You are on page 1of 11

See discussions, stats, and author profiles for this publication at: https://www.researchgate.

net/publication/320016814

Tarımın Sürdürülebilirliği Açısından Sulama Amaçlı Barajlar ve Üretici


Beklentileri: Yortanlı Barajı Örneği

Conference Paper · September 2014

CITATIONS READS

0 657

4 authors, including:

Sait Engindeniz Ela Atis


Ege University Ege University
222 PUBLICATIONS   788 CITATIONS    47 PUBLICATIONS   205 CITATIONS   

SEE PROFILE SEE PROFILE

Gamze Saner
Ege University
72 PUBLICATIONS   192 CITATIONS   

SEE PROFILE

Some of the authors of this publication are also working on these related projects:

İzmir, Çanakkale ve Balıkesir İllerinde Güvenli Keçi Sütü ve Ürünleri Üretiminin Geliştirilmesi ve Alternatif Pazar Olanaklarının Saptanması View project

Tarım Arazilerinin Kamulaştırma Bedellerinin Saptanmasında Gelir Yönteminin Uygulanması İle İlgili Anlaşmazlıklar View project

All content following this page was uploaded by Ela Atis on 25 September 2017.

The user has requested enhancement of the downloaded file.


Doğal Kaynaklar, Çevre, Enerji Ekonomisi ve Politikaları

Tarımın Sürdürülebilirliği Açısından Sulama Amaçlı Barajlar ve Üretici Beklentileri: Yortanlı


Barajı Örneği

S. Engindeniz*, E. Atiş, G. Saner, G. Öztürk Coşar


1
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü, Bornova-İzmir
E-posta:sait.engindeniz@ege.edu.tr

ÖZET
Günümüzde sürdürülebilir tarımın sağlanmasında en önemli faktörlerden biri de tarımsal sulamadır. Dünyanın farklı
bölgelerinde tarımsal sulama amacıyla çok s ayıda baraj inşaatı gerçekleştirilmektedir. Barajlar tarımsal sulama yoluy la aland a
sosyo-ekonomik ve çevresel yararlar sağlamaktadır. Türkiye’de tarımsal sulama amaçlı inşa edilen barajlardan biri de
İzmir’deki Yortanlı Barajıdır. Yortanlı barajı ile 6990 hektar alanda tarımsal sulama gerçekleştirilmesi planlanmıştır. Bu
araştırmada; yöre sürdürülebilir tarımında Yortanlı Barajının rolü ve katkıları üzerine üretici beklentileri ortaya konulmuştur.
Araştırmada Bergama ilçesinin dokuz köyünde faaliyet gösteren ve oransal örnekleme ile seçilen 103 üreticiden anket
yöntemiyle derlenen 2009-2010 üretim dönemine ait veriler analiz edilmiştir. Verilerin analizinde öncelikle üreticilerin sosyo-
ekonomik özellikleri incelenmiş, daha sonra üreticilerin Yortanlı Barajının sosyo-ekonomik ve çevresel etkileri konusundaki
beklentileri saptanmıştır.
Anahtar Kelimeler: baraj, sulama projesi, sürdürülebilir tarım, üretici beklentileri.

Irrigation Dams in terms of Sustainability of Agriculture and Farmers’ Expectations: Yortanlı


Dam

ABS TRACT
Nowadays agricultural irrigation is one of the most important factor of providing sustainable agriculture. Numerous dams are
constructed for agricultural irrigation in different regions of the world. D ams provide s ocio-economic and environment benefits
in rural areas by agricultural irrigation. Yortanlı dam is one of the dam that constructed for agricultural irrigation in Turkey . It
is planned that Yortanlı dam will irrigate 6990 hectares of land. In this research; farmers’ expectations on role and contributions
of Yortanlı dam for sustainable agriculture of district have been introduced. Data was collected by survey from 103 farmers
who are located in the villages of Bergama district that was determined by proportional sample formula. The data analyzed
belongs to the production period of 2009-2010. In the analysis of data, firstly socio-economic characteristics of the farmers
were examined, after farmers’ expectations about socio- economic and environmental impacts of Yortanlı dam were
determined.
Keywords: dam, irrigation project, sustainable agriculture, farmers’ expectations.

1. GİRİŞ
Sürdürülebilir tarım, hızla artan dünya nüfusunun ihtiyacı olan yeterli ve kaliteli gıda maddesinin uygun
maliyetlerde üretimini, çevrenin ve doğal kaynakların korunmasını geliştirecek sistem ve uygulamaları
içermektedir. Sürdürülebilir tarımın üç önemli amacı; çevreyi korumak, sosyo -ekonomik dengeyi sağlamak ve
ekonomik kârlılıktır. Bu açıdan bakıldığında sürdürülebilir tarımın sağlanmasında en önemli faktörlerden birisinin
tarımsal sulama olduğu görülmektedir. Günümüzde dünyanın farklı bölgelerinde tarımsal sulama amacıyla çok
sayıda baraj inşaatı gerçekleştirilmektedir. Barajlar tarımsal sulama yoluyla kırsal alanda sosyo -ekonomik ve
çevresel yararlar sağlamaktadır.
Sulu tarım, gıda güvencesini sürdürmeye büyük ölçüde katkıda bulunarak, dünya gıda üretiminde kritik rol
oynamaktadır. 2011 yılı itibariyle dünya genelinde sulanan alan yaklaşık 306 milyon hektardır (www.fao.org ).
Sulu tarım dünya gıda üretiminin yaklaşık %55’ine katkıda bulunmaktadır. Türkiye’de ise 44 milyar m3 olan
toplam su tüketiminin yaklaşık %76’sı tarımsal amaçlı kullanılmaktadır. Potansiyel sulanabilir arazilerin (8.5
milyon ha) %61’i sulanabilmekte, tarım işletmelerinin ise ancak %43’ünde tarımsal sulama yapılabilmekted ir
(Tomar ve Silay, 2009).
Türkiye’nin büyük bir bölümü kurak ve yarı kurak iklimlerin etkisinde olup, özellikle yaz aylarında ciddi su
sıkıntısı yaşanmaktadır. Bu sorunların yaşandığı ülkelerde, kaynakların sürdürülebilirliği ve ülkenin ekonomik
gelişimi dikkate alınarak suyun verimli bir şekilde kullanımı için baraj inşaatlarına ihtiyaç olduğu kaçınılmaz bir
gerçektir.
Uygun ekolojik koşulları nedeniyle önemli bir tarım potansiyeline sahip olan Ege Bölgesinde de su sıkıntısı
önemli sorunlardan birisini oluşturmaktadır. Kuzey Ege Havzasının en önemli akarsuyu olan Bakırçay, Akdeniz
iklim bölgesindeki bütün akarsular gibi düzensiz bir akış rejimine sahiptir. Özellikle yaz aylarında akımlar en
düşük düzeyde olup, çoğunlukla akarsu yatağı kurumakta ve havzada üretim yapan üreticiler sulama suyu sıkıntısı
çekmektedirler. Bu nedenle, havzada tarımın sürdürülebilirliği açısından kışın denize giden suların barajlarda
depolanarak ihtiyaç duyulan yaz aylarında sulama amacıyla üreticiye kullandırılması gerekmektedir. Böylece,
sulama sorunu çözülerek, tarımda verimlilik artışı sağlanabilecektir. Sulama projeleri tarımsal verimliliği artırarak
sadece ekonomik yarar sunmamakta, aynı zamanda, kırsal alanların sosyo-ekonomik gelişmesi açısından da önem

