You are on page 1of 85

T.

C
ÜSKÜDAR ÜNİVERSTİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
KLİNİK PSİKOLOJİ ANABİLİM DALI

YÜKSEK LİSANS TEZİ

EVLİ BİREYLERİN EVLİLİK SÜRELERİNİN CİNSEL DOYUM


VE EVLİLİK UYUMU İLİŞKİSİ

Seda KARABAĞ

Tez Danışmanı
Dr. Öğr. Üyesi Sinem Zeynep METİN

İstanbul, 2019
T.C
ÜSKÜDAR ÜNİVERSTİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
KLİNİK PSİKOLOJİ ANABİLİM DALI

YÜKSEK LİSANS TEZİ

EVLİ BİREYLERİN EVLİLİK SÜRELERİNİN CİNSEL DOYUM


VE EVLİLİK UYUMU İLİŞKİSİ

Seda KARABAĞ
164102225

Tez Danışmanı
Dr. Öğr. Üyesi Sinem Zeynep METİN

İstanbul, 2019
YEMİN METNİ
Yemin Metni Yüksek Lisans Tezi olarak sunduğum “Evli Bireylerin Evlilik Sürelerinin
Cinsel Doyum ve Evlilik Uyum İlişkisi ”adlı çalışmanın, tarafımdan bilimsel ahlak ve
geleneklere aykırı düşecek bir yardıma başvurmaksızın yazıldığını ve yararlandığım
eserlerin kaynakçada gösterilenlerden oluştuğunu, bunlara atıf yapılarak yararlanılmış
olduğunu belirtir ve bunu onurumla doğrularım.

Tarih
06.01.2019
Seda KARABAĞ

i
ÖZET
Bu çalışmanın amacı, evli bireylerin evlilik sürelerinin cinsel doyum ve evlilik uyum
ilişkisini araştırmaktır. Araştırmanın çalışma grubu 200 evli bireyden oluşmaktadır.
Veri toplama araçları olarak; kişisel demografik bilgi formu, Evlilik Uyum Ölçeği ve
Golomok-Rust Cinsel Doyum Ölçeği(GRCDÖ) kullanılmıştır. İstatistiksel analizler
SPSS versiyon 17.0 yazılımı kullanılarak yapılmıştır. İstatistiksel analizler için Pearson
ki-kare testi, Fisher ki-kare testi ve T-testi uygulanmışır. Ayrıca ANOVA testi ve
beraberinde Scheffe post hoc testi uygulanmıştır. p<0,05 istatistiksel olarak anlamlı
kabul edilmiştir.
Erkek ve kadın grupları arasında yaş, eğitim düzeyi ve GRCD ölçeğinin alt
boyutlarından sıklık, kaçınma ve dokunma değişlenleri karşılaştırıldığında istatistiksel
anlamlı bir fark bulundu. Her iki cinsiyet grubunda da Evlilik Uyum Ölçeği'nde skorlar
arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadı. Erkek ve kadın grupları arasında
gelir düzeyleri, evlilik süreleri, cinsel sorun, evlilik sayısı, eş ve çocuk hariç evde başka
birinin yaşayıp yaşamaması durumu açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark
bulunmadı.
Erkek bireylerin evlilik süresi ile evlilik uyumu arasında anlamlı bir fark görülmemiştir.
Erkek bireylerin evlilik süresi ile GRCD ölçeğinin alt boyutlarında yer alan sıklık
değişkeninde anlamlı bir ilişkiye rastlanmıştır.
Kadınların evlilik süresi ile evlilik uyumu arasında anlamlı bir ilişkiye rastlanmıştır.
Kadın bireylerin evlilik süresi ile GRCD ölçeğinin alt boyutunda yer alan sıklık ve
kaçınma değişkeninde anlamlı bir ilişkiye rastlanmıştır. GRCD ölçeğinin sıklık ve
kaçınma alt boyutlarında 1-5 yıl arası evli olanlarla diğer gruplar arasında anlamlı fark
bulunmuştur.

Anahtar Sözcükler: evlilik uyumu, cinsel doyum, evlilik süresi

ii
SUMMARY
The purpose of this study to evaluate the relationship between the marital
adjustment and sexual satisfaction within the period of marriage of the married
people.
The study group consisted of 200 married people. Personal demographic information
form, Marriage Adjustment Scale and Golomok -Rust Inventory of Sexual Satisfaction
Scale (GRISS) were applied as data gathering tools . Statistical analyses was done by
using SPSS software-version 17.0. Pearson’s chi-square test, Fisher's chi-square test
and T-Test were applied for statistical analyses. In additional, ANOVA test and Scheffe
post hoc test was applied . The score “p<0,05 “was considered significant statistically.

A remarkable difference statistically is noted between the male and female groups
,when their age and education level compared with frequency, avoidance and touching
factors which are subscales of the GRISS. For the both sex groups,there is no remarkable
difference statistically between the scores of the marital adjustment scale.

There are no significant differences statistically between male and female groups,
in terms of income levels, marriage duration , sexual problems, number of marriages,
and the other person who is living in the same household or not , except the spouse
and child.

There is no substantial difference between marital adjustment and marital duration


for male people.A meaningful relation is noted between the duration of marriage of
male and the frequency factor which is the subscale of the GRISS.

There is a meaningful correlation between marital duration and marital adjustment


for female.A significant relation is noted between the duration of marriage and
marital adjustment of female people in terms of frequency and avoiding factors which
are subscales of the GRISS.

In terms of avoidance and frequency factors in the subscales of the GRISS. , A


significant diffeence is noted between those who have been married for 1 - 5 years
and other groups.

KEY WORDS : marital adjustment.sexual satisfaction and duration of marriage

iii
İÇİNDEKİLER

Yemin Metni………………………………………………………………… …i
Özet......................................................................................................................ii
Summary........................................................................................................... iii
İçindekiler………………………………………………………………………iv
Tablolar Listesi...................................................................................................vii
Kısaltmalar ve Simgeler......................................................................................ix
Bölüm 1................................................................................................................1
Giriş......................................................................................................................1
Evlilik Tanımı 1....................................................................................................1
1.1.Evlilik Uyumu................................................................................................2
1.2. Cinsiyet..........................................................................................................6
1.3 Evlenme Biçimi..............................................................................................7
1.4. Eş Desteği......................................................................................................7
1.5. Eğitim.............................................................................................................8
1.6. Evlilik Süresi..................................................................................................9
1.7. Evlilik Uyumu ve Psikolojik Belirtiler...........................................................9
1.8. Cinsellik........................................................................................................10
1.8.1 Cinsel Yanıt Döngüleri...............................................................................11
1.8.1.1. Uyarılma Evresi......................................................................................11
1.8.1.2. Plato Evresi.............................................................................................11
1.8.1.3. Orgazm Evresi........................................................................................12
1.8.1.4. Çözülme Evresi.......................................................................................12
1.8.2. Cinsel Doyum............................................................................................12
1.8.3. Cinsel Sorun...............................................................................................13
1.8.3.1. Cinsel İşlev Bozuklukları........................................................................14
Bölüm 2................................................................................................................16
Yöntem.................................................................................................................16
2.1. Evren-Örneklem............................................................................................16
2.2. Veri Toplama Araçları...................................................................................16
2.2.1. Demografik Bilgi Formu............................................................................16
2.2.2. Evlilik Uyum Ölçeği..................................................................................16
2.2.3. Golombok-Rust Cinsel Doyum Ölçeği......................................................19
2.3. İşlem..............................................................................................................20
2.4. İstatistiksel Analiz.........................................................................................20
2.5. Kapsam Ve Sınırlılıklar.................................................................................20
Bölüm 3................................................................................................................21
3.1. Bugular..........................................................................................................21
3.2.1. Erkek Grubunda Yapılan Karşılaştırmalar.................................................21
Tablo 1. Erkek Bireylerde Demografik Özelliklerin Dağılımı.............................21
Tablo 2. Demografik Veriler İle Anket Verilerinin Genel Tanımlayıcı
İstatistikleri..........................................................................................................23
Tablo 3. Eğitim Düzeyi İle EU ve GRCD Ölçeklerinden Elde Edilen Skorların
Karşılaştırılması....................................................................................................24
Tablo 4. Evlilik Süresi İle EU ve GRCD Ölçeklerinden Elde Edilen Skorların
Karşılaştırılması....................................................................................................26

iv
Tablo 5. Evlilik Süresi İle EUÖ'nin Skor Gruplarının Karşılaştırılması...............27
Tablo 6. Gelir Düzeyi İle EU ve GRCD Ölçeklerinden Elde Edilen
SkorlarınKarşılaştırılması..................................................................................28
Tablo 7. Gelir Düzeyi İle EUÖ'nin Skor Gruplarının Karşılaştırılması............29
Tablo 8. Evlilik Şekli İle EU ve GRCD Ölçeklerinden Elde Edilen Skorların
Karşılaştırılması.................................................................................................29
Tablo 9. Evlilik Şekli İle EUÖ'nin Skor Gruplarının Karşılaştırılması.............30
Tablo 10. Cinsel Sorun İle EU ve GRCD Ölçeklerinden Elde Edilen Skorların
Karşılaştırılması.................................................................................................31
Tablo 11. Cinsel Sorun İle EUÖ'nin Skor Gruplarının Karşılaştırılması..........31
Tablo 12. Evde Başka Birinin Yaşaması İle EU ve GRCD Ölçeklerinden Elde Edilen
Skorların Karşılaştırılması.................................................................................32
Tablo 13. Evde Başka Birinin Yaşaması İle EUÖ'nin Skor Gruplarının
Karşılaştırılması.................................................................................................33
3.2.2. Kadın Grubunda Yapılan Karşılaştırmalar..............................................34
Tablo 14. Kadın Bireylerde Demografik Özelliklerin Dağılımı.......................34
Tablo 15. Demografik Veriler İle Anket Verilerinin Genel Tanımlayıcı
İstatistikleri.......................................................................................................36
Tablo 16. Eğitim Düzeyi İle EU ve GRCD Ölçeklerinden Elde Edilen Skorların
Karşılaştırılması................................................................................................36
Tablo 17. Eğitim Düzeyi İle EUÖ'nin Skor Gruplarının Karşılaştırılması.......38
Tablo 18. Evlilik Süresi İle EU ve GRCD Ölçeklerinden Elde Edilen Skorların
Karşılaştırılması................................................................................................39
Tablo 19. Evlilik Süresi İle EUÖ'nin Skor Gruplarının Karşılaştırılması.........40
Tablo 20. Gelir Düzeyi İle EU ve GRCD Ölçeklerinden Elde Edilen Skorların
Karşılaştırılması................................................................................................41
Tablo 21. Gelir Düzeyi İle EUÖ'nin Skor Gruplarının Karşılaştırılması.........42
Tablo 22. Evlilik Şekli İle EU ve GRCD Ölçeklerinden Elde Edilen Skorların
Karşılaştırılması................................................................................................42
Tablo 23. Evlilik Şekli İle EUÖ'nin Skor Gruplarının Karşılaştırılması..........43
Tablo 24. Cinsel Sorun İle EU ve GRCD Ölçeklerinden Elde Edilen Skorların
Karşılaştırılması................................................................................................44
Tablo 25. Cinsel Sorun İle EUÖ'nin Skor Gruplarının Karşılaştırılması.........45
Tablo 26. Evde Başka Birinin Yaşaması İle EU ve GRCD Ölçeklerinden Elde Edilen
Skorların Karşılaştırılması................................................................................45
Tablo 27. Evde Başka Birinin Yaşaması İle EUÖ'nin Skor Gruplarının
Karşılaştırılması...............................................................................................46
3.2.3. Hem Erkek Hem Kadın Grubunda Yapılan Karşılaştırmalar.................47
Tablo 28. Erkek ve kadın grupları arasında karşılaştırma................................47
Tablo 29. Erkek ve kadın grupları arasında eğitim düzeylerinin
karşılaştırılması................................................................................................48
Tablo 30. Erkek ve kadın grupları arasında gelir düzeylerinin
karşılaştırılması.................................................................................................48
Tablo 31. Erkek ve kadın grupları arasında evlilik sürelerinin
karşılaştırılması.................................................................................................49
Tablo 32. Erkek ve kadın grupları arasında evlilik şeklinin
karşılaştırılması.................................................................................................49
Tablo 33. Erkek ve kadın grupları arasında evlilik sayısının

v
karşılaştırılması.................................................................................................50
Tablo 34. Erkek ve kadın grupları arasında cinsel sorun varlığının
karşılaştırılması..............................................................................................50
Tablo 35. Erkek ve kadın grupları arasında evde başka birinin yaşayıp yaşamamasının
karşılaştırılması..............................................................................................51
Tablo 36. Erkek ve kadın grupları arasında evlilik uyum ölçeği gruplarının
karşılaştırılması...............................................................................................51
Bölüm 4..........................................................................................................52
4.1 Tartışma ve Sonuç....................................................................................52
Kaynakça........................................................................................................58
Ek I.................................................................................................................60
Ek II................................................................................................................62
Ek III...............................................................................................................68
Özgeçmiş........................................................................................................72

vi
TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1. Erkek Bireylerde Demografik Özelliklerin Dağılımı


Tablo 2. Demografik Veriler İle Anket Verilerinin Genel Tanımlayıcı İstatistikleri
Tablo 3. Eğitim Düzeyi İle EU ve GRCD Ölçeklerinden Elde Edilen Skorların
Karşılaştırılması
Tablo 4. Evlilik Süresi İle EU ve GRCD Ölçeklerinden Elde Edilen Skorların
Karşılaştırılması
Tablo 5. Evlilik Süresi İle EUÖ'nin Skor Gruplarının Karşılaştırılması
Tablo 6. Gelir Düzeyi İle EU ve GRCD Ölçeklerinden Elde Edilen Skorların
Karşılaştırılması
Tablo 7. Gelir Düzeyi İle EUÖ'nin Skor Gruplarının Karşılaştırılması
Tablo 8. Evlilik Şekli İle EU ve GRCD Ölçeklerinden Elde Edilen Skorların
Karşılaştırılması
Tablo 9. Evlilik Şekli İle EUÖ'nin Skor Gruplarının Karşılaştırılması
Tablo 10. Cinsel Sorun İle EU ve GRCD Ölçeklerinden Elde Edilen Skorların
Karşılaştırılması
Tablo 11. Cinsel Sorun İle EUÖ'nin Skor Gruplarının Karşılaştırılması
Tablo 12. Evde Başka Birinin Yaşaması İle EU ve GRCD Ölçeklerinden Elde Edilen
Skorların Karşılaştırılması
Tablo 13. Evde Başka Birinin Yaşaması İle EUÖ'nin Skor Gruplarının Karşılaştırılması
Tablo 14. Kadın Bireylerde Demografik Özelliklerin Dağılımı
Tablo 15. Demografik Veriler İle Anket Verilerinin Genel Tanımlayıcı İstatistikleri
Tablo 16. Eğitim Düzeyi İle EU ve GRCD Ölçeklerinden Elde Edilen Skorların
Karşılaştırılması
Tablo 17. Eğitim Düzeyi İle EUÖ'nin Skor Gruplarının Karşılaştırılması
Tablo 18. Evlilik Süresi İle EU ve GRCD Ölçeklerinden Elde Edilen Skorların
Karşılaştırılması

vii
Tablo 19. Evlilik Süresi İle EUÖ'nin Skor Gruplarının Karşılaştırılması
Tablo 20. Gelir Düzeyi İle EU ve GRCD Ölçeklerinden Elde Edilen Skorların
Karşılaştırılması
Tablo 21. Gelir Düzeyi İle EUÖ'nin Skor Gruplarının Karşılaştırılması
Tablo 22. Evlilik Şekli İle EU ve GRCD Ölçeklerinden Elde Edilen Skorların
Karşılaştırılması
Tablo 23. Evlilik Şekli İle EUÖ'nin Skor Gruplarının Karşılaştırılması
Tablo 24. Cinsel Sorun İle EU ve GRCD Ölçeklerinden Elde Edilen Skorların
Karşılaştırılması
Tablo 25. Cinsel Sorun İle EUÖ'nin Skor Gruplarının Karşılaştırılması
Tablo 26. Evde Başka Birinin Yaşaması İle EU ve GRCD Ölçeklerinden Elde Edilen
Skorların Karşılaştırılması
Tablo 27. Evde Başka Birinin Yaşaması İle EUÖ'nin Skor Gruplarının Karşılaştırılması
Tablo 28. Erkek ve kadın grupları arasında karşılaştırma
Tablo 29. Erkek ve kadın grupları arasında eğitim düzeylerinin karşılaştırılması
Tablo 30. Erkek ve kadın grupları arasında gelir düzeylerinin karşılaştırılması
Tablo 31. Erkek ve kadın grupları arasında evlilik sürelerinin karşılaştırılması
Tablo 32. Erkek ve kadın grupları arasında evlilik şeklinin karşılaştırılması
Tablo 33. Erkek ve kadın grupları arasında evlilik sayısının karşılaştırılması
Tablo 34. Erkek ve kadın grupları arasında cinsel sorun varlığının karşılaştırılması
Tablo 35. Erkek ve kadın grupları arasında evde başka birinin yaşayıp yaşamamasının
karşılaştırılması
Tablo 36. Erkek ve kadın grupları arasında evlilik uyum ölçeği gruplarının
karşılaştırılması

viii
KISALTMALAR VE SİMGELER
EUÖ: Evlilik Uyum Ölçeği
GRCDÖ: Golombok-Rust Cinsel Doyum Ölçeği

ix
BÖLÜM 1
GİRİŞ
Bu çalışmada 'Evli bireylerin evlilik sürelerinin cinsel doyum ve evlilik uyum ilişkisi'
incelenecektir. Ayrıca demografik bilgiler kullanılarak; yaş, cinsiyet, eğitim durumu,
gelir düzeyi, evlenme biçimleri(görücü usulü-anlaşarak), evlilik süresi, çocuk sayısı,
cinsel sorun, evlilik yaşı değişkenlerinin cinsel doyum ve evlilik uyum ilişkisine
bakılacaktır. Araştırmanın amacı; evlilik süresinin cinsel doyumu ve evlilik uyumunu
hangi yönde etkileyeceğini öğrenmek amacıyla yapılacaktır.Yapılan araştırmalarda
evlilik süresinin cinsel doyum ve evlilik uyumunu arttırdığını ya da azalttığını belirten
net bir yargıya varılamamıştır.

1.Evlilik Tanımı
Evlilik iki bireyin kanunlar çerçevesinde yaşamlarını birleştirmesinden oluşmaktadır.
Türk Medeni Kanunu’nun 185. maddesine göre ise evlilik olgusu; “Evlenmeyle eşler
arasında evlilik birliği kurulmuş olur. Eşler, bu birliğin mutluluğunu elbirliğiyle
sağlamak ve çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermek ile
yükümlüdürler. Eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak
zorundadırlar.” şeklinde yer almaktadır (www.tbmm.gov.tr).

Evlilik, bireylerin genel sağlık durumunu iyileştiren ve yaşamlarından doyum


almalarını destekleyen sosyal bir kurumdur (Hayward ve Zhang, 2006).

Canel’ e (2012) göre evlilik (1) sevme ve sevilme ihtiyacı, (2) iki kişinin biyolojik,
sosyal ve psikolojik gereksinim ve güdülerini doyurması, (3) dünyaya yeni nesiller
getirme, (4) toplumda bir yer edinebilme, (5) birlikte güven içinde olma ve korunma
duygusu, (6) dayanışma duygusunu hissetme, (7) geleceğe güvenle bakabilme, (8)
birbirlerinden onur ve kıvanç duyabilme ve (9) cinsel yaşamın sağlıklı olarak
düzenlenmesi gibi amaçları gerçekleştiren yapıdır.

Evlilik daha çok eşlerin birbirlerini tanıdıkları ve anlamaya çalıştıkları, karşılıklı


ihtiyaçlarını karşılamayı hedefledikleri dönemken şimdi ise aile eşler dışında çocukların
da var olduğu ve önemsendiği hatta diğer aile büyüklerinin de kapsandığı bir sistemdir
(Gladding, 2012).

1
Evlilik, cinsel ilişkileri düzenleyen ve çiftler arasındaki bağlılığı koruyan bir yapıyı
oluşturmaktadır(Stutzer ve Frey,2006).

Bu araştırmada Spainer (1976) da yaptığı tanıma göre evlilik uyumu ve evlilik doyumu
aynı anlamda kullanılacaktır. Çiftler arası uyum, çiftlerin ilişkisini etkileyen ve çiftler
arasında gelişen doyum, bağlılık, fikir biriliği ve sevginin bir araya gelmesinden
oluşmaktadır(Spainer, 1976).

1.1.Evlilik Uyumu
Locke (1968) evlilik uyumunu, eşlerin birbirlerine ve evliliğin bütünlüğüne uyum
sağlayacak şekilde değişiklikleri özümsedikleri, birbirleri ile iletişim kurabildikleri,
anlaşmazlıkları her ikisini de memnun edecek şekilde çözümledikleri ya da
anlaşmazlıklardan uzak durdukları; böylece birbirlerinden ve evlilikten mutluluk
duydukları adaptasyonu olarak tanımlamıştır (akt.Yeşiltepe, 2011).

Bu araştırmada da Spainer 'ın (1976) yaptığı tanıma göre evlilik uyumu ve evlilik
doyumu aynı anlamda kullanılacaktır. Çiftler arası uyum, çiftlerin ilişkisini etkileyen ve
çiftler arasında gelişen doyum, bağlılık, fikir biriliği ve sevginin bir araya gelmesinden
oluşmaktadır(Spainer, 1976).

Evliliği etkileyen faktörlerin arasında çiftlerin sosyodemografik özellikleri de etkili


olmaktadır. Gelir durumu, eğitim düzeyi, yaş gibi faktörlerin evlilik uyumunu etkilediği
belirtilmektedir. Haldford, Kelly ve Markman (1997) evlilikte uyumu, olumlu bir ilişki
semasına sahip olması; eşlerin birbirleri hakkında pozitif duygulara ve düşüncelere
sahip olma, iyi iletişim kurabilme, oluşan çatışmayı çözebilme becerisi ve eşlerin zevk
alarak birlikte aktiviteler yapabilmesi olarak tanımlamıştır.

Çiftlerin arasındaki uyum ilişkilerini etkileyen en önemli unsuru oluşturmaktadır.


Amerika'da çiftlerin evliliklerinde yaşadıkları uyumsuzluk için psikolojik yardıma
başvurdukları gözlemlenmiştir. Yapılan bir araştırmada 1987 yılında Amerika'da
evlenenlerin yarısı kadar boşanma gerçekleştiği bildirilmiştir.

2
Evliliğin kalitesi, evlilikte çiftlerin birbirleriyle olan uyumlarıyla doğru orantılıdır.
Evlilik uyumu, evlilik doyumu, evlilik mutluluğu, evlilik bütünlüğü kavramları birbiri
yerine kullanılan kavramlardır. Özellikle evlilik uyumu ve evlilik doyumu kavramları
arasında yüksek korelasyon bulunduğu için genellikle eş anlamlı kullanılmaktadır.
Ancak bazı araştırmacılar evlilik uyumunun ve evlilik doyumunun arasındaki
korelasyon kat sayısının bu şekilde yorumlanmasının yanlış olduğunu ileri sürerek
doyum ve uyumun iki farklı kavram olduğuna işaret etmektedir(Erbek, Beştepe, Akar,
Eradamlar ve Alpkan, 2005: 40).

Çiftlerin birbirlerine olan duygusal düşkünlüğü, davranışsal olarak birbirine bağlı


olması evlilik uyumunu etkileyen durumlardır. Çiftlerin birbirlerine yakın ve bağlı
olması evlilik doyumunu arttırdığı yapılan çalışmalarda görülmektedir. Fox (1973)
eşitlik ve güvene dayanan, birbirine bağlı olma durumunun evlilik doyumunda önemli
bir rol oynadığını ileri sürmektedir.

