You are on page 1of 14

1.

HAFTA RİSK ANALİZİ VE METOTLARI DERS


NOTLARI

iş sağlığı ve güvenliğinde ‘’Risk Analizi ve Metotları’’ dersinin temel amacı,


öngörülemeyen ve dolayısı ile yönetilemeyen riskler hariç olmak üzere,
öngörülebilir riskleri objektif kriterlere bağlı şekilde tespit ederek potansiyel
tehlikelere ilişkin olasılık ve şiddetlerinin düşürülmesi yoluyla risklerini
minimuma indirmek amacı ile yapılması gerekenleri bilimsel bir yaklaşım ile
ortaya koymaktır.

Risk değerlendirme konusu mevzuatlarımızda 6331 sayılı İs Sağlığı ve Güvenliği


Kanunu ile İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği’nde konu
edilmiş olup bu dönem derslerimizde öncelikle mevzuat ve sonrasında ise risk
değerlendirme metotlarının en önemlileri işlenecektir.
1.Tarihçe ve istatistikler
2.6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu
3.İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği
4.Dokümantasyon
5.Risk değerlendirme metotları ve uygulamaları
5.1 Check list
5.2 İş güvenlik analizi (Job Safety Analysis-JSA)
5.3 Ön tehlike analizi(Preliminary Hazard Analysis-PHA)
5.4 Olursa ne olur? (What if?) Birincil risk analizi (Preliminary Risk Analysis-PRA)
5.5 Birincil risk analizi (Preliminary Risk Analysis-PRA)
5.6 Tehlike ve işletilebilme analizi (Hazard And Operability Studies-HAZOP)
5.7 Risk değerlendirme karar matris metotları(Risk Assesment Decision Matrix)
5.7.1 Karar matrisleri L-matris
5.8.2 Karar matrisleri X matris

5.8 Fine-Kinney analizi(Mathematical Risk Evaluation Method)


5.9 Hata türleri ve etkileri analizi (Failure Mode And Effects Analysis-FMEA)
5.10 Kök neden analizi (Root Cause Analysis-RCA)
5.11 Papyon risk değerlendirme Analizi (Bow-Tie Analysis)
5.12 Neden sonuç Analizi (Cause And Consequence Analysis-CCA)
5.13 Hata ağacı analizi (Faul Tree Analysis-FTA)
5.14 Olay ağacı analizi (Event Tree Analysis-ETA)

1. RİSK DEĞERLENDİRMENİN TARİHÇESİ VE İSTATİSTİKLER


Risk değerlendirme (RD) kavramı birçok bilim dalında kullanılmaktadır. Farklı
sektörlerin, farklı dallarında analizler yapılıp değerlendirilir ve tahminlerde
bulunulur. Bunun örneklerine, maliyet analizlerini içeren finans ve ekonomi bilim
dalında, tarım ürünlerinin yetiştirilmesi, inşaat sektörü gibi birçok sektörde
rastlanmaktadır. Risk değerlendirmesi, iş sağlığı ve güvenliği açısından
incelendiğinde ise özellikle risk analiz metotlarına göre değişik zamanlarda
gelişim gösterdiğini ve teknolojik gelişmelerin önemli rol aldığı görülmektedir.
Risk değerlendirme çalışmaları kaza teorileri ve endüstri ilişkileri, İkinci Dünya
Savaşından hemen önce Heinrich’in kaza teorileri ile gündeme gelmiş ve yine
1930’lu yıllarda “Güvenilirlik Teorisi” olarak anılan yeni disiplinin, olasılık
teoremleri ile birlikte kullanılmaya başlanması ile Risk Değerlendirme
çalışmalarının temeli atılmıştır.

İkinci Dünya Savaşı sonrası özellikle 1949’da Amerika Birleşik Devletleri (ABD)
Silahlı Kuvvetlerinde risk değerlendirme metotları geliştirilmiş ve ilk defa NASA
tarafından geliştirilen MIL-STD-882 numaralı standart bu alandaki gelişmelerin
önünü açan ilk sistemli belge olmuştur. Böylece roket teknolojisi ve uzay
çalışmalarında Risk Değerlendirme kullanımı başlamıştır. Risklerin yönetilmesi
anlayışı 1950’li yıllarda sigorta edilebilir riskler ve dolayısıyla da sigortacılık
üzerinde yoğunlaşmıştır. Bu doğrultuda risk yönetimi süreci ya tamamen zararın
olduğu ya da hiç kazancın olmadığı saf risklere odaklanmıştır.

