FİNANSAL TEKNOLOJİ DERGİSİ SAYI:22 KIŞ 2021 - MART & NİSAN

FİYATI: 10 (KKTC:12,5)

Limak Yatırım Yönetim ininal Pazarlama

Kurulu Üyesi Genel Müdür Yardımcısı
Limak Enerji CEO’su Gülben Yağcı
Birol Ergüven
Aruba Türkiye
PayCore CEO’su Ülke Müdürü
Turgut Güney Ersin Uyar

Micro Focus Tazi.ai

Türkiye Yunanistan Kurucu Ortağı
Genel Müdürü
Deniz Kırca Zehra Çataltepe

TechSign CEO’su Infina Yazılım

Abdullah Kip Genel Müdür Yardımcısı
İskender Ada
Artiwise Kurucu Ortağı
ve Genel Müdürü Yeni Pazarlama Kanalımız
Tanel Temel “Oyun Sektörü”

2020’NİN SES GETİREN

FINTECH’LERİ
FinTech’lerin gücü ve
rolleri derinleşiyor!
021 yılı; geleneksel olanın geçmişte bırakılacağı, yeniden yapılanan şirketlerin

2 adaptasyon sürecine gireceği ve daha da fazlasını yapmak konusunda hevesli olacağı

bir dönemin başlangıcını ifade ediyor. FinTech’ler açısından ise yatırımların ve iş
birliklerin artacağı, birleşme ve satın almaların yaşanacağı, hizmetlerin çeşitleneceği,
yeni çıkacak lisanslarla birlikte yoğun bir rekabetin yaşanacağı dönemi müjdeliyor…

Bundan hareketle yeni sayımızda 2021 yılının yıldızlarından birini kapağımıza taşıdık ve Limak
gibi geleneksel bir şirketin OlduBil ile gelen muazzam dönüşüm yolculuğuna dair sorularımızı
Limak Yatırım Yönetim Kurulu Üyesi, Limak Enerji CEO’su Birol Ergüven’e ilettik. Ödeme
sistemleri alanında Türkiye’den çıkan global bir şirket olan PayCore’un CEO’su Turgut Güney’den
ise büyümelerinde etkisi olan stratejik hamleleri öğrendik.

Gücünün ve potansiyelinin farkında olan, hayallerini hayata geçirerek yarınların başarı

hikayelerine ilham veren üç önemli isim ile bu özel sayımızı taçlandırdık. Türkiye’nin en önemli
kadın liderlerinden olan Micro Focus Türkiye Yunanistan Genel Müdürü Deniz Kırca, sektörün
kalbinde yer alan ve ininal’ın büyümesinde önemli katkıları bulunan ininal Pazarlama Genel
Müdür Yardımcısı Gülben Yağcı, yapay zekanın kullanımını tüm dünyada değiştirecek bir isim
olan Tazi.ai Kurucu Ortağı Prof. Dr. Zehra Çataltepe ile gerçekleştirdiğimiz röportajları sizlerle
buluşturmanın gururunu yaşıyoruz. Bu çok değerli üç ismin nezdinde “daha eşit ve kapsayıcı bir
sektör beklentisi dileği ile “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü”nü kutluyoruz.

İlkbahar sayımız sektör haberleri ve alanında birbirinden değerli isimlerin görüşleri ile
yine dopdolu... Artiwise Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Tanel Temel, Techsign CEO’su
Abdullah Kip, Aruba Türkiye Ülke Müdürü Ersin Uyar, Infina Yazılım Satış, Pazarlama ve İş
Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı İskender Ada ile gerçekleştirdiğimiz çok özel
röportajları, dergimizin ilerleyen sayfalarında bulacaksınız.

Sektörün kalbinde yer alan ve dergimize değerli katan tüm yazarlarımıza, destekleri ile gücümüze
katlayan siz okurlarımıza bir kere daha teşekkür ediyoruz.

Soru, görüş ve önerileriniz için bize funda.gulec@fintechtime.com veya info@fintechtime.com

mail adreslerinden ulaşabileceğinizi, Facebook, Instagram, Twitter ve LinkedIn platformlarından
@fintechtime hesabımızı takip ederek güncel haberlerimize daha da yakınlaşabileceğinizi
hatırlatmak isteriz.

Keyifli okumalar ve sağlıklı günler dileriz.


6 Fintek Sektöründen Haberler

22 Kapak Röportajı - Limak Yatırım Yönetim Kurulu Üyesi,

Limak Enerji CEO’su Birol Ergüven

TEKMEN TEKNOLOJİ
30 Fintek’lerde Kartlar Yeniden Dağıtılıyor! - Doğa Karaçallık YAYINCILIK VE REKLAMCILIK A.Ş.
YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ
34 Röportaj – PayCore CEO’su Turgut Güney Funda Güleç Yalçın
funda.gulec@fintechtime.com
40 Röportaj – Micro Focus Türkiye Yunanistan Genel Müdürü Deniz Kırca
EDİTÖR
Merve Tavukçuoğlu
47 Kapak Dosya Konusu: 2020’nin Ses Getiren Fintech’leri
merve.tavukcuoglu@fintechtime.com

70 Röportaj - Techsign CEO’su Abdullah Kip HABER MÜDÜRLERİ

Bülent Tekmen
75 2020 Yılı Türkiye Bankacılık Raporu - Ünal Sezer bulent .tekmen@fintechtime.com
Serdar Demireren
78 Finansal İyilik Haline Geçin! - Özlem Denizmen serdar.demireren@fintechtime.com

80 Röportaj - Artiwise Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Tanel Temel AVRUPA DİREKTÖRÜ
Mert M. Ersin
89 Online Gerçekleşecek Fintech Konferanslar mert.ersin@fintechtime.com

ASYA-PASİFİK DİREKTÖRÜ
93 Fintech’lerin Self Servis İle Anlamsız Savaşı – Yakup Bayrak
Oguz Genç
oguz.genc@fintechtime.com
95 Kurumsalların Gözü Fintech’lerde – Dilek Taşhanlı Keskintaş
ORTA DOĞU VE AFRİKA DİREKTÖRÜ
97 Röportaj - ininal Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Gülben Yağcı Zahid Sağıroğlu
zahid.sagiroglu@fintechtime.com
103 Finteklerde Blokzinciri Devrimi - Onur Gözüpek
REKLAM MÜDÜRÜ
Senem Tanınmış
105 184 Milyar Bitcoin Olması Mümkün mü ?
senem.taninmis@fintechtime.com

Hani 21 Milyonda Anlaşmamış mıydık? – Devrim Danyal GÖRSEL YÖNETMEN

Melis Bilgütay
108 Röportaj – Aruba, A Hewlett Packard Enterprise Company,
KATKIDA BULUNANLAR
Ülke Müdürü Ersin Uyar

112 Sanal Kart Uygulamaları ve Sanal Kartla Gerçekleşen

İşlemlerde Sorumluluk – Kudret Elçiboğa

YÖNETİM YERİ
114 Kripto Para Güvenliği Nasıl Sağlanır? – Emre Yılmaz Tekmen Teknoloji Yayıncılık ve Reklamcılık A.Ş.
Hacı Mehmet Efendi Sokak No: 24 D Blok Daire: 2
116 Röportaj - Tazi.ai Kurucu Ortağı Prof. Dr. Zehra Çataltepe Fenerbahçe Mahallesi Kadıköy/İstanbul
fintechtime@fintechtime.com

122 Yeni Nesil Yatırımcılık : Kitle Fonlaması – Mert Çakar BASKI

Kültür Sanat Basımevi
Litros Yolu 2. Matbaacılar Sitesi ZB7-ZB11
126 Oyun Sektörünün Nakitsiz Dünyadaki Yükselişi Topkapı / Zeytinburnu / İstanbul
Tel: 0 (212) 674 00 21
Yeni Fırsatları Beraberinde Getiriyor - Kahraman Anıl Tanış
YAYIN TÜRÜ
129 Dosya Konusu: Yeni Pazarlama Kanalınız “Oyun Kültürü” Yaygın, Süreli, İki Aylık, Finans ve Teknoloji Dergisi

Fintechtime, Tekmen Teknoloji Yayıncılık ve Reklamcılık A.Ş.

137 Covid19 Salgınının Fintech ve Ödeme Sistemlerine Etkisi – Aaron Sarac
139 Röportaj - Infina Yazılım Satış, Pazarlama ve İş Geliştirmeden Sorumlu
Genel Müdür Yardımcısı İskender Ada
145 Dijital Cüzdan Güvenliği – Mehmet Evirgen
tarafından T.C. yasalarına uygun olarak yayımlanmaktadır.
Fintechtime isim ve yayın hakkı, Tekmen Teknoloji Yayıncılık
ve Reklamcılık A.Ş.’ye aittir. Dergide yayınlanan yazı, fotoğraf,
haria, illustrasyon ve konuların her hakkı saklıdır. Yazılı
izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz.
Köşe yazıları yazarların sorumluluğundadır. Basılı ilanların
sorumluluğu ilan sahiplerine aittir.
ISSN: 2458-8695

150 SPFS Sistemi Swift’e Alternatif Olabilir mi? – Dr. Yasin Taha Celiloğlu
 FINTECHTIME DANIŞMA KURULU

Dr. Av. M. Mustafa Bartın Mete Bayrak H. Muhammed Deniz Devrim

Çiğdem Aygözer MİGROS TİC. A.Ş. sFILM.COM.TR VE Bıyıklı Cengiz
YURTDIŞI OP. E-TİCARET MOTIWE KURUCUSU GENERAL MANAGER
PHD. LL M. BELBİM TEKNOLOJİ
GEN. MÜD. YARD. GROUP CHIEF DIGITAL
SRP LEGAL KURUCU GENEL MÜDÜR
YÖNETİCİ OFFICER NATIONAL
YARDIMCISI
BANK OF KUWAIT

Yiğit Çağlayan Burhan Eliaçık Cüneyt Erpolat Mihriban Mustafa Gözalan

MASTERCARD TÖDEB İLE ÖDED BAŞKANI ALIBABA.COM Ersin Tekmen GCONSULTING
TÜRKİYE VE iPARA GENEL MÜDÜRÜ TÜRKİYE BAŞKANI
COLENDI KURUCU ORTAK
AZERBAYCAN ÜLKE MÜDÜRÜ
VE COO
GENEL MÜDÜRÜ

Özgür Güneri Fevzi Güngör Yunus Emre Güzer Ogeday Karahan Ayberk Kuday
BTCTURK ÖDEAL CEO VE MOBILEXPRESS EXECUTIVE DIRECTOR COINY
KURUCU ORTAK VE CEO
CEO KURUCUSU CEO SOUTHERN EUROPE,
GROWTH MARKETS AT EY

Arda Kutsal Berrak Kutsoy Serkan Ömerbeyoğlu İlker Sözdinler Ömer Suner
WEBRAZZİ PEGASUS HAVA YOLLARI DGPAYS BİRLEŞİK ÖDEME OZAN
KURUCUSU VE CEO’SU YÖN. KRL. BAŞ. DNŞ, TİM KURUCU ORTAK CEO CEO
YÖNETİCİ GİRİŞİMCİLİK KRL. DNŞ.

Bülent Tekmen Bora Uygun Ender Varlık Tolga Yücel

NEXTVENTURES DÜNYA MOBİL BUMİN & VARLIK COINY DANIŞMA
KURUCU ORTAK İLETİŞİM A.Ş. KURUCUSU KURUCU ORTAĞI VE KURULU ÜYESİ
ORTAĞI VE CEO’SU KREDİCO KURUCUSU
 TransferGo 2020
Sonunda Globalde
Milyon Mü teriye
Ula tı
TransferGo 2020 yılı sonunda
global çapta toplamda 2.5 milyon
müşteriye ulaşırken, hizmet verdiği
ülke sayısını ise 67’ye yükseltti.
Türkiye ayağında ise, TransferGo
hizmetleri sayesinde Avrupa’dan
Türkiye’ye gerçekleştirilen
transferler, 2020 yılında 2019’a
göre tam 3 kat arttı. Aynı süre
zarfında, yeni müşteri sayısı ise
2 kat arttı.

Turkcell’den Techfin
Alanında ir İlk
Techfin alanında 11 binden fazla üye iş yerine
geniş yelpazede servis sunan Türkiye’nin dijital
ödeme platformu Paycell’in Android POS
cihazı, Vergi Usul Kanunu 507 numaralı
tebliğine uygun ilk Android POS oldu. 

Turkcell Finanstan Sorumlu Genel Müdür

Yardımcısı Osman Yılmaz, konuyla ilgili
olarak “Paycell Android POS cihazımızı
sadece ödeme alan bir cihaz olmanın ötesinde
farklı ihtiyaçlara uygun çözümleri tek elden
sunabilen bir platform haline getirdik. Büyük
şirketler Paycell Android POS üzerinde kendi
ihtiyaçlarına yönelik uygulamaları kolay bir
şekilde geliştirebilirken, küçük ölçekli iş yerleri
de Paycell Android market üzerinden
ihtiyaçlarına uygun stok yönetimi,
raporlama, kampanya ve iletişim yönetimi
gibi uygulamaları indirerek kullanabiliyor”
açıklamasını yaptı.
 Yolcu Türkiye’nin En Hızlı
üyüyen Şirketi Oldu
Yolcu360, Deloitte’un 2006 yılından beri
gerçekleştirdiği Deloitte Technology Fast 50
Türkiye 2020 listesinde, birinci olma başarısını
gösterdi.

Yolcu360, son 4 yılda yüzde 10 bin 632 gibi rekor

bir büyümeyle Deloitte Technology Fast 50
Türkiye programına bu yıl ilk defa dahil oldu.
Yolcu360, yıllık 20 milyon kişiye ulaşan bir
teknoloji şirketi konumuna geldi.

Pa ara ile Carre ourSA

İ irliği
Kullanıcıların limitini kendi belirlediği
kontrollü ve gerçekçi bir para yönetimi
sağlayan Papara Lite Card’ın satıldığı
noktalara, şimdi Sabancı Holding ve
Carrefour Grup iştiraki CarrefourSA da
eklendi.

Papara Lite Card, CarrefourSA’lardan 5 TL

karşılığında satın alınabilecek. Kullanıcılar
kartını aktif ettiğinde ödedikleri tutar
hesaplarına nakit olarak iade edilecek.

Identi y Türkiye’de Şirket

Kurarak Faaliyetlerine a ladı
Almanya’nın en büyük kimlik yönetim
platformu (IMPaaS) sağlayıcılarından biri
olan Identify, Türkiye’de şirket kurarak
faaliyetlerine başladı.

Türk girişimciler Neslihan Özbuğutu Ortakasapbaşı ve Taner Ortakasapbaşı’nın kurduğu ve bugün 

Almanya’nın en büyük kimlik yönetim platformu (IMPaaS) sağlayıcılarından biri olan Identify, Türkiye’de
şirket kurarak faaliyetlerine başladı.

Getir’e Fin erg’ten Yatırım
Fibabanka’nın bankacılık sektöründe bir ilke
imza atarak 2018 yılında hayata geçirdiği
yatırım ve finansal teknoloji girişimi Finberg,
Getir’e yatırım yaptı. 
Böylece Finberg’in fon büyüklüğü
100 milyon TL’yi geçti.
Getir’e yaptıkları yatırımdan duydukları
memnuniyeti dile getiren Fibabanka Genel
Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi, Finberg
Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Mert; “Yurt dışı
açılımı ve küresel bir marka olma yolunda
emin adımlarla ilerleyen, Türkiye’nin yeni
Unicorn adaylarından Getir’in başarı
öyküsünün bir parçası olmak bizim için
ayrı bir mutluluk kaynağı. Getir’e yaptığımız
bu yatırımla da Finberg’in fon büyüklüğü
100 milyon TL’yi geçmiş oldu. Türkiye girişim
ekosisteminin gelişmesine katkı sunmak
amacıyla önümüzdeki dönemde yeni
yatırımlarla büyümemizi sürdüreceğiz”
açıklamasını yaptı.
Param Hızlı üyümesini
Sürdürüyor
ParamPOS işlem hacmi Aralık 2020
döneminde bir önceki yılın aynı dönemine
göre %595 artarken, yıllık bazda bakıldığında
işlem hacmi %95 yükseldi. ParamKart işlem
hacmi ise %20 arttı. Böylece 2020 yılında
aracılık edilen ödeme hizmetleri hacmi
15 milyar TL’ye ulaştı.
Ayrıca 2020 yılının Ekim ayında lansmanı
gerçekleşen Türkiye’nin ilk dijital kredisi
ParamKredi’ye ilgi yoğun oldu. ParamKredi
2020 yılında 80 milyon TL kredi başvurusu
alırken, 20 milyon TL kredi hacmine ulaştı.
Architecht Air lat orm’u
Hayata
Ge irdi
Architecht, geleceğin finans sektörünü
değiştirmek adına SaaS e-Para ve Ödeme
platformu olan Airplatform’u hayata geçirdi.
Airplatform; sanal POS entegrasyonları,
pazaryeri çözümleri, hazine yönetimi ve
API’ler konusunda ölçeklenebilir bir altyapı
ortaya koyuyor. Architecht, Airplatform ile
yeni kurulacak ödeme ve e-para kuruluşlarına
maliyet optimizasyonu yapmalarını sağlayarak
“kullandıkça öde yöntemi” ile destek verecek.
 So ttech Teknoloji
Ra oru Yayımlandı
Gelecek yıllarda yükselişte olması beklenen
teknoloji trendlerini değerlendirmek üzere
“Teknolojilerin Geleceği”, “Finansal Teknolojiler”,
“Sektörler, Dijitalleşme ve İnsan”, “Girişimcilik ve
Ekosistem”den oluşan dört ana başlıkta Softtech
tarafından hazırlanan “2021 Teknoloji Raporu” 
yayımlandı. Raporda yer alan teknoloji radarına
göre Mobil Cihaz Dönemi olarak adlandırılan
2020 ila 2023 yılları arasında; 5G, uç yapay zeka, sesli asistan, sanal çalışma alanları, uzaktan çalışma,
izleme teknolojileri, anında nokta atışı teslimat, sürdürülebilirlik ve çevre konuları öne çıkıyor.

Rapora dair değerlendirmede bulunan Softtech Genel Müdürü M. Murat Ertem, “Teknoloji merkezinde

geleceğe ışık tutmayı amaçladığımız Teknoloji Raporu, her yıl yayımlanması beklenen nitelikli bir kaynağa
dönüştü. Dünya, Dijital Dönem’e hızla koşarken alanında uzman konuk yazarlarımız ile farklı uzmanlıkları
ve bakış açılarını derleyerek bilgiyi paylaşıyor, teknolojiyi herkes için anlaşılabilir hale getirmeye
çalışıyoruz. Gelecek teknolojiyle şekillenecek ve biz insanların bu değişimde yer almasını istiyoruz” dedi.

Logo Yazılım “Deloitte Technology Fast Türkiye ”de

“ ig Stars” dülü Aldı
Deloitte Teknoloji Fast 50 Türkiye Programı’nda Logo Yazılım, “Büyükler Ligi” olarak anılan ve
2020 mali yılı süresince gelirleri 50 milyon avro ve üzeri olan teknoloji şirketlerinin değerlendirildiği
“Big Stars” kategorisinde 3. kez ödüle layık görüldü.

Deloitte Technology Fast 50 Türkiye 2020 sonuçlarına göre “Big Stars” ödülünü 3. kez alan Logo
Yazılım adına kısa bir açıklama yapan Logo Yazılım Türkiye Genel Müdürü Akın Sertcan “Deloitte’nin
doğrudan yönettiği bir süreçte
böyle önemli bir ödüle 3 yıl üst
üste layık görülmek bizleri çok
mutlu etti. Bu ödül tüm
şirketimiz çalışanları için hem
bir motivasyon kaynağı hem de
büyüme stratejimizde doğru
yolda olduğumuzu kanıtlıyor.
Logo Yazılım olarak ülkemiz
yazılım sektörüne yüksek katma
değerli ürünler sunmaya ve
büyümemizi sürdürerek ülke
ekonomisine pozitif değer
yaratmaya hız kesmeden devam
edeceğiz” dedi.
 Si ay Temassız Taksit
zgür ayraktar Uygulamasını
Ozan’ın İ O erasyonlarından Kullanıma Sundu
Sipay, artık e-ticaret için sağladığı sanal POS
Sorumlu Genel Müdür altyapısını mobil üzerinden fiziki mağazalara
da taşıyor ve akıllı telefonları mobil POS’a
Yardımcısı Oldu çevirerek temassız ve taksitli alışveriş imkanı
sunuyor. İlk olarak Altınbaş mağazalarında
başlatılan bu yenilikçi uygulamanın
Ozan Elektronik Para’da, İş Operasyonlarından yakında farklı sektörlerde de
Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığına (COO) yaygınlaşmaya başlayacak.
Özgür Bayraktar atandı.

Hem yerel hem de global pazardaki fintech

ve start-up deneyimleri ile öne çıkan Bayraktar,
son olarak Albaraka Türk Katılım Bankası’nın
Avrupa’daki dijital bankası “insha”da COO
olarak görev yapıyordu.

2020 yılında, Türkiye Cumhuriyet Merkez

Bankası (TCMB) denetiminde ve gözetiminde
lisanslı bir kuruluş olarak faaliyetlerine başlayan
ve Türkiye’den başlayarak global arenaya
iddialı bir giriş yapmayı hedefleyen Ozan’ın
İş Operasyonlarından Sorumlu Genel Müdür Ma i Milyondan Fazla
Yardımcılığı görevine Türkiye’de alanının
deneyimli isimlerinden olan Özgür Bayraktar
getirildi. Bayraktar, COO görevine 1 Şubat 2021
Diyalog Ger ekle tirdi
itibarıyla resmen başladı. İş Bankası’nın, yapay zekâ teknolojisine
dayalı ve aynı zamanda doğal dil işleme
yeteneğine sahip kişisel asistanı Maxi,
Kasım 2018’den bu yana 7,2 milyonu
aşkın müşteri ile hem konuşarak
hem de yazışarak etkileşime geçti ve
55 milyondan fazla diyalog gerçekleştirdi.
Türkiye’nin Data
Kullanımı ’de
G ’ı Ge ti
Türk Telekom’un sabit internet
abonelerinin 2020 yılı abone
başı aylık ortalama data kullanımı,
bir önceki yıla göre yüzde 44 artışla
186,57 GB oldu.

Türk Telekom abonelerinin 2019 yılı için Türkiye genelinde abone başı aylık ortalama data kullanımı
129,63 GB iken, 2020 yılında bu değer yüzde 44 artışla 186,57 GB’a ulaştı. Türkiye genelinde Türk Telekom
kullanıcılarının aylık ortalama upload hacmi ise abone başına 9,29 GB’dan yüzde 55 artışla 14,38 GB’a
yükseldi.

Huo i Türkiye Genel Müdürü Al han Göğü ’e

Yeni Göre
Huobi, Türkiye Genel Müdürü Alphan Göğüş’ü, Rusya ve Ukrayna’yı da
kapsayan Bölge Genel Müdürü olarak atadı.

Huobi Global, Rusya, Türkiye ve Ukrayna’daki pozisyonları güçlendirmeyi

amaçlayan bir hamle ile Alphan Göğüş’ü, yeni Bölge Genel Müdürü olarak
atadığını duyurdu.

tcTurk Genesis lock Yıl Dönümünü Kutladı

Bitcoin ve kriptoparaların
kolayca ve güvenle alım
satımının yapılabildiği
Türkiye’nin ilk, dünyanın
dördüncü Bitcoin ve
kriptopara alım satım
platformu BtcTurk | PRO,
Bitcoin’in Başlangıç
Bloğu’nun (Genesis
Block) 12. yılını
yarışmalarla kutladı.

iPara Yeni Ürünü iPara
Pass’ı Hayata Ge irdi
iPara’nın yeni ürünü iPara Pass iş
yerlerinin sadece kendi sitelerinde
geçerli olan kart saklama hizmetinden
farklı olarak online alışverişte
kullanılan kredi kartı bilgilerini kendi
altyapısında güvenli bir şekilde
saklıyor. Bilgiler online ödemede iPara
sanal POS kullanan tüm üye iş
yerlerinde kullanılabiliyor. Böylelikle
alışveriş tek tıkla, hızlı ve kolay bir
şekilde tamamlanmış oluyor. iPara
Pass ile hızlı ve güvenli bir şekilde
online alışveriş yapılabiliyor.
irle ik deme’ye
Stratejik Yatırım
Birleşik Ödeme, OYAK Portföy Girişim
Sermayesi Fonlar’ından yatırım aldı. Birleşik
Ödeme, bu yatırımın desteğiyle unicorn
hedefine güçlü bir şekilde ilerlerken yurt
dışına açılmayı planlıyor.
Birleşik Ödeme Sistemleri CEO’su İlker Sözdinler
“Fibabanka’dan sonra, Türkiye’nin en büyük
kuruluşlarından OYAK’ın finans sektöründeki
Portföy Girişim Fonları’ndan yatırım almak bizler
adına gurur verici. Yatırımcılarımızın sağladığı
destek bizi sektörde ayrıcalıklı kılıyor. Son
kullanıcının dijital ve finansal dünyadaki
ihtiyaçlarını karşılama anlamında geliştirdiğimiz
inovatif çözümlerle kurumların stratejik çözüm
ortağı olarak yanında olma, uluslararası
genişleme ve unicorn olma hedeflerimize
OYAK ile birlikte daha hızlı ilerleyerek hem
Türkiye, hem bölgede oldukça başarılı projeler
hayata geçirmeyi planlıyoruz” dedi.

Insha entures e Ozan Elektronik Para’dan Stratejik İ irliği

iPara’nın yeni ürünü iPara Pass iş yerlerinin
sadece kendi sitelerinde geçerli olan kart saklama
hizmetinden farklı olarak online alışverişte kullanılan
kredi kartı bilgilerini kendi altyapısında güvenli bir
şekilde saklıyor. Bilgiler online ödemede iPara sanal
POS kullanan tüm üye iş yerlerinde kullanılabiliyor.
Böylelikle alışveriş tek tıkla, hızlı ve kolay bir şekilde
tamamlanmış oluyor. iPara Pass ile hızlı ve güvenli
bir şekilde online alışveriş yapılabiliyor.
PeP “Güzel Hareketleri”ni Yeni Reklam Kam anyası ile Duyurdu
PeP’in (Paladyum Elektronik Para) “PeP, Güzel Hareket” sloganıyla hazırladığı yeni reklam filmi
yayına girdi.
PeP, yeni reklam
kampanyasıyla paranın
artık dijital ortamdaki
hızına vurgu yaparak
herkesi bu harekete davet
ediyor. Kampanya için ünlü
oyuncu Uraz Kaygılaroğlu
ile iş birliği yapan PeP,
reklam filminde, PeP
kullanıcılarına sunduğu
kur avantajı sağlayan,
hızlı ve güvenli
hizmetlerine odaklanıyor.

Türkiye’de Startu
Milyon Dolarlık Yatırım Aldı
Türkiye merkezli StartupMarket’den yapılan açıklamaya göre 2020 yılında Türkiye’de 172 startup
177 milyon dolarlık yatırım aldı.

2019 yılında yüzde 69 oranında büyüyen startup sektörüne yatırım oranı, 2020 yılında da yüzde 74’lük
büyüme kaydetti.  Dijital uygulama projelerinin ağırlıkta olduğu startup girişimleri için yapılan yatırımlar,
Türkiye ekonomisi ve sürdürülebilir kalkınma açısından önemli bir adım olarak nitelendiriliyor.
Aynı açıklamada, tüm dünyada ise startup projelerine yapılan yatırımın da bir önceki yıla oranla
yüzde 4’lük bir büyüme göstererek 300 milyar dolarlık bir hacme ulaştığı bildirildi.

istegelsin e Mastercard’dan
Sesli Alı eri zelliği
Mastercard ile yapılan ve e-ticarete yeni bir boyut katan işbirliği
sayesinde istegelsin, market alışverişi deneyimini değiştiren
yenilikçi bir uygulamayı hayata geçirdi.

Mastercard ile yapılan ve e-ticarete yeni bir boyut katan işbirliği

sayesinde istegelsin kullanıcıları yemek hazırlarken, spor yaparken
veya başka bir işle uğraşırken siparişlerini sesle verebiliyor,
ödemelerini de sesle tamamlayabiliyor.
 Ticaretin Kadınları
Mo il Uygulaması
Pari u Ya ını Yayına Girdi
Milyar Dolarlık İ lem Türkiye genelindeki kadın girişimci
dernekleri ve münferit kadın

Hacmi ile Kutluyor girişimcileri tek platformda

Yasin Oral tarafından 14 Şubat 2017’de
işleme açılan Paribu, 4 yılda 1,5 milyon
kullanıcısı ve günlük 1 milyar doları aşan
işlem hacmi ile yüz binlerce kullanıcının
kripto para dünyasına ilk adımını attığı
platform haline geldi. Paribu CEO’su
Yasin Oral, “2021 yılında, yeni nesil finansı
Türkiye’ye anlatan ve yarının dünyasını
tüm yatırımcılar ile buluşturan platform
olarak yine sektöre ilkleri getirmeye
devam edeceğiz” dedi.
buluşturan ‘Ticaretin Kadınları’
uygulaması erişime açıldı.
KAGİDER, BUİKAD ve KAİSDER
paydaşlığında, Türkiye genelindeki
kadın girişimci dernekleri ve münferit
kadın girişimcileri tek platformda
buluşturan ‘Ticaretin Kadınları’
uygulaması erişime açıldı. Kamu
ve özel sektörün satın almaları kadın
girişimcilerden yapması için bilgiye
erişimi kolaylaştıran mobil uygulama,
kadın girişimcilerin kendi aralarında
ticaret yapmalarını da destekliyor.

Ozan Elektronik Para isa Üyelik Sürecini Tamamladı

Ozan Elektronik Para; İngiltere, Avrupa Birliği ülkeleri ve ABD’de hizmet vermek üzere gerekli lisans
ve altyapı çalışmalarına son hız devam ediyor. Ozan Elektronik Para, Visa üyelik sürecini başarıyla
tamamladı. Ozan Visa Kart kullanıcıları, dünyanın her yerinde güvenle harcama yapabilecek.
Paymes Cirosunu ’e Katladı
Ödeme platformu Paymes; 2020 karnesini ve sosyal ticarete yönelik beklentilerini paylaştı.

Paymes 2019’a göre 3,5 kat büyüdü

ve 1,5 milyar ödeme işlemine
aracılık ederek cirosunu 4’e katladı.
Türkiye’de sosyal ticaret yapan
1 milyon satıcıdan 589.244’ü
ödemelerini Paymes aracılığıyla
gerçekleştirdi. Şirketin 2021
açılımlarının başında ise İngiltere
pazarına açılarak Avrupa’ya
teknolojisini ihraç etmek geliyor.

Ma is ’in İlk Yatırımını Mindsite’a Ya tı

Maxis Yenilikçi Girişim
Sermayesi Yatırım Fonu,
Workup Girişimcilik
Programı’nın 6. dönem mezunu
Mindsite’a 1,9 milyon TL yatırım
yaptı.

Türkiye İş Bankası’nın ana

destekçisi olduğu, teknoloji
odaklı girişimlere 2017 yılından beri kesintisiz olarak destek sağlayan Workup Girişimcilik Programı’nın
(Workup) Temmuz ayında tamamlanan 6. döneminde mezun olan Mindsite, Maxis Yenilikçi
Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’nun (Maxis) 1,9 milyon TL ile liderlik ettiği yatırım turunda
toplam 2,8 milyon TL yatırım aldı.

ininal e Insha entures Yeni İ irliğine İmza Attı

İş birliği kapsamında Albaraka API Platformu çatısı
altında geliştirilen kur bilgisi ve döviz alış-satış
API’leri ininal Cüzdan’a entegre edildi. Böylece
kullanıcılar ininal Cüzdan üzerinden artık döviz
hesabı açabilecek ve banka hesabına gerek
olmadan döviz alım-satımı yapabilecek. İş birliği ile
ininalkullanıcılarının başlangıçta döviz alım-satımı
olmak üzere ilerleyen dönemde tüm bankacılık
ürünlerine ulaşması hedefleniyor.
 deal Finansal
Pay yMe Yılında
Sonu larını A ıkladı
Ödeal; 2019 yılına göre üye işyeri
Oyun Sektörünün Geldiği
sayısını yüzde 20 artırarak, 40 bine 
ulaştırdı. Şirket toplam işlem sayısını 
Noktayı Payla tı
yüzde 109 ve toplam işlem hacmini 
2020 yılındaki oyun sektörünü
yüzde 40 artırdı.
değerlendiren PaybyMe’nin verilerine
göre, Türkiye’nin 2017, 2018 ve 2019
Büyük kurum ve bankalarla işbirliği
yıllarındaki oyun sektörü hacimlerinin
yapma stratejik hedefi doğrultusunda 
yıllık bileşik büyüme oranı (CAGR)
2019 yılındaki Halkbank işbirliğine bu
yüzde 11-12 arasında değişirken,
sene Türk Telekom ve Şekerbank’ı
2019-2020 arasındaki büyüme
ekleyen Ödeal; 2020 yılında ayrıca, yeni
“COVID-19’un etkisiyle” yaklaşık yüzde 27
girişimci ve küçük esnafın Yazarkasa
olarak gerçekleşti. Pandemi dolayısıyla
POS ihtiyaçları için, TURK Finansman
eğlencenin yönü oyunlara kaydı ve evde
A.Ş. ile, ülkemizin ilk dijital kredisi 
ekran başında geçirilen süreler arttı.
ParamKredi üzerinden güçlerini
Bu durumun da etkisiyle Türkiye’nin
birleştirdi.
pazar büyüklüğü 570 milyon dolara ulaştı.

Pari u’da Tara tar Token Hacmi Milyar TL’yi A tı

Türkiye’de yalnızca Paribu’da işlem gören taraftar token’larına gösterilen büyük ilgi devam ediyor.

Socios iş birliğiyle Paribu’da listelenen Galatasaray ($GAL), Trabzonspor ($TRA), Juventus ($JUV) ve
Paris Saint-Germain ($PSG) taraftar token’ları bugüne kadar 3,1 milyar TL işlem hacmine ulaştı.
 PeP Kadrosunu Gü lendiriyor
PeP (Paladyum Elektronik Para), sektörde
deneyimli isimleri kadrosuna dahil ederek
ekibini güçlendiriyor.

Özlem Oktareşkara, PeP bünyesinde 

ininal Yılını Operasyon ve İş Süreçleri Yönetimi Direktörü 

olarak yeni görevine başladı. Oktareşkara yeni
görevinde PeP’in büyüme stratejisine ve
Yüzde ’lik üyümeyle hedeflerine paralel olarak tüm operasyon
süreçlerini düzenlemek ve yürütmekten

Tamamladı orumlu olacak.

Elif Yalt Başeski, Ocak 2021 itibariyle PeP

ininal CEO’su Hakan Gonca, pandemi ile
birlikte ininal işlem hacminin yüzde 85
büyüdüğünü, en fazla büyümenin dijital
oyun harcamalarında gerçekleştiğini ve bu
alanda hacmin iki katına çıktığını belirtti.
Dijital oyun hacimlerindeki büyümeyi
e-ticaret alanındaki büyümeler takip etti.
ininal’ın 2021 planlarını da anlatan Gonca,
2021’de mikro kredi, hisse alım-satımı,
altın, dolar, euro hesapları ve yurt dışı
para transferi gibi temel finansal
ihtiyaçlara cevap veren özellikleri
hayata geçireceklerini söyledi.
bünyesinde Pazarlama Direktörü olarak yeni
görevine başladı. Başeski yeni görevinde yurt
içi ve yurt dışındaki pazarlama ve dijital müşteri
deneyimi süreçlerini yapılandırmaktan sorumlu
olacak.
Buğra Sönmez, PeP kadrosuna Ocak 2021
tarihi itibariyle Strateji ve İş Geliştirme
Direktörü olarak katıldı. Sönmez, PeP’teki
yeni görevinde strateji ve iş geliştirme
faaliyetlerinden sorumlu olacak.

HPE Yeni GreenLake özümünü Duyurdu

Hewlett Packard Enterprise (HPE) pazar lideri HPC çözümlerini
HPE GreenLake aracılığıyla bir hizmet olarak pazara sundu.

Küçük, orta veya büyük ölçekli kuruluşlar için ayrı ayrı geliştirilen
yeni çözüm paketi, amaca yönelik HPC sistemlerini yazılım,
depolama ve ağ çözümleriyle birlikte tamamen yönetilen, paket
hizmetler halinde sunarak geleneksel HPC yaygınlaştırmalarının
karmaşasını ve maliyetini ortadan kaldırıyor.
WORKUP GİRİŞİMCİLİK PROGRAMI
7. DÖNEM MEZUNLARINI VERDİ
Türkiye İş Bankası’nın ana destekçisi olduğu Workup Girişimcilik Programı’nın 7. dönem girişimleri
mezun oldu.

Pandemi nedeniyle online olarak gerçekleştirilen

ve canlı yayınlanan Demo Day etkinliğine;
iş dünyası ve girişimcilik ekosistemin önemli
temsilcileri, melek yatırımcılar, girişim sermayesi
şirketleri, hızlandırma ve kuluçka programlarının
yöneticileri ile İş Bankası ve iştiraklerinin üst
düzey yöneticileri katıldı.

2017’de başlayan Workup Girişimcilik

Programı’na, geçtiğimiz yıl yapılan
1.550 başvuru ile birlikte toplam 12 bin başvuru
yapıldı, yüzlerce girişimle bir araya gelindi. 98 girişimin kabul edildiği programdan 7. dönem ile birlikte
toplamda 74 girişim mezun oldu. Mezun olan her 4 girişimden 3’ünün girişimcilik yolculuğuna devam
ettiği programa dahil olan 23 farklı girişim, şimdiye kadar toplam 4 milyon ABD Doları yatırım aldı.

Workup 7. dönem mezunları sesli ya da mesajlaşarak Oreka: Restoran, pastane, kafe

Arvia: Web sitelerine görüntülü
görüşme, mesajlaşma, dosya
gönderme ve ekran paylaşma
gibi özellikleri sunan yazılım
çözümü.
Bakiyem: Hızlı ve düşük
maliyetlerle ödeme almak
isteyen firma ve şahıs
işletmelerine online ödeme
çözümleri sunan finansal
teknoloji girişimi.
Bobu: Çocuklara yönelik basılı
kitapları ve dergileri, içerikleri ile
birlikte oyunlaştırıp ve interaktif
hale getirerek herhangi bir
yazılım bilgisi gerektirmeden
mobil uygulamaya dönüştüren
yazılım platformu.
Emoty.ai: Herhangi bir donanım
gerektirmeden; duygu durum
analizi, mikro ifade analizi, göz
takibi ve nabız tespitine yönelik
çıktılar sunan yapay zeka
destekli nöroteknoloji girişimi.
Evimdekipsikolog: Danışanlara
seçtikleri uzmandan anında ya
da ileri tarihler için görüntülü,
psikolojik destek alma
seçeneklerini bir arada sunan
pazar yeri platformu.
Huma Breath: Enerji kazanmak,
stres atmak, sakinleşmek ve
daha iyi bir yaşam için nefes
egzersizleri sunan mobil
uygulama.
Ingosa: Küçük ve orta ölçekli
işletmelerin, website ve sosyal
medya üzerinden gelen sorulara
hızlıca cevap verebilecekleri,
sanal asistan hizmeti sunan
chatbot yazılımı.
Innerjoy: Günlük hayatta
yaşanılan duygu ve
durumlara özel konu
başlıkları ile hazırlanmış sanal
gerçeklik ve yapay zeka destekli
kişisel meditasyon uygulaması.
Inspakt: Taraflar arasındaki
kağıda dayalı sözleşme
süreçlerini dijitalleştiren
güvenli, uygun ve kolay
çözüm platformu.
ve marketlerin, fazla gıdalarını
liste fiyatlarının yarı fiyatına
tüketiciye ulaştırdığı pazar yeri
platformu.
Pirahas: Amazon üzerinde
satış yapan satıcıların tüm
operasyonel süreçlerini
otomatize ederek satışlarını
arttırmalarını sağlayan yazılım
platformu.
Popupsmart: Websiteleri için
kolayca pop-up oluşturulmasını
sağlayan yazılım platformu.
TRIWI: Kadınların meme
sağlığını kontrol edip fiziksel
değişimleri takip edebilmelerini
sağlayan mobil uygulama
entegre giyilebilir teknoloji
girişimi.
Tuvis: Tekstil sektörü kumaş
üretimindeki görsel kalite
kontrol süreçlerini iyileştirerek
ekonomik kayıpları azaltan
yapay zeka çözümü.
VISA, TÜRKİYE’NİN PAZARDA ÜRÜNÜ OLAN
FINTECH’LERİNİ 100.000$ ÖDÜLLÜ
“VISA EVERYWHERE INITIATIVE”
YARIŞMASINA DAVET ETTİ
Visa, Türkiye’nin pazarda ürünü olan fintech’lerini 100.000$ ödüllü “Visa Everywhere Initiative”
yarışmasına davet etti.
Visa Everywhere Initiative
yarışmasına katılan fintech’ler
önce bölge elemelerinde
girişimlerini uzman bir
jüri kadrosuna sunacak,
kazananlar toplam değeri
100.000$ olan ödülleri
kazanmak üzere global
finale yükselecek.
Fintech’lerin ödemeler
sektöründeki inovasyonun
itici gücü olduğu
vizyonuyla hayata geçen
Visa Everywhere Initiative,
2015 yılından beri 6 kıta
ve 100’den fazla ülkede
çalışmalarını yürüten
fintech’lerin toplamda
2.5 milyar dolar finansman
sağlamasına yardımcı oldu.
Visa Everywhere Initiative
ödülleri;
Yarışma kazananı: 50,000$
Seyirci Özel Ödülü: 25,000$
İkincilik ödülü: 15,000$
Üçüncülük ödülü: 10,000$
Yarışma kazanını ile ikincilik
ve üçüncülük ödüllerinin
sahipleri de Seyirci Özel
Ödülü’ne aday olabilecek
Visa Everywhere Initiative
yarışma zamanlamaları:
(Türkiye’nin içinde olduğu
Avrupa bölgesi için)
Son başvuru tarihi: 18 Haziran
Bölge finali: 19 Temmuz
Global final: 14 Eylül
 
Visa Everywhere Initiative
yarışma başvurusu için;
23Whttps://usa.visa.com/
visa-everywhere/everywhere
-initiative/initiative.html
INVENTIV İLE ÖDEME SİSTEMLERİ DİJİTALLEŞECEK

Finansal teknoloji ve
siber güvenlik
alanlarında teknoloji
üreticisi ve ihracatçısı
olarak faaliyet gösteren
inventiv’in CEO’su
Zafer Şafak Tokcanlı,
şirketin kapalı devre
ödeme sistemleri
alanında ürettiği
inovatif çözümleri
ve yeni dönem
planlarını açıkladı.
inventiv, akıllı telefonları
POS cihazına dönüştüren
POSVENT ve dijital
cüzdan uygulaması
WALVENT ile kapalı
devre ödeme sistemine
ihtiyaç duyan tüm
kurumların dijitalleşmesini
hedefliyor.

Finansal teknoloji
çözümleri geliştiren 
inventiv, geliştirdiği kapalı
devre ödeme sistemleri
alt yapısı ile şirketlerin
ödeme süreçlerini
dijitalleştiriyor. inventiv’in
50’den fazla mühendisi
ile geliştirdiği yenilikçi
ödeme çözümleri,
kurumların ihtiyaçlarına
göre farklılaşan modüler
bir ödeme sistemi
kuruyor.
Üye iş yeri olan kurumlar
için geliştirilen mobil
uygulama Posvent, akıllı
telefonları POS cihazına
dönüştürüyor. Posvent
ile kurumlar, finansal
süreçlerini tek bir
platform üzerinden
yönetirken üye iş
yerleri ödemelerini mobil
uygulama üzerinden alıyor;
fatura kesimi, gün sonu alımı,
slip gönderimi, ödeme iptali
gibi tüm işlemleri saniyeler
içinde yapabiliyor. Geriye
dönük inceleme yapma
olanağı da sunan Posvent ile
fiziki POS cihazı kullanımına
gerek kalmadığı için bu
cihazların maliyetlerinden
de tasarruf ediliyor.
inventiv’in modüler ödeme
çözümleri arasında yer alan
dijital cüzdan uygulaması
Walvent ise akıllı telefonları
cüzdana dönüştüren
bir ödeme sistemi.
Kurumların yalnızca iki gün
içinde sistemlerine entegre
edebildiği Walvent ile
kullanıcılar ilgili kurumun üye
iş yeri ağında dijital cüzdanları
ile harcama, para ve puan
biriktirme, kredi ve debit
kartlarından yükleme gibi
işlemlerin tamamını
yapabiliyor.
QNBEYOND YENİ DÖNEM GİRİŞİMLERİ BELLİ OLDU
QNB Finansbank bünyesindeki QNBEYOND Hızlandırma Programı’nın üçüncü dönemine kabul edilen
sekiz girişim açıklandı.

QNBEYOND üçüncü dönem girişimlerinde; global odaklı SaaS iş modelleri, yapay zeka teknolojisini
kullanan veya kullanımını kolaylaştıran ürünler, şirket içi eğitim platformları, perakende çözümleri,
fintech’ler ve online reklamcılığa verimlilik getiren araçlar göze çarpıyor.

