Professional Documents
Culture Documents
Unite1
Unite1
VE YEREL YÖNETİMLERİN
TARİHSEL GELİŞİMİ
1
tarihsel gelişimi kavrayacaksınız.
© Bu ünitenin tüm yayın hakları Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’ne aittir. Yazılı izin alınmadan
ünitenin tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, yayımı, çoğaltımı ve
dağıtımı yapılamaz.
Yerel Yönetim Kavramı ve Yerel Yönetimlerin Tarihsel Gelişimi
Siyasal Nedenler
Toplumsal ve
Ekonomik
Nedenler
YEREL YÖNETİM KAVRAMI VE YEREL
YÖNETİMLERİN TARİHSEL GELİŞİMİ
Sanayi Devrimi ve
Sonrasında Yerel
Yönetimler
Kadılık
Tanzimat'tan
önce kent
yönetimi ve Vakıflar
Osmanlı'dan yerel
Cumhuriyet'e hizmetler
Yerel Yönetimler Loncalar
Türkiye'de
Yerel
Yönetimlerin Tanzimat'tan
Tarihsel Cumhuriyet sonra yerel
Altyapısı Dönemi'nde Yerel yönetimler
Yönetimler
GİRİŞ
Tüm ülkelerde her geçen gün talep ve beklentileri farklılaşarak artan insan
topluluklarının bu beklentilerini karşılayabilmek için önemli bir aktör olarak yerel
yönetimler başı çekmektedir. Nihayetinde, halka en hızlı hizmet götürebilecek ve
onların dertlerini ilk işitebilecek olan da yerel yönetimlerdir.
Devletler ulusal sınırları içinde yaşayan bireylerin huzur ve refahını
sağlamak, ortak ihtiyaçlarını karşılamak ve genel çıkarlarını savunmak için
çalışmaktadırlar. Bu amaçla devletler, temelde iki esasa bağlı olarak örgütlenmeye
gitmektedirler. Bunlardan ilki, genel nitelikteki kamu hizmetlerine ilişkin politika,
Yerel yönetimler ya da
diğer bir ifadeyle karar ve yürütme fonksiyonlarının merkezî yönetimin emir ve komutası altındaki
mahallî idareler, idari organlar tarafından yerine getirilmesidir ki bu “merkezden yönetim” olarak ifade
yerinden yönetim edilir. Diğeri ise bölgesel ya da yerel nitelikteki fonksiyonların merkezî idarenin
kuruluşları içinde “yer dışındaki bölge ve yerleşim birimlerinde oluşturulan ve belli bir hareket
(coğrafi) yönünden” serbestisine sahip birimlerce yürütülmesidir, buna da “yerinden yönetim” adı
yerinden yönetim
verilmektedir. Siyasi yapılarına bakılmaksızın tüm ülkelerde bu iki yönetim ilkesi
kuruluşlarıdırlar.
bulunmaktadır.
Yerinden yönetim ilkesi, idari ve siyasi yerinden yönetim olmak üzere ikiye
ayrılmaktadır. Siyasi yerinden yönetim, federalizm demek olup federal devleti
oluşturan her bir federe devletin idari yetkilerin yanı sıra belli ölçüde yasama ve
yargı yetkilerine de sahip olmaları anlamına gelir. İdari yerinden yönetim ise “yer
yönünden ve hizmet yönünden yerinden yönetim” olarak ikiye ayrılmaktadır.
Bunların siyasi yerinden yönetimde olduğu gibi, yasama ve yargı yetkileri
bulunmamaktadır.
Bu bağlamda yerel yönetimler, idari yerinden yönetim kapsamında bulunan
yer yönünden yerinden yönetim kuruluşlarıdır. Böylece bu kuruluşlar, belirli bir
coğrafyada yaşayan halkın o yerde yaşamalarının bir sonucu olarak ortaya
çıkabilecek yerel ve ortak ihtiyaçlarını gidermek üzere örgütlenmektedirler.