Amerika Uzay Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) 1960’lı yıllarda birçok risk analiz
varyasyonunu uzay çalışmalarında denemiştir. Yine 1960’lı yıllarda sıklıkla balistik
füze denemelerinde bazı metotlar kullanılmıştır. Risk değerlendirme
yöntemlerinin kullanımı 1971 yılında kazaların azaltılması amacı ile nükleer
santrallerde, denizlerde petrol aramaları, otomotiv ve gıda endüstrisinde yayılım
göstermiştir. 1973’te başlayan ve petrol fiyatlarındaki kuvvetli yükselişin
tetiklediği istikrarsızlık global anlamda 1929 buhranından sonra yaşanan en
önemli ekonomik krizin oluşmasına neden olmuştur .

Petrol krizi ile birlikte finansal risklerin artması ile finansal risk işletmeler için en
önemli belirsizlik kaynaklarından birisi hâline gelmiş ve kredi ve kayıpların ön
plana çıktığı finansal riskleri yönetmek üzere farklı metot ve araçların
geliştirilmesi hız kazanmıştır.

1980’lerde bazı metotlar gözden geçirilerek tekrar revize edilmiş ve kaza teorileri
eleştirilmeye başlanmıştır. İtalya’nın Seveso şehrinde 1976 yılında meydana
gelen büyük endüstriyel kaza sonucunda 1981 tarihli 82/501/EEC Seveso direktifi
yayımlanmıştır. 1986 yılında Çernobil nükleer santralinde meydana gelen büyük
kazadan sonra 1980 yıllarda risk değerlendirme metotları üzerinde yoğun bir
çalışma başlamıştır.
Avrupa’da, kazalardan edinilen deneyimler neticesinde Avrupa Komisyonu
tarafından hazırlanan 89/391 sayılı çerçeve direktifine göre hareket
edilmektedir. Günümüzde ise hemen hemen her sektörde onlarca risk analiz
metodundan yararlanılmaktadır. Özellikle ISO ve OHSAS tarafından geliştirilen
yönetim sistemleri ile entegre olarak kullanılmaktadır. Ülkemizde 6331 Sayılı İş
Sağlığı ve Güvenliği Kanunu çıkmadan önce Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı’nın birçok analiz yöntemini kullandığı bilinmektedir. Konuyla ilgili
yönetim sistemleri ve birçok TSE standardı ile çalışmaların yürütüldüğü OHSAS
18001 İSG Yönetim Sistemi kurumsal işyerlerinde yaygınlaşmış ve yerini 2018
yılında geçiş süreci ile birlikte ISO 45001 Standardına devretmiştir. 6331 Sayılı İş
Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve kanuna bağlı ‘‘Risk Değerlendirme Yönetmeliği’’
yürürlüğe girerek, binlerce iş güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimi yetişmiş ve risk
değerlendirmelerinin işverenlerle birlikte mevzuata uygun şekilde yapılması ve
kazaların en aza indirgenmesi çabalarına girişilmiştir.

Ülkemizde Bakanlık bünyesinde yetişmiş personel olmasına rağmen, özel


sektörde iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarında geç kalınmıştır ve 2012 yılında
İSG Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile bazı olgularda hızlı bir değişim olacağı ön
görülmüştür. İSG sektörü olarak nitelendirilen bir sektörün doğmasına ve
binlerce Ortak Sağlık ve Güvenlik Biriminin (OSGB) kurulması ile personel
istihdamı sağlanmıştır. Ancak sektörün yeni olması ve geçiş döneminde olunması
nedeni ile İSG kültüründe bazı aksaklıklar ve özellikle yazılı kaynak eksikliği son
derece belirgin bir biçimde kendini göstermektedir.

Kaza istatistikleri konusunda Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) raporlarına ilave


İSİG meclisi düzenli olarak her sene raporlar yayınlamakta, ancak veriler SGK ile
çelişmektedir. Bunun sebepleri aşağıda belirtilmiştir. Ülkemiz kaza oluşumu
hususunda hala dünyada üçüncü, Avrupa’da ise birinci sırada olup, en sık kaza
olma ihtimali olan maden, metal ve yapı işleri sektörleri başrol oynamaktadırlar.

