Everyday Turkish For Beginners 400 Actions

LESSON NOTES
Top 400 Activities: Daily Routines

in Turkish #1
In the Morning
CONTENTS
2 Turkish
3 English
4 Vocabulary
5 Sample Sentences
# 1
COPYRIGHT © 2017 INNOVATIVE LANGUAGE LEARNING. ALL RIGHTS RESERVED.
TURKISH
1. Sabah saat yed id e uyanırım.
2. Alarmımı kapatırım.
3. Yataktan kalkarım.
4. Yüzümü yıkarım.
5. Diş fırçama macun sürerim.
6. Dişlerimi fırçalarım.
7. T uvaletin sifonunu çekerim.
8. T V'yi açarım.
9. Haberleri izlerim.
10. Giysilerimi giyerim.
11. Kahve yaparım.
12. Kahvaltı ed erim.
13. Çöpü çıkarırım.
14. Köpeği yürüyüşe çıkarırım.
15. Ked iyi beslerim.
16. Çocuklarla tartışırım.
CONT'D OVER
T URKI S HCLAS S 101.COM T OP 4 00 ACT I VI T I ES : DAI LY ROUT I NES I N T URKI S H #1 - I N T HE MORNI NG 2

17. Ailemle konuşurum.
18. Kapıyı kitlerim.
19. Asansörü beklerim.
20. Komşud an kaçınırım.
ENGLISH
1. I wake up at 7 a.m.
2. I turn off my alarm.
3. I get out of bed.
4. I wash my face.
5. I put toothpaste on my toothbrush.
6. I brush my teeth.
7. I flush the toilet.
8. I turn on the TV.
9. I watch the news.
10. I put on my clothes.
11. I make coffee.
CONT'D OVER

12. I eat breakfast.
13. I take out the trash.
14. I walk the dog.
15. I feed the cat.
16. I argue with the kids.
17. I talk to my family.
18. I lock the door.
19. I wait for the elevator.
20. I avoid the neighbor.
VOCABULARY
Tur kish English C lass
komşu neighbor noun
kahvaltı breakfast noun
kalkmak wake up verb
alarm alarm noun
yatak bed noun
yüz face noun
diş fırçası toothbrush noun
dişler teeth noun
tuvalet toilet noun

TV TV noun
haberler news noun
giysiler clothes noun
kahve coffee noun
çöp trash noun
köpek dog noun
kedi cat noun
çocuk kid noun
aile family noun
kapı door noun
asansör elevator noun
SAMPLE SENTENCES
Kahvaltıda ne yedin? Yeni bir yatak aldım.
"What did you have for breakfast?" "I bought a new bed."
Hizmetçi bir otel odasındaki yatağı Kız yüzünü yıkar.

yapar.
"The girl washes her face."
"The maid makes the bed in a hotel room."
Burada bir tuvalet var mı? Kadın çamaşırları kaldırır.
"Is there a toilet here?" The woman puts away the clothes.
Güne kahvesiz başlayamam. Zaten iki kahve içtim.
"I can't start the day without coffee." "I've had two coffees already."
Oğlan çöpleri atar Tüylü köpek topun arkasından koşuyor.
The boy throws out the trash. "The shaggy dog is running after a ball."

Siyah kedi ekran boyunca yürüyor. Kraliyet ailesi yakında bir araya
gelecek.
"The black cat is walking across the
screen." "The Royal family will have a reunion."
Ailemi 10 seneye yakın bir süredir Aile kahvaltı yapar.

görmedim.
"The family eats breakfast."
"I haven't seen my familiy almost for 10
years."
Lütfen kapıyı kapa, dışarısı çok Oğlan kapıyı açar

gürültülü.
"The boy opens the door."
"Please close the door, it is loud outside."
Asansör bozuk, merdivenleri Asansör bakımda.

kullanmalısınız.
"The elevator is under maintenance."
"The elevator is broken, so you must use
the stairs."

