You are on page 1of 6

MÜSLÜMAN OLMAM NEYİ GEREKTİRİR?

- FETHİ YEKEN

6.Geleceğin İslam’a Ait Olduğuna Güvenmeliyim

İslam nizam;

 Rabbanidir; her yönüyle Allah’a dayanmıştır.


 Evrenseldir; Yalnızca Allah’ın boyasıyla boyanma vardır. Sıbğatallah.
 Yumuşaktır; hüküm koyma yolu kapatılmamıştır.
 Kapsamlıdır; İnsanı yaratan Allah onun ihtiyaçlarını da en iyi bilendir. “Allah’ın dinine
sarıl! Allah’ın dininden daha güzel dini olan kimdir.” Bakara/138
 Noksansızdır;

Beşeri sistemler ise NOKSANDIR; Beşeri sistemler uydurulmuş, sınırlı, aciz, noksan ve sakattırlar.
 Sosyal açıdan; yardımlaşma, başkalarını düşünüp tercih etme, başkalarını sevme ve onlara
acımanın yerini bencillik ve egoizm almıştır.
 İktisadi açıdan; “dünya cenneti” propagandası yapılmaktadır.
 Siyasi açıdan; mevcut rejimler siyasi hayatın her sahada maruz kaldığı bozulma ve sapmaların
yegane sorumlusudur.
 Askeri açıdan; bu sistemlerin hepsi, ezilen zayıf Müslüman halkların sorunlarını aşırı
derecede ihmal etmişler ve etmektedirler.

İSLAMİ HAREKETE MENSUP OLMAM NEYİ GEREKTİRİR?

1.İslam İçin Yaşamalıyım


Her Müslüman İslam için çalışmalı ve İslami bir harekete mensup olmalıdır, İslam hareketi hayatı
etkileyen bir harekettir.

Bu dünyadaki insanlar 3 tabakaya ayrılır;

 Bir grup insan dünya için yaşar. “Onlar; hayat ancak dünya hayatıdır. Biz tekrar dirilecek
değiliz dediler.” Enam/28 Maddeperestler ahiret hayatını kabul etmiyor, çünkü ondan
korkuyorlar, iman etmek işlerine gelmiyor.
 Bazı insanlar birbirine zıt iki görüş arasında helak olurlar. Bunlar, inançları sarsılıp dünya
hayatındaki bütün çabaları boşa gitmiş olduğu halde iyi iş yaptıklarını sanan ve insanların
çoğunluğunu teşkil eden gruptur. Sözleri ve fiilleri birbirine zıttır. Haramı normal görürler.
Münafık veya münafık sıfatı olanlar da bu sınıfa girmektedir.
“İnkar edenler ise (dünya hayatından biraz) zevklenirler, hayvanların yediği gibi yerler, (sonunda)
gidecekleri yer ateştir.” Muhammed/12
 Bazı insanlar da dünyayı ahiretin tarlası sayarlar. İşte bunlar gerçek müminlerdir. “Dünya
hayatı, sadece bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir. (Allahın azabından)
korunanlar için elbette ahiret yurdu daha iyidir. Düşünmüyor musunuz?” Enam/32

“Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.” Zariyat/56 İnsanın
yaradılış gayesi bu kadar nettir.
“Altın, gümüş ve elbisenin kulu olan kimseler sürünsün, kahrolsun.”
İslam için yaşamam nasıl olmalıdır?

 Hayatın maksadını anlamak; “Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye
yarattım.” Zariyat/56
 Dünyanın ahiret karşısında kıymetini anlamak; Dünya hayatını ahirete tercih mi
ediyorsunuz? Fakat dünya hayatının faydası ahiretin yanında pek azdır. Tevbe/38
“Eğer, dünyanın Allah katında bir sinek kanadı kadar kıymeti olsaydı ondan hiçbir kafire su
içirmezdi.” “Dünya müminin zindanı, kafirin cennetidir.”
 Mutlaka öleceğimi anlamam ve ibret almam; “Lezzetleri kesen ve toplulukları dağıtmaya
vesile olan ölümü çokça hatırlayınız.”
 İslamın hakikatini anlamak; “Rabbim ilmimi artır de.” Taha/114
 Cahilliğin hakikatini anlamak; “Kim bir milletin dilini öğrenirse, onların hilesinden emin
olur”

İslam için yaşayanların özellikleri;


 Pratikte İslama sarılmak ve onu yaşamak gerekir, “İnanıp yararlı işler yapanlar…”
“İlme gereği gibi riayet ediniz. İlmi, yalnız rivayet edip onunla amel etmeyenlerden olmayınız.”
 İslamın yararına olan şeyleri derinliğine incelemek gerekir. “Kim Müslümanların derdi ile
ilgilenmezse o, Müslümanlardan değildir.”
 Hak ile kendini üstün saymak ve Allah’a güvenmek lazım.
 İslam için çalışmaya devam etmek ve bu uğurda çalışanlarla yardımlaşmada bulunmak lazım.
“İyilik ve (Allah'ın yasaklarından) sakınma üzerinde yardımlaşın, günah ve düşmanlık
üzerine yardımlaşmayın. Allah'tan korkun; çünkü Allah'ın cezası çetindir.” Maide/2
Müslümanların cemaatinden ve onların liderlerinden ayrılma. Cemaat rahmettir. Cemaatten ayrılmak
azaptır.

