You are on page 1of 209

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ

PROF. DR. HALİM İŞSEVER DR. ÖĞR. ÜYESİ MEHMET GÜLER PROF. DR. MEHMET SARPER ERDOĞAN DR. ÖĞR. ÜYESİ AYSEL ERSOY YILMAZ PROF. DR. FERDİ TANIR

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ


İçindekiler

1. İş Sağlığı Ve Güvenl ğ Kavramsal Çerçeves Ve Önem

Grş
1.1. İş Sağlığı Ve Güvenl ğ n n Kavramsal Çerçeves
1.2. İş Sağlığı Ve Güvenl ğ n n Dünya’da Ve Türk ye’de Tar hsel Gel ş m Seyr
1.3. İş Sağlığı Ve Güvenl ğ n n Stratej k Çevres
Bölüm Özet
Ün te Soruları

2. İşveren Yükümlülükler Ve Çalışan Sorumlulukları

Grş
2.1. İşveren n İş Sağlığı Ve Güvenl ğ Yükümlülükler
2.2. İşyer Organ zasyonu Oluşturma Yükümlülüğü
2.3. Sağlık Gözet m Yapma, Kayıt Ve B ld r m Yükümlülüğü
2.4. Ac l Durumlar Hakkında
2.5. Temel İş Sağlığı Ve Güvenl ğ H zmetler
Bölüm Özet
Ün te Soruları

3. Korunma Pol t kaları Ve R sk Grupları

Grş
3.1. Kavramlar
3.2. Koruma
3.3. Tehl kel Durum Ve Davranışlar
3.4. Çalışma Ortamı Ve Korunma Pol t kaları
3.5. Çalışma Hayatında Korunması Gereken Özel Çalışma Grupları
Bölüm Özet
Ün te Soruları

4. İsg Örgütlenmes

4.1. İş Sağlığı H zmetler nde Sağlık İnsan Gücü


4.2. İşyer Hek ml ğ
Bölüm Özet
Ün te Soruları

5. K ş sel Koruyucu Donanımlar

5.1. K ş sel Koruyucu Donanımların Tanımı


5.2. K ş sel Koruyucu Donanımların Genel Özell kler
5.3. K ş sel Koruyucu Donanımların Değerlend r lmes , Seç m Ve Kullanımı
5.4. K ş sel Koruyucu Donanım Çeş tler
5.5. K ş sel Koruyucu Donanımların Kategor zasyonu
Bölüm Özet
Ün te Soruları
6. İş Kazaları, Kaza Sebep Teor ler

6.1. İş Kazalarını Önleme


6.2. Tar hsel Gel ş m
6.3. Kaza Nedensell k Modeller n n Gel ş m
Bölüm Özet
Ün te Soruları

7. İş Kazaları Ve Kaza Sonrası Süreçler

7.1. Tanımlar
7.2. İş Kazalarının Nedenler
7.3. İş Kazalarının Sağlık Sonuçları
7.4. İş Kazalarının Sosyal Etk ler
7.5. İş Kazalarından Korunma
7.6. Kaza Sonrası Süreçler
Bölüm Özet
Ün te Soruları

8. Meslek Hastalıkları

8.1. Meslek Solunum S stem Hastalıkları


8.2. İşyerler nde Sıklıkla Maruz Kalınan Bazı Öneml K myasallar
8.3. Gürültüye Bağlı İş tme Y t kler
Bölüm Özet
Ün te Soruları

9. Meslek Hastalıklarının Sevk Ve İdares

9.1. Meslek Hastalıklarının Tanımı


9.2. Yükümlülük Süres n n Tanımı
9.3. Meslek Hastalıkları L stes
9.4. Meslek Hastalığı Tanısı Ve Tazm n Ed lmes
9.5. Meslek Hastalığı Kuşkusunda Sevk Z nc r
Bölüm Özet
Ün te Soruları

10. F z ksel R sk Etmenler

10.1. Elektromanyet k Radyasyonlar


10.2. Ses Ve Gürültü
10.3. T treş mler
10.4. Yüksek Ve Alçak Basınç
10.5. Isı Ve Sıcaklık
Bölüm Özet
Ün te Soruları

11. K myasal R sk Etmenler Ve Yangın Güvenl ğ

11.1. K myasal R sk Etmenler


11.2. K myasalların Sınıflandırılması
11.3. K myasalların B rb r İle Olan Etk leş m
11.4. K myasal Tehl kelere Karşı Alınab lecek Tedb rler
11.5. Patlayıcılar
11.6. Yangın Güvenl ğ
Bölüm Özet
Ün te Soruları

12. Ergonom k R sk Etkenler

12.1. Tar hsel Gel ş m


12.2. Ergonom
12.3. Antropometr
12.4. Yorgunluk
12.5. İşe Bağlı Meslek Kas İskelet S stem Rahatsızlıkları
12.6. Ergonom k R sk Değerlend rme Yöntemler
12.7. Postür Anal zler
12.8. Kas İskelet S stem Hastalıklarının Önlenmes
Bölüm Özet
Ün te Soruları

13. B yoloj k Ve Ps kososyal R sk Etkenler

13.1. B yoloj k R sk Etkenler (bre)


13.2. Ps ko-Sosyal R sk Etkenler
Bölüm Özet
Ün te Soruları

14. R sk Değerlend rmes

14.1. R sk Değerlend rmes n n Aşamaları


14.2. R sk Değerlend rme Yöntemler
Bölümözet
Ün te Soruları
1. İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KAVRAMSAL ÇERÇEVESİ VE ÖNEMİ

Giriş

L teratürde güncel kullanımı “İş Sağlığı ve Güvenl ğ ” olan kavram, gel ş m sürec çer s nde kapsam ve çer k olarak değ ş kl ğe uğramıştır. Ekonom k hayatın
çer s nde emek unsurunun rolünün artmasıyla b rl kte öncel k şyer sağlığı ve güvenl ğ nden şç sağlığı ve güvenl ğ ne doğru kaymıştır. Ancak ş, hem
çalışanların hem de şyer n n korunması ve gözet lmes le sağlıklı ve güven l r b r formatta gerçekleşt r leb l r. Bu kapsamda, gerek şyer sağlığı ve güvenl ğ
gerekse de şç sağlığı ve güvenl ğ kavramı değ şerek yer n daha gen ş b r anlamı olan “İş Sağlığı ve Güvenl ğ ” kavramına bırakmıştır. Bu bölümde, kavramın
gel ş m sürec , tar hsel perspekt e ele alınacak; sonrasında günümüzde gel nen noktada etk leş m çer s nde olduğu çevreler hakkında b lg ler ver lerek durum
anal z gerçekleşt r lecekt r.

1.1. İş Sağlığı ve Güvenliğinin Kavramsal Çerçevesi

İnsanoğlu, var olduğu günden bugüne kadar çalışmak zorunda kalmıştır. İnsanlar b nlerce yıl önces nde olduğu g b bugün de çalışma esnasında ş kazaları le
karşı karşıya kalmaktadırlar. Geçm şte savaş sonucu görülen ölüm rakamları, günümüzde çalışma hayatında gerçekleşen ş kazaları sonucunda
görüleb lmekted r. Gel nen noktada, çalışma esnasında hayatını kaybeden nsan sayısı, savaşarak hayatını kaybeden nsan sayısından fazladır. İş kazası sonucu
ölen nsan sayısının alkol ve uyuşturucu kullanımından ölen nsan sayısını geçt ğ görülmekted r. Savaş dönemler nde dünyada yaklaşık 650 b n nsan hayatını
kaybederken günümüzde ş kazası ve meslek hastalıkları neden yle hayatını kaybeden nsan sayısının 3 m lyona ulaştığı b l nmekted r.1

İnsanların en temel haklarından b r s de sağlık hakkıdır. İnsanların hayatlarını yüksek refah şartlarında yaşayab lmeler , temel sağlık mkânlarının sosyal devlet
tarafından gerçekleşt r lmes ne bağlıdır. İnsanlar, hayatlarının büyük bölümünü çalışma ortamında geç rmekted r. Bu nedenle çalışma ortamındak tehl keler ve
çalışanların güvenl kler n n sağlanması sosyal devlet n sağlık güvences kapsamına g rmekted r. Burada b r d ğer paydaş olan şverenler n roller ortaya
çıkmaktadır. Devlet ve şverenler, ş yerler ndek sağlıksız ve güvens z koşulları düzenleme ve denetleme rolünü gerçekleşt rd ğ takd rde, b reyler n sağlık ve
güven çer s nde çalışmalarını sağlayacağı b r ortam doğacaktır. Bu kapsamda ş sağlığı ve güvenl ğ düzenlemeler , b reyler n çalışma hayatındak sağlık ve
güvenl k hakkını gözeten en öneml uygulamalardır.2

Gen ş anlamda ş sağlığı; “tüm mesleklerde çalışanların bedensel, ruhsal, sosyal iyilik durumlarını sürdürmek, çalışanların çalışma koşullarından kaynaklanan
risklerden korunmasını sağlamak, sağlıklarının bozulmasını önlemek, kendilerine uygun işlere yerleştirmek ve işin insana ve insanın işe uyumunu sağlamak”
olarak tanımlanmaktadır. İş güvenl ğ çalışmaları se sağlık gözet m n tamamlamak üzere çalışanların korunması, rahat ve güvenl ortamda çalışmalarının
sağlanmasını ve tehl kel durumların yaşanmadan tesp t ed l p ortadan kaldırılmasını kapsamaktadır.4

İş sağlığı ve güvenl ğ , çalışanların şletmeler n ş n yürütülmes esnasında meydana geleb lecek tehl keler ortadan kaldırmak, çalışma esnasında karşılaşılan
çalışma koşullarını y leşt rmek adına yapılan s stemat k çalışma düzen d r. Geçm şte bu kapsamda yapılan çalışmalar, “İşç Sağlığı ve Güvenl ğ ” başlığı altında
ncelen rken günümüzde “İş Sağlığı ve Güvenl ğ ” başlığı altında ncelenmekted r. Bu durum, l teratürde k m b l m adamları tarafından, güvenl k ve sağlık
öncel ğ n n şç n n sağlığından çok, ş n ve şyer n n güvenl k ve sağlığına önem ver ld ğ yönünde eleşt r ler almaktadır.5

D ğer b r bakış açısına göre de ş sağlığı ve güvenl ğ (İSG) olarak tanımın daha gen ş ele alınması gerekmekted r. Bu kavramsal yaklaşımın ş yer n n çer s nde ve
dışarısında şç y etk leyeb lecek tüm tehl keler çer s ne alab lecek gen ş güvenl k önlemler sunan, aynı zamanda şç sağlığını ve güvenl ğ n de gözeten gen ş
b r sağlık ve güvenl k anlayışı get receğ n savunmaktadır.6

Meydana gelen kavramsal tartışmayı ortadan kaldırab lmek adına 1950 yılında Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) le Dünya Sağlık Örgütü (WHO) karma b r
kom syon kurarak şç sağlığı ve güvenl ğ n n de amaç ve hedefler n çer s ne alan b r tanım l teratüre kazandırmışlardır. ILO, yaptığı bu tanımı 112 sayılı Tavs ye
Kararı le tüm üye ülkelere duyurmuştur. Bu tanım le b rl kte; ş sağlığı ve güvenl ğ n n amaçları arasında, çalışmanın olumsuz koşullarının en asgar düzeye
çek lmes , her şç n n f z ksel ve ruhsal yetenekler ne uygun şlerde çalıştırılması, b reyler n sağlık ve güvenl k kapas teler n n üst düzeylere çek lmes ve en
öneml s yapılan ş le şç arasında opt mum uyum sağlanmasına özen göster lerek şgücünün gereks z yorgunluktan dolayı karşılaşab leceğ tehl keler n
ortadan kaldırılmasının amaçlandığı ve kapsam çer s ne alındığı duyurulmuştur. 7

Günümüzde ş sağlığı ve güvenl ğ n n kavramsal çerçeves ; ş n cra ed lmes nden kaynaklanan tehl keler n g der lmes veya mevcut tehl keler n önceden
yapılacak çalışmalar le tesp t ed lerek r skler n tesp t ed l p önlemler n n alınması olarak gen şlemekted r. İSG çer s nde ş n cra ed lmes hususu oldukça gen ş
b r konudur. Çok farklı d nam kler çer s nde barındırmaktadır. Bunun çer s ne; şç , mak ne ve şyer nden kaynaklanan b rçok değ şken g rmekted r. Bu
anlamda İSG h zmetler , ş n tüm süreçler n etk leyen çok kapsamlı b r konudur.8 Bu anlamda ş n sağlığını ve güvenl ğ n etk leyen b rçok faktör ş yer nde kaza
r sk oluşturab lmekted r. Bu nedenle b rçok b l m dalının İSG kapsamında farklı araştırmalar le ş sağlığı ve güvenl ğ tedb rler n arttırab lmek adına çalışmalar
yapması gerekmekted r.

L teratürün genel ş sağlığı ve güvenl ğ konularına yaklaşımı üç ana başlık altında toplamaktadır:

Çalışanlara yönel k şç güvenl ğ

Çalışma ortamına yönel k ş yer güvenl ğ

Üret m teknoloj s ne yönel k üret m güvenl ğ


Başlıklardan görüldüğü üzere, ş sağlığı ve güvenl ğ ne bakış açısı k ye ayrılmıştır. Bunlardan b r nc s ş n güvel ğ n n arttırılması d ğer se çalışan güvenl ğ n n
arttırılmasıdır. Gel şen teknoloj beraber nde günümüzün çalışma hayatında da c dd eğ l m farklılıkları ortaya çıkarmaktadır. Bu durum, aynı zamanda yen
çalışma şek ller n beraber nde get rmekted r. Üret m yapısının değ şmes de yen yönet m tekn kler n n ortaya çıkmasına ve çalışan kavramının değ şmes ne yol
açmaktadır. Bu durum, n ha noktada ülkeler İSG pol t kalarını güncellemeye mecbur bırakmaktadır. Aynı zamanda, şletme çer s nde yer alan her unsurun
tehl kelerden ve r sklerden uzak olmasını sağlayacak düzenlemeler get r lmes n mecbur kılmaktadır.9

Gel şen çalışma standartlarının beraber nde sağlıklı ve güvenl kl çalışma ortamları ortaya çıkaracağı görüşü hâk md r. Bu durum, şç ler n refah ve huzurunu
gel şt recek, moral mot vasyonunu arttırarak üret m n ve yönet m nde de kal tes n arttıracaktır. İş sağlığı ve güvenl ğ h zmetler , şletmelerde sadece kazayı
önlemek ç n uygulanmamaktadır. İSG h zmetler n n ana amacı; çalışan b reyler n bedensel ve ruhsal olarak daha refah ortamı çer s nde çalışmalarını
sağlayacak tedb rler n alınmasını sağlamaktır.10

İş sağlığı ve güvenl ğ n n kavramsal gel ş m sürec ne göz atıldığında, uygulamanın temel amacının sadece çalışan sağlığının gözetmek olmadığı görülmekted r.
Gel şen süreçte önce ş n güvenl ğ , sonrasında ş yer n n güvenl ğ , sonrasında çalışanın sağlık ve güvenl k ht yaçlarının şverenler ve devlet tarafından
korunması ve gözet lmes gerçeğ ortaya çıkmıştır. İSG tedb rler n n alınması beraber nde toplumun genel nde b r refah artışı yaratacaktır. Bu durum devlet
açısından da ş kazası-meslek hastalıkları g b gayr saf m llî hasıla çer s nde c dd yekûn oluşturan b r kalem n azalmasını, şveren açısından şgücü ve sosyal
güvenl k mal yetler n n azalmasını son olarak da şgücü açısından se sağlık ve güven çer s nde çalışan b reyler ortaya çıkararak ver ml l ğ artan b reyler n
ücretler nde artışlar yaşanmasını sağlayacaktır.10

1.2. İş Sağlığı ve Güvenliğinin Dünya’da ve Türkiye’de Tarihsel Gelişim Seyri

İş sağlığı ve güvenl ğ n n uluslararası ve ulusal düzeydek gel ş m seyr bu başlık altında Dünya’da ve Türk ye’de yaşanan gel şmeler ayrı ayrı olarak kapsamlı b r
şek lde ele alınmaktadır.

1.2.1. Dünya’da İş Sağlığı ve Güvenliğinin Gelişim Seyri

İş sağlığı ve güvenl ğ uygulamaları b rçok evr mden sonra günümüzdek modern hâl ne gelm şt r. Günümüzdek b l msel anlamını kazanmasının altında sancılı
b r tar hsel süreç yatmaktadır. Bu gel ş m sürec çer s nde b rçok farklı b l m nsanı katkı sağlamıştır. Gel ş m sürec n n sonunda ş sağlığı ve güvenl ğ , b r b l m
dalı olarak, üret m sürec nde ve toplum yaşamındak değ şkenl klere bağlı olarak gel ş m n sürdürmekted r. Dünya genel nde ş sağlığı ve güvenl ğ alanında
yaşanan gel şmeler sanay önces ve sonrası dönem olmak üzere k alt başlık altında ele alınmaktadır.

1.2.1.1. Sanayi Devrimi Öncesi Yaşanan Gelişmeler

İş sağlığı ve güvenl ğ alanında yaşanan gel şmeler n geld ğ noktayı anlayab lmek ç n öncel kle tar hsel sürec anlamak gerekmekted r. Sağlık ve güvenl k
alanında yaşanan gel şmeler tek başına b rden b re ortaya çıkmamıştır. Tamamı b r sürec n devamlılığını sağlamaktadır. Bu devamlılığın sağlanmasında
başlangıç noktası Esk Mısır’a (MÖ 1500) dayanmaktadır. Hâlen ayakta olan Mısır P ram tler ’n n yapımında nasıl m mar b r başarıdan bahsed l yorsa aynı başarı
çalışanların sağlık ve güvenl kler n n sağlanarak ver ml şek lde çalışmalarında da g zl d r. Bu dönemde bulunan duvar yazmalarında, gen ş tıbb serv sler n
varlığından bahsed lmekted r.11

D ğer tara an da MÖ 2000 yılında bulunan Bab l İmparatorluğu’na a t yazıtlardan b r s olan Hamurab Kanunları’nda ş sağlığı ve güvenl alanında hükümler
olduğu aktarılmaktadır. Hamurab yazıtları çer s nde ş kazası sonucu mağdur olan k ş ler koruyucu maddeler arasında:12 “Eğer bir müteahhidin sağlam
yapmadığı bir binanın çökmesi sonucunda bina sahibi hayatını kaybederse müteahhit ölüm cezasına çarptırılır; eğer bina sahibinin oğlu hayatını kaybederse,
müteahhidin oğlu ölüm cezasına çarptırılır; eğer bina sahibinin kölesi hayatını kaybetmiş ise, müteahhit aynı değerde köleyi bina sahibine verir. Müteahhidin
sağlam yaptığı bir binanın çökmesi sonucunda bina sahibinin malları hasar görmüş ise müteahhit binayı yeniden yapacağı gibi, bina sahibinin tüm zarar ve
ziyanını karşılamak ile yükümlüdür. Bir binanın inşaat kurallarına uyulmadan yapılan bir duvarı yıkılırsa müteahhit tüm masrafları kendisine ait olmak üzere o
duvarı sağlamlaştırmak zorundadır.” g b maddeler yer almaktadır.

Dünyada ş sağlığı ve güvenl ğ alanına olan farkındalık meslek hastalıkları üzer nden gel şm şt r. Meslek hastalılarının fark ed lmeye başlandığı dönemse Ant k
Yunan dönem ne dayanmaktadır. İş sağlığı ve güvenl ğ n n gel ş m ne bakıldığında çalışma olgusu başladığı andan t baren b r gel şme gösterm şt r. Ancak, neler
yapıldığına a t somut bulgulara pek rastlanamamaktadır. İş sağlığı ve güvenl ğ anlayışının b raz daha yazılı hâle gelmes ve kanunlaştırılmaya başlanması lk
olarak kölec toplumlardan olan Roma İmparatorluğu’nda görülmekted r. Bu dönemde bu konuya değ nen b l m nsanları arasında Heredot, çalışanların ver ml
olab lmes ç n yüksek enerj l bes nler le beslenmeler ne değ nm ş; MÖ 370 tar h nde H pokrat se kurşunun nsan vücudu açısından zararlı etk ler nden söz
eden lk k ş olmuştur. Roma mparatorluğu dönem nde tozun nsan vücuduna zararlı etk ler olduğuna yönel k tesp tlerde bulunulmuştur. MÖ 200 yıllarında
H pokrat’ın çalışmalarını gel şt ren N cander, kurşun anem s ve kurşun kol ğ g b meslek hastalıklarını tanımlamıştır.

M lattan sonrak dönemde sağlık ve hasatlıkların saptanmasına yönel k tedb rlerden z yade önley c tedb rler alanında gel şmeler yaşanmaya başlamıştır. MS
23-79 yılları arasında çalışma ortamından korunmak amacıyla b reylere maske yer ne kullanılmak üzere torba kullanmaları sağlanarak güvenl ortam
sağlanmaya çalışılmıştır. Juvenal se dem rc lerde görülen göz rahatsızlıklarına karşılık, gözler n koruyucu gözlük uygulamasını gel şt rm ş ve ayakta
çalışanların var s olab lecekler n açıklamıştır.14

Feodal toplum dönem nde yaşanan ş sağlığı ve güvenl ğ uygulamalarına a t sağlıklı b lg ler kaynaklarda yer almamaktadır. Ancak çalışma kavramının temel
d nam kler n n bu dönemde atıldığı göze alındığında bu dönemde çalışan b reyler n çok sayıda ş kazası ve meslek hastalığına yakalandıkları tahm n
ed lmekted r.
16. yüzyılda Avrupa’da ş sağlığı ve güvenl ğ alanında gel ş m n sağlanmasında en öneml etk İtalyan hek m Bernard no Ramazz ’d r. Ramazzan , yaptığı
muayeneler esnasında yöneltt ğ sorular sayes nde b reyler n şler le sağlıkları arasında l şk kurarak ş ve sağlık arasındak lk l şk y kuran k ş olarak
göster lmekted r. Ramazzan , şç sağlığı ve ş güvenl ğ kapsamında korunma yöntemler üzer nde durmuş, ş yer n n sıcaklık dereces nden, ş yer ndek çalışma
ortamında yer alan olumsuz koşullardan ve ş - şç uyumundan bahsederek “ergonom ” b l m n n temeller n atmıştır.15

1.2.1.2. Sanayi Devrimi Sonrası Yaşanan Gelişmeler

Sanay devr m sonrasında, a le şletmeler n n yerler n büyük bacalı fabr kalara bırakması sonucunda çalışacak şç ht yacı artmıştır. Bu dönemde a leler, ş
fırsatları bulmak amacıyla köylerden kentlere büyük gruplar hâl nde göç etm şlerd r. Bu durum, beraber nde b rçok sosyokültürel zaafı ortaya çıkarmıştır.
Bunun yanında, sanay devr m n n çalışma hayatındak negat f etk ler kend s n gösterm şt r. İşç ler fabr kalar ve maden ocaklarında uzun süreler ve düşük
ücretlere çalıştırılmıştır. Ayrıca, çalışma şartlarının sağlık ve güvenl k açısından oldukça kötü olması b rçok ş kazası ve meslek hastalığının görülmes ne neden
olmuştur. Teknoloj n n gel şmes le üret m tekn kler gel şm ş, üret m hızları artmış ancak çalışanların sağlık ve güvenl kler n koruyan uygulamalar sınırlı
kalmıştır.

İng ltere’de sanay devr m sonucunda ortaya çıkan sorunları çözmek ve yasal düzenlemeler get rmek amacı le yoğun çalışmalar gerçekleşt r lm şt r. İng ltere
parlamento üyes Antony Asly Cooper çalışma şartlarının y leşt r lmes , çalışma saatler n n azaltılması, kadın ve çocukların çalışma koşulları ve saatler
hakkında düzenlemeler yapmak ç n rapor hazırlamıştır. 1740-1804 yılları arasında İng ltere’de yaşları 4-6 arasında olan çocukların 14-16 saat çalıştırıldıkları
bel rt lmekted r. Hazırlanan rapor çok etk göstermem ş, ancak İng l z şveren S r Robert Peel’ çok etk lem şt r. Sonrasında parlamentoda bu raporu desteklem ş
ve kanun hâl ne gelmes ne katkı sağlamıştır. 1802 yılında “Çırakları Sağlığı ve Morali (Diğer adı Çıraklık Sağlık ve Ahlakı Kanunu)” yasası yürürlüğe g rm şt r.
Çıkarılan bu kanun, beraber nde çalışma hayatına düzen get rm şt r. “Çırakları Sağlığı ve Morali Yasası” İng ltere’de ş sağlığı ve güvenl ğ alanında çıkarılan lk
yasa olarak göster lmekted r. Bu yasa le çalışma saatler 12 saat le sınırlandırılmış ve çalışma ortamının havalandırılması g b sağlık düzenlemeler n
uygulamaya sokmuştur.16

Endüstr yel gel şmeler n artması le mak naların üret mde daha fazla rol alması beraber nde b rçok ş kazası, yangın, patlama ve toz zeh rlenmeler n get rm şt r.
Amer kan ve Fransız İht lal le b rl kte örgütlü hareketler n artması, basının konulara duyarlılık göstermes le sosyal konular İng ltere’de daha fazla gündeme
gelmeye başlamıştır. Bu konuların başında çocuk şç ler n horlanması ve köle şç ler n çalıştırılması gelmekted r. 1824 yılından t baren İng ltere’de send kal
hareket n önü açılmış ve lk send kal hareket olan “Londra Yazışma Derneğ ” kurulmuştur. 1833 yılında se kölel k s stem kaldırılmıştır. İng ltere’de ş sağlığı ve
güvenl ğ alanında uygulamaya konulan kanun sayısı her geçen yıl artış gösterm şt r. Y ne 1833 yılında çıkarılan “Fabr kalar Yasası” le dokuz yaşının altında
çocukların çalıştırılması yasaklanmıştır. Aynı kanun le on sek z yaşın altındak çocukların se gece şler nde çalıştırılmaları yasaklanmıştır. Benzer uygulamalar
Fransa’da 1841, Almanya’da 1839, Belç ka’da 1810, İsv çre’de 1840 yılında yürürlüğe g rm şt r. Sonrasında, 1847 yılında İng ltere’de çıkarılan “On Saat Yasası” da
çalışma süreler n n daha da azalmasını sağlamıştır.17

19. yüzyılın başlarından t baren ş kazalarının ve meslek hastalıklarının yarattığı olumsuz etk ler ortadan kaldırmak amacı le çeş tl sosyal güvenl k lkeler
yaygınlaşmış ve çeş tl s gorta kolları kurulmuştur. Refah devlet anlayışının da f l zlenmeye başladığı dönemde ş sağlığı ve güvenl ğ uygulamaları bu sosyal
koruma temell anlayışın temel ne yerleşm şt r. Dünyadak ş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmes nde send kaların katkısı büyüktür. 1919 yılında
faal yete başlayan Uluslararası Çalışma Örgütü(ILO)’nün M lletler Cem yet ’ne bağlı olarak yapmış olduğu çalışmalar ve sonrasında B rleşm ş M lletler le
mzaladığı anlaşma sonucu uzmanlık kuruluşu hâl ne gelmes n n etk s oldukça fazladır.18 İlerleyen yıllarda Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) le Dünya Sağlık
Örgütü (WHO) ve bu k kuruluş le ortaklaşa faal yet yürüten b rçok kuruluş, ş sağlığı ve güvenl ğ alanında çalışmalarını sürdürmüşlerd r.

Ülkem z de 1946 yılında ILO’nun üyes olarak gerekl sağlık ve güvenl k koşullarını sağlamak ç n ILO’nun yayınlamış olduğu sözleşmeler uygulamak adına
kabul etmekted r. ILO, yürüttüğü çalışmalarda ş sağlığı güvenl ğ anlayışı le sosyal devlet olma anlayışını b rl kte değerlend rmekted r. D ğer b r fadeyle, ş
sağlığı ve güvenl ğ temel standartlarına uyulması ve bu standartların gel şen teknoloj oranında gel şt r lmes n refah devlet olma koşulları arasında
göstermekted r.

1.2.2. Türkiye’de İş Sağlığı ve Güvenliğinin Gelişim Seyri

Uluslararası düzeyde yaşandığı g b ülkem zde de şç sağlığı ve ş güvenl ğ n n tar hsel sürec nden bahsetmek gerekmekted r. Ülkem zde yaşanan gel şmeler,
dünya le benzer aşamalardan geçm şt r. Fakat ülkem zde ş sağlığı ve güvenl ğ sorunsalına a t gel şmeler n büyük b r kısmı sanay devr m sonrası yaşanmıştır.
Sanay leşme sürec tüm dünyada olduğu g b ülkem zde de ş sağlığı ve güvenl ğ sorunlarını ortaya çıkarmıştır.

1.2.2.1. Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Yaşanan Gelişmeler

Avrupa’da ve dünyada 16 ve 17. yüzyıllarda esk üret m şek ller form değ şt rmeye başlamıştır. Sermaye b r k m n n artması ve mal yetler n n düşmes üret m n
hız kazanmasına neden olmuştur. Avrupa’da üret m sürec hızla gel ş rken, Osmanlı İmparatorluğu’nda sanay yapısı küçük şletmeler, el zanaatlarının etk nl ğ
ve küçük tezgâhlar le yapılan üret mden öteye g d lemem şt r. Özell kle İng ltere’de 16. yüzyılın sonlarına doğru dokuma fabr kası sayısı 1900’ler bulmuştur. Bu
durum Osmanlı Hükümdarlığı’nın ekonom k anlamda faal yetler ne büyük darbe nd rm şt r. Dokuma tezgâhları kapatılmaya başlanmış, thalata dayalı b r
ekonom k s stem uygulanmıştır.

Osmanlı İmparatorluğu’nda ekonom k s stem n kömür üret m dışında tersane, baruthane, top arabası, f şekhane, dökümhane g b askerî amaçlı ş yerler le
dokuma fabr kaları üzer nde yoğunlaştığı bel rlenm şt r. Osmanlı İmparatorluğu’nda sanay devr m önces dönemde zanaat şler ve küçük esnaflar yaygındı. İş
yerler nde çalışma koşullarını “lonca s stem ” bel rlemekteyd . Çalışma l şk ler n n dışında ülkede “Mecelle” kanunları uygulanmaktaydı. I. Tanz mat
Fermanı’ndan hemen sonra yapılan g r ş mler sonucunda şç sağlığı ve güvenl ğ n gözeten b rtakım düzenlemeler get r lm şt r. Bu düzenlemeler, özell kle
Ereğl Kömür İşletmeler ’n n Den z Bakanlığı’na geçmes le kömür ocaklarında çalışan şç ler n çalışma koşullarını düzeltmek adına uygulamaya konulmuştur.19

Osmanlı İmparatorluğu’nda ş sağlığı ve güvenl ğ le lk olarak çıkarılan yasalardan en öneml s D laver Paşa N zamnames ’d r. Bu düzenleme, beraber nde
şgörenler koruyucu sosyal pol t ka uygulamalarını beraber nde get rm şt r. Düzenleme le maden şler nde çalışanların sağlık gözet mler ç n her maden
ocağında b r adet sağlık görevl s n n bulunması uygulaması şleme konulmuştur. D laver Paşa N zamnames , l teratürde genelde üret m arttırıcı uygulamaları
çalışma hayatına get rmes le aktarılırken, d rekt olarak ş sağlığı ve güvenl ğ alanındak lk düzenley c yasa olarak da aktarılmaktadır. Tanz mat’tan sonra şç
sağlığı le lg l en öneml düzenlemeler arasında 1859 yılında uygulamaya konulan “Maden N zamnames ” ve sonrasında 1861 yılında oluşturulan “Maad n
N zamnamas ” de yer almaktadır. Maden N zamnames , lk kez madenlerde doktor ve hemş re bulunması gerekt ğ n vurgulamış ve kazaya uğrayan a lelere
tazm nat ödenmes n düzenlem şt r. Maden N zamnames ’nden k yıl sonra yürürlüğe g ren Maad n N zamnames ’nde ş sağlığı ve güvenl ğ alanında yapılan
düzenlemeler gen şlet lm şt r. Bu yasa, genel hatları t barıyla ş sağlığı ve güvenl ğ konularını çermekted r. Get rd ğ düzenlemeler özetler sek; şveren ş
kazasının oluşmasını önlemek ç n gerekl önlemler alarak ş güvenl ğ n sağlamak zorundadır. Kazaya maruz kalanlara veya a les ne mahkeme tarafından
hükmed lecek tazm nat şveren tarafından ödenecekt r. Kaza, şveren n kötü yönet m ve denet m veya gereken önlemler n kanunlara uygun olarak yer ne
get r lmem ş olması neden yle meydana gelm ş se, şveren ayrıca 15-20 altın tutarında daha fazla tazm nat ödeyecekt r. Son olarak se havzada her şveren n
d plomalı b r hek m çalıştırmak ve eczane bulundurmak zorunda olduğu g b başlıca düzenlemeler çalışma hayatına get rm şt r.20

D laver Paşa N zamnames ’ne göre, daha gen ş düzenlemeler barındıran Maad n ve Maden N zamnameler şverenler tarafından uygulanmıştır. Bu dönemde ş
sağlığı ve güvenl ğ kapsamında uygulamaya konulan düzenlemeler şunladır: Tersane Am r ye ve Mens p İşç ler n Emekl l kler Hakkında Tüzük, Askerî
Fabr kalar Tüzüğü, H caz Dem r Yolu Memur ve H zmetler nde Hastalık ve Kaza Hâller nde Yardım Tüzüğü olarak sıralanab lmekted r. Bu uygulamalar, genelde
önley c yaklaşım merkezl değ l, kaza gerçekleşt ğ andan t baren sosyal yardım merkezl düzenlemeler olarak düzenlem şt r. D ğer tara an da send kaların
1908 yılından sonra akt f olarak söz sah b olduğu göz önüne alındığında, ş sağlığı ve güvenl ğ kapsamında düzenlemeler n gel şt r lmes nde somut katkılarının
olmadığı bel rt lm şt r.21

1.2.2.2. Cumhuriyet Dönemi Sonrasında Yaşanan Gelişmeler

Türk ye Büyük M llet Mecl s ’n n kurulması le Cumhur yet’ n (1921-1923) lanı arasında geçen zamanda ş sağlığı ve güvenl ğ alanında k öneml kanun
yürürlüğe g rm şt r. Bunlardan lk 28.04.1921 tar h ve 114 sayılı “Zonguldak Ereğl Havza- Fahm yes nde Mevcut Kömür Tozlarının Amele Menaf Umum yes ne
olarak Füruhtuna da r Kanun”, d ğer 10.09.1921 tar h nde 151 sayılı “Ereğl Havza- Fahm ye Maden Ameles n n Hukukuna Müteall k Kanun”dur. Bu kanunlardan
lk , ş sağlığı ve güvenl ğ kapsamında güvence kıstası üzer ne temellend r lm şt r. Bu kanun, üret m esnasında çıkan tozların toplanarak açık arttırma
yöntem yle satılması ve şç ler n ortaya çıkan parayı kullanmasını öngörmekted r. D ğer kanun se şç ve şverenler n zorunlu katılımını sağlayan ht yat ve
teavün sandıklarının kurulması le buralarda toplanan ücretlerle şç lere sağlık yardımı yapılmasını sağlamaktadır.22

Cumhur yet n lanından sonra en öneml gel şme İzm r İkt sat Kongres ’nde yaşanmıştır. İzm r’de 1923 yılında toplanan kongrede, hasta şç ler n 3 ay süreyle
maaşa bağlanması, günlük çalışma süres n n sek z saate nd r lmes , şç hastaneler n n açılması, sosyal s gorta s stem n n kurulması, on k yaşından küçük
çocukların çalıştırılmaması ve engell şç lere sosyal güvence sağlanması g b uygulamaların hayata geç r lmes n n kararı alınmıştır.23

Cumhur yet n lk yıllarından t baren ülke sanay s n n gel şt r lmes ne katkı sağlamak amacı le sanay yatırımlarına ağırlık ver lm şt r. Bu durum, 1963 yılından
t baren oluşturulan kalkınma planlarında da ortaya konmaktadır. Gayr saf m llî hasıladak sanay n n payına bakıldığında; b r nc kalkınma planında %17,5,
k nc kalkınma planında %20,5 ve üçüncüde se %22,5 olarak yatırımların arttırıldığı görülmekted r.24

Sanay leşme sürec nde, beraber nde get rd ğ ş sağlığı ve güvenl ğ sorunlarını ortadan kaldırab lmek ç n b rçok yasa, yönetmel k ve tüzük çıkarılmıştır.
Cumhur yet n lanından t baren ş sağlığı ve güvenl ğ kapsamında çıkarılan lk düzenleme 2 Ocak 1924 tar h ve 394 sayılı “Ha a Tat l Yasası” olarak
göster lmekted r. Bu yasa Cumhur yet tar h nde ş sağlığı ve güvenl ğ kapsamında çıkarılan en olumlu yasalar arasında göster lmekted r. B r d ğer olumlu
düzenleme, 1926 yılında Borçlar Kanunu le get r lm şt r. Borçlar Kanunu’nun 32. maddes uyarınca ş kazaları ve meslek hastalıklarından doğan hukuk
sorumluluklar tanımlanmıştır.25

Ülkem zde o dönemde ş kanunu bulunmaması neden yle 1930 yılında çıkarılan Umum Hıfzısıhha Kanunu kapsamında, çocuk ve kadın şç ler ç n lk kez
koruyucu hükümlere yer verm şt r. Yasa, bel rl durumlarda ş sağlığı ve güvenl ğ kapsamında denetleme görev n yerel yönet mler görevlend rm şt r (15, 38 ve
76. maddeler kapsamında). Umum Hıfzısıhha Kanunu, ş sağlığı ve güvenl ğ kapsamında bugün b le önem arz eden hükümler çalışma hayatında uygulamaya
dökmüştür. Uygulamaya başlatılan ş sağlığı ve güvenl ğ maddeler arasında; İşyerler ne sağlık h zmet n n götürülmes , endüstr yel kuruluşlarda çocuk ve
kadınların çalıştırılma şartları, şç ler ç n gece h zmetler , gebe kadınların doğumdan önce ve sonra çalıştırılma şartları, ş yerler ne sağlık h zmet götürecek ş
yer hek m n n çalıştırılması şartlarını ve d ğer rev r, hastane g b kuruluşlara l şk n düzenlemeler le lg l uygulamaları çalışma hayatına kazandırmıştır.26

1936 yılında yürürlüğe g ren 3008 sayılı İş Kanunu 27uygulamaya başlanmıştır. Uygulanmaya başlayan İş Kanunu le ş sağlığı ve güvenl ğ düzenlemeler daha
ayrıntılı ve s steml b r yapıya kavuşmuştur. Yasa beraber nde b r yıl çer s nde b r sosyal güvenl k s stem n n kurulması şartını da uygulamaya sokmuştur. Bu
yasa, 16 Haz ran 1937 tar h nde yürürlüğe g rm ş ve 1967 yılına kadar uygulamada kalmıştır. 3008 sayılı İş Kanunu’nun sosyal ve ekonom k gel şmelere karşı
etk s z kalması sonucunda, 2.08.1967 tar h nde 931 sayılı İş Kanunu yürürlüğe g rm şt r. Bu yasa da Anayasa Mahkemes tarafından şek l yönünden uygunsuz
bulunmuş ve sadece 9 ay yürürlükte kalmıştır. Yasanın yürürlükten kalkması le meydana gelen boşluğun doldurulması amacıyla, 1475 sayılı İş Kanunu
yürürlüğe konulmuştur. Bu kanun şverene ş sağlığı ve güvenl ğ konusunda yüksek sorumluluklar yüklerken; şç lere de sağlık ve güvenl k koşullarına uymaları
yönünden sınırlar get rm şt r. Kanun le beraber ş sağlığı ve güvenl ğ tüzükler de uygulanmaya başlanmıştır. Uygulamaya geçen tüzükler arasında;28

İşç Sağlığı ve İş Güvenl ğ Tüzüğü


Parlayıcı, Patlayıcı, Tehl kel ve Zararlı Maddelerle Çalışılan İşlerde ve İşyerler nde Alınacak Güvenl k Tedb rler Hakkında Tüzük

Yapı İşler nde Alınacak İşç Sağlığı ve İş Güvenl ğ Tedb rler Tüzüğü

Maden ve Taş Ocakları İşletmeler nde ve Tünel Yapımında Alınacak İşç Sağlığı ve İş Güvenl ğ Önlemler ne İl şk n Tüzük yer almaktadır.

1964 yılında 506 sayılı Sosyal S gortalar Kanunu yürürlüğe konulmuştur. Kanun’un k nc bölümü ş kazaları ve meslek hastalıklarına tahs s ed lm şt r. Aynı
zamanda 124. ve 125. maddeler uyarınca Sosyal S gortalılar Kurumu, s gortalıların sağlık durumlarını denetleme amacı le sağlık kontrolüne alab leceğ n ve
koruyucu hek ml k uygulaması le her türlü önlemler alab leceğ n bel rtm şt r. Bu dönemden 2003 yılına kadar, 1 adet anayasa değ ş kl ğ , send kalar ve toplu
pazarlık yasası değ şmes ne rağmen ş sağlığı ve güvenl ğ alanında yen b r düzenleme çalışma hayatında uygulamaya geçmem şt r. Sadece tüzük ve
yönetmel kler le çalışma hayatındak şç sağlığı ve ş güvenl ğ korunmaya çalışılmıştır. 2003 yılında çıkarılan 4857 sayılı İş Kanunu çer s nde ş sağlığı ve
güvenl ğ kapsamında b r bölüm açılarak konuya ver len önem ortaya konmuştur. . İş sağlığı ve güvenl ğ alanında da ayrıntılı hükümlere yer ver lm şt r. İş
Kanunu’nun beş nc bölümünde ş sağlığı ve güvenl ğ bölümüne yer ver lm şt r. Bu yasayı d ğer yasalardan ayıran farklılıkların başında se şgücü eğ t m ve ş
sağlığı ve güvenl ğ gerekl l kler ne uyması gereken şletmeler n n tel kler n n ortaya konmasını sağlaması yer almaktadır. Ülkem zde, ş sağlığı ve güvenl ğ
alanında en büyük gel şme 2012 yılında yaşanmıştır. 2012 yılında ülkem z mevzuat anlamında, ş sağlığı ve güvenl ğ kapsamında mevzuat tekl ğ kapsamına
geçm şt r.

1.3. İş sağlığı ve Güvenliğinin Stratejik Çevresi

İş sağlığı ve güvenl ğ h zmetler ; şç , şveren ve devlet açısından b rçok farklı d nam ğ çer s nde bulundurmaktadır. Tar hsel süreçte yaşanan ekonom k, sosyal
ve teknoloj k değ şkenler, çalışma hayatına yen tehl keler sokmaktadır. Bu değ şkenler, şüphes z üret m unsurlarının şley ş n kolaylaştırmakta d ğer tara an
da çalışma hayatına yen d nam kler kazandırmaktadır. Bu değ şkenler etk leyen unsurların başında küreselleşme sürec gelmekted r. Küreselleşme, temel nde
gücünü teknoloj k gel şmelerden almaktadır. Bu süreç, en fazla çalışma hayatı d nam kler n değ şkenl ğe uğratmaktadır. Bunun nedenler arasında b reyler n
ht yaçlarının değ şmes , çalışma hayatına bakış açılarının değ şmes , send kaya tutumlarının değ şmes ve teknoloj k şler n artması g b unsurlar gelmekted r.29

Değ şen çalışma yöntemler ve nsanların ht yaçlarında yaşanan değ ş kl kler n çalışma hayatına yansıması çalışma unsurunun çehres n değ şt rmekted r.
Esnek çalışma s stemler n n gel şmes , çalışma ortamına bağlılığın azalması ve send kalı şç ler n azalması; şletmeler çalışanların sağlık ve güvenl kler ne
yönel k önlem almak yer ne ş n güvenl ğ ne yönel k yatırımlara doğru tmekted r. Ülke yönet mler n n rolü burada devreye g rmekted r. Devlet, çalışanların
sağlık ve güvenl kler ne önem ver lmes n sağlamak amacıyla yasal koruma mekan zmalarını güçlend rmel d r. İş sağlığı ve güvenl ğ , bütün sosyal paydaşlar
açısından ekonom k, sosyal ve tekn k açından b rçok mal yet çer s nde barındırmaktadır. Bu başlık altında ş sağlığı ve güvenl ğ n n tüm boyutları bütün
paydaşları açısından değerlend r lecekt r.

Küreselleşmen n tanımlanmasında henüz tam b r f k r b rl ğ görülmemekted r. Bazı yazarlar tanımlamalarında küreselleşmen n ekonom k boyutuna önem
vererek tanımlama yaparken bazı yazarlar da s yas ve kültürel boyutu le tanımlamaya çalışmaktadır. R tzer30 küreselleşmey nsanların, malların ve b lg n n
g derek artması le bu faktörler n karşı karşıya gelmes net ces nde ortaya çıkan yapıları çeren b r süreç olarak tanımlamaktadır. Aktan ve Şen31 se
küreselleşmey , emek ve sermaye hareket n n artması beraber nde uluslararası t caret kanallarının çoğalması le ülkeler arasındak kutuplaşmayı sona
erd rmes , beraber nde teknoloj n n de hızlı gel şmes le ülkeler n sosyal, s yasal ve ekonom k olarak b rb r ne yakınlaşmaları olarak tanımlamaktadır.

Küreselleşmen n ekonom sahasına etk s , f nansal ve üret m faktörler üzer nden gerçekleşmekted r. Üret m sürec n n küreselleşmes esnasında, sınır-ötes
sermaye yatırımları, sınır-ötes şt rakler, fason malat anlaşmaları şekl nde gerçekleşt ğ görülmekted r. Bu yönelmey tet kleyen unsurların başında şgücü
mal yetler ve d ğer dışsal mal yetler öneml rol oynamaktadır. Mal yet düşük ülkelerde yapılan üret m n b rçok safhası üret c ye p yasalarda karşılaştırmalı
üstünlük mkânı vermekted r. Bu kapsamda çok uluslu ş rketler, ver ml l ğ ön plana alarak rekabet koşullarını lehler ne çev rmeye çalışmaktadırlar. 32Gel şm ş
ülkelere nazaran gel şmekte olan ülkelerde şç l k mal yetler n n düşüklüğü ve d ğer yasal prosedürler n katı şek lde uygulanmıyor olması çok uluslu ş rketler
açısından fırsat yaratmaktadır. Çok uluslu ş rketler, mal yetler n nd rmek, ş yer koşullarında ve st hdam olanaklarında daha rahat hareket etmek amacıyla
üret m merkezler n bu tarz gel şmekte olan ülkelere kaydırmaktadır.33

Günümüzde çalışma l şk ler n bel rleyen faktörler n tamamına yakını 1980’l yılların ortalarından t baren küreselleşme sürec n n etk s yle pek çok değ ş kl ğe
uğramıştır. Özell kle 1980 önces nde dönemde görülen Ford st üret m sürec n n değ şkenl ğe uğramasıyla beraber güçlü send kalaşma güdüsü yer n daha
b reysel ş l şk ler n n yürütüldüğü çalışma l şk ler s stem ne bırakmaya başlamıştır. Bununla b rl kte 1974 ve 1979 kr zler n n etk s bütün dünyada
görülmüştür. Bunun sonucunda, 1980’l yılların ortalarına doğru dünyada şs zl k c dd artışlar gösterm ş; sonucunda b rçok ülkede sosyal güvenl k s stemler
rev zyona uğramak zorunda kalmıştır. Send kal örgütlenmen n de ger lemes le bu dönemde şverenler n el y ce güçlenm şt r.34

Küreselleşmen n beraber nde get rd ğ çok uluslu ş rketler n yaptıkları yatırımlar da ülke yönet mler açısından st hdam olanağı ve yatırım olarak kabul
ed lmekte, d ğer tara an se ülkeler n öz sermayedarlarını da negat f etk lemekted r. Bu dönemde, şletmeler tam sürel st hdam ett ğ şç ler n çıkarmak
zorunda kalmış ve taşeron şç ler veya geç c şç ler le mal yetler n azaltma yoluna g tm şt r. Çok uluslu ş rketlerde gel şen esnek ş p yasası model st hdam
olanakları yaratırken, çoğunlukla taşeron şç ler ve geç c şç ler kullanmıştır. Bu durum, beraber nde ş p yasalarında heterojenleşme yaratmıştır. Özell kle
gel şmekte olan ülkelerde çalışma d nam kler n n denet m n n yüksek sev yelerde olmamasından dolayı şletmeler n genel sağlık ve güvenl k standartlarını
yer ne get rmem şlerd r.35

Bu geç ş dönem nde h zmetler sektöründe yaşanan novasyon ve buna bağlı olarak enformasyon b lg ler n n elde ed lmes bankacılık, reklam ve tasarım g b
sektörler n gel şmes ne neden olmuştur. Teknoloj k gel şmeler ışığında ağır sanay n n küresel ekonom çer s ndek payında düşüş başlamış, h zmetler
sektöründe b lg ye dayalı üret m alanları türem şt r. Bu durum beraber nde, şgören prof l n de değ şt rm şt r. Bu çalışma s stem n n gündeme gelmes
sonucunda eğ t ml çalışan prof l ne ht yaç duyulmaya başlanmıştır. Bu ht yaç, b reyler tarafından karşılık bulmuş; eğ t m düzey yüksek, teknoloj k gel şmeler
tak p eden, k ş sel gel ş me açık olan, ek p çalışmasına yatkın ve n s yat f alan çalışan prof l artmaya başlamıştır.36

H zmetler sektörünün ekonom çer s ndek yükselen payı, artan st hdam mkânları, eğ t m düzey yükselen şgören prof l beraber nde b reyler n send kaya
karşı eğ l mler n n azalmasını da tet klem şt r. Bu dönemde send kaların yer n almaya aday olarak nsan kaynakları yönet m anlayışı gel şm şt r. Bu yönet m
metodu da şletmelerde var olan personel yönet m anlayışının yer n almıştır. İnsan kaynakları yönet m anlayışı; çalışanları duygusal ve sosyal yönden tatm n
ett ğ ç n send kalara olan ht yacı azaltmaya başlamıştır.37

İst hdam şek ller nde artan çeş tl l k, ş sağlığı ve güvenl ğ boyutunda da yen l kler n yaşanmasına neden olmaktadır. Esnek çalışma metotları le ortaya çıkan
yen çalışma yöntemler n n her b r mevcut ş kanunlarında koruma altına alınmıyor se de yen yasal düzenlemeler le bu yen çalışma metotları İSG kapsamı
çer s ne dâh l ed lmekted r.

1.3.1. Teknoloj k İşler n Artması

Dünyada 1970’ler n ortasında ve sonunda yaşanan ekonom k kr zler sonrasında, sanay leşm ş ülkelerde görülen talep hacm ndek daralma k tle üret m
model n sarsıntıya uğratmıştır. Yaşanan teknoloj k yen l kler n ürün çeş tl l ğ nde büyük artışlara neden olmasına rağmen genel tüket m taleb nde b r daralma
yaşanmıştır. Teknoloj k gel şmeler, üret m metotlarının da sorgulanmasına neden olmuştur. Bu dönemde nsan ht yaçlarının çeş tlenmes üret m hızına cevap
veremeyen Ford st üret mden çıkılmasına yol açmış, yen b r seçenek olarak da post-Ford st üret m model ne doğru geç ş yapılmaya başlanmıştır.38

Teknoloj k gel şmeler ışığında başta h zmetler sektörü yen st hdam kapıları ortaya çıkarmaya başlamış; bunların başında b lg teknoloj ler n n kullanıldığı tüm
ş kolları göster lm şt r. Bu dönemde sanay sektörünün ekonom çer s ndek payı azalmış, h zmetler sektörünün payı artmıştır. H zmetler sektöründe, b lg
teknoloj ler n n yoğunlukla kullanıldığı b r çalışma s stemat ğ yer almaktadır. Bu durum, h zmetler sektörünü gel şen teknoloj ye en hızlı adapte olan sektör
hâl ne get rmekted r. Teknoloj , ağırlıkla h zmetler sektörünün st hdam yaratma kapas tes n arttırıcı yönde gel şmekte; sonucunda, her geçen san ye yen ş
mkânlarını çalışanlara fırsat olarak sunmaktadır.39

Sanay sektöründek duruma kısaca değ nmek gerek r se teknoloj k gel şmeler sanay sektöründe mak neleşen üret m merkezler n n sayısını arttırmaktadır. Bu
durum, şverenler açısından şgücü mal yetler nden kurtulmak ve daha ser üret m yapab lme yolunu açmaktadır. Sanay sektöründe gel şen teknoloj sonrası
oluşan düzene otomasyonel üret m denmekted r. Üret m yapan f rmaların tümü günümüzde yen ve teknoloj k mak naları üret mler ne kazandırmayı uygun
görmekted r. Bu durum da şgörenler açısından fırsat ve tehd tler beraber nde get rmekte; bunun sonucunda şverenler, otomasyonel üret m süreçler ne ayak
uydurab lecek eğ t m düzey yüksek ve öğrenme algısı açık çalışanları st hdam etmey terc h etmekted r. D ğer b r fade le sanay sektöründe de yaşanan
teknoloj k gel şmeler uzmanlaşma kavramını teknoloj kleşt rmekted r. Mak naları kullanab len ve otomasyonel süreçler yöneten şgücü, ortaya çıkan ş
fırsatlarından daha fazla yararlanacaktır.40

Tarım sektöründe de durum farklı değ ld r. Günümüzde gel şm ş ve gel şmekte olan ülkeler n tamamına yakınında tarım şç l ğ le ürün toplanması, yer n büyük
mak neler le ürünler n hasat ed lmes ne bırakmıştır. Bu durumda tarım sektörü çer s nde yer alan şler n de artık vasıf düzey düşük ücrets z a le şç ler
tarafından yapılması yer ne, tarım mak neler hakkında b lg sah b ve tarım mak neler n kullanab len vasıflı tarım şç ler tarafından yapılması yönünde b r
dönüşüm yaşanmaktadır. Teknoloj k şler n çalışma hayatında kend s ne daha sık yer bulması, düşük vasıf gerekt ren şlere şgücü p yasasında ht yaç
duyulmasını azaltacaktır.41

Teknoloj k şler n artması hususunda gel nen noktada h zmetler sektörü, bu anlamda en fazla yen ş fırsatları ortaya çıkaran sektör görülmekted r. B lg
teknoloj ler n n varlığı ve gel ş m , h zmetler sektöründe her geçen gün yen b r ş fırsatı ortaya çıkarab lmekted r. Bu duruma b r örnek verecek olursak ş rketler
tarafından sosyal medya kullanımının maz s çok esk değ ld r. İşletmeler, şe alacakları k ş ler , mülakata çağırmadan önce sosyal medyada k ş l k yapılarını
daha y tahl l edeb lme adına araştırma yapmak stemekted rler. Bu ht yaç günümüzde ş fırsatına dönüşmekted r. Son üç yıl çer s nde özell kle kurumsal
şletmeler “Sosyal Medya Uzmanı” adlı poz syona elaman st hdamı gerçekleşt rmekted rler. Bu konuyla lg l b r eğ t m bu zamana kadar herhang b r
yükseköğret m kuruluşunda yer almamaktaydı. Bu ht yacı karşılamak üzere de son üç yıl çer s nde b rçok ün vers te “sosyal medya” bölümler n faal yete
geç rm şlerd r. Yen teknoloj ler n bu örnekte olduğu üzere özell kle b lg teknoloj ler n n kullanıldığı h zmetler sektöründe gelecekte b rçok ş fırsatı yaratacağı
öngörüleb lmekted r.43

Yen teknoloj ler n ortaya çıkardığı ş fırsatları beraber nde meslek b rtakım r skler de get rmekted r. Sanay sektöründe kullanılan yen üret m metotlarının ş
kazası ve meslek hastalıklarını azaltması beklen rken, özell kle gel şmekte olan ülkelerde durum beklend ğ g b ortaya çıkmamaktadır. 44Avrupa B rl ğ üye
ülkeler n 1998-2011 yılları arasındak ş kazası sayılarına bakıldığında, Fransa’da %2,74 oranında artış görülür ken Almanya’da bu oran %1 oranında artış
gösterm ş, İtalya’da %2 oranında artış göster rken son olarak İspanya’da %2,5 oranında yaralanmalı ş kazalarında artış görülmekted r.45 Bu doğrultuda,
teknoloj n n gel şm ş ülke veya gel şmekte olan ülke ayırt etmeden çalışma ver ml l ğ n arttırsa da ş güvenl ğ açısından çalışanlara b r kolaylık sağladığını
söylemek doğru değ ld r.

1.3.2. Sendikaların Gücündeki Azalma (Örgütlü İşçi Sayısında Azalma)

Günümüzde çalışma hayatının d nam kler n oluşturan b rçok faktör 1980’l yıllardan t baren değ ş kl ğe uğramaya başlamıştır. 1980 önces nde ağırlıkla malat
endüstr s üzer nde daha yoğun olan st hdam olanakları, çer s nde güvenl kamu sektörünü ve st krarlı şgücü p yasalarını barındırmaktaydı. 1974 - 1979
yıllarında yaşanan k petrol kr z ne kadar da bu yoğunlaşma z rve noktasına gelm şt . Bu süre zarfında tüm dünyada send kalaşma oranları tar h n en yüksek
oranları olarak bel rt lmekted r. Fakat kr zler, tüm dünyada ülke ekonom ler ne c dd zararlar verm şt r. İşs zl k oranları yükselm şt r. Ülkeler, sosyal koruma
s stemler n rev ze etmek zorunda kalmıştır. Bu buhran çer s nde şs z kalan b reyler n send kalaşma eğ l mler zarar görmüştür. Beraber nde çok uluslu
ş rketler n özell kle gel şmekte olan ülkelere yaptıkları yatırımların da etk s yle, özel sektörün kontrolüne geçen dünya p yasalarında send kaların önem g derek
azalma trend ne g rm şt r.46

Ülke yönet mler , çer s nde bulundukları kr zden çıkab lmek adına çok uluslu ş rket yatırımlarını kaynak olarak görmüşlerd r. İşletmeler, yatırım yaptıkları
gel şmekte olan ülkelerden sübvans yon, şgücü p yasalarının katı kurallarının esnet lmes ve p yasada var olan st hdam b ç mler n n esnekleşt r lmes g b
taleplerde bulunmuşlardır. Ekonom k kalkınmanın sağlanab lmes adına b rçok ülke bu şartları kabul etmek zorunda kalmış; bu durum, teknoloj k yen l kler n
oluşturduğu yen şgücü p yasası şartları le b rleşt ğ nde send kalaşmayı negat f yönde etk leyecek büyük b r darbe olduğu görülmüştür.47

Dünya genel nde 1980’l yıllarda başlayan üret m sürec nde yaşanan teknoloj k gel şmeler, beraber nde tüm dünyada sektörler n ekonom payları çer s ndek
bölüşümünün değ şmes (sanay sektöründen h zmetler sektörüne geç ş) sonucunu ortaya çıkarmıştır. Bu durum, çalışma hayatının temel unsuru şç
tutumlarını da değ şt rmeye başlamıştır. İşgücünün Ford st üret m model ndek üret m hattından çıkmaya başlaması ve otomasyonel süreçler le gel şen
çalışma s stemat ğ çer s nde b rb r nden kopmaya başlaması; dayanışma duygusunu azaltmaya başlamıştır. Buna ek olarak da, yen yönet m tekn kler n n
başında gelen nsan kaynakları yönet m metodu send kaların çalışanlar üzer ndek etk s n el m ne etmes , send kadan uzaklaşılmaya başlanmasındak temel
nedenler arasında görülmüştür.48

Yen teknoloj ler n kullanım sıklığının artması hem send kalaşab l r şgücü sayısını azaltmakta hem de çalışanların send kalaşma eğ l mler n negat f yönde
etk lemekted r. Bu dönüşüm gerçekleş r ken malat sektöründe st hdam m ktarı azalmakta; ulaşım, let ş m, tur zm g b h zmet sektörler nde artış
göstermekted r. Belç ka’da 1995-1999 dönem nde sanay sektöründe st hdam oranı %22,7 azalırken sağlık h zmetler nde st hdam %22, ulaşım ve let ş m
sektöründe se %8,2 artış gösterm şt r.49 Toplu ş l şk ler n n daha çok gel şmes ne mkân sağlayan endüstr sektörünün st hdamdak payının azalması da
send kacılığı zayıflatmaktadır.

Bu dönemde h zmetler sektörünün st hdam yaratma kapas tes yüksek olması neden yle, genç nüfusun genel ve malat sanay nde çalışamayan kadın şgücü
çalışma hayatına g rme eğ l m gösterm şt r. H zmetler sektöründe eleman ht yacının genel n n vasıflı şgücü olduğu b l nmekted r. Bu dönemde genç nüfusun
kend s n gel şt rme steğ le eğ t m düzey n n artması ve beyaz yaka şlerde daha fazla st hdam ed lme arzusu net ces nde send kaların gücü azalmaya
başlamıştır. D ğer tara an da geleceğe yönel k potans yel üye sayısında da azalma beklent s çer s ne g r lm şt r.50

Örgütlü şç sayısını azaltan b r d ğer etken, kadınların çalışma hayatına daha sık g rmes d r. Ford st üret m s stem çer s nde çoğunlukla kol gücü le şleyen
üret m hanelerde pek çalışma mkânı bulamayan kadın şgücü, sektörel dönüşüm yaşanması ve h zmetler sektöründek meslek tanımlarının kend s ne
uygunluğunu gördüğü andan t baren çalışma hayatında kend s ne daha çok yer ed nmeye başlamıştır. H zmetler sektörünün genel st hdam çer s ndek
payının artması ve yen st hdam alanları yaratması da bu durumun gel şmes nde en öneml etkend r. Kadınların daha çok çalışma hayatında b reysel roller
d kkate alındığında; çalışan kadın sayısının artması beraber nde send kalar açısından zayıflama dönem n hızlandıran ve örgütlü şç sayısındak azalmaya
neden olan en öneml unsurların başında görülmekted r.51

Send kalaşma eğ l m gösteren şgücünün azalması ve send kaların güç kaybetmes şletmeler n üzer ndek şgücü baskısını azaltmaktadır. Send kalar, çalışma
ortamının y leşt r lmes ç n şverenler üzer nde devamlı b r tehd t unsuru olarak görülmekted r. Çalışanlar tehl kel durumları şverene b ld rd kler nde, bu
durumun g der lmes ha aları hatta ayları bulurken; send ka unsuru le durum daha güçlü b r şek lde fade ed ld ğ nde, tehl kel durumun ortadan kaldırılması
daha ved şek lde gerçekleşmekted r. Aynı zamanda send kalar, bu tehl keler toplu pazarlık sürec nde d le get rerek bazı olası tehl keler ortadan kaldırmakta,
b reylere daha güvenl ortam sunulması ç n de zem n hazırlamaktadır.

1.3.3. Esnek Çalışma ve Getirdikleri

Geleneksel çalışma b ç mler n tanımlamak ç n kullanılan esnek üret m sürec n n b r sonucu olarak karşımıza çıkan a-t p k st hdam b ç mler ; part-t me
çalışma, geç c sürel çalışma, taşeron çalışma, evde parça başına çalışma g b , bu t p çalışma metotları ş sağlığı ve güvenl ğ bakımından c dd sınırlılıklar ve
r skler beraber nde get rmekted r. Esnekleşme stratej ler , uluslararası p yasalarda rekabet avantajı yaratab lmek ve toplam mal yet çer s nde büyük yekûn
teşk l eden şgücü mal yetler n azaltmak amacıyla kullanılmaktadır. D ğer tara an da çalışanların sağlık ve güvenl k ht yaçlarının karşılanamaması noktasında
da esnekleşme stratej ler büyük b r sorunu beraber nde get rmekted r.52

OECD ülkeler n n de çer s nde bulunduğu 21 ülkede 1973-1995 yılları arasında yarı sürel çalışan b reyler n oranının %8,2’den %16,7’ye yükseld ğ
görülmekted r. 1989 yılı rakamları baz alındığında se yarı sürel çalışan şç ler n payı İsveç’te % 24, İng ltere’de % 22, Japonya ve ABD’de %18, Kanada’da %15
olarak görülmekted r. 2014 yılına gel nd ğ nde yarı sürel çalışma İng ltere’de yükselerek toplam st hdamın % 25,5’ n kapsadığı görülmekted r.53

Esnek çalışma b ç mler sadece şverene avantaj sağlamamakta; şç lere de çalışma şartlarını b zzat bel rleyeb lme mkânı sunmaktadır. Esnekl k b reylere,
k ş sel ht yaçlarını ve stekler n daha kolay yer ne get reb lecekler boş zaman mkânı yaratmaktadır. Bu sayede şgücü devr hızlı olan yerlerde dah , şe uyum
sorununun çok az yaşandığı görüleb lmekted r. İşç ler n şveren le çalışma süreler ve kısa çalışma ha ası hususunda pazarlık yapab lme fırsatı, şç ler açısından
esnekl ğ caz p kılan en öneml hususların başında gelmekted r. Esnek çalışma b ç mler nden olan part-t me çalışma t p ; başta öğrenc ler olmak üzere, a le
sorumluluğu üstlenm ş olan kadınlar, yaşlılar, emekl ler, özürlüler g b bell kategor de olan şç lere özel hayatlarını kend radeler ne göre kurgulama mkânı
sağladığından terc h ed lmekted r. Gel şen teknoloj k gel şmeler ve ş fırsatları göz önüne alındığında esnek çalışma b ç mler çer s nde yer alan ş fırsatları,
günümüzde sadece malat sanay nde görülmemekted r. B rçok eğ t m ve vasıf düzey yüksek beyaz yakalı çalışan şgücü açısından da esnek çalışma fırsatları
görülmekted r. Bu fırsatların da beyaz yakalı şgücü açısından sıklıkla terc h ed ld ğ söyleneb lmekted r.54
Esnek çalışma b ç mler , şç ler açısından bazı dezavantajları da beraber nde get rmekted r. Esnek üret m sürec , teknoloj n n mkânlarından faydalanarak
uzmanlık gerekt ren şler küçük parçalara ayırarak üret m n dışsallaşmasını sağlamaktadır. Bu kapsamda esnek çalışma b ç mler n n başında gelen taşeron
h zmet n yer öneml d r. Esnek sürelerle çalışan b rçok b rey, taşeron f rmalarda st hdam ed lmekted r. İşletmeler, şgücü mal yetler nden kâr elde etmek ve
özell kle send kalaşmanın önüne geçeb lmek adına taşeron olarak faal yet gösteren şletmeler le bağlı ortaklıklar kurmaktadır. Bu durum da düşük ücretl
çalışan prof l ve send kasızlaşmayı beraber nde get rmekted r.

En sık rastlanan a-t p k st hdam b ç mler n n başında gelen taşeronluk, çalışanlar açısından koruyucu sosyal pol t ka h zmetler n n en az uygulandığı şletme
t pler arasındadır. Bunların başında güvences z çalıştırma ve send kasız çalışmanın sıklığından dolayı çalışma koşullarında bozukluklar g b r sk faktörler
gelmekted r. Tüm bu r sk faktörler göz önüne alındığında, çalışanların meslek kaza ve r skler le karşı karşıya kalma sıklığının arttığı söylenmekted r. D ğer b r
fade le de bu r sk faktörler , tüm esnek çalışma b ç mler nde görüleb lmekted r. İspanya’da yapılan araştırmada ş kazalarının %45’ n n sanay sektöründe
görüldüğü, mevcut bu kazaların %88’n n de geç c ş l şk s kurulan taşeron şletmelerde gerçekleşt ğ fade ed lmekted r. Bunun temel nde yatan neden se
şletmeler n geç c olarak değerlend rd kler şgücünün sağlık ve güvenl k ht yaçlarına karşı özens z davranması ve gerekl koruyucu önlemler almaması olarak
bel rt lmekted r.55

Buna ek olarak da taşeron şletmelerde st hdam ed len b reyler n genel n n güvences z st hdam koşullarında st hdam ed lmeler ve send kal herhang b r
faal yet çer s nde olmamaları neden yle bağlı bulundukları şletmelerde her an şs z kalma korkusu yaşamaları şletmeler n el n güçlend ren en öneml
etkenler n başında gelmekted r. Kısm sürel şler n genel n n ş güvences z olması, ağırlıkla bu t pte st hdam mkânı yaratan şletmelerde şgücü dev r hızını
arttırmaktadır. İş gücü dev r hızının yüksek olarak görüldüğü şletmelerde de genell kle şç ler n vasıf ve eğ t m düzeyler n n düşük olmasından dolayı, şe yen
g ren şç ler n uyum sorunu yaşamaları neden yle deney ml şç lere oranla ş kazası yaşama olasılıkları daha yüksekt r.56

1.3.4. Çekirdek İşgücü ve Çevre İşgücü

Çevre şgücü ve çek rdek şgücü, şletmeler n şgücünü sayısal esnekl k bağlamında değerlend rmek amacıyla kullandıkları kavramlardır. İşletmeler açısından
olmazsa olmaz olarak n telend r len eğ t ml ve vasıflı çalışanlar çek rdek şgücü bağlamında değerlend r l r ken; dönemsel olarak ht yaç duyulan ve çek rdek
şgücüne göre görece vasıf düzey düşük b reyler çevre şgücü olarak tanımlanmaktadır. Bu st hdam ed len grupta, teknoloj n n gel şmes ve şgücü
p yasalarında esnek çalışma b ç mler n n daha sık görülmes le önem kazanmaktadır. İşletmeler n kısa dönemde şgücü taleb n n ayarlanması çevre çek rdek
şgücünün düzenlenmes ne bağlıdır. F rmalar, ş yükü taleb n n şgücü mal yet ne göre ayarlarken şgücü mal yetler n azaltmasından dolayı çevre şgücü
st hdamına yönelmekted rler.57

İst hdamın esnekleşmes , şletmelerde çek rdek olarak kabul ed len kadroların da esnekleşmes ne neden olmaktadır. İşletmeler artık çek rdek şgücünü vasıflı
ve eğ t ml b reylerden seçmekte; bunun yanında çek rdek şgücünün sayısını da çok yüksek bel rlememekted r. Bu durum, çevresel şgücü st hdamının öne
çıkmasına neden olmaktadır. Bu st hdam model t p de Türk ye g b gel şmekte olan ülkeler n şletme model ne oldukça uymaktadır. Neden se, ülkem zde
faal yet gösteren şletme t p n n genel n n (%98’l k b r kısmı) küçük ve ortak ölçekl şletme model olmasıdır. KOBİ düzey nde faal yet gösteren şletmeler,
çek rdek şç sayısını m n mum düzeyde tutmakta, kısm sürel şe alımlar gerçekleşt rerek geç c ş l şk ler ve alt şverenl k uygulamaları le çevresel şgücü
st hdamını daha çok terc h etmekted rler.58

Küreselleşme ve b lg teknoloj ler n n kullanım sıklığının artması beraber nde yoğun rekabet ortamını da get rmekted r. Rekabet sonucunda küçülme eğ l m
görülen ülkelerde, şs zl k oranları artmaktadır. Bu ülkelerde; şverenler n çek rdek şgücü sayısını azalttıkları, çevre şgücü yan d ğer b r fade le a-t p k
st hdam b ç mler nde st hdam model ne yöneld kler görülmekted r. H zmetler sektöründe çek rdek şgücü düzey n n düşük sev yelerde tutulması ve uzmanlık
gerekt ren şler n taşeron şletmeler vasıtası gerçekleşt r lmes , h zmetler sektöründe çek rdek şgücünün azlığı ve çevre şgücünün yoğunluğunu
göstermekted r. Çevresel şgücünün fazla olduğu şletmelerde de send kal güç varlığını gösterememekted r. Baskı unsurunun ortadan kalkması da şverenler n
el n kuvvetlend rmekted r. Bunun sonucu olarak şverenler, sağlık ve güvenl k g b şyer çalışma şartlarındak y leşt rmeler keyfî olarak gerçekleşt rmekted r.59

Gel şmekte olan ülkeler n genel nde çevresel şgücü ht yacının büyük b r bölümü alt şverenler ve taşeron şletmeler tarafından karşılanmaktadır. Taşeron
şletmeler n çalışma şartlarının y leşt r lmes , sağlık ve güvenl k açısından gerekl tedb rler n alınması hususuna ağırlık vermes sonucunu ortaya çıkarmaktadır.
Bu nedenlerle, alt şveren sözleşmes yapılan şletmeler gerek asıl şverenler n sürekl denetlemes gerekse de devlet n denet m mekan zmalarını daha akt f
çalıştırması gerekmekted r. Gel şmekte olan ülkeler, taşeron h zmet veren KOBİ’ler ne sağlayacağı sübvans yonlar sayes nde sağlık ve güvenl k
gereks n mler n n sağlanması açısından destek vermes gerekmekted r.60

Çek rdek ve çevre şgücünün çalışma mkânları karşılaştırıldığında se, çek rdek şgücüne sağlanan sağlık ve güvenl k mkânlarının daha gen ş olduğu
görülmekted r. Bunun nedenler n n başında şletmeler n uyguladığı kal te yönet m s stemler gelmekted r. Bunların başında OHSAS 18001 (Occupat onal Health
And Safety Management Systems) ve ISO 9001 (Internat onal Organ zat on for Standard zat on) kal te s stemler gelmekted r. İşletmeler, bazı uluslararası t caret
kanalları çer s nde kend s ne yer bulab lmek adına bu kal te yönet m s stemler n uygulamak zorundadırlar. Ancak, özell kle gel şmekte olan ülkeler n
genel nde taşeron şletmeler n çoğu bu belgelere sah p değ ld r. Bu belgeler şletmelere sağlık, güvenl k ve yönet m s stemler açısından b r standart
get rmekted r. Bu belgelere sah p olamayan ve çevre şgücü st hdamı yapan şletmelerde ş sağlığı ve güvenl ğ n tel kler nde eks kl kler görülmekted r.61

1.3.5. Verimlilik Artışı

Ver ml l k kavramı b rçok yönden önem taşımakta; ekonom k büyümey ve gel şmey sağlayan t c b r güç olması, g rd mal yetler n azaltması ve şletme
performanslarını arttırmaktadır. Ver ml l k kavramı, gel şm ş ülkeler ç n sürdürüleb l r ekonom k büyüme sağlanması açısından önem arz eder ken, gel şmekte
olan ülkeler açısından kalkınma ve gel şmeye katkı sağlamaktadır. İşletmeler açısından, mal yetler m n m ze etmeye yarayan b r unsur ken; şgücü açısından,
sağlık ve güvenl k g b unsurları gözeten b r kavram olarak görülmekted r.62
Gel şen teknoloj ve novasyon, çalışma hayatının her alanında kend s n göstermekte; h zmetler sektörü, başta olmak üzere tüm sektörlerde etk s n
görülmekted r. Bu yen l kler arasında malathanelerde çalışılan tezgâhların daha ergonom k hâle gelmes , ekranlı şlerde çalışan k ş ler n korunmasını
sağlayacak ek pmanlar ve tarım alanında çalışan şgücüne yönel k ergonom k mkânlar yer almaktadır. D ğer tara an, şletmeler açısından üret m n en değerl
unsuru “ nsan” faktörüdür. Bu anlayış, klas k yönet m anlayışından modern yönet m anlayışına geç lmes le daha net görülmeye başlanmıştır. İnsanın
şletmelerde ön plana çıkması şletme ver m açısından artış yaratır ken d ğer tara an şletmelerde nsan faktörünü daha fazla korunması gereken b r unsur
hâl ne get rmekted r.63

Teknoloj n n çalışma hayatında daha sık kullanılması le üret m n çer s nde veya h zmet alanında nsan ve mak ne unsuru daha sık karşılaşmaktadır. İnsan
unsuru mak nen n ver ml l ğ ne katkı sağlar ken, mak ne faktörü de nsanın ver ml l ğ n arttırmaktadır. İşletmeler ç n burada nsan-mak ne l şk s n ele alan
ergonom b l m devreye g rmekted r. Günümüzde hang sektörde faal yet göster rse gösters n şletmeler n üret m unsurları açısından görmezden
gelemeyecekler tek husus ergonom k faktörlerd r. Ergonom k yen l kler hem çalışanın ver ml l ğ n arttırır ken hem de mak naların ver m ne katkı
sağlamaktadır.64

Çalışanlar gün geçt kçe artan teknoloj k yen l kler ve bu yen l kler n get rd ğ b lg kaynakları le uğraşmaktadır. Çalışanların ş yükler gün geçt kçe artmakta ve
çalışanlar daha fazla baskı altına g rmekted r. Adaptasyon sıkıntısı yaşayan çalışanlar, yüksek rekabet n hüküm sürdüğü ş kollarında kend ler n daha huzursuz
h ssetmekted rler. Bu t p çalışanlar, ş sözleşmeler n n feshed lmes korkusu yaşadıklarından dolayı daha uzun saatlerle çalışmayı kabul etmekted rler. Bu
durum beraber nde şç açısından bazı ş sağlığı ve güvenl ğ r skler n beraber nde get rmekted r. Bu b reyler n yorgunluk, hâls zl k ve d kkats zl k g b
nedenlerden dolayı ş kazalarına uğrama sıklıkları artmaktadır. İşletmeler ş yer nde ver ml l ğ arttırmak ç n ergonom k düzenlemeler uyguladıklarında ş
sağlığı ve güvenl ğ açısından daha sağlıklı ve güvenl b r ortam ortaya çıkmaktadır. Bu düzenlemeler çalışanların üzer nde var olan stres azaltarak
mot vasyonlarının arttırılmasında öneml rol oynamaktadır. Ergonom , hem emek-mak na ver ml l ğ n arttırmakta hem de olası ş kazası ve meslek
hastalıklarını önceden önleme mkânı sunmaktadır. Buna ek olarak da emeğ n sağlık sorunlarından dolayı ş yer nde devamsızlık olasılığını düşürdüğü
görülmekted r.65

Teknoloj k gel şmeler ışığında şletmelerde yaşanan yen l kler çalışma hayatının bütün faktörler n n ver ml l kler n arttırmaktadır. Mak ne ve nsan unsurunun
ver m n n artması doğrudan şletmen n gel r n arttırmakta, dolaylı olarak da ülke ekonom s ne katkı sağmaktadır. Ancak unutulmamalıdır k ver ml l k artışını
sağlayab lmek ç n yapılan tüm teknoloj k yen l k ve değ ş kl kler ş ortamında tehl keler ve r skler de beraber nde get rmekted r. İş gücünün bu tehl ke ve
r sklere karşı b lg lend r lmes şveren n sorumluluğundadır. Bu yen gel şen tehl kelere karşı güvenl k önlemler n n alınması da gerekmekted r.
B lg lend rmeler n yapılmaması ve sağlık-güvenl k önlemler ne d kkat ed lmemes şletmeler mal yet çok yüksek ş kazaları le karşı karşıya bırakacaktır. Bu
durumun önüne geç leb lmes ç n ver ml l k artışı sağlama amacı gözet l rken ş sağlığı ve güvenl ğ gereks n mler n n görmezden gel nmemes gerekmekted r.

Uygulamalar

Tunç Dem rb lek, İş Güvenl ğ Kültürü, Legal Yayıncılık, 1. Baskı, No: 59, İstanbul, 2005.

Sarper Süzek, İş Güvenl ğ Hukuku, Savaş Yayınları, Ankara, 1985.

Nüv t Gerek, İşç Sağlığı ve İş Güvenl ğ , Anadolu Ün v. Yayını, No: 967, Esk şeh r, 2004.

Zeyyat Sabuncuoğlu, İnsan Kaynakları Yönet m (Uygulamalı), 2. Baskı, Bursa, Akadem Yayınları, 2005.

Oğuz Topak, “İşç den İş Kavramına Geç ş ve Değ ş kl ğ n G zl İdeoloj s ”, Meslek Sağlık ve Güvenl k Derg s , Türk Tab pler B rl ğ Yayını, N san-Mayıs-Haz ran
2004.

Şenay Gökbayrak, “Küreselleşme ve İş Sağlığı-Güvenl ğ ”, TES-İŞ Derg s , İşç Sağlığı ve İş Güvenl ğ Özel Sayısı, Aralık 2003.

Gürhan F şek, Çalışma Yaşamında Sağlık ve Güvenl k, F şek Enst tüsü Çalışan Çocuklar B l m ve Eylem Merkez Vakfı Yayınları, Ankara, 2014.

Gülşen Işık, “İş Sağlığı ve İş Güvenl ğ -Gel nen Sürece TMMOB ve Odalar Açısından Bakış”, İş Sağlığı ve Güvenl ğ B ld r ler K tabı, İMO Yayını, Ek m 2007.

Joshua Benjam n Jeyaretnam and K. S. Ch a , Occupat onal Health n Nat onal Development, World Sc ent f c Publ sh ng, London, 1994.

Rüstem Keleş, “İş Sağlığı ve Güvenl ğ Kavramı ve Kavramla İlg l Yen Perspekt fler”, İş Sağlığı ve Güvenl ğ Derg s , Çalışma ve Sosyal Güvenl k Bakanlığı Yayını,
Yıl: 4, Sayı: 22, Kasım-Aralık 2004.

Ahmet Kaya, “İş Güvenl ğ ne İl şk n Çalışmaların Tar hsel Gel ş m ”, (Çevr m ç )

http://www.r skanal z.net/2007/11/21/ s-guvenl g -konusunun-tar hsel-gel s m /, (12.07.2017) (http://www.r skanal z.net/2007/11/21/ s-
guvenl g -konusunun-tar hsel-gel s m /, (12.07.2017))

Jhon Stredw ck, An Introduct on to Human Resource Managament, Butterworth-He neman, Jordan H ll, Oxford, 2000.

Gürbüz Yılmaz, “İşç Sağlığı ve İş Güvenl ğ n n Tar h Gel ş m ”, Mühend s ve Mak na, C lt:39, Sayı: 460, Mayıs 1998.

Arzu Yıldız, Bedr Tek n, ve Aslı Odman, “İş Sağlığı ve Güvenl ğ ne Genel B r Bakış”, Mühend s ve Mak na, C lt: 49, Sayı: 579, 2004.

D etr ch Manzey and Jul ane Marold, “Occupat onal Acc dents And Safety: The Challenge Of Global zat on”, Ed tor al Safety Sc ence, Vol:47, 2009.

Er nç Yeldan, Küreselleşme Sürec nde Türk ye Ekonom s : Bölüşüm, B r k m ve Büyüme, 10.Basım, İstanbul: İlet ş m Yayınları, 2004.
Coşkun Can Aktan ve Hüsey n Şen, Globalleşme’, Ekonom k Kr z ve Türk ye, Tosyöv Yayınları, Ankara, 1999.

Fat h Yılmaz, “Küreselleşme Sürec nde Gel şmekte Olan Ülkelerde ve Türk ye’de İş Sağlığı Ve Güvenl ğ ”, Uluslararası İnsan B l mler Derg s , C lt:6, Sayı:1, 2009.

Şenay Gökbayrak, “Esnek İst hdam Stratej ler ve İş Sağlığı Ve Güvenl ğ Açısından Ortaya Çıkan R skler”, Genel-İş Emek Araştırma Derg s , Sayı: 2, 2005.

Bülent P yal, “Dünya İş Denet m S stemler , Küresel Değ ş m ve Türk ye”, İş Sağlığı ve Güvenl ğ Kongres B ld r ler K tabı, Adana, 2001.

Uygulama Soruları

1. İş kazası ve Meslek hastalıklarına karşı alınan lk önlemler nelerd r?

2. Türk ye’de ş sağlığı ve güvenl ğ kapsamında çıkarılan lk yasa ned r?

3. Teknoloj k şler n artması ş sağlığı ve güvenl ğ açısından ne g b r skler ortaya çıkarmaktadır?

4. Esnek çalışma s stem ş sağlığı ve güvenl ğ nde ş kazaları ve meslek hastalıklarının azalmasına neden olur mu?

Bölüm Özeti

İş sağlığı ve güvenl ğ n n kavramsal çerçeves kapsamında; ş güvenl ğ ve ş sağlığı kavramları anlatılmıştır. Geçm şten günümüzü önce Dünya’da sonrasında
Türk ye’de ş sağlığı ve güvenl ğ n n gel ş m sürec detaylarıyla anlatılmıştır. Sonrasında çalışma hayatında ş sağlığı ve güvenl ğ nde paydaşlarının önem
anlatılarak; ş sağlığı ve güvenl ğ n n stratej k çevres ç z lm şt r. Gel şen sanay ve h zmetler sektörler le b rl kte dünyada ş sağlığı ve güvenl ğ alanında
yaşanan güncel gel şmeler, r skler ve tehl ekeler aktarılmıştır.

1 Tunç Dem rb lek, İş Güvenl ğ Kültürü, Legal Yayıncılık, 1. Baskı, No: 59, İstanbul, 2005, s. 12.
2 Sarper Süzek, İş Güvenl ğ Hukuku, Savaş Yayınları, Ankara, 1985, ss. 18-20.
3 Nüv t Gerek, İşç Sağlığı ve İş Güvenl ğ , Anadolu Ün v. Yayını, No: 967, Esk şeh r, 2004, s. 3.
4 Zeyyat Sabuncuoğlu, İnsan Kaynakları Yönet m (Uygulamalı), 2. Baskı, Bursa, Akadem Yayınları, 2005, s. 311
5 Oğuz Topak, “İşç den İş Kavramına Geç ş ve Değ ş kl ğ n G zl İdeoloj s ”, Meslek Sağlık ve Güvenl k Derg s , Türk Tab pler B rl ğ Yayını, N san-Mayıs-Haz ran 2004, s. 7;
Hat ce Çoban, “İş Kazaları ve Meslek Hastalıkları: ESTAŞ ve TÜDEMSAŞ’ta B r Araştırma”, C.Ü. Sosyal B l mler Enst tüsü Basılmamış Yüksekl sans Tez , S vas, 2006, s. 2.
6 Şenay Gökbayrak, “Küreselleşme ve İş Sağlığı-Güvenl ğ ”, TES-İŞ Derg s , İşç Sağlığı ve İş Güvenl ğ Özel Sayısı, Aralık 2003, s. 46.
7 Gürhan F şek, Çalışma Yaşamında Sağlık ve Güvenl k, F şek Enst tüsü Çalışan Çocuklar B l m ve Eylem Merkez Vakfı Yayınları, Ankara, 2014, s. 12.
8 Gülşen Işık, “İş Sağlığı ve İş Güvenl ğ -Gel nen Sürece TMMOB ve Odalar Açısından Bakış”, İş Sağlığı ve Güvenl ğ B ld r ler K tabı, İMO Yayını, Ek m 2007, ss. 275-276.
9 Joshua Benjam n Jeyaretnam and K. S. Ch a , Occupat onal Health n Nat onal Development, World Sc ent f c Publ sh ng, London, 1994, s. 5.
10 Rüstem Keleş, “İş Sağlığı ve Güvenl ğ Kavramı ve Kavramla İlg l Yen Perspekt fler”, İş Sağlığı ve Güvenl ğ Derg s , Çalışma ve Sosyal Güvenl k Bakanlığı Yayını, Yıl: 4,
Sayı: 22, Kasım-Aralık 2004, s. 17.
11 Ayhan Gençler, İş Sağlığı ve İş Güvenl ğ Mevzuatında Bulunan Düzenlemelerden Doğan Yükümlülükler, Çorlu Tebl ğ , 2002.
12 Ahmet Kaya, “İş Güvenl ğ ne İl şk n Çalışmaların Tar hsel Gel ş m ”, (Çevr m ç )
13 http://www.r skanal z.net/2007/11/21/ s-guvenl g -konusunun-tar hsel-gel s m /, (12.03.2015)
14 Gerek, a.g.e., s.4.
15 İş Sağlığı ve Güvenl ğ , (Çevr m ç ), http://ac kars v.yen yuzy l.edu.tr:8080/jspu /b tstream/123456789/110/2/tez_aysegul%20erkan.pdf , (14.02.2015)
16 Jhon Stredw ck, An Introduct on to Human Resource Managament, Butterworth-He neman, Jordan H ll, Oxford, 2000, s. 343.
17 Temel Haklar ve Özgürlükler Bağlamında İşç Haklarından İş Sağlığı ve Güvenl ğ , (Çevr m ç ) http://www.bursa-smmmo.org.tr/yazarlar/makaleler/149MUB.pdf,
(12,13.2015)
18 Dru n Burch, “Occupat onal health: l nk ng the or g ns of ecology and the e ects of the Industr al Revolut on”, Natural H story, C lt: 122, Sayı: 10, ss. 4-6.
19 Naeem Sad q, OHSAS 18001 Step By Step, Governance Publ sh ng, Un ted K ngdom, 2014, s.23.
20 Gürbüz Yılmaz, “İşç Sağlığı ve İş Güvenl ğ n n Tar h Gel ş m ”, Mühend s ve Mak na, C lt 39, Sayı 460, Mayıs 1998, s. 47
21 Özkan Kesk n, “Osmanlı Devlet ’nde Maden Hukukunun Tekâmülü (1861-1906)”, OTAM Derg s , Sayı:29, Bahar 2011, ss. 128-131.; Murat Turan, “Madenc l ğ m z n
Gel ş m ”, (Çevr m ç ), http://www.maden.org.tr/res mler/ekler/b4e2b9376139fa0_ek.pdf, (15.03.2015)
22 Kesk n, a.g.e., s. 132.
23 Gençler, a.g.e.
24 Vedat Karaosmanoğlu, “Türk Çalışma Mevzuatında İşç Sağlığı ve İş güvenl ğ ”, İşç Sağlığı ve İş
25 Güvenl ğ Sempozyumu, Çalışma ve Sosyal Güvenl k Bakanlığı, İşç Sağlığı Da res Başkanlığı Yayını, Ankara, 1989, s. 590.
26 Türk ye Büyük M llet Mecl s I. Kalkınma Planı, Türk ye Büyük M llet Mecl s II, Kalkınma Planı; Türk ye Büyük M llet Mecl s III. Kalkınma Planı.
27 Yılmaz, a.g.e., s. 48.
28 Umum Hıfzısıhha Kanunu, (Çevr m ç ), http://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMet n/1.3.1593.pdf, (14.04.2015)
29 İş Kanunu, Kanun No: 3008, Kabul Tar h : 08.06.1936, Yürürlük Tar h : 15.06.1937.
30 Arzu Yıldız, Bedr Tek n, ve Aslı Odman, “İş Sağlığı ve Güvenl ğ ne Genel B r Bakış”, Mühend s ve Mak na, C lt: 49, Sayı: 579, s. 28.
31 D etr ch Manzey and Jul ane Marold, “Occupat onal Acc dents And Safety: The Challenge Of Global zat on”, Ed tor al Safety Sc ence, Vol:47, 2009, s. 725
32 George R tzer, Küresel Dünya, Mel h Pekdem r (çev.), 1.Basım, İstanbul: Ayrıntı Yayınları,2011,s. 20.
33 Coşkun Can Aktan ve Hüsey n Şen, “Globalleşme’, Ekonom k Kr z ve Türk ye”, Tosyöv Yayınları, Ankara, 1999, s. 18.
34 A.e., s. 17.
35 Er nç Yeldan, Küreselleşme Sürec nde Türk ye Ekonom s : Bölüşüm, B r k m ve Büyüme, 10.Basım, İstanbul: İlet ş m Yayınları, 2004, s. 13.
36 M chael Baram, “Global zat on And Workplace Hazards n Develop ng Nat ons”, Safety Sc ence, Vol: 47, 2009, s. 760
37 Jorma Rantanen, Grand Challenges for Occupat onal Health from Global zat on, Journal of Occupat onal Safety and Health, Vol: 18, 2010, s. 169.
38 Rene Loewenson, “Global zat on And Occupat onal Health: A Perspect ve From Southern Afr ca”, Bullet n of the World Health Organ zat on, Vol:9, No:79, 2001, s.
865
39 Sabuncuoğlu, a.g.e., s. 66.
40 Fatma Kocabaş, “Endüstr İl şk ler nde Dönüşüm”, (Çevr m ç ) http://b r mler.dpu.edu.tr/app/v ews/panel/ckf nder/userf les/17/f les/DERG_/11/33-53.pdf,
(11.02.2014)
41 Veysel, Bozkurt ,“B lg Toplumunun Get rd kler ve Türk ye”, (Çevr m ç ) http://www. sguc.org/arc_v ew.php?ex=141 , (01. 07. 2004)
42 T jen Erdut, "Yen Teknoloj ler n İş İl şk ler n n Yapısı Üzer ndek Etk s ", Ç mento İşveren; C lt: 11, Sayı:5, Eylül 1997, s. 21
43 Aysen Tokol, “Yen Teknoloj ler ve Değ şen Endüstr İl şk ler ”, Endüstr İl şk ler ve İnsan Kaynakları Derg s ; C lt: 2; Sayı: 1; 2002, (Çevr m ç )
http://www. sgucderg .org/?p=art cle& d=80&c lt=2&say =1&y l=2000, (12.02.2014)
44 Yusuf Balcı, "B lg Teknoloj s ve İst hdam," Çerçeve Derg s , C lt 4, No. 15, Ağustos-Ek m 1995, ss. 3-26.
45 Hasan Ek nc , “B lg Teknoloj ler n n Rekabet Açısından Önem ve Değ ş m Yönet m ndek Etk ler ne İl şk n Yönet c ler n Algılarını Ölçmeye Yönel k B r Araştırma”,
Kocael Ün vers tes Sosyal B l mler Enst tüsü Derg s , C lt:11, Sayı:1, 2006, s. 65
46 Ş r Yılmaz, “Teknoloj Seç m ve İst hdam”, Ekonom k Yaklaşım, C lt:4, Sayı:10, 1993, s. 21
47 (Çevr m ç ) http://www.hse.gov.uk/stat st cs/european/, (13.04.2014)
48 Fat h Yılmaz, “Küreselleşme Sürec nde Gel şmekte Olan Ülkelerde ve Türk ye’de İş Sağlığı Ve Güvenl ğ ”, Uluslararası İnsan B l mler Derg s , C lt:6, Sayı:1, 2009, s. 51-
52
49 Paul Blyton, vd., “Global zat on and Trade Un on Strategy: İndustr al Restructur ng and Human Resource Management n The İnternat onal C v l Av at on İndustry”,
Int. J. of Human Resource Management, Vol:12, Issue: 3, May 2001, s. 465
50 Özlem Işığıçok, Küreselleşme, Değ şen Endüstr İl şk ler ve Sosyal D yalogun Artan Önem , Küreselleşmen n İnsan Yüzü, Ed tör: Veysel Bozkurt, Alfa Basım yayın,
İstanbul, 2000, s. 212.
51 European Comm ss on, European Employment Observatory, Spr ng-2001, s. 48.
52 Mart n Upchurch and Andy Danford, “Industr al Restructur ng,‘Global sat on’, and The Trade Un on Response: A Study Of MSF n The South West Of England”, New
Technology, Work and Employment, Vol:16, İssue: 2, s.108
53 B rgül Ş mşek, “İşgücü P yasalarının Küreselleşmes Ve Küresel İşgücü P yasasında Ulusal İşgücü P yasalarının Yer ”, İş-Güç Endüstr İl şk ler ve İnsan Kaynakları
Derg s , C lt: 2 Sayı: 1, 2000, (Çevr m ç ) http://www. sgucderg .org/?p=art cle& d=85&c lt=2&say =1&y l=2000, (12.12.2013)
54 Anneke Gaudswaard, New Forms of Contracrual Relat onsh p and Impl cat ons for Occupat onal Safety and Health at Work, O ce for O c al Publ cat ons of the
European Commun t es, Luxembourg, 2002, s. 18.
55 Aleck S. Ostry And Jerry M. Sp egel, “Küreselleşmen n H zmet Sektörü ve Sağlık Sektörü İşgücüne Etk ler ”, Internat onal Journal of Occupat onal and
Env ronmental Health, Vol:10, 2004, p. 370.; Çev. N lay Et ler, ‘Emek P yasası ve İst hdamın Güvens zl ğ ’, Meslek Sağlık ve Güvenl k Derg s , Ocak-Şubat-Mart 2005,
Ankara, s. 9.
56 Bünyam n Bacak, Levent Şah n, “İş Sağlığı ve Güvenl ğ Açısından Esnek Çalışma B ç mler n n Değerlend r lmes : Fırsatlar ve Tehd tler”, İkt sat Fakültes Mecmuası,
C lt:55, Sayı:1, 2005, s. 329.
57 Şenay Gökbayrak, “Esnek İst hdam Stratej ler ve İş Sağlığı Ve Güvenl ğ Açısından Ortaya Çıkan R skler”, Genel-İş Emek Araştırma Derg s , Sayı: 2, 2005, s. 68.
58 Adam B. Butlera, vd., “Workplace Flex b l ty, Self-Reported Health, and Health Care Ut l zat on”, Work & Stress, Vol. 23, No. 1, January-March 2009, s. 51.
59 Alan Felstead, Global Trends n Flex ble Labour.Ed: Alan Felstead and N ck Jewson, Mac M llan Cr t cal Perspect ves on Work ng and Organ zat on Ser es. U.K.,
London, 1999, s. 5.
60 F şek, A. Gürhan, “İşç Sağlığı İş Güvenl ğ nde Takım Oyunu ve KOBI’ler”, (Çevr m ç ) http://www. sguvenl g .net/yaz .php?yaz _ d=36 , ( 03.11.2014)
61 İpek Halvurt, “Genç İşgücü, Küreselleşme ve Çalışma İl şk ler ”, Çalışma Ortamı Derg s , Sayı:123, Temmuz-Ağustos 2012, ss. 16-17.
62 Bülent P yal, “Dünya İş Denet m S stemler , Küresel Değ ş m ve Türk ye”, İş Sağlığı ve Güvenl ğ Kongres B ld r ler K tabı, Adana, 2001, s. 218.
63 Joseph LaDou, Global Occupat onal Health, (Çevr m ç )
http://www.cugh.org/s tes/default/f les/content/resources/modules/To%20Post%20Both%20Faculty%20and%20Tra nees/Global_Occupat onal_Health_Supplementa
(11,12.2014)
64 Faruk Taşçı, “Ver ml l k Artışında Emek Etk nl ğ Üzer ne B r Yaklaşım: Ah-Me-T Model ”, Sosyal S yaset Konferansları, Sayı: 61, 2011, s. 185.
65 Ashraf A. Sh kdar and Naseem M. Sawaqed, “Worker Product v ty, and Occupat onal Health and Safety İssues n Selected İndustr es”, Computers & Industr al
Eng neer ng, Vol:45, 2003, ss. 563–572
66 Paul H.P. Yeowa and Rab ndra Nath Sen, “Qual ty, Product v ty, Occupat onal Health and Safety and Cost E ect veness of Ergonom c İmprovements n The Test
Workstat ons Of An Electron c Factory”, Internat onal Journal of Industr al Ergonom cs,Vol: 32, 2003, s. 152.
67 Sh kdar, a.g.e., s. 568.
Ünite Soruları

1. Aşağıdak lerden hang s “İş Güvenl ğ ” kapsamında ele alınmaz?

A) Mak na Güvenl ğ

B) Teçh zat Güvenl ğ

C) Çevre Güvenl ğ

D) Çalışan Ps koloj s

E) Malzeme Güvenl ğ

2. Aşağıdak lerden hang s “İş Sağlığı” kapsamında değerlend r lmez?

A) İş güvences

B) Çalışanların Ruhsal Durumu

C) İş ve Çalışan uyumu

D) Çalışma Koşıullarının y leşt r lmes

E) Çalışanların sağlık gözet m

3. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından 1950 yılında yapılan ş sağlığı ve güvenl tanımı hang sayılı tavs ye kararı le kabul ed lm şt r?

A) 112 Sayılı Tavs ye Kararı

B) 189 Sayılı Tavs ye Kararı

C) 155 Sayılı Tavs ye Kararı

D) 159 Sayılı Tavs ye Kararı

E) 90 Sayılı Tavs ye Kararı

4. İş sağlığı ve güvenl hakkında ver len b lg lerden hang s yanlıştır?

A) İş n cra ed lmes nden kaynaklanan tehl kelerle lg len r.

B) İşç den kaynaklanan r sk ve tehl keler kapsam dah l nde değ ld r.

C) İşyer nden kaynaklanan tehl ekeler şveren n sorumluluğundadır.


D) “İş Sağlığı” ve “İş Güvenl ğ ” farklı tanımlamalardır.

E) Üret m teknoloj s n n güvenl ğ n de kapsar.

5. İş sağlığı ve güvenl ğ anlayışının temeller n n atıldığı kabul ed len ülke aşağıdak lerden hang s d r?

A) Roma İmparatorluğu

B) Esk Mısır

C) B zans İmparatorluğu

D) Osmanlı İmparatorluğu

E) Moğollar

6. Meslek hastalıklarına a t lk buldular hang döneme a tt r?

A) Ant k Yunan

B) Esk Mısır

C) Bab l İmparatorluğu

D) Roma İmparatorluğu

E) Pers İmparatorluğu

7. Çalışanların daha yüksek ver mle çalışab lmes ç n yüksek bes n değer olan ürünler tüketmes gerekt ğ n savunan b l madamı aşağıdak lerden
hang s d r?

A) Ramazzan

B) Galen

C) Heredot

D) H pokrat

E) Ar sto

8. Çalışma hayatında ş ve sağlık arasında l şk y kuran lk b l m adamı aşağıdak lerden hang s d r?

A) Heredot

B) Galen
C) Ar sto

D) Bernardo Ramazzan

E) H pokrat

9. Sanay devr m sonrası lk kez ş sağlığı ve güvenl ğ alanında yaşanan hukuk gel şmeler hang ülke tarafından gerçekleşt r lm şt r?

A) Almanya

B) Hollanda

C) Fransa

D) Amer ka

E) İng ltere

10. I. Fabr kalar Yasası le dokuz yaşın altındak çocukların


çalıştırılması yasaklanmıştır.
II. On Saat Yasası le çalışma saatler n n azaltılması sağlanmıştır.
III. Çırakları Sağlığı ve Moral Yasası” İng ltere’de ş sağlığı ve
güvenl ğ alanında çıkarılan lk yasa olarak göster lmekted r.

Yukarıda Dünya’da ş sağlığı ve güvenl ğ tar h hakkında ver len b lg lerden hang s /hang ler doğrudur?

A) Yalnız 1

B) Yalnız 2

C) 2 ve 3

D) 1 ve 3

E) 1, 2 ve 3

CEVAP ANAHTARI

1. d 2. a 3. a 4. b 5. b 6. a 7. c 8. d 9. e 10. e
2. İŞVEREN YÜKÜMLÜLÜKLERİ VE ÇALIŞAN SORUMLULUKLARI

Giriş

İş sağlığı ve güvenl ğ nde temel sorumluluk şverene ver lmekted r. Tab k ş kazaları ve meslek hastalıklarının meydana gelmes nde nsan odaklı b rçok hatanın
payı yüksekt r; ancak, şyer nde doğru ve şlevsel b r ş sağlığı güvenl ğ organ zasyonu kurmak şveren sorumluluğundadır. İşyer nde İSG kapsamında alınması
gereken önlenler ve sorumluluklar bu bölümde aktarılacaktır. İşyer nde İSG organ zasyonunun kurulması le süreç şverene adına tamamlanmamamktadır. İş
sağlığı ve güvenl ğ h zmetler n n gerçekleşt r lmes ve denet m de şveren sorumluluğundadır. Düzenl denet me muhtaç İsg h zmetler ne a t süreçlerdek
sorumluluklar da bu bölümde kapsamlı şek lde ele alınacaktır.

2.1. İşverenin İş Sağlığı ve Güvenliği Yükümlülükleri

Anayasanın 17. maddes tüm vatandaşların yaşama hakkına değ nmekte, bu kapsamda; b reyler n hayatlarını madd ve manev olarak koruma ve gel şt rme
hakkına sah p olduğu, tıbb zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında vücut bütünlüğüne dokunulamayacağını bel rterek, yaşama hakkının Anayasa da
tem nat altına alındığı fade ed lmekted r. Anayasanın bağlayıcı yatay etk s yle şverenler, Anayasada bel rt len yaşam hakkı uyarınca ş sağlığı ve güvenl ğ n
sağlamakla yükümlüdür. 66Bu kapsamda bakıldığında ş sağlığı ve güvenl ğ tedb rler herşeden önce anayasal yükümlülüklere bağlı yer ne get r lmes gereken
sorumluluklar arasındır.

İşveren n ş sağlığı ve güvenl ğ n sağlamakla lg l yükümlülükler , çalışanın ş le lg l tüm sağlık ve güvenl k süreçler n kapsamaktadır. Bu kapsamda şveren,
söz konusu yükümlülükler yer ne get rmek amacıyla;

Çalışanların hertürlü r sk ve tehl kelerden koruyacak önlemler n alınması,

Çalışanlara eğ t m ver lmes ,

Mevcut r sk ve tehl kelere koruyucu donanımların çalışanlara sağlanması,

İşyer nde ş sağlığı ve güvenl ğ kapsamında gerekl organ zasyonun yapılmak,

Ac l durumlara yönel k çalışmalar yapılması,

Mevcut ş sağlığı ve güvenl ğ önlemler n n y leşt r lmes ç n çalışmalar yürütülmes ,

İş sağlığı ve güvenl ğ (İSG) tedb rler ne uyulup uyulmadığını zler, denetler ve uygunsuzlukların g der lmes n n sağlanması,

R sk değerlend rmes yapmak veya yaptırılması,

Çalışana görev ver rken, çalışanın sağlık ve güvenl k yönünden şe uygunluğunu göz önüne alınması,

Yeterl b lg ve tal mat ver lenler dışındak çalışanların hayat ve özel tehl ke bulunan yerlere g rmemes ç n gerekl tedb rler alınması,

Sağlık gözet m le lg l çalışmalar yapılması,

Çalışanların görüşler n n alınması ve İSG yönet m sürec ne katılımlarını sağlamakla yükümlüdürler.

İşveren n sorumlulukları şyer nde İSG organ zastonunu gerçekleşt r lmes le başlayıp, uygulanması, denetlenmes , yapılacak r sk anal zler ışığında
değ ş kl kler n öngörülerek gerekl önlemler n alınmasının sağlanması olarak düzenlenmekted r. Yükümlülükler n genel çalışan sayısı veya şyer tehl ke sınıfı
gözetmeks z n tüm şletmeler tarafından alınması gereken önlemler olarak fade ed l rken; lerleyen başlıklarda farklı sınıflandırmaların beraber nde yen
sorumluluklar get receğ aktarılacaktır.

1 Temmuz 2012 tar h nden t baren yürürlüğe g ren 6098 sayılı yen Türk Borçlar Kanunu hükümler ve 6331 sayılı İSG Kanunu b rl kte değerlend r ld ğ nde;
şverenler n çalışanlarını sadece f z ksel, k myasal ve b yoloj k tehl ke ve r sklere karşı korumak le sınırlı olmadıkları; kend s n z h nsel olarak da güçsüz
h sseden çalışanlarına yol göstermey , b lg vermey ve şç n n çıkarlarını zedelenmes n önlemey de çerd ğ ; mülga Borçlar Kanunu md. 332’n n karşılığı olan
Türk Borçlar Kanunu 417’de açık şek lde fade ed ld ğ üzere; şç y koruma borcunun şç n n tüm k ş l k değerler n çerd ğ n bel rtmekted r.67

2.2. İşyeri Organizasyonu Oluşturma Yükümlülüğü

İş sağlığı ve güvenl ğ n sağlamak ve yöneteb lmek adına yönetsel faal yetler kurulurken öncel k sıralamasında şyer İSG organ zasyonun yapılması b r nc
sırada yer alacaktır. Bu kapsamda şletmeler; gerekl uzman görevlend rmeler n n yapılması, r sk anal zler n n gerçekleşt r lmes , ş kazaları ve meslek
hastalıklarının önlenmes ne yönel k çalışmalar yapılması, lk yardım ve koruyucu sağlık h zmetler n gerekl önlemler n alınması ve denetlemeler n yapılmasına
zem n hazırlayacak düzen oluşturmalıdır. Avrupa B rl ğ ’n n 89/391 sayılı çerçeve yönerges nde de şverenler, ş sağlığı ve güvenl ğ önlemler n n alınması,
gerekl denet mler n yapılması, değ ş m ve uyarlanma sürec n zlenmes n garant altına alan organ zasyonlar oluşturmakla yükümlü tutulmuşlardır.

6331 sayılı İş sağlığı ve Güvenl ğ Kanunu kapsamında şletmeler, şyer organ zasyonunu gerçekleşt rmek ç n “İş Sağlığı ve Güvenl ğ Kurulu” le “İşyer Sağlık ve
Güvenl k B r m ” kurmakla yükümlüdür. Bu yükümlülükler, kanun kapsamında bel rl ölçekte ve bel rl tehl ke sınıfına dah l olan şletmelerde kurulması
zorunludur. Kapsam dışında olan şletmeler, sağlık ve güvenl ğ n sağlanması hususunda sorumluluklardan muaf değ ld r; ancak İSG Kurulunun oluşturulması
ve İşyer Sağlık ve Güvenl k B r m ’n n kurulması zorunluluğu yoktur. Bu şletmeler, Ortak Sağlık Güvenl k B r mler ’nden h zmet almaktadır.
2.2.1. İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu Kurma Yükümlülüğü

İş Sağlığı ve güvenl ğ organ zasyonu oluşturmanın b r nc adımında İş Sağlığı ve Güvenl ğ Kurulu oluşturmak yer almaktadır. 6331 sayılı Kanun kapsamına
g ren, ell veya daha fazla çalışanın bulunduğu ve altı aydan uzun süren şler n yapıldığı şyerler n n İş Sağlığı ve Güvenl ğ Kurulu kurması gerekt ğ
bel rt lmekted r. Mevzuatın bel rtt ğ kapsam çer s nde yer alan tüm şletmeler, şyer nde İSG Kurulu’nun oluşturması ve asgar kanun tarafından bel rlenen
per yotlar le toplanarak çalışmalar yapması gerekmekted r. Kurul kapsamında alınan kararlar şletmey bağlayıcı olmakta ve uygulanması gerekmekted r.
Kanun İSG Kurulu’nun uygulama alanını gen şletm şt r: esk düzenleme de İSG Kurulu oluşturması gereken şletmeler , sanay şletmes olarak tanımlamakta ve
b rçok şkolu bu uygulamanın dışında kalmıştır. Yen düzenleme sanay den sayılma koşulu kaldırmaktadır. Bu kapsamda: hastaneler, oteller, okullar g b h zmet
sektöründe yer alan şyerler de çalışan sayısı gerekt r yorsa yükümlülük kapsamına g rm ş bulunmaktadırlar.

6331 sayılı Kanunda İSG Kurulu uygulamasının şyer bazında uygulanması gerekt ğ fade ed lmekted r. Bu fade; aynı ş rket grubuna bağlı olarak faal yet
gösteren şletmeler n bulunduğu durumlar açısından bel rlenm şt r. Bu kapsam, ell ve üzer nde çalışanı bulunan her şyer nde ayrı ayrı kurul oluşturulması
gerekmekted r. D ğer b r husus, ş yer nde ell çalışanın tesp t ed lmes durumudur. Eğer şletmede, geç c şç ler (Ödünç ş l şk s ) ve alt şveren şç ler yer
alıyorsa; asıl şveren bu çalışanları ell k ş n n bel rlenmes nde kapsam çer s ne alamaz. Bu bakımdan ödünç (geç c ) şç ler ve alt şveren şç ler , şyer nde
çalışan sayısına dah l ed lemeyeceklerd r. Tüzel k ş l kler farklı olmasına rağmen, aynı gruba bağlı olarak faal yet gösteren ş rket şyerler nde, şverenler n,
çalışmalarını etk leyeb lecek n tel ktek kurul kararları hakkında b rb rler n b lg lend rmeler esası kabul ed lm şt r. İşveren kend s ne bağlı farklı şyerler nde
kurulacak olan kurulların çalışma usuller n n düzenlenmes , kurullar arasında b lg alışver ş n n sağlanması ve şyerler ne a t kurul raporlarının 3 ayda b r
düzenlenerek denetlenmes n sağlamakla yükümlüdür.

Çalışma hayatında yardımcı n tel kte ş olarak değerlend r len tem zl k, güvenl k, yemek g b h zmetler n genell kle alt şverenlere ver lme eğ l m ağırlık
kazanmaktadır. Bu nedenle 6331 sayılı kanunda asıl şveren-alt şveren l şk s n n bulunduğu durumlar ç nde düzenlemeler yer almaktadır. İSG Kurulu
kapsamında konu ele alındığında, kurulun oluşumunu zorunlu kılan temel kr ter, şverenler arasındak çalışma l şk s n n altı aydan fazla sürmes d r. Eğer asıl
şverenle alt şveren arasındak h zmet l şk s altı aydan fazla sürüyorsa; asıl şveren tarafından kurulun oluşturulduğu ancak alt şvren tarafından kurul
oluşturulmasının gerekmeyen şlerde, alt şveren, asıl şveren n oluşturduğu İSG Kurulu’na alt şveren atamakla yükümlüdür. Tam ters durumda se; kurul
oluşturulması gerekmeyen asıl şveren alt şveren tarafından oluşturulan kurulun koord nasyonunu sağlamak amacıyla vekaleten tems lc atamakla
yükümlüdür. D ğer b r durumda se, asıl ve alt şveren n kend başlarına kurul oluşturacak n tel klere sah p olmaması ancak, her k şletmen n çalışan
sayılarının toplanması durumunda gerekl asgar İSG Kurul’u oluşturmanın zorunlu olacağı şartlarda (İk şletmen n toplan çalışan sayısının ell olması
durumunda); koord nasyonu asıl şverence yapılmak kaydıyla, asıl şveren ve alt şveren tarafından b rl kte b r kurul oluşturulur. Bu düzenleme le genell kle
şyer ndek toplam çalışan sayısı ell den fazla olmasına rağmen, ş n alt şverenlere devred lmes yoluyla çalışan sayılarının ell den az tutularak b r takım
yükümlülüklerden kurtulma eğ l m n n önüne geç lm şt r.

İş sağlığı ve Güvenl ğ Kurulu uygulamasının çalışma hayatında sıklıkla karşılaşılan durumları arasında lk olarak, aynı çalışma alanını b rden fazla şveren n
paylaşması durumunda şverenler; ş h jyen le ş sağlığı ve güvenl ğ önlemler n n uygulanmasında ş b rl ğ yapar, yapılan ş n yapısı göz önüne alınarak
meslek r skler n önlenmes ve bu r sklerden korunulması çalışmalarını koord nasyon ç nde yapar, b rb rler n ve çalışan tems lc ler n bu r skler konusunda
b lg lend rmes yer almaktadır. İk nc olarak se; b rden fazla şyer n n bulunduğu ş merkezler , ş hanları, sanay bölgeler veya s teler g b yerlerde, ş sağlığı ve
güvenl ğ konusundak koord nasyon yönet m tarafından sağlanır. Yönet m, şyerler nde ş sağlığı ve güvenl ğ yönünden d ğer şyerler n etk leyecek tehl keler
hususunda gerekl tedb rler almaları ç n şverenler uyarır. Bu uyarılara uymayan şverenler Bakanlığa b ld rmes gerekmekted r.

6331 sayılı Kanun’a uygun olarak çıkartılan yönetmel k hükümler ne göre kurul, aşağıdak k ş lerden oluşacaktır;

İşveren veya şveren vek l ,

İş güvenl ğ uzmanı,

İşyer hek m ,

İnsan kaynakları, personel, sosyal şler veya dar ve mal şler yürütmekle görevl b r k ş ,

Bulunması durumunda s v l savunma uzmanı, bulunması durumunda formen, ustabaşı veya usta,

Çalışan tems lc s .

