You are on page 1of 132

2020-21 BAHAR DÖNEMİ FELSEFEDE YÖNTEM II

DERSİ NOTU

FELSEFEDE YÖNTEM II

DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY


2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

ii
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

İÇİNDEKİLER
DERS 1: DERSİN AMACI VE PLANI ..........................................................1
DERS 2: ARGÜMANLARI DEĞERLENDİRMEK ve BİÇİMSEL
YÖNDEN DEĞERLENDİRME ....................................................................2
Argümanları Değerlendirmek..........................................................................2
Argümanları Biçimsel Yönden Değerlendirmek ..........................................4
Ardılı Evetleme..............................................................................................6
Önceli Değilleme...........................................................................................9
Örnekleme Benzeri Geçersiz Argümanlar ............................................. 10
DERS 3: ARGÜMANLARIN BİÇİMSEL OLMAYAN ve İÇERİK
YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRMEK ....................................................... 13
Argümanları Biçimsel Olmayan Yönden Değerlendirmek ...................... 13
Kısır Döngüsel Argümantasyon............................................................... 13
Çokanlamlılık Yanılgısı .............................................................................. 15
Argümanları İçerik Yönünden Değerlendirmek........................................ 17
Önermelerde Doğruluk ............................................................................. 17
İçerik Yönünden Değerlendirmede Kullanılabilecek Yöntemler ........ 20
Karşıt Kanıta Bakmak............................................................................ 20
Çelişkiye Bakmak.................................................................................... 22
DERS 4 ve 5: YAYGIN KULLANILAN GÜVENİLMEZ
ARGÜMANLAR .............................................................................................. 26
Çoğunluk Argümanı ...................................................................................... 26
Demokrasi Argümanı .................................................................................... 28
Uzmanlık Argümanı ...................................................................................... 30
Kişiye Yönelme Argümanı ........................................................................... 33
Kötü Yandaş Argümanı ................................................................................ 37
Bilgisizlik Argümanı....................................................................................... 39
Sahte İkilik Argümanı .................................................................................... 41
Genetik Argümanı ......................................................................................... 43
Etimoloji Argümanı ....................................................................................... 45
Bağıntıyı Neden Sayma Argümanı............................................................... 46
Kötü Kaygan Yamaç Argümanı................................................................... 49
Kötü Neden Argümanı ................................................................................. 52
Kumarbaz Argümanı ..................................................................................... 55
DERS 6 ve 7: GÜNLÜK DİLDEKİ ARGÜMANLARI
DEĞERLENDİRME ALIŞTIRMALARI ................................................... 57
Alıştırma: Ufolar............................................................................................. 57
iii
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Alıştırma: Şiddet İçerikli Filmler .................................................................. 58


Alıştırma: Akupunktur .................................................................................. 61
Alıştırma: Bireysel Silahlanma ...................................................................... 61
Alıştırma: Küresel Isınma ............................................................................. 66
Alıştırma: Kadınların Otomobil Kullanması .............................................. 67
DERS 8 ve 9: FELSEFE METİNLERİNDEKİ ARGÜMANLARI
DEĞERLENDİRME ALIŞTIRMALARI ................................................... 69
Epikuros’un Ölüm Argümanı ...................................................................... 69
Epikuros’a Atfedilen Kötülük Argümanı ................................................... 71
Mill’in Faydacılık Argümanı ......................................................................... 72
Nozick’in Tecrübe Makinesi Argümanı ...................................................... 74
Nozick’in Vergilendirilmenin Yanlışlığı Argümanı ................................... 75
DERS 10: FELSEFE METNİ YAZIMINA HAZIRLIK .......................... 77
Nasıl Bir Metin Yazacağınızı Belirleyin....................................................... 77
Kaynak Taraması Yapın ................................................................................ 83
DERS 11: METİN YAZIMINDA BAZI TAVSİYELER ......................... 86
Betimleyici Metin Kısmı İçin Tavsiyeler ..................................................... 86
İddia İleri Süren Metin Kısmı İçin Tavsiyeler ........................................... 86
İddianız Net Olsun .................................................................................... 87
İddianızı Sağlam Argüman(lar)la Desteklemeye Çalışın ....................... 87
Kolay Yanlışlanabilecek Öncüllerden Yola Çıkmayın .......................... 88
Argümanınız Tam Olsun .......................................................................... 89
Argümanınızdaki Önermeler Açık Olsun............................................... 92
Kavramsal Tutarlılığa Dikkat Edin .......................................................... 93
Göstergeler Kullanın ................................................................................. 95
Düşüncelerinizi Sıralı Olarak Sunun ....................................................... 96
Aynı İfadeleri Kullanın .............................................................................. 97
Karşı Çıkışları Göz Önüne Alın............................................................... 98
DERS 12: AKADEMİK METİN YAZIMINDAKİ TEMEL
KURALLAR .................................................................................................... 100
Kaynak Kullanımı ........................................................................................ 100
Alıntı Kullanımı ............................................................................................ 101
Referans Kullanımı ...................................................................................... 102
Temel Yazım................................................................................................. 104
Akademik Dil ............................................................................................... 105
DERS 13: AKADEMİK METİN YAZIMINDA DİKKAT EDİLMESİ
GEREKEN DİĞER ÖNEMLİ KURALLAR .......................................... 107
İçerikle İlgili Kurallar................................................................................... 107
iv
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Anlatımla İlgili Kurallar............................................................................... 111


Biçimsel Kurallar .......................................................................................... 115
Ana Metniniz Biçim Yönünden Uygun Olsun .................................... 115
Başlıklarınız Biçim Yönünden Uygun Olsun ....................................... 116
Alıntı ve Referanslarınız Biçim Yönünden Uygun Olsun .................. 116
Dipnotlarınız Biçim Yönünden Uygun Olsun ..................................... 121
Kaynakçanız Biçim Yönünden Uygun Olsun ...................................... 124
Diğer Bazı Kurallar ...................................................................................... 126

v
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

vi
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

DERS 1: DERSİN AMACI VE PLANI


Merhaba sevgili öğrenci arkadaşım. Başlamadan önce Felsefede Yöntem II
dersimizin amacı ve planı hakkında sana kısaca bilgi vermek istiyorum.
Dersimizin amacı, bir felsefe öğrencisi olarak, felsefe metinlerini
değerlendirebilmeni ve felsefe metinleri yazabilmene yardımcı olmak.
Felsefede Yöntem I dersimizde bir felsefe metnini okumak konusunda bilgi
almaya çalışmıştık. Ama bir felsefe metnini okumak, felsefe yapmak için
gerekli olsa da yeterli değildir. Asıl amacımız okuduğumuz metindeki
argümanı ya da argümanları değerlendirmek, onun ya da onların iyi mi kötü
mü olduğunu anlamaya çalışmaktır. Dersimizin bir diğer temel amacı da
akademik olarak felsefe metinleri yazabilmek için gerekli kuralların ne
olduğunu öğrenmektir.
Dersimizin planı şu şekilde olacak: Birinci bölümde argüman
değerlendirmenin nasıl olduğunu görmeye çalışıyoruz. Sonraki bölümde
günlük hayattaki tartışmalarımızda yaygın olarak kullandığımız ama
güvenilmez olan argümanlardan bazılarını inceliyoruz. Üçüncü bölümde
günlük hayattaki görece basit metin örnekleriyle argüman değerlendirme
hakkında alıştırmalar yapıyoruz. Ve daha sonraysa felsefe metinlerindeki
görece basit bazı argümanları nasıl değerlendirebileceğimizi görmeye
çalışıyoruz.
Buraya kadar olan bölümler bir felsefe metnini değerlendirmemiz
için bize yardımcı olmaya çalışırken, bundan sonraki bölümler, bizim
akademik bir felsefe metni kaleme alırken nelere dikkat etmemiz gerektiğini
göstermeyi amaçlıyor.
Sana şimdiden başarılı bir dönem diliyorum.

1
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

DERS 2: ARGÜMANLARI
DEĞERLENDİRMEK ve BİÇİMSEL
YÖNDEN DEĞERLENDİRME
Argümanları Değerlendirmek
Bir felsefe metnini değerlendirmek, çoğunlukla, o metinde yazarın
iddiasını ya da iddialarını desteklemek için ileri sürdüğü argümanları
değerlendirmektir.
Felsefeciler, benimsedikleri bir iddianın doğruluğunu
desteklemek için, iyi ya da sağlam argümanlar ileri sürmeye;
benimsemedikleri, karşı çıktıkları bir iddianın doğru olmadığına yönelik
iyi ya da sağlam argümanlar ileri sürmeye veya benimsemedikleri bir
iddiayı desteklemeye çalışan argümanların kötü ya da sağlam olmayan
argümanlar olduğunu göstermeye çalışırlar. Dolayısıyla argüman
değerlendirme, felsefede temel önemi olan bir etkinliktir.
Bir argümana ya da argümantasyona karşı çıktığımız durumda, o
argümanın ya da argümantasyonun kötülüğünü göstermeye çalışmamız;
bir iddiaya ya da kanıta karşı çıktığımızdaysa onun yanlış olduğunu
göstermeye çalışmamız gerekir. Bu, onları basitçe kabul etmemek değil
onların kötülüğünü göstermektir. Onları kabul etmemek, onların kötü
olduğunu ya da doğru olmadığını söylemek ve bunun için bir neden
göstermemektir. Yani aslında sadece bir neden göstermeden o
argümanı, argümantasyonu, iddiayı ya da kanıtı benimsediğimizi
belirtmektir. Bir argümanı, argümantasyonu, iddiayı ya da kanıtı
çürütmek ise argümanın ya da argümantasyonun kötü olduğunu;
iddianın ya da kanıtın yanlış olduğunu göstermektir. Kabul etmemek
argümantasyon gerektirmez, çürütmek ise gerektirir. Bu bakımdan
çürütme yalnızca kabul etmemeden çok daha büyük bir çaba gerektirir.
Bu noktada şuna dikkat edilmesi gerekir: Bir iddiayı
desteklemeye çalışan bir argümanın kötü olması, iddianın zorunlu
2
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

olarak yanlış olduğu anlamına gelmez. Argümanın kötü olması, sadece


desteklemeye çalıştığı iddiayı destekleyemediğini gösterir.
Görülebileceği gibi ister ileri sürdüğünüz ya da benimsediğiniz
bir iddiayı desteklemek amacıyla olsun, ister bir iddiaya karşı çıkmak
amacıyla olsun, isterse de bir argümanı değerlendirmek amacıyla olsun,
iyi ya da sağlam argümanlar ile kötü ya da sağlam-olmayan argümanların
nasıl olduğunu bilmek büyük önem taşımaktadır.
İyi ya da sağlam bir argüman, (1) Geçerli, yani biçimsel bir
yanılgıya sahip olmayan ve (2) biçimsel-olmayan bir yanılgıya sahip olmayan ve
(3) bütün öncülleri doğru argümandır.
Kötü ya da sağlam-olmayan bir argümansa, (1) geçersiz, yani
biçimsel bir yanılgıya sahip olan ya da (2) biçimsel-olmayan bir yanılgıya sahip
olan ya da (3) öncüllerinden en az biri yanlış olan argümandır.
İyi ya da sağlam argümanları, sağlam binalara benzetebiliriz.
Geçerlilik, mimari hesapların iyi yapılması, doğruluk malzemelerin iyi
olması, biçimsel-olmayan yanılgı da binanın sağlamlığını zayıflatan
sorunlara benzetilebilir. Nasıl ki sağlam binalar, hem mimari hesapları
iyi yapılmış, hem iyi malzeme kullanılmış, hem de binanın sağlamlığını
zayıflatan bir sorun içermeyen binalarsa, sağlam argümanlar da geçerli,
biçimsel-olmayan bir yanılgı içermeyen ve öncülleri doğru
argümanlardır.
İyi ya da sağlam bir argümanın sonucu, zorunlu olarak doğrudur.
Başka bir deyişle, iyi ya da sağlam bir argüman sonuçtaki iddiayı
destekleyen argümandır. Kötü ya da sağlam-olmayan argümanların
sonuçları da tesadüfen doğru olabilir ama bu tip argümanlar sonuçlarını
destekleyen argümanlar değildirler. Mimari hesapları iyi yapılmamış
veya sağlam malzemeden meydana getirilmemiş ya da başka bir kusuru
olan binaların da ayakta kalabilmeleri ama bunlara güvenilemeyeceği
gibi geçerli olmayan, doğru öncülleri olmayan ya da biçimsel-olmayan
bir yanılgı içeren argümanların sonuçları da doğru olabilir ama bunlara
güvenilmez.

3
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Aşağıdaki argümanlar hem biçimce geçerli, hem biçimsel-olmayan


bir yanılgıya sahip olmadıkları, hem de öncülleri doğru olduğu için iyi
argümanlardır:

Bütün insanlar Homo sapiens türünün örneğidir.


Ben bir insanım.
Öyleyse Homo sapiens türünün örneğiyim.

18 yaşına küçük olan hiç kimse oy veremez.


Bazı dahiler 18 yaşından küçüktür.
O halde, bazı dahiler oy veremez.

Öyleyse bir argümanın iyi ya da kötü, sağlam ya da sağlam-


olmadığını anlamak için yapılması gerekenler şunlardır:

1. Eğer kurulabiliyorsa argümanı, mümkün olduğunca sağlam bir


şekilde standart biçimde yeniden kurmak ve ikinci maddeden
devam etmek. Eğer kurulamıyorsa, yanılgıyı belirterek
argümanın kötü bir argüman olduğunu söylemek.
2. Argümanın biçimsel-olmayan bir yanılgı taşıyıp taşımadığına
bakmak. Eğer taşımıyorsa üçüncü maddeden devam etmek. Eğer
taşıyorsa, yanılgıyı belirterek argümanın kötü bir argüman
olduğunu söylemek.
3. Argümanın öncüllerinin doğru olup olmadığına bakmak. Eğer
doğru ise argümanın iyi bir argüman olduğunu belirtmek. Eğer
öncüllerinden biri bile yanlış olduğu bir şekilde gösterilebiliyorsa
onu belirterek argümanın kötü bir argüman olduğunu söylemek.

Argümanları Biçimsel Yönden Değerlendirmek


Bir argümanın iyi ya da sağlam olabilmesi için, gereken şartlardan ilki,
argümanın geçerli olması, başka bir deyişle biçimsel bir yanılgı
taşımamasıdır.
4
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Yanılgı ya da Safsata, geniş anlamıyla, hatalı, zayıf ya da savruk


akıl yürütme; bir akıl yürütmeyi kötü yapan bir hatadır. Daha dar
anlamdaysa, geçersiz olan yani mantıksal olarak hatalı olan ya da kusurlu
ve güvenilir olmayan argümandır.
‘Yanlış’ ile ‘yanılgı’yı birbirinden ayırmak gerekir. Yanlış,
epistemolojinin bir kavramı olarak, hatalı, kusurlu, eksik inancı belirtir.
Oysa Yanılgı, mantığın bir kavramı olarak, hatalı, kusurlu bir argümanı,
akıl yürütmeyi ya da bir akıl yürütmeyi kötü yapan bir hatayı belirtir.
Yanılgılar; beklentiler, önyargı, ihtiraslar, egoyu koruma gayreti
vb. gibi psikolojik nedenlerden; dikkatsizlik, yorgunluk vb. gibi zihinsel
nedenlerden ya da bilgi eksikliği vb. eğitimsel nedenlerden bilinçsiz
olarak meydana gelebilir. Ya da onlar; karşıdaki kişi ya da kişileri ikna
etmek, yanıltmak isteğinden, bilinçli olarak kullanılabilirler. ‘Yanlış’ ve
‘yalan’ ayrımındaki gibi, ‘yanılgı’, kasıtlı olmadan, istemeden yapılan bir
akıl yürütme, düşünce hatası; ‘yanıltmaca’ ise kasıtlı olarak, karşıdakini
yanıltmak amacıyla kullanılan sorunlu bir akıl yürütme olarak
birbirinden ayrılabilir.
Yanılgılarla ilgili ilk sistemli çalışma Aristoteles tarafından
yapılmıştır. O, Sofistlerin Çürütmeleri Hakkında adlı çalışmasında
yanılgıları, dil ile ilgili yani dildeki çokanlamlılıkla ilgili olan yanılgılar ve
dil dışında kalan yani argümanın kendisinden kaynaklanan yanılgılar
olarak iki türe ayırıp toplam on üç yanılgı ortaya koymuştur.
Günümüzde, yanılgılar, uzmanlar tarafından birçok biçimde
sınıflandırılır. Yaygın bir sınıflandırmaya göre, onlar, Biçimsel Yanılgılar
ve Biçimsel Olmayan Yanılgılar olarak iki türe ayrılabilir. Yanılgı,
argümanın yapısına ya da biçimine dayanıyorsa, başka bir deyişle o
geçersiz bir çıkarımsa biçimsel yanılgı olarak adlandırılır. Eğer hata,
argümanın içeriğiyle ilgiliyse, o zaman o biçimsel-olmayan yanılgı olarak
adlandırılır.
Biçimsel Yanılgı, başka bir deyişle geçersizlik mantık kurallarına
uyulmamış olmaktan kaynaklanan bir akıl yürütme hatasıdır. Böyle
argümanlarda sonuç doğru olabilse bile bu sonuca güvenilir bir
yöntemle ulaşılmış olmaz.

5
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Örneğin aşağıdakiler biçimsel yanılgılar, başka bir deyişle


geçersiz argümanlardır:

Bütün cadıların kara kedileri vardır.


Komşumun kara kedisi var.
Öyleyse komşum da cadı olmalı.

Bazı üniversitelere girişte kimlik gösterilir.


İstanbul Üniversitesi de bir üniversitedir.
Öyleyse İstanbul Üniversitesi’ne girişte kimlik gösterilir.

Bütün filozoflar ölümlüdür.


Damdaki kedi de ölümlüdür.
Öyleyse damdaki kedi bir filozoftur.

Sigortalar kapalıysa lamba yanmaz.


Lamba yanmıyor.
O halde sigortalar kapalı.

Argüman değerlendirmenin ilk adımı daha önce belirttiğimiz


gibi argümanı biçim yönünden değerlendirmektir. Argüman bir metin
halindeyse önce o mümkün olduğunca sağlam bir şekilde standart
biçimde yeniden kurulmaya çalışılır. Başka bir deyişle argüman
anlatılmak isteneni çarpıtmadan sağlam bir şekilde kurulabiliyor ise o
şekilde standart biçimde yazılır. Ama kurulamıyorsa, argüman standart
biçimde yazılıp ilgili yanılgı belirtilir. Aşağıda bazı geçersiz argüman
türleri belirtilmiştir.

Ardılı Evetleme

Ardılı Evetleme, yüzeysel olarak geçerli bir koşullu kıyas izlenimi


veren ama yapıca geçersiz bir argüman, başka bir değişle bir biçimsel
yanılgıdır.

6
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Onun biçimi şöyledir:

(Eğer) p ise q
q
(Öyleyse) p

Ardılı Evetlemenin -ve daha sonra göreceğimiz Önceli Değillemenin-


bir yanılgı olmasının nedeni farklı açıklamaları göz ardı etmesidir.
Örneğin, Önceli Evetleme biçimini kullanan aşağıdaki argüman
geçerlidir:

Yemeğini yediyse bebek deliksiz uyur.


Yemeğini yedi.
Öyleyse bebek deliksiz uyuyacak.

Oysa Ardılı Evetleme biçimini kullanan şu benzer argüman


geçersizdir:

Yemeğini yediyse bebek deliksiz uyur.


Bebek deliksiz uyuyor.
Öyleyse bebek yemeğini yedi.

Oysa bebek yemeğini yemediği halde belki açlıktan bayıldığından


uyumuş olabilir. Şunlar da Ardılı Evetleme yanılgılarıdır:

Eğer yağmur yağarsa ıslanırsın.


Islanmışsın.
Öyleyse yağmur yağıyor.

Oysa ıslak olmasının farklı açıklamaları olabilir.

Araba bozuksa gitmez.


Araba gitmiyor.

7
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Öyleyse araba bozuk.

Oysa benzinin bitmiş olması gibi farklı açıklamalar olabilir.

Eğer beni gizlice seviyor ve sevgilisinin bunu öğrenmesini istemiyorsa


mektuplarıma cevap vermez.
Mektuplarıma cevap vermedi.
Öyleyse beni gizlice seviyor ve sevgilisinin bunu öğrenmesini istemiyor.

Oysa bu durumun birçok farklı açıklaması olabilir:


Mektuplarımdan rahatsız olmuştur, cesaret vermek istemiyordur ya da
onları hiç açmamıştır.

Ülserim varsa midem ağrır ve yanar.


Midem ağrıyor ve yanıyor.
Öyleyse ülserim var.

Oysa kötü bir şey yemiş ya da çok yemiş olabilirsiniz.

Bana değer vermiyorsa, buluşmaya geç kalır.


Buluşmaya geç kaldı.
Demek ki bana değer vermiyor.

Oysa güzel görünmek için hazırlanırken de geç kalmış olabilir.


Bazı durumlarda, bağlam ve konunun kendisi “eğer” kelimesinin
“ancak ve ancak” ya da “sadece” olarak anlaşılmasını zorunlu kılar.
Böyle durumlarda bu Ardılı Evetleme olmaz. Örneğin:

Eğer bir piyango biletiniz varsa ikramiye kazanma şansınız vardır.


İkramiye kazanma şansınız var.
Öyleyse bir piyango biletiniz var.

8
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Burada ilk öncüldeki "eğer”; “ancak ve ancak” anlamında


kullanıldığı için bu bir Ardılı Evetleme değildir.

Önceli Değilleme

Önceli Değilleme, geçerli bir koşullu kıyas izlenimi veren geçersiz bir
argüman; bir biçimsel yanılgıdır.
Biçimi şöyledir:

(Eğer) p ise q
p değil
(O zaman) q değil

Örnek verelim:

Hisse fiyatları artarsa zengin olursun.


Hisse fiyatları artmadı.
Öyleyse zengin olmayacaksın.

Oysa piyango çıkabilir ya da kirli işlerden zengin olabilir.

Yağmur yağarsa yerler ıslanır.


Yağmur yağmamış.
O halde yerler ıslak olamaz.

Neden olmasın; sulama sistemi de yerleri ıslatabilir.

Zehri saklamazsak kendine zarar verebilir.


Zehri sakladık.
Öyleyse kendine zarar veremez.

Evet ama zehir içmek dışında da birinin kendisine zarar verme


yöntemleri vardır.

9
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Ardılı Evetleme kısmında gördüğümüz gibi bazı durumlarda,


bağlam ve konunun kendisi “eğer” kelimesinin “ancak ve ancak” ya da
“sadece” olarak anlaşılmasını zorunlu kılar. Bu durumlarda bir Önceli
Değilleme yanılgısı olmaz. Örneğin:

Eğer bir piyango biletiniz varsa ikramiye kazanma şansınız var.


Piyango biletiniz yok.
Öyleyse ikramiye kazanma şansınız da yok.

İlk öncüldeki ‘eğer’, ‘sadece’ ya da ‘ancak ve ancak’ anlamında


kullanıldığı için bu bir Önceli Değilleme değildir. Başka bir örnek verirsek:

Eğer kadınsan doğurabilirsin.


Kadın değilsin.
O halde doğuramazsın.

Burada da bir Önceli Değilleme yanılgısı yoktur. Çünkü ilk


ifadedeki ‘eğer’, ‘ancak ve ancak’ anlamında kullanılmıştır.

Örnekleme Benzeri Geçersiz Argümanlar

Daha önce belirtildiği gibi örnekleme, x, A türünün bir örneğiyken A


için doğru olanın x için de doğru olduğunu çıkaran bir argüman türüdür.
Onun biçimi şöyledir:

Bütün A’lar B’dir.


x bir A’dır.
O halde x bir B’dir.

Örneğin:

Tüm insanlar ölümlüdür.


Sokrates bir insandır.

10
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Öyleyse Sokrates ölümlüdür.

Bazı argümanlar örneklemeye benzer ama onun gibi geçerli


değildirler. Örneğin örneklemeye benzeyen aşağıdaki argüman biçimi
geçersizdir:

Bazı A’lar B’dir.


x bir A’dır.
O halde x bir B’dir.

Örneğin:

Bazı insanlar öğrencidir.


Ben bir insanım.
Öyleyse ben bir öğrenciyim.

Aşağıdaki argüman biçimi de örneklemeye benzeyen geçersiz


argümanlardandır:

Bütün A’lar B’dir.


x(ler) bir B’dir.
O halde x bir A’dir.

Örneğin:

Bütün kaplumbağalar yavaş hareket eder.


Yan komşum da yavaş hareket eder.
Öyleyse yan komşum bir kaplumbağadır.

Aşağıdaki argüman biçimi de geçersizdir:

Bazı A’lar B’dir.


x(ler) bir B’dir.

11
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

O halde x bir A’dir.

Örneğin:

Bazı kedilerin kuyruğu vardır.


Maymunların da kuyruğu vardır.
Öyleyse maymunlar da kedidir.

12
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

DERS 3: ARGÜMANLARIN
BİÇİMSEL OLMAYAN ve İÇERİK
YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRMEK
Argümanları Biçimsel Olmayan Yönden
Değerlendirmek
Bir argümanın iyi ya da sağlam olabilmesi için, gereken şartlardan bir
başkası, argümanın biçimsel olmayan bir yanılgı taşımamasıdır.
Biçimsel Olmayan Yanılgı, geniş anlamda, her türlü kusurlu
ve güvenilir olmayan argüman, hatalı ya da zayıf akılyürütme biçimi, bir
argümanı kötü yapan düşünce hataları, yaygın kötü argümanlar, bir akıl
yürütmenin, düşünmenin, tartışmanın akışını bozan, saptıran ya da
benzeri diğer sorunlar vb. gibi biçimsel yanılgı dışındaki her türlü
düşünce hatası olarak tanımlanır. Daha dar anlamdaysa o, bir argümanı
kötü yapan, biçimsel yanılgı dışındaki her türlü sorunu belirtir.
Biçimsel olmayan yanılgı taşıyan bir argümana bir örnek
verirsek:

Bütün piyanistler piyano çalar.


Piyano çalan biri hırsızdır.
Öyleyse bütün piyanistler hırsızdır.

Aşağıda biçimsel olmayan yanılgılardan iki tanesini incelemeye


çalışacağız.

Kısır Döngüsel Argümantasyon

Kısır Döngüsel Argümantasyon, her iki iddianın da doğruluğuna


başka bir kanıt göstermeden, iki iddianın doğruluğuna birbirini kanıt
olarak göstermektir.
13
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Ya da, bir iddianın doğruluğuna ya da yanlışlığına destek olarak


gösterilen kanıtın desteği olarak aynı iddianın doğruluğunu ya da
yanlışlığını gösteren, bilgi vermeyen argümantasyondur.
Başka bir deyişle, şöyle bir argümantasyondur:

A, B’dir çünkü C, D’dir.


C, D’dir çünkü A, B’dir.

Aşağıdaki örnekte bu yanılgı yapılmıştır:

Tanrı vardır çünkü kutsal kitaplarda O’nun var olduğu söylenir.


Kutsal kitaplarda yazanlar doğrudur çünkü onlar Tanrı sözüdür.

Entelektüeller pipo içer. Nereden mi biliyorum? Bir entelektüel söyledi.


Entelektüel olduğunu nereden mi biliyorum? Çünkü pipo içiyordu.

Burada şöyle bir argümantasyon yapılmıştır:

Entelektüeller pipo içer, çünkü bir entelektüel söyledi.


Entelektüel biri, çünkü pipo içiyordu.

Descartes’ın düşüncesinde, ‘Kartezyen Döngü’ adı verilen


aşağıdaki bir kısır döngüsel argümantasyon olduğu ileri sürülmüştür.

Açık ve seçik idealarım doğrudur.


Bende Tanrı’nın varlığına yönelik açık ve seçik bir idea var.
Bu bakımdan Tanrı vardır.

Tanrı vardır.
Tanrı iyidir ve bizi aldatmaz.
Bu bakımdan açık ve seçik idealarımız doğrudur.

14
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Çokanlamlılık Yanılgısı

Çokanlamlılık Yanılgısı, bir argümanda, aynı kelime ya da deyimin


farklı anlamlarda kullanılması hatasıdır. Çokanlamlılık Yanılgısı taşıması
bir argümanı biçimsel olarak geçersiz kılar.
Bazı çokanlamlılıklar hemen anlaşılabilir:

Bütün atlar koşar.


At bir kelimedir.
O halde bütün kelimeler koşar.

Her piyanist piyano çalar.


Piyano çalan biri hırsızdır.
Öyleyse her piyanist hırsızdır.

Hayat acıdır.
Bütün acılar boğazı yakar.
Öyleyse hayat boğazı yakar.

Bazense çokanlamlılık biraz daha zor anlaşılır:

Bütün insanlar ölümlüdür.


Pele ölümsüzdür.
Öyleyse Pele insan değildir.

Bu argümanda sorun olmasının nedeni, argümandaki “ölümlü”


ve “ölümsüz” (“ölümlü-değil”) kelimelerinin farklı anlamlarda
kullanılmış olmasıdır. İlk öncüldeki “ölümlü” kelimesi “ölecek”
anlamındadır; ikinci öncüldeki “ölümsüz” kelimesi ise bir kişinin
ününün öldükten sonra da süreceği anlamındadır.
Bir başka örneğe bakalım:

Bütün insanoğulları ölümlüdür.

15
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Gülşah insanoğlu değildir.


Öyleyse Gülşah ölümsüzdür.

Bu da bir başka çokanlamlılık örneğidir. Bu defa farklı


anlamlarda kullanılan sözcük “insanoğlu”dur. İlk öncülde çoğul olarak
kullanılan sözcüğün anlamı apaçık “insan”dır; ikinci öncüldeyse “erkek
cinsten insan” anlamında kullanılmıştır.
Başka bir örneğe bakalım:

İnce planlar yapan hiç kimse güvenilir değildir.


Mimarlar ince planlar yapan kişilerdir.
O halde mimarlar güvenilir değildir.

İlk öncüldeki ‘ince planlar yapan’ ifadesi kötü planlar yapan


anlamında; ikinci öncüldeki ‘ince planlar yapan’ ise detaylı plan çizmek
anlamında kullanılmıştır.
Bir başka örneğe bakalım:

Bir insanı bilerek kandırmak asla haklı gösterilemez.


Bu bakımdan kimsenin insanları bilerek kandırmaya hakkı yoktur.
Öyleyse, insanları bilerek kandıranlara hukuken ceza verilmelidir.

