Professional Documents
Culture Documents
Leonardo-Nun Defterleri - Leonardo Da Vinci (B) PDF
Leonardo-Nun Defterleri - Leonardo Da Vinci (B) PDF
Defterleri
..
Leonardo da Vinci
Editör
H. Anna Suh
Çeviri
Alev Serin
M
arkadaş
arkadaf YAYINEVİ
iÇİNDEKİLER
Yuva Mahallesi 3702. Sokak
No: 4 Yenimahalle/ Ankara
Tel:+90-31239601 11 (pbx)
Faks: +90-312396 01 41
e -posta: info@arkadas.com.tr
www.arkadas.com.tr
Giriş
Yayıncı Sertifika No: 12382
7
Gözlemler ve Düzen
133
\L \ııaımııi l:l5
\H_ Botaııik ,,. p,.yzaj l�1:ı
ISBN 978-975-509-650-6
\111. C:o�ral'rn lt1�
Ankara, 2010 1\. Doğa l3ilmlt>rİ ve.\,. tnıııoıni 187
Pratik I\onular
Çeviri : Alev Serin
193
Redaksiyon : Zeynep Tozar \. �liıııari \'ı• l'laıılaıııa \lJ:i
Yayına Hazırlık : Zeynep Kopuzlu, Gazi Vural
\I_ 1 kykl'I n· \l1·1al İjlı•ri :.!:\<ı
\il. llıılıı�l:ır Ei:l
Sayfa Düzeni : Ayşegül Kuşçuoğlu, Emine Ozyurt
Baskı : Ayrıntı Basımevi
\ili_ Pratik l'a,·sinll'r :.!iN
\I\'_ Ft·b ..li·,. \l'orizıııalar w• �:ı·�iıli l\nıııılanla \azılar :ıoı
Nırnakı;a :ıı-t
lliziıı :ı:ı:.!
GİRİŞ
�
Leonardo' un nefes kesici ustalığı, ona fazlasıyla hakettiği bir ün kazandırmış
olmakla birlikte, geniş kapsamlı yazıları dahaaz
bılınır. Çagdaş okuyucu ıçin oldukça zorlayıcı sayılabilecek "ayna yaz ı" tekniği.
ıs genellikle zannedildiği gibi disleksi veya giz
lilik paranoyasından kaynaklanmayıp, ellerini soldan sağa doğru hareket ettirirken mürekkebi
dağıtma sorununa karşı ken
disinin geliştirdiği bir çözümdür.
Ayrıca Leonardo'nun defterleri konu açısından oldukça dağınıktır. Codex Leicester ve Codex Madrid gibi birkaç istisna dışın
da tek bir sayfa bile çok farklı konuları içeriyor olabilir. Dil engeli ve tercüme edilen materyalin azlığı nedeniyle uzman olma
yan okuyucu için Leonardo'nun zekasının daha fazla keşfedilmeye çalışılması, hayal kırıklığı ile sonuçlanabilir.
Bu kitap, bu tür güçlüklerin üstesinden gelmek için hazırlanmıştır. Her bölüm için editörün yazmış olduğu giriş yazısı dışın
da, kitap tamamen Leonardo'nun kendi çizimleri ve yazılarından oluşmaktadır: Bu yazılar ve çizimler gözden geçirilmiş bir
formatla sunulmakta olup. ana başlıklar ve alt bölümler halinde düzenlenmiştir. Bu sınıflandırma, Leonardo'nun farklı alan
lardaki çalışmal arını birleştirici yaklaşımına bir müdahale gibi görünse de gerçek amaç, çağdaş okuyucuya, çözülmesi daha
kolay bir yapı sunabilmektir.
Büyük ölçüde kendi kendini yetiştirmiş olan Leonardo, klasik eğitime sahipolmayışı konusunda da duyarlıdır. Öğrendikle
rini, deneysel kanıtlar ve kendi olağanüstü gözlem gücünden öğrendiğini pek çok kez belirtmiştir. Leonardo'nun kendi ken
dini eğitmiş olması manzara resimlerinden savaş makineleri yapımına kadar tüm çalışmalarına yansıyan, gelenekselden uzak
yaklaşımda görülür. Bu kitabın, Leonardo'nun dehasını yeni bir okur kitlesiyle buluşturacağını düşünüyoruz.
H. Anna Suh
EDİTÜHLN NOTL'
� ��
ı taşıyan çizimlere ilişkindir. Bazı çizi l birden
fazla metinle bağlantı �
Metinlerden önce gelen numaralar aynı numaralar _ _
yazılan metinler, çızımın uzerınde yazılmış olan metınle
lıdır, bu nedenle kitapta birden fazla yerde geçebilir. İtalik olarak
de çevırı olanları aynı
durumlarda, hem orijinal metinler hem
re karşılık gelir. Tek bir çizimin üzerinde birkaç metin olduğu
harfle işaretle ndirilmiştir.
ilgili kapsamlı bilimsel araştırmala
l çalışma ürünü değildir. Leonardo ile
Bu kitap akadem ik araştırmalara dayalı bir bilimse
ca, Almanc a ve İtalyanca kaynak ça yer almaktadır.
ra ulaşmak isteyen ler için kitabın sonunda İngilizce, Fransız
Kısım I
Estetik, Akıl
ve Sanat
Leonardo da Vinci'nin günümüzdeki ünü büyük ölçüde sanatsal başarılarına dayanır. Resim sanatında önemli tekniklerin ve
� �
dışavunım imkanlarının geliştiği bir dönemde Leonan.lo'nun katkıları özellikle çok değerliydi. Resmin farklı yönleri üzeri·
n �
yaz ığı y zılarda ve eskiz çalışınalarında gözlem ve deneye olan ilgisini, güçlü estetik duyarlılığı ve eşsiz sanat yeteneği ile
.
bırleştırmıştı.
Bu bölümde. onun, ressaının ustalığının farklı yönleri üzerine görüş ve öğretileri yer alınaktadır. "Resim Üzerine", kompozis
yonda ışığın rolü, frırklı boyama teknikleri, ressam adayları için ipuçları gibi, resmin temel meselderine ilişkin onun genel fi
kirlerini ortaya koyar. "I nsan Figürleri" bölümünde, Rönesans sanatının en soylu konusu sayılan insan vüı.:udunun resmedil
mesinde Leoırnrdo'nun orantı ve denge konulu geniş kapsamlı ça.hşınaları derlenmiştir. "lşık ve Gölge" ise Leonardo'nun, re
simde ışığın ve gölgenin karşılıklı etkileşimi üzerine gerçekleştirdiği ayrıntılı, titiz çaltşmafarmdan oluşur.
"Perspt>ktif ve Görsel Algı'lla Leonardo, Rönesans'm bir dönüm noktası sayllabileı.:ek başansma (resim düzleminin içinde ger·
c;t·kçi mekanlar oluşturma teknikleri) katkıda bulunur. Bu teknikler, nesneler uzaklaştıkça oransal olarak boyutlarının, renk
netliğinin ve ayrıntıların da azalması gerçekliğinden türemiştir. Leonardo farklı perspektitlerin usıası)1dı. Bu en iyi biçimde.
onun Morıa Lisa ile Akryo11 Çocuk İsa Aıiu Aıına tablolarındaki puslu atmosfer efektlerinde kullandıgı karakteristik sjiunıı
to tekniğinde görülebilir.
''Araştırmalar ve Eskizler"de, ünlü Stm Akşımı Yc:nıt'ği freski de dahil olmak üzere bir dizi araştırmasının yanı sıra bu projeler
için aldığı önemli notlar bulunur. Bu bölümde ayrıı.:a sembolik ve font..ıstik yaratık çizimleri vardır. Bu d.1 LeonardOnun tüm
kalbiyk gözlem gücüne bağlı olmasına karşın, kuv\'etli ''e yaratıı.:ı bir hayal güı.:üne de sahip tıldugunu gösterir.
ilk çizim, bir adamın, güneşin duvara
düşürdüğü gölgesinin etrafında çizilmiş
basit bir çizgiydi.
ili
il)
Ressam ın zihni. ransıtıığı nesnenin rengini alan ve ünündeki tüm gördükleri nesneleri algüayamayarak, açık havaJa ne kadar kalsalar
nesnelerin görüntüleri tarafından işgal edilen bir aynaya benzeme· da tanıdıkları ile karşılaşıp onl.ır tarafından selamlanan ama onlan
lidir. Öyleyse Ey Re:isam! Şunu iri bilmelisin: Doğanın yarattığı her tanıya.mayan ressamlardan olma
formu sanatınla temsil cJerken evrensel bir usta olamazsan iyi bir Resim. sahip olduğu tii.m uıcelikJerle insanlığın esen ola.n diğer
ressam da olamazsın. Eğer o ne sneleri göremezsen ve zihninde tuta· sanat dallarının üzerindedir. Ruhun penceresi olarak LSİmlC"nd.irebı
maısan bunu nasıl rap;ıçağını bilemez�in. Öyleyse doğada geurken leceğimiz göz. doğanın sonsuz eserlerıni tamamen ve fazla5ıyla de
121
yapabılir. Eger sen resmi. dil.sız şiir olarak tanımlarsan, ressam da
şiiri kor resim olarak tanımlayabilir. Hangisi daha kötü bir kusur
dur? Kör olmak mı, yok..�a dilsiz olmak mı? Şair de kurgularken en Biçimlerin tam bir tanımını anlatarak ya da yazarak yapabiliyor
az ressam kadar özgürdür:ancak şiir insan gözünde re5im kadar tat olsanız bile, ressam da onları canlıymış gibi görünecek şek ilde çize
min edıci değildir:çlinkü şiir biçimleri, eylemleri, mekanları ancak bilir; yüzün ifadesini gösteren ışık ve gölge ile. Bu, fırça ile başarıla
kt."]ımderle tanımlayabilirken, ressam, biçimi temsil eden gerçeğe bilir; ama kalem ile başarılamaz.
henzerlikJe uğraşır: Şimdi söyleyin bana, hangisi insana daha yakın-
'
: (>-... ....
ti -·�-, .'\'. r �,�
'•
.;.·
·ı.
y
' � .. � .
l•l !5\
ve yuvarlaklığım, onları elimize alarak <ınla�·<11nayız. Aynada da aynı küçük olarak yamıtırkrn. Çünkü böyle yaparsan dış hatları belirsiz,
151
y.ırdımıyla nesneleri derinlikli olarak görebiliyoruz.
IJI 141
gölgeler ve ışıklardan daha kuvvetlisini verebilecek renklerinizle res
minizde güzel bir kompozisyon yarntabilir, büyük bir aynada yansı Nü çalışırken her pozisyonda ve tüm hareketleriyle kollarla veba
Re.,min birinci ilkesi, temsil ettiği nesnelerin üç boyutlu olı1rak yer· Resminizin doğadaki m·snelerle uyum içinde olup olnı:ıdığmı gör yandan daha doğal bir görüntü elde edebilirsiniz. caklarla haşır neşir olmamak, bir ress.am için imkansızdır. Ressam
leştırilmiş ulma'ı ilt• ilgilidir. Bu nemeleri çevreleyen farklı u7-;ıklık mek istiyorsanız, bir ayna .ılın. au .ıyn.ıya, gerçek nesnelerin yansıdı· kirişlerin, kemiklerin, kasların ve bağların değişik hareketlerde vr.::.
lan.lakı ı.eminler rt."stııin ön planındaki dikey düzlem içerisindt· yer ğı yönden bakın. Yamı yan görüntü ile kendi resminizi karşılaştırın. kuvvet kullanırkenki anatomisini bilmek zorundadır. Re.,.sam hangi
alırlar. Reı;iınde bunu s.ığla�an, Penpektif'in üç kuralıdır: u1.aktaki Üı.dlikle de aynayı incdeyerek iki görüntünün birbirine uygun� Herhangi bir nesnenin sınırl<ırı, en snnd.ı gelir. l:!u önermenin sinirin veya kasın hangi hareketi sağladığını bilerek, pek çoklarının
nin çiz.melidir. l Birçok kötü ress:ımj büyük sanatçı gibi görünmek için
ııeımderiıı belimzleşmesi; cğimll'rinin bclirsiıleşme.�i ve renkleri· doğruluğu ortadadır, çünkü bir nesnenin sınırı. bir yüzeydir; ki bu yaptığı gibi diğer kasları değil, yalnm:a o kası daha kuvvetll ve kalın
!uğuna karar verin. Aynayı ·dliz .ıynayı- rehber olarak almalısınız.
;� ��:
daraııır Rcsiındt<kı ikind temel ilke, hareketin doğru yansıtılması Ama bu cismin r.ın sınırı, yüıey sınırını oluşturan çizgi olup, görül ler, insana, bir insan figürüne değil de bir torba ı.:evıu, kaslara değil
olarakgiirülebildiği resimde ve yine dlız hir yüzey olan aynada aynı
ün İtı\ı.aıılann l>irbirinin aynısı olmaması için, Hgürlerde çeşit· de bir turp destesine bakıyormuş hissi veriyor
görüntüyü elde edersıniz. Re.,.min bir düz yüıeyi vMdır; aynanın Ja. mez bir kalınlıktadır. Öyleyse Ey Res!..ım, çi2diğin dsimlerin etrafını
; i ı gereksiz çizgilerle doldurma; özellikle de nesneleri doğadoıkinden
Resimde yuvarlak ve büyük olarak görünen cisimlerin büyüklüğünü
.. l·:Sn:-rih.,.\k.11.H.,<.;\ı'\'A'I
..
[6[
Figürlerin Üzerine Işık Nasıl Yansıtılmalı?
'
.
.. .
I
(
ayaklara gölge düşürmeyin.
Çizdiğiniz nesneler kapalı bir mekandaysa ışık
ve gölge arasındaki farkı kuvvetli yansıtın, gölgeleri
yere düşürün. Eğer pencere perdelenmiş ve duvarlar
(
beyazsa çok az ışık farklılığı olur. Oda şömine ile
aydınlanıyorsa şömine ışığını kızıl ve kuvvetli ola
rak yansıtın, gölgeleri de koyu yapın. Duvarlara ve
'
yere yansıyan gölgeler ise belirgin olur. Bu gölgeler
cisimden uzaklaştıkça genişler ve uzar. Eğer ışık
kısmen ateşten, kısmen de dışarıdaki gün ışığından
kaynaklanıyorsa gün ışığı daha güçlü olarak, ateşin
ışığı ise ateşin kendisi kadar kızıl görünür.
Yaptığınız her canlı insan figürünün geniş bir şe
[6[
\.
kilde ve yukarıdan aydınlatılmış gibi görünmesine
dikkat edin. Dışarıda, caddede, yolda rastladığınız
tüm insanlara ışık yukarıdan gelir. Şunu iyi bilme
lisiniz ki, yüzündeki ışık aşağıdan geliyorsa, çok
yakın bir arkadaşınızı bile tanımanız güçleşir. .•·
-,-.
<)>
/
.
Küçük bir pencereden gelen ışık, ışık ve gölge ara
....
..
sında güçlü farklılıklar gösterir. Eğer bu şekilde ay
... ·"':·
J
dınlanan oda büyükse, bu iyi bir resim oluşturmaz.
..
i ...... •'I,
.. ':.>•
.·
...
ın
171
Güneş ışığında veya geceleyin areş ışığı gibı güçlü bır ışıkla görülen istediğiniz rengin doğa.�ından daha kırmızı veya daha sarı değil de,
bir nesne, büyük ışık ve gölge farklılıkları sergiler. Ancak hu. resim· ışığı ıamamlayıcı nitelikte olup olmadığını görmek iMerseniz şu şe·
de çok kullanılmamalıdır: çünkü bu şekilde )'apılan çalışmalar kaba kilde çalışın: Aydınlık olan bölgeye parınağınt'l.la hiı· gölge düşürün.
ve incelikten yoksun ol ur. Eğer sizin rastgele yaplığınız gölge. p.ırınağınızla dlişürdüğiinfrz l,'Öl
Hafıf ışıkta görülen bir nesnede ışık ve gölge furklılığı a:ı olur. Ak· ge gibiyse bu doğrudur. Parmağınızı yaklaşlırarak veya uzaklaştıra
şama doğru veya havanın kapalı olduğu zamanlarda durum budur. rak daha kuyu veya d;ıha açık gölgeler yapabilir.�iniz. Hunları kendi
öyleyse ışık resme kaba bir ifade katabilir; çok azı ise
Böyle zamanlardayapılan resimler yumuşak olur ve her çeşit yüı. resminizdeki ile karşılaştırmanız gerekir.
zerafeı ıaşır.
görüşümüzü engeller. Çok kuV\'etli olmayan haflf bir ışık en iyisidir.
�
Mantığını kullanmaksızın sadece pratiğine ve gözüne dayano1rak
ısı
l•l
ısı
Ressam, tarihi resimler için figür çizerken her zaman, hikayeyi yan Tarihi figürleri gruplar halinde yaparken, perspektif kurallarını w
sıtacağı duvarda flgürlerini yerleştirmek istediği konumun yüksek nesnelerin parçalan ile biçimlerini çok iyi öğrendikten sonra, sürekli
Tarihi resimler çok kalabalık olmamalıdır. Çok sayıda insan figürü kağıttan olmalıdır. Dolunca yerine yenisi alınmalıdır ki, içindeki çi
karışıklığa yol açar. z.imler silinmeyip dikkatle korunsun. Çünkü n�snelerin biçlml�rı ve
ısı
""''"c...ı... tı
��Merdan Savaşının Yansıtılması [l IJ
E'er kolabalığın dışında dortna
. la koşan atim yapn10k istiyo0<an1<,
flk önce <avaş"ların ve .n hareketiyle çı�diğiniz toz bulutlarının a_rasındaki mmfenin, atların adımlarıyla
topçu ateşi dumanının havaatları
da b ll'b�:
havaya savrulan toz ve
· . tn; k ışm.,ını yansıtma "1nız uyumJu olmasına dikkat edın.
Ru '"ı şımı ifade ederken ş�na_ d k t;;lisiniz: Top,.gın b 1
Ça<ı olan t"', agırlıga sahıptır. Ço.�ince olmasında ir por
savrulup hava ile karışır ama yenıden lop"Sa n dolayı kolaylıkla
112/
Havada b3"ları yukarı doğ ru fırlayan, b.,,Jarı düşen, baıılar;:.�a�
iner olarak uçan okla bulun'."�l ı d
r b
olmalıdır. On plandak_ ı tıgurle�n soçlarında, kaşlarında vedu
Atılan topların arkasında
tozu a·
Savaşçılar bu kargaşaya ne kadar dahil olurlma z yi.tze�l er
/ıOJ
a a ılmaltdır. ileriye dogr
ler. Ü.zerlerindeki ışık ve golge kadar az görünür·
rındırabilecek d ü
u atı·
lan fatihlerin saçları u�er�;r:��:ki y!ı:rıf nesneler uçuşmalı, ka şları
n
d e d e kadar az zıtlık
Ve
.. 0
olur. ise düşmüş olarak yansıft malıdır.
illi
t � . • !
1
t� i 1
'
\ \
1
. .
�
"
,
.. '
i' ..;•
�· ··,
[13[
1131 . . ..
. �.. ş bm
9- diışm . . y'.P '1 oyorsa nereden kaydığı. kanla birlikte çamur· Avuç ıçı duşmana d0ğru çevrilmiş, bir eliyle korku dolu gözlerini
\aşmış toz ıçı �de snruklen �esi ve os\ak ıoprnk üzerinde o r.rafa korumaya, diğer eliyle yarı d�gru
_ 1muş, bedenine destek vermeye
Egec
. .
çalışan bir insan y�pılmalı. ı rl ı. ğııları açık. bağırJ.r.ık. k.ı�ar
��: �k;
<loğru kuvvetlı adımlarla yurüyen adamların ve atların ayak lılerı.
\toz e ç amur içinde bir iz bıraka- halde resmedi lmel �. Savaşçı arı altına her çeşit �ihı.h. dagı
�
gös terilme\idir. Ayrıca arkasınd a
.
nık ol3rak çiıılmelı� k.mk ka\kanlar, mızraklar, kmk lulu;lar ve dıger
.. Öl"u 1er ise kovu kınnızı \.anı
rak sürüklenen bir cesedl çekme te o an bir at da yapılmalı
_
fı l�'(lJ<:Iİll;,\MI \1 l<ri\'\',H
. _,
'.·' -,
....'; ..,
r ,
.,
.. _�;;
...
-· ·
'....
, .. .,,
' ,. J
:a '
. . ...·
..... ·,ı.
.J.f,
...
,.,,,
[141
1 1 4} ıısı
.
Silahı alınmış ve düşman tarafından ye .
rk :
il.�
ıye uğratılmış bi�i dişiy·
le. tırnağıyla ins.anlık d!lı vt ko u bi oç ima hırsıyla dlışmana
R s'.��e atların, içinde dörtnala koştur up suyu çalkalayarak gl'ı-
.�
rulrulu dalgalar yarattıkları, su y un alların ba cakları ve gövdeleri
7 �
saldırırken çizilebilir. Görüntünün ınde'duşmanlar arası da koş- arasından havaya sıçradığı b'ıc neh'ır de yer alabilir. Kan pıhtılarıyla
��
tururken yeleleri rüzg8rda uçuşan a akJ arıylaortalığa hı� de az
· -
�
çiğnenmemiş tek bir nokta ka lmamalıdır.
rar \• ermeyen bini cisiz bir at da bulu a.bilic. Ymlı, ym duımüı
1,�
bıc maıçı, ümin< <gilmiıdüımn on• umc ul darbeyı vu maya
�
ha�ırl�nırken, kalkanı ile kendisini koru aya çalışır halde çızilebilir
�
111 ıısr1>:rih.. o
. ıı.\J.. .... . \ı\n
[l6]
[16] <>
Fırtına Naı.ıl Resmedilir? Deniz dalgalı ve fırtınalı, yüksek dalgaların Üzerleri köpüklü olmalı;
rüzgar su zerreciklerini, yoğun bir buhar ve sis görüntüsü oluşana
Eğer bir fırtınayı resmetmek istirorsanız onun gözlenebilen etkile· kadar fırtınalı havada sürüklemelidir.
rini iyi gözden geçirmeli ve düzenlemesini de iyı'yapmalısınız. Ôr· Orada bulunmakta olan gemiler, yırtılıp paçavraya dönmüş yel
neğin rüzgar, deniz ve yeryüzü yüzeyinde eserken büyük bir kütleye kenleri rüzgarda uçuşurken, halatları kopmuş, gemi direkleri kırıl·
bağlı olmayan şeyleri yerinden koparıp sürükler. Fırtınayı doğru mış olarak; dalgaların şiddetiyle parçalanmış olan gemi sürüklenir·
olarak sunabilmek için bulutları rüzgar tarafından parçalanıp dağıl ken kurtulan insanlar, geminin parçalarına tutunmaya çalışırken ve
mış ve rüzgarla uçar halde göstermelisiniz. Buna deniz kenarından suya batıp çıkarken gösterilmelidir.
kalkan kum bulutları, kasırganın gücü ve şiddetiyle havaya savrulan Bulutlar, rüzgl'ırın gücüyle savrulup yüksek dağların tepesine
yapraklar, dallar ve havada uçuşan başka hafif nesneler eşlik eder. yükselmiş, kayalıklara çarpan dalgalar gibi parçalanmış ve yuvarlan
mış olarak gösterilebilir. Hava ise toz, sis ve kara bulutlarla korkunç
1111 ve koyu bir karanlığa bürünmüştür.
Ağaçlar ve bitkiler rüzgarın rotasını izlermişçesine toprağa doğru
bükülürler. Dalları doğal olarak uzandıkları yönün tersine döner, [18[
yapraklar ters yöne doğru havaya kalkar. Hava, rüzgarın şiddetiyle sürüklenerek yatık olarak yağan şiddetli
<>
yağmurla kararmış olmalıdır. Ağaçları köklerinden söküp sürükle·
yen, iri dalgalarla anaforlar oluşturan rüzgarlar da gösterilmelidir.
Oradaki insanlardan bir kısmı giysilerine dolannıı� ve tozdan tanı
namayacak halde yere dü�müş, bir kısmı bir ağacın arkasına sığın·
, .. _,
�M � ". r'
- - · ··· 4
ı'"·
'!( ..
; .. 'J.Jı ,· '� . (;
. ·
·: · .
. .'i..
. • ı
: , ı lf '
. . ·
·'
·'
tısı
[19)
[19[
Dalgaların kapladığı tarlalarda suların içinde masalar, karyola parça dırmış olsun. Dağlar fırtınanın etkisiyle hızla çıplaklaşırken, eski
lan, kayıklar ve başka birçok şey yüzmelidir. depremlerin dağların yüzeyinde yarattığı derin çatlaklar da ortaya
-,
çıksın.
[20[ Dağların etekleri yükseklerden kopup gelmiş çalılarla kaplan .
_,
ı;, ' . . -
Her yerde fırtınanırı gazabıyla kökünden sökülmüş, kabukları soyul mış olabilir. Kökler, ağaç dalları, yapraklar, toprak ve taşlar çamu :::··.'\.
muş ulu ağaçlar olmalıdır. Gökyüzü çakan şimşeklerin parçaladığı run içinde birbirine karışmış olacaktır. Dağdan kopup yuvarlanan
kara bulutlarla kaplı, bu şimşeklerle derin karanlık her taraftan ay parçalar vadide oluşan nehrin kıyılarını meydana getirirler. Nehir
dınlanmış olmalıdır. dev dalgalarıyla yatağından taşmış, şehrin duvarlarına çarpmakta,
[21[
dalgalardan en büyüğü, duvarları ve vadideki çiftlik evlerini tahrip
etmektedir.
Etrafını vadilerin çevrelediği yüksek bir dağın zirvesi de resmedil
melı. Bu dağın yamaçlarında, çalıların küçük kökleriyle birlikte kay
makta olan toprak ve bu şekilde üzeri kelleşen geniş kaya parçaları Karanlık, rüzgar, denizdeki fırtına, su baskınları, orman yangınları,
gÖ5terilmeli. Toprak, izlediği şiddet dolu )Ql boyunca, kayalıklardan yağmur.gökyüzündeki şimşekler, depremler ve dağlarda meydana
yıkıcı biçimde aşağı düşerken, kıvrımlı ve yumrulu ağaç köklerinin gelen yıkım, şehirlerin altüst oluşu. Kayalara çarpıp paramparça olan
çevre�inden alınarak onları çıplak bırakmış ve kökleri havaya kal- gemiler.
•
1231
1231
Kuşkusuz yapabileceğimiz en hızlı eylemlerden biri, görmektir. Bir Yeteneği olmayıp resimden 1.evk alan, resme aşık pek çok insan \-ar
an içinde sonsuz sayıda biçim görebiliriz; ancak bunlardan sadece dır. Bu durum, azimli olmayıp asla gölgeleme yapmayan çocukların
Ey Okuyucu, varsayalım ki bu sayfanın bütününe bakıyorsunuz. Gençler önce perspektifi, daha sonra nesnelerde orantıyı öğren
ilk göreceğiniz şey sayfanın çeşitli harflerle kaplı olduğudur. Ama melidir. Bundan sonra, kendilerini güzel formlara alıştırmak için bir
ilk bakışta bunların hangi harfler olduğunu ve ne anlattıklarını kav ustadan kopya edebilirler. Ardından, öğrenmiş oldukları kuralları
rayamazsınız. Onları anlayabilmeniz için kelime kelime, satır satır pekiştirmek için doğadan çalışabilirler. Sonra da çeşitli ustaların
görmeniz gerekir. Aynı şekjJde bir binanın en üst katına çıkmak eserlerini inceleyebilir ve kendi sanatlarını pratikte çalışmalarına
isterseniz. ancak basamak basamak çıkabilirsiniz. Başka türlü en yansıtma alışkanlığını edinebilirler.
yükseğe ulaşamazsınız.
O zaman sizlere; bu sanatla uğraşmak isteyenlere. söyleyeceğim 1241
şudur; Nesneleri derinlemesine bilmek istiyorsanız onların ayrıntı Ey ressamlar, bazen oyunlarla rahatlamak istediğinizde, aynı zaman
larıyla işe başlayın. Hafızanızda ve pratikte bu çalışmayı iyıce yerleş da işinizin de bir parçası olan şeyleri seçmeli, nesneleri inceleyerek
tirmeden ikinci aşamaya geçmeyin. Böyle yapmazsanız zamanınızı gözünüze iyi bir eğitim vermelisiniz. Zihninizi hu tür şeylere alıştır
hoşa harc<ımış ve çalışma sürenizi de uzatmış olursunuz. Unutmayın mak için aranızdan biri duvara rastgele bir çizgi çeksin. Ht·r biriniz
ki, sebat göstermek hızdan daha önemlidir. elinize bir saman veya ot parçası alarak ve on braccia • mesafede du
1221
rarak elinizdeki samanı veya otu, duvarda algıladığınız ölçüye göre
küçültün. Sonra her biriniz tahmin ettiğiniz uzunluğu ölçmek için
Hangisi daha ıyidir? Doğadan çalışmak mı. eski eserlerden çalışmak duvardaki çizgiye gidin. Ölçüsünde en yakın tahmini yapan kazanır
mı? Modern olan üzerine çalışmaktansa eski eserleri taklit etmek ve önceden belirlenen ödüli.J hı.1k eder.
daha ıyı-dir. Ancak ressamlar, yapılmış olan resimlerden başka stan
<>
Yine küçültülmüş ölçüleri ele almalısınız. Bir mıı.rak, sopa veyJ
�
Tlpkı çan se�k ı •ırasında
dard<ı sahip değilier�e. resim nesilden nesile önemini kaybeder ve bir kamış alın ve herhangi bir mesafede bir nokta belirleyin. Sonra
geriler. Eğer ressam, Roma döneminden sonra hep birbirini taklit Bir sah ne tasarlam.1k istedığinizde lekeli veya karışık taşlarla örül güzel çizilmiş formlara dönüştürebilirsiniz.
her biriniz, eliniı.deki nernenin uzunluğunun, gerçek uzunluğun
eğınlz gibi.
edip, sanatsal değeri giderek düşen resimler yapan ressamlarda gö zihninizde h.ıval e tiğiniz bir kdime \·eya ismi duyabilt"\:
kaçta k<ıçı olduğunu tahmin edin. DahJ sonra bir iplikle test edilmek müş bir dU\-ara bakarsanız, çok çeşitli dağların, nehirlerin, kayalık '
g."rünürler.
rı:ıldüğUgibi, başkalarının resimlerini standart olarak alırsa yetene ların, ağaçların, ovaların, geniş vadilerin \'e tepelerin süslediği man bu şekiller de du\' arlarda belli beliniz
üzere duvara bir brnccio uzunluğunda bir çizgi çizin. Bu oyunlar
<>
ğim sergile�'eceği resimler )'apamaz. resimde çok önemli olan göz eg1.ersizi için iyi bir fırsat oluştururlar. zaralarla henzerlikler yakdl.1yabilirsiniz. Aynı şekilde gözünüzün
ıısı
Başka konularla ilgilenmeksizin çıplak figür, kumaş kıvrımı, baş.
hayvan figürleri, manzara gibi tek bir konuyu iyi çalışan ressam öv
güye layık değildir. Çünkü, kendini y<'lnızca tek bir şeye adamış ve
onu sürekli olarak yaptığı halde, başarısız olacak ölçüde yetersiz bir
zihin de olamaz zaten.
�
Evrensel olmayan bir ressam hayranlık uyandıramaz. Hiçbir şey ya
pamayıp da sadece bir baş veya bir figürü çizen ressamı usta ressam
olarak değerlendirenlerin rüya gördüğü söylenebilir. Bu, kuşkusuz
büyük bir başarı değildir. Yalnızca tek bir şey üzerinde bütün yaşa
mı boyunca çalışan hangi kişi o konuda bir ölçüde mükemmelliğe
ulaşamaz? Ama biz biliyoruz ki resim doğanın yarattığı ve insanın
rastgele gerçekleştirdiği hareketlerden doğan, kısacası gözün görebil
diği her şeyi içine alır ve kucakl,ır. Bu yüzden sadece tek bir flgürü
çalışan bir res�am, kötü bir ressamdır.
Yalnıı.ca insanın gerçekleştirdiği ne kad,ır çok eylem olduğunu;
birbirinden farklı ne kad..ır çok hayvan, ve yine o kadar çok ağaç,
çiçek, bitki, dağlık bölge. ova, kaynak ve nehir; özel ve kamu binala·
rıyla dolu şehirler, insanların kulLınma•,ı için makineler, çeşitli kos·
tümler, süsler ve sanatlar, bulunduğunu görmüyor musunuz? iyi bir
ressam olarak tanımlayacağımız kişi, bütün hunları eşit ünemde ve
değerde görmelidir.
ili
111
!bl
Omuzda üç temel kas vardır. Bunlar b, c, d olınak gösterilmiştir. Kol ilt>riye ıwmdığında d kası, c kası ile birlıkte hartket t'ıler;geriye
Kolu ileri ve geri hareket ettiren iki yan kas vardır. Bunlar da a ve o 14::and1ğmda ise b kası, c kası ile birlikte hdreket eder.
dur; a kolu ileriye doğru. o da geriye doğru hareket ettirir; b. c ı.·e d
kolu kaldırmayı sağlar; a, b ve c kolu yukarı �·t" ileri lıareket ettirir; c,
lal
d ve o yukarı ve geri lıareket ettirir. !\ohm kendi ağırlığı aşağı doğm
hareketi sağlamaya yeterlidir.
iılNUI �lıctlf'krİ �!
-;1··.
\i
. �
'\ l'i
'
I
/'
1
�t � _
ac
k llarınız ı orta parmaklarıııız. bapnızın üst nokııımıdan geçtı:ek
parmak bir avuç içi, dört avuç içi bir ayak, altı avuç içi dirsekten orta
parırıagm ucuna kodıır oları uzurıluğu vtrir. Dirsekle orta parmak
bır
'' pzgıyedeğecek �tkil,ıe yukarı doğru uuıtırsıuıız, koltamu;: Y1! ba
cakları nız da apkkeıı, Vı4cudwıuzun merkezi göbeğı,ıızılir. Bacakları
ara.smdaki uzımluğun dört katı da bir insamrı boyudur. Dirsek ve orta
parmak arasuıdaki uzunluğun dört katı bir adınufır. 24 avuç içi
ıı12m arcısıı ıd akı ı.ıçgen ise e�kımar bir Uçgendir. \a!
"
,.· ... � . ...
-
. �-��--�-7-''"---'�-L.�'--'---1---'"4U
" ·�. •.,J! . .
.
f" ,-
�1-�\-�..ı;;·f"•r-'l.,'t,;-;"��� ..-":-�·�. ı-"'I i'
-
Bi r i nsanın kolları açık ke n, bir �linin r a pa;m ğın n ucun dan iğer �; : ; d
. .
elının orta parmağının ucuna kadar olan mesafe, onun boyuna eşittir.
lbl
1<1
e
olııtı mesı�fr bt:"ştt bir; dir·
f..izd bir insan boyudur. Elin
birini İfine alır. Dirsektım elin ucuna kıııfor
_f
sekle kol altı açısı arasmdakı mesu c sı:
Scıç kök/eriııdtıı çe ııe ni ıı ıı/tmıı kııdıır p/(ın mesııfe İtıSarı boyurıım
onda lıiri kadardır; çene ıı/rmdarı tııışm üst ııoktasına of11rı mesafe in·
gan/amıırı bı�şlmıgıç nok
tıi' nıii insan boyumwondıı biridi1: Oremı:or
tası tüm bedenimizin ortcı noktcrnd
ır: Ayağın uzıınluğu insanm uzuıı
smı boyunun sı:kizde biridir.
Göğüs iistümleıı lııı,on üstiine kııdıır oları mernfe irısım boyunun altıda
ile diz kııpıığının altı ımuımlı1kı
Çt'ne altı ik bımm, sııçkökkrı
lıığımım yrılide biridir. Ayc1k tııbaııı
biridir.
Göğüs iistiindl•n rnr kökle ri ııc krıdıır o/mı mesafe yedide bir, meme mı:safc insan bedetrinin dörttı: biridir.
\(:\
�
11�·fıımıJa11 lıa1 üuri tt kııdarolmı mesttftdc iusa1fhoyummdörtlt ilt• kcışlar ve kulak arası, yiiıün
üçte biri kadıırdır.
J.
,,;�:: '', ..
�.-.- -
.
�
insan fıgürlerı o �dd!dc yapı!ına!ıdır ki izleyen, o figürün duruşun· do ğru kalkmış olarak çi zmelisiniz. Sol omuz, sağ omuza göre biraz
d an zihııınckki düşuncdı:ri anlayabilsin. Soylu bir insanı konuşur daha aşağıda ve eme Je sol ayak bil eğinin dış tarafı üıerinden geçen
ken giistl·rınl·k ililiyursanız ona vereceğini z el., yüz ve \'ÜCUI h;ıre· hir çizgi ile aynı hattadır. Sol omuT- sağ ayak parmaklarının üzerinde
kctll.'ri, ....tıyleyt"cı�gi güı.d söı.lereJoğal olarak eşlik ediyor gi bi olsun. kalan dik bir çizgi üzerindedir. Doğa bizi ko lay lıkla pek çok yöne
Aynı şekildt.' k;U);,ı ıahıaılı bir adamı yapmak iı.riyors;11u"1. onu kaba çevireb ildiğ imiz boynumuz, çeşitli noktalara doğru dönebilen güzk·
hart•kt·ılcrlc glili!eııı•. Ornt'ğin kollan d ınleyich:inc dognı a çılmış, rimıı, farklı t•klemlerimizle yaraııığı için fıgürlerinizi o şekilde yer
ba�ı \'t: giiA.su saı ıki dlerinim peşindengiJiyorın.ı� gibi ay aklarından leştirin ki, başın döndüğü ıaraf göğsün dünük o!Juğu ıaraf olmasın,
ıl:ılıa Unt• .;ıkınış ı•l;ırak gösh:rdı ilirsi ni z. Sağır ve dil5iz bir msan için Eğeroturarak yan tarafmd.ıki bir işle meşgul bir insanı ç i zm ek isti
yorsanız o imanın vücudunun üst kısmı kalçaların ü ze rinde dönsün
ken itİ'ırünLl' < ı nların mimilderinden, d ve vücut hareketlerinden
Juı um budur. l�ıtnıekli.!'n yuks unulduğu halde, iki kişiyi kunuşur·
ili
Elleri kaba saba olan bir ressam, çalışmalarında da benzeri eller ya·
111 ve.• t1yt-k pnir..yoııunun gü�krilme�ine gelince, eğer ark;.ıya veya 141
par. Uzun çalışmalarla bu hatadan kaçınmayı üğrenmedikçe aynı şey
)<111<1 Jiiıırn lıir im.mı \llmt!'k i�tiyor ."llllL ellerini \'C ayaklarını da
kollar ve bacaklar için de geçt'rli olur. Ey Res�am, o 1.aman vücudu·
dtttndi o!..ıı�ık \'l' ıuklı t·klcınlt'ri devreye sokarak gfütt'rmelisini Oturuıı kısmı -�andalyedm buşm iiuritıt' /,;.a,tar- 4Ulıımııı Wnı uzun
ka bunu düzeltmek için özel çaba harcayabilesin. Eğer kaba saba bir vü·
G"Z.i.'.rl11J.,. tltll'U\'orsa, .mi dııi; i�·l'f"iye do ğru kıvrık, rm yarısırııı kflrşılık gelir. !bl 1'1
sağ 11yağı olabilir. Aynı şey vücudunun güzel veya çirkin başka bir yeri için de
geçerlidir ve bıı bir ölçüde figürl r rine yansır.
karşılıkgdır.
;'yağı hafitÇe dışa yım
Bel biikükke11
� �
Cdgıü Jter zaman kürek l itiştiği noktayla diğeri
kemiklerimizden daha alt seı·�yedediı: a asındakı mes afe. kaşları
�
_
bitiş tiği nokta ı!e çe�e ara
:
a ' V< af ;ı;
gö' "'" ""dak•
.
r
sındaki mesafeye cşıttır.
rnt:JtJftyt tşitlir.
,
�
seviyeded;,: -zde. nş
ın ayrım noktası ile e e
� �
arasındaki mesafeye eşıttır.
kadar hizalanmış
sından göz kapağının üst
� _
noktasına
gözün
olmalıdır. İki göz arasın akı
mesafe _
enine eşıttır.
Profüden bakıldığı zama ,
�
kulak boynun orta çizgJsı
hizasındadır.
t
ı:
1
. . ·.- \
. .
-. �:.
; j.·· - ··
.......
'
"
.;
\
· .•
., � ·: .
_,: ·J
r�dı'.ıd.:
birı ır .... agız geni�ligine eşıttır. kökl�ri
esı, ağız
ve saç
��ittir
arasındakı
Ç
arasmldaki efmesafesi, yıawı uçte gdır
n
Çeneııin eıı ıiış çıkı tısırıdmı
gırtlağa çekilen . . si ağızla
e11e11iıı aftı ara�ııı ::�m�sı4e
�p ' ı ve . ,
�üziin dörtte biri kntlardır.
•
,. . .;'iıı
inde� �l'! iistüne k,ıı.iar
ofan a b mesafi .H, :an bo runım
S aç köklt'r
, ...
.\ . ·. • t·-.;:
. .·
!" . ;r
.. . . ..
··-·' .... � '
::. .: .. :· . . � �:
'\ ır
I· . .
biri kadardır.
215 oranında
ölçüsü kadardır. Kol kıvrıldıtı
116
zaman uzunlutuııu
kaybeder: o a ve o r ise
oranında kısalır.
a �� r c'rıin ll7'sidir.
l•I
" lı " qiftir; lopukttıu ııycık lm�f"lrttıağııım ucuna kııdtıriki tJytık öl·
eklenıiııc kadar olıın mt'Sdfeııiıı altıda biridir ve göziiıı ılış köşesi ile
Rtırnğm ymırla11 e11 itıce göriiıı diiğii yer uyclk ttthawıulmı diz kapağı
drm diz krıprığm111 ortcısrrrıı kadıır ve diz kcıprığmdrm krılçcıya krırlcır geııiş yerlere krırşıfık gdir: k /ı,
ğin Ömlc•ngön4nüfı"iııdcki kofımgeııişfıği ile ııy111dır. B11 111esııfe ıd bik
ıı fı c (d) yııklaşık ofrırak eşU uzwılukırıdıı·, c d 11yak tcıbmwı
ğiudt'tf dıb.t•j:in 11r11111ı kt1dar cıfım mes11f�t1i11 dörtte biriclir. Ayak. dizitı IJI omuz vı: dir5ek <Jflm11dııki c11
r ih· s wimndaki 111esu_f(· A·adıırdır. !bf fi b c eşiUir ve aralarıııc/,ıki lll('Safi• iki �Hl$ ölçiisiiııdediı !d tl8'i kwfordır; o
l•l
Dirsek ve el arasında kolun en kalın olduğu yer, a ın'nin altıda biri· J
·•
�
dir ve r f yeeşittir. Omuz ve dirsek arasında kolun en kalın olduğu
1
.
yer c m nın döme biridir ve h n g'ye eşittir. Dirsek üzerinde kolun
en ince yeri y bir karenin tabanını oluşturmaz: ancak kolun iç ek
r
bitek ek.lemi arasındaki h3'ün yarısı kadard1r.
x
lemiyle
Bileğin genişliği. parmak ucundan omuz eklemine kadar olan
bütün kolun on ikide biri, elin üçte biri ve üst kolun dokuzda biridir.
' ..
..
. � , .
· .t · .'·"'i.���;.
Kol dirsekten büküldüğü zaman, bir açı meydana
getirir; açı ne kadar dar olursa bu açının �çinde
kalan kaslar o kadar kısalır; dıştaki kaslar ise
U<ar. Resıındegörüldiiğügibi d c e bi.ıyük ölçiide
kısaltr; b n ise uzar.