Şekil 1.1 2010-2019 Yılları SGK İş Kazaları Ölüm İstatistikleri Kaynak: www.sgk.gov.tr.
*İSİG Meclisi verilerine göre ise 2019’da 1736, 2020’de ise 2427 işçi hayatını kaybetmiştir .
Şekil 1.2 2010-2019 Yılları SGK Meslek Hastalıkları Ölüm İstatistikleri
Kaynak: www.sgk.gov.tr.

Ancak kayıt dışı çalışmanın yaygın olması, iş kazaları ve meslek hastalıklarına


dair verilerin gerçeği yansıtmaktan uzak olduğu, ayrıca meslek hastalıklarında
2011 yılından sonra görülen dramatik düşüş hastalığa yakalanan çalışanların
azalması değil bildirimlerin yetkili kurumlara iletilmemesinden kaynaklandığını
da ifade edebiliriz.
İş kazası sonucu ölüm sayılarının verildiği grafiğe göz attığımız da 2012 yılında
ki meslek hastalıklarında olduğu gibi bir düşüş fark edilmektedir. Bunun sebebi,
2012 yılına ait verilerde sadece incelemesi bitmiş olan kaza sayılarına yer
verilmiş olması diğer yıllarda ise bildirilen iş kazalarının tamamının yer
almasıdır. Devletin resmi kurumlarından alınan verilerle, Sivil Toplum
Kuruluşları’nın (STK) tutmuş oldukları kayıtlar karşılaştırıldığında arada belirgin
sayısal farkların olduğu görülmektedir. Bunun sebebinin ise devlet
kurumlarında bildirimi yapılan sigortalıların kaza/meslek hastalıklarının kayda
girmesi, STK’ların ise göçmen ve kayıt dışı çalışanların da kaza ve meslek
hastalıkları verilerine ulaşması nedeniyle bu farklar ortaya çıkmaktadır.2012
yılında kabul edilen 6331 sayılı İSG Kanunundan sonra kaza sayılarında belirgin
bir düşüş meydana gelmemiştir. Bunda işverenlerin mali kaygıları ve İSG
kültürünün henüz yerleşmemesi gibi etkenler ön planda olsa bile düşülebilecek
eşik değerden sonraki kaza sayılarının daha aşağı çekilmesinin zorluğudur.
Kazaların azaltılmasına dönük çalışmalarda işveren, devlet ve akademi
camiasının faaliyetlerinin eşgüdümlü olarak sürdürülmesi ile mesafe kat
edilecektir.
Şekil 1.3 2020 yılı sektörel kaza istatistikleri
Kaynak: isigmeclisi.org

1.2. İş Kazası Formülleri


1.2.1. Kaza Sıklık Oranı

Belirli bir çalışma süresi içerisinde meydana gelen iş kazası sayısını ifade eder.
1.000.000 katsayı olarak kullanılır.

200 işçi 30 günlük bir ay (30 gün) içinde hiç izin kullanmadan günde 8 saat
çalışıyorsa toplam çalışma süresi 200 kişi x 30 gün x 8 saat = 48000 saat olarak
bulunur.

Kesin bir hesap çıkartabilmek için bu süreden hafta sonu tatilleri, resmi tatiller,
işçilerin izinli ve raporlu vb. olduğu süreleri çıkarmak gerekmektedir.

Kaza sıklık oranı, meydana gelen iş kazalarının sayısının toplam çalışma süresine
bölünmesi ile elde edilir. Buradaki 1.000.000 kat sayısı, her 1.000.000 saatlik
çalışmada kaç tane iş kazası meydana geldiğini oranlamak amacıyla kullanılmıştır.