Birinci öncülde “haklı” sözcüğü “ahlaken doğru” anlamında


kullanılmıştır; oysa ikincisinde kullanılan “hak”, yasal haktır.
Başka bir örneğe bakalım:

Eşitlik istiyorsunuz.
Eğer eşitlik, yani herkesin bir örnek olmasını istiyorsanız, istenmeyen ve
ulaşılması olanaksız bir şey istiyorsunuz.
Öyleyse istenmeyen ve ulaşılması olanaksız bir şey istiyorsunuz.

Bu argümandaki sorun, ilk ve ikinci öncüldeki “eşitlik”in farklı


anlamlarda olmasıdır. İlk öncülde istendiği söylenen, talep edilen

16
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

“eşitlik”, davranışta, saygınlıkta, güç elde etmede ya da fırsatta eşitlik tir.


Oysa ikinci öncüldeki, olanaksız olduğu belirtilen “eşitlik”, tüm
insanların neredeyse birbirinin aynısı olduğu ve aynı şekilde davrandığı,
“bir örneklik” olarak eşitliktir ki öyle bir eşitlik istenmemektedir.

Argümanları İçerik Yönünden Değerlendirmek


Önermelerde doğruluk konusu hakkında bilgi verdikten sonra bir
argümandaki önermelerin nasıl değerlendirilebileceği konusunda birkaç
yöntem anlatmaya çalışacağız.

Önermelerde Doğruluk

Doğruluk, argümandaki önermelerin, yani öncülleri ve sonucundaki


önermeyle ilgili bir durumdur. Doğruluk, öncüllerin ve sonucun
içeriğine ilişkindir. Öncüllerin doğruluğu ya da yanlışlığı, öncüllerin
türüne göre gözlem, deney, hesap vb. gibi farklı şekillerde tespit
edilebilir. Örneğin “Kitap açıktır.” gibi bir önermenin doğruluğunun
tespiti gözlemle, “İki kere iki dört eder.” gibi bir önermenin
doğruluğunun tespiti birtakım matematik işlemler sayesinde mümkün
olabilir.
Basit-olmayan önermelerde doğruluk konusu basit önermelere
göre biraz daha farklı ve karışıktır. Doğru koşullu önerme, sadece ve
sadece, önceli doğru iken ardılının yanlış olmadığı önermedir. Başka bir
değişle, sadece ve sadece, önceli (koşul) doğru iken ardılı yanlış olan
koşullu önermeler yanlıştır. Diğer durumlarda koşullu önerme
doğrudur.
Şu koşullu önermeye bakalım:

Eğer Descartes bugün hâlâ yaşıyorsa dört yüz yaşından büyüktür.

Bu koşullu önermenin önceli ‘Descartes bugün hâlâ yaşıyor”,


ardılı ise “[Descartes] dört yüz yaşından büyüktür.” önermeleridir.
17
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Koşullu önermenin önceli de ardılı da yanlış olsa da koşullu önerme


doğrudur. Çünkü Descartes eğer bugün yaşasaydı, dört yüz yaşından
büyük olacaktı.
Başka bir örneğe bakalım:

Eğer Ali bekar ise Ali evli değildir.

Bu koşullu önerme, eğer Ali’nin bekar olduğu doğruysa, Ali’nin evli


olmaması halinde doğrudur.
Başka bir örneğe bakalım:

Eğer ayağım taşa takılırsa havada üç takla atıp yere düşerim.

Bu koşullu önerme, eğer ayağımın taşa takıldığı doğru değilse, koşul


gerçekleşmediği için doğru sayılır. Eğer koşul gerçekleştiği her durumda,
havada üç takla atıp yere düşüyorsam da doğrudur. Koşullu önerme,
ayağımın taşa takıldığı ama havada üç takla ve parende atıp yere düşmediğim
durumlar varsa/mümkünse yanlıştır.
Başka bir örneğe bakalım:

Çok zengin olursam mutlu olurum.

Koşulun gerçekleşmediği veya koşul (çok zengin olmam) gerçekleşip


bu durumda mutlu olursam bu koşullu önerme doğru; aksi durumlarda, yani
koşul gerçekleştiği halde mutlu olmadığımda koşullu önerme yanlış olur.
Başka bir örneğe bakalım:

Eğer Ali bekar ise Ali evli değildir.

Bu koşullu önerme, eğer Ali’nin bekar olduğu doğruysa, Ali’nin evli


olmaması halinde doğrudur.
Başka bir örneğe bakalım:

18
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Eğer ayağım taşa takılırsa havada üç takla atıp yere düşerim.

Bu koşullu önerme, eğer ayağımın taşa takıldığı doğru değilse, koşul


gerçekleşmediği için doğru sayılır. Eğer koşul gerçekleştiği her durumda,
havada üç takla atıp yere düşüyorsam da doğrudur. Koşullu önerme,
ayağımın taşa takıldığı ama havada üç takla ve parende atıp yere düşmediğim
durumlar varsa/mümkünse yanlıştır.
Yukarıdaki koşullu önerme, onun doğruluğunu daha rahat
sınamamız açısından aşağıdaki şekillerde düşünülebilir:

Ya ayağım taşa takılmaz ya da havada üç takla ve parende atıp yere düşerim.

Ayağımın taşa takıldığı durumda havada üç takla atıp yere düşmemem


mümkün değildir.

Dolayısıyla ayağımın taşa takıldığı durumda havada üç takla atıp


yere düşmediğim bir durumun olması/gösterilmesi halinde bu koşullu
önermenin yanlış olur. Başka bir örneğe bakalım:

Çok zengin olursam mutlu olurum.

Koşulun gerçekleşmediği veya koşul (çok zengin olmam) gerçekleşip


bu durumda mutlu olursam bu koşullu önerme doğru; aksi durumlarda, yani
koşul gerçekleştiği halde mutlu olmadığımda koşullu önerme yanlış olur.
Doğru Ayrık Önerme, bileşenlerinden en az biri doğru olan ayrık
önermedir. Bütün bileşenlerinin yanlış olduğu ayrık önermeler yanlış ayrık
önermelerdir. Örneğin, ‘Bugün okula veya sinemaya gideceğim.’ ayrık
önermesi sadece ve sadece, her ikisine de gidilmemişse yanlış, diğer
durumlarda doğrudur. Dikkat edilirse ‘Bugün ya yağmur yağacak ya da
yağmur yağmayacak.’ ayrık önermesiyse önceli ve ardılı birbirinin çelişen iki
önerme olduğundan her durumda doğrudur.
Bir Ayrık Önermenin Değili veya Çelişiği, ayrık önerme p veya
q şeklinde sembolleştirildiğinde, ~p ve ~q şeklinde bir bileşik önermedir.

19
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Örneğin, ‘Bugün ya sinemaya gideceğim ya da parka gideceğim.’ ayrık


önermesinin değili ya da çelişiği, ‘Bugün ne sinemaya gideceğim ne de parka
gideceğim.’ ya da ‘Bugün sinemaya gitmeyeceğim ve bugün parka
gitmeyeceğim.’ önermesidir.
Doğru Bileşik Önerme, bütün bileşenleri doğru olan önermedir.
Örneğin, ‘Ahmet partiye gelecek ve çok içki içecek.’ bileşik önermesi sadece
ve sadece, Ahmet’in partiye gelmesi ve Ahmet’in çok içki içmesi durumunda
doğrudur. Diğer bütün durumlarda bileşik önerme yanlıştır.
Bir Bileşik Önermenin Değili veya Çelişiği, bileşik önermeyi
p ve q şeklinde sembolle gösterdiğimizde, ~p veya ~q şeklinde bir
önermedir. Örneğin, ‘Ahmet partiye gelecek ve partide çok içki içecek.’
bileşik önermesin değili veya çelişiği, ‘Ahmet partiye gelmeyecek veya
partide çok içki içmeyecek.’ önermesidir.

İçerik Yönünden Değerlendirmede Kullanılabilecek


Yöntemler

Bir argümanın sağlam ya da iyi olması için, biçimsel ve biçimsel-


olmayan bir yanılgı taşımamasının dışında onun bütün öncüllerinin de
doğru olması gerekir. Argümandaki bir tek önermenin yanlışlığını
göstermek, o argümanın sağlam olmadığını ortaya koyar. Bu bakımdan
argüman değerlendirme konusunda ilk yapabileceğimiz, argümandaki
bir önermenin ya da önermelerin yanlış olup olmadığına bakmaktır.
Bu maalesef söylendiği kadar kolay bir şey değildir. Doğruluğun
ne olduğu ve önermeleri neyin doğru yaptığı konusu çok tartışmalı bir
konudur. Ama buna rağmen bazı durumlarda bir önermenin yanlışlığını,
ya da bazı durumlarda ileri sürülen diğer bir önermeyle beraberce doğru
olamayacağını göstermek için kullanılan genel bazı yöntemler vardır.

Karşıt Kanıta Bakmak

Bir önermenin yanlışlığını göstermek için kullanılan bir yöntem,


önermeye yönelik karşıt kanıt olup olmadığını bakmaktır.

20
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Bu sadece tümel önermeler için uygun olan bir yöntemdir.


Tümel bir önermeyi ‘çürütmek’, onun yanlışlığını göstermek için tek bir
karşıt örnek göstermek yeterlidir.
Karşıt Kanıt ya da Karşıt Örnek, bir genellemeyi çürüten tek
bir olgudur. Genellemeler tek bir istisna bile kaldırmayacağından karşıt
örnekle kanıtlama yapmak genellemeleri etkisizleştirir ve özellikle hızlı
genellemeleri çürütmekte çok etkilidir. Büyük genellemeler karşıt örnek
bulmaya bir davet gibidir.
Örneğin, birinin ‘Hiç kimse felsefeyle ilgili bir kitap yazarak çok
para kazanmamıştır.’ diye bir iddia ileri sürdüğünü düşünelim. Ya da o,
bu düşüncesini aşağıdaki gibi bir argümanda bir öncül olarak kullansın:

Ö1. Hiç kimse felsefeyle ilgili bir kitap yazarak çok para
kazanamaz.
Ö2. Sen bir kimsesin.
S1. Öyleyse sen de felsefeyle ilgili bir kitap yazarak çok para
kazanamazsın (örnekleme, Ö1, Ö2).

Bu iddiaya ya da öncüle karşılık, ‘Olur mu öyle şey!’, ‘Hayır


bazıları kazanmıştır!’ diyerek çelişik bir iddia/önerme ileri sürmek
sadece ileri sürülen iddiayı/önermeyi kabul etmemektir, çürütmek değil.
Oysa Sophie'nin Dünyası’nın yazarı olan Jostein Gaarder kanıt
olarak gösterilerek, ‘Bazı kişiler felsefeyle ilgili bir kitap yazarak çok
para kazanmıştır.’ iddiasını doğru olduğu gösterilerek, onunla çelişen
‘Hiç kimse felsefeyle ilgili bir kitap yazarak çok para kazanamaz.’
önermesin yanlış olduğu gösterilip bu önerme çürütülebilir.
Örneğin, biri “Bütün doktorların el yazısı okunaksızdır.” diye bir
genelleme yaparsa, el yazısı okunaklı olan tek bir doktor bile çıksa bu
genelleme çürütülmüş olur.
Aynı biçimde, biri “Hiç büyük bilim kadını yoktur.”
genellemesini yaparsa, büyük sayılabilecek birçok bilim kadınından
bahsetmek gerekmeden, yalnızca Marie Curie'nin adını zikretmek bile
bu genellemeyi çürütmeye yeter.

21
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Karşıt örneğin doğru bir karşıt örnek olduğunu varsayarsak,


yaptığı genelleme kesin olarak çürütülen bir kişinin yapabileceği iki şey
kalır: ya genellemesini düzeltmek ya da bu genellemeden tümüyle
vazgeçmek.
Düzeltmenin yollarından biri argümana eklemeler yapmaktır
ama bu pek doyurucu olmaz. Çoğunlukla, genellemede kullanılan ya da
ima edilen “bütün” sözcüğünün “bazı” ya da “çoğu” sözcüğüyle
değiştirilmesi ilk önermeyi tek bir karşıt örnekle oluşturulan nakavt
argümanlarına karşı korur.

Çelişkiye Bakmak

Bir iddiayı ya da argümandaki bir önermeyi değerlendirmek için başka bir


yöntem, o iddianın ya da önermenin onu ileri sürenin doğru olduğunu
benimsediği diğer bir önermeyle çelişip çelişmediğine bakmaktır.
Bu yöntem, ileri sürülen bir iddianın ya da o iddiadan çıkan bir
önermenin, -geçerli bir argümanda bir öncül olarak kullanılıp- doğru
olduğu karşı tarafça benimsenen ya da kabul edilen başka bir önermeyle
çeliştiğinin –yani ileri sürdüğü iddia ile başka bir düşüncesinin
beraberce doğru olamayacağının- gösterilmesi yöntemidir.
Örneğin biri aşağıdaki gibi bir argüman ileri sürsün:

Ö1. Hiç kimsenin hayatına son vermek doğru değildir.


Ö2. Katilleri idam etmek bir kimsenin hayatına son vermektir.
S. Katiller idam etmek doğru değildir (örnekleme, Ö1, Ö2).

Diyelim ki Ö1’e karşı çıkmak, onu çürütmek, onun yanlış


olduğunu göstermek için, aşağıdaki argüman getirilebilir:

Ö3. Hiç kimsenin hayatına son vermek doğru değildir.


Ö4. Sizi ya da sevdiğiniz birini öldürmek isteyen kişi bir
kimsedir.

22
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

S2. Sizi ya da sevdiğiniz birini öldürmek isteyen bir kişinin


hayatına son vermek doğru değildir (örnekleme, Ö3, Ö4).

Ö4’e itiraz edilemeyeceğine göre, ya Ö3’ün yanlış olduğunu, ya da


S2’nin doğru olduğunu kabul etmek gerekir. Eğer sizi ya da sevdiğiniz birini
öldürmek isteyen birinin olması vb. gibi bazı durumlarda, öldürmenin yanlış
olmadığına inanıyor ve S2’nin doğru olduğunu kabul ediyorsanız Ö3’ün,
yani birinin hayatına son vermenin her durumda yanlış olduğunun
doğruluğuna inanamazsınız.
Aşağıdaki diğer bir argümana bakalım:

Ö1. Zihinsel duruma etki eden maddeleri kullanan herkes hapse


atılmalıdır.
Ö2. Uyuşturucu kullananlar, zihinsel duruma etki eden
maddeleri kullananlardır.
S1. Öyleyse uyuşturucu kullananlar hapse atılmalıdır
(örnekleme, Ö1, Ö2).

Bu durumda ona, iddiasının aşağıdaki gibi bir sonuca yol açtığını


gösterebiliriz:

Ö1. Zihinsel duruma etki eden maddeleri kullanan herkes hapse


atılmalıdır.
Ö2. Alkol içenler, zihinsel duruma etki eden maddeleri
kullananlardır.
S1. Öyleyse alkol içenler hapse atılmalıdır (örnekleme, Ö1, Ö2).

Burada belirtilen yöntem, Platon tarafından yazılan, hocası


Sokrates’in baş karakterde olduğu ve Sokrates’in görüşlerini yansıttığı
genellikle kabul edilen Sokratik diyaloglarda sıklıkla kullanılan bir
yöntemdir. Örneğin bir komutan olan Lakhes, Platon’un Lakhes
diyalogunda (190e) cesaretle ilgili şu iddiada bulunur:

23
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Cesaret, kaçmadan düşmana kafa tutmaktır.

Sokrates, ‘Cesaret, kaçmadan düşmana kafa tutmak’ demenin


‘Hiçbir cesur, savaşta geri çekilmez.’ iddiasını kabul etmek demek
olduğundan şu şekilde standart biçimde yazılabilecek bir argüman ileri sürer:

Ö1. Hiçbir cesur, savaşta geri çekilmez.


Ö2. İskitler savaşta geri çekilir.
S. Öyleyse, İskitler cesur değildir (örnekleme, Ö1, Ö2).

Bu durumda, genellikle benimsenen kaçarak düşmana kafa tutan


İskitlerin cesur olduğu düşüncesini kabul eden Lakhes’in düşünceleri
arasında bir çelişki doğar. Çünkü o, geçerli bir argümanda öncüllerin (Ö1 ve
Ö2’nin) doğru olduğunu kabul ettiği halde sonucun yanlış olduğunu
düşünmüş olur ki bunu yapamaz. Bu aynı anda İskitlerin hem cesur
olduğunu hem de olmadığını kabul etmesi demektir ki bu çelişmezlik ilkesine
aykırıdır.
Doğru olduğunu benimsediği önermeler arasında bir çelişki doğan
kişinin yapabilecekleri, ya önermelerinin birinin doğruluğundan vaz
geçmektir ya da karşı tarafın argümanında bir sorun bulmaktır.
Örneğimizdeki durumda Lakhes ya sonucun doğruluğunu kabul ederek
İskitlerin cesur olmadığını söylemeli ve böylece İskitler’in cesur olduğu
düşüncesinden vaz geçmelidir ya da Sokrates’in argümanındaki iki öncülden
birinin yanlış olduğunu kabul etmelidir. Diyalogda Lakhes, o dönemde
genellikle benimsenen İskitlerin cesur olduğu düşüncesini benimser ve
cesaretin kaçmadan düşmana kafa tutmak olduğu iddiasının yanlış olduğunu
kabul eder.
Diyalogun devamında (195a), Nikias cesaretle ilgili şöyle bir iddiada
bulunur:

Cesaret, gerek savaşta gerek başka her alanda, nelerden kaçınıp neleri göze
almak gerektiğini gösteren şeylerin bilgisidir.

24
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Sokrates, bu iddianın, cesaretin bir tür bilgi olduğunu ve her cesur


olanın bilgi sahibi olduğunu iddia etmek olduğunu düşünerek şöyle bir
argüman ileri sürer:

Ö1. Her cesur olan bilgi sahibidir.


Ö2. Hiçbir hayvan bilgi sahibi değildir.
S. O halde hiçbir hayvan cesur değildir (örnekleme, Ö1, Ö2).

Bu geçerli bir argüman olduğundan bu durumda, Nikias, ya


öncüllerin ve sonucun doğru olduğunu söyleyebilir (bu durumda yaygın bir
kanı olan bazı hayvanların cesur olduğu görüşünü reddetmelidir) ya da
öncüllerden birinin yanlış olduğunu söylemelidir (ilkinin yanlış olduğunu
söylemesi iddiasının yanlış olduğunu söylemesi demektir; ikincisinin yanlış
olduğunu söylemesi yaygın kanılara terstir.). Nikias öncülleri ve sonucu
doğru kabul eder. Hiçbir hayvanın cesur olmadığını söyler. Hayvanların
‘cesur’ değil, ‘atak’ olduğunu belirtir. Nikias hiçbir hayvanın cesur
olmalıdığını kabul edince, düşünceleri arasında bir çelişki doğmamış olur.

25
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

DERS 4 ve 5: YAYGIN KULLANILAN


GÜVENİLMEZ ARGÜMANLAR
Günlük hayatta yaygın olarak, felsefe metinlerinde de bazen kullanılan
güvenilmez argümanlardan bazılarını aşağıda incelemeye çalışacağız.

Çoğunluk Argümanı
Çoğunluk Argümanı (Argumentum ad Populum ), çoğunluğu kanıt
olarak gösteren; bir iddiayı o konuda uzman olmayan çoğunluğun
görüşüyle desteklemeye çalışan kötü argümandır. Ya da, bir iddianın
doğruluğuna ya da yanlışlığına, çoğunluğun onun doğruluğuna ya da
yanlışlığına inanmasını kanıt olarak gösteren güvenilmez argümandır.
Bu argümanı, şu biçimde de ifade edebiliriz:

Ö1. Eğer çoğunluk X’in doğru olduğunu düşünüyorsa, X


doğrudur.
Ö2. Çoğunluk X’in doğru olduğunu düşünüyor.
S. O halde X doğrudur (modus ponens, Ö1, Ö2).

Ya da eksik önermeli olarak o aşağıdaki şekillerde ifade edilebilir:

Çoğunluk X’in doğru olduğunu düşünüyor. O halde X doğrudur.


O kadar insan yanılıyor olamaz. Öyleyse A doğrudur.
B doğrudur. Çünkü herkes bu görüşte.
Çoğu kişiye göre bu böyledir. Bu bakımdan D doğrudur/yanlıştır.

Bu argüman biçim olarak geçerlidir ama ikinci öncülünün doğru


olduğunu varsaysak bile onun ilk öncülü yanlıştır. Çünkü, ilk olarak,
önemli konuların büyük bir kısmında çoğunluk konu hakkında yeterli
bilgi sahibi değildir. Ayrıca bir şey, çoğunluk onun doğru olduğuna
inandığı için değil, onun doğruluğuyla ilgili kanıtlar olduğu için
26
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

doğrudur. Bütün yeni fikirler bir azınlık görüşü olarak ortaya çıkar ve
sadece önceki görüşlerden daha sağlam kanıtlarla desteklenirse kabul
görür. Düşüncelerin doğruluğu, onlara ne kadar çok kişinin inandığıyla
belirlenmez.
Örneğin annenize bir şeyi kabul ettirmeye çalışırken sıklıkla
gösterdiğiniz kanıt ‘Ama anne herkes böyle yapıyor’dur ki anneniz de
onun kötü bir argüman olduğunu, ilk öncülüne yönelik şu yıkıcı ifadeyle
dile getirir:

Herkes camdan atlasa sen de mi atlayacaksın?

Çoğunluk Yanılgısını, ‘çoğunluk her zaman yanılır.’ ya da


‘çoğunluğun inandığı her zaman yanlıştır.’ şeklinde yanlış anlamamak
gerekir. Argüman, çoğunluğun inandığı görüşlerin yanlış olduğunu
söylememektedir. Çoğunluğun inandığı görüşler doğru da olabilir. O, bir
iddianın doğruluğuna ya da yanlışlığına kanıt olarak çoğunluğun o
düşüncede olduğunu göstermenin bir akıl yürütme yanılgısı olduğunu
söylemektedir.
Bunun kötü bir argüman olması, sadece onun X’in doğruluğunu
destekleyemediği anlamına gelir. Yani, sadece çoğunluğun inandığını
belirtmek, bir iddiayı desteklemek için kötü bir argüman ortaya
koymaktır. Buradan yola çıkarak, ‘Çoğunluk X’in doğru olduğuna
inanıyorsa X yanlıştır.’ diye akıl yürütmek de kötü akıl yürütme olur.
Çoğunluğun inandığı bir görüş doğru da olabilir ama doğru olmasına
inanmamızın nedeni o görüşe çoğunluğun inanması olmamalıdır.
Örneğin aşağıdaki ifadeye bakalım:

Herkes dünyanın yuvarlak olduğuna inanıyor, öyleyse dünya yuvarlaktır.

Dünyanın yuvarlak olduğu sonucu doğru olmakla birlikte


yukarıdaki argüman bu sonucu desteklemek için kullanılan kötü bir
argümandır. Yani aslında dünyanın yuvarlak olduğu iddiasını
desteklemez. Bu akıl yürütme tarzı, bize güvenilir olarak her zaman

27
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

doğruyu vermez. Örneğin aynı şekilde köleliğin doğru olduğu da


desteklenmeye çalışılabilirdi:

Herkes köleliğin doğru olduğuna inanıyor, öyleyse kölelik doğrudur.

Demokrasi Argümanı
Demokrasi Argümanı, bilgiye dayalı, uzmanların karar vermesi
gereken ya da olgulara bakılması gereken durumlarda, uzman olmayan
çoğunluğun görüşüne başvurmak gerektiğini ileri süren kötü
argümandır. Ya da belirli bir çoğunluğu ilgilendiren bir konudaki bir
kararı, uygun olmayan durumda, o çoğunluğun vermesi gerektiğini ileri
sürme yanılgısıdır.
Argümanın yapısı şöyle ortaya konulabilir:

Ö1. Eğer X, ilgili çoğunluğun karar vermesinin uygun olduğu bir


konu ise X konusunda kararı ilgili çoğunluğun vermesi gerekir.
Ö2. X, ilgili çoğunluğun karar vermesinin uygun olduğu bir
konudur.
S. X konusunda kararı ilgili çoğunluğun vermesi gerekir (modus
ponens, Ö1, Ö2).

O çoğunlukla sadece aşağıdaki şekilde eksik önermeli ya da


sadece bir iddia biçiminde de ortaya konulabilir:

X, ilgili çoğunluğun karar vermesinin uygun olduğu bir konudur. X


konusunda kararı ilgili çoğunluğun vermesi gerekir.

X konusunda kararı ilgili çoğunluğun vermesi gerekir.

Argüman geçerlidir ama ilk öncülün doğru olduğunu varsaysak


bile onun ikinci öncülü her durumda doğru olmayabilir.

28
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Çoğunlukla, bilginin değil tercihin önemli olduğu konularda ilgili


çoğunluğun karar vermesinin uygun olduğu söylenebilir.
Örneğin, akşam evde ne yemek pişirileceği konusunda ev
çoğunluğuna başvurmak yanlış değildir. Ya da arkadaşlarla toplanıp
nereye gidileceğine karar verirken de, oybirliği veya oyçokluğu
kullanılabilir. Siyasi anlamda demokrasi de; geniş siyasi katılımı
sağlaması ve zorbalık heveslilerine engel olması bakımından istenen bir
şeydir.
Ancak tercih yerine bilginin önemli olduğu, uzmanların karar
vermesi gereken konularda kararı uzman olmayan ilgili çoğunluğa
bırakmak yanlış olur. Çünkü konunun uzmanı olmayan kişiler, ilgili
konuda bilgisiz olduklarından, verdikleri karar durumun gereklerinin
tümüyle anlaşılması ve değerlendirilmesi sonucunda verilmiş olamaz.
Örneğin kötü hava koşulları yüzünden acil iniş yapıp yapmama
kararını vermek zorunda kalan bir pilotun konuyu yolcuların oyuna
sunup böyle karar almak gerektiğini düşünmesi böyle bir yanılgı olur.
Ya da bir doktorun, ameliyat sırasında bir müdahalede bulunup
bulunmaması konusunda, konu hakkında uzman olmayan çoğunluğa
danışmak gerektiğini düşünmesi de böyle bir yanılgıdır.
Uzmanların karar vermesi gereken çocukların kaç yaşında
eğitime başlamaları gerektiği konusunu halka sormak da uzmanların
karar vermesinin doğru olduğu bir konu olduğundan bu konudaki kararı
çoğunluğun değil uzmanların vermesi daha doğru olur gibi
görünmektedir.
Yanılgı çoğu zaman kasıtsız olarak yapılsa da, çoğunluk desteği
arkasında olan politikacılar, uygun olmayan durumlarda, kararı
çoğunluğa başvurarak almak gerektiğini söyleyerek, kasıtlı olarak bu
yanılgıyı kullanabilirler. Böyle bilinçli kullanım durumlarında o,
Demokrasi Yanıltmacası olarak da adlandırılabilir.

29
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Uzmanlık Argümanı
Uzmanlık Argümanı (Argumentum ad Verecundiam ), bir iddiayı
desteklemek için uygun olmayan ‘uzmanlık’ görüşünü kullanan kötü
argümandır.
Uzmanlığa dayanan bir argüman aşağıdaki şekilde yazılabilir:

Ö1. Eğer Y, X konusunda uzmansa X’in doğru/yanlış olduğunu


düşünmek şu an için yapılacak en makul şeydir.
Ö2. Y, X konusunda uzmandır.
S. O halde X’in doğru/yanlış olduğunu düşünmek şu an için
yapılacak en makul şeydir (modus ponens, Ö1, Ö2).

Çoğu durumda, bu argümanın iyi bir argüman olduğu


söylenebilir. Ama aslında argüman, aşağıdaki şekilde daha detaylı
yazıldığında, argümanın kötü olabileceği durumlar görünür:

Ö1. Eğer Y, X konusunda uzman ve X şu anda uzlaşımın olduğu


bir alanla ilgili bir konu ve Y’nin X konusundaki görüşü, X
konusundaki uzman çoğunluğun görüşlerine aykırı
değil/reddettiği bir görüş değil ve Y, X’in doğru/yanlış
olduğunu düşünüyor ve Y’nin X’in doğruluğuyla/yanlışlığıyla
ilgili kişisel bir çıkarı yok ise X’in doğru/yanlış olduğunu
düşünmek şu an için yapılacak en makul şeydir.
Ö2. Y, X konusunda uzman ve X şu anda uzlaşımın olduğu bir
alanla ilgili bir konu ve Y’nin X konusundaki görüşü, X
konusundaki uzman çoğunluğun görüşlerine aykırı değil ve Y,
X’in doğru/yanlış olduğunu düşünüyor ve Y’nin X’in
doğruluğuyla/yanlışlığıyla ilgili kişisel bir çıkarı yok.
S. O halde X’in doğru/yanlış olduğunu düşünmek şu an için
yapılacak en makul şeydir (modus ponens, Ö1, Ö2).

30
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Dolayısıyla bu argümanın iyi bir argüman olabilmesi için, o


geçerli olduğundan, her iki öncülünün de doğru olması gerekir. Birinci
öncülün doğru olduğunu varsaysak bile ikinci öncülün doğru
olmayabileceği aşağıdaki durumlarda, o kötü bir argüman olur:

 Uzman olarak gösterilen ilgili alanda uzman değilse.


 Uzman olarak gösterilen kişi, kurum ya da kaynak açık olarak
belirtilmediyse.
 Uzman olarak gösterilen uzlaşımın olmadığı bir alanda uzmansa
 Uzman olarak gösterilenin görüşleri, ilgili alanda uzman olan
çoğunluğun görüşleriyle çelişiyorsa.
 Uzman olarak gösterilenin bir çıkarı varsa.

(1) Uzman olarak gösterilen kişi ya da kurum, eğer ilgili konuda


uzman değilse, bu durumda kötü anlamıyla bir Uzmanlık Argümanı
meydana gelir. Çoğunlukla, hayranlık duyulan, takdir edilen, prestij
sahibi, başarılı ya da ünlü olan birinin ya da kurumun, uzmanlıkla rı
dışındaki alanlarda olsa bile söylediklerinin doğru olması gerektiği
düşünülür. Bu bakımdan, bu yanılgı, reklam dünyasında kasıtlı olarak
sıklıkla ‘Şu film yıldızı, sporcu, ünlü şu markayı kullanıyor, [siz de
kullanmalısınız.] şeklinde kullanılır. Ama niçin bir film yıldızı, sporcu,
ünlü, saç şampuanı ya da yüz sıkılaştırıcıları konusunda sizden ve
benden daha bilgili olsun ki? Ya da başarılı bir sporcunun siyaset
hakkındaki görüşlerine inanabiliriz. Ya da bir matematik profesörünün
sağlık hakkında söylediklerini benimseyebiliriz.
Başvurulan kişi fikir bildirdiği alandan başka bir konuda sayılı
uzmanlardan biri de olabilir. Ama görüşle bildirdiği konuda uzman
değilse, onun görüşüne de sorgusuz sualsiz güvenmek doğru olmaz.
Örneğin, Albert Einstein'ın büyük bir fizikçi olduğu su götürmez. Onun
fizik ve fiziğe yakın alanlar hakkında söylediği şeyleri çok ciddiye
almamız gerekir. Ama, fizik alanında çalışmakla insan toplumları
üzerine çalışmak arasında açık bir bağlantı olmadığından, onun toplum

31
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

üzerine söylediği şeyleri aynı uzmanlıkla söylediğini düşünmemiz için


neden yoktur.
(2) Başvurulan uzmanlığın kim/ne olduğu belirtilmiyorsa, bu
durumda onun gerçekten uzman olup olmadığı anlaşılamayacağından,
burada da bir Uzmanlık Argümanı meydana gelir. Bu bakımdan şu tarz
ifadelere ve sonrasında gelen görüşlere dikkat etmek gerekir:

Uzmanlara göre...
Bilim adamları belirtiyor ki...
Öncü bilim adamlarına göre...
Bu konunun en iyileri bilir ki...
Konunun önde gelenleri diyorlar ki...
Bir bilen dedi ki...
Araştırmalar gösteriyor ki...

