You are on page 1of 16

3.

HAFTA
İDARE HUKUKUNA HAKİM OLAN İLKELER

 1. HUKUK DEVLETİ
 2. EŞİTLİK
 3. KANUNİLİK
 4. CUMHURİYETÇİLİK
 5. ÜNİTER DEVLET
 6. İNSAN HAKLARINA SAYGILI DEVLET
 7. DEMOKRATİK DEVLET
 8. LAİK DEVLET
 9. SOSYAL DEVLET
İDARE HUKUKUNA HAKİM OLAN İLKELER
 1. HUKUK DEVLETİ İLKESİ: Hukuk devleti vatandaşlarına hukuksal
güvence veren ve hukuk kurallarıyla yönetilen devlet demektir. Bir devletin
hukuk devleti olabilmesi için bir kere yasama, yürütme ve yargı organları
hukuka bağlı olmalıdır.
 İkincisi hakimler bağımsız olmalıdır. Hiçbir organın ya da makamın, ne kadar
yüksek kademeli olursa olsun, mahkemelere ya da hakimlere talimat
verememesi anlamına gelir.
 Üçüncüsü idarenin faaliyetleri önceden bilinebilir olmalıdır. Yani idare kimi
zaman taktir yetkisi kullansa bile tüzük ve yönetmeliklere göre hareket etmek
durumundadır.
 Dördüncüsü idarenin mali sorumluluğu olmalıdır. İdare kişilere bir zarar
verirse bu zararı ödemekle yükümlüdür.
 Beşincisi idare, yargısal denetime tabi olmalıdır. Ki zaten Anayasanın 125.
Maddesi de bunu söyler. İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı
yolu açıktır, der. Fakat bu durumun birkaç tane istisnası var:
İDARE HUKUKUNA HAKİM OLAN İLKELER

 İlki cumhurbaşkanının tek başına yapacağı işlemler. Bu işler: Yüksek yargı


organlarına (Anayasa mahkemesi, Danıştay, Sayıştay vs.) üye seçmek, Anayasa
mahkemesine iptal davası açmak, kanunları tekrar görüşülmesi için TBMM’ye
geri göndermek, Milli Güvenlik Kurulunu toplantıya çağırmak, TBMM
seçimlerinin yenilenmesine karar vermek, OHAL ilan etmek ve OHAL
döneminde CB kararnamesi yayımlamak.
 İkincisi Yüksek Askeri Şuranın terfi ya da emekliye ayrılma işlemleri.
 Üçüncüsü HSK’nın meslekten çıkarma dışında verdiği kararlar.
İDARE HUKUKUNA HAKİM OLAN İLKELER

 2. EŞİTLİK İLKESİ: Hukuk devletinde kanunların herkese eşit bir biçimde


uygulanması gerekir. Kişinin etnik kökeni, inancı, konuştuğu dil, cinsiyeti,
siyasi düşüncesi ya da toplum içerisindeki sınıfsal pozisyonu, olumlu ya da
olumsuz anlamda ayrıcalıklı davranılmasına yol açmamalı. Fakat eşitlik
ilkesinin de anayasaya (10.md) girmiş bir istisnası var. O da pozitif ayrımcılık
kavramı.
 Pozitif ayrımcılık, toplum içerisindeki dezavantajlı gruplara bazı alanlarda
öncelik tanınmasıdır. Partilerin seçimlerde kadın kotası koyması, eş başkanlık
gibi uygulamaları benimsemesi, yaşlılara, gazilere ve engellilere özel bir
takım ayrıcalıklı hizmetlerin sunulması, pozitif ayrıcalık kapsamına girer.
İDARE HUKUKUNA HAKİM OLAN İLKELER

 3. KANUNİLİK İLKESİ: İdarenin işlemleri kanuna dayanmalı yani idare,


kanunla düzenlenmemiş bir alanda işlem yapmamalı, ayrıca kanuna aykırı da
davranmamalıdır. Mesela memurların kılık kıyafetlerini düzenleyen bir kanun
maddesi var. Fakat bir kamu kuruluşu, bünyesinde çalışan memurların artık
takım elbise giymek zorunda olmadığını ifade eden bir yönetmelik yayımlarsa,
kanunilik ilkesi çiğnenmiş olur. Kanuna aykırı bir işlem yapılmıştır.

 Kanuna dayanma ilkesinin istisnası var mı?


