Professional Documents
Culture Documents
MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ
ÖDEV RAPORU
GRUP ADI: 6C
1- GİRİŞ....................................................................................................................................1
4- DENEYSEL SONUÇLAR…………...........................................................................15
6- KAYNAKÇA......................................................................................................................22
1.GİRİŞ
Akışkanlar mekaniği ile ilgili birçok problem analitik olarak diferansiyel ve integral denklem
formları kullanılarak çözülür. Bunun yanında birçok probleme de deneysel metotlar
uygulanarak ilgili değişkenler arasında ilişki kurmaya çalışılır. Bazı ilgi alanlarında gerçek
boyutlarda deneysel çalışma yapmak çok pahalıya mal olabilir, bu yüzden deneysel
çalışmanın kolay uygulanabilirliğini ve ekonomisini artırmak için boyutsal analiz ve
benzerlik teorilerinden faydalanılır. Boyutsal analiz problemle ilgili bağıntıların içerdiği
değişkenlerden boyutsuz bir parametre türetmeyi içerir. Benzerlik ise problemi gerçek
boyutta çözmek için model kullanılarak elde edilen sonuçların boyutsal analizle türetilen
boyutsuz parametreler kullanılarak gerçek boyutlu problem, prototip, ile model arasında
kurulan ilişkiyle gerçek boyutlu probleme uyarlanmasıdır. Birçok deneysel çalışmada
oldukça büyük cisimler veya deneysel düzenek gerektiren konular üzerine çalışmak
gerekebilir. Bu da beraberinde oldukça yüksek maliyet getirir. Barajlar, uçak, tren veya
otomobil gibi taşıtların etrafındaki akım alanlarını, stadyum veya yüksek binalar etrafındaki
akım alanlarını, büyük boyutlu pompa türbinlerle ilgili deneysel incelemeler prototipleri yani
gerçek boyutlarından daha küçük ebatlarda modeller kullanılarak yapılabilir. Bu maliyeti
prototipe kıyasen önemli derecede düşürür ve farklı konfigürasyonları ve farklı akım
şartlarında da çalışmaya daha kolay olanak sağlar. Ayrıca ilgili problem oldukça küçük
ebatlarda da olabilir. Örneğin kılcal tüp ve mini kontrol valf akımları gibi. Bu durumda da
model prototipten daha büyük olabilir. Böylece küçük ebatlardaki prototip üzerinde deneysel
çalışma kısıtlamaları ve zorlukları ortadan kalkmış olur.
2.MOMENTUM VE ENERJİ DENKLEMLERİ
İki boyutlu sürekli bir akışta x yönünde momentum denklemi aşağıdaki gibi yazılabilir.
SIKIŞTIRILAMAZ AKIŞ
(1)
(2)
(3)
Yazarsak sıkıştırılamaz akışlar için boyutsuz momentum denklemini elde etmiş oluruz.
SIKIŞTIRILABİLİR AKIŞ
Olduğundan
(5)
Yazabiliriz.
Olur.
Sabit basınçta ( ),
Sabit sıcaklıkta ( ),
Olarak yazılır.
(6)
(7)
(8)
(9)
(10)
çalışalım.
(11)
(12)
Böylece Grashof ve Reynolds sayısına bağlı boyutsuz momentum denklemi elde edilmiş
olur.
3.BOYUTSUZ SAYILAR:
Isı transferi ve akışkanlar mekaniğinde bazı temel denklemler çok karmaşık olup
çoğunun çözümü sayısal yöntemlerle dahi zordur. Karmaşıklığa yol açan terimler akım
alanının bazı bölgelerindeki fiziksel büyüklükler korunmak şartıyla ihmal edilirse birtakım
basitleştirmeler ortaya çıkar ve bu denklemler daha kolay çözülebilir. Diferansiyel
denklemlerdeki çeşitli terimlerin oransal büyüklüklerini belirlemek için boyut analizinden
faydalanılır. Örnek olarak sabit viskoziteli ve sabit yoğunluklu akışkan halini inceleyelim.
Akışı yöneten denklemleri şu şekilde yazabiliriz.
(1.1)
(1.2)
(1.4)
Diğer terimler için de benzer işlemler uygulanırsa, sıkıştırılamaz akışa ait süreklilik
denklemi şu şekle dönüşür.
(1.5)
(1.6)
Momentum denkleminin diğer bileşenleri için de benzer ifadeler elde edilebilir. (1.5)
denklemi (L/V) ile ve (1.6) denklemi de (L/pV2 ) ile çarpılarak (1.7) ve (1.8) denklemleri
elde edilir.
