Katyuşka'nın dramı özelinde insanlık sorunları ve bireyin vicdan çatışması anlatılır. Kitapta bana en ilginç gelen kısımlardan biri 1880'li yılların Çarlık Rusya'sında bir cinayet yargılamasının nasıl başladığının yer aldığı 10. bölüm oldu.Delillerin ortaya konuluş yöntemi, iddianın maddi kanıtları ve özellikle anlatım dilini görünce, hukukçu olarak 1880'lı yıllarda Tolstoy'un yazdığı kurgusal iddianameyi beğendim. Bilen bilir, bizim Batılılaşma maceramız ve kodifikasyon uygulamalarımız Ruslarla aşağı yukarı aynı tarihlerde başlamıştır.Yazar sanıyorum ki iddianameyi dönemin ve ülkenin somut ceza hukuku uygulamasından yararlanarak kaleme almıştır.20 yıllık meslek yaşamımda öyle iddianameler ve kararlar gördüm ki, şaştım kaldım.Asıl söylemek Türk Ceza Yargılaması dilinin yerleşmemiş ve bir standarda ulaşmamış olması.Yargılamalarımızın hâlâ ısrarla "... dığı, ... duğu" ile başlayıp sayfalarca süren ve kamusal suçlamadaki her şeyi tek tümceye sığdırmaya çalışan iddianameler üzerinden sürüyor olması büyük (k)ayıp bence.Meraklısı için iddianameyi kopyala/yapıştır yaptım :) X. İDDİANAME ŞÖYLEYDİ: “Kurgan’lı ikinci dereceden tüccar Ferapont Emelyanoviç Smelkov, 17 Ocak 188* tarihinde kalmakta olduğu Mavritanya Oteli’nde aniden ölmüştür. Dördüncü bölgeden yerel adli tabip, ölüm nedeninin aşırı alkolden kaynaklanan kalp krizi olduğunu onaylamıştır. Smelkov’un cenazesi toprağa verilmiştir. Birkaç gün sonra Petersburg’dan dönen, Smelkov’un hemşerisi ve arkadaşı tüccar Timohin, Smelkov’un öldüğünü öğrendikten sonra arkadaşının yanında taşıdığı parayı çalmak amacıyla zehirlenmek suretiyle öldürülmüş olabileceğini açıklamıştır. Bu kuşku ön soruşturmayla da doğrulanmıştır. Ön soruşturmada şunlar saptanmıştır: 1) Smelkov ölümünden kısa süre önce bankadan 3800 gümüş ruble çekmiştir. Ancak merhumun kalan eşyasının sayımında nakit olarak yalnızca 312 ruble 16 kapik bulunduğu görülmüştür. 2) Smelkov, ölümünden önceki bütün günü ve geceyi genelevde ve Mavritanya Oteli’nde fahişe Lübka (Yekaterina Maslova) ile geçirmiştir. Yekaterina Maslova, Smelkov’un isteği üzerine ve yanında o yokken para almak için genelevden otele gelmiş, Smelkov tarafından kendisine verilmiş olan anahtarla Mavritanya Oteli’nin koridor hizmetçisi Yevfimiya Boçkova ve Simon Kartinkin’in yanında Smelkov’un çantasını açarak parayı almıştır. Maslova çantayı açtığında orada bulunan Boçkova ve Kartinkin, Smelkov’un çantasında yüzer rublelik banknot desteleri görmüşlerdir. 3) Smelkov’un fahişe Lübka’yla birlikte genelevden Mavritanya Oteli’ne dönüşünde fahişe Lübka, koridor hizmetçisi Kartinkin’in tavsiyesiyle Kartinkin’den aldığı beyaz bir tozu bir kadeh konyağa karıştırarak Smelkov’a içirmiştir. 4) Ertesi sabah fahişe Lübka (Yekaterina Maslova) genelev sahibi ve tanık Kitayeva’ya Smelkov tarafından kendisine armağan edildiğini söylediği pırlanta yüzüğü satmıştır. 