You are on page 1of 5

Güvenlik kültürü anlayışı, Tehlikeli madde bulunduran işletmeler tarafından büyük önem arz etmektedir.

Mevcut riskleri dikkate alarak işverenlerin,


faaliyetlerini; teknoloji, politikalar, prosedürler ve sistem koşullarına uygun güvenlik kültürünün işletmede yerleşmesini sağlamalıdır. Büyük endüstriyel
kuruluşlarda güvenlik kültürünün oluşması iş kazalarının azaltılmasında büyük fark yaratacaktır. Çalışanların örgütsel aidiyeti, temel değerleri, tutum ve
davranışları kazaların önlenmesinde etkilidir. İşletmeler temel sorumluluklarını yerine getirdikten sonra bazı ek önlemler alması gerektiği görüşü tüm dünyada
benimsenmektedir. Bunun nedeni ise önceki bölümlerde de sıkça üstünde durulan çalışanların tehlikeli davranışta bulunma durumudur. Bu durumun önüne
geçilebilmesi için işletmenin içerisinde gözle görülüp elle tutulamayan bir sağlık ve güvenlik anlayışının olması gerekmektedir. Çalışanların, işverenin aldığı
güvenlik önlemlerini takip etmesi güvenlik algısını yükseltmektedir. İşletmelerde artan güvenlik uygulamaları ve yaşanan değişim çalışanların güvenlik
kültürüne sahip çıkmasını güçlendirecektir. Güvenlik Kültürünün oluşturulma aşamasında izlenen yol haritası içerisinde öncelik planlama aşamasıdır. Bu
aşamada; üst düzey yönetim tarafından sahiplenilen ve hesap verilebilir bir çerçeve sağlanması, işletmenin sorumlulukları ve vizyonunu ortaya koyan politika
oluşturulması, tehlikelerin belirlenmesi ve kontrolü, acil durumlara müdahaleyi ve yasal standartların belirlenmesi, tehlikelerin belirlenmesi ve risk
değerlendirmesi süreçlerinin sistematik bir şekilde ele alınması yer almaktadır. Uygulama aşamasında ise; planlamada belirlenen hususların uygulanması yer
almaktadır. Üçüncü aşama ise kontroldür. Bu aşamada; performans değerlendirmesinin gerçekleştirilir. Son aşama ise; geliştirme uygulamalarıdır. Burada,
kuruluşun güvenlik uygulamalarının gözden geçirilmesi ve sürekli iyileştirmesine yönelik politkalar hazırlanmaktadır.

Büyük endüstriyel kazalar için yürütülen risk değerlendirmesi belirgin risk ve tehlikelere odaklanmaktadır. Bunlar arasında; yangın, patlama ve toksik yayılım
kaynaklı tehlike ve riskleri yer alır.

Tablo-1: Risk Analizi Ve Değerlendirme

Risk değerlendirmesi sonucunda ortaya çıkan risklerin ortadan kaldırılması büyük işletmelerde diğer ölçekli işletmeler ve farklı sektörlerle karşılaştırıldığında
daha önem arz ettiği görülmektedir. Bunun en büyük nedeni, risk ve tehlikelerin olası kazaya dönüşmesi sonucunda ortaya çıkacak kaza maliyeti diğer
işletmelere göre çok daha ağırdır. Risk analizi doğrulturusunda, büyük endüstriyel kazaların risklerinin azaltılması ya da istenen eşik değere çekilmesinde
izlenmesi gereken temel yol haritası içerisinde;

i.Kullanılan tehlikeli maddenin değiştirilmesi (daha az tehlike arz eden madde ile) ya da kullanılan miktarın azaltılması;

ii. Önleyici eylemlerin artırılması (güvenlik bariyerleri);

iii. Kaza sonuçlarının şiddetini azaltıcı önlemlerin alınması yer almaktadır.