LESSON NOTES

in Turkish #2
Commuting to Work
CONTENTS
2 Turkish
3 English
4 Vocabulary
5 Sample Sentences
# 2
TURKISH
1. Çocuklarımı kucaklarım.
2. İşe gid erim.
3. Otobüs d urağına yürürüm.
4. Cad d ed e karşıd an karşıya geçerim.
5. Bilet alırım.
6. Merd ivenlerd en çıkarım.
7. Otobüse yetişmek için acele ed erim.
8. Otobüs şoförüne biletimi gösteririm.
9. Akıllı telefonumd a müzik d inlerim.
10. Kısa bir şekerleme yaparım.
11. Yerimi yaşlı kad ına veririm.
12. Saatimd en zamanı kontrol ed erim.
13. T elefonumd an trafiğe bakarım.
14. T elefon görüşmesi yaparım.
15. T rafik sıkışıklığına yakalanırım.
16. T elefonumd a haberleri okurum.
CONT'D OVER
T URKI S HCLAS S 101.COM T OP 4 00 ACT I VI T I ES : DAI LY ROUT I NES I N T URKI S H #2 - COMMUT I NG T O WORK 2
17. Bisikletime binerim.
18. İş için atıştırmalık alırım.
19. Binaya girerim.
20. Yürüyen merd ivenlerd en çıkarım.
ENGLISH
1. I hug my kids.
2. I go to work.
3. I walk to the bus station.
4. I cross the street.
5. I buy a ticket.
6. I go up the stairs.
7. I rush to catch the bus.
8. I show my ticket to the bus driver.
9. I listen to music on my smart phone.
10. I take a short nap.
11. I offer my seat to an older woman.
CONT'D OVER
12. I check the time on my watch.
13. I check the traffic on my phone.
14. I make a phone call.
15. I get stuck in a traffic jam.
16. I read news on my phone.
17. I ride my bicycle.
18. I buy snacks for work.
19. I enter the building.
20. I run up the escalator.
VOCABULARY
atıştırmalık snack noun
yürüyen merdiven escalator noun
saat watch noun
kucaklamak hug verb
iş work none
otobüs durağı bus station noun
cadde street noun
bilet ticket noun
merdivenler stairs noun
otobüs bus noun
şoför driver noun
müzik music noun
şekerleme nap verb
yer seat noun
trafik traffic noun
telefon görüşmesi phone call phrase
trafik sıkışıklığı traffic jam noun
telefon phone noun
bisiklet bicycle noun
bina building noun
SAMPLE SENTENCES
Mezuniyet töreninden sonra ailesinden Üç bilet alabilir miyim, lütfen.

bir saat aldı.
"I'd like three tickets, please."
"She got a watch from her parents after the
graduation ceremony."
Her gün işe otobüsle gidiyorum. Taksim otobüsü saatleri her yıl
değişebilir.
"Every day I get the bus to work."
"The bus schedule for Taksim might
change every year."
İstanbul'daki otobüsler yeşil. Kadın müzik dinler
"Buses in Istanbul are green." The woman listens to music.
Telefonun var mı? Eve gelirken telefonunu kaybetti.
"Do you have a phone?" "He lost his phone on his way home."
Bisikletinizi buraya park edemezsiniz. Kentsel dönüşüm için eski binalar
yıkılıyor.
"You can't park your bike here."
"Old buildings are being demolished for
gentrification."
Dün gece caddenin karşısındaki binada yangın vardı.
"Last night, there was a fire in the building across the street."
LESSON NOTES

in Turkish #3
Computers and Computing
CONTENTS
2 Turkish
3 English
4 Vocabulary
5 Sample Sentences
# 3
TURKISH
1. Bilgisayarımı açarım.
2. T abletimd e notlara bakarım.
3. E-postamı kontrol ed erim.
4. Yeni yazılım yüklerim.
5. Dosyaları tek zip d osyasına sıkıştırırım.
6. Dosya ind iririm.
7. Belge yazd ırırım.
8. YouT ube'a vid eo yüklerim.
9. Yoruma cevap yazarım.
10. Programı sonland ırırım.
11. Bilgisayarı yenid en başlatırım.
12. İnternette sörf yaparım.
13. Websitesine yer imi koyarım.
14. Görüntüyü ek olarak e-postaya eklerim.
15. Güvenlik d uvarını aktive ed erim.
16. Ücretsiz bir e-posta hesabı kullanırım.
CONT'D OVER
T URKI S HCLAS S 101.COM T OP 4 00 ACT I VI T I ES : DAI LY ROUT I NES I N T URKI S H #3 - COMPUT ERS AND COMPUT I NG 2
17. Spam klasörünü kontrol ed erim.
18. İki farklı internet tarayıcısı kullanırım.
19. T üm pencereleri kapatırım.
20. Bilgisayarı kapatırım.
ENGLISH
1. I turn on my computer.
2. I read notes on my tablet.
3. I check my e-mail.
4. I install new software.
5. I compress files into a single zip file.
6. I download a file.
7. I print out a document.
8. I upload a video to YouTube.
9. I reply to a comment.
10. I quit the program.
11. I restart the computer.
CONT'D OVER
12. I browse the Internet.
13. I bookmark a website.
14. I add an image as an attachment to an email.
15. I turn on the firewall.
16. I use a free email account.
17. I check the spam folder.
18. I use two different web browsers.
19. I close all windows.
20. I shut down the computer.
VOCABULARY
kapatmak shut down noun
internet internet noun
bilgisayar computer noun
tablet tablet noun
e-posta e-mail noun
yazılım software noun
dosya file noun
indirmek download verb
belge document noun
yüklemek upload verb
yorum comment verb
program program noun
yeniden başlatmak restart verb
websitesi website noun
ek attachment noun
güvenlik duvarı firewall noun
hesap account noun
spam spam noun
internet tarayıcısı web browser noun
pencere window noun
SAMPLE SENTENCES
Adam bilgisayarı ile internette sörf Benim masaüstü bilgisayarım var.