�
� r; allan b'yekadar iki
Gövde, a b, en ince olduğu noktada bir ayakboyudu
Elin temel hareketleri on tanedir; ileriye, geriye, sağa sola, dairesel kadar iki kare oluşturur.
ve aşağıya, açma ve kapatma,
ayak boyu gelir; ki bu da kalçanın bıtim noktasına
ve
.
,\- ..
?
Bıu.:ağı yöneten ve diz. kapağındaki Patel!a
�
ile bağlantılı
olan .ırı
dik duran b!r in sam t aş ı mada zorlanır : bacak kıvrıkkeo ş,
ee �
nokta üı.enne
harc
:
;
artar; �ğı
.
gi.iç daha da uyl ğun, bedenle birleştiği
�
daha aı guç ha car ve kaldıracağ e
d n kas ise
ı ağırlık daha aıdı
böl ede' k
alça-
'
"
�!:� �·
a d bıış uzıotluğ
....,. _
c b baş 1
,./\·,,
uzunluğu rıdııdır.
.... ... , {
� '
oluştururlar.
. .
•' . '
<"
�-r .,..._, )
'·
· t·
�·-
- "
.... -
_
,. \.\\ \
.� : ' ':-;" - .
e.
' -··ç. \:
...,
ı: .. :
....
.. \ · ..
\-
' ; '.' \l\
\
\ J
""\-.... 1
? ,, )
, �ri"•l .-• � · .J · /.:
-·.et,--:·_ - -·""'. 't -·� .. ' ...�1"!�"'01 !" � . -. !
a c, başın yarısı kadardır; d b'ye ve beş ayak parmağının birleşim
- ....... ;
J
çizgisi e f'ye eşitıir, d k, bacakta (g h) 116 oranında küçülür. g h
· ·.
başın 113'ü kadardır; m n, a c'den 1 16 oranında daha büyüktür ve
. . , - ,."f;'!fl ' . ', 1:_ , , " -1' 11'1"
başın 71l 2 si kadardır. o p, J k'den l /I O oranında daha küçüktür .. , :·ı. r '..1 • 1 . , ·�
'
_
ve başın 61 l7'si kadardır. a, b q uzunluğunun orta noktasındadır ve
eşitıfr.
iki ay11ğu e�ittir;
a n b
tüm vücudun l/4'üdür. r, s b'ninorıasındadır. Dizin r dışındaki
c ti d eşittir; n c,
d, ih 11yıığa eşittir.
içbükeyliği a içindeki içb ükeyliğinden daha fazladır. Bacak boyu·
11
nun, ayaktan r {noktasına] kadar ulan bölümünün yarısı, s çıkıntısı
ile yerdeki b nokıası arasındaki mesafenin yarısıdır. v, t ile b'nin
orta noktasıdır. Uyluğun önden görünen genişliği, yüzün en geniş
yerinin ölçüsüne, yani çeneden başın üzerine kadar olan mesafenin Toµığu kcıldırırkcn a b kıri�i Vt' cıycık bileği birbırine, bir
2/3'üne eşittir; 7. r. 7'den v'ye kadar olan mesafenin 5/6'sıdır; m n, 7 parmaklık bir ardığa kcırlıır )'rıklrı$ırlıır; topuğu iııdirirkeıı
v'ye eşillir ve r b'nin l/4'üdür; x }'. r b'nin ve r s'nin 1 /l'üdür. ise lıirlıirindeıı lıir pcırımık krıtlar ıacık
l ıışırlrır.
Bir insan ne kadar lıızlı koşarsa, 'l'I' 11"'r , - : �:. - bıısarnıık nt kndar
171
Dengedekı bir tahtanın iki ucunda duran iki kişi eşit
ağırlıkta ise ve bunlardan bir tanesi havaya sı ç ramak
isterse, bu sıçrama kendi bulunduğu uçtan a�ağı doğ·
ru olacak, adam, diğer uçtaki adam sıçrayana kadar
bir daha yukan çıkamayıp. yerinde kalacaktır.
191
/Hl
l i
'; Bir ayağını yerden kaldıran bir insanın ağırlık merkezi [üzerinde
durduğu! ayağın tabanının merkezindedir Küçü� ço�ukJarm e_&dem\eri, boyut bakımından
1A,' . .
bü�k�r.ink
'
1
tersi öz.ellık\ere sahıptir. Küçük çocuklann eklem inın
!j; Merdiven çıkan bir insan, istem dışı olarak alttaki bacağı denge. ı eo p
· a· kas
ara�akı kısımlar kalın.dır: bunun sebebi derinin e�e n :
lemek için ağırlığım ileriye ve üstteki bacağa doğru verir. Böylelikle �c
ı a a d'ıı.ı
g ıbı başka herhangi hır şey olmakı.ızın kaplama�ı
;.·
r
ve k.e::�ıklerı bı bı
alttaki bacağın harcayacağı güç kendini hareket ettirmek için gerek _
r ıne bağlay�n kirış karakte:rine .
sahip olmasıdır. Daha dol
tiği kadarıyla sınırlı kalır. :un ve elli t
dokular�a hır eklemle diğeri, deri ile kemikler arasında
Merdiven çıkan insanın yapacağı ilk şey, kaldıracağı bacağı, . r a 1 ır.
KemıkJer, ekl e�ler arasında değil de eklem
üzerindeki vücut ağırlığından kurtarı:nakllr. Bunun yanı sıra diğer . _ yerlerin� d
oldu kları ıçı_ n, biıyu�e gerçekleştikçe kas dokusu ve yurnuş a ın
bacağına !kaldırılan bacak da dahil olmak üzere) gövdesinin tü m ��
ad \
kular daha önce d�rı ve ke�ik arasında salup
oldukları dol un ·
ağırlığını verir; daha sonra bacağım kaldırıp a l r. .
ulaşmak istediği basa.
ileri doğru uzatarak hareketi üstteki ayağına doğru tekrarlar, hemen Bu nedenle �ocuklarıı� eklemleri zayıf ama eklem
_ araları etlidir·
alttaki ayağının ıopuğunu kaldırarak aynı güçle kendisini yukarı bu, çocukların m�e am� uzerı çukurlaşmış parmak, kolve
omuı '
doğru çeker ve diz kapağının üzerindeki elini ileriye doğru uzatır, eklemlerinde göriılebılır. Bunun ıersineyetişkin bir insanda
parmak
Kolun bu uzanışı vücudu ve başı yukarı doğru taşır, bükülmüş olan kol ve �a�ak eklemleri kalındır. Çocuklarda çukurluklar olan
Yerler '
omurgayı düzeltir. de, yetışkın .ınsanda çıkıntılar vardır. .
Yaşlılar yavaş ve ağır hareketlerle temsil li rler. Ayakta
edilme dı
dururken d'.zleri kıvrıktır, ayakları birbirine paralel ve a
ıktır. Eğilır
ç
l•I ken başları one doğru uzanır ve kolları da biraz açıktır.
Kadınlar davranışlarında daha sade; bacakları bitişik, kolları
ka·
palı, başları hafifçe bir yana yatık olarak yansıtılmalıdır
\9
H11 da ı n,
t:J n ı bu
1tK·rdM.>11ılcki
lımı•kl'fitJiıı lıer
nokıasıııdu, b)ıı· ve
c)•c m· kadar ıığıdık
fl•cısıııç} vcrıliğıııi
ı.ırr4ıırıyorımı
J
1•1
./ '
L. .
hı.�u Viırı1rlt<ri
•
' , "'-
"Jfc
��-
"
. ..
',
' ._ {.
,• .
t
\
l
/
i
'-. ',...
--- --Cf--
'\
..
s
{c
, .
· , ·�
��
,,
., j
-. ı
_.: .. ...� '"I' ...
\� � ,,.
r·
.,
'
' �
/., •, "
.. . • • .. . 11
"'
•,·
..
. ... . .
..
•J . ..
� • ... .
1 • . . ..
r'
:.-: .
•' , .. ... J. '
• ..
..
. ,.
. '.t •• •
t .. �
. .
l' .
.
'.
- t
<
.. '
•'
. ..
.l
ı
. ;;
..
� ı
...
.
:�,.
�.. _
.t
·
,, .
.. .
9
Üzerinde pelerin olan bir figür, giysiler vücuda yapışıkmış izlenimi
verecek belirginlikte çizilmemelidir. Kuşkusuz siz de, giysiler bedene
yapışıkmış izlenimini vermek istemezsiniz. Pelerin ile beden arasın
da kolların, bacakların ve bedenin gıysilerin altından belirgin olarak
hissedilmesini engelleyen başka giysiler olduğunu dUşünınelisını1..
Kolve bacakJarın görünen kıı.ımlarını ise, pelerinin altında diğer
gıyı.ilerin varlığının hissedilmesı için daha kalın gösterebilirsiniz.
Kol ve bacakların gerçek kalınlığı, rüzgarın esintisiyle üurlerine
lir.
ince kuma�ların yilpıştığı meleklerde veya su perilerinde gösterilebi
ro •�sr•�l'IK. .\Kii. \'I. M/\'A'I İu,..m l<lınlrH-ri :
""
� �� (;
�
Bütünün her par ası bütünle r nt ılı olmal ıdır. Bir
��> � �
adam kısa b
� �
geniş yapıhysa, vu udunun butun kısımları da öyle FigU.rlerı nı�ın
olacaktır· kollannı ve ba
kısa ve kalı , elle ı genış ve kalın , parmakları kısa, eklem r
. . rı yaşlarıyla uyu � ölçllsüyle ve
le i ve m\u olm aların
- ı edı n. Bır genem kolla veba
cudunun dıger bolgelerı de a y n ı şekildedir. Küçül ' kları fazl
�/�:t�:�:�-�-: : :
. �. a kaslı ve dama . rı
türken de buy
. utlır-
. rlı de'�
gı l dır. Cıldı narın ve
ken de orantı korunmalıdır. nu mludu r· yumu şak görlı-
bo
lır e i k b
dır. Taşlı
larda kası � ın ır ın�anda kollarda ve bac.ak -
, .
sert, boğum bır ınsanı n cıldi ıse kırışık
,
ğumdur; kııışler çok
belirgindir.
1\ �·
:\
( �-ı
..
. / ·,,./
('
' - ·�i':'_.:!,; '
çukur insanın üzerinde durduğu ayağının merkezine karşılık gelir. bile kaybolacağını incdemek gereklı. Vücut yağının artını� olduğu
Serbest olan bacaktaki diz diğerinden daha aşağıdadır ve diğer baca birçok durumda, birkaç kas tek bir kas gibi görünür. Ya� veya zayıfltk
ğın yanındadır. arttıkça da, bir tek kas, birkaç kasa bölünebilir.
Herhangi bir hayvanda kol ve bacaklardaki eklem yerleri etrafın
da bu kasların farklı biçimlerinj gözlemleme�i ihmal ('tffie)1.n.
Baş \'e kolların a labileceği puzisyonlar rnnsuzdur. Bu yüzden on
lar!,\ ilgili kurall.mn ayrıntılarına girmeyeceğim. Yine de, bunların
Bu
ortJya çtkoı.r:
Bir insan figürü veya narin bir hayvanı yaparken resminize bir tahta hareketlerini narin ve serbest ol.arnk �ekilde yansıtın, hareketlere çe farklı biçimler her bir kol ve bacağın farklı hareketiyle
artm•ısı }'J da
şitli dönüş ve kıvrımlar verin. Eklemler zaratetle bükülsün. çünkü ekleml.n herhangi bir tarafında, ka� dokusunun
katılığı vermekten kaçının; yani, birer odun parçasına ben?.emeıne
ka�·bolur.
azalmaı;ına bağlı olarakkasuı belirginliği tümüyle
leri için hareketlerini denge içinde yansıtın. Ancak güçlü olduklarını
vurgulamak istediğiniz figürler için, başın dön üş hareketi dışında
bunu yapmaktan kaçının
ili
ııı
Gölge evrensel maddenin doğasının bir parçastdır. B u türden, her rim ki. meşenin e n güçlü olduğu zaman, başlangı'-" döııeınidır; yani
olduğu Ju
mndde hiçim ve içinde bulunduğu koşullar ne olursa olsun, görünür topraktan fışkırdığı ve aslında en büyük olduğu dönem
yakını olsun. Gölgenin bittiği y;:r ist' somt yokmuşç•mna ışığın ı.;irı·
Yitirir. Kastettiğim, güçsüz bir meşe palamudunun sonradan koca
bir meşe ağncına dönüştüğü örnekte olduğu gibi, küçük başlangıç
lardardan zamanla büyük boyutlara ulaşmak değil. Ancak diyehili· de solup kaybolsun
.,.ı
ili
. .
ili
121
l
l•I
<>
GUn�ş ışıgındabe)·az bir nesneye bakarken d,ıha az aydınlatılmış bır
(;ö ge ışı�ın olmayışı, yani ışık demetinin saydam olmayan bir cisıın Eğer güneş Doğudaysa ve siz Batıya doğru bakıyorsanız her şey
Eğer göz. ı1ık vtreıı dsim ve oıııın aydınfattıgı nesneler ara.nncfoys.ı
w
l•I )'ere gırilir\t' göz he r Ş<}'' karanlık olarak görür, Çünkü parlak bır
tarafından l.'ngellenınesidir. Gölge, karanlığın doğasına sahiptir. [Uir tamamen ışık altında gölgesizdir; çünkü onları güneşle aynı taraf.
lııı ııesııder gölgc$İ% ofıırak görunür.
cisim Ü7.erindeki! ışık. parlak bir cismin özelliklerini taşır; gölge giz. ıan görürslınüz.
Işık ve gölgenin göı laralınd<ın görü lebild iği Uç durum \'ardır. Bun.
nur, birbirlerinden ayrılamazlar, Ancak gölge ışıktan daha güçlüdur; ışık ve gölge içinde görürsünüz; çünkü onların hem güneşe bakan
lardan ilki, göz \'t' ışığın görülen nesne ile aynı la.rafta: ikinc isı, gö· Ban1 iO}'lt dırtbılirsimz· Gök�·üzünden uçarak vur ınmekıt- ulan
kiiçulmen• bagh olarak gorme gücıi de yetersiz kalır
çunkü dsiınleri ıaınaınen ışıksız bırakabilir, oysa ışık gölgeyi ci�im· hem de diğer yüzey!l'rini gön•hi!irsiniz. Eğer güneşe doğru h.1kıyor
den, yani s.ıydam olmayan bir cisimden tamamen uzaklaşuramaz. sanız, bütün nesnder si1.e gölgeli yüzleriııi gösıereceklir; �iinkü o zün cismin önünde. ışığın a rk.ı sını.la ulı.luğu durumdur. Ü\ün.;üsün· ;u görür; gözbtbeklerini.o küçUklüğü beyazı. >iyrıh
�
O ıamın şô)ie ce'iap
blr kuş d.ıha d;ı.
kısımlarn güneş ışığı düşmez.
ki, nesneden göıe v e ıwsneden ışığ.ı ,·iıikn iJ..1 izginin kN<işimi bır
de ise gliı ne�m·ıtin önünde, ışık da vand,ı \'e Ö\•\e bir konumdadı r
bak·
ol:u.ık görme�ıne neden olabilir!. vrrtbı�rim:
Beyuin yalnızca görme durusundaa sorwnlu knnunın <Kanımı
�
Güneşin yansıması, küçük doılgalarda büyükleri ne güre daha �··ırlak
(;ürülebileıı ht.•r nesne ışık ve gülge ile çevn.�lenmişıir. dik açı olu�turur.
Vey.ı geri Jönemk� insanda gözbebei:,ınin irilıeşmtsi vey·a kü
mahrıı
� olur ak görünür. Hunun nedeni, güneşin görüntü yoı d;ı ymısımal;ırı · <>
Eğer göı ı�ıkh tıir orl•ıında, bir yeri gölge ı,·ınde göruyorsd, bu ger·
çülmesi, çevredeki dsimlerin parlak ''tya karanlık oluşuna bağlıdır.
Siyah Vl· heyaı olarak gösterilen bir nesne çok d.ıha güçlü hir göl nııı küçük dalg.ılard;ı büyükler im· gön· daha sık olmasıdır. ÇClk sayı·
ışığ;ı çıkıldıgı w�·.a gi.ilge�·e girildiği zaman htmtn görınıek mümkün
Gözbtbeğ,inin büyümesi \'tya küçülmtsi bıraz zam311 ;ıldıgı içın
gekml' sergikr; öykyse Ey ltessam, figürlerini olabildiğinn· açık daki parlaklık ;ıza ornnla d.ıha fo1J;1 ışık \'l'rir. çekle olduğundan çok dah;ı koyu olarak algılanarnkıır. Bunun se
renk/eril· giydir; çünkü mıları koyu renk giysilerle gihterirsen gölge Bir çam kozalağı üzerindl.'ki puluınsu çıkıntılarn hem.er şekilde bebi. gö7.bc-beğinin dış orıamJ.ı yoııhıyan ışığın parlaklığı oranında olmaz. 8'n. bunu, bır göz mmi yaparktn aldana!'ak öğrtndiın.
leme \·ok hdirsizk·�il' v� uzaktan se�·ilemezler. Bunun nedeni, bütün kesiŞt"n dalgo.ıl.ır, güneşi bütün görkemiyle yansıtırlar çünkü gôrünıü küçülmesidir. Göıheheği ı,uçüldükçe ösınılt:r de o ölçüde karanlık
görünür. Anc.ık gil:ı gölgelik hır rere gırer gir mez, gölgenin karanlı·
ğı hirdenbire .ııalınış gihi olur. Ne bdar karanlık bir ortama giri.lirse
nerndt•rin giilgelerinin koyu reııkJi olınaı;ıdır. Koyu renk bir giysi s;ıyısı, dalgal;ırın güneşi gören tepedklerinin �.ıyısı kadardır; dalgıı
yapar�anıl ı�ık w gölge arasında çok az fark olur, oy�a açık renkler ların ar asındı kalan gülgder İSl' çok koyu değildir ve küçüktür. Bu
de dalma d�rl·cde ndirmder vardır kadar çok yansımanın ışığı, onlardan güze gelen giirlinlli ile hirkşir, göıbl'beği o k.:ıJ.ır bürür, bu büyümeyle karanlık azalmış olarak
öyle ki gölgeler algılaırnıırnz olur. .ılgılamr.
ı•ı
ve gölge düşmli� bir ci �m in en az ışık <>
��nenın
Üzerine ı�ık
alan
� ış ��smı�ır. � ınin m olarak işaretlenen lmmı kıımı , ,,
ışık kaynağıııa e
� penceresinin kar�nında en ;a:ı:
aydın!atıl
·cral
. n rakın «lan kıımı en avdınlıık kı,ınıdır
� � t"Sne �şı
ışıgı u
ışıı;ı �!ır, çunk a f çızgısıyl a d
lizerine, pencereden gelen ışık dış ında hiçbir ışık düşmez alan. en fazla
_
cismın uzerıne
�ı:,:��1ınl1k gOriınc:n sayıda ısı\( dcnıcıinın y;ıruıdı
ııı
gm
r s, �'Min d içı ııe girdiği oraMdıı
a rn 'den dalıa koy11 olacaktır.
l•I
11 c
,.
_. .
kttlan tum yerler golgesizdır.
< '.
' ' . .
'
( •t'
.,
•'
.
' • •1 -� • • •
, .!. _\ ·
Hl
<>
s.wdam olmayan cisimleri ayJ ınla ı an ışıklarJan ilki özeldir; hu ışı k T..-mel
l•I
gürwş ışığı, bir pencereden giren ışık \'e)'a bir alevin ışığıdır. İkin ı�ıkıır. O cismin r..kğişik parç.ıları Ja bu ıemel ışıktan s.ığlan;ıı\
ışık, dsiınlerin üzerine di�en. aydınlığı ve gölge)'i oluşturan
ı�ıkla
cisi bulutlu havada, .� iste v e benzeri ha"alarda görülen evrensd bir <lyJın la nı r
<>
ışıktır. Üçünr..·ü�ü ise birleşi k bir ışıktır. Akşam güneş hatarkcn veya
�abalı gl.ın duğarkr:n güne�. ufuk çizgisinin ıamamen alt ındayken
orl;ıra çıkar. Saydam nlmayan ci simleri >lydml.ıt.ın ışıklar dört çeşiıtir. Bu nbrdan
sahip çi .• im t r in gölgeleri arasında, doğal koyuluk dereceleri arasın
Arnı ışık k;ıynağından yoksun, ama farklı koyuluk Jerecelerine birincisi, çevremizde hulunırn uımuslerJe J:ığılmış ışıkıır. ikinc i ·
e
doğrudan ı�ıktır. Üçüncüsü, y.ınsıyan ışıktır. Gillgelenıniş chim \'C
.�i . güne ş ten, hir pencereden, bir k.ıpıdan wya bir O\Çıklıktan gden
i
da olduğu gibi arnı urantı olur. Aynı şey, ışıkları i ç n de geı.;erlidir.
geçen lw-
Vl' benuri yarı saydam ci si ınle rdC"n
i Je v.ırdır.
dördi.incüsl
.. � - . ..
....
.
L·::� ::<:����:/�:::�
\\,
l•I
[71 [8)
Gölgedeki bir cismin üıerine en dar açıyla düşen ışık, en güçlü
\a.t
fşrk kaynağına yakmlıkları veya uzaklıkları oranında tüm cisimlerin
ışıktır; en karanlık bölge en geniş açıyla ışığı alan bölgedir. Hem gölgeleri ııuırveya kısalır.
ışık hem de gölge piramitler oluştururlar. m x ufuk çizgisinin ''e .ı
b penceresinin önünde olduğu için c açısı en faıla ışığı alır. a açısı
caen biraz farklıdır, çünkü onu bölen açılar, birbirlerinden aşağı \b)
A:.vnr biiyiiklükrtki cisimlerarasmda e,ı güçlü ıŞtk/ıı aydmlatınuı nla·
nm gölge.si en bü.)iikhlr.
dakiler kadar farklı değildir. Ufkun yalnızca y ve s. :ı.rasındaki kısmı
engellenmiştir. Açılardan biri yanındakine göre daha dar olduğu Deneyler bu öneriyi doğrulamaktadır. ın n cismi, p q �•smine göre.
için, diğer tarafta da güçlü olmasına karşın bu yansıtılmamıştır. vukanda gösterildiğı gibi daha fazla ışık almaktadır v c a b d x
l<•I m x
/61
m n cisminin türeyen gölgesi küçüktür. çünkü bu cismin gölge·
olmadığı için daha az ışık alırlar. k açısı ve f açısı, eşil olmayan açılar
h
Ayd111latılmış kısımlar içerisinde neden bazı bölgelemı da a aydınlık geldiği noktada en ayıiııılık olarak görüııiir; bıı, yukarıdaki ıı g. ,, lı arasında bulunduklarından çok az ışık alırlar. k sadec� p t'nin. f de
{>
a ve b noktalarında pencerenin çerçevesi içindegörülen aydınlık
-�-,f;�l �
l .
yokluğudur,
Karanlık, ışığın
�orult!hıhrlcr
renklerinden
! ,
Gölge. ışıgın a.ıa masıd ır farklı bir ıemın
u rınde
Te.mel gölge , gölgeli cisıne bitişik olan gölgedir; ismin U7.c
bu ba&Jam u
da �aydam o lma Sonuç ularak,
.:;ı un Y\•·ıı:_vımn ı ık ve golge ıle
ıl rı ck
c an her ın
r ı ne
�Ykrcbı.lınm. Ayrıca b\.I golge.
' k..a.planmıt ve �ele ı.ı
kar�;u
alır
ışık dUşmeyen yanında yer
de farklı
n mı� u
b nLır
l ke d c;
Tür.�yen gölge.gölgelicisimden ayrı olarak. boşlukta da tr fl ı e n
�� � ü1
devam c;eşıtlı_ mıktarlard t ıkd r ce rıne
a ı ık demet e e \e 'dhıptırler. (u11ku
ed en golgedır. leria \maktadırlar Ben u
�
a tt:mel
&ılge\er diyorum Bunlar birne i
Yan.Sıyan gölge. a ı latılmış y .eyin c;evrcledi�i gölgedir. ' golgnerdır ve aıt oldukları cısımle-
rı
ge
. ı kaplarlar
Basit lge , kendısını meydana getiren ışığ n hic; bir kısmını ala.
golgdoerden
ğıl r b n ar
. _
belirli il<•yu ı ık demetlen
mayan gol d ır.
:..
c;ıku: k.ı u l da
&u temt.I
Basit gölge kendisini ışıklı cisimlerin
sınırlarından ayran
c;ilgide havada da
ş
ırla \C gd d ikl rı �ynaklardakı
lilitıne göre farklı
Yogunl gosterırlt.r. Bu go!,gelerc de tureyen gol-
temel gôlgelerın c;e�ıt
�
başlar.
ç
be!ır
. bu ture�en gölgeler, U1.cr
olmaksızın, ydam olmayan ve sert ine d şt
ci1imler,
:ı�lı�l�:�ı�:ac:ı:uUgul'�e�ıçın,göblgeler
rum. GOJgcler r e
gi nliklerini kaybeder; hem sınırlarının i i nde yer alanlar hem de , duştuklen y(r. çarpan ışık Jemetl
unlarla hı rllktc geldıklm kaynata doğru bir
sıçrarlar ve temel golgt ıle buluşarak
ı
sınırlarının kendileri bakımından. Bunlar bu d ur umda, ancakkendı ak n ı hal nde
veonun doga�ın
.
gen lunşır
qn;ı
,
adöniı.şürler
<>
l•l
Resim yaparken bazı gölgelerin derecelendirme ve biçim açısından Rir nesnenin üzerine düşen ışık ne kadar küçükse, gölge de o kadar
ne kadar ayırdedilemez olduğunu görecek siniz; bu küresel yüzeyler, büyür. Işık ile nesne arasındaki mesafenin azalmasıyla orantılı ola·
etraflarındaki cisimlerden yansıyan gölgeler ve ışıklardaki çeşitlilik rak, ışık o nesnenin daha küçük bir bölümünü aydınlatır; ışık nesne
kadar farklı derece ve çeşitlilikte gölge ve ışığa sahiptırler. den uzaklaştıkça da daha büyük bir bölümünü aydınlatır.
Şelfaf olmayan bir cismin, ona gölge veren karanlık bır cisme Aydınlattığı nesneden daha küçük olan bir ışık, nesneye yaklaş·
veya ışık veren aydınlık bır cisme yaklaşan kısmı daha gülgeli veya tığı oranda onun daha küçük bir bölümünü aydınlatır. Uzaklaştığı
daha ışıklı olarak görülür. zaman da bunun tersi olur. Ancak ışık. aydınlattığı nesneden büyük
Işık geçirmeyen her cismin )'Üzeyi o cismin rengiyle benzeşir ise o nesne yaklaştıkça daha büyük bir kısmını, uzaklaştıkça da daha
ama ulu�aıı izlenimde benzeşim oranının az veya çok, güçlü veya küçük bır kısmını aydınlatır.
ıayıf oluşu, cismin uzak veya rakın oluşuyla bağlantılıdır.
lşık ve gölge arasında görülen neMJeler, ışı.kıa veya gölgede görü
lenlere göredahıı fazla derınliğe �·ahiptir.
[11[
� illi
ıııı
C�()lge, �.ıyd.ıııı olın.:ı)•an bir dsıı ı i n ;ırayugirnıcs iylt: Gölgentn eıı deriıı yeri, bmit türeyengölgededir çünkü a b v e c d
ışıg,ııı c:ııgdlcn ·
ııu:.� idir. C ii•lgc, sayd.ım nlmay.ııı cbmiıı engellediği ışık Jvınetleri ışıklarındaıı lıerlıımgi biri tıırafmdan aydınlatılınamış ılurum-
ııin k.ır,ı! ı dı r. dııdır
\14\
lal
lltı i'p;ıtl.ınınıştır, <;linkl'ı gülge, gölgeye dünli�müş nl;ın ı ş ı k de .
ınl'tlt'riylt• ;ıyııı Şt�kildt• ve hoyutt;ıJır. Derinlik bnkmıındmı ikinci sıradaki gölge ise ef n'nin türeyen golge
sidir; bımıdıı gölge yıl'ı yarıya azalınıştır, çiinkü tek bir ışık olan c d
C�ok �ayıdıı i(i'ı lgdi ışının bir aray•ı gelip birleştiği hir hülgr, gölgenin alınwı ışık ıız.alır ki
t;ıı koyu nldu�u l)(Jlgcdil',
C ;ı,lgl'li ı'ınların t' rı geniş açıyhı çarptıg,ı yer, t'11 karanlık yerdir. lJeriııliğiıı iiçiincii derecesi orta gölgediı: Ancak bu doğal tonlmııııda
lıer zammı aym değildir; çüııkii basit türeyeıı gölgeye yaklııştıkçıı dııfıa
!.t)
t•I
ı;lıt.� ılmlir. [ 1 ,l l
1111
[1 8 !
hip olur. Başka bir cisme göre daha iyi aydınlanan bir cismin gölgesi dur ıılan nokta, eıı knranlık noktadır: a, b'nin ıki katı duh" karanlıktır,
t ı <>I
çiüıkii eşit uzaklıkta, ve b'ninkinden ikı katı biiyüklüktt· bir tabandan
C�iilgen'ııı içiııdc koıl:.ırı nesnelerin türeyen gölgeleri, ışıklı ci• , iınden diğerine göre daha kıs;\ olur, il ın'nin ve e V k'nin, r t ve V x(- göre
1191 kaynaklaıımaktadır. Ou:rine çok 5ayıdd cıydmlatıcı ışmm düşhi.iü bir
gdcn ışıklJ hir!eşır. l'encerenin parlak ışığının kenarlarındaki karan nraııı, gölgesinin 4 ve y'yt· or;ını ile örtüşür
nokta en aydınlık ııoktadır.
lık Juv.ırların tli reyt·n gölgesi, farklı koyu!uktaki gülgderi pencen: Pencere n i n orta billüınünün en önündeki cisimlerin, y;1n taraf Işıkların ve gölgenin enı ve boyu yandan bakıldığında daha dar ve
d, dfgölgesinin başlangıcıdır. c)'i haJlke gölgeler; d e. dfgôl�siıtitı
d l' ıı gelı:n ı�ıkhı hirlc�lirir; hu farklı derinlikkkı gölgeler de ışığın en l<ırdaki cisimlere göre dah.ı kısa gölgdt·r vermelerinin sebebi, pen kısa görünse de, ışık ve gölgenin niteliği ve niceliği ne artar ne de
azalır. '.
yıımıdır ve diiştüğü ııokta olan b noktas11ıa j'derı dulnı koy ı bir toıı
ku\'Vdlı olduğu c nokt.1sı dışınd;ıki her bir ışık parçasını dı.:ğişinıe cerenin bu cisimler açısından gerçek biçimini korum.ısı, yanlardnki
$ağlar. Tam olarak gölgelenen e i:se tonınıu a rıokta:sımı wnr. \�\
uğra ı ı r. cisimlerin açısından da d;1ha kıs�ı olarak görülmesidir. Ortadaki lı:re
-
. ·,,� ..'fOtfi-',. ,.,.;.
. \)
•, • tr • A . f
,
" •..
,..
1211
Karşı taraftaki tisimlerin gölgelerinin en
genlş açıyla üzerine düştüğü bir cismin yü
zeri en güçlü rengi alır. Bu şemada 8, 4'ten
daha geniş bir açıdır, çünkü tabanı olan a n,
e n'den, yani 4 tabanından daha geniştir. Bu
şema a n 4 8'de bıtmelidir.
Aydınlatılmış yüzeyin, üzerine gölge dü
şen kısmı, gölgenın düştüğü rerin bitişiğin
de en parlak görünür. Daha fazla miktarda
aydınlatıcı ışınla aydınlatılmış bir cismin
daha parlak oluşu gibi. üzerine çok miktar
da gölge düşen bir alan da daha karanlık
olur.
Tonları eşit, birbirlerine yakın ama karşı
karşıya yerleştirilmiş yüzeylerin oluşturdu
ğu ve o yüze�·ler tarafından sınırlanan göl
gelerin dağılımı, ışık demetlerinin gelişine
göre uçlarda, başlangıç noktasına göre daha
güçlü bir koruluk oluşturur.
L. ıı ı ı
� 1 :
N. P e rsp ektif
ve
Gö r sel Al gıl ama
.
("�oz,
. bir nesneyi neden uyanıkken hayal
. ..
edildiğinde değıl ? e, �u� a� ayken d aha
.
belirgın gorur r
fı)
.
fei<rde yoğunluğun artışı "YI•
.
Dağlar sayıca az olarak gôrulürler,
..
� � ar
uzun mesafeyle konumla mış o a nl ı se\ilebilece
bır parlaklıkyar tır�
�; � ;� � ���
. . k "u' yalnııca birbirinden en
çun
.r. b "' 1
u ra
a
.
üylesine baskındır ki, tepelerin karanlığı bülunur ve zırvelere doğru
�
ğ
<>
D �
ğ t�t büyüldükleki SIYdam
Bilgi sahibi olmaJan pratik yapma�ıa aşık olanlar, düml'OSİZ veya üz çiıgi. e imli çizgi ve kırık çizgi olmak üzere üç çeşit çizgi nesneler arasmdagözeen uzak
Uza�in:esa edeki
adına onsuz hiçhir şey iyi yapılamaz. ve geniş açılar olmak üzere üç çeşit açı vardır. Göıe en yakın olan bır bi.iyü.k
.
nemelerın görunti..ıdcn ilk
:a:�� �ı
daha büyük görünU.r
Yüzey, bütün nesnelerin sınırlarına verilen isimdir. Derinliği nesneye göre
kaybolan parç
�
aların ın
atı .
yoktur. Noktada veya çizgide olduğu gibi bölünemez bir derinl iğe en lar uğunu da an\at�cağım.
rı go_ nmez olur, çünkü
�
<>
a � d
bacaklar
n başından önce b
z �: : ı A�·nı
Perspektif, resim �aııaıının en sağlam rehberidir. R\r a
sahiptir; bölünebilen, yalnızl·<' uzunluğu ve genişliğidir. Ne kadar
başa göre .
O
d h ı ced . r. _
çok çeşine nesne varsa o kadar da yüzey vardır.
g o _
Yakındaki küçük
nesncle ile uzaktaki büyük nesneler, eşit nedenle govdeden önce de
şe
. a n un, _ z
ova\ klini koru
)'ar�k hır � ı
l ndır bı�ıminı almış olan gövdes
Nesne, yüksekliği, genişliği, uzunluğu ve derinliği olan şeydir. görülürlerse aynı bilyüklukte algılanırlar rk edebıleceğı kumı,
Sahip olduğu bu özelliklerin hepsi bölünebilirdir. Nesneleri n sonsuz idir.
oldugumuz ıkıncl sonuca göre,
Per�pektif öyle bir doğaya sah iptir ki yassı bir şeyin derinlik kazan
<>
Daha önce elde etmış
masını, derin li�e sahip bir şeyin de yassı görünmesini sağlar. sayı ve çeşine biçimleri vardır. kalmlıgmı da
uıunlugundan önce
kaybeder.
gö $a�it�e perspektif mesafesi
e�ğ�s ; e�
Göze uzak mesafede, yakındaki daha küçük bir nesnedenbüylık gö.
e·�
Bir �eyin temsil edilmesine araç olan perspektif, çizildiği nokta·
dan bir bakı� açısıyla daha İ)'İ anlaşılır. <>
duz bır ıg de- har et ediyorsa perspektif de bir çug\ ılıe
� �
rünecek kadar büyUk olabı1ecek bır nesne yoktur. z bir noktada sonlanır: ama
r�
_
�� � ı ın,
ır ç ku. ııg n
\
noktanın hareketiyle o uşt ugu k anıt·
;ı;
Doğa! izlenimi yaratmak için bir şeyi yakın göstermek istiyorsanız,
ç lanrnı şl ı .'.
Perspektif bir nesne)i. düz ve saydam bir camın arkasından gör mek·
perspektiftnizin yanlış görünmemesi imkansızdır. Bu perspektife ba
en ıl
goruşumuıde bu noktaya s abitl miş r.
ğ
Sonuçu., g ruş
kan insan. tam da sizin bu perspektifi yaratmak için bulunduğunuz ikinci bir nesnenin birinciye uzaklığı, birinci nesnenin göze uzaklığı ö
l
hareket ettikçe nokta da hareket eder; nokta
o uşur.
hare-ketetıi.kçe de çizgi
ten başka bir şey dt" ildir; ardındaki nesnelerin, üzerinde işareılene uzaklıktan. yükseklikten. bakış açısından ve nokıasında n bakmadık kadarsa, ikinci nesne birincinin yarısı kadar göriılür.
bildiği bir cam. Bu nesneler göze piramitler halinde yaklaşırlar ve ça bütün bu hatalı görüntü ve oranlar kendilerini gösterecektir. Vasat
bu piramitler de sözü edilen cam tarafından kesilirler. çalışmalarda olduğu gibi. 9
Oyleysesöz konusu eseri incelerken yüzünüz büyüklüğünde hir Göze eşit uzaklıkta ve eşit boyuttaki nesneler, göz tarafından eşit bo
<> pencere ya da bir delik oluşturmanız gerekecektir. Bunu yaparsanız yutlu olarak algılanır . Göze farklı uzaklıklardaki eşit boyutlu ne�n..:·
Perspektif. nesnelerin görüntülerini, göı.e piramidal çizgilerle nasıl ışık ve gölgenin doğru verilmesi koşuluyla eserinizde doğal bir etki lt'r ise forklı boyutlarda algılanır. Boyutları eşit olmayan şeyler, farklı
ilettiklerini dene,.ıe bpatlayan akılcı bir gfüteridir. Piramidal çizgiler kuşkusuz oluşacak ve karşınızdaki şeyin resim olduğuna kendinizi uzaklıkları nedeniyle göze eşitmiş gibi gönilebilir.
derken kastettiğim. nesnenin yüzeyinin en uç noktalarından başla güçlükle inandıracaksınız. Resmini yaptığınız şeyin azami genişlik
yan \'t yavaş yavaşbirleşerek aynı noktada buluşan çizgilerdir; bu ve yüksekliğinin en az yirmi katı bir mesafeden bakmadıkça hiçbir
sözünü ettiğimiz nokta. size göstereceğim gibi, bütün nesnelerin ev şeyin resmini yapmak için kendinizi sıkıntıya sokmayın. Ancak
rensel yargılayıı:ısı olan gözde rer alır. Parçalara ayrılamayacak olan bunu yaparsanız, izleyici çalışmanın önünde hangi açıdan durursa
bir noktadan söz ediyorum; gözde yer alan bu nokta bölünemez dursun, bu çalışma onu tatmin edecektir.
olduğu iç!n bu noktadan daha büri.ik olmayan hiçbır şey göz tarafın
dan görülemez ve höy!e olduğu için deo nesneden noktaya uzanan <>
çizgiler piramidal olmak zorundadır. Perspektifin üç kolu vardır; ilki, saydam olmayan nesneler gözden
uzaklaştıkça. hacimlerinin küçülme sebebini araştırır. Buna Küçülen
veya Doğrusal Perspektif denir.
Perspektif konuları beş matematik terimi kullanılarak ifade edilir: İkjncisi. nesneler gözden uzaklaştıkça renklerinin değişmesini
nokıa, çizgi. açı. yüzey ve nesne. kapsar. Üçüncü ve sonuncusu ise, resimde bir nesnenin ana tKıtları
Hunların arasından nokta kendi türü içinde benzersizdir, ne yük nın, uzaklığı ölçüsünde belir�izleşmesiyle ilgilidir.
sekliği ne genişliği, ne de uzunluğu veya derinliği vardır. Öyleyse
noktanın bölünemez olduğunu ve yer kaplamadığını sörlemeliyiz.
121
<>- 121
Göze eşil uzaklıkta ve eşiı büyüklükteki nesneler arasında rengi daha Perspeklifteki hu değişkenliği. nesnelerin ıemel renk özelliklerin in
beyaz olan, daha büyük görünür. hafiflemesini veya kaybolmasını uygulama ya koymak için kırlarda
ve açık havada ağaçları, evleri. insanları ve belirli yerleri yüz braccia
<>- mesafeden inceleyin.
Aynı büyüklükte ve renkteki uzak nesneler daha açık renkle ve küt Elinize bir cam parçası alarak ilk ağacın önünde durun. Cam
lece daha küçük olarak görülürler. parçasını ve gözünüzü sabit tutarak b u cam parçası üzerine ağacın
biçimini kopya edin. Gerçek ağaçla sizin çizdiğiniz ağaç yan yana
<>- gelecek şekilde camın yerini değişıırin; daha sonra iki ağaç birbirine
Uzaktaki büyük nesneler, renklerinden ötürü görünürlüklerini kay benzeyecek şekilde a acını1.1 boyayın; bir gözünüzü kapaııığınızda
ğ
bedebilirler. Uzaktaki küçük nesneler. renklerinden ötürü görünür her iki ağaç da aynı mesafede camın üzerine çizilmiş gihi görünür.
lüklerini koruyabilirler. Aynı yöntemle her ağaç arasında yüz braccia mesafe olacak şekil·
Hava ile aynı renkte olan bir nesne, orta mesafede görünürlüğü de ikinci ve sonra da üçüncü bir ağacı çizin. Kendi resimleriniz üze·
nü korur. havadan daha soluk olan bir nesne uzak mesafede görü rinde çalışırken bunlar, gerektiğinde sizin için bir standart ve rehber
nürlüğünü korur.havadan daha koyu renk olan bir nesne ise yakın oluşıurabilir. B u ıür çalışmalarınızda mesateleri buna bağlı olarak
mesafede görünmez olur. ayarlayabilirsiniz. Kural olarak, ikinci ağacın, birinciden 20 braccia
8u üç tür arasından en uzak mesafeden görülebilir olan nesne, mesafede olduğu zaman. birincinin 4/S'i olduğunu buldum.
bulunduğu ortamla en güçlü konırasıı oluşıurandır.
f)) ken_Jısiıl<
nedeniyle güneş d d ayken dağlar mavi ve a mo f rin
oğu ı s<
Yukarıdan Perspektif olarak adland ıracağım başka bir ıür perspeklif
ktir. yuzJcn Juvarın u�t:
Bu
hemen hemen aynı renkte görülece
daha var; çünkü aımosfer ar.ıcılığı ile düz bir çizgi üzerindeynıiş gibi .
rengı ıl�
a arkc: n onu ge ç�k
binayı y p
rinJe gibi görünen en rakın �
görünen değişik yapılar arasınd.ıki farklı mesafeleri ayırt edebiliyo _ avi
vansıtmalısınız. Daha uzaktak
ile i ise daha az beh_ ın ve �h
r r� � � ':"
ruz. Bir duvarın ötesindeki birkaç binaya bakarken, bizim için Juva· �vılı.��"'.. d�
esin\ isteJiklmmzın
apmahsınız. En uzakta görünm
}.
rın en üstünden belirir görünen bu binahuın hepsi aynı büyüklükte gOstmn�k ır
ı:<t.��ıg�nı � b
y p � ısı z. Bu kur.ıla gor�.h(�ırh bı� �::�
o ı.>ranJa artırmalısınız
. Beş katı Jahauzak
görünür. Oysa siz. yapılard;ın birini diğerinden daha uzakla ransıı _
katıJa hamav \ a m l nı
şeyi. beş
mak ve daha yoğun bir ,\tmosfer izlenimi vermek iste)•cbilirsiniz. y p r hangı:.ının � •
ta görunen a ıla dan ..
nin üzerinde aynı boyut
Eşil yoğunluktaki aımosfrrde en uzaktaki nesnelere. örneğin dağlara u açıkç.ı f.ırk edılebılır.
en daha büyük olduğ
hangisinin diğerlerind
bakıldığı zaman. gözünüz Vl' onlar arasınd;ıki atmosfer )'oğunl ğuu
�
�eli�li bir mesafeye yerleştirilen bir figüre bakarken, belirginliğini 9
�
�
·�
Şehirdeki yapılar ve doğadaki ağaçlar atmosferin yoğunlaşması nda k�ranlı �1ması �rektığini, amarin' de m
Karanlık bir oda
_ }-tavanın arkası
ğünü deneyınıle bılırız. Kuru .�dunu yakarak duman çıkar
ılk )'llıre avi
� iiçlik parçalar olur; bütün ayrıntı ve ana hatlarını kay .
