You are on page 1of 2

Lev Tolstoy "Diriliş" romanını 1899 yılında

yayımlamış. Bilindiği üzere, romanda köylü


Katyuşka'nın dramı özelinde insanlık sorunları ve
bireyin vicdan çatışması anlatılır. Kitapta bana en
ilginç gelen kısımlardan biri 1880'li yılların Çarlık
Rusya'sında bir cinayet yargılamasının nasıl
başladığının yer aldığı 10. bölüm oldu.Delillerin
ortaya konuluş yöntemi, iddianın maddi kanıtları ve
özellikle anlatım dilini görünce, hukukçu olarak
1880'lı yıllarda Tolstoy'un yazdığı kurgusal
iddianameyi beğendim.
Bilen bilir, bizim Batılılaşma maceramız ve
kodifikasyon uygulamalarımız Ruslarla aşağı
yukarı aynı tarihlerde başlamıştır.Yazar sanıyorum ki iddianameyi dönemin ve ülkenin somut ceza
hukuku uygulamasından yararlanarak kaleme almıştır.20 yıllık meslek yaşamımda öyle iddianameler
ve kararlar gördüm ki, şaştım kaldım.Asıl söylemek Türk Ceza Yargılaması dilinin yerleşmemiş ve bir
standarda ulaşmamış olması.Yargılamalarımızın hâlâ ısrarla "... dığı, ... duğu" ile başlayıp sayfalarca
süren ve kamusal suçlamadaki her şeyi tek tümceye sığdırmaya çalışan iddianameler üzerinden
sürüyor olması büyük (k)ayıp bence.Meraklısı için iddianameyi kopyala/yapıştır yaptım :)
X.
İDDİANAME ŞÖYLEYDİ:
“Kurgan’lı ikinci dereceden tüccar Ferapont Emelyanoviç Smelkov, 17 Ocak 188* tarihinde kalmakta
olduğu Mavritanya Oteli’nde aniden ölmüştür. Dördüncü bölgeden yerel adli tabip, ölüm nedeninin
aşırı alkolden kaynaklanan kalp krizi olduğunu onaylamıştır. Smelkov’un cenazesi toprağa
verilmiştir. Birkaç gün sonra Petersburg’dan dönen, Smelkov’un hemşerisi ve arkadaşı tüccar
Timohin, Smelkov’un öldüğünü öğrendikten sonra arkadaşının yanında taşıdığı parayı çalmak
amacıyla zehirlenmek suretiyle öldürülmüş olabileceğini açıklamıştır. 
Bu kuşku ön soruşturmayla da doğrulanmıştır. Ön soruşturmada şunlar saptanmıştır: 1) Smelkov
ölümünden kısa süre önce bankadan 3800 gümüş ruble çekmiştir. Ancak merhumun kalan eşyasının
sayımında nakit olarak yalnızca 312 ruble 16 kapik bulunduğu görülmüştür. 
2) Smelkov, ölümünden önceki bütün günü ve geceyi genelevde ve Mavritanya Oteli’nde fahişe Lübka
(Yekaterina Maslova) ile geçirmiştir. Yekaterina Maslova, Smelkov’un isteği üzerine ve yanında o
yokken para almak için genelevden otele gelmiş, Smelkov tarafından kendisine verilmiş olan anahtarla
Mavritanya Oteli’nin koridor hizmetçisi Yevfimiya Boçkova ve Simon Kartinkin’in yanında
Smelkov’un çantasını açarak parayı almıştır. Maslova çantayı açtığında orada bulunan Boçkova ve
Kartinkin, Smelkov’un çantasında yüzer rublelik banknot desteleri görmüşlerdir. 
3) Smelkov’un fahişe Lübka’yla birlikte genelevden Mavritanya Oteli’ne dönüşünde fahişe Lübka,
koridor hizmetçisi Kartinkin’in tavsiyesiyle Kartinkin’den aldığı beyaz bir tozu bir kadeh konyağa
karıştırarak Smelkov’a içirmiştir.
4) Ertesi sabah fahişe Lübka (Yekaterina Maslova) genelev sahibi ve tanık Kitayeva’ya Smelkov
tarafından kendisine armağan edildiğini söylediği pırlanta yüzüğü satmıştır. 
5) Mavritanya Oteli’nin koridor hizmetçisi Yevfimiya Boçkova, Smelkov’un ölümünün ertesi günü
yerel bir ticari bankadaki cari hesabına 1800 gümüş ruble yatırmıştır. Smelkov’un cesedi üzerinde
