Professional Documents
Culture Documents
Mahalli İdareler 1
Mahalli İdareler 1
1.Hafta
Yerinden Yönetim: Bazı kamu hizmetlerinin devlet dışındaki kamu tüzel kişileri tarafından yerine
getirilmesidir.
Yerel Yönetimler
Toplumun ihtiyaç duyduğu mal ve hizmetleri buluşturan yapı.( Tüketen vatandaştır)
***En büyük il idari amir: Vali dir. Yasaya göre Bakanlıklar yetkisinin valilere aktarması gerekir.
Örnek: Belediye
Karar Organı: Meclis
Danışma Organı: Belediye Encümeni
Yürütme Organı: Başkan
Not: Belediye Başkanını İçişleri Bakanlığı atamadığı için ve halk tarafından seçildiği için
Bakanlığa hesap vermez.***
Belediye Gelirleri
1. Merkezden Transfer.
2. Öz Gelirler.
Belediyeyi Denetleyen
● Siyasi Konularda:İçişleri Bakanlığı,
● İdari Konuda: Çevre Ve şehircilik bakanlığı,
● Mali Konularda: Maliye Bakanlığı Ve Sayıştay Denetim
Not:Yerinden yönetim diye bilinen özerk yerel yönetim, yerel Halkın kendi eliyle seçtiği
organlarca, yönetim yönetilmesini anlatan bir dizgenin adıdır. Başka bir deyişle bir yönetim
biçimidir.*****
Not: En küçük yerel yönetim birimlerine Avrupa'da Komün adı da verilmektedir. Komünler Fransa'da
olduğu gibi kimi ülkelerde kentsel ve kırsal komünler olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.( Türkiye'de ise
yerinden yönetim en küçüğü köydür)
Kırsal Ve Kentsel Mahalle: Anakent Yönetim modelinin benzeri Türkiye’de ilk örnek 1984 Anakent
Yönetim Modeli olarak Büyükşehirler kuruldu.
Sebepleri
● 1982 Anayasası
● İlçelerdeki sorunlar İlin bütünün de yaşanmaya başlandı.(Kent bir organizma gibidir. Eğer
bir bölümünde problem olur ise bu bütün bölgelere dağılır.)
2.Hafta
1. Toplumsal Nedenler: Toplumsal gelişme yerel yönetimlerin varlığı ve gelişme düzeyi ile
yakından ilgilidir bir ülkenin Gelişmekte sanayileşmekte ve hızlı kentleşme ekte olması yerel
yönetimlerin gelişmesine de yol açabilir.
2. Yönetsel Nedenler: Etkinlik ve verimlilik merkeziyetçi yapılarda 19.yy dan sonra en önemli
konular haline geldi. Ve nüfus artması,kıt kaynaklar ile birlikte yerel yönetimlerinin gerekliliği
anlanmıştır. İngiltere'de 1940 da Anakent modeline ulaşmıştır.
3.Hafta
Yerinden Yönetim Tarihsel Süreci
Haçlı Seferlerinde batıdaki askerler ve insanlar doğu ve anadolu daki toplumlarındaki adaleti ve
düzeni (ikta sistemini)(savaş zamanı hem asker savaş bitimi çiftçi) görüyorlar. Ve bu insanlar gide gele
ve sürekli diğer toplumlarla ticaret yapmaya başlar.Ve böylelikle yeni bir sınıf olan Tüccar (Burjuva)
sınıfı ortaya çıkar.
Yıllar geçtikçe bu sınıf zenginleşir ve yavaş yavaş güçlenmeye başlarlar ve feodal beylerden para
karşılığında imtiyazlara sahip olmaya başlarlar.Ve bir noktadan sonra bu imtiyaz ve güç paylaşımı
sonrası feodal beylerin güçleri azalıp burjuvaların güçleri artmaktadır.