�U\u�an.
oranında seyrek görünmeye başlar. Sadece en belirgin ve en büyük ya d'tikterden
_ -
beden buyuk parçalar sona kalır. Kalan, karmaşık göründü girtn ışık·de:mulerinde,
parç;ı.cıkları
çacıı.Jarı vey toz par·
Tm
kenarlarıyla oval olanları görünebilir. gün eş ışınları bu d� mamn uzerıne diı şerse, sil de �iyah d �arçacıklan a:asınd
tırs anız ve ak.i farkı anlayabiliriz.
bır du�:�g���::��man
veya küresel bir figürdür.
g\ıul � mavi renk -1\ır.
if parÇ a�ını, ü�erine guneş gelmeyecek şekilde bu dumanın
�
bi r kad e Benzeri
ıs' ok
ç
�
yerJeştıri rsemz göz ve siyah kumaş arumdaki dumanı n ıl aglann karanlık golgele
!
:.ırkasına
- renklerind,n fazla fark
lidi r: Bu dağların rı ıçinde geçer
damlalar �
maz. dahı , çeşıtlı
yap ar. renklert boyasın. Ourine
karanlık bir odad a suyun im:' çok ine.eve saV'Clam bır tabaka
ği için, o nesneyi mesafeden dolayı algılayamıyorsak, parçalarını ve Güneş ışınlarının sızdığı z çek.sın. ? z.aman
ıçblr yt"rd, gônlKmey,çek
bu çok ince beyaz tıbakanın,
�
hatlarınıhiç algılayamayız. basınçlı bir şekilde fışkırtılması, yine bu mavi ışık sıyah üzerind,,
.
de
güunikt' bir mavıy' dönüşıüğün' tanık
tabakanın çok mce olması ger ır.
�
olacaktır Ancak b'yaz
Güne� doğup puslu hava yok olduğu ve pusun kaybolduğu taraftaki mavi görünür. Bunlardan söz etmemin nedeni, ek
olur \'e ince duman
�
!epeler görülmeye başladığında tepelerin rengi maviye dönmeye Nesnelerin küçülmüş gibi görünmelerinin sebebi göze uzaklıkları ma\'iliğinin, ardındaki karanlıktan kaynaklandığını gös
atmosferin
Karanlık, rengiyle her şeyi içine alır. Birnone
karanlıktan ntkıdar
başlar; tepelerden. pusun kaybolduğu yöne doğru buhar çıkıyormuş
gibi görünür. yapıların ışıkları ve gölgeleri belirir, Pusun yoğunlu
dır; böyle durumlarda göz ve nesneler arasında büyük bir atmosfer
ı
tennek.
kitlesi vardır ve bu atmosfer nesnenin biçiminin belirginliğini etki ayr lırsa, gerçek v' doğal rengini o kadar
9
yansıtır.
ğunun daha az olduğu yerlerde yapıların sadece ışıkları görünür, ler. Sonuçta, nesnelerdeki küçük ayrıntılar fark edilemez ve tanına·
yoğun olduğu }'erlerde ise hiçbir şey görünmez. Bunun sebebi, sisin maz olur. Sabah pusun üst tabakası, alt tabakasına göre daha kalındır, çünkü �
hareketinin yatayolaraık ilerlemesidir. Atmosferin mavi rengi karşı Öyleyse Ey Ressam, küçük f1gürlerinizi belli belirsiz tanımlayın güneş sis tabakasını yukarı doğru çeker. Bu nedenle rüksek yapıların Gölge içindeki bUtUn r�nkler. kendi aralanndaeşit derec.'de koyu
sında sisin sınırları güçlükle algılanabilir, topraktan toz kalkıyormuş ve bütünüyle tamamlamayın; aksi takdirde doğaya, en büyük yol tepderi . zeminle aynı mesafede olmalarına rağmen göıegörünmeı. luğa sahiptirler. Ancak bütün renkler, tam avdınhkta o\J.uklannda
izlenimi oluşur. göstericiye ters düşecek etkiler ortaya koyarsınız. Göz ve nesne ara olurlar. Gökyüzünün rukarıda ve ufuk çizgisine yakın yerlerde ma gerçek v, temel renklerini d«!ği�tirmezler.
sındaki büyük mesafe dolayısıyla nesne küçük görünür. Bu mesafe vimsi olma)'lp daha koyu bir renge; duman ve toz rengine bürünme
� hava ile doludur. Bu hava kütlesi, gözün, nesnelerin küçük detayları si de bu nedenledir. �
Batıya bakan binaların sadece aydınlanan tarafları görülür, geri ka m görmesini engelleyen yoğun bir nesne oluşturur, Atmosfer, sisle karışık olduğu zaman maviliğini tümüyle kay Re"1in b\it,sini ıŞlkanalığl ile görebildigimiı ıçin. en faıl.ı t�ıgın
lan taraflarını pus gizler. beder ve daha iyi ha\·alarda beyaza dönüşen bulutların rengini alır. olduğu yer bir rengin gerçeklı.r&k'terinin 'n iyı görühiügü yerdır.
olduğu zamanlar ma\'imsi bir ton alırlar. sis kalınlaştığı zaman ise gôsterm,)i unutma.
9
siyaha dönüşür !er.
<> <>
kendisinin sonsuz görüntüleriyle doldurur. Bu en küçük ı.ıarça!arda edici bulunursa lıafııayaalınır. Gôıe görünmeyım gfüU.ntulenn o
bile, bir bütün olarak tekrarlanır · nesneyedogru,o nesnenin görüntüsünün de göıednğru oluşıugu
düşüncesindeyim. Bu durumda, nesnelerin görüntülen de havaya
Hepsi de aynı derecede beyaz olan parçalar arasında en koyu zemin Aynada oluşan görüntü, aynanın renginden etkilenir.
\41
üzerinde bulunan parça, en beyaz olarak görülür. Beyazlığı en fazla
<>
yayılmış olmalı
her biri tam olan ve sonsu1. sayıda görüntü yayarlar. Yayılan bu gö m nde, bir görüntü diğerine u!�tığında. onu meydana
a'Yn;ıbr ö egi
getiren nesneye gen döner� sonra küçü\mü� olarak o l"le'Sneye
kontrastlarının en güçlü olduğu bir zemin üzerinde görüldükleri za önermenin doğruluğu da deneyimle görülebilir; karanlık bulutlar
rüntüler o nesnenin doğasını, rengini ve biçimini yan�ıır. ycnı·
man bütün renkler için geçerlidir. arasında çakan şimşeğin kıvrımlı hareketi. izlediği yolun tümünü
den döner ve bu sonsuza kadar tekrar!anu.
Tı"ün nesn elerin, g örürıfii/eri yoluyla armosfere yayıldıkltlfı ve lıt!r Aralarında bır braccio mesafe o\;ın 00 düı a�na arasına bir ışık
ışıklı bir yılana dönüştürür. Aynı şekilde, ucu yanmakta olan bir
<> odun parçasını havada çevirirseniz, izlediği yol bir alev halkasına
� �
nesnı.!ye, kaynak
etkilenir. hem tek tek, lıem de bir bütün olarak. sör. konu�u
Atmosfer. içinde dağılmış olarak duran sonsuz sayıdaki nernenin
�� �
görüntüsü ile doludur; bu görüntülerin h si bi b tü olarak,
her nesnenin görüntüsünü iletirler. , .. . . .
aımosferı goruntulerıy·
��
· · Her nesnenin ıek başın<i,çevresindeki
,
biri bütünün parçası olarak ve yine her bırı de tumunu ıçere.:ek
sonsuz sayıda nesnenın
�
f e rin içindeki
.
nıt\antVOT Her ne�e atmosferın
r
büti.m
ıaman, birinci ayna ikıncisinde yansır ve ikinci de içindeki
�
i;
� . :. '. !�
dı:
büt\ınunde lıer yerde ve bu tun
ne
görüntülerle birlikte kendi görüntüsünü birinci e taşır.
.
hır goruntu ırı�
en küı;ük pa�alarının
her
·· _ .
:�
kendı
rumdadır. Bu örnekle bir nesnenin görülebildiği her noktaya
Aynı neS·
görüntüsünü gönderdiği açık bir şekilde ispatlanmakt ır.
ıçıne alır.
ne, önündeki bütün nesnelerin görüntülerini de kendı
.· .....
ı-
- �
i
!;:ıra bir Şt'Y olmadığını görürslinüz; oysa aynı şey gece olursa çoğu
Çıık ır.ııyıdıı y.ııı..,ıııM, az sayıda y.ımıınrıd,ın daha fozhı ışık vNlr.
\-- .
meyi yeğ l erle r.
f\ir '"'ııı kn:1.� lıı�ıııın tl·ı.Nirıdvki pu!su ,- ı l u n ı ı !.ır �ihi kesİiit'n da! uçmu.lar; gün haı ı m ı yla gece karanlığı arasındaki zamanda beslen.
sııyı·s ı k.-ıd;ır o\ııwsı \'t' htı ı.l.ılgıılar ur.ı"ndt1ld gtilgder i n ,-0k faı!.ı
�.
Işık ve gölge olmak sızın hiçhir nesne algılanamaz, ışık ve gölgeyi
�
atmosfer içinde ileten etkenin nesnelerin doğası olduğundan çok,
Nt:sııdnin �t'ır 'l ın!rill'riııi alaıı duyuların kt•ndilt•rinin, gürıneylv içinde barındırdığı nesnelerin görüntülerini içine çekip alan etkenin,
�
düz çizgiler halinde sünilmüş bir tarla boyunca yürüyün. Tarladaki
kr: lıu yl"ı:rdt·n gi"ızde giirlintliyli atmo.,fcrden ;:ıbınaz, çilnkll hava o ürettiği görüntülerin doğrudan ışık çi..:gilerini alabilen kısmına işa
çizgilerin öteki uçta birbirine yaklaştığını ve birleştiğini görürsünüz
llt'J."lıt• n i n \'lı:r.t')'İlll ' dııkunm.-ıkla herabcr görüntlislınt• s.ıhip d eği ldir ret eden bir parçanın içinde hulu nur.
Göze ulaşan noktaya gelince, bu daha kolay anlaşılabilir. Eğer bi Eğer iki göz birden görüş piramidini bir nesneye yöneltirse, o nesne
.
ı: �r h an.ı gt'l' t' "wlan;uı hir \nk h.ıyvan olduğunu �ii)•l en e niz, o Bu nedenle, etrafında bulunan nesneleri kendisine bir mıknatıs
rinin gözünün içine bakarsanız. orada kendi görüntünüzü görürsü gözlertarahndan daha ıyigörülüpve algılanabilir
zıırnıuı da �t'ırle l t'\'ııp \'t'fl·hil irirn: Doğ.ısı gereğı a1. mik tardaki ışı kla gibi çekme özelliğinin atmosft•rin doğasında olduğunu kal>ul etmek
ısı
nüz. Sizin kulrıklarınızdan başlayan ve karşınızdaki insanın gözünde
�
boylesıne bUyUk bır Y�
. ki.
. yu
r. Eğer goruleb'.hele� bıle, k�
ı�ıgında
ü verirler; atmosfenn dagılan
renkli ve karanlık bir görünt
u gibi
her küçük nesnede olduğ
�
fste ı bliyljk, İ<ı.tt.•r küçük ohun, gözümliziin 9
·· iiııünJeki ı-tilrlilehilır Ancak ncsnl'lerin gözbcbegi nc i!elileıı güri.lnt üler i , t ıpkı havaya ya.
yıldıkları gilıf yayılırlar: bunun kanılını şu ilmekte gihebiliriı: Td<
�aran lığa l
a ışnııŞ olan göz ani ışıkta rahatsız olur \it:: ılı&a da.ya.nama·
�
ka p ınır . Ru. �öıbe�cğif\i I\, alı1mı1 oldugu karanlıkta
Göz. ışıklı bir nesneni
b
uS\lni,l� �olS.elı ı � nesnenin � rıln
bulu ı\ llC'-1H.•lt•ı· in gfoii ntlıleri dlıytınlll7.J gl' n gör- t . - .
lik lcn ulaşır. Eğer deva.�a giik ve ycryiizlinlin
n:Jcki ,·ok küı;iik bir dc Jıgı içi n )ıenıen
nesneyı t anıyabıl ınek ıçm bUyOmesi ve gölgedeki neS· lÜSÜnden daha iyi tutar ve a�n
. .
göıbebeği n i n
im.rn yüıü göıün kadar
büyük kısmını rnhatsız eder. l!u, gö7.Un alı şt ığı \'t.
�ar.rnJık l•lr orlatJ}, ra n i k rnnl k görürwn nı�:rcek , arncı h ğı yl a
a ı
. d e gör ün ür . .laSlar.G �
un tamamen teni etkiye neden olarak
oluıı. buna kar,ı·ttkidc bu·
belirgınl ik
karanlık or t a ma tama men terstir. Gözbebr.gi, bulu n·
Iunur,. ve bOy
oğal k ranlığından farklı
uyu m sağl adığı
�
. l cbk
yiiuydt.11 duyu l,1m iktilmck :wrund .ı olJu ğlı için ba ş ka bir sebep
le pUntüsi:i.nün ı1ıni
k orı.ıındaki konumunu devam ettirmek ister ve b ul un. bırakır.
duğu ka ranlı
duşünlilemc7.. Eğer giiz içindeki nokta siyahsa hunun sebebi güwn Giizbchegi, içine doğru yansıyan ışığın artması oramnda küçülür Jugu konumu
gÖ1e zarar vcrme ıı.iziıı değiŞtiremez
9
içinin hava k;ıdar hcrrcık olan ve hir taht;ı i\h·rinı.lekl hir delik gihi Gözbeheği , gün ışığı veya i.'ızerine yan.<ı.ıyan başka bir ışığın aı.alnrnsı Ayrıca deneb ilir ki, gblgedekı gÖ7.e çarpal\ al\i ışı kla hissedilen
ağr ı , t,ıöz.beheği n in b i r denbi re ki.lçi.llmesinden kaynaklanı r; bu kU
Göz ruhun penceresi okluğu için,
g(·İrt'v y:ıpan s;ıydam bir ,ıvı ile dolu oluşuthır; içi n e doğru h;ıkıldı· oranında gen işler. Güzbebeği nin daha gçllişlcmiş olduğu zaıııaıt· z.;ım n kOJkar: Q dereceye kadark!,
ruh gOıden yoksun \(,almaktan her
. insan korktuğu bir şey görünce
ğ ıııd�ı kar.ın lık gliri.lnlır. Parl.lk ışıkl a ve karanlıkla gôrü len nc.�ndn lard;ı giiz,gürdüğil ıwsneleri dah•ı ıyi tanır ve algılar. Bu, kediler Ve nıc de yaln11.ca . gbzun lhıya rlı kısı �larının ani temas ve s(.ırtü.n
.
cllerıyle bütün duyulann merkeıı olan başa hayat
�
kJ.lbi,
ge rçekl cşı r
meyc maruz k alm ası sonucu
ç ül
bu k.ıra nlık ı a hırhirine karışır. bazı kuşlar gibi geceleri etkin h<ıyv:ınlarda gôrülür. Hu hayva n ları n koku veya t t alma duyularını korum:ı.�·a ç•\lşmaı.
a
\'eftn
Duyduğu korku
i�itme,
giiı.bebeklt•r i karanlıkta ilt'.'ri dt' recı:d e genişler ve ışıkta, daralır. Göı, nunu gözl em lem ek isliyorsa.nız, karanlık bir yere bakmakla olan sonucunda bı.itün gfıcuyle göılerini kapatlp
, gQz lı,:ı.pa'w..larını sık
a çı k havada ve .ıydı n!ık hir orta mda cvlrr in pencereler in in ard ın ı , birini n gözb eb egi nin hüyük\i.iği.inü dikkatle gözleyin, sonra bir mum
ışığını gi.'ı1.ün önüne gl>'t irip birden gfüe yaklaştınn; göıbeOeğinin
nıakla yetinmez; ters tarafa dörwrtk bir eliyle gözlerini kapatırken
Cönfü�limfür. ht'r nerne ge1.e yarısı gi.ln orta.sına gföc daha büyük. a yd ııı!ık olduğu halde k:ıranlık olanık giiri.lr. diğer cini korku duyduğu nesneye kaf11 uzatarak bir koruma k:ılka
sahah\1.•yin d e glin orıa-.nıa güre daha hüyük gôrilnür. aniden kUçü!dUğüni.I görebi!
ı rs iniz. nı olu�tlırmaya çahş ır
ı
Hunun nedt�ıü, giiz bel>eğini ı, gün ortasında günün hedrn n gi bir �
�.un:ınına güre çuk daha kü� ük ohı�udur Önü ndek i nesne ler �larl.ıklık vt· hul.ınıklık hakımından ne kad:ır �
Baykuşun gC11.heh1.•ği hüyiik !ü(; linü n hayvanıı1 kendi hliyükli.1 · çeşitliyse, göıhelll'ği lle o iilçü dc farkl ı hoyuıl:ı r alır . Bu durumda Rütün nesneleri ten. olarak gör en göz hi r ıni.ldd et sonra b u gör ün Denilir kı kurdun gücü. insanın korkudan sesinin kı�ılınoısına yol
ğfo\e oranı. i n scııı ı nk iy!c kıyasla ndığında ne kadar fo1.kıysa , gc�:elt·ri tli!eri alı koyınay;ı başlar. Bu sonuç şu şekilde kanıtl:ınoıışhr: lşığa açan b:ıioşınd'on gelir
Yılan\ann padi,ahının. ba.kışı�·la bütün canlıları ya�.ım\arından
flog;ı , görme orga n ına aşırı ışıkıa gii7.hebeğin i kısma, k.ıranlıkta ise
kt·senin ağzını a�-,ır gibi .ıçına heı.:er i si vermiştir. b:ıkan göz, o ı �ığın bir kı.�mını al ıkoyar. lşığa baktıktan sonra göıJe
l
gfirchihliği ışık d:ı ins;,ına giireo kadar fazla olur. Eğ<T gi'ın ortasında
yoğun pa rl a kl ığın iıkri kalır. Giiz. hu kuvvetli ıŞığm son iz erini
de
t ıpk ı bir
gilrcınt.·r. aynı şekild�· ncs Doğu burada. y.:ış.ıdığı yer çok ı;,,..J;ı .ıy dınlık olunca gereginc güre edt'lek güce sahip olduğu söylenir.
Devekuşunun vr örümceğin, yumurt:ıl.ınn.ı bakarak unları çat·
giiı.lwl)l'gi kü,· ülm�ı.se haykuş hiçbi r şey
ndt'r g�·(l·lc.·ri, gündi.lı.e gött.• daha büyük göriinıirler. pC'nct·n'sini yarı kapatan, ya d.ı kara nlık ininı.:c çcvrı:sini daha iyi gii. bylwtlent' kadar. önı.:eki p.ırlak ışığ:ı göre daha az p<1rkık ola.n bir
SÖ)'luıir
ndcr in içerisintlc hulundugu ;ıydm! ık veya k:ıranl ığın ôlçü siint• gi-irc
gü1.hchcğini kısa rn k veya gcni ş kı1.•r ck .� ('ırek!i bir denge oluşturur. 9
Güneşe wya başka bir ışıklı n��nc)·c b. ık tıkı.ın sonra gii 1lerini1.i
Eğl'r gfü. fazla yakındaki bir nc�ne}·t' bakıyon:a, ı ıpkı burnunun
u<unu gi>ı-rııcyt' �·.ılı�an bir adam gibi, onu iyı al gıl.ıyaıw.11 . lluğ,ı Hu slim.:i kedi, uzun ku!.ıklı baykuşlar w cüce baykuşlar gihi gi,1.
�
nesne .ırasmdoıki nıcs,ıfı:nin 1.•n bebck!ı..·ri glin ort.ısmda ki.lçük , g1.·i:e ise çok büylik ohm h:ıyvanl:ırda kap.ııır.� anız, bu ışığı gö1 üni'ızün içiııJe uzun bir süre daha ve
Ey bü.vük 0\u�u m! Hangi yetenek böylt' bır Jogaya
. ;ıynı
Vt' nı
du
büyük rnuciı.cnln strla.nm.
sUy l<mim ilahi v;ı.rlıktırı
taşıy.ıcağına k! m irı.,nırJı? ngi
.
ımnn ışı
geçerlidi r.
Ayıı ı denl·yi in.�.m ik yap m ak hll'l.,�l·ni1_, kıs;ı ıncs;1fnlcn
çözebik.. ek? Kuşkusu z hiçbiri. lns;t\U\
-·
--- - · ·· -
� \ I
f
ıl
,. !,,..
;. .
/ ı-
..
' ·�
- '
' . �
ıl
' - 1
•"
ili
Matthew (Ma lta
) Sitrıon Phi/ip (Fi/ipuf)
<
.-4'+ . ....,.
t >1' A ("'
I ı�
f; ..
.� "
' .
ili
:��: : �� '. � � � �
Biri. elini masanın üzerine k ş akı or. i r diğeri ağ-
,
.
zından nefesini üflüyor. Biri r . ya �rak,
z m golg
� �
� ·. konuşmacıya doğru eğiliyor. Bı digerı ısc. one egılenın
_
. ..
ger'ı�
·-
. duvar ıle öne eğilen adam
ne doğru çekiliyor ve konuşmaı.ıvı
1
•
.. arasından görüyor.
· . !..,.
.:-,..� -ı
".. .
(
.. '')· .
;·
'-
. (.. /:::.·
)
•
' ..
•-t: •• •
�:. . . . .;
·. ....... . . · '. -
.____...
.__
'. .....: . • :.
� -+
'I\
,�
l -+
.5'
..
"
.. '
' - j ) '.
I·
1
.. 6
I ·
· cı.��4.,Ht-+-1',,,__ ____�
"
,of•
' �,�··· i
r -. ·- " l .•
' -.·:· - . /
1,, '. ·/.';:" -
. f ': j.' � . .
.
.�
;.-'.�-f·: . · · �..
j'; "1 .-
, i·,
1
. . ' '.\:.•
ı.: .·
· .. ,,. r. ··
:� '
. '\ ,
. /' "\
l'f f�Tf.TİK. Ak.il. \1!: M.\AT
I·
'
• \
• • �. f
, ..
·: �-�-� �
:-�-� - tt•�: �'
....-- . ' "4"-'
..,:
!; i. �-l.
. Jfl .. .-.
}! "';.-.:.: ,.
;. ...-:·. ·•
·<�."
'
\.
'l i
"
ı ' ı' .
� F
H "
- '
,...'.'J
.,
:
.. '·��
.- '
..
ı ·
' • ·- i,
,.
;·
·\\\:·
- \ -, �
1 ılüşwıc da Ntııık.örlıiktiir�
l•I
14Kötii . . c. Yd Kıskwıçlık Y
a
kin kaynagmın emek acı ulması gibi, a cının kaynağı da köt cül
�
.d .
w
.
zevkin çeşitli bıçımlerı llu nedenle burada sağ elde tutulan ışe
yaramaz ve 1,ayıf kar ıyl� ·te s .
m il edilmi şı ır Aç ıg
. t ı ;,
_
aral ar zehirlidır.
Kil, •ltm Toskana'da boş hay � '.
'. �'. �
buradan geldigını. h aya n büyük bir k ıs·
nm"n burada ime.· n n anlatmak içi � b n l yaıaklara desıek
ı
Zevk uldıtmız bır
, 1eym
. ıırkusmda Kt:der ve Pı�matı lık olJugunu olarak kullanılır. Değe I� " a ın
'.
m n
� :;
ünemlı b b ünıü. yani zihnin
t işlere
.
bilmeh>miz
!el am kapasiteyle çalıştıgı. � ücudunyeni baş lamaya hazır olduğu
>.•moın ı
arrıl.•naya< g 'çinonl arı iki,mış . . g ·· sıermek gerekır.
"
;
�:ra sıdır; hem imkanm. ·yleri hayal eden h ı n , ,.,m de genellikle
. gıhı h ayaıtaki başa . tla . Bu >ebe
: rısı7.lıklar Ş<ol
y açan ıevkleı·i ıadan vucu p·
Sırt 6ırladırlar �'.rbirlerine
k d nde
"ıtırlar. Aynı u e birbirle· lerle k , ,�
amış onlara destı.• olarak tu tul makt adır
rinln kar�ıh ı,u� bulunurlıır,
ulaıra çlinkü aynı tem<�e ı; :hipıirlcr. Z..-v
,
l61
(ıkar (ıkl'l'ıaz. ona saldırmak içın kıskan(hk doğar, göl
Kbı:cııl sozkrını !tmJılcn
Eı�: nı ortaya
rrtlı .ııı:ap (tkıığı
vılcudurıdan f"'k çok finı.f(k yayılmalı �u.
F
bir ntsnt ol amayacağı gibı, Kısk.an(lrk ıçermeyen bir Erdem
ıçın zayıf\� bııkoı gonMtudi. K
albı ıtkr!r bır � ı!an
dt
�
n(hk, tlin gökyi.izi.ine doğru ki.i(iirns t)ici. bir l�reketlyle göıt ·
dniu olnıalı ÇunkU hı.
� Y�ı.ı.
kullanabıl.ıeydı._ k ullanı d ı.
,
p ın � �
.
ın oııım ıçf?! ırk.mı.
"' '
b�11.1 ile ka la alı z fer ve gerçtğ
fw va..:o, ölümun sırfırt.ı binmif olrna!ı, çunku hiçbrr :cııtklrı
nl
. belirsiz bir maske
g stermtk içirı bır gozu palmıyt dalı veya uytlrı dalı
.
l<ırlcı dolu
i olduğ unu ö ıı ruLı )".lrU/rııa:. Olumu ,(ı:ghılt".,lı
11��:e k.uf�ı fkfrıe veytı uı n
ıııersin ağac ı dalı 1/e yaralarımı ,oıtnalı
olnıeyen Kısk,ınç!ık, yontlmektt
. hepıı de ö
l dılrıı(uol.nn ç:eşith silah/tın
ve
l
o nıalı ıb\
idi
\<\ l'I
ısı
Gerçek - Gıiııeş. i
Ateş bütün safscıtrıfıırı yok edt·n gerçeğ n, görüntü ve temsilcisi olaı·�ık
sunulabilir,· çilnkü aydmlıktır ve lıc·r şeyin iJıünü ve rıyrmırlcırıııı gızle·
Ya/mı · bir maske. yft1 kararı/ığı kovalar. ltıl
Masumiyet Gt·rçek
Ateş bütün s afs(ıtaları -yani rıldatmacayı- yok ederek yalmzca gerçeği.
Kötülük korur; yani alt nıı
u ılır. 1::11 bilyük yargrlııyrrnıı11
Gerçek gizletıemez. iki yüzlüliik bo ş ,ıa
AJeş sahteliği -ya-ıi s4f�rayı- yok eıkr. karantıgı kovalayarak gerçeği önünde gerçl!ği g izlemenin lıiçbir yararı olımwz. l'I
ortayı:ı çıkarır. laıl
Yalan, maske takat·. Giitıeşitı ııltıtıda hiçbir Şf'y sak/aııattıaz. Aırş,
gerçeği temsil eder� çünkü bütün y(ılmı ve �tıfsatıılorı yok c-dtr: maskı•
1� t>'...
ı.rrtTi,._. .AKii. \t-. S,\N \T
.
' I/;
. I
,f '
.-
l'i
171
Kolu bac;ıg, ohnoıa.. n ı,,,ı-vonl<1r kaı <d<m ezsıniı; her hayvanın
kol " bacakl d n bn baı kasm m lone b nzcr. Kendi
_"' .·
-��i�
.
i��
·. · ,
. };
\
' �'
. .
' ., /
<' I. . . .. �
Kı sım lI
G ö z l e mler
ve D ü z e n
v ·
Rönesan s'ı n , daha l:ıliyük bir evrenın m ik rok oz osu olarak ele aldığı ins.ı.nk,a,·ramını
n kapsamıoldukço.gt:niştı. İnsan Vi.Jcu
rn
du ile çevremizdeki dünya arasında kı benzerliklerın arayışı, Rönesans düşü ürlerini,
·
günümüz okurlarınabiliınsd sorgula .
madan çok şiirsel bir düş gibi gelecek paralellikleri kurma ç basına öne\tmıştı.
�
a y
�
Lellll ardo'nun, insana özgü olanlarından evn:-nscl olanlara kadar çok çeşitli yapıiar üıerine
yaklaşımı n tipik örn�ğidir. Bu bölumün ilk konu başlığı olan ·Anatom " ister insan veya �a} an anat isi �rasındı_k
yaptığı kapsamlı çalışma� r�, bu
ı. ıster
vücudun işleyişi He toplumsa\ k atm a n l ar arasındakiler olsun, Leonardonun benzer hk . .
�' �
·· ı erır
ve ılışkılere du y d ug u hayranlık e me-
· · ı,�onardo'nun dig
· . ı· n sa n anatomisi
�
temel oluşturmuştu. Deneysel yontem
'. '.
.
· er gözlemlerine de kaynak olan bır
rakı gm
!erin onay \anmadığı b i r dönemde ı .eonardo otop sile r yaparak \'f ,iJcudu parçalara armp ın
..
.
�.
� cü \
cele 'erek u alanda b . r on o
muştu, ı;unk·u ınsan b e den ı· n ı· dog
· ru ı·izebilmek için önce bedenin aıı...·.ıpısını \'t:- bedenin ışleme ılkelennı mlamak
_ . ·.
. gerektığı
nin farkında d ı .
y
.
aha sonra insanın r�ı kı n ç eHes ini ını.. eleıney eb aş1 ad "B tanik ve Peyzaj" çe\lre konusundaki, özellikle Je çevrenın
resimle bağlantısı konusundaki güzl e ml e r � n i ortaya koyar. "Cog
. .
Leonardo d
': rat�ya" b o
"!"umu. . nd e yerküredeki yapıları. okvanuslarla klnı,
t oprak la di k arşıla ştı r ar�ı k bun 1 arı anatonıık tı:-rımlerl e ifade etmeye çalışır. Bu b0l üı n \ta1 Ya \le ba·?"
. ., ayrıca neh.ır1ene , karasal oluşumlarla ilgıli ve ın
.
- ı..a ülkeleri � çeşitli bölgele·
.
rini kapsayan ı;ok incel ikli haritalarla Leonardo'nun haritacılık becerılenm
şaat mühendi s liği kapsamın d a k i glizleınlerini de ortaya koyar.
..
"Doğa Bilimleri \'e As t ro no mi " böl ümündeyse Leonardonun doymak bilrnez merakımn sınırlann
, . .
ıgorebıhrız. Bu bölüm kuv·
. .. .
" k nesnelerirl e ilgı\ ı sonderen:on
vet ve hareketle ilgili J.yrıntılı tartı şına1 ı.ır dan. go gö "
ru \ü f i k irl ere kadar birçokkonuyu e\e .ı.la-
rak, Rönesans düşünı.·t' sisteminin bağlantılara dayal ı h:mdının mantık sa1 sınırlarını da ortaya koy-;a.
. .
VI . An at omi
1
·.l
,O\
f�
r ı : .x .
Sinirler kaslarla birlikte, askerlerin
s
komutanlarına hizmet ettiği gibi kirişlere ; ,,....
lJ 4-
"�·ı �
.. 4..
....
l-1•·•1on�AM•)
...
, ...
fv.,.., .... \ , ..
A•ı-W··M'l"> 'r'-..,
r , ..,.'J,••n'
"\"t'....ı::i:"rr ·,lc.,..,,.1111�,,
ı-.Wri \ '��r�),..;J -'nf
"'1•,t'M�··:;.
" n�i � ....
..._ . , .. ...ö,!.j . • .
·�
,,..
mirabtle • • • \·�
re�e
n oksipital kemi.� SJrJr,
[i l
Jaha 11.mr.ı. da
altına d-ıı gim:ek şekilJe bep1l�
Beş t,ınesi iç, beş tanesi dış olmak üzere b.ışın on bölgesi vardtr
� sinirlerin geldiği bepli koruya
Dıştakiler saç, deri, kaslar, fasda� ve k;ıfo.tası; içtekiler ise beynı
� '. Uz�rine.
kalp hareketlennrn, kusrna nm, besinleriıı mideden çı-
h i
Nefes a/nıanın.
i)'i bilen bir ressam, bir uzva hareket
Res�mın, insan bedeninin iç yapılarını bibnesi gereklidir. Kasların. Kasın başlangıç noktasının neresi okiuğundan emin olmak ıçin,
_
bağların ve kirişlerin. doğasını kasın çıktığı kaı. kirişini ve kemik üzerinde tutunduğu bağları, kası kışının, bağırsak
ları boşaltmaıım ned n
areket Uzerırıe.
kazandırırken o hareketi sağlayan kas kirişlerinin kaç tane ve hangi hareket eııirecek şekilde çekmek gerektiği hatırlanmalıdır. Batı rsak/ardaki atıkların
Yutma. öksı',irn-ıe, esneme, lıapşrrma, uzuvlarııı uywnasırun ıttdt-
.
leri olduğunu, hangi kasın genişleyerek kirişin kasılmasını sağladı öncelikle. keten ipliklere benzeyen ince kasların gösterimini
ğını, hangi kirişlerin kıkırdağın en ince kısmına doğru genişleyerek yapmadıkça kasların konumlarını, başlangıç ve bitiş noktalarını ni ürerme.
o kası çe\Telediğini ve desteklediğini bilir. BÖ)•lece, çizdiği flgüderin yansıtırken hepsini karıştırırsınız; ancak bu şekilde doğanın onlar ı Uzuv/a rda d11y11 kaybı ürerine
farklı duruşlarına göre belirginleşen çeşitli kasları değişik biçimk-riy yerleştirdiği gibi, birini diğerinin üzerine koyarak çizebilir ve hangi Gıdıklaıınıa üzerine.
k- sürekli olarak gösterebilir ve pek çok ressamın yaptığı gibi kolun, uzva hizmet ettiklerini tanunlayabilirsiniz. Cinsel arzular ve viicudun diğer arzularının, idrar yapma ve vü
sırtın, göğsün ve bacakların farkh hareketlerinde aynı görünümü Hastalığı nedeniyle çok zayıflamış ve kasları da ince birer zara cudun diger tünı dogal salgılarının nedeni üzerine.
sergik>mez. Ve bunlar ufak hatalar olarak görük-mez. dönüşecek ölçüde çökmüş olan bir adamın derisini kaldırdığımda
kas kirişlerinin kaslara dahil olmak yerine geniş bir zarda sonlandı
� ğını. kemiklerin deri ik> kaplandığı yerde doğal ölçülerinin çok altın.
On bir temel doku vardır: kıkırdak. kemikler, sinirk>r, toplardamar· da olduğunu gördüm.
lar, atardamarlar, fascia, bağ ve kirişk>r, deri, kas ve yağ.
�
� Beslenmekte olan bir beden sürekli olarak ölmekte ve yenik>nmekte
Şişmanladığımız zaman hangi kasların kaybokiuğu, za)'1f1adığımız dir; çünkü besin sadece önceki besink>rin ıükendiği yerlere girebilir.
zaman hangi kasların göründüğü tanımlanmalı. buralarda besin yoksa hayat da yoktur. Eğer tükenen besink>rinye
Şişman bir insanın vücudundaki en çukur kısımların, zayıfladı rine besin sağlamazsanız hayat, gücünü kaybeder; eğer beslenmeyi
ğında şlşkjnleştiği kaydedilmeli. keserseniz tümüyle yok olur.
Kasların birbirinden ayrıldığı ve birbiriyle birleştiği yerlerin ke Ancak eğer yok olanı günlük olarak yerine koyarsanız hayat,
sitleri çizilmeli. harcandığı oranda yenilenir; tıpkı kandil alevinin yağının sağladığı
besinle beslenmesi gibi. Yukarıda alevin ne kadarı tükeniyorsa, aşa
� ğıdan hızla gelen destekJe o kadarı sürekli yenilenir ve parlak ışığı
İki kasın, iki ayrı uzvu çalıştırdıkları halde birleşik olmaları, sık da ölümle birlikte loş bir dumana dönüşür. Duman sürekli oldukça
rastlanan bir durumdur; eğer kaslardan bir tanesi incinmeye bağlı bu ölüm de sürekJi bir ölümdür. Dumanın sürekliliği, beslenmenin
olarak güçsüzk>şmişse diğer kas onun görevini üstlenir. sürekliliği oranındadır. Aynı anda alevin tamamı hem ölür hem de
kendi besininin yukarı yöndeki hareketiyle yeniden doğar.
ili
sunların dikkatle çıkarıldığı ü ç çizim yapılmalıdır. Ü ç tane dokular
için, Uç tane kiriş, kas ve bağlar için, ü ç tane de kemiklerin anatomi
Çizdiğim insan vücudu resmi, vücudu karşınızda gerçek bir iman
edene kadar, o uzvu elinize alıp çevirer<.·k değişik ytinlerinden inceli' -� •1•'•1 1
kısımları taıumanu.a izin
vermez. Bu nedenle birparçahakkında her
şeyi bilmek. bir diğerine
yornıuş gibi hissedeceksiniz. Aynı şekilde önünü1.e kol ve bacakLırın
da farklı açılardan bakılarak yapılmış üç veya dört çi1.imi konacak .
zarar verm�den imkansızlaşır.
151
Soğanı boylamasına ikiye bölerseniz
soğanın merkezi etrajindaki lıalkaltTı
meyda na getiren bütün tabakaları w
kabukları görebilirsitUz. fa)
' '140 ..
GÔZU:.ı\U Ell \'E IJÜ"L..F.S
=a) rlj1Hnr .,_./tA•·ro . •.• ,, -o · , f.....� .,. "'.ı:ii!
H�V �t/'l!1ftH�· H'ft�y M�',,,; ��� · -�;f
.• .
7/l'r °'f'!rt:i'ı
___,.,, •, efoNt<� �tl'; •.. �: . >rf •ı•."1'"!"l � . ;•J
�
·
. ·y
'-"
- . : :ı
..:ı
.. · ··t
•
..
. ��'.�
._..
._
1•1
Her kalı Olçerek, işlevlerini. nasıl çalıştıklarım ve lıareketi sağlayanın Ônce sırttaki omurgayı çizip; dalıa sonra kaslarla onu aşama aşama
ne olduğunu inceleyin. lal kaplamak, lıer kasm içine sinirleri. atar ve toplardamar/arı yerleştır
mek; ayrıca lıangi omur/artı l"1ğlaım11ş olduğunu göstermek gerekir;
hangi kısımlarının, lıa11gi kemikfcrm ve diğer a-ganlarm im kaslarla
temas ettiği de gösterılmclidir. !bf
1.::.� � � uz
oltuı
l•I ;,��:.tün
rorrlır. kürek kemiğinden ve �i)ğiis kafesinden başla
d nek arasından .
olun m . dan dimğe kadar olan k"nunrn hareke
S
�� : ��
muz "e ı başlayan bütün k asl a k 1 ;ı dır.sek
: ; u d �şla n
ve el arasın ki kısmının hareketini sağlarlar. Dirsek e e a nd a
.
uz
b şlay n butun k"�' ise ehn hareketini sağlarlar. B oy n an
y n bi. tun kaslar baş ve om ların hareketini sağlarlar.
ı•ı
� l d
a�_asm�a ökyüı
Eğer bir i s an k llaıını yanlara a çmış ayakta duruyorsa e v e ine
ünek
. �
� k ır.
ıkı kemık, kol, avuç içi toprnğa döndüğünde, g
!
Bunun sebebi, avuç içi topra a
donduğu. zaman, bu •k• kemiğin ke<�p "'t üstc binm.-idir. öy ki
d�n��ş haline göre �ha ısad
. _
:
k t ılerler ve dirseğin sol tarafından çıkan kemik de avuç içinin sağ tara·
ıı
Böytcliklc bO\'tm .R,.ŞI korımmıış olıır. ki
uşur;
. kır ıma)ıı
.
bW'llardan üç tanesi kolda'
-
ol
bilgileri
k başka
. . . olumüyle
u y hıı
Ey araştırmacı.' Bedeııimitle ilgili bu b'ınsınm .. prmı yedı tanesi de eldedir.
elde etmek seni iizt,ıesiıı; aksine ;(ıra tın .a ı .
d�ece mükemmel
!fi
. .
bir algı ile doııat mış olt1ı ası sem sel'ıııdırsin.
<>
Solunum için gerekr1 0 ıan h3''ayı dışarı verdiği zaman bile akciğer
l
1b"ır mı.k tar hava ile doludur; temiz hava a ındığı zaman göğsün yan
uy u .
��
arına baskı g lanır göğüs kafesi biraz genişler ve dışarı doğru
1'·
. e � al ırke g ğüs üzerine konursa göğüs kafesinin geniş
çık ar
leyi.P kuçulmesı_ gorulebılir
. ve hissedilebilir . Derin bir iç çekmeyle bu
�r .• •
ı duru·
etkı daha da artar.
� il '
ı'!f:� .
ıçın.' doğ bu güdı zarda değil de, kaburgakemiklerinde hıssedilecek
şek.ılde duzenlemişli r.
.'ı f
l•l
cru.U'...\IU:ll \ .: HÜZI
� \ ...,�,,,,,
-� ı\"1i-
·ı·ı... .....ı
ııoı
biten kasların sayısı tespıt edilmeli. Bu şekilde her bir kolun veya ba
cağın ayrıntıları, özellikle de bazı kasların ayrışarak birden fazla kiriş
ortaya çıkardığı durumlar tanımlanabilir.
Dört bacağın çizimi aynı kfığıt üzerinde olmalıdır ki, farklı açılar·
dan kasların pozisyonları anlaşılabilsin ve tanınabilsin.
<>
ı ıoı
Ayak parmaklarını aşağı doğru büken kirişlerin başlangıç noktası
ayak tab anındaki kaslardadır. Ancak ayak parmaklarını yukarı kaldı·
f l OJ ran kirişlerin başlangıç noktası, bu.darının yazdığı gibi uyluğun dış
Bacağın hareket etnıesini sağlayan birincil etkenler, uyluğunkinden tarafında değil, ayağın üst kısmındadır. Bunu kesin olarak anlamak
tamamen farklıdır ve gticü sağlayan da budur. istiyorsanız ellerinizle uyluğunuzu dizin bira1 üzerinden kavrayın ve
Bacak hmikleri üzerındeki çalışına tamamlandıktan sonra ayak parmaklarınızı yukarı kaldırın. Göreceksiniz ki uyluğ:unuıdaki
kemiklerin sapM kayde dilmeli; kirişler için de aynı şey yapılmalı dokular. kiriş ve kaslarda hiç hareht göstermeyecektir.
ve kaslar , b ag\ar, atar ve toplardamarlar için de. Sonra denmeli ki,
uylukta ş u kadar. bacakta şu kadar, ayakta şu kadar ve ayak parmak· <>
larında şu kadar kemik var. Daha sonra kemiklerden başlayıp yine Ayak başparmağının ahındakl iki kemikle ber.ıber, ayaktaki kemik·
kemiklerde biten kasların sayıM, kemiklerde başlayıp başka bir kasta lerin sayısı yirmi yedidir.
