların gölgeleri, sağ ve sol tarafta Biı ağacın kabuğu soyulduğunda, doğa ağacın o bölgesini, oraya
aynı konumda olmaz; hatta güneş sağ tarafta veya sol tarafta ise bu diğer bölgelere sağladığından çok daha fazla nem sağlayarak besler. 1121 l·•rsı. ğ• l• n ,\alları
a Çn
m sergıl erler. Ya_ laş­
v e benzeri ağaçla- Eğer aydınlık bir gökyüzüne karıı duruyor
daha da geçerlidir. Göz ve ışık arasına yerleştirilmiş saydam olmayan Ağacın kabuğunun zayıf olduğu bölgede çok daha kalın bir kabuk Dalları h e r üç veya dörı yılda hir hudanan söğüı b'ır g<Jrünlı

de dalların çı ıığı orta uzaklaştıkları oranda küresele yakın
ııkçada bu kü l bıçimi aybe<le
nesneler tamamen gölgede görünürler. oluşur. Bu nemin harekeı gücü o kadar fazladır ki, yardım gereken rın yeni dalları düz olarak çıkar w gölgeleri rler; göze en yakın olan ılk agaç;
n azalıp. kuçulme<ı ve
me
Saydam olmayan nesne ve ışık arasındaki göz, saydam olmayan bölgeye ulaşııkıan sonra. sıçrayan bir ıop gibi yükselerek. kaynayan nokıadadır. Dalların ucuna doğru yaprakları ortaya koyar. Dalfarın g�rçe�
b_ı-

en kaybolm�tur, ki hurad�
tlallanma bıçimini belirgin olarak �
imleri t>de biraı. c'de ise lamam
nesneyi tatnamen aydınlık olarak görür: Göz ve saydam olmayan suyun harekeılerine benzer şekilde tomurcuklar ve filizler oluşıurur dalların ı.ayıfianıa>ı sebehıyle gölgeler de küçülür goru �

eyen yalnızca d•ll•r degildir: a


veder ınliğı •7. olur.
nesne karanlık ile aydınlık arasmda olursa nesne o zaman yarı gölge·
de ve yarı ışıkta gi>rünür.
Birbirine değecek şekilde dikilen ağaçlar, ikinci yılda aralarında­ Böylelikle göğe doğru uzayan dalların gölge
Aşağı doğru inerek ufuk çizgisi ile açı yapan dallar.
gölgenınen
� <
ğ• ın kendisi de guçlukle ıarked
gölgesı, geniş yap
ılır

ki ağaç kabuğundan kurıularak, bırbirine aşılanmış gibi olurlar. Bu olduğu ağaÇ ve btıkıkrın
dahJ zayıf olur
lal
lnced a ll•rınyogun
bir arka zemı ".
raklJrı olan ağaÇların ve
yönıemle bahçe duvarları devamlı hale geıirilebilir, dörı yıl sonra karanltk yerinden çıkıyorm uş gibı görünür; golge bitkilerin gölgesine göre
ıııı çok geniş ıahıalara bile sahip olunabilir. üzerinde kademeli olarak aydınlaııl mış oldukları için bu dallar uze­

!Hl
Eğer n bitkisı büyüyüp mitegösterilm kalınlığa ulaşırsa. dallarının
rindeki derinlikler de güçlü biçimde orıaya çıkar
n <>lanyap-
� ���rs�·!,0.:.t<r Övakü
Birbirine değecek şekilde pek çok ıohum bir arada dıkilir ve
1 ı
kalınlığı. dışarıya olduğu kadar içeriyt büyümtnin dt bir sonucu olan
üzerleri,ıohumların büyüklüğünde delikleri olan bir ıahıa ile kapa· En az sayıda dala ve az sayıda yaprağa
sahip ağaçlar. gölgesi de e n
Yaprak.lar, ışık
ve göz ar ası nda y
özeen
n nde �çılı;:me­
enidir. en uza t ı e
rak en koyu görün en uzak
a b ktSişimint karşılık gtlir.
tal ıılıp ıohumlar büyümeye bırakılırsa, tohumlar filizlenirken birbırle­ küçük olan ağaçlardır.

�'eği için en açık ol


m � ;acın ınerk t"Zinden

aklard.J ortaya çlkJ.r.


/kinci/ bır dalın çıktığı htr ytrde, bitkiltrin vtya dalların gövdtlt­
rine yapışıp hoş bir öbek oluşıururlar. Eğer farklı ıürden ıohumları .
�nıdır B d

l 1 3J �
ri birer kıvrım oluştururlar; bu yeni daim çıkması bir çatal meydana ın �: ;:pr

safeden bakıldı-
karıştırıp bir araya getirirseniz o öbek yeşim taşını andırır. olan ve böylece d< ışıga en ya
getim: sözü edilen bu çata/ bir kaza eseri olarak bozulmazsa,
gmiş Gökyüıü arka zemin olması durumun da. uzak me
tb J
alanı büyük dalın tarafında ytr alan iki açı arasındadır. ğında ağaçların ana hatları nasıl görünür?

ıı.o ıh:ı:ı 011 1 ıı 11 u(ız�


'

"' -�\
·

1
ı
1
·� . ··.- � !
'. -'�--� 1
::. �
���
ı ._ .•
-,
. � ,_
-
· -.
"

\•\
- -� 1
;::_ · o .
1 '
" ' .. ' . · F , .• , · ··

:;){:.� >.:;: -_:�'.-: <\ . ·, \ .,


'

[15[
' '

' �I

:•t t "· . ..... .

' ,

r '
) --�

1171

flf'lf

ı ı sı
Bir nr�ncnirı rıı
çok uyduı/a,,an <> �
Rüzgıt rcrkisi verl'cc:kse, Jalları
kısmı' dik açdar


parlak ı,mla arruındmı geleıı Eger gı4ııe� [)oğ11d11. b11!11tl11r Hılfııfa
t.'t' göz dl·g1111tş ''l' bulutlıır1'ı

.. -rrüz_ga. rı n y o ı
rta aydmfanan
. doğru bUkUlmuş, ıJ
Çok çt�itli aımu�t-rolJr\arına tanık oldum. Snn ular;ık Milanı.ida
ı\fag,giordar Cölu'nc dugru gı rrken Jcv bir dJSı �nıJıran bir bulut
kmnıdır.
ı..ı
11rıuıııda ise, göz. lııılııtlarrıı yın·arlıık kıstnılıırmm
üş gos erın e nır !'.
.. r une

l ·ınıJdt.i ..;ok uşıJaki aralıktan ışık \l.uı.iliı}vrıJu. Ut"ka y.ı


krnar/amııgörur:
_ yan ı sı ra . ıga
1 1 �
yaprakları ters d önm
çlar Ja köl('ı hav.ı
·
lııı da orılıırı kıırıııılık olr1mk ıılgıl.omııısımı
Çok uıÖ:larJa görunen J
• ııede11 o/ıır. K.oyıı rerık gtırdUm.
g; kmmlar ıst· ııpk r(·ııktır. thmım selıtl•i lıuluı­
. � b"rın gol
nrn )"arattığı toz
t tlırrlamı ç'"vrdnfı

.
bu U t arı ara sında
gosh.' rilebi lir. km ...dan kızıl rl·nklı güneş ı�ınl.uı. bulutu kt'.nJı rrngin·· boyanııtıı.
çok daha beli
rgin çok .
- fa
[ 1 6[

..
�elerı, ardınlık kısıın/ara lıırın lııı Ylll'rlrlr1k keııarlıırıım

daki ka)·afa rı n kır�ızı!�zel


ı. r'iurh•n"ııc r111urmı1 ollın gök)·ii:wıt
bulutları kt·nJine Jotru o;:ekmiit•- Orle buyıik bır b uluttu k..i.glint'l
göre Bu bulut, kı>nıJı�ı �·trınJen harı>kı>tı>tmaken l'tr;ıfınıJW kuçük

ı
ır ma 1 ton unJ
o
V aJır. BuraJan, Ja l · doAm dOtım111 olmalarıdır.
mor gor lıc1kcı11 kısmıIflfl
u.. nect"gi son d ın1ı k kısrmlarının ışınlarını günb;ılımınd.ııı bir buçuk )o)a\ ">Onr.ı bUr· ıırv..:-sınıJ..:- alıkoy·
!bl

ı�ı
ğ ar fl11l11tlar, gü11eşe
. . Olası durumunda, ay
dı1111d11 yuvrırlak görim
renkle rine o muştu; günbaıımınJoın iki �.ı:ı.t sonr-.t. ıs� şimı.iip.: kadar tıı.; Ju)•ulm4·
un..1 çıkabiJir. diger kısmı/ar mez/cr; Atmo.�ft>rin 11/ka yııkıtı ohm kwıtınm kı;ıllıgı ii:tritı�··

algılı111amc1ı. !el
Da· glar ne kada r goge
I d,• oldutları
;çiıı yıııı,,,Jc1kl1klı1r1
i"I
aydınlık.sa , gerç

mı� ve gurüfmemi� kuvv�tte bir rüıg<i.roj'ıktı.


kada r yakın
gOrünü�leı. ek

Grikyiııı'i w ağaç, gölgeli kısmılıırıııd.ı lıiçlıir yımırlııklık

\1� 1Jl1y_,..�
<ı2 srı-gilenrczlt•r.
(.°{JZJ.t:,\11.1·:1t
1
1

'"'
Bulutlar güneş v e göz arasına girince, yuvarlak ü ı. t kısımlarının Genellikle güneşin aydınlattığı bulutlardan daha yüksek görünen
kenarları hep aydınlık, urla kısımları ise karanlıktır. Bunun sebebi kara buh.ıılar, kendileriyle güneş arasında bulunan diğer buluılar ta·
sl2. aşağıdan bakarken bu üst kenarların üzerinde güneşin oluşudur. rafından gölgelenirler.
Aynı şey ağaçların dalları için de geçerlidir; ve yine bulutlar da ağaç­ Bulutların güneşe bakan kısımlarınm yuvarlak kenarları karanlık
lar gibi bir ölçüde �etfaf oldukları için kısmen aydınlatılmış görünür­ görünür, çünkü ay dın lı k bir ıeınin ününde yer alırlar; bunun doğ­
ler, kenar/arı da daha incedir. ruluğundan emin olmak için tamaıneıı aydınlık olan bir bu hıtun üsı
Ancak g01., bu!uı ve güneş arasında ise, bulut kar�ıt etkide bulu­ noktasına bakmalısınız, çünkü o buhıı kendisinden daha koyu olan
nur; bulut küt!es.inin ke narları karanlık, ortaları ise aydınlık görü­ mavi bir atmosfer önünd.: yeralır.
nür . Çünkü �iz bulutun güneşe bakan tarafını görürsünüz ve bulutun
kenar/arı saydam olduğu için göze, bu kenar/arın arkaiiı11daki k1smı '"'
da yan5oıtabilir. Güne� ı�ığını, güne�e dönük kısmı gibi almadığı için Bir rnyıuı yüıeyimfrki lıııreker saçm lııırekt'ti gilıidir. Burıııla, !tir lımr-
biraz daha kııranlıkıır. Güneş bulutun üst tarafında parlarke n ve si yüzeyde ilerlt•yt•tı, digeri de amiforf,ırdaki dö11iiş lum:keıine lıe11ze·
bulut giıneş ışığını yansıtacak konumda değilken ilk anda k.aran/rk yen iki l'lf1rekrr vanlır: Su, lıu şekılde lıir yöuiiyle ıma ıtkmtımıı gııcfiııe,
ol1:1rak görünen bulutların yuvarlak kısımların ın ayrıntılarını alttan diger yönüyledt• küçük lıarekerlere ve gı•ri '1ö11ı'iş akmrılunıııı lıa,�lı
seçd>ilir� iniz. olt1t1 anaforlar oluşturur: fa!

°" GÖi'.Lf.MU:ıt n: IH)zı�


VIII

Iki zayıf nokta birbirine yaslanarak bir


k �vvet oluştururlar. Dünyanın bir yarısı d a
_
dıger yarısına yaslanarak sağlam hale gelir.

\1\

ııı

karı ba sıno nın artıp aıa!masının yeryfu:ündekı karşılığı denizlerde­


Kalbin etrafındaki kan ha\'\JZU, okyanustur. Soluk alıp vermı:rıin,
Ruhun olmadığı, bitkilerin, anlamlı hayatın olmadığı bir �er d e h iç ·
,
bır �? � �
doğmaz; ku ları t bedeninde tüyler çıkar \'e bu tüyler her yıl
.

Ya�amsal ruhun dayanağı, dünrının pek çok yerinde s.ıcak. su ve


ki med ve ce zirdir: hara.tın ımı bütün dürı)".ıya hJkim olan ateştır.
dt'ğışır; harvanlar uzerınde kıllar çıkar ve vücudun bazı bölgeleri dı­

kükürt kaynaklarında, Sidlya::iak.i Etna Yarı:ırdagı ve diğer yaııardag


şında, (aslanların, kedilerin ve benzeri hayvanların sakalları gibi) bu

b nı r her yıl büyük ölçüde yenilenirler. Diyebiliriz ki Jünyamız


kıllar her yıl değişir, Tarlalarda otlar bıter, ağaçlarda yapraklar çıkar
larda kendine açıklıklar buları ateşte yer alır.
ve : �
.
da bır bU)'ü ıne ruhu vardır: Topuk, dünyanın eti derisi; bir düzen
� ��
içinde ir rine bağlanarak dağları oluşturan kayalar, dünyanın ke­
.
_
rnıklerı; tut, kıkırdakları; su kaynakları da kanı gibidir

ÔO <�ÜZIJJı-JIJJ ( n� l)ÜZIJ\ı'
�·a 161
doğal ısısını , kanı imanı n ba�ınJa
�in CC
4-a arlard
aki kanın tutm.m
ka n \'UCUdUn a[I kısımlarına Çe
san ö ü n soğ.Uf�O
l

kıli r- İO­
[l. �
gı bı

s�1 cede
n vuran guneşın sıcaklığı ar ttıkça
0 ,.e
yüksel i r ki.
baştakikan anar
n ba�ı a

J1;
damarlara a
Aynı şek.ilde yeryuzune de dağılan damarlar vardır;
b sınç yaparak baş ağrılarına s be
�ef'{UıUne
e p

� ;
a� ıan doğ
a! ısı il e su bu damarlardan geçerek dağların ıırvl'leCine

ula��
�u u u
nesne gibi duran büyük dağ kütlesi için
su, ölü bir

deki kapalı

�dıkça . l nd. ğu
alça
.
geçe . Hkbahar ın sı..:aklığı ıle ısın
ate�ın
aldll n
e
k s viyeden
yuk��kkn' çıkama

ıs ısı, gun d
bi r kan
iu:de gü.
.

abilir. Güne�. , .. ı,ı . Jenııl rın nemmi


ı. B� ısı

e ol :e.bulutl�n çek.me
��
_

e
ıı şin ıStSI
gUcün sahip olduğu t ı dagl .ı.rın al\.ak. kesımlerımn nem ıni yukarı
ı
gücüne de sahıp r. t
·

çek.ıne
bir nehrin yatağında hala bazı köşeler n k.e\kin
� 1 dan ak.an
a n çok sayıd a buruk taş bulu mır. Nehir, ak'.şı sı-
oagar


1;,enarlar hanndır
rları daha fazla aşınmış daha k�çlı taşları sürükler:
a
_

taşlar ula\anmış olur. Daha ılerıkı aşam larda nehir


rasında kena
ni bü ük olan
_


ya t � a iri çakıl taşları birikir. Nehir. yatağında ilerledikçe bu t�·
r: : �
ğ
r l a nara.k kuma dönüşür. Su, beraberinde kum \'e çak.ılıaşlarını

a
·
sürükleyerek. denize kav�ur
Deniz ken rında biriken kum. tuzlu dalgalarla tekrar k.aldın!ıp
sürüklenir. Bur;td.ıki kum, surun kendisinden oereJeyıe;ıyırteı.li·
e
\emeyeı.: k. bir i nı.:e !iğt: sahiptir. Kendisi de ilk b.ışlangıçta çürümüş
121 u
)·.ıpraklardan ''e çok hafif nesnelerdrn olu�>\n bu k m, denil keoa.
rında kalmayıp. hafltliği sebebıyle slın.iklenir. Daha öncı: de so�·!e·
diğimiz gibi suyun doğasına sahip ol n b u kum. ha''" s•lkinleşın.;e
y

deniz dibine çökerek orad,ı katılaşır. lncdiği sebeb i le or3J.ı sıkı�ır,
pürüzsüz oluşuyla da üzerinden kayan dalgalara dirl!'nir. Bu kum
i�inde deniz kabukları bulunur; hu. çöm l ekçiliğe urgun olan beyaz

topraktır.

ili
121
oı·iuytnoıı atTiııliğinin /ın lıir lıölgt•si kııtmıırıltırılcıtı. ha k.1tmu11 Jıı
d<1lııı ağır veya dıılııı lıap{ mııdddtrdcıı oluşur. E" ,ı/ttaki kııtmmı eıı
Dağlardan çıkan su, dağdak i hayatı sağlayan kan·
dı r. Eğer hu suyun damarlarından
ç
biri i eridm vcy.ı
nRır olwı k!llmııııılw. 8111111 kmnıfoırınk tıııimkümlii,·, \iinkii lıu kııt·
,;rmılıır denizlere ııkıııı SU)'lltt siiriik·lcdiği ftJrtıılıırdıııı PIK')'daH<I $tlir.
kenardan açılırsa, bütün nrganizın

z
al<ırı destekleyen

Torııı/1111 nı ıığır tıTbakıısı ilk lıırııkılıııı /tl(ıakndır ve fııı ııştmııı


doğa, nem a lığını gidermek için nraya
yardım sağlat
da o lduğu gibi
<1şmııı1 dt•ı•ımr t·der. Su durgwılcıştığı yerde. ilk· öna getirmiş olduğıı
Tıpkı darbe alan bir insanın vücudun

çımıurıı lıırnkır. Bıı ropmk ıolıcılwlım, Sll}'Hll �•irt·k/i ı1kışıylıı dı:rinlr·


İnsan, viicuda yanlım gelirken enff°kh'.'
nlmu, kısmın
derisinin ahında kanın nasıl ço ğalıp
şişkinlik oluştur­
111t$/11e ikiyr ınırılnıış olıoı ııdıil' kt•ııarlıırıııdıı giiıltmlerıelıWr. Suyun
duğunu güzlcmleyehilir.
kııçıp gittiği çııkı/ 111/ıııkosırıdaki nıııddda kıırımıoş ı't' sert tcışııdö·
ııiişıııiiştıir. Bu ılıınuııutı cıı ,1;ı;:lıı gı'r\·t'ldqtiği ı)mtk. çok İHH' olıııı
Dağların en yüksek yerlerin e hayat dağılırken
,
doğa, suyu e n derindeki kaynaklardan
en yiikst'kıeki
geçitlere doğru gönderir. Bu su çıkarken,
;,mııırdur. Bıırııdıııı şıı somıccı ulıı,wlıiliri.:: kryıbmıltı }1İiuyiııdrki
geldiği yı:ri lıt'r ııoktıı bir :ıu>tıııılıır yel'kıin·triıı nır:rke:inıfe )"t'r ufnu1 v�·cı tJrtı
de bu ya�ams,ıl sıvıdan mahrLtm
bırakmaz l•I
<>'
b�r
deniı kabuklarım
deni·lden yüzlerce m il öteye ta�ıyan etke­
: :

be�l nı er. YC6unla
Eğer söyleyecek olursanız. bOy!e birşey gerçekl eşmiş kanşnııtolan kunllln ta�laşt

nedeni ­ kııa\ır. ?o Nehrı bunu bi7.e her gün


ı�ına tanık o\nıavız.

kıY'·
olduğunu
�Ç artnda bınken tl)rtul
un u unıla karışan yoıun
nın se

yağmurdur, yagmur da nehırleri.içer
yönehir; de n kıyılannda­
ü nk ü sellerin

:
ı.
olama z ar\a gôMermektedir.
ile birlikte denızlere doğru
e şey
ısı
diklerı dogru de�il
.

tadan oluşan sel sularının dagl.ıra kadar yü k se\dinin i


z arlıkla rı dağla ra
Dünyanın )"'U1-ey'\nin çcı'k
ki cansı


Eğer son
e ı ı
olursanız, bu durumda da � .hır ak ntıl.�r na karşı deniı.­
ü.
e�ki\e:rde tünlG.yle tuı\u ıulaı1a dl)\ muş ve
rum. Vt yeryiıtün n ı.\kdı.>:ti olan
d�ğ \a'.ın, geni� ta nlar n üttrinde
ba
kap1annı.1ş oK!.uğunu düşünüV<ı

ın
ecek
;
•ley

ş
olmalı kı, uıe ınde _

ş olsun Eger ta ıyal>llmlş olsaydı


yavaş yuı.en ve

ıt e: i
eti ne kadar � kendisın·

ı. rl r nı n yü.kse:kle rdeki toprak\.ar\a kaplandı


lc in h arek . . . ı yiikS(!erek göğ� nUfut ttt\k.lt­

onları farklı yerler; bırakmış olurdu. O zaman


şeyleri taşıyamamı rın
den ağır olan
u
ğını.

iyaöa, Monte �err�toya yaklaşırken her giln bula­


irken

:
Daha
tarını arttırmıştır. bu �u akarken yüksek
çekil sonra

·
sürekli yağan yağmurlar,
ile geri
:
nehır[erdeki suyun mik­

olan ve dalgaların k patamadığı


Lo mhard dağlann

!
u ün bir kısmını çıp


iı.. üzerinde kurt delıklerı
etkilerine ı
\akla�tırmıştır. Aşınan toprakla beraber kayalı'k'ktıim açık havanın
bit ceğim
ış me canl rı nasıl açıklayacagız.
.. ru kalmıştır ve: bu bölgelerdeki toprak kavtlo\muştur

!
ı.i dJ
yapışm


ma
Dağların '(Uk�e'k rvele:rınd
ine � .
ka�,a\ar üzer .
büünüyle istindye öbeklenyle kap\anmışıır. Bıldıgı­
etmeyen istiridyeler bir '.arı arıyla ayaya sıkı çevredeki an
deniz. tab ını da yükstı.ı miştir. Bazı bölgelerde uva!ar
ve yamaçlatrlUi toprak u.bana ıne­
Bu kayalar
hiç hareket rek.
miz gibi
n diğer yarılarını açarak. kendılerıne besın bulmak da çıplakJaıp.rak denizlerin uul<laşmasına yol .ı.,.mıştır
sıkı tutunurke
z erken kendiler·ıne yem olan mıkroskob!k hayvanlarla
iç in suda yü

? {>
Doğa. taşları oluşturmak üzereyken bir tür >'apışkan macun üretir. Zamanın akışıyla deniz seviyesi alçaldı, tuzlu su aıahrken bıraktığı
Bu macun kururken orada bulunan şeyleri de içine alarak katı bir çamurlar taşa dönüşlü; içlerindeki canlıları yitiren deniz kabukları
kütleye dönüşür. Ancak içindekileri taşa dönüştürmeyip. onları, bul­ çamurla doldu. Etraftaki bütün çamurun taşa dönüştüğü bu değişim
duğu şekilde muhafaza eder. sürecinde, yarı açılmış deniz kabuklarım çevreleyen çamur, deniı
Dağların tabanlarındaki kayalarda. başka pek çok şeyle bırlikte kabuklarıyla bütünleşerek taşa dönüştü. Bu kabuklar taşlaşan iki
sonbahardaki sellerle oraya sürüklenen yaprakların bulunuş sebebı madde kütlet>İ arasında kaldılar: Kendilerini çevreleyen çamur ve
de budur. Daha sonraki sellerle gelen çamur o bölgeyi kaplamıştır. kabukların arasına gitmiş olan çamur.
Bu çamur bahsettiğimiz yapışkanımsı maddeyle birlikte bir kütleye Ru kabuklara ha,ıa, pek çok yerde rastlanır. Dağlardaki kayalıklar·
dönüşür ve daha sonra çamur tabakalarına da benzeyen, birbirinin da taşlaşmış olan hemen hemerı bütün deniz kabuklarının, özellikle
üıerine sıralanmış taş tabakaları haline gelir. de yaşları gereği kabuklarının sertliğine bağlı olarak, elraflanndaki
doğal çerçeve muh.afa1,a edilmiştir. Yaşı daha küçük olan deniz ka·
l•l buklatı ise içlerine nüfuz eden koyu kıvamlı taşlaştırıcı madde ile
Varlıklar yazıdan çok daha eskidir. Bu yüzden günümüzde, ülkeleri
l
değişime uğramışlardır.
r ,
" r.. ' ..
denizlerin kapladığına ilişkin bir ka11t bulunmayışına şaşırmamak

. ı__ . ....
gerekir; baıı kayıtlar varolmuş olsa bile savaşlar, yangınlar ve bazı
yasalar, çok eski olan birçok şey gibi bunları da silip süpürmüştür.
� • . "' ''\.ır'
ısı
Ancak tuzlu sularda oluşup daha sonra denizden çok uzak yüksek
dağların tepe)ınde bulunan bazı kanıtlar. bizler için yeterli olacaktır.

l�l) ıJ,,.ı.E.\H.t-:H \'l, U( /J.N


--1111s--••


Diırt clt�ntttn su. tn
hdif 4:.incı tlemtnttır vt kar�ıı.ıliiik
sınd;ın d;ııltin<ı 'ırtdadır· Sudtnı.u ltavu\.1na
n
;u;ı-

�1.\u nlt 'itmtı R-uıgarla


, r tırafınd
kadar hı�hır uma

y uı rrıtt lttıınıı. qıt mt�afl"litd!r


an t\luknffi(ı.iikçc �wun yu1erı
u.mın d_un a n
htr

Su \:tutun canlıların ltanıdll' vt onlann


;�ııın rroİ.ıl.mlıiını \ıglar. Su ol
t
hıçbır c•nlı ılk \ kbn i kôruvarnu. 'Su çe>galarak nontltrı
ır araya gc.ıu:ır Vo; onlan da çoeaıtır.
Sudan dah.1hafü olan h ıçbır \t.Y
uı m
rlamak� n ..uva nufuı tdt
kt: dıs
Xı n in1 met bır l:tuhar taba.mı halındt ha.vaya dotru

f:r:��';.
m_tL

�'\ � ı\t.s.chır Soğuk.. buh,.nn donması.na ı� açu, du


g r unluk ç,Jyu
kirlttır hı suya hareket s.ı&'ar; wğuk. ruyı.ı dondurur. hartket�ız\i\ı.
ı
y ıı.t

ise \uyun ldrltnmt\ınt yoı açar


Su htr kokuvu, rtn{!ı. vt tadı alabiır; JrtCak kend!!.ı bu oı.ellı\cl<:rt
sahip dtgildır. Su butıln gi\1.tnı::lılı n�neltrdcn sıı.ı.r. Suyun o&�'
f·+r • ..-,� · ' "'''
.. k:ı�ı�ında ın�ın hiçbır uwnma�ı \'afat ..aglamaı: saglasa bı\t bu
sı.nı.nma uzun �ürmeı. Hızlı aktşı ,.ıraslnJa Undı$tnden dah,), agır
olan şcv\tre dölek sağlar Harek.ede ktndinl yü�ttbı\ir veya dıbc'
' dot;ru ındıt;i oranda gtrWl" \ıçrar. Bu harektth oıkı� \ırasında k�ndı
.!' sind'n lu.fü olan �y\m de k.endı'>ıy\e bır\Uc.te.ıµgıva t�ıyabtlır.
...,.....,

Suyııı a\ı.ıl'OOyunca g\ıriı. baıen piıtyde, bm: ..


n merkeıdt. bı·

zen ık dıpttdir. 'iu)\lnbır kısmı. kendisi.ne dık .ıkan başka. bı.r \osmı
üıcrinde \•ID..Stkbi.\ır. Ancak. bunun ıçın farklı noktal.ı.rdan
Suyun kc
.ık�kta

olan w. yÜ.ıevlcrınde dalga\anrnalann olmaması gcr6ir.


veya y:ıtagındaki b.tr k.\ıç\Jk. engel, !>Uyun kcnaruıd3n
vqa

yatağından ut �·ône d<:ığru ak.mouuyo\ .ıç.ır


n.annJ.a�

Akan.u. )tvıve.sı �ulr. ıseke.n.arlara. �u .-.rv\\'<!Sl

m:ırlan arasın�b
�lr.selr.k.en vtr·
runaıı su� knnıın
dıQ.ırıdt n Jaha i!Ok urar venr. O
Uztnnt.

ı; boyunc:ı k
falla yülbındtrmtz. Hi bır nı.>hir. alr.ışı
ayn.ı yanlı.takip eımez. Surunustkatrtıaıiarı "11:
bımanl.ann.ı y k
ı.\

brndırmu.


Hayatın olduğu yerde ısı \•ardır. Bu yaşamsal ısının olduğu yerde
de su buharı hareketi vardır. Ateş, ısısıyla göllerden. denizlerden,
neh.irlerden ve nemli vadilerden buharı ve yoğun sisi, ışığı geçırme­
yen bulutlar halınde kendine çeker. Bu bulutlar aşama aşama soğuk
bölgelere çekilince ilk gelen bulut kümesi durur; çünkü ısı ve nem.
soğuk ve kuruluk ıle bir arada bulunamaz; ilk bulut kümesınin dur­
duğu yerde geri kalan bulutlar da durur. Böylelikle birbıri ardına
eklenen bulut kümeleriyle kalın ve koyu renklı bulutlar oluşur.
Rüzgirlarla bir bölgeden diğerine taşınıp sürüklenen btı bulutlar
o kadar yoğunlaşıp ağırtaşırlar ki, yoğun yağış olarak duşerler. Eğer
ateşin gücüne güneş ısısı da eklenirse bulutlar daha da yukarı ke­
�imlere çekilirler ve geldikleri katmanlarda daha da soğuk hava ile
karşılaşırlar; bu durumda da donarak dolu halınde yağarlar. Bulut­
lardan düşen yağmurda olduğu gibi, bu kadar büyük miktarda suyu
toplayabilen ısı, suyu dağların eteklerinden yukarıya, zirvelere doğru
çeker. Zirvedeki su kendine bir yarık bulunca buradan sürekli olarak
akar ve nehırleri meydana getirir.
1'1 �
Ale� k('ndi-dni beslrreni tüketir ve atqin k�·ndisıde kc.•ı ıdi heı1in Birbiri ardı sını gelen ilfkeli. 1.:oşkun_ d;ılgalarıyla nehir, yalağın ın
kaynağıyla yok olur. Sunın \·adidekı e�imle oluşan hareketi, .�u v;ıdi­ yük.sek kenarlarını )'lrtıp sökerek slirül� üş tarlalardan ıa �ıd �ı ıop.
ı
. .ıteş, kendıliıni
:

i
.
nin en alt nokı:.sına ulaşana kaı..lar sı,na ermt•7:; oy.;,1 rJkfa buhmarak. evlerı yıkarak, yuksek agaçları devirerek, insanları
.
bt'!'leren tarafınd:.ın me\'dana getirilmiştir;.r nyun hareketi ise aşağı ağaçları, ha)'Vanları, evleri ve tarlaları önüne katıp kurbanları nı iz i
inmt." i...ıeğirle olu�muştur. Ateşin besiı\i d.ığmıktır. aıeşııı yar .ıttığı sığınağı olan dt•nize sUrukler. ÖnUne çıkan her engeli yıkarak k U

ük çat­
k
zarar da dağınık \'C J'arça parçadır. Ateş he�ıninden }'Ok�n kalınca nesnelerı beraberinde goturur, agır �lanl�rım tahrip eder, küç
lakları buylık toprak kaymalarına donuştıinır, sellerle küç ük vadiler
tığr tahribat, \'adiler devam ettigi sürece, gezgin nehirlerin buluşma
liona erer. \'adinin eğimı süreklıdir; nehrın izlediği yol boyunca ya�l­ i
doldurarak acıma.-;ız ve inatçı dalgalarıyla ilerler.


noktası ve dinlt•nme yeri olan denize varana kadar devam eder Etral'ıakilerin k.ıçmakıan başka çareleri yoktur. Seller şimdiye
Nehirler genişleyerek, coşan dalgaları)' la yüksek dağları çöp yığı­ kadar ki ilir ne kadar araziyi, kaç şehri, şatoyu. villayı ve evJ yıkıp

nına dönüştürebilir, en güçlü kıyıları )•erle bir edebılir, derin kökleri yok etmıştır.
Aile geçindiren kaç erkeği n emeği boşa çıkmıştır! Kaç aile !ıer

yor gu n çiftçilerin emek­


olan ağaçlan �,kabilir, sürülmüş tarlalardan geçerken taşıdıkları
çamurla vadileri çıplak bırakarak yoksul ve şeyini kaybederek yoklug:.ı düşmüştür! Ya kaybolan ve telef olan ı:ıgır

lerini de sürükleyip götürürler. sürülerine ne demelı!



oy nc 9.ıy�n
Nehır �ata@.ı b
nnl t n
Uı�ı

ı daha \ok \'tpraıarak de


eş ı r. Buyle·
u a etim vuusuyun akJ$ı hıı�;ı.nır
Aym özelliklere sahip kara parçalarında ortaya çıkan ve aynı mlk·
hızlanJıko;a. .ıkarsu yatağın
i
!iki' de avnı m ktarda su daha
tarda suya sahip, aynı genişlikte, uı.un\ukta, derinlikte olup. aynı
az yer kaplamış olur

i
Nehr n izltJıgi �·ol kısald
egimde akan nehirler arasında en ya\'aŞ akanı. en yaşlı olan nehırdir n tmın,,
ıkça, �uyun hızı ırtar. Bunu
Bu durum, düz nehirlerle kanıtlanabilir. En yaşlı nehir en çok
nehrin ııledığ:ı ol arttıkça su
y n
yı.ı akı�ı yavaşlar.
kıvrılarak akan nehirdir \'t" en çok kıvrılan nehir de uzunlugu arttık­
ça daha )'avaş akar.
Eşit yüksekliklerden eşit derın\iklere dökülen sular ara�ında en

yava� akanı, en uzun mesaft.·yi katedendir.


Başlangıç noktalarında, en yavaş akan 1\ehlrler en yaşlı nehirler

nehrin, yatağı hu)'llO(a sürekli yaptığı menderes­


dir. Bunuı\ sebebi
lerle wunl uk kazan masıd
ır.

115
�l·
1
ın

1
\
- --- ---

Uzunluğu boyunca aynı eni koruyan bir nehir ve özellikleri her


171
Nehirler düz bir yol izlerken, genişliklerinin orta nokıasında kenar­
lara göre daha güçlü akarlar. yerde aynı olan bir yatakta akmakta olan su, yatağındaki farklı eğim­

Akarsu eşit güçle kenarlara çcı.r ptığı 1.aman, nehrin bir kısmı lere bağlı olarak farklı derinliklere sahip olur. Rir noktadaki akış hm,

daha dar be, kenara çarpan sular sonra da ortaya sıçrar ve bu dal­ bir diğerininkini geçliği oranda da sığlaşır.
galar da aynı bıçimde birbirlerine çarpar, sonuçta yine aynı biçimde
kenarlara vururlar. Nehir kenarında oluşan ilk dalgalanmayla nehir
ortasında oluşan ik.incisı arasında kalarak konı biçimıni alan su, u­
l•l
Rütün iç denizler ve körfezler, bu deniılere akan nehirler ıarafı ndan

banda hız kaybeder, ancak üı.ı noktasında hızlıdır. Su tabana çarpın­ oluşturulmuştur.
ı.:a, kesi•me noktasının yühekliğine eşit bir yüksekliğe ulaşır; ancak ı•l
orta nokıadakı liU her ı.aman geri çarpan sudan daha hızlıdır.
,·,..m.f··· ll
l•I <>
Knıldeniz'in yüze')'i. okyanusla aynı seviyededir. Birçok yerde suyu altı saat boyunca yükselen, altı saat boyunca da
B i r dağ devrilerek Kızıldeniz'in ağzını kapatmış ve Akdeniz' in azalan akarsular vardır. Ben kendi adıma Coıno Gölü'nün yukarıla­
çık1şını engellemiş, böylelikle fcızlasıyla dolmuş olan Akdeniz, çıkış rındaki Fonte Pliniana'da buna tanık oldum. Bu akarsuda su seviyesi
yolunu Cadiz dağlarının altındaki geçitten bulmuş olabilir. Çünkü, öyle yükselip di.�r k� akarsu iki değirmenin taşlarını döndürebilir;
buna benzer biçimde, yakın bir geçmişte bir dağ yedi mil kayarak bir sular çekildiği zaman ise derin bir çukurun dibindeki suya bakar
vadiyi kapatmış ve burada bir göl oluşmuşt\lr. Garda Gölü.Comove gibi olursunuz.
Lugano gölleri ve Maggiore Gölü gibi pek çok göl.dağlar tarafından
meydana getirilmiştir. \10\
Arnboise'da Loire Nelıri. l•l
Akdeniz, Caditanya geçidine bağlı olarak Surı)ıe toprakla rının

!bJ
yalnızca küçük bir bölümünü kaplamış o/sn da, bu geçide büyük Nehrin >Uyu b d arasmda, diğer kenarlar arıısında oldıığımdan dnhlı
ölçüde yönelmiştir. Akdeniz, bu geçitten önce güney doğuya doğru yüksektir.
akmış, ama buradaki tıkanma oluşunca Cadiz boğazına doğru hare­
ketlenrnışli. !aıf Arnboise'ın bir kısınınuı da üzerinde yer aldığı adu. ld

a noktasında Akdeniz'in suyu okyanusa doğru akmaktadır. lbl Bu Arnboise'dun geçen nelıirdir; bu ııehir a, b, c, d noktalamıdaııge·
çer. Köprüyü geçriktensoııra aııa akıntıya karşı d e, bfkatııılıyla geri
Deni1. Yedağlar arasındaki bütün düzlı1kler daha önceki devirler· döner. Bu nelırin iki karşıt akıntw a b, c d ve d e, b f arasında kalan
de tuzlu su ile kaplıydı. b f. nehrin kenarlarına temas eder. Daha sorıro f t, g h, rt m kartıtl/ıl·
rıyla tekrar aşuğı dönerek başlaııgıçta rıyrılrnış olduğu k ıı'dcn gcçcıı
Her vadi kendi nehri tarafından meydana getirilmiştir; vadiler ve k rn, r t'yi rneydaııa getireıı nelıirlc: buluşur. Aııcak suları \·ok yiik·
arasındaki oran. nehirler arasındaki orana eşittir. sekken ııelıir, b d kenarım da aşarak tek fıir kaııaldan akar. idi

' 7" GÜZJJ-�\11 .I� \'t IJÜLJ'..N


112)
1111 . l ı: k bok.1.ırıyla 1'.anşmışlı.ıııl
l.ışm
Veron3'nuı. JağhmnJaıaş
;ığzı, toı}ı oluş-
.ı.:� ınab3lıl.ınrun

mermer bulunur. Bu mıJH


beş nokta açıklıkta ve yirmi mil uzaklıkta p.:r alır.
lınola, Bolonya'ya göre pusula üurinde Batıdan Kuzeybatıpı dogru
to ı� Jo\oJu B�ıı yerler
� Jebu miJyeln

Caştel San Pietrn, lmola'nın tam kult')' bJlısmd.ı 7 mıl uzaklıkta-


. turan rnaJJ e olıtn çımen
dururl.ır. Bu JurumJ·d
a lc.iit\öınden Jyrı
kenJilerinı b;ı�ınJı�an �:: ·
dır. i.l
a a rerek· m yenuı lc.ava ı!e bü1Un\t1 l ­
me e
. .. . m\Jyenırı d�
·.
olanları tJ�\J�tır mı� ve
Ba g.ıJ ·imento c�ki
tam ortası doğrultuda yer ;:ılır. Iınola'ya uzaklığı on mıldır; Forlıde
rine izin verme mıştır.

