Professional Documents
Culture Documents
Yaşamımızın hemen hemen her alanında karşımıza çıkan şiddet, çığ gibi giderek
büyüyen ve önüne geçilemeyen bir şekilde birçoğumuzun hayatını, fiziksel ve ruhsal
sağlığını, huzurunu ve mutluluğunu etkileyen gizli bir tehlike olarak varlığını
sürdürmeye devam ediyor. Tehlikenin büyüklüğünü kavrayabilmek adına yılda 1.6
milyondan fazla sayıda insanın şiddet yüzünden hayatını kaybettiğini vurgulamak
büyük bir önem teşkil ediyor (Dünya Sağlık Örgütü, 2002). Şiddetin bu denli yaygın
olması da ne yazık ki yaşamın aslında kaçınılmaz bir parçasıymış gibi sessiz bir
kabulü de beraberinde getiriyor. Şiddeti bu denli görmezden gelmenin önemli
sebeplerinden biri aslında ‘şiddet’ kavramının, şiddet probleminin ne olduğuna ilişkin
zihinlerde net bir tanımının olmamasıdır. (1)
4. İtip kakma, tokatlama, yaralama, dövme, yakma vb.den meydana gelen fi ziksel
şiddet,
5. Fiziksel şiddetin bir üst boyutu olan ensest, tecavüz ve fahişeliğe zorlanma gibi
çeşitleri bulunan cinsel şiddet (Yıldırım, 1998, s. 28).(4-5)
Aile içi şiddetin kadın üzerinde oluşturduğu etkiler söz konusu olduğunda en çok
üzerinde durulan noktalardan biri kadının ruh sağlığının bu durumdan nasıl
etkilendiği yönündedir. Şiddetin kadın üzerindeki psikolojik etkileri yaşanan şiddetin
tipi, süresi, ciddiyeti, şiddetin gerçekleştiği sıradaki yaşam döngüsü, kişinin sahip
olduğu başa çıkma mekanizmaları ve sosyal desteğine göre değişiklik göstermektedir
(Stewart ve Robinson 2005). Başlangıçta şok ya da hissizlik şeklinde reaksiyonlara yol
açan şiddet, gelecekte de benzer durumların yaşanma ihtimali düşüncesiyle korku
duyulmasına yol açar. Şiddetin uzun süreli olduğu durumlarda ise güven duygusunda
sarsılmalar, çaresizlik ve umutsuzluk hisleri, kontolün kaybedildiği duygusu, kendini
suçlama ve özsaygıda düşüş sıklıkla gözlenmektedir
Aile içi şiddetin çeşitleri göz önünde bulundurulduğunda kadınlar üzerinde en ciddi
etki yaratan durumun fiziksel ve cinsel şiddetin bir arada uygulanması sonucu ortaya
çıktığı, erkeğin alkol ve madde kullanımının şiddet uygulanması ile yüksek oranda
ilişkili olduğu, boşanmış ya da ayrı çiftlerin evli çiftlere oranlara 2 ya da 3 kat daha
fazla şiddet içerikli deneyim bildirdikleri bulunmuştur (Coker, Smith, McKeown ve
King, 2000). Daha da önemlisi, kendi ailelerinde fi ziksel ya da psikolojik şiddete
tanıklık etmiş kadınların (özellikle babaları tarafından annelerine uygulanan şiddete)
böyle bir öyküye sahip olmayan kadınlara oranla eşlerinden şiddet görme açısından
anlamlı derecede fazla risk taşıdıkları görülmüştür (Coker ve ark., 2000). Benzer bir
sonuç da Türkiye’de Yıldırım’ın (1998) çalışması sonucu ortaya çıkmış, şiddete
uğrayan kadınların %75’inin annesinin de kocaları tarafından şiddete maruz
bırakıldığı bildirilmiştir.(6)
istismar edici davranışlara tanıklık edebilir, bunun yanı sıra istismar eden eş ya da
partner çocuğa doğrudan vurabilir ya da çocuğu fiziksel olarak incitebilecek
davranışlarda bulunabilir (Davies ve ark. 1998, Barran 2014). Ayrıca eşleri
tarafından istismara uğrayan kadınların çocuklarını istismar etmeleri de söz
konusudur ve alan yazında çok fazla karşılaşılmamakla birlikte aile içi şiddetin bir
sonucu olarak ele alınmaktadır (Peled 2011). Şiddete doğrudan maruz kalan çocuklar