54
XI. Ulusal Tarım Ekonomisi Kongresi 3-5 Eylül 2014, Samsun

taşımaktadır. Bu açıdan bakıldığında son dönemde kamuoyunda sık sık gündeme gelen Bakırçay Kınık Projesi
kapsamındaki Yortanlı barajı, Çaltıkoru barajı, Yağcılı regülatörü, Kınık Sağ Sahil Sulaması ve Kınık Sol Sahil
Sulaması büyük önem taşımaktadır.
İnşaatı 2011 yılında tamamlanan Yortanlı Barajı, İzmir'in Bergama ilçesi merkezinin 18 km. kuzeydoğusunda
Yortanlı Deresi üzerinde yer almaktadır. Yortanlı barajı ile 6990 hektar alanda tarımsal sulama gerçekleştirilmes i
planlanmıştır. Dolayısıyla yöredeki üreticilerin bu barajdan sosyo -ekonomik ve çevresel beklentileri
bulunmaktadır.
Türkiye’de de barajların etkileri üzerine birçok araştırmanın yapıldığı görülmektedir. Bu araştırmaların
bazılarında barajların çevreye olumlu ve olumsuz etkileri incelenmiş (Gümüş ve ark., 2006; Yıldırım, 2006; Ergül,
2007; Tahmiscioğlu ve ark., 2007; Satılmış, 2009; Akkaya ve ark., 2009), bazılarında barajların iklime (Emiro ğ lu
ve ark., 1996; Yeşilnacar ve Gülşen, 1999; Bulut ve ark., 2006) ve balıklara etkisi araştırılmış (Özkurt, 2000;
Kırankaya ve Ekmekçi, 2007; Berkün ve ark., 2008), bazılarında barajların kültür varlıklarının korunması
açısından değerlendirmesi yapılmış, (Sarıyıldız ve ark., 2008), bazılarında ise barajların sosyo -ekonomik etkileri
analiz edilmeye çalışılmıştır (Atış, 1994; Tomar, 2002; Sarıyıldız ve ark., 2005; Anonim, 2006). Ancak barajların
yöre tarımına olası etkilerini ve üretici beklentilerini analiz eden çalışmaların ise oldukça sınırlı olduğu
görülmektedir (Tümer ve Aksoy, 2011). Oysa barajların özellikle sosyo -ekonomik ve tarıma etkilerini analiz
edecek çalışmalar bölgesel düzeyde alınabilecek önlemler ve uygulanabilecek politikalar açısından önemli katkılar
sağlayabilecektir.
Bu araştırmada; yöre sürdürülebilir tarımında Yortanlı Barajının rolü ve katkıları üzerine üretici görüş ve
beklentileri ortaya konulmuştur. Araştırmada Bergama ilçesinin dokuz kö yünde faaliyet gösteren ve oransal
örnekleme ile kapsama alınan 103 üreticiden anket yöntemiyle derlenen veriler analiz edilmiştir.
2. MATERYAL VE METOT
2.1 Materyal
Çalışmanın ana materyalini, İzmir ilinde Yortanlı baraj havzasında bulunan üreticilerle yüz yüze görüşme
sonucu elde edilen 2009/2010 üretim dönemine ait orijinal veriler oluşturmaktadır. Bunun yanında, daha önce
konuyla ilgili yapılmış araştırmalardan, raporlardan ve çeşitli kurumların istatistiklerinden yararlanılmıştır.

2.2 Metot
Bu araştırma kapsamında gerçekleştirilmiş olan anket çalışması için Yortanlı barajı kapsamında bulunan ve
Alibeyli, Ayaskent (Atatürk ve Fevzipaşa Mahallesi), Aziziye, Bölcek (Oğuzlar ve Selçuk Mahallesi), Dağıstan,
Göçbeyli (Atatürk ve Fevzipaşa Mahallesi), Kadıköy, Sarıcalar ve Zağnos’dan oluşan yerleşim yerlerindeki toplam
üretici sayısı ana kitle olarak kabul edilmiştir.
Araştırma kapsamında görüşülecek üretici sayısı aşağıdaki oransal örnek hacmi formülünden yararlanılarak
belirlenmiştir (Newbold, 1995; Miran 2002). %95 güven aralığı ve %10 hata payı ile örnek hacmi 103 olarak
hesaplanmıştır.
Np(1  p)
n
( N  1) 2px  p(1  p)
Eşitlikte;
n= Örnek hacmi,
N= Baraj havzasındaki toplam üretici sayısı,
p = Tarımsal sulama yapan üreticilerin oranı (maksimum örnek hacmine ulaşmak için 0.50 alınmıştır),
σ2 px = varyansdır.
Her yerleşim biriminden kapsama alınacak üretici sayısının belirlenmesinde, toplam üretici sayısı içerisinde
yerleşim birimlerinin payları esas alınmıştır (Çizelge 2.1). Araştırma anketleri Mart -Nisan 2010’d a
gerçekleştirilmiştir.
Çizelge 2.1: Araştırma Kapsamına Alınan Üreticilerin Yerleşim Birimlerine Göre Dağılımı
Yerleşim Birimleri (B: Belde) Üretici Sayısı %
Alibeyli 9 8.74
Ayaskent (B) 13 12.62
Aziziye 3 2.91
Bölcek (B) 16 15.53
Dağıstan 9 8.74
Göçbeyli (B) 26 25.24
Kadıköy 11 10.68
Sarıcalar 11 10.68
Zağnos 5 4.86
Toplam 103 100.00