𝑇𝑜𝑝𝑙𝑎𝑚 İş 𝐾𝑎𝑧𝑎𝑠𝚤 𝑆𝑎𝑦𝚤𝑠𝚤


K.S.O=(𝑇𝑜𝑝𝑙𝑎𝑚 x1.000.000
Ç𝑎𝑙𝚤ş𝑚𝑎 𝐺ü𝑛ü−Ç𝑎𝑙𝚤ş𝑚𝑎 𝑂𝑙𝑚𝑎𝑦𝑎𝑛 𝐺ü𝑛)𝑋 𝐺ü𝑛𝑙ü𝑘 Ç𝑎𝑙𝚤ş𝑚𝑎 𝑆ü𝑟𝑒𝑠𝑖
Örnek: 300 işçinin çalıştığı 30 günlük bir ay içindeki kaza sayısı 3 olan, toplam
izinlerin ise yıllık 2000 gün olduğu bilinen bir işyerindeki bu verilere göre kaza
sıklık oranını nedir?
Çözüm:
Toplam iş kazası=3
Toplam çalışma günü: 300x30=9000 gün
Çalışma olmayan gün(izi vb): 2000 gün
Günlük çalışma süresi: 8 saat x 7000 gün(9000-2000)= 56000 saat
𝑇𝑜𝑝𝑙𝑎𝑚 İş 𝐾𝑎𝑧𝑎𝑠𝚤 𝑆𝑎𝑦𝚤𝑠𝚤
K.S.O=(𝑇𝑜𝑝𝑙𝑎𝑚 x1.000.000
Ç𝑎𝑙𝚤ş𝑚𝑎 𝐺ü𝑛ü−Ç𝑎𝑙𝚤ş𝑚𝑎 𝑂𝑙𝑚𝑎𝑦𝑎𝑛 𝐺ü𝑛)𝑋 𝐺ü𝑛𝑙ü𝑘 Ç𝑎𝑙𝚤ş𝑚𝑎 𝑆ü𝑟𝑒𝑠𝑖

3
K.S.O=(9000−2000)𝑋 x1.000.000
8

Kaza Sıklık Oranı(kaza sıklık hızı)=(3/56000)x1.000.000=53,57 olarak çıkmaktadır

1.2.2. Kaza Ağırlık Oranı


Kaza Ağırlık Oranı (K.A.O) , belirli bir çalışma süresi aralığında, meydana gelen iş
kazaları nedeniyle oluşan toplam kayıp gün sayısını ifade eder. Genelde 1000 gün
katsayı olarak kullanılır. İş kazası ağırlık oranı hesaplarken, hesaplama yapılan
dönemde toplam kaç gün çalışma yapıldığı ve kazalar nedeniyle ne kadar kayıp
gün olduğunu bilmemiz gereklidir. Bu hesaplamada kaza sıklık oranından farklı
olarak saat değil de gün sayısı kullanılmaktadır.
𝑇𝑜𝑝𝑙𝑎𝑚 𝐾𝑎𝑦𝚤𝑝 𝐺ü𝑛 𝑆𝑎𝑦𝚤𝑠𝚤
K.A.O = (𝑇𝑜𝑝𝑙𝑎𝑚 x1.000
Ç𝑎𝑙𝚤ş𝑚𝑎 𝐺ü𝑛ü−Ç𝑎𝑙𝚤ş𝑚𝑎 𝑂𝑙𝑚𝑎𝑦𝑎𝑛 𝐺ü𝑛)

Örnek: 300 işçinin çalıştığı 30 günlük bir ay içinde 15 gün kayıp gün tespit
edilmiş olup, toplam izinler ise 1800 gündür. Bu verilere göre kaza ağırlık
oranını nedir?
Çözüm:
Kayıp gün: 15 gün
Toplam çalışma günü: 300x30=9000 gün
Çalışma olmayan gün: 1800 9000 -1800 =7200 gün

𝑇𝑜𝑝𝑙𝑎𝑚 𝐾𝑎𝑦𝚤𝑝 𝐺ü𝑛 𝑆𝑎𝑦𝚤𝑠𝚤


K.A.O = (𝑇𝑜𝑝𝑙𝑎𝑚 x1.000
Ç𝑎𝑙𝚤ş𝑚𝑎 𝐺ü𝑛ü−Ç𝑎𝑙𝚤ş𝑚𝑎 𝑂𝑙𝑚𝑎𝑦𝑎𝑛 𝐺ü𝑛)
15
K.A.O = (9000−1800)x1.000

Her 1000 günü Kaza Ağırlık Oranı=(15/7200)X1000=2,08 olarak çıkmaktadır.

H.william Heinrich Şekil : Domino teorisi

Heinrich’e göre, işyeri kazalarının% 88’i güvensiz hareketlerden


kaynaklanmakta (genellikle yaralı kişinin neden olduğu), % 10’u güvensiz
ekipman veya koşulların sonucu olmakta ve kalan % 2’si de kaçınılamayacak
(bilinmeyen) nedenlerdendir.

