Professional Documents
Culture Documents
BARAJ HİDROLİK YAPILAR
TASARIM REHBERİ
YAYIN NO: 002
REV: 01
ŞUBAT 2014
ANKARA
ÖNSÖZ
Birçok medeniyetin kesişme noktası olan Anadolu'da yaklaşık 4000 yıldır süren
hidrolik mühendisliği çalışmaları, bilhassa Selçuklu ve Osmanlıların yaptıkları
muhteşem eserler, Türkiye'yi tarihi su yapıları açısından en zengin ve en dikkat
çekici açık hava müzelerinden birisi haline getirmiştir.
Bugün ise ülkemiz, inşa halindeki barajların sayısı bakımından Dünya’daki sıralamada
üst sıralarda yer almaktadır. Ülkemizde her tipten barajlar inşa edilmiş ve
edilmektedir. Ayrıca; bu barajlar dolgu hacmi, yükseklik, rezervuar kapasitesi, kret
uzunluğu gibi teknik karakteristikleri ile de dünyadaki inşa edilmiş barajlar arasında ön
sıralarda yer almaktadır. Atatürk Barajı 84 milyon m3 dolgu hacmi ile dünya
sıralamasında beşinci sırada yer almakta, Deriner Barajı ise 249 m yüksekliği ile
ülkemizin en yüksek barajı, kendi sınıfında ise Dünya’nın 6. yüksek barajı olma
özelliğini taşımaktadır
İnşaatı devam eden Yusufeli Barajı 270 metre yüksekliği ile tamamlandığında
Türkiye’nin en yüksek barajı olma özelliğine sahip olacaktır.
Bu gayeye hizmet etmek için komitelerde görev alan, başta DSİ personeli olmak
üzere bütün mühendislik ve müşavirlik firmaları temsilcilerine teşekkür ederim.
Akif ÖZKALDI
Bu doküman bu konuda çalışan, hizmet üreten ve imalat yapan kişi, firma, kurum ve
kuruluşlara rehber olması amacı ile hazırlanmış olmakla birlikte, tasarım, imalat,
montaj, inşaat, su tutma, işletme ve baraj emniyeti ile ilgili her türlü sorumluluk
tasarım, imalat, montaj ve inşaat işlerini yapan yüklenicilere aittir.
©Telif Hakkı
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün önceden izni alınmadan bu yayının hiç bir
bölümü mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik kayıt veya başka yollarla hiç bir
surette çoğaltılamaz, muhafaza edilemez, basılamaz.
1 GİRİŞ ....................................................................................................................... 1
2 HAVA PAYI HESABI ............................................................................................... 2
2.1 Giriş ......................................................................................................................... 2
2.2 Kabarma Mesafesi................................................................................................... 5
2.2.1 Rezervuar Alanı ....................................................................................................... 5
2.2.2 Etkin Feç Boyu ........................................................................................................ 6
2.3 Etkin Dalgaları Hesabı ............................................................................................. 8
2.3.1 Etki Dalgalarının Oluşumu ....................................................................................... 9
2.3.2 Etki Dalgalarının Tesiri .......................................................................................... 12
2.3.3 Etki Dalgalarının Kret Üzerinden Aşması .............................................................. 12
2.4 Rüzgar Hesabı....................................................................................................... 14
2.4.1 Rasat Kayıtlarında Gruplandırma .......................................................................... 14
2.4.2 Eklenik Frekans Analizi ......................................................................................... 14
2.4.3 Olasılık Dağılımları ................................................................................................ 16
2.4.3.1 Gumbel Olasılık Dağılımı....................................................................................... 16
2.4.3.2 Weibull Olasılık Dağılımı ....................................................................................... 17
2.4.4 Proje Rüzgar Hızları .............................................................................................. 17
2.4.5 Tasarım Rüzgar Hızları ......................................................................................... 18
2.5 Rüzgar Kaynaklı Dalga Hesabı ............................................................................. 19
2.5.1 Dalga Mekaniği ...................................................................................................... 20
2.5.1.1 Derin/Sığ Su Sınıflandırması ................................................................................. 21
2.5.1.2 Dalga Teorilerinin Geçerlilik Sınırları ..................................................................... 22
2.5.1.3 Lineer Dalga Teorisi .............................................................................................. 26
2.5.2 Etkin Dalga Yüksekliği ........................................................................................... 27
2.5.3 Tasarım Dalga Yüksekliği ...................................................................................... 28
2.5.4 Dalga Tırmanması (Ru) .......................................................................................... 28
2.5.4.1 Su Kabarması (HW)................................................................................................ 29
2.6 Hava Payinin Belirlenmesi ..................................................................................... 30
2.7 Normal Hava Payı ................................................................................................. 30
2.7.1 Minimum Hava Payı .............................................................................................. 31
2.8 Kret Kotunun Belirlenmesi ..................................................................................... 31
3 NEHİR YATAĞI SU YÜZÜ .................................................................................... 34
3.1 Genel Bilgi, Tanımlar Ve Hidrolik Teori ................................................................. 34
3.1.1 Tanımlamalar......................................................................................................... 34
3.1.2 Hidrolik Teori ......................................................................................................... 35
2.1 Giriş
Hw : Su kabarma yüksekliği
Hd / L : Dalga dikliği
1- Normal hava payı: Normal rezervuar su seviyesi ile baraj kreti arasındaki
kamber payı dışında bırakılan dik mesafedir. Hesapta aşağıdaki etkenler dikkate
alınır.
Normal hava payı, hesapları ayrı ayrı yapılan su kabarma yüksekliği ve dalga
tırmanma yüksekliklerinin toplamından ibarettir.
2- Minimum hava payı: Baraj tipine göre esas alınacak taşkın ötelemesi
sonucunda tespit edilen maksimum su seviyesi ile baraj kreti arasındaki kamber
payı dışında kalan düşey mesafedir. Ancak burada, dalga yüksekliği hesabı için
10 yıl tekerrürlü rüzgar hızı değeri kullanılır.
Büyük barajlarda gövde kret kotu iki şekilde hesaplanır ve büyük olan değer dikkate
alınır.
2- Taşkın ötelemesi ile kret kotu hesabı: Buradaki hesapta, feyezanın ötelenmesi
sırasında rezervuarın erişeceği maksimum seviyesi ile minimum hava payının
toplamından ibarettir. Bu toplam, 0.5’in katları olacak şekilde yuvarlatılır.
Baraj gövdesine doğru esen rüzgarın, kıyıdan baraj gövdesine kadar katettiği
mesafe olarak ifade edilen feç boyu, kabarma mesafesi olarak da bilinir. Muhtemel
en uzun feç boyu, aynı zamanda en büyük dalga yüksekliğini verir.
Ancak, normal su seviyesinde baraj gölünün, kıyı şeridi tarafından dar ve uzun bir
hat boyunca çevrelendiği bilinmektedir. Bu durumda su yüzeyindeki dalga
hareketinin kıyıdan etkilenmesi göz ardı edilemeyeceğinden; yapılacak hesaplarda
feç boyu yerine efektif feç boyu esas alınmaktadır.
Etkin feç boyunu hesaplamak için ilk olarak maksimum feç boyu tespit edilir. Daha
sonra maksimum feç boyunun her iki tarafına 6º ‘lik açı ile baraj gövdesi üzerindeki
aynı noktadan kıyıya yeni feç boyları çizilir. Bu işlem ardışık olarak tekrarlanarak 90º
‘lik dar alan taranacak şekilde oluşturulur.
Çizilen feç boylarının herbirinin en büyük (maksimum) feç boyu üzerinde izdüşümleri
alınır ve bu izdüşümlerin boylarının toplamının, feç boylarının maksimum feç boyu
ile yaptığı açıların cosinüslerinin toplamına oranı, efektif feç boyu olarak ifade edilir.
Bu değer aşağıdaki eşitlik ile belirlenmektedir.
(1)
Error! Reference source not found.’de verilen baraj gölünde etkin feç mesafesinin
hesaplanmasında kullanılan fiktif parçaların sayısal değerleri şekile ekli tabloda
verilmiştir.
Ortalama baraj gölü derinliği de yine benzer biçimde aşağıdaki bağıntı ile
hesaplanabilir.
(2)
Burada,
Kaya düşmesi
Toprak kayması
Buz düşmesi
Buzul erimesi
Çığ
Su derinliği (h0)
Sandler ve Hutter’ e göre (1992), Froude sayısı 0.1 < Frw < 1.1 aralığında olan
kayma durumlarında, dalgalar genellikle benzer özellikler taşır. En büyük dalga ilk
önce oluşur ve arkasından oluşan dalgalar giderek sönümleneceğinden daha
küçüktür yani ilk dalga kritik durumdur.
Şekil 7 - Kenar kayması ile oluşan dalgalar için ölçek parametreleri (Dam Hydraulics, 1998)
Huber ve Hager (1997), direkt dalgalar için aşağıdaki formülü öngörmüştür. (=0)
(aM / h0 ) = 0.88*sin* (s / w )1/4 * ((Vs / (b* h02 ))1/2 * (h0 / x) 1/4 (3)
w: su yoğunluğu
Tırmanma Yüksekliği(R) = 1.25* ( / 2) 0.2 (hM / h0 ) 1.25 (hM / Lw ) –0.15 (5)
Vd / V0 = (1-f/r)2 (6)
tw = dalga periyodu
c0 = c * c (9)
= hd / Ld (13)
Hava payı ve kret kotu hesaplarında, dalga hesabı için tekerrür aralığı 1000 yıl olan
proje rüzgar hızı, taşkın öteleme için ise tekerrür aralığı 10 yıl olan proje rüzgar hızı
değerleri kullanılmaktadır.
Baraj gövdesine doğru esen en elverişsiz rüzgar yönüne ait rüzgar hızı değerleri ve
eklenik frekansları bir tabloda sunulur. Diğer rüzgar yönleri baraj gövdesine ters
yönde ve/veya elverişsiz açıda estiğinden dikkate alınmayabilir.
Burada tasarım rüzgar yönü dikkate alınarak gruplandırılmış kayıtlar, rüzgar hızı
ölçümlerine göre küçükten büyüğe sıralanır ve kayıt aralığı boyunca her bir rüzgar
hızının esme sayıları eklenik olarak toplanır.
Sıralanan rüzgar hızlarına ait eklenik esme sayısı değerleri, toplam veri sayısına
bölünerek ilgili rüzgar hızına ait eklenik frekans değerleri (fa) elde edilir.
Frekans : (15)
T=1000 yıl ve T=10 yıl için ayrı ayrı rüzgar hızı (v) değerleri yukarıdaki Gumbel
olasılık dağılımı ile bulunan tekerrür doğrusundan hesaplanır.
T=1000 yıl ve T=10 yıl için ayrı ayrı rüzgar hızı (v) değerleri yukarıdaki weibull
olasılık dağılımına göre bulunan tekerrür doğrusundan hesaplanır.
Proje rüzgar hızı değerleri için standart sapması daha düşük olan Gumbel veya
Weibull dağılımının kullanılması uygun görülür. Buna göre çeşitli tekerrür aralıklarına
göre proje rüzgar hızı değerleri hesaplanır.
Meteroloji istasyonlarında ölçülen değerler karada ölçülen rüzgar hızı olup, göl
yüzeyi üzerinde herhangi bir engel bulunmaması nedeniyle, rüzgar katsayısı ile
çarpılarak artırılır. Bu artırım ön tasarımlarda %20 olarak alınabileceği gibi bu
hesapda, bazı yapılan çalışmalarda çeşitli feç boylarına göre önerilen değerler
kullanılabilir.
USBR tarafından 1981 yılında yayınlanan “Freeboard Criteria and Guidelines for
Computing Freeboard Allowances for Storage Dams”(Barajlarda Hava Payının
Hesaplanabilmesi için Hava Payı Kriterleri ve Yönergeleri) kitapçığında da
bulunabilir.
Feç
boyu 0.80 1.60 3.20 4.80 6.40 8≤
(km)
Rüzgar
hızı
1.08 1.13 1.21 1.26 1.28 1.31
artırım
katsayısı
Barajların kret kotlarının tayin edilmesinde çok önemli bir paya sahip olan dalga
yüksekliğinin hesabı, kıyı mühendisliğinin bir konusudur. Ülkemizde bir dönem pek
çok barajın kret kotunun tayininde hava payı genellikle ampirik bazı formüllerle
hesaplanmış veya kabaca örneği dolgu barajlar için üç metre olarak kabul edilmiştir.
Ancak rıhtım, dalga kıran, iskele gibi kıyı yapılarından hatırlanacağı üzere dalga
yüksekliği hesaplarının rüzgar hızı verilerine göre yürütülmesi daha ekonomik
çözümler ve gövde hacimleri vermektedir.
Barajlar gibi büyük su yapıları, sürekli olarak su hareketine maruz kalan yapı olma
özellikleri ile ön plana çıkar. Bu hareketin salınım yapan bir karaktere sahip olması
sebebiyle yapılan hesapların teorilere uygun biçimde yürütülmesi gerekir.
Hesaplar, lineer dalga teorisine göre yürütülecektir. Diğer dalga teorileri için kıyı
mühendisliği kaynaklarından yararlanılabilir.
Yayılma Yönü
Airy
Stokes
Cnoidal
Solitary
Şekil 17 - Çeşitli Dalga Profilleri, (USACE Coastal Engineering Manual, Part II)
Baraj su derinliği, dalga yüksekliği ve genliği dikkate alındığında pek çok rezervuar
alanında lineer dalga teorisi (linear/airy wave teory) kullanılmaktadır. Bu sebeple
burada rüzgar kaynaklı dalga hareketi (wind-generated waves), küçük genlikli
dalgalar (small amplitude wave) için kullanılan lineer dalga teorisine göre
incelenmiştir.
Yukarıdaki abakta düşey skala, c/co, L/Lo, cG/co oranlarını göstermektedir. Mühendis,
kret bölgesindeki sığlaşma sebebiyle hesaplarında belirgin dalga yüksekliğini (Hs)
belli bir katsayı ile çarparak tasarım dalga yüksekliğine (Hd) çevirir. Bu konu, Bölüm
Error! Reference source not found.’te anlatılmıştır.
Benzer biçimde Kumar (1976) tarafından H/d ve d/L oranlarına gore yapılan bir
grafik çalışmasında da, rezervuar alanındaki dalga hareketinin hangi dalga teorisi
bölgesi içerisinde kaldığı tespit edilebilir. Bu çalışmada dalga dikliğine göre
aşağıdaki dalga sınıflandırması yapılmıştır.
Yine 1976 yılında H/gT2 ve d/gT2 oranlarına bağlı aşağıdaki çalışma ise Le Mehaute
tarafından hazırlanmıştır. Burada H, dalga yüksekliği; d ise su derinliğidir. Mühendis,
kullandığı lineer dalga teorisinin uygunluğunu aşağıdaki abaktan sınayabilir.
Küçük genlikli dalgalar için kullanılan lineer dalga teorisinde dalga karakteristikleri
aşağıdaki gibi özetlenebilir.
Kıyı hidroliğinde su yüzeyindeki dalga boyu, (L) küçük genlikli dalga teorisine göre
aşağıdaki gibi dalga periyodu ve su derinliğinin bir fonksiyonu olarak ifade edilir.
(19)
Yukarıdaki eşitlik, rölatif derinlik ile ifade edilen d/L oranına göre aşağıdaki şekilde
basitleştirilebilir. Bu eşitlik, d/L oranına bağlı olarak 3 bölümde değerlendirilmektedir.
a) Derin sularda ;
.................................................................................kabul edilirse;
olur (20)
(21)
b) Sığ sularda ;
..............................................................................kabul edilirse ;
olur (22)
d / L > 0.5 ise derin su kabulü uygundur. Değilse sığ su şartları söz konusudur ve
hesaplar sığ su dalga teorisine göre yürütülür.
(23)
Yukarıdaki işlemler hem T=1000 hem de T=10 yıl için ayrı ayrı hesaplanır.
belli bir katsayı ile çarparak tasarım dalga yüksekliğine (Hd) çevirir. Bu faktör, ön
yüzü beton kaplı barajlarda 1.10, pürüzlü şev kaplaması olan dolgu barajlarda 1.25
alınabilir.
Tasarım dalga yüksekliği hesabı için Christian Kutzner’in yazdığı “Earth and Rockfill
Dams (Toprak ve Kaya Dolgu Barajlar)” adlı kaynağı (Chapter 7, pg 108, 1997)
kullanılabilir.
Memba yüzeyi toprak dolgu barajlar için aşağıdaki bağıntı önerilmektedir. (Poweleit,
1985)
Hd = 1.25 Hs (24)
Hd = 1.10 Hs (25)
Yukarıdaki işlemler hem T=1000 hem de T=10 yıl için ayrı ayrı hesaplanır.
Memba yüzeyi ve eğimine göre D/Y oranı belirlenerek tırmanma katsayısı, dalga
periyodu, dalga yüksekliği ve kabarma mesafesi yardımıyla abakdan okunur. iv
tan = m = D/Y
Girdiler : Hd / L veya Hd / T2
Ru = Cu × Hd (26)
Tırmanma yüksekliği, dalganın geliş yönü ile baraj aksı normali arasındaki açı kadar
(cos) azaltılarak batımetri düzeltmesi yapılır.
Memba yüzeyi riprap ile kaplanmış toprak dolgu barajlarda dalga tırmanması
aşağıdaki formülle hesaplanabilir. vi
Burada , memba şevinin yatay ile yaptığı açıdır. Riprap yerine daha pürüzsüz bir
yüzey ile kaplı ise memba yüzeyi, bu durumda üstteki formülden hesaplanan
tırmanma yüksekliği 1.5 ile çarpılır.
vii
Memba yüzeyi kayadolgu ise üstteki formül yerine referans ‘deki abak
kullanılabilir.
(28)
Hesaplarda dalga geliş yönü ile rüzgar esme yönü arasındaki açı =0 kabul
edilmiştir.
Yukarıdaki işlemler hem T=1000 hem de T=10 yıl için ayrı ayrı hesaplanır.
Bölüm-1’de açıklandığı gibi hava payı değeri iki ayrı koşul için hesaplanarak her iki
koşulda en olumsuz değer, hava payı değeri olarak belirlenir.
Normal hava payı için, T=1000 yıl tekrerrürlü rüzgar hızı değerleri kullanılır. Buna
göre bulunan dalga yüksekliği değerine göre aşağıdaki iki parametre toplanarak
normal hava payı değeri elde edilir.
Su kabarma yüksekliği : Hw
H = (3.1x10-4xU2+1.6x10-2xU)F1/2 (6.1)
Normal hava payı için minimum değer, minimum hava payının belli bir emniyet
katsayısı ile çarpılması suretiyle bulunabilir. Bu hesapta bu değer 1.50 olarak alınır.