Bu ifadelerin kullanıldığı durumlarda, şu soruları sormak doğru


olur:

Hangi uzmanlar/bilim adamları/araştırmalar?’


Araştırmalar kimler tarafından yapılmış?’
Tam olarak hangi sonuçlara ulaşılmış?’

Örneğin aşağıdaki ifadede bu tür bir yanılgı vardır:

İspanya’dan ithalatın boğa güreşi yasaklanana kadar engellenmesi


konusunda, farklı uluslardan bilim adamları, akademisyenler, iletişim ve
sanatın önde gelen isimlerinin görüşlerine ben de katılıyorum.

(3) Başvurulan uzman ilgili alanda uzmansa bile, o alanda


uzmanlar arasında bir uzlaşım yoksa, onun görüşlerine güvenmemek
daha doğru olur. Örneğin, bir sağlık sorunum olduğumda bir doktora
danışmam doğru olur. Çünkü genellikle tıpta uzmanlar arasında bir
uzlaşım bulunmaktadır. Bu o uzlaşımın kesinlikle doğru olduğu

32
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

anlamına gelmese de, o an için makul olan, o konuda uzmanların


hemfikir olduğu şeydir.
Ama örneğin felsefeyle ilgili bir konuda, bir iddianın
doğruluğuna destek olarak bir filozofun görüşlerini vermek doğru
olmaz. Çünkü bu alanda bir uzlaşım yoktur ve karşıt görüşü savunmak
için de birçok isim anılabilir.
(4) Başvurulan uzman ilgili alanda uzmansa bile, onun görüşleri
o alanda uzman çoğunluğun görüşlerinden farklılık gösteriyorsa, bu
durumda da onun görüşlerini kayıtsız şartsız doğru saymam da iyi
olmaz. Örneğin başvurduğum diş hekiminin görüşleri ya da teknikleri,
konunun uzmanı olan diğer hekimlerden büyük farklılık gösteriyorsa,
dikkatli olmam gerekir.
(5) Başvurulan ilgili alanda uzmansa bile, onun, görüşünü
etkileyebilecek özel bir çıkarı olup olmadığına bakmak gerekir. Eğer
böyle bir çıkarı varsa, görüşlerine inanmamak daha doğru olur. Örneğin,
X laboratuvarındaki uzmanlar X laboratuvarında üretilmiş Y’yi
kullanmanız gerektiğini söylerlerse, onlara güvenmeden önce, o konuyla
ilgili diğer uzmanların görüşlerine de bakmak gerekir. Ya da paragöz
bir cerrahın, ameliyatın gerekli olmadığı bir durumda, para kazanmak
amacıyla gerekli olduğunu söyleyebileceği olasılığına karşı tetikte
olmamız gerekir.

Kişiye Yönelme Argümanı


Kişiye Yönelme Argümanı ya da Kişiye Yönelik Argüman
(Argumentum ad Hominem ), bir iddianın yanlışlığına, -ileri sürenle
ilgili kötü durumla, iddiasının doğruluğu birbiriyle ilişkili değilken - onu ileri
sürenin kötü olmasını, onunla ilgili kötü bir durumu kanıt olarak
gösteren kötü argümandır.
Başka bir deyişle, uygun olmayan durumlarda, bir iddianın kendisi
bakımından değil onu iddia edenin kişiliği, özellikleri ya da davranışları
nedeniyle yanlış sayılması yanılgısıdır. Ya da, ileri sürülen iddiaya

33
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

yönelmek ve onu değerlendirmek yerine, onu ileri sürene yönelme ve ileri


süren nedeniyle o iddiayı reddetme akıl yürütme yanılgısıdır.
Argümanın yapısı şöyle ortaya konulabilir:

Ö1. Eğer A, kişiliği, aklı, zekası, davranışları vb. bakımlardan


‘kötü’ ise A’nın ileri sürdüğü X yanlıştır.
Ö2. A, kişiliği, zekası, davranışları vb. bakımlardan ‘kötü’dür.
S. O halde A’nın ileri sürdüğü X yanlıştır (modus ponens, Ö1, Ö2).

Argüman çoğunlukla ilk öncül belirtilmeyerek, eksik önermeli bir


şekilde aşağıdaki gibi ortaya konulur:

A -kişiliği, zekası, davranışları vb. bakımlardan- ‘kötü’dür. O halde


A’nın ileri sürdüğü X yanlıştır.

Bu argümanın, kötü bir argüman olmasının nedeni, ikinci


öncülün doğru olduğunu varsaysak bile, ilk öncülün, X’in doğruluğu ve
yanlışlığının A’ya bağlı olduğu bazı durumlar dışında çoğu zaman yanlış
olması, yani, iddiayı öne sürenin kişiliğinin, özelliklerinin ya da
davranışlarının, tartışılan iddianın doğruluğu ya da yanlışlığıyla bir
ilgisinin olmamasıdır. Bu bakımdan, bir iddiayı ileri sürenin belli
bakımlardan ‘kötü’ olması, ileri sürdüğü iddianın kötü olduğunu
göstermez.
Ama, bazı durumlarda, iddiayı ileri sürenin kişiliği, özellikleri ya
da davranışlarıyla iddiasının doğruluğu arasında bir bağlantı olabilir.
Örneğin bir kişinin söylediğinden çıkarı olması gibi bir durum varsa, bu
iddiasının güvenilirliğini de etkiler. Tartışılan konu doğrudan doğruya
birinin kişiliği ve güvenilirliği gibi konularsa, bu durumda da onun
kişiliğini ve davranışlarını eleştirmek bir yanlışlık oluşturmaz.
Örneğin, koşmanın kalp üzerindeki olumlu etkileri üzerinde
çalışan bir tıp araştırmacısının bulgularının güvenilir olamayacağını,
çünkü bu araştırmacının kendisinin çok kilolu olduğunu ve
koşamadığını ileri sürmek böyle bir yanılgıdır.

34
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Aşağıdaki ifadeye bakalım:

Şimdi de Profesör Robinson’un iki koleji birleştirme tezine gelelim. Ama


önce, Profesörün geçen yıl alkollü araç kullanmaktan hüküm giymesi gibi
konusunu hatırlatmak istiyorum…

Bunu argüman tarzında yazarsak, argümanın neden kötü


olduğunu görebiliriz:

Eğer Profesör Robinson alkollü araç kullanma cezası almış ise onun iki
koleji birleştirme tezi yanlıştır.
Profesör Robinson alkollü araç kullanma cezası almıştır.
Bu bakımdan onun iki koleji birleştirme tezi yanlıştır.

Başka bir örneğe bakalım:

Marx’ın kapitalizmi eleştirmesi çok tutarsızdır; o, sağlığında daha


annesine bakmayı becerememiştir.

Bunu argüman tarzında yazarsak, argümanın neden kötü


olduğunu görebiliriz:

Eğer Marx, sağlığında annesine bakmayı becerememişse kapitalizm


eleştirisi çok tutarsızdır.
Marx, sağlığında annesine bakmayı becerememiştir.
Öyleyse Marx’ın kapitalizm eleştirisi çok tutarsızdır.

Şu ifadelerde bir Kişiye Yönelme Argümanı vardır:

Bacon’ın felsefesine güvenilmez çünkü o sahtekarlıktan dolayı yüksek


yargıçlık görevinden azledilmiştir.

35
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Dr. Green küresel ısınma olduğunu belirtiyor ama 10 yıl önce yayımladığı
makalelerde ötenaziyi savunan sanki aynı Dr. Green değil.

Mary buna karşı çıkıyor fakat o Afrika kökenli olduğu için, onun
görüşlerini dikkate almak gerekmez.”

Bazı durumlarda, biri ileri sürdüğü şeye uygun davranmayabilir.


Bu durumda bu, onun tutarsız ya da ikiyüzlü olduğunu gösterebilirse
de, iddiasının bu bakımdan yanlış olduğunu göstermez. Önemli olan
kişiler değil kanıtlardır. Onu savunan kişinin kişiliği de, o kanıtın
gösterdiği doğrultuda hareket edip etmemesi de kanıtın sağlamlığıyla
ilişkili değildir.
Örneğin, sağlıklı yaşamla ilgili öğütler veren Mehmet Öz’ün bir
hastalığa yakalandığı için söylediklerinin yanlış olması gerektiğini
düşünmek yanlış akıl yürütmektir. Mehmet Öz’ün hastalığa
yakalanması, eğer kendi söylediklerine uygun yaşamamasındansa bu
durumda o, söyledikleriyle yaptıkları uygun olmayan biri olur ama bu,
onun söylediklerinin yanlış olması gerektiğini göstermez.
Dolayısıyla aşağıdaki ifadelerdeki kişiler belki de ikiyüzlü ya da
tutarsızdırlar ama bu bakımdan onların görüşlerinin zorunlu olarak
yanlış olması gerekmez:

Sen hala o doktorun, ‘sigaranın zararlı olduğu ve bırakman gerektiği’


öğüdüne mi uyacaksın, yahu adam günde iki paket sigara içiyor.

Bunu argüman biçiminde yazalım:

Eğer doktor A, günde yarım paket sigara içiyor ise onun sigaranın zararlı
olduğuna ilişkin görüşleri yanlıştır.
Doktor A, günde yarım paket sigara içiyor.
Öyleyse, onun sigaranın zararlı olduğuna ilişkin görüşleri yanlıştır.

Neden? Doktor kendi öğüdüne kendi uymayan biri de olabilir.

36
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Başka örneklere bakalım:

Sayın siyasetçi şehir içinde hız sınırını düşürmenin çocukları kazadan


korumak için gerekli olduğunu söylüyor ama kendisi birçok kez içkili
araba kullanmaktan ve hız sınırını aşmaktan ceza yemiştir. Dolayısıyla
bu konuda söylediklerini dikkate almak doğru olmaz.

Tony Blair küresel ısınmayla ilgili kanıtlardan bahsediyor ama kendisi


daima jumbo jetlerle uçuyor; dolayısıyla bu konudaki kanıtlarına
bakmanın bir anlamı yok.

Kötü Yandaş Argümanı


Kötü Yandaş Argümanı, bir düşünceyi, yalnızca kötü ya da aptal
kimseler de bu şekilde düşünüyor diyerek reddetme hatasıdır. Başka bir
deyişle, bir iddianın yanlışlığına, -benimseyenle ilgili kötü durumla,
benimsediği iddianın doğruluğu birbiriyle ilişkili değilken- onu
benimseyen(ler)in kötü olmasını, on(lar)la ilgili kötü bir durumu kanıt
olarak gösteren kötü argümandır.
Argümanın tam yapısı şöyle ortaya konulabilir:

Ö1. Eğer X düşüncesini (kişiliği, aklı, zekası, davranışları vb.


bakımlardan ‘kötü’ olan) A benimsiyor ise X yanlıştır.
Ö2. X düşüncesini (kişiliği, aklı, zekası, davranışları vb.
bakımlardan ‘kötü’ olan) A benimsiyor.
S. O halde X yanlıştır (modus ponens, Ö1, Ö2).

Argüman çoğunlukla eksik önermeli bir şekilde aşağıdaki gibi ortaya


konulur:

X düşüncesini, kişiliği, aklı, zekası, davranışları vb. bakımlardan ‘kötü’


olan A benimsiyor. O halde X yanlıştır.

37
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

X yanlıştır. Çünkü onu, (‘kötü’ olan) A benimsiyor.

Bu argümanın çoğu durumda kötü olmasının nedeni, ikinci


öncülün doğru olduğunu varsaysak bile, ilk öncülünün çoğu durumda
yanlış olmasıdır. Bir düşünceye inanan ‘kötü’ ya da ‘akılsız’ birilerinin
olması, o düşünceyi yanlış yapmaz. Bir iddia, kimlerin ona katılıp
katılmadığına bağlı olmaksızın, onu destekleyen kanıtlar ölçüsünde
sağlam ya da zayıf olur.
Örneğin biri, vejetaryenliğin yanlış olduğunu, çünkü Hitler’in de
vejetaryen olduğunu söylesin. Bu durumda o, benzer bir akıl yürütme
yapmış olur:

Eğer vejetaryenliği Hitler benimsiyor ise vejetaryenlik yanlıştır.


Vejetaryenliği Hitler benimsiyor.
O halde vejetaryenliği yanlıştır.

Ama Hitler'in benimsediği bir şeyin mutlaka ahlaken kötü ya da


yanlış olduğunu söylemek doğru değildir. Aynı akıl yürütmeyle şöyle de
denilebilirdi:

Eğer 2 ile 3’ün toplamının 5 olduğunu Hitler benimsiyor ise 2 ile 3’ün
toplamının 5 olduğu yanlıştır.
2 ile 3’ün toplamının 5 olduğunu Hitler benimsiyor.
O halde 2 ile 3’ün toplamının 5 olduğu yanlıştır.

Hayvan hakları konusundaki bir iddiayı, ona bir seri katil olan
Charles Manson da inanıyor diyerek reddedersek, yine bir Kötü Yandaş
Argümanı ileri sürmüş oluruz.
Şu ifadede de bu tür bir hata vardır:

Dünya güneşin etrafında dönemez çünkü Homer Simpson onun güneşin


etrafında döndüğünü düşünüyor ki onun beyni fındık kadardır.

38
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Bilgisizlik Argümanı
Bilgisizlik Argümanı (Argumentum ad Ignorantium ), uygun olmayan
durumlarda, bir iddianın doğruluğuna ya da yanlışlığına destek olarak,
ona karşı kanıtların olmamasını göstermektir.
Başka bir deyişle, yanlış olduğu konusunda bir kanıt
olmadığından bir iddianın doğru olduğunu söylemek ya da doğru
olduğu konusunda bir kanıt olmadığından bir iddianın yanlış olduğunu
söylemektir.
Argümanın tam yapısı şöyle ortaya konulabilir:

Ö1. Eğer X’in doğru olduğunu destekleyen kanıt(lar) yok ise X


yanlıştır.
Ö2. X’in doğru olduğunu destekleyen kanıt(lar) yoktur.
S. O halde X yanlıştır (modus ponens, Ö1, Ö2).

Ya da,

Ö1. Eğer X’in yanlış olduğunu destekleyen kanıt(lar) yok ise X


doğrudur.
Ö2. X’in yanlış olduğunu destekleyen kanıt(lar) yoktur.
S. O halde X doğrudur (modus ponens, Ö1, Ö2).

Ama o çoğunlukla ilk öncül belirtilmeyerek, eksik önermeli bir


şekilde aşağıdaki gibi ortaya konulur:

X’in doğru olduğunu destekleyen kanıt(lar) yoktur. O halde X yanlıştır.

X’in yanlış olduğunu destekleyen kanıt(lar) yoktur. O halde X doğrudur.

X doğruur/yanlıştır, çünkü X’in yanlış/doğru olduğunu destekleyen


kanıt(lar) yok.

39
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Her iki argüman da geçerlidir, ama ikinci öncüllerinin doğru


olduğunu varsaysak bile, ilk öncülleri yanlış olduğundan bunlar kötü
argümanlardır.
Bu argüman biçimi sadece hukukta, masum kişilerin ceza almasını
engellemek için, ‘suçu kanıtlanana kadar kişi masumdur’ ilkesi nedeniyle
kanıt olmaması durumu kullanılır:

Eğer X’in suçlu olduğunu destekleyen kanıt(lar) yok ise X suçsuz


sayılmalıdır.
X’in suçlu olduğunu destekleyen kanıt(lar) yoktur.
O halde X suçsuz sayılmalıdır.

Bilgisizlik argümanına örnekler verelim. Örneğin şiddet içeren


oyunlar oynamanın çocuklardaki şiddet eğilimlerini artırdığı kesin olarak
kanıtlanmamıştır. Bu etki ölçülürken dikkate alınması gereken o kadar çok
değişken vardır ki, bu iki şey arasında neden sonuç ilişkisi olduğuna dair
kesin bir kanıt sağlanamamış olması doğaldır. Bu durumda, kanıt
olmadığından, ‘öyleyse oyunlardaki şiddet, çocukların şiddet eğilimlerini
artırmaz’ sonucunu çıkarmak bir hata olur.
Argüman biçiminde yazarsak:

Eğer şiddet içeren oyunlar oynamanın çocuklardaki şiddet eğilimini


arttırdığının kanıt(lar)ı yok ise şiddet içeren oyunlar oynamanın
çocuklardaki şiddet eğilimini arttırdığı yanlıştır.
Şiddet içeren oyunlar oynamanın çocuklardaki şiddet eğilimini
arttırdığının kanıt(lar)ı yok.
O halde şiddet içeren oyunlar oynamanın çocuklardaki şiddet eğilimini
arttırdığı yanlıştır.

Ya da cep telefonlarının sağlığa zararlı olduğu kesin olarak


kanıtlanmamıştır. Bu konuda araştırma yapmaya yeterince teşvik olmadığı
ve zarar hemen ortaya çıkmayabileceği için bu iki şey arasında neden sonuç
ilişkisi olduğuna dair kesin bir kanıt sağlanamamış olması doğaldır. Bu

40
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

durumda, "Cep telefonları sağlığa zararlı değildir, çünkü onların sağlığa


zararlı olduğunu gösteren kanıtlar yok." demek kötü bir argüman ileri
sürmektir.
Argüman biçiminde yazarsak:

Eğer cep telefonlarının sağlığa zararlı olduğunu destekleyen kanıt(lar) yok


ise cep telefonlarının sağlığa zararlı değildir.
Cep telefonlarının sağlığa zararlı olduğunu destekleyen kanıt(lar) yoktur.
O halde Cep telefonlarının sağlığa zararlı değildir.

Şu ifadelerde Bilgisizlik Argümanı vardır:

Tıp mide ülserinin bir bakteriden olduğunu tespit edememiştir. Öyleyse mide
ülserine bakteriler sebep olmaz.

Ama bilinen bir hastalığın kaynağının keşfi yıllar sürebilir. Mide


ülseri hastalığının Helicobacter pylori denen bir bakteriden olduğunun keşfi
yakın dönemde olmuştur.

UFO’lar tabii ki uzaydan gelen ziyaretçilerdir. Bunun aksine bir kanıt


gösterilebilmiş değildir.

Dünya dışı hayat formlarından bahsetmek gereksizdir. Biliyoruz ki öyle bir şey
yok, çünkü bugüne kadar varlıklarını göstermek için yapılan çalışmalar boşa
çıktı.

Hayaletler tabii ki var. Çünkü var olmadıklarını gösteren bir kanıt yok.

Sahte İkilik Argümanı


Sahte İkilik Argümanı, daha fazla seçenek varken, sadece iki seçenek
olduğundan yola çıkan kötü argümandır.
Argüman aşağıdaki şekilde yazılabilir:
41
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Ö1. Ya Adır ya Bdir.


Ö2. A değildir.
S. O halde Bdir (ayrık öncüllü kıyas, Ö1, Ö2).

Bu argüman çoğunlukla eksik önermeli bir argüman halinde ya


da bir argüman biçiminde değil, öyle olmadığı halde sadece iki olasılık
bulunduğu iddiası şeklinde söylendiğinde aşağıdaki gibi ifadelerdir:

A değildir. O halde Bdir. (Başka olasılıklar varken)

Ya Adır ya Bdir. (Başka olasılıklar varken)

Argüman geçerlidir ama ikinci öncülünün doğru olduğunu


varsaysak bile, onun ilk öncülü eğer A ve B çelişik değilse, başka bir
deyişle A ya da B olmak dışında başka olasılıklar mümkünse yanlıştır .

Örneğin aşağıdaki ifade böyle kötü bir argümandır:

Paranın tümünü ya yardım derneğine vermeliyiz ya da tatile gitmeliyiz.


Yardım derneğine vermezsek çok bencil kişiler oluruz. O halde paranın
tümünü yardım derneğine bağışlamalıyız.

Aşağıdaki ifadelerde de aynı kötü argüman kullanılmıştır:

Kapıyı ya yeşile boyarız ya da alay ve aşağılanma konusu oluruz. İnsanlar


çok zevksiz olduğumuzu düşünür ve bütün komşularımızın gülme
ihtiyacını karşılamış oluruz. Seçimi sana bırakıyorum; senin kararını
hiçbir şekilde şu ya da bu yönde etkilemek istemiyorum.

İnsanlar ya müslümandır ya da ateisttir. Müslüman değilsen, ateistsin


demektir.

42
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Soğuk çorba istemediğinizi söylediniz. Buyurun kaynar çorbanız.

Ya bu arabayı ya da daha alt model şu arabayı alabilirsiniz. Alt model


sizin işinizi görmez. Onun için bu arabayı alın.

Tercihimiz basit. Çocuklarımızı ya yeni eğitim sistemine göre eğiteceğiz ya


da onların cahil kalmalarına izin vereceğiz.

Dünyada iki tip insan vardır: Zenginler ve düşkünler. Zengin olmak mı


yoksa bir düşkün olarak mı kalmak istiyorsun?”

Eğer bizden yana değilsen, bize karşısın demektir.

Genetik Argümanı
Genetik Argümanı, bir şeyin meydana geldiği şeyle aynı özelliklere
sahip olmak zorunda olması gerektiğini ileri süren kötü argümandır.
Başka bir deyişle, ‘x, y'den türediyse, y ile aralarında ortak
özellikler olması gerekir.,’ ya da ‘x, y’den meydana geldiyse, y’nın sahip
olduğu özelliklerin tümünün x’de de var olması gerekir.’ şeklindeki akıl
yürütme hatasıdır.
Argümanın yapısı şöyle ortaya konulabilir:

Ö1. Eğer A, B’den kaynaklanıyor/meydana geliyorsa A, B’ye


benzemek, onunla benzer ya da aynı özelliklere sahip olmak
zorundadır.
Ö2. A, B’den kaynaklanıyor/meydana geliyor.
S1. O halde, A, B’ye benzemek, onunla benzer ya da aynı
özelliklere sahip olmak zorundadır (modus ponens, Ö1, Ö2).
Argüman çoğunlukla ilk öncül belirtilmeyerek, eksik önermeli bir
şekilde aşağıdaki gibi ortaya konulur:

43
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

A, B’den kaynaklanıyor/meydana geliyor. O halde, A, B’ye benzemek,


onunla benzer ya da aynı özelliklere sahip olmak zorundadır.

Argüman geçerli olsa da onun kötü olmasının nedeni, ikinci


öncülün doğru olduğunu varsaysak bile, birinci öncülün belirtildiği gibi
bir şey bir başka şeyden türüyor, meydana geliyor diye kaynağıyla
arasında genetik bağ dışında bir ortaklık olmak zorunda olmamasıdır, yani
ilk öncülünün yanlış olmasıdır.
Örneğin, civcivler yumurtadan çıkarlar ama bu gerçek,
tavukların da yumurta gibi düşünce kırılan ve omletin temel mal zemesi
olan şeyler olduğu anlamına gelmez.
Ya da kitaplar bir zamanlar ağaç olan malzemeye basılır ama bu,
onların da sulanması ve budanması gerektiği anlamına gelmez.
Luke Skywalker, Darth Vader’ın oğludur ama onun gibi gücün
karanlık tarafında değildir.
Meşe ağacı meşe palamudundan oluşu; meşe palamutları küçük
ve parlaktır. O halde meşe ağaçları da küçük ve parlak olmalıdır.
Şu da aynı yanılgıdır:

Fred’in babası Naziydi. Öyleyse Fred de Nazi olmalı.

Piskopos Wilberforce da Charles Darwin'in evrim kuramına


karşı çıkarken, onu savunan Huxley’e karşı genetik argümanını
kullanmıştır. Darwin'in düşüncelerini savunan Thomas Huxley ile
yaptığı halka açık bir tartışmada, Piskopos Wilberforce Huxley'ye anne
tarafından mı, yoksa baba tarafından mı maymundan geldiğini
sormuştur. Wilberforce burada, maymunlardan türeyen her şeyin
maymunsu özellikler taşıyacağını varsaymıştır ki bunun doğru olması
gerekmez.
Nietzsche de, Ahlakın Soykütüğü’nde, kökeni eski Romadaki
‘köle etiği’nin değerlerinin tersine çevrilmesine dayandığı için Hıristiyan
etiğinin kötü olduğunu ileri sürer. Burada da, bir şeyin kökeni kötü
olduğu için kötü olması gerektiği şeklindeki düşünce yanılgısını görürüz.

44
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Etimoloji Argümanı
Etimoloji Argümanı, bir kelimenin şu andaki anlamının ya da
kullanılışının, onun köken anlamıyla aynı olmak zorunda olduğunu ileri
süren kötü argümandır.
Argümanın yapısı şöyle ortaya konulabilir:

Ö1. Eğer A kelimesinin köken anlamı B ise A kelimesi B


anlamına sahiptir/o anlamda kullanılmak zorundadır/o anlamda
kullanılır.
Ö2. A kelimesinin köken anlamı B’dir.
S. O halde, A kelimesi B anlamına sahiptir/o anlamda
kullanılmak zorundadır/o anlamda kullanılır (modus ponens, Ö1,
Ö2.

Argüman çoğunlukla ilk öncül belirtilmeyerek, eksik önermeli bir


şekilde aşağıdaki gibi ortaya konulur:

A kelimesinin köken anlamı B’dir. O halde, A kelimesi B anlamına


sahiptir/o anlamda kullanılmak zorundadır/o anlamda kullanılır.

Bu argümanın kötü olmasının nedeni, onun ikinci öncülünün


doğru olduğunu varsaysak bile, onun ilk öncülünün yanlış olmasıdır. Bir
sözcük eskiden bir anlama geliyordu diye her zaman o ilk anlamı, ya da
ona yakın bir anlamı taşıması gerekmediğinden, böyle düşünmek bir
yanılgıdır. Sözcüklerin başlangıçtaki anlamları onların şimdiki anlamları
için bazen bilgilendiricidir ama bir sözcüğün anlamına ilişkin en
aydınlatıcı şey, onun geldiği yer değil, şimdiki zamanda nasıl
kullanıldığıdır.
Örneğin, İngilizcedeki "posthumous" sözcüğü Latince'de
"sonra" (post) ve "toprak" (humus) anlamına gelen ve toprağa gömülmeyi
çağrıştıran iki sözcüğün birleşmesinden oluşmuştur. "Posthumous"
sözcüğünün günümüz İngilizcesindeki temel anlamı "ölümden
45
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

sonra"dır ve babası öldükten sonra dünyaya gelen bir çocuğa, ya da daha


yaygın olarak, yazarı öldükten sonra yayımlanan bir kitaba gönderme
yapmak istenildiğinde kullanılır. Eğer biri "posthumous" sözcüğünün
cesedi yakılan birinin kitabına gönderme yaparken kullanılamayacağını,
çünkü bu kişinin toprağa gömülmemiş olduğunu söylerse, bu durumda
bir etimolojik yanılgı yapmış olur.
İngilizce'deki "horror" (korku) sözcüğü, korkudan tüyleri diken
diken olmak anlamına gelen Latince bir sözcükten gelir. Ama eğer biri
sözcüğün bu kökeninden dolayı, sadece tüylerinizi diken diken eden
filmlerin korku filmi sayılması gerektiğini söylerse, bu yanılgıya düşer.
"Parlamento" sözcüğü Fransızca parlement'den gelir ve onun da
anlamı "konuşma"dır. Ama biri, sözcüğün bu kökenine dikkat çekip bu
yüzden Parlamento'da konuların daha uzun süre tartışılması gerektiğini
ileri sürerse yine böyle bir yanılgıya düşer.
Biri sözcüğün bu kökenini belirtip ‘şemsiye’nin güneşten
korunmak için kullanılan şey anlamına geldiğini söylerse yine böyle bir
yanılgıya düşer.

Bağıntıyı Neden Sayma Argümanı


Bağıntıyı Neden Sayma Argümanı, iki şeyin beraberce ya da art arda
olmasını, birinin zorunlu olarak diğerinin nedeni olduğuna kanıt olarak
gösteren kötü argümandır.
Başka bir deyişle, aynı anda ya da ard arda oldukları için,
aralarında sadece bağıntı olabilecek iki şeyden birini zorunlu olarak
diğerinin nedeni sayma yanılgısıdır.
Bu yanılgının iki türü olabilir: Birincisi, ard arda gelen şeyler
arasında zorunlu olarak neden-sonuç ilişkisi var sayma yanılgısıdır. Bu
yanılgıya "Bunun ardından ortaya çıktığına göre, demek ki bu yüzden
ortaya çıkıyor" anlamına gelen Latince deyimden kaynaklanarak Post Hoc
Ergo Propter Hoc denir.
Bu argümanın yapısı aşağıdaki gibi yazılabilir:

46
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Ö1. Eğer Y, X’den sonra gerçekleşiyorsa X, Y’nin nedeni


olmalıdır.
Ö2. Y, X’den sonra gerçekleşti.
S1. O halde X, Y’nin nedeni olmalıdır (modus ponens, Ö1, Ö2).

Argüman çoğunlukla ilk öncül belirtilmeyerek, eksik önermeli bir


şekilde aşağıdaki gibi kullanılır:

Y, X’den sonra gerçekleşti. O halde X, Y’nin nedeni olmalıdır.

X, Y’nin nedeni olmalıdır çünkü Y, X’den sonra gerçekleşti.