Şekil : Heinrich Kaza Piramidi


Kaynak: Industrial Accident Prevention, 1931

TANIMLAR
Risk Yönetimi: Bu derste iş kazası ve meslek hastalıklarının önlenmesi açısından
belirli objektif standartların benimsetilmesi amaçlanmaktadır. Temel amaç ise;
öngörülemeyen dolayısı ile yönetilemeyen riskler hariç olmak üzere,
öngörülebilir riskleri objektif kriterlere bağlı bir şekilde tespit ederek potansiyel
tehlikelere ilişkin olasılık ve şiddetlerinin düşürülmesi yoluyla risklerini
minimuma indirmek amacıyla yapılması gerekenleri bilimsel bir yaklaşımla
ortaya koymaktır.
İş Kazası: İşyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen ölüme
sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen veya bedenen engelli hale
getiren olaydır.
Meslek hastalığı: Mesleki risklere maruz kalma sonucu ortaya çıkan hastalık
İşveren: Çalışan istihdam eden gerçek veya tüzel kişi yahut tüzel kişiliği olmayan
kurum veya kuruluşlardır.
İşyeri: Mal veya hizmet üretmek amacıyla maddi olan veya olmayan unsurlar ile
çalışanın birlikte ele alındınğı, işverenin işyerinde ürettiği mal veya hizmet ile
nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen işyerine
bağlı yerler ile dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve
bakım, beden ve mesleki eğitim yerleri ve avlu gibi diğer eklentiler ve araçlarıda
içeren organizasyondur.
İşyeri sağlık güvenlik birimi (İSGB): İşyerinde İSG hizmetlerini yürütmek üzere
kurulan, gerekli donanım ve personele sahip olan birimdir.
Ortak sağlık ve güvenlik birimi (OSGB): Kamu kurum ve kuruluşları, organize
sanayi bölgeleri, ile Türk Ticaret Kanununa göre faaliyet gösteren şirketler
tarafından işyerlerine İSG hizmetlerini sunmak üzere kurulan gerekli donanım ve
personele sahip olan bakanlıkça yetkilendirilen kurumdur.
Önleme: İşyerinde yürütülen işlerin bütün safhalarında İSG ile ilgili riskleri
ortadan kaldırmak veya azaltmak için planlanan ve alınan tedbirlerin tümüdür.
Tehlike sınıfı: İSG açısından yapılan işin özelliği, işin her safhasında kullanılan
veya ortaya çıkan maddeler, iş ekipmanı, üretim yöntem ve şekilleri, çalışma
ortam ve şartları ile ilgili diğer hususlar dikkate alınarak işyeri için belirlenen
tehlike grubudur.
Ramak kala olay: İşyerinde meydana gelen çalışan, işyeri veya iş ekipmanını
zarara uğratma potansiyeli olduğu halde zarara uğratmayan olaydır.
Meydana gelen her bir majör olayın arkasında;
 10-50 minör kaza,
 30-80 maddi hasar,
 300-600 ramak kala olay vardır.
Tehlike (Hazard) : İşin doğasında var olan ya da dışarıdan gelebilecek, çalışanı
veya işi etkileyebilecek zarar verme potansiyelidir.
Patlama, elektrik şoku, kimyasal reaksiyonar, yangın titreşim yüksek gürültü
tehlike kavramına örneklerdir. Sıralama bakımından önceden tehlike sonrasında
ise risk ortaya çıkmaktadır.
Örnek: Elektrik akımına kapılma TEHLİKESİ sonrasında ölüm RİSK’inin ortaya
çıkması gibi.
 Ölçülen ve tahmin edilebillen olaya risk (objektiftir) denir.
 Ölçülemeyen olaya ise belirsizlik (sübjektiftir) denir bu iki kavram genelde
karıştırılmaktadır.

Tehlike ve Risk ayrımı nasıl yapılır? Bu karmaşayı çözmek aslında zor değildir
şöyle düşünün tehlike kelimesi büyük bir çemberdir. Bu çemberin içinden
çıkmaya çalışan daha küçük bir çemberde riski temsil eder TEHLİKELİ KİŞİLERE
halk arasında ‘’potansiyel tehlike’’ deriz
*Açık bir pencere TEHLİKE, aşağıya düşme ihtimali ise RİSK’tir.
*Kapağı açık olan elektrik panosunda açık uçlu elektrik kablosu bulunması
TEHLİKE, bu elektrik panosunda yangın çıkması ise bir RİSK’tir.