Evliliğin kaliteli bir biçimde devamlılığını sağlamak için bireylerin biyolojik ve


psikolojik ihtiyaçlarının karşılanması gerekmektedir. Ayrıca çiftlerin birbirlerinin
karşılıklı olarak gereksinimlerini karşılaması evlilik uyumu ve evlilik doyumunda etkili
olmaktadır. İhtiyaçların karşılanması evlilik uyumunu önemli derecede
etkilemektedir(Gökmen, 2001). Çelik’e (2006) göre kişinin maddi, manevi doyum
sağlaması, görevlerini iyi bir şekilde yerine getirmesi ve yaşadığı çevreye uyum
sağlayarak yararlı bir birey olabilmesinde içinde bulunduğu evlilik ilişkisinin önemli
katkıları bulunmaktadır.

Çiftlerin kişilik özelliklerinin birbirine yakın ve benzer olması çift uyumunu


etkilemektedir. Bireyin duygu düşünce ve davranış tarzı onun kişiliğinin
belirleyicisidir. İlişkiyi başlatma, sürdürme, ilişki sürecinden zevk alma, hayal
kırıklıkları, uyum gösterme, sorun çözme ya da bunların tam tersi yaklaşımda bulunma
ise tamamen kişiliğin etkisi altında gerçekleşen davranışlardır (Özbalcı, 2009:50).

Yapılan birçok araştırmada benzer kişiliklere sahip çiftlerin evlilik uyumlarının ve


mutluluklarının kişilikleri farklı olan çiftlerden daha fazla olduğu bulunmuştur
(Bradbury et all, 2002; Çelik, 2006; Kitamura et all, 1998; Yıldırım, 2004).

3
Çiftlerin bilişsel benzerliklerinin de evlilik uyumunu arttığı araştırmalar tarafından
desteklenmektedir. Benzer şekilde etrafını algılayan ve düşüncelerini organize eden
eşlerin doyumlarının daha fazla olduğu bulunmuştur (Broderick ve O’Leary, 1986:514;
Spainer et all, 1995:266). Burgess ve Cottrell (1939) ise, uyumlu bir evliliğin,
partnerlerden her birinin tutum ve davranışlarını, her birinin karakter yapısını, öncelikli
olarak ilişki alanında olmakla beraber, yüksek derecede tatmin eden bir çevre oluşturan
evlilik ilişkisi olduğunu düşünmektedir.

Burgess ve Cotrell (1988) evlilikte uyumu, farklı kişilikte olan bireylerin mutluluğa
ulaşmak için ortak hedeflerinin olması ve birbirlerini tamamlaması olarak
tanımlanmıştır. Mutlu ve uyumlu bir evlilik için benzer kültürlere sahip olma, aşk ve
iyi bir cinsel yaşam gibi pek çok unsur bir araya gelmelidir(Collins ve Coltrane, 1991;
O’Grady ve Tucker, 1990:481; Broderick ve O’Leary, 1986:515). Sporakowski ve
Hungston (1978) evliliklerinde 50 yılı aşmış çiftlerle yaptıkları çalışmada evlilik
uyumunu en çok etkileyen faktörlerin eşlerin birbirleriyle benzer olduklarına dair
algıları olduğunu bulgulamışlardır.

Haldford, Kelly ve Markman (1997) evlilikte uyumu, eşlerin olumlu bir ilişki semasına
sahip olması, eşlerin birbirleri hakkında pozitif duygulara ve düşüncelere sahip olması,
iyi iletişim kurabilmesi, oluşan çatışmayı çözebilme becerisi ve eşlerin zevk alarak
birlikte aktiviteler yapabilmesi olarak tanımlamıştır.

Evlilik uyumu, evlilikte mutluluğun artması ve çatışmanın azalmasıyla


gerçekleşmektedir (Akt: O’Grady ve Tucker, 1990:482). Spainer ise uyumlu bir
evliliğin çatışmadan uzak, eşlerin önemli konular üzerinde anlaşmaya vardıkları, aynı
boş zaman aktivitelerinden hoşlandıkları, bunlara beraber katıldıkları ve birbirlerine
duygusal yakınlık gösterdikleri bir evlilik olarak ortaya koymaktadır. Sabatelli (1988)
uyumlu evliliği, eşlerin birbirleriyle rahatça iletişim kurabildiği, anlaşmazlıkların her iki
tarafında hoşnut edecek şekilde çözümlendiği ve özellikle önemli alanlarda yoğun
anlaşmazlıkların yaşanmadığı evlilik olarak tanımlamaktadır. Bu yüzden çiftler
arasındaki iletişim ve konuşma becerileri evlilik uyumu için gerekli bir koşul
olmaktadır.

4
Çiftlerin birbirlerini karşılıklı olarak mutlu etmeleri evlilik uyumunun en önemli
noktasını oluşturmaktadır. Evlilik uyumu genelde evlilik mutluluğu ile birlikte cinsel
doyum, olumlu iletişim ve eğer yeniden evlenilecek olunsa yine aynı kişiyle evlenme
isteği gibi farklı evlilik uyumu ölçütleriyle belirlenmektedir (Collins ve Coltrane, 1991).
Bradbury ve Karney (2004), çiftlerin evliliklerini devam ettirmelerinin nedenini
birbirlerinin varlığıyla huzur ve mutluluk bulmaları olduğunu belirtmektedirler.

Evlilik doyumu; evlilik kurumu içinde eşlerin birbirlerine karşı gösterdikleri sevgi
biçimi, cinsel doyum, iletişim biçimi gibi kişisel boyutlardan ve verilen kararlarda
eşitlik, kazanç, çalışma ve problemleri paylaşma gibi çevresel boyutlardan elde edilen
psikolojik tatmindir (Sokolsi ve Hendrick, 1999).

Çiftlerin birbirleriyle uyumlu olabilmeleri, ilişkilerinin uzun ömürlü olabilmeleri için


önemli bir unsurdur. Aralarında yaşanan uyumsuzluklar bireyler için mutsuzluk verici
bir durumdur. Uyumsuzluğun ortaya çıkmasıyla birlikte bireylerde fizyolojik ve
psikolojik sorunlar ortaya çıkabilmektedir.

Johnson ve arkadaşları (1986), eşler arasındaki uyumun beş ana etmenden oluştuğunu
belirtmiştir. Bu etmenlerin de iki aşamada değerlendirilebileceğini belirtmişlerdir. İlk
aşama mutluluk ve etkileşim şekli kapsamında, bireylerin evliliklerine dair aldıkları
tatmin, mutluluk, aşk, sevgi, anlaşma ve cinsel konulardaki hislerini içine almaktadır.
Karşılıklı etkileşim de, gündelik hayattaki gezintiler, ziyaretler, yemek saatleri gibi
aktivitelerde ne ölçüde zaman harcadıkları bulunmaktadır. İkinci aşamada ise
çatışmalar, sorunlar ve boşanma konuları bulunmaktadır. Bu hususta da çiftlerin sözlü
ve fizikî atışmalarının ölçüsü, aniden parlama, kıskançlık, maddi problemler, eşlerin
bireysel hususlarının evlilikte herhangi bir probleme yol açıp açmadığı araştırılmaktadır
(Yılmaz, 2001).

5
1.2.Cinsiyet
Cinsiyet ve toplumsal cinsiyet kavramları birbirini tamamlayan kavramlardır. Lips
(2001)’e göre, cinsiyeti ve toplumsal cinsiyeti birbirinden tamamen ayırmak olanaklı
değildir; çünkü kültürün kadın ve erkekten beklentileri, kadın ve erkeğin biyolojik
cinsiyetlerinden tamamen farklı değildir. Toplumun kadından ve erkekten beklentileri
kadının ve erkeğin fiziksel bedenlerine uygun bir biçimde olmaktadır. Kadınların ve
erkeklerin anatomik yapıları birbirinden farklıdır. Bu farklılıklardan duygu, algı, davranış
ve tutum gibi özellikleri etkilemesi normaldir (Gültekin, 2014). Bu farklı biyolojik özellikler
bireylerin kişilik özelliklerini de etkilemektedir. Kadınların daha naif, duygusal yapıya
sahip oldukları ve bu özellikler doğrultusunda ilişki kurabilecekleri kabul görürken,
erkeklerin ise dışa dönük, baskın, duygularında içine kapanık özellikleri doğrultusunda
ilişki kurdukları kabul görmektedir (Curun, 2006).

Evlilik uyumunu etkileyen faktörler arasında cinsiyet de yer almaktadır. Özellikle


toplumsal cinsiyet rollerimiz evlilik uyumunu arttırıcı ya da azaltıcı bir konuma sahiptir.
Bireyler evlilik için eş seçimi yaparken yetiştiği kültür ve topluma göre eş seçimi
yapmaktadır. Kadın eş seçiminde evin geçimini sağlayabilecek, iyi bir işinin olması ve
yakışıklı erkek olması belirleyici iken, erkek eş seçiminde, iyi bir anne rolü ve çekici bir
kadın olma gibi özelliklerin belirleyici olduğu görülmektedir (Ersöz, 1999). Kadının
rolü evlilikte hane içi düzeni oluşturmak, çocuklar ile ilgilenmek gibi alanlarda
etkenken erkeğin rolü daha çok sosyal hayatta aile birliğini korumaya yöneliktir (Gök,
2013).

Tezer (2006) cinsiyetin evlilik doyumunun önemli bir yordayıcısı olmadığını,


cinsiyet ile evlilik doyumu arasında bir ilişki olmadığını belirtmektedir. Ebennuwa-
Okoh (2008) çalışmasında eşlerin kişilik özellikleri ile evlilik uyumu arasındaki ilişkiyi
incelemiş ve cinsiyetin evlilik uyumunun anlamlı bir yordayıcısı olmadığını ortaya
koymaktadır.

1.3.Evlenme Biçimi
Evlilik evlenme biçimlerine göre genel olarak evliliği görücü usulü ile anlaşarak
yapılan evlilik olarak ikiye ayrılmaktadır. 1980 ve 1990'lardan itibaren özellikle Batı

6
toplumlarında, kadınların rollerindeki değişimler ve farklı evlilik biçimlerinin ortaya
çıkmasıyla aile kavramında birçok değişikliğin olduğu görülmektedir(Gottman ve
Notarius, 2000). Hem bireyler hem de kültürler arası farklılıkların olması farklı evlenme
biçimlerini meydana getirmektedir.

Türkiye gibi görece geleneksel değerlere bağlı olan bazı toplumlarda ise, anlaşarak
evlenmeye ilave olarak, ailelerin çocukları adına eşlerini seçtikleri görücü usulü ve kan
bağı olan kişilerle yapılan akraba evliliği gibi Batı toplumlarında pek rastlanmayan bazı
evlilik biçimleri de mevcuttur(Fox, 1975; Hortaçsu, 1999; Fışıloğlu, 2001; Ayan,
Beder-Şen, Ünal ve Yurtkuran, 2001). Batı toplumlarında, aşkı, yakınlılığı ve evlilikte
eşitliği temsil eden anlaşarak evlenme yaygındır(Hortaçsu, 1999).

1.4.Eş Desteği
Eş desteği evlilik doyumunu etkileyen faktörler arasında yer almaktadır. Evliliğin
doyumu için eş desteği, bireyin eşe gösterdiği destek ve diğer eşin algıladığı destek ile
bağlantılı olmaktadır. Eş desteği, bireyin ihtiyaç duyduğu zamanlarda bu desteği
algılamasını ve hissetmesini de sağlamaktadır (Cutrona, 1996). Eş desteği, eşlerin
birbirlerine gerektiği zamanda ve gerektiği şekilde destek olması ile tanımlanmaktadır
(Delhe ve diğ., 2001). Literatüre bakıldığında eş desteğinin takdir etme, duygusal-
maddi destek, sosyal destek gibi boyutları bulunmaktadır.

Yapılan çalışmalarda eş desteğinin yeterli olması evlilik kalitesinin arttırdığını


göstermektedir. Eş desteği ve cinsiyeti konu alan araştırmalarında Kabasakal ve Soylu
(2016), evlilik doyumu ve eş desteğinin evlilik doyumunu yordadığını bulmuşlardır.
Çağ ve Yıldırım (2013) eş desteği, cinsel yaşam memnuniyeti ve eğitim düzeyi
değişkenlerinin evlilik doyumunu yordadığını bulmuşlardır.

Eş tarafından sağlanan destek, eşe değer verildiğini, sevildiğini ve saygı duyulduğunu


ifade etmektedir. Stack ve Eshleman (1998) evli insanların daha yüksek yakın duygusal
destek derecelerine sahip olduklarını ve daha düşük depresyon seviyelerine eğilimli
olduklarını belirtmektedirler. Evliliğin kişinin yaşam kalitesi ile doğrudan ilişkili olduğu
da belirtilmektedir (Atta-Alla, 2009; Hünler ve Gençöz, 2003). Evlilik çiftlere

7
psikolojik, sosyal ve ekonomik olarak yarar sağlamakta ve çiftlerin yaşam kalitesini
arttırmada önemli bir faktör olarak bulunmaktadır.

Acitelli ve Antonnucci (1994) evlilik doyumu ve sosyal destek arasındaki ilişkiyi


incelediği çalışmasında, evliliklerinde sosyal destek algılarının kadınların erkeklere göre
daha fazla olmasına rağmen hem erkeklerin hem de kadınların evlilik doyumları ve
genel iyi oluşlarıyla güçlü derecede ilişkili olduğunu bildirmişlerdir.

1.5.Eğitim
Eğitim evlilik uyumunu önemli derecede etkileyen demografik özelliklerinden biridir.
Eğitim düzeyi arttıkça ya da azalıkça evliliğe yüklenen anlam ve beklentiler
farklılaşmaktadır. Çiftin eğitim düzeyi aynı ise ailevi roller ve sorumlulukların
paylaşılması olanağı daha fazladır ve bunun sonucu olarak, çiftin her iki üyesinin de
memnuniyeti artmaktadır (Tynes, 1990). Tynes (1990) çalışmasında, eğitim düzeyi
yüksek kadın ve eşlerinin, eğitim düzeyi düşük erkek ve eşlerinden daha fazla evlilik
uyumuna sahip olduklarını bulmuştur.

Eğitim, evlenecek bireylerin birbirlerine yakın ya da benzer eğitim düzeylerine sahip


olmaları çiftler arasındaki uyumu etkileyen faktörlerden birini oluşturmaktadır. Çünkü
bireylerin eğitim düzeylerinin yakın olması çiftlerin bakış açılarının ortak bir paydada
buluşması için önemli bir etkendir. Eğitim düzeylerinin arasında büyük farklılıklar
olması bireylerin ilgi ve ihtiyaçlarının doğru anlaşılmamasına ve bu doğrultuda bu ilgi
ve ihtiyaçların karşılanmamasına sebep olmaktadır. Ceylan (2014) eşlerin eğitim
düzeylerinin yakın olması sağlıklı ve uyumlu bir evlilik için önemli bir etken olduğunu
belirtmiştir.

Eğitim düzeyine bağlı olarak çiftlerin meslekleri de evlilik uyumuyla oldukça ilişkili
olmaktadır. Mesleksel statüleri yüksek bireyler ve eşleri, mesleksel statüleri düşük
bireyler ve eşlerinden daha fazla evlilik uyumuna sahiptirler (Cooper et all, 1985:231).
Erkeklerin mesleki doyumu ile eşlerinin evlilik uyumu arasında doğrusal bir ilişki söz
konusudur (Barling, 1994:221). Erkeklerin mesleki doyumu azaldıkça eşlerinin evlilik
uyumunda bir azalma söz konusudur.

8
1.6.Evlilik Süresi
Evlilik süresi evlilik uyumunu etkileyen faktörler arasında yer almaktadır. Demir ve
Durmuş (2015)`e göre “uzun süre evli olan bireylerin evliliklerinde yaşadıkları
problemler göz önüne alındığında görülmektedir ki iletişim problemler ve ekonomik
sorunlar katılımcıların en fazla vurguladıkları konular olmakta ve uzun süre evli olan
bireyler bu sorunları başarılı bir şekilde çözerek evliliklerinin sağlıklı bir şekilde
yürütmeyi başarmaktadırlar. Nitekim araştırmalarda da evlilikte yaşanan problemlerin
genellikle iletişim çatışmaları, ekonomik problemler, kıskançlık, sadakatsizlik, bencillik
ya da güvensizlikten kaynaklandığı, çiftlerin ancak aralarındaki sorunları çözerek
evliliklerinden aldıkları doyumu arttırabilmelerinin mümkün olduğu vurgulanmaktadır”
(Demir ve Durmuş, 2015).

1.7.Evlilik Uyumu Ve Psikolojik Belirtiler


İnsan biyopsikososyal bir varlık olduğu için evlilik de bireye psikolojik ve fizyolojik
olarak pozitif yönde bir etki sağlamaktadır. Thomsen ve Gilbert (1998) de psikolojik ve
biyolojik sistemlerin evlilik ilişkisi ile yakından ilgili olduğunu bildirmişlerdir.
Scorsolini-Comin ve Santos(2012), evlilik ilişkisindeki uyum ve doyumun öznel iyi
oluş durumu ile ilişkili olduğunu ortaya koymuşlardır.

Yapılan çalışmalar evli bireylerin öznel iyi oluş ve psikolojik iyi oluş düzeylerinin
bekar bireylerden daha iyi olduğunu koymaktadır (Canbulat ve Çankaya, 2014).

Bireyin eşiyle ya da birlikte olduğu kişi ile yaşadığı ilişkisinin kalitesi, bu ilişkiden
aldığı ya da alamadığı doyum, eşlerin birbirine sağladığı destek gibi etkenler psikolojik
iyi olma düzeyini etkileyebilmektedir (Birsel, 2010)

Mutsuz bir evliliği sürdürmenin genel mutluluk, yaşam doyumu, benlik saygısı ve
genel sağlıkla olumsuz yönde ilişkili olduğu belirtilmiştir(Hawkins, Booth, 2005).

Glenn (1990) araştırmasında evliliğin bireylerin ömürlerinin uzamasında etkili


olduğunu ve evliliğin bireyler üzerinde psikolojik ve fizyolojik etkisi olduğunu ortaya

9
koymaktadır.

Fu ve Heaton (2000), evli bireylerin bekar bireylere oranla stres ve anksiyete ile başa
çıkabilme becerilerinin daha yüksek olduğunu bildirmişlerdir.

Yapılan çalışmalar genel olarak evli olmanın bireyin psikolojik iyi oluşuna katkı
sağladığını ve evli bireylerin sosyal ve ekonomik destek görme, gerekli durumlarda
eşten duygusal destek sağlama gibi etkenlere bağlı olarak bireyin iyi oluşunu
etkilediğini ortaya koymaktadır(Akın, 2009; Williams ve Umberson, 2004).

1.8.Cinsellik
Cinsellik, insanların yaşam kalitesi için önemli bir bileşendir. Çünkü insan
biyopsikososyal bir varlık olduğu için cinsel yaşam da fizyolojik, psikolojik ve
sosyokültürel faktörler tarafından etkilenmektedir. Cinsellik bireylerin neslinin
devamını sağlayana en önemli unsurdur(Tannahill, 2003).

Kadınların ve erkeklerin cinsellik ile ilgili bakış açısı birbirinden farklıdır. Çünkü
cinsellik kadınlar için eski zamanlardan itibaren tabu haline gelmiş, bastırılmış dürtü ve
ihtiyaçlardır. Bu yüzden özellikle kadınların cinselliğe ilişkin inanç, tutum ve değer
yargıları erkeklere göre farklılık göstermektedir. Bu inanç, tutum ve değer yargıları
bireylerin cinsel fonksiyonlarını olumlu ya da olumsuz yönde etkilemektedir.
Evlilik, iki insanın yaşadığı cinsel ilişkinin toplum normlarına uyması amacıyla
birlikteliklerini yasallaştırdıkları bir süreçtir(Güvenç,1984).

Cinsellik çiftleri psikolojik ve biyolojik olarak birbirine bağlayan bir durumdur.


Çünkü cinsellik iki kişi arasında özel bir bağ oluşturur. Çiftler arasında oluşan bu bağ
çiftlerin birbirlerin olan yakınlıklarını ve samimiyetlerinin arttırıcı bir unsur olarak
görülmektedir.

Cinsellik bireylerin temel ihtiyacı olan sevme-sevilmenin gerçekleşmesinin


yollarından biridir. Uzun süreli beraberlikleri olan çiftlerin cinsel doyumu ilişkilerinde
önemli bir rol oynamaktadır(Fulbright, 2008).

10
1.8.1.Cinsel Yanıt Döngüleri
Masters ve Johnson ilk kez cinselliği laboratuvar ortamında inceleyen bilim
insanlarıdır. Bu araştırmada yüzlerce kadın ve erkeğin cinsel uyaranlara karşı verdikleri
tepkiler incelenmiştir. Bu inceleme sonucunda Masters ve Johnson cinsel yanıtın
evrelerini kaydetmiş ve dört evreden oluştuğunu açıklamışlardır.

1.Uyarılma Evresi
2.Plato Evresi
3.Orgazm Evresi
4.Çözülme Evresi

1.8.1.1.Uyarılma Evresi
Uyarılma evresi cinsel yanıt döngüsünün ilk evresini oluşturmaktadır. Bu evrede
cinsel yönden uyarıcı ve hoşa giden duyumlar cinsel uyarılmayı sağlamaktadır. Cinsel
uyarılma bireyde fizyolojik değişimler yaşatmaktadır. Yaşanan bu fizyolojik değişimler
bireylerin cinsel birleşimine katkı sağlamaktadır. Cinsel uyarılma fizyolojik bir durum
olduğu için kadında ve erkekte farklı fizyolojik tepkiler göstermektedir. Kadınların
cinsel yönden uyarılması erkeğe göre biraz zaman alabilmektedir. Kadınlarda cinsel
uyarılma vajina ve göğüs bölgesinde meydana gelmektedir. Kadınlarda vajinanın
uyarılmasıyla kan akışı artmakta aynı zamanda kabarma ve ıslanma gibi durumlar
meydana gelmektedir. Ayrıca göğüs bölgesi de uyarılmaktadır. Göğüs bölgesinin
uyarılması kadınlarda göğüsün büyümesi ve göğüs uçlarının dikleşmesi olarak meydana
gelmektedir. Erkeklerde ise cinsel uyarılma penis ve çevresinde görülmektedir. Erkekte
cinselliğin sağlanması için erkeğin penisinin sertleşmesi ve zevk suyunun gelmesi
yeterli bir koşuldur.

1.8.1.2.Plato Evresi
Plato evresi cinsel yanıt döngüsün ikinci evresini oluşturmaktadır. Uyarılma ile
birlikte bireylerin cinsel hazzı ve cinsel gerilimi artarak devam etmektedir. Bireyde
fizyolojik değişimler artar ve nabız yükselmektedir. Bireyde cinsel haz ve cinsel gerilim

11
bireyin orgazm seviyesine gelene kadar sürmektedir. Kadınlarda haz duygusu arttıkça
vajinal ıslaklık da artmakta aynı zamanda göğüs uçları sertleşmekte ve klitoris
hassaslaşmaktadır. Erkeklerde ise haz duygusu arttıkça penis sertliği de artmaktadır.
Bireylerin cinsel organları cinsel birleşim için hazır hale gelmektedir.

1.8.1.3.Orgazm Evresi
Orgazm evresi cinsel yanıt döngüsünün üçüncü evresini oluşturmaktadır. Cinsel
birleşme evresinin en kısa ancak hazzın en yoğun yaşandığı evredir. Fizyolojik
değişimler bu evrede doruk noktasına ulaşmaktadır. Duyulan haz arttıkça orgazm
düzeyi de doğru orantılı bir şekilde artmaktadır. Erkeklerde yaşadığı haz yoğunlaştıkça
boşalma isteği artmakta ve bunun sonucunda penisten sperm dışarı çıkmasıyla orgazm
sona ermektedir. Kadınlarda ise yaşadığı haz arttıkça orgazm olabilmektedir.
Kadınların orgazmı erkeklerden farklıdır. Kadınların orgazmı, vajinanın kasılması
vajina, sıvısının artması, kalp atış hızının artması ve en sonunda yaşanan rahatlık
duygusuyla meydana gelmektedir.

