Zamanında kalem tutmak ne kadar ağır gelirmiş elime
Bir güzelliği tarif edebilmek ne güzel şeymiş sevgi ile
Zerafeti ve duyguları bir yorgan yapıp üzerime örtmek seni Saçlarında kokan toprak ve gülen ilkbahar
Mesafenin beklettiği aşkın en zarif ve naif hali..
Çaresiz düşüncelerin arasına kaçıp içimi kıpırdatan güzel sözlerin,gözlerin. Elimde kalem ve yüreğimde sevgiyle bekliyorum bugün seni Sarılmak,koklamak ve bağrıma basmak hissetmek kalbini
İstanbul'un trafiğinde düşünmek,hayal etmek seni
Ne güzel gelirmiş anlıyorum yazarken Yüzündeki tebessüm rüzgar gibi çarpardı yüreğime eminim Bugün düşünüyorum ve hissediyorum da,seviyorum seni
Tüm bu bekleyişlerin arkasında kendini hissettiren yazın sıcağı var
Gönlümde tomurcuklanan umut ve hayallerin filizleri Bir ada,bir mavi deniz ile ufka bakmak seninle Bir sahil kenarı olup senin gibi bir denizle çarpışmak..
Islanan teninden yüzüne vuran bembayaz bir aydınlık Gece yanan sokak lambaları gibi yolları aydınlatman Ne güzel şeymiş sana yazmak,bulutlu bir günün altında
Saf duyguların yetişmeye yüz tuttuğu bucaksız bir bahçe
Yorgunluk ve kırgınlığı çürütüp baharlar açtıran kalbimde Yürüdüğüm yolların ardından çıkman kadar tesadüf olan her şey Ve tam zamanında gelip güzelleştirmen bu hayatı, yanımda olman...
Buraların umutsuzluğu çok olur yorar ve kırar tüm insanları
Bir şekilde kırıp geçmek için huzursuzlukları elini tutmak şimdi Kıyıda köşede oturup dert yakınmaktan öte şeyler mesela Şu zamanlarda kalbimin tam ortasında hissetmek seni