TEHLİKE RİSK (Yumurtanın kapıya dayanması) risk tehlikenin içinden çıkan bir olgudur.

Risk genel olarak: OLASILIK X ŞİDDET formülüyle ifade edilir.

Risk: Risk kavramı mühendislikten tıbbi bilimlere, sigortacılıktan finansa kadar


pek çok disiplin ile yakın ilişki içerisindedir. Bu nedenle literatürde riskin farklı
açılardan ele alınmış pek çok tanımı bulunmaktadır.

Risk kelimesinin ayrıca Çin orjinli bir kelime olduğu şeklinde de iddialar
bulunmaktadır. Çince’de “Risk = Kriz” kelimesini ifade eden yazı karakterleri,
“tehlike” ve “fırsat” ifadelerinin birleşiminden oluşmaktadır .

Risk analizi: Riskin değerlendirmesinin yapılmasından önceki bir aşama olup,


tehlikelerin doğurabileceği risklerin incelenmesi ve anlaşılmasına dönük
çalışmaları kapsar analiz edilen riskler bir sonraki aşamada değerlendirilir.
Risk değerlendirme: Risk büyüklüğünün tahmin edilmesi ve riskin kabul edilip
edilmeyeceği konusunda karar vermeye yönelik kapsamlı süreçtir.
Kabul edilebilir risk seviyesi: Yasal yükümlülüklere ve işyerinin risk politikasına
uygun, kayıp ve yaralanma oluşturmayacak risk seviyesini ifade eder. Risklerin
sıfıra indirgenmesi mümkün olmamakla birlikte risk değerlendirmesi sonucunda
alınan önlemler ile kabul edilebilir seviyeye indirilmesi mümkündür.
Sürekli iyileştirme: Organizasyonun İSG politikasına bağlı olarak risk yönetimi,
genel işçi sağlığı ve iş güvenliği performansında gelişmeler sağlamak için İSG
yönetim sistemlerinin sürekli olarak geliştirilmesi sürecidir.
Uygunsuzluk: İşçinin yaralanması, hastalığı, malın ve çevrenin zarar görmesine
neden olacak şekilde kanun, yönetmelik, standartlar, uygulamalar, prosedürler,
kurallar, yönetim sistemler vb. den herhangi bir sapma olması durumudur.
RİSK: Riskin birçok tanımı bulunmaktadır. Buna göre;
Risk (ILO’ya göre): Tehlikeli bir olayın meydana gelme olasılığı ile insan sağlığına
olan zararın ve yaralanmanın şiddetinin birleşimidir.
Risk (WHO’ya göre): Sonucun olumsuz olma ihtimali veya bu olasılığı ortaya
çıkaran faktördür.
Risk (ISO’ya göre): Bir olayın olasılığı ile sonuçlarının şiddetinin birleşimidir.
Risk (TS 18001’e göre): Tehlikeli bir olayın veya maruz kalma durumunun yol
açabileceği yaralanma veya sağlık bozulmasının ciddiyet derecesinin birleşimidir.

Risk (6331’e göre): İş sağlığı ve güvenliği (İSG) açısından risk, 6331 sayılı
kanundaki tanıma göre, tehlikeden kaynaklanacak kayıp, yaralanma ya da başka
zararlı sonuç meydana gelme ihtimalidir

1.HAFTA SORULARI
1-) İşyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen ölüme sebebiyet veren veya
vücut bütünlüğünü ruhen veya bedenen engelli hale getiren olaya ne ad verilir?
A) Olay
B) İş Kazası
C) Meslek hastalığı
D) Risk
E) Ramak kala olay
2-) ‘’Öngörülemeyen dolayısı ile yönetilemeyen riskler hariç olmak üzere, öngörülebilir riskleri
objektif kriterlere bağlı bir şekilde tespit ederek potansiyel tehlikelere ilişkin olasılık ve
şiddetlerinin düşürülmesi yoluyla risklerini minimuma indirmek amacıyla yapılması gerekenleri
bilimsel bir yaklaşımla ortaya koymak’’ ifadesi aşağıdakilerden hangisini tanımlar?
A) Risk Yönetimi
B) Risk analizi
C) Tehlike
D) Şiddet
E) Derecelendirme