55
Doğal Kaynaklar, Çevre, Enerji Ekonomisi ve Politikaları

Yortanlı Baraj Havzası kapsamındaki işletmelerden elde edilen verilerin analizinde öncelikle üreticilerin
sosyo-ekonomik özellikleri incelenmiş ve sulama konusundaki tutum ve davranışları analiz edilmiş, daha sonra
üreticilerin Yortanlı Barajının sosyo-ekonomik ve çevresel etkileri konusundaki görüş ve beklentileri ortaya
konulmuştur.
Barajın sosyo-ekonomik etkilerinin analizinde; Yortanlı Barajının tarımsal üretime, gelire, nüfus ve istihdam
ile çevreye etkileri üreticilerin görüş ve beklentileri çerçevesinde değerlendirilmiştir. Üreticilerin Yortanlı
Barajının etkileri konusundaki görüş ve beklentilerinin ortaya konulmasında ise bir tutum ölçeği olan 5’li likert
ölçeğinden (1= Önemsiz/Kesinlikle etkisi olmaz, 5= Çok Önemli/Kesinlikle etkisi olur) yararlanılmıştır (Malhotra,
1996).

3. ARAŞTIRMA BULGULARI
3.1 Üreticilerin Sosyo-Ekonomik Özellikleri
Bu bölümde üreticilerin yaş, eğitim, tarımsal deneyimi, nüfus ve hane büyüklüğü, işgücü mevcudu ve
kullanımı, arazi mevcudu ve kullanımı ile örgütlenme durumu incelenmiştir.

3.1.1 Üreticilerin Yaş, Eğitim ve Tarımsal Deneyim Durumu


İncelenen işletmelerde üreticilerin ortalama yaşı yaklaşık 52’dir. Üreticiler arasında en genç üretici 20, en yaşlı
üretici ise 77 yaşındadır. Üreticilerin ortalama eğitim süresi ise 7 yıl olarak saptanmış olup, eğitim süreleri 3 ile
16 yıl arasında değişmektedir (Çizelge 3.1). Bu veri, araştırma alanında okur-yazar olmayan üreticinin
bulunmadığını ve üreticiler arasında üniversite mezunlarının olduğunu göstermektedir. Üreticilerin tarımla ilgili
deneyimleri de oldukça fazla olup, ortalama 32 yıldır tarımla uğraşmaktadırlar.

Çizelge 3.1. Üreticilerin Yaşı, Eğitimi ve Tarımsal Deneyimi


Üretici Özelikleri Ortalama Min. Max.
Üreticinin Yaşı 51.84 20 77
Üreticinin Eğitimi (yıl) 7.02 3 16
Tarımsal Deneyim (yıl) 32.23 5 60

3.1.2 Nüfus
İncelenen işletmelerde ortalama aile nüfusu 3.51 kişidir. Toplam nüfusun %51.28’ini erkekler oluşturmaktadır.
İncelenen işletmelerde toplam nüfusun; %1.99’unu 0-6 yaş grubundaki, %7.41’ini 7-14 yaş grubundaki,
%52.99’unu 15-49 yaş grubundaki, %27.35’ini 50-64 yaş grubundaki kişiler oluştuturken, %10.26’sını ise 65 ve
daha büyük yaştaki kişiler oluşturmaktadır (Çizelge 3.2).

Çizelge 3.2. Yaş ve Cinsiyete Göre Ortalama Nüfus


Cinsiyet Yaş Grupları
0-6 7-14 15-49 50-64 65 ≤ Toplam
Kadın 0.05 0.13 0.94 0.45 0.14 1.71
Erkek 0.02 0.13 0.92 0.51 0.22 1.80
Toplam 0.07 0.26 1.86 0.96 0.36 3.51

3.1.3 İşgücü Mevcudu ve Kullanımı


İncelenen işletmelerde aile işgücü mevcudunun hesaplanmasında; öncelikle işletmelerdeki nüfus erkek işçi
birimine (EİB) dönüştürülmüştür. Daha sonra, günde 10 saat çalışma hesabı ile yılda 300 gün çalışan yetişkin bir
erkek işçi (15-49 yaşları arası) bir işgücü birimi kabul edilmiş ve aile işgücü potansiyeli bu ölçüye göre erkek iş
gününe (EİG) dönüştürülmüştür. İşletmelerdeki nüfusun erkek iş birimine (EİB) dönüştürülmesinde; 7-14 yaş
grubundaki erkek ve kadın için 0.50, 15-49 yaş grubundaki erkek için 1.00, kadın için 0.75, 50-64 yaş grubundaki
erkek için 0.75, kadın için 0.50 katsayıları kullanılmıştır (Aras, 1988).
İncelenen işletmelerde EİB ve EİG olarak toplam işgücü mevcudu Çizelge 3.3’de verilmiştir. Çizelg e
incelendiğinde, işletmelerde ortalama aile işgücü potansiyelinin EİB olarak 2.33, EİG olarak ise 699 olduğu
görülmektedir. İşletmelerde aile işgücü potansiyelinin %57.08’ini erkek nüfus oluşturmaktadır. Bununla birlikt e,
aile işgücü potansiyelinin % 69.96’sını 15-49 yaş grubundaki nüfus, %24.89’unu 50-64 yaş grubundaki nüfus,
%5.15’ini ise 7-14 yaş grubundaki nüfus oluşturmaktadır.
İncelenen işletmelerde, ortalama aile işgücü mevcudunun ortalama olarak %80.11’i kullanılmakta, %19.89’u
ise atıl kalmaktadır. Kullanılan aile işgücünün %88.30’u işletme içi tarımsal üretimde, %11.70’i de tarım dışı
faaliyetlerde kullanılmaktadır. İşletmelerde kullanılan toplam işgücünün %24.40’ını geçici işgücü
oluşturmaktadır (Çizelge 3.4).