4
faenz.a, lmola'ya göre pusulanın doğuvr güney doğu yOnu�n ka�� .
e
; mu' _ ·� çıkarmış olur.
_ .
kabugu Ja neredeyse
. 1 \mola İle aynı mesafrde 20 mil uzaklıktadır; Forlimpopolo Forlı yo-
:· _ dı�
nundedır. Forli'ye mesafe;.·si 25 mildir.
• .

. . ' " . .. . .' ':.rJ B rtinoro, lmolo'ı.lan iki yönden görülebilir Doğudan ve guney
' '·�
.
. .- �
. . �� •:·.1-tJ � doğudan. l ıno la'ya u z aklı ğı 27 mildir.
.· �· \...C
e
-;.
.
ıııı

um t..'IJ1:ı ..t-'-:l11 J•l l ,.,! ı,üı.IÇ\·


ldl

ld

ırı

mımdan dört saat önce dağın doğusuna düşer, lıurırn ka)�ıların en Dağın \' ıkılı� ubebinın tarifi.

pnrlaklı�ı wre���
beyawıdmt oluştuğu için mulıteşem birşekifde parla)'arak, karan­ Bu yıkımrıı doğurduğu felaket.
lığın ortasmda eıı parlak ay ışığının vtrebileceği Kar )'ağ�ı.
orada yaşayan Ermenilere karşı gôre�1ini yerhıegetıriı: }ukseklıgı ı/e. Peygamberin orta}"" çıkışı.
düz bir fıat boyunca dört miffik lıir yer kaplapm en yiiksek bwlutlıı·
Dogtı Ermeııutwı'ın a�ıığı belgelrrine sel b_asm�sı. foros
Onun krhaneılcri.
ruı snıiyesiıff' erişir. Giin batmıuıdaıı soıırıı dıı gü11e�in gwmıı'. U�u
. C>agfıırı'ııırı bö/Uıımesimn etkisiyle suyun çekılmesı. ı•ı
_
lıiri kadar aydmlattığı lıu zirve lıatıyıı doğru pek çok yerdeıı gorule·

Yeni peygamberin. bu tahribaıın olacağını ông6rmüş olması.


bi/;r. Bu, dalıa öııce sizinle lıirlikte sakm bir havaıla ktıyruklıı)ılrlız

Tcıros Dağları ve Fırat Nehrtnin tasvir edUmesı.


oldHgımu dı-;şiftıdiiğı"imiiz zırwdir: Gn·enin karmılıRında �t'kliııı
.
{ i li
dl•ğiştirmiş, lıazcn ikiye ı•cya iiçe lıöliiıımiiş, lıazen u�un, bazen kısa

( J JJ ;;
göriinür. Hu, ufukta yer al arı ve dağırı bu kısmıyla güneşin arıısınrı
j rr �
gircıı bulutlar mı k a ynaklıuı . Güneş ışıııforuını bu:ı::ıları- ngellel'I ·
_
Balıil'ınKutsaf Suftanı'nın vekili,
Suriye Defterdarı'na. cc.drığııı ı'izerırıcdüşen ışık da farklı uzwılııktakı lııılııt lıolmelerı)
\c1
l•I Erme11istatı'ıtı l1u bölgesinde. lıc"igörcvfe,ıdirdiğinizkonuda
çalışmaya lıuşlamak üzere, sınırlarımıza yakm, amacımıza nı uy·
kesintiye ıığnır ve farklı parlaklık derecrferiııe $alııp olur.
Kuz.ey bölgefer deso11 yaşuru
mfelaket, sadece siıi değit lıütüıı
gun olan şehre, Calindm şelırine girdmı. lJıt şefıir fırat Ndıri'ııdeıı
Toros Dagları'mrı, eteklerinde yer alır
dünyayı dehşete düşürmüştür,
Ônce sonuçları sonnı selıepfe inanca övgıi ve itfmf
Am ortaya çıkan tufan; lıitımiııe kadar.
rmi orta­
w

lb/
ya koyarak lıu olayı size nakled üyrı/,m batıya doğru fıııyiik
eceğim.
Toros Dağı'mn zirvelerini görür. Ru zirveler o kadar yüksektir ki.
Şelıriıı yerle lıir oluşu.
gökyüzüne ufaşarakmış gilıi görünürler. Dıinyaııııı lıiçlıir ııokıasmdıı
Oleıı insanlar. kalmıhırır• r,ıresizliği.
bu zirveden dalıa yüksek '1ır yer yoktıır: Gı"ineş ışınları giiıı doğıı-
\'aizin arııyışı, kurtufıışıı ve inayeti.

ı_iw.EMl.IJ\ \'iZ of·Z�· '


/14)
Toro.f Daglarmm Biçimi Ü;;eri,ıc. TorosDağı'mıı \'apuı Yl-' BüyiikWğii üzerine

Sıt}'gıdcğer De.frcrıiar, sitemleriııizde ima ı.·ttı'giniz ii::cre heni Haziran ayı orta/ımııdıı, giineşin g<>ldiği belli bir 11oktada Toros
tembellikle suçlrımııymız. Bana gösterdiğini;; tevecciilı ve sağladığınız Dc.ığı 'ııııı gö/gesi öyle bir yiik.sekliğe ulaşır ki im gölge on iki günlük rtıt·
yararfıır heni lm kadar büyük ve dehşet ı•erici bir olayııı sebebini iti· sa_ledeki Sammtya sıııırlarım; Aralık ayı ortalarmda ise Kıaeye ı:fuğru
ııa ile 1,esahırla ıırııştırmaya yönelttı. Bunu yapabilmek içirı zamaııa bir aylık yol mesafesindeki Hipcrlu>rya dağlarım bulw: Dağıtı rüzgQru
ihtiyacımız ı1ardı. Bu olayın sebeplerini si;;r tam olarıık arıkfııyabil­ açık oları kısmı her zammı b11lutsuz ve berrakt11: Kaya/ora çarpıp
mcm ıçin size ön�·e o yain oluşımıtımı (.mlatıp oııdım sonra olayııı ayrışan nlzgrlr, ktıyaııın diğer �·ısmıııdıı yenidetı birle11?rek, bıı /ıare­
kendisine geçmenin doğrn olacağım diişüııiiyorımı. Bu ayrıııtıfı bilgi· ketiyle lıeryönden gcle11b11/11tları da süriikler ve bıı lmllltları çarptığı
leriıı .(izi tatmiıı edrct:girıi ımıuyorımı. lhl yerlere bırak11: Biri/mı bulutlarm çoklıığıma �ğlı olarnk burada sü­
rekli şimşekler oluşw; kayalar da, içi birikintilerle dolmuş yarık/arla
,ı;izin arzımıı;;ıı yerine getirmede geciktiğim İ(İ11 lii�feı1 dolııd11r. Bıı dağın, öu/likle de gii11eye lıakan, bol üriinüıı almabi/diği,
giict•mrıeyiniz saygıdeğerDe.fterdm: Benden açıklamamı istediğmi: çok giizel 91 kay,,aklammı ve 11elıirleriıı bıılunduğu eteklerinde, zen·
�eyler öyle lıiryapıya sıılıiptir ki, açıklmıabilmeleri için biraz zama­ g;,ı 1'ir lıalk yaşar. Oç mil kadar yukarı pkmca Myük kökonr. kayıtı
mn gcpnesim· ilıtiyaç vardır; özelliklebıı kador biiyiik bir olaym ve buna benzer ağnçlı.ırm buf11nduğ11 ormanlarn ulaşırız; bu orman·

srbı·bi açıklamrken o yerin doğasmnı doğrn bir şekilde tamın/anması /ardan iiç mil kadar .sonra ise geniş çayırlar ve otlnk alanlar gelir.
gerekir; bO)•lece yııkarıda im/ıs edilen isteğinizi ı-alıatlıkfıı yerine Geri kalanı lıiçbir zaman erimeyen, uçmz ve bucaksız kardır. Bu kar
getirebilirim. ki tabaka.sı ondört mil kadar devam eder. Bu noktadan bir mil sonrasuıa
kadar, lıiç kaybolmayan hir bıılut tabakası wırdır; l1öyleliklc beş mili
Kiiçiik AS)•a' nııı >'apısı ı ı•eya hangi denizlerin ve karıılarıtı düz bir çizgi olmak iizere onbeş mile ulaşılır: Toros Dağı0mıı zirvesi
Kiiçiik Asya'mn sıtıırlarım vekapsammı belirlediği apkla111am11 yaklaşık bu yüksekliktedir. >'olun yarısmda kavurncıı bir /ıavu /ıiikiim
geçeceğim çünkii .sizin de gayretli ı·edikkat/içalışmalarıııızfo bu ko· sürmeye başlar ve tek bir e.sinti bile hissedilemez; lııırada lıiç bir varlık
nularhak.kmda bilgisiz olmadığımzı 11iliyorum; ben bu korkunç ve fazla yaşayamaz; Toro.s D<ığı'nııı yiikseklcriııdeki oyuklarda yaşayıp,
tahripkar olaya ııedeıı olan Toros Dağı'mn gerçek yupısıııı anlatarak av aramak içirı alçaklarıı inen birkaç k11ş tiirii dışıııda dn hiçbir şey
devanı f'deceğim. Böylelıkfe amacınııza doğru ilerleyebilecrğiz. Toro.s bıılımmaz. Ormaıı/ık tepeler ii.stiiııde kalan lıcr şey çıplak kayalıktr.
Dağı'mn başka dağlarla birlikte Kafkas D<ığları'mn temelim· oltıştıır· Bulutlar w kayalar bembeyazdır. EııgelJe/ı, telılikeli çıkış .sebebiyle zir-
dugu söyltnir: im konuda dalıa emin olabilmek iç-in Hazar Denizi veye yiiriimek imkansızdır. ın
kıyısmda yerlt�miş olan imanlarla konuşmak istedim. Otılar bana
bu dağın gerçek kafkas Dagı olması gerektiğinin kanıtlarım verdiler.
Kendi dağhırın111 da aym ismi taşımas111a rağmen b11 dağlar dalıa
yiiksekıir: lskit diliııde K.ajkasin kelimeaıılamı o/atı "çok yük.sek
zirve"' hum4 doğrnlar. Gerçektt, o yerin doğımmda \ltya batısıtııla
o kuduryiiksek birdağm olduğu11a ilişki11 bilgimizyoktur. Bmıım
kanıtı batıdaki i.ilkelerde yasayan i11saıılarırı, dağ111 zirve.siııiıı bıl­
yük biihimünıi, tn uwn gecetıiıı dörtte biri.süresincegı"üıtş ışığıyla
�ydmhmnıış göriiyor olmalarıdır. Aytıı şey doğudaki iilkeler için de
gt'Ç"t'r!idir. !dl
IX. Do ğa B ilimleri
ve As tr on omi
Ku vvet k ı t l ı k t a n
'
veya b o l l u k t an ortaya
� Ç'.ocı 1 g � ,
.

� ı k a r ; k u vvet fizi k sel harek tı n


.
.
l <ı n rı sa l h a reke t i n t or u n u ve k u. tl e çekımın ı n
de kaynağı v e a n a s ı d ı r.

l]
if\uvvetı, ·· \.· olarak tanımlıyorum:
.

. . ·lenır. Her şey. doğası


. .. çirip yok etmek ıster, bunu yaparken Je kendi kendini yok eder. Ne

ki hu gücü uluşturan, l'ıngürülenıe}'en hir dış


. bır vasıt.\, gorunrneı
. nesncsız .. ·r gu
bı.

· ı de b.l�b ş y
.
��sıııç arrıı:ılıgı�·la tıa�
geregı oumden kaçar. Bastırılan her şev.
kadar büyük bir engelle ka�ılaşıno. ka
.. T'
. d:r
��
reketi engellenmiş \'l' Joğ.ıl ull uunu dışına ıtılmış
o
keı e leri
� . . _

depola nıp J.ığılmış lıarekettır ı-..'.uvw . ru ne nele


s re :::�:�e�:� �� :1���: :
'. · �

ne ğır!ık olarak ne de b m olar;:ık b U·


bastı ır. Kuvveı ol n hi ·bir şe.,. hareket edemez.
.
ı g
.. .
ü
;
çle �
!çınJe doğduğ
i\i
ye zorlar ve kendi sonuna doğru lıırsla ilerlerken, koşullara gore e
donaı1mış etkin hir y•ı�.·ım sağlar. onları biçim ve konum degı tır e.

h.ı.psolJugu ne sne
� degildir.
. yür. Yaratııgı hareketlerı. n•hı. -biri sürekli

.
\
- ·tdir. Hm�ketirle genellikle )'ımı kuv­
_
değişim gösterir.
. �
Efor ıle arı�r. urdugund kavbolur. içinde
. .
Yavaşken giicu ..
� hareketilzgilrluğune sahıp degı

� munu engelle·
artar; hıı onu zay.ılatır. .ıdd t i indedoğar.öı-
$(

yec ek her şeyi şiddetle sürükler . Kenllisine karşı gelen etkenı. e1e ge•
gürlük içinde ülüı-; hü üdüko;e d.ıh;:ı hızlı tukenır.
- \'et üretır.
y

lluıb lfüiıuil.,i nı ,\.�ımıımııi Hf'I


� �
Kütk çekiminin gücü su ve toprak ile sınırlıdır; ancak bu kuvvet Km1vet, bir içsel potansiyelden: duyarsız nesneler içindeki duyarlı
sınırsızdır. Eğer kuvveıin üretilebileceği araçlar yapılabilseydi sonsuz başka nesnelerin rastlantısal bir şiddetle yarattığı. görünmez bir
sayıda dünya harekete geçirilebilirdi. güçten başka bir şey değildir. Kuvvet bu n�nelere yaşam benzeri bır
Fiziksel hareket, kuvvet, kütle çekimi \'edirenç. her şeyı·n hareke­ özellik kazandırır; yarat ılan bütün varlıkların şekil ve konumunu
tinın da)•andığı dört dış etkendir. değiştirerek. kendi sonuna doğru hırsla ilerlerken, yolu üzirinde
durumun gerektirdiği farklı etkileri üretip harikulade bir iş lerlik ser­
gileyen bir yaşam.
Dünya Güneş'in yörüngesinin merkezinde değildir, evrenin merke­ Gecikme kuvveti artırır, acele ise zayıflatır.

� � ağ
zinde de değildir ancak kendisine yakın komşularının merkezinde, Kuvvet. şiddete dayanarak yaşar ve özgürleşince ölür.
onlarla bir aradadır. Ay ve güneş dünyanın altındayken ayın üzerin­ Biçimlerini ve yerlerini değiştirerek bütün nesneleri dönüştürür f.te b:ı pound_'hık bir ır
C
lık ikj bra cia düşerek yeryüzüne bır
kırk braccıa dÜlfm bir nesne ne kad;ırlık
. e\
de duran bir kişinin göreceği manzara şudur: dünyamız ve üzerinde­ ve sınırlar. derınlıgınde gOmülüyorsa,

ki sular. Tıpkı bizim ayı gördüğümüz gibi. Dünyamız da, tıpkı ayın Kendi sonuna doğru yol alırken önüne çıkan engelleri gücüyle bu dt.nnlıge: gömülür? lki pound
yer�"\ızune ne kadar gömülü �
olan bır ağırlık lki bracc.ıadU�r!>C
bizi aydınlattığı gibi, a;, aydınlatmaktadır. etkisizleştirir.
Çeşitli biçimlerin dönüşümünü sağlar.
� Kuvvet. kendisini denetim altına almaya çalışan her şeyle çatışma
Hiçbir hareket. içinde bir durağanlık anı barındıracak kadar yavaş halindedir. lUreyen hareket olarak daisimlendirilenıvme. hareketli n�sncnin

hiçbir anındaki. htı ilk hare:ketın hmna t1lt


olamaz. Kuvvet.her zaman için doğal gidışin karşısındadır. hareke:t etkenine bağlı olduğu bi ineil hare:k�ttm !.)(taya Qkar

o ;ş lr şi oldugu gibı. ha·


olamaz. Bu kanıtla abilir öyle iti. yarın k ı nde:
Tt:ıreye:n hareketin

l
Aynı sürede daha az yolun alındığı hareket daha yavaştır. Küçük şeylerle başlayarak büyüyen kuvvet, korkulacak olağanüs-
l!I

gücün kaybı sôı konU!udur. Ht.r sonuç,se:be:biniiçinde taşıdığı için


Aynı sürede daha fazla yolun alındığı hareket daha hızlıdır. tü bir güce dönüşür.
reketin her a.şam3sında. hareket e:tkeni tarafından .ı\ctan mış olan
Hareket sonsuz sayıda yavaşlık derecelerine sahiptir. Kuvveı, her zaman zayıflayarak kendini tüketme eğilimindedir.
ı ıı

re:ke:t ede:n ne:5ne:ye: uygula.dı�ı ivme. ncsn�­


Hareketin gücü, sonsuz yavaşlık ve sonsuz hız derecelerine kadar Kendisi kısıtlanmış olan kuvvet, bütün nesneleri de kısıtlar.
0 ağırlığı nedeııyeriııde kalmaz? Çünkü direnç yoktur: o ağırhgı nere- okun ivmesi gücünü k.3.ybe:der ve:vok olarak yaym gUcüne: dahil olur.
uzanır.
ye doğru 1ıarektr eder? Çekim merkezine doğru.
Kuvvet olmaksızın hiçbir şey hareket edemez.
Bu hareket sırasmda Hareke:! e:tkeninin. ha


Hiçbir ses kuvvet olmaksızın duyulamaz.

bir ağırlık en kua yolu nin bütün nokta\anna da.ğıltr.
Kuvvetin gerçek kaynağı hassas nesnelerdedir. ııeden başka bir yol izlemez? Çünkü desteksiz
merkezidir. Na ıl


9
Atmosferin mavi rengi, onun kendi rengi değildir. Bu rengin sebebi izleyerek en alt noktaya düşer, ki bu da dii11yanın

� llti top dik bir açı ·a.parak birbirineça.rparsa.topla dan biri diğenne
ulaşabı/ir?
ta.\
nemin görünmez parçacıklar halinde ısınıp buharlaşması, bu parça­ olur da ağırlık dünymım merkezine bu kadar kı.sa yolıiatı

gtı"e yolun da.n daha. fada sapar


�uvla bir kütüğün ucundan kopan pa.rça,aynı
cıkJarın güneş ışınları tarafından çekilmesi, böylece ateşin etrafını Eğer güç, bir nesneyi belirli bir mesafe boyunca, belirli bir zaman di­ Çiinkü bağımsız değildir vefarklı }'önlere yönelmez.

Baltanın ilk vur




kaplayan yoğun karanlık zeminde aydınlık görünmelerinin sağlan­ limi içinde hareket ettirebiliyorsa, bu gücün yarısı ile aynı nesnenin,
masıdır. aynı zaman diliminde aynı mesafenin yarısı boyunca hareket ettirİ· parçalara göre daha
aş ğıya vuruşla kütüğün diğer kısımlanndan kopan
Doğal konumundan çıkmaya zorlanmamış her ağır nesne.

��
lebileceği ya da bu gücün yarısı ile iki katı zamanda nesnenin bütün

�:�: sebebi kütüğün ilk darbeyi a.lan



eğilimindedır. Her uza
bir kavis üzerinde değil de doğru üıerinde inme kısmında, o darbenin gü­
Kopan pa ça bu a bagholır k d �
yol boyunca hareket ettirilebileceği sonucunu çıkaramayız.

�� �
nesnelerin,
ne ok.ırsa olsun, doğal konumda bulunmayan bütün h


Ağırlık, kuvvet, darbe ve ivme hareketin çocuklarıdır, çünkü ondan
cii.nün ilk aşamasında oluşudur.

a dönme eği­
kısa bir sür:de
doğmuşlardır. mümkün olan en kısa sürede ilk kusursuz konumların yakın d şe ç nkU darbenın
gucu
uıağa gidı:r. lkind parça ise daha

her nesne. bir


limlerinde bunu görürüz. Bir doğru, yaya göre daha . -
Ağırlık ve kuvvet her zaman kendi sonlarını isterler ve her bıride dorduncusu daha da yakına
Eğer bir güç, bir ağırlığı belirli bir sürede belirli bir mesafe boyunca hafiflemiştir. Üçüncüsü daha y3kına.
varlığını şiddet aracılığıyla sürdürür. hareket ettiriyorsa, aynı güç bu ağırlığın yarısını aynı sürede iki katı katedilebileceğ:ine göre doğal konumundan ayrılan
d�r.
İvme genellikle hareket ettirilen nesnenin hareketinin sürmesinin doğruyla daha hızlı bir iniş yapmak ister.
mesafe boyunca hareket ettirebilir.
<l · çarpan bir
o . c�
k d'ısıne
sebebidir. Aynı güç, ağırlığın tümünü yarı sürede yarı mesafe boyunca
. .
ül
.

sını sağlar.
hızlı bir sıçrayışla gen donme

e nhip olan bır nt.'snt.' .
hareket ettirebilir. Yine bu güç, aynı sürede ağırlığın iki katını yarı Sert ve kahn bir �üıey
mesafe boyunca veya yarı sürede ağırlığın tümünü yarı mesafe bo­
konumund·a �
Kalınlık ve ağırlığı her noktasında aynı olan denge


nesnenin daha g ç ü \"e
sa ipse, ılk

herhangi bir sapm gosıerm:ksi­


ağır bir nesne, eğer hava hareketsizse ve sabit dirence

� � � aulın
yunca, hareket ettirebilir.
denge konumundaki duruşundan -<>
. P ruva· ındaıı gemin ın
ve düştüğü yükseklik, nesnenın he
doğ
. harekct ettigı yöne
zin düz bir doğru boyunca düşer
. 1e okun hareketi bır
Bır gemının binne eşıtse. h.1.re-
üzere çok yavaş biçim
parçası için aynıdır. Bu hareket kanıtlanacağı hareketıy
de gerçek!eşlr.
bir ok, eğer geminin

ge�ının ge\di�i yönün


nür.
Eğer bu ok avnı hızla
gibi görü
direnci koşuila­
ketsiz . . aksine doğru atılır·
Eğer sabit kalınlıktaki ağır nesne sabit bir hava
rında ve eğik olarak yerleştirilirse, bu iniş de eğik ve s..ı. gemidt.'n. harek
yukarıda bah­ . ayrılır.
etinin iki katı ıle
settiğimiz inişe göre daha hızlı gerçekleşir.

168 ..U:AIU!H \'E D 7.EN


CÔ1
..\_��r
� �
Q
.• �

.+ ,....JJ
elliği:
Güneşin öz
biçime, harekete, ışığa.ısıyave üretme
Güneş madde ye,
t
.

�- "''"''" .
ücüne
ı

� � �'. � '.
n bu özellikler güneşten yayılırlar ama on a hiç ir şey

,,
Aynı kişinin belirli bir yükseklikten düşerken çarptığı her nes
ne ghiptir. Bütü
'

�.. �,,(,,..
birin e ğ r n e geç n k vveıi azaltacak şekilde ve sanki yay!ıy-
� � k3ybettir mezler
. . ..
mış gıbı bukulurse, duşu$un son aşamasındaki çarpma kuvvetin n

Q
' i '
düşey doğrultuda serbest düşmeyle ortaya çıkacağı ölçüde azalm ı
olduğu görülür. Bu, yaylı nesnelerin üzerine düşerken her a.şamad ki � Bazı insanlar, güneşin ateş rengi değil de, çok daha açık renk ve ber­
rak olması nedeniyle. sıcak olmadığını söyterler. Bu insan lara cevap
çarpmaların toplamı ortadan kalkmış gibi bir etki yaratır.
u n sıvılaştırıldığında azami ısıya ulaştığını ve rengiyle
olarak, bronz
<> güneşe en çok o zaman benzediğini, sıcaklığı biraı düşünce de daha
söyleyebiliriz.
Küçük darbeler çivinin ahşaba girmesini sağlar. Bu küçük darbeleri çok ateşin rengini aldığını
tek bir darbe halinde bir araya geı irirseniz çok daha büyük bir kuv­
vet elde dersiniz. Tek bir darbenin kuvveti çivinin ahşaba tümüyle l•I l•I
Bazıları. bir element ol"rak ayın etrafındaki havanm,bizım atmosfe-
birer yüzeye a ip ot.Yı vep. bir dut gibi üz ·r nde küçük parçacıklar
gömülmesini sağlıyorsa bu, kuvvetin çok fazla sayıda parçaya ayrıla­
. ve a}'l çevreleyen ışıklı
bildiğini gOsterir. Bu parçaların çivi üzerindeki etkisi uzun sürse de, rimizin yaptığı gibi güneş ışığını yakaladığını sh ei

t
tek başlarına çivinin ahşaba girmesini sağlayamazlar. çemberin bu şekilde tamamlandığını söylerler . olsaydı. gün� ışığı altında bu parçacıkların her biri g n in y;msı·
ü ei
Ayın kendine ait bir ışığı olduğunu Jüşünenler olmuştur. Ancak masınd n kaynaklanan bir ar ak ık �ergılerler. böylelikle ek nesne­
ufak görüntüler, uıun
a p l l
bu doğru değildir, çünkü bu görüş, �·eni ayın en parlak
On pound'luk bir çekiç, çiviyi ahşaba tek darbeyle çakabiliyorsa,
kısmının et­ deküçük birçok güneş görülürdü. Bütün bu
mesafedt'birl�erek tek bir gö üntü \'erırkr.
bi.r pound'luk bir çekiç on vuruşla çakamaz. Ayru şekilde ilkinin
rafındaki kar anlık göriınen soluk ışığa dayanılarak öne sürülmüştür. r
Ayın zemininde gördüğümüz bu farklılık. aydınlık kısım
onda birinden daha küçük olan bir çivi. ilk çiviye eşit onnlarda da
ile karştlaş­
Q
olsa bir pound'luk bir çekiçle tek bir darbeyle çakılamaz. Eksık olan,
ahşabın sertliğinin, direncine oranla azalmamasıdır. Ahşabın sertliği ıırıldığında olduğundan daha karanlık görünen ıeminin. ayın parlak
n ık Yıldızlar gündüz görünmeyi� gece görünürler. çünkü biz. üz erle­
kısmına bitişik olan bölümünden ka)'naklanır. Sonu\ olarak ayd
ıl
rine güneş ı�ğı düştüğü zaman kendisi de bir ışık ya.nsıt;ın.sarım:
değişmemiştir.
Eğer darbenin kuvvetiyle ahşabın içine giren şeylerin hareketle­ çerçevenin belirli bir kalınlıkta görüldüğü üst kısımdaay. üzen'nde
nltında
ol· küçük nem parça.oklarından olu�n yogun bir atmosferin
rinin orantılarından bahsetmek gerekirse, darbeyi yapan ağırlığm ve bulunduğu karanlık zeminden daha parlak okiuğu için. gerçekte
yıldızları gizlerler.
yaşyoruz. Sonsuz sarıdaki bu parlak parçacıkl.ır
ahşabın doğasını incelemek gerekir. duğundan daha parlak gön.illır.
n kan:ırıhğında
göre ne Atmosferin )·arattığı bu durum olmasa)·dı gökyüzünü
Eğer ayın, gölgeli kısmının üzerinde görüldüğü zemıne

<>
aydınlık kıs­ yılJızfar her z man görünürdü.
a
kadar daha parlak olduğunu görmek istiyorsanız, ayı.n
131
Q
Bütün denizlerdeki med ve cezir olayları, aynı dönemde gerçekleşse mım elinizle veya daha uzaktaki bir nesneyle kapatın.

��
ışığı keserekbakar�aıuz. (çuk küçük
131 Q
de değişkenlik gösterirler, çünkü dünyanın her tarafında günler aynı
Yıldızlara, üzerlerinden )N<ıyılan
n bak.arak bunu � a abi ır
m ız) bu yıl­
zamanda başlamaz; bizim bulunduğumuz yarımkürede gün ortası ·p
ünürler ki ze bunlard;.ın
ve biz de bu bir iğne ile aç�mış bir delikte
Ayın kendi ışığı yoktur; güneşe bakan kısmı aydınlanır ku.;uk bıl)ty ol.ı­
rı )ebebi. ı;ı:rçekte
Nesne ağırlaştığı ölçüde hareketine eşlik eden kuvvet anar.

ka� �ı
dızlar o kadar küçük g r
iken, diğer yarım kürede gece yarısıdır. !-fer iki yarım kürenin doğu ö si
mazımş g b i gelir. Bunlar
bizim deniz­
güneş de
Araklarım bitişlirerek sıçrayan bir insan, daha büyük bir sıçrayış kısmın dünyaya bakan bölümunü görürüz. Ayın gecesi. ın küçük görlıomelerini
sınırında gündüzü izleyen gece başlar. her iki yanmkürenin hatısı­ i
yapabilmek için sıkılı )'Umruklarını önce geriye, sonra sıçrarken de lerimizin güneşin görüntüsünü yansımğı ölçüde ışık alır: ek \Oğu dünyamızdo.11
.;ok uzak oluşlarıdır. Bu yıldızl
arın p
yıl mınız
nırında da geceyi diğer yönden izleyen gün başlar. B u yüzden ylıka­
yine
yansır. Apn e­
ın o mesafeden n l gl)l'un
yı\Jızl.ırl.ı .ıra�ın.ı J.ıh.ı.
hı la ileriye atar. Bu harekeıi)'le daha büyük bir sıçrayış gerçek.leşıir­ dünyanın kendisine dönük yüzündeki büıi.in sulardan �ı
��
� kendi d


rıda sözünü ettiğimiz yükselme ve alçalmalar aynı anda olsa da,
az veya çok daha bti)'Üktür. Bizim
mış olur. veya biziı11 dünyamızı n deniz yüze�i her zaman için kyüzün� a ılmı.ş bu
yukarıda bahsettiğimiz sebeplerden ötürü değişkenlik gösterirler.
an, ke· ceğıni ve karanlık gö
azıları da daha büyük bir sıçrama yapabilmek için ellerine dalgalıdır. Bu dalga lar sırtlarından veya çukur nokıalannd eğin ı Jüşunun.
. iki kaç yı!Jız eklenebile,

" gözlerimiz,
bup..ık ta� alarak yumrul<larını aynı şekilde kullanırlar; sıçrayışları narlarından veya önlerindı;·n sayısız görüntü yansıtırlar;
.
pozisyonlar
bu şekılde çok daha büyük olur. her dalganın üzerindeki farklı noktaları izleyecek farklı
Yeryüzünün ağırlığında nasıl bir değişiklik olursa olsun, yeryüzünü


kaplayan suların dünyanın merkezine eşit uzaklıkta olması durumu
bulur.

Ayın büyü k bir kısmın ı kaplayan sular sabit bir


küre Diçimln e �
hiçbir zaman değişnıez.
görüııtü!erın
Merd ivenleri :tıçrayarak basamak basamak
inen bir insanın merdi­ olsaydı, güneşin görüntüleri de her izleyi.::i için a)'llt.
r
yansıyan ışık d'\ h e
v nlere çarpma kuvvetiyle bu sıçrayışları
� n ağırlık)arınm toplamı, bu Yansımaları ayrı ayrı ve bir birinden bağımsız.
_ yerleştirilen al- .
yukSeklıkten dik bir çizgi boyunca düşmesi durumund zaman dairesel olurdu . Yüksek binaların tepelerine
tın toplarda da bu açıkça görülebilir. Eğer bu yaldızlı toplar
.
a orıaya çıka­ Deniz, ağırlığını kendi yatağı üzerine verse, bu yatakta uzanan ve •ü
ı r üzlu.
, darbe ku, Vetı. ıle
cak ağırlık toplamına eşit olur.
' sırl'lnda bin braccia'lık su taşıyan bir insan onu ezmeye yetecektir.

�· Gl'.ızu· .ıum ır, DO'a; •


Vf.l a

Kı sım IH

P r at i k
Ko n u l ar
bas ünü sanat alanında olmasın a rağmen Leonardo'n u n dehası sanatsal konulann çokötesin
slnl bir sanatç ıdan çok daha fazlası olarak görmüştü; hedetl eri çok daha }i:ıksekti. Hiçbir
egeçmıştir.leorıardodakendi­
zaman gerçek anlamda eğıtimli sı­
nıtlarm aldığı klasik eğitimi alınaınıştl, <1ma entelektüellerin ilgi duyacağl pek çok alanda ustalık
kazanmıştı.

B un l ar arasında, resim sanatından çok daha yüce bir uğraş Ye bir zanaatolarak kabuledilen mimari bulunmaktadır.
Rönesans
dönemi ınln1arlan klasik or.uılara büyük önem vermişlerdir. Leonardo'nun "Mimari ve Planlama" bölümünde anlatılan kla­
sik düşüncelerin ötesine geçerek kiriş dengesi ''e ağırlık taşıma kapasitesi gibi mühendisliğin mce ayrıntılarına kad.lr uzanır.

"Heykel ve f\ letal işleri" bölümü döküm n� maden eritmenin a)Tllltılarını ele alır. Leonardohe,·k lin "re � ��
e göre da a az en· �
tellektüel bir uğraş" olduğunu düşünür. Büyük ölçüde hiçbir zaman tamamlaramadığl heykel eskızlerinı ıçeren bu boltun. bu
..

işi biraz hatif görmesine rağmen, onun metal dökümün teknik yönlerinde son derece usta olduğunu ortaya karar.

"B uluşlar" bölümünde Leonardo'mın olağanüstü varatıcı fikirleri yer alır. ip r.ıpma makineleri, silahlar, uçan �ir�akım al�t�
sıgaınay an hayal glıcu Kuşkusuz \·ag·daşlarına çılgınlık olarak gorunen ılgını,:
.
!er... tüm bunlar, onun kabına · vasat ·ış·(erd.ı.
· ·· ·ıçın
tikirlerinin bir kısmı gerçek oldu: Leonardo paraşütü, Lı�··m makineleri ve silahh arabaları tanınıbnuşl1.

I·ard '1 I · " bölümleri Leonardo'nun daha öğretiöyô


. yazlar
.
. nlimi ..
. ve Ju-
"Pratik Tavsiyeler" , "Felsete, Al(.lrizrnalar ve Çeşıtlı
. . Konu
.
, ressamla rın .
ınd en \eşı
. 'tli erdem ve kötülüklere gönder-
erinin vanı m·.ı insJJU de·
. . . � . . ortaya koyar. Bu derın. d"' . .. - en, genç . . .
egltllmes
.ınsanı \,e mucıt 01.ara
şlınce derınlıgını uşun'-e 1
. . k vetenekl
·
ınelere kadar uzanır. Bütün bunlar Leonardo'nun bir sanatçı, bı!ım ..

ğerlendirmedeki olağ;rnüstü kapasitesini de gösterir.


X . Mim ari v e
P l a n l am a
....,ır-� .,,..
� ....... .-.·
... . . - 1
... ---

1\Iısırlılar zamanından başlayarak eski


mimarlar, büyük şehirler ve kaleler ile
estetik .. geniş ve düzgün oranl ı resmi ve özel
. /

binalar inşa eden ilk insanlar olmuşlard ır .

.�
· ._,,_ -�·�.- ----..
.
.

� . -
··-
. - -
-
'<' ' • � '

... . - ;;- ..... " - ----.·


-';. �;/ :'' //'_/" - -- .
. '.

l'IU.l'İal Mı\( ıAlt


fil
ili

. ·�
Kemer iki zayı f nokta
nın bir!eşmesınden
oluşan bir kuvvettir;

i '
lardaki kemerler daire bina­
nin iki parç<l!ından
oluşur; bu parçaların
biri tek başınayken her
zayıfve yıkılma eğilim
indedir. Biri diğerinın
kılmasını engeller ve yı­
İki taraf birbirini aynı
böylece iki güçs üzlükten
tek bir güç doğar.
derecede ittıği için
kemer, bir kez kurul­

.!
dulctan sonra dengede
kalır; ancak dairen
;n bölüm lerinden biri
ğerine göre daha ağır ise di­
denge durumu bozulu
olan ağırlık diğerini r, çünkü daha büyük
kontrol altına alır.
Dairenin bölümleri
ağırlıkta inşa t'tmenin ni eşit
yamsıra, onlara bind
irilen yükün de eşit
ması gerekJidir, aksi ol­
takdirde aynı sorun
yaşan ır.