yapar.
"I have a desktop computer"
The man surfs the internet on the
computer.
Bilgisayarım sürekli hata mesajı veriyor. Programcı bilgisayarı kullanır.
"My computer is displaying error "The programmer uses the computer."

messages all the time."
Tableti şarj etmeyi unutma. Banyonun küçük bir penceresi var.
"Don't forget to recharge the tablet." "The bathroom has a tiny window."
Hava soğudu. Pencereyi kapayabilir misin lütfen?
"It's getting a bit cold. Could you close the window, please?"
LESSON NOTES

in Turkish #4
Housework
CONTENTS
2 Turkish
3 English
4 Vocabulary
5 Sample Sentences
# 4
TURKISH
1. Pencereleri silerim.
2. Halıya süpürge tutarım.
3. Fırını temizlerim.
4. Rafların tozunu alırım.
5. Faturaları öd erim.
6. Bitkileri sularım.
7. Çamaşır yıkarım.
8. Çamaşır yumuşatıcısı kullanırım.
9. Bulaşıkları yıkarım.
10. Ampülü d eğiştiririm.
11. Çocuklara öd evlerini bitirmelerini söylerim.
12. Öğle yemeğini yaparım.
13. Market alışverişini yaparım.
14. Yeni bir kitaplık monte ed erim.
15. Mobilyaların yerini d eğiştiririm.
16. Duvarlara bad ana yaparım.
CONT'D OVER
T URKI S HCLAS S 101.COM T OP 4 00 ACT I VI T I ES : DAI LY ROUT I NES I N T URKI S H #4 - HOUS EWORK 2
17. Kırılan sand alyeyi tamir ed erim.
18. Arabayı yıkarım.
19. Anne babamı ziyaret ed erim.
20. Günlerimi tembellikle geçiririm.
ENGLISH
1. I wipe the window.
2. I vacuum the carpet.
3. I clean the oven.
4. I dust the shelves.
5. I pay the bills.
6. I water the plants.
7. I do laundry.
8. I use fabric softener.
9. I wash the dishes.
10. I change a lightbulb.
11. I ask the kids to finish their homework.
CONT'D OVER
12. I make lunch.
13. I buy groceries.
14. I assemble a new bookshelf.
15. I rearrange the furniture.
16. I paint the walls.
17. I fix a broken chair.
18. I wash the family car.
19. I visit my parents.
20. I spend day being lazy.
VOCABULARY
öğle yemeği lunch noun
pencere window noun
halı carpet noun
fırın oven noun
raf shelf noun
fatura bill noun
bitki plant noun
çamaşır laundry noun
yumuşatıcı softener noun
bulaşık dish noun
ampul light bulb noun
ödev homework noun
market alışverişi groceries noun
kitaplık bookshelf noun
mobilya furniture noun
duvar wall noun
sandalye chair noun
araba car noun
anne baba parent noun
tembel lazy adjective
SAMPLE SENTENCES
Sanırım öğle yemeği zamanı. Bugün öğle yemeğinde ne yedin?
"I think it is time for lunch." "What did you eat for lunch today?"
Öğle yemeğini parkta, bir başıma Büyük bir öğle yemeği, öğleden sonra
yemeyi tercih ediyorum. seni uykulu yapacaktır.
"I prefer to eat lunch on my own in the "A big lunch will make you sleepy in the
park." afternoon."
Banyonun küçük bir penceresi var. Hava soğudu. Pencereyi kapayabilir

misin lütfen?
"The bathroom has a tiny window."
"It's getting a bit cold. Could you close the
window, please?"
Ev kadını halıyı süpürür. Fırına sıcakken dokunma.
The homemaker vacuums the carpet. "Don't touch the oven when it is still hot."
Adam fırını ovalar Kadın fatura hakkında endişelenir.
The man scrubs the oven. The woman worries about the bill.
Adam bir ampul hakkında karar verir Ödevimi yaptım.
The man decides on a light bulb. "I did my homework."
Bu kitabı kitaplığa koyabilir misin? Mavi bir araba seçti.
"Can you put this book on the bookshelf?" "He chose a blue car."
Araba çok yeni ve büyük.
"The car is very new and big."
LESSON NOTES

in Turkish #5
At the Oﬃce
CONTENTS
2 Turkish
3 English
4 Vocabulary
5 Sample Sentences
# 5
TURKISH
1. Kimlik kartımla işbaşı yaparım.
2. Masama otururum.
3. Önceliklerimi belirlerim.
4. Bir görevd e çalışmam istenir.
5. Belgeleme yaparım.
6. T oplantıya katılırım.
7. Masama çeki d üzen veriririm.
8. Çekmeceye kalem koyarım.
9. E-postaya cevap yazarım.
10. Not tutarım.
11. Ofis ekipmanı sipariş ed erim.
12. Faks gönd eririm.
13. İş arkad aşlarımla öğle yemeğine çıkarım.
14. T elefon görüşmesi yaparım.
15. Sunum hazırlarım.
16. Ücretli izne ayrılırım.
CONT'D OVER
T URKI S HCLAS S 101.COM T OP 4 00 ACT I VI T I ES : DAI LY ROUT I NES I N T URKI S H #5 - AT T HE OFFI CE 2