1.8.1.4.Çözülme Evresi
Çözülme evresi cinsel yanıt döngüsünün dördüncü ve son evresini oluşturmaktadır.
Cinsel birleşme sonrasında fizyolojik değişimler yavaş yavaş eski haline dönmektedir.
Bu değişimler erkeklerde hızlı kadınlarda yavaş meydana gelmektedir. Erkeklerde penis
sertliğini kaybeder ve penis küçülmektedir. Penisin tekrar cinsel birleşme haline
gelebilmesi için belli bir zaman geçmesi gerekmektedir. Kadınlarda ise bu durum yavaş
yavaş meydana gelmektedir. Kadının tekrar cinsel birleşme haline gelebilmesi için belli
bir süre beklemesine gerek yoktur Cinsel uyarılmayı tekrar yaşadığında cinsel birleşme
için hazır hale gelebilmektedir.

1.8.2.Cinsel Doyum
Cinsel doyum kişinin cinsel aktivitelerinden memnun olup olmama
durumudur(Varma vd., 2006). Cinsel ilişki; öpüşme, okşama, sürtünme, orak seks ve
cinsel birleşme gibi çeşitli cinsel eylemlerden oluşmaktadır. Çeşitli cinsel eylemlerin
her birinden farklı haz alınmaktadır.Cinsel doyum için ise bireyin yoğun bir cinsel haz
duyması gerekmektedir. Bu yüzden doyum sağlanabilen bir cinsel ilişki için doğru bir

12
eş ile uygun yer ve uygun zamanın olması gerekmektedir. Cinsel doyumu etkileyen
faktörler arasında cinsel eylemlerin yeri, zamanı, süresi ve tekniği bulunmaktadır(Canel,
2012).

Cinsel doyum evlilik uyumunu nasıl etkiliyorsa evlilik uyumu da cinsel doyumu aynı
şekilde etkilemektedir. Literatürdeki çalışmalara bakıldığında cinsel doyumun artması
ile birlikte evlilik uyumunun da arttığı ya da evlilik uyumunun artması ile cinsel
doyumun da arttığı belirtilmiştir. Gordon (2005) evli bireylerin evlilik doyumu ve cinsel
doyumu arasındaki ilişkisini incelediği araştırmasında cinsel doyumun evlilik
doyumuna katkısının önemli olduğunu vurgulamaktadır.

1.8.3.Cinsel Sorun
Evliliklerde çiftlerin cinsel problemleri artık sık yaşadığımız bir problem türü olarak
karşımıza çıkmaktadır. Bu cinsel işlev bozukluğu çiftlerin evliliklerinin başlamasından
itibaren görülebildiği gibi evliliğin ilerleyen yıllarında da ortaya çıkabilmektedir.
Önemli olan çiftlerde meydana gelen cinsel işlev bozukluğunun fizyolojik bir semptom
mu yoksa çiftlerin birbirleriyle ilişkilerinin bozulması sonucunda ortaya çıkan bir
durum mu olduğuna karar vermektir. Bu yüzden çift aile terapistleri de çiftlerin cinsel
problemlerinden önce çiftlerin birbirleriyle olan iletişimini ilk önce ele almaktadır.
Evliliğin temel öğelerinden biri olan cinselliğin çiftleri birbirine bağlama ve ilişkileri
düzenleme gibi bir rolü bulunmaktadır(Eşsizoğu vd., 2012).

Rust ve arkadaşları cinsel işlev bozuklukları ile evlilikte mutsuzluk arasındaki ilişkiyi
araştırmışlardır. Bu çalışmanın sonucunda erkeklerde cinsellik ve mutluluk arasındaki
ilişki kadınlara göre daha yüksek düzeyde bulunmuştur.

Evli çiftlerin cinsel yaşamlarını etkileyen faktörlerden biri de çocukların varlığıdır.


Call ve Schwartz, yaptıkları araştırmada küçük çocukların varlığının cinsel ilişki
sıklığını azalttığını belirtmişlerdir.

Cinsellik, çiftlerin birbirleriyle olan ilişkisini ve evlilik doyumunu etkileyen faktörler


arasında yer almaktadır. Evli çiftlerin genel iletişimi ve cinsel yaşamı bir bütün olarak

13
ele alınmaktadır. Bu yüzden çiftler arasındaki iletişimsizlik çiftlerin cinsel yaşamını da
olumsuz etkilemektedir.

Cinsel doyum evlilik uyumunu nasıl etkiliyorsa evlilik uyumu da cinsel doyumu aynı
şekilde etkilemektedir. Literatürdeki çalışmalara bakıldığında cinsel doyumun artması
ile evlilik uyumunun arttığı ya da evlilik uyumunun artması ile cinsel doyumun da
arttığı belirtilmiştir. Morokof ve Gilliand (1993), çiftlerin cinsel doyumu ile evlilik
uyumu arasında yüksek bir ilişki olduğunu belirtmektedir. Aynı zamanda da Sokolski
ve Hendrick (1999) cinsel doyum ile evlilik uyumu arasında anlamlı bir ilişki olduğunu
belirtmektedir.

Cinsel işlev bozukluğunun evlilik yaşamını etkileyip etkilemediğini araştırıldığı bir


dizi çalışmanın sonuçlarına göre, cinsel işlev bozukluğu olan bireyler eşlerinin evlilik
yaşamı sağlıklı bireylerin evlilik yaşamına göre daha fazla bozulduğu belirtilmiştir.
Abalı ve Kömürcü (2008) eşlerin zaman içerisinde cinsel anlamda birbirlerini mutlu
edememeleri sebebiyle yaşanan moral bozukluğunun evlilik ve aile içi ilişkilerini
olumsuz yönde etkilediğini belirtmektedir. Sonuç olarak cinsel işlev bozukluğu evlilik
yaşamını olumsuz yönde etkilediği ortaya konmuştur.

1.8.3.1.Cinsel İşlev Bozuklukları


Cinsel işlev bozuklukları kadınlarda ve erkeklerde farklı görülmektedir. Cinsel işlev
bozuklukları bireylerin çok sık karşılaştıkları durumlarından biridir. Kadınlarda cinsel
işlev bozuklukları; cinsel isteğin azlığı, cinsel tiksinti bozukluğu, uyarılma ve orgazm
bozukluğu, vajinusmus ve ağrılı cinsel birleşme sorunlarından oluşmaktadır. Erkeklerde
ise cinsel istek azlığı cinsel tiksinti bozukluğu, erektil disfonksiyon(sertleşme güçlüğü),
erken boşalma ve diğer boşalma bozuklukları ile ağrılı cinsel birleşme sorunlarından
oluşmaktadır. Cinsel işlev bozuklukları karmaşık bir yapıdan oluşmaktadır. Çünkü insan
biyopsikososyal bir varlıktır. Bu yüzden cinsel sorunun nedeninin organik ya da
psikolojik olarak değil multidisipliner bir süreç olarak incelenmesi gerekmektedir.

Cinsel işlev bozukluklarında çeşitli biçimlerde sınıflandırılma yapılmaktadır.


DSM-V' e göre cinsel işlev bozuklukların sınıflandırılması; ‘Geç boşalma, sertleşme

14
bozukluğu, kadında orgazm bozukluğu, kadında cinsel ilgi/ uyarılma bozukluğu, cinsel
organlarda-pelviste ağrı/içe girme bozukluğu, erkekte düşük cinsel istek bozukluğu,
erken boşalma, maddenin/ilacın yol açtığı cinsel işlev bozukluğu, tanımlanmış diğer bir
cinsel işlev bozukluğu, tanımlanmamış cinsel işlev bozukluğu ‘ şeklindedir.

15
BÖLÜM 2
YÖNTEM
2.1.Evren Ve Örneklem
Çalışma evrenini Muğla'nın Marmaris ilçesinde yaşayan 18-65 yaş arasında evli
bireyler oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini ise Muğla'nın Marmaris ilçesinde
yaşayan 200 evli birey oluşturmaktadır.

2.2.Veri Toplama Araçları


2.2.1.Demografik Bilgi Formu
Bu formda katılımcıların cinsiyetleri, yaşları, eğitim düzeyleri, gelir düzeyleri,
meslekleri, medeni halleri, evlenme yaşları, evlilik süreleri, evlilik şeklilleri, kaçıncı
evlilikleri olduğu, cinsel sorunların olup olmadığı, çocuk sayıları ve evde aile dışında
birinin yaşayıp yaşamadığı ile ilgili sorular yöneltilmiştir.

2.2.2.Evlilik Uyum Ölçeği


Ölçek İsmi: Evlilik Uyum Ölçeği (Marital Adjustment Test / MAT)
Geliştiren/Uyarlayan: Locke ve Wallace (1959) tarafından geliştirilmiş, Şennur
TutarelKışlak (1999) tarafından Türkçe’ ye uyarlanıp, geçerlik ve güvenirlik çalışması
yapılmıştır.
Ölçülen Özellikler : Evlilik ilişkisinden alınan doyumu ve evlilik uyumunu ölçmeyi
amaçlamaktadır.
Ölçeğin Yapısı 15 madde ve 2 alt boyuttan oluşmaktadır.
1.Boyut : İlk 9 madde. Genel uyum ve duygu, cinsellik, toplumsal kurallarda ki
anlaşmalardan oluşmaktadır.
2.Boyut : Son 6 madde. Boş zaman etkinlikleri, çatışma çözme, güven gibi ilişki tarzını
yansıtan maddelerden oluşmaktadır.
Ölçmede Kullanılan Yöntem: Ölçek, kendi kendini değerlendirme türünde bir ölçektir.
1.maddesi, iki uca uzanan ‘’çok mutlu’’ ile ‘’çok mutsuz’’ arasında bireyin kendini
konumlandırdığı bir yapıya sahiptir.
2.madde ile 9.madde arasındaki maddeler 6’lı likert yapıya sahiptir. ‘’Her zaman

16
anlaşırız’’ dan ‘’Her zaman anlaşamayız’’ a bireyin kendini değerlendirdiği
maddelerdir.
10.madde ile 15.madde aralığı çoktan seçmelidir ve 2 yada 3 yada 4 seçenekli yer
almışlardır. Sadece 12.madde bireyin hem kendinin hem de eşinin tercihlerini
değerlendirdiği iki bölümlü tek maddedir.
Puanlama :
1.MADDE : 0,1,2,3,4,5,6 şeklinde düz puanlanır.
2. ile 9. arası MADDELER : 5,4,3,2,1,0 şeklinde tersine çevrilerek puanlanır. ‘’Her
zaman anlaşırız’’ : 5 puan ‘’Hemen her zaman anlaşırız’’ : 4 puan ‘’Ara sıra
anlaşamadığımız olur ‘’ : 3 puan ‘’Sıklıkla anlaşamayız’’ : 2 puan ‘’Hemen her zaman
anlaşamayız’’ : 1 puan ‘’Her zaman anlaşamayız’’ : 0 puan
10. MADDE : 0,0,1 şeklinde puanlanır.
Erkeğin susması ile : 0 puan
Kadının susması ile : 0 puan
Karşılıklı tavizlerle anlaşmaya varılarak sonuçlanır : 1 puan
11. MADDE : 3,2,1,0 şeklinde tersine puanlanır.
Hepsini : 3 puan
Bazılarını : 2 puan
Çok azını : 1 puan
Hiçbirini : 0 puan •
12.MADDE : Anlaşmazlık : 0 puan
Dışarıda bir şeyler yapmak : 1 puan
Evde oturmak : 1 puan
Bu madde eşlerden biri için evde oturmak, diğeri için dışarıda bir şeyler yapmak
seçeneği belirtilmişse (0) puan, eşlerin her ikisi içinde dışarıda bir şeyler yapmak ya da
evde oturmak seçeneği işaretlenmişse (1) puan almaktadır.
13.MADDE : 0,1,2,3 şeklinde düz puanlanır.
Sık sık : 0 puan
Arada sırada : 1 puan
Çok seyrek: 2 puan
Hiçbir zaman : 3 puan
14.MADDE : 2,1,0 şeklinde tersine çevrilerek puanlanır.

17
Aynı kişiyle evlenirdiniz: 2 puan
Farklı bir kişiyle evlenirdiniz: 1 puan
Hiç evlenmezdiniz: 0 puan
15.MADDE : 0,1,2,2 şeklinde puanlanır.
Hemen hemen hiçbir zaman : 0 puan
Nadiren : 1 puan
Çoğu konularda : 2 puan
Her konuda : 2 puan
Ölçeği uygulama ve değerlendirme yapabilmek için herhangi bir özel eğitim şartı
aranmamaktadır. Ölçeğin puanlamasında her bir maddeden alınan toplam puan
üzerinden değerlendirme yapılır. Ölçekten alınabilecek en yüksek puan 58 , en düşük
puan ise 1 puandır. 1 puan evlilikte en düşük uyumsuzluk durumunu gösterirken, 58
puan en yüksek evlilik uyum puanını göstermektedir.
Guilford (1956)’ın ortalamayı temel alan kesim noktası formülü kullanılarak, Evlilikte
Uyum Ölçeği’nden elde edilen puanları kesim noktası 43.5 olarak hesaplanmıştır.
Ölçekten 43 ve üzeri alanlar evliliklerinde uyumlu, 43’ün altında puan alanlar uyumsuz
olarak değerlendirilebilir. Madde toplam puanının yüksekliği eşlerin evliliklerinde
uyumlu olduğu yönünde yorumlanır.

Prf.Dr.Şennur Tutarel Kışlak tarafından 1999 yılında yapılan çalışmada; 149’u kadın
ve 162’si erkek olmak üzere Ankara, İstanbul ve İzmir ile bu şehirlerin ilçelerinden
toplam 311 gönüllü, evli denek kullanılmıştır. Evliliklerinin birinci yılını doldurmamış
olanlar örnekleme alınmamıştır. Araştırmaya katılan deneklerin yaş ortalaması 33 yıl
(ranj: 20-61), evlilik yılı ortalaması ise 9 yıl (ranj: 1-36) olarak belirlenmiştir.
Deneklerin ortalama bir çocukları (ranj: 0-7) vardır. Deneklerin %28.3’ü ilköğretim
mezunu, %35’i lise mezunu ve %36.6’sı üniversite mezunudur. Ölçeğin Türkçe çeviri
işleminde Savaşır’ın (Ölçek Uyarlamasında ki Sorunlar ve Bazı Çözüm yolları, Türk
Psikoloji Dergisi 1994) önerdiği yollar izlenmiştir. Öncelikle EUÖ’nin çevirisi
araştırmacı tarafından gerçekleştirilmiş ve iki kişi ile birlikte gözden geçirilmiştir. Daha
sonra çeviri, ABD’de eğitimini tamamlamış 5 uzman psikolog ve birde yabancı dil
uzmanından oluşan yargıcılar tarafından orjinaliyle karşılaştırılmış ve
düzeltilmiştir.Çeviri bu haliyle, diğer bir yabancı dil uzmanınca tekrar İngilizceye

18
çevrilerek kontrol edilmiştir. Sonuçta, uzmanların uzlaştığı şekilde düzenlemeler
yapılarak çevirilere son şekli verilmiştir. Tutarel Kışlak (1999)’ın yaptığı geçerlik ve
güvenirlik çalışmasına göre; iç tutarlık (Cronbach Alpha) katsayısı .84 , iki yarım test
güvenirliği r= .84 , test tekrar test tekniği ile güvenirlik hesaplaması Pearson
Momentler Çarpımı Korelasyon katsayısı .57 olup .01 düzeyinde anlamlı bulunmuştur.
EUÖ’nin ölçüt bağımlı geçerliğinin saptanmasında, Kişilerarası İlişkiler Ölçeği ile
İlişkilerde Yükleme Ölçeğinden yararlanılmıştır. Elde edilen korelasyon katsayısı -
.54’dür ve bu değer .01 düzeyinde anlamlıdır.

2.2.3.Golombok-Rust Cinsel Doyum Ölçeği


Rust ve Golombok (1986) tarafından geliştirilen, ülkemizde geçerlilik ve güvenirlilik
çalışması Tuğrul ve arkadaşları (1993) tarafından yapılan Golombok Rust Cinsel
Doyum Ölçeği (GRCDÖ) (Golombok Rust Inventory of Sexual Satisfaction (GRISS))
cinsel ilişkinin niteliğini ve cinsel fonksiyon bozukluklarını değerlendirmede
kullanılmaktadır. Sürekli bir eşi olan heteroseksüel bireylere ya da çiftlere
uygulanmaktadır. Ölçek, ayrıca yapılan cinsel tedavi yöntemlerinin etkinliğinin
ölçülebilmesi amacıyla da kullanılabilmektedir (Turan 2013). Ölçek kadın ve erkekler
için ayrı hazırlanmış iki formdan ve yirmisekiz sorudan oluşmaktadır. Kadın ve erkek
formlarında beşi ortak olmak üzere yedi alt boyut yer almaktadır. Her iki formda ortak
olan alt boyutlar kaçınma, doyum, iletişim, dokunma ve ilişki sıklığı alt boyutlarıdır. Bu
alt boyutlara ek olarak kadın formunda vajinismus ve orgazm bozukluğu, erkek
formunda ise erken boşalma ve erektil disfonksiyon alt boyutları bulunmaktadır
(Çakmak 2010; Rust ve Golombok 1986). Ölçek beşli likert tipi (hiçbir zaman, nadiren,
bazen, çoğunlukla, her zaman) sorular içermektedir. Likert ölçek 0-1-2-3-4 olarak
puanlanır. Ölçek yorumlanırken tutarlılık için olumsuz yapıdaki sorular tersine
kodlanmıştır (Turan 2013). Ters yönde puanlanan maddeler kadın formunda 2, 4, 5, 8,
9, 10, 11, 15, 16, 17, 19, 21, 22, 25, 26, 27 ve 28’dir. Erkek formunda ise 1, 2, 3, 4, 8, 9,
12, 13,15, 16, 19, 20, 21 ve 25. maddeler ters yönde puanlanmaktadır (Çakmak 2010).
Ölçeğin değerlendirilmesinde hem ölçek toplam puanı, hem de alt boyutlardan elde
edilen puanlar kullanılabilmektedir. Ölçekten elde edilen toplam puan cinsel
fonksiyonların niteliği ile ilgili genel bir fikir sunarken, alt boyut puanları ise cinsel
ilişkinin çeşitli yönleri ile ilgili daha ayrıntılı bilgiler vermektedir. Ölçekten elde edilen

19
ham puanlar sonrasında bir ile dokuz arasında değişen standart puanlara dönüştürülür.
Ölçeğin kesme noktası 5’dir, puanın beş veya üzerinde olması o alt boyutta cinsel
ilişkinin veya fonksiyonların kadınlarda .94 olarak hesaplanmıştır (Turan 2013).
Çalışmamızda GRCDÖ Cronbach’s alfa değeri kadınlarda .92, erkeklerde .78 olarak
bulunmuştur.

2.3.İşlem
Bu araştırmada, Muğla İli Marmaris İlçesi'nde yaşayan 200 gönüllü evli bireyle
çalışılmıştır. Bu çalışmada sosyodemografik verileri elde etmek amacıyla 13 sorudan
oluşan bir bilgi formu kullanılmıştır. Gönüllü olan evli bireyler demografik bilgi formu
ile birlikte Golombok-Rust Cinsel Doyum Ölçeği (GRCDÖ) ve Evlilik Uyum Ölçeği
(EUÖ) verilmiştir. Etik kurallar ve gerçekçi cevaplar alabilmek için kimlik bilgilerine
ait sorular sorulmamıştır.

2.4.İstatistiksel Analiz
İstatistiksel analizler SPSS versiyon 17.0 yazılımı kullanılarak yapıldı. Değişkenlerin
normal dağılıma uygunluğu analitik yöntemlerle (Kolmogorov-Smirnov/Shapiro­Wilk
testleri) kullanılarak incelendi. Tanımlayıcı analizler normal dağılan değişkenler için
ortalama±standart sapma kullanılarak verildi. Demografik özellikler frekans ve yüzde
değerleri verilerek tanımlayıcı istatistikleri yapıldı. Sürekli verilerde, erkek ve kadın
gruplarını karşılaştırmak için bağımsız gruplarda t-testi kullanıldı. Kategorik ve
dikotom veri tipi için yapılan karşılaştırmalarda Pearson Ki-kare ve Fisher Ki-kare testi
kullanıldı. Erkek ve kadın gruplarında kendi içlerindeki karşılaştırma için tek yönlü
ANOVA testi kullanıldı. Varyansların homojenliği Levene testi ile değerlendirildi.
Gruplar arasında anlamlı farklılık bulunan durumlarda, ikili karşılaştırmalar için post-
hoc testlerden Scheffe testi kullanıldı. p-değerinin 0,05’in altında olduğu durumlar
istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi.

2.5.Kapsam Ve Sınırlıklıklar
Araştırmanın kapsamını Marmaris ilçesi sınırları içerisinde ikamet ede evli
bireylerden oluşmaktadır. Bu çalışma, Marmaris ilçesideki rastgele seçilmiş 200
katılımcı ile sınırlıdır. Ayrıca araştırma için verilen süre kısıtlıdır.

20
BÖLÜM 3
BULGULAR

1. Erkek Grubunda Yapılan Karşılaştırmalar


Anketten elde edilen verilerden öncelikle erkek bireylerin demografik özellikleri incelendi ve
Tablo 1. 'de ayrıntılı bir şekilde her bir değişkende var olan grupların seçimine göre dağılım
hesaplandı.

Tablo 1. Erkek bireylerde demografik özelliklerin dağılımı


Değişkenler Gruplar Frekans (n) Yüzde (%)
İlköğretim 12 12,0
Lise 28 28,0
Eğitim Düzeyi
Üniversite 52 52,0
Lisansüstü 8 8,0
Evli 96 96,0
Medeni Durum Boşanmış/Dul 3 3,0
Bekar 1 1,0
Alt 3 3,0
Orta 59 59,0
Gelir Düzeyi
İyi 32 32,0
Çok İyi 6 6,0
1-5 Yıl 47 47,0
6-10 Yıl 24 24,0
11-20 Yıl 14 14,0
Evlilik Süresi
21-30 Yıl 11 11,0
30 Yıl Üzeri 3 3,0
Bekar 1 1,0
Anlaşarak 84 84,0
Evlilik Şekli
Görücü Usulü 16 16,0
0 1 1,0
1 90 90,0
Evlilik Sayısı
2 5 5,0
3 ve Üzeri 4 4,0
Yok 88 88,0
Cinsel Sorun
Var 12 12,0
0 28 28,0
1 43 43,0
2 23 23,0
Çocuk Sayısı
3 4 4,0
4 1 1,0
7 1 1,0
Hayır 89 89,0
Evde başka birinin yaşaması (eş ve çocuk hariç)
Evet 11 11,0

21
Eğitim düzeyinin, %52 ile üniversite mezunu olduğu ve ankete katılan erkeklerin yarısının bu
düzeyde olduğu tespit edilmiştir. 96 (%96) kişinin evli olduğu görülmektedir. Gelir düzeyi %59
oranla orta sınıfta yer almaktadır. Evlilik süresi, 1-5 yıl arası olanlar %47'lik bir orana sahiptir.
Evlenme metoduna göre %84'ü anlaşarak, %16'lık bir kesim ise görücü usulü tekniği ile evlilik
yapmıştır. Sadece 1 kez evlilik yapmış erkek bireylerin %90'ını büyük çoğunluğu oluşturmaktadır.
Cinsel sorun olmadığını belirtilenlerin oranı %88, sorunu olanların ise oranı %12'dir. Çocuk
sayılarında en çok orana 1 çocuk sahipliği (%43) ile beraberinde 2 çocuk sahipliği (%23) yer
almaktadır. Evinde, eşi ve çocuğu hariç başka bir bireyin yaşadığını belirtenlerin oranı %11 iken
başka bir bireyin yaşamadığını beyan edenlerin oranı %89'dur.