.Hiıııı.ll"İn• P1u.ıılıuun I�
;:: \fl°_f._
;.. . ;,: �{�� �\ -
�- �
.�� .
·'

� :. "< � /
• ·'

.,,

r--;J·.
f iif� ;· '
/{
• ·-

.: · .: :�:��- ·!, .
..
,

l
.1. .,. .

. ,
r

1 [l[
Kemerin yaıaya en yakın höli.imü, üzerine yerleşıirilen ağırlığa en az
direnç gösteren kısmıdır.
Kalınlığı dört kalına \'tkarılan hir kemer, tekhir kemcrin !aşıra·

cağı ağırlığın dörı kalını faşır; kalınlığın helli hir oranının uzunluğa
da katkıda hulunım\sından dolayı, hu ,\ğırhk orantılı olarak daha

!..--.,
da artar. Yani eğer tek bir kemerin kalınlığı, boyunun onda biriyse
-·-
_ -·

)
�-jfi kemerin kalınlığı. hoyunun heşıe biri ölçüsündedir. Çifi keme­

.� )
rin kalınlığının uzunluğu içindeki payı. tek kemerin kalınlığının

·"�ı
uzunluğu içindeki payının yamı kadardır. Bu nedenle, tek kemerle
hu yans1
.<. .
hakımdan doğru oranrılı ohaydt laşıyacağı ağırlığın kadar
daha fazla ağırlık taşıması mantıkl ıdır. Ç�t kemer, tek kemerin dört
katı kalınlığa sahip olduğu için dörı katı uğırhk taşıması beklenir;
ancak yukarı daki kurala göre sekiz katı ağırlığı kaldırabilir.
: _,. .

ııı

l �f
' . .

�· ·
!\
f-
' ·

• ' 1


.

,· :.

'. .

. .ı -·

l•I

ili l•J
Tı:rs kemu. dı>stek apsmılcm sıradı111 bir fctmert' gQN dalıa iyidir, çün­
smıılmı bir
Kemere sıığlıımJ' ık kazanıJırmanın yolu. kt'mec üstüböbnesini rn
. .

ı�ı
üste kadar ıyı bır taş işçiliği k(f ııltımlıı güçsüzliigüııt ıfirrıu:rı birdwvar vantır, oysa
ile işlemektir.

/l/
kt.mtri'1 tııyıf 11okr.uuıınııltındı1, h.ıvııdaıı başka bir şey yoktur.

l'IM11K l\llNlf lAll


[6J

ısı

l•I
/
171
[ 5/
Sütun kaidesmin genişliği,
üzerine yerleştirildiğı duYar
lal
dar olmalıdır, ın kalınlığı ka­ Üzerlerine ardıç demetleri bağlaya
!al
bilmek için direklerin yerleştiriliş
biçimleri Bu direkler yapının
. çerçevesine yakın bulunmalı, demetle
r
[6f söğüt dallarıyla bağlanmalı
Ye da/ıa sonra da gerektiğinde
kirişlere
fal
1494 Şubatının ikinci günü yakın noktalardan tuttur
Her birisi 213 bracc
. Sforıescada yımıi beş basamak çizdi ulabilmeli.
m;
ia ve sekiz braccia geniş
liğinde,
{a) Bir çemberden diğerine olan
f7/
mesa/enin yarım braccia olduğıınu
varsayalım; ardıç dalları, başaşa
ğı gelecek şekilde, alttan başlayarak

(bl
Merdivenlerin yapı yerleştirilmeli.
mı: c d merdiveniJ g)ıe
doğru, aynı şekildeJ g
merdi11enı deh k'ye doğru
fal
iner.
Bu sütunu n etrafına, üzerine
bir parmak kalmlığmda söğütlerin
çi11ilenebileceği dört tane
direk bağlamalı. Aşağıdan başlay yukıırı
ıp
ld
doğru giderek, ardıç dallar
ı başaşağı bağlaıınıalı.

\limııl"İ •<' i'iaıılıuıııı '.!O:I


�.
ı '
�1
·; .
.
·.

. �

' .�-

'
\

+
• ·ı
1
. J
·�
;� ..

... ,
.;. ":.·:""' �� �i::.. ,.- ·
... "....
..
. ,.,_,

1
1
1

'
.
' ;

·, '

' . ı1'
1 '

'•
. • .

: :"
.. .
• •
t -

'.: 1 .
1 1

Miuııır iH· l'iııııı.lıı.rn.ıı :m:-


I
•i
·-

' "
---

. . cıv- ' .

��, ,' 'I \r '

: rj t · ·•
.1.
ı #•
ı · � u·r ı "'-
-. . •' [;_-),:
1" E<'r " > ,

)'.' : · 1 ·� 1.-.ı '- .:iQ..·;· · �r. : �· :'· L -·


' O
. .

.. .. -�T� •.
..
" ,.
:;·
... . . � . , · '
.: - ·

- · .(· · ..
. . • , ' · "'··..,: . i-
-
.
"' - �

110 l'H \TİJ\ hl>.\1 LUı


_
,•.

l"" .' .
. · •::..-:
.. ,. ( � : -......
.. ----
.. _
- --
- ·

;'! ·

r•. . ;...'
r� :, .�: _·

\ :--ı"1 �·- ,.. 1


1
/

{
\\

, ...
· .
.... " .

._ ,\�\
..._ f
1

�. -';." ,
. ;! ,, -·

i .': ... . ·��. •. -

.... .
PflUiK lıb,\l
l..ıUI
® ·­
a
fjJj

·-
.
' ;i ·
::ı-.

1•1
..:. � ·�
- :fh\
.

I•!
Kilisderin çoıuı çok
vt suyun se)fuklıırdakı
güıt
1
:�
.
''
olu /ar
'rüntü vermez.. bunfarm di.iz ofmalar
.

n akma>< daha iyi sonuç vm"


ı

l•I

.. P'lt.\l"İK fl.ONUUH
,
; ;
'.

: ..


1 ıoı
E Bu biıımıuı alt ve H ..sı katları k"llam lm"ktadır; yuktırıya kampcı�ıala

.
-
/,,ken Jor
rın yan,,.dan ·ıkılmaktııd" V< t kH
,��: :,
. ..
Y"k<"' pkı ""'"""
bbenin sılmd -
. pi b "
. teriııitı bulut1J', 'u pla!(<mnım k" il ılmım ger kMir. Bu
e
:
6'1 tcırc.ı "- bbclerin lıer bı.rı. k'lisrd"
Jında bir8korkuluk lıuhmur."".,, ı ' a
l•I
.. ..

. '.. ;i. ::t. :-..{�.:Ufi�!���;'_


1
gmıs1zdır.
·� '
t ..I . ... ...
__

fı PllnİK KO'U . \it


..t • ;
- .-

' \.

�I/
i 1'
• 1

r,

....ı � ·�-��


A · ·;
. !

. " <:->: "" ' •. r,


- .
::;ı, '· ·
·.' ! "
'

' :"""'
r•
.

• "'"'\ ... l l•I


.

" � -[) � ..�


. .
..
"' ,... ��'1" ·"
, � , Jı .
' . " ,: : ,.·,·'l,;,\;;" Jt)
;.; , ,,\
- .'"
.

.ı .-. .
"" � - .../!:>.�
.
..
. .

" . �"'''
. .

....
...

. , _, .,., "
..

... ._...._, .. . J �.. ı....


··.·
"
.. �.. . . . ·-
.. -

llll

( ı ll
,-:_ ·
'! - '".;::- - . . '""''"" k,,/,m kmml" ,ı,, 'Y'
B� /ıUvük yııpı yıdm:rn a 4 f 'I Ç<z�'1"'
b" ttki )'ılmh!Mor</;. l•I
(bl )e.f, '1filı �,, N' I
\'tAı.f .,. .,H,. -."ı v-1�
.. �,. ır, ·-<-

1121

t ı ıı
Ou saraym ön yüzü iki böliimdetı oluşur; ovluttt"' gmi,fitf ıı4m uphL- lüm tuvaleılerin ha\'ab.ndırma açıklıkfan. duvar kalınlığı boyun·
rirı yarıSldır.
(hl
l•I ca ver almalı ve ha\'a çatıdan gcl�ek şekilde konumlandırdmalıdır
a açısında alıır bakıcısı oltıbilir. Asma kaılar kemerli olmalıdır; bunlar sayıca ne kadar.ız.sa. o ka­
lçindt' insanların bulmıdugu botlarla )'apılmı mıırnk döYiişii !el dar güçlü olurlar.
Meşeden yapılan kemerler, yangından zarar görmemeleri için

Dans edilen veya kalah·.-ıhk içindeki insanların oynayıp sıçradıkları duvarların içinde gizlenmelidir.

odalar alı kalla huhınmalıdır, çünkü bu bölümlerin çoktüğüne ve Çok sayıda tuvalet bulunmalı ve bu tuvalcı ler kOtü kokunun

Twaletlerin kapı ları oıomalik olarak kapanmalıdır.


pek çok insanın ölduğüne ıanık oldum. Ayrıca ne kadar ince olur­ odalara yayılmasını Onlemek için birbiriyle bağlanııh yapılmalıdır.

larsa ols unlar, duvarların temelleri zeminde veya iyi yerleştirilmiş


kemerler üzerinde olmalıdır.

Evlerin asma katları yangın tehlikesine kar�ı direklerle değil, ince


tuğlalarla örülmüş duvarlarla hölünmelidir.

.\liıı...ri Hı.Plwıi,juıı.ıo :Ut


.... �--·
r· · .
...... :.� . ·
-:«\:-' '
. - . - � -....· · -
..

:;:,<'�
� � -b - . .. .
JııJ

,. \
1 1 �
cephesi odalara ışık verir.
1131
fal (+ .,.
\
a m

b 30 braccıa
a e, 6 braccia -a b, B racda-
b .

glnşın alt ındaki d la r aydııılanab .' "· c d f, teknelerin evlere yükü·


oa :ı
olmalıdır ki sütunlu
. ·

nu boşaltmak için yanaştıkları yerdi



:
.
Bu duzenlemeye .
işlerlik kazandır �k ve nehırlerin taşıp bod-


.

:
h
.
rumları basmaması için uy un bir çozum bulunma dır. Sözgelimi,
l n �raklıkla veya sellerle de­
�ehre yakın bir yerde, su se iy esini

:�
.n

:
gışmeyeceği kanallara suyun . e�dırılebileceği bir çıkış noktası
B

� ç ur
seçilebilir unun yapımı aşa g mrılıniştir. Bunun için Ticino,
Adda ve ba" başka nehirler i�i y gmurların a m a dönüştürme-
.

. nehir seçmek gereki


. bır ;
Suların sürekli ol arak a nı s �v ıy
dıgı


. ede kalmasını sağlayacak yapı, bir
tür dok olmalı, bu da şehri g ·ırışın. d e veya
, daha d a uygunu, düşma-
. .
nın tahri p e d emeyeceği şeklide bira?, daha ıçerıde yer almalıdır.

. •.
. '

?
\ l.ıı

1 1 41
Ana �-eraltı k.rn;ılına çamur lu su knrı�maz.. bu �u. şehir dışında �·er
alan ve hem giriş hem de çıkışında dörder değirmenin bulunduğu
hendeklere akar. uu, Romorantin'de akan suya set .;ekilerek yapılabi­
... �������2�
.. . . .
... -....:

lir. .,
Her meydana fıskiyekr yapılmalıdır. ıı.aı
l•I
� .,.,,,..,� ::ı,l
.
. · .

,:-�
1;.

t:.. · .!.

1161
�-- (
ı ·
.
.. .

ı ı
ıs

..-:
� er ken rın genıŞliği 3 0 braccia
. . 1 0 braccia genişliğinde,
'�k. yapılması gerekenler şunlar·. Sam anların bulunduğu ahırın üst
O brac�ıa uzunluğunda ve her
; alttaki gırış
birinin aJn baceuı olan dört girintiye
. ). ' .
�olümünde dışa
l•I
sahıp bır salona açılıt: açılan bir pencere b uluıım a 1 ı 8 u p

. ğ� :n t y kadar
. epe e
. encere aracılığı
ıle saman E makinesi ile gösterild i i i�
.
,,.. ·

ı
ı •J B�.altı braccia eninde goruldugu gıbi ahır boyunda in�a
g ı
ve k p'de
yığılabilir.

edılebilir.
.
ilk kar {teras} tamamen masif
,,, Yanlard a kalan Ki bölüm de
olmalttfn:
. Samanın ıcpe.çlnc
1171 en yakın o!an p s kısmı, sadeLe
:
ine böıu .. nmelı�ır.
_
ahırın '.lızmetçılerinin ku!!anımı \'(
t'rbıno Kalesi'nin merd " ç�lı�n�ası içindir Dış duvarla
l•I
ra kad ar uzayan diğer iki bölüm. s k'de
maları iç n ü st kısm ı dar, :ıh kısmı Cf·
ıven basamakları. .

� ���� : : -� .:
- ; bu bölüml
gorü!ur i
er t k

;
f18f

:;
ni ş bırakılan bacalar ]
. : : .·
e

��
e s man konulması için yapı!rmştır.
u bacalar iy sıvan ın :ı lı ve e i t
B
:..-.. � '
:
� hırın yapılma Ö
yöntemi.
nem!i de�il; bu üç bö!üm
ne . . üçe bölünmeli;
enış!ık tulmalıdır. Atlara su verilmesi
derınlik konusuna gelince, yalaklar

tA!�}�� �}.: :
eş ' � �alı. Orta bölüm
ullanımı, iki yan taraf se t �r �
ta ·tan y a :ılmış o!ma!ı ve üzerleriııde su
sarnıçları bulun malıd ır. Yem
l kl r. kc\pakları kaldırılınca a�ılan ku-
e
ahır beylerinin

ıu/ar gibi açılabilmelidir.


���
i a l olmalı. Genel eğilimin

-�.,'. -�,".:
b u yeri temiı: ve düzenli tersıne,
inşa et , verdiği
içın
:
m söıe uygun oıa.
ili]
: -,,.'>;:'' ."-!'"' �--:· ,,.....

�.
..-.:---- · <·

�- l. rn1111 ı \ q . . • . ... .. .
1 '
--
.• .
·.
' \; 1
L>;.ı
l\ \ / •

I\/
·... . .. . .. ' . l ��
·
·
�--- 1
..

1
·

-.a

..r-�
•,

, .
;./ ---""-!.��!..!.J�
l•I
ır1'r\� \ �'>'• l'Y "•V �Afll0f_ll,1 ��'\,J
(ı .
�.

�. -C ' { ' ... �., .,,. ..


. .. ,- .
�i
. ' · ı ,,.. -
' ·'t·. I '
. '
. ..

-.

[l\l\
CesemMn 150:!. Agııstornrı ortası. A:i=e Meryem.

�:��nbııliia Peru köpriisü; gcnişligi 40 bracdıı. ltı sr:.,.iyesindr:n yiik­


1
sckligi 70brııccia, ıı;:ımlııgıı 600 broccia. U.:ıınlıığıı'.ı m..1m�.'\°w alım
.. kunıı d.•ııi::
ü:t'Titıdt. !00 brı.ıetid iu bitipne ytrlr:n ve hipm ayıık/,ı-
- ... . .-; ,.}
�.
... .... . nrıJa 1•1

� }�ksek�ıği s:
/21/


genişl ğe göre hesaplansa da. kiz braccia olarak
!im: çt..inkii ben bu odaların, nıkscklıkkrındt·n do ayı kı� ml'n &öJg
m ile gösterilen yollar. p s yollarından altı braccia daha �i:ıksektir.
Her birinin genilliği 20 braccia olan yollar, kenardan ortaya doğru Y.ı.
dUşüne.
e.
_
braccia eğimlidir; orta kısmında her braccio'da bir, bir braccio uzun­ de kalmalarına bağlı olarak, kasvetli olduklarını duşünürüm. A 'n
bu durumda düz olacakları için merdivenler de fazla dik olaca� ır �

luğunda ve bir parmak genilliğ:inde, p s ile aynı düzeyde yapılmıl
deliklerden yağmur suyunun akabilmesi için açık alan bırakılmalı­ Değirmen ile her zaman hava akımı üretebilirim; yazın te

suyun yeraltından kabarcıklanarak yü elip, masalar arası ndaa�.
sını sağlayabilirim. Suyun aktığı bu kanal yarım braccio gen işliğindt
dır. Yolun iki kenarında altı bracciagenilliğinde. sütunlar üzerine
inla edilmil geçitler olmalıdır. Bürün bu mesafeyi. hem üst, hem de
alt seviyedeki sokaklardan giderek katetmek isteyenler, amaçlarına olabilir. Orada. içinde en taze larapların okluğu fiçılar bulun malı ve
bahçeden portakal ve limon ağaçlarını gerektiği kadar nemlendire­
cek bir su akmalıdır. Limon ağaçları o şekilde düzenlenmelidir kı,
bu lekikle ulalabilirler.
Üst seviyedeki caddelerde araçlar ve benzerleri dolalmamah, bu
bunlar sürekli canlı kalmalı ve üzerleri kolaylıkla örtülebilmelidir.
J< ış mevsiminde sağlanacak olan bu sürekli ısı, bu ağaçları iki sebtp­
caddeler sadece beyefendilerin kullanımı için olmalıdır. Halka ait
arabalar ve taşınan yükler, ak seviyedeki yolu kullanmalıdır.
Alt seviyedeki sokaklar aralarında kalacak lekilde, birev, sırtını ıen ötürü aıeşin koruyacağından daha iyi korur: Birincisi, kaynak
diğerine dönmelidir. Odun, larap ve bunun gibi gereksinimler n sularının bu ılık.lığının doğal ve bitkilerin köklerindeki ısı ile aynı

kapıları ile sağlanmalı. tuvaletler,ahırların ve diğer kokulmul leyle­ oluludur; ikinci neden ise ateşin bitkilere vereceği bu ısının gdşigQ.

rın bolaltımı toprak altına yapılmalıdır. zel oluşu, nemden yoksun oluşu, sürekli ve sabit olmayıp başlangıçta
İki kemer ara�ındaki mesafe 300 braccia olmalı; her sokak ılığını daha sıcak olulu ve sorumlular tarafından dikkatsizce davranılması·

üst seviyedeki sokağın açıklıkJarından almalı; her kemer, kare olan­ dır.
lar bozukluğu için, dairesel bir lekilde dönen. genil bir merdiven Derelerin etrafındaki yeşillik. taşlı yatağında akan suyun ber­
içermeli ve ilk kemerde genel tuvaJetlere açılan bir kapı olmalıdır. raklığı sık sık kesilmeli, yalnızca su teresi ve balı.klara besin kaynağı

·-
Bu merdivenler Ust seviyedekisokaklardan alt seviyedeki sok.aklara olabilecek bu tür bitkiler bırakılmalıdır.
inmeli, üstteki sokaklar şehir kapılarının dışından başlamalı, bu ka­
o.\
Bu sudaki balıklar, suyu bulandırmayacak balıklar olmalı.dır.

,--·--
_- ==--
pılar da altı braccia'ya ulalana kadar yükselmelidir. Böyle bir �hir, Yılan balığı ve kiliz balığı gibi balıklar ve diğer balıklarazarar veren
atıkların su ile temizlenebilmesi için deniz kenarında veya büyük bir turna balığı, bu wya konmamalıdır.
nehrin kenarında inla edilmelidir. Bu değirmen ile, evin pek çok yerine su olukları ve fıskiyeler, aynı 1211
şekilde, biri geçerken alttan suların fışkıracağı bir geçit yapılabilir,
<> Oradan geçmekte olan kadınlara veya başka insanlara aktan su fış­
1 Havuz ya da göktlı bir bahçe düzenlemesi planı:/ kırtarak duş yaptırmak istendığinde bu geçitten yararlanılabilir.
Uiz gibi bükülen merdiven, bir tam üç çeyrek braccio genilli­ Bahçenin üstü, altında çok çeşitli kuşların barınabileceği çok inct
ğindedir; toplamda on altı braccia uzunlukta olan merdiven, her bakır telden bir ağ ile kapatılabilir. Böylece limon ve ağaç kavunu
biri yarım braccia eninde, çeyrekbraccia yüksekliğinde otuz iki tomurcuklarının kokusu ve kuşların sürekli şarkıları bir arada algr
basamaktan oluşmaktadır. Merdivenin döndüğü sahanlık iki braccia lanabilir.
genişliğinde, dört braccia uzunluğundadır, bir merdiveni diğerinden Bu değirmenin yardımıyla her çeşit enstrümandan, değirmen
arıran duvar yarım braccio kahnlığındadır; ancak merdivenin ge­ döndükçe devam edecek olan sonsuz sesler elde edebilirim.
nişliğı iki bracda'dır Ve geçit de bundan yarım braccio daha gt•niltir;
böylece bu geniş odanın uzunluğu yirmi bir braccia, geni�iği ise on ıııı
buçuk bracciadır ve oda bu açıdan kullanıllıdır. Yüksek.J ik, genekle CaddeleringeniıJiği evlerin ortalmnrı yiiksekligine eşir olnıalıılır. lal

230 rıurlK h'.r•ı�UuJt


·l·..,.. \. ' .... .. . .. .
. ..
l
·-

.
-- ·
.. ) • •1"·
. ...
_ ...
.. '
... ..
-....- """
-. ,

, ,.,..,,.,... Wrtı ,� ....... !ıa .a:..aA. ltJAJ


� "'-"" -
� � """" · "' s- .... ., ·· �--
: .-...�. ,�
.. -. ...� "-• • r;ıb

� �- ...... ""-:: �
� !\.....
.
1'

� (.Nlr-
.... � -� :.. � - ,� �
.. . .
.

----

.
.. ....�= . :. """ .c.�,,..._ � .A;ı. lr�

�. .. _s
•� •
�-...--.. ..a..ı.,. ,..,., !'M ...� .� � -
. :· "'1...... "< " Jıı.u .. J.ı 4 - �� .Ll!ııııc � � !!'. .......,.
..
... �•

� >-..-. �-. bııı; �


. .
. � ....... l°"" .l.').""'- •
..��•..._ ..... tr �, .. ... �- ,....,.. � .- ...
.-
j
� ·�
....... �, �,, .... �� .ıı.._.... :t'� .....
.,.-.:;:-)

..
' ....,.)
··-
..../ ıı '

n• -t ı :ı1 ·ı .

-� ·';:'.\
�.,

W'
) .. tWı. � � •..u:. "' ""'" • •�

,,.,,,,.
·{"• .. ho ol� � � ..t..:p.-" "'�
" ...... �

�J ...

. •
1
. .. . .,
... .
..

... ...

\'\ıtı,
# Aht•�n."'l ı · --�t •�ll· '"""� � -�W'\4
� ,...,, .., ,_ � .....
..
"'

[ 2!')

1 hlımaıı bır "<'Sne, 1(1'1< çclrlılı ııcm onınındu


nıwıırlıırdıı aJrr,ı gcııiş olııp �·ukurı clcı�Tu
ılıırııftın ı·ııt/ııkllır l't' l1ımfıı-
ın
l•I
1111 m·dt•11/ı•ri ıi:cruıt•. gtını/ler.

�. f $fcmım lıir ncmt'kurıırl.:c"ıı, ıçhıc ııl»ırş ofıikAu nı>mm lıulı.ır·


lfrr tıırıı.f ''�''" t,r,111,/,ı vt• qır .:cu11ı111ılıı kuruı11cıı·ıırı
lıl
� dınıır ç.ıtlrır.
fıı1mıu1 1ır1ıwrı11cı kuçUlur
lkr tıırı�fı ııvm kıılmlıkt.ı ııf,111 Itır clımırm _1;ırUı
botgdtrı. f�ırUı
t)rfıımfıırfıı tnrıtı$ lıııtitr,frı•sr. l•ıı lıOlgt'fa ıl\'W lu:t,1
.'
f..·ıınm1ıı: Eı!'t"r
fıl rııf1 11t'1t1fi fıır (,�ik di'i:knılt•, dığcT tılrıı/İ lıımı ık r:·m,u
ılın cwm lılJ' _
: Dm·ıırııı ııırn/,ııı pıırçıtsı u.�ığı kıırmrıdıkçıı, ıluuırıfolı \"Ullaklarlrı(bır

l•I
.
lıııfıtr,fn•ı.c.'. lıııv.ı ıfı• tı'mııs ı'ıl"" tıırı�f ıll·ıır /ıo\'llftıı k,ıfır; lııw.ıılıı
J.. u­ :ımıılrı /'flTıdd ıılınıı.:.
nı:ı·cm kı.�mı kıırülı'Jı; ıırıııti 11/1111 tıırıı;is.· kımı111ı1:. 1\unmm kı�ım

; �
nnııli kı.,ııııılıııı kof,l\'lıkl,ı .ıı•rılu" çiı ıku 111•111 1ır.ınıl" kür "ifmeı<t'll
Bunun anlaım �udur. Duvarlar. hJngı türJıtn okııfarsa ulsunlar.
ııcmli ft.:ısıııı, kur11111ııktıı vf,ıll hmmı 11ıın·kl'f111i ı::lı·\•ip ...ııtımf, lıu- ; binanın l"k'r l.U-•İınJa kJJerııdi olu.ık. e�it �iiksdJiktı' \'e eşiı

lınlıkı:ı in�a tJılındiı.lır. lıKt t:ıir Juvannkaltn birJu\"Jnl gôR> Jah.ı


. k.ı­
tıuılı·�t'llk.':. ltı/
hı ılı lrnruma.�ı. her gun ckltm:ıı ağırlıldJ rık.ıla..:ağı. anlamın;ı gd
mcz. A�·m �d;.ildtı 11.:,• tv JU\•ann kaim bir ı.kwıra gi.n J.lh.ı hıılı
kuruması, kalın duV".ı rm htr gün kaıanJığı Jğırhk soou..:unJa �Uıl.ı·
�-�ı 1nlanıı11J Jagelmtı. (\ıvımn Lkı k;ı.tl kalı lıQı blr gtinJe kuru·
�·on:.-.. tıu kalınlığın ıki katl JJ ikı gunJ<' kurur·, tkJ\·lelikle aılrlıktüd
l"uk,ırnl,ı g.·m,., dŞıl��ıılcı ılcır ıı/ıuı J.. ,ıns/i 1·,ıtlııklıır. ıwftrmılaı

h•ıtlf bır 1rtış lciı.;uk lılr ı.ıınan tarkb.lığı ıh: Jcııg.ekııir. l'lun.ı brşı
ı;ok 1111\•/ıın kıi1· ıi/nı clııı· ıırlcıruı ıYı'rı:kcl(�ı k"rıf,ırılcı lııılııtııtr. l'ıik·

1,.ılan gl'Vüş. a'nın utJ)ıp k..ı�'.l�-.ı�ınl. .,;"ııiıı Jt"ğil r"ııiıı Mya..:oı.Aııu. Ofh:
�ı·k-tı.�iıı gctıişfıltı' ıı.f;ı:lcı ,1/11,qi r1·çimt•nr1ı ı'k l•irlcştirif,·ıı ı·crkrı"rkfr
Yll� �rk-fıltcdtıin gr'ııİ �fiUomılt'tl clcılı,ı fcı=lcı ıılıışıı ıırı11ır11tla kııı'ı.c/ı

!1."'.I sürer.
Dll\'3.rll\ ka�·ıııa.yan kımu, tğlıııli pa.f\"1Ultnuıayar-.ık, Ju\-Jnn
Çut/cık/cır o/ıışur.

,,�\ğt kJt.ın k.L:immm UzenJe �·ıklOll ��u�turı..iu�u

İ
k.enı.lisindtn a�·rdı�'
k.ı�mıdtr.
r ık o ıırı1,\111ıl.ı, 11 ı·f uı\•,· ı..oiin· ılııl1cı 1ı: mııftT}'ıll bıılııııduğu içiır r
o"clııki ç ,ırtııl.. . 111 ı\· 11:w �\•;e , ,11.,1 ,1: kii\ıılıfr tıl!
Du\�.uJ;ıl;.i ı;-.ıtlll.k u�t k.ı.sımJ..ı atta gUre dJb..ı geniş.«- tw.ı, �·.ıt!.ık
se�biııiıı ,·.ılla�ııı !.;indtıı&Vf\ Jıl.. .;ı.zgi� u-ı;tk cı!Jut;,unwı çıJk
ıı,.;ık bir işa.rttidır.
1r11iı hy f1 ı r .tm·,ır.lıı ,ıft r,ır.�Oıı sı·ııi,,· rht tım�ft,ı clıır o/cı11 lıir rııt·

lcık; f1ıı rııtfııgııı �.ıyıııı.�· tnııd.tir. lef


/Z7J
ilk w· ,.,, 11nn11/ı
ff'Y de"K•' ı·e .ıııglo
[J" """'" ""'" '
' "" ı,,,,,,,
ııılık/ır

""'"''" ""'"� " X'"" '"""'"'""'' '"


" ""'" ""
""'"'''"''" " "t '··-.!,-�·:...
""'""' ' ' """""''
mrılıdır. ""'""
agul>k da
"'""'''' o/.

� r.ı
En kalın nokta .""'"

losa olacak ve hu k; r; ş Ul u n Juk ra


y;rm; katı
ndan fa,Ja
ömrü k; b;r
ka trana ba
;kiye ay k;dı;n
tfr;Jen k,.m , k>zgtn n/acak u r
; duvarın
,J, Ve ay
r.rılm•ş oJm ;ç>ne yerı

.l
eı­
lanm•ş meıe tahtalar ,y/a "' ıek'ide
bfr loşr; r ;l
rlard n g a
meJ;d;ı, Kir; katr•n­
r;J;p h;rh;r;ne sağlam 1ı,. duvo
rnnucundo hu ahşap
h;r şekdd e
h•Blanm,J,d eç;.
.,J,,, Çü nkü
k;,;şJe . duv dept<mJ. ,
rın ve yer­
arlardan ç•k
ledn çökınes;ne yol ıp. du..,Ja
açah;J m ekted

sıluca
;,, oysa
bağland•ğın da, duvarl hunlar h<h

m da tut
"krıne
arla ,; dLI'atlar
arı güçlü
b;ç;m de bir
da taba nları hir
arada tur ar

har ç
Hiçbir zaman kerest
e n i n ii:r:erjne
veya kuruluğa koymamalı
bağlı olarak sın11, Nem
keresten in
sonucu bu 1:e minle gcn işlemesi
r �ık sık çada vey.ıJara

da bu ç.ı!lai<
Jması
l.ar
r, bır kere
hem kötü hir görünt \atlayın�

ılesıekleJiği ıılışap kirişl


ü oluştururl
ar hem de
toı ürer;rJer.

k ;rişlehn üz<r;ne
erin üı�riııe t Kem,,,J.,;,,

bsiniı. &
aban yerll'Hir

)erin iizı•rlnde kahı


yerleıH rHen meme

n kı sırı ı be
tabanlar ortay
a doğru topl
Çtin liıerinde dunı böyle!iklr iki
arur. k<mer.
yerind e kalır;
ıaktn Of.ın ta Çt'Şıt desh»
banlar ıarııanl.ı
ıki tepe gibi

"'I
görünür.

harç ile Ju ıo;gii ıı


bir şekilde aşağıd.
Eşit n1ikt.ırda

ırı yukarıya
k ıvamın da tutan dnğrı.ı
örült> n ıaşhır,
t:ını/ta CŞıf bir
harçı yumuşilk
şekilde oıuwrldr,
nem buha r/aşırı
ca her

l 2'ılJ
Avfııdıı d11v1
yiikx•lı:liğı g,w;�fig,,, rııruı
gc11i,�!i,�i -10 lırıK
1rlıırı11

i.oıe, lıu ıııt/11111111


olmıılıdır;J'
20 ı:vm yiiksı:Miği
flıı ıınıııv/ıınım

ıw/11 tmn ,·t·plr


t•tıiı'
dıw.1rlıtr1mıgort
w
br11rr iıı ol11ııılı
ıı/11111/ırlır. }'llrt5ı gerrişlı"gm
ı./c

ı.ıoı
l•I

!lir lıi1111 lıir


iriır, lıiitim ı·.m/,ıwrclım
mıi11ı'ı1 ıı"iıııı'/y/1• ,ı:ıirı
l/t>/ıif11l<'sı
tıa��lrı1ıtısı : 1,fn

la/
wfırlır;

/ !O /
' 1
Ayakt a ve hareket h alinde gorulen
· ·
. .

h e YkeJ figürleri, ı. lerı d oğru


·

yık ılıyormu ş d uyg usu verır. .

[ il
� çapının
vde uz unl u u lızer'm" Eğer ıaştan )ap ılınış hlf top� fır-
o
ou.rıd agırlı ğınd akı ta�
kwşun ı.se �ılahın uzu uğu t pun
� � Ywnopun a�u 6 o
Oföt
Top n gö katı kadar, ege
u � � ,d>r

tıu) uklükle olmalıdı


· ıdar l l

l:ıır gulley-ı
mh u kız katık
altı v<ya yed• katı
laımak istıyorsanız , lah oy , ıopun çap
s mir ist' silahın uıunlugu ,� n
olmalıdır; t>ğt'r top dt>
'."'�
çapmm on ik•.
alacık
PliA:l'tl; KONUUll

!·frrkd y.ıpunı. ttsmt.· görı� daha az enrdekıud tıir etk.inliklir ve Jo­
�:ının pd.; Çok ôıelliğinJen }'llk:;unJur. O('n kenJım en aı rt'Sİlll k a·
dar hc.-ykd Je yaptığım için tarafsı7. olarak ikisinden hangisinin daha
miikc.· mmd, daha ı.or veya Jaha JC"ğerli olduğunu .�ilylt•yehilirim.
Öncelikle. heykel yukarıdan bdirli bir ışık gerekıirir; re�m ise
ışık \'C gillgt.• siııi birlikte her yere taşır. Oyleyse heykel, ()nemini ışığa
''e t:?ölgeye borçludur. l�u k<llluJa heykdıraşa, l\e)1kc liıı doğasında
ohm der inlik duygusu yardımcı <1lur. Sanatı ile doğanın r.ıslantısal
)'ônlrrini itııde edt•ıı res.�am. vurgularını. doğanın vurguları olduğu­
nu JiişüııJüğii yerl e: re y.ıpar.
Heykehra� işinı, ne.�nelerin farklı doğal renkleri ile çeşıtlenJi·
rcnıeı; resim ise hıçbir kUçtik :n-rıntıda eksik değildir. Heykeltraş,
�ler�Pektifi kullanırken onun hlı;bir şekilde gerçe kmiş gibi gôri.Jnme­
sini sa�la)·ama7.; oy� ressam ı n çalışmasında resim, }''İİ Z mll derinliği
,r 1 :1
\'armış gihi görünür. Heykel çalışmalarında pıkarıdan perpektif ·:
1
�·
yoktur. Sa�·Jam nesnder, ışıklı ne�neler, yan,�ıyan ışıklar, aynalar
ve)'a cilalı }iizeyler gibi parlak nesneler. sis, karanlık gökyüzü ve
oku)•ururu �ıkmamak kaygısıyla buraJa yazılmayan pek çok şey
herkelde renısit edilemez.
Zrnnana Jirt·nme gücü k(lııusuna gelince, bu direnç, lwr ikisinde
de \•ar olnıa�ına karşın, beraı emaye ile kaplı kaim bakır üzerine
emaye boyaf;ır ile yapılan ve daha sonra yine ateşe konu�l fırınla­
nan resım. dayanıklılık açısından heykeli geçer. Hata yapıldığında
onarmanın imkan�ıı. olduğu sÖ)'lenebilir. Halaların giderilemez
olması sebelıiyle hir çalışmanın daha de�erli olduğunu isparl.ıınaya


çalışmal. zayıfhir ıezJır. Ben, bu hataları yapan sanaıçının kafasını
Jüzelı meıım. hınmuş olduğu e�eri dliıelımekıen ..·ok daha zor oldu­
1 ı .

�I":fliİil"
ğunu söylemeyi )'('ğ]rriın.

. :��·...f1 ı'·�, ı " 1 '


f .
.,
'
.
-��i�::;�:t;i:?:'.: :�r.\ ;·; ., .,

·. �
· ' ·

-:.. �i


J
1 ·�-:ı
..,
:JA�
; ../ ,' - . --:
.

... ,\ ·c •ı -�· - ....

il �
'\

. . ,. , �
. ·· : -
1 ' ;.
.
. .. ' ·'
-j
'
· I

"'I
,I
' '<
'

�:)�:!·;; �- •/·
. ..�.. - . �

-· ,
: ::,;] 'i
� ı..
.. .

·:>ı ·�

' '.j
ı•

. .i
,. '1
'
"•
"i
:
. .... �. : .
• t


,
,
·'
>

· ''
.,

· ·,

2f2 11111\'l'ff\ MJ\'l 11.ı\U

' '

'r ,

. ,,
•] =� �.. -·� ��: ·..

,�- �
'"

l<I

. ,r

131 l'_ ot

.
"
At, demirde11 yapılmış güçlü ayaklar iiztrimle

t:.
'-.,"'�"·
sağlam bir umine yerleştirilmeli; daha sonm
yağfa ııarak üzeri kapatılmalı, kapfıman htr tıı·
· '
. ··�. � ..

·
�:
,.
iiç parmak tııinde olcıcaktır. Dalıa scııra bu sa­
.� :\
bakamıı kuruması sağlanmalı. Böylece kalınlık,

,•
çıkartılCJrak üurint kafmlık tkltmndi vt sonra ·�-:
bitlemneli ve geı·ekine demirle bağlanmalı. Kalıbı '.' . �

':" .
\

bu kalıp yavaş yavaş dofdıırufamk ve Fıtr tarafı-

lenip bağla �ıarak bronza temas eden llt!r noktası


mı eşit o/ınası sağlanmalı, t(ra.fı dtnıirltrlt çevre­

{a)
ili
Jirmlamnafı.