QNBEYOND Hızlandırma risk yönetimi konusunda hizmeti ve e-ticaret

Programı 3. Dönem
girişimleri
• Ango AI: Ango AI,
yapay zeka destekli
yazılım platformu ve
nitelikli işgücü ile global
yapay zeka takımlarına
ekspres veri etiketleme
servisi sunuyor.
• AssistBox: AssistBox,
finans, sigorta, perakende
ve sağlık sektörlerinde,
müşterilere uzaktan
hizmet verilebilmesi için
geliştirilmiş bir online
iletişim platformu.
• Hedgeblue:
Hedgeblue, gelişmiş
algoritmalar ile hazineleri
destekler, riskten
korunma muhasebesi
yazılımı ile raporlama
ihtiyaçlarını karşılıyor.
• Infoset: Infoset,
şirketlerin tüm destek ve
satış kanallarını tek bir
yerden yönetmelerini,
operasyonlarını
kolaylaştırmalarını
sağlıyor.
• Magnetic: Magnetic,
hazır reklam şablonları ile
tüm dijital reklamların
yönetimini tek bir
arayüzden
gerçekleştiriyor.
• ParkPalet: ParkPalet,
şirketlerin depolama
lojistiği ihtiyaçlarını hızlı,
esnek ve verimli bir
şekilde tek platformdan
çözmelerini sağlıyor.
• Playbook:
Playbook mavi yakalı ve
gig-ekonomisi çalışanları
için mobil bir eğitim ve
iletişim aracı olarak
konumlanıyor.
• ai: Spiky.ai, eğitim için
ilk modüler yapay-zeka
tabanlı ileri analitik
platformudur, eğitimi
yeniden şekillendirmeyi
amaçlıyor.
LİMAK YATIRIM YÖNETİM KURULU ÜYESİ,
LİMAK ENERJİ CEO’SU BİROL ERGÜVEN
SEKTÖRÜN
BİRLEŞTİRİCİ
GÜCÜYÜZ!
Limak Mü teri
Ç zümleri A. . imak, OlduBil ile
emsiyesi altında
bir dizi yenilik ile
hayata geçen
ldubil sekt rde
L yılı a kın enerji ve
perakende deneyimni
kullanıcı adına
dijitalle tiriyor. asıl yola
çıktınız Limak ın vizyonunda
fark yaratıyor. nasıl bir deği ikliğe gittiniz
ekt rünün en
deneyimli ve Limak’ın benimsediği
yenilikçi irketlerini temel değerlere baktığınızda,
bulu turan platform bu değerlerin kalbinde,
hakkındaki Yenilikçilik, Yaratıcılık ve
sorularımızı Limak Değişime Açıklık olduğunu
Yatırım Y netim görürsünüz. Turizmden,
Kurulu yesi enerjiye girdiği her sektörde
Limak Enerji CE su daha yeni ve daha farklı ne
yapabiliriz diye bakar. Bu
Birol Ergüven e
değerler bütünü OlduBil’in
ilettik. ortaya çıkışında da büyük rol
oynadı diyebilirim. OlduBil’i bir
fintek şirketinin çok ötesinde
görüyoruz ve kendimize dijital
hizmet platformu diyoruz.
Bu kavramı gerçekten çok
önemsiyoruz. 10 yılı aşkın
perakende tecrübemizi
kullanıcının lehine nasıl
dijitalleştirebiliriz diye çok
 kafa yorduk. Bir ailenin tüm
fertlerinin nelere ihtiyaç
duyduğunu yakından
inceledik. İhtiyaçları anladık
ve buna cevap verebilmek
için kendi sektörünün en
deneyimli ve yenilikçi
şirketlerini OlduBil’de
buluşturduk. Bu yaşayan
bir platform. Kullanıcının
ihtiyacına göre sürekli
değişip gelişecek. İş
ortaklarımızın tüm
yetkinliklerini de kullanarak
her gün bir adım ileriye
gidecek.
İlk markanız lduBil ile
Fintech ekosistemine giri
yaptınız. Dijital hizmetler
platformu lduBil i sizden
dinleyebilir miyiz eden
lduBil ismini tercih ettiniz
OlduBil, para transferinden,
internette ve tüm dünyada
geçerli güvenli alışverişe kadar
pek çok finansal işlemi
yapmanıza olanak sağlayan
Mastercard lisanslı bir ön
 OlduBil’i bir fintek
şirketinin çok
ötesinde görüyoruz ve
kendimize dijital hizmet
platformu diyoruz.
OlduBil yaşayan bir
platform. Kullanıcının
ihtiyacına göre sürekli
değişip gelişecek.
İş ortaklarımızın
tüm yetkinliklerini
de kullanarak her gün
bir adım ileriye gidecek.
ödemeli kart ve mobil
uygulama. Ancak biz
OlduBil’i anlatmak için bu
tanımı yeterli bulmuyoruz.
Ve kendimize, “dijital
hizmet platformu” diyoruz.
OlduBil’deki vizyonumuzu
bu üç kelime oldukça iyi
özetliyor. OlduBil’i sektörde
bir birleştirici güç gibi
konumlandırdık. Kullanıcı
fatura taksitlendirmeden,
mikro krediye ve avantajlı
alışverişe kadar' kadar pek çok
arayışına OlduBil ile karşılık
bulabilecek. OlduBil bu
alanlarda hizmet veren
şirketleri kendi bünyesinde
bir araya getiriyor ve Limak
güvencesi ile kullanıcı ile
buluşturuyor. Örneğin
mikro kredi ihtiyacı olan bir
kullanıcı, kendisine en
uygun krediyi arayıp
bulmak için uğraşmak
zorunda kalmayacak.
OlduBil onun için en uygun
olanı kendisine sunacak.
Ya da tamamlayıcı sağlık
sigortası arayışında olan
bir kullanıcı, bu sigorta
poliçesini yine OlduBil
üstünden alabilecek. Tüm
bunlar platform şirket olma
vizyonunun bir parçası
diyebilirim.
İsmimize gelince, gerçekten
içimize çok sinen oldukça
sevdiğimiz bir marka oldu
OlduBil. Marka kimliği
çalışmaları sırasında
önümüze sayısız isim
seçeneği geldi. Biz özellikle
Türkçe, samimi ve çözüm
sunmadaki farklılığımızı
yansıtan bir isim olmasını
istedik. Bizden, içimizden
olması çok önemliydi. Öyle
de oldu. Bugün kime OlduBil
desek, yüzünde bir tebessüm
oluşuyor. Kullanıcı ile tanışma
anımız bile ismimiz
sayesinde gerçekten
samimi ve içten oluyor.
Pandemi süreci genel
değerlendirmelerinizi de
almak isterim. Ekiplerinizi
nasıl y nettiniz mü terilerinizin
ihtiyaçlarında nasıl bir
farklılık g zlemlediniz
Pandemi elbette hepimizi
etkiledi ve çalışma şeklimizi
değiştirdi. Bunun hem
fiziksel hem de psikolojik
boyutu var. Özellikle
yeni bir iş fikrinin hayata
geçmesinde aynı ortamı
ve heyecanı paylaşmak
çok önemli. Ekip
arkadaşlarımızla doğrudan
görüşememek, onlarla bir
kahve molasında sohbet
edememe eksikliğini
olabildiğince görüntülü
görüşmelerle gidermeye
çalıştık. Ancak bu çok uzun
sürmedi. Kısa sürede kendi
yöntemimizi geliştirdik.
Şimdi hibrit bir modeldeyiz.
Ofisimiz açık. O gün evden
çalışmak istemeyen biri,
gelip ofiste pandemi
koşullarına uygun olarak
çalışabiliyor. Haftada bir iki
gün de ekip olarak azami
tedbirler ile bir araya
geliyoruz. Herkes kendi
gündemini paylaşıyor.
Önceliklendirmeleri
yapıyoruz. Biraz sohbet
ediyoruz. Sektörel anlamda,
hem dünyada hem de
Türkiye’de neler olup
bittiğini konuşuyoruz. Bize
de çok iyi geliyor. OlduBil
için sürekli çalışan ayrı bir
ekibimizin yanında Limak
sinerjisini en iyi şekilde
yansıtan diğer grup
şirketlerimizden de destek
veren ekiplerimizin
olduğunun altını çizmek
isterim. Holding bünyesindeki
tüm çalışanları 7/24 dinliyoruz.
Mesajlaşma gruplarında
yazışmalar hiç durmuyor
diyebilirim. Her türlü geri
bildirimi dikkate alıyoruz.
Süreçlerimizi ve yeni fikirleri
nasıl geliştirebiliriz diye kafa
yoruyoruz.
Kullanıcının ihtiyaçlarına
baktığımızda ise, haklı
olarak sağlıkla alakalı
endişelerin ön plana
çıktığını gördük. Mastercard
lisanslı OlduBil kart
temassız özelliği taşıyor.
Kullanıcı tüm ödemelerini
para taşımadan, POS
makinesine dokunmadan
hijyenik bir şekilde yapabiliyor.
Temassız özelliğini
kullananların sayısı arttı.
Buna ek olarak akıllı
alışveriş dediğimiz
trendin hızla yükseldiğini
gözlemledik. Pandeminin
sebep olduğu ekonomik
sıkıntılar, herkesi parasını
daha akıllı şekilde harcamaya
yöneltti. İnsanlar fiyat ve
fayda konusunda haklı
olarak daha hassas hale
geldi. Burada OlduBil’in
özellikle temel ihtiyaçlar için
önerdiği sınırsız, koşulsuz
para iadesi avantajı ön
plana çıktı. Marketten,
mobilyaya pek çok
anlaşmalı işyerinde
önerdiğimiz para iadeleri
daha çok talep görmeye
başladı. Harcamalara
baktığımızda bunu
çok belirgin olarak
görebiliyoruz.
lduBil mobil uygulaması
kullanıcılara hangi
zellikleri sunuyor

Biz OlduBil’in odağına aileyi
koyduk. Bir çekirdek ailenin
tüm fertlerinin nelere ihtiyaç
duyduğuna yakından
baktık. İhtiyacı anladık
ve OlduBil’i bu ihtiyaca
cevap verebilecek şekilde
kurguladık. Bir anne çocuğuna
harçlık gönderebilir, bir baba
faturasını zahmetsizce
ödeyebilir, ya da ailenin en
genç üyesi, tüm harcamalarını
adına özel OlduBil kartı ile
yapabilir.
Üzerinde durduğumuz
ve aslında her kesimi
ilgilendiren, müşterilerimiz
için çok önemli bir değer
önerimiz de para iadesi
avantajlarımız. Biz
harcadıkça kazanmak
istiyorsan, OlduBil diyoruz.
OlduBil kart ile giyimden
markete, mobilyadan gıdaya
kadar uzanan geniş bir
yelpazede alışveriş yapan
müşterilerimize indirim
ve anında para iadesi
avantajları sunuyoruz.
Üstelik bu para iadesinde
bir üst sınır ve koşul da
koymuyoruz. Ne kadar
harcarsanız, o kadar
para iadesi alıyorsunuz.
OlduBil’de 100-200 liraya
kadar diye tabir edilen
sınırlamalar yok. Örneğin,
500 liralık bir market
alışverişinizde anında 15 TL
kazanabilirsiniz. 1.000 liralık
giyim alışverişinde 100 liralık
para iadesi anında OlduBil
hesabınıza gelir. Ikea ve
Morhipo’dan Boyner’e,
Mavi’den Hotiç’e daha pek
çok markada %12’ye varan
para iadeleri var.
OlduBil’de bankacılık
hizmetlerinin başında gelen
para transferi için gece,
gündüz, haftasonu ya da
tatil günü diye bir ayrım da
yok. İstediğiniz her saatte
(7/24), dilediğiniz kişiye
Yola çıkarken, yanımıza
kendi alanlarında işini en
iyi yapan, en itibarlı şirketleri
almayı istedik. Hem Param
hem de Colendi, sahip
oldukları deneyim ve
yaptıkları işlerle rüştünü
ispatlamış iki şirket. Her iki iş
ortağımız da çok çevik ve
hızlı. İş geliştirme süreçlerinde
kol kola yürüyoruz.
sadece cep numarasını
kullanarak saniyeler
içerisinde para transferi
yapabilirsiniz. Para
göndermek istediğiniz
kişinin numarasını
rehberinizden seçmeniz ve
gönder tuşuna basmanız
yeterli.
OlduBil’de kullanıcının
günlük kaygılarını anlıyor ve
onlara da cevap veriyoruz.
Bildiğiniz üzere pandemi
ile beraber çevrimiçi
alışverişler hızla arttı. Buna
bağlı olarak, harcamalarını
nakit kullanarak yapan,
banka kartı ya da kredi kartı
kullanmayan kitlenin bir
ödeme aracı ihtiyacı doğdu.
OlduBil tam bu noktada
devreye giriyor. OlduBil ile
hem internette hem de
tüm işyerlerinde güvenle
ve temassız ödeme
yapabiliyorsunuz.
OlduBil’de faturalarınızı
ödemek de çok kolay.
GSM’den elektriğe pek
çok faturayı oturduğunuz
yerden ödeyebilirsiniz.
İsterseniz taksitlendirebilirsiniz.
Taksitlendirmeyi şimdilik
sadece Limak Enerji
müşterileri için yapıyoruz.
 OlduBil’in odağına aileyi
koyduk. Bir çekirdek ailenin
tüm fertlerinin nelere ihtiyaç
duyduğuna yakından baktık.
İhtiyacı anladık ve OlduBil’i
bu ihtiyaca cevap verebilecek
şekilde kurguladık.
Bir anne çocuğuna harçlık
gönderebilir, bir baba
faturasını zahmetsizce
ödeyebilir, ya da ailenin
en genç üyesi, tüm
harcamalarını adına özel
OlduBil kartı ile yapabilir.

Müşterilerimiz bu
hizmetimizden çok memnun.
Çok sayıda taksitlendirme
işlemini kusursuz
gerçekleştirdik.

Ayrıca çok yakında serbest

tüketici olarak elektrik satın
almak ve bu şekilde OlduBil
avantajlarından faydalanmak
isteyenlere yönelik hizmetleri
de başlatacağız. Bu ve benzeri
yenilikler sürekli olacak. Özetle,
kullanıcılarımızın piyasada
mevcut pek çok avantajdan
faydalanmak için OlduBil’i takip
etmenin yeterli olduğunu
görmelerini istiyoruz.

lduBil in kart ve cüzdan

altyapısı için Turk Elektronik
Para A. . ve kredi skorlama
hizmeti için de Colendi Yapay
Zek ve Büyük eri Teknoloji
izmetleri A. . ile birlikte
çalı ıyorsunuz. İ birliği
detaylarını ğrenebilir miyiz
Ekosistemin bu iki güçlü irketi
lduBil e nasıl bir değer
katacak
Odağında para yönetimi
olan işlerin öneminin ve
hassasiyetinin farkındayız,
A’dan Z’ye çok özenli olmak
zorundayız. İşte bu yüzden
yola çıkarken, yanımıza
kendi alanlarında işini en iyi
yapan, en itibarlı şirketleri
almayı istedik. Hem Param
hem de Colendi, sahip
oldukları deneyim ve
yaptıkları işlerle rüştünü
ispatlamış iki şirket. Her iki
iş ortağımız da çok çevik
ve hızlı. İş geliştirme
süreçlerinde kol kola
yürüyoruz. Günün her
saatinde ulaşılabilir olmaları,
çözümün bir parçası olarak
hareket etmeleri bizim
için çok değerli. Kendimizi
bu bakımdan şanslı
hissediyoruz.
Limak giri imlere verdiği
destekle de ülkemizin en
nemli değerlerinden biri.
Limak giri imler konusunda
nasıl bir yol izleyecek
zellikle odaklandığınız
odaklanacağınız sekt r ve
giri imler olacak mı
Limak olarak yeni
girişimleri desteklemek
için geçmişte birçok
programdüzenledik, bizim
dışımızda düzenlenen
programlara da çok çeşitli
seviyelerde destek verdik.
Biz Türkiye’nin en önemli
değerlerinden birinin
girişimci ruhu olduğuna
inanıyoruz. Özellikle enerji
konusunda çok aktif olduk.
Hızlandırma programları
düzenledik. Girişimlerin fikir
ve ürünlerini test etmeleri
için grup şirketlerimizde
uygun ortam sağladık,
mentorluklarla destekledik.
Limak Müşteri Çözümleri
A.Ş. şemsiyesi altında
özellikle fintek ve doğrudan
son tüketiciye fayda
sağlayacak ürün ve fikri
olan tüm girişimler ile
ilgiliyiz. Onları dinliyoruz
işbirliği imkânlarını
değerlendiriyoruz. OlduBil
platformu, ortak ilkelerimiz
uyumlu olduğu sürece tüm
girişimlere açık.
Liderliğiniz çok değerli.
Dijitalle me yolculuğundaki
irketlere neler nerirsiniz
angi adımları almalı ve
organizasyon yapılarını
nasıl deği tirmeliler
Son yıllara baktığımızda
dijitalleşme haklı olarak
bugün her şirketin en
önemli gündemi haline
geldi. Yaşanmakta
olan pandemi süreci
dijitalleşmeye olan ilgiyi
ve talebi kanaatimce
gelecek beş sene sonraki
seviyelerine yükseltti.
Dijitalleşme konusunda
ayak sürüyen şirketleri ve
kişileri bir an önce harekete
geçme yönünde tabiri
caizse panikletti. Ancak
dijitalleşme bir satın alma
ile veya basit bir sipariş ile
çözülecek bir konu değildir.
Şirketlerin belki de baştan
aşağı tüm hedef ve
süreçlerinin sorgulanmasını
gerektirir. Bu konu başlı
başına ayrı bir söyleşi
konusu olacak kadar derin
ve uzun olduğu için daha
fazla ilerlemeden bir
başka tespit ile bağlamak
istiyorum. Pandemi nedeni
ile dijitalleşmeye ihtiyaç ve
ilgi duyan şirketlerin
pandemi bitecek algısı ile
bundan vazgeçmesi veya
yavaştan alması da bir
ihtimal. Doğrusu, şahsi
görüşüm dünyadaki
yaşam tarzının pandemi
ortamlarında hayatın akışını
kesmeyecek şekilde
yeniden yapılandırılması
gerekiyor. Bu tür tehditler
artıp azalsa da tamamen
biteceği görüşünde değilim.
Dijitalleşme, özellikle iş
hayatının devamı için
pandemiye karşı elimizdeki
en güçlü silahlardan birisi
oldu ve ve olmaya devam
edecek.
edefleriniz konusunda
neler s ylemek istersiniz
yılında mü terilerinizi
bekleyen yenilikler neler
OlduBil’de kullanıcının
ihtiyaç duyduğu her anda
yanında olabilmek gibi bir
misyonumuz var. Bu
misyon doğrultusunda,
çok yakın zamanda mikro
kredi ve tüketici kredisi
özelliğini devreye alacağız.
Müşterilerimiz banka
hesapları olmasa bile,
işbirliği yaptığımız
finansman kurumlarına
uygulamanın içinden
doğrudan kredi
başvurusunda bulunabilecekler.
Bunu takiben çok hızlı bir
şekilde dijital skorlama
yapacağız ve kullanıcıyı onun için
en uygun olan mikro ya da
tüketici kredisi ile bir banka
şubesine gitmeden
buluşturacağız.
OlduBil’de kolay erişilebilir
sigorta poliçeleri ve
sigortacılık hizmetleri
de yakın gündemimizde.
Kullanıcılarımız, tamamlayıcı
sağlık sigortasından Dask’a
kadar hayatı kolaylaştıran
pek çok poliçeye uygulama
aracılığı ile hızlıca
erişebilecekler.
Diğer sektörlerle
yapacağımız B2B ve B2C
yenilikçi işbirlikleri, avantajlı
ürün ve hizmet satışı,
karekod ile hızlıca ödeme,
yabancı para transferleri
gibi hayatı kolaylaştıran
çeşitli ürün ve hizmetleri
dijital ortamda OlduBil
mobil uygulamamız
üzerinden müşterilerimizle
hızlıca buluşturacağız.
Limak Grubu olarak birçok
sektörde ve yurt dışı
işlerimiz dâhil birçok alanda
liderliğimiz var, şirketlerimiz
var. Buradaki grup
sinerjimizi de OlduBil ile
birleştirip müşterilerimize
en iyi deneyimi sunacağız.
TOTAL İSTASYONLARI BİRLEŞİK ÖDEME İLE
DİJİTAL NAKİT YÖNETİMİNE GEÇİYOR
TOTAL İstasyonları, Birleşik
Ödeme’nin Finansal IoT
teknolojileri ile geliştirdiği akıllı
online kasa ürünü PaySafe ile
nakit yönetimini dijitalleştiriyor.
PaySafe akıllı online kasa ürünü,
içine koyulan tutarı algılayarak
istasyonlardaki nakit paraları
anında TOTAL İstasyonlarının
banka hesabına havale yapıyor.
Bu sayede TOTAL İstasyonlarındaki
nakit paraya gün ve saat
fark etmeksizin 7/24 anında
erişebiliyor. Firmaya nakit
varlıklarını anında kullanma
ve değerlendirebilme imkanı
veren bu sistem, nakit toplama
sürecini dijitalleştirirken, firmayı
vadesiz hesapta para tutma
zorunluluğundan da kurtarıyor.
PaySafe, nakit paranın
güvenliğinin sağlanmasında
da firmaya büyük bir kolaylık
ve güvence sağlıyor. Nakit para,
sadece taşınma sürecinde değil,
kasaya koyulduğundan itibaren
PaySafe akıllı kasası dahil olmak
üzere 7/24 Birleşik Ödeme
tarafından garanti altına
alınıyor. Bu nedenle PaySafe,
konvansiyonel para toplama
ve güvenlik şirketleriyle
karşılaştırıldığı zaman, firmayı
kayıp/çalıntı ve fraud riskinden
daha çok koruyor. Ayrıca, yine
diğer para toplama ve güvenlik
şirketleri ile karşılaştırdığımızda
normalde günlük manuel olarak
e-posta ile yapılan raporlamalara
karşılık PaySafe API paylaşımıyla
dinamik raporlama sağlıyor.
Böylece, istasyondaki nakit
bilgisi 7/24 ERP veya ön
muhasebe sistemlerinden de
anlık olarak takip edilebiliyor.
Bunların yanında PaySafe, içine
konan kağıt veya madeni
paranın gerçekliğini de anında
doğruluyor. Böylece para sayma ve
doğrulama işlemi istasyonlarda
anında gerçekleşmiş oluyor.
Kasa paneli sayesinde
personelin kimliği dijital
olarak doğrulanırken, yapılan
işlem de sisteme saatiyle
beraber işlenmiş oluyor.
Birleşik Ödeme’nin en inovatif
ürünlerinden biri olan PaySafe
akıllı online kasa ile kurumlara
nakit optimizasyonu
sağladıklarına dikkat çeken
Birleşik Ödeme Kurumsal Satış
ve Pazarlama Genel Müdür
Yardımcısı Burak Elgin, ‘’Bu yıl
geliştirdiğimiz PaySafe
ürünümüz; perakende, kargo
gibi nakdin fazlaca döndüğü
sektörlerde Türkiye’nin lider
şirketleri tarafından kullanılmaya
başlandı. Ürünümüzü,
Türkiye’nin lider akaryakıt
markalarından TOTAL
İstasyonları ile buluşturmak
da bizim için gerçekten
gurur verici bir gelişme oldu.
PaySafe çözümümüzle beraber
TOTAL İstasyonlarındaki nakit
yönetimini dijitalleştireceğimiz
ve nakit optimizasyonu
sağlayacağımız bir iş birliğine
imza attık. İstasyonlarda kasada
biriken nakit para, PaySafe
kasanın içine koyulduğu anda,
gün ve saat fark etmeksizin,
Birleşik Ödeme tarafından
anında TOTAL İstasyonları’nın
banka hesabına yatırılacak.
Böylece firmanın, nakit paraya
7/24 erişimine imkan sağlarken,
aynı zamanda da firmaya yüksek
seviyede finansal ve operasyonel
verimlilik artışı sağlamış
olacağız. Nakit yönetimini
dijitalleştirme alanındaki
değerli iş birliği için TOTAL
İstasyonlarına teşekkür ederiz.”
şeklinde görüşlerini paylaştı.
Kurumların nakit akışlarını daha
etkin bir şekilde yönetebilmeler-
ine katkı sağlayan PaySafe’i
istasyonlarında kullanıma sunan
Güzel Enerji Akaryakıt A.Ş.
Bilgi Teknolojileri Müdürü
Mustafa Oral ‘’Birleşik Ödeme
Sistemleri’ne ait, tamamı
Türk mühendisler tarafından
geliştirilmiş akıllı online
kasa ürünü olan PaySafe ile
istasyonlarımızdaki nakit para
yönetimini güvenilir, şeffaf,
yönetilebilir ve raporlanabilir
hale getirdik. PaySafe, finansal
maliyetler ile birlikte CIT
operasyon maliyetlerini de
minimuma indirgeyen, yazılım
ve donanım çözümlerini birlikte
barındıran inovatif bir ürün
olarak hayatımıza girdi. Nakit
para operasyonunun izlemesi
ile denetim ve servis
işlemlerinin merkezi bir
sistemden veya yerinden
yapılabilmesine olanak
sağlayan PaySafe, aynı
zamanda istasyonlarımızdaki
işleyişe zaman yönetimi
açısından büyük fayda
sağlıyor. Güzel Enerji
Akaryakıt olarak bizler de
dijital dönüşüm sürecimizde
PaySafe projesinde Birleşik
Ödeme Sistemleri ile birlikte
güzel bir iş birliğine imza
atmanın mutluluğunu
yaşıyoruz. PaySafe
sayesinde, tatil günleri
veya hafta sonu
fark etmeden, nakit
operasyonlarımızı verimli
bir şekilde sürdürüyoruz.’’
diyerek proje ile ilgili görüşlerini sundu.
 eLOGO BANKACILIK VE FINTECH İŞ GELİŞTIRME UZMANI
FİNTEKLERDE
KARTLAR YENİDEN
DAĞITILIYOR!
&QÛC-CTC§CNNëM
Bill Gates tarafından 1
Bankacılık gereklidir, ancak bankalar değil vizyoner açıklaması,
dünya çapında 1 .000’den fazla FinTek şirketinin şu anda bankacılık
endüstrisinin karlı işinden bir pay almaya çalıştığı gerçeğini
güçlendiren bir kehanet haline geldi.
“F
inTek” terimi,
bankacılık, sigorta
veya sermaye
piyasaları gibi
alanlarda finansal hizmetleri
daha güvenli, daha verimli
ve daha ucuz hale getirmek
için teknoloji kullanımı veya
teknoloji kullanımı yoluyla
finansal hizmetlerdeki
inovasyonu ifade ediyor.
Bu tanım aslında finansal
kurumlar için dijital dönüşüm
ve yeniden yapılanmayı
“yıkıcı” yeniliklerle sunmayı
açıklıyor.
Günümüzün en büyük
yatırım alan sektörü haline
gelen Bankacılık ve Finansal
servisler; 2010-2015 yılları
arasında sektöre 50 milyar
dolardan fazla sermaye
ayıran özel ve kurumsal
yatırımcılardan oluşurken,
2015 ve 2020 yıllarında ise
200 milyardan fazla katkıyla
her sektörden şirketin
gözdesi durumundadır.
yılında dile getirilen
Bill Gates tarafından
1994 yılında dile getirilen
"Bankacılık gereklidir, ancak
bankalar değil" vizyoner
açıklaması, dünya çapında
15.000’den fazla FinTek
şirketinin şu anda bankacılık
endüstrisinin karlı işinden bir
pay almaya çalıştığı gerçeğini
güçlendiren bir kehanet
haline geldi.
Öyle ki, son 5 senede
FinTekler sadece son
kullanıcıya değil artık son
kullanıcıya erişimin sağlandığı
tüm kanallarda nüksetmeye
başladı. Evrensel teknoloji
kasının aralıksız gelişmesiyle
artık FinTek kavramını da
daha farklı boyutlarda
analiz ederek yeni bir boyut
kazandığını görebilmeliyiz.
Ekosistemi analiz ederken
ve sektördeki değişim
dalgalanmasını açıklarken
finansal hizmetlerde
inovasyona ilişkin sekiz
baskın içgörü ve bilgilerin
sentezlendiğine şahit oluyoruz.
 • Teknolojik yeniliklerin
barındırdığı güç ile
inovatif ürünlerin
sunulması
• Sahnedeki yeni oyuncular
ve teknolojik altyapı
sağlayıcıları ışığında
“TekFin” olgusu
• Yenilikçi ve radikal iş
modelleri oluşturan
girişimler
• Oyunun kurallarını
tanımlayan yasal
düzenleyici ve
denetleyiciler
• FinTek girişimleriyle iş
birliği yapan banka ve
finansal kuruluşların
tutumu
• Teknolojik yeniliklerin
faydalarından yararlanan
kullanıcılar
• Yatırımcıların ekosisteme
karşı yöneylem
perspektifi
• Tamamlayıcı destekler
1. Teknolojik yeniliklerin
barındırdığı güç ile inovatif
ürünlerin sunulması
FinTek ekosisteminin ortaya
çıkmasında yeni teknolojiler,
yeni ekonomik yaklaşımlar ve
farklı ihtiyaçlar ön plana
çıkıyor.
Özellikle mobil teknolojinin
barındırdığı güç ile değişen
sosyo-ekonomik yaklaşımlar,
finansal alana adaptasyonunu
kolaylaştıran iş modellerinin
ortaya çıkmasına neden
oluyor. Bunun en büyük
sebebinin altında,
mobilin sahip olduğu
kullanım penetrasyonunun
efektifliğiyle mevcut ve
potansiyel müşteri kitlesine
erişim kolaylığı yatıyor.
Mobilin gücüyle birlikte
dijitalleşme akımının çıktıları
olan nesnelerin interneti,
yapay zeka, sanal gerçeklik,
bulut çözümleri, makine
öğrenimi, büyük veri, otonom
araçlar, Blockchain ve daha birçok
teknolojik trend, finansal teknoloji
alanında sunulan ürün ve hizmet
çeşitliliğini zenginleştiriyor.
Teknolojik gelişmelerle
harmanlanarak sunulan
yenilikçi ödeme çözümlerinde;
kullanıcıların istek ve ihtiyaçları
ne kadar gözetilirse, o kadar
katma değeri yüksek ürün ve
hizmetler sektörle buluşuyor.
Her gün gelişmekte olan
ekosistem daha çok insanın
ödeme çözümleriyle
buluşmasını ve sektördeki
rekabet ile müşteri kazanımın
doğru orantısında verimlilik
artışı kaçınılmaz oluyor.
2. Sahnedeki yeni oyuncular
ve teknolojik altyapı
sağlayıcıları ışığında
“TekFin” olgusu
Yeni finansal teknolojileri
benimseyip, kullanmamızı
sağlayan en önemli unsurlar,
bu teknolojileri mobil cihazlar
üzerinden sunan telekom
ve teknoloji şirketleridir. Bir
diğer etkense sosyal medya
platformları, e-ticaret şirketleri
ve Google, Amazon, Facebook,
Apple gibi dev şirketlerin
müşterilerin dijital ortamdaki
veri gücünü kullanarak finansal
ihtiyaçlara odaklanmaları
sayesinde ekosistemi
desteklemeleridir. Öyle ki bu
dörtlü şirket; sahip oldukları fırsat
ortamı ve teknolojiler ilkesinde,
isimlerinin baş harflerinden
esinlenerek “GAFA Bank” olarak
anılıyor.
Ülkemizde de bu alanda faaliyet
gösteren şirketler ve girişimler,
bankalarlayaptıkları işbirlikleri
sayesinde ödeme çözümlerini
kolaylaştırıp ve sunulan ürün ve
hizmetlerde güven ortamını
pekiştiriyor.
Ülkemizde teknoloji, telekom ve
e-ticaret şirketleri, Bankaların ve
Finansal kurumların sunamadığı
ödeme çözümlerindeki boşluğu
görerek çok sayıda müşteriye
FinTeklere erişim imkanı tanıyor.
Dolayısıyla bu tür yapılar, farklı
kombinasyonlarla bir araya
gelerek “platform şirketleri”
olmaya ve kendi ekosistemlerini
yaratmayı başarıyor. Bu sayede
sektöre yeni ve güçlü olarak giren
bu yapıdaki oyuncular “TekFin”,
yani teknoloji şirketlerinin
finans dünyasına girişi olarak
tanımlanıyor.
3. Yenilikçi ve radikal
iş modelleri oluşturan girişimler
FinTekler bünyesindeki teknolojik
gelişmelerin yetkinliği ile; API
olarak nitelendirdiğimiz entegre
platform yazılımlar, veri
yoğunluklu, yüksek sermaye
gerektirmeyen, çevik yapıda,
yenilikçi ve hızlı çözümlerle
sıra dışı iş modelleri
üretiliyor.
FinTekler Yenilikçi ve radikal
iş modellerini; dijital platform
ve teknolojilerin sunduğu
fırsatları finans alanına
uyarlayarak kullanıcıların
köhne alışkanlıklarını terk
etmesine ve geleceğin
finansal değişimine katkı
sağlıyor.
FinTek teknoloji şirketleri
bu sayede, Bankacılık ve
Finansal kurumların
yapılarına nazaran daha
esnek, daha hızlı, daha
düşük maliyetli ve müşteri
beklentilerine daha uygun
ürün ve hizmetler
sunabiliyor.
4. Oyunun kurallarını
tanımlayan yasal
düzenleyici ve
denetleyiciler
Finans ve teknoloji alanını
değerlendirirken sadece
bankalar ve işletmeler
arasındaki ilişkileri dikkate
almak yeterli değildir. Ayrıca
finansal sistemin altyapı
oyuncularının ve sektörle
ilişkilerinin göz önünde
bulundurulması gerekir.
FinTek sahnesinde yer alan
tüm aktörleri ve finansal
altyapıyı sağlayan organları
denetleyen ve oyunun
kurallarını belirleyen,
yönetmelikler çıkararak
rekabet koşullarını
düzenleyen yapıyı
oluşturan hükümetlere
bağlı yasal kurumlardır.
Ülkemizde finans sektörü için
Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu (BDDK),
Türkiye Cumhuriyet Merkez
Bankası (TCMB), Sermaye
Piyasası Kurulu (SPK),
Hazine ve Maliye Bakanlığı,
Gelir İdaresi Başkanlığı (GIB)
ve Mali Suçları Araştırma
Kurulu (MASAK) kilit rol
oynayan yasal düzenleyici
ve denetleyicilerdir.
Teknoloji şirketlerin bu
alanda faaliyet gösterirken
yasal düzenleyici ve
denetleyici kurumların
çalışma prensiplerini ve
reflekslerini çok iyi irdelemesi
gerekiyor. Çünkü bir oyunun
kurallarını bilmeden ve
anlamadan bu alanda
faaliyet göstermek, kalıcılık
adına mümkün olmuyor.
5. FinTek girişimleriyle
iş birliği yapan banka ve
finans kuruluşların tutumu
Bankalar ve Finans
kuruluşları, FinTek
ekosisteminin en eski
oyuncuları olarak biliniyor.
Özellikle FinTek girişimleri
ve teknoloji şirketleri ile
yaptıkları işbirliğinin yarattığı
“kazan-kazan” ortamı
sektörün büyümesinde
önemli rol oynuyor.
Ancak başlangıçta FinTek
girişimleri ve teknoloji
şirketleri tüm dünyada
olduğu gibi ülkemizde de
bankalar tarafından
görmezden gelinerek,
sektörde varlık
gösteremeyecekleri
zannediliyordu.
Ünlü FinTek Davranış
bilimcisi J.P. Nicols
2016 yılında yayınladığı
“Banker’s FinTech Grief
Cycle” (Bankacılığın FinTek
Keder Döngüsü) başlıklı
makalesinde bu durumu
5 farklı zaman dilimi içinde
ele alıyor.
İlk aşamada Bankaların
FinTek girişimlerinin varlığını
ve sektöre olan katkılarını
görmezden gelerek “inkar”
içinde olduklarını, FinTeklerin
pastadan pay almaya
başlamasıyla Bankaların
gelir kayıpları sonuçları
“öfke” ye dönüşen ve daha
agresif önlemler almaya
çalıştıkları süreçte; Bankalar
FinTek girişimleriyle
“pazarlık” girişiminde
bulunmayı düşünerek
geçici çözüm yoluna gitmeyi
düşünürken, “depresyon”
aşamasında sundukları
ödeme çözümlerin FinTekler
için yetersiz olduğu
düşüncesi hakim oluyor
ve sonunda bankalar
durumu “kabul etme”
aksiyonuyla kabullenerek
hem kendilerine hem de
ekosisteme fayda sağlayacak
işbirliği ve ortaklıklara yelken
açıyorlar.
Ülkemizde de FinTek
yaklaşımları bu döngüye
benzer şekilde ilerledi.
Bu kuruluşlar, yeni
başlayanlarla işbirliği
yaparak veya ortaklık kurarak
FinTek ekosisteminde kilit
oyuncular olarak hareket
ederler. Online ödeme
sistemleri ve sanal POS
alanlarından başlayarak
FinTek girişimleri, hızlı,
yenilikçi yöntemler ve
müşteri deneyimi ile
bankaların gerçekleştire-
mediği, giremediği veya
girmeye istekli olmadığı
alanlara girmiştir.
6. Teknolojik yeniliklerin
faydalarından yararlanan
kullanıcılar
Kullanıcıların istek, ihtiyaç ve
davranış modellerinin doğru
benimsenmesi, oluşturulacak
yenilikçi ve radikal iş
modellerinin özünü
oluşturuyor. Sosyolojik
bir bakış açısı ve anlayış
gerektiren kullanıcı
davranışlarının izlenimi
sektörün en önemli gelişim
kaynağıdır.
Buraya; Ülkedeki piyasa
yapısı, rekabet, tüketici
davranışı, müşteri deneyimi,
fırsatlar, tehditler ve finansal
hizmetler sektöründe
oluşabilecek yeni pazarlar
değerlendirilmelidir.
Ülkemizde akıllı telefon
penetrasyonunun
yoğunluğu, online alışverişin
artması ve e-ticaretin
gelişmesi, sanal POS
kullanımının yaygınlaşması
ve FinTek girişimlerine uygun
çözümler üreten ödeme
sistemlerinin gelişmesine
neden olmuştur.
Bugün FinTek girişimlerin
büyük çoğunluğunda yazılım
odaklı teknoloji şirketleri
olmaları yatıyor. Büyük
verinin en önemli olduğu
günümüzde daha spesifik
davranış modelleri
oluşturularak, kullanıcıya özel
kişi bazlı çözümler yaratılıyor.
7. Yatırımcıların ekosisteme
karşı yöneylem perspektifi
Bir işletmenin ortaya çıkması
ve büyümesi için finansal
kaynakların önemi
yadsınamaz durumdadır.
Sermaye boyutunda
değerlendirilen yatırımcılar,
devlet desteği ve kamu
fonları, potansiyel büyüme
ve gelişmeye sahip FinTeKler
için en önemli kaynaklardır.
FinTek alanında, hükümet
ve kamu tarafından finanse
edilen destek olarak
TÜBİTAK ve AB fonları öne
çıkıyor; ancak ülkemizde
FinTek şirketleri bu
konularda daha çekingen
davranıyor ve melek
yatırımcılara, risk
sermayesine ve banka
teşviklerine yöneliyor.
Araştırmalar ışığında
girişimlerin yatırım almasını
zorlaştıran ilk faktör FinTek
sektörü ile ilgili yeterli veri
olmaması, ikinci faktör
ise Ülkemizin mevcut
konjonktürü konusunda
yabancı yatırımcıların
temkinli durması, üçüncü
faktör ise Ülkemizde
yatırımcı sayısının
sektörde istenilen
düzeyde bulunamamasıdır.
Bu yüzden bankalar ve
finans kuruluşları, özellikle
FinTek girişimleri ile iş
birliğinde ve yatırım yapma
konusunda önemli rol
oynuyor. Bankalar, FinTek
girişimlerinin ihtiyaç
duyduğu sermayeyi
sağlayabiliyorken, FinTek
girişimleri, bankaları
yenilikçi fikir ve yöntemlerle
destekleyebilmekte, yeni
pazarlar açıp bankalara farklı
fırsatlar sunabilmektedir.
8. Tamamlayıcı destekler
FinTek alanının ülkemizde
gelişimi için kuluçka
merkezleri, teşvik
programları ve tekno-parklar
son dönemde baya revaçta
olan destekleyici unsurlar
olarak yer alıyor.
Ekosistemde içinde fikirlerin
olgunlaşmasına, inovatif
ürünlerin gelişmesine ve
sistematik iş modelleri
içerisinde yeni altyapı
kazanımlarıyla mevcut ve
sektöre yeni giriş yapanlar
arasında işbirliği
kuvvetleniyor.
Sektördeki tamamlayıcı
desteklerin yaygınlaşmasıyla
üniversiteler ve özel
sektörlerle işbirliği ile
kurulması, sektör bilgisinin
gelişmesi ve sektörel
kalifiye insan kaynaklarının
yetiştirilmesine, üniversite
ve sanayi işbirliğine,
yeni projelerin hayata
geçirilmesine ve
desteklenmesine büyük
katkı sağlanıyor.
Sonuç
Tüm yaşanan bu gelişmeler
doğrultusunda küresel
FinTek sahnesinde oyunun
kurallarını değiştiği ve
kartların yeniden dağıtılmaya
başlandığını söyleyebiliriz.
Sektördeki bu ilerleyiş;
finansal erişimi
zenginleştirmekte,
işbirlikleri kurularak
verimliliği arttırmakta,
finansal inovasyonu
geliştirmekte, kullanıcılara
daha iyi hizmet deneyimi
sunmakta, kayıt dışı
ekonomiyi önlemekte, iç
ve dış yatırımları çekmekte
ve bilgi aktarımını çok daha
güvenilir hale getirmekte.
Buradaki en önemli
olgunun FinTek ekosistem
oyuncularına ve aralarındaki
sinerjiye bağlı olduğunu
düşünmeliyiz. Öyle ki; FinTek
çözümlerini değerlendirirken;
içgörü ve bilgi sentezlerimiz
sonucunda oyuncuların
gücünün toplamından ziyade
aralarındaki sinerji etkisinin
çıktısı olarak görmek daha
mantıklı yaklaşım olacaktır.
Finansta yaşanan bu yıkıcı
gelişmeler; tek seferlik bir
olay yerine, müşteri
davranışlarını, iş modellerini
ve finansal hizmetler
sektörünün uzun vadeli
yapısını şekillendirecek
“sürekli ve değişken
yenilikçilik“ mottosunu
koruyacaktır.
Not: Yapılan araştırma içeriğinde
Prof. Dr. Selim Yazıcı’nın yazmış olduğu
“THE ANALYSIS OF FINTECH ECOSYSTEM
IN TURKEY” makalesi referans olarak alınmıştır.
PAYCORE CEO’SU TURGUT GÜNEY
PAYCORE’U
DÜNYAYA
AÇAN FORMÜL
Ödeme sistemleri
alanında Türkiye den
çıkan global bir irket
olan PayCore
son yılda çok nemli
P ayCore’un dünyaya
teknoloji ihraç
eden bir global
ödeme sistemleri şirketine
dönüşme yolculuğu çok
bir ba arı hikayesi
ilham verici. Bu yolculuğun
yazdı. Dünyada ilk
en önemli adımlarını
olan yenilikçi anlatabilir misiniz?
ç zümleri çevik
kültürü ve global i Üç girişimci ile başlayan bu
birliklerini de içeren yolculuk bugün yüzde 60’ı
PayCore u dünyaya mühendislerden oluşan 350
açan formülün çalışanıyla, 35 ülkede, 185’in
detaylarını irketin üzerinde müşteriye hizmet
gelecek hedeflerini ve veren bir teknoloji şirketi
de etkili olarak devam ediyor.
olacak trendleri 2018’den 2020’ye ciromuzu
PayCore CE su
2 katına çıkarmayı başardık.
Bu süreçte PayCore 2 kez
Turgut Güney den yatırım aldı ve son derece
dinledik. stratejik bir şirket satın
alması gerçekleştirdi.
Bu büyümede 3 stratejik
hareket oldukça önemliydi;
ilki processing alanında
MPTS Turkey şirketini
bünyemize katmamız oldu.

Bu satın alma Türkiye ve
yakın bölgenin en büyük
processing şirketi olma
stratejimizi destekledi.
İkincisi, dijital ödemeler
alanında Soft POS
teknolojisiyle Mastercard
ve Visa onaylarını alan ilk
şirketlerden biri olarak
dünyadaki büyük
markalara teknoloji
ihraç etmeye başladık.
Üçüncüsü ise Türkiye’de
uzun yıllardır büyük
bankalarımız tarafından
kullanılan Kart Yönetim
Paketimiz Ocean’ı
geliştirip, yenileyerek
“state of the art” hale
getirdik. “Ocean2.0”
markasıyla lanse
ettiğimiz bu paketi
sadece Türkiye’de
değil, lisanslama veya
processing modelleriyle
dünyaya satmak için
hazırız.
 Yurt dışında büyüme
konusunda bizi öne çıkaran
önemli stratejik büyüme
hamlemiz, odaklandığımız
bölgenin en büyük
oyuncularıyla iş birliğine
gitmemiz oldu.
Global açılımlarımız
yeni “state of the art”
kart paketimiz “Ocean2.0”
ile devam edecek.
PayCore’da CEO’luğa
geldiğinizden itibaren neyi
hedeflediniz Bu süreçte
karşılaştığınız zorluklar
nelerdi, nasıl başardınız
PayCore’da CEO’luk
görevine 2017 yılında
geldim. Görevdeki ilk
yılımda kritik bir
dönüşüme liderlik yaptım.
Farklı yapıları bir araya
getirecek bir yeniden
yapılanmaya ihtiyaç
vardı. Bir şirkette en kritik
dönemler farklı kültürleri
tek bir kültür altında
kaynaştırma, ortak
bir kültür ve amaç
yaratma dönemleridir.
Çalışanlarımızın desteğiyle
bunu çok başarılı bir
şekilde gerçekleştirdik.
PayCore DNA’sında
‘yenilikçilik’ olan bir şirket,
geçmişinde de Türkiye
sınırları dışına taşmış
birçok “ilk” var. Bunu
şirket kültürüne de taşıdık.
Hızlı büyürken ve
profesyonelleşirken,
kültür olarak da yeniliklere
son derece açık, hızlı
öğrenen ve en son
teknolojileri hızla ürün ve
çözümlerine uygulayabilen
çevik bir şirket olmaya
odaklandık. Çevikliğimiz
yaptığımız her işte daha
rekabetçi, yenilikçi ve hızlı
olmamızı sağladı. 2018
yılında MT Grup şirketimize
yatırım yaptı ve PayCore’da
hakim ortak haline geldi.
Bu gelişme hem
profesyonelleşme
adına atılan önemli
bir adım hem de
teknolojik dönüşümün
başlangıcı oldu. PayCore’un
amiral gemisi olan
“Kart Yönetim Paketimiz
Ocean”a yeni özellikler
katmak ve dünyaya
açılmak için deneyimli
bir yazılımcı ordusuyla
kolları sıvadık ve bugün,
“state of the art”
paketimizle yeni
müşterilerimiz için hazırız.
2019 yılında MPTS Turkey’i
satın alarak processing
işkolumuzu büyüttük.
Önümüzdeki üç yıl içinde
Türkiye ve yakın bölgenin
en başarılı processing
firması olma hedefimizi
destekleyecek çok kapsamlı
bir yol haritası hazırladık.
Bu bölgede özellikle
dijital destekli ödeme
sistemi çözümlerimizle
rakiplerimizden
farklılaşıyoruz.
2020 Yılında ise Türkiye’de
yatırımlar yapan özel
sermaye fonu  Mediterra
Capital ile yatırım almak
üzere anlaşma yaptık. Bu
yatırımın finalize olması ile
birlikte geride bıraktığımız
birkaç yılda olduğu gibi
önümüzdeki dönemde de
çevik şirket kültürümüz ve
inovatif çözümlerimizle yurt
içinde ve yurt dışında
istikrarlı ve hızlı bir büyüme
ortaya koyacağız.
Yurt dışına açılma
stratejinizin detaylarından
bahsedebilir misiniz?
Yurt dışında büyüme
konusunda bizi öne çıkaran
önemli stratejik büyüme
hamlemiz odaklandığımız
bölgenin en büyük
oyuncularıyla iş birliğine
gitmemiz oldu. Dünyaya
ihraç ettiğimiz “PayCore
Dijital Ödeme Kabul
Platformu” ve bu
platformun en inovatif
teknolojisi “Soft POS
Çözümü” sayesinde
birbiri ardına iş birlikleri
gerçekleştirdik. First Data
Fiserv, Global Payments ve
Hitachi Payments gibi
alanındaki devlerle çalıştık.
Bu süreçte B2B alanında
belki de ilk defa denenen
dijital satış kanalını etkin
bir şekilde kullandık.
Türkiye’den bir teknoloji
şirketinin bu devlerin üst
yönetimlerine ulaşması,
dikkatini çekmesi ve kendini
anlatıp teknoloji ihraç
etmesinde dijital satışın
bütün nimetlerinden
faydalandık. Global
açılımlarımız yeni, “state of
the art” kart paketimiz
“Ocean2.0” ile devam
edecek.
2021 ve sonrasına dair
ödeme sistemlerinde
yaşanacak önemli gelişmeler
neler olacak
PSD2’nin önümüzdeki
dönemde Türkiye’de de
ödeme sistemleri üzerinde
önemli etkileri olacak. PSD2,
Bankaların API’leri
kullanılarak ödeme alıcı ile
ödeme yapan arasında
direkt bir link kurmaya
yardımcı olacak. Bu
alanda inovatif çözümler
göreceğiz.
2022 ortalarında Avrupa’da
Açık Finans çalışmaları
başlayacak. Açık finans ile
genel sigorta, yatırım
hesapları ve konut kredisi
gibi ürünlerde veri
kullanımıyla müşteriler
için avantajlı fiyatlamalar
hedeflenecek.
 2019 yılında MPTS Turkey’i satın alarak processing işkolumuzu büyüttük. Önümüzdeki üç yıl içinde
Türkiye ve yakın bölgenin en başarılı processing firması olma hedefimizi destekleyecek çok kapsamlı bir
yol haritası hazırladık. Bu bölgede özellikle dijital destekli ödeme sistemi çözümlerimizle rakiplerimizden
farklılaşıyoruz.