İş Sağlığı ve Güvenl ğ Kurulları’nın görev ve yetk ler yönetmel kte düzenlenm şt r. Yönetmel k hükümler ne göre kurulların görevler ;

İş sağlığı ve güvenl ğ konularında çalışanlara yol göstermek,

İşyer n n n tel ğ ne uygun ş sağlığı ve güvenl ğ ç yönerge taslağı hazırlamak ve uygulanmasını zlemek,

İşyer ndek meslek tehl keler ve önlemler bel rlemek, şverene bu konularda öner lerde bulunmak,

İşyer nde meydana gelen her ş kazası, tehl kel durum ve meslek hastalığında gerekl araştırma ve ncelemey yapmak, alınması gereken önlemler b r
raporla şverene b ld rmek,

İşyer nde ş sağlığı ve güvenl ğ önlemler n planlamak, programı hazırlamak, uygulanmasını zlemek,

İşyer nde bakım onarım, yangın, doğal afet g b durumlar ç n önlemler almak ve uygulamaları kontrol etmek,

C dd ve yakın tehl ke le karşı karşıya kalan çalışanın çalışmaktan kaçınma hakkı talepler le lg l ac len toplanarak karar vermek,

İşyer n n ş sağlığı ve güvenl ğ le lg l yıllık rapor hazırlamak, gerekl değerlend rmeler yapmak ve ertes yılın öner ler n hazırlamak,
İşyer nde çalışma ortamı, çalışma l şk ler , kullanılan teknoloj , ş organ zasyonu le lg l faktörler n etk ler n değerlend rerek b r önleme pol t kası
gel şt rmeye yönel k çalışmalar yapmaktır.

2.2.2. İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimi Oluşturma Yükümlülüğü

İşyer Sağlık ve Güvenl k B r m kurma yükümlülüğünün tar hsel gel ş m sürec ne bakıldığında: lk kez Umum Hıfzısıhha Kanunu le uygulamaya konulduğu
görülmekted r. Sonrasında, 1475 sayılı İş Kanunu dönem nde İşç Sağlığı ve Güvenl ğ Tüzüğü ve Tüzüğün 91. md.’s uyarınca çıkarılan yönetmel kle ayrıntılı
düzenlemeler yapılarak İşyer Sağlık B r m adı le mevzuatımızda yer ver lm şt r. İlg l yönetmel kte, devamlı olarak en az ell şç çalıştıran şverenler, şyer
hek m çalıştırmak ve şyer sağlık b r m oluşturmakla yükümlü tutulmakta; ell den az şç çalıştıran şyerler n n de b r araya gelerek İşyerler Ortak Sağlık B r m
oluşturab lmeler ne olanak sağlamıştır.

İlg l uygulama devam eden yıllarda (2009 – 2010) çıkarılan yönetmel kler le güncellenerek uygulamadak yer n korumaktadır. İşyer Sağlık ve Güvenl k
B r m ’nın tanımı 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenl ğ Kanunu’nda yer almakta; “ şyer nde ş sağlığı ve güvenl ğ h zmetler n yürütmek üzere kurulan, gerekl
donanım ve personele sah p olan b r m ” olarak tanımlanmaktadır. B r mde bulunması gereken personel, araç, gereç ve teçh zat, görevlend r lecek personel n
eğ t m ve n tel kler ayrıntılı olarak düzenlenm şt r.

6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenl ğ Kanunu’nun 8.md’s n n sek z nc alt fıkrasında şyer hek m ve ş güvenl ğ uzmanının tam sürel görevlend r lmes gereken
şyerler nde şveren n, şyer sağlık ve güvenl k b r m (İSGB) kurması zorunlu olduğu fade ed lmekted r. Bu kapsamdak şyerler ne a t d ğer düzenlemeler se
“İşyer Hek m ve D ğer Sağlık Personel n n Görev, Yetk , Sorumluluk Ve Eğ t mler Hakkında Yönetmel k” ‘de yer almaktadır. Bu kapsamda;

Çok tehl kel sını a yer alan şyerler nden 750 ve daha fazla çalışanı olan şyerler ,

Tehl kel sını a yer alan şyerler nden 1000 ve daha fazla çalışanı olan şyerler ,

Az tehl kel sını a yer alan şyerler nden 2000 ve daha fazla çalışanı olan şyerler nde İşyer Sağlık ve Güvenl k B r m kurulması gerekmekted r.

Bu şyerler nde şyer hek m ve sanay den sayılan şlerde se ş güvenl ğ uzmanı tam gün çalıştırılması zorunludur. Tehl ke sınıfına göre yukarıda bel rt len
sayıların altında şç çalıştıran şverenler se ş sağlığı ve güvenl ğ h zmet n n tamamını dışardan aldığı takd rde şyerler nde b r lkyardım ve ac l müdahale odası
ve b r lkyardımcı bulunduracak, ayrıca Yönetmel kte öngörülen b na ve donanım şartı aranmayacaktır.

İş Sağlığı ve Güvenl ğ kurulunun görevler ve şlevler arasında; ş sağlığı ve güvenl ğ önlemler n n bel rlenmes , uygulamanın zlenmes , ş kazası ve meslek
hastalıklarının önlenmes , çalışanların lkyardım ve ac l tedav le koruyucu sağlık ve güvenl k h zmetler n n sağlanması yer almaktadır. İşyer Sağlık ve Güvenl k
B r m çer s nde ş sağlığı ve güvenl ğ uzmanı, şyer hek m ve d ğer sağlık personel görevlend r lmekted r. Eğer şyer İşyer Sağlık ve Güvenl k B r m kurma
yükümlülüğü kapsamında değ l ve gerekl uzman personel st hdam etme durumu olmaması durumunda se; Ortak Sağlık ve Güvenl k B r mler ’nden h zmet
alarak bu yükümlülüğünü yer ne get reb l r.

İşyer sağlık ve güvenl k b r m ; en az b r şyer hek m le şyer n n tehl ke sınıfına uygun belgeye sah p en az b r şgüvenl ğ uzmanının görevlend r lmes le
oluşturulur. Bu b r mde şveren d ğer sağlık personel de görevlend reb l r. İş sağlığı ve güvenl ğ h zmetler n n yürütülmes amacıyla şveren tarafından
şyerler nde kurulacak olan şsağlığı ve güvenl ğ b r mler nde aşağıdak şartlar sağlanır.

İSGB, ş sağlığı ve güvenl ğ h zmetler n n yürütülmes ne ve çalışan personel sayısına uygun büyüklükte b r yerde kurulur.

Bu b r m n asıl ş n yürütüldüğü mekânda ve g r ş katta kurulması esastır.

Bu b r mlerde sek zer metrekareden az olmamak üzere b r ş güvenl ğ uzmanı odası le şyer hek m tarafından kullanılmak üzere b r muayene odası ve
12 metrekareden az olmamak üzere b r lkyardım ve ac l müdahale odası bulunur.

Tam zamanlı görevlend r lecek her şyer hek m ve ş güvenl ğ uzmanı ç n aynı şartlarda ayrı b rer oda tahs s ed l r.

İşyer Sağlık ve Güvenl k B r mler yapılan faal yetler arasında; şyer nde sağlıklı ve güvenl b r çalışma ortamı oluşturulmasına katkıda bulunmak amacıyla
r sklere karşı faal yetler yürütülmes n ; çalışanların sağlık gözet mler ne da r tetk kler yapılması; çalışanlara ş sağlığı ve güvenl ğ eğ t mler ver lmes ; yangın,
kaza g b ac l müdahale gerekt ren durumlar ç n ac l durum planları hazırlamak ve organ zasyonu sağlanması; yıllık çalışma ve değerlend rme raporları
hazırlayarak sonuçları kayıt altına alınması; çalışanların yaptığı şler, sağlık muayeneler n n sonuçları ve ş kazası, meslek hastalıkları kayıtları g b k ş sel
b lg ler saklanması faal yetler yer almaktadır.

2.2.2.1. Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri/ Yetkilendirilmiş Toplum Sağlığı Merkezleri

İşverenler günümüzde ş sağlığı ve güvenl ğ personel ht yacını öncel kle çalışanları arasından b r çalışanın gerekl belgeye sah p olması durumunda, lg l
çalışanı şyer nde sg uzmanı olarak görevlend rmek suret yle karşılamaktadır. Eğer şyer nde lg l n tel klere sah p b r çalışan bulunmaması durumunda ş
sağlığı ve güvenl ğ h zmetler kapsamındak yükümlülükler n dışarıdan h zmet almaktadır. 6331 sayılı Kanun hükümler ne göre, ş sağlığı ve güvenl ğ
h zmetler n yürütmek steyen kamu ve özel sektör kuruluşları Bakanlıkça yetk lend r ld kten sonra h zmet sunab lmekted rler. Bu konuda Ortak Sağlık ve
Güvenl k B r mler (OSGB) ve Yetk lend r lm ş Toplum Sağlığı Merkezler (YTSM) faal yet göstermekted r.

OSGB’ler, genel olarak kamu kurum ve kuruluşları, organ ze sanay bölgeler le Türk T caret Kanunu’na göre faal yet gösteren ş rketler tarafından, şyerler ne ş
sağlığı ve güvenl ğ h zmet sunmak üzere kurulan gerekl donanım ve personele sah p olan ve Bakanlıkça yetk lend r len b r mlerd r. (6331/ md. 3)

YTSM se, topluma koruyucu sağlık h zmet sunan toplum sağlığı merkezler bünyes nde, ş sağlığı ve güvenl ğ h zmetler n yürütmek üzere kurulan ve
Bakanlıkça yetk lend r len b r m olarak h zmet vermekted r.
İş Sağlığı ve Güvenl ğ H zmetler Yönetmel ğ ’ne göre, ortak sağlık ve güvenl k b r m kurulab lmes ç n tam sürel ş sözleşmes le çalışan en az b r şyer hek m ,
b r ş güvenl ğ uzmanı ve b r sağlık personel st hdamı zorunludur. B r mler, sağlık ve güvenl k h zmetler n n yürütülmes ve çalışan personel sayısının ht yacını
sağlamak amacıyla bel rlenen büyüklükte, uzman, hek m, lk yardım ve ac l müdahale, bekleme ve arş v odaları le tuvalet ve lavabodan oluşmaktadır. Ayrıca
yönetmel kte bel rt len araç ve gereçlerle donatılmış olmalıdır.

OSGB’ler şyerler nde sağlıklı ve güvenl b r ortam oluşturulmasına katkıda bulunmak amacıyla;

İşyer ndek r sklere karşı her türlü koruyucu, önley c ve düzelt c faal yet kapsayacak şek lde çalışma ortamının gözet m konusunda şverene yardımcı
olmakla,

Çalışanların sağlık gözet m , eğ t m , b lg lend r lmeler konusunda uygulamalarda bulunmakla,

Ac l durumları bel rlemek ve gerekl organ zasyon ve şb rl ğ n sağlamakla,

İş kazası, meslek hastalığı, çalışanların sağlık gözet mler ne l şk n b lg ler (g zl l k lkes çerçeves nde), yıllık çalışma planı ve yıllık değerlend rme raporu
kayıtlarını tutmakla,

İşyer hek m , sağlık personel ve ş güvenl ğ uzmanının görevler n yer ne get r p get rmed ğ n kontrol etmekle sorumludur.

OSGB’ler h zmet sundukları zamanlarda ş n normal akışını aksatmamaya, şyer nde sağlık ve güvenl k b r m ve ş sağlığı ve güvenl ğ kurulu varsa, görevler n
yürütümünde şb rl ğ ve koord nasyon ç nde olmaya özen göstermek zorundadırlar.

2.3. Sağlık Gözetimi Yapma, Kayıt ve Bildirim Yükümlülüğü

Çalışma hayatında şyer n n tehl ke sınıfı ayrımı yapılmaksızın ve çalışan sayısı gözet lmeks z n tüm şverenler, çalışanlarının sağlık muayeneler n n
yapılmasından sorumludurlar. Kanun’nun 15. maddes ’ nde çalışanların sağlık gözet mler hususunda şveren n sorumlulukları yer almaktadır. Buna ek olarak
da, İşyer Hek m ve D ğer Sağlık Personel n n Görev, Yetk , Sorumluluk ve Eğ t mler Hakkında Yönetmel ğ n 9 uncu bölümünde şyer hek m n n görevler
arasında sağlık gözet m n n per yod k sınırları ver lmekted r. 6331 Sayılı Kanuna göre, şveren çalışanların maruz kaldıkları sağlık ve güvenl k r skler n d kkate
alarak, sağlık gözet m ne tab tutmasını zorunlu kılmaktadır.

İşveren çalışanların; şe g r şler nde, ş değ ş kl ğ nde, ş kazası, meslek hastalığı veya sağlık neden yle tekrarlanan şten uzaklaşmalarından sonra şe
dönüşler nde talep etmeler hâl nde, ş n devamı süres nce çalışanın ve ş n n tel ğ le şyer n n tehl ke sınıfına göre Bakanlıkça bel rlenen düzenl aralıklarla
sağlık gözet m n zorunlu yapması gerekt ğ fade ed lmekted r. D ğer tara an, yapılacak ş n tehl ke sınıfını gözeterek çalışanlardan şe uygunluklarının kontrol
ed lmes amacıyla sağlık raporu stemes gerekmekted r. İşveren özell kle tehl kel ve çok tehl kel ş sınıfında çalışan st hdam etmek sted ğ nde, sağlık raporu
olmayan veya raporu olumsuz sonuçlanan çalışanları şe almaması gerekmekted r. Yasa kapsamında alınması gereken sağlık raporları, şyer sağlık ve güvenl k
b r m nde veya h zmet alınan ortak sağlık ve güvenl k b r m nde görevl olan şyer hek m tarafından ver lmekted r.

İşyer Hek m ve D ğer Sağlık Personel n n Görev, Yetk , Sorumluluk ve Eğ t mler Hakkında Yönetmel ğ kapsamında şyer hek m , şyer hemş res ve d ğer sağlık
personel , şletmen n tehl ke sınıfını göz önünde bulundurarak çalışanları düzenl sağlık kontrolünden geç rmes gerekmekted r. Yönetmel ğ n 9 uncu
maddes ne göre per yod k kontroller; az tehl kel sını ak şyerler nde en geç beş yılda b r, tehl kel sını ak şyerler nde en geç üç yılda b r, çok tehl kel sını ak
şyerler nde en geç yılda b r defa olmak üzere per yod k muayene tekrarlanır. Ancak şyer hek m n n gerek görmes hal nde bu süreler kısaltılır. Bel rlenen bu
süreler, çalışanın k ş sel özell kler , şyer n n tehl ke sınıfı ve ş n n tel ğ öncel kl olarak göz önünde bulundurularak uluslararası standartlar le şyer nde yapılan
r sk değerlend rmes sonuçlarına göre bel rlenmekted r.

6331 sayılı Kanun’un yürürlüğe g rmes , ş kazaları ve meslek hastalıklarının kayıt ve b ld r m nde yen düzenlemeler beraber nde get rm şt r. Kanun, şverene
şyer nde meydana gelen ş kazası ve meslek hastalıklarının Sosyal Güvenl k Kurumu’na b ld r lmes , şyer nde düzenlenen raporların saklanması ve
düzenlenmes hususunda sorumluluklar get rmekted r. 6331 sayılı Kanunun 14 üncü maddes nde açıkça fade ed lmekte olan b ld r m yükümlülüğünü yer ne
get rmeyen şverenlere lg l Kanunun 26 ncı maddes ne göre dar para cezaları uygulanacaktır. Ancak, 5510 sayılı Kanunun 13 üncü ve 14 üncü maddeler nde,
şverene b ld r m yükümlülükler n n süres nde yer ne get r lmemes neden yle ayrıca dar para cezası uygulanmayacaktır.

6331 sayılı Kanunun 14 üncü maddes nde ş kazalarının hem şverenlerce, hem de sağlık h zmet sunucularınca b ld r lmes gerekt ğ bel rt lmekted r. Buna göre,
ş kazası b ld r m n n şveren tarafından kazadan sonrak üç ş günü ç nde, sağlık h zmet sunucuları tarafından se, ş kazasının sağlık h zmet sunucusuna nt kal
tar h nden t baren en geç on gün ç nde Sosyal Güvenl k Kurumuna yapılması gerekmekted r. İdar para cezasına neden olacak b ld r m süreler n n tesp t nde;
şveren ç n bel rt len 3 günlük süren n başlangıcında ş kazasının meydana geld ğ tar h, sağlık h zmet sunucuları ç n bel rt len 10 günlük süren n
başlangıcında se ş kazası vakasının nt kal ett ğ sağlık h zmet sunucusuna yapılan başvuru pol kl n k tar h d kkate alınmaktadır.68

Meslek hastalıklarının b ld r m de 6331 sayılı Kanunun 14 üncü maddes nde düzenlenm şt r. Buna göre; şveren, sağlık h zmet sunucuları veya şyer hek m
tarafından kend s ne b ld r len meslek hastalıklarını, öğrend ğ günden t baren üç ş günü ç nde, meslek hastalığı tanısı koymakla yetk lend r len sağlık h zmet
sunucuları se tanı koydukları vakaları en geç on ç nde Sosyal Güvenl k Kurumuna b ld rmes gerekmekted r.

2.4. Acil Durumlar Hakkında

İlg l yönetmel ğe göre yükümlülüğün temel önleme ve koruma çalışmalarına rağmen çalışma ortamında meydana geleb lecek yangın, patlama, sabotaj, doğal
afet g b beklenmed k ve tehl kel b r durum ortaya çıktığında, çalışanların ve o anda şyer nde olan d ğer k ş ler n şyer nden uzaklaştırılarak güvenl b r yere
nakled lmeler n sağlayacak s stem n oluşturulmasıdır. Bu kapsamda lg l yönetmel k şveren n ac l durumlar hakkında sorumluluklarını bel rlem şt r.
Özetlersek; a) Çalışma ortamı, kullanılan maddeler, ş ek pmanı le çevre şartlarını d kkate alarak meydana geleb lecek ve çalışan le çalışma çevres n
etk leyecek ac l durumları önceden değerlend rerek muhtemel ac l durumları bel rlenmes n sağlamak. b) Ac l durumların olumsuz etk ler n önley c ve
sınırlandırıcı tedb rler almak. c) Ac l durumların olumsuz etk ler nden korunmak üzere gerekl ölçüm ve değerlend rmeler yapmak. ç) Ac l durum planlarını
hazırlar ve tatb katlar yapmak. d) Ac l durumlarla mücadele ç n şyer n n büyüklü üğ ve taşıdığı özel tehl keler, yapılan ş n n tel ğ , çalışan sayısı le şyer nde
bulunan d ğer k ş ler d kkate alarak; önleme, koruma, tahl ye, yangınla mücadele, lk yardım ve benzer konularda uygun donanıma sah p ve bu konularda
eğ t ml yeterl sayıda çalışanı görevlend r r ve her zaman hazır bulunmalarını sağlamak. e) Özell kle lk yardım, ac l tıbb müdahale, kurtarma ve yangınla
mücadele konularında, şyer dışındak kuruluşlarla rt batı sağlayacak gerekl düzenlemeler yapmak. f) Ac l durumlarda enerj kaynaklarının ve tehl ke
yaratab lecek s stemler n olumsuz durumlar yaratmayacak ve koruyucu s stemler etk lemeyecek şek lde devre dışı bırakılması le lg l gerekl düzenlemeler
yapmak. g) Varsa alt şveren ve geç c ş l şk s kurulan şveren n çalışanları le müşter ve z yaretç g b şyer nde bulunan d ğer k ş ler ac l durumlar konusunda
b lg lend rmek

İşveren yukarıda ver len orga zasyonun yapılması, n tel kl b reyler n görevlend r lmes ve denetlenmes nden sorumludur. D ğer tarafdan da, ac l durumlarla
lg l özel görevlend r len çalışanların sorumlulukları şverenler n konuya l şk n yükümlülğünü ortadan kaldırmamaktadır.

İşveren; şyerler nde tehl ke sınıflarını tesp t eden Tebl ğde bel rlenm ş olan çok tehl kel sını a yer alan şyerler nde 30 çalışana, tehl kel sını a yer alan
şyerler nde 40 çalışana ve az tehl kel sını a yer alan şyerler nde 50 çalışana kadar;

a) Arama, kurtarma ve tahl ye,


b) Yangınla mücadele,

konularının her b r ç n uygun donanıma sah p ve özel eğ t ml en az b rer çalışanı destek elemanı olarak görevlend r r. İşyer nde bunları aşan sayılarda
çalışanın bulunması hal nde, tehl ke sınıfına göre her 30, 40 ve 50’ye kadar çalışan ç n b rer destek elemanı daha görevlend r r.Ek olarak da; İş sağlığı ve
güvenl ğ kapsamında lkyardımcı bulundurulması;

a) Az tehl kel şyerler nde, her 20 çalışan ç n 1 lkyardımcı,


b) Tehl kel şyerler nde, her 15 çalışana kadar 1 lkyardımcı,
c) Çok tehl kel şyerler nde, her 10 çalışana kadar 1 lkyardımcı,
zorunludur.

2.5. Temel İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri

Ülkem zde şyerler , çalışma alanlarına göre bell tehl ke sınıflarına ayrılır. Böylece alınması gereken önlemler sınıflandırmak ve çalışmalarını gerçekleşt rmek
daha kolay olur. Tehl ke sınıfları 3 adett r; çok tehl kel , tehl kel ve az tehl kel . 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenl ğ Kanunu, İlg l yönetmel kler ve tebl ğler yer alan
İş sağlığı ve güvenl ğ h zmetler bu sınıflandırma çerçeves nde detaylandırılmaktadır. Bu kapsam bu alt başlık altında ülkem zde ş sağlığı ve güvenl ğ
h zmetler kapsamında ne g b düzenlemer n yapıldığından bahsed lecekt r.

2.5.1. Önleyici İSG Sistemi

İş sağlığı ve güvenl ğ s stem ne önley c yaklaşım felsefes oluşturmanın temel nde; s stem sürekl y leşt rme ve gel şt rme süreçler ne tab tutarak gel şme
sağlanması yer almaktadır. Ayrıca önley c yaklaşım s stem n n gel şmes n n sağlanab lmes ç n mevzuatın gerekl l kler n n yer ne get r lmes ve sosyal
paydaşların tamamının b l nçl b r şek lde uygulamalara destek olması yer almaktadır. Bu pol t ka 2009-2013 İSG Stratej Raporu’nda da yer almaktadır. Buna
göre; “İş sağlığı ve güvenliği konusunda mevzuatın getirdiği yeni yaklaşım; koruyucu ve önleyici kültürün benimsenmesi ve davranışa yansımasını gerektirdiği”
fade ed lmekted r. 69

Koruyucu ve önley c h zmetlerden tüm çalışanların yararlanmasını sağlama sürekl gel şme ve y leşt rme felsefes n yerleşt rme ve ILO normlarına uyulması
zorunluluğundan dolayı mevcut İş Kanunu’ndan bağımsız b r İş Sağlığı ve Güvenl ğ Kanunu hazırlanmıştır. Hazırlanan kanunun temel nde gel şm ş ülkeler n
tamamında var olan koruyucu ve önley c İSG h zmetler yer almaktadır. Bu kapsamda, yasa kapsamının ncelend ğ başlıkta detaylı ver ld ğ üzere, yen yasanın
çalışma hayatında tüm çalışanları kapsadığı görülmekted r.70

Kanun beraber nde b rçok yen tanımı çalışma hayatına sokmaktadır. Bunlar arasında; Çalışan Tems lc s , Destek Elemanı, R sk, R sk Değerlend rmes , Tehl ke,
Önleme g b kavramlar yer almaktadır. İş Sağlığı ve Güvenl ğ Yasası, daha önce İş Kanunu’nun 77. nc ve Borçlar Kanunu’nun 332. nc maddeler , “işverenin iş
sözleşmesi ile çalıştırdığı işçisini kaza ve hastalıklara karşı koruma borcu”’nu daha kapsamlı hale get rmekted r. Ek olarak, şveren n önley c faal yetler
kapsamında görevler 6331 Sayılı Kanun’un 4 üncü maddes nde tanımlanıştır. Buna göre şveren çalışanların sağlık ve güvenl kler n sağlamakla yükümlü olup
bu kapsamda;71

Meslek r skler n önlenmes , eğ t m ve b lg ver lmes dâh l her türlü tedb r n alınması, organ zasyonun yapılması, gerekl araç ve gereçler n sağlanması,
sağlık ve güvenl k tedb rler n n değ şen şartlara uygun hale get r lmes ve mevcut durumun y leşt r lmes ç n çalışmalar yapacak,

İşyer nde alınan ş sağlığı ve güvenl ğ tedb rler ne uyulup uyulmadığını zleyecek, denetleyecek ve uygunsuzlukların g der lmes n sağlayacak.

R sk değerlend rmes yapacak veya yaptıracak,

Çalışana görev ver rken, çalışanın sağlık ve güvenl k yönünden şe uygunluğunu göz önüne alacak,

Yeterl b lg ve tal mat ver lenler dışındak çalışanların hayat ve özel tehl ke bulunan yerlere g rmemes ç n gerekl tedb rler alacaktır.
İşveren 6331 Sayılı Yasanın 5 nc maddes ne göre önley c r sk anal z yaklaşımını; r skler hakkında b lg vererek, kaçınılması mümkün olmayan r skler anal z
ederek, r skler kaynağında yok etmeye çalışarak, ş k ş lere uygun hale get rmeye çalışarak, tekn k gel şmelere uyum sağlayarak, tehl kel olanı, tehl kes z veya
daha az tehl kel olanla değ şt rerek, toplu korunma tedb rler ne, k ş sel korunma tedb rler ne göre öncel k vererek ve çalışanlara uygun tal matlar vererek
gerçekleşt rmekted r.72

6331 Sayılı Kanun le İş Kanunu 77. nc maddes nde yer alan şveren n şç s n şyer ndek kaza ve hastalık tehl keler ne karşı önleme ve koruma sorumluluğu
gen şlet lm şt r. 77 nc maddede yer alan, “önlem almak, gerekli araç gereci bulundurmak, işçilerin alınan önlemlere uyup uymadığını denetlemek ve eğitim
vermek” şekl nde bel rt len yükümlülük; 6331 sayılı İSG Kanunu’nun 4 üncü maddes le “risk değerlendirmesi yapmak” ve “çalışana görev verirken işe
uygunluğunu gözetmek” de eklenerek gen şlet lm şt r.73

R sk değerlend r lmes ek b şveren tarafından oluşturulmaktadır. İşyer n n tehl ke sınıfı ve çalışan sayısı d kkate alınması le İSG hang sg profesyoneller n n
görevlend r leceğ bel rlend kten sonra şveren r sk değerlend rme ek b n oluşturur. Bu ek pte;
a) şveren veya şveren vek l ,
b) şyer nde sağlık ve güvenl k h zmet n yürüten ş güvenl ğ uzmanları le şyer hek mler ,
c) şyer ndek çalışan tems lc ler ,
ç) şyer ndek destek elemanları, ve
d) şyer ndek bütün b r mler tems l edecek şek lde bel rlenen ve şyer nde yürütülen çalışmalar, mevcut veya muhtemel tehl ke kaynakları le r skler
konusunda b lg sah b çalışanlar yer alması gerek r.

Hal hazırda şyer hek m ve ş güvenl ğ uzmanları görevlend rme yükümlülüğü altında bulunmayan şyerler nde r sk değerlend rme ek b nde lg l k ş ler
bulundurma zorunluluğu yoktur. R sk değerlend rme ek b nde çalışan tems lc s ve destek elemanı görevlend rme yükümlülüğü se, en az k veya daha fazla
çalışanı olan şyerler nde bulunduğu ç n bu şyerler nde gerekecekt r. Tek çalışanı bulunan şyerler nde se r sk r sk değerlend rmes n şveren kend s
yapab lmekted r.

R sk değerlend rmes aşamaları tüm şyerler ç n tasarım ve kuruluş aşamasından başlamak üzere d kkatle ncelenmes gereken b r süreçt r. Bu akpsamda r sk
değerlend rmes n n aşamaları: r sk değerlend rme yöntem n n seç lmes ve ek b n oluşturulması, ş süreçler n n çıkartılması, r sk alanlarının bel rlenmes ve
r skler n tanımlanması, r skler n gerçekleşme olasılığının ve etk ler n n ölçülmes , r skler n derecelend r lmes , kontrol önlemler n n seç lmes veya gel şt r lmes ,
r skler n zlenmes , kontrol sonuçlarının anal z ed lmes ve gerekl olması durumunda r sk yönet m planında değ ş kl k yapılması le sonlanmaktadır. R sk
değerlend rme sürec çer s nde her çalışanın katkısı oldukça önem arz etmekted r. İşyer nde çalışan tüm personel görüş ve öner ler le uzmanların veya
şveren n d kkat nden kaçan b r tehl key ortaya çıkarab lecekt r.

R sk değerlend rme çalışmaları yapılırken r skler n ortadan kaldırılması veya m n mum düzeye nd r lmes sürec nde kontrol adımları “İş Sağlığı ve Güvenl ğ
R sk Değerlend rmes Yönetmel ğ ”’nde bel rt lm şt r. B r nc aşama Planlama aşamasıdır. Bu aşamada; anal z ed lerek etk ler n n büyüklüğüne ve önem ne göre
sıralı hale get r len r skler n kontrolüamacıyla b r planlama yapılır. İk nc aşama se r sk kontrol ver ler n karşılaştırılmasıdır. Bu safhada amaç r sk n tamamen
ortadan kaldırılmasıdır. Ancak mümkün olmadığı durumlarda r sk n kabul ed leb l r sev yeye nd r lmes ç n aşağıdak adımlar uygulanır. Bu aşamada üç
aks yon gerçekleşt r leb lmekted r. Bunlar;
1) Tehl ke veya tehl ke kaynaklarının ortadan kaldırılması, 2) Tehl kel n n, tehl kel olmayanla veya daha az tehl kel olanla değ şt r lmes , 3) R skler le
kaynağında mücadele ed lmes d r. Üçüncü aşamada se r sk kontrol tedb rler n n uygulanmasıdır. Bu aşama kapsamında; kararlaştırılan tedb rler n ş ve şlem
basamakları, şlem yapacak k ş ya da şyer bölümü, sorumlu k ş ya da şyer bölümü, başlama ve b t ş tar h le benzer b lg ler çeren planlar hazırlanır. Bu
planlar şverence uygulamaya konulur. Son aşamada se şverence uygulamaya konulan düzenlemeler n zlenmes d r. Hazırlanan planların uygulama adımları
düzenl olarak zlenmel d r. R sk değerlend rmes şletme çer s nde sürekl canlı tutulması gereken b r unsur olarak kabul ed lmes gerek r. Sürekl denetleme le
aksayan yönler tesp t ed lerek gerekl düzelt c ve önley c şlemler tamamlanır.

Yönetmel kte r sk değerlend rmes n n, şyer n n çer s nde bulunduğu tehl ke sınıfına göre düzenl aralıklarla tekrarlanması gerekmekted r. Buna göre; tehl ke
sınıfına göre çok tehl kel , tehl kel ve az tehl kel şyerler nde sırasıyla en geç k , dört ve altı yılda b r yen len r. D ğer tara an ortaya çıkan bazı özel durumlarda
da yönetmel k yapılan r sk değerlend rmes n n tekrar yapılmasını stemekted r. Yönetmel ğe göre bu durumları özetlersek; a) İşyer n n taşınması veya b nalarda
değ ş kl k yapılması. b) İşyer nde uygulanan teknoloj , kullanılan madde ve ek pmanlarda değ ş kl kler meydana gelmes . c) Üret m yöntem nde değ ş kl kler
olması. ç) İş kazası, meslek hastalığı veya ramak kala olay meydana gelmes . d) Çalışma ortamına a t sınır değerlere l şk n b r mevzuat değ ş kl ğ olması. e)
Çalışma ortamı ölçümü ve sağlık gözet m sonuçlarına göre gerekl görülmes . f) İşyer dışından kaynaklanan ve şyer n etk leyeb lecek yen b r tehl ken n ortaya
çıkmasıdır.

Aynı çalışma alanı çer s nde b rden fazla şveren n paylaştığı ş merkezler , ş hanları, sanay bölgeler veya s teler g b yerlerde her şveren r sk
değerlend rmes n ayrı ayrı yapması veya yaptırması gerekmekted r. Bunun neden , her çalışma alanının kend ne a t r sk ve tehl keler bulunmaktadır. B r ş
merkez nde aynı anda az tehl kel , tehl kel ve çok tehl kel kapsamına g ren şyer bulunab l r. Böyle durumlarda sadece şyerler n n b raraya gelerek ortak b r
r sk değerlend rmes yapması b rçok r sk faktörünün gözden kaçmasına neden olab lecekt r. D ğer tara an da, şmerkez g b b r mekanın paylaşılması
neden yle tesp t ed len bazı r skler ortak kullanım alanlarından dolayı veya farklı şletmeler n r skler n n b rb rler n etk lemes le oluşab lmekted r. Bu nedenle
her şyer nde yürütülen faal yetten doğab lecek r skler ve alınan önlemler d ğer şverenlerle paylaşılmalı ve çalışan tems lc ler bu konuda b lg lend r lmel d r. Bu
g b yerlerde ş sağlığı ve güvenl ğ yönünden d ğer şyerler n etk leyecek tehl keler n mevcut olma r sk n n bulunması r sk değerlend rmes çalışmalarının
koord nasyon ç nde yürütülmes n zorunlu kılmaktadır. N tek m bu zorunluluk hem 6331 sayılı Kanun’un 23. md.’ s nde hem de İş Sağlığı ve Güvenl ğ R sk
Değerlend rme Yönetmel ğ ’n n 14. md.’ s nde düzenlenm şt r. Ayrı ayrı yapılan r sk değerlend rmes çalışmalarının koord nasyonu, r skler n önlenmes ne
yönel k alınan tedb rler n uygulanıp uygulanmadığının denetlenmes , şverenler n ş sağlığı ve güvenl ğ yönünden gerekl önlemler almaları ç n uyarılmaları
ve uyarılara uymayan şverenler n Bakanlığa b ld r lmes yönet m n n sorumluluğundadır.

İşyer nde asıl şveren alt şverenn n paylaşması durumunda se, alt şverenler hazırladığı r sk değerlend rmes n n b r nüshasını asıl şverene vermekle
yükümlüdürler. Asıl şveren de alt şverenlerce hazırlanan r sk değerlend rmes n kend çalışmaları le bütünselleşt rerek gözden kaçab lecek tüm r skler
ortadan kaldırmak ç n çalışmalar düzenlemek ve denetlemekle yükümlüdür.

R sk kontrol adımları uygulanırken alınan toplu korunma önlemler ne ek olarak, şveren tarafından çalışanlara k ş sel koruyucu ek pmanlar sağlanması
gerekmekted r. Bu uygulama k ş sel önley c tedb rlere öncel k ver lerek, şyer genel nde uygulanacak genel tedb rler n uygulanmasını kolaylaştırarak r sk
azaltmakta ve yen r skler ortadan kaldırmaktadır. Bel rlenen r sk ç n kontrol tedb rler n n hayata geç r lmes nden sonra yen den r sk sev yes tesp t yapılır.
Yen sev ye, kabul ed leb l r r sk sev yes n n üzer nde se bu maddedek adımlar tekrarlanır.

İşveren tarafından, şyer nde ş sağlığı ve güvenl ğ koruyucu ve önley c h zmetler sunulması ve bu konuda gerekl organ zasyonun yapılması, şverene yen
sorumluluklar get rmekted r. Bu sorumluluklar arasında; ş sağlığı ve güvenl ğ uzmanı görevlend r lmes , şyer hek m görevlend r lmes , çalışanlara eğ t m
ver lmes ve sağlık gözet mler n n yapılması yer almaktadır. Tüm bu başlıklara a t detaylı b lg ler çalışmanın alt başlıklarında detaylı b r şek lde ver lecekt r.
Önley c İSG s stem n n gel şt r lmes nde öneml unsurlardan b r s de denet m n gerçekleşt r lmes d r. Yen yasa bu kapsamda da yen düzenlemeler hayata
geç rmekted r. Türk ye’de İSG Denet m ’n n gerçekleşt r lmes ne da r usul ve esaslar son başlık altında ncelenecekt r.

2.5.2. İş Sağlığı ve Güvenliği Uzman ve Sağlık Personeli Görevlendirilmesi

6331 Sayılı Kanun beraber nde önley c ş sağlığı ve güvenl ğ uygulamalarını get rmekte, ek olarak da çalışanların daha sağlıklı ve güvenl ortamda çalışmalarını
sağlamak amacıyla şletmelerde İSG organ zasyonunun kurulab lmes ç n hukuk yükümlülükler gen şletmekted r. Bu kapsamda öncel k ş sağlığı güvenl ğ
uzmanı ve hek m n n şletmelerde daha sık görev alması yer almaktadır. Öncek yasa uygulamasında; kamu şyerler nde ve 50 altı şç çalıştıran şyerler nde ş
güvenl ğ uzmanı, şyer hek m ve d ğer sağlık personel çalıştırma zorunluluğu bulunmamaktaydı. Yen kanun le tüm şletmeler kapsayacak şek lde
gen şlet lm şt r. Yen yasa önces nde, İş Kanunu’nun 81. maddes nde kapsamın darlığı anlaşılmaktadır. İlg l maddede İSG uzmanları ve hek mler n n, sadece
“devamlı olarak en az ell şç çalıştıran” ve “sanay den sayılan” şletmelerde görev alması gerekt ğ fade ed lmekted r. Yen yasa, koruyucu ve önley c
h zmetlerden tüm çalışanların faydalanab leceğ n kapsamlı şek lde düzenlemekted r.

Yen düzenleme meslek r skler ortadan kaldırmak ve yen r sk ve tehl keler kaynağında tesp t etmek amacıyla uygulamaya koyulmakta, şverenlere bu amaçla
ş güvenl ğ uzmanı, şyer hek m ve d ğer sağlık personel görevlend rme zorunluluğu get rmekted r. İşverenler, çalışanları arasında gerekl n tel klere sah p
k ş ler bulunması durumunda mevcut çalışanları uzman olarak görevlend reb lmekted r. İşletmede gerekl n tel klere sah p k ş ler bulunmaması durumunda
se; bu h zmet n tamamını veya b r kısmını Ortak Sağlık Güvenl k B r mler (OSGB)’nden h zmet alarak yer ne get r leb lecekt r.

İş sağlığı ve güvenl ğ uzmanı ve şyer hek mler n n hang sayıda ve hang sürelerle şletmeler tarafından st hdam ed lmes gerekt ğ , şletmeler n tehl ke
sınıfları ve st hdam ett ğ çalışan sayıları le l şk lend r lm şt r. Konuyu düzenleyen “İş Sağlığı ve Güvenl ğ H zmetler Yönetmel ğ ” le “İş Güvenl ğ
Uzmanlarının Görev, Yetk , Sorumluluk ve Eğ t mler Hakkında Yönetmel k” 29 Aralık 2012 tar h nde; “İş Sağlığı ve Güvenl ğ ne İl şk n İşyer Tehl ke Sınıfları
Tebl ğ ” se 26 Aralık 2012 tar h nde ve “İşyer Hek mler n n Görev, Yetk , Sorumluluk ve Eğ t mler Hakkında Yönetmel k” se 20 Temmuz 2013 tar h nde
yayınlanmıştır.

Türk ye’de ş sağlığı ve güvenl ğ h zmetler kapsamında İSG uzmanı ve şyer hek mler n n OSGB’ler tarafından da sağlanıyor olması tartışma konusu hal ne
gelmekted r. Yasaya bu hususta eleşt r ler yönelt lmekted r. Bu eleşt r ler n başında OSGB’ ler n ülke genel ne homojen olarak dağılmaması ve h zmet
götürememes yer almaktadır. OSGB’ler Çalışma ve Sosyal Güvenl k Bakanlığı tarafından belgelend r ld ğ nden; bu kapsamda eleşt r ler n odağı Bakanlık olarak
görülmekted r 2013 yılı t bar yle Türk ye genel nde OSGB Sayısı 400 c varındadır. Türk ye’n n bel rl bölgeler nde h ç OSGB bulunmaması İSG h zmetler n n
şletmelere ulaşmasını zorlaştırmaktadır.74

D ğer tara an yen yasa 10 ve altında k ş st hdam eden şletmeler n İSG h zmetler nden faydalanmasını desteklemek amacıyla yen b r hüküm devreye
sokmuştur. Bu hükme göre;75 kamu kurum ve kuruluşları har ç ondan az çalışanı bulunanlardan, çok tehl kel ve tehl kel sını a yer alan şyerler n n, ş sağlığı ve
güvenl ğ le lg l g derler ş kazası ve meslek hastalığı bakımından kısa vadel s gorta kolları ç n toplanan pr mlerden kaynak aktarılmak suret yle, Sosyal
Güvenl k Kurumu tarafından f nanse ed lecekt r.

İşyer hek mler az tehl kel sını a yer alanlarda, çalışan başına ayda en az 5 dak ka, tehl kel sını a yer alanlarda, çalışan başına ayda en az 10 dak ka, çok
tehl kel sını a yer alanlarda, çalışan başına ayda en az 15 dak ka olacak b ç mde görevlend r l rler. Az tehl kel /tehl kel /çok tehl kel sını a yer alan
2000/1000/750 ve daha fazla çalışanı olan şyerler nde her 2000/1000/750 çalışan ç n tam gün çalışacak en az b r şyer hek m görevlend r l r. Çalışan sayısının
2000/1000/750 sayısının tam katlarından fazla olması durumunda ger ye kalan çalışan sayısı göz önünde bulundurularak b r nc fıkrada bel rt len kr terlere
uygun yeter kadar şyer hek m ek olarak görevlend r l r.

Ek olarak, d ğer sağlık personel ş sağlığı ve güvenl ğ h zmetler nde görevlend r lmek üzere Bakanlıkça belgelend r lm ş hemş re, sağlık memuru, ac l tıp
tekn syen ve çevre sağlığı tekn syen d plomasına sah p k ş ler le bakanlıkça ver len şyer hemş rel ğ belges ne sah p k ş ler fade etmekted r. Görevlend rme
yükümlülükler şyer hek m le benzer sınırlara tab d r.
D ğer sağlık personel , şyer hek m le b rl kte çalışmaktadır. Görevler arasında çalışanların sağlık ve çalışma öyküler n şe g r ş/per yod k muayene formuna
yazmak ve şyer hek m tarafından yapılan muayene sırasında hek me yardımcı olmak, özel pol t ka gerekt ren grupların tak p ed lmes ve gerekl sağlık
muayeneler n n yapılmasını sağlamak, lk yardım h zmetler n n organ zasyonu ve yürütümünde şyer hek m le b rl kte çalışmak, çalışanların sağlık eğ t m nde
görev almak sayılab l r.

2.5.3. Sağlık Gözetim Yükümlülüğü

Yasa’nın 15. maddes ’ nde çalışanların sağlık gözet mler hususunda şveren n sorumlulukları yer almaktadır. Buna ek olarak da, İşyer Hek m ve D ğer Sağlık
Personel n n Görev, Yetk , Sorumluluk ve Eğ t mler Hakkında Yönetmel ğ n 9 uncu bölümünde şyer hek m n n görevler arasında sağlık gözet m n n per yod k
sınırları ver lmekted r. Yasaya göre, şveren çalışanların maruz kaldıkları sağlık ve güvenl k r skler n d kkate alarak, sağlık gözet m ne tab tutmasını zorunlu
kılmaktadır.

İşveren çalışanların; şe g r şler nde, ş değ ş kl ğ nde, ş kazası, meslek hastalığı veya sağlık neden yle tekrarlanan şten uzaklaşmalarından sonra şe
dönüşler nde talep etmeler hâl nde, ş n devamı süres nce çalışanın ve ş n n tel ğ le şyer n n tehl ke sınıfına göre Bakanlıkça bel rlenen düzenl aralıklarla
sağlık gözet m n zorunlu yapması gerekt ğ fade ed lmekted r. D ğer tara an, yapılacak ş n tehl ke sınıfını gözeterek çalışanlardan şe uygunluklarının kontrol
ed lmes amacıyla sağlık raporu stemes gerekmekted r. İşveren özell kle tehl kel ve çok tehl kel ş sınıfında çalışan st hdam etmek sted ğ nde, sağlık raporu
olmayan veya raporu olumsuz sonuçlanan çalışanları şe almaması gerekmekted r. Yasa kapsamında alınması gereken sağlık raporları, şyer sağlık ve güvenl k
b r m nde veya h zmet alınan ortak sağlık ve güvenl k b r m nde görevl olan şyer hek m tarafından ver lmekted r.78

İşyer Hek m ve D ğer Sağlık Personel n n Görev, Yetk , Sorumluluk ve Eğ t mler Hakkında Yönetmel ğ kapsamında şyer hek m , şyer hemş res ve d ğer sağlık
personel , şletmen n tehl ke sınıfını göz önünde bulundurarak çalışanları düzenl sağlık kontrolünden geç rmes gerekmekted r. Yönetmel ğ n 9 uncu
maddes ne göre per yod k kontroller; az tehl kel sını ak şyerler nde en geç beş yılda b r, tehl kel sını ak şyerler nde en geç üç yılda b r, çok tehl kel sını ak
şyerler nde en geç yılda b r defa olmak üzere per yod k muayene tekrarlanır. Ancak şyer hek m n n gerek görmes hal nde bu süreler kısaltılır. Bel rlenen bu
süreler, çalışanın k ş sel özell kler , şyer n n tehl ke sınıfı ve ş n n tel ğ öncel kl olarak göz önünde bulundurularak uluslararası standartlar le şyer nde yapılan
r sk değerlend rmes sonuçlarına göre bel rlenmekted r.79

2.5.4. Eğitim

Uygulamaya konulan yen yasa beraber nde şyer t pler nde tehl ke sınıflarının oluşmasını sağlamakta; bu durum da beraber nde çalışanların tehl ke sınıflarına
göre farklı eğ t m almaları gerekt rmekted r. Yen yasanın 16. maddes ne göre şveren n; şyer nde ş sağlığı ve güvenl ğ n n sağlanması ve sürdürüleb lmes
amacıyla, çalışanları ve çalışan tems lc ler n ; şyer nde kaşılaşılaşılab lecek sağlık güvenl k r skler , koruyucu ve önley c tedb rler, b reyler n yasal hak ve
sorumlulukları, lk yardım, olağan dışı durumlar, afetler ve yangınla mücadele ve tahl ye şler konularında eğ t m vermes gerekmekted r.80

İşveren, yasanın 12. maddes nde bel rt len c dd ve yakın tehl keye maruz kalan veya kalma r sk olan bütün çalışanları, tehl keler le bunlardan doğan r sklere
karşı alınmış ve alınacak tedb rler hakkında derhal b lg lend rmes gerekt ğ yasanın 16. maddes nde fade ed lmekted r. Aynı maddede r sk değerlend rmes
uygulanması gerekt ğ de bel rt lmekted r. R sk değerlend rmes , destek elemanları ve çalışan tems lc ler n n ş sağlığı ve güvenl ğ le lg l koruyucu ve önley c
tedb rler, ölçüm, anal z, tekn k kontrol, kayıtlar, raporlar ve te şten elde ed len b lg lere, ulaşmalarını sağlar. Aynı zamanda yasanın 18. Maddes nde şletmen n
ver lecek eğ t mlere karar ver lmes aşamasında çalışanlara ver lecek olan eğ t mlerde çalışan tems lc ler n n rolü vurgulanmaktadır.81

İst hdam ed lecek tüm çalışanların, ş başlamadan önce eğ t m oryantasyon sürec nden geç r lmes n n zorunlu olduğu yasanın 17. maddes nde fade
ed lmekted r. Buna ek olarak şveren, şyer ek pman değ ş kl ğ nde ve yen teknoloj ler n şletmede kullanılmaya başlanması durumunda ver len eğ t mler n
tekrarlaması gerekt ğ bel rt lmekted r. Ayrıca yasada yapılan r sk değerlend rmes sonucunda ortaya yen r sk faktörler çıkması durumunda da, çalışanlara bu
r skler hakkında eğ t m ver lmes gerekt ğ fade ed lmekted r. Bununla b rl kte şveren n çalışan tems lc ler ne ayrı b r eğ t m vermes gerekt ğ yasada fade
ed lmekted r.82

6331 Sayılı Kanun önces nde çalışanlara meslek eğ t m ver lmes zorunluluğu “ağır ve tehl kel ” ş yapan şletmeler ç n zorunlu ken; yen yasa le “tehl kel ve
çok tehl kel ” ş yapan şletmelerde meslek eğ t m n ver lmes n n zorunlu olduğu fade ed lmekted r. Buna ek olarak, ş kazası ve meslek hastalığı neden yle
ş nden bel rl b r süre uzak kalan tüm çalışanların şe ger dönüşü söz konusu olduğunda, ş kazaları ve meslek hastalıkları ve güvenl çalışma yöntemler
hakkında eğ t m ver lmes zorunludur. Aynı zamanda, herhang b r sebep le şyer nden altı ay uzak kalmış çalışanlara, tekrar şe başlamadan önce b lg ler n
yen lenmes n sağlamak amacıyla eğ t m ver lmes gerekecekt r.83

Tehl kel ve çok tehl kel şler n yapıldığı şletmelerde; yapılan ş n n tel ğ ne göre var olan r sklere a t gerekl sağlık ve güvenl k eğ t m n belgelemeyen
çalışanların çalıştırılması yasaklanmıştır. Alt şverenl k l şk s n n bulunduğu durumlarda se, alt şverenl k l şk s kurulan şveren, eğ t m n mal yet çalışana
yansıtılmamak suret yle, tüm çalışanlara eğ t m h zmet sunmak zorunda olduğu bel rt lmekted r. D ğer tara an çalışanlara ver len tüm eğ t mler n süres n n,
ha alık çalışma süres nden sayılacağı yen yasada bel rt lmekted r.84

İşverenler tarafından çalışanlara ver lecek eğ t mler n sınırları 2013 yılında çıkarılan “Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenl ğ Eğ t mler n n Usul ve Esasları Hakkında
Yönetmel k” le bel rlenm şt r. Yönetmel ğ n 6.ıncı maddes nde çalışanlara ver lecek eğ t mler n per yod k sınırları ver lmekted r. Buna göre eğ t mler n, değ şen
ve ortaya çıkan yen r skler de d kkate alınarak; çok tehl kel sını a yer alan şyerler nde yılda en az b r defa, tehl kel sını a yer alan şyerler nde k yılda en az
b r defa, az tehl kel sını a yer alan şyerler nde üç yılda en az b r defa ver lmes gerekt ğ bel rt lm şt r. Çalışanlara ver lecek eğ t m n süreler de yönetmel k le
düzenlenm şt r. Buna göre tehl ke sınıfına göre şletmelerde; az tehl kel şyerler ç n en az sek z saat, tehl kel şyerler ç n en az on k saat ve çok tehl kel
şyerler ç n en az on altı saat eğ t m ver lmes gerekt ğ yönetmel kte bel rt lmekted r.85
Yönetmel ğ n 13. maddes se eğ t mler n k mler tarafından ver leceğ n düzenlemekted r. Buna göre eğ t mler n; şyer nde görevl ş güvenl ğ uzmanları le şyer
hek mler tarafından ve şç , şveren ve kamu görevl ler kuruluşları veya bu kuruluşlarca kurulan eğ t m vakıfları ve ortaklaşa oluşturdukları eğ t m
merkezler , ün vers teler, kamu kurumlarının eğ t m b r mler , kamu kurumu n tel ğ ndek meslek kuruluşları le Bakanlıkça yetk lend r lm ş eğ t m kurumları ve
ortak sağlık ve güvenl k b r mler tarafından ver leceğ fade ed lmekted r.86

2.5.5. Denetim

İşletmelerde sağlıklı ve güvenl b r ortamın sağlanab lmes , b rçok farklı tedb r n alınması le sağlanan b r durumdur. İş kazalarının nedenler ncelend ğ nde üç
ana başlıkta toplandığı görülmekted r. Bu nedenler arasında; tehl kel çalışma koşulları, tehl kel davranış ve denet m eks kl ğ yer almaktadır. İş sağlığı ve
güvenl ğ tedb rler n n alınması, şletmelerde ş kazası ve meslek hastalığı meydana gelmeyeceğ sonucunu vermemekted r. İş sağlığı ve güvenl ğ n n
sağlanmasında en öneml uygulamaların başında alınan tedb rler n denetlenmes gelmekted r. ILO tarafından yayınlanan 81 sayılı Sanay ve T carette İş
Denet m hakkındak uluslararası sözleşmede şletmeler n sık ve d kkatl b ç mde denetlenmes gerekt ğ fade ed lmekted r.87 Bayram, 88
çalışma hayatında
denet m n sık yapıldığı şletmelerde ş sağlığı ve güvenl ğ tedb rler n n arttığı, çalışanların ve şverenler n İSG konularına daha duyarlı hale geld ğ n fade
etmekted r.

İşletmelerde etk n b r ş sağlığı ve güvenl ğ denet m yapılab lmes ç n; departmanlar arası koord nasyonun, d yaloğun ve yardımlaşmanın sağlanması, n tel kl
89
personel n st hdam ed lmes ve denet m raporlarının düzenl olarak tutulması gerekmekted r. Günümüzde İSG denet mler n n önem kazanmasında,
şletmelerde kurulan İSG b r mler n n önem büyüktür. Bu kapsamda ş sağlığı ve güvenl ğ kurulları şletmelerdek ç denet m n merkez nde yer almaktadır.

Türk ye’de ş sağlığı ve güvenl ğ n n denet m Çalışma ve Sosyal Güvenl k Bakanlığı’na bağlı İş Te ş Kurulu müfett şler tarafından gerçekleşt r lmekted r. Buna
ek olarak da, ht yaç durumunda SGK kurumunun müfett şler de bu sürece destek vermekted r. D ğer tara an, İSG uzmanları şletme çer s nde denet m
sağlamak le görevl olmalarına rağmen, ceza herhang b r yaptırım güçler yoktur. Dolayısıyla İSG uzmanlarının görevler n n, şletmelerde İSG danışmanı
tanımının ötes ne taşımamaktadır. Bu durum da beraber nde şletmelerde ç denet m n etk n b r şek lde yapılamamasını get rmekted r. Türk ye’de çıkarılan yen
yasa sonrası, uzmanlar ücretler n şverenlerden tahs s etmeler ne karar ver lm şt r. Bu durumda uzmanları şverenlere bağımlı b r konuma sokmaktadır. D ğer
tara an, uzmanların şletmelerde ceza yaptırım vermek g b b r görev tanımı olmaması; uzmanların gerçekleşt rd ğ İSG denet m n n etk nl ğ n
haf fletmekted r. Uzmanlar çalıştıkları şletmelerde, tesp t ett kler r skl durumları öncel kle şverene, eğer şveren gerekl önlem almıyor se, Bakanlığa
b ld rmek le görevl d r. Bu kapsamda ücret n şverenden alan ve st hdam güvences olmayan uzmanların şverenler rahatlıkla Bakanlık müfett şler ne hbar
etmes g b b r durumdan bahsetmek çoğu zaman mümkün olamamaktadır. Bu çel şk İSG denet m n n önünde b r engel olarak durmaktadır.90

Türk ye’de yaklaşık 30 yıl önces ne kadar 500 b n şyer sayısı var ken; 2014 yılı sonunda bu sayı 1.6 m lyona çıkmıştır. Bu paralelde 30 yıl önces nde bakanlıkta
250 c varında müfett ş st hdam ed l yor ken, günümüzde bakanlığa bağlı müfett ş sayısı 450-500 c varındadır. Buna ek olarak SGK müfett şler de eklend ğ nde
sayısının 1000 c varında olduğu görülmekted r. Bu sayıda müfett ş n etk n b r denet m sağlayab lmes ç n yeterl olmadığı fade ed lmekted r. Türk ye’de kayıtlı
çalışan şgücü rakamı düşünüldüğünde günümüzde 11.000 şç ye b r adet müfett ş düştüğü görülmekted r. Türk ye’de etk n denet m yapılamadığı ç n de
şletmelerde İSG b l nc n n tam anlamıyla oturmadığı görülmekted r.91

Türk ye g b müfett ş sayısının yeters z olduğu gel şmekte olan ülkelerde etk n b r şyer İSG denet m n n sağlanmasında, İSG uzmanları ve şyer hek mler n n
yetk ve sorumluluklarının gen ş olması gerekt ğ öngörülmekted r. Türk ye’de çıkarılan yen İş sağlığı ve Güvenl ğ yasası sonrasında 650.000 şletmeye şyer
uzmanı ve hek m bulundurma zorunluluğu get r lm şt r. Ancak şu ana kadar sadece 160.000 şletme uzman ve hek m bulundurma yükümlülüğünü yer ne
get rmekted r.92İş sağlığı ve güvenl ğ önlemler n n alınmasında ç denet m n önem g tt kçe artmaktadır. Bu nedenle şletmeler n İSG uzmanları ve şyer
hek mler ne ht yacı artmaktadır. Devlet, İSG uzmanlarını şverenlere bağımlı b r st hdam model nden çıkarması durumunda, şletmelerde yapılan ç denet m n
daha etk n yapılab leceğ fade ed leb l r. Bakanlık müfett şler n n el nde bulunan “ şletmedek ş n durdurulması ve şyer n n bel rl b r süre kapatılması” g b
yetk ler n İSG uzmanlarına da ver lmes durumunda ç denet m n caydırıcılığı artacak; bu durumda beraber nde İSG önlemler n n daha sıkı alındığı şletmeler
ortaya çıkaracaktır.

Ülkem zde İSG denet mler , Çalışma ve Sosyal Güvenl k Bakanlığına bağlı olarak Çalışan İş Te ş Kurulu tarafından gerçekleşt r l r ken, SGK müfett şler de
denet mlerde görev almaktadır. 2013 yılı t barıyla ülkem zde Çalışma Bakanlığı tarafından 23 b n 138 te ş gerçekleşt r lm ş. Bu te şler n 14.367’s ş mevzuatı
kapsamında yapılan, 8.771’ ş sağlığı ve güvenl ğ kapsamında yapılan te şler olarak kayıt altına alınmıştır. Yapılan te şler kapsamında ş n yürütümü
yönünden 1 m lyon 350 b n şç ye ulaşılmış. İş sağlığı ve güvenl ğ açısından bakıldığında bunlarından arasında 825 b n k ş ye denet m yapılab lm şt r. Türk ye’de
bu kapsamda kayıt çer s nde çalışan şç ler n yaklaşık %10’u ş sağlığı ve güvenl ğ kapsamında denet mden geçm şt r.

2012 yılından önce ülkem zde ş sağlığı ve güvenl ğ lg l yasa maddeler , İş Kanunu çer s nde 77. madde le 85. madde arasında yer alan hükümler le
yönet lm şt r. Bu dönemde denetleme sorunu c dd şek lde kend n göstermekted r. Bunun nedenler n n başında şletmeler n büyük b r kısmının İSG kapsamına
g rememes ve yeterl ş sağlığı ve güvenl ğ uzmanı olmaması yatmaktadır. 2011 yılına kadar Çalışma Bakanlığında 637 ş te ş müfett ş var ken, günümüzde
1050 adet müfett ş st hdam ed lmekted r. D ğer tara an 2012 yılına kadar p yasada 3000’e yakın İSG uzmanı st hdam ed l r ken, günümüzde bu rakam 30.000’e
yaklaşmıştır. Bu durum, denet m n ülkem z nezd nde gel şme çer s nde olduğunu göstermekted r.93

Ülkem zde 2012 yılında çıkarılan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenl ğ Yasası le OSGB s stem uygulanmaya başlamıştır. Bu s stem, beraber nde b rçok sorun
get rmes ne rağmen şgücü p yasasındak ş sağlığı ve güvenl ğ uzmanı sayısının artmasına ve daha fazla şletmen n ş sağlığı ve güvenl ğ kapsamında bağımsız
kuruluşlar tarafından denetlenmes ne zem n hazırlamaktadır. Yasanın uygulamaya geçmes le tehl ke durumları baz alınarak ş sağlığı ve güvenl ğ uzmanları
şletmelerden bulundurulması gerekt ğ ortaya çıkmaktadır. 2012 yılında çıkarılan İş Güvenl ğ Uzmanlarının Görev, Yetk , Sorumluluk ve Eğ t mler Hakkında
Yönetmel k’ n 2. maddes le uzmanların çalışab lecekler tehl ke grupları şunlardır:
(C) sınıfı belgeye sah p olanlar az tehl kel sını a,

(B) sınıfı belgeye sah p olanlar az tehl kel ve tehl kel sınıflarda,

(A) sınıfı belgeye sah p olanlar se bütün tehl ke sınıflarında yer alan ş yerler nde çalışab l rler.

İşletmeler büyüklükler ne göre ya tam sürel olarak bu uzmanları st hdam etmek veya OSGB’lerden ş sağlığı güvenl ğ uzmanı h zmet almak zorundadırlar. İş
sağlığı ve güvenl ğ çalışanlarının çalışma süreler de 12. madde le düzenlenm şt r. Maddeye göre; 10’dan az çalışanı olan ve az tehl kel sını a yer alan
şyerler nde çalışan başına yılda en az 60 dak ka görev alması gerekmekted r. İş güvenl ğ uzmanları, bu Yönetmel k’te bel rt len görevler n yer ne get rmek ç n
aşağıda bel rt len sürelerde görev yaparlar:94

a) Az tehl kel sını a yer alanlarda, çalışan başına ayda en az 10 dak ka.
b) Tehl kel sını a yer alanlarda, çalışan başına ayda en az 20 dak ka.
c) Çok tehl kel sını a yer alanlarda, çalışan başına ayda en az 40 dak ka.

OSGB s stem ve ş sağlığı güvenl ğ uzmanlığının her şletmeye zorunlu tutulmasının ş kazalarının azaltılmasında çok öneml faktör olması beklenmekted r.
Görevlend r len ş sağlığı ve güvenl ğ uzmanı şletme çer s nde yapacağı denetlemeler ve r sk anal zler net ces nde b rçok tehl kel ve r skl durum hakkında
daha meydana gelmeden şveren b lg lend recekt r. Bu durum da Avrupa ülkeler n n uyguladığı düzelt c ve önley c ş sağlığı güvenl ğ s stem n n b r
uzantısıdır.

Uygulamalar

Mahmut Kabakçı, “İş Sağlığı ve Güvenl ğ n Hukuk S stem ndek Yer ”, Türk ye Barolar B rl ğ Derg s , Ankara 2009

6093 sayılı Türk Borçlar Kanunu

K. Ahmet Sev ml , “Türk Borçlar Kanunu m.417 ve İş Sağlığı ve Güvenl ğ Kanunu Işığında Genel Olarak İşç n n K ş l ğ n n Korunması”, Çalışma ve Toplum
Derg s , C lt: 1, Sayı: 36, 2013

“Ulusal İş Sağlığı ve Güvenl ğ Konsey 2009-2013 Dönem Faal yet Raporu, (Çevr m ç )
http://www.csgb.gov.tr/csgbPortal/ShowProperty/WLP%20Repos tory/ sggm/dosyalar/u sgk_2009_2013, (27.07.2015).

Çalışma ve Sosyal Güvenl k Bakanlığı, “6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenl ğ Kanunu30.06.2012 tar hl ve 28339 sayılı Resm Gazetede yayınlanarak yürürlüğe
g rm şt r” (Çevr m ç ) http://www.csgb.gov.tr/csgbPortal/ShowProperty/WLP%20Repos tory/csgb/dosyalar/k tap/k tap03_6331
(http://www.csgb.gov.tr/csgbPortal/ShowProperty/WLP%20Repos tory/csgb/dosyalar/k tap/k tap03_6331)

4857 Sayılı İş Kanunu (2003), (Çevr m ç ), http://www.resm gazete.gov.tr/esk ler/2003/06/20030610.htm,


(http://www.resm gazete.gov.tr/esk ler/2003/06/20030610.htm,) (29.07.2015); Çalışma ve Sosyal Güvenl k Bakanlığı, “6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenl ğ
Kanunu, 30.06.2012 tar hl ve 28339 sayılı

Resm Gazetede yayınlanarak yürürlüğe g rm şt r” (Çevr m ç )


http://www.csgb.gov.tr/csgbPortal/ShowProperty/WLP%20Repos tory/csgb/dosyalar/k tap/k tap03_6331, (29.07.2017).

Çalışma ve Sosyal Güvenl k Bakanlığı, “6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenl ğ Kanunu30.06.2012 tar hl ve 28339 sayılı Resm Gazetede yayınlanarak yürürlüğe
g rm şt r” (Çevr m ç ) http://www.csgb.gov.tr/csgbPortal/ShowProperty/WLP%20Repos tory/csgb/dosyalar/k tap/k tap03_6331, (29.07.2017).

Gökhan Küçük, “Yen İş Sağlığı ve Güvenl ğ Kanunu”, Hazır Beton Derg s , Temmuz-Ağustos 2012.

Fat h Yılmaz, “6331 Sayılı İş Sağlığı Ve Güvenl ğ Kanunu’nda Önley c Yaklaşım Ve İşverenler n Yükümlülükler ”, TÜHİS İş Hukuku ve İkt sat Derg s , C lt: 24,
Sayı: 6 / C lt: 25, Sayı: 1-2, 2013.

İşyer Hek m ve D ğer Sağlık Personel n n Görev, Yetk , Sorumluluk ve Eğ t mler Hakkında Yönetmel k

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenl ğ Kanunu

Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenl ğ Eğ t mler n n Usul ve Esasları Hakkında Yönetmel k

Fuat Bayram, Türk İş Hukukunda İş Sağlığı ve Güvenl ğ Denet m , Beta Yayını, No: 1948, 1. Baskı, İstanbul, 2008.

Yusuf Alper, “Bazı Ülkelerde İşç Sağlığı-İş Güvenl ğ Uygulamaları ve Türk ye’dek Uygulama le Karşılaştırılması”, (Çevr m ç )
http://www.journals. stanbul.edu.tr/ usskd/art cle/download/1023012273/1023011518, (28.07.2017).

ÇSGB, “İş Te ş Ned r? İş Müfett ş K md r ?” , (Çevr m ç )


http://www.csgb.gov.tr/csgbPortal/ShowProperty/WLP%20Repos tory/ tkb/dosyalar/yay nlar/yay nlar2013/2012_57, (28.08.2017)

Sem n Gümüşel Günel, “İş çok Denet m Yok”, (Çevr m ç ) http://derg .aljazeera.com.tr/2014/05/30/1022/, (28.09.2017)

Uygulama Soruları

1. İş Sağlığı ve güvenl ğ nde önyey c yaklaşım ne demekt r?

2. İş sağlığı ve güvenl ğ nde tehl ke sınıfına göre uzman görevlend rmes nasıl yapılmaktadır?
3. İş sağlığı ve Güvenl ğ Kurulu kurma zorunluluğu ne zaman başlar?

4. İşveren hang durumlarda tam zamanlı İSG uzmanı st hdam etemk zorundadır?

5. İşveren n r sk değerlend rmes yapma zorunluluğu hakkında b lg ver n z.

Bölüm Özeti

İş sağlığı ve güvenl ğ n n sağlanmasında şveren n temel sorumlulukları çerçeves nde yapması gerekenler bel rt lm şt r. Yapılması gerekenler arasında başlıca
İSG organ zasyonunun kurulması gelmekted r. Eğer şletme bel rl sayının üzer nde şç st hdam etmes durumunda İSG Kurulu oluşturma zorunluluğundan
bahsed lerek; kurulun yetk ve sorumlulukları aktarılmıştır. İşletmelerde çoğu zaman var olan alt şeven ve geç c ş l şk s g b durumlarda şveren n n İSG
açısından asl sorumlulukları bel rt lm şt r. İş sağlığı ve güvenl ğ n n temel h zmetler olan ve b r İSG organ zasyonunun olmazsa olmazı olarak görülen İSG
uzmanı, şyer hek m ve d ğer sağlık personel n n görev sorumlulukları aktarılmıştır. Hang durumlarda bu k ş ler n st hdam ed lmes şverene zorunlu kılındığı
detaylı b r şek lde açıklanmıştır. D ğer tara an da, b r şletme de organ zasyon kurduktan sonra yapılması gereken rut n kontroller ve denet m sürec n n k mler
tarafından ve ne sıklıkla yapılması gerekt ğ anlatılmıştır.

66 Mahmut Kabakçı, “İş Sağlığı ve Güvenl ğ n Hukuk S stem ndek Yer ”, Türk ye Barolar B rl ğ Derg s , Ankara 2009, (86), s.257.
67 6093 sayılı Türk Borçlar Kanunu Madde 417/I: İşveren, h zmet l şk s nde şç n n k ş l ğ n korumak ve saygı göstermek ve şyer nde dürüstlük lkeler ne uygun b r
düzen sağlamakla, özell kle şç ler n ps koloj k ve c nsel tac ze uğramamaları ve bu tür tac zlere uğramış olanların daha fazla zarar görmemeler ç n gerekl önlemler
almakla yükümlüdür.; 818 Sayılı Borçlar Kanunu (Mülga) Madde-332: İş sah b , akd n husus haller ve ş n mah yet noktasından hakkan yet da res nde kend s nden
sten leb leceğ derecede çalışmak dolayısıyle maruz kaldığı tehl kelere karşı cabeden tedb rler tt haza ve münas p ve sıhh çalışma mahaller le, şç b rl kte kamet
etmekte se sıhh yatacak b r yer tedar k ne mecburdur.; K. Ahmet Sev ml , “Türk Borçlar Kanunu m.417 ve İş Sağlığı ve Güvenl ğ Kanunu Işığında Genel Olarak İşç n n
K ş l ğ n n Korunması”, Çalışma ve Toplum Derg s , C lt: 1, Sayı: 36, 2013, s.110-111.
68 Not: 5510 sayılı Kanuna göre ş kazalarının şveren tarafından Sosyal Güvenl k Kurumuna b ld r lmes ndek sürede 3 ş günüdür.
69 Ulusal İş Sağlığı ve Güvenl ğ Konsey 2009-2013 Dönem Faal yet Raporu, (Çevr m ç )
http://www.csgb.gov.tr/csgbPortal/ShowProperty/WLP%20Repos tory/ sggm/dosyalar/u sgk_2009_2013, (27.07.2015).
70 Çalışma ve Sosyal Güvenl k Bakanlığı, “6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenl ğ Kanunu30.06.2012 tar hl ve 28339 sayılı Resm Gazetede yayınlanarak yürürlüğe g rm şt r”
(Çevr m ç ) http://www.csgb.gov.tr/csgbPortal/ShowProperty/WLP%20Repos tory/csgb/dosyalar/k tap/k tap03_6331, (29.07.2015).
71 4857 Sayılı İş Kanunu (2003), (Çevr m ç ), http://www.resm gazete.gov.tr/esk ler/2003/06/20030610.htm, (29.07.2015); Çalışma ve Sosyal Güvenl k Bakanlığı, “6331
sayılı İş Sağlığı ve Güvenl ğ Kanunu, 30.06.2012 tar hl ve 28339 sayılı Resm Gazetede yayınlanarak yürürlüğe g rm şt r” (Çevr m ç )
http://www.csgb.gov.tr/csgbPortal/ShowProperty/WLP%20Repos tory/csgb/dosyalar/k tap/k tap03_6331, (29.07.2015).
72 Çalışma ve Sosyal Güvenl k Bakanlığı, “6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenl ğ Kanunu30.06.2012 tar hl ve 28339 sayılı Resm Gazetede yayınlanarak yürürlüğe g rm şt r”
(Çevr m ç ) http://www.csgb.gov.tr/csgbPortal/ShowProperty/WLP%20Repos tory/csgb/dosyalar/k tap/k tap03_6331, (29.07.2015).
73 Gökhan Küçük, “Yen İş Sağlığı ve Güvenl ğ Kanunu”, Hazır Beton Derg s , Temmuz-Ağustos 2012, s. 81.
74 Fat h Yılmaz, “6331 Sayılı İş Sağlığı Ve Güvenl ğ Kanunu’nda Önley c Yaklaşım Ve İşverenler n Yükümlülükler ”, TÜHİS İş Hukuku ve İkt sat Derg s , C lt: 24, Sayı: 6 /
C lt: 25, Sayı: 1-2, 2013, ss. 44 – 50.
75 Yılmaz, a.g.e., s. 52.
78 Yılmaz, a.g.e., s. 60.
79 İşyer Hek m ve D ğer Sağlık Personel n n Görev, Yetk , Sorumluluk ve Eğ t mler Hakkında Yönetmel k, Resm Gazete: 20 Temmuz 2013 Cumartes günü yürürlüğe
g rm şt r.
80 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenl ğ Kanunu, 30.06.2012 tar hl ve 28339 sayılı Resm Gazetede yayınlanarak yürürlüğe g rm şt r”(Çevr m ç )
http://www.csgb.gov.tr/csgbPortal/ShowProperty/WLP%20Repos tory/csgb/dosyalar/k tap/k tap03_6331 , (29.07.2017).
81 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenl ğ Kanunu.
82 A.e.
83 Yılmaz, a.g.e., s. 62.
84 Küçük, a.g.e., s. 55.
85 Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenl ğ Eğ t mler n n Usul ve Esasları Hakkında Yönetmel k, Resm Gazetede 15 Mayıs 2013 Çarşamba günü yayınlanmıştır.
86 Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenl ğ Eğ t mler n n Usul ve Esasları Hakkında Yönetmel k.
87 81 sayılı Sözleşmen n 10. maddes nde; müfett ş sayısının, müfett şl k görevler n etk n olarak gerçekleşt recek düzeyde ve denetlenecek şyerler n n sayı ve
özell kler , şç sayısı, denet m mevzuatın gen şl ğ ve müfett ş n kullanımına sunulan olanaklar d kkate alınarak bel rlenmes öngörülmekted r.
88 Fuat Bayram, Türk İş Hukukunda İş Sağlığı ve Güvenl ğ Denet m , Beta Yayını, No: 1948, 1. Baskı, İstanbul, 2008, s. 22.
89 Yusuf Alper, “Bazı Ülkelerde İşç Sağlığı-İş Güvenl ğ Uygulamaları ve Türk ye’dek Uygulama le Karşılaştırılması”, (Çevr m ç )
http://www.journals. stanbul.edu.tr/ usskd/art cle/download/1023012273/1023011518, (28.08.2015).
90 İş Sağlığı ve Güvenl ğ Kanunu Tasarısı Hakkında İMO Görüşü, (Çevr m ç ) http://www. mo.org.tr/res mler/dosya_ekler/601497215f9bee3_ek.pdf?derg =268,
(28.08.2015)
91 ÇSGB, “İş Te ş Ned r? İş Müfett ş K md r ?” , (Çevr m ç )
http://www.csgb.gov.tr/csgbPortal/ShowProperty/WLP%20Repos tory/ tkb/dosyalar/yay nlar/yay nlar2013/2012_57, (28.08.2015)
92 Sem n Gümüşel Günel, “İş çok Denet m Yok”, (Çevr m ç ) http://derg .aljazeera.com.tr/2014/05/30/1022/, (28.09.2015)
93 Orhan, a.g.e., s. 106.
94 İş Güvenl ğ Uzmanlarının Görev, Yetk , Sorumluluk Ve Eğ t mler Hakkında Yönetmel k, Resm Gazete Tar h : 29.12.2012 Resm Gazete Sayısı: 28512.
Ünite Soruları

1. I. Çalışanların r sk ve tehl kelerden koruyacak önlemler alınması


II. Çalışanlara eğ t m ver lmes
III. Çalışanların ev ne güvenl ulaşımlarının sağlanması

Yukarıda ver len yargılardan hang s /hang ler şveren ş sağlığı ve güvenl ğ kapsamında sorumlulukları arasında yer almaz?

A) Yalnız 1

B) Yalnız 2

C) Yalnız 3

D) 1 ve 2

E) 2 ve 3

2. Aşağıdak lerden hang s şyer nde şveren n ş sağlığı ve güvenl ğ yükümlülükler arasında yer almaz?

A) R sk değerlend rmes yapmak/yaptırmak.

B) Ac l durumlara yönel k çalışmalar yapmak.

C) Sağlık gözet m n n yaptırılması.

D) İSG’n n yürütümü açısından denetleme yapmak.

E) Çalışanlara ekstra d nlenme süreler vermek.

3. Aşağıdak lerden hang s şverenler n şyer organ zasyonu oluşturma yükümlülüğü kapsamında görevler arasında yer almaz?

A) İSG uzman görevlend rmes

B) İşyer Hek m görevlend rmes

C) K ş sel koruyucu donanımların bulundurulması

D) Ac l durum eylem planının hazırlanması

E) Tüm şletmeler n İş Sağlığı ve Güvenl ğ Kurulu oluşturması

4. I. Ell veya daha fazla çalışanın bulunması


II. Altı aydan uzun süren şler n yapılması
III. Çok Tehl kel sını a faal yet göstermes
B r şletmen n zorunlu olarak İş Sağlığı ve Güvenl ğ Kurulu oluşturma yükümlüğüne g rmes ç n yukarıda ver len şartların hang s /hang ler lg l
şletmede bulunması gerek r?

A) 1 ve 2

B) 2 ve 3

C) 1 ve 3

D) Yalnız 1

E) 1, 2 ve 3

5. Aşağıda İş Sağlığı ve Güvenl ğ Kurulu hakkında ver len b lg lerden hang s yanlıştır?

A) İşletmede altı aydan uzun süren şler n yapılması gerekmekted r.

B) İşletmen n sanay şletmes olmalıdır.

C) Ell ve daha fazla k ş st hdam etmel d r.

D) Tüm tehl ke sınıfına g ren şletmeler lg l şartları sağladığında kurmak zorundadır.

E) Asıl şveren alt şverenle b rl kte İSG Kurulu kurab l r.

6. Aşağıdak lerden hang s İş Sağlığı ve Güvenl ğ Kurulunda yer almaz?

A) İşveren veya şveren vek l

B) İSG Uzmanı

C) İşyer Hek m

D) Send ka Tems lc s

E) Çalışan Tems lc s

7. Aşağıdak lerden hang s İSG Kurulu’nun görevler arasında yer almaz?

A) İşyer nde bakım onarım, yangın, doğal afet g b durumlar ç n önlemler almak ve uygulamaları kontrol etmek

B) İşyer nde meydana gelen her ş kazası, tehl kel durum ve meslek hastalığında gerekl araştırma ve ncelemey yapmak.

C) İş sağlığı ve güvenl ğ konularında çalışanlara yol göstermek.

D) İşyer n n n tel ğ ne uygun ş sağlığı ve güvenl ğ ç yönerge taslağı hazırlamak ve uygulanmasını zlemek.

E) İşyer n n ş sağlığı ve güvenl ğ le lg l ha alık rapor hazırlamak


8. I. Çok tehl kel sını a yer alan şyerler nden 750 ve daha fazla
çalışanı olan şyerler
II. Tehl kel sını a yer alan şyerler nden 1000 ve daha fazla
çalışanı olan şyerler
III. Az tehl kel sını a yer alan şyerler nden 2000 ve daha fazla
çalışanı olan şyerler nde

Yukarıda ver len şyerler nden hang s /hang ler İşyer Sağlık ve Güvenl k B r m kurmak zorundadır?

A) Yalnız 1

B) Yalnız 2

C) 2 ve 3

D) 1 ve 2

E) 1, 2 ve 3

9. I. Çok tehl kel sını a yer alan şyerler nden 750 ve daha fazla
çalışanı olan şyerler
II. Tehl kel sını a yer alan şyerler nden 1000 ve daha fazla
çalışanı olan şyerler
III. Az tehl kel sını a yer alan şyerler nden 2000 ve daha fazla
çalışanı olan şyerler nde

Yukarıda ver len şyerler nden hang s /hang ler tam sürel şyer hek m st hdam etmek zorundadır?

A) Yalnız 1

B) Yalnız 2

C) 1 ve 2

D) 2 ve 3

E) 1, 2 ve 3

10. Aşağıdak lerden hang s R sk değerlend rmes ek b nde görev almaz?

A) İşveren veya şveren vek l

B) İnsan Kaynakları Uzmanı

C) Çalışan Tems lc ler

D) İşyer destek elemanı

E) İşyer Hek m
CEVAP ANAHTARI

1. c 2. e 3. e 4. a 5. b 6. d 7. e 8. e 9. e 10. b
3. KORUNMA POLİTİKALARI VE RİSK GRUPLARI

Giriş

İşyer nde ş sağlığı güvenl ğ n n sağlanması ç n korunma pol t kalarına uyulmasının önem büyüktür. Korunma pol t kası oluşturab lmek ç n mak na ve nsan
açısından tüm r sk ve tehl keler n kapsamlı b r şek lde bel rlenmes gerekmekted r. Sonrasında şletmelerde nsan faktörü açısından tehl kel durumlar ve
tehl kel davranışlar tanımlanmaktadır. Çalışanlar da bu durum ve davranışlara karşı önlemler almakta veya şveren tarafından eğ t mlerle
b l nçlend r lmekted r. Korunma pol t kalası kapsamında ele alınan d ğer husus se; şyer nde çalışan özel r sk gruplarıdır. Bu bölümde bu r sk gruplarının
çalışma hayatında korunması ve gözet lmes ne yönel k uygulamalar da aktarılacaktır.

3.1. Kavramlar

İş Sağlığı ve Güvenl ğ uygulamalarının temel amacı, önce çalışanların sonra şyer n n veya ş n korunmasını sağlamaktır. Bu amaçla şyer nde ş kazalarınını
önlenmes ve meslek hastalıklarına neden olacak davranış bozuklukları veya f z ksel yeters zl kler n ortadan kaldırılmasını sağlamak ç n çalışmalar yapılması
gerekmekted r. Bu önley c tedb rler genel olarak üç başlık altında ele alınmaktadır. Bunlar; Tehl keler n kaynağında yok ed lmes , ortama yönel k koruma
uygulamaları ve k ş ye yönel k koruma uygulamalarıdır. Bu uygulamaların tamamına ş sağlığı ve güvenl ğ l teratüründe “Önleme” ve “Korunma” denmekted r.
Önleme kavramı, b r olayın meydana gelmes ne engel olmak adına yapılan faal yet olarak tanımlanab l rken; aynı zamanda, ortaya çıkan veya çıkma r sk olan
b r tehl ken n durdurulması ve önüne geç lmes ç n yapılan faal yet olarak da tanımlanmaktadır.

Koruma kavramı se ş sağlığı ve güvenl ğ l teratüründe hem çalışanı hem şyer n veya şveren kapsayan farklı tanımları mevcuttur. Bunlar arasından bazılarını
vermem z gerek rse, Koruma; b r b rey dış etkenlerden, tehl keden veya zor durumdan uzak tutmak muhafaza etmek olarak tanımlanab l rken; ek olarak,
tehl kel zararlı durumların önlenmes , tehl kelere karşı denet m altında bulunulması ve süregelen herhang b r durumun tehl ke verecek şek lde değ ş me
uğramasının önlenmes olarak da tanımlanmaktadır.

İş sağlığı ve güvenl ğ korunma pol tkaları konusu kapsamında tanımı öneml olan k kavram daha mevcuttur. Bunlar, tehl ke ve r sk kavramlarıdır. İlerleyen
bölümlerde detayları le ncelenecek olan bu kavramları kısaca tanımlamamız gerek rse; tehl ke, çalışanlarda, tes slerde, mak nelerde, maddelerde ve ş
örgütlenmes n n d ğer unsurlarında yaralanmaya, kayba, hasara veya zarara uğratma potans yel olan her unsur olarak tanımlanırken; r sk, tehl ken n yol
açacağı zararın gerçekleşeb leceğ ya da gerçekleşm ş olduğu durumdur. R sk n etk nl ğ etk lenen k ş sayısını ve oluşan sonucu kapsamaktadır.

3.2. Koruma

Günümüz şartlarında gel şm şl k düzey farketmeks z n çoğu ülkede nsanoğlunun vakt n n üçte b r ne yakını çalışma hayatında geçmekted r. Çalışma hayatı,
etk leş m çer s nde olduğu tüm unsurları f z ksel, k myasal, b yoloj k ve ps ko-soyal b rçok r sk ve tehl ke le karşı karşıya bırakarak çalışanları olumsuz
etk lemekted r. İş sağlığı ve güvenl ğ uygulamaları çalışma hayatına d s pl n get rmekted r. Bu sayede çalışan sağlığı başta olmak üzere şyer güvenl ğ ve
toplam ver ml ğ n artması amaçlanmaktadır.

İş sağlığı ve güvenl ğ korunma pol t kaları arasında en etk n yöntem, tehl ken n kaynağında kontrol altına alınması le sağlanmaktadır. Bu durumun
sağlanamadığı hallerde se, farklı yöntemler denenb lmekte, en son başvurulan yöntem se k ş sel koruyucu donanımlar (KKD) olarak öner lmekted r.
İşyerler nde meydana gelen ş kazaları ve meslek hastalıklarının tümü önleneb l r durumlardır. Çalışma ortamında meydana gelen r sk ve tehl kelere karşı
çalışanın ve şyer n n güvenl ğ en önem ver lmes gereken durumdur.

Korunma yöntemler ne arasından toplu korunma yöntemler n örneklend rmek gerek rse, uygun faal yetler arasında; tehl kel olan mak na veya teçh zatın
tehl kes z olan le değ şt r lmes , şyer nde genel yalıtım h zmetler n n yapılması, genel havalandırma ve aydınlatma h zmetler n n düzenl şek lde yapılması,
uyarı levhalarının eks ks z asılması, mak na koruyucularının takılı olması,..vb. durumlar yer almaktadır.

3.3. Tehlikeli Durum ve Davranışlar

İş kazaları ve meslek hastalıklarının nedenler sadece tehl kel durum olarak tanımlanan çevresel faktörlere bağlanması doğru değ ld r. İşyer nde kaza ve meslek
hastalığına neden olan haller k şek lde görülmekted r. Bunlar; tehl kel durumlar ve tehl ekel davranışlardır. Özell kle ş kazaları sonucunda sadece nsan
faktörü zarar görmez olayın b rde şyer açısından mak na ve teçh zatta meydana gelen hasar tarafı vardır. Bu kapsamda kazanın oluşum aşamasında nsan ve
mak na g b k faktörün etk leş m n n olduğu d kkate alınması gerekmekted r. L teratürde bu ek leş m b rçok farklı araştırmaya konu olmuştur. B rçok araştırma
sonucunda kaynaklar, ş kazalarını ve meslek hastalıklarını neden olan unsurları k ye nd rerek: tehl kel durumlar ve tehl kel davranışlar olarak
özetlem şlerd r.

Tehl kel durumlar; şyer nde ş güvenl ğ n tehl keye sokan ve ş ortamında r sk taşıyan tüm koşullar olarak tanımlanmaktadır. Tehl kel durumlara genelleme
yapılmak sten rse, ergonom k olmayan b ç mlerde düzenlenm ş şyer koşullarının çevre, mak na, malzeme ve şyer organ zasyonunda ortaya çıkardığı
hatalardır. Tehl kel durumları örneklend rmek gerek rse;

Yeters z aydınlatma, gürültü, sıcaklık ve havalandırma.

Uygun olmayan vard ya s stem


İşç n n eğ t m düzey ne uygun olmayan şyükü

İşç n n f z ksel kapas tes n n üzer nde şyükü

Kusurlu veya noksan tes sat

Mak nalardak bakım-onarım eks kl ğ

Koruyucusuz veya koruyucusu yeterl olmayan ş mak neler

Mak nelerdek montaj ve tasarım hataları

Uygun mak ne veya malzeme kullanılmaması

İşyer n n ergonem k olarak düzenlenmemes

Üret m planlama ve kontrolündek hatalar yer almaktadır.

Tehl kel hareketler se, çalışanların ş güvenl ğ n tehl keye atan kusurlu davranışlardan kaynaklanmaktadır. Tehl kel davrannışları tet kleyen durumlar
arasında; eğ t m sev yes eks kl ğ , tecrübe düzey nde eks kl k ve ps koloj k durumlarındak dalgalnmalar etk l olmaktadır. Çalışanların tehl kel davranışlarına
örnek olarak; çalışanın f zeksel ve ps koloj k kapas tes ne uygun olmayan şyükü ver lmes , çalışanın ş güvenl ğ önlemler n önemsememes , mevcut koruyucu
ve güvenl k önlemler n kullanmaması, koruyucu ve güvenl k önlemler n n kullanılmaz hale get r lmes , tehl kel malzeme kullanılması, tal matlara uygun
hareket ed lmemes , yükleme yerleşt rmede hatalar yapılması, çalışan mak neler n bakım onarımının yapılması, gereks z şakalaşmalar ve ps koloj k
sorunlarından etk lenen zayıf karakterl çalışanların olması yer almaktadır.

İş güvenl ğ performansını ölçmen n b r metodu da, şyer nde meydana gelen ş kazası frekansının ölçülmes d r. İşgünü kayıbı le sonuçlanan ş kazalarının
azalması b r şletmede b rdaha ş kazası meydana gelmeyeceğ anlamına gelmemekted r. 6331 sayılı İSG Kanunu get rd ğ yen l klerden b r s de “Ramak Kala
Olay” tanımlamasıdır. Ramak Kala Olay kanunda; çalışan, şyer ya da ş ek pmanını zarara uğratma potans yel olduğu halde zarara uğratmayan olay olarak
tanımlanmıştır. İşyerler nde kaza olarak kayıt altına alınmasa da r l ufaklı b rçok kazanın meydana geld ğ unutulmaması gerekmekted r. Ayrıca, b r üret m
tes s nde çalışan sayısının az olması neden yle kazası sayısının azalacağını düşünmekte, önlemler n alınmasına engel olab l r. Bundan dolayı, kaza nedenler n n
ortaya konması ve ş emn yet performansının yükselt leb lmes ç n hassas ve sağlıklı göstergelere ht yaç duyulmaktadır. İş sağlıığı ve güvenl ğ l teratürnde
“Tehl kel Durumlar” ve “Tehl kel Davranışlar” kazaların önlenmes nde ve anal z ed lmes nde en etk l yöntemler olarak görülmekted r. Bu bağlamda,
hazırlanmış olan "Kaza P ram d ", kaza sonuçlarının boyutu le kazalara neden olan "Emn yets z Hareketler n" arasındak bağlantıyı çarpıcı b r şek lde ortaya
koymaktadır.
Şekil – 1: Kaza Pramidi

İşyerler nde emn yets z hareketler n ve ucuz atlatılan kazaların kayıtları tutulmazsa şgünü kaybı veya ölüm le sonuçlanan kazaların sayısını azaltmak zorlaşır.
İş sağlığı ve güvenl ğ açısından gerekl önlemler n yeter kadar alınamamasının temel nde bu sorunun olduğu aş kardır. İşletmeler, düzenl kaza stat st kler n
sadece en az ş günü kayıpbı le sonuçlanan ş kazası gerçekleşt ğ zaman tutmaktadır. Ancak, bu durumda şyer nde meydana gelen bazı tehl kel durumlar ve
davranışlar gözden kaçab lmekte ve devam eden süreçte se aynı kusurlu davranışlar veya durumlar ş kazası ve meslek hastalığı olarak sonuçlanab lmekted r.
Bu nedenle p ram d n tabanında emn yets z hareketler yer almaktadır. İşyer nde ş sağlığı ve güvenl ğ tedb rler n n daha sıkı alınab lmes ve lerleyen süreçte bu
durumun ş sağlığı ve güvenl ğ kültürü anlayışına evr leb lmes ç n şletme çer s nde önce tüm tehl kel davranışlar ve ucuz atlatılan kazalar kayıt altına
alınması gerekmekted r. Bu nedenle emn yets z hareketler ve ucuz atlatılan kazalar hakkında kayıt sayısı ş kazası sayısına oranla çok daha fazla çıkacaktır.
D ğer tara an bu uygulamaların yapılması, kusurlu davranan b reyler n erken farked lmes ne yaracaktır. İşletme, lg l bu k ş ler gerekl uyarıları bulunab lecek
ve kayıtlarda aynı k ş ler n aynı kusurlu hareketler tekrarlaması durumunda da şten çıkarma yapab lecekt r. Bu durumda şletme de daha ver ml çalışan
b reyler st hdam ed lmeye devam edecek, sonucunda da toplam ver ml l k de artış gösterecekt r.

3.4. Çalışma Ortamı ve Korunma Politikaları

İşletmeler ş sağlığı ve güvenl ğ n sağlayab lmek adına öncel kle akt f ve şleyen b r İSG organ zasyonunu kurması gerekmekted r. İçer s nde ş sağlığı ve
güvenl ğ uzmanı, şyer hek m ve çalışan tems lc s n n akt f olarak görev yaptığı organ zasyonun temel şlev öncel kle durum despitidir. Durum tesp t
sonrasında, İSG uzmanı, şyer hek m ve çalışan tems lc s n n bakış açılarına göre tüm sorunlar l stelenerek sorunlar tesp t edel r. Sorunların çözümü ç n etk n
metotların gel şt r lmes , öncel kler ve sonuçların değerlend r lmes amacıyla, ya top yekûn, ya da bel rl alanlar t bar yle bel rl aralıklarla b r araya gel nmes
gerek r. İşverenler eller ndek gücü kullanarak, şyer nde ortaya çıkacak sağlık ve güvenl k r sk oluşturan, mak na, teçh zat, k myasal ölçümler, b yoloj k
ölçümler ve f z ksel ölçümler g b güvenl k ve sağlık bakımlarını yaptırarakuygun önlemler alması gerekmekted r. Buna ek olarak da şveren n, çalışanlara
düzenl eğ t m ve sağlık gözet mler n n yapılması y ne korunma pol t kaları kapsamında şveren n sorumluluğundadır. Bunun sonucunda, şyer n n kullanım
alanı çer s nde olan r sk ve tehl keler m n muma nd r leb l r.

İş sağlığı ve güvenl ğ korunma pol t kası oluşturulması aşamasında temel lke tehlikenin kaynağında ortadan kaldırılmasıdır. 4857 sayılı İş Kanunu’nun ardından
Çalışma ve Sosyal Güvenl k Bakanlığı tarafından, AB adaylık sürec nde İSG l şk n yasal düzenlemeler; çağdaş ve uluslararası normlar ve AB D rekt fler ne uygun
olarak yen lenm ş olup 21 adet İSG Yönetmel ğ yayınlanmıştır. Günümüzde se 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenl ğ Kanuna ek olarak 39 adet yönetmel k ve 23
adet Tebl ğ bulunmaktadır. Bu kanun sınırlar şletmlerde korunma pol t kası kapsamında uygulanması gereken bel rl sınırları ç zmekted r. Çalışanların ş
kazaları ve meslek hastalıklarından koruyab lmek ç n koruyucular kullanılmaktadır. Koruyucuların standartları da kanun, yönetmel k ve tebl ğlerde kapsamlı
şek lde bel rlenm şt r. İşverenler tehl ke sınıflarına göre lg l koruyucuları standartlara uygun kullandırtmak zorundadır.

Çalışanların olası r sk ve tehl kelere karşı korunması ç n sırasıyla; kaynağında koruma uygulamaları, ortama yönel k koruma uygulamaları ve k ş ye yönel k
koruma uygulamalarına başvurulmaktadır. Kaynağından korunma uygulamaları kapsamında, çalışanların güvenl ğ tehd t eden durumlar tesp t ed ld kten
sonra uygunsuz durumlar ve koşullar güvenl olanlar le değ şt r lmes gerekmekted r. Bu kapsamda, üret m yöntem nde değ ş kl ğe g d lmes gerek yorsa
tehl key sıfırlamak adına yöntem değ şt r lmes en doğru uygulama olacaktır. Ancak çoğu zaman bu durum fazla mal yetler ortaya çıkardığı ç n veya tam b r
korumanın mümkün olmadığı durumlarda se şletmeler, durumu kame ed leb l r daha az hasar verecek şek lde düzenlemekte ve mak nelere ekstra koruycular
takarak kullanılmasını sağlamaktadır.
İşyer n n ergonom k olarak düzenlemed ğ durumlarda se, ortama yönel k korunma pol t kası gel şt r lmes gerekmekted r. Aydınlatmanın, ışıklandırmanın,
havalandırmanın, gürültünün ve ısının uygunsuz olduğu şyerler nde çalışma alanının tecr t ed lmes ve çalışmaya uygun hale get r lmes gerekmekted r. Bu
şyer ortamı gözet m ne da r ölçümler ve düzenl per yotlarla kontroller gerçekleşt r lmed ğ takd rde çalışanlarda başta solunum s stemler tehl ye g recekt r.
Buna ek olarak, şe uygun çalışan pol t kası uygulanması gerekmekted r. Bu sayade aşırı sıcak, aşırı ses veya t treş m g b maruz kaldığında kısa sürede
vücudunun hasar alacağı tesp t ed len çalışanlar ( gençler, kadınlar veya çocuk şç ler ) r sk ve tehl kelerden uzak tutulacaktır.

Bazı durumlarda tehl ke kaynağından yok ed lememekte, şyer ortamının tecr t de sağlanamamakta veya lg l mak na teçh zat yalıtılamamaktadır. Bu g b
durumlarda son çare olarak şverenler çalışanlara k ş sel koruyucu kullandırmak zorundadır. Örneğ n, solunum c hazları, eld venler ve maskeler g b k ş sel
koruyucular uçucu k myasallardan korumaktadır. Çalışanların sorumluluğu se, şveren n tal matlarına uymaktır. Çünkü, tehl kelerden korunmak nsan b r
gereks n m olduğu kadar da kanunu b r zorunluluk olarak bel rt lmekted r. İşveren burada çalışana uygun k ş sel koruyucu donanımı tem n etmes
gerekmekted r. K ş sel koruyucular ş n tehl ke sınıfına ve tehl ken n türüne göre değ ş kl k göstereb l r. Ek olarak, şyer nde bulundurulması gereken asgar
standartlar yönetmel klerle bel rlenm şt r. İlerleyen bölümlerde k myasal, f z ksel ve b yoloj k tehl kelere karşı k ş sel koruyucularla lg l kapsamlı b lg ler
aktarılacaktır.

3.5. Çalışma Hayatında Korunması Gereken Özel Çalışma Grupları

“Akt f İşgücü H zmetler Yönetmel ğ ”n n amaçları arasında özel pol t ka gerekt ren grupların şgücü p yasasına kazandırılmasına yardımcı olmak ve bu durumun
şlevl k kazanmasına zem n hazırlayacak usul ve esasları bel rlemekt r. Yönetmel ğe göre özel pol t ka veya uygulama gerekt ren gruplar arasında; kadınlar,
gençler, yaşlılar, uzun sürel şs zler, engell ler g b dezavantajlı gruplar yer almaktadır. Bu grupların st hdam ed lmes nde yaşanan güçlükler daha fazladır.

Türk ye nüfus rakamlarına bakıldığında nüfusunun büyük b r kısmı gençlerden oluşan b r ülked r. İst hdam ed len gençler n yaşadıkları sorunlara bakıldığında,
modern sağlık ve güvenl k koşullarına uygun olmayan koşullarda st hdam ed ld kler görülmekted r. D ğer tara an, yaşlılık durumu çalışma hayatında yer yer
deney m n get rd ğ olumlu etk ler le bahsed l rken, ancak b rey n yaşadığı f z ksel deformasyon unutulmaktadır. Bu durumda da şletmelerde sağlık ve
güvenl k tedb rler n n yeters z olması yaşlanan çalışanların şveren tarafından ver ms z olması neden yle şs z kalmasına neden olab lecek ken, ek olarak da
st hdama devam ett ğ takd rde şletme çer s nde performansı düşmes , hızlı yorulması neden yle dalgınlığı artması g b nedenlerden ötürü ş kazasına uğrama
r sk n arttırmaktadır. Bu g b sağlık ve güvenl k nedenler yaşlıları da çalışma hayatında özel önlemler alınması gereken r sk grupları kapsamında
değerlend r lmes n sağlamaktadır.

Çalışma hayatında önem ver lmes gruplarında başında belk engell b reyler gelmekted r. Türk ye’de Tu k tarafından en son 2011 yılında yapılan araştırmaya
göre ülkem z n nüfusunun yaklaşık %12,29 ‘unu engell vatandaşlarımız oluşturmaktadır. Özell kle 2000’den sonra ülkem zde engell ler n st hdamının
arttırılmasına yönel k pol t kalar gündeme get r lm ş ve çok uygulamaya konulmaya başlamıştır. Bu kapsamda tüm sektörlerde engell st hdamının arttığı
gözlemlenmekted r.

Tablo 2: Engelli Çalıştırmakla Yükümlü İşyerlerinde İşçi Olarak Çalışan Engelli Birey Sayısının Yıllara Göre Dağılımı

Tablo-2’de rakamlarla görüldüğü üzere engell şgücü st hdam etmek zorunda olan şletme sayısı artarken st hdam ed len b rey sayısının da arttığı
görülmekted r. Ancak özell kle halen özel sektörde sten len düzeye gel nemed ğ de görülmekted r. D ğer tara an da st hdam ed len engell çalışanlara yönel k
sağlık ve güvenl k koşıullarının da özel olarak uygulanması gerekt ğ unutulmaması gerekmekted r. Bu kapsamda, çalışma alanlarının düzenlenmes , k ş sel
koruyucu donunımların tem n ed lmes ve çalışma saatler n n ayarlanması g b düzenlemelerde hassas olunması gerekmekted r. İlerleyen başlıklarda lg l her
r sk grubuna a t önlemlere a t b lg ler detaylı şek lde aktarılacaktır.

B r d ğer özel r sk grubu çer s nde değerlend r len çalışanlar se, ham le, yen doğum yapanlar ya da emz ren kadın çalışanlardır. D ğer çalışan kadınlara göre
daha spes f k r skler le karşı karşıya olan bu b reyler çalışma hayatında bu özel durumları devam ett kçe mental ve f zyoloj k olarak süreç çer s nde daha fazla
yıpranmaktadırlar. Farklı r sk ve tehl keler le karşı karşıya kalab lecek bu grup çer s nde yer alan b reylere de şletmeler özel pol t kalar uygulamak
zorundadırlar.
3.5.1. Kadın Çalışanlar

Çalışma hayatında kadınlar f zyoloj k durumlar gereğ erkeklere oranla daha az güç gerekt ren şlerde çalıştırılmaktadır. Kadın çalışanlar da kend çer s nde bazı
özel durumları olanlar vardır. Bunlar, gebe, emz ren ve yen doğum yapan kadın çalışanlardır. Bu grup çer s nde yer alan çalışanlar f z ksel, k myasal ve b yoloj k
r sk faktörler ne karşı daha hasastırlar. Özel r sk grubu çer s nde olan bu çalışanlar şletmede sayıca fazlaysa, bu gruba yönel k ayrıca şletmede r sk
değerlend rmes yapmak faydalı olacaktır. Bu sayede, r sk ve tehl kere karşı daha güvenl b r çalışma ortamı oluşturulacaktır.

Ülkem zde 2016 yılında şgücüne katılım oranı kadınlarda %32,5 ken erkeklerde %72’d r. İst hdam ed len kadın nüfus oranı %28, erkek nüfus oranı se %65,1‘t r
(TUİK, 2016). Türk ye genel nde 2013 rakamlarına bakıldığında se; Erkeklerde şgücüne katılma oranı % 71,7, kadınlarda % 28,8’d r (TUİK, 2011). Ülkem zde son
beş yılda kadınların şgücüne katılım oranındak artışı göz önüne aldığımızda d kkate değer b r artıştan bahsetmek mümkündür. Ancak, gel şm ş ülkeler n
rakamları le karşılaştırıldığında oldukça zayıf b r konumda olduğumuz görülmekted r.

Kadınların çalışma hayatında sağlık ve güvenl ğ n d kkate aldığımızda karşımıza k farklı r sk faktörü çıkmaktadır. Bunlar; çsel ve dışsal r sk faktörler d r. İçsel
r sk faktörler , gebel k, emz rme (doğurganlık), menstrüel bozukluklar, adet bozuklukları ve menopoz, f z ksel zayıflık g b durumları kapsamaktadır. Dışsal r sk
faktörler se, çalışma ortamı, part-t me şler, çalışılan mak ne ve çalışma yöntem n n kadın çalışanın fz k yapısına uygun olmaması, meslek eğ t ms zl ğ
çermekted r.

Avrupa Parlemenntosu tarafından 2011 yılında hazırlana raporda genel olarak; kadınların erkeklerden daha az ş kazası geç rd ğ görülmekte, ek olarak,
kadınlarda kas- skelet s stem bozuklukları ve stres g b şle lg l d ğer sağlık sorunlarının, raporlarda yüksek sev yelerde olduğu fade ed lmekted r. Aynı
zamanda, kadınların şle lg l sağlık sorunları, erkeklerden daha yüksek düzeyded r. Kadın çalışanları erkek çalışanlara oranla daha sık yaşadığı sorunlar
arasında se; boyun, omuz, kol veya eller n etk leyen kas- skelet bozukluklarının, stres ve depresyonun olduğu fade ed lmekted r.

Raporun devamında kadınların çalışma hayatında genel olarak h zmetler sektöründe daha sık st hdam ed ld ğ fade ed lmekted r. Bu kapsamda genell kle
st hdam ed ld ğ meslekler arasında; kreterl k, öğretmenl k, mağaza satış sorumlusu, aşçılık, garsonluk, hemş rel k, çocuk-hasta bakım yardımcılığı, gıda
sektörü ve tekst l mak ne operatörlüğü, hazır g y m sektörü, nce montaj şler , kuaför ve güzell k salonu şler , tem zl k şler yer almaktadır. Kadınların ağırlıkla
da part t me şlerde st hdam ed ld ğ fade ed lmekted r. Bu durumun kadınların özel durumları açısından fayda sağlarken, r sk ve tehl ekelere karşı şletme
çer s nde daha fazla d kkat dağınıklığına neden olab leceğ fade ed lmekted r. Ülkem zde de ölümle sonuçlanan ş kazaları çer s nde kadın ölümler n n de
artması bu b lg y doğrulamaktadır.

Kadınların f z ksel gücü ve dayanıklığı t bar yle erkeklerden farklılık göstermes şten etk lenme düzeyler ne ve ş n yapılış şekl ne de yansımaktadır. Örnek
olarak; k myasal maddelerden etk lenme oranları kadınların erkeklere göre daha yüksekt r. Aynı şek lde ağırlık kaldırılması gereken şlerde de kadınlar
erkeklere göre daha zayı ırlar. Bu duruma ek öncek başlıklarda da bahsett ğ m z üzere kadının gebel k sürec , yaptığı şlere bağlı r sk ve tehl kelerden
etk leneb l r. Sonrasında ş başı yapıldığı zaman se gebel k sonrası süreçten dolayı f zyoloj s zayıflayan kadınlar r sk ve tehl kelere karşı daha savunmasız hale
gelmekted r.

Gebel k süres nce metabol zma hızı artan ve vücut ısısı yükselen kadınlar, şyer ortamından veya kend ler nden kaynakalanab lecek sebeplerden ötürü erken
yorulma, hals zl k ve b tk nl k g b rahatsızlıklar yaşamaktadırlar. Ayrıca, kadınların özel dönemler ndek rahatsızlıkları; d kkat, performans ve ver ml l ğ oldukça
etk leyen sorunlardan b r d r. Kadınların özel dönemler nde performanslarının yaklaşık %10 düştüğünün tesp t ed ld ğ ne da r çalışmalar mevcuttur. Kadınlar
çalışma ortamı çer s nde kurşun, c va vb. ağır metaller, pest s dler ve organ k çözücüler g b b rtakım k myasalların etk s nde kalması durumunda fetüsü
etk leyeb lmekted r. D ğer tara an da, emz rme dönem nde de anne sütü vasıtasıyla bebeğe geçeb ld ğ ve zarar verd ğ tesp t ed lm şt r. Metaller ve metal oks t
yoğun ortamda çalışan kadınların emz rmemes ya da emz rmeye başlamadan önce anne sütündek metal düzey n n ölçülmes öner lmekted r.

Genel olarak kadınların çalışma hayatında karşılaşab leceğ sağlık r skler n ; ağır şlerde çalışma, f z ksel r sk etmenler (gürültü, termal konfor, ses ve
v brasyon), k myasal ortamlarda çalışmanın hormonal etk ler , menstrüel s klus, gebel k emz rme dönem ndek r skler, radyasyona bağlı düşükler, düşük
doğum ağırlığı ve doğum anomal ler (%10 çevresel) ve sağlık h zmet sunan şyerler nde b yoloj k r sk etmenler ne maruz yet olarak sıralanab l r. Ayrıca,
kadının geleneksel tutumdan dolayı, ev çer s nde k nc b r şgünü yaşaması da y ne r skler artırmaktadır.

Uluslararası mevzuatta da kadınların çalışma hayatında korunmasına yönel k b r çok düzenleme bulunmaktadır. Uluslararası Çalışma Örgütü (ÜÇO), “İnsana
yaraşır ş” felsefes temel nde çalışma hayatını düzenlemekted r. Bu anlayış tüm toplumların kabul ett ğ “kadın erkek eş tl ğ ” felsefes le b rleş nce ortaya
“Kadına yaraşır ş” anlayışı da çıkmaktadır. Toplumsal eş tl ğ n yakalanab lmes ç n bu felsefe ben msenerek pol t kalar ve düzenlemeler gerçekleşt r lmes
gerek r. Türk ye’de se; “Toplumsal Eş tl ğ n Sağlanması ve Kadın İst hdamının Desteklenmes Projes ” le kadın st hdam oranlarının arttırılmaya çalışılmaktadır.

ILO’nun 111 No.lu “Ayrımcılık (İş ve Meslek) Sözleşmesi”nde meslek veya ş ed nmede veya ed len ş veya mesleğ cra ederken tab olunacak muamelen n eş t
olması gerekt ğ n ve ayrımcılığın yok ed mes gerekt ğ vurgulanmaktadır. 122 No.lu “İstihdam Politikası Sözleşmesi”de; ırk, nanç ve c ns yetler ne olursa olsun,
tüm nsanlar madd ve manev varlıklarını yükselteb lmeler n , özgürlük, namus, hays yet ve kt sad güvenl k ç nde gerçekleşt rme hakkına sah pt r. ILO’nun
100 No.lu Eşit Değerde İş İçin Erkek ve Kadın İşçiler Arasında Ücret Eşitliği Hakkında Sözleşmesi le her üye devlet, eş t değerde ş ç n erkek ve kadın şç ler
arasında ücret eş tl ğ n kabul etm ş olur; eş t ücret se, c ns yet esasına dayanan b r ayırım gözetmeks z n tesp t ed lm ş bulunan ücret hadler n fade eder.

B rleşm ş M lletler’ n 1979 yılında kabul ett ğ ; “CEDAW (Comm ttee On The El m nat on of D scr m nat on Aga nst Women)-Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın
Önlenmes Sözleşmes ” ne göre; çalışma hayatında kadınların maruz kaldıkları dezavantajları ortadan kaldırab lmek adına gen ş kapsamlı b r yasaklama
uygulama get rm şt r. Taraf devletler, st hdam ed len tüm erkek ve kadınların eş t haklara sah p olması gerekt ğ n kabul etmek zorunda; ek olarak ayrımcılığı
tasf ye etmek adına kadın çalışanların tümüne aynı hakları tanımak zorunda olduğunu fade etm şt r. Çalışma hayatında ayrıcmcılığı da yasaklamıştır.
Kadınların da sosyal güvence hakkı olduğu vurgulanmış ve hukuk olarak güvence altına alınması gerekt ğ bel rt lm şt r. Bu kapsamda sosyal güvence çer s nde
var olan tüm yan haklarında kadınlara tanınması gerekt ğ vurgulanmıştır. Sağlık h zmetler nden eş t yararlanma, korunmaya muhtaç kadınların koruma altına
alınması, sağlık hakkının güvenceye alınması, kadına yönel k ş ddete karşı sert önlemler alınması, ulusal eylem planlarının hazırlanması kararı alınmıştır.

Ülkem zde kadınların çalışma hayatına akt f olarak katılması 1950’l yıllardan t baren daha sık görülmekted r. 1980 Anayasası’nın 10. Maddes tüm b reylere
kanun önünde eş tl k hakkını tanımış, 49. Madde se herkese çalışma özgürlüğünü verm şt r. Ek olarak, 50. Madde se se özel r sk gruplarının korunması ve
çalışma hayatında herkes n d nlenme hakkını fade etmekted r. Çalışma hayatında özel r sk grupları da dah l olmak üzere çalışanların korunması ve gözet lmes
başta anayasa olmak üzere ş kanunu, borçlar kanunu ve lg l tebl ğ ve yönetmel kler n h mayes altındadır. D ğer tara an da 2013 yılında 6331 Sayılı İş Sağlığı
ve Güvenl ğ Kanunu uygulamaya konmasıyla b rl kte, çalışanların sağlık ve güvenl ğ ne ver len önem artmıştır.

İş Kanun kapsamında (22.5.2003, 4857 nolu) kadınların çalışma hayatındak koruyan uygulamaları özetlemek gerek rse; Maden ocakları le kablo döşemes ,
kanal zasyon ve tünel nşaatı g b yer altında veya su altında çalışılacak şlerde 18 yaşını doldurmamış erkek ve her yaştaki kadınların çalıştırılması yasaktır. 73.
Madde kadınlara ver len hakları gen şletmekted r. Sanay a t şyerler nde 18 yaşını doldurmamış çocuk ve genç şç ler n gece çalıştırılması yasaklanmış olmakla
b rl kte; 18 yaşını doldurmuş kadın şç ler n gece postalarında çalıştırılmasına l şk n usul ve esaslar “Kadın İşç ler n Gece Postalarında Çalıştırılma Koşulları
Hakkında Yönetmel k”te koruma kapsamı gen şlet lm şt r. Yönetmel k kapsamında kadınlar, 7,5 saatten fazla gece postasında çalıştırılamaz; gece postasında
çalıştırılab lmeler ç n mutlaka sağlık raporu alınmalı ve bu raporların ş n devamı süres nce, çalışanın özel durumunu, şyer nde maruz kalınan sağlık ve
güvenl k r skler n de d kkate alınarak, şyer hek m nce bel rlenen düzenl aralıklarla yen lenmes sağlanır. Gece çalışmaları kapsamında şyer ne g d ş gel şler
şveren tarafından sağlanması gerekmekted r. Eş le aynı şyer nde çalışan şç ler ç n se, ş n uygunluk durumuna ve çalışan steker ne göre aynjı postada
çalıştırılab l rler. Gebe olduğu tesp t ed len kadınlar ç n se; doktor tarafından tesp t ed ld ğ andan t baren doğumdan t baren 1 yıl süre boyunca gece
postasında çalıştırılamazlar. Emz ren kadın ve çocuğun durumunun sağlık raporuyla belgelend rmes şartıyla, bu süre 6 aya kadar uzatılab l r. İş Kanunu’na
l şk n “Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmel ğ ”nde, gebe, emz ren ve yen doğum yapmış kadınlara fazla çalıştırma yaptırılmaması gerekt ğ fade
ed lmekted r.

İş Kanunu’na l şk n “İşyer B na ve Eklent ler nde Alınacak Sağlık ve Güvenl k Önlemler ne İl şk n Yönetlemel k” ve “Gebe veya Emz ren Kadınların Çalıştırılma
Şartlarıyla Emz rme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Da r Yönetmel k” tarafından gebe veya emz ren kadınların d nleneb lmeler ç n şveren tarafından uygun
şartların sağlanması gerekt ğ hususuna yer ver lm şt r.