Burjuva sınıfı feodal düzeni yok etmek için feodal beylere karşı kralı daha güçlendirmek isterler. Kral
için yeni bir ordu ve para yardımı yaparlar.Burjuva sınıfı serfleri de yanlarına almış ve serflerde kralı
desteklemiştir. Böylece kral sarayından çıkar ve derebeylerini ortadan kaldırır.
!!! NOT: Eskiden bir derebeyinin bölgesinde kararlar alınırken masanın bir tarafında derebeyi bir
diğer tarafında ise ruhban sınıfından bir papaz oturuyordu. Burjuva sınıfına imtiyaz lar verildikçe bu
masada halkı temsil edecek bir grupta oturmaktadır. Bu yerel yönetimlerin ilk prototipi
denmektedir.****
Ve Sanayi devrimi ile beraber özgür olan serflerin artık köylerden şehirlere göç edeceği için yeni bir
sınıf olan işçi sınıfının oluşması kaçınılmaz olacaktır.(Karl Marx a göre)
4.Hafta
18. Yüzyılda kentler kalabalıklaştığı, mal ve hizmetler arttığı için bunların sunulması ve klasik
yöntemlerle kentler yönetilmediği için kıt kaynakları ve kamusal hizmetleri etkin ve verimli kullanmak
için yerel yönetimler zorunlu hale gelmiştir.
● 1840 lardan itibaren yaşanan kentsel gelişmeler, sanayi kapitalizmi ile beraber önemli ölçüde
değişecektir.
● 1900 lerde çok fazla fakirlik ve yoksulluk olduğu için ve sermaye sınıfı ürettiği malını
satamadığı için refah devletine ihtiyaç olduğu anlaşılmıştır.
● 20. Yüzyılın son çeyreğindeki önemli gelişme ise yerel yönetimleri kapitalizmin hizmetine
sokmaya başlayan liberal yaklaşımlar.(Küreselleşme)
1. Jeremy Bentham:Bireysel fayda ile ulusal faydayı denge oluşturabilecek bir birimin ihtiyaç
olduğundan söz etmiştir. Artan nüfus, teknolojiyle birlikte artan mal ve hizmetleri vatandaşla
buluşturacak, bu işi hakikaten yapacak insanların bulunması ve temsili demokrasi ile
gerçekleştireceği bir öz yönetim olmalıdır.
2. Turgot: Yerel yönetimleri bir hiyerarşik sistem olarak görmüştür. Buna göre en altta köy
belediyeleri bulanacak, bunlardan 15 kilometre çapında bir çember içinde kalan 30 tanesi bir
seçim çevresi oluşturacak, bunlardan 30 tanesinden de il belediyeleri meydana gelecekti.
Her ikisi de sınırlı kaynaklar ile etkin ve kaliteli mal hizmeti sunumunu savunmuştur.
İngiltere
1835 yılında ingiltere'de yoksulluk yasası ortaya çıkıyor. İnsan hak ve özgürlükleri hakkında çok
kısıtlamalar getiriyor. Bu yasa ile birlikte belediye teşkilatlanmasının yayılmasının önü açılıyor.
20. Yüzyılın son çeyreğindeki önemli gelişme ise yerel yönetimleri kapitalizmin hizmetine sokmaya
başlayan liberal yaklaşımlar.(Küreselleşme)
Webblerin ve Fabian sosyalistlerin geliştirdikleri belediye sosyalizmi nin dayandığı ilkeler söz
şöylece özetlenebilir
1. Toprak sahiplerinin değil çoğunluğun istencesine dayanan bir yerinden yönetim kurulmalıdır.
2. Birçok yerel hizmetler belediyelerce görülmelidir.
3. Bu hizmetlerin görülmesinde temsili hükümet dizgesinden yararlanılmalıdır.
● Yerelde yaşayan insanların temsili ile bir dizi faydalarını ve kendi çıkarlarını maksimize
etmesine dayandığını söylerler.