İSLAM İÇİN ÇALIŞMAMIN GEREKLİ OLDUĞUNA İNANMALIYIM

Kendini İslam davetçisi olduğuna hatta buna mecbur olduğuna ikna etmen gerekir. İslam için
mücadele tüm insanlara görev olarak verilmiştir. Ancak İslam için çalışmak tek başına çok zor veya
imkansızdır.

İslam için çalışmam neden zorunludur;

 Prensip olarak vacip olması; İslam kıyamete kadar, ilk önce peygamberlere, sonra bütün
insanlara Allah’ın yaptığı tekliflerin kaynağıdır. Asr suresi 1-3 Yüce Allah der ki “bana dua
etmeden önce iyiliği emredin, kötülüğü yasaklayın. Aksi halde dualarınızı kabul etmem.
Benden isterseniz size vermem. Benden yardım dilerseniz size vermem.” “Ümmetimin
zalime, ey zalim demeye cesaret etmediğini gördüğün zaman, onlardan ümidini kes”
 Hukuken vacip olması; Dünyada, Allah’ın hakimiyetinin ihlal edilmesi ve uydurma nizam
ve kanunların insan topluluklarına hakimiyeti; İslami toplumu kurmayı ve İslami hayatı
yeniden düzenlemeyi, Müslümünlara farz kılar. “Kim Allah’ın indirdiği ile hükmetmezse,
işte onlar kafirlerin ta kendileridir…” Maide/44 Kendisi vasıtasıyla vacip tamam olan şey
de vaciptir. İslami nizamın varlığıyla canlı, cansız tüm mahlukat huzura kavuşur. Birçok
emrin yapılabilmesi ise Müslümanların başında Ulul emrin bulunmasına ve İslami bir
sistemin bulunmasına bağlıdır.
 Zaruri olarak vacip olması; Küfür ordularını durdurmak ve İslam için çalışmak vaciptir.
Bugün İslam alemi zulüm ve baskı altında olup İslam için çalışmayı zorunlu kılmaktadır.
 Ferd ve cemiyet olarak vacip olması; “Kıyamet günü onların her biri Allah’ın huzuruna
tek başına çıkacaktır.” Meryem/95 Bizler bu davaya muhtacız. “Kim cihat ederse, ancak
kendisi için cihat etmiş olur.” Ankebut/6 İnsan; yetişkin, akıllı ve güçlü olduğu müddetçe
toplumu canlı bir hücre haline getiren fedakarlıklarda bulunmakla yükümlüdür. İslam için
çalışma sorumluluğu bir insanın tek başına yürütebileceği bir iş değildir. Hz. Peygamberin
İslam toplumu kurmak için yaptığı çalışma, toplu olarak İslami çalışmanın vacip olduğuna
şeri delildir. İslam için çalışma yolu, dikenlerle döşenmiş, sıkıntılarla kuşatılmıştır. “İyilik ve
takva üzere yardımlaşın, günah ve düşmanlık üzerinde yardımlaşmayın. Allah’tan korkun.
Çünkü Allah’ın azabı çetindir.” Maide/2
 Herkes kendi nefsi için cihad eder; kim cihat ederse, o ancak kendi nefsi için cihat etmiş
sayılır. Eğer İslam için çalışmaya yönelseler kendileri kar edecektir. Eğer bu çalışmadan yüz
çevirirseler kendileri zarar edeceklerdir.

Bizler neden mücadele ediyoruz?

 Allah’ın rızası ve cenneti kazanmak için


 Ümmetin kurtuluşunun gerçekleşmesi ve layık olduğu mevkiye çıkması için
 İnsanlığın kurtuluşu için
 Mücadele farz, terki ise günah olduğu için
 İslam medeniyetinin kurulması için
 Tevhid için
 Adalet için
 Hürriyet için
 Medeniyet için
 Haramların ortadan kaldırılması, farzların yerleştirilmesi için.

İSLAMİ HAREKET: ÖNEMİ, ÖZELLİKLERİ VE HAZIRLIKLARI

1.İslami Hareketin Önemi

İslami hareketin en önemli vazifesi; hükümlerini ve talimatlarını Allah’ın kitabından ve


Peygamberimizin sünnetinden alan İslami bir toplu kurmaktır. İslami hareket, uluslararası bir
örgüttür.