Bu argümanın kötü olmasının nedeni, ikinci öncülün doğru


olduğunu varsaysak bile, ilk öncülük yanlış olmasıdır. Çünkü bazı
durumlarda Y’nin, X’den sonra geldiği bazı durumlarda X, Y’nin nedeni
olabilse de, her durum için bunu söylemek mümkün değildir.
Bu argümanın ikinci türü de, aynı anda olan şeyler arasında
zorunlu olarak neden-sonuç ilişkisi var sayma yanılgısıdır. Bu yanılgıya
da, “Bununla birlikte öyleyse bundan dolayı” anlamına gelen Cum Hoc
Ergo Propter Hoc denir.
Bu argümanın da yapısı aşağıdaki gibi yazılabilir:

Ö1. Eğer X, Y ile birlikte gerçekleşiyorsa X, Y’nin/Y, X’in


nedeni olmalıdır.
Ö2. X, Y ile birlikte gerçekleşti.
S1. O halde X, Y’nin/Y, X’in nedeni olmalıdır (modus ponens, Ö1,
Ö2).

Argümanın bu hali de çoğunlukla ilk öncül belirtilmeyerek, eksik


önermeli bir şekilde aşağıdaki gibi kullanılır:

X, Y ile birlikte gerçekleşti. O halde X, Y’nin/Y, X’in nedeni olmalıdır.

47
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

X, Y’nin/Y, X’in nedeni olmalıdır çünkü X, Y ile birlikte gerçekleşti.

Bu argümanın da kötü olmasının nedeni, ikinci öncülün doğru


olduğunu varsaysak bile, ilk öncülük yanlış olmasıdır. Çünkü bazı
durumlarda X’le Y’nin birlikte gerçekleşmesi onlardan birinin diğerinin
nedeni olabildiğini gösterse de, her durum için bunu söylemek mümkün
değildir.
Dolayısıyla iki şeyin birbirini takip etmesi ya da birlikte bulunma
eğilimi göstermesi, yani aralarında bir bağıntı olması, onlar arasında
zorunlu olarak nedensel bir ilişki olmasını gerektirmez. İki şey arasındaki
bağıntı aşağıdaki ifadelerde gibi rastlantısal olarak çıkmış olabilir.

Merdiven altından geçerken düştüm, öyleyse merdiven altından geçtiğimden


dolayı düştüm.

Kara kedi gördükten sonra düştüm, öyleyse kara kedi gördüğüm için
düştüm.

Ne zaman uğurlu şapkamı taksam tuttuğum futbol takımı maçı


kazanıyor. O halde benim şapkam uğur getiriyor.

Ehliyet sınavı konusunda endişeleniyordum; Ali bana şans getirsin diye


bir kolye hediye etti. Kolyeyi taktım ve sınavda inanılmaz derecede başarılı
oldum. Kolye işe yaradı.

Tiger Woods her golf turnuvasının son raundunda kırmızı tişört giyiyor.
Bu bakımdan hep kazanıyor.

Ahmet’in gittiği ruhsal şifa uzmanı ona şifalı bir taş verdi. Ve o iyileşti!
Şifacının tavsiyesini dinlemek onu hakikaten iyileştirdi.

Bizim horoz ne zaman ötse güneş doğuyor. Umarım horoz hep öter de
güneş hep doğar.

48
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Ekmek kızartma makinemi çalıştırdıktan sonra Japonya’da bir deprem


oldu, bundan sonra ekmek kızartma makinemi çalıştırmayacağım.

İki şey arasındaki bağıntı, her iki olayın da ortak nedeni olan bir
başka şey yüzünden ortaya çıkmış da olabilir. Örneğin, bir kimsenin
ayakkabı numarası ile kelime bilgisi arasında yüksek oranda bir bağıntı
vardır: Ayakkabı numarası büyük olanların kelime bilgisi de fazladır.
Peki bunun nedeni olabilir? Fazla kelime bilmek ayağın büyümesine mi
neden olur? Yoksa ayakkabı numarası büyük olan insanlar daha zeki
kişiler midir? Bu bağıntının nedeni, hem ayak büyüklüğünün hem de
kelime bilgisinin yaşla birlikte artmasıdır. Ayakkabı numarasının büyük
olmasının da, kelime bilgisinin fazla olmasının da nedeni kişinin yaşıdır.
Bu yanılgı, istatistiksel bir veriden yanlış sonuç çıkarmaya da yol
açabilir:

Son yıllarda gençlerin internet kafelere gidiş oranı arttı ve dünya ısınıyor.
Dolayısıyla, gençlerin internet kafelere gitmesi küresel ısınmanın
nedenidir.

Kuzey Avrupa’daki leylek nüfusu ile çocuk doğum oranı arasında


istatistiki bir paralellik görülmektedir. Bu bakımdan bunlar arasında bir
neden sonuç ilişkisi olmalıdır.

Kötü Kaygan Yamaç Argümanı


Kötü Kaygan Yamaç Argümanı, yeterli kanıtlar getirmeden, bir yönde
yapılacak küçük bir hareketin, zorunlu olarak, engellenmesi çok zor
hatta olanaksız olan daha büyük bir harekete neden olacağıyla ilgili kötü
argümandır.
Başka bir deyişle, bir eylemi gerçekleştirmemek, bir süreci
başlatmamak gerektiği iddiasını desteklemek için yeterli kanıt göstermeden,

49
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

bu eylemin ya da sürecin eğer başlarsa zorunlu olarak istenmeyen


sonuçlara neden olacağı kanıtını gösteren kötü argümandır.
Ya da, yeterli bir gerekçe olmadan, eğer X’i kabul edersek veya
ona izin verirsek, bunun kaçınılmaz olarak bizi Y’ye götüreceğini; Y’ye
gittiğimizde ise bunun sonunun zorunlu olarak hiç istenmeyen bir şey
olan Z’ye varacağı, dolayısıyla X’i kabul etmememiz ya da izin
vermememiz gerektiğini ileri süren argümanıdır.
Ya da çok basitçe, öyle olacağına dair yeterli kanıtlar getirmeden,
“Elini veren kolunu kaptırır.” atasözüne göre düşünmektir.
Argüman çoğunlukla ilk öncül belirtilmeyerek, eksik önermeli bir
şekilde aşağıdaki gibi kullanılır:

X’e izin vermemelisin/X’i gerçekleştirmemelisin. Çünkü bu durumda çok


kötü olan Z gerçekleşir.

Argüman, kaygan bir yamaçta tek bir adım atarsanız kendinizi


giderek artan bir hızla aşağı düşene kadar kayarken bulacağınız ve
isteseniz bile duramayacağınız benzetmesinden yola çıkar. Yani
argüman, ‘bu adımı atarsan aşağı kadar düşersin, öyleyse bu adımı
atmamalısın.’ biçimindedir.
Ama ‘bu adımı atarsan aşağı kadar düşersin, öyleyse bu adımı
atmamalısın.’ argümanındaki öncülün doğruluğu muğlak olduğundan
bu argümanın sonucunu desteklediği söylenemez. Böyle bir argüman,
ancak, adım attığınız yerin kaygan bir yamaç olduğunu ve yamaçtan
aşağı inmeye başladığınızda, duramayacağınızı gösteren kanıtlar
belirtilirse, bu kanıtların gücü ölçüsünde, ikna edici olur. Ama hiç kanıt
gösterilmeden, yukarıdaki şekilde ortaya konulan bu tip bir argüman,
kötü bir argümandır.
Aşağıdaki örneklere bakalım:

Arda’ya bugün on lira verirsen, yarın senden yirmi lira ister. Çok yakında
sana çok büyük bir miktar borçlanır.

50
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Bu sonucu eksik argüman bir Kaygan Yamaç Argümanıdır. Çünkü


(Arda’nın borçlanmaya yatkın bir yapısı olduğu ve sizin de bu konularda
“hayır” diyemeyen bir kişiliğiniz olduğu vb. gibi) herhangi bir kanıt
gösterilmeden, böyle olacağı söylenmiştir.

Bugün çiftlerin sahip olacakları bebeklerin cinsiyetlerini belirlemelerine


izin verirsek, yarın, göz ve saç rengini değiştirmelerine izin verilir; daha
sonra da ‘tasarım bebekler’e izin çıkar.

Burada da, cinsiyet belirlemeden ‘tasarım bebekler’e kadar olan


sürecin zorunlu olduğunu gösteren sağlam kanıtlar ortaya
konulmadığından bir Kaygan Yamaç Argümanı vardır.

Ötenazi asla yasallaşmamalıdır. Çünkü böyle olursa, bunun sonu ahlaken


kabul edilemez uygulamalar olan cinayete ve soykırıma kadar gider.

Burada da, ötenaziyi yasallaştırmaktan cinayete ve soykırıma


giden sürecin zorunlu olduğunu gösteren sağlam kanıtlar verilmediği
için kötü bir argüman söz konusudur.
Aşağıdaki örneklerde de bir Kaygan Yamaç Argümanı söz
konusudur:

Eğer bir doktorun üzerimizde uyuşturmadan küçük bir işlem yapmasına


izin verirsek, sonunda kendimizi anestezi kullanmadan yapılan
ameliyatlara izin vermek zorunda kalmış olarak bulabiliriz.

Tüp bebek yapmak yasaklanmalıdır, bunun sonu laboratuvarda insan


yetiştirmeye kadar gider.

Marijuanayı yasallaştırmak yalnızca bir başlangıç olur. Biz daha farkına


bile varmadan, hükümet eroin ve kokaini de yasallaştıracaktır.

51
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Alkol kullanma yaşının yirmi birden on sekize indirilmesine karşıyım.


Bu sadece on altı yaşına indirilmesi taleplerine yol açacak. Sonra on dört
olacak ve biz bunu fark edene kadar, bebeklerimiz anne sütü yerine
viskiyle beslenmeye başlayacaklar.

Eğer Amerikalıların yemek hakkındaki düşüncelerinin bizi etkilemesine


izin verirsek, sonraları hamburgerden ve patates kızartmasından başka
bir şey yemiyor hale geleceğiz ve en sonunda çocuklarımıza Amerikan Milli
marşını söylemeyi öğreteceğiz.

Kötü Neden Argümanı


Kötü Neden Argümanı, kötü bir argümanın sonucunun zorunlu
olarak yanlış olacağını ileri sürmektir. Başka bir deyişle, mantık
kurallarına uygun olmayan bir akıl yürütmeyle varıldığı veya yanlış
öncül(ler)e sahip olduğu için akıl yürütmenin sonucunun yanlış olmak
zorunda olduğunu ileri sürme yanılgısıdır.
Bir argüman olarak, onun yapısı şöyle ortaya konulabilir:

Ö1. Eğer X kötü bir argümansa X’in sonucu yanlış olmak


zorundadır.
Ö2. X, -öncülleri yanlış olduğundan ya da geçersiz olduğundan
ya da başka bir nedenle- kötü bir argümandır.
S. Öyleyse X’in sonucu yanlış olmalıdır (modus ponens, Ö1, Ö2).

Argüman çoğunlukla ilk öncül belirtilmeyerek, eksik önermeli bir


şekilde aşağıdaki gibi kullanılır:

X kötü bir argümandır. Öyleyse X’in sonucu yanlış olmalıdır.

X’in sonucu yanlış olmalıdır çünkü X kötü bir argümandır.

52
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Bu argümanın kötü olmasının nedeni, ikinci öncülünün doğru


olduğunu varsaysak bile, onun ilk öncülünün yanlış olmasıdır. Çünkü
kötü argüman, sonucu yanlış olan argüman değildir, o, ileri sürdüğü
iddiayı destekleyemeyen argümandır. Dolayısıyla -öncülünün ya da
öncüllerinin yanlış, biçiminin geçersiz olması vb. nedenlerle- bir
argümanın kötü olması, onun desteklemeye çalıştığı iddianın, yani
sonucunun zorunlu olarak yanlış olduğu anlamına gelmez.
Başka bir deyişle, sırf birisi bir şeye yanlış nedenlerle inanıyor
diye inandığı şeyin de yanlış olması gerekmez. Yanlış öncüller kullanılan
veya yanlış akıl yürütmeden çıkarılan bir sonuç da doğru olabilir.
Aşağıdaki örneğe bakalım:

Bütün balıkların yumurtası olur.


Ördek gagalı platypus bir balıktır.
Öyleyse ördek gagalı platypusun da yumurtası vardır.

İlk öncül yanlıştır, çünkü bazı balıklar doğurarak yavrular. İkinci


öncül de yanlıştır, çünkü ördek gagalı platypus (ya da başka bir ismiyle
ornitorenk) kesinlikle bir balık değildir. Ama sonuç doğrudur. Çünkü
ördek gagalı platypusların gerçekten de yumurtaları vardır. Dolayısıyla,
öncülleri yanlış (dolayısıyla kötü bir argüman) diye sonucun da zorunlu
olarak yanlış olması gerektiğini ileri sürerseniz bir Kötü Neden
Argümanı ileri sürmüş olursunuz. Öncüller yanlış ama sonuç tesadüfen
doğru da olabilir.
Bir başka örneğe bakalım:

Bazı sanat galerilerine giriş ücretsizdir.


Londra'daki National Gallery de bir sanat galerisidir.
Öyleyse National Gallery'ye giriş ücretsizdir.

İlk öncül doğrudur; bazı sanat galerilerine giriş ücretsizdir.


İkinci öncül de doğrudur; Londra'daki National Gallery, bir sanat
galerisidir. Ama argüman yapıca geçersizdir, çünkü ilk öncülde

53
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

söylenen şey yalnızca bazı sanat galerilerinin ücretsiz olduğudur;


National Gallery'nin bu galeriler arasında bulunup bulunmadığı
belirtilmemiştir. Çıkarım geçersiz olmasına karşın argümanın sonucu
doğrudur, gerçekten de National Gallery'ye giriş ücretsizdir.
Dolayısıyla, geçersiz bir akıl yürütme (dolayısıyla kötü bir argüman)
olduğunu belirterek sonucun zorunlu olarak yanlış olması gerektiğini
ileri sürerseniz, bir Kötü Neden Argümanı ileri sürmüş olursunuz.
Son bir örneğe bakalım. Farz edelim dünyaya insanlar hakkında
incelemeye yapmaya Zorg ve Torg adında iki uzaylı geliyor. İçlerinden
biri (Zorg), anten şeklinde bere takan bir insan gördükten sonra
diğerine (Torg) şöyle bir argüman ileri sürüyor:

Torg, insanlar akıllı canlılar olmak zorunda. Çünkü bütün akıllı


canlıların antenleri vardır ve gördüğüm şu insandan da anlıyorum ki
insanların da antenleri var.

Böylece Zorg şöyle bir argüman ileri sürüyor:

Bütün akıllı canlıların antenleri vardır.


İnsanın da antenleri vardır.
Öyleyse, İnsan akıllı bir canlıdır.

Torg da buna karşılık şunu diyor:

“Saçmalama Zorg, bir kere çıkarımın geçersiz. Senin çıkarım


biçimine göre şunu da diyebiliriz:

Bütün akıllı canlılar iki bacaklıdır,


Tavuk da iki bacaklıdır,
Öyleyse tavuk da akıllı bir canlıdır.

Sonra birinci öncülün yanlış, bütün akıllı canlıların antenleri


yoktur; bizim gezegendeki Dazlkları unutuyorsun. ‘Ayrıca ikinci

54
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

öncülün de yanlış, insanların antenleri yok, o gördüğün anten


şeklinde şapka takmış bir insandı. Dolayısıyla sonucun yanlış
olmak zorunda. İnsanlar akıllı canlılar olamazlar.”

İşte bu durumda Torg, öncülleri yanlış ve çıkarım geçersiz diye


argümanın sonucunun da yanlış olmak zorunda olduğunu ileri sürerek
bir Kötü Neden Argümanı ortaya koymuş olur. Torg’un Zorg’a demesi
gereken şey, onun argümanının kötü olduğu ve dolayısıyla onun, ‘insan
akıllı bir canlıdır.’ İddiasını iyi bir şekilde destekleyemediği olmalıdır.

Kumarbaz Argümanı
Kumarbaz Argümanı ya da Monte Carlo Argümanı, gerçekleşmesinin
birbiriyle bağlantısı olmadığı durumlarda, bir durumun gerçekleşmesini aynı
durumun diğerinin gerçekleşme olasılığıyla ilişkilendiren kötü
argümandır.
Argümanın yapısı şu şekillerde ortaya konulabilir:

Ö1. X gerçekleşir ise X’in tekrar gerçekleşme olasılığı daha azdır.


Ö2. X gerçekleşti.
S1. O halde X’in tekrar gerçekleşme olasılığı daha azdır (modus
ponens, Ö1, Ö2).

Ya da,

Ö1. X gerçekleşir ise Y’nin gerçekleşme olasılığı azalır.


Ö2. X gerçekleşti.
S1. O halde Y’nin gerçekleşme olasılığı azaldı (modus ponens, Ö1,
Ö2).

Argüman çoğunlukla eksik önermeli şekilde aşağıdaki gibi dile


getirilir:

55
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

X gerçekleşti. O halde X’in tekrar gerçekleşme olasılığı daha azdır.

X gerçekleşti. O halde Y’nin gerçekleşme olasılığı azaldı.

Argüman biçimsel olarak geçerlidir ama ikinci öncülün doğru


olduğunu varsaysak bile, ilk öncülün her durumda doğru olduğu
söylenemez. Dolayısıyla ilk öncülün yanlış olduğu durumlarda argüman
kötü bir argümandır.
Yanılgının ismi, şans oyunlarında kaybettikçe kazanma şansının
artacağını düşünen kumarbazlardan kaynaklanır. Şans oyununda daha
önce bir kaç kere kazanamadığı için bu sefer kazanacağını ya da daha
önce üç kere tura geldiği için artık yazı gelmesi gerektiğini ileri sürme
bu tip bir yanılgıdır.
Para örneğinde bunun yanlış olmasının nedeni şudur: Paraların
hafızaları balıklardan bile kötüdür.
Paraların da, rulet toplarının da daha önceki oyunların sonucunu
bilmeleri ve şans oyununun bu seferki sonucunu öncekine göre
ayarlamaları beklenemez. Yani tek tek değerlendirildiğinde, önceki
oyunla sonraki oyun birbiriyle ilişkili değildir. Hilesiz olması koşuluyla,
bir paranın her atılışında yüzde elli yazı gelme olasılığı vardır ve daha
önce kaç kere yazı gelmiş olursa olsun bu olasılık değişmez. Aynı
biçimde, hilesiz bir rulet masasında çember her döndüğünde topun
siyah sayıya gelmesi olasılığı hep aynıdır.
Bu yanlışın bir benzerini şöyle bir öneriye inanırsak yaparız:

Uçağa binerken yanınıza bir bomba alırsanız uçakta, bombalı başka bir
yolcu olma olasılığı azalır (çünkü uçakta iki ayrı bombalı yolcu bulunma
olasılığı son derece düşüktür.)

Nasıl sizin yanınıza bomba alıp almamanız, başka birinin yanına


bomba alıp almamasıyla ilişkili değilse, her bir atış için düşünüldüğünde
paranın yazı ya da tura gelme olasılığı, ondan önceki para atışının yazı
ya da tura gelme olasılığıyla ilişkili değildir.

56
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

DERS 6 ve 7: GÜNLÜK DİLDEKİ


ARGÜMANLARI DEĞERLENDİRME
ALIŞTIRMALARI
Alıştırma: Ufolar
Aşağıdaki metne bakalım:

“Eğer UFOlar insanları dünyadan kaçırıyor ve üzerlerinde


deneyler yapıyorlarsa, bu durumda birçok insan kaçırıldığını
iddia edecektir. Ve gerçekten de birçok insan kaçırıldığını iddia
etmektedirler. Öyleyse, açıkça görülüyor ki, UFOlar insanları
kaçırmakta ve üzerlerinde deneyler yapmaktadırlar.”

Metne baktığımızda, onun temel iddiasının “UFOlar insanları


kaçırmakta ve üzerlerinde deneyler yapmaktadırlar.” İfadesi olduğu
görülür. Bu bakımdan metindeki akılyürütme yapısı, bu iddiayı
desteklemeye yönelik kurulmalıdır. Metinde bu iddiayı desteklemeye
yönelik şöyle bir akılyürütme yapılmış görünmektedir:

Kanıt 1: Eğer UFOlar insanları dünyadan kaçırıyor ve


üzerlerinde deneyler yapıyorlarsa, bu durumda birçok insan
kaçırıldığını iddia edecektir.
Kanıt 2: Birçok insan kaçırıldığını iddia etmektedirler.
Ana iddia: UFOlar insanları kaçırmakta ve üzerlerinde deneyler
yapmaktadırlar.

Burada görüldüğü gibi geçersiz bir argüman olan ardılı evetleme


kullanılmıştır. Dolayısıyla buradaki argüman aşağıdaki gibi standart
biçimde yazabiliriz:

57
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Ö1. Eğer UFOlar insanları dünyadan kaçırıyor ve üzerlerinde


deneyler yapıyorlarsa, bu durumda birçok insan kaçırıldığını
iddia edecektir.
Ö2. Birçok insan kaçırıldığını iddia etmektedirler.
S. UFOlar insanları kaçırmakta ve üzerlerinde deneyler
yapmaktadırlar (ardılı evetleme).

Argümanı bu şekilde yazdıktan sonra, argümanın biçimce


geçersiz olduğunu belirterek, onun kötü bir argüman olduğunu
söyleyebiliriz.

Alıştırma: Şiddet İçerikli Filmler


Aşağıdaki metne bakalım:

“(1) İçinde şiddet sahneleri geçen filmler, çocuklardaki


yaramazlığı arttırdığı görüşümde yanlışlık olduğunu
sanmıyorum, çünkü herkes bunun böyle olduğunu bilir, herkes
yanılacak değil ya! (2) Bunun doğru olduğuna inanmıyorsanız,
dışarı çıkalım ve bu konuyla ilgili anket düzenleyerek doğruyu
bulalım. (3) Zaten araştırmalar da gösteriyor ki çocukların şiddet
içeren filmler izleme nedeniyle yaramazlık oranı çok yüksek. (4)
Ayrıca kimse bu filmlerin çocukları yaramazlığa sevk etmediğiyle
ilgili kanıtlar ortaya koymadığına göre onların çocukları
yaramazlığa sevk ettiğini kabul etmemiz gerekir.”

Metni incelediğimizde, bu metinde yazarın “İçinde şiddet


sahneleri geçen filmler, çocuklardaki yaramazlığı arttırır.” iddiasını
farklı argümanlarla desteklemeye çalıştığını görmekteyiz. Yazarın ilk
argümanı aşağıdaki metin kısmında yer almaktadır:

(1) “Bu görüşümde yanlışlık olduğunu sanmıyorum, çünkü


herkes bunun böyle olduğunu bilir, herkes yanılacak değil ya!”
58
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Bu ifadede şöyle bir argüman vardır:

Ö1. Çoğunluğun doğru olduğunu düşündüğü her şey doğrudur.


Ö2. Şiddet içeren filmlerin, çocukları yaramazlığa sevk ettiği,
çoğunluğun doğru olduğunu düşündüğü şeydir.
S. O halde şiddet içeren filmlerin, çocuklardaki yaramazlığa sevk
ettiği doğrudur (örnekleme, Ö1, Ö2).

Bu, ‘Çoğunluğun doğru olduğunu düşündüğü her şey doğrudur.’


öncülünün yanlış olması nedeniyle, kötü bir argümandır. Bu tarz kötü
argümana Çoğunluk Argümanı denir.

(2) “Bunun doğru olduğuna inanmıyorsanız, dışarı çıkalım ve bu


konuyla ilgili anket düzenleyerek doğruyu bulalım.”

Bu ifadede şöyle bir argüman vardır:

Ö1. Her çoğunluğun karar vermesinin uygun olduğu konuda


ilgili çoğunluğun karar vermesi gerekir.
Ö2. Şiddet içeren filmlerin, çocukları yaramazlığa sevk edip sevk
etmeyeceği çoğunluğun karar vermesinin uygun olduğu
konudur.
Ö3. Dolayısıyla, şiddet içeren filmlerin, çocukları yaramazlığa
sevk edip sevk etmeyeceğine çoğunluğun karar vermesi gerekir
(örnekleme, Ö1, Ö2).

Bu, doğruluğu araştırmalarca belirlenebilecek bir konunun,


doğruluğunun oya sunularak ortaya konması gerektiğini söyleyen ikinci
öncül yanlış olduğundan kötü bir argümandır. Bu tarz kötü argümana
Demokrasi Argümanı denir.

59
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

(3) “Zaten araştırmalar da gösteriyor ki çocukların şiddet içeren


filmler izleme nedeniyle yaramazlık oranı çok yüksek.”

Bu ifadeyi yazarın iddiasıyla birlikte değerlendirirsek onda şöyle


bir argüman olduğunu görürüz:

Ö1. Eğer araştırmalar, bu konudaki uzmanlar tarafından


yapılmış ise onların ileri sürdüğü şiddet içeren filmler izlemenin
çocukları yaramazlığa sevk ettiği görüşünü benimsemek
makuldür.
Ö2. Araştırmalar, bu konudaki uzmanlar tarafından yapılmıştır.
S. O halde onların şiddet içeren filmler izlemenin çocukları
yaramazlığa sevk ettiği görüşünü benimsemek makuldür (modus
ponens, Ö1, Ö2).

İkinci öncülün doğruluğunun bilinmesi için, hangi araştırmalar


olduğunun net bir şekilde belirtilmesi gerekir. İddiayı ileri süren bunu
belirtilmediği sürece onun öncülü doğru sayılamaz. Bu tarz kötü
argümana Uzmanlık Argümanı denir.

(4) “Ayrıca kimse bu filmlerin çocukları yaramazlığa sevk


etmediğiyle ilgili kanıtlar ortaya koymadığına göre onların
çocukları yaramazlığa sevkettiğini kabul etmemiz gerekir.”

Bu ifadede şöyle bir argüman vardır:

Ö1. Eğer şiddet içeren filmlerin çocuklardaki yaramazlığı sevk


etmediğiyle ilgili kanıtlar yok ise şiddet içeren filmler çocukları
yaramazlığa sevk eder.
Ö2. Şiddet içeren filmlerin çocuklardaki yaramazlığı sevk
etmediğiyle ilgili kanıtlar yok.
S. O halde şiddet içeren filmler çocukları yaramazlığa sevk eder
(modus ponens, Ö1, Ö2).

60
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

İlk öncül yanlış olduğundan, bu kötü bir argümandır. Bu tarz


kötü argümana Bilgisizlik Argümanı denir.

Alıştırma: Akupunktur
Başka bir metne bakalım:

“‘Akupunkturu denemek saçmalıktır’ diyen bir arkadaşıma basit


bir akılyürütmenin bile düşüncesinin yanlış olduğunu
gösterdiğini belirttim. Basitçe, eğer akupunktur insanları hasta
etmeye vesile olsaydı, o zaman onu denemek saçmalık olurdu.
Ama akupunktur insanları hasta etmeye vesile olmaz.”

Metinde aşağıdaki şekilde bir argüman olduğu görülmektedir:

Kanıt 1: Eğer akupunktur insanları hasta etmeye vesile olsaydı,


o zaman onu denemek saçmalık olurdu.
Kanıt 2: Akupunktur insanları hasta etmeye vesile olmaz.
İddia: O zaman onu denemek saçmalık değildir.

Burada görüldüğü gibi geçersiz bir argüman olan önceli


değilleme kullanılmıştır. Dolayısıyla buradaki argüman aşağıdaki gibi
standart biçimde yazabiliriz:

Ö1. Eğer akupunktur insanları hasta etmeye vesile olsaydı, o


zaman onu denemek saçmalık olurdu.
Ö2. Akupunktur insanları hasta etmeye vesile olmaz.
S. O zaman onu denemek saçmalık değildir (önceli değilleme).

Alıştırma: Bireysel Silahlanma


Aşağıdaki metne bakalım:
61
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

“(1) Herkesin bireysel olarak silah taşıma hakkının olmasıyla


ilgili görüşümüze karşı olan muhalifimin konuşmasını
dinlediniz. O, sizlerin silah taşıma hakkının olmasına karşı
çıkıyor, ama biliyorsunuz ki, en büyük düşmanız olan ulusun
lideri de sizlerin silah taşıma hakkının olmaması gerektiğine
inanıyor; öyleyse bu nasıl doğru olabilir? (2) Ayrıca, muhalifim,
eşinden yeni boşanmış, evliliğini bile yürütemeyen biriyken onun
ileri sürdüğü bu görüşün yanlış olduğu çok açık. (3) Muhalifim,
silah taşımanın suç oranlarını arttıracağından endişeleniyorsa, o
zaman, ona, silah taşımanın suç oranlarını arttırıp
arttırmayacağının konusunda doğruyu bulmak istiyorsa, bunu
sizlere sormasını öneririm; çünkü bu konuda sizlere danışmak
en doğrusudur. (4) Ama aslında buna da gerek yok; çünkü o bize
silah taşımanın suç oranlarını arttıracağıyla ilgili bir kanıt
vermedi; öyleyse, sadece bu bile, bireysel silah taşımanın suç
oranlarını arttırmadığını gösterir. (5) Dolayısıyla silah taşımak
kişilere zarar vermez; çünkü, eğer silah taşımak kişilere zarar
vermezse silah taşımak suç oranlarını arttırmaz ve gördüğümüz
gibi, silah taşımak suç oranlarını arttırmaz. (6) Aslında silah
taşımanın faydalı olduğu konusunda sizleri ikna etmeme gerek
olduğunu sanmıyorum, çünkü onun faydalı olduğunu herkes
bilir.”

Metni incelediğimizde, metinde yazarın “Herkesin bireysel


olarak silah taşıma hakkının olması gerekir.” iddiasını farklı
argümanlarla desteklemeye çalıştığını görmekteyiz. Metni inceleyelim:

(1) Herkesin bireysel olarak silah taşıma hakkının olmasıyla ilgili


görüşümüze karşı olan muhalifimin konuşmasını dinlediniz. O,
sizlerin silah taşıma hakkının olmasına karşı çıkıyor, ama
biliyorsunuz ki, en büyük düşmanız olan ulusun lideri de sizlerin

62
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

silah taşıma hakkının olmaması gerektiğine inanıyor; öyleyse bu


nasıl doğru olabilir?

Burada şöyle bir argüman ileri sürülmüştür:

Silah taşıma hakkımızın olması gerektiği düşüncesi yanlıştır.


Çünkü en büyük düşmanımız olan ulusun lideri böyle
düşünmektedir.

Yani burada, en büyük düşmanları olan ulusun liderinin, o


ulusun silah taşıma hakkının olmaması gerektiği düşünmesi, bu iddianın
yanlış olmasına kanıt olarak kullanan bir argüman verilmiştir ki bu, bir
iddiayı, kötü kimseler de ona inanıyor kanıtıyla reddeden kötü argüman
olan Kötü Yandaş Argümanıdır.

(2) Ayrıca, muhalifim, eşinden yeni boşanmış, evliliğini bile


yürütemeyen biriyken onun ileri sürdüğü bu görüşün yanlış
olduğu çok açık.