Ticari kredilere erişimin ve standartlarının Nesnelerin internetinin

üretkenliğin artırılabilmesi oluşturulmasına dair ödeme adına kanalları
amaçlanacak. çalışmaların da başlaması çeşitlendirdiği bir
beklenti dahilinde. dönemdeyiz, bu da
Kripto para ve bunun Dünyada 1,7 milyar kişi hızlanacak.
ödemeler dünyasında finansal sistemin bir
kullanımı heyecan verici parçası değil. DeFi yani PayCore olarak biz de
gelişmelerden bir diğeri. merkeziyetsiz finans dünyada ödemeler
Kripto para artık sadece bir protokollerinin de ilgi dünyasına dokunan tüm
yatırım aracı değil, ödeme göreceği bir döneme bu gelişmeleri yakından
aracı olarak da kullanılmaya giriyoruz. takip ederek, Ar-Ge
başlıyor, bunun örneklerini faaliyetlerimizi buna
dünyada görmeye Yakın gelecekte göre yönlendiriyoruz.
başladık. Kripto varlıkların ödemelerinin tümünün
muhasebesel kayıt dijitale kayacağı da artık net.
PARİBU 4. YAŞINDA 1,5 MİLYON
KULLANICIYA ULAŞTI
Hızlı, kolay ve güvenli
kripto para işlem hizmeti
sunmak üzere Yasin Oral
tarafından 14 Şubat
2017’de kullanıma açılan
Paribu, 4 yılda 1,5 milyon
kullanıcısı ve 1 milyar
doları aşan günlük işlem
hacmiyle yüz binlerce
kullanıcının kripto para
dünyasına ilk adımını
atmasını sağladı.
Paribu CEO’su Yasin Oral,
“2021 yılında, yeni nesil
finansı Türkiye’ye anlatan
ve yarının dünyasını tüm
yatırımcılar ile buluşturan
platform olarak yine
sektöre ilkleri getirmeye
devam edeceğiz” dedi.
Paribu’nun geçen bu
4 yıllık sürede sektöre
ilkleri ve güvenli yeni
teknoloji uygulamalarını
getiren en ilerici ve hızlı
büyüyen platform haline
geldiğini belirten Oral,
“Şubat 2021 itibarıyla
Paribu’nun kullanıcı
sayısı 1,5 milyona ulaştı.
Paribu’nun günlük işlem
hacmi 1 milyar dolar
barajını aştı. Ortalama
işlem hacmi ise
800 milyon dolar.
Paribu bugün, sağladığı
işlem hizmeti ve
yenilikleriyle sektörün
öncüsü kimliğini
sürdürüyor. Paribu’ya
günde yaklaşık 8 bin
yeni kullanıcı katılıyor,
bu sayı bazı günler
40 bini buluyor” dedi.
4 yıllık süreçte yaptığı
öncü çalışmalarla adından
söz ettiren Paribu,
kipto parayla ödeme
kartı Paribu Card’ı
2021’de kullanıcılarıyla
buluşturacak olan Paribu,
kripto paralarla anında
alışveriş yapmayı
mümkün hale getirecek.
Blokzincir teknolojisiyle
ilgili çalışmalarını da
sürdürdüklerini belirten
Oral, yerli bir blokzincir
ağı oluşturmak için somut
adımlar attıklarını ifade
etti. Oral ayrıca, blokzincir
alanında eğitim bursları
sağlayan, yakında
start-up’lara yatırım ve iş
geliştirme danışmanlığı
desteği de verecek olan
Paribu Hub’ı hayata
geçirdiklerini vurguladı.
Oral, “Türkiye’nin
blokzincir teknolojisinin
tüketicisi değil üreticisi
olması hedefiyle hayata
geçirilen Paribu Hub,
bu ekosisteme katkı
sağlamak, insan kaynağı
yetiştirmek ve girişimlere
destek vermek için
kuruldu. Eğitimlerin
ardından yüksek
potansiyeli olan gençlere
istihdam yaratacak Paribu
Hub, projelerini hayata
geçirmek isteyen kişi ve
start-up’lara destekler
sağlayacak” dedi.
Kullanıcılarına 7/24 işlem
hizmeti sunan Paribu’da
Şubat 2021 itibarıyla
yatırımcılar; Bitcoin,
Litecoin, XRP, Ethereum,
Bitcoin Cash, Tether,
Ontology, Chainlink
ve Cardano’nun da
aralarında bulunduğu
onlarca kripto para
birimini alıp satabiliyor.
MICRO FOCUS TÜRKİYE & YUNANİSTAN GENEL MÜDÜRÜ DENİZ KIRCA
KAPSAYICILIK
ŞİRKETİMİZİN
DNA’SINDA VAR!
Türkiye’nin en önemli
kadın liderlerinden
olan Micro Focus
Türkiye & Yunanistan
M icro Focus bir
yazılım devi, sizin
gibi değerli bir kadın
yöneticinin üst düzeyde temsili
ile kalplerimizde ayrı bir yer
Genel Müdürü
kazanıyor. Öncelikle biz
Deniz Kırca ile
kadınlara ilham veren ve
bir araya geldik. Micro Focus ile kesişen kariyer
Dünya genelinde yolculuğunuzu dinlemek isteriz.
50 ülkede 18 bin Kadınların az temsil edildiği bu
çalı anı bulunan sektöre girmeye nasıl karar
verdiniz
40 binden fazla
mü teriye hizmet Daha önce IBM, HP ve BEA
veren dünya devi gibi dünya genelinde hizmet
Micro Focus’ta veren çeşitli firmalarda ve
kariyer fırsatları bazı telekom operatörlerinde
cinsiyete g re değil teknik ve satış pozisyonlarında
liyakata g re e it görev yaptım. 2013 yılında
olarak cinsiyet HP Türkiye’nin Yazılımdan
ırk dil din farkı Sorumlu Ülke Müdürlüğü
gözetmeksizin görevine getirildim, 2015 yılında
sunuluyor. sorumluluk alanıma Yunanistan
da eklendi. 2017 yılında alınan
bir kararla Hewlett Packard
Enterprise (HPE) Yazılım
Bölümü, İngiliz yazılım devi
Micro Focus ile birleşti ve
tamamen yeni bir şirket kuruldu.
 Böylece ben de Türkiye,
Yunanistan ve Kıbrıs
bölgelerindeki faaliyetlerin
sorumluluğunu üstlendim.
Pandemi sürecinde önemli
çalışmalara imza attınız.
Micro Focus Türkiye’nin global
operasyon tarafından pilot ülke
seçilmesi, tar Labs’ı satın
alışınız ve keyifle takip ettiğimiz
Micro Focus irtual ealize
Tour ilk akla gelenler. Pandemi
sürecini nasıl yönettiniz, hangi
önlemleri aldınız ve bundan
sonrası için nasıl bir strateji
izleyeceksiniz
Pandemi tüm ülkeler ve
sektörler için alışılmadık
bir süreci ve belirsizliği yönetme
dönemi oldu. Türkiye’de
11 Mart’ta görülen ilk vakadan
sonra ülkede hızlı aksiyon
aldığımızı söyleyebilirim.
Global politikaları gereği
uzaktan çalışmanın
desteklenmesine yönelik
uygulamaları bulunan Micro
Focus’ta bu adaptasyon ve
geçiş sürecini kolayca
Sektöre daha fazla kadının
çekilmesi için en başta
çalışanlar için rol model
olacak kadın lider örneklerinin
görünürlüğünün artması
gerekiyor. Ne mutlu bana ki
dünyanın en önemli yazılım
şirketlerinden olan Micro
Focus’a Türkiye, Yunanistan
ve Kıbrıs’ta bir kadın olarak
liderlik ediyorum ve rol model
olabiliyorum.
tamamladık. Sürecin en
başından bu yana tüm
ekipler anlık bilgilendirildi
ve çalışanların kendilerini
daha iyi hissedip risk
almadan işlerini
yapabilecekleri çalışma
modellerine geçmeleri
önerildi.
Önceliğimiz her zaman
çalışanlarımızın, müşterilerimizin
ve iş ortaklarımızın sağlığı oldu.
Çalışanlarımız arasında yurt
dışındaki çeşitli projelerde
yer alan danışmanlarımız
vardı, onların sağlıkla
ülkeye dönüşünü ve işlerini
uzaktan yapabilmelerini
sağladık. İşimizi ve
etkinliklerimizi online
ortama taşıdık. Müşteri
ihtiyaçları için de hızlı
aksiyonlar aldık. İşimiz
hiç kesintiye uğramadı,
sorunsuz devam etti. Bu
zor dönemde mevcut
müşterilerimizi en hızlı
şekilde desteklemek için
dünya lideri yük ve güvenlik
test çözümlerimizi,
artan kullanıcı sayısını
yönetebilmeleri için kimlik
yönetimi, uzaktan erişim,
güvenlik ve eğitim gibi en
çok ihtiyaç duyulan hizmet
ve yazılımları bedelsiz
olarak onların kullanımına
açtık. Bugün ikinci dalgayla
tekrar ülkelerin kapandığı
ve kısıtlamaların olduğu
bir dönemi yaşıyoruz.
Aşılanmanın başlaması tüm
dünyanın en büyük umudu.
Önümüzdeki süreçte de ilk
dönemde edindiğimiz
deneyimin etkisiyle işimizi
kesintisiz ve en hızlı şekilde
yürütmeye devam edeceğiz,
çalışan ve müşteri güvenliğini
birinci önceliğimiz yaparak
en hızlı ve en etkin çözümleri
müşterilerimizin hizmetine
sunacağız.  Türkiye’ye ilişkin
Göreve gelmenizden beri
globalden de çok güzel geri
bildirimler ve haberler
geliyor. Bu yıl görev
tanımınız da genişledi.
Micro Focus Türkiye, global
operasyon tarafından pilot
ülke seçildi. Türkiye’deki
çalışmalar globalde nasıl
değerlendiriliyor, nasıl bir
algımız var Pilot ülke
seçilmenizle birlikte nasıl
bir değişim yaşanacak
Micro Focus yönetim kurulu
ve ekibi, Türkiye’ye büyük
önem veriyor, güveniyor
ve buradan global başarı
hikayeleri çıkarmaya
odaklanıyor. Sadece algımız
değil başarılı projelerle ülke
olarak performansımız da
çok olumlu.
Yapılan yatırımlar, Ar-Ge
ofisi ve başka bir ülkenin
değil de Türkiye’nin tüm
dünyada pilot ülke olarak
seçilmesi de bunun bir
kanıtıdır. Bu kapsamda bu
yıl Micro Focus yönetim
kurulu üyeleri ile 2 defa
görüştüm. Bu görüşmelerdeki
deneyimim, kurulun tüm
kararları alırken ve gelecek
yatırımlarını planlarken,
sahadan gelen geri bildirime
büyük önem verdiği
yönünde. Biz de bu
anlamda müşterilerimiz,
çalışanlarımız ve tüm
ekosistemimizle Türkiye’yi
en güzel şekilde temsil
ediyoruz.
Global CEO’muz Stephen
Murdoch’un geçtiğimiz yıl
Türkiye’yi bizzat ziyaret
etmesi, müşterilerimizle
tanışması, şirketimizin
stratejilerini ülkemizdeki iş
ortaklarımızla ilk ağızdan
paylaşması, etkinliklerimizin
açılışında bulunması, bu
anlamda Türkiye pazarına
verdiğimiz büyük değerin
bir göstergesidir.
Micro Focus, dünya
genelinde 50 ülkede 18 bin
çalışanı bulunan, 40 binden
fazla müşteriye hizmet
sunan dev bir şirket.
Biliyorsunuz 2017 yılında
Micro Focus’un Hewlett
Packard Enterprise’ın
(HPE) yazılım bölümüyle
birleşmesiyle birlikte
dünyanın en büyük yazılım
şirketlerinden biri olduk.
Birleşme sürecinin
yaşandığı en kritik yıl
olan 2018’de Micro Focus,
Türkiye’de yüzde 15
büyüdü. 2019 yılında Micro
Focus Türkiye hedeflerinin
yüzde 120 üzerine çıkarak
yüzde 40 büyüme
gerçekleştirdi. Bu hız bize
‘Bilişim 500’ araştırmasında
Türkiye’nin ‘İş Uygulamaları’
yazılım sektöründe
birinciliğini getirdi.
Ayrıca Türkiye’deki en
büyük 6’ncı yazılım şirketi,
en büyük 8’inci hizmet
şirketi, en büyük 5’inci
kurulum bakım destek
hizmeti şirketi, veri
güvenliği yazılımında
4’üncü, yapay zeka
yazılımında 7’nci, veri
ambarı ve iş zekası
yazılımında ise 5’inci büyük
çok uluslu şirket olarak
listede yer aldık.
Tüm bu başarılar da Micro
Focus Türkiye olarak bize
 Kadınların kurumsal dünyada
yönetim kademelerinde yer
almalarını destekliyorum.
Benim liderlik hedefleyen tüm
kadınlara tavsiyem eşitliğin
bir ayrıcalık değil hak
olduğunu ve doğal olduğunu,
yaşayarak ve yaşatarak
göstermeleri.
daha çok sorumluluk ve
pilot ülke olma başarısı
getirdi. İzleme, güvenlik
ve KVKK projeleriyle tüm
dünyada yenilikçi ve
alanında ilk olan projelerin
çıkarılmasıyla Micro Focus
dünyasında dikkat
çektiğimizi söyleyebilirim.
Ayrıca ekibimizin sağlam ve
yakın müşteri ilişkileri
kurması, yetkin ve bağlı
ortaklık ağı oluşturmamız
da bu başarılarda büyük rol
oynadı. Bu sayede Micro
Focus’ta global ölçekte
ilkleri başaran ülke olarak
Türkiye, pilot ülke seçildi.
Pilot, başarılı olduğunda
dünyanın en büyük yazılım
şirketlerinden birinin tüm
dünyadaki pazara gidiş
(GTM) modelini Türkiye
ekibi olarak şekillendirme
şansımız olacak. Diğer tüm
ülkelerde bu model örnek
alınacak. Pilot olduğumuz
için Türkiye’nin ve Türkiye’de
Micro Focus’tan hizmet alan
müşterilerin görünürlüğü de
artıyor. Çünkü hem biz hem
müşterilerimiz globalden
her türlü desteği öncelikli
olarak alabiliyoruz.
Müşterilerimizin talepleri
de global olarak
önceliklendiriliyor.
Dolayısıyla Türkiye,
hiç olmadığı kadar üst
düzeyde görünür oluyor.
Kadınların bilişim alanında
istihdamı çok değerli ve
önemli. Micro Focus’un
global ölçekte cinsiyet
eşitliğine dair bakış açısı
ile birlikte kadın çalışan
ve yönetici sayılarını
öğrenebilir miyiz
Kadınlara özel geliştirilen
bir uygulama veya projeniz
bulunuyor mu
Merkezi İngiltere’de
bulunan, 50 ülkede 40 binin
üzerinde kurumsal müşterisi
ve 18 bini aşkın çalışanı
bulunan en büyük yazılım
firmalarından birisiyiz.
Dünyanın en fazla çeşitliliğe
sahip şirketlerinden biri
olduğumuzu rahatlıkla
söyleyebiliriz. Bu
yaklaşımın, hizmet
verdiğimiz toplumun
ihtiyaçlarını en iyi şekilde
yansıttığına inanıyoruz.
Şimdiye kadar yaptığımız
çalışmalarda, farklı bakış
açıları ve deneyimlerin bir
araya geldiğinde
inovasyonu teşvik ettiğini
gördük. Bu nedenle
çeşitliliğimizi geliştirme
konusunda çok önemli
ilerlemeler kaydediyoruz.
Öte yandan kadınların
bilişim alanında istihdamı
hem dünya hem de Türkiye
ekonomisine büyük katkı
sağlıyor. Çalışanlarımızın
üçte biri kadınlardan
oluşuyor ve bu sayı her
geçen gün artıyor.
Kadınların istihdamı ve
hakları konusunda herkesi
farkındalığa çağırıyor ve bu
konuda çalışmalarımızı
devam ettiriyoruz.
 
Günümüzde kadınların
teknoloji alanındaki
konumlarını ve oranlarını
nasıl değerlendiriyorsunuz
Sizce bu temsil oranları
dünya geneli ve ülkemiz için
yeterli mi
Yeterli bulmuyorum.
Şöyle ki; Türkiye’de yönetici
pozisyonlarının %16,7’sini
kadınlar oluştururken, bu
oran BT sektöründe
maalesef %9 civarında.
Türkiye’de Bilgi ve İletişim
sektöründe kadın çalışan
oranı ise %27. Türkiye’deki
bilgisayar mühendisliği
bölümlerinin %15’i, tüm
mühendislik fakültelerininse
%30’u kız öğrencilerden
oluşuyor. Geleceğimizi
şekillendirecek yapay zeka,
büyük veri, bulut bilişim,
makine öğrenmesi ve
5G başlıklarının altını
doldurabilecek güçlü
bir gençlik yaratmak
zorundayız. Bu da ancak
kadın erkek el ele vererek
teknoloji sektöründe
çeşitlilik yaratarak mümkün
olacaktır.
Kariyeriniz boyunca kadın
olmaktan kaynaklı bir sorun
yaşadınız mı Geri planda
bırakıldığınız oldu mu
İzlenimleriniz ışığında, iş
hayatında “genel olarak”
kadınların karşılaştığı zorluk
veya engeller konusunda
neler düşünüyorsunuz
Ben çalışma hayatım
boyunca buna fırsat
vermedim ancak bu
konuda bazı sorunların
varlığını da yok sayamam.
Deloitte’un TÜBİSAD
işbirliğiyle hazırladığı
‘Teknoloji Sektöründe
Kadın’ raporuna göre,
teknoloji sektörüne
emek veren beyaz yakalı
kadınların %85’i bu sektörde
olmaktan memnun. Bu oran
diğer sektörlerde yapılan
araştırmalardaki bulguların
oldukça üzerinde. Teknoloji
sektörünün global, dinamik,
değişen, gelişen, geliştiren,
yaratıcı insanlardan
oluşan ve geleceğe yön
veren yapısı, teknoloji
sektöründeki kadınlar için
sektörün en cazip yönleri
olarak ön plana çıkıyor.
Öte yandan iş-özel yaşam
dengesinin olmaması,
kariyer alanında ilerleme ve
terfi/yükselme fırsatlarının
azlığı, ücret ve yan hakların
yetersizliği ve sektörün
erkek egemen yapısı gibi
konular ise teknoloji
sektöründe kadın olmanın
zorlukları arasında yer
alıyor.
Liderlik pozisyonlarında
kadınların azlığı konusu
teknoloji sektöründe de ön
plana çıkıyor. Kadın liderler-
in sayısının ve
görünürlüğünün artırılması
hem teknoloji şirketleri
özelinde hem genel anlam-
da çok önemli. Sektöre
daha fazla kadının çekilmesi
için en başta çalışanlar için
rol model olacak
kadın lider örneklerinin
görünürlüğünün artması
gerekiyor. Ne mutlu bana ki
dünyanın en önemli yazılım
şirketlerinden olan Micro
Focus’a Türkiye, Yunanistan
ve Kıbrıs’ta bir kadın olarak
liderlik ediyorum ve rol
model olabiliyorum.
Kadınlara yönelik beklentiler
hem is hem sosyal yasamda
oldukça yüksek, tesvik ise
yok denecek kadar az. Kadın
çalışanlar ne tür destek
ve motivasyona ihtiyaç
duyuyor
Türkiye’de kadın iş gücünün
teknoloji sektörüne
çekilmesi, sektörde uzun
soluklu çalışmalarının
sağlanması, gelişim ve
eğitimlerine katkıda
bulunulması için teknoloji
sektörü olumlu adımlar
atıyor ve kadınların içinde
yer almaktan mutlu olduğu
bir sektör olarak karşımıza
çıkıyor. Ancak daha iyisini
elde etme yönünde
beklentilerin olduğu da
bir gerçek. Yine Deloitte-
TÜBİSAD Teknoloji
Sektöründe Kadın
Raporu’na göre kadınlar
teknoloji sektöründe
toplumsal cinsiyet eşitliğinin
norm haline gelmesi
gerektiğini ve lider rolünde
kadın oranının artması
gerektiğini düşünüyor.
Yani kadın-erkek dengesi
sağlanmış yönetim ekipleri
kurulmalı. Yönetici
pozisyonlarında kadın
liderlerin sayısını ve
görünürlüğünü artırmak
daha etkin bir kurumsal
yönetim ve kadın istihdamı
için olumlu etki etmenin
yanı sıra teknoloji
sektörünün erkek
egemen bir dünya olduğu
algısını değiştirme
konusunda da etkili
olacaktır.
Kadınların bilişim alanında istihdamı hem dünya hem de
Türkiye ekonomisine büyük katkı sağlıyor. Çalışanlarımızın üçte
biri kadınlardan oluşuyor ve bu sayı her geçen gün artıyor.
Kadınların istihdamı ve hakları konusunda herkesi farkındalığa
çağırıyoruz.

Teknoloji sektörü kadınları

mentorluk kavramını
önemsiyor. Sektörün genç
kadınları teknoloji
sektöründeki güçlü
kadın liderler tarafından
mentorluk, koçluk ve
gelişim programlarıyla
yetiştirilmeli. Daha esnek
çalışma koşullarının ve rahat
çalışma mekanlarının
yaratılmasıyla teknoloji
sektöründe iş-özel yaşam
dengesinin olmadığı
algısı ve gerçekliğini de
değiştirebiliriz.

Yine kişisel gelişim ve

eğitime destek, öğrenme
ve gelişme fırsatları
teknoloji sektöründe yer
alan kadınların sektöre dair
en olumlu bulduğu ve en
önemsediği konular
arasında geliyor. Teknoloji
sektöründeki yetenekli
kadınları ve gençleri elde
tutabilmek için kişisel
gelişim ve eğitim
programları gelecek ve
değişen teknoloji ile
uyumlu olarak uyarlanmalı
ve artırılmalı.
Yine teknoloji sektöründe
çalışan ya da çalışmak
isteyen kadınlara, kadınların
başarı öykülerini ve
teknoloji sektörünün
başarısına etkilerini
anlatmak, paylaşmak,
yazmak ve tüm kamuoyuna
duyurmak önemli.
Türkiye’nin modern yüzü
olan ve bilimle değer katan
Mühendis Kadınlar sayı
olarak az ancak çok
kıymetliler. Bu özel isimleri
Micro Focus’ta nasıl bir
kariyer bekliyor Yazılım
sektöründe daha fazla
kadının yer alması için nasıl
bir yol izlenmeli
Micro Focus, global olarak
fırsat eşitliği sağlayan bir
şirket. Çalışanlarımızın
yetkinlik ve yeteneklerinin
artırılması amacıyla  uzaktan çalışma fırsatı da
eğitimler, mentorluk
programları, kritik
deneyim kazanımı için
fırsat yaratılması gibi pek
çok çalışma yürütülüyor.
Kişisel olarak ise şirket içi
uygulamaların dışında genç
kadın mühendis adaylarına
ilham vermeye çalışıyorum,
gönüllü mentorluk
programlarına katılarak
öğrencilerimize destek
olmaya devam ediyorum.
Micro Focus olarak tüm
çalışanlarımıza esnek,
dahil daima kapsayıcı bir
çalışma ortamı sunuyoruz.
Kapsayıcılık şirketimizin
DNA’sında var. Bu nedenle
görev atamalarına ayrımcı bir
tutumla yaklaşılmıyor. Kariyer
fırsatları da cinsiyete göre değil
liyakata göre eşit olarak
cinsiyet, ırk, dil, din farkı
gözetmeksizin sunuluyor.
Micro Focus’ta pandemiden
önce de teknolojiyi kullanarak
işimizi her zaman, her yerden
yapma şansımız vardı. Bu da
tüm çalışanlara özel ve iş
hayatını dengelemek
için fırsat veriyor.
Yazılım sektörü bence kadınlar
için en ideal sektör. Teknoloji
hem genç kuşaklar hem
kadınlar için zaten ilk tercih
edilen sektör olma özelliğine
sahip. Bu cazibe korunmanın
ötesinde artırılmalı. Burada
sadece teknoloji sektörü
oyuncuları değil eğitim ve
kamu kurumları da sorumluluk
üstlenmeli. Bu çabaların
son dönemde arttığına da
şahit oluyoruz. Teknoloji
sektöründeki yetenekli
kadınları ve gençleri elde
tutabilmek için kişisel gelişim
ve eğitim programları gelecek
ve değişen teknoloji ile
uyumlu olarak uyarlanmalı
ve artırılmalı.
Kariyer olarak pek çok kadına
ilham veren önemli bir kadın
lidersiniz. Sizin ilham aldığınız
kadın liderler var mı Yönetici
olma planları yapan kadınlara
önerileriniz neler olur
Tabii ki global başarılarıyla
ilham aldığım pek çok
kadın lider var. Kadınların
kurumsal dünyada yönetim
kademelerinde yer almalarını
destekliyorum. Benim liderlik
hedefleyen tüm kadınlara
tavsiyem eşitliğin bir
ayrıcalık değil hak olduğunu
ve doğal olduğunu,
yaşayarak ve yaşatarak
göstermeleri. Yani bu
anlamda ‘rol model’ olmak
önemli. Kariyerim boyunca
çalışma hayatının
cinsiyetten ve tüm
ayrıştırmalardan bağımsız
bir alan olması için
sorumluluk aldım ve almaya
da devam ediyorum. İş
hayatının cinsiyet bazlı
değil, yetenek ve yetkinlik
bazlı bir alan olması için
çalışıyorum. Şirket
içerisinde, kişisel olarak
ve projeler yoluyla
toplumsal cinsiyet eşitliğine
katkı sağlayacak projelerin
hayata geçmesini
önemsiyorum.
2021 ajandanız eşliğinde
hedefleriniz ve yeni dönem
projeleriniz yatırımlarınız
hakkında neler söylemek
istersiniz
Biz Micro Focus olarak
her zaman müşteri odaklı
hareket ediyor, başarımızı
müşterilerimizin başarılarına
bağlıyoruz. Müşterilerimizin
IT’lerini dijital dönüşümle
sadeleştirmek, işte
karşılaştıkları zorlukların
üstesinden gelmelerine
yardımcı olmak ve
pazardaki fırsatları hayata
geçirmelerini sağlamak en
önemli misyonumuz.
40 yıllık deneyimimizle
yenilikçi teknolojilerimizi
müşterilerimizin daha
başarılı olması için
geliştiriyor, dünya
genelinde 40 binin üzerinde
müşterimize 600’ün
üzerinde ürünle hizmet
veriyoruz. Yüksek teknolojili
çözümlerimizi pragmatik
bir yaklaşımla müşterilerin
bulundukları alanda
hızlanması ve işlerini
geleceğe dönüştürmeleri
için tasarlarken aynı
zamanda onların
maliyetlerini düşürmelerini
sağlıyoruz.
Dijital dönüşüm, bugün
olduğu gibi 2021 yılında da
ajandanın en önemli konusu
olacak. Dijital dönüşümde
yapay zeka temelli
teknolojiler öne çıkıyor.
Bu alanda yeni ürün ve
hizmetlerimiz olacak. SAP
ile çok kritik çalışmalarımız
var, SAP/Hana dönüşümlerinde
kurumların test, yedekleme
ve otomasyon ihtiyaçlarına
pratik çözümler sunuyoruz.
Gerek siber güvenlik gerek
büyük veri gerekse bulutta
yeni ürün ve hizmetler
üzerine çalışıyoruz. Özellikle
bulut altyapılarına yönelik 
teknoloji yatırımlarımızla
Türkiye’den büyük küresel
başarı hikayeleri çıkarma
hedefiyle çalışmalarımıza
devam ediyoruz. Ayrıca
yeni müşteriler kazanmaya
yönelik çalışmalarımızı
sürdürüyoruz. Bu doğrultuda
yeni iş birliklerini hayata
geçiriyoruz, bu noktadaki
çalışmalarımıza önümüzdeki
yıl da hızla devam edeceğiz.
 D NÜŞMEK İSTEYEN
ŞİRKETLERE
inin etkisiyle nakitsiz bir geleceğe koşar adım
iddi dönüşümler yaşadığımız günümüzde,
elişimini ve finteklerin günlük hayatımıza
m bu gelişmeler tüketiciye yansıyan

CO ID AŞISI
lik ve kolaylık da sağlıyor. ijital cüzdanlar
ları açık platformlara dönüşüyor.
iz gelişmelere gebe.

ha da çok konuşacağımız “ ijital Cüzdan

FINTECH’LERDEN GELDİ
Mobil Cüzdan konusunu odağımıza
sya konumuzda; dijital cüzdan liderlerini,
eğini ve ülkemizin dijital cüzdan öncülerini

ns uygulaması olma hedefine emin adımlarla

Faruk Karslı AkÖde Genel Müdürü
Ate Rimuut Kurucu Ortakları Esen Bulut
me Genel Müdür Yardımcısı Kutay Yalınkılınç

gn Pazarlama irektörü Tuğçe Durmaz ve Koca bir yılı geride bırakmışken

r ile gerçekleştirdiğimiz röportajları da geriye dönüp global
FinTech sektörüne
galanmalara rağmen gücünü koruyarak hızla
şöyle bakmaya ne dersiniz
arın altını çizen djust ve pptopia’nın osya konumuzda
ru sonuçları, osyal medya yasasına dair FinTech dünyasının birbirinden
eye başladığımız GDPR’ın detayları, bu önemli firmalarını ve öne çıkan
yönlerini enine boyuna inceledik.
arlarımıza, destekleri ile gücümüze önüşmek isteyen şirketlere
adeta birer CO I 1 aşısı
gibi yetişen FinTech’leri
me.com mail adresinden
sizler için listeledik.
LinkedIn platformlarından
erimize daha da


 Fintechtime Yazı İşleri Müdürü
FINTECH’LERİN NEMİ ARTTI ROLLER DERİNLEŞTİ
Her sektörden ve her boyuttan
işletme ve şirketin dönüşmeye
çalıştığı 2020 yılı, geleneksel
yapıları birer birer yıktı.
Direnci ortadan kaldıran bu
yeni dönem, çalışanından
yöneticisine, tedarikçisinden
müşterisine tüm iş yapış
biçimlerini ve birbiri ile olan
ilişkileri baştan tasarlattı.
Bundan hareketle 2021 yılının
yıldızlarından birini
kapağımıza taşıdık ve
Limak gibi geleneksel bir
şirketin OlduBil ile gelen
muazzam dönüşüm
yolculuğunu sizlerle
paylaştık. Ekosistemin
değerleri Colendi ve Param
iş ortaklığında geliştirilen
OlduBil, birçok sektörde
lider olan Limak Grubu’nun
birleştirici gücünü ve liderliği
temsil ediyor. Önümüzdeki
günlerde devreye alınacak yeni
özellikleri ile birlikte daha da
çok konuşacağımız OlduBil
platformu son dönemin örnek
alınması gereken işlerinden biri.

Hizmetleri zenginleştirerek
çeşitlendiren, nakit akışının
kesintisiz ve sorunsuz bir
şekilde devamlılığını sağlayan
FinTech’lerin önemi arttı,
rolleri ise derinleşti.
Maliyetleri düşüren, iş sürecinin
devamlılığını sağlayan,
operasyonel süreçleri
hızlandıran FinTech’ler
hemen tüm şirketlerin dijital
ve finansal dönüşümünde
kilit nokta haline geldi.
2021 yılı, geleneksel olanın
geçmişte bırakılacağı,
yeniden yapılanan şirketlerin
adaptasyon sürecine gireceği
ve daha da fazlasını yapmak
konusunda hevesli olacağı bir
dönemin başlangıcını ifade
ediyor. FinTech’ler açısından
ise yatırımların ve iş birliklerin
artacağı, birleşme ve satın
almaların yoğun yaşanacağı,
hizmetlerin çeşitleneceği, yeni
çıkacak lisanslarla birlikte
yoğun bir rekabetin yaşanacağı
dönemi müjdeliyor.
FinTech pazarı tüm dünyada
hızlı büyümesini sürdürdü!
Büyüme bir yandan mevcut şirketlere FinTech unsuru
eklerken bir yandan da yeni FinTech dikeylerinin
oluşmasına imkan tanıyor. Siz bu satırları okurken,
muhtemelen yeni FinTech startup fikirleri birer birer
hayata geçiyor…
Küresel Fintech pazarı, 2015'ten bu yana yıllık
%7,9’luk büyüme oranıyla 2019'da 111,240 milyar dolar
büyüklüğe ulaşmıştı. Pandeminin ana gündem maddesi
olduğu 2020 yılında da dijital ödemelerin artan
popülaritesi, veri yönetimindeki yüksek verimliliği
nedeniyle blockchain teknolojisine yapılan yatırımların
artması ve e-ticaretin katlanarak büyümesiyle önemli
bir ivme kazandı. Sektörün, 2023’e kadar %9,2'lik
büyüme oranıyla 158,014 milyar dolar büyüklüğe
ulaşması beklentiler arasında. Çeşitli yenilikçi finansal
hizmetler sunan en büyük Fintech şirketlerinin, yeni
finansal ürünler ve hizmetler sunan yatırımcıların ilgisini
çekmeyi sürdürdüğünü ve büyümenin sürükleyici
gücü olarak öne çıktığını da eklemek lazım.
FinTech’ler hayatımızı sadece finansal açıdan değil,
sosyal ve yaşam kalitesi yönünden de değiştirdi!
Finansal teknoloji alanına öne çıkan yönlerini enine Fintech girişimlerini
giderek daha fazla şirket boyuna inceledik. derledik. Bu alanları;
dahil oluyor ve bunları Bankacılık, Ödemeler,
incelemek ve büyük Sektörün gelişmesiyle Yatırım ve Varlık Yönetimi,
oyuncuları belirlemek birlikte son dönemde Insurtech, Para Birimleri,
gittikçe zorlaşıyor. Bizler tüm dünyada insanların Kredi ve Finansman olarak
de koca bir yılı geride alışkanlıklarını ve yaşam belirledik. A’dan Z’ye bir
bırakmışken geriye dönüp biçimlerini değiştiren sıralama yerine bolca
FinTech sektörüne şöyle bir en önemli şirketleri çeşitlilik bulacağımız dosya
bakalım istedik. FinTech harmanlayıp bir liste konumuzun sektöre
dünyasının birbirinden çıkardık. Listemizi altı bilgi katkısı sunması
önemli firmalarını ve alana böldük ve öne çıkan dileklerimizle, keyifli
okumalar diliyoruz.
ANT GROUP
https://www.antgroup.com/
Şirket Sıralaması: 5
Kuruluş Tarihi: 2014
Kurucusu: Lucy Peng
Çalışan Sayısı: 5001 - 10.000
Toplam finansman:
225 milyar dolar
Hizmet verdiği sektörler:
Bankacılık, e-Ticaret, Finansal
Servisler, Fintech, Internet,
Ödemeler, Varlık Yönetimi
Tüm tüketicilerin ve küçük
işletmelerin, kapsayıcı ve
sürdürülebilir olan finansal ve
diğer hizmetlere eşit erişime
sağlamasını hedefleyen Ant
Gruop, Çin’in dijital ödemelerine
öncülük ediyor.
Şirket, tüketiciler, işletmeler ve
ortaklar dahil olmak üzere ticari
faaliyetlerdeki katılımcıların
birbirleri arasında güven inşa
etmelerini sağlıyor.
SOLO FUNDS
https://www.solofunds.com
Şirket Sıralaması: 7
Kuruluş Tarihi: 2016
Kurucuları: Jarrel Carter, 
Rodney Williams, Taylor Bruno, 
Travis Holoway
Çalışan Sayısı: 11 - 50
Toplam Finansman:
12.8 milyon dolar
Hizmet verdiği sektörler:
Finansal Servisler, Fintech,
Kredi, p2p
SoLo, üyelerinin kısa vadeli
ihtiyaçlarını finanse eden ve
mikro kredi sağlayan çevirimiçi
bir topluluk.
Kısa vadeli kredilere bir alternatif
sağlamak amacıyla 2016 yılında
kurulan şirket, 100.000’den fazla
krediyi işleme koydu ve
300.000’den fazla kullanıcı
için yeni kredi tanımladı.
PLAID
https://plaid.com/eu
Şirket Sıralaması: 15
Kuruluş Tarihi: 2012
Kurucusu: William Hockey,  Kurucuları: Gary Dolman,
Zachary Perret
Çalışan Sayısı: 251 - 500
Toplam Finansman:
309.3 milyon dolar
Hizmet verdiği sektörler:
Yazılım, Finansal Servisler,
Fintech
Plaid, modern ve dijital olarak
etkinleştirilmiş bir finansal
sistemin geliştirilmesi için gerekli
tüm araçları ve erişimi sağlayan
bir teknoloji platformu.
Şirket, en küçük girişimlerden en
büyük finans kurumlarına kadar
geliştiriciler için yenilikçi finansal
hizmetleri ve uygulamaları
oluşturmayı daha kolay ve daha
güvenli hale getiriyor.
MONZO
https://monzo.com/
Şirket Sıralaması: 120
Kuruluş Tarihi: 2015
 
Jason Bates, Jonas Huckestein, 
Paul Rippon, Tom Blomfield
Çalışan Sayısı: 1001 - 5000
Toplam Finansman:
384.7 milyon pound
Hizmet verdiği sektörler:
Bankacılık, Finans, Finansal
Servisler, Fintech, Pazaryeri
İngiltere'nin yalnızca dijital mobil
bankası Monzo, 2015 yılında
Mondo adıyla kuruldu ve şu
anda 4.245.063 kişinin Monzo
banka hesabı bulunuyor.
Monzo, hayatlarını akıllı
telefonlarında yaşayan ve bir
tıklamayla işlerini halletmek
isteyen, şubelere ve çek
defterlerine ihtiyaç duymayan
insanlara yönelik bir banka.
STARLING BANK
https://www.starlingbank.com/
Şirket Sıralaması: 273
Kuruluş Tarihi: 2014
Kurucusu: Anne Boden
Çalışan Sayısı: 510 - 1000
Toplam Finansman:
363 milyon pound
Hizmet verdiği sektörler:
Bankacılık, Finans,
Finansal Servisler, Fintech, Mobil
Starling Bank, kullanıcıların
mali durumlarını yönetmelerine
olanak tanıyan bir mobil
bankacılık uygulaması.
Uygulama; yakınlara para
gönderme, seyahatler için
tasarruf etme gibi, mobil
uygulama üzerinden tam
kontrol gibi ek özellikler sunuyor.
Starling'in kişisel banka hesabı,
2020'nin En İyi İngiliz Bankası
ve En İyi Cari Hesabı ödüllerini
kazanmıştı.
TANDEM
https://www.tandem.co.uk/
Şirket Sıralaması: 4,178
Kuruluş Tarihi: 2015
Kurucuları: Matt Cooper, 
Michael Kent, Ricky Knox
Çalışan Sayısı: 51 - 100
Toplam Finansman:
134,3 milyon pound
Hizmet verdiği sektörler:
Bankacılık, Finans, Finansal
Servisler, Fintech
Dijital banka Tandem, geleneksel
bankacılığa meydan okumayı ve
daha iyi bir bankacılık sistemi
yaratmayı hedefliyor.
Para tasarrufunu mümkün kılan
uygulaması ile kullanıcılarının
tasarruf etmesine yardımcı olan
şirket, finansal stres ile de
mücadele edilmesini sağlıyor.
TIDE
https://www.tide.co/
Şirket Sıralaması: 9,352
Kuruluş Tarihi: 2015
Kurucusu: George Bevis
Çalışan Sayısı: 251 - 500
Toplam Finansman:
114,8 milyon dolar
Hizmet verdiği sektörler:
Bankacılık, Kredi, Finansal
Servisler, Fintech, Mobil
Uygulamalar
Tide, KOBİ’lerin işlerini
yürütürken zamandan
kazanmalarını ve harcamalardan
tasarruf etmelerini sağlamayı
hedefleyen bir şirket.
Tide platformu yalnızca ticari
hesaplar ve ilgili bankacılık
hizmetlerini sunmanın yanında,
aynı zamanda muhasebe
sistemleriyle tam entegrasyon
gibi kapsamlı bir dizi son derece
kullanışlı idari çözümü birlikte
sunuyor.
N26
https://n26.com/en-eu
Şirket Sıralaması: 111
Kuruluş Tarihi: 2013
Kurucuları: Maximilian Tayenthal, 
Valentin Stalf
Çalışan Sayısı: 1.001 - 5.000
Toplam Finansman:
782,8 milyon dolar
Hizmet verdiği sektörler:
Bankacılık, Finans, Finansal
Servisler, Fintech
Avrupa Birliği'ndeki müşterilerine
mobil bankacılık çözümleri sunan
N26, bankacılık işlemlerinin tek
bir akıllı telefon uygulaması
aracılığıyla kolayca yönetilmesini
ve kontrol edilmesini sağlıyor.
N26, uluslararası para transferi,
yatırım, kredili mevduat, nakit
çekme ve para yatırma işlemleri
için kullanılıyor.
ATOM BANK
https://www.atombank.co.uk/
Çalışan Sayısı: 251 - 500
Şirket Sıralaması: 2,205
Kuruluş Tarihi: 2014
Kurucuları: Anthony Thomson,  Shane Neuerburg
David McCarthy, Mark Mullen
Çalışan Sayısı: 11 - 50
Toplam Finansman:
429 milyon pound
Hizmet verdiği sektörler:
Fintech, Finansal Servisler,
Bankacılık, Mobil Ödemeler
Kisࡤisel ve kurumsal bankacılık
ürünleri sunan mobil bankacılık
uygulaması Atom Bank,
kullanıcılarına yeni nesil
bankacılık çözümleri üretiyor.
Tamamen dijital bir banka olan
Atom Bank, kullanıcılarına yüz
ve ses tanıma özellikleriyle
sisteme girisࡤ yapma olanagࡅı
tanıyor.
DWOLLA
https://www.dwolla.com/
Şirket Sıralaması: 4,204
Kuruluş Tarihi: 2008
Kurucuları: Ben Milne, 
Çalışan Sayısı: 51 - 100
Toplam Finansman:
51.4 milyon dolar
Hizmet verdiği sektörler:
Finansal Servisler, Bankacılık,
Mobil Ödemeler, Ödemeler,
Muhasebe
Dwolla, işletmeler için güvenilir
ödeme altyapısı sunan bir fintech
şirketi.
Dwolla, 2019'da iş ortakları
ve müşterileri arasında daha
sorunsuz teknik entegrasyonlar
sunan Ortak Programını
duyurmuştu. Her sektörden
işletmeye yönelik kullanıma
sunulan Dwolla'nın Platformu,
elektronik ödemeleri toplamak
veya ödeme göndermek için
tercih ediliyor.
VENMO
https://venmo.com/
Şirket Sıralaması: 3,533
Kuruluş Tarihi: 2012
Kurucuları: Andrew Kortina,  Kurucusu: Ken Howery,
Iqram Magdon-Ismail
Çalışan Sayısı: 51 - 100
Toplam Finansman:
1.3 milyon dolar
Hizmet verdiği sektörler: Finans,
Ödemeler, Mobil
Ödeme yapmayı kolay, güvenli ve
eğlenceli hale getiren bir hizmet
olan Venmo, 2012 yılında ödeme
şirketi Braintree tarafından satın
alındı. Şirketin iPhone ve Android
uygulamaları, kira, faturalar,
akşam yemeği, film, konser bileti
ve diğer her şey için ortaklaşa
ödeme yapmayı ve paylaşmayı
sağlıyor. Venmo kabul
eden şirketler ise; Uber,
Urban Outfitters, Lululemon,
Poshmark ve Forever 21.
PAYPAL
https://www.paypal.com/tr/home
Şirket Sıralaması: 22,839
Kuruluş Tarihi: 1998
 
Luke Nosek, Max Levchin, 
Peter Thiel
Çalışan Sayısı: 10001
Toplam Finansman:
216 milyon dolar
Hizmet verdiği sektörler:
e-Ticaret platformları, Fintech,
Mobil Ödemeler
PayPal, finansal hizmetleri
demokratikleştirmek, insanların
ve işletmelerin küresel
ekonomiye katılmalarını
sağlamak amacıyla
1 Aralık 1998'de kuruldu.
eBay tarafından 8 Temmuz
2002'de satın alınan ödeme
sağlayıcısı şu anda 200’den fazla
pazarda aktif ve 286 milyon aktif
hesap sahibine hizmet veriyor.
PAYDIANT
https://www.paydiant.com/
Şirket Sıralaması: 14, 397
Kuruluş Tarihi: 2010
Kurucuları: Chris Gardner,  Kurucuları: Catherine Wines,
Kevin Laracey
Çalışan Sayısı: 501 – 1000
Toplam Finansman:
34. milyon dolar
Hizmet verdiği sektörler:
e-Ticaret, Mobil, Mobil Ödemeler
Patentli bulut tabanlı bir platform
olan şirket; mobil ödemeler,
sadakat programları, ATM ve
nakit işlemleri gibi hizmetleri
içeren mobil cüzdan platformu
sağlıyor.
PayPal'a ait olan Paydiant,
üye iş yerlerinin ve bankaların
uygulamalarının içine kendi
mobil cüzdan çözümlerini
yerleştirmelerine olanak tanıyor.
WORLDREMIT
https://www.worldremit.com/en
Şirket Sıralaması: 1,196
Kuruluş Tarihi: 2010
 
Ismail Ahmed, Richard Igoe
Çalışan Sayısı: 501 – 1000
Toplam Finansman:
407.7 milyon dolar
Hizmet verdiği sektörler: Finans,
Finansal Servisler, Ödemeler
WorldRemit, insanların bir
bilgisayar, akıllı telefon veya
tablet kullanarak yurtdışında
yaşayan arkadaşlarına ve
ailelerine para göndermelerini
sağlayan çevrimiçi bir hizmet.
90'dan fazla para birimini
destekleyen ve 150 ülkede
kullanılan şirket, para transferi
şirketleri karşısında uygun, düşük
maliyetli bir alternatif sunuyor.
STRIPE
https://stripe.com/
Şirket Sıralaması: 5,568
Kuruluş Tarihi: 2010
Kurucuları: John Collison,  Kurucusu: Bryan Johnson
Patrick Collison
Çalışan Sayısı: 1001 – 5000
Toplam Finansman:
1.6 milyar dolar
Hizmet verdiği sektörler: Finans,
Fintech, Mobil ödemeler,
Ödemeler, SaaS
Online ödeme alma olanagࡅı
sunan Stripe, isࡤlemlerin
yönetilmesi alanında entegre
API hizmeti sagࡅlıyor. Stripe
servisini tercih eden satıcılar,
gerek web siteleri, gerekse
sosyal medya platformları
üzerinden müsࡤterilerine alısࡤverisࡤ
yapma imkanı tanıyor.
Google, Amazon, Salesforce,
Shopify, Microsoft ve daha fazlası
dahil olmak üzere 120'den fazla
ülkede milyonlarca şirket Stripe
kullanıyor.
BRAINTREE
https://www.braintreepayments.com/tr
Şirket Sıralaması: 5,568
Kuruluş Tarihi: 2007
Çalışan Sayısı: 251 - 500
Toplam Finansman:
69 milyon dolar
Hizmet verdiği sektörler:
Finansal Servisler, Fintech,
Muhasebe
PayPal'ın 2013 yılında satın
aldığı şirket, çevrimiçi ve mobil
işletmelerin ödemeleri kabul
etmek için ihtiyaç duyduğu tüm
araçları barındırıyor. Braintree'nin
küresel platformu, Airbnb, Uber,
GitHub, Facebook ve Pinterest
dahil olmak üzere binlerce
çevrimiçi ve mobil ticaret
kullanıcısına ödeme yapılmasını
sağlıyor.
KLARNA
https://www.klarna.com/us/
Şirket Sıralaması: 24 Kuruluş
Tarihi: 2005 Kurucuları: Niklas
Çalışan Sayısı: 1001 - 5000
Toplam Finansman:
2.1 milyar dolar
Hizmet verdiği sektörler:
Finansal Servisler, Fintech,
Finans, Ödemeler, e-Ticaret
Gerek işletmelere, gerekse
tüketicilere uygun e-ticaret
ödeme çözümleri sunan
Klarna, online alışverişlerin
kolaylaştırması için faaliyete
geçmişti.
Tüketicilerin istedikleri zaman
ve diledikleri şekilde ödeme
yapabilecekleri biçimde kredi
sağlayan fintek girişimi, şimdi
al – sonra öde, doğrudan ödeme,
teslimat esnasında ödeme ve
taksit planı gibi seçenekler
sunuyor.
AZIMO
https://azimo.com/en
Şirket Sıralaması: 24,767
Kuruluş Tarihi: 2012
Kurucuları: Marek Wawro, 
Marta Krupinska, Michael Kent, 
Ricky Knox
Çalışan Sayısı: 101 - 250
Toplam Finansman:
88.1 milyon dolar
Hizmet verdiği sektörler:
Finansal Servisler, Fintech, Mobil
Ödemeler
Azimo, para göndermenin
pahalı yollarına meydan okuyan
çevrimiçi bir uluslararası para
transferi şirketi.
Azimo, eve para gönderme
maliyetlerini düşürme
misyonuyla yaratılmıştı ve
bir saat veya daha kısa sürede
para transferi imkanı sunuyor.
XOOM
https://www.xoom.com/
Şirket Sıralaması: 8,977
Kuruluş Tarihi: 2001
Kurucusu: Alan Braverman,  Kurucusu: Jacob De Geer,
Kevin Hartz
Çalışan Sayısı: 101 - 250
Toplam Finansman:
104.3 milyon dolar
Hizmet verdiği sektörler: Finans,
Finansal Servisler, Fintech,
Yazılım, Mobil Ödemeler
PayPal, uluslararası para transferi
şirketi Zoom’u 2 Temmuz 2015'te
satın almıştı. Dünya çapında
uygun maliyetli ve güvenli para
gönderme yönetim sunan şirket;
Sequoia Capital, New Enterprise
Associates, SVB Capital ve
Fidelity Ventures tarafından da
destekleniyor.
https://www.izettle.com/
Şirket Sıralaması: 2,007
Kuruluş Tarihi: 2010
 
Magnus Nilsson
Çalışan Sayısı: 251 - 500
Toplam Finansman:
273.2 milyon dolar
Hizmet verdiği sektörler: Finans,
Finansal Servisler, Fintech,
Yazılım, Mobil Ödemeler
KOBIࡆ’lerin ödeme alma
isࡤlemlerini basite indirgemek
için çalısࡤan iZettle, teknoloji ve
bankacılık hizmetlerini bir araya
getirerek kolay kullanım sagࡅlıyor.
Stockholm merkezli olan finansal
teknoloji sࡤirketi, 2010 yılında
mobil cihazlarla ödeme almak
için mini kart okuyucu ve ona
uygun yazılım gelisࡤtirerek devrim
yaratmıştı.
SQUARE
https://squareup.com/us/en
Şirket Sıralaması: 79
Kuruluş Tarihi: 2009
Kurucuları: Jack Dorsey,  Kurucusu: Pieter van der Does
Jim McKelvey
Çalışan Sayısı: 1001 - 5000
Toplam Finansman:
590.5 milyon dolar
Hizmet verdiği sektörler: Finans,
Finansal Servisler, Fintech,
Yazılım, Mobil Uygulamalar,
Mobil Ödemeler, Ödemeler
Küçük işletmelere özel kredi kartı
okuma çözümleri üreten şirket,  ödeme almayı mümkün kılan
dijital para transferleri ve taksitli
kredi seçenekleri gibi diğer
hizmetler de sunmak için
bankacılık lisansı ve 2021'de
açmayı beklediği Square
Financial Services için onay aldı.
Müşterilerinin finansal
ihtiyaçlarını eksiksiz biçimde
karşılamayı hedefleyen Square,
para gönderimi için Square Cash,
yiyecek ve içecek siparişi için
Square Order’ı kullanıyor.
ADYEN
https://www.adyen.com/
Şirket Sıralaması: 202
Kuruluş Tarihi: 2006
Çalışan Sayısı: 501 – 1.000
Toplam Finansman:
266 milyon dolar
Hizmet verdiği sektörler:
e-Ticaret, Finansal Servisler,
Fintech, Mobil Uygulamalar,
Mobil Ödemeler, Ödemeler
Dünyanın herhangi yerinden
Adyen, isࡤletmelere tek noktadan
transfer isࡤlemleri yapmaya
olanak sagࡅlıyor.
Uçtan uca ödeme hizmeti sunan
teknoloji şirketi, Üye işyerlerinin
satış kanallarına Visa, Masterard
ve diğer ödeme yönetmelerini
bağlayan Adyen, isࡤletmelerin
kolayca ödeme altyapılarını
olusࡤturmalarına imkân tanıyor.
SHOPKEEP
https://www.shopkeep.com/
Şirket Sıralaması: 3,925
Kuruluş Tarihi: 2008
Kurucuları: Amy Bennett,  Kurucuları: Joshua Hug,
David Olk, Jason Richelson
Çalışan Sayısı: 251 - 500
Toplam Finansman:
137.2 milyon dolar
Hizmet verdiği sektörler: SaaS,
Yazılım, Bulut Bilişim, Perakende
ShopKeep, küçük işletmelere
yönelik envanter yönetimi, işe
alım süreçleri, gerçek zamanlı
satış raporları sunan bulut tabanlı
bir platform.
A.B.D’de 25.000'den fazla
müşterisi bulunan ShopKeep,
sezgisel POS yazılımı ile güçlü bir
destek ağı sunuyor.
REMITLY
https://www.remitly.com
Şirket Sıralaması: 467
Kuruluş Tarihi: 2011
 
Matthew Oppenheimer, 
Shivaas Gulati
Çalışan Sayısı: 501 - 1000
Toplam Finansman Değeri:
505 milyon dolar
Hizmet verdiği sektörler: Finans,
Fintech, Mobil Ödemeler,
Ödemeler
ABD merkezli kişiden kişiye
mobil ödeme uygulaması
olan Remitly, müşterilerinin
uluslararası para transferleri
yapmalarını sağlıyor.
Geleneksel para transferi
sürecine bağlı gereksiz formları,
kodları, aracıları, fazladan zamanı
ve ücretleri ortadan kaldırmayı
hedefleyen şirket, bir dizi
yatırımcı tarafından da
destekleniyor.
TRANSFERWISE
https://transferwise.com
Şirket Sıralaması: 47
Kuruluş Tarihi: 2011
Kurucuları: Kristo Kaarmann,  Kurucuları: Eli Broverman,
Taavet Hinrikus
Çalışan Sayısı: 1001 – 5000
Toplam Finansman: 1.1 milyar dolar
Hizmet verdiği sektörler: Finans,
Finansal Servisler, Fintech,
Ödemeler, Para Transferi
Transferwise 2011 yılında Kristo
Kaarmann ve Taavet Hinrikus
tarafından kuruldu.
İngiltere merkezli küresel para
transferi girişimi Transferwise,  etkinliklerine erişmesini,
2 milyar gurbetçi ve serbest
çalışanlar için sınırsız bir hesapla
birlikte temel bir para transferi
ürünü sağlıyor.
BATTERMENT
https://www.betterment.com/
Şirket Sıralaması: 541
Kuruluş Tarihi: 2008
 
Jon Stein
Çalışan Sayısı: 101 – 250
Toplam Finansman: 275 milyon dolar
Hizmet verdiği sektörler: Finans,
Finansal Servisler, Fintech,
Internet, Yatırım
Batterment bireysel hesaplar için
optimize edilmiş yatırım getirileri
sağlayan bir akıllı otomatik
yatırım hizmeti.
Şirket müşterilerinin portföy
görüntülemesini ve paylaşmasını,
her yerden ve her zaman para
yatırıp çekmesine de olanak
tanıyor.
VANGUARD
https://investor.vanguard.com/
Şirket Sıralaması: 15,151
Kuruluş Tarihi: 1975
Kurucuları: Eric Schell,  Kurucuları: Giovanni Dapra,
Michio Fujimura
Çalışan Sayısı: 10.000'den Fazla
Toplam Finansman:
Açıklanmamış
Hizmet verdiği sektörler: Finans,
Finansal Servisler
Vanguard, kurumsal ve
bireysel yatırımcılara ve finans
uzmanlarına düşük maliyetli
yatırım fonları, ETF'ler, tavsiyeler
ve bunlarla ilgili hizmetleri sunan
bir yatırım şirketi.
Vanguard, tüm yatırımcılar için
maliyeti ve karmaşıklığı azaltmak
için çalışıyor.
MONEYFARM
https://www.moneyfarm.com/uk/
Şirket Sıralaması: 2,878
Kuruluş Tarihi: 2011
 
Paolo Galvani
Çalışan Sayısı: 101 – 250
Toplam Finansman: 127,3 milyon dolar
Hizmet verdiği sektörler: Finansal
Servisler, Fintech,
Varlık yönetimi
Moneyfarm, İtalya, Almanya
ve İngiltere’de hizmet veren
çevrimiçi finansal danışmanlık
ve yürütme hizmetleri sunan
bağımsız bir finansal hizmetler
sağlayıcısı.
Şirket, kullanıcılarının paralarını
verimli bir şekilde yönetmelerini
sağlarken, Avrupa'da ETF'ler ve
ticari faaliyetler hakkında kişisel
tavsiyeler sağlayan benzersiz bir
hizmet sunuyor.
ROBINHOOD
https://robinhood.com/us/en/
Şirket Sıralaması: 16
Kuruluş Tarihi: 2013
Kurucuları: Baiju Bhatt,  Kurucuları: Hussain Zaidi, J
Vlad Tenev
Çalışan Sayısı: 501 – 1000
Toplam Finansman: 1,2 Milyar dolar
Hizmet verdiği sektörler: Kripto
para, Finansal Servisler, Fintech,
Ticaret, Borsa
Herhangi bir komisyon
ödemeden, mobil uygulama
üzerinden hisse senedi alım
satım olanağı sunan Robinhood,
finansal piyasalara erişimi
demokratikleştiriyor.
Şirket aynı zamanda İngiltere’de
hisse senedi alım hizmeti
veren “resmi broker” olarak
faaliyetlerini sürdürüyor.
ADVIZR
https://orionadvisortech.com/
Şirket Sıralaması: 22,790
Kuruluş Tarihi: 2013
orge Alvarez, Mustapha Baassiri
Çalışan Sayısı: 11-50
Toplam Finansman: 10,6 milyon dolar
Hizmet verdiği sektörler: Mobil
Uygulama, Finansal Servisler,
Fintech, SaaS, Yazılım
Portföy yönetimi çözümü
sağlayıcısı Orion tarafından
2019 yılında satın alınan Advizr,
müşterileri için karlılık odaklı
otomatik finansal tavsiyeler
veren bir finansal planlama
yazılımı.
2013 yılında kurulan şirketin
kullanıcı sayısını her geçen gün
artırıyor.
NUTMEG
https://www.nutmeg.com/
Şirket Sıralaması: 3,431
Kuruluş Tarihi: 2011
Kurucuları: Nick Hungerford,  Kurucuları: Andy Rachleff,
William Todd
Çalışan Sayısı: 101 – 250
Toplam Finansman: 153,6 milyon dolar
Hizmet verdiği sektörler: Finans,
Finansal Hizmetler,
Risk Yönetimi, Varlık Yönetimi
Para yönetimi şeklini
değiştirmeyi hedefleyen Nutmeg,
yatırım yapmayı ve kontrolünü
basit bir deneyim haline getiriyor.
Maliyetleri düşürmek için
teknolojiyi kullanan şirket,
çok çeşitli portföy oluşturup,
yönetiyor.
WEALTHFRONT
https://www.wealthfront.com/
Şirket Sıralaması: 446
Kuruluş Tarihi: 2008
 
Dan Carroll
Çalışan Sayısı: 101 - 250
Toplam Finansman: 204,5 milyon dolar
Hizmet verdiği sektörler: Finans,
Finansal Servisler, Fintech, Kişisel
Finans, Varlık Yönetimi, Borsa
Otomatikleştirilmiş yatırım
yönetimi ve ücretsiz finansal
danışmanlık sağlayan
Wealthfront, para yönetimine
yardımcı olan bir yeni nesil
bankacılık hizmeti sunuyor.
HABITO
https://www.habito.com/
Şirket Sıralaması: 1,838
Kuruluş Tarihi: 2014
Kurucusu: Daniel Hegarty
Çalışan Sayısı: 101-250
Toplam Finansman: 82,3 milyon dolar
Hizmet verdiği sektörler: Finans,
Finansal Servisler, Fintech
Ev alıcılarını ve gayrimenkul
sektörünü hedef alan Habito,
ev sahipleri için yenilikçi konut
ipotek ürünleri sunuyor.
Tahmin ve karar verme teknolojisi
yetenekleri bulunan Habito
Plus’ın tescilli bir komisyoncu
portalı da bulunuyor.
HYDROGEN
https://www.hydrogenplatform.com/
Şirket Sıralaması: 20,550
Kuruluş Tarihi: 2017
Kurucuları: Matthew Kane, 
Mike Ross Kane
Çalışan Sayısı: 11-50
Toplam Finansman:
Açıklanmamış
Hizmet verdiği sektörler:
Bankacılık, Fintech, Ödemeler,
Finansal Servisler
Hydrogen, yerleşik finansmanı
basitleştiren, finansal bileşenlerin
yapılandırılmasına ve finansal
uygulamaların konum bağımsız
devreye alınmasına izin veren
bağımsız bir platform.
SIGFIG
https://www.sigfig.com/
Şirket Sıralaması: 3,629
Kuruluş Tarihi: 2007
Kurucuları: Mike Sha,  Münih – Almanya
Parker Conrad
Çalışan Sayısı: 101 – 250
Toplam Finansman: 119,5 milyon dolar
Hizmet verdiği sektörler: Finans,
Finansal Servisler, Fintech, Borsa,
Muhasebe
Tasarım, veri bilimi ve
teknolojinin bir kombinasyonunu
kullanan SigFig, yatırımcıların
kişisel finansal hedeflerine
ulaşmak için ihtiyaç duydukları
bilgi ve yazılım desteğini sağlıyor.
SigFig, Eaton Vance, Comerica
Bank, New York Life, Santander
InnoVentures ve UBS gibi önde
gelen finans kurumlarının
yanı sıra en üst düzey risk
sermayesi şirketleri tarafından
destekleniyor.
SCALABLE CAPITAL
https://de.scalable.capital/
Şirket Sıralaması: 1,687
Kuruluş Tarihi: 2006 –
Kurucuları: Adam French, 
Erik Podzuweit, Florian Prucker, 
Manuela Rabener, Patrick Poschl, 
Simon Miller, Stefan Mittnik
Çalışan Sayısı: 101- 250
Toplam Finansman: 116 milyon dolar
Hizmet verdiği sektörler:
Finansal Servisler, Fintech,
Varlık Yönetimi
Londra’da da ofisi bulunan Münih
merkezli şirket, risk yönetimine
odaklanan bir dijital yatırım
hizmeti.
Şirket, Holtzbrinck Ventures,
Monk’s Hill Ventures, German
Startup Group gibi önde gelen
melek yatırımcılar tarafından
finanse ediliyor.
MINT
https://mint.intuit.com/
Şirket Sıralaması: 17,818
Kuruluş Tarihi: 2006 –
Kaliforniya – ABD
Kurucusu: Aaron Patzer
Çalışan Sayısı: 5.001 – 10.000
Toplam Finansman: 31.8 milyon dolar
Hizmet verdiği sektörler:
Finansal Servisler,
Mobil Uygulamalar
Entegre çalışan, genişletilebilir
yapıda çalışan bir web sitesi
analiz programı olan Mint,
14 Eylül 2009 yılında Intuit
tarafından 170 milyon dolara
satın alınmıştı.
Bireysel finansal geçmişi tek bir
yerde toplayan Mint, tasarruf
konusunda da tavsiyeler veriyor.
WEALTHSIMPLE
https://www.wealthsimple.com/en-us
Şirket Sıralaması: 726
Kuruluş Tarihi: 1 Ocak 201 –
Toronto / Kanada
Kurucuları: Brett Huneycutt, 
Michael Katchen, Rudy Adler
Çalışan Sayısı: 251-500
Toplam Finansman: 380.9 milyon dolar
Hizmet verdiği sektörler:
Yatırım, Finans, Finansal
Servisler, Fintech, Bireysel
Finansman
Sezgisel yeni nesil finansal
danışman olan Wealthsimple,
yatırım yönetimi sürecinde
danışmanlık yaparak,
yatırımcıların paralarını
büyütmelerine ve yönetmelerine
yardımcı olan finansal araçlar
sunuyor.