17. Yeni fikir bulurum.
18. Karalama kağıd ına not tutarım.
19. T am zamanınd a ofisten ayrılırım.
20. Bir saat fazla mesai yaparım.
ENGLISH
1. I clock in with my ID card.
2. I sit at my desk.
3. I set priorities.
4. I am asked to work on a task.
5. I create documentation.
6. I attend a meeting.
7. I tidy up my desk.
8. I put a pen in a drawer.
9. I answer an e-mail.
10. I take notes.
11. I order office equipment.
CONT'D OVER

12. I send a fax.
13. I go for lunch with my colleagues.
14. I receive a phone call.
15. I prepare a presentation.
16. I take a paid vacation.
17. I get a new idea.
18. I take notes on scratch paper.
19. I leave the office on time.
20. I work one hour overtime.
VOCABULARY
fazla mesai overtime noun
faks fax noun
kimlik kartı ID card noun
masa desk noun
öncelik priority noun
görev task noun
belgeleme documentation noun
toplantı meeting noun
çeki düzen vermek tidy up verb

çekmece drawer noun
cevaplamak answer verb
not note noun
ekipman equipment noun
öğle yemeği lunch noun
telefon görüşmesi phone call phrase
sunum presentation noun
izin vacation noun
fikir idea noun
kağıt paper noun
ayrılmak leave verb
SAMPLE SENTENCES
Masamda birçok kağıt var. Masası darmadağındı ama dosyayı

hemen buldu.
"There are so many papers in my desk"
"His desk was a real mess, but he found
the file at once."
Müdür masada bir mola verir. Bugünkü toplantı çok uzundu.
"The manager takes a break at the desk." "Today's meeting was so long."
Toplantı saat kaçta? Toplantı, 2. katta yapılacak.
"When is the meeting?" "The meeting will be held on the 2nd

floor ."
Önemli bir toplantı sırasında uyumak İnsanlar toplantıya katılırlar.

oldukça kaba bir davranış.
"The people attend the meeting."
"It is a very impolite behavior to sleep
during an important meeting."

Kayak öğrenmek istiyorsan, gerekli Sanırım öğle yemeği zamanı.
bütün ekipmanları satın alman lazım.
"I think it is time for lunch."
"If you want to learn how to ski, you will
have to buy all the equipment required."
Bugün öğle yemeğinde ne yedin? Öğle yemeğini parkta, bir başıma

yemeyi tercih ediyorum.
"What did you eat for lunch today?"
"I prefer to eat lunch on my own in the
park."
Büyük bir öğle yemeği, öğleden sonra Bu konu hakkında bir sunum yapıp
seni uykulu yapacaktır. insanların görüşlerini alalım.
"A big lunch will make you sleepy in the "Let's make a presentation on this topic
afternoon." and have people's opinions."
Bu kağıtlar çok önemli. Şirket yöneticisi bir iş arkadaşı ile

ayrılır.
"These papers are very important."
"The company executive leaves with a
colleague."

LESSON NOTES

in Turkish #6
Health and Diet
CONTENTS
2 Turkish
3 English
4 Vocabulary
5 Sample Sentences
# 6
TURKISH
1. Yeni bir d iyet d enerim.
2. T artıya çıkarım.
3. Metabolizmamı hızland ırmaya çalışırım.
4. Haftad a iki kez egzersiz yaparım.
5. Her gün mekik çekerim.
6. Her gün şınav çekerim.
7. Sağlık kontrolü yaptırırım.
8. Eve d önünce gargara yaparım.
9. Nezle olmaktan kaçınmak istiyorum.
10. Daha fazla sebze yemeye gayret ed erim.
11. Bol mineralli yiyecekler yerim.
12. Bir sürü vitamin alırım.
13. Bolca lif tükettiğime emin olurum.
14. Karbonhid ratları azaltırım.
15. Bol proteinli gıd alar tüketirim.
16. Merd ivenlerd en koşarak çıkarım.
CONT'D OVER
T URKI S HCLAS S 101.COM T OP 4 00 ACT I VI T I ES : DAI LY ROUT I NES I N T URKI S H #6 - HEALT H AND DI ET 2
17. Dengeli beslenmeye çalışırım.
18. Kalori sayarım.
19. T atlıyı azaltırım.
20. Cezbeye kapıld ım.
ENGLISH
1. I try a new diet.
2. I step on a scale.
3. I work on increasing my metabolism.
4. I exercise twice a week.
5. I do sit-ups every day.
6. I do push-ups every day.
7. I get a health checkup.
8. I gargle after returning home.
9. I want to avoid catching a cold.
10. I try to eat more vegetables.
11. I eat food with a lot of minerals.
CONT'D OVER
12. I take a lots of vitamins.
13. I make sure to eat a lot of fiber.
14. I reduce carbohydates.
15. I eat food with a lot of protein.
16. I run up the stairs.
17. I try to eat a balanced diet.
18. I count calories.
19. I cut back on sweets.
20. I give in to temptation.
VOCABULARY
cezbe temptation noun
vitamin vitamin noun
diyet diet noun
tartı scale noun
metabolizma metabolism noun
egzersiz exercise noun
mekik sit-up adjective
şınav push-up noun
sağlık kontrolü health checkup noun
gargara yapmak gargle verb
nezle cold noun
sebze vegetable noun
mineral mineral noun
lif fiber noun
karbonhidrat carbohydrate noun
protein protein noun
merdiven stair noun
dengeli beslenme balanced diet noun
kalori calorie noun
tatlı sweet adjective
SAMPLE SENTENCES
Ben çok nezle oluyorum. Buzdolabında bir sürü sebze var.
"I catch colds a lot." "There are a lot of vegetables in the