Burada şöyle bir argüman ileri sürülmüştür:

Silah taşımama hakkımızın olması gerektiği düşüncesi yanlıştır.


Çünkü bunu ileri süren kişi evliliğini yürütememiştir.

Yani, silah taşıma hakkının olmaması gerektiğini ileri süren


kişinin iddiasının yanlışlığına kanıt olarak, arasında bir bağlantı olmadığı
halde, onun evliliğini yürütememiş olmasının gösterildiği bir argüman
verilmiştir ki bu, bir iddiayı, ilgisi olmadığı halde, onu iddia edenin
kişiliği, özellikleri ya da davranışlarının ‘kötü’ olması kanıtıyla reddeden
kötü argüman olan Kişiye Yönelme Argümanıdır.

(3) Muhalifim, silah taşımanın suç oranlarını arttıracağından


endişeleniyorsa, o zaman, ona, silah taşımanın suç oranlarını

63
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

arttırıp arttırmayacağının konusunda doğruyu bulmak istiyorsa,


bunu sizlere sormasını öneririm; çünkü bu konuda sizlere
danışmak en doğrusudur.

Burada şöyle bir argüman ileri sürülmüştür:

Silah taşıma hakkının suç oranlarını arttırıp arttırmayacağını


çoğunluğa sormalıyız.
Çünkü bu konuda çoğunluğun düşüncesi doğruyu belirler.

Yani, silah taşıma hakkının suç oralarını arttırıp arttırmayacağı


konusunda doğruyu, o çoğunluğun düşüncesinin belirleyeceğine yönelik
bir argüman verilmiştir ki bu, belirli bir çoğunluğu ilgilendiren bir
konudaki doğruyu, uygun olmayan durumda, o çoğunluğun
düşüncesinin belirlemesi gerektiğine yönelik kötü argüman olan
Demokrasi Argümanıdır.

(4) Ama aslında buna da gerek yok; çünkü o bize silah taşımanın
suç oranlarını arttıracağıyla ilgili bir kanıt vermedi; öyleyse,
sadece bu bile, bireysel silah taşımanın suç oranlarını
arttırmadığını gösterir.

Burada şöyle bir argüman ileri sürülmüştür:

Silah taşımanın suç oranlarını arttıracağıyla ilgili kanıtlar yoktur.


Öyleyse, silah taşımak, suç oranlarını arttırmaz.

Yani, silah taşımanın suç oranlarını arttıracağı yönünde bir kanıt


olmaması, silah taşımanın suç oranlarını arttırmayacağına bir kanıt
olarak kullanılan bir argüman ileri sürülmüştür ki bu, bir iddiayı
destekleyen kanıt olmamasını, o iddianın çelişiğinin doğruluğuna kanıt
olarak kullanan kötü argüman olan Bilgisizlik Argümanıdır.

64
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

(5) Dolayısıyla silah taşımak kişilere zarar vermez; çünkü, eğer


silah taşımak kişilere zarar vermezse silah taşımak suç oranlarını
arttırmaz ve gördüğümüz gibi, silah taşımak suç oranlarını
arttırmaz.

Burada şöyle bir argüman ileri sürülmüştür:

Silah taşımak kişilere zarar vermezse silah taşımak suç oranlarını


arttırmaz.
Silah taşımak suç oranlarını arttırmaz.
Öyleyse, silah taşımak kişilere zarar vermez.

Bu argümanın biçimi şöyledir:

Eğer p ise q
q
Öyleyse p

Bu ise, geçersiz bir koşullu kıyas biçimi olan Ardılı Evetlemedir.


Diyelim ki, silah taşımanın suç oranlarını arttırmadığı doğru olsun. Bu
doğru olsa bile, buradan silah taşımanın kişilere zarar vermediğini
çıkarmak iyi bir akıl yürütme olmaz. Bireysel silah taşımanın kişilere suç
oranlarını arttırmak dışında kişilere zarar verebileceği başka durumlar
da olabilir: Örneğin intihar oranlarını arttırabilir, kişilerin herkeste silah
olduğu için kendilerini güvensiz hissetmelerine neden olabilir.

(6) Aslında silah taşımanın faydalı olduğu konusunda sizleri ikna


etmeme gerek olduğunu sanmıyorum, çünkü onun faydalı
olduğunu herkes bilir.

Burada şöyle bir argüman ileri sürülmüştür:

Silah taşımak faydalıdır.

65
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Çünkü herkes silah taşımanın faydalı olduğunu düşünmektedir.

Yani, silah taşımanın faydalı olduğu iddiası, herkesin bu şekilde


düşündüğü kanıtıyla desteklenmeye çalışılmaktadır ki bu, bir iddiayı
desteklemek için çoğunluğun o şekilde düşündüğünü kanıtını ileri süren
kötü argüman olan Çoğunluk Argümanıdır.

Alıştırma: Küresel Isınma


Başka bir metne bakalım:

“Uzmanların küresel ısınma hakkındaki düşüncelerini sıklıkla


medyadan görüyoruz. Haksız da değiller çünkü küresel ısınma
gerçekten var. Nereden mi biliyorum. Çok basit olarak akıl
yürütme bizi buna götürüyor. Eğer küresel ısınma varsa kutup
buzulları eriyordur ve kutup buzulları gerçekten de eriyor.”

Metinde aşağıdaki şekilde bir argüman olduğu görülmektedir:

Kanıt 1: Eğer küresel ısınma varsa kutup buzulları erir.


Kanıt 2: Kutup buzulları eriyor.
İddia: Küresel ısınma vardır.

Burada görüldüğü gibi geçersiz bir argüman olan ardılı evetleme


kullanılmıştır. Dolayısıyla buradaki argüman aşağıdaki gibi standart
biçimde yazabiliriz:

Ö1. Eğer küresel ısınma varsa kutup buzulları erir.


Ö2. Kutup buzulları eriyor.
S. Küresel ısınma vardır (ardılı evetleme).

66
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Alıştırma: Kadınların Otomobil Kullanması


Aşağıdaki metne bakalım:

“Kadınların otomobil kullanmasının yasak olduğu Suudi


Arabistan’da son bir yıl içinde bu yasak defalarca delinince,
ülkenin en büyük dini otoritesi olan Yüksek Ulema Konseyi,
kadınlara ehliyet verilmesinin nelere yol açabileceği konusunda
bir rapor hazırladı. 150 din aliminin altına imza attığı raporda,
yasağın kaldırılması ve kadınların kendi başlarına otomobil
kullanmalarına izin verilmesi halinde, bunun fuhuşun ve eşcinsel
vakaların artmasına, pornografinin yayılmasına, boşanmaların
tavan yapmasına neden olacağı ve 10 yıl içinde Suudi
Arabistan’da bir tek bakirenin kalmayacağı öne sürüldü. Ayrıca
raporda, kadınların otomobil kullandığı diğer Müslüman
ülkelerde “ahlaki düşüş” yaşandığı ileri sürüldü.”

Metni inceleyelim:

“150 din aliminin altına imza attığı raporda, yasağın kaldırılması


ve kadınların kendi başlarına otomobil kullanmalarına izin
verilmesi halinde, bunun fuhuşun ve eşcinsel vakaların
artmasına, pornografinin yayılmasına, boşanmaların tavan
yapmasına neden olacağı ve 10 yıl içinde Suudi Arabistan’da bir
tek bakirenin kalmayacağı öne sürüldü.”

Burada, kadınların otomobil kullanmasına izin verilirse bunun


sonunun çok kötü olacağı söylenerek, bu bakımdan buna izin
verilmemesi gerektiği argümanı ileri sürülmektedir. Oysa, kadınların
araba kullanmasına izin verilmemesi iddiasını desteklemek için ortaya
konulan kanıtın da desteklenmesi için başka kanıtlar gereklidir. Burada
bir Kaygan Yamaç Argümanı söz konusudur.

67
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

“Ayrıca raporda, kadınların otomobil kullandığı diğer Müslüman


ülkelerde “ahlaki düşüş” yaşandığı ileri sürüldü.”

Burada şöyle bir akıl yürütme vardır:

Kadınların otomobil kullandığı diğer Müslüman ülkelerde


“ahlaki düşüş” yaşanmaktadır.
O halde “ahlaki düşüş”ün nedeni kadınların otomobil
kullanmasıdır.

Kadınların araba kullandığı diğer ülkelerdeki “ahlaki düşüş”


olmasından, herhangi bir kanıt getirmeden, bu “ahlaki düşüş”e
kadınların araba kullanmasının neden olduğu çıkarılmaktadır ki bu bir
Bağıntıyı Neden Sayma Argümanıdır.

68
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

DERS 8 ve 9: FELSEFE
METİNLERİNDEKİ ARGÜMANLARI
DEĞERLENDİRME
ALIŞTIRMALARI
Epikuros’un Ölüm Argümanı
Epikuros’un “Menoikos’a mektup”undaki ölümle ilgili argümanını daha
önceden biliyoruz:

“Kötülükler içinde en ürperticisi olan ölüm, bizim için hiçbir


şeydir, çünkü biz varken ölüm yoktur; ölüm gelince de biz
yokuz.”

Argümanı daha önce kurmuştuk. Burada, argüman


değerlendirmenin bir yönünü belirtebilmek için bir kez daha onu
yeniden kurmakta yarar vardır. Daha önce belirtildiği gibi, argümanlar
farklı şekillerde yeniden kurulabilir. Argümanı değerlendirmenin daha
kolay ve etkili olabilmesi, argümanları yeniden kurarken, onların
varsaydığı bütün öncüllerin açıkça ortaya konulabileceğiyle ilgilidir.
Örneğin Epikuros’un yukarıdaki argümanı, aşağıdaki şekilde basitçe
yeniden kurulabilir:

Ö1. Eğer biz varken ölüm yoksa; ölüm gelince de biz yoksak
ölüm bizim için hiçbir şeydir.
Ö2. Biz varken ölüm yoktur; ölüm gelince de biz yokuz.
S. Ölüm, bizim için hiçbir şeydir (modus ponens, Ö1, Ö2).

Öte yandan argümanı bu şekilde kurduğumuzda, onu


değerlendirmek için elimizde fazla bir şey olmaz. Ama o, daha önceden

69
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

yaptığımız gibi aşağıdaki şekilde yeniden kurulursa, argümanı


değerlendirebilmek için daha fazla imkan olacaktır:

Ö1. Hiçbir şey ölüyken bizi etkilemez.


Ö2. Ölüm bir şeydir.
S1. Ölüm bizi biz ölüyken etkilemez (örnekleme, Ö1, Ö2).
Ö3. Hiçbir gerçekleşmemiş şey yaşarken bizi etkilemez.
Ö4. Ölüm gerçekleşmemiş şeydir.
S2. Ölüm bizi yaşarken etkilemez (örnekleme, Ö3, Ö4).
S3. Ölüm bizi ne yaşarken, ne de ölüyken etkileyen bir şeydir
(birleştirme, S1, S2).
Ö5. Her, bizi ne yaşarken ne ölüyken etkileyen şey bizim için
hiçbir şeydir.
S4. Ölüm, bizim için hiçbir şeydir (örnekleme, S3, Ö5).

Bu haliyle argümanı değerlendirdiğimizde, onda ‘ölüm’


kavramının birden fazla anlamda kullanılabileceğini görebiliriz.
‘Ölüm’ü, ‘ölmüş olma’ olarak anlarsak, argümanın ilgili kısmı şöyle olur
(argüman 1):

S3. Ölmüş olma bizi ne yaşarken, ne de ölüyken etkileyen bir


şeydir (birleştirme, S1, S2).
Ö5. Her, bizi ne yaşarken ne ölüyken etkileyen şey bizim için
hiçbir şeydir.
S4. Ölmüş olma, bizim için hiçbir şeydir (örnekleme, S3, Ö5).

Argümanı bu şekilde kurduğumuzda Ö5 doğru gibidir ama S3’ün


doğruluğu belirli kabullere dayalı olarak doğru olabilir. O doğruysa bile
Epikuros sadece ölmüş olmaktan korkmamıza gerek olmadığını
destekleyebiliyor olduğu söylenebilir. Kısaca argüman bu şeklde
kurulursa geçerlidir ama öncülleri doğruysa, sadece ölmüş olmaktan
korkmamıza gerek olmadığı iddiasını desteklemek için ileri sürülürse iyi
bir argüman olduğu söylenebilir.

70
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

‘Ölüm’ü, ‘ölme düşüncesi’ olarak anlayarak kurulan argüman


(argüman 2):

S3. Ölme düşüncesi bizi ne yaşarken, ne de ölüyken etkileyen bir


şeydir (birleştirme, S1, S2).
Ö5. Her, bizi ne yaşarken ne ölüyken etkileyen şey bizim için
hiçbir şeydir.
S4. Ölme düşüncesi, bizim için hiçbir şeydir (örnekleme, S3,
Ö5).

Argümanı bu şekilde kurduğumuzda S3’ün açıkça yanlış


olduğunu ve bu bakımdan argümanın iyi olmadığını görürüz.
Dolayısıyla Epikuros ölme düşüncesinden korkmamıza gerek olmadığı
iddiasını destekleyememektedir.
‘Ölüm’ü, iki farklı şekilde anlayarak da argümanı kurabiliriz
(argüman 3):

S3. Ölmüş olmak bizi ne yaşarken, ne de ölüyken etkileyen bir


şeydir (birleştirme, S1, S2).
Ö5. Her, bizi ne yaşarken ne ölüyken etkileyen şey bizim için
hiçbir şeydir.
S4. Ölme düşüncesi, bizim için hiçbir şeydir (örnekleme, S3,
Ö5).

Argümanı bu şekilde kurduğumuzda S3 ve Ö5 doğru olabilir ve


bu bakımdan ölme düşüncesinden korkmamıza gerek olmadığını
destekleyebilir ama bu şekilde kurulduğunda da argüman bir
çokanlamlılık yanılgısı taşımaktadır, dolayısıyla geçersizdir ve iyi değildir.

Epikuros’a Atfedilen Kötülük Argümanı


Epikuros’a atfedilen kötülük argümanını daha önceden yeniden kurmuş ve
aşağıdaki gibi standart biçimde yazmıştık:
71
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Ö1. Eğer hem mutlak güçte hem de ahlaken iyi bir Tanrı varsa
kötü şeyler var olmamalıdır.
Ö2. Kötü şeyler vardır.
S. Hem mutlak güçte hem de ahlaken iyi bir Tanrı yoktur (modus
tollens, Ö1, Ö2).

Şimdi bu argümanı değerlendirmeye çalışalım. Argüman geçerli


olduğundan biçimsel bir yanılgı taşımamaktadır. Onda biçimsel
olmayan bir yanılgı da görünmemekte gibidir. Bu durumda onun
öncülleri eğer doğruysa, sonucu da doğru olmalıdır. Öncelikle ikinci
öncülü bakalım. Bu apaçık gibi görünse de eğer ‘kötülük’ derken ‘acı
olan’ anlaşılmıyorsa, bu durumda kötü şeylerin var olmadığı, kötü gibi
görünen şeylerin var olduğu itirazına açık olabilir. İlk öncüle
baktığımızda ise onun bir koşullu önerme olduğunu görürüz. Koşullu
bir önermenin yanlış olması için tek durum, onun öncelinin doğru iken
ardılının yanlış olması durumudur. İlk öncüle baktığımızda bu durumda
bu öncülün yanlış olması için, hem mutlak güçte hem de ahlaken iyi bir
Tanrı’nın var olduğunu hem de kötü şeylerin de var olduğunu
göstermektir. Başka bir ifadeyle böyle bir Tanrı var olduğu halde
kötülüğün de nasıl var olabileceğini göstermektedir. Bu felsefe tarihinde
farklı şekillerde gösterilmeye çalışılmıştır.

Mill’in Faydacılık Argümanı


J. S. Mill’in Faydacılık isimli eserinde, faydacılığın temel ilkesini (‘genel
mutluluk bir ahlak kıstasıdır’) desteklemeye yönelik gibi görünen
argümanı bakalım:

“Bir nesnenin görünür olduğuna dair verilebilecek yegâne kanıt


insanların onu gerçekten görmeleridir. Bir sesin gerçekten
işitilebilir olduğuna dair yegâne kanıt insanların o sesi
duymalarıdır; aynısı diğer deneyim alanlarımız için de geçerlidir.
72
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Aynı şekilde, bir şeyin istendiğine dair sunulabilecek yegane


kanıt insanların onu gerçekten istemeleridir. … Her insan elde
edebileceğine inandığı ölçüde, kendi mutluluğunu ister. Fakat bu
bir olguysa, o zaman şu hususlarda gerekli her kanıta sahibiz
demektir: Mutluluk iyidir, her insanın mutluluğu o insan için
iyidir ve dolayısıyla genel mutluluk tüm insanların toplamı için
iyidir. Mutluluk davranışlarımızın amaçlarından biri ve
dolayısıyla ahlakın kıstaslarından biri olmaktadır.”

Bu metindeki argümanı aşağıdaki şekilde kurduğumuzu


düşünelim:

Ö1. Eğer her insan mutlu olmak isterse, o zaman her insan
mutlu olmayı isteyebilir.
Ö2. Eğer her insan mutlu olmayı isteyebilirse, o zaman her
insanın mutluluğu o insan için istenilir bir şeydir.
Ö3. Eğer her insanın mutluluğu o insan için istenilir bir şeyse, o
zaman her insanın mutluluğu o insan için iyidir.
S1. Eğer her insan mutlu olmak isterse, o halde her insanın
mutluluğu o insan için iyidir (hipotetik kıyas, Ö1-Ö3).
Ö4. Her insan mutlu olmak ister.
S2. Dolayısıyla her insanın mutluluğu o insan için iyidir (modus
ponens, S1, Ö4).
Ö5. Eğer her insanın mutluluğu o insan için iyiyse, o zaman
genel mutluluk insanların toplamı için iyidir.
Ö6. Eğer genel mutluluk insanların toplamı için iyiyse, o zaman
genel mutluluk bir ahlak kıstasıdır.
S3. Eğer her insanın mutluluğu o insan için iyiyse, o zaman genel
mutluluk bir ahlak kıstasıdır (hipotetik kıyas, Ö5, Ö6).
S4. Öyleyse genel mutluluk bir ahlak kıstasıdır (modus ponens, S2,
S3).

73
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Bu argümana yöneltilebilecek itirazlardan biri “istenir”


kelimesinin anlamlarıyla ilgilidir. Kelimenin iki anlamı aşağıdaki şekilde
birbirinden ayrılabilir:

İstenir 1: İstenilebilir.
İstenir 2: İstenilir olmaya değerdir.

Argümana yöneltilebilecek itiraz şudur: Eğer Mill’in


argümanında Ö3 ve Ö4’teki istemek, istenir 1 olarak anlaşılırsa, o zaman
Ö3 doğru, Ö4 yanlıştır:

Ö3. Eğer her insan mutlu olmayı isteyebilirse, o zaman her


insanın mutluluğu o insan için istenilir bir şeydir.
Ö4. Eğer her insanın mutluluğu o insan için istenilir bir şeyse, o
zaman her insanın mutluluğu o insan için iyi bir şeydir.

Öte yandan eğer Mill’in argümanında Ö3 ve Ö4’teki istemek,


istenir 2 olarak anlaşılırsa, bu durumda Ö4 doğru ama Ö3 yanlıştır:

Ö3. Eğer her insan mutlu olmayı isteyebilirse, o zaman her


insanın mutluluğu o insan tarafından istenmeye değerdir.
Ö4. Eğer her insanın mutluluğu o insan için istenilir bir şeyse, o
zaman her insanın mutluluğu o insan için iyidir.

Eğer Ö3te istenir 1, Ö4’te istenir 2 olarak anlaşılırsa öncüller


doğru ama argüman çokanlamlılıktan yanılgısından dolayı geçerli değildir.

Nozick’in Tecrübe Makinesi Argümanı


Robert Nozick’in Anarşi, Devlet ve Ütopya adlı eserindeki tecrübe
makinası argümanını aşağıdaki gibi yeniden kurmuştuk:

74
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Ö1. Bize istediğimiz tecrübeyi verecek bir tecrübe makinesine


ömür boyu bağlanmayı tercih etmeyiz.
Ö2. Eğer bize istediğimiz tecrübeyi verecek bir tecrübe
makinesine ömür boyu bağlanmak tercih etmiyor isek içerden
yaşamlarınızın nasıl hissedildiğinden başka bizim için önemli
olan şeyler vardır.
S. İçerden yaşamlarınızın nasıl hissedildiğinden başka bizim için
önemli olan şeyler vardır (modus ponens, Ö1, Ö2).

Şimdi bu haliyle argümanı değerlendirmeye çalışalım. Argüman


geçerli olduğundan biçimsel bir yanılgı taşımamaktadır. Onda biçimsel
olmayan bir yanılgı da görünmemekte gibidir. Bu durumda eğer onun
öncülleri doğruysa, sonucu da doğru olmalıdır. Öncüllerine
baktığımızda, ilk öncülün bir kabul olduğunu görürüz. Başka bir
ifadeyle argüman, ilk öncülü doğru kabul edenlere hitap etmektedir. Bu
durumda argümanın ikinci öncülünün doğruluğu onun iyi ya da kötü
olduğunu belirleyecektir. İkinci öncül, bize istediğimiz tecrübeyi
verecek bir makineye bağlanmayı tercih etmiyorsak, hayatta tecrübe
deneyimlemek dışında bizim için önemli olan şeyler olduğunu ileri
sürer. Bu öncüldeki koşullu önermenin yanlış olması için, makineye
bağlanmayı tercih etmediğimiz halde hayatta sadece tecrübe
deneyimlemenin bizim için önemli olduğunu gösterecek bir açıklama
bulmamız gereklidir. Örneğin bir açıklama şu olabilir: Hayatta
istediğimiz tecrübeleri deneyimlemek bizim için tek önemli şey olduğu
halde, mesela makinenin bozulabileceğini ya da bize sanal tecrübeler
vereceğini düşünmek gibi başka nedenlerle makineye girmek istemiyor
olamaz mıyız? Eğer bunlar olabilirse ikinci öncül yanlış olacak ve
böylece argüman kötü bir argüman haline gelecektir.

Nozick’in Vergilendirilmenin Yanlışlığı Argümanı


Robert Nozick’in, Anarşi, Devlet ve Ütopya adlı kitabındaki vergilendirmeyle
ilgili argümanını daha önce aşağıdaki gibi yeniden kurmuştuk:
75
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Ö1. Emek sonucu elde edilen kazançların kişiden alınması,


kişinin o emeği sırasında harcadığı n saati ondan almaktır.
Ö2. Kişinin o emeği sırasında harcadığı n saati ondan almak,
bireyi zorla çalıştırmaktır.
S1. Emek sonucu elde edilen kazançların vergilendirilmesi bireyi
zorla çalıştırmaktır (yerine geçme, Ö1, Ö2).
Ö3. Bütün bireyi zorla çalıştırmalar yanlıştır.
S2. Emek sonucu elde edilen kazanların vergilendirilmesi
yanlıştır (örnekleme, S1, Ö3).

Şimdi bu argümanı değerlendirmeye çalışalım. Argüman geçerli


olduğundan biçimsel bir yanılgı taşımamaktadır. Onda biçimsel
olmayan bir yanılgı da görünmemekte gibidir. Bu durumda onun
öncülleri eğer doğruysa, sonucu da doğru olmalıdır. Argümanın
öncüllerine baktığımızda Ö2’nin kişinin bir kazanç sağlarken harcadığı
n saatini ondan almanın her durumda bireyi zorla çalıştırmak olduğunu
iddia ettiğini görürüz. Ama bunun böyle olmadığı durumlar yok mudur?
Ö3 ise bireyi zorla çalıştırmaların hepsinin yanlış olduğunu iddia
etmektedir. Ama bireyi zorla çalıştırmanın yanlış olmadığı durumlar yok
mudur? Eğer bu sorulardan birine ya da ikisine ‘vardır’ cevabı verip
bunu gerekçelendirebiliyorsak, bu durumda argümanın kötü olduğunu
gösterebiliriz gibi görünmektedir.

76
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

DERS 10: FELSEFE METNİ


YAZIMINA HAZIRLIK
Nasıl Bir Metin Yazacağınızı Belirleyin
Metin yazmaya başlamadan önce nasıl bir metin yazacağınızı
netleştirmeniz önemlidir. Bir felsefe metinde aşağıdaki kısımlardan biri
ya da birkaçı bulunur. Bunlar tek başlarına bir metni oluşturabilecekleri
gibi, bir felsefe metninde beraberce de kullanılabilirler:

1. Betimleme Kısmı:
Bu metin kısmı, bir ya da birden fazla kavram, kavramsal ilişki,
ayrım, soru, problem, konu hakkında bir ya da birden fazla filozofun
görüşünün ne olduğunu betimlemeyi amaçlayan metindir.
Bu kısımda amacınız, örneğin Aristoteles’in mutluluk
görüşünü betimlemek olabilir. Bunun için birincil, ikincil ve
gerekliyse diğer kaynaklardan yararlanarak, Aristoteles’in mutlulukla
ilgili ne düşündüğünü anlatmaya çalışabilirsiniz. Benzer olarak,
örneğin felsefe tarihinde neyin ahlaken doğru eylem olduğu
sorusuna yönelik teoriler hakkında bir metin yazmak
istediğinizde, böyle bir metinde amacınız bu soruyla ilgili temel
görüşleri ve onların dayandığı argümanları ortaya koymaktır.
Betimleme kısımları ilgili konuyu ve konuyla ilgili yaklaşımları
anlamak açısından faydalı hatta gereklidir. Bu ayrıca yüksek
lisans tezlerinde genellikle kabul edilebilir bir yaklaşımdır.

2. İddia Kısmı:
Bu metin kısmı, bir problem, konu, yaklaşım hakkında bir iddia veya
argüman ileri sürmeyi amaçlar.
Bu tarz kısımlar farklı şekillerde olabilir.
Örneğin böyle bir metin kısmında amacınız, bir problem,
konu, yaklaşım ile ilgili ya da bir filozofun bir problem/konuyla ilgili
77
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

doğru görüşünün ne olduğu hakkında bir iddia ya da iddialar bütünü


ileri sürmek olabilir. Buna örnek olarak Aristoteles’in mutluluk
görüşü hakkında doğru okumanın ne olduğu hakkında bir iddia ve
gerekçe ortaya koymaktır. Bu durumda yapmanız gereken, birincil
kaynaklardan temel olarak yararlanmakla birlikte, ikincil kaynakları
göz önüne almak, yani o konudaki farklı okumaları, iddiaları
değerlendirdikten sonra kendi iddianızı ortaya koymaktır.
Öte yandan bir filozofun görüşüne yönelik bir iddia ileri
sürmek yerine bir problem, konu, yaklaşım hakkında kendi özgün
iddianızı veya da argümanlarınızı ileri sürebilirsiniz. Örneğin, bu
şekilde bir metinde amacınız Aristoteles’e ya da başka bir filozofa
göre mutluluğun ne olduğunu betimlemek ya da iddia etmek değil,
mutlulukla ilgili kendi iddianızı ortaya koymaktır. Bu doğal olarak,
daha önce ortaya konulmuş mutluluk anlayışlarıyla bir hesaplaşmayı
gerektirir.
Böyle bir metin kısmı, bir iddiayı desteklemeye çalışan
argüman(lar)ın iyi mi, kötü olduklarını değerlendirmeyi ve onların, o
iddiayı destekleyip destekleyemediğini göstermeyi de amaçlayabilir.
Örneğin, böyle bir metin kısmında amacınız Aristoteles’in ya da
başka bir filozofun mutlulukla ilgili iddiaları gerekçelendirmeye
çalışan argümanlarını değerlendirmek olabilir.

Betimleyici ve iddia içerikli metin türlerinin neler olduğu


hakkında bilgi aldıktan sonra, nasıl bir metin yazacağınızı belirlemeniz
önemlidir. Felsefe metinlerini kapsayıcı bir şekilde sınıflandırmak pek
mümkün olmasa da, bir metinde aşağıda belirtileceği gibi bir ayrım
yapmak zor olsa da ve aşağıda belirtilen türler çoğu zaman iç içe geçse
de yine de aşağıdaki türler hakkında bilgi sahibi olmanız nasıl bir metin
yazacağınız konusunda zihninizin netleşmesine yardım edebilir.

1. Bir ya da birden fazla kavram, kavramsal ilişki, ayrım, soru,


problem, konu hakkında bir felsefecinin görüşünü betimlemek
ve/veya değerlendirilmek.

78
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Böyle bir inceleme, bir felsefecinin bir ya da birden fazla kavramla


ilgili görüşlerinin betimlenmesi ve/ya da değerlendirilmesi olabilir: Örneğin
“Kuhn’da Paradigma Kavramı”, “Marx’ın Yabancılaşma Kavramı”,
“Aristoteles'te Katharsis Kavramı”, “Nietzsche’de Güç İstemi Kavramı”,
“J. J. Rousseau’da Genel İrade Kavramı”, “E. Husserl’de Noema ve Noesis
Kavramları” ya da “Ferdinand se Saussure’ün Genel Dilbilim Kuramı’nda
Dilbilim ve Göstergebilim Kavramları” vb. gibi.
Bu tarz bir inceleme, bir felsefecinin bir kavramsal ilişki hakkındaki
görüşlerinin betimlenmesi ve/ya da değerlendirilmesi olabilir: Örneğin
“Fârâbî’de Dil ve Mantık İlişkisi”, “Hegel'de Devlet-Özgürlük İlişkisi” vb.
gibi.
Böyle bir inceleme, bir felsefecinin bir ayrım hakkındaki
görüşlerinin betimlenmesi ve/ya da değerlendirilmesi olabilir: Örneğin
“Isaiah Berlin’in Pozitif ve Negatif Özgürlük Ayrımı” ya da “Hume’da dir-
meli ayrımı” vb. gibi.
Bunların dışında böyle bir inceleme, bir felsefecinin bir konu
hakkındaki görüşlerinin betimlenmesi ve/ya da değerlendirilmesi olabilir.
Örneğin “Thomas Nagel’in Bilinç Görüşünün İncelenmesi”, “Walter
Benjamin’in Fikirler Teorisi”, “İbn Rüşd’ün Epistemolojisi”, “Marx'ın
Egemen İdeoloji Anlayışı”, “Karl Popper’in Toplum ve Siyaset Felsefesi
Üzerine Görüşleri”, “Dewey’in Din Felsefesi”, “İbn Haldun’un Tarihselci
Devlet Kuramı”, “David Hume’un Din Eleştirisinin Değerlendirilmesi” vb.
gibi.
Felsefecinin bir konu hakkındaki görüşleri çok geniş bir alanı kaplar.
Bunların içerisine felsefecinin özgün bir eleştirisi de girer. Örneğin
“Nietzsche’nin Aydınlanma Eleştirisi”, “Michael Foucault’da Liberalizm
Eleştirisi” ya da “Kant’ın Descartes ve Berkeley’in ‘Ben’ Anlayışlarını
Eleştirisi” vb. gibi. Yine bunun içine felsefecinin özgün bir yöntemi de
girebilir. Örneğin “Descartes’ın Matematiksel Metodu” ya da “Sartre'ın
Tarihi Anlama Metodu” vb. gibi. Ayrıca felsefecinin belirli bir konuda ortaya
koyduğu özgün bir argüman da böyle bir incelemenin konusu olabilir.
Örneğin “John Searle’ün Çin Odası Argümanı”, “Aristoteles’in İşlev
Argümanı” ya da “Anselmus’un Ontolojik Argümanı” vb. gibi.