Minimum hava payı için, T=10 yıl tekrerrürlü rüzgar hızı değerleri kullanılır. Buna
göre bulunan dalga yüksekliği değerine göre aşağıdaki iki parametre toplanarak
minimum hava payı değeri elde edilir.
Su kabarma yüksekliği : Hw
NSS
Normal
Normal Hava
Payı (
NSS A B
Su max
Seviyesi [A,B] )
0 ~ 0,50
m
MSS
Minimum
Taşkın
Hava
Su
Payı (
Seviyesi MSS C D
max
[C,D] )**
(Qtasarım)
+
0 ~ 0,50
m
* Dalga yüksekliği, etki dalgası riski olan rezervuarlarda, etki dalgaları ve rüzgara
göre hesaplanarak, büyük değer seçilir.
** Beton barajlarda, 10 000 Yıllık feyezan, MMF veya etki dalgalarının vukuunda,
mansap şartlarının uygun olduğu ve baraj kreti üzerinden suyun aşmasının beton
barajın emniyetini tehdit etmediği durumlarda (temel zemin şartlarının, feyezan
süresinin, kret üzerinden aşan su yüksekliğinin (H0), baraj ve yamaç stabilitesinin
3.1.1 Tanımlamalar
Akarsu; yeryüzünde, yer altında belirli bir yatak içinde, eğim boyunca sürekli veya
zaman zaman akan su olarak tanımlanmaktadır. Akarsular, aşındırma, taşıma ve
yığılma ile yeryüzünün şekillenmesini etkileyen dış etkenlerden biridir. Bir akarsuyun
sularını toplayan alan akarsu havzası, drenaj havzası, su toplama havzasını
oluşturur ve iki komşu akarsu havzasını ayıran hatta ise su ayırım çizgisi
denilmektedir.
Bir akarsuyun başlangıç noktası genel olarak bir veya birden fazla kaynaktır.
Akarsuyun çıktığı yere “kaynak” , çıktığı yerden ilk dereye kadar olan kesimi “kaynak
deresi” dir. Daha geniş bir akarsudan veya gölgen ayrılan akarsu kesimi ise “akarsu
ayağı” olarak tanımlanır. Akarsuyun deniz veya göl ile birleştiği yer ise “akarsu ağızı”
olarak tanımlanır.
Bir akarsu ana akarsu kolu ve ana kola bağlanan yan derelerden oluşur. Akarsu
kollarından debisi daha büyük olan veya boyu daha uzun veya kaynağı daha
yüksekte olanı genellikle “ana akarsu kolu” olarak isimlendirilir. Akarsuya ait ana
akarsu kolu ve yan derenin birleşim yeri olan “akarsu kavşutu” olarak tanımlanır.
Akarsuya ait ana kol ve yan kolların tamamının meydana getirdiği şebekeye “akarsu
ağı” , “ drenaj ağı” denir.
Vahşi dereler, dolu savakların boşaltım kanallarında sel rejimi oluşmaktadır. Küçük
akım derinliği, büyük hız, büyük eğim sel rejiminin karakteristik özellikleridir.
Akımdaki herhangi bir düzensizlik kendini sadece mansapta hissettirdiği için, hesap
yönü mansaba doğrudur. Bu nedenle sel rejimi akımlar memba kontrollüdür.
Nehir rejimi ile sel rejimini birbirinden ayıran sınıf durum kritik rejim olarak
adlandırılır (33). Akarsu kesitinde su yüzeyi genişliği T ise, akımın minimum enerjise
sahip olduğu durumundaki su yüzü üst genişliği de Tkr olur. Kritik akım derinliği, dkr
(34) den elde edilebilir.
(33)
, , (34)
(35)
(36)
Nehir rejiminde;
Sel rejiminde;
Newton’un ikinci hareket kanununa göre kütlesi belli bir cisme veya sisteme etkiyen
kuvvet, söz konusu cismin veya sistemin kuvvet doğrultusundaki momentum
Bernoulli eşitliği kararlı, sürtünmesiz ortamda sıkışmaz sıvılar; ideal akışkan; için
geçerlidir. Gerçekte incelenen iki kesit arasında hidrolik kayıplar oluşmaktadır. (37)
Akarsuya ait doğal dere yatağı kesitine veya düzenlenmiş dere yatağı kesitine bağlı
olarak, ıslak çevrede aynı veya farklı pürüzlülükteki akımlara ait kapasitenin
belirlenmesini kapsamaktadır.
(40)
, (41)
(42)
R : Hidrolik yarıçap
I : taban eğimi
Akarsuyun hızını (40) ve debisini bulurken kanal en kesitinin R (41) hidrolik yarıçapı
ve kanal eğimi bulunduktan sonra n Manning katsayısı seçilerek hesaplar yapılır. n
katsayısının seçiminde aşağıdaki etkenlerin etkisini de göz önünde tutmak gerekir.
Akarsu yatağı içindeki bitki örtüsü de pürüzlülük katsayısı seçiminde önemli bir
etkendir. Zamanla çeperde oluşan çeşitli bitki gelişimi akımın hareketine engel
oluşturur, yani n pürüzlülük katsayısını arttırır. Doğal akım yataklarında bu durum
çok daha belirgindir. Bir kesitten akan bir debi yaz ve kış aylarında farklı oluşan bitki
örtüsünden dolayı farklı derinlik ve hızlarda geçer. Yani n pürüzlülük katsayısı aynı
kesit için yaz ve kış aylarında çok farklı değerler almaktadır.
Yatak ekseninin akım boyunca eğriliği n pürüzlülük katsayısına etki eder. Eksendeki
bu kıvrımlar sürüntü malzemesi birikimine neden olarak n pürüzlülük katsayısını da
arttırır. Eğer akım hızı az ise, n katsayısının kıvrımlı kanallarda çok değişmediği
kabul edilebilir.
3.3.1.6 Engeller
Genel olarak n katsayısının değeri seviye ve debi arttıkça düşer. Yatakta ki su sığ
ise, kanal tabanındaki düzensizlikler açığa çıkar ve pürüzlülük etkisi artar. Fakat
yüksek su seviyelerinde kanal şevlerindeki düzensizlikler ve bitki örtüsü pürüzlülüğü
arttırır. Bu durum doğal kanallarda ortaya çıkar. Yapay sel yataklı kanallarda ise ana
yatak ve sel yatağı aynı kaplama malzemesiyle kaplı ise n katsayısını sabit kabul
edebiliriz.
(43)
n3: engellerin benzer etkileri, kanalda mevcut engelleri içeren düzeltme faktörüdür.
Bu katsayının seçiminde kanalda var olan birikintiler, tümsekler, kütükler, kayalar ve
köprü ayakları gibi engeller göz önünde tutulur. Engellerin kapladığı alan, engellerin
özellikleri ve engellerin enine ve boyuna kapladıkları alan göz önünde tutularak bu
katsayısı seçilir.
n4: bitki örtüsü, Bu katsayının seçiminde kanal içindeki bitki örtüsünün etkisi dikkate
alınır. a) Düşük şu durumlarda geçerlidir. Ortalama akım derinliği yosun ve yabani
otların derinliğinin 2-3 katı iken veya ortalama akım derinliği esnek fide ve söğüt
fidelerinin 3-4 katı olduğu durumlarda, b) Orta şu durumlarda geçerlidir. Ortalama su
derinliği mevcut yosun ve yabani ot tabakasının 1-2 katı olduğu, ortalama su
derinliğinin köklü otlar ve ağaç fidelerinin 2-3 katı olduğu ve hidrolik yarıçapın 0.60
m’ yi geçmediği hafif çalı toplulukları ve 1-2 yaşındaki söğütlerin bulunduğu
durumlarda, c) Yüksek şu durumlarda geçerlidir. Bitki örtüsü yüksekliğinin ortalama
su derinliğine eşit olduğu, hidrolik yarıçapın 0.60 m’ yi aştığı söğüt ve yapraksız
fidanlar varken ve hidrolik yarıçapın 0.60 m’ yi aştığı bol 1 yaşına kadarki bol
yapraklı söğütlerin bulunduğu durumlarda, d) Çok yüksek şu durumlarda geçerlidir.
Ortalama su derinliğinin bitki örtüsünden az olduğu, hidrolik yarıçapın 3-4 m olduğu
gür söğütler ve bol yapraklı çalı örtüsü ve hidrolik yarıçapın 2-4 m olduğu büyüme
sezonundaki bol yapraklı ağaçlar.
TOPRAK 0.02
KAYA 0.025
KANALIN İÇERDİĞİ MALZEME n0
KUM 0.024
ÇAKIL 0.028
PÜRÜZSÜZ 0
ÖNEMSİZ 0.005
DÜZENSİZLİK DERECESİ n1
ORTA 0.01
ŞİDDETLİ 0.02
AŞAMALI 0
ARA SIRA
0.005
DEĞİŞEN
KANAL YARIÇAPINDAKİ DEĞİŞİMLER n2
SIK DEĞİŞEN 0.01
ÇOK AŞIRI
0.015
DEĞİŞKEN
ÖNEMSİZ 1 0.01
ÖNEMSİZ 2 0.015
ŞİDDETLİ 1 0.04
ŞİDDETLİ 2 0.06
DÜŞÜK 0.005
DÜŞÜK-ORTA 0.010
ORTA 0.025
YÜKSEK 0.050
YÜKSEK-ÇOKYÜKSEK 0.050
ÇOKYÜKSEK 0.100
ÖNEMSİZ 1.00
ŞİDDETLİ 1.30
Yağlanmış madeni kalıp ile gökülen perdahlanmış beton kaplamalı kanallar 0.011
Kalıp çıkarıldıktan sonra olduğu gibi bırakılan beton kaplamalı kanallar 0.016
Aşırı Pürüzlü kanallar (tabanda kamış, nebat kökleri, kum ve çakıl bankları) 0.040~0.048
Kaya içinde dinamitle açılarak sonradan hiçbir tashih görmemiş kanallar 0.038~0.053
Nehir yatağı su yüzü hesapları dolusavak enerji kırıcı yapı hidrolik hesaplarını,
derivasyon hidrolik hesaplarını ve dipsavak dereye deşarj durumu hidrolik
hesaplarını doğrudan etkilemektedir.
Mansap su yüzü hesaplarında kullanılan haritalar nehir yatağını tam olarak temsil
etmelidir. Nehir yatağına ait en kesitlerde yatak tabanına ait topografya gerçeği
yansıtmalıdır ve kesitlerde talveg tam olarak belirlenmelidir. Bu durum göz ardı
edildiğinde olması gerekenden daha fazla bir nehir su yüzü seviyesi hesaplanacağı
unutulmamalıdır.
Nehir yatağı su yüzü hesaplarının yapılabilmesi için yeteri kadar enkesit alınmalıdır.
Anahtar eğrisi belirlenecek olan baraj mansap kesitinden itibaren mansaba doğru en
az 500 m’lik bir uzunluğunda ve nehir yatağını kapsayacak genişlikte topografik veri
alınması yararlı olacaktır. Nehir su yüzü hesabında azami 7 kesit kullanılması
önerilmektedir. Yapılan hesaplmalarda nehir üzerinde yer alan sanat yapılarının,
nehir yatağına ait ani kesit daralmaları ve genişlemelerinin olduğu kesitler de su
yüzü hesaplarına dahil edilmelidir. Bu gibi kesit değişimleri membada su yüzünün
kabarmasına yolaçacaktır.
4.1.1 Genel
Baraj yapıları enerji, sulama ve içme suyu temini, taşkın koruma ve diğer amaçlara
yönelik olarak yüzeysel suların faydasını artırmak için vadilerin kapatılması suretiyle
yapılan su yapılarıdır. Yapıldığı malzeme özelliklerine ve geometrilerine göre değişik
uygulama ve inşa şekilleri olan barajların en önemli yapılarından birisi de
dolusavaklardır. Ana görevleri, yüzeysel akışlarla baraj ya da gölet rezervuarına
gelen akımların rezervuardan ötelenmesi esnasında baraj mansabına emniyetle
aktarılmasını sağlayan yapılardır. Baraj gölüne gelen bir taşkın hidrografının veya
düzenli olarak gelip de yapılan işletmeler sonrasında depolama kapasitesinden fazla
olan suların baraj ve tesislerine zarar vermeden mansapta nehir yatağına
aktarılması, yeterli kapasitede, hidrolik ve statik bakımdan emniyetli bir savak
yardımı ile mümkün olmaktadır.
Kapaklı Dolusavaklar
Karşıdan alışlı dolusavaklar: Boşaltım kanalına dik veya dike yakın bir açı
oluşturan dolusavak yapıları;
Doğrusal eşikli
Orifis eşikli
Labirent
Basamaklı
Yandan alışlı dolusavaklar: Dolusavak eşik yapına paralel bir boşaltım kanalı olan
dolusavaklar;
Üstten alışlı dolusavaklar: Eşik yapısı düşey veya eğik bir boşaltım kuyusu üzerine
oturan dolusavaklar (Kuyulu savaklar);
Dairesel kuyulu
Sifonlu kuyulu
Yaklaşım kanalı
Boşaltım kanalı
Bu dört farklı akım durumu Şekil 25 – Dolusavak Akım Koşulları’de verilen tipik dolusavak
boy
4.1.2.1 Genel
Ogee kretli dolusavak, esas olarak, ince (keskin) kenarlı savak üzerindeki akımın alt
napı aşağısında kalan kısmın beton ile doldurulmasıyla sağlanır. Dolusavak kreti
üzerindeki debi, ince kenarlı savak için geçerli kısıtlar gözönüne alınarak aşağıdaki
bağıntıyla belirlenebilir:
Bu bağıntıda:
debi,
debi katsayısı,
(45)
Bu tür bir tasarımda, oranına bağlı olarak, tepe basıncı atmosfer basıncının
Orta ve kenar ayaklar dolusavak debisini etkili bir biçimde düşürür. Orta ve kenar
net genişliğinden göre daha küçük olur. Bu daralmanın etkisi, kret genişliği
aşağıdaki verilen bağıntıyla azaltılarak gözönüne alınabilir;
(46)
Bu bağıntıda:
Dolusavak debi katsayısını etkileyen diğer bir etken de yaklaşım kanalındaki akım
yükü ’a göre daha küçük ise ( ), yaklaşım hızının debi katsayısına etkisi
olduğu durumlarda daha dik memba yüzü eğimlerinin debi katsayısını arttırdığı
söylenebilir. Tüm bunlara ek olarak, yaklaşım kanalının plandaki şeklinin de
dolusavak debi karakteristiklerini etkilediğini unutmamak gerekir. Ancak plan şeklinin
etkileri topografyaya özgü fiziksel hidrolik modellerin uygulanmasıyla çözülebilir.
Bazı hallerde ise, iki boyutlu sayısal modeller yeterli olabilir. Basit bir yaklaşım
kanalında ise standart adım yöntemiyle su yüzü profilini hesaplamak yeterli
olacaktır.
4.1.3.1 Eğimler
Bir dolusavaktan geçen kararlı akımın incelenmesinde göz önüne alınan temel ilke,
Bernoulli bağıntısıyla ifade edilen enerjinin korunumu kanunudur. Enerji denklemi,
bir kesit üzerinde herhangi bir noktadaki suyun enerji yüksekliğini gösterir ve şu
şekilde ifade edilir;
(47)
Burada,
Ortalama basınç eğimi olarak da bilinen hidrolik eğim çizgisi serbest su yüzeyinde,
boyunca herhangi bir noktada ortalama basınç eğimi, her zaman enerji eğim
çizgisinin o noktadaki hız yüksekliği kadar aşağısındadır. Ortalama basınç eğimi,
dolusavak yüzeyine etkiyen basıncı ve kavitasyon potansiyelini belirlerken gerekli ve
yararlıdır. Çoğu serbest yüzeyli akım için terimi ile değiştirilebilir. Akım
derinliğidir ve kanal tabanına diktir. ise kanal tabanının yatayla yaptığı açıdır. Bu
kesitte her nokta için hidrolik eğim çizgisidir. Bu kabule göre bir noktadaki basınç
dağılımı hidrostatik olmalıdır. Bu şart akımın düşey ivmesinin ve yatay eğiminin
önemsiz olduğu durumlarda meydana gelir. Hidrostatik olmayan basınç dağılımı,
'nın birden farklı olduğu durumlarda meydana gelir. Dik yatak eğimlerine bağlı
Dolusavak boşaltım kanalı boyunca herhangi bir noktadaki ortalama basınç, enerji
denkleminde ifade edilen enerjinin korunumu kanununun kullanılması ile belirlenir.
(48)
(49)
(50)
kanal uzunluğu,
de hızdır.
(51)
(52)
Yersel yük kayıpları çoğu dolusavak için çok küçük olduğundan ihmal edilebilir.
Yersel yük kayıpları deneyimle belirlenmiş aralıkların dışına çıkarsa, model
çalışması gerekebilir.
4.1.3.7 Kavitasyon
4.3.1.1 Genel
Barajlarda kontrol yapısı olarak yandan alışlı dolusavak karşıdan alışlı savak
düzenlemesi için yeterince genişliğin bulunmadığı durumlarda, kemer baraj
düzenlemesinde savağı baraj kreti üzerinde düzenlemenin mansapta oyulma
yaratacağı durumlar ile topografyanın karşıdan alışlı bir savak ile yerleştirilmesine
imkân vermediği durumlarda yapılır. Bu tip seçiminde büyük debilerde tekne kısmı
beton kaplamasının zemine ankrajı gözönünde bulundurulması öneriliriii.
Yan savaklarda kret şekli tasarımı ve debiyi belirlemek için karşıdan alışlı
dolusavaklardaki prensipler kullanılabilir.
Yan savak kanalının herhangi bir kısa diliminde, dilimin başlangıcındaki momentum
ile dış kuvvetlerden kaynaklanan momentumun toplamı dilimin sonundaki
(53)
Bu eşitlik yardımıyla yan savak kanalında kısa bir uzunluğundaki dilim için su
hesaplanılabilir.