refrigerator."
Mineral banyolara gezinti, dinlendirici ve Baklava çok tatlıdır.

rahatlatıcıydı.
"Baklava is very sweet."
"A trip to the mineral baths was refreshing
and relaxing."
Çok tatlı.
"It's very sweet."
LESSON NOTES

in Turkish #7
Hanging Out
CONTENTS
2 Turkish
3 English
4 Vocabulary
5 Sample Sentences
# 7
TURKISH
1. Arkad aşımla buluşacağım yeri belirlerim.
2. Geç kalmamaya çalışırım.
3. Sahild e mangal yaparım.
4. İnd irimd e bir sürü kıyafet alırım.
5. Kıyafetleri soyunma od asınd a d enerim.
6. İnd irimleri bulurum.
7. Kafed e kahve içerim.
8. Arkad aşlarımla alışveriş merkezind e buluşurum.
9. Eski kıyafetlerimi bit pazarınd a satarım.
10. Yeni bir hobi ed inirim.
11. Yeni bir film izlerim.
12. Bed ava film bileti kazanırım.
13. Hız trenine binerim.
14. Restoran sabah ond a açılır.
15. Fiyat etiketini kontrol ed erim.
16. T ezgahtara fiyat sorarım.
CONT'D OVER
T URKI S HCLAS S 101.COM T OP 4 00 ACT I VI T I ES : DAI LY ROUT I NES I N T URKI S H #7 - HANGI NG OUT 2
17. Civard a d olaşırım.
18. Çikolata d ükkanınd a numune tad arım.
19. Gönüllü faaliyetleri araştırırım.
20. Dijital kameramı kaybed erim.
ENGLISH
1. I choose a place to meet with my friend.
2. I try not to be late.
3. I barbecue on the beach.
4. I buy a lot of clothes at a sale.
5. I try on the clothes in a fitting room.
6. I find bargains.
7. I drink coffee at the cafe.
8. I meet my friends at the mall.
9. I sell old clothes at a flea market.
10. I start a new hobby.
11. I watch a new movie.
CONT'D OVER
12. I get a free movie ticket.
13. I ride on a roller coaster.
14. The restaurant opens at 10 a.m.
15. I check the price tag.
16. I ask the sales clerk about the price.
17. I walk around the neighborhood.
18. I try a sample at the chocolate store.
19. I look for volunteer activities.
20. I lose my digital camera.
VOCABULARY
dijital kamera digital camera noun
gönüllü faaliyetleri volunteer activities noun
bilet ticket noun
yer place noun
geç late verb
mangal yapmak barbecue verb
indirim sale noun
soyunma odası fitting room noun
indirim bargain noun
kafe café noun
alışveriş merkezi mall noun
bit pazarı flea market noun
hobi hobby noun
film movie noun
hız treni roller coaster noun
restoran restaurant noun
fiyat etiketi price tag noun
tezgahtar sales clerk noun
civar neighborhood noun
çikolata chocolate noun
SAMPLE SENTENCES
Üç bilet alabilir miyim, lütfen. Her zaman derse geç kalır.
"I'd like three tickets, please." "He is always late for class."
Kötü alışkanlıklarımı değiştirmek için Aşçı tavukları mangalda pişirir.

artık çok geçti.
The cook barbecues the chicken.
"It was too late for me to change my bad
habits."
Bu kafeyi deneyelim mi? Daha yeni Internet kafeleri hemen hemen heryerde
açıldı. bulabilirsiniz.
"Shall we try this cafe? It's just opened." "You can find internet cafés pretty much
everywhere."
Herkesin bir hobiye ihtiyacı var. Film izlemeyeli çok oldu.
"Everybody needs a hobby." "It's been a while since I watched a movie."
Liseden beri iyi bir film izlemedim. O, Woody Allen'ın yeni filminde rol alıyor.
"We haven't watched a good movie since "He's in the new Woody Allen movie."
high school."
Favori restoranım Subway. Restoranın atmosferi son zamanlarda

pek çok müşteriyi çekti.
"My favorite restaurant is Subway."
"The atmosphere of the restaurant has
drawn a lot of customers lately."
Bu mahalle çok sakin ve buradan şehir Bazıları çikolatasız yaşayamaz.