"'
Kcılıbı parçalara ayırmak:

111
121 çaları çizilmeli. Çamumıı ı iz rirıe yer/eştirirkı:ıı her parçıı kesilmeli ki,
Ta mam/mıdığı zammı atm üzerine, kalıbm atı ka(iıı)'Qlak bütün par­ Tılbııkafarhalindtkururulmu/ı.
c
Kıı! ılıı hagl;ıy;w iiç tel. ı�ğer hasi!
lı-ı ­

sarrufttm k için kalıbm ,lış kısmı alçıdan yapılmalı:Jem


f\ııruıurken :aman kaıanmak ve alışuba yapılcımk ma.mıjiım
� ; ;�:;;:.ı
ı . sırh· ık ııı-1,ııılım � nd-ıir neıı yerdtn birfqtirikrek eski ılurımıuı1tı getirilrbifi . lbl
k:ılıpl.ır hızlı lıiçin1tle yapılaaıksa, kıılıp tcmumılrmdığmcfo kofrıylık/a çıkarılabilsin Daha sara işuret/e­
'l ,
Hüyül< l<alıbı yaı):ıbilınck iı;in iince, nnun/;ı
orantılı daha küı;ük � ırıksft'kl.:r

!111
kumu dolu hir ku!ııd;ı gc·rçckh:ş l i - bu alçıyla kapfonnıalı

Hu kalıp ;Uın liurintle ykc:n, iiUrinC' hava


bit kalıp yapılma lı içeriden ve dışarıdan iki parmak kııllmlr�ındıı

�;: 'ı ıiıc:ı iıukki kalııı ııumıınlanıııca b ile ifarttfi kart bloklar, t•riytn bnmzım olması gereken boş­
i l.
ı.ıcfırmlanmalı.

lukta, kapak· �·c merka arasmdadır. 811 broıız bloklar kalıp w kapak
tldilderi yapılmalı .

,ı/çr işt
, k<ılınfığ ı d.ı ı;:mıurlu uluşıu. a

Bu knlıp birgürıde ytıpılabilir. �'iırım tekrll!


(ırcuımlak; boffokları efit mesııfedt dtSltkltr-. Bıı yüzden bu blokla
ı u/ ı Atın toynakları t>alık zanıkıy/,ı yapılıp kıskaçlarla

Mı·ıal ala�ııul;ıtı )':ıııaf'l.ı.l'll lıt•r !hl


ıı . ıuttur ulnıah.

yüz Jihr<" için lı..ıı; sa:ıı •erekli


!d
Kalıplar ve hu kalıpların dnlnı,ısı için gert'kli r

·k Kı·rekir. l lt'r lıiı·ı k;ı/ıba diikülürkt•n Şt>kilde ayarlanmalı. Ru


môlllen m ikl;ırı 1-ıt>.sap­

firının iyi e ka • ı l ­

ini yarayııcaktır.

anar,ık att'�, madenin hl'r nokı:ırn-ıa yt'tl'cek

ili
lı1ı.
.� lı·ın� çok önemlidir.

IJI iyi.
� ;
ışlenı, kahhın her hir parça�ında ki çanıur

Çamur kumla kıı rıftırılmcıfıdır.


nu� olnı �ı dn iını•rııl i. lhl!ün tarııhp, fırında huna kar·
k.tlıplıınıı içi kl'll'I} lolıuıu .
u yağ vc şılık gdel·ek nlil<r;ırJarla kıya,1.ına rak
ıcn.:lıl·nıın ı_ k ı � g.1.ıııı'.rnl ı.
:ı_ı� ltf"ı ııı(•ıııt·.� ı · ııı hır ;1\111 �· toz
:.: gcrı;l·kleşririldıi/ir. Hu i�lenıin
)'i?l'I�jl
Turkal �c çıımur veya yumurt
fl.dı.ı �onra, ropr.ıgııı :ılıında
�� nC"nıden
horuk,, k:ı ıı··rn Vt.' l'llkol k:ırıştı
. )'"<lpılma nl'deni, hacakJ.ır dnJdunıldu Aıı zaman,
hacaklard;ıki met•ı· a akı. tu ğl a ve moloz ıf� fıurı'

!'!
rılıınık Jin, h;ışın girme!)ini t·ngdlemcsitlir. ödemek için
"
"'" ' "' tlı.ıııa ııurul nıdi
. K11llm11lmaymıı iade etm�k. lı:11llamldıgı kadamıı
den kapla11mtJ.lı.
balmımıu alımncılı

f'll<\l'lf., h.'O:\l ıL .\11


fal ...... '
t
1. .

fbl
l'- ..... ,
1
• .+ .f

.,.. , ·����::�c

..,.·..f'
. ·,-
:
.
.
J �',.•7:_'.,..r�.:�·:·'»:�
,.,, 4 r ..., yTft ,-..
; ,., , • 1 "" � • � .l--
'

,.. .
1.

"'"" 1 . � ...J_ -

.. r . '::" n ı \t f' ... ,-,, ., .., . .; . ··'('


- ,, : "'1 ... . ,, { \, ' .... .,.. , ff' > -f
�, . 1 f ı '-..... .._ .; ... _,.-"? �·l)-ol
"' ,.·� ., . ...... J • ,,, ı j .�r
• ,,. ,,�r ı ·�· l- � "· r� ...r J
,. .,, • 1 ·�--, ., ·- ı ... "\"' ,.,. (
ı: l..·'"' ' 1' .' �· rt · I ..,, ,.,T '

f , .•

l•l

l•l
Bugüıı. yani 20 Arcılık 1493 'te, atın kalıbını kuyruksuz ve bir yana Alın parçası, yani içinde ha/mumundan bir dolgu bulunan parça, / el
yatmış olarak yapmaya kamr verdim. At l 2 braccia olduğu için, bu açıklık tamamen katı bir merkezi kütle oluştururabilnıek için sıkı
başaşağı yaptığım takdirde suyun bir braccio kadar yakın olacağını sıkıya bağlanması gereken parçadır. BH kı'Ule, başın, kulakları11 ve
düşünüyorum. Toprağı yerinden oynatamayacağım için kalıp, birçok boynun içine devam eder ııt.� dernir ve ahşap aksam ile çevrelenmiştir.
saat boyunca maruz kalacağı nemden zarar görebilir. Ve suya bir Daha sonra alırı parçası içeriden işaretlenerek azcır azor çıkartılnıa­
braccio mesafedeki baş da nemden kabaracağı için bu kalıp ıyi lıdır. Bu arada merkezi kütle de, a/111 parçası bir kez yerleştirildiktctı
sonuç vermez
.
lal sonra ona değene kadar yit-ıelemeli olarak işaretlenmelidir. lbl

Peııcere, arka tanıfa yapılabilir. Bronz aynı derinlikte olacak ve Buruna ait parça ise, yanakların üst kısmına ait iki kalıp parça·
arka bacağa ait metalin öne gidişini engelleyecek şekilde her tarafı sıyla lıer iki taraftan tut turu/malıdır. Alt tarajlıın da alın kalıb111a
eşit o/arak dolduracak; ki, at başaşağı yapılsaydı bıı durum engelle- ve gırtlağın altındaki kalıba bağlanacaktır. Boyıın. yukarıda
nemeyecekti. ibl gösterildiği gibi. ikisi yanlarda biri önde, ii( kalıp parçası ile
çevrelenmelidir. !el
ısı
Bunlar, armatür ve demirlerin yam stra atrn baş ve boyun kalıbının ısı
parçalarıdır. fnj
<>

k'.ı� hareketlerın uıun ve gen iş hir alanı kaps."ltiı�ına dikkat


Mcrrtı� den bir figür yapılac.:akı;a, işe



� öm:e kilden bir figürle başlan­
malı. _ edilm('!·:

ÜZefinc
frgu r tam� /anJığıncla kuruntaya bırakılma
lı ve bir kutuya Eriıneyi kolaylaşt ırmak için: ô?celikle madenin bir
konmalı. bu kutu, lıgur çıkarıldıktan kısmı n d

��
sonra içine konacak olan mer­ .
erıtme eıı
kabında alaşım haline geıırılip. d.ıha !ionra ocağı
ıtltrf d la..::ak kadar büyük olmalı: ki bu mermer, n
kilden tigü rlın bir konulmalıdır·. H;ızırlanan al.ışı m eriyik bir durum da olduğu
bcnzerının ortaya çıkarılacağı ıııalzemedir. içın b.ı.

�� �
kırın erım<"sini başlatacaktır.
Kilden, raPılan flgü r bu kutuya konduktan
sonra. kuıudaki de· Bakırın fırında soğuması na karşı ne
yapılabilir : Bakır frın
cb so.
çubu ­
l k er girecek üçük çuhuklar alınarak bunlar,
� her bir beyaz çubuk. ğumaya b�layınca, henüz macun halindeyken bir karışlırma
f ıgurun farklı hır yerıne_
değene kadar deliklerden ge-çirilmeli: çu­ ğuyla kesebilmek için hızlı davranılmalıdır. Aksi takdirde, tan
bukların dışarıda kalan kısımları siyaha boyanmalı. 1anıen
çubukların doğ­ soğuyunca geniş, büyük keskilerle kesilmesi gerekebilir.
ru biçımde yeıleŞnleSİ a macıyla her bir çubuk
ve ona karşılık gelen Büyük bir kalıbın yapımı: Yüı bin pound ağırlığında bir k alıp
delik. uygun işaretlerle işaretlenmeli.
yapılacaksa, herhiri ikJ yüz veya en fazla üç yüz bin pou nd'luk bq
Daha ')onra kilden yapılan bu figür kutudan çıkarılarak. yerine tane fırın kullanılmalıdır.
mermer figür konmalı. Mermer. bütün çubuklar işaretli oldukları
yerlere kadar gömülene dek yontulmalı. Kutuyu kaldırılabi lecek 9
şekilde yapmak. bu işin daha iyi yapılmasını sağlayacaktır; ancak Bronz için alçı kalıp yapmak: Her iki fincan dolusu alçı için bir fin.
kalıbın alt kısmı her zaman mermerin alıında kalmalı ki, aletlerle can yanmış öküz boynuzu kullanılmalı ve kalıp, bunlar karıştı rılarak
kolaylıkla kaldırılabilsin. yapılrnahdır.


Kalıp için: Alçı ile beraber toz haline getirilen yanmış ıartar, alçı
tavlandığı zaman yapışır, daha sonra suda erir.
Kurşunun diğer metallerle karışması nasıl sağlanır: Ekonomik ol­ Aynalar için yüz birim bakıra otuz birim teneke kullanılmalı.; her
ması için metale kurşun karıştırmak ve gerekli olan teneke mlktarı iki metal de temizlendikten sonra suyla ıslatılıp öğütülmelidir. Bakır
aıaltılmak isteniyorsa. önce kurşun ve teneke karıştırılıp, daha sonra eritilip tenekenin üzerine sürülmelidir.
erimiş bakır eklenmelidir.

� Eğer kalıp balmumu ile yapılmak isteniyorsa kirleıilmişköpük taba­
Metal alaşımı yapımı üzerine: Top yapımında kullanılan maden yüze kası bir mumla yakılmalıdır; kalıp. kabarcıksıı olarak çıkacaktır.
altı ve hatta sekiz ölçü oranında, yani altı ölçü tenekeye yüz ölçü
bakır olmalıdır. Teneke oranı azaldığı ölçüde top daha kuvvetli ola­ l•I
caktır. Roma Darplranesi l•l
Teneke bakıra eklenir ken, teneke, bakır sıvı halini aldığı ıaman
bakırla karıştırılma lıdır. Para yay olmaksızın da yapılabilir. Ancak üsl taraftaki vida, lıer
Erime süreci nasıl hızlandırı.labillr: Bakır üçte iki oranında sıvı zaman lıareket edebilir kıltja bitişik olmalıdu: ib\
hale geldiğinde erime süreci hıılandırı)abilirve bir kestane dalıyla,
eriyik kısmın ortasında ve tek parça oJarak kalan bakır karıştırılabilir. Kenar çerçevesi tamamlatımamış olatı madeni paralar doğru vt
tam olarak kabul edilemez; bu çerçevcnm kusurmz olarak kabul edi­ 1

1
lebilmesi için bir tam daire olması gerekir. Bımım sağlanabilmesi içiıı
Döküm nasıl cilalanmalıdır: iplik kalınlığında bır tutam demir tel madeni paranın ağırlığı, ölçüsii ve kalmlıgı doğru olmalıdır. Hımım
ile, döküm ıslak olarak ovulmalı, ak tarafının çamur olmaması için için, aym ölçü ve kalrnlıkta olan ve şeritler lıatinde çıkacak -sekitde
alı tarafına blr kap tutulmalıdır, lıepsi aynı ölçüm aletlerinden geçirilmiş birkaç metal tabaka edinme­

\
ltdir. Madeni partılar bu şerit!udetı geçirildiklerinde tam yııvarlak
� biçimlerini alacaklardır; ııpkt kestanelerin ayıklanmak· üzeregeçi·
Kalıp alçısı: Allı ölçü tereyağı. iki ölçü balmumu ve eridıktcrinde rildikleri kevgir/erde olduğu gibi. Bıı paralaı; daha sonm yukarıda
jc)

l
bunları st"rl balınumu veya kalıp çamuru kıvamında katılaşıırmaya balısedildiği şekliyle damgalanabilir.
yetecek kadar un konulmalıdır.
YapıW<.an olarak rnaı;ıik, damıtılmış terebentin ve beyaz kurşun Boya çukuru alt kısımdakitıe göre biraz dalwgeniş olmafıdır; mı-
kullaııılınalıdır. cak belli belirsiz biçimde. {d!

1
� Bununla, madeni paralar kusur.sut. bir şekilde yuvarlak. doğru
Bronzun pürüılü kenarlarını ıemizlemek için ne yapmalı: Uüyük kalurlıkta ve ağırlrkta kesilir; kesme ve tartma işlemıi yapatı ve pcm1-
bir kcskiye benr.er demir bır çubuk hazırlanmalı ve bu, d6kümün lartı yuvarlakfığırıı veretı İtısa"a gerek kalmtız. Böylelikle parıı sOOtcr
t
birlc.�mt' y\·rlerindeki pürüzleri gidermek amacıyla top kalıplarının ölçü memurunun ve da111gac111111 elindeıı ge\·erek kusursuz bir �ki/dı.'
!el

1
kenarlarına sürtüln'leli. Bu çubuğun uygun bir ağırlıkıa olduğuna ve yapılmış olut".

\
XII . B ulu§l ar
... .

Bilin1, ister geçmişe, ister bugüne ait olsun,


o lası şeylerin İncelenmesidir .
Ö ngörü İ se, yavaş da olsa meydana gelecek
o lan şeyleri bil mektir .

1
1
1

' ı 1
·\ 1 i
1 1
. ı

\ \

,

� ,

t��
-- . . ._) . -
---- � i
..;
ı ,) 1.
� "
.
1

...\....'.. ı · -., ı J .

rlJı; l\UNU IAU


- - :----=-- -
l•I

ııı Alet luartmı vqa nesneler harek:et


iğerbilimler ara$1nda
m!A.anik bllimi bü.ti:ınd

Ilı) l�emden geçirilcrrk serılqtırılmi� yay.


erin ortaLı.rınJa
lı\
olanıdtr. Bu bilim wye:;iml.e,
r ı•eya koni biçimimle o/abili
en yararlı ve en değerli
kazanarak iş yaparlar. Bu
f. Yııka·
hareketin kaynağı. llCsnel
y:mmda t>trbirirıe �it
Dönen pinyorı di�lisi, silindi lık.hır bulunan
yn alan ve her �i fazla olabil.ece# bu
nin kendieksenittrn­ olmayan ağır
beraber
e e
r. Brı k s n pinyoıı Kuvvetın ıı ya da
alan ıılet, pin yan di�lisi
rıda çizimi yapılnıı� bölge, bir
fı11dt1 nasıl döndiiğüıır"i gösıernıekıedi lb!
ile

veya kaldıracm karş ı


merkez \eri,\ir.

kıı.h.tıracın
çekim sahiptir.
ucunun hareketine
döımrcbitiıı owı kııldırn:

f•tU-rik l\Uı\'t 'L\11


·.

121

121
Hu zmmm rıym yütıe döm•ıı bir tekerleğin, bir vidııyı öııcc sağa soııra
sola döndtirme yı)ntcmi. (aj

1•1
8u kaldıra�·, bir rıtırlıklrı aıağıya doğru !1C1rckett zorlanan krvrımtı bir
takoza dııyanmııktadır. Bir vida gibi İflediği söylcııebilir. çüııkü tııkoz
ile tckerlf!ğin dişi arasmdaki bıısiı sürtünmeyle lıarekct eımckıcdir: Bu
yarı1rtı vt'basıl br
i krıldırııçtır. lal

Hulu�

W PftA'l1K KfJı\'UJ AU
tliş/ı/erde� biritti döndi.4ri.irseniz, onunla baglantılı olan dı
ktr
Bıı

iol
doner.
\�
·(/i tcn. yfü1t
d ı,

� �
ı.ır. ıd!
Bir dişlitıi11, bir başka iş/inf hareket; yöni.inde d&ımtsin
i isıer­
bu, zorunlu olarak uçımcu dtrtctdt n harrkttt sahip ol

dişleri arCJCılıtıyla döndü�en iki dışli, bırbır/eri"" dıı


jell İZ,

Birbirltr ini
_
edıyorsa, hartlctt yoııltri
krsıınlarımiatı temas dt bırbı'rirıt ters
olur.

I•\
lb\

\<\

•'"'
l�
\E, �)
1
1
..,-ı.., _.....l" •-1
i'"ıl"· r4f> - -_�
__ IJI

...�..... .\ı ..tJ ·- ·f"'� .e.


- ·ı-,i· "I ...... �\ ... •\ıf•

......... '""'lı'1"l'("• �
ld

lbl ....

'

141

1•1 ısı iti


Her vücudun bndi uıuvlarma, hersatıatın ise kendi araçfarına gerek� Pmyon dişlisi ve tekerlek. l•I

ee ei tr t 1 s
sinimi Yardır. Büıü11ü11 oluşturulduğu an parçaları da oluşmuş/ur: la]

s d i
Eğer pin yonun t k rl ğ lwrclcct e i r 1 c i gerekiyorsa, pi11yo11 diş·

g
Ters yöne sürtiirıme yöntemi. lbl /eri ara ın ak boş/ı4k/ar tckerlcğhı dişleri cırasıııdaki hoşluklardmı
dalıa enı'ş olmalıdır: Eğer ıekcrlck pirıyonu döııdiiriiyorsn, buııun
ısı
ib)
tersi olmalıdır. Eger her ikisi de iyi yapılır, eşit dişlcl'e ve boşluk/aftı
salı ip olurlarsa iyi /Jir somıç ortııya çıkar.

1 ihtiyaç olduğunda, şu anda

kull nıım
akta olan ardan çok farkl ı,
1 ı w biçimlı toplar, havan

ıı.uııanı
topları e
savaş malzemeleri yapa

���
bilı
p kullanmanın müm kün
oırnadığı durumlarda mancın ıklar
vı: yaygın olarak kullanılm�yan çok

verimli makineler sağlaya bılırım.


.

9. Savaşın denizde olması duru­


munda. savunma veya saldırı için
kullanımı çok uygun olan sav�ş
makineleri ve en ağır top ateşıne,
ve baruta dayanıklı gemiler
dumana
inşa planlarım var.
ıo. Barış zamanında mimarlık
alanında; kamu binaları ve öze\ bi·
naların yapımı ve suyun bir yerden
bir yereaktarılmasıyla ilgili planla·
nınla hizmet edebilirim.
Mermer, bronz ve çamurdan
heykeller ve bunun yanısıra resım
yapabilirim; ki bu alanlardaki eser­
lerim, başkalarınınkiyle kıyas kabul
etmeyeeekıir.

,,,

,.,
ı. Hafif ve güçlü, kolaylıkla taşınabikcek,
düşmanı kovma k vt yenil­
4. Ayrıca düşman üıerine dolu yağarmışcasına taşlar
giye uğratmak için kullaııılabilecek fırlatabilen,
köprü planları yaptım. Düşman
dumanıyla düşmanda büyük korku yaratacak.
ateşi veya saldırısından zarar görmey kargaşa ve kayba yola­
ecek, sağlam, ıaşınıp başka yere
çacak, kullanışlı ve taşınma�ı kolay toplara
5. Siperler ya da nehir ahından geçmek gerekse bıle,
kurulm ası mümkün başka köprü ilişkin planlarım var.
planlarım da var. Düşman k<>pr
ü­
lerini yakma ve tahrip etmeplanları belirli hir
ı. Bir yer işgal alıında ise suyun hendek
da yaptım.
noktaya hiç gürültü yapmadan, mağaralar
ve gidi geçiıler aracılığıy·
lerden nasıl kesileceğıni,
la ulaşma yöntemlerim de var.
sayısız köprü, kalkan, hücum
merdiveni ve yine bu amaç için
kulla­ 6. Toplarıyla düşman sallarma gircbılecck
kdileme1. zırhlı arabalar yapabilirim. Bu
nılacak birçok araç gereci olan emniyetli ve zap­
3. Eğer herhangi bir yer, yüksek
n nasıl yapılacağını biliy
orum.
zırhlı arabaların bozguna
lığinden veya güçlü pozisyo
­ uğratamayacağı �il ahlı birlik yoktur. Runluın
nunda n ötürü bombardıman arkasından piyade
ile düşürü lemiyorsa. kaya
üz.erine birlikleri zarar görmeden ve hiçbir direnişle
kurulmadığı sürece her karşılaşn1adan ilerleye
kaleyi veya müstahkem mevki
i düşürı:cek bilirler.
planlarım var.
o
)
. .. ....
'

� .... ..
() o
o
o

.,
' •.•·
�"

\ .. ..
1
o (.../ı

)
. . .• •
o,

ı···· )
ljl \ f>
' •

r, ·, .
. o .:,.
(..v
' ·. · .

/
/
ı·ı
ı
/fıı 'I'' /ı.J,<:lı, �"""" ,,. . ,,,,,,, '""
'" ' '"
.,_,ı ;:"·
, '" X• "'"''R'
'''.,;:;;;:�:;
r�f ,,,,,,,,, ıf �·' 1' '
rıııılı lıır iri/il ll\11
!1tııı 'l- ırııl11
1 '''"' ıı: u ı
""'""""";.'.ı
iııı•ı 1 1 ) ıll' ll .. 11yıp ı lu,zıı ,
ıı 1 gı lır

'"'"' !'"Y""" ';�c,-,,


. ıılı·J.. r 1/'.ı:r·ı ılıııdı.

.
n /> ı r r ı /, , f' ' ı, ı•kilrJı· 1. ı ılı,"' : ·ı;ıJ..ııı.ıRııı, ıı•
�. ı ' : • i ' M'r/

I /ı· �rılı�rı
ıı•.\J /oır,ı/.. ı/ ı r.!<
) ' 11ı111uft1lı11ıı dml O:I) /r I
1111.ı�ı 1

idi

lcl

Jd\
'" " f'H ,'fl!o� '" � """'�
.,, "
·""'$.

,,
'

,,.

hl!
. kuyruğunıı r ·tışı
Arttfııııım ıl olarak tıııııttıfıııımı, ı1rkcfııJ5 ı . lk ısm ı , arke- �
{a\
denizin üzerindeki hav.:ımn hareketini göılemle'ı'ebilirsiniL Bu
nı·s kııyrıığıı çıkarıfırkeıı kafdırıfmalııJır, denle ve örneklerden yola çıkarak. geniş kanatların uygun bır �t:'
_
- ·ı:
d
baglanmasıyla insanın da h;mmın direncini ye m � ö�rme�ile<:egı.
� :'

�rııccı·ı·l, �
. _

. . . . . ı rınf
l9l bu diren.:in üstesinden gelerek ha�·alanabi!ecegı duşunulebiltr.
Rir ı1daın. · ·ğı· �ııiki bmaia ofıvı S(lğfarrı
- · - n l zara görm
geııişfiğı omkı
">
e ı
.
bir keteıı ba çaıiırm ı'i:ermt b11yıık Eıır yukstklıktc
Hareket tarafmdan o\uŞturulaıı h·-b·
ı,. tr hızhemer uiıketilemez. A.nW
ıiç r t­
ıirıı ı�tlayabilir, h!
bu hız büyük bir dirençle karşılaşırs a, kal)! bir hareketle k<'nJini
.

9
K �
tüketir.
Bir nesne, hava nın k end is in g osterd
. havaY.ı direnç göste-
çırpınalarıyla kazandıkla·
feyı. kanal .;ırpmaks ııın lu.k-
uşların eg.ımlı. .ını. şlerı. s ıra . t nda kanat
iniş �rasında uzun bir m sa
e .. .ığı. k.ıJ.u
rpışlarının onu atmosferin en yüksek ve �n az
e
n hız, bu

:
rir. X,;ırıalın kanal \l
yoğun ol d uğu, ateşküreyc y;ıkın yerlerde havada ıurtuğu uı . zlem­ debilmelerinin sebebidir.

leyebilirı;iniz. Aynı şekilde yüklü gemiler in yelkenlerini şış ırır


[81
'. �
_ en
ııoJ
tik kitap, kanatların hareketi olmaksızın u\·ma ile ilgilidir. inmek
isteyen kuş, kanatlarını ortadan aşağıya, inmek istediği yönedoğru
alçaltır \'e yönünü a b hattı boyunca belirler. Daha sonra dönerek a

h')•e doğru yönelir ve inmek istediği yere doğru dönerek aynı eğimle
iner. Kuzey rüzgarı estiği zaman, kuş, kuyruğu boca yönüne bakacak
şekilde doğuya yönelirse, bu onun rüzgarın )·ardımıyla dairder çi­
zerek yükselmek istediğini gösteni". Rüzgar. kuşun kuyruğunu altta
ıutarak onu eğik bir hat boyunca )•ükseltir: kuyruğun üst kısmına
çarpan rüzgar akımlarının direnci sonucu kuş, rüzg.1rm yardımı)·la
kısmen dönebilir. Kuş, rüzgarla yii.zyüze gelene kadar bu devam
eder. Daha sonra kuş batıya döndüğü zaman, alttan geJen rüzgarla
çarpışarak dönmek zorunda kaldığı için daire�el hareketine devam
eder. Uçurtma dairesel hareket/erle yükselir, dönerken üst kanadı
rüzgara maruz kaJır. Rüzgara doğru olan üst kanadın konumunu,
uçurtmayı biraz aşağıya çekip ortadanbocayönünedoğru ayarlama·
dıkça uçurtma ters döner.
Kuzey rüzgarı estiği zaman kuş güneydoğuya. yani siroko� yönü�
m: uçaı.:ak.'>a, güney yönündeki kanadını rüzg�nn çarpmalarını ala­
cak şekilde alçahır. Vücudunun ön tarafını alçaltarak doğuya doğru
eğik bir konum almazsa, güneye yöneJeceklir: bunu yaptığı içindir
ki. güneydoğuya doğru hareket edebilmek1edir.

• A.kdtnk'dı:n er.en 51caJı;. rfü.gir (ı,,;.n)


vücutla uyumlu olması için eğimli )tlpın.
ı;:rdivenleri.
!al u
ag rlı ği �ı ı
ıırıluf v
u tgo ulfj
. a ında
ve in a�ı yere ıfrgdrğ'. za�an, makineye zarar v . y uı P'ttııd n yı rm br
Merdi n
çunku_ yere gom Ule11. bir koni biçim ;:
tr k bır
50ıtra , yu � trııda bır ah U::
14p lt11 hcı
''a olmalı vt' la
, naı. ıkr-
�:;
b yoI aç ma ı, ·
�:�
kar
dar eye _ inded O J l t /J a bitltıırntlıdır. Daha

!bl lcal ğ fttlfı g


b

-
lle karşıla şmaması, muke , u ı.ygı.laı ı
• ığı gıbı. hızla �u
da bır enge mme/ bir durum m ıa/ı ı

-,,.
noftra dur. . '' , t tk b r k 11"11t
ç c
ı ı or a J...
ıkr)ıtıp ım ' r

Bu m akıne
. s uyui l ÜUri n d e denenme/i; böylece, düsec olıı
tfnttdtıt on o d l ı
ık u t
drrılab l y ı a kana a
, ı fafr horft:tt

:Oitmrıts ıtemi
c.t
ktn "-ı , tb rld
•• ı� hızlı bıçırrıdt

pt mı)'Orıa lıu idır Ancak y&ıkarıdo


ek rJa ktndını oso ı ı ır. ..tn,ak bt.ı1ado

fc\ �:-
'
oııı tdılt
kı'msey
e ıarargelmemı şolur.
; Jonu a ula a
btfmtmtk gtrdd eldtJrrıiyorsa el.ıha
r.
fazla v lc c
a ı kay , so Çgtrç

ayakları altındaki kancalar; ropukları


Merdivenin üzerinde sıç

)tl" ır
benzer bir
alan bir insanınkinden çok, parmak ucunda sıçrg
rayıp darbe �
idi
etki yara tır.
irıstının harekerı'ne

Açık bir alandan yükselmek için yapılacak işlem şudur: Bu


merdivenler bacak görevini yaparlar. Bunlar yükselirken kanatlar

lıarekete eçi�ilebilir. Yere indiği zaman, bacakları kısaolduğu için
ltemen yukselıp uçamayan kılıç kırlangıcı gözlemlenebilir. Bir kez
yükseldikten sonra, yukarıdaki ikinci çizimde göstermiş oldıtum
dır.
nıerdiveııler kullnnılmalı

1121
Kanatlar önceden denen ecekse, mukavvadan yapılıp bir at ile kap­
lıınmaları, çubuklarının bambudanyapılmalarıgerekir. Kanar

Kuşun ka�ları \·e sinirlerinininsanınki


ile karşılaşıınlamayacak. dere­
_

etli k.ısımlann kalınlığı karıaılaıa yardıma ı>ıur vt onların harektııni


cede guçlu olduğu uJyknebılr. çünluı gôğlls çevr,sUtd.ıAi ka5lann
Ye

artırır. Tek parçadan olu�n gogus kemiği. kanad.mn kakn \titışlı:r­

nin kalın ve kaslı o\u�u.1'.�a büyük bır giıç sağlaı.


den o!u�an agl�rla ve gUçlü kıkırdak bağLın)·la \ı:;ıpk oluşu, dmleri­

manın ôlesinde, onu ız!ererı düşmanından kaçrmk. kurbanını takip


Ancak bu kadar bii)tlk bır gücün, kuşu kanatlan üzerınde tut­

etmek ıçin gerd.L olan ıamanlırda hızını iki veya üç katınaçıbıa­

da bir ku�un harcadıgı eneriıyi 00 veya üç katın.ı çıkarması. u.stelik


bilmek için bir rezerv o!u�urduğu da sov!eneb ıür. Boy!e bır durum­

bir de havada pençeleri arasında kendi ağırlığına denk bir ağırlık


ta$ıması gerekebfü. Blr şahıni bir ôrdeğit34ırken veya bır karıalı
bir la\•�anı taşırkm görebiJirsiniı: bu ko�ul f.ız\adangii:cünnercJe
i yaş;ıntıl.mnı )Ur­
har..:andığını açıkça gösterebilir. Kuşların kend

ı çiub lmtlen ıçın aı bir k


ur:ıbilmc!cn, rüzgiı.nn estigı
dürmderı, kanatları üıerınde dengeded
m�''.e
_
yönde kanal çırpmalan ve roıal.ınn
'.
n kuçük bır h;ıreketı _ )'eterhdu.
ihıivaçları vardır; bunun ıçin k.ınatlan
o oranda yavaşlar. .
Ku� ne kadar büvuk olum hareket
ta.:·
ınıngtrektııdığinden dıha
insanın da baı:aklarında. ağırlığ
adamın Jeniı

sağlayın ve iiyaklarının kuma


orıava koyabil�k ı�in bır
la güç \'ılrdır. Bu gerç<ği �
ne k d.ı,r
ktn.ırındaayakt adurmasırıı _ � tırm �
ın: başka bir adamı _d kums;ı.la �
sırt Ustu
gomnldüğüııü irıctl�·y .ını:elı:vın.
kada.r gomülduğı.inı.i
ve onun da arada l nnın kums:ıla ne

1111 [ili
-

-,
:ı ; �
I� .

.\
ı-\

. ..,

.... . ...
'? -.
. '
; � \ '
� " i
. '., �. . :,o.,:
- ··/� ·,,..;,.;.; . ·•
,,ol..:_. _· ..., -.ı. �
'· • :..-...Jı :>-,.� �· ::�=.;
. .,,
· 1� �. ---- -
.. ��'.. '' . � ..
' - �
\ ' .. ...... -!'
' t -;_:\:
..
':"
- ' -:..ı�
-: ·
' .,..
·

�· -
.-. ...
.. . · ..

.. �

·�
�- '\
.......:.: .:.. -
...-..,
,, ··
...... '�._ _ __
,,

, _,
r 1

· ��-­ - .....

- ,;,; -

·;.·

1 1 31
Kuş için model oluşturacak hayvan, yarasa olmalıdır, çünkü yara· Bu k.tten kumaşın çtrçtveıi uztuı, saglam jtktr kamışındfln ol­
sanın 1.arları bir zırh olarak; daha doğrusu zırhın parçalarını. yani malıdır. Bımım önce mukavvadan bir modeli ytıpılafti/i,: Bu durum­
kan.'ltların çatısını birarayagetin:·n bir ara yapı olarak işlev görür. da güç kullanılMak bükültbilttı Vt lrırakılmca pervaııqi döndürtetk
F.ğer örnek olarak tüyhı kuşların kanatlarını de alırsak, bunların olan ince çtlikttn bir ttl, ekseıı işltviııi görecektir. le!
kas. ve kir iŞll'fİ, yapı. bakımından daha güçllıdür, çünkü bu kuşların
tüyleri birbirinden ayrılabildiği için tüylerin arasından hav.ı geçe­ <>
bilir. Yara�anın bu konudaki yardımcısı, bütünü bir arada tutan ve­ Pervane yuvasıyla çatal arasına bir keçi derisi, ayak kısımlarıyla bir·
havaııın nüfı.n etmediği zarıdır. likte gerilmeli.
Cide tutulacak bir yaylı merdanenin ipine ı:I ve ayaklarla dört yüz
114) poıınd'luk bir kuvvet uygulanmalı. Pervane böylece topuğun gcliş­
fJcrvwıenin dış unı kordon kalınlıtınduki çelik bir tddetı olmulı, çev-
rl'dc11 merktıl' uzunluk ,;ekiz braccia olmalıdıı:
gidiş hızına karşılık gelen bir hızla dönect"ktir.
lal
<>
Bı:inyesinde pen•une iıcrcn bu aygıt dikkatli biçimde yapılır, yrmi Her biri farklı ölçü ve ağırlıkt:ı olsıı da, bükülmt"yen ht"r nesne, kı-ndi
yapımında dl'likferi ııışastcıyla kapcılılmış la�teıı ku/ltmılır Vt hızlu ağırlık merkt"zine t"Şil mesafede olan desteklerin üzerint" eşit ağırlık
döndıırüli.irSf!, Jıavadıt sıırmnl bir lıart'lı:tı çizip uzuıı bir mcmjr yük­ verir. Ağırlık merkezi, o nesnenin gcnişli�inin orta noktasındadır
seltfekıir. Cmıı vt met bir cdvtlı döndürtrtk havayajirlatırnmız,
kolunu:un, bu yas.sı yi.ıuyiıı kmıırı tarrıfındrııı yönh·ııdirildıAiııi gö­
rüm"ltıüı. jb)
ıı�ı
B u ıit'llc)• bir \'C)'tt iki çift kcınatta yapılabilir. da yardımcı olacaktır. Elleri önce sağa, dahıı sonra sola çevirerek
önce birine. sonra diğerine yardım etmiı olursunuz. Bu makine, çek­
Eğcr birç{µ kanat kuflamlacaksa, kollar makineyi bir makara me gücünürı M tekerleğinde dönmesi ve ayaklara aktarılması dı1m·
a/'acılıtı ile kaldıracak, ıopukform iki kuvvetli darbesi ise onu alçal- dcı kar11 sayfadaki büyük makineye f>e,ızer.
!cı
tacaktır; ki bu, yamrlı bir yörııemdir. !hl
Ayak yerine, burada önde gösterildiği gibi lıafifve ince üç köknar
Drneme eğer iki çift karıatla yapılacaksa, bir bacağın gerilmesiyle direğinden yapılmı1 ve üç parçadan olu1an bir merdiven kullamlcıbi­
katıatlarm birç�µi alçalacaktır; bımıı eızıımcmlı olarak ellerin çafı1- lir. Bu merdivenin boyu on braccia olmalıdır ldl
tırdığı makara da diğer kanatları kaldıracak, ltaııa dü1en karıatlara
.:; ,-:-�-:�.?--'�' -sı.1 •:�� ''.��--�!IJ' ..� ---
•f� ,'\>� • ·\ ,q � ·A·t•�-ı-\"� �-;_� �-�!
> •

••"r . ı.ı
.•

'-"' ....,,.. -��


' ,_..,..., �'\))". ..ı�•-ı......
ıl
.i\M�l'l-�)ılıo>� "'"·"'\ ·�;�
._.� . . ,

I"" . t>-"" ı ,�...� .....r. '"


M

� ·-'f ·�·...� ...


..r·� ...�.... ..,. .


·

-�J.�. r·�J�-�-1�-�- '"


.

·- . l' .

�·
' . -.r --
,,
,

�r �--
1
' (___:._.... ·-=--- .