Gebe ve emz ren kadınların çalışma koşulları le lg l olarak se İş Kanunu ve lg l Yönetmel kler tarafından bel rlenen koşullar se; kadın çalışanlar gebel k
süreler boyunca, elle yükleme ve araçsız taşıma şler nde çalıştırılmaları yasaklanmıştır. Ek olarak, KKD tam koruyacak şek lde vücuduna uygun olmalı, bu
k ş ler n hareketler ne engel olmamalı ve vücut ölçüler değ şt kçe yen ler tem n ed lmel d r. Uygun koruyucu sağlanamadığı durumlarda şç bu şlerde
çalıştırılamaz.

Kadınların gece çalışması 4857 Sayılı İş Kanunun 9. Maddes le düzenlenm şt r. Buna göre;

Emz ren şç n n doğumu zleyen 6 ay boyunca gece çalıştırılması yasaktır

Yen doğum yapmış şç n n doğumu zleyen 8 ha alık süre sonunda

Emz ren şç n n se, 6 aylık süreden sonra gece çalışması yapmasının güvenl k ve sağlık açısından sakıncalı olduğunun hek m raporu le bel rlend ğ
dönem boyunca, gece çalıştırılması yasaktır

Kadın şç ler, gebe olduklarının hek m raporuyla tesp t nden t baren doğuma kadar geçen sürede gece çalışmaya zorlanamazlar

Çalışma Saatler ne a t düzenlemeler se, 10. Madde le koruma altına alınmıştır. Buna göre; Gebe, yen doğum yapmış ve emz ren şç günde 7,5 saatten fazla
çalıştırılamaz.

Gebe İşçinin Muayene İzni

Gebe şç lere gebel kler süres nce, per yod k kontroller ç n ücretl z n ver l r. Analık İzn (Madde 11)

Gebe şç n n doğumdan önce 8 ve doğumdan sonra 8 ha a olmak üzere toplam 16 ha alık süre ç n çalıştırılmaması esastır

Çoğul gebel k hâl nde doğumdan önce çalıştırılmayacak 8 ha alık süreye 2 ha a süre eklen r

Sağlık durumu uygun olduğu takd rde, hek m n onayı le gebe şç sterse doğumdan öncek 3 ha aya kadar şyer nde çalışab l r Ancak bu durumda gece
çalışması yaptırılmaz ve gebe şç n n çalıştığı süreler doğum sonrası sürelere eklen r

Bu süreler hek m raporu le artırılab l r

İsteğ hâl nde kadın şç ye, 16 ha alık süren n tamamlanmasından veya çoğul gebel k hâl nde 18 ha alık süreden sonra 6 aya kadar ücrets z z n ver l r. Bu
süre yıllık ücretl z n hesabında d kkate alınmaz.

Analık ve süt zn konusunda, İş Kanunu 74.madde hükümler ne uygun hareket ed lmes gerekmekted r. Bu kapsamda, per yod k kontroller ç n ücretl z n
ver l r, doğum z nler n n b t m nde ve şe başlamalarından önce, çalışab lecekler doktor raporu le bel rlen r, raporda sakıncalı olduğu bel rt len süre ve şlerde
çalıştırılamazlar. Kadın şç lere b r yaşından küçük çocuklarını emz rmeler ç n günde toplam 1,5 saat süt zn ver lmekted r. Bu süren n hang saatler arasında
ve kaça bölünerek kullanılacağını şç kend s bel rler. Bu süre günlük çalışma süres nden sayılır
6331 Sayılı Kanun gereğ hazırlanmış “Gebe veya Emz ren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emz rme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Da r Yönetmel k”’le,
yaşları ve meden haller ne olursa olsun, 100-150 kadın şç çalıştırılan şyerler nde, b r yaşından küçük çocukların bırakılması ve bakılması ve emz ren şç ler n
çocuklarını emz rmeler ç n şveren tarafından, çalışma yerler nden ayrı ve şyer ne en çok 250 metre uzaklıkta b r emz rme odasının kurulması zorunludur. Ek
olarak, yaşları ve meden haller ne olursa olsun, 150 den çok kadın şç çalıştırılan şyerler nde, 0-6 yaşındak çocukların bırakılması ve bakılması, emz ren
şç ler n çocuklarını emz rmeler ç n şveren tarafından, çalışma yerler nden ayrı ve şyer ne yakın b r yurdun kurulması zorunludur. Yurt açma yükümlülüğünde
olan şverenler yurt ç nde anaokulu da açmak zorundadırlar. Yurt, şyer ne 250 metreden daha uzaksa şveren taşıt sağlamakla yükümlüdür.

Çalışan kadın sayısı bel rlen rken, beled ye ve mücav r alan sınırlarındak şverene a t tüm şyerler ndek çalışan sayısı d kkate alınır. Ayrıca annes ölmüş
çocuğuna velayet eden erkek de bu sayıya eklen r. Emz rme odalarından 0-1 yaşındak , yurtlardan 66 aya kadar lkokula kaydı yapılmayan çocuklar faydalanır
ve yönetmel ktek yaşlarına göre b rb r nden ayrı yerlerde bulundurulurlar. Oda ve yurtlarda bulundurulacak yönet c , sağlık personel ve d ğer personele l şk n
şartlarla kayıt şlemler yönetmel kte ayrıca bel rt lm şt r. Oda ve yurtların b na, kuruluş, döşeme, araç, gereç, taşıt, beslenme g b g derler n n tamamı
şverenlerce karşılanır.

İş Sağlığı ve Güvenl ğ Yönetmel ğ ’n n 15.maddes nde de “Kadınlar, çocuklar, yaşlılar, özürlüler ve d ğer hassas r sk grupları, özell kle bunları etk leyen
tehl kelere karşı korunurlar.” hükmü yer almaktadır.

Tablo-3’te kadınların çalışma hayatında karşılaşab leceğ f z ksel, k myasalve b yoloj k r kler ve tehl keler bel rt lm ş, ek olarak bunlardan korunma pol t kaları
ve yöntemler derlenm şt r.
Tablo - 3: Gebe ve Emziren Kadın Çalışanlar İçin Tehlike, Risk ve Kontrol Tedbirleri

3.5.2. Çocuk ve Genç Çalışanlar

Çalışma hayatı çer s nde h ç olmaması gereken m lyonlarca çocuk günümüzde çeş tl k zorunluluklar veya zorlamalar neden yle f z ksel, z h nsel, eğ tsel, sosyal,
duygusal, ve kültürel gel ş mler ne zarar veren ve uluslararası standartlara uygun olmayan koşullarda çalıştırılmaktadır. Dünya’da İLO tarafından 2015 yılında
düzenlenen son raporda 168 m lyon çocuk şç çalıştırıldığı; Türk ye’deyse bu sayının 2 m lyona yakın olduğu tesp t ed lm şt r. Kayıt dışı st hdamın bu
rakamlarda yeralmadığı unutulmamalıdır.

ILO’nun 123 Sayılı “Yeraltı Madenler nde İşe Alınmada Asgar Yaş Hakkında Sözleşmes ”nde yeraltı madenler nde 16 yaşından küçükler n çalıştırılması
yasaklanmıştır.

ILO’nun 182 Sayılı “Kötü Şartlardak Çocuk İşç l ğ n n Yasaklanması ve Ortadan Kaldırılmasına İl şk n Ac l Önlemler Sözleşmes ’yle, kötü n yetlerle
gerçekleşt r len çocuk şç l ğ n n yasaklanması ve b r daha uygulanmaması ç n ved ve etk n önlemler n alınmasına ek olarak da sözleşme şartlarının 18 yaş
altındak herkese uygulanması kararlaştırılmıştır. Sözleşmede kötü n yetl gerçekleşt r len şler arasında; çocukların alım-satımı ve t caret , borç karşılığı veya
bağımlı olarak çalıştırılması, kölel k ve kölel k benzer uygulamaların tüm b ç mler , c nsel süje olması, pornograf k olarak kullanılması, uyuşturucu maddeler n
üret m ve t caret g b yasal olmayan faal yetlerde kullanılması; sağlık, güvenl k veya ahlak gel ş mler açısından zararlı olan şlerd r. ILO’nun 138 No.lu
“İst hdama Kabulde Asgar Yaşa İl şk n Sözleşmes ”yle, çocuk şç l ğ n n ortadan kaldırılması amacıyla asgar yaş bel rlenmes gerekt ğ n bel rtmekted r. Bu
kapsamda düşünülen asgar yaşın, f z ksel ve z h nsel yönden tam olarak gel şmeler n engellemeyecek düzeyde olması gerekt ğ vurgulanmaktadır.

138 No.lu “İst hdama Kabulde Asgar Yaşa İl şk n Sözleşmes ” kapsamında ülkeler tarafından bel rlenecek asgar yaşın onbeş n altında olamayacağı fade
ed lmekted r. Gel şmem ş ülkeler özel nde se, şç ve şveren send kalarının görüşler alınarak yaş sınırının ondört olarak bel rleneb leceğ bel rt lmekted r.
Sözleşme çalışma hayatında genç şç ler n sağlığını ve ahlakını gözeten uygulamalar hayata konulması gerekt ğ n vurgulamaktadır. Bu değerler tehl keye
düşüreb lecek her türlü st hdam veya çalışmaya kabul ç n asgar yaş onsek z olması gerekt ğ vurgulanmaktadır. Gençler n lg l mesleklerde yeterl özel
öğren m veya meslek eğ t m görmeler koşuluyla 16 yaşından t baren st hdamlarına z n ver leb leceğ kabul ed lm şt r.

138 No.lu sözleşmen n kapsamı çer s ne aldığı şler arasında; madenc l k ve maden çıkarımı; malat; nşaat; elektr k, gaz ve su; tem zl k h zmetler ; ulaştırma,
depolama ve haberleşme; düzenl olarak ücretl şç st hdam etmeyen ve yerel tüket m amacıyla üret m yapan küçük ölçekl a le şletmeler dışında kalan t car
amaçlı üret mde bulunan d ğer tarım şletmeler ve plantasyonlar olarak bel rlenm şt r. Sözleşmen n uygulanmayacağı şler de ayrı ayrı bel rt lm şt r.
Sağlıklarına veya gel şmeler ne zarar vermeyecek, okula devamlarını, mesleğe yöneltme veya meslek eğ t m programlarına katılmalarını, derslerden
yararlanmalarını engellememek koşuluyla haf f şlerde çalışmalarına veya st hdamlarına z n ver leb leceğ de sözleşmede bel rt lm şt r.

Çocuk hakları uluslararası hukukta da koruma altına alınmıştır. Bu kapsamda öncü hareket B rleşm ş M lletler Konsey tarafından atılmıştır. B rleşm ş M lletler
’de Çocuk Hakları Sözleşmes , 193 ülken n kabulüyle uygulamaya konulmuştur. Sözleşmeyle çocuk haklarının korunması amaçlanmış ve taraf devletlere yen
sorumluluklar verm şt r. Sözleşme kapsamında çocuk hakları devletler n koruyuculuğuna bağlanmıştır. Çalışma hayatında çocuğun sağlığına, eğ t m ne ve
gel şmes ne zarar verecek her türlü uygulamalara karşı çocukların korunma hakkının olduğu; devlet n, şe kabul ç n yaş sınırı tesp t etmek ve uygun çalışma
koşullarını düzenlemek zorunda olduğu bel rt lm şt r.

Cumhur yet dönem nde lk ş kanunu yürürlüğe g rmeden önce; çalışma hayatını Umum Hıfzıssıhha Kanunu’nda en küçük çalışma yaşı ve çocukların
çalıştırılmasının kısıtlandığı ş türler le çalışma koşulları bel rt lm şt r.

2003 yılında yürürlüğe g ren 4857 Sayılı İş Kanunu’nu çocukların çalışma hayatında korunması ve gözet lmes n sağlayacak maddeler çermekted r. Bunlar
arasında; kanunun 71.maddes nde, çalışmak ç n çocuklara 15 yaşını doldurmuş olma şartı get r lm şt r. 14 yaşını doldurmuş ve zorunlu lköğret m çağını
tamamlamış çocukların; z h nsel, sosyal ve ahlak gel ş mler ne ve eğ t mler ne devam eden çocukların se eğ t mler ne engel olmayacak haf f şlerde
çalıştırılab leceğ st snası tanımlanmıştır. Bu çocukların çalışma alanı sadece sanat, kültür ve reklam faal yetler yle sınırlandırılmıştır.

Çalışma saatler n ; zorunlu lköğret m çağını tamamlamış ve örgün eğ t me devam etmeyenler ç n günde 7, ha ada 35 saatle; sanat, kültür ve reklam
faal yetler nde çalışanlarıysa günde 5, ha ada 30 saatle sınırlandırmıştır. Bu sürey , 15 yaşını tamamlamış çocuklar ç n günde 8 ha ada 48 saate kadar artırma
zn verm şt r. Okul önces çocuklarla okula devam eden çocukların eğ t m dönem ndek çalışma süreler , eğ t m saatler n n dışında olmak üzere en fazla günde
2, ha ada 10 saatle sınırlandırılmıştır. Okulun kapalı olduğu dönemlerdek sürelere de sınırlama get rm şt r.

Çocuk ve genç şç ler n çalışma süreler , 24 saatl k zaman d l m nde, kes nt s z 14 saat d nlenme süres d kkate alınarak uygulanması zorunludur. Okula devam
eden çocukların eğ t m dönem ndek çalışma süreler n n se eğ t m saatler dışında olmak üzere, en fazla günde 2 saat, ha ada 10 saat olab leceğ ; 2 saatten
fazla 4 saatten az süren şlerde, 30 dk., 4 saatten 7,5 saate kadar olan şlerde çalışma süres n n ortasında 1 saat olmak üzere ara d nlenmes ver lmes n n zorunlu
olduğu kanunda bel rt lmekted r. Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmel ğ ’nde, fazla çalışma yaptırılamayacak şç ler arasında 18 yaşını
doldurmamış şç ler de yer almaktadır.

İş Kanunu’nun “Yer ve su altında çalıştırma yasağı”’nı konu alan 72.maddes nde, maden ocakları, kablo döşeme şler , kanal zasyon ve tünel nşaatı g b yer
altında veya su altında çalışılacak şlerde 18 yaşını doldurmamış erkek ve her yaştak kadınların çalıştırılması yasaklanmıştır. 73.madde de se; sanay den
sayılan şlerde 18 yaşını doldurmamış k ş ler n gece çalıştırılmasını yasaklamıştır.

2012’de yürürlüğe g ren 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenl ğ Kanunu; genç çalışanı kapsamında st hdam ed lecek b reyler ; 15 yaşını b t rm ş fakat 18 yaşını
doldurmamış çalışan olarak tanımlamaktadır. Kanunun 4. Maddes nde şveren yükümlülükler bel rt lmekted r. İşveren n başlıca yükümlülükler ; çalışanların
şle lg l sağlık ve güvenl ğ n sağlama yükümlülüğünü ve çalışana görev ver rken, çalışanın sağlık ve güvenl k yönünden şe uygunluğunu göz önüne almak
zorunluluğudur.

R sk ve tehl kelerden korunma konusunda düzenlemeler get ren 5. Maddede; şveren, ş n k ş lere uygun hale get r lmes nden sorumlu tutulmakta; bu
kapsamda şyer nde ergonom k d zayn ve düzenlemeler yapması gerekt ğ vurgulanmaktadır. İşveren, üret m metotlarının seç m nde özen göstermes , tekdüze
çalışmanın önüne geçecek önlemler alması ve üret m temposunun sağlık ve güvenl ğe olumsuz etk ler n önlemek, önlenem yorsa en aza nd rmek zorunda
olduğu bel rt lmekted r.
6331 Sayılı İSG Kanunu r sk değerlend rmes uygulamasını çalışma hayatına get rerek önley c ş sağlığı ve güvenl ğ pol t kalarını geç ş hızlandırmıştır. R sk
değerlend rmes , şyer nde genel olarak gerekl ncelemeler sonucunda alınması gereken önlemler ortaya koyarken; şyer nde bel rl r sklerden daha fazla
etk lenecek r sk gruplarının bulunması durumunda özell kle genç, yaşlı, engell , gebe veya emz ren çalışanlar g b özel pol t ka gerekt ren gruplar le kadın
çalışanların durumunu d kkate alarak bu gruplara özgü r sk değerlend rmes yapması tavs ye ed lmekted r.

İş Sağlığı ve Güvenl ğ R sk Değerlend rmes Yönetmel ğ ’n n R sk değerlend rmes konusunun açıklandığı 7. Madde kapsamında; şveren r sk değerlend rmes
yaptırırken, özell kle mekan k t treş mden kaynaklanab lecek r skler n değerlend r lmes hususunda öncel kle özel koruma gerekt ren gruplar sonrasında tüm
çalışanlara yönel k etk ler n d kkate alması gerekt ğ fade ed lmekted r.

19/04/2014 tar h nde yönetmel kte yapılan değ ş kl kle, ücrette eş tl k lkes get r lm şt r. Asgar Ücret Yönetmel ğ ’ne 2014 yılında yapılan değ ş kl k le ücrette
eş tl k lkes n ben msem şt r. Bu kapsamda eş tl k lkes nde 16 yaşından küçükler st sna tutulmuş ken; bu değ ş kl kten sonra, çalışanlar arasında herhang b r
sebeple ayrım yapılamayacağı bel rt lm şt r.

Gençler n korunması ve göze tlmes kapsamında düzenlemelerden b r s de 2013’te yayımlanan “Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları
Hakkında Yönetmelik”, özel pol t ka gerekt ren grupların ve özel görev bulunan çalışanların eğ t m ” konulu 7.maddes nde; 15 yaşını b t rm ş ancak 18 yaşını
doldurmamış genç çalışanlarla yaşlı, engell , gebe veya emz ren çalışanlar g b özel pol t ka gerekt ren grupların özell kler d kkate alınarak gerekl eğ t mler n
ver leceğ n bel rtm şt r.

2004’te yayımlanan “Çocuk ve Genç İşç ler n Çalıştırılma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmel k, İş Kanunu’nun 71.maddes gereğ hazırlanmıştır. Bu kapsamda;
çalışma hayatında çocuk ve genç şç ler n sağlık güvenl kler n n sağlanması, öğren m hayatlarına devam ederken f z ksel, ruhsal, z h nsel, ahlak ve sosyal
açıdan gel ş mler n r ske atmayacak şek lde çalışab lmeler ne mkan sağlayacak düzenlemeler çermekted r. Yönetmel kte, çocuk şç ; 14 yaşını b t rm ş olup 15
yaşını doldurmamış ve lköğret m n tamamlamış k ş , genç şç ; 15 yaşını tamamlamış olup 18 yaşını tamamlamamış k ş olarak tanımlanmıştır.

Yönetmel ğe göre gençler n çalışab lecekler haf f ş tanımı; yapısı ve n tel ğ t bar yle ve yer ne get r lmes sırasındak özel koşullara göre; gel ş mler ne veya
sağlık ve güvenl kler ne zararlı etk ht mal olmayan; okula devamını, meslek eğ t m n , eğ t m programına katılımını, yararlanmasını engellemeyen şler olarak
tanımlanmıştır.

İşveren çocuk veya genç şç y eğ t m, kurs ve toplantıya göndermes durumunda geçen zamanların tamamı çalışma süres nden sayılacağı kanunda
bel rt lmekted r. Genç ve çocuk şç ler n ha a tat l z n süreler n n se, 40 saatten az olmayacağı ve ha atat l ücret n n ş karşılığı olmadan ödenmes gerekt ğ ;
ulusal bayram ve genel tat l günler nde çalıştırılamayacağı; yıllık z n süreler n n se 20 ş gününden az olmayacağı ancak çocuk ve genç şç n n rızasına göre de
k ye bölünerek kullandırılab leceğ bel rt lmekted r.

Çocuk ve Genç İşç ler n Çalıştırılma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmel ğ , çocuk ve genç şç ler n yanında çalışamayacağı şveren ve şyerler n tanımlamıştır.
Buna göre; çocuklara karşı şlenm ş suçlardan hüküm g yen şverenlerle, yüz kızartıcı suçlardan hüküm g yen şverenler n yanında çalışamayacakları
bel rt lm şt r.

Yönetmel k çocuk ve genç şç n n a les ne de sorumuluk yüklemekted r. İşveren n çocuk veya genç şç çalıştırması durumunda, b rey n a les le de şyer nde
karşı kaşıya olduğu r sk ve tehl keler bel rten ve tüm yasal haklarının çer s nde yer aldığı b r sözleşme mzalamasını zorunlu kılmaktadır.

Yönetmel k ş sağlığı ve güvenl ğ açısından şverene yükled ğ sorumluluklar 13. Madde de aktarılmaktadır. Buna göre; şveren, çocuk ve genç şç ler ş başı
yaptırmadan önce şyer nden kaynaklanan r skler, şe uyum ve kanun hakları le ş n n tel ğ ne göre gerekl ş başı eğ t mler n vermekle yükümlüdür. İşe
başlamadan önce veya çalışma esnasında, çalışma koşullarında değ ş kl k olursa, bu değ ş kl ğ yapab lmes ç n, şyer ve ş n yapıldığı yer n uygunluğu ve
tazm n , kullanılan ş ek pmanlarının şekl , sırası ve bunların kullanılış b ç mler , ş organ zasyonları ve çocuk ve genç şç lere ver len eğ t m n ve tal matların
düzey olmak üzere gözönünde bulundurması gereken hususları 4 maddede bel rtm şt r. İşveren tarafından yapılan r sk değerlend rmes sonucunda; çocuk ve
genç şç ler n f z k veya z h nsel gel ş mler n tehl keye sokacak b r durum tesp t ed lmes durumunda en kısa sürede tıbb kontroller n yapılmasını şveren n
sorumluluğuna yüklem şt r. Ek olarak da, tekrar ş başı yapılmadan önce sağlık muayeneler n n tekrarlanması gerekt ğ n bel rtmekted r.

Yönetmel k, uygulanma sürec nde Çalışma ve Sosyal Güvenl k Bakanlığı’na da dolayısıyla devlete de yükümlülükler tanımlamıştır. R sk gruplarının çalışma
hayatında çer s nde bulunduğu durumu toplumun genel ne yayb lmek adına sem nerler, toplantılar, konferanslar ve sempozyumlar düzenleme görev
Bakanlığın kontrolünded r. Buna ek olarak da; özel r sk grubuna yönel k olarak çalışma l şk ler , ş sağılığı ve güvenl ğ , yasal haklar vb. konularda eğ t m
sem nerler düzenleme ve katılımlarını sağlamak ç n gerekl tedb rler alma, şyerler nde kontrol ve denet m yetk s bulunan kurum ve kuruluşlarda konu le
lg l çalışanlara bu konudak mevcut yasal düzenlemeler ve bunların uygulanması vb. hususlarda eğ t m sem ner verme görev n yüklem şt r.

Bakanlığın d ğer öneml görev de özel grupları st hdam eden şletmeler n denetlemekt r. Bakanlık bu şyerler nde, lg l çalışanların sağlık durumları, f z ksel,
sosyal ve meslek gel ş mler , ş sağlığı ve güvenl ğ koşulları ve çalışma l şk ler konularında nceleme ve araştırmalar yapma, elde ed len bulguları, sorunları ve
çözüm yollarını çeren b lg ler yayınlamakla görevl d r.

3308 Sayılı Meslek Eğ t m Kanunu da özel r sk gruplarından çocuk ve genç şç ler açısından düzenlemeler çermekted r. Buna göre zorunlu eğ t mler n
tamamlamış tüm çocukların b lg ve becer ler n gel şt reb lmek adına çıraklık eğ t m n şart koşmaktadır. Yasada, özel eğ t m alacak öğrenc ler n, b reysel
yeterl l kler n gel şt rmek, öğrenme, ş ve mesleğe hazırlanmalarını sağlamak üzere açılan programlardan yararlanab leceğ fade ed lmekted r. Çırak olarak
eğ t me katılab lmek ç n meslekler le lg l b r şte çalışıyor olmaları ve 14 yaşını doldurmuş olmaları şartı mevcuttur.
31/10/2012 tar h nde yürürlüğe g ren Çalışma ve Sosyal Güvenl k Bakanlığı İş Te ş Kurulu Yönetmel ğ ; ş müfett şler n n görev ve yetk ler arasında; şyerler nde
şç ler n yaş, c ns yet ve sağlık durumlarına l şk n mevzuata aykırılıklar tesp t ed lmes hal nde, lg l mülk am re gönder lecek b r yazı le bu şç ler n
çalışmaktan alıkonulmasını talep etmek ve kayıtdışı st hdamla mücadele etmek amacıyla sektörel anal zlere dayalı olarak bel rlenen denet mler yürütmek ve
bu konularda alınması gerekl tedb rler önermek de eklenm şt r. Günümüzde kayıtdışı st hdamın genel st hdam çer s ndek yüksek oranı düşünüldüğünde; ek
olarak da bu kayıtdışı st hdam ed lenler n çoğunun özel r sk grubu çer s nde yer alan şç ler olduğu d kkate alındığı bu denet mler n ve cezaların ne denl
öneml olduğu ortaya çıkmaktadır.

3.5.3. Engelli Çalışanlar

Engell l k durumu, b rey n hayat f z ksel hareket fonks yonlarını yaşamasında b r bozukluk eks kl k oluşturarak, bedensel yetenekler engelleyen veya
bütünüyle ortadan kaldıran durum veya durumlardır. Engel türler arasında; ortoped k, z h nsel, görme ve ş tme, d l ve konuşma engell , ruhsal veya duygusal
kron k hastalık yer almaktadır.

Uluslararası Çalışma Örgütü’nün 159 No.lu “Mesleki Rehabilitasyon ve İstihdam Sözleşmesi”nde engel durumunu; bedensel veya ruhsal bozukluk neden yle
uygun b r ş ed nme veya bu ş sürdürme beklent ler n öneml ölçüde y t rm ş k ş olarak tanımlanmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) se engel durumunu;
hastalık, noksanlık, sakatlık ve malullük olarak dört ana kategor den oluşan çerçevede tanımlamaktadır. Çalışma hayatında engel ortadan kaldırab lmek adına
Meslelk Rehab l tasyon uygulamaları mevcuttur. Meslek rehab l tasyonun amacı; engell n n uygun ş ed nmes n , sürdürmes n , ş nde lerlemes n mümkün
kılmak ve bu şek lde topluma entegrasyonunu veya reentegrasyonunu kolaylaştırmak, gel şt rmekt r.

Ülkem zde engell ler n çalışma hayatında yaşadığı mağdur yetler ortadan kaldırılmasına yönel k yapılan yasal ve uygulamaya yönel k çalışmalarda, engell
b reyler n sosyal hayata daha fazla katılması ve üret me katkı vermes amaçlanmaktadır. Anayasamızın 61. Maddes n le de engell vatandaşlar devlet güvences
altına alınmaktadır. 4857 Sayılı İş Kanunu se engell şç y ; bedensel ve/veya ruhsal durumundak engeller neden yle, çalışma gücünden en az %40 oranında
yoksun olan ve bunu mevzuatta bel rt len hususlara uygun b r sağlık kurulu raporuyla belgelem ş k ş olarak tanımlamaktadır. Kanunun 30.maddes nde; 50 veya
daha fazla şç çalışan özel sektör şyerler ne %3, kamu şyerler ne se %4 engell çalıştırma yükümlülüğü get r lm şt r. Eğer şveren n, aynı l sınırları ç nde
b rden fazla şyer bulunması durumunda şveren n sorumluluğu toplam şç sayısı kadardır. Yeraltı ve sualtı şler nde engell şç çalıştırılamayacağından,
hesaplamaya dah l ed lmezler. İşyer n n şç s ken engell hale gelenler, o ş yer n n sorumluluğunda öncel kl d r. Ayrıca engell ve esk hükümlünün talep etmes
durumunda da, şyerler nde kısm sürel çalışma yapılıyorsa, şveren tarafından kısm sürel ş sözleşmes yle de st hdam ed leb l rler. Ancak, ksım sürel
çalıştırılan engell ve esk hükümlü şç ler, zorunlu st hdam ed lmes gereken hesaplamaya dah l ed lmezler.

İş Kanunumuza göre; şverenler çalıştırmakla yükümlü oldukları şç ler Türk ye İş Kurumu racılığı le st hdam etmes gerekmekted r. Kurumu aracı etmeden
engell st hdam eden özel sektör şveren n n, özürlünün şe başlama tar h nden t baren bu durumu en geç 5 ş günü ç nde kuruma b ld rmes ve tesc l ett rmes
zorunludur. Kurum tarafından tesc l yapılmayan şç özürlü statüsünde değerlend r lmez. Bu kapsamdak şç ler n n tel kler , çalıştırılab lecekler şler,
şyerler nde ayrıca bağlı olacakları özel çalışmayla mesleğe yönelt lmeler , meslek yönden şverence nasıl şe alınacakları, yönetmel kle bel rlenm şt r. B r
şyer nden malulen ayrılmak zorunda kalıp, malul yetler sonradan ortadan kalkanlardan esk şyerler nde çalışmak steyenler, esk şler veya benzer şlerde
boş yer varsa derhal, yoksa boşalacak lk şe başka stekl lere terc h ed lerek, o andak şartlarla şe alınmak zorundadırlar. Şartları uyduğu halde, şveren bu
sorumluluğunu yer ne get rmezse, başvuran şç ye 6 aylık ücret tutarında tazm nat öder.

İşverenler yükümlü olmadıkları halde engell b rey st hdam etmeler durumunda; çalıştırdıkları her b r engell ç n pr me esas kazanç alt sınırı üzer nden
hesaplanan s gorta pr m ne a t şveren h sseler n n tamamı haz ne tarafından karşılanmaktadır. Bu teşv k, engell ler n çalışma hayatında daha fazla yeralması
amaçlamaktadır. Ayrıca sözkonusu maddeye aykırılık hal nde madde 101’e göre tahs l ed lecek cezalar, engell ler n ve esk hükümlüler n kend ş n kurmaları,
engell n n ş bulmasını sağlayacak destek teknoloj ler , şe yerleşt r lmes , şe, şyer ne uyumunun sağlanması ve benzer projelerde kullanılır.

2013’te yayımlanan “İşyer B na ve Eklent ler nde Alınacak Sağlık ve Güvenl k Önlemler ne İl şk n Yönetmel k”e göre; engell st hdam etmek zorunda olan
şletmeler bu çalışanların durumları d kkate alınarak gerekl düzenleme TS 9111- TS 12460 standartları göz önünde bulundurularak yapmakla yükümlüdür. Bu
düzenleme özell kle engell çalışanların doğrudan çalıştığı yerlerde ve kullandıkları kapı, geç ş yer , merd ven, serv s araçları, duş, lavabo ve tuvaletler
kapsamaktadır.

Yönetmel k Türk ye İş Kurumu’na da bel rl sorumluluklar tanımlamaktadır. Bunlar arasında; meslekler n gerekt rd ğ n tel k ve şartlarla engell ve esk
hükümlüler n özell kler n göz önünde bulundurarak; bunların stek ve durumlarına en uygun ş ve mesleğ seçmes , seçt ğ meslekle lg l eğ t m mkânlarından
yararlanması sağlar. Devam eden süreçte;, şe yerleşt r lmes ve şe g r ş sürec nde meslek eğ t m, danışmanlık ve rehab l tasyon programları veya şyer nde
meslek eğ t m programlarına katılmasını sağlamakla görevl d r. Bunlara ek olarak da, engell veya esk hükümlü büreylere ş danışmanlığı h zmet
ver r/verd rmek; engell ler n ş bulab lmeler ç n devlet n rehab l tasyon programları aracılığı le engell çalışanları koruma altına almakla yükümlüdür.

Özel sektör şveren engell st hdamı yükümlülüğü ortaya çıktığı andan t baren sorumluluğu 30 gün çer s nde yer ne get rmek zorundadır. Burada şe alım
sürec n Türk ye İş Kurumu le ortak yürütmekted r. Türk ye İş Kurumu, özel sektör taleb geld ğ nde en geç 10 gün ç nde, n tel kler uygun engell ler n
durumlarını ve n tel kler n bel rten belgelerle b rl kte şverene gönder r. İşveren engell açığını, en geç 15 gün ç nde, Kurum tarafından gönder lenler ya da
Kurum portalında kayıtlı d ğer engell ş arayanları b zzat seçerek veya kend mkanlarıyla tem n edeceğ engell ler arasından karşılar. İşveren, şe alınanları ve
alınmayanları, alınmayış nedenler n de bel rterek kuruma b ld rmekle yükümlüdür.

D ğer tara an da, kamu şyerler n n engell çalışan talepler se, kamuda şç st hdamına l şk n mevzuat hükümler çerçeves nde karşılanmaktadır. karşılanır.
Kurumun engell veya esk hükümlü çalıştırma yükümlülüğüne g rmes durumunda önce çalıştırdığı memurların bu statüde olup olmadığı sorgusu
yapılmaktadır. Eğer engell statüsünde olup durumunu b ld rmed yse; gerekl başvurular yapılar engell tesc l belges alınmakta ve k ş ler st hdam ed lmekted r.
Eğer kurum ç nde engell st hdamı statüsünde çalıştıracak b r çalışan yok se; devlet n yaptığı Engele KPSS sınavı sonuçlarına göre yerleşt rme ç n talepte
bulunulur.

Yönetmel ğe göre engell çalıştırılacak şyerler nde, şç lerle lg l yapılacak denet m, 4857 sayılı İş Kanununun öngördüğü çalışma hayatının denet m ve te ş
esaslarına göre yapılır. Yükümlülükler n yer ne get rmed ğ tesp t ed len şveren hakkında dar para cezası uygulanır. Yurt ç nde İşe Yerleşt rme H zmetler
Hakkında Yönetmel k’te, engell ler aleyh ne ayrımcılık yasağı get rmekted r. Bu davranış kalıbına aykırı durumlarda; ayrımcılık veya farklı muamele yapanlar
hakkında Türk Ceza Kanunu hükümler n n uygulanacağını bel rtm şt r.

3.5.4. Yaşlılar

Yaşlılık, b rey n yaşam sürec boyunca geç rd ğ çocukluk, gençl k, yet şl k dönem sonrasında ed nd ğ gerek sosyal hayatı gerekse de çalışma hayatındak
tecrübeler n olumlu yanlarını taşımakla b rl kte b reyde yarattığı f zyoloj k olumsuz yansımaları olarak fade ed lmekted r. Bu durum çalışma hayatı bakımından
büyük taşımaktadır. Dünya genel nde yaşlanan nüfusa sah p b rçok ülke vardır. Özell kle de gel şm ş ülkeler çer s nde yer alan Avrupa Kıtası ülkeler lk sıralarda
yer almaktadır. Yaşlanan nüfus çalışma hayatındak yaş ortalamasını da arttırmakta; bu durum da beraber nde ülkeler özel önlemler almak zorunda
bırakmaktadır. Dünyadak yaşlı nüfus sayısının 2025 yılında 1.2 m lyara, 2030 yılında 1,5 m lyara ve 2050 yılında se 2 m lyara ulaşacağı ve büyük b r kısmının
gel şmekte olan ülkelerde yaşayacağı düşünülmekted r.

Çalışma hayatında 50-55 yaş aralığının üzer ndek k ş ler yaşlı olarak kabul ed lmekted r. WHO yaşlılık sınırını 65 yaş olarak bel rlem şt r. Türk ye’de yaşam süres
1960’lı yıllarda ortalama 65 ken, bugün kadınlarda 71,80, erkeklerde se 67,10’dur. Ortalama yaşam süres 69,40 olarak tesp t ed lm şt r. Yaşam süres n n
artması ve çalışma hayatında geç r len sürey de aynı oranda arttıracak, şyerler nde sağlık ve güvenl k anlamında önlem alınmadığı takd rde yaşlanan çalışma
nüfusu le b rl kte üret mde ver ms zl ğe yol açab lecekt r.

Yaşlı çalışanların h pertans yon, d yabetesmell tus, koroner kalp hastalığı, görme, ş tme g b b r takım fzyoloj k fonks yonlarda ve hareket yeteneğ nde
zayıflama g b çeş tl sağlık sorunları var olab l r. Bu durum hem çalışanın kend s , hem de b rl kte çalıştığı ş arkadaşları ç n güvenl k r sk oluşturab l r

Çalışan yaşlılar, daha az ş kazasına uğramakla b rl kte, c dd yaralanmalar ve uzun süren y leşme süreçler yaşamaktadırlar. İşe devamsızlıkları nad r olmakla
b rl kte, daha uzun sürmekted r. Daha yavaş çalışıp daha geç karar ver rler fakat daha az yanlış yapmaları ve doğru kararları almaları durumu dengelemekted r.

6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenl ğ Kanunu gereğ ; şveren, çalışanların şle lg l sağlık ve güvenl ğ n sağlamakla yükümlü olup bu çerçevedek
yükümlülükler nden b r de çalışana görev ver rken, çalışanın sağlık ve güvenl k yönünden şe uygunluğunu göz önüne almaktır. R sklerden korunma açısından
şveren yükümlülükler n n yer ne get r lmes nde; ş n k ş lere uygun hale get r lmes ç n şyer tasarımı ve çalışanlara uygun tal mat ver lmes de vardır.

İş sağlığı ve güvenl ğ yönünden r sk değerlend rmes yapmakla/yaptırmakla yükümlü olan şveren, d ğer özel r sk grupları g b yaşlı çalışanların durumunu da
d kkate almak zorundadır. İşveren sağlık gözet m yükümlülüğü gereğ ; çalışanların şyer nde maruz kalacakları sağlık ve güvenl k r skler n d kkate alarak sağlık
gözet m ne tab tutulmalarını sağlar.

“İş Sağlığı Ve Güvenl ğ R sk Değerlend rmes Yönetmel ğ ”ne göre de; şyer ndek tehl keler tanımlanırken, çalışma ortamı, çalışanlar ve şyer ne l şk n
toplanması gereken b lg ler arasına çalışanların tecrübe ve düşünceler , çalışanların eğ t m, yaş, c ns yet ve benzer özell kler le sağlık gözet m kayıtları ve özel
pol t ka gerekt ren grupların durumu da d kkate alınmıştır.

İş Kanuna 5.maddes n n get rd ğ eş t davranma lkes de y ne yaşlı çalışanlar ç n de d kkate alınmalıdır. Özel r sk grupları ç n yapılan tüm bu çalışmalar, onlara
daha sağlıklı ve güvenl b r çalışma hayatı ve dolayısıyla sorunsuz b r hayat sunmak ç nd r. Uzun dönemde, r sk grubu olarak değerlend r lmeler ne sebep olan
olumsuzlukların g der lmes yönünde ekonom k ve sosyal hayata yönel k uygulamalar, onlarla b rl kte herkese çok daha kal tel b r toplumsal hayat sunacaktır.

Uygulamalar

R sk Değerlend rmes Yönetmel ğ

6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenl ğ Kanunu

4857 Sayılı İş Kanunu

Akt f İşgücü H zmetler Yönetmel ğ

Kadın İşç ler n Gece Postalarında Çalıştırılma Koşulları Hakkında Yönetmel k

İşyer B na ve Eklent ler nde Alınacak Sağlık ve Güvenl k Önlemler ne İl şk n Yönetlemel k”

Gebe veya Emz ren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emz rme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Da r Yönetmel k

Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenl ğ Eğ t mler n n Usul ve Esasları Hakkında Yönetmel k

Asgar Ücret Yönetmel ğ

Çocuk ve Genç İşç ler n Çalıştırılma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmel k

Uygulama Soruları

1. Yaşlıların sağlık ve güvenl ğ kapsamında çalışma hayatında yaşadığı temel sorunlar nelerd r?

2. Çocuk İşç ve Genç İşç arasındak ayrımı açıklayınız?

3. Kadın şç ler gece vard yasında çalıştırılab l r m ?


4. Tehl keel davranışların önüne geçmek ç n ne g b koruyucu pol t kalar zlenmekted r?

5. Çocuk şç ler n çalıştıralamayacağı şverenler k mlerd r?

Bölüm Özeti

İş sağlığı ve güvenl ğ korunma pol t kalarının önem anlatılmıştır. İş sağlığı ve güvenl ğ n n daha organ ze sağlanab lmes ç n koruma pol tkası oluştururken
d kkat ed lmes gereken hususlar aktarılmıştır. Bu kapsamda, tehl kel durum ve tehl kel davranış g b ş kazası ve meslek hastalığına neden olan durumve
davranışlar nedenler ve sonuçları le b l kte aktarılmıştır. D ğer tara an da, ş sağlığı ve güvenl ğ korunma pol tkaları kapsamında özel r sk gruplarına yönel k
koruyucu pol t kalar aktarılmış; ek olarak hem uygulama da hem de lg l kanun ve yönetmel klerde yer alan hususlar detaylarıyla aktarılmıştır.
Ünite Soruları

1. Aşağıdak lerden hang s ş sağlığı ve güvenl ğ nde özel r sk grubu çer s nde yer almaz?

A) Çocuklar/Gençler

B) Kadınlar

C) Yaşlılar

D) Engell ler

E) Şeh t yakınları

2. “B r b rey dış etkenlerden, tehl keden veya zor durumdan uzak tutmak muhafaza etmek” ver len tanım aşağıdak lerden hang s ne a tt r?

A) Koruma

B) Saklama

C) Sakınma

D) Önleme

E) Güvenl k

3. I. B yoloj k R sk Etmenler I
II. K myasal R sk Etmenler
III. F z ksel R sk Etmenler
IV. Ps ko-sosyal R sk Etmeler

İşletmeler yukarıda yer alan r sk faktörler n n hang s /hang ler ne karşı koruma pol t kaları üretmekted r?

A) 1 ve 2

B) 2 ve 3

C) 2, 3 ve 4

D) 1, 3 ve 4

E) 1, 2, 3 ve 4

4. Aşağıdak lerden hang s ş sağlığı ve güvenl ğ korunma pol t kaları arasında yer almaz?

A) Tehl ken n kaynağında yok ed lmes


B) K ş sel Koruyucu Donanımlar kullanılması

C) Çalışanların güvenl ev ne götürecek serv s f rması le anlaşmak.

D) Tehl kel olan mak na veya teçh zatın tehl kes z olan le değ şt r lmes

E) İşyer nde genel yalıtım h zmetler n n yapılması

5. I. Yeters z aydınlatma, gürültü, sıcaklık ve havalandırma


II. Uygun olmayan vard ya s stem
III. İşç n n eğ t m düzey ne uygun olmayan şyükü

Yukarıda ver len yargılardan hang s /hang ler “Tehl ekel Durum”’a örnek olarak göster l r?

A) 1 ve 2

B) 2 ve 3

C) 1, 2 ve 3

D) Yalnız 2

E) Yalnız 1

6. Aşağıdak lerden hang s şyer nde tehl kel davranışları tet kleyen nedenler arasında göster lemez?

A) Eğ t m Sev yes Eks kl ğ

B) Tecrübe Eks kl ğ

C) Ps koloj k Dalgalanmalar

D) K ş n n kapas tes nden fazla şyükü olması

E) Kusurlu veya noksan tes sat

7. Aşağıdak lerden hang s şletmelerde ş sağlığı ve güvenl ğ kapsamında d ğerler ne göre daha sık görünmekted r?

A) Ölümle sonuçlanan ş kazası

B) C dd hasar le sonuçlanan ş kazası

C) Emn yets z hareketler

D) Ucuz Atlatılan Kazalar

E) İş göremezl kle sonuçlanan kazalar


8. Aşağıda İş Sağlığı ve Güvenl ğ nde Korunma Pol t kalarına a t ver len b lg lerden hang s yanlıştır?

A) Temel lke tehl ken n kaynağında yok ed lmes d r.

B) Öncel kle durum tesp t yapılması gerekmekted r.

C) Ortama yönel k korunma pol t kaları uygulanab l r.

D) K ş ye yönel k koruma pol t kaları uygulanab l r.

E) Çevreye yönel k koruma pol t kaları uygulanab l r.

9. Aşağıdak lerden hang s ortama yönel k koruma pol t kaları kapsamında değ ld r?

A) Doğal Malzeme kullanımı

B) Işıklandırma

C) Ses Yalıtımı

D) Ergonom k Düzenlemeler

E) Isı Yalıtımı

CEVAP ANAHTARI

1. e 2. a 3. e 4. c 5. c 6. e 7. c 8. e 9. a
4. İSG ÖRGÜTLENMESİ

4.1. İş Sağlığı Hizmetlerinde Sağlık İnsan Gücü

İşyer hek m , şyer hemş res (sağlık memuru), ş h jyen st , toks kolog, ergonom st ve ş ps koloğundan oluşur. Çağdaş ve etk n b r İş Sağlığı h zmet ç n bu
ek b n ş güvenl ğ nden sorumlu d ğer k ş ler ve gruplarla şb rl ğ ç nde olması, yasal düzenlemelerle bel rlenm ş yetk ve sorumluluklara sah p olması
gerekmekted r. Ülkem zdek mevcut hukuksal düzenleme batıda ş h jyen st olarak tanımlanan meslek grubunu ş güvenl ğ uzmanı olarak adlandırmış ve şyer
hek mler ve ş güvenl ğ uzmanı dışında kalan şyer hemş res , sağlık memuru, ac l tıp tekn syen , çevre sağlığı tekn syen g b şyer nde sağlık h zmet verecek
sağlık personel n d ğer sağlık personel (DSP) olarak tanımlamıştır.

4.2. İşyeri Hekimliği

İş Sağlığı h zmet nde görev alan hek mler k alt grupta ncelen r:

Genel sağlık h zmetler nde olduğu g b İş Sağlığında da B r nc Basamak Sağlık h zmet verenler,

Özel uzmanlık h zmet n tel ğ olan Üçüncü Basamak Sağlık H zmet veren hek mler.

B r nc basamak İş Sağlığı h zmet n sunan hek mler genelde büyük şyerler nde, küçük ve orta ölçekl şyerler n n İş Sağlığı sorunlarını üstlenen ortak şyer
sağlık b r mler nde görev yapar, “ şyer hek m ” olarak adlandırılırlar. Bu görev n tel k bakımından koruyucu hek ml k uygulamalarının b r d ğer türüdür. Yer ne
göre şyer hek m tedav h zmet şlev de üstleneb l r. Ancak tedav uygulaması koruyucu hek ml k uygulamasından ödün verme pahasına değ ld r.

İşyer hek m n n görevler lg l yönetmel kte şu b ç mde sıralanmıştır:

a) Rehberl k;

1. İş sağlığı ve güvenl ğ h zmetler kapsamında çalışanların sağlık gözet m ve çalışma ortamının gözet m le lg l şverene rehberl k yapmak.

2. İşyer nde yapılan çalışmalar ve yapılacak değ ş kl klerle lg l olarak şyer n n tasarımı, kullanılan maddeler de dâh l olmak üzere ş n planlanması,
organ zasyonu ve uygulanması, k ş sel koruyucu donanımların seç m konularının ş sağlığı ve güvenl ğ mevzuatına ve genel ş sağlığı kurallarına uygun
olarak sürdürülmes n sağlamak ç n şverene öner lerde bulunmak.

3. İşyer nde çalışanların sağlığının gel şt r lmes amacıyla gerekl akt v teler konusunda şverene tavs yelerde bulunmak.

4. İş sağlığı ve güvenl ğ alanında yapılacak araştırmalara katılmak, ayrıca ş n yürütümünde ergonom k ve ps kososyal r skler açısından çalışanların f z ksel
ve z h nsel kapas teler n d kkate alarak ş le çalışanın uyumunun sağlanması ve çalışma ortamındak stres faktörler nden korunmaları ç n araştırmalar
yapmak ve bu araştırma sonuçlarını rehberl k faal yetler nde d kkate almak.

5. Kant n, yemekhane, yatakhane, kreş ve emz rme odaları le soyunma odaları, duş ve tuvaletler dah l olmak üzere şyer b na ve eklent ler n n genel h jyen
şartlarını sürekl zley p denetleyerek, çalışanlara yürütülen ş n gerekt rd ğ beslenme ht yacının ve uygun çme suyunun sağlanması konularında
tavs yelerde bulunmak.

6. İşyer nde meydana gelen ş kazası ve meslek hastalıklarının nedenler n n araştırılması ve tekrarlanmaması ç n alınacak önlemler konusunda çalışmalar
yaparak şverene öner lerde bulunmak.

7. İşyer nde meydana gelen ancak ölüm ya da yaralanmaya neden olmadığı halde çalışana, ek pmana veya şyer ne zarar verme potans yel olan olayların
nedenler n n araştırılması konusunda çalışma yapmak ve şverene öner lerde bulunmak.

8. İş sağlığı ve güvenl ğ yle lg l alınması gereken tedb rler şverene yazılı olarak b ld rmek.

b) R sk değerlend rmes ;

1. İş sağlığı ve güvenl ğ yönünden r sk değerlend rmes yapılmasıyla lg l çalışmalara ve uygulanmasına katılmak, r sk değerlend rmes sonucunda alınması
gereken sağlık ve güvenl k önlemler konusunda şverene öner lerde bulunmak ve tak b n yapmak.

2. Gebe veya emz ren kadınlar, 18 yaşından küçükler, meslek hastalığı tanısı veya ön tanısı olanlar, kron k hastalığı olanlar, yaşlılar, malul ve engell ler, alkol,
laç ve uyuşturucu bağımlılığı olanlar, b rden fazla ş kazası geç rm ş olanlar g b özel pol t ka gerekt ren grupları yakın tak p ve koruma altına almak,
b lg lend rmek ve yapılacak r sk değerlend rmes nde özel olarak d kkate almak.

c) Sağlık gözet m ;

1. Sağlık gözet m kapsamında yapılacak şe g r ş ve per yod k muayeneler ve tetk kler le lg l olarak çalışanları b lg lend rmek ve onların rızasını almak.

2. Gece postaları da dâh l olmak üzere çalışanların sağlık gözet m n yapmak.

3. Çalışanın k ş sel özell kler , şyer n n tehl ke sınıfı ve ş n n tel ğ öncel kl olarak göz önünde bulundurularak uluslararası standartlar le şyer nde yapılan
r sk değerlend rmes sonuçları doğrultusunda; az tehl kel sını ak şlerde en geç beş yılda b r, tehl kel sını ak şlerde en geç üç yılda b r, çok tehl kel
sını ak şlerde en geç yılda b r, özel pol t ka gerekt ren grupta yer alanlardan çocuk, genç ve gebe çalışanlar ç n en geç altı ayda b r defa olmak üzere
per yod k muayene tekrarlanır. Ancak şyer hek m n n gerek görmes hal nde bu süreler kısaltılır.
4. Çalışanların yapacakları şe uygun olduklarını bel rten şe g r ş ve per yod k sağlık muayenes le gerekl tetk kler n sonuçlarını EK-2’de ver len örneğe
uygun olarak düzenlemek ve şyer nde muhafaza etmek.

5. Özel pol t ka gerekt ren gruplar, meslek hastalığı tanısı veya ön tanısı alanlar, kron k hastalığı, madde bağımlılığı, b rden fazla ş kazası geç rm ş olanlar
g b çalışanların, uygun şe yerleşt r lmeler ç n gerekl sağlık muayeneler n yaparak rapor düzenlemek, meslek hastalığı tanısı veya ön tanısı almış
çalışanın olması durumunda k ş n n çalıştığı ortamdak d ğer çalışanların sağlık muayeneler n tekrarlamak.

6. Sağlık sorunları neden yle şe devamsızlık durumları le şyer nde olab lecek sağlık tehl keler arasında b r l şk n n olup olmadığını tesp t etmek,
gerekt ğ nde çalışma ortamı le lg l ölçümler yapılmasını planlayarak şveren n onayına sunmak ve alınan sonuçların çalışanların sağlığı yönünden
değerlend rmes n yapmak.

7. Çalışanların sağlık neden yle tekrarlanan şten uzaklaşmalarından sonra şe dönüşler nde talep etmeler hal nde şe dönüş muayenes yaparak esk
görev nde çalışması sakıncalı bulunanlara mevcut sağlık durumlarına uygun b r görev ver lmes n tavs ye ederek şveren n onayına sunmak.

8. Bulaşıcı hastalıkların kontrolü ç n yayılmayı önleme ve bağışıklama çalışmalarının yanı sıra gerekl h jyen eğ t mler n vermek, gerekl muayene ve
tetk kler n n yapılmasını sağlamak.

9. İşyer ndek sağlık gözet m le lg l çalışmaları kaydetmek, ş güvenl ğ uzmanı le şb rl ğ yaparak ş kazaları ve meslek hastalıkları le lg l değerlend rme
yapmak, tehl kel olayın tekrarlanmaması ç n nceleme ve araştırma yaparak gerekl önley c faal yet planlarını hazırlamak ve bu konuları da çerecek
şek lde yıllık çalışma planını hazırlayarak şveren n onayına sunmak, uygulamaların tak b n yapmak ve yıllık değerlend rme raporunu hazırlamak.

10. B r başka şverenden ş görmek ç n şyer ne geç c olarak gönder len çalışanlar le alt şveren çalışanlarının yapacakları şe uygun olduğunu gösteren
sağlık raporlarının süres n n dolup dolmadığını kontrol etmek.

ç) Eğ t m, b lg lend rme ve kayıt;

1. Çalışanların ş sağlığı ve güvenl ğ eğ t mler n n lg l mevzuata uygun olarak planlanması konusunda çalışma yaparak şveren n onayına sunmak ve
uygulamalarını yapmak veya kontrol etmek.

2. İşyer nde lkyardım ve ac l müdahale h zmetler n n organ zasyonu ve personel n eğ t m n n sağlanması çalışmalarını lg l mevzuat doğrultusunda
yürütmek.

3. Yönet c lere, bulunması hal nde ş sağlığı ve güvenl ğ kurulu üyeler ne ve çalışanlara genel sağlık, ş sağlığı ve güvenl ğ , h jyen, bağımlılık yapan
maddeler n kullanımının zararları, k ş sel koruyucu donanımlar ve toplu korunma yöntemler konularında eğ t m vermek, eğ t m n sürekl l ğ n sağlamak.

4. Çalışanları şyer ndek r skler, sağlık gözet m , yapılan şe g r ş ve per yod k muayeneler konusunda b lg lend rmek.

5. İş sağlığı ve güvenl ğ çalışmaları ve sağlık gözet m sonuçlarının kayded ld ğ yıllık değerlend rme raporunu ş güvenl ğ uzmanı le şb rl ğ hal nde
hazırlamak.

6. Bakanlıkça bel rlenecek ş sağlığı ve güvenl ğ n lg lend ren konularla lg l b lg ler İSG KATİP s stem üzer nden Genel Müdürlüğe b ld rmek.

d) İlg l b r mlerle şb rl ğ ;

1. Sağlık gözet m sonuçlarına göre, ş güvenl ğ uzmanı le şb rl ğ ç nde çalışma ortamının gözet m kapsamında gerekl ölçümler n yapılmasını önermek,
ölçüm sonuçlarını değerlend rmek.

2. Bulunması hal nde üyes olduğu ş sağlığı ve güvenl ğ kuruluyla şb rl ğ ç nde çalışmak.

3. İşyer nde ş sağlığı ve güvenl ğ konularında b lg ve eğ t m sağlanması ç n lg l taraflarla şb rl ğ yapmak.

4. İş kazaları ve meslek hastalıklarının anal z , ş uygulamalarının y leşt r lmes ne yönel k programlar le yen teknoloj ve donanımın sağlık açısından
değerlend r lmes ve test ed lmes g b mevcut uygulamaların y leşt r lmes ne yönel k programların gel şt r lmes çalışmalarına katılmak.

5. Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Yönetmel ğ ne göre meslek hastalığı le lg l sağlık kurulu raporlarını düzenlemeye yetk l
hastaneler le şb rl ğ ç nde çalışmak, ş kazasına uğrayan veya meslek hastalığına yakalanan çalışanların rehab l tasyonu konusunda lg l b r mlerle
şb rl ğ yapmak.

6. İş sağlığı ve güvenl ğ alanında yapılacak araştırmalara katılmak.

7. Gerekl yerlerde kullanılmak amacıyla ş sağlığı ve güvenl ğ tal matları le çalışma z n prosedürler n n hazırlanmasında ş güvenl ğ uzmanına katkı
vermek.

8. B r sonrak yılda gerçekleşt r lecek ş sağlığı ve güvenl ğ yle lg l faal yetler n yer aldığı yıllık çalışma planını ş güvenl ğ uzmanıyla b rl kte hazırlamak.

9. İşyer nde görevl çalışan tems lc s ve destek elemanlarının çalışmalarına destek sağlamak ve bu k ş lerle şb rl ğ yapmak.

İşyer hek ml ğ ne aday hek mler n hemen her ülkede bell b r eğ t mden geçmeler ve yetk l makamlarca akred te ed lm ş b r sert f kaya sah p olmaları
beklen r. Söz konusu eğ t m ülke koşullarına göre bel rlenen kısa sürel b r program uygulanmasıyla gerçekleşt r l r. Programda şu konular şlen r:

İş hek ml ğ le lg l yasal durum-yetk ler ve sorumluluklar,

İş Sağlığı h zmet n n ülke genel sağlık h zmetler ndek yer ,

İşyerler nde rastlanan olası sağlık r skler (f z ksel, k myasal, b yolojık, ergonom k ve ps kososyal sorunlar ayrı ayrı gözden geç r l r, korunma önlemler
ncelen r),

Meslek hastalıkları tanısı ve tedav s ,


İşyerler ndek sağlık eğ t m konuları ve tekn ğ .

Türk ye’de şyer hek mler 220 saatl k teor k ve uygulamalı eğ t m programı sonrasında belgelend r l r. Bu kursun 40 saat n n b r şyer hek m n n çalıştırıldığı b r
şyer nde uygulamalı eğ t m şekl nde tamamlanması gerekmekted r. Son ş yasamızın 2003 yılında yürürlüğe g rmes yle eğ t m ve öğret m kursları Çalışma ve
Sosyal Güvenl k Bakanlığı’na bağlı Çalışma ve Sosyal Güvenl k Eğ t m ve Araştırma Merkez tarafından ver lmeye başlanmıştır, ancak b rkaç yıl sonra, eğ t m
kursları lg l mevzuatın standartlarını yer ne get ren özel kurumlara açılmıştır. Ancak eğ t m programından sonrak sınav Yükseköğret m Kurulu’nun (YÖK) resm
b r kuruluşu olan Ölçme, Seçme ve Yerleşt rme Merkez (ÖSYM) tarafından yapılmaktadır.

İşyer hek m n n sorumlulukları

İşyer hek m , bu Yönetmel kte bel rt len görevler n yaparken, ş n normal akışını mümkün olduğu kadar aksatmamak ve ver ml b r çalışma ortamının
sağlanmasına katkıda bulunmak, şveren n ve şyer n n meslek sırları, ekonom k ve t car durumları le çalışanın k ş sel sağlık dosyasındak b lg ler g zl
tutmakla sorumludur.

İşyer hek m n n görevlend r lmes

İşverenler çalışanları arasından ş güvenl ğ uzmanı, şyer hek m ve d ğer sağlık personel görevlend r r. Çalışanları arasında bel rlenen n tel klere sah p
personel bulunmaması hâl nde, bu h zmet n tamamını veya b r kısmını ortak sağlık ve güvenl k b r mler nden h zmet alarak yer ne get reb l r. İşyer hek m
olarak çalışab lmek ç n hek mler n İşyer Hek ml ğ Belges ’ne sah p olması gerek r. Bu belge şyer hek ml ğ eğ t m programını tamamlayan ve eğ t m sonunda
Bakanlıkça yapılacak veya yaptırılacak şyer hek ml ğ sınavında başarılı olan hek mlere ver l r. Bunun yanısıra, ş sağlığı veya ş sağlığı ve güvenl ğ b l m
uzmanı unvanına sah p olan ve şyer hek ml ğ sınavında başarılı olan hek mlere, hek ml k d plomasına sah p ş sağlığı, ş sağlığı ve güvenl ğ b l m doktorlarına,
ş sağlığı ve güvenl ğ alanında yardımcılık süres dah l en az sek z yıl te ş yapmış olan hek m ş müfett şler ne, ÇSGB’da lg l b r mlerde ş sağlığı ve güvenl ğ
alanında en az sek z yıl f len çalışmış hek mlere stekler hal nde, ve ş ve meslek hastalıkları yan dal uzmanlığını alan hek mlere stekler hal nde ver l r.

İşyer hek mler az tehl kel sını a yer alanlarda, çalışan başına ayda en az 5 dak ka, tehl kel sını a yer alanlarda, çalışan başına ayda en az 10 dak ka, çok
tehl kel sını a yer alanlarda, çalışan başına ayda en az 15 dak ka olacak b ç mde görevlend r l rler. Az tehl kel /tehl kel /çok tehl kel sını a yer alan
2000/1000/750 ve daha fazla çalışanı olan şyerler nde her 2000/1000/750 çalışan ç n tam gün çalışacak en az b r şyer hek m görevlend r l r. Çalışan sayısının
2000/1000/750 sayısının tam katlarından fazla olması durumunda ger ye kalan çalışan sayısı göz önünde bulundurularak b r nc fıkrada bel rt len kr terlere
uygun yeter kadar şyer hek m ek olarak görevlend r l r.

Üçüncü Basamak İş Sağlığı H zmet nde (ün vers teler, ş sağlığı enst tüler / ş sağlığı kürsüler ve ün vers te dışı ş sağlığı enst tüler nde, meslek hastalıkları
kl n kler nde çalışacak hek mler n yet şt r lmes nde ortak b r eğ t m kalıbı yoktur, değ ş k programlar uygulanır. Yaklaşık 1950’l yıllardan bu yana ş hek ml ğ
eğ t m ABD’de ve İng ltere’de Halk Sağlığı Master dereces le Cert f cate of Occupat onal Health dereceler n çerecek b ç mde Halk Sağlığı Fakülteler nde
(School of Publ c Health) yapılmaktadır. Bu eğ t mlere katılmak ç n k m ün vers teler 1-2 yıllık halk sağlığı alan çalışması talep etmekted rler. Programlarda
ep dem yoloj , b yo stat st k, endüstr h jyen , sağlık yönet m yanı sıra seçmel dersler bulunur, eğ t m süres 1-2 yıl arasında değ ş r. Ş md DSÖ’nün Avrupa
Bölges g r ş m yle ILO uzmanları toplantısı sonucunda farklı b r eğ t m programı uygulanması tavs ye ed lmekted r. Bu kurulda ş hek ml ğ öncel kle kl n k b r
uzmanlık dalı olarak tanımlanmakta ve program çer ğ nde Halk Sağlığı Master dereces kursuna benzer b r çek rdek kurs öner lmekted r. Program çer ğ nde ş
hek ml ğ , ş h j yen , toks koloj , ş f zyoloj s , ş ps koloj s , araştırma yöntemler , tanımlayıcı ve anal t k ep dem yoloj , sosyal hek ml k, ş güvenl ğ vb.yer
almaktadır. Bu kurstan sonra AC hastalıkları, dermatoloj , nöroloj g b kl n k çalışmalara yer ver lmekted r. ABD de kl n k çalışma süres 4 yıllık sürey
kapsamaktadır. Kl n k çalışmaların bell meslek hastalıklarında yan uzmanlık b ç m nded r. Avrupa’da ş hek ml ğ ht sası tıp fakülteler İş Sağlığı kürsüler nde
yapılmaktadır. Tavs ye ed len DSÖ raporunda, eğ t mde koruyucu hek ml k, kl n k ve sosyal hek ml ğe eş t ver lm şt r. Avrupa’da olsun, ABD’de olsun, bazı ş
hek ml ğ eğ t m programlarında bell süre/aralıklı zamanlarda şyerler nde f l h zmet yapılması talep ed lmekted r. ABD’de İş Sağlığı ve Güvenl ğ (Occupat onal
Health and Safety) özell kle 1970 yılında kabul ed len Sağlık ve Güvenl k yasasından sonra hızlı b r gen şleme gösterm şt r. Bunun en olumlu örneğ Sağlık ve
Eğ t m Bakanlığı yapısında oluşturulan Hastalıklar Kontrol Merkez ’ne (CDC) bağlı Ulusal Sağlık ve Güvenl k B r m d r (NIOSH). Bu b r m Çalışma Bakanlığına
bağlı İş Sağlığı ve Güvenl ğ Kurumundan (OSHA) yönetsel olarak ayrıdır fakat çalışmaları arasında l şk vardır. OSHA federal düzeyde şyerler sağlık ve güvenl k
normlarını saptamak ve uygulamaları denetlemekten ( şyer te şler nden ) sorumludur. NIOSH se ş saglığı ve güvenl ğ nde eğ t m araştırmalar yapan
kuruluştur. İşç ve şverenlerden gelen araştırma talepler n yer nde gerçekleşt r p raporlar düzenler ve eğ t m amacıyla bol m ktarda l teratür yayınlar. B l msel
bulgularını, yen normlar açısından OSHA’ya aktarır. OSHA tavs yeler kabul ed p etmemekte serbestt r. 1980’lerden başlayarak İş Sağlığı le lg l sağlık nsan
gücü açığı -gereks n m - görülmüş ve ün vers teler, İş ve Çevre Sağlığı Akadem k B r m’ adında bölümlerle sağlık nsan gücü taleb ne yanıt verme g r ş m nde
bulunmuşlardır.

İş sağlığı ve güvenl ğ eğ t m ç hastalıkları, göğüs hastalıkları ve halk sağlığı uzmanları ç n b r yan dal uzmanlık programıdır. Hek mler bu alanlarda 4 yıl
as stanlık yaptıktan sonra 3 yıllık yan dal uzmanlık programına başvururlar. Program, üç uzmanlık alanının şb rl ğ yle yürütülmekted r. Yan dal uzmanlık
programında as stanlık yapan hek mler dönüşümlü olarak bu üç alanda ve nöroloj , dermatoloj , kulak-burun-boğaz le toks koloj g b bölümlerde çalışırlar.
Rotasyonlarını tamamlayan as stanlar b r meslek hastalıkları kl n ğ nde veya Çalışma ve Sosyal Güvenl k Bakanlığının bazı bölümler nde çalışırlar.

İşyer Hemş rel ğ :

Hemş rel k mesleğ n n sağlam b r eğ t me oturtulması sonucu, hemş ren n sağlık h zmetler ndek katkısı daha y anlaşılmaya başlanmış ve bu bağlamda şyer
hemş rel ğ sağlık nsan gücü ek b nde yer almıştır. İng ltere ve İskand nav memleketler başta olmak üzere Batı ülkeler nde şyerler nde hemş re st hdamı
yaygın b r uygulamadır. Hemş re şyer sağlık b r m olan kuruluşlarda hek m, ş h jyen st , ş güvenl ğ uzmanı le ek p elemanı olarak görev yapab leceğ g b ,
küçük şyerler nde kend başına çalışma olanağı bulab l r. İşyer hemş rel ğ n eğ t m bakımından bell kıstaslara bağlamak suret yle, yasal kurallar ç nde
şyerler nde görev almasını sağlayan ülkeler vardır. DSÖ, Avrupa bölges nce alınan kararlarda, şyer hemş rel ğ eğ t m ç n tavs ye ed len kurs programı,
hek mlere öngörülen çek rdek kurstur ( çer ğ özet olarak yukarıda bel rt lm şt r). İş Sağlığı h zmet ek b n oluşturan hek m, şyer hemş res , ş h jyen st , ş
güvenl ğ g b elemanlarının b r arada eğ t m görmeler , değ ş k meslek sah pler n n b rb rler n daha yakından tanıma ve katkılarını daha y değerlend rme
fırsatı verecekt r.

Ülkem zde şyer hemş reler n n de ç nde bulunduğu d ğer sağlık personel n n belgelend r lmes , ÖSYM tarafından hazırlanan b r yeterl l k sınavı kapsamında
Bakanlık tarafından yapılmaktadır.

Bu programın yarısı uzaktan eğ t m, yarısı da sınıf ç eğ t m şekl nde düzenleneb lmekted r. Hek mlere eğ t m veren Bakanlıkça yetk lend r len kamu kurum ve
kuruluşları, ün vers teler ve 13/1/2011 tar hl ve 6102 sayılı Türk T caret Kanununa göre faal yet gösteren ş rketler tarafından kurulan müesseseler, DSP olarak
adlandırılan hemş re, sağlık memuru, ac l tıp tekn syen ve çevre sağlığı tekn syen ç n de eğ t m düzenlemekted r.

İşyer hemş res ve sağlık memurunun görevler

a) İş sağlığı ve güvenl ğ h zmetler n n planlanması, değerlend r lmes , zlenmes ve yönlend r lmes nde şyer hek m le b rl kte çalışmak, ver toplamak ve
gerekl kayıtları tutmak.

b) Çalışanların sağlık ve çalışma öyküler n şe g r ş/per yod k muayene formuna yazmak ve şyer hek m tarafından yapılan muayene sırasında hek me yardımcı
olmak.

c) Özel pol t ka gerekt ren grupların tak p ed lmes ve gerekl sağlık muayeneler n n yaptırılmasını sağlamak.

ç) İlk yardım h zmetler n n organ zasyonu ve yürütümünde şyer hek m le b rl kte çalışmak.

d) Çalışanların sağlık eğ t m nde görev almak.

e) İşyer b na ve eklent ler n n genel h jyen şartlarının sürekl zlen p denetlemes nde şyer hek m yle b rl kte çalışmak.

f) İşyer hek m nce ver lecek ş sağlığı ve güvenl ğ le lg l d ğer görevler yürütmek.

g) İşyer nde görevl çalışan tems lc s ve destek elemanlarının çalışmalarına destek sağlamak ve bu k ş lerle şb rl ğ yapmak.

İşyer hemş res veya sağlık memurunun görevlend r lmes

D ğer sağlık personel , çok tehl kel sını a yer alan 10 la 49 çalışanı olan şyerler nde çalışan başına ayda en az 10 dak ka, 50 la 249 çalışanı olan şyerler nde
çalışan başına ayda en az 15 dak ka ve 250 ve üzer çalışanı olan şyerler nde çalışan başına ayda en az 20 dak ka görev yapar.Tam sürel şyer hek m n n
görevlend r ld ğ şyerler nde, d ğer sağlık personel görevlend r lmes şartı aranmaz. Ancak, ş sağlığı ve güvenl ğ h zmetler n n daha etk n sunulması amacıyla
bu şyerler nde, şyer hek m n n taleb ve şveren n uygun görmes hal nde d ğer sağlık personel görevlend r leb l r.

İş H jyen st (İş Güvenl ğ Uzmanı)

İSG Kanunuyla b rl kte “ ş güvenl ğ ” kavramı ortaya konmuş; şyerler nde şyer hek m n n yanı sıra b r İş Güvenl ğ Uzmanı (İGU) st hdam ed lmes de zorunlu
hale get r lm şt r. Dolayısıyla ÇASGEM, İGU adayları ç n de şyer hek mler n n eğ t m programına benzer b r 220 saatl k eğ t m programı daha hazırlamıştır. İSG
Kanununda, ş güvenl ğ uzmanları ç n üç sev ye ortaya konmuştur: A, B ve C sınıfı ş güvenl ğ uzmanlığı. Bu yüzden, İGU adaylarına yönel k eğ t m programları
üç sev yeye göre düzenlenm şt r. A, B ve C sınıfı sert f kaya sah p İG uzmanları sırasıyla çok tehl kel , tehl kel ve az tehl kel şyerler nde çalıştırılacaklardır. İGU
çalışma süreler az tehl kel sını a yer alanlarda, çalışan başına ayda en az 10 dak ka, tehl kel sını a yer alanlarda, çalışan başına ayda en az 20 dak ka ve çok
tehl kel sını a yer alanlarda, çalışan başına ayda en az 40 dak ka olarak düzenlenm şt r.

Az tehl kel /tehl kel /çok tehl kel sını a yer alan 1000/500/250 ve daha fazla çalışanı olan şyerler nde her 1000/500/250 çalışan ç n tam gün çalışacak en az b r
ş güvenl ğ uzmanı görevlend r l r. Çalışan sayısının 1000/500/250 sayısının tam katlarından fazla olması durumunda ger ye kalan çalışan sayısı göz önünde
bulundurularak yukarıda bel rt len kr terlere uygun yeter kadar ş güvenl ğ uzmanı ek olarak görevlend r l r.

Ülkem zde yakın b r zamana kadar formal ş h j yen eğ t m görmüş eleman yoktu. İşyerler nde tecrübel güvenl kç şç ler ş güvenl ğ nden sorumlu olarak
çalışmaktaydı. İk b nl yılların başında ün vers teler b rb r ardına 2 yıllık ş sağlığı ve güvenl ğ meslek yüksek okulu programları açmaya başladılar. Bugüne
değ n çok sayıda kamu vün vers tes özel ün vers te bu programları açmıştır. Programın lk yılında teor k eğ t me odaklanılırken, k nc yılında hem teor k hem de
şyerler nde uygulamalı eğ t m b rl kte yürütülür. B rkaç ün vers tede 4 yıllık l sans programları da başlatılmıştır.

İSG Uzmanları; ayrıca İSG h zmet sunan OSGB`ler n, bu alanda eğ t m veren eğ t m kurumlarının ve ş h jyen ölçüm, test ve anal z h zmet veren
laboratuarların yetk lend r lmes ve denet m ş ve şlemler nde görev yapmaktadır.

İler sanay ülkeler nde, her ülkede yüzlerce hatta b nlerce ş h j yen st vardır. Beklenen h zmet; sanay ş yerler ortamında rastlanan f z ksel, k myasal, b yoloj k
sakıncaları, bunların hang organları nasıl etk led ğ n , şç ler n nasıl etk lend kler n b lmek durumundadırlar. Ayrıca k myasalların anal zler n , ölçümler n ,
havalandırma, gürültü radyasyon g b faktörler ölçümlerle saptayacak durumda olmaları beklen r. Bunlara ek olarak sayılan sağlık sakıncalarının g der lmes ,
bu sakıncalardan korunma yöntemler n , korunma önlemler n n etk nl ğ n sürekl zlemeler (mon tor ng) yöntemler yle b lmeler , lg l mevzuata hak m
olmaları, şverene ve şç lere eğ t m yapab lecek düzeyde olmaları sten r. İşyer nden kaynaklanan ve fabr ka sınırlarını aşan çevre sağlığı sakıncalarını
değerlend reb lecek b lg ve becer ye sah p olmaları da kend ler nden beklenen başka b r n tel kt r.
İş h jyen stler n n mesleksel eğ t mler İş h jyen l sans programları aracılığıyladır. Bundan başka k mya, f z k, b yoloj , mühend sl k dalları l sansı olan adaylara
mezun yet sonrası eğ t mle b l m uzmanlığı (master, doktora programları) ver leb l r. Bu dereceler ç n genell kle Halk Sağlığı Fakülteler nde çalışmalar yapılır.
Ders programlarında fen b l mler ne a t havalandırma, gürültü, radyasyon, laboratuvar konuları şlend ğ g b f zyololoj , ep dem yoloj , araştırma yöntemler
g b dersler de yer alır. Öyle anlaşılmaktadır k ş h jyen d s pl n n n bu düzeye gelmes nde ABD’dek meslek örgütü, Endüstr H jyen B rl ğ (Industr al Hyg ene
Assoc at on) öneml rol oynamıştır. B rl k 1939 da kurulmuş, b l msel yayınlarıyla b rçok yen l klere, anal z ve değerlend rme yöntemler ne ön ayak olmuştur.
Dünyaca saygınlık kazanmış, b l msel çalışmalar yapan örnek b r meslek kuruluşudur.

İSG Kanunu İGU çalıştırmayı zorunlu hale get rm ş; r sk değerlend rmes gerekl l ğ n tanımlamıştır. Kanun aynı zamanda tüm çalışanlara ş sağlığı ve güvenl ğ
h zmetler sağlamayı da, çalışan sayısına bakılmaksızın hem kamu sektörü hem de özel sektör ç n st snasız zorunlu kılmıştır. Bu nedenle, şyer hek mler ne ve
ş güvenl ğ uzmanlarına yönel k büyük b r ht yaç doğmuş ve b nlerce hek m, mühend s, m mar ve tekn k eleman sert f ka almak üzere eğ t m programlarına
başvurmuştur. İş güvenl ğ uzmanlarına yönel k sert f ka programları (A), (B) veya (C) sınıfı olmak üzere üç sınıfa ayrılmaktadır. Bel rt len sınıflar şyerler n n
“tehl ke sınıfı” le lg l d r. Kanun uyarınca, şyerler tehl ke durumlarına göre üç gruba ayrılmaktadırlar: çok tehl kel , tehl kel ve az tehl kel . C Sınıfı sert f ka
sadece az tehl kel şyerler nde çalışma yetk s ver rken, B Sınıfı sert f ka tehl kel ve az tehl kel şyerler nde çalışma yetk s vermekted r. A Sınıfı sert f kası olan
b r İGU se, tüm tehl ke sınıflarında yer alan şyerler nde çalışmaya yetk l d r.

İş güvenl ğ uzmanları 220 saatl k teor k ve uygulamalı eğ t m programı sonrasında belgelend r l r. Bu kursun kırk saat n n b r ş güvenl ğ uzmanının çalıştırıldığı
b r şyer nde uygulamalı eğ t m şekl nde tamamlanması gerekmekted r. İş güvenl ğ uzmanlarının görev alab lmeler ç n; çok tehl kel sını a yer alan
şyerler nde (A) sınıfı, tehl kel sını a yer alan şyerler nde en az (B) sınıfı, az tehl kel sını a yer alan şyerler nde se en az (C) sınıfı ş güvenl ğ uzmanlığı
belges ne sah p olmaları şartı aranır. Bununla b rl kte, çok tehl kel sını a yer alan şyerler nde (A) sınıfı belgeye sah p ş güvenl ğ uzmanı görevlend rme
yükümlülüğü, 1/1/2018 tar h ne kadar (B) sınıfı belgeye sah p ş güvenl ğ uzmanı görevlend r lmes kaydıyla yer ne get r lm ş sayılır. Tehl kel sını a yer alan
şyerler nde se (B) sınıfı belgeye sah p ş güvenl ğ uzmanı görevlend rme yükümlülüğü, 1/1/2017 ta-

r h ne kadar (C) sınıfı belgeye sah p ş güvenl ğ uzmanı görevlend r lmes kaydıyla yer ne get r lm ş sayılıyordu. İş Güvenl ğ uzmanlarının eğ t m öğret m
programları lg l mevzuatta bel rlenen standartları karşılayan kamu ve özel kurumlarca yürütülmekted r. Kurslardan sonra yapılan sınavlar hek mlere
uygulandığı g b uygulanmaktadır. İş Güvenl ğ uzmanının görevler şunlardır:

Rehberl k;

1. İşyer nde yapılan çalışmalar ve yapılacak değ ş kl klerle lg l olarak tasarım, mak ne ve d ğer teçh zatın durumu, bakımı, seç m ve kullanılan maddeler de
dâh l olmak üzere ş n planlanması, organ zasyonu ve uygulanması, k ş sel koruyucu donanımların seç m , tem n , kullanımı, bakımı, muhafazası ve test
ed lmes konularının, ş sağlığı ve güvenl ğ mevzuatına ve genel ş güvenl ğ kurallarına uygun olarak sürdürülmes n sağlamak ç n şverene öner lerde
bulunmak.

2. İş sağlığı ve güvenl ğ yle lg l alınması gereken tedb rler şverene yazılı olarak b ld rmek.

3. İşyer nde meydana gelen ş kazası ve meslek hastalıklarının nedenler n n araştırılması ve tekrarlanmaması ç n alınacak önlemler konusunda çalışmalar
yaparak şverene öner lerde bulunmak.

4. İşyer nde meydana gelen ancak ölüm ya da yaralanmaya neden olmayan, ancak çalışana, ek pmana veya şyer ne zarar verme potans yel olan olayların
nedenler n n araştırılması konusunda çalışma yapmak ve şverene öner lerde bulunmak.

b) R sk değerlend rmes ;

1. İş sağlığı ve güvenl ğ yönünden r sk değerlend rmes yapılmasıyla lg l çalışmalara ve uygulanmasına katılmak, r sk değerlend rmes sonucunda alınması
gereken sağlık ve güvenl k önlemler konusunda şverene öner lerde bulunmak ve tak b n yapmak.

c) Çalışma ortamı gözet m ;

1. Çalışma ortamının gözet m n n yapılması, şyer nde ş sağlığı ve güvenl ğ mevzuatı gereğ yapılması gereken per yod k bakım, kontrol ve ölçümler
planlamak ve uygulamalarını kontrol etmek.

2. İşyer nde kaza, yangın veya patlamaların önlenmes ç n yapılan çalışmalara katılmak, bu konuda şverene öner lerde bulunmak, uygulamaları tak p
etmek; doğal afet, kaza, yangın veya patlama g b durumlar ç n ac l durum planlarının hazırlanması çalışmalarına katılmak, bu konuyla lg l per yod k
eğ t mler n ve tatb katların yapılmasını ve ac l durum planı doğrultusunda hareket ed lmes n zlemek ve kontrol etmek.

ç) Eğ t m, b lg lend rme ve kayıt;

1. Çalışanların ş sağlığı ve güvenl ğ eğ t mler n n lg l mevzuata uygun olarak planlanması konusunda çalışma yaparak şveren n onayına sunmak ve
uygulamalarını yapmak veya kontrol etmek.

2. Çalışma ortamıyla lg l ş sağlığı ve güvenl ğ çalışmaları ve çalışma ortamı gözet m sonuçlarının kayded ld ğ yıllık değerlend rme raporunu şyer hek m
le şb rl ğ hal nde EK-2’dek örneğ ne uygun olarak hazırlamak.

3. Çalışanlara yönel k b lg lend rme faal yetler n düzenleyerek şveren n onayına sunmak ve uygulamasını kontrol etmek.

4. Gerekl yerlerde kullanılmak amacıyla ş sağlığı ve güvenl ğ tal matları le çalışma z n prosedürler n hazırlayarak şveren n onayına sunmak ve
uygulamasını kontrol etmek.

5. Bakanlıkça bel rlenecek ş sağlığı ve güvenl ğ n lg lend ren konularla lg l b lg ler , İSG KATİP’e b ld rmek.
d) İlg l b r mlerle şb rl ğ ;

1. İşyer hek m yle b rl kte ş kazaları ve meslek hastalıklarıyla lg l değerlend rme yapmak, tehl kel olayın tekrarlanmaması ç n nceleme ve araştırma
yaparak gerekl önley c faal yet planlarını hazırlamak ve uygulamaların tak b n yapmak.

2. B r sonrak yılda gerçekleşt r lecek ş sağlığı ve güvenl ğ yle lg l faal yetler n yer aldığı yıllık çalışma planını şyer hek m yle b rl kte hazırlamak.

3. Bulunması hal nde üyes olduğu ş sağlığı ve güvenl ğ kuruluyla şb rl ğ ç nde çalışmak,

4. Çalışan tems lc s ve destek elemanlarının çalışmalarına destek sağlamak ve bu k ş lerle şb rl ğ yapmak.

Toks kolog - İş Sağlığında Toks koloj :

Hek m olarak toks koloj b l m dalından özell kle adl tıpta ve farmakoloj de olduğu g b İş Sağlığı’nda da gen ş ölçüde yararlanılmaktadır. İlaçta, bes nde, bes n
katkı maddeler nde, kozmet kte olduğu g b , şyerler nde karşılaşılan zeh rl k myasalların güvenl k sınırını b lmek önem taşır. Etk lenmede (maruz yette) doz-
yanıt l şk s n n ve etk lenen k ş n n (host’un) özell kler ne–d renc ne, bağışılık s stem ne, genet k yapısına göre çocuk, kadın, yaşlı şç lerde oluşab len farklılıklar
g b etk lenmede farklılıklar vardır. Neden benzer şyer ortamında ve maruz yette çalışan k ş ler n b r bölümünde meslek hastalığı oluşup tümünde oluşmaz
g b sorular ep dem yoloj k araştırmalarla yanıtlanır. Ayrıca etk lenme sıklığı ve “güvenl ” maruz yet-sosyal yönden kabul ed leb l r maruz yet sınırının ve MAK ve
TLV g b değerler n bel rlenmes ep dem yoloj k araştırmalarla olur. İş Sağlığı ve ş güvenl ğ çalışmalarında g derek yaygınlaşan r sk ölçümler nde toks koloj n n
yardımına gerek duyulur. Günlük İş Sağlığı çalışmalarında başvurulan b yoloj k sürekl zleme de (b yoloj k mon tor ng) aslında toks koloj k değerlend rmen n
b r türüdür. Hemen hergün sanay de yen maddeler n kullanıma g rd ğ b l nmekted r, bunların -en azından b r kısmının- önce toks koloj k ncelemelerden
geçmes doğaldır. Uygulanacak testlerle yen madden n vucuda g r ş yolu, metabol zması, k net ğ , organlarda dağılımı, b r kmes ve vücuttan atılması g b
süreçler n aydınlatılması gereğ olacaktır. Sayılan bu nedenlerle b l msel çalışan İş Sağlığı h zmet ek b nde toks kologun bulunması zorunludur.

Ergonom Uzmanı:

Başlangıçta nsan mühend sl ğ adı da ver len ergonom çalışmaları 1950’de ortaya çıkmış ve g derek yaygınlaşmıştır. İlk olarak sanay de kullanılan mak neler n,
çalışanın - nsanın-yetenekler ne opt mal b ç mde uyumunu hedefleyen; buna göre mak ne tasarımı ve yapılması düşünces , ş md lerde sanay de kullanılan
takım tezgahlarından, el aletler nden, uçak, otomob l tasarımına, mutfak, ev eşyası, hatta oyuncak yapımına değ n yaşantımızın her alanına g rm ş bulunuyor.
Ergonom uygulamaları şç ve çalışma ortamı, araç gereç uyumunu ortaya koymaktadır. Görme duyusuyla algılama sürec n kolaylaştıran, yanılgıları önleyen
rakam yazılım b ç mler , parmak, el, b lek haraketler n kolaylaştıran matkap aletler , zorlanmaları önleyen uygun vücut poz syonlarıyla ayakta/oturarak çalışma
b ç mler vb.. Kısaca fade etmek gerek rse ergonom uygulamalarıyla şç n n ş başındak b rçok bedensel hareketler n anatom k ve f zyoloj k yetenekler ne
göre yapmasını sağlamakla aşırı yorgunlukların, zorlanmaların önüne geç leb lm şt r. Böylel kle şç ler arasında yaygın olan kas, tendon, eklem ağrıları büyük
ölçüde kontrol altına alınab lm şt r. T p k yararlanma konularından b r ergonom yöntemler uygulanmasıyla sanay de yaygın b ç mde rastlanan boyun, sırt, bel
ağrılarının öneml ölçüde azaltılab lmes d r. N tek m bu tür olumlu sonuçların gen şlet lmes ç n AB (Avrupa B rl ğ ) üye ülkeler nde 2000 yılı kas- skelet
hastalıklarına karşı önlemler yılı olarak kabul ed lm ş ve uygulanmıştır. Ergonom çalışmalarının mak ne d zayn ş yle uğraşan mühend s, ş f zyologu ve ş
ps kologundan oluşan b r grupla yörütülmes yeğlenen b r uygulamadır. K m Batı ün vers teler nde ayrı ergonom b l m dalı kürsüsü bulunduğu görülmekted r.

Davranışsal B l m Uzmanları:

Önceler İş Sağlığı h zmet nde yalnızca ş ps kologu bulunmasından söz ed l rken ş md daha kapsamlı b r katılım öngörülmekted r; ş ps kologu le b rl kte,
sağlık eg t m uzmanı, ş organ zasyonu ve/endüstr yel l şk ler uzmanınından oluşan b r ek pten söz ed lmekted r. İş ps kologlarının İş Sağlığı h zmet ek b ne
katılımları önce ps kotekn muayeneler yapmaları ç nd . Bazı şlerde çalıştırılacak aday şç ler n (şöför, y el hüner steyen şlere eleman alma g b ) seçm nde
değ ş k ps koloj k testlerden oluşan test bataryası uygulayarak aday şç n n reaks yon süres , el hüner ölçümler le ps koloj k değerlend rme yapmaları
beklenmekteyd . Bu tür muayeneler k m kuruluşlarda hala yapılmaktadır. Ş md ş ps kologlarının uğraştığı alanlar nörotoks s te neden yle oluşan
semptomların tanısına dek varab lmekted r. Örn. uzun süre boya şler nde çalışan toks k çözücü buharlarına maruz kalmış şç lerde z h nsel yeteneklerde
ger leme görüldüğü, bunun herhang b r tıbb muayeneyle tanısı yapılamadığı, ancak ps koloj k testlerle- kısa sürel bellek yeteneğ azalmasını gösteren vb.
testler n- uyglanması g b yöntemle nd rekt yoldan tanıya varıldığı b l nmekted r. İş ps kologlarının başka b r katkıları sanay de önem g derek artan stresle
başetme ve ruh sağlığı konularında görülmekted r. Örgütsel davranış anal zler , ş organ zasyonunda örneğ n esnek çalışmada gündeme gelen ”kaygılı çalışma”
g b sorunlar endüstr yel l şk ler elemanlarını yakından lg lend rmekte ve kend ler nden çözüm öner ler beklenmekted r.

Genelde sayı bakımından şyer hemş re sayısı önde gelmekte, sonra ş hek mler sayısı (büyük çoğunluğu şyer hek mler olmak kaydıyla), şyer h jyen st sayısı
sıralanmakta, görel olarak az sayıda toks kolog, ergonom , davranış b l mler ( ş ps kologları dah l) uzmanlarının İş Sağlığı h zmet nde görev aldığı
görülmekted r. Konuya ş sağlığı ve güvenl ğ açısından bakıldığında toplam ş güvenl ğ personel sayısı, toplam sağlık nsan gücü personel sayısından çoktur,
bazen k katı fazladır.

İş Sağlığı h zmet nde sağlık sakıncalarına karşı korunma, önlem uygulamaları; yen b lg ve tekn ğe sah p meslek grupları- nsan gücü oluşmasına yol açmıştır. İş
Sağlığı h zmet nde ek p çalışması eğ l m ağırlık kazanmıştır. Yen nsan gücü grupları teknoloj n n b r fonks yonu olarak görülmekte se de gel şen toplumsal
b l nç ve devlet anlayışı t c güç olmuştur. Ün vers teler n, meslek kuruluşlarının, send kaların öneml katkılarda bulunduğu görülmekted r.

Ulusal İSG kurum ve kuruluşları

Çalışma ve Sosyal Güvenl k Bakanlığı


İş hayatını düzenlemekten ve yönetmekten sorumlu ana kurumdur. Bakanlık ş hayatının k temel aktörü olan çalışan ve şveren arasındak l şk ler düzenleme
ve yönetme görev n üstlen r. Bakanlığın görev “çalışma hayatını düzenlemek ve denetlemek, çalışma barışını sağlamak, st hdamı arttıracak ve sosyal
güvenl ğ yaygınlaştıracak tedb rler almak, toplum refahının artmasına katkı sağlamak ve yurtdışında çalışan vatandaşlarımızın çalışma hayatı le lg l hak ve
menfaatler n korumak” olarak tanımlanmıştır. Bakanlığın dört ana h zmet b r m nden İş Sağlığı ve Güvenl ğ Genel Müdürlüğü le İş Te ş Kurulu ve Sosyal
Güvenl k Kurumu asl görevler t barıyla ş sağlığı ve güvenl ğ nden sorumlu yapılardır.

İş Sağlığı ve Güvenl ğ Genel Müdürlüğü (İSSGM)

İSGGM 1945 yılında “İşç Güvenl ğ ve Sağlığı B r m ” olarak kurulmuş, 2003 yılında b r Genel Müdürlük olarak yen den yapılandırılmıştır. Görevler ;

İSG le lg l ulusal pol t kaları bel rlemek ve programları hazırlamak

Ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlarla şb rl ğ ve koord nasyonu sağlamak

İş sağlığı ve güvenl ğ konularında, mevzuatın uygulanmasını sağlamak ve mevzuat çalışması yapmak

Standart çalışmaları yapmak; normlar hazırlamak ve gel şt rmek; ölçüm, değerlend rme, tekn k kontrol, eğ t m, danışmanlık, uzmanlık g b faal yetler
yürütmek ve bu tür faal yetler yürüten kuruluşları yetk lend rmek

K ş sel koruyucu donanımların p yasa gözet m ve denet m n gerçekleşt rmek

İş kazaları le meslek hastalıklarının önlenmes ç n ş sağlığı ve güvenl ğ n n hayata geç r lmes n sağlamaktır.

İSGGM bünyes nde 6 Da re ve İş Sağlığı ve Güvenl ğ Araştırma ve Gel şt rme Enst tüsü (İSGÜM) vardır. İSGÜM İSGGM’ye bağlı b r kurumdur. UNDP le ILO’nun
mal ve tekn k desteğ yle 1968 yılında kurulmuştur. 2015 yılında Enst tü olmuş ve adı değ şm şt r.

İSGÜM’ün temel görevler arasında ş te ş kuruluna, ayrıca talep üzer ne şyerler ne de laboratuvar desteğ vermek yer alır. İSG laboratuvarlarının uyacağı
standartları bel rler ve bu laboratuvarları yetk lend r r. Ayrıca İSGÜM farklı gruplara da eğ t m vedanışmanlık h zmet sunar.

İş Te ş Kurulu

ÇSGB’de doğrudan Bakan’a bağlı olarak çalışan İş Te ş Kurulu ülkem zdek şyerler n denetlemekle yükümlüdür. İşyer ndek tehl keler n önlenmes ve
çalışanların sağlığının korunması amacıyla şyer ndek tehl keler zler ve mevzuata uyulmasını sağlar. Te şler n planlamasından ve gerçekleşt r lmes nden
sorumludur.

Sosyal Güvenl k Kurumu (SGK)

Sosyal Güvenl k Kurumu, mal ve dar haklarıyla Bakanlığın lg l b r kuruluşudur. Ülke vatandaşlarının sosyal güvenl ğ n n sağlanması ç n faal yet yürütür.
Bunun ç n teşk latlanır ve gerekl önlemler alır. İş kazası meslek hastalığı tazm natı ödenmes nde olduğu g b gereks nd kler ve hak kazandıkları ölçüde
çalışanlara sosyal ve mal yardım sağlar.

Çalışma ve Sosyal Güvenl k Eğ t m ve Araştırma Merkez (ÇASGEM):

ÇSGB bünyes nde 1955 yılında “Yakın ve Orta Doğu Çalışma Enst tüsü” adıyla kurulmuştur.

Enst tünün amacı ş sağlığı ve güvenl ğ , sosyal güvenl k alanlarında çalışan yetk l lere eğ t m vermek ve çalışanlarla şverenler arasındak çalışma l şk ler n
korumaktır. Aynı zamanda araştırma faal yetler yürütür ve çalışma hayatı, sosyal güvenl k, şveren- şç l şk ler , vb. konularda sem nerler düzenler. Meslek
hastalıkları, tarım şler nde sağlık ve güvenl k, engell lere yönel k st hdam pol t kaları ve şyerler nde sosyal d yalog g b çeş tl konularda k taplar yayınlamıştır.

Sağlık Bakanlığı

Bakanlık 1920 yılında kurulmuştur ve önley c h zmetler le tedav h zmetler n sunmaktan sorumludur. Bakanlık, sağlık sektöründe pol t ka üret lmes nden,
ulusal sağlık stratej ler n n uygulanmasından ve sağlık h zmetler n n doğrudan tem n nden sorumlu ana kurumdur.

ÇSGB ve Sosyal S gortalar Kurumunun genel hastaneler ve meslek hastalıkları hastaneler le d ğer sağlık kuruluşlarının sorumluluğu 2005 yılında Sağlık
Bakanlığına devred lm şt r.

Yararlanılan Kaynaklar:

1. Ladou J. Current Occupat onal and Env ronmental Med c ne. McGraw-H ll Company. New York, 2007.

2. Baur X. Arbe tsmed z n unter Berücks cht gung der neuen Approbat onsordnung. Dustr Verlag, München, 2005.

3. Schmauder M, Spanner-Ulmer B. Ergonom e. Druckere Memm nger GmbH, Darmstadt, 2014.

4. http://www. loencyclopaed a.org. The ILO Encyclopaed a of Occupat onal Health and Safety. Er ş m tar h : 14.08.2017.

Uygulamalar

1. İş sağlığı h zmetler nde sağlık nsan gücünün k mlerden oluştuğunu bel rley n z. bunların görevler n nceley n z.

2. Ulusal İSG kurum ve kuruluşlarının neler olduğunu bel rley n z.

Uygulama Soruları
1. İş sağlığı h zmetler nde sağlık nsan gücünün k mlerden oluşmaktadır?

2. Ulusal İSG kurum ve kuruluşlarının nelerd r?

Bölüm Özeti

Bu bölümde İSG elemanlarının k mler olduğu ve bunların görev ve sorumlulukları tanımlanmıştır. İşyer hek m n n, şyer hemş res n n görev tanımları yapılmış
ve görevlend r lmes n n nasıl yapıldığı anlatılmıştır. Toks kolg ve ş h jyen st n n görevler nden bahsed lm şt r. Ulusal İSG kurum ve kuruluşlarının neler olduğu
ve şlevler sırasıyla anlatılmıştır.
Ünite Soruları

1. Aşağıdak lerden hang s ş sağlığı h zmetler nde yer alan sağlık nsan gücünün elemanlarından b r değ ld r?

A) İşyer hek m

B) İşyer hemş res

C) İş h jyen st

D) Toks kolog

E) M krob yolog

2. Aşağıdak lerden hang s ş sağlığı h zmetler nde yer alan sağlık nsan gücünün elemanlarından b r değ ld r?

A) Ergonom st

B) İş ps koloğu

C) İşyer hek m

D) Ps k yatr st

E) İşyer hemş res

3. Aşağıdak lerden hang s ş sağlığı h zmetler nde sağlık personel arasında yer almaz?

A) İş h jyen st

B) İşyer hemş res

C) Sağlık memuru

D) Ac l tıp tekn syen

E) Çevre sağlığı tekn syen

4. Aşağıdak lerden hang s ş sağlığı h zmetler nde ş güvenl ğ uzmanı olarak görev yapar?

A) İş h jyen st

B) İşyer hek m

C) Ac l tıp tekn syen


D) İşyer hemş res

E) Sağlık memuru

5. Aşağıdak lerden hang s şyer hek mler n n görevler nden değ ld r?

A) İşyer nde kaza, yangın veya patlamaların önlenmes ç n yapılan çalışmalara katılmak.

B) Sağlık gözet m kapsamında yapılacak şe g r ş ve per yod k muayeneler ve tetk kler le lg l olarak çalışanları b lg lend rmek ve onların rızasını
almak.

C) Gece postaları da dâh l olmak üzere çalışanların sağlık gözet m n yapmak.

D) Çalışanların ş sağlığı ve güvenl ğ eğ t mler n n lg l mevzuata uygun olarak planlanması konusunda çalışma yaparak şveren n onayına sunmak
ve uygulamalarını yapmak veya kontrol etmek.

E) İşyer nde lkyardım ve ac l müdahale h zmetler n n organ zasyonu ve personel n eğ t m n n sağlanması çalışmalarını lg l mevzuat
doğrultusunda yürütmek.

6. Az tehl kel /tehl kel /çok tehl kel sını a yer alan şyerler nde sırasıyla en az kaç çalışan ç n tam gün çalışacak en az b r şyer hek m
görevlend r l r?

A) 2000,1000,750

B) 2000,1000,500

C) 1500,1000,750

D) 1500,1000,500

E) 1000,750,500

7. Aşağıdak lerden hang s şyer hemş res ve sağlık memurunun görevler nden değ ld r?

A) İş sağlığı ve güvenl ğ h zmetler n n planlanması, değerlend r lmes , zlenmes ve yönlend r lmes nde şyer hek m le b rl kte çalışmak, ver
toplamak ve gerekl kayıtları tutmak.

B) Çalışanların sağlık ve çalışma öyküler n şe g r ş/per yod k muayene formuna yazmak ve şyer hek m tarafından yapılan muayene sırasında
hek me yardımcı olmak.

C) Özel pol t ka gerekt ren grupların tak p ed lmes ve gerekl sağlık muayeneler n n yaptırılmasını sağlamak.

D) Çalışanların sağlık eğ t m nde görev almak.

E) Gerekl yerlerde kullanılmak amacıyla ş sağlığı ve güvenl ğ tal matları le çalışma z n prosedürler n hazırlayarak şveren n onayına sunmak ve
uygulamasını kontrol etmek.

8. Aşağıdak lerden hang s ş h jyen st n n görevler nden değ ld r?


A) İşyer hek m yle b rl kte ş kazaları ve meslek hastalıklarıyla lg l değerlend rme yapmak, tehl kel olayın tekrarlanmaması ç n nceleme ve
araştırma yaparak gerekl önley c faal yet planlarını hazırlamak ve uygulamaların tak b n yapmak.

B) B r sonrak yılda gerçekleşt r lecek ş sağlığı ve güvenl ğ yle lg l faal yetler n yer aldığı yıllık çalışma planını şyer hek m yle b rl kte hazırlamak.

C) Bulunması hal nde üyes olduğu ş sağlığı ve güvenl ğ kuruluyla şb rl ğ ç nde çalışmak,

D) Çalışan tems lc s ve destek elemanlarının çalışmalarına destek sağlamak ve bu k ş lerle şb rl ğ yapmak.

E) Sağlık gözet m kapsamında yapılacak şe g r ş ve per yod k muayeneler ve tetk kler le lg l olarak çalışanları b lg lend rmek ve onların rızasını
almak.

9. Aşağıda şyer hek m n n görevlend r lmes yle lg l ver len b lg lerden hang s yanlıştır?

A) İşyer hek m olarak çalışab lmek ç n hek mler n İşyer Hek ml ğ Belges ’ne sah p olması gerek r.

B) Bu belge şyer hek ml ğ eğ t m programını tamamlayan ve eğ t m sonunda Bakanlıkça yapılacak veya yaptırılacak şyer hek ml ğ sınavında
başarılı olan hek mlere ver l r

C) Az tehl kel /tehl kel /çok tehl kel sını a yer alan 2000/1000/750 ve daha fazla çalışanı olan şyerler nde her 2000/1000/750 çalışan ç n tam gün
çalışacak en az b r şyer hek m görevlend r l r.

D) Çalışan sayısının 2000/1000/750 sayısının tam katlarından fazla olması durumunda ger ye kalan çalışan sayısı göz önünde bulundurularak b r nc
fıkrada bel rt len kr terlere uygun yeter kadar şyer hek m ek olarak görevlend r l r.

E) Az tehl kel /tehl kel /çok tehl kel sını a yer alan 1000/500/250 ve daha fazla çalışanı olan şyerler nde her 1000/500/250 çalışan ç n tam gün
çalışacak en az b r şyer hek m görevlend r l r.

10. Aşağıdak lerden hang s şyer hemş res ve sağlık memurunun görevler nden değ ld r?

A) Çalışanların sağlık eğ t m nde görev almak.

B) İşyer b na ve eklent ler n n genel h jyen şartlarının sürekl zlen p denetlemes nde şyer hek m yle b rl kte çalışmak.

C) İşyer hek m nce ver lecek ş sağlığı ve güvenl ğ le lg l d ğer görevler yürütmek.

D) İşyer nde görevl çalışan tems lc s ve destek elemanlarının çalışmalarına destek sağlamak ve bu k ş lerle şb rl ğ yapmak.

E) Sanay ş yerler ortamında rastlanan f z ksel, k myasal, b yoloj k sakıncaları, bunların hang organları nasıl etk led ğ n , şç ler n nasıl
etk lend kler n b lmek durumundadırlar.

CEVAP ANAHTARI

1. e 2. d 3. a 4. a 5. a 6. a 7. e 8. e 9. e 10. e
5. KİŞİSEL KORUYUCU DONANIMLAR

Çalışanların sağlıklı ve güvenl b r ortamda çalışmaları ç n korunma tedb rler daha öncek bölümlerde kaynakta koruma yapılmasına yönel k kame, daha az
zararlı olanla hammaddey ya da proses değ şt rme g b personel n toplu olarak korunmasına yönel k toplu korunma tedb rler n alınab leceğ bel rt lm şt . Bu
bölümde “toplu korunma” uygulamalarının yeters z kaldığı veya mümkün olmadığı durumlarda alınması gereken “K ş ye yönel k korunma” uygulamaları, yasal
mevzuattan da yararlanılarak k ş sel koruyucu donanımın tanımı ve asgar olarak taşıması gereken yeterl l kler ver lecekt r.

İşyerler nde “k ş ye yönel k korunma” uygulaması olarak alınacak tedb rler n başında yapılacak şe uygun personel n st hdam ed lmes gel r. Bu tedb rlere
seç len personel adayının şe g r ş sağlık muayenes yaptırılması ve şyer ndek çalışma hayatı boyunca per yod k sağlık muayeneler n n ve eğer ara vermek
durumunda kaldı se (gebel k veya uzun sürel görevlend rme ve st rahatler sonrası) ger dönüş sağlık muayeneler n n yaptırılması ve rehab l tasyon çalışmaları
eklen r. İst hdam ed len personel n şe başlaması ve daha sonrasında şyer n n tehl ke sınıfı gereğ nce düzenl aralıklarla eğ t m ve denet me tab tutulması
gerekl d r. K ş ye yönel k korunma uygulamalarında k ş sel koruyucu donanımlar bu tedb rler ışığında çalışana tem n ed l p kullandırılmalıdır.

5.1. Kişisel Koruyucu Donanımların Tanımı

K ş sel koruyucu donanımların şyerler nde kullanılması hakkında yönetmel ğe göre K ş sel koruyucu donanımların (KKD) tanımı şu şek lde yapılmıştır. Buna
göre KKD’ler:

1. Çalışanı, yürütülen şten kaynaklanan, sağlık ve güvenl ğ etk leyen b r veya b rden fazla r ske karşı koruyan, çalışan tarafından g y len, takılan veya
tutulan, bu amaca uygun olarak tasarımı yapılmış tüm alet, araç, gereç ve c hazları,

2. K ş y b r veya b rden fazla r ske karşı korumak amacıyla üret c tarafından b r bütün hal ne get r lm ş c haz, alet veya malzemeden oluşmuş donanımı,

3. Bel rl b r faal yette bulunmak ç n korunma amacı olmaksızın taşınan veya g y len donanımla b rl kte kullanılan, ayrılab l r veya ayrılamaz n tel ktek
koruyucu c haz, alet veya malzemey ,

4. K ş sel koruyucu donanımın rahat ve şlevsel b r şek lde çalışması ç n gerekl olan ve sadece bu tür donanımlarla kullanılan değ şt r leb l r parçalarını,
fade eder. Bu tanımda da bel rt ld ğ üzere yalnız k ş sel koruyucu donanım değ l bunun aksesuarları da k ş sel koruyucu donanım olarak
tanımlanmaktadır.

K ş sel koruyucu donanım olarak kapsam dışı bırakılan koruyucu ek pmanlar se aynı yönetmel ğ n 2 maddes nde şu şek lde ver lmekted r.

a) Özel olarak çalışanın sağlığını ve güvenl ğ n korumak üzere yapılmamış sıradan ş elb seler ve ün formalar,
b) Afet ve ac l durum b r mler n n müdahale faal yetler nde kullandıkları ek pman,
c) Türk S lahlı Kuvvetler , genel kolluk kuvvetler ve M ll İst hbarat Teşk latı Müsteşarlığı g b kamu düzen n n sağlanmasına yönel k kurumların faal yetler nde
kullandıkları k ş sel koruyucular,
ç) Kara taşımacılığında kullanılan k ş sel koruyucular,
d) Spor ek pmanı,
e) Nefs müdafaayı veya caydırmayı hedefleyen ek pman,
f) R skler ve stenmeyen durumları saptayan ve kaz eden taşınab l r c hazlar.

K ş sel koruyucu donanım, şyer ndek r skler n önlenmes n n veya yeterl derecede azaltılmasının, tekn k tedb rlere dayalı toplu korunma ya da ş
organ zasyonu veya çalışma yöntemler le sağlanamadığı durumlarda kullanılır. K ş sel koruyucu donanım kullanımı le hedeflenen, ş kazası ya da meslek
hastalığının önlenmes , çalışanların sağlık ve güvenl k r skler nden korunması, sağlık ve güvenl k koşullarının y leşt r lmes d r. İşveren, toplu korunma
önlemler ne, k ş ye yönel k korunma önlemler ne göre öncel k vermel d r.

5.2. Kişisel Koruyucu Donanımların Genel Özellikleri

K ş sel koruyucu donanımların şyerler nde kullanılması hakkında yönetmel ğ n 6. Maddes ne göre k ş sel koruyucu donanımlarda aranan genel özel kler şu
şek lded r;

a) İşyer nde kullanılan k ş sel koruyucu donanım, K ş sel Koruyucu Donanım Yönetmel ğ hükümler ne uygun olarak tasarlanır ve üret l r. Tüm k ş sel koruyucu
donanımlar;

1. Kend s ek r sk oluşturmadan lg l r sk önlemeye uygun olur.

2. İşyer nde var olan koşullara uygun olur.

3. Kullananın ergonom k gereks n mler ne ve sağlık durumuna uygun olur.

4. Gerekl ayarlamalar yapıldığında kullanana tam uyar.

5. K ş sel Koruyucu Donanım Yönetmel ğ kapsamına g ren ürünlerde uygun şek lde CE şaret ve Türkçe kullanım kılavuzu bulundurur.

b) B rden fazla r sk n bulunduğu ve çalışanın bu r sklere karşı aynı anda b rden fazla k ş sel koruyucu donanımı kullanmasını gerekt ren durumlarda, b r arada
kullanılmaya uygun olan ve b r arada kullanıldığında söz konusu r sklere karşı koruyuculuğu etk lenmeyen k ş sel koruyucu donanımlar seç l r.
c) K ş sel koruyucu donanımların kullanım şartları ve özell kle kullanılma süreler ; r sk n dereces , maruz yet sıklığı, her b r çalışanın ş yaptığı yer n özell kler ve
k ş sel koruyucu donanımın performansı d kkate alınarak bel rlen r.

ç) Tek k ş tarafından kullanılması esas olan k ş sel koruyucu donanımların, zorunlu hallerde b rden fazla k ş tarafından kullanılmasını gerekt ren durumlarda,
bu kullanımdan dolayı sağlık ve h jyen problem doğmaması ç n her türlü önlem alınır.

d) İşyer nde, her b r k ş sel koruyucu donanım ç n, bu madden n (a) ve (b) bentler nde bel rt len hususlarla lg l yeterl b lg bulunur ve bu b lg lere kolayca
ulaşılab l r.

e) K ş sel koruyucu donanımlar, şveren tarafından ücrets z ver l r, malatçı tarafından sağlanacak kullanım kılavuzuna uygun olarak bakım, onarım ve per yod k
kontroller yapılır, ht yaç duyulan parçaları değ şt r l r, h jyen k şartlarda muhafaza ed l r ve kullanıma hazır bulundurulur.

f) İşveren, k ş sel koruyucu donanımları hang r sklere karşı kullanacağı konusunda çalışanı b lg lend r r.

g) İşveren, k ş sel koruyucu donanımların kullanımı konusunda uygulamalı olarak eğ t m ver lmes n sağlar.

ğ) K ş sel koruyucu donanımlar, st sna ve özel koşullar har ç, sadece amacına uygun olarak kullanılır.

h) K ş sel koruyucu donanımlar çalışanların kolayca er şeb lecekler yerlerde ve yeterl m ktarlarda bulundurulur.

K ş sel koruyucu donanımlar tal matlara uygun olarak kullanılır, bakımı ve tem zl ğ yapılır. Tal matlar çalışanlar tarafından anlaşılır olmak zorundadır.

Ayrıca K ş sel Koruyucu Donanım yönetmel ğ Ek-2 b r nc bölümde tüm KKD’lerde bulunması gereken genel özell kler tasarım prens pler , KKD’n n kend s n n
tehl keye yol açmaması, rahatlık ve etk nl k, malatçı tarafından ver lecek b lg ler ayrıntılanmıştır.

5.3. Kişisel Koruyucu Donanımların Değerlendirilmesi, Seçimi ve Kullanımı

K ş sel koruyucu donanımların değerlend r lmes ve seç m sürec nde şveren lk olarak kurumu ç n r sk değerlend r lmes yaptırmalıdır. Yapılan r sk
değerlend rmes sonucu alınacak ş sağlığı ve güvenl ğ tedb rler le kullanılması gereken k ş sel koruyucu donanımı bel rlenmel d r. K ş sel koruyucu
donanımların şyerler nde kullanılması hakkında yönetmel ğ n 7. Maddes bu hususta ayrıntıları vermekted r. Özetlen rse öncel kle şyer nde d ğer yöntemlerle
önlenemeyen r skler n anal z ve değerlend rmes n n yapılması gel r. Bunun net ces nde K ş sel Koruyucu Donanımın kend s nden kaynaklanab lecek r skler göz
önünde bulundurularak Kend s ek r sk oluşturmadan lg l r sk önlemeye uygun olab lecek KKD özell kler tanımlanır. Daha sonra Seç lecek k ş sel koruyucu
donanımın özell kler le İşyer nde var olan koşullara uygun olab lecek KKD’n n özell kler karşılaştırılır.

Aynı şlemler K ş sel koruyucu donanımın herhang b r parçasında değ ş kl k yapıldığı takd rde yen den tekrarlanır ve yen KKD bu doğrultuda değerlend r l r.

K ş sel koruyucu donanımların şyerler nde kullanılması hakkında yönetmel ğ n 5, 6 ve 7. Maddeler nde bel rt len koşulları sağlayan KKD’ler lg l yönetmel kte
bel rt len şlerde ve benzer şlerde, toplu korunma yöntemler le r skler n önlenemed ğ veya tam olarak sınırlandırılamadığı durumlarda kullanılır. İşveren
k ş sel koruyucu donanımlardan gerekl olanları sağlar. Çalışanların bu k ş sel koruyucu donanımları uygun şek lde kullanmaları ç n her türlü önlem alır.

Çalışanlar, 6331 sayılı Kanunun 19 uncu maddes ne uygun olarak, ş sağlığı ve güvenl ğ le lg l aldıkları eğ t m ve şveren n bu konudak tal matları
doğrultusunda kend ler ne sağlanan k ş sel koruyucu donanımları doğru kullanmakla, korumakla, uygun yerlerde ve uygun şek lde muhafaza etmekle
yükümlüdür.

Çalışanlar k ş sel koruyucu donanımda gördükler herhang b r arıza veya eks kl ğ şverene b ld r rler. Arızalı bulunan k ş sel koruyucu donanımlar arızalar
g der lmeden ve gerekl kontroller yapılmadan kullanılmaz. Çalışanlara ver len k ş sel koruyucu donanımlar her zaman etk l şek lde çalışır durumda olur,
tem zl k ve bakımı yapılır ve gerekt ğ nde yen ler le değ şt r l r. K ş sel koruyucu donanımlar her kullanımdan önce kontrol ed l r (K ş sel koruyucu donanımların
şyerler nde kullanılması hakkında yönetmel k madde 8).

İşveren, k ş sel koruyucu donanımların kullanımı esnasında alınması gereken sağlık ve güvenl k önlemler hakkında çalışanlara ve tems lc ler ne b lg ver r
(K ş sel koruyucu donanımların şyerler nde kullanılması hakkında yönetmel k madde 9).

İşveren, 6331 sayılı Kanunun 18 nc maddes hükümler gereğ nce k ş sel koruyucu donanımların seç m nde çalışanların veya tems lc ler n n görüşler n alır ve
katılımlarını sağlar. İşveren, destek elemanları le çalışan tems lc ler n n, kullanılması gereken k ş sel koruyucu donanımların bel rlenmes konularında önceden
görüşler n n alınmasını sağlar (K ş sel koruyucu donanımların şyerler nde kullanılması hakkında yönetmel k madde 10).

5.4. Kişisel Koruyucu Donanım Çeşitleri

K ş sel koruyucu donanımlarının hang s n n o sektör ç n uygun olacağına karar vermek ç n yapılan r sk değerlend rmes nde r skler öncel kle 3 başlık altına
alınır. Bunlar F z ksel, K myasal ve B yoloj k r sklerd r. Daha sonra alt başlıkları şu şek lde tanımlanır.