merkezine ulaşım kolay.
"Some people just can't live without
"This neighborhood is really calm and it is chocolate."
easy to access the downtown area from it."
LESSON NOTES

in Turkish #8
Dining Out
CONTENTS
2 Turkish
3 English
4 Vocabulary
5 Sample Sentences
# 8
TURKISH
1. Sigara içilmeyen bölüm için rezervasyon yaptırırım.
2. Bir garsona seslenirim.
3. Şarap listesini isterim.
4. İçecek sipariş ed erim.
5. Açık büfed en çok yemek alırım.
6. Karışık peynir tabağı sipariş ed erim.
7. Açgözlülük yapıp çok fazla yemek sipariş ed erim.
8. Kafeteryad a bir arkad aşıma rastlad ım.
9. Bir tabak d aha isterim.
10. Yemek çubuklarımı d üşürürüm.
11. Çocuklarımın d oğumgünlerini güzel restoranlard a kutlarım.
12. Yerel biraları d enerim.
13. Salataya salata sosu koyarım.
14. Sürahid en su d old ururum.
15. Ana yemek olarak balık söylerim.
16. Biraz d aha pilav isterim.
CONT'D OVER
T URKI S HCLAS S 101.COM T OP 4 00 ACT I VI T I ES : DAI LY ROUT I NES I N T URKI S H #8 - DI NI NG OUT 2

17. T atlı sipariş ed erim.
18. Kürd anları ararım.
19. Hesabı isterim.
20. Kred i kartıyla öd erim.
ENGLISH
1. I reserve a non-smoking seat.
2. I call a waiter.
3. I ask for a wine list.
4. I order a drink.
5. I get a lot of food at the buffet.
6. I order an assorted cheese platter.
7. I get greedy and order a lot of dishes.
8. I bumped into a friend at the cafeteria.
9. I ask for another plate.
10. I drop my chopsticks.
11. I celebrate my childrens' birthdays at nice restaurants.
CONT'D OVER

12. I try a local beer.
13. I put salad dressing on the salad.
14. I pour water from a pitcher.
15. I order fish for the main course.
16. I ask for more rice.
17. I order a dessert.
18. I look for toothpicks.
19. I ask for the bill.
20. I pay by credit card.
VOCABULARY
bira beer noun
rezervasyon yaptırmak reserve verb
garson waiter noun
şarap listesi wine list noun
içecek drink noun
açık büfe buffet noun
tabak platter noun
açgözlü greedy adjective
kafeterya cafeteria noun

tabak plate noun
yemek çubuğu chopsticks noun
kutlamak celebrate verb
salata salad noun
sürahi pitcher noun
ana yemek main course noun
pilav rice noun
tatlı dessert noun
kürdan toothpick noun
hesap bill noun
kredi kartı credit card noun
SAMPLE SENTENCES
Bira içmek istiyorum. Buranın garsonunun kabalığına

inanamıyorum!
"I'd like to have a beer."
"I can't believe how rude the waiter is at
this place!"
Kafeterya caddenin sonunda, ama Günlerdir et yedikten sonra tek

çoktan kapanmış olabilir. düşünebildiği salataydı.
"The cafeteria is at the end of the street, "After eating meat for several days he
but it may already be closed." could only think about salad."
Her gün tatlı yersen şişmanlayacaksın! Yemekten sonra tatlı yemedim.
"If you eat dessert every day you are going "I didn't eat dessert after dinner."
to get fat!"
Bankalar kredi kartı vermek istiyor.
"Banks usually try to give credit cards."