(54)
Ya da benzer şekilde,
(55)
Seçilen bir kontrol noktasından başlayarak, yeterince kısa ardışık dilimler için yan
savak kanalının su yüzü profili, bu denklemlerin deneme-yanılma yoluyla
Eğer kanaldaki su derinliği, minimum özgül enerji derinliğinden büyük ise, taban
eğiminin kritik eğime göre durumuna ya da mansap kontrol kesitinin etkisine bağlı
olarak akım sel rejiminde ya da nehir rejiminde olabilir. Taban eğimi, kritik eğimden
büyükse ve yan kanal hendeği aşağısında bir kontrol kesiti oluşturulmamışsa, kanal
boyunca sel rejimli bir akım oluşur. Hızlar yüksek ve akım derinliği sığ olduğu bu
durumda hazne ile hendekteki su seviyeleri farkı Şekil 26’de gösterilen B profilinde
olduğu gibi fazladır. Tersine, eğer hendeğin mansabında bir kontrol kesiti
yerleştirilirse kanalda nehir rejimi oluşur. Bu durumda ise hızlar kritik hızdan az
Şekil 26b’de verilen yan savak kanalı kesitinden anlaşılabileceği gibi kanalda nehir
rejiminin oluştuğu durumlarda, gelen akımın düşme yüksekliğinin azlığı enine
yüksek hızların oluşmasını engelleyecektir. Böylece gelen hızlar ve kanaldaki akım
hızları nispeten düşük olduğundan, akım ile hendekteki su kütlesinin iyi bir biçimde
karışması (difüzyonunu) sağlanır. Bu ise yan kanalda nispeten daha düzgün bir
akım demektir. Eğer kanalda sel rejimi varsa, kanaldaki hızlar yüksek olacak ve
yüksek enerjili enine akımın kanal akımı ile birleşimi daha şiddetli ve türbülanslı
olacaktır. Enine akımlar, kanal akımını aşağı süpürerek şiddetli dalga hareketleri ve
buna bağlı olarak titreşimler doğuracaktır. Bu yüzden iyi bir hidrolik işleyiş için
Yan kanal hendeğinin en kesit şekli, bir taraftan akımın üzerinden aştığı kretten
diğer yandan ise yamaç şartlarından etkilenir. Yan kanal akımındaki türbülans ve
titreşimler nedeniyle yan kanal sağlam bir temel ya da ana kaya üzerinde
düşünmelidir. Bu yüzden yan kanalın şevleri genellikle betonla kaplanır ve
ankrajlarla ana kayaya bağlanır. Yan kanal hendeğinden yaygın olarak kullanılan
kesit yamuktur. Böyle bir kanalın genişliği derinliği ile karşılaştırılarak belirlenebilir.
Eğer genişliğin derinliğine oranı fazlaysa, Şekil 27’teki abfg kesitinde gösterildiği gibi
su derinliği sığ ve gelen akım ile kanal akımı arasındaki karışım zayıf olur. En iyi
hidrolik performansı sağlayan kesit, genişliğin derinliğe oranını en küçük yapan Şekil
27’teki adj kesitidir. Bununla birlikte inşaat aşamasındaki zorluklar göz önüne
alındığında tabanda belirli bir genişliği ihtiyaç vardır. Ayrıca yamaçlar ve yapının
stabilitesi de göz ardı edilmemelidir. Çünkü yamaçta çok derin kazılar tehlikeli
olabilir. Bu sebeplerle, kanal tabanı için minimum bir genişlik seçilirken hem yapısal
hem de uygulama koşullarına dikkat edilmelidir.
Yan kanal hendeği mansabında bir kontrol kesiti, kanal daraltılarak ya da taban
seviyesi değiştirilerek oluşturulan bir kritik akım noktasıyla elde edilebilir. Kontrol
kesiti membasındaki akımlar nehir rejiminde olmalı ve yan kanal hendeğinde
maksimum derinlik sağlanmalıdır. Yan kanal tabanı ve kontrol kesiti boyutları ise,
4.3.1.4.1 Giriş
Labirent dolusavaklar Şekil 28'de de görüldüğü gibi belirli bir dolusavak genişliğinde
doğrusal dolusavaklara nazaran planda çok daha uzun bir kret uzunluğu sağlayan
serbest yüzeyli akımın yer aldığı bir dolusavak tipidir. Bu dolusavaklar standart
Ogee profillerine veya doğrusal tipteki dolusavaklara göre bazı avantajlara sahip
olup toplam kret uzunlukları genellikle standart bir dolusavağın kret uzunluğunun 3
veya 5 katı olmaktadır. Deşarj kapasitesi ise su yükü ile değişmekte olup aynı
genişlikteki doğrusal veya standart bir dolusavak deşarj kapasitesinin yaklaşık iki
katı olmaktadır.
Darvas 4 ve Mayer 11 tarafından yapılan bir çok model çalışması ile bazı
barajlara uygulanan labirent dolusavaklar incelenmiştir. Lux 10 ise laboratuvar test
kanallarında ve uygulanacak projeler üzerinde yaptığı çalışmalarda labirent
dolusavakların hidrolik performansını incelemiş ve deşarj kapasitesi ile ilgili bir eşitlik
geliştirmiştir. USBR tarafından bu konuda yapılan çalışmalarda Ute ve Hyrum
Barajının labirent dolusavakları test edilmiştir, 7, 8.
Ute Barajının 10 gözlü olan ve Hay ve Taylor proje eğrisine göre 5 projelendirilen
labirent dolusavak model çalışmalarında dolusavağın maksimum göl kotunda proje
debisini geçiremediği tespit edilmiştir. Modelden elde edilen sonuçlarla Hay ve
Taylor proje kriterleri arasındaki farkın su yükü tanımındaki farklılıktan oluştuğu
belirlenmiştir. Houston 7,8 ve Lux 10 projelendirme eğrilerinde kret üzerindeki
piyezometrik yük yerine toplam yükü gözönüne almıştır. Toplam su yükü yerine
piyezometrik yükün kullanılması yaklaşım kanalı hızları arasındaki farklılıkları
gözönüne almaması nedeniyle sonuçta önemli oranda farklılıklara neden olmuştur.
USBR da Ritschard Barajı labirent dolusavağı model çalışmaları tamamlanmıştır,
15. Bu model çalışmasından elde edilen sonuçlar Standley Lake labirent
dolusavağının projelendirilmesinde de kullanılmıştır, 14.
Bu güne değin birçok araştırmacı labirent dolusavaklar ile ilgili bilgilerin arttırılması
ve projelendirmenin basitleştirilmesi için birçok çalışma yapmıştır. Utah su
kaynakları laboratuvarında (UWRL) çeşitli kret formlarına sahip labirent
dolusavakların deşarj katsayılarını elde etmek için birçok araştırma yapılmıştır, 2,
16. Bir metre genişliğindeki bir laboratuvar kanalında yapılan model çalışmalarında
plan görünüşü ve formları Şekil 28'de verilen bir labirent dolusavak kullanılmıştır.
Özel kret geometrilerine dayanan bu yöntem yan duvar açıları ve göz sayısı
konusunda tam bir esnekliğe sahiptir. Ancak labirent yüksekliği ve genişlik/uzunluk
oranı değerlerinde bazı sınırlamalar koymuştur. Bu yöntem ile hazırlanan
projelendirme tablosuna seçilen başlangıç verilerinin girilmesi ile bu verilere en
uygun labirent dolusavak boyutlarını elde etmek mümkündür.
Son yıllarda dolusavak deşarj kapasitesinin arttırılması için uygulanan etkili bir
yöntem de labirent dolusavaklardır, (Şekil 29). Labirent dolusavakların başlıca
avatajları aşağıdaki gibi sıralanabilir.
Genellikle trapezodial plan formları tercih edildiği için labirent dolusavaklarda kret
uzunluğu oldukça artmaktadır. Bu da sabit bir su yükünde dolusavaktan deşarj
edilen debiyi arttırmaktadır.
Büyük debileri daha küçük su yüklerinde geçirebilme özellikleri bu tip yapıların daha
çok uygulama bulmasına olanak tanımaktadır.
Aynı savak kret kotunda labirent dolusavaklar kontrolsuz sabit savaklara nazaran
daha aynı debiyi düşük bir su yükünde geçridikleirnden dolayı baraj gövdesi kret
kotunun düşürülmesine de olanak tanırlar.
Bunun yanında gövde kret kotunun diğer kontrolsuz dolusavaklardakiler ile eşit
tutulması durumunda, klasik kontrolsüz dolusavaklara oranla rezervuarın aktif
depolama kapasitesini arttırır.
1/40 Ölçekli olarak yapılan Kızılcapınar Barajı ve HES dolusavak model çalışmaları
sunucunda orijinal proje durumunda projelendirilen radyal dolusavağın 74,50 m olan
kret uzunluğu labirent savak ile aynı genişlikte 240 m’ye çıkarılmıştır. Yapılan model
çalışmalarında radyal dolusavak yerine labirent dolusavak uygulanması durumunda
radyal savakta 114,88 m göl su seviyesinde geçirilen Qmax = 2270 m3/s’lik
maksimum debi, labirent savakta (P= 4 m, D1 = 6 m) 1,88 m daha düşük seviyede
deşarj edilebilmektedir. Bu durumda baraj gövdesi kret kotunun 2 m düşürülebilmesi
mümkün olacaktır. Bunun yanısıra labirent savağın uygulanması durumunda orijinal
proje durumundaki yaklaşım kanalı kotuna nazaran 2,50 m derinliğinde ilave bir kazı
gereksinimi ortaya çıkmıştır.
1/40 Ölçekli olarak yapılan Sarıoğlan Barajı dolusavak modelinde ise genişliğ sabit
tututlmak koşuluyla 80 m olan savak kret uzunluğu labirent savakla 358,40 m’ye
çıkarılmıştır. Yapılan birinci kısım model çalışmalarında dolusavak kret kotu sabit
Bir labirent savağın projelendirilmesi için önerilen bu metodda lineer bir savağın
temel eşitliği kullanılmıştır.
2 1, 5
Q .C d .Lef . 2 g .H t (56)
3
Burada;
g = Yerçekimi ivmesi
Toplam yük savağın kısa bir mesafe membasında ölçülen akım derinliğine ölçüm
noktasındaki yaklaşım hızı yüksekliğinin de eklenmesi ile elde edilir. Yaklaşımı kısa
olan ve giriş kayıplarının ihmal edilebileceği durumlar için toplam yük (Ht) rezervuar
su seviyesi ile kret seviyesi arasındaki fark olarak alınır.
Şekil 31'de t/P = 1/6, memba yüzü P/12'lik bir yarıçapı olan dairesel forma sahip, napı
havalandırılmış doğrusal bir savaktan 3 ayrı araştırmacı tarafından elde edilen
savak katsayılarının Ht / P oranı ile değişimi verilmiştir.
(56) nolu eşitlikte yer alan ve bir labirent savağın etkili kret uzunluğuna karşılık gelen
uzunluk Şekil 28'de görülmektedir. Bir labirent dolusavağın deşarj katsayısı, doğrusal
bir dolusavağın deşarj katsayısını etkileyen değişkenlerin yanısıra labirentin genel
yerleşimine, labirent uç bölgeleri şekillerine ve yan duvar açılarına da bağlıdır.
Labirent savak duvarının yüksekliği, kalınlığı ve kret şekli deşarj katsayısı üzerinde
önemli etkiye sahiptir, 2. Labirent savak kret şekli için ana alternatifler Şekil 5'de
verilmiştir.
dolusavağın yerleşim şekline bağlı olarak labirent eksenine dik olmayabilir. = 15o,
30o ve 45o olduğu durumlarda yaklaşım akımı açısının deşarj kapasitesi üzerine
etkisini açıklayan veriler mevcuttur.
Sabit bir kret formu ve napın benzer havalanma koşullarında bir labirent dolusavağın
Cd değerleri Şekil 31'de bir lineer savak için verilen değerlerden yüksek olamaz.
Birçok farklı deney seti için elde edilen ve yayınlanan deşarj katsayısı (Cd) değerleri
küçük su yüklerinde 0,75 değerini aşmaktadır. Bu değerler Şekil 31'de doğrusal savak
için verilen eğrinin üzerinde kalır. Bu değerler ancak dolusavağın negatif basınca
çalışması durumunda elde edilebilir.
Labirent dolusavaklar Ht / P nin 0,1 ile 0,2 değerleri arasında düşük negatif basınç
değerleri ile çalışır. Küçük su yüklerinde labirent dolusavağın deşarj eğrisinin sağlıklı
bir şekilde tespit edilebilmesi için fiziksel model çalışmaları yapılmalıdır. UWRL'de
yapılan araştırmaların en önemli bölümünü üzerinde çalışılan değişkenlerin en geniş
aralığında Cd deşarj katsayısını tespit etmek oluşturmuştur. Labirent duvar açılarının
( ) 6o ile 35o arasındaki değerleri için elde edilen deşarj katsayıları Şekil 32'te
Labirent duvar açısı =25o ve 35o için Şekil 32'te görülen eğriler enterpolasyon ile
elde edilmiş olup yaklaşık +10% hata içermektedir. Bunun nedeni de deneysel
verilerin farklı kret formunda elde edilmiş olmasıdır. Bu nedenle bu açılarda elde
edilen veriler Şekil 28 üzerinde noktalanmamıştır, [1].
Tablo 8'deki ikinci bölüm seçilen değerleri kapsar. Maksimum debideki giriş kaybının
gözönüne alınması halinde ise bir ön hesap yapılır. Tabloda verilen örnek için bu
kayıp 13 cm olarak hesap edilmiştir. Labirent göz sayısı dolusavağın genel
yerleşiminde önemli bir etkiye sahiptir. Bu nedenle göz sayısı (N)’nin en düşük
maliyeti ve hidrolik açıdan en etkili genel yerleşimi sağlayacak şekilde belirlenmesi
önerilmektedir, [1].Tablodaki üçüncü bölüm ise labirent dolusavağın geometrisini
belirleyecek detaylı hesapları ve herbir parametrenin hesabı için kullanılacak
kriterleri ve eşitlikleri içerir. Tablo 8'de verilen hesap çizelgesi bu hesapların en uygun
şekilde yapılabilmesi olanağını tanıması açısından oldukça kullanışlıdır. Tablo 8'de
aynı zamanda bazı değişkenlerin oranlarının uygulamada kabul edilebilir sınırları Ht /
P < 0,9 ve 3< W/P <4 olarak verilmiştir. Projelendirmenin ekonomik ve hidrolik
açıdan etkili olabilmesi için bu sınırlara uyulması önerilmektedir, [1].
Tablo 8'deki en son bölüm ise sadece beton hacmi açısından bir ön maliyet analizi
olanağını tanır. Tablodaki veriler ile labirent duvarlarının beton hacmi kolayca hesap
lanabilir. Labirent tabanı beton kaplama kalınlığının duvar kalınlığına eşit kabul
edilmesi sonucu elde edilen beton hacminin, duvar beton hacmi ile toplanması
toplam beton hacmini ortaya koyar. Bu ön maliyet analizi, farklı göz sayıları ve
labirent yan duvar açıları gözönüne alınarak beton hacmi açısından tekrarlanabilir.
Daha önce de söz edildiği gibi ( ) açısı labirent savağın maliyeti ve performansı
üzerinde etkili olur. Tablo 9’deki veriler bu açının optimum aralığının sabit bir debi için
labirent genişliğinin (Wt), ve B nin en küçük değerine dayanan 7o-16o arasında
olduğunu ortaya koymuştur [1]. 7o’nin altında ve 16o nin üstündeki açı değerlerinde
genişlik artmaktadır. Labirent savağın toplam uzunluğu da ekonomik açıdan etkili
olan diğer bir faktördür. Açı arttıkça savak uzunluğu azalır. Bu nedenle genişliğin en
aza indirilmesi ile en düşük maliyet elde edilemeyebilir. Küçük ( ) değerleri düşük
rezervuar seviyelerinde dolusavak deşarj kapasitesini yükseltir. Küçük değerlerinde
dolusavağın etkili uzunluğundaki artış nedeni ile deşarj kapasitesi artar, [1]. (57-64)
nolu eşitliklerden veya Şekil 32'dan elde edilen Cd değerleri ile dolusavağın çeşitli
işletme koşullarındaki göl seviyesi-debi eğrileri çizilebilir. Yapılan çalışmalardan elde
edilen sonuçlar küçük ( ) açıları ile rezervuarın düşük seviyelerinde deşarj
kapasitesinin oldukça yükseldiğini göstermiştir.
( a ) Proje verileri
1,975
( b ) Seçilen değerler
( c ) Hesaplanan değerler
( d ) Beton hacmi
( * ) Taban beton kaplaması için kaplama kalınlığı duvar kalınlığı ile eşit alınmıştır.
Yapılan çalışmalarda (N) sayısındaki artışın gerçek savak uzunluğu üzerinde çok
küçük bir etkisi olduğunu ancak (B) değerini azalttığını, (Wt) değerini arttırdığını ve
beton hacmini azalttığını ortaya koymuştur. Çok az veya çok fazla sayıda labirent
gözü seçilmesi maliyeti düşük ve hidrolik açıdan etkili bir genel yerleşimi olanaksız
kıldığından labirent uzunluğu ve genişliğinin uygun oranlarda seçilebilmesi için
3<W/P<4 kriterinin kullanılması önerilmektedir. Yaklaşım ve deşarj kanalı maliyetleri
de, maliyet açısından önemli faktörlerdir. Artan göz sayısı (N) ve açısı ile beton
hacmi azalsa bile (Wt) nin artışı ile yaklaşım ve deşarj kanalları maliyeti artar.
Belirlenen proje debisini geçirebilmek için birçok labirent dolusavak proje alternatifi
uygulanabilir. Nihai proje ise tabiattaki kısıtlara ve detaylı bir ekonomik analize
dayandırılmalıdır. En uygun labirent dolusavak projesi seçiminde gözönüne alınan
diğer bir faktör de yaklaşım ve deşarj kanalındaki birim debidir.
4.3.1.4.6 Örnek Bir Baraja ait Labirent Dolusavağı Model Çalışmaları Sonuçları
DOLUSAVAK
Yandan Alışlı Dolusavak Model Çalışmaları: Belkaya Barajı yandan alışlı kontrolsüz
dolusavağı model çalışmaları 1/40 ölçeğinde bir model üzerinde yürütülmüştür,
(Foto 1). Genel yerleşim planı Şekil 33'da verilen yandan alışlı dolusavağın modelde
elde edilen debi deşarj eğrisi Error! Reference source not found.’de verilmiştir.
Şekil 35 - Örnek Barajın Yandan Alışlı Ve Labirent Dolusavaklarının Modelden Elde Edilen Debi-Göl Su
Seviyesi Eğrileri.
Tablo 10 - Önerilen Projelendirme Yöntemi ile Elde Edilen Sonuçların Çeşitli Projelerle Karşılaştırılması, 1.