Bu ünitede, yerel yönetim kavramına, yerel yönetimlerin varlık nedenlerine,
özelliklerine, tarihsel olarak yerel yönetimlerin ortaya çıkışı ve gelişim süreçlerine
değinilmektedir. Ayrıca yerel yönetimlere ilişkin tarihsel bakış ortaya konulurken
konunun Türkiye bağlamında gelişim çizgisi ana hatlarıyla ifade edilmektedir.
Tüzel kişilik; belli bir
amacı gerçekleştirmek
üzere bir araya gelen,
YEREL YÖNETİM KAVRAMI
hukuk düzenince Yerel yönetimin ne olduğuna geçmeden önce kavramın etimolojik olarak
haklara ve borçlara kısaca ele alınmasında fayda vardır. “Yerel” terimi, belirli bir coğrafyada hayatlarını
sahip kişi ve mal
sürdüren insanların, içerisinde yaşadıkları yerle olan bağlantısını ifade etmek için
topluluklarıdır.
kullanılmaktadır. “Yönetim” ise genel olarak belirli amaç veya amaçları
gerçekleştirmek için iş birliği içinde yürütülen bir grup faaliyetidir. Bu anlamıyla
yönetim; planlama, örgütleme, yöneltme, eş güdüm ve denetimi de içine alarak
önceden belirlenmiş hedef ve amaçlara ulaşmayı ifade etmektedir.
Genel kabul gören tanımı ile yerel yönetim ise belirli bir coğrafi alanda
yaşayan yerel topluluğun bireylerine, bir arada yaşamak nedeniyle kendilerini en
Yönetsel Nedenler
Yerel yönetimlerin varlık nedenleri içerisinde yönetsel nedenlerin daha
ağırlıkta olduğu söylenebilir. Dünyada çok küçük ülkeler değerlendirme dışında
tutulursa tüm kamu hizmetlerinin merkezden yönetilmesinin mümkün
Yönetsel nedenlerden olamayacağı açıktır. Bu durum yönetim biliminde yer alan etkenlik kavramıyla
kaynaklı gereklilikler, yakından ilgilidir.
yerel yönetimlerin var
olmasında başı Yerel yönetimlerin etkinliğinin artırılması için üç farklı açıdan değerlendirme
çekmektedir. yapılabileceği belirtilmektedir. İlk olarak herhangi bir yerel hizmetin etkin
olabilmesi için hizmet alanının büyüklüğünün yani yerel yönetimin coğrafi olarak
etmektedir. Son olarak kentleşme ise Sanayi Devrimi sonrasında artan kentli
nüfusu ve yerel yönetimlerin hızla kentleşmesini ortaya koymaktadır.
Bireysel Etkinlik
• Türkiye'de günümüz koşullarında yerel hizmetlerin yerine
getirilmesinde vakıflar ne ölçüde işlerliğe sahiptir?
Araştırınız.
(3) Loncalar
Loncalar hiyerarşik bir yapıda örgütlenmiş esnaf birliklerini oluşturmuştur.
Bu birlikler, üyelerin mesleki etkinliklerini denetlemek, üyeler arasında
anlaşmazlıkları çözümlemek ve halkla hükûmet arasında aracı bir kurum olarak
faaliyet göstermişlerdir. Ayrıca loncalar mesleklerini yerine getirdikleri çarşılar
sayesinde iktisadi hayatı ellerinde bulundururken aynı zamanda bu mekânlar
dâhilinde beledi hizmetlerin bir kısmını yerine getirmişlerdir. Çarşı yollarının
yapımı, temizliği, aydınlatması, su ihtiyacının karşılanması, personelin eğitilmesi,
malların kalitesi ve standardizasyonunun sağlanması gibi görevleri kurdukları
organizasyonla çözmüşlerdir.
sağlanmıştır. 1580 sayılı Belediye Kanunu ile nüfusu 2000’i geçen yerlerde
belediye kurulabilmesinin önü açılmıştır. Cumhuriyet Dönemi’nin en uzun süre
yürürlükte kalan (74 yıl) kanunlarından biri olan 1930 tarihli 1580 sayılı Belediye
Kanunu, bu yönüyle Osmanlı’nın son dönemlerinden gelen tecrübelerin
aktarıldığını ve beklentilerin de uzun süre karşılanabildiğini göstermiştir.