CHARLES SCHWAB
https://www.schwab.com/
Şirket Sıralaması: 50,037
Kuruluş Tarihi: Şubat 1973
Kurucusu: Charles Schwab
Çalışan Sayısı: 10.000'den Fazla
Toplam Finansman: Açıklanmamış
Hizmet verdiği sektörler:
Bankacılık, Finans, Finansal
Servisler
Yatırım, servet yönetimi,
bankacılık ve ticaret alanlarında
faaliyet gösteren Charles
Schwab, bankacılık hizmetlerinin
yanında bireysel yatırımcılara
da hizmet veren bir aracılık
platformu sunuyor.
Kaynakça:
https://www.crunchbase.com/
https://www.antgroup.com/
https://www.solofunds.com
https://plaid.com/eu
https://monzo.com/
https://www.starlingbank.com/
https://www.tandem.co.uk/
https://www.tide.co/
https://n26.com/en-eu
https://www.atombank.co.uk/
https://www.dwolla.com/
https://venmo.com/
https://www.paypal.com/tr/home
https://www.paydiant.com/
https://www.worldremit.com/en
https://stripe.com/
https://www.braintreepayments.com/tr
https://www.klarna.com/us/
https://azimo.com/en
https://www.xoom.com/
https://www.izettle.com/
https://squareup.com/us/en
https://www.adyen.com/
https://www.shopkeep.com/
https://www.remitly.com
https://transferwise.com
https://www.betterment.com/
https://investor.vanguard.com/
https://www.moneyfarm.com/uk/
https://robinhood.com/us/en/
https://orionadvisortech.com/
https://www.nutmeg.com/
https://www.wealthfront.com/
https://www.habito.com/
https://www.hydrogenplatform.com/
https://www.sigfig.com/
https://de.scalable.capital/
https://mint.intuit.com/
https://www.wealthsimple.com/en-us/
https://www.schwab.com/
TECHSIGN CEO’SU ABDULLAH KİP
MÜŞTERİ EDİNİMİ İÇİN
İHTİYAÇ DUYULAN
TÜM TEKNOLOJİLERİ
SAĞLIYORUZ
Kimlik tanıma ve
teknolojileri echsign’ı tanıyabilir
üzerinde yerli
ç zümler geli tiren
Techsign CE su
T miyiz Yapay zeka
biyometrik tanıma ve
doğrulamada oranında
doğruluk sağlayan kimlik
Abdullah Kip ile bir çözümleriniz var. Bu çözümlerinizi
araya geldik. ve mevcut iş birliklerinizi sizden
dinleyebilir miyiz
dan bu yana
İstanbul Teknopark ta
Techsign olarak kimlik,
ç züm geli tiren ekip doküman, biyometrik
global açılımlarını tanıma ve doğrulama üzerine
da geçtiğimiz sene çözümler geliştiriyoruz.
gerçekle tirmi ti. Kurumların dijital dönüşümünü
mümkün kılmak adına,
sunduğumuz çözümlerin
mevzuatlara uyumlu olmasına,
uluslararası teknik standartları
karşılıyor olmasına ve farklı
taleplere esnek şekilde yanıt
verebiliyor olmasına dikkat
ediyoruz. Finansal kurumlar
öncelikli olmak üzere sigorta,
gayrimenkul, sağlık hizmetleri,
e-ticaret platformları, oyun
şirketleri gibi pek çok sektöre
yazılım sağlıyoruz. Doküman
imzalama, müşteri edinimi,
 kimlik tanıma, parolasız
doğrulama ve kötüye
kullanım tespiti gibi pek çok
süreç için tercih ediliyoruz.
Kuruluşumuzdan hemen
sonra ilk dönem girişimlerinin
ilki olarak Albaraka Garaj
programına katıldık. Kuluçka
süreci sonunda ilk müşterimiz
olan Albaraka Türk’ün
ardından İş Bankası, Türkiye
Finans Katılım Bankası, Türk
Ekonomi Bankası, Cocacola
İçecek, Şekerbank, Ford
Otosan ve RE/MAX gibi pek
çok firma ile dijital dönüşüm
süreçlerinde birlikte çalıştık.
Bugün yerli ve yabancı 10’u
aşkın satış partnerimiz ile
yapay zeka destekli çözümler
sunmaya devam ediyoruz.
Doğrulanabilir biyometrik
imza, DOC Doküman
İmzalama Platformu, uzaktan
müşteri edinimi, biyometrik
doğrulama ve çipli kimlik kartı
doğrulama çözümlerimiz ile
pazarda baskın rolümüzü
koruyoruz.
 2020 Techsign’ın
büyümesi için yukarı
yönlü bir kırılma
noktasıydı.
Büyümemizi tüm
Avrupa’yı içerecek
şekilde genişletmeyi
ve global bir
entegrasyon ağı ile
yeni pazarlarda
varolmayı
hedefliyoruz.
Pandemi süreci genel
değerlendirmeleriniz ile
devam edelim dilerseniz.
2020 yılında iş hacminizde
nasıl bir değişiklik oldu
Müşterilerinizin taleplerinde
nasıl bir değişim gözlemlediniz
Pandemi ile dijital dönüşüm
ertelenebilir olmaktan çıktı.
Süreçleri tamamen uzaktan
gerçekleştirebilme zorunluluğunu
beklenen yasal düzenlemelerin
hızla hayata geçirilmesini,
kurumların dönüşüm için
gerekli planlayı yapmalarını
ve bütçe ayırmalarını sağladı.
Kurumlar pandemi öncesi
sürece geri dönüşün
mümkün olmadığı
bilinciyle, tamamen dijital
bir dünya için çalışıyor.
2020 Techsign’ın büyümesi
için yukarı yönlü bir kırılma
noktasıydı. 2 yeni ürün, ilk
global satış, çarpanlı artan
gelir ve 150% büyüyen
ekibimiz ile oldukça başarılı
bir sene geçirdik. Senelik
ciromuz Milyon Dolar
seviyelerini aşarak bir önceki
seneye göre 300% artış
gösterdi. Toplam müşteri
sayımızı bu süreçte iki katına
çıkardık. 2020 öncesinde
yalnızca büyük çaplı
kurumlara hizmet
sağlayabiliyorken,
çıkardığımız Techsign
DOC Doküman İmzalama
Platformu ile onlarca iş
yerinin imza süreçlerini
dijitale taşımayı başardık.
Bu süreçte iş ağımız da
genişledi. 3 yeni uluslararası
satış ve entegrasyon
firması ile anlaşma sağladık.
Meksikalı bir müşteri edinimi
platformu sağlayıcısı ile dijital
imza konusunda iş birliği
gerçekleştirdik. Sık çalıştığımız
bankalar ve FMCG firmalarına
ek olarak olarak bu sene
fintechler, gayrimenkul
firmaları, e- ticaret platformları,
yatırım ve kripto borsaları,
dijital cüzdanlar ve sigorta
firmaları ile portföyümüzü
genişletmeyi başardık.
Geniş bir portföyünüz var.
özümlerinizi hangi sektörler
kullanıyor angi sektörlerin
bu çözümlere ihtiyacı var
ihtiyacı olacak
İmza ve kimlik doğrulamanın
olduğu her süreçte çözüm
sağlayabiliyoruz. Pek çok
firma dijital dönüşüme bu iki
teknolojiyi uygulayarak
başlıyor. Doküman imzalama
ve müşteri edinim süreçlerini
tamamen dijitale taşımak
isteyen bankalar, finansman
şirketleri, borsalar ve
sigorta firmalarının ardından
özellikle fintechler ve
gayrimenkul firmaları
çözümlerimize büyük
talep gösteriyor.
Çalışmalarımız bize gösteriyor
ki, doküman imzalama ve
kimlik doğrulama çözümlerine
her sektörden talepler var.
Operasyon, satış, insan
kaynakları, yönetim ve
müşteri ilişkileri gibi hemen
hemen her departmanda
imzaya gereksinim duyulabiliyor.
Aynı şekilde, kamu ve özel
sektör farketmeksizin tüm
kurumlarda imza süreçlerin
vazgeçilmez bir parçası.
Bu nedenle önümüzdeki
dönemde finans, gayrimenkul,
taşımacılık, sağlık, eğitim,
bilişim başta olmak üzere
pek çok sektörde taleplerin
artmasını bekliyoruz.
Uzaktan müşteri edinimi
konusunda kurumlar
çalışmalarına hızla devam
ediyor. Rekabette önde kalma
isteği ile bankalar, sigorta
şirketleri, fintechler, telekom
firmaları, araç kiralama
uygulamaları ve çeşitli
internet platformları
müşterilerini dijital ortamda
edinmek için çözüm
talebinde bulunuyor.
E-ticaret firmalarından ise
son dönemde kötüye
kullanım tespiti için çözüm
talepleri alıyoruz.
Dijital ortamda güvenli
etkileşimi sağlamak büyük
önem arz ediyor. Dolayısıyla
beklentimiz; çalışan, müşteri ve
partner ağını dijital ortama
taşımak isteyen tüm sektörlerde
talebin doğrudan artması yönünde.
zaktan kimlik doğrulamanın
müşteri yolculuğuna nasıl bir
etkisi var KYC’ye ihtiyaç
duyan finansal kuruluşlar
nasıl bir yol izlemeli
özümünüz sağladığı katkılar
ve benzersiz özellikleri
konusunda da bilgi verebilir
misiniz
Know Your Customer
(Müşterini Tanı) çözümleri
ile müşteriler akıllı telefonları
ile diledikleri ortamda
kurum müşterisi olabiliyor.
Mevzuata göre süreç kimlik
doğrulama, kimlik üzerindeki
güvenlik öğelerinin tespiti,
biyometrik eşleştirme,
canlılık testi ve görüntülü
görüşme süreçlerini içeriyor.
İnternet erişimi olan kullanıcı
mobil uygulama veya web
platformu üzerinden müşteri
edinimi sürecini başlatarak
tamamen temassız şekilde
kurum servislerine erişebilir.

KYC çözümüne ihtiyaç duyan
finansal kurumlar için öncelik
dijital müşteri edinimi sürecini
tasarlamaktan geçiyor. KYC
sürecinin ABC’sini kullanıcı
deneyimi, güvenlik ve yasal
uyum oluşturuyor. Mevzuatta
gereken tüm aşamaları
barındıracak şekilde
teknolojinin kendilerine
sağladığı tüm otomasyon
imkanını kullanan kurumların
süreçte daha başarılı olduğu
gözleniyor. Pek çok kurum,
ihtiyaç duyduğu teknolojileri
kendileri geliştirmek yerine
yazılım firmalarından tedarik
ederek daha etkili ve verimli bir
Techsign KYC
çözümü ile müsࡤteri
edinimi için ihtiyaç
duyulan tüm
teknolojileri
sagࡅlıyoruz.
Modüler bazda
gelisࡤtirdigࡅimiz
teknolojilerimiz ile
her ortamdan güvenli
sࡤekilde müsࡤteri
edinimini
destekliyoruz.
dönüşüm süreci sağlayabiliyor.
Zira, Techsign gibi yerli
firmalar geliştirdikleri yapay
zeka destekli çözümleri ile
oldukça güvenli, esnek ve
mevzuata uyumlu bir altyapı
sunabiliyor.
Techsign KYC çözümü ile
müşteri edinimi için ihtiyaç
duyulan tüm teknolojileri
sağlıyoruz. Modüler bazda
geliştirdiğimiz teknolojilerimiz
ile her ortamdan güvenli
şekilde müşteri edinimini
destekliyoruz. Canlılık tespiti,
psikolojik analiz ve geçmiş
taraması gibi ek modüllerimiz
de mevcut. Ayrıca, talep
edildiği takdirde, müşteri
edinimi sürecini bir sohbet
botu ile gerçekleştirebiliyoruz.
KYC teknolojileri sektörün
gündeminde ve rekabetin
oldukça yoğun olduğu bir
alan. İşinizin geleceğinden
de bahsedebilir misiniz Bu
teknolojiler aslında bizi nasıl
bir geleceğe hazırlıyor
Müşteri edinimi KYC
sürecinin yalnızca bir
parçasını oluşturuyor.
Müşteri edinimi dışında
KYC, dijital ortamda yaş
doğrulaması, parolasız giriş,
yaş doğrulama ve şüpheli
kullanım durumunda hızlı
doğrulama gibi pek çok
süreçte uygulanabilir.
Çözümü seçerken dikkat
edilmesi gereken en
önemli kriterlerden biri de
çözümün tüm bu süreçlerde
kullanılabilir olmasıdır.
Techsign olarak bu farklı
kullanım durumlarının
tümüne yanıt verecek bir
çözüm sunmaya özen
gösteriyoruz.
Ek olarak, KYC çözümümüz
geniş entegrasyon
seçenekleri sağlıyor.
Yerinde kurulum,
bulut platformu ve API
entegrasyonu ile farklı
kapsamlarda çözüm
sunabiliyoruz. Müşteri
yönetimi ve süreç takibine
dair web platformu
geliştirmelerimiz devam
ediyor. Bu platform ile,
farklı doğrulama
süreçlerinde kurumlara
müşteri verileri üzerinde
tam kontrol sağlamayı
hedefliyoruz. Yapay zeka ile
desteklediğimiz yazılımımız,
daha fazla veri ile kendini
sürekli geliştirirken 99%
oranında doğrulama başarısı
sağlıyor.
Veri oldukça önemli. Techsign
olarak sağladığımız çözüm ile
KYC sürecinde toplanan
biyometrik verilerin parolasız
doğrulama için kullanılmasına
olanak sağlıyoruz. FIDO
sertifikası uyumlu geliştirilen
biyometrik doğrulama
çözümümüz, müşterilerine
dijitalde daha iyi ve güvenli bir
deneyim sunmak isteyen
kurumlar için ideal bir altyapı
sağlıyor.
Konu ödemeler ve doğrulama
söz konusu olduğunda doğal
olarak akla güvenlik ve fraud
tespiti geliyor. özümlerinizin
güvenlik katmanları konusunda
da bilgi verebilir misiniz
Kimlik tanıma ve doğrulama
çözümleri için yapay zeka
kullanımı oldukça büyük önem
arz ediyor. Sürekli genişleyen
veri seti ile yapay zeka
doğrulama skorumuz da
gittikçe gelişiyor. Sunduğumuz
yazılım ile değişen biyometrik
özelliklere duyarlı; makyaj,
maske ve iki boyutlu
görüntüyü tespit edebilen bir
çözüm sunabiliyoruz. Doküman
ve kimlik kartı doğrulama
sırasında dokümanların
yıpranmışlığını ve rengini
kontrol edebiliyoruz. Kimlik
kartlarında yer alan güvenlik
öğelerini (gökkuşağı baskı,
giyoş, hologram, imza, optik
değişken mürekkep) tespit
edebiliyoruz. Talep edildiğinde
kişinin geçmiş kayıtlarını
(blacklist ve whitelist)
görüntüleyebiliyor ve sessiz
güvenlik bildirimleri
sağlayabiliyoruz.
Entegrasyonu nasıl sağlıyorsunuz
Projelendirme sürecinden de
bahsedebilir misiniz
Çözümlerimiz için yerinde
kurulum, API entegrasyonu
ve bulut (ortak/özel) kullanımı
seçeneklerimiz bulunuyor.
Büyük ölçekli firmalar
genellikle yerinde kurulum
veya API entegrasyonu tercih
ederken orta ve küçük ölçekli
firmalarda kolay kullanım
sağlayan bulut ortamı tercih
ediliyor.
Süreç tasarımını yapan
kurumlar bizlerle iletişime
geçerek bir demo talebinde
bulunuyor. Pandemi
nedeniyle online gerçekleşen
görüşmelerde müşterilerimize
çözümleri kendi cihazlarında
test etme imkanı sağlıyoruz.
Test tamamlandığında
müşterilerimizden
tasarladıkları kullanım
senaryosuna dair bilgi
alıyoruz. Ürünü kullanacakları
cihazlar ve süreçler hakkında
aldığımız yönlendirmeler ile
bu sefer kurum ortamında bir
POC (Proof Of Concept)
gerçekleştiriyoruz. Deneme
süreci başarıya ulaştırıldığında
gerçek ortamları için
entegrasyon gerçekleşiyor ve
ürün kullanıma sunuluyor.
Sürece etki eden pek çok
değişken olmakla birlikte
yerinde kurulum durumunda
tüm aşamalar ortalama iki
ayda tamamlanıyor. Bu
süreçte kuruma özel
geliştirmeler de yapılabiliyor.
Yerinde kurulum tüm
aşamaları tamamen uzaktan
tamamlanabiliyor.
Ek olarak, özel bulut alanı
kurulumu ortalama bir
haftada tamamlanırken,
ortak bulut kullanılmak
istenirse süre bir saate
kadar indirilebiliyor.
Güncel ajandanız
eşliğinde 2021 yılına
nasıl hazırlanıyorsunuz
Müşterilerinizi hangi
yenilikler bekliyor
Pandemi ile yakaladığımız
momentum ile hedefimiz
globale açılmak. Yasal
düzenlemeler ve dijital
dönüşüm olarak Türkiye’ye
hayli benzeyen EMEA
bölgesinde ilk satışımızı
2020 yılında gerçekleştirdik.
Avrupa, Rusya, Türk
Cumhuriyetleri öncelikli
hedef pazarlarımız arasında.
Büyümemizi tüm Avrupa’yı
içerecek şekilde genişletmeyi
ve global bir entegrasyon ağı
ile yeni pazarlarda varolmayı
hedefliyoruz.
Öncelikli sektör hedeflerimizi
ise fintechler, bankalar,
sigorta firmaları, finansman
şirketleri, internet platformları
ve e-ticaret platformları
oluşturuyor. Pazarlama
çalışmalarımızı hedeflediğimiz
market ve sektörler dikeyinde
genişletmeye devam
ediyoruz.
 2020 YILI TÜRKİYE
DİJİTAL BANKACILIK
RAPORU
IBTECH DİJİTALBANKACILIK GRUP MÜDÜRÜ

Pandemi ile birlikte kısıtlı yaşamların hızla dijitalleşmesi

tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de dijital bankacılık
çözümlerine ve uygulamalarına olan ilginin artarak
Ünal Sezer

devam etmesini sağladı. Bununla birlikte hem pandeminin

hem de dijitalleşmenin etkisiyle şube sayısı
ve dolayısı ile çalışan sayısı azaldı.

P
andemi ile birlikte
kısıtlı yaşamların
hızla dijitalleşmesi
tüm dünyada olduğu
gibi ülkemizde de dijital
bankacılık çözümlerine
ve uygulamalarına olan
ilginin artarak devam
etmesini sağladı.
Bununla birlikte hem
pandeminin hem de
dijitalleşmenin etkisiyle
şube sayısı ve dolayısı ile
çalışan sayısı azaldı.
2020 yılında her iş
gününde en az 1 şube
kapandı. Türkiye’de
faaliyet gösteren 54
bankada toplam 260
adet şube kapanışı
gerçekleşti. Bununla
paralel olarak çalışan
sayısı geçen yıla oranla
2.225 kişi daha azalarak
186.612 kişi oldu.
Yıllara Göre Bankalarda
Çalışan Sayısı
Dijitalleşmenin ve
bununla birlikte finansal
hizmetlere erişimin
kolaylaşması ile birlikte
2020 yılında rekor
üstüne rekor tazeleyen
bankacılık sisteminde
yaklaşık 60 milyar TL ile
tüm zamanların en
yüksek net dönem
karına ulaşıldı. 2019 yılına
oranla %22 oranındaki
bu artışın 2021 yılında
ekonominin iyileşmesi
ve reel ekonomiye daha
fazla katkı ile birlikte
196,699
193,504
192,313
2016 2017
daha da yükseleceğini
ümit ediyor ve bekliyorum.
Pandemi sırasında %1,5
büyüyen ülke ekonomisi
ve finansal alanda yapılan
yenilikler ile çok güzel
fırsatların beklediğini
söyleyebilirim.
Örneğin, planlanan tarihte
bir değişiklik olmazsa, bu
yazının yayına alındığı tarihte
hayata geçmiş olacak olan
bankacılıkta uzaktan müşteri
edinimi yönetmeliği ile,
banka müşterileri için
kolaylık; bankalar için ise
dijitalde hem fırsatlar hem
de rekabet artıyor olacak.
Milyon kişi
70
60
50
40 35
30
22
20
10 8 8
5 5
0
Aralık 2017
Sadece İnternet Bankacılığı Kullanan
Hem İnternet Hem Mobil Bankacılık Kullanan
Sadece Mobil Bankacılık Kullanan
Aktif Dijital Bankacılık Müşteri Sayısı
188,837
186,612
2018 2019 2020
Mastercard’ın 2020
Avrupa’da Bankacılık Evrimi
araştırmasında paylaşıldığı
üzere 2017 yılında %49,
2019 yılında %54 olan
fiziksel bankacılıktan
dijital bankacılığa geçişi
değerlendirenlerin oranı
2020 yılında %62 oldu.
Bu açıdan, hem Avrupa’da
hali hazırda uygulamada olan
ülkemizde ise zamanlama
olarak müşteri ihtiyaç ve
beklentilerini karşılayacak
olan uzaktan müşteri edinimi
izni ile hiçbir bankanın
şubesine gitmeden,
fiziksel temas kurmadan
istediğimiz bankanın
44
32
Aralık 2018
müşterisi olabileceğiz.
İnsan etkileşiminin
neredeyse olmadığı,
tüm etkileşimin dijital
uygulamalar aracılığı ile
gerçekleşeceği bu
müşteri-banka ilişkisinde
ise bankaya notumuzu
dijital uygulamalarının
bizde bıraktığı duyguya
bağlı olarak vereceğiz.
Özetle bankacılık
hizmeti alan müşterilerin
bankaları beğenip
beğenmemesi onların
baş başa oldukları dijital
deneyimlerin başarısı ile
orantılı olacak. Bir
memnuniyetsizlik
durumunda ise banka
tercihini değiştirmek
sadece 5 dakikalık bir
efor gerektirecek. Peki
bu pazar ne kadar büyük
ve bu konu Türkiye
bankacılık sistemi için
neden önemli? Öncelikle
Türkiye’de dijital aktif
müşteri sayılarından
başlayalım…
66
53
53
41
8 9
4 3
Aralık 2019 Aralık 2020
 Milyon kişi

30
25,237
25

20 18,204

15
12,431
10
4,884
5
1,841
230
0
0-17 18-25 26-35 36-55 56-65 66+
Yaş Grubu Yaş Grubu Yaş Grubu Yaş Grubu Yaş Grubu Yaş Grubu

Yaş Gruplarına Göre Aktif Bireysel Dijital Bankacılık Müşterileri

Türkiye Bankalar Birliği 66 yaş ve üzeri olan ise olumlu etkileyecek

raporuna göre Türkiye’de
aktif bireysel ve kurumsal
dijital bankacılık müşteri
sayısı 2020 yılında 66
milyon oldu. Bu sayının
3 milyonu sadece internet
bankacılığı işlemi
yaparken, 53 milyonu
ise sadece mobil bankacılık
işlemi yaptı. Hem internet
hem de mobil bankacılık
kullanan kullanıcı sayısı ise
9 milyon oldu.
2020 yılının son
çeyreğinde en az bir
kez dijital bankacılık
uygulamasına giriş yapmış
olan bireysel müşteri sayısı
ise 63 milyon. Türkiye
nüfusunun 83 milyon
olduğunu düşünürsek bu
dijital aktiflik oranının ne
kadar yüksek olduğunu
anlayabiliriz. Yaş
dağılımına bakacak
olursak en fazla kullanımın
25 milyon ile 36-55 yaş
grubunda; ikinci en yüksek
kullanımın 18 milyon ile
26-35 yaş grubunda
olduğunu görüyoruz.
2 milyon dijital aktif
müşterimiz var.
Yaş Gruplarına Göre Aktif
Bireysel Dijital Bankacılık
Müşterileri
2021 yılında ise bu
sayıların daha da
artacağını söylemek
mümkün. Bunun birkaç
nedeni olduğunu
düşünüyorum. İlk olarak
Türkiye bankacılık
sisteminde merkezi otorite
olan kurumların güncel
ihtiyaç ve beklentilere
yanıt verecek yenilikçi
girişimlere açık olmaları
ve hatta öncülük etmeleri
diyebilirim. Örneğin
Merkez Bankası’nın 7 gün
24 saat bankalar arası para
transferine izin veren
Fonların Anlık ve Sürekli
Transferi sistemini devreye
alması ya da BDDK’nın
hem teknolojiyi hem
kolaylığı hem de güvenliği
odağa koyan çözümler
için yönetmelikleri sürekli
paylaşıyor ve güncelliyor
olması bu sayıları çok
görünüyor. Diğer bir neden
ise rekabet içinde olan
bankaların daha iyi bir
bankacılık sistemi için
bir araya gelip yenilikçi
çözümler ürettikleri
Bankalar Arası Kart
Merkezi, Kredi Kayıt
Bürosu gibi platformların
varlığı ve etkinliği. Bu
platformların rekabetten
çok iş birliğini geliştirme
vizyonları ve özellikle
finansal teknolojiler üreten
girişimlerin yanında duran
yaklaşımları 2021 yılında
bu sayıları daha da olumlu
etkileyecek…
Hem ülkemiz ve ülkemiz
bankacılık sistemi için
hem de ekosistemde çok
değerli katkıları ve renkleri
olan finansal teknoloji
girişimleri için çok iyi bir
yıl olması dileklerimle…
 FİNANSAL İYİLİK
HALİNE GEÇİN!
Finansal İyilik ali’ nedir Ben söyleyeyim,
KİŞİSEL PARA DANIŞMANI
bizim para konularıyla ilgili iç huzurumuzun durumu…
Özlem Denizmen
“F
inansal İyilik
Hali’ nedir? Ben
söyleyeyim, bizim
para konularıyla ilgili
iç huzurumuzun durumu…
Bazen kendimizi çok iyi, bazen
endişeli, bazense korku içinde
hissedebiliyoruz. Sizde durum
ne? Bir düşünün. Bir süredir
uygulamam Moneye için
'Finansal İyilik Hali' konusunda,
davranış değişikliği
yöntemleriyle; para ile
ilgili duygu, düşünce ve
davranışlarınızı keşfedip
değiştirmenin formülü üzerine
çalışıyorum. İşte ‘Finansal İyilik
Hali’ basamakları.
1. Finansal Karmaşa
Duygular: Yetersizlik, korku,
endişe, utanç, çaresizlik.
Davranışlar: Aşırı harcama,
kredi kartı borcunu öteleme.
Kredili Mevduat Hesabı (KMH)
kullanma, borcu borçla
kapatma. Ödemelerde geride
kalma, faturalarda sorun
yaşama, vergiyi kaçırma.
Finansal Durum: Finansal
hedef, bütçe, birikim, yatırım ve
gelecek için bir güvence yok.
İlişkiler: Aile içi çatışma,
eşler arası tartışma, durumu
çocuklardan gizleme,
kendinden kaçma.
2. Finansal Kabullenme
Duygular: Mahcubiyet, şaşkınlık,
güvensizlik, hayal kırıklığı.
Davranışlar: Başını kuma
gömme, 'Görmedim,
duymadım, bilmiyorum'
Finansal Durum: Düzensiz
birikimler, çeşitli banka
hesapları, kişinin kendi bilgi
ve becerisiyle biraz finansal
kontrol çabası.
İlişkiler: Aile içinde parayı
konuşmama, finansal konularda
işin uzmanına danışmama.
3. Finansal Farkındalık
Duygular: Merak,
keşfetme arzusu.
Davranışlar: Finansal
gerçeklerini tanımak için
(harcamalar, bütçe, birikim,
borç, yatırım...) harekete
geçme. Davranış değiştirmeye
hazır olmak.
Finansal Durum: Bir finansal
plan yapma gereğini anlamak,
muhtemel bir finansal acı
sonrası (borç, boşanma, iş kaybı,
vs) harekete geçme çabası.
Kendi finansal hayatının
kontrolünü eline almaya
kararlı olmak.
İlişkiler: Çevresindekilerin ‘para
ile olan ilişkilerini’ görmeye
başlamak ve kendinin de
onlarla olan finansal ilişkilerinin
temellerinin farkına varmak.
4. Finansal İstikrar
Duygular: Rahatlık, başarı hissi,
genellikle iyimser.
Davranışlar: Güvence, doğru
bilgi aramak ve bulmak.
Bu bilgileri değerlendirip
aksiyona geçmek.
Finansal Durum: Belli bir hedef
için planlı ve düzenli birikim
yapmak. Bütçeye uygun, doğru
borçlanma, finansal okuryazarlık
bilgi ve becerisine sahip olma.
Harcamalarını ve bütçesini
yönetme.
İlişkiler: Ailede aylık bütçe
yapılır. Eş dost tavsiyesiyle
yatırım yapmaz.
5. Finansal Güvence
Duygular: Güven hissi,
kontrol becerisi.
Davranışlar: Gelecek için birikim
planı yapma ve uygulama.
Hayatın getirdiklerini (olumlu
ve olumsuz) değerlendirip
adım atmak.
Finansal Durum: ‘Başımızı
sokacak bir evimiz olsun’, 'Sağlık,
eğitim sigortalarımız bulunsun’,
'Çocukların eğitimi için birikim
yapalım’, 'Öngörülmez durumlar
için Acil Durum Fonumuz olsun’
gibi konuları halletmiş veya
hallediyordur. Borç çok azdır
veya yoktur.
İlişkiler: Finansal güvende
hisseden bir kişi finansal hayatını
kontrol ediyordur, çevresiyle
olan ilişkileri de daha sağlıklıdır.
Yere emin adımlarla basar.
6. Finansal Özgürlük
Duygular: Başarma hissi, 'Sırada
ne var?' düşüncesi, kaybetme
korkusu, yeterlilik düşüncesi.
Davranışlar: Emeklilik için
birikim, gönüllülüğe dayalı
işlerde çalışma, farklı yerlerde
yaşamak / çalışmak, bol seyahat.
Finansal Durum: Finansal
bağımsızlık kazanıldı, kişisel
hobilere, merak edilen alanlara
odaklanma zamanı.
İlişkiler: Kendisinden istenen
paraya ‘borç’ demez. Çevresiyle
kişisel, finansal hedeflerini
paylaşır. Parasını da hayatını
da yönetir.
7. Finansal Huzur
Duygular: Yeterli finansal
büyüklüğe ve cömertliğe
sahibim.
Davranışlar: Hayırseverlik,
ihtiyacı olanlarla paylaşma,
sadece para değil, ilgi, sevgi,
zaman verme.
Finansal Durum: Para konuları
(kazanmak, bütçe, birikim,
yatırım) hayatının akışında
hallolmuş durumda. Artık verme
zamanı, vakıflara derneklere
çevreye paylaşarak bolluk ve
bereket içinde olmak.
İlişkiler: Para ile olan ilişkilerde,
aslında temelinin para
olmadığını duygular olduğunu
anlamış ve rahat etmiş bir zihin
haritası.
Şu soruları cevaplayın:
1. Einize geçen parayı doğru
şekilde yönetiyor musunuz?
2. Ay sonunu nasıl
getireceğiniz konusunda
kaygılarınız var mı?
3. Birikim yapma alışkanlığınız
ne durumda?
4. Kredi kartı ekstreniz
geldiğinde içinizi endişe
kaplıyor mu?
5. Para............ Boşluğu nasıl
doldurursunuz?
8 Mart Dünya Kadınlar
Günümüz kutlu olsun!
8 Mart Dünya Kadınlar
Günü’nü sosyal medyada
resimler koymak kadınlara
güller vererek kutlamak yetmez…
Hakiki aksiyona geçelim.
Kadının güçlenmesi için herkese
ayrı bir rol düşüyor. Aileler, eşler,
kız babaları, kayınvalideler...
Kadınlara destek olun, ona 
cesaret, yol ve güç verin.
Önünü açın. 
İster girişimcilik ister kurumsal
hayat, biz kadınlar olaylara
daha bütünsel ve empati ile
yaklaşıyoruz. Çalışmalar, yönetim
kurulunda daha fazla kadın olan
şirketlerin daha karlı olduğunu
gösteriyor. Farklılık inovasyonu
da tetikliyor. Patronlar bunu
kendine misyon edinmeye
başladılar. Ancak kadın-erkek
çalışma oranında hala kotaların
olması bile aslında tuhaf bir
durum. Bu anlayışın temelinden
değişmesi, kadınların daha
nitelikli hale getirilmesi ve iş
dünyası tarafından yönetimde
kadın sayısının artırılmasının
kendiliğinden benimsenmesi
gerekir. Merdiven yukarıdan
sarkıtılmalı.
 
Kadınlar;
• İsteyin, talep edin.
Kaybedecek bir şeyiniz yok.
• Size teklif edileni, kendi
değeriniz ile karıştırmayın.
• ‘Hayır’ demeyi bilin. Günde
en az bir kez ‘Hayır’ diyerek
irade kasınızı güçlendirin.
• Söz alın. Kadınlar
toplantılarda erkeklerden
yüzde 75 daha az
konuşuyor.
• Takdir bekliyorsanız,
gelmeyince içinize
kapanmayın.
Güç verilmez alınır.
• Öğle yemeklerini
değerlendirin. Kadınlar
birbirlerine başarılarını
anlatmıyor. Kendini övmek
‘ayıp’ geliyor. Erkekler içinse
bu çok doğal.
• İçinizdeki bütünsel bakış
açısını ve empati cevherini
keşfedin, kullanın. 
HALKBANK KURUMSAL PORTAL YÖNETİM EKİP LİDERİ KADİR UÇAR
VE ARTIWISE KURUCU ORTAĞI VE GENEL MÜDÜRÜ TANEL TEMEL

HALKBANK VE ARTIWISE
FİNANSAL İSTİHBARAT
ANALİZİNDE YAPAY ZEKA
İLE FARK YARATTI
Halkbank Kurumsal
Portal Yönetim
Ekip Lideri
Kadir Uçar
G ittikçe daha fazla önem
kazanan bir alanda
hizmet veriyorsunuz.
irketiniz ile bizi yakınlaştırabilir
misiniz? Ürün ve çözümleriniz,
sınıflayıp, aksiyon alabilecekleri
içgörülere döndürmekteyiz.
Çözümümüzle kurumlara %70
oranında operasyonel verimlilik
sağlıyoruz. İkinci ürünümüz olan
ve Yapay zeka
Çalışanın Sesi ile, kurumlarla
ve doğal dil i leme
hedef kitleniz, ekibiniz ve cironuz
konusunda neler söylemek çalışanları arasında bağlılığı
firması Artiwise ın istersiniz? arttırmayı hedefliyoruz. Bu ürünle
Kurucu rtağı ve kurumların periyodik olarak
Genel Müdürü Artiwise yapay zekayı ve doğal uyguladığı çalıan bağlılığı
Tanel Temel ile dil işlemeyi odağına almış ve bu anketlerinde verilen açık uçlu
Finansal İstihbarat alanda Türkiye’nin en hızlı cevapları, yapay zeka ve doğal dil
Analizi süreçlerini ve büyüyen teknoloji firmasıdır. işleme özellikleri desteği
Artiwise Yapay Zeka Teknolojik yetkinliklerimiz bize sayesinde, analiz ederek, kök
Kullanım Alanlarını şu anda pazarda karşılık bulmuş sebepleri bulabiliyor, çalışan
değerlendirmek üzere 4 tane ürün geliştirmemize gözünde memnuniyetsizlik
yardımcı oldu. İlk ürünümüz yaratan noktaları tek seferde
bir araya geldik.
özellikle sizin de belirttiğiniz gösterebiliyor, memnuniyet
gibi son zamanlarda çok fazla duyulan tarafları ise gün ışığına
öne çıkan ve kurumlarda çıkarabiliyoruz.
müşteri deneyimini arttırmaya
yönelik olarak geliştirdiğimiz Bir diğer ürünümüz Finansal
Müşterinin Sesi ürünü. Bu ürünle İstihbarat Analizi ile de özellikle
kurumların müşterilerinden bankaların karar verme
yazılı veya sesli olarak tüm süreçlerinde çok etkili rol
kaynaklardan aldıkları geri oynuyoruz. Bildiğiniz gibi
 bildirimleri yapay zeka ile bankaların çok fazla sayıda
2021 yılında öncelikli
hedefimiz yine mevcut
müşterilerimize verdiğimiz
iyi hizmet kalitesini
sürdürerek, ürünümüzü
daha da geliştirmek ve
yeni müşterileri aramıza
katmak olacak. Bunun için
yeni Ar-Ge yatırımlarımızı
devreye alıyoruz.
kurumsal müşterisi
bulunmakta ve bu
müşterilerine ilişkin çıkan
haberleri, bildirimleri manuel
olarak takip etmeleri ciddi
bir operasyonel yük
getirmekte ve hatta birçok
önemli detayı kaçırmalarına
yol açmakta. Artiwise olarak
biz bu noktada devreye
girip, banka müşterileri ile
ilgili çıkan tüm haberleri
yapay zeka ve büyük veri
işleme teknolojisi ile olumlu/
olumsuz – ilgili/ilgisiz vb.
olarak filtreleyip iş
birimlerinin binlerce kurumu
dakikalar içerisinde takip
ederek kolayca aksiyon
alabilecekleri bir hale
getiriyoruz. Son ürünümüz
olan Pazar Analizi ile,
özellikle perakende
sektöründe hizmet veren
kurumların pazardaki
özellikle e-ticaret alanındaki
ürünlerine ait trendleri
keşfetmelerini, rekabeti
anlamalarına ve büyüme
alanlarına odaklanmalarına
yardımcı oluyoruz.
Ekibimize gelirsek, şu anda
25 kişilik bir ekibiz ve her
geçen gün ekip sayımızın
büyümemize paralel olarak
arttığını söyleyebiliriz.
Türkiye’nin en güçlü
mühendis kadrolarından bir
tanesine sahibiz. Özellikle
doğal dil işleme ve yapay
zeka gibi çok teknolojik bir
alanda ürün geliştirdiğimiz
için bu alanda en iyi
mühendisleri kadromuza
katmaktayız. Türkiye’nin ve
Dünya’nın önde gelen
üniversitelerinden oluşan
uzman kadromuzu işe giriş
süreçlerimizde özenle
belirliyoruz. Ekibe yeni
katılacak mühendisin bu yeni
teknolojilere ve uzman
mühendis kadrosuna uyum
sağlandığını görmek ve
teknik mülakatlar en önemli
süreçlerimizden birini
oluşturuyor. Bu sayede
ürünümüzü ve çözümlerimizi
rakip ürünlerden daha
başarılı bir konumda tutmayı
başarabiliyoruz.
Artiwise’ın ürünlerinden elde
ettiği lisans geliri 2020
yılında bir önceki yıla göre
%103 oranında arttı. Artiwise
ürünleşmeye önem veren
bir firma olarak ürün
yaygınlaştırmamız ve
AR&GE faaliyetlerimiz bu yıl
da aynı hızla devam edecek.
Pandeminin gölgesinde
2020 yılı sizin için nasıl
geçti? Hangi sektörlerin ilgisi
daha fazla oldu İhtiyaç
duymasına rağmen hangi
sektörler daha ilgisiz kaldı
Ekiplerinizi nasıl yönettiniz
angi çözümlerini öne çıktı
naliz ettiğiniz verinin
büyüklüğünde nasıl bir
değişim yaşandı
Pandemi sürecini tehdit
değil fırsat olarak gördük.
2020 yılında firmalar dijital
dönüşüm süreçlerini
hızlandırdılar. Dijital
dönüşümde 5 yılda
alacakları yolu 1 yılda
alan firmalar oldu. Bu öne
çıkan fırsatlardan biri oldu.
Artiwise olarak Pandeminin
ilk zamanlarında Dünya
Sağlık Örgütü ve John
Hopkins servislerine entegre
olarak Covid ile ilgili öne
çıkan haberlerini, tüm ülkerin
vaka, vefat sayıları ve yapay
zeka önerilerini sunan
https://covid.artiwise.com
platformunu 15 günde
oluşturduk ve sosyal
sorumluluk çalışması
olarak platforma ücretsiz
erişim sağladık.
Artiwise 2021 yılının ilk
yarısında müşteri deneyimi
konusunda çok daha iddialı
bir arayüz seti ile
müşterilerinin karşısına
çıkacak. Bu yönde
yaptığımız çalışmalarda
modern kullanıcı deneyimi
trendlerini hakim kıldığımız
ürünümüz ile çok daha
açıklayıcı bir yolculuğa
çıkarmayı planlıyoruz
müşterilerimizi. Pandemi
sürecinde ekibimiz
gerçekten büyük bir emek
ve enerji ile bu dönüşüm
için yol kat etti. Umuyoruz
ki müşterilierimizde de
bu dönüşümün yarattığı
heyecanı ve memnuniyeti
deneyimleyerek bitireceğiz
2021 yılını.
Biliyorsunuz pandemi ile
birlikte ekonomik anlamda
birçok sektör de zor
durumda kaldı. Artiwise
olarak bu dönemde bizler
öncelikle mevcut
müşterilerimizi koruyarak,
dengeli bir büyüme
stratejisi izledik. Mevcut
müşterilerimizle sık sık
bir araya gelerek
değerlendirmelerde
bulunduk. Gerekli iyileştirme
ve geliştirmeleri yapmaya
devam ettik. Bu sayede de
yine bir önceki yıla kıyasla
büyümemizi sürdürdük.
Özellikle müşteri deneyimi
özelinde geliştirdiğimiz
Müşterinin Sesi ürünü ile
Finansal İstihbarat Analizi
tarafında büyümemiz
devam etti.
Pandeminin başlangıcıyla
birlikte tüm ekiplerimizle
birlikte uzaktan çalışma
sistemine geçtik. Süreci
yakından takip ettiğimiz
için tüm hazırlıklarımızı bu
sürece göre daha önceden
düzenlemiştik. Bu sayede bu
geçişi rahat bir şekilde
yönetebildik. Düzenli
toplantılarımızı aksatmadan
online ortamda devam
ettirdik. Verimlilik anlamında
herhangi bir olumsuzluğa yol
açmadan bu süreci devam
ettirebildik. Herkes çok
özverili bir şekilde
çalışmalarına devam etti.
Bankaların da yoğun kullandığı
yapay zeka ve doğal işleme
platformu Artiwise Analytics’i
sizden dinleyebilir miyiz?
Artiwise Analytics Finanasal
İstihbarat nalizi ve Müşterinin
Sesi nalizlerinde nasıl
çalışıyor, entegrasyon
süreçleri nasıl ilerliyor
irketler için nasıl bir fark
yaratıyorsunuz
Artiwise Analytics yapay
zeka destekli bir veri analitiği
platformu. Birçok kanaldan
kurumların yapısal olmayan
verilerini alıp, anlamlı
ve stratejik kararlar
verebilecekleri bir hale
dönüştürüp kurumlara
sunuyoruz. Platformumuz
kurumların müşteri
deneyimini, müşteri
bağlılığını ve verimliği
arttırırken, müşteri kaybı ve
müşteri şikayetlerinin önüne
geçmesini sağlamaktadır.
Entegrasyon günümüzde
verimli yapılabilen ve
çözülmüş bir problemdir.
Artiwise iş birimlerine ve
teknik birimlere yük
getirmeyecek şekilde bulut
veri sistemi ile bankacılık
sistemini hızlı bir şekilde
entegre edebilmektedir.
Artiwise entegrasyon
süreçlerinde bulut veri
kullanımı ile iç süreçlerde
BDDK ve KVKK süreçlerine
uyum sağlayarak güvenli bir
entegrasyon süreci
oluşturmaktadır.
Bankalar ve finans kuruluşları
için platformumuz çok önemli
bir yer tutuyor. Artiwise Analyt-
ics yurt içi ve yurt dışında
binlerce haber sitesini, web
sitesini,
forumları, blogları ve birçok
dijital kanaldan milyonlarca
veriyi tarama gücüne sahip.
Bankalar kendi müşterileri
ile ilgili önemli bir haber
olduğunda, bu haberi
bilmek istiyorlar. Manuel opera-
syonla bu takibi
yapabilmeleri yüzlerce, binlerce
saat almakta. Bunu yapsalar bile
bu kadar çok kaynağı taraya-
mayacakları için mutlaka
gözden kaçırdıkları, atladıkları
önemli noktalar olabiliyor. Bizim
platformumuz bu milyonlarca
veriden
otomatik olarak yaklaşık %85
oranındaki veriyi yapay zeka
sayesinde eliyor. Kalan veriyi de,
bankalar için önemli-önemsiz,
ilgili-ilgisiz olarak sınıflandırıyor.
Benzerlik algoritmamız
sayesinde, benzer haberler
gruplanıyor ve ana haberin
altında tutuluyor. Çok önemli bir
haber olduğunda da, tüm banka
şubelerine ve ilgili iş ekiplerine
tüm kanallardan otomatik
olarak alarm veriyor. Bankalara
kazandırdığımız bu yüzlerce
saat ve yüksek doğruluk
oranındaki bu uyarı
sistemlerimiz bankalar i
çin çok değerli.
Artiwise Analytics yapay
zeka destekli bir veri analitiği
platformu. Birçok kanaldan
kurumların yapısal olmayan
verilerini alıp, anlamlı
ve stratejik kararlar
verebilecekleri bir hale
dönüştürüp kurumlara
sunuyoruz.
HALKBANK – KADIR UÇAR
KURUMSAL UYGULAMALAR VE DİJİTAL KANAL GELIŞTİRME DAİRE BAŞKANLIĞI.
BANKA KURUMSAL UYGULAMAR BÖLÜM MÜDÜRLÜĞÜ KURUMSAL PORTAL YÖNETİMİ EKİP LİDERİ

Kadir Bey bankaların da çıkan haberlerden bizim temsilcisine kadar

yoğun kullandığı yapay zeka
ve doğal işleme platformu
Artiwise Analytics’i sizden
dinleyebilir miyiz?
 