1111 ! i l)
1111
İnsan i le a t "e diğer hayı•anlar arasındaki farklı/ığı göstermek için bir Gece avlanan hayvanların gözlerinde, örneğin gece kuşlarının en
not dı�üyorıını. }/k önce kemiklerle başlayacağım. Daha sonm da ki büyüğü olan boynuzlu baykuşta görüş o kadar kuvvetlidir ki, (bızinı
ri,.Jere bağlı olmaksızın kemiklerden uzayan l'e aym şekilde bu kemik karanlık olarak isimlendirdiğimiz) en haflf gece ışığında bile, bizim
lerde son bulan kasları, ve sonra da bir ucunda tek bir kirişle başlayan öğlen güneş ışığındaki görüşümüzden (ki bu hayvanlar o zaman
kas/arı ele alacağım. {a} karanlık deliklerde saklanmış olurlar) çok daha ayrıntılı biçimde gö
rürler; gündüz güneş ışığında açık havaya çıkmak zorunda kalırlarsa
1121 da, gözbebeklerini öyle kısarlar ki, gözlerine giren ışıkla birlikte,
İnsanın yürüyüşü dört ayaklı hayvanların yürüyüşüyle aynı şekil görüşleri de azalır.
dedir. Bir atın yürürken ayaklarını çapraz kullanması gibi, insan da
yürürken ellerini ve ayaklarını çapraz olarak kullanır; yani eğer yü �
rürken sağ ayağını ileri atıyorsa, onunla birlikte sol kolunu ileri atar; Hayvan vücudu ile karşılaştırıldığında, insan vücudundaki duyu
ya d a bunun tersini yapar. organlarının çok daha yetersiz ve basit olduğunu gördüm. insan
vücudu hayvanlardaki ne göre daha basit algılayıc ılara ve duyulan
�
�
""duyu denil en ve bütün du-
alabilmek için daha az kapasiteye sahiptir. Aslan ailesi üyelerinde•
kurar. ı.amanla da
Aslan ailesinde gözler. yuvalarından dolayı başın büyük bir kıs
e annenin vucıulunı�n dı �
�:; .
rahimde insanın çatısını
-
Bu hayvanlarda gözbebeği her zaman yuvarlak biçimini koruyarak
klı ırm ı ve diğ�r u::: uvlıl��ı besla i
kısımlarım y a11i ellerini, y ruhunu� kı bu da once
l ğ_ :
ad
ada kendisini
lıedenı dc yöııctıı. ruhu u dırır. Bu vüı.:ut. bu
:
A:•.�:;anıılıktır.
c lı •
olduğu gıbı bu canlı rdamarı bıl tün ruhsal lusıml
ıle .";'
si kadar küçülebilir.
topla
dir; ancak insanda bunun tersi söz konusudur. Göz yuvaları başın
lar ve acılar. diğer lıiitı411 cmılılımı
>, ekbagı
göb nedmi.
ı it nda uyur. Bunun
_ arıyl.abcle)'İP
\uııhınıi l
------
r·
/14)
Mucizeler yaratmak istiyorum. Sahip ol>\cağım şeyler, belki daha
huzurlu bir yaşam süren ya da bir gün işinde ıengin olmak arı.usu
Huhun tanımını, bütün .mları sezgileriyle bilen rahiplerin haya]
gücüne bırakıyorum. KLıtı;al kitaplara hiç değinmiyorum, çünkü on.
1 .. .
.,- �- T
ile yapyan insanlara göre çok daha az olaçaktır, Uı.un bir süre büyük lar birer ilahi gerçektir.
}'okııu!!uk içinde yaşayabilirim. Altın ve gümüşün sözde yaratıcıları
simyacıların, durgun suları harekete geçip sürekli hareketi sağlamak �
isıeyecek mühendislerin ve falcılarla bü)'ÜCiıler gibi üst düzeyde bu Doğal ısı, damarlardaki kanı insan vücudunun üst kısımlarında
dal;darın başına her zaman geldiği ve her ı.aman gelecek olduğu gibi. tutar; insan ölünce bu kan soğuyarak vücudun alı kısımlarına iner.
Güneş. başı ısıttıkça oradaki kan miktarı artar ve karı damarlara '*ırı 1
' 1
Ve siı, bu çizimleri izlemektense, anatomi ile uğraşan birisini ça
lışırken izlemenin daha doğru olduğunu söyleyenler... Bu çizimlerde yOkJenerek baş ağrılarına yol açar.
..
L
göster-ilen her şeyi, tüm aklınıza rağmen birkaç damardan fazlasını Aynı şey yeraltına yayılarak kollara ayrılmış olan kaynak suların
1
görüp bilgi alamayacağınız tek bi.r figürde görmeniz mümkün ol da da görülür. Bu kaynak suları, yeryüzüne dağılan doğal ısı ile kay
saydı, haklı olabilirdiniz. Gerçek n mükemmel bir tek bilgiyi elde nağında kalır ya da dağların yüksek zirvelerine kadar çıkar. Bir dağ _ı
etmek için, damarlarla çevrelenmiş en küçük bir et parçasını, tüm
diğer dokulara zarar verip, küçük kılcal damar kanamaları dışında
kütlesinin içerisinde kapalı bir haznede durgun olarak bulunan su '
bulunduğu ilk seviyeden yukarı çıkamaz, çünkü ilk kaynağının sı-
�\ :.
'I·
·�� '
kanama olmadan çıkarabilmek için ondan fazla ceset kestim. Tek bir caklığı ile ısınmamıştır. Üstelik ateşin ve gündüzleri güneşin sıcaklı
(. .
- .\
ceset fazla dayanmayacağı ve aşama aşama birkaç cesetle ilerlemek
c
ğının, alçak yerlerdeki nemi kaldırma ve denizlerdeki nemi toplayıp,
'
gerektiği için sonuca ulaşabilmek ve tam bir bilgi elde edebilmek, bu suyu da bulutları çektiği ghi yükseğe çekme gücü vardır.
aradaki farklılıkları görebilmek için bu işlemi iki defa tekrarladım.
B u konulara bü>iik ilgi dU}"Uyorolsanız bile duyduğumuz tiksinti �
sizi engelleyebilir; bu da engellenmezse dörde bölünmüş, derisi yü Eski insanlar. ınsanı küçük dünya olarak isimlendirmişlerdir. insa
zülmüş. korkunç görünümlü bu cesetlerle gece bir arada bulunma nın da dünya gibi toprak, su, hava ve ateşten oluştuğu düşünülürse
nın korkusu sizi vazgeçirebilir. Sonra çizim beceriniz, bu çizimleri bu doğru bir ifadedir. insan bedeninin içindeki kemikler nasıl kas
yapacak derecede iyi olmayabilir: çizim yeteneğiniz varsa, bu da ve yumuşak yapılara çerçeve ve destek oluyorsa, kayalar da yeryü
perspektifbilgısiylebütünleşmemişolabilir wva geometrik çizim zünün desteği durumundadır. insan vücudunda nefes alıp vermeyle
yöntemlerini, kasların sahip olduğu kuvvetin hesaplanması yönte· akciğerlerin genişleme ve küçülmesi sonucu yer değiştiren bir kan
mini bilmeyebilirsiniz, Sabrınız azsa, azminizi de kaybedebilirsiniz. havuzu nasıl varsa, dünya da nefes alıp verdiğinde her altı saatte bir
Bütün bu özelliklerin bende bulunup bulunmadığına gelince, yazmış yükselip ve alçalan okyanuslar içerir. Vücudumuzda bulunan bu kan
olduğum )'ÜZ yirmi kitap Evet veya Hayır cevabını vermek için ye birikintisinden, vücudun her tarafına yayılan toplardamarlar başlar.
terlidir. Bütün bu çalışmalarımda ne para hırsı ne de ihmalcilik tara Okyanusların, .� onsuz sayıda damarla, yeryüzünün boşluklarını suy
fından engellendim. Tek engelim, zamanın yetersizliği oldu. la doldurması gibi.
Yeryüzünde eksik olan, yalnızca kirişler ve bağlardır. Bunların
� bulunmayış sebebi, kirişlerin hareket amaçlı oluşudur. Dünya kendi
lnsan dehası çok çeşitli icatlar üretse bile, hiçbir zaman Doğa'nın içinde durağan olduğu için, bir hareket meydana gelmez ve hareket
yaptıklarından daha güzel, daha ba.�it ve daha amacına uygun icatlar olmadığı için de kirişler gerekli değildir. Ancak bütün diğer konular
yapamaz; çünkü doğanın yarattıklarında hiçbir şey eksik. hiçbir şey da insan ve dünya büyük benzerlik gösterir.
fazla değildir. Hayvanların hareketini sağlayan kolları, bacakları ya
parken karşı denge kurmasına gerek yoktur.
VII . B ot anik v e
G üne ş bitkiler
P ey z aj
e haya t ve canlılık ve
rir ,
to prak İse onları ne
m ile besler .
+
J$,""-
, ,.,.--· ::.,ic.
;
,, s:ı::- ·r _, · :�._,1. �ı.. ..rı..'\-..
"'
,/ --
t -
ı ıı ·c...;-:
_ .....__
._
<>
Kır manzaraları o şekilde sunulmal ı ki ağaçlar yarı aydınlıkta yarı Eğer siz, ağaçlar ve güneş arasında duruyorsanız ağaçlar siıc çok
� ' li
gölgede görünsünler; anı:: ak ağaçlan güneş bulu tlarl.ı kaplıyken güçlü olmayan ışıklannı ve doğal renklerini sergilerler: ve bunwı
yapnı:ık daha iyi olur. O zaman ağaçlar gök)'üzünün doğ;d ışığıyla yanında biraz da yansımış ışık. Bu ışık. ton bakımından kendisinin
ve yl'ryüzi.inün olağan gölgesi ile aydınlanmış olurlar. Gölge. ağ;ıcın kinden pek farklı olmayan bir zemin üzerinde bulunduğundan. göze
orıa kısmına \'e toprağa yakın oluşu ölçü.'!ünde koyu olur fazla çarpmaz. F.ğer siı konum olarak bu yansıyan ışıktan daha alçak
bir yerde iseniz, üzerine güneş ışığı düşmeyen yerler de görülebilir
gliıel bir tona bürünür, çünkü hava nemden arınmış olur. Bulun· daha açık olarak göreceksiniz. Bunun sebebi yaprakların alı yüZt')'İ
Juğunuz noktadan bakınca ağaçlar ın dışının daha güul bir yeşıle nirı üst yüzeyine göre daha ;1çık renk oluşu ve rüzgarın yaprakların
hüri.ınJüğUnU, gölgelerin ortada daha koyu olduğunu görürsünüz; alt taraHarmı üste çevirmesidir. Eğer rüzgar arkanızdan ve güneşin
daha u1.ak hir mesafede geri plan koyu olunca, sizinle ağaçlar- ara hıılunduğu taral'tan esiyor.� yapraklardaha da açık rt!'nk göri.inı.ir.
ıı ı
gölgede l{alanı ve güneşin gi>rı11 ediğini görürsünüz. Güne�k sizin Çok uzaktnki dağlara bakıldığında en koyu renk olanları ço
aranızda k:ılan Jğaçların yaprakları iki temel renge bürü nür. Bir ta· mavi giirünlirlt!'r; ağaçlar y;ıpr.ıkları dökiili.in(r daha koyu ve daha
rn:si muhtl'şl'f11 hir parlak yeşildir; diğl'ri de güneş görmeyen none mavi bir rengt!' bürünürler. O haldt• ağ.ıçlar yaprakl;ırı döklilünct'
lı.:ri, )'l'rdl'ki giilgdı kısıııılan vı: karanlık olnıayan bir şeyle ı;evrden gri, yaprakları varhn de yı.·şil göri.inürkr . Yeşil grıye göre d,ıha koyu
miş erı karanlık nokt.ıları aydınlatan atınoliif rrin y,ınsınıasıdır. bir renk olduğu için, grinin büri.induğüııdeıı dah.ı ırnwimsi bir tl\fM
;:ıraı.cındaykl'n olduğuna gt>rt> çok daha güzel görOniir. Çiinkü glineşl' Yapraklarla kaplanmış ağalj'.ların gölgekı i, y aprakl.ın dökülımış
hakan ağa..,: l<ırın dallurın;ıı uçlarına doğru )'apraklar �ıfa f gilrfıııür olan ağaçlarınkint!' giire daha koyudur; yapraklarla kaplı olouı ağı}\/ar.
Jer. l>alhırın u ç ları ı ıdıı �dfJI olnıay;ııı yapr;ıkl;ır is(.' tşığı y;ınsııırl.ır; yaprnkları diikiılnıüş ağaı;lara gön· d.ıhu yoğundurl�r. Bilylelikk an
gôlgder koyudur, çünkü hiçhir :,ey tarafından gizkne!ll(:Zler. latmak istediğim kanıılannıış olur.
Atmusft:rin ın.ıvi renginin ınnuıtı. kırloınn )'ilZtn kış.1 görl' �nı
dah,1 nıavi olduBuııu il\;ıklar.
�
Bir .�fcrindcbir sukabağında sa�lt·n· tek bir köl.. bır;ık:ı rak Ounu k·<lf; rnlık ılt· bır aray.ı gelince ın;wimsi bir renge bürün mc\i dlr. B
Yapra klar cger ikü dallarda iseler ters yönlere doğr u gelışırler. yani
ınavj
\'esarı birleşi net' en parlak yeşili oluştururlar; açık renk yapraklar
ilk çıkışlarında yapraklar dala doğru dönerler� öyle ki, yuk,ırıdaki üzerinde sarım:ı>ı ol.ın parlaklık, renk olarak yeşilimsi bir :ı;arı görü.
altıncı yaprak aşağıdaki altıno yaprağın hiıa.ıında gl"lişir: DCinüş n ümtinde olur.
� pek çok durum vardır. O zaman alt tarafları şeffaftır ve sağ tarafları
Manzaraları rüzgir ile. su i� . çene ile \·e güneşin doğ uşu ile birlikte parlar durumdadır.
tanımlamak gerekir. Her üç vey.ı dört yılda bir budanan söğüt ağa cı ve benzer ağaçlar
DaJları ile birlikte sürgünlerinin de yere doğru hükülmesiyle çok düı dallar çıkartırlar. Bunların gölgeleri dalların büyüdüğü ıner
aşağı sark an yapraklar. rüzgiıl a ber aber ters döner. burada bunların keıe yönelmiştir, dallara yakın kısımlarında yapraklarının küçük, aı
per�pektiHeri de tersine döner: eğer ağaç sizinle rüzgar arasında ise sarıda ve ince oluş una bağlı olarak, çok aı gölge vardır.
size doğru olan yapraklar doğal konumlarını korurlar, karşı tarafta Bu yüzden gökyüzüne doğru uzayan dalların gölgeleri küçük,
kiler ters dönmüş C\ldukları için uçları size dönüktür. Üzerlerindeki kabartılar da azdır; aşağıya doğru bükülüp ufku işaret
eden dallar, gölgenin koyu olduğu yerden çıkarlar. Btı dallar uç nok
12/
l•I
ııı /5/
Hangı )-üksek likıe olursa olsun. bir ağacın bütün dalları bir araya Bitkileri11 dcilara ayrılarak büyümeleri 11asıl ana dallarda baslarsa,
getirildiğinde. gövdenin kalınlığına eşit oh.ır. yapr11klar da bu bitki11in sürgünleri ıizerinde aynı şekilde çıkarlar:
Akışının hangi aşamasında olursa olsun, suyun bütün kolları, l'Uprakların birbiri üzerinde büyümesi dört şekilde gerçekleşir. En sık
eğer aynı hızla akıyorlarsa, ana suyun gövdesine eşittir. görülen birincisine göre alımcı yaprak, alttan altıncı yaprağın üzerine
Bir ağacın kendisine çarpan kuvvete en uzak noktası. en fazla karşılık gelen yerden çıkar; iki11ciSi11e göre yukarıdaki iif yaprak. alt
zarar gören kısmıdır, çünkü daha fazla baskıya uğrar. Doğa bunu ön. taki üç )'aptağın üzeritıdedir: üçüncüsüne göre ise yukarıdaki üçüncü
görerek özellikle de çam ve çok yükseklere ulaşan benzeri ağaçlarda. yaprak, aşağıda11 üçüncii yopratm iizerindedir. {So111mw ise dördün
ağacın en fazla zarar görebileceği kısmı kalınlaştırmıştır. cü resimde gösterilmiştir.} la\
� l•I
Yapraklı ağaçlar betimlenirken. bir ağacın rengini sıklık.la arkasın Birö11a:ki yıl çıkarı dal üzerinde büyüye11 yeni dalların kalı"1ığı, bir
daki başka bir ağacınkiyle aynı yapmaktan kaçınmak gerekir. Renk, ö11ceki yılm daltarmm kalmlığma eşit değildir Yt' ağırlık olarak bir ta
biraz daha açık. biraz daha koyu veya daha kuvvetli bir yeşil ile fark rafta yer alırlar. Bu d11rımıda afııa/q daim kuweti, biraz kenarda da
cJsa üsttekini beslemeye yö11elir.
,,,
lılaştırılmalıdır.
AıJCak dallar eşit şekilde büyüyorsa, ana gövde11i11 dalları diiz yer
/3/
� � vani
alırlar, [yani paralel/ ve her noktası atacm yiiksekliği boy1111ca eşit
a. alt kısmına �
� yan�
Bir bitkinin veya ağacın dalı her yıl büyümesini tamamlayıp olgun mesafededir. kanıtbyab \iriz: Göz. gli .
tılmıl gönilmeı. Bunu şu şekilde
ç
gö
c,
�
rın a ısını •;e yo·
Karacaağacın yaprakları dalların üst kısmı.od rımgoren c olsun: oz:
gö�dü��
rJn _uuk
laştığında, biraraya getirilen bütün dalların toplamı kalınlığı, ağacın Öyleyse bu kuralları bilmeyen E y U essam! koııuy11 mılaya11ların
a taniındın ıydınlatılın ve dağıçla
b
ılılli gölge arasındaki oranı bir ağaçta.
daha fazladır; yaprak yüzeyinin genişliği yaprakla gıbı gor
�
ışınlarına diğerine göre dahı
GörÜyorsunuz ki, c olarak l
çC\·ırı - Yap·
him·
Bütün dallar, ağacın merkezi olan m noktasına yönelme eğilimin· Ağaçların hemen hemen tüm dik kısımları bir ölçüde güneye doğru atmosfrrden yavaş ya\'.ıŞ inen çiği bütün isimlendırd�g�mu goz,Oz :!arık
l
n üst yüıeyini daima gökyüzüne doğru e gölge olarak r
yarı gö gcJt>,!'1"'t$ı1."ta
dedir. kavislidir; dalları ise güneye doğru, kuzeye doğru olduğundan daha iyialabi lendırdiğimiz ığıcı sadec
=��:�nU Jall:ıruı
az kapatacak şekılde.
raklar bitki üzerinde bir yaprak diğerini çok
,,,
du gort degışır.
)İnin hiçimi, üzerine düşen ıtıkla sınırlıdır; bu ışık gölgeye şekliııi
verir. Bu etki. güneşin bulunduğu urafta bir mil uzaklıklığına kadar
a di.ışebılmesidir.
dördüncü -veya bazı ağaçlarda- altıncı yaprağ
� :
bükülü er; yanı
kendini gö�terebdir.
181 �� .!.nn gücü altındJ
Bir yaprağın çıkış noktasının, geri kalan yaprakların çıkış noktala doğru. N.zg3.r ge.;:ııı..:e
ağa.;:Jır. sinü yönlin
aydınla·
lpğa dogru .. ) ne dıJğru
rl
yapraklar arasındaki mesafe yaprak genişliğinin yaklaşık üçte biri
1 dc:re..:ede
kadardır. bakıldığında, bir ağaç hiçbır zaman digerı ıle ayn
:.. ;
\12\ 1141
ııoı �
Arazide yerleştirilmiş bulunan ağaçların gölgeleri, sağ ve sol tarafta Biı ağacın kabuğu soyulduğunda, doğa ağacın o bölgesini, oraya
aynı konumda olmaz; hatta güneş sağ tarafta veya sol tarafta ise bu diğer bölgelere sağladığından çok daha fazla nem sağlayarak besler. 1121 l·•rsı. ğ• l• n ,\alları
a Çn
m sergıl erler. Ya_ laş
v e benzeri ağaçla- Eğer aydınlık bir gökyüzüne karıı duruyor
daha da geçerlidir. Göz ve ışık arasına yerleştirilmiş saydam olmayan Ağacın kabuğunun zayıf olduğu bölgede çok daha kalın bir kabuk Dalları h e r üç veya dörı yılda hir hudanan söğüı b'ır g<Jrünlı
�
de dalların çı ıığı orta uzaklaştıkları oranda küresele yakın
ııkçada bu kü l bıçimi aybe<le
nesneler tamamen gölgede görünürler. oluşur. Bu nemin harekeı gücü o kadar fazladır ki, yardım gereken rın yeni dalları düz olarak çıkar w gölgeleri rler; göze en yakın olan ılk agaç;
n azalıp. kuçulme<ı ve
me
Saydam olmayan nesne ve ışık arasındaki göz, saydam olmayan bölgeye ulaşııkıan sonra. sıçrayan bir ıop gibi yükselerek. kaynayan nokıadadır. Dalların ucuna doğru yaprakları ortaya koyar. Dalfarın g�rçe�
b_ı-
en kaybolm�tur, ki hurad�
tlallanma bıçimini belirgin olarak �
imleri t>de biraı. c'de ise lamam
nesneyi tatnamen aydınlık olarak görür: Göz ve saydam olmayan suyun harekeılerine benzer şekilde tomurcuklar ve filizler oluşıurur dalların ı.ayıfianıa>ı sebehıyle gölgeler de küçülür goru �
ki ağaç kabuğundan kurıularak, bırbirine aşılanmış gibi olurlar. Bu olduğu ağaÇ ve btıkıkrın
dahJ zayıf olur
lal
lnced a ll•rınyogun
bir arka zemı ".
raklJrı olan ağaÇların ve
yönıemle bahçe duvarları devamlı hale geıirilebilir, dörı yıl sonra karanltk yerinden çıkıyorm uş gibı görünür; golge bitkilerin gölgesine göre
ıııı çok geniş ıahıalara bile sahip olunabilir. üzerinde kademeli olarak aydınlaııl mış oldukları için bu dallar uze
!Hl
Eğer n bitkisı büyüyüp mitegösterilm kalınlığa ulaşırsa. dallarının
rindeki derinlikler de güçlü biçimde orıaya çıkar
n <>lanyap-
� ���rs�·!,0.:.t<r Övakü
Birbirine değecek şekilde pek çok ıohum bir arada dıkilir ve
1 ı
kalınlığı. dışarıya olduğu kadar içeriyt büyümtnin dt bir sonucu olan
üzerleri,ıohumların büyüklüğünde delikleri olan bir ıahıa ile kapa· En az sayıda dala ve az sayıda yaprağa
sahip ağaçlar. gölgesi de e n
Yaprak.lar, ışık
ve göz ar ası nda y
özeen
n nde �çılı;:me
enidir. en uza t ı e
rak en koyu görün en uzak
a b ktSişimint karşılık gtlir.
tal ıılıp ıohumlar büyümeye bırakılırsa, tohumlar filizlenirken birbırle küçük olan ağaçlardır.
l 1 3J �
ri birer kıvrım oluştururlar; bu yeni daim çıkması bir çatal meydana ın �: ;:pr
safeden bakıldı-
karıştırıp bir araya getirirseniz o öbek yeşim taşını andırır. olan ve böylece d< ışıga en ya
getim: sözü edilen bu çata/ bir kaza eseri olarak bozulmazsa,
gmiş Gökyüıü arka zemin olması durumun da. uzak me
tb J
alanı büyük dalın tarafında ytr alan iki açı arasındadır. ğında ağaçların ana hatları nasıl görünür?
"' -�\
·
1
ı
1
·� . ··.- � !
'. -'�--� 1
::. �
���
ı ._ .•
-,
. � ,_
-
· -.
"
\•\
- -� 1
;::_ · o .
1 '
" ' .. ' . · F , .• , · ··
[15[
' '
' �I
' ,
r '
) --�
1171
flf'lf
ı ı sı
Bir nr�ncnirı rıı
çok uyduı/a,,an <> �
Rüzgıt rcrkisi verl'cc:kse, Jalları
kısmı' dik açdar
�
parlak ı,mla arruındmı geleıı Eger gı4ııe� [)oğ11d11. b11!11tl11r Hılfııfa
t.'t' göz dl·g1111tş ''l' bulutlıır1'ı
.. -rrüz_ga. rı n y o ı
rta aydmfanan
. doğru bUkUlmuş, ıJ
Çok çt�itli aımu�t-rolJr\arına tanık oldum. Snn ular;ık Milanı.ida
ı\fag,giordar Cölu'nc dugru gı rrken Jcv bir dJSı �nıJıran bir bulut
kmnıdır.
ı..ı
11rıuıııda ise, göz. lııılııtlarrıı yın·arlıık kıstnılıırmm
üş gos erın e nır !'.
.. r une
.
bu U t arı ara sında
gosh.' rilebi lir. km ...dan kızıl rl·nklı güneş ı�ınl.uı. bulutu kt'.nJı rrngin·· boyanııtıı.
çok daha beli
rgin çok .
- fa
[ 1 6[
•
..
�elerı, ardınlık kısıın/ara lıırın lııı Ylll'rlrlr1k keııarlıırıım
ı
ır ma 1 ton unJ
o
V aJır. BuraJan, Ja l · doAm dOtım111 olmalarıdır.
mor gor lıc1kcı11 kısmıIflfl
u.. nect"gi son d ın1ı k kısrmlarının ışınlarını günb;ılımınd.ııı bir buçuk )o)a\ ">Onr.ı bUr· ıırv..:-sınıJ..:- alıkoy·
!bl
ı�ı
ğ ar fl11l11tlar, gü11eşe
. . Olası durumunda, ay
dı1111d11 yuvrırlak görim
renkle rine o muştu; günbaıımınJoın iki �.ı:ı.t sonr-.t. ıs� şimı.iip.: kadar tıı.; Ju)•ulm4·
un..1 çıkabiJir. diger kısmı/ar mez/cr; Atmo.�ft>rin 11/ka yııkıtı ohm kwıtınm kı;ıllıgı ii:tritı�··
algılı111amc1ı. !el
Da· glar ne kada r goge
I d,• oldutları
;çiıı yıııı,,,Jc1kl1klı1r1
i"I
aydınlık.sa , gerç
\1� 1Jl1y_,..�
<ı2 srı-gilenrczlt•r.
(.°{JZJ.t:,\11.1·:1t
1
1
'"'
Bulutlar güneş v e göz arasına girince, yuvarlak ü ı. t kısımlarının Genellikle güneşin aydınlattığı bulutlardan daha yüksek görünen
kenarları hep aydınlık, urla kısımları ise karanlıktır. Bunun sebebi kara buh.ıılar, kendileriyle güneş arasında bulunan diğer buluılar ta·
sl2. aşağıdan bakarken bu üst kenarların üzerinde güneşin oluşudur. rafından gölgelenirler.
Aynı şey ağaçların dalları için de geçerlidir; ve yine bulutlar da ağaç Bulutların güneşe bakan kısımlarınm yuvarlak kenarları karanlık
lar gibi bir ölçüde �etfaf oldukları için kısmen aydınlatılmış görünür görünür, çünkü ay dın lı k bir ıeınin ününde yer alırlar; bunun doğ
ler, kenar/arı da daha incedir. ruluğundan emin olmak için tamaıneıı aydınlık olan bir bu hıtun üsı
Ancak g01., bu!uı ve güneş arasında ise, bulut kar�ıt etkide bulu noktasına bakmalısınız, çünkü o buhıı kendisinden daha koyu olan
nur; bulut küt!es.inin ke narları karanlık, ortaları ise aydınlık görü mavi bir atmosfer önünd.: yeralır.
nür . Çünkü �iz bulutun güneşe bakan tarafını görürsünüz ve bulutun
kenar/arı saydam olduğu için göze, bu kenar/arın arkaiiı11daki k1smı '"'
da yan5oıtabilir. Güne� ı�ığını, güne�e dönük kısmı gibi almadığı için Bir rnyıuı yüıeyimfrki lıııreker saçm lııırekt'ti gilıidir. Burıııla, !tir lımr-
biraz daha kııranlıkıır. Güneş bulutun üst tarafında parlarke n ve si yüzeyde ilerlt•yt•tı, digeri de amiforf,ırdaki dö11iiş lum:keıine lıe11ze·
bulut giıneş ışığını yansıtacak konumda değilken ilk anda k.aran/rk yen iki l'lf1rekrr vanlır: Su, lıu şekılde lıir yöuiiyle ıma ıtkmtımıı gııcfiııe,
ol1:1rak görünen bulutların yuvarlak kısımların ın ayrıntılarını alttan diger yönüyledt• küçük lıarekerlere ve gı•ri '1ö11ı'iş akmrılunıııı lıa,�lı
seçd>ilir� iniz. olt1t1 anaforlar oluşturur: fa!
\1\
ııı
ÔO <�ÜZIJJı-JIJJ ( n� l)ÜZIJ\ı'
�·a 161
doğal ısısını , kanı imanı n ba�ınJa
�in CC
4-a arlard
aki kanın tutm.m
ka n \'UCUdUn a[I kısımlarına Çe
san ö ü n soğ.Uf�O
l
�
kıli r- İO
[l. �
gı bı
s�1 cede
n vuran guneşın sıcaklığı ar ttıkça
0 ,.e
yüksel i r ki.
baştakikan anar
n ba�ı a
J1;
damarlara a
Aynı şek.ilde yeryuzune de dağılan damarlar vardır;
b sınç yaparak baş ağrılarına s be
�ef'{UıUne
e p
� ;
a� ıan doğ
a! ısı il e su bu damarlardan geçerek dağların ıırvl'leCine
ula��
�u u u
nesne gibi duran büyük dağ kütlesi için
su, ölü bir
�
deki kapalı
�dıkça . l nd. ğu
alça
.
geçe . Hkbahar ın sı..:aklığı ıle ısın
ate�ın
aldll n
e
k s viyeden
yuk��kkn' çıkama
�
ıs ısı, gun d
bi r kan
iu:de gü.
.
e ol :e.bulutl�n çek.me
��
_
e
ıı şin ıStSI
gUcün sahip olduğu t ı dagl .ı.rın al\.ak. kesımlerımn nem ıni yukarı
ı
gücüne de sahıp r. t
·
çek.ıne
bir nehrin yatağında hala bazı köşeler n k.e\kin
� 1 dan ak.an
a n çok sayıd a buruk taş bulu mır. Nehir, ak'.şı sı-
oagar
�
1;,enarlar hanndır
rları daha fazla aşınmış daha k�çlı taşları sürükler:
a
_
�
ya t � a iri çakıl taşları birikir. Nehir. yatağında ilerledikçe bu t�·
r: : �
ğ
r l a nara.k kuma dönüşür. Su, beraberinde kum \'e çak.ılıaşlarını
a
·
sürükleyerek. denize kav�ur
Deniz ken rında biriken kum. tuzlu dalgalarla tekrar k.aldın!ıp
sürüklenir. Bur;td.ıki kum, surun kendisinden oereJeyıe;ıyırteı.li·
e
\emeyeı.: k. bir i nı.:e !iğt: sahiptir. Kendisi de ilk b.ışlangıçta çürümüş
121 u
)·.ıpraklardan ''e çok hafif nesnelerdrn olu�>\n bu k m, denil keoa.
rında kalmayıp. hafltliği sebebıyle slın.iklenir. Daha öncı: de so�·!e·
diğimiz gibi suyun doğasına sahip ol n b u kum. ha''" s•lkinleşın.;e
y
�
deniz dibine çökerek orad,ı katılaşır. lncdiği sebeb i le or3J.ı sıkı�ır,
pürüzsüz oluşuyla da üzerinden kayan dalgalara dirl!'nir. Bu kum
i�inde deniz kabukları bulunur; hu. çöm l ekçiliğe urgun olan beyaz
topraktır.
ili
121
oı·iuytnoıı atTiııliğinin /ın lıir lıölgt•si kııtmıırıltırılcıtı. ha k.1tmu11 Jıı
d<1lııı ağır veya dıılııı lıap{ mııdddtrdcıı oluşur. E" ,ı/ttaki kııtmmı eıı
Dağlardan çıkan su, dağdak i hayatı sağlayan kan·
dı r. Eğer hu suyun damarlarından
ç
biri i eridm vcy.ı
nRır olwı k!llmııııılw. 8111111 kmnıfoırınk tıııimkümlii,·, \iinkii lıu kııt·
,;rmılıır denizlere ııkıııı SU)'lltt siiriik·lcdiği ftJrtıılıırdıııı PIK')'daH<I $tlir.
kenardan açılırsa, bütün nrganizın
z
al<ırı destekleyen
kıY'·
olduğunu
�Ç artnda bınken tl)rtul
un u unıla karışan yoıun
nın se
iı
yağmurdur, yagmur da nehırleri.içer
yönehir; de n kıyılannda
ü nk ü sellerin
:
ı.
olama z ar\a gôMermektedir.
ile birlikte denızlere doğru
e şey
ısı
diklerı dogru de�il
.
sö
Eğer son
e ı ı
olursanız, bu durumda da � .hır ak ntıl.�r na karşı deniı.
ü.
e�ki\e:rde tünlG.yle tuı\u ıulaı1a dl)\ muş ve
rum. Vt yeryiıtün n ı.\kdı.>:ti olan
d�ğ \a'.ın, geni� ta nlar n üttrinde
ba
kap1annı.1ş oK!.uğunu düşünüV<ı
ın
ecek
;
•ley
ş
olmalı kı, uıe ınde _
ıt e: i
eti ne kadar � kendisın·
:
Daha
tarını arttırmıştır. bu �u akarken yüksek
çekil sonra
·
sürekli yağan yağmurlar,
ile geri
:
nehır[erdeki suyun mik
!
u ün bir kısmını çıp
�
iı.. üzerinde kurt delıklerı
etkilerine ı
\akla�tırmıştır. Aşınan toprakla beraber kayalı'k'ktıim açık havanın
bit ceğim
ış me canl rı nasıl açıklayacagız.
.. ru kalmıştır ve: bu bölgelerdeki toprak kavtlo\muştur
!
ı.i dJ
yapışm
�
ma
Dağların '(Uk�e'k rvele:rınd
ine � .
ka�,a\ar üzer .
büünüyle istindye öbeklenyle kap\anmışıır. Bıldıgı
etmeyen istiridyeler bir '.arı arıyla ayaya sıkı çevredeki an
deniz. tab ını da yükstı.ı miştir. Bazı bölgelerde uva!ar
ve yamaçlatrlUi toprak u.bana ıne
Bu kayalar
hiç hareket rek.
miz gibi
n diğer yarılarını açarak. kendılerıne besın bulmak da çıplakJaıp.rak denizlerin uul<laşmasına yol .ı.,.mıştır
sıkı tutunurke
z erken kendiler·ıne yem olan mıkroskob!k hayvanlarla
iç in suda yü
? {>
Doğa. taşları oluşturmak üzereyken bir tür >'apışkan macun üretir. Zamanın akışıyla deniz seviyesi alçaldı, tuzlu su aıahrken bıraktığı
Bu macun kururken orada bulunan şeyleri de içine alarak katı bir çamurlar taşa dönüşlü; içlerindeki canlıları yitiren deniz kabukları
kütleye dönüşür. Ancak içindekileri taşa dönüştürmeyip. onları, bul çamurla doldu. Etraftaki bütün çamurun taşa dönüştüğü bu değişim
duğu şekilde muhafaza eder. sürecinde, yarı açılmış deniz kabuklarım çevreleyen çamur, deniı
Dağların tabanlarındaki kayalarda. başka pek çok şeyle bırlikte kabuklarıyla bütünleşerek taşa dönüştü. Bu kabuklar taşlaşan iki
sonbahardaki sellerle oraya sürüklenen yaprakların bulunuş sebebı madde kütlet>İ arasında kaldılar: Kendilerini çevreleyen çamur ve
de budur. Daha sonraki sellerle gelen çamur o bölgeyi kaplamıştır. kabukların arasına gitmiş olan çamur.
Bu çamur bahsettiğimiz yapışkanımsı maddeyle birlikte bir kütleye Ru kabuklara ha,ıa, pek çok yerde rastlanır. Dağlardaki kayalıklar·
dönüşür ve daha sonra çamur tabakalarına da benzeyen, birbirinin da taşlaşmış olan hemen hemerı bütün deniz kabuklarının, özellikle
üıerine sıralanmış taş tabakaları haline gelir. de yaşları gereği kabuklarının sertliğine bağlı olarak, elraflanndaki
doğal çerçeve muh.afa1,a edilmiştir. Yaşı daha küçük olan deniz ka·
l•l buklatı ise içlerine nüfuz eden koyu kıvamlı taşlaştırıcı madde ile
Varlıklar yazıdan çok daha eskidir. Bu yüzden günümüzde, ülkeleri
l
değişime uğramışlardır.
r ,
" r.. ' ..
denizlerin kapladığına ilişkin bir ka11t bulunmayışına şaşırmamak
. ı__ . ....
gerekir; baıı kayıtlar varolmuş olsa bile savaşlar, yangınlar ve bazı
yasalar, çok eski olan birçok şey gibi bunları da silip süpürmüştür.
� • . "' ''\.ır'
ısı
Ancak tuzlu sularda oluşup daha sonra denizden çok uzak yüksek
dağların tepe)ınde bulunan bazı kanıtlar. bizler için yeterli olacaktır.
�
Diırt clt�ntttn su. tn
hdif 4:.incı tlemtnttır vt kar�ıı.ıliiik
sınd;ın d;ııltin<ı 'ırtdadır· Sudtnı.u ltavu\.1na
n
;u;ı-
f:r:��';.
m_tL
zen ık dıpttdir. 'iu)\lnbır kısmı. kendisi.ne dık .ıkan başka. bı.r \osmı
üıcrinde \•ID..Stkbi.\ır. Ancak. bunun ıçın farklı noktal.ı.rdan
Suyun kc
.ık�kta
m:ırlan arasın�b
�lr.selr.k.en vtr·
runaıı su� knnıın
dıQ.ırıdt n Jaha i!Ok urar venr. O
Uztnnt.
ı; boyunc:ı k
falla yülbındtrmtz. Hi bır nı.>hir. alr.ışı
ayn.ı yanlı.takip eımez. Surunustkatrtıaıiarı "11:
bımanl.ann.ı y k
ı.\
brndırmu.
�
Hayatın olduğu yerde ısı \•ardır. Bu yaşamsal ısının olduğu yerde
de su buharı hareketi vardır. Ateş, ısısıyla göllerden. denizlerden,
neh.irlerden ve nemli vadilerden buharı ve yoğun sisi, ışığı geçırme
yen bulutlar halınde kendine çeker. Bu bulutlar aşama aşama soğuk
bölgelere çekilince ilk gelen bulut kümesi durur; çünkü ısı ve nem.
soğuk ve kuruluk ıle bir arada bulunamaz; ilk bulut kümesınin dur
duğu yerde geri kalan bulutlar da durur. Böylelikle birbıri ardına
eklenen bulut kümeleriyle kalın ve koyu renklı bulutlar oluşur.
Rüzgirlarla bir bölgeden diğerine taşınıp sürüklenen btı bulutlar
o kadar yoğunlaşıp ağırtaşırlar ki, yoğun yağış olarak duşerler. Eğer
ateşin gücüne güneş ısısı da eklenirse bulutlar daha da yukarı ke
�imlere çekilirler ve geldikleri katmanlarda daha da soğuk hava ile
karşılaşırlar; bu durumda da donarak dolu halınde yağarlar. Bulut
lardan düşen yağmurda olduğu gibi, bu kadar büyük miktarda suyu
toplayabilen ısı, suyu dağların eteklerinden yukarıya, zirvelere doğru
çeker. Zirvedeki su kendine bir yarık bulunca buradan sürekli olarak
akar ve nehırleri meydana getirir.
1'1 �
Ale� k('ndi-dni beslrreni tüketir ve atqin k�·ndisıde kc.•ı ıdi heı1in Birbiri ardı sını gelen ilfkeli. 1.:oşkun_ d;ılgalarıyla nehir, yalağın ın
kaynağıyla yok olur. Sunın \·adidekı e�imle oluşan hareketi, .�u v;ıdi yük.sek kenarlarını )'lrtıp sökerek slirül� üş tarlalardan ıa �ıd �ı ıop.
ı
. .ıteş, kendıliıni
:
i
.
nin en alt nokı:.sına ulaşana kaı..lar sı,na ermt•7:; oy.;,1 rJkfa buhmarak. evlerı yıkarak, yuksek agaçları devirerek, insanları
.
bt'!'leren tarafınd:.ın me\'dana getirilmiştir;.r nyun hareketi ise aşağı ağaçları, ha)'Vanları, evleri ve tarlaları önüne katıp kurbanları nı iz i
inmt." i...ıeğirle olu�muştur. Ateşin besiı\i d.ığmıktır. aıeşııı yar .ıttığı sığınağı olan dt•nize sUrukler. ÖnUne çıkan her engeli yıkarak k U
�
ük çat
k
zarar da dağınık \'C J'arça parçadır. Ateş he�ıninden }'Ok�n kalınca nesnelerı beraberinde goturur, agır �lanl�rım tahrip eder, küç
lakları buylık toprak kaymalarına donuştıinır, sellerle küç ük vadiler
tığr tahribat, \'adiler devam ettigi sürece, gezgin nehirlerin buluşma
liona erer. \'adinin eğimı süreklıdir; nehrın izlediği yol boyunca ya�l i
doldurarak acıma.-;ız ve inatçı dalgalarıyla ilerler.
�
noktası ve dinlt•nme yeri olan denize varana kadar devam eder Etral'ıakilerin k.ıçmakıan başka çareleri yoktur. Seller şimdiye
Nehirler genişleyerek, coşan dalgaları)' la yüksek dağları çöp yığı kadar ki ilir ne kadar araziyi, kaç şehri, şatoyu. villayı ve evJ yıkıp
�
nına dönüştürebilir, en güçlü kıyıları )•erle bir edebılir, derin kökleri yok etmıştır.
Aile geçindiren kaç erkeği n emeği boşa çıkmıştır! Kaç aile !ıer
�
�
oy nc 9.ıy�n
Nehır �ata@.ı b
nnl t n
Uı�ı
i
Nehr n izltJıgi �·ol kısald
egimde akan nehirler arasında en ya\'aŞ akanı. en yaşlı olan nehırdir n tmın,,
ıkça, �uyun hızı ırtar. Bunu
Bu durum, düz nehirlerle kanıtlanabilir. En yaşlı nehir en çok
nehrin ııledığ:ı ol arttıkça su
y n
yı.ı akı�ı yavaşlar.
kıvrılarak akan nehirdir \'t" en çok kıvrılan nehir de uzunlugu arttık
ça daha )'avaş akar.
Eşit yüksekliklerden eşit derın\iklere dökülen sular ara�ında en
115
�l·
1
ın
1
\
- --- ---
Akarsu eşit güçle kenarlara çcı.r ptığı 1.aman, nehrin bir kısmı lere bağlı olarak farklı derinliklere sahip olur. Rir noktadaki akış hm,
daha dar be, kenara çarpan sular sonra da ortaya sıçrar ve bu dal bir diğerininkini geçliği oranda da sığlaşır.
galar da aynı bıçimde birbirlerine çarpar, sonuçta yine aynı biçimde
kenarlara vururlar. Nehir kenarında oluşan ilk dalgalanmayla nehir
ortasında oluşan ik.incisı arasında kalarak konı biçimıni alan su, u
l•l
Rütün iç denizler ve körfezler, bu deniılere akan nehirler ıarafı ndan
banda hız kaybeder, ancak üı.ı noktasında hızlıdır. Su tabana çarpın oluşturulmuştur.
ı.:a, kesi•me noktasının yühekliğine eşit bir yüksekliğe ulaşır; ancak ı•l
orta nokıadakı liU her ı.aman geri çarpan sudan daha hızlıdır.