5) Mavritanya Oteli’nin koridor hizmetçisi Yevfimiya Boçkova, Smelkov’un ölümünün ertesi günü yerel bir ticari bankadaki cari hesabına 1800 gümüş ruble yatırmıştır. Smelkov’un cesedi üzerinde yapılan adli tıp muayenesi, otopsi ve iç organların kimyasal tahlili sonucunda merhumun organizmasında kesin olarak zehir bulunduğu saptanmıştır. Bu da ölümün zehirlenme sonucu olduğunu ortaya koymaktadır. Sanık olarak mahkemeye çıkarılan Maslova, Boçkova ve Kartinkin, suçu kabul etmemişler ve Maslova, Smelkov tarafından, para getirmek üzere çalıştığı genelevden Mavritanya Oteli’ne gönderildiğini, orada tüccarın verdiği anahtarla çantasını açıp içinden kendisine söylendiği gibi, 40 gümüş ruble aldığını, başka para almadığını, bunu, çantayı yanlarında açıp kapattığı, parayı aldığı Boçkova ve Kartinkin’in de doğrulayabileceklerini ifadesinde belirtmiştir. Sonra tüccar Smelkov’un odasına ikinci gidişinde tüccarı bir an evvel uyutup ondan kurtulmak için Kartinkin’in kışkırtmasıyla sakinleştirici sandığı bir tozu konyağa katarak Smelkov’a içirdiğini söylemiştir. Smelkov kendisini tokatlayınca ağladığını, bırakıp gitmek istediğini, bunun üzerine Smelkov’un yüzüğü kendisine armağan ettiğini belirtmiştir. Yevfimiya Boçkova, kayıp paralarla ilgili hiçbir şey bilmediğini, tüccarın odasına da girmediğini, oraya sadece Lübka’nın girip çıktığını, tüccarın bir şeyi çalınmışsa bu hırsızlığı, elinde tüccarın anahtarıyla para almak için geldiğinde onun yapmış olabileceğini söylemiştir. Yevfimiya Boçkova’ya bankadaki 1800 gümüş rublelik hesabı gösterilip, bu parayı nereden aldığı sorulduğunda ise Boçkova, bu paranın evlenmeye hazırlandığı Simon Kartinkin’le birlikte on iki yıldır çalışarak kazandığı para olduğunu ifade etmiştir. Simon Kartinkin, ilk ifadesinde, elinde anahtarla genelevden gelen Maslova’nın tahrikiyle Boçkova’yla birlikte paraları çaldığını, Maslova ve Boçkova’yla aralarında paylaştıklarını itiraf etmiştir. –Maslova burada yine irkildi, hatta yerinden sıçradı, kıpkırmızı oldu, tam bir şeyler söyleyecekti ki mübaşir engel oldu.– Kartinkin, tüccarı uyutmak için Maslova’ya tozu kendisinin verdiğini de itiraf etmiştir; ikinci ifadesinde ise hırsızlık olayına katılmadığını, Maslova’ya toz vermediğini, tek suçlunun Maslova olduğunu söylemiştir. Boçkova’nın bankaya yatırdığı para konusunda ise bu parayı oteldeki on iki yıllık çalışmaları boyunca hizmetlerinin karşılığı olarak beylerin verdikleri bahşişlerle biriktirdiklerini söyleyen Boçkova’yla aynı ifadeyi vermiştir.” (İddianamede daha sonra sanıkların yüzleştirilmeleri, tanıkların ifadeleri, uzmanların görüşleri vb. sıralanıyordu. İddianamenin son bölümü şöyleydi: ) “Yukarıda açıklananlar göz önüne alınarak Borki köyünden, 33 yaşındaki Simon Petrov Kartinkin, 43 yaşındaki Yevfimiya İvanovna Boçkova ve 27 yaşındaki Yekaterina Mihaylovna Maslova 17 Ocak 188* tarihinde, aralarında önceden anlaşarak tüccar Smelkov’un 2500 gümüş ruble tutarındaki parasıyla yüzüğünü çalmakla ve öldürmek kastıyla Smelkov’a zehir içirerek ölümüne neden olmakla suçlanmaktadırlar. Bu suç, Ceza Yasası’nın 1453. maddesinin 4. ve 5. fıkralarında ele alınmaktadır. Bu nedenle ve Ceza Muhakeme Usulleri Tüzüğü’nün 201. maddesine dayanarak sanıklar bölge mahkemesinde jüri üyelerinin katılımıyla yargılanacaklardır.” Lev Nikolayeviç Tolstoy-DİRİLİŞ-Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları/Rusça aslından çeviren:Ayşe Hacıhasanoğlu Sh. 46,47,48,49