Baraj Kaynak Yan Savak Topla Toplam Etkili Maksimu Hesaplan Fark
adı duvar yükse m kret kret m an
açısı k. yük uzunluğ uzunluğ debi debi
() (P) ( Ht ) u u %
3 3
(1) (2) (3) (m) (m) (m) (m) (m/s) (m/s) ( 10 )
(4) (5) (6) (7) (8) (9)
Bartletts ferry Meeks(1983) 14,500 3,43 2,44 1 441 1 412 6 796 6 740 - 0,82
Ute Barajı Houston 12,150 9,14 5,80 1 024 1 020 15 574 15 065 - 3,33
NOTASYONLAR
B = Labirent uzunluğu
Q = Debi
Wt = Toplam genişlik
Şaft (Morning glory veya Kuyulu) savaklar deyimi ile Şekil 36'te gösterilen tipteki
savaklar anlaşılmalıdır. Bunlar üç ayrı kısımdan meydana gelirvi;
Giriş Ağzı
Geçiş Bölgesi
Dirsek ve Tünel.
Giriş ağzı ve geçiş bölgesi, beraberce, savağın kuyu kısmını teşkil eder. Bundan
sonra, su, bir dirsekle önce tünele oradan da nehir yatağına aktarılır. Giriş ağzı huni
şekillidir. Huninin boyutları ve yerleştirilişi sistemin debisine büyük ölçüde etkir.
Yaklaşım şartları simetrik olmayan akımlara yer veriyor ise savağın randımanı
düşeceği gibi su çarpmaları ve titreşimler de görülür. Huninin üzerinde yer alan
akımı kontrol eden şartlar hidrolik yüke bağlıdır. Şekil 37’te kritik şartların huni şekilli
dairesel giriş ağzı üzerinde oluşması hali gösterilmiştir. Savak üzerindeki su yükü
H'dır. H arttıkça debi de artar. Şekil 37’teki eğrinin a - g bölümü bu kuralı
anlatmaktadır. Su eşik üzerinden serbestçe düşmekte ve dirsekten geçerek tünel
içinde serbest yüzeyli bir akım oluşturmaktadır. Gerek geçiş bölgesi, gerekse tünel
boyutlarının kısıtlayıcı etkisi yoktur; normal çizgisel dolusavaklardaki akımdan farkı
C katsayısının daha küçük olmasından ibarettir. Bu durum giriş ağzının geometrisine
bağlanmalıdır. Şekil 37'te H yükünün daha da artarak H0 gibi bir değere ulaşması hali
gösterilmiştir. Savak bir orifis gibi çalışmıya başlamıştır. Su yüzündeki, bir önceki
halde görülen alçalma kaybolmuş, yerini hafif bir dış bükeylik almıştır. Kuyu kısmı ve
tünel, bir önceki koşullar altında çalışmaktadır. Bu duruma, grafikte, g - h eğri
parçası tekabül eder. Şekil 37’te akımın kuyu kısmını doldurması hali gösterilmiştir.
Kontrol koşulları değişmiş bulunmaktadır. Bu halde akımı, kuyu kontrol etmektedir
ve hidrolik yükü H. ile gösterilmiştir. Grafikte bu kontrol şekli de g - h eğri parçası
tarafından açıklanmaktadır. Şekil 38'de tünelin dolması hali ve kontrol şartlarının tünel
çıkışma intikal etmesi hali de işaretlenmiştir. Akıma kişiselliğini veren yük Ht ile
gösterilmiştir. Bu akımın değişimi Şekil 38'de h — f eğri parçası ile verilmektedir. Bazı
hallerde orifis veya geçiş bölgesinin hidrolik şartları öyledir ki, g noktası j noktasını
sağma kayar. Bu takdirde kontrol işlemi savak eşiğinden doğrudan doğruya tünele
intikal ederviii.
Akımı kontrol eden ilk yapı elemanını giriş ağzıdır. Bu kısım bir huniyi andırır ve ince
kenarlı bir savak üzerinden aşan su napının şeklini yansıtır. Kullanılan bir ikinci çö-
züm de suyu kuyuya kalın eşikli bir savak üzerinden geçirerek vermek olabilir. Şekil
37'te her iki yaklaşım bir arada verilmiştir.
Enine kesiti, ince kenarlı bir savak üzerinden aşan napın alt sınırın yansıtan tipe
standart savak, diğerine yassı savak denilmektedir. Yassı savakların debi katsayıları
(65)
Q=CLH3/2 (66)
yazılacaktır.
Şekil 39 - Huni Şekilli Dairesel Giriş Ağzı Üzerinde Kritik Şartların Oluşması
Keskin kenarlı savaktan geçen su jetinin alt gidiş çizgisi optimum boşaltımı
sağlayacak ideal eşik şeklini vermektedir. Bu şekil su yüküne, eşik ön yüzünün
eğimine ve eşiğin yaklaşım kanalından yüksekliğine bağlıdır.
Profilin memba kesimi birleşik dairesel eğri olarak tanımlanır. Eşik sırt eğrisi ise
aşağıdaki denklemle tanımlanmıştır.
n
X Y (67)
K
Hd Hd
Tüm yapıda serbest yüzeyli akım şartlan sağlanmaya çalışılır. Tüm şartlarda
atmosfer basıncının oluşabilmesi için İse havalandırma düzeneğini de içerirler.
Dik ve dar vadilerde veya açık kanal yapımının toprak kayması, kar erimeleri gibi
sebeplerle tehlike oluşturduğu durumlarda tünel dolusavakların yapımı önerilir. Bazı
projelerde mevcut derivasyon tüneli, tünel dolusavağın mansap ayağı olarak
kullanılmaktadır. Tünel dolusavak iki ana kısımdan oluşur; membadaki serbest veya
kontrollü olarak projelendirilen kret ve mansaptaki tünel.
Sifonlu savaklarda akım davranışı, kuyu savakların basınçlı çalıştığı akım davranışı
ile uyum içindedir. Sifonlu savaklar basınçlı boru olarak çalıştıkları için savak adı
altında anılmaları çok uygun olmamakla birlikte, en kesit olarak karşıdan alışlı bir
dolusavağı çağrıştırdıkları için sifon olarak adlandırılmaktadırlarxiii.
Bu savaklar kabarma yüksekliğinin başka bir ifade ile taşkın debisinin çok farklılık
göstermediği durumlarda tercih edilmektedirler. En büyük dezavantajları inşaat
zorluğu ve membada su seviyesinin düzenli olması zorunluluğudur, membadaki
sediment veya debris biriki akımı büyük olanda azaltmaktadır. Bir diğer
dezavantajları ise kavitasyon tehlikesine maruz kalmalarıdırxv.
Başlangıçta savak akımı şeklinde oluşan ve sel rejiminde akan, hava içeren ince su
napının bir saptırıcı ile karşı duvara çarptırılması sonucu, ilk etapta savak olarak
çalışan sifondaki akıma karışan havanın kendi kendine boşalması sağlanmış olur.
Ayrıca sifon giriş ağzı suyun altında kalacak şekilde düzenlenmesi nedeniyle
buradan yeni hava girişi engellenmekte ve sifonun tam kapasite çalışması mümkün
olmaktadır. Böylece kuyu savakta olduğu gibi sifonlu savaktaki akım da basınçlı
borudaki davranışı göstermektedir.
Sifon kapasitesinin belirlenmesi için Şekil 40 - i'de görüldüğü üzere memba (o) ile
sifon çıkışı (u) arasında kıyas düzlemi olarak mansap su seviyesi kabul edildiğinde
aşağıdaki Bernoulli eşitliği yazılabilir.
Q .a.b. 2 gh (68)
μ katsayısı sifonun projelendirilmesi ile ilgili olup 0.7< μ <0.85 arasında değerler
alabilir.
a sifon yüksekliği, b sifon genişliği, h (emme yüksekliği) memba su kotu ile mansap
su kotu arasındaki farka eşittir.
Sifon yük kayıpları ve sifonda kavitasyon oluşumu dikkate alınması gereken diğer
hidrolik özelliklerdir.
Oldukça pürüzlü veya basamaklı bir yüzeyden geçen akımın enerjisi büyük bir
oranda sönümlenir. Basamaklı dolusavak boşaltım kanalındaki basamaklar akımın
enerjisinin büyük bir bölümünün boşaltım kanalı boyunca sönümlenmesini
sağlayarak, mansaba yapılacak enerji kırıcı yapıların boyutlarını yaklaşık %30-40
oranında azaltılmasını sağlamaktadır (Nasıl Yapmalı 2, Basamaklı Dolusavak
Uygulamaları. Basamaklı dolusavaklar üzerindeki akım koşulları aşağıdaki gibi
tanımlanmaktadır;
Nap akımı kanal eğiminin ve debinin düşük olduğu durumlarda; bir basamağın
ucundan çıkan serbest düşülü jetin bunu izleyen bir sonraki basamağa çarparak tam
veya kısmi hidrolik sıçramaların oluşması şeklinde tanımlanır, (Şekil 41.a, Şekil
41.b). Enerji sönümlenmesi ise jetin havada kırılması basamak üzerine çarpma
etkisi veya basamak üzerinde bir hidrolik sıçrama oluşturarak karışması sonucunda
Debinin ve/veya eğim açısının artması akımın nap akımından sıçramalı akım geçme
koşulunu oluşturur. Sıçramalı akımın (skimming flow) oluşması, debiye ve boşaltım
kanalı taban eğimine bağlıdır. Sıçramalı akım tipinin aşağıda verilen kritik değerden
daha büyük değerlerde oluşacağı ortaya koyulmuştur.
(69)
Burada;
h = basamak yüksekliği
= basamak uzunluğudur.
Sıçramalı akım dkr > (dkr)başla durumunda oluşur. Sıçramalı akım koşullarında akım
basamak yüzeylerinden bir kararlı nehir gibi akarak basamakların üzerinden sekip
basamak boşluğu ve akım arasındaki bölgede oluşan çevirintiler ile (recirculating
fluid) yastıklanır. Basamakların diş uçlarının birleşim yerlerinden geçen, akımın
üzerinden sekip geçeceği izafi bir taban oluşturur, (Şekil 41.e). İzafi taban altında
çevrintiler oluşur ve basamakların ucundan geçen akımdan oluşan kayma
gerilmelerinin sürekliliği sağlanır. Sıçramalı akım (skimming flow) ise büyük
sürtünme kayıpları ve etkili hava girişimi ile karakterize edilmektedir. Büyük
barajlarda bu özellikler nap akımına oranla daha fazla enerjinin sönümlenmesini
sağlamaktadır. Basamaklı bir dolusavak boyunca oluşan akımda, şiddetli türbülans
ve büyük oranda hava karışımı bulunur, (Şekil 41).
a) Nap Akımı
b) Sıçramalı Akım
Türbülans ve hava girişi, basamaklı şut boyunca hava-su arasındaki gaz transferinin
oluşmasında etkilidir. Nap akımında herbir basamaktaki hava-su gaz transferi
basamakta oluşan hidrolik sıçrama ve akıma dalan jet nedeni ile oluşur, (Şekil 42 - a).
Hidrolik sıçrama olmaksızın nap akımındaki en iyi Hkalan değerini veren formüller
aşağıda verilmiştir.
H brj
0.30
H kalan H brj d c <20
6.00 x 2< (71)
dc dc
0.027
H kalan H brj H brj
3.34 x
dc dc d c <75
30 < (72)
1
h d c
0.81
3.00 4.30 x
l h
(73)
Geçiş akımı düşük deşarj miktarında olan “nap akımı” ile büyük deşarj miktarında
olan “kayan akım” akım arasındaki durumdur. Orta akım rejimi olarak
isimlendirilmektedir (Elviro & Mateos (1995), Chanson (1996).Bu rejimin
matematiksel olarak ifade edilmesi son derece zordur. Akımda hidrodinamik
dalgalanmalar oluşmaktadır. Buna rağmen az miktarda ölçüm bilgisi mevcuttur. Bu
rejimde baskın olan “Nap Akımıdır”. Akım sırasında her bir basamak üzerindeki
dalgalanma neticesinde suyun spreylenme etkisi gözlenir ve basamağın
mansabında serbest yüzeyli akımın kesişme noktasında hava girişi gözlenir.
Kanal açısının α = 220 deki düz basamaklı akımlarda, basamağın memba tarafı düz
ve şeffaftır. İlk birkaç basamakta serbest yüzeyli akım basamak geometrisine bağlı
olarak dalgalı fazdadır. Basamak köşelerindeki havalanma ihtiyacı hava girişinin
kesişme noktasının menbağında açık şekilde gözlenmektedir. Kesişme noktasının
mansabında kayda değer ölçüde sıçrama gözlenmektedir. Akım oranının en düşük
noktasında ( dc / h =0.65 ) basamak napı altında oluşan hava çukurunun şekli
basamaktan basamağa değişmektedir.
Geçiş akımı sırasında eğer sıçrama göz önüne alınmaz ise; duvar yükseklikleri Y90
=1.60 x dc yada daha büyük olarak 1.40 x Y90 = 2.20 x dc olarak kabul
edilmektedir.
Kanallardaki akımın artması ile kayan akıma geçiş sağlanır. Kayan akıma ilk geçiş
olduğu anlarda oluşan akıma (Onset of Skimming Flow) “Kayan Akımın Başlangıcı”
adı verilir ve serbest düşen akımın altındaki çukurun yok olması ile akım yarı
homojen hale döner. Çukurun dolmasına yardım eden durum bu bölgeye hava
verilmesidir. Başlangıç akımın deşarj fonksiyon parametreleri basamak yüksekliği ve
basamak boyudur.
(d c ) Başaşlang h
1.06 0.465 x
h l (74)
Kayan akım rejiminde dc > (dc)Başlangıç, h / l > 0.20 ~ 1.25 ve 11.000 < α <
52.000 şartları oluşmaktadır.
2
qw
H kalan dx cos
2 xgxd 2 (75)
1/ 3 2 / 3
fe 1 fe
x cos x
H 8 x sin 2 8 x sin
1
H maks 3 H brj
2 dc (76)
Kapaksız dolusavaklarda;
1/ 3 2 / 3
fe 1 fe
x cos x
H 8 x sin 2 8 x sin
1
H maks H brj H o
dc
(77)
Kapaklı dolusavaklarda;
f e katsayısının eğeri α = 520 için 0.03 ila 0.2 arasındaki değerler kabul edilmektedir.
arasındaki mesafe.
H brj Enerji kırıcı taban kotu başlangıç alınmak şartı ile dolusavak kret kotu
arasındaki mesafe.
H maks H brj H o
N= Basamak adedi
h = Basamak yüksekliği
Serbest jet savakların en uygun olduğu gövde tipi kemer barajlardır. Su jeti gövdenin
üst ara veya alt kotlarında konumlandırılabilecek bir eşikten savaklanır. Serbest jet
savakların tasarımında temel prensip mansapta oluşabilecek oyulmaların ve baraj
topuğunda oluşacak çarpma kuvvetlerinin iyi analiz edilmesidir. İki vadi arasındaki
boğazın genişliği, tasarım debisi, nehir yatağının ve vadinin zemin formasyonu
seçimde gözönünde bulundurulması gereken diğer unsurlardırxviii.
Eğer dolusavak kretine uygun şekil verilmezse, örneğin savak küçük bir proje
ayrılır. Fakat nap, serbestçe havalanmadığı için düşük basınçlar nedeniyle savak
yüzüne yapışmaya zorlanır. Daha sonra atmosfer basıncından küçük basınçlarda
su, kaynama derecesinin altında buharlaşır ve napın alt kısmında buhar cepleri
oluşur. Bu cepler akımın etkisi altında dolusavağın aşağı kısımlarına hareket
ederek, atmosfer basıncının oluştuğu yerlerde patlama ile su haline döner. Bu
esnada oluşan kuvvetler beton yüzeyini parçalar. Bu nedenle, tepeye etkiyen
basıncın kabul edilebilir sınırlarda olması ve dolusavakta verimlilik için tepe şeklinin
yüksek bir debi katsayısı sağlaması gerekmektedir. Bu kısıtlamaları karşılayan ideal
Ogee profili, kretin membası ve mansabı olmak üzere iki kısımdan oluşmaktadır.
Membasında kalan kısım, yarıçapları farklı iki dairesel yayın birleşimiyle, mansap
kısmı ise aşağıdaki bağıntıyla tanımlanmıştır;
(79)
kanalı hızları için yaklaşık profil ise Şekil 46’dexxiii verilmiştir. Bu profilin şekli
44’de verilen profile göre daha basit olan bu profil, yaklaşım derinliğinin, ,
(80)
Tipik WES standart profil şekilleri Şekil 47'da gösterilmiştir. Dolusavak profilinin
memba tarafındaki kısmını tek bir bağıntı ile belirlemek mümkün değildir. Tepenin
memba tarafının eğrilik yarıçapı dolusavağın verimini önemli ölçüde etkileyen
(81)
Değişen yaklaşım kanalı derinlikleri için dolusavak profilinin nasıl belirleneceği Şekil
xxv
48'de verilmiştir.
oranı yaklaşık olarak bire eşit olduğunda, kretteki basınç gerçekte atmosfer
Kontrollü kret akımı kontrol etmek için kapaklar içerir. Memba yüzü eğimi 1:1 olan,
üzerindeki değerler için debi katsayısında etkili bir yükselme gözlenmemiştir. Deney
araştırmaları iki tane orta ayak içeren eklenmiş kret modeli üzerinde de yapılmıştır.
1.17 0.10-0.40
1.33 0.70-0.90
1.50 1.10-1.50
Serbest bir akımda, dolusavak kreti üzerinde oluşan nap üst profili (su yüzü profili),
krete bitişik kenar duvarların ve kret üzerindeki servis köprülerinin tasarımında ve
dolusavak kapak milinin yerinin belirlenmesinde önemli bir rol oynar. Orta ayaklar
tarafından engellenen nap profili ile engellenmeyen nap profili birbirinden farklıdır.
Ayrıca nap üst profili, yaklaşan akımın kret eksenine göre yönü kullanılarak
değiştirilebilir. Nap profillerini belirlemekte kullanılacak yöntemler, çeşitli koşullardaki
akımının kret eksenine dik olup olmayışıyla ilgilenen deneysel çalışmalardan elde
edilebilir. Bu yöntemler, nap profili ve ilgili konuların tasarımında sağlıklı bir temel
sağlayabilir. Ancak mevcut hidrolik koşulların, kabul edilen deney koşullarından
farklı ve nap üst profilinin tam olarak belirlenmesinin tasarım için kritik olduğu
durumlarda, profilin model çalışmaları ile belirlenmesi önerilir.