yapılan adli tıp muayenesi, otopsi ve iç organların kimyasal tahlili sonucunda merhumun
organizmasında kesin olarak zehir bulunduğu saptanmıştır. Bu da ölümün zehirlenme sonucu
olduğunu ortaya koymaktadır. Sanık olarak mahkemeye çıkarılan Maslova, Boçkova ve Kartinkin,
suçu kabul etmemişler ve Maslova, Smelkov tarafından, para getirmek üzere çalıştığı genelevden
Mavritanya Oteli’ne gönderildiğini, orada tüccarın verdiği anahtarla çantasını açıp içinden kendisine
söylendiği gibi, 40 gümüş ruble aldığını, başka para almadığını, bunu, çantayı yanlarında açıp
kapattığı, parayı aldığı Boçkova ve Kartinkin’in de doğrulayabileceklerini ifadesinde belirtmiştir.
Sonra tüccar Smelkov’un odasına ikinci gidişinde tüccarı bir an evvel uyutup ondan kurtulmak için
Kartinkin’in kışkırtmasıyla sakinleştirici sandığı bir tozu konyağa katarak Smelkov’a içirdiğini
söylemiştir. Smelkov kendisini tokatlayınca ağladığını, bırakıp gitmek istediğini, bunun üzerine
Smelkov’un yüzüğü kendisine armağan ettiğini belirtmiştir. Yevfimiya Boçkova, kayıp paralarla ilgili
hiçbir şey bilmediğini, tüccarın odasına da girmediğini, oraya sadece Lübka’nın girip çıktığını,
tüccarın bir şeyi çalınmışsa bu hırsızlığı, elinde tüccarın anahtarıyla para almak için geldiğinde onun
yapmış olabileceğini söylemiştir. Yevfimiya Boçkova’ya bankadaki 1800 gümüş rublelik hesabı
gösterilip, bu parayı nereden aldığı sorulduğunda ise Boçkova, bu paranın evlenmeye hazırlandığı
Simon Kartinkin’le birlikte on iki yıldır çalışarak kazandığı para olduğunu ifade etmiştir. Simon
Kartinkin, ilk ifadesinde, elinde anahtarla genelevden gelen Maslova’nın tahrikiyle Boçkova’yla
birlikte paraları çaldığını, Maslova ve Boçkova’yla aralarında paylaştıklarını itiraf etmiştir. –Maslova
burada yine irkildi, hatta yerinden sıçradı, kıpkırmızı oldu, tam bir şeyler söyleyecekti ki mübaşir
engel oldu.– Kartinkin, tüccarı uyutmak için Maslova’ya tozu kendisinin verdiğini de itiraf etmiştir;
ikinci ifadesinde ise hırsızlık olayına katılmadığını, Maslova’ya toz vermediğini, tek suçlunun
Maslova olduğunu söylemiştir. Boçkova’nın bankaya yatırdığı para konusunda ise bu parayı oteldeki
on iki yıllık çalışmaları boyunca hizmetlerinin karşılığı olarak beylerin verdikleri bahşişlerle
biriktirdiklerini söyleyen Boçkova’yla aynı ifadeyi vermiştir.” 
(İddianamede daha sonra sanıkların yüzleştirilmeleri, tanıkların ifadeleri, uzmanların görüşleri vb.
sıralanıyordu. İddianamenin son bölümü şöyleydi: )
“Yukarıda açıklananlar göz önüne alınarak Borki köyünden, 33 yaşındaki Simon Petrov Kartinkin, 43
yaşındaki Yevfimiya İvanovna Boçkova ve 27 yaşındaki Yekaterina Mihaylovna Maslova 17 Ocak
188* tarihinde, aralarında önceden anlaşarak tüccar Smelkov’un 2500 gümüş ruble tutarındaki
parasıyla yüzüğünü çalmakla ve öldürmek kastıyla Smelkov’a zehir içirerek ölümüne neden olmakla
suçlanmaktadırlar. Bu suç, Ceza Yasası’nın 1453. maddesinin 4. ve 5. fıkralarında ele alınmaktadır.
Bu nedenle ve Ceza Muhakeme Usulleri Tüzüğü’nün 201. maddesine dayanarak sanıklar bölge
mahkemesinde jüri üyelerinin katılımıyla yargılanacaklardır.”
Lev Nikolayeviç Tolstoy-DİRİLİŞ-Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları/Rusça aslından çeviren:Ayşe Hacıhasanoğlu Sh.
46,47,48,49

You might also like