79
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Yine bu tarz bir inceleme, bir felsefecinin bir problem hakkındaki


görüşlerinin betimlenmesi ve/ya da değerlendirilmesi olabilir. Örneğin “İbn
Sina’da Kötülük Problemi” ya da “Locke Felsefesinde Kesinlik Sorunu” vb.
gibi.
Bu tarz bir inceleme, bağlama göre felsefecinin tüm eserlerini
kapsayabileceği gibi (örneğin “Aristoteles’te Telos Kavramı” vb. gibi),
sadece bazı eserlerine ya da bir eserine de yoğunlaşabilir (örneğin “Kant’ın
Saf Aklın Eleştirisi’ndeki Zaman ve Mekan Görüşü” vb. gibi). Hatta bazı
durumlarda bir eserin tartışmaya açık belirli bir kısmı bile incelemenin
kapsamını oluşturabilir (örneğin “Aristoteles’in Nikomakhos’a Etik
Eserindeki İşlev Argümanı Hakkında”).

2. Bir ya da birden fazla kavram, kavramsal ilişki, ayrım, konu,


soru ya da problem hakkındaki –öneme, akıma, döneme vb. göre
seçilmiş– birden fazla felsefecinin görüşünü betimlemek ve/veya
değerlendirilmek.
Böyle bir inceleme, bir ya da birden fazla kavramla ilgili birden fazla
felsefecinin görüşlerinin betimlenmesi ve/ya da değerlendirilmesi olabilir.
Örneğin “Kant ve Nietzsche’de İsteme Kavramı” ya da “Hobbes ve
Schmitt’de Egemenlik Üzerine Bir İnceleme” vb. gibi. Böyle bir inceleme
felsefecilerin görüşlerinin karşılaştırılması şeklinde de olabilir. Örneğin
“Adalet Kavramı Bağlamında Aristoteles-Platon Karşılaştırması” ya da
“Zaman Kavramı Bağlamında Platon-Aristoteles Karşılaştırması” vb. gibi.
Belirtilenin dışında böyle bir inceleme, bir kavramsal ilişki
hakkında birden fazla felsefecinin görüşlerinin betimlenmesi ve/ya da
değerlendirilmesi olabilir. Mesela “Aristoteles ve Arendt’te Varlık-Oluş
İlişkisi Hakkında” vb. gibi.
Yine böyle bir inceleme, bir ayrım hakkında birden fazla felsefecinin
görüşlerinin betimlenmesi ve/ya da değerlendirilmesi olabilir. Mesela
“Hume sonrasında olgu-değer ayrımı” vb. gibi.
Ayrıca bu tarz bir inceleme, bir konu hakkında bazı felsefecilerin
görüşlerinin betimlenmesi ve/ya da değerlendirilmesi olabilir. Örneğin
“Platon ve Aristoteles’in Bilimlere İlişkin Sınıflamaları” ya da “Locke ve

80
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Berkeley’de Birincil ve İkincil Nitelikler” vb. gibi. Yine bu inceleme


felsefecilerin belirli bir konuyla ilgili görüşlerinin karşılaştırılması şeklinde de
olabilir. Örneğin “Spinoza ve Leibniz’in Tanrı Anlayışlarının
Karşılaştırılması” ya da “Machiavelli ve Hobbes’ta Ahlakın Karşılaştırmalı
Bir İncelemesi” vb. gibi.
Yine bu tarz bir inceleme, bir soru ya da problem hakkında bazı
felsefecilerinin görüşlerinin betimlenmesi ve/ya da değerlendirilmesi
olabilir. Örneğin “Platon ve Walter Benjamin’de Dilde Hakikat Problemi”,
“Fizikalist Görüş Bağlamında Zihin Beden Problemi” ya da “Descartes ve
Searle’de Zihin Problemi” vb. gibi.
Bu tarz bir incelemede felsefeciler, bazen konuya önemli katkısı
olması, bazen birbirlerine karşıt görüşler ileri sürmesi bakımından
seçilebileceği gibi, bir akıma dahil olmaları bakımından da seçilebilir. Bazen
de çok daha genişçe bir dönemi ya da bütün felsefe tarihini kapsayacak bir
incelemeden bahsedilebilir. Örneğin “Carnap'tan Popper'a Bilimsellik
Sorunu”, “Eskiçağda ve Ortaçağda Başlıca ‘Zaman’ Öğretileri”,
“Antikçağ'da Varlık ve Bilgi Problemleri Üstüne”, “Erdem Kavramına
Yüklenen Anlamın İlkçağ’dan Ortaçağ’a Evrimi”, “İlerleme Kavramı
Üzerine Tarihsel Bir İnceleme”, “Özgürlüğün Kısa Tarihi” ya da “Bilginin
Olanağı Sorunu” vb. gibi.

3. Bir ya da birden fazla felsefe akımını ya da teorisini


tamamen ya da kısmen betimlemek ve/veya değerlendirmek.
Böyle bir inceleme, bir ya da birden fazla felsefe akımını ya da
teorisini tamamen ya da kısmen betimlenmesi ve/ya da değerlendirilmesi
şeklindedir. Örneğin “Yeni Platonculuk: Kaynakları, Genel Düşünce Yapısı
ve Temsilcileri”, “Frankfurt Okulu ve Aydınlanma Eleştirisi” ya da “İnsan
Felsefesinin Bazı Sorunları” vb. gibi.

4. Bir felsefecinin bir dönemdeki felsefesini, dönemler


arasındaki düşünsel sürecini ya da onun belirli bir görüşünün
değişimini betimlenmek ve/veya değerlendirmek.

81
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Böyle bir inceleme, bir felsefecinin belirli bir dönemdeki felsefesini


kendisine konu alabileceği gibi (örneğin “Kant’ın Eleştiri Öncesi
Düşünceleri” vb. gibi), onun bazı düşünsel dönemleri arasındaki sürecini de
kendisine konu alabilir (örneğin “Wittgenstein’ın Birinci ve İkinci
Dönemlerinin Karşılaştırılması” vb. gibi). Bazen de bir felsefecinin belirli bir
görüşüne odaklanarak, o düşüncesinin değişimini izleyebilir (örneğin
“Platon’un İdealar Teorisindeki Düşünsel Gelişim” vb. gibi.)

5. Bir felsefecinin görüşlerinin başka bir ya da birden fazla


felsefecideki, bir akımdaki ya da bir dönemdeki etkisini betimlemek
ve/veya değerlendirmek.
Böyle bir inceleme, bir felsefecinin görüşlerinin başka bir ya da
birden fazla felsefecideki etkisinin betimlenmesi olabilir. Örneğin
“Rorty’nin Dile Bakışında Davidson Etkisi” ya da “Husserl Felsefesinin
Kartezyen Dayanakları” vb. gibi.
Ya da böyle bir çalışma, bir felsefecinin görüşlerinin bir akımdaki
etkisinin betimlenmesi amacını güdebilir. Örneğin “Erken Dönemiyle
Wittgenstein’ın Mantıkçı Pozitivizme Etkisi” vb. gibi.
Ve son olarak bu tarz bir inceleme, bir felsefecinin görüşlerinin bir
dönemdeki etkisini betimlenmeye çalışabilir. Örneğin “Parmenides
Felsefesinin Kendinden Sonraki Felsefeye Etkileri” vb. gibi.

6. Bir ya da birden fazla kavram, kavramsal ilişki, ayrım, soru,


problem, konu hakkında özgün iddia(lar) ve argüman(lar) ileri
sürmek.
Böyle bir inceleme, bir konu, teori, soru, problem ile ilgili özgün
iddia ve argüman(lar) ileri sürmeyi amaçlar. Örneğin “John Harris’in Hayatta
Kalma Piyangosuna İtirazlar”, “Tarih Bitmedi”, “Aktif ve Pasif Ötanazi
Ayrımının Eleştirisi” vb. gibi.

82
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Kaynak Taraması Yapın


İlginizi çeken bir konu, problem ya da görüş hakkında yazmadan ya da
argümanlar üretmeden önce, o konu, problem ya da görüşle ilgili bir
kaynak taraması ve ön okuma yapmak, o alan hakkında genel bir bilgi
sahibi olma ve farklı görüşleri görme şansı sağlar.
Kaynak taraması sırasında dikkat edilmesi gereken bir husus, o
konuya özgü ve konunun uzmanları tarafından yapılan çalışmalara öncelik
vermenizdir.
Örneğin X filozofunun Y görüşüyle ilgili olarak yapılacak bir kaynak
taramasında olması gereken sıra aşağıda belirtilmiştir:

Birincil ya da Temel Kaynak(lar): X filozofunun Y görüşünü


ortaya koyduğu ana eser(ler)inin orijinal dildeki metni ya da iyi bir
çevirisi.

İkinci ya da Yardımcı Kaynak(lar): X filozofunun Y görüşünü


incelemeye ayrılmış, öncelikle o konunun uzmanlarınca yazılan
kitaplar, tezler, makaleler.

Diğer Kaynak(lar): Y görüşüyle ilgili genel bir incelemenin olduğu


bir kitaptan X’in Y görüşüyle ilgili bölüm ya da X filozofunun Y
görüşünü kapsayan Z felsefe disipliniyle ilgili tez, kitap, makaleler ya
da X filozofla ilgili bir incelemenin içindeki —Y görüşünü
kapsayan— Z disiplinini anlatan bölüm(ler) vd. kaynaklar.

Örneğin Aristoteles’in mutluluk anlayışıyla ilgili bir kaynak taraması


yapacaksanız aşağıdaki kaynakları çıkarmanız gerekir:

Birincil Kaynak(lar): Aristoteles’in mutluluk anlayışını ortaya


koyduğu ana kitabı olan Nikomakhos’a Etik adlı kitabı ya da
Eudemos’a Etik, Magna Moralia gibi diğer konuyla ilgili eserleri.

83
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

İkincil Kaynak(lar): Aristoteles’in mutluluk anlayışının incelemeye


ayrılmış, öncelikle o konunun uzmanlarınca yazılan kitaplar, tezler
ve makaleler.

Diğer Kaynak(lar): Felsefe tarihinde filozofların mutluluk


görüşlerini inceleyen bir kitaptaki ‘Aristoteles’in mutluluk anlayışı’
bölümü ya da Aristoteles’in ahlak felsefesini inceleyen tez, kitap,
makaleler ya da Aristoteles hakkındaki bir incelemede ‘Aristoteles’in
ahlak felsefesi’ bölümü.

Ya da örneğin Z sorusu ya da problemiyle ilgili olarak yapılacak bir


kaynak taramasında olması gereken sıra aşağıda belirtilmiştir:

Birincil ya da Temel Kaynak(lar): Z sorusu ya da problemiyle


ilgili görüş bildiren filozofların bu görüşlerini ortaya koyduğu ana
eser(ler)inin orijinal dildeki metni ya da iyi bir çevirisi.

İkinci ya da Yardımcı Kaynak(lar): Z sorusu ya da problemiyle


ilgili T görüşünü bildirmiş filozofların bu görüşlerini incelemeye
ayrılmış, öncelikle konunun uzmanları tarafından yazılan kitaplar,
tezler, makaleler.

Diğer Kaynak(lar): Z sorusu ya da problemiyle ilgili diğer


kaynaklar.

Örneğin ‘Mutluluk nedir?’ sorusuyla ilgili bir kaynak taraması


yapacaksanız aşağıdaki kaynakları çıkarmanız gerekir:

Birincil Kaynak(lar): Felsefe tarihinde mutluluğun ne olduğu


sorusuyla genişçe ilgilenip önemli cevap vermiş filozofların temel
metinleri.

84
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

İkincil Kaynak(lar): Felsefe tarihinde mutluluğun ne olduğu


sorusuyla genişçe ilgilenip önemli cevap vermiş filozofların bu
görüşleri üzerine, öncelikle konunun uzmanları tarafınan yazılmış
kitaplar, tezler ve makaleler.

Diğer Kaynak(lar): Felsefe tarihinde mutluluk hakkında yazılmış


diğer kaynaklar.

85
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

DERS 11: METİN YAZIMINDA BAZI


TAVSİYELER
Betimleyici Metin Kısmı İçin Tavsiyeler
Betimleyici bir metin kısmı, iki şekilde olabilir gibi
görünmektedir: (1) Betimleyici bir metin kısmını betimleme ve/ya da
(2) iddia içerikli bir metin kısmını betimleme.
Betimleyici bir metin kısmını betimleme, betimlenen şeyi çoğu
zaman kısaltarak kendi cümlelerinizle anlatmaktır.
İddia içerikli bir metin kısmını betimlemek ise, bir argümanı
değerlendiren bir karşı-argümanın ya da bir iddiayı desteklemeye çalışan
bir argümanın yapısını ortaya koymaktır. Bunun için temel olarak
bilinmesi gerekenler şunlardır:
• Argüman nedir?
• Argüman türleri nelerdir?
• Argümanların türlerinin yapıları nasıldır?
• Temel argüman türleri nelerdir?
• Eksik önermeli argümanlar nedir?
• Bağımsız, birbirini izleyen ve karmaşık argümanlar nedir?
• Argümanlar nasıl yeniden kurulabilir?

Bütün bu bilgiler sizlere zaten dersimizin bundan önceki


kısımlarında anlatılmıştır.

İddia İleri Süren Metin Kısmı İçin Tavsiyeler


Felsefe metinleri argüman içerikli metinlerdir. Bir felsefe metni, basit
ya da karmaşık argümanlardan oluşur. O ya bir yargıyı temellendirmek
için, ya da bir yargıya karşı çıkmak için argümanları kullanır. Dolayısıyla
felsefe metninin temelinde argüman yatar. Aşağıda, kendi

86
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

argümanlarınızı oluşturmak için faydalı olabilecek bazı tavsiyeler yer


almaktadır.

İddianız Net Olsun

Metninizi oluşturmadan önce metinde desteklemek istediğiniz iddianın


ne olduğu hakkında zihninizin net olması önemlidir. Örneğin en
basitinden ‘her’, ‘herkes’, ‘hiçbir’, ‘bazı’ ayrımlarını netleştirmeniz
önemlidir. Örneğin hayvan eti yememek gerektiğini iddia ediyorsanız,
kendinize şu soruları sorabilirsiniz: Hiçbir hayvanın eti mi, yoksa bazı
hayvanların eti mi? Hiçbir durumda mı, yoksa bazı durumlar hariç mi?

İddianızı Sağlam Argüman(lar)la Desteklemeye Çalışın

İddianızı ya da iddialarınızı mümkün olduğunca sağlam argümanla ya da


argümanlarla desteklemeye çalışmanız önemlidir. Bu bakımdan
iddianızı birden fazla iyi argümanla desteklemeye çalışmanız önemlidir.
İddianızı birden fazla argümanlarla desteklemeye çalışırken, bunu daha
önce belirtildiği gibi birbirinden bağımsız argümanlarla da, birbirini
izleyen argümanlarla da, ya da her ikisiyle birlikte yapabilirsiniz.
Örneğin hiçbir durumda hiçbir hayvanın etini yememek
gerektiği iddianızı desteklemek istiyorsanız, bu sonucu
destekleyebilecek iyi argümanlar ortaya koymanız gerekmektedir.
Sadece ‘hayvanlar acı çekiyor’ vb. gibi bir destek, ‘her hayvan, örneğin
böcekler acı çekiyor mu?’, ‘Çekiniyorsa bunu destekleyecek kanıtlar
nelerdir?’, ‘Kendi hayatımız tehlikede olsa dahi mi hayvan eti
yemememiz gerekir?’ vb. sorulara tatmin edici cevaplar verebilmelidir.
Dikkat etmeniz gereken başka bir durum öncüller yerine
kullanılabilecek ikna sözcüklerinden kaçınmaktır. İkna sözcükleri,
hitap edileni söylenen şeyin doğruluğuna ikna etmek için kullanılan
"elbette", "açıkça görülüyor ki" ve "net olarak ortada" gibi sözlerdir.
Hitap ettiklerimizin kabul ettiği düşüncelere dayanması gibi durumlarda
bu sözlerin kullanılması işe yarar olsa da, bazı durumlarda bunları

87
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

kullanmak, sorgulamaya açık eksik öncül kullanmaktır. Örneğin biri


bize "Elbette polislerin tanıklığına güvenmek zorundayız" diye bir şey
söylediğinde "elbette" sözcüğü bu sonuca vardıran öncülün ya da
öncüllerin yerine kullanılmıştır. Ama "elbette" sözcüğüyle ima edilen
öncül örneğin "Polisler delilleri karartmaz ve yeminli ifadelerinde yalan
söylemezler" gibi bir öncülse, doğru olduğu varsayılan bu öncül doğru
değildir. Ne yazık ki bazı polislerin delil karattığı da, mahkemede yemin
ettikten sonra yalan söylediği de görülmüştür. Dolayısıyla ikna
sözcükleri kullanmak yerine öncülünüzü açıkça vermek, hitap ettiğiniz
kişiye argümanınızı daha rahat ve hatasız değerlendirme olanağı verir.

Kolay Yanlışlanabilecek Öncüllerden Yola Çıkmayın

Argümanınızı oluştururken dikkat etmeniz gereken bir başka şey


öncüllerinizin doğruluğudur. Eğer öncülleriniz doğru değilse, onlar
sonucu destekleyemezler. Öncüllerin doğru olup olmadığı zor bir konu
olduğundan, temel olarak yanlışlığı apaçık olan ya da kolayca
yanlışlanabilecek öncüller kullanmamaya çalışın. Aşağıdaki ifadeye
bakalım:

“Günümüzde dünyadaki hiç kimse mutlu değil. Bu bakımdan,


öyle görünüyor ki insanlar mutlu olmak için yaratılmamışlardır.
Neden asla bulamayacağımız bir şeyi umuyoruz?”

Bu argümanın öncülü ‘Günümüzde dünyadaki kimse mutlu


değil.’ yargısıdır. Ama bu yargı gerçekten akla yakın mıdır? Gerçekten
dünyadaki kimse mutlu değil midir? En azından bu öncülün biraz
desteğe ihtiyacı yok mudur?
Bu öncüldeki gibi ‘tüm’, ‘bütün’ ifadesiyle yapılan genellemelerin
doğru olmadığını göstermek için tek bir karşı örnek bile yeterlidir. Tek
bir mutlu insanın bile olması, kimsenin mutlu olmadığı yargısının
yanlışlığını gösterecektir. Bu bakımdan özellikle bu tip genellemelerin
dikkatli kullanılması gereklidir. Örneğin, biri "Hiç büyük bilim kadını

88
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

yoktur." genellemesini yaparsa, büyük sayılabilecek birçok bilim


kadınından bahsetmek gerekmeden, yalnızca Marie Curie'nin adını
zikretmek bile bu genellemeyi çürütmeye yeter.

Argümanınız Tam Olsun

Metninizde kullandığımız argümanı ya da argümanları oluştururken


yapmanız gereken temel şeylerden biri iddianızı/sonucu ve o iddiayı
desteklemek için ileri süreceğiniz kanıtları/öncülleri belirli bir argüman
türüne uyacak şekilde tam olarak ortaya koymaktır. İyi geliştirilmiş tam
bir argüman, sadece taslak haldeki birden fazla argümandan daha
etkilidir. Bu bakımdan mümkün olduğunca argümanınızı dikkatli bir
şekilde geliştirmeye çalışın. Kısaca söylemek gerekirse argümanınızı
oluştururken, mümkün olduğunca eksik ya da örtük önerme
kullanmamamız önemlidir. Öncüllerinden biri belirtilmemiş ya da açık
olarak belirtilmemiş olan argümanlar birçok farklı anlamaya yol açabilir.
Aşağıdaki ifadeye bakalım:

Bu gazete apaçık yalan yazıyor, kapatılması gerek.

Burada şöyle bir argüman vardır:

Bu gazete apaçık yalan yazıyor.


Öyleyse bu gazetenin kapatılması gerekir.

Bu argümanı ileri süren tam olarak ne ileri sürmektedir. Örneğin


onun argümanı aşağıdaki şekilde düşünülebilir:

Apaçık yalan yazan her gazete kapatılmalıdır.


Bu gazete apaçık yalan yazan bir gazetedir.
Öyleyse bu gazete kapatılmalıdır.

Ama o, şöyle de olabilir:

89
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Çoğunlukla apaçık yalan yazan her gazete kapatılmalıdır.


Bu gazete çoğunlukla apaçık yalan yazan bir gazetedir.
Öyleyse bu gazete kapatılmalıdır.

Dolayısıyla ile argümanı ileri süren onu tam olarak ortaya


koymadığında, o argüman farklı okumaları açık olur. Başka bir ifadeye
bakalım:

Boks beyne zarar verir, bu yüzden yasaklanmalıdır.

Argüman düzenlenirse şöyle yazılabilir:

Boks beyne zarar verir.


Bu yüzden boks yasaklanmalıdır.

Bu argümanı ileri süren tam olarak neyi ileri sürmektedir. O şunu


ileri sürmüş olabilir:

Beyne zarar veren her şey yasaklanmalıdır.


Boks beyne zarar veren bir şeydir.
Bu yüzden boks yasaklanmalıdır.

Ama bu argümanı söyleyen şunu da ileri sürüyor olabilir:

Beyne büyük oranda zarar verdiği saptanmış olan bütün sporlar


yasaklanmalıdır.
Boks beyne büyük oranda zarar verdiği saptanmış olan bir spordur.
Bu yüzden boks yasaklanmalıdır.

Bir örneğe daha bakalım:

90
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Lokantalarda sigara içilmesi sigara içmeyenler için hoş bir şey değil, onun
için yasaklanması gerekir.

Burada şöyle bir argüman vardır:

Lokantalarda sigara içilmesi hoş değildir.


Onun için lokantalarda sigara içilmesinin yasaklanması gerekir.

Ama bu argümanı ileri süren tam olarak ne kastetmiştir.


Herhalde aşağıdaki, argümanı ileri süren kişinin kastettiği değildir:

Hoş olmayan her şey yasaklanmalıdır.


Lokantalarda sigara içilmesi hoş değildir.
Onun için lokantalarda sigara içilmesi yasaklanmalıdır.

Ya da bu argümanla şu da kast edilmemiştir büyük ihtimalle:

Başkalarına rahatsızlık veren her etkinlik yasaklanmalıdır.


Lokantalarda sigara içilmesi başkalarına rahatsızlık veren bir
etkinliktir.
Onun için lokantalarda sigara içilmesinin yasaklanmalıdır.

Çünkü bu durumda argümanı ileri süren kişi, ister özel isterse


kamusal alanda olsun, “Başkalarına rahatsızlık veren her türlü etkinliğin
yasaklanması gerektir.” gibi aşırı ve uygulanması çok zor bir öncülü
kabul etmiş olacaktır. Argümanı ileri süren şunu da kastetmiş olabilir:

Kamusal alanlarda bazı kişileri rahatsız eden bütün etkinlikler


yasaklanmalıdır.
Lokantalarda sigara içilmesi kamusal alanlarda bazı kişileri rahatsız
eden bir etkinliktir.
Onun için lokantalarda sigara içilmesi yasaklanmalıdır.

91
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Ama bu durumda da, hem bazı kişileri rahatsız eden ifadesi


muğlak olacaktır, hem de bu eksik öncül de kişisel özgürlüklerin büyük
ölçüde kısıtlanması gibi tehlikeli bir sonuca yol açabilecek bir öncüldür.
Argümanı ileri süren şunu da kastetmiş olabilir:

Kamusal alanlarda çok sayıda kişiyi rahatsız eden bütün etkinlikler


yasaklanmalıdır.
Lokantalarda sigara içilmesi kamusal alanlarda çok sayıda kişiyi
rahatsız eden bir etkinliktir.
Onun için lokantalarda sigara içilmesi yasaklanmalıdır.

Bu makul görünse de, buradaki öncül de, bir sürü başka duruma
uyarlandığında, kişisel özgürlüklerin ciddi bir biçimde sınırlanması
sonucunu doğurur. Ama büyük ihtimalle ilk argümanla ileri sürülen
sadece şudur:

Pasif sigara içiciliğine yol açan her şey yasaklanmalıdır.


Lokantalarda sigara içilmesi pasif sigara içiciliğine yol açar.
Öyleyse lokantalarda sigara içilmesi yasaklanmalıdır.

Eğer “Lokantalarda sigara içilmesi sigara içmeyenler için hoş bir


şey değil, onun için yasaklanması gerekir.” argümanıyla kast edilen
yukarıdakiyse o zaman doğrudan yukarıdaki şekilde söylemek daha açık
olur.

Argümanınızdaki Önermeler Açık Olsun

Metninizde kullandığımız argümanınızı oluştururken, iddia ve


kanıtlarınızı soru şeklinde ya da ima ederek belirtmek yerine açıkça ifade
etmeniz, okuyanın argümanınızı anlaması bakımından faydalı olacaktır.
Aşağıdaki ifadeye bakalım:

Ötenazinin ahlaken yanlış olduğunu kabul etmemiz gerekmez mi?

92
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Bu ifade bir soru olduğundan onun bir önerme olmadığı


düşünülebilir ama aslında bu ifadeyi ileri süren kişi, ötenazinin ahlaken
yanlış olduğunu iddia etmektedir.
Argümanınızdaki önermeleri ima etmek yerine açık olarak
belirtmeniz, argümanınızın anlaşılması bakımından faydalı olacaktır:
Aşağıdaki argümana bakalım:

Kopya çekmenin başkalarının haklarını gasp etmek olduğu açık değil mi?
Dolayısıyla kopya çekmek yanlış değil mi?

Bu argüman, aşağıdaki şekilde daha açık şekilde ifade edilebilir:

Kopya çekmek başkalarının haklarını gasp etmektir.


Dolayısıyla kopya çekmek yanlıştır.

Bu argümandaki eksik öncülü tamamlanmış hali de şöyle


yazılabilir:

Kopya çekmek başkalarının haklarını gasp etmektir.


Bütün başkalarının haklarını gasp etmeler yanlıştır. (E.Ö.)
Dolayısıyla kopya çekmek yanlıştır.

Bunlar çok kısa ve basit örnekler olduğundan, burada


argümanların anlaşılmasında bir zorluk görünmeyebilir ama daha uzun
ve karışık argümanlarda, ifadelerin açıkça ortaya konulması, argümanın
anlaşılması bakımından çok faydalı olacaktır.

Kavramsal Tutarlılığa Dikkat Edin

Argümanınızda, kullandığınız terimleri aynı anlamda kullandığınızda n


emin olmaya çalışın. Aksi durumda çokanlamlılık adı verilen bir akıl
yürütme yanılgısı yapmış olursunuz. Çokanlamlılık Yanılgısı, bir

93
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

argümanda, aynı kelime ya da deyimin farklı anlamlarda kullanılması


hatasıdır. Bu yanılgıdan kaçınmak için, terimlerinizi baştan
tanımlamanız ve metin ya da argüman boyunca o tanıma sadık kalmanız
faydalı olacaktır. Aşağıdaki argümana bakalım:

Her çalan hırsızdır. Her piyanist piyano çalar. O halde her piyanist
hırsızdır.

Bu argümandaki sorun, açıkça görülebileceği gibi, ‘çalmak’


teriminin her iki öncülde farklı anlamda kullanılmasıdır.
Daha zor anlaşılabilecek bir örnek için aşağıdaki argümana
bakalım:

Kadınlar ve erkekler fiziksel ve duygusal olarak eşit değildir, o halde


onlara eşit kanunlar uygulanmamalıdır.

Buradaki argümanda cinslerin eşit olmaması nedeniyle onlara


eşit kanunlar uygulanmaması gerektiği çıkarılmıştır. Öte yandan
öncüldeki ve sonuçtaki “eşit” terimleri farklı anlamlar taşımaktadır.
Öncülde belirtilen eşitlikten kasıt, fiziksel ve duygusal olarak eşit liktir.
Oysa sonuçta geçen eşitlikten kasıt, eşit hak ve özgürlüklere sahip
olmak anlamındaki eşitliktir. Argümanın çok anlamlılıktan arınmış
biçimi aşağıdaki gibi olmalıdır:

Kadınlar ve erkekler fiziksel ve duygusal olarak eşit değildir. O halde


onlar hak ve özgürlükler bakımından da eşit olmamalıdır.

Bu argümanda yukarıdaki gibi birçok anlamlılık yanılgısı


bulunmaz. Öte yandan bu argümandaki öncülün de sonucu
desteklemesi için fiziksel ve duygusal olarak aynı olmayanların aynı hak
ve özgürlüklere sahip olmaması gerektiğini ayrıca temellendirmek
gerekir.

94
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Belirtilen sorundan kaçınmak için terimlerinizi baştan


tanımlamanız ve argümanınızın bütününde bu tanıma sadık kalmanız
faydalı olacaktır. Bir terimi tanımlarken dikkat etmeniz gerekenler
şunlardır:
1. Tanımın, terime açıkça uyan her şeyi içermesi, kapsaması;
2. Tanımın, terime açıkça uymayan hiçbir şeyi içermemesi,
kapsamaması;
3. Tanımın kapsadığıyla kapsamadığı arasında bir çizgi çekilmesi
ve çizginin neden başka bir yerde değil de orada olduğunun
açıklanması.

Örneğin bir “kuş”u tanımlamaya çalışalım. Bir kuş nedir? İlk


belirtilen gerekliliğe uymak için genel bir kategoriyle (cins) başlamak
faydalı olacaktır. Kuşlar için, doğal cins hayvan olacaktır. İkinci ve
üçüncü gerekliliğe uymak için, kuşları diğer hayvanlardan ayıran (ayrım)
şeyi belirtmemiz gereklidir. O halde bu noktada sorumuz, kuşları —
sadece kuşları— diğer hayvanlardan ayıran nedir olacaktır. Buna
“uçmak” dediğimizde bu yeterli bir ayrım olmayacaktır, çünkü
devekuşları ve penguenler uçmazlar (dolayısıyla tanımı “kuş, uçan
hayvandır.” şeklinde yaparsak tanımımız bütün kuş olanları içermeyecek
ve birinci gerekliliğe uymayacaktır) ve arılar uçarlar (dolayısıyla tanımı
“kuş, uçan hayvandır.” şeklinde yaparsak tanımımız kuş olmayanları da
içerecek ve ikinci gerekliliğe uymayacaktır). Ama “kuş, kuş tüyüne sahip
olan hayvandır.” diye tanımlarsak, devekuşları ve penguenleri içerecek
ve böcekleri içermeyecektir.