Büzülme Katsayısı
Büzülme
Ayak Burun Biçimi
Katsayısı,
Kenar ayak büzülme katsayısı, ise, akım ekseni ile memba kanalı yaklaşım
duvarı arasındaki açıdan, tasarım yüküne bağlı yükten ve yaklaşan akımın hızından
etkilenir. Kenar ayak büzülme katsayıları tasarım yükü ile ilişkileri de göz önüne
alınarak aşağıdaki tablodaxxviii verilmiştir.
Büzülme
Ayak Biçimi
Katsayısı,
Dolusavak orta ayakları ve kapak bölgesi tasarımı için aşağına verilen bağıntılar
uygulanarak aşırı su yükselmesi önlenebilir.
(82)
(83)
(84)
(85)
memba tarafındaki yüzeyden orta ayak mansap ucuna kadar olan uzaklık,
kapakların debiyi kontrol ettiği durumda maksimum yük ve ise kret üzerindeki
yüktür.
Debiyi kontrol eden radyal kapaklar için maksimum kapak açılma miktarı kret
üzerindeki yükün 0.625 katı alınabilir. Çeşitli kapak açılma miktarları için kapağın
Dolusavak Yaklaşımı
yüksek bir dolusavak vardır. Yüksek yüklü barajın beton kısımlara bitişik olan kenar
ayaklarının biçimleri, kenar ayak büzülme faktörünü etkileyen en önemli etkendir. Bu
tip yapılarda, daha büyük bir kenar ayak yarıçapı elde etmek için kenar ayağın
barajdan membaya doğru uzatılması, dolusavağın bitiş kısmındaki akım
özelliklerinde iyileşme sağlayabilir.
Sığ Yaklaşım ( ): Bu durumda geniş ama nispeten sığ bir yaklaşım vardır.
Dolusavak kretinden geçen akım, serbest ve batmış akım olmak üzere iki şekilde
sınıflandırılabilir. Serbest akım durumunda debi katsayısının değeri, kretin mansap
koşullarından etkilenmez. Batmış akım durumunda ise, mansap su seviyesinin yeteri
kadar yüksek olduğu durumlarda debi katsayısı azalabilir ya da kret eksenine çok
yakın bir yerde kret profilinde bir değişiklik olursa, kret şeklinin bütün üstünlükleri
sağlanamayabilir. Debi katsayısı aşağıdaki etkenler tarafından belirlenir:
Keskin kenarlı savak katsayıları savak üstü su yükü yerine maksimum büzülmenin
olduğu nokta ile ilişkilendirildiğinde, bu katsayılar Ogee profilli savaklara
uygulanabilir. Ogee kret deşarj katsayısı olan Co ın P/Ho ile olan ilişkisi Şekil 49 da
verilmiştir. Bu katsayılar ancak Ogee ideal nap şekline göre, yani He/Ho = 1
olduğunda geçerli olacaktır. (He=Mevcut Su Yükü, H0= Tasarım Su Yükü)
Kret üzerindeki mevcut su yükü kretin tasarım su yükünden az yada çok olduğunda
savak deşarj katsayısı Şekil 49’da verilen katsayılardan farklı olacaktır. Deşarj
katsayısının değişimi ile H0/He ilişkisi Şekil 50’de verilmiştir. Mevcut su yükünün,
tasarım yükünden büyük olduğu durumlarda deşarj artacak, tasarım su yükünden
küçük olduğu durumlarda ise daha küçük deşarj katsayıları bulunacaktır.
Yaklaşım derinliği - kret üzeri yük oranının küçük olması memba yüzü eğimli bir
savakta deşarj katsayısının artmasına yol açar. Büyük olması durumunda bu katsayı
azalır. Yüksek P/Ho değerlerinde daha yatık savaklar için deşarj katsayısının
Sıçrama oluşmaz.
Mansap apron seviyesi kret üstü akım seviyesine yaklaştığında (( hd+d)/He 1,0 e
yaklaşırken) yeni deşarj katsayısının (Cs) mansapdan etkilenmemiş deşarj
katsayısına (Co) oranı 0,77 olur.
Şekil 52’da görüleceği üzere (hd+d)/He oranı 1,7 yi aştığında mansap tabanı
yerleşiminin deşarj katsayısına etkisi çok az olur, ancak deşarj katsayısındaki
azalma kuyruksuyu batıklığı nedeniyle katsayı düşer. Kuyruksuyu etkisi altındaki
deşarj katsayısının serbest akımdaki deşarj katsayısına olan oranı Şekil 54 de
verilmiştir.
Mansap eğimi, genelde yapısal stabilitenin gerektirdiği bir eğimle kret profiline teğet
olarak yapılır. Bu eğimler çoğunlukla 0.6:1 ile 1.1:1 arasında değişebilmektedir.
Kenar duvarlarla birlikte mansap eğiminin oluşturduğu oluk, akımı kret üzerinden
boşaltım kanalı ya da enerji kırıcı havuza yönlendirir. Akımın ivmesi ve hızdaki
tedrici artış yüzünden, bu kanalın profilinin, düşeyde ve yatayda tasarım profiline
kesinlikle uygun olmasına ayrı bir özen gösterilmelidir.
Dolusavak topuğu, dolusavak oluğu ile boşaltım kanalı ya da enerji kırıcı havuz
arasındaki bağlantıdır. İşlevi ise dolusavak sırtından düşen akımı mansabına kabul
edilebilir akım koşullarında iletmektir. Topuk dairesel yayı, hem dolusavak oluğuna
hem de mansap düşü tabanına teğet olarak yapılır. Yarıçapı ise yüksek hızlarda bile
akımın yönünü engellenmeksizin yumuşakça değiştirebileceği biçimde
belirlenmelidir. Topuğun girişindeki akım derinliğinin minimum 5 katı bir yarıçap
önerilebilirxxix. Ayrıca bu bölgede basınçlar, tabanda ve kenarlarda merkezkaç
nedeniyle artar. Burada basınç, hidrostatik ve merkezkaç basınçlarının toplamıdır.
(86)
(88)
(89)
L : Kret genişliği
Şekil 55 kapak açıklık derecesi ile deşarj katsayısı ilişkisini göstermektedir. Kapak
açıklığı θ derecesi ile tariflenmiştir. θ açısı kapak yarıçapı ve kapak mesnet yerinden
etkilenebilir.
Suyu baraj gölünden alarak dolusavak yapısına iletmek amacıyla oluşturulan kanala
yaklaşım kanalı ismi verilir. Bazı baraj yapılarında dolusavak yapısı (beton ağırlık ve
kemer barajlarda)
Suyu savak yapısına iletmek amacıyla inşa edilen yapıdır. Dolusavak tipine göre
yaklaşım kanalı yapılmayabilir. Dolusavak baraj gövdesi üzerinde inşa edilmişse su
ile doğrudan doğruya temas halindedir. Bu durumda yaklaşım kanalına ihtiyaç
duyulmayabilirxxx.
Bu iki hususa dikkat edilmediği zaman daha başlangıçta hidrolik bir yetersizlik
doğabilir. Kanal içindeki akımın düzenli olmaması hem dolusavak debi katsayısına
etkiyecektir, hem de mansap kanalında düzensizlikler yaratacaktır. Bu da suyun ana
yatağa verilmesinde, istenilmeyen zararlı etkilerin doğmasına yol açabilirxxxi.
Kanal giriş ağzının hidrolik bakımdan iyi kontrol edilemediği hallerde yük kayıpları
çok büyük değerlere ulaşabilir. Yüksek hidrolik kayıp değerleri doğrudan baraj
yüksekliğini ve ekonomiyi etkileyebilir.
Kanal güzergâhı baraj konumuyla yakından ilgilidir. Vadinin dar olması halinde
ekseni yamaç içine sokma zorunluluğu ile karşılaşılmaktadır. Bu takdirde eğrisel bir
güzergâh seçmekten başka çare kalmaz. Dolayısıyla merkezkaç kuvvetlerinin
etkisiyle su, dirseğin dış tarafına yığılır ve akım düzgün olmaktan çıkar.
Bazı durumlarda dolusavak kretine doğru daralan bir yaklaşım kanalı tasarlamak
akımı düzenlemeye yardımcı olabilirxxxiii.
Yaklaşım kanalı içinde büyük yük kayıplarına ve oyulmalara neden olması muhtemel
hızlardan kaçınılmalıdır. Maksimum debi için kabul edilmesi gerekli en yüksek hız
Yaklaşım kanal tabanı dolusavak kretinden tasarım su yükünün 1/5 ‘i kadar alçakta
olacak ve yaklaşım kanalında su hızları genellikle 3 m/s ‘yi geçmeyecek şekilde
tasarlanır.
Taşkın Hidrografı
4.7.1 Genel
Deşarj kanalı, dolusavak eşiği ile enerji kırıcı yapı arasındaki bölümü içermektedir.
Dolusavak eşiğinde kritikten geçen akım boşaltım kanalı boyunca kritik altı (sel
rejiminde) akım koşulundadır. Kritik altı akımlar memba kontrollü akım koşularına
sahip oldukları için hesap yönü eşikten başlayarak enerji kırıcı yapıya doğru
yapılmaktadır. Genellikle dikdörtgen kesitli olarak tasarlanan deşarj kanalı yapıları
üzerinde akım hızları yüksek olduğu için yatay kurp yapmaktan kaçınılmalıdır.
Taban profilleri topografik koşullara bağlı olarak değişmekte olup eğim
değişikliklerinde yapının sürekliği esas alınarak alt basınç oluşturmayacak bir forma
sahip olmalıdır.
Prizmatik kanallar
Basamaklı kanallar
Yapılan hidrolik tahkiklerse genel olarak su yüzü hesapları, hava payı hesapları,
daralma ve genişleme tahkikleri ve kavitasyon riski hesaplarıdır. Prensip olarak
Deşarj kanalında suyun kritik üstü akımda akması, hidrolik sıçrama olmaması
gerekmektedir. Bu sebeple dolusavak deşarj kanallarında kritik eğim hesabı
yapılması da önerilir.
Prizmatik kanallar genel olarak açık kanal prensibi ile tasarlanan dolusavak deşarj
kanallarıdır. Basamaklı deşarj kanalları başka bölümde işleneceğinden burada
sadece tabanı düz olan kanallara değinilecektir. Yaygın uygulama karesel veya
trapez kesitli prizmatik kanallardır.
Prizmatik kanallarda hidrolik olarak daralma varsa daralma tahkiki, suyüzü hesabı,
hava payı hesabı ve kavitasyon riski hesabı yapılabilir. Yapılan hesaplar neticesinde
deşarj kanalı boyutlandırılır, daralma varsa açısı belirlenir ve kavitasyon riski varsa
havalandırıcılara karar verilir.
Hidrolik olarak ideal deşarj kanalları daralma veya genişleme olmayan kanallar
olmakla birlikte topografik ve ekonomik koşullar tasarımcıyı daralma vey genişleme
olan deşarj kanalları tasarlamaya yönlendirebilir. Böyle bir durum sözkonusu ise
daralma veya genişlemenin tedrici yapılması ve açının da aşağıda verilen formül ile
sınırlandırılması önerilmektedir.
F: Froude sayısı
Suyüzü hesabının amacı kanalın herhangi bir yerinde belirli bir debiye göre akım
derinliğini tespit edebilmektir. Bunun için öncelikle o debide deşarj kanalının
başlangıcındaki enerji kotu bilinmelidir.
g: Yerçekimi ivmesi
Yukarıdaki formül deşarj kanalı girişinde akımın kritik akım olduğu kabulüne göre
yazılmıştır. Suyun dolusavak eşiğini kritik akımda geçip deşarj kanalına kritik üstü
rejimde gireceği düşünülürse, pratik ve uygun bir kabul olmaktadır.
E = K’ + dcosθ + hv + hf (92)
d : Akım derinliği
θ : Kanal eğimi
Ortalama hız kullanılarak aşağıdaki formül uygulnırsa hava payı bulunabilir. Formül
feet cinsinden bir sonuç verecektirxxxvii.
v: Ortalama hız
Sıçratma eşikleri ile ilgili verilen su jeti hesap kriterlerinden faydalanılarak yapılacak
su jeti jeti hesabını takiben negatif basınç tahkiklerinin yapılması önerilir.
Yüksek akım hızı akım içindeki basıncın buhar basıncı düzeyine düşerek
buharlaşmasıyla akım içerisinde gaz fazına geçişine ve kabarcıklardan çözünmüş
gaz açığa çıkmasına neden olur. Bu olaya “kavitasyon” ismi verilir. Kavitasyonun
başlangıcında basıncın en düşük olduğu noktada ardı ardına çok küçük buhar
kabarcıkları oluşur ve bunlar akım basıncının nispeten daha yüksek olduğu yere
taşınıp orada içindeki buharın yoğunlaşmasıyla çözülerek, şok kuvvetleri meydana
getirerek patlarlar. Bu taşınma ve yoğunlaşma çok hızlı ve kısa bir zaman içerisinde
olur. Çok sayıdaki kabarcıkların çözülmeleri sonucunda bu çözülmeye karşı gelen
sıvı kütlelerinin tesiriyle çok büyük bir yersel basınç meydana gelir ve ses hızıyla
radyal olarak dışarıya doğru iletilir, bunu negatif bir basınç dalgası takip eder,
böylece buharlaşma-yoğunlaşma devresi birkaç defa tekrarlanabilir. O civardaki
yüzey malzemesi böylece sık sık işareti değişen gerilmelere maruz kalır ve sonunda
yorulma yüzünden tahrip olur. Bunun ilk işareti genellikle yüzeyin aşınması şeklinde
görülür [17].
Şekil 57’de görüldüğü gibi taban bölgesindeki akımın bir basamak-saptırıcı tipli
havalandırıcı ile tabandan ayırmasıyla oluşacak olan su jetinin alt napına hava girişi
sağlanır (aeration process). Serbest yüzeyden de hava girişinin olmasına karşın, bu
havalanmanın tabandaki hava konsantrasyonu değeri üzerinde fazla bir etkiye sahip
olmaması sebebiyle tasarım için önemli olan su jetinin alt napından havalandırıcı
yoluyla giren hava miktarıdır.
Qhava ,Aa
Qhava ,Aa
Qsu+ Q
Qhava su
Qhava ,Aa
a) basamak b)basamak+saptırıcı
P Pv
1
U 2
2 (96)
Patm 101325 1 2.25577x105 z
5.25588
(97)
T
r
L
r
H
s
Yapılan çalışmalar Ljet su jeti boyunun uzunluğu (98) nolu eşitlikte verildiği gibi
havalandırıcı geometrisine, havalandırıcının membasındaki akım koşullarına ve
akışkanın özelliklerine bağlı olduğunu göstermiştir. Eşitlik olarak ifade edilir ise;
Boyut analizi sonucunda (98) numaralı eşitlik (99) numaralı eşitliğe indirgenerek
boyutsuz su jeti diğer boyutsuz parametreler cinsiden yazılabilir.
L jet
f tan , , Fr , Re, boyutsal .oranlar
h (99)
Boyutsuz su jeti parametresi (Ljet/h) ile ilgili literatürde birçok bağıntı mevcuttur.
Bunların bir bölümü aşağıda verilmekte olup tasarımcı bu bağıntılardan projesi için
uygun olanı seçmesi gerekmektedir.
Tan (1984) tarafından katı bir parçacığın yatay atışı ve yörüngesinin hesabıyla su
jetinin boyu hesaplamıştır. Basamak-saptırıcı ve sadece basamak geometrisine
sahip iki farklı tipteki havalandırıcılar için katı bir parçacığın yörüngesel uçuş zamanı
(100) veya (101) numaralı eşitlikler ile hesaplanmakta ve daha sonra hesaplanan t
zamanı (102) numaralı eşitlik kullanılarak Ljet hesaplanmaktadır.
U sin g cos PN
1/ 2
1/ 2
2H s
t
g cos PN (basamak) (101)
g sin 2
L jet t U cos t
2 (102)
2T H s
1/ 2
L jet
Fr r
h h cos (104)
0.44 0.087
L jet Aa
0.28Fr
1.75
1 0.22 Tr H s 1 tan
h h Aw
(105)
(105) numaralı boyutsuz eşitlik elde edildiği deneysel çalışmadaki şartlar dâhilinde
geçerlidir. Bunlar: 5,56≤Fr≤10,00; 0,198≤(Tr+Hs)/h≤1,985; 0≤α≤9,45°; 0≤tanθ≤1,25;
ve 0,00684≤Aa/Aw≤1 dir.
Son olarak, Pfister ve Hager (2010) [28] saptırıcılı veya saptırıcısız (veya her
ikisinin kombinasyonu) geometrideki havalandırıcılar için jet boyunun hesaplanması
için (106) numaralı eşitliği geliştirmişlerdir. Pfister ve Hager (2010)’in elde ettiği
eşitlikte su jeti nap altı basıncının Ljet üzerindeki etkisi dikkate alınmamıştır.
L jet 1.5 H s Tr
0.77Fr 1 sin Fr tan
h h (106)
(107) numaralı eşitlikteki Qsu dolusavak üzerindeki suyun debisini (dikdörtgen bir
kanal için, Qsu=Uhb, b=kanal genişliği), ∆P altnap boşluk basıncı ile atmosferik
basınç arasındaki farkı, g yüzey gerilmesini, ks beton yüzey pürüzlülüğünü ifade
eder. Boyut analizinin (107) numaralı eşitliğe uygulanması sonucunda boyutsuz
havalanma katsayısı, β, (108) numaralı eşitlik ile ifade edilir.
Qhava
Qsu =f(boyutsal oranlar, Fr, tan,) (108)
0.59
D
0.29Fr 1 0.62
h (109)
c Aa
D
bağıntıdaki, b ve c hava bacası debi katsayısı ( c <1) olup (109) numaralı
bağıntının geçerlilik sınırları; 4≤Fr≤21 ve 0,028≤D/h≤3,23 tır.
L jet
0.0372 0.266
h (110)
L jet
0.0493 0.061Fr 2 0.0859
h (111)
x
Ca Ca 3 L jet 0.02 3 sin 30o ; 3≤x/Ljet≤9 (116)
L
jet
L jet
Ca 3 L jet 0.008 Cai ; Cai≈0.10 ve 5≤ Ljet/h≤4 (117)
h
x
Cb Cb 3 L jet exp 8.5 3 Fr 1.5 ; 3≤x/Ljet≤9 (118)
L
jet
0.25 m h
0.05
Cb 3 L jet 1 tanh 5.7 Fr 0.25 n tan
h Hs
; x/Ljet=3 (119)
n 1 1.5 sin
3
(120)
Kondüvi veya tünel aracılığı ile deşarj yapan dolusavaklarda deşarj kanalındaki
akımın serbest yüzeyli olmasına dikkat edilmelidir. Bu sebeple genelde doluluk oranı
%75’i geçmeyecek tasarımlar yapılırxl. Bu durumun tek istisnası şaft (morning glory)
tipleridir. Bu tiplerde kontrol yapısı tam dolu akacak şekilde tasarlanır ve kısa bir
mesafe sonra kısmi dolu kesite geçerek serbest yüzeyli akıma dönüşür. Hidrolik
hesapları derivasyon tünelleri için anlatılan hesap kriterlerine paralel olarak
yapılabilir. Önemli bir husus F4 yüzeyli kalıpla sağlanacak pürüzlüğün hesaplarda
dikkate alınması ve inşaat için bu kalitede yüzeyin önerilmesidir.