 OHAL döneminde yayımlanan CB kararnamesi kanuna eşdeğer kabul edilir ve
yargı yolu kapalıdır.
İDARİ TEŞKİLATA HAKİM OLAN TEMEL
İLKELER
 Türkiye’nin idari teşkilatına hakim olan dört temel ilke vardır. Bunlar:
Merkezden Yönetim İlkesi, Yerinden Yönetim İlkesi, Kamu Tüzel Kişiliği İlkesi
ve İdarenin Bütünlüğü İlkesi (Hiyerarşi ve Vesayet)
1. MERKEZDEN YÖNETİM İLKESİ
 Anayasal bir ilkedir. Merkezden Yönetim ilkesinin Anayasada yeri vardır. 123.
MD “İdarenin kuruluş ve görevleri, merkezden yönetim ve yerinden yönetim
esaslarına dayanır.”
 Merkezden yönetim, kamu hizmetlerinin devlet yani merkezi idare tarafından
yürütülmesi anlamına gelir.
 Kamu hizmetleri, konularına göre bölünmüştür ve bu hizmetlerin
karşılanabilmesi için bakanlıklar kurulmuştur. Eğitim hizmeti için Milli Eğitim
Bakanlığı, Sağlık Hizmeti için Sağlık Bakanlığı vs.
İDARİ TEŞKİLATA HAKİM OLAN TEMEL
İLKELER
 Bakanlıklar esasen başkentte bulunur. Fakat hizmetlerin ülke geneline eşit bir
biçimde verilebilmesi için bakanlıklar illerde de teşkilatlanmış haldedirler.
Ankara’daki Milli Eğitim Bakanlığı, Merkezi İdarenin başkent teşkilatını, Muğla
İl Milli Eğitim Müdürlüğü Merkezi İdarenin taşra teşkilatı oluşturur.
 Merkezden Yönetim Özellikleri
• Tek bir tüzel kişiliği vardır o da devlettir. Muğla İl Milli Eğitim
Müdürlüğünün, devletin tüzel kişiliği dışında bir tüzel kişiliği yok.
• Kamu hizmetinin görülmesi için gerekli olan gelir ve giderler, merkezi
bütçede toplanır.
• Karar alma yetkisi de sorumluluk da merkezi yetkililere aittir.
Taşradaki görevliler merkezin emir ve talimatlarına bağlıdır.
• Merkezi idare başkent ve taşrada çeşitli birimlere ayrılmış şekilde
teşkilatlanmış olsa da merkezi idare bir bütündür.
İDARİ TEŞKİLATA HAKİM OLAN TEMEL
İLKELER

 Merkezden yönetimin bazı avantajları ve dezavantajları bulunur:


 Güçlü bir devlet yönetimi sağlar. Bölgeler arasında eşitsizlik oluşma ihtimalini
ortadan kaldırır. Kamu hizmetinin planlı bir biçimde yürümesini sağlar. Kamu
görevlileri yerel etkilerden kurtulur ve mali denetimi kolaydır.
 Fakat bürokrasiye yol açar. Yani bir kararın alınması, bir işlemin yapılması
birçok merciinin iznine tabidir, bu da zaman alır. Merkezden yönetimin olduğu
yerlerde yöresel ihtiyaçlar göz ardı edilebilir. Ve merkezden yönetim
demokratik ilkelere pek uygun değildir.
İDARİ TEŞKİLATA HAKİM OLAN TEMEL
İLKELER
 Merkezden yönetimin bürokrasiciliğini ve anti demokratik yapısını ortadan
kaldırmak adına, anayasal bir ilke olarak yetki genişliği ortaya çıkmıştır.
 Yetki genişliği tanım: Merkezi idarenin içinde bulunan valilerin, merkeze
danışmadan, kendi başlarına, merkez adına karar alabilmeleri anlamına gelir.
Yani merkeze bağlı bir memurun yetkileri genişlemiştir. Fakat o yetki esasen
merkeze aittir.
 Yetki genişliğinden sadece valiler yararlanabilir. Kaymakamlar ya da diğer
bölge idarecileri yetki genişliğinden faydalanamazlar.
 Yetki genişliğiyle yerine getirilen hizmet için alınan paralar, merkezin
bütçesine girer, harcanan paralar merkezin bütçesinden çıkar.
 Yetki genişliği ile yerel ve merkez arasındaki bağ güçlenir. Sistem hızlanır ve
verimlilik kazanır.
İDARİ TEŞKİLATA HAKİM OLAN TEMEL
İLKELER
2. YERİNDEN YÖNETİM İLKESİ
 Anayasal bir ilkedir. 123. MD. Bazı kamu hizmetlerinin devlet yani merkezi
idare dışındaki kamu tüzel kişilerince görülmesi anlamına gelir.
 Bir kuruluşun yerinden yönetim kuruluşu olması için bazı özelliklere sahip
olması gerekir.
• Merkezden ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olması gerekir.
• Yöneticilerinin merkezi idare tarafından atanmamış olması, seçimle ya
da uzmanlıkları sebebiyle o makamda bulunuyor olmaları gerekir.
• Mali bağımsızlığa, yani kendine yeterli gelire sahip olması gerekir.
• Merkez hiyerarşisine değil idari vesayete tabi olmalıdır. (Merkezin
sahip olduğu sınırlı denetleme yetkisi.)
İDARİ TEŞKİLATA HAKİM OLAN TEMEL
İLKELER