Artiwise Analytics yapay
zeka teknolojisi ile, bizim
müşterilerimizle ilgili
olarak dijital ortamlarda
için önemli ve kritik olanları
anlık olarak tespit edip,
gerekli aksiyonları
alabilmemiz için bize
iletiyor. Halkbank
içerisinde geliştirdiğimiz ve
Artiwise ile entegre olan
uygulamamız ile ilgili
haberleri müşteri
iletiyoruz. Kritik ve aksiyon
alınması gereken haberler,
merkezimizdeki ve
şubelerdeki ilgili kişilere
bildirim sistemi ile anlık
iletiliyor. Bankamız için
bu sayede olası zararların
önüne erkenden
geçebiliyoruz. Bununla
birlikte ticaret sicil
gazetesinde yer alan
haberlerin de bizlerin
belirlemiş olduğu
kategorilere göre
ayrıştırılıp, ilgili
müşteri temsilcisine
yönlendirilmesi bizim için
çok değerli bir özellik. Bir
sonraki hedefimiz Artiwise
ile analiz ettiğimiz digital
medyada çıkan haberlerin
de aynı şekilde müşteri ile
ilişkisini kurup müşteri
temsilcisinin önüne
düşürmektir. Hatta bu
sefer, gelen haberin yapay
zeka kararlarını sadece
müşteri temsilcisinin
önüne düşürmeyeceğiz
aynı zamanda müşteri
temsilcilerinden yapay
zeka kararları hakkında
feedback alarak
yapay zekanın sürekli
öğrenmesini sağlayacağız.
Artiwise Analytics ile
baştan uca dinamik,
yapay zeka ile sürekli
öğrenen ve interaktif bir
süreç oluşmuş olacak.   kişiye/ekibe iletme
Özetlemek gerekirse
Artiwise yapay zeka
teknolojisi, finansal
istihabarat ve bildirim
süreçlerini bizim için
kolay ve etkili bir hale
dönüştüren, bu sayede
tüm potansiyel riskleri
anında görüp önlem
alabilmemizi kolaylaştıran
bir teknoloji haline gelmiş
durumda.
 
Sürecinizde Artiwise
ile yapay zekayı nasıl
konumlandırdınız ve ne
faydalar sağladınız
Artiwise yapay zeka
ürününü bankamız
süreçlerinde 2 farklı Artiwise’ın bizlere
noktada konumlandırdık. sağladığı sürekli öğrenme
Artiwise’ı birinci altyapısı ile yapay zeka
konumlandırdığımız başta kabul edilebilir
nokta müşteri istihbarat oranda yanlış
sürecinde müşterilerimizle anlamlandırmalar
ilgili digital ortamlarda yapabilse de zaman
yayınlanmış haberlerlerden içinde büyük bir keskinlike
istihbarat değeri doğru soruyu doğru
olanlarının belirlenmesi cevaplayıcıya ileten bir
ve müşteri temsilcisinin yapı elde edeceğimizi
haber çıkar çıkmaz gördük.
bilgilendirilmesi. Yapay
zeka, müşterilerimizle Halkbank olarak geçen
ilgili olarak tüm dijital sene kullanmaya
ortamlarda çıkan başladığımız Artiwise
haberlerden bizim için Finansal İstihbarat
önemli ve kritik olanları Analizi ve bu sene
anlık olarak tespit edip, gerçekleştirmeyi
gerekli aksiyonları hedeflediğimiz talep
alabilmemiz için bize yönetim optimizasyonu
iletiyor. sürecinde Artiwise
yapay zeka ürününü
Artiwise yapay konumlandırmaktan
zeka ürününü memnunuz. Artiwise ile
konumlandırdığımız yapay zekanın sürekli
diğer konu da iç iletişimde öğrenme gücü
büyük kurumların ortak süreçlerimize hız ve
derdi olan derdini/ verimlilik katmaktadır.
sorununu doğru
sürecidir. Büyük
kurumlarda iç müşterinin
talep yönetim sürecinde
iletilen talebe ait uzmanı
bulma, sorunun
muhatabını bulma,
kimi zaman günlerinizi
alabilmektedir. Bu
bağlamda Artiwise
yapay zeka ürünü ile
özelikle şubelerden iletilen
sorunların doğru Genel
Müdürlük ekiplerine
ulaşması konusunda
2021 yılında bir proje
geliştirmek istiyoruz.
Artiwise ile sürekli öğrenen
yapay zeka kullanarak
açılan bildirimlerin çözüm
sağlayacak doğru adrese
ulaşmasını sağlayacağız.

Türkçe, İngilizce, rapça,
lmanca, Fransızca,
İspanyolca dillerine özgü
yaptığı doğal dil işleme
çalışmaları yapıyorsunuz.
Sisteminiz üzerinden hangi
analizler yapılabiliyor
alışma prensipleriniz
ve abonelik sistemleriniz
konusunda da bilgi
verebilir misiniz?
Platform üzerinden
birçok analizi yapabilmek
mümkün. Kök-neden
analizi, duygu analizi,
niyet ve varlık çıkarımı ve
tematik analiz platformun
en önemli özelliklerini
oluşturuyor. Kök neden
analizi sayesinde kurumlar,
olumlu ya da olumsuz
konuların nedenine kadar
inebilme şansına sahip
oluyorlar. Bu gerçekten
çok değerli, fark yaratan
ve müşterilerimizin bizi çok
tercih etmelerinde önemli
rol oynayan bir özellik.
Bununlar beraber, yapay
zeka kategorilendirilmiş
ve anlamlandırılmış tüm
içeriklerin otomatik
olarak duygu analizini
gerçekleştirebiliyor. Takip
edilen içeriklerde çok kolay
bir şekilde varlık çıkarımını
da yapabiliyoruz. Bu
sayede kurumlar istedikleri
her kurum ya da içerik için
kolayca filtreleme yapıp,
aradıkları içeriğe saniyeler
içerisinde ulaşabiliyorlar.
Kurumlar ister bulut
üzerinden aylık abonelik
modeli ile isterlerse
lisanslama modeli ile kendi
sunucularında Artiwise
Analytics’i kullanabiliyorlar.
Müşteri eneyimi ve Müşteri
İç Görüsünde Yapay eka
kullanımı nasıl bir fark
Artiwise’ın
ürünlerinden elde
ettiği lisans geliri
2020 yılında bir
önceki yıla göre
%103 oranında arttı.
Artiwise ürünleşmeye
önem veren bir
firma olarak ürün
yaygınlaştırmamız ve
AR&GE faaliyetlerimiz
bu yıl da aynı hızla
devam edecek.
yaratıyor. Ürün ve
çözümlerinizi geliştirirken
hangi teknolojilerden
faydalanıyorsunuz
Müşteri deneyimi ve
müşteri iç görüsü özellikle
son zamanlarda birçok
kurumun titizlikle üzerinde
durduğu bir konu haline
geldi. Pandemiden önce,
bunun öneminde olan
önemli kurumlar, müşteri
deneyimini iyileştirmek için
yatırımlarını yapıyorlardı.
Fakat, pandeminin ortaya
çıkmasıyla beraber daralan
Pazar payları ve artan
rekabet nedeniyle birçok
kurum bu alana ağırlık
vermeye başladı. Müşteri
deneyiminin çok geniş
kapsamda değerlendirildiği
bu alanda pazarda farklı
çözümler mevcut. Özellikle
yabancı ve dev firmaların
da bazı çözümleri mevcut.
Fakat, Artiwise olarak
biz teknolojimizle tüm
diğer bu çözümlerden
farklılaşıyoruz. Biz yapay
zekanın bir alt kolu olan
doğal dil işleme konusunda
yapmış olduğumuz AR&GE
çalışmaları sayesinde
öncüyüz. Bu da bize
rekabette çok büyük
avantaj sağlıyor.
Örnek vermek gerekirse,
bildiğiniz gibi “yüz” kelimesi
Türkçede üç farklı anlamda
kullanılabiliyor.. Siz “yüz”
olarak bir anahtar sözcük
arattığınızda karşınıza
binlerce içerik gelebiliyor.
Ama Artiwise olarak biz
“yüz” kelimesinin hangi
anlamda kullanıldığını çok
kolay bir şekilde anlayıp,
doğru bir şekilde
sunabiliyoruz. Örneğin
İnsan yüzümü, yüz lira
mı ya da yüzmek
anlamında mı olduğunu
anlayabiliyoruz. Bu da
kurumların kendi
müşterilerinden gelen
her bir anlamlı içeriğin
konularını ve duygularını
yapay zeka ile algılayıp
saniyeler içerisinde analiz
edebilmek demek. Bununla
beraber kullanıcılar kök
neden analizlerini de
görebiliyorlar. Yorumlarda
hangi konu neden negatif
olarak sınıflandırılmış,
neden düşük skorlar almış
hızlıca en derin nedenine
kadar inilebilmekte. Bu
analizlerde hassasiyetimiz
%90’ların üzerinde. Bu
sayede müşterilerimiz
Artiwise ile müşteri
deneyiminde yapay
zekanın farkını büyük
bir memnuniyetle
deneyimliyorlar.
2021 yılında öne çıkmasını
beklediğiniz “Müşteri
eneyimi Trendleri
konusunda neler söylemek
istersiniz?
Geçtiğimiz yıl başlamış olan
pandeminin etkilerini 2021
yılında da yaşamaya devam
edeceğiz gibi gözüküyor.
Bu dönemde birçok
alışkanlığımız değişti. Bazı
sektörlerin yükselişine tanık
olurken, birçok sektörün
yaşadığı ekonomik krizleri
üzüntüyle takip ettik.
Yaşanan bu değişimler ve
gelişmeler neticesinde de,
şirketlerin müşterileriyle
olan deneyimlerinde de
farklılıklar yaşanmaya
başladı. Müşteri deneyimini
ön plana alan, müşterisini
anlayan, dijital dönüşümü
iyi uygulayan şirketler bu
dönemin en büyük
kazananı oldular ve
olmaya devam ediyorlar.
Burada birçok nokta ön
plana çıkıyor. Bunlardan
en önemlisi Veri Odaklı
Müşteri Deneyimi. Müşteri-
nin neyi, ne zaman, neden
yaptığını anlık olarak takip
edip, analiz edebilmek artık
zorunluluk haline geldi.
Bunu analiz edebilen,
müşteri içgörüsünü doğru
yorumlayabilen şirketlerin
ciddi bir avantajı olacaktır.
Bununla beraber,
kişiselleştirilmiş deneyim
ve sadakat konuları da
günden güne önemli bir
hale gelmeye başladı.
Pandemi nedeniyle oluşan
yeni ekonomik koşullarda
zorlaşan yeni müşteri
edinme süreçleri yerini
mevcut müşterileri
korumak ve bağlılığı
arttırmak noktasına
dönüşüyor. Bu noktada da
kurumların stratejilerini ve
geliştirmelerini, müşterileri
tanımak, hatırlamak,
ihtiyaçlarını anlamak ve
hatta tahmin etmek üzerine
kurarak, müşterileriyle
duygusal bağ oluşturmaları
gerektiğini düşünüyoruz.
Bildiğiniz gibi artık tüm
işlemlerimizi cep
telefonlarımızdan
yapabiliyor hale geldik.
Bu da artık dikkate alınması
gereken başka bir konuyu
ortaya çıkartıyor. Mobil
deneyimi zayıf olan
kurumlar, müşteri kaybının
önüne geçemeyecek
durumda olacaklar. Bu
yüzden hızlı, sade ve tüm
ekranlarda doğru bir
şekilde çalışan ekranlara
sahip kurumlar
pozisyonlarını koruyup
geliştirebilecekler. Son
olarak Çok Kanallı Müşteri
Deneyimi’nden bahsetmek
isterim. Müşteriler artık
kurumlarla istedikleri
zaman, istedikleri kanaldan
ulaşabilmek istiyorlar.
Bu talep neticesinde
birçok kurum bu deneyimi
sağlayabilmek için ciddi
yatırım yapmaya başladılar.
Bu sayede bu farklı
kanallardan elde edilen
tüm verileri yine belirttiğim
gibi kişiselleştirmek için
analiz etmek noktasında
kullanıyor olacaklar.
Bu konseptlerin hepsi
hayatımıza girmeye
başlamışlardı aslında ama
pandeminin ortaya çıkışı
ve bu yüzden oluşan yeni
düzen bu süreci çok
hızlandırdı ve konseptleri
yaygınlaştırdı.
Sektörün genel bir
değerlendirmesini yapabilir
misiniz Sektör büyüklüğü,
öne çıkacak alanlar ve daha
çok konuşacağımız başlıklar
neler olur? (Burada yapay
zeka ve ona bağlı dikeyleri,
karanlık tarafta kalan
alanları, güvenlik konusunda
alınması gereken önlemleri
de ele alabilir misiniz
Bildiğiniz gibi yapay zeka
pazarı son zamanlarda hızlı
büyüyen bir Pazar ve 150
milyar doların üzerinde bir
rakamdan bahsedebiliriz.
Bu pazarın içinde
kendimizi konumlandırmış
olduğumuz Müşterinin
Sesi uygulamaları dünya
genelinde çok hızlı büyüyen
bir sektör. Gartner’ın
raporuna göre her yıl
%20 - %25 oranında
büyüyen bir sektörden
bahsediyoruz. Müşterinin
Sesi Pazar büyüklüğü 2020
yılında yıllık 2 milyar dolara
ulaşmış durumda.
Pandemiden sonra
e-ticaret kullanımında
muazzam bir artış oldu.
Hazır giyim, hızlı tüketim,
perakende gibi sektörler
ürünlerini ve rakiplerini
analiz ederken
müşterilerinin e-ticaret
sürelerindeki davranışlarına
göre strateji oluşturmak
istemektedirler. Müşteri
davranışlarını görmek
ve izlemek için fiziksel
marketlerde bulunmaya
gerek kalmadı. Şu anda
müşterilerin e-ticaret
sitelerindeki davranışlarından,
duygularına ya da ürünlerin
trendlerinden, rakiplerine
göre olan durumuna kadar
bir çok pazar analizini anlık
yapabiliyoruz. Yapay Zeka
teknolojilerinin ve büyük
veri işlemenin geldiği bu
aşama verimli olduğu kadar
heyecan verici de.
Bankalar Artiwise’ın
Finansal İstihbarat Analizi
çözümünden önce Google
üzerinde haber araması
yapıyorlardı. Bu şekilde
Google üzerinde yapılan
aramalarda ilgili firma
bilgilerini buluta
sağladıklarından müşteri
verisinin paylaşılması veya
güvenlik açıkları oluşması
gibi açıklara neden
oluyordu. Artiwise’ın
çözümü ile tüm analizler
banka iç sistemleri
içerisinden yapıldığından
BDDK süreçlerine uygun
ve güvenli sorgulamalar
gerçekleştirilebilmektedir.
2021 yılında odağınıza
alacağınız konular neler
olacak? Hedefleriniz ve
müşterilerinizi bekleyen
yenlikler konusunda neler
söylemek istersiniz?
2021 yılında öncelikli
hedefimiz yine mevcut
müşterilerimize verdiğimiz
iyi hizmet kalitesini
sürdürerek, ürünümüzü
daha da geliştirmek ve yeni
müşterileri aramıza katmak
olacak. Bunun için yeni
Ar-Ge yatırımlarımızı
devreye alıyoruz. Bu Ar-Ge
çalışmaları sonucunda
başta yapay zeka, veri
işleme ve doğal dil işleme
olmak üzere bir çok alanda
fark yaratmaya devam
edeceğiz.
Bu sene Artiwise Analytics
ürününde sesin metne
dönüştürülmesi ve sesin
analiz edilmesi özellikleri
de kullanılmaya başlanacak.
Özellikle Türkiye’de
başta müşterilerimize
sağlayacağımız ses
analizleri ile konuşma
kalitesi, problem tespiti
gibi bir çok analizi kısa
zamanda gerçekleştireceğiz.
Müşteri Deneyimi, Çalışanın
Sesi, Pazar Analizi, Finansal
İstihbarat Analizi gibi çok
değerli kullanım alanlarında
müşterilerimiz ile birlikte
sağladığımız başarıları bu
sene yurt dışına taşıya-
cağız. Bu kapsamnda 2020
yılı son çeyreğinde sunucu
yatırımı yaparak veri işleme
kapasitemizi 5 katına
çıkardık. Böylece 2021
yılında yurt dışına
vereceğimiz hizmet için alt
yapımızı güçlendirmemiş
olduk. Pandemi sürecini iyi
değerlendirerek yurt dışı
ürünümüze yatırım yaptık.
Bu süreçte ürünlerimizi
doğru pazarlarda,
konumlandırmak için
çalışmalarımızı yürüttük.
Bu senenin ikinci yarısında
bu sürecin meyvelerini
almaya başlıyor olacağız.
 ONLINE GER EKLEŞECEK
FINTECH KONFERANSLARINI
KA IRMAYIN
Koronavirüs salgını, yaşama ve çalışma şeklimizden, tüketme ve temel hizmetleri alma şeklimize
kadar her şeyi değiştirdi. Bu değişimden etkinlikler ve toplantılar da nasibini aldı.

Mekan ve konum bağımsız olarak online ortamda gerçekleşen sanal etkinlikler (Virtual Event)
milyonları aynı konu ekseninde buluşturuyor. Geçtiğimiz yıl başlayan bu akım,
2021 yılında da etkisini katlayarak sürdürüyor.

Sınırları ortadan kaldıran, sizin için bir araya getirdiğimiz bu 9 online etkinliğe ajandanızda yer açın.

03
FINTECH UNCTION
3 Mart’ta gerçekleşecek “FinTech Junction”
bankalardan finans kurumlarına, fintech’lerden
girişimci ve yatırımcılara yönelik bir etkinlik. En
yenilikçi fintech çözümlerinin sunulacağı FinTech

MART
Junction’da İsrail’in teknoloji ve iş dünyasının önde
gelen isimleri de yer alacak.
https://www.fintechjunction.com/

25
PARIS FINTECH FORUM
25 Mart - 2 Aralık tarihleri arasına yayılan bir dizi
oturum üzerinden gerçekleşecek olan etkinlik serisi,
video podcast, podcast, özel içerikler, tartışma
grupları ve yan etkinlikler üzerinden tasarlanmış.
Aşamalı olarak çevrimiçi hale getirilecek etkinliğin

MART
ana başlıkları ise açık bankacılık, finansın geleceği,
ödemeler, dijital varlıklar ve global endeks.
https://www.parisfintechforum.com/
23
CANADIAN FINTECH SUMMIT
23-25 Mart tarihleri arasında gerçekleşecek olan
“Canadian FinTech Summit” içerisinden geçtiğimiz
benzersiz zamanların hem fintech ekosistemine
hem de tüketici ve iş yapma biçimlerine etkisini
masaya yatırıyor. Yatırımcılarla birebir görüşme

MART
imkanı sunulan Kanada merkezli bu etkinlik
ajandanızda bulunsun.
https://fintechsummit.ca/

25
FINTECH ORLD FORUM
25-26 Mart tarihleri arasında gerçekleşecek olan
“Fintech World Forum 2021” Revolut, IBM, Tandem,
Allicia Bank, Avrupa Birliği Komisyonu, Railsbank ve
Huawei’nin katılımıyla gerçekleşecek. İngiltere
merkezli etkinliğin konu başlıkları mobil bankacılık,

MART
açık bankacılık fırsatları ve finansal servisler
üzerinde birleşmiş.
https://fintechconferences.com/

FINO ATE EST

10 - 13 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek olan
“Finovate West” finansal hizmetlerin tüm alanlarını
sektörün uzamanları tarafından derinlemesine ele
alacak. Pandemi sürecinin sektörel etkileri ve
önümüzdeki dönem için ne anlama geleceği
konferansın ana başlıkları arasında.

MAYIS https://informaconnect.com/finovatespring/

24
CONSENSUS
24 - 27 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek olan
“Consensus 2021” kripto para ve birimleri blockchain
teknolojisinin evrimi ve yarattığı iş alanlarına odaklı
bir etkinlik. CoinDesk’in organizasyonu olan etkinlik,
alanında uzman isimlerin konuşmalarının yanında;
eğitim panelleri, atölyeler ve grup sohbetleri şeklinde

MAYIS organize edilmiş.

events.coindesk.com
22
FINO ATE ASIA DIGITAL
22-23 Haziran tarihleri arasında gerçekleşecek olan
“Finovate West” Asya kıtası odağındaki finansal
hizmetlerin tüm alanlarını sektörün uzamanları
tarafından derinlemesine ele alacak. Bölgeye
damga vuran girişimleri platformlar ve yasal
düzenleyiciler de etkinliğin konuşmacıları arasında.

HA İRAN https://informaconnect.com/finovateasia/

22
FINTECH SOUTH
22-24 Haziran tarihleri arasında gerçekleşecek
olan “FinTech South” 170’in üzerinde Fintech’e
ev sahipliği yapan, Atlanta merkezli bir etkinlik.
Ödemeler sektörününün yeni normalleri,
regülasyonlar, açık bankacılık, perakende ve
kripto para dünyasının geleceğinin de ele alınacağı

HA İRAN
etkinliğe sanal deneyim alanları da yerleştirilmiş.
https://www.fintechsouth.com/

02
HONG KONG FINTECH EEK
2 - 6 Kasım tarihleri arasında gerçekleşecek olan
“Hong Kong FinTech Week”Asya kıtasının ve
dünyanın önde gelen dijital bankaların kurucularını
ve üst düzey yöneticilerini bir araya getiriyor.
Ekonomi ve sektör profesyonelleri ile bire bir

KASIM
görüntülü toplantı yapma imkanı sunan etkinlikte
atölyeler ve girişim sunumları da yer alacak.
https://www.fintechweek.hk/

“Sanal etkinlikler
bana yetmez”
diyorsanız
 2021 yılında fiziksel olarak gerçekleşecek
fintech etkinliklerini de ajandanıza alabilirsiniz.

04
19 - 23 Nisan 2021 Inno ate Finance Glo al Summit Londra

27 - 29 Nisan 2021 LendIt FinTech USA New York

13 - 15 Eylül 2021 Finovate Fall New York

09 FINNOSUMMIT
21 - 23 Eylül 2021 Mexico City

21 - 23 Eylül 2021 Money Euro e Amsterdam

28 Eylül - 01 Ekim 2021 oston FinTech eek Boston

11 - 14 Ekim 2021 Si os Singapur

18 - 22 Ekim 2021 NY FinTech eek New York

19 Ekim 2021 Em ire FinTech Con erence New York

24 - 27 Ekim 2021 Money USA Las Vegas

24 - 27 Kasım 2021 e Summit Lizbon

08 - 12 Kasım 2021 Singa ore FinTech Festi al Singapur

Ajanda detayları ise

19 - 23 Aralık 2021 MoneyFast henüz net değil.
 FINTECHLER’İN
SELF-SERVİS İLE
ANLAMSIZ SAVAŞI
SHERPA BAŞKANI

Eğer Fintechler kullanıcıyı merkeze alarak tasarlanıyor,

Yakup Bayrak

teknoloji sayesinde işleri ve deneyimi kolaylaştırıyor,

öte yandan da operasyonel verimliliği hedefliyorsa,
biz kullanıcılar Fintechler’e ait dijital kanallar üzerinden neden
halen self service deneyim almakta bu kadar zorlanıyoruz

E
ğer Fintechler kullanıcıyı
merkeze alarak tasarlanıyor,
teknoloji sayesinde işleri
ve deneyimi kolaylaştırıyor,
öte yandan da operasyonel
verimliliği hedefliyorsa, biz
kullanıcılar Fintechler’e ait dijital
kanallar üzerinden neden halen
self-service deneyim almakta
bu kadar zorlanıyoruz? Neden
çağrı merkezlerinin bekleme
süreleri azalmıyor? Neden
chatbotlar’la cebelleşiyoruz?
Neden halen insan operatörlerle
sesli ya da fiziksel iletişime
geçmeden işlemlerimizi
tamamlayamıyoruz? Özetle,
toplam işlemler içerisindeki
(self-service task completion)
kullanıcının işini kendi görme
oranı Fintechler için neden
halen en önemli başarı kriteri
olamıyor?
Gelin birlikte hatırlayalım: En
son ne zaman, (banka ya da bir
diğer finansal teknoloji çözümü
gibi) bir finansal servisin
sistemi internet üzerindeki bir
kanalı (web ya da mobil
uygulama) aracılığıyla,
kimseyle konuşmadan, fiziksel
bir kanala uğrayıp evrak teslim
etmeden ya da ıslak imzadan
tamamlamayı hayal ederken,
yolun ortasında ya da
sonunda başarısız olup,
işlemi tamamlayamamış ve
çıldırmıştınız? Benim anılarım
taze. Daha geçen hafta benzer
bir senaryodan ötürü delirip
1 saatimi önce yardım belgeleri
karıştırarak, sonra Twitter’da,
en sonunda da arkadaşlarımdan
destek ararken harcadım.
Self-service ile, diğer bir
deyişle kendi başıma işi
çözemedim. En değerli
varlığımı, zamanımı, boşa
harcarken mevzu bahis dijital
servisten ölesiye soğudum.
İşte bu durum başlığın gerçek
hayata yansıması:
Fintechler’in, kullanıcının kendi
başına bir hizmeti
tamamlamasına bir türlü
veremediği önemden kaynaklı
savaş. Anlamsız bir savaş…
Bilinçli olarak en çirkinini örnek
olarak kullandığım bu hata
mesajlarından tam da
kurtulduk diye düşünmemiz
gereken dönemlere
ulaştığımızı düşünürken,
üstüne üstlük daha önceki
yıllarda regülasyonların imkan
vermediği tüm işlemler birer
birer e-imza ile dijital kanallar
üzerinden tamamlanabilir hale
gelmişken, gün geçmiyor ki
“Aboneliğinizi internetteki
ilgili kanal üzerinden
sonlandırabilirsiniz.” gazıyla
çıktığımız dijital yolculuklar
hüsranla sonuçlanmasın. Sanki
görünmez bir güç “Yok artık,
her şeyi de kendi başlarına
tamamlayabileceklerini mi
sanıyorlardı! Elbette biz bir
noktada devreye girecek
ve friksiyonu hücrelerinin
en ücra köşelerine kadar
enjekte ettirecek ve o işlemi
tamamlattırmayacağız. Elbet
her canlı bir gün bizimle bizzat
tanışacak.” diyor ve demekten
bıkmıyor.
Oysa ki dünyanın farklı bir
köşesinde, PWC tarafından
yürütülen 2018 Dijital Bankacılık
Müşteri Anketi’nde, araştırmaya
katılan banka müşterilerinin
%60’nın erişilebilir uzaklıktaki
bir banka şubesinin varlığının
banka tercihlerinde önemli bir
yer tuttuğunu, %25’i ise eğer
ki erişilebilir bir uzaklıkta
bankanın şubesi yoksa o
bankada hesap açmadığını
belirtmişti. 2019 yılında tekrarı
gerçekleştirilen araştırmada,
jenerasyonlara göre
segmentlenmiş gruplar
içerisindeki Z jenerasyonu
için erişilebilir mesafedeki
banka şubesinin varlığı, banka
tercihindeki karar mekanizmasının
%20’nin çok az üstünde önem
taşıdığı görülmüştü. Finansal
servisler teknolojinin
nimetlerini müşterilerine
ulaştıramadığı dönemlerde
fiziksel temas, insani etkileşim
önemliydi. Bunu tartışmanın
bir anlamı yok. Ancak o
zamanlar, bankaya gidebilmek
için zaman da vardı. Trafik
bu kadar yoğun değildi.
Bankadaki sıralar da insanlar
maske-mesafe-temizlik
kavgasına girişmiyordu.
Sabırlı insanlardık o zamanlar…
Kullanıcı deneyimine önem
veren her Fintech, yürüttüğü
kullanıcı deneyimi araştırmalarında
Fintech servislerin müşterilerinin
servis sağlayıcılarda güveni,
kolay keşfedilebilir ve
kullanılabilir servis mimarileri
aradığını, servisi kullandıkça
servisin onu “anlayabilmesini”
ve gerçekten kendisine özel bir
deneyim sunmasını beklediğini
görebiliyor. Gördüklerini
kantitatif değerlerle
destekleyebiliyor. Gelişmiş
pazarlardaki rakiplerinin
başarılı olanları arasında bir
patern kurmak istediğinde,
“pürüzsüz bir omni-channel
kullanıcı deneyiminin” ortak
paydayı oluşturduğunu fark
ediyor. Tüm bunlara rağmen
self-service bir müşteri
deneyimi için gerekli yatırımı
yapmaktan imtina ediyor. Peki
ama neden? İnsanların yerini
yazılımların almasına hazır
olmadığımızdan mı, tembel
olduğumuzdan mı,
regülasyonlardan mı,
karar vericiler böyle bir
yatırımın çok pahalı olduğunu
düşündüklerinden mi?
Cevap, hiçbiri.
Finansal teknolojiye konu olan
servis, eğer ki operatörünün
kimliğinden bağımsız olarak
bir iş süreç modeline sahipse,
o servis dijital olarak kodlanabilir.
Regülasyon engel teşkil
etmiyorsa da bir dijital kanal
(web sitesi, mobil uygulama
ya da ATM) üzerinden servis
verebilir.
Aramızda, “Peki, tamam
Yakup. Çılgınlar gibi kutu
çizelim, sonra da onları oklarla
birbirlerine bağlayalım. O
zaman bizim servisler de
self-service olacaklar mı?”
diye düşünenler varsa ilk adımı
doğru attığımızı ancak yolun
henüz başında olduğumuzu
söyleyebilirim. Bir servisi
modellemek ile onu kendi
başına kullanılabilir yapamayız.
Bunu yıllarca para gönderme
adımında “Havale ve EFT”
yazdıktan sonra yürüttükleri
kullanıcı deneyimi
araştırmalarındaki bulgulara
saygı göstererek nihayet
“Para Gönder” olarak
güncelleyen meslektaşlarınıza
sorabilirsiniz.
Self-service, doğru şekilde
modellenen bir servis mimarisi
ister. Mimariniz onu kullanacak
kullanıcıyla, onun görüşleri de
dikkate alınarak, birlikte
geliştirilir. Böylesine kullanıcı
odaklı bir deneyim size para
kazandırır. Çünkü servisin
uygulaması anında daha az
kaynak harcarsınız. Yetmez,
mutlu müşteriler kazanırsınız
ki gün bize göstermiştir ki
mutlu bir müşteri çoğu zaman
kısa vadede kazanılan paradan
çok daha değerlidir.
Deneyin.
Bana hak vereceksiniz.
https://www.pwc.com/us/en/
industries/financial-services/
library/digital-banking-
consumer-survey.html
&KNGM6CđJCPNë-GUMKPVCđ KURUMSALLARIN GÖZÜ
FINTECH’LERDE
TÜRKİYE FİNANS PROJE YÖNETİCİSİ VE ÇEVİK KOÇ
Pandeminin getirdiği mücadele ile beraber
Fintech’ler 2020’nin yükselen değeri oldu.
Bu sektör “toparlanmaya” değil,
P
andeminin getirdiği
mücadele ile beraber
Fintech’ler 2020’nin
yükselen değeri oldu. Bu
sektör “toparlanmaya” değil,
“büyümeye” odaklandı.
Fintech’ler artık bağımsız
hareket etmek yerine Kurumsal
firmalar ve regülatörler ile iş
birliği içinde hareket ediyor.
Bütünsel müşteri deneyimi için
API’ler ve AI kuşkusuz önemli
araçlar olacak.
Avrupa Fintech Sektörü’nde
Başı Çekmeye Başladı
Avrupa Fintech exit’leri 2013’den
beri 83 milyar Euro üretmişti.
Pandemide 48 milyar Euro’luk
yatırım alarak ve tüm Avrupa
startup’ları arasından tüm
yatırımların %20’sine sahip olarak
sektörün değerini ortaya
çıkardılar. Tüm Fintech’lerin
arasında İngiltere Fintech’leri de
başı çekiyor. Kuşkusuz bunda
İngiltere Hükümeti’nin 2015’de
Fintech ve dijital para sektöründe
Londra’yı lider yapmak için
Budget’da açıkladığı stratejinin
de büyük rolü var. Sadece
İngiltere değil, tüm hükümetler
bu firmaların önündeki regülatif
bariyerleri kaldırmak için destek
olma pozisyonunda bulunuyor.
Almanya’da yıllardır bankaların
kullandığı açık kaynak iletişim
“büyümeye” odaklandı.
standardını (HBCI/FinTS) diğer
ülkeler de örnek alsa sektörün
ilerlemesi tüm ülkelerde
hızlanacak. Göstergeler gelecek
10 milyar Euro ve hatta 50 milyar
Euro startup’ın Avrupa
Fintech’lerinden çıkabileceğini
gösteriyor. Finch Capital
kurucularından Radboud Vlaar’a
göre bugüne kadar endüstriye
150 milyar Euro çapında iş, ürün
ve değer katan Fintech'lerin bir
sonraki dalgası önceki gibi etkili
olmasa da finansal endüstrinin
verimsizliği nedeniyle değerine
bir başka 150 milyar Euro daha
katabilir.
Kurumsal’ların Oyundan
Geri Kalmaya Niyeti Yok
Bu sırada kurumsal firmalar
da olan biteni endişe ve fırsat
gelgit’inde takip ediyor. Çoğalan
teknoloji seçenekleri, olgunlaşmış
Fintech’lerin rekabeti kızdırması
kurumsallara bu alana
eğilmekten başka seçenek
bırakmıyor. Doğru stratejiyle
piyasadaki trendi yakalamak artık
bir gereklilik. Ancak statükoya
sarılıp mevcut problemlerden
kafamızı kaldıramazsak bu işin
olması zor.
Net örgütsel hedeflere uyan
Fintech stratejisi ile mevcut
varlıkları dikkate alarak
dönüşümü yönetip, boşluklara
adreslemek gerekiyor ancak
bu stratejinin aslında bir nihai
noktası bulunmuyor. Strateji
piyasa şartlarına göre sürekli
yenilenmeli. Bu nedenle
sektörde net bir galip
bulunmuyor.
KPMG Singapore Fintech
lideri Tek Yew Chia
“Şirketler maksimum
kazanabilmek için
Fintech inovasyonuna
ana aktiviteleri gibi
bakmalı.” diyor.
Doğru Fintech stratejisi için
kurumsalların alması gereken
2 kritik aksiyon var:
• Mevcut durumun
farkında olunması
• Gelişmelerin takip
edilerek devamlı bir
öngörü içerisinde
kalınması
Fintech stratejisinde dikkat
edilmesi gereken bir konu da
bir yandan operasyonu sürekli
iyileştirirken, bir yandan da
eskiyi yıkıp yeniyi inşa edecek
dönüşümsel aksiyonlar almak.
Tabi her Fintech fırsatı aynı
zamanda ele alınamaz.
Aktivitelere ve yatırımlara en
çok uyanlar ele alınmalı. Bu
nedenle önceliklendirme de
bu noktada vazgeçilmez.
Önceliklendirme; en kolay
yürütülebilecek ve etkili
fırsatları bulmak ve
organizasyonu sürekli
devam eden inovasyona
yönlendirecek yapıyı bulmak
ve odaklanmak için önemli.
Tüm bunları bu konuya
odaklanmış takımların
yapması rekabette öne
taşıyacak. Şu anki teknoloji
gelişim hızını düşünürsek
Fintech takımlarının doğru
kaynaklardan oluşması
Mevcut durumu Gelişmeleri
fark et takip et
Devamlı
öngörün olsun
yönetim, gözlem, ölçüm
ve raporlama açısından
unutulmaması gereken bir başka
konu. Bu takım Üst seviye
yönetim tarafından seçilmeli ve
takip edilmeli.
Kurumsallar da Fintech’ler de
şüphesiz birbiri için vazgeçilmez
iki organizasyon. Fintech’lerin
inovatif fikirleri ve çevik teknoloji
geliştirme ortamları ile
kurumsalların mevcut müşteri
portföyü, regülatörler ve Merkez
Bankaları ile yakın ilişkileri, uzun
süreli siber güvenlik ve müşteri
ilişkileri deneyimi iki kurumu da
kendi alanında güçlü kılıyor.
Finansal işlemler piyasasında
bir başka oyuncu da: Teknoloji
Finansçıları
Jack Ma: “Geleceğin
Finansal Endüstrisi’nde
2 fırsat bulunuyor. Biri
online bankacılık; bu tüm
finansal kuruluşların dijitale
dönmesi, ikincisi internet
finansı; işte bu dışarıdakiler
tarafından önderlik
ediliyor.” diyor.
TechFin’lerin avantajları djital
konusundaki yetenekleri, geniş
müşteri portföyleri, müşteri
deneyimini iyileştirecek
çeviklikleri, finans sektörüne
geçiş sürecinde sahip oldukları
gereğinden fazla özgürlükleri ve
en önemlisi de sadece
kurumsal bankalarda olduğu
düşünülen müşteri “güven”leri.
Fintech’ler ve Techfin’ler daha
fazla müşteriyi dijital tekliflere
alıştırırken bir yandan da
müşteriler bankaların
kısıtlayıcı mirasından bunalıp
daha çok dijitale kayacaklar.
Şimdiden Fintech ve
Techfin’ler bankacılık değer
zincirinden önemli pay
almışken kurumsallar aksiyon
almadığında elektrik, su
gibi bir servis olmaktan öteye
gidemeyecek.
Kurumsallar bir yandan
Fintech’leri izlerken bir yandan
da TechFin’leri yakından takip
etmesi bu piyasa şartlarında
kaçınılmaz duruyor. Müşteri
beklentilerini karşılayabilen,
ürünleri bireyselleştiren,
ileri analitik kullanan ve
teknolojiye aşırı hakim
müşterilerin günlük
hayatlarını ve finanslarını
daha kolay yönetebilmesini
sağlayacak olan firmalar
geleceğin kazananları olacak.
Kaynaklar:
The State of European Fintech
2019:
a look at Europe's most vibrant
investment sector | EU-Startups
(eu-startups.com)
Barclaycorporate Alive to Opportu-
nity Report 2020
KPMG Forging the Global Fintech
Future Report
*HBCI: Home Banking Computer
Interface (Ev Bankacılığı Bilgisayar
Arayüzü)
*FinTS: Financial Transaction
Services (Finansal İşlemler
Servisleri)
*Budget: İngiltere Hükümeti Bütçe
Raporu
ininal PAZARLAMA GENEL MÜDÜR YARDIMCISI GÜLBEN YAĞCI

2021 BİZİM İÇİN

BÜYÜME VE
DÖNÜŞÜM YILI
OLACAK
yılını büyüme ankacılıktan fintek’e
ve d nü üm yılı
ilan eden ve bir dizi
yenilikle birlikte
dijital platform
B uzanan güçlü
kariyerinizde önemli
çalışmalara imza attınız. ininal
ile kesişen kariyer öykünüzü
olmaya hazırlanan sizden dinleyebilir miyiz
ininal ın Pazarlama
Genel Müdür Yardımcısı Lisans ve yüksek lisans
Gülben Yağcı ile
eğitimimi Marmara Üniversitesi
bir araya geldik.
İngilizce İşletme Bölümü’nde
tamamladım. İş yaşamıma
2005 yılında Finansbank’ın
Dijital Kanallar Proje Geliştirme
Bölümü’nde uzman olarak
başladım. Ardından 2007’de
dijital bankacılık kanallarının
geliştirme ve pazarlamasından
sorumlu yetkili olarak TEB
Dijital Bankacılık Bölümü’ne
geçiş yaptım. 11 yıl boyunca
TEB’de dijital bankacılık ve
 dijital pazarlama alanında,
kullanıcı ara yüzü (UI) ve
kullanıcı deneyimi (UX),
dijital reklam, dijital iş
geliştirme, dijital kanal
geliştirme ve aktifleştirme,
mobil uygulama ve yeni
müşteri ediniminden sorumlu
olarak dijital bankacılığın
her alanında aktif roller
üstlendim. BNP Paribas
Grubu ile yürütülen
uluslararası çalışmalar
kapsamında, TEB ve
CEPTETEB adına dijital
alanda önemli projeler
yürüttüm. TEB’in dijital
bankası CEPTETEB’i hayata
geçiren kurucu ekipte yer
aldım. 2013’ten 2018’e kadar
TEB ve CEPTETEB'in dijital
pazarlama, satış ve müşteri
ediniminden sorumlu Dijital
 2021’de en büyük
hedefimiz
kullanıcılarımızın,
bütün finansal
ihtiyaçlarını
karşılayabileceği
dijital bir platforma
dönüşmek.
Hayata
geçireceğimiz
yeni ürünler ve
özellikler de tam
olarak bunu
destekleyecek.
Pazarlama Müdürü olarak
görev yaptım. 2018’de 14
yıllık bankacılık serüvenimin
ardından ininal’da göreve
başladım. Halen ininal’da
Pazarlama Genel Müdür
Yardımcısı olarak görev
yapıyorum.
Güncel veriler eşliğinde ininal
için 2020 yılı nasıl geçti 2021
yılında ödeme çözümünden dijital
platforma dönüşecek ininal’ı
nasıl bir süreç bekliyor,
müşterileriniz bu dönüşümden
nasıl faydalanacak
ininal olarak 2020’de
toplam işlem hacmimiz
yüzde 85 büyüdü. Online
oyun harcamaları yüzde 100
büyürken, e-ticaret
harcamaları yüzde 85
büyüdü. ininal olarak
2012’de ön ödemeli kart
çözümü olarak yola
çıkmıştık. Bugün geldiğimiz
noktada hem bireysel hem
de kurumsal müşterilere
temel finansal hizmetleri
sağlamak amacı ile hizmet
veriyoruz. Kullanıcılarımız
ininal Kart’larını yurt içi ve
yurt dışında hem fiziksel
hem de online bütün Visa
anlaşmalı noktalarda
kullanabiliyor. ininal Cüzdan
üzerinden 300’den fazla
kurumun fatura ödeme
işlemi ücretsiz yapılabiliyor,
istedikleri saatte tek tıkla
oyun kodları ve dijital üyelik
kodları satın alabiliyor.
Finansal hizmetler alanında
temassız ödeme, sanal kart
kolaylığı gibi mevcut
hizmetlerimize ek olarak, 50
bin TL’ye kadar limit artırımı
sağlayan ininal Plus Hesap,
7/24 bankaya transfer
(EFT/havale) ve kare kod
ile ödeme gibi yeni hayata
geçirdiğimiz hizmetlerimizle
kullanıcılarımızın hayatını
kolaylaştırıyoruz.
2021’de en büyük hedefimiz
kullanıcılarımızın, bütün
finansal ihtiyaçlarını
karşılayabileceği dijital bir
platforma dönüşmek.
Hayata geçireceğimiz yeni
ürünler ve özellikler de tam
olarak bunu destekleyecek.
Geçtiğimiz günlerde
ininal’dan kripto para
borsalarına transfer
özelliğimizi hayata geçirdik.
Çok yakın bir zamanda
dolar ve euro
hesap ürünümüzü
kullanıcılarımızla
buluşturacağız. Bu yıl
ayrıca mikro kredi, hisse
alım-satımı, altın ve yurt dışı
para transferi gibi yeni
ürün özelliklerimizle
kullanıcılarımızın tüm
finansal ihtiyaçlarını
karşılamayı hedefliyoruz.
Katma değerli faydalarla da
müşteri deneyimine yatırım
yapmaya devam edeceğiz.
Ayrıca kullanıcılarımıza
sunduğumuz avantajlar
dünyasını genişlettiğimiz
sadakat platformunu
hayata geçireceğiz.
edef kitlenizde yer alan
gençler ve oyun sektörü için
strateji geliştirmek hem zor
hem de yeni dinamiklere
uyum sağlamayı beraberinde
getiriyor. Pazarlama
stratejinizde şimdiye dek
nasıl bir yol izlediniz,
önümüzdeki dönemde hangi
yenilikleri dahil etmeyi
planlıyorsunuz Bu
alanda strateji geliştiren
ve ilerlemek isteyen
markalara neler önerirsiniz
ininal olarak kullanıcı
deneyimi yaptığımız her
şeyin kalbinde yer alıyor.
Tüm hizmetlerimizde
kullanıcılarımızın beklentilerine
yönelik onların talepleri
doğrultusunda stratejiler
geliştirmeye çalışıyoruz.
Örneğin; geçtiğimiz yıl
koronavirüs süreciyle
birlikte kart kullanımının
artmasıyla kullanıcılarımızdan
en fazla aldığımız talep,
aylık kullanım limitlerinin
artırılması oldu. Aylık 750
TL olan kart kullanım limiti
kullanıcılarımızın son
dönemde artan kullanımına
bağlı olarak yetmemeye
başladı. Bu doğrultuda
kullanıcılarımızın ininal
Cüzdan üzerinden dijital bir
süreçle ve müşterini tanı
ilkesi doğrultusunda kimlik
bilgilerinin fiziki kontrollerini
de sağlayarak limit
artırımlarını oturdukları
yerden, hızlı ve kolay bir
şekilde yapmalarını
sağlayan ininal Plus Hesabı
hayata geçirdik.
Kullanıcılarımız ininal
Cüzdan üzerinden
yaptıkları kimlik teyit
işlemi ile limitlerini hızlı
bir şekilde 50 bin TL’ye
kadar yükseltebiliyor.
Bunun yanında FAST
uygulamasından önce
öngörülü davranarak
bizim gibi bir fintek olan,
Birleşik Ödeme ile iş
birliği yaparak Eylül
ayında 7/24 para
transferini başlattık.
Bir parçası olduğumuz
Multinet Up grubuyla iş
birliği yaparak 30 bin
Multinet noktasında
ininal Cüzdan üzerinden
kare kod ile ödeme
özelliğini hayata geçirdik.
Ödemelerini kare kod
üzerinden yapan
kullanıcılarımıza
harcamalarının yüzde
5’ini anında geri
kazandırıyoruz.