56
XI. Ulusal Tarım Ekonomisi Kongresi 3-5 Eylül 2014, Samsun

Çizelge 3.3. İncelenen İşletmelerde EİB ve EİG Olarak Aile İşgücü Potansiyeli
Cinsiyet Yaş Grupları
7-14 15-49 50-64 Toplam
EİB Erkek 0.06 0.94 0.33 1.33
Kadın 0.06 0.69 0.25 1.00
Toplam 0.12 1.63 0.58 2.33
EİG Erkek 18.00 282.00 99.00 399.00
Kadın 18.00 207.00 75.00 300.00
Toplam 36.00 489.00 174.00 699.00

Çizelge 3.4. İncelenen İşletmelerde İşgücü Kullanımı


Aile İşgücü İşletmede Tarım Dışı Kullanılmayan Ücretli İşletmede
Potansiyeli Kullanılan Aile Kullanılan Aile İşgücü İşgücü Kullanılan Toplam
(EİG) İşgücü (EİG) Aile İşgücü (EİG) (EİG) (EİG) İşgücü (EİG)

699.00 494.42 65.53 139.05 159.56 653.98

3.1.4 Arazi Mevcudu ve Kullanımı


İncelenen işletmelerde arazi genişliğinin belirlenmesinde; üreticilerin kendi mülk arazileri ile, kira ile tuttukları
ve ortak işledikleri arazilerin toplamı dikkate alınmıştır. İşletmelerin ortalama arazi genişliği 86.62 dekar olarak
saptanmıştır. İncelenen işletmelerde arazi mülkiyet durumu incelendiğinde; işletmeler ortalamasına göre toplam
işletme arazisinin %58.95’inin mülk arazilerden, %39.93’ünün kiralanan arazilerden, %1.12’sinin ise ortak
işletilen arazilerden oluştuğu görülmektedir (Çizelge 3.5).

Çizelge 3.5. İncelenen İşletmelerde Arazi Mülkiyet Durumu


Arazilerin Mülkiyet Özellikleri Arazi Mevcudu (da) %
Mülk Arazi 51.06 58.95
Kiralanan Arazi 34.59 39.93
Ortak İşletilen Arazi 0.97 1.12
Toplam Arazi 86.62 100.00

Üreticiler, işledikleri arazilerin %91.72’sinde su ihtiyacı fazla olan bitkilerin üretimini gerçekleştirmekted ir.
Ancak, sulama yüksek maliyetli ve fazla işgücü kullanılarak gerçekleştirilmektedir. Yörede özellikle kuraklık
dönemlerinde sulama maliyetleri daha fazla artmaktadır (Engindeniz, 2010).
Anket kapsamındaki işletmelerde arazi mevcudu kullanım şekli açısından incelendiğinde; işletmeler ortalaması
olarak toplam arazi içinde tarla ve sebze arazisinin önemli bir pay aldığı görülmektedir (Çizelge 3.6).

Çizelge 3.6. İncelenen İşletmelerde Arazi Mevcudunun Kullanım Şekline Göre Dağılımı
Arazi Kullanım Şekli Arazi Mevcudu (da) %
Tarla Arazisi 66.86 77.19
Sebze Arazisi 18.85 21.76
Meyve Arazisi 0.19 0.22
Zeytin Arazisi 0.72 0.83
Toplam Arazi 86.62 100.00

İşletmelerde sulunabilen araziler üzerinde çoğunlukla tohumluk mısır, pamuk, domates, buğday ve silajlık
mısır üretimi gerçekleştirilmektedir. Bunun yanında, biber, karpuz, kavun, fasulye, ayçiçeği, zeytin ve kiraz
üretimi de yapılmaktadır. Ayrıca sınırlı da olsa bazı işletmelerde ikinci ürün olarak; dane ve silajlık mısırın
yanısıra, pırasa ve taze soğan da üretilmektedir. Kuru arazilerde ise çoğunlukla buğday üretimi yapılmaktadır.
Arpa ve fiğ üretimi yapan üretici sayısı ise sınırlıdır (Çizelge 3.7).
İncelenen işletmelerin, mevcut durumda, %9.68’i bazen %16.13’ü ise sürekli olarak ikinci ürün
yetiştirmektedirler. İkinci ürün yetiştirmeyen işletmelerin oranı ise %74.19’dur.

57
Doğal Kaynaklar, Çevre, Enerji Ekonomisi ve Politikaları

Çizelge 3.7. İncelenen İşletmelerde Arazi Mevcudunun Ürünlere Göre Dağılımı


Ürünler Ürünler Üretim Alanı (da) %
Tohumluk mısır 22.04 27.74
Pamuk 21.43 26.98
Domates 17.91 22.54
Sulanan Araziler
Buğday 9.29 11.69
Silajlık mısır 6.15 7.74
Diğer 2.63 3.31
Toplam 79.45 100.00
Tohumluk mısır 22.04 27.74
Buğday 6.69 93.31
Kuru Araziler Diğer 0.48 6.69
Toplam 7.17 100.00

3.1.5 Üreticilerin Örgütlenme Durumu


Araştırma kapsamına alınan üreticilerin %35.92’si bir tarımsal kooperatife ortak iken; %64.08’i ise ortak
olmadığını belirtmiştir. Üreticilerin ortağı oldukları kooperatifler ise; Tarım Satış Kooperatifleri, Tarım Kredi
Kooperatifleri ve Sulama Kooperatifleridir. Bununla birlikte, iki üreticinin Bergama Süt Üreticileri Birliği ile
Bergama Tarla Bitkileri Üreticileri Birliği’ne üye oldukları da saptanmıştır.

3.2 Üreticilerin Sulama Konusundaki Tutum ve Davranışları


Araştırmada üreticilerin sulama konusundaki bilgi düzeyleri belirlenmiştir. Üreticilerin %55.34’ü sulama
konusunda tam bilgili olduğunu belirtirken, %27.18’i bilgili olduğunu ifade etmiştir (Çizelge 3.8). Bu da
üreticilerin yaklaşık %83’ünün sulama konusunda kendine güvendiğini göstermektedir.

Çizelge 3.8. Üreticilerin Sulama Konusundaki Bilgi Düzeyleri


Bilgi Düzeyi Üretici Sayısı %
Az Bilgili 1 0.97
Orta Bilgili 17 16.51
Bilgili 28 27.18
Tam Bilgili 57 55.34
Toplam 103 100.00

Üreticilerin %92.23’ü sulamanın gerektiği gibi yapılmaması durumunda üretimin çok fazla etkilenebileceğin i
düşünmektedir (Çizelge 3.9). Bu da üreticilerin tarımsal üretim için sulama konusuna ne kadar önem verdiğinin
bir göstergesidir.