1980’li yıllara gelindiğinde ise mevcut 1580 sayılı Belediye Kanunu’nun
öngördüğü belediye teşkilatlanması nüfusu giderek artan büyük kentlerin hizmet
sunumunda açmaza girmiştir. Bundan dolayı, 1984 yılında 3030 sayılı Büyükşehir
Yasası çıkarılmıştır. Hemen ardından da 1987 yılında il özel idarelerine ilişkin
olarak 3360 sayılı kanun hazırlanmış, böylece il özel yönetimine ilişkin münhasır
bir kanun hayata geçirilmiştir.
2000’li yılların başlarından itibaren ise gerek belediye gerekse il özel
yönetimlerinin hukuksal yapılanmalarında köklü değişikliklere gidilmiştir. Bu
noktada Türkiye-Avrupa Birliği (AB) arasında olan yakınlaşma, Avrupa Birliği’ne
uyum sağlama kapsamında önemli reformların kapısını aralamıştır. Böylece yerel
yönetimlerin yeniden yapılandırılması için 2004 yılından sonra somut adımlar
ortaya çıkmaya başlamıştır. İl Özel İdaresi’ne ilişkin 2005 yılında çıkarılan 5302
sayılı Kanun 1987 yılında çıkarılmış olan İl Özel İdaresi Kanunu’nun (3360 sayılı
Kanun) yerini almıştır. Ayrıca 1984 yılında çıkarılan, büyükşehir belediyelerinin
yasal güvenceye kavuştuğu Büyükşehir Belediye Kanunu’nun yerini (3030 sayılı
Kanun), 2004’te çıkarılan 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu almış, 1930
tarihli 1580 sayılı Belediye Kanunu da 2005 tarihli 5393 sayılı Belediye Kanunu ile
değiştirilmiştir. 2012 yılında ise Büyükşehir Kanunu’nda büyük değişiklikler getiren
bir yasa çıkarılarak bu şehirlerde İl Özel İdareleri kaldırılmış, ayrıca büyükşehir
sınırlarında kalan köyler mahallelere dönüştürülmüştür. Burada dikkat edilirse,
1924 yılında çıkan 442 sayılı Köy Kanunu’na ilişkin yeni bir yasal düzenlemenin
yapılmadığı görülmektedir. Köylerin günün şartlarına uygun olarak yeniden ele
alınacağı bir köy yasasına ihtiyaç vardır. Yerel yönetimlere ilişkin ifade edilen bu
değişiklikler ve tartışmaların kapsamlı analizi ise, daha sonraki ünitelerde ilgili
yerel yönetim birimi başlıklarında yer almaktadır.
Bireysel
Etkinlik
DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Aşağıdakilerden hangisi yerel yönetimlerle ilgili doğru bir ifade değildir?
a) Merkezî yönetimin hiyerarşik denetimine tabi olmaları
b) Yerel halkın kendi seçtiği organlarca yönetilmeleri
c) Kamu tüzel kişiliğine sahip olmaları
d) Özel gelirlere, bütçeye ve personele sahip kurumlar olmaları
e) Merkezî yönetimle ilişkilerde idari özerklikten yararlanabilmeleri
I. Etkinli
II. Saydamlık
III. Hizmet Çoğulculuğu
IV. Kentlileşme
6. Yukarıdakilerden hangileri 20. yüzyılda yerel yönetimleri niteleyen başlıca
özellikler arasında yer almaktadır?
a) I ve II
b) II ve III
c) I ve III
d) III ve IV
e) I, III ve IV
I. Belediye Kanunu
II. Büyükşehir Belediye Kanunu
III. Köy Kanunu
IV. İl Özel İdaresi Kanunu
10. Cumhuriyet’in ilanından sonra yerel yönetimlere ilişkin yukarıda ifade
edilen yasal düzenlemelerin tarihsel olarak ortaya çıkış sırasına göre doğru
dizilimi aşağıdakilerden hangisidir?
a) I, III, II, IV
b) III, IV, I, II
c) III, I, IV, II
d) IV, III, I, II
e) III, I, II, IV
Cevap Anahtarı
1.a, 2.d, 3.c, 4.d, 5.e, 6.c, 7.b, 8.b, 9.d, 10.e
YARARLANILAN KAYNAKLAR
Akyol, İ. T. (2012). Türkiye’de Yerel Yönetimlerin Ortaya Çıkış Sürecinin Günümüz
Yerel Yönetim Sistemine Etkileri, Gaziosmanpaşa Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Tokat.