22
Grafik 1. Erkeklerde demografik verilerin dağılımı

Erkek bireylerin yaş ortalaması 37,3±8,7 olarak bulundu. Bununla birlikte evlenme yaşı
ortalaması 27,3±4,2 olarak saptandı. Uygulanan anketlerin skorları ele alındığında, evlilik uyumu
ölçeğinin toplam skor ortalaması 45,9±7,3 olarak bulunmuş ve 43 ve üzerinde olduğu için
ortalama olarak evliliklerin uyumlu olduğunu göstermektedir. Golombok-Rust Cinsel Doyum
Anketinden elde edilen skorların ortalaması 3,2±0,4 olarak bulundu. Golombok-Rust Cinsel
Doyum Anketi alt boyut sorularının ortalama skorları ise ayrıntılı olarak Tablo 2.'de gösterilmiştir.

23
Tablo 2. Demografik veriler ve anket verilerinin genel tanımlayıcı istatistikleri
Std.
Değişkenler Minimum Maksimum Ortalama
Sapma
Yaş 24,0 62,0 37,3 8,7
Evlenme yaşı 10,0 38,0 27,3 4,2
Evlilik Uyum Ölçeği Toplam Skor 26,0 59,0 45,9 7,3
Golombok-Rust Cinsel Doyum Anketi Skor Toplamı 56,0 112,0 88,8 11,3
Golombok-Rust Cinsel Doyum Anketi Ortalama Skor 2,0 4,0 3,2 0,4
Golombok-Rust Cinsel Doyum Anketi Alt Boyut
Sorularının Ortalama Skorları
Sıklık 0,5 4,0 2,7 0,8
İletişim 0,0 4,0 2,6 1,1
Doyum 1,5 4,0 3,0 0,7
Kaçınma 2,5 4,0 3,7 0,4
Dokunma 1,0 4,0 3,5 0,7
Erken Boşalma 0,5 4,0 2,8 0,8
Erektil Disfonksiyon 2,0 4,0 3,3 0,5

Eğitim düzeyi ile Evlilik Uyum (EU) ve Golombok-Rust Cinsel Doyum (GRCD) ölçeklerinden elde
edilen skorların karşılaştırılmasıyla gruplar arasında GRCD ölçeğinin alt boyut sorularından
sadece erken boşalma ve erektil disfonksiyon değişkenlerinde istatistiksel olarak anlamlı fark
bulundu (p<0,05) (Tablo 3.). İkili karşılaştırmalara (Scheffe Testi) göre bu anlamlı farklılık,
üniversite ile lise ve ilköğretim grupları arasından kaynaklanmaktadır.

Eğitim düzeyi ile evlilik uyum ölçeğinin kesim noktası olan 43 skor değerinin üst ve alt gruplarının
karşılaştırılmasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı (p=0,756). Eğitim düzeyi grupları
arasında evlilik uyumunun dağılımının değiştiği istatistiksel olarak anlamlı değildir (p>0,05).

Tablo 3. Eğitim düzeyi ile EU ve GRCD ölçeklerinden elde edilen skorların karşılaştırılması
%95 GA
Değişkenler Ortalaması p-
Std.
(Anket Eğitim Düzeyi N Ortalama Minimum Maksimum Değeri
Sapma Alt Üst
Skorları) (#)
Sınır Sınır
İlköğretim 12 44,9 7,7 40,0 49,8 32,0 59,0
Evlilik Uyum Lise 28 45,4 8,0 42,3 48,5 26,0 58,0
Ölçeği Üniversite 52 46,3 6,9 44,4 48,3 27,0 58,0 0,899
Toplam Skor Lisansüstü 8 46,6 8,2 39,8 53,5 33,0 59,0
Toplam 100 45,9 7,3 44,5 47,4 26,0 59,0
Golombok- İlköğretim 12 3,1 0,3 2,9 3,3 2,5 3,5
Rust Cinsel Lise 28 3,1 0,5 2,9 3,3 2,0 3,8 0,157
Doyum Ölçeği Üniversite 52 3,3 0,4 3,1 3,4 2,4 4,0

24
Skor Lisansüstü 8 3,2 0,3 2,9 3,5 2,5 3,5
Ortalaması Toplam 100 3,2 0,4 3,1 3,3 2,0 4,0
İlköğretim 12 2,3 0,7 1,9 2,8 1,0 3,0
Lise 28 2,8 0,7 2,5 3,0 1,5 4,0
Sıklık Üniversite 52 2,8 0,8 2,6 3,0 1,0 4,0 0,243
Lisansüstü 8 2,5 1,2 1,5 3,5 0,5 4,0
Toplam 100 2,7 0,8 2,6 2,9 0,5 4,0
İlköğretim 12 2,6 0,5 2,3 2,9 2,0 3,5
Lise 28 2,4 1,6 1,8 3,0 0,0 4,0
İletişim Üniversite 52 2,8 0,9 2,6 3,1 0,0 4,0 0,124
Lisansüstü 8 2,1 1,1 1,2 3,0 0,5 3,5
Toplam 100 2,6 1,1 2,4 2,8 0,0 4,0
İlköğretim 12 2,7 0,7 2,2 3,1 1,8 3,8
Lise 28 2,8 0,7 2,5 3,1 1,5 4,0
Doyum Üniversite 52 3,1 0,6 2,9 3,2 1,8 4,0 0,136
Lisansüstü 8 3,0 0,7 2,4 3,6 1,8 4,0
Toplam 100 3,0 0,7 2,8 3,1 1,5 4,0
İlköğretim 12 3,7 0,3 3,5 3,9 3,0 4,0
Lise 28 3,7 0,4 3,6 3,8 2,5 4,0
Kaçınma Üniversite 52 3,6 0,4 3,5 3,7 2,5 4,0 0,241
Lisansüstü 8 3,8 0,1 3,7 4,0 3,8 4,0
Toplam 100 3,7 0,4 3,6 3,7 2,5 4,0
İlköğretim 12 3,5 0,4 3,2 3,8 3,0 4,0
Lise 28 3,3 0,9 3,0 3,7 1,0 4,0
Dokunma Üniversite 52 3,6 0,5 3,4 3,7 1,8 4,0 0,403
Lisansüstü 8 3,4 0,8 2,7 4,0 2,0 4,0
Toplam 100 3,5 0,7 3,3 3,6 1,0 4,0
İlköğretim 12 2,3 1,0 1,7 3,0 0,5 3,5
Lise 28 2,7 0,9 2,4 3,1 1,0 4,0
Erken
Üniversite 52 2,9 0,7 2,8 3,1 1,0 4,0 0,044*
Boşalma
Lisansüstü 8 3,2 0,7 2,6 3,7 2,0 3,8
Toplam 100 2,8 0,8 2,7 3,0 0,5 4,0
İlköğretim 12 3,1 0,5 2,8 3,4 2,5 4,0
Lise 28 3,1 0,6 2,8 3,3 2,0 4,0
Erektil
Üniversite 52 3,4 0,4 3,3 3,5 2,3 4,0 0,028*
Disfonksiyon
Lisansüstü 8 3,4 0,5 2,9 3,8 2,5 4,0
Toplam 100 3,3 0,5 3,2 3,4 2,0 4,0
* p<0,05 istatistiksel olarak anlamlıdır.
# İstatistiksel analiz; tek yönlü ANOVA ve post hoc test; Scheffe kullanıldı.

Evlilik süresi ile EU ve GRCD ölçeklerinden elde edilen skorların karşılaştırılması sonucu sadece
GRCD ölçeğinin alt boyutunda yer alan sıklık değişkeninde, gruplar arasında istatistiksel olarak
anlamlı fark bulundu (p<0,05; Tablo 4.). Post hoc analiz sonrası ikili karşılaştırmalar sonucu
istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı (p>0,05).

Tablo 4. Evlilik süresi ile EU ve GRCD ölçeklerinden elde edilen skorların karşılaştırılması

25
%95 GA Ortalaması p-
Değişkenler Std.
Evlilik Süresi N Ortalama Min. Maks. Değeri
(Anket Skorları) Sapma Alt Sınır Üst Sınır (#)
1-5 Yıl 47 46,2 7,5 44,0 48,4 26,0 59,0
6-10 Yıl 24 47,0 7,2 43,9 50,0 33,0 59,0
Evlilik Uyum 11-20 Yıl 14 46,1 6,8 42,2 50,0 32,0 55,0
Ölçeği Toplam 0,251
21-30 Yıl 11 45,3 6,8 40,7 49,8 35,0 57,0
Skor
30 Yıl Üzeri 3 36,7 8,6 15,2 58,1 29,0 46,0
Total 99 46,0 7,4 44,5 47,4 26,0 59,0
1-5 Yıl 47 3,2 0,4 3,1 3,3 2,1 3,8
Golombok-Rust 6-10 Yıl 24 3,1 0,5 2,9 3,3 2,0 4,0
Cinsel Doyum 11-20 Yıl 14 3,3 0,2 3,2 3,5 2,8 3,6
0,373
Ölçeği Skor 21-30 Yıl 11 3,1 0,3 2,9 3,3 2,5 3,8
Ortalaması 30 Yıl Üzeri 3 2,9 0,4 2,0 3,8 2,6 3,3
Total 99 3,2 0,4 3,1 3,2 2,0 4,0
1-5 Yıl 47 2,9 0,7 2,7 3,1 1,0 4,0
6-10 Yıl 24 2,5 0,9 2,1 2,9 0,5 4,0
11-20 Yıl 14 3,0 0,8 2,6 3,4 1,5 4,0
Sıklık* 0,042*
21-30 Yıl 11 2,3 0,9 1,7 2,9 1,0 3,5
30 Yıl Üzeri 3 2,2 0,8 0,3 4,1 1,5 3,0
Total 99 2,7 0,8 2,6 2,9 0,5 4,0
1-5 Yıl 47 2,5 1,2 2,2 2,9 0,0 4,0
6-10 Yıl 24 2,6 1,0 2,2 3,0 0,0 4,0
11-20 Yıl 14 2,9 1,1 2,3 3,6 0,0 4,0
İletişim 0,829
21-30 Yıl 11 2,5 1,1 1,8 3,2 0,0 4,0
30 Yıl Üzeri 3 2,5 1,3 -0,8 5,8 1,5 4,0
Total 99 2,6 1,1 2,4 2,8 0,0 4,0
1-5 Yıl 47 3,0 0,6 2,8 3,2 1,5 4,0
6-10 Yıl 24 2,9 0,7 2,6 3,2 1,8 4,0
11-20 Yıl 14 3,0 0,7 2,6 3,4 1,8 3,8
Doyum 0,885
21-30 Yıl 11 2,9 0,7 2,4 3,3 1,8 4,0
30 Yıl Üzeri 3 2,8 0,3 2,1 3,4 2,5 3,0
Total 99 3,0 0,7 2,8 3,1 1,5 4,0
1-5 Yıl 47 3,7 0,4 3,6 3,8 2,5 4,0
6-10 Yıl 24 3,6 0,5 3,4 3,8 2,5 4,0
11-20 Yıl 14 3,8 0,3 3,6 3,9 3,3 4,0
Kaçınma 0,079
21-30 Yıl 11 3,7 0,3 3,5 3,9 3,3 4,0
30 Yıl Üzeri 3 3,1 0,4 2,1 4,0 2,8 3,5
Total 99 3,7 0,4 3,6 3,7 2,5 4,0
1-5 Yıl 47 3,4 0,8 3,2 3,7 1,0 4,0
6-10 Yıl 24 3,5 0,7 3,2 3,8 1,0 4,0
11-20 Yıl 14 3,7 0,3 3,5 3,9 3,0 4,0
Dokunma 0,738
21-30 Yıl 11 3,4 0,4 3,2 3,7 3,0 4,0
30 Yıl Üzeri 3 3,4 0,1 3,1 3,8 3,3 3,5
Total 99 3,5 0,7 3,3 3,6 1,0 4,0
1-5 Yıl 47 2,9 0,7 2,7 3,1 1,0 4,0
6-10 Yıl 24 2,7 0,9 2,4 3,1 0,5 4,0
Erken Boşalma 11-20 Yıl 14 2,9 0,7 2,6 3,3 1,5 3,8 0,468
21-30 Yıl 11 2,5 1,0 1,8 3,2 1,0 4,0
30 Yıl Üzeri 3 2,5 1,3 -0,7 5,7 1,8 4,0

26
Total 99 2,8 0,8 2,7 3,0 0,5 4,0
1-5 Yıl 4
3,2 0,5 3,1 3,4 2,0 4,0
7
6-10 Yıl 24 3,3 0,6 3,0 3,5 2,0 4,0
Erektil
11-20 Yıl 14 3,5 0,4 3,3 3,7 2,5 4,0 0,217
Disfonksiyon
21-30 Yıl 11 3,1 0,6 2,7 3,5 2,0 4,0
30 Yıl Üzeri 3 2,8 0,1 2,5 3,2 2,8 3,0
Total 99 3,3 0,5 3,2 3,4 2,0 4,0
* p<0,05 istatistiksel olarak anlamlıdır.
# İstatistiksel analiz; tek yönlü ANOVA ve post hoc test; Scheffe kullanıldı.

Evlilik süresi ile evlilik uyum ölçeğinin kesim noktası olan 43 skor değerinin üst ve alt
gruplarının karşılaştırılmasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı (*p=0,668). Evlilik
süresi grupları arasında evlilik uyumunun dağılımının değiştiği istatistiksel olarak anlamlı
değildir (*p>0,05).

Tablo 5. Evlilik süresi ile EUÖ'nin skor gruplarının karşılaştırılması


EUÖ Skor Grupları
Gruplar İstatistik Toplam
<43 >=43
Değer 12 35 47
1-5 Yıl Beklenen Değer 13,3 33,7 47,0
% within Evlilik süresi 25,5% 74,5% 100,0%
Değer 7 17 24
6-10 Yıl Beklenen Değer 6,8 17,2 24,0
% within Evlilik süresi 29,2% 70,8% 100,0%
*Evlilik Süresi

Değer 4 10 14
11-20 Yıl Beklenen Değer 4,0 10,0 14,0
% within Evlilik süresi 28,6% 71,4% 100,0%
Değer 3 8 11
21-30 Yıl Beklenen Değer 3,1 7,9 11,0
% within Evlilik süresi 27,3% 72,7% 100,0%
Değer 2 1 3
30 Yıl Üzeri Beklenen Değer 0,8 2,2 3,0
% within Evlilik süresi 66,7% 33,3% 100,0%
Değer 28 71 99
Toplam Beklenen Değer 28,0 71,0 99,0
% within Evlilik süresi 28,3% 71,7% 100,0%

Gelir düzeyi ile EU ve GRCG ölçeklerinden elde edilen skorların karşılaştırılması sonucu hiçbir
değişkende gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı (p>0,05 , Tablo 6.).

27
Tablo 6. Gelir düzeyi ile EU ve GRCD ölçeklerinden elde edilen skorların karşılaştırılması
%95 GA p-
Değişkenler Ortalaması
Gelir Düzeyi N Ortalama Std. Sapma Min. Maks. Değeri
(Anket Skorları)
Alt Sınır Üst Sınır (#)
Alt 3 44,7 9,9 20,2 69,2 38,0 56,0
Evlilik Uyum Orta 59 45,3 6,7 43,5 47,0 29,0 59,0
Ölçeği Toplam İyi 32 47,1 7,8 44,3 49,9 26,0 59,0 0,689
Skor Çok İyi 6 46,7 11,1 35,0 58,3 27,0 56,0
Total 100 45,9 7,3 44,5 47,4 26,0 59,0
Alt 3 3,1 0,3 2,5 3,8 2,8 3,3
Golombok-Rust Orta 59 3,1 0,4 3,0 3,2 2,0 4,0
Cinsel Doyum
İyi 32 3,2 0,4 3,1 3,3 2,4 3,8 0,224
Ölçeği Skor
Çok İyi 6 3,5 0,2 3,3 3,7 3,1 3,7
Ortalaması
Total 100 3,2 0,4 3,1 3,3 2,0 4,0
Alt 3 2,3 0,3 1,6 3,1 2,0 2,5
Orta 59 2,8 0,7 2,6 2,9 1,5 4,0
Sıklık İyi 32 2,6 1,0 2,2 2,9 0,5 4,0 0,155
Çok İyi 6 3,3 0,4 2,9 3,8 3,0 4,0
Total 100 2,7 0,8 2,6 2,9 0,5 4,0
Alt 3 3,0 1,0 0,5 5,5 2,0 4,0
Orta 59 2,6 1,0 2,4 2,9 0,0 4,0
İletişim İyi 32 2,4 1,3 2,0 2,9 0,0 4,0 0,351
Çok İyi 6 3,3 0,7 2,5 4,0 2,5 4,0
Total 100 2,6 1,1 2,4 2,8 0,0 4,0
Alt 3 2,6 0,6 1,0 4,1 2,0 3,3
Orta 59 2,9 0,7 2,8 3,1 1,5 4,0
Doyum İyi 32 2,9 0,6 2,7 3,2 1,8 4,0 0,204
Çok İyi 6 3,5 0,7 2,7 4,2 2,0 4,0
Total 100 3,0 0,7 2,8 3,1 1,5 4,0
Alt 3 3,8 0,3 3,1 4,6 3,5 4,0
Orta 59 3,7 0,4 3,6 3,8 2,5 4,0
Kaçınma İyi 32 3,6 0,5 3,4 3,7 2,5 4,0 0,366
Çok İyi 6 3,8 0,2 3,6 4,0 3,5 4,0
Total 100 3,7 0,4 3,6 3,7 2,5 4,0
Alt 3 3,8 0,1 3,5 4,2 3,8 4,0
Orta 59 3,4 0,8 3,2 3,6 1,0 4,0
Dokunma İyi 32 3,6 0,5 3,4 3,8 1,8 4,0 0,243
Çok İyi 6 3,7 0,4 3,3 4,1 3,3 4,0
Total 100 3,5 0,7 3,3 3,6 1,0 4,0
Alt 3 2,8 0,7 1,1 4,4 2,0 3,3
Orta 59 2,7 0,8 2,5 2,9 0,5 4,0
Erken Boşalma İyi 32 3,0 0,8 2,8 3,3 1,0 4,0 0,086
Çok İyi 6 3,3 0,4 2,8 3,7 2,8 3,5
Total 100 2,8 0,8 2,7 3,0 0,5 4,0
Alt 3 3,3 0,4 2,2 4,3 2,8 3,5
Erektil Orta 59 3,2 0,6 3,0 3,3 2,0 4,0
0,232
Disfonksiyon İyi 32 3,4 0,4 3,2 3,5 2,3 4,0
Çok İyi 6 3,5 0,2 3,3 3,8 3,3 3,8

28
Total 100 3,3 0,5 3,2 3,4 2,0 4,0
* p<0,05 istatistiksel olarak anlamlıdır.
# İstatistiksel analiz; tek yönlü ANOVA ve post hoc test; Scheffe kullanıldı.

Gelir düzeyi ile evlilik uyum ölçeğinin kesim noktası olan 43 skor değerinin üst ve alt gruplarının
karşılaştırılmasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı (p=0,395). Gelir düzeyi grupları
arasında evlilik uyumunun dağılımının değiştiği istatistiksel olarak farklı değildir (Pearson Ki-
kare analizi; p>0,05, Tablo 7.)

Tablo 7. Gelir düzeyi ile EUÖ'nin skor gruplarının karşılaştırılması


EUÖ Skor Grupları
Gruplar İstatistik Toplam
<43 >=43
Değer 2 1 3
Alt Beklenen Değer 0,9 2,1 3,0
% within Evlilik süresi 66,7% 33,3% 100,0%
Değer 18 41 59
Gelir Düzeyi

Orta Beklenen Değer 17,1 41,9 59,0


% within Evlilik süresi 30,5% 69,5% 100,0%
Değer 7 25 32
İyi Beklenen Değer 9,3 22,7 32,0
% within Evlilik süresi 21,9% 78,1% 100,0%
Değer 2 4 6
Çok İyi Beklenen Değer 1,7 4,3 6,0
% within Evlilik süresi 33,3% 66,7% 100,0%
Değer 29 71 100
Toplam Beklenen Değer 29,0 71,0 100,0
% within Evlilik süresi 29,0% 71,0% 100,0%

Evlilik şekli ile EU ve GRCD ölçeklerinden elde edilen skorların karşılaştırılması sonucu, her iki
ölçekte istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu (p<0,05 , Tablo 8.). Ayrıca, Golombok-Rust
Cinsel Doyum Ölçeği Skor Ortalamasının alt boyutlarından sıklık, doyum, erken boşalma ve
erektil disfonksiyon değişkenlerinde istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu (p<0,05).

Tablo 8. Evlilik şekli ile EU ve GRCD ölçeklerinden elde edilen skorların


karşılaştırılması
Std.
Değişkenler Evlilik şekli N Ortalama P-Değeri (#)
Sapma
Evlilik Uyum Ölçeği Anlaşarak 84 46,7 7,2
0,021*
Toplam Skor Görücü Usulü 16 42,1 7,0
Golombok-Rust Cinsel Anlaşarak 84 3,2 0,4
Doyum Ölçeği Skor 0,007*
Ortalaması Görücü Usulü 16 2,9 0,3
Sıklık Anlaşarak 84 2,8 0,8 0,027*

29
Görücü Usulü 16 2,3 0,9
Anlaşarak 84 2,6 1,2
İletişim 0,872
Görücü Usulü 16 2,7 0,7
Anlaşarak 84 3,1 0,6
Doyum 0,0001*
Görücü Usulü 16 2,3 0,5
Anlaşarak 84 3,7 0,4
Kaçınma 0,989
Görücü Usulü 16 3,7 0,4
Anlaşarak 84 3,5 0,7
Dokunma 0,796
Görücü Usulü 16 3,4 0,4
Anlaşarak 84 3,0 0,7
Erken Boşalma 0,0001*
Görücü Usulü 16 2,1 0,8
Erektil Anlaşarak 84 3,3 0,5
0,0001*
Disfonksiyon Görücü Usulü 16 2,8 0,4
* p<0,05 istatistiksel olarak anlamlıdır.
# İstatistiksel analiz; t-testi kullanıldı.

Evlilik şekli ile evlilik uyum (EU) ölçeğinin kesim noktası olan 43 skor değerinin üst ve alt
gruplarının karşılaştırılmasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu (p=0,0001). Evlilik şekline
ait gruplar arasında evlilik uyumunun dağılımının değiştiği istatistiksel olarak farklı değildir
(Pearson Ki-kare analizi; p<0,05, Tablo 9.). Görücü usulü ile evlenenlerde EU ölçeğinde 43 skor
değerinin altında olanlar anlamlı ölçüde fazla bulundu (Tablo 9.).

Tablo 9. Evlilik şekli ile EUÖ'nin skor gruplarının karşılaştırılması


EUÖ Grup
Toplam
<43 >=43
Değer 18 66 84
Anlaşarak Beklenen Değer 24,4 59,6 84,0
Evlilik şekli

% within Evlilik süresi 21,4% 78,6% 100,0%


Değer 11 5 16
Görücü Usulü Beklenen Değer 4,6 11,4 16,0
% within Evlilik süresi 68,8% 31,3% 100,0%
Değer 29 71 100
Toplam Beklenen Değer 29,0 71,0 100,0
% within Evlilik süresi 29,0% 71,0% 100,0%

Cinsel sorun ile EU ve GRCD ölçeklerinden elde edilen skorların karşılaştırılması sonucu, her iki
ölçekte istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu (p<0,05 , Tablo 10.). Ayrıca, Golombok-Rust
Cinsel Doyum Ölçeğinin alt boyutlarından doyum, erken boşalma ve erektil disfonksiyon

30
değişkenlerinde istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu (p<0,05). Cinsel sorun yaşadığını
belirten kişilerde bu alt boyutlar anlamlı ölçüde düşük bulunmuştur.