3-) İşyerinde yürütülen işlerin bütün safhalarında İSG ile ilgili riskleri ortadan kaldırmak veya
azaltmak için planlanan ve alınan tedbirlerin tümüne ne ad verilir?
A) Ramak kala
B) Kontrol
C) Analiz
D) Önleme
E) Olasılık

4-) İşyerinde meydana gelen çalışan, işyeri veya iş ekipmanını zarara uğratma potansiyeli
olduğu halde zarara uğratmayan olaya ne ad verilir?
A) Meslek hastalığı
B) İş kazası
C) Sorumsuzluk kurtarışı
D) Ramak kala olay
E) Önleme

5-) Risk büyüklüğünün tahmin edilmesi ve riskin kabul edilip edilmeyeceği konusunda karar
vermeye yönelik kapsamlı sürece ne ad verilir?
A) Risk analizi
B) Olasılık
C) Şiddet
D) Risk Değerlendirme
E) Frekans

6-) Aşağıdakilerden hangisi yasal yükümlülüklere ve işyerinin risk politikasına uygun, kayıp
ve yaralanma oluşturmayacak risk seviyesini ifade eder?
A) Sürekli iyileştirme
B) Risk
C) Kaza
D) Politika
E) Kabul Edilebilir risk seviyesi
7-) ISO’ya göre, bir olayın olasılığı ile sonuçlarının şiddetinin birleşimine ne ad verilir?
A) Risk
B) Tehlike
C) Sapma
D) Uygunsuzluk
E) Kaza

8-) İşin doğasında var olan ya da dışarıdan gelebilecek, çalışanı veya işi etkileyebilecek
zarar verme potansiyeline ne ad verilir?
A) Risk
B) Potansiyel
C) Olay
D) Tehlike
E) Frekans

9-) Yüksekte bulunan açık bir pencere, İSG açısından hangi kavramla ifade edilebilir?
A) Risk
B) Kaza
C) Olay
D) Tehlike
E) Şiddet

10-) Sokakta başı boş olarak gezen bir köpeğin birisini ısırması İSG açısından ne olarak ifade
edilir?
A) Tehlike
B) Risk
C) Olay
D) Kaza
E) Şiddet

11-) Genel olarak risk hangi formül ile açıklanır?


A) Olasılık x ihtimal
B) Olasılık x kesinlik
C) Olasılık x Frekans
D) Olasılık x şiddet
E) Olasılık x sapma

12-) Aşağıdakilerden hangisi tehlikeli madde değildir?


A) Sönümleyici madde
B) Zehirli kimyasal
C) Patlayıcı madde
D) Parlayıcı madde
E) Radyoaktif madde
13-) Aşağıdakilerden hangisi veya hangileri tehlikeli faaliyetlerdir?
I-Ağır yük kaldırmak,
II-Kişiler arası çatışma,
III-Sürekli ve sık tekrarlanan hareketler
A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) I ve II
D) II ve III
E) Hepsi

14-) İş kazasının yasal tanımı hangisini içermez?


A) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada yaşadığı kaza
B) Emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan
zamanlarda yaşanan kaza
C) Sigortalının yıllık İzinde yazlığına gittiği esnada yolda geçirdiği kaza
D) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında yaşanan
kaza
E) Sigortalının işyeri bahçesinde yere düşüp yaralanması

15-) Bir şirketin risk alma kapasitesiyle bağlantılı olarak risk alma isteğini aşağıdakilerden
hangisi ile ifade edilir?
A) Risk
B) Risk iştahı
C) Risk kapasitesi
D) Şiddet
E) Olasılık

16-) Hangisi Domino Teorisinde yer almaz? 1 B


I-%88 güvenli olmayan davranış 2 A
II-%10 güvenli olmayan koşullar 3 D
III-%2 takdiri ilahi 4 D
IV-%5 İşçinin aile durumu
A) Yalnız IV 5 D
B) Yalnız II 6 E
C) I ve II 7 A
D) II, III ve IV 8 D
E) Yalnız I
9 D
10 B
11 D
12 A
13 E
14 C
15 B
16 A

You might also like