2.İslami Hareketin Prensiplerinin Özellikleri

 Rabbaniliği, “De ki; Benim namazım, ibadetim, hayatım ve ölümüm hep alemlerin Rabbi
olan Allah içindir.” Enam/162
 Kendine has olması, özel bir harekettir.
 İlmidir, Bu hareket gerçek ilericiliktir.
 Kapsamlılığı (şümullü) İslami hareket, geniş kapsamlıdır. Her alanı içine alır. Her yaşa, her
kesime hitap eder. Bu hareket, iyiliğin temelinin; ruhu temizlemek, kalbi arındırmak ve
Allah’la iyi ilişki kurmaya bağlı olduğunu idrak eden ilahi bir bağdır.
 Fıkhi ihtilaflardan uzak olması, teferruatta kalan konularla da ilgilenir ancak bu detaylara
takılıp kalmaz. Siyasi parti değildir, hayır ve ıslah kurumu değildir, spor kulübü değildir.
Çünkü bütün bu teşkilatlar bazı sınırlı gayeler ve sınırlı bir zaman için kurulurlar. İslam
esasları ve temel konular etrafında toplanmalıdır.

3.İslami hareketin faaliyetiyle ilgili özellikleri


 Hakimlerin ve siyasi şahısların egemenliğinden uzak olması
 Atılacak adımlarla basamak basamak yükselmek
Tanıtma aşaması; fikirlerini yaymak, vaaz ve irşad etmek, müesseseler kurmak.
Oluşturma aşaması; elemanlar toplamakla.
Yürütme aşaması; dava durmak bilmeyen bir cihattır.
 Çalışma ve üretimi propagandaya tercih etmek,
 Uzun vadeli harekete hazırlanma ve sabırlı olma politikası, “Yardım, yalnız daima galip ve
hikmet sahibi Allah katındadır. Ali İmran/126
 Açıkça çalışmak ve gizlice teşkilatlanmak; İhtiyaçlarınızı, yerine getirmede işleri gizli
tutmaktan faydalanınız. Savaş hileden ibarettir.
 Hissi değil, nefsi uzlet, yani küfür hareketinden uzaklaşmaktır. Uzletten maksat ayrılmaktır.
Mümin grubun, kafir gruptan ayrılmasıdır. “Herkes iyilik yaparsa biz de iyilik yaparız ve
onlar haksızlık yaparlarsa biz de haksızlık yaparız, diyen taklitçilerden olmayın! Fakat
kendinizi; herkes iyilik yaparsa iyilik yapmaya ve şayet kötülük yaparlarsa onlara haksızlık
yapmaktan kaçınmaya hazırlayınız.”
Uzaklaşıp bir yana çekilmek ve toplumdan uzak kalmak mümkün değildir.
 Vasıtaları meşru kılmak değil, hedefe varmak;
- batıla tevessül etmek caiz değildir,
- hak bölünmesi imkansız olan bir bütündür,
- hak için çalışmayı pazarlık konusu etmeksizin güçlü kuvvetli olmak ve her şeyi bu uğurda feda
etmek,
-hak yoldaşlarının uyanık ve açık gözlü olmaları, Allah’ın ipine sarılmaları, O’na itaat etmeleri
lazımdır,
- hak insanların değil şeriatın söylediği şeydir.

İslami Hareketin Techizatı

 Allah’a dair inançları,


 İslam programına ait inançlar,
 Kardeşlikle ilgili inançları,
 Ahiretteki mükafatlarla ilgili inançları,
 Üstün insan oluşlarına dair inançları. İnsan varlıkların en üstünüdür. Müslüman en hayırlı
ümmettir.
 Cihat, En önemli teçhizatımız mücadele etmektir. Can ve mal ile yapılan ömür boyu devam
eden bur mücadeledir bu.

İSLAMİ ÇALIŞMA METOTLARINI ANLAMALAYIM

Neden İslami hareketin içindeyim? Bu bir tesadüf mü? Bu bağlılık körü körüne mi?