Tablo 10. Cinsel sorun ile EU ve GRCD ölçeklerinden elde edilen skorların
karşılaştırılması
Cinsel Std.
Değişkenler N Ortalama P-Değeri (#)
sorun Sapma
Evlilik Yok 88 46,9 7,1
0,0001*
Uyum Ölçeği Toplam Skor Var 12 38,9 5,0
Golombok-Rust Cinsel Doyum Yok 88 3,2 0,4
0,0001*
Ölçeği Skor Ortalaması Var 12 2,8 0,2
Yok 88 2,8 0,8
Sıklık 0,077
Var 12 2,3 0,9
Yok 88 2,6 1,2
İletişim 0,229
Var 12 2,4 0,5
Yok 88 3,0 0,6
Doyum 0,0001*
Var 12 2,2 0,4
Yok 88 3,7 0,4
Kaçınma 0,074
Var 12 3,4 0,5
Yok 88 3,5 0,7
Dokunma 0,500
Var 12 3,4 0,4
Yok 88 3,0 0,7
Erken Boşalma 0,0001*
Var 12 1,8 1,0
Yok 88 3,3 0,5
Erektil Disfonksiyon 0,0001*
Var 12 2,7 0,6
* p<0,05 istatistiksel olarak anlamlıdır.
# İstatistiksel analiz; t-testi kullanıldı.

Cinsel sorun ile evlilik uyum (EU) ölçeğinin kesim noktası olan 43 skor değerinin üst ve alt
gruplarının karşılaştırılmasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu (p=0,001). Cinsel sorun
olup olmaması arasında evlilik uyumunun dağılımının değiştiği istatistiksel olarak anlamlı fark
vardır (Fisher Kesin Ki-kare analizi; p<0,05, Tablo 11.). Cinsel sorunu olanlar ile EU ölçeğinde 43
skor değerinin altında olanlar anlamlı ölçüde fazla bulundu (Tablo 11.). Cinsel sorunu olanların
evliliklerinde uyumun azaldığı tespit edildi.

Tablo 11. Cinsel sorun ile EUÖ'nin skor gruplarının karşılaştırılması


EUÖ Grup
Toplam
<43 >=43
Değer 20 68 88
Cinsel sorun*

Yok Beklenen Değer 25,5 62,5 88,0


% within Evlilik süresi 22,7% 77,3% 100,0%
Değer 9 3 12
Var Beklenen Değer 3,5 8,5 12,0
% within Evlilik süresi 75,0% 25,0% 100,0%

31
Değer 29 71 100
Beklenen Değer 29,0 71,0 100,0
Toplam
% within Evlilik süresi 29,0% 71,0% 100,0%
* p<0,05 istatistiksel olarak anlamlıdır.
# Fisher Kesin Ki-kare testi kullanıldı.

Evde başka bir kişinin yaşaması (eş ve çocuk hariç) ile EU ve GRCD ölçeklerinden elde edilen
skorların karşılaştırılması sonucu, her iki ölçekte istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu (p<0,05
, Tablo 12.). Ayrıca, Golombok-Rust Cinsel Doyum Ölçeği Skor Ortalamasının alt boyutlarından
sadece kaçınma değişkeninde istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu (p<0,05). Evde başka bir
kişinin yaşadığını belirten kişilerde bu alt boyutta anlamlı ölçüde skor yüksek bulundu.

Tablo 12. Evde başka bir kişinin yaşaması ile EU ve GRCD ölçeklerinden elde edilen skorların
karşılaştırılması
Evde başka biri yaşıyor Std.
Değişkenler N Ortalama P-Değeri (#)
mu? (Eş ve çocuk hariç) Sapma
Evlilik Uyum Ölçeği Toplam Hayır 89 45,7 7,1
0,301
Skor Evet 11 48,1 9,1
Golombok-Rust Cinsel Hayır 89 3,1 0,4
Doyum Ölçeği Skor Evet 0,117
11 3,4 0,5
Ortalaması
Hayır 89 2,7 0,8
Sıklık 0,535
Evet 11 2,9 1,1
Hayır 89 2,6 1,1
İletişim 0,175
Evet 11 3,0 1,0
Hayır 89 2,9 0,7
Doyum 0,531
Evet 11 3,1 0,7
Hayır 89 3,6 0,4
Kaçınma* 0,004*
Evet 11 3,8 0,2
Hayır 89 3,5 0,7
Dokunma 0,637
Evet 11 3,6 0,5
Hayır 89 2,8 0,8
Erken Boşalma 0,244
Evet 11 3,1 0,8
Hayır 89 3,2 0,5
Erektil Disfonksiyon 0,109
Evet 11 3,5 0,5
* p<0,05 istatistiksel olarak anlamlıdır.
# İstatistiksel analiz; t-testi kullanıldı.

Evde başka birinin yaşıyor olması ile evlilik uyum (EU) ölçeğinin kesim noktası olan 43 skor

32
değerinin üst ve alt gruplarının karşılaştırılmasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı
(p=0,169). Evde eş ve çocuktan başka birinin yaşayıp yaşamaması ile evlilik uyumunun kesim
noktasının alt ve üstü arasında istatistiksel olarak anlamlı farklı yoktur (Fisher Kesin Ki-kare
analizi; p>0,05, Tablo 13.). Evde başka birinin yaşaması ile EU ölçeğinde 43 skor değerinin altında
olma durumu anlamlı dağılım göstermedi (Tablo 13.).

Tablo 13. Evde başka birinin yaşaması ile EUÖ'nin skor gruplarının karşılaştırılması
EUÖ Grup
Toplam
<43 >=43
Değer 28 61 89
Hayır Beklenen Değer 25,8 63,2 89,0
Evde başka biri yaşıyor mu? % within Evlilik süresi 31,5% 68,5% 100,0%
(Eş ve çocuk hariç) * Değer 1 10 11
Evet Beklenen Değer 3,2 7,8 11,0
% within Evlilik süresi 9,1% 90,9% 100,0%
Değer 29 71 100
Toplam Beklenen Değer 29,0 71,0 100,0
% within Evlilik süresi 29,0% 71,0% 100,0%
* p>0,05 istatistiksel olarak anlamlı değildir.
# Fisher Kesin Ki-kare testi kullanıldı.

33
2. Kadın Grubunda Yapılan Karşılaştırmalar
Anketten elde edilen verilerden öncelikle kadın bireylerin demografik özellikleri incelendi ve
Tablo 14. 'de ayrıntılı bir şekilde her bir değişkende var olan grupların seçimine göre dağılım
hesaplandı.

Tablo 14. Kadın bireylerde demografik özelliklerin dağılımı


Değişkenler Gruplar Frekans (n) Yüzde (%)
İlköğretim 11 11,0
Lise 11 11,0
Eğitim Düzeyi
Üniversite 58 58,0
Lisansüstü 20 20,0
Evli 99 99,0
Medeni Durum
Boşanmış/Dul 1 1,0
Orta 48 48,0
Gelir Düzeyi İyi 46 46,0
Çok İyi 6 6,0
1-5 Yıl 64 64,0
6-10 Yıl 12 12,0
Evlilik Süresi 11-20 Yıl 14 14,0
21-30 Yıl 7 7,0
30 Yıl Üzeri 3 3,0
Anlaşarak 88 88,0
Evlilik Şekli
Görücü Usulü 12 12,0
1 98 98,0
Evlilik Sayısı 2 1 1,0
3 ve Üzeri 1 1,0
Yok 86 86,0
Cinsel Sorun
Var 14 14,0
0 42 42,0
1 41 41,0
Çocuk Sayısı
2 16 16,0
3 1 1,0
Evde başka birinin yaşaması Hayır 94 94,0
(eş ve çocuk hariç) Evet 6 6,0

Eğitim düzeyinin, %58 ile üniversite mezunu olduğu ve ankete katılan kadınların yarıdan fazlası
bu düzeyde olduğu tespit edilmiştir. 99 (%99) kişinin evli olduğu görülmektedir. Gelir düzeyi %48
oranla orta ve %46 oranla iyi sınıfta yer almaktadır. Evlilik süresi, 1-5 yıl arası olanlar %64'lük bir
orana sahiptir. Evlenme metoduna göre %88'i anlaşarak, %12'lik bir kesim ise görücü usulü
tekniği ile evlilik yapmıştır. Sadece 1 kez evlilik yapmış kadın bireylerin %98'ini büyük çoğunluğu
oluşturmaktadır. Cinsel sorun olmadığını belirtenlerin oranı %86, sorunu olanların ise oranı
%14'tür. Kadın bireylerde çocuk sahibi olmayanların (%42) oranı oldukça yüksek olduğu tespit

34
edildi. Çocuk sayılarında en çok oranlardan 1 çocuk sahipliği (%41) ile beraberinde 2 çocuk
sahipliği (%16) yer almaktadır. Evinde, eşi ve çocuğu hariç başka bir bireyin yaşadığını
belirtenlerin oranı %6 iken başka bir bireyin yaşamadığını beyan edenlerin oranı %94'dür.

Grafik 2. Kadınlarda demografik verilerin dağılımı

35
Kadın bireylerin yaş ortalaması 33,6±9,0 olarak bulundu. Bununla birlikte evlenme yaşı
ortalaması 25,4±3,0 olarak saptandı. Uygulanan anketlerin skorları ele alındığında, evlilik uyumu
ölçeğinin toplam skor ortalaması 45,0±8,5 olarak bulunmuş ve 43 ve üzerinde olduğu için
ortalama olarak evliliklerin uyumlu olduğunu göstermektedir. Golombok-Rust Cinsel Doyum
Anketinden elde edilen skorların ortalaması 2,9±0,5 olarak bulundu. Golombok-Rust Cinsel
Doyum Anketi alt boyut sorularının ortalama skorları ise ayrıntılı olarak Tablo 15.'de
gösterilmiştir.

Tablo 15. Demografik veriler ve anket verilerin genel tanımlayıcı istatistikleri


Std.
Değişkenler Minimum Maksimum Ortalama
Sapma
Yaş 24,0 56,0 33,6 9,0
Evlenme yaşı 18,0 39,0 25,4 3,0
Evlilik Uyum Ölçeği Toplam Skor 13,0 59,0 45,0 8,5
Golombok-Rust Cinsel Doyum Anketi Anketi
30,0 106,0 81,1 14,9
Ortalama Skor Toplamı
Golombok-Rust Cinsel Doyum Anketi Ortalama Skor 1,1 3,8 2,9 0,5
Glosom-Rust Anketi Alt Boyut Sorular
Sıklık 0,0 4,0 2,3 0,9
İletişim 0,0 4,0 2,6 0,9
Doyum 0,3 4,0 2,9 0,8
Kaçınma 1,0 4,0 3,1 0,7
Dokunma 0,3 4,0 3,3 0,7
Vaginismus 0,0 4,0 2,7 0,8
Anorgasmi 0,5 4,0 2,9 0,7

Kadınlarda, eğitim düzeyi ile Evlilik Uyum (EU) ve Golombok-Rust Cinsel Doyum (GRCD)
ölçeklerinden elde edilen skorların karşılaştırılmasıyla gruplar arasında EU, GRCD ve GRCD
ölçeğinin alt boyut sorularından doyum, kaçınma ve dokunma değişkenlerinde istatistiksel olarak
anlamlı fark bulundu (p<0,05) (Tablo 16.). İkili karşılaştırmalara (Scheffe Testi) göre bu anlamlı
farklılık, üniversite ile lise ve ilköğretim grupları arasından kaynaklanmaktadır.

Tablo 16. Eğitim düzeyi ile EU ve GRCD ölçeklerinden elde edilen skorların karşılaştırılması
%95 GA
p-
Değişkenler Std. Ortalaması
Eğitim Düzeyi N Ortalama Min. Maks. Değeri
(Anket Skorları) Sapma Alt Üst
(#)
Sınır Sınır
İlköğretim 11 35,4 13,4 26,4 44,4 13,0 59,0
Evlilik Uyum Lise 11 45,2 5,1 41,8 48,6 37,0 53,0
Ölçeği Toplam Üniversite 58 46,7 7,1 44,8 48,6 26,0 58,0 0,001*
Skor Lisansüstü 20 45,3 7,2 41,9 48,6 28,0 54,0
Toplam 100 45,0 8,5 43,3 46,7 13,0 59,0

36
İlköğretim 11 2,4 0,7 1,9 2,8 1,1 3,4
Golombok-Rust
Lise 11 3,0 0,4 2,8 3,3 2,4 3,5
Cinsel Doyum
Üniversite 58 3,0 0,5 2,9 3,1 1,7 3,8 0,002*
Ölçeği Skor
Lisansüstü 20 2,9 0,5 2,6 3,1 1,4 3,5
Ortalaması
Toplam 100 2,9 0,5 2,8 3,0 1,1 3,8
İlköğretim 11 1,7 1,1 1,0 2,4 0,5 4,0
Lise 11 2,0 0,9 1,4 2,6 0,0 3,0
Sıklık Üniversite 58 2,3 1,0 2,1 2,6 0,0 4,0 0,103
Lisansüstü 20 2,5 0,7 2,1 2,8 1,5 4,0
Toplam 100 2,3 0,9 2,1 2,4 0,0 4,0
İlköğretim 11 2,2 1,1 1,4 2,9 0,0 4,0
Lise 11 2,5 1,1 1,7 3,3 0,5 4,0
İletişim Üniversite 58 2,7 0,9 2,5 3,0 0,0 4,0 0,348
Lisansüstü 20 2,6 0,8 2,2 2,9 0,5 3,5
Toplam 100 2,6 0,9 2,4 2,8 0,0 4,0
İlköğretim 11 2,2 1,1 1,5 3,0 0,3 4,0
Lise 11 3,1 0,6 2,7 3,5 2,0 4,0
Doyum Üniversite 58 3,0 0,7 2,9 3,2 0,3 4,0 0,009*
Lisansüstü 20 2,9 0,6 2,6 3,2 1,8 3,8
Toplam 100 2,9 0,8 2,8 3,1 0,3 4,0
İlköğretim 11 2,4 0,9 1,8 3,0 1,0 4,0
Lise 11 3,3 0,6 2,8 3,7 2,0 3,8
Kaçınma Üniversite 58 3,2 0,6 3,1 3,4 1,8 4,0 0,005*
Lisansüstü 20 3,1 0,7 2,7 3,4 1,3 4,0
Toplam 100 3,1 0,7 3,0 3,2 1,0 4,0
İlköğretim 11 2,7 1,0 2,0 3,4 0,3 4,0
Lise 11 3,4 0,6 3,0 3,8 2,3 4,0
Dokunma Üniversite 58 3,4 0,5 3,3 3,5 1,5 4,0 0,016*
Lisansüstü 20 3,2 0,8 2,8 3,6 0,5 4,0
Toplam 100 3,3 0,7 3,1 3,4 0,3 4,0
İlköğretim 11 2,1 0,9 1,5 2,7 0,3 3,3
Lise 11 2,8 0,7 2,3 3,3 1,5 3,8
Vaginismus Üniversite 58 2,8 0,8 2,5 3,0 0,0 4,0 0,127
Lisansüstü 20 2,7 0,7 2,3 3,0 1,3 4,0
Toplam 100 2,7 0,8 2,5 2,8 0,0 4,0
İlköğretim 11 2,4 1,0 1,8 3,1 0,8 3,8
Lise 11 3,2 0,6 2,8 3,6 2,3 4,0
Anorgasmi Üniversite 58 3,0 0,6 2,8 3,1 1,3 3,8 0,049
Lisansüstü 20 2,7 0,9 2,3 3,1 0,5 3,8
Toplam 100 2,9 0,7 2,7 3,0 0,5 4,0
* p<0,05 istatistiksel olarak anlamlıdır.
# İstatistiksel analiz; tek yönlü ANOVA ve post hoc test; Scheffe kullanıldı.

37
düzeyi ile evlilik uyum (EU) ölçeğinin kesim noktası olan 43 skor değerinin üst ve alt gruplarının
karşılaştırılmasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu (*p=0,025). Eğitim düzeyi grupları
arasında evlilik uyumunun dağılımının değiştiği istatistiksel olarak farklıdır (Pearson Ki-kare
analizi; *p<0,05, Tablo 17.). Eğitim düzeyi ilköğretim olanlar ile EU ölçeğinde 43 skor değerinin
altında olanlar anlamlı ölçüde fazla bulundu (Tablo 17.).

Tablo 17. Eğitim düzeyi ile EUÖ'nin skor gruplarının karşılaştırılması


EUÖ Grup
Toplam
<43 >=43
Değer 7 4 11
İlköğretim Beklenen Değer 2,9 8,1 11,0
% within Evlilik süresi 63,6% 36,4% 100,0%
Değer 2 9 11
*Eğitim düzeyi

Lise Beklenen Değer 2,9 8,1 11,0


% within Evlilik süresi 18,2% 81,8% 100,0%
Değer 12 46 58
Üniversite Beklenen Değer 15,1 42,9 58,0
% within Evlilik süresi 20,7% 79,3% 100,0%
Değer 5 15 20
Lisansüstü Beklenen Değer 5,2 14,8 20,0
% within Evlilik süresi 25,0% 75,0% 100,0%
Değer 26 74 100
Total Beklenen Değer 26,0 74,0 100,0
% within Evlilik süresi 26,0% 74,0% 100,0%
* p<0,05 istatistiksel olarak anlamlı değildir.
# Pearson Ki-kare testi kullanıldı.

Evlilik süresi ile EU ve GRCD ölçeklerinden elde edilen skorların karşılaştırılması sonucu EU ve
GRCD ölçeğinin alt boyutunda yer alan sıklık ve kaçınma değişkenlerinde, gruplar arasında
istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu (p<0,05; Tablo 18.). Post hoc analiz sonrası ikili
karşılaştırmalar sonucu istatistiksel olarak EU ölçeğinde 1-5 yıl evli olanların skorları ile diğer
gruplar arasında anlamlı fark bulundu (p<0,05). Benzer durum, GRCD ölçeğinin sıklık ve
kaçınma alt boyutlarında 1-5 yıl arası evli olanlar ile diğer gruplar arasında istatistiksel olarak
anlamlı fark olduğu bulundu (Tablo 18.).

38
Tablo 18. Evlilik süresi ile EU ve GRCD ölçeklerinden elde edilen skorların karşılaştırılması
%95 GA
p-
Değişkenler Std. Ortalaması
Evlilik Süresi N Ortalama Min. Maks. Değeri
(Anket Skorları) Sapma Alt Üst
(#)
Sınır Sınır
1-5 Yıl 64 47,3 6,5 45,7 49,0 26,0 59,0
6-10 Yıl 12 38,8 12,7 30,8 46,9 13,0 53,0
Evlilik Uyum
11-20 Yıl 14 43,0 9,4 37,6 48,4 28,0 54,0
Ölçeği Toplam 0,002*
21-30 Yıl 7 38,7 6,9 32,3 45,1 26,0 45,0
Skor
30 Yıl Üzeri 3 44,0 7,2 26,1 61,9 38,0 52,0
Total 100 45,0 8,5 43,3 46,7 13,0 59,0
1-5 Yıl 64 3,0 0,5 2,9 3,1 1,4 3,8
Golombok-Rust 6-10 Yıl 12 2,6 0,8 2,1 3,1 1,1 3,4
Cinsel Doyum 11-20 Yıl 14 2,8 0,5 2,5 3,1 1,9 3,4
0,085
Ölçeği Skor 21-30 Yıl 7 2,7 0,5 2,3 3,1 2,4 3,4
Ortalaması 30 Yıl Üzeri 3 2,9 0,5 1,8 4,0 2,6 3,4
Total 100 2,9 0,5 2,8 3,0 1,1 3,8
1-5 Yıl 64 2,5 0,9 2,3 2,8 0,5 4,0
6-10 Yıl 12 1,7 1,1 1,0 2,3 0,0 3,0
11-20 Yıl 14 1,9 0,7 1,4 2,3 0,5 3,0
Sıklık 0,001*
21-30 Yıl 7 1,9 0,6 1,3 2,4 1,5 3,0
30 Yıl Üzeri 3 1,2 1,0 -1,4 3,8 0,0 2,0
Total 100 2,3 0,9 2,1 2,4 0,0 4,0
1-5 Yıl 64 2,8 0,8 2,5 3,0 0,0 4,0
6-10 Yıl 12 2,2 1,1 1,5 2,8 0,0 4,0
11-20 Yıl 14 2,4 0,9 1,9 2,9 1,0 4,0
İletişim 0,071
21-30 Yıl 7 2,1 1,1 1,1 3,2 0,5 3,5
30 Yıl Üzeri 3 3,3 1,2 0,5 6,2 2,0 4,0
Total 100 2,6 0,9 2,4 2,8 0,0 4,0
1-5 Yıl 64 3,1 0,7 2,9 3,2 0,3 4,0
6-10 Yıl 12 2,4 1,1 1,7 3,1 0,3 3,5
11-20 Yıl 14 2,9 0,7 2,5 3,3 1,5 3,8
Doyum 0,100
21-30 Yıl 7 2,8 0,3 2,5 3,1 2,3 3,3
30 Yıl Üzeri 3 2,9 1,0 0,4 5,4 2,0 4,0
Total 100 2,9 0,8 2,8 3,1 0,3 4,0
1-5 Yıl 64 3,3 0,6 3,2 3,5 1,3 4,0
6-10 Yıl 12 2,6 0,9 2,0 3,2 1,0 4,0
11-20 Yıl 14 2,9 0,6 2,6 3,2 2,3 3,8
Kaçınma 0,001*
21-30 Yıl 7 2,6 0,7 1,9 3,3 2,0 3,8
30 Yıl Üzeri 3 3,2 0,6 1,7 4,6 2,5 3,5
Total 100 3,1 0,7 3,0 3,2 1,0 4,0
1-5 Yıl 64 3,4 0,6 3,2 3,6 0,5 4,0
Dokunma 6-10 Yıl 12 2,9 1,1 2,1 3,6 0,3 3,8 0,107
11-20 Yıl 14 3,1 0,4 2,9 3,4 2,5 4,0

39
21-30 Yıl 7 3,2 0,6 2,7 3,7 2,5 4,0
30 Yıl Üzeri 3 3,3 0,3 2,6 3,9 3,0 3,5
Total 100 3,3 0,7 3,1 3,4 0,3 4,0
1-5 Yıl 64 2,7 0,8 2,5 2,9 0,0 4,0
6-10 Yıl 12 2,9 1,2 2,1 3,6 0,3 4,0
Vaginismus 11-20 Yıl 14 2,6 0,8 2,1 3,1 1,3 3,5
0,910
21-30 Yıl 7 2,5 0,8 1,8 3,3 1,5 4,0
30 Yıl Üzeri 3 2,8 0,1 2,5 3,2 2,8 3,0
Total 100 2,7 0,8 2,5 2,8 0,0 4,0
1-5 Yıl 64 2,9 0,8 2,7 3,1 0,5 4,0
6-10 Yıl 12 2,7 1,0 2,0 3,3 0,8 3,8
11-20 Yıl 14 2,9 0,6 2,6 3,2 2,0 3,8
Anorgasmi 0,859
21-30 Yıl 7 3,0 0,3 2,7 3,3 2,5 3,5
30 Yıl Üzeri 3 2,8 0,8 0,8 4,8 2,3 3,8
Total 100 2,9 0,7 2,7 3,0 0,5 4,0
* p<0,05 istatistiksel olarak anlamlıdır.
# İstatistiksel analiz; tek yönlü ANOVA ve post hoc test; Scheffe kullanıldı.