--�
lFI

ıııı .
ıl{ �t kaldınr. ı: indırır, d yılkstllir

\ {16\
pound İ1 eş birkuwet uy
akanadı döndürür. b om.ı kaldır
Buadanı bapy/a iki yı'ıı
gıı/amakradır; tlleriy-
mnk tadır ve adamın agırlığı dik �i:ginin
anj<fdtdir:fayağıkanatlan
bir kııvveı uygu la
; makin
ir. .\f milinın ağırlık mtrkt:ı
yi kontrol tdtrı adamın a)'ıık/
lt \a\
\ kanatlar irttrktn, .ıpıı :aman
dışında olınafıdır:ôylt kı
de iki yiiz pourıd'luk alçaltır. d a}-ağt ısı' ,-ükstlr da ııı:Wmın

a�larımı. dogru d
drı budıir. tinİ
kuşun iltn doğru harekt
lbl
irımtlidi r. çünkü
\
a 1•1
dır.
eketi, a tın yüriiy iişii gibi pıprazlamaur ıa udur .
Kanatlar/il har sağla)•aıı dab

�­ min digtrlerıtıdeu dtntnmdidir. Düşül


ma-
!'bl
bog�
Bu yitıde n. bu yönte
dügii ıı*ıırd,,
gibi bele sarılmalıdır.
-
dahıı iyi oldugwıı.ı di.işü
Bu makirtt bir gOldt

� -
{.::I
ıuiyorıım. mak için, bır ha)'\'011 rvhı.m u kuJak
--- -
--�

on iki broccia
yükukliğindt olmalı.
Jniş ı•e çıkış iç:in merdiv�m.
d, irtifiıs ı sekiz
.�
---
l\muırlıırııı geni�liği kırk bracci
bıış
braccin. gtn•dtnin

ciıı ve gi btş brııcci


brac
\d\ tarafı ile kıç: tar'Q_{ı arası yirmi
aolm a­
idi
oluşmalı.
yiiksekli

h; dış kısmı ise btmıbıı kcınıışı


ve kııma�tan

// -
.' / -

Uçan bir insanın belden yukarısı
bir teknede
olduğu gibi,
kendisini
w ma�int­

direnç m('rkeıi
ki. adamın

'/ · st olma lıdır� öyle


dengeley ebilmesi için serbe
geleyebilsin ve

/
nin ağırlık merke:ı!e ri birb irini den n:
erine geçebMı
I rdiği ı.arnan birbirinin )·
deki değişiklikler gerekti

/J
!J. - 1 11\1
lhl

l•I

ı1
Jel ·---;--=====- .:-:--::::- :.
• •ı •
I •

1 •

• J-ı ,, • · ,. · ı .,
- '
(18]
•IZlii..ılİiiiılli&.lıill:'r.ı..;r:...ıı.l.�� -�· · ;.·J.:.,.��i 1

[19/ , , .. .

[18/
Bu makınelerın bozulması ılti �ek.ilde olabilir:
Bırincisı makinenin rayın üzerindekı f i o kilidi, yayı tııtmı bir teldir
kırılmasıvla, digeri he yana )'atması \'eya ve düz değildir.

[•/
bir kenarı üzerine dön­ Kamıtycıyı
me�i}'le gerçekleşir; çunkü her zaman uzun
bir egımle ve neredeyse
rere paralel hıçimde ınmesı gerekir.
b yayı kuvvetli olmalıdır; a yayı ise zayı
f ı•e biikülebilir olmalıdır,

sün; yani ıster başı ve\'a kU}Tugu önde }'ana


Bu makinenın kırılmasını önlemek için,
hangi }'ana dönerse dön­ böylelikle b yayı ıle birleştirilebilir. a vr
b cmmndcı, düzeneği güçlü
ı ve fm yaylar Oküz
}'atsın, ister sag ya da �ol lıale getirecek küçiik biı· deri parçası bulıınmal
kanadı üzeri.ne düş,.\ün, ister kanadı
ikiye veya dörde bölen çizgiler
i olabildiğince güçlü yapmak
boymızımdmı ycıpılmalıdır. Ônrek modd
üzerine, hasar görebileceği her bölgesin bıiyük kıış tüylerıyle yııpı·

lhl
labilı'r.
gerekir.

'•
Makinenin yapımı o şekilde olmalıd
ır ki inerken )'Önü ne olursa
olsun çıkabilecek sorunların çaresin Yay yerine ince l'e
yıımuşııfılmış çelik parçalar kullanılai
i beraberinde taşımalıdır Agırlık Jilir. Hıı
parçalm; bağlar arasıııda sabit bir kalmlıktıı
merkezi herzanıan İÇjn taşıdıg ve ıızwıluktcı olmalıdır.
ı }'Ükün yukarısında, dık bir Çızgi
ÜZe· Bağlarm lıer birindeki bu metal parçaları
rınde, biri diğerine her zaman qit sayıdaysa, yayların
için urgun mesafede olmalıdır.
ki
Yani kııvveti ve direnç giicii de eşit
eğer makinenin eni otuz bracda olauıkt,,:
he,ağı rlık merkezleri bırbiri
nden

[19)
dört bracda aralıkla konum
lanmış olacaktır. Daha önce
de söy­
lendiği gibi biri diğerınin
altında yer alacak, bu da
l•I
daha ağır olanı Hareketin kurulumu
olacaktır, çünkü iniş sıra:\ıın
da ağır olan kısun hareke
tin öncüli..i ğünü
)'apar. Ayrn:a eğer kuş. ters

� �
dönmeı.ıne sebep ola cak
olan eğımin
daha azırla başı aşağıya
geleçek şeklide düşmek

ıstese bu mümkün
ola�az, (Un ü afifulan
rekk, ki bu hıçbır uzunlukta . .
kıs ı n ağır olan kısmı n
altına gelmesi ge­

!
kı ınışte mümkün olma
z,

1!86 111lı\11 t. l\.ll�Ul.AH


xı ı ı .
P r at i k T av si
y el e r
Akı l ii rii ı ı ii d i i r .

. ....... ..........,.
.....
bütün özelliklerin kendı dönüşü ve eğimi ile uy
121

ş r �� ��u
bir baş çiz �ek ı stı!°rsan ıı: ş u yöntemi izl eyin: Gözler, uml
Taşıdığı
u d
ka la , r
ı , anak!a.r.
delikleri. agızın koşelcn, çenenın yanları . çene kemikler
kulaklar ve yuzun hu tun parçaları yW� dGl.gün ve ka
re�el ybir ş�
kılde
yerleşmişlerdir.
Yüzü ana hatlarıyla kabataslak çizdıkten 'SOn ra gölün bir
şesinden ��
ı erıne uza na � çızgıler çi1_in; ' nı
şekilde yüzün di�r
k"·

wıs urları ıçııı Je bu çızgıler ı çekı�. Çi1.gılen, her iki


!
.


taraftan da, her
paralel çiz i
iki yüzün ke narlarını geçecek şekılde uzattıktan sonra ,
ler arasın ak� boşlukların sağ ve solda eşıt olup olmad
edin. Bu çızgılerın gOruş noktasında olmasına dıkkat
:
ığını kont \ ·
edin

J((!.\İııı yoıp.uıl;ır. iyı iı�rcnınck ve hir .unac.ı ul.ı�ınak iatiyur)ıo;ırn�.

�.ılıtrn;ıJ;ırııııı.dıı :ığır Hılınıl:uLı Uc.·r�·ym. rşık/ar ;1r;nmtl.ıki forkı dik ·


�;:ııc :11111; hangi ı•ı�ın l'ıı ı•:ul;ılı., giilı:tı·lerdt11 hangi�inın dl�t·rkrhı­
ı!ı:ıı ıl.dı.ı �:ıı;mlılt olıluğını:ı, ı ftk vı· giılgcniıı �· dl'rc.<t:t· tlvhirlıirinı:
h:ın•h�ııı.ı; ıu.·M•d•·rnı kirllı·lı:riııt• vc hiılıirlt•rinc ıırnn!arııı.ı dikkaı
<>
ı·f; inıl i
ı•dio, <;:'iıiml•·riııııiıı :ııı,ılı;ıı!.ırmd.ı ıwmdt:rin Jıaııg'ı yiinc dnğnı
o!dıı� l:ıruıı, ç i 1�)lerin /ı,ıııgi kı�ımLır111ın �ıı Vt·y.ı hu yiirn: Kar,ııı/ıkıa uy.ımldı�ınıb veya uykuya d . ı l rııatlan i'>nc1.' yat;ıkta ça·

dııf(ı ıı k11vı� ı ılıışrıırdııgııııu, ncredl' ılılı.ı aA lıdiq;iu, ııt·n:t!e ıl:ılı.ı lı�na lizl'rinc: Huııım y.ınırı hiç dt• J.,1nı.� aııınnyuı..:.-1k bir çalışm.ı

loılııı, ıı ı;ıt·dı· dalı.ı inLt' ıılduldoırını lwlirk»in. Son ol<11'-.ık, ohış1ı1r· oldu�Lıını 1ıinaı giın.hiın. Ynt;ıkt.ı, kar:ınlıkıa daha linet' çalışım�

dtıftııuuı ışık vı• w'�lg<·ııiıı lıiıhırı)'iı' hırlt·�tıf(ı lıiilgcııin fır�'.ı d.ırhdt·ri olıluğuııı r 'orınl.ırııı ılış ayrınh l.ırııu vı.-ya hclU bdirsiı. kurgulamalar·

ve kc);� ı ı ı � ı ı ı ı r l . ııl.ı dq�.U ılııııı.ına lıı·nur hir giir1111tuy!c wrilııwsirıi !:ı orLıy,ı \·ıkmış i)m•mli fikirl('rİ lı.ıtı rla n m . Hu. kuşkııstız, hafızaya

'"ı(lııyuı. Jlıı �ı·kı lık.· H.ıyrdlq .nlı�.uak diııi;ı:ı, gm:iıııııı.lı Vl' llL·yııiııi:t.i kııyık·lınl' açısınd.ın çok y:u.uh hır ç.ıh şrnaılır.

c�i ıılhı\·ıı ıoıım;ı, f.ır�m.ı vrırııımları hıı k.ıı:ı nı rsıııı z,

<>
� <.;nk kii�· iik lll'sııderdl• hııt;ılar, hliyiık nesrıdt•rdcki k:ular gü'lc Ç<Hp·
bıln·w ı'ıeı·ı·ıııı ıı: yi'ııılcıııi ll'l•�rJ1111: O:wriıult- \·;ılı�lıf(mı1. hir �l.'yiıı ııwı. llu kl l�llk llt!Sllt' hir insan vı·ya hayvan rt'stniysı:, ;ıynn tıl�r \Ok
:ı:ılıııııı ı1.1• )Tılqııh•.�iııi Lıı;ıl}·ııl'li.LIHf şu �··lu hdt·ylıı; <,:uk \:i1.ı·r d� . ır· ko�· iılen·�! içiıı sanatçı ııır ;ıfuıdan giistt·rik•mcyt·ı.:-ektir; t•mı bi r rc�iııı
lılc: ı·:J1<·1 lı·,llf\iııf.,i ıl(i.ıiııdı'I V,iiuiit. l•ır �··yi 11ıı 111ı·l.�i7 ııl;ır;ık Çİ'/.111t·yi ııl rrnıdığı it;iıı de lı;ıtoı.lar ııyırı l'tlilı•ım•7,
dc·ııı•)'ııı: .ıııuı� ııuuldiıı ,ı.,.imhıiıı muılıJtl.ınııı İllll', dli1. lıir (;ıııı Örnı·�iıı lİ\' yli1. hrncdıı m:.ıldıklııki h i r aıl.ıııuı lıabıoık yakışık
·
n.,,,.rinı! ı• lmhıııduurıı w lıtımbki hu �if'. iıı ıi , ıııoddıılı. ıı/ıınıl çiııli ·
ilM'fint•
lı mı, çirkin mi, giin· �·ıırpıcı 1111 yok"ı �ıraıl.ııı mı olıluğıııHı k:ır.ır
J;oıi7111 kuy.ıı,tk uuııdakı \l;ı.iırık ı.; i.,dJAiııiı ıucıık•l :ır.ı..�11ıllı1 vcrnwyı• c;alışııı. Nt· k,ııl,ır ,· oılııı sıırft•dı:f)ıol'llİ'I ,.;.,ırlt:ıliıı hu kar.ınl;ı
ll}'t1tı11-ıt)'"11 vr h.ıı� pprıı;tııııı yı·ıkrı, .ıyııı lı:ıt.ılaıı lt•lıt;nl.ıırnmı.11� 7pr)aııır�ı1111:. () nwsal i:ık· :ıdoını o k.ııl.ır kü..;lık giiri'mlir ki, •ıynntıloı·
1\lıı ıtı< t•!•')'İ ı ı, 'frlı ı ;ır ıııııdl·lı· ılıı1ıt·u•k, h.ıı;ılı ollhıj(11ııtıı yl'rkri, iyil'l' r ı 1 1 ıJ.,dl ikll'fİ hdirgin olına.,.. Uu mlaıııııı rtll',.ıf1.'1.kıı dı�<tyı Ol · kıx!ıır
1 ilıııf uio· )'c'rlı• tt•ııı· lı,11ku ılı·ı.ılı11-ı:ıı\1ıiıı. t.�·r hl l t' l l1 1H hu!.ı11ı ı · kilçlik giir llııılilğfıull .nıl;ıııı.ık blt·rst'l'I İ7., p.ırm;1�111ııı gi\.,_linlııd �'ll
l ıiı' k.ınş ıııl'!;,ıfİ:ık.· ıuıun, ıı.ır ınıığıııızıtı lisl l'kll·ıııi haktığ ı ı ı ı 'I <llfam ın
' .'
�"
ynıJ.;11111 ı ı�lx!. ıkıisi ıulnı y.ıpılmı� \ ' ı k iııu · p.ıı�iiıııı'// .ılın Vt' iyi l ı·
rıı�114)''W'� )t'lhll
'
!.uı uıuu, lhırnı h ; l ı ı hııll.ırıdrhı.ırı �nı ı rıı, ..·.... -� "'

ildıh i
.� !ir ıg�·rll' :ıy:ıl�l;ıı-111,1 karşılık gdcı ı l· k.ııl;ır p;ırırı.1�1 1 1 1 1: 1 k.ıldırııı vt·ya iıuliriıı,
� idııı
l) gi)rtlli·
}'ıJ..ııyıp ılı.rı 'iııı• hiı )'••pıılıi lirıdı ı i ı. 1�un;uı hıı iııuııılnııısı '1111' kli\·lil ıııl')'i gilrı•ı.:vksiniz. l lwkı.111
ğiiıııii7 lıir imaııııı :ırk.ıd:ışrıııı1. olup ul11111ılı�ını ;ınlaııtakt.ı kuş kuy.ı ·ı
diişıııl'lllİ'lln 111·ıkn! dı: hııılur.
f.ll
. .ı

. �t

. . . . �
. . .
. • •
� t . ';
, . .
., • • .)
*.!-
ısı
... � " .·

-.
·. ... : ·.tı
ısı
Kumaşlarda fazla sayıda kJvrımın yol açtığı bir kargaşa yaratmayın; üzerindeki kıvrımları da farklı kılar. Elbiseleri çizerken, pek çoğu­
bu kJVtımları ellerin ve kolların kumaşı tutttuğu yerlerde gfü.terin. nun yaptığı gibi kağıtla veya ince deri ile kaplanmış o!an modellere
Kumaş, doğası gereği ellerden ve kollardan serbestçe dükülsün; vü­ bakarak çizmeyin; bu sizi büyük c;Jçüde aldatır.
cudun çıplak kJstmları çokfazlaayrıntı ile veya kıvrımlar ile bozul-
mw� O
Kumaş kıvrımlarında kumaşın doğasının yansıtılması: Eğer res- Doğada resim çizerken, çizmek istediğiniz. nesnenin yüksekliğinin 3
minizde yünlü bir kumaşı yansıtacaksanız, kıvrımları da buna uygun katı mesafede durarak çizin.
olariılkçiıin; Kumaşın ipekJi, ince veya kalın, keten veya krep olmaSl, .•
I' •

l
\'-..

{;> <>
� :�� l urnn goze "' hoş görunJugu
. küçük odalar ve rnes·kcnler
.
Atölyeni
n ko uı zihni disıplirıe sukar,
. ışıgı "ı<rkerı umıııı keten b r p�
büyük yerler ıse n i zayıflatır.
de ıle kapatahıhegırıız hır
;
avlu\�" ' h din Ilır porto ıalışm.ı
ı

ısı
ıstıyorsanız bunu kapalı hav,ıd
v � �� : '.
k, ım rnn gerı<kleştırın "

. ve inı pt>ncerenııı oııa sağlııdığr yıınırlar,


l•I
portre<ıııı yaptığını kışı ın r ı
z � � :�a� lu duv,ır\.ırınJkln hırınc Ju­
/kssamm penceresı nuk olm.ı>ın< "glayın A ş ol rk n cadJelerdıkı ın"n . rı

l<rını dıkbı edın Hava k ı alı ıken ovuzlerde <1vlrnne
lı � :�•·
Doğay> çalışan bir ressımmı, yır. ksdtılı
. .P cı 1çaltılabi/cn ,,;r pencc-
bu u

olmalıdır. B ım ım scl1ebi, çiıdiği şı•yıışı


mafet" vuııruş.ıklık gorebılı"ınız kı Ovievse. Ey Rm.ı � DuvM
:
. ıla yııkın
"

: �
.sı ·mcsidff_
resi rw.mım bomı ları sıy.ıh.ı buy.ınmış v dar bır ı•tının bu duv.ırl.ırdan , ndıgı b
.ıvluo1uştur Bu avlun n genışhgı !O br.t1.u.1, uıunlu
ır
ibl
pılışımık ı '

yuks�khgı lü bra�u ı mm«lı umıketen b ır ıtnte ıle


t�
U br "'" "
planın.ılıJır

ı h c d. uzerınde
l'i� :t\,ın
ah eserın yuk sdtıh p .ılıaltılabıldığ ı b ır Bunu yapnl.ıdıgımı tak ttrı.le ışığın ku�ursuı olJuiu ak;.mı.ı dogru
>aı ı d
ık olsu n B y
c ��
kl r m .ınıı n de ğıl,
ıa �
lı ın mın ıntp çıkın.ısı
,'
1 tken çalı�.ıbıh rnnıı
vcy.ıhav.ık,ıpalı H:y.ı stsı

��
ı
s.ıglanınış olur v kşaı ı l .u ı çalış m anı ı ı ı ı l kapat,ıh ılır'lrıı z Bu

.. sandık akşamlan k .1r1.ıtıldığı i',ıman u1erı A


z r
o turulabıle-ek bır
""
v
· ı da
Bir neınc,erı bu· vukışıkveg rkırn giı, n<ş, ışıgı , y a ll.ıgm�Jc•
ak
171 vazifesi de gfirur. , g
i<
yin .ıteş t�ığı gibı g rı şıkt."ırgıkr. An< hu ışık. ""mde
. .

9
o�_� � lcı
kullanlimamalıdır, ıuıı li ljalışmalar b.ı �JbJ . .ı.c. rntctt..n ı·ok>Un
.
ı.,l.ı

Yukarıdan, çok g çru olmayan bir ışık, nesn elerin ayrıntılarım hoş
..
gorumır
Hatif ışıkta goru'
� .
ı�k w golgc ara>ında (ok aı tark
h:·
1 n bır
161
��
171
. . -alışırken hızlı davranın. Kolları ve
Tarı. hi resimlerin eskizlerını
bir şekilde gö�tenr.
lılık sergıkr, nc•nelcra � """'·
anıa Jogru vey ' h"' b ulutlu ıken hoylt:
h<r
t)ylcv><
:
Kompozisyonların ızı oluştururken, koşullar elverdiğince yapa -
�� cakları çalışırken hareket ve . ınırlı kaim, ayrıntıların üzerinde çn <> gmunür O ıa m n y•
r� �
n r<•mler ır>:elıkl ı c hu• olur
.
t.,ı, ııık ""'
:: l
ğınız ilgili çalışm l rda doğal hareketierden esinlenin; caddele e•

a
meydanlard , tar a rda bu hareke tlerın
J�
. nas l er ekleştiğini izle ye· fazla ug·raşmayın. Bunları daha sonra boş zamanın 11da istediğiniz llog.ıdarı yapılan ızıı ıle r ıçıı . ışık yuk"kten ve değışkenhk goslt'r konuJ.ı u� nuk l.ı
:� :; ıınaktan oakınılma '
l ( ok "'

k.ıbalı k k,ıtJr 't k


� .ı
kısınt n "'"en

ı ı �t
rek yapı ve bıçımle r y le ilgili kısa notlar ahn. rn ğin baş için bır. O gibi tamamlaya bilirsiniz. ı ı
moıuesı ıçın de kuzeyde•n clmelıdır ğ r ışık gurıeyden gelıyo"a ı �ık ı gurmeoıızı eng� r
E e
harfi, kol için di.Jz veya bükülmüş bir çızgı kullanın . Aynı şeyi bac k­ pence rt'n zı hır kum.ı ı ı iyisidir
� ı ş h.· ap . tın kı, hutuıı gurı parla ya r gurıeşle ışık
lar ve vücut için d
.
bunları tek ve butu ::
.�
.
fabil'ırsinız Eve dönünce bu notları inceleyıp
r hale geıirin.
değışmesı n lş
b oyunda olacak
n �
ığı y ks k\ıgı , cr m•snenın yen.:· liuşen golge>1 kerıdı
u e
m \
şckıld e .ıy.ır l ,ın a ı dıı
ı sabırla ve merakla dinl �yi n. Hata bulan in!>anıa <>
\'iiı l ı ı l ı ı ı ı r�ıı."ılı�ı. i'. l l ı ı ı i ı ı ı.ılı .1ılı?�ıı·ı lıı1J:l\l.lllı.�lhhr; l'l'SS\1111 Yl'Y•• Pek çok kişinin
görü şlerin
ı kpsindı·n üm·mlisi,san.11 1, 1 1.lhıılııi, !'arklı nô;ııl'lernı çcşılli rın bu
ğe
n ve iyi de rle bu
.
n·ııkkrini .ıl.ın \ıir .ıyu.ı k�t1l.ır lwrr.ık 1111 111.dlllır. Ark;ıdaşl.ırı da
haklı olup (•lmad ıkl�nn� duşunu _
konuda n dir n. On. çalışmalan .
lar hak
llı-'Jı r ı ı r ı ı r ln•r wııııııı, ı'nı·lll!dı· ılı· .,_ıılışın,ıl.111 vı· ılıı�ıiııc l'lı·ri .� i ı ı d di i Dernetrıus'u n ge eksıı çai'al.'.ağını
lılarsa hataım ı duz�ltm. Eğer hakh değillerse duym da söyıcd:· · t,· � bi'-yorumı Runlar.
.11,ısı11dmı kı·ııdisi �ilıi o!ın:ılııl ır. Fğcr hüyk arkad;ışları �
arınd4n
�! � ���
ı-ti\tıiı ! I H l ı nı ı ıiıı. tı· •-H11!:ııııp yı•�ıırıl. ıf il kt·ıı )'ll l ı ı ı � (1111111)1 \'I' ııı;ıl� ı·nh ' • ·
, ıdışmal.ın azlıktan � ·l
a 1
e vcrdığınıı bır ınsansa da hatasın ın sebebini Yelin, daha aşağ
.-.ıııl lıııtı 1��11hl.t İ}'I ılqml;ıı ı ı .ı!ıılır.
:
sôıc ukler halin çı
gelin; değ � ı bölgcl:
ii
de kan
yok.�u, kı ' ııılislndvrı dıılııı iyi dmı olıt ı•ı dığııır ,ıııl <ıyuııa krnl.ıl', ılü şiin· tartışarak
ket medıği kiş
c
n dah a fa Ja dikk ti ha·
. ztn
e
ona giisterın. ilerdir Madd a
1
&erçek zen g
l'l·krirıi kl·ııılirı�· .� akl:ını,ılıd ır. i .

n
\:, ı. 1 1.,.ı��·ı ı ımıı.uıu-11 "-•·nıli � ı·ıhlirı11..J11 ı·fı·ndi�i olm�ıut11'I.; ı·Acr' ınsanlar, aklın
in en �a bır

da�: ���l:rlrıı.vel
ıstemeven
besim olan b�g likten yo�u n
. $ey
)'fm ı ı ı ıı d ı ı l1lrı vur ıııı, lıu lı<' l ı ı l u ı b.e .ııı ııhıııı �hıruıım )'ılı r )ı.ıny,ı, ,•,·y.ı durlar. Ruh btdtnden
� � g o duğu kadar. ru
e .
dukları da bed n

� ; � ��
l•rı k l ı, l ı ı i ı ı t ı ı ı ı 1 1 11ı11111 hı.Alı "hıı.ık d.ılliı ıla .ıı.ı iıu·ı . Y.1111111111.ı ııı• h un sahip ol·
ki, başkalarının ç ahşmalarındaki hatala e in h·
l\·k ,.ık ıll'ıkndı·ıı iııüri'ı, diğl'I' iııs;ıı ıl:ırl:ı \ıirliktl' çizim yapııı.ı ı ı uı, iyi biliyoruz kendi Çj.lıŞına
r ld dan dah a soyludur. Bu
1ı ,. ,! , ır 1,- nlı ıll kı ıdııt ı ı ı ı ;t, olıır�.ı. loıı � " 1·11 1 111 o ornıııl:ı lııılıışır.� ırnı.. "!kıı . _ · 0 adam[ar­
an, bir mıymun gıbı
dan biri bi r çahvn arın
ııyıılıp, t.,·11111 )'(ılıuıı.ı ��lılı·ı "l'f{İlll . ı '"A·••laki ıınııdt·ıııı h ı r' 1 1 1 ! . ı 1 ı ı ı 1
çok aha behrgın olarak görünür
y:ılınz yapııı,ıkı.ııı ıll'lıil iyi ulıhığ11 k111111sıı111l.1 ı�rnrhyuıı. l\;ışka in · lanmııdakinden ; ba�ka insanlann a e ıne a\ �gııam
bumuna
sormamasına
eleştır ırken, kendi bı.iyük hatalanm fPtıirmenıesine
küçük h arnlarım ııı gözardı
.ya da yenece bir
.�;ınl:ır ıır;ı., ııı.1.ı �l'Tİ k.ılıııııktoın ,·eki ıtl·çcğiııiz iç in, ııl;ım; sızi dikkaı li . Ştyolupoimaıı::1.ığını
\ fıhtııııı� lomulırn ,lııhu İ)'hllı,"' ılt-�c·nı'ı. l•!lt•, onlıınıı ,lı·dik o dıılaı'ıı ıı �myorum.
e bir davranışa dü�memek için öncelikle
\·; ı ! ışıııay.ı yıirıdıir. lkindsl, .� ;ı�lıklı bir ft•k.ılll't, sizdl'll dahıı fozla be­ tdebiliriz. Böyl per�pektif
ol
. !ı ıılı•111 ı•ı ,11· 1 ı k ol,,)· l .ııl.
• ı r ı. 1 1 11 11l,111Mz.,ını ..

ki, bazı
·, Resmi eğitim almam .
Sııııı ı\111, !ılı l n w w il• i do·ıııllp· hlulnı lıi·,.11wı nlı•nır)'t''H'iti t,in
konusund a ustalaş malı, insan ve diğer hayvanlardakı oranh ile il ili ış bi�ı
haddini bilmez di
arak çok ıyi farkmd.,)·ım
�ı·ııill•ıı ins.uıl.ıı' arasuııl.ı ol.ı\ıilııw kuıııı.,ımd;ı sizi teşvik eder. Başka
I)'! l 1tı d,,\I ıolrtııı,ıy�ıı ıı j(11111. �lhi. lı.t•nd) �Ullıılıııııl:ı da İ)•I lıiı şd.. llıl�· lıir sd.,,,:p tst· sizıkn ıl.ılııı iyi \ İ1illl yaııaııhırın �· i1.i1llll•rimlcn üğrem•· kapsamlı
vt
bilgiye sahip olınalı, yeryfü:unde bulunan bütün yap�a n � cekle rini �ne
nsuıla

�c ld
r, benı bu açıdan haklı biçimd
e erd . Scrsemier! M;1nu
e suçlavabıle­
nesnelerin biçıııılerin i bilmelisiniz. Bu biçimler sonsuz sayıdadır.
C�'a
ır Sun

lılkn·k!ı.'rini�·lıra·�t·r si1. nnhıhl.m llah,ı lyi 1sl·ııİ1. \liğer insanları n . Romalı 'iOylulara
ııP,ı �,�11111 nı ı ı ı :ı.. "( ııılıınıı lwııl �oılı•ıiyk Ml11ıtsız ı•dt•111c·yı·u·RI uı,ık verd· ın bır b nzerini kendil
tırr )'ı•ı ı· (''J: llrı ,·��hıı.'' ill'•lıAlrılAo.lı· dı·li ı ı l d uı:111ııı111 diişı'ııııiı lı·r, An .�İH' yiiııdıtiğl iiv�ıikr .�ı·ı i ıl;lh;ı lıiiyilk \ı;ış;ırılilrn gütiirfırkeıı, l•ahı ·
:�
hırı ne kada r iyi hilirseniz, ortaya koyduğunu ı e ıne vCfebilccegimi;ba�kala
(hın ı eser de 0 kad� mn �ğ n­
d
� �n ke�dıl:rine pay �n\anfL bana kendı cmeğım
nrı y:ıptıklıırı lı;ıLılıırd.ın dııLıyı kl'ıııliııl�.i ııııırnl hnkuuııul,111 ıl;ıha hayrnııhk uyandı nct 1)1\ır . . i
. .&�
bile . W<
rd lerın l s }.lereeegım
\
ı" ıtk 1·ı1 1'11ımlmı, ı.ı 1111111 ,l11 y . ı!ıı11�'· 1 ııı'lı l 1 1 . - ı
Deneyinı sahibi olmadığınız durumlarda doğaya bakarak çiz· � . akıl edemiyorlar mı? Resmi
Muıl.ı�.11 li•"•ılııı:t.ı llıl lyıı\ ılııyıryııl'ımııı7., ' ' ılıısılııı:tıı �hidyuınızdi\ i)rl l ı i.�."·dip, hmı.l;ııı �r:ıl'l:ıııahilirsiıı iz, bir ğit• mım olmadığı ıçın
ırrnA·
� ele almak istediğim $eyleri dıJıgün b

��arı
meli.ten k.ıçmınayın. Kendi resimlerinizi değerlendirmek için, düz ır
lar: ancak bilmiyo rlar ki benim
.
�ı ı'/1)'11 1, !hı. �l�iıı 1,qiıli ılll�ih1ı-dnltılA· ıluf:ıınık ;\\'ıtnt.ıjlıuı şekılde ifade
ger ılıısıhıklıu ·"'" ıil•r,•<'ı• zıUnı'h
edemediğimi \0�1Uyor
lı1111ııı ıt1.oı �'iınl 1 11 1 . ·ı ı ı hır. llilıiiıı dl bir • ıyııa ::ılıp çalışmanızı o aynadaki yansımasından izlemelisiniz.
koyduklarım kelimelerden çok d
Hir n·.�sam t•scri Üi'.c.•rint!t· lwrkt·sin gi)riişiinii mı.·nık l'lıııdi, resim
eneyim ile ilgilidir. Deneyim
ıyı raıanıann da en iyi dostu olmuştur.
doıruh<::r durumda
ç:ılışma, ona tersten baktığınızdoı size başka bir ressamın çalışması
1 1lıo lo l ! i ı, Ben bu
y;ıpo'll'hll lwr �ilfıi�ü .luyııı.ıktmı ,·t·kiıımt•nıı•lhlir. Çı)k iyi hiliyortti'. gibi gürlinecek ve o zaman hatalarınızı daha iyi değerlendirebilt\:ek. an.ıı:ağım.
ki \ılr iınnıı, n·ss;uıı olll\;lstı lıilt· ıliğt'r ins.ıııların thş gilrl\ıılişün� siniz.

IUı' rr1ı•n111111, ı ı•ı.hn l\ht )'ı1 c · ı t ! o l : ı ı ı ıl.. kıtdnr ınıılı' llHllİAı' ilıriyıı�· ı ilŞlıı.ıdır; karşıs ınllak!niıı kaııı\ııır olll l' ıılın.ıılığıııı. hir omuıuınm AynGı s ık sık çalışmanızın b şından kalkıp, küçük molalar \·er·
a
\'ıtf\hf, Çıılı�ııı.ılıırıııı mıl,ırnıı)'ılll 111 �.ul,ışlııruı )'"kl11All �nıııı�· ıın,1.ı di�!t'l'illt' �ün• d.ılm )'Üksd;, ıılııp olıımdığıııı, ağ1.ııııı1 }';I d;ı hıırnıınuıı mtniz y:ır arhdtr; ..;üııkli geri döndüğünüz zaman daha iyi değerlen ­ Onlar gibl dig<::r vaı.ı.rl.ırdan ıktarmalar�apanıa.samda ben çok
lıı·�· Jıı, lıııl•lrl mıl1!<!1111 hı• ıııll,,j111· 111:1�1111 m·!<11ı•lt·1tlı·n k1ılıı)·lıl.. 1.ı !'llıt \tık \ı(i)'iik olup olııııuhğım wya \ıaşb kusurları olııp olnıolıhğuıı dirme yapabilirsiniz.; liıerinde ç;ıhştığımz resme çok rakın oturmak daha büyük ve değerli bir Şe'\'e y.ulaııacagım: dene�; bütUn bu·
lımrı ek 1•1.• lııı�k11 ı...ı)·t-:ıl,11\lnu kıırhılu�· ıık ııı, E�cr lııı· kııııuyu ıllişıi · �ik,.·lıillr. lıısı ıııhır ıl�ı�'1111n iirıinll·r'ıııi ık'ğt•rlı�nllirmt• kıın11.�11ııı\;1 �iıı .ıldatabilir. Hehrli bir ıne5:.ıkye çekilmtk daha �'ararlıdır, çünl..ii vUk ustaların en va.kın dostuna. Nrden ınsanlar kentli emddemie
ııdrl,ı•n ı•ı,• lııı ı ı ı ı ı lıukı·ıı, l•:ı�k;ı lılr hııııu .v .ı,'ıı �!n•ıst• -\ıır ıı.·.�11t• nh1 usıoılırl;ır. f\tı· insanın kı•thli \':1!ış111ast11ll.ı m• kadar y.ııııla\ıill'l.7t:ğini değil de başkalar;nın eme.k.leriy le geçınip. �üslü g;ivsikr gly�nk
.
�ı z.unaıı gfü lıir lı.ıkışıoı çok dah:.ı fazlasını görebilir; kollardaki ''e

ı.lhııı ıııq�ıı1 ı•ııııı·slııC" �·1.1111-W �J hl- , , h' ıııı:ııı lımıKI kııııııuıııı ılııhıı \ıilılığiıni;ı...· �ilrt·, lıaşk.ı lıir'uılıı lıizint h,ıtahumıııı �İ�ı·\ıilı•(t•ğini dt• b,K,ıklardaki or;ıııtısııhklar. uyumsuzluklar\·e nesnelerin renklerin· kendini beğenmiş haneriyk başkalanna çalım yaparlar? Bunl ar.
1•W 11ldıtA111111 kıır,ır \'ı•r ılı•ft•l; , ıı kıııııı 11\ıklı�ıı �"ı\·11şnıııı kHd.ır )•;ılnıı · ka\ıul l'lll ll'lllİ1. itt'rl'kİı'. deki tııtarsızlıkbr Jah<ı kol.ıy ortay�ı çıkar. bt'nim �'aptığımça.lıı,maları beğenme)ip, beni hır mucıı olarak kü·

'' ıı ııuım ıi rı·ı ımlı· p 1jtı1ııl;ttılrı11th, ,UAı·r k ı ırııı iıı..ı•ı 'tııılı· d;ıhıı !tnııı'.ı Sl1. kt·nıliıılıtlı· lınnıııı ı:·11· k111;1 \•ıu".uıuyıu·s;um·., lıııııu b;1şk;ılarındıt çüms.:mt\'e kalkı-şırlar. Ancak. mucıı olmamakla kaımapp bot yere
1, ıı lıtıl ıu�lıt!ır. 1 1 1.-dı�yin \'t' cınhıı'ln yııprığı h;ıtodnrtlıın yarnrl;ıııııı. l )iğt•r ı11s.1ıılarıu Ö\'Ünen p�avracılardan başka bır \t'Y olmadık.lan ıçin. kendileri,
Uılgi 5,\hı\ıt ohnahmıı pr•ıtik yapmaşa aşık olanlar, düınensiz \·era suçl anm3�1 çok daha faıla aketmek e i ler
h t J. r .
rusulasıı gemiye binen ve nereye gittiğini hiçbir zaman bileme)'en
gemıdlt·r� lıenıt.•rk1. Pratik hl.'r Z•\man :;ağlaın bilgi üzerine oturtul·
malıdır. Rıır.ıda Jn i'lt.'r"pektit hır rehhcr \'e çıkış noktasıdır; on'i>UZ
n·siın ;ıdma hiçbir Şt'Y iyi yapıl.un�ız.
XN. F e
l se fe
Afo ri z m al
ar �e
Tün1 bilgilerimizin kaynağı algılarınu zdır .
Ç eşitli Konularda
Yazılar

'
. °?.J Z ,
SOO Plt.-\TİK h:O!'flil,.\.lf

·· • ,_ . r...;,,,,_,1,,, ,,.ı·�ıri !UıuubınJ. 'ı;ııı lo.r !jOj




"
1
isteksiz )'emek yemenin sağlığa zararı
olduğu gibi, isteksiz çalışma
,,,
Sağlıklı olmak için şu kural<\ uymak akıllıca olur: Sadece canınız
da hafızay a zarar verir ve akılda
hiçbir şey kalmaz..
istediğinde yemek yiyin ve yediklerinizin tadını çıkarın. Yediklerini­

ı•ı
zin size faydalı olması için iyi çiğneyin. Yemeğiniz iyi pişmiş, baha­
"
...r

ratsız ve kendi özelliklerini korur nitelikte olsun. İlaç alan bir kimse,
Kazanılan her bilgi zihin için faydalıdır, çünkü zihnimiz gereksiz yanlış yönlendirilmiştir.
şey eri atıp yararlı olanları alıkoyar. Tanımadan ve bilmeden hiçbir
şeyı ne sevebilir ne de ondan nefret edebiliriz. � l<I

� .,. +
Hiçbir tavsiye, tehlikede olan gemilere verilen tavsiyeden daha güve­

ı....-,...
nilir değildir
idi
Başkalarına karşı suç işleyenler kendilerini koruyamazl
ar.
ııı
{al _f_ +

ı.. -ı..
Zilıni meşgul eden temel kavram ve görüşler şöyledir:
En büyük talihsizlik, fikirlerimizin çalışmalarımızın önünde gitme· l<I
sidir. Aynı şeye eşit olan şeyler; birbirlerine de eşittir: (Birinci) {bl

� Eğer eşit miktarlara eşit miktarlar eklenirse, elde edilenler de eşit olw:
Engeller beni yıkamaz (İkinci) kf 10
Her engel kesin kararlılık karşısında teslim olur
Bir yıldıza sabitlenen insan kararını değiştirmez. Eğer eşit miktarlardan eşit miktarlar çıkarılırsa, kalanlar da eşittir:
(Üçüncü) {d\

Verdikleri zarar benim canımı acıtmadığı gibi, bana faydaları da ol�


maması iyidir.
Eğer eşit olan miktarlar eşit olmayan miktarlardan çıkarılırsa, kalan­
lar eşit değildir. (Dördüncü) \el t
!hl
Eğer eşit olan miktarlar eşit olmayanlar miktarlara eklenirse, elde edi­
Bazıları vardır ki, içlerinden riyeceklerin geçtiği birer geçitten öte len eşit olmaz. (Beşinci) !ff
bir şey o lma)'lp. yeryüzündeki dışkıyı artırmaktan, tuvaletleri dol­
durmaktan başka bir şeye de yaramazlar. Çünkü içlerinde dünyaya Eğer i ki şeyden lıerbiri başka bir şeye eşitse, bırbirlerine de eşit olurlar.
[gl li!
.
ait başka hiçbir şey, herhangi bir olumlu etki ortaya çıkmaz; dünyaya (Altıncı)

ı
kattıkları tek şey. dolmuş tuvaletlerdir.
Eğer iki şeyden lıer biri aynı şeyin yarısı ise, birbirlerine de eşit olurlar.
� \hf
A
(Yedinci)
İhtiyaç, doğanın dostu v e rehberidir.
İhtiyaç, doğanın kanunu ve temel taşı, ana fikri v e mucididir. Eğer bir şey, diğerinin üzerine gelecek şekilde onım yakınına konur ı•e
1' 111
aralarında hiçbir fazlalık olmazsa, birbirlerine eşittirler. (Sekizinci) li!