,·,..m.f··· ll
l•I <>
Knıldeniz'in yüze')'i. okyanusla aynı seviyededir. Birçok yerde suyu altı saat boyunca yükselen, altı saat boyunca da
B i r dağ devrilerek Kızıldeniz'in ağzını kapatmış ve Akdeniz' in azalan akarsular vardır. Ben kendi adıma Coıno Gölü'nün yukarıla
çık1şını engellemiş, böylelikle fcızlasıyla dolmuş olan Akdeniz, çıkış rındaki Fonte Pliniana'da buna tanık oldum. Bu akarsuda su seviyesi
yolunu Cadiz dağlarının altındaki geçitten bulmuş olabilir. Çünkü, öyle yükselip di.�r k� akarsu iki değirmenin taşlarını döndürebilir;
buna benzer biçimde, yakın bir geçmişte bir dağ yedi mil kayarak bir sular çekildiği zaman ise derin bir çukurun dibindeki suya bakar
vadiyi kapatmış ve burada bir göl oluşmuşt\lr. Garda Gölü.Comove gibi olursunuz.
Lugano gölleri ve Maggiore Gölü gibi pek çok göl.dağlar tarafından
meydana getirilmiştir. \10\
Arnboise'da Loire Nelıri. l•l
Akdeniz, Caditanya geçidine bağlı olarak Surı)ıe toprakla rının
!bJ
yalnızca küçük bir bölümünü kaplamış o/sn da, bu geçide büyük Nehrin >Uyu b d arasmda, diğer kenarlar arıısında oldıığımdan dnhlı
ölçüde yönelmiştir. Akdeniz, bu geçitten önce güney doğuya doğru yüksektir.
akmış, ama buradaki tıkanma oluşunca Cadiz boğazına doğru hare
ketlenrnışli. !aıf Arnboise'ın bir kısınınuı da üzerinde yer aldığı adu. ld
a noktasında Akdeniz'in suyu okyanusa doğru akmaktadır. lbl Bu Arnboise'dun geçen nelıirdir; bu ııehir a, b, c, d noktalamıdaııge·
çer. Köprüyü geçriktensoııra aııa akıntıya karşı d e, bfkatııılıyla geri
Deni1. Yedağlar arasındaki bütün düzlı1kler daha önceki devirler· döner. Bu nelırin iki karşıt akıntw a b, c d ve d e, b f arasında kalan
de tuzlu su ile kaplıydı. b f. nehrin kenarlarına temas eder. Daha sorıro f t, g h, rt m kartıtl/ıl·
rıyla tekrar aşuğı dönerek başlaııgıçta rıyrılrnış olduğu k ıı'dcn gcçcıı
Her vadi kendi nehri tarafından meydana getirilmiştir; vadiler ve k rn, r t'yi rneydaııa getireıı nelıirlc: buluşur. Aııcak suları \·ok yiik·
arasındaki oran. nehirler arasındaki orana eşittir. sekken ııelıir, b d kenarım da aşarak tek fıir kaııaldan akar. idi
4
faenz.a, lmola'ya göre pusulanın doğuvr güney doğu yOnu�n ka�� .
e
; mu' _ ·� çıkarmış olur.
_ .
kabugu Ja neredeyse
. 1 \mola İle aynı mesafrde 20 mil uzaklıktadır; Forlimpopolo Forlı yo-
:· _ dı�
nundedır. Forli'ye mesafe;.·si 25 mildir.
• .
. . ' " . .. . .' ':.rJ B rtinoro, lmolo'ı.lan iki yönden görülebilir Doğudan ve guney
' '·�
.
. .- �
. . �� •:·.1-tJ � doğudan. l ıno la'ya u z aklı ğı 27 mildir.
.· �· \...C
e
-;.
.
ıııı
�
ld
ırı
mımdan dört saat önce dağın doğusuna düşer, lıurırn ka)�ıların en Dağın \' ıkılı� ubebinın tarifi.
pnrlaklı�ı wre���
beyawıdmt oluştuğu için mulıteşem birşekifde parla)'arak, karan Bu yıkımrıı doğurduğu felaket.
lığın ortasmda eıı parlak ay ışığının vtrebileceği Kar )'ağ�ı.
orada yaşayan Ermenilere karşı gôre�1ini yerhıegetıriı: }ukseklıgı ı/e. Peygamberin orta}"" çıkışı.
düz bir fıat boyunca dört miffik lıir yer kaplapm en yiiksek bwlutlıı·
Dogtı Ermeııutwı'ın a�ıığı belgelrrine sel b_asm�sı. foros
Onun krhaneılcri.
ruı snıiyesiıff' erişir. Giin batmıuıdaıı soıırıı dıı gü11e�in gwmıı'. U�u
. C>agfıırı'ııırı bö/Uıımesimn etkisiyle suyun çekılmesı. ı•ı
_
lıiri kadar aydmlattığı lıu zirve lıatıyıı doğru pek çok yerdeıı gorule·
( J JJ ;;
göriinür. Hu, ufukta yer al arı ve dağırı bu kısmıyla güneşin arıısınrı
j rr �
gircıı bulutlar mı k a ynaklıuı . Güneş ışıııforuını bu:ı::ıları- ngellel'I ·
_
Balıil'ınKutsaf Suftanı'nın vekili,
Suriye Defterdarı'na. cc.drığııı ı'izerırıcdüşen ışık da farklı uzwılııktakı lııılııt lıolmelerı)
\c1
l•I Erme11istatı'ıtı l1u bölgesinde. lıc"igörcvfe,ıdirdiğinizkonuda
çalışmaya lıuşlamak üzere, sınırlarımıza yakm, amacımıza nı uy·
kesintiye ıığnır ve farklı parlaklık derecrferiııe $alııp olur.
Kuz.ey bölgefer deso11 yaşuru
mfelaket, sadece siıi değit lıütüıı
gun olan şehre, Calindm şelırine girdmı. lJıt şefıir fırat Ndıri'ııdeıı
Toros Dagları'mrı, eteklerinde yer alır
dünyayı dehşete düşürmüştür,
Ônce sonuçları sonnı selıepfe inanca övgıi ve itfmf
Am ortaya çıkan tufan; lıitımiııe kadar.
rmi orta
w
lb/
ya koyarak lıu olayı size nakled üyrı/,m batıya doğru fıııyiik
eceğim.
Toros Dağı'mn zirvelerini görür. Ru zirveler o kadar yüksektir ki.
Şelıriıı yerle lıir oluşu.
gökyüzüne ufaşarakmış gilıi görünürler. Dıinyaııııı lıiçlıir ııokıasmdıı
Oleıı insanlar. kalmıhırır• r,ıresizliği.
bu zirveden dalıa yüksek '1ır yer yoktıır: Gı"ineş ışınları giiıı doğıı-
\'aizin arııyışı, kurtufıışıı ve inayeti.
Sıt}'gıdcğer De.frcrıiar, sitemleriııizde ima ı.·ttı'giniz ii::cre heni Haziran ayı orta/ımııdıı, giineşin g<>ldiği belli bir 11oktada Toros
tembellikle suçlrımııymız. Bana gösterdiğini;; tevecciilı ve sağladığınız Dc.ığı 'ııııı gö/gesi öyle bir yiik.sekliğe ulaşır ki im gölge on iki günlük rtıt·
yararfıır heni lm kadar büyük ve dehşet ı•erici bir olayııı sebebini iti· sa_ledeki Sammtya sıııırlarım; Aralık ayı ortalarmda ise Kıaeye ı:fuğru
ııa ile 1,esahırla ıırııştırmaya yönelttı. Bunu yapabilmek içirı zamaııa bir aylık yol mesafesindeki Hipcrlu>rya dağlarım bulw: Dağıtı rüzgQru
ihtiyacımız ı1ardı. Bu olayın sebeplerini si;;r tam olarıık arıkfııyabil açık oları kısmı her zammı b11lutsuz ve berrakt11: Kaya/ora çarpıp
mcm ıçin size ön�·e o yain oluşımıtımı (.mlatıp oııdım sonra olayııı ayrışan nlzgrlr, ktıyaııın diğer �·ısmıııdıı yenidetı birle11?rek, bıı /ıare
kendisine geçmenin doğrn olacağım diişüııiiyorımı. Bu ayrıııtıfı bilgi· ketiyle lıeryönden gcle11b11/11tları da süriikler ve bıı lmllltları çarptığı
leriıı .(izi tatmiıı edrct:girıi ımıuyorımı. lhl yerlere bırak11: Biri/mı bulutlarm çoklıığıma �ğlı olarnk burada sü
rekli şimşekler oluşw; kayalar da, içi birikintilerle dolmuş yarık/arla
,ı;izin arzımıı;;ıı yerine getirmede geciktiğim İ(İ11 lii�feı1 dolııd11r. Bıı dağın, öu/likle de gii11eye lıakan, bol üriinüıı almabi/diği,
giict•mrıeyiniz saygıdeğerDe.fterdm: Benden açıklamamı istediğmi: çok giizel 91 kay,,aklammı ve 11elıirleriıı bıılunduğu eteklerinde, zen·
�eyler öyle lıiryapıya sıılıiptir ki, açıklmıabilmeleri için biraz zama g;,ı 1'ir lıalk yaşar. Oç mil kadar yukarı pkmca Myük kökonr. kayıtı
mn gcpnesim· ilıtiyaç vardır; özelliklebıı kador biiyiik bir olaym ve buna benzer ağnçlı.ırm buf11nduğ11 ormanlarn ulaşırız; bu orman·
srbı·bi açıklamrken o yerin doğasmnı doğrn bir şekilde tamın/anması /ardan iiç mil kadar .sonra ise geniş çayırlar ve otlnk alanlar gelir.
gerekir; bO)•lece yııkarıda im/ıs edilen isteğinizi ı-alıatlıkfıı yerine Geri kalanı lıiçbir zaman erimeyen, uçmz ve bucaksız kardır. Bu kar
getirebilirim. ki tabaka.sı ondört mil kadar devam eder. Bu noktadan bir mil sonrasuıa
kadar, lıiç kaybolmayan hir bıılut tabakası wırdır; l1öyleliklc beş mili
Kiiçiik AS)•a' nııı >'apısı ı ı•eya hangi denizlerin ve karıılarıtı düz bir çizgi olmak iizere onbeş mile ulaşılır: Toros Dağı0mıı zirvesi
Kiiçiik Asya'mn sıtıırlarım vekapsammı belirlediği apkla111am11 yaklaşık bu yüksekliktedir. >'olun yarısmda kavurncıı bir /ıavu /ıiikiim
geçeceğim çünkii .sizin de gayretli ı·edikkat/içalışmalarıııızfo bu ko· sürmeye başlar ve tek bir e.sinti bile hissedilemez; lııırada lıiç bir varlık
nularhak.kmda bilgisiz olmadığımzı 11iliyorum; ben bu korkunç ve fazla yaşayamaz; Toro.s D<ığı'nııı yiikseklcriııdeki oyuklarda yaşayıp,
tahripkar olaya ııedeıı olan Toros Dağı'mn gerçek yupısıııı anlatarak av aramak içirı alçaklarıı inen birkaç k11ş tiirii dışıııda dn hiçbir şey
devanı f'deceğim. Böylelıkfe amacınııza doğru ilerleyebilecrğiz. Toro.s bıılımmaz. Ormaıı/ık tepeler ii.stiiııde kalan lıcr şey çıplak kayalıktr.
Dağı'mn başka dağlarla birlikte Kafkas D<ığları'mn temelim· oltıştıır· Bulutlar w kayalar bembeyazdır. EııgelJe/ı, telılikeli çıkış .sebebiyle zir-
dugu söyltnir: im konuda dalıa emin olabilmek iç-in Hazar Denizi veye yiiriimek imkansızdır. ın
kıyısmda yerlt�miş olan imanlarla konuşmak istedim. Otılar bana
bu dağın gerçek kafkas Dagı olması gerektiğinin kanıtlarım verdiler.
Kendi dağhırın111 da aym ismi taşımas111a rağmen b11 dağlar dalıa
yiiksekıir: lskit diliııde K.ajkasin kelimeaıılamı o/atı "çok yük.sek
zirve"' hum4 doğrnlar. Gerçektt, o yerin doğımmda \ltya batısıtııla
o kuduryiiksek birdağm olduğu11a ilişki11 bilgimizyoktur. Bmıım
kanıtı batıdaki i.ilkelerde yasayan i11saıılarırı, dağ111 zirve.siııiıı bıl
yük biihimünıi, tn uwn gecetıiıı dörtte biri.süresincegı"üıtş ışığıyla
�ydmhmnıış göriiyor olmalarıdır. Aytıı şey doğudaki iilkeler için de
gt'Ç"t'r!idir. !dl
IX. Do ğa B ilimleri
ve As tr on omi
Ku vvet k ı t l ı k t a n
'
veya b o l l u k t an ortaya
� Ç'.ocı 1 g � ,
.
.
.
l <ı n rı sa l h a reke t i n t or u n u ve k u. tl e çekımın ı n
de kaynağı v e a n a s ı d ı r.
l]
if\uvvetı, ·· \.· olarak tanımlıyorum:
.
· ı de b.l�b ş y
.
��sıııç arrıı:ılıgı�·la tıa�
geregı oumden kaçar. Bastırılan her şev.
kadar büyük bir engelle ka�ılaşıno. ka
.. T'
. d:r
��
reketi engellenmiş \'l' Joğ.ıl ull uunu dışına ıtılmış
o
keı e leri
� . . _
h.ı.psolJugu ne sne
� degildir.
. yür. Yaratııgı hareketlerı. n•hı. -biri sürekli
.
\
- ·tdir. Hm�ketirle genellikle )'ımı kuv
_
değişim gösterir.
. �
Efor ıle arı�r. urdugund kavbolur. içinde
. .
Yavaşken giicu ..
� hareketilzgilrluğune sahıp degı
� munu engelle·
artar; hıı onu zay.ılatır. .ıdd t i indedoğar.öı-
$(
�
yec ek her şeyi şiddetle sürükler . Kenllisine karşı gelen etkenı. e1e ge•
gürlük içinde ülüı-; hü üdüko;e d.ıh;:ı hızlı tukenır.
- \'et üretır.
y
ki sular. Tıpkı bizim ayı gördüğümüz gibi. Dünyamız da, tıpkı ayın Kendi sonuna doğru yol alırken önüne çıkan engelleri gücüyle bu dt.nnlıge: gömülür? lki pound
yer�"\ızune ne kadar gömülü �
olan bır ağırlık lki bracc.ıadU�r!>C
bizi aydınlattığı gibi, a;, aydınlatmaktadır. etkisizleştirir.
Çeşitli biçimlerin dönüşümünü sağlar.
� Kuvvet. kendisini denetim altına almaya çalışan her şeyle çatışma
Hiçbir hareket. içinde bir durağanlık anı barındıracak kadar yavaş halindedir. lUreyen hareket olarak daisimlendirilenıvme. hareketli n�sncnin
l
Aynı sürede daha az yolun alındığı hareket daha yavaştır. Küçük şeylerle başlayarak büyüyen kuvvet, korkulacak olağanüs-
l!I
�
Hiçbir ses kuvvet olmaksızın duyulamaz.
�
bir ağırlık en kua yolu nin bütün nokta\anna da.ğıltr.
Kuvvetin gerçek kaynağı hassas nesnelerdedir. ııeden başka bir yol izlemez? Çünkü desteksiz
merkezidir. Na ıl
�
9
Atmosferin mavi rengi, onun kendi rengi değildir. Bu rengin sebebi izleyerek en alt noktaya düşer, ki bu da dii11yanın
� llti top dik bir açı ·a.parak birbirineça.rparsa.topla dan biri diğenne
ulaşabı/ir?
ta.\
nemin görünmez parçacıklar halinde ısınıp buharlaşması, bu parça olur da ağırlık dünymım merkezine bu kadar kı.sa yolıiatı
�� �
nesnelerin,
ne ok.ırsa olsun, doğal konumda bulunmayan bütün h
�
Ağırlık, kuvvet, darbe ve ivme hareketin çocuklarıdır, çünkü ondan
cii.nün ilk aşamasında oluşudur.
�
a dönme eği
kısa bir sür:de
doğmuşlardır. mümkün olan en kısa sürede ilk kusursuz konumların yakın d şe ç nkU darbenın
gucu
uıağa gidı:r. lkind parça ise daha
sını sağlar.
hızlı bir sıçrayışla gen donme
�
e nhip olan bır nt.'snt.' .
hareket ettirebilir. Yine bu güç, aynı sürede ağırlığın iki katını yarı Sert ve kahn bir �üıey
mesafe boyunca veya yarı sürede ağırlığın tümünü yarı mesafe bo
konumund·a �
Kalınlık ve ağırlığı her noktasında aynı olan denge
�
nesnenin daha g ç ü \"e
sa ipse, ılk
� � � aulın
yunca, hareket ettirebilir.
denge konumundaki duruşundan -<>
. P ruva· ındaıı gemin ın
ve düştüğü yükseklik, nesnenın he
doğ
. harekct ettigı yöne
zin düz bir doğru boyunca düşer
. 1e okun hareketi bır
Bır gemının binne eşıtse. h.1.re-
üzere çok yavaş biçim
parçası için aynıdır. Bu hareket kanıtlanacağı hareketıy
de gerçek!eşlr.
bir ok, eğer geminin
.+ ,....JJ
elliği:
Güneşin öz
biçime, harekete, ışığa.ısıyave üretme
Güneş madde ye,
t
.
�- "''"''" .
ücüne
ı
� � �'. � '.
n bu özellikler güneşten yayılırlar ama on a hiç ir şey
,,
Aynı kişinin belirli bir yükseklikten düşerken çarptığı her nes
ne ghiptir. Bütü
'
�.. �,,(,,..
birin e ğ r n e geç n k vveıi azaltacak şekilde ve sanki yay!ıy-
� � k3ybettir mezler
. . ..
mış gıbı bukulurse, duşu$un son aşamasındaki çarpma kuvvetin n
Q
' i '
düşey doğrultuda serbest düşmeyle ortaya çıkacağı ölçüde azalm ı
olduğu görülür. Bu, yaylı nesnelerin üzerine düşerken her a.şamad ki � Bazı insanlar, güneşin ateş rengi değil de, çok daha açık renk ve ber
rak olması nedeniyle. sıcak olmadığını söyterler. Bu insan lara cevap
çarpmaların toplamı ortadan kalkmış gibi bir etki yaratır.
u n sıvılaştırıldığında azami ısıya ulaştığını ve rengiyle
olarak, bronz
<> güneşe en çok o zaman benzediğini, sıcaklığı biraı düşünce de daha
söyleyebiliriz.
Küçük darbeler çivinin ahşaba girmesini sağlar. Bu küçük darbeleri çok ateşin rengini aldığını
tek bir darbe halinde bir araya geı irirseniz çok daha büyük bir kuv
vet elde dersiniz. Tek bir darbenin kuvveti çivinin ahşaba tümüyle l•I l•I
Bazıları. bir element ol"rak ayın etrafındaki havanm,bizım atmosfe-
birer yüzeye a ip ot.Yı vep. bir dut gibi üz ·r nde küçük parçacıklar
gömülmesini sağlıyorsa bu, kuvvetin çok fazla sayıda parçaya ayrıla
. ve a}'l çevreleyen ışıklı
bildiğini gOsterir. Bu parçaların çivi üzerindeki etkisi uzun sürse de, rimizin yaptığı gibi güneş ışığını yakaladığını sh ei
t
tek başlarına çivinin ahşaba girmesini sağlayamazlar. çemberin bu şekilde tamamlandığını söylerler . olsaydı. gün� ışığı altında bu parçacıkların her biri g n in y;msı·
ü ei
Ayın kendine ait bir ışığı olduğunu Jüşünenler olmuştur. Ancak masınd n kaynaklanan bir ar ak ık �ergılerler. böylelikle ek nesne
ufak görüntüler, uıun
a p l l
bu doğru değildir, çünkü bu görüş, �·eni ayın en parlak
On pound'luk bir çekiç, çiviyi ahşaba tek darbeyle çakabiliyorsa,
kısmının et deküçük birçok güneş görülürdü. Bütün bu
mesafedt'birl�erek tek bir gö üntü \'erırkr.
bi.r pound'luk bir çekiç on vuruşla çakamaz. Ayru şekilde ilkinin
rafındaki kar anlık göriınen soluk ışığa dayanılarak öne sürülmüştür. r
Ayın zemininde gördüğümüz bu farklılık. aydınlık kısım
onda birinden daha küçük olan bir çivi. ilk çiviye eşit onnlarda da
ile karştlaş
Q
olsa bir pound'luk bir çekiçle tek bir darbeyle çakılamaz. Eksık olan,
ahşabın sertliğinin, direncine oranla azalmamasıdır. Ahşabın sertliği ıırıldığında olduğundan daha karanlık görünen ıeminin. ayın parlak
n ık Yıldızlar gündüz görünmeyi� gece görünürler. çünkü biz. üz erle
kısmına bitişik olan bölümünden ka)'naklanır. Sonu\ olarak ayd
ıl
rine güneş ı�ğı düştüğü zaman kendisi de bir ışık ya.nsıt;ın.sarım:
değişmemiştir.
Eğer darbenin kuvvetiyle ahşabın içine giren şeylerin hareketle çerçevenin belirli bir kalınlıkta görüldüğü üst kısımdaay. üzen'nde
nltında
ol· küçük nem parça.oklarından olu�n yogun bir atmosferin
rinin orantılarından bahsetmek gerekirse, darbeyi yapan ağırlığm ve bulunduğu karanlık zeminden daha parlak okiuğu için. gerçekte
yıldızları gizlerler.
yaşyoruz. Sonsuz sarıdaki bu parlak parçacıkl.ır
ahşabın doğasını incelemek gerekir. duğundan daha parlak gön.illır.
n kan:ırıhğında
göre ne Atmosferin )·arattığı bu durum olmasa)·dı gökyüzünü
Eğer ayın, gölgeli kısmının üzerinde görüldüğü zemıne
<>
aydınlık kıs yılJızfar her z man görünürdü.
a
kadar daha parlak olduğunu görmek istiyorsanız, ayı.n
131
Q
Bütün denizlerdeki med ve cezir olayları, aynı dönemde gerçekleşse mım elinizle veya daha uzaktaki bir nesneyle kapatın.
��
ışığı keserekbakar�aıuz. (çuk küçük
131 Q
de değişkenlik gösterirler, çünkü dünyanın her tarafında günler aynı
Yıldızlara, üzerlerinden )N<ıyılan
n bak.arak bunu � a abi ır
m ız) bu yıl
zamanda başlamaz; bizim bulunduğumuz yarımkürede gün ortası ·p
ünürler ki ze bunlard;.ın
ve biz de bu bir iğne ile aç�mış bir delikte
Ayın kendi ışığı yoktur; güneşe bakan kısmı aydınlanır ku.;uk bıl)ty ol.ı
rı )ebebi. ı;ı:rçekte
Nesne ağırlaştığı ölçüde hareketine eşlik eden kuvvet anar.
ka� �ı
dızlar o kadar küçük g r
iken, diğer yarım kürede gece yarısıdır. !-fer iki yarım kürenin doğu ö si
mazımş g b i gelir. Bunlar
bizim deniz
güneş de
Araklarım bitişlirerek sıçrayan bir insan, daha büyük bir sıçrayış kısmın dünyaya bakan bölümunü görürüz. Ayın gecesi. ın küçük görlıomelerini
sınırında gündüzü izleyen gece başlar. her iki yanmkürenin hatısı i
yapabilmek için sıkılı )'Umruklarını önce geriye, sonra sıçrarken de lerimizin güneşin görüntüsünü yansımğı ölçüde ışık alır: ek \Oğu dünyamızdo.11
.;ok uzak oluşlarıdır. Bu yıldızl
arın p
yıl mınız
nırında da geceyi diğer yönden izleyen gün başlar. B u yüzden ylıka
yine
yansır. Apn e
ın o mesafeden n l gl)l'un
yı\Jızl.ırl.ı .ıra�ın.ı J.ıh.ı.
hı la ileriye atar. Bu harekeıi)'le daha büyük bir sıçrayış gerçek.leşıir dünyanın kendisine dönük yüzündeki büıi.in sulardan �ı
��
� kendi d
�
rıda sözünü ettiğimiz yükselme ve alçalmalar aynı anda olsa da,
az veya çok daha bti)'Üktür. Bizim
mış olur. veya biziı11 dünyamızı n deniz yüze�i her zaman için kyüzün� a ılmı.ş bu
yukarıda bahsettiğimiz sebeplerden ötürü değişkenlik gösterirler.
an, ke· ceğıni ve karanlık gö
azıları da daha büyük bir sıçrama yapabilmek için ellerine dalgalıdır. Bu dalga lar sırtlarından veya çukur nokıalannd eğin ı Jüşunun.
. iki kaç yı!Jız eklenebile,
�
" gözlerimiz,
bup..ık ta� alarak yumrul<larını aynı şekilde kullanırlar; sıçrayışları narlarından veya önlerindı;·n sayısız görüntü yansıtırlar;
.
pozisyonlar
bu şekılde çok daha büyük olur. her dalganın üzerindeki farklı noktaları izleyecek farklı
Yeryüzünün ağırlığında nasıl bir değişiklik olursa olsun, yeryüzünü
�
kaplayan suların dünyanın merkezine eşit uzaklıkta olması durumu
bulur.
Kı sım IH
P r at i k
Ko n u l ar
bas ünü sanat alanında olmasın a rağmen Leonardo'n u n dehası sanatsal konulann çokötesin
slnl bir sanatç ıdan çok daha fazlası olarak görmüştü; hedetl eri çok daha }i:ıksekti. Hiçbir
egeçmıştir.leorıardodakendi
zaman gerçek anlamda eğıtimli sı
nıtlarm aldığı klasik eğitimi alınaınıştl, <1ma entelektüellerin ilgi duyacağl pek çok alanda ustalık
kazanmıştı.
B un l ar arasında, resim sanatından çok daha yüce bir uğraş Ye bir zanaatolarak kabuledilen mimari bulunmaktadır.
Rönesans
dönemi ınln1arlan klasik or.uılara büyük önem vermişlerdir. Leonardo'nun "Mimari ve Planlama" bölümünde anlatılan kla
sik düşüncelerin ötesine geçerek kiriş dengesi ''e ağırlık taşıma kapasitesi gibi mühendisliğin mce ayrıntılarına kad.lr uzanır.
"Heykel ve f\ letal işleri" bölümü döküm n� maden eritmenin a)Tllltılarını ele alır. Leonardohe,·k lin "re � ��
e göre da a az en· �
tellektüel bir uğraş" olduğunu düşünür. Büyük ölçüde hiçbir zaman tamamlaramadığl heykel eskızlerinı ıçeren bu boltun. bu
..
işi biraz hatif görmesine rağmen, onun metal dökümün teknik yönlerinde son derece usta olduğunu ortaya karar.
"B uluşlar" bölümünde Leonardo'mın olağanüstü varatıcı fikirleri yer alır. ip r.ıpma makineleri, silahlar, uçan �ir�akım al�t�
sıgaınay an hayal glıcu Kuşkusuz \·ag·daşlarına çılgınlık olarak gorunen ılgını,:
.
!er... tüm bunlar, onun kabına · vasat ·ış·(erd.ı.
· ·· ·ıçın
tikirlerinin bir kısmı gerçek oldu: Leonardo paraşütü, Lı�··m makineleri ve silahh arabaları tanınıbnuşl1.
.�
· ._,,_ -�·�.- ----..
.
.
� . -
··-
. - -
-
'<' ' • � '
. ·�
Kemer iki zayı f nokta
nın bir!eşmesınden
oluşan bir kuvvettir;
i '
lardaki kemerler daire bina
nin iki parç<l!ından
oluşur; bu parçaların
biri tek başınayken her
zayıfve yıkılma eğilim
indedir. Biri diğerinın
kılmasını engeller ve yı
İki taraf birbirini aynı
böylece iki güçs üzlükten
tek bir güç doğar.
derecede ittıği için
kemer, bir kez kurul
.!
dulctan sonra dengede
kalır; ancak dairen
;n bölüm lerinden biri
ğerine göre daha ağır ise di
denge durumu bozulu
olan ağırlık diğerini r, çünkü daha büyük
kontrol altına alır.
Dairenin bölümleri
ağırlıkta inşa t'tmenin ni eşit
yamsıra, onlara bind
irilen yükün de eşit
ması gerekJidir, aksi ol
takdirde aynı sorun
yaşan ır.
.Hiıııı.ll"İn• P1u.ıılıuun I�
;:: \fl°_f._
;.. . ;,: �{�� �\ -
�- �
.�� .
·'
� :. "< � /
• ·'
.,,
r--;J·.
f iif� ;· '
/{
• ·-
.: · .: :�:��- ·!, .
..
,
l
.1. .,. .
. ,
r
1 [l[
Kemerin yaıaya en yakın höli.imü, üzerine yerleşıirilen ağırlığa en az
direnç gösteren kısmıdır.
Kalınlığı dört kalına \'tkarılan hir kemer, tekhir kemcrin !aşıra·
cağı ağırlığın dörı kalını faşır; kalınlığın helli hir oranının uzunluğa
da katkıda hulunım\sından dolayı, hu ,\ğırhk orantılı olarak daha
!..--.,
da artar. Yani eğer tek bir kemerin kalınlığı, boyunun onda biriyse
-·-
_ -·
)
�-jfi kemerin kalınlığı. hoyunun heşıe biri ölçüsündedir. Çifi keme
.� )
rin kalınlığının uzunluğu içindeki payı. tek kemerin kalınlığının
·"�ı
uzunluğu içindeki payının yamı kadardır. Bu nedenle, tek kemerle
hu yans1
.<. .
hakımdan doğru oranrılı ohaydt laşıyacağı ağırlığın kadar
daha fazla ağırlık taşıması mantıkl ıdır. Ç�t kemer, tek kemerin dört
katı kalınlığa sahip olduğu için dörı katı uğırhk taşıması beklenir;
ancak yukarı daki kurala göre sekiz katı ağırlığı kaldırabilir.
: _,. .
ııı
l �f
' . .
�· ·
!\
f-
' ·
• ' 1
t·
.
,· :.
'. .
. .ı -·
l•I
ili l•J
Tı:rs kemu. dı>stek apsmılcm sıradı111 bir fctmert' gQN dalıa iyidir, çün
smıılmı bir
Kemere sıığlıımJ' ık kazanıJırmanın yolu. kt'mec üstüböbnesini rn
. .
ı�ı
üste kadar ıyı bır taş işçiliği k(f ııltımlıı güçsüzliigüııt ıfirrıu:rı birdwvar vantır, oysa
ile işlemektir.
/l/
kt.mtri'1 tııyıf 11okr.uuıınııltındı1, h.ıvııdaıı başka bir şey yoktur.
ısı
l•I
/
171
[ 5/
Sütun kaidesmin genişliği,
üzerine yerleştirildiğı duYar
lal
dar olmalıdır, ın kalınlığı ka Üzerlerine ardıç demetleri bağlaya
!al
bilmek için direklerin yerleştiriliş
biçimleri Bu direkler yapının
. çerçevesine yakın bulunmalı, demetle
r
[6f söğüt dallarıyla bağlanmalı
Ye da/ıa sonra da gerektiğinde
kirişlere
fal
1494 Şubatının ikinci günü yakın noktalardan tuttur
Her birisi 213 bracc
. Sforıescada yımıi beş basamak çizdi ulabilmeli.
m;
ia ve sekiz braccia geniş
liğinde,
{a) Bir çemberden diğerine olan
f7/
mesa/enin yarım braccia olduğıınu
varsayalım; ardıç dalları, başaşa
ğı gelecek şekilde, alttan başlayarak
(bl
Merdivenlerin yapı yerleştirilmeli.
mı: c d merdiveniJ g)ıe
doğru, aynı şekildeJ g
merdi11enı deh k'ye doğru
fal
iner.
Bu sütunu n etrafına, üzerine
bir parmak kalmlığmda söğütlerin
çi11ilenebileceği dört tane
direk bağlamalı. Aşağıdan başlay yukıırı
ıp
ld
doğru giderek, ardıç dallar
ı başaşağı bağlaıınıalı.
. �
' .�-
'
\
+
• ·ı
1
. J
·�
;� ..
... ,
.;. ":.·:""' �� �i::.. ,.- ·
... "....
..
. ,.,_,
1
1
1
'
.
' ;
·, '
' . ı1'
1 '
'•
. • .
: :"
.. .
• •
t -
'.: 1 .
1 1
' "
---
. . cıv- ' .
: rj t · ·•
.1.
ı #•
ı · � u·r ı "'-
-. . •' [;_-),:
1" E<'r " > ,
.. .. -�T� •.
..
" ,.
:;·
... . . � . , · '
.: - ·
- · .(· · ..
. . • , ' · "'··..,: . i-
-
.
"' - �
l"" .' .
. · •::..-:
.. ,. ( � : -......
.. ----
.. _
- --
- ·
;'! ·
r•. . ;...'
r� :, .�: _·
{
\\
, ...
· .
.... " .
._ ,\�\
..._ f
1
�. -';." ,
. ;! ,, -·
.... .
PflUiK lıb,\l
l..ıUI
® ·
a
fjJj
·-
.
' ;i ·
::ı-.
�
1•1
..:. � ·�
- :fh\
.
I•!
Kilisderin çoıuı çok
vt suyun se)fuklıırdakı
güıt
1
:�
.
''
olu /ar
'rüntü vermez.. bunfarm di.iz ofmalar
.
l•I
.. P'lt.\l"İK fl.ONUUH
,
; ;
'.
: ..
�
1 ıoı
E Bu biıımıuı alt ve H ..sı katları k"llam lm"ktadır; yuktırıya kampcı�ıala
.
-
/,,ken Jor
rın yan,,.dan ·ıkılmaktııd" V< t kH
,��: :,
. ..
Y"k<"' pkı ""'"""
bbenin sılmd -
. pi b "
. teriııitı bulut1J', 'u pla!(<mnım k" il ılmım ger kMir. Bu
e
:
6'1 tcırc.ı "- bbclerin lıer bı.rı. k'lisrd"
Jında bir8korkuluk lıuhmur."".,, ı ' a
l•I
.. ..
' \.
�I/
i 1'
• 1
!ı
r,
....ı � ·�-��
�
•
A · ·;
. !
' :"""'
r•
.
.ı .-. .
"" � - .../!:>.�
.
..
. .
" . �"'''
. .
....
...
. , _, .,., "
..
llll
( ı ll
,-:_ ·
'! - '".;::- - . . '""''"" k,,/,m kmml" ,ı,, 'Y'
B� /ıUvük yııpı yıdm:rn a 4 f 'I Ç<z�'1"'
b" ttki )'ılmh!Mor</;. l•I
(bl )e.f, '1filı �,, N' I
\'tAı.f .,. .,H,. -."ı v-1�
.. �,. ır, ·-<-
1121
t ı ıı
Ou saraym ön yüzü iki böliimdetı oluşur; ovluttt"' gmi,fitf ıı4m uphL- lüm tuvaleılerin ha\'ab.ndırma açıklıkfan. duvar kalınlığı boyun·
rirı yarıSldır.
(hl
l•I ca ver almalı ve ha\'a çatıdan gcl�ek şekilde konumlandırdmalıdır
a açısında alıır bakıcısı oltıbilir. Asma kaılar kemerli olmalıdır; bunlar sayıca ne kadar.ız.sa. o ka
lçindt' insanların bulmıdugu botlarla )'apılmı mıırnk döYiişii !el dar güçlü olurlar.
Meşeden yapılan kemerler, yangından zarar görmemeleri için
Dans edilen veya kalah·.-ıhk içindeki insanların oynayıp sıçradıkları duvarların içinde gizlenmelidir.
odalar alı kalla huhınmalıdır, çünkü bu bölümlerin çoktüğüne ve Çok sayıda tuvalet bulunmalı ve bu tuvalcı ler kOtü kokunun
:;:,<'�
� � -b - . .. .
JııJ
,. \
1 1 �
cephesi odalara ışık verir.
1131
fal (+ .,.
\
a m
b 30 braccıa
a e, 6 braccia -a b, B racda-
b .
�
.
:
h
.
rumları basmaması için uy un bir çozum bulunma dır. Sözgelimi,
l n �raklıkla veya sellerle de
�ehre yakın bir yerde, su se iy esini
:�
.n
:
gışmeyeceği kanallara suyun . e�dırılebileceği bir çıkış noktası
B
� ç ur
seçilebilir unun yapımı aşa g mrılıniştir. Bunun için Ticino,
Adda ve ba" başka nehirler i�i y gmurların a m a dönüştürme-
.
�
. ede kalmasını sağlayacak yapı, bir
tür dok olmalı, bu da şehri g ·ırışın. d e veya
, daha d a uygunu, düşma-
. .
nın tahri p e d emeyeceği şeklide bira?, daha ıçerıde yer almalıdır.
. •.
. '
?
\ l.ıı
1 1 41
Ana �-eraltı k.rn;ılına çamur lu su knrı�maz.. bu �u. şehir dışında �·er
alan ve hem giriş hem de çıkışında dörder değirmenin bulunduğu
hendeklere akar. uu, Romorantin'de akan suya set .;ekilerek yapılabi
... �������2�
.. . . .
... -....:
lir. .,
Her meydana fıskiyekr yapılmalıdır. ıı.aı
l•I
� .,.,,,..,� ::ı,l
.
. · .
,:-�
1;.
•
t:.. · .!.
wı
1161
�-- (
ı ·
.
.. .
ı ı
ıs
�
..-:
� er ken rın genıŞliği 3 0 braccia
. . 1 0 braccia genişliğinde,
'�k. yapılması gerekenler şunlar·. Sam anların bulunduğu ahırın üst
O brac�ıa uzunluğunda ve her
; alttaki gırış
birinin aJn baceuı olan dört girintiye
. ). ' .
�olümünde dışa
l•I
sahıp bır salona açılıt: açılan bir pencere b uluıım a 1 ı 8 u p
. ğ� :n t y kadar
. epe e
. encere aracılığı
ıle saman E makinesi ile gösterild i i i�
.
,,.. ·
ı
ı •J B�.altı braccia eninde goruldugu gıbi ahır boyunda in�a
g ı
ve k p'de
yığılabilir.
edılebilir.
.
ilk kar {teras} tamamen masif
,,, Yanlard a kalan Ki bölüm de
olmalttfn:
. Samanın ıcpe.çlnc
1171 en yakın o!an p s kısmı, sadeLe
:
ine böıu .. nmelı�ır.
_
ahırın '.lızmetçılerinin ku!!anımı \'(
t'rbıno Kalesi'nin merd " ç�lı�n�ası içindir Dış duvarla
l•I
ra kad ar uzayan diğer iki bölüm. s k'de
maları iç n ü st kısm ı dar, :ıh kısmı Cf·
ıven basamakları. .
� ���� : : -� .:
- ; bu bölüml
gorü!ur i
er t k
;
f18f
�
:;
ni ş bırakılan bacalar ]
. : : .·
e
��
e s man konulması için yapı!rmştır.
u bacalar iy sıvan ın :ı lı ve e i t
B
:..-.. � '
:
� hırın yapılma Ö
yöntemi.
nem!i de�il; bu üç bö!üm
ne . . üçe bölünmeli;
enış!ık tulmalıdır. Atlara su verilmesi
derınlik konusuna gelince, yalaklar
tA!�}�� �}.: :
eş ' � �alı. Orta bölüm
ullanımı, iki yan taraf se t �r �
ta ·tan y a :ılmış o!ma!ı ve üzerleriııde su
sarnıçları bulun malıd ır. Yem
l kl r. kc\pakları kaldırılınca a�ılan ku-
e
ahır beylerinin
-�.,'. -�,".:
b u yeri temiı: ve düzenli tersıne,
inşa et , verdiği
içın
:
m söıe uygun oıa.
ili]
: -,,.'>;:'' ."-!'"' �--:· ,,.....
�
�.
..-.:---- · <·
�- l. rn1111 ı \ q . . • . ... .. .
1 '
--
.• .
·.
' \; 1
L>;.ı
l\ \ / •
I\/
·... . .. . .. ' . l ��
·
·
�--- 1
..
1
·
•
-.a
..r-�
•,
, .
;./ ---""-!.��!..!.J�
l•I
ır1'r\� \ �'>'• l'Y "•V �Afll0f_ll,1 ��'\,J
(ı .
�.
-.
[l\l\
CesemMn 150:!. Agııstornrı ortası. A:i=e Meryem.
�
genişl ğe göre hesaplansa da. kiz braccia olarak
!im: çt..inkii ben bu odaların, nıkscklıkkrındt·n do ayı kı� ml'n &öJg
m ile gösterilen yollar. p s yollarından altı braccia daha �i:ıksektir.
Her birinin genilliği 20 braccia olan yollar, kenardan ortaya doğru Y.ı.
dUşüne.
e.
_
braccia eğimlidir; orta kısmında her braccio'da bir, bir braccio uzun de kalmalarına bağlı olarak, kasvetli olduklarını duşünürüm. A 'n
bu durumda düz olacakları için merdivenler de fazla dik olaca� ır �
�
luğunda ve bir parmak genilliğ:inde, p s ile aynı düzeyde yapılmıl
deliklerden yağmur suyunun akabilmesi için açık alan bırakılmalı Değirmen ile her zaman hava akımı üretebilirim; yazın te
mü
suyun yeraltından kabarcıklanarak yü elip, masalar arası ndaa�.
sını sağlayabilirim. Suyun aktığı bu kanal yarım braccio gen işliğindt
dır. Yolun iki kenarında altı bracciagenilliğinde. sütunlar üzerine
inla edilmil geçitler olmalıdır. Bürün bu mesafeyi. hem üst, hem de
alt seviyedeki sokaklardan giderek katetmek isteyenler, amaçlarına olabilir. Orada. içinde en taze larapların okluğu fiçılar bulun malı ve
bahçeden portakal ve limon ağaçlarını gerektiği kadar nemlendire
cek bir su akmalıdır. Limon ağaçları o şekilde düzenlenmelidir kı,
bu lekikle ulalabilirler.
Üst seviyedeki caddelerde araçlar ve benzerleri dolalmamah, bu
bunlar sürekli canlı kalmalı ve üzerleri kolaylıkla örtülebilmelidir.
J< ış mevsiminde sağlanacak olan bu sürekli ısı, bu ağaçları iki sebtp
caddeler sadece beyefendilerin kullanımı için olmalıdır. Halka ait
arabalar ve taşınan yükler, ak seviyedeki yolu kullanmalıdır.
Alt seviyedeki sokaklar aralarında kalacak lekilde, birev, sırtını ıen ötürü aıeşin koruyacağından daha iyi korur: Birincisi, kaynak
diğerine dönmelidir. Odun, larap ve bunun gibi gereksinimler n sularının bu ılık.lığının doğal ve bitkilerin köklerindeki ısı ile aynı
kapıları ile sağlanmalı. tuvaletler,ahırların ve diğer kokulmul leyle oluludur; ikinci neden ise ateşin bitkilere vereceği bu ısının gdşigQ.
rın bolaltımı toprak altına yapılmalıdır. zel oluşu, nemden yoksun oluşu, sürekli ve sabit olmayıp başlangıçta
İki kemer ara�ındaki mesafe 300 braccia olmalı; her sokak ılığını daha sıcak olulu ve sorumlular tarafından dikkatsizce davranılması·
üst seviyedeki sokağın açıklıkJarından almalı; her kemer, kare olan dır.
lar bozukluğu için, dairesel bir lekilde dönen. genil bir merdiven Derelerin etrafındaki yeşillik. taşlı yatağında akan suyun ber
içermeli ve ilk kemerde genel tuvaJetlere açılan bir kapı olmalıdır. raklığı sık sık kesilmeli, yalnızca su teresi ve balı.klara besin kaynağı
·-
Bu merdivenler Ust seviyedekisokaklardan alt seviyedeki sok.aklara olabilecek bu tür bitkiler bırakılmalıdır.
inmeli, üstteki sokaklar şehir kapılarının dışından başlamalı, bu ka
o.\
Bu sudaki balıklar, suyu bulandırmayacak balıklar olmalı.dır.