Evlilik süresi ile evlilik uyum ölçeğinin kesim noktası olan 43 skor değerinin üst ve alt gruplarının
karşılaştırılmasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu (*p=0,004). Evlilik süresi grupları
arasında evlilik uyumunun dağılımının değiştiği istatistiksel olarak anlamlıdır (Pearson Ki-kare
testi; *p<0,05 , Tablo 19.).

Tablo 19. Evlilik süresi ile EUÖ'nin skor gruplarının karşılaştırılması


EUÖ Skor Grupları
Gruplar İstatistik Toplam
<43 >=43
Değer 9 55 64
1-5 Yıl Beklenen Değer 16,6 47,4 64,0
% within Evlilik süresi 14,1% 85,9% 100,0%
Değer 6 6 12
6-10 Yıl Beklenen Değer 3,1 8,9 12,0
% within Evlilik süresi 50,0% 50,0% 100,0%
*Evlilik Süresi

Değer 5 9 14
11-20 Yıl Beklenen Değer 3,6 10,4 14,0
% within Evlilik süresi 35,7% 64,3% 100,0%
Değer 4 3 7
21-30 Yıl Beklenen Değer 1,8 5,2 7,0
% within Evlilik süresi 57,1% 42,9% 100,0%
Değer 2 1 3
30 Yıl Üzeri Beklenen Değer 0,8 2,2 3,0
% within Evlilik süresi 66,7% 33,3% 100,0%
Değer 26 74 100
Toplam Beklenen Değer 26,0 74,0 100,0
% within Evlilik süresi 26,0% 74,0% 100,0%

40
Gelir düzeyi ile evlilik uyum (EU) ölçeği ve Golombok-Rust Cinsel Doyum Ölçeği (GRCD) ve bu
ölçeğin alt boyutlarının karşılaştırılmasında EU ve GRCG ölçeğinin alt boyutlarından; sıklık ve
doyum değişkenlerinde gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu (p>0,05 , Tablo
20.). İkili karşılaştırmalara göre (post hoc test) gelir durumu orta seviyede olan grubun gelir
durumu iyi ve çok iyi olan gruplardan istatistiksel olarak anlamlı farklıdır (p<0,05).

Tablo 20. Gelir düzeyi ile EU ve GRCD ölçeklerinden elde edilen skorların karşılaştırılması
(Kadın Grubu)
%95 GA
p-
Değişkenler Std. Ortalaması
Gelir Düzeyi N Ortalama Min. Maks. Değeri
(Anket Skorları) Sapma Alt Üst
(#)
Sınır Sınır
Orta 48 42,2 9,2 39,5 44,9 13,0 59,0
Evlilik Uyum
İyi 46 47,3 7,1 45,2 49,4 26,0 58,0
Ölçeği Toplam 0,004*
Çok İyi 6 50,2 4,0 46,0 54,3 46,0 55,0
Skor
Total 100 45,0 8,5 43,3 46,7 13,0 59,0
Golombok-Rust Orta 48 2,8 0,6 2,7 3,0 1,1 3,5
Cinsel Doyum İyi 46 2,9 0,5 2,8 3,1 1,4 3,6
0,167
Ölçeği Skor Çok İyi 6 3,3 0,3 3,0 3,6 3,0 3,8
Ortalaması Total 100 2,9 0,5 2,8 3,0 1,1 3,8
Orta 48 2,2 1,0 1,9 2,5 0,0 4,0
İyi 46 2,2 0,9 1,9 2,5 0,0 4,0
Sıklık 0,026*
Çok İyi 6 3,3 0,5 2,7 3,8 2,5 4,0
Total 100 2,3 0,9 2,1 2,4 0,0 4,0
Orta 48 2,6 1,0 2,3 2,8 0,0 4,0
İyi 46 2,6 0,9 2,4 2,9 0,0 4,0
İletişim 0,547
Çok İyi 6 3,0 0,4 2,5 3,5 2,5 3,5
Total 100 2,6 0,9 2,4 2,8 0,0 4,0
Orta 48 2,9 0,8 2,6 3,1 0,3 4,0
İyi 46 3,0 0,7 2,7 3,2 0,3 4,0
Doyum 0,440*
Çok İyi 6 3,3 0,6 2,6 3,9 2,3 4,0
Total 100 2,9 0,8 2,8 3,1 0,3 4,0
Orta 48 3,0 0,7 2,8 3,2 1,0 4,0
İyi 46 3,2 0,7 3,0 3,4 1,3 4,0
Kaçınma 0,212
Çok İyi 6 3,4 0,3 3,1 3,8 3,0 4,0
Total 100 3,1 0,7 3,0 3,2 1,0 4,0
Orta 48 3,2 0,7 3,0 3,5 0,3 4,0
İyi 46 3,3 0,7 3,1 3,5 0,5 4,0
Dokunma 0,884
Çok İyi 6 3,3 0,4 2,9 3,8 2,8 4,0
Total 100 3,3 0,7 3,1 3,4 0,3 4,0
Orta 48 2,7 0,8 2,4 2,9 0,3 4,0
İyi 46 2,6 0,9 2,4 2,9 0,0 4,0
Vaginismus 0,538
Çok İyi 6 3,0 0,3 2,7 3,4 2,5 3,5
Total 100 2,7 0,8 2,5 2,8 0,0 4,0
Anorgasmi Orta 48 2,8 0,8 2,6 3,1 0,8 4,0 0,174

41
İyi 46 2,9 0,7 2,7 3,1 0,5 4,0
Çok İyi 6 3,4 0,3 3,1 3,8 3,0 3,8
Total 100 2,9 0,7 2,7 3,0 0,5 4,0
* p<0,05 istatistiksel olarak anlamlıdır.
# İstatistiksel analiz; tek yönlü ANOVA ve post hoc test; Scheffe kullanıldı.

Gelir düzeyi ile evlilik uyum ölçeğinin kesim noktası olan 43 skor değerinin üst ve alt gruplarının
karşılaştırılmasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı (*p=0,070). Gelir düzeyi grupları
arasında evlilik uyumunun dağılımının değiştiği istatistiksel olarak anlamlı değildir (Pearson Ki-
kare analizi; *p>0,05, Tablo 21.).

Tablo 21. Gelir düzeyi ile EUÖ'nin skor gruplarının karşılaştırılması


EUÖ Skor Grupları
Gruplar İstatistik Toplam
<43 >=43
Değer 17 31 48
Orta Beklenen Değer 12,5 35,5 48,0
% within Evlilik süresi 35,4% 64,6% 100,0%
*Gelir Düzeyi

Değer 9 37 46
İyi Beklenen Değer 12,0 34,0 46,0
% within Evlilik süresi 19,6% 80,4% 100,0%
Değer 0 6 6
Çok İyi Beklenen Değer 1,6 4,4 6,0
% within Evlilik süresi ,0% 100,0% 100,0%
Değer 26 74 100
Toplam Beklenen Değer 26,0 74,0 100,0
% within Evlilik süresi 26,0% 74,0% 100,0%

Evlilik şekli ile EU ve GRCD ölçeklerinden elde edilen skorların karşılaştırılması sonucu, sadece
Golombok-Rust Cinsel Doyum ölçeğinde istatistiksel olarak oldukça anlamlı fark bulundu (p<0,05
, Tablo 22.). Ayrıca, Golombok-Rust Cinsel Doyum Ölçeğinin alt boyutlarından sıklık, iletişim,
doyum, kaçınma, dokunma ve vaginismus değişkenlerinde istatistiksel olarak anlamlı fark
bulundu (p<0,05).

Tablo 22. Evlilik şekli ile EU ve GRCD ölçeklerinden elde edilen skorların karşılaştırılması
Std. P-Değeri
Değişkenler Evlilik şekli N Ortalama
Sapma (#)
Anlaşarak 94 45,1 8,7
Evlilik Uyum Ölçeği Toplam Skor Görücü 0,047
6 44,2 4,6
Usulü
Anlaşarak 94 2,9 0,5
Golombok-Rust Cinsel Doyum
Görücü 0,0001*
Ölçeği Skor Ortalaması 6 2,7 0,4
Usulü
Sıklık Anlaşarak 94 2,3 0,9 0,0001*

42
Görücü
6 1,3 1,1
Usulü
Anlaşarak 94 2,6 0,9
İletişim Görücü 0,010*
6 2,8 0,9
Usulü
Anlaşarak 94 3,0 0,8
Doyum Görücü 0,028*
6 2,6 0,5
Usulü
Anlaşarak 94 3,1 0,7
Kaçınma Görücü 0,002*
6 3,0 0,7
Usulü
Anlaşarak 94 3,3 0,7
Dokunma Görücü 0,011*
6 3,0 0,8
Usulü
Anlaşarak 94 2,7 0,8
Vaginismus Görücü 0,009*
6 2,8 0,7
Usulü
Anlaşarak 94 2,9 0,7
Anorgasmi Görücü 0,257
6 2,5 0,7
Usulü
* p<0,05 istatistiksel olarak anlamlıdır.
# İstatistiksel analiz; t-testi kullanıldı.

Evlilik şekli ile evlilik uyum (EU) ölçeğinin kesim noktası olan 43 skor değerinin üst ve alt
gruplarının karşılaştırılmasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu (p=0,012). Evlilik şekli
grupları arasında evlilik uyumunun dağılımının değiştiği istatistiksel olarak farklı değildir (Fisher
Kesin Ki-kare analizi; p<0,05, Tablo 23.). Görücü usulü ile evlenenlerde EU ölçeğinde 43 skor
değerinin altında olanlar anlamlı ölçüde fazla bulundu (Tablo 23.).

Tablo 23. Evlilik şekli ile EUÖ'nin skor gruplarının karşılaştırılması


EUÖ Grup
Toplam
<43 >=43
Değer 19 69 88
Evlilik şekli*

Anlaşarak Beklenen Değer 22,9 65,1 88,0


% within Evlilik süresi 21,6% 78,4% 100,0%
Değer 7 5 12
Görücü Usulü Beklenen Değer 3,1 8,9 12,0
% within Evlilik süresi 58,3% 41,7% 100,0%
Değer 26 74 100
Toplam Beklenen Değer 26,0 74,0 100,0
% within Evlilik süresi 26,0% 74,0% 100,0%
* p<0,05 istatistiksel olarak anlamlıdır.
# Fisher'ın Kesin Ki-kare testi kullanıldı.

43
Cinsel sorun ile EU ve GRCD ölçeklerinden elde edilen skorların karşılaştırılması sonucu, sadece
Golombok-Rust Cinsel Doyum ölçeğinde istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu (p<0,05 , Tablo
24.). Ayrıca, Golombok-Rust Cinsel Doyum Ölçeğinin alt boyutlarından doyum, kaçınma ve
anorgasmi değişkenlerinde istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu (p<0,05). Cinsel sorun
yaşadığını belirten grubun, bu alt boyutların skor ortalamalarında anlamlı ölçüde düşük
bulunmuştur.

Tablo 24. Cinsel sorun ile EU ve GRCD ölçeklerinden elde edilen skorların karşılaştırılması
Cinsel
Değişkenler N Ortalama Std. Sapma P-Değeri (#)
sorun
Evlilik Uyum Ölçeği Toplam Yok 86 45,7 7,2
0,208
Skor Var 14 40,8 13,6
Golombok-Rust Cinsel Yok 86 3,0 0,4
Doyum Ölçeği Skor Var 0,016*
14 2,4 0,8
Ortalaması
Yok 86 2,3 0,8
Sıklık 0,154
Var 14 1,7 1,5
Yok 86 2,6 0,9
İletişim 0,770
Var 14 2,7 1,3
Yok 86 3,1 0,6
Doyum 0,004*
Var 14 2,0 1,2
Yok 86 3,2 0,6
Kaçınma 0,037*
Var 14 2,6 1,0
Yok 86 3,4 0,5
Dokunma 0,055
Var 14 2,7 1,2
Yok 86 2,8 0,7
Vaginismus 0,135
Var 14 2,2 1,3
Yok 86 3,0 0,6
Anorgasmi 0,015*
Var 14 2,1 1,1
* p<0,05 istatistiksel olarak anlamlıdır.
# İstatistiksel analiz; t-testi kullanıldı.

Cinsel sorun ile evlilik uyum (EU) ölçeğinin kesim noktası olan 43 skor değerinin üst ve alt
gruplarının karşılaştırılmasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı (p=0,511). Cinsel
sorun olup olmaması ile evlilik uyumunun kesim noktasının alt ve üstü arasında istatistiksel
olarak anlamlı farklı yoktur (Fisher Kesin Ki-kare analizi; p>0,05 ;Tablo 25.).

Tablo 25. Cinsel sorun ile EUÖ'nin skor gruplarının karşılaştırılması


EUÖ Grup Toplam

44
<43 >=43
Değer 21 65 86

Cinsel sorun*
Yok Beklenen Değer 22,4 63,6 86,0
% within Evlilik süresi 24,4% 75,6% 100,0%
Değer 5 9 14
Var Beklenen Değer 3,6 10,4 14,0
% within Evlilik süresi 35,7% 64,3% 100,0%
Değer 26 74 100
Toplam Beklenen Değer 26,0 74,0 100,0
% within Evlilik süresi 26,0% 74,0% 100,0%
* p<0,05 istatistiksel olarak anlamlıdır.
# Fisher Kesin Ki-kare testi kullanıldı.

Evde başka bir kişinin yaşaması (eş ve çocuk hariç) ile EU ve GRCD ölçeklerinden elde edilen
skorların karşılaştırılması sonucu, her iki ölçekte istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı
(p>0,05 , Tablo 26.). Ancak, Golombok-Rust Cinsel Doyum Ölçeğinin alt boyutlarından sadece
sıklık değişkeninde istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu (p<0,05). Evde başka bir kişinin
yaşadığını belirten kadın bireylerde bu alt boyutta anlamlı ölçüde skor düşük bulundu.

Tablo 26. Evde başka bir kişinin yaşaması ile EU ve GRCD ölçeklerinden elde edilen
skorların karşılaştırılması
Evde başka biri
Std.
Değişkenler yaşıyor mu? N Ortalama P-Değeri (#)
Sapma
(Eş ve çocuk hariç)
Evlilik Uyum Ölçeği Hayır 94 45,1 8,7
0,805
Toplam Skor Evet 6 44,2 4,6
Golombok-Rust Cinsel Hayır 94 2,9 0,5
Doyum Ölçeği Skor Evet 6 0,391
2,7 0,4
Ortalaması
Hayır 94 2,3 0,9
Sıklık 0,013*
Evet 6 1,3 1,1
Hayır 94 2,6 0,9
İletişim 0,708
Evet 6 2,8 0,9
Hayır 94 3,0 0,8
Doyum 0,312
Evet 6 2,6 0,5
Hayır 94 3,1 0,7
Kaçınma 0,706
Evet 6 3,0 0,7
Hayır 94 3,3 0,7
Dokunma 0,302
Evet 6 3,0 0,8
Hayır 94 2,7 0,8
Erken Boşalma 0,837
Evet 6 2,8 0,7
Erektil Hayır 94 2,9 0,7
0,257
Disfonksiyon Evet 6 2,5 0,7
* p<0,05 istatistiksel olarak anlamlıdır.

45
# İstatistiksel analiz; t-testi kullanıldı.

Evde başka birinin yaşıyor olması ile evlilik uyum (EU) ölçeğinin kesim noktası olan 43
skor değerinin üst ve alt gruplarının karşılaştırılmasında istatistiksel olarak anlamlı fark
bulunmadı (*p=0,649). Evde eş ve çocuktan başka birinin yaşayıp yaşamaması ile evlilik
uyumunun kesim noktasının alt ve üstü arasında istatistiksel olarak anlamlı farklı yoktur
(Fisher Kesin Ki-kare analizi; *p>0,05, Tablo 27.). Evde başka birinin yaşaması ile EU
ölçeğinde 43 skor değerinin altında olma durumu istatistiksel olarak anlamlı farklılık
göstermedi (Tablo 27.).

Tablo 27. Evde başka birinin yaşaması ile EUÖ'nin skor gruplarının karşılaştırılması
EUÖ Grup
Toplam
<43 >=43
Değer 24 70 94
Hayır Beklenen Değer 24,4 69,6 94,0
Evde başka biri
% within Evlilik süresi 25,5% 74,5% 100,0%
yaşıyor mu?
Değer 2 4 6
(Eş ve çocuk hariç) *
Evet Beklenen Değer 1,6 4,4 6,0
% within Evlilik süresi 33,3% 66,7% 100,0%
Değer 26 74 100
Toplam Beklenen Değer 26,0 74,0 100,0
% within Evlilik süresi 26,0% 74,0% 100,0%
* p>0,05 istatistiksel olarak anlamlı değildir.
# Fisher Kesin Ki-kare testi kullanıldı.

3. Erkek ve Kadın Grupları Arasında Yapılan Karşılaştırmalar

Erkek ve kadın grupları arasında yaş, evlenme yaşı, Golombok-Rust Cinsel Doyum Ölçeği
Ortalama Skor (GRCDÖ) ve erkek - kadın arasında ortak olan GRCD ölçeğinin alt boyutlarından
sıklık, kaçınma ve dokunma değişkenlerinde istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu. Kadınların
yaşı erkeklere göre anlamlı ölçüde düşük bulundu (p<0,05). Buna benzer durum evlenme yaşı
içinde geçerli olduğu Tablo 28'de görülmektedir. Her iki cinsiyet grubunda da Evlilik Uyum
Ölçeğinde skorlar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı. Erkek ve kadın arasında
ortak olan GRCD ölçeğinin alt boyutlarından sıklık, kaçınma ve dokunma değişkenlerinde erkek
grubundaki skorların kadınlardan anlamlı yüksek olduğu tespit edildi (Tablo 28.).

46
Tablo 28. Erkek ve kadın grupları arasında karşılaştırma
Std.
Değişkenler Cinsiyet N Ortalama P-Değeri
Sapma
Erkek 100 37,3 8,7
Yaş 0,004*
Kadın 100 33,6 9,0
Erkek 99 27,3 4,2
Evlenme Yaşı 0,0001*
Kadın 100 25,4 3,0
Erkek 100 45,9 7,3
Evlilik Uyum Ölçeği Toplam Skor 0,413
Kadın 100 45,0 8,5
Golombol-Rust Cinsel Doyum Ölçeği Erkek 100 3,2 0,4
0,0001*
Ortalama Skor Kadın 100 2,9 0,5
Erkek 100 2,7 0,8
Sıklık 0,0001*
Kadın 100 2,3 0,9
Erkek 100 2,6 1,1
İletişim 0,973
Kadın 100 2,6 0,9
Erkek 100 3,0 0,7
Doyum 0,883
Kadın 100 2,9 0,8
Erkek 100 3,7 0,4
Kaçınma 0,0001*
Kadın 100 3,1 0,7
Erkek 100 3,5 0,7
Dokunma 0,040*
Kadın 100 3,3 0,7

Erkek ve kadın grupları arasında eğitim düzeyleri karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı
fark bulundu (Pearson Ki-kare testi; p=0,005 ; Tablo 29.). Bu farklılık erkek bireylerde ilköğretim
ve lise eğitim düzeyinin fazla olması ve kadınlarda da lisansüstü eğitim düzeyinde fazla bireyin
olmasından kaynaklanmaktadır (Tablo 29.).

Tablo 29. Erkek ve kadın grupları arasında eğitim düzeylerinin karşılaştırılması


Eğitim düzeyi
Toplam
İlköğretim Lise Üniversite Lisansüstü
Değer 12 28 52 8 100
Erkek Beklenen Değer 11,5 19,5 55,0 14,0 100,0
Cinsiyet

% 12,0% 28,0% 52,0% 8,0% 100,0%


Değer 11 11 58 20 100
Kadın
Beklenen Değer 11,5 19,5 55,0 14,0 100,0

47
% 11,0% 11,0% 58,0% 20,0% 100,0%
Değer 23 39 110 28 200
Toplam Beklenen Değer 23,0 39,0 110,0 28,0 200,0
% 11,5% 19,5% 55,0% 14,0% 100,0%

Erkek ve kadın grupları arasında gelir düzeyleri karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı fark
bulunmadı (Pearson Ki-kare testi; p=0,084 ; Tablo 30.). Gelir düzeyinin her grubunda hemen
hemen cinsiyet açısından eşit bir dağılım olduğu görülmektedir (Tablo 30.).

Tablo 30. Erkek ve kadın grupları arasında gelir düzeylerinin karşılaştırılması


Gelir düzeyiniz
Alt Orta İyi Çok İyi Total
Değer 3 59 32 6 100
Beklenen
Erkek 1,5 53,5 39,0 6,0 100,0
Değer
Cinsiyet

% 3,0% 59,0% 32,0% 6,0% 100,0%


Değer 0 48 46 6 100
Beklenen
Kadın 1,5 53,5 39,0 6,0 100,0
Değer
% ,0% 48,0% 46,0% 6,0% 100,0%
Değer 3 107 78 12 200
Beklenen
Toplam 3,0 107,0 78,0 12,0 200,0
Değer
% 1,5% 53,5% 39,0% 6,0% 100,0%

Erkek ve kadın grupları arasında evlilik süreleri karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı fark
bulunmadı (Pearson Ki-kare testi; p=0,112 ; Tablo 31.). Evlilik sürelerinin her grubunda hemen
hemen cinsiyet açısından eşit bir dağılım olduğu görülmektedir (Tablo 31.).

Tablo 31. Erkek ve kadın grupları arasında evlilik sürelerinin karşılaştırılması


Evlilik süresi
Toplam
1-5 Yıl 6-10 Yıl 11-20 Yıl 21-30 Yıl 30 Yıl Üzeri
Değer 47 24 14 11 3 100
Erkek Beklenen Değer 55,2 17,9 13,9 9,0 3,0 100,0
Cinsiyet

% 47,5% 24,2% 14,1% 11,1% 3,0% 100,0%


Değer 64 12 14 7 3 100
Kadın Beklenen Değer 55,8 18,1 14,1 9,0 3,0 100,0
% 64,0% 12,0% 14,0% 7,0% 3,0% 100,0%
Değer 111 36 28 18 6 200
Toplam Beklenen Değer 111,0 36,0 28,0 18,0 6,0 200,0
% 55,8% 18,1% 14,1% 9,0% 3,0% 100,0%

48
Erkek ve kadın grupları arasında evlilik şekli karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı fark
bulunmadı (Pearson Ki-kare testi; p=0,415 ; Tablo 32.). Evlilik şeklinin her grubunda hemen
hemen cinsiyet açısından eşit bir dağılım olduğu görülmektedir (Tablo 32.).

Tablo 32. Erkek ve kadın grupları arasında evlilik şeklinin karşılaştırılması


Evlilik şekli
Görücü
Anlaşarak
Usulü Toplam
Değer 84 16 100
Erkek Beklenen Değer 86,0 14,0 100,0
Cinsiyet

% 84,0% 16,0% 100,0%


Değer 88 12 100
Kadın Beklenen Değer 86,0 14,0 100,0
% 88,0% 12,0% 100,0%
Değer 172 28 200
Toplam Beklenen Değer 172,0 28,0 200,0
% 86,0% 14,0% 100,0%

Erkek ve kadın grupları arasında evlilik sayısı karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı fark
bulunmadı (Pearson Ki-kare testi; p=0,121 ; Tablo 33.). Evlilik sayısının her grubunda hemen
hemen cinsiyet açısından eşit bir dağılım olduğu görülmektedir (Tablo 33.). Her iki cinsiyette de
1 çocuk olması en yüksek değerdir.