1. F z ksel R skler

a. Mekanik Riskler

. Yüksekten düşmeler

. Darbeler, Kes kler, Çarpmalar, Ez kler

. T treş m

v. Batmalar, Kes kler, Sıyrıklar


v. Kaymalar, Düşmeler

b. Termal Riskler

. Sıcaklık, alev

. Soğuk

c. Elektrik Riskler

d. Radyasyon Riskler

. İyon ze olmayan

. İyon ze

e. Gürültü Riskler

2. K myasal R skler

a. Aerosollar, Sıvılar, Gazlar, Buharlar

. Tozlar, L fler

. Buhar

. Duman

v. Sıvıya batma

v. Sıçrama Püskürme

3. B yoloj k R skler

a. Zararlı Bakteriler

b. Zararlı Virüsler

c. Mantarlar

d. Mikrobiyolojik olmayan antijenler

Yukarıda bel rt len r skler ç n vücut kısımlarının korunmasında aşağıdak bölümlere uygun k ş sel koruyucu donanım tem n ne g d l r.

Vücut Kısımları

1. Baş koruyucular

a. Yüz koruyucular

b. Göz koruyucular

c. Kulak koruyucular

d. Kafatası koruyucular

e. Solunum yolu koruyucular

f. Baş (tamamı) koruyucular

2. Üst beden

a. El koruyucular

b. Kol (kısımları) koruyucular

3. Alt beden

a. Ayak Koruyucular

b. Bacak (kısımları) koruyucular

4. D ğer Kısımlar

a. Deri Koruyucular

b. Gövde / Karın Koruyucular

c. Parenteral Koruyucular

d. Tüm vücut Koruyucular


Buna göre anılan yönetmel kte Ek -2 de K ş sel Koruyucu donanım L stes ve Ek-3 de K ş sel koruyucu donanım kullanılmasının gerekl olab leceğ şler ve
sektörler şu şek lde ver lm şt r.

5.4.1. Kişisel Koruyucu Donanım Listesi

1. BAŞ KORUYUCULARI

1.2. Saçlı der n n korunması (kepler, boneler, s perl kl veya s perl ks z saç f leler )

1.3. Koruyucu başlık (kumaştan veya geç r ms z kumaştan yapılmış boneler, kepler, gem c başlıkları ve benzer )

2. KULAK KORUYUCULARI

2.1. Kulak tıkaçları ve benzer c hazlar

2.2. Tam akust k baretler

2.3. Endüstr yel baretlere uyan kulaklıklar

2.4. Düşük frekanslı kapalı devre haberleşme alıcısı olan kulak koruyucuları

2.5. İç haberleşme donanımlı kulak koruyucuları

3. GÖZ VE YÜZ KORUYUCULARI

3.1.Gözlükler

3.2.Kapalı gözlük (dalgıç t p gözlük)

3.3. X-ışını gözlüğü, lazer ışını gözlüğü, ultra-v yole, kızılötes , görünür radyasyon gözlükler

3.4.Yüz s perler

3.5.Ark kaynağı maskeler ve baretler (elle tutulan maskeler, koruyucu baretlere takılab len maskeler veya baş bantlı maskeler)

4. SOLUNUM SİSTEMİ KORUYUCULARI

4.1. Gaz, toz ve radyoakt f toz f ltrel maskeler

4.2.Hava beslemel solunum c hazları

4.3.Takılıp çıkarılab len kaynak maskes bulunduran solunum c hazları

4.4.Dalgıç donanımı

4.5.Dalgıç elb ses

5. EL VE KOL KORUYUCULARI

5.1.Özel koruyucu eld venler:

5.1.1 Mak nelerden (del nme, kes lme, t treş m ve benzer )

5.1.2. K myasallardan

5.1.3. Elektr kten

5.1.4. Sıcak ve soğuktan

5.2.Tek parmaklı eld venler

5.3.Parmak kılıfları

5.4 Kolluklar

5.5.Ağır şler ç n b lek koruyucuları (b lekl k)

5.6. Parmaksız eld venler

5.7. Koruyucu eld venler

6. AYAK VE BACAK KORUYUCULARI

6.1.Normal ayakkabılar, botlar, ç zmeler, uzun botlar, güvenl k bot ve ç zmeler

6.2.Bağları ve kancaları çabuk açılab len ayakkabılar

6.3.Parmak koruyuculu ayakkabılar

6.4.Tabanı ısıya dayanıklı ayakkabı ve ayakkabı kılıfları

6.5.Isıya dayanıklı ayakkabı, bot, ç zme ve tozluklar

6.6.Termal ayakkabı, bot, ç zme ve kılıfları

6.7.T treş me dayanıklı ayakkabı, bot, ç zme ve kılıfları


6.8. Ant stat k ayakkabı, bot, ç zme ve kılıfları

6.9. İzolasyonlu ayakkabı, bot, ç zme ve kılıfları

6.10. Z nc rl testere operatörler ç n koruyucu bot ve ç zmeler

6.11.Tahta tabanlı ayakkabılar

6.12.Takıp çıkarılab len ayak üst kısmı koruyucuları

6.13.D zl kler

6.14.Tozluklar

6.15.Takılıp çıkarılab len ç tabanlıklar (ısıya dayanıklı, del nmeye dayanıklı, ter geç rmez)

6.16.Takılıp çıkarılab len ç v ler (buz, kar ve kaygan yüzeylere karşı

7. CİLT KORUYUCULARI

7.1.Koruyucu kremler / merhemler

8.GÖVDE VE KARIN BÖLGESİ KORUYUCULARI

8.1.Mak nelerden korunmak ç n kullanılan koruyucu yelek, ceket ve önlükler (del nme, kes lme, erg m ş metal sıçramalarına karşı)

8.2.K myasallara karşı kullanılan koruyucu yelek, ceket ve önlükler

8.3.Isıtmalı yelekler

8.4.Cankurtaran yelekler

8.5. X ışınına karşı koruyucu önlükler

8.6.Vücut kuşakları / kemerler

9.VÜCUT KORUYUCULARI

9.1.Düşmelere karşı kullanılan donanım:

9.1.1. Düşmey önley c ek pman (gerekl tüm aksesuarlarıyla b rl kte)

9.1.2. K net k enerj y absorbe eden frenleme ek pmanı (gerekl tüm aksesuarlarıyla b rl kte)

9.1.3. Vücudu boşlukta tutab len donanım (paraşüt t p emn yet kemer )

9.2.Koruyucu g ys ler:

9.2.1. Koruyucu ş elb ses ( k parçalı ve tulum)

9.2.2. Mak nelerden korunma sağlayan g ys (del nme, kes lme ve benzer )

9.2.3. K myasallardan korunma sağlayan g ys

9.2.4. Kızılötes radyasyon ve erg m ş metal sıçramalarına karşı korunma sağlayan g ys

9.2.5. Isıya dayanıklı g ys

9.2.6. Termal g ys

9.2.7. Radyoakt f k rl l kten koruyan g ys

9.2.8. Toz geç rmez g ys

9.2.9. Gaz geç rmez g ys

9.2.10. Florasan maddel , yansıtıcılı g ys ve aksesuarları (kol bantları, eld ven ve benzer )

9.2.11. Koruyucu örtüler

5.4.2. Kişisel Koruyucu Donanım Kullanılmasının Gerekli Olabileceği İşler Ve Sektörler

1. BAŞ KORUYUCULARI

1.1. Koruyucu baretler

1.1.1. İnşaat şler , özell kle skeleler ve yüksekte çalışma platformlarının üstünde, altında veya yakınında yapılan şler, kalıp yapımı ve sökümü, montaj ve
kurma şler , skelede çalışma ve yıkım şler

1.1.2. Çel k köprüler, çel k yapılar, d rekler, kuleler, h drol k çel k yapılar, yüksek fırınlar, çel k şler ve haddehaneler, büyük konteynırlar, büyük boru
hatları, ısı ve enerj santraller nde yapılan çalışmalar

1.1.3. Tüneller, maden ocağı g r şler , kuyular ve hendeklerde yapılan çalışmalar

1.1.4. Toprak ve kaya şler


1.1.5. Yeraltında ve taşocaklarında yapılan şler, hafr yat şler , kömür şletmeler nde yapılan dekapaj şler

1.1.6. Cıvatalama şler

1.1.7. Patlatma şler

1.1.8. Asansörler, kaldırma araçları, v nç ve konveyörler c varında yapılan şler

1.1.9. Yüksek fırınlar, erg tme ocakları, çel k şler , haddehaneler, metal şler , dem r şleme, presle sıcak dem r şleme, döküm şler

1.1.10. Endüstr yel fırınlar, konteynırlar, mak nalar, s lolar, bunkerler ve boru hatlarında yapılan şler

1.1.11. Gem yapım şler

1.1.12. Dem ryolu manevra şler

1.1.13. Mezbahalarda yapılan şler

2. AYAK KORUYUCULARI

2.1. Del nmez tabanlı emn yet ayakkabıları

2.1.1. Karkas ve temel şler , yol çalışmaları

2.1.2. İskelelerde yapılan çalışmalar

2.1.3. Karkas yapıların yıkım şler

2.1.4. Kalıp yapma ve sökme şler n de kapsayan beton ve prefabr ke parçalarla yapılan çalışmalar

2.1.5. Şant ye alanı ve depolardak şler

2.1.6. Çatı şler

2.2. Del nmez taban gerekt rmeyen emn yet ayakkabıları

2.2.1. Çel k köprüler, çel k b na nşaatı, sütunlar, kuleler, h drol k çel k yapılar, yüksek fırınlar, çel k şler ve haddehaneler, büyük konteynırlar, büyük boru
hatları, v nçler, ısı ve enerj santraller nde yapılan şler

2.2.2. Fırın yapımı, ısıtma ve havalandırma tes satının kurulması ve metal montaj şler

2.2.3. Tad lat ve bakım şler

2.2.4. Yüksek fırınlar, erg tme ocakları, çel k şler , haddehaneler, metal şler , dem r şleme, presle dem re şek l verme, sıcak presleme şler ve metal
çekme fabr kalarında yapılan şler

2.2.5. Taş ocaklarında ve açık ocaklarda yapılan şler, kömür şletmeler nde yapılan dekapaj şler

2.2.6. Taş yontma ve taş şleme şler

2.2.7. Düz cam ve cam eşya üret m ve şlenmes

2.2.8. Seram k endüstr s nde kalıp şler

2.2.9. Seram k endüstr s nde fırınların kaplanması

2.2.10. Seram k eşya ve nşaat malzemes kalıp şler

2.2.11. Taşıma ve depolama şler

2.2.12. Konserve y yecekler n paketlemes ve dondurulmuş etle yapılan şler

2.2.13. Gem yapım şler

2.2.14. Dem ryolu manevra şler

2.3. Kaymayı önley c ve del nmeye dayanıklı ayakkabılar

2.3.1. Çatı şler

2.3.2. Kaygan zem nde çalışma gerekt ren ve del nme r sk çeren şler

2.4. Yalıtkan tabanlı koruyucu ayakkabılar

2.4.1. Çok sıcak veya soğuk malzemelerle yapılan çalışmalar

2.5. Kolayca çıkarılab len emn yet ayakkabıları

2.5.1. Erg m ş maddeler n ayakkabıdan çer g rme r sk bulunan şler

3. YÜZ VE GÖZ KORUYUCULARI

3.1. Koruyucu gözlükler, yüz s perl kler veya elle tutulan yüz koruyucuları

3.1.1 Kaynak yapma, öğütme ve ayırma şler


3.1.2. Sızdırmazlık sağlamak ç n yapılan şler (kalafatlama) ve kesk le yontma, b ç mlend rme şler

3.1.3. Taş yontma ve şek llend rme şler

3.1.4. Cıvatalama şler

3.1.5. Talaş çıkaran mak nelerde yapılan talaş toplama şler

3.1.6. Presle sıcak dem r şleme

3.1.7. Artıkların parçalanması ve uzaklaştırılması şler

3.1.8. Aşındırıcı maddeler n püskürtülerek kullanıldığı şler

3.1.9. As t ve baz çözelt ler yle, dezenfektan ve aşındırıcı tem zl k maddeler yle yapılan şler

3.1.10. Sıvı spreylerle çalışma

3.1.11. Erg m ş maddelerle veya onların yakınında çalışma

3.1.12. Radyant ısı le çalışma

3.1.13. Lazerle çalışma

3.1.14. B yoloj k ajanlarla çalışılan şler

4. SOLUNUM SİSTEMİ KORUYUCULARI

4.1. Resp ratörler/ Solunum c hazları

4.1.1. Yeters z oks jen veya zararlı b r gazın bulunab leceğ konteynırlar, kapalı alanlar veya gaz yakan endüstr yel fırınlarda yapılan çalışmalar

4.1.2. Yüksek fırınlara yükleme yapılan alanlardak çalışmalar

4.1.3. Yüksek fırınların gaz boruları ve gaz konvertörler c varındak çalışmalar

4.1.4. Ağır metal dumanlarının bulunab leceğ yüksek fırın kapakları c varındak çalışmalar

4.1.5. Toz bulunması muhtemel, fırın ç döşeme şler nde ve kepçelerle yapılan çalışmalar

4.1.6. Toz oluşumunu önlemen n yeters z olduğu sprey boyama şler

4.1.7. Kuyularda, kanal zasyon ve kanal zasyonla bağlantılı d ğer yer altı sahalarında yapılan çalışmalar

4.1.8. Sağlık ve güvenl k r sk meydana get reb lecek düzeyde toz oluşan şler

4.1.9. Soğutucu gaz kaçağı tehl kes n n olduğu soğutma tes sler nde yapılan çalışmalar

4.1.10 B yoloj k ajanların olduğu şler

5. İŞİTME DUYUSUNUN KORUNMASI

5.1. Kulak koruyucuları

5.1.1. Metal şek llend rme presler yle çalışma

5.1.2. Pnömat k matkaplarla çalışma

5.1.3. Haval manlarının yer şletmeler nde çalışanların yaptığı şler

5.1.4. Kazık çakma şler

5.1.5. Ağaç ve tekst l şler

6. EL, KOL VE VÜCUT KORUNMASI

6.1. Koruyucu g ys

6.1.1. As t ve baz çözelt ler yle, dezenfektan ve aşındırıcı tem zl k ürünler yle yapılan şler

6.1.2. Sıcak malzemeler le veya onların c varında yapılan ve ısı etk s n n h ssed ld ğ yerlerdek çalışmalar

6.1.3. Düz cam ürünler yle çalışma

6.1.4. Kumlama şler

6.1.5. Der n dondurucu odalarda çalışma

6.2. Ateşe dayanıklı koruyucu g ys

6.2.1. Kapalı alanlarda kaynak şler

6.3. Del nmeye dayanıklı önlükler

6.3.1. Kesme ve kem kler nden ayırma şler

6.3.2. El bıçaklarıyla yapılan ve bıçağın vücuda doğru çek lmes n gerekt ren şler
6.4. Der Önlükler

6.4.1. Kaynak şler

6.4.2. Dem r dövme şler

6.4.3. Döküm şler

6.5. Ön kolun (kolun b lekle d rsek arasında kalan bölümü) korunması

6.5.1. Kesme ve kem kler nden ayırma şler

6.6. Eld venler

6.6.1. Kaynak şler

6.6.2. Eld venler n yakalanma tehl kes n n bulunduğu mak neler dışında, kesk n kenarlı c s mler n elle tutulması

6.6.3. As t ve baz çözelt ler yle yapılan çalışmalar

6.6.4. Aşırı sıcak ve soğuk temas gerekt ren şler

6.6.5. B yoloj k ajanların olduğu şler

6.7. Metal örgülü eld venler

6.7.1. Kesme ve kem kler nden ayırma şler

6.7.2. Kes m ve kullanım amaçlarına göre parçalama ç n el bıçağı kullanılarak yapılan sürekl kes m şler

6.7.3. Kes m mak neler n n bıçaklarının değ şt r lmes

7. İKLİME DAYANIKLI GİYSİ

7.1. Açıkta, soğuk ve yağmurlu havada çalışma

8. YANSITICI GİYSİ

8.1. Çalışanların açıkça görülmes gereken yerlerde yapılan çalışmalar

9. EMNİYET KEMERİ

9.1. İskelelerde çalışma

9.2. Prefabr k parçaların montajı

9.3. D rek ya da sütunlarda çalışma

9.4. Çatı İşler

10. GÜVENLİK HALATLARI

10.1. Kule/yüksek v nç kab nler nde çalışma

10.2. Ambarlarda kullanılan st fleme ve boşaltım ek pmanlarının yüksek kab nler nde çalışma

10.3. Sondaj kuleler n n yüksek bölümler nde çalışma

10.4. Kuyu ve kanal zasyonlarda yapılan çalışma

11. DERİNİN KORUNMASI

11.1. Malzeme kaplama şler

11.2. Tabaklama (der c l k) şler

5.5. Kişisel Koruyucu Donanımların Kategorizasyonu

K ş sel koruyucu donanımların kategor zayonu, k ş sel koruyucu donanımların CE belgelend rme şlemler n n yapılab lmes ç n hang kategor ye dah l
olduklarını bel rlemek amacı le yapılır. K ş sel koruyucu donanımların kategor zasyon rehber ne da r tebl ğ gereğ nce 4 başlık altında sınıflanırlar. İlg l tebl ğ n
ekler nde bu kategor lerde yer alan kkd’ler ç n örneklerde mevcuttur. Bunlar;

Kategor -0 : K ş sel Koruyucu Donanım Yönetmel ğ kapsamına g rmeyen k ş sel koruyucu donanımlar, kategor -0 olarak sınıflandırılır.

KKD Yönetmel ğ n n Kapsamı Dışında Olup, Bu Tebl ğde Kategor -0 Olarak Atı a Bulunulan KKD’ler:

P yasaya arz, malların serbest dolaşımı ve güvenl k açısından KKD Yönetmel ğ n n hedefled ğ aynı amaçlar ç n çıkarılmış başka b r Yönetmel ğ n kapsamında
olan K ş sel Koruyucu Donanımlar ve Ek-1’de bel rt len ürünler bu Yönetmel k kapsamı dışındadır. (KKD Yön. Md.2, 2 nc fıkrası)
1. Özell kle, güvenl k güçler ve ordu mensuplarının veya kanun ve düzen n korunmasında görevl k ş ler n kullanımı ç n tasarlanmış ve üret lm ş m ğfer,
kalkan g b benzer k ş sel koruyucu donanımlar. (KKD Yön. Ek-1, 1 nc madde)

2. Nefs müdafaa ç n üret len bayıltıcı spreyler, k ş sel saldırıya karşı caydırıcı s lahlar ve benzer k ş sel koruyucu donanımlar (KKD Yön. Ek-I, 2 nc madde)

3. Aşağıda bel rt len etkenlere karşı k ş sel kullanım ç n tasarlanmış ve üret lm ş KKD.

a) Başlık, mevs ml k g ys , ayakkabı, şems ye g b olumsuz atmosfer k koşullarda kullanılanlar,

b) Bulaşık eld venler g b su ve ıslanmaya karşı kullanılanlar,

c) Eld ven g b ısı amacıyla kullanılanlar (KKD Yön. Ek-1, 3 üncü madde),

4. Uçak veya den z araçlarında, k ş ler n kurtarılması ve korunması amacıyla mal ed len ve sürekl kullanılmayan KKD’ler (KKD Yön. Ek-1, 4 üncü madde).

5. İk veya üç tekerlekl motorlu araç sürücüler ç n başlıklar ve göz s perler (KKD Yön. Ek-I, 5 nc madde). (KKD’ler n Kategor zasyon Rehber ne Da r Tebl ğ -
Ekler- Ek 2 - madde 2)

Kategor -I : Tasarımcı tarafından, kullanıcının kend s n n değerlend reb leceğ kabul ed len, tedr c olarak ortaya çıkan ve zamanında fark ed leb l r derecede
düşük düzeydek r sklere karşı koruma sağlayan bas t yapıdak k ş sel koruyucu donanımlar, kategor -I olarak sınıflandırılır.

Kategor -I’e dah l olan k ş sel koruyucu donanımların belgelend r lmes , K ş sel Koruyucu Donanım Yönetmel ğ n n 10 uncu maddes nde bel rt ld ğ şek lde,
üret c n n sorumluluğu alarak, AT uygunluk beyanı düzenlemes esasına göre yapılır.

Bu kategor ye g ren KKD’ler kullanıcıyı, özell kle;

1. Bahçıvan eld venler , d k ş yüksüğü ve benzer g b yüzeysel mekan k etk lere,

2. Seyrelt k deterjan çözelt s ve benzer çözelt lere karşı kullanılan eld venler ve benzer zayıf ve etk s kolayca geçeb len tem zl k maddeler ne,

3. Meslek şlerde kullanılan eld venler, önlükler ve benzerler g b 50°C’n n üzer nde olmayan sıcak maddelerle çalışmalarda oluşan r skler veya tehl ke
yaratmayan d ğer etk lere,

4. Başlıklar, mevs ml k elb seler, ayakkabılar ve benzer doğal atmosfer k etkenlere,

5. Kafa der s n koruyan haf f baretler, eld venler, haf f ayakkabılar ve benzerler g b vücudun hayat bölgeler n etk lemeyen ve etk ler kalıcı lezyonlara
neden olmayan küçük darbelere ve t treş me,

6. Güneş ışığına, karşı korurlar. (KKD’ler n Kategor zasyon Rehber ne Da r Tebl ğ - Ekler- Ek 2 - madde 3)

Kategor -II: Kategor -I ve kategor -III’ün dışında kalan tüm k ş sel koruyucu donanımlar, kategor -II olarak sınıflandırılır.

Kategor -II’ye dah l olan k ş sel koruyucu donanımların belgelend r lmes , K ş sel Koruyucu Donanım Yönetmel ğ n n 9 uncu maddes nde bel rt ld ğ şek lde,
onaylanmış kuruluş tarafından model k ş sel koruyucu donanım ç n AT t p nceleme belges düzenlend kten sonra, üret c tarafından AT uygunluk beyanı
düzenlenmes esasına göre yapılır.

Kategor -III: Tasarımcı tarafından, an olarak ortaya çıkab lecek tehl keler , kullanıcının zamanında fark edemeyeceğ düşünülen durumlarda ve hayat tehl ke
oluşturarak, sağlığa c dd şek lde ve ger ye dönüşü mümkün olmayacak derecede zarar vereb lecek r sklere karşı koruma sağlayan, karmaşık yapıdak k ş sel
koruyucu donanımlar kategor -III olarak sınıflandırılır.

Kategor -III’e dah l olan k ş sel koruyucu donanımların belgelend r lmes , K ş sel Koruyucu Donanım Yönetmel ğ n n 11 nc maddes nde bel rt ld ğ şek lde,
onaylanmış kuruluş tarafından model k ş sel koruyucu donanım ç n AT t p nceleme belges n n düzenlenmes n tak ben, AT t p ncelemes n yapan veya üret c
tarafından seç len farklı b r onaylanmış kuruluşun aynı Yönetmel ğ n altıncı veya yed nc bölümler nden b r ne uygun olarak üret len k ş sel koruyucu
donanımların ya da üret m s stem n n kal te kontrolü süreçler n n uygulanmasının ardından, üret c n n AT uygunluk beyanı düzenlemes esasına göre yapılır.

Bu kategor ye g ren KKD’ler şunlardır:

1. Katı part kül ve sıvı aerosollardan veya tahr ş ed c , tehl kel , zeh rl ya da radyotoks k gazlardan korunmak ç n kullanılan f ltrel solunum s stem
koruyucuları,

2. Su altına dalmada kullanılanları da çeren, atmosferden tam yalıtım sağlayan koruyucu solunum araçları,

3. K myasal maddelere veya yonlaştırıcı radyasyona karşı sınırlı b r koruma sağlayan araçlar,

4. Etk s 100 oC veya daha fazla olan hava sıcaklığı le kıyaslanab len, kızıl ötes ışın yayılması, alev veya büyük m ktarda erg m ş materyal n varlığı le
karakter ze ed leb len veya ed lemeyen, yüksek sıcaklıktak ortamlarda kullanılacak ac l durum donanımı,

5. Eks 50 oC veya daha düşük hava sıcaklığı le kıyaslanab len düşük sıcaklıktak ortamlarda kullanılacak ac l durum donanımı,

6. Yüksekten düşmelere karşı kullanılan donanımlar,

7. Elektr k tehl kes ve tehl kel voltaja karşı veya yüksek ger l m şler nde kullanılan yalıtıcı özell kl donanımlar. (KKD’ler n Kategor zasyon Rehber ne Da r
Tebl ğ - Ekler- Ek 2 - madde 3)

K ş sel koruyucu donanımlar, belgelend rme kategor s ne bakılmaksızın K ş sel Koruyucu Donanım Yönetmel ğ n n Ek-2’s nde bel rt len temel sağlık ve güvenl k
gerekler ne uygun olarak tasarlanmak ve üret lmek zorundadırlar.
K ş sel Koruyucu Donanım Yönetmel ğ kapsamında bulunan; k ş sel koruyucu donanımlar le lg l tüm tasarımcı, üret c , gerçek ve tüzel k ş ler n d kkate
almaları gereken kategor zasyon tablosu Ek-1’de ver lm şt r. Bu tablo ncelenerek lg l sektörde yer alan kurum kend k ş sel koruyucu donanımını seçeb l r.

5.6. Bakım ve Onarım İşler nde İş Sağlığı ve Güvenl ğ

Bakım ve onarım şler le kasted len g t g de daha da sanay leşen ülkem zde mevcut şletmelerde hem c hazların düzgün çalışmasını sağlamak hem de düzenl
b r bakım programı dah l nde önceden olası arızaları tesp t ederek şletmedek c hazların ömrünü uzatmaktır.

İşletmeler ç n bakım ve onarım şler başlıca 3 başlık nceleneb l r.

1. Elektr kle çalışmada ş sağlığı ve güvenl ğ

2. Motorlu c hazlarla çalışmada ş sağılığı ve güvenl ğ

3. El aletler le çalışmada ş sağlığı ve güvenl ğ

5.6.1. Elektrikle çalışmada iş sağlığı ve güvenliği

Elektr k le lg l çalışmalarda kes nl kle yetk lend r lm ş Fen adamları çalıştırılmalıdır. Bu alanda yapılacak tüm şlerde Elektr k le lg l Fen Adamlarının Yetk ve
Sorumlulukluları Hakkında Yönetmel k, Elektr k İç Tes sler Yönetmel ğ , Elektr k İç Tes sler Proje Hazırlama Yönetmel ğ , Elektr k Tes sler nde Topraklamalar
Yönetmel ğ ve Elektr k Kuvvetl Akım Tes sler Yönetmel kler n n gözden geç r lmel ve kaynak olarak kullanılmalıdır. Bu bölümde lg l yönetmel klerde ş sağlığı
ve güvenl ğ ne yönel k genel b lg ler kısaca ver lm şt r.

Elektr kle çalışmalarda tehl kel ger l m; etk n değer Alternat f akımda 50 Volt’ un doğru akımda 120 Volt’un üstünde olan, yüksek ger l mde se, hata süres ne
bağlı olarak değ şen ger l m sev yes d r.

Elektr kle çalışmalarda ger l m sev yes kadar taşıdığı akım sev yes de öneml d r. İnsan beden nden geçecek akımın büyüklüğü, k ş n n vücut d renc ne,
elektr ğe temas eden bölgen n özell ğ ne ve geçen alternat f akımın frekansına bağlı olarak tehl ke oluşturacaktır. Elektr kl c hazlarda olab lecek kaçakların
tehl kel ger l m sev yes ne gelmeden önce elektr k devres n kesen Kaçak akım koruma röles kullanılması tüm elektr kl çalışmalarda zorunludur.

Y ne elektr kle yapılan çalışmalarda c haza veya elektr k dağıtım hattına yönetmel k gereğ nce tanımlanan yatay ve düşey mesafeler aşılmamalıdır. Ger l m
altındak elektr k devreler n n ve mak neler n n bakım ve onarımında yetk l ve bu konuda ehl yetl k ş ler çalıştırılmalı veya bunların gözet m nde d ğer k ş ler
çalıştırılmalıdır. Bu çalışmalar sırasında eğer çıplak letkenler c varında çalışılıyorsa baret, yalıtkan altlıklı ş ayakkabısı ve ş elb ses g y lmel d r. İy durumda
bulunan yalıtkan eld venler ve sapı yalıtkan aletler kullanılmalıdır. Nötr tel dah l şyer ne yakın olan ger l m altındak d ğer letkenlerden çalışanın kend s n
önceden zole etmes sağlanmalıdır. Platformu olmayan b r d reğe çıkılmasını cap ett ren b r şlem bah s konusu olmadıkça yalıtkan b r eşya üzer nde
durulmalıdır.

İşyerler nde ve konutlarda aydınlatma tes satı Elektr k İç Tes sler yönetmel ğ nde ver len en az aydınlık sev yeler tablosuna bakılarak uygun tekn k usul ve
koşullarda yapılmalıdır.

Kırık ve çatlak f ş ve pr zler kullanılmamalıdır. Ara f ş ve pr z düzenler uygun şek lde korunmalıdır. Uzatma kablolarının kullanımından mümkünse
kaçınılmalıdır.

Alternat f veya doğru akım devreler nde kullanılan s gortalar kapalı b r pano ç ne yerleşt r lmel d r. 32 amper n üzer nde akım değer ne sah p s gortaların önüne
en az b r şalter veya anahtarla kontrol altına alınmalıdır.

Akümülatör odalarına açık alevl araçlarla g r lmemel ve s gara ç lmemel d r. Kurşun-as tl sab t akümülatör tes sler , tabanı as de dayanıklı malzemeden
yapılmış, y havalandırılmış ve özel yapılmış odalarda veya hücrelerde bulundurulmalıdır. Akümülatör odaları kuru havalı, ser n ve sarsıntısız olmalı, sıcaklık
değ şmeler nden korunmalıdır. Akümülatörler n bulunduğu yerler terc hen doğal havalandırmanın yeterl olab leceğ b ç mde yapılmalıdır. Pencere, kapı vs. le
havalandırma ç n gerekl hava sağlanamazsa, akümülatör tes sler n n büyüklüğüne göre kıvılcım yapmayan asp ratör, havalandırma boruları ya da kanalları
g b yapay havalandırma düzenler kullanılmalıdır. Bu boru ve kanallar elektrol t etk s ne dayanıklı malzemeden yapılmış olmalı, duman bacalarına veya ateşl
yerlere açılmamalıdır. Akümülatör bataryalarının kutuları cam, sert kauçuk, plast k ve benzer akım geç rmeyen malzemeden yapılmış olmalı ve bunlar akım
geç rmeyen sağlam ayaklar üzer ne oturtulmalıdır. Kurşun as tl aküler n tesp t ed ld ğ yalıtkan gereçler elektrol tlere dayanıklı olmalıdır. Akümülatör
odalarındak elektr k tes sler nde, neml ve benzer yerler ç n seç len letken, kablo ve gereçler kullanılmalıdır. Bu yerlerde akkor tell lamba ve sızdırmaz t p
armatür kullanılmalı, kıvılcım yapab len kollektörlü asp ratörler kullanılmamalıdır. Anahtar, pr z vs. g b şletme sırasında alevlenmeye sebep olab lecek kıvılcım
çıkaran elektr k araçları akü odalarının dışına konulmalıdır.

Alternat f ve doğru akımlı çalışan çıplak metal kısımlı elektr k c hazları uygun şek lde topraklanmalıdır. Topraklama tes satı, yürürlüktek Topraklamalar
Yönetmel ğ ve Elektr k İç Tes sler Yönetmel ğ hükümler ne uygun olarak yapılmalı ve şlet lmel d r. Topraklama devres b r hata ger l m sonucu c haz
gövdes nde tehl kel ger l m oluşturmayacak şek lde ve bağlandığı c hazın zoles nde meydana geleb lmel en büyük kaçağı toprağa letecek kapas tede
olmalıdır. Elektr k letkenler n n mahfazaları, metal mahfaza boruları, elektr k teçh zatının metal koruyucuları ve d ğer ger l m altında bulunmayan yalıtılmış
kısımları uygun şek lde topraklanmalıdır. Topraklama tes satı per yod k olarak en az yılda b r, yer değ şt reb len şletme elemanları ç n altı ayda b r defa yetk l
tekn k elemanlar tarafından muayene ve ölçümler yapılmalıdır. Yapılan muayene, ölçüm ve kontrol sonucu düzenlenecek belge, şyer nde bulundurulmalıdır.
Kontrol, ölçüm ve muayenelerde ölçüm noktaları, motor güçler , çalışma ger l m , motor nom nal akımı, s gorta açma akımı, letken tert b , ölçülen topraklama
d renc , hesaplanan topraklama d renc ve sonuçlar belgede açıkça bel rt lmel d r. Kontrol, ölçüm ve muayeneler, Elektr k Tes sler nde Topraklama
Yönetmel ğ ’n n Madde 7/Ek-P hükümler çerçeves nde yapılmalıdır. Elektr k üret m, let m ve dağıtım tes sler n n topraklama tes satı, hatlar har ç 2 yılda b r,
enerj nak l ve dağıtım hatlarının topraklamaları se en geç 5 yılda b r muayene, ölçme ve denetlemeye tab tutulmalı, ölçüm sonuçları kayded lmel d r.

Stat k Elektr k; durgun haldek elektr ğ bel rt r. İletken ya da yalıtkan k madden n b rb r ne temas , sürtünmes neden yle bu k madden n temas yüzeyler
arasında elektron alışver ş sonucunda oluşur. Stat k elektr k kontrol ed lemeyen ve kullanılmayan b r enerj d r. Stat k elektr k boşalmalarına karşı alınab lecek
önlemler; Kısa devreleme, Topraklama, Nemlend rme ve İyon zasyon.

5.6.2. Motorlu Cihazlarla Çalışmada İş Sağılığı ve Güvenliği

Isı enerj s n mekan k enerj ye dönüştürerek hareket veren, yük ve yolcu taşımak amacı le karayollarında kullanılan araçlara motorlu araç den r. Motorlu
araçların kullanımında muhakkak o aracın sınıfına uygun sürücü belges ne sah p olmak gerekl d r.

2918 sayılı Karayolları Traf k Kanunu, ş mak neler n ; Yol nşaat mak neler le benzer tarım, sanay , bayındırlık, m ll savunma le çeş tl kuruluşların ş ve
h zmetler nde kullanılan; ş amacına göre üzer ne çeş tl ek pmanlar monte ed lm ş; karayolunda nsan, hayvan, yük taşımasında kullanılamayan motorlu
araçlar, şekl nde tanımlanır. Bu araçları kullanmak ç n sınıfına uygun G sınıfı ehl yet alınmasının yanı sıra operatör belges sah b de olunmalıdır. Bu belge M ll
Eğ t m Bakanlığı Özel Öğret m Kurumları Genel Müdürlüğü’nden yetk almış kurumlardan, teor k ve uygulamalı sınav sonucu başarılı olanlara ver l r.

Standart ehl yet belges sah pler n n, t car amaçlı kullanılan araçları kullanab lmeler ç n alması gereken meslek yeterl l k belges ne SRC den r. Bu belge M ll
Eğ t m Bakanlığı’ndan yetk almış kurumlardan, tem n ed lmekted r. SRC1(Yurt dışı yolcu taşıma), SRC2(Yurt ç yolcu taşıma), SRC3(Yurt dışı yük taşıma) ve
SRC4(Yurt ç yük taşıma) olmak üzere 4 farklı türü vardır.

Bunların dışında şletmeler n t car amaçlı yurt ç eşya taşımacılığı yapan gerçek ve tüzel k ş lere K yetk belges ver lmekted r. Bunlarda taşımanın şekl ne göre
K1(Toplam yüklü ağırlığı 3500 kg geçmeyen, kamyon/kamyonet türü araç/araçlara sah p gerçek ve tüzel verg mükellefler n n sadece şeh r ç nde t car maksatlı
eşya taşımacılığı faal yetler ne ver len yetk belges d r), K2 (yurt ç nde, kend adına t car veya husus olarak kayıt ve tesc l ed lm ş taşıt veya taşıtlarla, sadece
kend esas şt gal konusu le lg l eşya taşımacılığı yapacak ve t car maksatla taşımacılık yapmayacak, gerçek ve tüzel verg mükellefler ne ver len belge
türüdür) ve K3 ( t car amaçla yurt ç ev ve büro eşyası taşımacılığı yapacak, gerçek ve tüzel verg mükellefler ne ver len belge türüdür) t pler vardır.

Motorlu araçlarla çalışmada motor çalışırken gömlek ve kravat g b elb seler n kaptırılmaması ç n ş elb ses g y lmel d r. Bu araçlarda bakım yapılırken egzoz
zeh rlenmes ne d kkat ed lmel d r. Bu araçların boyanması sırasında boya zeh rlenmeler ne karşı ve akü bakımı sırasında as tl su sıçraması sırasında
yaşanab lecek olumsuzluklara karşı gerekl tedb rler alınmalıdır.

Bu tür c hazların per yod k bakımları aksatılmamalıdır. Motor çalışırken depoya yakıt doldurulmamalı, y ne motor çalışırken vant latör, volan g b hareketl
parçalardan uzak durulmalıdır. Atölyede çalışma sırasında yerlere yağ dökülmemel , çıplak ateş (k br t, çakmak, vb.) kullanılmamalı, yangın söndürme c hazları
kullanıma hazır olarak bulundurulmalıdır. Motor çalışırken ateşleme s stem kablolarına çıplak elle dokunulmamalıdır.

İş mak neler n n ülkem z karayollarındak hız l m t 20 km/saat’t r. İşe başlamadan önce motor çalıştırılmalı, motorun ve h drol k s stemler n ısınması
beklenmel d r. Motorlu araçlar ç n geçerl tüm kontroller bu c hazlarla çalışmada da azam d kkat ed lmel d r.

5.6.3. El Aletleri ile Çalışmada İş Sağlığı ve Güvenliği

El aletler le çalışmada öncel kle bu aletler n tem zl k ve düzen ne d kkat ed lmes gerekl l kt r. Çalışma sırasında çalışma alanının k rlenmes engellenmel d r.
Bu malzemeler tezgah üzer ne düzgün yerleşt r lmel , takılıp düşme tehl kes olmayacak şek lde depo ed lmel d r. Duvar kenarlarında d key duran c hazlar
duvara uygun elemanlarla sab tlenmel d r. İş artıkları ve çöpler çalışma alanı çer s nde bırakılmamalı tem zlenmel d r.

Her çalışma önces nde çalışanın yaptığı şe odaklanab lmes ç n çalışılan şyer nde aydınlatma, düzen ve ergonom y b r şek lde ayarlanmalıdır. Bunların
dışında çalışan ş yer nde yapılan şe uygun b r kıyafet g ymel d r. Döner mak nelerle çalışmada bol, yırtık, saçaklı ş elb seler g y lmemel d r. Yüzük, saat,
b lez k, kolye vb. eşyalar çalışırken çıkartılmalıdır. Yapılan şe uygun k ş sel koruyucular kullanılmalıdır.

El aletler n n kullanım ömürler boyunca tam rler n n, bakım ve onarımlarının gerekl per yotlarda yapılması gerekl d r. Bozuk aletler n ş sağlığı ve güvenl ğ ne
olumsuz etk edeceğ unutulmamalıdır.

Uygulamalar

İşyer n z ç n hang k ş sel koruyucu donanımlar kullanılmakta bel rley n z. Bunların uygunluğu yönetmel kler kapsamında nceley n z.

Konutunuz ve şyer n z de bakım onarım çalışmalarında ne tür tedb rler almaktasınız bel rley n z.

Uygulama Soruları

1. İşyer n z ç n hang k ş sel koruyucu donanımlar kullanılmaktadır?

2. Konutunuz ve şyer n z de bakım onarım çalışmalarında ne tür tedb rler almaktasınız?

3. Kaçak akım koruma röles konutunuzda ya da şyer n zde mevcut mu?

Bölüm Özeti
Bu bölümde k ş sel koruyucu donanımların tanımı yapılmıştır. K ş sel koruyucu donanımların sağlaması gereken genel özell kler anlatılmış, bunların
değerlend r lmes ve seç m nde uyulması gereken parametreler anlatılmıştır. K ş sel koruyucu donanımların çeş tler ve kullanılmasının gerekl olab leceğ
şyerler n n l stes lg l yönetmel klerden alınarak ver lm şt r. K ş sel koruyucu donanımların ne şek lde kategor ze ed ld ğ ayrıntılı olarak ver lm şt r. Son olarak
bakım onarım şler nde uyulması gerekenler genel olarak anlatılmıştır. İşyer düzen n ne şek lde olması gerekt ğ , Elektr k ve mekan k bakımlar ç n asgar
gerekler yönetmel kler referans alınarak ver lm şt r.
Ünite Soruları

1. K ş sel koruyucu donanımların değerlend r lmes ve seç m sürec nde şveren lk olarak kurumu ç n ……... değerlend r lmes yaptırmalıdır.
İfadede boş bırakılan yere aşağıdak lerden hang s gelmel d r?

A) R sk

B) Güvenl k

C) B l msel

D) Durum

E) Sağlık

2. Aşağıdak lerden hang s mekan k r sklerden değ ld r?

A) Yüksekten Düşmeler

B) Darbeler, Kes kler, Çarpmalar

C) T treş m

D) Sıvıya Batma

E) Kaymalar, Düşmeler

3. Aşağıdak lerden hang s baş koruyucularından değ ld r?

A) Yüz Koruyucuları

B) Göz Koruyucuları

C) Kulak Koruyucuları

D) Kafatası Koruyucuları

E) D z Koruyucuları

4. Aşağıdak lerden hang s vücut koruyucu kısımlarından b r değ ld r?

A) Baş

B) Üst Beden
C) Alt Beden

D) Yan Beden

E) D ğer Kısımlar

5. Aşağıdak lerden hang s el ve kol koruyucularından değ ld r?

A) Tek Parmaklı Eld venler

B) Parmak Kılıfları

C) Kolluklar

D) Parmaksız Eld venler

E) Yün Eld ven

6. Aşağıdak şlerden hang ler nde koruyucu baret kullanma zorunluluğu yoktur?

A) İnşaat İşler

B) Köprü İşler

C) Maden İşler

D) Kaynak İşler

E) Gem Yapım İşler

7. Aşağıdak şlerden hang s nde emn yet kemer takma zorunluluğu yoktur?

A) İskelelerde Çalışma

B) Prefabr k Parçaların Montajı

C) Çatı İşler

D) D rek Ya Da Sütunlarda Çalışma

E) Kule V nç Kab nler nde Çalışma

8. Aşağıdak şlerden hang s nde güvenl k halatları takma zorunluluğu yoktur?

A) Kule Ve Yüksek V nç Kab nler nde Çalışma

B) Ambarlarda Kullanılan İst fleme Ve Boşaltım Ek pmanlarının Yüksek Kab nler nde Çalışmak
C) Sondaj Kuleler n n Yüksek Bölümler nde Çalışmak

D) İskelelerde Çalışmak

E) Kuyu Ve Kanal zasyonlarda Yapılan Çalışmalar

9. İş mak neler n n ülkem z karayollarındak hız l m t kaç km/saat’t r?

A) 15

B) 20

C) 25

D) 30

E) 35

10. Standart ehl yet belges sah pler n n, t car amaçla kullanılan araçları kullanab lmeler ç n alması gereken meslek yeterl l k belges ne ne ad
ver l r ?

A) SRC

B) KRC

C) SRP

D) SEB

E) SEK

CEVAP ANAHTARI

1. a 2. d 3. e 4. d 5. e 6. d 7. e 8. d 9. b 10. a
6. İŞ KAZALARI, KAZA SEBEP TEORİLERİ

6.1. İş Kazalarını Önleme

Kaza; ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü) “Bel rl b r zarara ya da yaralanmaya neden olan beklenmeyen ve öngörülmem ş b r olaydır. WHO (Dünya Sağlık Örgütü).
Ya göre se “Önceden planlanmamış, çoğu kez k ş sel yaralanmalara, mak neler n araç ve gereçler n zarara uğramasına, üret m n b r süre durmasına yol açan
olay” olarak tanımlanmıştır.

İş kazalarının önlenmes nde pr mer ve skonder koruma çok öneml olmakta, olası can ve mal kayıplarını önlemekted r.

İş kazalarını önleme, tüm güvenl k yönet m modeller n n en temel n oluşturmaktadır. Güvenl k yönet m etk l olduğu zaman, kazaların olmaması gerek r.
Aks ne, kaza meydana geld ğ nde, güvenl k yönet mde b r eks kl k var demekt r. Bu nedenle, kazaların nasıl meydana geld ğ n n anlaşılması, oluşmalarını
önlemek amacıyla müdahaleler n saptanması ve oluşturulması temel noktadır. Görünüşe göre bas t b r l şk g b görüneb l r, ancak gerçekl k kazaların
karmaşık, nad ren tek b r hata sonucu oluşan olaylar olduğudur. Bu karmaşık yapı, sanay devr m n n başlangıcından bu yana kazaların nasıl sorunlu
olduğunun anlaşılmasını sağlamıştır.

Kaza nedensell ğ n n g zem n ortaya çıkarmaya yönel k b r g r ş mde, yıllar ç nde araştırmacılar çok sayıda kavramsal modeller gel şt rd . İlk bakışta, kaza
sorununun çözülmes ne yardım ett kler dd asında olan kavramsal modeller, b rb r nden farklı ve kıyaslanamaz g b gözükmekted r, ancak daha yakından
ncelend ğ nde bazı ortak konuları olduğu ortaya çıkmaktadır. B r faktörün d ğer ne ve d ğer n n kazaya kadar g deceğ n öne süren doğrusal modeller varken,
b rden fazla faktörün eş zamanlı hareket ett ğ n , onların b rleş k etk ler n n kaza oluşumuna neden olduğunu varsayan karmaşık doğrusal olmayan modeller
vardır. Bazı modeller n, teor de kazaların nasıl oluştuğunu anlamaya yardımcı olmakta güçlü yönler vardır. D ğerler , kaza araştırmalarını desteklemek,
nedensel faktörler anlamak böylece etk l düzelt c /önley c faal yetler bel rlemek ve uygulamak amacıyla b r kazayı s stemat k olarak anal z etmek ç n
yararlıdır. Kaza modeller , nsanların güvenl k konusundak düşünceler n , r sk faktörler n tanımlama le anal z etme şek ller n ve peformansını nasıl
ölçtükler n etk lerken,..hem reakt f hem de proakt f güvenl k yönet m nde kullanılab l rler ve b rçok model b r nedensell k f kr ne dayanmaktadır. Kazalar,
tekn k hataların, nsan hatalarının veya organ zasyonel sorunların sonucunda oluşmaktadır.

6.2. Tarihsel Gelişim

Kaza nedensell k b lg s n n en y belgelenm ş uygulaması, 1802'de kazanın önlenmes ve haf flet lmes üzer ne yoğunlaşan k mya sanay nde öncü özel
kuruluşlardan b r ne a t olduğu görülmekted r. F rmanın Güvenl k B r m tarafından açıklandığı üzere, tehl keler n ortadan kaldırılması, 1915 yılının öncel ğ
olarak kabul ed ld ve sıfır kaza hedef üzer ne kurulmuştu. Kaza araştırması, k Dünya Savaşı arasındak İng l z Endüstr yel Sağlık Yönet m çalışmalarının b r
parçası olarak da yer aldı.

He nr ch, kazanın önlenmes ç n kullanmanın temel lkeler n aşağıdak bel rlenenler g b olması gerekt ğ n açıkladı;

1. güvenl k konusunda akt f farkındalık yaratma ve sürdürme

2. gerçeğ araştırmak

3. gerçeklere dayalı düzelt c eyleme neden olmaktır.

He nr ch b r kazaya yol açan ardışık faktörler araştırdı ve bas t sıralı doğrusal kaza modellemes n n b r dönem olarak adlandırılab leceğ n fade ett . Doğrusal
modeller, b r kazaya neden olan nedensel faktör gel ş m n n tems l n oluşturmuştur.

6.3. Kaza Nedensellik Modellerinin Gelişimi

Bugüne kadark kaza modeller n n geçm ş , 1920'lerden günümüze dek üç farklı aşama aracılığıyla zleneb lmekted r

Bas t doğrusal modeller

Karmaşık doğrusal modeller

Karmaşık doğrusal olmayan modeller.

Her model türü özel varsayımlar tarafından desteklenmekted r:

Basit doğrusal modeller; kazaların, doğrusal b r b ç mde b rb r le ardışık olarak etk leş me g ren b r d z olay veya durumun sonucu olduğunu ve dolayısıyla
doğrusal d z dek nedenlerden b r n n ortadan kaldırılmasıyla kazaların önleneb l r olduğunu varsaymaktadır.

Karmaşık doğrusal modeller; kazaların, doğrusal b r yolu tak p eden s stem ç ndek güvens z eylemler ve g zl tehl ke koşullarının b rleş m n n b r sonucu
varsayımına dayanır. Kazadan en uzaktak faktörler, organ zasyonun veya çevren n eylemler ne ve nsanların n ha olarak kazanın en yakınında etk leş m ç nde
oldukları faktörlere atfed l r; sonuçta ortaya çıkan varsayım, engeller n ve savunmaların güçlend r lmes ne odaklanarak kazaların önleneb leceğ yaklaşımı
vardır.
Kaza modelleme le lg l yen nes l düşünce, kaza modeller n n doğrusal olmaması gerekt ğ n kabul etmeye yönelm şt r; kazaların, gerçek dünyadak
ortamlarda oluşan karşılıklı etk leş ml değ şkenler n b rleş m nden kaynaklandığı düşünüleb l r ve bu yalnızca, kazaların gerçekten anlaşılacağı ve
önleneb leceğ bu b rden fazla faktörün b rleş m n n ve etk leş m n n anlaşılmasıyla mümkündür.

6.3.1. Basit Sıralı Doğrusal Kaza Modelleri

Bas t sıralı kaza modeller , spes f k ve tanınab l r b r sırada oluşan b r d z olayın sonucunu tems l etmekted r ve ‘kaza araştırmasının en yaygın ve en erken
modeli’ olarak tems l ed lmekted r... "kazanın b r d z olaylar, kararlar ve yaralanma ya da hasarla sonuçlanan durumların genel açıklaması olduğu çoklu olayın
b r d z s d r” .

6.3.1.1 Heinrich’in Domino Teorisi

İlk sıralı kaza model ‘Dom no etk s ’ ya da ‘Dom no teor s ’yd ’. Model şu varsayıma dayanır: önleneb l r yaralanmanın oluşumu, sab t veya mantıksal b r sırada
her zaman meydana gelen b r d z olayın ya da koşulların doğal sonucudur ve b r kaza, sadece z nc r n b r halkasıdır.

Bu model, bazı kaza faktörler n n, dom no taşları g b sırayla d z lm ş olarak düşünüleb leceğ n öne sürmüştür. He nr ch şunu ler sürmüştür: ... b r kaza, b r
yaralanmayla sonuçlanan b r sıradak beş faktörden b r d r, b r yaralanmaya her zaman b r kaza neden olur ve kaza sırayla her zaman hemen önce gelen
faktörün sonucudur. İş kazalarını önlemede, hedef merkez , z nc r n ortasındadır, bu halka b r k ş n n güvenl olmayan b r eylem veya b r mekan k ya da f z ksel
tehl ked r.

He nr ch' n beş faktörü şunlardır:

Sosyal çevre/soy

K ş sel Kusur (Hata)

Tehl kel Hareketler (Davranışlar), Mekan k ve f z ksel tehl keler

Kaza

Yaralanma (Zarar veya Hasar)

Dom no benzetmes n gen şlet rsek, b r kazanın, dom no taşlarından ya da kaza faktörlerden b r düştükten sonra ve n ha olarak b r kaza le sonuçlanan sürekl
b r devr lme etk s meydana geld ğ düşünülmekted r.

Dom no model ne bağlı olarak, faktörlerden b r ortadan kaldırılarak ve böylece dev rme etk s kes lerek kazalar önleneb l r. He nr ch, tehl kel hareketler n ve
mekan k tehl keler n, kaza sırasındak merkez faktörü oluşturduğunu ve bu merkez faktörün ortadan kaldırılmasının öncek faktörler etk s z hale get receğ n
önerd . Çoğu kazanın sebeb olarak "İnsan Başarısızlığı" olarak adlandırdığı nsan faktörüne odaklandı. Bu önergeye güvenerek, 75.000 s gorta tazm natının
aktüeryal anal z sonucunda, önleneb l r kazaların % 88' n n k ş ler n tehl kel davranışlarına ve % 10'unun da tehl kel mekan k veya f z k koşullara bağlanmıştır
ve kalan % 2's n n se önlenemez olduğu sonucu çıkmıştır.
Şekil3: Heinrich’e göre doğrudan veya yakın kaza nedenleri(1931)

6.3.1.2. Bird ve Germain'in Zarar Nedensellik Modeli

Sıralı dom no sunumu, He nr ch' n dom no z nc r n n 30 yılı aşkın b r süred r güvenl k düşünces n destekled ğ n kabul eden B rd ve Germa n tarafından da
sürdürülmüştür. Teknoloj dek lerlemeler neden yle hızlıca karmaşık durumlara dönüşen olaylarda yönet m n kazaları önlemek ve kontrol altına alma ht yacını
fark ett ler. Kazayla kaybın sebepler ve etk ler le doğrudan yönet m l şk s n yansıtan, neden sonuç l şk s sırasının çok-doğrusal etk leş mler n göstermek ç n
okları b rleşt rd kler düşünülen güncel b r dom no model gel şt rd ler. Bu model Zarar Nedensell k Model olarak b l n r ve y ne doğrusal b r sırayla b rb r ne
bağlı beş dom no d z s le tems l ed l r (Şek l 4).
Şekil4: Uluslararası Zarar Kontrol EnstitüsüZararNedensellikModeli (BirdandGermaine’den uyarlanmıştır, 1985)

6.3.2. Karmaşık Doğrusal Modeller

Sıralı modeller, nedensel ser ler etrafında düşünmey teşv k ett kler ç n lg çek c olmuştur. Bunlar, kazaların doğrusal b r b ç mde gerçekleşt ğ görüşüne
odaklanırlar; burada A, B' ye yol açar ve B, C' ye yol açar ve genell kle soldan sağa doğru b r d z de görüntülenen b rden fazla nedensel faktör arasındak olay
z nc r n ncelerler. Bu ardışık modellerden gel şt r len kaza önleme yöntemler , kök nedenler bulmak ve onları ortadan kaldırmak veya nedenler açıklamak ç n
engeller yerleşt rmeye odaklanmaktadır. Sıralı kaza modeller 1970'lerde halen gel şt r lmekted r fakat sıralı yolda b rden fazla olayları da çermeye de
başlamıştı. Bu evr m dönem nde gel şt r len temel modeller arasında; enerj hasar modeller , zaman d z s modeller , ep dem yoloj k modeller ve s stem k
modeller bulunmaktadır.

6.3.2.1 Enerji-Hasar Modelleri

L teratürde enerj hasarı kavramının lk fades genell kle G bson'a atfed l . Enerj hasar model (Şek l 5), "Hasar/yaralanma, temas noktasındak yoğunluğu
alıcının hasar eş ğ n aşan b r olay enerj s n n sonucu “ varsayımına dayanır.

Şekil5: Enerji Hasar Modeli(Viner)

Enerj Hasar Model nde tehl ke potans yel olarak zararlı b r enerj kaynağıdır ve tehl ke kontrol mekan zmasında b r arıza olduğunda enerj kontrolünün
kaybolmasından dolayı b r kaza, yaralanma veya hasar meydana geleb l r. Bu mekan zmalar f z ksel veya yapısal sınırlamayı, engeller , süreçler ve prosedürler
çereb l r. Boşluk transfer mekan zması, başlangıçta b rb rler nden uzak oldukları varsayılarak, enerj y ve alıcıyı b r araya get ren araçtır.

6.3.2.2. Zaman Serisi Modelleri

Benner , temel dom no t p modelde ele alınmayan dört konuyu tesp t etm şt r:

1. b r kazanın başlangıcını ve sonunu tanımlama ht yacı;

2. sıralı b r zaman ç zelges nde olan olayları tems l etme ht yacı;

3. lg l faktörler n keşfed lmes ç n yapılandırılmış b r metot ç n ht yaç ve


4. olayları ve koşulları tanımlamak ç n b r graf k yöntem n kullanma ht yacı.

V ner' n Genelleşt r lm ş Zaman Ser s Model , Benner' n dört gereks n m n ele alan b r zaman ser s model örneğ d r. V ner, zaman ser s model n n sağladığı
ortaya çıkış -sonuç d z s ndek olayları anal z etmek ç n yapısının, aks halde görülemeyeb lecek karşı önlemlere d kkat çekt ğ n düşünmekted r. Zaman D l m
1' de olayın meydana gelmes n önlemek ç n mkan vardır. Zaman D l m 3'te sonucu ve maruz kalan grupları etk lemek ç n b r fırsat varken, olayın başlaması
ve olay arasında b raz zamanın olduğu Zaman D l m 2, b r olay mekan zmasının yaklaşan varlığının uyarısını ve olayın olasılığını azaltmak ç n adım atma
fırsatını sunmaktadır. Yaklaşım koruma aşamalarında b r nc l, k nc l ve üçüncül koruma aşamalarını düşündürmekted r.

6.3.2.3. Epidemiyolojik Modeller

Ep dem yoloj k kaza modeller , salgın hastalık çalışmalarına ve onların gel ş m etrafındak nedensel faktörler n araştırmasına dayandırılab l r. Gordon (1949), "
hastalıktan farklı olarak yaralanmaların, bu yaklaşıma aynı derecede duyarlı ", olduğunun b l nmes n n, kazaları anlamamızın, kazalara şunun neden olduğu göz
önünde bulundurularak st fade ed lecekt r: en az üç kaynaktan, asıl lg aracı nsanın kend s d r, tems lc n n kend s ve sunucu le tems lc n n kend ler n
buldukları çevreden kuvvetler n b r b rleş m n n neden olduğu düşünüldü. Böylece b rkaç nedensel faktörün bel rlenmes nden, b rden çok faktörün nasıl b r
s stem ç nde b rleşt ğ ne doğru düşünceler n n değ şt ğ , ep dem yoloj k kaza modellemes n n gel şmes ne katkıda bulunmuştur. Bu modeller, nsan üzer nde
negat f etk ler olan b r çevrey ve etk leyen ajanlar b rleşt ren b r kazayı ler sürmüştür.

Şekil7: Bir jenerik epidemiyolojikmodel(Hollnagel’den uyarlanmıştır)

B r ep dem yoloj k kaza model yle eşleşen kaza önleme yöntemler , performans sapmalarına ve kazanın g zl nedenler n anlamaya odaklanmaktadır. Bu
nedenler, sapmalarda veya tehl kel eylemler n ç nde bulunab l r ve onların bastırılması ya da el m nasyonu kazanın tekrar olmasını engelleyeb l r. Hatalar ve
sapmalar, ş güvenl ğ uzmanları tarafından genell kle olumsuz b r bağlamda görülür ve 'güvenl davranış' yöntemler g b programlar sıkı kurallar le
prosedürler n her zaman tak b n n sağlanması ç n g r ş mlerde bulunur. Ancak önleme düşünces , s stemler n, sapmalara veya olumsuz sonuçları olmadan
nad r eylemlere karşı koymak ç n yeter nce esnek olmalı anlayışına doğru hareket etmekted r.

6.3.2.4. Sistemik Modeller

1980'lerde ş sağlığı araştırmacıları, öncek kaza modeller n n, gözlenen kaza olayının gerçek doğasının herhang b r gerçekç l ğ n yansıtmadığının farkına
vardılar. Gerçekç l ğ n b r unsuru da, doğrusal olmamasıydı... modeller, doğrusal olmayan olayları barındırmalıydı. Bu gözlemlere dayanarak, gerçekç b r kaza
model , b r sıralı ve eşzamanlı doğrusal olmayan olayların akışı le zamanla olayların etk leş mler n yansıtmalıdır.

Kaza teor ler ne öneml b r katkısı olan araştırmacılar sadece nsan hatasından z yade, s stemler n hatalarını nceleyen s stem k kaza modeller düşünces , bu
konulardan bazılarını ele almaya başladı ve olayların, meydana geld kler s stem k çevre ç nde zolasyonda gerçekleşmed kler anlaşıldı. Kaza modeller aynı
zamanda nsan rolünün ve özell kle güvenl k (emn yet) araştırmasına nsan hatasının katkısının daha fazla anlaşılmasıyla gel şm şt r. İnsan hatasının becer -
kural-b lg ye dayalı b r model öncek çalışmalarında gel şt r lm şt r ve nsan hatasının kaza araştırmasında nasıl açıklanab leceğ ve anal z ed leb leceğ anlayışı
ç n b r temel kavram olarak kalmıştır.

Reason’un ps koloj k hata mekan zmaları alanındak erken çalışması kaza nedensell ğ n n karmaşıklığı üzer ndek bu tartışma ç nde öneml yd . Günlük kayma
ve düşmeler anal z ederek, nsan hatası mekan zmaları modeller n gel şt rm şt r. Reason (1990), k tür hata konusunu ele almaya devam ett : etk n (akt f)
hatalar ve g zl (latent) hatalar. Akt f (etk n) hatalar, "etk n n hemen h ssed ld ğ " ve g zl hatalar, "s stem savunmasını aşmak ç n d ğer faktörler le b rleşt r lene
kadar büyük ölçüde fark ed lmeden s stemde keşfed lmem ş olarak kalma eğ l m gösterd " Reason, kend s nden öncek araştırıcıların aks ne, kazaların sadece
b reysel operatör hatası neden yle olmadığını ancak organ zasyonun üst sev yeler nde daha gen ş s stem k organ zasyonel faktörlerde yattığını kabul ett .
Reason’un model , İsv çre Peyn r Model’ olarak b l nmekted r. Model, ş güvenl ğ uzmanını, bu faktörler n kurum ç nde hang faktörler olab leceğ n n
araştırılmasına yöneltt . "İsv çre Peyn r " model , Reason S stem Güvenl ğ Model (Reason 1997) olarak adlandırdığı model n sadece daha kapsamlı b r
b leşen yd .
Reason, araştırmaların odağını, b rey suçlama yaklaşımından suçlamayan b r yaklaşıma, b r k ş yaklaşımından b r s stemler yaklaşımına, etk n hatalardan g zl
hatalara doğru kaydırmasıyla İSG düşünces ve kaza nedensell ğ üzer nde büyük b r etk ye sah pt .

Tehl kelere, savunmalara ve kayıplara odaklanmada Reason, organ zasyonel kazalarının, s stemdek tehl keler tanımadak başarısızlığının b r sonucu olduğuna
ve onların yan etk ler n önlemek ç n çeş tl savunmaların kurulmasına ht yaç duyulduğuna l şk n mesajı lett . İsv çre peyn r ndek del kler, kaza z nc r n n
sonuçta olmasına z n veren güçlü savunmaların eks kl ğ n tems l ed yordu. Reason, nsan hatasını tartışmaya devam etm şt r ancak b r hata yönet m
perspekt f nden bakıldığında, toplam ortadan kaldırmayı mkansız b r görev olarak gördüğü ç n onları yok etmeye çalışmak yer ne, hatalar ç n
organ zasyonların yen den engeller oluşturmaları gerekmekted r. Bu modeller, oldukça b l n r ve terc h ed l r hale geld kçe, engellerdek del kler n ne fade
ett ğ n n tanımlanmaması da dah l olmak üzere çeş tl nedenlerle araştırmacılar tarafından eleşt r ld .

Reason’un modeller , nedensell ğ n karmaşıklığını tanıyan kazalar hakkında düşünme konusunda b r değ ş kl k yaparken, Reason, aynı zamanda ağır nsan
hatası vurgusundan b r suçlamama ya da "sadece kültür" yaklaşımına doğru b r hareket n de b r parçasıydı "Sadece kültür" yaklaşımı, nsan hatasının sadece
normal b r çalışma modu olduğunu değ l nsanların gel ş m ve fonks yonun doğal yollarının b r parçası olarak onların öğrenmeler ne z n veren normal b r
oluşum olduğunu da kabul etemeted r.

6.3.3. Karmaşık Doğrusal Olmayan Kaza Modelleri

Kaza nedensell ğ ne l şk n çeş tl kavramsal yaklaşımların gel ş m nde öneml ölçüde örtüşme olmuştur. Ep dem yoloj k modeller n ve s stem k modeller n
etrafında düşüncen n gel şmes ne paralel olarak, kaza nedensell ğ n n karmaşıklığı etrafındak düşünme karmaşık olmayan doğrusal modellere yol açtı.
Doğrusal kaza modeller le lg l problemler ele almak amacıyla 2000'ler n başında k yen büyük kaza model tanıtılmıştır .

S stemler-Teor k kaza Model ve Sürec (STAMP)

Fonks yonel Rezonans Kaza Model (FRAM)

Her k kaza model oldukça detaylı nceleme uzmanlık gerekt rd ğ nden bu konulara kısasa değ n lm şt r.

6.3.3.1 Sistemler-Teorik Kaza Modeli ve Süreci (STAMP)

Leveson'un model , s stemler "bilgi ve kontrol geribildirim döngüleri ile dinamik bir denge halinde tutulan birbirine bağlı bileşenler" olarak değerlend rd .
Güvenl k yönet m s stemler n n, görevler sürekl kontrol etmes ve s stem güvenl ğ n sağlamak ç n kısıtlamalar get rmes gerekt ğ vurgulandı. Bu kaza
araştırması model , kontroller n b r kazaya neden olan değ ş kl kler neden tesp t edemed ğ n veya önleyemed ğ ne odakladı. Leveson, olaya katkıda bulunan
ve döngüsel le bağlantılı b r s stem ç ndek yerler ne şaret eden faktörler n bel rlenmes ne yardımcı olmak ç n b r hatalar yöntem sınıflandırması gel şt rd .
Leveson'un model , kazaların önlenmes ne yönel k engeller ve savunma yaklaşımlarını gen şletmekted r ve proakt f yaklaşım le öncü güvenl k performans
göstergeler ne uyarlanmaktadır. Bununla b rl kte, bu model güvenl k cam asında az yer aldı ve genel olarak kaza modellemes veya güvenl k yönet m üzer nde
büyük b r etk ye sah p olduğu yaygın olarak kabul ed lmed . Leveson'un model "güvenlik verileri toplama ve analizin mevcut uygulamasına bağlanmaması"
neden yle Reason'unk g b olay z nc r modeller nden daha az terc h ed l r hale get rd ğ n öne sürmekted r.

6.3.3.2. Fonksiyonel Rezonans Kaza Modeli (FRAM)

Hollnagel' n Fonks yonel Rezonans Kaza Model (FRAM) “kuvvetlerin basitçe doğrusal olarak bir araya gelmediğini dolayısıyla bir olaya ya da kazaya yol açtığını”
kabul ed p, doğrusal sıralı (z nc r) modellerden uzaklaşarak, kaza modellemes n üç boyutlu b r resme yerleşt rmen n lk g r ş m şekl nde yorumlandı.

FRAM, karmaşık s stem k kaza teor s ne dayanır, ancak s stem normal çalışma modunda bu tür farklılıkları tolere edemed ğ nde s stem sapmalarının ve
toleranslarının b r kaza le sonuçlandığını düşünür. Güvenl k s stem sapmaları, çoğu s stemde normal olarak kabul ed l r ve tasarım kısıtlamaları, teknoloj n n
kusurlarını, çalışma koşullarını ve genel olarak s stem n çalışmasına z n veren g rd komb nasyonlarını çeren karmaşık s stemler n çalışması ç n gerekl olan
değ şken performansı tems l eder. İnsanlar ve ç nde çalıştıkları sosyal s stemler, zaman ve ver ml l k üzer ndek talepler n ayarlamak ve yönetmek zorunda
olan nsan üzer nde özel b r vurgu yaparak, s stemdek değ şkenl ğ de göstermekted r

S stemdek değ şkenler, s stem n bunları absorbe etmes ç n çok büyük hale geld ğ nde, muhtemelen nsanların bu alt s stem değ şkenler n n, teknoloj n n, g zl
koşulların ve engeller n b r b rleş m yoluyla; sonuçta algılanamayan ve stenmeyen net celere yol açacaktır. Bu, s stem n normal çalışma modunda başa
çıkamadığı b r s steme neden olan b r "fonks yonel rezonans" sonucudur. Hollnagel' n FRAM model , şlevler n her b r n n değ şkenl ğ n anlama amacıyla b r
organ zasyon ç ndek farklı şlevler n d ğer fonks yonlarla nasıl bağlantılı olduğu ya da onlarla nasıl b rleşt ğ n ve bu değ şkenl ğ n nasıl anlaşılacağı le nasıl
yönet leb leceğ n n b r görüşünü sunmaktadır. Fonks yonlar; g rd ler, çıktılar, ön koşullar, kaynaklar, zaman ve kontrol olarak kategor ze ed l r. B r fonks yondak
değ şkenl k, d ğer fonks yonların değ şkenl ğ n de etk ler. Fonks yonel Rezonans Kaza Model , kaza nedensell ğ n düşünmek ç n teor k b r temel oluştursa da
Hollnagel, kazaların nedensell ğ n düşünen modeller le ncelemeler n b r parçası olarak kaza anal zler n nceleme yöntemler n net b r b ç mde ayırt ett . FRAM
kısaltması le b l nen, Fonks yonel Rezonans Anal z Metodu somutlaşan kavramsal düşünceden gel şm şt r.

B r kaza veya olayın evr m n n anlaşılmasının modellemes , ş güvenl ğ uzmanının kavramsal çerçeve ya da kaza nedensell ğ n n z h nsel model n gel şt rmes
ç n hayat b r temellend rmed r. Bu bölümde, kazaların nedensell ğ ç n b r d z modeller değerlend r lm şt r ancak lk yorumda ş güvenl ğ uzmanının
"Modeller yararlı mıdır?" ve “Öyleyse hang model?” sorularını sordurab l r. Bu tartışma, ş güvenl ğ uzmanının perspekt f ne koymaktadır. Bu günün
organ zasyonlarının artan karmaşıklıkla karakter ze olduğu d nam k sosyo-tekn k s stemler olarak göz önünde bulundururken, hayat bazı özel durumlar dışında
büyük ölçüde değ şmeden kalmıştır. Onlar, günlük çalışma hayatında kazaların doğrudan nedenler n anlamak amacıyla yen modeller ç n çok az ht yaç
olduğunu ancak bu temel modeller n, yüksek r skl sosyo-tekn k s stemler ç n teor ler ve gel şt r len modeller tarafından zeng nleşt r lmes gerekt ğ n
savunmaktadır. Böylece, z h nsel modeller n gel şt r rken ş güvenl ğ uzmanı, b r d z nedensell k modeller n n farkında olmalı ve kend çalışmalarına
uygulamak ç n model eleşt rel olarak değerlend rmeler gerekmekted r. Bu değerlend rme, para b r m vs. en y yöntem sorusunu ele almalıdır. Daha yen
model, mutlaka daha y uygulama anlamına gelmez. Bazı sanay lerde, İsv çre peyn r model n n sunulmasından ber 22 yıl sonra hala en y yöntem olarak
değerlend r l rken, STAMP model n n gen ş kabul görmed ğ ne d kkat çekm şt r. B r şyer kazasını soruşturan İSG profesyonel , karmaşıklık üzer ndek
tartışmalardan haberdar olab l r ancak enerj hasar model n veya İsv çre peyn r modeller n , özel durum ç n daha b lg lend r c olduğunu fark edeb l r. İş
güvenl ğ uzmanı aynı zamanda organ zasyon ortamında ve bunun get rd ğ sınırlamalar ç nde de çalışmalıdır. Çeş tl araştırmacıların da bel rtt ğ g b , gel şm ş
nedensell k modeller yle sorunlardan b r s , onların, güvenl k ver s toplama ve anal z nde mevcut uygulamalar le l şk kurmamasıdır. Bel rl b r model
uygulamada İSG uzmanının şyer nde aslında ney n meydana geld ğ yle aslında ney n olması gerekt ğ arasında ayrım yapab lmeye ht yacı vardır. Bu da çok y
b r r sk değerlend rmes nden geçmekted r.

İş güvenl ğ uzmanı, teor k modeller tarafından destekleneb len ya da desteklenemeyen model ve metodları ayırab lmel d r. Örneğ n sıralı (z nc r) modeller, olay
ağaçları (olay ağacı anal z ), hata ağaçları ve kr t k yol modeller g b kaza anal z n n geleneksel formlarından bazılarını b lg lend rmel d r. Hovden ve ark., kaza
nedensell k modeller ç n altı kullanım önerm şt r:

Gerçek hayat kazalarının bas tleşt r lm ş ortak b r sunumu vasıtasıyla kaza olgusunun ortak b r anlayışını oluşturur.

Nesneler arasındak subjek fl ğe b r temel dayanak noktası oluşturur, böylece kaza nedensell k le lg l olarak k ş sel önyargıları önler ve önley c
tedb rler n daha gen ş b r yelpazes ç n b r açılım sağlar.

Ver toplama ve kaza anal zler le lg l araştırmalara kılavuzluk eder.

Faktörler ve koşullar arasındak karşılıklı l şk ler anal z etmeye yardımcı olur.

Farklı kaza modeller , süreçler n, koşulların ve nedenler n farklı yönler n vurgular.

Kazalar, karmaşık olaylardır ve bu karmaşıklık, kazaların nasıl meydana geld ğ n anlamayı sağlamıştır.

1930'ların başından başlayarak, günümüze kadar kaza nedensell ğ hakkında düşünme b r evr m oldu. Gel şme aşamasında öneml b r örtüşme olmasına
rağmen modellerden bazısı, bazı durumlarda sürekl uygulamaya sah pt r. Teor ler n gel ş m , olay anal zler n n zaman ser ler n , ‘ep dem yoloj k’ modeller göz
önünde bulunduran daha karmaşık doğrusal modeller aracılığıyla b reyler n davranışları üzer ne odaklanan bas t ‘dom no modeller ’nden bar yerler ve
savunmaları d kkate alan s stem k modellere doğru lerlem şt r. Kazaların nedensell ğ n n ve karmaşıklığının daha fazla tanınması le son zamanlardak
modeller karmaşık ve doğrusal olmayan hale geld .

Karmaşıklık ve sürüklenme üzer ndek son tartışmalar, bazıları tarafından, kaza nedensell k modeller n kullanışlılığı hakkında şüphe olarak yorumlansa da, İSG
de meslek uygulama gerçekl ğ , kaza nedensell ğ n n anlaşılması, etk l İSG uygulamasının merkez nded r. Kaza nedensell ğ hakkında öğrenme ve anlama le
bu modeller b rl kte etk l önley c yöntemler n kurulmasına, s stem k savunmalara ve meydana gelen kazalara karşı etk l yanıt verme yeteneğ ne neden
olmaktadır.

Kaza nedensell ğ n anlamada başarısızlık, önley c mekan zmaların kötüleşmes ne, kazanın oluşuna ya da tekrar meydana gelmes ne yol açar. İSG
profesyoneller n n çalışma ortamlarında ş kazası ve meslek hastalıkları sonuçlarını ep dem yoloj k araştırmalarda stat st k anal zlerde olduğu g b çok
değ şkenl anal z yaklaşımlar net ces nde sonuç fotoğrafını b r bütün olarak görmes nde fayda vardır.

Ülkem zde İş Kazası ve Meslek Hastalıkları Göstergeler


Tablo 1: 2004-2015 yılları arasında İş Kazası ve Meslek Hastalığı Sayıları

Tablo 2: 2004-2015 yılları arasında İş Kazası ve Meslek Hastalığı hızları,

£ =iş kazası sayısı/çalışan sigortalı sayısı , *2013 yılından itibaren iş kazası bildirim formunun elektronik ortamda alınmaya başlanması ile iş kazası geçiren tüm
sigortalı sayılarına ait veriler Avrupa Birliği standartları da (ESAW) dikkate alınarak verilmeye başlanılmıştır. ESAW (European Statistics on Accidents at Work)
metodolojisine göre iş kazası sonrası işe başlama kazadan sonraki 5. günde meydana gelmiş ise bu iş kazası istatistiklere yansıtılmaktadır.
Tablo 1 ncelend ğ nde her yıl 70-80.00 arasında ş kazası meydana gelmekte, meydana gelen ş kazalarında 1200-1500 arasında ölüm olmakta, 1800-2000
arasında se sürekl ş göremezl k oluşmaktadır. Meslek hastalıkları ncelend ğ nde se; 500 le 1000 arasında meslek hastalığının s steme g rd ğ görülmekted r.
Ülke stat st kler m z d ğer AB ülkeler le kıyasladığımızda, ülkem zde meslek hastalığının neredeyse h ç olmadığı, ş kazalarından ölümler n se çok yüksek
olduğu b r tablo göze çarpmaktadır. 2004-2015 yılları arasında İş Kazası ve Meslek Hastalığı hızları

Tablo 2’de ver lmekted r. İstat st k yıllıklarına bakıldığında, ş kazası hızlarının yıllara göre b nde 13 lerden b nde 6 ya kadar düştüğü, İş kazası ölüm hızlarının on
b nde 1 le 2 arasında sab t değer arasında değ şt ğ görülmekted r. İş kazasında ölüm hızında sab t değer ve ş kazalarında görülen bu düşüşün neden , yıllar
geçt kçe endüstr yel şletmelerden ramak kala ve ş göremezl k gerekt rmeyen kazaların SGK’ na ş kazaları le lg l ver ler n düzgün b ld r lmed ğ n
düşündürmekted r. SGK stat st kler nde meslek hastalığı sayıları da oldukça düşündürücüdür. Ülkem zde yılda yaklaşık 1000 c varında meslek hastalığı
s stemde sonuçlanmaktadır. Tüm dünyada ve AB ülkeler nde, % 0,4 le % 0,12 arasında olan meslek hastalığı hızı, ülkem zde yüz b nde 5-6 sev yes nded r.
Sosyal Güvenl k Kurumu (SGK) ver ler ne göre özell kle ş kazaları-nın öneml boyutlarda, meslek hastalığı sayısının se beklenen n çok altında olduğu
görülmekted r. Bunun yanı sıra SGK stat st kler ne yansımayan, kapsam ve kayıt dışı ş kazası ve meslek hastalığı sonucu oluşan kayıplar da d kkate alınmalıdır.
Ayrıca meslek hastalıklarına l şk n ver ler n sadece karara bağlanan vakalar üzer nden olduğu b l nmel d r. Bu stat st kler, ş kazalarının azaltılması gerekl l ğ n
ve meslek hastalıklarının tesp t nde ve b ld r m nde sorunların olduğunu, bu doğrultuda sonuç odaklı koruyucu ve önley c çalışma yapılması gerekl l ğ n
göstermekted r. İş kazalarının sektörler bazında anal zler Tablo 3’te ver lmekted r.

Tablo 3: 2010 -2015 yılalaraı arasına standard ze ed lm ş ş kazası hızları .

Tablo 3: 2010 -2015 yılalaraı arasına standardize edilmiş iş kazası hızları .

2010-2015 yılları arasında Standard ze İş Kazası Oranları ncelend ğ nde b r nc sırada Kömür madenc l ğ , k nc sırada Ana Metal ş kolu gelmekted r. 2014 ve
2015 yılları arasında lk k sıra değ ş m göztermez ken, 2013 yılında k nc sırayı Havayolu Taşımacılığı almaktadır.

2007-2012 yılları arasında kaza nedenler ne göre yüzde dağılımları ncelend ğ nde se; yaşanan her üç kazadan b r s n n b r veya b rden fazla c sm n sıkıştırması,
ezmes , batması, kesmes neden le her beş kazadan b r s n n se; düşen c s mler n çarpıp dev rmes olduğu görülmekted r.

Tablo 4: 2007-2012 yılları arasında kaza nedenlerine göre dağılımlar


Tablo 4 ncelend ğ nde kazanın gel yorum ded ğ görülmekted r. R sk değerlend rmes ve proakt f önlemler le b rtakım çalışmaların yapılmamış olması bu
tablonun yaşanmasına neden olmaktadır. İş kazalarına k boyut olan güvences z koşullar ve güvences z davranışların toplamı %98 lere ulaşmaktadır. İş Sağlığı
uygulama lkeler nden, çalışanı uygun le yerleşt rme, İşyer ortam faktörler n n değerlend r lmes , şyer r skler n n bel rlenmes ve kontrolü aşamaları
yapılmadığı zaman gereks z can ve mal kayıpları yaşanmaktadır.

İş kazası ve meslek hastalığı stat st kler nde olumsuz göstergeler Ulusal İş Sağlığı ve Güvenl ğ Pol t ka Belges nde hedefler ç nde yer almaktadır. Pol t ka
Belges nde hedefler özet şekl nde ver lm şt r;

ULUSAL İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ POLİTİKA BELGESİ HEDEFLERİ

1. İş sağlığı ve güvenl ğ alanında yapılan faal yetler n n tel ğ n n artırılması ve standart hale get r lmes .

2. İş kazası ve meslek hastalığı stat st kler n n ve kayıt s stem n n gel şt r lmes .


Ülkem zde ş sağlığı ve güvenl ğ stat st kler ne ulaşab ld ğ m z tek kaynak SGK stat st kler d r.
Bu ver lere göre 2015 yılında Türk ye’de b ld r m yapılan 241547 ş kazası ve kurum sağlık kurulu tarafından onaylanan 510 meslek hastalığı vakası meydana
gelm ş ve ş kazaları sonucunda toplam 1252 k ş hayatını kaybetm şt r. Bu stat st kler, ş kazalarının ve meslek hastalıklarının tesp t nde ve b ld r m nde
sorunların olduğunu göstermekte olup söz konusu sorunların g der lmes amacıyla stat st kler n ve kayıt s stem n n gel şt r lmes hedeflenmekted r.

3. Maden, Metal ve İnşaat sektörler n n her b r ç n ş kazası oranının azaltılması. Ülkem zde ş kazası sayısının en çok görüldüğü bu üç sektördek düşme, göçük,
patlama, sıkışma ve benzer d ğer r sklerden kaynaklanan kazaların azaltılması hedeflenmekted r. Karşılaşılması muhtemel meslek hastalıklarının bel rlenerek
ön tanılarının toplanması. Sağlık h zmet sunucularındak otomasyon s stem le meslek hastalığı ön tanılarının alınarak tesp t ed len meslek hastalığı sayısının
artırılması, ön tanı alanlarla SGK meslek hastalığı stat st kler n n karşılaştırılarak doğrulanması ve bu ver ler ışığında meslek hastalığı ç n sektörel eylem
planının hazırlanması planlanmaktadır.

5. Kamu ve tarım sektörler nde ş sağlığı ve güvenl ğ n n gel şt r lmes ne yönel k faal yetler n artırılması. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenl ğ Kanununun tüm
çalışanları kapsamasıyla b rl kte kamu ve tarım sektörler nde uygulamaya l şk n sorunlar yaşanmaktadır. Bu sektörlere yönel k olarak rehberl k, şb rl ğ vb.
faal yetlerle uygulama ve d ğer sektörel sorunların g der lmes planlanmaktadır

6. Toplumda ş sağlığı ve güvenl ğ kültürünün yaygınlaştırılması. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenl ğ Kanunu ve alt düzenlemeler yle b rl kte bu konudak mevzuat
çalışmaları tamamlanmış olup değ şen ht yaçlar doğrultusunda güncellemeler yapılmaktadır. Ancak toplumda sağlık ve güvenl k kültürünün oluşturulması
yalnızca yapılan mevzuat düzenlemeler yle değ l toplumda k ş ler n davranış b ç mler n n değ şt r lmes yle mümkün olab lmekted r.

7. Tehl kel ve çok tehl kel şlerde MYK Meslek Yeterl l k Belgeler n n zorunlu hale get r lmes . MYK Meslek Yeterl l k Belgel n tel kl şgücünün st hdam ed lerek
ş sağlığı ve güvenl ğ ortamının gel şt r lmes , ş kazalarının azaltılması ve ver ml l ğ n n artırılması hedef doğrultusunda tehl kel ve çok tehl kel şlerde MYK
Meslek Yeterl l k Belges n n zorunlu hale get r leb lmes ç n gerekl mevzuat değ ş kl kler n n yapılması gerekmekted r.

6331 sayılı yasanın yürürlüğü g rmes le çalışma yaşamında yen dönem başlamış yasa le yasa, tüm kamu kurumlarını ve sağlık h zmet veren kamu ve
ün vers te kurumları da kapsadığı ç n ş sağlığında olumsuzlukların g der lmes ç n b r fırsat olab l r. 6331 Sayılı Kanunun get rd ğ öneml yen l kler; memur,
şç g b statü ayrımı olmadan tüm çalışanların ş sağlığı ve güvenl ğ le lg l hükümlerden faydalanacak olması, r sk değerlend rmes ne dayalı önley c
yaklaşımın esas alınması, ş sağlığı ve güvenl ğ h zmetler n n sayı sınırı olmaksızın tüm çalışanlara sunulması, çalışan tems lc s kavramının get r lmes ve çok
küçük ölçekl şletmelere devlet n destek sağlaması şekl nde sıralanab l r. İş Sağlığı ve Güvenl ğ H zmetler , ş sağlığı ve güvenl ğ h zmet sunan ortak sağlık ve
güvenl k b r mler nde alınab leceğ g b , şverenler ş yer sağlık güvenl k b r mler n şletme ç nde oluşturarak bu h zmetler sürdüreb l rler. Orta ve uzun vadede
se çalışma ortamındak b lg ve b l nç düzey n n artırılması le ş kazaları ve meslek hastalıklarının azaltılması ve bu konudak duyarlılığın topluma
ben mset lmes hedeflenmekted r. Çalışma hayatının öncel kl konularından b r sağlıklı ve güvenl b r çalışma ortamının sağlanmasıdır. İş kazaları ve meslek
hastalıklarının önlenmes se ş sağlığı ve güvenl ğ kültürünün oluşturulması, farkındalığın artırılması ve topluma yaygınlaştırılması le mümkün olacaktır. Bu
kültür oluştuğu takd rde ş sağlığı ve güvenl ğ konusunda sürekl y leşme ve gel şme ortamı sağlanacaktır. Bu konuda şverenler m z n yanı sıra çalışanlarımıza,
ün vers teler m ze ve tüm sosyal taraflara büyük sorumluluklar düşmekted r.

Uygulamalar

1. İnşaat kazalarının önleneb lmes ç n ne g b çalışmalar yapılmalı?

2. İş yer n zde ve ev n zde kazaların önlenmes konusuna yapılacak çalışmaları açıklayınız?

Uygulama Soruları

1. “İş Kazalarının Sebepler ” nelerd r?

2. Şant ye alanı ve depolardak şler le çatı şler nde çalışan veya bu şler n yapıldığı yerlere g ren herkes nasıl ayakkabılar kullanmalıdır?

3. İSG Yönet m S stemler nde kazaların sebeb n n bulunması n ç n öneml d r?

4. İnşaat sahasında en öneml güvenl k kuralı ned r?

5. Ülkem zde ş kazssı en çok hang sektörlede görülmekted r.

6. Standard ze etmek neden öneml d r.

7. Türk ye de ş sağlığı göstergeler ne durumdadır?


Bölüm Özeti

Bu ün tey çalıştıktan sonra İş Kazalarını Önleme, Tar hsel Gel ş m , Kaza Nedensell k Modeller n n Gel ş m n , Kaza Tahm n n , Dom no, Ep dem yoloj , S stem,
Kaza modeller ve ülkem zde ş kaza stat st kler hakkında b lg sah b olacaksınız.
Ünite Soruları

1. Tüm kazaların arkasında hang sebep bulunmaktadır?

A) İnsan hatası

B) İşveren n kusur

C) Kaza

D) D kkats zl k

E) Yorgunluk

2. Tıp b l m n n kazaları açıklamada kullandığı teor aşağıdak lerden hang s d r?

A) Yaralanma model

B) Don no model

C) Ep dem yoloj

D) Hasar model

E) Kavramsal model

3. Kalıtsal ve sosyal çevre, k ş n n hatası, güvens z hareket ve koşullar, kaza ve yaralanma olarak sıralanan kaza z nc r hang teor de yer
almaktadır?

A) Kaza Sebep

B) Kalıtsallık

C) Kaza Z nc r

D) Dom no

E) Hasar teor s

4. Dom no Teor ’s nde kazayı oluşturan s ls le kaç evreye ayrılmıştır?

A) İk

B) Üç
C) Dört

D) Sek z

E) Beş

5. Aşağıdak lerden hang s güvens z durumdur?

A) İş b l nçs z yapmak,

B) Açık bırakılan tehl kel alanlar

C) Mak ne koruyucularını çıkarmak

D) Dalgınlık ve d kkats zl k

E) Tehl kel hızla çalışma

6. Aşağıdak lerden hang s kaza nedenler değ ld r?

A) Yapılan şle lg l faktörler

B) Kullanılan mak na ve ek pman

C) Çevresel faktörler

D) B l ş m le lg l faktörler

E) Yönet m le lg l faktörler

7. Hang s /hang ler Karmaşık doğrusal olmayan kaza modeller ndend r?

I. STAMP
II. FRAM
III. İsv çre Peyn r Model
IV. Benner model

A) I, II

B) III, IV

C) I, IV

D) I, II, III

E) I, II, IV

8. İşlevler n her b r n n değ şkenl ğ n anlama amacıyla b r organ zasyon ç ndek farklı şlevler n d ğer fonks yonlarla nasıl bağlantılı olduğu ya da
onlarla nasıl b rleşt ğ n ve bu değ şkenl ğ n nasıl anlaşılacağı le nasıl yönet leb leceğ ne a t görüş hang modele a tt r?
A) FRAM

B) STAMP

C) STEMP

D) AEB

E) Ep dem yoloj k

9. Aşağıdak lerden hang s ş kazalarının (nedenler ) aşamalarından b r d r?

A) Bas t doğrusal modeller

B) Kısm Doğrusal modeller

C) Yapay modeller

D) Halka modeller

E) Karmaşık modeller

10. Temel dom no t p modelde ele alınmayan dört konuyu k m tesp t etm şt r?

A) He nr ch

B) Benner

C) Leveson

D) Hollnagel

E) Hovden

CEVAP ANAHTARI

1. a 2. c 3. d 4. e 5. b 6. d 7. a 8. a 9. a 10. b
7. İŞ KAZALARI VE KAZA SONRASI SÜREÇLER

7.1. Tanımlar

kaza, beklenmeyen b r anda ortaya çıkan ve sosyo-ekonom k yönden zarar veren b r olay olarak tanımlanab l r. Ayrıca, “Bel rl b r zarara ya da yaralanmaya
neden olan beklenmeyen ve öngörülmem ş b r olaydır. ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü) ve “ Önceden planlanmamış, çoğu kez k ş sel yaralanmalara,
mak neler n araç ve gereçler n zarara uğramasına, üret m n b r süre durmasına yol açan olaydır” WHO (Dünya Sağlık Örgütü). Olarak da tanımlanmaktadır.

Türk ye’de ş kazası; “İşyer nde veya ş n yürütümü neden yle meydana gelen, ölüme sebeb yet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen engell hâle
get ren olay” 6331 Sayılı İSG Kanunu le tanımlanmakla b rl kte, 5510 sayılı Sosyal S gortalar ve Genel Sağlık S gortası kanunu’nun 13. Maddes ne göre;

S gortalının şyer nde bulunduğu sırada,

İşveren tarafından yürütülmekte olan ş dolayısıyla,

S gortalının, şveren tarafından görev le başka b r yere gönder lmes neden yle asıl ş n yapmaksızın geçen zamanlarda,

Emz kl kadının çocuğuna süt vermek ç n ayrılan zamanlarda veya

S gortalanın, şverence sağlanan b r taşıtla ş n yapıldığı yere toplu halde götürülüp get r lmeler sırasında meydana gelen ve s gortalıyı hemen veya
sonradan bedenen ya da ruhen özüre uğratan olay “ ş kazası” olarak n telend r lmekted r.

Ramak Kala Olay: İşyer nde meydana gelen, çalışanı, şyer n ya da ş ek pmanını zarara uğratma potans yel olduğu halde zarara uğratmayan olaydır.

Kazanın oluştuğu an, kl n k önces dönem n sona erd ğ ve kl n k dönem n başladığı andır. Bu andan sonra yapılacak olan korunma önlemler sekonder ve
ters yer ( k nc l, üçüncül) sağlık h zmetler n çer r. Kaza oluşmadan öncek çalışmaların tümü pr mer (b r nc l) sağlık h zmetler n n kapsamına g rer. Kazadan
korunma, kl n k önces devre den len bu dönemde mümkündür. Kaza oluştuktan sonra tedav etmek, da ma korumadan çok pahalı olacaktır. İş kazaları, traf k
kazaları ve ev kazalarından sonra en çok ölüme, kazalar ç nde en fazla sakatlanmaya neden olan kaza türüdür. İşyer ndek mekan k faktörler n en öneml
grubudur.

7.2. İş Kazalarının Nedenleri

ILO sınıflandırmasına göre:

İnsan faktörü: Eğ t m ve b lg eks kl ğ , dalgınlık vb. nedenlerd r.

Mak ne-malzeme faktörü: Malzeme yorgunluğu, uygun olmayan mak ne, üret m s stem nden kaynaklanab l r.

Sosyal-tekn k çevre faktörü: Termal konfor, gürültü, sağlık koşulları vb. nedenlerd r.

B r başka gruplandırmada;

1. Çalışana bağlı olanlar-Güvences z davranışlar (yorgunluk, acem l k, d kkats zl k, eğ t m yeters zl ğ , düşük duyu-motor akt v te,
becer ks zl k/sakarlık vb.): %88 nedenler,

2. Çevresel (çalışma ortamına) bağlı olanlar-Güvences z koşullar (termal konfor, aydınlatma, gürültü, mak neler, kaygan zem n vb.): %10 nedenler ve

3. Kaçınılmaz nedenler (Öngörülemeyen kaçınılmaz nedenler): %2 nedenler olarak değerlend r lmekted r.

Bu oranlar da ş kazalarının en az %98’ n n önleneb l r olduğunu göstermes açısından öneml d r.

Tüm kazalarda doğrudan veya dolaylı olarak nsan faktörüne bağlı b r hata vardır. Fakat bu hata, sadece kaza yapan k ş ye a t değ ld r. Hata; fabr ka projes n
ç zen m marda, nşaatı yapan müteahh tte (yüklen c -taşeron), şyer yönet m nde, şletme mühend s nde, mak neler planlayıp monte eden mühend ste,
elektr kç de, ustabaşında, operatörde, bakım ve onarımı yapanda, tem zl kç de, şç n n seç m n yapan şverende, ş güvenl ğ uzmanında, şyer hek m nde vb.
olab l r.

7.3. İş Kazalarının Sağlık Sonuçları

Türk ye’de 2015 yılında se 241.547 ş kazasında, 1.252 k ş ölmüş beş k ş sürekl ş göremez hale gelm ş, 2.992.070 ş günü kaybı olmuştur. Yaklaşık her k
dak kada b r ş kazası olmakta ve her altı saatte b r çalışan hayatını kaybetmekted r. D ğer b r dey şle her ş gününde; 690 ş kazası olmakta ve dört çalışan
ölmekted r.

Bu kazalarda en çok çarpma le yaralar ve yüzeyel yaralanmaların 112.397 (%46.5) olduğu, en fazla üst ekstrem teler n 94.014 (%38.9) yaralandığı bel rlenm şt r.
İş kazası açısından, b ld r mlere göre en r skl ş kollarını sırasıyla; nşaat, karayolu taşımacılığı ve metal sanay lk üç sırayı oluşturmaktadır. En çok ölüm se 473
(%37.8) çalışan le nşaat sektöründed r.

7.4. İş Kazalarının Sosyal Etkileri


1. Çalışana Etk ler : İş kazalarından en çok çalışanlar etk len r. Büyük acı ve ızdırap çeker, sakat kalab l r hatta öleb l r. Çalışan yaralanmış ya da uzuv kaybına
uğramışsa; sağlıklı ken elde ett ğ gel r yen den elde edemeyeceğ ç n

A len n yaşam standartında düşmeler olur.

Huzursuzluklar başlar.

*Çalışan sakat kalmışsa; ş gücündek kayıplardan dolayı şs z kalma şansı artar.

Kal f ye personel se düz şç l ğe döneb l r.

*Çalışan kaza sonucu ölmüşse; a lede otor te boşluğu ve düzens zl kler başlar.

Bağlanacak dul yet m aylıkları geç nmeye yetmeyeceğ ç n yaşam standardı düşer.

G derek a len n huzuru bozulur.

Çocuklar anne veya babayı y t rm ş olmanın ez kl ğ n ve etk ler n ömürler boyunca h ssederler.

2. İşverene Etk ler : İşveren ya da vek l veya yönet c s tutuklanab l r. Pol se ve savcıya fade verme, mahkemeye savunma yapma, SGK ve ş müfett şler ne
fade verme, b l rk ş ncelemeler g b uğraşılarla zamanı kaybolur. Ölümlü ş kazalarından sonra şveren n moral ve mot vasyonu bozulur, kazada b r çalışanını
kaybetmen n üzüntüsünü yaşar, kaza sonrası hastane masraflarının b r bölümünü belk de tamamını üstlenmek zorunda kalır. İş kazasında çalışan sakat kalırsa;
şveren ceza davası, tazm nat davaları, rücu davaları sonucunda çok yüksek m ktarda paralar öder.

Kaza olduğu gün ve sonrasında üret m durur.

Çalışanların mot vasyonu düşer, kaza sonucu belk b r mak nası da çalışamaz hale gel r.

Ayrıca kaza sonucu çevrede olumsuz maj sah b de olur.

3. Devlete Etk ler : İş kazasına uğrayan çalışanların tedav ve bakımları SGK hastaneler tarafından karşılanır.

Çalışan ölmüş se kalanlarına dul yet m maaşı bağlanır.

Çalışan sakat kalmış se sürekl ş görmezl k ödeneğ öden r.

Tedav s süres nce de tüm masraflarının yanı sıra geç c ş görmezl k ödenekler de öden r.

Bütün bu harcamalar SGK’nın kaynaklarının er mes ne neden olur.

Devlet memurlarının konu le lg l nceleme ve araştırma masrafları da devlet tarafından üstlen l r. Kazalar doğrudan ya da dolaylı kayıplar le ülke
ekonom s ne de büyük zarar ver r.

7.5. İş Kazalarından Korunma

İş kazalarının nsana ya da çalışma ortamına bağlı olarak oluştuğundan hareketle, korunma yöntemler de bu etkenlere yönel kt r. Önlemler n temel n ,
şyer ndek kaza olasılıklarını bel rleyen şyer r skler n n saptanması çalışması oluşturmaktadır. Bu r skler bel rlend kten sonra r sklere ve şyer koşullarına göre
gerekl önlemler n alınması çalışmaları tamamlanmalıdır. Bu çalışmalarda ana başlıklar aşağıdadır:

7.5.1. Kişiye Yönelik Önlemler

1. İş sağlığı ve güvenl ğ eğ t m n n ver lmes ve zlenmes ,

2. Ergonom k çalışma kurallarına uyulması,

3. R skl grupların uygunsuz yerlerde çalıştırılmaması,

4. Uyarı, şaret ve levhalarının uygun yerlere konulmasıdır.

7.5.2. Çalışma Ortamına Yönelik Önlemler

1. Mak ne koruyucularının eks ks z olması,

2. K ş sel koruyucuların ver lmes ve kullandırılması,

3. F z k koşulların (termal konfor, aydınlatma, gürültü, toz vb.) düzelt lmes ,

4. Ergonom k araçların kullanılmasıdır.

Kaza ncelenmes nde; ne, nerede, ne zaman, k m(ler)le, neden olduğu ve tekrarının nasıl önleneceğ araştırılmalıdır. Kazadan hemen sonra, olay yer n n
güvenl ğ n n sağlanması, yarılı(lar)a müdahale yapılması, olay yer n n görünümünün yazı ve fotoğraf le tesp t ve tanıkların bel rlenmes şlemler
uygulanmalıdır. Tüm kazalar kayıt altına alınarak ncelenmel , üç günden fazla rapor gerekt ren ş kazaları, şveren tarafından en geç üç ş günü ç nde SGK bölge
müdürlüğüne yasal zorunluluk gereğ b ld r lmel d r.
Avrupa’da ş kazalarının % 90 kadarının İş Sağlığı ve güvenl ğ Yönet m S stemler n n eks kl ğ nden kaynaklandığı, son yılarda yapılan çalışmalarda bu
eks kl kler n g der lmes sonrasında, ş kazalarında en az % 30 azalma kayded ld ğ saptanmıştır.

7.6. Kaza Sonrası Süreçler

İŞ KAZASI, RAMAK KALA OLAY BİLDİRİMİ VE RAPOR HAZIRLAMA KURALLARI

İş Kazası meydana geld ğ nde yapılacaklar:

İşletme ç nde b r kaza meydana geld ğ nde aşağıda bel rt len şlemler aynen uygulanır:

Meydana gelen ş kazasının b lg s derhal, İşyer hek m , Sağlık ve Güvenl k Koord natörü le İş Güvenl ğ Uzmanı’na ulaştırılır.

İş Güvenl ğ Uzmanı;

1. Olay mahall n koruma altına alır, ön ncelemes n yapar. İncelemede kaza yer n ve kazalıyı d j tal kamera le tar h ve saat n de bel rten fotoğrafını çeker.
Mümkünse hemen, değ lse daha sonra kazalının ve tanıkların yazılı beyanını alır. Meydana gelen kazanın görgü tanıklarının yazılı fadeler n kend el
yazıları le alır. (İfadeler n üzer nde görgü tanıklarının açık adresler , telefon numaraları le her türlü rt bat b lg s bulunur.)

2. İlkyardım sert f kası varsa yaralı çalışana lk müdahaley yapar. Yoksa en yakındak İlkyardım sert f kalı elemanına lk müdahaley yaptırır.

3. Yaralının durumuna göre şyer hek m veya sağlık memuru tıbb müdahaley yapar, gerekl gördüğünde en yakın sağlık kuruluşuna sevk n sağlar.

4. İst rahat gerekt ren yaralanma veya madd hasarla sonuçlanan kazalarda önlemler alır. Kaza yer ndek tüm mak ne, araç ve ek pmanların çalışmalarını
durdurur.

5. Kazaya l şk n ş güvenl ğ önlemler alınana kadar kaza yer ndek çalışmaları durdurur.

6. SGK’ ya b ld r m n 3 ş günü çer s nde yapılmasını sağlar ve Savcılığa nt kal edecek n tel kte b r kaza olması hal nde kaza yer nde çalışma yapılmamasını
sağlar. Kazadan kolluk kuvvetler ne b lg ver r.

7. Kaza yer nde d kkat çeken hususlar konusunda not alır ve mümkün olan zamanlarda olay yer n n fotoğraflarını çeker.

8. Kaza le lg l b r dosyanın hazırlanmasını sağlar. Dosya, Mal ve İdar İşler bölümü tarafından muhafaza ed l r. Dosyada ayrıca;

SGK İş kazası B ld r m

Çalışanın s gortalı şe g r ş b ld rges

İşe g r ş sağlık raporu

Kaza tar h nden öncek dört aya a t ücret hesap pusulalarının suret

Çalışan ç zelges

Meslek eğ t m belges

İşe g r ş eğ t m belges le d ğer sert f kalar

K ş sel koruyucuları tesl m belgeler

Kaza le lg l yetk l lerden ve olay mahall nde çalışanlardan alınan yazılı/sözlü beyana göre ç z len olay mahall krok s yer alır.

Kazaların ve Meslek Hastalıkların Raporlanması:

İşletme ç nde çalışanların ş kazalarına l şk n b lg ler Kaza İnceleme Raporu’nun lg l bölümüne rev r sağlık çalışanı tarafından doldurduktan sonra İş güvenl ğ
uzmanı, kazanın anal z n yaparak kaza neden n bulur ve y leşt rme faal yetler n planlar.

Çalışanların ş kazalarına l şk n b lg ler SG.F02 Kaza İnceleme Raporu’nun lg l bölümüne rev r sağlık çalışanı tarafından doldurulduktan sonra İş güvenl ğ
uzmanı, kazanın anal z n yaparak kazanın kök neden n bulur ve y leşt rme faal yetler n planlayıp b r nüshasını Yönet me ver r. şletmede tesp t ed len meslek
hastalıklarına l şk n b lg ler SG.F02 Kaza İnceleme Raporu’nun lg l bölümüne İşyer Hek m , tarafından doldurulduktan sonra yönet me ver r.

İş Güvenl ğ Uzmanı, daha sonra planlanan kaza le lg l y leşt rme faal yetler n , raporda bel rt len tar hte sorumlularca gerçekleşt r l p gerçekleşt r lmed ğ n
araştırır.
İşletmede mak ne, ek pman veya tes slerde b r hasar oluştuğunda SG.F04 Hasarlı İş Kazalarını İnceleme Raporu yönet m n bel rleyeceğ Hasar Tak p Sorumlusu
tarafından doldurularak İş Güvenl ğ uzmanı’na gönder l r. İş Güvenl ğ uzmanı, kend bölümünü doldurur ve Hasarlı İş Kazalarını İnceleme Raporu’nu s gorta
şler n n yürütüleb lmes ç n Hasar Tak p Sorumlusu’na ade eder.

Resm makamlara raporlamalar:

Meydana gelen ş kazaları, kazazeden n lk am r tarafından Mal ve İdar İşler Şef ’ne sözlü olarak b ld r l r. Mal ve İdar İşler Şef , kazadan sonra 3 ş günü ç nde,
“SGK’ nun web adres ne g rer ve E-SGK bölümündek İş Kazası ve Meslek Hastalığı E-B ld r m bölümünden SG.F01 formunun gerekl b lg ler doldurarak b ld r m
yapar. Kaza ağır yaralanma veya ölümle sonuçlandığında şyer beled ye sınırlarında se Pol s Karakolu’na, Beled ye sınırları dışında se Jandarma Karakolu’na
derhal b ld r l r.

Meslek hastalığı b ld r m İşyer hek m tarafından kend s n n tuttuğu “Çalışan Sağlık Kartı”ndan tesp t ett ğ meslek hastalıklarını, öğrend ğ tar hten t baren üç
ş günü ç nde SGK’ na E-SGK uygulamaları üzer nden gerekl b lg ler doldurularak b ld r m yapar. B r çalışanda meslek hastalığı saptandığı zaman, kuşkulu
etkenle karşılaşan d ğer aynı şte çalışanların da muayeneler İşyer Hek m tarafından yapılmalıdır. Ayrıca, ortam ölçümler de tekrarlanır.

Ramak Kala Olayların raporlanması:

Ramak kala olay; şant yede meydana gelen, çalışanı, şyer n ya da ş ek pmanını zarara uğratma potans yel olduğu halde zarara uğratmayan olaydır.
İstat st klere göre her 300 ramak kala olayında 29 yaralanmalı kaza, her 29 yaralanmalı kazada 1 ağır veya ölümlü veya kaza gerçekleşmekted r. Farklı
Araştırmacılar tarafından faklı sektörlerde ş kaza p ram tler değerlend r lm şt r. Bu bakımdan ramak kala kayıtlarının tutulması şyer nde ş kazalarını önlemek
ç n hayat önem taşımaktadır. İşyerler nde her gün, uzuv kayıplarının ve ölümün ucuz atlatılmasına kadar b rçok ramak kala olay meydana gelmekted r.

O halde, ramak kala olaylar ve raporları, çoğu major kaza ç n 'uyarıcı şaretler' n tel ğ nded r. Çalışanların ramak kala olayları fark ederek raporlaması, ş
güvenl ğ n arttırmak ç n proakt f yaklaşımlar sağlar.

Meydana gelen olaylar hakkında nedenler , türler , sonuçları olay neden yle oluşan parasal mal yetler vb. yeterl b lg ler n elde ed lmes dolayısıyla aynı olayın
tekrarlanmaması ç n zamanında ve doğru b lg ler kapsayan uygun raporların doldurulması çok yaralı olacaktır. Bu nedenle, kazada yaralanma olmasa dah ,
raporun eldek tüm b lg ler değerlend rerek ayrıntılı olarak düzenlenmes gerekmekted r.

Çalışanların şbaşında geç rd ğ tüm ramak kala olayları, olayı gören ya da b zzat kend s Ramak Kala Olay B ld r m Formu’ na SG.F05 kayıt ederek yönet m n n
bel rled ğ b r yere sab tlenm ş k l tl kutusuna atar. Bu k l tl kutu şant ye İş Güvenl ğ Uzmanı tarafından her ha a mesa başlamadan önce açılır. Bu b ld r mler
şletme Sağlık ve Güvenl k Koord natörü’ne tesl m ed l r. Sağlık ve Güvenl k Koord natörü en geç b r ha a ç nde; Ramak Kala Olay Araştırma Raporu’nu
düzenley p gereğ ç n İş Güvenl ğ Uzmanı’ na ver r. İş Güvenl ğ Uzmanı kend bölümünü doldurduktan sonra dosyalar. İş Güvenl ğ Uzmanı, Ramak kala olayı
yapılacak lk İSG Kurulu Toplantısında, r sk değerlend rmeler etk nl ğ n arttırmak ç n tartışmaya açar. Ramak kala olay le lg l olayın tartışılması sonrasında
yapılması gereken faal yetler hakkında çalışanlar b lg lend r l r. B lg lend rme İş Güvenl ğ Uzmanı, çalışan Tems lc s veya duyuru panoları vasıtası le
yapılmalıdır. Gerekt ğ nde r sk değerlend rmeler nde ve tal matlarda y leşt rme yapılması kararlaştırılab l r.

Hastalıklara ve kazalara l şk n ver ler n değerlend r lmes :

Yasal olarak b ld r lmes ne gerek olmayan sağlık sorunları da bel rlen r, kayıt altına alınıp soruşturulur. Örneğ n; küçük çaplı dermat t vakaları, güneş çarpması
veya kaynak sonrası nefes alma güçlükler g b sağlık sorunları rev rdek v z te kayıtlarından ş günü kayıpları tesp t ed l r. Bu ş günü kayıpların (alınan
st rahatların) b rçoğu şle lg l olmayan hastalıklara bağlı olab l r. Ancak şyer hek m veya sağlık memurunun yardımıyla, normalde fark ed lemeyecek şle lg l
sağlık sorunları (özell kle, kas– skelet s stem problemler veya strese bağlı hastalıklar g b ) da tesp t ed l r.

Alt İşveren çalışanının geç rd ğ kazalar ve hastalıklar dah l, tüm çalışanlar ç n tutulan İş Kazaları ve V z teye Çıkılan Hastalıklara A t İstat st k Ver ler Tablosu
Formunu, rev rdek sağlık memuru her ayın lk ha asında Sağlık ve Güvenl k Koord natörü’ne gönder r. İlg l Tablo Proje Yönet m ’ne aylık olarak raporlanır.

Traf k Kazalarının Değerlend r lmes :

Ş rket aracı le traf k kazası haber alındığında lk alınan b lg ler Mal ve İdar İşler Şef ’ne aktarılır ve bu b r mler gerekl se olay yer ne g derek, kazayı gözlemler,
kazanın neden ve sonuçlarını nceler, gereken önlemler n alındığını ve resm şlemler n başlatılıp başlatılmadığını kontrol eder. Fotoğraf mak nes le kaza le
lg l res mler çeker, kaza sonrası “Madd Hasarlı Traf k Kazası Tesp t Tutanağı” kaza yapan çalışan tarafından doldurularak Mal ve İdar İşler b r m ne ulaştırılır.
Kazaya karışan tarafından tutanağın doldurulması hal nde “Madd Hasarlı Traf k Kazası Tesp t Tutanağı”nın b r nüshası tem n ed l r. Tarafların anlaşamaması
durumunda lg l kolluk b r m ne b lg ver l r. Traf k kaza raporunda s gortalı çalışan le lg l yaralanma vb. b lg ler varsa ş kazası olarak n telend r lerek gerekl
yerlere b ld r mler yapılmalıdır.

SGK’ ya gönder len İşyer Kaza ve Meslek Hastalığı B ld r mler le Ramak Kala Olay B ld r mler ve d ğer kayıtlar, şant ye İdar ve Mal İşler Bölümü’nde özlük
dosyasında saklanmak zorundadır.
(*) Tehl ken n g der lmes veya ş n Yöntem Tal matlarının değ şt r lmes konusunda İşyer Hek m ve İş Güvenl ğ Uzmanı le görüştükten sonra çözüm öner s
oluşturulacaktır.

RAMAK KALA OLAY ARAŞTIRMA RAPORU (Arka yüzündek açıklama)

A. TEHLİKELİ DAVRANIŞLAR (Çalışanın k ş sel kusuru)

1. İş b l nçs z yapmak,

2. Dalgın çalışmak ve d kkat n dağıtmak


3. Yorgun, bıkkın ve moral bozuk çalışmak

4. Mak ne koruyucularını çıkarmak veya koruyucusuz kullanmak

5. Tehl kel hızla çalışmak

6. Görev dışında ş yapmak

7. Tal matlara uymamak

8. İşe uygun el alet n kullanmamak

9. Yetk s z ve z ns z olarak tehl kel alanlarda bulunmak

10. Yaptığa şe uygun k ş sel koruyucu kullanmamak

11. Tehl kel hızda araç kullanmak

12. Yanlış ek pmanı seç p çalışmak

13. Ehl yet olmadığı halde ş ek pmanını kullanmak

14. Arızalı ek pmanı kullanmak

15. Uyarılara ve şaretlere uymamak

16. Yanlış poz syonlarda çalışmak veya hatalı yük kaldırmak

17. F z ken yeters z olmak (K ş n n bünyes n n yapılan şe uygun olmaması)

18. Hoyratça çalışmak

19. İşyer nde gereks z şaka yapmak

20. İşyer nde alkol ve uyuşturucu kullanmak

21. Küfür etmek

22. Yasak oyunları oynamak

23. Kullandığı mak neye uyum sağlayamamak

24. İş sağlığı ve güvenl ğ eğ t m n almamak

25. Ver len ş zn ne uymama

B. TEHLİKELİ ÇALIŞMA ORTAMI

1. Güvens z ve sağlıksız çevre koşulları

2. Topraklanmamış elektr kl ş mak neler ve tezgahları

3. İşe uygun olmayan el aletler

4. Yeters z sağlık ve güvenl k şaretler

5. Bakımsız veya test yapılmamış ş ek pman le çalışma

6. Tehl kel yüksekl kte malzeme st fleme

7. Döşeme üzer nde veya çalışma alanında kapatılmamış boşluklar

8. Kenar boşluklarında korkuluk bulunmama

9. Arızalı ve bakımsız ek pman

10. Düzens z ve dağınık çalıştırma

11. Koruyucusuz mak ne, tezgahlar

12. Yanıcı, parlayıcı ve patlayıcı maddelerle çalıştırma

13. Yeters z tahk mat

14. Sapancı ve İşaretç bulunmama

15. Çalışma yer n n darlığı ve sıkışıklığı

16. Yeters z uyarı s stem (yangın, ac l durum s ren vb.)

17. Elektr k dağıtım panolarında kaçak akım röles n bulunmama

18. Tehl kel atmosfer k koşullar (gaz, toz, buhar vs.)

19. Aşırı gürültü

20. Aşırı t treş m

21. Bozuk ve yeters z havalandırma

22. Yeters z aydınlatma


23. Radyasyon yayılımı (Radon v.s.)

24. Kaygan zem n ve pürüzlü zem n

25. Isı değ ş kl ğ

C. ORGANİZASYONEL (Yönetsel) FAKTÖRLER (Projen n yönet msel kusurları)

1. İş Sağlığı ve Güvenl ğ Pol t kasının bulunmaması

2. İş sağlığı ve güvenl ğ yöntem tal matlarının bulunmaması

3. Çalışanlara özel şler ç n ş güvenl ğ eğ t mler vermeme

4. Çalışanlara mevzuat gereğ alması gereken eğ t mler n tamamlatılmama

5. İş ek pmanını ehl yets z k ş ye kullandırma

6. Koruyucusuz ş ek pmanı satınalma

7. Planlama hatası

8. Eks k veya yeters z denet m

9. Yeters z yöntem prosedürü

10. Per yod k sağlık kontroller yaptırmama

11. İSG bakımından ortam ve k ş sel maruz yetler ölçtürmeme

12. Çalışanlara K ş sel koruyucu donanım ver lmeme

13. K myasal maddelere yönel k Güvenl k B lg Form'larını almama ve bu konuda çalışanları b lg lend rmeme

14. İş ek pmanlarında per yod k kontroller n yaptırmama

15. İşyer nde yeters z İş Sağlığı ve Güvenl ğ kontrolü


Uygulamalar

Çalıştığınız şyer n zde daha önce ş kazası olduysa neler raporlarını nceley n z. Kaza olmadıysa örnek kaza raporlarını nceleyen z.