(1.7)
(1.8)
3.2.BOYUTSUZ BÜYÜKLÜKLER:
Momentum denkleminin sol tarafındaki ilk terimin başındaki parantez içinde kalan
büyüklük ele alınan akımda zamana bağlılığın hangi mertebede olduğunu belirten bir
boyutsuz sayı teşkil etmektedir.
(1.9)
Momentum denkleminin sağındaki ilk terimde çarpan olarak parantez içinde yer
alan büyüklükler, bünye kuvvetinin, örneğin, yerçekimi kuvveti olarak alınması (f0 olarak
g yerçekimi ivmesinin alınması) halinde yine boyutsuz bir büyüklük teşkil ederler. Bu
boyutsuz büyüklük, Froude sayısı olarak tanımlanan bir sayının tersinin karesine eşittir.
(1.11)
(1.12)
Çoğu zaman bu sayı yerine basınç katsayısı kullanılır ve bu pratikte çok sık
karşımıza çıkan bir durumdur.
(1.13)
Reynold sayısı ısı transferi ve akışkanlar mekaniği için çok önemli bir boyutsuz
sayıdır.
(1.14)
(1.15)
Buradaki;
(1.16)
Yüksek Reynolds sayılarında akışkanın özgül kütlesi ve hızı ile doğru olan atalet
kuvvetleri, viskoz kuvvetlere oranla daha büyüktür. Bu yüzden viskoz kuvvetler, akışkanın
gelişigüzel ve hızlı çalkalanmalarını engelleyemez. Fakat düşük ve orta Reynolds sayılarında
viskoz kuvvetler, bu çalkalanmaları bastırmak ve akışkanı hizada tutmak için yeterince
büyüktür. Böylelikle akış ilk durumda türbülanslı ikinci durumda ise laminerdır. Akışın
türbülanslı hale geldiği Reynolds sayısı kritik Reynolds sayısı olarak adlandırılır. Kritik
Reynolds sayısının değeri farklı geometriler ve akış şartlarına göre farklılık gösterir.
3.2.5. PRANDTL SAYISI:
(1.17)
Prandtl sayısı viskozite ve ısıl iletkenlik katsayıları yanında sabit bsınçta özgül ısı
katsayısı cp’ ye bağlı olarak tanımlanabilir. Bu bağıntı da;
(1.18)
(1.19)
(1.20)
Bu denklem bize nusselt sayısını verir. Dolayısıyla Nusselt sayısı, bir akışkan
tabakası üzerinde taşınımın iletime oranının sonucu olarak, o akışkan tabakasındaki ısı
transferi iyileşmesini gösterir. Nusselt sayısı ne kadar büyük olursa taşınımda o kadar etkili
olur.
(1.22)
Prandtl sayıları çok küçük olan akışkanlar, başka bir değişle, sıvı metaller için Peclet
sayısından yararlanılır. Bununla beraber, bu durum için ısıl sınır tabakanın oluşumu hız sınır
tabakanın oluşumundan daha hızlıdır. Isıl sınır tabaka boyunca hız sabit kabul edilir.
(1.23)
(1.24)
3.2.9 STANTON SAYISI:
(1.25)
(1.26)
Adını Alman mühendis Franz Grashof'tan alır. Doğal taşınımda, düz yüzeyler için
türbülans arası değerlerinde oluşur. Daha yüksek Grashof sayılarında, sınır tabakası
türbülanslı; daha düşük Grashof sayılarında ise sınır tabakası laminerdir.
Sıcaklığı boyutsuz hale getirmek için plaka üzerindeki sıcaklığa plakadan çok
uzaktaki akışkan sıcaklığına da dersek, boyutsuz sıcaklık olur. Bu durumda enerji
denkleminin boyutsuz hali:
(1.27)
3.2.11. ECKERT SAYISI:
Boyutsuz enerji denkleminde basınçla ilgili terimlerin çarpımı olan boyutsuz sayı
Eckert sayısı , Ec, olarak tanımlanır.
(1.28)
Burada kinetik enerjinin entalpiye bölümünden elde ettiğimiz sonuç ile eckert
sayısını buluyoruz. Eckert sayısının akışkanın adyabatik sıkıştırmada sıcaklık artışının bir
ölçüsü olduğunu söyleyebiliriz. Fakat böyle bir yorum sıkışmaz akışkanlar için geçerli
olmaz.
(1.29)
(1.30)
3.2.14. MACH SAYISI:
Mach Sayısı, akışkanlar mekaniğinde hareket halindeki bir kütlenin hızının, kütlenin
bulunduğu şartlardaki ses hızına oranıdır. Kısaltması Ma ya da M'dir. Adını Avusturyalı
fizikçi ve filozof Ernst Mach'tan alır. Ernst Mach'tan önce bu konu üzerine Fransız fizikçi
Sarrau da incelemeler yaptığından Sarrau sayısı da denir.