Enerji kırıcı yapı tipi seçimi ve boyutlandırılması büyük ölçüde arazinin özelliklerine,
kırılacak enerjinin büyüklüğüne bağlıdır.
Fırlatma uçlu enerji kırıcılar: Enerjinin kırılması suyun hava ile karışması
esasına dayanır.
Akımın sel rejiminden nehir rejimine geçişinde meydana gelen hidrolik sıçrama
suyun enerjisinin çevrintiyle kırılmasını sağlamaktadır.
Hidrolik sıçrama, akımın sel rejiminden nehir rejimine geçtiği yerde meydana gelen
ve su yüzünde ani bir yükselme oluşturan bir olaydır. Olay sırasında kısa bir
mesafede önemli miktarda enerji kaybı ortaya çıktığı için, hidrolik sıçramanın
oluşması sağlanarak enerjinin kırılması sağlanır. İyi bir hidrolik sıçrama için yan
duvarların düşey veya düşeye yakın olması önerilir. Dolayısıyla dikdörtgen en kesitli
havuzlar tercih edilir.
h = Kabarma yüksekliği
Fr = V1/(g.h1) ½ (123)
Burada,
yazılabilir. Yukarıdaki eşitlikten h1 < hkr olacak şekilde (çünkü sel rejimi oluşturduğu
biliniyor) deneme yanılma yöntemi ile hidrolik sıçramanın başlangıcındaki h1 değeri
bulunur. Sıçramanın sonundaki h2 derinliği
eşitliğinden bulunur.
1< Fr < 1.7 Su yüzeyinde hafif sallantılar vardır. Pratik olarak sıçramanın olmadığı
kabul
1.7< Fr < 2.5 Zayıf hidrolik sıçrama halidir. Enerji kaybı az olur.
2.5< Fr< 4.5 Kontrol altına alınması için muntazam mühendislik yapılarına ihtiyaç
gösterir. Genellikle kanal yapılarında (şütler, eğik şütler vb.) görülür.
4.5 < Fr < 9 Genellikle baraj düşüm havuzlarında bu tip sıçramalar görülür.
Mühendislik yapılan yardımıyla kolaylıkla kontrol altına alınabilir.
Düşüm havuzu boyu, hidrolik sıçramanın boyuna bağlıdır. Bunun için Fr sayısı
kullanılır.
Fr = v1 / (gh1)1/2
Fr < 1.7 ise enerji kırıcı havuz ya da düşü havuzuna gerek yok
Froude sayısının 1,7 – 2,5 arasında olduğu durumlarda kullanılır. Bu tip akımlar
etkin türbülanslı olmadığından eşik ve enerji kırıcı yapılara lüzum yoktur. Eşlenik
sıçrama derinlikleri ve havuz boyu Şekil 63xliv ve Şekil 64xlv’de verilmiştir. Havuz boyu
sıçramayı içine alacak kadar büyük olmalıdır.
Froude sayısının 4.5 dan büyük ve hızın ise 18.3 m/s ( 60 ft/s)’den büyük olduğu
durumlarda kullanılır. Şekil 65xlvi’de boyutlandırmaya esas tablo ve abağı verilmiştir.
Froude sayısının 4.5 dan büyük ve hızın ise 18.3 m/s ( 60 ft/s)’den küçük olduğu
durumlarda kullanılır. Şekil 66xlvii’de boyutlandırmaya esas tablo ve abağı verilmiştir.
Froude sayısının 2,5 ile 4,5 arasında olduğu havuz tipidir. Şekil 67xlviii’da
boyutlandırmaya esas tablo ve abağı verilmiştir.
Düşüm havuzlarında yan duvarlar için bırakılan hava payı suyun saçılıp
dalgalanmalarını karşılayacak kadar yeterli bir yüksekliğe sahip olmalıdır. Bu
maksatla hp = 0,1 (v1+d2) şeklindeki amprik eşitlik kullanılabilir. Bulunan hava payı
d2 değerine eklenerek duvar yüksekliği bulunur.
Bu enerji kırıcılarda biri yüzeyde ve saat ibresinin tersi yönde diğeri ise tabanda ve
saat ibresi yönünde iki türlü çeviri oluşur. Mansap su derinliği hidrolik sıçramayı
sağlayamayacak kadar derinse yuvarlak uçlu enerji kırıcılar kullanılır. Bunlar batmış
halde çalıştırılabilirler. Tek parçalı ve dişli tip olmak üzere iki tipte uygulanırlar.
Mansap Su Seviyesi bir hidrolik sıçramanın meydana gelmesine elvermeyecek
kadar yüksekse akımın sahip olduğu fazla enerji batık yuvarlatılmış etek kullanmak
suretiyle kırılabilir. Bu tipte enerji kaybı daha çok yatay eksenli iki çevrintiyle
mümkün olur. Bunlardan biri etek çevrintisi adını alır ve yuvarlatılmış eteğin üst
BARAJ HİDROLİK YAPILARI 146
kısmına saat ibrelerinin tersi yönünde hareket eder, diğeri ise eteğin mansap
tarafında saat ibreleri yönünde döner ve yer çevrintisi adını alır.
Yekpare yuvarlatılmış eteğin ucunu terk eden yüksek hızlı akımın doğrultusu
yukarıya doğrudur. Bu, su yüzeyinde kuvvetli bir kaynama, köpürme ve mansapta
da saat ibresi yönünde hareket eden şiddetli bir yer çevrintisi meydana getirir. Bu
yer çevrintisi devamlı olarak gevşek malzemeyi eteğin ucuna doğru sürükler ve bu
karışık malzemenin bir kısmını hareket halinde tutar. Hareket halindeki malzeme ise
etek ucunun oyulmasına sebep olur. Şekil 68xlix ve Şekil 69l’de tek parçalı tip özelliği ve
hidrolik hareketi gösterilmiştir.
li
Şekil 70 ’de verilen hidrolik hareket şeklinde görüleceği üzere dişli yuvarlatılmış
eteklerde ise akım etek ucunu daha az bir eğimle terkeder ve büyük bir hıza sahip
olan akımın yalnızca bir kısmı yüzeye çıkabilir. Bu hal su yüzeyinde daha az
şiddette bir kaynama olmasını, daha düz sakin bir mansap akımı meydana
gelmesini ve yer çevrintisinin üstünde akımı daha iyi dağıtmak suretiyle fazla enerjili
akımın yuvarlatılmış etek boyunca daha az toplanmasını temin eder. Şekil 70lii ve Şekil
liii
71 ’te tek parçalı tip özelliği ve hidrolik hareketi gösterilmiştir.
İki tip için de hidrolik hesaplamalar aynı olup, Froude sayısına göre boyutlandırmalar
yapılır. Şekil 72liv’de Şekil 73lv’ye ait sembollerin tanımlamaları bulunmaktadır. Şekil
73’de ise boyutlandırmaya esas limit kriterler verilmiştir.
lvi
Şekil 74 ’de yuvarlak uçlu kırıcılara ait diğer tipler verilmiştir.
Dar vadilerde enerji santralini dolusavak kanalı altına yerleştirme imkanı doğar.
Yatak içindeki oyulmanın en derin noktası baraj eteğinden çok uzaklara atılabilir.
Yansıtıcıların kullanılması yoluyla su huzmesinin ağırlık merkezi akarsu yatağı
içinde istenilen bir noktaya yerleştirilebilir.
Temelin zayıf olması halinde suyun yön değiştirmesinden doğan kuvvet emniyetle
zemine aktarılamadığı için, kazıklı sistemlere gitme zorunluluğu doğar. Bu da
yapının maliyetini arttırır.
Sıçratmanın ucundan çıkan su jeti zerrelere bölünüp bir cins bulut oluşturur. Rüzgar
bu bulutu vadinin yamaçlarına yükleyerek toprak kaymalarına neden olmaktadır.
Kışın sert olduğu yerlerde don ana kayayı tahrip edebilmektedir. Kışın yapılan
savaklamalarda su zerreleri küresel buz parçalan oluşturarak rüzgar ile savrulmakta
ve gerek doğanın gerekse sanat yapılarının tahrip olmasına yol açmaktadır. Rüzgar
yönleri belirlendikten sonra transformatörler hâkim rüzgar altında kalıyorsa yerleri
değiştirilmeli, bu olanaklı değilse düşü havuzu yapılmalı veya sıçratma ucunun yeri
değiştirilmelidir.
Su akarsuya ulaşmadan saptırıcı bir eşikten havaya fırlatılarak yapıdan yeterli bir
uzaklığa atılır. Ayrıca bir havuz veya başka çeşit bir enerji kırıcı kullanılmaz.
Havanın direnci ihmal edilirse teorik fırlatma uzaklığı,
Vo 2
LT ( ) sin 2
g (131)
şeklinde verilebilir. Havanın direnci sebebiyle gerçek fırlatma uzunluğu biraz daha
küçüktür. Tam çıkış noktası koordinat ekseni başlangıcı olmak üzere gerçek
yörünge denklemi,
x2
y x tan
K [(4 (h hv) cos ]
2
(132)
lvii
Şekil 75 ’de sıçratmalı enerji kırıcıda akış koşulları gösterilmiştir.
Bunlar için belirgin matematik bağıntılar yoktur. Genellikle model deneyleri ile çözüm
bulunmaya çalışılır.
Havaya fırlatmalı enerji kinci ile ilgili formüller model çalışmalarının deneysel verileri
kullanılarak çıkarılmıştır. Tek parçalı tip enerji kırıcıda eğrilik yarıçapının minimum
değeri,
Vt 2
1.58 d1
2g )
R min ( 1.64
Fr (133)
Vt 2 dt
R min
Pt dt (134)
yazılabilir. Genel bir projelendirme kuralı olarak suyun eğri bölgeden yeterli bir
dönüşle çıkabilmesi için eğrilik yarıçapının değerinin su derinliğinin en az 5 katı
olması (R > 5 dt) gerektiği deneysel çalışmalarla belirtilmiştirlviii.
Suyun enerji kırıcının eğriliğine uygun olarak akması için minimum eşik yüksekliği
için aşağıdaki bağıntı verilmiştir.
Burada,
eşitliği ile verilir. Burada S savak şütünün havaya fırlatmalı enerji kırıcının
yakınındaki eğimidir.
Havaya firlatmalı tipteki enerji kırıcılar, birim debinin düşük fakat giriş hızının yüksek
olduğu durumlarda iyi sonuç vermektedirler.
Sıçratma ucundan çıkan jet akım için çıkan debiye, düşü yüksekliğine ve kuyuksuyu
yüksekliğine bağlı bir havuz ihtiyacı olabilir. Bu havuz için gerekli derinlik aşağıdaki
formül ile verilmiştir.
D: havuz derinliği
Q: birim debi
Havuz özellikleri ile ilgili bilgiler Şekil 76lix’de verilmiştir. Havuz taban genişliği
minimum fırlatma ucu genişliğinde alınır. Havuz çıkış ortalama hızının 0.90 m/s
olması istenir, hangi genişlik büyükse o genişlik seçilirlx.
Nispeten küçük debilerde giriş hızının 15 m/s değerini aşmadığı durumda kullanılır.
Bu havuz tipleri 11 m3/s'den küçük debilerde kullanılırlxi. Daha büyük debiler için
havuz sayısı artırılır. Açık bir şüt olarak veya kapalı borulu sistem olarak
Bloklu kırıcılar uzun yıllar boyunca sulama projelerinde kullanılmıştır. Bloklu kırıcılar
eğimli yüzey üzerinde (2:1 eğiminde tercih edilir) aralıklı sık bloklardan oluşup,
akımın bloklar arasından geçerken enerjisinin etkili bir biçimde kırılması esasına
dayanır. Bu sebeple ayrıca bir dinlendirme havuzuna gerek kalmayabilir.
Şüt girişinde düşük hız olması amacı ile özel tasarım yapılarak şüt boyunca akımın
düzenli bir şekilde ilerlemesi sağlanacaktır. Bu amaçla Şekil 78lxiv’de verilen abak
yardımı ile izin verilen hız ve blok yükseklikleri tayin edilebilir. Şekil 79lxv’de de blok
genişliği, aralıkları ve duvar yükseklikleri blok yüksekliğine bağlı olarak verilir. Bloklu
kırıcılara ait değişik tip blok düzenlemeleri Şekil 80lxvi’da verilmiştir.
5.1.1 Genel
Derivasyon yapısı, baraj tesisinin temel unsurlarından biri olup memba ve mansap
batardoları ile iletimi sağlayan tünel, kondüvi veya açık kanal yapılarından
oluşmaktadır. Bu yapıların görevi barajın üzerinde inşa edileceği akarsuyun, baraj
inşaatı boyunca inşaat alanından uzaklaştırılmasını (derive edilmesi) sağlamaktır.
Bu görevin yerine getirilmesi basit anlamda tariflenecek olursa; barajın, üzerinde
inşa edileceği akarsuyun memba batardosu önünde kabartılarak oluşturulan
düzenlenmiş akımının, bir giriş yapısına alınarak iletim yapısından (tünel, kondüvi
veya açık kanal) kontrollü bir şekilde geçirilerek mansapta düzenlenen bir çıkış
yapısı ile dere yatağına kontrollü bir şekilde aktarımı sağlanır. Şematik şekli aşağıda
verilen derivasyon yapısında gerekmesi durumunda dere yatağına bırakılan suyun
tekrar inşaat alanına geri gelmesini engellemek amacıyla mansap batardosu inşa
edilmektedir.
Derivasyon iletim yapısı (tünel, kondüvi veya açık kanal) sayı ve çapının
belirlenmesi,
5.1.2.1 Genel
5.1.2.2 Tünel
5.1.2.3 Kondüvi
Tünel için elverişli zemin şartları olmadığında, yada su geçiş yerinin minimum tünel
çapından daha küçük olduğu koşullarda kondüvi bir derivasyon yapısı alternatifi
olabilir. Kondüvi baraj gövdesi altından geçeceği için daha güvenli tasarım değerleri
ile projelendirilmelidir. Bu nedenle yüksek barajlar için kondüvi çözümü ekonomik
olmayabilir. Basınçlı kondüviler içerisindeki hidrostatik basınç maksimum olacak
şekilde tasarlanmalıdır. Kondüvi baraj temelinin en sağlam yerine yerleştirilmelidir.
Tasarım detayları beklenen oturmaya, yanal ve boyuna uzamaya, büzülmeye karşı
yapının bütünlüğünü bozmayacak şekilde yapılmalıdır. Kondüvi düzgün bir temel
üzerine oturuyorsa, yapı yüklerinden dolayı zeminde kabul edilebilir değerlerden
fazla oturma beklenmemesi durumunda, zemin bozulmadan kondüvi yerleştirilebilir.
Ancak, zemin uygun değilse, yapı yüklerini karşılayacak zemin koşularını
sağlayacak şekilde kazı ile zayıf zemini kaldırılması veya gerekli olması durumunda
zemin iyileştirme yöntemlerinin uygulanması gerekebilir. Kondüvili çözümün dik
şevde kazı yapılamayan zeminde ve dar vadi yamaçlarında uygulanması, kazı
emniyeti ve kazı + dolgu maliyeti açısından tavsiye edilmemektedir. Çoğu zaman
kondüvi inşaatı baraj dolgusu inşaatından önce yapıldığı için kondüvi tasarımının
üzerindeki baraj dolgu ağırlığı yükü altında kondüvinin kabul edilebilir düşey
deplasmanları sağlayacak şekilde tasarımının yapılması büyük önem taşımaktadır.
Kondüvi yapısına gövde dolgu ağırlığı açısından en fazla yükün, dolgu yüksekliğinin
en fazla olduğu yerde oluştuğu göz ardı edilmemelidir. Su tutucu yakalardan her
anoya bir adet konulması tavsiye edilir. Kondüvi derivasyon aşamasından sonra
dipsavak olarak kullanılacaksa, cebri boru başlangıç tıkacının, kil çekirdek ekseni ile
kil çekirdeğin memba yüzü ortasına yerleştirilmesi önerilmektedir. Amaç, tıkaç
membasındaki derzlerden herhangi bir sızma sonucu kil ile beton arasına
Baraj projelerinde derivasyon tesisleri için genel uygulama 25 yıllık feyezan debisi
(hava paylı) ve 50 yıllık feyezan debisi (hava paysız) ile tasarımdır.
Belirli debiler için, derivasyon yapısına ait deşarj eğrileri (basınçlı ve basınçsız)
çizildikten sonra memba batardosu kret kotunu saptamak için taşkın öteleme hesabı
yapılır. Bu hesap yönteminde nehir yatağında akan su derivasyon yapısından
geçerken basınçlı veya basınçsız çalışmaya başlaması ile rezervuar da hangi kota
kadar çıkacağı hesaplanır.
Şekil 82 - Senelere Göre Grafik Olarak Gösterilmiş Taşkın Tekerrür Hidrografları (Giren Su Miktarı)
Bir haznede su birikmesi giriş ve çıkış akımları arasındaki farka bağlıdır. Bu ilişki
aşağıdaki eşitlikle tariflenmektedir.
Burada;
5.5.1 Genel
Batardo tipine bağlı olarak memba batardosunun mansap şevi ile baraj gövdesi
geçirimsiz çekirdek dolgusunun memba şevi arasında güvenli bir mesafe (L)
bırakılmalıdır. Bu mesafe inşaat makinalarının çalışmasına olanak sağlamalıdır.
Memba batardosu yüksekliği ise, baraj gövde yüksekliğinin 3’te 1’ini geçmemelidir.
Serbest çalışma hali ve basınçlı çalışma hali olarak 2’ye ayrılır. Her iki halde de
amaç tünel şeklinden ve yerleşiminden kaynaklı hidrolik kayıpları bulunup, deşarj
eğrisi çıkartılarak derivasyon girişindeki memba batardosu kotunun belirlenmesidir.