Her bütün, parçasından dalıa biiyiiktür. (Dokuzuncu) !ıl


-· · f

:ıil1
-· -- ··�ili - -
. ' �·r;- --..- .. 1··,

� 1
"

...�...
�- �

.ı-'
(. " �.-.-....
.... ; � .
. .ı

...: _\

{2{ �
Dinleyıcinin kulağına hoş gelmeyen kelimeler onu yorar ve-ya kız­ Değersiz bir insan hakkında olumlu konuşmak, iyi bir insan hakkın­
dırır. Bunun belirtilerini dinleyicilerin sık sık esneme!erinden an­ da olumsuz konuşmak kadar büyük bir hatadır.
layabilirsiniı; öyleyse bu insanların önünde konuşurken böyle bir
yorgunluk belirtisi görürseniz. konuşmanızı kısaltın veya konuyu
değiştirin.
Bir insanın neden hoşlandığını o söylemeden anlayabiliyorsanız,
konuyu değiştirin. Esnemeden, kaşlarını çatmadan sizi dikkatle din­
lediğini gördüğünüzde, konuştuğunuz konunun, onun için uygun
bir konu olduğundan emin olabilrsin.

I,�
.. .

fll
� '>

ise cimrilikten. O ülkenin geleneğine göre rahiplerden ayakkabısı ve
Köpek bir koyun

postu un i_çınde uyu rken , köpe

ak postu n le 1
Paskalya bayramından önceki Cumartes .
uçan pervan
i günü, alışkanlığı üzerine . ğin üzerinde

�� �
n:l en bir tanesı yaglı yunun kok sunu alar

tedi �
Aybk aylak
e ere kutsal sudan serpmek üzere dolaşan bir p ire!e .
��
rahip, bir ressamın çorabı olmayanın tüccarı sırtında taşıması gerekiyormuş; sonuç ola­ , ğin e. ha\'ada is

atolycsi e gelmiş. Bazı resimlerin de üzerine su serpmeye dişi nd�n v � tırnaklarından daha emn ıyet!ı, bun ­ yetimeyip
mum ı�ığınııı o ; y�re uçabil me gücUyle
m .D a
. un ise yenıe
başlayınca rak rahiplerden birisi adamı sırtına almış. Kendini nehrin ortasında � . ko ba\ta kar
fazla duşu nmeden kop gı bırakıp kalın yUnün
peğin t.'.z�rınden
eld et ekten daha ıyı �lduğunu
: doğru uçm
aya karar ver ; � ıc'. alevıyle büY\ılenmi1
� ��
ressam ofkelenerek bunu neden yaptığını sormuş. Rahip � düşün

olmu$. Narın
bunun bir bulan rahibin aklına, uygulamakta oldukları kurallardan başka bir . m iş. n n s.evınçl ve ona

tü kanaılan alevin .
ket. acının e gerçekleifırd·
g elenek olduğunu, bunu yapmanın onun görevi olduğunu, . içine gırerek in da ba$1angıcı . . bu hare.
'gı
ıant'sigelmiş. Aziz Kristof edasıyla başını sırtında taşıdığı ıün:ara b
. kendi­
�� Hiken ı$ ve

gi.içl i.ikle ıl arın dıplerıne
ulaşmaya çalışmış; ancak .
'. perıŞ
��� � _ �
!>ınin ya�arl bir iş yaptığını, bö)•le yararlı bir iş yapanın, karşılığını bu kılları � an olan perva .. içınde yanıp
doğru kaldırarak, "Söyle bakalım, yanında para var mı'" diye sor­
� n ne
:
�� �
. le ıçıçe geç ce kadar kalın ol ması m ş. Pi man!ık için anıp mumun dıbine
de agla)·:ıra k,m�: ;�
da aynı Olçlıde, hatta daha da büyük oranda alacağını, Tanrı'nın. birbıriy ve pirenin, koyun
muş. "Çok iyi biliyorsun ki, yanımda para var" diye cevap vermiş def isi­ . nden akan yaşları siler.
yeryüzünde yaptığımız her yararlı iş için bizi bunun yüz katı ile mü­ tüccar; "benim gibi bir tüccarın parasız seyahat edeceğini nasıl dü­
nin tadın � a acagı hır
yer ulamaması sonucu, çok
ter döktükten
.�ıın
r
b '(UZ� n'.ı �ldı ıp Şôyle \eslı:nmi
r.�
Sahte ışık. geçm·ışte
gıbi nıce Perva
'•
sonra bu ışın ımkansız
oldugu n u anlamış. Sonuçta kimbi!ir
uzu n uğraşlar ve ne$ enin
şünebilirsin?" demiş. "Yazık" demiş rahip; "kurallarımız sırtımızda

i ç yagının "1hte
kafatlandıracağını söylemiş. Ressam, rahip çıkana kadar beklemiş ve ndan aldatıldı!
gım ışığı gör
mek iken.güneşi. it ; Yazık! Tdc. ute­
pencereye giderek büyük bir kova suyu rahibin başından aşağı bo­ para taşımaya izin vermez." Ve tüccarı anında suya atmış. . �
yorgu nluk�an sonra arlık oradan ayrılmış olan köpeğe g eri
iste mış. Bbylece zun pişmanlı klar ve acıyla dolu gözy�larının ar­
d:)nmek etmem gerekmez
miydi?"
ışı�ında n ayırt


şaltmış. Ressam rahibe şöyle seslenmiş: "Kutsal suyu benim resim­ .
dından, açlıktan olmeye mahkum olmuş.
lerimin üzerine döküp resimlerimi harabederek yaptığın iyilik için


Tanrı seni, yüz katıyla mükafatlandırdı." Bir adam daha önce dünyaya gelmiş olduğunu kanıtlamaya çalışır­
ken, diğeri de onun sözlerini tamamlamasına izin vermiyormuş
Birinci adam şöyle demiş: "Benim daha önce dünyaya gelmiş oldu­
� �
Eşek d ri n bir g lün Üzerindeki buz tabakasında U)'uyakabnca, Si·
cakhğı ıle buz erımiş. Sular altında kalan eşek, bu durumdan rahat­
Fransisken rahiplerinin, bazı mevsimlerin belirli dönemlerinde ğumun kanıtı. senin o zaman bir değirmenci olduğunu hatırlamam.
sız olarak uyansa da hemen boğulmuş.
tuttukları oruçlar vardır. Bu oruçlar boyunca manastırlarında hiç et dır." Bu sözlere içerleyen diğeri, onu haklı bulduğunu, kendisinin de


yenmez. Ancak seyahatte iseler, yalnızca sadakayla geçindikleri için, kanıt olarak onun değirmene u n taşıyan eşek olduğunu hatırladığını

Maymun, içinde yavru kuşların bulunduğu bir yuva görünce oraya


önlerine n e konursa yiyebilirler. Bu koşullarda seyahat eden iki ra­ söylemiş.


hip, bir tüccarla aynı zamanda bir hana inmişler ve onunla aynı ma­
sevinçle yaklaşmış. Ancak yavru kuşlar uçabildikleri için maymun
saya oturmuşlar. Bu handa, fakirliğinden ötürü. sadece bir kızarmış
sadece en küçüğünü yakalayabilmiş. Kuşu alıp neşe içinde kendi
horoz varmış. Tiiccar, bu yemeğin kendisine kıt kanaat yeteceğini Bir ressama, canlı olmayan figürlerini o kadar güzel yaparken, ço­
barındığı }'ere gitmiş, kuşa bakıp öpmeye başlamış; kontrol
cuklarım neden o kadar çirkin yaptığı sorulmuş. Ressamm cevabı,
onu
görerek rahiplere dönmüş ve şöyle demiş: "Yanlış hatırlamıyorsam
edilemez sevgisiyle onu o kadar çok öpmüş, elinde o kadar çok e\i­
manastırlarınızda böyle günlerde s'llin hiçbir çeşit et yemenize izin çocuklarını gece, resimlerini ise gündüz yaptığı olmuş.
rip çevirip sıkmış ki, sonunda öldürmüş. Bu, çocuklarına aşın


onu
verilmez." Bu sözleri duyan rahipler hiç tartışmadan bu kuralın
derecede düşkün olanların onlara aslında kötülük yaptıklannı da
doğruluğunu kabul etmek zorunda kalmışlar. Dileği yerine gelen
Bir balıkçının evinden diğer balıklarla birlikte denizin yakınına doğ­ gösterir.
tüccar. blitün yemeği silip süpürmüş, rahipler de bulabildiklerini
yemişler. ru fırlatılan istiridye, fareye kendisini denize götürmesi için yalvar­
Böylece yemeklerini yedikten sonra, üç masa arkadaşı yola mış. istiridyeyi yemeye niyeılenen fare ise ona açılmasını söylemiş. �
koyulmuşlar. Belli bir yol git1ikten sonra geniş ve derin bir nehre Tam istiridyeyi ısırırken, istiridye farenin başını sıkıştırmış ve tut­ Şahin, önünden kaçarak kendisinden saklanan ördeği sabırla bekle­

gelmişler. Bu arada üçü de yürüyormuş; rahıpler fakirlikten, tüccar muş; kedi de gelip fareyi öldürmüş. yemediği için onu suyun altında izlemek niyetiyle suya dalmış. Ka­
natları ıslanınca sudan çıkamamış; ördek ise çıkıp havaya )'Ükselmiş
ve şahin boğulurken onunla alay etmiş.
ı•ı

:� rka_ ç ay saklandlktan sonra



taşlar birbirinden ayrılmaya. duvardaki boşluktan sürgünler çık­

o. unce ııpk.ı paslı bir


� testereye
�� �
bir gün kınından çıkıp gtıneş şığı­
maya başlamış. Kısa bir süre sonra bu sürgünler yapının tepesine
ği
ben zedi ni görmıJş. Ustura artık
ı
n
kadar yükselmiş. Kıvrılan kökler kalınlaşukça. duvarbrı yıkıp eski ��
n şın p lak ışınlarını yansıtmıyormu,,
Pişman olarak. aldığı gen
taşları yerinden oynatmaya başlamışlar. Ancak, artık iş işten geçmiş on lmesı unlcansız hasar için
ve duvarın yıkımına üzülmek boşunaymış. K� bir süre so ra duvar n diyormuş: "O kadar keskin olan kenanmı
yakuup sızlanmaya başlamış. Kendi
IJI
. şöyle
kendıne
berberin
tümüyle yıkılmış. kullanmasına izin verseydim daha iyi olmaz mıydı?
Nere<k şimdi
IJI
parlayan }i:ızeyim? Pas her ı:ırafunı kaplayıp. par!a
9
Karaağacın )'anında duran incir ağacı, karaağacın, dallarında hiç diğini bilmiyor musun? Gelecek yıl ateş yakmak için odun olacağını klıgımı mahvet­
ti!"
bilmiyor musun. seni aşağılık şey!" . Dikenli çalı bu söıleri gözyaşla­
Arnışey.çahşmayıp tembellik yapan zihinler için de geçerlidir:
meyve olmadıgı halde kendi ham mey\'elerine güneşin ulaşması-
Çakmaktaşı, çelik tarali11dan kendisine vurulunca çok şaşırıp ona
nı engelleme küstahlığını gösıerdiğinifarkedince, karaağacı şöyle rı içinde, sabırla dinlemi,.
Kısa bir süre sonra karatavuk bir ağa takılarak yakalanmış ve ka­
sert bir tonla, "Hangi cüretle beni rahatsız ediyorsun? Beni rahat bı­ onlar da ustura gibi, keskin kenarlarını kaybederler. Ca.hillilı:. de tıpkı
pas gbi zihinleri kirletir.
azarlamıl: "Karaağaç, benim önümde dunnaya utanmıyor musun?
rak; beni seçmekle hata ediyorsun , çünkü ben kimseye zarar verme­
Benim meyvelerim tam olgunlaşsınlar, bak o zaman sen kendini ratavuğun içine koyulacağı bir kafes yapmak üzere dallar kesilmiş;
dim" demiş. Çelik de ona "Eğer sabredersen ne kadar olağanüstü bir
nerede bulacaksın." Ancak incirin meyveleri olgunlaşınca oraya ge­ bu dallardan bazıları da körpe çalının dalarıymış. Karatavuğun öz­
sonuca sebep olduğunu göreceksin" diye cevap vermiş. 1•1
Alevler güzel bir mum ışığlllın yakla�akta olduğunu gôrc.Kıklerinde
len bir grup asker, incirleri toplamak için ağacın dallannı kırmışlar, gürlüğünü engelleyeceklerini anlayan dallar keyiflenerek ,u sözleri
Çakmaktaşı bu sözlerle sakinleşmiş ve yaşadığı eziyete katlana­
ağacı bütün meyveleri toplanmış, dalları kırılmış bir durumda bırak­ söylemişler: "Ey karatavuk, biz hala buradayız; sen bizim yanmamm
mışlar. görmeden önce, biz seni kafeste görüyoruz." rak ve sonunda, gücüyle pek çok şeyin oluşumunda payı 0!3n aıeşin cam bir sobanın içinde )'anmaktaymışlar. Ona ulaşmak için bUyiik
kendisinden doğduğunu görmüş. bir istekle çabalamışlar: alevlerden bir tanesi. izlemekte olduğu yolu
bir odun parçasına sanlarak mumun yakınındaki bir aralıga
incir ağacının bütün dalları kırık durumdayken, karaağaç incire
şöyle karşılık vermiş: "Ah, incir ağacı, bu perişan hale düşmek yerine ç. Bu, çalışmalarının en başında ümitsizliğe kapılsalar da sonrııdan bırakıp
doğru geçmiş ve mumun üzerine atlamı� biiyiik bir
ayatını sürdürmek .)n:u­
açgözliiliikle
kendilerini sabırla çalışmaya verip başarı kazananlar için söylenebi·
mumu eritip tüketmiş. Daha sonra kendi h
çocubuı olmak daha iyi değil miydi?" Karga tarafından yüksek bir çan kulesinin tepesine taşınırken du­
lir. Sabırla çalışmak olağanüstü sonuçlar doğurur.
suyla, ayrıldığı sobaya geri dönmek.için harc�
vardaki bir yarığın içine düşen bir ceviz, karganın can alıcı gagasın­
ç.
çaba ise boflna
ığı

Mumlabi.rhkıe kendisı de burnunu büküp


dan kurtulmu,. Ceviz, duvannT anrı'nın lütfuyla bunca büyük ve
9
.
ölmeye mahkum
dö�iifken, iw·
Körpe dallarının üstü Jlle)'"\'e ile yüklü olan dikenli çalı, karatavuğun yüce bir duvar obrak yapılıp, yumuşak sesli çanlara sahip olduğunu olm.ış.

Bir zamanlar sapındaki kınından çıkan ustura, güneşe konulup da olnıul- Alev üıürtü ve p�manlık içinde
OOmana
sivri pençelerinden. başbelası gagasından bıkıp, acı dolu sitemlerle
ckşleri panl!.!lı
söyleyerek duvardan yardım istemiş. Düştüğü ağacın yeşil dalları­
,ikayeı etmiş ve karatavuga lezzetli meyvelerin i koparsa bile, ken ­ iizerinden güneş ışınlarının yansıdığını görünce çok gururlanarak ya�nularına devam ediyorlarnul-
nın ahına dökülmüş yapraklarla kaplı toprağa uzanamayacağı için ,

�ana geri mi döneceğim? Kesinlikle hayır! Bu muhteşem parlaklığın �


disini gl.ineşin yakıcı ı,ıklarından koruyan yapraklarıntlan mahrum duvardan kendisini terk etmemesini istemiş çünkü merhamet si1. kendi kendine şöyle düşünmeye başlamış: "Daha. yeni çıktığım dük­
o
. da hakart'titl't' ııı
etmemesi. sıvri pençeleriyle narin gövdesini yırtıp çıplak bırakma· .
koruması gıbi. sabır
karganın gagaları arasındayken, oradan kurtulursa günlerini bir

� giysileri artırırsınız. sogukt;u



ması için yalvarmış. delikte tamamlayacağına yemin etmişmiş. Duvar bu sözleri işilince Givsilerin bizi soğuktan ı
oyle sefil işler için kullanılmasına tanrılar razı gelmez! Hangi çılgın·

şekilde, sfıt: ya ılan


saldırılar ka'1ısında sab­
kça üstümüzdeki
Karatavuk küstah bir karşılık vererek şöyle demiş: "Kes sesini
;
lık beni köyl soğudu

g m s niz aynı
Hava
kaba böğ;iinlen! Tanrının seni, bu meyvelerle �slenmem için yarat­
yüreği sevgi ile kabarmış ve cevize, düştüğü yarıkta sığınacak bir yer ülerin sabunlu çenelerini kazımak gibi kirü işleri yap­
ko ur.

maya sevkedebilir? Sakin bir köşeye çekilip gizleneceğim ve orada


duygulannız tarar gormc:ı.
sağlamaya razı olmuş. Kısa bir süre sonr'1 ceviz açılmış ve kökleri zarar ör ez i
tığını bllınlyur musun? Dünyaya bana bu besini sağlamak için gel-
taşların aralıklarına doğru uzamaya başlamış. Kökler uzadıkça da hayatımı huzurlu rınızı artırırsanız.
bir şekilde geçireceğim'�
ı ı J l l "'l
"

ftJ.. �o nu 11u at, olçusuı. luğu ve- gmç kızl•ra ol.Hl dut\ı.u lu 1..
/1 1

ı.ı
y n � ınu
bılmedığınde n, yılbanılığını un utu
Jc hır yJna hı r.ıl..1r.ık. oturan hır genç kı1.ın kuu.ğ na 7
iıonıwl et rıwyi p buton çdı:ıngt

u .an ıP
n
ıı�ını ı
U)'ll V( avcıl.lf d.t gehr
onu yakalar



. \ h.c · ı ı ' I 1 1 1 1 1 h
ü!U k � n �ok, hem.en her hayvan a tcslinı oı�n
Pdıl..ın P'·nıl.ırın.ı k.ırı:ı bu\ u k bır �..·vgı b��ıcr; l'�l·r ranularımn
l ' I 1 i t.. \ ' \I
Alçakgıınüli kululard.ı.
�'U\"Jl.uınJ..ı }ıl.:ın l.ırnhnJ.rn Jı�ltnını� u! du gu n u güıÜNe, onların gMttlur Kafes
tekı J,!aıılara yıyecek olarak ve�ıldıkh ındc,
nn(ua,
l-IOUndt• kt'Odi �.ıJhım tcslıın nluyormu�asına teslım nhır\ .ır� n
• r:u\.ıJJyarak. ktırurla onları temııler Vı;' ha)'Jl<i. di annd t'rıne
lun yle
bu durum k arşısında onları yertıekk lsteloıı
ki
a�lan ların bilt> davr1n
JılJarı )(iylenir.
Jondurur


1 ... ı I H l l > \ ı ,-ı ıu it
Şahin. kibırı ve
1 1 1 \' 1 1 (.1
tek halumı ol
gururuyla butun diğer avcı ku�!arı n
lstirıdyt: Jolunayd.ı tam.ımen açılır, yt'ngeç bu durumu görunı.:: I!'
kopanmasmı nnlemt>k ıçın ıçtırıd�enın kabuğunun ıçıne bır ta� \·e) a mak ısıtr. Şahının butun kuşların kralıç:esı olan ldır ı k.ın.aJı sa d ğı,
r.laJ p.arçası atar, bııylelık.k ı�tırıd�·e yengece )'l'm olur. bitçol.. kez gorulm uştur.

:\�-rn �)' ağzımı1. h;m dC' geçer1ıdır. Ağwnız ,ır ıuıma:.r,.; a bo�bo·
ğaz dınlericırnızın tf'6afına k alırıı
gına �u ıçmeye gittığındt, ır.uyun çı.mu.rlu
h.I \. l l l \. I 1 1 \ h. l \ I O l \1 \
\'aban eşeğı bır su kayna
� olduğunu giirürse. suyu ıç:mekten kaçınır ve su berraklaşana it.adar
1 1 \ 1 -.. H l l ' ıtı.: n f ı_ı l l . I C.ı r
1><!dc .
Su ha�-..·an blr ımam e
p.bla�·ını.:.ı onu h me n öldurur, oldurdukıen
<1.onra da rurek parçalapcı bır �e,,le ağlayarak göıya�ları dnkcr. Yas �ı ı ı u ı ı , ı ·- � ..._ i ' '
tutm:m bıtın�e onu acıması1.ı.:a yıyıp bıtırır . En ufak bir olarda y\izu Yara.sa. gem vurulmamış şehvet du.şkunluğu )'Uzünden, çıftle�meile

ilgil ı doga yasasına uyma7� erkek erkek ile, dışı dı�ı ıle bırlıkte o!ur.
goT.yaşlarıyla yık m
. an ıkirözhi ınsan da böyleJır Kendısınde bır

kaplan yureği olduğunu gnstermek i�ter. ancak yüzü guzyaş!arıyla yı . bazen şans eseri erkek ve dışi biraraya gelırler.
kanırken, kalbı ba�ka ınsanların yaşadığı tali hsizliklerle mutlu olur

>..1 IOJ \(. \


Kurbağa güneş ışınlarından kaçar: Eğer zorla güneşt e tutuluria ba­
şını alta getırecek şekilde viıcudunu n kadar şışırir kı guneş ış ınla·
rından kurtulur. Duru \'e pırıltı saçan erdemın düşmanı olup, nnun
y;1;nında ilncak şişırilmış bır i.-esaretle
. \� zorla barınabılen bır ınsanın
yapıığı da budur.

l· ll l H. \ 1 1 . 1 l IH 1 1 1
MukemlllC'I tasarımı \•e çok zek1'e ışçıliği ile e\,..ını kendi etrarına

ısı
dokuyan tırtıl, daha :ooonra buradan çıkarak guzel renkli kanatlarıyla
göklere doğru )'Uluelir.

l•I
\ll\I
Azmın e n iri örneğı zümrüdüankadır. Sonunda yenileneceğıni bıle·
ttk. kendısini hiketıp bitıren ale tlere katlanır ve yeniden doğar. •'


<>
� � a
geçicidir, ama sanattaki güzellik kalıcıdır.
insanda
kı' güze llik
ÜFY\I
H reketimiz,
C E. �A!U·'. 1 biz çalışmak.tan
ılıktan orıct

Ulanmadan once
aksine, her zaman kendisini ilk Hareket, yararl
baş­ Aslan hiçbir zaman korkmaz; tam .. durac.a�
Denir ki, a n kovanına b al almaya giden a)'1yı arılar sokmaya
Y>VI tüketen, yiyip bitiren, ey kıskanç zamanı. Sen, ac ı-
sonlanacak.

layınca, arı balı bırakıp öç alma çabasına girişir. Kendisini *'ama..


•··, Her ,,_, -
cesaretle savaşır. Ölüm, yorg
yaralayanı yaralama}'a çalışarak avcılara karşı
z
sokan unlu k vebıkkın
hizmet konusund . _
hktan once gdecelc.
hıçbır
'-'ma n yettr\i olama
Ba+kılarına

t\'.Olt� U \' [ Y A �OUK \}..: /.i t-: yora.c.ı).:


bürün anlardan öç almaya çalışırken. bunu hiç birinde başarama)·ıp le her şeyi yiyip bitirir, yıkar ve yavaş bir ölümle yok
nıasız dişlerin
a

edc r&in.
Hiçbir � beni m
De"ger�· taşların,

çılgına döner. Sonunda kendisini yere atıp. elleriyle ve ayaklarıyla Helen a�aya bakıp da yaşlılığın pörsüm üş �zünde yaptığı kadarlQrluoJa
düka a.lıınl aro n ın
br1ar gihı yagıp dQldurd
maz.
Tavşan her zaman ürkektir; sonbaharda ağaçlardan düşen yapraklar
rı göri.ınce içini çekmiş ve neden iki defa si.ırükJenip gcıü.
ç an hizmet ttme k
h �n Yortimadılar, ancak
kendini savunmaya çalışır. e\ er• hi bir 1.am
kırışıklıkla
bile onu ürkütür ve kaçırır.
vğu
.
yır�u:r
merak etmiş.
rüldUğünü hıçbır zaman çıkar !Çin d bu hizmet
egil �ın yaran ıçın

\!Hl.El oldu.
Doğa beni bu Şekilde
<> Yararlı işler için çalı�kta
Adalet duygusunu kraliçe anda bulmak mümkündür. Kraliçe arı her
şeyi bir sistem içinde düzenler. Bazı arılara çiçeklerin aralarına git­ Servet sahibi olursanız, size karşı mücadele eden haset tarafıııdan n hiçbir ıaman yorulmam
gittiği halde erdemin uzağında yaşamaya devam eden- .
kuşatılırsınız. Servet gidınce de geriye ızdırap ve pişmanlık kalır. zaman akıp
<>
meleri, bazılarına çalışma/an, bazılarına eşekarısı ile mücadele etme­ düşün dükçe daha da çok üzülür.
ler: İnsan bu konuda
leri, bazılanna çöpleri toplamaları, bazılarına da kraliçe arıya eşlik

Kazanç sağlamak uğruna, onurunu kurban edenlerin erdem İnsanı n düşünceleri her zaman
yoktur. İnsan kendisi gayret etmezse şans
etme ve onu koruma görevi verilmiştir� Kraliçe arı yaşlanıp kendisini Umuda yöneliktir.
konusunda kapasiteleri

Şans gelirse onu sıkı sıkıya tutun; ancak bana sorarsanız ön tarafında
tutun, çünkü arka tarafı keldir.
t�ı)'acak kanatlardan roksun kalınca, diğer arılar onu taşırlar. Krali­
yardm edemez.
çeye karşı görevini rerine getirmeyen arı affedilmez ve cezalandırılır .
Zamanın yeterli olduğunu göremeyip, hızla

<> hata yapıyorlar. doğanın biıe bahşettiği hafıza, çok geçmi�te


akıp gittigint üzülenler
c.. E H ( E J\ �
şeyle ri bı'ıe �imdi imi ş gibi y�atır.
kalan
KekJider, birbirlerinin )-Umurta/arını çalmalarına rağmen bu yu­ Ruhun bedende nasıl yaşadığını görmek istiyorsanız, günlük yaşam·
da beden in nasıl yaşadığını inceleyin. Eğer beden düzenden yoksun ,
Arı, aldatmacaya benıer; ağzında bal varken, arkasında da zehir

kar� içinde yaşıyorsa ruh da huzurdan yoksundur. �


murtalardan çıkan yavrular her zaman gerçek annelerini bulurlar. taşır.

ı ı iLE Bir nehirde dokunduğunuz bir damla. akıp giden en sonuncu damla.

gelmekte olan ilk damladır. Zaman da böyledir.
Hayat, i}i geçirili�. uzundur.
Tilki, bir saksağan. karga veya b u türden bir kuş sürüsü görtince ölü Saka kuşu hasta bir insanın yanına götürüldüğünde, eğer o hasta
taklidi yaparak ağıı açık bir şekilde kendini hemen yere atar. Bunu ölecekse başını çevirir ve hastaya hiç bakmaz; eğer hasta kurtulacak­
gören kuşlar onun dilini gagalamak isteyince tilki de onların başları­ sa, gözünü ondan ayırmaz ve onun bütün hastalıklarının iyileşmesi·
nı ısınp koparır. ni sağlar.

rC u . Li l\
Erdemli olmayı sevmek de böyledir. Erdem hiçbir zaman değer­
stı ve basit bir şeye aldırmaz, her zaman saf ve temiz şeylere bağlı
Kartalın hiçbir ıaman etrafındaki kuşlara avladığı kurbandan bırak­ kalıp, ormanlarda kuşların çiçekli dallara yerleşmesi gibi asil kalplere
mayacak kadar aç olmadığı söylenir. Bu kuşlar kendileri yem sağla­ yerleşir. Bu aşk, kendini, tıpkı ışığın en karanlık yerde en fazla ışıl­
yamadık.lan için, kartala dalkavukluk yapmak zorundadırlar; çünkü ve

onlar da bu şekilde beslenirler.


daması gibi, zenginlik refah zamanında değil, zorluk ve fakırlik
zamanında gösterir.

\ \l..\ N
Çok k(jçük gözlere sahip olan köstebek her zaman yeraltında kalır;

0
karanlıkta saklandığı sürece yaşar ve ışığa çıkar çıkmaz ölür, çünkü
zaman tanınır. Yalan da böyledir.
Kl\YNAKÇA

avid Alan. Leonardo da Vinci: Origins ofa Geın·u


srown. o
INGİLIZCE Kt:ith. "Lcttel'S;
s. New
Lttınardos. Or
Bora. Giulio, et al. 11ıe Legacy ofLeouordo: Painters in Lombardy, Chri.stıanscn,
1490-1530, Ed: Francesco Porzio. Milano. 1998. Katalogdaki
ra, !998.
rtaven ve Lond
B11 rlıngıoıı Mag
1990), s. S72.71
apet)' Studıes.� Titt
aı.int 1 32. no.
Ahi, Diane Cole, ed. Leonardo da \' inci's SJorıa Monumenı Harse:

t049 t.ı.ğu:,ı:os
referanslar ingiliz baskısına yapılmıştır. Alan, et al. Virtue and Beauty: Leonardo's
Brown. David
The Art and ılıc Engineering. Bethlehem. Pa. x � al. Ltonardo's
Güıevra de'
Cianchi. �1arco,
ÇtViri: Usa Goldcnbug
ve
nar do's Madonn a witlı the Childre11 at Play. "
Londra, Portraits of omen. E h. cat ..
1995. Belfci and Renaissance Washington, Machınes.
.
Borenius. Tancred. "Leo Stoppato. Floransa, 1
11ıe Burli11gto11 Magaııne 56, no.
D.C.. National Gallery o( Art. Washıngton , D.C., 200l.
9Sg,

Allison, Ann H. "Antique Sources of Leonardo's Leda" 11ıe Art


324 (Mart 1930). s . 142-47.

��
56, no. 3 (Eyli.JI 19 7 4) , s. 375-84. ardo's A.doralionoftlıc Slrp
Ouk, l<tnneth. "Leon
Borne, F(rançois/ J. "Horse arıd Rider. A Mirrorof Leonardo
Bulletüı Brummer, Hans Henrik. "The editio princeps of Leonardo d a Vinci's
Magawıe 62. no. 358 fOcak
herdsand Dragon
1933). �. 20-26.
Fight." 1he &rl
Treatise on Painting Dedicated to Queen Chn'stina� Achadernia ıngton
.
Culture." Old Master Drawi11gs. i11cl11di11g Leonardo da Vmcı s Horse
Ouk, J<enneıh. A ca.taıog
Ames-Lewis. Francis. 'teonardo da Vinci's 'Kneeling Leda': The
1 ı, no. 4 �t ofthe Drawuıgsof Lc01ıardoda Vincı
/ournal ofLeo11ardo Studies and Bibliogr:ıphy
l.eorıardi Vinci: of
and Rider. Sale cat.. Christie's, Londra, Salı, Temmuz 10, 2001 ıçinde,
in tht (,ol/eetıon
' ofHıs MaJfsty tfıt King,
Evolution of an Eıı:pressive figure-Composilion." Drawing
73-76.
s. 1 17-25, ve sayfa numarası verilmemiş çizimler.
Viııciana 6 ( 1 993),
at Winılsor Cmtlt. 2 cilt
(Kasım-Aralık s.
s. 51 -55.
·
1989),
Cambrı'dge , \935.
Budny. Virginia. "1he Poses of the Child ın the Corupositiorı
of Proportion in Leonardo da
Oark, Ke�neth. Leonardo da \'inci: An
Arne�·Lcwi.� Francis. "Leonardo's Botanical Drawings." Achademia Brachert, Thomas . "A Musical Canon
Ltonardi \.Tinci: Joımıat of Leonardo Studies aııd Bıbliograplıy Vinci's Last S11pper. " 11ıe Art Bıılletin
53, no.4 (Aralık 1971 ) , s. 461 · Sketches by Leonardo da Vinci for 11ıe Madomıa andChildwitlı
Accoı.ınt ofHis Dtvtlopmtrır
ofı'inciaııa 10 ( 1997), s. ı 1 7-24 ve sayfa numarası verilmemiş 66.
a Cac and in Other Works Related to this Group." Weaıhersprxm a.s an A.rtıst.
Cambridge. 1939.
Grdlery Auociation 811//etiıı ( 1 979-80), s. 4 - 1 2.
çizimler.
Brambilla Barcilon, Pinin ve Pietro C. Marani. leonardo: 11ıc Last Clark, Kenntüı. Selected Drawingsfrom Wiııdsor(cUtlt: Ltoııardo
Budny, Virginia. ""fhe Sequence ofleonardo·s sketches for Tiıe
Ames- Lewis, Francis. Drnwing i n Early Renaissaııce Jtaly. J 98 1 . 2d Supper. Çeviri: Harlow Tighe. Chicago ve Londra, 200 1 . da Virrci. londra, 1 954.
\lirgin and Clıild witlı Saint Anne and Saint /olm ılıe &ıptisı." The
Art Bıılletin 65, no. Clark, Kenneth_ Ltonardo da ı'iııd: An Exhibition ofDta\lılıngıb)'
ed. New Haven ve Londra, 1 999.
1 (Mart 1983), s. 34-50.
t ı
Bramly. Serge. Leonardo: Discoveritıg tlıe life of Leonardod a Vinci
Ltonardo da Vincifrom tht Roya/ Col/ec io ı, !969-19:'0. Exh. cat..
Londra, The Quetn's Gallery, BuOOngham Saray. Lonı.lra, \ 969.
Ames-Lewis, Francis, ve Anka Bednarek, eds. Nine Lectures on Çeviri: Sian Reynolds. New York, 1 99 1 .
Bul], David. "Two Portraits by Leonardo: Ginevra de' Benci and the
Leonardo da Vitıci. Londra, ( 1990).
Lady with an Ermine." Artibus et lıistoriııe, no. 25 ( 1 992), s. 67-83.
Gözckn gcçirilm�
Brinton,Selwyn. Leonardo a t Milaıı. Londra, 191 1 ,
Clark. Kenneth. ltonardo da_ \!inci. 1939: \95\l.

baskı; giriş: Martin Kemp. Londra,


Arasse, Daniel. Leonardoda Vinci: 71ıe Rlıytlım oftlıe World. New
Yvrk, B(urroughs], B ( r ys on ] . "Drawings by Leonardo da Vinci on 1988.

Exhibition." 11ıe Metropolit an M11se11m ofArt Bulletirı 13, no. 10


1998. Brown, David Alan. "The Proflle o ( a Youth and Lconardo's

Cb.yton, Martin. Leona rdo da \'imi: A Curiou.s \.'ision. lıh. cat.,


Annunciation." Mitteilımgen des Kıınsılıistoriscfıen lnstit11tes in
Bambach, Carmen C. "A Leonardo Drawing fı>r the Metropolitan Floren.ı ıs ( 1 97 1 ) , s. 265-72. (Ekim 1 9 18), s. 2 1 4- 1 7.
Mu.seum o( Art; Studies for a Statue of Hercules. " Apollo l 53, no.
London, The Queen's Galler)'. Buckinghaın Palacc. Ncw Yock ve
Londra, 1996.
469
(Marı 2001), s. 1 6-23. Brown, David Alan. "Leonardo and the ldealized Portrait in Milan." Bush, Virginia. "Leonardo's Sforıa Monument and Cinquecento

Arte lombarda, no. 67 ( 19R3), s. Sculpture." Arte lonıbarda 50 ( 1 978), s.


Oayton. Martin. "Leonardo's Gypsies, and the Wdfı.ınd tJıt Eag/t."
47-68.
Baroni, Costantino. "Leonardo as Architect." l.eonardo d a Vinci
102-16.

Apo/lo t55 (Ağustos 2002). s. 27-JJ.


t 9RO içinde. s. 238-60.

\'iııci�� Gol�t�.ı
Brown, David Alan. leomırdo's Lmt Supper: Precedents aııd Butterfıeld. Andrew. "Leonardo: Draughtsınan o(Genius." l n Old

After. Exh. cat..


Clayton, Martın. Ten Drırwı
Reflections. Leonardo's Last Supper: Before rınd Masıer Drawings, i11cl11ding Lcoııardo drı VincıS Horse and Ridtr.

n dt5tegıyh: Suyük
Sergi kat, Royal Collectio
fıg; by Leorıardoda
Belt. Elmer. "LeonJrdo daVinci's Studies ofthe Aging Process." Washington D.C., National Gallery o( Art. Washington, D.C .. Salc cat. Christie's, Londra, Sah, Temmuz 10, 200t, s. 48-50.
Geriatrics 7 ( 1952), s. 205- ı O.
1983.