Yerel Ses hızı ve dolayısıyla Mach sayısı, ortamı çevreleyen gazların sıcaklığına göre
değişkenlik gösterir. Mach sayısı, öncelikle bir akışın sıkıştırılamaz bir akış olarak ele
alınabileceği yaklaşımı belirlemek için kullanılır. Bu ortam gaz veya sıvı olabilir. Sınır
tabakanın, ortam içinde hareket edebilir veya ortam boyunca akarken sabit olabilir veya her
ikisi de farklı hızlarda hareket edebilir:
Önemli olan birbirlerine göre göreceli hızlarıdır. Bu sınır, ortama batırılmış bir
nesnenin veya ortamı kanalize eden bir püskürtme meme, difüzör veya rüzgar tüneli gibi bir
kanalın sınırı olabilir. Mach sayısı iki hızın oranı olarak tanımlandığından boyutsuz nicelikte
bir sayıdır. Mach sayısı 0,2-0,3 değerlerinden küçük ve akış yarı sabit ve izotermal ise,
sıkıştırılabilirlik etkileri küçük olacaktır ve basitleştirilmiş sıkıştırılamaz akış denklemleri
kullanılabilir.
1929'da havacılık mühendisi Jakob Ackeret tarafından önerilmiştir. Mach sayısı ölçü
birimi yerine boyutsuz nicelik olduğundan, sayı birimden sonra gelir; iki birim Mach, 2
Mach yerine Mach 2'dır. Ancak türkçe kullanımında bu detay atlanarak 2 Mach olarak
kullanılır. Bu, aynı zamanda birim ilk olan ve Mach teriminin kullanımını etkilemiş
olabilecek erken modern okyanus sondaj birimi Mark (İngillizce kulaç kelimesinin
eşanlamlısı) biraz anımsatmaktadır. [1]
İzantropik işlemler için Cauchy sayısı, Mach sayısı cinsinden ifade edilebilir.
(1.31)
Sonuç olarak, ideal gazın izantropik akışında Cauchy sayısı, Mach sayısının karesine eşittir.
Dolayısıyla Mach sayısı da Cauchy sayısı gibi atalet kuvvetinin sıkıştırma kuvvetine oranını
ölçer.
4.DENEYSEL SONUÇLAR
Eğer seçilen boru, çapına göre uzun ise, basınç düşüşü boru uzunluğu ile orantılıdır
diyebiliriz. Diğer bütün etkenler sabit olarak kabul edilir. Burada bizim aradığımız ise
ortalama basınç gradyantını bulmak ve belirsiz olan boru uzunluğunu tahmin etmektir.
Konuyla ilgili bütün değişkenler borunun diğer bütün değişkenlerini içermektedir: Boru
çapı: D ve boru pürüzlülüğü: e. Problem ile ilgili bazı akışkan özellikleri de mevcuttur.
Burada kinematik viskozite, v= μ/ρ, yoğunluk ρ, ile birlikte kullanılır. Newton tipi akışlarda
kesme hareketinde, kesme gerilmesi (birim alana düşen) hız gradyanı ile doğru orantılıdır.
Dinamik viskozite, μ, de ise orantı sabittir. Bundan dolayı dinamik viskozitenin , μ, birimi
𝑁𝑚−2 /𝑠 −1 = 𝑘𝑔𝑚−1 𝑠 −1 , ve bu yüzden kinematik viskozitenin, v, birimi m2 s -1 olarak
yazılabilir. Sonuç olarak, ortalama akış hızına, v, ihtiyaç vardır. Boyutsal matris şu şekilde
yazılabilir:
Burada ÑP’ nin değişkenlerin bir fonksiyonu olması beklenmektedir. Ayrıca bulunan
değerin yukarıda verilen büyüklükler ile bağlantısının olması gerekir çünkü bu büyüklükler
değişkeni ÑP olan özgün bir çözüm sağlar:
Denklemde farklı olarak başına 2 gelmesinin sebebi ise Fanning’s sürtünme faktörünün
dikkate alınmasıdır. Fanning yaptığı analizlerde çap yerine yarıçap kullanmıştır.
Deneysel verilerin güvenirliği, ölçülen değerlerin tekrar edilebilir olmasına, hata analizlerinin
doğru yapılmasına ve fiziksel olarak olayı doğru yansıtmasına bağlıdır. Bir parametre ölçülürken
belli bir hata marjında ölçüm alınır. Her bir parametre için belli oranda hat marjı olduğu için
hepsinin bilinmesi gerekir. Yani, bir f değerinin hesaplanmasında x1,x2,………….,xn parametreleri
ölçülecekse,
F=f(x1,x2,……….,xn) (6.61)
Hata analizinde parametrelerin hepsinin dikkate alınması gerekir. Bu durumda, toplam hata her
parametrenin karelerinin toplamının kareköküne eşittir.