LESSON NOTES

in Turkish #9
Relaxing at Home
CONTENTS
2 Turkish
3 English
4 Vocabulary
5 Sample Sentences
# 9
TURKISH
1. Kokulu mum yakarım.
2. Bitki çayı yaparım.
3. Sabit d isk temizlerim.
4. Bir d este kartla oynarım.
5. Birkaç el işiyle uğraşırım.
6. Arkad aşlarımla masa oyunu oynarım.
7. Bir kutu bira açarım.
8. Markete gid erim.
9. T eslimat kamyonu evime gelir.
10. Pizza sipariş ed erim.
11. Evd e d eğilmişim gibi d avranırım.
12. Arkad aşlarımla bilgisayar oyunu oynarım.
13. Uzaktan kumand ayı kaybed erim.
14. Kablolu T V seyred erim.
15. Çocuklarımla uzaktan kumand a için kapışırım.
16. Online film kiralarım.
CONT'D OVER
T URKI S HCLAS S 101.COM T OP 4 00 ACT I VI T I ES : DAI LY ROUT I NES I N T URKI S H #9 - RELAXI NG AT HOME 2
17. Kanalı d eğiştiririm.
18. Son bölümd e ağlarım.
19. Çocuğuma kitap okurum.
20. Bir aktörün performansını d eğerlend iririm.
ENGLISH
1. I light scented candle.
2. I make herbal tea.
3. I clean up a hard disk.
4. I shuffle a deck of cards.
5. I do some crafts.
6. I play a board game with my friends.
7. I open a can of beer.
8. I go to the convenience store.
9. The delivery truck comes by my house.
10. I order a pizza.
11. I pretend not to be at home.
CONT'D OVER
12. I play video games with my friends.
13. I lose the remote control.
14. I watch cable TV.
15. I fight with my children over the remote control.
16. I rent online movie.
17. I change the channel.
18. I cry at the final episode.
19. I read a book to my child.
20. I criticize an actor's performance.
VOCABULARY
bilgisayar oyunu video game noun
mum candle noun
bitki çayı herbal tea noun
sabit disk hard disk noun
kart card noun
el işi craft noun
masa oyunu board game noun
kutu can noun
market convenience store noun
teslimat kamyonu delivery truck noun
pizza pizza noun
gibi davranmak pretend verb
kaybetmek lose verb
kablolu TV cable TV noun
uzaktan kumanda remote control noun
kiralamak rent verb
kanal channel noun
son bölüm final episode noun
kitap book noun
aktör actor noun
SAMPLE SENTENCES
Kekin üstündeki mumlar yılların sayısını Kola kutularıyla el sanatı yapıyor.

gösterir.
"She does handicraft with coke cans."
"The number of candles on a cake shows
the number of years."
Bol peynirli pizza sipariş ettim. Oyuncu kart oyununu kaybeder.
"I ordered pizza with extra cheese." The player loses the card game.
Biz Turkiye'de bir araba kiralamayı Bu kitap bayağı komik.

düşünüyoruz.
"This book is pretty funny."
"We are thinking of renting a car in Turkey."
Prömiyerde ünlü bir aktörle el sıkıştım.
"I shook hands with a famous actor at a premiere."
LESSON NOTES

in Turkish #10
At Night
CONTENTS
2 Turkish
3 English
4 Vocabulary
5 Sample Sentences
# 10
TURKISH
1. Ön kapının kilid ini açarım.
2. Daireye girerim.
3. Işıkları açarım.
4. Kaneped e rahatlarım.
5. Akşam haberlerini izlerim.
6. Akşam yemeğine arkad aşları çağırırım.
7. Akşam yemeğini hazırlarım.
8. Çocukları yatırırım.
9. Çocuklarıma hikayeler anlatırım.
10. Arkad aşlarıma komik şakalar anlatırım.
11. Bir bard ak şarap hazırlarım.
12. Masaya şarap d ökerim.
13. Döküntüyü temizlerim.
14. Patronumla telefond a konuşma yaparım.
15. Günümü anlatırım.
16. Yarın için plan yaparım.
CONT'D OVER
T URKI S HCLAS S 101.COM T OP 4 00 ACT I VI T I ES : DAI LY ROUT I NES I N T URKI S H #10 - AT NI GHT 2
17. Sıcak bir banyo yaparım.
18. Saçımı saç kurutma makinesiyle kuruturum.
19. T elefonumun bataryasını şarj ed erim.
20. Gece yarısı gibi uyurum.
ENGLISH
1. I unlock the front door
2. I enter the apartment
3. I turn on the light
4. I relax on the sofa
5. I watch the evening news.
6. I invite friends over for dinner.
7. I prepare dinner.
8. I put the children to bed.
9. I tell bedtime stories to my children.
10. I tell hilarious jokes to my friends.
11. I pour a glass of wine.
CONT'D OVER
12. I spill wine on the table.
13. I clean up the mess.
14. I have a conversation with my boss on the phone.
15. I talk about my day.
16. I plan for tomorrow.
17. I take a hot bath.
18. I dry my hair with a hair dryer.
19. I charge the batteries on my phone.
20. I go to sleep around midnight.
VOCABULARY
gece yarısı midnight noun
batarya battery noun
saç kurutma makinesi hair dryer noun
banyo bath noun
plan yapmak plan verb
masa table noun
kapı door noun
daire apartment noun
ışıklar light noun
kanepe sofa noun
izlemek watch verb
arkadaş friend noun
akşam yemeği dinner noun
çocuk child noun
hikaye story noun
şaka joke noun
şarap wine noun
döküntü mess noun
konuşma conversation noun
gün day noun
SAMPLE SENTENCES
Kitapları masanın üzerine koydum. Lütfen kapıyı kapa, dışarısı çok

gürültülü.
"I put the books on the table."
"Please close the door, it is loud outside."
Oğlan kapıyı açar Bugün dairemi temizledim.
"The boy opens the door." "I cleaned my apartment today."
Şehir merkezindeki bir daire kiralamaya Yeterli param olsaydı, şehrin

gücüm yetmez. merkezinden bir daire alırdım.
"I can't afford to rent an apartment in the "If I had enough money I would buy an
city center." apartment in the city center."
Benim arkadaşımdı, ta ki onun yerine Yirmi yıldır arkadaşım.