,--·--
_- ==--
pılar da altı braccia'ya ulalana kadar yükselmelidir. Böyle bir �hir, Yılan balığı ve kiliz balığı gibi balıklar ve diğer balıklarazarar veren
atıkların su ile temizlenebilmesi için deniz kenarında veya büyük bir turna balığı, bu wya konmamalıdır.
nehrin kenarında inla edilmelidir. Bu değirmen ile, evin pek çok yerine su olukları ve fıskiyeler, aynı 1211
şekilde, biri geçerken alttan suların fışkıracağı bir geçit yapılabilir,
<> Oradan geçmekte olan kadınlara veya başka insanlara aktan su fış
1 Havuz ya da göktlı bir bahçe düzenlemesi planı:/ kırtarak duş yaptırmak istendığinde bu geçitten yararlanılabilir.
Uiz gibi bükülen merdiven, bir tam üç çeyrek braccio genilli Bahçenin üstü, altında çok çeşitli kuşların barınabileceği çok inct
ğindedir; toplamda on altı braccia uzunlukta olan merdiven, her bakır telden bir ağ ile kapatılabilir. Böylece limon ve ağaç kavunu
biri yarım braccia eninde, çeyrekbraccia yüksekliğinde otuz iki tomurcuklarının kokusu ve kuşların sürekli şarkıları bir arada algr
basamaktan oluşmaktadır. Merdivenin döndüğü sahanlık iki braccia lanabilir.
genişliğinde, dört braccia uzunluğundadır, bir merdiveni diğerinden Bu değirmenin yardımıyla her çeşit enstrümandan, değirmen
arıran duvar yarım braccio kahnlığındadır; ancak merdivenin ge döndükçe devam edecek olan sonsuz sesler elde edebilirim.
nişliğı iki bracda'dır Ve geçit de bundan yarım braccio daha gt•niltir;
böylece bu geniş odanın uzunluğu yirmi bir braccia, geni�iği ise on ıııı
buçuk bracciadır ve oda bu açıdan kullanıllıdır. Yüksek.J ik, genekle CaddeleringeniıJiği evlerin ortalmnrı yiiksekligine eşir olnıalıılır. lal
.
-- ·
.. ) • •1"·
. ...
_ ...
.. '
... ..
-....- """
-. ,
� �- ...... ""-:: �
� !\.....
.
1'
� (.Nlr-
.... � -� :.. � - ,� �
.. . .
.
----
�
.
.. ....�= . :. """ .c.�,,..._ � .A;ı. lr�
�. .. _s
•� •
�-...--.. ..a..ı.,. ,..,., !'M ...� .� � -
. :· "'1...... "< " Jıı.u .. J.ı 4 - �� .Ll!ııııc � � !!'. .......,.
..
... �•
..
' ....,.)
··-
..../ ıı '
�
n• -t ı :ı1 ·ı .
-� ·';:'.\
�.,
W'
) .. tWı. � � •..u:. "' ""'" • •�
,,.,,,,.
·{"• .. ho ol� � � ..t..:p.-" "'�
" ...... �
�J ...
. •
1
. .. . .,
... .
..
... ...
\'\ıtı,
# Aht•�n."'l ı · --�t •�ll· '"""� � -�W'\4
� ,...,, .., ,_ � .....
..
"'
[ 2!')
l•I
.
lıııfıtr,fn•ı.c.'. lıııv.ı ıfı• tı'mııs ı'ıl"" tıırı�f ıll·ıır /ıo\'llftıı k,ıfır; lııw.ıılıı
J.. u :ımıılrı /'flTıdd ıılınıı.:.
nı:ı·cm kı.�mı kıırülı'Jı; ıırıııti 11/1111 tıırıı;is.· kımı111ı1:. 1\unmm kı�ım
; �
nnııli kı.,ııııılıııı kof,l\'lıkl,ı .ıı•rılu" çiı ıku 111•111 1ır.ınıl" kür "ifmeı<t'll
Bunun anlaım �udur. Duvarlar. hJngı türJıtn okııfarsa ulsunlar.
ııcmli ft.:ısıııı, kur11111ııktıı vf,ıll hmmı 11ıın·kl'f111i ı::lı·\•ip ...ııtımf, lıu- ; binanın l"k'r l.U-•İınJa kJJerııdi olu.ık. e�it �iiksdJiktı' \'e eşiı
h•ıtlf bır 1rtış lciı.;uk lılr ı.ıınan tarkb.lığı ıh: Jcııg.ekııir. l'lun.ı brşı
ı;ok 1111\•/ıın kıi1· ıi/nı clııı· ıırlcıruı ıYı'rı:kcl(�ı k"rıf,ırılcı lııılııtııtr. l'ıik·
1,.ılan gl'Vüş. a'nın utJ)ıp k..ı�'.l�-.ı�ınl. .,;"ııiıı Jt"ğil r"ııiıı Mya..:oı.Aııu. Ofh:
�ı·k-tı.�iıı gctıişfıltı' ıı.f;ı:lcı ,1/11,qi r1·çimt•nr1ı ı'k l•irlcştirif,·ıı ı·crkrı"rkfr
Yll� �rk-fıltcdtıin gr'ııİ �fiUomılt'tl clcılı,ı fcı=lcı ıılıışıı ıırı11ır11tla kııı'ı.c/ı
!1."'.I sürer.
Dll\'3.rll\ ka�·ıııa.yan kımu, tğlıııli pa.f\"1Ultnuıayar-.ık, Ju\-Jnn
Çut/cık/cır o/ıışur.
İ
k.enı.lisindtn a�·rdı�'
k.ı�mıdtr.
r ık o ıırı1,\111ıl.ı, 11 ı·f uı\•,· ı..oiin· ılııl1cı 1ı: mııftT}'ıll bıılııııduğu içiır r
o"clııki ç ,ırtııl.. . 111 ı\· 11:w �\•;e , ,11.,1 ,1: kii\ıılıfr tıl!
Du\�.uJ;ıl;.i ı;-.ıtlll.k u�t k.ı.sımJ..ı atta gUre dJb..ı geniş.«- tw.ı, �·.ıt!.ık
se�biııiıı ,·.ılla�ııı !.;indtıı&Vf\ Jıl.. .;ı.zgi� u-ı;tk cı!Jut;,unwı çıJk
ıı,.;ık bir işa.rttidır.
1r11iı hy f1 ı r .tm·,ır.lıı ,ıft r,ır.�Oıı sı·ııi,,· rht tım�ft,ı clıır o/cı11 lıir rııt·
� r.ı
En kalın nokta .""'"
.l
eı
lanm•ş meıe tahtalar ,y/a "' ıek'ide
bfr loşr; r ;l
rlard n g a
meJ;d;ı, Kir; katr•n
r;J;p h;rh;r;ne sağlam 1ı,. duvo
rnnucundo hu ahşap
h;r şekdd e
h•Blanm,J,d eç;.
.,J,,, Çü nkü
k;,;şJe . duv dept<mJ. ,
rın ve yer
arlardan ç•k
ledn çökınes;ne yol ıp. du..,Ja
açah;J m ekted
sıluca
;,, oysa
bağland•ğın da, duvarl hunlar h<h
m da tut
"krıne
arla ,; dLI'atlar
arı güçlü
b;ç;m de bir
da taba nları hir
arada tur ar
har ç
Hiçbir zaman kerest
e n i n ii:r:erjne
veya kuruluğa koymamalı
bağlı olarak sın11, Nem
keresten in
sonucu bu 1:e minle gcn işlemesi
r �ık sık çada vey.ıJara
da bu ç.ı!lai<
Jması
l.ar
r, bır kere
hem kötü hir görünt \atlayın�
k ;rişlehn üz<r;ne
erin üı�riııe t Kem,,,J.,;,,
bsiniı. &
aban yerll'Hir
n kı sırı ı be
tabanlar ortay
a doğru topl
Çtin liıerinde dunı böyle!iklr iki
arur. k<mer.
yerind e kalır;
ıaktn Of.ın ta Çt'Şıt desh»
banlar ıarııanl.ı
ıki tepe gibi
"'I
görünür.
ırı yukarıya
k ıvamın da tutan dnğrı.ı
örült> n ıaşhır,
t:ını/ta CŞıf bir
harçı yumuşilk
şekilde oıuwrldr,
nem buha r/aşırı
ca her
l 2'ılJ
Avfııdıı d11v1
yiikx•lı:liğı g,w;�fig,,, rııruı
gc11i,�!i,�i -10 lırıK
1rlıırı11
ı.ıoı
l•I
la/
wfırlır;
/ !O /
' 1
Ayakt a ve hareket h alinde gorulen
· ·
. .
[ il
� çapının
vde uz unl u u lızer'm" Eğer ıaştan )ap ılınış hlf top� fır-
o
ou.rıd agırlı ğınd akı ta�
kwşun ı.se �ılahın uzu uğu t pun
� � Ywnopun a�u 6 o
Oföt
Top n gö katı kadar, ege
u � � ,d>r
l:ıır gulley-ı
mh u kız katık
altı v<ya yed• katı
laımak istıyorsanız , lah oy , ıopun çap
s mir ist' silahın uıunlugu ,� n
olmalıdır; t>ğt'r top dt>
'."'�
çapmm on ik•.
alacık
PliA:l'tl; KONUUll
�
!·frrkd y.ıpunı. ttsmt.· görı� daha az enrdekıud tıir etk.inliklir ve Jo
�:ının pd.; Çok ôıelliğinJen }'llk:;unJur. O('n kenJım en aı rt'Sİlll k a·
dar hc.-ykd Je yaptığım için tarafsı7. olarak ikisinden hangisinin daha
miikc.· mmd, daha ı.or veya Jaha JC"ğerli olduğunu .�ilylt•yehilirim.
Öncelikle. heykel yukarıdan bdirli bir ışık gerekıirir; re�m ise
ışık \'C gillgt.• siııi birlikte her yere taşır. Oyleyse heykel, ()nemini ışığa
''e t:?ölgeye borçludur. l�u k<llluJa heykdıraşa, l\e)1kc liıı doğasında
ohm der inlik duygusu yardımcı <1lur. Sanatı ile doğanın r.ıslantısal
)'ônlrrini itııde edt•ıı res.�am. vurgularını. doğanın vurguları olduğu
nu JiişüııJüğii yerl e: re y.ıpar.
Heykehra� işinı, ne.�nelerin farklı doğal renkleri ile çeşıtlenJi·
rcnıeı; resim ise hıçbir kUçtik :n-rıntıda eksik değildir. Heykeltraş,
�ler�Pektifi kullanırken onun hlı;bir şekilde gerçe kmiş gibi gôri.Jnme
sini sa�la)·ama7.; oy� ressam ı n çalışmasında resim, }''İİ Z mll derinliği
,r 1 :1
\'armış gihi görünür. Heykel çalışmalarında pıkarıdan perpektif ·:
1
�·
yoktur. Sa�·Jam nesnder, ışıklı ne�neler, yan,�ıyan ışıklar, aynalar
ve)'a cilalı }iizeyler gibi parlak nesneler. sis, karanlık gökyüzü ve
oku)•ururu �ıkmamak kaygısıyla buraJa yazılmayan pek çok şey
herkelde renısit edilemez.
Zrnnana Jirt·nme gücü k(lııusuna gelince, bu direnç, lwr ikisinde
de \•ar olnıa�ına karşın, beraı emaye ile kaplı kaim bakır üzerine
emaye boyaf;ır ile yapılan ve daha sonra yine ateşe konu�l fırınla
nan resım. dayanıklılık açısından heykeli geçer. Hata yapıldığında
onarmanın imkan�ıı. olduğu sÖ)'lenebilir. Halaların giderilemez
olması sebelıiyle hir çalışmanın daha de�erli olduğunu isparl.ıınaya
"·
çalışmal. zayıfhir ıezJır. Ben, bu hataları yapan sanaıçının kafasını
Jüzelı meıım. hınmuş olduğu e�eri dliıelımekıen ..·ok daha zor oldu
1 ı .
�I":fliİil"
ğunu söylemeyi )'('ğ]rriın.
·. �
· ' ·
-:.. �i
'·
J
1 ·�-:ı
..,
:JA�
; ../ ,' - . --:
.
il �
'\
. . ,. , �
. ·· : -
1 ' ;.
.
. .. ' ·'
-j
'
· I
"'I
,I
' '<
'
�:)�:!·;; �- •/·
. ..�.. - . �
-· ,
: ::,;] 'i
� ı..
.. .
.ı
·:>ı ·�
' '.j
ı•
. .i
,. '1
'
"•
"i
:
. .... �. : .
• t
�
,
,
·'
>
· ''
.,
· ·,
' '
•
'r ,
. ,,
•] =� �.. -·� ��: ·..
�
,�- �
'"
l<I
. ,r
131 l'_ ot
;·
.
"
At, demirde11 yapılmış güçlü ayaklar iiztrimle
t:.
'-.,"'�"·
sağlam bir umine yerleştirilmeli; daha sonm
yağfa ııarak üzeri kapatılmalı, kapfıman htr tıı·
· '
. ··�. � ..
�
·
�:
,.
iiç parmak tııinde olcıcaktır. Dalıa scııra bu sa
.� :\
bakamıı kuruması sağlanmalı. Böylece kalınlık,
,•
çıkartılCJrak üurint kafmlık tkltmndi vt sonra ·�-:
bitlemneli ve geı·ekine demirle bağlanmalı. Kalıbı '.' . �
':" .
\
{a)
ili
Jirmlamnafı.
"'
Kcılıbı parçalara ayırmak:
111
121 çaları çizilmeli. Çamumıı ı iz rirıe yer/eştirirkı:ıı her parçıı kesilmeli ki,
Ta mam/mıdığı zammı atm üzerine, kalıbm atı ka(iıı)'Qlak bütün par Tılbııkafarhalindtkururulmu/ı.
c
Kıı! ılıı hagl;ıy;w iiç tel. ı�ğer hasi!
lı-ı
!111
kumu dolu hir ku!ııd;ı gc·rçckh:ş l i - bu alçıyla kapfonnıalı
�;: 'ı ıiıc:ı iıukki kalııı ııumıınlanıııca b ile ifarttfi kart bloklar, t•riytn bnmzım olması gereken boş
i l.
ı.ıcfırmlanmalı.
lukta, kapak· �·c merka arasmdadır. 811 broıız bloklar kalıp w kapak
tldilderi yapılmalı .
,ı/çr işt
, k<ılınfığ ı d.ı ı;:mıurlu uluşıu. a
ili
lı1ı.
.� lı·ın� çok önemlidir.
IJI iyi.
� ;
ışlenı, kahhın her hir parça�ında ki çanıur
!'!
rılıınık Jin, h;ışın girme!)ini t·ngdlemcsitlir. ödemek için
"
"'" ' "' tlı.ıııa ııurul nıdi
. K11llm11lmaymıı iade etm�k. lı:11llamldıgı kadamıı
den kapla11mtJ.lı.
balmımıu alımncılı
fbl
l'- ..... ,
1
• .+ .f
.,.. , ·����::�c
..,.·..f'
. ·,-
:
.
.
J �',.•7:_'.,..r�.:�·:·'»:�
,.,, 4 r ..., yTft ,-..
; ,., , • 1 "" � • � .l--
'
•
,.. .
1.
"'"" 1 . � ...J_ -
f , .•
l•l
l•l
Bugüıı. yani 20 Arcılık 1493 'te, atın kalıbını kuyruksuz ve bir yana Alın parçası, yani içinde ha/mumundan bir dolgu bulunan parça, / el
yatmış olarak yapmaya kamr verdim. At l 2 braccia olduğu için, bu açıklık tamamen katı bir merkezi kütle oluştururabilnıek için sıkı
başaşağı yaptığım takdirde suyun bir braccio kadar yakın olacağını sıkıya bağlanması gereken parçadır. BH kı'Ule, başın, kulakları11 ve
düşünüyorum. Toprağı yerinden oynatamayacağım için kalıp, birçok boynun içine devam eder ııt.� dernir ve ahşap aksam ile çevrelenmiştir.
saat boyunca maruz kalacağı nemden zarar görebilir. Ve suya bir Daha sonra alırı parçası içeriden işaretlenerek azcır azor çıkartılnıa
braccio mesafedeki baş da nemden kabaracağı için bu kalıp ıyi lıdır. Bu arada merkezi kütle de, a/111 parçası bir kez yerleştirildiktctı
sonuç vermez
.
lal sonra ona değene kadar yit-ıelemeli olarak işaretlenmelidir. lbl
Peııcere, arka tanıfa yapılabilir. Bronz aynı derinlikte olacak ve Buruna ait parça ise, yanakların üst kısmına ait iki kalıp parça·
arka bacağa ait metalin öne gidişini engelleyecek şekilde her tarafı sıyla lıer iki taraftan tut turu/malıdır. Alt tarajlıın da alın kalıb111a
eşit o/arak dolduracak; ki, at başaşağı yapılsaydı bıı durum engelle- ve gırtlağın altındaki kalıba bağlanacaktır. Boyıın. yukarıda
nemeyecekti. ibl gösterildiği gibi. ikisi yanlarda biri önde, ii( kalıp parçası ile
çevrelenmelidir. !el
ısı
Bunlar, armatür ve demirlerin yam stra atrn baş ve boyun kalıbının ısı
parçalarıdır. fnj
<>
�
�
� öm:e kilden bir figürle başlan
malı. _ edilm('!·:
ÜZefinc
frgu r tam� /anJığıncla kuruntaya bırakılma
lı ve bir kutuya Eriıneyi kolaylaşt ırmak için: ô?celikle madenin bir
konmalı. bu kutu, lıgur çıkarıldıktan kısmı n d
��
sonra içine konacak olan mer .
erıtme eıı
kabında alaşım haline geıırılip. d.ıha !ionra ocağı
ıtltrf d la..::ak kadar büyük olmalı: ki bu mermer, n
kilden tigü rlın bir konulmalıdır·. H;ızırlanan al.ışı m eriyik bir durum da olduğu
bcnzerının ortaya çıkarılacağı ıııalzemedir. içın b.ı.
�� �
kırın erım<"sini başlatacaktır.
Kilden, raPılan flgü r bu kutuya konduktan
sonra. kuıudaki de· Bakırın fırında soğuması na karşı ne
yapılabilir : Bakır frın
cb so.
çubu
l k er girecek üçük çuhuklar alınarak bunlar,
� her bir beyaz çubuk. ğumaya b�layınca, henüz macun halindeyken bir karışlırma
f ıgurun farklı hır yerıne_
değene kadar deliklerden ge-çirilmeli: çu ğuyla kesebilmek için hızlı davranılmalıdır. Aksi takdirde, tan
bukların dışarıda kalan kısımları siyaha boyanmalı. 1anıen
çubukların doğ soğuyunca geniş, büyük keskilerle kesilmesi gerekebilir.
ru biçımde yeıleŞnleSİ a macıyla her bir çubuk
ve ona karşılık gelen Büyük bir kalıbın yapımı: Yüı bin pound ağırlığında bir k alıp
delik. uygun işaretlerle işaretlenmeli.
yapılacaksa, herhiri ikJ yüz veya en fazla üç yüz bin pou nd'luk bq
Daha ')onra kilden yapılan bu figür kutudan çıkarılarak. yerine tane fırın kullanılmalıdır.
mermer figür konmalı. Mermer. bütün çubuklar işaretli oldukları
yerlere kadar gömülene dek yontulmalı. Kutuyu kaldırılabi lecek 9
şekilde yapmak. bu işin daha iyi yapılmasını sağlayacaktır; ancak Bronz için alçı kalıp yapmak: Her iki fincan dolusu alçı için bir fin.
kalıbın alt kısmı her zaman mermerin alıında kalmalı ki, aletlerle can yanmış öküz boynuzu kullanılmalı ve kalıp, bunlar karıştı rılarak
kolaylıkla kaldırılabilsin. yapılrnahdır.
�
Kalıp için: Alçı ile beraber toz haline getirilen yanmış ıartar, alçı
tavlandığı zaman yapışır, daha sonra suda erir.
Kurşunun diğer metallerle karışması nasıl sağlanır: Ekonomik ol Aynalar için yüz birim bakıra otuz birim teneke kullanılmalı.; her
ması için metale kurşun karıştırmak ve gerekli olan teneke mlktarı iki metal de temizlendikten sonra suyla ıslatılıp öğütülmelidir. Bakır
aıaltılmak isteniyorsa. önce kurşun ve teneke karıştırılıp, daha sonra eritilip tenekenin üzerine sürülmelidir.
erimiş bakır eklenmelidir.
�
� Eğer kalıp balmumu ile yapılmak isteniyorsa kirleıilmişköpük taba
Metal alaşımı yapımı üzerine: Top yapımında kullanılan maden yüze kası bir mumla yakılmalıdır; kalıp. kabarcıksıı olarak çıkacaktır.
altı ve hatta sekiz ölçü oranında, yani altı ölçü tenekeye yüz ölçü
bakır olmalıdır. Teneke oranı azaldığı ölçüde top daha kuvvetli ola l•I
caktır. Roma Darplranesi l•l
Teneke bakıra eklenir ken, teneke, bakır sıvı halini aldığı ıaman
bakırla karıştırılma lıdır. Para yay olmaksızın da yapılabilir. Ancak üsl taraftaki vida, lıer
Erime süreci nasıl hızlandırı.labillr: Bakır üçte iki oranında sıvı zaman lıareket edebilir kıltja bitişik olmalıdu: ib\
hale geldiğinde erime süreci hıılandırı)abilirve bir kestane dalıyla,
eriyik kısmın ortasında ve tek parça oJarak kalan bakır karıştırılabilir. Kenar çerçevesi tamamlatımamış olatı madeni paralar doğru vt
tam olarak kabul edilemez; bu çerçevcnm kusurmz olarak kabul edi 1
�
1
lebilmesi için bir tam daire olması gerekir. Bımım sağlanabilmesi içiıı
Döküm nasıl cilalanmalıdır: iplik kalınlığında bır tutam demir tel madeni paranın ağırlığı, ölçüsii ve kalmlıgı doğru olmalıdır. Hımım
ile, döküm ıslak olarak ovulmalı, ak tarafının çamur olmaması için için, aym ölçü ve kalrnlıkta olan ve şeritler lıatinde çıkacak -sekitde
alı tarafına blr kap tutulmalıdır, lıepsi aynı ölçüm aletlerinden geçirilmiş birkaç metal tabaka edinme
\
ltdir. Madeni partılar bu şerit!udetı geçirildiklerinde tam yııvarlak
� biçimlerini alacaklardır; ııpkt kestanelerin ayıklanmak· üzeregeçi·
Kalıp alçısı: Allı ölçü tereyağı. iki ölçü balmumu ve eridıktcrinde rildikleri kevgir/erde olduğu gibi. Bıı paralaı; daha sonm yukarıda
jc)
l
bunları st"rl balınumu veya kalıp çamuru kıvamında katılaşıırmaya balısedildiği şekliyle damgalanabilir.
yetecek kadar un konulmalıdır.
YapıW<.an olarak rnaı;ıik, damıtılmış terebentin ve beyaz kurşun Boya çukuru alt kısımdakitıe göre biraz dalwgeniş olmafıdır; mı-
kullaııılınalıdır. cak belli belirsiz biçimde. {d!
1
� Bununla, madeni paralar kusur.sut. bir şekilde yuvarlak. doğru
Bronzun pürüılü kenarlarını ıemizlemek için ne yapmalı: Uüyük kalurlıkta ve ağırlrkta kesilir; kesme ve tartma işlemıi yapatı ve pcm1-
bir kcskiye benr.er demir bır çubuk hazırlanmalı ve bu, d6kümün lartı yuvarlakfığırıı veretı İtısa"a gerek kalmtız. Böylelikle parıı sOOtcr
t
birlc.�mt' y\·rlerindeki pürüzleri gidermek amacıyla top kalıplarının ölçü memurunun ve da111gac111111 elindeıı ge\·erek kusursuz bir �ki/dı.'
!el
1
kenarlarına sürtüln'leli. Bu çubuğun uygun bir ağırlıkıa olduğuna ve yapılmış olut".
\
XII . B ulu§l ar
... .
1
1
1
' ı 1
·\ 1 i
1 1
. ı
,ı
\ \
,
�
� ,
t��
-- . . ._) . -
---- � i
..;
ı ,) 1.
� "
.
1
...\....'.. ı · -., ı J .
kıı.h.tıracın
çekim sahiptir.
ucunun hareketine
döımrcbitiıı owı kııldırn:
121
121
Hu zmmm rıym yütıe döm•ıı bir tekerleğin, bir vidııyı öııcc sağa soııra
sola döndtirme yı)ntcmi. (aj
1•1
8u kaldıra�·, bir rıtırlıklrı aıağıya doğru !1C1rckett zorlanan krvrımtı bir
takoza dııyanmııktadır. Bir vida gibi İflediği söylcııebilir. çüııkü tııkoz
ile tckerlf!ğin dişi arasmdaki bıısiı sürtünmeyle lıarekct eımckıcdir: Bu
yarı1rtı vt'basıl br
i krıldırııçtır. lal
Hulu�
W PftA'l1K KfJı\'UJ AU
tliş/ı/erde� biritti döndi.4ri.irseniz, onunla baglantılı olan dı
ktr
Bıı
iol
doner.
\�
·(/i tcn. yfü1t
d ı,
� �
ı.ır. ıd!
Bir dişlitıi11, bir başka iş/inf hareket; yöni.inde d&ımtsin
i isıer
bu, zorunlu olarak uçımcu dtrtctdt n harrkttt sahip ol
Birbirltr ini
_
edıyorsa, hartlctt yoııltri
krsıınlarımiatı temas dt bırbı'rirıt ters
olur.
I•\
lb\
\<\
•'"'
l�
\E, �)
1
1
..,-ı.., _.....l" •-1
i'"ıl"· r4f> - -_�
__ IJI
•
......... '""'lı'1"l'("• �
ld
lbl ....
'
141
ee ei tr t 1 s
sinimi Yardır. Büıü11ü11 oluşturulduğu an parçaları da oluşmuş/ur: la]
s d i
Eğer pin yonun t k rl ğ lwrclcct e i r 1 c i gerekiyorsa, pi11yo11 diş·
g
Ters yöne sürtiirıme yöntemi. lbl /eri ara ın ak boş/ı4k/ar tckerlcğhı dişleri cırasıııdaki hoşluklardmı
dalıa enı'ş olmalıdır: Eğer ıekcrlck pirıyonu döııdiiriiyorsn, buııun
ısı
ib)
tersi olmalıdır. Eger her ikisi de iyi yapılır, eşit dişlcl'e ve boşluk/aftı
salı ip olurlarsa iyi /Jir somıç ortııya çıkar.
�
1 ihtiyaç olduğunda, şu anda
�
kull nıım
akta olan ardan çok farkl ı,
1 ı w biçimlı toplar, havan
�
ıı.uııanı
topları e
savaş malzemeleri yapa
���
bilı
p kullanmanın müm kün
oırnadığı durumlarda mancın ıklar
vı: yaygın olarak kullanılm�yan çok
,,,
,.,
ı. Hafif ve güçlü, kolaylıkla taşınabikcek,
düşmanı kovma k vt yenil
4. Ayrıca düşman üıerine dolu yağarmışcasına taşlar
giye uğratmak için kullaııılabilecek fırlatabilen,
köprü planları yaptım. Düşman
dumanıyla düşmanda büyük korku yaratacak.
ateşi veya saldırısından zarar görmey kargaşa ve kayba yola
ecek, sağlam, ıaşınıp başka yere
çacak, kullanışlı ve taşınma�ı kolay toplara
5. Siperler ya da nehir ahından geçmek gerekse bıle,
kurulm ası mümkün başka köprü ilişkin planlarım var.
planlarım da var. Düşman k<>pr
ü
lerini yakma ve tahrip etmeplanları belirli hir
ı. Bir yer işgal alıında ise suyun hendek
da yaptım.
noktaya hiç gürültü yapmadan, mağaralar
ve gidi geçiıler aracılığıy·
lerden nasıl kesileceğıni,
la ulaşma yöntemlerim de var.
sayısız köprü, kalkan, hücum
merdiveni ve yine bu amaç için
kulla 6. Toplarıyla düşman sallarma gircbılecck
kdileme1. zırhlı arabalar yapabilirim. Bu
nılacak birçok araç gereci olan emniyetli ve zap
3. Eğer herhangi bir yer, yüksek
n nasıl yapılacağını biliy
orum.
zırhlı arabaların bozguna
lığinden veya güçlü pozisyo
uğratamayacağı �il ahlı birlik yoktur. Runluın
nunda n ötürü bombardıman arkasından piyade
ile düşürü lemiyorsa. kaya
üz.erine birlikleri zarar görmeden ve hiçbir direnişle
kurulmadığı sürece her karşılaşn1adan ilerleye
kaleyi veya müstahkem mevki
i düşürı:cek bilirler.
planlarım var.
o
)
. .. ....
'
� .... ..
() o
o
o
.,
' •.•·
�"
\ .. ..
1
o (.../ı
)
. . .• •
o,
•
ı···· )
ljl \ f>
' •
r, ·, .
. o .:,.
(..v
' ·. · .
/
/
ı·ı
ı
/fıı 'I'' /ı.J,<:lı, �"""" ,,. . ,,,,,,, '""
'" ' '"
.,_,ı ;:"·
, '" X• "'"''R'
'''.,;:;;;:�:;
r�f ,,,,,,,,, ıf �·' 1' '
rıııılı lıır iri/il ll\11
!1tııı 'l- ırııl11
1 '''"' ıı: u ı
""'""""";.'.ı
iııı•ı 1 1 ) ıll' ll .. 11yıp ı lu,zıı ,
ıı 1 gı lır
.
n /> ı r r ı /, , f' ' ı, ı•kilrJı· 1. ı ılı,"' : ·ı;ıJ..ııı.ıRııı, ıı•
�. ı ' : • i ' M'r/
�
I /ı· �rılı�rı
ıı•.\J /oır,ı/.. ı/ ı r.!<
) ' 11ı111uft1lı11ıı dml O:I) /r I
1111.ı�ı 1
idi
lcl
Jd\
'" " f'H ,'fl!o� '" � """'�
.,, "
·""'$.
,,
'
,,.
hl!
. kuyruğunıı r ·tışı
Arttfııııım ıl olarak tıııııttıfıııımı, ı1rkcfııJ5 ı . lk ısm ı , arke- �
{a\
denizin üzerindeki hav.:ımn hareketini göılemle'ı'ebilirsiniL Bu
nı·s kııyrıığıı çıkarıfırkeıı kafdırıfmalııJır, denle ve örneklerden yola çıkarak. geniş kanatların uygun bır �t:'
_
- ·ı:
d
baglanmasıyla insanın da h;mmın direncini ye m � ö�rme�ile<:egı.
� :'
�rııccı·ı·l, �
. _
. . . . . ı rınf
l9l bu diren.:in üstesinden gelerek ha�·alanabi!ecegı duşunulebiltr.
Rir ı1daın. · ·ğı· �ııiki bmaia ofıvı S(lğfarrı
- · - n l zara görm
geııişfiğı omkı
">
e ı
.
bir keteıı ba çaıiırm ı'i:ermt b11yıık Eıır yukstklıktc
Hareket tarafmdan o\uŞturulaıı h·-b·
ı,. tr hızhemer uiıketilemez. A.nW
ıiç r t
ıirıı ı�tlayabilir, h!
bu hız büyük bir dirençle karşılaşırs a, kal)! bir hareketle k<'nJini
.
9
K �
tüketir.
Bir nesne, hava nın k end is in g osterd
. havaY.ı direnç göste-
çırpınalarıyla kazandıkla·
feyı. kanal .;ırpmaks ııın lu.k-
uşların eg.ımlı. .ını. şlerı. s ıra . t nda kanat
iniş �rasında uzun bir m sa
e .. .ığı. k.ıJ.u
rpışlarının onu atmosferin en yüksek ve �n az
e
n hız, bu
:
rir. X,;ırıalın kanal \l
yoğun ol d uğu, ateşküreyc y;ıkın yerlerde havada ıurtuğu uı . zlem debilmelerinin sebebidir.
h')•e doğru yönelir ve inmek istediği yere doğru dönerek aynı eğimle
iner. Kuzey rüzgarı estiği zaman, kuş, kuyruğu boca yönüne bakacak
şekilde doğuya yönelirse, bu onun rüzgarın )·ardımıyla dairder çi
zerek yükselmek istediğini gösteni". Rüzgar. kuşun kuyruğunu altta
ıutarak onu eğik bir hat boyunca )•ükseltir: kuyruğun üst kısmına
çarpan rüzgar akımlarının direnci sonucu kuş, rüzg.1rm yardımı)·la
kısmen dönebilir. Kuş, rüzgarla yii.zyüze gelene kadar bu devam
eder. Daha sonra kuş batıya döndüğü zaman, alttan geJen rüzgarla
çarpışarak dönmek zorunda kaldığı için daire�el hareketine devam
eder. Uçurtma dairesel hareket/erle yükselir, dönerken üst kanadı
rüzgara maruz kaJır. Rüzgara doğru olan üst kanadın konumunu,
uçurtmayı biraz aşağıya çekip ortadanbocayönünedoğru ayarlama·
dıkça uçurtma ters döner.
Kuzey rüzgarı estiği zaman kuş güneydoğuya. yani siroko� yönü�
m: uçaı.:ak.'>a, güney yönündeki kanadını rüzg�nn çarpmalarını ala
cak şekilde alçahır. Vücudunun ön tarafını alçaltarak doğuya doğru
eğik bir konum almazsa, güneye yöneJeceklir: bunu yaptığı içindir
ki. güneydoğuya doğru hareket edebilmek1edir.
-
lle karşıla şmaması, muke , u ı.ygı.laı ı
• ığı gıbı. hızla �u
da bır enge mme/ bir durum m ıa/ı ı
-,,.
noftra dur. . '' , t tk b r k 11"11t
ç c
ı ı or a J...
ıkr)ıtıp ım ' r
Bu m akıne
. s uyui l ÜUri n d e denenme/i; böylece, düsec olıı
tfnttdtıt on o d l ı
ık u t
drrılab l y ı a kana a
, ı fafr horft:tt
:Oitmrıts ıtemi
c.t
ktn "-ı , tb rld
•• ı� hızlı bıçırrıdt
fc\ �:-
'
oııı tdılt
kı'msey
e ıarargelmemı şolur.
; Jonu a ula a
btfmtmtk gtrdd eldtJrrıiyorsa el.ıha
r.
fazla v lc c
a ı kay , so Çgtrç
)tl" ır
benzer bir
alan bir insanınkinden çok, parmak ucunda sıçrg
rayıp darbe �
idi
etki yara tır.
irıstının harekerı'ne
1121
Kanatlar önceden denen ecekse, mukavvadan yapılıp bir at ile kap
lıınmaları, çubuklarının bambudanyapılmalarıgerekir. Kanar
1111 [ili
-
�
-,
:ı ; �
I� .
.\
ı-\
. ..,
.... . ...
'? -.
. '
; � \ '
� " i
. '., �. . :,o.,:
- ··/� ·,,..;,.;.; . ·•
,,ol..:_. _· ..., -.ı. �
'· • :..-...Jı :>-,.� �· ::�=.;
. .,,
· 1� �. ---- -
.. ��'.. '' . � ..
' - �
\ ' .. ...... -!'
' t -;_:\:
..
':"
- ' -:..ı�
-: ·
' .,..
·
�· -
.-. ...
.. . · ..
.. �
·�
�- '\
.......:.: .:.. -
...-..,
,, ··
...... '�._ _ __
,,
, _,
r 1
· ��- - .....
- ,;,; -
·;.·
1 1 31
Kuş için model oluşturacak hayvan, yarasa olmalıdır, çünkü yara· Bu k.tten kumaşın çtrçtveıi uztuı, saglam jtktr kamışındfln ol
sanın 1.arları bir zırh olarak; daha doğrusu zırhın parçalarını. yani malıdır. Bımım önce mukavvadan bir modeli ytıpılafti/i,: Bu durum
kan.'ltların çatısını birarayagetin:·n bir ara yapı olarak işlev görür. da güç kullanılMak bükültbilttı Vt lrırakılmca pervaııqi döndürtetk
F.ğer örnek olarak tüyhı kuşların kanatlarını de alırsak, bunların olan ince çtlikttn bir ttl, ekseıı işltviııi görecektir. le!
kas. ve kir iŞll'fİ, yapı. bakımından daha güçllıdür, çünkü bu kuşların
tüyleri birbirinden ayrılabildiği için tüylerin arasından hav.ı geçe <>
bilir. Yara�anın bu konudaki yardımcısı, bütünü bir arada tutan ve Pervane yuvasıyla çatal arasına bir keçi derisi, ayak kısımlarıyla bir·
havaııın nüfı.n etmediği zarıdır. likte gerilmeli.
Cide tutulacak bir yaylı merdanenin ipine ı:I ve ayaklarla dört yüz
114) poıınd'luk bir kuvvet uygulanmalı. Pervane böylece topuğun gcliş
fJcrvwıenin dış unı kordon kalınlıtınduki çelik bir tddetı olmulı, çev-
rl'dc11 merktıl' uzunluk ,;ekiz braccia olmalıdıı:
gidiş hızına karşılık gelen bir hızla dönect"ktir.
lal
<>
Bı:inyesinde pen•une iıcrcn bu aygıt dikkatli biçimde yapılır, yrmi Her biri farklı ölçü ve ağırlıkt:ı olsıı da, bükülmt"yen ht"r nesne, kı-ndi
yapımında dl'likferi ııışastcıyla kapcılılmış la�teıı ku/ltmılır Vt hızlu ağırlık merkt"zine t"Şil mesafede olan desteklerin üzerint" eşit ağırlık
döndıırüli.irSf!, Jıavadıt sıırmnl bir lıart'lı:tı çizip uzuıı bir mcmjr yük verir. Ağırlık merkezi, o nesnenin gcnişli�inin orta noktasındadır
seltfekıir. Cmıı vt met bir cdvtlı döndürtrtk havayajirlatırnmız,
kolunu:un, bu yas.sı yi.ıuyiıı kmıırı tarrıfındrııı yönh·ııdirildıAiııi gö
rüm"ltıüı. jb)
ıı�ı
B u ıit'llc)• bir \'C)'tt iki çift kcınatta yapılabilir. da yardımcı olacaktır. Elleri önce sağa, dahıı sonra sola çevirerek
önce birine. sonra diğerine yardım etmiı olursunuz. Bu makine, çek
Eğcr birç{µ kanat kuflamlacaksa, kollar makineyi bir makara me gücünürı M tekerleğinde dönmesi ve ayaklara aktarılması dı1m·
a/'acılıtı ile kaldıracak, ıopukform iki kuvvetli darbesi ise onu alçal- dcı kar11 sayfadaki büyük makineye f>e,ızer.
!cı
tacaktır; ki bu, yamrlı bir yörııemdir. !hl
Ayak yerine, burada önde gösterildiği gibi lıafifve ince üç köknar
Drneme eğer iki çift karıatla yapılacaksa, bir bacağın gerilmesiyle direğinden yapılmı1 ve üç parçadan olu1an bir merdiven kullamlcıbi
katıatlarm birç�µi alçalacaktır; bımıı eızıımcmlı olarak ellerin çafı1- lir. Bu merdivenin boyu on braccia olmalıdır ldl
tırdığı makara da diğer kanatları kaldıracak, ltaııa dü1en karıatlara
.:; ,-:-�-:�.?--'�' -sı.1 •:�� ''.��--�!IJ' ..� ---
•f� ,'\>� • ·\ ,q � ·A·t•�-ı-\"� �-;_� �-�!
> •
••"r . ı.ı
.•
·- . l' .
�·
' . -.r --
,,
,
�r �--
1
' (___:._.... ·-=--- .
--�
lFI
ıııı .
ıl{ �t kaldınr. ı: indırır, d yılkstllir
\ {16\
pound İ1 eş birkuwet uy
akanadı döndürür. b om.ı kaldır
Buadanı bapy/a iki yı'ıı
gıı/amakradır; tlleriy-
mnk tadır ve adamın agırlığı dik �i:ginin
anj<fdtdir:fayağıkanatlan
bir kııvveı uygu la
; makin
ir. .\f milinın ağırlık mtrkt:ı
yi kontrol tdtrı adamın a)'ıık/
lt \a\
\ kanatlar irttrktn, .ıpıı :aman
dışında olınafıdır:ôylt kı
de iki yiiz pourıd'luk alçaltır. d a}-ağt ısı' ,-ükstlr da ııı:Wmın
a�larımı. dogru d
drı budıir. tinİ
kuşun iltn doğru harekt
lbl
irımtlidi r. çünkü
\
a 1•1
dır.
eketi, a tın yüriiy iişii gibi pıprazlamaur ıa udur .
Kanatlar/il har sağla)•aıı dab
� -
{.::I
ıuiyorıım. mak için, bır ha)'\'011 rvhı.m u kuJak
--- -
--�
on iki broccia
yükukliğindt olmalı.
Jniş ı•e çıkış iç:in merdiv�m.
d, irtifiıs ı sekiz
.�
---
l\muırlıırııı geni�liği kırk bracci
bıış
braccin. gtn•dtnin
// -
.' / -
�
Uçan bir insanın belden yukarısı
bir teknede
olduğu gibi,
kendisini
w ma�int
n
direnç m('rkeıi
ki. adamın
/
nin ağırlık merke:ı!e ri birb irini den n:
erine geçebMı
I rdiği ı.arnan birbirinin )·
deki değişiklikler gerekti
/J
!J. - 1 11\1
lhl
l•I
ı1
Jel ·---;--=====- .:-:--::::- :.
• •ı •
I •
1 •
•
• J-ı ,, • · ,. · ı .,
- '
(18]
•IZlii..ılİiiiılli&.lıill:'r.ı..;r:...ıı.l.�� -�· · ;.·J.:.,.��i 1
[19/ , , .. .
�
[18/
Bu makınelerın bozulması ılti �ek.ilde olabilir:
Bırincisı makinenin rayın üzerindekı f i o kilidi, yayı tııtmı bir teldir
kırılmasıvla, digeri he yana )'atması \'eya ve düz değildir.
[•/
bir kenarı üzerine dön Kamıtycıyı
me�i}'le gerçekleşir; çunkü her zaman uzun
bir egımle ve neredeyse
rere paralel hıçimde ınmesı gerekir.
b yayı kuvvetli olmalıdır; a yayı ise zayı
f ı•e biikülebilir olmalıdır,
lhl
labilı'r.
gerekir.
'•
Makinenin yapımı o şekilde olmalıd
ır ki inerken )'Önü ne olursa
olsun çıkabilecek sorunların çaresin Yay yerine ince l'e
yıımuşııfılmış çelik parçalar kullanılai
i beraberinde taşımalıdır Agırlık Jilir. Hıı
parçalm; bağlar arasıııda sabit bir kalmlıktıı
merkezi herzanıan İÇjn taşıdıg ve ıızwıluktcı olmalıdır.
ı }'Ükün yukarısında, dık bir Çızgi
ÜZe· Bağlarm lıer birindeki bu metal parçaları
rınde, biri diğerine her zaman qit sayıdaysa, yayların
için urgun mesafede olmalıdır.
ki
Yani kııvveti ve direnç giicii de eşit
eğer makinenin eni otuz bracda olauıkt,,:
he,ağı rlık merkezleri bırbiri
nden
[19)
dört bracda aralıkla konum
lanmış olacaktır. Daha önce
de söy
lendiği gibi biri diğerınin
altında yer alacak, bu da
l•I
daha ağır olanı Hareketin kurulumu
olacaktır, çünkü iniş sıra:\ıın
da ağır olan kısun hareke
tin öncüli..i ğünü
)'apar. Ayrn:a eğer kuş. ters
� �
dönmeı.ıne sebep ola cak
olan eğımin
daha azırla başı aşağıya
geleçek şeklide düşmek
�
ıstese bu mümkün
ola�az, (Un ü afifulan
rekk, ki bu hıçbır uzunlukta . .
kıs ı n ağır olan kısmı n
altına gelmesi ge
!
kı ınışte mümkün olma
z,
. ....... ..........,.