Tablo 33. Erkek ve kadın grupları arasında evlilik sayısının karşılaştırılması


Kaçıncı evliliğiniz
Toplam
0 1 2 3
Değer 1 90 5 4 100
Erkek Beklenen Değer 0,5 94,0 3,0 2,5 100,0
Cinsiyet

% 1,0% 90,0% 5,0% 4,0% 100,0%


Değer 0 98 1 1 100
Kadın Beklenen Değer 0,5 94,0 3,0 2,5 100,0
% 0,0% 98,0% 1,0% 1,0% 100,0%
Değer 1 188 6 5 200
Toplam Beklenen Değer 1,0 188,0 6,0 5,0 200,0
% 0,5% 94,0% 3,0% 2,5% 100,0%

Erkek ve kadın grupları arasında cinsel sorun karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı fark
bulunmadı (Pearson Ki-kare testi; p=0,674 ; Tablo 34.). Cinsel sorunun olup olmamasında hemen
hemen cinsiyet açısından eşit bir dağılım olduğu görülmektedir (Tablo 34.).

49
Tablo 34. Erkek ve kadın grupları arasında cinsel sorun varlığının
karşılaştırılması
Cinsel sorun
Yok Var Toplam
Değer 88 12 100
Erkek Beklenen Değer 87,0 13,0 100,0
Cinsiyet

% 88,0% 12,0% 100,0%


Değer 86 14 100
Kadın Beklenen Değer 87,0 13,0 100,0
% 86,0% 14,0% 100,0%
Değer 174 26 200
Toplam Beklenen Değer 174,0 26,0 200,0
% 87,0% 13,0% 100,0%

Erkek ve kadın grupları arasında eş ve çocuk hariç evde başka birinin yaşayıp yaşamaması
açısından istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı (Pearson Ki-kare testi; p=0,205 ; Tablo 35.).
Eş ve çocuk hariç evde başka birinin yaşayıp yaşamamasına bağlı oluşan gruplarda hemen
hemen cinsiyet açısından eşit bir dağılım olduğu görülmektedir (Tablo 35.).

Tablo 35. Erkek ve kadın grupları arasında evde başka birinin yaşayıp yaşamamasının
karşılaştırılması
Evinizde eşiniz, çocuğunuz ve sizden
başka biri yaşıyor mu? Total
Hayır Evet
Değer 89 11 100
Erkek Beklenen Değer 91,5 8,5 100,0
Cinsiyet

% 89,0% 11,0% 100,0%


Değer 94 6 100
Kadın Beklenen Değer 91,5 8,5 100,0
% 94,0% 6,0% 100,0%
Değer 183 17 200
Toplam Beklenen Değer 183,0 17,0 200,0
% 91,5% 8,5% 100,0%

50
Erkek ve kadın grupları ile evlilik uyum ölçeği grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark
bulunmadı (Pearson Ki-kare testi; p=0,635 ; Tablo 36.). Evlilik uyum ölçeğinin kesim noktası
olan 43 ve üstü ile altında hemen hemen cinsiyet açısından eşit bir dağılım olduğu
görülmektedir (Tablo 36.).

Tablo 36. Erkek ve kadın grupları arasında Evlilik Uyum Ölçeği (EUÖ)
gruplarının karşılaştırılması
EUÖ Grup
Total
<43 >=43
Değer 29 71 100
Erkek Beklenen Değer 27,5 72,5 100,0
Cinsiyet

% 29,0% 71,0% 100,0%


Değer 26 74 100
Kadın Beklenen Değer 27,5 72,5 100,0
% 26,0% 74,0% 100,0%
Değer 55 145 200
Toplam Beklenen Değer 55,0 145,0 200,0
% 27,5% 72,5% 100,0%

51
BÖLÜM 4
TARTIŞMA

Evli bireylerin evlilik sürelerinin cinsel doyum ve evlilik uyum ilişkisinin farklı
değişkenler açısından incelenmesi amaçlandığı bu çalışmada verileri Demografik bilgi
formu, Cinsel Doyum Ölçeği ve Evlilik Uyum ölçeği aracılığıyla toplanmıştır. Elde
edilen veriler analiz edilmiştir. Yapılan analizler sonucunda elde edilen bulgular ve
bulguların ilgili literatüre göre tartışılmasına yer verilmiştir. Ayrıca bu bölümde elde
edilen bulgular esas alınarak çeşitli önerilerde bulunmuştur.
Erkek bireylerin eğitim düzeyleri ile evlilik uyumu arasında anlamlı bir ilişkiye
rastlanamamıştır. Erkeklerin eğitim düzeyleri evlilik uyumunu etkilememektedir. Erkek
bireylerin eğitim durumu artıkça cinsel doyumu artmaktadır. Eğitim düzeyi ile GRCD
ölçeğinin alt boyut sorularından sadece erken boşalma ve erektil disfonksiyon
(sertleşme sorunu) değişkenleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olduğu
görülmüştür. Eğitim durumu arttıkça erken boşalma ve erektil disfonksiyon skorunda
anlamlı artış olmuştur. Bunun nedeni birçok farklı nedene bağlı olabilir. Erken boşalma
erkeklerde en sık görülen cinsel bozukluktur. Erken boşalmanın nedenleri arasında, aşırı
heyecan, cinsel deneyimsiz ve kişinin boşalmasını kontrol etmeyi öğrenememiş olması
gibi faktörler neden olmaktadır(CETAD, 2016). Ancak, erkeklerde eğitim düzeyi
arttıkça erken boşalma ve erektil disfonksiyon (sertleşme sorunu) durumu azalmaktadır.
Eğitim düzeyi arttıkça bilinç kazanılmakta ve tekniği ya da kendini kontrol etme
becerisi artmaktadır. Bu konu üzerinde erkeklerin eğitim düzeyinin etkili olduğu
görülmektedir.

Kadın bireylerin eğitim düzeyleri ile evlilik uyumu arasında anlamlı bir ilişki vardır.
Kadınların eğitim düzeyi arttıkça evlilik uyumu da artmaktadır. Literatürde kadınların
evlilik uyumu ve eğitim düzeyini inceleyen birçok çalışmada kadınların eğitim durum
arttıkça evlilik doyumunun da arttığı çalışmalar bulunmaktadır(Fidanoğlu, 2008; Sezer,
2005; Gürsoy, 2004; Heaton, 2002; Şener ve Terzioğlu, 2002). Çakır (2008) bu durumu
kadınların eğitim düzeylerinin artmasıyla birlikte anlayış ve yaşam standartlarının
artması, eşlerin olaylara farklı bakış açılarıyla bakabilmesi olarak açıklamıştır. Kamo
(1993) evli bireylerin evlilik uyumlarının bazı demografik değişkenlere göre incelediği
çalışmasında eğitim düzeyi düşük olan bireylerin evliliklerinde sorunlar olduğunu
bildirmiştir. Eğitim düzeyi ile GRCD ölçeğinin alt boyutlarından doyum, kaçınma ve
dokunma değişkenleri arasında anlamlı bir fark görülmüştür. Eğitim düzeyi arttıkça
kaçınma azalmaktadır. Eğitim düzeyi arttıkça doyum ve dokunma artmaktadır.
Literatürdeki çalışmalar incelendiğinde bulgumuzla paralellik gösteren araştırmalar
bulunmatadır. Jose ve Alfons'un (2007), çalışmasının sonucunda yüksek eğitim

52
düzeyine sahip olan kadınların cinsel doyumlarının yüksek, düşük eğitim düzeyine
sahip olan kadınların cinsel doyumlarının düşük olduğunu bulmuştur.

Üncü (2007) bireylerin evlilik doyumları ile eğitim düzeyleri arasındaki ilişkiyi
incelediği çalışmasında, en yüksek evlilik doyum ortalamasının lise mezunlarında, en
düşük evlilik doyum ortalamasının ilköğretim mezunlarında, üniversite mezunlarının ise
evlilik doyumlarının orta düzeyde olduğunu bulmuştur.

Sonuç olarak, bireylerde eğitim düzeyinin yüksek ya da düşük olması bireylerin


evlilikten beklentilerinin farklılaşmasına ve yüklenen anlamın değişmesine neden
olabilmektedir.

Erkek bireylerin evlilik süresi ile evlilik uyumu arasında anlamlı bir fark
görülmemiştir. Evlilik süresinin artması evlilik uyumunu etkileyen bir faktör
olmamaktadır. Fışıloğlu (1992) araştırmasında evlilik süreleri ile evlilik uyumları
arasındaki ilişkiyi incelemiş ve bu iki değişken arasında anlamlı bir ilişki olmadığını
belirlemiştir. Evlilik süresi ile GRCD ölçeğinin alt boyutlarında yer alan sıklık
değişkeninde anlamlı bir ilişkiye rastlanmıştır. Erkekler için evlilik süresinin artması
cinsel ilişkinin sıklık derecesini arttırmaktadır. Ancak evlilik süresinin artmasın cinsel
doyumu azaltmaktadır. Bazı araştırmalara göre evlilik süresi arttıkça cinsel doyumun
azalttığını belirtmişlerdir (Greeley, 1991; Laumann Gagnon, Michael, Michaels, 1994;
aktaran Specher, Cate, 2004; Liu, 2003; Colebrook Seymour, III, 1998). Bazı
araştırmalar ise evlilik süresi arttıkça cinsel doyumun da arttığını
belirtmişlerdir(Heiman, Long, Smith, Fisher, Sand, Rosen, 2011; aktaran Lazar, 2017).
Literatür çalışmalarına bakıldığında evlilik süresi ve cinsel doyum arasındaki ilişkiyi
araştırılan çalışmalarda farklılık görülmektedir. Schmiedenerg ve Schöder (2016) evlilik
süresi ile cinsel doyum arasında pozitif ve negatif yönde bir ilişki bulunmadığını, ilk
yılının ikinci yarasında cinsel doyumlarının ilk yarısına göre daha yüksek olduğunu
ancak ilişki süresi arttıkça cinsel doyumun giderek azalttığını belirtmiştir. Cinsel
doyumun evlilik süresine göre azalmasının sebebi yaş ile doğru orantılı olabilmektedir
ancak yaş tek başına cinsel doyumu yordayan bir faktör olmamaktadır.

Kadınların evlilik süresi ile evlilik uyumu arasında anlamlı bir ilişkiye rastlanmıştır.
Kadınların evlilik süresi arttıkça evlilik uyumu da artmaktadır. Spainer, Lewis ve Cole
(1975) çalışmalarında evliliğin ilk yıllarında evlilik uyumunun daha düşük olduğunu
ilerleyene yıllarda ise yükseldiğini bildirmiştir. Evlilik süresinin cinsiyet değişkeniyle
evlilik uyumunu nasıl etkilediğini araştırdığı çalışmasında kadınlarda evlilik uyumunun
evlilik süresi arttıkça düştüğünü erkeklerde ise evlilik süresi arttıkça evlilik uyumunun
arttığını belirtmiştir. Literatür çalışmalarına bakıldığında evlilik uyumu ve evlilik süresi
arasındaki ilişki sonuçları farklılık göstermektedir. Evlilik süresi ile GRCD ölçeğinin alt
boyutunda yer alan sıklık ve kaçınma değişkeninde anlamlı bir ilişkiye rastlanmıştır.
GRCD ölçeğinin sıklık ve kaçınma alt boyutlarında 1-5 yıl arası evli olanlarla diğer

53
gruplar arasında anlamlı fark bulunmuştur. Kadınların cinsel doyumlarının en yüksel
olduğu yıllar 1-5 yıl arasındadır.

Yeni evli çiftlerde cinsel yaşam sıklığı daha fazla görülmektedir(Turan, 2013).
Türkiye'de kadınların daha çok geleneksel rollere sahip olması kadınların erkeklere
oranla daha düşük cinsel doyuma sahip olduğu görülmektedir(Kaya ve Aslan, 2013). Bu
sonuçtan yola çıkılarak evlilik süresinin artması kadınlarda cinsel doyumu olumsuz
yönde etkilediği bilinmektedir. Laurer ve Laurer'in (1997) evliliklerdeki memnuniyet,
doyumk hakkında yaptığı çalışmada arzunun doyumun zamanla gücünü kaybettiğini
belirmiştir. Bu durum ebeveynlik sonrası dönemde uzun süren evliliklerde etkin
olabilmektedir.

Erkeklerin gelir düzeyi grupları ile evlilik uyumu arasında anlamlı bir fark
bulunmamıştır. Gelir düzeyi arttıkça evlilik uyumu da artmaktadır. Erkeklerin gelir
düzeyi ile GRCD ölçeği arasında anlamlı bir farka rastlanmamıştır. Erkeklerin gelir
düzeyi arttıkça cinsel doyumları da artmaktadır.

Kadınların gelir düzeyi ile evlilik uyumu arasında anlamlı bir fark rastlanmamıştır.
Kadınların gelir düzeyi artıkça evlilik uyumlarında azalma görülmektedir. Kadınların
gelir düzeyleri ile GRCD ölçeği arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır. Kadınların
gelir düzeyi artıkça cinsel doyumları da artmaktadır.

Ekonomik durum ile ilgili yapılan çalışmalarda gelir durumunun evlilik uyumu ve
doyumunu etkileyen en önemli faktörler arasında yer almaktadır(Şener ve Terzioğlu,
2002; Pimental, 2000; Trudel,2002; Zainah, Nasir, Hashim ve Yusof 2012). Bradbury,
Fincliam ve Beach (2000) düşük ekonomiye sahip olan bireylerin, evliliklerinde daha
fazla stres ve daha fazla çatışma yaşadıklarını belirtmişlerdir. Liker ve Elder (1983)
ekonomik sıkıntıların çiftlerin arasında anlaşmazlıklara yol açması ve evlilik doyumunu
olumsuz etkilediğini bildirmektedir. Yavuz (2015) evli bireylerin gelir düzeyi arttıkça
problem çözme becerilerinin de artış gösterdiğini ortaya koymuştur. Problem çözme
becerilerinin yüksek olması çiftler arasında evlilik uyumunu da pozitif yönde
etkileyebilmektedir.

Barrientos ve Paez(2006) yaptığı çalışmada yüksek gelir düzeyine sahip olan


bireylerin cinsel doyumlarının daha yüksek olduğunu bulmuşlardır. Vural ve Temel'in
(2010) gelir düzeyi ile cinsel doyum arasında negatif yönde bir ilişki bulmuştur.
Literatür çalışmalarının sonuçları incelendiğinde gelir düzeyi ile cinsel doyumları ele
alan araştırmaların sonuçlarının farklı olduğu görülmüştür.

Erkek bireylerin evlilik şekli ile evlilik uyumu arasında anlamlı bir ilişki görülmüştür.
Görücü usulü ile evlenen erkeklerin evlilik uyumları anlaşarak evlenen erkeklerin
evlilik uyumlarından daha düşük olduğu bulunmuştur. Evlilik şekli ile GRCD ölçeğinin

54
alt boyutlarından sıklık, doyum, erken boşalma ve erektil disfonksiyon değişkenlerinde
anlamlı bir fark vardır. Anlaşarak evlenen bireylerin görücü usulü evlenen bireylere
göre cinsel sıklık düzeyi daha yüksek bulunmuştur. Anlaşarak evlenen bireylerin görücü
usulü evlenen bireylere göre cinsel doyumu daha yüksek bulunmuştur. Tablo 8'e göre
erken boşalma durumunun anlaşarak evlenen bireylerin görücü usulü evlenen bireylere
göre daha fazla olmasına rağmen örneklem içerisinde görücü usulü ile evlenen
bireylerin sayısının az olmasından kaynaklandığı düşünülmektedir.

Kadın bireylerin evlilik şekli ile evlilik uyumu arasında anlamlı bir ilişkiye
rastlanmıştır. Görücü usulü ile evlenen çiftlerin evlilik uyumları, anlaşarak evlenen
çiftlerin evlilik uyumlarından düşük bulunmuştur. Ancak Tablo 22'ye göre anlaşarak
evlenen bireylerin evlilik uyumu ortalaması 94 kişi içerisinden 45,1 bulunurken görücü
usulü evlenen bireylerin evlilik uyumu ortalaması 6 kişi içinden 44,2 bulunmuştur.
Evlilik şekli ve GRCD ölçeğinin alt boyutundan sıklık, iletişim, doyum, kaçınma,
dokunma ve vaginusmus değişkenleri arasında anlamlı bir fark görülmüştür.

Literatürde de evlenme biçimin evlilik uyumu ve cinsel doyumu yordadığı belirtilen


araştırmalar mevcuttur. South ve Lloyd (1995), cinsiyet, çocuk sayısı, evlenme biçimi
ve eğitim düzeyi gibi faktörlerin evliliği etkilediğine dikkat çekmiştir. Fışıloğlu
(2001)'de akraba evliliği ile evlilik uyumunu araştırdığı çalışmasında Türkiye'de akraba
evliliğinin hala tercih edilen bir evlilik biçimi olduğunu ortaya koymuştur. Fışıloğlu
(2001) araştırmasında 150 çift ile çalışmış ve bunların 68'inin akraba evliliği, 82'sinin
ise akraba evliliği olmayanların temsil ettiğini bildirmiştir. Cingisiz (2010) flört ederek
evlenmiş bireylerin evlilik uyumlarının görücü usulüyle evlenmiş bireylerden daha
yüksek olduğunu bildirmiştir. Çimen (2007) anlaşarak ve görücü usulü ile evlenen
çiftleri sosyal psikolojik faktörler yönünde karşılaştırdığı araştırmasında anlaşarak
evlenen bireylerin ilişki doyumlarının görücü usulü evlenen bireylere göre daha yüksek
olduğunu belirtmiştir.

Erkek bireylerin cinsel sorunun var olup olmaması ile evlilik uyumu arasında anlamlı
bir ilişkiye rastlanmıştır. Cinsel sorunu olan bireylerin evlilik uyumlarının azaldığı
görülmüştür. Erkek bireylerin cinsel sorun ile GRCD ölçeğinin alt boyutlarından
doyum, erken boşalma ve erektil disfonksiyon değişkenleri arasında anlamlı bir fark
görülmüştür. Cinsel sorun belirten erkeklerin erken boşalma düzeyi ve erektil
disfonksiyon daha yüksek olduğu görülmüştür . Erkeklerde herhangi bir nedene bağlı
uyarılmanın azalması ve ereksiyon kaybı cinsel doyumu olumsuz etkileyebilmektedir.
Aynı zamanda cinsel sorunu olan bireylerin kaçınma düzeyi de daha yüksek
bulunmuştur. Fakat cinsel sorun yaşadığını belirten erkeklerin cinsel sıklık derecesi
daha yüksek bulunmuştur. Cinsel sorun yaşamayan bireylerin cinsel doyumu cinsel
sorun yaşayan bireylere göre daha yüksek bulunmuştur. Cinsel sorun yaşamayan
bireylerin iletişimi daha yüksek bulunmuştur.

55
Kadın bireylerde cinsel sorun ile evlilik uyumu arasında anlamlı bir ilişkiye
rastlanmamıştır. Cinsel sorunun olup olmaması evlilik uyumunu arttıran ya da azaltan
bir faktör olarak görülmemiştir. Cinsel sorun ile GRCD ölçeğinin alt boyutlarından
doyum, kaçınma ve anorgasmi değişkenleri arasında anlamlı bir ilişki görülmüştür.
Hartman ve arkadaşları yaptıkları bir çalışmada evli çiftlerde iyi cinsel ilişkinin
doyumlu bir evlilik için gerekli ve zorunlu bir koşul olmadığını, cinsel sorunun evlilik
sorunu olmadan da görülebileceğini, doyumlu cinsel yaşantının da her zaman diğer
alanlardaki doyumla beraber olmadığını saptamıştır. Frank ve arkadaşları, evlilik içi
sorunlar ve cinsel sorunlar ile başvuran iki grubu evlilik doyumu açısından
karşılaştırmıştır. Araştırmanın sonuçlarına göre evlilik sorunu olan bireylerin 2/3'ünde
evliliğin diğer alanlarında da sorun olduğunu, cinsel sorun nedeniyle başvuran
bireylerin evliliklerinin daha doyumlu olduğunu bildirmiştir. Trudel ve arkadaşları
(1997) cinsel istek bozukluğu olan kadınların evlilik uyumlarının , cinsel istek
bozukluğu olmayan kadınlara göre daha düşük olduğunu bildirmişlerdir. Aynı zaman da
Rust ve Arkadaşları (1988) eşlerinde cinsel sorun olduğunu belirten kadınların evlilik
uyumlarının azaldığını belirtmişlerdir.

Erkek bireylerde evde başka birinin yaşıyor olması ile evlilik uyumu arasında anlamlı
bir ilişkiye rastlanmıştır. Evde başka birinin yaşadığını belirten erkeklerin evlilik uyumu
evde başka birinin yaşamadığını belirten erkeklere göre daha fazladır.
Evde başka birinin yaşayıp yaşamama durumu ile GRDC ölçeğinin alt boyutlarından
sadece kaçınma değişkeni arasında anlamlı bir ilişki vardır. Evde başka birinin
yaşadığını belirten erkeklerin kaçınma durumu daha fazla bulunmuştur. Evde başka
birinin yaşadığını belirten erkeklerin erken boşalma düzeyi daha çok bulunmuştur.
Erkeklerde evde başka birinin varlığı evlilik uyumu için destek sağlamaktadır. Ancak
cinsel ilişki için evde başka birinin olması bireylerde stres yaratmakta ve bu strese göre
erkek bireylerde erken boşalma gibi cinsel sorunlar tetiklenmektedir.

Kadın bireylerde evde başka birinin yaşayıp yaşamama durumu ile evlilik uyumu
arasında anlamlı bir farka rastlanmıştır. Evde başka birinin yaşamadığını belirten
kadınların evlilik uyumları daha yüksek bulunmuştur.
Evde başka birinin yaşamadığını belirten kadınların cinsel doyumu evde başka birinin
yaşadığını belirten kadınlara göre daha yüksek bulunmuştur.
Evde başka birinin yaşayıp yaşamama durumu ile GRCD ölçeğinin alt boyutlarından
sadece sıklık değişkeninde anlamlı bir fark görülmüştür. Evde başka birinin
yaşamadığını belirten kadınların cinsel sıklık derecesi evde başka birinin yaşadığını
belirten kadınlara göre daha fazla bulunmuştur. Kadınların evlilik uyum ve cinsel
doyumları evde başka bir varlığından olumsuz etkilenmektedir. Evde başka birinin
yaşamaması durumu kadınlarda cinsel doyum ve evlilik uyumunu arttırmaktadır.

56
SONUÇ

Her iki cinsiyet grubunda da Evlilik Uyum Ölçeği skorlar arasında istatistiksel olarak
anlamlı bir fark bulunmadı. Erkek ve kadın grupları arasında ortak olan GRCD
ölçeğinin alt boyutlarından sıklık, kaçınma ve dokunma değişkenlerinde erkek
grubundaki skorların kadınlardan anlamlı yüksek olduğu bulundu.

Erkek ve kadın grupları arasında eğitim düzeyleri karşılaştırıldığında istatistiksel olarak


anlamlı fark bulundu. Bu faklılık erkek bireylerde ilköğretim ve lise düzeyinin fazla
olması kadınlarda lisansüstü eğitim düzeyinde fazla bireyin olmasından
kaynaklanmaktadır.

Erkek ve kadın grupları arasında gelir düzeyleri karşılaştırıldığında istatistiksel olarak


anlamlı fark bulunmadı. Gelir düzeyinin her grubunda hemen hemen cinsiyet açısından
eşit bir dağılım olduğu görülmektedir.

Erkek ve kadın grupları arasında evlilik süreleri karşılaştırıldığında istatistiksel olarak


anlamlı fark bulunmadı. Evlilik sürelerinin her grubunda hemen hemen cinsiyet
açısından eşit bir dağılım olduğu görülmektedir.

Erkek ve kadın grupları arasında evlilik şekli karşılaştırıldığında istatistiksel olarak


anlamlı fark bulunmadı. Evlilik şeklinin her grubunda hemen hemen cinsiyet açısından
eşit bir dağılım olduğu görülmektedir.

Erkek ve kadın grupları arasında evlilik sayısı karşılaştırıldığında istatistiksel olarak


anlamlı fark bulunmadı. Evlilik sayısının her grubunda hemen hemen cinsiyet açısından
eşit bir dağılım olduğu görülmektedir.