Göstergeler Kullanın

Metninizde kullandığımız argümanınızı oluştururken, onu okuyacak


kişileri de dikkate alarak, sonucunuzu ve öncüllerini açık kılmak faydalı
olur. Bu bakımdan sonuçtan ve/ya da öncüllerden önce ‘Göstergeler’
ya da ‘Gösterge Kelimeleri’ denilen kelimeleri/ifadeleri kullanmak,

95
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

okuyanın argümanımızı anlaması bakımından faydalı olacaktır. Bunların


neler oldukları daha önceki bir bölümde belirtilmiştir.

Düşüncelerinizi Sıralı Olarak Sunun

Argümanınızı oluştururken düşüncelerinizi öncüller ve sonuç sıralı


olacak şekilde sunmanız önemlidir. Bunun için ya iddianızı argümanın
başında verip sonra onu destekleyen kanıtları sırayla verilebilirsiniz ya
da kanıtları verdikten sonra en sonra iddianızı ortaya koyabilirsiniz.
Bertrand Russell tarafından yazılan aşağıdaki kısa argümana
bakalım:

“Dünyadaki kötülük ahlaki eksikliğe bağlı olduğu kadar akli


eksikliğine de bağlıdır. Fakat insan türü ahlaki eksikliği çözecek
bir şey henüz icad edememiştir. … Öte yandan, akıl, her uzman
eğitimcinin bildiği yöntemlerle geliştirilebilir. Bu bakımdan,
erdem öğreten bir yöntem bulunana kadar, ahlakı geliştirmek
yerine aklı geliştirme süreci uygulanmalıdır.”

Burada Russell dünyadaki kötülüğün iki kaynağı olduğunu


söyler: Ahlaki eksiklik ve akıl eksikliği. Sonra o, ahlaki eksikliğin nasıl
düzeltilebileceğinin bilinmediğini ama akli eksikliğin nasıl
düzeltilebileceğinin bilindiğini ortaya koyar. Buradan da, aklı
geliştirmemiz gerekliği sonucuna varır. Görüldüğü gibi bu argümandaki
önce öncüller sırayla verilmiş ve en son da o öncüllerle desteklenmek
istenen sonuç belirtilmiştir. Russell’ın argümanı şöyle yazılabilir.

Ö1. Dünyadaki kötülük ya ahlaki gelişimin ya da akli gelişimin


sağlanmasıyla azaltılabilir.
Ö2. O, ahlaki ahlaki gelişimin sağlanmasıyla giderilemez.
S. Öyleyse o, akli gelişimin sağlanmasıyla giderilebilir (ayrık
öncüllü kıyas, Ö1, Ö2).

96
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Oysa aynı argüman çok farklı şekillerde de ifade edilebilirdi.


Örneğin Russell şöyle de yazabilirdi:

“Dünyadaki kötülük ahlaki eksikliğe bağlı olduğu kadar akli


eksikliğine de bağlıdır. Erdem öğreten bir yöntem bulunana
kadar, ahlakı geliştirmek yerine aklı geliştirme süreci
uygulanmalıdır. Akıl, her uzman eğitimcinin bildiği yöntemlerle
geliştirilebilir. Fakat insan türü ahlaki eksikliği çözecek bir şey
henüz icad edememiştir.”

Görülebileceği gibi bu ifadedeki öncüller ve sonuç bir


öncekindekiyle aynıdır. Fakat farklı bir düzendedir ve “bu bakımdan”
göstergesi sonuçtan önce kullanılmamıştır. Bu nedenle bu argümanı
anlamak diğerini anlamaktan çok daha zordur.

Aynı İfadeleri Kullanın

Argümanınızı oluştururken öncüller ile sonuç arasında açık bağlantılar


kurmaya, bunun için kullandığınız ifadelerin birbiriyle aynı olmasını
sağlamaya çalışın. Bu bazen ifadede kuruluk meydana getiriyor olsa bile,
okuyanın argümanınızı anlaması açısından fayda sağlayacaktır.
Aşağıdaki argümana bakalım:

Eğer diğer kültürleri araştırırsanız, bu durumda insan adetlerinin


çeşitliliğinin farkına varırsınız. Eğer insan adetlerinin
çeşitliliğinin farkına varırsanız, kendi adetlerinizi sorgularsınız.
Eğer kendi adetlerinizi sorgularsanız, daha toleranslı olursunuz.
Bu bakımdan, eğer diğer kültürleri araştırırsanız, daha toleranslı
olursunuz.

Burada hipotetik kıyas kullanılarak şu biçimde bir argüman ileri


sürülmüştür.

97
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Eğer p ise q
Eğer q ise r
Eğer r ise t
O halde p ise t.

Burada p, q, r ve t ifadeleri hiç değişmeden, birbiriyle aynı şekilde


kullanılmıştı. Bu da, argümanın anlaşılmasını kolaylaştırmaktadır. Oysa
aynı argüman aşağıdaki biçimde de verilebilirdi:

Eğer diğer kültürleri araştırırsanız, bu durumda insan adetlerinin


çeşitliliğinin farkına varırsınız. Eğer toplumsal pratiklerin
çeşitliliğini anlarsanız, kendi adetlerinizi sorgularsınız. Eğer
şeyleri neden öyle yaptığınızla ilgili şüphe sahibi olursanız, daha
toleranslı olursunuz. Bu bakımdan, eğer antropoloji bilginizi
geliştirirseniz, eleştirmeden diğer insan ve pratikleri kabul
etmeniz daha mümkün olacaktır.

Argümanın bu biçiminde görülebileceği gibi ifadeler farklı


şekillerde ortaya konmuştur. Bu bakımdan yukarıdaki gibi
öncüllerinden sonuca gidecek şekilde birbirini izleyen bir çıkarım
olduğunu görmek daha zordur.

Karşı Çıkışları Göz Önüne Alın

İddianızı ya da iddialarınızı ve onu/onları desteklemeye çalışan


argümanınızı ya da argümanlarınızı ortaya koyduktan sonra, yapmanızın
faydalı olacağı şey “karşı tarafa” geçmek ve karşı çıkışları, alternatifleri
göz önüne almaktır. İddianızı benimsemiyormuş gibi düşünün, şeytanın
avukatlığını yapın! Böyle bir durumda ortaya koyduğunuz argüman ya
da argümanlara ne gibi eleştiriler gelebileceğini düşünün. İddianıza karşı
olduğunu bildiğiniz kişilerin argümanınızı ya da argümanlarınızı
eleştirmesini isteyin. Bu eleştirileri tahmin ettikten veya öğrendikten

98
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

sonra, bunlardan en güçlü olanlarına argümanla karşı çıkın. Örneğin


aşağıdaki benzeşim argümanına bakalım:

Güzel ve iyi yapılmış bir evin, akıllı tasarlayıcısı ve meydana getiricisi


olması gerekir.
Evren güzel ve iyi yapılmış bir eve benzer.
Öyleyse evrenin de akıllı tasarlayıcısının ve meydana getiricisinin, yani
Tanrı’nın var olması gerekir.

Bu benzeşim argümanı Tanrı’nın var olduğunu desteklemek için


ortaya konulmuştur. Karşı tarafa geçip argümanı değerlendirirsek, şu
sorulara da cevap vermemiz gerekir: Bir ev ile evren birbirine ne kadar
benzerdir? Bir evi tasarlayan ve meydana getiren bir kişi yerine birden
fazla kişi olabilir, bu durumda evreni de tasarlayan ve meydana getiren
birden fazla akıllı varlık olamaz mı? Öncüller, genellikle Tanrı’ya
atfedildiği şekilde her şeye gücü yeten, her şeyi bilen, mutlak iyi olan bir
Tanrı’nın varlığını mı yoksa sadece akıllı tasarlayıcı ve meydana getirici
bir varlığını mı göstermektedir?
Bu karşı çıkışları ve alternatifleri tahmin ettikten ya da
öğrendikten sonra, bunlara karşı argüman ortaya koymaya çalışın.
Örneğin yukarıdaki argümanı belirttikten sonra metne aşağıdaki ya da
benzeri bir şekilde devam etmeniz iyi olur:

“Bazıları, ‘bir evi tasarlayan ve meydana getiren bir kişi yerine


birden fazla kişi olabilir, bu durumda evreni de tasarlayan ve
meydana getiren birden fazla akıllı varlık olamaz mı?’ şeklinde
bir itirazda bulunabilir. Evet, ev ya da insan yapımı şeyler söz
konusu olduğunda, insan tek başına mutlak güce sahip olmadığı
için birden fazla insanın beraberce çalışması çoğunlukla gerekir.
Ama evreni meydana getiren mutlak güce sahip olmalıdır ve
mutlak güç de birden fazla olamaz; bu bakımdan tek bir Tanrı
olması gerekir.”

99
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

DERS 12: AKADEMİK METİN


YAZIMINDAKİ TEMEL KURALLAR
Akademik bir metin yazarken uyulması gereken bazı kurallar bulunmaktadır.
Bir metinde bu kurallara ne kadar uyulmazsa, o akademik bir metin
olmaktan o kadar uzaklaşır. Bu kısımda akademik bir metinde uymanız
gereken bu temel kurallar dört başlık altında belirtilmiş ve kısaca
açıklanmıştır.

Kaynak Kullanımı
Akademik bir metinde kullanılan kaynakların uygun ve yeterli olması, onun
akademik bir metin olmasının ölçütünü doğrudan etkiler. Bu bakımdan
kullandığınız kaynaklarınız hem uygun olmasına, hem de yeterli olmasına
dikkat etmek temel önemdedir. Bunun için aşağıda maddelere dikkat
etmeniz gerekir:

1. Akademik olmayan, kaynak(lar) kullanılmamalıdır. Bunlar burada


belirtilen akademik bir metin için gerekli koşulları sağlamayan ve
konuyla ilgili akademik bir yeterliği olmayan yazılar ya da internet
sitelerindeki sayfalar olabilir. Örn. Wikipedia, Ekşi Sözlük vb.

2. Konuyla ilgili önemli ve yeterince birincil ve ikincil kaynak(lar)


kullanılmalıdır. Kullanılan ikincil kaynaklar, o konunun
uzmanlarının yazdıkları önemli kaynaklar olması çalışmayı daha iyi
kılar.

3. Çalışmada uygun olmayan durumda birincil ve ikincil olmayan


kaynak(lar) kullanılmamalıdır. Birincil ve ikincil kaynaklar dışındaki
kaynaklar, onlarda ancak diğer kaynaklarda bulunmayan önemli bir
görüş varsa kullanılmalıdır.

100
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Alıntı Kullanımı
Birebir alıntı, bir yazarın metninden harfi harfine alıp kendi
metninizde kullandığınız ifadeler bütünüdür. Bu tür alıntılar çoğunlukla
metninizi okuyacak kişilerin kendi yorumlarını yapabilmeleri için asıl
kaynaktaki metni görmeleri için kullanılır. Bazen de yazarın temel bir
iddiasını ortaya koyduğu cümleyi birebir alıntılamak onun iddiasını kısaca
belirtmek açısından yararlı olabilir.
Birebir olmayan alıntı ise, bir yazarın metninde ortaya koyduğu
düşünceleri harfi harfine değil kendi sözcük ve cümlelerinizle kendi
metninizde ifade ettiğiniz ifadeler bütünüdür.
Birebir ve birebir olmayan alıntılarda şu hususlara dikkat etmeniz
gerekir:

4. Birebir alıntıları mutlaka başlangıç ve bitişine tırnak işareti koyarak,


tırnak içinde göstermeniz gerekir. Bunu yapmadığınızda, belirtilen
ifadeler sizin ifadeleriniz olarak anlaşılacağından akademik etik
kurallarına aykırı olan intihale neden olursunuz. Birebir alıntıya bir
örnek verirsek:

Aristoteles Nikomakhos’a Etik’te, iyiler ve amaçları


hiyerarşisinin en üstüyle ilgili görüşünü şöyle belirtir:

“Öyleyse, eğer yaptığımız şeylerde kendisi için istediğimiz


herhangi bir amaç varsa (diğer her şeyin onun için istendiği)
ve eğer her şeyi başka bir şey için tercih etmiyorsak (çünkü
böyle olursa bu sonsuza gider ve bu durumda arzumuz boş
ve boşuna olur), açıkça bu iyi olan ve nihai iyi olmalıdır.” 1

5. Birebir alıntılar yukarıda belirtildiği gibi bazı belirli durumlarda


kullanılırlar. Gerekli olmadığı durumda uzun birebir alıntılar yapmak
ya da ard arda birebir alıntılar yapmak metninizi bir alıntılar kolajına

101
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

çevirerek, metni sizin olmaktan çıkartır. Dolayısıyla çalışmanın


özgünlüğünü etkileyecek ölçüde uzun ve sık birebir alıntı yapmaktan
kaçınmak temel önemdedir.

6. Birebir olmayan alıntılar, mutlaka kendi sözlerinizle ifade edilmeli,


alıntılanan metinle hemen hemen aynı olmamalıdır. Örneğin
yukarıdaki birebir alıntıyı birebir olmayan alıntı olarak metninize
koymak istiyorsanız aşağıdaki gibi yapabilirsiniz:

Aristoteles Nikomakhos’a Etik’te, iyiler ve amaçları


hiyerarşisinin en üstünün, eğer böyle bir en üstten
bahsedebilirsek, sadece kendisi için tercih edilen bir şey
olması gerektiğini belirtir.1

Referans Kullanımı
7. İster birebir ister birebir olmayan alıntı olsun, kendi düşünceleriniz
olmayan, bir yazarın düşüncelerini birebir, kısaltarak ya da kendi
ifadelerinizle ortaya koyduğunuz her durumda bu ifadeler
bütününden sonra (bu çoğunlukla bir paragraf ya da paragraflar
bütünü sonu olur) bu ifadeleri belirten kaynağın tam bilgisini
belirtmeniz akademik bir metnin olmazsa olmazıdır. Buna referans
vermek denilir. Referanslar birebir ya da birebir olmayan alıntılarda
bu ifadelerin bütününün kesin kaynağını gösteren notlardır. Bunu
yapmadığınızda akademik etik kurallarına aykırı olan intihale neden
olursunuz. Bu bakımdan metninizde kendi akıl yürütmeniz ya da
düşünceniz olmayan her ifadenin ya da ifadeler bütününün
sonuna, o ifadeleri hangi kaynaktan aldığınızı açık olarak
belirtmeniz gereklidir.
Referans vermek için birebir ya da birebir olmayan bir
alıntıdan sonra, o ifadenin ya da ifadeler bütününün sonuna, o
ifadeyi ya da ifadeler bütünün hangi kaynaktan aldığınızı belirtmek
için referans ya da referans notu konulur. Bu not bazen parantez
102
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

içinde belirli bir biçimde, bazen de bir numara ile birlikte sayfanın
altındaki dipnotta olur.
Eğer numara kullanılıyorsa, referans dipnotu numarası,
referans verilen ifadeden hemen sonra konulmalıdır. Böylece bu
numara daha önceki referans numarasına kadar olan kısımdaki
ifadelerin hangi kaynaktan alıntılandığını belirtmiş olur. Aşağıda bu
duruma bir örnek verilmiştir:

Robert Nozick, Anarşi, Devlet ve Ütopya isimli


kitabında, hazzın hayatta önemli olan tek şey olduğu iddiasına
karşı ileri sürülebilecek bir düşünce deneyi tasarlamıştır.1

Şunlar ise yanlış referans vermelerdir:

Robert Nozick1, Anarşi, Devlet ve Ütopya isimli


kitabında, hazzın hayatta önemli olan tek şey olduğu iddiasına
karşı ileri sürülebilecek bir düşünce deneyi tasarlamıştır.

Ya da,

Robert Nozick, Anarşi, Devlet ve Ütopya isimli


kitabında1, hazzın hayatta önemli olan tek şey olduğu iddiasına
karşı ileri sürülebilecek bir düşünce deneyi tasarlamıştır.

8. Referans verdiğiniz, başka kişilerin düşüncelerini aktaran ya da


belirten ifadeler ile kendi ifadelerinizin birbirine karışmamasını
sağlamanız önemlidir. Birebir ya da birebir olmayan bir alıntıdan
sonra kendi görüşlerinizi belirtmişseniz, tekrar bir alıntı
yapacağınızda karışmaması için ‘…’ya göre’ vb. gibi bir ifade
kullanın; böylece okuyan için kendi görüşlerinizle başkasının
görüşleri karışmaz. Örneğin aşağıdaki metinde, Descartes!’ın
düşünceleri ile yazarın düşünceleri birbirine karışmıştır:

103
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Descartes yaratılmamış tek töz olduğunu ileri sürer:


Tanrı. … … … …(Kendi görüşleriniz)… … … … …
1

Yaratılmış tözler ikiye ayrılır: Yer kaplayan şey ve düşünen


şey.2

Bunun yerine aşağıdaki gibi bir metin, filozofun düşünceleri


ile yazarın düşüncelerinin ayrılmasını sağlayacaktır:

Descartes yaratılmamış tek töz olduğunu ileri sürer:


Tanrı. … … … …(Kendi görüşleriniz)… … … … …
1

Descartes’a göre yaratılmış tözler ise ikiye ayrılır: Yer


kaplayan şey ve düşünen şey.2

Temel Yazım
9. Her türlü yazım da olduğu gibi, akademik yazımda da yazım
kurallarına uymak gereklidir. Dikkat edilmesi gereken bazı yazım
kuralları şunlardır:
 “Mi” soru eki kendisinden önceki sözcükten ayrı yazılır ve
önceki sözcüğün ünlüsüne uyar: İyi mi? Hasta mı? Uygun mu?
Fiil çekimlerinde mi ekinden sonra gelen ekler bu ekle bitişik
yazılır ve sözcüğün ünlüsüne uyar: İyi misiniz? Hasta mıydı?
Geliyor musunuz?
 Dahi anlamına gelen de bağlacı ile adların durumunu bildiren
de eki karıştırılmamalıdır. De bağlacı bir sözcük olduğu için
ayrı yazılır: Ben de görüyorum. Ondan da isterim. De eki ise bitişik
yazılır ve bitiştiği sözcüğün ses uyumuna uyar: Evde kal.
Yolda gördüm.
 Düşünce akımlarının adları özel adlardan türetilmişse büyük
harfle, diğer durumlarda küçük harfle başlar: Marksizm,
Platonculuk, dışavurumculuk, gerçeküstücülük.

104
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

 Belirtilenlerin dışında metninizde yazım yanlışlarının az


olmasına dikkat edin. Gerekirse kelime işlemcilerinizdeki
yazım ve dilbilgisi seçeneğinden yardım alın.

Akademik Dil
10. Metninizde, akademik bir metne uymayan aşağıdaki durumlara
dikkat edin:
 Akademik olarak incelediğiniz konu argo ya da sokak dili
değilse, argo ve sokak dili kullanmayın. Örneğin “Ahbaplar”,
“dinden imandan çıkar”, “adamın dibidir”, “Durur mu
yapıştırır cevabı” vb. gibi.
 Ünlem işaretli ifadeler, tek cümlelik paragraflar, bitmeyen
cümleler ya da devrik cümleler gibi edebi yazım için uygun ama
akademik yazım için uygun olmayan ifadelerden kaçının.
 Gereksiz değerlendirici dil kullanmayın. Örneğin “Platon’un
çok hoşuma giden diyaloğunda…”, “Berkeley’in düz yazısı
Hume kadar güzel olmasa da…” vb. gibi.
 Vurgu yapacağınız ifadelerde birden fazla vurgu ifadesi
kullanmayın. Tek bir şekilde (bold, italik, altı çizili) olması
yeterlidir.
 Ayrımcı –cinsiyetçi, ırkçı vb.– dil kullanmayın. Örneğin
“Bilim adamı” yerine “Bilim insanı” ifadesini kullanmanız
daha makul olur. Genel olarak “adam” yerine “insan”
sözcüğü kullanmak, cinsiyetçi ifadelerden kaçınmanızı
sağlar.
 Gerekli olmayan durumlarda düz yazı yerine madde madde
ifadeler kullanmayın.
 Özellikle tez çalışmalarında, birinci tekil şahıs yerine birinci
çoğul şahıs ya da pasif cümle kullanılır. Örneğin “Bu
bölümde, Aristoteles’in mutluluk anlayışını inceleyeceğim.”
yerine “Bu bölümde, Aristoteles’in mutluluk anlayışını

105
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

inceleyeceğiz.” ya da “Bu bölümde, Aristoteles’in mutluluk


anlayışını incelenecek.” denilir. Ya da “İkinci bölümün giriş
kısmında Descartes’ın özne anlayışına değindim.” yerine
“İkinci bölümün giriş kısmında Descartes’ın özne anlayışına
değindik.” ya da “İkinci bölümün giriş kısmında Descartes’ın
özne anlayışına değinilecektir.” denilir.
 Bir felsefe metninde amaç retorikten farklı olarak
karşınızdaki her ne sebeple olursa olsun kendi doğrunuz
yönünde ikna etmek değil, iyi argümanlarla desteklenen
doğruyu ortaya koymak olduğundan argümanlarınızda
mümkün olduğunca duygusal dil ve ikna edici tanım
kullanmaktan kaçınmanız gerekir.
Duygusal dil, genellikle hitap edileni onaylayıp
onaylamadığını belirten ve duyguları harekete geçiren dildir.
Argümanı ileri süren böylece kanıtlarının gücünden değil,
insanların duygularının, nefret ve hayranlıklarının gücünden
destek almaya çalışır. Örneğin, ölüm cezasını onaylamayan
biri bu cezaya “cinayet” diyebilir. Bunun amacı başkalarının
da durumu kabul edilemez bir şey olarak görmelerini, ya da
en azından ona tepki duymalarını sağlamaktır. Evsizlere
“toplum kurbanları” demek onlara yakınlık duymak anlamı-
na gelir ve dinleyenlerin acıma duygularını harekete geçirir.
Oysa aynı kişilerden “otlakçılar” diye söz etmek
hoşnutsuzluk ifadesidir ve bu kişilere karşı nefret
duyulmasını sağlar.
 İkna edici tanım, bir sözcüğün duygusal ve sorgulanmayı
gerektirecek biçimde tanımlanmasıdır. Örneğin,
“demokrasi” sözcüğünü “güruh yönetimi” olarak tanımlayan
biri ikna edici tanım kullanmış olur, çünkü “güruh”
sözcüğünün çağrışımları kötüdür ve kuşkusuz demokrasiye
karşı bir görüş oluşturmak amacıyla hesaplanarak
kullanılmıştır.

106
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Ya da örneğin kürtaj, “memelilerde fetüsün tam


gelişmeden güç kullanarak çıkarılması” olarak ahlaki
bakımdan doğruluk ya da yanlışlık ima etmeden
tanımlanabilir. Öte yandan o, “bebeklerin öldürülmesi”
olarak tanımlanırsa, bu durumda ikna edici bir tanım
yapılmış olur. Çünkü fetüsle bebek aynı şey değildir.
Öldürmekle güç kullanarak çıkarmanın da aynı şey
olduğunun sadece kabul edilmesi değil argümanla
desteklenmesi gerekir. Metninizde bu tarz tanımlar
kullanmamaya çalışmanız gerekir.

DERS 13: AKADEMİK METİN


YAZIMINDA DİKKAT EDİLMESİ
GEREKEN DİĞER ÖNEMLİ
KURALLAR
İçerikle İlgili Kurallar
11. Metninizin giriş kısmı çalışmanızın amacını, sizi bu amaca
ulaştıracak yöntemi ve iddianızın önemini belirteceğiniz
bölümdür.
Eğer betimleyici bir metin yazıyorsanız, bu kısım neyi
betimleyeceğinizi ve bu betimlemeyi hangi kaynaklarla ve hangi
kısımlara ayırarak nasıl yapacağınızı ve betimleme yaptığınız
konunun önemini ortaya koymanız gereken yerdir.
Eğer iddia ortaya koyan bir metin yazıyorsanız bu kısım,
metninizdeki iddianın ya da iddialarınızın ne olduğunu; bu iddia
ya da iddialarınızı genel olarak nasıl desteklemeye çalışacağınızı
ve iddialarınızın önemini çok kısaca ve özlü bir şekilde
belirtmesi gereken yerdir.

107
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Giriş kısmında amacınızı detaylı olarak açmamaya dikkat


edin. Burada detaylara girmenize gerek yoktur. Ayrıca bu
kısmında amaç, yöntem ve önem dışında bir konuya
değinmemeniz de önemlidir.
İddia ortaya koyan bir metin yazıyorsanız burada,
iddianız ya da iddialarınızın ne olduğunu net bir şekilde ifade
etmeniz doğru olacaktır. Belirli bir argümana ya da argümanlara
mı karşı çıkıyorsunuz, yoksa kendiniz belirli bir argüman mı ileri
sürüyorsunuz ya da her ikisini mi birden yapıyorsunuz, bunu
yazınızın başında belirtmeniz faydalıdır. İddianız, ilgili konuda
bir iddiayı desteklemeye çalışan argümanlardan birinin ya da
bazılarının sağlam olmadığı şeklinde olabilir. Örneğin,
ötenazinin ahlaken yanlış olduğunu ileri süren X argümanının ya
da X, Y, Z argümanlarının sağlam olmadığını iddia edip bunu
göstermeye çalışabilirsiniz. Ya da kendiniz belirli bir iddiayı
desteklemeye yönelik önceden ortaya konulan argümanlardan
farklı bir argüman ileri sürebilirsiniz. Örneğin ötenazinin
ahlaken doğru olduğunu ileri süren özgün bir argüman ya da
argümanlar ortaya koyabilirsiniz. Ya da bu ikisini birden aynı
yazı içinde kullanabilirsiniz. Örneğin, “Ötenazi ahlaken
doğrudur.’ iddiasına karşı çıkan bir argümanın ya da
argümanların sağlam olmadığını gösterdikten sonra, ötenazinin
ahlaken doğru olduğuna yönelik özgün bir argüman ortaya
koyabilirsiniz. Her durumda, iddianız ne olduğunu net bir
şekilde ifade etmeniz doğru olacaktır. Belirli bir argümana ya da
argümanlara mı karşı çıkıyorsunuz, yoksa kendiniz belirli bir
argüman mı ileri sürüyorsunuz ya da her ikisini mi birden
yapıyorsunuz, bunu yazınızın başında belirtmeniz önemlidir.
İddianızı ortaya koyarken alçakgönüllü olun. Bir iddiayı
desteklemeye yönelik bir argüman ortaya koyuyorsanız, o iddiayı
ispatladığınızı değil, o iddianın doğruluğuna yönelik bir argüman
vereceğinizi belirtin. Bir iddiayı desteklemeye çalışan bir
argümanı değerlendirip onu eksikliğini gösterecekseniz de, onu

108
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

çürüteceğinizi ve böylece iddianın yanlış olduğunu göstereceğini


ileri sürmeyin. Bu alçakgönüllü bir tavır olmadığı gibi aynı
zamanda yanlış bir tavırdır. Çünkü bir iddiayı desteklemeye
çalışan bir argümanın sağlam olmaması, o iddianın yanlış
olduğunu göstermez.
Metninizin girişinde iddianızı özlü bir şekilde belirttikten
hemen sonra, iddianızı nasıl savunacağınızı açıklayın. İddianızı
desteklemek için nasıl bir yöntem uygulayacağınızı genel olarak
belirtin. Bundan sonra da eğer değinmek istiyorsanız iddianızın
önemini ortaya koyun. Giriş kısmına bir örnek verirsek:

Giriş

‘Mutluluk’ terimi birbirinden ayrı, farklı terimlerle


karşılanması gereken anlamları içinde barındırır
görünmektedir. Bu bakımdan, mutluluğun ne olduğuyla ilgili
bir incelemenin, öncelikle yapması gereken, terimle ilgili bir
kavram çözümlemesi yapmak ve onun farklı anlamlarını
birbirinden ayırmak gibi görünmektedir. Onun farklı
anlamlarının birbirinden ayrılması ve adlandırılması, inceleme
veya tartışmalarda yanılgılar ya da bulanıklıklar ortaya
çıkmaması veya kolaylık ile anlaşılırlık sağlaması bakımından
önemlidir. [Çalışmanın önemi]
Bu yazıda, kısaca, Dan Haybron’un ‘happiness’
teriminde yaptığı ayrımı temele alarak, ‘mutluluk’ teriminin
içerisindeki farklı anlamları ortaya koymaya, bu anlamların
birbirlerinden hangi açılardan farklı olduklarını belirtmeye ve
terimin farklı anlamları arasında bir ayrım yapmanın önemine
değinmeye çalışacağız. [Çalışmanın amacı ve yöntemi]

12. Metninizin giriş kısmında iddianızı özlü bir şekilde belirtip


iddianızı nasıl desteklemeye çalışacağınızı özetledikten sonra,
gelişme kısmında yapmanız gereken, giriş kısmında belirttiğiniz
109
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

gidişata uymaktır. Burada dikkat etmeniz gerekenler metnin


genelinde konu dışına çıkmaya, gerekli oldukça bir başlıkla ya da
başlıklarla ayırmaya çalışmaktır. Ayrıca gelişme kısmı ana iddianızı
ya da iddialarınızı temellendireceğiniz temel bölüm olduğu için bu
kısmın sayfa sayısının, giriş ve sonuç kısmından fazla olmasına
dikkat edin. Bu kısmın içinde de ayrıca ana konuyla yan konuların
sayfa dağılımı dikkat edin. Ana konuyla ilgili incelemenin, yan
konularla ilgili incelemeden daha fazla olmaması gerekir.

13. Metninizin sonuç kısmında, neyin incelendiğini ve iddia ya da


iddialarınızın tekrar hatırlatıp, argümanınızın ya da
argümanlarınızın onu nasıl desteklediğini özetleyin. Sonuç
kısmında çalışmanın amacı ve ne sonuçlara varıldığı dışında
herhangi bir konuya değinmeyin. Ayrıca sonuç bölümü —eğer
değerlendirme olarak da düşünülmüyorsa— çalışmaya yeni bir şey
ekleyen değil, onu özetleyen bir bölüm olduğu için burada referans
kullanılması uygun olmadığından doğrudan ya da dolaylı alıntı
yapmak yerine, metinde tartışılmış problemin ya da
argümanlarınızın özetini vermeniz daha doğru olur. Sonuç
kısmına bir örnek verirsek:

Sonuç

Sonuç olarak, bizce ‘mutluluk’ teriminin en azından şu iki


farklı anlamı içerdiği söylenebilir:
(1) Uzun süreye yayılan olumlu bir zihin durumu. Buna
‘mutluluk’ denilebilir.
(2) Kişi için faydalı, başarılı, iyi giden bir hayat. Buna ‘iyi-
durumdalık’ denilebilir.
Bu bakımdan, kanımızca, mutluluğun ne olduğuna
yönelik yapılacak bir incelemenin, terimin bu iki farklı anlamını
birbirinden ayırması, onun farklı anlamları için farklı terimleri
kullanması ya da onu ne anlamda kullandığını belirtmesi, konu
110
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

hakkında daha sağlıklı bir inceleme yapmak, yanılgıların ya da


bulanıklıkların ortaya çıkmaması, kolaylık ve anlaşılırlık
sağlaması açısından önemli görünmektedir.