Çizelge 3.9. Üreticilere Göre Sulamanın Gerektiği Gibi Yapılmaması Durumunda Üretime Olabilecek Etkisi
Etki Düzeyi Üretici Sayısı %
Hiç 1 0.97
Çok az 1 0.97
Orta 2 1.94
Biraz 4 3.89
Çok 95 92.23
Toplam 103 100.00

Araştırma kapsamında üreticilere sulamanın tarımsal üretime etkisi konusundaki düşüncesini ortaya koymak
amacıyla çeşitli sorular yöneltilmiştir. Üreticilerin %95.15’i hangi ürünü yetiştireceğini belirlemede, yeterli suyun
olmasını önemli görürken, %62.14’ü ise sulama suyunun kalitesinin önemli olduğunu be lirtmiştir. Yine üreticilerin
%89.32’si sulamanın ürün kalitesini etkilediğini, %97.09’u da sulamanın ürün verimini etkilediğini düşünmektedir
(Çizelge 3.10).

Son iki çizelge yorumlarından da anlaşılacağı gibi, üreticiler açısından yeterli ve kaliteli suyun bulunması
tarımsal üretimin vazgeçilmez unsuru olarak değerlendirilmektedir. Nitekim üreticilerin %86.41’i gibi büyük
çoğunluğu da sulama konusunda sorunları olduğunu belirtmişlerdir. Bu sorunlar arasında ise, sulama masrafının
yüksek olması ve suyun yetersiz olması en fazla belirtilen sorunlar arasında yer almaktadır. Çünkü araştırma

58
XI. Ulusal Tarım Ekonomisi Kongresi 3-5 Eylül 2014, Samsun

alanında, fiilen işletmede olan ve yöre üreticilerinin sulama amaçlı yararlandığı bir baraj veya gölet gibi su kaynağı
bulunmamaktadır. Üreticiler tamamen kendi olanakları ile yeraltı suyundan yararlanmaktadır. Yeraltı suyuna
ulaşmanın mümkün olmadığı bazı arazilerde ise üreticiler, kendilerine ait başka parsellerden yüzlerce metrelik
yerüstü plastik borular yoluyla arazilerinde sulama yapmaya çalışmaktadır. Bu durum bir yandan üreticinin sulama
için yaptığı masrafları artırırken, diğer yandan, yeraltı suyu seviyelerinin her yıl biraz daha düşmesine neden
olmaktadır. Nitekim yörede son 41 yıllık dönemde yeraltı suyu seviyesi %200 azalmıştır (Sarıyıldız ve ark., 2005).

Çizelge 3.10. Üreticilere Göre Sulamanın Tarımsal Üretime Etki Düzeyi


Sulamanın Etkileri Üretici Sayısı
Hayır Bazen Evet
Hangi ürünü yetiştireceğinizi belirlerken yeterli suyun olması kararınızı 3 2 98
etkiler mi?
Hangi ürünü yetiştireceğinizi belirlerken sulama suyunun kalitesi kararınızı 32 7 64
etkiler mi?
Sulama ürün kalitesini etkiler mi? 9 2 92
Sulama ürün verimini etkiler mi? 2 1 100

Üreticilerin bazı tarımsal uygulamalar konusundaki davranışları kuru ve sulu koşullarda yaptığı tarımsal
üretime göre farklılık göstermektedir. Kuru koşullarda üretim yapan üreticilerin sadece %31.58’i zaman zaman
münavebe yaptığı halde, sulu koşullarda bu oran %73.79’a çıkmaktadır. Yine sulu koşullarda üretim yapan 33
üretici ikinci ürün yetiştirdiğini belirtirken, susuz koşullarda üretim yapan üreticilerin böyle bir olanağı
bulunmamaktadır. Kuru koşullarda yeşil gübre uygulaması sadece iki; çiftlik gübresi uygulaması ise beş üretici
tarafından uygulandığı halde, sulu koşullarda ise yeşil gübre 15 üretici, çiftlik gübresi ise 45 üretici tarafından
uygulanmaktadır. Tüm bu değerler de göstermektedir ki; sulu koşullarda üretim ya pan üreticiler bir yandan gelir
ve verim artışını gözetip ikinci ürüne yönelirken, diğer yandan da toprağı koruyan ve çevreye zarar vermeyen
münavebe yapma, yeşil gübre ve çiftlik gübresi uygulama konularına önem vermektedirler.

3.3 Üreticilerin Yortanlı Barajının Etkileri Konusundaki Görüş ve Beklentileri


Bu bölüm altında üreticilere göre barajın genel ve çevresel etkilerinin neler olabileceği sorularına yanıt
aranmıştır. Bu bağlamda beşli likert ölçeğinden (1= Önemsiz/Kesinlikle etkisi olmaz- 5= Çok Önemli/Kesinlikle
etkisi olur) yararlanılmıştır. Burada, üreticilere yöneltilen soruların belirlenmesinde, uluslararası düzeyde barajın
olumlu ve olumsuz etkileri konusunda tartışılan sorunlar dikkate alınmıştır.

3.3.1 Barajın Yaratacağı Genel Etkiler Yönündeki Görüş ve Beklentileri


Üreticilerin belirttiği genel etkilerin sıklık ve yüzde dağılımı ile ilgili bilgiler Çizelge 3.11’de verilmiştir.