Uygulama Soruları

1. İş yer n zde ş kazası olmuşsa veya örnek kaza anında ve sonrasında neler yapılmış?

2. İş kazası örneğ n ze göre kaza sonrası b ld r m sürec ve kaza sonrası alınan önlemler bel rley n z?

Bölüm Özeti

Bu bölümde ş sağlığı ve güvenl ğ ç n b r nc l derecede öneml olan ş kazasının ve ramak kala olaylarının tanımları yapılmıştır. İş kazalarının nedenler ve
sonuçları bel rt lm şt r.İş kazası sonrasındak süreçlerdek şveren ve çalışan yükümlülükler vurgulanmıştır. Çalışanı, şveren ve devlet etk leyen ş kazalarından
korunma yöntemler açıklanarak önem vurgulanmış örnek kaza üzer nde kaza oluşumunun nedenler le tekrarının önlemler paylaşılmıştır.
Ünite Soruları

1. Aşağıdak lerden hang s “İşyerinde meydana gelen, çalışanı, işyerini ya da iş ekipmanını zarara uğratma potansiyeli olduğu halde zarara
uğratmayan olay”dır?

A) R sk değerlend rmes

B) İş kazası

C) Meslek hastalığı

D) İşle lg l hastalıklar

E) Ramak kala olay

2. İşverenler b r ş kazasını, kazadan sonrak en geç kaç ş günü çer s nde Sosyal Güvenl k Kurumuna b ld rmek zorundadır?

A) 1

B) 3

C) 5

D) 7

E) 10

3. İşyer ndek tüm ş kazalarının kayıtlarını tutmak ve gereken ncelemeler yaparak bunlarla le lg l raporları düzenlemek, aşağıdak k ş lerden
hang s n n yükümlülüğüdür?

A) İşveren

B) İşyer hek m

C) İş güvenl ğ uzmanı

D) Çalışan tems lc s

E) İşyer hemş res

4. İş kazalarından korunma ç n tehl ken n kaynağına yönel k korunma tekn kler nden olanı aşağıdak lerden hang s d r?

A) İşe g r ş muayeneler ve per yod k muayeneler

B) İşe uygun personel seç m


C) K ş sel koruyucu donanım kullanımı

D) İkame etme (yer ne koyma)

E) İş sağlığı ve güvenl ğ eğ t m

5. İş kazalarının nedenler n lk sırasında yer alan aşağıdak lerden hang s d r?

A) Meslek hastalığı

B) Güvens z durumlar

C) Güvens z hareketler

D) Neden b l nmeyen sebepler

E) Deney ms zl k

6. İş kazası tanımı kapsamına g rmeyen aşağıdak lerden hang s d r?

A) S gortalının şyer nde bulunduğu sırada meydana gelen olay

B) İşveren tarafından yürütülmekte olan ş dolayısıyla meydana gelen olay

C) İşveren tarafından görevlend r lerek şyer dışında geçen zamanlarda meydana gelen olay

D) Emz kl kadın s gortalının çocuğuna süt vermek ç n ayrılan zamanlarda meydana gelen olay

E) S gortalının kend taşıtı le şe gelmes sırasında meydana gelen olay

7. İş kazasına neden olan güvens z davranışlardan olanı aşağıdak lerden hang s d r?

A) K ş sel Koruyucu Donanım kullanmamak

B) Uyarılara duyarlı olmak

C) İş d s pl n d kkate almak

D) Kuralları önemsemek

E) Güvenl k kültürünü savunmak

8. İş kazası neden olarak “İşyeri ortamının kaygan ya da engebeli zemin olması” aşağıdak lerden hang s d r?

A) Güvenl davranma

B) Güvens z durum
C) Güvens z davranış

D) Kaçınılmaz durum

E) Ramak kala olay

9. İş kazalarından korunmada k ş ye yönel k önlemlerden olanı aşağıdak lerden hang s d r?

A) K ş sel koruyucuların ver lmes ve kullandırılması

B) Mak ne koruyucularının eks ks z olması

C) Uyarı, şaret ve levhalarının uygun yerlere konulması

D) F z k koşulların (termal konfor, aydınlatma, gürültü, toz vb.) düzelt lmes

E) Ergonom k araçların tem n ed lerek kullanılması

10. İş kazalarından korunmada çevreye(çalışma ortamına) yönel k önlemlerden olanı aşağıdak lerden hang s d r?

A) İş sağlığı ve güvenl ğ eğ t m n n ver lmes ve zlenmes

B) Ergonom k çalışma kurallarına uyulması

C) K ş sel koruyucuların ver lmes ve kullandırılması

D) Uyarı, şaret ve levhalarının uygun yerlere konulması

E) R skl grupların uygunsuz yerlerde çalıştırılmaması

CEVAP ANAHTARI

1. e 2. b 3. a 4. d 5. c 6. e 7. a 8. b 9. c 10. c
8. MESLEK HASTALIKLARI

8.1. Mesleki Solunum Sistemi Hastalıkları

Çalışma ortamı havasında bulunan ve solunarak alındığında çalışanın solunum s stem fonks yonlarını bozan, akc ğer ve solunum yollarında çeş tl hastalıklar,
kanser ve d ğer solunum problemler ne yol açan durumlara meslek solunum s stem hastalıkları den r.

Çalışanlarda en sık görülen mesleksel AC hastalığı toz maruz yet ne bağlı olarak ortaya çıkan pnömokonyozlardır. Havadak başlıca k rlet c lerden b r s olan toz,
havada asılı durumda bulunan katı parçacıkların genel adıdır.

K myasal özell kler ne göre organ k ve norgan k olmak üzere k ye ayrılırlar. Organ k tozlar, b tk sel (pamuktozu, tahta tozu, un tozu g b ) veya hayvansal (tüy,
saç vb.) kökenl olab lecekler g b sentet k b leşenlerden de kaynaklanab l rler. (DDT, tr n trotoluen vb.). İnorgan k tozlar, metal k tozlar (dem r, bakır, ç nko tozu
vb.), metal k olmayan tozlar (kükürt, kömür tozu), k myasal b leş kler n tozları (ç nko oks t, manganez oks t vb.) ve doğal b leş kler n tozları (m neraller, k ller,
maden cevherler vb.) olarak sınıflanab l rler.

Tozun part kül büyüklüğü çok değ ş k olab l r. En küçük tara a gazların moleküler dağılım düzey ne kadar, yan m krondan daha ufak boyutlara kadar neb l r.
Büyük tara a se part kül büyüklüğü 500 m krona kadar çıkab l r. Daha büyük olan part küller havada asılı durumda kalamaz, ağırlıkları neden yle çökerler.

İnsan sağlığı bakımından daha öneml olan boyutlar se 0.5 – 100 m kron arasındak büyüklüklerd r. Daha büyük olan part küller solunum yollarına g remezler.

İşyer ortamında yapılan toz ölçümler nde; 0 – 2 mg/m3 tozsuz, 2.1- 4mg/ m3 az tozlu, 4.1- 5 mg/ m3 tozlu, 5.1-10 mg/ m3 çok tozlu ortam olarak kabul ed l r.
Ortam havasındak toz değer m3 havada 10 mg geçt ğ andan t baren çalışmaya z n ver lmez.

Akc ğerlerde toz depolanması ve f broz s le seyreden hastalıklar ç n Pnömokonyoz ter m kullanılmaktadır. Pnömokonyozlar, neden olan toza göre
s mlend r l rler. Meslek gruplarına bağlı olarak en sık, s l koz, asbestoz, ber lyoz, b ss noz g b hastalıklar meydana gelmekted r.

Pnömokonyozun meslek hastalığı sayılab lmes ç n, s gortalının, havasında pnömokonyoz yapacak yoğunluk ve n tel kte toz bulunan yer altı ve yer üstü
şler nde toplam olarak en az üç yıl çalışmış olması gerek r.

8.1.1. Silikozis

B r pnömokonyoz olan s l koz s ülkem zde en sık görülen meslek hastalığıdır. S l koz s b l nen en esk meslek hastalıklarından b r s d r. Madenc l k en esk
çalışma alanlarından b r s olduğundan ve özell kle geçm şte çalışma ortamları çok tozlu olduğundan, madenlerde çalışanlarda s l koz s sık görülmüştür

Hastalığa neden olan toz serbest kr stal ze s l syum d oks t (S O2) çeren nce tozdur. S l s tozları solunum yolu le akc ğerlere g rer ve f brot k reaks yona yol
açar. F brojen k akt v te bakımından en yüksek potans yele sah p toz s l syum d oks tt r. akc ğerlerdek f brot k nodüller, alveolar nterst syumun kalınlaşması ve
enflamatuar hücreler n akc ğere b r kmes yle karakter ze akc ğer hastalığıdır.

Madenc l k esk den ber b l nen en r skl şlerdend r. S l koz s bakımından r skl b r başka şyer de dökümhanelerd r. Taşlama şlem sırasında s l s tozu
maruz yet olur. Cam mal , porselen ve seram k endüstr s , ısıya dayanıklı tuğla yapımı, dem r-çel k endüstr s g b şyerler nde de s l s maruz yet olasılığı vardır.

Pnömokonyozlarda başlangıçta kl n k bel rt yoktur. İlerleyen dönemlerde öksürük ve nefes darlığı görülür. Uçucu s l kanın konsantrasyonuna bağlı olarak 3 t p
s l koz s gel ş r: Kron k s l koz s, düşük konsantrasyonlarda kr stal s l kaya maruz yetten 10 ya da daha fazla yıl sonra ortaya çıkar. Hızlanmış (accelerated)
s l koz s, yüksek konsantrasyonlarda kr stal s l kaya maruz yet sonucu maruz yet başlangıcından 5-10 yıl sonra oluşur. Akut s l koz s, maruz yet n en yüksek
konsantrasyona ulaştığı durumlarda oluşur. Semptomlar b rkaç ha adan 4-5 yıla kadar ortaya çıkab l r.

Hastalığın tanısında tozlu ortamda çalışma öyküsü en öneml b lg d r. İşyer ortamında da toz ölçümü yapılmak suret yle tozun türü ve kuvars çer ğ
öğren lmel d r.Buna eşl k eden radyoloj k görüntü tanı koydurur. Solunum fonks yon testler hastalığın lerleyen evreler nde bozulur. S l koz sl hastalarda
tüberküloz oldukça sık görülen b r komp kasyondur.

S l koz sl hastalarda spes f k b r tedav yoktur. Progress f ve mass f n tel k kazanmış olgular ç n AC transplantasyonu öner l r. Hastalığın etk l b r tedav s
olmadığı ç n korunma çok öneml d r. Çalışma ortamında toz kontrolü bakımından çeş tl önlemler alınab l r. Olanak varsa kuvars yer ne başka maddeler n
kullanılması terc h ed lmel d r. Genel ya da lokal uygun havalandırma s stemler , koruyucu toz maskeler n n kullanılması başlıca koruyucu yaklaşımlardır. Bel rl
aralıklarla ortamdan örnekler almak suret yle havada toz tay n yapılmalıdır. İşe g r ş muayenes , aralıklı kontrol muayeneler hmal ed lmemel d r. S gara ve
zararları konusunda eğ t m yapılmalı, s gara bıraktırılmalıdır.

8.1.2. Asbestosiz

Asbest, doğal olarak meydana gelm ş olan f bröz yapıdak m neral s l katların genel adıdır.

Asbest sözcüğü esk Yunan d l nde “yanmaz, tahr p olmaz” anlamına gelmekted r. Bu k tekn k özell ğ n n yanı sıra ucuz oluşu da asbest kullanımının
artmasında etken olmuştur.
S l s ve kömür part küller n n “toz” b ç m nde olmalarına karşılık asbest l f yapısındadır. Part küller n “boy/en” orantısına “aspect rat o” den r. Herhang b r
part külün boyu en n n 3 katından büyükse l f olarak adlandırılır. F z k yapısı bakımından k tür asbest l f vardır: Uzun ve kıvrımlı l f yapısında olanlar serpant n
asbest, daha kısa ve düz olanlar se amf bol asbest gruplarıdır. Serpant n asbest grubunda yalnızca kr zot l asbest bulunmasına karşılık, amf bol grupta
k myasal yapıları bakımından farklı olan amos te, antof l t, akt nol t, kros dol t ve tremol t türler vardır. Çapı 3 m krondan küçük, boyu 5 m krondan uzun olan
ve boyu en n n 3 katından daha fazla olan asbest l fler daha tehl kel d r.

Günümüzde asbest n sanay de en çok kullanılan türü, beyaz asbest olarak da b l nen kr zot ld r. Halen bütün dünyada üret len asbest m ktarı yılda 3000 ton
dolayındadır ve bu m ktarın %95’ nden fazlası beyaz asbestt r. Kanada, Rusya ve Güney Afr ka’da gen ş beyaz asbest yatakları bulunmaktadır.

Beyaz asbest en çok ısı ve elektr k yalıtımı amacıyla nşaat sektöründe, fren ve debr yaj balatası mal nde kullanılmaktadır. Mav renkl olan kros dol t asbest le
kahve renkl amos t asbest se asbestl ç mento yapımında beyaz asbestle karıştırılarak kullanılmaktadır. Karışımda mav asbest oranı %2-3 dolayındadır.
Asbestl ç mento nşaat sektöründe, boru mal nde kullanılır. Esk b naların onarımı veya yıkımı le esk gem ler n sökülmes ve parçalanması şler de asbest
maruz yet açısından öneml d r.

Asbest l fler solunum yolu le vücuda g rer, akc ğerlerde yerleş r, f brot k reaks yona yol açar ve asbestos s olarak adlandırılan tablo ortaya çıkar. Asbestoz s
sonucunda akc ğerler oks jen ve karbond oks t değ ş m yeteneğ n kaybeder. Asbest ayrıca plevrada ve akc ğer parank m nde çeş tl hastalıklara neden olur.
Asbest n neden olduğu hastalıklar, asbestos s, plevrada kalınlaşma, plevral plak, kals f kasyon, plevral e üzyon, akc ğer kanser ve mezotelyomadır. Asbeste
bağlı olarak meydana gelen en öneml sağlık sorunu olan akc ğer kanser ve mezotelyoma kros dol t asbest maruz yet yle ortaya çıkar. Asbeste maruz kalanların
tümör gel şt rme ya da akc ğer kanser olma durumları normal b reylerden 5 kez daha fazladır.

Hastalığın spes f k b r tedav yöntem yoktur. Korunmada asbest yer ne kanserojen etk s olmayan kaya yünü (man-made m neral f ber; MMMF) cam yünü (man-
made v treus f ber; MMVF) g b maddeler n kullanılması öner l r. Asbestle yürütülen şlemler kapalı düzenekler ç nde yapılmalı, toz ölçümler hmal
ed lmemel d r. Genel ve uygun yerel havalandırma s stemler kullanılmalı, asp rasyon s stemler terc h ed lmel d r. İşyer ortam tem zl ğ vakum süpürgelerle
yapılmalıdır. K ş sel koruyucu kullanımı uygun toz maskeler le sağlanmalıdır.

İşe g r ş muayenes nde s gara kullanan, a les nde poz t f akc ğer kanser öyküsü g b asbestl şte çalışma bakımından r skl olab lecek k ş ler bel rlenerek bu
k ş ler n maruz yet yaşanab lecek ortamda çalışmaları önlenmel d r.

Erken tanı ç n kr t k önemde olan aralıklı kontrol muayeneler hmal ed lmemel d r.

Radyoloj k değerlend rmeler le asbest etk len m n n erken dönemde ortaya konması mümkündür. Asbest ve s gara kullanımı akc ğer kanser oluşumunda
s nerj st k etk göster rler. Bu nedenle asbest endüstr s nde çalışanların s gara çmemeler çok öneml d r. İşyer nde s gara kullanımı önley c çalışmalar
yapılmalıdır.

8.1.3. Kömür İşçisi Pnömokonyozu

Kömür madenc l ğ sırasında, yer altından kömür çıkarılması şlem yapılırken fazla m ktarda toz maruz yet ne bağlı olarak meydana gelen b r akc ğer
hastalığıdır. Kömür tozunun b leş m nde karbonun yanı sıra kükürt, fosfor, bazı m neraller ve b r m ktar da s l s vardır. Kömür şç s pnömokonyozu antras t ve
taş kömürü şç ler nde görülür, l ny tte pnömokonyoz r sk yoktur.

Hastalığın gel şmes oldukça yavaş b r süreçt r. Bu yüzden uzun yıllar kömür şç s olarak çalışanlarda herhang bel rt olmaz. Kömür şç s pnömokonyozu
s l koz se göre daha yavaş sey rl b r hastalıktır. Nefes darlığı en sık bel rt d r.

Tanıda kömür maden nde çalışma öyküsü öneml d r. Hastalık ç n spes f k b r tedav yöntem yoktur, hastalarda çoğu kez herhang tedav gerekmez. Etk lenm ş
olan hastalarda ş değ ş kl ğ yapmak dışında b r müdahaleye ht yaç yoktur.

Korunma amaçlı olarak yapılması gereken ortamdak tozun kontrolüdür. Bunun ç n ıslak delme yöntem kullanılmalı, havalandırma s stemler kurulmalı ve
gerekt ğ nde uygun n tel klere sah p k ş sel koruyucu donanım kullandırılmalıdır. Tıbb korunma kapsamında şe g r ş ve aralıklı kontrol muayeneler
yapılmalıdır.

8.1.4. Siderosiz

Akc ğerlerde dem r tozunun ve dem r oks tler n n tozlarının depolanması sonucu ortaya çıkan b r pmönokonyoz türüdür. Bazı cevherlerde dem r s l s le b rl kte
bulunur. Bu durumda karışık toz maruz yet olur, oluşan tabloya s dero-s l koz s adı ver l r. Dem r bütün dünyada çok yaygın olarak kullanılmakla b rl kte
s deroz s görülüşü çok sık değ ld r. Bunda dem r tozunun f brojen k potans yel n n çok düşük olmasının rolü vardır. Hastalığın görüldüğü başlıca şler dem r
madenc l ğ ve kaynakçılık şler d r. Dem r madenler nde çalışanların ancak %5’l k b r bölümünde s deroz s gel ş r. Tank, sarnıç g b kapalı ortamlarda kaynak
yapmış olan k ş lerde hastalık meydana gel r. Dem r dökümhaneler nde de dem r tozu maruz yet söz konusu olmakla b rl kte dökümhanede çalışanlarda
s deroz s görülüşü sık değ ld r.

Kl n k Hastalarda haf f le orta derecede obstrükt f t pte solunum fonks yon bozukluğu olur.

Egzers ze bağlı nefes darlığı en sık kl n k bel rt d r. Tanıda dem r tozuna maruz yet öyküsü öneml d r. Radyoloj k görüntü başlangıçta normal olmakla b rl kte
lerlem ş olgularda oldukça t p kt r. Akc ğerlerde yaygın şek lde m kronodüler görüntü vardır. Hastalığın spes f k tedav s yoktur. Dem r tozu maruz yet n n
kes lmes nden sonra radyoloj k bulgularda düzelme meydana geleb l r.
Korunma amaçlı olarak; toz kontrolü uygulanmalı, havalandırma s stemler kurulmalı ve gerek yorsa koruyucu amaçlı toz maskeler kullanılmalıdır. Tıbb
koruma şe g r ş ve aralıklı kontrol muayeneler hmal ed lmemel , sağlık eğ t m çalışmaları yürütülmel d r.

8.1.5. Bisinosiz

Pamuk tozunun solunması sonucu oluşan b r tür solunum s stem hastalığıdır. Keten, kend r, kenev r şç ler nde de benzer hastalık tablosu ortaya çıkab l r.
Solunum yollarına g rerek akc ğerlere ulaşan pamuk tozu burada h stam ne benzer b r madde salınımına yol açarak akut bronkospazm gel şmes ne neden olur.
Bu akut tablo tozun solunmasını zleyen b rkaç saat ç nde ortaya çıkar ve b r süre sonra da düzel r. Akc ğerlerde toz depolanması ve f brot k reaks yon bu
hastalıkta söz konusu değ ld r.

Pamuk Gossyp um adı ver len b r b tk türünden elde ed l r. L fler saf selüloz pamuk mumu ve yağından meydana gelm şt r. L fler tekst lde dokuma amacıyla
kullanılır, tohumları yağ ve prote n kaynağı olarak; kökler se laç yapımında kullanılır. Pamuk tozu; sellüloz f br ller , b tk artıkları (küçük kırılmış b tk
parçacıkları, kozaları), topraktan bulaşan maddeler, saprof t m kroorgan zmalar (genell kle gram (-) bakter ve funguslar) g b pek çok maddey çeren karmaşık
b r yapıya sah pt r.

Pamuklu dokuma endüstr s nde çalışıyor olmak öneml b r r sk faktörüdür. Keten, kenev r, kend r le lg l şlerde yoğun olarak pamuk tozu maruz yet
yaşanab l r. B s noz s olguları en çok tarak şlem nde çalışanlar arasında görülür. Ayrıca hallaç ve çırçır şlemler de toz maruz yet bakımından r skl bölümlerd r.
Tarladan pamuk b tk s n n toplanması ve pl k elde ed ld kten sonra dokuma yapılması sırasında toz r sk çok düşüktür.

Hastalardak t p k öykü, şe başladıktan b rkaç saat sonra gel şen akut b r nefes darlığı ve göğüste sıkışma h ss d r. Bu yakınmalar b r müddet sonra kaybolur.
Ertes gün şe gel nd ğ nde aynı tablo tekrarlar, ancak daha haf f bel rt lerle seyreder. Ha a sonu tat l nden sonra Pazartes sabahları şe başlandığında bel rt ler
en ş ddetl şek lded r. Bu özell kten dolayı hastalık Pazartes hastalığı olarak da adlandırılmaktadır. Hastalık hemen da ma 10 yıl ve daha uzun süreden ber
pamuklu dokuma endüstr s nde çalışanlarda görülür. S gara ç lmes hastalığın gel şme olasılığını artırmaktadır.

B s noz s tanısı bakımından pamuk tozu maruz yet olan b r şte çalışma öyküsü ve özell kle Pazartes sabahları ortaya çıkan bel rt lerle seyreden t p k hastalık
öyküsü öneml d r. Solunum fonks yon test yapılması yararlıdır. Radyoloj genell kle normald r, kl n k olarak ler durumdak hastalarda dah akc ğer graf s nde
öneml b r bozukluk görülmez. Hastalıkta özel b r tedav yöntem söz konusu değ ld r.

B s noz sten korunmada ortamda toz kontrolü en öneml yaklaşımdır. İpl k fabr kalarında özell kle tarak bölümünde tozumanın önlenmes ç n tem zl k şlem
vakum s stem le yapılmalı, yukarıdan aşağıya uygun hava akımı yaratılarak tozun soluma mesafes ne ulaşması da önlenmeye çalışılmalıdır. Aralıklarla şyer
ortamında toz ölçümler yapılmalıdır.

İpl k fabr kalarında pl ğ n kopmasını önlemek bakımından ortamın neml olması gerekl d r. Bu durum ortamda toz kontrolü yönünden de yarar sağlar.

İşe g r ş ve aralıklı kontrol muayeneler tıbb korunma açısından öneml d r. Özell kle aralıklı kontrol muayeneler nde Pazartes günler h ssed len nefes darlığı
öyküsü erken tanı olanağı sağlar. Vard ya başında ve sonunda yapılan solunum fonks yon testler tanı koydurucu özell kted r. Sağlık eğ t m çalışmaları
yapılmalı, gerekt ğ nde uygun toz maskeler kullandırılmalı ve s garayı bırakmak steyenlere destek sağlanmalıdır.

8.2. İşyerlerinde Sıklıkla Maruz Kalınan Bazı Önemli Kimyasallar

Maruz yete yol açan k myasalları uçucu zeh rler ve metaller olarak k ye ayırmak mümkündür. Uçucu zeh rler organ k solventler, part kül maddeler ve gazlar
olarak gruplanab l r. İşç sağlığı açısından öneml organ k solventler benzen, toluen, hekzan, metanol ve st rend r. Part kül maddelerden şç sağlığı ç n kr t k
olanları tozlar başlığı altında ncelenm ş olan asbest, s l ka ve pamuk tozudur. Gazlara örnek olarak kükürt b leş kler , azot oks tler, karbon oks tler ve
h drokarbonlardan söz ed leb l r.

Metallerden şç sağlığı yönünden tehd t oluşturanları se kurşun, kadm yum ve n kel olarak örneklend reb l r z.

8.2.1. Solvent Maruziyetine Bağlı Meslek Hastalıkları

Solventler nsan vücuduna üç yolla g r ş yaparlar:

1. Solunum yoluyla: Çoğu solvent oda sıcaklığında hızla buharlaşab l r özell kted r. Solvent buharı, zerrec kler ve solventle k rlenm ş tozlar akc ğerler
aracılığıyla kolayca kana karışmaya aracılık ederler. En öneml etk lenme yoludur.

2. Yutma yoluyla: Solvent bulaşmış ellerle yen len yemek ya da doğrudan solvent bulaşmış y yecekler n tüket lmes s nd r m yoluyla maruz yete neden olur.

3. Der yoluyla: Yağ çözen özell kler yle der n n koruyucu etk s n azaltırlar. Der den rahatlıkla em l r ve kana geçerler.

Solventler n etk ler yaşanan maruz yet süres ve dozuna göre değ ş r. Kısa sürel maruz yetlerde görülen etk ler çoğunlukla geç c d r ve yoğun maruz yet
gerekt r r. Kısa sürel etk lenme temas eden der alanında kuruma, çatlama, kızarma ve sıvı dolu kabarcıklar oluşması g b c lt problemler ne, baş ağrısına,
uyuklamaya, d kkat dağınıklığına, m de bulantısı ve rahatsızlık h ss ne yol açab l r. Etk ler hızlı başlar ve görece hızlı sonlanır. Ancak, yoğun etk lenmen n
baygınlık ve hatta ölümle de sonuçlanab leceğ unutulmamalıdır. Solunum yollarında kaşınma h ss kısa sürel etk lenme le oluşur. Burun, gırtlak ve akc ğerde
yanma h ss ve öksürüğe yol açar. Çok yoğun b r etk lenme akc ğer ödem ne yol açab l r.

Uzun sürel maruz yetlerde görece düşük yoğunlukta ve tekrarlayan maruz yet söz konusudur. Sağlık bozuklukları yavaş lerler ancak ortaya çıktıklarında
tedav ler ya zor ya da olanaksızdır. Insan yaşam kal tes n ler düzeyde ve uzun sürel ya da hayat boyu bozan ve bazen yaşam süres n kısaltan sağlık
bozukluklarıdır.
Gebel kte solvent etk lenmes düşük doğum ağırlığına ve anne karnında ölüme yol açab l r. Tetrakloret len, tolüen ve al fat k h drokarbonların düşüklere neden
olab l rler. Toluene, ks lene ve boya ncelt c ler g b karışım hal nde bulunan solventlere maruz kalan boyacılar ve ağaç şç ler n n eşler n n gebel ğ nde
kend l ğ nden düşük, düşük ağırlıklı bebek doğumu, doğumsal anomal r sk yüksek bulunmuştur.

Benzen

Aren veya aromat k h drokarbonlar olarak adlandırılan organ k b leş kler sınıfının en bas t üyes d r. Plast k, deterjan, pest s tler ve d ğer k myasalların
yapımında başlangıç maddes ya da çözücü olarak kullanılır. İz n ver len l m t değerler PEL= 1 ppm/hava ve STEL=5ppm’d r.

Benzen toks s tes maruz yetten kısa b r süre sonra ortaya çıkar. Göz, der de, burun ve boğazda rr tasyon, baş dönmes , serseml k, baş ağrısı ve m de bulantısı,
konvüls yonlar ve koma görüleb l r. Yüksek dozda maruz yet tak ben düzens z kalp atımından dolayı an ölüm gel şeb l r.

Kron k etk ler benzene maruz yetten b r süre sonra ortaya çıkar ve aylarca hatta yıllarca devam eder. Benzen nsanlara kanserojen etk yapar. Beş la otuz yıl
maruz yet lösem ye neden olur. Hayvanlarda teratojend r.

Benzen n d ğer uzun sürel etk ler der de kuruluk ve tekrarlanan dozlarda kan hücreler nde hasar ve aplast k anem oluşumudur.

Toluen

Renks z, hoş kokulu b r sıvıdır. Çok y b r çözücüdür. Boya, vern k, c la, zamk ve tem zley c maddeler n çer ğ nde yer alır. Boya, vern k, c la, yapıştırıcı
endüstr s nde solvent, ncelt c olarak kullanılır. B rçok k myasal reaks yonda başlangıç maddes d r. Plast k yapımında kullanılır.

Toluen solvent t p bağımlılığa neden olan k myasalların öneml b r üyes d r. Kullanıcılarda merkez s n r s stem depresyonu, kron k nhale ed c lerde karac ğer
büyümes , er tros t ve lenfos tler n büyümes g b etk lere yol açar.

İz n ver len l m t değer TLV = 200 ppm’d r.

Metanol

En bas t yapılı alkoldür. Duvar boyasında, vern k çözücülerde ve ant fr z olarak kullanılır. Maruz yet, der , nhalasyon ve gastro ntest nal s stem yoluyladır.
Homojen olarak vücuda dağılır. B yotransformasyonu sırasında toks s te oluşur. Metanol alkoldeh drogenaz yardımıyla formaldeh te dönüşür. Bu durum opt k
s n r dejenerasyonuna yol açar. Formaldeh t aldeh tdeh drogenaz yardımıyla form kas te dönüşürken as doz s oluşur. Metanolün kard yotoks k etk s de vardır.

n-Hekzan

İşlenmem ş petrolden yapılan b r k myasaldır. Kolayca buharlaşır ve suda az çözünür. Benzer solventlerle karıştırılarak hekzan, karma hekzan, petrol eter ve
petrol na a g b t car s mler alır.

Soya fasulyes , yer fıstığı g b ürünler n ekstraks yonunda, tekst l, mob lya, ayakkabı yapımında, baskı şler nde kullanılır. Ayrıca çatı, ayakkabı ve der
endüstr ler nde kullanılan yapıştırıcı çer ğ nde kullanılır.

Per feral s n rlerde 2,5-hekzand on’a metabol ze olarak toks k etk göster r. Per feral nöropat ye neden olur. Kaslara zarar ver r ve atrof ye neden olur. El ve
ayaklarda uyuşukluk, kas zayıflığı, felce neden olur. Ayrıca dermat t, m de bulantısı, konfüzyon ve komaya neden olur. İz n ver len l m t değerler TLV-TWA: 50
ppm, NIOSH REL: TWA 50 ppm (180 mg/m3)’d r. OSHA PEL; TWA 500 ppm (1800 mg/m3)’d r.

St ren

Kalıp yolu le üret len ürünlerde çok yaygın olarak kullanılan haf f ve sert b r pol merd r. Plast k, reç ne, yüzey kaplama, boyacılıkta kullanılır. St ren çeren
pol mer yapımı maruz yet kaynağıdır.

Der den em l m azdır. Absorbs yonun %60’ı akc ğerlerden gerçekleş r. Vücut yağlarında depolanır. Akt f metabol t st renoks t, doku makromoleküller ne
bağlanır. İz n ver len l m t değerler MAK: 200 ppm’d r.

St ren n akut etk ler santral s n r s stem depresyonu, konjukt v t, burun rr tasyonu, koord nasyon bozukluğu, baş dönmes , bulantı, kontakt dermat t,
karac ğer, böbrek ve hematoloj k s stemde bozulmalardır.

St ren n kron k etk ler anoreks a, depresyon, per feral nöropat d r. Ayrıca kars nojen k etk ler vardır. St ren maruz yet sonrasında mutajen k (bakter , drosof la
ve memel hücreler nde) ve kromozomal anormall kler tesp t ed lm şt r.

8.2.2 Ağır Metal Maruziyetine Bağlı Hastalıklar

İnsan sağlığını gen ş çapta olumsuz yönde etk leyen metaller arasında atmosferde yaygın olarak bulunan; kurşun, kadm yum ve n kel önem taşımaktadır. D ğer
metaller n b r kısmı nsan yaşamında temel yönden önem taşırken, d ğer b r kısmının konsantrasyonu se nsan sağlığını tehd t edecek boyutta değ ld r. Bel rl
l m tler n dışında bulunab lecek her türlü metal, nsan sağlığı üzer nde toks k etk göster r.

Kurşun

Mav ms veya gümüş gr s reng nde yumuşak b r metald r. Kurşunun tetraet l veya tetramet l g b organ k komponentler n n yakıt katkı maddes olarak
kullanılmaları neden yle k rlet c parametre olarak önem göster rler.

Kurşun zeh rlenmes sık tanı konulan meslek hastalıklarındandır. Başlıca akü yapımı, matbaacılık, boya yapımı, kaynak şler , otomot v ve s lah sanay s nde
olmak üzere, yaklaşık 150 şkolunda kullanılmaktadır.
Kurşun esas olarak toz ya da duman b ç m nde solunum yolu ve gastro ntest nal yolla alınır. Kurşunun özell kle hemoglob n sentez ve er tropoez, düz kas
s stem , per fer k ve santral s n r s stem ve vasküler s stem üzer nde etk ler bulunmaktadır. Akut etk ler nad ren gözlen r. Kron k kurşun maruz yet nde başlıca
bel rt ler haf f anem , er tros tlerde bazof l k noktalanma, solgun der ve mukozalar, genel b tk nl k, anoreks a, başağrıları, zayıflık, bazen uzuvlarda ve
eklemlerde ağrılar, gastro ntest nal bozukluklar, konst pasyon, ştahsızlık, kan basıncı artışı, d ş etler nde Burton ç zg s , nervus rad al s paral z s sonucu ortaya
çıkan düşük el görüntüsüdür.

Tanıda kan ve drarda kurşun ve metabol tler ncelen r. Kanda kr t k sınır 40 g / dl, drarda se 200 g / L’d r. Tedav de EDTA kullanılır.

Korunma amaçlı olarak asp rasyon s stemler , uygun havalandırma s stemler yerleşt r lmes , şyer nde yeme çme faal yetler n n engellenmes , s garanın
bıraktırılması ve uygun KKD kullanımının sağlanmasıdır.

Kadm yum

Kadm yum (Cd) gümüş beyazı reng nde b r metald r. Havada hızla kadm yum oks te dönüşür. Kadm yum sülfat, kadm yum n trat, kadm yum klorür g b
norgan k tuzları suda çözünür. Havadak kadm yum tütsü konsantrasyonu 1 mg/m3 l m t n aşması durumunda, solunumdak akut etk ler gözlemek
mümkündür.

Kadm yum esas olarak toz ve duman hal nde solunum ve gastro ntest nal s stemden alınır. Vücuda alınan kadm yumun büyük b r kısmı dokulara karac ğer
aracılığıyla yayılır. IARC sınıflandırmasında Grup I’de değerlend r lmekted r. Potent kars nojend r. Akc ğer, böbrek, prostat, karac ğer, test s, hematopoet k
s stem kars nojen d r. DNA onarımından sorumlu prote nlerle etk leş p DNA onarımını nh be edeb l r.

Burun, boğaz, lar nks ve bronş mukoz membranlarının r tasyonu g b akut etk ler kadm yum buhar veya dumanlarının nhalasyonundan saatler sonra gel ş r ve
öksürük, d spne, yutma zorluğu, göğüs ağrıları, bazen akc ğer ödem ve böbrek hasarı oluşab l r.

Kron k ntoks kasyon kend n özell kle akc ğer nflamasyonu ve prote nür le b rl kte böbrek tübüler hasarı le göster r, her k durum da maruz yet n yoğunluğu
ve k ş sel duyarlılığa bağlıdır. Ayrıca, anem , karac ğer hasarı ve kem k m neral zasyon bozuklukları gel şeb l r. Kron k maruz yette ta ta hastalığı
gel ş r.Kem ğ n yapısını oluşturan maddeler n yıkımı sonucunda kem k yapısının bozulması (osteomalaz , raş t zm), böbrek hasarı (prote nür ) ve çok ş ddetl
ağrı le karakter ze hastalıktır.

N kel

N kel gümüşümsü beyaz renkl sert b r metald r. N kel maruz yet , n kel ve n kel b leş kler elde etmek ç n; n kel cevherler n n hazırlanması ve şlenmes , toz
formundak n kel ve n kel b leş kler n n üret m ve şlenmes , n kel çeren akümülatör, mıknatıs ve sp raller n üret m , n kel ve n kel b leş kler n n üret ld ğ yıkım
şler nde, elektrokaplamada, 65°C’den daha yüksek sıcaklıklarda, elle kontrol ed len, açık, pnömat k n kel banyoları, alaşım üret m nde n kel n er y k dem re
eklend ğ çel k üret m ve dökümhanelerde ve n kel çeren özel çel kler n hazırlanması sırasında yaşanır.

Der absorbs yonu sonucunda allerj k der hastalıkları ortaya çıkar. Havada bulunan n kele uzun sürel maruz yet n nsan sağlığına etk ler hakkında güven l r
kanıtlar tesp t ed lemem şse de; n kel ş nde çalışanlarda astım g b olumsuz sağlık etk ler n n yanı sıra, burun ve gırtlak kanserler ne neden olduğu
kanıtlanmıştır. Kanserojen etk s neden le güven l rl k l m t n n bel rt lmes mümkün değ ld r.

8.2.3. Gazlar

Gazlar sanay de her üret m aşamasında açığa çıkab lmekte ve çalışanların sağlığını olumsuz olarak etk leyeb lmekted r.

Kükürt B leş kler

Petrol ve kömür g b kükürt çeren maddeler n yakılması ve kükürt çeren bazı maddeler n şlenmes sırasında kükürt gazı açığa çıkar. Bu kükürt b leş kler n n
solunması, bronş t ve astım g b hastalıklara yol açab l r.

Azot Oks tler

Azot oks tler daha çok enerj santraller nden ve motorlu araçların egzoz borularından yayılır. B r azot oks t olan n trojen d oks t solunması kalp, akc ğer ve
karac ğer rahatsızlıklarına ve solunum yolu hastalıklarına yol açar.

Karbon Oks tler

Fos l yakıtların kullanılması ve orman yangınları g b nedenlerle atmosfere büyük oranda karbond oks t gazı yayılır. Bunun yanında, oks jenle metanın
tepk meye g rmes yle oluşan karbonmonoks t gazı da b r k rlet c d r. Karbon oks tler baş dönmes ve reflekslerde yavaşlamaya sebep olur. Havada yüksek
oranda bulunmaları ölümlere neden olab l r.

H drokarbonlar

Motorlu taşıtlarda kullanılan petrolün, tüm olarak yanmaması et len ve benzen g b h drokarbonların çevreye salınmasına neden olur. Bu h drokarbonlar,
havadak başka k myasal maddelerle tepk meye g rd ğ nde, gözlere ve solunum yollarına zararlı etk ler olur.

8.3. Gürültüye Bağlı İşitme Yitikleri

Doğada t treş m yapan her şey ses çıkarır. Doğadak sesler n nsanı rahatsız edecek düzeye ulaşması gürültü adını alır. Gürültü, arzu ed lmeyen sest r, ruh ve
s n r s stem le ş tme duygusu üzer ne etk eder.
Ses n frekansı, ses n san yedek t treş m sayısıdır. Ses n ş ddet se ses t treş mler n n atmosferde yaratmış olduğu basınçtır. Ses ş ddet Logar tm k olarak dB
şekl nde bel rlen r. A,B,C ölçekler ne göre ölçüm yapılır. En çok kullanılan A ölçeğ d r ve sonuç; dB A şekl nde fade ed l r. En yüksek ses basıncı (Ppeak), "C"-
frekans ağırlıklı anlık gürültü basıncının maks mum değer d r.

B r m alandak ses gücüne ses n yoğunluğu, bu yoğunluk düzeyler ne de ses n ş ddet den r. Ayrıca, kulağımız ayn ş ddettek k ses t z ve bas sesler d ye ayırt
edeb l r. Ses n bu özel ğ ne ses n yüksekl ğ den r. Ses n frekansı arttıkça ses t zleş r, frekans düştükçe ses pesleş r.

Sağlıklı genç b r kulağın duyab ld ğ en düşük ses basıncı 20 μPa dır. Logar tm k faden n b r sonucu olarak, 20 μPa sıfır dB'e; 200 Pa da 140 dB'e karşılık gel r. Bu
nedenle des bel c ns nden sıfır dB'e ş tme eş ğ , 140 dB'e de ağrı eş ğ den r. Her üç des bell k artış ses n gücünü k ye katlar, her on des bell k artış se ses n
gücünü on kat artırır. Ses ş ddet uzaklığın kares le orantılı olarak düşer. Uzaklık k katına çıkarsa ses ş ddet 6 dB azalır.

Günlük gürültü maruz yet düzey (LEX, 8 saat) (dB(A) re.20 µPa): TSE 2607 ISO 1999: 1990 standardında tanımlandığı g b , sek z saatl k ş günü ç n, anlık darbel
gürültünün de dâh l olduğu bütün gürültü maruz yet düzeyler n n zaman ağırlıklı ortalamasıdır. Ha alık gürültü maruz yet düzey (LEX, 8h), aynı standartta,
günlük gürültü maruz yet düzeyler n n sek z saatl k beş ş gününden oluşan b r ha a ç n zaman ağırlıklı ortalama olarak tanımlanmıştır.

Maruz yet Sınır Değerler ve Maruz yet Etk n Değerler

Maruz yet sınır değerler : LEX, 8h = 87 dB (A) ve ppeak = 200 µ Pa

En yüksek maruz yet eylem değerler : LEX, 8h = 85 dB (A) ve ppeak = 140 µ Pa

En düşük maruz yet eylem değerler : LEX, 8h = 80 dB (A) ve ppeak = 112 µ Pa

İlg l yönetmel ğe göre yeterl ölçümle tesp t ed len ha alık gürültü maruz yet düzey 87 dB (A) maruz yet sınır değer n aşmayacaktır.

Gürültünün etk s ne bağlı olarak ortaya çıkab len akust k sarsıntı (travma), çok yüksek ses düzey ne an maruz yet sonucunda oluşan b r etk d r. Yoğun ses
basıncı kulak zarı le b rl kte orta ve ç kulağın f zyoloj k yapısını tamamen bozar ve ç kulaktak kort organını tahr p eder. Y ne gürültüye bağlı olarak
görüleb lecek geç c ş tme kaybı, gürültüye bağlı olarak meydana gelen ve normale döneb len ş tme kaybıdır. Maruz kalınan gürültünün frekans aralığına,
ses n ş ddet ne, maruz kalınan süreye ve gürültünün tanı, kes kl veya sürekl oluşuna bağlı olarak değ ş r. Gürültülü ortamdan uzaklaşıldığında düzelme olur.

Kalıcı ş tme kaybı, sürekl olarak gürültüye maruz kalan k ş lerde görülen ş tme y t ğ d r. Kalıcı kayıplar, geç c kayıplarda olduğu g b ; ses n ş ddet ne, toplam
maruz yet süres ne, gürültünün frekansına, gürültünün t p ne, kulağın f zyoloj k özell kler ne ve k ş sel duyarlılıklara bağlı olarak değ ş m göster r. Kalıcı ş tme
kayıpları ses basınç düzey , maruz kalınan süre arttıkça daha fazla görülür. Yüksek frekanslı sesler ve sürekl ve kes kl gürültülere göre an sesler kulakta daha
fazla ş tme kaybı oluşturur.

İş tme yet s n n düzey n ölçmeye yarayan c haza odyometre den r. Bu c hazla yapılan testlere odyometr k testler den lmekted r. Yapılan testlerde kalıcı ş tme
kaybının lk görüldüğü frekans 4000 Hz'd r ve "akust k çent k" olarak tanımlanır.

Ses frekansı 16 Hertz le 20.000 Hertz olan sesler nsan kulağının " ş t leb l r frekans aralığıdır. Günlük konuşma bölges yaklaşık olarak 250-2000 Hertz
arasındadır

Frekansı 20 Hz'den küçük olan seslere nfrases, frekansı 20.000 Hz'den büyük olan seslere ultrases adı ver l r. B r ses yalnızca tek b r frekanstan oluşuyor se bu
tür seslere "saf ton" sesler adı ver l r. Gürültü genell kle değ ş k ses frekanslarının ve değ ş k ses ş ddetler n üst üste b nmes nden meydana gel r.

Gürültünün nsan üzer ndek etk ler

İnsanlar gürültüden farklı etk len rler. Herkeste etk ler aynı şek lde ortaya çıkmaz. Bu etk ler ps koloj k, f zyoloj k, sosyal etk ler olarak da adlandırab l r z.
Gürültü temel olarak; ş tme y t ğ , let ş m kusuru, rahatsızlık h ss , yorgunluk, ver ml l k düşmes g b sorunlara yol açar. Bu sorunlar

Gürültüye maruz yet sonucunda uyku sorunları ortaya çıkar k , bunlar uykusuzluk, rahat ve der n uyuyamamak ve uykuya geç başlamak olarak sayılab l r. Ayrıca
gürültü kalp atışlarında ve kan basıncında artışa yol açıp bazı hormon ve salgı bezler n n düzen n bozab l r, davranış bozukluklarına ve s n rl l ğe yol açab l r.

Gürültüye bağlı ş tme y t kler n n saptanab lmes ç n ş yer nde sağlığa zarar verecek derecede gürültü bulunduğu saptanmalıdır. Varsa şe g r şte ve per yod k
kontrol muayeneler nde çek lm ş odyogramlardan da yararlanılmalıdır. İş tme zararına yol açan travmat k, toks k, med kamentöz ve dejenerat f d ğer etken ve
nedenler g der lmel d r.

Gürültü kontrolü ç n bel rl b r sıra tak p ed lmel d r. Buna göre tasarım aşamasındak önlemlerle başlanıp, gürültüyle kaynağında mücadele ed lmel , ses n
yayılması önlenmel ve gerek rse kulaklık, tıkaç g b uygun k ş sel koruyucu malzemeler kullanılmalıdır.

Uygulamalar

B r fabr kadak şç ler le konuşarak maruz kaldıkları k myasallar ve gürültü düzey le lg l b lg sah b olmaya çalışın. Maruz yet nden şüphelend ğ n z çalışanlar,
koruyucu önlem alıyorlar mı veya karşılaştıkları etkenler n sonuçlarından haberdarlar mı sorgulayınız.

Uygulama Soruları

1. Fabr ka seç m n yaparken ney göz önünde bulundurdunuz?

2. Şüphelend ğ n z maruz yetler n kl n k göstergeler şç lerde mevcut muydu?

Bölüm Özeti
Bu bölümde meslek hastalıklarına değ n lm şt r. Meslek hastalıklarına neden olan faktörler ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Meslek hastalıklarını oluşturan
etmenler n maruz yet süres ve dereces anlatılmıştır. Maruz yet sonrası gel şeb lecek sağlık sorunlarına değ n lm şt r.
Ünite Soruları

1. İşyer sağlık h zmetler kapsamında aşağıdak lerden hang s öncel kl olmalıdır?

A) Rehab l te ed c sağlık h zmetler

B) Tedav ed c sağlık h zmetler

C) Koruyucu sağlık h zmetler

D) Reçete yazılması

E) Ekonom k destek sağlanması

2. Aşağıda bel rt lenlerden hang s tozların neden olab leceğ meslek hastalığının önlenmes ç n uygun b r çalışma yöntem değ ld r?

A) Yer ne koyma

B) Toza kaynağında müdahele etme

C) Yerel havalandırma

D) Nem yok etme, kuru ortamda çalışma

E) K ş sel koruyucu önlemler alma

3. Ha alık gürültü maruz yet düzey kaç des beld r?

A) 65 dB

B) 80 dB

C) 87 dB

D) 90 dB

E) 100 dB

4. Sağlıklı genç b r kulağın duyab ld ğ en düşük ses basıncı …….. μPa dır. Noktalı yere gelmes gereken değer aşağıdak lerden hang s d r?

A) 5

B) 10

C) 15
D) 20

E) 25

5. Astım g b olumsuz sağlık etk ler n n yanı sıra, burun ve gırtlak kanserler ne neden olan ağır metal aşağıdak lerden hang s d r?

A) N kel

B) Kurşun

C) Kadm dyum

D) Benzen

E) Sülfür

6. Aşağıdak lerden hang s meslek hastalığı değ ld r?

A) Pnömokonyoz

B) Benzen maruz yet

C) Ç ç akc ğer

D) Kurşun maruz yet

E) Apand s t

7. Pamuk tozunun solunması sonucu oluşan solunum s stem hastalığı aşağıdak lerden hang s d r?

A) B s noz s

B) S deroz s

C) Asbestoz s

D) Kömür şç s pnömokonyozu.

E) S l koz s

8. Kömür şç s pnömokonyozu le lg l olarak aşağıdak lerden hang s yanlıştır?

A) Kömür tozunun b leş m nde karbonun yanı sıra kükürt, fosfor, bazı m neraller ve b r m ktar da s l s vardır..

B) Kömür şç s pnömokonyozu s l koz se göre daha yavaş sey rl b r hastalıktır

C) Nefes darlığı en sık bel rt d r.


D) Kömür şç s pnömokonyozu antras t ve taş kömürü şç ler nde görülür, l ny tte pnömokonyoz r sk en fazladır.

E) B r meslek hastalığıdır.

9. Aşağıdak lerden hang s f z ksel nedenl meslek hastalığı değ ld r?

A) T treş m etk s ne bağlı hastalıklar.

B) Yüksek ve düşük basıncın neden olduğu hastalıklar.

C) Tekst l ş kolunda görülen “b s noz s”.

D) Soğuk ve sıcak ortamda çalışanlarda ortaya çıkan hastalıklar.

E) Çok gürültülü b r ortamda ortaya çıkan ş tme kayıpları

10. Meslek hastalıklarının meydana gelmes ne sebep olan şlerde çalışanların maruz bulundukları tehl ke ve zararlara karşı alınacak tedb rler
aşağıdak lerden hang s değ ld r?

A) Meslek hastalığı meydana get reb len veya meslek hastalıkları l stes nde kayıtlı maddelerle çalışılan şyerler nde; bu maddeler n özell kler ,
zararları ve korunma çareler hakkında, çalışanlar eğ t lecekt r.

B) İşyerler nde, bu maddelerle hastalanma ve zeh rlenmelere a t lk bel rt ler le alınacak tedb rler gösteren özel af şler uygun yerlere asılacaktır.

C) İşyerler nde kullanılan zeh rl ve zararlı maddeler, tekn k mkan varsa aynı ş gören daha az zeh rl ve zararlı maddelerle değ şt r lecekt r.

D) İşyerler le şç konutlarında s vr s nek, s nek, tahtakurusu, p re ve benzer zararlıların yok ed lmes ç n, sık sık gereken tem zleme tedb rler
alınacak ve fenn usullere göre, gerekl emn yet kurallarına uyularak ensekt s t, rodent s t uygulaması yapılacak ve bunların yuvaları yakılacak ve
yok ed lecekt r. Farelere karşı da, d ğer etk l rodent s tler kullanılacak ve gerekt ğ nde bunlar, fenn usullerle yok ed lecekt r.

E) Kaynağında müdahale esas tutulacak, yapılamadığı takd rde çalışanın k ş sel koruyucu önlemler alması sağlanacaktır.

CEVAP ANAHTARI

1. c 2. d 3. c 4. d 5. a 6. e 7. a 8. d 9. c 10. d
9. MESLEK HASTALIKLARININ SEVK VE İDARESİ

9.1. Meslek Hastalıklarının Tanımı

Mevzuatımızda meslek hastalığı 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenl ğ (İSG) Yasası, 5510 Sayılı Sosyal S gortalar ve Genel Sağlık S gortası Yasası ve Çalışma Gücü ve
Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tesp t İşlemler Yönetmel ğ ’nde tanımlanmıştır.

İSG Yasası’nın Tanımlar kısmında meslek hastalığı, meslek r sklere maruz yet sonucu ortaya çıkan hastalık olarak tar f ed lm şt r. Sosyal S gortalar ve Genel
Sağlık S gortası Yasası madde14’te daha ayrıntılı b r tanım yer almaktadır. Buna göre meslek hastalığı; s gortalının çalıştığı veya yaptığı ş n n tel ğ nden dolayı
tekrarlanan b r sebeple veya ş n yürütüm şartları yüzünden uğradığı geç c veya sürekl hastalık, bedensel veya ruhsal özürlülük haller d r. Çalışma Gücü ve
Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tesp t İşlemler Yönetmel ğ ’n n tanımlar kısmında da aynı fade yer almaktadır.

Meslek hastalığı tanımında yer alan,

“s gortalının çalıştığı veya yaptığı ş n n tel ğ nden dolayı” fades ne dayalı olarak hastalık tehl kes olan başlıca şler saptanmış;

“tekrarlanan b r sebeple” fades le kron k maruz yete d kkat çek lm ş ve bazı hastalıklar ç n maruz yet süreler bel rlenm ş;

“ ş n yürütüm şartları yüzünden uğradığı geç c veya sürekl hastalık haller ” fades yle de bel rl hastalıkların meslek hastalığı sayılacağına şaret ed lm ş ve tüm
bunlara Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tesp t İşlemler Yönetmel ğ ’ne ekl Meslek Hastalıkları L stes ’nde yer ver lm şt r.

9.2. Yükümlülük Süresinin Tanımı

Meslek Hastalıkları L stes ’nde sütunlar b ç m nde göster len bu üç koşul yanında ayrıca Yükümlülük Süres ’ne de yer ver lm şt r. Yükümlülük süres S gortalının
meslek hastalığına sebep olan ş nden f len ayrıldığı tar h le meslek hastalığının meydana çıktığı tar h arasında geçen en uzun süre olarak tanımlanmıştır. B r
meslek hastalığı tanısı konulab lmes ç n, hek m n kend b lg ve deney m ne dayanarak kanaat oluşturması yeterl değ ld r, l stedek tüm koşulların yer ne
gelmes gerekmekted r.

9.3. Meslek Hastalıkları Listesi

Meslek Hastalıkları L stes ’ne dah l ed lecek hastalıklar konusunun uzmanı öğret m üyeler ve bürokratlardan oluşan b r kurul olan SGK Yüksek Sağlık Kurulu
tarafından bel rlen r. L stede yer almasa b le çalışanların yakalandığı b r hastalığın ş le l şk s olduğu kanıtlanırsa, SGK Yüksek Sağlık Kurulu kararı le o hastalık
meslek hastalığı sayılır.

Hal hazırda kullanılmakta olan l stem z beş başlıklıdır:

A- K myasal maddelerle oluşan hastalıklar


B- Meslek c lt hastalıkları
C- Meslek akc ğer hastalıkları
D-B yoloj k etkenlerle oluşan hastalıklar
E-F z ksel etkenlerle oluşan hastalıklar

9.3.1. Meslek Hastalıkları Listesinin Alt Başlıkları

L ste karma yapılı b r l sted r. L stede hem r sk etmenler ne göre, hem tutulan s stemlere/organlara hem de kanser oluşumuna göre b r başlıklandırma vardır.
Örneğ n A grubunda k myasal maddelerle oluşan hastalıklar başlığı le k myasal r sk etmenler ne göre b r sınıflandırma yapılırken, B grubunda tutulan doku
üzer nden b r sınıflandırma yapılmış ve B grubunun B1 alt başlığında Der Kanserler ve Prekanseröz Der Hastalıklarına yer ver lerek mesleksel kanserler
sınıflaması yapılmıştır.

L sten n ayrıntılarına dönük b r örneklend rme ç n C1b alt başlığına bakılab l r. Burada Asbestoz s tanımlanmıştır. Asbestoz s ç n saptanan hastalık bel rt ler
şöyle sıralanmıştır:

İrr tasyon öksürüğü, d spne, göğüs ağrısı, balgam,

Akc ğerde f broz plevra plakları, plevral ve plevra le per kard arasında yapışıklıklar, k reçlenmeler,

Kron k bronş t, anf zem, plör t,

Sağ kalp yetmezl ğ , kron k kor pulmonale,

Bronş yal kanserler, plevra ve per tonda mesothel om,

Kornea, yutak ve lar nksde ülserasyon,

El n volar yüzünde, ayak tabanında asbest pap llaları.

Yükümlülük süres asbestoz s ç n 10 yıldır. Buna göre s gortalı hastalığına yol açan şyer nden ayrıldıktan en geç 10 sene ç nde meslek hastalığı başvurusu
yapmalıdır.
Asbestoz s ç n hastalık tehl kes olan şler;

Asbest ve asbest l toprak çıkarılması, kullanılması, Elyaflı materyal n hazırlanması: levhalaştırma, eğ rme, örme v.b.

Asbest artıklarının şlenmes ,

Asbestl doku, karton ve kağıtların yapımı,

Asbestl ç mento ( etern t ) ve elyaflı ç mento ürünler n n yapımı ve bunlarla çalışma (kesme, delme, frezeleme, perdahlama),

Isı ve ses zolasyonu şler ,

Yapılarda asbestl maddelerle yapım ve yıkma çalışmaları,

Fren balatası yapımı,

Borulara asbestl koruyucu materyal n veya ateşe dayanıklı boyaların püskürtül mes ,

Talk yer ne özell kle last k sanay nde öğütülmüş asbest tozu kullanılması (bazı talk çeş tler nde de asbest vardır.) olarak sıralanmıştır.

Pnömokonyozlar ç n bel rlenen maruz yet süres 3 yıldır.

B r s gortalının asbestoz s tanısı alab lmes ç n yukarıdak koşulların yer ne gelmes gerekmekted r.

L steye değ ş k b r açıyla bakılarak, örneğ n d sk hern s hastalığı aranacak olursa, bunun E-5 başlığında “t treş m sonucu kem k - eklem zararları ve
anj yonörot k bozukluklar” başlığında yer aldığı görülmekted r. Hastalıklar ve bel rt ler ç nde d sk hern s vardır:

Sırt ve bel ağrıları, vertebralarda artroz k değ şmeler, d sk hern s , v sseroptoz,

D rsekte kem k-eklem zararları ( eklem aralığında daralma, ekzostoz, osteol z, ostoskleroz), ayn şeyler daha ender olarak omuz ve el eklemler nde
görülür,

El b lek kem kler zararları: ağrı, el gücünde azalma, osteokondroz, K enböck hastalığı, fraktür, psödoartroz.

Hastalık tahl kes olan şler;

Yapı mak na ve araçlarını kullanma,

Hel kopterle uçuş,

Zem nde t treş me yol açan sab t mak neler,

Elle kullanılan hava kompresörlü gereçler (testere, freze, zımparalama, perdahlama, delme v.b. mak neler ) bunların madenlerde, taş ocaklarında,
tersanelerde çel k sanay nde, metalürj de yapı şler nde, ormancılıkta kullanılmaları, ayakkabı sanay nde, der ler n düzelt lmes nde v brasyonlu mak na
kullanılması olarak l stede yer almıştır. Hastalık tehl kes olan şler arasında d sk hern s ne yol açab lecek ağır yük kaldırma yoktur. Ağır yük kaldırarak
çalışmak zorunda olanların d sk hern s neden yle meslek hastalığı tanısı alma şansı yoktur.

9.3.2. Meslek Hastalıkları Listesinin Güncellenmesi

L ste uygulaması, sürekl güncellend ğ takd rde tanı ve tazm nat şlemler n hızlandırarak çalışanlar açısından avantaj oluşturacak b r uygulama g b
görünmes ne karşın, güncellemen n yapılamadığı yerlerde hek mler n el n kolunu bağlayan b r özell k oluşturmaktadır. Z ra l ste uygulamasının uygulandığı
ülkelerde hek m n, çalışan k ş n n şyer ndek koşullar neden yle hastalandığı yönünde kanaat oluşturması meslek hastalığı tanısı konması ç n yeterl değ ld r.
Çalışan k ş de, L stede mevcut olan hastalıklardan b r veya b rkaçının, y ne l stede bel rt len koşullarda ortaya çıkmış olması gerekmekted r. Oysa çalışma
yaşamı ve buna bağlı olarak şyer ortamları son derece d nam kt r. Geçen zamanla b rl kte üret m b ç mler , üret m araçları ve üret m l şk ler sürekl dönüşüme
uğrar. Yeterl hızda güncellenmeyen b r L ste bu dönüşümün ger s nde kalacak ve hastalanmış şç ler ç n b r dezavantaj oluşturacaktır. Mevcut l ste 1978 yılında
mevzuatımıza dah l olmuş, çok fazla b r değ ş kl ğe uğramadan günümüze dek gelm şt r.

9.3.3. Meslek Hastalıkları Listesi ve ILO

Meslek hastalığı tanısına esas oluşturan meslek hastalıkları l stes uygulaması İşç Sağlığı ve İş Güvenl ğ uygulamalarını c dd yetle uygulayan b rçok ülkede
kullanılmaktadır. Meslek hastalıklarında l ste uygulamasını ben mseyen Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), 1925 yılında Meslek Hastalıkları Sözleşmes No.18’de
üç meslek hastalığından oluşan lk “ILO Meslek Hastalıkları L stes ”n yayımlamıştır. Yıllar ç nde meslek hastalığı l steler n sürekl güncelleyen ILO 2002 yılında
70 adet meslek hastalığı çeren 194 sayılı Meslek Hastalıkları L stes Tavs ye Kararını yayımlamıştır.

Meslek hastalıklarının tanısı ve tazm n ed lmes nde öncü rol üstlenen ILO ş ve hastalık l şk s ç n üç farklı düzlem tanımlamaktadır:

1. Meslek Hastalıkları, genell kle tek b r etkenle oluşan, özgün ve kuvvetl b r meslek l şk n n ortaya konması le tanısı konan hastalıklardır. Meslek hastalıkları
l steler nde yer ver len hastalıklar bu hastalıklardır.

2. İşle İlg l Hastalıklar, pek çok etken n b r arada görüldüğü, çalışma ortamının rol oynayab ld ğ , b rl kte farklı r skler n de yer aldığı, karmaşık etyoloj ye sah p
hastalıklardır. Hastalık o şyer ne ve şkoluna özel olmayıp b r b ç mde şyer ndek koşullar le l şk l d r.

3. Çalışanları Etk leyen Hastalıklar, şle lg l b r l nt olmamasına karşın meslek zararlı etkenlerle ortaya çıkışı artan hastalıklardır. İşyer n n mevcut b r patoloj y
dolaylı olarak tet klemes sonucu ortaya çıkan veya alevlenen hastalıklardır.

Uluslararası meslek hastalıkları l stes ne b r hastalığın eklenmes ç n tanımlayıcı kr terler şunlardır:

Maruz kalma ve etk len m l şk s n n güçlü ve b l msel olarak spatlanmış olması,


Hastalığın bell şlerde veya çalışma alanlarında ortaya çıkması,

Maruz kalan şç sayısı le r sk n ş ddet arasındak l şk n n kuvvetl olması,

Hastalığın b rçok ülken n ulusal meslek hastalığı l stes nde yer alması.

ILO Meslek Hastalıkları L stes üye ülkeler n meslek hastalıkları pol t kası gel şt rmeler le lg l en öneml dokümandır ve bu l stede meslek hastalıkları üç
kategor de toplanmıştır:

1. R sk etmenler le meydana gelen meslek hastalıkları (f z ksel, k myasal ve b yoloj k),

Meslek hastalıkları neden olan etmenlere göre sınıflandırılab l r:

K myasal kaynaklı meslek hastalıkları

Ağır metaller

Çözücüler

Gazlar

F z ksel kaynaklı meslek hastalıkları

Gürültü ve t treş m

Yüksek ve alçak basınçta çalışma

Soğuk ve sıcakta çalışma

Tozlar

Radyasyon

B yoloj k kaynaklı meslek hastalıkları

Bakter kaynaklı olanlar

V rus kaynaklı olanlar

B yoteknoloj kaynaklı olanlar

Ps koloj k kaynaklı olan meslek hastalıkları

Ergonom ye özens zl kten kaynaklanan meslek hastalıkları.

2. Hedef organ ve s stemler n meslek hastalıkları (solunum, der , kas ve skelet),

9.3.4. Dünyada Meslek Hastalıkları Listesi

Dünyada şç sağlığı ve ş güvenl ğ konularını c dd yetle ele alan ülkeler n b r bölümünde de l ste uygulaması yoktur. Avrupa B rl ğ ülkeler nde l ste uygulaması
varken, örneğ n ABD’de meslek hastalığı tanısı koyma şlem mevcut b r Meslek Hastalıkları l stes üzer nden yapılmamaktadır. Meslek hastalığı kuşkusu olan
çalışan hek m tarafından değerlend r lmekte ve s gorta kurumuna sunulacak rapor hek m n b lg ve tecrübes ne dayalı olarak hazırlanmaktadır.

Ülkem zde Meslek Hastalıkları L stes dışında kalan hastalıklar hukuken meslek hastalığı sayılmaz. Ancak l ste dışında kalan hastalıklar hastalığın ş le l şk s
olduğu kanıtlanırsa SGK Yüksek Sağlık Kurulu Kararı le Meslek Hastalığı sayılab l r.

9.4. Meslek Hastalığı Tanısı ve Tazmin Edilmesi

Meslek hastalığı tanısı koyma yetk s Meslek Hastalıkları Hastaneler , Devlet Ün vers teler Tıp Fakülteler ve Devlet Eğ t m ve Araştırma Hastaneler ne ver lm şt r.
S gortalının çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranlarının tesp t nde esas alınacak sağlık kurulu raporlarını düzenlemek yetk s bu sağlık
kurumlarına ver lm şt r.

S gortalının çalıştığı şten dolayı meslek hastalığı tanısı alarak sosyal güvel k kurumu tarafından sağlanan h zmetlerden yararlanab lmes ç n;

a) Sosyal Güvenl k Kurumunca yetk lend r len sağlık h zmet sunucuları tarafından usûlüne uygun olarak düzenlenen sağlık kurulu raporu ve buna dayanak
oluşturan tıbbî belgeler n ncelenmes gerek r.

b) SGK gerekl gördüğü durumlarda, şyer ndek çalışma şartlarını ve buna bağlı tıbbî sonuçları ortaya koyan denet m raporlarını ve d ğer lg l belgeler nceler.

Bu değerlend rmeler sonucu SGK Sağlık Kurulu kend s ne sunulan raporu onaylar veya reddeder. SGK kend s ne sunulan raporu onaylamak zorunda değ ld r.

9.4.1. Meslek Hastalıkları Hastanesi

Meslek hastalığı tanısı koymaya yetk l kurumlar arasında sayılan Meslek Hastalıkları Hastaneler ülkem zde 3 adett r. İlk olarak 1978 yılında Ankara ve İstanbul
ller nde kurulmuş ve daha sonra yalnızca göğüs hastalıklarına bakan Zonguldak Meslek Hastalıkları Hastanes açılmıştır.

9.4.2. Meslek Hastalığı Tanı Koyma Süreci


Meslek Hastalıkları Hastaneler , meslek hastalığı tanısı koyma, tazm nat şlemler ne esas olmak üzere malul yet bel rleme ve s gortalılık şlemler ne hak
kazanma kararının ver lmes g b konularda h zmet yürütürler. Meslek hastalıkları konusunda hem ayaktan hem de yataklı tedav h zmet verd kler g b ayrıca
koruyucu sağlık h zmetler ve gez c sağlık h zmetler sunarlar ve meslek hastalıkları alanında eğ t m h zmetler ver rler. Bunların yanısıra meslek hastalığı tanısı
koymak ç n gereks n m duyulan toks koloj laboratuvarı, ş h jyen laboratuvarı, od yometr laboratuvarı ve solunum fonks yonları değerlend rme laboratuvarı
g b ün teler bünyes nde barındırmaktadır. Meslek hastalıkları hastaneler bu h zmetler aynı b nayı paylaştıkları İSGÜM le koord nel b r b ç mde yürütürler ve
bu sayede yürütülen b rçok araştırmaya destek olma potans yel ne sah pt rler. Bu hastaneler d ğer SSK hastaneler yle b rl kte 2005 yılında Sağlık Bakanlığına
devred lm şled r.

Yükümlülük süres n aşmadan yapılan başvuru b r meslek hastalığı tanısı le sonuçlanırsa çalışan k ş meslek hastalığı ç n yapılacak SGK yardımlarından
yararlanab l r. Bu SGK yardımları

Sağlık yardımı,

Geç c ş göremezl kte günlük ödenek,

Sürekl ş göremezl kte gel r bağlanması,

Protez takılması, bakımı, onarımı, yen lemes ,

Yurt dışına tedav ç n gönderme,

Cenaze masraflarının ödenmes ,

Çey z yardımı ve

Ölüm durumunda hak sah pler ne gel r bağlanması olarak başlıklandırılab l r.

Yaptıkları ş ve çalışma koşulları neden yle hasta olan şç ler n mağdur olmama ve sayılan yardımlardan yararlanab lmeler ç n durumları çok y ncelenmel ve
f z k muayene bulguları laboratuvar bulguları le desteklenmel d r. Meslek hastalığı tanı sürec nde kullanılan laboratuvar testler 5 grupta toplanab l r:

1. Genel sağlık değerlend rmes : kan sayımı, akc ğer graf s , EKG, tam drar anal z .

2. Maruz yete a t nonspes f k testler: ortalama korpusküler volum, ortalama korpusküler hemoglob n konsantrasyonu, eoz nof l, karac ğer enz mler ,
solunum fonks yon test .

3. Maruz kalınan ajan veya metabol tler ne a t testler: toluen maruz yet nde drarda h ppür k as t, norgan k kurşun zeh rlenmes nde kanda kurşun anal z
yapılması g b .

4. Genet k veya alerj testler : kron k obstrükt f akc ğer hastalıklarında serum alfa 1 ant tr ps n eks kl ğ , hemol t k k myasallara duyarlıkta glukoz 6 fosfat
deh drogenaz eks kl ğ , organ k madde h per sens t v teler nde IgE, IgG bakılması g b .

5. Kromozomal değ ş kl kler: Bazı f z ksel ve k myasal ajan maruz yetler kromozomal değ ş kl kler yapab lmekted r.

K ş de ortaya konan hastalık bulguları yanı sıra elbette oluşan hastalığın da şyer kaynaklı olduğu somut b r b ç mde ortaya konmalı ve hastalık ve şyer
koşulları arasındak nedensell k hukuksal açıdan h çb r tereddüde yol açmayacak b ç mde fade ed leb lmel d r. Nedensell ğ n net olarak göster lememes hasta
çalışan ç n düzenlenen raporun önce SGK’nın lg l kurullarında, eğer konu yargıya taşınırsa, lg l mahkemede redd ne yol açacaktır. Bu nedenlerle, yukarıda
meslek hastalığı tanısı koymaya yetk l kurumlarda çalışan hek mler n y b r eğ t m almış olmaları şarttır. Meslek Hastalıkları uzmanlık d ploması almış b r
hek m çok y tıp b lg s n n yanında, yeterl düzeylerde ep dem yoloj , hukuk, f z k ve k mya b lmel d r. İşyerler n , üret m süreçler n ve onların nsan organ zması
üzer ne etk ler n tanıyab lmel d r.

Ülkem zde maalesef b rçok nedenle meslek hastalıklarına tanı konamamaktadır. Bu da kuralsız çalışan şyerler n n şç ler üzer nde yarattığı mağdur yet n
g der lememes ne ve yen mağdur yetler üret lmes ne yol açmaktadır. Dünyada genel kabul gören b r yaklaşıma göre ülkem z n de ç nde yer aldığı gel şmekte
olan ülkeler kategor s nde çalışanların yüzde 1.2’s la 0.4’ünün meslek hastalığına yakalanmaları beklenmekted r. Ülkem zde meslek hastalığına tanısı alma
şansı olan s gortalı şç sayısı Sosyal Güvenl k Kurumu (SGK)’nun 2015 yılı ş kazaları ve meslek hastalıkları stat st kler ne göre 2014 yılında 13.967.837, 2015
yılında 14.802.222’d r. Yukarıdak ölçüye göre 2014 yılında beklenen meslek hastalığı sayısı 55.871 le 167.614 arasındadır. Bu sayının 2015 yılında 59.208 le
177.626 arasında olduğu görülmekted r. Ortalama olarak bu sayı yıllık 110.000 c varındadır. Oysa tanı konan meslek hastalığı olgu sayısı 2014 yılında 494, 2015
yılında 510’dur.
Tablo: SGK İstatistiklerine Göre 2014 ve 15 Yıllarında Sigortalı Çalışanlar ve Tanı Konan Meslek Hastalığı Olguları

Türk ye’de beklenen n %1’ ne b le ulaşmayan meslek hastalığı stat st kler olgu kümes genelleneb l r n tel kte değ ld r. SGK stat st kler n n kend s de maalesef
çalışanların tümüne genelleneb l r n tel kte değ ld r, z ra çalışanların tümünü kapsamamaktadır. S gortasız, a le şç s olarak ya da kaçak çalışan k ş ler SGK
stat st kler kapsamında değ ld r. Eğer onlar da stat st k kapsamına alınacak olursa 15 yaş üstünde çalışanların sayısı 9 m lyonu kadın olmak üzere toplam 30
m lyona yaklaşmaktadır.

9.5. Meslek Hastalığı Kuşkusunda Sevk Zinciri

Herhang b r nedenle şyer nde hastalanan şç dek hastalığın meslek hastalığı olduğu yönünde b r kuşku oluşursa zlenecek yöntem aşağıdak g b d r:

İşyer hek m hastalık şüphes olan çalışanı lk gören k ş se onu Meslek Hastalıkları Hastanes ne sevk etmek üzere şverene yönlend r r. İşveren 3 ş günü ç nde
SGK’ya şç le lg l meslek hastalığı b ld r m yapmak zorundadır.

Hasta çalışanı lk gören ve meslek hastalığından kuşkulanan k ş a le hek m se hasta Meslek Hastalıkları Hastanes ne sevk ed l r. Buradan da y ne 3 ş günü
ç nde SGK’ya b ld r m yapması ç n şveren haberdar ed l r.

B r başka seçenekte şç n n kend s Meslek Hastalıkları Hastanes ne başvurab l r. Aynı şek lde Hastane 3 ş günü ç nde SGK’ya b ld r m yapması ç n şveren
haberdar eder.

Eğer çalışan meslek hastalığı tanısı alırsa çalıştığı şyer ÇSGB müfett şler tarafından denet me tab tutulur ve olumsuz koşullar düzelt lerek d ğer çalışanların
da meslek hastalıklarına yakalanmasının önüne geç lmeye çalışılır.

Yararlanılan Kaynaklar:

Nowak D. Arbe tsmed z n. Urban F scher Verlag. München, 2006.

Schmauder M, Spanner-Ulmer B. Ergonom e. Druckere Memm nger GmbH, Darmstadt, 2014.

Sosyal S gortalar Ve Genel Sağlık S gortası Kanunu, Sayı 5510, Tar h: 31.05.2006.

http://www. loencyclopaed a.org. The ILO Encyclopaed a of Occupat onal Health and Safety. Er ş m tar h : 14.08.2017.

Ladou J. Current Occupat onal and Env ronmental Med c ne. McGraw-H ll Company. New York, 2007.

Uygulamalar

Meslek hastalıkları hastanes ne g d n ve a le hek m nden sevk le gelen hastaların dosyalarını nceley n.

Uygulama Soruları

1. Meslek hastalıkları hastanes n seçerken ney göz önünde bulundurdunuz?

2. A le hek m nden sevk le gelen hastaların sevk z nc r kurallara uyuyor mu?

Bölüm Özeti

Bu bölümde meslek hastalıklarının sevk ne ve dares ne değ n lm şt r. Meslek hastalıkları l stes ve alt başlıkları ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Meslek hastalıkları
tanısı koyma yetk s olan kurumlar ve kurumlar arası sevk sürec n n
Ünite Soruları

1. Meslek hastalığı; s gortalının çalıştığı veya yaptığı ş n n tel ğ nden dolayı tekrarlanan b r sebeple veya ş n yürütüm şartları yüzünden uğradığı
geç c veya sürekl hastalık, bedensel veya ruhsal özürlülük haller d r’ tanımlaması Sosyal S gortalar ve Genel Sağlık S gortası Yasası’nın kaçınca
maddes nded r?

A) Madde 11

B) Madde 12

C) Madde 13

D) Madde 14

E) Madde 15

2. ‘Sigortalının meslek hastalığına sebep olan işinden fiilen ayrıldığı tarih ile meslek hastalığının meydana çıktığı tarih arasında geçen en uzun süre’
olarak tanımlanan hang süred r?

A) Yükümlülük Süres

B) Çalışma Süres

C) Bulaşma Süres

D) Kuluçka Süres

E) Maruz yet Süres

3. Meslek Hastalıkları L stes ’ne dah l ed lecek hastalıklar k mler tarafından bel rlen r?

A) YÖK

B) TUK

C) SGK Yüksek Sağlık Kurulu

D) Meslek Hastalıkları Derneğ

E) Sağlık Bakanlığı

4. Meslek hastalıkları l stes nde olmayan başlık hang s d r?

A) K myasal maddelerle oluşan hastalıklar


B) Meslek c lt hastalıkları

C) Meslek akc ğer hastalıkları

D) B yoloj k etkenlerle oluşan hastalıklar

E) Travma le oluşan Hastalıkları

5. Meslek hastalıklarının tanımlandığı İş Sağlığı Ve Güvenl ğ yasası kaç sayılı yasadır?

A) A.6330

B) B.6331

C) C.6332

D) D.6333

E) E.6334

6. Meslek hastalıkları l stes nde Der Kanserler ve Prekanseröz Der Hastalıklarına yer ver leren alt başlık ned r?

A) A1

B) B1

C) C1

D) D1

E) E1

7. Asbestoz s hang alt başlıkta tanımlanmıştır?

A) A1b

B) B1b

C) C1b

D) D1b

E) E1b

8. Asbestoz s ç n yükümlülük süres kaç yıldır?

A) 2
B) 3

C) 5

D) 10

E) 15

9. Asbestoz s ç n s gortalı hastalığına yol açan şyer nden ayrıldıktan en geç kaç sene ç nde meslek hastalığı başvurusu yapmalıdır?

A) 2

B) 3

C) 5

D) 10

E) 15

10. Pnömokonyozlar ç n bel rlenen maruz yet süres kaç yıldır?

A) 2

B) 3

C) 5

D) 10

E) 15

CEVAP ANAHTARI

1. d 2. a 3. c 4. e 5. b 6. b 7. c 8. d 9. d 10. b
10. FİZİKSEL RİSK ETMENLERİ

10.1. Elektromanyetik Radyasyonlar

10.1.1. İyonizan Radyasyon

1895 yılında X-ışınının keşf nden ber yon zan radyasyonun sağlık etk ler çalışmaları, nükleer enerj n n barışçıl ve asker uygulamalarının yanı sıra radyasyonun
tıpta, b l mde ve sanay de gen şleyen kullanımı sürekl vme kazanmıştır. Bu çalışmaların sonucunda oluşan yon zan radyasyonun etk ler n n farkındalığı, aynı
zamanda d ğer tehl kel f z ksel ve k myasal ajanlara karşı savunmada da önlemler n şek llenmes nde etk l olan radyasyondan korunma ç n stratej ler harekete
geç rm şt r. İyon zan radyasyonun etk ler n n daha y anlaşılması ç n radyasyon le lg l tanımlara göz atmakta fayda vardır.

Tanımlar

a) Denet ml alanlar: Radyasyon görevl ler n n g r ş ve çıkışlarının özel denet me, çalışmalarının radyasyondan korunma bakımından özel kurallara bağlı
olduğu ve görev gereğ radyasyon le çalışan k ş ler n ardışık beş yılın ortalama yıllık doz sınırlarını 3/10’undan fazla radyasyon dozuna maruz kalab lecekler
alanları,

b) Eşdeğer doz: B r m S evert (Sv) olup, radyasyonun türüne ve enerj s ne bağlı olarak doku veya organda soğurulmuş dozun, radyasyon ağırlık faktörü le
çarpılmış hal n ,

c) Etk n doz: B r m S evert (Sv) olup, nsan vücudunda ışınlanan bütün doku ve organlar ç n hesaplanmış eşdeğer dozun, her doku ve organın doku ağırlık
faktörler le çarpılması sonucunda elde ed len dozların toplamını,

d) Gözet ml alanlar: Radyasyon görevl ler ç n yıllık doz sınırlarının 1/20's n n aşılma ht mal olup, 3/10'unun aşılması beklenmeyen, k ş sel doz ölçümünü
gerekt rmeyen fakat çevresel radyasyonun zlenmes n gerekt ren alanları,

e) Opt m zasyon: En az radyasyon dozu le en fazla tıbb faydanın elde ed lmes n ,

f) Personel: Teşh s, tedav veya araştırmanın yapıldığı yerlerde radyasyon kaynakları le çalışan radyasyon görevl s n ,

g) Radyasyon görevl s : Radyasyon kaynağı le yürütülen faal yetlerden dolayı görev gereğ , 24/3/2000 tar hl ve 23999 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan
Radyasyon Güvenl ğ Yönetmel ğ nde toplum üyes k ş ler ç n bel rt len doz sınırlarının üzer nde radyasyona maruz kalma olasılığı olan k ş y ,

h) Radyasyon Güvenl ğ Kom tes : Sağlık kurum ve kuruluşlarında nükleer tıp, radyasyon onkoloj s , radyoterap ve radyoloj b r mler n n her b r nden en az b r
radyasyon görevl s le, dare tarafından uygun görülen d ğer personel n katılımıyla oluşan ve radyasyon güvenl ğ n n sağlanmasına yönel k çalışmaları yürüten
brm,

) Radyasyon kaynağı: Teşh s, tedav , araştırma veya kal brasyonda kullanılan ve radyasyon yayan tıbb c hazlar, radyofarmasöt k veya radyoakt f kaynağı,

j) Yarı Ömür B r radyoakt f madden n başlangıçta mevcut atom sayısının yarıya nmes ç n geçen zamana “Yarı Ömür” den r. Her radyoakt f element ç n bu yarı
ömür farklıdır ve o element n b r karakter st ğ d r.

k) B yoloj k Yarı Ömür ( TB ) Canlı dokuya, b r organa veya b r organ zmaya ver len radyoakt f madden n b yoloj k olaylar le ver ld ğ m ktarının, b yoloj k
ortamdan yarısının atılması ç n geçen zamana “B yoloj k Yarı Ömür” den r.

l)E ekt f (etk n) Yarı Ömür ( T e ) Vücutta radyoakt f madden n etk l olduğu süred r. E ekt f yarı ömür vücuda dah l olan radyo zotopun f z ksel yarı ömrüne
ve organ zmanın o maddey b yoloj k olarak atma gücüne bağlıdır.

m) Alfa Bozunması Çek rdeğ n kararsızlığı hem proton hem de nötron fazlalığından ler gel yorsa, çek rdek k proton ve k nötrondan oluşan b r alfa parçacığı
yayımlayarak bozunur Böylece bozunan çek rdek atom numarası 2, kütle sayısı se 4 azalır.

n)Beta Bozunması Beta bozunumunun üç farklı türü vardır. Bunlar; − β bozunumu: Eğer b r radyonükl d n kararsızlığı çek rdektek nötron fazlalığından ler
gel yorsa, çek rdeğ ndek enerj fazlalığını g dermek ç n nötronlardan b r n proton ve elektron hal ne dönüştürür

o) +β bozunumu: Atomun kararsızlığı nötron azlığından veya proton fazlalığından ler gel yorsa protonlardan b r nötron ve poz t f yüklü elektrona (poz trona)
dönüşür

ö) +β bozunumu Elektron Yakalama Olayı: Çek rdek proton fazlalığından dolayı kararsız se atomun çek rdeğe yakın (K, L) yörüngeler ne yakın
elektronlarından b r çek rdek tarafından yakalanır. Elektronla b r proton b rleşerek nötron hal ne dönüşür Bubozunmada çek rdekten parçacık salınmaz ancak
poz tron bozunmasında olduğu g b proton sayısı b r eks l r. Kütle numarası se aynı kalır .

p)İzotop : B r element n proton sayısı aynı fakat atom ağırlığı farklı formlarına o element n zotopları den r. Element n farklı zotoplarının atom numarası aynı
olduğu ç n k myasal özell ğ değ şmez

10.1.1.1. İyonizan Radyasyonun Fiziksel Özellikleri


İyon zan radyasyonlar, süreçte yonlara ve serbest rad kallere yol açarak etk led kler atom ve moleküller parçalayab lmede radyant enerj n n d ğer türler nden
ayrılmaktadır. İyon zan radyasonlar k grupta ncelenmekted r;

(a) kısa dalga boyu ve yüksek enerj l (örneğ n, x ışınları ve gama ışınları) ışın t p elektromanyet k radyasyonları,

(b) kütle ve yükte değ şken part kül hal ndek radyasyonları (örneğ n, elektron, proton, nötron, alfa ve d ğer atom k part küller) çermekted r.

İyon zan radyasyon, yaşayan b r hücren n üzer ne çarparak, yolu üzer ndek atom ve moleküllerle rastgele çarpışır, yonlara ve serbest rad kallere (Diş
orbitallerinde paylaşılmamış elektron içeren son derece aktif kısa ömürlü moleküllerdir . Organizmada diğer molekülleri ile hızlı rekasiyona girerek onların yapısını
değiştirirler.) neden olur ve genlere, kromozomlara ya da d ğer hayat makromoleküllere zarar verecek yeterl lokal ze enerj y b r kt r r.

Radyasyonun yolu boyunca bu tür olayların dağılımı, d ğer b r dey şle, radyasyonun kal tes veya L neer Enerj Transfer (LET), absorbe ed c ortamın
yoğunluğunun yanı sıra radyasyonun enerj s ve yükü le değ ş r. B r alfa parçacığının yolu boyunca, örneğ n, radyasyon, yalnızca b rkaç hücren n b r tarafından
d ğer tarafına geçmede genell kle tüm enerj s n kaybedecek şek lde çarpışmalar b rb r ne çok yakın meydana gel rken, d ğer tara an b r x-ışınının yolu boyunca
çarpışmalar, radyasyon tüm vücuttan b r tara an d ğer ne geçeb lecek şek lde yeter nce uzakta meydana gel r.İyon zan radyasyonların türüne göre, ş n ve
part kül olmasına göre g rg nl kler ve Relat f B yoloj k Etk nl kler değ şmekted r. Eş t dozlardak farklı yon zan kaynakların aynı etk y göstermemes olarak
fade ed leb l r.

İyon zan radyasyonun b yoloj k etk ler n n, maruz kalan hücrelerdek enerj b r k m nden kaynaklanması neden yle, yon zan radyasyon dozları, alışıldığı g b
enerj b r k m açısından fade ed l r. Bel rl b r hücrey geçerken, yoğun b r yon zan radyasyon (örneğ n, b r alfa parçacığı), hücreye zarar vermek ç n b r gen ya
da kromozom g b kr t k b r bölgeye enerj y yeter nce depolaması, seyrek b r yon zan radyasyona (örn. b r x-ışını) kıyasla daha fazladır. Bu nedenle,
radyasyonun farklı türler n n, rölat f b yoloj k etk ler (RBE) açısından normalleşt r lmeler n sağlamak ç n radyasyondan korunmada b r lave doz b r m
(eşdeğer doz) kullanılır. Eşdeğer doz (s evert [Sv] olarak fade ed l r), RBE’dek farklılıkları düzeltmek ç n absorbe ed len radyasyon doz b r m n n (Gy) uygun b r
ağırlık faktörüyle çarpılmasıdır; başka b r dey şle, alfa radyasyonunun 1 Sv’s , b yoloj k etk nl kte gama ışınlarının 1 Gy’s ne eşdeğer alfa radyasyon dozudur
(gray c ns nden) çte depo ed len b r radyonükl d n tutulumu, dağılımı ve saklanması, söz konusu element n f z ksel ve k myasal özell kler nebağlı olarak
değ şeb l r. B r kere depo ed ld kten sonra yer nde radyoakt v te kalıntı m ktarı, hem f z ksel azalma hem de b yoloj k g der m sonucunda zamanla azalır. Farklı
radyonükl dler n f z ksel yarılanma ömürler , b r san yen n altından bazılarında m lyarlarca yıla kadar değ şmekted r. B yoloj k yarılanma ömürler de kem ğe
yerleşen (örneğ n, radyum, strons yum, plütonyum) radyonükl dler n, ağırlıklı olarak yumuşak dokuda depo ed lenlerden (örneğ n, yot, sezyum, tr tyum) daha
uzun sürel olma eğ l m göstermes yle farklılık göster r.

Çevrede İyon zan Radyasyon Kaynakları ve Sev yeler

Yaşam, doğal radyasyonunun sürekl varlığında zaman ç nde evr mleşm şt r. İnsan nüfusunun maruz kaldığı doğal radyasyonun başlıca kaynakları

(a) uzaydan kaynaklanan kozm k ışınlar;

(b) toryum, uranyum, radyum ve yer kabuğu yüzey toprağının dış katmanının d ğer radyoakt f b leşenler nden yayılan karasal radyasyonları;

(c) potasyum-40, karbon-14, radyum ve d ğer radyonükle dler tarafından yayılan normalde canlı hücrelerde mevcut ç vücuttak radyasyon,

(d) kapalı ortam havasında tene üs ed len radon ve onun yavru elementler d r.

Kozm k ışınlardan kaynaklanan doz, rt fa le gözle görülür derecede değ şmekted r, den z sev yes ne göre dağlarda 2 katı ve jet uçağı rt falarında 10’un
katlarından daha fazladır. Benzer şek lde, çte depo ed len radyum dozu, yerkabuğunun bu element bakımından zeng n olduğu coğraf bölgelerde 2 kat veya
daha fazla olab l r Radondan kaynaklanan bronş ep tel ne doz, kapalı ortam havasının konsantrasyonlarına bağlı olarak b rkaç katına veya daha fazlasına göre
de değ ş kl k göstereb l r ve genell kle tüm b rleş k d ğer kaynaklardan gelen dozu çok aşmaktadır. Doğal radyasyonun yanı sıra, modern dünyada nüfuslar
ayrıca çeş tl yapay kaynaklardan radyasyona maruz kalmaktadır. Bu tür kaynakların en büyüğü, tıbb tanıda ve tedav de yon zan radyasyonun kullanımıdır.

Daha az derecedek kaynaklara bakıldığında;

(a) yapı malzemeler nde, fosfat gübres nde ve kırma taşta bulunan radyoakt f m neraller ;

(b) TV’ler n, v deo göster m term naller n n, duman dedektörler n n ve d ğer tüket c ürünler n n radyasyon yayan b leşenler ;

(c) nükleer s lahlar ve nükleer kazalardan radyoakt f serp nt ler ve

(d) nükleer enerj n n üret m nde yayılan radyonükle dler çermekted r.

İlave radyasyon dozu, bel rl ş görevler ne ve çalışma koşullarına bağlı olarak çeş tl mesleklerdek şç ler tarafından alınmaktadır. ABD’de gözlenen şç ler
tarafından alınan ortalama yıllık etk l doz, doğal arka plan radyasyondan kaynaklanan doza göre daha düşüktür ve herhang b r yılda bu tür şç ler n %1’ nden
azı, maks mum z n ver len yıllık 50 mSv (5 rem) sınırına yaklaşan b rdoz almaktadırlar.

Radyasyon kazaları, şç ler ve vatandaşlar ç n maruz kalmanın başka b r kaynağıdır.Özenl ve kapsamlı önlemlere rağmen, 1945 ve 1987 yıllarıarasında, 1350
nsan ve 33 ölümcül olaydan fazla maruz kalmayla sonuçlanan 285 nükleer reaktör kazası çeş tl ülkelerde rapor ed lm şt r.
Tablo: İyonizan Radyasyon Miktarları ve Doz Birimleri

*Burada l stelenm ş ölçüm b r mler , dünya genel nde kullanımını standartlaştırmak ç n 1970’lerde bulunmuş Uluslararası S stem’ nd r. Büyük oranda daha
öncek b r mler n yer n almışlardır, yan (1 rad =100 ergs/g = 0.01 Gy); rem (1rem = 0.01Sv) ve cur e(1 C = san yede 3.71010 parçalanma=3.71010Bq).

10.1.1.2. Radyasyon Etkileri

Etk ler n Türler

Radyasyondan korunmada, doz eş kler olan ve h çb r doz eş ğ olamayab lecek (eş ks z) etk ler arasında ayrım yapılmıştır. Öncek non-stokast k (veya
determ n st k) den len etk ler sadece etk lenen organlarda b rçok hücren n öldürülmes ne yetecek kadar büyük dozlar tarafından ortaya çıkarılan çeş tl doku
reaks yonlarını kapsamaktadır. Buna karşın, k nc s radyasyonun mutajen k ve kanserojen etk ler n çeren etk lenen b r organda tek b r hücre ç nde ufak b r
değ ş mle oluşturulab len ve böylece radyasyon dozlarının doğrusual eş ks z fonks yonları g b frekansında artış bekleneb lecek b r tür stokast k (veya
olasılıksal) olay olarak görülmekted r.

Genler ve Kromozomlar Üzer ndek Etk ler

Hücredek herhang b r molekül, yon zan radyasyondan zarar görmüş olab l r, ancak düzgün onarılmadıkça tek b r gene olan hasar, hücrey kalıcı olarak
değ şt reb l r ya da öldüreb l r. Böyles b r hasara, etk lenen hücren n kend ç nde depolanan radyasyon enerj s veya onun komşu hücreler nden b r ya da daha
fazlası üzer ndek radyasyonun etk ler neden olab l r. Ortalama bölünen hücrey öldürmek ç n yeter nce büyük b r doz (1–2 Sv), onun DNA’sında onlarca
lezyona neden olmaya yetmekted r. Bu tür lezyonların çoğu, hücren n onarım sürec n n etk nl ğ ne dayanarak onarılab l r olma eğ l m göster r, ancak
mutasyonlar şekl nde fade ed len kalıcı hasar, nsan somat k hücreler nde ve d ğer organ zmaların hücreler nde dozun doğrusal b r eş ks z fonks yonu olarak
artar görünmekted r.

Akut Radyasyon Sendromu

Dolaşım, s nd r m s stem n n, akc ğerler n veya beyn n yoğun ışınlanması, akut radyasyon sendromuna neden olab l r. Bu sendrom, dozun büyüklüğüne ve
anatom k dağılımına bağlı olarak çeş tl formlar alab l r. Türler n her b r nde, hastalığın ana fazının başlangıcına kadar süren semptomsuz b r zaman aralığını
tak ben ışınlamadan sonra genell kle dak kalar veya saatler ç nde bulantı ve kusma meydana gel r.

Kanserojen Etk ler

Atom bombası mağdurları, radyoterap hastaları, radyologlar, radyumla lg lenen saat kadranı boyayanlar, uranyum madenc ler nde çeş tl türden kanserler n
yon ze radyasyon dozu le sıklığının arttığı gözlenm şt r. Bu tür artışlar, ışınlanma sonrasında yıllar ya da on yıllar sonrasında ortaya çıkmamıştır ve d ğer
nedenlerden farklı olarak h çb r radyasyonla üret ld ğ n bel rten b r özell k serg lemem şt r. Bu tür kanserler ve öncek ışınlama arasındak nedensel l şk , bu
nedenle, yalnızca doz- ns dans l şk s n n uygun ep dem yoloj k anal z nden anlaşılab l r.
Ş md ye kadar mevcut en gen ş doz-yanıt ver ler , genel kanser ns dansının, radyasyon dozuyla kabaca orantılı olarak arttığı atom bombasından hayatta kalan
k ş ler n araştırılmasından elde ed lm şt r. Ancak, doz bağımlı artışın büyüklüğü, kanser n b r türünden d ğer ne değ ş r ve tüm kanser türler etk lenm ş
görünmemekted r. Kanser n b reysel türler ç n doz-yanıt l şk s le lg l bugüne kadark en kapsamlı mevcut ver , lösem , meme kanser ve t ro d bez
kanser yle lg l d r.

Düşük Sev yel Maruz Kalmada R skler n Değerlend r lmes .

Her ne kadar mevcut kanıt, düşük sev yel radyasyonun kanserojen etk ler ç n kes n olarak doz- ns dans l şk s n tanımlamada ve bu tür etk ler ç n b r eş ğ n
m l s evert doz aralığında bulunab lme olasılığını dışlamak ç n yeterl olmasa da, hücreler n düşük sev yel radyasyona adapte olmak ç n b raz kapas teye sah p
olduğu kanıtına rağmen, mevcut ep dem yoloj k ve deneysel ver böyles b r eş k olasılığına karşı çıkmaktadır. Bu nedenle, düşük dozlardan radyasyona bağlı
kanserler n r skler n tahm n etme g r ş mler , genell kle genel kanser ns dansının dozun l neer-eş ks z b r fonks yonu olarak değ ş kl k gösterd ğ varsayımına
dayanmaktadır. L neer-eş ks z model temel alan tahm nler, farklı organ kanserler ç n r sk tahm nler n verm şt r. Bu tahm nler, akc ğer kanserler n n daha
büyük b r oranı, belk de %10’a kadarı, kapalı ortam radonun solunmasına atfed leb lmes ne rağmen, genel popülasyondak tüm kanserler n % 3'ten azının
doğal arka plan radyasyonuna atfed leb l r olduğunu bel rtmekted r. Önceden radyasyonlu b r b reyde ortaya çıkan b r kanser n, aldığı radyasyona ne ölçüde
atfed leb leceğ kes n olarak bel rlenemez, ancak, d ğer her şey eş t olduğunda, söz konusu radyasyon dozuyla arttığı varsayılab l r. Bu varsayımın temel nde,
doza l şk n yeterl b lg b l nd ğ nde, doz alındığı zaman, nedensell k olasılığının kabaca b r tahm n ne ve d ğer nedensell k faktörler n n de dah l olab leceğ ne
da r b r tahm ne varılab l r.

Tablo: Radyasyon Çalışanları ve Toplumun Üyeleri İçin İyonizan Radyasyona Maruz Kalma Tavsiye Edilen Limitler

Radyasyon İle Çalışan Sağlık Personel

Sağlık Hizmetlerinde İyonlaştırıcı Radyasyon Kaynakları İle Çalışan Personelin Radyasyon Doz Limitleri ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik. RG: 05.07.2012 -
Sayısı: 28344
Radyasyon Doz L m tler , Personel Çalışma Esasları ve Tedb rler le Son Hükümler

10.1.1.3. Radyasyon Doz Limitleri

MADDE 7 –(1) Bu Yönetmel ğe uygun olarak radyasyon alanlarında yapılan çevresel radyasyon zlemes n n yanı sıra Radyasyon Güvenl ğ Yönetmel ğ gereğ nce
k ş sel doz metre kullanması zorunlu olan personel k ş sel cep doz metres ; bu personelden radyofarmasöt k şaretlemede ve tedav amaçlı radyonükl d
uygulamalarında, radyoterap de manuel r dyum 192 uygulamalarında görevl olanlar le g r ş msel floroskop k uygulamalarda çalışanlar k ş sel cep
doz metres ne ek olarak el b leğ veya yüzük doz metres taşır.

(2) Radyasyon kaynağı le çalışan personel n maruz kalacağı etk n doz, göz merceğ ve tüm vücut ç n ardışık beş yıl toplamında 100 mSv’ , herhang b r tek yılda
50 mSv’ geçemez. Bu kurala aykırı olmayacak şek lde ayrıca;

a) Etk n dozun ayda 2 mSv’ ,

b) El ve ayaklar ç n eş değer dozun aylık 50 mSv’ ,

c) En yoğun radyasyona maruz kalan 1 cm2’l k alan referans olmak üzere c lt ç n eş değer dozun aylık 50 mSv’ ,geçmes hal nde bu sev yeler, nceleme düzey
doz sev yeler olarak değerlend r l r.

(3) 18 yaşını doldurmamış olanlar radyasyon kaynağı le çalışılan şlerde görev alamazlar. Eğ t m amaçlı olmak kaydıyla, eğ t mler radyasyon kaynaklarının
kullanılmasını gerekt ren 16-18 yaş arası stajyer ve öğrenc ler bu eğ t mler n sadece gözet ml alanlarda alab l r. Meslek eğ t mler gereğ radyasyon kaynağı le
çalışması zorunlu 16-18 yaş arası stajyer ve öğrenc ler ç n etk n doz, göz merceğ ve tüm vücut ç n yılda 6 mSv’ geçemez. Ayrıca bu kurala aykırı olmayacak
şek lde;

a) Etk n dozun aylık 0.6 mSv’ ,

b) Göz merceğ ç n eş değer dozun aylık 0.6 mSv’ ,

c) El, ayak veya der ç n eşdeğer dozun aylık 15 mSv’ , geçmes hal nde bu sev yeler, nceleme düzey doz sev yeler olarak değerlend r l r.

Personel Çalışma Esasları ve Tedb rler

MADDE 8 –(1) Radyasyon kaynağı le çalışan personel, 7 nc maddede bel rt len radyasyon doz l m tler ve Kanunun Ek 1 nc maddes nde öngörülen süre
dâh l nde çalıştırılır. Bu personel normal mesa dışında cap nöbet ne çağrılmış se cap nöbet nde b lf l çalışılan süre de ha alık çalışma süres ne dâh l ed l r.
İdare, personel n sağlığını korumak, doz aşımına maruz kalmasını önlemek ve ş güvenl ğ n sağlamak ç n ş n n tel ğ ne uygun koruyucu g ys ve teçh zatı
eks ks z bulundurmak ve bu Yönetmel k hükümler n yer ne get rmekle; personel de gerekl korunma tedb rler ne uymakla yükümlüdür.

Resmi Gazete Tarihi: 24.3.2000 Resmi Gazete Sayısı: 23999 RADYASYON GÜVENLİĞİ YÖNETMELİĞİ

10.1.1.4.Yıllık Doz Sınırları

Madde 10 - Yıllık doz sınırları sağlığa zarar vermeyecek şek lde uluslararası standartlara uygun olarak, Kurum tarafından radyasyon görevl ler ve toplum üyes
k ş ler ç n ayrı ayrıbel rlenm şt r. Yıllık toplam doz aynı yıl ç ndek dış ışınlama le ç ışınlamadan alınan dozlarıntoplamıdır. K ş ler n, denet m altındak
kaynaklar ve uygulamalardan dolayı bu sınırların üzer nderadyasyon dozuna maruz kalmalarına z n ver lemez ve bu sınırlara tıbb ışınlamalar ve
doğalradyasyon neden yle maruz kalınacak dozlar dah l ed lemez.

a) Radyasyon görevl ler ç n etk n doz ardışık beş yılınortalaması 20 mSv’ , herhang b r yılda se 50 mSv’ geçemez. El ve ayak veya c lt ç n yıllıkeşdeğer doz
sınırı 500 mSv, göz merceğ ç n 150 mSv’d r. C lt ç n en yüksek radyasyon dozunamaruz kalan 1 cm2’l k alanın eşdeğer dozu, d ğer alanların aldığı doza
bakılmaksızın ortalama c lteşdeğer dozu olarak kabul ed l r.

b) Toplum üyes k ş ler ç n etk n doz yılda 1 mSv’ geçemez. Özel durumlarda; ardışık beş yılın ortalaması 1 mSv olmak üzere yılda 5 mSv’e kadar z nver l r. C lt
ç n yıllık eşdeğer doz sınırı 50 mSv, göz merceğ ç n 15 mSv’d r

Radyasyondan Korunma

Radyasyonun mutajen k ve kanserojen etk ler ç n eş k doz-yanıt h potez n n terk ed lmes le bu tür etk ler n r skler n n m n m ze ed lmes amacı,
radyasyondan korunmada ön plana çıkmıştır. Temel olarak korunma pol t kaları uzaklık, zaman, zırhlama ve akt v te başlıklarında toplanmaktadır. Bu hedef n
peş nde, yon zan radyasyona maruz kalmayı çeren herhang b r akt v te ç n şu kılavuzlar tavs ye ed lm şt r:

(a) gerekçe, d ğer b r dey şle, maruz kalanlara ya da daha gen ş çapta topluma neden olab leceğ herhang b r zararı telaf etmek ç n yeterl b r fayda
sağlamazsa akt v te meşru olarak değerlend r lmemel d r;

(b) opt m zasyon, doz ve/veya maruz kalma olasılığı oldukça elde ed leb l r şek lde düşük tutulmalıdır (ALARA-(ICRP, 1927, 26 no.lu yayın) (As LowAs
ReasonablyAch evable) Mantıklı olarak alınab lecek en düşük doz), tüm lg l ekonom k ve sosyal faktörler değerlend r lmel d r,

(c) doz sınırları, d ğer b r dey şle, herhang b r b reye maruz kalma ve sonuçlanan dozun olasılığı, çalışma sınırlarına göre kontrol ed lmel d r.3

Öner len doz sınırları, nüfusun en hassas üyeler nde b le vücuttak herhang b r organdak nonstokast k etk ler tamamen korumada maruz kalmaları yeter nce
sınırlama amacıyla tasarlanmıştır.3 Her ne kadar sınırlamaların, radyasyonun mutajen k ve kanserojen etk ler ne karşı tamamen koruması beklenmese de, bu
tür etk ler ç n herhang b r eş k olmayab leceğ nden, mutajen k ve kanserojen etk ler n n r skler n sosyal olarak kabul ed lemez sev yelere ulaşmasınından
korumak ç n sınırlamaların (l m tler n) yeter nce düşük olduğuna karar ver lm şt r.

Yukarıdak kılavuzlarla fade ed lmek stenen, yon zan radyasyon le lg lenen herhang b r kurumun uyması gereken şartlar;

(a) s stemler y tasarlanmalı;

(b) d kkatl planlanmalı ve doz kal brasyonu dah l onun çalışma prosedürler denetlenmel ;

(c) y tasarlanmış b r radyasyondan korunma programına sah p olmalı;

(d) çalışanlarının yeter nce eğ t ml ve denet ml olduğundan em n olunmalıdır ve

(e) b r arıza, yayılma veya radyasyon kazasının d ğer türünde b r olay durumunda derhal ve etk l b r şek lde cevap vereb lmek ç n y gel şt r lm ş ve y prova
ed lm ş b r ac l durum hazırlık planı devam ett r lmel d r.

Tıbb radyograf k muayenelerden ve kapalı alan radonundan alınan dozlar, genel toplum üyeler ç n yon zan radyasyona maruz kalmanın en öneml kontol
ed leb l r kaynaklarını oluşturduğundan, bu maruz kalmaları sınırlamak ç n ölçütler de gerekmekted r. Korunmanın gerekl olduğu d ğer potans yel maruz
kalma kaynakları, çeş tl atık alanlarındak mevcut depolama kapas teler g tt kçe ş ddetl artan, m lyonlarca metre küp radyoakt f ve karışık atıklardan (maden
ve değ rmen atıkları, harcanmış nükleer yakıt, nükleer enerj santraller n n devre dışı bırakılmasından kaynaklanan atıklar, sökülen endüstr yel ve tıbb
radyasyon kaynakları, radyoakt f farmasötük maddeler ve reakt fler, ağır metaller, pol aromat k h drokarbonlar ve d ğer k rler c ler) oluşmaktadır.

İyon zan radyasyonun sağlık etk ler çok çeş tl d r; hızla ölümcül yaralanmalardan, kanserlere, doğum defektler ne ve aylar ya da yıllar sonra kalıtsal
bozukluklara kadar değ şmekted r. Etk ler n doğası, sıklık ve ş ddet maruz kalmanın dozuna ve koşullarına bağlı olduğu kadar söz konusu radyasyonun
kal tes ne de bağlıdır. Çoğu etk ç n radyosens t v te, prol ferasyon hızıyla değ ş r ve maruz kalmış hücreler n farklılaşma dereces yle ters orantılı olarak değ ş r;
sonuç olarak, embr yo ve büyüyen çocuk özell kle radyasyon hasarına karşı savunmasızdır. B rçok etk türü n speten yüksek düzeylerde maruz kalma
gerekt rmes ne rağmen, yon zan radyasyonun genotoks k ve kanserojen etk ler , dozun l neer-eş ks z fonks yonları g b frekansında artmaktadır. Bu nedenle,
k nc s n n r skler n m n muma nd rmek ç n yon zan radyasyona maruz kalma buna göre sınırlandırılmalıdır.

10.1.2. İyonize Olmayan Radasyonlar

Genel B lg ler

Elektromanyet k radyasyonlar (EMR) dalga özell kl radyasyonlar olarak b l nmekted r. Boşlukta yayılma özell ğ ne sah p olan bu dalgalar, dalga boyları ve
frekansları le tanımlanmaktadır. Tüm elektromanyet k dalgalar, boşlukta aynı hızla yayılır ve bu hız, ışık hızına eş t olup, san yede 3x 1010 cm/s d r.
İyonlaştırmayan radyasyon olarak da tanımlanan elektromanyet k radyasyon, enerj n n boşlukta elektr k ve manyet k alanlar şekl nde yayılmasıdır. EMR' lar,
uzun dalga boyludan, kısa dalga boyluya doğru, radyo dalgaları, m kro dalgalar, nfrared ışınları, görünür ışınlar, ultrav yole ışınları olmak üzere sıralanırlar.
Dalga boyu olarak nsan vücut kalınlığı ç ne düşen m kro dalgalar ve altındak ışınların (Kızılötes radyasyon, görünür ışınları, utrav yole ışınları) nsan
vücuduna verd ğ zararlar, yapılan çok sayıda araştırma le kanıtlanmıştır. M kro dalgaların p ş rme özell ğ , Infrared ışınlarının göz merceğ ne, görünür ışınların
göz d b ne, Ultrav yole ışınlarının der ye verd ğ zararlar toplum tarafından b l nmekted r. Bu gün üzer nde en çok tartışılan konu, radyo frekanslarındak
dalgalarının yarattığı zararlardır. Radyo frekanslarındak radyasyon le dokularda ısınma sonucu meydana gelen b yoloj k etk ler, termal etk olarak adlandırılır.
Vücut ısısını düzenlemek ç n b rçok etk l yollar vardır, fakat maruz yet çok yoğun olduğu zaman vücudun baş edeb lmes de zorlaşmaktadır.

10.1.2.1. İyonize Olmayan Radyasyonlar

İyon ze olmayan radyasyon ter m , yon zan radyasyonun dalga boylarına kıyasla daha uzun elektromanyet k radyasyon dalga boylarının b rkaç türünü fade
etmekted r. Dalga boyu uzadıkça, elektromanyet k radyasyonun enerj değer azalır ve radyasyonun tüm yon ze olmayan formları, kozm k, gama ve x-
radyasyonundan daha az enerj ye sah pt r. Artan dalga boyuyla, yon ze olmayan radyasyon; ultrav yole (UV) radyasyonu, görünür ışığı, kızılötes radyasyonu,
m krodalga radyasyonu ve radyofrekans radyasyonunu kapsamaktadır. Son k s genell kle tek b r kategor olarak ele alınır. Elektromanyet k kuvvetler n enerj s ,
frekansı ve dalga boyu aralığı tablo 1'de göster lmekted r.

Radyasyon, ultrav yole aralıkta 290 nm'den kızılötes aralıkta 2000 nm’n n üzer nde gen ş b r aralığa kadar, görünür aralıkta yaklaşık 480 nm’de b r maks mum
yoğunlukla sürekl olarak güneşten yayılır. Güneş'ten gelen radyasyon, yeryüzü atmosfer nden geçerken değ ş kl ğe uğrar. Üst atmosferde bulunan ozon, en
yüksek enerj l ultrav yole radyasyonu absorbe eder.Kızıl ötes radyasyon, su buharı tarafından absorbe ed l r ve d ğer dalga boyları duman, toz ve gaz
moleküller nden geçerek değ ş kl ğe uğrar.

Mutlak sıfır sıcaklığın üzer ndek tüm nesneler radyasyon yaymaktadır, çoğunluğu kızıl ötes radyasyon olarak yayılır. Düşük sıcaklıklarda yalnızca uzun dalga
boylu radyasyon yayılır, ancak nesneler n sıcaklığı arttıkça, daha kısa dalga boylu radyasyon yayılmaktadır. Isıtılmış metal, kırmızı b r ışık saçar; ısıtma devam
ederse, görünür spektrumun tamamı boyunca enerj ver ld ğ ç n metal "akkor (beyaz sıcak)" hale gel r. Isıtılmış gazlar ultrav yole, görünür veya kızılötes
bölgelerde dalga boyları yayab l r.Ultrav yole radyasyon, karbon veya elektr k arkları g b son derece yüksek sıcaklık kaynak ek pmanlarının kullanımıylada
yayılmaktadır. Radyasyona maruz kalmanın b yoloj k etk s , maruz yet n türü le süres ne ve organ zma tarafından absorps yonun m ktarına bağlıdır.
Tablo 1: Elektromanyetik Kuvvetlerin Enerji, Frekans ve Dalga BoyuAralığı

10.1.2.2. Ultraviyole Radyasyon

Elektr kl ark lambaları, kaynak arkları, özel ultrav yole ampuller g b sun kaynaklar bulunmasına rağmen güneş ultrav yole ışınlarının ana kaynağıdır. Güneşten
dünyaya ulaşan ultrav yole radyasyon m ktarı, mevs me, günün saat ne, enleme, yüksekl ğe ve bel rl atmosfer koşullarına göre değ ş r. Yoğunluk gün ortasında
en yüksekt r ve kışa göre yaz aylarında daha yüksekt r.B r yaz ayı ç nde, sonbahardan lk bahara kadar olan dönem n tamamı boyunca ultrav yole radyasyon
dünya yüzey ne ulaşır. Bulutlu b r günde yansıma neden yle toplam ultrav yole maruz yet daha yüksekt r, kar ultrav yole radyasyonun yaklaşık% 75' n
yansıtmaktadır. Bu nedenle, güneş yanığı, açık havaya kıyasla bulutlu b r günde daha ş ddetl olab l r ve kar üzer nde çok zaman harcayan k ş lerde özell kle
daha ş ddetl olab l r. Pencere camı ve haf f g ys ler, ultrav yole ışınları etk l b r şek lde f ltrelemekted r. Gerek dış mekan şler nde gerekse endüstr yel
ortamlarda ultrav yole radyasyona karşı gen ş b r meslek maruz kalma mevcuttur1,2 .

B yolojk Etk ler

Ultrav yole radyasyonun nüfuz etme yeteneğ az olduğundan öncel kle etk lenen organlar, c lt ve gözlerd r. Ultrav yole radyasyonu, nükle k as tler ve prote nler
tarafından kuvvetle absorbe ed l r ve nsanlardak etk ler büyük ölçüde termal olmaktan z yade k myasaldır. Ultrav yole maruz yetten kaynaklanan
mutasyonlar, b tk ler ve s nekler g b organ zmalarda görülürken, düşük nüfuz etme neden yle nsanlarda görülmez. İnsanlar üzer ndek kısa vadel etk ler
olarak c ltte akut değ ş kl kler sayılab l r. Değ ş kl ğ n dört türü vardır:

p gment n koyulaşması,

er tem (güneş yanığı),

p gmentasyonda artış (bronzlaşma) ve

hücre büyümes ndek değ ş kl kler.