Bu yıl mobil
uygulamamızı baştan
aşağıya yeniliyoruz.
Çağrı merkezi
yönetiminde sorun
çözme süremizi çok
kısa sürelere indirdik.
Şikayetvar.com’daki
müşteri deneyim
endeksini bizim için
önemli bir veri olarak
takip ediyoruz ve sürekli
geliştiriyoruz. Bu konuda Kadınların iş hayatında güçlenmesi için kritik noktanın fırsat eşitliğini
kendi alanımızda en hızlı sağlayarak adil bir çalışma ortamı oluşturmak olduğuna inanıyorum.
dönüş yapan üçüncü Fırsat eşitliği, kurum kültürünün bir parçası haline getirildiğinde kadınların
iş hayatında daha fazla yer alması ve yükselmesini engelleyen faktörler
şirketiz ve bu alana ortadan kalkmış oluyor.
yatırım yapmaya devam
edeceğiz. 2021 bizim için
büyüme ve dönüşüm yılı
olacak.
Pandemi sürecinde tüketici
alışkanlıklarında ne
gibi değişimler oldu
Bu değişimler sizin
sektörünüze nasıl yansıdı
Pandemi ile başlayan yeni
dönem alışkanlıklarımızda
ve dünyaya bakış
açılarımızda önemli
değişikliklere neden oldu.
Hepimiz bütün işlemlerimizi
güvenli alanlar olan
evlerimizden yapmaya çok
alıştık. Mobil uygulamalar
hayatımızda eskiden
olduğundan daha fazla yer
kaplamaya başladı ve bu
böyle devam edecek. Hangi
sektör olursa olsun
kullanıcısına en pürüzsüz
deneyimi sunan markalar
öne çıkacak. Kullanıcıların
ihtiyaçları ürün ve hizmet
tasarımında hiç bu kadar
etkili olmamıştı. Kullanıcılar
kurumları inovasyona iter
hale geldi. İnovasyonun
tanımı da değişti. Artık
inovasyonu, teknolojiyi
kullanıcıların ihtiyaçlarını en
iyi deneyimle karşılayacak
şekilde kullanmak olarak
tanımlayabiliriz. Kullanıcı
istekleri çok hızlı bir şekilde
değişmeye başladı. Yeni
dönemde şirketler kullanıcı
isteklerini belirleme ve
hızlı şekilde cevap verme
noktasında sıkıntılar
yaşayabilir. Kullanıcı
ihtiyaçlarına en hızlı ve
pozitif şekilde cevap veren
şirketler kendilerini ileriye
taşıyacak.
ininal’ın kadın çalışan ve
yönetici sayıları hakkında
bilgi verebilir misiniz
Ürün ve yazılım
geliştirmeden operasyona,
pazarlamadan iş geliştirme
ve finansa kadar, ininal ile
ilgili tüm operasyonlar
48 kişilik bir ekip tarafından
yürütülüyor. Bu ekibin
içinde 20 kadın çalışanımız
bulunuyor.
Sektörde daha fazla kadının
yer alması için nelere ihtiyaç
var asıl bir yol izlenmeli
Toplumsal cinsiyet kalıpları
çok küçük yaşlardan
itibaren öğrenilerek, aile
yaşantısına, okul dönemine
ve nihai olarak iş hayatına
nüfuz ediyor. Oysa iş
hayatında asıl önemli olanın
bireylerin şirkete kattıkları
somut ya da somut
olmayan değerler olduğunu
söyleyebiliriz. Çalışanlar eşit
fırsatlara sahip olduklarını
bilirse hem kurum
aidiyetleri güçlenir hem de
önlerinde bir önyargı duvarı
olmadığını bildiklerinden
yaptıkları işe katma değer
sağlamak için ellerinden
gelenin daha fazlasını da
yaparlar. Kadınların iş
hayatında güçlenmesi için
kritik noktanın fırsat
eşitliğini sağlayarak adil bir
çalışma ortamı oluşturmak
olduğuna inanıyorum.
Fırsat eşitliği, kurum
kültürünün bir parçası
haline getirildiğinde
kadınların iş hayatında
daha fazla yer alması ve
yükselmesini engelleyen
faktörler ortadan kalkmış
oluyor.
Kariyeriniz boyunca kadın
olmaktan kaynaklı bir sorun
yaşadınız mı Geri planda
bırakıldığınız oldu mu İş
hayatında “genel olarak”
kadınların karşılaştığı zorluk
veya engeller konusundaki
izlenimlerinizi öğrenebilir
miyiz
Şu ana kadar çalıştığım
şirketler kadın-erkek fark
etmeksizin, fikirleri ve
yeteneği ön plana koyan
yapılardı. Bununla birlikte,
motivasyonunuzu korumak
için özel hayat-iş dengesini
kurmanın en kritik
konulardan biri olduğunu
düşünüyorum. Hep çok
yoğun bir iş hayatım oldu
ve sosyal hayatımdan
feragat etmem gerekti.
Bu çok uzun süre devam
edince kendinizden çok
fazla ödün verdiğinizi
hissedip demotive
olabiliyorsunuz. Ne yazık ki
başarıyla motive olanlar için
kadın erkek fark etmez, iş
hayatında verdikçe daha
fazlasının talep edildiği bir
sistem var. Böyle olunca da
iş-özel hayat dengesini
korumak zorlaşıyor. Bu
dengeyi koruyabildiğiniz
ölçüde hem iş motivasyonu
daha yüksek hem de daha
mutlu bir birey oluyorsunuz.
Finansal teknolojiler
alanında kariyer yapmayı
düşünen kadınlara neler
önerirsiniz
Fintek’lerin işleyişinin
temelinde yenilikçi fikirleri
hızla uygulanabilir bir
stratejiye dönüştürmek
yatıyor. Bu doğrultuda
çalışanların da değişikliklere
çabuk adapte olabilen, hızlı
ve doğru kararlar alabilen
kişiler olması gerekiyor.
Kadınların bu konuda çok
başarılı olacağına inanıyo-
rum. O nedenle kadınların
toplumun bizlere kodladığı
cinsiyet bariyerlerini kırarak
sahip oldukları yeteneklerini
özgür bırakmaları gerekiyor.
Ardından yapılması
gerekenlerse sadece kadın
değil, erkek adaylar için
de geçerli. Kendini sürekli
geliştirmek ve gerçekçi
hedefler koyabilmek
önemli. İyi bir yönetici adayı
öncelikle zamanı doğru
yönetmeyi öğrenmelidir.
Görev tanımlarının
ötesinde kuruma nasıl
katkı sağlayacağını
düşünen bir çalışan kariyer
basamaklarında çok daha
hızlı ilerleyecektir. Aslında
hepsinin temelinde olan
pozitif iletişim kritik önem
taşıyor. Ekibiyle ve diğer
çalışma arkadaşlarıyla açık,
net ve güçlü bir iletişim
kurmayı başaran çalışan iyi
bir yönetici olacağının da
sinyalini verir. Pozitif iletişim
yeteneklerine sahip bir
çalışan sadece kendi işini
yapmaz, ekip arkadaşlarının
da motivasyonuna katkı
sağlar. Yoğun geçen
çalışma temposunda
veya bir kriz anında pozitif
tutumunu koruyabilen
kişiler yöneticilik konusunda
daha başarılı olacaktır.
2021 yılı kişisel ajandanızda
neler var zun dönem
hedefleriniz konusunda neler
söylemek istersiniz
Öncelikli hedefim ininal’ın
büyüme hedeflerine ve
dönüşümüne katkı
sağlayacak stratejiler
geliştirerek bu doğrultuda
çalışmalara imza atmak.
Pazarlama sadece finans
sektöründe değil, tüm
sektörlerde büyük bir
değişim geçirdi. Veriye
dayalı pazarlama artık
pazarlamanın yeni tanımı.
Pazarlama her ne kadar
sosyal bir alan olsa da
rakamlara dayalı ve rakam
üreten bir alan da olmak
durumunda. Bu şekilde yönetil-
diğinde de şirketlerin
kalbinde konumlanan bir
bölüm.
Kariyerim boyunca beni en
fazla motive eden şey,
çalıştığım şirketlerle birlikte
büyümek oldu. Hem beni
geliştiren, hem de benim
büyümesine katkı
sağladığım şirketlerde
ve rollerde çalıştım.
Bir yandan kullanıcıları
dinlemek, onların
motivasyon noktalarını
anlamak, onların kullanmak
isteyeceği deneyimler
tasarlamak, dinlemek
isteyecekleri şeyler
söylemek, bir yandan
bunu veriye dayalı bir
şekilde ve sonuçlarını
ölçümleyerek yapmak,
efor koyduğum işlerin
rakam üretmesi ve şirketin
büyümesine katkı sağlamak
beni müthiş tatmin ediyor.
 FİNTEKLERDE
BLOKZİNCİRİ
KRİPTO PARA YATIRIMCISI VE DANIŞMANI

DEVRİMİ
Onur Gözüpek

Her teknoloji ürünü gibi blokzinciri de en önemli ürünü

Bitcoin’in kabul görmesiyle birlikte daha hızlı geliştirilmeye
başladı. Blokzinciri, temelde verilerin merkezi olmayan
bir dağıtık deftere kaydedilmesine dayanan
veri saklama yöntemidir.

S
atoshi Nakamoto
tarafından bir
makale ile sunulan
Bitcoin: Eşler Arası
Elektronik Nakit Sistemi,
blokzinciri üzerine kurulu
bir elektronik ödeme
yöntemi olarak tanıtılmıştı.
Bu ödeme yönteminin
değer transfer aracı olan
Bitcoin, sistemin önemli bir
parçası olmakla birlikte
Bitcoin Teknik
Dokümanı’nda
(whitepaper) yer
almıyordu. Aslında Satoshi
Nakamoto, bir para birimini
değil merkezi bir otoriteye
ya da bir başkasına
güvenmeye gerek
kalmadan değer transferi
yapılabilecek bir finansal
sistem öneriyordu. Tıpkı
bugün fintek şirketlerinin,
teknolojiyi finansal
dünyayı geliştirmek için
kullanmalarına benzer
şekilde, Satoshi Nakamoto
blokzinciri teknolojisini
kullanarak yeni bir
ekonomi düzeni hayal
etmişti. Bu finans
sisteminde her kullanıcı
kendi kendinin bankası
olabiliyordu aynı zamanda
ödemeler aracısız
gerçekleşiyor ve kimse
güvenmek gerekmiyordu.
Her teknoloji ürünü gibi
blokzinciri de en önemli
ürünü Bitcoin’in kabul
görmesiyle birlikte daha
hızlı geliştirilmeye başladı.
Blokzinciri, temelde
verilerin merkezi olmayan
bir dağıtık deftere
kaydedilmesine dayanan
veri saklama yöntemidir.
Bu veri saklama yöntemi,
değiştirilmemesi, güvenle
saklanması ve dağıtılması
gereken veriler için
blokzincirinin kullanılmasının
önünü açtı. Özellikle
Ethereum platformunda
akıllı kontratların kullanıma
sunulmasının ardından
blokzincirinin kullanım alanları
girişimcilerin ve geliştiricilerin
hayal gücü kadar genişledi.
Akıllı kontratlar sayesinde
blokzinciri, kriptoparalar
haricinde bankacılık ve finans,
sağlık, sigortacılık, enerji gibi
pek çok sektörde kullanılabilir
hale geldi. Bitcoin’in sunduğu
ödeme yöntemine benzer
şekilde, günümüzde bankalar
arasında ve uluslararası
ödemelerde blokzinciri
tabanlı ödeme sistemleri
kullanılabiliyor. Ayrıca,
pek çok irili ufaklı girişim,
bankacılık ve finans
sektöründe kullanımak üzere,
blokzinciri tabanlı kimlik
doğrulama, ödeme, kredi
derecelendirme ya da
kredilendirme hizmetleri
geliştirdi.
Türkiye’den Akbank’ın da
dahil olduğu Ripple ağını
kullanan bankalar, ülkelerarası
para transferlerini saniyeler
içerisinde gerçekleştirebiliyor.
Bir fintek ortaklığı olan R3,
geliştirdiği Corda platformu
ile ekosisteme katılan finans
kuruluşları arasında anlık para
transferini mümkün kılıyor.
Dünyanın en büyük fintek
kuruluşlarından Çin merkezli
Ant Financial da kendi
blokzincirini geliştirerek
düşük maliyetli, güvenilir bir
ağ üzerinden ödemeler
yapılabilmesini hedefliyor.
Finteklerin blokzinciri
üzerinde geliştirdiği ürün ve
hizmetler aynı zamanda
ülkelerin merkez bankanlarını
da blokzinciri kullanımı
konusunda cesaretlendirdi.
Merkez Bankası Dijital
Parası (Central Bank Digital
Currency - CDBC) olarak
adlandırılan ve merkez
bankalarının kontrolünde
üretilip dağıtılan itibari para
birimlerinin dijital versiyon-
larının ilk örneği olan Dijital
Yuan (Digital Currency
Electronic Payment - DC/EP)
geçtiğimiz yıl Çin Merkez
Bankası tarafından piyasa
sürüldü. Diğer ülkelerin de
benzer şekilde dijital para
birimlerini çıkarması
bekleniyor.
Türkiye’de ise 2019-2023
dönemini kapsayan 11.
Kalkınma Planı’nda blokzinciri
tabanlı dijital merkez bankası
parası çıkarılması kararı,
ülkemizin dijital merkez
bankası parasına sahip
ülkeler arasında yer
alacağını göstermiş oldu.
Gelişen blokzinciri
teknolojileri sayesinde,
artık blokzinciri tabanlı
ödemeler saniyeler
içerisinde tamamlanabiliyor.
Ölçeklenebilirlik konusunda
kredi kartı ile ödemelerden
hem çok daha esnek hem de
çok daha güvenilir ödemeleri
blokzinciri kullanarak
gerçekleştirebiliyoruz.
Fintek kuruluşlarının
blokzinciri odaklı çalışmaları,
nakit parayı birkaç yıl
içerisinde hayatımızdan
çıkartabilir. Tamamen dijital
ödemelere adapte olmaya
hazır mısınız?
 184 MİLYAR BITCOIN
OLMASI MÜMKÜN MÜ?
BLOCKCHAIN & KRİPTO PARA EĞİTMENİ
HANİ 21 MİLYONDA
ANLAŞMAMIŞ MIYDIK :)
Devrim Danyal
Tüm dengeleri bozan, yok canım olmaz herhalde
diyebileceğimiz bir gelişme yaşanıyor Bitcoin tarihçesinde...
em de fikrin ortaya atılmasının üstünden henüz 1 ay geçmişken
D
aha önceki
denemelere
rağmen, kripto
para kavramını
Dünya ile tanıştıran ve
iyisiyle kötüsüyle birçok
fikre yönelik bir çok
altcoin’in (alternatif coin)
hayatımıza girmesine
öncülük eden Bitcoin’den
bahsediyorum. Belki
duydunuz, belki ilk kez,
şu an, bu kelimeyi
okuyorsunuz, belki de irili
ufaklı sahiplik deneyiminiz
olmuş olabilir. Hepimiz bir
kenarından tutuyor,
kimimiz alıp satıyor,
kimimiz hodl ediyor
kimimiz de teknolojisine
hayran kalıp her şey esas
önemli olan blockhain
diyoruz :)
Bugün ise sizi, belki de
“hadi canım” dedirtecek
bir güne götürmek
istiyorum.
Öncelikle ilk Kripto para
olarak hayatımıza giren
Bitcoin için bazı temel
bilgilerimizi tekrar
edelim mi?
Ortaya atan;
Satoshi Nakamoto
Temel Taşı;
Blockchain
Bitcoin.org Tescil Tarihi;
18 Ağustos 2008
İlk Makale Tarihi;
31 Ekim 2008
Genesis Blok Başlangıç;
03 Ocak 2009
İlk Blok Ödülü;
50 BTC
İlk Blok Mesajı;
The Times 03/Ocak/2009
Şansölye Bankalar
için İkinci Kurtarma
Paketinin Eşiğinde
İlk Transfer Tarihi;
12 Ocak 2012
İlk Transfer Yapılan;
Hal Finney
İlk Transfer Miktarı;
10 BTC
İlk Fiziksel Alış Satış;
Pizza
İlk Fiziksel Satış Bedeli;
10.000 BTC
Arz Döngüsü;
10 Dakika
Yarılanma Süresi;
4 sene
Son Üretim Tarihi;
2140
Toplam Arz Miktarı;
21 Milyon
İşte tam da bu bağlamda
tüm dengeleri bozan,
yok canım olmaz
herhalde diyebileceğimiz
bir gelişme yaşanıyor
Bitcoin tarihçesinde...
Hem de fikrin ortaya
atılmasının üstünden
henüz 18 ay geçmişken )
Bildiğiniz gibi (ya da şu
an öğrendiğiniz gibi :))
Bitcoin'in toplam arzı
21 milyonla sınırlıdır.
Başka bir deyişle ve
basit bir hesapla
ortalama her 10 dakikada
bir Bitcoin arzı, yarılanma
(halving) sayesinde
2140 senesinde sona
erecekse o zaman
21 Milyon adet
üretilmelidir. Hesap
çok mu basit oldu ;)
O zaman kısa denklemi
şuraya bırakalım;
İlk Seneye bakacak
olursak ortalama;
10 Dakikada bir 50 BTC arz ve hikayemize devam
60 Dakikada 300 BTC edelim…
24 Saatte 7200 BTC
30 Günde 216.000 BTC Buraya kadar sıkılmadan
İlk Senede 2.625.000 BTC gelebilenlerdenseniz
Her 4 senede bir 25, tebrikler… Peki başta
12.5, 6.25, 3.125 şeklinde yapılan bu hesap
yarılanma sonucu arzın gün gelip çarşıya
tamamlanma süresi bize uymayabilir mi ?
2140 senesini gösteriyor.
Esasında 3 Ocakta
Denklem gibi denklem Genesis Blok
isteyenlere de şu şekilde oluşturulmasının
istediklerini verelim; ardından 12 Ocakta ilk
transfer ardından 18 ay
Saatte 6 Blok x geçiyor ve her şey
Günde 24 Saat x planlandığı gibi yolunda
Senede 365 gün x gidiyordu… Ta ki
4 yılda bir yarılanma = takvimler 6 Ağustos
ortalama 210.000 2010 tarihini gösterene
dersek kadar. O gün Bitcoin
protokolünde büyük bir
Arz miktarı 50 + 25 + güvenlik açığı tespit
12.5 + 6.25 + 3.125 + … = edildi. Kullanıcılar
Toplamda 100 kabul arasında gerçekleştirilen
eder ve ikiliyi çarparsak İşlemler, işlem
günlüğüne veya blok
210.000 x 100 = zincirine dahil
21.000.000 = edilmeden önce
21 Milyon sonucuna düzgün bir şekilde
ulaşırız. doğrulanamadı, bu
açık da kullanıcıların
Sadece 21 milyon bitcoin'in ekonomik
Bitcoin olacak demişti kısıtlamalarını
Satoshi. Çok uzakta atlamasına ve sınırsız
değiliz bu rakama, sayıda bitcoin
yaklaşık 18,5 milyon oluşturmasına izin verdi.
Bitcoin dolaşımda. Bir bilgisayar korsanı
Yakın dediysek de 15 Ağustos'ta ilgili
tamamlanması için güvenlik açığından
120 yıl daha var. yararlanarak 184 milyar
Kısacası hiç birimiz Bitcoin'i üretmeyi
sonunu görecek kadar başardı. Temeline
yaşayamayacağız. baktığımızda; o anki
(şimdilik diyelim :)) kurgu, izin verilen
boyutu aşacak kadar
Ayrıca toplamda da büyük işlemleri hesaba
zaten yarılanmalardan katmıyordu. Açıkçası,
dolayı hiçbir zaman 21 Bitcoin bugün olduğu
Milyona ulaşamayacak gibi kripto para birimi
ama o konuyu şimdilik çok güçlü geçmişe sahip
başka yazıya bırakalım değildi; Birçok yeni
teknoloji gibi, büyüme
ağrıları yaşadı,
bunlardan biri de
birkaç işlemde
milyarlarca Bitcoin
üreten işte bu hataydı.
Bu olağandışı işlem
1,5 saat içinde fark edildi
ve düzeltme yaması
yaklaşık dört saat içinde
kullanıma sunuldu ve
ağın "doğru" sürümü,
kötü amaçlı işlemin ilk
kaydedilmesinden
yaklaşık beş saat sonra
tüm süreci yoluna
koymuş oldu.
Peki neydi bu hata ve
nasıl gerçekleşmişti?
Değer Aşımı Olayı /
Taşma Hatası
184,467,440,737,09551616
Bitcoin'i üreten blok
olan 74.638’nci bloğu
incelersek ve her biri
92 milyar (spesifik
olmak gerekirse
92,233,720,368.54277039)
Bitcoin alan iki adresi
görebiliriz;
Bitcoin’deki hatalı
işlemin yer aldığı 74.638
bloktaki bu anormal
durum, Bitcoin
geliştiricilerinden Jeff
Garzik tarafından
Bitcoin Talk forumunda
hızla fark edildi…
O günlere gitmek isteyen
meraklılar için forum adresi;
https://bitcointalk.org/
index.php?topic=822.0
Soruna "taşma hatası" adı
verildi; Çıktılar toplandığında
taşacak kadar büyükse
Bitcoin işlemlerini kontrol
etme kodu çalışmıyordu;
https://nvd.nist.gov/vuln/
detail/CVE-2010-5139
"Değer aşımı olayına" neden
olan hata çok hızlı bir şekilde
düzeltildi;
https://en.bitcoin.it/wiki/
Value_overflow_incident
Bitcoin blokzincirinin hatalı
bloğun öncesine sıfırlayan ve
çıktı değeri taşma işlemlerini
reddetmek için kod içeren bir
"soft fork "un kullanıma
sunulması sadece beş saat
sürdü.
Soft Fork (Yumuşak
Çatallanma), bir blokzincir
güncellemesidir. Bitcoin
topluluğu , 184 milyar
Bitcoin çıkarılmadan önce
blokzincirinin durumunu
çatalladığından, bu, daha
önce geçerli olan bazı
blokların geçersiz bloklara
dönüştürüldüğü, blok
zincirinden kaldırıldığı ve
daha önceki bir duruma geri
yüklendiği anlamına geliyor.
Çatal, hatalı bloktan sonra
üretilen bloklara kaydedilen
tüm işlemleri ve madenciliği
sildi. Ayrıca 184 milyar
dinlenmiş Bitcoin'i de elden
çıkardı. Güncelleme, Bitcoin
yama 0.3.10, Bitcoin'in sahte
yaratıcısı Satoshi Nakamoto'nun
kendisi (veya kendisi) tarafından
uygulandı;
https://bitcointalk.org/
index.php?topic=827.0
Yamanın hızlı bir şekilde
uygulanması, Bitcoin'in
uygulanabilir bir kripto para
birimi olarak kalmasında
hayati öneme sahipti. Bu süreç
o kritik bir dönüm noktasıydı.
Bu bir nevi teknik anlamdaki
manipülasyon süreci ve
ardından çözüm olarak
getirilen sonraki soft fork,
Bitcoin'in fiyatını düşürmedi.
Hatta Bitcoin aslında 2010'da
bir artış yaşadı; yama günü ile
yıl sonu arasında fiyatı 0,07
dolardan 0,30 dolara çıktı.
Bu güne kadar, bu sürecin
arkasındaki kişi bilinmemektedir
ve blokzincirin anonim doğası
nedeniyle onları takip etmenin
bir yolu yoktur. Anonim
olmasına rağmen, hala
blockchain tarihinde önemli
bir bilinmeyen ve muhtemelen
ilk blockchain hacker'ıdır.
Demem şu ki; acaba O
hacker’a ne oldu :)
Teknoloji ile Kalın
Sevgilerimle…
ARUBA, A HEWLETT PACKARD ENTERPRISE COMPANY,
ÜLKE MÜDÜRÜ ERSİN UYAR
KENAR TEKNOLOJİLER
YEPYENİ BİR DÖNEMİN
HABERCİSİ
Aruba ESP ile
geli tirilmi hibrit
çalı ma alanları
ç zümlerinin
A ruba ESP’ye geçmeden
önce pandemi dönemine
dair sektörel bir genel
değerlendirmenizi almak isterim.
İş modellerinin değiştiği,
lansmanı sonrası
merkezden uzak çalışma
Ersin Uyar ile
sistemini hayatımıza dahil
bir araya geldik. ettiğimiz, dijital dönüşüm
süreçlerine direncin neredeyse
ortadan kalktığı bu dönem
dokunduğunuz sektörleri nasıl
etkiledi?
Pandeminin başlangıcında
uzaktan çalışma sistemlerini
geçici olarak düşünen pek çok
şirket, şimdilerde ise geleceğin
çalışma biçimini hibrit işgücü
olarak tasarlamaya başladı:
çalışanların evden, ofisten
veya güvenli ve sağlam
internet bağlantısı buldukları
istedikleri herhangi bir yerden
çalışabilmeleri yeni normalimiz
oldu. Yani buna kısaca mekan
bağımsız olarak çalışmak da
diyebiliriz. Bu global kriz bilişim
teknolojileri için birçok zorluğu
beraberinde getirdi ama aynı
 zamanda alternatif çözümleri de
ortaya koydu. Şirket yönetimleri
bilişim teknolojilerinin bu denli
stresli koşullar altında ne kadar
hızlı harekete geçebildiklerini
fark ettiler. CEO’lar ve yönetim
kurulları, şimdilerde, ağ
oluşturma, güvenlik ve BT
programlarının genelini daha
esnek ve dinamik hale
getirmek için pandemiden
çıkardıkları derslere odaklanmış
durumdalar. Sonuç olarak
bilişim teknolojileri, işgücünün
“yeni normal” olarak
bilinen kavrama nasıl ayak
uydurduğundan feyz alarak
dijital dönüşümü bir adım
öteye taşıma ve hatta hali
hazırdaki planlı geçişleri
hızlandırmakta yetkin bir
konumda olduklarını
göstermiş oldu.
COVID-19’un etkisi devam
ediyor, süreç içerisinde siz
ekiplerinizi nasıl yönettiniz
BT ekiplerinin ihtiyaçlarında
ve müşterilerinizin taleplerinde
nasıl bir talep değişimi
gözlemlediniz
Aruba ESP, kenar teknolojiler
ağında meydana gelebilecek
sorunları önceden tahmin eden
ve çözen, sektörün ilk yapay zeka
destekli bulut platformu.

Platform; yapay zeka operasyonları

üzerine kurulu, sıfır güven (zero trust)
politikası uygulayan ve ofisler,
veri merkezleri, şubeler ve
uzaktan çalışma noktalarını tek
bir çatıda toplayan etki alanları
üzerindeki verileri tek bir
platformda sürekli bir şekilde
analiz etme yetkisine sahip.
HPE olarak pandeminin ilk
günlerinden itibaren evden
çalışma düzenine geçtik.
COVID-19 aşılarındaki
gelişmelere rağmen ofislere
dönüşün 2021’in sonlarını
bulacağı ve birçok durumda
da hiç dönülmeyeceğini
düşünüyorum. Ülkemiz
genelinde hemen hemen tüm
sektörlerdeki BT uzmanları ile
irtibat halindeyiz, uzaktan
çalışmanın bir kısmının pandemi
sonrasında da devam edeceğini
anlamak mümkün. Bu durum
fiziksel ofis alanlarında, kurumsal
kültürde, bağlanabilirlikte ve
ağ teknolojilerinde köklü
değişikliklere işaret ediyor.
ruba ESP öğrenen, yaşayan,
analiz eden ve veriyi anlamlı bir
şekilde yorumlayan bir çözüm.
özümünüzü sizden dinleyebilir
miyiz Kimlere yönelik
geliştirdiniz, sunduğunuz
avantajlar ve teknolojiniz
hakkında bilgi verebilir misiniz
Geçtiğimiz 20 yılda
mobilitenin her yerden sağlanması
gündem maddesiyken, bu trend
yerini bulut tabanlı uygulamalara
bıraktı. Şimdilerde ise bulut
bilişimle uyum halinde hareket
eden fakat kenar teknolojilerde
çalışan yeni iş operasyonları
ve uygulama türlerine güç
sağlamak için bilişim ve
modern ağ iletişimi tarafından
desteklenen Nesnelerin İnterneti,
yapay zeka ve otomasyona
sırtını yaslamış bir veri analizi
çağına giriyoruz. Eğer veri yığını
doğru bir şekilde analiz edilip
kullanılırsa, verimlilik artırılabilir,
deneyimler iyileştirilebilir
ve yeni iş kazanımları elde
edilebilir. Buradaki kilit nokta,
kullanıcıların, cihazların ve dijital
dünyaya bağlanan nesnelerin
bulunduğu kenar teknolojilerdeki
verilerin analiz edilip, işlenerek,
gerçek zamanlı içgörülerin
anlamlı aksiyonlara
çevrilmesidir.
Kenar teknolojiler ağında
meydana gelebilecek sorunları
önceden tahmin eden ve
çözen, sektörün ilk yapay zeka
destekli bulut platformu olan
Aruba ESP; yapay zeka
operasyonları üzerine kurulu,
sıfır güven (zero trust)
politikası uygulayan ve ofisler,
veri merkezleri, şubeler ve
uzaktan çalışma noktalarını tek
bir çatıda toplayan etki alanları
üzerindeki verileri tek bir
platformda sürekli bir şekilde
analiz etme yetkisine sahiptir.
Otomatize edilmiş, hizmet
düzeyi sözleşmelerini (SLA’lar)
garantiye alarak, anomalileri
ve self optimizasyonları
tanımlarken, ağdaki bilinmeyen
cihazları tespit ediyor, güvenli
bir hale getiriyor. Kenar
teknolojilerde bir bulut
deneyimi sunmak için
tasarlanan Aruba ESP, bulut
ya da şirket içinde yer alan
sunucularda bir hizmet olarak
da kullanılabiliyor.
Süreçten özellikle bankalar ve
çalışanları çok etkilendi. ibrit
bir çalışma sistemini benimsediler
ve regüle bir sektörde bunu
sağlamak hiç kolay değildi.
Bireysel bankacılık kurumunun
yeniden şekillendiği, müşteri
odaklı iş uygulamalarının
yükselişe geçtiği şu dönemde
bu sektörün iş devamlılığına
nasıl bir katkı sunuyorsunuz
sunacaksınız
Son zamanlarda çalışma
şeklimiz çarpıcı biçimde değişti.
Artık iş gücümüz ve ekiplerimiz
çoğunlukla uzak lokasyonlara,
mikro ölçekte dağılmış
durumda çalışmakta.
Çalışanların uzaktan
bağlanma, diğer ekip
üyeleriyle işbirliği yapma ve
işlerini yapmak için gereken
araçlara ve verilere erişme
yeteneklerinin geliştirilmesi,
her kuruluş için kritik hale
geldi. Giderek merkezilikten
uzaklaşan küresel çaptaki
işgücü için güvenli ve kararlı
bağlantıların sağlanması ve
ekiplerin birbirleri ile olan
etkileşimlerinin dizaynı,
birçok BT organizasyonu
için en büyük sorun haline
gelmeye başladı. ARUBA
olarak odaklandığımız
konuların en önemlilerinden
bir tanesi de, hem BT
organizasyonlarının
üzerindeki yükü azaltmak
hem de çalışan verimliğini
artırmak için ofis
ortamında sunulan
bağlantı yöntemlerini
mümkün olduğu kadar
değiştirmeden ve ofis
ortamındaki güvenlik
düzeyi ve politikalarından
da taviz verilmeden
şubesiz, bağımsız çalışma
ortamlarına da ofis
ortamını götürmek.
 
Bir önceki sorumla bağlantılı
olarak mekan bağımsız
çalışma ortamında güvenliği
nasıl sağlıyorsunuz
Güvenlik mimariniz
konusunda da bilgi
verebilir misiniz
Ağ erişim, denetim
çözümümüz olan Aruba
ClearPass ve uygulama
düzeyinde firewall özellikli
gateway ve denetleyici
cihazlarımız mimarimizin
kalbini oluşturmakta. Ofis
ortamında olabilecek her
türlü erişim öncelikle
Aruba ClearPass tarafından
denetlenir, ardından ağa
ulaşmaya yetkili cihaz ve
kullanıcılar için denetleyici
üzerinde ‘Rol Temelli
Firewall’ ile erişim
denetimi başlar. Dinamik
Segmentasyon teknolojimiz
ile denetleyici üzerindeki
uygulama düzeyinde
firewall özelliğini, her bir
anahtarın her bir portuna
kadar uzatabilmiş durumdayız.
Böylece en az efor ile en üst
düzey güvenliği, merkezi
olarak tüm ağ için aynı anda
tesis edebilmekteyiz. Ancak
hibrit çalışma sistemleri
konu olduğunda uzaktan
çalışanların kaynaklara
erişimi için tamamen farklı
teknolojiler kullanmak, farklı
erişim denetim sistemleri
tasarlamak gerekebiliyor.
Bu durum hem BT
departmanları için ek yük
hem de kullanıcı deneyimi
için birtakım olumsuzluklar
oluşturuyor. Remote Access
Point teknolojimiz, BT
çalışanlarına ek iş yükü
getirmeden ofis deneyimini
uzak ortamlara taşımak için
geliştirilmiş ve ofisten
bağlantının kullanıcıya
sunduğu basitlik ve VPN
güvenliğini çalışanların ev
ortamına götürmek için en
etkili yöntem. Bu teknoloji
sayesinde çalışanlar Remote
Access Point cihazını basitçe
elektriğe ve evdeki modeme
bağlar ve ofisteki kablolu ve
kablosuz ağı aynı ofiste
kullandığı gibi evinde
kullanmaya başlar. Bu
yöntemle sadece ofis
ortamındaki ağ bağlantıları
değil, ofis ortamında
kullanıcı ve kaynakları
korumaya yönelik olarak
tesis edilmiş olan tüm erişim
Nesnelerin İnterneti, yapay zeka ve
otomasyona sırtını yaslamış bir veri
analizi çağına giriyoruz. Eğer veri
yığını doğru bir şekilde analiz edilip
kullanılırsa, verimlilik
artırılabilir, deneyimler
iyileştirilebilir ve yeni iş
kazanımları elde edilebilir.
ve yetkilendirme politikaları
da ek bir efor gerekmeksizin
uzak ofislere taşınmaktadır.
kıllı uç teknolojileri
sektörleri dönüşüme
sürüklüyor. Bu dönüşümden
network altyapıları ne şekilde
etkileniyor etkilenecek
ahili ağların geleneksel
işleyişini değiştiren
faktörlerden bahsedebilir
misiniz
Kenar Teknolojiler, iş
dünyası, toplum ve bireyler
için yepyeni bir dönemin
habercisi. Ağların gelişen
yetkinlikleri ve hem kablolu
hem de kablosuz internete
bağlanan dijital temas
noktaları oldukça geniş
bir alana uzanıyor:
işletmelerimiz, ofisler,
okullar, hastaneler, etkinlik
alanları, evler ve şehirlerin
her bir köşesindeki dijital
cihazlar ve sensörlerden
açığa çıkan dijital temas
noktaları gibi. Bu hızlı
büyüme, ‘on demand’
çalışan akıllı teknolojiler ve
gerçek zamanlı bilişim
görevleriyle bir araya
geldiğinde, yeni çalışma
biçimlerini temelinden
değiştiriyor. Son kullanıcıya
ulaşmak için yeni yolların
yaratılabileceğini, müşterilere
hizmet sunma ve değer
yaratmanın yeniden icat
edilebileceğini, öğrenci ve
hasta deneyimlerinin
dönüşüm geçirebileceğini,
çalışanları destekleyerek
verimliliklerinin artabileceğini
ve yeni ürünler, hizmetlerle
birlikte yeni iş ve gelir
modelleriyle beraber
kârlılığın artış
gösterebileceğini
düşünebiliriz.
Akıllı uç teknolojilerin
gücünden yararlanmak
isteyen kurumların değişen
iş ve teknik gereksinimlerini
gidermek için Aruba,
tüketim ve tedarik
seçeneklerinde genişlemeye
gitti. Bunlar arasında Aruba
GreenLake aracılığıyla
verilen ağ hizmetleri
(NaaS) veya müşterilerin
yararlanabileceği HPE
Finansal Hizmetler’in
sunduğu esnek finansal
seçenekleri sayabiliriz.
KDTCJKO-WFTGV'N§KDQÛC SANAL KART UYGULAMALARI VE
PAYTEN KIDEMLİ İŞ ANALİSTİ – ÖDEME SİSTEMLERİ
SANAL KARTLA GERÇEKLEŞEN
İŞLEMLERDE SORUMLULUK
Sanal kart tanımlanabilmesi için öncelikle müşterisi
olunan banka ile internet bankacılığı sözleşmesi
imzalanması gerekir. İnternet mobil bankacılığı bulunan
çoğu bankanın sanal kart uygulaması bulunmaktadır.
Sanal kart, asıl fiziki kartın limitiyle bağlı olduğundan,
kart sahibi bu limit dahilinde online bankacılık sistemi
üzerinden dilediği kadar sanal kart çıkarabilir.

3
D Secure ve dijital
cüzdan dışında güvenli
ödeme olarak bir diğer
yöntemde sanal kart
tanımlamaktır. Sanal kart,
internet/mobil bankacılığı
üzerinden tanımlanır ve
tanımlanmış olan sanal kart
bilgileri kullanılarak online
alışveriş işlemleri
gerçekleştirilir.
Kredi kartına bağlı olarak
açılabilen, fiziki varlığı
olmayan ancak tüm online
alışverişlerde kullanılabilinen
sanal kartlar ücretsiz
olarak verilmekte, limiti
kullanıcının isteğine göre
belirlenmektedir. Sanal kartta
limit kalması durumunda
hesaba geri aktarma şansı da
bulunmaktadır. Sanal kart
kullanıma açıldığında limiti
0 TL olarak belirlenir.
Ardından belirlenen miktar,
müşterisi olunan bankanın
internet/mobil bankacılığı
aracılığıyla kredi kartının
limitinden aktarılır. Özellikle
de kredi kartı limiti yüksek
olanlar için sanal kart önemli
bir gerekliliktir.
Sanal kart tanımlanabilmesi
için öncelikle müşterisi
olunan banka ile internet
bankacılığı sözleşmesi
imzalanması gerekir.
İnternet/mobil bankacılığı
bulunan çoğu bankanın
sanal kart uygulaması
bulunmaktadır. Sanal kart,
asıl fiziki kartın limitiyle bağlı
olduğundan, kart sahibi bu
limit dahilinde online
bankacılık sistemi üzerinden
dilediği kadar sanal kart
çıkarabilir.
Bu şekilde üretilen sanal
kartların en önemli özelliği,
fiziki kart bilgilerinden farklı
bilgiler içermesi, yani fiziki
kartta yer alan kart numarası
ile CVV2/ CVC2 numarası
dışında başka numaralardan
oluşmasıdır. Ayrıca bu tür
kartlar sistem tarafından sıfır
limitle çıkarıldığından kart
sahibi tarafından önceden bir
limit belirlenmesi gerekir.
Yapılan her işlem sonrasında,
işlem tutarı kadar limit
düşüşü gerçekleşir. Bu
nedenle kart sahibi, güvenliği
tam anlamıyla sağlamak
adına yapacağı her işlem
öncesinde sipariş tutarı kadar
miktarı sanal karta limit olarak
tanımlayabilir ve bu limitin
geçerliliğini belirli bir süreyle
sınırlandırabilir. Böylece, sanal
kart kullanan kart sahibi hem
gerçek kart bilgilerini üye
işyeriyle paylaşmamış olur
hem de sanal kart limitini
işlem tutarıyla ve belirli bir
süreyle sınırlandırarak kötüye
kullanım rizikosuna karşı çifte
koruma sağlamış olur.
Bu çifte korumaya karşılık
sanal kart bilgilerinin üçünçü
kişiler tarafından kötüye
kullanılması da mümkündür.
Bu bakımdan sanal kart
sahibi, müşteri numarası /
TC kimlik numarası ile internet
bankacılığı şifresini güvenli
bir şekilde korumakla
yükümlüdür. Kötüye
kullanım yalnızca bu
bilgilerin kullanılması
gerçekleşebileceğinden,
3D Secure da olduğu gibi
kart sahibinin kötüye
kullanımından dolayı ağır
ihmalinin veya kastının
bulunduğundan
bahsedilebilinir. Ancak kart
sahibi, kötüye kullanıma
hiçbir şekilde kendi
kusurunun neden olmadığı
ve haberi olmadan
bilgisayarına sızıldığı
(phishing, pharming, man in
the middle….) şeklinde bir
iddia ortaya atabilir.
Eğer 3. kişiler tarafından,
davacının kişisel bilgileri
çalınarak bilgisi dışında
internet /mobil bankacılığı
başvurusu yapılıp, internet
bankacılığı şifresi oluşturulma
ve sanal kart tanımlama
durumu varsa, bankaya
yapılan sahte başvurunun
tespit edilememesi olarak
değerlendirilir. Ve tüm
sorumluluk bankaya aittir.
Bunun dışında eğer banka
müşterisinin internet
bankacılığı şifresinin veya
parolasının 3. kişiler ile
paylaşması veya internet
bankacılığını kullandığı
bilgisayarın güvenlik zaafı
nedeniyle bilgisayar
korsanları tarafından şifresinin
ele geçirilme ve sanal kart
tanımlanması durumu varsa,
banka sorumlu tutulamaz.
Banka kendi sisteminin
güvenliğini sağlamanın
yanında, banka müşterisinin
bilgisayarının da güvenliği
sağlamakla sorumlu
tutulamaz. Bu nedenle, inter-
nete bağlanan herkes bilgisa-
yarının güvenliğinden kendisi
sorumludur.
Benim kanaatim şu yönde;
güvenlik altyapısı en yüksek
kurumlar bile siber saldırılara
karşı çaresiz kalabiliyor.
Bu nedenle, gerek sanal kart ile
gerekse internet/ mobil
bankacılığı üzerinden yapılan
dolandırıcılık vakalarında,
banka müşterilerinin
kusurlu/özensiz hareket
etmesinden doğan kusur mu
var ya da bankanın güvenlik
sistemi zaaflardan mı kaynaklı
kusur var yoksa hem bankanın
hem banka müşterisinin ortak
kusuru mu var, vakaya göre
değişiklik gösterir. Her vakanın
kendi içinde ayrı olarak
değerlendirilmesi gerekir.
Ancak yapılacak teknik
inceleme sonucunda kart
sahibine kusur isnat
edilemeyeceği anlaşılırsa
sistem kurucusu olan
bankanın finansal
sorumluluğu taşıması gerekir.
 KRİPTO PARA
GÜVENLİĞİ
NASIL SAĞLANIR?
BİLGİ GÜVENLİĞİ DİREKTÖRÜ
lım satım anında hız ve kolaylık gibi özellikleri ile ön plana
'OTG;ëNOC\
çıkan platformların saklama konusundaki disiplinlerini ve
kullandığı teknolojileri de incelemek ve sorgulamak gerekir.
S
atın alınmasından
harcanmasına,
nasıl çalıştığından
değerine kadar hepimizi
yeni kavramlarla tanıştıran
kripto paraların güvenli
saklama koşulları ile ilgili
farklı alışkanlıklar var. Bu,
gerçekten de tek bir
doğrunun olmadığı,
ihtiyaca göre şekillenen
güvenlik yaklaşımları
gerektiren bir konu.
Kripto para güvenliği…
Kripto para satın almak
isterseniz, bugün en güvenilir
ve en hızlı yol alım satım
platformlarını (A/SP)
kullanmaktır. Satın alınan
kripto varlıklar genellikle
aynı A/SP’de tutulur. Bu,
teknik olarak aldığınız kripto
varlığı AS/P’nin cüzdanına
bırakmakdır. Bu sebeple,
platformlar resmi olarak
olmasa da pratikte birer
kripto para bankasıdır.
Bundan dolayı alım satım
anında hız ve kolaylık gibi
özellikleri ile ön plana çıkan
platformların saklama
konusundaki disiplinlerini
ve kullandığı teknolojileri
de incelemek ve
sorgulamak gerekir.
Bu konuda tecrübeli,
işini ciddiye alan A/SP’ler
ile çalışmak güvenlik
açısından şarttır. 
Düzenli alım satım (trading)
yaptığınız varlıkları
platformlardan taşımak
hem maliyet dezavantajına,
hem de zaman kaybından
dolayı anlık fiyatları
kaçırmanıza sebep olabilir.
Kısa süreli yatırımlar için
kullandığınız varlığınızı
A/SP’lerde saklamak
genellikle doğru seçimdir.  kelimeyi bildiğiniz sürece
A/SP’lerin depolama
sorumluluğu, varlığın
korunması zorunluluğunu
da beraberinde getirir.
Regülasyonlara tabi olan yada
işini ciddiye aldığından emin
olduğunuz A/SP’lerde
sakladığınız varlıklarınız
için oluşabilecek tek güvenlik
riski neredeyse oltalama
saldırılarıdır.
Ancak, orta-uzun vadeli
varlıklarınız için en doğru
seçim A/SP’ler değildir. Bu
durumda varlıklarınızı kendi
cüzdanınızda saklamanızı
tavsiye ederim. Farklı cüzdan
türlerinden size uygun olanı
seçebilirsiniz. (Mobil
uygulama cüzdanları,
masaüstü cüzdanlar,
donanım cüzdanlar) Bir
güvenlik uzmanı olarak
önerim çevrimdışı (offline,
soğuk, donanım cüzdanlar
da denir) cüzdanları tercih
etmenizdir. Çevrimdışı
cüzdanların sürekli internet
erişimi olmadığı için oltalama
ya da benzeri bir siber saldırı
riski altında olması söz
konusu değildir. Diğer cüzdan
türlerine göre kesinlikle daha
güvenlidir. Üstelik sanılanın
aksine, donanım cüzdanlar
kırıldığında, kaybolduğunda
ya da çalındığında
varlıklarınız riske girmez.  sonra bütün bireysel
Bu noktaya değinmişken
doğru bilinen bir yanlışı
düzeltmekte fayda var:
İster donanım, ister mobil,
ister kağıt cüzdan olsun,
varlıklarınız cüzdanlarda
saklanmaz. Cüzdanlarda
sadece o varlığın size ait
olduğunu kanıtlayan özel
anahtarınız saklanır. Bu özel
anahtarı oluşturan 12/24
donanım cüzdanınızın
kaybetmeniz sorun teşkil
etmez. Kırılabilir, çalınabilir,
suya düşebilir yada bir
yerde unutabilirsiniz.
Genellikle BIP39
standardında, cüzdanınız
tarafından üretilerek size
verilen bu sihirli kelimeler
cüzdanınızdaki varlıkların
size ait olduğunu kanıtlayan
özel anahtarı oluşturur.
Cüzdanınızın başına ne
gelirse gelsin, tohum (seed)
kelimeleriniz güvende
olduğu sürece varlığınız
sizindir.
Cüzdanların bir avantajı
da kendi bankanız olma
konforunu/güvenini size
yaşatmasıdır. Herhangi bir
otoriteye, bankaya,
aracıya, A/SP’ye ihtiyacınız
olmadan %100 güvenli bir
şekilde değer transfer
edebildiğiniz başka bir
yapı günümüzde yok. Hiç
durmadan yıllardır çalışan
ve merkezi olmayan bir
ödeme sistemi düşünün.
Bunu mümkün kılan
merkeziyetsiz, dağıtık
blockchain yapısıdır.
 
Kripto para alım satım
ve saklama ile ilgili tüm
konuları değerlendirdikten
güvenliğimizi sağlayabilecek
bazı temel prensipleri
hatırlatmak istiyorum;
• Girmek istediğiniz siteyi
asla Google’da
aratmayın; adres satırına
elle yazın, (Ya da
favorilere ekleyin, erişimi
favorilerden yapın)
• Her zaman 2FA (iki
aşamalı doğrulama)
kullanın. 2FA
desteklemeyen herhangi
bir platform ya da
hizmeti asla
kullanmayın,
• Mobil cihazınızın,
masaüstü işletim
sisteminizin
güncellemelerini
aksatmadan yapın.
Özellikle mobil
cihazlarda üreticinin
işletim sisteminden
başka bir işletim sistemi
asla kullanmayın,
• Sizi panikletip şifrenizi,
gönderilen linki yada
2FA kodunu söylemenizi
isteyen sosyal
mühendislik saldırılarına
karşı uyanık olun,
Tüm siber güvenlik
konularında olduğu gibi
kripto para güvenliğinde
de en zayıf halka yine insan
faktörü. Varlıklarımızı
saklayan A/SP’lerin
güvenilirliğini sorgularken
bir taraftanda kötü niyetli
aktörlerin sebep olabileceği
sosyal mühendislik
saldırılarına karşı farkında
ve tetikte olmak bireysel
olarak alınabilecek en
önemli önlemlerin
başında geliyor. 
TAZI.AI KURUCU ORTAĞI PROF. DR. ZEHRA ÇATALTEPE