Çizelge 3.11. Barajın Yaratacağı Genel Etkilerin Sıklık ve Yüzde Dağılımı


Etkiler Sıklık Dağılımı Yüzde Dağılımı
1 2 3 4 5 Ort. 1 2 3 4 5
Verim artacak 2 2 8 5 85 4.66 2.0 2.0 8.0 5.0 83.0
Ürün çeşitlenecek 1 2 3 12 84 4.73 1.0 2.0 3.0 12.0 82.0
Sulama masrafı azalacak 3 - - 3 96 4.85 3.0 - - 3.0 94.0
Girdi kullanımı ve maliyetler
11 1 1 5 84 4.47 11.0 1.0 1.0 5.0 82.0
düşecek
Gelir artacak - 1 5 7 89 4.80 - 1.0 5.0 7.0 87.0
İş olanakları artacak 8 2 14 17 61 4.19 8.0 2.0 13.8 17.0 59.2
Baraj yakınındaki tarım
78 11 3 1 9 1.55 76.0 11.0 3.0 1.0 9.0
arazileri olumsuz etkilenecek
Yeniden iskan gerekecek 75 9 7 2 8 1.60 74.0 9.0 7.0 2.0 8.0
Göçler artacak 83 4 9 2 3 1.40 82.0 4.0 9.0 2.0 3.0
Taşınmazlar su altında
91 3 2 - 5 1.27 90.0 3.0 2.0 - 5.0
kalacak
Yollar uzayacak ve ulaşım
92 1 - - 8 1.33 91.0 1.0 - - 8.0
olumsuz etkilenecek

Üreticilere barajın açılması ile birlikte yörede yaratacağı etkilerin neler olabileceği sorulduğunda, bu etkiler
arasında en önemlisi olarak 4.85 ile sulama masrafının azalması gelirken, bunu 4.80 ile gelirin artması ve 4.72 ile
de ürün çeşitliliğinin artması izlemiştir. Verim artışı 4.65 gibi barajın sulamaya açılmasında çok önemli faktörler

59
Doğal Kaynaklar, Çevre, Enerji Ekonomisi ve Politikaları

arasında yer alırken, 4.47 ile de girdi kullanımının azalması ve maliyetlerin düşmesi de önemli görülmüştür. Diğer
önemli bir faktör de 4.19 ile iş olanaklarının artmasının beklenmesidir (Grafik 3.1).

Grafik 3.1. Barajın Yaratacağı Genel Etkiler Konusunda Üretici Görüş ve Beklentileri

Diğer taraftan üreticiler; baraj yakınındaki tarım arazilerinin olumsuz etkilenmesi, yeniden iskan gerekmesi,
göçlerin artması, taşınmazların su altında kalması ve ulaşımın olumsuz etkilenmesi gibi konularda barajın
kesinlikle etkisi olmayacağı yönünde görüş bildirmişlerdir.

3.3.2 Barajın Çevreye Etkileri Konusundaki Görüş ve Beklentileri


Üreticilere göre barajın çevresel etkilerinin sıklık ve yüzde dağılımı ile ilgili bilgiler Çizelge 3.12’d e
verilmiştir.

Çizelge 3.12. Barajın Yaratacağı Çevresel Etkilerin Sıklık ve Yüzde Dağılımı


Çevresel etkiler Sıklık Dağılımı Yüzde Dağılımı
1 2 3 4 5 Ort. 1 2 3 4 5
Daha yeşil bir çevre ve güzel bir
4 - 1 11 85 4.71 4.0 - 1.0 11.0 84.0
görünüm olacak
İklimi olumlu yönde etkileyecek 9 5 12 14 62 4.13 9.0 5.0 12.0 13.8 60.2
Yöre turizmi canlanacak 9 9 20 11 52 3.87 9.0 9.0 20.0 11.0 51.0
Tatlı su balıkçılığı gelişecek - 4 6 20 72 4.57 - 4.0 6.0 20.0 70.0
Sel ve su taşkınları önlenecek 4 3 4 14 76 4.53 4.0 3.0 4.0 13.8 75.2
Kuraklık dönemlerinde su ihtiyacı
10 - - 2 89 4.58 10.0 - - 2.0 88.0
sağlanacak
Tarım alanları su altında kalacak 90 4 1 - 6 1.30 89.0 4.0 1.0 - 6.0
Topraklarda tuzlanma ve çölleşme
85 9 1 1 5 1.34 84.0 9.0 1.0 1.0 5.0
olacak
Doğal yaşam ve bazı canlılar
95 2 2 - 2 1.14 94.0 2.0 2.0 - 2.0
olumsuz etkilenecek
Yeraltı suları azalacak 86 5 1 1 8 1.42 85.0 5.0 1.0 1.0 8.0
Erozyon artacak 95 3 - - 3 1.15 94.0 3.0 - - 3.0
Tarihi eserler olumsuz etkilenecek 77 10 8 2 5 1.51 75.0 10.0 8.0 2.0 5.0

Üreticilere barajın çevreye ne gibi etkileri olacak sorusu yöneltildiğinde, bu etkiler arasında en önemlisi olarak
4.71 ile daha yeşil bir çevre ve yörenin güzel bir görünüme kavuşması gelirken, bu faktörü 4.58 ile kuraklık
dönemlerinde su ihtiyacının sağlanacak olması, 4.57 ile tatlı su balıkçılığının gelişecek o lması, 4.53 ile sel ve su
taşkınlarının önüne geçilmesi ve 4.13 ile de iklimi olumlu yönde etkilemesi izlemektedir. Diğer önemli bir faktör
olarak da yöre turizminin canlanacak olması (3.87) belirtilmiştir (Grafik 3.2).

60
XI. Ulusal Tarım Ekonomisi Kongresi 3-5 Eylül 2014, Samsun

Grafik 3.2: Barajın Yaratacağı Çevresel Etkiler Konusunda Üretici Görüşleri

Diğer yandan da üreticiler barajın; tarım alanlarının su altında kalması, topraklarda tuzlanma ve çölleşme
olması, doğal yaşamın ve bazı canlıların olumsuz etkilenmesi, yeraltı sularının azalması, erozyonun artması ve
tarihi eserlerin olumsuz etkilenmesi gibi sorunlara kesinlikle etkisinin olmayacağını belirtmişlerdir.