Tünel hidrolik kayıpları toplanarak belli debilerin geçebilmesi için hangi rezervuar su
seviyesine ihtiyaç olduğu belirlenir. Rezervuar su seviyesi – debi grafiği koordinat
eksenine çizilmesi ile deşarj eğrileri bulunmuş olur. İki eğrinin birbirini kestiği nokta
serbest akımdan basınçlı akıma geçilen noktadır. Bu noktada hidrolik açıdan bir
belirsizlik söz konusudur.Tünelin serbest akımdan basınçlı akıma geçtiği nokta tek
bir noktayla tarif edilemez, o yüzden bu bölge tranzisyon bölgesi olarak adlandırılır
(Şekil 85) ve iki eğri birbirine uygun bir eğri çizilerek bağlanır. Bulunan deşarj eğrisi
Tünel servis ömrü boyunca daha çok küçük debilerle çalışacağından Serbest yüzlü
akım basınçlıya göre derivasyonda daha fazla yer alacaktır. Serbest akım halinde
öncelikle tüneldeki akımın memba yada mansaptan kontrollu olup olmadığının
bilinmesi gerekir. Belirlenen tünel eğimi (S), manning pürüzlülük katsayısı (n) kesiti
(karerel, dairesel, atnalı) göre kritik derinlik (dc) bulunabilir. Tünel içerisinde akacak
Debi hesabı akımın kritik altı yani sel rejiminde olduğu kabulü yapılırsa emniyetli
tarafta kalınmış olur. Memba kontrollü akımlarda rezervuar su seviyesi hesabı
aşağıda verilmiştir.
Giriş Kaybı
Giriş kayıplarında tıkaç bölgesi dişleri yada kapak yuvası varsa bu kayıplarda
dikkate alınmalıdır. Yukarıda verilen ilk dört değer 0.05hv arttırılır.
Tranzisyon kaybı
Derivasyon tünellerinde her zaman olmamakla birlikte ani veya tedrici tranzisyonlar
bulunur. Toprak veya dolgu barajlar bir veya iki tıkaç yeri ihtiva ederler. Aşağıda
verilen değerler kritik üstü akımların olduğu haller için geçerlidir.
Daralma halinde:
Genişleme halinde:
Basınçlı akım halinde akım derinliği (d), kritik akım derinliğinin(dc) üzerindedir yani
akım nehir rejimindedir. Rezervuar su seviyesi hesabı aşağıda verilmiştir.
Rezervuar su Seviyesi= Tünel Çıkış Kotu + Akım derinliği (mD) + hız yüksekliği+
basınçlı durum hidrolik kayıpları
Giriş kayıpları
Kurb kayıpları
Ani genişleme
Ani genişleme kayıp katsayısı Şekil 91 ve Şekil 92’de verilmiştir. Ani genişleme kaybı
aşağıdaki denklemle bulunabilir
Ani daralma
Ani daralma kayıp katsayısı Şekil 91 ve Şekil 92’de verilmiştir. Ani daralma kaybı
aşağıdaki denklemle bulunabilir
Genişleme açısı (θ), 10° ‘den küçük olduğu durumlarda, genişleme katsayısı (Ktr)
0,15 alınabilir.Tedrici genişleme kaybı aşağıdaki denklemle bulunabilir:
(139)
Tedrici daralma
Daralma açısı (θ), 10° ‘den küçük olduğu durumlarda, daralma katsayısı (Ktr) 0,10
alınabilir.Tedrici daralma kaybı aşağıdaki denklemle bulunabilir:
(140)
Sürtünme kayıpları
Tünelin basınçlı halde çalışması durumunda sürtünme kayıplarını bulmak için iki
yöntem vardır bunlardan birincisi Darcy – Weisbach yöntemidir ve formülü
aşağıda verilmiştir.
(141)
(142)
En büyük En küçük
5.7.1 Dipsavak
Baraj membasında depolanan suyu kontrollü olarak enerji üretimi, içme ve kullanma
suyu, sulama suyu, taşkın kontrolu, su tutma kontrolu, can suyu ve barajın
boşaltılması için mansaba bırakmaya yarayan yapılardır.
Sisteme meydana gelen kayıpların hesaplanması ve buna göre hangi kotta ne kadar
suyun dipsavaktan atıldığının bulunması gerekmektedir.
Izgara Kaybı
Giriş Kaybı
Kurp Kaybı
Dipsavak kurb kayıplarında yapılacak olan kurbun parçalı yada temiz oluşuna
dikkat edilmelidir. Kurb kayıp katsayısı(Kb) Şekil 90’den bulunabilir.
Tranzisyon Kaybı
Ani genişleme ve daralma kaybı için Şekil 91 ve Şekil 92’den kayıp katsayısı
bulunabilir. Tedrici genişleme ve daralma kayıp katsayıları ise Şekil 93 ve Şekil
94’de verilmiştir.
Branşman Kayıpları
(143)
144
Vana Kayıpları
Baraj gölü gibi su kaynaklarından suyu alıp iletim sistemlerine veren yapılara su
alma yapıları ve bu yapıların giriş kısmına su alma ağzı denir. Su alma yapılarının
suyu düzenlemek ve kontrol etmek gibi iki ana fonksiyonu vardır. Su kaynağına çok
yakın bu tip yapılarda yapının sağlamlığı ve işletme güvenliği de mühendislik
açısından gerçekleştirilmesi gereken önemli hususlardır. Yer seçiminde topoğrafya,
jeoloji, ekonomi ve ana yapının tipi önemli rol oynar. Bu bölümde ayrıntılı olarak
incelenecek olan su alma yapılarının bütün türlerinde akımda düzensizlikler
oluşturan keskin köşelerden kaçınarak hidrolik açıdan uygun yuvarlatılmış formlar
kullanılması önerilmektedir.
Su alma yapısının yerleştirildiği yer Jeolojik ve topoğrafik açıdan kararlı bir yapıya
sahip olması
Hidrolik koşullar açısından yapı geometrisi uygun olmalı ve yapıya gelen kuvvetlere
karşı dayanımı sağlamalıdır.
Basınçlı su alma yapılarında geçen akım miktarı, bir kapak altı akımın kesitinden
geçen akımın belirlenmesine yönelik aşağıda verilen genel eşitlikle belirlenebilir.
(145)
Burada ;
Barajın (Sualma Yapısı) drenaj alanının jeolojik, topoğrafik, bitki örtüsü vb. durumları
dikkate alınarak barajın ekonomik ömrüne göre su ile birlikte taşınabilen
malzemelerin hacim hesabı yapılır.
Belirlenen hacim baraj için ölü hacimdir. Ölü hacim dikkate alınarak Minimum Su
Seviyesi belirlenir. Ölü hacim dikkate alınarak minimum su seviyesi belirlenir.
Su alma ağzından tünele veya cebri boruya hava girmesi durumunda mekanik
teçhizatta büyük hasarlar oluşabilmektedir. Bunu önlemek için, giriş ağzı üzerinde
belirli bir su yüksekliğinin oluşması sağlanmalıdır. Bu konuda değişik
Tünel girişinde vorteks oluşumunu önlemek için şekildeki boyutların yardımı ile
aşağıda verilen genel bağıntı kullanılarak hesap yapılabilir.
U UD S
; ; ; 0
gd D D (146)
Burada;
g: Yerçekimi ivmesi
Etkili bir dalga sorunu sözkonusu olmadığından ve viskos kuvvetler ağırlık ve atalet
kuvvetlerinin yanında ihmal edilebileceğinden (146) no’lu eşitlik şu şekilde yazılabilir.
U S
; 0
gd D (147)
yazılabilir.
Hava emen vorteksin oluşmaması için yapılan çalışmalar ile oluşturulan abak (148)
no’lu eşitliğe uygun olarak Şekil 98’da verilmiştir. Bu şekil üzerinde gösterilen eğriler,
tabiat ve model gözlemlerinden elde edilmiştir. Eğrilerin üst tarafında yer alan
bölgeler; hava emmeyen vorteks bölgesini ifade etmektedir.
Bu abakta
U: Tüneldeki hız
g: Yerçekimi ivmesi
Girişte denen bu kısım yapının türüne göre yatay, düşey veya eğimli yapılabilir.
Genellikle kare enkesitli betonarme yapıdır. Giriş kısmı yük kayıplarının azaltmak
hidrolik açıdan uygun eğrilikler kullanılarak tasarlanmaktadır. Değişik
araştırmacıların deneysel ve uygulama verilerine dayalı olarak yerleştirdiği giriş ağzı
formları vardır. Bu alanda sıklıkla kullanılan giriş ağzı formları ve hidrolik etkileri
“DESIGN OF SMALL DAMS” yayınında özetlenerek Şekil 100’de verilmiştir.
Giriş Kaybı
(150)
5.7.6.2 Izgara
Izgaraların tasarımı barajın hangi amaca hizmet ettiğine (Enerji, Sulama vs.) göre
belirlenir. Enerji amaçlı su alma yapılarında, Çubuklardan veya lamalardan yapılan
ince ve kalın ızgaralar su alma kısmına katı cisimlerin ve balıkların girişini önlemek
üzere konulurlar. Bu ızgaraların tiplerinin ve açıklıklarını suyun kullanılma amacı,
suyun taşındığı katı maddeler , su alma borusu veya tünelinin çapı gibi unsurlar
belirler. Enerji amaçlı su alma yapılarında Izgara aralıkları türbin kanatları arasındaki
mesafe ve diğer bazı konstrüktif esaslar dikkate alınarak tasarlanmalıdır. Kati proje
aşamasındaki çalışmalarda genellikle rotar çapının 1/30’u kadar alınması
önerilmektedir.
Izgaraları temizlemek için ulaşılamıyorsa hızlar normalde 2 ft/s (0.61 m/s) ‘yi
geçmemelidir. Eğer temizleme işlemi yapılabiliyorsa hızlar 5 ft/s (1.52 m/s) ‘ye kadar
tolere edilebilir.
ht = Kt(Vn²/2g) (151)
(152)
Burada ;
Derleme ve iletim koşullarına bağlı olarak, basınçlı akımla su alma yapıları aşağıda
detaylı olarak açıklanmaktadır.
İçme ve kullanma suyu gibi amaçlar için farklı seviyelerden su almak istendiğinde,
su alma kuleleri gibi çok yönlü girişli, diğer durumlarda ise genellikle tek yönlü girişli
yapılır.
Kule tipi su alma yapılarında önemli bir problem kuleye ulaşımın sağlanmasıdır.
Ulaşım durumları göz önünde bulundurularak su alma yapısının ekonomisi gözden
geçirilmelidir.
Kule tipi su alma yapılarında da, inşa sırasındaki çevirme tünelinden de çoğunlukla
esas iletim yapısı olarak yararlanılmakta, su giriş kapakları ile alınan sular çevirme
tüneline bağlanmakta, membada kalan kısmı tıkaçla iptal edilmektedir.
Su alma yapısı ile rezervuar kenarı arası pek uzak değilse, kapak şaftı açılacak
zemin sağlam kaya ise ve kapak şaftı ile su alma yapısı arasındaki tünelde veya
giriş yapısında, ömrü içinde bir arıza beklenmiyorsa veya dalgıç yardımı ile
gerektiğinde batardo kapağı çalıştırılabilecekse şaftlı su alma yapıları avantajlı
olabilmektedir. Bununla beraber, arıza halinde rezervuar su seviyesini su alma
yapısı alt kotuna indirecek bir dipsavak sistemi yoksa kesinlikle bu tip kullanılmalıdır.
Fakat, su alma yapısı ile şaft arasındaki tünelde oluşacak bir arızanın çözülmesi son
derece güç ve pahalı sorunlar meydana getirebilir.
Baraj toprak dolgu (veya betonda olabilir) ve giriş kondüvisi cebri boru veya
tünel ise.
Özellikleri;
Dairesel ızgara,
Hesabı :
Cc = 0.60,
Giriş ağzı ile Minimum S.S. arasında en az giriş ağzı çapının % 80’i kadar bir
mesafe olacak,
Izgara demirlerinin hiçbir parçası giriş ağzı merkezine 0.80 D’den daha yakın
olmayacak,
Baraj gövdesinden su alma özellikle dolgu baraj gibi yapılarda istenmez. Çünkü
yapıda titreşimler ve oturmalar meydana gelebilir. Su alma ağzının bent gövdesi
dışında yapılması gerektiğinde, özellikle dolgu barajlarda, yamaçtan tünel girişleri,
su alma kuleleri veya kuyuları şeklinde su alma yapılarının tertibi uygundur. Ayrıca
su alma yapısı rezervuar alanını oluşturan yamaçların jeolojik durumuna göre de
tercih edilebilecek su alma yapılarındandır. Yapı yamaca yaslanmış düşey veya eğik
kapakların belirli kotlara yerleştirilmesi ile her mevsimde ve her su kotundan su alma
seviyesini kontrol edebilmek için tasarlanabilir. Arıtma tesislerine yollanan suyun
kalitesini kontrol etmek için tercih edilebilir.
Arazi şevinin dik olması halinde ve yatık olması halinde farklı tünel girişleri
uygulanmaktadır.
Girişteki yük kayıplarını azaltmak için keskin köşeler düzeltilir. Genellikle çan ağzı
şeklinde düzeltmeler yapılır. Düzeltme eğrilerinin denklemleri daire ve kare kesitliler
için aşağıda verilmiştir.
B2 = x2 + 10.4y2 (154)
Küçük projelerde ucuz oldukları için tabandan su alma sistemleri kullanılır. Bu tipler
özellikle içme suyu sistemlerinde çok kullanılır. Baraj veya bağlama olmaksızın
kullanılabilmeleri ve akarsu ulaşımına engel olmamaları seçimlerinde etkili
unsurlardır. Bunlar ister akarsudan doğrudan su alsınlar, ister bir baraj haznesinden
su alsınlar, katı maddelerin girişine engel olmaları için yatak tabanından bir miktar
yüksekte yapılmalıdırlar. Bunların en önemli sakıncası kapakların bakım ve
onarımının kolay olmamasıdır.
LQ U (155)
Fd
dV g ( / h ) gd ( / )
Ortalama yoğunluk gradyanı tipik olarak 0,001 kg/m4, su yoğunluğu ise 1000 kg/m³
mertebesindedir. Rezervuar Fd1/ ise kesin iyi karışımlı; Fd1/ ise kesin
tabakalanmalı; Fd1/ ise zayıf tabakalanmalı veya zaman zaman tabakalanan bir
özelliğe sahiptir.
Dipsavak, kapaklı dolusavak ve cebri borular dahil tüm su tahliye yapılarının, tehlike
durumunda tam kapasitelerinde çalışmaları sağlanmalıdır. Kanal yapılarında baypas
veya boşaltım kanalı vasıtasıyla doğal bir su yoluna tahliye yapılabilmelidir. Enerji
santrallarinde, birden fazla ünite tesis edilmeli ve çalışır durumda olmalıdır. Deşarj
kapasitelerine ihtiyaç duyulduğu zaman bazı ünitelerin devre dışı kalmaları
olasılığına karşı, deşarj kapasitesinin (türbin debi eğrilerine göre) yalnız yüzde
50’nin kullanılabileceği dikkate alınmalıdır. Dört veya daha fazla üniteye sahip enerji
santrallerinde, geçmişteki işletme verileri doğrultusunda, türbin deşarj kapasitesinin
Dipsavak yapıları, baraj gölünün Tablo 12’de verilen değerlere uygun boşaltımını ve
ilk dolum kriterlerinde belirtilen dolum debilerinin sürdürülmesini sağlayacak şekilde
konumlandırılmalı ve boyutlandırılmalıdır.
Boşaltma hesaplarında kullanılacak ilk su yüzeyi kotu, dolusavak eşik kret kotudur.
Bu seviyeye kadar göl hacminin dolusavaktan hızlı bir şekilde deşarj edildiği,
minimum su seviyesi ve eşik kret kotu arasında kalan hacmin ise dipsavaktan deşarj
edileceği düşünülmelidir.
Boşaltma veya ilk dolum sürelerinde giriş akımları, aşağıda açıklanan akarsu debi
kayıtları analiz yöntemleri kullanılarak belirlenir. Yeterli miktarda kayıt mevcut
değilse, yakın istasyonlardan alınan kayıtlar, uygun hidrolojik yöntemlerle
düzeltilerek analizde kullanılmalıdır.
Boşaltma kriterleri, sahaya özgü koşulların, ekonomik koşulların yanı sıra proje
ihtiyaçlarını dikkate alarak maliyet ile boşaltma ve su tutma debileri arasında uygun
bir denge sağlamalıdır. Projelendirme için belirlenen boşaltma süresinde, mansap
yatak kapasitesi, baraj için risk düzeyi, mansaptaki alanlara olası hasar ve,
mümkünse, uyarı sistemleri kullanılarak mansaptaki hasarın azaltılması dikkate
alınmalıdır. Genelde, dipsavak ve diğer taliye yapıları, göl su seviyesini aşağıda
belirtilen seviyelerden düşük olan seviyeye 1-4 aylık bir sürede düşürecek şekilde
konumlandırılmalı ve boyutlandırılmalıdır.
Proje sahasında risk düzeyi ve tehlike potansiyeli dikkate alınarak baraj gölünü
boşaltma debilerinin belirlenmesine ilişkin genel kurallar bu bölümde
Risk sınıflandırması, tehlike sınıflandırmasından daha zordur, çünkü belirli bir baraj
yerinde birçok olumsuz koşul ve risk kombinasyonları var olabilir. Risk unsurları
veya risk faktörleri belirlenerek rasyonel fakat kesin olmayan bir sınıflandırma
yapılabilir. Risk sınıflandırmasında dikkate alınması gereken risk unsurları veya risk
faktörleri aşağıda sıralanmıştır.
Jeolojik faktörler
Depremsellik
Faylanma
Sıvılaşma potansiyeli
Yapısal faktörler
Yaşı ve durumu
İnşaatın kalitesi
İşletme faktörleri
Acil boşaltma sürelerinin belirlenmesinde genel bir kılavuz Tablo 12’de verilmektedir.
Bu değerler, risk, tehlike ve maliyet arasında makul bir dengeyi yansıtan
deneyimlere dayanılarak elde edilmiştir. Tablo 12’de verilen değerler, dört rezervuar
aşamasında oldukça geniş bir sınıflandırma olasılıkları aralığı ile boşaltma süreleri
aralığını yansıtmaktadır. İhtiyatlı oldukları düşünülen boşaltma süresi değerleri, bu
alt-bölümde ele alınan risk ve tehlike potansiyeline dayalı boşaltma süreleri üzerinde
rasyonel bir etkiye sahip tüm önemli sahaya-özgü koşulları dikkate alan ayrıntılı
çalışmalar ve değerlendirmelerin sonuçlarına göre ayarlanabilir. Bir rezervuarın,
Tablo 12’de verilen dört aşamanın tümünde boşaltma süresi gerekleri sağlaması arzu
edilir. Ancak, belirli bir barajda tahliye yapılarının giriş kotları belirli bir kota boşaltımı
sınırlayabilir. Bu nedenle, hidrolik yüksekliğin yüzde 75’inin boşaltılması için verilen
değerler, fiziksel olarak mümkün olduğunca, yalnız bir kılavuz olarak kullanılmalıdır.
