You are on page 1of 1

Pembe İncili Kaftan

 (Ömer Seyfettin)
Kitabın adı : Pembe İncili Kaftan
Kitabın Yazarı : Ömer Seyfettin
KİTABIN ANA FİKRİ
İnsan, yaptığı fedakarlık büyük veya küçük olsun hiçbir zaman övünmemelidir.
KİTABIN ÖZETİ
Osmanlı devletinin başında bu dönemde Şah İsmail adında bir bela vardır.Vezirler bu deli adama elçi
göndermek için toplanmışlardı.gönderilecek elçi cesur,ölümden korkmayan,devletin şanına yakışacak
bir kişi olmalıydı.Sarayda, Enderunda, divanda böyle bir kişi yoktur.Vezirlerden biri Muhsin Çelebi’nin
adını ortaya atar.Bunun üzerine sadrazam Muhsin Çelebinin çağrılmasını ister.Peki kimdi bu Muhsin
Çelebi.
Muhsin Çelebi: Cesur, doğruluktan ayrılmayan, ölümden korkmayan, akıllı bilgili, Allah’tan başka kimseye
boyun eğmeyen, hali vakti yerinde, garibi, zayıfı gözeten bir baba yiğittir.Muhsin Çelebi sadrazamın emri
üzerine huzura gelir.Sadrazam ondan el etek öpmesini beklerken o eğilmez.Sadrazam onun bu hareketine
kızmasına karşın ona elçilik teklifinde bulunur.Muhsin Çelebi bu görevi devleti için kabul eder.Elbette ki
bu büyük devletin elçisi;atları,hademeleri ve giysileriyle ihtişamlı olmalıydı.Muhsin Çelebi bu giderleri,
sadrazamın ısrarına karşın, kendisinin karşılayacağını söyler. Çünkü o fedakarlığın karşılıksız olacağına
inanıyordu.Giderler için bütün varlığını rehin vererek tüccarlardan on bin altın alır.Bu parayla ihtiyaçları
karşılar. Bir de Sırmakeş Toroğlu’ndaki: Kumaşı Hint’ten incileri Venedik’ten gelme Şah İsmail’in
hayatında göremeyeceği pembe incili kaftanı sekiz bin altına alır.Bu kaftanı padişaha hediye etmek için
herkes sıraya girmektedir. Muhsin Çelebi hazırlıklarını tamamlar.Yüz Temel Eser Özetleri, Kitap
Özetleri, Roman Özetleri, Yüz Temel Eser, Özet
Karısını iki çocuğunu akrabalarına bırakarak yola koyulur. Muhsin Çelebi Tebriz’e vardığında halk ve şah
onu şaşkınlıkla karşılar. O her zamanki gibi başı dik göğsü ilerde Şah İsmail’in huzuruna varır. Padişahın
mektubunu öperek Şaha uzatır.Ayağı öpülmeyen Şah sapsarı kesilir. Muhsin Çelebi sağına soluna bakar ve
oturacak bir şeyin olmadığını görür. Bunun ayakta beklemeye mecbur bırakmak için yapılmış bir davranış
düşünerek o göz kamaştıran kaftanını tahtın önüne serer ve üzerine oturur.Şah,vezirleri komutanları ¤¤¤¤
¤laşmıştır.Muhsin Çelebi gür sesiyle:Padişahının hiçbir ecnebi padişah karşısında eğilmeyeceğini ve
dünyada Türk Padişahı kadar asil bir padişahın olmadığını söyleyerek huzurdan izin istemeden
ayrılır.Kapıdan çıkarken Şah’ın askeri kaftanı arkasından getirir.Muhsin Çelebi sesini yükselterek ‘bir Türk
asla yere serdiği şeyi sırtına koymaz.’diyerek oradan ayrılır.
Muhsin Çelebi sağ salim ülkesine döner.Herkes pembe incili kaftana ne olduğunu merak eder. Fakat o bu
yaptığını anlatacak kadar küçük bir insan değildir. Muhsin Çelebi elçilikten kalan malzemelerini satarak
küçük bir bahçe alır.Üsküdar pazarında sebze meyve satarak geçimini sağlamaya başlar.Düştüğü bu acı
durum karşısında o hiçbir zaman yaptığı fedakarlıkla övünmemiştir.
KİTAPTAKİ KİŞİLER
Muhsin Çelebi: Hikayenin baş kahramanıdır. Muhsin Çelebi 40 yaşlarında, namerde muhtaç olmayacak
kadar servete sahip akıllı bir insandı. Tek ülküsü “Allah’tan başkasına secde etmemek, kula kul
olmamaktı.” Aynı zamanda savaş zamanlarında Kuba bölüklerinde kumandanlık yapardı. Doğruluktan
ayrılmayan, ölümden korkmayan bir yiğitti.
Vezirler: Kubbe altı vezirleridir.
Sadrazam: Başbakandır. Vezirlerin başıdır.
Şah İsmail: Kurnaz, zalim, gaddar bir adamdır. İran devletinin şahıdır.

You might also like