.....
bütün özelliklerin kendı dönüşü ve eğimi ile uy
121
ş r �� ��u
bir baş çiz �ek ı stı!°rsan ıı: ş u yöntemi izl eyin: Gözler, uml
Taşıdığı
u d
ka la , r
ı , anak!a.r.
delikleri. agızın koşelcn, çenenın yanları . çene kemikler
kulaklar ve yuzun hu tun parçaları yW� dGl.gün ve ka
re�el ybir ş�
kılde
yerleşmişlerdir.
Yüzü ana hatlarıyla kabataslak çizdıkten 'SOn ra gölün bir
şesinden ��
ı erıne uza na � çızgıler çi1_in; ' nı
şekilde yüzün di�r
k"·
�
taraftan da, her
paralel çiz i
iki yüzün ke narlarını geçecek şekılde uzattıktan sonra ,
ler arasın ak� boşlukların sağ ve solda eşıt olup olmad
edin. Bu çızgılerın gOruş noktasında olmasına dıkkat
:
ığını kont \ ·
edin
dııf(ı ıı k11vı� ı ılıışrıırdııgııııu, ncredl' ılılı.ı aA lıdiq;iu, ııt·n:t!e ıl:ılı.ı lı�na lizl'rinc: Huııım y.ınırı hiç dt• J.,1nı.� aııınnyuı..:.-1k bir çalışm.ı
loılııı, ıı ı;ıt·dı· dalı.ı inLt' ıılduldoırını lwlirk»in. Son ol<11'-.ık, ohış1ı1r· oldu�Lıını 1ıinaı giın.hiın. Ynt;ıkt.ı, kar:ınlıkıa daha linet' çalışım�
dtıftııuuı ışık vı• w'�lg<·ııiıı lıiıhırı)'iı' hırlt·�tıf(ı lıiilgcııin fır�'.ı d.ırhdt·ri olıluğuııı r 'orınl.ırııı ılış ayrınh l.ırııu vı.-ya hclU bdirsiı. kurgulamalar·
ve kc);� ı ı ı � ı ı ı ı r l . ııl.ı dq�.U ılııııı.ına lıı·nur hir giir1111tuy!c wrilııwsirıi !:ı orLıy,ı \·ıkmış i)m•mli fikirl('rİ lı.ıtı rla n m . Hu. kuşkııstız, hafızaya
'"ı(lııyuı. Jlıı �ı·kı lık.· H.ıyrdlq .nlı�.uak diııi;ı:ı, gm:iıııııı.lı Vl' llL·yııiııi:t.i kııyık·lınl' açısınd.ın çok y:u.uh hır ç.ıh şrnaılır.
<>
� <.;nk kii�· iik lll'sııderdl• hııt;ılar, hliyiık nesrıdt•rdcki k:ular gü'lc Ç<Hp·
bıln·w ı'ıeı·ı·ıııı ıı: yi'ııılcıııi ll'l•�rJ1111: O:wriıult- \·;ılı�lıf(mı1. hir �l.'yiıı ııwı. llu kl l�llk llt!Sllt' hir insan vı·ya hayvan rt'stniysı:, ;ıynn tıl�r \Ok
:ı:ılıııııı ı1.1• )Tılqııh•.�iııi Lıı;ıl}·ııl'li.LIHf şu �··lu hdt·ylıı; <,:uk \:i1.ı·r d� . ır· ko�· iılen·�! içiıı sanatçı ııır ;ıfuıdan giistt·rik•mcyt·ı.:-ektir; t•mı bi r rc�iııı
lılc: ı·:J1<·1 lı·,llf\iııf.,i ıl(i.ıiııdı'I V,iiuiit. l•ır �··yi 11ıı 111ı·l.�i7 ııl;ır;ık Çİ'/.111t·yi ııl rrnıdığı it;iıı de lı;ıtoı.lar ııyırı l'tlilı•ım•7,
dc·ııı•)'ııı: .ıııuı� ııuuldiıı ,ı.,.imhıiıı muılıJtl.ınııı İllll', dli1. lıir (;ıııı Örnı·�iıı lİ\' yli1. hrncdıı m:.ıldıklııki h i r aıl.ıııuı lıabıoık yakışık
·
n.,,,.rinı! ı• lmhıııduurıı w lıtımbki hu �if'. iıı ıi , ıııoddıılı. ıı/ıınıl çiııli ·
ilM'fint•
lı mı, çirkin mi, giin· �·ıırpıcı 1111 yok"ı �ıraıl.ııı mı olıluğıııHı k:ır.ır
J;oıi7111 kuy.ıı,tk uuııdakı \l;ı.iırık ı.; i.,dJAiııiı ıucıık•l :ır.ı..�11ıllı1 vcrnwyı• c;alışııı. Nt· k,ııl,ır ,· oılııı sıırft•dı:f)ıol'llİ'I ,.;.,ırlt:ıliıı hu kar.ınl;ı
ll}'t1tı11-ıt)'"11 vr h.ıı� pprıı;tııııı yı·ıkrı, .ıyııı lı:ıt.ılaıı lt•lıt;nl.ıırnmı.11� 7pr)aııır�ı1111:. () nwsal i:ık· :ıdoını o k.ııl.ır kü..;lık giiri'mlir ki, •ıynntıloı·
1\lıı ıtı< t•!•')'İ ı ı, 'frlı ı ;ır ıııııdl·lı· ılıı1ıt·u•k, h.ıı;ılı ollhıj(11ııtıı yl'rkri, iyil'l' r ı 1 1 ıJ.,dl ikll'fİ hdirgin olına.,.. Uu mlaıııııı rtll',.ıf1.'1.kıı dı�<tyı Ol · kıx!ıır
1 ilıııf uio· )'c'rlı• tt•ııı· lı,11ku ılı·ı.ılı11-ı:ıı\1ıiıı. t.�·r hl l t' l l1 1H hu!.ı11ı ı · kilçlik giir llııılilğfıull .nıl;ıııı.ık blt·rst'l'I İ7., p.ırm;1�111ııı gi\.,_linlııd �'ll
l ıiı' k.ınş ıııl'!;,ıfİ:ık.· ıuıun, ıı.ır ınıığıııızıtı lisl l'kll·ıııi haktığ ı ı ı ı 'I <llfam ın
' .'
�"
ynıJ.;11111 ı ı�lx!. ıkıisi ıulnı y.ıpılmı� \ ' ı k iııu · p.ıı�iiıııı'// .ılın Vt' iyi l ı·
rıı�114)''W'� )t'lhll
'
!.uı uıuu, lhırnı h ; l ı ı hııll.ırıdrhı.ırı �nı ı rıı, ..·.... -� "'
ildıh i
.� !ir ıg�·rll' :ıy:ıl�l;ıı-111,1 karşılık gdcı ı l· k.ııl;ır p;ırırı.1�1 1 1 1 1: 1 k.ıldırııı vt·ya iıuliriıı,
� idııı
l) gi)rtlli·
}'ıJ..ııyıp ılı.rı 'iııı• hiı )'••pıılıi lirıdı ı i ı. 1�un;uı hıı iııuııılnııısı '1111' kli\·lil ıııl')'i gilrı•ı.:vksiniz. l lwkı.111
ğiiıııii7 lıir imaııııı :ırk.ıd:ışrıııı1. olup ul11111ılı�ını ;ınlaııtakt.ı kuş kuy.ı ·ı
diişıııl'lllİ'lln 111·ıkn! dı: hııılur.
f.ll
. .ı
. �t
. . . . �
. . .
. • •
� t . ';
, . .
., • • .)
*.!-
ısı
... � " .·
-.
·. ... : ·.tı
ısı
Kumaşlarda fazla sayıda kJvrımın yol açtığı bir kargaşa yaratmayın; üzerindeki kıvrımları da farklı kılar. Elbiseleri çizerken, pek çoğu
bu kJVtımları ellerin ve kolların kumaşı tutttuğu yerlerde gfü.terin. nun yaptığı gibi kağıtla veya ince deri ile kaplanmış o!an modellere
Kumaş, doğası gereği ellerden ve kollardan serbestçe dükülsün; vü bakarak çizmeyin; bu sizi büyük c;Jçüde aldatır.
cudun çıplak kJstmları çokfazlaayrıntı ile veya kıvrımlar ile bozul-
mw� O
Kumaş kıvrımlarında kumaşın doğasının yansıtılması: Eğer res- Doğada resim çizerken, çizmek istediğiniz. nesnenin yüksekliğinin 3
minizde yünlü bir kumaşı yansıtacaksanız, kıvrımları da buna uygun katı mesafede durarak çizin.
olariılkçiıin; Kumaşın ipekJi, ince veya kalın, keten veya krep olmaSl, .•
I' •
l
\'-..
{;> <>
� :�� l urnn goze "' hoş görunJugu
. küçük odalar ve rnes·kcnler
.
Atölyeni
n ko uı zihni disıplirıe sukar,
. ışıgı "ı<rkerı umıııı keten b r p�
büyük yerler ıse n i zayıflatır.
de ıle kapatahıhegırıız hır
;
avlu\�" ' h din Ilır porto ıalışm.ı
ı
ısı
ıstıyorsanız bunu kapalı hav,ıd
v � �� : '.
k, ım rnn gerı<kleştırın "
: �
.sı ·mcsidff_
resi rw.mım bomı ları sıy.ıh.ı buy.ınmış v dar bır ı•tının bu duv.ırl.ırdan , ndıgı b
.ıvluo1uştur Bu avlun n genışhgı !O br.t1.u.1, uıunlu
ır
ibl
pılışımık ı '
��
ı
s.ıglanınış olur v kşaı ı l .u ı çalış m anı ı ı ı ı l kapat,ıh ılır'lrıı z Bu
9
o�_� � lcı
kullanlimamalıdır, ıuıı li ljalışmalar b.ı �JbJ . .ı.c. rntctt..n ı·ok>Un
.
ı.,l.ı
Yukarıdan, çok g çru olmayan bir ışık, nesn elerin ayrıntılarım hoş
..
gorumır
Hatif ışıkta goru'
� .
ı�k w golgc ara>ında (ok aı tark
h:·
1 n bır
161
��
171
. . -alışırken hızlı davranın. Kolları ve
Tarı. hi resimlerin eskizlerını
bir şekilde gö�tenr.
lılık sergıkr, nc•nelcra � """'·
anıa Jogru vey ' h"' b ulutlu ıken hoylt:
h<r
t)ylcv><
:
Kompozisyonların ızı oluştururken, koşullar elverdiğince yapa -
�� cakları çalışırken hareket ve . ınırlı kaim, ayrıntıların üzerinde çn <> gmunür O ıa m n y•
r� �
n r<•mler ır>:elıkl ı c hu• olur
.
t.,ı, ııık ""'
:: l
ğınız ilgili çalışm l rda doğal hareketierden esinlenin; caddele e•
�
a
meydanlard , tar a rda bu hareke tlerın
J�
. nas l er ekleştiğini izle ye· fazla ug·raşmayın. Bunları daha sonra boş zamanın 11da istediğiniz llog.ıdarı yapılan ızıı ıle r ıçıı . ışık yuk"kten ve değışkenhk goslt'r konuJ.ı u� nuk l.ı
:� :; ıınaktan oakınılma '
l ( ok "'
n
\:, ı. 1 1.,.ı��·ı ı ımıı.uıu-11 "-•·nıli � ı·ıhlirı11..J11 ı·fı·ndi�i olm�ıut11'I.; ı·Acr' ınsanlar, aklın
in en �a bır
da�: ���l:rlrıı.vel
ıstemeven
besim olan b�g likten yo�u n
. $ey
)'fm ı ı ı ıı d ı ı l1lrı vur ıııı, lıu lı<' l ı ı l u ı b.e .ııı ııhıııı �hıruıım )'ılı r )ı.ıny,ı, ,•,·y.ı durlar. Ruh btdtnden
� � g o duğu kadar. ru
e .
dukları da bed n
� ; � ��
l•rı k l ı, l ı ı i ı ı t ı ı ı ı 1 1 11ı11111 hı.Alı "hıı.ık d.ılliı ıla .ıı.ı iıu·ı . Y.1111111111.ı ııı• h un sahip ol·
ki, başkalarının ç ahşmalarındaki hatala e in h·
l\·k ,.ık ıll'ıkndı·ıı iııüri'ı, diğl'I' iııs;ıı ıl:ırl:ı \ıirliktl' çizim yapııı.ı ı ı uı, iyi biliyoruz kendi Çj.lıŞına
r ld dan dah a soyludur. Bu
1ı ,. ,! , ır 1,- nlı ıll kı ıdııt ı ı ı ı ;t, olıır�.ı. loıı � " 1·11 1 111 o ornıııl:ı lııılıışır.� ırnı.. "!kıı . _ · 0 adam[ar
an, bir mıymun gıbı
dan biri bi r çahvn arın
ııyıılıp, t.,·11111 )'(ılıuıı.ı ��lılı·ı "l'f{İlll . ı '"A·••laki ıınııdt·ıııı h ı r' 1 1 1 ! . ı 1 ı ı ı 1
çok aha behrgın olarak görünür
y:ılınz yapııı,ıkı.ııı ıll'lıil iyi ulıhığ11 k111111sıı111l.1 ı�rnrhyuıı. l\;ışka in · lanmııdakinden ; ba�ka insanlann a e ıne a\ �gııam
bumuna
sormamasına
eleştır ırken, kendi bı.iyük hatalanm fPtıirmenıesine
küçük h arnlarım ııı gözardı
.ya da yenece bir
.�;ınl:ır ıır;ı., ııı.1.ı �l'Tİ k.ılıııııktoın ,·eki ıtl·çcğiııiz iç in, ııl;ım; sızi dikkaı li . Ştyolupoimaıı::1.ığını
\ fıhtııııı� lomulırn ,lııhu İ)'hllı,"' ılt-�c·nı'ı. l•!lt•, onlıınıı ,lı·dik o dıılaı'ıı ıı �myorum.
e bir davranışa dü�memek için öncelikle
\·; ı ! ışıııay.ı yıirıdıir. lkindsl, .� ;ı�lıklı bir ft•k.ılll't, sizdl'll dahıı fozla be tdebiliriz. Böyl per�pektif
ol
. !ı ıılı•111 ı•ı ,11· 1 ı k ol,,)· l .ııl.
• ı r ı. 1 1 11 11l,111Mz.,ını ..
ki, bazı
·, Resmi eğitim almam .
Sııııı ı\111, !ılı l n w w il• i do·ıııllp· hlulnı lıi·,.11wı nlı•nır)'t''H'iti t,in
konusund a ustalaş malı, insan ve diğer hayvanlardakı oranh ile il ili ış bi�ı
haddini bilmez di
arak çok ıyi farkmd.,)·ım
�ı·ııill•ıı ins.uıl.ıı' arasuııl.ı ol.ı\ıilııw kuıııı.,ımd;ı sizi teşvik eder. Başka
I)'! l 1tı d,,\I ıolrtııı,ıy�ıı ıı j(11111. �lhi. lı.t•nd) �Ullıılıııııl:ı da İ)•I lıiı şd.. llıl�· lıir sd.,,,:p tst· sizıkn ıl.ılııı iyi \ İ1illl yaııaııhırın �· i1.i1llll•rimlcn üğrem•· kapsamlı
vt
bilgiye sahip olınalı, yeryfü:unde bulunan bütün yap�a n � cekle rini �ne
nsuıla
�c ld
r, benı bu açıdan haklı biçimd
e erd . Scrsemier! M;1nu
e suçlavabıle
nesnelerin biçıııılerin i bilmelisiniz. Bu biçimler sonsuz sayıdadır.
C�'a
ır Sun
�
lılkn·k!ı.'rini�·lıra·�t·r si1. nnhıhl.m llah,ı lyi 1sl·ııİ1. \liğer insanları n . Romalı 'iOylulara
ııP,ı �,�11111 nı ı ı ı :ı.. "( ııılıınıı lwııl �oılı•ıiyk Ml11ıtsız ı•dt•111c·yı·u·RI uı,ık verd· ın bır b nzerini kendil
tırr )'ı•ı ı· (''J: llrı ,·��hıı.'' ill'•lıAlrılAo.lı· dı·li ı ı l d uı:111ııı111 diişı'ııııiı lı·r, An .�İH' yiiııdıtiğl iiv�ıikr .�ı·ı i ıl;lh;ı lıiiyilk \ı;ış;ırılilrn gütiirfırkeıı, l•ahı ·
:�
hırı ne kada r iyi hilirseniz, ortaya koyduğunu ı e ıne vCfebilccegimi;ba�kala
(hın ı eser de 0 kad� mn �ğ n
d
� �n ke�dıl:rine pay �n\anfL bana kendı cmeğım
nrı y:ıptıklıırı lı;ıLılıırd.ın dııLıyı kl'ıııliııl�.i ııııırnl hnkuuııul,111 ıl;ıha hayrnııhk uyandı nct 1)1\ır . . i
. .&�
bile . W<
rd lerın l s }.lereeegım
\
ı" ıtk 1·ı1 1'11ımlmı, ı.ı 1111111 ,l11 y . ı!ıı11�'· 1 ııı'lı l 1 1 . - ı
Deneyinı sahibi olmadığınız durumlarda doğaya bakarak çiz· � . akıl edemiyorlar mı? Resmi
Muıl.ı�.11 li•"•ılııı:t.ı llıl lyıı\ ılııyıryııl'ımııı7., ' ' ılıısılııı:tıı �hidyuınızdi\ i)rl l ı i.�."·dip, hmı.l;ııı �r:ıl'l:ıııahilirsiıı iz, bir ğit• mım olmadığı ıçın
ırrnA·
� ele almak istediğim $eyleri dıJıgün b
��arı
meli.ten k.ıçmınayın. Kendi resimlerinizi değerlendirmek için, düz ır
lar: ancak bilmiyo rlar ki benim
.
�ı ı'/1)'11 1, !hı. �l�iıı 1,qiıli ılll�ih1ı-dnltılA· ıluf:ıınık ;\\'ıtnt.ıjlıuı şekılde ifade
ger ılıısıhıklıu ·"'" ıil•r,•<'ı• zıUnı'h
edemediğimi \0�1Uyor
lı1111ııı ıt1.oı �'iınl 1 11 1 . ·ı ı ı hır. llilıiiıı dl bir • ıyııa ::ılıp çalışmanızı o aynadaki yansımasından izlemelisiniz.
koyduklarım kelimelerden çok d
Hir n·.�sam t•scri Üi'.c.•rint!t· lwrkt·sin gi)riişiinii mı.·nık l'lıııdi, resim
eneyim ile ilgilidir. Deneyim
ıyı raıanıann da en iyi dostu olmuştur.
doıruh<::r durumda
ç:ılışma, ona tersten baktığınızdoı size başka bir ressamın çalışması
1 1lıo lo l ! i ı, Ben bu
y;ıpo'll'hll lwr �ilfıi�ü .luyııı.ıktmı ,·t·kiıımt•nıı•lhlir. Çı)k iyi hiliyortti'. gibi gürlinecek ve o zaman hatalarınızı daha iyi değerlendirebilt\:ek. an.ıı:ağım.
ki \ılr iınnıı, n·ss;uıı olll\;lstı lıilt· ıliğt'r ins.ıııların thş gilrl\ıılişün� siniz.
IUı' rr1ı•n111111, ı ı•ı.hn l\ht )'ı1 c · ı t ! o l : ı ı ı ıl.. kıtdnr ınıılı' llHllİAı' ilıriyıı�· ı ilŞlıı.ıdır; karşıs ınllak!niıı kaııı\ııır olll l' ıılın.ıılığıııı. hir omuıuınm AynGı s ık sık çalışmanızın b şından kalkıp, küçük molalar \·er·
a
\'ıtf\hf, Çıılı�ııı.ılıırıııı mıl,ırnıı)'ılll 111 �.ul,ışlııruı )'"kl11All �nıııı�· ıın,1.ı di�!t'l'illt' �ün• d.ılm )'Üksd;, ıılııp olıımdığıııı, ağ1.ııııı1 }';I d;ı hıırnıınuıı mtniz y:ır arhdtr; ..;üııkli geri döndüğünüz zaman daha iyi değerlen Onlar gibl dig<::r vaı.ı.rl.ırdan ıktarmalar�apanıa.samda ben çok
lıı·�· Jıı, lıııl•lrl mıl1!<!1111 hı• ıııll,,j111· 111:1�1111 m·!<11ı•lt·1tlı·n k1ılıı)·lıl.. 1.ı !'llıt \tık \ı(i)'iik olup olııııuhğım wya \ıaşb kusurları olııp olnıolıhğuıı dirme yapabilirsiniz.; liıerinde ç;ıhştığımz resme çok rakın oturmak daha büyük ve değerli bir Şe'\'e y.ulaııacagım: dene�; bütUn bu·
lımrı ek 1•1.• lııı�k11 ı...ı)·t-:ıl,11\lnu kıırhılu�· ıık ııı, E�cr lııı· kııııuyu ıllişıi · �ik,.·lıillr. lıısı ıııhır ıl�ı�'1111n iirıinll·r'ıııi ık'ğt•rlı�nllirmt• kıın11.�11ııı\;1 �iıı .ıldatabilir. Hehrli bir ıne5:.ıkye çekilmtk daha �'ararlıdır, çünl..ii vUk ustaların en va.kın dostuna. Nrden ınsanlar kentli emddemie
ııdrl,ı•n ı•ı,• lııı ı ı ı ı ı lıukı·ıı, l•:ı�k;ı lılr hııııu .v .ı,'ıı �!n•ıst• -\ıır ıı.·.�11t• nh1 usıoılırl;ır. f\tı· insanın kı•thli \':1!ış111ast11ll.ı m• kadar y.ııııla\ıill'l.7t:ğini değil de başkalar;nın eme.k.leriy le geçınip. �üslü g;ivsikr gly�nk
.
�ı z.unaıı gfü lıir lı.ıkışıoı çok dah:.ı fazlasını görebilir; kollardaki ''e
ı.lhııı ıııq�ıı1 ı•ııııı·slııC" �·1.1111-W �J hl- , , h' ıııı:ııı lımıKI kııııııuıııı ılııhıı \ıilılığiıni;ı...· �ilrt·, lıaşk.ı lıir'uılıı lıizint h,ıtahumıııı �İ�ı·\ıilı•(t•ğini dt• b,K,ıklardaki or;ıııtısııhklar. uyumsuzluklar\·e nesnelerin renklerin· kendini beğenmiş haneriyk başkalanna çalım yaparlar? Bunl ar.
1•W 11ldıtA111111 kıır,ır \'ı•r ılı•ft•l; , ıı kıııııı 11\ıklı�ıı �"ı\·11şnıııı kHd.ır )•;ılnıı · ka\ıul l'lll ll'lllİ1. itt'rl'kİı'. deki tııtarsızlıkbr Jah<ı kol.ıy ortay�ı çıkar. bt'nim �'aptığımça.lıı,maları beğenme)ip, beni hır mucıı olarak kü·
'' ıı ııuım ıi rı·ı ımlı· p 1jtı1ııl;ttılrı11th, ,UAı·r k ı ırııı iıı..ı•ı 'tııılı· d;ıhıı !tnııı'.ı Sl1. kt·nıliıılıtlı· lınnıııı ı:·11· k111;1 \•ıu".uıuyıu·s;um·., lıııııu b;1şk;ılarındıt çüms.:mt\'e kalkı-şırlar. Ancak. mucıı olmamakla kaımapp bot yere
1, ıı lıtıl ıu�lıt!ır. 1 1 1.-dı�yin \'t' cınhıı'ln yııprığı h;ıtodnrtlıın yarnrl;ıııııı. l )iğt•r ı11s.1ıılarıu Ö\'Ünen p�avracılardan başka bır \t'Y olmadık.lan ıçin. kendileri,
Uılgi 5,\hı\ıt ohnahmıı pr•ıtik yapmaşa aşık olanlar, düınensiz \·era suçl anm3�1 çok daha faıla aketmek e i ler
h t J. r .
rusulasıı gemiye binen ve nereye gittiğini hiçbir zaman bileme)'en
gemıdlt·r� lıenıt.•rk1. Pratik hl.'r Z•\man :;ağlaın bilgi üzerine oturtul·
malıdır. Rıır.ıda Jn i'lt.'r"pektit hır rehhcr \'e çıkış noktasıdır; on'i>UZ
n·siın ;ıdma hiçbir Şt'Y iyi yapıl.un�ız.
XN. F e
l se fe
Afo ri z m al
ar �e
Tün1 bilgilerimizin kaynağı algılarınu zdır .
Ç eşitli Konularda
Yazılar
'
. °?.J Z ,
SOO Plt.-\TİK h:O!'flil,.\.lf
ı•ı
zin size faydalı olması için iyi çiğneyin. Yemeğiniz iyi pişmiş, baha
"
...r
�
ratsız ve kendi özelliklerini korur nitelikte olsun. İlaç alan bir kimse,
Kazanılan her bilgi zihin için faydalıdır, çünkü zihnimiz gereksiz yanlış yönlendirilmiştir.
şey eri atıp yararlı olanları alıkoyar. Tanımadan ve bilmeden hiçbir
şeyı ne sevebilir ne de ondan nefret edebiliriz. � l<I
� .,. +
Hiçbir tavsiye, tehlikede olan gemilere verilen tavsiyeden daha güve
ı....-,...
nilir değildir
idi
Başkalarına karşı suç işleyenler kendilerini koruyamazl
ar.
ııı
{al _f_ +
ı.. -ı..
Zilıni meşgul eden temel kavram ve görüşler şöyledir:
En büyük talihsizlik, fikirlerimizin çalışmalarımızın önünde gitme· l<I
sidir. Aynı şeye eşit olan şeyler; birbirlerine de eşittir: (Birinci) {bl
� Eğer eşit miktarlara eşit miktarlar eklenirse, elde edilenler de eşit olw:
Engeller beni yıkamaz (İkinci) kf 10
Her engel kesin kararlılık karşısında teslim olur
Bir yıldıza sabitlenen insan kararını değiştirmez. Eğer eşit miktarlardan eşit miktarlar çıkarılırsa, kalanlar da eşittir:
(Üçüncü) {d\
ı
kattıkları tek şey. dolmuş tuvaletlerdir.
Eğer iki şeyden lıer biri aynı şeyin yarısı ise, birbirlerine de eşit olurlar.
� \hf
A
(Yedinci)
İhtiyaç, doğanın dostu v e rehberidir.
İhtiyaç, doğanın kanunu ve temel taşı, ana fikri v e mucididir. Eğer bir şey, diğerinin üzerine gelecek şekilde onım yakınına konur ı•e
1' 111
aralarında hiçbir fazlalık olmazsa, birbirlerine eşittirler. (Sekizinci) li!
:ıil1
-· -- ··�ili - -
. ' �·r;- --..- .. 1··,
� 1
"
...�...
�- �
.ı-'
(. " �.-.-....
.... ; � .
. .ı
...: _\
{2{ �
Dinleyıcinin kulağına hoş gelmeyen kelimeler onu yorar ve-ya kız Değersiz bir insan hakkında olumlu konuşmak, iyi bir insan hakkın
dırır. Bunun belirtilerini dinleyicilerin sık sık esneme!erinden an da olumsuz konuşmak kadar büyük bir hatadır.
layabilirsiniı; öyleyse bu insanların önünde konuşurken böyle bir
yorgunluk belirtisi görürseniz. konuşmanızı kısaltın veya konuyu
değiştirin.
Bir insanın neden hoşlandığını o söylemeden anlayabiliyorsanız,
konuyu değiştirin. Esnemeden, kaşlarını çatmadan sizi dikkatle din
lediğini gördüğünüzde, konuştuğunuz konunun, onun için uygun
bir konu olduğundan emin olabilrsin.
I,�
.. .
fll
� '>
�
ise cimrilikten. O ülkenin geleneğine göre rahiplerden ayakkabısı ve
Köpek bir koyun
�
postu un i_çınde uyu rken , köpe
ak postu n le 1
Paskalya bayramından önceki Cumartes .
uçan pervan
i günü, alışkanlığı üzerine . ğin üzerinde
k·
�� �
n:l en bir tanesı yaglı yunun kok sunu alar
tedi �
Aybk aylak
e ere kutsal sudan serpmek üzere dolaşan bir p ire!e .
��
rahip, bir ressamın çorabı olmayanın tüccarı sırtında taşıması gerekiyormuş; sonuç ola , ğin e. ha\'ada is
�
atolycsi e gelmiş. Bazı resimlerin de üzerine su serpmeye dişi nd�n v � tırnaklarından daha emn ıyet!ı, bun yetimeyip
mum ı�ığınııı o ; y�re uçabil me gücUyle
m .D a
. un ise yenıe
başlayınca rak rahiplerden birisi adamı sırtına almış. Kendini nehrin ortasında � . ko ba\ta kar
fazla duşu nmeden kop gı bırakıp kalın yUnün
peğin t.'.z�rınden
eld et ekten daha ıyı �lduğunu
: doğru uçm
aya karar ver ; � ıc'. alevıyle büY\ılenmi1
� ��
ressam ofkelenerek bunu neden yaptığını sormuş. Rahip � düşün
olmu$. Narın
bunun bir bulan rahibin aklına, uygulamakta oldukları kurallardan başka bir . m iş. n n s.evınçl ve ona
�
tü kanaılan alevin .
ket. acının e gerçekleifırd·
g elenek olduğunu, bunu yapmanın onun görevi olduğunu, . içine gırerek in da ba$1angıcı . . bu hare.
'gı
ıant'sigelmiş. Aziz Kristof edasıyla başını sırtında taşıdığı ıün:ara b
. kendi
�� Hiken ı$ ve
�
gi.içl i.ikle ıl arın dıplerıne
ulaşmaya çalışmış; ancak .
'. perıŞ
��� � _ �
!>ınin ya�arl bir iş yaptığını, bö)•le yararlı bir iş yapanın, karşılığını bu kılları � an olan perva .. içınde yanıp
doğru kaldırarak, "Söyle bakalım, yanında para var mı'" diye sor
� n ne
:
�� �
. le ıçıçe geç ce kadar kalın ol ması m ş. Pi man!ık için anıp mumun dıbine
de agla)·:ıra k,m�: ;�
da aynı Olçlıde, hatta daha da büyük oranda alacağını, Tanrı'nın. birbıriy ve pirenin, koyun
muş. "Çok iyi biliyorsun ki, yanımda para var" diye cevap vermiş def isi . nden akan yaşları siler.
yeryüzünde yaptığımız her yararlı iş için bizi bunun yüz katı ile mü tüccar; "benim gibi bir tüccarın parasız seyahat edeceğini nasıl dü
nin tadın � a acagı hır
yer ulamaması sonucu, çok
ter döktükten
.�ıın
r
b '(UZ� n'.ı �ldı ıp Şôyle \eslı:nmi
r.�
Sahte ışık. geçm·ışte
gıbi nıce Perva
'•
sonra bu ışın ımkansız
oldugu n u anlamış. Sonuçta kimbi!ir
uzu n uğraşlar ve ne$ enin
şünebilirsin?" demiş. "Yazık" demiş rahip; "kurallarımız sırtımızda
�
i ç yagının "1hte
kafatlandıracağını söylemiş. Ressam, rahip çıkana kadar beklemiş ve ndan aldatıldı!
gım ışığı gör
mek iken.güneşi. it ; Yazık! Tdc. ute
pencereye giderek büyük bir kova suyu rahibin başından aşağı bo para taşımaya izin vermez." Ve tüccarı anında suya atmış. . �
yorgu nluk�an sonra arlık oradan ayrılmış olan köpeğe g eri
iste mış. Bbylece zun pişmanlı klar ve acıyla dolu gözy�larının ar
d:)nmek etmem gerekmez
miydi?"
ışı�ında n ayırt
�
şaltmış. Ressam rahibe şöyle seslenmiş: "Kutsal suyu benim resim .
dından, açlıktan olmeye mahkum olmuş.
lerimin üzerine döküp resimlerimi harabederek yaptığın iyilik için
�
Tanrı seni, yüz katıyla mükafatlandırdı." Bir adam daha önce dünyaya gelmiş olduğunu kanıtlamaya çalışır
ken, diğeri de onun sözlerini tamamlamasına izin vermiyormuş
Birinci adam şöyle demiş: "Benim daha önce dünyaya gelmiş oldu
� �
Eşek d ri n bir g lün Üzerindeki buz tabakasında U)'uyakabnca, Si·
cakhğı ıle buz erımiş. Sular altında kalan eşek, bu durumdan rahat
Fransisken rahiplerinin, bazı mevsimlerin belirli dönemlerinde ğumun kanıtı. senin o zaman bir değirmenci olduğunu hatırlamam.
sız olarak uyansa da hemen boğulmuş.
tuttukları oruçlar vardır. Bu oruçlar boyunca manastırlarında hiç et dır." Bu sözlere içerleyen diğeri, onu haklı bulduğunu, kendisinin de
�
yenmez. Ancak seyahatte iseler, yalnızca sadakayla geçindikleri için, kanıt olarak onun değirmene u n taşıyan eşek olduğunu hatırladığını
�
hip, bir tüccarla aynı zamanda bir hana inmişler ve onunla aynı ma
sevinçle yaklaşmış. Ancak yavru kuşlar uçabildikleri için maymun
saya oturmuşlar. Bu handa, fakirliğinden ötürü. sadece bir kızarmış
sadece en küçüğünü yakalayabilmiş. Kuşu alıp neşe içinde kendi
horoz varmış. Tiiccar, bu yemeğin kendisine kıt kanaat yeteceğini Bir ressama, canlı olmayan figürlerini o kadar güzel yaparken, ço
barındığı }'ere gitmiş, kuşa bakıp öpmeye başlamış; kontrol
cuklarım neden o kadar çirkin yaptığı sorulmuş. Ressamm cevabı,
onu
görerek rahiplere dönmüş ve şöyle demiş: "Yanlış hatırlamıyorsam
edilemez sevgisiyle onu o kadar çok öpmüş, elinde o kadar çok e\i
manastırlarınızda böyle günlerde s'llin hiçbir çeşit et yemenize izin çocuklarını gece, resimlerini ise gündüz yaptığı olmuş.
rip çevirip sıkmış ki, sonunda öldürmüş. Bu, çocuklarına aşın
�
onu
verilmez." Bu sözleri duyan rahipler hiç tartışmadan bu kuralın
derecede düşkün olanların onlara aslında kötülük yaptıklannı da
doğruluğunu kabul etmek zorunda kalmışlar. Dileği yerine gelen
Bir balıkçının evinden diğer balıklarla birlikte denizin yakınına doğ gösterir.
tüccar. blitün yemeği silip süpürmüş, rahipler de bulabildiklerini
yemişler. ru fırlatılan istiridye, fareye kendisini denize götürmesi için yalvar
Böylece yemeklerini yedikten sonra, üç masa arkadaşı yola mış. istiridyeyi yemeye niyeılenen fare ise ona açılmasını söylemiş. �
koyulmuşlar. Belli bir yol git1ikten sonra geniş ve derin bir nehre Tam istiridyeyi ısırırken, istiridye farenin başını sıkıştırmış ve tut Şahin, önünden kaçarak kendisinden saklanan ördeği sabırla bekle
gelmişler. Bu arada üçü de yürüyormuş; rahıpler fakirlikten, tüccar muş; kedi de gelip fareyi öldürmüş. yemediği için onu suyun altında izlemek niyetiyle suya dalmış. Ka
natları ıslanınca sudan çıkamamış; ördek ise çıkıp havaya )'Ükselmiş
ve şahin boğulurken onunla alay etmiş.
ı•ı
Bir zamanlar sapındaki kınından çıkan ustura, güneşe konulup da olnıul- Alev üıürtü ve p�manlık içinde
OOmana
sivri pençelerinden. başbelası gagasından bıkıp, acı dolu sitemlerle
ckşleri panl!.!lı
söyleyerek duvardan yardım istemiş. Düştüğü ağacın yeşil dalları
,ikayeı etmiş ve karatavuga lezzetli meyvelerin i koparsa bile, ken iizerinden güneş ışınlarının yansıdığını görünce çok gururlanarak ya�nularına devam ediyorlarnul-
nın ahına dökülmüş yapraklarla kaplı toprağa uzanamayacağı için ,
g m s niz aynı
Hava
kaba böğ;iinlen! Tanrının seni, bu meyvelerle �slenmem için yarat
yüreği sevgi ile kabarmış ve cevize, düştüğü yarıkta sığınacak bir yer ülerin sabunlu çenelerini kazımak gibi kirü işleri yap
ko ur.
ftJ.. �o nu 11u at, olçusuı. luğu ve- gmç kızl•ra ol.Hl dut\ı.u lu 1..
/1 1
ı.ı
y n � ınu
bılmedığınde n, yılbanılığını un utu
Jc hır yJna hı r.ıl..1r.ık. oturan hır genç kı1.ın kuu.ğ na 7
iıonıwl et rıwyi p buton çdı:ıngt
u .an ıP
n
ıı�ını ı
U)'ll V( avcıl.lf d.t gehr
onu yakalar
�
•
. \ h.c · ı ı ' I 1 1 1 1 1 h
ü!U k � n �ok, hem.en her hayvan a tcslinı oı�n
Pdıl..ın P'·nıl.ırın.ı k.ırı:ı bu\ u k bır �..·vgı b��ıcr; l'�l·r ranularımn
l ' I 1 i t.. \ ' \I
Alçakgıınüli kululard.ı.
�'U\"Jl.uınJ..ı }ıl.:ın l.ırnhnJ.rn Jı�ltnını� u! du gu n u güıÜNe, onların gMttlur Kafes
tekı J,!aıılara yıyecek olarak ve�ıldıkh ındc,
nn(ua,
l-IOUndt• kt'Odi �.ıJhım tcslıın nluyormu�asına teslım nhır\ .ır� n
• r:u\.ıJJyarak. ktırurla onları temııler Vı;' ha)'Jl<i. di annd t'rıne
lun yle
bu durum k arşısında onları yertıekk lsteloıı
ki
a�lan ların bilt> davr1n
JılJarı )(iylenir.
Jondurur
�
1 ... ı I H l l > \ ı ,-ı ıu it
Şahin. kibırı ve
1 1 1 \' 1 1 (.1
tek halumı ol
gururuyla butun diğer avcı ku�!arı n
lstirıdyt: Jolunayd.ı tam.ımen açılır, yt'ngeç bu durumu görunı.:: I!'
kopanmasmı nnlemt>k ıçın ıçtırıd�enın kabuğunun ıçıne bır ta� \·e) a mak ısıtr. Şahının butun kuşların kralıç:esı olan ldır ı k.ın.aJı sa d ğı,
r.laJ p.arçası atar, bııylelık.k ı�tırıd�·e yengece )'l'm olur. bitçol.. kez gorulm uştur.
:\�-rn �)' ağzımı1. h;m dC' geçer1ıdır. Ağwnız ,ır ıuıma:.r,.; a bo�bo·
ğaz dınlericırnızın tf'6afına k alırıı
gına �u ıçmeye gittığındt, ır.uyun çı.mu.rlu
h.I \. l l l \. I 1 1 \ h. l \ I O l \1 \
\'aban eşeğı bır su kayna
� olduğunu giirürse. suyu ıç:mekten kaçınır ve su berraklaşana it.adar
1 1 \ 1 -.. H l l ' ıtı.: n f ı_ı l l . I C.ı r
1><!dc .
Su ha�-..·an blr ımam e
p.bla�·ını.:.ı onu h me n öldurur, oldurdukıen
<1.onra da rurek parçalapcı bır �e,,le ağlayarak göıya�ları dnkcr. Yas �ı ı ı u ı ı , ı ·- � ..._ i ' '
tutm:m bıtın�e onu acıması1.ı.:a yıyıp bıtırır . En ufak bir olarda y\izu Yara.sa. gem vurulmamış şehvet du.şkunluğu )'Uzünden, çıftle�meile
ilgil ı doga yasasına uyma7� erkek erkek ile, dışı dı�ı ıle bırlıkte o!ur.
goT.yaşlarıyla yık m
. an ıkirözhi ınsan da böyleJır Kendısınde bır
kaplan yureği olduğunu gnstermek i�ter. ancak yüzü guzyaş!arıyla yı . bazen şans eseri erkek ve dışi biraraya gelırler.
kanırken, kalbı ba�ka ınsanların yaşadığı tali hsizliklerle mutlu olur
l· ll l H. \ 1 1 . 1 l IH 1 1 1
MukemlllC'I tasarımı \•e çok zek1'e ışçıliği ile e\,..ını kendi etrarına
ısı
dokuyan tırtıl, daha :ooonra buradan çıkarak guzel renkli kanatlarıyla
göklere doğru )'Uluelir.
l•I
\ll\I
Azmın e n iri örneğı zümrüdüankadır. Sonunda yenileneceğıni bıle·
ttk. kendısini hiketıp bitıren ale tlere katlanır ve yeniden doğar. •'
-·
<>
� � a
geçicidir, ama sanattaki güzellik kalıcıdır.
insanda
kı' güze llik
ÜFY\I
H reketimiz,
C E. �A!U·'. 1 biz çalışmak.tan
ılıktan orıct
�
Ulanmadan once
aksine, her zaman kendisini ilk Hareket, yararl
baş Aslan hiçbir zaman korkmaz; tam .. durac.a�
Denir ki, a n kovanına b al almaya giden a)'1yı arılar sokmaya
Y>VI tüketen, yiyip bitiren, ey kıskanç zamanı. Sen, ac ı-
sonlanacak.
edc r&in.
Hiçbir � beni m
De"ger�· taşların,
�
çılgına döner. Sonunda kendisini yere atıp. elleriyle ve ayaklarıyla Helen a�aya bakıp da yaşlılığın pörsüm üş �zünde yaptığı kadarlQrluoJa
düka a.lıınl aro n ın
br1ar gihı yagıp dQldurd
maz.
Tavşan her zaman ürkektir; sonbaharda ağaçlardan düşen yapraklar
rı göri.ınce içini çekmiş ve neden iki defa si.ırükJenip gcıü.
ç an hizmet ttme k
h �n Yortimadılar, ancak
kendini savunmaya çalışır. e\ er• hi bir 1.am
kırışıklıkla
bile onu ürkütür ve kaçırır.
vğu
.
yır�u:r
merak etmiş.
rüldUğünü hıçbır zaman çıkar !Çin d bu hizmet
egil �ın yaran ıçın
�
\!Hl.El oldu.
Doğa beni bu Şekilde
<> Yararlı işler için çalı�kta
Adalet duygusunu kraliçe anda bulmak mümkündür. Kraliçe arı her
şeyi bir sistem içinde düzenler. Bazı arılara çiçeklerin aralarına git Servet sahibi olursanız, size karşı mücadele eden haset tarafıııdan n hiçbir ıaman yorulmam
gittiği halde erdemin uzağında yaşamaya devam eden- .
kuşatılırsınız. Servet gidınce de geriye ızdırap ve pişmanlık kalır. zaman akıp
<>
meleri, bazılarına çalışma/an, bazılarına eşekarısı ile mücadele etme düşün dükçe daha da çok üzülür.
ler: İnsan bu konuda
leri, bazılanna çöpleri toplamaları, bazılarına da kraliçe arıya eşlik
�
Kazanç sağlamak uğruna, onurunu kurban edenlerin erdem İnsanı n düşünceleri her zaman
yoktur. İnsan kendisi gayret etmezse şans
etme ve onu koruma görevi verilmiştir� Kraliçe arı yaşlanıp kendisini Umuda yöneliktir.
konusunda kapasiteleri
�
Şans gelirse onu sıkı sıkıya tutun; ancak bana sorarsanız ön tarafında
tutun, çünkü arka tarafı keldir.
t�ı)'acak kanatlardan roksun kalınca, diğer arılar onu taşırlar. Krali
yardm edemez.
çeye karşı görevini rerine getirmeyen arı affedilmez ve cezalandırılır .