İfadesi elde edilir. Bu eşitlikte Δx1, Δx2,…………., Δxn her bir parametredeki belirsizliği
F=x1,x2,x3,…………,xn değerlerinin çarpımını göstermektedir.
Δ𝐹
%ℎ𝑎𝑡𝑎 = 𝑥100 (6.63)
𝐹
Hata oranı ölçülen parametreler cinsinden bulunur. Eğer cıvalı bir manometreden basınç
okunuyorsa:
P= γh
Olduğundan, P değerini bulmak için γ ve h’nin okunması gerekir. Burada γ= 133416±100N/m3
ve h= 80±5 mm olarak alındığında P değerlerini hesaplayalım.
Pmax= 133516 x 0.085= 11348.9 Pa
Pmin= 133316 x 0.075= 9998.7 Pa
P= 133516 x 0.080= 10673.5 Pa
bu sonuçlardan basitçe hata oranının ±%6,3 olduğu görülür. Bu hata analizi (6.62) eşitliğine göre
yapılırsa:
x1= γ=113416, x2=h=0,080 ve dx1= Δγ=100,
dx2=Δh=0,005, f=x1.x2= 133416x0,08= 13673.3
olduğu görülür. Hata payının birbirine yakın olmasının nedeni sadece iki parametrenin
olmasıdır. Parametre sayısı arttıkça bu eşitlik daha doğru sonuç verecektir. Stanton sayısı için
hata analizi yapılırken önce hangi parametrelerin ölçüldüğünü tespit etmek gerekir. Stanton
sayısı
St=f(I, V, U, ρ, Cp, A)
parametlerine bağlı olduğundan, her bir değerin hata marjını tespit etmek gerekir. Hız U±ΔU,
yoğunluk ρ±Δρ, akım I±ΔI, gerilim V±ΔV, kesit alanı A±ΔA ve özgül ısılardaki Cp±ΔCp
değişimlerinin dikkate alınması gerekir. Bu durumda (6.62) eşitliğinin düzenlenmesiyle
bulunur.
Bu hata analizinde de görüldüğü gibi pek çok ölçüm cihazı kullanılmaktadır. Bu yüzden, ölçülen
değerlerin mümkün olduğu kadar tekrar edilebilir ve aynı olmasına özen göstermek gerekir.
Ölçülen değerlerin doğru analiz edilebilmesi ve hatalı sonuçların elimine edilebilmesi için
öncelikle ortalama değer bulunmalıdır. Bir deney setinde n tane x değeri okunmuşsa, aritmetik
ortalaması;
şeklinde bulunur. Bu durumda ölçülen her bir xi değerinin ortalama x0 den sapması xi-x0 tespiti
yapılır. Bu xi-x0farkları toplanırsa toplam değerin 0 olduğu görülür. Dolayısıyla xi-x0 değerlerinin
karelerinin toplamının karekökü alınarak hesaplamalar yapılır. Ölçülen değerlerin standart
sapması σ:
şeklinde yapılır. Bu denklem sınırsız sayıda data olması halinde geçerli olduğundan, deneysel
çalışmalarda sınırlı sayıda ölçüm alındığından, standart sapma
Şeklinde ifade edilir. Şekil 6.6’da görüleceği üzere bu f(x) fonksiyonu x ekseninde tanımlandığı
için -∞≤x ≤∞ aralığında toplamı 1’dir.
Bu durumda integralin sınırları -∞ ve +∞ yerine x0 - x1 ve x0 + x1 alınarak daha doğru sonuç elde
edilebilir.
Eşitlik (6.68)’de
σ ise x0’dan olan ± uzaklığı göstermektedir. Tablo 6.1’de z değerlerine bağlı olarak bulunan
integrasyon alanı dışında, arda kalan (kuruk) alanları gösterilmektedir. x= x 0±2σ için alınan bir
ölçünün bu aralıkta olma olasılığı
x= x0-2σ için:
x= x0+2σ için:
x= x0±2σ için oluşan alan 0.977-0.023= 0.954 olarak bulunur. Yani, x= x0±2σ için alınan bir
ölçünün bu aralıkta olma olasılığı %95.4, x= x0±3σ için ise %99.7 olduğu görülür.
6. KAYNAKÇA
2-
https://tr.wikipedia.org/wiki/Mach_sayısı#:~:text=Mach%20sayısı%2C%20akışkanlar%20
mekaniğinde%20hareket,filozof%20Ernst%20Mach%27tan%20alır. [1]