Ultrav yole radyasyonu der altı dokuya nüfuz etmez. Dalga boyu ne kadar uzunsa, radyasyon daha der nlere nüfuz eder. Koyu c lt koruyucu etk ye sah pt r ve en
koyu c lt tonları ç n tahm nler, er tem meydana gelmes ç n k den on kata kadar b r eş k değer olduğunu ortaya koymaktadır. Ultrav yole radyasyona maruz
kalmanın sonrasında c lt hücre büyümes ndek değ ş kl kler oluşmaktadır. Hücre bölünmes nde başlayan artış, 24 saat sonra hücre büyümes n n durması
gerçekleş r. Kabarcıklanma ve hatta c ld n ülserleşmes le ş ddetl reaks yonlar görüleb l r. Ultrav yole radyasyon aynı zamanda göz dokularında akut etk lere de
neden olur. Maruz yet kerat t, kornea nflamasyonuna ve konjonkt v te yol açab l r.Korneanın çok sayıda s n r ucuna sah p olması neden yle, az m ktardak
nflamasyon b le çok ağrılı olab l r.Gözdek etk , c ld n reng nden bağımsızdır ve tekrarlanan maruz yet le göz korunması gel ş m h ç
gözükmemekted r.Ultrav yole maruz kalmanın uzun vadel etk ler , c lt dokusunun bozulması le c ld n yaşlanma hızının artması ve esnekl kte b r
azalmayıkapsamaktadır.Ultrav yole radyasyonun göz üzer ndek geç dönem etk ler , katarakt gel ş m ne neden olmasıdır.Ultrav yole maruz yet n en c dd kron k
etk s c lt kanser d r. C lt kanserler n n % 90'ından fazlası vücudun güneş ışığına maruz kalan bölgeler nde görülür.

Korunma

Ultrav yole radyasyona karşı korunma tedb rler ; dar kontroller, ek pman tasarımını ve k ş sel korunmayı çer r. İdar yönden yapılacak çalışmalar, maruz
kalacak k ş ler n eğ t lmes n ve yönlend r lmes , duyuruların, şyer uyarı levhalarının asılmasını şyer nde mazuz yet n sınırlandırılmasını ve maruz kalma
süres n n düzenlenmes n kapsamaktadır. Ek pman olarak se, ultrav yole cam f l mler n , k ş sel korunma se, koruyucu kalkanların, gözlükler n ve uygun
kıyafetler n, koruyucu kremler n kullanılmasını çer r.

10.1.2.3. Görünür Işık

Görünür ışık 400 la 700 nm arasında b r dalga boylu radyasyondur. Güneş görünen ışığın ana kaynağıdır, ancak ısınan tungsten veya d ğer f lamentlerle ve c va
ya da neon g b b r gazda elektr k boşalım le de üret leb l r. Yayılan herhang ultrav yole radyasyon, ampulü çevreleyen cam tarafından absorbe ed l r. Görünür
radyasyonun anormal b yoloj k etk ler genell kle c dd değ ld r. B r ışık parlaması, görsel alanda “lekelere” neden olarak görsel p gmentler beyazlatır. Uzun
süre güneşe doğrudan bakarak yaşanab leceğ g b ş ddetl görünür ışık, ret nanın koagülasyonuna neden olab l r ve sonuçta ortaya çıkan lokal körlük kalıcı
olab l r. Kar körlüğü, güneş ışığına aşırı maruz kalmanın sonucudur. Lazer, radyasyonun uyarılmış yayılımının haf fçe yükselt lmes anlamına gel r k , lazerlerden
kaynaklanan yaralanmalar, potans yel olarak daha c dd d r. Lazerler; endüstr de, let ş mde, ölçmede, nşaatta, tıpta ve elektron k alanlarında kullanılmaktadır.
Lazer b r ışık demet olduğu ç n, tüm opt k yasalarını tak p eder ve d ğer ışık demetler g b değ şt r leb l n r.İlg l amaçlar ç n b r noktaya odaklandığında
lazer,delme (sondaj) benzer şler ç n muazzam ısı üreteb l r.Eğer lazer ışını ret naya çarparsa, c lt veya göz lazerlere maruz kalırsa yanıklar ortaya çıkab l r.Bu
da körlüğe neden olab l r.Lazerler aynı zamanda kornea hasarına neden olab len ultrav yole radyasyonu ve lens n opaklaşmasına neden olab len kızılötes
radyasyonu da yayarlar.

10.1.2.4. Kızılötesi Radyasyon

Görünür ışıktan daha uzun dalga boyuna sah p kızıl ötes radyasyon, 700 nm'den 1 mm'ye kadar dalga boyunda değ ş r. Mutlak sıfırın üzer ndek tüm nesneler
az da olsa kızılötes radyasyon yaymaktadır. Daha yüksek sıcaklıktak nesneler, daha düşük sıcaklıktak nesnelere doğru yayılır; sıcak b r soba h ss bunun
sonucudur. Kızılötes radyasyon, ısı üret m ç n spektrumun en öneml parçasıdır. Güçlü kızılötes radyasyona maruz yet c ldde yanmaya neden olab l r.
Kızılötes radyasyon korunmasız maruz kalma göze zarar vereb l r ve cam üfley c ler le döküm şç ler nde katarakt vakaları meslek maruz yet neden yled r.

10.1.3. Elektrik ve Manyetik Alanlar

Manyet k alanlara maruz yet yüksekger l m hatları ve elektr kl aletler n kullanımından meydana gelmekted r. Çevre de ş ortamında bu alanlara her zaman
maruz kalınmaktadır. Maruz yet n ş ddet manyet k alan ş ddet , akım büyüklüğü aletlere olan mesafelere bağlıdır. Kaynaktan uzaklaştıkça alan uzaklığın kares
le ters orantılı olarak azalır.

Çok düşük frekanslı alanlar: 300 Hz’ e kadar olan frekansa sah pt rler, elektr kl güç kaynakları ve elektr k kullanan c hazlar, ger l m hatları ana kaynaklarıdır.
Son derece düşük frekans (ELF) alanlar 1 Hz - 300 Hz akım (AC) alanları ve d ğer elektromanyet k alanlar, yonlaştırıcı olmayan radyasyon kaynaklarıdır. 60 Hz
ELF alanları, enerj hatları, elektr k kabloları ve elektr kl c hazlar tarafından üret lmekted r. Bazı ep dem yoloj k çalışmalarda elektr k hatlarına yakın manyet k
alana maruz le l şk l artmış kanser r sk n gösterm şlerd r.

Orta frekans alanlar : (300 Hz-10 Mhz) B lg sayar ekranı, alarm ve güvenl k c hazları ana kaynaklardır. Düşük frekanslı (1 Hz 300 MHz), ndüks yon akımları,
merkez s n r s stem n n şley ş n etk leyeb l r. 10 GHz ç n (100 kHz) Ara frekans aralığında, Elektr k ve manyet k alan em l m dokularda ısı artışına sebep
olab l r.

Yüksek frekans alanlar : (10 Mhz-300 Ghz) Radyo, TV, Radar ve cep telefonu antenler ve m kro dalga fırınlar ana kaynaklardır. 300 GHz 10 GHz üst frekans
aralığında maruz yet le yüzeysel dokuların ısıtılması mümkündür. Genel olarak, opt k radyasyon har ç, yon ze olmayan radyasyon nsanlarda patoloj k tepk ler
farklı r skler arasındak n cel l şk ler üzer nde çok az ver olduğu kabul ed lmekted r.

Son derece düşük frekanslı (ELF) elektromanyet k alanlar (EMF’ler), 0-300 Hz frekans aralığındadır. 60 Hz'de ve 50 Hz'de çalışan, elektr kl aletlerle b rl kte,
elektr k hatları ELF EMF maruz yetler n n en yaygın kaynaklarıdır. M krotesla (µT) veya m l gauss (mG) c ns nden ölçülen manyet k alanın gücü, elektr k
hattındak elektr k akımının b r fonks yonudur: akım ne kadar büyükse, manyet k alan da o kadar yüksekt r (1 µT = 10 mG). Elektr k alanı, hattın voltajıyla
orantılıdır ve metre başına voltla (V / m) ölçülür. Elektr k ve manyet k alanların yoğunluğu, kaynaktan uzaklaştıkça uzaklığın kares le doğru orantılı olarak
azalır.

B r güç hattındak akım, zamanla değ şt ğ nden lg l manyet k alan da zamanla değ ş r. Manyet k alanın tahm n ed lmes nde tek güven l r yöntem gaussmetre
(manyet k alan ölçer) kullanmaktır. Elektr kl c hazlar, ün telere çok yakın yüksek b r manyet k alana sah p olab l r, ancak alanlar elektr k hatlarına göre uzaklıkla
hatta daha hızlı azalır. Genel olarak, çek len akım ne kadar yüksekse, alanlar da o kadar yüksek olur. En yüksek maruz yetlere neden olan c hazlar bazı elektr kl
battan yeler, m krodalga fırınlar ve saç kurutma mak neler d r.

ELF EMF'ler ne maruz kalmanın potans yel sağlık etk ler hala tartışmalıdır. Öte yandan, ep derm yoloj stler arasında, 3-4 mG'l k ortam manyet k alanlarına
maruz kalan çocukların, lösem ns dansında artışa neden oldukları konusunda f k r b rl ğ ne varılmıştır. Y ne de, d ğer yandan, ELF EMF'ler n kansere nasıl
neden olab leceğ n veya destekleyeb leceğ n açıklayan kabul ed lm ş b r mekan zma halen tartışmalıdır ve b r kanser ç n destek laboratuvar ve hayvan
çalışmalarıyla bağlantılıdır. 2001'de, Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC) tarafından b r araya get r len b r kom te ELF manyet k alanlarını Grup 2B
kanserojen- yan " nsanlar ç n muhtemelen kanserojen" n tel kte olarak sınıflandırmıştır.

10.1.4. Epidemiyolojik Çalışmalar

Son zamanlarda, bu ep dem yoloj k çalışmalardan elde ed len ver lerle b rl kte k bağımsız meta-anal z, 3-4 mG üzer nde manyet k alanlara maruz kaldığında
b r çocuğun lösem gel şt rme r sk oranının k katına çıktığını tesp t etm şt r. Enerj hatlarının yakınında yaşayan nsanlar arasında da hastalık le l şk ler olduğu
b ld r ld .

Laboratuvar ve hayvan deneyler nden destek alınamaması, bu l şk y net olarak açıklayamamaktadır. Ancak belk de bu artan kanser r sk nden EMF
maruz yet n n hang yönünün sorumlu olduğunun açıklanması gerekmekted r. Çoğu deneysel çalışma, daha karmaşık dalga formlarını çeren gerçek dünyadak
alanlardan z yade, 50-60 Hz'de saf b r s nüzo dal EMF kullanmıştır. Örneğ n, yüksek tepe noktası gücüne sah p kısa ömürlü elektromanyet k geç c dalgalar, bas t
s nüs dalgalarına göre b yoloj k olarak daha akt f olarak göster lmekted r ancak ne yazık k , çok yönlü (kompleks) alanların potans yel etk ler n araştırmak ç n
bu konuda yapılan araştırmşaların artması gerekl d r.

EMF'ye maruz kalmış çalışanlar üzer nde yapılan çalışmalar, çocukluk ev çalışmalarına göre daha az tutarlılık gösterm şt r, ancak onlar da bey n kanser n n yanı
sıra lösem modeller de gösterm şt r. Buna rağmen, uygun maruz kalma parametreler n bel rleme le l şk lend rmede zorluklar, kes n sonuçlarına ulaşma
konusunda net sonuçlara ulaşılması konusunda b r engel olarak görülmekted r.

Çoğu meslek çalışma, çalışanların maruz kaldıkları manyet k alanlara odaklanmıştır ancak M ller ve ark, elektr k alanlarına maruz kalan çalışanları göz önüne
alındığında çok daha yüksek r sk tahm nler gözlemlem şt r. Elektr k ş rket çalışanları üzer nde yapılan b r çalışmada, M ller, hem manyet k hem de elektr k
alanlarına n speten yüksek maruz kalmalar ç n lösem r sk nde öneml artışlar b ld rm şt r. Daha sonrak b r çalışmada, en az 20 yıl çalışmış şç ler n ve 10-20 V /
m'l k b r eş ğ n üzer nde elektr k alanlarına öneml ölçüde maruz kalmış olanların, beklenen n 8-12 katı kadar yüksek b r lösem r sk taşıdıklarını bulmuştur. Ne
yazık k , başka şç ler n benzer, yüksek lösem r sk yaşamış olup olmadıklarını ve r skler n bell b r eş k değer n üstündek maruz kalmalardan bağımsız olup
olmadığını görmek ç n herhang b r tak p çalışması yapılmamıştır.

Kadınlarda düşük r sk n , tahm n , ç n 16 mG veya daha fazlasına maruz kalmış kadınların spontan düşük yapmanın altı kat artmış r sk n taşıdıklarını ortaya
konulduğunda, b r maruz kalma eş ğ n n önem ortaya çıkmıştır. Araştırmalarda farklı sonuçların elde ed lmes olası ELF EMF sağlık r sk ç n tartışmaların
devam edeceğ n göstermekted r.

10.1.5. Epidemiyolojik Bağlantılar İçin Biyofizik Temeller

B r etk leş m mekan zmasının olmaması EMF-kanser bağlantısının lş k s n zayıflatmaya neden olmaktadır. Y ne de, laboratuar araştırmasının k ana hattı
ep dem yoloj k bulguları desteklemekted r. B r nc s , düşük frekanslı manyet k alanların, deney hayvanları DNA'sında tek ve ç sarmallı kırılmalara neden
olab leceğ n gösterd . 50/60 Hz'dek kuantum enerj s , b r k myasal bağın kırılması ç n gereken değer n çok altında olmasına rağmen, ep genet k değ ş kl klere
dayalı alternat f açıklamalar olab l r.

İk nc olası mekan zma, doğal b r hormon ve geceley n ep f z n n ürett ğ güçlü b r ant oks dan olan melaton n üzer ne odaklanmaktadır. Görüleb len ışığın
melaton n n ep f zden akışını durdurduğu uzun zamandır b l nmekted r; EMF'ler benzer ancak zayıf b r etk ye sah p olab l rler. İnsanları ve hayvanları saf
s nüso dal 50/60 Hz'l k manyet k alanlara maruz bırakan laboratuar çalışmaları karışık sonuçlara yol açarken, şyer nde ve evde, gerçek dünya ortamlarında,
EMF'lere maruz kalan nsanlarda yapılan araştırmalar, melaton n supresyonunu göstermede daha tutarlı olmuştur. EMFler sadece ep f z tarafından melaton n
üret m n engellemezler, aynı zamanda onun onkostat k etk s n de engelleyeb l rler.

10.1.6. Radyo Frekansi ve Mikrodalga Radyasyonu

Radyo frekansı ve m krodalga (RF / MW) radyasyonu, elektromanyet k spektrumun 3 kHz - 300 GHz frekans bandını kapsar. RF / MW radyasyona kamusal maruz
kalmanın en yaygın kaynakları, cep telefonları ve bunlarla l şk l kulelerd r. Telev zyonlar ve radyo stasyonları, programlarını yayınlamak ç n daha güçlü
s nyaller kullanır. D ğer yüksek güç kaynakları, radarları ve uydu l nkler d r. Ordu, let ş m, radar ve elektron k savaş ç n RF / MW radyasyonunun öneml b r
kullanıcısıdır. Çok sayıda endüstr yel uygulama, radyasyonun ısıtma özell kler n kullanmaktadır. Radyasyon ortam yoğunluğu sant metre kare başına m l watt
(mW / cm2) veya metre kare başına watt (W / m2) (1 mW / cm2 = 10 W / m2) le ölçülür.

Elektromanyet k dalgaların, b yoloj k dokular üzer ne etk ler n anlayab lmek ç n, maruz kalmış olan vücudun farklı bölümler nde alan büyüklüğünün
ölçülmes gerek r. Bunun ç n sırasıyla dokunun letkenl ğ ve yoğunluğuna bağlı ve elektr k alan değer n de hesaba katan SAR değer ne (Özgül Soğurma Hızı)
göre değerlend rmeler esas alınarak toplumda b r takım standart değerler n kullanılması yoluna g d lm şt r. Hatta bu standartlar, bazı temel standartlara
bağlanmıştır. Temel standart olarak " nsan vücut sıcaklığını ortalama olarak 1oC arttıran Elektromanyet k enerj yutulmasının zararlı olduğu" fade ed lm şt r.
Bu standarda göre k logram başına dokuların yutab leceğ maks mum güç 4 Watt olarak saptanmıştır. Yan 4 Watt gücündek b r elektromanyet k dalga, vücut
sıcaklığını yaklaşık 1oC arttırmaktadır. Bel rlenen bu düzey n 1/10'u olan, 0,1o C g b vücut sıcaklık artmasının zararsız olacağından yola çıkılarak, bu değer,
çalışanlar ç n 0,4 W/kg SAR (1/10), genel halk ç n 0,08 W/kg SAR (1/50) değer ne, yan güvenl k sınırlarına çek lm şt r. Genel halk l m t değerler n n 1/50 düzey ne
çek lmes bu grup çer s nde, çocukların, yaşlıların ve hastaların bulunmasındandır. Bu değerler Dünya Sağlık Örgütü ve ICNIRP-Uluslararası Non-İyon zan
Radyasyondan Korunma Kom tes tarafından kabul ed lmekted r.

SAR'ları tahm n etmek zordur yet şk n nsanlar ç n ortalama 4 W / Kg'lık b r tüm vücut SAR değer , 30-300 MHz'de 10 mW / cm2'l k b r güç yoğunluğuna yaklaşık
olarak eşdeğerd r.

10.1.7. Epidemiyolojik Çalışmalar


Ç ş

RF / MW'ye maruz kalmış popülasyonlar hakkında, güç frekanslarına kıyasla çok daha az sayıda yüksek kal tel ep dem yoloj k çalışma bulunmaktadır. M lham
amatör radyo operatörler arasında daha yüksek lösem ve lenfoma oranlarını b ld rd . Ancak elektromanyet k maruz yetler n doğası d ğer olası toks k maddeler
kadar net olmadığı da b r gerçekt r. Elektromanyet k alanın, b yoloj k s stemler ve nsan sağlığı üzer ne olumsuz etk ler , yapılan çok sayıda deneysel çalışmayla
kanıtlanmıştır. Yapılan çalışmalarda çok yüksek elektr k ve manyet k alan oluşturularak laboratuar ortamlarına deney hayvanları maruz bırakılmıştır. Toplumda
bu kadar yüksek manyet k ve elektr k alana maruz yet, ancak mesleksel etk lenmelerde h çb r önlem alınmadan maruz kalma söz konusu olab l r. B r d ğer
konu se; ortamdak elektr k ve manyet k alanın değer uzaklığın kares le ters orantılı olarak azalmaktadır. Evler m zde kullanılan b rçok c hazda elektr k ve
manyet k alan oluşturmakta, c hazdan 2 m uzakta ölçülen alan değer l m t değer n %1 ve % 0,1 sev yeler ne ger lemekted r. D ğer ep dem yoloj k çalışmalarda
se etk lenme ve vücut bölümler nde kanser arasındak l şk y araştıran araştırmalarda az sayıda araştırmada l şk göster lm ş d ğerler nde göster lemem şt r.
Bu konuda yapılan çalışmalar b rb r le çel şk l olup doz ve maruz yet süres le değ şt ğ b l nmekted r. Dünya Sağlık Örgütü elektromanyet k radyasyonların
sağlık üzer ndek etk ler n n kes nl k kazanması ç n 9 sorunun cevaplanması gerekt ğ n bel rtm şt r. Bu sorular se; hücresel bazda yapılan çalışmaları,
maruz yet n değerlend r lmes n , Doz-Cevap İl şk s , İstat st ksel çalışmalardan elde ed len sonuçları, nsanlar üzer nde yapılan çalışmalardan elde ed len
çalışmaları, farklı çalışmalardan aynı sonuçların elde ed leb l rl ğ n , yan tekrar ed leb l rl ğ n , hayvan deneyler nden elde ed len çalışmaları, patoloj le lg l
çalışmaların ve ep dem yoloj k çalışmalardan elde ed len sonuçlar le örtüşmes gerekt ğ n bel rtm şt r. RF / MW ep dem yoloj s n n odak noktası, ş md cep
telefonlarına ve daha az oranda onlarla bağlantılı baz stayonlarına yöneld

10.1.8. Mobil Telefonlar ve Baz İstasyonlari

İyon ze olmayan elektromanyet k radyasyonla lg l en öneml halk sağlığı sorunu mob l (hücresel) telefonların yaygın kullanımıdır. Dünyadak k m lyondan
fazla nsan şu anda bu el c hazlarının düzenl kullanıcılarıdır. M krodalga radyasyona uzun sürel maruz kalmanın sağlığa zararlı etk ler olsun veya olmasın açık
b r soru olmaya devam etmekted r.

Hardell ve ark. bey n tümörler n n bel rl türler n n yanı sıra akust k nöromalarda b r r sk görmüştür. Buna ekolarak, kordonsuz telefonların kullanımıyla sağlıkla
lg l r skler n n de bulunduğuna da r bulgular bulmuşlardır. Aynı araştırmacılar, kentsel ortamlarda kullananlara kıyasla, kırsal alanlarda telefon kullananlar
arasında daha yüksek b r bey n tümörü r sk b ld rd ler. Cep telefonları üzer ndek kaygılardan çoğu kanser ve akust k nöromalar üzer ne yoğunlaşırken, b r
takım d ğer etk ler de b ld r lm şt r.

Cep telefonlarının kullanımıyla l şk l bel rs z sağlık etk ler n n ışığında, çocuklar tarafından kullanımına yönel k ht yatlı b r yaklaşımak gerekl d r. Çocukların
Gel şmekte olan s n r s stemler neden yle, baş bölges dokusundak enerj n n daha fazla em lmes ve maruz kalmanın daha uzun ömrü neden yle" çocuklar
tarafından yaygın b ç mde kullanılmasını önlemeye çalışılmalıdır. Ebeveynler n çocukların cep telefonlarını kullanmalarını kısıtlamadır. Baz stasyonları
telefonlardan çok daha düşük maruz yetlere (1000 kat daha az) sah p olmakla b rl kte, kuleler her zaman ver c durumdadır. Bu g b düşük maruz yetler,
ep dem yoloj k çalışmaların yürütülmes n ve Etkene Atfed len R sk n hesaplanmasını zorlaştırmaktadır.

L m t değerler n altındak maruz yetlerde neden - sonuç l şk s n kısa dönemde göstermek pek mümkün görünmemekte ve uzun vadede zararlı etk ler n
söylemek ç n detaylı kohort çalışmalara gereks n m vardır. Halk sağlığı yönünden değerlend rd ğ m z zaman, bünyesel ve çevresel etkenlerden kaynaklanan
b rçok r sk m z n olduğunu unutmamalıyız. Mevcut r skler n z n üzer ne ek b r r sk lave etmemel , yaşamımızı kolaylaştıran b rçok teknoloj n n, c hazın
sağlığımıza bazı yönlerden zararlı olab leceğ n ve korunma pol t kalarını göz ardı etmemel y z.

10.2. Ses ve Gürültü

Ses, günlük hayatımızın vazgeç lmez b r parçası olup konuşarak anlaşab lmem z sağlarken, k m zamanda b z tehl kelere karşı uyarır ve günlük yaşamda
kullandığımız c hazlar hakkında kal te değerlend rmes yapab lmem z sağlar. Ses n Frekans b r m Hertz olup (Hz),İnsan kulağı 20 le 20.000 Hz. arasında olan
sesler ş teb lmekted r.

10.2.1. Ses

Ses Gücü

Ses n kaynağından çevreye yayılan enerj anlamına gel r. Watt b r m le fade ed l r.

Ses n Yoğunluğu ;

Ses gücünün b r m zamanda b r m alana düşen m ktarını göster r. (W/m2) olarak fade ed l r. Ses yoğunluğu bakımından kaynakla etk lene yer arasındak uzaklık
öneml d r.

Ses Basıncı

Ses let m havadak veya bulunduğu ortamdak t treş mler le olmaktadır. Ses n havayı t treşt rmes , havada basınç oluşturması demekt r. Ses basıncı paskal
ölçü (Pa) b r m le değerlend r lmekted r. İş tme eş ğ olan 10-12 W/m2 ses yoğunluğu 2x10-5 Pa kadar basınç oluşturur.

Ses Yoğunluk Düzey

Ses yoğunluk değer nden logar tm k olarak türet len değere “Bell”, günlük yaşamda Bell’ n onda b r anlamına gelen dB değer kullanılmaktadır.

Yoğunluk düzey (dB) = 10 log I/Io formülü le fade ed lmekted r.

Io= referans ses yoğunluğu ( ş tme eş ğ : 10-12 W/m2


I= değerlend r len ses yoğunluğu

Ses Basıncı Düzey

Ses yoğunluğu kullanılarak yapılan hesaplamaya benzer şek lde basınç değerler kullanılarak ses basıncı düzey hesaplanır.

Basınç düzey (dB)= 10 log10 (p/po)2 = 20 log 10(p/po)

Po =referans ses basıncı ( 2x10-5 Pa) ,P = değerlend r len ses basıncı

Gürültünün ş tme eş kler üzer ndek etk ler n değerlend rmede öneml b r özell kt r.

Basınç etk s le havada oluşan t treş m kulağa ulaştığında kulak zarını t treşt r r. Zar t treş mler orta kulaktak kem kç klere ( ncus, malleus ve stapez) (çek ç –
örs-üzeng ) ulaştırır. Kem kç kler aracılığı le ses dalgaları ç kulağa let l r. Bu şek lde ç kulaktak (koklea) sıvı (endolenfa) t treş r ve sonunda kokleadek
tektor al membran üzer nde bulunan t trek tüylü hücreler t treş m h sseder . Tektor al membran üzer ndek t trek tüylü hücreler (ha ry cells) t treş m h sseder.
Bu hücreler tarafından h ssed len ses ş tme s n r (akust k s n r) aracılığı le bey ndek temporal loba let l r ve ses algısı oluşur.

10.2.2. Gürültü

N tel ğ ve n cel ğ bozulmuş rahastız ed c sesler olarak tanımlanan gürültü se, geleneksel olarak negat f çağrışımlara sah pt r ve dolayısıyla sağlık üzer ndek
etk ler n n y ncelenmes gerekl d r. Gürültünün ş tme duyusuna zarar verme potans yel tamamen onun f z ksel özell kler yle lg l d r.Gürültüya bağlı ş tme
kayıplarının m ktarı, gürültüye maruz kalmanın yoğunluğu ve süreler le gürültünün karakter (spektrum ve maruz yet zamanpatern ) le lg l d r.Sürekl veya
geç c olsun ya da olmasın gürültünün karakter ve onun spektrumu aynı zamanda b r rol oynar ve farklı gürültü türler , sesler n toplam yoğunluğu aynı
olmasına rağmen ş tmeye farklı derecelerde r sk oluşturur; s lah ve patlama ses nden gelen sesler g b dürtüsel sesler genell kle sürekl gürültüye kıyasla daha
büyük b r r sk oluşturmaktadır.

Düşük frekanslı sesler n, aynı f z ksel yoğunluğa sah p yüksek frekanslı seslerden daha az zarar ver c olduğu düşünülmekted r. Bu nedenle, gürültü yoğunluğu,
onun ş tme üzer ndek etk s n tahm n etme amacıyla b r ses düzey ölçme c hazı le ölçülürken, b r frekans ağırlıklandırma da kullanılır. Genel olarak kullanılan
ağırlıklandırma (A-ağırlıklandırma), yüksek frekanslardak enerj ye kıyasla düşük frekanslardak enerj ye daha az ağırlık ver r. Gürültünün zamana bağlı
patern n n önem , gürültü sev yes n n standart ölçülmes nde daha zordur.

İş tme kaybına neden olma potans yel n bel rleyen ses n f z ksel özell kler olduğundan, ses n kaynağı, ş tme hasarında ortaya çıkab lecek r sk dereces
üzer nde herhang b r etk s yoktur ve eğlence etk nl kler sırasında nsanların maruz kaldıkları sesler, sanay de olduğu g b ş faal yetler yle lg l gürültü kadar
büyüklükte ş tmeye büyük b r r sk oluşturmaktadır. İnsanların s lah ses gürültüsüne maruz kaldığı akt v teler n, özell kle gürültüye bağlı ş tme kaybını (GBİK)
tet kleme r sk yüksekt r.

B rey n gürültüye bağlı ş tme kaybına (GBİK) karşı hassas yet nde büyük farklılıklar vardır ve bu nedenle yalnızca b r ş tme kaybı ç n ortalama olasılık,
gürültünün f z ksel özell kler ve gürültüye maruz kalma süres hakkında b lg temel alınarak tahm n ed leb l r.

10.2.3. Geçici Eşik Kayması ve Kalıcı Eşik Kayması

Kulak, bel rl b r yoğunluğun üzer ndek seslere bel rl b r süre ç n maruz kaldığında fark ed len lk etk , kulakların duyarlılığında b r azalmadır (işitme eşiğinin
yükselmesi).İş tmedek bu azalma, maruz kaldıktan hemen sonra en büyüktür ve maruz kalma sona erd kten sonra yavaş yavaş azalır. Gürültü çok yüksek veya
maruz kalma süres çok uzun değ lse, ş tme kademel olarak (yavaş yavaş) or j nal sev yes ne ger dönecekt r. Bu tür ş tme kaybı, geç c eş k kayması (GEK)
olarak b l n r. GEK, patlamalardan ve s lah ateş g b yüksek yoğunluklu seslere tek b r maruz kalmadan sonra yaşanab l r. Gürültü, bel rl b r değere kıyasla daha
yoğun se ve / veya maruz kalma süres bel rl b r zamandan daha uzunsa, ortaya çıkan ş tme eş ğ h çb r zaman or j nal değer ne dönmezse, kalıcı eş k kayması
(KEK) meydana gelm şt r. KEK, GEK'ten kurtulma sonrasında yaşanan kararlı eş k kaymasıdır. Uzun yıllar böyle seslere maruz kalan nsanlarda KEK baskındır ve
maruz kalmanın b t m nden sonra GEK b leşen azdır. Aynı gürültü maruz yet ç n GBİK'tek b reysel farklılaşma büyüktür.

GEK, muhtemelen kokleadak ( ç kulağın b r parçası olan) duyusal (algılayıcı) hücreler n fonks yonunun geç c olarak bozulmasından kaynaklanırken, KEK bu
hücrelerde oluşan ger döndürülemez hasar le l şk lend r lm şt r. Bununla b rl kte, araştırmalar GBİK' n (GEK ve KEK) neden n n, tüy hücreler ndek morfoloj k
değ ş kl klerden daha karmaşık olduğunu gösterm şt r.1 Bu nedenle, orta sev yedek seslere daha önceden maruz kalmanın, daha sonrak b r zamanda daha
yoğun gürültüye maruz yet n neden olduğu GEK' azaltab lecek olması lg nçt r.2,3 Ayrıca, gürültüye maruz kalmanın ş tsel s n r s stem nde morfoloj k
değ ş kl klere neden olduğu da göster lm şt r. S n r s stem ndek bu değ ş kl klere, aşırı uyarılmanın doğrudan etk s n n m ya da koklear tüy hücreler n n
yaralanmasından kaynaklanan g rd yoksunluğunun mu neden olduğu net değ ld r, ancak s n r s stem ndek değ ş kl kler muhtemelen GBİK semptomlarına
katkıda bulunmaktadır.

Duyusal hücreler n bulunduğu kokleanın baz ler memranı, sesler n spes f k anal z n gerçekleşt ren ve böylece spes f k duyu hücreler grubunun, b r ses
spektrumuna göre akt ve ed ld ğ karmaşık b r organdır. Kokleada, ç ve dış tüy hücreler nde k tür duyu hücres (tüy hücres ) vardır. Görünüşler b rb r ne
benzemekle b rl kte, tamamen farklı şlevlere sah pt r. İç tüy hücreler , sesler ş tsel s n r n ayrı ayrı l fler nde s n rsel b r koda dönüştürürler, ancak dış tüy
hücreler n n şlev mekan kt r; baz ler membranın hareket n güçlend ren ve böylece kulak hassas yet n arttıran "motorlar" g b davranırlar. Dış tüylü hücreler n
gürültüye maruz kalması sonucu tahr p ed lmes , ç tüylü hücreler n tahr p ed lmes nden daha gen ş çaplıdır. Dış tüylü hücreler n tahr p ed lmes kulak
hassas yet n azaltır, çünkü "koklear ampl f katörler" kokleanın otomat k kazanç kontrolü bozularak da yok ed l r, böylece gürültünün anormal algılanmasıyla
(gürültünün güçlend r lmes ) sonuçlanır. Tüy hücreler n n hasar görmes kalıcıdır ger ye dönüşmez.1

10.2.4. Gürültünün Neden Olduğu İşitme Kaybının Doğası


Ses maruz yet nden kaynaklanan ş tme kaybı normal olarak kulağımızın en hassas olduğu bölge olan 4 kHz c varında frekans aralığında en yüksek değerd r.
Gürültüye maruz kalma süres arttıkça veya gürültü sev yes arttıkça (100 dB vs. 90 dB), ş tme kaybının büyüklüğü artar ve ş tme kaybının frekans aralığı
gen şler. 40 yıl boyunca gürültüye maruz kalma sonrasında beklenen ş tme kaybının büyük kısmı zaten maruz kalmanın lk 10 yılında ed n lm şt r. Gürültü le
b rl kte şyerler nde k myasal etkenlere mazuz yet 4kHz ve 6kHz de akust k çent ğ der nleşt rd ğ n gösteren çok sayıda çalışma mevcuttur.

10.2.5. İşitmenin Ölçümü

İş tme kaybı, b l nen gürültüye maruz kalma ht mal bulunmayan gençler n ş tme eş kler ne dayanılarak elde ed len normat vb r ortalama ş tme eş ğ ne göre
des bel (dB) olarak ölçülür.

“ dB, desibelin kısaltılmış halidir ve burada ses basıncının bir ölçüsü olarak kullanılan logaritmik bir ölçüdür.1 dB, bir logaritmik birimin onda biridir (1:10'luk bir
oran).İşitme eşik değerlerini ölçmek için ses basıncının logaritmik bir ölçüsünü kullanmanın nedeni, ses yoğunluğunun subjektif duyumunun yaklaşık olarak ses
basıncının logaritmasıyla ilişkili olmasıdır.”

"Normal" ş tme ç n b raz farklı standartlar dünyanın farklı yerler nde kullanılır. B r k ş n n ş tme eş ğ le "standart" ş tme eş ğ arasındak fark, " ş tme eş k
sev yes " (İES) olarak b l n r ve des bel olarak ölçülür. İş tme düzey , test ed len frekansın b r fonks yonu olarak d key eksende ç z ld ğ nde, odyogram olarak
b l nen b r graf k elde ed l r.(Genell kle, normal ş ten genç b r k ş , yaklaşık 20 Hz - 20 kHz frekans aralığında sesler duyab lmes ne rağmen, ş tme eş kler
yalnızca 125-8,000 Hz [8 kHz] frekans aralığında bel rlen r.)

Şek l 1 de göster len ş tme kaybı, gürültünün gen ş b r spektrumda ve doğasında sürekl olduğu çeş tl malat sanay s nde gürültüye maruz kalmış k ş ler ç n
t p k b r örnekt r. İş tme kaybının yaklaşık 4 kHz'de en yüksek olmasının neden , kulak kanalının 3 kHz frekans aralığında, sesler yükselten eden b r rezonatör
g b davranması ve yarım oktav kaymanın, 4 kHz c varında en büyük ş tme kaybına neden olmasıdır.

Şekli 1: Değişik gürült düzeylerine maruziyette oluşan işitme kayıpları

10.2.6. Gürültü Duyarlılığının Kişisel Değişimi

GBİK'e karşı duyarlılık, b reyler arasında değ ş r ve tam olarak aynı zaman zarfında aynı gürültüye maruz kalan farklı k ş ler, farklı derecelerde ş tme kaybına
uğrayab l r. Bazı nsanlar, b r ömür boyu yüksek yoğunluklu gürültüye tolerans göstereb l r ve başkaları daha az yoğun gürültüye maruz kaldıklarında öneml
derecede b r ş tme kaybı gel şt reb l rken, d kkate değer ş tme kaybına uğramayab l r.

GBİK, genell kle lk önce 4 kHz c varında frekanslardak ş tme eş ğ n etk ler böylece konuşmanın algılanması ç n gerekl olan aralığın üstünde, GBİK ş ddetl
olana kadar çoğu kez fark ed lmeyecekt r. Genel ş tme testler , konuşmayı anlama yeteneğ n etk lemeden ş tme kaybını kolayca ortaya çıkarab l r. B r ş tme
kaybının başlangıcı, söz konusu k ş n n özell kle gürültüye bağlı ş tme kaybına duyarlı olduğunu göstereb l r. Bu nedenle, gürültüye maruz kalan çalışanlarda
sıklıkla ş tme testler yapmak öneml d r. Bu test, modern ş tmey koruma programlarının b r parçasıdır. Buna ek olarak, saf ton odyogramlar elde etmek ç n b r
k ş n n konuşmayı anlama yeteneğ n bel rlemek öneml d r, çünkü ton odyogram le konuşmayı anlama becer s arasındak l şk de büyük k ş sel farklılıklar
vardır. Ayrıca, gürültüye maruz kalmanın, gürültüye bağlı ş tme kaybına sah p k ş ler üzer ndek d ğer etk ler arasında kulakların çınlaması ve baş ağrısı olab l r.

10.2.7. Gürültü Standartları


Gürültüye bağlı ş tme kaybı r sk n azaltmak ç n kabul ed leb l r gürültü düzeyler oluşturulmuştur ve bunlar "gürültü standartları" şekl nde görünmekted r.
Farklı ülkeler, farklı standandartları uygulamıştır ve standartların zorunlu uygulandığı yollar da farklıdır. Günümüzde kabul gören standartların tamamı,
gürültüye bağlı kalıcı ş tme kaybı r sk n hesaplamak ç n, gürültü sev yes n n (düzey n n) ve maruz kalma süres n n b r b rleş m olan tek b r değer kullanır. Bu
standartlardan bazıları, ses n n tel ğ ne l şk n düzeltme faktörler n çer r (örneğ n, sürekl sesler vs. darbel sesler). Bazı standartlar, normal yaşla l şk l (yaşa
bağlı) ş tme kaybını d kkate alır, bazıları se d kkate almaz.

10.2.7.1. Mevcut Gürültü Standartları

Avrupa'da, endüstr yel gürültü sınırlamalarına l şk n çeş tl ülkelerdek mevzuat, Uluslararası Standartlar Organ zasyonu (ISO) tarafından öner len tavs yelerle
yönlend r lm şt r. Çevresel Gürültünün Değerlend r lmes ve Yönet m Yönetmel ğ ‟nde atı a bulunulan standartlar (TS ISO 1996-1 ve TS ISO 1996-2) Endüstr yel
gürültü ç n se 2003/10/EC sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey D rekt f d kkate alınmalıdır.

Çoğu sanay leşm ş ülkede kabul ed len maks mum gürültü sev yes ve süres , günde 8 saat, ha ada 5 gün ç n 85 ya da 90 dB (A)’d r. Avrupa'da, 85 dB (A) sev yes
daha yaygındır. İşç ler, 85 dB (A) üzer ndek gürültüye maruz kaldıklarında, bazı tedb rler n alınması gerekmes ne rağmen, ABD’de, 90 dB (A), İş Güvenl ğ ve
Sağlık İdares (OSHA) tarafından kabul ed len sev yed r. Ulusal Meslek Güvenl k ve Sağlık Enst tüsü (NIOSH), kabul ed len maruz kalma sev yes n n sınırı olarak
85 dB (A) olarak önermekted r.

Gürültü Yönetmel ğ (28 .07 2013 RG : 28721-6331 Sayılı kanun)Maruz yet eylem değerler ve maruz yet sınır değerler

MADDE 5 – (1) Bu Yönetmel ğ n uygulanması bakımından, maruz yet eylem değerler ve maruz yet sınır değerler aşağıda ver lm şt r:

a) En düşük maruz yet eylem değerler : (LEX, 8saat) = 80 dB(A) veya (Ptepe) = 112 Pa [135 dB(C) re. 20 µPa](20 µPa referans alındığında 135 dB (C) olarak
hesaplanan değer).

b) En yüksek maruz yet eylem değerler : (LEX, 8saat) = 85 dB(A) veya (Ptepe) = 140 Pa [137 dB(C) re. 20 µPa].

c) Maruz yet sınır değerler : (LEX, 8saat) = 87 dB(A) veya (Ptepe) = 200 Pa [140 dB(C) re. 20 µPa].

(2) Maruz yet sınır değerler uygulanırken, çalışanların maruz yet n n tesp t nde, çalışanın kullandığı k ş sel kulak koruyucu donanımların koruyucu etk s de
d kkate alınır.

(3) Maruz yet eylem değerler nde kulak koruyucularının etk s d kkate alınmaz.

(4) Günlük gürültü maruz yet n n günden güne bel rg n şek lde farklılık gösterd ğ n n kes n olarak tesp t ed ld ğ şlerde, maruz yet sınır değerler
le maruz yet eylem değerler n n uygulanmasında günlük gürültü maruz yetdüzey yer ne, ha alık gürültü maruz yet düzey kullanılab l r. Bu şlerde;

a) Yeterl ölçümle tesp t ed len ha alık gürültü maruz yet düzey , 87 dB(A) maruz yet sınır değer n aşamaz.

b) Bu şlerle lg l r skler n en aza nd r lmes ç n uygun tedb rler alınır.

10.2.8. Maruziyetin Belirlenmesi

MADDE 6 – (1) İşveren, çalışanların maruz kaldığı gürültü düzey n , şyer nde gerçekleşt r len r sk değerlend rmes nde ele alır ve r sk değerlend rmes
sonuçlarına göre gereken durumlarda gürültü ölçümler yaptırarak maruz yet bel rler.

(2) Gürültü ölçümünde kullanılacak yöntem ve c hazlar;

a) Özell kle ölçülecek olan gürültünün n tel ğ , maruz yet süres , çevresel faktörler ve ölçüm c hazının n tel kler d kkate alınarak mevcut şartlara uygun olur.

b) Gürültü maruz yet düzey ve ses basıncı g b parametreler n tesp t ed leb lmes le 5 nc maddede bel rt len maruz yet sınır değerler ve maruz yet eylem
değerler n n aşılıp aşılmadığına karar ver leb lmes ne mkan sağlar.

c) Çalışanın k ş sel maruz yet n göster r.

(3) Değerlend rme ve ölçüm sonuçları, gerekt ğ nde kullanılmak ve ş müfett şler n n denet mler nde sten ld ğ nde göster lmek üzere uygun b r şek lde saklanır.

10.2.9. Risklerin Değerlendirilmesi

MADDE 7 – (1) İşveren;29/12/2012 tar hl ve 28512 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İş Sağlığı ve Güvenl ğ R sk Değerlend rmes Yönetmel ğ uyarınca şyer nde
gerçekleşt r len r sk değerlend rmes nde, gürültüden kaynaklanab lecek r skler değerlend r rken;

a) Anlık darbel gürültüye maruz yet dah l maruz yet n türü, düzey ve süres ne,

b) Maruz yet sınır değerler le maruz yet eylem değerler ne,

c) Başta özel pol t ka gerekt ren gruplar le kadın çalışanlar olmak üzere tüm çalışanların sağlık ve güvenl kler ne olan etk ler ne,

ç) Tekn k olarak elde ed leb ld ğ durumlarda, şle lg l ototoks k maddeler le gürültü arasındak ve t treş m le gürültü arasındak etk leş mler n, çalışanların
sağlık ve güvenl ğ ne olan etk s ne,

d) Kaza r sk n azaltmak ç n kullanılan ve çalışanlar tarafından algılanması gereken uyarı s nyaller ve d ğer sesler n gürültü le etk leş m n n, çalışanların sağlık
ve güvenl ğ ne olan dolaylı etk s ne,
e) İş ek pmanlarının gürültü em syonu hakkında, lg l mevzuat uyarınca malatçılardan sağlanan b lg ler ne,

f) Gürültü em syonunu azaltan alternat f b r ş ek pmanının bulunup bulunmadığına,

g) Gürültüye maruz yet n, şveren n sorumluluğundak normal çalışma saatler dışında da devam ed p etmed ğ ne,

ğ) Sağlık gözet m nde elde ed n len güncel b lg lere,

h) Yeterl korumayı sağlayab lecek kulak koruyucularının bulunup bulunmadığına, özel önem ver r.

10.2.10. Gürültü Seviyesi ve Maruziyet Süresi

Gürültü standartları, günde 8 saat maruz yet üzer ne kurulmuştur. Maruz yet süres daha kısaysa, daha yüksek b r gürültü sev yes tolere ed leb l r. Gürültüye
maruz kalma süres günde 8 saatten az olduğunda gürültünün ne kadar yüksek sev yede tolere ed leb leceğ n tahm n etmek ç n b r dönüştürme faktörü
kullanılır. ABD, 5-dB katlama kuralı kullanırken, Avrupa, uzun süred r 3 dB "katlama kuralı" kullanmaktadır.

Araştırmalar, n speten düşük gürültü sev yeler ç n 5 dB'l k b r katlama kuralının yeterl olab leceğ n , ancak daha küçük b r katlama faktörünün (3 dB, örn. eş t
enerj ), daha yüksek sev ye b r gürültünün sunduğu tehl keler daha y b r şek lde yansıttığını göstermekted r. NIOSH ş md de gürültüye zaman ağırlıklı
ortalama maruz yet n hesaplanmasında 3 dB'l k b r katlama faktörü önermekted r. 3 dB'l k b r k ye katlama faktörü, maruz kalma süres n n 2 kat azaltılmasının
(örn. 8’den 4 saate ), 3 dB daha yüksek b r ses sev yes n n kabul ed lmes ne z n vereb leceğ anlamına gelmekted r. Böylece, 4 saat boyunca 88 dB (A) 'nın, 8 saat
boyunca 85 dB (A) kadar ş tme üzer nde aynı etk ye sah p olduğu varsayılmaktadır.Gürültüye maruz kalma süres günde 2 saat se, 6 dB’lık daha yüksek b r ses
düzey n n kabul ed leb l r olduğu varsayılır ve böyle devam eder.Kabul ed leb l r b r gürültü sev yes n n bu şek lde hesaplanması, kalıcı ş tme kaybı ç n r sk
bel rleyen n, gürültünün toplam enerj s olduğunu varsayan "eş t enerj prens b n "yansıtır.

ABD’de, maruz kalma süres nden bağımsız olarak, herhang b r çalışanın 115 dB (A) üzer nde sürekl gürültüye veya 140 dB'den (A) yüksek b r darbel ( mpuls f)
gürültüye maruz kalmaması gerekt ğ bel rt lerek standartlar düzenlend . Bu düzenleme, gürültü yoğunluğu ve maruz yet süres n n kabul ed leb l r b r b rleş m
ç n b r tavan bel rlemekted r.

Gürültüye maruz kalma sev yes genell kle b r ş günü boyunca değ şt ğ ç n gürültüye maruz kalma çoğu zaman, ş günü boyunca ölçülen gürültüyle aynı
ortalama enerj ye sah p olan gürültü sev yes olarak tanımlanan, onun eşdeğer sev yes (LEq) le tanımlanır. Eşdeğer sev yes , k ş n n maruz kaldığı toplam
gürültü enerj s n toplayarak ve onu maruz kalma süres ne bölerek ölçülür. Bu eşdeğer sev yen n hesaplanması, yukarıda tartışılan eş t enerj prens b n n geçerl
olduğunu varsaymaktadır. Mevcut gürültü standartlarının gürültünün bas t b r ölçümüne, yan A-ağırlıklı ölçüme dB (A), dayandığı gerçeğ , bel rl b r gürültüye
maruz kalmadan kaynaklanab lecek ş tme kaybı r sk n tahm n etmede bel rs zl ğe katkıda bulunur.

10.2.11. Gürültünün Ölçümü

Ses sev yes ölçüm c hazları, m krofon g b temel b leşenlerden oluşan bas t c hazlardan, yükselt c çıkışının entegrasyonuna z n veren devrelerle
ampl f katörden ve tek b r değer n görüntülenmes nden oluşan b rçok farklı türde mevcuttur. Gürültü sev yes ölçüm c hazları ş md Uluslararası Elektrotekn k
Kom syonu (IEC) (IEC 61672: 1999), Uluslararası Standartlar Organ zasyonu (ISO) ve Amer kan Standartları Enst tüsü (ANSI) S1.4-1971 (R1976) veya S1.4 -1983 (R
2001), Amd.S1.4A-1985, S1.43-1997(R2002) le standartlaştırılmıştır (Standartlara www.ansi.org adresinden ulaşılabilir).

Çoğu ses sev yes ölçer , A-ağırlıklandırma olarak adlandırılan, en az b r spektral ağırlıklandırmaya sah pt r. En karmaşık c hazlar, ağırlıklandırma fonks yonları,
spektral f ltreleme (1/3- ve 1-oktav gen şl ğ ) ve entegrasyon süreler le lg l b rçok seçeneğe sah pt r ve Leq okumalarını sağlar.

Ses sev yeler n n ölçülmes genell kle nsanların çalıştığı b r yerde yapılır, ancak o lokasyondak b r k ş n n kulak kanalına g r ş ndek ses sev yes farklı olacaktır,
çünkü baş ve dış kulak, 2 la 5 kHz arasındak frekanslar arasındak sesler 10-15 dB kadar çok yükselt r. Bu frekans aralığındak gürültü çok m ktarda enerj
çer yorsa, aslında kulağa ulaşan ses, k ş orada bulunmadığı zaman, k ş n n bulunduğu yere yerleşt r len ses sev yes ölçüm c hazındak gerçek okumadan en
çok 10-15 dB daha yüksek olab l r.

Gürültü sev yes genell kle farklı yerlerde farklıdır ve b r k ş dolaşırken, maruz yet değ ş r ve ortalama maruz yet tahm n etmek zorlaşır. Gürültü doz metreler ,
ortalama gürültü maruz yet n n bel rlenmes n n doğruluğunu gel şt rmek ç n gel şt r lm şt r. K ş tarafından takılan bu c hazlar, radyasyon mon törler ne benzer
şek lde çalışır. Ses sev yes n kulağın yakınında veya bazen vücudun d ğer yerler nde kaydetmekte ve enerj y bütün b r çalışma günü boyunca
b rleşt rmekted rler.

10.2.12. Hangi Derecede İşitme Kaybı Kabul Edilebilirdir?

Gürültüye bağlı ş tme kaybına karşı duyarlılığın büyük b reysel değ ş m , k ş n n bel rl b r gürültüye maruz kaldığında oluşacak ş tme kaybını tahm n etmey
mkansız hale get rd ğ nden, gürültü standartları, en y ht malle, bel rl b r değerden daha yüksek olmayan gürültüye maruz kaldıklarında bel rl b r ş tme
kaybına göre daha az ş tme kaybının oluştuğu normal ş tenler n bulunduğu b r nüfustak nsanların yüzdes n tahm n edeb l r. Şu anda uygulanan standartlar,
normal ş ten b r nüfusun bel rl (küçük) b r yüzdes n n, bel rl b r değerden büyük, sürekl (kalıcı) b r ş tme kaybına (eş k yükselmes ne) sah p olmasına z n
vermekted r.

Gürültüye bağlı ş tme kaybını azaltmak, ya da önlemek ç n çaba sarf ed ld ğ dönem n başında,"kabul edilebilir işitme kaybı" b r k ş n n sess z b r ortamda
gündel k konuşmayı anlamada zorluk çekmeye başladığı ş tme kaybı sev yes olarak tanımlandı. Bu tanım, ş tme kaybının 500 Hz, 1 kHz ve 2 kHz
frekanslarında ortalama 25 dB değer n geçmed ğ sürece yaklaşık 1.5 m'l k (5 ) b r mesafeden normal günlük konuşmayı anlama yeteneğ n n, bel rg n b r
şek lde bozulmadığını bel rten, Amer kan O almoloj ve Otolarengoloj (Kulak Burun Boğaz) Akadem s (AAOO) ş tme kaybının değerlend rme esaslarına
dayanıyordu.

Yaşa Bağlı İş tme Kaybının Etk s .

Gürültüye bağlı olmayan nedenlerden kaynaklanan ş tme kaybı, gürültüye bağlı ş tme kaybıyla, karmaşık b r şek lde etk leş me g rer. Örneğ n, yaşla ortaya
çıkan (presb akuz ) "normal" progres f ş tme kaybı, gürültüye bağlı ş tme kaybına doğrudan katkıda bulunmaz. 1998 NIOSH kr ter 13, presb akuz y hesaba
katmak ç n artık yaş tash h yapılmasını önermemekted r. İş tme kaybını yaşlanmadan çıkararak yalnızca gürültüye bağlı ş tme kaybını bel rlemeye çalışırsanız,
çoğu durumda paradoksal b r sonuç bel rg nleşecekt r; yan , gürültüye bağlı ş tme kaybı yaşla ve gürültüye maruz yet süres le azalacaktır. Presb akuz ayrıca
k ş den k ş ye çok değ şmekted r ve bu da b r k ş n n ş tme kaybının tahm n nde bel rs zl ğe neden olmaktadır. Yen NIOSH öner s nde, yaşa bağlı ş tme kaybı,
z n ver len ş tme kaybına eklenmemes yönünded r.

10.2.13. Gürültüye Bağlı İşitme Kaybının Önlenmesi

Sosyal b r hand kap olarak görüleb lecek b r ş tme kaybı ed nen k ş ler n sayısını azaltmak ç n gürültü standartlarının değ şt r lmes savunulmuştur. Büyük
derecede gürültüye bağlı b r ş tme kaybı ortadan kaldırılacaksa, 8 saatl k maruz yet ç n maks mum tolere ed leb l r gürültü sev yes yaklaşık 75 dB (A)
c varındadır. Daha düşük b r gürültü düzey n ben msemedek başlıca engeller ekonom kt r: tüm şyerler n n bu tür düzenlemelere uyum sağlamasının mal yet
engelley c kabul ed lm şt r. Bununla b rl kte, çok daha ucuz b r alternat f, tüm yen teçh zatların regülasyonlara uymasının sağlanmasıdır, ancak bu d kkate
alınmamıştır. Öneml olan mak neler n yaydığı gürültü sev yes değ ld r, şç ler n maruz kaldıkları gürültü sev yes d r. Bu nedenle, nsanların daha az gürültülü
yere götürülmes , maruz kalma düzeyler n düşüreb l r, bu da şletme mak neler ndek değ ş kl kler n, aslında gürültüye bağlı ş tme kaybı r sk n azaltab leceğ
anlamına gel r.

Gürültünün kaynağında ve ortamda önlenmes :

Mühend sl k önlemler gerekt r r.

Daha pahalı olmakla b rl kte lk uygulanması gereken yaklaşımdır.

Ses absorbs yonu, yansıma önley c panel ve örtüler

Ortam ses ölçümler yle sürekl zlem ve y leşt rme

K ş sel Korunma

Gürültünün çalışanda önlenmes :

En son başvurulan yöntem olmalıdır.

K ş sel koruyucu donanım (KKD) - Kulak koruyucular

Çalışma süres n n kısıtlanması

Dönüşümlü çalışma

Eğ t m

B lg lend rme

İşveren n b lg lend r lmes

R sk değerlend rmes

İşyer gürültüsünün düzey

R sk oluşturan bölgeler

Gürültünün kaynağından kontrolü –

R sk oluşturan bölgeler

Uygun b reysel koruyucuların sağlanması kullanımı

İşç n n b lg lend r lmes ve eğ t m

İşyer gürültüsünün düzey

İş tme kaybının neden olacağı sorunlar

R sk oluşturan bölgeler

10.2.14. Bireysel Koruyucuların Kullanımı

İk t p k ş sel koruma yaygın olarak kullanımdadır: b r barete bağlı veya b r kafa bandına takılan kulak koruyucuları (kulaklıklar) ve kulak tıkacı. Kulaklıklar, kulak
tıkaçlarına göre daha kolay çıkarılab l r ve bu nedenle nsanlar, gürültülü alanların ç ne ve bu alanların dışına doğru (havaalanı g b ) yürürken aralıklı olarak
kullanım ç n daha uygundur. Öte yandan kulak tıkaçları, gürültülü ortamlarda uzun süre vak t harcayan nsanlar ç n daha prat kt r. Farklı t ptek kulak tıkaçları
ve kulaklıklardak ses zayıflaması, c hazın türüne ve k ş ye ne kadar y uymasına bağlıdır.
Kulak koruması uygulamasından elde ed len kazanç, beklenenden daha az olab l r. Kulak koruyucuların etk nl ğ sadece laboratuarda bel rlenen ses
zayıflamalarına değ l aynı zamanda kontrol ed lmes zor olan ve yeters z belgelenen kulak koruyucularının kullanım uygunluğuna da dayanmaktadır. Koruyucu
c hazlar her zaman takılmazsa, yararlı etk s çok azalır. Kulak koruyucuların uzun süre kullanılması, özell kle sıcak ortamlarda rahatsız ed c olab l r ve kulak
koruyucuları konuşma (sesl ) let ş m n etk ler, bu da nsanların alarm s nyaller n veya d ğer akust k tehl ke şaretler n duymasını zorlaştırır. Kulaklıkların
çıkarılması daha kolaydır ve göster ld ğ g b da ma g y lemeyeb l r. Kulak koruyucuların etk nl ğ , sürekl yoğun sese ve üst üste b nd r lm ş an darbel gürültü
le b rleşt r lerek tersanelerde araştırılmıştır, böylece ş tme ç n aşırı b r tehl ke oluşturmuştur, düşük yoğunluklu gürültüye maruz kalanlar, yüksek yoğunluklu
gürültü grubundak k ş ler nk nden daha fazla ş tme kaybına uğradığı görüldü. Bu şaşırtıcı sonuç büyük olasılıkla şç ler n kulak koruyucularını takma farklı
alışkanlıklarına bağlıydı: düşük yoğunluklu gürültüye maruz kalan çalışanlara kıyasla yüksek yoğunluklu gürültüye maruz kalan çok daha fazla çalışan kulak
koruyucuları kullanmıştı.

10.2.15. İşitme Koruma Programları

İş tme koruma programları, gürültünün kulak üzer ndek etk s n n anlaşılması, şyer le k ş sel ölçümlerde doz metre kullanılarak gürültü sev yeler n n
ölçülmes ne ve ş tmen n ölçümüne dayanır. Gürültü standartları, kaynaktak gürültünün azaltılması ve k ş sel korumanın, kulak koruyucularının sağlanması le
lg l b lg aynı zamanda GBİK ed nme r sk n azaltmada da öneml faktörlerd r. OSHA tarafından yapılan gürültüye bağlı ş tme kaybına l şk n düzenlemeler,
ş tme koruma programlarının, 85 dB (A) (8 saatl k ağırlıklı ortalama) veya daha fazla gürültüye maruz kalacak k ş ler n bel rleneb leceğ şek lde ve gürültüyü
azaltmak ç n önlemler n alınması gerekt ğ n bel rtmekted r. Bu önlemler, gürültü sev yes n n 90 dB (A) ya da daha düşük b r değere düşürülmes ne neden
olmazsa, şç ler b r ş tme koruma programına katılmalıdır ve şverenler bu tür şç lere kullanılab l r k ş sel ş tme koruma c hazları -kulak koruyucuları
sağlamalıdır ve st hdam sırasında bel rl aralıklarla ş tme testler yapmalıdır. Ortalama 2, 3 ve 4 kHz frekansların üzer nde10 dB'l k b r ş tme kaybı tesp t
ed l rse, daha ler değerlend rme yapılması ç n k ş sevk ed lmel d r ve ş tmen n daha fazla bozulmasını önlemek ç n önlemler alınmalıdır. İş tme
bozulmasının lerlemes , k ş n n daha az gürültülü b r ortama taşınmasıyla durdurulab l r, böylece sosyal b r hand kap hal ne gelmeden önce ş tme kaybının
lerley ş engellen r.

10.2.16. Gürültünün Diğer Bedensel Fonksiyonlara Etkileri

Gürültünün ş tme dışındak bedensel şlevler üzer ndek etk ler tam olarak anlaşılamamıştır. Gürültüye maruz kalmanın, kan basıncında b r artışa ve h pof z
hormonlarının salgılanmasında değ ş m g b d ğer öneml bedensel fonks yonlarda değ ş kl ğe neden olab leceğ b ld r lm şt r.

D ğer çalışmalar, tersane çalışanlarında gürültüye bağlı ş tme kaybı le kan basıncı arasında h çb r l şk bulmamışken, gürültüye maruz yet n n endüstr yel
şç ler n kan basınçlarına etk ler üzer ne bazı retrospekt f çalışmalar, endüstr yel gürültüye maruz kalan çalışanların s stol k ve d yastol k kan basınçlarının daha
yüksek olduğunu bulmuştur. Bununla b rl kte, dolaşım bozukluklarına yatkın b reyler n, nsanların genel ne kıyasla gürültüye maruz kaldıklarında daha fazla
KEK elde ett kler ne da r kanıtlar vardır. KEK le artmış kan basıncı arasındak gözlemlenen l şk bu nedenle h pertans yon hastalarının daha yüksek
duyarlılığının b r sonucu olab l r.

10.2.17. Işitilebilir Frekans Araliğinin (Ultrason ve Infrasound (Sesötesi) Üstündeki Ve Altindaki Seslerin Etkileri

Sırasıyla ultrason ve nfrasound olarak b l nen, frekansları, b z m ş t leb l r frekans aralığımızın üstünde veya altında bulunduğundan nsanlar ç n ş t leb l r
olmayan seslerd r. İş t lemeyen seslere maruz kalmanın kulağa zarar vereb leceğ n gösteren h çb r kanıt yoktur ve bu tür sesler n d ğer stenmeyen etk lere
sah p olab leceğ ne da r çok az kanıt vardır. Ultrasonlar, havada let l rken hızla zayıflar ve bu nedenle, kaynağa uzaklık le yoğunluğu hızla azalır. Ultrasonun çok
yüksek yoğunluğu, kürktek ses em l m yle ısınmalara bağlı olarak fare, sıçan ve kobaylar g b kürklü hayvanları öldüreb lmes ne rağmen, nsanlarda böyle b r
etk oluşmaz çünkü çıplak der , hasar meydana get rmek ç n yeterl m ktarda enerj y absorbe edemez.

Yüksek yoğunluğa sah p düşük frekanslı seslere maruz kalmanın baş ağrısı, m de bulantısı ve yorgunluk g b çeş tl yaygın bel rt lere neden olduğu b ld r lm şt r.
Bazı deneyler n sonuçları, nfrasoundların muhtemelen ç kulaktak vest buler bölümün st mülasyonu yoluyla kan basıncında b r düşüşe neden olab leceğ n
göstermekted r.

Sonuç olarak gürültü, endüstr de her ş kolunda f z ksel etkenler ç n de öneml b r tehl ke kaynağıdır. 6331 sayılı yasanın şverenlere ve çalışanlara get rd ğ
yükümlülükler çerçeves nde, gürültüye bağlı ş tme kayıplarının önlenmes ç n çalışma programını oluşturması, r sk değerlend rmeler n n yapılması, ortama ve
k ş ye yönel k gözet mler n yapılması gerekl d r

10.3. Titreşimler

10.3.1. Neden Olduğu Hastalıklar

Referans b r konum etrafında oluşan salının hareket d r. T treş m, faydalı b r proses n zarar ver c , rahatsız ed c yan etk s olarak karşımıza çıkmaktadır. Sağlık
üzer ne etk ler değerlend r ld ğ nde el kol t treş mler ve tüm vücut t treş mler k bölümde ncelen r. T treş m, t treş ml b r kaynaktan ortaya çıkan mekan k
enerj başka b r yapıya let ld ğ nde gerçekleş r.

T treş mler n verd ğ hasar le hasar le l şk l olası değ şkenler değerlend r ld ğ nde;

T treş m n karakter st kler (frekans, veme değer , yön)

Araçlar veya şlemler (araç t p , vurgulu, dönen vurgulu)

Maruz yet koşulları (süre, günlük ve yıllık maruz yet)

Çevresel şartların (Sıcaklık, hava akım hızı, nem) gParmak el- kol s stem n n d nam k cevabı ve v brasyonun let le b l rl ğ
K ş sel özell kler (k ş sel hasas yet )

Çalışma metotları

(kavrama kuvvet , tme kuvvet , el-kol postürü, vücut poz syonu)göz önünde bulundurulması gerek r.

El kol t treş mler ne maruz yet le olası ş kayetler;

El b leğ nde, ellerde, d rseklerdek , osteoartroz bulguları

Üst ekstrem telerde eklem rahatsızlıkları ve dejenerat f kem k rahatsızlıkları

Lokal ağrı, ş şme, uyuşma ve eklem sertl kler ve deform teler kem k ve eklem dejenerasyonu. El ve parmaklarda uyuşukluk ve sızlama ve ağrı
deney mler .

Ödem ve f broz s tak p eden ve s n r l f kayıpları g b parmak s n rler nde patoloj k değ ş kl kler. Dokunma duyusal algılamada kalıcı azalmaya doğru
eğ l m.

Kaza r sk nde artış

V brasyon nöropat ler

Karpal Tünel Sendromu (KTS)

Kol ve ellerde ağrı, kas zayıflığın ş kayetler

El kavrama kuvvet nde azalma.

Üst ekstrem telerdetend n t, tenos nov t

T reş mler n oluşturduğu Beyaz parmak (VBP)

VBP le etk lenen şç lerde beklenen n üzer ndek ş tme kayıpları.

Sürekl yorgunluk, baş ağrısı, uyku bozuklukları,

C nsel güçsüzlük

Her vücut bölümü b r bütün olarak nsan vücudunu ve onun her parçasını çeren kend doğal v brasyon sev yes ne sah pt r. Aynı frekansta v brasyon
uygulandığında, o v brasyonun rezonansı le genell kle yan etk lerle ortaya çıkar. Örneğ n, 4-8 Hz'l k arasında b r frekansta tüm vücut rezonansı oluşur ve vücut,
har c olarak oluşturulan v brasyon le uyumlu çalışır ve onun bu etk s n artırır (kuvvetlend r r).bu freknslar baş ç n 25Hz ,gözler ç n 30-90 Hz arasındadır.

Tüm vücut t treş mler n n hemen hemen tüm kl n k ve deneysel etk ler 20 Hz'den daha düşük frekanslarda ortaya çıkmış olmasına rağmen, t treş m kuvvet n n
ampl tüdü, vmes , süres ve yönü (d key ya da lateral) g b d ğer faktörlere bağlı olarak, en fazla 100 Hz’e kadar yüksek frekanslarda da ortaya çıktığı
b ld r lm şt r.

10.3.1.1. El –Kol Titreşimleri

Çalışanların eller ne ve kollarına ş süreçler nden let len t treş mler demekt r. Yol kes c ler, örneğ n ç m b çme mak nes , el-güdümlü ek pman, el aletler ,
taşlama, zımpara, z nc r testere g b mak neler tutarak neden olab l r.

Ne Zaman Tehl kel ?

Yüksek sev yede t treş me düzenl ve sık sık maruz kalma kalıcı yaralanmalara yol açab l r. T treş ml alet le temas b r k ş n n ş n n düzenl b r parçası olduğu
zaman ve t treş ml alet ve ek pmanların düzenl ve sık kullanımını gerekt ren şler:

Yapı ve yolların ve dem ryollarının bakımı, beton ürünler , nşaat, ormancılık, dökümhane ağır mühend sl k şler , maden ve taş ocakları kırma ve öğütme
şler nde sürekl olarak maruz yet söz konusu olduğunda el kol t treş m r sk yönet m ç n ş sağlığı uygulama lkeler n n yer ne get r lmes gerek r.

Tehl ke ve r sk tanımlaması

Mesleksel maruz yet tanımlama

Maruz yet düzey , türü ve süres özell kle hassas şç ler n sağlığı ve güvenl ğ

T treş m ve şyer / d ğer ş ek pmanı arasındak etk leş mler n dolaylı etk ler

İş ek pmanlarının üret c ler tarafından sağlanan b lg ler, yer ne konacak ek pmanının varlığı, düşük ısılar g b özel çalışma koşulları, sağlık gözet m ç n elde
ed len uygun b lg nın kullanımı.

Düzelt c önley c faal yetler le r sk önlemek ve / veya kontrol etmek gerek r.

. Alınacak Önlemler

Tekn k koruyucu önlemler

Tıbb koruyucu önlemler

Organ zasyona a t önlemler


10.3.1.2. Tüm Vücut Titreşimleri

Tüm vücut t treş mler ne maruz yet oturur durumda kalçalar, ayakta duran k ş ler n ayakları boyunca mak nelerden gelen t treş mler geç şmekted r. En yaygın
olarak b ld r len sırt ağrısıdır. Sırt ağrısı ve yaralanma r sk m n m ze ed lecek se, uygun şek lde kontrol ed lmel d r. R sk altında olanların çoğu düzenl
sürücülerd r. Kamyon ve otobüs sürücüler , ağır teçh zat operatörler , madenc ler ve uzun sürel tüm vücut v brasyonuna maruz kalan d ğer k ş ler n göre kas-
skelet s stem , nöroloj k, dolaşım s stem ve s nd r m s stem ş kayetler genel nüfusa sıklığı daha fazla görülmekted r.

R sk yönet m n n El kol t treş mler ne benzer şek lde yapılması gerek r.

Tüm vücut t treş m maruz yet r sk olanları tesp t etmek

İg l r sk değerlend rmek, maruz yet düzey , türü ve süres ;

Özell kle hassas şç ler n sağlığı ve güvenl ğ le lg l herhang b r etk len m n varlığı, t treş m ve şyer / d ğer ş ek pmanı arasındak etk leş mler n dolaylı
etk ler , İş ek pmanlarının üret c ler tarafından sağlanan b lg ler n zlenmes , yer ne konacak ek pmanının varlığı – kame, düşük ısılar g b özel çalışma koşulların
değerlend r lmes gerek r.

Çalışanların sağlık gözet m n dğzenl yapılması ve mevcut b lg ye ulaşmak, r sk n önlemek ve / veya kontrol etmek gerekl d r.

Alınacak Önlemler

Tekn k koruyucu önlemler

Tıbb koruyucu önlemler

Organ zasyona a t önlemlerd r.

Çalışanların T treş mle İlg l R sklerden Korunmalarına Da r Yönetmel k Resm Gazete Tar h : 22.08.2013 ,Sayısı: 28743

MADDE 3 – (1) Bu Yönetmel k,

a) 20/6/2012 tar hl ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenl ğ Kanununun 30 uncu maddes ne dayanılarak,

b) 25/6/2002 tar hl ve 2002/44/EC sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey D rekt f ne paralel olarak,hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 4 – (1) Bu Yönetmel kte geçen;

a) Bütün vücut t treş m : Vücudun tümüne aktarıldığında, çalışanın sağlık ve güvenl ğ ç n r sk oluşturan, özell kle de bel bölges nde rahatsızlık ve omurgada
travmaya yol açan mekan k t treş m ,

b) El-kol t treş m : İnsanda el-kol s stem ne aktarıldığında, çalışanın sağlık ve güvenl ğ ç n r sk oluşturan ve özell kle de damar, kem k, eklem, s n r ve kas
bozukluklarına yol açan mekan k t treş m ,

c) Maruz yet eylem değer : Aşıldığı durumda, çalışanın t treş me maruz yet nden kaynaklanab lecek r skler n kontrol altına alınmasını gerekt ren değer ,

ç) Maruz yet sınır değer : Çalışanların bu değer üzer nde b r t treş me kes nl kle maruz kalmaması gereken değer , fade eder.

10.3.2. Maruziyet Sınır Değerleri ve Maruziyet Eylem Değerleri

MADDE 5 – (1) Bu Yönetmel ğ n uygulanması bakımından, maruz yet sınır değerler ve maruz yet eylem değerler aşağıda ver lm şt r:

a) El-kol t treş m ç n;

1. Sek z saatl k çalışma süres ç n günlük maruz yet sınır değer : 5 m/s2.

2. Sek z saatl k çalışma süres ç n günlük maruz yet eylem değer : 2,5 m/s2.

b) Bütün vücut t treş m ç n;

1. Sek z saatl k çalışma süres ç n günlük maruz yet sınır değer : 1,15 m/s2.

2. Sek z saatl k çalışma süres ç n günlük maruz yet eylem değer : 0,5 m/s2.

Maruz yet n bel rlenmes

MADDE 6 – (1) İşveren, çalışanların maruz kaldığı mekan k t treş m düzey n , şyer nde gerçekleşt r len r sk değerlend rmes nde ele alır, gerek yor se ölçümler
yaptırarak mekan k t treş me maruz yet bel rler. Bu ölçümler, 20/08/2013 tar hl ve 28741 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İş H jyen Ölçüm, Test ve Anal z
Yapan Laboratuvarlar Hakkında Yönetmel ğe göre yapılır.

(2) Çalışanın el-kol t treş m ne maruz yet n n ölçümü, Ek-1’dek ve bütün vücut t treş m ne maruz yet n n ölçümü Ek-2’dek 2 nc maddeye uygun olarak yapılır.

(3) Mekan k t treş me maruz yet düzey değerlend r l rken aşağıdak ler d kkate alınır:

a) Kullanılan ek pmanla yapılan çalışmalardan elde ed len gözlem sonuçları.


b) Ek pmanın üret c s nden elde ed lecek b lg de dah l olmak üzere, ek pmanda veya ek pmanın kullanıldığı özel koşullarda oluşab lecek t treş m n büyüklüğü
hakkındak b lg ler.

(4) Üçüncü fıkradak değerlend rme özel aygıt ve uygun yöntem kullanılarak yapılacak ölçüm yer ne geçmez.

(5) Değerlend rme ve ölçüm sonuçları, gerekt ğ nde kullanılmak ve denet mlerde göster lmek üzere uygun b r şek lde saklanır.

R sk değerlend rmes

MADDE 7 – (1) İşveren; 29/12/2012 tar hl ve 28512 sayılı Resmî Gazete`de yayımlanarak yürürlüğe g ren İş Sağlığı ve Güvenl ğ R sk Değerlend rmes Yönetmel ğ
uyarınca şyer nde gerçekleşt r len r sk değerlend rmes nde, mekan k t treş mden kaynaklanab lecek r skler değerlend r rken aşağıda bel rt len hususlara özel
önem ver r;

a) Aralıklı t treş m veya tekrarlanan şoklara maruz yet de dah lmaruz yet n türü, düzey ve süres ne,

b) Maruz yet sınır değerler ve maruz yet eylem değerler ne,

c) Başta özel pol t ka gerekt ren gruplar le kadın çalışanlar olmak üzere tüm çalışanların sağlık ve güvenl kler ne olan etk ler ne,

ç) Mekan k t treş m le çalışma ortamı arasındak veya mekan k t treş m le d ğer ş ek pmanları arasındak etk leş mler n, çalışanların sağlık ve güvenl ğ ne olan
dolaylı etk s ne,

d) İş ek pmanlarının mekan k t treş m düzey hakkında, lg l mevzuat uyarınca malatçılardan sağlanan b lg lere,

e) Mekan k t treş me maruz yet düzey n azaltacak şek lde tasarlanmış alternat f b r ş ek pmanının bulunup bulunmadığına,

f) Bütün vücut t treş m ne maruz yet n, şveren n sorumluluğundak normal çalışma saatler dışında da devam ed p etmed ğ ne,

g) Düşük sıcaklık g b özel çalışma koşullarına,

ğ) Sağlık gözet m nden elde ed len uygun en güncel b lg lere.

Maruz yet n önlenmes veya azaltılması

MADDE 8 – (1) R skler le kaynağında mücadelen n uygulanab l rl ğ ve tekn k gel şmeler d kkate alınarak, mekan k t treş me maruz yetten kaynaklanab lecek
r skler kaynağında yok ed l r veya en aza nd r l r.

(2) Maruz yet n önlenmes veya azaltılmasında 6331 sayılı Kanunun 5 nc maddes nde yer alan r sklerden korunma lkeler ne uyulur.

(3) Bu Yönetmel ğ n 5 nc maddes nde bel rt len maruz yet eylem değerler n n aşıldığının tesp t ed lmes hal nde; şveren, mekan k t treş me ve yol açab leceğ
r sklere maruz yet en aza nd rmek ç n özell kle aşağıdak hususları d kkate alarak tekn k ve organ zasyona yönel k önlemler çeren b r eylem planı oluşturur
ve uygulamaya koyar:

a) Mekan k t treş me maruz yet azaltan başka çalışma yöntemler n seçmek.


b) Yapılan ş göz önünde bulundurularak, mümkün olan en düşük düzeyde t treş m oluşturan, ergonom k tasarlanmış uygun ş ek pmanını seçmek.
c) T treş me maruz yet azaltmak ç n bütün vücut t treş m n etk l b r b ç mde azaltan oturma yerler , el-kol s stem ne aktarılan t treş m azaltan el tutma yerler
ve benzer yardımcı ek pman sağlamak.
ç) İşyer , şyer s stemler ve ş ek pmanları ç n uygun bakım programları uygulamak.
d) İşyer n ve çalışma ortamını uygun şek lde tasarlamak ve düzenlemek.
e) Mekan k t treş me maruz yetler n azaltmak amacıyla, ş ek pmanını doğru ve güvenl b r şek lde kullanmaları ç n çalışanlara gerekl b lg ve eğ t m vermek.
f) Maruz yet süres ve düzey n sınırlandırmak.
g) Yeterl d nlenme aralarıyla çalışma süreler n düzenlemek.
ğ) Mekan k t treş me maruz kalan çalışana soğuktan ve nemden koruyacak g ys sağlamak.

(4) İşveren; bu Yönetmel ğe göre alınacak önlemler n, 6331 sayılı Kanunun 10 uncu maddes uyarınca özel pol t ka gerekt ren gruplar le kadın çalışanların
durumlarına uygun olmasını sağlar.

Maruz yet n sınırlandırılması

MADDE 9 – (1) Çalışanın maruz yet , h çb r koşulda bu Yönetmel ğ n 5 nc maddes nde bel rt len maruz yet sınır değerler n aşmayacaktır. Bu Yönetmel kte
bel rt len tüm kontrol tedb rler n n alınmasına rağmen, maruz yet sınır değer n n aşıldığının tesp t ed ld ğ durumlarda, şveren;

a) Maruz yet , maruz yet sınır değer n n altına nd rmek üzere gerekl olan tedb rler derhal alır.
b) Maruz yet sınır değer n n aşılmasının nedenler n bel rler ve bunun tekrarını önlemek amacıyla, koruma ve önlemeye yönel k gerekl tedb rler alır.

Çalışanların b lg lend r lmes ve eğ t m

MADDE 10 – (1) İşveren; şyer nde mekan k t treş me maruz kalan çalışanların veya tems lc ler n n, şyer nde gerçekleşt r len r sk değerlend rmes sonuçları ve
özell kle de aşağıdak konularda b lg lend r lmeler n ve eğ t lmeler n sağlar;

a) Mekan k t treş mden kaynaklanab lecek r skler önlemek veya en aza nd rmek amacıyla alınan önlemler,
b) Bu Yönetmel ğ n 5 nc maddes nde bel rt len maruz yet sınır değerler ve maruz yet eylem değerler ,

c) Mekan k t treş mden kaynaklanab lecek r skler n değerlend r lmes ve ölçüm sonuçları le kullanılan ş ek pmanlarından kaynaklanab lecek yaralanmalar,

ç) Mekan k t treş me bağlı yaralanma bel rt ler n n n ç n ve nasıl tesp t ed leceğ ve b ld r leceğ ,

d) İlg l mevzuata göre, çalışanların hang şartlarda sağlık gözet m ne tab tutulacağı,

e) Mekan k t treş me maruz yet en aza nd recek güvenl çalışma uygulamaları.

Çalışanların görüşler n n alınması ve katılımlarının sağlanması

MADDE 11 – (1) İşveren, 6331 sayılı Kanuna göre bu Yönetmel ğ n kapsadığı konular le lg l çalışanların veya tems lc ler n n görüşler n alır ve katılımlarını
sağlar.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Sağlık Gözet m ve Özel Koşullar

Sağlık gözetimi

MADDE 12 – (1) Mekan k t treş me maruz yet sonucu ortaya çıkab lecek sağlık sorunlarının önlenmes ve erken tanı amacıyla, şveren;

a) Çalışanların aşağıdak koşullarda sağlık gözet m ne tab tutulmalarını sağlar:

1) 6331 sayılı Kanunun 15 nc maddes ve lg l mevzuat hükümler ne göre gereken durumlarda.

2) İşyer nde gerçekleşt r len r sk değerlend rmes sonuçlarına göre gerekt rmes hal nde.

3) Bu Yönetmel kte bel rt len maruz yet eylem değerler n aşan mekan k t treş me maruz yet n olduğu her durumda.

b) Sağlık gözet m sonuçlarını d kkate alarak, gerekl koruyucu önlemler alır.

(2) Sağlık gözet m , aşağıdak lere uygun olarak yürütülür;

a) Sağlığa zararlı b r etk ya da bel rl b r hastalık le maruz yet arasında b r l şk olduğu tesp t ed leb ld ğ durumlarda çalışanların t treş me maruz yet ,

b) Hastalığın veya etk lenmen n çalışanın özel çalışma koşullarından ortaya çıkma ht mal n n olması,

c) Hastalık veya etk lenmen n saptanması ç n geçerl yöntemler n bulunduğu durumlar.

(3) Sağlık gözet m sonucunda, çalışanda mekan k t treş me maruz kalmanın sonucu olarak tanımlanab l r b r hastalık veya olumsuz b r sağlık etk s saptanması
hal nde:

a) Çalışan, şyer hek m tarafından kend s le lg l sonuçlar hakkında b lg lend r l r. Çalışanların özell kle, maruz yet n sona ermes n n ardından yapılacak sağlık
gözet m le lg l b lg ve öner ler alması sağlanır.

b) İşveren, tıbb g zl l k d kkate alınarak, sağlık gözet m nde saptanan d kkate değer bulgular hakkında b lg lend r l r.

c) İşveren;

1) İşyer nde yapılan r sk değerlend rmes n gözden geç r r,

2) R skler önlemek veya azaltmak ç n alınan önlemler gözden geç r r,

3) Çalışanın t treş me maruz kalmayacağı başka b r şte görevlend r lmes de dah l, r skler önlemek veya azaltmak ç n gerekl tüm tedb rler alır,

4) Benzer b ç mde maruz kalan çalışanların sağlık durumunun gözden geç r lmes ç n düzenl b r sağlık gözet m n n uygulanmasını sağlar. Böyle durumlarda
şyer hek m , maruz kalan çalışanlar ç n tıbb muayene steyeb l r.

T treş mler endüstr de hmal ed lmemes gereken f z ksel etkenlerden b r tanes d r. Çalışan k ş lere lg l c hazlardan temas le geçt ğ ve yönet lmes ve
mazus yet de oldukça zor olduğu ç n alınavak önlemler n Tekn k, Tıbb ve Organ zasyona a t önlemler n eks ks z uygulamması gerek r.

10.4. Yüksek ve Alçak Basınç

10.4.1. Deniz Derinliğin Basınç ile İlşikisi

10 m’ l k su sütunun yaptığı basınç, yaklaşık atmosfer n yaptığı basınç kadardır. 10 m’ dek b r nsan, b r atmosfer den z üzer ndek havanın basıncı, k nc s de
suyun kend ağırlığı olmak üzere k atmosferl k b r basınca maruzdur. Sıcaklık sab t kalmak kaydı le b r gazın basıncı le hacm n n çarpımı sab tt r
(P1*V1=P2*V2). Den z d b ne dalan b r şahsın etrafında basınç çok artar. Akc ğerler n kollabe olmaması ç n yüksek basınçta hava ver lmes gerekl d r. Böylece
akc ğer alveoller düzey nde, kan çok yüksek basınçlı gaza maruz kalır. Yüksek basınç vücutta çok öneml f zyolo k değ ş kl kler yaratır. Der n su dalgıçlığından
yüzeye hızla çıkarken meydana geleb len düşük b r ortam basıncına an b r değ ş m, dekompresyon hastalığına neden olur. Dekompresyon hastalığı, daha
yüksek ortam basıncına sah p b r çevreye hareket ett kten sonra ortaya çıkab l r.

Dekompresyon Hastalığı
Dekompresyon hastalığı, kan ve dokuda genleşen gazların ve kabarcıkların mekan k ve f zyoloj k etk ler nden kaynaklanmaktadır. Vücut, tünel açma (kazma)
veya dalışta olduğu g b atmosfer k gaz basıncından daha yüksek b r ortama maruz kaldığında, den z sev yes nde solunan (nefesle alınan) gazların daha
fazlasını emer. Yağda çözünürlüğünün yardımıyla azot konsantrasyonları dokularda, özell kle de s n r s stem dokularında, kem k l ğ ve yağ dokusunda artar.
Kem k l ğ ve yağda kan akışı zayıf olduğu ç n azot, oks jen ve karbon d oks te göre bu dokulara daha yavaş g rer ve çıkar. Çevredek basınç azaldığında
(dekompresyon), sıvı halde bulunan n trojen genleş r ve dokulardan çözünmes ç n yeterl zaman yoksa gaz kabarcıkları oluşturacaktır.Oks jen ve karbon
d oks t n daha fazla sıvı çözünürlüğü olduğu ç n ve doku bölümler arasında daha kolay hareket ett ğ ç n kabarcık oluşturma eğ l mler azalır.Ger ye kalan azot
gazı kabarcıkları, daha az elast k yapılarda veya dokularda (örneğ n, eklemler ve merkez s n r s stem ) daha semptomat kt r ve tahr p ed c d r.Çoğu
dekompresyon hastalığı vakaları, 9 m'y (29.5 ) aşan den z der nl kler nden hızlı yüksel ş sonrasında veya 7,000 m'y (22.966 ) aşan yüksekl klerde an basınç
kaybından sonra meydana gelm şt r.Der n dalışlarda pr mer ve sekonder korumaya çok önem ver lmel d r. Dalışa bağlı ortaya çıkan başta dekompresyon
hastalığı (vurgun) olmak üzere barotravmalar, d sbar kosteonekroz g b b rçok sualtı hastalığı h perbar k oks jen tedav s le ya da ayaktan veya yatarak tedav
ed leb lmekted r.

Önleme

Dalgıçlar, su altında çalışan şç ler ve p lotlar, y f z ksel durumda olduklarından em n olmak ç n, aşırı k lolu olmamalılar ve vasküler bozukluklar,
h perkoagülopat , obstrükt f hava yolları hastalığı, pnömotoraks, s nüz t, ot t s med a, deh drasyon, madde kötüye kullanımı ya da yen (mevcut) kem k kırıkları
g b d sbar zm ç n yüksek b r r sk oluşturan başka koşullar olmamalıdır, taramadan geç r lmel d r. İşç ler, uygun kompresyon le dekompresyon prosedürler nde
ve dekompresyon hastalığının semptomlarını ve şaretler n n tanınmasında uygulamalı eğ t m almalıdır.

Den z ve Sualtı Hek ml ğ Anab l m Dallarında profesyonel ve amatör dalgıçlara dalışa başlamadan önce ve düzenl aralarla sağlık kontroller yapılması
gerekl d r. Bu muayenelerden sonra dalışa uygunluk raporları ver lmekted r. Amatör dalıcılar ç n zorunlu olmayan bu muayeneler profesyonel dalgıçlara
“Profesyonel Dalgıç Balıkadam Yönetmel ğ ” uyarınca mesleğe başlarken ve 2 yıllık aralarla zorunludur.

10.4.2. Alçak Basınç

Yüksekl k F zyoloj s

1000m. ve üzer genel olarak yükselt olarak kabuled l r. Yükseğe çıkıldıkça barometr k basınçla b rl kte oks jen pars yel basıncı (PO2) da düşer. Özell kle 2.000
metreden sonrak yüksekl klerde, düşük PO2 neden yle alveollerde oks jen n d sasos yasyonu güçleşmekte bu nedenle f zyoloj k olarak b r zorlama ortaya
çıkmaktadır. Ayrıca her 1000m de sıcaklık ortalama olarak 2 oC düşmekte, ortamda rüzgarda varsa bu sıcaklık düşüşü daha da hızlanmaktadır. Özell kle 3000
metreden sonra h poterm sorunu büyür ve önlem alınması gerek r.

Akut akl mat zasyon

Yüksek rt fada ;

1. Solunum frekansı ve der nl ğ artar

2. Kalp atım sayısı artar

3. Kan volumu azalır.Solunum frekansı ve der nl ğ artması neden le akc ğerlerden atılan sıvı m ktarınn artması neden le kan plazmasınsa azalmaya
neden olur.

4. Kalp atım gücü azalır

5. As t baz denges bozulur.

6. Eğzers z sonrası toplarlanma süres uzar

Akut akl mat zasyon

1. Er tros t ve buna bağlı olarak hemoglob n m ktarı artar

2. Kan volumu artar

3. As t baz denges normale döner

4. Kılcak damar sayısında artış olur.

5. Oks jen hücrelera daha kolay ver l r.

Yükselt de meydana gelen akl mat zasyonu tak ben den z sev yes ne n ld ğ nde organ zmada oluşan yen den uyum süres n spor hek mler 14-21 gün olarak
saptamışlardır. Futbol kulüpler arasında özell kle sezon başı çalışmalarında yüksekl k antrenmanı yaptıkları gözlenmekted r. Ancak yükselt de kalış süreler n n
f zyoloj k değ ş kl kler yaratacak uzunlukta olmaması yapılan antrenmanların kapsam ve kal tes n n yeters z kalması neden yle bu tür çalışmalar daha çok
ps koloj k yönden yararlı olab lmekted r.

10.5. Isı ve Sıcaklık

Isı b r enerj çeş d d r. Isı enerj s maddeler meydana get ren moleküller n hareket etmeler nden dolayı açığa çıkan enerj d r. B r maddey oluşturan tanec kler n
sah p oldukları k net k enerj ler n n toplamıdır. B r c sm n ısısı, moleküller n n hareket enerj s le oluşur. D ğer b r fade ısı b r moleküler harekett r. Katı b r
maddeye ısı lave ed ld ğ sürece sıvı hale dönmeye başlayıncaya sıcaklığı artmaya devam eder. Madde tamamen sıvı hale dönüşünceye kadar sıcaklık artmaz.
Sıvı haldek maddeye ısı ver lmeye devam ed l rse sıcaklık kaynama noktasına kadar artacaktır.

Isı m ktarı: Kcal, BTU ve Joule b r mler le ısı m ktarları bel rlenmekted r.

Kcal: +14,5 C dek 1 kg suyun sıcaklığını 1 C artırmak ç n lave ed lmes gereken ısı m ktarıdır.

BTU: 1 l bre ağırlığındak suyun sıcaklığını 1 F yükseltmek ç n lave ed lmes gereken ısım ktarıdır.

1 Joule = 0,24 Cal

1 BTU = 0,252 Kcal

1 Kcal = 3,96 BTU

10.5.1. Sıcaklık

Sıcaklık ısının b r gösterges d r. Isı alıp veren c s mler n üzer ndek sıcaklık değ ş m n değerlend rmek ç n kullanılan b r kavramdır. B r maddey oluşturan
tanec kler n sah p oldukları k net k enerj ler n n ortalamasıdır. Sıcaklık ve ısı b rb r ne bağlı fakat farklı kavramlardır. Isı, madde m ktarına bağlıdır, sıcaklık se
madde m ktarında bağlı değ ld r.

Madden n sıcaklığı yalnız başına ısı m ktarını bel rtemez. B r örnek vermek gerek rse 10 oC den z le 20 oC b r bardak suyun arasındak fark şudur: B r bardak
suyun sıcaklığı den z suyunun sıcaklığından daha fazladır ama den z suyunun ısısı da b r bardak suyun ısısından daha fazladır.

10.5.2. Termoregülasyon

İnsanlar, sıcakkanlı canlı türler d r. Kollar, bacaklar ve yüzeyel alanların sıcaklığı büyük ölçüde değ şeb lmes ne rağmen, vücut, n speten sab t b r der n vücut
sıcaklığını korur. Normal ç vücut sıcaklığı öneml sapmalar, m nör rahatsızlık le hayatı tehd t eden hastalık arasında değ şen yan etk lere neden olur. Her ne
kadar çkısımlar le kıyaslandığında dış vücut kısımları sıcaklığı değ ş kl kler nden çok daha az etk lenmes ne rağmen, özell kle maruz kalma uzun sürel ya da
tekrarlıysa, soğuktan daha kötü etk leneb l r.

Vücut sıcaklığı, beş temel f z ksel süreçten etk len r:

1. Metabol zma — Isı, metabol zmanın b yok myasal reaks yonları tarafından üret l r.

2. Buharlaşma— Isının kaybı, suyun vücut yüzey nden ve solunum yollarından evaporasyonu le sağlanır. Terleme ve ter n der de buharlaşması le ısı kaybıdır.

3. Kondüks yon — Isı, vücudun temas hal nde olduğu objelere veya objelerden transfer ed l r.

4. Konveks yon — Kondüks yonla ısı transfer , madden n vücut yüzeyler üzer nde akma kab l yet neden yle vücut akışkan b r ortama gaz veya sıvı
sokulduğunda büyük ölçüde kolaylaştırılır. Vücudu çevreleyen hava tabakası le ısı alışver ş d r.

5. Termal Radyasyon — Termal radyasyon neden yle ısı kazanılab l r ya da kaybed leb l r. Vücut, ısıyı soğuk çevrelere yayar ya da kızılötes ve elektromanyet k
radyasyonun (örneğ n, güneş veya sıcak b r ısıtıcı) d ğer dalga-boylarını yayan objelerden ısı kazanır. Bu süreç, vücudun temas hal nde olduğu c sm n
sıcaklığından bağımsızdır.

Vücüdun ısı yükü;

H= M±R±C-E ± D denklem le fade ed l r.

H: Vücudun ısı yükü

M: Metabol k ısı kazancı

R: Radyant enerj

C: Konvekt f ısı yükü

E: Buharlaşma terleme yolu le atılan ısı

D: Vücudun herhang b r madde le d rek teması yolu le ısı kazanması veya kaybetmes

10.5.3. Isının Yan Etkileri

10.5.3.1. Isı Stresi

Isı stres , vücut sıcaklığını bel rlemede rolü olan beş f z ksel sürec n herhang b r ndek değ ş mden kaynaklanab l r. Örneğ n, yorucu ağır f z ksel akt v ten n
neden olduğu artan metabol k ısı üret m , b r uzun mesafe yarışında koşucuyu ya da asker manevraları gerçekleşt ren asker strese sokab l r. B r çel k şç s ,
çalışma yer ndek b r ocaktan yayılan radyant ısı neden yle ısı stres oluşab l r. Tehl kel b r atık sahasında, ağır, sızdırmaz b r elb se g ymek zorunda olan b r
şç de, elb se ç ndek hava neml ve sıcak olması sebeb le oldukça ısı stres gel şeb l r.

İnsanlar, vücudun ısı kazandığı ya da kaybett ğ süreçlerden b r n veya b rkaçını değ şt rerek ısı stres n azaltmaya çalışır. D nlen r, yan metabol k ısı üret m n
düşüreb l r, gölgeye geçeb l rler (radyant güneş ısısından kaçınma), b r soğutucu vant latör önüne oturab l rler (konvekt f ve evaporat f ısı kaybını artırma) ya da
yüzeb l rler (ısı kaybını su yoluyla kondüks yon/ konveks yonla kolaylaştırma).
Isı stres ne akut f zyoloj k yanıt, per fer k kan damarlarının terlemes n ve gen şlemes n çer r. Terleme, daha büyük evaporat f soğuma sağlayarak nem artırır.
Per fer k damarlada gen şleme, kan akışını ekstrem telere ve vücut yüzeyler ne yen den yönlend r r, böylece oradan daha kolay kaybed leceğ , ısının vücudun ç
kısımlarından per fer k vücut kısımlarına doğru let m n güçlend r r.

Isı stres ne devamlı maruz kalma le b r f zyoloj k adaptasyon sürec gerçekleş r. Maks mal adaptasyon ha alar süreb lmes ne rağmen, öneml derecede
akl mat zasyon lk maruz kalmanın b r kaç günü ç nde oluşur.

10.5.3.2. Isı Stresi İndeksleri

Çoğu durumda, ısı stres n n dört temel çevresel bel rley c s bulunmaktadır. Bunlar, çevre (kuru sıcaklık) sıcaklığı, nem, hava es nt hızı ve termal radyasyondur.
Bu farklı faktörler n bazısını ya da tamamını, ne kadar sıcak “h ssett rd ğ n ” bel rten tek b r sayıya b rleşt rme ve dolaylı olarak bel rl b r d z çevresel koşulun
net patof zyoloj k önem n ölçme g r ş m ç n b rkaç ısı ndeks gel şt r lm şt r.

Or j nal "etk n sıcaklık" (ET) ndeks , hava akım hızının yanı sıra kuru ve yaş termometre sıcaklığını yansıtan b r nomogramdan okunur. Etk n sıcaklık, vaka
raporlarına ya da çok çeş tl sıcaklık, nem ve hava akımı koşullarına yerleşt r len k ş ler n termal duyularına dayanarak, deneysel olarak elde ed lm şt r.
Başlangıçta formüle ed ld ğ g b , ET, değerlend r len koşullar g b aynı subjekt f termal etk ye neden olacak durgun, doymuş havanın kuru termometre
sıcaklığını ölçme le bulundu. ET’n n b r rev zyonu, düzelt lm ş etk n sıcaklık (CET), radyant ısıyı hesaba katmak ve kuru termometre sıcaklığı yer ne glob (küre)
termometre sıcaklığını kullanmak ç n gel şt r lm şt r. Glob termometre, dış yüzey mat s yah boyalı olan 6- nç çapında nce bakır b r küren n merkez ne
yerleşt r len haznes olan b r kuru haznel termometred r. Or j nal ET’n n düşük sıcaklıklarda nem n etk s ne karşı çok hassas (duyarlı) olması ve yüksek
sıcaklıklarda neme karşı yeter nce duyarlı olmaması end şes neden yle ET’n n yen den formüle ed lm ş b r vers yonu yayınlandı.

Yaş-hazne glob (küre) sıcaklığı (WBGT), yaş-hazne, glob ve kuru-hazne termometre sıcaklıklarının ağırlıklı b r ortalaması olarak hesaplanan b r ısı stres
ndeks d r:

Dış ortamlarda: WBGT = 0.7 Twb 0.2 Tg 0.1 Tdb

İç ortamlarda: WBGT = 0.7 Twb 0.3 Tg

Twb; doğal olarak ısı aktaran yaş-hazne termometres tarafından okunan sıcaklık; Tg; glob termometre sıcaklığı ve Tdb, kuru-ıslak termometre sıcaklığı. Onun
formüller , aynı koşullarda ET’n nk ne yakın değerler verecek şek lde seç lm şt r.

WGBT, sıcak ortamlarda egzers z yapan k ş lerde sıcak çarpması veya sıcak yorgunluğu tehl kes n değerlend rmek ç n kullanılmıştır.WBGT yüksek olduğunda
bel rl türdek akt v teler n azaltılması, askerler arasında kalple lg l hastalıkların ns dansını azaltır.Her ne kadar aynı zamanda b r k ş n n akl mat zasyon
dereces , enerj harcaması ve stresl ş yaparken harcadığı zaman hesaba katılmasına rağmen, çalışma ortamında ısı stres n kısıtlamak ç n mevcut standartlar
ve öner ler çoğu zaman WGBT açısından fade ed l r.

Yaş-hazne termometre (WGT), b r hazne ç nde su le ıslak tutulan, dış yüzey s yah kaplı 6 cm çapında b r küre ç ndek termal b r probtan oluşur. WGT, WGBT
okumalarını almak ç n gerekl ek pmandan daha küçük ve daha haf r, daha kısa b r stab l zasyon süres vardır. Bu özell kler, b r çalışanın k ş sel çalışma
ortamındak şartları ölçmek aşısındankolaylaştırmaktadır.WGT okumaları, WBGT okumalarına yakındır. WGT’den WBGT’y tahm n etmek ç n matemat ksel
formüller öne sürülmüştür.

Asker ve meslek ortamların dışında, Steadman’ın gel şt rd ğ h ssed len sıcaklık (AT) kuramı, ABD, Kanada, Avustralya ve d ğer ülkelerdek meteorologlar ve
kl m b l mc ler tarafından terc h ed lmekted r. Amer ka B rleş k Devletler 'nde, kuru-hazne sıcaklığı ve nem b leşenler , “ısı ndeks ” olarak adlandırılan,
h ssed len sıcaklığa (AT) yaklaşık b r değer oluşturmak ç n yalnızca sıcak havalarda kullanılır.

ET, WGT ve WBGT g b , ısı stres n n b r ölçüsü olarak AT fonks yonları, b r d z meteoroloj k koşullarla l şk l d r. Deneysel olarak elde ed len etk n sıcaklıktan farklı
olarak, AT, f z k ve f zyoloj lkeler ne dayalı matemat ksel modellemen n b r ürünüdür. Bel rl b r d z sıcaklık, nem, hava akım hızı ve radyant ısı enerj s koşulları
ç n AT, ortam havasıyla aynı sıcaklıkta (radyasyondan net ısı kazancı veya kaybı yok) bulunan çevredek objelerle “ılıman” neml sak n havada b r yet şk n
üzer nde aynı öngörülen termal etk yle kuru-hazne sıcaklığına eş tt r.

Halk sağlığı amacıyla ısı stres ndeksler , bel rl hava koşullarının yarattığı tehl ken n değerlend r lmes nde yararlı olab l r, ancak metabol k ısı üret m , g y m,
vücut şekl ve büyüklüğü le d ğer faktörlerle lg l temel varsayımlarla sınırlıdırlar. Ayrıca, yan sağlık etk ler n n oluşumu/veya oluşmaması ç n kr t k olab len, b r
toplumun ısıya maruz kalma sürec n yansıtmayan anlık değerler ürett kler ç n de çoğu ndeks sınırlı kalmaktadır.

10.5.3.3. Akklimatizasyon

Sürekl olarak sıcak ortamda çalışmak durumunda olan k ş lerde b r süre sonra sıcağa karşı tolerans gel ş r (Sıcak akl mat zasyonu) . Bu k ş ler terleyerek sıcağa
karşı korunurlar. Bunun yanı sıra ter ç ndek tuz m ktarı da azalır. Sıcak ortama yen gelen k ş dak kada 15 gram terlerken, akl mat ze olmuş k ş lerde 50 gr/dak
düzey ne çıkab l r. Buna karşılık kaybed len sodyum m ktarı 4 gr/lt ken 1 gr/lt düzey ne ner. Sıcak ortamda çalışan k ş lere terleme yolu le kaybett kler sıvı ve
elektrol tler yer ne konmadığı takt rde deh dratasyon ve elektrol t bozukluğuna bağlı sağlık sorunları ortaya çıkar

Isı stres neden le endüstr de görülen rahatsızlıklar

Sıcak çarpması, Isı yorgunluğu/b tk nl ğ ve ısı kramplarıdır.

10.5.3.4. Sıcak Çarpması


Yüksek sıcaklığın neden olduğu en c dd hastalık sıcak çarpmasıdır. Onun ayırıcı özell ğ , 105 ° F (40.6ºC) veya daha büyük b r ç ısı sıcaklığıdır. 110° F (43.3ºC)
kadar yüksek veya daha yüksek sıcaklık yükselmeler nad r değ ld r. Mental durum değ ş r ve başlangıçta görülen der n uyku, konfüzyon ve son olarak
b l nçs zl ğe doğru lerler. Klas k olarak, terlemen n olmadığı ya da azaldığı söylen r, ancak bel rg n ısı çarpmasının b rçok kurbanı bolca terler. Sonuç çoğu kez,
hastalar tıbb yardım ç n hızlı b r şek lde get r ld ğ nde b le, ölümcül olab l r. %40 veya daha fazla vaka ölüm oranları b ld r lm şt r.

Sıcak çarpması, ç vücut ısısını düşürmek ç n ac l adımlar gerekt ren b r ac l tıbb durumdur. B r durumdak b r k ş , uzmanlaşmış evaporat f soğutma
prosedürler yle soğutulab l r. Maks mal y leşme, hızlı b r şek lde olab l r ya da günler veya ha alar boyunca gerçekleşmeyeb l r ve kalıcı nöroloj k hasar olab l r.

10.5.3.5. Isı Bitkinliği

Isı b tk nl ğ , öncel kle terlemede kaybed len su ve tuzların denges z veya yeters z yer ne konması neden yle ısı çarpmasından daha haf f sey rl b r kl n k
tablodur. Genell kle ısı stres nden b rkaç gün sonra ortaya çıkar. Vücut sıcaklığı normalden orta dereceye yükselm şt r ancak nad ren 102ºF (38.9ºC)’ı aşmaktadır.
Semptomlar; öncel kle baş dönmes , hals zl k, yorgunluktur ve dolaşım bozukluğudur.

10.5.3.6. Isı Baygınlığı ve Isı Krampları

Isı baygınlığı ve ısı krampları öncel kle sıcakta egzers z yapan k ş lerde meydana gel r. Isı baygınlığı, b r b l nç kaybı le l şk l kan basıncında geç c b r düşüştür.
B l nç, genell kle sırt üstü yatış duruşunda hemen ger gel r. Isı krampları ve kas krampları, özell kle bacaklarda, sıcak b r ortamda yapılan egzers z sırasında ya
da kısa b r süre sonra gerçekleşmekted r. Geç c sıvı ve elektrol t denges zl ğ nden kaynaklandıkları düşünülmekted r. Atlet k egzers z ve sıcak havaya
akl mat zasyon le ısı kramplarının sıklığı azalır. Tuz alımının artması faydalı olab l r.

10.5.4. Sıcaklık ile İlişkili Hastalığın Epidemiyolojisi

10.5.4.1. Isı Dalgaları

Alışılmadık şek lde sıcak havalarda uzun sürel nöbetler, özell kle ılıman bölgeler n kentsel kısımlarında ölümlerde dramat k artışlara neden olab l r. Özell kle
Kuzey Amer ka'da sık olmakla b rl kte, hastalığın önlenmes nde uluslararası b r bakış açısı ht yacını vurgulayan 2003 yazı sırasında öldürücü b r yaz sıcak hava
dalgası Avrupa'da b nlerce k ş n n ölümüne neden olmuştur.

Sıcak hava dalgası le lg l ölümler n şaşırtıcı derecede küçük b r kısmına sıcaklık neden olur veya sıcaklık tarafından olduğu tanımlanır. Genel olarak, sıcaklıkla
l şk l ölümler, h ç artış olmaması ve sıcak hava dalgası ölüm artışının üçte k s le daha azı arasında olmaktadır.

Sıcaklığın çoğu sıcak hava dalgası le l şk l ölüm le bağlantısı, bas t b r şek lde tanınması zordur. Ölüm belgeler ve kl n k kayıtların ger ye dönük derlemeler ,
üç kategor de artışın büyük ölçüde sıcaklık le l şk l artışın neden n açıkladığını gösterm şt r: Bunlar, kard ovasküler, serebrovasküler ve solunum s stem
hastalıkları neden yle ölümlerd r. Prat k anlamda, b r hek m ç n herhang b r şek lde meydana gelen m yokard enfarktüsü veya nmeler sıcaklık neden yle
meydana gelenlerden ayırt etmek zor ya da mkânsız olab l r. Bu, sıcaklığın genel sağlık etk ler , sıcaklığın an gözet ms z ölümler n sayısında an b r artış
şekl nde görülmes neden yled r.

Y ne de, bel rg n şek lde serebrovasküler hastalık ve kard ovasküler hastalık (öncel kle skem k kalp hastalığı) neden yle b ld r len ölüm sayısındak artışlar
b yoloj k olarak olasıdır.

Sıcak hava dalgaları sırasında ölüm artışı, hastalıkların spes f k olmayan ölçütler ndek artışa benzemekted r. Sıcak havalarda, hastaneye yatışların ve ac l serv s
bölümüne başvuru sayısı armaktadır. Sıcak hava dalgası neden yle aşırı ölüm artışı öncel kle kentsel alanlarda meydana gelmekted r. Banl yöler ve kırsal
alanlar çok daha az r sk altındadır. Sıcaklığın yan sağlık sonuçlarının kentsel üstünlüğü, kısmen, kentsel "ısı adası."fenomen tarafından açıklanab l r. Kentsel
m mar n n t p k özell kler olan, taş, tuğla, beton, asfalt ve ç mento k tleler , güneş n radyant enerj s n n çoğunu emer, ısı hazneler şekl nde şlev göster r ve aks
durumda daha ser n olacak geceler boyunca ısıyı yen den radyasyonla yayar. B rçok kentsel alanda, gölgelenme sağlayacak çok az ağaç bulunmaktadır. Buna ek
olarak, yüksek b nalar, etk l b r şek lde rüzgarın hızını azaltab l r dolayısıyla, hareket hal ndek havanın soğutma, konvekt f ve evaporat f etk ler n düşeb l r.
Şeh rlerde sıcaklıklar l şk l sağlık etk ler n n ş ddet ne katkı sağlayan d ğer faktörler, bazı kentsel alanların n speten yoksulluğunu çermekted r. Yoksul
nsanların, kl ma g b soğutucu c hazlara ve onları çalıştırmak ç n gerekl enerj ye madd gücü yetmeyeb l r.

10.5.4.2. Yaşlılar Üzerindeki Etkisi

Yaşlılar, özell kle ş ddetl , sıcaklık le lg l sağlık etk ler n n yüksek r sk altındadır. Bebekl k ve erken çocukluk dışında, sıcaklık neden yle ölüm r sk yaşam
boyunca yaşın b r fonks yonu olarak artar .

Yaşlılar arasındak sıcaklıkla l şk l hastalığa katkı sağlayan, kısmen, ısı stres ne bozulmuş f zyoloj k yanıtlar le açıklanab l r. Sıcaklığa yanıt olarak
vazod latasyon, artan kard yak çıkışı gerekt r r, ancak 65 yaşın üstündek k ş ler n sıcak havalar sırasında kard yak çıkışın artırma ve s stem k vasküler d renc
azaltma kapas tes ne sah p olma olasılığı azdır. Ayrıca, terlemen n başladığı vücut ısısı lerleyen yaş le artmaktadır. Yaşlıların sıcak çarpması r sk n arttırması
temelde kron k hastalıklara sah p oldukları veya tedav de kullanılan laçlar almaları le l ş kl olab l r.

10.5.4.3. Riski Etkileyen Diğer Faktörler

Sıcaklık neden yle ölüm oranları yaşlılara göre daha düşük olmasına rağmen, aynı zamanda bebekler ve küçük çocuklar da sıcaklıktan kaynaklanan artan r sk
altındadır. Sağlıklı bebekler, vücut ısısı en fazla 103ºF (39.4ºC) olacak kadar yüksek sıcaklıklarda sıcak b r alanda muhafaza ed l r. Bebekler n haf f ateşl
hastalıkları, b r ısı stres tarafından bel rg n ısı çarpmasına neden olab l r. Sıcaklığa karşı duyarlılık, 1 yılından daha küçük çocuklarda en büyüktür ve yaklaşık 5-
9 yıla kadar hızla azalır. Hem ölümcül hem de ölümcül olmayan ısı çarpması r sk , bebekler le küçük çocuklarda artmıştır. Ebeveynler, eğ t m eks kl ğ neden le
ateş boyunca yeter nce h poton k sıvı vermeyerek yada çocuğu çok sıcak durması ç n örterek r ske katkıda bulunurlar. Sıcak havada güneş ışığı altına park
ed len araçlarda sıcaklıklar 140 Fº’ye (60 ºC) ulaşab l r ve bebek ve çocukları park etm ş bu arabaların ç nde bırakmanın yarattığı büyük tehl keye de göz ardı
etmemek gerekl d r.

D ğer b r tara an, kl mlend rme, sıcak çarpmasından korunmak ç n tek en etk l müdahaled r. Farklı çalışmalar, ev kl masının bulunması, sıcak çarpması ya da
kard ovasküler hastalıktan kaynaklanan ölüm oranında %70 b r azalmayla ve ölümcül sıcak çarpmasında %98’oranında azaltığını gösterm şt r. Bu nedenle,
kl malı sıcak hava sığınakları oluşturmak ve daha düşük sosyo-ekonom k statüdek k racıların apartmanlarının lob ler n kl mlend rmes g b bu tür stratej ler,
sıcak hava dalgası le l şk l hastalıktan ve ölümden korunmada etk l olab l r. Hatta sığınaklar sağlanamadığında b le, yüksek r sk altındak yaşlı ve d ğer k ş ler
örneğ n, s nemalar ve alışver ş merkezler g b kamusal kl malı yerlerde her gün b rkaç saat zaman geç rmeye teşv k ed leb l r. Sıcak ortamdan korunma; tıbb
önlemler, tekn k önlemler, organ zasyona a t önlemler n b rl kte kullanılması le mümkündür.

Sıcak çarpması "sıcak" sektörlerde (örneğ n, dökümhaneler, cam fabr kası ve madenler) çalışan ç n meslek b r r skt r. Görevler gereğ maruz kalanlar arasında,
sıcaklık le l şk l hastalığı önlemek ç n ABD Ulusal İş Güvenl ğ ve Sağlığı Enst tüsü (NIOSH), yen şç ler ve z nden dönenler akl mat ze etmey , ser n b r
ortamda sık d nlenme süreler n n düzenlenmes n , günün en soğuk kısmında sıcak şlemler planlamayı, çme suyunu kolayca kullanılab l r hale get rmey , şe
alım önces ve per yod k muayeneler n yapılmasını ve şç ve yönet c ler n, önley c tedb rler le sıcaklık le l şk l hastalığın erken tanınması hakkında
eğ t lmes n önermekted r.

10.5.5. Isı Stresinin Kontrolü

İşveren, mühend sl k ve şyer uygulamaları kontroller uygulayarak şyer sıcaklığını azaltmalıdır.

Mühend sl k kontroller aşağıdak ler çereb l r:

Hava hızını akım arttırmak

Yansıtıcı veya ısı em c koruyucu veya engeller kullanmak

Buhar sızıntılarını, ıslak zem nler veya nem azaltmak

İşyer öner ler :

Isıdak sürey sınırlayın ve / veya ser n b r çevrede geç r len y leşme süres n artırmaya çalışın.

İş n metabol k talepler n azaltın.

Özel araçlar kullanın (d ğer b r dey şle, manuel zorlamayı en aza nd rgemeye yönel k araçlar).

Görev başına şç sayısını arttırarak ş bölüştürme, daha aza f z ksel efor

Çalışanlara ısı stres yle lg l eğ t m ver lmes

İşç ler n ısıya dayanıksızlık bel rt ler ç n b rb rler n gözlemled ğ b r s stem uygulayın.

Kend kend ne zleme şlev n ve standart çalışma prosedürler hakkında kararlar almak ç n şç lere kend kend ne zleme yapmalarını ve b r çalışma grubu
oluşturmalarını stey n. Çalışma alanının yakınına yeterl m ktarda ser n ve ç leb l r su sağlayın ve şç ler sık sık çmeye teşv k ed n.Hava durumu serv s , b r
sıcak hava dalgasının oluşma ht mal n n bulunduğu her zaman b r ısı uyarı programı uygulayın.

Kurumsal b r ısı kl mlend rme planı ve f z ksel uygunluğu artırmak ç n çaba göster n.