4. TARTIŞ MA VE SONUÇ
Bu araştırmada, Bakırçay Havzasındaki Yortanlı Barajı sulama alanında mevcut tarımsal durum ile sulama
sonrası meydana gelebilecek olası etkiler üretici görüş ve beklentileri çerçevesinde incelenmiştir. Bu bağlamda,
baraj havzasındaki bir grup üretici ile yüzyüze anket yapılmış ve bu anketlerden elde edilen veriler yöresel verilerle
birleştirilerek değerlendirilmiştir.
İncelenen işletmelerde sulu araziler üzerinde çoğunlukla tohumluk mısır, pamuk, domates, buğday ve silajlık
mısır üretimi gerçekleştirilmektedir. Bunun yanında, biber, karpuz, kavun, fasulye, ayçiçeği, zeytin ve kiraz
üretimi de yapılmaktadır. Kuru arazilerde ise çoğunlukla buğday üretimi yapılmaktadır. Üreticiler açısından yeterli
ve kaliteli suyun bulunması tarımsal üretimin vazgeçilmez u nsuru olarak görülmektedir. Üreticiler tarafından
sulama masrafının yüksek olması ve suyun yetersiz olması en fazla belirtilen sorunlar arasında yer almaktadır.
Araştırma alanındaki üreticilerin bir bölümü, tamamen kendi olanakları ile yeraltı suyundan yararlanmakta, bir
bölümü ise tamamen kuru koşullarda üretimini gerçekleştirmektedir.
Yörede mevcut durumda ürün deseni içerisinde tohumluk mısır, pamuk, domates, buğday ve silajlık mısır
üretimi önem kazanmıştır. Mevcut durumda arazilerin ürünlere göre dağılım oranı; %32 mısır (%25 tohumluk,
%7 silajlık), %25 pamuk, %21 domates, %18 buğday ve %4 diğer ürünler (sebze, zeytin vb.) olarak
gerçekleşmektedir. Baraj sonrası bölgedeki üretim deseninde yine bu ürünlerin önemini koruyacağı tahmin
edilirken, ürün verimlerinde artışların olması ve mevcut duruma ek olarak ikinci ürün üretiminin önemli ölçüde
artması beklenmektedir. Yörede mevcut koşullarda su yetersizliği nedeniyle ikinci ürün tarımı yaygın olarak
yapılamamakta olup, üreticilerin %91.3’ü baraj sonrası bazen veya sürekli olarak ikinci ürün yetiştireceğini
belirtmektedir. Üreticiler ikinci ürün olarak, kışlık sebze ve silajlık mısıra ağırlık vermeyi düşünmektedirler.
Barajın tamamlanmasından sonra bölgenin ürün deseni içinde en önemli payı yine mısır tarımının alması ve
domatesin yine önemli ürünlerden biri olması beklenmektedir. Baraj sonrası yörede pamuk tarımının bugünkü
durumunu koruması, ayrıca, buğday üretiminden kısmen vazgeçilerek diğer ürünlere yönelinmesi beklentiler
arasındadır. Buğdaya alternatif olacak en önemli ürünün mısır olabileceği, ayrıca domates ve pamuk tarımının da
tercih edilebileceği tahminlenmektedir.
Yapılan öngörülere göre yörede ürün deseninin değişmemesi durumundaki gelir artışı; üretim masrafların ın
azalması, üretim ve verimdeki artışlar ve de sulu arazilerde aynı yıl içinde birden fazla ürün yetiştirilmesiyle ortaya
çıkabilecektir. Yörede mevcut koşullarda su yetersizliği nedeniyle ikinci ürün tarımı yaygın olarak yapılamamakt a
olup, üreticilerin %91.3’ü baraj sonrası bazen veya sürekli olarak ikinci ürün yetiştireceğini belirtmekted ir.
Üreticiler ikinci ürün olarak, kışlık sebze ve slajlık mısıra ağırlık vermeyi düşünmektedirler.
Barajın tamamlanmasından sonra sulama olanaklarının gelişmesiyle yöredeki yerleşim birimlerindeki nüfusun
gelir düzeyinin ve istihdam olanaklarının da artmasıyla bulunduğu bölgede yaşamayı sürdürmesi ve göçün
azalması beklenmektedir. Bunun yanında, bölgeye diğer bölgelerden göçler yoluyla da yeni nüfusun
eklenebileceği de tahmin edilmektedir.
Bugünkü koşullarda, araştırma alanında üreticilerin önemli bir bölümü yeraltı suyundan yararlanarak sulama
yapmaktadır. Eğer, Yortanlı Barajı sulamaya açılmazsa, üreticiler tarımsal üretim için yeraltı suyunu kullanmaya
devam edeceklerdir. Ancak, yeraltı suyu seviyesi, yoğun su kullanımının da etkisiyle giderek azalmaktad ır.
Nitekim azalma oranı %200’lere ulaşmıştır. Bu azalma, gelecek yıllarda, üreticiler açısından sulama maliyetin in

61
Doğal Kaynaklar, Çevre, Enerji Ekonomisi ve Politikaları

giderek artmasına neden olacaktır. Buna bağlı olarak çekilen su miktarı da azalacaktır. Bu durumda, bir yandan
ürün verimleri düşerken diğer yandan sulama maliyetinin yükselmesi nedeniyle yeraltı suyu ile sulanan alan
azalacaktır. Ürün verimlerinin düşmesi ve sulanan alanın da azalması üreticilerin net gelirlerinin de azalmasın a
yol açacaktır. Uzun vadede, yeraltı suyunu çoğunlukla elektrik enerjisine dayalı olarak çeken işletmelerde tüketimi
artıracaktır. Bu ise, bir yandan su diğer yandan enerji kaynaklarının aşırı kullanımını tetikleyecek ve böylece, çevre
ve kaynak kullanımı açısından uzun vadede yeni sorunların yolunu açacaktır.
Barajın genel ve çevresel etkileri konusunda üreticilere yöneltilen sorulara verilen yanıtlar da göstermektedir
ki, üreticiler sulama masraflarının azalması, gelir ve ürün çeşitliliğinin artması gibi barajın yaratacağı üretim ve
gelir değişimlerini büyük ölçüde önemsemektedirler. Bununla birlikte, daha yeşil bir çevre ve yörenin güzel bir
görünüme kavuşması gibi çevresel faktörlere de büyük önem vermektedirler.
Tüm bu yapılan incelemeler de göstermektedir ki, Yortanlı barajı sosyo-ekonomik açıdan baraj havzasındaki
üreticilere önemli katkılarda bulunabilecektir. Bu katkının yüksek olmasının önemli nedenlerinden birisi baraj
havzasının tarım potansiyelinin yüksek olmasıdır. Bir diğer neden ise, alan çalışmasında da gözlendiği gibi, yöre
üreticilerinin çalışkan ve yeniliklere açık olması ile modern tarım yöntemlerini uygulama beceri ve cesaretini
gösterebilmeleridir.