BEKRA mevzuatı ve İSG Kanunundan doğan yükümlülükler gereği işverenler risk analizi sonucu ortaya çıkan rapor sonrası alınması gereken önlemlerin
tamamını alması zorunludur. Tüm risklerin yok edilmesi mümkün olmasa da kabul edilebilir risk düzeyine indirilebilir. İşverenler risklerin tanımlanması, analiz
edilmesi, ölçme ve değerlendirilmesi için özel yöntem, standart ve politikalara ihtiyacı olacaktır.
BEKRA mevzuatı, kantitatif risk değerlendirmesi anlayışını benimsemektedir. İşveren, kantitatif risk değerlendirmesine süreci sonunda belirlediği tehlikeli
ekipmanların olası tehlikeleri için simule edilen büyük kazaların olası sonuçları hakkında ön çalışma yapmalı ve olası kazaların sonuçlanı minumum seviyeye
indirmelidir. İşverenler, risk değerlendirme süreçlerinde aşğıdaki hususları ispatlanmalıdır:

İşletmecinin, kuruluşun çalışması ile ilgili riskleri anladığı,

Kuruluştan kaynaklanan risklerin kabul edilebilir düzeyde olduğu ve

Kazaları önlemek ve sonuçlarını sınırlandırmak için yeterli önlem alındığı.

İşveren, kantitatif risk analizi çalışması yapacak ekibe, kullandıkları makina teçhizatın hata oranları, insan hata oranları, toksik doz - cevap ilişkisi,
yangın/patlama/yüksek basınç durumlarının yaşanması halinde fiziksel tepkileri, yapıların patlama durumlarına karşı direnci, yayılım modellemesi teknikleri,
güvenlik bariyerlerinin (yangın için sprink sistemleri, sızıntıyı izole etme vb.) özellikleri gibi teknik konularda bilgi ve eğitimleri alması faydalı olacaktır.

[1] (Çevrimiçi) htp://ec.euro pa.eu/environment/seveso/, 11.02.2018


[2] Çevrimiçi, htp://www.mevzuat.gov.tr/Metn.Aspx?MevzuatKod=7.5.19193&MevzuatIliski=0&sourceXmlSearch=kaza, 12.02.2018
Ünite Soruları

1. Aşağıdakilerden hangisi Büyük Endüstriyel Kazaların tehlike kaynaklarından değildir?

A) Reaktörler

B) Kondansatör

C) Tehlikeli maddelerin depolanma yeri

D) Rezistans

E) Üretim birimi

2. Dünya tarihinde ilk büyük endüstriyel kaza olarak geçen kaza aşağıdaki ülkelerin hangisinde gerçekleşmiştir?

A) İngiltere

B) İtalya

C) İspanya

D) Hollanda

E) Portekiz

3. Aşağıdaki kurumlardan hangisi BEKRA mevzuatının uygulanmasından sorumlu merkezi seviyedeki idarelerdendir?

A) Valilik

B) Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı

C) Belediye

D) ÇSB’nin Afet ve Acil Durum Yönetim Birimleri

E) Başkanlığın İl Müdürlükleri

4. Aşağıdakilerden hangisi Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın yürütümü ve gözetimi içerisinde yer alan ilgili mevzuatlardan biridir?

A) 27261 Sayılı Afet ve Acil Durum Yöneyim Başkanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun

B) 3146 sayılı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun

C) 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanun,


D) 8633 sayılı Çalışanların Patlayıcı Ortamların Tehlikelerinden Korunması Hakkında Yönetmelik

E) 28512 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği

5. Aşağıdakilerden hangisi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın BEKRA hakkında gözetimi altında olan ilgili mevzuat içerisinde
değildir?

A) 3146 sayılı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun

B) 10213 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun

C) 8633 sayılı Çalışanların Patlayıcı Ortamların Tehlikelerinden Korunması Hakkında Yönetmelik d) 28512 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Risk
Değerlendirmesi Yönetmeliği

D) 28681 sayılı İşyerlerinde Acil Durumlar Hakkında Yönetmelik

CEVAP ANAHTARI

1. d 2. b 3. b 4. a 5. b
11. İŞ KAZALARININ ÖNLENMESİ VE ÇEVRESEL ÖNLEMLER

Kaza önleme prensiplerinin temelinde bireyi temel alan uygulamalar yer alırken, süreç içerisinde sosyal ve çevresel temelli prensiplerin etkisi ağırlık
kazanmaktadır. Halk Sağlığı politikaları temelli kaza önleme prensipleri kaza önlemede başarıyla uygulanabileceği görüşü giderek yaygınlık kazanmaktadır.
Yaralanma kavramı toplumda; kaza sonucu meydana gelen, sıklık düzeni kestirilemeyen, kaçınılması imkansız, kadere veya şansa bağlı olarak ortaya çıkan
olaylar olarak kabul etmekteyken; halk sağlığı bilimi açısından ortaya çıkacak zararın önlenebilir, zamanlaması ve sonuçları kestirilebilir ve sakınılabilir olaylar
olarak değerlendirilmektedir.