 Şimdi Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin yerinden yönetim kuruluşu olup


olmadığına bakalım. Bunu için sorulacak dört tane temel soru bulunmaktadır:

 Devletten bağımsız bir tüzel kişiliği var mı?


 Yöneticileri merkezi atamayla mı iş başına gelmiş?
 Mali bağımsızlığı, kendilerine ait bir bütçeleri var mı?
 Vesayet denetimine mi tabi yoksa hiyerarşiye mi?
İDARİ TEŞKİLATA HAKİM OLAN TEMEL
İLKELER
 Yerinden yönetim temelde iki kola ayrılır: Yer Yönünden Yerinden Yönetim ve
Hizmet Yönünden Yerinden Yönetim.
 a. Yer Yönünden Yerinden Yönetim: Belli coğrafi bölgelerde bir arada
yaşayan insanların gereksinim duydukları ihtiyaçları karşılamak üzere bir
araya gelmeleriyle ortaya çıkan bir yönetim birimidir. Merkezi idare,
kendinden önce ortaya çıkmış bu yapıların varlığını devam etmesine izin verir.
Böylece yerel yönetimler kalıcı hale gelmiştir. Yerel Yönetimler, il özel idaresi,
belediye ve köylerden oluşur.
 Yerel yönetimlerin, devletten ayrı tüzel kişilikleri vardır. Kendilerine ait
bütçeleri vardır. Personelleri devletten bağımsızdır. Vesayet denetimine
tabidirler. Yani yerinden yönetim kuruluşunun tüm özelliklerine sahipler.
İDARİ TEŞKİLATA HAKİM OLAN TEMEL
İLKELER
 b. Hizmet Yönünden Yerinden Yönetim: Devletin yerine getirdiği bazı
kamusal hizmetler, bazen uzmanlık ve teknik bilgi gerektirebilir. Bu tür
hizmetler doğrudan merkezi idare tarafından yerine getirilemez. Devlet de bu
işleri, kendi dışında örgütlenen başka kamu tüzel kişilerine gördürür. İşte bu
çok farklı konularda uzmanlığa dayalı hizmet üreten kamu tüzel kişilerine
hizmet yönünden yerinden yönetim kuruluşu denir.
 Örnekler:
Kamu İktisadi Teşebbüsleri, üniversiteler, TRT, SGK, TÜBİTAK vb.
 Devletten ayrı tüzel kişilikleri vardır. Kendilerine ait bütçeleri vardır.
Personelleri devletten bağımsızdır. Vesayet denetimine tabidirler. Yani
yerinden yönetim kuruluşunun tüm özelliklerine sahipler.
İDARİ TEŞKİLATA HAKİM OLAN TEMEL
İLKELER
 Yerinden yönetimin de bazı avantajları ve dezavantajları vardır:
 Demokratiktir. Bürokrasiyi azaltır. Hizmetler, yerel ihtiyaçlar doğrultusunda
sunulur.
 Fakat bölgeler arası eşitsizlik yaratabilir. Mali denetimleri zordur. Eğer yeterli
kaynakları yoksa hizmetin sunulmasında aksaklıklar yaşanabilir.

KISACASI;
 Merkezden Yönetim Yerinden
Yönetim (Yetki Genişliği ile yumuşatılır)
(İdari Vesayet ile sertleştirilir)
DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜRLER…

Kaynak: Kemal Gözler ve Gürsel Kaplan, İdare Hukukuna Giriş, Ekin Yayınevi,
Bursa, 2017.

You might also like