Anlatımla İlgili Kurallar


Diğer tür yazımlarda da olduğu gibi, akademik bir yazımda da anlatıma
dikkat etmeniz önemlidir. Bu konuda şunlara dikkat etmeniz iyi olur:

14. Metninizin genelinde konuyla ilgisizlik yanılgısına düşmemeye


çalışın. Konuyla İlgisizlik Yanılgısı ya da Konudışılık
Yanılgısı, bir konuyla, iddiayla, argümanla ilgili konuşurken
ilgisiz başka bir konuya, iddiaya, argümana geçme hatasıdır.
Bu, konuyla ilgisi olmayan şeylerden bahsederek
metninizi ilgisiz bir yöne kaydırma şeklinde olabileceği gibi,
desteklenmek ya da karşı çıkmak istediğiniz bir iddia yerine bir
başka iddiayı ya da görüşü desteklemeye ya da ona karşı çıkmaya
çalışmanız şeklinde de olabilir.
Böyle bir yanılgıya düşmemek için, sonradan çıkartacak
bile olsanız mümkün olduğunca alt başlık kullanmaya dikkat
edin.

15. Metindeki ifadeler ve paragraflar arasındaki bağlantıları kurun.

16. ‘… der’, ‘… diyor ki’ vb. gibi ifadelerden kaçının.

17. Aynı ifadeleri sıklıkla tekrarlamamaya özen gösterin.

18. Ana konuyla doğrudan bağlantısı olmayan ya da az olan, metin


içerisinde belirtildiğinde anlatımı karışık ya da anlaşılması zor
hale getirecek ifadeleri dipnotta ‘*, **, ***’ vb. işaretlere belirtin.

111
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

19. Ana metinden, bir satırdan uzun olup metinden ayrı yazılan birebir
alıntıya geçerken, “… bunu şöyle belirtir:”, “…’nın bu konudaki
düşüncesi şöyledir:” vb. gibi ifadelerle geçiş yapın.

20. Ana metin ile ana metninizden ayrı yazılan birebir alıntıdaki ifadeler
birbirini izlemesin. Böyle olursa, okuyanın anlaması güçleşecektir.
Bunun yerine yukarıdaki maddedeki gibi bir geçiş yapın. Örneğin
aşağıdaki metinde böyle bir sorun vardır:

Descartes Tanrı-İnsan ilişkisine dair görüşünü ise;

“Tanrı'nın bilgisi, bizim bilgimizden ve O'nun


yetkinliği, bizim yetkinsizliğimizden tam
anlamıyla daima önce gelir. Çünkü aslında
Tanrı'nın sonsuz yetkinliği bizim
yetkinsizliğimize önceldir, çünkü bizim
yetkinsizliğimiz Tanrı'nın yetkinliği hakkında
bir eksiklik ve olumsuzluktur. Ve her eksiklik ve
olumsuzluk, kendisinin yetersiz kaldığını ve
olumsuzladığını önceden varsayar." 3

sözü ile Tanrı varlık ve mahiyet bakımından insan ile


arasındaki farkı net bir şekilde vurgular.

Yukardaki metnin aşağıdaki şekilde yazılması daha iyi olur:

Descartes aşağıdaki ifadeleriyle, Tanrı’nın varlık ve


mahiyet bakımından insan ile arasındaki farkı net bir
şekilde vurgular:

“Tanrı'nın bilgisi, bizim bilgimizden ve O'nun


yetkinliği, bizim yetkinsizliğimizden tam
anlamıyla daima önce gelir. Çünkü aslında
Tanrı'nın sonsuz yetkinliği bizim

112
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

yetkinsizliğimize önceldir, çünkü bizim


yetkinsizliğimiz Tanrı'nın yetkinliği hakkında
bir eksiklik ve olumsuzluktur. Ve her eksiklik ve
olumsuzluk, kendisinin yetersiz kaldığını ve
olumsuzladığını önceden varsayar." 3

21. Cümlelerinizi çok uzatılarak anlaşılmasını zorlaştırmayın.


Metninizin genelinde iddianızı ve argümanlarınızı tekrar tekrar
belirtmekten kaçının. Özellikle argümanınızı ya da
argümanlarınızı bir kere vermeniz yeterlidir. Tekrarlamak
retorik ya da pedagojik olarak işe yarayabilecek bir yöntem olsa
da, argümanın sağlamlığını arttırmakta bir işe yaramaz.
Argümanınızı tekrarlamak yerine, daha önce belirtildiği gibi
argümanınıza yöneltilebilecek eleştirileri göz önüne alıp onlara
karşı argüman(lar) ortaya koymanız daha doğru olur.

22. Klişe, aşırı kullanılmış ifadedir. Metninizin genelinde, “Yanlış


kapı çalmak”, “Ağaçlardan ormanı görememek”, “Darboğaz”,
“Aklın yolu birdir”, “İkinci bir şans”, “İşin aslı”, “Kurunun
yanında yaş da yanar” vb. gibi klişelerden kaçınmaya çalışın.

23. Metninizde, belirsizlikten kaçınmaya çalışmanız önemlidir.


Belirsizlik, bir söz ya da deyimin iki ya da daha çok anlamı
olmasıdır. Belirsizlik, bir söz ya da deyimin farklı biçimlerde
anlaşılması mümkün olduğunda ortaya çıkar. Sözcük anlamına
ilişkin, sözün göndergesine ilişkin ve söz dizimine ilişkin üç tip
belirsizlik vardır:
Sözcük anlamına ilişkin belirsizlik, birden fazla
anlamı olan bir sözcüğün, içinde yer aldığı deyim ya da tümcenin
farklı biçimlerde anlaşılmasına yol açacak şekilde kullanıldığı
zaman ortaya çıkar. Örneğin, Tanrıça Efsanesi başlıklı bir kitap
belli bir efsaneye ilişkin de olabilir, tanrıça diye bir şeyin
varlığına duyulan inancın bir efsane olduğu düşüncesine ilişkin
de. Bunun nedeni "efsane" sözcüğünün birbiriyle bağlantılı ama
farklı iki anlamı birden taşımasıdır.
113
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Sözün göndergesine ilişkin belirsizlik, bir sözcüğün


birkaç farklı şeye birden gönderme yapabilmesinin mümkün
olduğu durumlarda ortaya çıkar. Örneğin, bir odada adı Ahmet
olan iki kişi varsa, "Ahmet’e telefon var" gibi bir cümle
kurulduğunda böyle bir belirsizlik ortaya çıkar. Bu gibi
belirsizlikler "o" ve "onlar" gibi zamirlerin kullanıldığı
durumlarda sıklıkla ortaya çıkar. "Zeytin tabağımdan fırlayıp
kitabımın altına girdi, ben de onu kaldırdım." cümlesinde,
kaldırdığım şeyin zeytin mi yoksa kitabım mı olduğu açık
değildir.
Söz dizimine ilişkin belirsizlik ise sözcüklerin
dizilişinin farklı anlamlara yol açması nedeniyle oluşur. Örneğin,
"küçük balık paketleme fabrikası" ya fabrikada paketlenen
balıkların ya da içinde balık paketlenen fabrikanın küçük olduğu
anlamına gelebilir. "Dün işte ne yaptığını duydum" ifadesinin
anlamı iki kere belirsizdir. Ya senin işyerinde yaptığın şeyi
duydum, ya da senin yaptığın şeyi ben kendi işyerimdeyken
duydum anlamına gelebilir. İkinci belirsizlik ise "dün"
sözcüğüne ilişkindir. Ya ben senin yaptığını dün duydum, ya da
senin dün ne yaptığını duydum anlamı vardır.
Genellikle belirsizliğe yol açan durumlardan biri, "Bazı"
ya da "bütün" sözcükleri kullanılmadığı için hangisinin
kastedildiği belli olmayan ifadelerdir. Örneğin, "Kedilerin
kuyrukları vardır" cümlesi farklı biçimlerde anlaşılabilir. Bu
tümce "Bütün kedilerin kuyrukları vardır" anlamına gelebilir ki
bu durumda yanlış olur, çünkü Man kedilerinin kuyrukları yok-
tur. "Çoğu kedinin kuyruğu vardır" ya da "Kedilerin genellikle
kuyrukları vardır" anlamına gelir ki, bu durumlarda doğru olur.
Çoğu durumda anlam bağlamdan çıksa da her zaman böyle
olmaz. Hangi anlamın kastedildiğini bilmek önemlidir, çünkü
"bütün" sözcüğüyle başlayan önermeleri, tek bir karşıt örnek
vererek çürütmek mümkündür. Örneğin "bütün futbolcular
zindedir" önermesinin yanlışlığı tek bir örnekle gösterilebilirken,

114
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

"Bazı futbolcular zindedir", "Çoğu futbolcu zindedir" ve


"Futbolcular genellikle zindedir" gibi önermeleri çürütmek o
kadar kolay olmaz. ‘Kadınlar bedensel olarak erkeklerden
güçsüzdür. Sen bir kadınsın. Öyleyse bedensel olarak
erkeklerden güçsüzsün.’ argümanında da böyle bir sorun vardır.
Burada ilk öncül ancak "Çoğu kadın, çoğu erkekten bedensel
olarak güçsüzdür" ya da "Kadınlar genellikle bedensel olarak
erkeklerden daha güçsüzdür" biçiminde anlaşılırsa, içinde
doğruluk payı olabilir ama "Bütün kadınlar bedensel olarak
bütün erkeklerden daha güçsüzdür" anlamına gelirse bu açıkça
yanlış olur.

24. Metninizde, bulanık ifadelerden kaçınmaya çalışmanız


önemlidir. Bulanıklık, açıklık olmaması durumudur ve dilde
netlik olmadığı zaman ortaya çıkar. Bulanıklık bağlama bağlı
olan bir şeydir; bir bağlamda bulanık olan bir ifade bir başka
bağlamda açık olabilir. Örneğin, pasaport almak için
doldurduğunuz başvuru formundaki yaş hanesine "18'den
büyük" yazmanız doğru olmaz, çünkü bunun anlamı çok
bulanıktır. Oysa bir başka bağlamda, örneğin seçimlerde oy
kullanıp kullanamayacağınızın belirlenebilmesi için yaşınız
sorulduğunda, "18'den büyük" demenizin anlamı çok açık olur.

Biçimsel Kurallar
Ana Metniniz Biçim Yönünden Uygun Olsun

25. Ana metin iki yana yaslanmalı, çalışmanın tamamında uygun yazı tipi
ve puntoda (Times New Roman-12 ya da Arial-11) ve satır aralıkları
uygun aralıkta (1,5 aralık) olmalıdır.

26. Metinde “.”, “,”, “;”, “!” vb. gibi noktalama işaretlerinden ve
referans numaralarından sonra bir boşluk konulmalıdır.
115
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

27. Metnin sağ alt köşesine sayfa numarası konmalıdır.

28. Çalışmanın sayfa kenar boşlukları uygun (sol ve üstten 4 cm, sağ ve
alttan 2,5 cm) olmalıdır.

29. Ana metindeki paragrafların başları uygun şekilde (1,25 cm) içeri
alınmalı, paragraflar arasındaki boşluklar uygun olmalıdır.

30. Kitap ve dergi adları uygun yazı tipinde (tırnak içine alınmadan bold
–ya da italik–) yazılmalı; dergi makaleleri adları italik ya da bold değil
sadece tırnak içine alınmalıdır.

31. Yabancı dildeki sözcükler uygun şekilde (bold –ya da italik–)


yazılmalıdır.

Başlıklarınız Biçim Yönünden Uygun Olsun

32. Metninize Giriş ve Sonuç başlıklarını koymayı ve gelişme kısmını


gerektiği durumda birden fazla başlıkla ayırmayı unutmayın.

33. Ana ve ara başlıklar uygun punto (14 punto) ve yazı tipinde
(kalın/bold) olmalıdır.

Alıntı ve Referanslarınız Biçim Yönünden Uygun Olsun

34. Birebir alıntılar baştan ve sondan tırnak içinde gösterilmeli ve


referansları uygun olmalı (sonnot ya da dipnot hangisi istenmişse)
ve metnin tamamında aynı şekilde verilmelidir. Birebir olmayan
alıntılar tırnak içinde gösterilmese de, onların da referansları uygun
olmalı (sonnot ya da dipnot hangisi istenmişse) ve metnin
tamamında aynı şekilde verilmelidir.

116
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

35. Referans dipnotunda eğer gerekli durumda bir eserin tamamını


kastetmiyorsanız bir eserin tamamına değil alıntı yaptığınız sayfaları
belirtmeniz gerekir. Bunun için referans dipnotunda alıntı yaptığınız
yerin sayfası numarasını ya da sayfa numaralarını belirtmeniz
gereklidir. Örneğin:

____________
1
Robert Nozick, Anarşi, Devlet ve Ütopya, Çev. Alişan Oktay, 2. baskı,
İstanbul, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, 2006, s. 78-81.

36. Bir satırdan uzun olmayan birebir alıntılar ana metnin içinde verilir.
Örneğin:

Cooper, “Magna Moralia adlı eser Aristoteles’e ait


değildir”1 der.

____________
1
John M. Cooper, “The Magna Moralia and Aristotle’s Moral Philosophy”,
The American Journal of Philology, Vol. 94, No. 4, 1973, s. 327.

Bir satırdan uzun olan birebir alıntılarsa ana metinden baştan ve


sondan iki satır boşlukla ayrılmalı; her satırı ana metne göre soldan
uygun şekilde (2,5 cm) ve sağdan uygun şekilde (1,25 cm) içeri
alınmalı ve puntosu ile satır aralıkları ana metne göre daha küçük
(Times New Roman-10 ve 1 satır aralığı ya da Arial-11 ve 1 satır
aralığı) olmalıdır. Örneğin:

Aristoteles Nikomakhos’a Etik’te, iyiler ve amaçları


hiyerarşisinin en üstüyle ilgili görüşünü şöyle belirtir:
“Öyleyse, eğer yaptığımız şeylerde kendisi için istediğimiz
herhangi bir amaç varsa (diğer her şeyin onun için istendiği)
ve eğer her şeyi başka bir şey için tercih etmiyorsak (çünkü
böyle olursa bu sonsuza gider ve bu durumda arzumuz boş
ve boşuna olur), açıkça bu iyi olan ve nihai iyi olmalıdır.” 1

---

117
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

____________
1
Aristoteles, Nikomakhos’a Etik, Çev. Saffet Babür, Ankara, Ayraç
Yayınevi, 1998, 1094a18-22.

37. Bir bölüm ya da bir kısma, birebir alıntıyla değil kendi sözlerinizle
giriş yapmaya dikkat edin.

38. Birebir alıntı yapacağınız metinde bir yazım yanlışı varsa onu
düzeltmek için; alıntı yaptığınız metinde olmayan bir vurgu
yapacaksak; alıntının bir kısmını atlayacaksanız; yabancı bir kelime
ya da ifadenin özgün dildeki karşılığını belirtecekseniz ya da başka
herhangi bir nedenle birebir alıntıların içine kendi ifadenizi koymak
isterseniz, eğer alıntının içinde kullanılmıyorsa köşeli parantez ([]),
eğer alıntının içinde de kullanılıyorsa küme parantezi ({})
kullanmanız gerekir. Kendi vurgunuzu eklemeye bir örnek verirsek:

“Hakikî bir ütopya tasarlamak, inanarak ideal bir toplum


tablosunun genel çizgilerini çıkarmak… bunun için muayyen bir
dozda saflık, hatta fazla bariz olduğu takdirde [vurgu bana ait]
sonunda okurun tepesini attıracak bir zevzeklik gerekir.” 10

Birebir alıntı yaptığınız bir metindeki bir yazım yanlışını düzeltmeye


bir örnek verirsek:

“Diğerleri de istedikleri tecrübelere sahip olmak için bağlanmak


isteyebilirler. Böylece onlara hizmet etmek için bağlanmamış
olarak kalmaya gerek kalmaz. (Eğer herkes bağlanırsa makineleri
kimin çalıştıracağı problemini bir yan[a] bırakın.)”5

Birebir alıntı yaptığınız bir metindeki bir kısaltma yapmaya bir örnek
verirsek:

“Size istediğiniz tecrübeyi verecek bir tecrübe makinesinin


olduğunu varsayalım. Harika beyin psikologları beyninizi uyarır
ve böylece büyük bir roman yazdığınızı, bir arkadaşlık
kurduğunuzu ya da enteresan bir kitap okuduğunuzu hissettiğinizi

118
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

sanırsınız. Bu esnada beyninize bağlanmış elektrotlarla bir


havuzun içinde bulunuyorsunuz. Yaşamınızdaki tecrübeleri
önceden programlayan böyle bir makineye […] bağlanır
mıydınız? İçerden yaşamlarınızın nasıl hissedildiğinden başka
bizim için ne önemli olabilir ki? Karar verdiğiniz an ile makineye
bağlandığınız an arasında birkaç saniyelik sıkıntıdan dolayı da bu
işten kaçınmamalısınız. Ömür boyu sürecek bir mutlulukla (eğer
tercihiniz buysa) kıyasladığınızda bir kaç saniyenin ne önemi var?
Eğer en iyi kararı verdiyseniz, neden sıkıntı hissedesiniz ki?” 25

Birebir alıntı yaptığınız bir metindeki yabancı bir kelime ya da


ifadenin özgün halini belirtmeye bir örnek verirsek:

“Madem mutluluk tam [teleion] bir şeydir ve yaşam tam yahut tam
olmayan olabilir ve ayrıca erdem de —biri erdemin tümü, diğeri
parçası olarak— [böyle olabilir] ve tam-olmayanın etkinliği tam
olmaz, o halde mutluluk tam erdeme göre [“kat’ aretēn teleian”]
tam bir yaşam etkinliğidir.”8

Yukarıdaki örneklerde dikkat etmeniz gereken yerler vurgu amaçlı


olarak kalın/bold yazılmıştır.

39. Birebir olmayan alıntıların referans notları farklı formatlara göre


belirtilebilirler. Bir formata göre onlar ifadelerin hemen yanında
metnin içinde parantez içinde verilir:

Aristoteles Nikomakhos’a Etik’te, iyiler ve amaçları


hiyerarşisinin en üstüyle ilgili görüşünü şöyle belirtir:

“Öyleyse, eğer yaptığımız şeylerde kendisi için istediğimiz


herhangi bir amaç varsa (diğer her şeyin onun için istendiği)
ve eğer her şeyi başka bir şey için tercih etmiyorsak (çünkü
böyle olursa bu sonsuza gider ve bu durumda arzumuz boş
ve boşuna olur), açıkça bu iyi olan ve nihai iyi olmalıdır.”
(Aristoteles, 1998: 1094a18-22)

119
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Robert Nozick, Anarşi, Devlet ve Ütopya isimli


kitabında, hazzın hayatta önemli olan tek şey olduğu iddiasına
karşı ileri sürülebilecek bir düşünce deneyi tasarlamıştır
(Nozick, 2006: 78-81).

Başka —ve bizim kullanacağımız formata göre— bir formata göre


de 1, 2, 3 vb. gibi bir numara belirtilerek dipnot şeklinde metnin altında
verilir:

Aristoteles Nikomakhos’a Etik’te, iyiler ve amaçları


hiyerarşisinin en üstüyle ilgili görüşünü şöyle belirtir:

“Öyleyse, eğer yaptığımız şeylerde kendisi için istediğimiz


herhangi bir amaç varsa (diğer her şeyin onun için istendiği)
ve eğer her şeyi başka bir şey için tercih etmiyorsak (çünkü
böyle olursa bu sonsuza gider ve bu durumda arzumuz boş
ve boşuna olur), açıkça bu iyi olan ve nihai iyi olmalıdır.” 1


____________
1
Aristoteles, Nikomakhos’a Etik, Çev. Saffet Babür, Ankara, Ayraç
Yayınevi, 1998, 1094a18-22.

Robert Nozick, Anarşi, Devlet ve Ütopya isimli


kitabında, hazzın hayatta önemli olan tek şey olduğu iddiasına
karşı ileri sürülebilecek bir düşünce deneyi tasarlamıştır.1

____________
1
Robert Nozick, Anarşi, Devlet ve Ütopya, Çev. Alişan Oktay, 2. baskı,
İstanbul, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, 2006, s. 78-81.

120
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Dipnotlarınız Biçim Yönünden Uygun Olsun

Referans dipnotlarıyla ilgili aşağıdaki biçimsel kurallara dikkat etmeniz


faydalı olacaktır:

40. Bir kitaba ilk defa referans aşağıdaki biçimde yapılır:

____________
1
Yazar adı soyadı, Kitabın Adı, Varsa ‘Çev.’ İfadesinden sonra çevirenin adı
soyadı, basım yeri, yayınevi, tarihi, ‘s.’ İfadesinden sonra sayfa numarası ya
da sayfa numaraları.

Örneğin:

____________
1
Giovanni Sartori, Demokrasi Kuramı, Çev. Deniz Baykal, Ankara, Siyasi
İlimler Türk Derneği Yayınları, t.y., s. 11.
2
Bülent Tanör, Türkiye’nin İnsan Hakları Sorunu, 3. bs., İstanbul, BDS,
t.y., s. 43-45.
3
Bülent Tanör, Osmanlı-Türk Anayasal Gelişmeleri, İstanbul, Der, 1992, s.
25.

41. Süreli yayındaki bir makaleye referans aşağıdaki biçimde yapılır:

____________
1
Yazar adı soyadı, “Makalenin Adı”, Varsa ‘Çev.’ ifadesinden sonra çevirenin
adı soyadı, Derginin Adı, varsa cilt No, varsa sayı no, tarihi, ‘s.’ ifadesinden
sonra sayfa numarası ya da sayfa numaraları.

Örneğin:

____________
1
Ernst E. Hirsch, “İktidar ve Hukuk,” Çev. Hayrettin Ökçesiz, Hukuk
Araştırmaları, C.II, No:3, Eylül-Aralık 1987, s. 44.

42. Bir kitap içindeki makaleye referans aşağıdaki biçimde yapılır:

121
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

____________
1
Yazar adı soyadı, “Makalenin Adı”, Varsa ‘Çev.’ İfadesinden sonra çevirenin
adı soyadı, Kitabın Adı, ‘Ed. by.’ İfadesinden sonra kitabın editörü ya da
editörleri, basım yeri, yayınevi, tarihi, ‘s.’ İfadesinden sonra sayfa numarası ya
da sayfa numaraları.

Örneğin:

____________
1
George C. Homans, “Social Behavior as Exchange”, Small Groups, Ed. by.
A. Paul Hare, Edgar R. Bogotta, Robert F. Bales, New York, Alfred A. Knopf,
1962, s. 175.

43. Bir ansiklopedi maddesine referans aşağıdaki biçimde yapılır:

____________
1
Yazar adı soyadı, “Ansiklopedi Maddesinin Adı”, Ansiklopedinin Adı, varsa
Cilt No, ‘Ed. by.’ ifadesinden sonra editör ya da editörlerin adı, basım yeri,
yayınevi, tarihi, ‘s.’ İfadesinden sonra sayfa numarası ya da sayfa numaraları.

Örneğin:

____________
1
Paul Bohannan, “Law and Legal Institutions,” International Encyclopedia
of Social Sciences, Vol. IX, Ed. by., David L. Shils, w. Place, McMillan and
Free Press, 1968, s. 73-77.

44. Elektronik bir kaynağa referans aşağıdaki biçimde yapılır:

____________
1
Yazar adı soyadı, “Elektronik makalenin adı”, ‘(Çevrimiçi)’ ifadesinden
sonra internet adresi, erişim tarihi.

Örneğin:

____________
1
Bill Crowley-Bill Brace, "A Choice of Futures: Is It Libraries Versus
Information?”,(Çevrimiçi) http//www.epnet.com/ehost, 30 Mart 2000.

122
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

45. Aynı esere, izleyen şekilde, aynı sayfasına ya da sayfalarına ikinci kez
referansta ‘A.e.’ yazılır. Örneğin:

____________
1
Bülent Tanör, Türkiye’nin İnsan Hakları Sorunu, 3. bs., İstanbul, BDS,
t.y., s. 43-45.
2
A.e.

46. Aynı esere, izleyen şekilde, farklı sayfasına ya da sayfalarına ikinci


kez referansta ‘A.e.,’ ifadesinden sonra sayfa numarası belirtilir.
Örneğin:

____________
1
Giovanni Sartori, Demokrasi Kuramı, Çev. Deniz Baykal, Ankara, Siyasi
İlimler Türk Derneği Yayınları, t.y., s. 11.
2
A.e., s. 40.

47. Araya başka referanslar girdiğinde, aynı esere yeniden referans


vermek için sadece yazar soyadını belirtildikten sonra eğer
kaynakçada yazarın tek eseri varsa, ‘adı geçen eser’ ifadesinin
kısaltılmışı olan ‘a.g.e.,’ yazılır ve sayfa numarası ya da numaraları
belirtilir. Örneğin:

____________
1
Giovanni Sartori, Demokrasi Kuramı, Çev. Deniz Baykal, Ankara, Siyasi
İlimler Türk Derneği Yayınları, t.y., s. 11.
2…
3 ….
4
Sartori, a.g.e., s. 22.

48. Araya başka referanslar girdiğinde, aynı esere yeniden referans


vermek için sadece yazar soyadı belirtildikten sonra eğer kaynakçada
yazarın birden fazla eseri varsa, o eserinin adı yazılır ve sayfa
numarası ya da numaraları belirtilir. Örneğin:

____________

123
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

1
Giovanni Sartori, Demokrasi Kuramı, Çev. Deniz Baykal, Ankara, Siyasi
İlimler Türk Derneği Yayınları, t.y., s. 11.
2 ……
3 ……
4
Sartori, Demokrasi Kuramı, s. 22.

49. Metinde ilgili kaynağa ilk kez referans veriliyorsa referans


dipnotlarında, eserle ilgili mevcut bibliyografik bilgilerin tümü tam
olarak verilmelidir.

50. Dipnotlarda kaynakların künye bilgilerinde kitap ya da dergi adları


uygun şekilde (bold –ya da italik–) yazılmalıdır.

51. Dipnotlarda kaynakların künye bilgilerinde dergi makaleleri tırnak


içine alınmalıdır.

52. Dipnotlarda ‘A.e.’ ya da ‘a.g.e.’ ifadeleri eser adlarına gönderme


yaptığından bold –ya da italik– yazılmalıdır.

53. Dipnottaki ifadeler metinde kullanılan yazı tipiyle aynı, uygun punto
ve satır aralığında (puntosu 10, satır aralıkları 1 ve iki yana yaslanmış)
olmalıdır.

54. Referans dipnotlarında 1, 2, 3 vb. gibi dipnot numaraları, bilgi verici


dipnotlarda ‘*’, ‘**’, ‘***’ gibi semboller kullanılmalıdır.

55. Eğer bir tez çalışması yapıyorsanız referans dipnotları her bölümde
tekrar 1 numarası ile başlamalıdır.

Kaynakçanız Biçim Yönünden Uygun Olsun

Kaynakça metninizin sonunda yer alan ve yazınızda kullandığınız bütün


kaynakların alfabetik olarak gösterildiği listedir. Kaynakçanızla ilgili
aşağıdaki biçimsel kurallara dikkat etmeniz faydalı olacaktır:

124
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

56. Kaynakçada bir kitap aşağıdaki biçimde belirtilir:

Yazar Soyadı, Adı : Kitap Adı, Varsa ‘Çev.’ İfadesinden sonra


Çevirenin Adı Soyadı, Yayın Yeri,
Yayınevi, Yayın Yılı.

Örneğin:

Aristoteles : Eudemos'a Etik, Çev. Saffet Babür,


Ankara, Dost Kitabevi Yayınları, 1999.

57. Kaynakçada bir dergideki makale aşağıdaki biçimde belirtilir:

Yazar Soyadı, Adı : “Makale Adı”, Makalenin Yayımlandığı


Dergi Adı, Sayısı, Varsa Cilt Nosu, Yayın
Yılı, Makalenin hangi sayfalar arasında
olduğu.

Örneğin:

Cooper, John M. : “The Magna Moralia and Aristotle’s Moral


Philosophy”, The American Journal of
Philology, Vol. 94, No. 4, 1973, s. 327-
349.

58. Kaynakçada makaleler derlemesi olan bir kitap içindeki bir makale
aşağıdaki biçimde belirtilir:

Yazar Soyadı, Adı : “Makale Adı”, Makalenin Yayımlandığı


Kitap Adı, Kitabın Editörlerinin Adı
Soyadı, Yayın Yeri, Yayınevi, Yayın Yılı,
Makalenin hangi sayfalar arasında olduğu.

125
2020-21 FELSEFEDE YÖNTEM II DERSİ NOTU, DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAD OMAY

Örneğin:

Bobonich, Chris : “Aristotle’s Ethical Treatises”, The


Blackwell Guide to Aristotle’s
Nicomachean Ethics içinde, ed. Richard
Kraut, Oxford, Blackwell Publishing,
2006, s. 13-36.

59. Ana metinde dipnotta referans yapılan tüm kaynaklar kaynakça


kısmında belirtilmelidir.
60. Kaynakçada metinde dipnotta referans yapılmayan kaynaklar
belirtilmemelidir.

61. Kaynakçada kitap ya da dergi adları uygun şekilde (bold –ya da


italik–) yazılmalı; dergi makaleleri tırnak içinde (“”) belirtilmelidir.

62. Dergi makalelerinin ve derleme kitaplardaki makalelerin sonuna, o


makalelerin hangi sayfa numaralarında olduğu belirtilmelidir.
Kitaplarda sayfa numarası belirtilmemelidir.

63. Kaynakçada başkasından alıntılanan eserin kendisi değil, alıntılı


yapılan eseri belirtmek gerekir.

Diğer Bazı Kurallar


64. Çalışmanızın başlığı ile çalışmanızın içeriğinin uyumlu olması
gerekir.

65. Metninizin sayfa sayısı konuyu incelemek ve tezinizi temellendirmek


açısından ne çok az, ne çok fazla olmalıdır.

126

You might also like