10.5.6. Eğitim

Çalışanlara ver lecek eğ t mde aşağıdak konulara yer ver lmes gerek r.

Sıcak havada açık ş başlamadan önce şç ler n ze eğ t n. Şant yeye özgü koşulları karşılamak ç n eğ t m düzenley n.

İşverenler, tüm çalışanlar ve denetç ler ç n aşağıdak lerle lg l b r ısı stres eğ t m programı sağlamalıdır:

Isıya bağlı hastalıkların bel rt ler ve semptomlarının tanınması ve lk yardım uygulamaları.

Isıya bağlı hastalıkların nedenler ve yeter nce su ç p renk ve drar çıkışı m ktarını zlemek g b r sk en aza nd recek prosedürler.

Isıya karşı koruyucu g ys ve teçh zatın uygun bakım ve kullanımı le egzers z, g ys ve k ş sel koruyucu ek pmanlardan kaynaklanan ek ısı yükler .

Çalışanlarda alışkanlıklar ( laçlar, alkol, obez te vb.) meslek ısı stres ne toleransa etk s .

Akl mat zasyonun önem .

Kend ler ne veya ş arkadaşlarına ısıya bağlı hastalık bel rt ler n veya bulgularını derhal am r ne b ld rmen n önem .

Olası ısıya bağlı hastalık semptomlarına cevap verme ve ac l sağlık h zmetler ne başvurma prosedürler .

Buna ek olarak, b r m sorumluları aşağıdak ler konusunda eğ t lmel d r:

Uygun kl m uyumunu nasıl uygularım.


B r şç n n, ac l müdahale prosedürler de dah l olmak üzere, ısı le l şk l hastalıklarla tutarlı semptomları olduğunda ne tak p ed lmes gerekt ğ .

Hava durumu raporlarını zlemek ve Sıcak hava uyarılarına nasıl yanıt alınır.

Yeterl sıvı alımı ve d nlenme molaları nasıl zlen r ve teşv k ed l r.

İkl me alıştırma

Akl mat zasyon, sıcak b r ortama tedr cen artan maruz kalıntıktan sonra ortaya çıkan faydalı f zyoloj k adaptasyonların (örn. Terleme ver ml l ğ n n artırılması,
vb.) sonucudur. İşverenler, çalışanların sıcak b r ortamda çalışmaya başlamadan önce uyum ç nde olmalarını sağlamalıdır. Isı koşullarında 7-14 günde
kademel olarak şç ler n zamanını arttırın.

Yen çalışanlar ç n:

Ç zelge, 1. günde olağan çalışma süres n n% 20's nden fazla olmamalı ve her ek gün ç n% 20'den fazla artmamalıdır.

Daha önce deney m olan şç ler ç n:

Program, 1. gündek ısıdak normal çalışma süres n n% 50's nden fazla olmamalı, 2. günde% 60, 3. günde% 80 ve 4. günde% 100 olmalıdır.

Yen çalışanları lk 14 gün boyunca ya da tamamen akl mat ze olana kadar yakından denetley n. F z ksel olarak uygun olmayan şç ler, uyum sağlamak ç n daha
fazla zamana ht yaç duyar. B rkaç gün ısıya maruz kalmamak ç n uyum sağlanab l r.

Sıvı alımı, su ç leb l r, <15 ° C (59 ° F) olmalıdır ve çalışma alanının yakınında er ş leb l r olmalıdır. Ne kadar suya ht yaç duyacağınızı tahm n ed n ve k mler n su
tem n edeceğ n ve kontrol etmes n stey n. B reysel, ortak olmayan d sposable bardakları sağlanmalıdır. Çalışanları susuz bırakmamak ç n uygun m ktarda
çmel d r. 2 saatten az sıcaklık ve ılımlı ş etk nl kler nde yer alanlar her 15-20 dak kada b r bardak su ç r lmes faydalı olacaktır. B rkaç saat süren uzun sürel
terleme sırasında, dengel elektrol tler çeren spor çecekler ç r n. Yüksek kafe nl veya şekerl alkol ve çeceklerden kaçının. Genell kle, sıvı alımının saatte 6
bardağı geçmemes gerek r.

D nlenme molaları

İşverenler, şç ler soğumaya ve nemlend rmeye yetecek d nlenme molalarını sağlamayı ve teşv k etmel d r. B r şç ısı rahatsızlığı duyduğunda d nlenmes ne z n
ver n. Vücuda aşırı ısıdan kurtulma şansını vermek ç n ş / d nlenme süreler n değ şt r n. Yen ve zayıflamış şç lere daha haf f ş atayın ve daha uzun, daha sık
d nlenme süreler atayın. Sıcaklık, nem ve güneş ışığı arttıkça, Hava hareket olmadığında, koruyucu elb se veya ek pman g y ld ğ nde çalışma süreler n kısaltın
ve d nlenme süreler n artırın:

10.5.7. Soğuk Ortamda Çalışma

1. Soğuk ortamlarda bulunulduğunda; tüm vücutta der de vazokonstr ks yon, P loererekr syon (Tüyler n d ken d ken olması, sempat k uyarma, der ya kalın
b r Soğuk ortamda vücut ürett ğ ısıdan fazlasını kaybeder.

2. Bu durumda c lt altındak kan damarları kasılar ve vücudun ç ısısını korumaya yönel r.

3. Eller ve ayaklar lk etk lenen organlar.

4. Daha fazla ısı kaybı konuşmada zorluk, unutkanlık ve hareketler n azalmasına, donuklara ve ölüme neden olur. Metablol k şlemler le ısı oluşumunu artar.

Soğuk ortamdaaçık havada çalışanlar; yol bakım onarım şç ler , rmancılar, tarım le uğraşanlar, den zc ler, balıkçılardır

10.5.8. Ölümlerde Mevsimsel Değişiklikler

Ölümler n mevs mler le l şk s göster lm şt r. Kışın ölüm oranında artış en çok yaşlılarda göze çarpmaktadır ve lerleyen yaş le g derek daha bel rg n hale gel r.
Ancak, 45 yaş ve altındak k ş ler arasında, bu bağlantı; terst r; ölüm oranı kış aylarında daha düşük ve yazın daha büyüktür.54

Mortal tede mevs msel değ ş kl ğ n kapsamı büyük ölçüde ölüm neden le değ ş r. Kalp hastalıkları, serebrovasküler hastalık, pnömon le nfluenza ve kron k
obstrükt f akc ğer hastalığı nedenl ölüm oranları, kışın öneml artışlar göster r.

Neml l k ve radyant ısı enerj s , sıcak ortamlara kıyasla soğuk ortamların değerlend r lmes nde daha az öneml d r. Bu nedenle, popüler “üşüme sıcaklığı (w nd
ch ll)” ndeks , sadece ortam sıcaklığı ve rüzgar hızının b r fonks yonu olarak soğuk b r ortamdan beklenen soğumanın ş ddet d r. Soğuk stres ,
kanpıhtılaşmasına etk yaparak nme ve skem k kalp hastalığı neden yle muhtemelen kış dönem nde ölümlere katkı yapar.

10.5.9. Soğuğun Neden Olduğu Hastalıklar

10.5.9.1. Hipotermi

H poterm , 35 °C'n n (95 °F) altında b r ç vücut ısısı anlamına gel r. Bu durum, steml olarak tet kleneb l r (örneğ n, cerrah sırasında oks jen tüket m n azaltmak
ç n).Daha öneml s , h poterm , aynı zamanda soğuk çevre şartlarına maruz kalma sonucunda stems z b r şek lde de oluşur.İstems z h poterm , halk sağlığının
öneml b r sorundur.

H poterm , hem soğuğa aşırı maruz kalmanın doğrudan b r sonucu (b r nc l h poterm ) hem de başta ağır hastalıklar (örneğ n, seps s, m yokard enfarktüsü,
santral s n r s stem hasarları, metabol k bozukluklar) neden yle ısı mekan zalarında bozukluğun bel rg n sonucu olarak ortaya çıkar.

10.5.9.2. Soğuk Isırması


ğ

Soğuğa maruz kalma sonucu b r lokal doku hasarı h poterm vakalarında görüleb l r ancak genell kle bundan bağımsız olarak gerçekleş r.Soğuk ısırması,
dokunun gerçek donmasını çermekted r. Öncel kle vücut bölümler ekstrem teler, kulak ve burun) etk ler ve ş ddetl soğukta b r dak kadan saatlere varıncaya
kadar sürede oluşab l r. Ş ddetl soğuk ısırması, amputasyon gerekt ren doku nekrozuna neden olab l r. Soğuk ısırması hasarları, alışılmadık soğuk hava geç ş
sırasında özell kle sık görüleb l r.68

10.5.9.3. Donma Olmayan Lokal Doku Hasarı

Kızarıklık olarak da b l nen pern os s , özell kle ellerde, dış vücut kısımlarının c ld nde oluşan hassas ve/veya kaşıntılı, er teml ya da morumsu papüllerle
karakter zed r. Ş ddetl olduğunda, lezyonları su toplayab l r veya ülserleşeb l r.Bu bulgular genell kle sadece yılın soğuk aylarında görülür ve kadınlar, erkeklere
kıyasla daha sık yakalanır.

10.5.10. Soğuk İle İlgili Hastalikları Önleme

H poterm ye karşı en y koruma r sk ne açık alanda çalışanların soğuk stres n ne maruz yet n kısıtlayarak olab l r. Halk sağlığı yönünden bakıldığında, yaşlı
yoksul k ş ler n kışın ısınma borçları ç n ekonom k destek almalarına yönel k programlar yararlı olab l r.Bazı bölgelerde, kamu kuruluşları ve/veya kamu h zmet
ş rketler n n, yaşlı nsanların enerj faturalarını ödemeye ya da ertelenm ş ödeme ç n karşılıklar ayırmaya yönel k doğrudan f nansal yardım sağlayan
programların oluşturulması yararlı olacaktır.

10.5.10.1. Soğuk Ortamda Çalışan Kişileri Için Öneriler

G y m yeterl yalıtım sağlamalıdır ve ıslanmamasına d kkat ed lmel d r.Özell kle soğuk suya batmaya karşı korunmak gerek r. Donma noktasının altındak
sıcaklıklarda soğuk ısırmasını önlemek ç n c ld n maruz kalması m n m ze ed lmel d r.

10.5.10.2. İşverenlere Yönelik Öneriler

İşverenler çalışanları soğuk stres nden korumak ç n aşağıdak önlemler almalıdır:

Daha sıcak aylarda soğuk bölgelerde bakım ve onarım şler n n planlanması gerek r.Günün sıcak kısmı ç n soğukta çalışılması gereken şler planlayın.İşç ler n
f z ksel talepler n azaltın.Yardım görevl ler n kullanın veya uzun, zorlu şler ç n ekstra çalışan desteğ sağlayın .İşç ler ç n sıcak sıvılar ve ara dönemlerde
kullanılmak üzere sıcak alanlar sağlayın.Soğuk stres r sk altında olan şç ler zley n.

Aşağıdak ler hakkında b lg çeren İş Sağlığı ve Güvenl ğ eğ t mler nde soğuk stres özel b lf lend rme eğ t m n sağlayın:

Çalışan r sk , korunma ve önleme, bel rt ler, kend n z ve ş arkadaşlarınızın bel rt ler zlemen n önem , K ş sel koruyucu donanımlar ve uygun olamları seç m .

10.5.10.3. İşçiler İçin Öneriler

Çalışanlar, mümkün olduğunca aşırı soğuk sıcaklıklara maruz bırakılmamalıdır. Soğuk ortamlar veya sıcaklıklar önlenemezse, şç ler kend ler n soğuk stresten
korumak ç n bu öner ler tak p etmel d rler:

Uygun g ys ler g y n.

B rkaç kat gevşek kıyafet g y n.Katmanlama daha y zolasyon sağlar.

Sıkı g y m kan dolaşımını azaltır. El ve ayakları sıcak tutmak ç n önlemler alın.

G ys seçerken, bazı g ys ler n hareket sınırlayab leceğ ve tehl kel b r duruma geleb leceğ n n farkında olun.Son derece soğuk havalarda kulak, yüz, eller ve
ayakları koruduğunuzdan em n olun.Botlar su geç rmez olmalı ve yalıtılmış olmalıdır.Tüm vücudunuzu daha sıcak tutacak başlık vey şapka g y leb l r. (Şapkalar
kafanızdan çıkan vücut ısısını azaltmaktadır)

İş molaları sırasında sıcak mekanlara geç n; Aşırı soğuk günlerde dışarıdak sürey sınırlamaya özen göster n.Ekstra çoraplar, eld venler, şapkalar, ceket,
battan yeler, kıyafet değ ş m ve sıcak sıvı b r termos g b soğuk hava koruyucuları taşıyın.İlk yardım k t n ze b r termometre ve k myasal sıcak paketler
ekley n.Soğuk metal yüzeylere çıplak elle dokunmaktan kaçının.Kend n z n f z ksel durumunuzu ve ş arkadaşlarınızın durumunu zley n.

Uygulamalar

1. İşyer n zde hang ergonom k düzenlemeler ve tasarımlar yapılmaktadır. Bunları bel rley n z. Bunların uygunluğunu yönetmel kler kapsamında nceley n z.

2. Çevren zde ergonom k r skler n etk ler n n önlenmes konusuna yapılacak çalışmaları açıklayınız?

Uygulama Soruları

1. Çevren zde GSM baz stasyonlarının sağlığa zararları nelerd r? Baz stasyonları kanser yapar mı?

2. Neden radyason ölçümü yaptırmalıyız?

3. Çevresel gürültü konusundak ş kayetler nereye yapılmaktadır?

4. T treş me maruz kalınan ortamda çalışanlarda ne g b ş kayetler görülmekted r?

5. Türk ye hang basınçın etk s altındadır?

Bölüm Özeti
Bu bölümde elektromanyet k radyasyonun ne olduğu, İyon ze radyasyon ve yon ze olmayan radyasyonun hayatımızı nasıl etk led ğ , korunma yöntemler
ayrıntılı olarak ele alınmıştır. T treş m n ne olduğu, çalışma metotları, T treş m n neden olduğu hastalıklar, el-kol ve vücut t treş m çalışmalarında alınacak
önlemler, t treş m n maruz yet sınır değerler hakkında yönetmel k çerçeves nden genel b lg ver lm şt r. Günlük hayatımızın vazgeç lmez b r parçası olan ses
konusuna değ n lm şt r. Gürültünün ne olduğu, mevcut gürültü sev yes ve maruz yet süres detaylı olarak anlatılmıştır. D ğer b r konu olar Yüksek ve Alçak basın
konusuna değ n lm ş, den z der nl ğ n basınç le l şk s , Dekompresyon Hastalığı, sıcak ve soğuk ortamda çalışanların karşılaştıkları sağlık sorunları, ısının yan
etk ler ayrıntılı olarak ele alınmıştır.
Ünite Soruları

1. B r m S evert (Sv) olup, nsan vücudunda ışınlanan bütün doku ve organlar ç n hesaplanmış eşdeğer dozun, her doku ve organın doku ağırlık
faktörler le çarpılması sonucunda elde ed len dozların toplamına ne den r?

A) B r m doz

B) Etk n doz

C) Etken doz

D) Eşdeğer doz

E) Akt f doz

2. Hang s İnsan nüfusunun maruz kaldığı doğal radyasyonun başlıca kaynaklarındandır?

I. Uzaydan kaynaklanan kozm k ışınlar


II. Toryum ve yer kabuğu yüzey toprağının dış katmanının
d ğer radyoakt f b leşenler nden yayılan karasal radyasyonları
III. Kapalı ortam havasında tene üs ed len radon ve
onun yavru elementler
IV. Nükleer bomba denemeler sonucu meydana gelen
nükleer serp nt ler
V. Nükleer güç üret m nden salınan radyoakt f maddeler

A) I, IV, V

B) IV, V

C) I, II, III

D) II, IV, V

E) I, II, IV, V

3. Radyasyon Güvenl ğ Yönetmel ğ ne göre radyasyon doz l m tler le lg l doğru olmayan seçenek hang s d r?

A) 18 yaşını doldurmamış olanlar radyasyon kaynağı le çalışılan şlerde görev alamazlar

B) Eğ t mler radyasyon kaynaklarının kullanılmasını gerekt ren 16-18 yaş arası stajyer ve öğrenc ler bu eğ t mler n sadece gözet ml alanlarda
alab l r

C) Meslek eğ t mler gereğ radyasyon kaynağı le çalışması zorunlu 16-18 yaş arası stajyer ve öğrenc ler ç n etk n doz tüm vücut ç n yılda 6 mSv’
geçemez

D) Meslek eğ t mler gereğ radyasyon kaynağı le çalışması zorunlu 16-18 yaş arası stajyer ve öğrenc ler ç n etk n doz, göz merceğ ç n yılda 6 mSv’
geçemez
E) El, ayak veya der ç n eşdeğer dozun aylık 0,5 mSv’

4. C lt ç n yıllık eşdeğer doz sınırı .........mSv, göz merceğ ç n ......... mSv’d . Boşlukları doldurunuz?

A) 50 - 10

B) 30 - 15

C) 50 - 15

D) 30 - 10

E) 50 - 5

5. B r m zamandak t treş m sayısına ne den r?

A) T treş m n frekansı

B) T treş m ş ddet

C) T treş m n basıncı

D) T treş m değer

E) T treş m n etk s

6. T treş m n ölçüm b r m hang s d r?

A) Lüks

B) Hz

C) dB(A)

D) Kj

E) °C

7. İnsan kulağının ş tme eş ğ le ağrı eş ğ sınırları kaç Db d r?

A) 0 dB - 120 dB

B) 1 dB - 140 dB

C) 0 dB - 140 dB
D) 2 dB - 140 dB

E) 2 dB - 120 dB

8. 8 saatl k maruz yet ç n maks mum tolere ed leb l r gürültü sev yes yaklaşık ........ dB (A) c varındadır. Boşluğu doldurunuz ?

A) 80

B) 65

C) 70

D) 75

E) 55

9. Basınç b r m ne ne ad ver l r ?

A) Bar

B) Hz

C) Watt

D) Lüks

E) Amper

10. Soğukta çalışmanın nsan sağlığına zararları nelerd r?

I. Der n n zarar görmes


II. Vücudun bel rl yerler n n donması
III. Soğuk yanığı
IV. Gözlem ve tepk yeteneğ n n azalması

A) I, II, III

B) II, III, IV

C) I, II, III, IV

D) I, IV

E) I, III

CEVAP ANAHTARI

1. b 2. c 3. e 4. c 5. a 6. b 7. a 8. d 9. a 10. c
11. KİMYASAL RİSK ETMENLERİ VE YANGIN GÜVENLİĞİ

11.1. Kimyasal Risk Etmenleri

Doğal halde bulunan, üret len, herhang b r şlem sırasında kullanılan veya atıklar da dâh l olmak üzere ortaya çıkan, b zzat üret lm ş olup olmadığına ve
p yasaya arz olunup olunmadığına bakılmaksızın her türlü element, b leş k veya karışımları k myasal madde olarak tanımlanmaktadır. Bu maddeler n
üret lmes , şlenmes , kullanılması, depolanması, taşınması, atık ve artıkların arıtılması veya uzaklaştırılması şlemler k myasal maddeler n kullanıldığı şlemler
olarak tanımlanmıştır.

Bugün dünyada on m lyonun üzer nde farklı türde k myasal vardır ve her yıl 1000 ‘ n n üzer nde yen k myasal p yasaya arz ed lmekted r. Bu k myasallar başta
tarım, madenc l k, sanay kuruluşları ve büro şler ne kadar tüm çalışma sektörler nde ve hatta konutlarımızda yed kler m zden, çt kler m zden, tem zl k ve laç
olarak kullandığımız malzemelere kadar gen ş b r alanda yaygın olarak kullanılmaktadır. K myasallar günlük hayatımızı ve çalışma hayatımızı oldukça
kolaylaştırsa da bunların yararları kadar zararları da mevcuttur. Bu bakımdan k myasalların doğru b r şek lde tanımlanması, sınıflandırılması, tehl keler n n
doğru şek lde tanımlanması, bunlara karşı alınması gereken tedb rler n bel rt lmes büyük önem arz etmekted r. K myasal tehl keler ş sağlığı ve güvenl ğ
anlamında üzer nde c dd çalışmaların yapıldığı b r alandır.

11.1.1. Tanımlar

K myasal r sk etmenler n n daha doğru b ç mde ortaya konab lmes ç n K myasal maddelerle çalışmalarda sağlık ve güvenl k önlemler hakkında yönetmel k,
K myasalların envanter ve kontrolü hakkında yönetmel k, K myasalların kaydı, değerlend r lmes , zn ve kısıtlanması hakkında yönetmel k ve Kontrole tab
k myasal maddeler hakkında yönetmel ğ kapsamında geçen tanımlar kısaca burada ver lm şt r.

Alerj k madde: Solunduğunda, c lde nüfuz ett ğ nde aşırı derecede hassas yet meydana get rme özell ğ olan ve daha sonra maruz kalınması durumunda
karakter st k olumsuz etk ler n ortaya çıkmasına neden olan maddeler ,

Alevlen r madde: Parlama noktası 21°C - 55°C arasında olan sıvı haldek maddeler ,

Aşındırıcı madde: Canlı doku le temasında, dokunun tahr batına neden olab len maddeler ,

B yoloj k sınır değer : K myasal madden n ve metabol t n n uygun b yoloj k ortamdak konsantrasyonunun ve etk gösterges n n üst sınırını,

Çevre ç n tehl kel madde: Çevre ortamına g rd ğ nde çevren n b r veya b rkaç unsuru ç n hemen veya sonradan kısa veya uzun sürel tehl keler gösteren
maddeler ,

Çok kolay alevlen r madde: 0°C’den düşük parlama noktası ve 35°C’den düşük kaynama noktasına sah p sıvı haldek maddeler le oda sıcaklığında ve basıncı
altında hava le temasında yanab len, gaz haldek maddeler ,

Çok toks k madde: Çok az m ktarlarda solunduğunda, ağız yoluyla alındığında, der yoluyla em ld ğ nde nsan sağlığı üzer nde akut veya kron k hasarlara veya
ölüme neden olan maddeler ,

Kanserojen madde: Kanserojen veya Mutajen Maddelerle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenl k Önlemler Hakkında Yönetmel kte tanımlanan kanserojen maddey ,

Kolay alevlen r madde: Enerj uygulaması olmadan, ortam sıcaklığında hava le temasında ısınab len ve sonuç olarak alevlenen maddey veya ateş kaynağı le
kısa sürel temasta kend l ğ nden yanab len ve ateş kaynağının uzaklaştırılmasından sonra da yanmaya devam eden katı haldek maddey veya parlama noktası
21°C’n n altında olan sıvı haldek maddey veya su veya neml hava le temasında, tehl kel m ktarda, çok kolay alevlen r gaz yayan maddeler ,

Meslek maruz yet sınır değer : Başka şek lde bel rt lmed kçe, 8 saatl k sürede, çalışanların solunum bölges ndek havada bulunan k myasal madde
konsantrasyonunun zaman ağırlıklı ortalamasının üst sınırını,

Mutajen madde: Kanserojen veya Mutajen Maddelerle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenl k Önlemler Hakkında Yönetmel kte tanımlanan mutajen maddey ,

Oks tley c madde: Özell kle yanıcı maddelerle olmak üzere d ğer maddeler le de temasında öneml ölçüde ekzoterm k reaks yona neden olan maddeler ,

Patlayıcı madde: Atmosfer k oks jen olmadan da an gaz yayılımı le ekzoterm k reaks yon vereb len ve/veya kısmen kapatıldığında ısınma le kend l ğ nden
patlayan veya bel rlenm ş test koşullarında patlayan, çabucak parlayan katı, sıvı, macunumsu, jelat n ms haldek maddeler ,

Sağlık gözet m : Çalışanların bel rl b r k myasal maddeye maruz yetler le lg l olarak sağlık durumlarının bel rlenmes amacıyla yapılan değerlend rmeler ,

Solunum bölges : Merkez , k ş n n kulaklarını b rleşt ren ç zg n n orta noktası olan 30 cm yarıçaplı küren n, başın ön kısmında kalan yarısını,

Tahr ş ed c madde: Mukoza veya c lt le d rekt olarak an , uzun sürel veya tekrarlanan temasında lokal er tem, eskar veya ödem oluşumuna neden olab len,
aşındırıcı olarak sınıflandırılmayan maddeler ,

Tehl kel k myasal madde: Patlayıcı, oks tley c , çok kolay alevlen r, kolay alevlen r, alevlen r, toks k, çok toks k, zararlı, aşındırıcı, tahr ş ed c , alerj k, kanserojen,
mutajen, üreme ç n toks k ve çevre ç n tehl kel özell klerden b r veya b rkaçına sah p maddeler ve müstahzarları veya yukarıda sözü ed len sınıflamalara
g rmemekle beraber k myasal, f z ko-k myasal veya toks koloj k özell kler ve kullanılma veya şyer nde bulundurulma şekl neden le çalışanların sağlık ve
güvenl ğ yönünden r sk oluşturab lecek maddeler veya meslek maruz yet sınır değer bel rlenm ş maddeler ,

Toks k madde: Az m ktarlarda solunduğunda, ağız yoluyla alındığında, der yoluyla em ld ğ nde nsan sağlığı üzer nde akut veya kron k hasarlara veya ölüme
neden olan maddeler ,

Kanserojen maddeler ve müstahzarlar: Solunduğunda, ağız yoluyla alındığında veya der ye nüfuz ett ğ nde kanser oluşumuna neden olan veya kanser
vakalarını arttıran maddeler ve müstahzarlar,

Mutajen maddeler ve müstahzarlar: Solunduğunda, ağız yoluyla alındığında veya der ye nüfuz ett ğ nde kalıtımsal genet k bozukluklara yol açab len veya bu
vakaları arttıran maddeler ve müstahzarlar,

Üreme ç n toks k madde: Solunduğunda, ağız yoluyla alındığında, der ye nüfuz ett ğ nde erkek ve d ş ler n üreme fonks yon ve kapas teler n azaltan ve/veya
doğacak çocuğu etk leyecek kalıtımsal olmayan olumsuz etk ler meydana get ren veya olumsuz etk ler n oluşumunu hızlandıran maddeler ,

Zararlı madde: Solunduğunda, ağız yoluyla alındığında, der yoluyla em ld ğ nde nsan sağlığı üzer nde akut veya kron k hasarlara veya ölüme neden olan
maddeler ,

CAS Numarası: “K myasal Kuramlar Serv s ” tarafından ver len numarayı,

EC Numarası: Madden n yapısal özell ğ ne göre Avrupa Kom syonunca ver lm ş olan numarayı,

EINECS: 18 Eylül 1981 tar h t bar yle Avrupa Topluluğu P yasasında yer alan bütün maddeler n tanımlayıcı l stes , Avrupa Mevcut T car K myasal Maddeler
Envanter ’n ,

ELINCS: 18 Eylül 1981’den sonra Avrupa Topluluğu P yasasına arz ed len ve Avrupa Kom syonu’na b ld r m yapılması suret yle b r ELINCS numarası tahs s ed len
bütün yen maddeler , Avrupa B ld r m Yapılmış K myasal Maddeler L stes ’n ,

Elleçleme: Madden n veya müstahzarın asl n tel kler n değ şt rmeden st flenmes , yer n n değ şt r lmes , büyük kaplardan küçük kaplara aktarılması, kapların
yen lenmes veya tam r , havalandırılması, kalburlanması, karıştırılması ve benzer şlemler ,

Güvenl k: Tehl kel maddeler n ve müstahzarların kontrol altına alınamayan r skler nden uzak olmayı,

IUPAC: Madden n “Uluslararası Temel ve Uygulamalı K mya B rl ğ ” tarafından ver len adını,

Müstahzar: En az k veya daha çok maddeden oluşan karışım veya çözelt ler ,

TWA : 8 saatl k bel rlenen referans süre ç n ölçülen veya hesaplanan zaman ağırlıklı ortalama.

STEL: Başka b r süre bel rt lmed kçe, 15 dak kalık b r süre ç n aşılmaması gereken maruz yet üst sınır değer .

mg/m3: 20oC sıcaklıkta ve 101,3 KPa. (760 mm cıva basıncı) basınçtak 1 m3 havada bulunan madden n m l gram c ns nden m ktarı.

ppm : 1 m3 havada bulunan madden n m l l tre c ns nden m ktarı (ml/m3).

Meslek maruz yet sınır değer : Başka şek lde bel rt lmed kçe, 8 saatl k sürede, çalışanların solunum bölges ndek havada bulunan k myasal madde
konsantrasyonunun zaman ağırlıklı ortalamasının üst sınırını,

Buhar: Gırtlağı geçen ve havanın let ld ğ kanallara (soluk borusu, b fürkasyonlar) ve c ğer n solunum le lg l bölgeler ne (toraks) nüfuz eden ortalama 10 µm
çapındak solunab l r part küller olarak tanımlanır

11.2. Kimyasalların Sınıflandırılması

Maddeler n ve karışımların sınıflandırılması, et ketlenmes ve ambalajlanması hakkında yönetmel k ve ekler nde de gen ş olarak bel rt ld ğ üzere öncel kle
k myasalın tehl ke türü tanımlanarak buna uygun sınıflama yapılmasına g d lm şt r. K myasallar tehl ke türler ne göre 3 başlık altında değerlend r lmekted r.

1. An tekrarlanan veya uzun sürel maruz yet sonunda sağlığa zararlı olanlar

Zararlı

Zeh rl veya çok zeh rl

Aşındırıcı

Tahr ş ed c

Duyarlılık yaratan veya alerj k tepk ler provake eden

Kanserojen

Mutajen

Teratojen

Üreme s stem ne zarar veren

Genet k olmayan doğum anomal ler ne sebeb yet veren maddeler

2. F z ksel ve k myasal özell kler neden le F z kzel ve k myasal zarar verme r sk taşıyanlar
Patlayıcılık

Oks tley c l k

Alevleneb l rl k ( Çok kolay parlayıcı, çok parlayıcı ve parlayıcı maddeler)

3. Çevreye zarar verenler

Canlı organ zmaalar ç n zararlı ve zeh rl olan k myasallar

Çevrede yok olmayıp k myasal artıklar olarak kalıcı olan k myasallar

B yoloj k anlamda b r k m yaratan k myasallar

Tüm k myasalların et ketlenmes ve malzeme güvenl k b lg formlarının k myasal le b rl kte kullanıcıya, tüket c ye ver lmes yasal zorunluluktur. Ve tehl kel
k myasallarda yukarıda bel rt len sınıflardan b r ne dah l ed lerek et ketlenmel d r.

11.2.1. Malzeme Güvenlik Bilgi Formları (MGBF, Material Safety Data Sheet, MSDS)

Malzeme Güvenl k B lg Formu, (MGBF), k myasal maddey taşıyan, depolayan, kullanan ve üret m nde çalışan herkes n mevcut k myasal madden n tehl keler
konusunda doğru değerlend rme yapmaları ç n kullanılır. K myasalların neden olduğu sağlık ve güvenl k r skler n n azaltılmasına yönel k s stem n öneml b r
parçasıdır. K myasallar bu form le b rl kte satılırlar. İşveren malzeme güvenl k b lg formlarını tedar kç den sağlamak ve şç lere eğ t m vermekle yükümlüdür.

Bu formlar aşağıdak b lg ler çermel d r.

1. K myasalın adı ve t car adı / Üret c n n veya satıcının (ş rket/ İş sah b ) adı, adres , telefon ve fax numarası. Ayrıca ac l aramalar ç n telefon numarası

2. K myasalın b leş m , ç ndek ler hakkında b lg (Ürün b r t car sır dah olsa bunun sebep olab lecğ sağlık ve d ğer r skler ayrıntılı olarak ver lmel d r.)

3. K myasal sebep olab leceğ tehl keler n tanıtımı

4. İlk yardım tedb rler

5. Yangınla mücadele tedb rler

6. K myasalın kullanımı (havalandırma, çalışma sırasında alınacak tedb rler, g b ) ve depolanma şekl bel rt lmel d r.

7. K myasala maruz kalma durumunda yapılması gereken kontroller ve buna karşı alınab lecek k ş sel korunma tedb rler yazılmalıdır.

8. F z ksel ve k myasal özell kler

Er me noktası

Kaynama noktası

Parlama noktası

Buharlaşma oranı, buhar yoğunluğu, buhar basıncı

Suda çözünürlüğü

Kararlılık ve reakt v te b lg ler ver lmel d r.

9. Toks koloj k B lg

10. Ekoloj k b lg

11. Taşımacılık b lg s

12. Mevzuat b lg s

13. Bertaraf b lg s

K myasalı üreten, thal eden veya dağıtımını yapanlar, madde lk defan alındığında veya MGBF’da değ ş kl k yapıldığında k myasal maddelerle b rl kte MGBF’y
kullanıcıya vermel d r. MGBF Türkçe olarak hazırlanmalı ve kullanıcılara bu şek lde ver lmel d r.

11.2.2. Kimyasalların Depolanması

Bölüm 1.2.’de ver ld ğ üzere sınıflandırılan ve et ketlenen k myasalların depolanmasında şunlara d kkat ed lmel d r.

Etk leşen k myasallar yan yana konmamalıdır. Yan b rb r le reaks yona g ren veya zararlı veya zeh rl ürün çıkaran veya ısı açığa çıkaran k myasallar b rb r nden
uzak tutulmalıdır.

Depolanan k myasalın m ktarı ve ambalajlanması uygun malzemeden lg l yönetmel kler gereğ nce yapılmalıdır.

Depolamada sağlık ve güvenl k şaretler konulmalı, et kets z ve tanımsız k myasal kap depo ve kullanım alanında bulundurulmamalıdır.

Depolama açık havada yapılacak se atmosfer k şartlar d kkate alınmalıdır.

Depolanan k myasal ç n gerekl görülürse depolama alanında nem ve sıcaklık zleneb lmel , havalandırma sağlanmalıdır.
Depolamada ve depoda dökülmelere karşı önlem alınmalıdır. Dökülmelere karşı çalışanlara uygun k ş sel koruyucu donanım ver lmel , gerekl se göz ve vücut
duşları yapılmalıdır. Depo alanının dökülmelere karşı uygun n tel kte absorban malzemeler le korunmalıdır.

Raflı depolamada raflardan malzeme düşmemes ç n tedb r alınmalı, y ne lg l yönetmel kler gereğ nce st flemede bel rlenen yüksekl kler aşılmamalıdır.

Depo alanı yangın kaynaklarından uzakta şveren n kontrolü altında ve mümkünse yerleş m alanlarından ve d ğer şletme unsurlarından uzakta olmalıdır.

11.3. Kimyasalların Birbiri ile Olan Etkileşimi

K myasallar b rb r le etk leşt ğ nde, f zyoloj k tepk s n 3 şek lde ver rler.

1. Bağımsız etk : Her k madde b rb r nden tamamen ayrı, bağımsız f zyoloj k etk de bulunab l r.

2. S nerj k etk : Aynı organda aynı yönde ve aynı şek lde etk ed yorlarsa “S nerj k etk ” ortaya çıkar. S nerj k etk add t f etk veya potans yal zasyon şekl nde
görülür.

a) Add t f etk : Organ zmaya g ren ve aynı yönde etk gösteren 2 k myasalın toplam etk s n n, b r b rler nden ayrı ken gösterd kler toks koloj k
etk n n toplamına eş t olması add t f etk d r. Örneğ n, organafosforlu nsekt s tler, d al pos, naled ve parat on g b maddelere maruz yet sonucu
görülen toplam etk , her b r k myasala tek tek maruz kalındığında görülen etk n n toplamıdır.

b) Potans yal zasyon: B r k myasal, d ğer n n etk s n arttırab l r. K myasallardan b r artırıcı etk yaparak k nc k myasalın toks k etk s n artırab l r ve
toplam etk , her k k myasalın tek başına göstereceğ etk n n toplamından fazla olab l r. Örneğ n, asbeste maruz yetle b rl kte s gara çenlerde
görülen akc ğer kanser , asbeste maruz yet sonrası, çenlerde çmeyenlere göre 40 kat fazladır. Bazı durumlarda se, b r madde tek başına zarara
sebep olmaz, ama başka b r k myasalın toks k etk s n artırab l r Örneğ n, yaygın kullanılan çözücülerden olan sopropanol’un karac ğere etk s
yoktur. Ancak karbontetraklorür (CCI4) le b rl kte maruz yet sonucu, CCI4‘ün karac ğere yaptığı hasar artab l r.

3. Antagon zma: B r k myasalın etk s n n başka b r k myasal tarafından ortadan kaldırılmasıdır. K myasalların bu etk s nden, zeh rlenmelerde kullanılan
ant dotunu (panzeh r n ) bulmak ç n yararlanılır.

11.4. Kimyasal Tehlikelere Karşı Alınabilecek Tedbirler

K myasal maddelerle çalışmalarda, çalışanların bu maddelere maruz yet n önlemek, bunun mümkün olmadığı hallerde en aza nd rmek ve çalışanların bu
maddeler n tehl keler nden korunması ç n gerekl tüm önlemler almak şveren n yükümlülüğünded r. Bu amaçla şveren r sk değerlend rmes yaptırmalı ve bu
maddelerle çalışmalarda alınması gereken önlemler almalıdır.
K myasal Maddelerle çalışmalarda sağlık ve güvenl k önlemler hakkında yönetmel k gereğ nce k myasal maddelerle çalışmalarda yapılacak r sk
değerlend rmes nde aşağıda bel rt len hususlar özell kle d kkate alınır:

K myasal madden n sağlık ve güvenl k yönünden tehl ke ve zararları.

İmalatçı, thalatçı veya satıcılardan sağlanacak Türkçe malzeme güvenl k b lg formu.

Maruz yet n türü, düzey ve süres .

K myasal madden n m ktarı, kullanma şartları ve kullanım sıklığı.

K myasal Maddelerle çalışmalarda sağlık ve güvenl k önlemler hakkında Yönetmel k ekler nde ver len meslek maruz yet sınır değerler ve b yoloj k sınır
değerler .

Alınan ya da alınması gereken önley c tedb rler n etk s .

Varsa, daha önce yapılmış olan sağlık gözet mler n n sonuçları.

B rden fazla k myasal madde le çalışılan şlerde, bu maddeler n her b r ve b rb rler le etk leş mler .

İşveren, tedar kç den veya d ğer kaynaklardan r sk değerlend rmes ç n gerekl olan ek b lg ler ed n r. Bu b lg ler, kullanıcılara yönel k olarak, varsa k myasal
maddeler n yürürlüktek mevzuatta yer alan özel r sk değerlend rmeler n de çer r.

Tehl kel k myasal maddeler çeren yen b r faal yete ancak r sk değerlend r lmes yapılarak bel rlenen her türlü önlem alındıktan sonra başlanır.

Tehl kel k myasal maddelerle çalışmalarda çalışanların sağlık ve güvenl ğ yönünden r skler aşağıdak önlemlerle ortadan kaldırılır veya en az düzeye nd r l r:

İşyer nde uygun düzenleme ve ş organ zasyonu yapılır.

Tehl kel k myasal maddelerle çalışmalar, en az sayıda çalışan le yapılır.

Çalışanların maruz kalacakları madde m ktarlarının ve maruz yet süreler n n mümkün olan en az düzeyde olması sağlanır.

İşyer nde kullanılması gereken k myasal madde m ktarı en az düzeyde tutulur.

İşyer b na ve eklent ler her zaman düzenl ve tem z tutulur.

Çalışanların k ş sel tem zl kler ç n uygun ve yeterl şartlar sağlanır.

Tehl kel k myasal maddeler n, atık ve artıkların şyer nde en uygun şek lde şlenmes , kullanılması, taşınması ve depolanması ç n gerekl düzenlemeler yapılır.

İkame yöntem uygulanarak, tehl kel k myasal madde yer ne çalışanların sağlık ve güvenl ğ yönünden tehl kes z veya daha az tehl kel olan k myasal madde
kullanılır. Yapılan ş n özell ğ neden yle kame yöntem kullanılamıyorsa, r sk değerlend rmes sonucuna göre ve öncel k sırasıyla aşağıdak tedb rler alınarak
r sk azaltılır:

1. Çalışanların sağlık ve güvenl ğ yönünden r sk oluşturab lecek bakım onarım şler de dah l tehl kel k myasal maddelerle çalışmalarda ve teknoloj k
gel şmeler de d kkate alınarak uygun proses ve mühend sl k kontrol s stemler seç l r ve uygun mak ne, malzeme ve ek pman kullanılır.

2. R sk kaynağında önlemek üzere; uygun ş organ zasyonu ve yeterl havalandırma s stem kurulması g b toplu koruma önlemler uygulanır.

3. Tehl kel k myasal maddeler n olumsuz etk ler nden çalışanların toplu olarak korunması ç n alınan önlemler n yeterl olmadığı hallerde bu önlemlerle
b rl kte k ş sel korunma yöntemler uygulanır.

İşveren alınan önlemler n etk nl ğ n ve sürekl l ğ n sağlamak üzere yeterl kontrol, denet m ve gözet m sağlar.

İşveren, çalışanların sağlığı ç n r sk oluşturab lecek k myasal maddeler n düzenl olarak ölçümünün ve anal z n n yapılmasını sağlar. İşyer nde çalışanların
k myasal maddelere maruz yet n etk leyeb lecek koşullarda herhang b r değ ş kl k olduğunda bu ölçümler tekrarlanır. Ölçüm sonuçları, K myasal maddelerle
çalışmalarda sağlık ve güvenl k önlemler hakkında Yönetmel k ekler nde bel rt len meslek maruz yet sınır değerler d kkate alınarak değerlend r l r.

İşveren, k myasal maddelerle çalışmalarda yükümlülükler yer ne get r rken, K myasal maddelerle çalışmalarda sağlık ve güvenl k önlemler hakkında
yönetmel k de bel rt len ölçüm sonuçlarını da göz önünde bulundurur. Meslek maruz yet sınır değerler n n aşıldığı her durumda, şveren bu durumun en kısa
sürede g der lmes ç n koruyucu ve önley c tedb rler alır.

30/4/2013 tar hl ve 28633 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Çalışanların Patlayıcı Ortamların Tehl keler nden Korunması Hakkında Yönetmel k hükümler saklı
kalmak kaydıyla şveren, r sk değerlend rmes sonuçlarını ve r sk önleme prens pler n temel alarak, çalışanları k myasal maddeler n f z ksel ve k myasal
özell kler nden kaynaklanan tehl kelerden korumak ç n, bu maddeler n şlenmes , depolanması, taşınması ve b rb r n etk leyeb lecek k myasal maddeler n
b rb rler yle temasının önlenmes de dâh l olmak üzere, yapılan ş n özell ğ ne uygun olarak aşağıda bel rt len öncel k sırasına göre tekn k önlemler alır ve dar
düzenlemeler yapar:

1. İşyer nde parlayıcı ve patlayıcı maddeler n tehl kel konsantrasyonlara ulaşması ve k myasal olarak kararsız maddeler n tehl kel m ktarlarda bulunması
önlen r. Bu mümkün değ lse,

2. İşyer nde yangın veya patlamaya sebep olab lecek tutuşturucu kaynakların bulunması önlen r. K myasal olarak kararsız madde ve karışımların zararlı etk
göstermes ne sebep olab lecek şartlar ortadan kaldırılır. Bu da mümkün değ lse,
3. Parlayıcı ve/veya patlayıcı maddelerden kaynaklanan yangın veya patlama hal nde veya k myasal olarak kararsız madde ve karışımlarının zararlı f z ksel
etk ler nden çalışanların zarar görmes n önlemek veya en aza nd rmek ç n gerekl önlemler alınır.

İş ek pmanı ve çalışanların korunması ç n sağlanan koruyucu s stemler n tasarımı, mal ve tem n , sağlık ve güvenl k yönünden yürürlüktek mevzuata uygun
şek lde yapılır. İşveren, patlayıcı ortamlarda kullanılacak bütün donanım ve koruyucu s stemler n 30/12/2006 tar hl ve 26392 4 üncü Mükerrer sayılı Resmî
Gazete’de yayımlanan Muhtemel Patlayıcı Ortamda Kullanılan Teçh zat ve Koruyucu S stemlerle İlg l Yönetmel k (94/9/AT) hükümler ne uygun olmasını sağlar.

Patlama basıncının etk s n azaltacak düzenlemeler yapılır.

Tes s, mak ne ve ek pmanın sürekl kontrol altında tutulması sağlanır.

İşyerler nde, sıvı oks jen, sıvı argon ve sıvı azot bulunan depolama tanklarının yerleşt r lmes nde K myasal Maddelerle çalışmalarda sağlık ve güvenl k önlemler
hakkında yönetmel k Ek-4’te bel rt len asgar güvenl k mesafeler ne uyulur.

Acil Durumlar

İşveren, 18/6/2013 tar hl ve 28681 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İşyerler nde Ac l Durumlar Hakkında Yönetmel kte bel rt len hususlar saklı kalmak
kaydıyla şyer ndek tehl kel k myasal maddelerden kaynaklanacak ac l durumlarda K myasal maddelerle çalışmalarda sağlık ve güvenl k önlemler hakkında
yönetmel kte bel rt ld ğ üzere özell kle aşağıdak hususlar d kkate alınır:

a) Ac l durumların olumsuz etk ler n azaltacak önley c tedb rler derhal alınır ve çalışanlar durumdan haberdar ed l r. Ac l durumun en kısa sürede normale
dönmes ç n gerekl çalışmalar yapılır ve etk lenm ş alana sadece bakım, onarım ve zorunlu şler n yapılması ç n ac l durumlarda görevlend r len çalışanlar le
şyer dışından olay yer ne nt kal eden ek pler n g rmes ne z n ver l r.

b) Etk lenm ş alana g rmes ne z n ver len k ş lere uygun k ş sel koruyucu donanım ve özel güvenl k ek pmanı ver l r ve ac l durum devam ett ğ sürece
kullanmaları sağlanır. Uygun k ş sel koruyucu donanımı ve özel güvenl k ek pmanı bulunmayan k ş ler n etk lenm ş alana g rmes ne z n ver lmez.

c) Tehl kel k myasallarla lg l b lg ler ve ac l durum müdahale ve tahl ye prosedürler kullanıma hazır bulundurulur. İşyer ndek ac l durumlarda görevlend r len
çalışanların ve şyer dışındak lk yardım, ac l tıbb müdahale, kurtarma ve yangınla mücadele g b konularda faal yet gösteren kuruluşların bu b lg lere ve
prosedürlere kolayca ulaşab lmeler sağlanır. Bu b lg ler;

1) İşyer ndek ac l durumlarda görevlend r len çalışanların ve şyer dışındak lk yardım, ac l tıbb müdahale, kurtarma ve yangınla mücadele g b konularda
faal yet gösteren kuruluşların önceden hazır olab lmeler ve uygun müdahaley yapab lmeler ç n, yapılan ştek tehl keler , alınacak önlemler ve yapılacak
şler ,

2) Ac l durumda ortaya çıkması muhtemel özel tehl ke ve yapılacak şler hakkındak b lg ler , çer r.

Çalışanların eğ t m ve b lg lend r lmes

İşveren, 15/5/2013 tar hl ve 28648 sayılı Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenl ğ Eğ t mler n n Usul ve Esasları Hakkında Yönetmel kte bel rt len hususlar saklı kalmak
kaydıyla çalışanların ve tems lc ler n eğ t m n ve b lg lend r lmeler n sağlar. K myasal maddelerle çalışmalarda sağlık ve güvenl k önlemler hakkında
yönetmel k bu eğ t m ve b lg lend r lmeler n özell kle aşağıdak hususları çermes gerekt ğ bel rt l r. Bunlar:

R sk değerlend rmes sonucunda elde ed len b lg ler .

İşyer nde bulunan veya ortaya çıkab lecek tehl kel k myasal maddelerle lg l bu maddeler n tanınması, sağlık ve güvenl k r skler , meslek hastalıkları, meslek
maruz yet sınır değerler ve d ğer yasal düzenlemeler hakkında b lg ler .

Çalışanların kend ler n ve d ğer çalışanları tehl keye atmamaları ç n gerekl önlemler ve yapılması gerekenler .

Tehl kel k myasal maddeler ç n tedar kç den sağlanan Türkçe malzeme güvenl k b lg formları hakkındak b lg ler .

Tehl kel k myasal madde bulunan bölümler, kaplar, boru tes satı ve benzer tes satla lg l mevzuata uygun olarak et ketleme/k l tleme le lg l b lg ler .

Tehl kel k myasallarla yapılan çalışmalarda çalışanlara veya tems lc ler ne ver lecek eğ t m ve b lg ler, yapılan r sk değerlend rmes sonucu ortaya çıkan r sk n
dereces ve özell ğ ne bağlı olarak, sözlü tal mat ve yazılı b lg lerle desteklenm ş eğ t m şekl nde olur. Bu b lg ler değ şen şartlara göre güncellen r.

K myasal madde üret c ler veya tedar kç ler , şveren n talep etmes hal nde, r sk değerlend rmes ç n gerekl olan, tüm b lg ler vermek zorundadır.

İşveren, K myasal maddelerle çalışmalarda sağlık ve güvenl k önlemler hakkında yönetmel k ve ekler nde bel rt len konularda 6331 sayılı Kanunun 18 nc
maddes ne uygun olarak çalışanların ve/veya tems lc ler n n görüşler n alır ve katılımlarını sağlar.

K myasal maddelerle çalışmalarda 6331 sayılı Kanunun 15 nc maddes uyarınca ve K myasal maddelerle çalışmalarda sağlık ve güvenl k önlemler hakkında
yönetmel kde bel rt ld ğ üzere;

- Yapılan r sk değerlend rmes sonucunda sağlık yönünden r sk altında olduğu saptanan çalışanlar uygun sağlık gözet m ne tab tutulur.

- İşyer nde koruyucu önlemler n alınmasında sağlık gözet m sonuçları d kkate alınır ve bu gözet mler özell kle;

1. Bel rl b r hastalık veya sağlık yönünden olumsuz b r etk lenmeye neden olduğu b l nen tehl kel k myasal maddeye maruz yet n söz konusu olduğu,

2. Çalışanların özel çalışma şartlarında hastalık veya etk lenmen n ortaya çıkma olasılığının bulunduğu,
3. Çalışanlar üzer nde yapılacak tetk kler n oluşturduğu r sk n kabul ed leb l r düzeyde olduğu, durumlarda yapılır.

- Bu gözet mler, hastalık ve etk lenmey tesp t edecek geçerl tekn kler n bulunduğu durumlarda yapılır.

- K myasal maddelerle çalışmalarda sağlık ve güvenl k önlemler hakkında yönetmel k Ek-2’de bel rt len b yoloj k sınır değer bulunan tehl kel k myasal
maddelerle çalışmalarda, aynı ek’tek prosedüre uygun sağlık gözet m yapılır. Çalışanlar bu şe başlamadan önce bu durumdan haberdar ed l r.

- Sağlık gözet m ne tab tutulan her çalışan ç n k ş sel sağlık ve maruz yet kayıtları tutulur ve güncellen r.

- K ş sel sağlık ve maruz yet le lg l kayıtlar, yapılan sağlık gözet m ve k ş n n maruz yet düzey zleme sonuçlarının b r özet n çer r. Sağlık gözet m nde
b yoloj k zleme ve gerekl ncelemeler yer alır.

- İler k b r tar hte değerlend r lmes açısından, sağlık ve maruz yet le lg l kayıtlar, g zl l ğ de d kkate alarak, uygun b r şek lde tutulur ve muhafaza ed l r.

- Kayıtların b r örneğ , stenmes hal nde Bakanlığa ver l r.

- Çalışanlar, kend ler ne a t sağlık muayene sonuçları ve etk lenme düzeyler ne a t b lg ler görme hakkına sah pt r.

- İşyer nde faal yet n sona ermes hal nde, şveren sağlık ve maruz yet kayıtlarını Sosyal Güvenl k Kurumu l müdürlüğüne tesl m eder.

- Sağlık gözet m sonucunda; şyer nde tehl kel k myasal maddeye maruz kalan çalışanda, bu maddeden kaynaklanan tanımlanab l r b r hastalık veya
olumsuz sağlık etk s görülmes veya b yoloj k sınır değer n aşıldığının tesp t ed lmes hal nde, çalışan durumdan haberdar ed l r ve kend s ne yapılması
gerekl sağlık gözet m le lg l gerekl b lg ve tavs yeler ver l r. Bu durumda;

1. Yapılan r sk değerlend rmes gözden geç r l r ve gerek görülmes hal nde yen len r.

2. K myasal maddelerle çalışmalarda sağlık ve güvenl k önlemler hakkında yönetmel ğ n 7 nc maddes ne göre r sk n önlenmes veya azaltılmasına yönel k
mevcut önlemler gözden geç r l r ve gereken önlemler alınır.

3. Çalışanın yaptığı şten alınarak tehl kel k myasal maddeye maruz yet r sk n n olmadığı başka b r şte çalıştırılması da dah l r sk n önlenmes veya
azaltılmasına yönel k gerekl önlemler n alınmasında, şyer hek m n n, ş güvenl ğ uzmanının, d ğer uzman k ş ler n veya Çalışma ve sosyal Güvenl k
Bakanlığı yetk l ler n n öner ler d kkate alınır.

4. Tehl kel k myasal maddelere maruz kalan başka çalışanlar da varsa sağlık durumları kontrol ed l r ve bu çalışanlar sürekl sağlık gözet m altında tutulur.

11.5. Patlayıcılar

Yanıcı maddeler n gaz, buhar, s s ve tozlarının atmosfer k şartlar altında hava le oluşturduğu ve herhang b r tutuşturucu kaynakla temasında tümüyle
yanab len karışımlar, patlayıcı ortam olarak tanımlanmaktadır. Özell kle k myasallar le yapılan çalışmalarda patlama r sk kaçınılmaz b r tehl ke olarak
karşımıza çıkmaktadır. Bu amaçla ülkem zde de pek çok yönetmel k ve düzenleme hazırlanmıştır. Bunlardan çalışanların patlayıcı ortamların tehl keler nden
korunması hakkında yönetmel k, patlayıcı ortamların sınıflandırmasını, çalışanların sağlık ve güvenl kler n patlayıcı ortam r skler nden korunması ç n asgar
gerekler , patlayıcı ortamlarda kullanılacak ek pmanların ve koruyucu s stemler n seç m nde uyulacak kr terler ve bu türden ortamlar ç n gerekl usul ve
esasları vermekted r.

Çalışanların patlayıcı ortamların tehl keler nden korunması hakkında yönetmel ğe göre şveren, patlamaların önlenmes ve bunlardan korunmayı sağlamak
amacıyla, yapılan şlemler n doğasına uygun olan tekn k ve organ zasyona yönel k önlemler alır. Bu önlemler alınırken aşağıda bel rt len temel lkelere ve
ver len öncel k sırasına uyulur;

Patlayıcı ortam oluşmasını önlemek,

Yapılan şlemler n doğası gereğ patlayıcı ortam oluşmasının önlenmes mümkün değ lse patlayıcı ortamın tutuşmasını önlemek,

Çalışanların sağlık ve güvenl kler n sağlayacak şek lde patlamanın zararlı etk ler n azaltacak önlemler almak.

İşveren, yukarıda bel rt len önlemler, gerekt ğ nde patlamanın yayılmasını önleyecek tedb rlerle b rl kte alır. Alınan bu tedb rler düzenl aralıklarla ve şyer ndek
öneml değ ş kl klerden sonra yen den gözden geç r l r (madde 5).

İşveren, 29/12/2012 tar hl ve 28512 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İş Sağlığı ve Güvenl ğ R sk Değerlend rmes Yönetmel ğ ne uygun r sk değerlend rmes
çalışmalarını yaparken, patlayıcı ortamdan kaynaklanan özel r skler n değerlend rmes nde aşağıdak hususları da d kkate alır:

a) Patlayıcı ortam oluşma ht mal ve bu ortamın kalıcılığı,

b) Stat k elektr k de dâh l tutuşturucu kaynakların bulunma, akt f ve etk l hale gelme ht maller ,

c) İşyer nde bulunan tes s, kullanılan maddeler, prosesler le bunların muhtemel karşılıklı etk leş mler ,

ç) Olab lecek patlama etk s n n büyüklüğü.

Parlama veya patlama r sk değerlend r l rken patlayıcı ortamların oluşab leceğ yerlere açık olan veya açılab len yerler de d kkate alınarak b r bütün olarak
değerlend r l r (Çalışanların patlayıcı ortamların tehl keler nden korunması hakkında yönetmel k madde 6).

İşveren çalışanların sağlık ve güvenl ğ n korumak ç n şyer n n güvenl hale gelmes ç n şu adımları zler;

a) Çalışanların ve d ğer k ş ler n sağlık ve güvenl ğ ç n tehl ke arz eden patlayıcı ortam oluşma ht mal olan yerlerde güvenl çalışma şartlarını sağlar.
b) Yapılan r sk değerlend rmes sonucuna göre, çalışanların sağlık ve güvenl ğ ç n tehl ke arz eden patlayıcı ortam oluşma ht mal bulunan yerlerde,
çalışma süres nce uygun tekn k önlemler aldırarak, bu kısımların gözet m altında tutulmasını sağlar (Çalışanların patlayıcı ortamların tehl keler nden
korunması hakkında yönetmel k madde 7).

Çalışanların sağlık ve güvenl ğ n korumak ç n şyer n n güvenl hale gelmes nde koord nasyon görev , lg l yönetmel ğ n 8. maddes nde şu şek lde
ver lmekted r.

1. B r şyer nde b rden fazla şverene a t çalışan bulunması durumunda, her şveren kend kontrol alanına g ren tüm hususlardan sorumlu olur.

2. Asıl şveren alt şveren l şk s n n bulunduğu şyerler nde şverenler n Kanunda ve d ğer kanunlarda bel rt len sorumlulukları saklı kalmak kaydı le asıl
şveren, çalışanların sağlık ve güvenl kler ne l şk n tedb rler n uygulanmasını koord ne eder ve 10 uncu maddede bel rt len Patlamadan Korunma
Dokümanında bu koord nasyonun amacı ve uygulanması ç n gerekl usul ve tedb rler bel rt r.

3. B rden fazla şyer n n bulunduğu ş merkezler , ş hanları, sanay bölgeler veya s teler g b yerlerde, şyerler n n bu Yönetmel ğ n uygulanması le lg l
koord nasyon yönet m tarafından sağlanır. Yönet m, şyerler nde patlayıcı ortamlarla lg l d ğer şyerler n etk leyecek tehl keler hususunda gerekl
tedb rler almaları ç n şverenler uyarır. Bu uyarılara uymayan şverenler Çalışma ve Sosyal Güvenl k Bakanlığına b ld r r.

11.5.1. Patlayıcı Ortam Oluşabilecek Yerlerin Sınıflandırılması

Çalışanların patlayıcı ortamların tehl keler nden korunması hakkında yönetmel ğ n Ek-1 bölümünde patlayıcı ortam oluşab lecek yerler;

Çalışanların sağlık ve güvenl ğ n korumak ç n özel önlem alınmasını gerekt recek m ktarda patlayıcı ortam oluşab lecek yerler, bu Yönetmel ğe göre tehl kel
kabul ed l r.

Çalışanların sağlık ve güvenl ğ n korumak ç n özel önlem alınmasını gerekt recek m ktarda patlayıcı ortam oluşma ht mal bulunmayan yerler bu Yönetmel ğe
göre tehl kes z kabul ed l r.

Parlayıcı ve/veya yanıcı maddeler n hava le yaptıkları karışımların, bağımsız olarak b r patlama meydana get rmeyecekler yapılacak araştırmalarla
kanıtlanmadıkça, bu maddeler patlayıcı ortam oluşturab lecek maddeler olarak kabul ed l r.

Tehlikeli yerlerin sınıflandırılması

Tehl kel yerler, patlayıcı ortam oluşma sıklığı ve bu ortamın devam etme süres esas alınarak, bölgeler hal nde sınıflandırılır.

Çalışanların patlayıcı ortamların tehl keler nden korunması hakkında yönetmel ğ n Ek-2’ye göre alınacak önlemler, yapılan bu sınıflandırmaya göre bel rlen r.

Bölge 0

Gaz, buhar ve s s hal ndek yanıcı maddeler n hava le karışımından oluşan patlayıcı ortamın sürekl olarak veya uzun sürel ya da sık sık oluştuğu yerler.

Bölge 1

Gaz, buhar ve s s hal ndek yanıcı maddeler n hava le karışımından oluşan patlayıcı ortamın normal çalışma koşullarında ara sıra meydana gelme ht mal olan
yerler.

Bölge 2

Gaz, buhar ve s s hal ndek yanıcı maddeler n hava le karışarak normal çalışma koşullarında patlayıcı ortam oluşturma ht mal olmayan yerler ya da böyle b r
ht mal olsa b le patlayıcı ortamın çok kısa b r süre ç n kalıcı olduğu yerler.

Bölge 20

Havada bulut hal nde bulunan tutuşab l r tozların, sürekl olarak veya uzun sürel ya da sık sık patlayıcı ortam oluşturab leceğ yerler.

Bölge 21

Normal çalışma şartlarında, havada bulut hal nde bulunan tutuşab l r tozların ara sıra patlayıcı ortam oluşturab leceğ yerler.

Bölge 22

Normal çalışma şartlarında, havada bulut hal nde bulunan tutuşab l r tozların patlayıcı ortam oluşturma ht mal bulunmayan ancak böyle b r ht mal olsa b le
bunun yalnızca çok kısa b r süre ç n geçerl olduğu yerler.

Not: Tabaka, tortu veya yığın hal nde tutuşab l r tozların bulunduğu yerler, patlayıcı ortam oluşturab lecek d ğer b r kaynak olarak d kkate alınmalıdır.

Çalışanların sağlık ve güvenl ğ n tehl keye atab lecek m ktarda patlayıcı ortam oluşab lecek yerler n g r ş ne Çalışanların patlayıcı ortamların tehl keler nden
korunması hakkında yönetmel ğ n madde 9 ‘da bel rt ld ğ üzere şveren aynı yönetmel ğ n Ek-4’te ver len şaretler yerleşt r r.
Patlayıcı ortam oluşab lecek yerler ç n uyarı şaret ; üçgen şekl nde, s yah kenarlı, sarı zem n üzer ne s yah yazılı ve sarı zem n n şaret alanının en az %50’ s
olacak şek lde yukarıda bel rt len şek l ve renklerde olur.

11.5.2. Patlamadan Korunma Dokümanı

İşveren, çalışanları patlayıcı ortamların tehl keler nden korumak amacı le hazırlamış olduğu r sk değerlend rmes sonucunda b r Patlamadan korunma
dokumanı hazırlar.

Patlamadan Korunma Dokümanında;

Patlama r sk n n bel rlend ğ ve değerlend r ld ğ hususu,

Çalışanların patlayıcı ortamların tehl keler nden korunması hakkında Yönetmel kte bel rlenen yükümlülükler n yer ne get r lmes ç n alınacak önlemler,

İşyer nde Çalışanların patlayıcı ortamların tehl keler nden korunması hakkında yönetmel k Ek-1’e göre sınıflandırılmış yerler,

Çalışanların patlayıcı ortamların tehl keler nden korunması hakkında yönetmel k Ek-2 ve Ek-3’te ver len asgar gerekler n uygulanacağı yerler,

Çalışma yerler ve uyarı c hazları da dah l olmak üzere ş ek pmanının tasarımı, şlet lmes , kontrolü ve bakımının güvenl k kurallarına uygun olarak sağlandığı,

İşyer nde kullanılan tüm ek pmanın 25/4/2013 tar hl ve 28628 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İş Ek pmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenl k Şartları
Yönetmel ğ ne uygunluğu, yazılı olarak yer alır.

Patlamadan korunma dokümanı, ş n başlamasından önce hazırlanır ve şyer nde, ş ek pmanında veya ş organ zasyonunda öneml değ ş kl k, gen şleme veya
tad lat yapıldığı hallerde yen den gözden geç r lerek güncellen r.

İşveren, yürürlüktek mevzuata göre hazırladığı patlama r sk n de çeren r sk değerlend rmes n , dokümanları ve benzer d ğer raporları b rl kte ele alab l r
(Çalışanların patlayıcı ortamların tehl keler nden korunması hakkında yönetmel k madde 10).

11.5.3. İşyerleri ve İş Ekipmanları İçin Özel Gerekler

Patlayıcı ortam oluşma ht mal bulunan şyerler nde, şverenler aşağıda bel rt len hususlara uymakla yükümlüdür:

a) Patlayıcı ortam oluşma ht mal bulunan yerlerde 26/12/2003 tar h nden önce kullanılmak üzere üret len veya şyer nde kullanılan ş ek pmanları Ek-
2’de bel rt len asgar gerekler karşılamak zorundadır.

b) Patlayıcı ortam oluşab lecek kısımları bulunan şyerler bu Yönetmel kte bel rt len şartlara uygun olarak kurulur.

c) Patlayıcı ortam oluşab lecek kısımları bulunan şyerler nde herhang b r değ ş kl k, eklent veya tad lat yapıldığı hallerde, şveren bu Yönetmel k
hükümler ne uyumun devam etmes n sağlar (Çalışanların patlayıcı ortamların tehl keler nden korunması hakkında yönetmel k madde 11).

Çalışanların patlayıcı ortamların tehl keler nden korunması konusunun daha y anlaşılab lmes ç n yönetmel k ekler aşağıda ver lm şt r.

Çalışanların patlayıcı ortamların tehl keler nden korunması hakkında yönetmel k Ek-2

ÇALIŞANLARIN SAĞLIK VE GÜVENLİKLERİNİN PATLAYICI ORTAM RİSKLERİNDEN KORUNMASI İÇİN ASGARİ GEREKLER

Bu ekte bel rt len gerekl l kler aşağıdak lere uygulanır;

a) İşyerler n n, şyer b r mler n n, ş ek pmanları veya kullanılan maddeler n özell kler ya da patlayıcı ortam r sk ne neden olab lecek faal yetlerden
kaynaklanan tehl keler uyarınca Ek-1’e göre tehl kel olarak tanımlanab lecek yerler.

b) Tehl kel olarak sınıflandırılan yerlerde bulunan ek pmanın, güvenl b r şek lde çalışması ç n gerekl olan veya bu ek pmanların güvenl çalışmasına yardımcı
olan ancak kend s tehl kel bölgede bulunmayan ek pmanlar.

1. Organ zasyon önlemler

1.1. Çalışanların eğ t m

İşveren, patlayıcı ortam oluşab len yerlerde çalışanlara, patlamadan korunma konusunda yeterl ve uygun eğ t m sağlar.

1.2. Yazılı tal matlar ve çalışma zn

Patlamadan Korunma Dokümanında gerekl görülmes hal nde;


a) Tehl kel yerlerdek çalışma, şveren tarafından düzenlenen yazılı tal matlara uygun yapılır.

b) Gerek tehl kel şler n yapılmasında, gerekse başka çalışmaları etk leyerek tehl keye neden olab lecek d ğer şler n yapılmasında, çalışma z n s stem
uygulanır.

Çalışma zn , bu konuda yetk l ve sorumlu olan b r k ş tarafından şe başlamadan önce yazılı olarak ver l r.

2. Patlamadan Korunma Önlemler

2.1. Patlama tehl kes ne neden olab lecek yanıcı gazlar, buharlar, s sler veya tutuşab l r tozların steyerek veya stemeyerek ortaya çıkması hal nde, bunların
güvenl b r yere uygun şek lde yönlend r lmes veya uzaklaştırılması sağlanır, bunun yapılması prat k olarak mümkün değ lse yayılmalarını önleyecek başka
uygun önlemler alınır.

2.2. Eğer patlayıcı ortam b rkaç çeş t parlayıcı ve/veya yanıcı gazlar, buharlar, s sler veya tozlardan oluşuyorsa, alınacak koruyucu önlem en yüksek r ske uygun
olur.

2.3. Özell kle, çalışanların ve çalışma ortamının stat k elektr k taşıyıcısı veya üret c s olab leceğ durumlarda, bu Yönetmel ğ n 5 nc maddes nde bel rt len
tutuşturma tehl kes n n önlenmes nde, stat k elektr k boşalmaları da d kkate alınır. Patlayıcı ortamı tutuşturab len stat k elektr k oluşumunu önlemek ç n
çalışanlara uygun malzemeden yapılmış k ş sel koruyucu donanımlar ver l r.

2.4. Tes s, ek pman, koruyucu s stemler ve bunlarla bağlantılı c hazların patlayıcı ortamda güvenle kullanılab leceğ n n, Patlamadan Korunma Dokümanında
bel rt lmes hal nde bunlar h zmete sokulab l r. Bu kural 30/12/2006 tar hl ve 26392 sayılı Resmî Gazete’n n 4 üncü mükerrer nde yayımlanan Muhtemel
Patlayıcı Ortamda Kullanılan Teçh zat ve Koruyucu S stemlerle İlg l Yönetmel ğe (94/9/AT) göre ek pman veya koruyucu s stem sayılmayan ancak tes ste
yerleşt r ld kler yerlerde kend ler b r tutuşturma tehl kes oluşturan ş ek pmanları ve bağlantı elemanları ç n de geçerl d r. Bağlantı elemanlarında herhang
b r karışıklığa meydan vermemek ç n gerekl önlem alınır.

2.5. Patlama r sk n en aza nd rmek ve olası b r patlamada, patlamayı kontrol altına almak, şyer ne ve ş ek pmanlarına yayılmasını en aza nd reb lmek ç n;
şyerler , ş ek pmanları ve bunlarla bağlantılı tüm c hazların tasarımı, nşası, montajı ve yerleşt r lmes , bakım, onarım ve şlet lmes nde gerekl tüm önlemler
alınır. Her bakım ve onarım sonrasında tes s n, ek pmanların veya koruyucu s stemler n Muhtemel Patlayıcı Ortamda Kullanılan Teçh zat ve Koruyucu
S stemlerle İlg l Yönetmel ğe (94/9/AT) uygunluğunun devam ed p etmed ğ , bağlantılarının ve montajlarının durumu kontrol ed l r. İşyerler nde patlamanın
f z ksel tes rler nden çalışanların etk lenme r sk n en aza nd rmek ç n uygun önlemler alınır.

2.6. Gereken durumlarda, patlama şartları oluşmadan önce, çalışanların sesl ve/veya görsel şaretlerle uyarılması ve ortamdan uzaklaşması sağlanır.

2.7. Patlamadan Korunma Dokümanında bel rt ld ğ takd rde; b r tehl ke durumunda çalışanların tehl kel bölgeden anında ve güvenl b r şek lde
uzaklaşab lmeler ç n tahl ye s stem kurulur ve her an şler durumda bulunması sağlanır.

2.8. Patlayıcı ortam oluşab lecek bölümler bulunan şyerler nde; faal yete başlanılmadan önce bütün şyer n n patlama yönünden güvenl ğ n n sağlandığı
kanıtlanacaktır. Patlamadan korunmayı sağlamak ç n bütün koşullar yer ne get r l r. Patlama yönünden güvenl ğ n sağlandığının kanıtlanması, patlamadan
korunma konusunda eğ t m almış ve/veya deney ml eh l k ş lerce yapılır.

2.9. Yapılan r sk değerlend rmes n n gerekt rmes hal nde;

a) Her hang b r güç kes lmes n n lave r sklere neden olab leceğ durumlarda, bu durumda kullanılacak ek pmanın ve güvenl k s stemler n n, tes s n d ğer
kısımlarından bağımsız olarak güvenl b r şek lde çalışmasını sürdürmes mümkün olmalıdır.

b) Otomat k proseslerde amaçlanan çalışma koşullarından her hang b r sapma meydana geld ğ nde, otomat k s stemle bağlantılı ek pmana ve koruyucu
s stemlere güvenl ğ tehl keye atmamak şartıyla el le müdahale yapılab l r. Bu müdahale sadece bu şte yetk l çalışanlar tarafından yapılır.

c) S stem n ac l durdurulması hal nde, b r ken enerj mümkün olduğu kadar çabuk ve güvenl b r şek lde boşaltılır veya tehl ke oluşturmayacak şek lde
zole ed l r.

Çalışanların patlayıcı ortamların tehl keler nden korunması hakkında yönetmel k Ek-3

Ek pmanların ve Koruyucu S stemler n Seç m nde Uyulacak Kr terler

R sk değerlend rmes ne göre hazırlanan patlamadan korunma dokümanında aks bel rt lmemes hal nde patlayıcı ortam oluşab lecek tüm yerlerdek ek pman
ve koruyucu s stemler, Muhtemel Patlayıcı Ortamda Kullanılan Teçh zat ve Koruyucu S stemlerle İlg l Yönetmel kte (94/9/AT) bel rt len kategor lere göre seç l r.

Özell kle gazlar, buharlar, s sler ve tozlar ç n aşağıda bel rt len bölgelerde, karşılarında ver len kategor dek ek pman kullanılır.

Bölge 0 veya Bölge 20: Kategor 1 ek pman,

Bölge 1 veya Bölge 21: Kategor 1 veya 2 ek pman,

Bölge 2 veya Bölge 22: Kategor 1, 2 veya 3 ek pman.

Not: Patlayıcı ortam oluşma ht mal bulunan yerlerde 26/12/2003 tar h nden sonra üret len veya şyer nde kullanılan ş ek pmanları Ek-2’de bel rt len asgar
gerekler ve bu ekte bel rt len kr terler karşılamak zorundadır.

11.6. Yangın Güvenliği


Yanma k myasal b r olay olup, yanıcı maddeler n bel rl b r ısı sev yes nde oks jen le b rleşmes d r. Yan yangının oluşması ç n üç elemanın yanıcı madde, ısı ve
oks jen n b r arada olması gerek r. Bu b leşenler tek tek ncelersek;

1. Yanıcı Madde

. Katı maddeler: Bunlar bel rl b r hacme sah pt rler. Moleküller arasında çek m kuvvet büyüktür. Her b r katının tutuşma sıcaklığı farklıdır. Kaza le
tutuşması, yanması durumu d ğer sıvı ve gaz maddelere göre daha zordur.

. Sıvı maddeler: Bel rl b r hac mler vardır ama bulundukları kabın şekl n alab l rler. Moleküler bağları katılara göre daha zayı ır. Tutuşma, buharlarının
tutuşması le gerçekleş r.

. Gaz maddeler: Bel rl b r hac mler ve şek ller yoktur. Atmosferde serbestçe yayılırlar. Moleküller arası bağla çok zayı ır. Oks jenle karışmaları çok
kolaydır. Bu da gaz maddeler d ğer sıvı ve katılara göre çok kolay tutuşurlar. Teor k olarak basınç altında sıvılaşab l rler.

2. Isı

C s mler n sıcaklığının artmasında neden olan f z ksel b r etk d r. Çıplak ateş yangının başlaması ç n yeterl ısıyı oluşturab l r, aynı şek lde güneş ışığı ya da sıcak
yüzeyler g b . Isı, sıcaklığın yüksek olduğu noktadan daha düşük olduğu noktaya doğru hareket eder. Bunu üç farklı b ç mde yapar.

. D rekt temas (Conduct on): D rekt temas le b r maddeden ısı aktarımıdır. Örneğ n çıplak ateşle katı/sıvı/gaz maddelere temas ed l rse bu şek lde
madden n ısısı tutuşma sıcaklığına kadar yükselt leb l r.

. Hava yolu le (Taşıma, Convent on): Isıtılmış sıvı veya gaz molekküler yüksel p dağılarak, yüklend kler ısısal enerj y b r noktadan başka b r noktaya
taşıyab l rler. Günümüzde yaygın olarak kullanılan elektr kl ısıtıcılar bu prens be dayanırlar.

. Işıma yolu le (Rad at on): Isının b r ortam (hava ve benzer ) yardımıyla aktarılmasıdır. Örneğ n güneş ısısının dünyaya ulaşması g b .

3. Oks jen

Yanmanın üçüncü elemanı olan oks jen havada %21 oranında bulunur. Oks jen yanmanın olmazsa olmazıdır ve oks jen oranı arttıkça c s mler n yanıcılığı artar.
Yanmanın sürmes ç n havadak oranı % 14- 16 aralığında bulunmalıdır. Oks jen oranının azalması yanıcılığı azaltır.

Yanma olayı 4 şek lde meydana gel r.

1. Yavaş yanma: Yanıcı madden n yapısı t bar le yanıcı buhar veya yanıcı gaz oluşturmadığı durumlarda ya da ortamda bulunan ısının yeters z kalması
haller nde ya da ortamda yeterl oks jen olmadığı durumlarda meydana gel r. Örneğ n dem r, bakır g b metaller n oks jenle neml ortamda b rleşmes
olayı.

2. Kend l ğ nden yanma: Yavaş yanmanın zaman çer s nde hızlı yanma olayına dönüşmes d r. Örneğ n b tk sel kökenl yağlı maddeler n, önce hava
çer s nde oks jenle b rleşerek çürümes ve sonrasında ısının yükselmes ve madden n alevlenerek yanması olayı g b .

3. Hızlı yanma: Yanmanın bütün bel rt ler le gerçekleşt ğ olaydır. Yan alev, ısı, ışık ve korlaşma mevcuttur. Örneğ n odun ve kömürün yanması olayı.

4. Parlama ve patlama şekl nde yanma: Kolay alev alab len maddeler n bel rl oranda hava le karışmaları sonunda çok kolay alev alarak yanması olayına
parlama den r. Örneğ n benz n g b parlayıcı maddeler n yanması olayı.

Yanma sonrasında meydana gelen malzeme kayıpları yanı sıra yanma sırasında yanı madde c ns ne göre açığa çıkan gazlar, karbon d oks t, karbon monoks t,
duman, gaz, buhar ve katı part küllerd r. Dolayısı le b r yangına müdahale ederken ney n yandığının b l nmes hayat d r. Yanı madde c ns ne göre yangınlar 4
başlık altında sınıflandırılırlar.

11.6.1. Yangının Sınıflandırılması

Yangın katı, sıvı veya gaz hal ndek yanıcı maddeler n ısı alarak kontrol dışı yanması şekl nde tanımlanab l r. B naların yangından korunması hakkında
yönetmel k uyarınca yangının sınıflandırılması, yanmakta olan maddeye göre;

A sınıfı yangınlar: Odun, kömür, kâğıt, ot, doküman ve plast k g b yanıcı katı maddeler yangınını,

B sınıfı yangınlar: Benz n, benzol, mak ne yağları, laklar, yağlı boyalar, katran ve asfalt g b yanıcı sıvı maddeler yangınını,

C sınıfı yangınlar: Metan, propan, bütan, LPG, aset len, havagazı ve h drojen g b yanıcı gaz maddeler yangınını,

D sınıfı yangınlar: L tyum, sodyum, potasyum, alüm nyum ve magnezyum g b yanab len haf f ve akt f metaller le radyoakt f maddeler g b metaller yangınını,
fade eder.

11.6.2. Yangının Söndürülmesi

Korunma önlemler n n yeter nce alınmadığı durumda b lg s zl k, hmal, kazalar ve sabotaj g b durumlar söz konusu olduğunda yanma olayı büyüyerek yangına
dönüşecekt r. Bu durumda yangını söndürmek ç n sınıfına uygun söndürücü le müdahale etmek gerekl d r. Örneğ n A sınıfı katı ve D sınıfı metal yangınlarda
söndürme şlem ne uç kısımlardan başlanır ve yangının başlangıç noktasına doğru lerlenerek yangın söndürülür. Tam ters olarak B sınıfı sıvı ve C sınıfı gaz
yangınlarda söndürme şlem ne yangının başlangıç noktasından başlanarak uçlara doğru lerlenerek söndürme yapılır. Başlıca söndürme yöntemler , Soğutma
(su le soğutma, yanıcı maddey dağıtma, kuvvetl üfleme), Havayı kesme (örtme, boğma, oks jen azaltma), Yanıcı maddey ortadan kaldırma.

11.6.3. Yangına Müdahale Araçları


Su: Yangın söndürmede en fazla ve yaygın olarak kullanılan madde sudur. D ğer yangın söndürücülere nazaran daha ucuz ve daha kolay tem n ed l r.
Söndürmen n yanısıra soğutma ve boğma yapması da avantajları arasındadır.

Depolanması kolay ve güvenl d r. Buhar hal ne geçmek ç n 539 kalor ısı alması sebeb le yanıcı madden n ısısını tutuşma sıcaklığının altına düşürür ve böylece
etk n soğutma sağlar.

Su buhar hal ne geçerken hacm 1.7 kat gen şled ğ nden yangın ç n gerekl olan oks jen n (havanın) önünü buhar olarak keser ve boğma etk s yapar. Yanab len
c s mler ıslatır ve tutuşma sıcaklığının altında kalmasını sağlar.

Elektr k akımını letmes , bazı k myasal maddelerle reaks yona g rmes ve yanıcı h drojen gazı çıkarması dezavantajlarıdır.

Karbon d oks tl Söndürme C hazları: Karbond okd t yüksek basınçta sıvılaştırılarak yangın söndürme tüpler ne doldurulan ve c hazdan püskürtülmes le
normal basınçta gaz hal ne geçmes özell ğ nden yararlanılarak kullanılan söndürme elemanıdır. Karbon d oks tl tüpler kullanılarak yangın bulunan alandak
oks jen m ktarının azaltılması suret le yangın boğulur. Karbond oks t yanıcı olmayan ve aynı zamanda k myasallar le pek kolay etk leşmeyen b r madded r.

B sınıfı yanab len sıvı yangınlarında ve yalıtkan özell ğ nden dolayı elektr k yangınlarında etk l söndürme aracı olarak kullanılır.

Karbond oks tl yangın söndürme tüpler ortam ısısının 31 derecen n altında olduğu yerlerde muhafaza ed lmes tavs ye ed l r. Aks durumda tüp ç ndek sıvı
karbond oks t gaz hal ne geçer ve tüp boşalab l r. Bu nedenle tüp üzer ndek basınç gösterges dönem dönem kontrol ed lmel d r.

Kuru K myasal Tozlu Söndürme C hazları: Yangın söndürme tüpler nde ve sab t s stemlerde depolanan kuru k myasal toz, azot ve karbond oks t gazıyla
püskürtülmekted r. Kuru k myasal tozlu s stemler kullanılarak yangın bulunan alandak ateş n boğularak söndürülmes sağlanır.

B sınıfı sıvı ve C sınıfı gaz yangınlarında olduğu kadar A sınıfı katı yangınlarında da etk l b r söndürücüdür. Özell kle D sınıfı metal yangınlarında da etk n olarak
kullanılır. Yangın sınıfına göre farklı kuru k myasal b leş kler ve maddeler kullanılır. Örneğ n yaygın olarak kullanılan tüm sınıflar ç n çok maksatlı kuru k myasal
söndürücülerde temel söndürme maddes amonyum fosfattır.

Kuru k myasal tozlu söndürücüler kullanımları sırasında görüşü bozmaları, zeh rl olmamalarına rağmen yoğun oldukları ortamlarda nefes almayı
güçleşt rmeler olumsuz özell kler ndend r. Elektr k kaynaklı yangınlarda söndürme sonrasında elektr k bağlantı ve nak l hatlarında zarar vermes b r d ğer
olumsuz özell ğ d r.

Köpük Kullanılan Söndürme C hazları: Yanab len sıvıların yüzey n gen ş b r şek lde kaplaması sebeb yle sıvı yangınları (akaryakıt yangınları vb.) ç n en y
söndürücüdür. Yangının yüzey n sararak oks jenle temasını keser. Yangın sırasında sıçrayan küçük parçalar köpük sayes nde etk s n kaybeder. Yangın
söndürme köpükler n n en yaygın kullanılanları k myasal, mekan k ve sentet k köpüklerd r.

K myasal köpük: Alüm nyum sülfat ve sodyum b karbonatın sudak reaks yonu le meydana get r l r, kararlı ve ısıya dayanıklıdır, çok yoğun olduğundan yavaş
hareket eder.

Mekan k köpük: K myasal yollarla özel olarak formüle ed lm ş hayvansal be b tk sel atıkların h drol ze ed lerek bel rl oranlarda su le karışmalarından elde ed l r.
Köpük yüzey kapladığında buhar çıkmasına engel olur. İletken olduğundan elektr k yangınlarında kullanılması öner lmez.

Sentet k köpük: Sentet k b r karışım olup, yüksek genleşme ve çabuk köpük yapma özell ğ vardır. A sınıfı yangınlarda gen ş mekanların yanması sırasında
ortamın köpükle doldurulması şekl nde uygulanır.

Yangınla mücadele

Yangınla mücadele 5 adımda gerçekleşt r l r. Bu adımların her b r ç n alınab lecek önlemler B naların yangından korunması hakkındak yönetmel kten
özetlenerek karşılarına yazılmıştır. Bu adımlar;

1. Yangın çıkmasının önlenmes : Bu adımda yanıcı ve yakıcıların ayrı ayrı tutulması, b naya yıldırımlık (paratoner) tes satı kurulması g b aşamalar yer alır.

Isı Kaynağının Kontrolü: Çıplak alev, yanan s gara, soba, elektr k ark ve kıvılcımları, güneş ışığı, stat k elektr k, parlama/patlama olaylarının kontrolü

Yanıcı Madde Kontrolü: Kullanılan yanıcı maddeler n, lg l b r mde 8 saatl k mesa de yada günlük ht yaca yetecek kadar bulundurulması.

Oks jen Kontrolü: Parlayıcı, patlayıcı sıvıların asal gazla pompalanması, yanıcı maddeler n n tratlar, peroks tler, kloratlar, perkloratların yakınında
bulundurulmaması g b .

2. Yangının kısa sürede tesp t : Yangın alarm butonları, Sesl ışıklı uyarı s stem , Otomat k algılama ve Alarm s stemler (dedektörler)

3. Yangının yayılmasının önlenmes : Yangın durdurucular, yangın damperler , kablo köpükler , şa ların zolasyonu, yangın kapıları, duman bar yerler ,
havalandırma tes satı, vent lasyon kapakları, yangın duvarı, yangın boyaları,

4. Yangının söndürülmes : Yangın söndürme c hazları, h drant s stem , yangın dolapları, otomat k söndürme s stemler (spr nkler)

5. Yangın sırasında tahl ye: Yönlend rmeler (Ac l çıkış tabelaları), kaçış kor dorları, kaçış kor dorlarının aydınlatılması, ac l çıkış kapıları, yangın tahl ye
merd venler

Yangınla mücadelede planlı davranılmalıdır. B na ç n, ç nde bulunulan ortam ç n önceden hazırlanan r sk değerlend rme ve ac l durum eylem planlarına sadık
kalınmalıdır. Unutulmamalıdır k karmakarışık b r çalışma ve kaos yangının söndürülmes nden z yade daha da kontrolsüzce büyümes ne ve yayılmasına sebep
olacaktır.
Yangına müdahale ed l rken, d ğer yandan tfa ye teşk latına da haber ver lmel d r.

Yangın söndürme maddes (su, karbond oks tl veya kuru k myev tozlu yangın söndürme tüpü, toprak, vb.) yanan c s m sıvı değ lse doğrudan doğruya yanan
madden n üzer ne püskürtülmel d r. Duman veya aleve püskürtülmemel d r. Yangın ortamda yayılmış se terc hen müdahale ed leb lecek en yakın yerden
başlanmalıdır. Eğer yanan parlayıcı b r sıvı se ateş n sıçramasını önlemek ç n yanmakta olan yüzey n hemen üzer ne püskürtülmel , yüzey mümkünse
örtülmel , kuru söndürme yapılmalıdır.

Yangın elektr k kontağından çıkmış se, elektr k kes lmeden söndürücü olarak su kullanılmamalıdır.

Yangını söndürmede rüzgar arkaya alınmalıdır.

Yangını önlemek, b rkaç k ş n n görev ve sorumluluğu değ l, tüm nsanların görev d r. Yangını söndürmek se bu konuda eğ t lm ş k ş ler n görev d r. Yangını
önlemek, söndürmekten daha kolaydır ve r sk taşımaz. Doğal afetler dışında yangın, genelde nsan hatasından dolayı meydana gel r.

Uygulamalar

1. Konutunuz da ve şyer n zde kullandığınız k myasalların malzeme güvenl k b lg formlarını nceley n z.

2. Konutunuz ve ş yer n zde patlayıcı ortam oluşab lecek yerler n sınıflandırılmasına göre hang sını a yer almaktadır, bel rley n z.

3. Konutunuz ve ş yer n z ç n yangın güvenl ğ adına neler yapılab l r bel rley n z.

Uygulama Soruları

1. Konutunuz da ve şyer n zde kullandığınız k myasalların malzeme güvenl k b lg formları uygun mudur?

2. Konutunuz ve ş yer n zde patlayıcı ortam oluşab lecek yerler n sınıflandırılmasına göre hang sını a yer almaktadır? Neden?

3. Konutunuz ve ş yer n z ç n yangın güvenl ğ adına neler yapılab l r?

4. Mutfakta çıkan b r yangın hang sını a yer alab l r? Buna karşı ne tür b r söndürme çalışması yapılmalıdır?

Bölüm Özeti

Bu bölümde k myasalların tanımı yapılmış, k myasalların hang başlıklar altında sınıflandırıldığı anlatılmıştır. K myasalların depolanması sırasında alınması
gereken tedb rler ver lm şt r. Malzeme güvenl k b lg formunun ne olduğu zah ed lm ş, üzer nde neler n yazması gerekt ğ bel rt lm şt r. K myasalların b rb r le
etk leş m ve k myasal tehl kelere karşı alınab lecek tedb rler özetlenm şt r. Patlayıcılar konusuna değ n lm ş, patlayıcı ortam oluştırab lecek yerler n
sınıflandırılması anlatılmıştır. Patlamadan korunma dokumanı hazırlanması konusunda b lg ver lm şt r. Son olarak yangın sırasında yapılması gerekenler, yanı
madde c ns ne göre yangın sınıfları anlatılmıştır. Yangının söndürülmes ve yangına müdahale araçları yangın güvenl ğ açısından değerlend r lerek
anlatılmıştır.
Ünite Soruları

1. Bugün dünyada en az kaç farklı türde k myasal vardır?

A) 20 M lyonun Üzer nde

B) 30 M lyon

C) 10 M lyonun Üzer nde

D) 50 M lyon

E) 60 M lyonun Üzer nde

2. Solunduğunda, c lde nüfuz ett ğ nde aşırı dercede hassas yet meydana get rme özell ğ olan ve daha sonra maruz kalınması durumunda
karakter st k olumsuz etk ler n ortaya çıkmasında neden olan madde ned r?

A) Aşındırıcı Madde

B) Çevre İç n Tehl kel Madde

C) Çok Toks k Madde

D) Kanserojen Madde

E) Alerj k Madde

3. Madden n veya müstahzarın asl n tel kler n değ şt rmeden st flenmes , yer n n değ şt r lmes , büyük kaplardan küçük kaplara aktarılması,
kapların yen lenmes veya tam r , havalandırılması, kalburlanması, karıştırılması ve benzer şlemlere ne ad ver l r?

A) Müstahzar

B) Elleçleme

C) Güvenl k

D) Kontrollü Aktarma

E) Damıtma

4. En az k veya daha çok maddeden oluşan karışım veya çözelt lere ne ad ver l r?

A) Homojen Madde

B) Heterojen Madde
C) Müstahzar

D) Toks k Madde

E) Parlayıcı Madde

5. K myasalların neden olduğu sağlık ve güvenl k r skler n n azaltılmasına yönel k k myasallar b r form le b rl kte satılır. Bu formda aşağıdak lerden
hang b lg yoktur?

A) K myasalın Adı Ve T car Adı

B) İlk Yardım Tedb rler

C) Yangınla Mücadele Tedb rler

D) Toks koloj k B lg

E) Ep stemoloj k B lg

6. Aşağıdak lerden hang s k myasalların depolanması sırasında yapılmaması gereken şeylerden b r d r?

A) Etk leşen k myasallar yan yana konmamalıdır.

B) Atmosfer k şartlar d kkate alınmalıdır.

C) Yangın kaynaklarından uzakta olmalıdır.

D) Ortam sıcaklığı 10 derecen n altında olmalıdır.

E) Malzemen n düşmemes ç n tedb r alınmalıdır.

7. Benz n, benzol, mak ne yağları, laklar, yağlı boyalar, katran ve asfalt g b yanıcı sıvı maddeler n oluşturduğu yangın sınıfı hang s d r?

A) A Sınıfı Yangınlar

B) B Sınıfı Yangınlar

C) C Sınıfı Yangınlar

D) D Sınıfı Yangınlar

E) E Sınıfı Yangınlar

8. Odun, kömür, kağıt, ot, doküman ve plast k g b yanıcı katı maddeler n oluşturduğu yangın sınıfı aşağıdak lerden hang s d r?

A) A Sınıfı Yangınlar

B) B Sınıfı Yangınlar
C) C Sınıfı Yangınlar

D) D Sınıfı Yangınlar

E) E Sınıfı Yangınlar

9. Yangın alarm butonları, sesl ışıklı uyarı s stem , otomat k algılama ve alarm s stemler hang yangınla mücadele adımına g rer?

A) Yangının kısa sürede tesp t

B) Yangının yayılmasının önlenmes

C) Yangının söndürülmes

D) Yangın sırasında tahl ye

E) Yangın çıkmasının önlenmes

10. Kuru k myasal tozlu söndürme hang yangı sınıflarında etk l d r?

A) A, B ve C Sınıfı

B) A ve B Sınıfı

C) B ve D Sınıfı

D) C ve D Sınıfı

E) A, C ve D Sınıfı

CEVAP ANAHTARI

1. c 2. e 3. b 4. c 5. e 6. d 7. b 8. a 9. a 10. a
12. ERGONOMİK RİSK ETKENLERİ

12.1. Tarihsel Gelişim

Kel me olarak Ergonom lk olarak 1857'de Polonya Gazetes 'nde Wojc ech Jastrzebowsk tarafından kullanıldı. 18. Yüzyılda Ramazz n , tekrar ve kötü duruştan
kaynaklanan kümülat f travma bozukluklarını tesp t ett ve 20. yüzyılda Taylor'un ş n b l msel çalışması gündeme geld . Ergonom tar h nde genell kle ve
öncel kle F. W. Taylor’dan söz ed l r.

İnsan faktörüne ve nsanların kullandıkları araç ve gereçlere deneysel yaklaşımlar get ren Taylor, sosyal ps koloj de ve ergonom de “ ş heves konusuna ücret
yaklaşımı”nı öngören lk araştırmacıdır. 1910’lara gel nd ğ nde ergonom k yaklaşımlara öncülük eden k yen metot g r ş m d kkat çekt . Bunlar; mühend s
G lberth le ps kolog olan eş n n gel şt rd kler “İş ve Zaman Etüdü”, k nc s se Dougles’ n şbaşında enerj harcamayı ölçmek ç n gel şt rd ğ “Oks jen Tüket m ”
çalışmalarıdır. II. Dünya Savaşı sırasında, ABD’de gen ş çapta ergonom yaygınlaştı. Bu savaş sırasında bazı mak neler n tert batı, bu araçları kullanab lecek
k mseler n bulunmasını güçleşt recek kadar karmaşık hale gelm şt . Deneysel ps koloj , meseley yen b r açıdan ele alacak çalışan k mseler n yatkınlıklarını
ncelemekle şe başladı. Böylece ergonom çeş tl b l m dallarında ortaklaşa b r çalışma yapılmasını zorunlu kıldı ve prat k uygulamalara yöneld .

1949 lara gel nd ğ nde "Ergonom " Murrell tarafından Yunan ve Yunanlıların görüşler alınarak tanımlandı. Yunanca “ergon = ş, çalışma”, “nomos = yasa”
anlamına gelen sözcükler n b rleşt r lmes yle “Ergonom ” sözcüğü elde ed ld . Günümüzde se “ ş b l m olarak b l nmekted r. Ayrıca artık sadece ş yer ndek
sadece erkek çalışanlar le lg l olmayan daha yaygın b r d s pl n hal ne geld . Uluslararası Ergonom Ajansına göre” “ Ergonom ( nsansal faktörler) nsanlar ve
s stem n d ğer unsurları arasındak etk leş m n anlaşılması le lg l b l msel d s pl nd r. “İnsanın y l ğ n ve genel s stem performansını opt m ze etmek üzere
teor , lkeler, ver ve yöntem tasarımı sunan uzmanlıktır.

1997'de, Shackel on yılları şöyle tanımladı;

1950'ler asker ergonom n n on yılıydı;

1960'lar endüstr yel ergonom n n on yılıydı;

1970'ler tüket c ergonom s n n on yılıydı;

1980'ler B lg sayar ve yazılım ergonom s n n on yılıydı;

1990'lar, b l şsel ve örgütsel ergonom n n on yılıydı ve

2000'ler küresel let ş m n ve eko-ergonom n n on yılı olacaktır.

1990 yılında IEA'nın 30 yılına baktığımızda, Ergonom n n, yalnızca fabr kalardak şç lerle lg lenmekle kalmayıp, çalışmayı ve d nlenmey olduğu kadar,
çocukları yaşlıları, özürlüler de ç ne alıp lg alanını gen şlett ğ görülmekted r.Ergonom gerek ş sağlığı ve güvenl ğ le lg l önlemler n etk nl ğ n sağlamak,
kazaları önlemek, gerekse ş ver m n n artmasındak etk ler neden yle g derek önem kazanmaktadır.

12.2. Ergonomi

İş ve günlük yaşam akt v teler nde görev talepler ve nsan kapas teler arasındak boşlukları en aza nd rgemek ç n nsanlar, mak neler, ş talepler ve çalışma
yöntemler arasındak karmaşık l şk ler anlamak ç n şyer ndek nsanlar üzer nde yapılan çalışmadır.1 Bütün nsan akt v teler , doğalarına bakılmaksızın
şç lerden hem f z ksel hem de z h nsel talepler ster. Bu talepler makul sınırlar dah l nde tutulduğu sürece, performans tatm n ed c olacaktır ve sağlık
korunacaktır. Bununla b rl kte, stres aşırı olduğunda, hatalar, kazalar, yaralanmalar, sakatlıklar ve / veya sağlığın kötüleşmes g b stenmeyen sonuçlar ortaya
çıkab l r.

Meslek Ergonom

Çalışma ortamında oluşan stresler ve k ş ler n bu streslerle baş edeb lme yeteneğ n değerlend rmeyle lg l b r d s pl nd r. Amacı, nsan boyutları, yetenekler ve
beklent ler le uyumlu tes sler (fabr ka ve of sler), mob lya, ek pman, aletler ve ş talepler n tasarlamaktır. Ergonom , dört ana uzmanlık alanına sah p
mult d s pl ner b r b l md r:

B l şsel Ergonom

Bazen mühend sl k ps koloj s olarak adlandırılır, ş n b lg şlem gereks n mler yle lg l d r. Başlıca uygulamalar, hata olasılığını en aza nd rgeyerek nsan
performansını artırmak ç n göstergeler n (örn. göstergeler, uyarı sesler , şaretler, tal matlar), kumandaların (örneğ n, kontrol düğmeler , butonlar, kumanda
kolları, d reks yon s m d ) ve yazılımların tasarımını çermekted r.2-3

Antropometr

İşyer ve görev boyutları bağlamında nsan vücudunun boyutlarının ölçülmes ve stat st ksel karakter zasyonuyla lg l d r. Antropometr k ver ler g y m, mob lya,
mak ne, alet ve ş stasyonlarının tasarımcıları ç n öneml b lg ler sağlar.4-6

İş F zyoloj s
Kard yovasküler s stem n, pulmoner s stem n ve skelet kaslarının, ş n metabol k talepler ne verd ğ yanıtlarla lg l d r. Bu d s pl n, ş talepler ve şç kapas teler
arasındak b r uyuşmazlıktan kaynaklanan tüm vücut ve / veya lokal yorgunluğunun önlenmes yle lg l d r.7

B yomekan k

Kas skelet s stem yoluyla kuvvetler n transfer ve karşılık gelen dokuların deformasyonu le lg len r.8 Pek çok mekan k stress, açık yaralanmalara neden
olab l r. Çoğu durumda açıkça görülen yaralanma tehl keler kolaylıkla tanınır ve mak ne koruması le k ş sel koruyucu ek pman g b güvenl k mühend sl ğ
tekn kler le kontrol ed leb l r.9 D ğer stresler, daha güç anlaşılır ve kron k veya kümülat f yaralanmalar le rahatsızlıklara neden olab l r. Bu stresler, dışsal (örn.
beyaz parmak sendromuna neden olan t treş ml b r alet) veya çsel (kas kasıldığında b r tendondak ger l m) olab l r.

Çalışma ortamının çalışanın anatom k, f zyoloj k ve ps koloj k özell kler ne uygun düzenlenmed ğ durumlarda, F z ksel ş faal yetler ve şe bağlı (meslek ) kas-
skelet s stem hastalıklarının (MKİH) oluşması kaçınılmazdır. (MKİH) le lg l t p k örnekler şunlardır:

B r tavuk ç l ğ çalışanında, tavukların parçalara ayrılmasıyla bağlantılı olarak tekrar eden el hareketler neden yle el ve parmaklarda uyuşma ve
karıncalanma gel şmes .

B r ç l k çalışanının, sebzeler hasat etmek ç n gereken b ç ms z omuzları çökük postür (duruş) durumuna bağlı olarak bel ağrısı yaşaması.

B r hemş re yardımcısının, b r hastayı b r hastane yatağından tekerlekl b r sandalyeye transfer ederken sırt ağrısı yaşaması.

Yukarıda açıklanan sağlık problemler n n t p k olarak b r kazadan kaynaklanmadığına d kkat etmek öneml d r. Bunun yer ne, ş n düzenl ve öngörüleb l r
gereks n mler olan ş görevler n n yer ne get r rken genelde aşırı maruz kalma ya da aşırı kullanım bozuklukları le sendromları olarak sınıflandırılırlar.

12.3. Antropometri

Antropometr , ş f zyoloj s ve b yomekan k, aşırı efor yaralanmalarını ve kron k kas- skelet s stem bozukluklarının y leşt r lmes ne yönel k programların
gel şt r lmes le en alakalı olan ergonom k d s pl nlerd r. Yalnızca bel rl b r görev yer ne get rme yeteneğ n değ l aynı zamanda uzun yıllar boyunca onu her
gün, tekrar tekrar ve güvenl b r şek lde gerçekleşt rme becer s n de d kkate alacaktır.

Antropometr , nsan vücudunun boyutunu ölçmek ve kullanıcının f z ksel boyutlarına uyarlamak ç n tes sler , ek pmanları, aletler le k ş sel koruyucu ek pmanı
(örneğ n, eld venler, solunum c hazları, vb.) tasarlamak ç n bu b lg ler kullanmaktadır. Çalışan nüfus arasında vücut boyutlarındak büyük farklılık neden yle
çoğu antropometr k tasarım problem n n çözülmes zordur. Örneğ n; b r tasarımcı, b r fabr kanın k alanı arasında parçaların taşınması ç n kullanılan b r baş
üstü konveyörün yüksekl ğ n bel rtmel d r. Konveyör çok yüksekse, kısa boylu şç ler, omuzu uzanma duruş konumuna kaldırmak zorunda kalmadan parçaları
yükleyemez veya boşaltamazlar. Öte yandan, eğer konveyör çok alçaksa, uzun boylu şç ler, asılı duran parçalarla çarpışmalardan kafa yaralanmaları
yaşayab l rler. Ergonom k tasarımda nsana yönel k amaçlar şek l de açıklanmıştır.

Şekil 12.1: Ergonomik tasarımda insana yönelik amaçlar. (Kaynak:Ç.Güler:Sağlık Boyutu ile Ergonomi.Palme Yay.2004)
Vücut boyutunda, k ş den k ş ye ve nüfustan nüfusa boyutlardak büyük değ ş mler göz önüne alınmalıdır. Sonuç olarak, vücut boyutlarını anal z etmek ç n
stat st ksel yöntemler kullanılır ve sonuçlar genell kle çeş tl vücut kes mler ç n ortalama ve standart sapmalar olarak raporlanır.12. Vücut postürü sıklıkla b r
ş stasyonunun f z ksel boyutları ve ek pman le aletler n yer ve yönü tarafından bel rlen r. Antropometr k yöntemler, ş stasyonlarının tasarımı sırasında,
b ç ms z çalışma duruşlarının kullanılmasını gerekt ren durumlardan kaçınmak ç n kullanılab l r.

Anropometr l ölçümler stat k ve d nam k olmak üzere yapılab l r.

12.3.1. Statik Antropometri

Vücut boyutları sab t, standart duruşlar le ölçülmekte

Ayakta ve oturur durumda ölçümler vb.

12.3.2. Dinamik Antropometri

Vücut boyutları bel rl b r f z ksel etk nl k yaparken ölçülür.

Antropometr k ver ler n tasarım amaçlarına yönel k olarak kullanılmasında uyulması gereken lkelere bakıldığında tasarım lkeler göz önüne alınmalıdır.

12.3.3. Uç Değerlere Göre Tasarım

% 5 ve % 95 persant l arasında kalan k tlen n kapsanması esas alınır.

Hac m ç n %95, Er ş m ç n %5 esas alınır.

Asansör boyu %95 –En uzun kullanıcı, Kontrol düğmeler %5 en kısa kullanıcı

12.3.4. Ayarlanabilir Aralıklara Göre Tasarım

Değ ş k kullanıcıları kapsayacak şek lde ayarlanab l r özell ğe sah p olab l r.

Otomob l koltuğu ler –ger

Sandalye-Aşağı yukarı

%5 ve %95 persant l bölges nde herhang b r noktaya ayarlanab l necek şek lde tasarım yapılır.

12.3.5. Ortalama Değerlere Göre Tasarım

Ortalama değere göre yapılan tasarımlar kullanıcıların büyük b r bölümünü kapsamayab l r.

Hac m ve g ys tasarımında ortalama değerlere göre yapılmaktadır.

Kazak, çorap, elv den tasarımı

Uygun olmayan vücut duruşlarının çalışana get rd ğ yükler

12.4. Yorgunluk

Vücut postürü sıklıkla b r ş stasyonunun f z ksel boyutları ve ek pman le aletler n yer ve yönü tarafından bel rlen r. Antropometr k yöntemler, ş stasyonlarının
tasarımı sırasında, b ç ms z çalışma postürler n n kullanılmasını gerekt ren durumlardan kaçınmak ç n kullanılab l r.

Y nelenen veya sürekl eforlar, b r performans bozuklukları grubuyla ve toplu olarak yorgunluk olarak adlandırılan semptomlarla bağlantılıdır. Yorgunluk t p k
olarak "tüm vücut" veya "lokal ze" olarak n telend r l r. Tüm vücut yorgunluğu, örneğ n hızlı yürürken, karları kürerken veya konteynırları st flerken olduğu g b
yüksek hızlarda enerj harcamasına neden olan ş yükünün vücudun b r çok yer nde (bacaklar, gövde ve kollar) eşzamanlı olarak dağıldığı akt v telerle
l şk lend r l r. Lokal ze yorgunluk, b r el alet kullanıldığında önkol yorgunluğu, baş üstü çalışmasıyla l şk l omuz yorgunluğu veya sürekl gövde
fleks yonundan kaynaklanan sırt yorgunluğu g b vücudun b r bölümünün, tekrarlanan veya sürekl ş gerçekleşt rd ğ görevlerle l şk l d r.

Yorgunluk sadece çalışanların nasıl h ssett kler n etk lemez; parçaları ve araçları tam olarak yönetme, kullanma yetenekler n de etk ler ve b r kaza r sk n
artırab l r. Lokal yorgunluk bel rt ler , lokal ze rahatsızlık, yorgunluk h ss , azalmış güç, azalmış motor kontrolü ve tremoru çer r.14 Ayrıca kas dokusunda
dolaşımsal, b yok myasal ve elektr ksel değ ş kl kler vardır.

12.5. İşe Bağlı Mesleki Kas İskelet Sistemi Rahatsızlıkları

Kas- skelet bozuklukları, şç ler n sağlığının bozulması, ş kaybı ve tazm natın önde gelen nedenler d r. Bu hastalıkların gel şmes nde hem k ş sel hem de şe
bağlı faktörler n öneml olduğunu gösteren güçlü kanıtlar vardır.17,20,34,35 Dünya Sağlık Örgütü, hem k ş sel hem de şle lg l faktörler çeren bozuklukları
karakter ze etmek ç n " şe bağlı" ter m n kullanmaktadır.

İşe bağlı meslek kas skelet s stem rahatsızlıkları;

1. Patogenezler hem mekan k hem de f zyoloj k süreçler çer r

2. Gel şmes ç n ha alar, aylar ve yıllar gerekeb l r aşırı durumlarda, y leşme h çb r zaman tamamlanamayab l r

3. İy leşme ç n ha alar, aylar ve yıllar gerekeb l r ve


4. Semptomları genell kle nonspes f kt r, lokal zedeğ ld r

5. Genell kle rapor ed lmem şlerd r.

R sk Etkenler

MKİH’nın oluşumunda ş le lg l f z ksel ve ps kososyal etkenler n rolü b l msel olarak kanıtlanmıştır. İş akt v teler dışındak etkenler de bu hastalıkların
oluşumuna katılırlar. Belde ve üst ekstrem tede kas skelet hastalıklarının ağırlık kaldırma, tekrarlamalı ve zorlamalı hareketler ve stresl ş çevreler g b çalışma
koşullarına bağlı olab leceğ konusunda b l msel kanıt bulunduğunu ve sorunun y tasarlanmış ergonom k g r ş m programlarıyla azaltılab leceğ n
b ld rmekted r.12 Etkenler ş le lg l ve k ş sel r sk olarak k ye ayrılab l r.9,13

İş İle İlg l R sk Etkenler

Fiziksel ve Ergonomik Etkenler

Tekrarlamalı hareketler,

Zorlamalı hareketler,

Bel n ve vücudun kötü ve yanlış poz syonlarda kullanımı. Örneğ n bel fıtığının oluşmasında d zler bükmeden öne eğ lmek, ağırlık kaldırmak, karpal tünel
oluşmasında b lg sayar kullanırken el b leğ n n aşırı bükük kullanılması öneml b r etkend r.

Uzun sürel aynı poz syon,

T treş m

Psikososyal Etkenler

Son yıllarda ps kososyal etkenler nde rol oynadığı göster lm şt r.

İş memnun yets zl ğ ,

Monoton ş,

Zaman baskısı,

Yeters z denetç ve ş arkadaşı desteğ ,

Yeters z d nlenme molaları ve yeters z organ zasyonel etkenler.

Bireysel Risk Etkenleri

Yaş,

C ns yet

Kond syon yeters zl ğ ,

S gara,

Aşırı k lo,

B reysel ve İşle İlg l R sk Faktörler

Yaygın olarak bel rt len b reysel r sk faktörler ; yaş, kadın c ns yet , akut travma, romat zmal ve metabol k hastalıklar, b lek boyutu veya şekl d r.20,35 Bu
faktörler n duyarlılığı ve spes f kl ğ , r sk altındak çalışanları bel rlemek amacıyla st hdam sırasında b r tarama test olarak kullanmak ç n yeterl değ ld r. Bu tür
testler mevcut olsa dah , poz t f ayrımcılık düzenlemeler , şverenler n "r sk altındak " şç ler n koşullara uyumu ç n şyer mod f kasyonlarının, st hdam
ed lmeden önce mümkün olmadıklarını göstermeler n zorunlu kılar. Çalışanın seç m veya taraması ç n b reysel r sk faktörler n kullanma g r ş mler , deneysel
olarak düşünülmel ve r skler le haklar ç n uygun önlemler çermel d r. Çalışanları b l nen (tanınan) k ş sel r sk faktörler le zlemek ve bazı ş türler n n
potans yel r skler açısından bu k ş lere danışmanlık yapmak tavs ye ed leb l r.

İşle lg l faktörler

Tekrarlanan ve devam eden kuvvetl eforlar, bel rl postürler , mekan k kontak stres n, t treş m, düşük sıcaklıkları ve ş organ zasyonunu çer r.17,20,35,45 MKİH
prevalansının bel rl r sk faktörler ne maruz yetle b rl kte arttığı göster lm şt r; ancak, tek b r faktör veya çalışma faktörler n n b rleş m ç n r sk n hang sev yede
öneml ölçüde yüksek olduğu b l nmemekted r. Ek pman ve çalışma prosedürler ç n spes f k tasarım standartlarını bel rtmek henüz mümkün değ lken; en göze
çarpan r sk faktörler nden bazılarını tesp t etmek, yen vakalar b ld r ld ğ nde muhtemel şle lg l nedenler bel rlemek, etk lenen çalışanları koşullara uygun
hale get rmek ve gelecektek vakaları önlemek ç n şler değ şt rmek ( şlerde değ ş kl k yapmak) mümkündür.
Şekil 12.2: MKİH’da birincil korumada ergonomik yaklaşım(Kaynak: Orthopaedic Physical Therapy Clinics of North America, 5/2:274, 1996. )

MKİH’da b r nc l korumada ergonom k yaklaşım ncelend ğ nde; şletme ç nde MKİH sıklığı tesp t ed lmel , ş kâyetler n fabr kanın hang bölümler nde
yoğunlaştığı ve bu bölümlerde nasıl müdahale programı uygulanacağı bel rlenmel ve bu müdahale sonunda tekrar ölçme ve değerlend rme yapılmalıdır.

MKİH'ler kontrol etme sürec ,

(a) çalışan sağlığının gözet m n ,

(b) yen vakaların tedav s ve tak b n ,

(c) muhtemel r sk faktörler ç n şyer ve şler n ncelenmes ve anal zler n ,

(d) yen şler n proakt f tasarımını,

(e) güçlü yönet m taahhüdü de dah l olmak üzere kurumsal desteğ ,

(f) ş rket personel ve sağlık h zmet mensuplarının eğ t m n ve

(g) şç katılımını kapsamaktadır.

Çalışan Sağlığının Denet m ve Gözet m

Denet m şunları çer r:

(a) mümkün olduğunca, olası şle lg l tüm kas skelet bozukluklarının tesp t ed lmes ve değerlend r lmes ,

(b) kas- skelet s stem bozuklukları ç n mevcut tıbb kayıtların per yod k olarak gözden geç r lmes

(c) programın uygulanması

Çoğu ş sağlığı ve güvenl ğ problem , tüm çalışan nüfusun kapas tes n ve davranışını önceden tahm n etmedek başarısızlığa bağlanab l r. Yorgunluk, kazalar ve
sırt le üst ekstrem te bozuklukları, bu sorunların heps çok yaygın örnekler d r. Ergonom ; ep dem yoloj , antropometr , b yomekan k, f zyoloj , ps koloj n n ve
ver ml l ğ maks m ze ederken yaralanma ve hastalığı önlemeye yönel k ş n değerlend r lmes le tasarımına mühend sl ğ n uygulanmasıdır. Ergonom k
düzenlemelerçalışma ortamlarında henüz tam oturmuş değ ld r, bu nedenle, tüm müdahaleler ve onların etk nl kler n saptamak ç n uygun değerlend rmeler
çermel d r. Değerlend rmelerde İşyer hek m ve ş güvenl ğ uzmanlarına oldukça büyük görevler düşmekted r.

12.6. Ergonomik Risk Değerlendirme Yöntemleri

Üç ana başlıkta toplanmaktadır.

1. K ş sel Anket Yöntemler

2. S stemat k gözlemlere dayalı yöntemler

3. D rekt ölçüm yöntemler

Teknoloj k gel şmeler sonucu otomasyona geç şe rağmen, şletmeler halen f z ksel nsan gücüne ht yaç duymaktadır. Yoğun nsan gücü kullanımı gerekt ren
şlerde uygun olmayan çalışma duruşları, KİSR’ye neden olduğu g b üret m n ver ms zl ğ ne de neden olmaktadır.