Mansap tehlike Yüksek Yüksek Yüksek Önemli Önemli Önemli Düşük Düşük Düşük
sınıflaması tehlike, tehlike, tehlike, tehlike, tehlike, tehlike, tehlike, tehlike, tehlike,
yüksek yüksek yüksek
Baraj risk faktörü önemli risk düşük risk önemli risk düşük risk önemli risk düşük risk
risk risk risk
%25
10-20 20-30 30-40 20-30 30-40 40-50 40-50 50-60 60-90
boşaltılan yükseklik*
%50
30-40 40-50 50-60 40-50 50-60 60-70 60-70 70-90 90-120
boşaltılan yükseklik*
%90 boşaltılan
40-50 50-60 60-70 50-60 60-70 70-80 70-80 80-120 120-160
depolama hacmi**
%75
60-80 70-90 80-100 70-90 80-100 90-110 90-110 100-160 150-220
boşaltılan yükseklik*
* Boşaltma için tanımlanan hidrolik su yüksekliği dolusavak eşik kret kotu ile talveg kotu arasındaki yüksekliktir.
** Boşaltma için tanımlanan boşaltma hacmi dolusavak eşik kret kotu ile talveg kotu arasındaki hacimdir.
İşlem sırasına örnek olarak “Deer Çayı Baraj Gölü” çalışması verilmiştir.
2. Baraj gölünün boşaltılması için yapılan ön tahmine göre 150 günlük süre
belirlenmiştir.
3. En yüksek beş ardışık ortalama aylık giriş akımını (Mart, Nisan, mayıs, Haziran,
Temmuz) yansıtmak için aşağıda verilen giriş akımı hidrografı oluşturulmuştur:
1
Giren akım (m³/s) = [(hm³ birimi üzerinden giriş akımı) / (bir aydaki gün sayısı x 24 sa x
3600 sn)]
4.
Görüldüğü gibi, baraj gölü boşaltma süresiyle uyumlu bir giriş akımı hidrografı elde
etmek için işlemlerin tekrarlanması gerekebilir.
Göl su tutma kriterleri her baraj için ayrı ayrı belirlenir. Genellikle amaç, baraj
gölünde ilk kez su tutulurken barajın ve baraj temelinin davranışının
(performansının) izlenmesi ve değerlendirilmesi için yeterli süre tanıyan planlı bir
program sağlamaktır.
İlk su tutma sürecinde genel kontrol, tesis edilmiş ölçüm cihazlarının okunması ve
raporlanması, normal ve tehlike durumundaki işletme yöntemlerinin belirlenmesine
yönelik gerekler, genellikle, aşağıda sıralanan işlemleri kapsar.
Gözle kontrol
Söz konusu gerekler her baraj için farklı olmakla birlikte, genellikle, aşağıda
açıklanan uygulamaları kapsar.
Ölçme donanımı okumaları, özel talimata göre yapılmakla birlikte normal olarak sık
aralıklarla, bazı donanımda ise sürekli yapılmalıdır.
İlk su tutma düşük bir kota kadar (baraj yüksekliğinin yarısından az) yapılacaksa, ilk
su tutma planı nominal kontrol ve izleme gerektirebilir. Ancak nispeten yüksek bir kot
kadar ilk su tutuma durumunda, projenin işletme ömrü boyunca her yüksek kot
deplasmanının kontrolu ve izlenmesi planda öngörülmelidir.
Baraj gölü aktif hacim seviyesi üzerinde ilk su tutma süreci yıllar sonra
gerçekleşebilir. Kritik yüksek kotlarda ilk su tutma sürecinin yakından izlenmesi
özellikle önemlidir.
İlk su tutma süreci, bir barajın işlevlerini yerine getirmesi konusunda tabi olduğu ilk
denemedir. İlk su tutma kriterleri, barajın yapımına başlandıktan sonra
belirlenebilirse de, ilk su tutma sürecinde olası çıkış akımını karşılamak için
dipsavak, projelendirme aşamasında boyutlandırılmalıdır. Dolayısıyla, su seviyesi
yükselme hızları, projelendirme gereklerinin belirlendiği süreçte belirlenmelidir.
Rezervuar amaçları
Baraj tipi
Tehlike potansiyeli
Yatağa bırakılacak su
Su tutma hızı, izleme ve değerlendirme için yeterli süre tanımalıdır. Her bir önemli
faktör, aşağıda açıklandığı gibi her baraj için ayrı ayrı değerlendirilmelidir:
Bir dipsavak tünelinin derivasyon tüneli olarak kullanılmış olması durumunda olduğu
gibi, söz konusu yapıların su tutma sürecinden önce tamamlanması mümkün
değilse, barajın güvenliğine yönelik gerekli önlemler alınmalıdır. Rezervuara su
alınmadan önce, mansap yapılarının işletilmesi için gerekli tüm donanım kontrol
edilmelidir.
Baraj tipi – ilk su tutma sürecinde beton barajların davranış paterni, toprak dolgu
barajlardan farklıdır. Dolgu ve temeldeki toprak malzeme, suyla doygun duruma
geldiği zaman çok farklı davranış sergileyebilir. İlk su tutma, bir anlamda, suyla
doygunlaşmanın başlangıcı olup, büyük dikkat ve yavaş su tutma hızı gerektirir.
Beton barajlarda ise depolama hızları genellikle daha az sınırlıdır çünkü suyla
doygunlaşan malzeme özelliklerinde önemli değişiklik meydana gelmez.
Baraj temeli ve göl alanının jeolojisi – jeolojik yapı, rezervuara hızla su alma
durumunda, jeolojik malzemenin fiziksel özelliklerinde değişiklik gibi sorunlara neden
olabilecek özellikte ise, hız buna göre sınırlanmalıdır. Olası sorunlar, aşırı sızıntı, göl
alanında veya baraj yamaçlarında heyelanlar ve gölün tetiklediği depremsellik gibi
sorunlardır.
Hidroloji (giren akım) – Baraj gölüne giren akımlar mevsimsel baz akımlar, kontrollü
akımlar, veya taşkın akımları olabilir. Başka bir rezervuardan gelen kontrollu akım,
ideal hızların elde edilmesini sağlayabilir. Taşkın akımları ise öngörülemez ve su
tutma hızına etkileri değerlendirilmelidir. Değerlendirme, rezervuarın belirli bir ilk
seviyede olduğu kabulüyle, rezervuara giren çeşitli akımların ötelenmesiyle yapılır.
Taşkın akımları, istasyonlarda kaydedilmiş akımlar veya 5-10 ve 25-yıl yinelemeli
akımları kapsayabilir. Baraj gölünden bırakılacak debiler, emniyetli mansap yatak
kapasitelerine göre sınırlandırılabilirse de, hızlı su tutma veya aşırı dolma (taşma)
Su tutma hızları, normal olarak, baraj gölü derinliğinin alt yarısı için belirlenmez,
çünkü baraj normal yükünün yalnız bir kısmını alacaktır. Ancak, alt yarıda sorunlu
olanlar bulunması durumunda, uygun hızlar belirlenmelidir.
Hız
Baraj Tipi
(cm/gün)
Beton 300
SSB 300
Beton Kaplı Baraj
Ön
Asfalt Kaplı Baraj 300
Yüzü
Membran Kaplı Baraj
Kil çekirdekli 30
Asfalt çekirdekli 100
1
* Baraj gövdesinin alt yarısında sorunlu alanlar bulunması durumunda, uygun hızlar
belirlenmelidir.
2
* Bu dönemde barajın sağ ve sol yamacında, baraj gövdesi mansap şevinde
dikkatlice inceleme yapılacaktır. Muntazam aralıklarla (her gün) baraj gövdesinde
bulunan ölçüm tesislerinde okumalar yapılarak her hafta ilgili yerlere gönderilecektir.
Baraj mansabında nemlenme, sızıntı, pınarlaşma vs. gibi belirtiler tespit edilmesi
durumunda ilgili yerlere anında haber verilecektir.
3
* Rezervuar yüksekliği “H”, normal su seviyesi ile baraj talveg kotu arasındaki
yüksekliktir.
Devlete ait araç, gereç ve ekipmanlar insan hayatını tehlikeye atmayacak şekilde
güvenli bir alana taşınır.
Nispeten küçük debilerde giriş hızının 15 m/s değerini aşmadığı durumda kullanılır.
Bu havuz tipleri 11 m³/s'den küçük debilerde kullanılır. Daha büyük debiler için
havuz sayısı artırılır. Açık bir şüt olarak veya kapalı borulu sistem olarak
yapılabilirler, Şekil 108’da verilen havuz tipi 11 m³/s'ye kadar olan debilerde
uygulanabilmektedir. Bu sistemde jetin düşey olarak asılı olan engellere çarpması
ve yön değiştiren suda oluşan çevriler sonucu enerji kırılır. En iyi hidrolik çalışma,
mansap su seviyesinin, engel yüksekliğinin yarısında (bu seviyeyi aşmadan)
sağlanır. Sistemde iyi bir çalışmanın olması için, engelin tabanı, memba kanal veya
borusuyla aynı seviyede olmalıdır. Bu tip enerji kırıcıda, suyun engellere çarpması
nedeniyle oluşan büyük dinamik yükler ve türbülanslar sebebiyle sistemde kayma
oluşmaması için ve yapıda oluşabilecek titreşim etkilerinin karşılanabilmesi için
yeterli yapısal stabilite sağlanmalıdır.
Büyük debilerde kullanılması önerilir. Genellikle konik vanalar için vana sonrası çelik
kaplamalı silindirik bir enerji kırıcıya su havalandırılarak püskürtülür. Konik
vanalarda çelikle kaplı enerji kırma yapısına su püskürtülürken enerjinin belli bir
yüzdesi kaybolur. Tünel içerisinde mansaba kadar su akarken havalanmış düzenli
bir akım haline gelir. Konik vanalarda vananın kullanılması için eğer gerekli ise
mansaptan vana odasına kadar bir ulaşım tüneli yapılması gereklidir. Bu ulaşım
tünelleri ayrıca vananın hava ihtiyacı için de kullanılabilir.
Q C A (2 gH ) (156)
Q= Debi (m³/sn)
D2
Q C (2 gH )
4 .......................................................................................................... (157)
kısaltılırsa;
Q 2.95 D 2 H (158)
Q K D2 H (159)
formülü kullanılır. Vananın %10’dan %100’e kadar kısmi açıklıkları için deşarj
katsayıları (K değerleri) aşağıdadır. Bu değerler laboratuarlarda vana üzerinde
yapılan deneylerle bulunmuştur. Her ne kadar vana çapı ile bu değerler yakından
ilgili ise de proje çalışmaları için hata kabul edilebilir limitler dahilindedir.
Şekil 109 - Şekil 112 arasında konik vana çeşitleri ve ebatlarını anlatan şekil ve tablolar verilmiştir.
Bu sistem eğer kanal başlangıç seviyesi dipsavak başlangıç kotundan yüksekte ise
tercih edilir. Mansaptaki ayar vanasının hemen bitimine yerleştirilir. Hesaplamaları
genel hidrolik prensipler dikkate alınarak yapılır. İvriz Barajına ait Sakinleştirme
Kuyu tipinde enerji kırıcı yapı kullanılmış olup Şekil 113’da verilmiştir.
Şekil 110 - Çelik Kaplamalı Oda İçerisine Deşarj Olan Konik Vana
[1] Amanian.N., Tullis P.J., Woldron D., (1995) 'Design of Labyrinth Spillways'
Journal of Hydraulic Engineering ASCE March 1995. Vol.121 No:3. U.S.A
[2] Amanian.N., (1987). 'Performance and design of labyrinth spillway' MSc thesis.
Utah State University,Logan. Utah.
[3] Cassidy. J.J., Gardner, C.A., and Peacock R.T. (1985) 'Boardman labyrinth crest'
J.Hydr. Engrg. ASCE 11 (3), 398-416.
[4] Darvas. L.A., (1971). 'Performance and design of labyrinth weirs' J.Hydr. Engrg.
ASCE 97 (8). 1246-1251.
[5] Hay. N., and Taylor. G., (1971). 'Performance and design of labyrinth
weirs'.J.Hydr.Engrg.ASCE 96(11).2337-2357.
[6] Hinchliff. D.L., and Houston. K.L. (1984) 'Hydraulic design and application of
labyrinth spillways' Proc. USCOLD Lecture Dam Safety and Rehabilitation.
USCOLD Denver. Colorado.
[7] Houston. K.L., (1982). 'Hydraulic model study of the Ute Dam labyrinth spillway'
Rep. No. GR.82.7. Burcau of Reclamation Denver, Colorado.
[8] Houston. K.L., (1983) 'Hydraulic model study of Hyrum auxiliary labyrinth
spillway' Rep. No. GR.82.13. Bureau of Reclamation. Denver. Colorado.
[9] Kaş.İ., (1996) 'Belkaya Dolusavak Model Çalışmaları Raporu' DSİ TAKK Dairesi
Başkanlığı, Ankara/TURKEY
[10] Lux. F.III., (1984). 'Descharge characteristies of labyrinth weirs'. Proc. ACE
Hydr. Div. Speciulty Conf. ASCE, New York. N.Y.
[11] Mayer. P.G., (1980). 'Bartletts Ferry project labyrinth weir model studies.' Proj.
No.E- 20-610 (with 2 addenda). Georgia Institute of Technology. Atlanta. Ga.
[12] Meeks. M.C., (1983). 'The design and construction of the Bartlets Fery labyrinth
weir spillway' Occasional Paper, Power Supply Engrg. and Services Dept., Georgia
Power Company. Atlanta. Ga.
[14] Tullis. J.P., (1993). 'Standley Lake service spillway model study' Hydr. Rep.
Number 341. Utah State University Foundation, Utah Water Research Laboratory,
Logan. Utah.
[15] Vermeyen. T., (1991).'Hydraulic model study of Ritschard Dam spillways' Rep.
No. R- 91-08. Burcau of Reclamation, Denver, Colo., 1-18.
[16] Waldron. D.R., (1994). 'Design of labyrinth weirs' Msc thesis. Utah State
University. Logan. Utah.
[17] Bayazıt, M., 1970. Mühendislik Hidroliği, İTÜ Kütüphanesi, Sayı: 791.
[19] Chanson, H. 1991. Aeration of a free jet above a spillway. Journal of Hydraulic
Research. International Association of Hydraulic Research (IAHR), 29: 655-664.
[20] Chanson, H. 1995. Predicting the filling of ventilated cavities behind aerators.
Journal of Hydraulic Research, International Association of Hydraulic Research
(IAHR), 33: 361-372.
[21] Demiröz, E.. 1985. Spillway aerator project criterions used for high-speed chute
flows. Engineering Research Group, Project No: 606. The Scientific and Technical
Research Council of Turkey (TUBITAK).
[22] Demiröz, E., Darama Y., ve Kuzum, L. 1994. Study of the effectiveness of the
aerators placed on the spillway chutes of Keban Dam. International Conference on
Large Dams, ICOLD, Durban, Sought Africa, pp. 353-367.
[23] Falvey, H.T. 1990. Cavitation in chutes and spillways. A Water Resources
Technical Publication, Engineering Monograph No.42, United States Department of
the Interior.
[27] Peterka, A.J. 1953. The effect of entrained air on cavitation pitting. Proc. IAHR-
ASCE Joint Conf. Int. Hydraulics Convention, Minneapolis, 507-518.
[28] Pfister, M. ve Hager, W. 2010. Chute Aerators. II: Hydraulic Design. ASCE-JHE.
Vol. 136, no.6, 360-367.
[34] USBR Criteria and Guidelines for Evacuating Storage Reservoirs and Sizing
Low Level Outlet Works
[40] Coastal Engineering Manual (EM 1100-2-1100), U.S. Army Corps of Engineers,
1984
[43] Vischer, D.L. ve Hager, W.H. : Dam Hydraulics, Chapter 9- Impulse Waves from
Shore Insatabilities
[45] Freeboard Criteria and Guidelines for Computing Freeboard Allowances for
Storage Dams, USBR, Colorado, 1981
ii
USBR Design of Small Dams, 3rd Edition, Sayfa 353
iii
Açık Kanal Akımların Hidroliği ve Hidrolik Yapılar, Sayfa 283
iviv
USBR Design of Small Dams, 3rd Edition, Sayfa 380, Şekil 9.32
v
USBR Design of Small Dams, 3rd Edition, Sayfa 382, Şekil 9.33
vi
Toprak ve Kaya Dolgu Barajlarda Derivasyon Dipsavak – Dolusavak Proje ve Hesapları,
Sayfa 153
vii
Açık Kanal Akımlarının Hidroliği ve Hidrolik Yapılar, Sayfa 265
viii
USBR Design of Small Dams, 3rd Edition, Sayfa 451
ix
USBR Design of Small Dams, 3rd Edition, Sayfa 408, Şekil 9.55
x
USBR Design of Small Dams, 3rd Edition, Sayfa 408, Şekil 9.55
xi
USBR Hydraulic Design Criteria, Sayfa 140-1 ~ 140-1/8
xii
Hydraulics of Spillways and Energy Dissipators, Sayfa 217
xiii
Açık Kanal Akımların Hidroliği ve Hidrolik Yapılar, Sayfa 270
xiv
Açık Kanal Akımların Hidroliği ve Hidrolik Yapılar, Sayfa 271, Şekil 7.45
xv
Hydraulics of Spillways and Energy Dissipators, Sayfa 132
xvi
Hydraulics of Spillways and Energy Dissipators, Sayfa 132
xvii
Hydraulics of Spillways and Energy Dissipators, Sayfa 95
xviii
Hydraulics of Spillways and Energy Dissipators, Sayfa 231
xix
US Army Corps of Engineers ERDC/CHL CHETN-VIII-1, Sayfa 1
xx
Hydraulics of Spillways and Energy Dissipators, Sayfa 269~271
xxi
USBR Design of Small Dams, Sayfa 366
xxii
USBR Design of Small Dams, Sayfa 367
xxiii
USBR Design of Small Dams, Sayfa 368
xxiv
US Army Engineer Waterways Experiment Station
xxv
USACE EM 1110-2-1603 Hydraulic Design of Spillways, Plate 3-2
xxvi
US Army Engineer Waterways Experiment Station, 3-8