ıl en gezid sergi. l.on


dra, ;002.
Britanya'da gcrçeklt.'ştir
/11bilrt Ctltbnırion.

Browıı, David Alan. "Leonardtls 'Head of an Old Man' in Tur in: Calder, Ritchie. Lconardo cıııd tlıe Agc oftlıe Eye. Londra, 1970.
Ulunt, Anthıınr. et. al. Leommlo da \linci: Anaıomical Dmwings 1 Portrait or Self-Portrait?" Sıudi di storia dcll'arıe itı oııofe d; Miwı
from tlıe Royal Collection, Windsor Cast/e. Sergi kat., Floransa, Gregori içinde, Editör: Miklos Hoskııvits, s. 75-78. Milano. ! 994.
Palazw Vecchio. Floransa, 1 979.
Chastel, Andre. 11ıe Geııius o/Lconrırdoda Vinci: Leoııtırdo da \.'i"ci
oıı Art aııd tl:e Artist. New York, 1 96 1 .
Clayton, Martin. Leonardo da \'inci: The Divine and tlıe Grotesque. Farago, Claire J. "Leonardo's Colorand Clıiaroscuro Reconsidered:
E :dı . cat., Ediuburgh. Tlıe Queen's Gallery, Palace of Holyroodlıouse; 11ıe Visual Force of Paınted Images." 11ıc Art Bulletin 73 no. 1 ( Mart
l.ondra. The Queen's Ga!lery, Buckinglıam Sarayı. Londra, 2002. 19 9 1 ). s. 63-88.

Cla)1on, Martin, and Ron Plıilo. Leonardo da Vinci, "flıe Anatonıy of Farago, Claire J. Leonaf'do da Vinci's Paragone: A Critical
Marı: Drawingsfrom tlıe Collectio11 of Her Ma.ıesty Qucerı Elizabet!ı
11. Exlı. cat., Houston, Museum ofFine Arts; Plıiladelplıia Museum
lnterpretatioıı with a New Edition ofthe Tcxt in the Codex Urbina s.

of Art Boston, Museum of Pine Arts. Houston, 1992.


Leiden, 1992.

Farago, Claire J. "Leonardo's Battle of Anghiari: A Study in tlıe


i l Codicc Atlaııtico di Leo11ardo da Vi11ci ııella Biblioteca Exclıange between 1heory and Practice." 11ıe Art Bulletin 76; no. 2
A m b rosiana di Milano. Transkripsiyonlar ve dizinlenıe: Augusto (Haziran 1994), s. 301 -30.
Marinoni. 1 2 cilt Floransa, 1 973-75.
Farago, Claire J. "11ıe Battle of Angfıiari: A Speculative
Meclıanical Marvels: lnventions in
Ga lluzzi. Paolo. the A� of
Colenbrander, Herman T. "Hands in Leonardo Portraiture." Reconstruction o f leonardo's Design Process." Achademia Leonardi
Vinci: /ournal of Leonardo Studies and Bibliography of Vinciana 9
Gou!d, Cecil.
Leo nardo. Florence, 1997 .
Londra, 1 975.
Leotıardo: Ihe
Achademi l.eonardi Vinci: /ournal of Leonardo Studies and Artist atıd tht
Notı.Arti st. Bo\tcın ve
Bibliograplıy of\'incia11 5 ( 1992), s. 37-43, ve sayfa numarası ( 1 996), s. 73-86, ve sayfa numarası verilmemiş çizimler.
eide r, Ludwig. Leonardo da Vinci. Londra ve New York,

t� �inci
Gold sc lı

�: � �
[J.]. et al. Leoııardo da Vinca: Codex Leicester, 1 943.
verilmemiş çizimler. Grabski, Josef,
ve Janusı Walek
Farago, Claire d . eotı
rys ı Col/euıo'l. NotiOt
Lady o da (/452-1519);
Museurn, Krakov, ıal
with an Errnitı
efrorn the · a ı
Douglas. Langston R. Leonardo da \'inci: His "Sarı Donata ofArezzo A Masterpiece ofScieııce. Codex Leicester'in by Carlo Pedretti
Viyana, 199 ! .
anı tlıe Tax-Collcctor." [Londra, 1 933J. tarafından yapılan çevirisinden Giriş yazıları: Martin Kemp, Owen Goldsclıeider. Ludwig. Leonardo da Vinci: 1he Artist. Oxford ve

Gingericlı, ve Carlo Pedretti. Sergi kat., New York, American Lond ra, 1945.
Gronau, Georg. Leotı
ardo da Vimi. Chicag
Museum of Natura[ History. New York, 1 996. oand New York, 19!4.
Douglas, Langton R. Leo11ardo da Vinci: His Ufe aııd 11is Pictures.
Clıicago, 1944. Golds clıeider, Ludwig, ed. Leo11ardo da Vinci: Landscapes and
:
Hage , Serafina, ed. Leoııa
rdo, Mıche/atıgelo,
Plants. New York. 1 952. anJ Raphael in
Farago, Claire, ed. Leonardo da Vinci: Selected Sclıolarship. 5 cilt. Retıaıssatıce Florence frorn
1500 to 1508. Washington
, D.C.. 1992,
Goldsclıeider, Ludwig. Leorıardo da Vinci: life and \'\.'ork, Paiııtmgs
Dragstra, Rolf. �The Vitruvian Proportions for Leonardo's New York, 1999.
Heydenreich, ludwig H. Ltonardo: Tiıe Last Supptr,
aııd Drawings, witlı tlıe Leoııardo Biograplıy by \ 'asari, 1568. 1 9 43. Art in
Construction of tlıe 'Last Supper."' Raccolta Vinciana, no. 27 ( 1997),
Conıext.
s. 83-1 04. Franck, Jacques. "11ıe Last Supper, 1497- 1 997: 1he Moment of New York, !971.
Trutlı." Achademia Leonardi Vinci: /ounıal of Leonardo Studies mıd Gözden geçirilmiş 6. baskı. Londra, 1959.

Bibliography of Vinciana 10 (l 997), s. 165-82. ve sayfa numarası wi


o
Drawitıgsof Leonardoda \'in.ci. Londra, 1907,
[ H].
Eissler, Kurt R. Leonardo da Vinci: Psyclıoanalytic Notes on tlıe Hind, Charles le s.

Leonardo s BattleofAtıghiari:
Enigma. New York, 1 96 1 . verilmemiş çizimler. Gonıbriclı, Ernst "Leonardo's Grotesque Heads: Pr legomena
to tlıeir Study." in Leoııardo: Saggi e ricerdıe 1954, s. 197-219, res. Hochstetler �teyer, Barbara. " '

Emboden, William A . Leonardod a Vinci o n Plants and Gardens. Freud, Sigmund. Leonardo da Vinci and a Memor y of his Childhood, 107-12. Proposals for Some Sources and a Refiection.' Th� A.rt Bul/etin b6,
Londra, 1 987. çeviri: Alan Tyson; Editör: James Straclıey, Anna Freud ile birlikte. no. 3 (Eylül 1984), s. 367·82.
New York, 1 964. Goınbriclı, E i rnst] H. "Leonardo's Metlıod for Working Out
Fairbrotlıer. Trevor, ve Clıiyo lslıikawa. (ed.) Leonardo Lives: The Compositions." in Norm mıd Form, s. 58-63. Studies in tlıe Art of Hochstetler Meyer, Barbara. �Leonardo·s Hypolhetkal Painting of
Codex Leicester and Leonardo da Vinci's Legacy ofArt and Science Galluzzi, Paolo, ed. Leonardo da Vinci, Engineer and Architecı. the Renaissance, 1 . Londra. 1 966. Ltda (md tht Swatı.� Mitttilımgetı dts KımsthistoriKhetı ltıstıtutes itı

Exh. cat., Seattle Art Museum. Seattle, 1997. Giriş: Carlo Pedretti. Sergi kat., Tlıe Montreal Museum of Fine Arts. Florenz 34, no. 3 (1990), s. 279.94
Montreal, 1987. Gould, Cedi. "Leonardo's 'Neptune' Drawing." Tiıe Bıırliııgtoıı

;
Hochstetler Mever, Barbara, ve Alice \lf"ılson Glover. �Botany and
' Leda atıd the Swatı: Leotıardo 2l, mı. 1 ( 1 989), s.
Magaıiııe-94, no. 595 (Ekim 1952), s. 289-95.
Art in Leonard s
75-82


Gould, Cedi. "Leonardo's Great Battle-Piece: A Conjectural

Reconstruction." 1Jıe Art Bulletin 36, no. 2 (fune 1954),pp. 1 1 7-29,



figs. 1 - 1 9 .
Leonardo Backwards.'" ast Lo kitıg:
ı 5.
Holly, Michael Ann. �writing
Historhal lmagitıation and
.
the Rhttorıc of the /magt: ıçmdtk

Gould, Cedi. " O n the Critiqut' of leonardo's Drawings." !n


Böliim. s. 1 lZ-48. [thaca ve
Lı.mdra, 1996.

Lconardo: Saggi e ricerclıı: 1954, pp. 1 87-95.


'freatise � ı .Pa ı nting (Codex Urbitı as Laıı nuJ
Lt�nardoeviri ve Notlar � A . Phılıp
da Vinci:
tomiı.:al Dmwiııglfrom "lhe Nariona_I Gallery ut . McMahon; Gi r i�:
Marıin . "! .eunardu da Vind:
fı.:eelc,
tıı OJ.
fı.:enneth D. l. eonardo da Vinci: Aııa

Scotl��
ıeon4"do
Maranı,
theQıh'l'ıı$ Coflenkm rrt \.V;ııdsor Ywk. 200Q dıı
Art-Collectıom Fımd l<evıt•ıv 8R
ludw J.lie:tro c.
� reı ch z e r.onıplttt
ig
d's First l.eonardo� N11tio11al
Kem ç
cilt. Prınceton, NJ., 1956. Yr.ııq; 11ı
Paıntıııgs Ne:w
Caltlı" Giriş; Anthony Bl nt.
ergr kat., Wa.�h ington, D.C.. National Museum
,
of Histnry and
f-1c)·de n

McLanaıh
an , Richa
( 1992). s. 16-20
rd. '""' e.ı
·ıechnology, Smithson ian JnstitutiO ; tos
_
Viıı ci: '11ıe Madrid Codices. Trans kripsiyon, çcvirı ve
of Art. Loı. Angeles, 1 976.
�'.
Angeles Coıınty Museum

n
The Mıut as Stıtnfi5ı. r o he Uııfwrıc. teoııcudo
;:k�ama: Ladislao Reu.
ardo da
art. "Leonardo's Leda and ıh(' da Wncr·
5 cıh. New York. 1 97 .
ny, N.'f., 1966.
Kemp, Marıin , veAJa stairSm 4 Ga n
_ � Art
Sources and a New Chronology.
Keelc. Kenneth O. Leoııardo da Vinci's Elemı.•ntl oft1ıe Scieııce of
Belvedere Riı'er-Cods: Roınan
History ), no. 2 ( Haziran uonar
Modcy. Sria
.
1980). s. IR2-93 . Vinci: Aııatomical Drawings from the Royal Collec ıion n. ""lhe Plant
Magazine 1 da Vinci,� 1Jıe
do da ili
Carlo Pedretti. Sergi kaı., Londra, Royal Academy of Arts. 21 ' no. 9 t
Bur/irıgıoıı Uitritionsof
;.e
8 {E.'lltil 1 979),s.
Ma 11. New York I..ondra, 1983. Lcooardo

55l-62
ı 977.
Giriş:

on dra,
Vinci. Exh. cat.,
L
, ve fane Rober ts. Leonardoda
Keelc:-. Kennerh O. . veCari o Pedretti. Leoııardo da Viııci: Corpıts of
Kemp , Martin .
da �··
��:. :���
Muntı, Eugcn
ition held by the Sourh H:ınl<
' llı ınker, and .\fan of
t. leonardo
Su·e nce. ı cilt. Londr
London, Ha)wa rdGall ery. Exhih
At-ıatonııCal Drawiııgs in the Co//ection ofHer Majesty tlıe Queeıı. 3 Viı ıci. { 1939J.Göıden geçirilmiş baskı. Ne w Yo
rk ;
Center. Londra, 1989. otıardo da ,
a and Ne �
.
U
cilt, Londra, 1 97 9-80.

� �
�l.(onardo and
Nage!, Alo.an

:; �
t 1 1 9801.
e. Spectacular Bodies: TJıeAr
1993 ), s. 7-20.
dcr.
p Martin ve Marin a Wallac
Keele. Kenneth O., ve Jane Roberts. Leonardoda \'inci: Arıatomical f
K sjımıaıo ."' Ru, no. 2HS
rom Leorıardo to Now. Exh. cat., onbahar
S ience o theHı ıman IJodyf da Virıci, a Maıı o a_ Wor/ Scale, the World on a Humarı
Codex Leicester Exhrbıt. Sergı kaı., Lıı.bon. Mosteiro dos
a
Ltonardo
Drawmglfrom tlıe Royal Library, WiııdlOrCastle. Sergi kat., New a, 2000.
Londr a, Hayward Galler y. Loııdr

:�
·workshop Pract
rceıof I..eonardo da
Scare . .. :
imos. uzbon. 1 998,
Nathan, lohanncs.
ıcron Backgro"Wnd ı\b tcrlıl Vıncr
York, 'lhe Metropoliıan Museum of Art. New York, 1 983.

Kwakkdstein , Michael W. "Leona


l�L
_ of the ltda... TM A.
rdo da Vind Grotesque Heads
·Ôıe.m
and the &.a"lJle

50 Works. Dover Art library. New York.


.

l\rt.
gnomic Mould. fo11rnalofthe
Unıvcr
19so.
sıty ofLondon. Thc
Kemp. Martin. ''Analogy and Observation in theCodex Hammer� Courta"Wld ln�tituıc
and the Breaking of ıhe Physio Leonardo Dnıwings: of
127-36 .
Studi virıciarıi in memoria di Narıdo de Totıi, pp. 103-34. Brescia, Warb11rg and Co11rta uld /fıstit11tes 54 ( 1 99 1 ) , s.
1 986.
and lhomas Buchsteiner. Leonardo da Vinci: Scientist,
Naıtıan, !ohanncs. �Somc
Drawing Pra ti cs of Uon cc
ardndı Vinci·.
do da Vinci as a Physiogııomi
st: tctze, Otto, Ncw ligtıt on the r. A
S nnı:." Mılleılımgen deı Kurw iıtorısdıen
lııstiluteJin Fl01e11ı 36,
l-2 (199ı), ı,BS·IOZ.
Kwakkelstein. Michael W. Lel"ıar
Kemp. Martin. Lro11ar do da \!irıci: The Man,e//ous Works ofNatııre
h
, 1994. lnvenror, Artist. Sergi kat., Boston, Museum ofScience, Tubingen.
aııd Drawiııg Prnctice. leiden
11ıeory lnstituı fur Kulturaustausch. Tubingen, 1997.

W
orking Mcthods of ton.ır da Vın<ıL
and Matı. 1 98 1 . Yeni baskı. londra, 1989.

Kwakkelsteın. M ıch ae l W. "The


. Use of Sculptural Mode ls by
Jıalian Naıhan, Johannes. •1he
do
Rocks and lheir Relation to Previous Arı �tk Practıcc."'
.

do da Vinci's Madoıma of t Iıe Edward. 77ıe Mind oJLeon


ardo da Vinci. Londra, 1928.
i

MacCurdy.
Univcnily of london, 1he Courtauld lMtitutc Art. 1996.
Kemp, Martin, cd. Lronardo on Pcıinting: Atı Atıtlıology oJ WriUngs Renaissance Painıers: Leonar
Doktora Tcıi,
e des of
by Leorıardo da Virıci, witlı a Selectiotı ofDocumeııts Relatitıg to his Workıng Procedures." Gazett
Reconf.idered in Light o f his ngs of Leonardo d Vinci."
um 1930), s.
s. 1 7 3-82; 1 2 , no. 10 (El
Drawi
McCurdy \sici. Edward. '"11ıe
Ne pi Scire,Giovanna, ve Pietro C. Maruu. {cd.l L!oııardo d- Verucc.
. 182-98.
Career as an A rtist. Çeviri: Martin Kemp ve Margaret Walker. New Beaux-Arts .ser.6. 1 3 3 ( 1999),s
Apollo 12. no. 69 (Eylül 1930).
Sergi kat, Venedik. Paia.zıoGrassi. Milano, 1992.
Haven ve Londra, 1 989.

Leonardo da Vinci Drawi


ııgs. Leoııardo dtı Virıci,
Quincentenary 24'1-57.
Kemp. Martin, ..looking at leonardoS Lası Supper. " ln Appeanmce, Exhib;t;oıı, 1452-1952. Sergi
�Le: n r
of Arts,
kat., London, Royal Academy
MacCurdy, Edward, ed. 71ıe Notebooks oJLeorıardo da Viııci. 2 cilt. Neu(etd, Gi.inther. o a do da Vincı's Battle of Arıghum: A
Gencti Reconstruction.� 1he Art Bullcı irı }}, no. } tEylii.I 19°'9),
c
Opmiorı, Change: Eva/uatirıg theLook ofPaintings. ss. 1 4 · 2 1 . Diplom a Gallery. Londra, 1 952.
Londra, 1938.
! 70-83.
Londra. 1990 .
s.
CarJo. 1he Leonardo da Vinci Codex Ham mer. Satı�
Popiıanı, Arth
Ptdrett�
Christie. Manson ur Ew-art.. Lt:onardo
kat '
and Woods, New York, Cum a. ı ı
da Vın . cı.. l.ondon,
Pedrettı, Carlo. The Literary Works ofLeonardo da Vinci, Compiled
Kasım, 1994 _
O'Malley. CjharlesJ D.• ed. Leonardo's Legacy: An Jnttmational

popham. Ar1h
and Editedfrom the Original Manuscripts by ]ean Paul Richter:
Commentary. 2 cilt. Berkeley ve Los Angeles, 1977.
195/ .
ur Ewan_ ThL
Symposıum. Berkelcy ve Los Angeles, 1 969.
p6'.frett � Carlo. Leonardo: Jhe Machines. Floransa, 1999.
Gözden ı;eç'ittn; giriş
0rııw.
_ mgs af t" rdo da Vinci 1945.
fUlsı·· Martin
L ona
O'Malley, Charles D., and J[ohnJ BfertrandJ de C{usance) M(orant) l<tınp. Londra.
Pedretti, Carlo. "'Notes: Reconstruction ofa Leonardo Drawing." 199.1.

theG�phic� 1hc Early


Kenneth
Clark. Leotıardo da \.'inci:
pedretti. Carlo, ve Nature
-leorıardo da V
Saunde r s. Leonardo da Vincı on the Human Body. 1he Anatomical,
i kat., Malibu.
ln �nti onof Re .
Master Drawings 16, no. 2 (Yaz 1978), s. 1 5 1 -56, resim 26. lkti, ladislao.
the Royal Library at Witıdso r Castle. Serg
Studits from

.;:B:!
Physıological. and Embryologıcal Drawings ofleonardo da \/inci.
New York, 1952 PTgton Ma
fQıinı lll, oo. Sli
lhe J. Paul Gettr Museum; New York, 1he Metropolitan Museum of �
(Nısan l97l ), s.
Uef-Elclı ing.-
Pedretti, Carlo. Jhe Codex Atlanticus of Leonardo da Vinci: A 188-95.
Catalogue ofits Newly RestoredSheets. 2 cilt. New York, 1978-79.
l .
Art. (New York . 1980

Reti, l..ad..i.s!ao, ed.


Ottino della Chiesa, Angela. L'opera completa di Leonardo pittore.
Onsöz: Mario Pomilio. Milano. 1967. İngiliz baskısının giri�i: L D. lfQTdo. New Yock.
Pedretti, Carlo, ve Jane Roberts. Leonardoda \'inci: Jhe Codex Iht Urıkno,.,, Leo
Pedretti, Carlo. 1he Codex Leicester by Leonardo da Vinci. Satış kat., l9i4.
Reti, Ladislao, ve Sem
0ı'bner. Uonardo da Vinci,
Ettlinger. Londra. 1 985. Hammer.formerly Jhe Codex Leicester. Sergi kat., Washington.

D.C., Carcoran Gallery of Art; Los Angeles County Museum of Art;


Christie, Manson and Woods, Londra, Cuma, 12 Aralık, 1980.

Panofsky. Erwin. 7he Codex Huygens and Leonardo da Vinci's Art


frcl1nologist
Norwalk, Conn., 1969.
Londra, Royal Academy of Arts; Floransa, Palazzo Vecchio; Paris,

Rkhter, Jean Paul 7ht Uterary


Pedretti, Carlo, ed. 1he Drawings and Miscellaneous Papers of
Leonardo d:ı Vincı in rlıe Collection of Her Majesty the Queen at
�ompı/ed and Editedfrom tht On'ginaoljManusc
1heory: Jhe Pterpont Morgan Library Codex M.A. //39. Londra, Musee Jacquemart Andre; Edinburgh, Royal Scottish Academy;
1 940. Works Leonardo da Vinci
ripts.. l883.3d
Stockholm, National museum; Baltimore, 1he Walters Art Gallery;
ed· -'
WindsorCastle. Cilt. 1, Landscapes, Plants, and Water Studies.
Mos, Pushkin Museum of Fine Ans; Leningrad, Hermitage
London and New York. 1982. cılt. Londra, 1970.
Payne, Robert. Leonardo. Londra, 1 979. Museum. Los Angeles, l 9 8 1 . Florentine and American editions: Jhe
Codex Hammer of Leonardo da Vinci: 1he \\laters, the Earth, the
Pedretti, Cario. Leonardo: Studiesfar the Last Supperfrom tlıe Roberts iane. ltaliarı Mastır Drawings, Ltorıardo to CalraUtta,from
Pedretti, Carlo. Leonardo da Vinci: Fragments at Windsor Castle :
Universe.
Royal Library at Windsor Castle. Giriş: Kenneth Clark. Sergi theBrıhslı Royal Colltction. Sergi. kat., Washington, D.C.. Nabonal
Gallery of Art; The Fine Ans Museum.s of San Fran.clsco; Tut Art
from theCodexAtlanticus. Londra, 1957
kat., Washington, D.C., National Gallery of Art; Milano, Castel!o

Pedrcttı, Carlo. A Chronology of Leonardo da Vinci's Architecrural Sforusco. Washington. D.C., 1983.
Pedretti, Carlo. and Patrkia Trutty-Coohill. 1he Drawing of
lnstituteofChicago. Wasbiııgtaı, D.C.. 1987.

, tudıes After 1500. Cenevre, 1962.
Leonardo da Vinci and His Circle in Anıerica. Floransa, 1993.

Pedretti, Carlo. Leonardo Arclıitect. 1 9 8 L Londra, 1986. Rosci, Macro. 11teHidden Ltonardo. Chicago. lm.
Penny, Nicholas. "Exhibition Reviews: National Gallery ofScotland,
Pedretti, Carlo. Leonardo da Vinci on Paiflting: A Lost Book (LibroAJ
Ueaısembledfrom the Codex Vaticanus Urbinas 1270 andfrom rhe
Leonardo's Madonna of the Ya rnwinder." The Burlington Magazine Rosstad, Anna. Ltorıardo da \'inci, tht Marı and the Mystıry. Çt:viri:
Ann Zwick. Oslo, 1995.
Pedretti, Carlo. Jhe Codex Hammer of Leonardo da Vinci. Çeviri ve
notlar: Carlo Pedretti. Floransa, 1987. B4, no. 1073 (Ağustos 1992), s. 542-44.
Codex l.eicester. Berkeley ve Los Angeles, 1 964.

Rzepififslca. Marta. �Light and Shadow in the Late Writings of


Le0nardo da Vinci." Racco/.uJ Virıc1i:ına, no. 19 (1962). � 159-66.
Pedretti, Carlrı. "l.eonardo da Vinci: Manuscripts and Drawings of Pedretti, Carlo, ed. 71ıe Drawings aııd Miscellaneous Papers of Phillpson, Morris. Leonardo da Vinci: Aspects of the Renaissance

the French Period, 1 5 1 7- 1 5 1 8." Gazette desBeaux-Arts, ıı:er. 6,76 Leonardo d:ı Vinci fi tlıe Collection of Her Majesty 11ıe Queen at Genius. New York, 1 966.

( 1970), '· 285-318.


Rzepiiıfska. M.ıria. .. LeonarJo's Colour Thtory." '".-'chı::dı.'mi&J Lt()mu
Windsor Castle. Vol. 2, !Jorses mıd Otlıer Animals. Londra ve New

di Vitıci.: 1oımtal of Lronardo S111die.s aıtJ Bıbfiug:r..ıphy ofVltwıııw 6


York, 1987. Ponting, Kenneth G. Leonardo da Vinci, Drawings of Textile

{ 1993). s. 1 1 -33, vr soıyfa num;1ra.sı verılmı!miş .;:iıımltr.


Pedrettı, Carlu_ l.eonardo da Vinci: 1he Royal Palace at Romorantin. A1ac1ıines. Bradford ·on-Avon, 1979.

Cambridge, Mass.• ! 972. Pedretti, Carlo. uLeonardoas a Sculptor: A Bibliography."


Popham,A rthur
Aclıademia Leonardi Vinci: /oumal of Leonardo Studies mıd Ewart. 1he Drawings of Leonardo da Vinci. Londra,
IJibliography of Vinciana 2 ( !989), s.
Pedretti,Carlo. 1.eonardo: A Study in Chronology arıd Style. Berkeley 1945. 2. baskı. Lond

ve Loıı Angeles, J '17 3.


1 3 1 -47, ve sayfa numası ra, l 947.
verilmemiş resimler.
oııd �. "llıe H Five
ronzes ot Leonardo da Vinci." 'Oıc: Arı
:
h ill, Patricıa. " Bracketing Theo ry in Leonardo's
1 930), s. 254-69. Yenturi, Adolfo. Ltonardo da Vinci pitrore. lstltutodi !\tudıi
Tr utty- Coo
. no. 3 (Ey!iil
Stites. Raym

da \rın .ı s Dr:\wing
Heads "ln Enıoyment From Lauglıter to
72 ).
ponl Grotesq ue
hcllc ( 1 5 1 9- 1 5
in ıhe Picr DeligJıt in
Scagli:1, Gustl na. "L<"Onardo
.. Bulli!titı 12,
ı t��6La Roc
; Lill·rature. thc Fnıe Arts, aud Aesthetic Vinciani in Roma, 2. Bolonya. 1 920.
6
ph y.
1)'
Ptıifoso
!Jbrar r:
s, Ed: Anna­
.f\forgan
Travcls from M�ı la
I J J- 1 5 ( 1 995). s. 7-- .
r
ıy as a Paı�te -A Sketch." 111 ffiie ni k a, s. 87-102 . A nalecta Huı;serliana, 56_
lıs ''Leonardo"s Acıivi
gi e riccrdıe ı 954,
So.ida. Wilhelm· Teresa Dordre cht
s. 3 1 3-29, resım. 1 24-29. Wasserman, 1aı.:k... A Re-discovered Cartoon by Leonardo da Vinci"
A.rıe foml"'rdo, nos. \'e soston. J
99R.
:
Sag
Leonardo:


rd. .. Leo�a &is
The Bur/ington Magaıi1'ıt: 1 12, no. 805 (Nisan 1970), pp. 19 4-204.
itecture: Ca�eer
Schofıelrl. Rıcha. L eo ııardi ı ını:ı: ooh ill, Patricia. '"Comic Rhythms ı n Leonardo da Vmci."
Milanese Arch .
.
lsabell J'E te: A Ne A nalysis
. Te...h ıq Wa�serman, Jack. �The Dating and Patronage of leonardo's
ınkh i. "I.eonardo'�
Louvre. An nalı dcll lsııtuto g ppmıe se di
Tr utty-C
� � �
to Dı:light in Plıilosophy. Litt rature, rlıt
. mtemuz
of
· ues'' Ta naka. Hide
f the Mond Lisa in the
Ach . _

�:
991 ), w
: Rurlington House Cartoon." The Art Bu.iletin S.l, no. 3 (Eylül l97l),
hıc h
Sourccs. and Grap . l'iııciarıa .ı ( J merrt: From Laıtghıer
r Erıjoy
/fııJrtıtıf of J.cımardo Stwiics ıııı� Brblı�g ıe�. o

sayfa numarası
s. 2.3-34 . aııd AestJıerics, Ed i tö r Anna·Teresa Tymienıecka, s. 18 5_
s. 1 1 1 _57,\•t
a 3 ( 1976 -77). Fine Art s,
202. Analecta Husserliana, S6. Oordrecht w Boston, ı 998.
verılnumıŞ ç cuftura irı Rom s. 312·2S.

onarJo da fforenti11e Yea s of Leonardo ancJ


Sı:hott, G. O. ..Some Neur
vati on� on Le o ıardo da \'111ci: "/1ıe
.;"/ ScietH"CS 42.
oJogicaJ Obser Thiis. lens. Le t .

Wasserman, Jac.k. Leo rıardo da \.'in ci . Leonardo'nun kısaltılmış
no. 3 .
Çevıri: Jessıe Muır. Londra, 1 9 1 ;,, Turner. Richard. "Words aod Pictures: 1 he Rırth and Deaıh of
Le<>nardo's Medusa." Arte lombardo, no. 66 ( l 983), s. J03-l ı .
." /our ı ı a l of rlıt Neur ologı 'ı/errocı:hio. 1909 . baskısı, 1975. NewYork. \984.
Vind's Hand\'.Tİ!ing

71u Ncurorıııator�yof
(Ağust os 1979), s. >21-Z 9.
Le o ,ıar do drı \'inci Onsöz:

. Giriş: Kenneth O. Kt'dt'. hıve,ıti"g Leoııardo. New YOrk, 1993.


St. Todd, Edwin M. Weil·Garris Posner, Kathleen. Leonardo and Central ltalian Art,
· Madon na with
rdos
Santa Barbara. l9R::\
Turner. A. Ric ha rd.
6 1 02 .
Carıoonfor Leoııa Carlo Pedret1i
Sh:.ırley, fohn. "A Lost 1515·1550. New York. 1974.
Anrıe." 71ıc Ari Bulletin 7, no.
3 (Mart 1925). s. 9 -
rdo d a Vinci as Mural Pai nter Sorre: Valentiner, W{ilhelınJ R[etnhold). "Leonardoas Verrocchio's
Oı iaroscuro� Zeitsclı Coworker." Thr? Art Bıdlerin 1 2 , no. 1 (Mart 1930), s. .ı3-89.
Travers Newıon . H . "Leona
rdo's Colour and
\Vi\de. lohannes. "Michelangelo and Leonardo." TJıe B11rlington

man, Jo hn. "Leona Magaziııc 95, no. 600 (Mart 1953). s. 65-77.
rift
and Working M et hod s ." Arte
vations on his Materiab
3 ) , s. 71 -88.
• _
Shear Obser
no. 1 ( 1 %2), s. B-4ı · lombarda. no. 66 ( 1 98
fıır ].:unstgcschic1ıtc 25
Valentiner, Wilhelm Reinhold, et al. Leoıııırdo da \'inci: Loan \Vinternltz, Emanud. Leonardo da Vinci as a ı\fusiı.:ian. New Haven
ve Londra, 1982.
1916.
da Virıci New Haven ve Londra. Travers Newton, H., and John R.
Spencer. "On the Location of Exlıibi liotı 1452-1519. Sergi kat., Los A ngeles County Museum of
Bu/fe ri n 64. no. 1 (Mört
Siren, O�-vald. Ltonardo

oftlıe Rocks (Musee Ju


Art. Los Angeles, 1 94 9.
Bcıttle ofA,ıglı iari." nıl! Art
·

Zammattio, Carlo, ed. Leonardo the Sdttntist. New York, 1980.


Leonardo's
h • Joanrıe. ''Leonardo's \!irgin
't 1982 ), s. 45-5 2.
.s in Iconography 1 l \'eltman. Kim H. l ro ncı rdo 's Metlıod. Bresda, 1993.
:::� �� Zubov, Vasilii P. Leonardo da Viııci Caınbridgl'.'. Mass.. 1968.
S • S
L J Fra ndscan lnterpretation." Studie

( 1987). ,_ 35-94. ive to kon: lhe San Di ego L ini_ _


Adıaılemhl LeoPıan lı Votı:ı:
Trutty-Coohill, Patrida. "Narrat
and Leonardo's Language of the
� .

4
Vdtman, Kim H., with Kenneth O. Keele. Studics o n Leonardo da Zwijnenberg. Robert. The \\'rltİng$ and Drıı wings of Leoııardo da

\'inci: Linecır Pı•rspectil'f ımd tlte \'isual Dirnrnsions ofSôeı ıce and Çeviri:
Dumb."
rly36, nu.
· ast Supper_" .Jhe Arr Quarte Rihliogrnplıy cıf Vinciana 1 ( l9tUl), Firıci: Order 11nd Clınos in Early Modern Thoı.ghı. Caroline
Striuberg. Leo. al.eonardo'.s L
A. van Eck. Cambridge. 199 9.
Journal o/Lconardo Stııdies atı1
(Klş , 1 973). s. Z97-410. s. 27-31, ve sayfa numarası verilme
mi� çizimle r. Art. Munih, 1986.

Steinbcrg. l.eo. Ltonarda'.s lnces.sant Lcı.st Suppel'. New York. 2001 . Venerella, tohn, lfevin:n ve editör Tiıe Afonusc ripts of Leonardo
da \'inci in ehe hı sr itı ı r de Frılnce. Ente Raı;colta Vinciana.
Steinitz, Kate Traum\ln. Manu.scn·prs ofLeomırdo da \'inci: 7heir �lilano. 1999-. A'ci.tn M'ye kadar olan elyazmalarıüzerinde heni.iz
HUtory, wUh a Desrription oftlıe Manuscripl Editiom in Facsinıile.
Lm Angeles, 1948.
�alışılmaktadır.
FRANSI ZCA r ! Fr anL·ois
�:
- 1 Atnatole J .
·ı.eonard de Vinci au Muse

dl's Recwx-A rts, ser. 2.


e du
449_72; 36
ru

ar s, 9
. � 35 ( 1 887 ) , ş,

rıl de l'itıc.İ· r i J 78 Ara.s5f·f


· ,ı \ 'uniı'<'rs dı·leo11a ı1u
e " Gaıe tte
n,
. r.ıris. ( 1 8 87).
ou

Ar:a�c. OaıııL . J, Vı dr
nci: l.t ryrlımf
1 997. Begu s. 8 9 -107.
moll

Danief. /.emırırJ ". Paris, J98J.


r e

dr \lincı au ıouv
S}ide. J,ron ard
.
de "Auro ur de Leonard de Vinci oeuvres

d: Exat'ft''ı
rdues'' GıızerteclesBeaux-Arts, sc r. 6 5 ç 1 , ,
Hevesy, A ndre
eu �respe
reırouvees- 0
<1 rmi de ı:;ıı J I ),
rırs de lcon
'
. Lr.s ın nusc mes. Caen .
.

A
;
n
1968.
Corbcau
d {'
uı• del
r

critiquc , hıstoriq
f!nfs el·trc s. 103- 14.

Andre de. "Dans 1 'atelierno.


frurs dem

nce�co Sforza
de Vinci et la
de Leon� rd de Vinci: B ohra
statue de Fra Hevesy. tno et
·1,eonard 8 (Ekım 193
CoUrajod. Louis
13, 2). s. 260.66_
Vamourdc J'arf

!.'.4rtt' 4 (1!!79).
·
ses modeles:

2!1.
Leoııardde ı'ır
ıd Paris. ! 1 9 Heyd enr e ich, Ludwig-He
ALMANCA
inrich. "La Sainıe A n ne de Leo
nard . H { enriJ . "Les dessins de Vinci: t :inte!l
t
illonl igence et !e
de Vinc i.n Gauttedes
Dessins de M ıerc
Oemonı:�. Loıı L�. Beaux· Arts, �er �· 10 ( 1 933), pp. 2os.1 9.
ttrıaissance des ar s, no. 446 (Apri\ 19R9), s. 79-87.
ardo-Studien, Munıh te yeni b askı, 1 988,
Repri nted in Leon
:
regard:' Co
Baur, Otto, Barbara Bott, Sigrid Braunfe\s-Esche. Kenneth O,
Musee
kat, Touu.
eonardde Vin<
i. Ser gi s. 1 3_ 22.
tmanusrrıudcl
Muntı. Eu
o�·ssııu e gene. Leonard de Vinci: L'artiste, lepcnseur, le savant

Hohenstatt. Peter. Leon


dt>s Beaux-Arts. Tours. 1956.
Keele, Heinz Ladendorf, v e Marielene Putscher. Leoncırdo dıı
Vinci: Anatomie, Physiognomik, Proportio n ı.md Bewegıaıg. Cilt. 1 .
.
ard de Vinci. Cologne, 1998 .

li animali in
Paris. 1899.
. leonardo da
aUi s ta. le pıante e g
arlo. Leonard de \linci , Arcl ıitec t e. 1983. Paris, t988.
De lOni, Giovan B
Co!ogne, 1984.
Lemıard de Vinci ou la/in de Vh umilite. Paris. 1952.
\'iner. Bo/onya, 1 922. Lebel, Robert. pedretıi. C
Bock, Franı . .. Leonardofragen'.' Repertoriunıfıır kımstwissenschcıft
isee a Voccasion
narıl de \linci organ Le sejoıır de L 3 9 ( 1 9 1 6) , s.
du
Exposıtıcm d ceuvr�s de Leo
' eoncırd de Vinci, en France. Exh. cat., Chateau i C ar!o, and iane Roberts . Le Crxtex Hammer de Leona.rd
Pedrett .
ci: Us eaux, la terre. l 'univcrs. lsveç ve Rusya baskıları da
. .

a mı
153-65, l 1 8-30.

d
htıteau u el
de Clo x, en frauc e
crnr r s� mort C di\mboise. Amboise, 1 952. rle Viıı
quarrieme ıre

2 ma; 1549. EJl'.h. cat.. Parıs. Bode, \Vilhelm von. Leonardo da Vinci� Awgewolıfte
cn
, Paris, 1919. i referaslar \ngiliı baskısına yapılmıştır.
)'apı ldı. B u katalogdak
..
Louvre Muıesı.
leonard de Vinci, homme de scierıce. 1452-15 19. Sergi kat., Paris, Handzeiclı n ıırıgen . Berlin, [ \ 950\.
and Roseline Bacou.
Hommage a lt�,ıa: Palais de la Decouverte. Paris, l 952.
Rosci. Mareo.
Leonarcl de ViıKi. 1 976. Paris. \978. Sartoris, A\berto.
\.'Jıomıfındıt cin�uit�e Leorıcırd ardıit ect c.
F/orisoone,Michel.
de Vinci: Exposition en Bode, Wilhelm von. Srudien tiber Leonardo d a Viııci. Berli n , 192 l .
sa
cente11mre Paris. J 952.

naıssance. Exfı. cat..