Sonuç olarak, erkek ve kadın grupları arasında yaş, eğitim düzeyi ve GRCD ölçeğinin
alt boyutlarından sıklık, kaçınma ve dokunma değişlenleri karşılaştırıldığında
istatistiksel anlamlı bir fark bulundu. Her iki cinsiyet grubunda da Evlilik Uyum
Ölçeği'nde skorlar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadı. Erkek ve
kadın grupları arasında gelir düzeyleri, evlilik süreleri, cinsel sorun, evlilik sayısı, eş ve
çocuk hariç evde başka birinin yaşayıp yaşamaması durumu açısından istatistiksel
olarak anlamlı bir fark bulunmadı.

57
KAYNAKÇA

Erbek, E., Beştepe, E., Akar, H.,Eradamlar, N. ve Alpkan, R. L. (2005). Evlilik uyumu.
Düşünen Adam: Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Dergisi, 18(1): 39-47.
Erbek E, Beştepe E, Akar, Alpkan R. L., Eradamlar N. (2005). Cinsellil Ve Çift Uyumu
Arasındaki İlişki: Üç Grup Evli Çiftte Karşılaştırmalı Bir Çalışma.Düşünen Adam
Psikiyatri Ve Nörolojik Bilimler Dergisi, 18 (2), 72-81.
Gülsün, M., Ak. M.; Bozkurt. A., (2009). Psikiyatrik Açıdan Evlilik Ve Cinsellik.
Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar, 1:68-79.
Erbek, E., Beştepe, E., Akar, H.,Eradamlar, N. ve Alpkan, R. L. (2005). Evlilik uyumu.
Düşünen Adam: Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Dergisi, 18(1): 39-47.
Erbek E, Beştepe E, Akar, Alpkan R. L., Eradamlar N. (2005). Cinsellil Ve Çift Uyumu
Arasındaki İlişki: Üç Grup Evli Çiftte Karşılaştırmalı Bir Çalışma.Düşünen Adam
Psikiyatri Ve Nörolojik Bilimler Dergisi, 18 (2), 72-81.
Gülsün, M., Ak. M.; Bozkurt. A., (2009). Psikiyatrik Açıdan Evlilik Ve Cinsellik.
Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar, 1:68-79.
Erdoğan,.S.(2007). Evlilik Uyumu İle Psikiyatrik Rahatsızlıklar, Bağlanma Stilleri ve
Mizaç ve Karakter Özellikleri Arasındaki İlişkilerin İncelenmesi. Yayımlanmamış
Uzmanlık Tezi.Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı:Ankara
Ersanlı, K. ve Kalkan, M. (2008). Evlilik ilişkilerini geliştirme (Kuram ve uygulama).
Ankara: Nobel Yayın Dağıtım.
Evren-Turan, E. (2014). 9-10 yaş çocuklarının evlilik çatışması algıları ile sosyal
becerileri arasındaki ilişkinin incelenmesi. Yüksek Lisans Tezi. Maltepe Üniversitesi.
Sosyal Bilimler Enstitüsü.
Fışıloğlu, H. (1992) Lisansüstü öğrencilerinin evlilik uyumu. Psikoloji Dergisi, 7 (28),
16-24. Fışıloğlu, H. (1992). Lisansüstü Öğrencilerin Evlilik Uyumu. Türk Psikoloji
Dergisi, 7 (28), 16-23
Gökmen, A. (2001). Evli eşlerin birbirlerine yönelik kontrolcülük ve bağımlılık
algılarının evlilik doyumu üzerindeki etkisi. Yüksek lisans tezi, Hacettepe Üniversitesi.
Güngör, H. C. ve İlhan, T. (2008). Evlilik uyumu ve mizah tarzları arasındaki ilişkiler.
Aile ve Toplum Dergisi, 4(13), 97-106.
Hatipoğlu, Z. (1993). Kadın ve erkeklerin evlilik doyumlarında evlilik çatışmasının ve
bazı demografik değişkenlerin rolü. Yayınlanmamış yüksek lisans tezi. Ankara: ODTÜ
Sosyal Bilimler Enstitüsü.
Kahveci, G.A. (2016). Evli çiftlerde evlilik uyumu, evlilik çatışma biçimi ve depresyon
düzeylerinin değerlendirilmesi. Yüksek Lisans Tezi. Beykent Üniversitesi. Sosyal
Bilimler Enstitüsü.

58
Polat, D. (2006). Evli Bireylerin Evlilik Uyumları, Aldatma Eğilimleri ve Çatışma
Eğilimleri Arasındaki İlişkilerin Bazı Değişkenler Açısından İncelenmesi. Yüksek
Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.
Sardoğan, M. E. ve Karahan, T. F. (2005). Evli bireylere yönelik bir insan ilişkileri
beceri eğitimi programının evli bireylerin evlilik uyum düzeylerine etkisi. Ankara
Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, 38(2), 89-102.
Hatipoğlu, Z. (1993). Kadın ve erkeklerin evlilik doyumlarında evlilik çatışmasının ve
bazı demografik değişkenlerin rolü. Yayınlanmamış yüksek lisans tezi. Ankara: ODTÜ
Sosyal Bilimler Enstitüsü.
Yalçın H., Evlilik Uyumu ve Sosyodemografik Özellikler Arasındaki İlişki. Eğitim ve
Öğretim Araştırmaları Dergisi. Journal of Research in EducationandTeaching. 3(1). 24.
2014. 250-261.
Polat D., Evli bireylerin evlilik uyumları, aldatma eğilimleri ve çatışma eğilimleri
arasındaki ilişkilerin bazı değişkenler açısından incelenmesi. (Yayımlanmamış yüksek
lisans tezi). Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. Ankara, 2006.
Özabacı, N. (2009). Evlilik Okulu Projesi. H. Yavuzer (Ed.). Evlilik Öncesi İlişkiler
(48-60). İstanbul: Remzi Kitabevi. Özen, A. (2006). Value Similarities of Wives and
Husbands and Conflict Resolution Styles of Spouses as Predictors of Marital
Adjustment. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Ankara: ODTÜ. Sosyal Bilimler
Enstitüsü. Özgüven, İ. E. (2001). Ailede İletişim ve Yaşam. Ankara: PDREM Yayınları.
Özgüven, İ. E. (2000). Evlilik ve Aile Terapisi. Ankara: PDREM Yayınları. Polat, D.
(2006). Evli Bireylerin Evlilik Uyumları, Aldatma Eğilimleri ve Çatışma Eğilimleri
Arasındaki İlişkilerin Bazı Değişkenler Açısından İncelenmesi. Yayınlanmamış Yüksek
Lisans Tezi. Ankara: AÜ. Sosyal Bilimler Enstitüsü. Sardoğan, M.E., Karahan, T.F.
(2005). Evli Bireylere Yönelik Bir İnsan İlişkileri Beceri Eğitimi Programı’nın Evli
Bireylerin Evlilik Uyum Düzeylerine Etkisi. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri
Fakültesi Dergisi. 38,(2), 89-102. Sayın, Ö. (1990). Aile Sosyolojisi: Ailenin
Toplumdaki Yeri. İzmir: Ege Üniversitesi Basımevi. Stanley, S. M. (2001). Making A
Case For Premarital Education. Family Relations. 50(3), 272-280. Şenel, H.G. (2009).
Evlilik Okulu Projesi. H. Yavuzer (Ed.). Eş Seçimi Kararı (61- 74). İstanbul: Remzi
Kitabevi. Şener, A. (2002). Ailede Eşler Arası Uyuma Etki Eden Faktörlerin
Araştırılması. Yayınlanmamış Doktora Tezi Ankara: HÜ. Sağlık Bilimleri Enstitüsü.
Bradbury, N.B. Finchman, F.D. ve Beach,S.R. (2000). Research On The Nature and
Determinants Of Marital Satisfaction: Adecade in Review. Journal Of Marriage And
The Family 62, 964-980.
Tutarel-Kışlak, Ş. (1995). Cinsiyet, Evlilik Uyumu, Depresyon ile Nedensel ve
Sorumluluk Yüklemeleri Arası İlişkiler Üzerine Bir Araştırma. Yayınlanmamış Doktora
Tezi. Ankara: AÜ. Sosyal Bilimler Enstitüsü.
Uğurlu, O. (2003). Evli Çiftlerde Cinsiyet Ayrımına İlişkin Tutumlar, Çatışma
Yönetimi Biçimleri ve Evlilik Uyumu Arasındaki İlişki. Yayınlanmamış Yüksek Lisans
Tezi. Ankara: AÜ. Sosyal Bilimler Enstitüsü.

59
EK I
Demografik Bilgi Formu
Cinsiyet:
Kadın( )
Erkek( )

Yaş:

Eğitim Düzeyi:
İlköğretim( )
Lise( )
Üniversite( )
Lisansüstü( )

Meslek:

Medeni Haliniz:
Evli( )
Bekar( )
Boşanmış/Dul( )

Gelir Düzeyiniz:
Alt( )
Orta( )
İyi( )
Çok İyi( )

Evlenme Yaşı:

60
Evlilik Süresi:

Evlilik Şekli:
Görücü Usulü( )
Anlaşarak( )

Kaçıncı Evliliğiniz:

Evinizde eşiniz, çocuğunuz ve sizden başka biri yaşıyor mu yaşıyorsa kim:

Çocuğunuz var mı, var ise kaç tane:

Cinsel Sorun:
Var( )
Yok( )

61
EK II

GOLOMBOK-RUST CİNSEL DOYUM ÖLÇEĞİ ERKEK FORMU

Aşağıda cinsel yaşamla ilgili sorular yer almaktadır. Her soru için “hiçbir zaman”,
“bazen”, “çoğu zaman”, “her zaman” şeklinde beş cevap şıkkı yer almaktadır. Sizden
istenilen kendi cinsel yaşamınızı göz önüne alarak soruları cevaplandırmanızdır.
Cevaplandırırken: 1. Her soruyu dikkatle okuyunuz. 2. Sorulan durumun son
zamanlarda ne kadar sıklıkta ortaya çıktığını düşününüz. 3. Söz konusu durumun ne
kadar sıklıkta ortaya çıktığına karar verdikten sonra, o seçeneğin altındaki parantezin
içine (x) işareti koyarak cevabınızı belirtiniz. 4. Hiçbir soruyu cevapsız bırakmayınız.
Lütfen soruları içtenlikle ve dürüstçe cevaplandırmaya özen gösteriniz.
Cevaplandırırken, başkalarının görüşlerini dikkate almadan sadece kendi görüşünüzü
belirtiniz.

1.Haftada iki defadan fazla cinsel birleşmede bulunur musunuz?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

2.Eşinize cinsel ilişkinizde nelerden hoşlanıp nelerden hoşlanmadığınızı söylemekte


güçlük çeker misiniz?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

3.Cinsel açıdan kolaylıkla uyarılır mısınız?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

4.Cinsel birleşme sırasında çok çabuk boşalacağınızı hissederseniz bunu geciktirebilir


misiniz?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

5.Eşinizle cinsel yaşantınızda monotonluktan şikayetçi misiniz?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

62
6.Eşinizin cinsel organını okşamaktan hoşlanmadığınız olur mu?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

7.Eşiniz cinsel ilişkiye girmek istediğinde endişe ve huzursuzluk duyar mısınız?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

8.Eşinizle cinsel birleşmeden zevk alır mısınız?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

9.Eşinize cinsel ilişkide nelerden hoşlanıp nelerden hoşlanmadığını sorar mısınız?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

10.Penisinizin sertleşmediği olur mu?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

11.Cinsel yaşantınızda eşinizle aranızda aşk ve duygusallığın yeterli olmadığını


hissediyor musunuz?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

12.Eşinizin cinsel organınızı okşamasından zevk alır mısınız?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

13.Cinsel birleşme sırasında çok çabuk boşalmayı engelleyebilir misiniz?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

14.Eşinizle cinsel ilişkiye girmekten kaçınmaya çalıştığınız olur mu?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

15.Eşinizle cinsel ilişkinizi yeterince doyum verici buluyor musunuz?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

16.Eşinizle cinsel birleme öncesinde sevişme sırasında sertleşme olur mu?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

17.Haftalarca hiç cinsel ilişkiye girmediğiniz olur mu?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

63
18.Eşinizle karşılıklı mastürbasyon (elle doyum) yapmaktan hoşlanır mısınız?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

19.Eşinizle cinsel ilişkiye girmek isterseniz ilk adımı siz atar mısınız?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

20.Eşinizin sizi kucaklaması ve okşamasının hoşunuza gitmediği olur mu?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

21.İstediğiniz sıklıkta cinsel birleşmede bulunuyor musunuz?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

22.Eşinizle cinsel ilişkiye girmeyi reddettiğiniz olur mu?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

23.Cinsel birleşme sırasında sertleşmenin kaybolduğu olur mu?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

24.Cinsel birleşmenin hemen başında istemediğiniz halde boşaldığınız olur mu?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

25.Eşinizi kucaklamak ve okşamaktan hoşlanır mısınız?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

26.Cinselliğe karşı ilgisizlik hisseder misiniz?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

27.Henüz cinsel birleme başlamadan istemediğiniz halde boşaldığınız olur mu?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

28.Sevişme esnasında sizin yada eşinizin davranışlarından tiksinti duyduğunuz olur mu?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

GOLOMBOK-RUST CİNSEL DOYUM ÖLÇEĞİ KADIN FORMU

64
Aşağıda cinsel yaşamla ilgili sorular yer almaktadır. Her soru için “hiçbir zaman”,
“bazen”, “çoğu zaman”, “her zaman” şeklinde beş cevap şıkkı yer almaktadır. Sizden
istenilen kendi cinsel yaşamınızı göz önüne alarak soruları cevaplandırmanızdır.
Cevaplandırırken: 1. Her soruyu dikkatle okuyunuz. 2. Sorulan durumun son
zamanlarda ne kadar sıklıkta ortaya çıktığını düşününüz. 3. Söz konusu durumun ne
kadar sıklıkta ortaya çıktığına karar verdikten sonra, o seçeneğin altındaki parantezin
içine (x) işareti koyarak cevabınızı belirtiniz. 4. Hiçbir soruyu cevapsız bırakmayınız.
Lütfen soruları içtenlikle ve dürüstçe cevaplandırmaya özen gösteriniz.
Cevaplandırırken, başkalarının görüşlerini dikkate almadan sadece kendi görüşünüzü
belirtiniz.

1.Cinsel yaşama karşı ilgisizlik duyar mısınız ?

a) Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d) Çoğu zaman e)Her zaman

2.Eşinize, cinsel ilişkinizle ilgili nelerden hoşlanıp, nelerden hoşlanmadığını sorar


mısınız ?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

3.Bir hafta boyunca cinsel ilişkide bulunmadığınız olur mu (adet günleri, hastalık gibi
nedenler dışında) ?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

4.Cinsel yönden kolaylıkla uyarılır mısınız ?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

5.Sizce, sizin ve eşinizin ön sevişmeye (öpme, okşama gibi) ayırdığınız zaman yeterli
mi ?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

6.Kendi cinsel organınızın , eşinizin cinsel organının giremeyeceği kadar dar olduğunu
düşünür müsünüz ?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

7.Eşinizle sevişmekten kaçınır mısınız?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

65
8.Cinsel ilişki sırasında doyuma (orgazma) ulaşır mısınız?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

9.Eşinize sarılıp, vücudunuzu okşamaktan zevk alır mısınız?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

10.Eşinizle olan cinsel ilişkinizi tatminkar bulur musunuz?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

11.Gerekirse rahatsızlık ve acı duymaksızın, parmağınızı cinsel organınızın içine


sokabilir misiniz?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

12.Eşinizin cinsel organına dokunup okşamaktan rahatsız olur musunuz?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

13.Eşiniz sizinle sevişmek istediğinde rahatsız olur musunuz?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

14.Sizin için doyuma (orgazma) ulaşmanın mümkün olmadığını düşünür müsünüz?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

15.Haftada iki defadan fazla cinsel ilişkide bulunur musunuz?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

16.Eşinize, cinsel ilişkinizle ilgili olarak, nelerden hoşlanıp nelerden hoşlanmadığınızı


söyleyebilir misiniz?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman )Her zaman

17.Eşinizin cinsel organı, sizin cinsel organınıza rahatsızlık vermeden girebilir mi?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

18.Eşinizle cinsel ilişkide sevgi ve şefkatin eksik olduğunu hisseder misiniz?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

66
19.Eşinizin, cinsel organınıza dokunup okşamasından zevk alır mısınız?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

20.Eşinizle sevişmeyi reddettiğiniz olur mu?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

21.Ön sevişme sırasında eşiniz bızırınızı (klitoris) uyardığında doyuma (orgazma) ulaşır
mısınız?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

22.Sevişme boyunca, sadece cinsel birleşme için ayrılan süre sizin için yeterli mi?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

23.Sevişme sırasında yaptıklarınızdan tiksinti duyar mısınız?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

24.Kendi cinsel organınızın, eşinizin derine girmesini engelleyecek kadar dar olduğunu
düşünür müsünüz?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

25.Eşinizin sizi sevip okşamasından hoşlanır mısınız?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

26.Sevişme sırasında cinsel organınızda ıslaklık olur mu?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

27.Cinsel birleşme anında hoşlanır mısınız?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

28.Cinsel birleşme anında doyuma (orgazma) ulaşır mısınız?

a)Hiçbir zaman b)Nadiren c)Bazen d)Çoğu zaman e)Her zaman

67
EK III
Evlilik Uyum Ölçeği
Aşağıda eşlerin evlilik ilişkileri ile ilgili olarak 15 madde bulunmaktadır her maddeyi
dikkatlice okuduktan sonra size uygun olan seçeneği işaretleyiniz lütfen hiçbir ifadeyi
boş bırakmayınız. İçten ve doğru verdiğiniz yanıtlar için teşekkür ederiz.
1. Ölçeğin birinci maddesinde, evliliğizdeki mutluluk düzeyini tüm yönleri ile en iyi
tanımladığına inandığınız noktayı daire içine alınız. Ortadaki ''mutlu'' sözcüğü
üzerindeki nokta, çoğu kişinin evlilikten duyduğu mutluluk derecesini temsil etmekte ve
ölçek kademeli olarak sol ucunda evliliğinde çok mutsuz olan küçük bir azınlığı , sağ
ucunda ise evliliğinde çok büyük bir doyum ve mutluluk duyan küçük bir azınlığı temsil
ederek şekilde derecelendirilmiş bulunmaktadır.

() () () () () () ()

Çok mutsuz Mutlu Çok mutlu

Aşağıdaki maddelere verilen konulara ilişkin olarak, siz ve eşiniz arasındaki anlaşma ya da
anlaşmazlık derecesini yaklaşık olarak belirtiniz. Lütfen her maddeyi belirtiniz. Yukarıdaki
ilk maddeyi atlamayınız.
2.Aile bütçesini idare etme
a)Her zaman anlaşırız
b)Hemen her zaman anlaşırız
c)Ara sıra anlaşamadığımız olur
d)Sıklıkla anlaşamayız
e)Hemen her zaman anlaşamayız
f)Hiç anlaşamayız
3.Boş zaman etkinlikleri
a)Her zaman anlaşırız
b)Hemen her zaman anlaşırız
c)Ara sıra anlaşamadığımız olur
d)Sıklıkla anlaşamayız
e)Hemen her zaman anlaşamayız

68
f)Hiç anlaşamayız
4.Duyguların ifadesi
a)Her zaman anlaşırız
b)Hemen her zaman anlaşırız
c)Ara sıra anlaşamadığımız olur
d)Sıklıkla anlaşamayız
e)Hemen her zaman anlaşamayız
f)Hiç anlaşamayız
5.Arkadaşlar
a)Her zaman anlaşırız
b)Hemen her zaman anlaşırız
c)Ara sıra anlaşamadığımız olur
d)Sıklıkla anlaşamayız
e)Hemen her zaman anlaşamayız
f)Hiç anlaşamayız
6.Cinsel ilişkiler
a)Her zaman anlaşırız
b)Hemen her zaman anlaşırız
c)Ara sıra anlaşamadığımız olur
d)Sıklıkla anlaşamayız
e)Hemen her zaman anlaşamayız
f)Hiç anlaşamayız
7.Toplumsal kurallara uyma(doğru, iyi veya uygun davranış)
a)Her zaman anlaşırız
b)Hemen her zaman anlaşırız
c)Ara sıra anlaşamadığımız olur
d)Sıklıkla anlaşamayız
e)Hemen her zaman anlaşamayız
f)Hiç anlaşamayız
8.Yaşam felsefesi
a)Her zaman anlaşırız
b)Hemen her zaman anlaşırız
c)Ara sıra anlaşamadığımız olur
d)Sıklıkla anlaşamayız

69
e)Hemen her zaman anlaşamayız
f)Hiç anlaşamayız
9.Eşin akraba ile anlaşma
a)Her zaman anlaşırız
b)Hemen her zaman anlaşırız
c)Ara sıra anlaşamadığımız olur
d)Sıklıkla anlaşamayız
e)Hemen her zaman anlaşamayız
f)Hiç anlaşamayız

Lütfen aşağıdaki maddelerde evliliğinizi en iyi şekilde ifade ettiğine inandığınız bir cevabı
işaretleyiniz.

11.Ev dışı faaliyetlerinizin ne kadarını eşinizle birlikte yaparsınız?


a)Hepsini
b)Bazılarını
c)Çok azını
d)Hiçbirini
12.Boş zamanlarınızda aşağıdakilerden hangisini tercih edersiniz?
a)Dışarıda bir şeyler yapmayı
b)Evde oturmayı
Eşinizle genellikle aşağıdakilerden hangisini tercih edersiniz?
a)Dışarıda bir şeyler yapmayı
b)Evde oturmayı
13.Hiç evlenmemiş olmayı istediğiniz olur mu?
a) Sık sık
b)Arada sırada
c)Çok seyrek
d)Hiçbir zaman
14.Hayatınızı yeniden yaşayabilseydiniz,
a)Aynı kişiyle evlenirdiniz
b)Farklı kişiyle evlenirdiniz
15.Eşinize güvenir, sırlarınızı ona açar mısınız?

70
a)Hemen hemen hiçbir zaman
b)Nadiren
c)Çoğu konularda
d)Her konuda

71
KİŞİSEL BİLGİLER
İsim: Seda Karabağ
Doğum Yeri: Muğla
Doğum Tarihi: 24.02.1994
İletişim Numarası: +90 555 896 4848
Adres: Sarıana Mahallesi 7. Sokak Başak Apartmanı A Blok Daire: 7 Kat: 4 Marmaris / Muğla
E-Posta Adresi: karabagseda@gmail.com

İŞ TECRÜBELERİ
Özel Ahu Hastanesi – Muğla (2014, Staj)
Özel Ahu Hastanesi – Muğla (2015, Staj)
GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi – Istanbul (2015, Staj)
Sönmez Marmaris Psikoteknik Değerlendirme Merkezi (01.02.2018-15.11.2018,İş)

ÖĞRENİM DURUMU
Özel Türk Koleji Marmaris Anadolu Lisesi (2012)
Izmir Üniversitesi Psikoloji Bölümü (2016)

YABANCI DİL VE DÜZEYİ


Ingilizce / Orta
Almanca / Temel

KURS VE SERTİFİKALAR
YGA Zirvesi – 2013 (İstanbul)
18. Ulusal Psikoloji Öğrencileri Kongresi Katılım Belgesi – Izmir (2013)
19. Ulusal Psikoloji Öğrencileri Kongresi Katılım Belgesi – Samsun (2014)
TPÖÇG Akademi’14 Katılım Belgesi – Istanbul (2014)
20. Ulusal Psikoloji Öğrencileri Kongresi Katılım Belgesi – Gaziantep (2015)
Izmir Kişisel Gelişim Zirvesi – Izmir (2015)
ALG Trafikent Sürücü Psikoteknik Değerlendirme Sistemi Yönetici Sertifikası (2018)

72
72

You might also like