Ergonom n n amaçlarından b r de çalışma duruşlarının y leşt r lmes yle, çalışanın yetenekler ve ş gerekler arasındak dengen n oluşturulması ve sonucunda
İSG ve s stem n toplam y leşt r lmes n n sağlanmasıdır
B yomekan k faktörler, vücut duruşu ve uygulanan kuvvet (dış kuvet), ş stasyonuyla lg l bel rlenm ş en öneml faktörlerd r. Yüklenmen n hang sıklıkta olduğu,
her per yodun uzunluğunun ne olduğu ve toplam ne kadar sürdüğünü fade eden zaman d z s de oldukça öneml d r. B yomekan k faktörler temel nde
yüklenmen n doğru b r şek lde değerlend r lmes oldukça öneml d r ve dolayısıyla bu değerlend rmey yapab len yöntemlerde oldukça öneml d r.

Uygun olmayan çalışma duruşları, önems z bel ağrılarından ağır engell l ğe kadar, İKİSR ç n öncel kl r sk faktörler nden b r n oluşturmaktadır. Sorunun
değerlend r lmes ve azaltılması ç n proakt f adımların uygulanması öneml d r. Bundan dolayı, İKİSR’n n ve bu rahatsızlıklara neden olan r sk faktörler n n erken
bel rlenmes öneml d r. Daha uygun çalışma duruşları, KİS üzer nde olumlu etk lere neden olmakta, çalışma performansının daha etk n kontrolüne z n
vermekte ve ş kazalarını azaltab lmekted r.

İKİSR oluşumuna neden olan, k ş n n maruz yet ve maruz yet ndek değ ş m değerlend rmek ç n gel şt r len yöntemler üç sınıfa ayrılmaktadır:

1 K ş sel Anket Yöntemler : İKİSR oluşumu r sk n n değerlend r lmes ç n gel şt r lm ş çok sayıda öznel anketler ve kontrol l steler mevcuttur. Bu yöntemler n
en öneml avantajı etk n olmaları, düşük kaynak kullanımı ve mkan dah l nde gen ş örnek büyüklüğü sağlamalarıdır. Dezavantajı se, İKİSR oluşumu r sk n n
mutlak ölçümünün bu yöntemlerle sağlanmasının şüphel olmasıdır ve r sk n fazla olduğu düşünülen durumlarda d ğer yöntemler n kullanılması daha detaylı
ve güven l r sonuçlar vermekted r. Bu yöntemlerden bazıları;

a. Standard ze Ed lm ş İskand nav KİS Anket (Nord c Musculoskeletal Quest onna re-NMQ),

b. Alman KİSR Anket (Dutch Musculoskeletal D scomfort Quest onna re).

c. Cornell Kas İskelet S stem Rahatsızlığı Taraması (Cornell Musculoskeletal D scomfort Survey),

d. Vücut Rahatsızlık Har tası (Body D scomfort Map),

e. H ssed len Çaba Dereces (Rat ng of Perce ved Exert on-RPE),

f. H ssed len çaba dereces ne dayanan İsveç Meslek Yorgunluk Envanter (Swed sh Occupat onal Fat gue Inventory, SOFI).

2 S stemat k Gözlemlere Dayalı Yöntemler: İKİSR oluşumu r skler n n s stemat k olarak kayded lmes ve de n cel olarak değerlend r lmes amacıyla
gel şt r lm ş yöntemlerd r. Gözlem yöntemler bas t ve gel şm ş gözlem yöntemler olmak üzere k ye ayrılmaktadır.

a. Bas t Gözleme Dayalı Yöntemler

. Amer kan Endüstr yel H jyen stler Konferansı Yük Kaldırma Eş ğ (Amer can Conference of Industr al Hyg en sts L ng TLV-ACGIH TLV),

. Amer ka Ulusal İş Güvenl ğ ve Sağlığı Enst tüsü Yük Kaldırma Endeks (Rev sed Nat onal Inst tute for Occupat onal Health and Safety (NIOSH) L ng
Equat on),

. Snook Tabloları (Snook Tables),

v. El le Taşıma Değerlend rme Ç zelgeler (Manual Handl ng Assessment Charts-MAC),

v. M tal ve ark. Tabloları (M tal et. al. Tables),

v . El Akt v tes Düzey (Hand Act v ty Level-ACGIH HAL),

v . Hızlı Üst Uzuv Değerlend rmes (Rap d Upper L mb Assesment- RULA),

v . Zorlanma İndeks (The Stra n Index-SI),

x. Kümülat f Travma Rahatsızlığı İndeks (The Cumulat ve Trauma D sorder R sk Index-CTD RAM),

x. Üst Vücut Yüklenmes Anal z (Postural Load ng on the Upper Body- LUBA),

x . Meslek Tekrarlamalı Hareketler İndeks (Occupat onal Repet t ve Act ons Index-OCRA),

x . Hızlı Maruz yet Değerlend rme Yöntem (Qu ck Exposure Check- QEC),

x . Hızlı Tüm Vücut Değerlend rmes (Rap d Ent re Body Assessment- REBA),

x v. El Yapılan Görevler ç n R sk Değerlend rme Aracı (Manual Tasks R sk Assessment Tool-ManTRA),

xv. Ergonom k Tehl keler n Tanımlanmasına Yönel k Kontrol L stes (Plan för Ident f er ng av belastn ngsfaktorer-PLIBEL),

xv . Ovako Çalışma Duruşları Anal z S stem (Ovako Work ng Posture Analyz ng System-OWAS),

xv . Anahtar Gösterge Yöntem (Key Ind cator Method-KIM),

xv . Üst Ekstrem te Tekrarlı Görevler İç n Değerlend rme Aracı (Assessment Tool For Rep t t ve Tasks of the Upper L mbs-ART),

x x. R sk F ltres ve R sk Değerlend rme Çalışma Sayfası (R sk F lter and R sk Assessment Worksheet),

xx. Keyserl ng Kontrol L stes (Keyserl ng Checkl st),

xx . Ps kof z k Tablolar (Psychophys cal Tables),

xx . Meslek Tekrarlamalı Hareketler Kontrol L stes (Occupat onal Repet t ve Act ons Checkl st-OCRA Checkl st),

xx . SOBANE Gözlem Rehber -KİSR (SOBANE Observat on Gu de – MSDs).

Yüksek sev yede d nam k faal yetlerde vücut duruşunun değerlend r lmes ç n, v deoya dayalı kullanılan gel şm ş gözlem yöntemler gel şt r lm şt r. Bu
yöntemlerde v deoya kayded len ve b lg sayara aktarılan ver ler, özel yazılımlar kullanılarak sonradan anal z ed lmekte ve değerlend r lmekted r [15].
b. Gel şm ş Gözleme Dayalı Yöntemler.

. 3D Match,

. TRAC,

. Ergo-Man,

v. Samm e Cad,

v. 3DSSPP,

v . Jack Model,

v . Human Bu lder Model,

v . RAMSIS Model,

x. SANTOS,

x. ANYBODY,

x . The V sual Dec s on Platform (VDP),

x . Boe ng Human Model ng,

x . OpenSIM,

x v. Pro/ENGINEER Man k n,

xv. HumanCAD,

xv . MakeHuman,

xv . MADYMO (Themat cal Dynam c Models),

xv . L feMod.

3 D rekt ölçüm yöntemler : İnsan hareketler n ve duruşlarını anal z etmek amacıyla çeş tl d rekt ölçüm yöntemler gel şt r lm şt r. D rekt ölçümler ç n; sırasıyla
kas faal yetler , açı sapmaları, güçler ve vücut hareketler hakkında detaylı gerçek n cel b lg ler veren elektrom yograf , açıölçer, b yomekan k anal z araçları ve
opt k araçlar kullanılmaktadır.

Bu üç yöntem sınıfı geçerl l k ve güven l rl kler açısından değerlend r ld kler nde d rekt ölçümler gözlemlerden, gözlemler k ş sel anket yöntemler nden daha
y d r. Gözlem yöntemler , vücuda çeş tl c hazların takılmasını gerekt ren d rekt ölçüm yöntemler n n aks ne çalışanla teması gerekt rmez, ancak vücut
duruşlarının tanımlanmasında gözlemc n n yargılarına dayanmaktadır.

D rekt ölçüm yöntemler , en doğru maruz yet sev yes göstermekted r. Ancak d ğer yöntemlerle kıyaslandığında mal yet yüksekt r. Büyük çaplı ep dem yoloj k
çalışmalarda çok gen ş popülasyonda, öneml kaynaklar ve uzman gerekt rd ğ nden, b reysel maruz yet değerlend rmes ç n uygun değ ld r. K ş sel anket
yöntemler yle, gen ş b r popülasyona makul b r mal yetle er şeb lmekted r, ancak bu yöntemler maruz yet sev yes ve değ ş m le lg l olarak düşük geçerl l ğe
sah pt r. Gözlem yöntemler se, genell kle şyerler nde ve araştırmalarda k ş sel anket yöntemler yle d rekt ölçüm yöntemler arasında dengeley c olarak
kullanılmaktadır.

Mevcut yöntemler ya ş stasyonundak ş yükünü ya da ş yüküne çalışanın vücudunun tepk s n ölçmekted r. Yan bazı yöntemler dış yüklenmey ( ş
stasyonundak ş yükü) değerlend r rken bazı yöntemler ç yüklenmey ( ş yüküne çalışanın vücudunun tepk s ) değerlend rmekted r. İç yüklenmey
değerlend ren yöntemler, d rekt ölçüm yöntemler d r. İç yüklenmen n sonuçları çalışanın k ş sel özell kler ne ve kapas tes ne göre farklılık göstermekted r.

12.7. Postür Analizleri

RULA, REBA ve NIOSH

12.7.1. REBA Yöntemi

Rap d Ent re Body Assessment (REBA) (H gnett & McAtamney) tafından gel şt r lm şt r.

Tüm vücut ç n daha y b r araçtır. Stat k, D nam k, kararsız veya hızla değ şen duruşlar ç n uygun olup, puanları hesaplamak ç n kullanılan tablolar kullanıcı
dostudur. Sağlık serv sler ve endüstr ler ç n deal ken, üret m hattı çalışmaları ç n yararlı değ ld r.

Boyun, gövde ve bacak duruşları anal z ed lerek lg l tablo puanı elde ed l r. Elde ed len tablo puanına yükü kaldırmak ç n uygulanan kuvvet ten gelen skor da
lave ed lerek A skoru hesaplanır.

Üst kol, alt kol ve el b leğ duruşundan elde puanlar lg l tablodan ed len skora dönüştürülerek, dönüştürülen skora kavrama skoru da lave ed lerek B skoru
hesaplanır.

A ve B puanları c tablosuna yerleşt r l r. C den elde ed len puana akt v te skoru da lave ed lerek n ha REBA puanı hesaplanır. Buluna puana göre; maks mum
puan 15 olab l r. Elde ed len puana göre alınan önlem tablo da ver lm şt r.
Tablo : REBA Risk değerlendirmesi sonuçları

12.7.2. RULA Yöntemi

Rap d Upper L mb Assessment (McAtamney & Corlett, 1993) tarafından gel şt r lm şt r. Gözlemsel yöntemd r. Boyun ve üst ekstrem telerde duruş neden le r sk
değerlend rmek ç n gel şt r lm şt rç Oturmuş görevler ç n uygun. N ha r sk değerlend rme puanı hesaplanınca N ha puan büyüklüğü 1 ve 7 arasında
değ şmekted r. Endüstr dek en popüler ergonom k değerlend rme araçlarından b r s d r. Kullanıcı dostudur, fakat graf kler kafa karıştırıcı olab l r. tekrarlanan
hareketler ç n r sk bel rlemek ç n uygun değ ld r Hızlı ve güven l rd r. Boyun, gövde, bacak, komb ne kol / b lek r sk değerlend rerek kas- skelet s stem ne
yüklenme neden yle r sk hesaplamaktadır. Tek b r sayfa da çalışmada mümkün olup vücut duruşu, kuvvet ve tekrarı değerlend rmek ç n kullanılır.
Değerlend rmeler ne dayanarak, puanlar boyun ve gövde ç n kol ve el b leğ ve bölüm ve bölümünde her vücut bölges ç n g r l r. Her bölge ç n ver toplanır.
Form üzer nde tablolar da MKİSH r sk düzey n tems l eden tek puan üreten, r sk faktörü değ şkenler n derlemek ç n kullanılır. RULA pahalı ek pmana ht yaç
duymadan kolay kullanım ç n tasarlanmıştır. Üst kol, alt kol, el b leğ , boyun, gövdey değerlend r r. RULA çalışmasını kullanarak değerlend r c vücut
bölgeler n n her b r ç n b r puan atar. Her bölge ç n ver toplanır, sonra form üzer nde tablolar yardımı toplanır. MKİSH r sk düzey n tems l eden tek puan
üreten, r sk faktörü değ şkenler ç n kullanılır.

REBA le doğrulanmış lkeler le aynı vücut kısımlarına bakılır.

Üst kol, alt kol, elb leğ ve el b leğ n n dönme durumu d kkate alınarak A tablosuna kas akt v tes ve yük veya uygulanan kuvvet lave ed l r.

Boyun, gövde ve bacak duruşları anal z ed lerek B tablosuna kas akt v tes ve yük veya uygulanan kuvvet lave ed l r. C tablosunda A ve B n n kes ş m
noktasından elde ed len puan sonuç RULA puanıdır.

Toplan puan ;

1-2 puan se;

• Uzun süre tekrarlanan değ lse duruş kabul ed leb l r olduğunu göster r.

3-4 puan se;

• Daha fazla araştırma gerekl d r ve değ ş kl kler n gerekl olab leceğ n bel rt r.

5-6 puan se

• Araştırmalar, değ ş kl kler n kısa süre ç nde yapılması gerekt ğ n gösterm şt r..

7 puan ve üstü se

• Araştırmalar, değ ş kl kler n hemen yapılması gerekt ğ n gösterm şt r.

12.7.3. NIOSH Kaldırma Eşitliği

Elle kaldırmaların tehl keler neden le ABD’de Ulusal İş Sağlığı ve Güvenl ğ Enst tüsü 1981 yılında b r rehber yayınlamıştır. Bu eş tl k 1991’de gözden geç r lerek
1993’te “Appl cat on manual for the rev sed NIOSH l ng equat on” sm yle tekrar yayınlanır. Çalışanlar ç n Tavs ye ed len Ağırlık Sınırlarını (RWL) gel şt rmek ve
bu yolla ağır kaldırmanın yan etk ler nden korumayı amaçlamaktadır.NIOSH Kaldırma Eş t , çalışanlar ç n Tavs ye ed len Ağırlık Sınırlarını (TAS)
(RWL:Recommended We ght L m ts) gel şt rmek ve bu yolla çalışan kadınların en az %75’ n , çalışan erkekler n se en az %99’unu ağır kaldırmanın etk ler nden
korumak amacıyla oluşturulmuştur.

12.7.3.1. NIOSH Kaldırma Eşitliği ilkeleri

Stab l, kaymayan yükün k elle kaldırılması,


Düzgün, uyumlu b r kaldırma,

75 sant metreden daha gen ş olmayan c s mler n kaldırılmaması,

Duruş kısıtlığı bulunmaması,

Sürtünmes yüksek ayakkabı g y lmes , zem n n kaygan olmaması,

Aşırı sıcaklık değer n n olmaması.

Eş tl ğ n Kullanılamayacağı Durumlar-I

K ş tek elle kaldırma şlem yaparken

Sek z saat n üzer ndek çalışmalarda

Oturur ya da çömelm ş d z çökmüş durumda çalışırken.

Dar çalışma alanlarında

C s m kararsız ve denges z se (kova, su dolu kaplar)

İtme ve çekme uygulamalarında

Kürek le çalışırken, el arabası le taşıma yapılırken

Yüksek hızlı çalışmalarda (75cm/sn veya daha hızlı se)

Aşırı yüksek veya düşük sıcaklıkta çalışırken

Aşırı sıcak ve soğuk c s mler kaldırırken

Zem n n kaygan olduğu durumlarda

Ağırlık kaldırarak çalışan b r şç n n kaldırma ağırlığı açısından ş sürec r sk , Kaldırma İndeks le bel rlen r. Kaldırma İndeks (Kİ) kaldırılan ağırlığın
Tavs ye ed len Ağırlık Sınırına bölünmes yle hesaplanmaktadır. Bu durumda söz konusu yükün NIOSH Kaldırma Eş t sınırında olup olmadığı
bel rlenmekted r.

NIOSH Kaldırma Eş t hesaplanırken 7 görev değ şken n n ölçülmes ve kend ler ç n standart tablolarda ver len çarpanların saptanması gerekmekted r.
Bu değ şkenler NIOSH eş t ç ndek Tavs ye Ed len Ağırlık Sınırının (TAS) hesaplanmasında kullanılır.

TAS = (LC) x (HM) x (VM) x (DM) x (AM) x (FM) x (CM).

1. Yükün Ağırlığı (L)

2. Yatay (Hor zontal) Yerleş m (H)

3. D key (Vert kal) Yerleş m (V)

4. D key (Vert kal) Taşınma Uzaklığı (D)

5. As metr Açısı (A)

6. Kaldırma Frekansı (F)

7. Kavrama Sınıflaması (C

Yükün ağırlığı (L) : Ağırlığın kg olarak değer d r.

Hor zontal yerleş m (H): Ayak b lekler arasındak ç zg n n ortasını doğrudan yükün merkez n n altındak döşemeye b rleşt ren ç zg n n uzunluğudur.

Vert kal yerleş m (V): Yükün or j n ndek eller n yer n n, zem n veya çalışma yüzey nden sant metre olarak uzunluğudur.

Vert kal taşınma uzaklığı (D): Kaldırma şlem yle yükün bulunduğu yerden kaldırıldığı yere olan mesafen n sant metre olarak değer d r

As metr açısı (A):Yükün or j nden kaldırıldığı yere kadar vücudun önünden (m d-sag ttal düzlemde) açısal olarak yaptığı sapmadır.

Kaldırma frekansı (F): Dak kadak kaldırma sayısıdır; Kaldırma sayısı/dak ka olarak hesaplanır ve yorgunluk faktörü olarak uygulamaya sokulur. Kaldırma
etk nl kler n n süres , saat olarak ölçülmekted r

Kavrama sınıflaması (C): El n c sm kavrama kal tes “ y , ‘’ancak yeterl ’’, kötü” olarak sınıflandırılır. Kavramayı y , orta ve kötü olarak göz önüne alır. Kötü
kavrama değ şken n (0.9) olmasına, yan kaldırılab lecek ağırlığın %10 oranında azalmasına yol açacaktır.

Yükün ağırlığı, ağırlığın k logram olarak değer d r. Yaşa ve c ns yete göre farklı olan maks mum omurga bası yüküdür. Sab t faktör 6,76 kg/kN le çarpılması
le elde ed l r.50 yaş ve altı tavs ye ed len kompresyon yük sınırı 3,4 kN dur. (6,76 x 3,4 = 23 Kg)

HM: Hor zontal değ şkend r ve 25/H olarakhesaplanır. Burada (H) yukarıda tanımlanan hor zontal yerleş md r.

Eğer (H) 25 cm den azsa çarpan 1.0 değer n alır. Eğer 63 cm y aşarsa çarpan sıfırdır; çünkü 63 sant metren n üzer bazı şç ler n er ş m kapas tes n n
dışında kalmaktadır.

VM:Yükü tutma noktasının tabana olan mesafes ne bağlı faktör d key çarpandır ve {1-[0,003 x (V-75)]} olarak hesaplanır k (V) daha önce tanımlanan
vert kal yerleş md r. Eğer d key yerleş m 175 sant metren n üzer nde se VM sıfır olur. Çünkü bazı çalışanların d key olarak er ş m kapas tes n aşar. V-75
mutlak değer olarak alınacaktır.
DM, Kaldırmanın başladığı ve b tt ğ yer arasındak yüksekl k farkı.

Uzaklık çarpanıdır ve [0,82 + (4,5/D)] formülüyle hesaplanmaktadır.

D≤ 25 cm ç n DM:1

25 < D ≤ 175 cm İç n DM:0,82 + (4,5/D)

D> 175 cm ç n DM: 0

AM As metr çarpanıdır ve as metr açısı; kaldırma hareket n n başladığında yada b t m nde vücudun sag ttal düzleme göre poz syonunu bel rten açıdır.

[1- (0,0032xA)] formülü le hesaplanır. A ≤ 135° ç n

AM: [1- (0,0032xA)]

A > 135° ç n AM: 0

FM: Frekans çarpanıdır. Frekans çarpanının amacı sık ve/veya uzun sürel kaldırmaya bağlı yorgunluğa göre ayarlamanın yapılmasıdır.

CM: Kavrama Çarpanı; Rehberde ,1 y ,2 ancak yeterl , 3 kötü olarak sınıflandırılmıştır.

Kaldırma İndeks (Kİ) = Kaldırılan ağırlık (L)/Tavs ye Ed len Ağırlık Sınırı (TAS) olarak hesaplanır.

Denklem ç ndek 7 değ şken ç n rehber n önerd ğ tablolardan faydalanılarak Kaldırma ndeks n n değer hesaplanır. Tablolar karmaşık görünse b le lg l
kaynakların nternet sayfalarında web tabanlı yazılımlar ve Excel programına göre yazılmış ücrets z uygulamaların olduğu görülmekted r. Bun
yazılımlardan rahatlıkla faydalanılab l r. Kaldırma İndeks n n 1.0’ın üzer nde olmasının KİS görülme sıklığını artırdığını bel rtmekted r. Bu nedenle
kaldırma şlem n n gerçekleşt r ld ğ ş süreçler n n Kaldırma İndeks 1.0’ın altında olacak b ç mde planlanması gerekmekted r. Kaldırma İndeks n n 1.0 le
3.0 arasında bulunması, ş n tehl kel olduğunu ve ergonom k düzenleme gerekt rd ğ n , Kaldırma İndeks n n 3.0’ın üzer nde bulunması se ş n çok
tehl kel olduğunu ve ac l ergonom k düzenlemen n zorunlu olduğunu anlatmaktadır

12.8. Kas İskelet Sistemi Hastalıklarının Önlenmesi

Kas skelet s stem hastalıklarının önlenmes ç n şyerler nde etk n ergonom programlarının yürütülmes çok öneml d r. Bu programların gerçekleşt r lmes nde,
6331 sayılı yasanın gerekl l kler yer ne get r lerek, şveren ve çalışanların sorumluluklarının b l nc nde olmaları ve sorumluluklarının yer ne get rmeler öneml
rol oynamaktadır. Bu sorumlulukların yer ne get r lmes le b rl kte şyerler nde yapılacak r sk anal z ve değerlend r lmes sonucunda bel rlenen r skler n ve
özell kle ergonom k r skler n kontrolünün sağlanması, kas skelet s stem hastalıklarının yönet m ve eğ t m çalışmalarının gerçekleşt r lmes sonucunda kas
skelet s stem hastalıklarının önlenmes mümkün olab lecekt r.

12.8.1. Yönetimin Sorumluluğu ve Çalışanların Katılımı

İşveren n sorumluluğu: Ergonom k b r program oluşturmak ve çalışanların bu programa katılmalarını ve kend sağlık ve güvenl kler hakkında karar verme
sürec ne katılmalarını cesaretlend rmek.

Çalışanların Sorumluluğu: İşveren n düzenled ğ ergonom programına katılmak ve şyer İş Sağlığı ve Güvenl ğ Kurulu g b uygun kanallardan denetç ler ve
şverenlere ger b ld r mde bulunmak.

12.8.2. Risk Değerlendirmesi

İşveren, şyer nde mevcut olan r sklerden etk lenme olasılığı olan çalışanların durumunu da kapsayacak şek lde sağlık ve güvenl k yönünden r sk
değerlend rmes yapmakla yükümlüdür. Yapılan r sk değerlend rmes n n sonucuna göre, alınması gereken koruyucu önlemler ve kullanılması gereken koruyucu
donanım konusunda karar vermek de y ne şveren n sorumluluğundadır.

12.8.3. Ergonomik Risklerin Kontrolü

Ergonom k r skler n kontrol yöntemler n yönetsel, tekn k ve sağlık kontroller olarak gruplandırmak mümkündür.

Yönetsel Kontroller: İş tekn kler konusunda eğ t m, ş organ zasyonu ve çalışma ve d nlenme süreler n n düzenlenmes bu kontroller kapsamındadır.

Tekn k Kontroller: İşyer plan ve donanımının başlangıçta düzenlenmes , çalışma ortamı ve donanım tasarımının gel şt r lmes , gerekl donanım ve
aksesuarların sağlanması g b kontroller sayılab l r. Burada üzer nde durulması gereken öneml b r nokta da, k ş sel koruyucu donanımların sadece tekn k
veya yönetsel kontroller n uygulanamadığı durumlarda kullanılma- sının uygun olduğu hususudur.

Sağlık Kontroller : Öncel kle koruyucu hek ml k lkeler n n yaşama geç r lmes , çalışanların şe g r ş ve aralıklı sağlık kontroller n n düzenl olarak
yapılması ve bu kontroller sonucunda meslek hastalığı tanısı alan çalışanların rehab l tasyonunun sağlanması öneml d r.

12.8.4. Eğitim

İşyer nde oluşab lecek kas skelet s stem hastalıklarından korunmak, ş sağlığı ve güvenl ğ eğ t m kapsamında ergonom eğ t m ve bu doğrultuda ş
koşullarının çalışana uygun düzenlenmes yle mümkündür.

Eğ t m Programları; İşverenler, denetç ler, tasarımcılar ve çalışanlar arasında güvenl k duyarlılığını artırmak ç n düzenlenmel d r. Bu programlar, şverenler n
çalışanları şyer ndek ergonom k r sk faktörler konusunda yeterl derecede b lg lend rmes ve böylece çalışanların kend korunmalarına akt f olarak
katılmalarını sağlamaktadır.
Mevzuat Uluslararası Mevzuat

Ergonom ve kas skelet s stem hastalıkları konusunda uluslararası mevzuat oldukça çeş tl ve kapsamlıdır. Bunların başında ILO Sözleşmeler ve AB D rekt fler
gelmekted r, Bunların yanı sıra ayrıca uluslararası standartlar da önem taşımaktadır.

ILO Sözleşmeler : Ergonom ve kas skelet s stem hastalıklarına yönel k olarak özel b r düzenleme olmamakla b rl kte çeş tl ILO sözleşmeler nde bu konuları
çeren çeş tl sözleşmeler bulunmaktadır ve üye ülkeler bu sözleşmeler onaylamak ve uygulamakla yükümlüdür. Bu sözleşmeler aşağıda açıklanmıştır:

127 nolu ILO sözleşmes - Azam Ağırlıkla lg l sözleşme

148 nolu ILO sözleşmes - Çalışma Ortamına l şk n söz- leşme

155 nolu ILO sözleşmes - İş Sağlığı ve Güvenl ğ le lg l sözleşme

161 nolu ILO sözleşmes - İş Sağlığı H zmetler ne l şk n sözleşme

167 nolu ILO sözleşmes - İnşaatta İş sağlığı ve güvenl ğ hakkında sözleşme

184 nolu ILO sözleşmes -Tarımda İş sağlığı ve güvenl ğ hakkında sözleşme

Ulusal Mevzuat

155 ve 161 sayılı ILO Sözleşmeler : İş Sağlığı ve Güven- l ğ le lg l 155 sayılı Sözleşme ve İş Sağlığı H zmetler le lg l 161 sayılı Sözleşme, 2004 yılında TBMM
tarafından onaylanarak Resm Gazete’de yayımlanmış ve böylece ulu- sal düzeyde Yasa n tel ğ kazanmıştır.

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenl ğ Kanunu

2013 yılında yürürlüğe g ren Kanunu’nun lg l maddeler doğrultusunda, Çalışma ve Sosyal Güvenl k Bakanlığı tarafından yayımlanan ş sağlığı ve güvenl ğ le
lg l yönetmel klerde ergonom lkeler ne l şk n düzenlemeler mevcuttur. Bu doğrultuda, çalışanın sağlığını ve güvenl ğ n korumak ç n kas skelet s stem
hastalıklarında meslek r skler n önlenmes , korunma ve ergonom eğ t m konusunda şverene yükümlülükler get r lmekted r. Çalışma ortamında r sk
değerlend rmes n n yapılarak ergonom k r sk faktörler n n ve bu r sklere karşı alınacak önlemler n bel rlenmes gerekmekted r.

Uygulamalar

1. İşyer n zde hang ergonom k düzenlemeler ve tasarımlar yapılmaktadır. Bunları bel rley n z. Bunların uygunluğunu yönetmel kler kapsamında
nceley n z.

2. Çevren zde ergonom k r skler n etk ler n n önlenmes konusuna yapılacak çalışmaları açıklayınız?

Uygulama Soruları

1. Ergonom ve ş sağlığı l şk s n açıklayınız?

2. Ergonom n n tar hsel gel ş m sürec nde öneml olan b l m nsanları k mlerd r bunların ergonom ye katkılar nelerd r ?

3. Tasarım n ç n öneml d r ?

4. Kas ve skelet s stem hastalıklarına maruz kalmamak ç n neler yapmalıyız?

Bölüm Özeti

Bu bölümde ergonom n n tanımı yapılmıştır. Ergonom n n tar hsel gel ş m sürec nde çalışmalarda bulunan b l m adamları ve bunların ergonom ye katkıları
anlatılmış, Antropometr n n önem ne değ n lm ş ve ergonom k tasarımda nsana yönel k amaçlar anlatılmıştır. İşe bağlı meslek kas skelet s stem
rahatsızlıkları, Ergonom k r sk değerlend rme yöntemler n değ n lm ş ayrıca konu le lg l mevzuat ve uluslararası mevzuata değ nerek anlatılmıştır.
Ünite Soruları

1. Ergonom n n anlamı aşağıdak lerden hang s d r?

A) Çalışma gücü

B) İş b l m

C) İş s stemler

D) İş yükü

E) İş çalışma

2. Aşağıdak lerden hang s ergonom n n amaçlarından b r değ ld r?

A) Yorulmanın ve ş stres n n azaltılması

B) İş sağlığı ve güvenl ğ n n sağlanması

C) Ver ml l k ve kal ten n yükselt lmes

D) Çevresel r skler n azaltılması

E) İş kazaları ve meslek r skler n azaltılması

3. Kel me olarak Ergonom lk olarak hang yılda kullanıldı?

A) 1857

B) 1856

C) 1847

D) 1851

E) 1837

4. 1997'de, Shackel on yılları tanımında : ............ 'lar endüstr yel ergonom n n on yılıydı. Boşluğa hang s gelmel ?

A) 1950

B) 1960

C) 1970
D) 1990

E) 1980

5. ................... çalışma araçları ve çalışma ortamının nsanın vücut ölçüler yle uyuşumunun sağlanmasını amaçlar. Boşluğa aşağıdak fadelerden
hang s gelmel d r?

A) İş Güvenl ğ

B) Antropometr

C) Enformasyon

D) Organ zasyon

E) Fz yoloj

6. Vücut boyutları bel rl b r f z ksel etk nl k yaparken yapılan ölçüm aşağıdak lerden hang s d r?

A) Stat k antropometr

B) D nam k (İşlevsel) antropometr

C) Standart antropometr

D) Yapısal antropometr

E) Sab t antropometr

7. Dünya Sağlık Örgütü, hem k ş sel hem de şle lg l faktörler çeren bozuklukları karakter ze etmek ç n "............." ter m n kullanmaktadır.

A) İşe Bağlı

B) Meslek Hastalıkları

C) İş kazaları

D) Kas skelet s stem rahatsızlıkları

E) Çalışma sonucu

8. Aşağıdak lerden hang s ş le lg l ps kososyal r sk etkenler arasında yer almaz?

A) İş memnun yets zl ğ

B) Monoton ş
C) Yeters z ş arkadaşı desteğ

D) Yeters z organ zasyonel etkenler

E) Kond syon yeters zl ğ

9. Hang s ergonom k r sk değerlend rmede k ş sel anket yöntemler nden b r değ ld r?

A) Alman KİSR Anket

B) Standard ze Ed lm ş İskand nav KİS Anket

C) D rek ölçüm yöntemler

D) Cornell Kas İskelet S stem Rahatsızlığı Taraması

E) H ssed len çaba dereces ne dayanan İsveç Meslek Yorgunluk Envanter

10. Aşağıdak lerden hang s 2004 yılında TBMM tarafından onaylanarak Resm Gazete’de yayımlanmış ve böylece ulusal düzeyde Yasa n tel ğ n
kazanmıştır?

A) 167 sayılı sözleşme

B) 161 sayılı sözleşme

C) 184 sayılı sözleşme

D) 127 sayılı sözleşme

E) 148 sayılı sözleşme

CEVAP ANAHTARI

1. b 2. d 3. a 4. b 5. b 6. b 7. a 8. e 9. c 10. b
13. BİYOLOJİK VE PSİKOSOSYAL RİSK ETKENLERİ

13.1. Biyolojik Risk Etkenleri (BRE)

İşyer ortamlarında çalışanların sağlığı ç n r sk etkenler nden b yoloj k r sk etkenler -faktörler ; sağlık kurumları, b yoloj k etkenler çeren laboratuvarlar, tarım,
tekst l g b sektörlerdek çalışanları daha çok lg lend r r.

13.1.1. Tanımlar

1. B yoloj k etkenler: Herhang b r enfeks yona, alerj ye veya zeh rlenmeye neden olab len, m kroorgan zmalar, hücre kültürler ve nsan paraz tler d r.

2. M kroorgan zma: Genet k materyal eşleme veya aktarma yeteneğ nde olan m krob yoloj k canlı.

3. Hücre kültürü: Çok hücrel organ zmalardan türet lm ş hücreler n n-v tro olarak gel şt r lmes d r.

Bütün patoloj k organ zma grupları b yoloj k etken olab lmekted r. Bu gruplar:

1. Bakter ler

2. V rüsler

3. Mantarlar

4. Paraz tler

Bu grup başlıca bulaşıcı hastalıkların etkenler olup en sık görülenler ; Tetanos, Şarbon, Brusella, Kuduz, Tüberküloz, V ral Hepat tler (A,B,C) ve barsak
paraz tler d r. Ayrıca AIDS, Toksoplazmoz s, Ek nokokkoz s, Ruam, C. Jacobs, Tularem , Veba, Ps ttakkoz s, Leptosp roz s, Ensefal tler, Kızamık ve Q ateş
hastalıkları olarak sıralanırlar.

13.1.2. Mikroorganizmaların Bulaşma Yolları

B yoloj k etkenler m kroorgan zmaların bulaşab leceğ her yönden nsanlara geçme olanağına sah pt rler. Bu geç şler:

A) Doğrudan temas

B) Hava yolu le

C) Vektörlerle

D) Ortak kullanılan canlı-cansız maddelerle mümkün olmaktadır.

13.1.3. Biyolojik Etkenlerin Grupları

B yoloj k etkenler, lg l mevzuatta dört grup altında sınıflandırılmıştır:

Grup 1: İnsanda hastalığa yol açma ht mal olmayanlar,

Grup 2: İnsanda hastalığa neden olab len, zarar vereb lecek, ancak topluma yayılma olasılığı olmayan, korunma ve tedav s olanlar (Herpes S mplex, Ebste n-
Barr, Hep-A),

Grup 3: İnsanda ağır hastalıklara neden olan, topluma yayılma r sk bulunab len ancak korunma ve tedav s olanlar (Şarbon, Tetanos, Brusella, Tüberküloz,
Veba, Kuduz, Veba, Hep-B,C,D,E),

Grup 4: İnsanda ağır hastalıklara neden olan, topluma yayılma r sk yüksek olan ancak korunma ve tedav s olmayanlar (Kırım-Kongo Hemoraj k Ateş , Ebola,
Marburg, AIDS).

B yoloj k Etkenler n Sağlık R sk Potans yeller n n Bel rley c ler

B yoloj k etkenler n sağlık bozucu etk ler ;

1. Etken n hastalık yet s n n yüksekl ğ ne (patojen te-v rülans)

2. Bulaşma yollarına (temas, ortak kullanılan cansız maddeler, hava ve vektörler)

3. Konakçı adı ver len k ş n n duyarlılığına

4. Çevre etmenler ne (ısı değ ş kl kler , nem, radyasyon, hava basıncı, hava akımının hızı, k myasal maddeler, gazlar ve toks nler) bağlıdır.

13.1.4. Biyolojik Risk Maruziyetli Sektörler


İlg l mevzuat kr terler le b yoloj k etkenler n ş ortamlarında bulunab leceğ şyerler : Gıda üret len fabr kalar, tarım, ormancılık, ağaç şleme, tekst l,
hayvancılık, balıkçılık, sağlık h zmetler ; tıp ve d ş sağlığı, veter nerl k h zmetler , kl n k veya araştırma laboratuvarları, kanal zasyon-arıtma tes sler , atıkları yok
eden fabr kalar, b na onarımı, k ş sel veya günlük bakım merkezler le laç üret m , hazırlanması (Farmasöt k) yapılan şletmelerd r.

13.1.5. Biyolojik Risklerin Değerlendirilmesi

İşyer ndek b yoloj k açıdan r skler değerlend rme ve önlemler almak ç n öncel kle maruz yet n türü, düzey ve süres bel rlen r. B r gruptan fazla sayıda etken
maruz yet r skler n n değerlend r lmes nde etkenler n tümünün tehl kes d kkate alınır. R sk değerlend rmes , per yod k olarak ve maruz yet koşullarını
etk leyeb lecek herhang b r değ ş kl kte yen len r. B yoloj k r sk etmenler sınıflandırılır. B yoloj k r sk etmenler n n denet m hakkındak öner ler düzenlen r.
İşler n sonunda çıkab lecek hastalıklarla lg l b lg ler le İşler n sonucu ortaya çıkab lecek alerj k ve toks k etk ler çalışanlara açıklanır. Yapılan şle doğrudan
bağlantılı hastalıkla lg l b lg ler de ver lmel d r.

13.1.6. Biyolojik Risk Etkenlerinden Korunma

B yoloj k etkenlerden korunma uygulamaları:

1. Proses ve tekn k kontrol le b yoloj k etkenler n yayılması önlenmel , ortamda en az düzeyde bulunması sağlanmalıdır.

2. Öncel kle şyer nde toplu koruma yöntemler , yeterl olmuyorsa k ş sel korunma yöntemler uygulanmalıdır.

3. B yoloj k r sk etkenler n n kontrol dışı taşınması veya sızması, önlenmel ve azaltılmalıdır.

4. B yoloj k r sk şaret le b rl kte lg l d ğer şaretler kullanılmalıdır.

5. Maruz kalan veya kalab lecek çalışan sayısı en az sayıda tutulmalıdır.

6. B yoloj k etmenler le oluşab lecek kazaların önlenmes ne yönel k plan hazırlanmalıdır.

7. Çalışanlar b yoloj k etmen bulaşma r sk olan yerlerde y y p çmemel d r.

8. Çalışanlara k ş sel h jyen ç n (göz yıkama sıvıları, c lt ant sept kler , yıkanma ve tuvalet) sağlanmalıdır.

9. Koruyucu ek pmanlar; uygun yerde korunmalı, kullanımdan sonra ve önce kontrol ed l p tem zlenmel d r.

10. B yoloj k etkenler n korunması, taşınması ve atılması uygun yöntemlerle yapılmalıdır.

11. Çalışanların sağlık gözet m yapılmalıdır (muayene, tetk k ve aşılar).

12. Çalışanlara korunma ç n gerekl eğ t mler ver lmel d r.

İşveren yükümlülükler

∗ İkame: Kullanılan maddeler tehl kes z olanlarla veya az tehl kel olanla değ şt r l r.

∗ R skler n azaltılması: Az çalışan olmalı, koruyucu yöntemler alınmalıdır.


∗ Bakanlığın b lg lend r lmes : R sk Değerlend rme (+) se; sonuçları, maruz çalışanlar, şyer ş sağlığı ve güvenl ğ sorumlusu, önlemler, ac l eylem planı(G3-4),
kazalar b ld r l r.

∗ H jyen ve k ş sel korunma eğ t mler ver l r, sağlanır.

∗ Eğ t m-b lg lend rme: İşe g r ş, değ ş kl k ve per yod k eğ t mler, özel durum b lg s ver l r.

∗ Çalışanların görüşünün alınması-katılımının sağlanır.

∗ Sağlık gözet m : şe g r ş, dönüş, per yod k muayene ve tetk kler, bağışıklama, r sk değerlend rmes , kayıtlar düzenl tutulur.

H jyen ve k ş sel korunma eğ t mler

1. Çalışanlar, b yoloj k etkenler n bulaşma r sk bulunan çalışma alanlarında y y p çmeyeceklerd r.

2. Çalışanlara uygun koruyucu g ys veya d ğer uygun özel g ys sağlanacaktır.

3. Çalışanlara, göz yıkama sıvıları ve/veya c lt ant sept kler de dah l, uygun ve yeterl tem zl k malzemeler bulunan yıkanma ve tuvalet olanakları
sağlanacaktır.

4. Gerekl koruyucu ek pmanlar; bel rlenm ş b r yerde uygun olarak muhafaza ed lecekt r. Her kullanımdan sonra ve mümkünse kullanımdan önce kontrol
ed l p tem zlenecekt r. Bozuk koruyucu ek pmanlar, kullanımından önce tam r ed lecek veya değ şt r lecekt r.

5. İnsan ve hayvan kaynaklı numuneler n alınması, şlem yapılması ve ncelenmes yöntemler bel rlenecekt r.

6. Koruyucu elb seler de dah l, BE le k rlenm ş olab lecek elb seler ve koruyucu ek pman, çalışma alanından ayrılmadan önce çıkarılacak ve d ğer
g ys lerden ayrı b r yerde muhafaza ed lecekt r. İşveren, k rlenm ş elb seler n ve koruyucu ek pmanın dekontam nasyonu ve tem zl ğ n sağlayacak,
gerekt ğ nde mha edecekt r.

Maruz kalanların l stes

a) Grup 3-4 BRE maruz yetl çalışanların l stes , ş n türü, BRE adı, kaza-olayların kayıtları, maruz yet sona erd kten sonra b le en az 15 yıl ,

b) -Kalıcı veya g zl enfeks yona


-Kron k olup uzun süre sonra tanı konamayan hastalığa

-Uzun kuluçka dönem olan enfeks yonlara

-Tedav ye rağmen uzun süreler sonra nükseden hastalıklara

-Uzun sürel c dd sakatlık bırakab len enfeks yonlara sebep olan BRE maruz yette, maruz yet sona erd kten sonra b le en az 40 yıl l ste ve kayıtlar
saklanmalıdır...

13.1.7. Bakanlığa Bildirim

a) Grup 2-3-4 BRE lk kez kullanımında ş n başlamasından en az 30 gün önce ön b ld r m

b) Grup 4 BRE tanı laboratuvarları ç n, h zmetler n çer ğ ç n başlangıçta b ld r m

c) İşyer nde b ld r m geçers z kılan, İSG etk leyecek büyük değ ş kl kte yen den b ld r m

d) B ld r mlerde;

1. İşyer n n unvan ve adres

2. İşyer nde İSG’den sorumlu k ş ler n adı, soyadı, unvanı ve yeterl l kler

3. R sk değerlend rmen n sonucu

4. BRE türler

5. Öngörülen korunma ve önleme tedb rler bulunacaktır.

13.1.8. Koruyucu Aşı Uygulama Kılavuzu (EK–VII)

B yoloj k etkenlere maruz kalanlar, etkene karşı etk l b r aşı varsa aşılanacaktır

İşç ler, aşılanmanın ve aşılanmamanın sakıncaları ve yararları hakkında b lg lend r lecekt r

Aşılama bedel çalışana yüklenmeyecekt r

İstend ğ nde yetk l lere göster lmek üzere b r aşılama belges düzenlenecekt r

13.2. Psiko-Sosyal Risk Etkenleri

Hang şkolu olursa olsun şyer ortamındak r sk faktörler nden b r ya da b rden fazlası çalışanları etk ler ve genelde ş koluna bağlı olarak bu faktörler n
b rl ktel ğ ve etk leme t pler değ şmekted r. Buna karşın ps ko-sosyal etkenler n, d ğer etkenlerden farklı olarak ş kolundan bağımsız olarak her şyer nde
değ ş k oranlarda bulunduğu düşünülmekted r.

13.2.1. Mesleki Psikososyal Tehlikeler ve Stres

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)’ne göre şyerler ndek ps ko-sosyal tehl keler; ş doyumu, ş örgütlenmes ve yönet m , çevresel ve örgütsel koşullar, şç ler n
uzmanlığı le gereks n mler arasındak etk leş mden kaynaklanmaktadır.

Ps ko-sosyal tehl ke: İş tasarımının, örgütlenmes n n, ş yönet m n n, toplumsal ve çevresel koşulların ps koloj k, toplumsal veya f z ksel hasara yol açma
potans yel taşıyan boyutlarıdır.

İşyer nde ps kososyal r sk etkenler : Çalışma ortamı koşulları, çalışma süres n n uzun olması, ücret yeters zl ğ , send kalaşmanın olmaması, stres, tac zler,
ayrımcılık ve baskı, yönetsel ve çalışanlarla lg l faktörler, genç çalışanların varlığı, şyer nde çalışan gebeler-lohusalar, şyer ndek kreş, gündüz bakımev n n
bulunması şyerler ndek ps ko-sosyal r sk etkenler olarak bel rlenm şt r.

Stres: Organ zmanın denges n bozan, end şeye yol açan uyaranlardır.

13.2.2. İşyeri Stres Faktörleri

1. İşyer ndek organ zasyonel faktörler

2. Yetk ve sorumluluklarda bel rs zl k

3. Performansa dayalı ücretlend rme

4. İşveren-çalışanın amaç konusunda f k r ayrılıkları

5. İşyer n organ zasyonundak roller n bel rs zl ğ

6. Vard yalı çalışma

*Çalışanlar, kend ler n rahat h ssett kler ş koşullarında ver ml çalışab l rler. Kötü çalışma koşulları; yeters z aydınlatma, havalandırma, ısıtma ve benzer g b
çalışma ortamının f z ksel koşullarının uygunsuzluğu, aşırı ve uzun çalışma saatler , ergonom k koşullara uyulmaması ve ş güvenl ğ n n olmaması g b
durumlarda söz konusudur.
13.2.3. Vardiyalı Çalışma

Uyku düzens zl ğ , yorgunluk, erken yaşlanma, tükenme, uyumsuz b yor tm ve sosyal l şk ler le s nd r m düzens zl kler veya bozukluklarına yol açab lmekted r.

13.2.4. Stres Reaksiyonları

∗ F z ksel olarak; akıl sağlığı, kalp, dolaşım, solunum, s nd r m, kas- skelet ve bağışıklık s stemler n hormonlar le etk led ğ durumlar oluşab lmekted r.

∗ Davranışsal olarak; madde bağımlılığı (s gara, çay, kahve, gıda, alkol, uyuşturucu vb.), uyku bozuklukları, şe devamsızlık- şten kalmaya neden olab lmekted r.

Akıl sağlığına etk ler : Zevk almama, lg ve stek azalması, çökkünlük g b kısa sürel duygulanım-duygu durum değ ş kl kler , aşırı hareketl l k veya durgunluk,
ps kosomat k yakınmalar, etkenler sürekl leş rse; tükenme, ps koz-depresyon oluşab lmekted r. Sonuçta; doyumsuzluk, tat l, emekl l k ve şs zl k
ps kopatoloj s , depresyon ve somat k hastalıklar, şe bağlı anks yete, travma sonrası stres bozukluğu, strese bağlı tükenm şl k sendromu, Karosh (aşırı
çalışmaya bağlı ölüm) ve şe bağlı ps kozlar oluşab lmekted r.

Kalp-dolaşım s stem ne etk ler : s gara, çk , kötü beslenmen n de arttırdığı, kalp hızı ve kan basıncında yükselme-h pertans yon görüleb lmekted r.

S nd r m s stem ne etk ler : Akut stres, m de as t salgısını arttırarak hazımsızlık, ş şk nl k ağrı, ekş me-yanma vb. yakınmalara neden olab lmekted r. Vard yalı
çalışanlarda; m dede ş şk nl k, dolgunluk, geğ rme, bulantı g b hazımsızlık ve spast k kolon g b kron k rahatsızlıklar oluşab lmekted r.

Kas- skelet s stem ne etk ler : Boyun, omuz, kol -sırt kaslar ve eklemler nde ağrı, kramplar görülmekted r.

Bağışıklık s stem ne etk ler : Bulaşıcı hastalıklara karşı d renç azalmaktadır.

Davranışsal etk ler : S gara, çay, kahve, alkol tüket m ve madde bağımlılığı gel şeb lmekted r.

Kafe n kısa sürel dayanıklılığı arttırırsa da sonra aşırı yorulmaya bağlı tükenme oluşmaktadır.

Uyku bozuklukları: En sık görülen stres reaks yonudur. Uykusuzluk, uykuya geç dalma, kısa sürelerle uyanma, sürede kısalma le kal tes z uyku oluşmaktadır.

Sonuçta stres ve vard ya etk ler yle; uykusuzluk yaratmakta ve şten kalmayı arttırmakta bu şten kalış şe devam etmeme-g tmeme de ayrıca stres oluşturarak
kısır b r döngü yaratmaktadır.

13.2.5. MOBBİNG (Psikolojik Taciz-Bezdirme-Yıldırma)

Mobb ng; çalışanların ş ve özel yaşantılarını, şe bağımlılık, ş doyumu, şyer kültürü ve kl m g b süreçler olumsuz etk leyen b r kavramdır. Mobb ng alanında
lk çalışma, 1960’larda hayvan davranışlarını nceleyen Avusturyalı b l m nsanı Konrad Lorenz tarafından yapılmıştır. 1980’lerde İsveç’te He nz Leymann le
örgüt ps koloj s alanına g rm şt r.

Mobb ng, kanun dışı ş ddet uygulayan düzens z kalabalık veya çete anlamına da gel r. Genell kle ps koloj k ş ddet, kuşatma, tac z, rahatsız etme, sıkıntı verme
kavramlarıyla b rl kte kullanılmakta olan mobb ng kavramı, örgütlerde “kansız savaş” olarak da tanımlanır. Kısaca, b r k ş veya grubun, d ğer k ş veya gruba
ps koloj k yolla, uzun sürel s stemat k baskı uygulamasıdır. Bu uygulamalarda; k ş l k değerler ne, meslek duruma, sosyal l şk lere ve sağlığa zarar veren kötü
n yetl , olumsuz tutum ve davranışlar vardır. Kend n fade etme ve let ş m engelleme, n tel ks z şlerde çalıştırma, sosyal zolasyon, dışlama, önemsememe vb.
davranışlar söz konusudur.

İşyerler nde mobb ng nedenler ncelend ğ nde b rden çok faktörün etk led ğ görülmekted r. Mobb ng, tek nedene bağlı olmayacak kadar karmaşık yapıdadır.
B rden çok etken n aynı zamanda etk leş m le ortaya çıkab lmekted r. Mobb nge neden olan faktörler; yönetsel-örgütsel ve k ş sel olarak k ye ayrılır.
Yönet c ler n, çalışana konuşma hakkı vermemes , susması ç n sözlü saldırıda bulunması, ş arkadaşlarının çalışanla let ş m n azaltması-kesmes , çalışan
hakkında konuşmalar yapılması, alay ed lmes , n tel ğ ne uymayan veya zor şler n yaptırılması, zaman kısıtlanması le oluşan baskı yapılması, sorumluluklarda
bel rs zl k, mobb ng n yönetsel-örgütsel nedenler olarak görüleb l r. Yönet c n n l derl k tarzı, çalışanlarına karşı anlayışsızlık, lg s zl k, çalışanları buyruğuna
alma steğ , deney ms zl ğ , şyer n n f z k yapı yanlışları, düşmanlıklar, küskünlükler şyer nde mobb ng davranışlarına neden olab lmekted r.

H yerarş k-otokrat k yapıya sah p şyerler nde, mobb ng davranışları daha fazla yaşanmaktadır. Yoğun ş baskısı ve performans taleb , rol tanımlarındak
bel rs zl k, rol çatışmaları ve zayıf b r sosyal l şk ler, mobb ng davranışlarının yaşanma sıklığını artırab lmekted r. İş yer nde mobb ng davranışlarının; sosyal
majın tehd d , yaş farkı, kayırma, pol t k nedenler, rekabet, farklı b r bölgeden veya kentten olma, ırkçılık g b k ş sel nedenlerle de ortaya çıkab lmekted r.
Mobb ng mağdurunun şyer nde ayrıcalıklı olması, kurallara uymaması, ortalama üzer performans yapması, c ns yet , görünüşü ve f z ksel engel b le olumsuz
davranışlara maruz kalmasına neden olab lmekted r. İşyer ndek farklı nançlar da b r çatışma ortamı yaratab lmekted r. İşyer nde çalıştığı konumu hak
etmed ğ düşünülen, çok utangaç veya meraklılar da mobb ng tet klemekted r. Etk lenen çalışanın k ş l k özell kler n n yanında, mobb ng uygulayanın zor
k ş l k özell kler , bezd rmey kolaylaştırıcı rol oynamaktadır.

Çalışanlarda stres yaratan b r durumun mobb ng davranışı sayılab lmes ç n olumsuz davranışların altı ay süreyle devam etmes gerekmekted r. Bu
uygulamalar sonunda bezd r ye maruz kalan çalışanda: Ağlama nöbetler , sık geç kalma, hastalık z n alma, gerg nl k-öfke, depresyon, pan k atak uyku
bozuklukları, nt har g r ş m , aşırı k lo alma-verme, kazalar, alkol, madde bağımlılığı, üçüncü k ş ye yönel k ş ddet, kalp kr zler ve d ğer c dd hastalıklar
oluşab lmekted r.

13.2.6. Stres Yönetimi

13.2.6.1. Kişisel Stres Yönetimi


Çalışanlara k ş sel olarak ver lecek stres yönet m öner ler :

1. Gevşeme (nefes alma egzers zler , med tasyon, z h nsel gevşeme)

2. Egzers z (Ha ada 3 kez 45’er dak ka)

3. D yet (Yaşa ve şe göre dengel ve yeterl , beslenme)

4. Davranış değ ş kl kler (olumlu bakış ve uyumluluk)

13.2.6.2. Örgütsel Stres Yönetimi

İşyer nde çalışanların tümüne uygulanacak stres yönet m uygulamaları:

1. Denet m (çalışanın ş n denetleyeb lmes )

2. Katılım (çalışanların örgüt ç b lg akışına katılımları ve let ş m)

3. Özerkl k (h yerarş k yapı ve çalışanlara sorumluluk verme, görev tanımlarının yapılması)

4. Esnek çalışma programı ( şveren le çalışana ş doyumu veren b rl kte hazırlanan program)

13.2.7. Stresten Korunma

Bütünsel b r ş sağlığı pol t kası; akıl, beden ve toplumsal yaklaşımla mümkündür.

13.2.7.1. Birincil Koruma

En etk l yöntemd r ve stres kaynağında yok etmekt r. Bunun çç n şletmede strese yol açan personel pol t kaları değ şt r leb l r, görev tanımları bel rg nleşt r l r,
çalışanlar arasında ve çalışanlarla yönet m arasındak let ş m güçlend r leb l r.

13.2.7.2. İkincil Koruma

Stresten korunma ç n eğ t m, öğret m ve becer gel şt rmey çer r. İşyer ndek stres eğ t m ve stres yönet m programında;

Çalışanın kend s nde veya başka b r çalışanda stres bulgularını fark etmes ,

Stresle başa çıkma becer s n gel şt rmes ve

Strese karşı esnekl k kazanması ç n eğ t mler ver lmes gerekl d r.

13.2.7.3. Üçüncül Koruma

Ruhsal bozukluklar neden yle şten ayrılan b reyler n rehab l tasyonunu hedefler. Stres le akıl sağlığı sorunu oluşan çalışanın y leşt r lmes n ve üret me
döndürülmes amacı ( şe ger dönüşün kolaylaştırılması) lg l profesyonel destek çalışmalarıdır.

13.2.8. Psiko-Sosyal Maruziyetin Yüksek Olduğu İş Kolları

Yapılan araştırmalar sonunda; ev kadınları, berberler, nşaat çalışanları, boyacılar, sağlık personel , metal veya maden çalışanları, aşçılar, fırıncı ve pastacılar,
balıkçılar, bahçıvanlar, last k-plast k sanay çalışanlarının d ğer çalışanlara göre daha fazla ps ko-sosyal r sk etmenler ne maruz kaldıkları bel rlenm şt r.

Uygulamalar

1. İşyer n zdek b yoloj k r sk etkenler n n olup olamadığını varsa hang sını a yer aldığını, bel rley n z ve nceley n z.

2. İş yer n zde bulunuyorsa b yoloj k etkenlere karşı alınacak önlemler bel rley n z ve varsa aşı uygulamalarını yaptırınız.

3. İş yer n zdek ps kososyal r sk faktörler n bel rley n z.

4. İş yer n zdek ps kososyal r sk faktörler ne karşı alınacak k ş sel ve grup önlemler n bel rley n z.

Uygulama Soruları

1. İşyer n zde bulunan b yoloj k etkenler ç n alınacak önlemler uygun mudur?

2. İş yer n zde bulunan b yoloj k etkenler n hang sını a yer almaktadır?

3. İş yer n zdek ps kososyal tehl keler nelerd r?

4. İşyer n zdek ps kososyal tehl kelerden korunma ç n hang çalışmalar yapılmalıdır?

Bölüm Özeti

Bu bölümde b yoloj k tehl keler n tanımı yapılmış, bu etkenler n hang başlıklar altında sınıflandırıldığı anlatılmıştır. B yoloj k etkenlerden korunmak ç n
alınacak önlemler bel rt lm şt r. Ayrıca, ps kososyal tehl keler, stres ve Mobb ng kavramları açıklanmış, çalışan sağlığı üzer ne etk ler özetlenm şt r. Son olarak
da stres n k ş sel ve toplu olarak olarak yönet m ve stresten korunma yöntemler anlatılmıştır.
Ünite Soruları

1. B yoloj k etken n sağlıklı çalışanda hastalığa yol açmasında aşağıdak lerden hang s rol oynamaz?

A) Etken n hasta etme yet s ne bağlıdır

B) Bulaşma yollarıyla lg l d r

C) Konakçının duyarlılığı etk ler

D) Patojen tes etk ler

E) Hava sıcaklığı rol oynar

2. B yoloj k etkenler, enfeks yon r sk ne göre sınıflandırıldığında Grup 3’e g ren hastalık aşağıdak lerden hang s d r?

A) Hepat t A

B) Herpes

C) Tüberküloz

D) AIDS

E) Ebola

3. B yoloj k etkenler, enfeks yon r sk düzey ne göre sınıflandırıldığında “İnsanda hastalığa yol açma ht mal bulunan, tedav s ve korunması
mümkün olan ama topluma yayılma olasılığı olmayan b yoloj k etkenler” hang gruptandır?

A) Grup 1

B) Grup 2

C) Grup 3

D) Grup 4

E) Grup 5

4. İşyer nde b yoloj k r skler n değerlend r lmes nde aşağıdak lerden hang s d kkate alınır?

A) B rden fazla grupta yer alan etken varsa en tehl kel s n n oluşturduğu durum d kkate alınır.

B) Maruz yet n süres ve türü önems zd r.


C) Yetk l makamlar, çalışanları korumak ç n b yoloj k etkenler n denet m altına alınması hakkındak öner ler k yılda b r alınır.

D) Çalışanın b yoloj k etkenlere maruz yet koşullarını etk leyeb lecek değ ş kl klerden sonra yen le¬n r.

E) Çalışanlar yaptıkları ş le doğrudan bağlantılı olan hastalıklar hakkında b lg lend r lmemel d r.

5. İşverenler, çalışanların b yoloj k etken maruz yet düzey n en aza nd rmek ç n aşağıdak önlemlerden hang s n almamalıdır?

A) Toplu korumadan çok, k ş sel korunma yöntemler n uygular.

B) B yoloj k etkenler n kontrol dışı sızmalarını önler.

C) B yoloj k etkenler n ortama yayılmasını azaltır.

D) B yoloj k r sk şaret ve d ğer uyarıcı şaretler kullanır.

E) Maruz kalan veya kalab lecek çalışan sayısını en alt düzeyde tutar.

6. Aşağıdak lerden hang s şyerler ndek ps kososyal r sk etkenler ndend r?

A) Yet şk n çalışanlar

B) Çalışma süres n n kısa olması

C) Send kalaşma

D) Çalışma ortamı koşullarının güvenl olması

E) Ücret yeters zl ğ

7. Aşağıdak lerden hang s Mobb ng davranışlarındandır?

A) İlet ş m gel şt rmek.

B) S stemat k baskı uygulamak.

C) N tel ğ ne uygun şlerde çalıştırmak.

D) Ek p çalışması yapmak.

E) F z ksel darpta bulunmak.

8. Çalışma hayatında stres kaynağı potans yel n tet kled ğ çatışmalar aşağıdak lerden hang s nded r?

A) B yoloj k

B) K myasal
C) Hukuksal

D) Yönetsel

E) Eğ tsel

9. Aşağıdak lerden hang s şyer stres faktörler ndend r?

A) İşveren-çalışanın amaç konusunda b rl ktel ğ

B) Vard yalı çalışma

C) Ad l ücretlend rme

D) Yetk ve sorumlulukların bel rlenmes

E) İşyer n organ zasyonundak roller n bel rlenmes

10. Aşağıdak lerden hang s k ş sel stres yönet m davranışlarındandır?

A) İş n denetlemes

B) Görev tanımının yapılması

C) Davranış değ ş kl kler

D) İşyer nde b lg akışına katılım

E) Esnek çalışma programı

CEVAP ANAHTARI

1. e 2. c 3. b 4. d 5. a 6. e 7. b 8. d 9. b 10. c
14. RİSK DEĞERLENDİRMESİ

İşyer nde var olan ya da dışarıdan geleb lecek tehl keler n bel rlenmes , bu tehl keler n r ske dönüşmes ne yol açan faktörler le tehl kelerden kaynaklanan
r skler n anal z ed lerek derecelend r lmes ve kontrol tedb rler n n kararlaştırılması amacıyla yapılması gerekl çalışmalar, r sk değerlend rmes olarak
tanımlanmaktadır (6331 sayılı İş sağlığı ve Güvenl ğ Kanunu).

Ülkem zde 4857 sayılı İş Kanunu le şyerler nde r sk değerlend r lmes yapılması zorunlu hale get r lm şt r. Böylece ş sağlığı ve güvenl ğ nde o tar he kadar
reakt f tutum serg leyen şverenler artık proakt f b r yaklaşım serg lemek durumunda kalmıştır. Daha sonra yayınlanan 6331 sayılı İş sağlığı ve Güvenl ğ Kanunu
le tüm şyerler nde r sk değerlend rme zorunluluğu get r lm şt r. Y ne bu kanun le r sk değerlend rmes yapmayan şyerler ne para cezaları get r lm ş, bunun
yanı sıra maden, nşaat, metal ve k mya sektörü ve endüstr yel hammaddeler n olduğu şyerler n n r sk değerlend r lmes yapmadığı durumlarda kapatılacağı
hükmü get r lm şt r. 6331 sayılı kanundan sonra İş Sağlığı ve Güvenl ğ R sk Değerlend rmes Yönetmel ğ yayınlanarak r sk değerlend rmes n n usul ve esasları
düzenlenm şt r. Bu kanun ve yönetmel ğ n amacı ülkem zde şyerler nde görülen ş kazalarının ve meslek hastalıklarının önlenmes d r.

R sk değerlend rmen n daha doğru yapılab lmes ç n tehl ke ve r sk kavramlarının tanımlarının yapılması çok öneml d r. İş Sağlığı ve Güvenl ğ R sk
Değerlend rmes Yönetmel ğ nde;

Tehl ke: İşyer nde var olan ya da dışarıdan geleb lecek, çalışanı veya şyer n etk leyeb lecek zarar veya hasar verme potans yel n fade eder.

R sk: Tehl keden kaynaklanacak kayıp, yaralanma ya da başka zararlı sonuç meydana gelme ht mal n fade eder.

Şekl nde tanımlanmıştır.

Bu tanımların doğru yapılması ve r sk değerlend rmes nde doğru kullanılması durumunda şyer ç n mevcut tehd tler n düzgün b r şek lde ortaya konab lmes
mümkün olacaktır. Unutulmamalıdır k her ş yer ç n tehl ke ve r skler farklıdır. Tanımladığımız b r tehl ke farklı şyerler ç n farklı r skler oluşturacaktır. B rkaç
örnek üzer nden anlatmak gerek rse;

Tehl ke

R sk

Kapalı alanda çalışma

Zeh rlenme, ölüm

Tanımsız k myasal

Patlama, yangın, yaralanma, ölüm

Yanlış KKD kullanımı

İş kazası, meslek hastalığı, uzuv kaybı

Kaygan zem n

Düşme, kayma, yaralanma, ölüm

Toz

İş günü kaybı, yaralanma, ölüm

Yukarıda ver len tablodan da anlaşılacağı üzere r sk b r tehl keye bağlı zararın gerçekleşme olasılığını tanımlar. Aynı zamanda r sk b r tehl ken n olma olasılığı le
zarar verme dereces n n b leşkes d r. Buna göre R sk = Olasılık x Ş ddet ‘t r.

Buna göre r sk n olma olasılığını etk leyen faktörler;

-Tehl keye maruz kalan çalışanın ustalık düzey

-Tehl keye maruz kalan k ş sayısı

-Tehl keye ne kadar süre le maruz kalındığı

-Tehl keye maruz yet m ktarı, şekl ve c ns d r.

R sk n zarar verme dereces yan ş ddet n etk leyen faktörler ;

-Tehl ke sonrası gerçekleşecek yaralanmanın sev yes

-Tehl ke sonrası gerçekleşecek yaralanan ve ölen k ş sayısı

-Tehl ke sonrası gerçekleşecek ekonom k kaybın büyüklüğü

-Tehl ke sonrası gerçekleşecek çevreye zararın büyüklüğü şekl nde özetleneb l r.

İş Sağlığı ve Güvenl ğ R sk Değerlend rmes Yönetmel ğ nde bahs geçen d ğer öneml tanımlarda aşağıda ver lm şt r.
Kabul ed leb l r r sk sev yes : Yasal yükümlülüklere ve şyer n n önleme pol t kasına uygun, kayıp veya yaralanma oluşturmayacak r sk sev yes n ,

Önleme: İşyer nde yürütülen şler n bütün safhalarında ş sağlığı ve güvenl ğ le lg l r skler ortadan kaldırmak veya azaltmak ç n planlanan ve alınan
tedb rler n tümünü,

Ramak kala olay: İşyer nde meydana gelen; çalışan, şyer ya da ş ek pmanını zarara uğratma potans yel olduğu halde zarara uğratmayan olayı,

R sk değerlend rmes ek b

İş Sağlığı ve Güvenl ğ R sk Değerlend rmes Yönetmel ğ madde 6’ya göre r sk değerlend rmes , şveren n oluşturduğu b r ek p tarafından gerçekleşt r l r.
Oluşturulacak R sk değerlend rmes ek b aşağıdak k ş lerden oluşur.

a) İşveren veya şveren vek l .

b) İşyer nde sağlık ve güvenl k h zmet n yürüten ş güvenl ğ uzmanları le şyer hek mler .

c) İşyer ndek çalışan tems lc ler .

ç) İşyer ndek destek elemanları.

d) İşyer ndek bütün b r mler tems l edecek şek lde bel rlenen ve şyer nde yürütülen çalışmalar, mevcut veya muhtemel tehl ke kaynakları le r skler
konusunda b lg sah b çalışanlar.

İşveren, ht yaç duyulduğunda bu ek be destek olmak üzere şyer dışındak k ş ve kuruluşlardan h zmet alab l r. R sk değerlend rmes çalışmalarının
koord nasyonu şveren veya şveren tarafından ek p ç nden görevlend r len b r k ş tarafından da sağlanab l r. İşveren, r sk değerlend rmes çalışmalarında
görevlend r len k ş veya k ş ler n görevler n yer ne get rmeler amacıyla araç, gereç, mekân ve zaman g b gerekl bütün ht yaçlarını karşılar, görevler n
yürütmeler sebeb yle hak ve yetk ler n kısıtlayamaz. R sk değerlend rmes çalışmalarında görevlend r len k ş veya k ş ler şveren tarafından sağlanan b lg ve
belgeler korur ve g zl tutar.

R sk değerlend rmes n n b r ek p tarafından gerçekleşt r lmes le hedeflenen;

-R sk değerlend rmes ç n gerekl ve doğru b lg n n tüm çalışanlar tarafından sağlanması

-İşveren, çalışan, tüm tarafları memnun edecek sonuçların elde ed lmes

-Katılanlara a d yet ve şb rl ğ ruhu kazandırması

-Ek be yönet c ler n katılımı, sonuçlara çalışanın da sah p çıkmasını sağlar.

14.1. Risk Değerlendirmesinin Aşamaları

R sk değerlend rmes ; tüm şyerler ç n tasarım veya kuruluş aşamasından başlamak üzere tehl keler tanımlama, r skler bel rleme ve anal z etme, r sk kontrol
tedb rler n n kararlaştırılması, dokümantasyon, yapılan çalışmaların güncellenmes ve gerekt ğ nde yen leme aşamaları zlenerek gerçekleşt r l r. Çalışanların
r sk değerlend rmes çalışması yapılırken ht yaç duyulan her aşamada sürece katılarak görüşler n n alınması sağlanır (İş Sağlığı ve Güvenl ğ R sk
Değerlend rmes Yönetmel ğ madde 7).

14.1.1. Tehlikelerin Tanımlanması

R sk yönet m sürec nde tehl keler n tanımlanması öneml d r. İş Sağlığı ve Güvenl ğ R sk Değerlend rmes Yönetmel ğ madde 8 ‘de tehl keler şu şek lde
tanımlanmıştır. Burada tehl keler tanımlanırken çalışma ortamı, çalışanlar ve şyer ne l şk n lg s ne göre asgar olarak aşağıda bel rt len b lg ler toplanır.

a) İşyer b na ve eklent ler .

b) İşyer nde yürütülen faal yetler le ş ve şlemler.

c) Üret m süreç ve tekn kler .

ç) İş ek pmanları.

d) Kullanılan maddeler.

e) Artık ve atıklarla lg l şlemler.

f) Organ zasyon ve h yerarş k yapı, görev, yetk ve sorumluluklar.

g) Çalışanların tecrübe ve düşünceler .

ğ) İşe başlamadan önce lg l mevzuat gereğ alınacak çalışma z n belgeler .

h) Çalışanların eğ t m, yaş, c ns yet ve benzer özell kler le sağlık gözet m kayıtları.

ı) Genç, yaşlı, engell , gebe veya emz ren çalışanlar g b özel pol t ka gerekt ren gruplar le kadın çalışanların durumu.

) İşyer n n te ş sonuçları.

j) Meslek hastalığı kayıtları.

k) İş kazası kayıtları.
l) İşyer nde meydana gelen ancak yaralanma veya ölüme neden olmadığı halde şyer ya da ş ek pmanının zarara uğramasına yol açan olaylara l şk n
kayıtlar.

m) Ramak kala olay kayıtları.

n) Malzeme güvenl k b lg formları.

o) Ortam ve k ş sel maruz yet düzey ölçüm sonuçları.

ö) Varsa daha önce yapılmış r sk değerlend rmes çalışmaları.

p) Ac l durum planları.

r) Sağlık ve güvenl k planı ve patlamadan korunma dokümanı g b bel rl şyerler nde hazırlanması gereken dokümanlar.

Tehl kelere l şk n b lg ler toplanırken aynı üret m, yöntem ve tekn kler le üret m yapan benzer şyerler nde meydana gelen ş kazaları ve ortaya çıkan meslek
hastalıkları da değerlend r leb l r.

Toplanan b lg ler ışığında; ş sağlığı ve güvenl ğ le lg l mevzuatta yer alan hükümler de d kkate alınarak, çalışma ortamında bulunan f z ksel, k myasal,
b yoloj k, ps kososyal, ergonom k ve benzer tehl ke kaynaklarından oluşan veya bunların etk leş m sonucu ortaya çıkab lecek tehl keler bel rlen r ve kayda
alınır. Bu bel rleme yapılırken aşağıdak hususlar, bu hususlardan etk lenecekler ve ne şek lde etk leneb lecekler göz önünde bulundurulur.

a) İşletmen n yer neden yle ortaya çıkab lecek tehl keler.

b) Seç len alanda, şyer b na ve eklent ler n n plana uygun yerleşt r lmemes veya planda olmayan laveler n yapılmasından kaynaklanab lecek tehl keler.

c) İşyer b na ve eklent ler n n yapı ve yapım tarzı le seç len yapı malzemeler nden kaynaklanab lecek tehl keler.

ç) Bakım ve onarım şler de dah l şyer nde yürütülecek her türlü faal yet esnasında çalışma usuller , vard ya düzen , ek p çalışması, organ zasyon, nezaret
s stem , h yerarş k düzen, z yaretç veya şyer çalışanı olmayan d ğer k ş ler g b faktörlerden kaynaklanab lecek tehl keler.

d) İş n yürütümü, üret m tekn kler , kullanılan maddeler, mak ne ve ek pman, araç ve gereçler le bunların çalışanların f z ksel özell kler ne uygun
tasarlanmaması veya kullanılmamasından kaynaklanab lecek tehl keler.

e) Kuvvetl akım, aydınlatma, paratoner, topraklama g b elektr k tes satının b leşenler le ısıtma, havalandırma, atmosfer k ve çevresel şartlardan
korunma, drenaj, arıtma, yangın önleme ve mücadele ek pmanı le benzer yardımcı tes sat ve donanımlardan kaynaklanab lecek tehl keler.

f) İşyer nde yanma, parlama veya patlama ht mal olan maddeler n şlenmes , kullanılması, taşınması, depolanması ya da mha ed lmes nden
kaynaklanab lecek tehl keler.

g) Çalışma ortamına l şk n h jyen koşulları le çalışanların k ş sel h jyen alışkanlıklarından kaynaklanab lecek tehl keler.

ğ) Çalışanın, şyer çer s ndek ulaşım yollarının kullanımından kaynaklanab lecek tehl keler.

h) Çalışanların ş sağlığı ve güvenl ğ le lg l yeterl eğ t m almaması, b lg lend r lmemes , çalışanlara uygun tal mat ver lmemes veya çalışma zn
prosedürü gereken durumlarda bu z n olmaksızın çalışılmasından kaynaklanab lecek tehl keler.

Çalışma ortamında bulunan f z ksel, k myasal, b yoloj k, ps kososyal, ergonom k ve benzer tehl ke kaynaklarının neden olduğu tehl keler le lg l şyer nde daha
önce kontrol, ölçüm, nceleme ve araştırma çalışması yapılmamış se r sk değerlend rmes çalışmalarında kullanılmak üzere; bu tehl keler n, n tel k ve
n cel kler n ve çalışanların bunlara maruz yet sev yeler n bel rlemek amacıyla gerekl bütün kontrol, ölçüm, nceleme ve araştırmalar yapılır.

14.1.2. Risklerin Belirlenmesi ve Analizi

Tesp t ed lm ş olan tehl keler n her b r ayrı ayrı d kkate alınarak bu tehl kelerden kaynaklanab lecek r skler n hang sıklıkta oluşab leceğ le bu r sklerden
k mler n, neler n, ne şek lde ve hang ş ddette zarar göreb leceğ bel rlen r. Bu bel rleme yapılırken mevcut kontrol tedb rler n n etk s de göz önünde
bulundurulur.

Toplanan b lg ve ver ler ışığında bel rlenen r skler; şletmen n faal yet ne l şk n özell kler , şyer ndek tehl ke veya r skler n n tel kler ve şyer n n kısıtları g b
faktörler ya da ulusal veya uluslararası standartlar esas alınarak seç len yöntemlerden b r veya b rkaçı b r arada kullanılarak anal z ed l r.

İşyer nde b rb r nden farklı şler n yürütüldüğü bölümler n bulunması hal nde b r nc ve k nc fıkralardak hususlar her b r bölüm ç n tekrarlanır.

Anal z n ayrı ayrı bölümler ç n yapılması hal nde bölümler n etk leş mler de d kkate alınarak b r bütün olarak ele alınıp sonuçlandırılır.

Anal z ed len r skler, kontrol tedb rler ne karar ver lmek üzere etk ler n n büyüklüğüne ve önemler ne göre en yüksek r sk sev yes ne sah p olandan başlanarak
sıralanır ve yazılı hale get r l r (İş Sağlığı ve Güvenl ğ R sk Değerlend rmes Yönetmel ğ madde 9).

14.1.3. Risk Kontrol Adımları

R skler n kontrolünde şu adımlar uygulanır.

a) Planlama: Anal z ed lerek etk ler n n büyüklüğüne ve önem ne göre sıralı hale get r len r skler n kontrolü amacıyla b r planlama yapılır.

b) R sk kontrol tedb rler n n kararlaştırılması: R sk n tamamen bertaraf ed lmes , bu mümkün değ l se r sk n kabul ed leb l r sev yeye nd r lmes ç n
aşağıdak adımlar uygulanır.

1. 1Tehl ke veya tehl ke kaynaklarının ortadan kaldırılması.


2. Tehl kel n n, tehl kel olmayanla veya daha az tehl kel olanla değ şt r lmes .

3. R skler le kaynağında mücadele ed lmes .

c) R sk kontrol tedb rler n n uygulanması: Kararlaştırılan tedb rler n ş ve şlem basamakları, şlem yapacak k ş ya da şyer bölümü, sorumlu k ş ya da
şyer bölümü, başlama ve b t ş tar h le benzer b lg ler çeren planlar hazırlanır. Bu planlar şverence uygulamaya konulur.

ç) Uygulamaların zlenmes : Hazırlanan planların uygulama adımları düzenl olarak zlen r, denetlen r ve aksayan yönler tesp t ed lerek gerekl düzelt c
ve önley c şlemler tamamlanır.

R sk kontrol adımları uygulanırken toplu korunma önlemler ne, k ş sel korunma önlemler ne göre öncel k ver lmes ve uygulanacak önlemler n yen r sklere
neden olmaması sağlanır.

Bel rlenen r sk ç n kontrol tedb rler n n hayata geç r lmes nden sonra yen den r sk sev yes tesp t yapılır. Yen sev ye, kabul ed leb l r r sk sev yes n n üzer nde
se bu maddedek adımlar tekrarlanır (İş Sağlığı ve Güvenl ğ R sk Değerlend rmes Yönetmel ğ madde 10).

14.1.4. Dokümantasyon

R sk değerlend rmes asgarî aşağıdak hususları kapsayacak şek lde dokümante ed l r.

a) İşyer n n unvanı, adres ve şveren n adı.

b) Gerçekleşt ren k ş ler n s m ve unvanları le bunlardan ş güvenl ğ uzmanı ve şyer hek m olanların Bakanlıkça ver lm ş belge b lg ler .

c) Gerçekleşt r ld ğ tar h ve geçerl l k tar h .

ç) R sk değerlend rmes şyer ndek farklı bölümler ç n ayrı ayrı yapılmışsa her b r n n adı.

d) Bel rlenen tehl ke kaynakları le tehl keler.

e) Tesp t ed len r skler.

f) R sk anal z nde kullanılan yöntem veya yöntemler.

g) Tesp t ed len r skler n önem ve öncel k sırasını da çeren anal z sonuçları.

ğ) Düzelt c ve önley c kontrol tedb rler , gerçekleşt r lme tar hler ve sonrasında tesp t ed len r sk sev yes .

R sk değerlend rmes dokümanının sayfaları numaralandırılarak; gerçekleşt ren k ş ler tarafından her sayfası paraflanıp, son sayfası mzalanır ve şyer nde
saklanır.

R sk değerlend rmes dokümanı elektron k ve benzer ortamlarda hazırlanıp arş vleneb l r (İş Sağlığı ve Güvenl ğ R sk Değerlend rmes Yönetmel ğ madde 11).

14.1.5. Risk Değerlendirmesinin Yenilenmesi

Yapılmış olan r sk değerlend rmes ; tehl ke sınıfına göre çok tehl kel , tehl kel ve az tehl kel şyerler nde sırasıyla en geç k , dört ve altı yılda b r yen len r.

Aşağıda bel rt len durumlarda ortaya çıkab lecek yen r skler n, şyer n n tamamını veya b r bölümünü etk l yor olması göz önünde bulundurularak r sk
değerlend rmes tamamen veya kısmen yen len r.

a) İşyer n n taşınması veya b nalarda değ ş kl k yapılması.

b) İşyer nde uygulanan teknoloj , kullanılan madde ve ek pmanlarda değ ş kl kler meydana gelmes .

c) Üret m yöntem nde değ ş kl kler olması.

ç) İş kazası, meslek hastalığı veya ramak kala olay meydana gelmes .

d) Çalışma ortamına a t sınır değerlere l şk n b r mevzuat değ ş kl ğ olması.

e) Çalışma ortamı ölçümü ve sağlık gözet m sonuçlarına göre gerekl görülmes .

f) İşyer dışından kaynaklanan ve şyer n etk leyeb lecek yen b r tehl ken n ortaya çıkması (İş Sağlığı ve Güvenl ğ R sk Değerlend rmes Yönetmel ğ
madde 12).

14.1.6. B rden fazla şveren olması durumunda r sk değerlend rmes çalışmaları

Aynı çalışma alanını b rden fazla şveren n paylaşması durumunda, yürütülen şler ç n d ğer şverenler n yürüttüğü şler de göz önünde bulundurularak ayrı ayrı
r sk değerlend rmes gerçekleşt r l r. İşverenler, r sk değerlend rmes çalışmalarını, koord nasyon ç nde yürütür, b rb rler n ve çalışan tems lc ler n tesp t ed len
r skler konusunda b lg lend r r.

B rden fazla şyer n n bulunduğu ş merkezler , ş hanları, sanay bölgeler veya s teler g b yerlerde, şyerler nde ayrı ayrı gerçekleşt r len r sk değerlend rmes
çalışmalarının koord nasyonu yönet m tarafından yürütülür. Yönet m; bu koord nasyonun yürütümünde, şyerler nde ş sağlığı ve güvenl ğ yönünden d ğer
şyerler n etk leyecek tehl keler hususunda gerekl tedb rler almaları ç n lg l şverenler uyarır. Bu uyarılara uymayan şverenler Bakanlığa b ld r r(İş Sağlığı ve
Güvenl ğ R sk Değerlend rmes Yönetmel ğ madde 14).

B r şyer nde b r veya daha fazla alt şveren bulunması hal nde:

a) Her alt şveren yürüttükler şlerle lg l olarak, bu Yönetmel k hükümler uyarınca gerekl r sk değerlend rmes çalışmalarını yapar veya yaptırır.
b) Alt şverenler n r sk değerlend rmes çalışmaları konusunda asıl şveren n sorumluluk alanları le lg l ht yaç duydukları b lg ve belgeler asıl şverence
sağlanır.

c) Asıl şveren, alt şverenlerce yürütülen r sk değerlend rmes çalışmalarını denetler ve bu konudak çalışmaları koord ne eder.

(2) Alt şverenler hazırladıkları r sk değerlend rmes n n b r nüshasını asıl şverene ver r. Asıl şveren; bu r sk değerlend rmes çalışmalarını kend çalışmasıyla
bütünleşt rerek, r sk kontrol tedb rler n n uygulanıp uygulanmadığını zler, denetler ve uygunsuzlukların g der lmes n sağlar(İş Sağlığı ve Güvenl ğ R sk
Değerlend rmes Yönetmel ğ madde 15).

İşyer nde çalışanlar, çalışan tems lc ler ve başka şyerler nden çalışmak üzere gelen çalışanlar ve bunların şverenler ; şyer nde karşılaşılab lecek sağlık ve
güvenl k r skler le düzelt c ve önley c tedb rler hakkında b lg lend r l r(İş Sağlığı ve Güvenl ğ R sk Değerlend rmes Yönetmel ğ madde 16).

R sk değerlend rmes rehberler

İşverenlere, r sk değerlend rmes le lg l yükümlülükler bakımından yardımcı olmak veya yol göstermek amacıyla r sk değerlend rmes rehberler
hazırlanab l r. Rehberler şyer nde çalışan sayısı ve şyer n n bulunduğu tehl ke sınıfı göz önüne alınarak; sektör, meslek veya yapılan şlere özgü olab l r.

Kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu n tel ğ ndek meslek kuruluşları, şç - şveren ve memur send kaları le kamu yararına çalışan s v l toplum kuruluşları
faal yet gösterd kler sektörde rehber çalışmalarında bulunab l r. Bakanlıkça, bu Yönetmel k hükümler ne uygunluğu yönünden değerlend r lerek onaylanan
taslaklar, Bakanlık tarafından sektör, meslek veya yapılan şlere özgü r sk değerlend rmes uygulama rehberler olarak yayımlanır(İş Sağlığı ve Güvenl ğ R sk
Değerlend rmes Yönetmel ğ madde 17).

14.2. Risk Değerlendirme Yöntemleri

R sk değerlend rme yöntemler 3 temel başlık altında toplanırlar. Bunlar, kant tat f (n cel), kal tat f (n tel) ve karma yöntemlerd r. L teratürde 150’y aşkın r sk
değerlend rme yöntem mevcuttur. Bunlardan bazıları çok gen ş b r alanda kullanılab l rken, bazıları tek b r sektöre, tek b r şletmeye ya da tek b r prosese
yönel k olarak kullanılanları da vardır. R sk değerlend rme yöntem n n seç m b r şletme ç n hayat d r. Doğru ve uygulanab l r b r r sk anal z le şletme madd
ve manev olumsuzluklara karşı önceden tedb r alab l r ve bunları önleyeb l r ya da etk ler n m n m ze edeb l r. Bu bölümde en sık kullanılan r sk değerlend rme
yöntemler nden b rkaç tanes üzer nde durulup örneklenmeye çalışılacaktır.

Kal tat f (Qual tat ve) r sk değerlend rme yöntemler nde r sk hesaplanırken ve fade ed l rken numer k (n cel-sayısal-rakamsal-matemat ksel) değerler yer ne
tanımlayıcı (n tel-ord nal-sıralı) (düşük, yüksek, çok yüksek g b ) değerler kullanır.

Kal tat f r sk değerlend rme yöntemler şunlardır;

1. Ön Tehl ke Anal z Metodu (PHA)

2. Kontrol l steler (Çekl st) Kullanılarak B r nc l R sk Anal z (PRA)

3. Olursa Ne Olur Anal z (What f…?)

4. İş Güvenl k Anal z (Job Safety Analys s)

5. Tehl ke ve İşlet leb lme Çalışması Anal z (HAZOP)

Kant tat f (Quant tat ve-N cel) r sk değerlend rme yöntemler nde, r sk hesaplanırken sayısal-rakamsal yöntemler kullanılır. Bu metotta tehl ken n olma ht mal
le tehl ken n olumsuz etk s ne sayısal değerler ver l r ve bu değerler matemat ksel ve mantıksal yöntemler le değerlend r l p r sk değer bulunur.

R sk = Olasılık x Ş ddet

formülü kant tat f r sk anal z n n temel formülüdür.

Kal tat f r sk değerlend rme yöntemler şunlardır;

1. Olası Hata Türler ve Etk Anal z , (FMEA)

2. F ne-K nney r sk değerlend rme yöntem

3. John-R dley r sk değerlend rme yöntem

4. R sk Değerlend rme Karar Matr s (RADM)

a) 3x3 T p Matr s Metodu

b) L-T p Matr s Metodu

c) X-T p Matr s Metodu

Karma r sk değerlend rme yöntemler nde r sk hem hem kal tat f hem de kant tat f olan yöntemler kullanılarak değerlend r l r. 3 tane karma r sk değerlend rme
metodu vardır:

1. ETA (Olay Ağacı Anal z Yöntem )

2. FTA (Hata Ağacı Anal z Yöntem )

3. Neden-Sonuç Anal z (Sebep-Sonuç Anal z )


Yukarıda bahs geçen r sk değerlend rme yöntemler nden hang s n n kullanılacağına şletmey tanıyan, şletmen n ht yaçlarını, mevcut durumunu ortaya
koyab len, tehl keler doğru şek lde değerlend reb lecek konusunda uzman b r İş sağlığı ve güvenl ğ uzmanının karar vermes beklen lend r. Burada çok büyük
tehl keler barındırılab lecek b r şletmeye bas t b r r sk değerlend rmes n n yol açacağı madd ve manev zararların yanısıra çok küçük tehl keler barındıran bas t
b r şletmeye karmaşık b r r sk değerlend rmes n n yapılmasının sonucunda şletmen n nerede se çalışamaz hale get reb leceğ de akıldan çıkarılmamalıdır.

R sk değerlend rmes ne başlamadan önce şletmede ş sağlığı ve güvenl ğ konularında b lg lend rme toplantıları yapılmalı ve r sk değerlend rmes n n ne
olduğu le lg l eğ t mler ver lmel ve şletmedek tüm çalışanlar le b rl kte yönet m kadrosu bu çalışmaya dâh l ed lmel d r. İşletmedek tehl keler n doğru
tanımlanab lmes , r skler n gerekt ğ g b değerlend r leb lmes ç n şletmeye da r b lg gerekl d r, bu b lg ler n çoğu da çalışanlardan (Kazaya ramak kalma,
tehl kel durum, çalışmaktan kaçınma formları, kaza/olay araştırma raporları, g b ) elde ed lecekt r. İşletme de bu b lg ler toplanırken bu formları dolduracak
çalışanlara doğru b r eğ t m ver lmel , olumlu yaklaşılmalı, sordukları sorulara net cevaplar ver lerek güven sağlanmalıdır. Çalışan le b rl kte hareket ederek
mevcut b r tehl ke karşısında hem gerçekleşen kazaya ramak kala raporlarına er ş leb l r hem de kazanın y nelenmes n n önüne geç leb l r. İşletmede b lg ler n
toplanması sırasında çalışanlara karşı sorgulayıcı b r tutum serg len rse, bu şletmeye a t b lg ler n toplanması engellenm ş olacaktır. Bu durumda r sk
değerlend rmes n yapacak uzman en öneml b lg kaynağını kaybedecekt r.

14.2.1. Ön Tehlike Analizi (PHA)

Ön tehl ke anal z , kal tat f (n tel, sayısal olmayan) b r r sk değerlend rme yöntem d r. Bu yöntemde tehl keler bel rlen p ayrı ayrı çözüme g d l r. İşletmen n lk
kurulum aşaması ya da herhang b r çalışma veya uygulamasının detaylı değerlend rmes yapılab l r.

Ön tehl ke anal z r sk değerlend rmes açısından tek başına yeterl b r yöntem değ ld r. D ğer r sk değerlend rme yöntemler ç n r sk değerlend rmede başlangıç
ver ler n n toplanması amacı le kullanılab l r. Bu yöntem daha ayrıntılı çalışmalar ç n hızlı ve yararlıdır. Bu yöntemde geçm ş deney m anal z yapılır. İşletmede
geçm şte gerçekleşm ş tehl kel durum ve olaylar ver olarak kullanılır. Böylece şletme ç n tanımlanan tehl ken n hang sıklıkta meydana geld ğ ve
oluşturab leceğ zararların boyutları değerlend r leb l r. İşletme yen kurulmakta se ve geçm ş kayıtlarında bu b lg ler yok se aynı şkolunda çalışan başka b r
f rmanın geçm ş kayıtları ver olarak r sk değerlend rmes nde kullanılab l r. Bu b lg ler ışığında şletme ç n amaç anal z yapılarak gerekl y leşt rmeler r sk
değerlend rme raporunda bel rt l r.

Bu r sk değerlend rme yöntem tamamlandıktan sonra bel rlenen tehl keler öncel k sırasına konur ve önlemler bu doğrultuda alınır.

14.2.2. Kontrol Listeleri Çeklist Kullanılarak Birincil Risk Analizi (PRA)

Kontrol l steler (Çekl st) kullanılarak B r nc l R sk anal z (Prel m nary R sk Analys s, PRA us ng checkl sts) yöntem kal tat f b r yöntem olup kapsamlı ayrıntılar
sağlamak üzere hazırlanmamıştır. Bu yöntem n amacı olası gerçekleşeb lecek tehl keler n hızlı b r şek lde tesp t ed lmes d r. Bu nedenle PRA yöntem şletme
ç n çevresel değerlend rmeden öteye g demez. İşletmen n kurulması ve kullanıma geçmes aşamasında r skler n gözlemlenmes ç n kullanılab l r.

Bu yöntemde lk olarak şletme ya da proses ç n tüm donanım ve aletler n tam olup olmadığı veya sorunsuz çalışıp çalışmadığı bel rlen r. Kontrol l steler nde
yer alan bel rl özel sorularla değerlend r len şletmen n eks kl kler tanımlanır. Hazırlanan önlemler kataloğu le yapılması gereken düzenlemeler öner l r.
Burada ver ml ve etk l sonuçlar alab lmek ç n kontrol l steler n hazırlayanların konusunda deney ml ve uzman k ş ler olması gerekl d r. Daha sonra kontrol
l steler le bel rlenen tehl keler ç n b r nc r sk anal z (PRA) uygulanır.

B r nc l r sk anal z (PRA) le kontrol l steler nde şletme ve proses ç n tanımlanan tehl keler n olma olasılığı le tesp t ed len her b r olası tehl ken n sonuçlarına
değer b ç l r. B r nc l r sk anal z n gerçekleşt ren uzman k ş veya ek p burada kontrol l stes nde bel rt len tehl keler değerlend r r. Bu l steler çok d kkatl
hazırlanmalıdır.

Bu yöntem oldukça bas t b r uygulamadır ve az tehl kel sınıflarda yer alan şletmeler ç n öner l r. N tek m Çalışma ve Sosyal Güvenl k Bakanlığının lg l nternet
sayfasında bu yöntem uygulanarak yapılan örnek çalışmalara (Apartmanlar ç n örnek kontrol l stes , vb.) ulaşılab l r.

14.2.3. Olursa Ne Olur Yöntemi (What If)

Bu yöntem kal tat f b r yöntem olup hazırlanmasında şletmeye da r oldukça az geçm ş b lg ve dokuman le hareket ed leb lmes mümkündür. Bu bakımdan b r
uzman k ş veya ek p tarafından gel şt r len sorular, küçük değ ş kl kler le r sk değerlend rme süres nce kullanılab l r. Bu yöntemde h çb r özel tekn ğe ve
hesaplama aracına ht yaç duyulmaz. Örneğ n “gaz sızıntısı olursa ne olur?”, “basınç düşerse ne olur?” g b soruların cevabı şletme ç n olası tehl keler ortaya
çıkarmada kullanılır. Bu yöntem laboratuar denemeler g b bas t küçük ölçekte uygulamalar ç n kullanılır.

Tüm d ğer anal z yöntemler g b bu yöntemde de doğru soruların ortaya konab lmes ç n deney ml ve uzman b r k ş ya da ek pten destek alınmalıdır. Sonuçta
yapılan bu r sk değerlend rmes n n sonuçları n tel olup, sayısal b r değer vermeyecekt r. İnformal b r yöntem olduğu unutulmamalıdır.

14.2.4. İş Güvenlik Analizi (Job Safety Analysis, JSA)

İş güvenl k anal z (JSA), kal tat f b r yöntem olup şletmede yapılan şler ve görevler y tanımlanmışsa uygulanması uygun olacak b r yöntemd r. Bu yöntem
şletmede çalışan k ş ler ve gruplar tarafından gerçekleşt r len ş görevler üzer ne yoğunlaşmaktadır. Tanımlanan ş görevler nden kaynaklanan tehl keler n
yapısını nceler. Bu yöntem uygulanırken çalışanlara çeş tl sorular sorularak sten len güvenl ğ n sağlanıp sağlanmadığı kontrol ed l r. Örneğ n şyer ndek
ek pmanların ergonom s , uygunluğu, çalışma ortamının şartları, çalışma poz syonları sorulur.
Çalışanların görev tanımlarının y yapılması le başarı sağlama oranı yükselt leb lecekt r. Bu yöntem n dezavantajı r sk değerlend rmes n n başarıya
ulaşab lmes ç n tüm çalışanların değerlend rmeye dah l ed lmes gerekl l ğ ve çok sayıda dokumana duyulan ht yaçtır. Bunların dışında her sektöre
uygulanab l r olması avantajları arasındadır. Bu yöntem ç n çok fazla deney m sah b ve şletmey tanıyan b r uzman veya ek be gereks n m duyulacağı
aş kardır.

14.2.5. Tehlike ve İşletilebilme Çalışması Analizi (HAZOP)

Tehl ke ve şlet leb lme çalışması anal z (Hazard and Opreab l ty Stud es, HAZOP), yöntem kal tat f b r yöntem olup k mya endüstr s tarafından bu
şletmenler n özel tehl ke potans yeller göz önüne alınarak gel şt r lm şt r.

Çalışma çok d s pl nl b r takım tarafından tehl ke ve kaza odaklarının saptanması ve ortadan kaldırılması ç n çalışır. Çalışmaya katılanlar bel rl sorular sorarak
b r olayın olması ve olmaması durumunda ne g b sonuçların ortaya çıkacağını değerlend r r. Burada anahtar kel meler “az, fazla, h ç, kısmen” g b kel meler
çer r. Bu anahtar kel meler le k mya süreçler ne etk edeb lecek mevcut prosese has basınç, sıcaklık, akışkanlık g b kel meler durumları n telemek ç n
kullanılır. Kabul ed leb l r r skler ve kabul ed lemez r skler bel rlen p bunlar karşısında alınması gereken önlemler bel rlen r. İşletmen n tamamına yönel k b r
r sk değerlend rmes n n yapılab lmes ç n Hazop’un yanısıra d ğer r sk değerlend rme yöntemler de kullanılmalıdır. Çünkü şletme de yalnızca k myasal
prosesler söz konusu olmayıp yanısıra elektr k, mekan k, depolama, taşıma g b d ğer r sklerde söz konusudur.

14.2.6. Olası Hata Türleri ve Etki Analizi (FMEA)

Olası hata türler ve etk anal z (Fa lure Mode and E ects Analys s, FMEA) yöntem oldukça yaygın olarak kullanılan kant tat f b r yöntemd r. İşletmen n tamamı
ya da b r bölümü ele alınarak, buradak malzeme ve ek pmanların neden olab leceğ kaza ve arızaların bütün s stem nasıl etk leyeceğ ve ortaya çıkab lecek
sonuçlar değerlend r l r. Özell kle otomot v sektöründe kullanımı yaygındır.

FMEA r skler tahm n ederek hataları önlemeye yönel k güçlü b r anal z tekn ğ d r ve bu hal le de şletmeler ç n pro akt f b r yaklaşım serg lemeler ne yardımcı
olur. En öneml farkı klas k r sk değerlend rme yöntemler nde olan olasılık ve ağırlık faktörünün b leşkes fades n n yanına saptanab l rl k çarpanını eklemes d r.

FMEA lk kez Amer kan ordusu tarafından gel şt r lm ş ve r sk değerlend rmes nde kullanılmaya başlanmıştır. Daha sonraları FMEA, NASA tarafından ay seyahat
programlarında, ABD uçak sanay s nde, otomot v sektöründe Ford Motor ş rket , bünyes nde, b lg sayar üret m nde ve Japon NEC f rmasında lk endüstr yel
uygulamalarında yer n almıştır. 1988 yılında Amer ka’nın üç büyük otomot v ş rket olan Chrysler, Ford ve General Motors tarafından kabul ed lerek genel
standart olarak ben msenm şt r. Günümüzde FMEA; QS 9000, ISO/TS 16949, ISO 9001:2000 ve d ğer kal te yönet m s stemler nde b r zorunluluk hal ne gelm şt r.
Son yıllarda özell kle sağlık sektöründe kend ne gen ş b r kullanım alanı bulmuştur.

FMEA’nın yaygın olarak kullanılab len dört çeş d mevcuttur: S stem FMEA, TasarımFMEA, Proses FMEA ve Serv s FMEA’dır.

1. S stem FMEA: S stem ve alt s stemler anal z ederek, s stem n eks kler nden doğan

fonks yonları arasındak potans yel hata türler n bel rlemede kullanılır. Amacı, s stem n kal tes n , güven rl ğ n ve korunab l rl ğ n artırmaktır. S stem FMEA le
s stem etk leyen potans yel hataların gerçekleşeb leceğ alanlar daralır, s stem çer s nde uygulanacak şlemler ç n b r temel oluşturulmasına yardımcı olur,
s stem çer s ndek fazlalıkların tesp t ed lmes n sağlar.

2. Tasarım FMEA: Tasarım hatalarından doğan hata türler ne yönel k olarak üret me başlamadan önce ürünler n anal z ed lmes nde kullanılır. Böylece tasarım
gel şt rme faal yetler yle lg l öncel kler n bel rlenmes , potans yel hataların tasarım aşamasında ken tesp t ed lmes mümkün olur. İşletme ç n öneml ve kr t k
özell kler n bel rlenmes ne yardım etm ş olur.

3. Proses FMEA: İşletme ç n üret m veya montaj sırasındak hatalardan doğab lecek hata türler n ortadan kaldırmak ve üret m ve montaj proses n anal z
etmek amacı le kullanılır. Kr t k veya öneml olan hataları bel rlemede ve kontrol planı oluşturmada yardımcı olur, proses aşamasında ortaya çıkacak hataları
bel rler ve buna yönel k önlemler le lg l plan sunar.

4. Serv s FMEA: Serv s FMEA organ zasyondak aksaklıkların anal z ed lmes nde kullanılır. Bu anal z n uygulanmasıyla; organ zasyon faal yetler arasında
öncel klend rme yapılması sağlanır. İş akışının, s stem ve proses anal z n n etk n b r şek lde yapılmasında, şletmedek hataların ve kr t k öneml şler n
bel rlenmes nde ve kontrol planlarının yapılmasında yol göstermes g b avantajlar sağlar.

FMEA değerlend rmes yapılırken önce olası tehl keler, hatalar bel rlen r, bunların gerçekleşme olasılığı ve yapab leceğ etk ler (ağırlığı) ve bunların öncel kler ve
de saptanab l rl kler bel rlen r. Bu b leşenler n değerler n bel rlemede pek çok yöntem vardır. Yaygın olarak kullanılan sayısal değerler n kullanılmasıdır. R sk
Öncel k Sayısı (RÖS), kr t kl k sayısı gösterges d r.

RÖS her b r hata türü veya neden ç n olma olasılığı, ağırlık ve saptanab l rl k g b üç r sk faktörü esas alınarak bel rlenen sayısal değerd r. RÖS değer n n
hesaplanmasında, sözel veya olasılık olarak tanımlanan r sk faktörler n n bel rl b r sayı aralığında atanan değerler alınır. RÖS le her b r hata türü ç n r skler
tanımlandığından en büyük RÖS' e sah p olandan başlayarak kısa dönemde en aza nd r lmes , uzun dönemde ortadan kaldırılması, ç n alınacak düzelt c
tedb rler bel rlen r.

Olasılık (O): Her b r tehl ke veya hatanın oluşma olasılık değer ;

Ağırlık (A): Tehl ke veya hatanın ne kadar öneml olduğunun değer , ş ddet, c dd yet,

Saptama (S): Tehl ke veya hata oluşmasına neden olacak durumun saptanab lmes n n zorluk derecelend r lmes değerler n n çarpılması le bulunur.

RÖS: R sk öncel k sayısı


RÖS = O * A * S

14.2.7. Fine-Kinney Risk Değerlendirme Yöntemi

F ne-K nney r sk değerlend rme yöntem kant tat f b r yöntem olup donanım, ş akışı ve mak ne ek pmanı esaslı b r yöntemd r. Burada r sk değerlend rmes
yapılırken tehl ken n gerçekleşme olasılığı, ağırlığının yanı sıra, tehl ken n gerçekleşme sıklığı (frekansı) da hesaplamalara dah l ed l r.

Olasılık (O): Her b r tehl ke veya hatanın oluşma olasılık değer ;

Ağırlık (A): Tehl ke veya hatanın ne kadar öneml olduğunun değer , ş ddet, c dd yet,

Frekans (F): Tehl ke veya hata oluşma frekansı değerler n n çarpılması le bulunur.

R: R sk değer

R=O*A*F

14.2.8. ETA (Olay Ağacı Analizi Yöntemi)

Hem kal tat f hem de kant tat f b r yöntem olup tümevarım mantığına dayanarak yapılan b r r sk değerlend rme yöntem d r. Bu yöntemde lk olarak b r olay
tasarlanır ve sonrasında bu olayın gerçekleşmes durumunda neler olab leceğ değerlend r l r. Elde ed len sonuçlara uygun alınab lecek önlemler planlanır.

Bu yöntem b rden şlem ve koruma s stem n n olduğu şletmelerde, örneğ n nükleer enerj santraller n n şlet leb lme anal z olarak kullanılmaktadır. Sürekl
çalışan s stemlerde veya standby çalışan s stemlerde herhang r sk durumlarına karşı vereceğ cevap ncelenerek s stem n başarı ve hata olasılık
değerlend rmeler yapılab l r.

Bu yöntemde r sk değerlend rmes nde uzman b r kadroya ve doğru senaryoların üret lmes ve sonuçlarının düzgün olarak değerlend r lmes ç n zamana ht yaç
vardır.

14.2.9. FTA (Hata Ağacı Analizi Yöntemi)

Hem kal tat f hem de kant tat f b r yöntem olup tümdengel m mantığına dayanarak yapılan b r r sk değerlend rme yöntem d r. Bu yöntemde gerçekleşen b r
sonuç üzer nden örneğ n patlama, yaralanma, c haz arızası, yangın g b b r sonuç üzer nden yola çıkılarak değerlend rme yapılır.

FTA en y b l nen güvenl k anal z , r sk değerlend rme metodudur. Gerçekleşeb lecek hatanın c dd sonuçlara neden olab leceğ ve aynı zamanda öneml
m ktarda ekonom k kaynağın tehl ke anal z ç n ayrılab ld ğ karmaşık tekn k s stemler ç n öneml d r. Yöntem oldukça zordur ve profesyonel b r ek p tarafından
terc h ed l p, kullanılmalıdır. L teratürde çok sayıda uygulamasına ulaşab lmek mümkündür.

Bu yöntemde önce mevut şletme ç n olası tehl kel sonuçlar tanımlanır. Bu sonucun gerçekleşeb leceğ lg l bölüm veya proses seç lerek her b r r sk ç n kök
sebebe ulaşana kadar tanımlamalar yapılır.

14.2.10. Neden-Sonuç Analizi (Sebep-Sonuç Analizi)

Neden - Sonuç anal z , Hata Ağacı Anal z le Olay Ağacı Anal z yöntemler n b rl kte kullanmaya dayanan r sk değerlend rme yöntem d r. Bu nedenle karma b r
metottur. Bu yöntem, olaylar arasındak z nc r tanımlarken stenmeyen sonuçların nelerden meydana geld ğ n bel rler. Yan neden sonuç anal z , b r durumun
gerçekleşmes le ortaya çıkab lecek tehl keler n ve sonuçlarının değerlend r lerek uygulanan b r metottur. Detaylı b r neden-sonuç d yagramı, balık kılçığı
şekl nded r, bu yüzden Balık Kılçığı D yagramı olarak da adlandırılır.

Bu tekn k Dan marka RISO laboratuvarlarında, nükleer enerj santraller n n r sk anal z nde kullanılmak ç n oluşturulmuştur. Nükleer güç reaktörler n n tasarım
aşamasında kullanılmaktadır. Ancak d ğer endüstr s stemler nde de r sk değerlend rmes nde kullanılab l r. Neden - Sonuç d yagramındak çeş tl olayların
olasılığı le çeş tl sonuçların olasılıkları hesaplanab l r. Böylece s stem n r sk düzey bel rlenm ş olur.

14.2.11. Risk Değerlendirme Karar Matrisi (RADM)

Kullanım kolaylığı neden le en sık ve yaygın kullanılan r sk değerlend rme yöntem , R sk değerlend rme karar matr s d r. Bu yöntem kal tat f b r yaklaşım
serg ler ve b r çok metodun da temel n oluşturur. Burada k veya daha fazla değ şken arasındak l şk değerlend r l r.

L-T p Matr s Anal z Metodu

Çok sayıda değ şken arasındak l şk y anal z ederek, neden sonuç l şk s n ortaya koymada kullanılan b r yöntemd r. Bas t b r yöntem olması neden le küçük
şletmelerde tek başına r sk değerlend rmes yapmak steyen uzmanlar ç n deald r.

Başarımı r sk değerlend rme ek b n n uzmanlığı le doğru orantılı olarak artacaktır. İşletmelerde özell kle hızlı ve çabuk önlem alınması gereken tehl keler n r sk
değerlend rmes nde kullanılab l r.

L –t p Matr s Anal z metodunda en çok başvurulan yöntem anlaşılır olması neden 5x5 matr s model d r. Bu modelde lk olarak gerçekleşmes muhtemel
kazamızın olma olasılığı tanımlanır.
Daha sonra gerçekleşmes muhtemel kazanın sonucunda o şyer nde yaratacağı ş ddet tanımlanır. Her ş kolu ve şletme ç n o şyer n n mevcut f z ksel konumu
(Hastanelere olan mesafes , tfa yeye olan mesafes , fay hattında olup olmaması g b ) da dah l olacak şek lde gerçekleşecek kazanın ş ddet şveren, çalışan
tems lc ler ve çalışanlar le b rl kte karar ver l r.

Burada söz konusu kazaya l şk n r sk değerlend rmes ;

R sk = Olasılık x Ş ddet

Olacak şek lde aşağıdak g b hesaplanır. Bu yönteme uygun o şyer ç n b r r sk tablosu oluşturulur.
Bu r sk tablosunda oluşan r sk değerler ne karşı şyer nde alınması gereken tedb rler elde ed len r sk skoruna göre sonuçları bakımından sınıflandırılarak eylem
planı yapılır.
Uygulamalar

Çalıştığınız şyer n z ya da konutunuz ç n uygun b r r sk değerlend rme yöntem seç n z. Seçt ğ n z yöntem uygulayarak b r r sk değerlend rmes yapınız.

Uygulama Soruları

1. Konutunuz yada ş yer n z çç n seçt ğ n z r sk değerlend rme yöntem nde hang parametreler d kkate alarak seç m yaptınız?

2. R sk değerlend rmes nde tehl ke tanımı ç n hang parametreler seçt n z?

BölümÖzeti

Bu bölümde ş sağlığı ve güvenl ğ ç n r sk değerlend rme yapılmasının önem b r kez daha vurgulanmış. R sk değerlend rmes n n aşamaları ayrıntılı olarak ele
alınmıştır. R sk değerlend rmes nde tehl keler n ve r skler n nasıl tanımlanıp bel rleneceğ anlatılmıştır. R sk değerlend rmes nde dokumantasyonun ne şek lde
yapılacağı, R sk değerlend rmes n n hang koşullarda yen lenmes gerekt ğ anlatılmıştır. Daha r sk değerlend rmede en sık kullanılan 11 r sk değerlend rme
yöntem ayrıntılı olarak anlatılmış ve b rb r le karşılaştırılmıştır.
Ünite Soruları

1. İşyer nde var olan ya da dışarıdan geleb lecek tehl keler n bel rlenmes , bu tehl keler n r ske dönüşmes ne yol açan faktörler le tehl kelerden
kaynaklanan r skler n anal z ed lerek derecelend r lmes ve kontrol tedb rler n n kararlaştırılması amacıyla yapılması gerekl çalışmalar,
…………………………… olarak tanımlanmaktadır. Noktalı yere ne gelmel d r?

A) R sk Değerlend rmes

B) Durum Anal z

C) S steml Çalışma

D) B l msel Çalışma

E) Anal t k Düşünme

2. Ülkem zde hang sayılı ş kanunu le şyerler nde r sk değerlend r lmes yapılması zorunlu hale get r lm şt r?

A) 4857

B) 4855

C) 3762

D) 6431

E) 3721

3. Tehl keden kaynaklanacak kayıp, yaralanma ya da başka zararlı sonuç meydana gelme ht mal n fade eden kavram aşağıdak lerden hang s d r?

A) Zarar

B) Doğal Afet

C) Tehl ke

D) R sk

E) Önlem

4. İşyer nde yürütülen şler n bütün safhalarında ş sağlığı ve güvenl ğ le lg l r skler ortadan kaldırmak veya azaltmak ç n planlanan ve alınan
tedb rler n tümünü fade eden kavram hang s d r?

A) Önleme
B) Olası Kast

C) Kabul Ed leb l r R sk Sev yes

D) Ramak Kala Olay

E) B l nçl Taks r

5. İş sağlığı ve güvenl ğ r sk değerlend rmes yönetmel ğ madde 6’ya göre r sk değerlend rmes , şveren n oluşturduğu b r ek p tarafından
gerçekleşt r l r. Oluşturulacak r sk değerlend rmes ek b aşağıdak k ş lerden hang ler tarafından gerçekleşt r lmez?

A) İşveren Veya İşveren Vek l

B) İşyer nde Sağlık Ve Güvenl k H zmet n Yürüten İş Güvenl ğ Uzmanları İle İşyer Hek mler

C) İşyer ndek Çalışan Tems lc ler

D) İşyer ndek Destek Elemanları

E) İşyer nde Sosyal Güvel k Uzmanı

6. R sk yönet m sürec nde tehl keler n tanımlanması öneml d r. Tehl keler tanımlanırken çalışma ortamı, çalışanlar ve şyer ne l şk n lg s ne göre
asgar olarak b lg ler toplanır. Aşağıdak lerden hang s bu b lg lerden değ ld r?

A) İş Ek pmanları

B) Hava Durumu Raporu

C) Artık Ve Atıklarla İlg l İşlemler

D) Organ zasyon Ve H yerarş k Yapı, Görev, Yetk Ve Sorumluluklar

E) Çalışanların Tecrübe Ve Düşünceler

7. İşverenlere, r sk değerlend rmes le lg l yükümlülükler bakımından yardımcı olmak veya yol göstermek amacıyla …………………………
hazırlanab l r. Boşluğa gelecek kavram aşağıdak lerden hang s d r?

A) R sk Değerlend rmes Rehber

B) R sk Değerlend rme Raporu

C) Sebep Sonuç Anal z

D) Durum Anal z

E) R sk-Önlem Raporu
8. Tasarım hatalarından doğan hata türler ne yönel k olarak üret me başlamadan önce ürünler n anal z ed lmes nde kullanılır. Bu fadey karşılayan
kavram hang s d r?

A) Tasarım Fmea

B) Proses Fmea

C) S stem Fmea

D) Serv s Fmea

E) Güvenl k Fmea

9. S stem ve alt s stemler anal z ederek, s stem n eks kler nden doğan fonks yonları arasındak potans yel hata türler n bel rlemede kullanılır. Bu
fadeye karşılık gelen kavram aşağıdak lerden hang s d r?

A) Güvenl k FMEA

B) Proses FMEA

C) Tasarım FMEA

D) Serv s FMEA

E) S stem FMEA

10. Hata ağacı anal z le olay ağacı anal z yöntemler n b rl kte kullanmaya dayanan r sk değerlend rme yöntem d r. Bu nedenle karma b r
metottur. Bu yöntem, olaylar arasındak z nc r tanımlarken stenmeyen sonuçların nelerden meydana geld ğ n bel rler. Ver len tanım
aşağıdak lerden hang s ne a tt r?

A) FTA (Hata Ağacı Anal z Yöntem )

B) Neden-Sonuç Anal z (Sebep-Sonuç Anal z )

C) R sk Değerlend rme Karar Matr s (RADM )

D) ETA (Olay Ağacı Anal z Yöntem )

E) Olası Hata Türler Ve Etk Anal z (FMEA)

CEVAP ANAHTARI

1. a 2. a 3. d 4. a 5. e 6. b 7. a 8. a 9. e 10. b

You might also like