kadar dolaylı olarak maruz kalan çocuklar da bu durumdan olumsuz etkilenirler ve
profesyonel yardım almaları gereklidir. Çocuğun duygusal, sosyal ve kişilik gelişimini
engelleyici tüm davranışların, duygusal istismar ve ihmal kavramı altında
tanımlandığı görülmektedir (Ünal 2008). Çocuğa bağırma, reddetme, aşağılama,
küfretme, yalnız bırakma, yanıltma, korkutma, yıldırma, tehdit etme, duygusal
bakımdan ihtiyaçlarını karşılamama, yaşın üzerinde sorumluluklar bekleme, kardeşler
arasında ayırım yapma, değer vermeme, önemsememe, küçük düşürme, alaylı
konuşma, lakap takma, aşırı baskı ve otorite kurma, bağımlı kılma ve aşırı koruma
gibi davranışlar duygusal istismar olarak tanımlanabilir (Tıraşçı ve Gören 2007). (7)
Son yıllarda aile içi şiddete maruz kalma da çocuğa kötü muamele kavramının içinde
değerlendirilmeye başlanmıştır (WHO 2014). Çocuğun aile içi şiddete maruz kalması
başlarda çocukların yetişkinler arasında yaşanan şiddet içerikli olaylara doğrudan
tanıklık etmesi olarak değerlendirilmiştir (MacMillan ve ark. 2013). Holden’a göre
(2003) araştırmalarda sıklıkla kullanılan aile içi şiddete maruz kalma kavramının,
araştırmalarda ele alınış biçimi fazlaca değişkenlik göstermektedir
Şiddetin Çocuklar Üzerindeki ve Yaşam Boyu Süren Etkileri Aile içi şiddetin çocuklar
üzerinde birçok olumsuz etkisi söz konusudur ve bu etkiler şiddetli ve uzun süreli
olabilir (UNICEF 2006). İngiltere’de aile içi şiddet konusunda hizmet veren dört
merkezin yardımı ile yürütülen bir çalışmaya göre, aile içi şiddete tanık olan
çocukların %52’si davranış sorunları geliştirmiş, %39’u okula uyum problemleri
göstermiş, %25’i istismar edici davranışlar sergilemeye başlamış, %60’ı ise evde
yaşanan şiddet olaylarından kendisinin sorumlu olduğunu belirtmiştir (Barran 2014).
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre anababasından kötü muamele gören çocuklarda bazı
psikolojik, fiziksel ve davranışsal sorunların gelişmesi olasıdır. Bu sorunlar, istismar
eden ya da istismar edilen olma, depresyon, sigara içme, obezite, yüksek riskli cinsel
davranışlar, istenmeyen hamilelik, alkol ya da madde kullanımı olarak ortaya
çıkmaktadır (WHO 2014).(8)
Kaynakça
1)https://bursa.psikolog.org.tr/index.php?
lang=bursa&url=tr/yayinlar/dergiler/1031828/tpy1301996120080000m000151.pdf&
2)Güler, N., Tel, H. ve Tuncay, F. Ö., (2005). Kadının aile içinde yaşanan şiddete bakışı. C.Ü. Tıp
Fakültesi Dergisi, 27, 51-56.
3)Hıdıroğlu, S., Topuzoğlu, A., Ay, P. ve Karavuş, M. (2006). Kadın ve çocuklara karşı fi ziksel şiddeti
etkileyen faktörlerin değerlendirilmesi: İstanbul’da sağlık ocağı tabanlı bir çalışma. New/Yeni
Symposium Journal, 44, 196-202.
5)İçli TG, Öğün A, Özcan N (2000) Ailede kadına karşı şiddet ve kadın suçluluğu. TC Devlet Bakanlığı
Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü Yayınları. Ankara
6)Kıvrak Y, Gey N, Kıvrak HA, Kokaçya MH, Çöpoğlu ÜS, Arı M (2015) Kadına yönelik eş şiddeti,
çocukluk travmaları, depresyon ve yaşam kalitesi: Toplum temelli çalışma. Anadolu Psikiyatri Dergisi,
16:314-322.
7)Ünal F (2008) Ailede çocuk istismarı ve ihmali. Türkiye Sosyal Araştırmalar Dergisi, 12:9-18.
8)TÜİK (2014) Kadına yönelik aile içi şiddet istatistikleri. http://www.tuik.gov.tr/VeriTabanlari.do?
ust_id=109&vt_id=31
9)https://ailevecalisma.gov.tr/ksgm/siddete-maruz-kalindiginda/