Halk sağlığı disiplini, bireyin yalnızca kişisel faktörler nedeniyle kaza geçirdiğini savunmaz. Sürecin içerisine, çevresel ve kamusal faktölerinde etkisi olduğunu
savunmaktadır. tarafından kullanılan araçlara da yöneltmeliyiz. Halk sağlıkçıları iş kazalarının önlenmesinde en etkili yöntemin geçmiş verilerin ışığında
risklerin tanımlanarak ortaya çıkan risk ve tehlikelerin değerlendirilmesiyle gerçekleştirilebileceğini savunmaktadır. Veri havuzunun oluşturulmasıyla kaza
önleme politikaları daha hızlı geliştirilebilecek ve program dâhilinde etkinliği değerlendirilebilecektir.

11.1. Kaza ve Yaralanma Önleme Aşamaları

İş kazalarının önlenmesine yönelik politikalar temelde beş aşamada planlanmaktadır. Her aşamada iş kazasının önlenmesine yönelik sorulacak temel sorularla
sonuç alınması hedeflenmektedir. Bu beş aşama arasında; sürveyans, risk faktörü saptama, müdahale geliştirme, uygulama ve değerlendirme yer almaktadır.

Şekil 3: Kaza ve yaralanmayı önleme aşamaları

Sürveyans aşaması, tıp literatüründe veri toplanması olarak tanımlanmaktadır. Bu aşamada geçmişte meydana gelen iş kazalarına yönelik kapsamlı taramalar
yapılmaktadır. Bu temel basamak ikinci adımın merkezinde yer alan olası risk ve tehlikelere yönelik ön bilgileri içermektedir. İkinci aşama, meydana gelen
kazalarla ilgili toplanan bilgilerin değerlendirilmesi ve filtrelenmesi aşaması olarak kabul edilmektedir. Bu kapsamda kazaya neden olduğu düşünülen olası tüm
risk faktörlerinin belirlenmektedir. Çünkü, İSG uzmanları olası tüm riskleri tespit edebilmek adına birçok yüksek oranda ilgili veya düşük oranda ilgili ya da
ilgisiz tüm riskleri tespit edebilmektedir. Bu kapsamda kazaya neden olarak görülen kazayla neden arasında kuvvetli ilişki olduğu düşünülen tüm risk faktörleri
bu aşamada belirlenir. Üçüncü aşamada ise, olası risk ve teklikelere karşı nasıl müdahale edilmesi gerektiğine yönelik politika geliştirilmesi amaçlanmaktadır.
Bu aşamada acil durum eylem planı benzeri bir mantıkla yürütülmesi gerekmektedir. Dördüncü aşamada ise, olası kaza durumlarında faaliyetlerin nasıl
yapılması gerektiğine yönelik iş planının hazırlanması hedeflenmektedir. Son aşamada ise, hayata geçirilmesi düşünülen mevcut risk ve tehlikelere karşı
hazırlanan eylem planının artıları ve eksileri değerlendirilmektedir.

11.2. Kaza Önlemede Olası Kısıtlılıklar

Kaza önlemeye yönelik politikalar hayata geçirilirken birçok dışsal faktör de etki etmektedir. Bunlar arasında; ilk sırada toplumsal farkındalık yer almaktadır.
Toplum bakışı; kaderci toplum yapısının gelişiminde kazalar önlenemez ve engellenemez olarak düşünülmektedir. Yetkili birimler en yüksek önlemleri de
alsalar toplumun geneli kaza meydana geldiğinde olması gereken bir durumun gerçekleştiği düşüncesiyle durumu rahatlıkla kabullenmektedir. Bu durum da

You might also like