Paris, Lou\•re Müıesı. Parıs Esche, Sigrid. Leonrtrdo da \'inci: Das anatoınische H'erk. Basel.
. 1952.
Marani, Pietro C. Leowırd de Viııci tine carriere depeitı tre. Paris,
Siren. Osvald. L eotıard de \'itıci: L'r.ırtiste e f'lıonmıe: Edition
de Leonard de Vinci pour le
1954.

Galicfıon, Emile. �un dessin


1999.
mliereme nt refoıı due et mis
tableau de
11 jour. 3 cilt. Paris ve Brüksel, 1928.
( J867), s.
1 'Adoratiun des mages." Gazel
le des Beaux-Arts, s er. 1,23
Marotte, Leon, ve Henri Longon. Leonardo da Viııci: Cinquaıı te-six Gronau, Georg. .. Ein lugendwerk des Leonardo da Vinci." Zı>itst:lıri.fi
530- 36. tkss ins rep roduits e n facsim ile. Paris, 1928. Sleinitı. Kate Trauman. "Le Oessin deleonardde Vinci pour la fur bifderıde Kunst 23, no. 1 0 ( 1 9 1 2 ). s. 253.SQ.
reı•rescntation de l a Oanae de Ra\dassare Taccone," Le lieıı tfıedtnıl a
Gevmuller, Heinrlch de. "Les dern ie rs travaux sur Leonard de
Maıenta, !Giovannil Ambrogio. L e memorie s u Leonardo da Vinci. lıı f<t:-ııais.rnnce böWnıli. Edited: lean !a..:quot, s. 35-40. Paris, 1964. Grossing, Helmuth. "Zu den Technikzeichnungen Lcon.ırdo da
Milano, ı 9 1 9. Vincis," Poesisetpictııra: Stııdien wm \'erltdftnis ııoıı Tt"xt ııııd Bild
Vinci." Gaıelledcs Rtaıtx-Arts, ser. 2, 33 ( 1 886), s. 357-76; 34
11 886). s. 143-64; 274-96.
Va!ery, PauL "lntroductlon a la methode de Leonard de Vinci." itı H aııılsdır�{teıı mıd alten Druckrn, bölümü Editörler: Stephan

\'cırietc, !894. in Pcıu/ \ 'ıılery, CEuvre.s, edited by lean Hytier, cilt. ı . Fussel ve loachint Knape, s. 107-29. Baden-Baden, 1989.
s. 1 1 53-99. Paris, 1957.
Herzfeld, Marie. "Uber ein Skizzenblatt Leonardos als beitrag zur

Viaıte, Francoise. Leonard de• Vitıri- l scıbelle d'Este. Paris, 1999. Charakterdeutung des Meisters.:· ,\filtı>ilıırıgt',t tk:> Kııtısrlıislc>rısdıt?u
lııstitutes in Floreuı.4, no. \ (Temmuz 1932), s. 1- 2..\ .

Viaıte, Francoise, wiıh Cathcrine Monbeig Goguel, ve Made\eine


Pinaulı. teoıırml de Vinci: Les ctıufes de cimpt!rh'. Exh. cat .. Pariı;, Heydenreich, Ludwig H. Leo ıııırdo dtı \'itıci. 1943. 2 cilt. N-<w Ymk ve

LouvreMüzesi. Paris. 19 8 9 . Basd, 1954.


ITALYANC A

Acco rdi. Bru


no. Cmwscenzc gcologıclıc di Le onar
do: lrıflussj su
suociclo pltt

orlco. ltı del/o VI/ Gi<>nuıta leona
rdia na, Bresc
/
Reltramj, Luca, ve Carlo Fumagalli. Diseg111 d ı Leotıardo e dt.lta sua
ia' 7
ottobre, 1984. Brescıa, 1987.
scuo/a alia Rib/;oıeca A
mbrosiana. Milano, 1904

Amı:s-le\y;
s, Francis . "Leonardo da Vinci e i
l disegno a Rrun�tli, G i u\ia, et al. Q uinto ceııtenario
mal ita." delta nascita di I.eonardı>
Rııccolıa Vi11ci
mu
ı , no. 29 (2001 ) , s. 1-40. da Vıııci: Mostra
di diugni, nıanoscritti e documentı. Sergi kat.,
Florence, BibliotecaM
edicea Lauren1.iana. Floransa. 1 952.
Jlaldacci, A
ntonio. "Le piante di 1 .e nardo dau Vinci nei codici
. eca J{�a le del Ca tello
della Bibl or '. .

d i Windsnr."
Mettıorıe de/la R
Bora, Giuho, et at.
l leonardeschi: L'eredita di Leonardo in
Accade1tııa defle Srıeııze dcll lstıtııto dı Bologna , Classe di Lontbardia. Milano,
1922·2 3), s. 77 · 82.
sde n c ; 1998.
ııatııra/i ıo (
Nesselrath, Arnold. "Leonardo d a Vinci: Biihender hi. H ieronym Bottarı, Stefano. Leon
us ardo. Bergama, 1942
Abendmahl. .
Leonardoda Virıd: Das um 1 482." i n Hoclı Renaissance im V
atiktın: Kunst und Kultu im mberto, ed l.eoı1ardo: Tııtta lapittııra.
Hevdenreich. Ludwig H. r Baldi ni. U La scheda
d'arte· B ovi . Arturo. Leoııa
Stuttgart. 1958. Rom der Pdpste /,/503-1534. pp. 552-53. Exh. cat., Bonn, Kunstund Floransa. 1988. rdo,filosofa. artista, uorno Milan
. o. 1952
Austellungshalle der Bundesrepublik Deutschl and . Bon n,
kunge zu den Entwii r(

n � 1999
B�vi, Arturo. ı·opera di Leonardo per it mon ume
He)'denrekh. Ludwig H. ·eemer . s.ıld ıni. U
mberto. Un Lcoıııırdo intdito. Flora nsa, 1 992.
Leonard� (ur das Grabmal
des Gian Gıacomo Trıvulzıo.

tudieıı
. 1heodor 'iller' Nicodemi, Giorgio. Leonardo d" Vinci: Gemdlde, Zeichn ungen, Mılano. Horan.sa,
1959
nt o Sforz.,ı a

Festsclırift
zur Gtsdıi<lıte der curopdischen Plastık: Vitıo t' fprohlemi de/la terra. Turin,
Studıen. Leipzig, 1 939. Mario. Lco11ıırdo da
zum 19. NiJan /965. s. ı 79-94. Münih, 196.S. BJratta, Brambilla Barcilon,
Pinin, and Pietro C.
1 903. Cena. Milano, 1999.
n
Ma ra i. Leonardo: L'Ultima
Osı. Hans.. Leorıardo-Studietı. Berlin ve New York. 1975.
Hildebrandı. Edmund. Lronardo da Vind. Berlin, 1927.
"l.eonardu d a V i n ı.."i n egtı studi per la navigazione
Barana. M ario. �ri�io, Anna Maria. ..Arte e scienza in
Ludwı'g, He-ınrich. Uonardo da Vinci. Das Buclı ı1on derMaierei, ııadı
ı
üst, Hans.. Das Uoı ardo Portral in der Kg/. Bibfiotlıek Turin ımd dt'!(Arno."
_
fi
Bollrftiım dt'llaSocictıı (JcagM cıı /trılirıım, ser. 5,6 Leonardo." Alrnaııll.'.co
ıtıılra ııo 75 ( \975)
arıdereFasclıungerı des Giuseppe Bossi. Berlin, l 980. 739-0 J .893-92 1 , s. 324_30.
dem Code x Vaticanru (Urbinas) !170/ıerausgegehnen, ubersetıt ımd ( 1 905 ), '·

erlduterıvon Hcinriclı Lrıdwig. 3 cilt. Viyana, 1882 Calvi, Gerolamo. il codic


Popp. Anny E. Leonardo da Vinci: Zeic l mungen. Münih, 1928. Behramı, lw.:a. l. ıı "dcstrıı ııııuıo" d i Leo1111 rdt1 dıı Vi ııci e le
lııcwıe
e di Leonardo da\'ınci (idra1.4ficıı e

Moller, Emıl. ..Wie sah Leonardoaus?" Belvedere 9-1 O ( 1926), pp. 29 -


z t•
rıe//rı edi ioı ı del Codicc A
t la ı ıt ico. Analec t;.ı Amlıro
siana, 2. Mihlllo,
cosın ografica) delta
Bıblioteca di Lord Leicester "'
Holkkam Hail
Reale lstituto Lomb
Rosenberg, Adolf. Le onardo da Vinci. Kiinstler-Monographien, 33, 1909. ardo di Scienze e Letter
46. e. Mil.ı.n o, 1909.
Bielefeld and Leipzig, 1898.
Moller, Emil. "Salai und Leonardo da Vinci: /ahrbuclı der
Kunsthıstomchen Samnı/ungeıı in Wietı, n.s., 2 ( 1 928). s. 139-61
n
Seidlitz. Woldemarvon. Leo ardo da Vi11ci: Der Werıdepuııkı der

Renaissmıce. Gözden geçirilmiş baskı, Viyana, 1935


Moller, Emil. "Die Madonna mit den Spielenden Kındern aus der
. ·ı:·
Werksı.:ıu Lc:onardo,." Zeitschriftfur Bıldende Kumt 62 ( 1928·29), Suida, Wilhelm. .Leonardo da Vinci und seine Schule in Mailand,"

" 2 17-27 MoııatJlıeftejur Kuıl5/ wİ55etUclıaft 1 2 ( 1 9 1 9) , s. 257-78; 13 ( 1 920),


s. 2 8 - S I , 2 S l -97_
MııUer, Emil. DoJAbetıdmahldes Uonardoda Vinci.
Veruft'enılıch ungen deg lnstituts. (ur Europaiı;che Ge5ehichte Maınz, ıı
Suida, Wilhelm. Leo ardo w1dsein Kreis. Münih, 1 929.
1. Baden-Baden, 1952.
Zöllner, Frank. "Die Bcdeutung von Codex Huygcns und Codex
Muller·Wa/de, Paul. Leonardo da Vinci: Lebenskıtıe ımd Urbinas fur die Proportions- und Bcwcgungsstudicn Leonardos
f.orlı.:hungen ıfber sein Verhdltnis ıur Jlorentiner Ku mt ımd zu da Vinci." Zeıtschriftfu r Kımstgcschıclıte 52. 110. 3 ( 1 989). ı;. 334 52.
Rafarl. Mü'nih. 1889 -·�':.. � ">
..
Zöllner, Frank. Leorıardo da Viııci: fJa5 l'ortnır der U5a del Ciocotıılo, )
J..egeııde uııd c;eschiclıte. Frankfurt, 1994.

Zöllner. Frank. J.eoıı a rdo d" Vinci, 1452-1519. Colognc, 2mıo. • .1


<- �
1
Chastel. Andre. Leonardo da Vinci: Srudi e ricer-che 1952-90. Turin,
a di Leonardo da Vinci: Laurenza. Domenico. Dtfigura umana; Fisiognomicıı. anatomia e
Cald, Gerolamo. "Contribuıi a/ia biografı
{Periodo Sforzesco).· Archi\'iosıoricolombard
1995. Marani. Pietro C. Mırco Rossi, and Alessandro Rovetta, eds.
Li>.»ıbrosjana e Lconardo. bh. cat., Milan. Bıbtiote<a-Pinacot�•'
o 43. no. 3 (1916), s. arte in Leonardo. Floransa, 2001.

41 7-508. Cogliati Arano, Luisa. Disegni di Leonardo e della sua cerclıia aUe Ambrosiana. Milano, 1998.
Lesca. Giuseppe. Leonardo da \'inci: Saggio sutla vita e le opere.

Marchini, Giuseppe:. "'Leonardo e le s 'ak.'" .>\ntichitd vı"ı·u :!�, nos.


Garteriedefl'Accademia. Sergi kaL, Venedik, Gallerie det l'Accademia.
Cah'i, Gerolamo. "t:Adoraziontdei Magi di Leonardo da Vinci.• Bergamo, 1 9 1 9.

1-3 (lanuary-lune 1985), s. ı 80-85.


Venedik, l 966.
Raccolra\ı'inciana. no. 10 (1919), s.1·44.
Ugabue, Giancarlo. Lto�ıardo dıı Vinci e ifossili. Yenice, 19/7.
Ca!vi. Geroıamo. I manoscritri di Lecmardo da Vinci dalpunto di
Ma.rinoni, Augusto. 1 rebusdi Leonardo dıı \'inci raı:colti e
Comitaıo naıionale per le onoranze a Leonardo da Vinci nel quinto

vjsta cr011o/ogico, stOt"icO e biograpco. Bolon ya. 1925. Maccagni. Carlo. Riconsiderando ilprobfema dellejonti di Leoııardo:
sa
centenario della nascita ( 1452· 1952). Leonardo: Saggi e ricerdu,

L'efeııco di /;bri ıı�fogfi 2 verso-3 recto del codict 8936 delta Biblioteca
interpretati. Floran , l95+.
Edirör: Achille Marazza. fRoma, 19541.

Cahi, GiroJamo. / mamscritti di Ltımardoda Virıci dalpunto di Nacional di Madrid. LetluraVinciana. 10 ( 15 Nisan 1970). Floransa. Marinoni. Augusıo. La matem,ıtic,ı di Leonardo dtt \'jm·ı. Milano.
vista cronologico. storico ebiografKo. Yeni baskı Edtör: Augusto D'Arrigo. Agatino. Uonardo da Vinci e il regirne della spiaggia di
1971. t982 .
Marinoni. Busto Arsiıio,. !982. Cesenatico. Roma, 1940.

Marinoni. Augusto. Leonardo da \'inci: 1 nıanoLrirti deli' lnstitııt dı:>


Caroli. F/av-ıo. LeotJllrdo: Studi difisiog110rnica. Mil ano, !991.
Malaguzzi Valeri. Francesco. Leou{ırdo da Vinci e la swltııra.
Oell'Aqua, Gian Alberto, ed. Leonardo e Miltmo. Milano. 1982. Bologna, 1922. r
France, 11 manocritto A. Flo an sa, 1990.

Carotti, Giulio. U opere di UOnardo, Baımante e Raffeello. Mil ano, Oe Toni, Giovannl. Macclıine di Leof!ardo: Mostra di modelli Sergi C. Disegui dijcn�fkazi<>11i d a Leo,ııırdo a Marinoni. Augusto. Ltonardo dıı Vind, 11 Codin! ,.\tlııntico Jellıı
kat., Bresda, Sale dell'Aıeneo di Bresda. Bresda. 1987.
Marani, Pietro
1905.
Miclıelangelo. Sergi kat., Florence, Casa Buonarroti. Floransa, 19&4. Bibiioteca Ambrosiana di Milano. 3 cilt. Floransa. 2000.

{ M aranL Pieln>. ed.J. Leonardo: Lııpittııra. 1977. Re\'. ed. Floransa, M.ırinoni. Augusto, and Marco Meneguzıo. I diggn ; di Ltonıır,to,
biografico critico. Turıı, J 921.
Carotti, Giulio. Leonardo da Vinci, pittore, scufıore, arckitetro:
Galluzzl, Paolo, ed. Prima di Leonardo: Cultum delte macchine a
Studio
Siena net Rinascimento. Exh. cat., Siena. Magazzini del Sale. Milano. 1 985. Milano. 1981.
1991.

Marani, Pietro C // Cc111uolo di Leoıı,vdo. Milano, 1986. Marinoni, Augusto. aı\d Ma.rco Meneguzzo. I eontırdo dı.ı Vinci
Carpiceci, Alberıo Carlo. Varckitettura di Leonardo: fndagine e

Heydenreich. Ludwig H., e d . / disegtıi d i Leo,ıardo da Vinci e de/la disegni. \'erona, 198 l.
iporesl su turta Vopera di Leonardo ar'Chitetro. Floransa, 1978.

Marani. Pietro C Leonardo. t-.·tilan , 1994.


tıua df Uorıardo: ıttdagine e
sua scuofa. cotıservati tıeffa gafleria dell'Accadernia di Verıezia.
Mazz.occhi Doglio, Mariangela. and G a mp i i�ro Tintori. Leon,ırdo
Carpiced, A!berto Carlo. Va,clu'tet
ipotesi su tutta !'opera di �t7 Floransa, 1949.

M arani, Pietro C. Leo11ardo: Una cıımerıı dipittore. Milano. !999. egfi spettııcoli Jel suo tempo. Sergi k.lt.• rı.til.lno. Rotanı.la. di \'iJ.
do arckitetto. Gözden geçirilm
iş ve
genlşklilmiş 2. baskı. Florans
a. 1984.
Kemp. Martin, Lconardo da Vinci: Le mirabili optrtlzi oni detla Besana. Milano. 1983.

rdo: 1 grandi matstri del M arani. Pietro C. et. al. lfgenio e lepassioni-Leonıırdo e i/ Cenaco/o:
...i.,zi.ont! dı
Castelfranco. Giorglo. Lecma
eg
natura e defuomo. Milano, 1982.
Precedenti, ;mıoı•azioni, rifles si di ıoı ca polavOf'o. Sergi
dis no.
Natali, Antonio. '"Dubbi. ditf'icolta e disglıidi netl' Annun
mo11tt1gnıı ıul mtıfl:',
Milano, !952.
kat., Milano,
ı s
Palazzo Reale. Milano ve F loran a , ıooı. Leonardo." in VAntıurıciazio11� di Leonardo: Lıı
s. 36-59. CiniseUo Bn1s.ı.mo. 2000.
Kemp, Martin. Leonardo e lo spa io dello sc11/tore. Lettura Vindana.
t
o da Vınc
ittura di Leonard
Ca)telfranco. (ilorgı·o. Lup Editör: An onio Natah,
1956.
_ ı.. Mıla 27 (20 Nisan 1 987). Vinci, 1988.
. no..
:,,ı/e ,,;1
rdtl: Stııdı per ıt Cenac�lo dtlla Bıbli

Cııstdlo di Windsor. Bu katalogdakı referanslar, l ng iliz


edret1İ Carlo. Ltoııa
llflrılo 6
otua
(cd.) Lco
Starnaızi, Carlo. "Leonardo da Vinci: Un cartografü tra Euclide e
. · ıro C . Marani,
. Pıc Tolomeo" L'ımiverso 4 { 1 998). s. 544-56. oı.ardo da Vinci; •.\rtı:' e sdtnııı dtlVıırııvtr1.ı
Vel1-0\i, Ale.ssandro. Le
lm ışı ır.
rtfC'rans!ar. tngı')ıı
Nq.ııS.:ırt'l;iu\'lflln.ı. \t yapılmıştır.
o. �hı katalngd;r,kı
' ba�k ı�ına M i la no. 1996.
haskısına yapı

Tanaka, Hidemichi. Leoııardo da Virıci: Ln 5ua arte t ta nıa vita.


Vi•nrı=i
.
lop(f'IJ.comPlrta Zeri. Federico, and Std"ano Zuffi. f..eonardo da Vinci: Ve/la nııtı.trcı.
piııort Regoli. l dısegni dı Leotıardo da
oııino delb Chits.ı. Angd
di l.tonarılo . Carlo. veGigeHa Dalli
o. 1%1. peso e mola defle CJ(qut: 11 Codict Lticester. Sergi lc..'\t., Veni,e,
l'edretti Tokyo, 1983.
\'iııci e dclla sım
a.

On•ii1� M;ınc) Prımı!io. Milan


cerchiıı ne/ Gatmıetto Oısegm e Stampe dtlla

Uffizi <I Fircnze. F lorence


, J 985.
Gallerıa degli Vecce, Cari() , ed. Uo11ardo da Virıci: Scritti. Milano. 1992.
Palazzo Querini·Dubois. Venice, t99S.

rw�ui, Car!o. J.cmıard" da


Grrolmrıo
\'illci " il�ta bologncıe

P;mıloifi dıı Cdsio Jı"°}.1


edKi. Boloıı)'3, 1951. Pedreı t,ı , Carin• ve pi et ro C. Marani. Leonardo da Vinci, ardıittrtu
Vecce, Cari o. Lcorıardo. Roma, J 998 . r
Zollner. Frank. La Battaglia di Anghi a i di LtonClfdo da Vinct frıı
Mıl ano, 1 988. politica. I..ettura Vinciana, r; (18 Nisan 1997}. Floransa.
. .

disegnı. d.ı uonardo �



1998.
rnitologia e
militare prima di Gradısetı.
l't·drt•tıi, C:ırln. "(ili uhimi
8ibliotlıcqııe

..ı Ucnııimmc" ıo Pedretti, Carla, and Janc


Weil-Gatris Brandt, Kathleen. Leo11ardo e l u 5culturcı. Lettura
( 1958), s. 565· .
rdo da Vinci.
Roberls. il Codice Hammer di Leona rıio da
Zollar. Frank. Leona 1452-1519. Roma, 2002.
dHıımunimıı•
\!iııci: U accıue, /ıı !erra.
Vinciana. 38 ( 18 Nisan 1 998). Floransa, 1999.

; Tre sugıı. Floran�. l 968.


Vımiverso;

Pt·dretıı. Carlu. fa•onardo Ja \'itıc:i



intdito

t
Pianlanida, Sandro, ve Cos antino Baroni. Leoııar
Venturi, Adolfo. "L'uso dell:a mana sinistra nella scrittura e nei
o da Vinci: disegni di Leonardo d a Vinci. Li\rte 42 ( 1939). s. 165-73.
l'edrt"!!l. Car!o. tromırdo. Bolonra. 1979. da Vincı in Milano.
Edizione curata dalla Mostra di Leonardo

Pcdrı.:rli, C<frlo. J.eorı11rrlo ardılfctıo. 1978. Gôıden geçirilmiş baskı


Novara, { 1939J. Veuosi, Alessand ro . il diseg110 del \'universo: Leonardo e la sua
wlia ne. Gir� ve koordinasyon: Carla Pedretti.
Reale Comrrrissione Vindana. / ınanoscritti e i disegni di Leonardo
scuola netle raccolte i
ı 987.
Milana. 1981.

drı VitKİ: il CodKe forster L. S vals. Roma. 1 930-36.


Sergi kat., Tokyo.

Pcdrı.: lh, Orlu. Lt•!lrtnrdo da Yirıci: Sıııdı d; mıtııro dafla Riblioteca


llı·.'1�· ııd Cı.wcllu di Pkıransa. !982.
s
Vezzosi, Alessandro. Leoııardo: Arte, Scienza e Utopia. Sergi kat..
Rmci, Marco. Leot1ardo. Mllan, 19?9. Ro ci , Marco. leonardo. Toronto, ı. D. Carrier Art Ga llery. Toronto. 1987.
\'\'iııdsor.

PedrtUi, CarJo,t•J al. 1-i'CHtıtrdu. JI Codice Hammere la Mappu di


Milano, 1 982.

lnıofıı prrıtnınıiJrı Carlo Pnlutıi. Artc e scienza a Bologııa in


l:'mıll11 r Rumagrıa rıelprimo Cirıqueı:tnto. Sergi kal .. Bolonya, Scaglia, Gustina. Aile origi11i dcgli studi tecııologiddi Leo11ardo.
l'alaızudd Pude�ta. Floran�oı. 1 985. Leııura Vinciana, 20 (20 Nisan 1 980). Vinci, 198 1 .

l't-drtHi, Carlo.t'd. 1Ji5tgnl dil.conardo da Vinci t de/la sua ctrdıiu Scarpali. Claudio. Leoııardo scrittore. Milano, 200 1 .
rıdlu8ıfı/iorı•fa lltalrJi forıtıo. Floransa, 1990.

Seidlit7., W!oldemar! vo n. " ! disegni d i Leonardo d a Vinci a


ı•edrtıtı, C:arlo. l.toıııırdo du \'ırıci: La Baıtagfia diArıgfıiari r it amıi Winchru." t'Arte 14 ( 1 9 1 1 ) , s. 269-89.
/a11lrtıtrthr. Huran�a. rJ92.

Solmi, Edmondo. et al . Leoııardo da Vinci: Coı�ference fioreııtiııe.


ı•edretti. Carin. Lrorıardou \'entzıu. Roma, 1994
Milano, J9JO.

ı•cdrcııi, Carlo, ed l .eoııurdo ılo �·;mı: Ubro dipillurıı, Codict


Urbıııuh: ful- 127<1 1tı•lla Bıbltoteca Apostolica Vuticaııcı. Cril ical
Spenccr, John. "i l progeııo per il C<lvallo di bronzu per Francesco

Sfım.a" Artc lotJıluırda, nos. 38-39 ( 1973), s. 23- 3 5.


tran�criptiıırı hy Carlo Vece�. 2 l.'.ıh, Horansa, ı 995.

Starnau.j, Carla. "Leonardo da Vinci: La roppre.�entazione


t
cartografka e piltorica del paesagio oscano." V ımivaso S (E ki m
1996), s. 695-704.
DİZ İ N

gi�si. 68. 76. Ayrıca bkz. ku maş kıvrı mları'


dağ lar, 9 1 , 162, 1 6 8 · 1 7 1 , 182-84
da ğılan ışık. 78
. cisimlen._ ı 33
a\'JlJ, 9� ı " 250 ku,bakışı p�pektif, 95. 240
gölge, 16, ı 8, 75-84, 86-88
ifade, 291

-
gok
ku.şlar, 273·74, 277, ıso. 2S6
,
ayna. 14-- ihtiyaç, 302
_. aıa�ım, ihanet, 310
nıak ı�ın Jalgalarm üzerindeki götge!er, 76, 1 00

kuvvet. 187-88
a\113 pr
r�l'ıber o!ar-.ık darphane, 250 biçimleri, 84

açı ,� ptTspekti'. 92-93 kUçük denlı canl ıları, 1 7 1


·�·· 124

n.-s-�anıl:ı a}11
rmk w· .ıyna. 9R ikiyüılül tik, 3 ı o
'.nsan d.1.vranışlarının incdenme�ı. :! I, 44
a ıhuuı, 9.
değirmen, 230 derini iği. 80, 84, 86·88
� laşıır

ınsan figü rleri. 4 1 -73


18,1 11(
ı;ı. anın kan
derneı renk ve gölge, 97, 98
küçülen perspektif, 92

uzunluğu, 79 -8 ı, 86·87 ı 38
ı}lı;ın açısı. 8 J . 8i' . S8 gölge li demı!'t, 84 tabiatla gölgr, 15A, 156, 158

.7
deneyim. 29 9
insan vücudu, 9,

görüş/g�rüş kuvveti. 36, IOO· I O I


ışık de m et i, 79, 8 1 , 83, 88, 1 6 2 44.
. Ayrıca
,lCbJ.ct., 312 azim, 3 1 0 l.eonardo'nun çağdaş�n

denge, 9 bk:. goz,


ııfocizmalac,_:101- 313 analOmik olarak incele

madeni par lar, 250


nmesi, 46-59
ağa\Jar, 154. 1�6. 158-161
ağırlık. bağlar. 24fı
1 4 {) Ayrıca bk::. vücudun kısımla
bacak. 54, 58,59.
a
Maggiore Gôlü, 163, l i8

harekeli, 60-61 . �3
!88-190 deniz,30, 170-71. 176, ! 78, 190, 295 gövde. 57 boyun, 144

ahır,226
ağırlık mtck�zl. 62
dışarıdaki ışık. 1 6. ı 8, 77 kafatası, HO
ba!mıln'l\J, 250 derinlik, 82. 92, 240 göz. mancmık.265
basit gölge". 83, 84

ııo
gecekuşlarının gözleri. 148

Ab:laıiı. 178 8-99


manzara, 154:. 156
;r,J,;ciğer, 144 kas lar, 4 1
orantılan. ·B. 45, ;J
2YI

doğa bilimlerı ve astronomi. 1 87


baş. 135. l.W. IH
göz ve ışık. n matematik. 298
disleksi, 7 görüş alanı, 99, 100·10 3 ınnumivet,

akd. J02 in �aat müh endisl iği, ı 33


leri. :!9
başkalarının görüş

göı. \'e perspektıf. 92-93, 1 0 1


istirid)'e. \ 7 !
�tıtk. 149

merdrven, 62, 20:?. ın


doğrudan ışık. 78
a lçı, 237
aJJ,ım, Z46, 250 melek, 68

be5 in
belirli bır ışık. 78

alet tasannıı, 259


doğrusal perspektif, 92 gözün e ğitimi, 36
,
302

ıs foJ veAzirt:\nna,
döküm. 246, 248, 2 50 gözün gördüğ ü görüntüleri mermer. 250

beyin. 77, !40 Kafkas Dağı, t8.ı:


besknm(, 136 kadın, 63. 138, 149
alev ışığı. 16. duman, 1 72 hatırlaması. 103 Ml!'rvem. Çocıık 9

an tomi, 15. 150 gözün yapısı, 14, 10 ı . 102


Amboise, mı dura mater, 1 35, 140 gözün gücü, 103 metalişlt'ri, 24:6-250

t52 Ayrıctı bkz. ağaçlar


kaldı r aç, 260
bırleşik ışık,78

Bkz. lnsan vücudu.


a
duyu lar, insan ve h a ıvan duyularının
duvarlar, 22!, 232-33, 235 Mı.'Jırlılar, 194
kal ıp. 246-48
bitkiler.
)
çizimler. IJB
ruhun penceresi olarak göz. 12, !03 rruıra.kdöğfışü. 221

kan. 150
kalıp alçısı, 250
mimari. 43, 193 . 26 5
boJrum .2Z2
1 53-165
karşılaştırılması, 148 gözbebeği, 1 0 1 - 103. H8 Mil.rno, 163
aa botanik ve j)(}'?ıj.

antik sanat, modern izlıeyi ci, 7


Leonardo'nun n tomi ile il.i,kisi, 133 dün yanın yörün gesi. 1 88 gözbebeği n i n genişl e me �i. 77. 102-103. 148

kanatlar, 2i3·-ı4, ıı�, 280, 282, 285-86


buluşlar, 253-lSi

apsis, 2.lJ
.16 )'er)·üı:ünün kanı, 167-69
gözbebeginin k üçü lm e si . 77, 102- 103. 148
bulutlar, 30. l62-6'1

;ırdıç, 203
,\fona Lisa. 9
eğ iti m e ks i kl i ği , 7, 299 gurur, 3 1 1
kaslar, 4 1 , 56, 59, 73, 134, 136, Hl, H4
büyük yapı. 219 karanlık. 75, 83. 97
e klemler, 63 güne ş, 76, 9 1 , 1 9 1
arkebüz, 273 büyüklük \'l' perspektif, 93-94 nefsine hakim atına, 31 1
güzellik. 289
el, 56 kara katmanları. 232
asmakat. 221
aslan, 148 nesnelerin sınırlan. 1 5, 96
302
engel,

160 göı:den kaybolına noktası, ı o ı


kemer, 196, 199, 20l, lll, 237 nokta, 92-93

haritalar. t 33
hareket. 60-bl. 1 88-8 9

at. ıı. 27-28, 93, I02


erdem, 1 27, 310, 3 1 2
nü, 15
a�ıJama, eskiz rapmak için. 290, 292 kemikler. 138
perspektif, 92. 94
cama benıeren küre, 101 K.ızıJdC"niz, li8
ve Ermenistan, 182-83 kmdi kendini eğitme. 7
at eski zleri, 122-23 e ski zle rin önemi, 2 1 Haset, 127. 312
heykel. 240, 246-48, 250. 265
at \'e insanı n karşılaştırılması, J 49 kinareter, 306-313
aı heykell, 246-48 Cana\'ar. 128 eşit, 302 kilise, 214, 2 1 7 oklar, 22

Coder Leicımer, 7 omurga, ı .ı:ı, 144


cesaret, 31 2 Etna Dağı, 1 67 heykelle resmin karşı!aştlrılması, 1 9 3, oksipitalkemik, 135

Codex Afodrid, 7 oruuı, 144


4teş. 174 evrensel ışık, 78 240 kol, 53, 55, 56, 144

atınos fer ve perspe kıif, 1 4, 95-96 h ı z , 1 88 · 8 9


atmosfer, JS4, 188 hız, 167 konu şma. 304

atmosferin maviliğ i, 95, 97, 154, 1 56. çad ır , 273 a ·ak.59


fetus, ! 49 korkaklık, 312 oran, 9, 92
)
bacak, .S4. 58. 59
Fırat, I R2-8 3 hile. 3 1 2 korku, 3 1 2

Kötü düşünce, ııs !})...-Ur. (torso). 57


188 çalışm alar, 9, 290. 296, 302 fırtına. 30, 34 köprü, 2:!9, 264

ışık demeti, i9. 81, 83, 88, 162 k<�. 53, 55, 56
içindekl görünrükrfe beraber çamur, 133 ırmak, 2 8 , 16'}, 173-76
fı.�kiye, 225

ışık, 9, 16. 1 8, 76-8'1, 86-88, 290 vUcut, 43, 45. 73


atınosfer, 99 - 1 00 çan kulesi, 217 kötülük, 126

çizgı, 92-9 3 yüz, 47, 49-52


atmosferin maviliği, 95, !.J7, 1 54, 156, 188 ç.atı, 214 kubbe, 133
gece kuşları, 100, 102, 148
avlu, 237
atölyede ışık, 297
açısı, 81 ,87,88 kulak, i l
gel-git, 190

ay.ık. 59, 146


ay, 188, 1 9 1
çocuklar, 63 kumaş lım'Tımları, l9l, 294 otopsi, 1 33. 1 36, 138, 150
gem ile r, 30
doğada ışık, 154 kurşun, 250
genişleyen gülge, 84
ve he}•kel, 240 kuşatma ara\lan, 264
gerçek. 126, 3 1 2
ve renk, 97
Sfmze.�c.ı, 20 1 uçmak, 273- 74

sjun1t1to, 9
ürke, 3 1 2
öğrenme, 290 uçma makinesı, 277, 280, 282, 285-86

ölçülü olma, J 1 ı Sicilya, 167 umut, 3 1 3

öngörü, 252 silah, 238 Urbino Kalesi, 226

sinirler, 1 3 4 usta, 36, 37. 290

paranora. 7 sokaklar, 230


pencere, 16, 297 So11 Akşa111 rcmcğı, 9, 106-109 ün, 9

Per.:ı Köprüsü, 229 sonsu:iduk, 99, 191


perspektif, 9, J.J, 2 1 , 36, 9 1 -96 stüdyo, 297 Vitruvius, 43

doğrusal veya küçülen perspektif, 92 su, 164, 1 73- 76, 222, 225 vlicul,

gölge ve perspektif, 93 su bahçesi, 230 Ayrıca bkz. insan vücudu, ışık

kuşbakışı perspektif, 95, 240 su perisi, 68 geçirmeyen cisim,

\'e heykd, 240 Suriye Defterdarına mektup, 182-84 vücudun dünya ile karşılaştırılması,

perspektifin üç kuralı. 1 4 suyututma. 225 167-69

pia mater, 1 35, 140 sütun knidesi, 202 vücut ve perspektif, 92-93

pinyon, 259, 262 sütun şeklindeki gölge, 84


piramidal yalan, 126, 3 1 2

çizgi, 92 . 1 0 1 şair, 1 2 yalnızlık, 298

gölge, 84 şehir, 230 yandan görme, 87

pratik, 92. 299 şehvet düşkünlüğü, 3 1 l yansıyan gölge, 83

pus, 96 yansıyan ışık, 78

taklit, 36 rapışkan, 250


renk, tarihi resimler, 2 1 , 226, 296 yapraklar, 1 54. 1 56, 1 58-62

renk ve ışık, 97-98 taş işçiliği, 201 yarasalar. 280


renk ve perspektif, 92, 94-95 tatar yayı, 270 yaşlılar, 63
tabiatta renk, 1 54, 1 56 tekerlek, 260, 262, 263 yerçekimi, 1 8 8
ressam için tavsiyeler, 1 1 , 1 4 - 16, 18, 2 1 , 22, tembellik, 309 yeryüzü, 1 50, 16 7-69
27-28, 30, 34, 36, 44, 289-92, 296-99 temel yılanların padişahı (basılisk). 103
ressam, 36, 298 gölge, 83, 86, 87 yıldızlar, 1 9 1
rete mirable. 135, 140 ışık, 78, yollar, 230
Roma Darphanesi, 250 temel dokular, 136 )rücelik, 3 1 2
Rönesans. 7. 9, 1 3 3 teori, 92, 299 yuz,
ruh, 149, 3 1 3 ters yöne sürtünme, 262-63 grotesk, 1 3 1
hitkilere hayat veren, 167 tevazu, 31 1
rüzgar. 30, ı 54, 156, 162
ifadt', 2 9 1
tup, 264-65 yüz seçimi, 289
toprak kayması, 34 y ü z ü n orantısı, 47, 49-52
sabır, 309 Toros Dağları, 182-84
saray, 221 toz, 22, 27, 30 zamJn, 1 90, 3 l 3
savaş, 22, 27-28
sava� arabaları, 264
tuvaletler, 2 2 1 zemin, 2 2 1 , 2J7
türeyen zerafet, ?2-i3
savaş araçları, 264-65, 270, 273
gölge, 8 1 , 83, 84, 86-87 zevk. 1 2 4
saydam olmayan cısim, 76, 78, 82-84, 93, 96 hareket, 189
.el, 34, 1 7 1 , 1 73

You might also like