You are on page 1of 3

DİNLEME 1

Nedir Bu Kahve?

Siz de kahvesiz güne başlamam diyen insanlardan mısınız? Peki birçok insan

tarafından çok sevilen bu içecek hakkında neler biliyorsunuz? Kahve her yerde aynı

meyveden yapılır fakat kahve kültürü her ülkede farklıdır. Doğuda kahve yavaşça içilir.

İnsanlar hem kahve içer hem de birbirleriyle sohbet eder. Buna kahve keyfi denir. Ama

Avrupa’da kahve hızlı bir içecektir. İnsanlar kahveyi keyif için değil çalışmadan önce

enerji almak için içerler.

Kahve kelimesinin kökeni Arapça “Kahwa” kelimesinden gelir ve aslında anlamı “içecek

şey” demektir. Bu kelime Arapçadan Türkçeye ve Türkçeden de diğer Avrupa dillerine

geçmiştir. Yıllar içinde kahvenin ticareti büyümüş ve her ülke kendi dillerinde isimler

koymaya başlamıştır. Kahvenin adı Yemen’de ‘’BUN’’, Muha’da ‘’MOKA’’, Fransa’da

‘’CAFE’ Yunanistan’da’’KAFES’, Almanya’da ‘’KAFFE’’, Macaristan’da ‘’KAVE’’,

Türkiye’de’’KAHVE’’, dir.

Peki kahve nasıl keşfedilmiştir? Kahve ilk olarak Etiyopya’da ortaya çıkmıştır. Kahvenin

keşfi ile ilgili birçok farklı hikâye vardır fakat en eski rivayet 8.yüzyıldandır. Bu rivayete

göre kahve çekirdeklerini ilk defa Habeşistanlı bir çoban bulmuş. Kaldi isimli bu çoban

keçilerinin çok enerjik olduğunu, hiç uyumadan koşup zıpladıklarını görmüş ve bunu

manastırdaki sufilere anlatmış. Sufiler çobanla birlikte keçileri takip etmiş ve keçilerin

garip bir meyve yediklerini görmüş. Bu meyve kahveymiş. Sufiler bu meyveyi hem

merak etmişler hem de korkmuşlar çünkü zehirli olabilir diye düşünmüşler. En sonunda

akıllarına bir fikir gelmiş. Meyvenin zehrini akıtmak için onu sıcak suya koyup
kaynatmışlar ve bu suyu içmişler. Sufiler kahve içtikten sonra uyumadıklarını fark

etmişler bu nedenle her dua gecesinde kahve içmeye başlamışlar. Sufilerin bulduğu bu

kahve meyvesi daha sonra Yemen’e ve oradan tüm dünyaya yayılmış.

DİNLEME 2

Neden dedikodu yaparız?


İnsanlar neden birbirinin arkasından konuşur, neden dedikodu yapar merak ediyor

musunuz? Başkaları hakkında konuşmaktan neden zevk alıyoruz?

Dedikodu dille aynı zamanda başlamıştır. Yani insanlar konuşmaya başladığında

aslında dedikoduya da başlamıştır. Araştırmalara göre dedikodu yaptığımız

insanlarla aramızdaki ilişki güçlenir. Dedikodu ile kendimize benzer insanlarla

konuşuruz. Onlarla yakınlaşırız. Böylece dedikodu yaptığımız arkadaşlarımızla

birbirlerimize daha bağlı oluruz. Kısacası birbirleriyle dedikodu yapan insanlarda

yakınlık ve 'güven' duygusu ortaya çıkar. Dedikodu yoluyla aslında başkaları

bizim fikirlerimizi onaylar ve bu duygu bizi iyi hissettirir.

Tabii bütün bu durumlar dedikodunun yıkıcı etkisini ortadan kaldırmaz. Şöyle bir

gerçek var. İnsanlar rekabet duygusundan dolayı olumlu dedikodular duymaktan

hoşlanmaz. Kişilerin olumsuz olaylar yaşaması bizi daha mutlu eder. Böylelikle

kendimizi daha başarılı hissederiz. İnsanlar özellikle kötü davranışlar yapan birini

görünce dedikodu ile kendilerini daha iyi hisseder çünkü bu sayede haber yayılır

ve kötü davranış cezalandırılır ve kendimizi bu kişilere göre daha iyi, daha üstün

hissederiz.
Tüm bunların yanında dedikodunun en önemlisi etkisini de söylemek lazım.

Dedikodusu yapılan kişinin psikolojisinde kötü etkiler ortaya çıkabilir. Bu kişiler

dedikodu yüzünden sosyal hayattan izole edilebilir Siz en iyisi dedikodudan uzak

kalın ve abartıp insanların güvenlerini kaybetmeyin!

You might also like