Başaran, İ. (2008). Kent ve Yerel Yönetimler, (1. Baskı). İstanbul: Okutan Yayıncılık.
Dursun, D. (1998). “Türkiye’de Yerel Yönetimlerin Doğuşu ve Siyasi/İdari Gelişme”,
Davut Dursun, Hazma Al (ed.), Türkiye’de Yönetim Geleneği, İstanbul: İlke
Yayınları, No:24.
Eryılmaz, B. (1997). Yerel Yönetimlerin Yeniden Yapılanması, İstanbul: Birleşik
Yayıncılık.
Eryılmaz, B. (2016). Kamu Yönetimi, (9. Baskı). Kocaeli: Umuttepe Yayınları.
Görmez, K. (1997). Yerel Demokrasi ve Türkiye, Ankara: Vadi Yayınları.
Gül, H., Kiriş, H. M., Negis, N., Gökdayı, İ. (2014). Türkiye’de Yerel Yönetimler ve
Yerel Siyaset, 1. Baskı, Ankara: Detay Yayıncılık.
Güler, B. A. (2006). Yerel Yönetimler, Liberal Açıklamalara Eleştirel Yaklaşım,
Ankara: İmge Kitabevi Yayınları.
Heywood, A. (2010). Siyaset, Ankara: Adres Yayınları.
Keleş, R. (2009). Yerinden Yönetim ve Siyaset, 6. Baskı, İstanbul: Cem Yayınevi.
Keleş, R. ve Yavuz, F. (1989). Yerel Yönetimler, (Genişletilmiş 2.Baskı). Ankara:
Turhan Kitapevi.
Koçak, Y. (2013). Türkiye’de Yerel Yönetimlerin Gelişim Süreci: Günümüz Açısından
Bir Değerlendirme, İnönü Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora
Tezi, Malatya.
Nadaroğlu, H. (2001), Mahallî İdareler, İstanbul: Beta Yayınları.
Ortaylı, İ. (1976). “Osmanlı Kadı’sının Taşra Yönetimindeki Rolü Üzerine”, Amme
İdaresi Dergisi, 9 (1): 95-107.
Ortaylı, İ. (1982). “Osmanlı İmparatorluğunda İdari Modernleşme ve Mahallî İdare
Alanındaki Gelişmeler”, İdare Hukuku ve İlimler Dergisi (İHİD) , Sarıca’ya
Armağan, 3 (1-3): 137-148.
Ortaylı, İ. (1985). Tanzimattan Cumhuriyete Yerel Yönetim Geleneği, İstanbul: Hil
Yayınları.
Ortaylı, İ. (2000). Tanzimat Devrinde Osmanlı Mahallî İdareleri(1840-1880),
Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları.
Tekeli, İ. (1983). “Yerel Yönetimlerde Demokrasi ve Türkiye’de Belediyelerin
Gelişimi”, Amme İdaresi Dergisi, 16 (2): 3-22.
Toprak, Z. (2014). Yerel Yönetimler, (9. Baskı). İzmir: Siyasal Kitabevi.
Tortop, N., Burhan A., Hüseyin, Y., Akif. Ö. (2006). Mahallî İdareler, Ankara: Nobel
Yayınları.
Türe, F. (2000). “Türkiye’de Yerel Yönetimlerin Kökeni: Osmanlı İmparatorluğu’nda
Yerel Yönetimler”, Yerel Gündem, 2 (5): 34-41.
Ünal, F. (2011). “Tanzimat’tan Günümüze Türkiye’de Yerel Yönetimlerin Yasal ve
Yapısal Dönüşümü”, Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, (30):
241-248.