Zamanın yeterli olduğunu göremeyip, hızla
ı ı iLE Bir nehirde dokunduğunuz bir damla. akıp giden en sonuncu damla.
�
gelmekte olan ilk damladır. Zaman da böyledir.
Hayat, i}i geçirili�. uzundur.
Tilki, bir saksağan. karga veya b u türden bir kuş sürüsü görtince ölü Saka kuşu hasta bir insanın yanına götürüldüğünde, eğer o hasta
taklidi yaparak ağıı açık bir şekilde kendini hemen yere atar. Bunu ölecekse başını çevirir ve hastaya hiç bakmaz; eğer hasta kurtulacak
gören kuşlar onun dilini gagalamak isteyince tilki de onların başları sa, gözünü ondan ayırmaz ve onun bütün hastalıklarının iyileşmesi·
nı ısınp koparır. ni sağlar.
rC u . Li l\
Erdemli olmayı sevmek de böyledir. Erdem hiçbir zaman değer
stı ve basit bir şeye aldırmaz, her zaman saf ve temiz şeylere bağlı
Kartalın hiçbir ıaman etrafındaki kuşlara avladığı kurbandan bırak kalıp, ormanlarda kuşların çiçekli dallara yerleşmesi gibi asil kalplere
mayacak kadar aç olmadığı söylenir. Bu kuşlar kendileri yem sağla yerleşir. Bu aşk, kendini, tıpkı ışığın en karanlık yerde en fazla ışıl
yamadık.lan için, kartala dalkavukluk yapmak zorundadırlar; çünkü ve
\ \l..\ N
Çok k(jçük gözlere sahip olan köstebek her zaman yeraltında kalır;
0
karanlıkta saklandığı sürece yaşar ve ışığa çıkar çıkmaz ölür, çünkü
zaman tanınır. Yalan da böyledir.
Kl\YNAKÇA
��
56, no. 3 (Eyli.JI 19 7 4) , s. 375-84. ardo's A.doralionoftlıc Slrp
Ouk, l<tnneth. "Leon
Borne, F(rançois/ J. "Horse arıd Rider. A Mirrorof Leonardo
Bulletüı Brummer, Hans Henrik. "The editio princeps of Leonardo d a Vinci's
Magawıe 62. no. 358 fOcak
herdsand Dragon
1933). �. 20-26.
Fight." 1he &rl
Treatise on Painting Dedicated to Queen Chn'stina� Achadernia ıngton
.
Culture." Old Master Drawi11gs. i11cl11di11g Leonardo da Vmcı s Horse
Ouk, J<enneıh. A ca.taıog
Ames-Lewis. Francis. 'teonardo da Vinci's 'Kneeling Leda': The
1 ı, no. 4 �t ofthe Drawuıgsof Lc01ıardoda Vincı
/ournal ofLeo11ardo Studies and Bibliogr:ıphy
l.eorıardi Vinci: of
and Rider. Sale cat.. Christie's, Londra, Salı, Temmuz 10, 2001 ıçinde,
in tht (,ol/eetıon
' ofHıs MaJfsty tfıt King,
Evolution of an Eıı:pressive figure-Composilion." Drawing
73-76.
s. 1 17-25, ve sayfa numarası verilmemiş çizimler.
Viııciana 6 ( 1 993),
at Winılsor Cmtlt. 2 cilt
(Kasım-Aralık s.
s. 51 -55.
·
1989),
Cambrı'dge , \935.
Budny. Virginia. "1he Poses of the Child ın the Corupositiorı
of Proportion in Leonardo da
Oark, Ke�neth. Leonardo da \'inci: An
Arne�·Lcwi.� Francis. "Leonardo's Botanical Drawings." Achademia Brachert, Thomas . "A Musical Canon
Ltonardi \.Tinci: Joımıat of Leonardo Studies aııd Bıbliograplıy Vinci's Last S11pper. " 11ıe Art Bıılletin
53, no.4 (Aralık 1971 ) , s. 461 · Sketches by Leonardo da Vinci for 11ıe Madomıa andChildwitlı
Accoı.ınt ofHis Dtvtlopmtrır
ofı'inciaııa 10 ( 1997), s. ı 1 7-24 ve sayfa numarası verilmemiş 66.
a Cac and in Other Works Related to this Group." Weaıhersprxm a.s an A.rtıst.
Cambridge. 1939.
Grdlery Auociation 811//etiıı ( 1 979-80), s. 4 - 1 2.
çizimler.
Brambilla Barcilon, Pinin ve Pietro C. Marani. leonardo: 11ıc Last Clark, Kenntüı. Selected Drawingsfrom Wiııdsor(cUtlt: Ltoııardo
Budny, Virginia. ""fhe Sequence ofleonardo·s sketches for Tiıe
Ames- Lewis, Francis. Drnwing i n Early Renaissaııce Jtaly. J 98 1 . 2d Supper. Çeviri: Harlow Tighe. Chicago ve Londra, 200 1 . da Virrci. londra, 1 954.
\lirgin and Clıild witlı Saint Anne and Saint /olm ılıe &ıptisı." The
Art Bıılletin 65, no. Clark, Kenneth_ Ltonardo da ı'iııd: An Exhibition ofDta\lılıngıb)'
ed. New Haven ve Londra, 1 999.
1 (Mart 1983), s. 34-50.
t ı
Bramly. Serge. Leonardo: Discoveritıg tlıe life of Leonardod a Vinci
Ltonardo da Vincifrom tht Roya/ Col/ec io ı, !969-19:'0. Exh. cat..
Londra, The Quetn's Gallery, BuOOngham Saray. Lonı.lra, \ 969.
Ames-Lewis, Francis, ve Anka Bednarek, eds. Nine Lectures on Çeviri: Sian Reynolds. New York, 1 99 1 .
Bul], David. "Two Portraits by Leonardo: Ginevra de' Benci and the
Leonardo da Vitıci. Londra, ( 1990).
Lady with an Ermine." Artibus et lıistoriııe, no. 25 ( 1 992), s. 67-83.
Gözckn gcçirilm�
Brinton,Selwyn. Leonardo a t Milaıı. Londra, 191 1 ,
Clark. Kenneth. ltonardo da_ \!inci. 1939: \95\l.
\'iııci�� Gol�t�.ı
Brown, David Alan. leomırdo's Lmt Supper: Precedents aııd Butterfıeld. Andrew. "Leonardo: Draughtsınan o(Genius." l n Old
n dt5tegıyh: Suyük
Sergi kat, Royal Collectio
fıg; by Leorıardoda
Belt. Elmer. "LeonJrdo daVinci's Studies ofthe Aging Process." Washington D.C., National Gallery o( Art. Washington, D.C .. Salc cat. Christie's, Londra, Sah, Temmuz 10, 200t, s. 48-50.
Geriatrics 7 ( 1952), s. 205- ı O.
1983.
Browıı, David Alan. "Leonardtls 'Head of an Old Man' in Tur in: Calder, Ritchie. Lconardo cıııd tlıe Agc oftlıe Eye. Londra, 1970.
Ulunt, Anthıınr. et. al. Leommlo da \linci: Anaıomical Dmwings 1 Portrait or Self-Portrait?" Sıudi di storia dcll'arıe itı oııofe d; Miwı
from tlıe Royal Collection, Windsor Cast/e. Sergi kat., Floransa, Gregori içinde, Editör: Miklos Hoskııvits, s. 75-78. Milano. ! 994.
Palazw Vecchio. Floransa, 1 979.
Chastel, Andre. 11ıe Geııius o/Lconrırdoda Vinci: Leoııtırdo da \.'i"ci
oıı Art aııd tl:e Artist. New York, 1 96 1 .
Clayton, Martin. Leonardo da \'inci: The Divine and tlıe Grotesque. Farago, Claire J. "Leonardo's Colorand Clıiaroscuro Reconsidered:
E :dı . cat., Ediuburgh. Tlıe Queen's Gallery, Palace of Holyroodlıouse; 11ıe Visual Force of Paınted Images." 11ıc Art Bulletin 73 no. 1 ( Mart
l.ondra. The Queen's Ga!lery, Buckinglıam Sarayı. Londra, 2002. 19 9 1 ). s. 63-88.
Cla)1on, Martin, and Ron Plıilo. Leonardo da Vinci, "flıe Anatonıy of Farago, Claire J. Leonaf'do da Vinci's Paragone: A Critical
Marı: Drawingsfrom tlıe Collectio11 of Her Ma.ıesty Qucerı Elizabet!ı
11. Exlı. cat., Houston, Museum ofFine Arts; Plıiladelplıia Museum
lnterpretatioıı with a New Edition ofthe Tcxt in the Codex Urbina s.
t� �inci
Gold sc lı
�: � �
[J.]. et al. Leoııardo da Vinca: Codex Leicester, 1 943.
verilmemiş çizimler. Grabski, Josef,
ve Janusı Walek
Farago, Claire d . eotı
rys ı Col/euıo'l. NotiOt
Lady o da (/452-1519);
Museurn, Krakov, ıal
with an Errnitı
efrorn the · a ı
Douglas. Langston R. Leonardo da \'inci: His "Sarı Donata ofArezzo A Masterpiece ofScieııce. Codex Leicester'in by Carlo Pedretti
Viyana, 199 ! .
anı tlıe Tax-Collcctor." [Londra, 1 933J. tarafından yapılan çevirisinden Giriş yazıları: Martin Kemp, Owen Goldsclıeider. Ludwig. Leonardo da Vinci: 1he Artist. Oxford ve
Gingericlı, ve Carlo Pedretti. Sergi kat., New York, American Lond ra, 1945.
Gronau, Georg. Leotı
ardo da Vimi. Chicag
Museum of Natura[ History. New York, 1 996. oand New York, 19!4.
Douglas, Langton R. Leo11ardo da Vinci: His Ufe aııd 11is Pictures.
Clıicago, 1944. Golds clıeider, Ludwig, ed. Leo11ardo da Vinci: Landscapes and
:
Hage , Serafina, ed. Leoııa
rdo, Mıche/atıgelo,
Plants. New York. 1 952. anJ Raphael in
Farago, Claire, ed. Leonardo da Vinci: Selected Sclıolarship. 5 cilt. Retıaıssatıce Florence frorn
1500 to 1508. Washington
, D.C.. 1992,
Goldsclıeider, Ludwig. Leorıardo da Vinci: life and \'\.'ork, Paiııtmgs
Dragstra, Rolf. �The Vitruvian Proportions for Leonardo's New York, 1999.
Heydenreich, ludwig H. Ltonardo: Tiıe Last Supptr,
aııd Drawings, witlı tlıe Leoııardo Biograplıy by \ 'asari, 1568. 1 9 43. Art in
Construction of tlıe 'Last Supper."' Raccolta Vinciana, no. 27 ( 1997),
Conıext.
s. 83-1 04. Franck, Jacques. "11ıe Last Supper, 1497- 1 997: 1he Moment of New York, !971.
Trutlı." Achademia Leonardi Vinci: /ounıal of Leonardo Studies mıd Gözden geçirilmiş 6. baskı. Londra, 1959.
Leonardo s BattleofAtıghiari:
Enigma. New York, 1 96 1 . verilmemiş çizimler. Gonıbriclı, Ernst "Leonardo's Grotesque Heads: Pr legomena
to tlıeir Study." in Leoııardo: Saggi e ricerdıe 1954, s. 197-219, res. Hochstetler �teyer, Barbara. " '
Emboden, William A . Leonardod a Vinci o n Plants and Gardens. Freud, Sigmund. Leonardo da Vinci and a Memor y of his Childhood, 107-12. Proposals for Some Sources and a Refiection.' Th� A.rt Bul/etin b6,
Londra, 1 987. çeviri: Alan Tyson; Editör: James Straclıey, Anna Freud ile birlikte. no. 3 (Eylül 1984), s. 367·82.
New York, 1 964. Goınbriclı, E i rnst] H. "Leonardo's Metlıod for Working Out
Fairbrotlıer. Trevor, ve Clıiyo lslıikawa. (ed.) Leonardo Lives: The Compositions." in Norm mıd Form, s. 58-63. Studies in tlıe Art of Hochstetler Meyer, Barbara. �Leonardo·s Hypolhetkal Painting of
Codex Leicester and Leonardo da Vinci's Legacy ofArt and Science Galluzzi, Paolo, ed. Leonardo da Vinci, Engineer and Architecı. the Renaissance, 1 . Londra. 1 966. Ltda (md tht Swatı.� Mitttilımgetı dts KımsthistoriKhetı ltıstıtutes itı
Exh. cat., Seattle Art Museum. Seattle, 1997. Giriş: Carlo Pedretti. Sergi kat., Tlıe Montreal Museum of Fine Arts. Florenz 34, no. 3 (1990), s. 279.94
Montreal, 1987. Gould, Cedi. "Leonardo's 'Neptune' Drawing." Tiıe Bıırliııgtoıı
;
Hochstetler Mever, Barbara, ve Alice \lf"ılson Glover. �Botany and
' Leda atıd the Swatı: Leotıardo 2l, mı. 1 ( 1 989), s.
Magaıiııe-94, no. 595 (Ekim 1952), s. 289-95.
Art in Leonard s
75-82
�
Gould, Cedi. "Leonardo's Great Battle-Piece: A Conjectural
Scotl��
ıeon4"do
Maranı,
theQıh'l'ıı$ Coflenkm rrt \.V;ııdsor Ywk. 200Q dıı
Art-Collectıom Fımd l<evıt•ıv 8R
ludw J.lie:tro c.
� reı ch z e r.onıplttt
ig
d's First l.eonardo� N11tio11al
Kem ç
cilt. Prınceton, NJ., 1956. Yr.ııq; 11ı
Paıntıııgs Ne:w
Caltlı" Giriş; Anthony Bl nt.
ergr kat., Wa.�h ington, D.C.. National Museum
,
of Histnry and
f-1c)·de n
McLanaıh
an , Richa
( 1992). s. 16-20
rd. '""' e.ı
·ıechnology, Smithson ian JnstitutiO ; tos
_
Viıı ci: '11ıe Madrid Codices. Trans kripsiyon, çcvirı ve
of Art. Loı. Angeles, 1 976.
�'.
Angeles Coıınty Museum
�
n
The Mıut as Stıtnfi5ı. r o he Uııfwrıc. teoııcudo
;:k�ama: Ladislao Reu.
ardo da
art. "Leonardo's Leda and ıh(' da Wncr·
5 cıh. New York. 1 97 .
ny, N.'f., 1966.
Kemp, Marıin , veAJa stairSm 4 Ga n
_ � Art
Sources and a New Chronology.
Keelc. Kenneth O. Leoııardo da Vinci's Elemı.•ntl oft1ıe Scieııce of
Belvedere Riı'er-Cods: Roınan
History ), no. 2 ( Haziran uonar
Modcy. Sria
.
1980). s. IR2-93 . Vinci: Aııatomical Drawings from the Royal Collec ıion n. ""lhe Plant
Magazine 1 da Vinci,� 1Jıe
do da ili
Carlo Pedretti. Sergi kaı., Londra, Royal Academy of Arts. 21 ' no. 9 t
Bur/irıgıoıı Uitritionsof
;.e
8 {E.'lltil 1 979),s.
Ma 11. New York I..ondra, 1983. Lcooardo
55l-62
ı 977.
Giriş:
on dra,
Vinci. Exh. cat.,
L
, ve fane Rober ts. Leonardoda
Keelc:-. Kennerh O. . veCari o Pedretti. Leoııardo da Viııci: Corpıts of
Kemp , Martin .
da �··
��:. :���
Muntı, Eugcn
ition held by the Sourh H:ınl<
' llı ınker, and .\fan of
t. leonardo
Su·e nce. ı cilt. Londr
London, Ha)wa rdGall ery. Exhih
At-ıatonııCal Drawiııgs in the Co//ection ofHer Majesty tlıe Queeıı. 3 Viı ıci. { 1939J.Göıden geçirilmiş baskı. Ne w Yo
rk ;
Center. Londra, 1989. otıardo da ,
a and Ne �
.
U
cilt, Londra, 1 97 9-80.
� �
�l.(onardo and
Nage!, Alo.an
:; �
t 1 1 9801.
e. Spectacular Bodies: TJıeAr
1993 ), s. 7-20.
dcr.
p Martin ve Marin a Wallac
Keele. Kenneth O., ve Jane Roberts. Leonardoda \'inci: Arıatomical f
K sjımıaıo ."' Ru, no. 2HS
rom Leorıardo to Now. Exh. cat., onbahar
S ience o theHı ıman IJodyf da Virıci, a Maıı o a_ Wor/ Scale, the World on a Humarı
Codex Leicester Exhrbıt. Sergı kaı., Lıı.bon. Mosteiro dos
a
Ltonardo
Drawmglfrom tlıe Royal Library, WiııdlOrCastle. Sergi kat., New a, 2000.
Londr a, Hayward Galler y. Loııdr
:�
·workshop Pract
rceıof I..eonardo da
Scare . .. :
imos. uzbon. 1 998,
Nathan, lohanncs.
ıcron Backgro"Wnd ı\b tcrlıl Vıncr
York, 'lhe Metropoliıan Museum of Art. New York, 1 983.
l\rt.
gnomic Mould. fo11rnalofthe
Unıvcr
19so.
sıty ofLondon. Thc
Kemp. Martin. ''Analogy and Observation in theCodex Hammer� Courta"Wld ln�tituıc
and the Breaking of ıhe Physio Leonardo Dnıwings: of
127-36 .
Studi virıciarıi in memoria di Narıdo de Totıi, pp. 103-34. Brescia, Warb11rg and Co11rta uld /fıstit11tes 54 ( 1 99 1 ) , s.
1 986.
and lhomas Buchsteiner. Leonardo da Vinci: Scientist,
Naıtıan, !ohanncs. �Somc
Drawing Pra ti cs of Uon cc
ardndı Vinci·.
do da Vinci as a Physiogııomi
st: tctze, Otto, Ncw ligtıt on the r. A
S nnı:." Mılleılımgen deı Kurw iıtorısdıen
lııstiluteJin Fl01e11ı 36,
l-2 (199ı), ı,BS·IOZ.
Kwakkelstein. Michael W. Lel"ıar
Kemp. Martin. Lro11ar do da \!irıci: The Man,e//ous Works ofNatııre
h
, 1994. lnvenror, Artist. Sergi kat., Boston, Museum ofScience, Tubingen.
aııd Drawiııg Prnctice. leiden
11ıeory lnstituı fur Kulturaustausch. Tubingen, 1997.
W
orking Mcthods of ton.ır da Vın<ıL
and Matı. 1 98 1 . Yeni baskı. londra, 1989.
popham. Ar1h
and Editedfrom the Original Manuscripts by ]ean Paul Richter:
Commentary. 2 cilt. Berkeley ve Los Angeles, 1977.
195/ .
ur Ewan_ ThL
Symposıum. Berkelcy ve Los Angeles, 1 969.
p6'.frett � Carlo. Leonardo: Jhe Machines. Floransa, 1999.
Gözden ı;eç'ittn; giriş
0rııw.
_ mgs af t" rdo da Vinci 1945.
fUlsı·· Martin
L ona
O'Malley, Charles D., and J[ohnJ BfertrandJ de C{usance) M(orant) l<tınp. Londra.
Pedretti, Carlo. "'Notes: Reconstruction ofa Leonardo Drawing." 199.1.
.;:B:!
Physıological. and Embryologıcal Drawings ofleonardo da \/inci.
New York, 1952 PTgton Ma
fQıinı lll, oo. Sli
lhe J. Paul Gettr Museum; New York, 1he Metropolitan Museum of �
(Nısan l97l ), s.
Uef-Elclı ing.-
Pedretti, Carlo. Jhe Codex Atlanticus of Leonardo da Vinci: A 188-95.
Catalogue ofits Newly RestoredSheets. 2 cilt. New York, 1978-79.
l .
Art. (New York . 1980
Pedrcttı, Carlo. A Chronology of Leonardo da Vinci's Architecrural Sforusco. Washington. D.C., 1983.
Pedretti, Carlo. and Patrkia Trutty-Coohill. 1he Drawing of
lnstituteofChicago. Wasbiııgtaı, D.C.. 1987.
�
, tudıes After 1500. Cenevre, 1962.
Leonardo da Vinci and His Circle in Anıerica. Floransa, 1993.
Pedretti, Carlo. Leonardo Arclıitect. 1 9 8 L Londra, 1986. Rosci, Macro. 11teHidden Ltonardo. Chicago. lm.
Penny, Nicholas. "Exhibition Reviews: National Gallery ofScotland,
Pedretti, Carlo. Leonardo da Vinci on Paiflting: A Lost Book (LibroAJ
Ueaısembledfrom the Codex Vaticanus Urbinas 1270 andfrom rhe
Leonardo's Madonna of the Ya rnwinder." The Burlington Magazine Rosstad, Anna. Ltorıardo da \'inci, tht Marı and the Mystıry. Çt:viri:
Ann Zwick. Oslo, 1995.
Pedretti, Carlo. Jhe Codex Hammer of Leonardo da Vinci. Çeviri ve
notlar: Carlo Pedretti. Floransa, 1987. B4, no. 1073 (Ağustos 1992), s. 542-44.
Codex l.eicester. Berkeley ve Los Angeles, 1 964.
the French Period, 1 5 1 7- 1 5 1 8." Gazette desBeaux-Arts, ıı:er. 6,76 Leonardo d:ı Vinci fi tlıe Collection of Her Majesty 11ıe Queen at Genius. New York, 1 966.
da \rın .ı s Dr:\wing
Heads "ln Enıoyment From Lauglıter to
72 ).
ponl Grotesq ue
hcllc ( 1 5 1 9- 1 5
in ıhe Picr DeligJıt in
Scagli:1, Gustl na. "L<"Onardo
.. Bulli!titı 12,
ı t��6La Roc
; Lill·rature. thc Fnıe Arts, aud Aesthetic Vinciani in Roma, 2. Bolonya. 1 920.
6
ph y.
1)'
Ptıifoso
!Jbrar r:
s, Ed: Anna
.f\forgan
Travcls from M�ı la
I J J- 1 5 ( 1 995). s. 7-- .
r
ıy as a Paı�te -A Sketch." 111 ffiie ni k a, s. 87-102 . A nalecta Huı;serliana, 56_
lıs ''Leonardo"s Acıivi
gi e riccrdıe ı 954,
So.ida. Wilhelm· Teresa Dordre cht
s. 3 1 3-29, resım. 1 24-29. Wasserman, 1aı.:k... A Re-discovered Cartoon by Leonardo da Vinci"
A.rıe foml"'rdo, nos. \'e soston. J
99R.
:
Sag
Leonardo:
�
rd. .. Leo�a &is
The Bur/ington Magaıi1'ıt: 1 12, no. 805 (Nisan 1970), pp. 19 4-204.
itecture: Ca�eer
Schofıelrl. Rıcha. L eo ııardi ı ını:ı: ooh ill, Patricia. '"Comic Rhythms ı n Leonardo da Vmci."
Milanese Arch .
.
lsabell J'E te: A Ne A nalysis
. Te...h ıq Wa�serman, Jack. �The Dating and Patronage of leonardo's
ınkh i. "I.eonardo'�
Louvre. An nalı dcll lsııtuto g ppmıe se di
Tr utty-C
� � �
to Dı:light in Plıilosophy. Litt rature, rlıt
. mtemuz
of
· ues'' Ta naka. Hide
f the Mond Lisa in the
Ach . _
�:
991 ), w
: Rurlington House Cartoon." The Art Bu.iletin S.l, no. 3 (Eylül l97l),
hıc h
Sourccs. and Grap . l'iııciarıa .ı ( J merrt: From Laıtghıer
r Erıjoy
/fııJrtıtıf of J.cımardo Stwiics ıııı� Brblı�g ıe�. o
sayfa numarası
s. 2.3-34 . aııd AestJıerics, Ed i tö r Anna·Teresa Tymienıecka, s. 18 5_
s. 1 1 1 _57,\•t
a 3 ( 1976 -77). Fine Art s,
202. Analecta Husserliana, S6. Oordrecht w Boston, ı 998.
verılnumıŞ ç cuftura irı Rom s. 312·2S.
71u Ncurorıııator�yof
(Ağust os 1979), s. >21-Z 9.
Le o ,ıar do drı \'inci Onsöz:
man, Jo hn. "Leona Magaziııc 95, no. 600 (Mart 1953). s. 65-77.
rift
and Working M et hod s ." Arte
vations on his Materiab
3 ) , s. 71 -88.
• _
Shear Obser
no. 1 ( 1 %2), s. B-4ı · lombarda. no. 66 ( 1 98
fıır ].:unstgcschic1ıtc 25
Valentiner, Wilhelm Reinhold, et al. Leoıııırdo da \'inci: Loan \Vinternltz, Emanud. Leonardo da Vinci as a ı\fusiı.:ian. New Haven
ve Londra, 1982.
1916.
da Virıci New Haven ve Londra. Travers Newton, H., and John R.
Spencer. "On the Location of Exlıibi liotı 1452-1519. Sergi kat., Los A ngeles County Museum of
Bu/fe ri n 64. no. 1 (Mört
Siren, O�-vald. Ltonardo
4
Vdtman, Kim H., with Kenneth O. Keele. Studics o n Leonardo da Zwijnenberg. Robert. The \\'rltİng$ and Drıı wings of Leoııardo da
\'inci: Linecır Pı•rspectil'f ımd tlte \'isual Dirnrnsions ofSôeı ıce and Çeviri:
Dumb."
rly36, nu.
· ast Supper_" .Jhe Arr Quarte Rihliogrnplıy cıf Vinciana 1 ( l9tUl), Firıci: Order 11nd Clınos in Early Modern Thoı.ghı. Caroline
Striuberg. Leo. al.eonardo'.s L
A. van Eck. Cambridge. 199 9.
Journal o/Lconardo Stııdies atı1
(Klş , 1 973). s. Z97-410. s. 27-31, ve sayfa numarası verilme
mi� çizimle r. Art. Munih, 1986.
Steinbcrg. l.eo. Ltonarda'.s lnces.sant Lcı.st Suppel'. New York. 2001 . Venerella, tohn, lfevin:n ve editör Tiıe Afonusc ripts of Leonardo
da \'inci in ehe hı sr itı ı r de Frılnce. Ente Raı;colta Vinciana.
Steinitz, Kate Traum\ln. Manu.scn·prs ofLeomırdo da \'inci: 7heir �lilano. 1999-. A'ci.tn M'ye kadar olan elyazmalarıüzerinde heni.iz
HUtory, wUh a Desrription oftlıe Manuscripl Editiom in Facsinıile.
Lm Angeles, 1948.
�alışılmaktadır.
FRANSI ZCA r ! Fr anL·ois
�:
- 1 Atnatole J .
·ı.eonard de Vinci au Muse
ar s, 9
. � 35 ( 1 887 ) , ş,
Ar:a�c. OaıııL . J, Vı dr
nci: l.t ryrlımf
1 997. Begu s. 8 9 -107.
moll
dr \lincı au ıouv
S}ide. J,ron ard
.
de "Auro ur de Leonard de Vinci oeuvres
d: Exat'ft''ı
rdues'' GıızerteclesBeaux-Arts, sc r. 6 5 ç 1 , ,
Hevesy, A ndre
eu �respe
reırouvees- 0
<1 rmi de ı:;ıı J I ),
rırs de lcon
'
. Lr.s ın nusc mes. Caen .
.
A
;
n
1968.
Corbcau
d {'
uı• del
r
critiquc , hıstoriq
f!nfs el·trc s. 103- 14.
nce�co Sforza
de Vinci et la
de Leon� rd de Vinci: B ohra
statue de Fra Hevesy. tno et
·1,eonard 8 (Ekım 193
CoUrajod. Louis
13, 2). s. 260.66_
Vamourdc J'arf
!.'.4rtt' 4 (1!!79).
·
ses modeles:
2!1.
Leoııardde ı'ır
ıd Paris. ! 1 9 Heyd enr e ich, Ludwig-He
ALMANCA
inrich. "La Sainıe A n ne de Leo
nard . H { enriJ . "Les dessins de Vinci: t :inte!l
t
illonl igence et !e
de Vinc i.n Gauttedes
Dessins de M ıerc
Oemonı:�. Loıı L�. Beaux· Arts, �er �· 10 ( 1 933), pp. 2os.1 9.
ttrıaissance des ar s, no. 446 (Apri\ 19R9), s. 79-87.
ardo-Studien, Munıh te yeni b askı, 1 988,
Repri nted in Leon
:
regard:' Co
Baur, Otto, Barbara Bott, Sigrid Braunfe\s-Esche. Kenneth O,
Musee
kat, Touu.
eonardde Vin<
i. Ser gi s. 1 3_ 22.
tmanusrrıudcl
Muntı. Eu
o�·ssııu e gene. Leonard de Vinci: L'artiste, lepcnseur, le savant
li animali in
Paris. 1899.
. leonardo da
aUi s ta. le pıante e g
arlo. Leonard de \linci , Arcl ıitec t e. 1983. Paris, t988.
De lOni, Giovan B
Co!ogne, 1984.
Lemıard de Vinci ou la/in de Vh umilite. Paris. 1952.
\'iner. Bo/onya, 1 922. Lebel, Robert. pedretıi. C
Bock, Franı . .. Leonardofragen'.' Repertoriunıfıır kımstwissenschcıft
isee a Voccasion
narıl de \linci organ Le sejoıır de L 3 9 ( 1 9 1 6) , s.
du
Exposıtıcm d ceuvr�s de Leo
' eoncırd de Vinci, en France. Exh. cat., Chateau i C ar!o, and iane Roberts . Le Crxtex Hammer de Leona.rd
Pedrett .
ci: Us eaux, la terre. l 'univcrs. lsveç ve Rusya baskıları da
. .
a mı
153-65, l 1 8-30.
d
htıteau u el
de Clo x, en frauc e
crnr r s� mort C di\mboise. Amboise, 1 952. rle Viıı
quarrieme ıre
2 ma; 1549. EJl'.h. cat.. Parıs. Bode, \Vilhelm von. Leonardo da Vinci� Awgewolıfte
cn
, Paris, 1919. i referaslar \ngiliı baskısına yapılmıştır.
)'apı ldı. B u katalogdak
..
Louvre Muıesı.
leonard de Vinci, homme de scierıce. 1452-15 19. Sergi kat., Paris, Handzeiclı n ıırıgen . Berlin, [ \ 950\.
and Roseline Bacou.
Hommage a lt�,ıa: Palais de la Decouverte. Paris, l 952.
Rosci. Mareo.
Leonarcl de ViıKi. 1 976. Paris. \978. Sartoris, A\berto.
\.'Jıomıfındıt cin�uit�e Leorıcırd ardıit ect c.
F/orisoone,Michel.
de Vinci: Exposition en Bode, Wilhelm von. Srudien tiber Leonardo d a Viııci. Berli n , 192 l .
sa
cente11mre Paris. J 952.
\'cırietc, !894. in Pcıu/ \ 'ıılery, CEuvre.s, edited by lean Hytier, cilt. ı . Fussel ve loachint Knape, s. 107-29. Baden-Baden, 1989.
s. 1 1 53-99. Paris, 1957.
Herzfeld, Marie. "Uber ein Skizzenblatt Leonardos als beitrag zur
Viaıte, Francoise. Leonard de• Vitıri- l scıbelle d'Este. Paris, 1999. Charakterdeutung des Meisters.:· ,\filtı>ilıırıgt',t tk:> Kııtısrlıislc>rısdıt?u
lııstitutes in Floreuı.4, no. \ (Temmuz 1932), s. 1- 2..\ .
Amı:s-le\y;
s, Francis . "Leonardo da Vinci e i
l disegno a Rrun�tli, G i u\ia, et al. Q uinto ceııtenario
mal ita." delta nascita di I.eonardı>
Rııccolıa Vi11ci
mu
ı , no. 29 (2001 ) , s. 1-40. da Vıııci: Mostra
di diugni, nıanoscritti e documentı. Sergi kat.,
Florence, BibliotecaM
edicea Lauren1.iana. Floransa. 1 952.
Jlaldacci, A
ntonio. "Le piante di 1 .e nardo dau Vinci nei codici
. eca J{�a le del Ca tello
della Bibl or '. .
�
d i Windsnr."
Mettıorıe de/la R
Bora, Giuho, et at.
l leonardeschi: L'eredita di Leonardo in
Accade1tııa defle Srıeııze dcll lstıtııto dı Bologna , Classe di Lontbardia. Milano,
1922·2 3), s. 77 · 82.
sde n c ; 1998.
ııatııra/i ıo (
Nesselrath, Arnold. "Leonardo d a Vinci: Biihender hi. H ieronym Bottarı, Stefano. Leon
us ardo. Bergama, 1942
Abendmahl. .
Leonardoda Virıd: Das um 1 482." i n Hoclı Renaissance im V
atiktın: Kunst und Kultu im mberto, ed l.eoı1ardo: Tııtta lapittııra.
Hevdenreich. Ludwig H. r Baldi ni. U La scheda
d'arte· B ovi . Arturo. Leoııa
Stuttgart. 1958. Rom der Pdpste /,/503-1534. pp. 552-53. Exh. cat., Bonn, Kunstund Floransa. 1988. rdo,filosofa. artista, uorno Milan
. o. 1952
Austellungshalle der Bundesrepublik Deutschl and . Bon n,
kunge zu den Entwii r(
�
n � 1999
B�vi, Arturo. ı·opera di Leonardo per it mon ume
He)'denrekh. Ludwig H. ·eemer . s.ıld ıni. U
mberto. Un Lcoıııırdo intdito. Flora nsa, 1 992.
Leonard� (ur das Grabmal
des Gian Gıacomo Trıvulzıo.
�
tudieıı
. 1heodor 'iller' Nicodemi, Giorgio. Leonardo d" Vinci: Gemdlde, Zeichn ungen, Mılano. Horan.sa,
1959
nt o Sforz.,ı a
Festsclırift
zur Gtsdıi<lıte der curopdischen Plastık: Vitıo t' fprohlemi de/la terra. Turin,
Studıen. Leipzig, 1 939. Mario. Lco11ıırdo da
zum 19. NiJan /965. s. ı 79-94. Münih, 196.S. BJratta, Brambilla Barcilon,
Pinin, and Pietro C.
1 903. Cena. Milano, 1999.
n
Ma ra i. Leonardo: L'Ultima
Osı. Hans.. Leorıardo-Studietı. Berlin ve New York. 1975.
Hildebrandı. Edmund. Lronardo da Vind. Berlin, 1927.
"l.eonardu d a V i n ı.."i n egtı studi per la navigazione
Barana. M ario. �ri�io, Anna Maria. ..Arte e scienza in
Ludwı'g, He-ınrich. Uonardo da Vinci. Das Buclı ı1on derMaierei, ııadı
ı
üst, Hans.. Das Uoı ardo Portral in der Kg/. Bibfiotlıek Turin ımd dt'!(Arno."
_
fi
Bollrftiım dt'llaSocictıı (JcagM cıı /trılirıım, ser. 5,6 Leonardo." Alrnaııll.'.co
ıtıılra ııo 75 ( \975)
arıdereFasclıungerı des Giuseppe Bossi. Berlin, l 980. 739-0 J .893-92 1 , s. 324_30.
dem Code x Vaticanru (Urbinas) !170/ıerausgegehnen, ubersetıt ımd ( 1 905 ), '·
41 7-508. Cogliati Arano, Luisa. Disegni di Leonardo e della sua cerclıia aUe Ambrosiana. Milano, 1998.
Lesca. Giuseppe. Leonardo da \'inci: Saggio sutla vita e le opere.
vjsta cr011o/ogico, stOt"icO e biograpco. Bolon ya. 1925. Maccagni. Carlo. Riconsiderando ilprobfema dellejonti di Leoııardo:
sa
centenario della nascita ( 1452· 1952). Leonardo: Saggi e ricerdu,
L'efeııco di /;bri ıı�fogfi 2 verso-3 recto del codict 8936 delta Biblioteca
interpretati. Floran , l95+.
Edirör: Achille Marazza. fRoma, 19541.
Cahi, GiroJamo. / mamscritti di Ltımardoda Virıci dalpunto di Nacional di Madrid. LetluraVinciana. 10 ( 15 Nisan 1970). Floransa. Marinoni. Augusıo. La matem,ıtic,ı di Leonardo dtt \'jm·ı. Milano.
vista cronologico. storico ebiografKo. Yeni baskı Edtör: Augusto D'Arrigo. Agatino. Uonardo da Vinci e il regirne della spiaggia di
1971. t982 .
Marinoni. Busto Arsiıio,. !982. Cesenatico. Roma, 1940.
Carotti, Giulio. U opere di UOnardo, Baımante e Raffeello. Mil ano, Oe Toni, Giovannl. Macclıine di Leof!ardo: Mostra di modelli Sergi C. Disegui dijcn�fkazi<>11i d a Leo,ııırdo a Marinoni. Augusto. Ltonardo dıı Vind, 11 Codin! ,.\tlııntico Jellıı
kat., Bresda, Sale dell'Aıeneo di Bresda. Bresda. 1987.
Marani, Pietro
1905.
Miclıelangelo. Sergi kat., Florence, Casa Buonarroti. Floransa, 19&4. Bibiioteca Ambrosiana di Milano. 3 cilt. Floransa. 2000.
{ M aranL Pieln>. ed.J. Leonardo: Lııpittııra. 1977. Re\'. ed. Floransa, M.ırinoni. Augusto, and Marco Meneguzıo. I diggn ; di Ltonıır,to,
biografico critico. Turıı, J 921.
Carotti, Giulio. Leonardo da Vinci, pittore, scufıore, arckitetro:
Galluzzl, Paolo, ed. Prima di Leonardo: Cultum delte macchine a
Studio
Siena net Rinascimento. Exh. cat., Siena. Magazzini del Sale. Milano. 1 985. Milano. 1981.
1991.
Marani, Pietro C // Cc111uolo di Leoıı,vdo. Milano, 1986. Marinoni, Augusto. aı\d Ma.rco Meneguzzo. I eontırdo dı.ı Vinci
Carpiceci, Alberıo Carlo. Varckitettura di Leonardo: fndagine e
Heydenreich. Ludwig H., e d . / disegtıi d i Leo,ıardo da Vinci e de/la disegni. \'erona, 198 l.
iporesl su turta Vopera di Leonardo ar'Chitetro. Floransa, 1978.
M arani, Pietro C. Leo11ardo: Una cıımerıı dipittore. Milano. !999. egfi spettııcoli Jel suo tempo. Sergi k.lt.• rı.til.lno. Rotanı.la. di \'iJ.
do arckitetto. Gözden geçirilm
iş ve
genlşklilmiş 2. baskı. Florans
a. 1984.
Kemp. Martin, Lconardo da Vinci: Le mirabili optrtlzi oni detla Besana. Milano. 1983.
rdo: 1 grandi matstri del M arani. Pietro C. et. al. lfgenio e lepassioni-Leonıırdo e i/ Cenaco/o:
...i.,zi.ont! dı
Castelfranco. Giorglo. Lecma
eg
natura e defuomo. Milano, 1982.
Precedenti, ;mıoı•azioni, rifles si di ıoı ca polavOf'o. Sergi
dis no.
Natali, Antonio. '"Dubbi. ditf'icolta e disglıidi netl' Annun
mo11tt1gnıı ıul mtıfl:',
Milano, !952.
kat., Milano,
ı s
Palazzo Reale. Milano ve F loran a , ıooı. Leonardo." in VAntıurıciazio11� di Leonardo: Lıı
s. 36-59. CiniseUo Bn1s.ı.mo. 2000.
Kemp, Martin. Leonardo e lo spa io dello sc11/tore. Lettura Vindana.
t
o da Vınc
ittura di Leonard
Ca)telfranco. (ilorgı·o. Lup Editör: An onio Natah,
1956.
_ ı.. Mıla 27 (20 Nisan 1 987). Vinci, 1988.
. no..
:,,ı/e ,,;1
rdtl: Stııdı per ıt Cenac�lo dtlla Bıbli
t
Pianlanida, Sandro, ve Cos antino Baroni. Leoııar
Venturi, Adolfo. "L'uso dell:a mana sinistra nella scrittura e nei
o da Vinci: disegni di Leonardo d a Vinci. Li\rte 42 ( 1939). s. 165-73.
l'edrt"!!l. Car!o. tromırdo. Bolonra. 1979. da Vincı in Milano.
Edizione curata dalla Mostra di Leonardo
l't-drtHi, Carlo.t'd. 1Ji5tgnl dil.conardo da Vinci t de/la sua ctrdıiu Scarpali. Claudio. Leoııardo scrittore. Milano, 200 1 .
rıdlu8ıfı/iorı•fa lltalrJi forıtıo. Floransa, 1990.
-
gok
ku.şlar, 273·74, 277, ıso. 2S6
,
ayna. 14-- ihtiyaç, 302
_. aıa�ım, ihanet, 310
nıak ı�ın Jalgalarm üzerindeki götge!er, 76, 1 00
kuvvet. 187-88
a\113 pr
r�l'ıber o!ar-.ık darphane, 250 biçimleri, 84
n.-s-�anıl:ı a}11
rmk w· .ıyna. 9R ikiyüılül tik, 3 ı o
'.nsan d.1.vranışlarının incdenme�ı. :! I, 44
a ıhuuı, 9.
değirmen, 230 derini iği. 80, 84, 86·88
� laşıır
uzunluğu, 79 -8 ı, 86·87 ı 38
ı}lı;ın açısı. 8 J . 8i' . S8 gölge li demı!'t, 84 tabiatla gölgr, 15A, 156, 158
.7
deneyim. 29 9
insan vücudu, 9,
harekeli, 60-61 . �3
!88-190 deniz,30, 170-71. 176, ! 78, 190, 295 gövde. 57 boyun, 144
ahır,226
ağırlık mtck�zl. 62
dışarıdaki ışık. 1 6. ı 8, 77 kafatası, HO
ba!mıln'l\J, 250 derinlik, 82. 92, 240 göz. mancmık.265
basit gölge". 83, 84
ııo
gecekuşlarının gözleri. 148
be5 in
belirli bır ışık. 78
ıs foJ veAzirt:\nna,
döküm. 246, 248, 2 50 gözün gördüğ ü görüntüleri mermer. 250
kan. 150
kalıp alçısı, 250
mimari. 43, 193 . 26 5
boJrum .2Z2
1 53-165
karşılaştırılması, 148 gözbebeği, 1 0 1 - 103. H8 Mil.rno, 163
aa botanik ve j)(}'?ıj.
apsis, 2.lJ
.16 )'er)·üı:ünün kanı, 167-69
gözbebeginin k üçü lm e si . 77, 102- 103. 148
bulutlar, 30. l62-6'1
;ırdıç, 203
,\fona Lisa. 9
eğ iti m e ks i kl i ği , 7, 299 gurur, 3 1 1
kaslar, 4 1 , 56, 59, 73, 134, 136, Hl, H4
büyük yapı. 219 karanlık. 75, 83. 97
e klemler, 63 güne ş, 76, 9 1 , 1 9 1
arkebüz, 273 büyüklük \'l' perspektif, 93-94 nefsine hakim atına, 31 1
güzellik. 289
el, 56 kara katmanları. 232
asmakat. 221
aslan, 148 nesnelerin sınırlan. 1 5, 96
302
engel,
haritalar. t 33
hareket. 60-bl. 1 88-8 9
ışık demeti, i9. 81, 83, 88, 162 k<�. 53, 55, 56
içindekl görünrükrfe beraber çamur, 133 ırmak, 2 8 , 16'}, 173-76
fı.�kiye, 225
sjun1t1to, 9
ürke, 3 1 2
öğrenme, 290 uçma makinesı, 277, 280, 282, 285-86
doğrusal veya küçülen perspektif, 92 su, 164, 1 73- 76, 222, 225 vlicul,
\'e heykd, 240 Suriye Defterdarına mektup, 182-84 vücudun dünya ile karşılaştırılması,
pia mater, 1 35, 140 sütun knidesi, 202 vücut ve perspektif, 92-93