Belediye sosyalizmi:Bireyin kazanç güdüsünü ele almak yerine kamusal hizmeti öne alan bir
yaklaşımdır. En temel hizmetler, toplumun en yoksul kesimlerine sunulacak şekilde bir politika
izlenmiştir. Toplumcu bir hareket izlenmiştir. Belediye Sosyalizmi 1870’li yıllarda Birmingham kentinde
Joseph Chamberlain öncülüğünde ortaya çıkmıştır.
● Amerika Birleşik Devletleri önemli bir ölçüde yerel yönetim geleneği olan bir ülkedir. Aslında
ülkenin eyaletten eyalete yapılaşmasıdır.
● Bireysel özgürlükler bireysel sermaye tarafından gerçekleştirilir.
● Thomas jefferson
Fransa
Almanya
● 1700 yıllarda ilk defa Dünyanın ilk “Prusya Kentsel Şartın ilkeleri” ilan eden ülkedir.
● Belediyelerin kendi sorumlulukları altındadır lan görevleri serbestçe yerine getirebilmeleri ne
karar ve yürütme organlarının farklılaştırılmasını yurttaşların yönetime katılım olanakların
arttırılmasına belediyelere kendine özgü gelir kaynakları ve vergi toplama yetkilerinin
dağıtılması devletin yerel yönetimler üzerindeki denetim ve gözetim yetkisinin düzeye
(hukuka) uygun denetim ile sınırlandırılmasına öngörüyordu.
Paris Komünü, Paris halk tarafından hiçbir yardım görmeden kamu hizmetlerinin görülmesine yönelik
devrimci bir örnektir. 72 gün sürmüştür.
Fransız işçi hareketi içinde başlayan komün hareketi, dünya sosyalist hareketi içinde önemli bir yere
sahiptir. 1917 Devrim sürecine giden yolda bir başlangıç noktası olarak değerlendirilir.
Paris komünün etkisi sadece 1917 Devriminin başlangıç noktası olarak kalmamış, ondan sonra da
gelişen devrimci hareketlerin ilham kaynağı olmuştur.
Paris Komünü temsili demokrasinin aksaklıklarını doğrudan demokrasiyi uygulayarak tüm çıplaklığı ile
ortaya koymuş, doğrudan demokrasi modelinin dünyanın en büyük kentlerinde de uygulanabileceğini
göstermiştir.
Yerel Özerklik
● 1953 tarihinde Versay da toplanan 1 Avrupa komünler meclisinde özellikle ilgili ilkeler ve
tanımlar benimsenmiştir
Yerel yönetimlerle ilgili olarak özerklik; “anayasa ve yasaların belirlediği kamu hizmetlerinin önemli bir
kısmının, halkın faydasına olacak şekilde, yerel yönetimlerin sorumluluğu altında gerçekleştirme
yetkisi” olarak tanımlanabilir.
Avrupa Konseyi Yerel Yönetimler Konferansı 12-14 Ocak 1957 yılında yaptığı toplantıda, demokratik
bir ülkenin ancak, özerk yerel yönetimlere sahip olması halinde var olabileceğini belirtmiş ve özerkliğin
temel özelliklerini:
Yerel özgürlüklere saygı, yerel yaşamın özgül ve siyasa dışı karakterinin korunması, merkezi
yönetimle yerel yönetimler arasındaki ilişkilerin yasalarla düzenlenmiş olması, yerel
yönetimlerin akçalı özerkliği ve gerçek bir yerel yönetim ruhunun gelişmesinde imzaya açılan
1 Eylül 1988 tarihinde yürürlüğe giren Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı,
“yerel yönetimler için bir güvence teşkil etmekte, şarta taraf olan devletlerin yerel yönetimleri
akçal, siyasal ve hukuksal yönden korunmaktadır.”
Türkiye 1991 tarihinde onaylamış, fakat kimi maddelerine çekince koyarak imza atmıştır.