terfiyi alana kadar.
"He has been my friend for twenty years."
"She was a friend of mine until I got the
promotion instead of her."
En iyi arkadaşımla ben her yere birlikte Her salı arkadaşıyla tenis oynar.
gideriz.
“He plays tennis with his friend every
"My best friend and I go everywhere Tuesday.''
together."
Arkadaşlar tenis oynarlar Benim ailem her akşam, akşam

yemeğini birlikte yer.
"The friends play tennis."
"My family eats dinner together everynight."
Çocukken her gün okula bisikletle Çocuğun olduğunda herşey değişir.

giderdim.
"Everything changes when you have a
"When I was a child I used to ride my bike child."
to school every day."
Ben sadece beyaz şarap içerim. Bugün günlerden ne?
"I drink only white wine." "What day is it today?"
Bu gün çok sıcak!
"Today is very hot!"
Intro
1 Daily Routines in Turkish #1 In the Morning
2 Daily Routines in Turkish #2 Commuting to Work
3 Daily Routines in Turkish #3 Computers and Computing
4 Daily Routines in Turkish #4 Housework
5 Daily Routines in Turkish #5 At the Office
6 Daily Routines in Turkish #6 Health and Diet
7 Daily Routines in Turkish #7 Hanging Out
8 Daily Routines in Turkish #8 Dining Out
9 Daily Routines in Turkish #9 Relaxing at Home
10 Daily Routines in Turkish #10 At Night
©2016 Innovative Language Learning, LLC (P)2015 Innovative

Language Learning, LLC presented by japanesepod101.com

Everyday Turkish For Beginners 400 Actions

Uploaded by

Document Information

Original Title

Copyright

Available Formats

Share this document

Share or Embed Document

Sharing Options

Did you find this document useful?

Is this content inappropriate?

Copyright:

Available Formats

Everyday Turkish For Beginners 400 Actions

Uploaded by

Copyright:

Available Formats

LESSON NOTES

Top 400 Activities: Daily Routines

1. Sabah saat yed id e uyanırım.

5. Diş fırçama macun sürerim.

7. T uvaletin sifonunu çekerim.

10. Giysilerimi giyerim.

11. Kahve yaparım.

12. Kahvaltı ed erim.

13. Çöpü çıkarırım.

14. Köpeği yürüyüşe çıkarırım.

15. Ked iyi beslerim.

16. Çocuklarla tartışırım.

T URKI S HCLAS S 101.COM T OP 4 00 ACT I VI T I ES : DAI LY ROUT I NES I N T URKI S H #1 - I N T HE MORNI NG 2

18. Kapıyı kitlerim.

19. Asansörü beklerim.

20. Komşud an kaçınırım.

2. I turn off my alarm.

3. I get out of bed.

5. I put toothpaste on my toothbrush.

7. I flush the toilet.

8. I turn on the TV.

9. I watch the news.

10. I put on my clothes.

11. I make coffee.

T URKI S HCLAS S 101.COM T OP 4 00 ACT I VI T I ES : DAI LY ROUT I NES I N T URKI S H #1 - I N T HE MORNI NG 3

13. I take out the trash.

14. I walk the dog.

15. I feed the cat.

16. I argue with the kids.

17. I talk to my family.

18. I lock the door.

19. I wait for the elevator.

20. I avoid the neighbor.

Tur kish English C lass

komşu neighbor noun

kahvaltı breakfast noun

kalkmak wake up verb

alarm alarm noun

yatak bed noun

yüz face noun

diş fırçası toothbrush noun

dişler teeth noun

tuvalet toilet noun

T URKI S HCLAS S 101.COM T OP 4 00 ACT I VI T I ES : DAI LY ROUT I NES I N T URKI S H #1 - I N T HE MORNI NG 4

haberler news noun

giysiler clothes noun

kahve coffee noun

çöp trash noun

köpek dog noun

kedi cat noun

çocuk kid noun

aile family noun

kapı door noun

asansör elevator noun

Kahvaltıda ne yedin? Yeni bir yatak aldım.

Hizmetçi bir otel odasındaki yatağı Kız yüzünü yıkar.

Burada bir tuvalet var mı? Kadın çamaşırları kaldırır.

Güne kahvesiz başlayamam. Zaten iki kahve içtim.

Oğlan çöpleri atar Tüylü köpek topun arkasından koşuyor.

T URKI S HCLAS S 101.COM T OP 4 00 ACT I VI T I ES : DAI LY ROUT I NES I N T URKI S H #1 - I N T HE MORNI NG 5

Ailemi 10 seneye yakın bir süredir Aile kahvaltı yapar.

Lütfen kapıyı kapa, dışarısı çok Oğlan kapıyı açar

Asansör bozuk, merdivenleri Asansör bakımda.