5.KAYNAKLAR
Akkaya, U., Gültekin, A.B., Dikmen, Ç.B., Durmuş, G. 2009. Baraj ve Hidroelektrik Santrallerin Çevresel
Etkilerinin Analizi: Ilısu Barajı Örneği. 5. Uluslararası İleri Teknolojiler Sempozyumu, 13-15 Mayıs 2009,
Karabük.
Anonim. 2006. Diyarbakır’ın Bismil İlçesinde Ilısu Barajı Sonucu Etkilenecek Köylerde Yapılan Alan Çalışma s ı
Raporu. Diyarbakır Göç Edenler Sosyal Yardımlaşma ve Kültür Derneği (GÖÇ-DER), Diyarbakır, 28 s.
Atış, E. 1994. Türkiye’de Planlı Dönemdeki Tarımsal Yatırımların ve Özellikle Ege Bölgesi Toprak ve Su
Kaynaklarını Geliştirme Yatırımlarının Ekonomik Açıdan Değerlendirilmesi. Doktora Tezi. E.Ü. Fen Bilimler i
Enstitüsü, İzmir.
Berkün, M., Aras, E., Koç,T. 2008. Barajların ve Hidroelektrik Santrallerin Nehir Ekolojisi Üzerinde Oluşturduğu
Etkiler. Türkiye Mühendislik Haberleri, 452:41-48.
Bulut, H., Yeşilata, B., Yeşilnacar, İ. 2006. Atatürk Barajı Gölünün Bölge İklimi Üzerine Etkisinin Trend Analizi
İle Tespiti. GAP V. Mühendislik Kongresi, 79-86, 26-28 Nisan 2006, Şanlıurfa.
Emiroğlu, M.E., Özkan, F., Öztürk, M. 1996. Keban Barajı Rezervuarının Elazığ İli İklim Şartlarına Etkisi Üzerin e
Bir Araştırma, GAP I. Mühendislik Kongresi, 167-174, 29 Mayıs 1996, Şanlıurfa.
Engindeniz, S. 2010. İzmir’de Kuraklığın Sofralık ve Salçalık Domates Üretimine Etkilerinin Ekonomik Analizi.
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yayınları No:2010/2, İzmir.
Ergül, A. 2007. Çoruh Vadisi-Deriner Baraj Gölü Altında Kalacak Alan ve Çevresinin Florası. Yüksek Lisans
Tezi. Kafkas Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Kars.
Gümüş, B., Dalkılıç, N., Toprak, F. 2006. Ilısu Barajı ve HES’in Çok Yönlü Olarak Değerlendirilmesi. Dicle
Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi, Ilısu Barajı ve HES Araştırma Komisyonu Raporu, Diyarbakır.
Kırankaya, Ş.G., Ekmekçi, F.G. 2007. Gelingüllü Baraj Gölü’ndeki Tatlısu Kefali (Squalius Cephalus, L.,
1758)’Nin Büyüme Özelliklerindeki Değişimler. Balıkesir Üniv. Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 9(2): 125-
134.
Malhotra, N.K. 1996. Marketing Research, Prentice_Hall International, New Jersey.
Miran, B. 2002. Temel İstatistik. E.Ü. Ziraat Fakültesi Yayınları Ders Kitabı, İzmir.
Newbold, P. 1995. Statistics for Business and Economics, Prentice Hall International Editions.
Özkurt, Ş. 2000. Çatören ve Kunduzlar (Kırka-Eskisehir) Baraj Göletlerindeki Sazanların (Cyprinus carpio L.,
1758) Dokularında Bor Birikimi. Turkish Journal of Biology, 24 (2000): 663-676.
Sarıyıldız, A., Atış, İ., Tomar, A. 2005. Bakırçay Kınık Projesi Yortanlı ve Çaltıkoru Barajlarının Yöre Ekonomis i
ve Sosyal Etkileri Açısından Değerlendirilmesi ve Bazı Gerçekler. İzmir Ticaret Borsası Dergisi, Ekim, İzmir.
Sarıyıldız, A., Tahmiscioğlu, S., Silay, A., Tomar, A. 2008. Su Kaynaklarının Geliştirilmesinde Kültür
Varlıklarının Korunması Yaklaşımlarının Yortanlı Barajı Örneğinde İrdelenmesi. TMMOB 2. Su Politikaları
Kongresi, 541-554, 20-22 Mart 2008, Ankara.
Satılmış, M. 2009. Baraj ve Hidroelektrik Santrallerin Çevresel Etki Değerlendirmesi. Forum- 2009, Doğu
Karadeniz Bölgesi Hidroelektrik Enerji Potansiyeli ve Bunun Ülke Enerji Politikalarındaki Yeri, 151-154, 13-
15 Kasım 2009, Trabzon.
Tahmiscioğlu, M.S., Anul, N., Ekmekçi, F., Durmuş, N. 2007. Positive and Negative Impacts of Dams on the
Environment. International Congress on River Basin Manag ement, 759-769, 22-24 March, 2007, Antalya-
Turkey.
Tomar, A., Silay, A.E. 2009. Kuraklığın Etkileri ile Su Kaynakları Yatırımlarının İzmir Ölçeğinde İrdelenmesi.
TMMOB İzmir Kent Sempozyumu, 299-313, 8-10 Ocak 2009, İzmir.

62
XI. Ulusal Tarım Ekonomisi Kongresi 3-5 Eylül 2014, Samsun

Tomar, S. 2002. Küçük Menderes Beydağ Projesi Ödemiş Sulamasının Havza Tarımına Olası Etkileri Üzerine Bir
Araştırma. Yüksek Lisans Tezi. E.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, İzmir.
Tümer İkikat, E., Aksoy, A. 2011. Laleli Baraj Havzasındaki Çiftçilerin Baraj Yapımına Karşı Tutumları ve Sosyo -
Ekonomik Özellikleri. Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi, 42 (1): 41-47.
Yeşilnacar, M.İ., Gülşen, H. 1999. Şanlıurfa ve Çevresinin İklim Özellikleri ve Atatürk Barajının Yöre İklimi
Üzerine Etkileri. 52. Türkiye Jeoloji Kurultayı, 122-128, 10-12 Mayıs 1999, Ankara.
Yıldırım, A. 2006. Karakaya Barajı ve Doğal Çevre Etkileri. D.Ü. Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Dergisi, 6: 32 -
39.

63

View publication stats

You might also like