2021 TAZİ’NİN
HIZLANMA VE
ÖLÇEKLENME YILI
İstanbul Teknik niversitesi
Bilgisayar ve Bili im
Fakültesi nde Profes r
olan Tazi.ai Kurucu rtağı
ayın Zehra Çataltepe
ile bir araya geldik.
 Mühendisliği’nde öğretim
OLACAK
izi tanımayan yoktur ama
S okuyucularımıza kısaca
kendinizi tanıtabilir
misiniz Tazi.ai’yi kurmaya
nasıl karar verdiniz
Lisansüstü eğitim ve çalışma
hayatım boyunca yapay
öğrenme alanında çalıştım.
Doktoramı Amerika’da
California Institute of
Technology’de tamamladıktan
sonra, Bell-Labs’da ve bir
start-up’da çalıştım. Siemens
Corporate Research’te sensör
verilerinin izlenmesi, arızaların
tahmini ve önlenmesi
konularında bizzat sahadaki
mühendisler tarafından
kullanılabilen bir yazılımın
hem yapay öğrenme hem
de kullanıcı ile iletişim
modüllerinin tasarlanması
ve geliştirilmesinde çalıştım.
Bu konuda yayınlanan 13
patente katkıda bulundum.
Ardından Türkiye’ye geldim
ve İTÜ, Bilgisayar
üyesi oldum.
MIT, UCLA, AT&T ve
ardından da farklı yönetici
pozisyonlarında bulunmuş
olan eşim Tanju Çataltepe’nin
ve benim tecrübelerimiz,
yapay zeka çözümlerinin
ancak dünyaya kolayca ayak
uydurabilir ve insanlarla
beraber çalışırlarsa başarılı
olabileceklerini gösterdi.
Bunun üzerine, Tanju ile
beraber TAZI.AI’yi kurup
böyle çözümleri üretip,
sadece veri bilimcileri
değil, herkes tarafından
kullanılabilir hale getirmeye
karar verdik. TAZI.AI’de
sürekli olarak değişen
dünyaya, sürekli öğrenerek
ayak uydurabilen, alan
uzmanlarına kararlarının
sebeplerini açıklayıp onlardan
da öğrenebilen, kullanımı kolay
bir platform üretmeyi başardık.
Sürekli öğrenen davranış ve
risk tahminleme çözümleri
üretiyorsunuz. Tazi.ai’yi
sizden dinleyebilir miyiz
 2021 yılında özellikle
sigorta ve finans
sektöründe çok daha
fazla sayıda müşteriye
ulaşmayı ve fayda
sağlamayı hedefliyoruz.
Bir diğer hedefimiz ise
müşterilerimizdeki
yapay zeka kullanıcı
sayısını artırmak.
 angi sektörlere odaklısınız,
çözümlerinize kimler ihtiyaç
duyuyor
Davranış ve Risk Modelleme
hem finans hem sigorta
dünyasında iki önemli
problem. Şimdiye kadar her
iki sektör için, özellikle
Müşteri Sadakati,
Sahtekarlık Tespiti, Risk
Tespiti, Karlılık ve Mikro-
segmentasyon gibi konularda
çok fazla çözüm ürettik.
Dünya sürekli değişiyor
ve dönüşüyor. Hem
müşteri davranışlarının
hem de müşteri ve rakip
davranışlarının sürekli
değiştiği günümüzde,
üretilen yapay öğrenme
modellerinin sürekli
öğreniyor olması yanında,
modellerin kolayca üretime
alınması da çok büyük
önem kazanıyor. Bizim
de Tazi’de en önemli
yapıtaşlarımızdan bir tanesi
sürekli öğreniyor olmak.
Örneklemek gerekirse en
son bir sigorta müşterimiz
3 ay içerisinde müşteri
sadakatini arttırıp %300 ROI
elde etti. Bir varlık yönetim
müşterimiz ise müşterilere
yapılacak çağrı sayısını
%30’dan fazla azaltmayı
başardı. Bunun yanı sıra
özellikle risk tahminlemesi
ile hem fiyatlama hem de
sahtekarlık tespiti ve
sahtekarlığın önlenmesinde
başarılı sonuçlar
alabileceğimizi de gördük.
Finans alanında müşteri
sadakati modellerinin
açıklamalarını şubelere
kadar ulaştırıp güvenilen
ve katkıda bulunulabilen
çözümler üretebildik.
Tazi.ai ülke sınırları dışında
da çok konuşuluyor ve yüksek
potansiyeli hakkında güzel
duyumlar alıyoruz. Yapay
zeka ve makine öğrenimi
sistemleri bizi nasıl bir
geleceğe hazırlıyor Tazi.ai
bu gelecekte nasıl konumlanıyor
TAZI olarak Amerika’da,
Avrupa Birliği’nde ve
Türkiye’de partnerlerimiz
vasıtasıyla ürünümüzü
müşterilerimize
ulaştırıyoruz. Yapay
Zekanın geleceği ile ilgili
neler olacağı konusunda
son bir kaç sene içerisinde
büyük gelişmeler yaşadık.
Yapay zeka sistemleri
eskisinden çok daha fazla
kullanılır hale geldi. Bu
sistemlerin sayıları arttı ve
artmaya devam edecek.
Sayılar arttıkça yapay zeka
sistemlerin sadece veri
bilimcilerin tarafından
kullanılan sistemler olması
kabul edilemez bir durum
haline geliyor. Yapay zeka
sistemleri aslında ‘çırak’ gibi
olacak ve rutin iş süreçleri
içerisinde insanlara destek
verebilecekler. Destek
verebilmeleri için ise bu
sistemlerin sürekli öğreniyor
olmaları gerekiyor. Aynı
zamanda anlayabilen,
kendini anlatabilen ve
insandan da anlayabilen
sistemlerin olması lazım.
TAZI ürünleri, sürekli
öğrenme, anlaşılabilir
olma ve anlayabilir olma
özelliklerine sahipler.
Kodlama ve veri bilimi
bilgisi gerektirmeyen,
hem iş kullanıcıları
tarafından hem de çevik
olarak kullanılabilen tek
platform biziz. TAZI
platformuyla yapay zekanın
kullanımını bütün dünyada
değiştirmeyi hedefliyoruz.
Çalışmalarımızda öncelikle
sigorta sektörünü hedefledik.
Sigorta şirketlerine sadece
veri bilimcilerinin değil,
tüm paydaşların
(underwriter, aktüerler,
satış /pazarlamacılar ve
hasar uzmanları) yapay zeka
çözümlerinin davranışlarını
anlayabildiği ve onlara
müdahale edebildiği
çözümler sunuyoruz. “Her
yiğidin yoğurt yeyişi farklıdır”
derler ya, herkesin verisi ve iş
süreçleri ile ilgili çok farklı ve
o kuruma özel durumları var.
Öncelikle neyin çalışıp
çalışmadığını sürekli olarak
ve iş birimleri için manalı KPI’lar
ile ölçmek gerekiyor. Yapay
zeka modelleri, aynı insanlar
gibi, hata yapıyorlar ve
yapacaklar. Neyin, nerede
çalışmadığını ancak
uzmanlarına doğru,
güncel ve manalı metrikleri
gösterdiğiniz zaman
anlayabilirsiniz. Şirketler ve iş
insanları, business KPI’ları ile
modellerin yanında datanın
da sağlığına/kalitesi hakkında
yapay zeka sistemlerine
fayda sağlayabiliyorlar.
Yakın gelecekte, kurumlarda
binlerce yapay zeka
modelinin sahada sürekli
olarak çalışacağını
öngörüyoruz. Yapay zeka
çözümleri farklı iş birimlerindeki
çok spesifik işleri yapıyor. O
spesifik işler üzerinde çalışan
insanların ihtiyaçları olan
yapay zeka ile etkileşimlerin
neler olduğunu, anlama ve
anlatma mekanizmalarının
iyileştirilmesi ile etkileşimlerin
kolaylaştırması hedefimiz.
Herkesi veri bilimci yapmak
 Kadın olarak yatırım alabilmek için bir erkeğe oranla sadece onda bir şansımız var.
Ama yatırım aldıktan sonra başarılı olma şansımız erkeklere göre çok çok daha fazla.
Yatırımcıların kadınlara daha fazla güvenmesi gerekiyor.
gibi bir niyetimiz yok ve buna
gerek de yok. Çoğu insan araba
kullanıyor, ama çoğu insan
makina mühendisi değil.
Aynı şekilde, yapay zeka
sistemlerinin işe yaraması için
herkesin veri bilimci olmasına
da gerek yok. Sadece
herkesin işine özel yapay zeka
sistemlerini kullanabilecek
seviyede olması ve yapay zeka
sistemini kontrol edebiliyor
olması lazım. Bu yapılabildiği
zaman yapay zeka sistemleri
çok daha kullanışlı hale gelecek
ve işlevsel olacak. Böylelikle
yapay zeka olmazsa olmaz bir
teknoloji haline gelecek ve
kullanılmadığı zaman piyasada
rekabet etmek artık mümkün
olmayacak.
Makine öğrenimi finans ve
sigortacılık sektörlerini nasıl
dönüştürüyor Yarının iş
dünyası bu dönüşüm için nasıl
bir hazırlık yapmalı Tazi.ai’ın
sunduğu fırsat ve olanaklar
konusunda neler söylemek
istersiniz
Finans ve sigortacılık
sektöründe modelleme uzun
zamandan beri hayatın bir
parçası. Çok fazla miktar ve
türde veri toplanması, daha
karmaşık ve başarımı yüksek
yapay zeka modellerinin
üretilmesini sağladı. Bu
modellerin insanlara ayrımcılık
yapmama, mahremiyetlerine
uyma gibi bir takım şartlara
uymasını sağlamak ve genel
olarak insanlara daha iyi
hizmet etmesini sağlamak
amacındaki regülasyonlar,
açıklanabilirliği şart kıldı. Bu
açıklamaların nasıl olacağı,
insanlara nasıl sunulacağı ve
nasıl bir geri bildirim ve
aksiyon alınacağı çok önemli
konular. Eğer doğru şekilde
yapılırsa, hepimizin hayatını
daha iyi hale getirebilecek
çözümler geliştirilebilecek.
Örneğin, sigorta şirketleri,
kaza riskini sensör verileri
ile çok önceden tahmin
edip kaza yapmamıza
engel olabilir, kredi risk
modelleme sistemleri,
toplumun farklı kesimlerinin
finansal risklerini
kendilerinin nasıl
azaltacaklarına dair ipuçları
verebilir. Bunlar ancak
yapay zeka modellerinin
daha çok ve farklı
hedeflerdeki paydaşlar
tarafından kullanılması 
ve anlaşılması yani
demokratikleştirilmesi ile
mümkün olacak. Kurumların
yapay zeka eğitimine kendi
önemli problemlerini, kendi
iş insanlarına, hands-on ve
aksiyon alınan yapay zeka
modelleri ile çözerek
başlaması gerekiyor. Bu
iş sadece ders alınarak
yapılacak bir iş değil.
TAZI olarak anlaşılabilirliğin
yanında bir diğer önem
verdiğimiz konu daha az
enerji harcayarak çalışabilme
özelliği. Yapay zeka modelleri-
nin eğitimi için gittikçe daha
fazla enerji harcanıyor.
Yaptığımız çalışmalarda
kullandığımız sürekli öğrenme
teknolojisi sayesinde yüzlerce
kat daha az enerji harcayıp,
aynı sonuçları elde edebi-
leceğimizi gördük. Dolayısıyla
binlerce modeliniz varsa ve
eğer 100 kat daha az enerji
harcıyorsanız, çevreye
yaptığınız etki de kat kat
azalacak. İnsanlar şu anda
bunun çok önemli olmadığını
düşünüyor olabilir. Model sayısı
arttıkça, nasıl araba sayısı
artınca hava kirliliği daha
fazla oluyorsa, yapay zeka
modellerin de sayısı arttıkça
enerjiyi verimli kullanmayanlar
çevreye zarar verecek. Finans
sektörü yapay zekanın en
çok kullanıldığı sektörlerden.
Dolayısıyla Finans sektörünün
yapay zekayı çevreye duyarlı
bir şekilde kullanmasının
diğer sektörlere de öncülük
edeceğini düşünüyorum.
Günümüzde kadınların
teknoloji alanındaki
Yakın gelecekte,
kurumlarda binlerce
yapay zeka modelinin
sahada sürekli olarak
çalışacağını öngörüyoruz.
Yapay zeka çözümleri
farklı iş birimlerindeki
çok spesifik işleri yapıyor.
O spesifik işler üzerinde
çalışan insanların ihtiyaçları
olan yapay zeka ile
etkileşimlerin neler
olduğunu, anlama ve
anlatma mekanizmalarının
iyileştirilmesi ile
etkileşimlerin
kolaylaştırması hedefimiz.
konumlarını ve oranlarını
nasıl değerlendiriyorsunuz
Sizce bu temsil oranları dünya
geneli ve ülkemiz için yeterli mi
Teknoloji sektöründe daha fazla
kadının daha fazla kadının aktif
olarak yer alması için nasıl bir
yol izlenmeli
Öncelikle kadın olmak
maalesef, bazı zamanlar çok
zor bir iş! Bir erkeğin elde ettiği
herhangi bir başarıyı, bir kadın
olarak elde edebilmek için çoğu
zaman daha fazla çalışmak
zorunda kalıyoruz. Bu sadece
Türkiye de değil, benim
gördüğüm kadarı ile Avrupa ve
Amerika’da da böyle.
Günümüzde, her ne kadar
çalışan kadınların sayısı artsa ve
genel durum olarak gidişat iyi
olsa da, kadınların yönetici
seviyesine yükselme, yatırımcı
ve girişimci olma, yatırım
yapma ve alma oranları çok
düşük. Kadın olarak yatırım
alabilmek için bir erkeğe oranla
sadece onda bir şansımız var.
Ama yatırım aldıktan sonra
başarılı olma şansımız erkeklere
göre çok çok daha fazla.
Yatırımcıların kadınlara daha
fazla güvenmesi
gerekiyor. Benim önerim,
bütün kadın yöneticiler ve
girişimcilerin, kendilerinin de
yatırımcı olmaya çalışmaları
yönünde. Kadın yatırımcı sayısı
arttıkça, kadın girişimcilere
yatırımların da artacağını
düşünüyorum.
Kız çocuklarımıza, kadınlara
(ve tabii ki erkeklere de),
‘sen bunu yapamazsın’
demememiz lazım. ‘Sen bunu
yaparsın’ dendikten sonra
bir sürü kadın bir çok şeyi
deneyebiliyor ve yapabilir hale
geliyor. Başarısız olmanın
bedelini de toplumsal olarak
azaltırsak hepimiz daha çok
deneme yapacak ve başaracak
hale geleceğiz.
Kariyeriniz boyunca kadın
olmaktan kaynaklı bir sorun
yaşadınız mı Geri planda
bırakıldığınız oldu mu İş
hayatında “genel olarak”
kadınların karşılaştığı zorluk
veya engeller konusundaki
izlenimlerinizi öğrenebilir
miyiz
Türkiye’de iş hayatı olarak
hem İstanbul Teknik
Üniversitesi’nde hem kendi
girişimde çalıştım. Bir çok
şirkete danışmanlık yaptım.
Bunların hiçbirinde kadın
olduğumdan dolayı negatif
bir durum ile karşılaştığımı
fark etmedim. Diğer yandan
özellikle Silikon Vadi’sinde
bir kadın olarak yatırım
alma şansımın çok az
olduğu da söylendi. Erbaa’lı
bir çiftçi ve marangozun
kızının Caltech’ten doktora
alması, İTÜ’de hoca olması
ihtimali o kadar küçük ki…
Eğer Silikon Vadisinde
yatırım almak için onda bir
şansım varsa, bu çok büyük
bir şans benim için. Ve
nitekim yatırım da aldık.
Çok çalışıldığı zaman hiçbir
şey imkansız değildir.
O yapmak istediğiniz
şey olmazsa, başka işi
yapacak güç ve çevre
geliştiriyorsunuz.
Kadın girişimcilerin rol
model aldığı örnek bir
isimsiniz. Kadın girişimlerin
daha başarılı olması için
neler yapılabilir Teknoloji
alanında kariyer yapmayı
düşünen kadınlara neler
önerirsiniz
Benim izlenimim, kadınlar
daha az networke sahipler
ve daha az karar verici
noktadalar, bu izlenimleri
sayısal olarak doğrulayacak
çalışmalar varsa bilmeyi
isterim. Dolayısı ile kadınlar,
hem erkek ve hem de
kadınlarla networklerini
nasıl geliştirecekleri üzerine
düşünmeliler. Çocuklar
ve büyüklerle ilgilenmek
ile ilgili beklentiler hala
kadınlar üzerinde ve
beklentinin ötesinde kadın
olarak böyle sorumlulukları
seve seve de üzerimize
alıyoruz. Kadınların bu
alanlarda taşıdığı yük ve
sorumluluk erkeklere göre
çok daha fazla. Yardım
alabilecekleri herkesten aile
işleri için yardım almaktan
çekinmemeliler.
Kadın girişimcilerin (her
girişimci gibi) başarısız
olacakları zamanlar mutlaka
olacak, her düştüklerinde
ayağa kalkacak gücü
bulabilmeliler. Ayağa
kalkmazlarsa ancak o
zaman başarısız olarak kabul
edilirler. Eğer birisi “bir şey
yapamazsın” derse ondan
uzak dursunlar. Şirketlerini
tek başlarına değil, mutlaka
bir kurucu ortakla birlikte
kursunlar. Kurucu ortaklarının
meslek alanı ve cinsiyet
açısından kendilerinden farklı
ve tamamlayıcı olmasına da
dikkat etsinler. Mesela teknoloji
alanında deneyim sahibi bir
kurucu ortak kadının, satış,
pazarlama, ürün, finans gibi
yönlerden çok iyi olan bir
kadın ya da erkek kurucu
ortak seçmesi çok iyi olur.
2021 yılı ajandanızda neler
var Yakın ve uzun dönem
hedefleriniz konusunda neler
söylemek istersiniz
2021 TAZI’nin hızlanma
ve ölçeklenme yılı olacak.
2021 yılında özellikle sigorta
ve finans sektöründe çok
daha fazla sayıda müşteriye
ulaşmayı ve fayda sağlamayı
hedefliyoruz. Müşterilerimize
müşteri sadakatı ve müşteri
memnuniyeti sağlarken, kayıp
önleme konusundaki işlemlerini
de kolaylaştırıyoruz.
Bir diğer hedefimiz ise
müşterilerimizdeki yapay
zeka kullanıcı sayısını artırmak.
Platformumuzdaki her
çözümümüz ile müşterimizin
veri kullanıcısını eğitiyor ve
özel bir alanda veri bilimcisini
kadar etkili hale getiriyoruz.
Yapay zekanın spesifik işlerde
daha fazla ve daha çok insan
tarafından kullanılması ve
insanlara daha çok fayda
sağlaması için çalışmalarımızı
yoğun bir şekilde
sürdürüyoruz. 2021’de
önem vereceğim başka bir
konu da sürekli öğrenme ile
çalışan çözümlerimizin enerji
verimliliğini daha da arttırarak,
yapay zekanın karbon ayak
izini azaltmak olacak.
 YENİ NESİL
YATIRIMCILIK:
TURKISHBANK BİLGİ GÜVENLİĞİ YÖNETİMİ DİREKTÖRÜ (CISO)

KİTLE FONLAMASI
Fonlara erişimin özellikle
Daha küçükişe konulduğu
miktarlardaaşamada
ve dahasahip oldukları
çok kimseden
kaynakları nispeten daha
kolay birküçük olanağı
etkileşim oluşumlar için, neerişilen
doğrultusunda yazık ki
hala istenilen seviyelerde
platformlarolmadığı
üzerindenbilinmektedir. Bunun için
yatırım alınabilmesi daha
olarak
Çakar

küçük miktarlarda ve daha çok kimseden

tanımlayabileceğimiz “Kitle kolay bir etkileşim
Fonlaması” ağı
gibi yeni
doğrultusunda erişilen platformlar
bir ortak üzerinden
yatırım yapma yatırım
kültürü destek
gerektiği
Mert Çak

alınabilmesi olarak tanımlayabileceğimiz “Kitle Fonlaması” gibi

anlaşılmıştır.
yeni bir ortak yatırım yapma kültürü gerektiği anlaşılmıştır.

H
ep birlikte, teknolojinin
gelişim hızına
ayak uydurmaya
başladığımız dönemlerden
geçiyoruz. Bu doğrultuda,
girişimcilik ekosisteminin
ekonomik değer yaratacak
şekilde, bir sorunu teknoloji
odaklı çözüm oluşturma
motivasyonu ile çözerek,
ürünleştirme ve faydalanıcılara
sunma eğiliminin her geçen
gün arttığını gözlemliyoruz.
Bu anlamda gitgide büyüyen
bir ekosistemin oluştuğuna
hepimiz şahitlik ediyoruz.
StartUp’lar olarak
genellediğimiz bu
oluşumlardan çok güzel
haberler geliyor ve bunun
doğal sonucu olarak ise yeni
yatırımcıların ekosisteme
dahil olduğunu ve eski
yatırımcılar tarafından
ayrılan fonlarda da bir
hareketlilik yaşandığını
söyleyebiliriz.
Kurulmuş olan bu fonlara
erişimin; özellikle işe
koyulduğu aşamada sahip
oldukları kaynakları
nispeten daha küçük olan
girişimler için, ne yazık ki
hala istenilen seviyelerde
olmadığı bilinmektedir.
Bunun için daha küçük
miktarlarda ve daha çok
kimseden kolay bir
etkileşim ağı doğrultusunda
erişilen platformlar
üzerinden yatırım
alınabilmesi olarak
tanımlayabileceğimiz
“Kitle Fonlaması” gibi yeni
bir ortak yatırım yapma
kültürü gerektiği anlaşılmıştır.
Bu kültür, tüm dünyada
çarpan etkileri ile hızlıca
giderek yaygınlaşmaktadır.
Yeni fon toplama kültürü
olarak öne çıkan bu modelin,
düzenleyiciler nezdinde de
karşılık bulduğunu ve birtakım
düzenlemelerin yapılmaya
başlandığını ifade ederek,
konuyu ülkemiz özelinde ele
almaya çalışacağım. Zira
ülkemizde çok yetenekli
olduğunu düşündüğüm
teknolojinin içerisine doğan
ve bir büyüğümün ifadesi ile
“alfabenin son harfleri” ile
tanımlanmaya çalışılan yeni
neslin, teknoloji tüketicisi
olmanın dışında üretici olmak,
icat çıkarmak ve dünyaya
açılmak gibi heyecanlı bir
yaklaşımı var.
İlk olarak “Kitle Fonlaması”
dahilinde ülkemiz
düzenlemelerine bir
bakalım. Ülkemizde temel
kabul edilebilecek mevzuat
düzenlemesi 28.11.2017 Tarih
ve 7061 Sayılı “Bazı Vergi
Kanunları İle Diğer Bazı
Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun”un
110. Maddesi ile 6362
Sayılı “Sermaye Piyasası
Kanunu”na 35/A Maddesi
olarak eklenen genel
tanımlar yapılmış ve alt
düzenlemeler için SPK
yetkilendirilmiştir. Bu
doğrultuda, SPK tarafından
hazırlanan “III-35/A.1 Paya
Dayalı Kitle Fonlaması
Tebliği” 03.10.2019 Tarih
ve 30907 Sayılı Resmi
Gazete’de yayımlanarak
yürürlüğe girmiştir. Son
olarak, 20.02.2020 Tarih
ve 722 Sayılı “Bankacılık
Kanunu İle Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun” ile 6362 Sayılı
“Sermaye Piyasası
Kanunu”nun başta
30.Maddesi olmak üzere
birtakım değişiklikler
yapılmıştır.
Böylelikle, Kitle Fonlaması’nın
yasal dayanağı oluşturulmuş
olmakla birlikte, hem mevcut
durumda hem de ileride
oluşabilecek birtakım ek
gereksinimler doğrultusunda
ayrıca alt düzenlemeler
gerekebilecektir. Bu yazıda,
Tebliğ’de ele alındığı üzere
“Paya Dayalı Kitle Fonlaması”
üzerinde devam edeceğiz.
Dikkatlerden kaçmaması
adına, girişim veya
girişim şirketlerinin
Tebliğ kapsamından
yararlanabilmesi için,
• Teknoloji ve/veya üretim
faaliyetinde bulunmaları
• Son 5 yıl içinde
kurulmuş olmaları
• Tabi olunan mevzuat
dahilinde finansal
tablolarında,
Ortaklıkların Kanun
Kapsamından
Çıkarılması ve Paylarının
Borsada İşlem Görmesi
Zorunluluğuna İlişkin
Esaslar Tebliği’nin
8.maddesinde finansal
tablo kalemleri için
öngörülen eşikleri
aşmamaları
• Düzenli olarak takip ve
kontrol edilen tescil
edilmiş internet
sitelerinin bulunması
şartlarına uyum sağlamak
zorunda olduklarının altını
çizmekte fayda olacaktır.
Ayrıca “Halka Açık
Ortaklıklar’ın, Yönetim
Kontrolü Başka Bir Tüzel
Kişiye Ait Olan Şirketler
ve Halka Açık Ortaklıklar
İle Sermaye Piyasası
Kurumlarının, Önemli
Etkiye Sahip Ortak
Konumunda Bulunduğu
Şirketler”in kitle
fonlaması yoluyla
fon toplayamayacakları
hüküm altına alınmıştır.
 doğrudan iade edilecek
olması, sistemin güven
vermesi noktasında önemli
bir algı yaratacak ve
katılımcılara gönül rahatlığı
ile yatırım yapma güveni
aşılayacaktır.

Tebliğ incelendiğinde,
Yapılan düzenlemeler önemli bulduğum için
sayesinde, yetki verilmiş paylaşmak istediğim bir
platformlar üzerinden SPK diğer husus ise, Katılım
tarafından belirlenen esaslar Bankaları ve Geniş Yetkili
dahilinde pay verilerek Aracı Kurumların da
küçük yatırımcıdan para platform oluşturabilmeleridir.
toplanabilmesinin önü Ayrıca Katılım Bankaları
açılmıştır. MKK tarafından ve Geniş Yetkili Aracı
gerekli girişimci şirket Kurumların, birtakım
ve ortaklık yapısı ile istisnalardan da (Madde
pay kayıtlarının 5/3 g,i,j bentleri harici,
gerçekleştirileceği Madde 6/2, Madde 9/1/c)
“Kitle Fonlaması yararlanabilecekleri
bulduğum bir düzenleme görülmektedir.
Sistemi-KFS”
olup, oldukça geniş bir
oluşturulmuş olup, bu
kitleyi etkileyeceği için Sistemin sağlıklı
sayede yatırımcılar paylarını
yapının geliştirilmesi biraz işleyebilmesi açısından
gözlemleyebilecektir. Yine
zaman alacaktır. ayrıca birtakım denetim ve
Takasbank tarafından
emanet yetkilisi olarak raporlama mekenizmalarının
Gelinen noktada oluşturulmuş kurulması temin edilmiştir.
verilecek hizmetler için
olan mevzuat kapsamında Bu noktada, başarılı şekilde
(üyelik, hesap açılışı,
işleyiş yapısının paydaşlarına fon toplanması durumunda,
yatırımcılar, fonların
baktığımızda ise, alt 6 aylık dönemlerde
emanete alınması, ödemeler
düzenlemelerin yapılması Bağımsız Denetim Raporu
ve iadeler vb.) “Paya Dayalı
ve platformların yetkilendirilmesi hazırlanması ve platform
Kitle Fonlaması Emanet
vb. süreçlerde SPK, payların üzerinden duyurulması
Yetkilisi Prosedürü”
kayıt altına alınması MKK zorunlu tutulmuş ve
hazırlanmıştır.
ve toplanan fonların şeffaflığı arttıracak diğer
saklanması/blokajları performans vb. raporlar
Tebliğ ile genel anlamda
noktasında Takasbank’ın yine platform üzerinden
ülkemizde hayatı
süreç dahilinde olacağı için duyurulması istenmiştir.
kolaylaştıracak ve
yatırımcılara son derece Bununla birlikte, fonların
ekonomik değer üretecek
güven sağlayan bir platformlar üzerinden ilan
yaklaşımları desteklemek
organizasyon yapısı edilen amaçların dışında
adına, teknoloji odaklı bu
oluşturulduğu görülmektedir. kullanılılıp kullanılmadığının
girişimlere birtakım önemli
Ayrıca Platformlar üzerinde denetlenmesi, platformların
kolaylaştırıcı istisnalar
oluşturulan kampanyaların liste dışında bırakılabilmesi
uygulanırken, konunun
gerekli olan limitlere / vb. ek tedbirlerin de ayrıca
istismar edilmemesi için de
tutarlara ulaşamaması alındığı görülmektedir.
birtakım tedbirler alınmıştır.
durumunda pay alarak
Gerçekten ekosisteme
katılım gösteren yatırımcılara SPK tarafından faaliyet izni
önemli katkıları olacağını
hiçbir kesinti olmadan verilen platformlar, erken
düşündüğüm ve çok değerli
ödemiş oldukları bedellerin aşamada girişimcilerin
fikirlerini dikkate alarak
kitle fonlama etkisi
gösterebilecek ve
böylece toplanan fonlar
doğrultusunda girişim
şirketlerinin kurulabilmesine
olanak sağlanacaktır.
İşte tüm bu aktarmaya
çalıştığımız yapının
tamamlanması ve SPK
tarafından listeye alınarak
yayınlanması ile birlikte,
nitelikli yatırımcı olmayan
gerçek kişiler bir takvim yılı
içerisinde 20 Bin TL’ye
kadar (yatırımcının beyan
ettiği yıllık net gelirinin
%10’u olabilecek şekilde
azami 100 Bin TL’ye kadar
arttırılabilmekte) Kitle
Fonlama Platformları
üzerinden doğrudan
paya dayalı yatırım
yapılabilecektir. Böylelikle,
Çok Katılımcı X Düşük
Fonlama Tutarı = Kitle
Fonlaması denklemininde
çarkların yakın zamanda
dönmeye başlayacağı
bilinmektedir.
Sektörde yakın zamanda
faaliyet izni için SPK’ya
başvuruların yapıldığı
bilinmekle birlikte, SPK
tarafından yetkilendirilmiş
platformlar listesinin
yayınlanması beklenmektedir.
Gelinen nokta itibari ile,
izin bekleme sürecinde
platformların boş durmadığı
ve girişimciler ile demo
proje çalışmaları sonrasında
platformlar üzerine gerekli
bilgi/belge yüklemeleri
yapılmakta ve yatırımcı
üyelikleri için altyapıların
tamamlanmak üzere
olduklarını net olarak
söyleyebilirim.
Böylelikle, girişimcilik
ekosisteminin yakın
zamanda büyüyeceğini ve
yatırım bulamamaktan
ötürü kuruluş aşamasında
sonlanan proje ya da girişim
şirketlerinin sayılarının
hızlıca artacağını
düşünmekteyim. Bu
sürecin olgunlaşması
noktasında güven
sağlamak adına oldukça
doğru adımlar atılarak,
yatırımcıyı korumak
noktasında gerekli
düzenlemelerin özenle
yapıldığını görmek çok
değerli. Zira sözkonusu olan
finansal değerler olduğunda
“Kervan yolda düzülür”
düşüncesinin oldukça
tehlikeli olabileceği aktarılarak ekosistemin
bilindiği için, kanımca son büyütülmesi noktasında,
zamanların en değerli tüm paydaşların yapıyı
yaklaşımlarından biri olan doğru anlatmak adına,
kitle fonlaması sürecinde elinden gelenin fazlasını
oldukça hassas yapması gerektiği oldukça
yaklaşılmaktadır. önemli olduğu bir süreç
yaşayacağız.
Özellikle finansal teknoloji
ekseninde son zamanlarda Bir aktarım çerçevesi
ciddi bir ivme kazanmış olan dahilinde; yaşanmakta olan
ülkemizde, kitle fonlaması dijital dönüşümün anlamlı
uygulamalarının sahaya parçalarını bir araya
inmesi ile birlikte, diğer getirebilmek adına, bir
sektörlerde de teknoloji sonraki sayıda yeni nesil
geliştirme hızımızın artacağı varlık yönetiminde “Robo
ve ülkemiz ekonomik Danışmanlık” yaklaşımını ve
refah seviyesine önemli merkezileştirilmiş Yatırımcı
katkılar sağlayacağı Bilgi Merkezi (e-YATIRIMCI)
öngörülmektedir. uygulamasının olası
kazanımlarını aktarmaya
Kitle fonlaması çalışacağım.
platformlarının çeşitlenmesi,
önemli yatırımcı sayılarına
ulaşılabilmesi ve
girişimcilere yeterli
tutarlardaki fonların
 OYUN SEKTÖRÜNÜN
NAKİTSİZ DÜNYADAKİ
-CJTCOCP#PëN6CPëđ
YÜKSELİŞİ YENİ FIRSATLARI
KIDEMLİ İŞ ANALİSTİ & ÜRÜN SAHİBİ

BERABERİNDE GETİRİYOR
Milenyum ve kuşağı yeni ödeme teknolojileriyle diğer yaş
kuşaklarının olamadığı kadar hızlı şekilde uyum sağlıyor.
Bu durum, nakitsiz ödemeye konu olan tüm dinamiklerin
alışageldikleri ürün ve hizmet şekillerini değiştirmeye
zorunlu kılacak gibi gözüküyor.

Y
ıl 2021, dijitalleşmenin
günlük hayatımızda
tüketim aracı olarak
kullandığımız her hizmet
modeline sirayet ettiğini
fazlasıyla yaşadığımız
bir döneme giriyoruz.
Bu dönemdeki hizmet
şekilllerinin en büyük
belirleyicisi olan ve ileride
etkisi daha da fazla
hissetirecek Milenyum
ve Z kuşağı yeni ödeme
teknolojileriyle diğer yaş
kuşaklarının olamadığı kadar
hızlı şekilde uyum sağlıyor.
Bu durum, nakitsiz ödemeye
konu olan tüm dinamiklerin
alışageldikleri ürün ve hizmet
şekillerini değiştirmeye
zorunlu kılacak gibi
gözüküyor.
Modern insanlık tarihinde
olumsuzluklarıyla pek
benzeri görülmemiş bir yıl
olarak anılacak olan 2020’yi
geride bıraktık. Hala içinde
olduğumuz bu sürecin bize
yaşattığı olumsuzlukların
aksine pozitif yönde
etkilenen alanlardan birisi
oyun sektörü oldu. Newzoo
“The Global Games Market
2020” raporundaki verileri
incelediğimizde sektörde
elde edilen gelir 2020
yılında bir önceki yıla göre
%9.3 artış ile 159.3 milyar
dolarlık bir hacim yakaladı.
Pandemi etkisiyle birlikte
yılın son çeyreğinde
piyasaya sürülen yeni nesil
oyun konsolları da söz
konusu gelirin artışında pay
sahibi olduğu yadsınamaz
bir gerçek olarak duruyor.
159 milyar dolarlık gelir
pastasının en büyük payı
77 milyar dolar ile akıllı
telefon ve tabletlere
geliştirilen mobil oyun
segmentine ait olup
Türkiye’nin de içinde
konumlandırıldığı EMEA
bölgesi %13.3 oran ile bu
segmentteki en hızlı büyüyen
bölge olarak sektördeki lider
marka, hizmet sağlayıcılarının
rekabet iştahlarını artırıyor.
Küresel gelir dağılımında
mobil oyunları segmentini
45 milyar dolar ile konsol
oyunları, 33 milyar dolar
ile PC ve son olarak
3 milyar dolar ile tarayıcı
tabanlı oyunlar takip ediyor.
2019 yılına göre artış oranı her
ne kadar Covid-19 nedeniyle
normal seyrinden yüksek olsa
da oyun sektörü ve bu
sektörün çevresinde beslenen
streaming, oyun satış
platformları, oyun fuarları,
e-spor organizasyonları ile
birlikte her geçen gün
kendini geliştiren büyük bir
ekosistemin getirdiği nakitsiz
ödeme dünyası fırsatlarıyla
karşı karşıyayız.
Buradaki fırsatların
detaylarına girmeden önce
Türkiye pazarının dünyadaki
ve EMEA bölgesindeki
sektör verilerine bakalım.
“Gaming In Turkey 2019”
raporundaki verilere göre
2019 yılında ülkemizde 32
milyon adet kullanıcıdan
toplam 830 milyon dolarlık
gelir elde edilmiş olup söz
konusu gelir bir önceki yıl
2018’e göre 23 milyon dolar
daha az bir hacimle
sonuçlanmış gözüküyor.
Azaldığı görülen bu
durumun en büyük
nedeni döviz kurunda
yaşanan artışın getirdiği
hesaplamadır. Kullanıcıların
yaş dağılımına bakarsak
yazımın başında bahsettiğim
yaş kuşaklarının sektör
için getirdiği potansiyele
paralellik gösterdiğini
anlayabiliyoruz. Yine aynı
rapordaki verilere göre
milenyum kuşağı olarak
bildiğimiz 1982-2002 yılları
arası doğmuş olan kuşak
toplam kullanıcıların
%56’sından fazlasına
tekabül ediyor, onun ardından
44 yaş aralığına kadar
olan X kuşağı %28 ve sonra
gelen 45-54 yaş arası için
%11, son olarak 55-64 yaş
arası sadece %3 civarı bir
payı meşgul ediyor.
18 yaşından genç Z kuşağının
potansiyelini göz önüne
alırsak sektörün nakitsiz
ödeme sistemlerine vaad
ettiği fırsatı öngörebiliyoruz.
Gelir gruplarına göre düşük,
orta, yüksek şeklinde
segmentlediğimizde ise
sırasıyla %44, %25.1 ve
%30.9 olarak dağılım
gösteriyor.
Mobil tarafta ise “Deloitte
Global Mobil Kullanıcı 2019”
anketine göre ülkemizde
cep telefonu kullanıcıları için
oyun oynamak anlık
mesajlaşma, video izleme
ve haber okumadan sonra
4. sırada yer alıyor. Yine aynı
rapora göre 18-50 yaş
arasındaki kullanıcıların
telefonda en az günde 1 kere
oyun oynayan sayısı Avrupa
ortalaması olan %21’e kıyasla
%49 ile dünya lideri
konumunda kendisine
en yakın Hindistan gibi
teknolojinin ilköğretimden
itibaren okutulduğu kültürü
de %6 fark ile geride
bıraktığını göz önüne
alırsak oyun sektöründeki
potansiyelimiz ciddi olarak
ortadadır.
Ülkemizde 2019 yılı popüler
ödeme kanallarının yüzdesel
dağılımına baktğımızda;
banka havale/eft işlemi %36
ile başı çekiyor, sonrasında
%20 ile mobil ödeme ve
yine %20 oranıyla ön
ödemeli kartlar ile yapılan
ödemeler geliyor. Ardından
%9 ile kredi kartı, %3 kiosk
makineleri ve son olarak %2
ile cep cüzdan payını alıyor.
830 milyon dolarlık geliri
düşünürsek sektör içi
yerelleşme adına ödeme
sistemleri dünyasının henüz
dokunmadığı, ulaşmadığı
kazanç yerleri hala mevcut
durumda gözüküyor.
Dünyada ana akım oyun
satış platformları olarak
gösterebileceğimiz Steam,
Epic Games, Origin gibi
markaların kendi
kullanıcısına sunduğu
indirim kampanyaları oluyor,
aslında bu perakende
sektöründe tipik olarak
bildiğimiz sezon sonu,
yılın belirli tatil günlerini
kapsayan dönemlerde
uygulanan indirim
kampanyalarını ifade
etmekten öteye geçmiyor.
Bu trend de son yıllarda
kendini demode etmeye
doğru giderken firmalar
satış rakamlarını ve geliri
arttırmak veya sabit tutmak
adına “free to play”, “pay to
win” gibi kullanıcıyı oyunu
cüzi veya sıfır fiyat ile oyunu
satin alıp oyun içi “micro
transaction” denilen
işlemlerle ödemeye motive
ediyor. “Fremium” adı
konulan bu strateji oldukça
başarılı bir şekilde yoluna
devam ettiğini ve yükselen
trendde olduğunu
görüyoruz. Bunun en
büyük nedenini bir örnekle
açıklayacak olursak;
oyuncunun oyunu satın
alırkenki motivasyonuyla
oyun içi sahip olduğu,
kendisini özdeşleştirdiği
karakterine yapmak istediği
yatırım arasındaki farktır.
Sonuç olarak bakıldığında
oyun başında ödenmeyen
para çoğu zaman oyun içi
mikro ödemelerle oyun
fiyatını dahi geçtiğini
gözlemliyoruz. Nenad
Tomic’in “Effects of micro
transaction on video games
industry” adlı makalesinde
ulaşabileceğiniz şekilde
mikro ödemelerin henüz
bebek adımlarını
attıığı dönem olarak
adlandırabileceğimiz
zamanda bile A.B.D’de oyun
sektör gelirinin %14’lük
payını meşgul ediyordu.
Avrupa ve amerika
pazarında olgunlaşan oyun
içi hızlı ödeme geçidi ve
arayüzü sunan Apple Pay,
Amazon Pay, Google Pay,
PayPal gibi markalar
yukarıda bahsettiğim oyun
satış platformlarıyla sadakat
anlaşmalarından, mikro
ödeme yöntemiyle oyun içi
gerçek paradan çevrilen
puanlara, streamer olarak
adlandırdğımız oyun
yayıncılarına sağlanan
sponsorluk, oyun fuarlarında
gerçekleştirilen sponsorluk
faaliyetlerine kadar büyük
bir ekosistemle kazan-kazan
iş birlikleri yürütülüyor.
Buradaki en büyük
belirleyici oyun oynayan
kullanıcının kendisidir.
Örneğin, kullanıcı oyun içi
mikro ödeme hizmetini
oyun ekranından çıkmak
zorunda kalarak
bölünmeden, beklemeden
gerçekleştirmesi en büyük
indikatördür.
Sonuç olarak, ülkemizde son
yıllarda oyun sektöründe
ödeme geçidi, elektronik
cüzdan, elektronik para iş
birlikleri hızlı bir ivmede
seyrediyor. Burada
oluşturulacak ekosistem
hem yerli oyun üretici
firmalarına büyük destek
olacak ki 2020 yılında
dünyada adından söz
ettirmiş devam oyunu
çıkaran oyun firmamız gibi
örneklerimiz var, makro
ekonomik açıdan da ülke
ekonomisine ticaret
dengesi olarak büyük katkı
sağlayacaktır. Aynı zamanda
oyun platformlarıyla
gerçekleştirilecek sadakat,
mikro işlem kampanyaları
gibi atılımlarla ülkemizdeki
nakitsiz ödeme
sektöründeki gelirlerin
karşılıklı artacağına
şüphe yok.
 YENİ PA ARLAMA KANALINI
etkisiyle nakitsiz bir geleceğe koşar adım
dönüşümler yaşadığımız günümüzde,
mini ve finteklerin günlük hayatımıza
gelişmeler tüketiciye yansıyan
kolaylık da sağlıyor. ijital cüzdanlar
açık platformlara dönüşüyor.
lişmelere gebe.

çok konuşacağımız “ ijital Cüzdan

il Cüzdan konusunu odağımıza
onumuzda; dijital cüzdan liderlerini,
i ve ülkemizin dijital cüzdan öncülerini

gulaması olma hedefine emin adımlarla

k Karslı AkÖde Genel Müdürü
Rimuut Kurucu Ortakları Esen Bulut
enel Müdür Yardımcısı Kutay Yalınkılınç
Oyun endüstrisini doğru analiz etmek,
yükselen değerleri ve yeni fırsatları
azarlama irektörü Tuğçe Durmaz
görebilmek her zamankinden
ve mühim.
e gerçekleştirdiğimiz
Oyun röportajları da oyuncularla ve
sektörü diğer
izleyicilerle bağlantı kurmaktan gelir
modeli oluşturmaya, yeni oyunları
nmalara rağmen gücünü koruyarak
keşfetmekten hızla başlatmaya
yeni akımlar
altını çizen djust ve pptopia’nın
dek uzanan bir çeşitliliğe köprü
nuçları, osyalkuruyor.
medya yasasına dair
Dosya konumuzda
aşladığımız GDPR’ın detayları, bu
büyüyen oyun endüstrisine
odaklanıyor, platformların oyun
kültürüne
ımıza, destekleri ve oyunculara
ile gücümüze
sunduğu olanakları sıralıyoruz.

m mail adresinden
dIn platformlarından
ize daha da


 Fintechtime Yazı İşleri Müdürü
OYUN KÜLTÜRÜ İLE YAKINLAŞIN
Yapay zeka, artırılmış gerçeklik ve mobil pazarlamanın büyümesiyle birlikte dünya hızlı
bir oyun ve oyuncu cennetine dönüşüyor. Oyun sektörünün, “pandemi sürecinden
olumsuz etkilenen çoğu sektörün aksine” %20 gibi rekor bir büyümeye ulaşmış durumda
olduğunu görüyoruz. IDC tarafından yayınlanan yeni verilere göre, oyun sektörünün
dünya genelinde toplam geliri bu yıl yaklaşık 180 milyar doları aşmış durumda.

Oyun sektörü Marka ve influencer

birçok pazarlamacının
çözemediği
zorluklarla dolu.
Bu hem rekabetin yoğun olduğu hem de
niche sayılan alanda strateji geliştirmek hiç
kolay değil. Oyun endüstrisindeki en önde
gelen ve bu alanda influencer kabul edilen
oyuncuların çoğu sıradan bir oyuncu olarak
bu işe başlayıp, sabahlara kadar oyun
oynayarak hayran kitlesi ediniyor. Sadakatin
yoğun olduğu sektörde pazarlama stratejileri
genellikle bu isimlerin üzerinde şekilleniyor.
uyumunu yakalamak
işin sihirli formülü.
Bilinirliklerini YouTube üzerine artıran, konsol veya
bilgisayar üzerinden oynadıkları oyunları Twitch
üzerinden canlı aktaran, Discort ile iletişimlerini
bambaşka bir boyuta taşıyan bu oyuncuların zengin
gelir modelleri hayallerinizle sınırlı.
Marka iş birlikleri ile bütçe pastasından en büyük
dilimi almalarının yanında, bağışlar ve izlenmeler
üzerinden de gelir modeli oluşturan oyuncuların taçsız
kralı ise PewDiePie lakaplı İsveçli oyuncu Felix Kjell-
berg. Yazımı yazmaya başladığım dönemde Youtube
üzerinden yayımladığı 4.277 video ile 108 milyon
aboneye ulaşan Felix’in profilinde sadece “I make
videos” yazdığını görebilirsiniz.

Bu kadar ön bilgi yeterli diyorsanız,

gelin birlikte güncel veriler eşliğinde oyun
ve oyuncuların dünyası ile yakınlaşalım.
Dünyadaki tüm veri trafiğinin %80’den fazlasını (henüz 2020 yılı verileri netleşmiş değil) video
içeriklerin oluşturduğunu artık hepimiz biliyoruz. İçeriklere kaynaklık eden YouTube’daki en iyi on
kanaldan altısı ise oyunla ilgili. Oyun sektörünün en kalabalık grubu 18-35 yaşında. Dünya genelinde
oyuncuların %45’i kadın. Orta yaşlı kadınlar ise en hırslı oyuncular olarak kabul görmüş durumda. 24,6
milyon abonesiyle SSSniperWolf, 6,9 milyon abonesiyle iHasCupquake en fazla abone ve izlenmeye
sahip kadın oyuncuların başında geliyor. Günlük harcanan süre haricinde, eşitlikçi, kapsayıcı ve sürük-
leyici yapısıyla de bambaşka bir kültür yarattığını da söylemek lazım.
OYUN ENDÜSTRİSİ NEDEN YLE ÜYÜDÜ
Endüstrinin katlanarak
büyümesinde elbette
pandeminin de etkisi var.
Diğer yandan büyümede
etkisi olan beş ana başlığın
öne çıktığını görüyoruz.
Bunlar; mobil oyunlara olan
artan ilgi, kadın oyuncuların
sektöre katılımı, video
içeriklere ve izlemeye olan
ilgi, bulut tabanlı oyunlar,
oyun endüstrisini büyüten
platformlar ve yatırımlarını bu
sektöre yoğunlaştıran teknoloji
devleri olarak sıralanabilir.
Yatırımlar konusunda
ülkemizden de örnek
vermekte fayda var.
Hatırlayacağınız üzere ABD
merkezli Zynga’nın Haziran
ayında Türk şirketi Peak
Games’i 8 milyar dolara satın
almasıyla birlikte Peak
Games’in değeri 1 milyar doları
aşmış ve Türkiye’nin ilk
‘unicorn’ şirketi olarak ülke
tarihimize geçmişti. Aynı
dönemde gerçekleşen ikinci en
büyük işlem ise yine Zynga’nın
Türk şirketi Rollic Games’i 168
milyon dolara satın almasıydı.
2020 yılı ilk üç çeyrekte
gerçekleşen toplam 8 işlem ve
yaklaşık 2 milyar dolarlık işlem
hacmi ile oyun sektörü lider alt
sektör olarak 2020 yılının yıldızı
haline geldi.

Büyümenin ardındaki teknoloji devleri yaptıkları

yatırımlarla sektörü sürükledi.
Amazon 2014 yılında Twitch’i 970 milyon dolar karşılığında satın aldı. Satın almanın ardından ise
Amazon Web Services’i başlattı.

Google’ın 2018 yılında çıkan Project Stream’in ardından Microsoft Project xCloud’u (Her ne kadar
yaşadığımız bölgede henüz kullanılamasa bile) duyurdu. Rakipsiz şirket Tencent ve ürünlerini de
eklediğimizde bulut tabanlı oyunların ve endüstrinin potansiyelinin neredeyse limitsiz olduğunu
kabul etmek lazım.

Globalde ulaşılan oyun sektörünün toplam cirosu

180 milyar doları aştı.
Oysa beklenti en fazla
159 milyar dolar seviyesinde
gerçekleşmesi yönündeydi.
2019 yılında Türkiye’de oyuncu
nüfusu 32 milyona çıkmış ve
elde edilen toplam oyun hasılatı
830 milyon dolar olarak
açıklanmıştı. 2020 yılında bu
rakamın 1 milyar doları geçmesi
ise beklentiler arasındaydı. Henüz
2020 yılı rakamları netleşmiş
değil, öte yandan beklentilerin
bile üzerinde bir büyüme
sergileyen oyun sektörünün 2023
yılında 220 milyar doları aşması
kimseyi şaşırtmayacak.
Oyun sektöründen bahsederken
7 milyar doları geçen toplam
geliri ile kazanç açısından
yükselen bir değer olan oyun
video içerik pazarını atlamamak
lazım. Oyun video içerik pazarının
öncüleri olan platformlar Twitch
ve YouTube’un sektöre katkıları
malum. Her iki platformda hem
video oyunlarının hem de video
akışının yükselişini destekleyen
yapılarıyla her geçen gün
büyüyor ve platformları da
büyütüyor. Gelir yaratmak
konusunda platformların en
tepesinde ise Twitch yer alıyor.
Rakiplerinin görüntüleme
saatlerinde %65, akış saatlerinden
ise %72’lik bir fark yaratan
platform, en fazla gelir getirmek
konusunda da bileğini
büktürmüyor.
Oyun Sektörü ve Oyuncuların Favorisi olan
Sosyal Medya Platformları
Oyuncular için sosyal medya, varlıkların büyük bir parçasını oluşturuyor. Diğer oyuncularla ve
izleyicilerle bağlantı kurmaktan gelir modeli oluşturmaya, yeni oyunları keşfetmekten yeni akımlar
başlatmaya dek uzanan bir çeşitliliğe köprü kuruyor. Sosyal medya marka bilinirliğini artırmak ve hedef
kitleye ulaşmak konusunda kolaylık sağlarken, hedeflenen oyun promosyonları için de bir çıkış noktası
sunuyor.

YouTube’a çoğumuz aşinayız öte yandan

Twitch bambaşka bir dünya.
Twitch temel olarak
oyuncuların oynadıkları
video oyunlarını insanların
izlemeleri için canlı
yayınladıkları bir akış hizmeti
olarak tanımlanabilir.
Oyuncular platform üzerinden
izleyicilerle konuşup, geri
bildirim veya bağış alabiliyor,
reklam yapabiliyorlar. Sektörde
dominant olan Discord ise bir
iletişim uygulaması. Discord
hem Twitch’e hem de Steam’e
enetgre edilebiliyor. İnsanlar
Discord üzerinden benzer
ilgi alanlarına sahip kişiler ile
tanışıp hem sohbet edip hem
de oyun oynayabiliyorlar.
Bu iletişime köprü oluşturan
sunucular aracılığı ile
dosya alışverişi, etkinlik
organizasyonu ve daha da
farklı aktivite yapmak mümkün
hale geliyor.
Biri akış hizmeti, diğeri ise
iletişim uygulaması olan
Twitch ve Discord oyuncuların
olmazları arasında yer alıyor.
Discord’u iş hayatında yoğun
kullandığımız Slack’
benzetmek mümkün. Bot,
emotes ve botting kullanımının
yaygın olduğu, geliştiriciler
tarafından benzersiz yapıların
entegre edildiği bu iki dünya
anlatılmaz yaşanır tadında
gelişmeyi sürdürüyor.
Şimdi gelin sosyal medya ile
iç içe geçmiş oyun sektörünün
ve oyuncuların favorisi olan
platformları birlikte görelim.
 Twitch için bambaşka bir dünya demiş, geldiği
noktayı kısaca özetlemiştim. Bu kapıyı
araladığınızda milyonlarca günlük aktif
kullanıcısıyla birlikte sürekli gelişen bir yapı ile
karşılaşıyorsunuz. Özgün bir reklam paneli olan
platform, yaratıcı reklamlar için de kaynaklık
ediyor. Platformun kullanıcılarının %73’ünü 34 yaş
ve altı, %41’ini ise 16-24 yaş grubu oluşturuyor.
Genç kalabalıkların buluştuğu, izlemeye sohbetin
karıştığı yayınların süresi her geçen gün uzuyor.

Yayıncılar için manuel denetleme, otomatik filtreleme, denetleme gibi ayarlar sunan Twitch dünyasında
platforma özel markalı emojiler, rozetler, aboneler özel ifadeler, doğrudan para bağışını mümkün kılan
entegrasyon eşsiz özellikler arasında.

Son olarak Twitch’in YouTube oranla daha küçük bir kitlesi olmasına rağmen 2019 yılında 1,54 milyar
dolar gelir elde ettiğini de eklemem lazım.

Oyun guruları ve yayıncılar için eşsiz

mecralardan biri olan YouTube, potansiyel
müşteri sağlamak konusunda ana kaynak
konumunda. YouTube organik trafik
sağlamanın yanı sıra, çok sayıda oyuncuya ev
sahipliği yapıyor. Google arama sonuçlarında
görünme izni de cabası.

YouTube’da hedef kitle ile iletişimi artırmanın

çok çeşitli yolları var.

Bunlar;
• Anahtar kelime odaklı içerikler üzerinden sıralama
• Hedef kitlenin ilgisini artırmak için kullanılan 30-60 saniyelik kısa fragman çalışmaları
• Oyuncu influencer’lar ile çalışma ortamı
• Hedefli reklam vermenin yollarını sunması olarak özetlenebilir.

Geçtiğimiz on beş yıl boyunca YouTube, influencerlara oyun içeriğiyle ilgilenmek ve bunları tanıtmak
için bir platform sağlayarak Esports topluluğunu güçlendirmişti. YouTube’da kanallarına özel hayran
kitleleri için video yükleyen yüz binlerce Espor oyuncusu bulunuyor. 2019 yılında YouTube üzerinden
elde edilen gelir ise 1,46 milyar dolar.
 Steam bağımsız oyun geliştiricilerinin çıkmasına da
kaynaklık sağlayan platform indirimleri yakalamak,
online veya singleplayer oyunlar satan ve / veya
aracılık yapan bir oyun satış platformu. PC oyuncuları
için en yeni ve en büyük oyunların bir birleşimi olan
Steam, yakın zamanda 25 milyon oyuncu ile eşzamanlı
oyuncu rekoru kırmıştı. Platform aynı zamanda sahip
olduğunuz bir oyun için inceleme yazısı yazmanızı,
oyunları oylamanızı mümkün kılıyor.

Steam’in oyunculara ve oyunseverlere sunduğu pek

çok avantaj var.
Bunlar;
• Oyunlar için özel teklifler
• Oyunlar için tavsiye veya oylama imkanı
• Erken erişim
• Sanal gerçeklik uygulamaları
• Yeni çıkan veya çok satan oyunlara dair güncel bilgi ver veriler
• Hediye kartları
• 15 etiket üzerinden öne çıkarılabilen içerikler olarak özetlenebilir.

Discord, oyunlar ekseninde izleyici grupları oluşturmak

için çok önemli bir platform. Oyun sektörüne özel
geliştirilen bu uygulama üzerinden; oyun şirketleri,
oyuncular ve oyuncularla ilgili kişiler ile doğrudan
bağlantı kurabildiği gibi, anlık bilgi akışı da sağlanıyor.
Canlı sohbet platformu discord, doğrudan satış
mecrası değil ancak izleyicilerin etkileşime girmesi,
oyun ipuçlarını paylaşması ve iletişimde kalmak
açısından olmazsa olmaz uygulamalardan.

Discord’un oyunculara ve oyunseverlere sunduğu pek çok avantaj var.

Bunlar;
• Sunucuda vitrin oluşturmayı ve doğrudan oyun satışı yapmayı mümkün kılması.
• Oyuncu gelirleri üzerinden düşük kesinti (Oyuncular Discord üzerindeki ürünlerinden sattıkları gelirin
%90’ına sahip oluyor) yapılması.
• Oyunlar ve oyuncuları izlemek için geliştirilmiş raporlama ekranları.
• Geliştirme ve entegrasyon için esnek bir yapı sunması olarak özetlenebilir.
 Facebook her sektör için en popüler sosyal
medya mecrası. Facebook’un basit kullanıcı
arayüzü ve kullanıcı deneyimi dönüşümleri
artırmanın ideal bir yolunu sunuyor.

Facebook’ta hedef kitle ile iletişim kurmanın

çok çeşitli yolları var.

Bunlar;
• Facebook Gaming Facebook tarafında Gaming teşvik edilen bir
• Hayran sayfaları alan ve her geçen gün gelişiyor. Platform ile
• Marka sayfaları canlı yayın yapmak, turnuva düzenlemek,
• Oyun sayfaları oyun bölümlerinden klip paylaşmak, AR
• Oyun toplulukları efektleri kullanmak, reklam yapmak ve
• Hedefli reklam vermenin basit ve ürünleri satışa çıkarmak mümkün.
pratik yollarını sunması olarak özetlenebilir.

Oyun, Twitter’da tüm konular arasında en çok takip

edilen 6. konu.

Takip edilen oyun konuları ise; oyun, oyun haberleri,

esporlar, oyun influencerları olarak sıralandı. Hal böyle
olunca Twitter her geçen gün oyuncularla bağlantı
kurmak ve bu bağlantıları geliştirmek için daha fazla
çalışıyor.

Platform, oyunlarla ilgili güncelleme ve haberlerin anlık ve hızlı bir

şekilde yayılmasına ortam sağlıyor. Twitter üzerinden dünyanın her yerinden oyuncularla bağlantı
kurabilir, etkileşiminizi artırabilirsiniz. Ağ oluşturmayı, ilk ilgiyi çekmeyi, lansman duyurusu yapmayı ve
daha da fazlasını mümkün kılan Twitter, marka bilinirliği oluşturmak konusunda da oldukça etkili.

2019 yılında oyun videoları ile ilgili 1,2 milyar tweet atılmıştı, 2020 yılında ise bu sayı 2 milyar adet
tweeti geçti.

Hakkında En Fazla Tweet Atılan Video Oyunlar: Hakkında En Fazla Tweet Atılan Oyuncular:
• Animal Crossing: New Horizons • ibaillanos
(@animalcrossing) • rubiu5
• Fate/Grand Order (@fgoproject) • jack_septic_eye
• Disney: Twisted-Wonderland (@twst_jp) • ninja
• Final Fantasy (@FinalFantasy) • pokimanelol olarak sıralandı.
• Fortnite (@fortnitegame)
 Oyun sektörü bambaşka bir kültür ve kendi sözlüğü var.
Dolayısıyla içine girdiğinizde aşina olmadığınız terimlerin
kullanıldığını daha önce duymadığınız bir lisanın konuşulduğunu
görüyorsunuz. Dikkatlerini ve vakitlerini oyun oynamaya ayıran bu
grubu anlayabilmek ve etkileyebilmek kolay değil. Diğer yandan
oyun endüstrisini doğru analiz etmek, yükselen değerleri ve yeni
fırsatları görebilmek her zamankinden mühim.

Gaming in Turkey’nin derlediği “Türkiye Oyun Sektörü 2019 Raporu” oyun sektörünün yakın
zamandaki değişimini gözler önüne seriyor.

Sayılarla Türkiye oyun sektörü pazarı

• 2019 yılında Newzoo’nun yayınladığı “2019 Free Global Game Market” raporuna göre,
Ortadoğu toplam oyun pazarı cirosu 8 milyar dolar, Türkiye’de ise toplam oyun pazarı
cirosunun 830 milyon dolar oldu.
• 2018 yılında internet kullanıcıları 59 milyon 360 bin iken nüfusun yüzde 72’si internete bağlıydı.
2019 yılında internet kullanıcıları 63 milyon 200 bine yükselirken nüfusun internete bağlı kısmı 
yüzde 75.3’e yükseldi.
• 2018 yılında aktif sosyal medya kullanıcılarının sayısı 52 milyon iken 2019 yılında 
53 milyon 700 bine yükseldi.
• 2018 yılında mobil kullanıcıların sayısı 76 milyon 340 bin iken 2019 yılında ise 5 milyon 660 bin 
artış göstererek 82 milyona yükselmiştir.
• Akıllı telefon kullanıcılarının sayısı 2018 yılında 50 milyon iken bu rakam 2019 yılında 
55 milyona yükselmiştir.
• 2018 yılında ayda 5 milyon oyuncu internet kafeleri ziyaret ederken 2019 yılında ayda
ortalama 8.5 milyon oyuncu (Günde 325 bin oyuncu) internet kafeleri ziyaret etti.
• Rapora göre Türkiye cep telefonundan mobil
oyun oynamada pek çok ülkeyi geride bıraktı.
Telefonda günde en az 1 kere oyun
oynayanların oranı yüzde 49.
• Türkiye’de yaş grubuna göre en çok oyun
oynayan kesim yüzde 35’le 25-34 yaş 
arasındakiler olurken, yüzde 28.6 ile 35-44 yaş, 
yüzde 21.8 ile 18-24 yaş grubu takip etti.
• Ülkemizde, kadınların yüzde 42.8’i oyun
oynarken, erkeklerde bu oran yüzde 57,2.

Kaynakça;
"Türkiye Oyun Sektörü 2019 Raporu & Gaming in Turkey"
 COVID19 SALGINININ
FINTECH VE ÖDEME
SİSTEMLERİNE ETKİSİ
Geçtiğimiz yıl başından itibaren tüm dünyayı etkisi altına alan
CO I 1 salgını, hayatın her alanında olduğu kadar finansal
sistemlerde de ciddi değişimlere yol açtı. Yaşanan bu değişim
POINTIS CEO’SU
Aaron Sarac

sürecinin sonuçlarının temel değişimlere yol açtığı ve kalıcı

olduğu da aşik r.

G
eçtiğimiz yıl
başından itibaren
tüm dünyayı etkisi
altına alan COVID-19
salgını, hayatın her
alanında olduğu kadar
finansal sistemlerde de
ciddi değişimlere yol açtı.
Yaşanan bu değişim
sürecinin sonuçlarının
temel değişimlere yol
açtığı ve kalıcı olduğu da
aşikâr.
Neredeyse tüm ülkeler
toplumu karantinaya
girmeye zorlarken,
bireysel kazanç düştüğü
gibi, tüketiciler de
harcamalarını kestiği için,
Fintech sektörü de bu
dalgadan sert bir şekilde
etkilendi. Ancak olumlu
sonuçlar da oldu. Yaşanan
kısıtlamalar ve sokağa
çıkma yasakları, dijital
bankacılık ürünlerini
hizmet sağlayıcıların da
benimsemesine yol açtı.
Salgınla mücadeleyi
destekleyici yenilikçi
ürünler, olağandan çok
daha hızlı bir şekilde
pazara sunuldu, tüketiciler
de bunları kullanmaya
zorlandı. Bu yazıda
trendleri ele almaya
çalıştım:
1. Temassız Ödemelerde
Limitler ve Kullanım Arttı 
Salgın süreci uzadıkça,
koronavirüsün market,
mağaza ve restoranlar gibi
temas yoluyla yayılmasını
sınırlandırmak için nakit
ödeme caydırıldı. Bugün
Birleşik Krallıkta zincir
mağazalar, kafe ve
restoranların büyük
kısmı nakit ödeme kabul
etmiyor. Bununla birlikte,
kart makinelerinde tuş
takımlarını kullanarak

virüsün yayılmasının
potansiyel riskini kısa
sürede tespit ettiler.
ATM kullanımları düştü.
Buna yanıt, temassız
kartlar ve mobil cihazların
kullanımını teşvik
yöntemleriyle verildi.
Birçok ülke temassız ödeme
harcama limitlerini yükseltti;  IFAD'ın (International Fund
Almanya ve İsveç’te ikiye
katlandı, Birleşik Krallık’ta
30 sterlinden 45 sterline
yükseltildi ve yakın zamanda
150 sterline çıkarılması
planlanıyor.
2. Online ve mobil
bankacılık daha fazla
benimsendi
Birleşik Krallık’ta 300 yıldır
faaliyet gösteren geleneksel
(High Street) bankalar bile
salgın sürecinde, hizmet
sunma usullerini değiştirmek
zorunda kaldı. Hesap
açılışlarını birebir görüşmeler
ya da uzun doküman
listeleriyle yapan bu
bankalar, dijital kontrol
mekanizmalarını devreye
sokmak, sıkı kontrolleri mobil
uygulamalara aktarmak ya
da video görüşmelere
taşıdılar. Özellikle Lloyds,
Barclays, HSBC gibi 1700lü
yıllardan bu yana ayakta
duran bu bankalar, yüz yüze
bankacılık mobile taşımaya
itildi. Bu, yeni çözümlerin ve
oyuncuların akınına yol açacak
ve dijital bankacılık uygulama
hizmetlerinde yeniliği teşvik
edecektir.
3. Para Transferi
uygulamalarında
popülarite arttı
For Agricultural Development)
son açıkladığı rakamlara göre,
pandemide göçmen işçilerin
yaptıkları uluslararası havale
hacimlerinde %20 düşüş
yaşandı çünkü harcanabilir
gelirlerinde ciddi bir azalmaya
yaşandı. Western Union,
MoneyGram gibi şirketlerin
servis sunum noktaları olan
postane, market gibi noktaları
kapandı. Sonuç olarak
geleneksel oyuncular, mobil
uygulamaları daha fazla
geliştirmek zorunda kaldılar.
Öte yandan PayPal, para
transferi uygulaması Xoom’a
ciddi bir reklam kampanya
başlattı, TransferWise yeni
anlaşmalarla ülke ağını
genişletti. Kısacası, mobil para
havalesine geçiş, yeni normalin
bir parçası olarak kalıcı hale
gelmenin yolunu açtı.
Öte yandan, salgın sırasında
ortaya çıkan bazı ihtiyaçlara
yönelik niche çözümler
piyasaya sürüldü.
• Starling Bank, bakıma
muhtaç kişilerin, kendi
adlarına başkasına
alışveriş yapmasına izin
vermelerini sağlayan
Starling Connected
kartını geliştirdi.
• Tide, küçük işletmelerin
finansal yardımlara
erişimine uygunluğunu
denetleyen araç geliştirdi.
• Railsbank, STK ve yardım
kuruluşlarının, mali
destek fonlarını
doğrudan ihtiyaç
sahiplerine dağıtmasını
sağlayan LightningAid'i
başlattı.
• TrueLayer, finansal
enstrüman ihtiyaçlarının
belirlenebilmesini
sağlayan profillemeye
dair Open Banking
servislerini ücretsiz
hale getirdi. Hayır
kurumlarına yapılacak
kredi kartlı bağışlarda,
takas ücretlerini
almayacağını duyurdu.
• Digit, tüketicilerin kişisel
finans, kamu hizmetleri,
vergi, borç ve daha
fazlası hakkında yararlı
bilgilere erişmesine
yardımcı olmak için bir
Koronavirüs Yardım
Merkezi yayınladı.
Kısacası, salgında ayakta
kalmak ve rekabetten geri
kalmamak için, finansal
hizmet sağlayıcıların
otomasyonu artırmak,
dokümantasyonda
sadeleşme ve süreçleri
dijitalleştirmekten başka çıkış
yolu gözükmüyor.
INFINA YAZILIM SATIŞ, PAZARLAMA VE İŞ GELIŞTIRMEDEN SORUMLU
GENEL MÜDÜR YARDIMCISI İSKENDER ADA
SEKTÖRLE BİRLİKTE
GELECEĞE
KOŞUYORUZ!
İ
Makaleleri ile
dergimize değer skender Bey
katan yazarlarımızdan yeni görevinizde
olan İskender Ada başarılarınızın
devamını diliyor,
yılına güçlü bir
tebrik ediyoruz. Öncelikle
ba langıç yapmı ve
sizi tanıyabilir miyiz
Infina Yazılım atı Kariyeriniz İnfina Yazılım
Pazarlama ve ile nasıl kesişti
İ Geli tirmeden
orumlu Genel Nazik dilekleriniz için çok
Müdür Yardımcısı teşekkür ederim. 1979
olarak atanmı tı. İstanbul doğumluyum.
Bu vesile ile Henüz 19 yaşındayken
İskender Ada ile finans sektörüne adım
bir araya geldik ve attım. 1998 yılında Yaşar
sorularımızı ilettik. Yatırım Menkul Değerler
A.Ş.’de hazine biriminde
göreve başladım. Sırasıyla
Oyak Yatırım Menkul
Değerler A.Ş., QNB Finans
Invest ve tekrar Oyak
Yatırım Menkul Değerler
A.Ş.’de toplam 21 sene
çalıştım. Bu süreç boyunca
hazine, nakit yönetimi,
müşteri hesap yönetimi,
hisse, türev araçlar,
kaldıraçlı işlemler, tezgah
 üstü işlemler, yurtdışı
menkul kıymet işlemleri,
muhasebe, vergi, para
piyasaları, halka arz,
bireysel portföy yönetimi,
yatırım fonları fon
hizmetleri, yatırım
ortaklığı ve portföy
yönetim şirketinin tüm
operasyonlarını yürüttüm
ve yönettim. QNB Finans
Invest’te kurduğum
birimde Türkiye’nin ilk
portföy saklama yetkisini
aldık. İnfina Yazılım’la ilk
tanışmam da o dönemde
oldu. Portföy saklama
yönelik çözümü kullanan
ilk müşterilerinden biri
oldum.
Yürüttüğüm ve
yönettiğim tüm
süreçlerde hayatı
kolaylaştıracak teknolojileri
araştırdım. Bunları kendi
rutin operasyonel işlerimde
uygulamak için Bilgi
Teknolojileri ekibindeki
yazılımcı arkadaşlarımla
Yenilediğimiz vizyonumuzda
da “gelecek” çok büyük bir
yer tutuyor. “Low Touch”
yaklaşımıyla sektöre
sunacağımız “Akıllı Ürünler”
odağımızda yer alıyor.
2021 yılında “tam
otomasyon” yaklaşımını
tüm ürünlerimize yansıtırken,
bunun yanında “gelir
paylaşım modeli”
konseptli yeni
platformları hayata
geçireceğiz.
hep yakın çalıştım. Sadece
kendi çalıştığım kurumla
değil sektörün dinamosu
olan diğer düzenleyici
kuruluşlarla da bu iş
geliştirme fikirlerimin
analiz çalışmalarını
paylaştım. Bu bakış açısıyla
10 - 15 sene evvel bizzat
geliştirdiğim süreçlerin,
kurumlarda hala
kullanıldığını görmek beni
mutlu ve motive ediyor.
Diğer yandan 2018 yılındaki
Sermaye Piyasalar Kongresi
beni çok etkiledi. Orada
katıldığım seminerlerde
teknolojinin dönüştürdüğü
işleri, kendi sektörüm
açısından çok berrak bir
şekilde değerlendirme
fırsatı buldum. Eve
döndüğümde artık
teknolojiyi tüketen taraftan
üreten tarafa geçme
kararını vermiştim.
Sonrasında gelişmelerini
yakından takip ettiğim
İnfina Yazılım’ın değerli
yöneticisi Sn. Nejat Özek’le
sektörün geleceğine yönelik
yaptığımız sohbetlerle
bu vizyonum daha da
genişledi. Kişi ve kurumun
vizyonu aynı paralellikteyse
burada başarı kaçınılmazdır.
Bu gelişmeden kısa bir süre
sonra da finans sektörünün
dönüşüm yolculuğunda
birlikte ilerleme kararı aldık.
İnfina Yazılım sektörde
2 yılı geride bıraktı.
Sektörde kalıcı olmak
için neler yaptı Infleks
ekosistemi ile bizi
yakınlaştırabilir misiniz
edef kitlenizde kimler var
İnfina Yazılım finans
kurumlarından bağımsız
bir yapıya sahip. Dolayısıyla
yoğun rekabetin olduğu
ve hata kabul etmeyen
bir sektörde 1995’ten beri
hizmet veriyor olmak bu
anlamda çok daha değerli.
Kurucularımız Sn. Nejat
Özek ve Sn. Nükhet
Demiren hem mühendisler
hem de bu eğitimlerini
Almanya’da tamamlamışlar.
Bunun yansıması olarak da
kalite, güvenlik, disiplin ve
planlama şirketin ruhunda
var. Diğer yandan hem üst
yönetim hem de İnfina
ailesinin diğer fertleri
yeniliğe çok açıklar.
Bu bakış açısıyla belirli
periyotlarla yenilenen bir
vizyon var. Şunu net olarak
söyleyebilirim ki, vizyonu
sadece havada kalan bir
cümle olarak tanımlamak
yerine, vizyonun tüm
detaylarını içselleştirerek,
bunu günlük işine büyük bir
heyecanla yansıtan bir
ailenin parçasıyım. Bu
yaklaşımın yanına, yeni
teknolojileri yakından takip
ederek sunduğu hizmetlere
en optimum şekilde
yansıtan bir anlayışı da
eklediğinizde, işte o
zaman sektördeki ve
müşterilerinizdeki
yerinizi her geçen gün
sağlamlaştırıyorsunuz.
Elbette hizmet verilen
müşterileri can kulağıyla
dinlemek çok önemli. Hem
finans sektörü hem de
ihtiyaçlar hızla dönüşüyor.
Bu dönüşüme öncülük
yapmak için de İnfina
Yazılım günümüzün trend
modeli olan modüler mimari
yapısına çok daha önce,
2007 yılında geçti. Geleceği
öngörerek yapılan bu
yatırımlarla, çözümlerini
modüler olarak verebilme
esnekliği kazandı. Bu
yaklaşım da sektörde çok
hızlı bir şekilde karşılık
buldu.
İnfleks ekosistemi içerisinde
sunulan back office, middle
office, front office ve trade
çözümleriyle bankalar, aracı
kurumlar, portföy yönetim
şirketleri, yatırım fonları,
yatırım ortaklıkları, saklama
kuruluşları, emeklilik
şirketleri ve sigorta şirketleri
gibi birçok finansal kurum
hizmet alıyor. İnfleks ürün
ailesinin önemli bir başlığı
olan İnfleks Varlık şu anda
sektörün %75’ine aktif
olarak hizmet veriyor.
Sürekli gelişim içinde olan
İnfleks ürün grubuna ek
olarak Analytics BI, Services
ve e-Hizmetler çözümleri de
sadece finans kurumlarına
değil, holdingler, aile ofisleri,
reel sektör kuruluşlarına çok
geniş bir perspektifte hitap
ediyor. Diğer yandan, yapay
zekayı temeline alan robo
danışmanlık çözümü olan
ve İnfina Yazılım’ın
spin-off’u Öneriver Robo
Danışmanlık da hem
kurumlara hem de bireysel
yatırımcılara geleceğin
kapılarını açıyor.
İnfina Yazılım’ın 75 mutlu
müşterisinde aktif olarak
çalışan 350’den fazla
uygulaması bulunuyor.
Bunların artırılması için
sürekli olarak Ar-Ge
projeleri geliştiriliyor.
 Vizyonu sadece havada kalan bir cümle olarak tanımlamak yerine, vizyonun tüm detaylarını
içselleştirerek, bunu günlük işine büyük bir heyecanla yansıtan bir ailenin parçasıyım.

Pandemi döneminde güçlü karar alınamazdı. İnfina ailesi de her hafta

şirket olarak üretkendiniz.
irketiniz için 2020 yılı
nasıl geçti edeflerinize
ulaşabildiniz mi
Müşterilerinizin
beklentilerinde bir
değişim yaşandı mı Öne
çıkan çözümleriniz mevcut
iş birlikleriniz konusunda
neler söylemek istersiniz
Uzun yıllardır evden çalışma
konusu gündeme gelir ama
verimsizlik korkusuyla o
Pandeminin hızlandırıcı
etkisiyle birlikte en hızlı
adapte olan sektör sanırım
finans sektörü oldu. Bizden
hizmet alan kurumların
müşterileri de dijital
kanallarda yoğunlaştı.
İşlem hacimleri ve
frekansları bu dönemde çok
arttı. İnfina Yazılım olarak
hem yaptığımız alt yapı
yatırımları hem de kaliteli
planlama yaklaşımıyla bu
süreci çok verimli geçirdik.
yaptığı online etkinliklerle
kurum içi motivasyonunu
artırdı. İş yapma şekilleri
değişen müşterilerimizle de
benzer etkinlikleri yaparak,
onları online görüşmelerle
dinledik.
Bu yüksek adaptasyon,
mevcut ve potansiyel
müşterilerimize de olumlu
olarak yansıdı. Zor bir yıl
olacağı öngörülen 2020’de
ise İnfina Yazılım’ın bütçe
hedefleri tamamen tuttu.
Özellikle yılın ikinci
çeyreğinde sektörün de
dijitalleşme yatırımlarını
artırdığını gördük. 2020
yılında altını önemle
çizdiğimiz “Müşteri Başarısı”
yaklaşımıyla müşterilerimize
önemli katkılar sağladık.
“Gelir Paylaşımı Modeli” ile
sunduğumuz bazı Ar-Ge
projelerimiz sektörde ilgiyle
karşılandı. Özellikle sektöre
yeni kazandırdığımız
“Yatırım Fonları
Operasyonları Tam
Otomasyon” ve “Ödünç
Menkul Kıymet Tam
Otomasyon” ürünleri, artan
rutin operasyonel yükleri
minimize edecek şekilde
tasarlandı. Bunlara ek olarak
finans sektörü açısından
mihenk taşı olarak
gördüğüm “Video Görüşme
ile Uzaktan Müşteri
Edinimi” konusunda da
çok önemli çalışmalar
yaptık. Bu anlamda
sektörün ve
müşterilerimizin
beklentilerini karşılayacak
çözümleri onların
kullanımına sunmak
için çalıştık.
Bir diğer önemli başlık
ise yurtdışı açılımı oldu.
İngiltere’deki ofisimiz
üzerinden ilk yazılım
ihracatını gerçekleştirdik.
Bu hem bizim hem de
ülkemiz açısından önemli
bir gelişmedir. Buradan
edindiğimiz tecrübeyle ve
motivasyonla EMEA ve
CIS bölgelerinde de
çalışmalarımızı artırdık.
Pandemi sürecinde sadece
yeni ürün geliştirmekle
kalmadık, mevcut
süreçlerimizin etkinliği
artırmak için de çalışmalar
yaptık. Zaten ISO 27001
kapsamında yürütülen
süreçlere ek olarak Kalite
Birimi kuruldu. Bu birimle
birlikte bilgi sistemleri
güvenliği, KVKK, kaliteli
kodlama, müşteri yönetimi
gibi konularda çok detaylı
çalışmalar yapıldı. Finansal
teknoloji firmalarında az
rastlanır bir başlık olarak,
“Kalite” için birçok yatırım
yapıldı. Diğer yandan
müşteri ve ürün
yönetiminde “Design
Thinking” ve “Lean”
modelleri de tüm
süreçlere dahil edildi.
Tüm bu çalışmaların
sonunda, 2020 yılı sonunda
başlayan ve 2021 yılında
lansmanı yapılacak çok
değerli iş birliklerimiz
olacak. Bunları
paylaştığımızda,
sektörde ses getirecek
ve sektörün geleceğine
yön verecek birliktelikler
olduğunu sizler de
göreceksiniz.
Sektörün genel bir
değerlendirmesi eşliğinde,
iş süreçlerini dijitalleştirmek
isteyen şirketlere neler
önerirsiniz
Finans sektörü müşteri
deneyimini ön planda tutar.
Bu konuda da özellikle
bankacılık alanında
globaldeki örneklerine göre
çok önde olduğumuzu
görüyoruz. Pandeminin
dinamo etkisiyle bu durum
aracı kurumlar, portföy
yönetim şirketi, emeklilik
şirketi gibi kurumlara da
yansıdı. Bugün hangi
yönetici ile görüşseniz
“2021 yılında çok önemli bir
uygulama hazırlıyoruz”
diyor. Buradaki ana
amaç hizmet verdikleri
müşterilerine tek elden
hizmet sunmak. Bunu
yaparken yüz yüze bile
gelmeden hesap açıp,
ihtiyaç duyacağı verileri en
hızlı ve en kullanışlı şekilde
sunarak müşterisine işlem
yaptırmayı hedefliyorlar.
Regülasyon da bunu
desteklediği için şu anda
sektör koşar adım gidiyor.
İnfina Yazılım olarak biz de
bu konu da çok motiveyiz
ve heyecanlıyız. Yıllardır
yaptığımız yatırımlar
sayesinde sektörle birlikte
geleceğe koşuyoruz.
Burada diğer bir unsur da
şu; şirketler müşterilerine
dijital bir dünya hazırlarken,
arka planda masa başında
bu deneyim için çalışan
kendi personellerine
karşı da aynı bakış açısını
göstermeleri gerekiyor.
Aracı kurumlar özelinde,
bu işin mutfağında 21 yıl
geçirmiş biri olarak bunu
net söyleyebilirim ki
otomasyona bağlanacak
çok sayıda rutin manuel iş
bulunuyor. İnfina Yazılım
olarak bu sene “Dijital
Aracı Kurum” yaklaşımını
oluşturduk. Video görüşme
yaparak otomatik hesap
açılışı ile başlayan süreçlerin
devamında Merkezi Kayıt
Kuruluşu, Takasbank,
Sermaye Piyasası Kurulu,
Borsa İstanbul, Türkiye
Sermaye Piyasası Birliği,
Kamuyu Aydınlatma
Platformu, Gelir İdaresi
Başkanlığı gibi kurumlarla,
sürekli ilişkili işlemlerin
yürütüldüğü süreçlerin tam
otomasyonunu hayata
geçiriyoruz. Kullanıcıları “işi
yapan” yerine “işi kontrol
eden” pozisyonuna
taşıyoruz. Bunun yanında
müşterilerin hesabında atıl
duran hisse senetlerinden
hem müşteriler hem kurum
açısından sıfır operasyonel
dokunuşla gelir elde
edilmesi için bir otomasyon
geliştirdik. Yatırımcıların
varlıklarını yönetme
noktasında da, Öneriver’in
sunduğu yapay zeka ve
makine öğrenmesi destekli
“robo danışmanlık” süreçleri
ile tek bir portföy yöneticisi
yüzbinlerce yatırımcıya
kişiselleştirilmiş bir hizmet
verebiliyor. Diğer yandan
son dönemde revaçta olan
yatırım fonları yatırımları
için de hem müşteri
temsilcileri hem yatırımcılar
açısından konfor sağlayan
“Fon Kolay” uygulaması
devreye giriyor. Tüm bu
çalışmalarla İnfina Yazılım
olarak, hizmet verdiğimiz
kurumların hem
müşterilerine hem
de çalışanlarına konfor
alanı sağlıyoruz.
Şirketlerin de bu teknolojik
gelişmeleri kendi müşteri ve
çalışanlarına ulaştırmaları
için bütçe planlamalarında
bu yatırımlara daha fazla
yer vermesi gerektiğini
görüyorum. Bu yatırımı
yapmayan şirketlerin
rekabette geride kalacağını
düşünüyorum. Hem çalışan
hem de müşteri sadakati
konusunda önde olmak
için finansal teknolojiyi
vizyonlarının ayrılmaz bir
parçası haline getirmeliler.
Bu konuda bizlerle iletişime
geçen kurumlara İnfina
Yazılım olarak her zaman
destek vereceğimizin de
altını çizmek isterim.
2021 yılında odağınıza
alacağınız konular neler
olacak edefleriniz ve
müşterilerinizi bekleyen
yenilikler konusunda neler
söylemek istersiniz
2020 yılında 25.yılımızı çok
özel bir dergi ile kutladık.
Bu dergide İnfina Yazılım’ın
değerli yöneticileri geleceğe
yönelik öngörülerini paylaştı.
Bir bölümünde sizi de konuk
aldığımız Dijital Finans
isimli bir podcast serisi
yapıyor ve sektörün değerli
profesyonellerinin gelecek
öngörülerini birlikte
değerlendiriyoruz. Şunu
net olarak söyleyebilirim ki
kimse günü kurtarmanın
peşinde değil. Hepimizin
gözü gelecekte. Yarını
bugünden tasarlamak için
canla başla çalışıyoruz.
Bu doğrultuda yenilediğimiz
vizyonumuzda da “gelecek”
çok büyük bir yer tutuyor.
“Low Touch” yaklaşımıyla
sektöre sunacağımız “Akıllı
Ürünler” odağımızda yer
alıyor. Finansta yapay
zeka kullanımı ile ilgili yeni
Ar-Ge projelerimiz bu sene
kullanıma başlıyor.
Aynı zamanda çağımızın
petrolü olarak tanımlanan
“veri” için de çok özel
çalışmalar yapıyoruz.
Buradaki amacımız da
hizmet verdiğimiz
kurumların ellerindeki
verilerden yeni değerler
üretmelerini sağlamak. Tüm
bunları yaparken müşteri
deneyimini odağımıza
alarak “Mutlu Müşteri”
yürütümümüze “Müşteri
Başarısı” (Customer
Success) perspektifini de
ekledik. 2021 yılında “tam
otomasyon” yaklaşımını
tüm ürünlerimize
yansıtırken, bunun yanında
“gelir paylaşım modeli”
konseptli yeni platformları
hayata geçireceğiz.
Bugüne kadar B2B
modelinde elde ettiğimiz
önemli kazanımlarla,
önümüzdeki dönemde B2C
için de çözümler üreteceğiz.
İngiltere’de elde ettiğimiz
başarının bize verdiği güçle
2021 yılında yurtdışında
çok önemli projelere imza
atacağız.
Bir İnfina Yazılım kültürü
olarak önümüzdeki
dönemde de, değişimin
daima hem içinde hem de
öncüsü olmaya devam
edeceğiz.
 PAYTEN - ÖDEME SİSTEMLERİ ÜRÜN MÜDÜRÜ DİJİTAL CÜZDAN
GÜVENLİĞİ
Mehmet Evirgen

Dijital cüzdanlar; kart bilgilerini bulutta kendi sistemlerinde

saklayan ve genelde internet üzerinden alışverişlerde kart bilgisi
girmeden ödeme yapılmasını sağlayan çözümlerdir ve sunucu
tarafında güçlü algoritma ve şifreleme metotlarıyla saklanırlar.
ijital cüzdanlar için kullanıcı beklentileri ne kadar hızla
artıyorsa, güvenlik açıklarını arayanların sayısıda o derece
artmaktadır.

D
ijital cüzdanlar;
kart bilgilerini
bulutta kendi
sistemlerinde
saklayan ve genelde internet
üzerinden alışverişlerde kart
bilgisi girmeden ödeme
yapılmasını sağlayan
çözümlerdir ve sunucu
tarafında güçlü algoritma
ve şifreleme metotlarıyla
saklanırlar. Dijital cüzdanlar
için kullanıcı beklentileri
ne kadar hızla artıyorsa,
güvenlik açıklarını
arayanların sayısıda
o derece artmaktadır.
Dijital cüzdanlar size,
özellikle dışarıdayken ve
fiziksel cüzdanınızı evde
bıraktığınızı fark ettiğinizde,
kullanışlı olabilecek hızlı
işlem özgürlüğü sağlar.
Temassız kartlardaki artış
sayesinde, pek çok kurum
ve şirket artık mobil
cüzdanla uyumlu olan
ödeme terminallerini
güncelledi. Her ödeme
yaptığınızda kart
bilgilerinizi girmek biraz
yorucu olabilir. Ancak
dijital cüzdanlar, bilgilerinizi
sizin için otomatik olarak
doldurarak bu süreci
ortadan kaldırabilir, bu
nedenle alışveriş işlemi
yalnızca birkaç tıklama
uzağınızda kalır.
Teknolojinin gelişmesi ve
yeni çözümlerin bulunması
ile beraber dijital cüzdanlar
sadece temel finans
işlemleri için değil, kimlik
bilgilerinin doğrulanması
için de kullanılabiliniyor.
Örnek olarak; alkol satın
alma işlemi sırasında dijital
cüzdan sayesinde mağaza
müşterisinin yaşını
doğrulayabiliyor. Giderek
heyecan veren bu sistem,
farklı çözümler ve farklı
kullanım alanlarını da
beraberinde getiriyor.
Dijital cüzdanlar; banka
kartlarını, kredi kartlarını,
ön ödemeli kartlarını, yemek
kartlarını, ulaşım kartlarını,
dijital kimlikleri, hassas
verileri içerisinde
barındırıyor ve bu da
herhangi bir güvenlik
açığının sonuçlarının çok can
acıtıcı olabileceğinin
kanıtıdır. Bu durumda Dijital
Cüzdan güvenliği öne
çıkarıyor.
Peki Dijital Cüzdan
Güvenliği Nasıl Sağlıyor?
Trend Micro nun açıkladığı
2020 Siber Risk Endeksi’ne
(CRI) göre kuruluşların
yüzde 23’ü, 2020 yılı içinde
ağlarına ve sistemlerine
sızan en az
7 saldırıya maruz kaldı.
Yapılan ankete katılan BT
karar vericilerin yüzde 83’ü,
siber saldırıların, 2021 yılında
“biraz” ile “çok” arasında
kuruluşlara zarar vereceğini
düşünüyor.
Ankete katılan kuruluşların
endişeleri ise şu şekilde
sıralanıyor:
• Müşteri verilerinin kaybı
• IP ve finansal bilgilerine
izinsiz erişim
• Müşteri kaybı
• Çalınan veya hasar gören
ekipmanlar
Yukarıdaki verilerde
gösteriyor ki 2021
dijitalleşmeyi daha da
hızlandırdığı gibi, kötü niyetli
kişi veya yazılımların da bir
o kadar hızlanma ihtimalinin
olduğu yönündedir.
Yirminci yüzyılda ABD'li
suçlu Willie Sutton'ın
bankaları soydu çünkü
"para oradaydı". Dijital
çağımızdaki aynı motivasyon
dijital cüzdanlar için geçerli
ve bu da dijital cüzdanları
yeni hedef haline getiriyor.
Dijital cüzdanlar başlı
başına bir uygulama olup,
kullanıcının hassas finansal
verilerini saklama işi bir
standarta bağlıdır. Kredi
kartlarını veya finansal işlem
yapmaya olanak sağlayan
herhangi bir veriyi saklayan
uygulamalar ödeme
işlemlerinde kilit bir rol
oynadıkları için, kart
sahibinin verilerini
çalınmasını önlemek
amacıyla standart
prosedürleri ve teknolojileri
kullanmak zorundadır.
Kart saklayıcı tabanlı
güvenlik açıkları, kart işleme
ekosisteminin hemen hemen
her yerinde görünebilir:
• satış noktası cihazları;
• mobil cihazlar,
• kişisel bilgisayarlar
veya sunucular;
• kablosuz bağlantı
noktaları;
• web alışveriş
uygulamaları;
• kağıt tabanlı depolama
sistemleri;
• kart sahibi verilerinin
hizmet sağlayıcılara
iletimi;
• uzaktan erişim
bağlantılarında
PCI Data Security Standard
(PCI DSS) ile uyumluluk, bu
güvenlik açıklarını azaltmaya
ve korumaya yardımcı olur.
PCI Güvenlik Standartları,
kart sahibi verilerini korumak
için PCI Güvenlik Standartları
Konseyi (PCI SSC)
tarafından belirlenen
teknik ve operasyonel
gereksinimlerdir. Standartlar,
kart sahibi verilerini
depolayan, işleyen veya
ileten tüm kuruluşlar
için geçerlidir. Bu nedenle,
bilgisayar korsanları
müşterinin işlemine
müdahale etmeyi başarsa
bile, edindikleri verileri
kullanamazlar. Çünkü veriler
şifrelenmiştir ve asla
çözülmesi mümkün değildir.
Yukarıda deteylandırılan PCI
DSS uyumluluk nedeniyle
dijital cüzdanlarda saklanan
kredi kartları aslında
geleneksel kartlardan daha
güvenlidir. Dijital cüzdan ile
ödeme yaptığınızda,
kartınıza 16 haneli benzersiz
bir numara veya token
atanır. Ancak kredi kartı
numaranızın aksine, kart
numaranız satıcı tarafından
görülmediği için token daha
güvenlidir. Ve bu token
yalnızca, her bir işleme
uygulanan benzersiz bir
şifreleme ile kullanılabilir.
Modern şifreleme
algoritmalarını kırmak için
gereken süre, hesaplama
maliyeti ve sabır, anahtarsız
bir şifrelemeyi kırmayı
neredeyse imkansız bir
iş haline getirir. Bu,
şifrelemenin genellikle arka
kapılar olarak adlandırılan
güvenlik açıklarına sahip
olmadığı anlamına gelmez.
Bununla birlikte, bu tür
dijital arka kapıların
çalışma olasılığı en iyi
ihtimalle minimumdur.
Dolayısıyla, dijital bir
cüzdan ile alışveriş
yaptığınızda, tüm finansal
bilgilerinizin satıcıdan
gizlendiğini bilerek hareket
edebilirsiniz.
Tam da bu noktada Payten
şirketinin Merchant Safe
Unipay isimli ürününnden
bahsetmek isterim. 2009
yılından bu yana PCI–DSS
Level 1 sertifikasına sahip
Payten, 2013 yılında
hayata geçirdiği Merchant
Safe Unipay (MSU) ürünü
ile bir çok sektör ve
firmaya çeşitli entegrasyon
imkanı ve kolaylığı sağlıyor.
Bu özelliklerin en
önemlilerinden birisi olan
PCI DSS ortamında 3D
secure ve kart saklama
teknolojisi ile güvenlik
üst seviyededir. Üstelik
firmaların sakladıkları
kartlar kendilrine ait
özel havuzlarda
saklanmaktadır. E-ticaret
sitelerinin ve kredi
kartlarını sistemlerinde
saklatarak son
kullanıcıların rahatla
ve güvenle alışveriş
yapmasını isteyen
birçok firma PCI DSS’in
güvencesiyle MSU
ürününü tercih etmektedir.
2009 yılından bu yana
yeninde denetim ve
kontrol ile PCI Güvenlik
Standartları Konseyi (PCI
SSC) denetlenen Payten
şirketi ve Merchant Safe
Unipay ürünü; gücünü ve
sorumluklarını etkin bir
şekilde ortaya
koymaktadır.
Ayrıca tüketiciler, dijital
cüzdan hesaplarına ek bir
şifre koruması ekleyebilir.
Bunu gelişmiş şifreleme
yöntemleriyle birleştirmek,
bir tüketicinin bilgilerini
bilgisayar korsanlarından
ve diğer üçüncü
taraflardan daha fazla
korur. Dijital cüzdanlar
yalnızca sahtekarlığa karşı
iyi korunmakla kalmaz,
güvenlik teknolojileri de
günün her saati ekstra
koruma sağlamak için
sürekli olarak güncellenir.
Bu, iyileştirilmiş kullanıcı
deneyimini ve hassas
verilerin daha iyi
korunmasını içerir.
Pandemi öncesi bir
dünyada, dolandırıcılık
girişimlerine karşı dijital
kimlik doğrulaması zaten
önemli bir konuydu. Artık
bankalar ve Fintech’ler
neredeyse tamamen online
tüketicilerle çalıştıklarından,
kullanıcıların kimliklerini
uzaktan doğrulayan
hizmetlere ve dijital
cüzdanlara artan bir ihtiyaç
var. Digital cüzdanlar
güvenlik açıkları
minumuma indirilmiş,
en güvenli teknolojilerin
kullanıldığı bir çözüm olarak
diğer ödeme çözümleri
arasında öne çıkıyor.

PCI DSS sertifikasına

kabul görmek ne kadar
önemliyse teknik/
teknolojik donanımsal ve
yazılımsal ihtiyaçlarla
Sürdürülebilirliğini
korumak daha da önemlidir.
ANADOLU MEDENİYETLER MÜZESİ
ENGELLERİ AŞIYOR!
‘BONGO ART PROJECT’, Anadolu Medeniyetler Müzesi’nin kuruluşunun 100. Yılında müzenin,
görme engelli bireyler için erişilebilir olması amacıyla, eserleri replikalarla dokunulabilir ve
sesli betimlemelerle işitilebilir hale getirmeye hazırlanıyor.
Dünyadaki müzeleri ziyaret edip
köşe yazarlığı yapan bir iç mimar
olan Çiğdem Aslantaş tarafından
18 ay önce başlatılan ve bugün
6 kişilik gönüllü bir ekip ve onlara
mentörlük yapan 3 danışmanı
ile sürdürülen ‘BONGO ART
PROJECT’, önümüzdeki aylarda
düzenleyeceği lansman sonrasında
Ankara’da bulunan 10.000 görme
engelli çocuğa ulaşacak.
Dokunulabilen Müzeler Hayata
Geçiyor!
Türkiye’deki ve dünyadaki
müzelerin büyük bir çoğunluğu,
görebilen bireyler düşünülerek
tasarlanıyor ve uygulamaları da bu
doğrultuda yapılıyor. Böylesi bir
durum, doğal olarak, görme
engelli bireylerin müzelerden
yararlanabilmesini engelliyor.
İçinde bulundukları coğrafyaya,
tarihe, bilime ve sanata
erişemeyen görme engelli
bireyler bu nedenle, kendi kökleri /
kökenleri ile bağ kuramıyorlar. Bu
problemden hareketle başlatılan
‘BONGO ART PROJECT’,
Anadolu’nun tarih öncesi
döneme ait her eserin bulunduğu
oldukça özel bir müze olan
Anadolu Medeniyetler Müzesi’ni
kendisine başlangıç noktası alarak,
tarihle ile bağ kurmanın ilk adımını
atmayı amaçlıyor.
Problemin çözümüne yönelik,
Anadolu Medeniyetler Müzesi’nde
her bir döneme ait ikonik eserler
seçilerek, toplamda 22 eserin yer
aldığı kalıcı bir görme engelli
koleksiyonu oluşturuluyor. Tüm
görme engelli bireyler gruplarını
kapsayacak şekilde tasarlanan
mimari alanda, eserlerin
replikalarına, braille alfabesi
ile yazılan eser hikayelerinin
anlatımları ve onların sesli
betimlemeleri eşlik ediyor.
Ulusal ve Uluslararası Takdir ve
Ödüllere Layık Görüldü!
Bongo Art Project henüz fikir
aşamasında iken bile ulusal ve
uluslararası takdir ve ödüllere layık
görüldü. İlk olarak 2020 Mayıs
ayında Paris’te bulunan Avrupa
Kalkınma Bankası’nın 41 Avrupa
Ülkesinde-Aday ülkeler de
dahil- açmış olduğu sosyal etki
proje yarışmasında kısa listeye
kalarak en iyi 7 proje fikrinden
birisi olarak seçildi. 4 ay
sonrasında Almanya
Büyükelçiliği’nin düzenlemiş
olduğu ‘Sürdürülebilir Gelecek’
Yarışmasında ise 1350 proje
arasından 2.lik ödülüne layık
görüldü. 2021 Ocak tarihinde ise
projenin kurucusu olan Çiğdem
Aslantaş, Google ve Mediacat
iş birliği ile gerçekleştirilen
Türkiye’nin Geleceğini Farklı
Yaratan Genç Kadın Liderler
programı olan ‘Shemakes’e
seçilmiştir.
Projemiz ilk etapta Ankara’da
bulunan 10 bin görme engelli
çocuğa ulaşacak!
BONGO ART PROJECT Kurucusu
Çiğdem Aslantaş, Anadolu
Medeniyetler Müzesi’nin
kuruluşunun 100.yılında engelsiz
bir müze olmasının ilk aşamasını
hayata geçiriyor olmanın gururunu
yaşadıklarını söyledi ve ekledi, “İlk
etapta Ankara’da bulunan 10 bin
görme engelli çocuğa ulaşmasını
hedeflediğimiz projemizin tüm
ihtiyaç kalemleri sponsorluk ve
destekler ile ayni destek olarak
karşılanıyor. Bu bağlamda Türkiye
Körler Vakfı ve Gören Kalpler
Derneği ile birlikte çalışıyor ve
sponsorluk görüşmelerimizi de
sürdürüyoruz. Projenin
sürdürülebilir olması için
Anadolu Medeniyetler Müzesi’nin
domino etkisi yaratması ve diğer
engel gruplarını da içine alarak
erişilebilir müzeler olarak projenin
Türkiye’deki 451 müze ve ören
yerine yayılması en büyük
isteğimizdir.”
BONGO ART PROJECT Hakkında!
‘BONGO ART PROJECT’,
Anadolu Medeniyetler Müzesi’nin
kuruluşunun 100. yılında,
müzenin görme engelli bireyler
için erişilebilir olması amacıyla,
eserlerinin replikalarla
dokunulabilir ve sesli
betimlemelerle işitilebilir hale
gelmesini amaçlıyor.
Proje hakkında daha fazla
bilgi almak için web sitesini
http://www.bongoartproject.com/
ziyaret edebilirsiniz.
&T;CUKP6CJC%GNKNQÛNW SPFS SİSTEMİ
SWIFT’E ALTERNATİF
OLABİLİR Mİ?
BİLGİ TEKNOLOJİLERİ YÖNETİCİSİ

The Society for Worldwide Interbank Financial Telecommunication

bilinen kısa adıyla S IFT; tüm dünyadaki bankalar arasında
elektronik fon transferi standardı sağlayan bir sistem.
er ne kadar sanal paralar ve alternatif transfer kanalları
gelişiyor olsa da dünya ölçeğinde yetkili tüm otoritelerin tanıdığı
tartışmasız en yaygın sistem konumunda.

T
he Society for
Worldwide
Interbank Financial
Telecommunication bilinen
kısa adıyla SWIFT; tüm
dünyadaki bankalar arasında
elektronik fon transferi
standardı sağlayan bir
sistem. Her ne kadar sanal
paralar ve alternatif transfer
kanalları gelişiyor olsa da
dünya ölçeğinde yetkili
tüm otoritelerin tanıdığı
tartışmasız en yaygın
sistem konumunda.
SWIFT merkez olarak
Belçika’da bulunuyor fakat
ABD güdümünde hareket
ettiği, ABD’nin Avrupa içi
işlemleri izlemesine ve bazı
durumlarda bu işlemlere
müdahale etmesine izin
verdiği için çeşitli
zamanlarda tartışmalar
yaşanıyor. 2014 yılında
Rusya-Ukrayna arasında
yaşanan krizin zirveye
ulaşmasıyla AB ve ABD,
Rusya’ya farklı yaptırımlar
uygulamaya başlamışlardı.
Siyasal krizlerden tüm iş
kolları etkilendiği gibi
finansal teknolojiler de
payını aldı. İngiltere
Başbakanı David
Cameron’un “Rusya’yı
gerekirse SWIFT’ten
çıkarırız.” sözleri ve
Brüksel’de yapılan AB
liderler toplantısında bu
durumu gündeme
getirmesi Rusya’yı
harekete geçmeye zorladı.
Rusya’da faaliyet gösteren
tüm yerli ve yabancı bankalar,
bu durum karşısında alternatif
çözümler aramaya mecbur
kaldılar. Rusya Merkez Bankası
2014 yılında Rusya’nın SWIFT
sisteminden çıkarılması
durumuna karşın tüm
bankalara resmi yazı
gönderdi ve bankalardan
görüş aldı. Bankalar,
alternatif bir çözüm olarak
önceden kullanılan ve birleşik
kod sistemi olmayan Telex
sistemini yeniden kurdular.
Dünya genelinde Fedwire,
Chips, Ripple gibi başka
sistemler olsa da SWIFT’e
alternatif olmaktan çok
uzaklardı. Ağustos 2014'te,
Rusya Maliye Bakan Yardımcısı
Alexey Moiseev, SWIFT'in
muadilinin oluşturulmasıyla
ilgili yasa tasarısı hakkında
açıklama yaptıktan sonra 2015
sonbaharında SPFS adı verilen
yeni bir sistem kuruldu. 2017
yılında Rusya Merkez Bankası
Başkanı Elvira Nabiullina,
Rusya’nın SWIFT’ten
çıkarılması durumunda
ödeme sistemlerinin ve
bankaların işleyişi için uygun
koşulların hazır olduğunu
duyurdu.
SPFS (Rusça: Система
передачи финансовых
сообщений, lit. 'Finansal
Mesajlaşma Sistemi') olarak
bilinen sistem finansal
bilgilerin ve ödemelerin
transferlerini sağlıyor. Bugün
400’den fazla organizasyon
bu yapıya geçiş yaptı ve
Rusya’da bulunan Türk
sermayeli bankalar da
sistemi kullanmaya başladılar.
Bu sistemde en ilginç yapı
ise oluşturulan regülasyona
göre sadece bankaların
değil, finansal olmayan
organizasyonların da
sisteme dâhil olabilmesi.
Bu sisteme ülkenin önde
gelen petrol şirketlerinden
ROSNEFT ve Gazprom
Neft’inde dâhil olması örnek
olarak gösterilebilir.
Bugün her ne kadar
Sovyetler Birliği var olmasa
da hem Bağımsız Devletler
Topluluğu hem Şangay İş
Birliği Örgütü’nde Moskova
hala en önemli güç ve
otorite. Sisteme Beyaz
Rusya, Özbekistan,
Abhazya, Ermenistan,
Güney Osetya
cumhuriyetlerinin ulusal
bankaları da dahil oldular.
Daha önce de Rusya
parlamentosunun alt
kanadı Duma`nın Finansal
Piyasalar Komitesi Başkanı
Anatoliy Aksakov, SPFS
sistemlerini entegre etmek
için Rusya`nın Türkiye, Çin
ve İran`la görüşmeler
yaptığını açıklamıştı.
Rusya Merkez Bankasının
resmi raporuna göre
2020 yılı itibarıyla SPFS’deki
mesaj trafiği ikiye katlandı
ve yerel SWIFT trafiğinin
% 18,8'ine ulaştı. Günlük
mesaj sayısı, ortalama
70 bin aylık ortalama ise
2 milyon mesajın üzerine
çıktı. Sistemin stratejik
boyutuyla beraber SWIFT’e
göre daha uygun maliyetli
olması ve teknolojisinin
sürekli geliştirilmesi yerli ve
yabancı kuruluşların ilgisini
çekmekte. Ayrıca aynı
raporda SPFS'e yabancı
katılımı artırmak için «kutu»
çözümünün uygulanacağını,
ağın genişletilmesi için
“Servis Bürosu”
mekanizmasının ve diğer
finansal paylaşım
sistemleriyle entegrasyon-
ların geliştirileceği belirtiliy-
or. Finansal mesajların
ISO 20022 standartlarında
aktarılması ve Blockchain
tabanlı bir yapıya geçilmesi
konusundaki çalışmalar ise
devam etmekte.
Yaptırımların Rusya finansal
teknolojilerinde gelişme
sağladığı kesin. Dünya
ekonomisinde söz sahibi
ülkelerin kendi kapalı devre
transfer sistemlerini
geliştirmeye başladığı bu
dönemde siyasi, ekonomik
ve teknolojik gelişmelerle
birlikte bu yeni sistemin ne
kadar küreselleşeceği
şimdiden merak konusu.