Sapmalar;
1.Ruhi yönelişler; sadece ruhi yönelmeye önem vermişler, hayatın gerçeğinden uzaklaşmışlardır.
Bazı tarikatlar mesela.
2.Kültürel yönelişler; sadece kültürel faaliyetler yaparlar, taklidi ve kendi içlerinde bile çelişirler.
Kendilerini eğitmezler. Sadece faaliyet yaparlar, ruhi gelişim zayıftır. Mesela Müslüman Gençler
Teşkilatı.
3.Hayırlı işlerle ilgili yönelişler; kuruldukları gaye ile sınırlı kalırlar. Yardım camiaları mesela.
Ancak yalnızca bu alanda takılıp kalınmamalı, ana faaliyet yardım faaliyeti olmamalıdır.
4.Siyasi yönelişler; İslam adına manevra yapmak ve İslami sembolleri taşımaktan ibarettir. Fakat
parti ve fertler olarak uyulması gereken İslam inancıyla ilgili herhangi bir konu, programlarında
yoktur. Münafık tavırlar ortaya koyarlar. Bu tarz gruplar insanın çizgiden çıkmasına neden
olabileceğinden tehlikelidir. İslami hareket siyasetle ön plana çıkmaz.
İslami Hareketteki Olgunlaşma

Bütün bu grupların çalışmaları faydasız ve kusurlu kalır. Bu yanlış yönelimler, insanların İslama karşı
soğumasına, ondan uzaklaşmasına neden olmuşlardır. İslam hareketi; ümmetin kalbinde, Kuran
hükümleriyle dirilen ruh, Hz. Peygamberin çağrısını tekrarlayan gür bir sestir. (Hasan el-Benna)

İSLAMİ HAREKET MENSUP OLMANIN BOYUTLARINI ANLAMALIYIM

İslami hareket mensubu neye bağlı olmalı neyi ret etmelidir?

A-İnançla İlgili Bağlılık Boyutu

1.İslami hareket dine bağlı olmayı gerektirir. Fikir ve inançla ilgili yönüdür. Yüzeysel ve şahsi
bağlılığı reddeder. Din hesabına, onun namına bağlı olmak vardır. Allah’ın emirlerine boyun eğmek,
O’nun rahmetini ve rızasını aramaktır.

2.İslami hareket, yalnız gönül ile veya sempatizanlık şeklindeki bağlılığı reddeder. ‘Gönlümüz
sizinle’ demenin bir manası yoktur. İslami bağlılık, sempati değil harekete mensup olmayı gerektirir.
Ruhen ve bedenen bağlılık şarttır. Sırf dikkatini çektiği için bu harekete giren en ufak bir musibette
dökülmeye mahkumdur.

3.İslami hareket, menfaat için bu harekete mensup olmayı da reddeder. Niyet temiz ve halis olmalı.
Gaye Allah rızasıdır. Maddi-manevi beklenti içine girilmemeli.

B-Sürekli ve Devamlı Bağlılık Boyutu

Hayatın sonuna kadar, koşullar ne olursa olsun bağlı olmayı gerektirir. Kendi kişiliğinden ve
benliğinden sıyrılarak davanın kişiliğine bürünmeli. İslam davetçilerinin davet sırasında iki çeşit esas
imtihanı vardır. Birincisi, çeşitli kışkırtma ve azdırmalara maruz kalırlar. İkincisi, çeşitli korkutma,
tehdit, işkence ve eziyete maruz kalırlar. “Bir kısım insanlar, müminlere: «Düşmanlarınız olan
insanlar, size karşı asker topladılar; aman sakının onlardan!» dediklerinde bu, onların imanlarını
bir kat daha arttırdı ve «Allah bize yeter. O ne güzel vekîldir!» dediler.” Ali İmran/173
Bazı dindarlar ve resmi alimler İslamiyet’i anlamanızı garip görecek ve bu uğurda yaptığınız cihadı
hoş görmeyeceklerdir. Şüphesiz siz bu dava ile tecrübe ve imtihan dönemine gireceksiniz.
Davanızdan dolayı hapse atılacak, tutuklanacak, kovulacak, mal ve canlarınızla imtihan olacak,
işleriniz duracak, evleriniz aranacak. Bu imtihan süresi uzayacaktır. Her şeye rağmen Allah’ın dinine
yardımcı olmakta ısrarcı olacağız.

İSLAMİ ÇALIŞMANIN TEMEL PRENSİPLERİNİ BİLMELİYİM

Günümüzün İslami Hareket Metodu Nasıl Olmalı?

1.Amacın apaçık olması; Amaç, İslam’ın her alanda hakim kılınmasıdır. Din ile dünyayı bütün
kılmaz esastır. Allah dışındaki tüm hüküm koyanları reddetmek de diğer gayedir. Şirkle mücadele ve
onu yıkmak için uğraşmalı. Amaç belli ise gayret de çok olur. Enerjiyi tali ve boş meselelere
tüketmemeli. Kur’na ve sünnete bakıldığında İslam mesajının onaylayıcısı ve bu dinin esas gayesinin
insanları fert ve cemaat olarak Allah’a kul yapmak olduğunu kesinlikle anlarız. Din ve dünya işlerinde
Allah’ın emirlerine uymak gerekir. “Hüküm ancak Allah’ındır.” Enam/57
2.Metodun apaçık olması; Yüce Allah’ın programı ve şeriatı, Allah’ın şeriatının yeryüzünde tatbik
edilebilmesi için yeterlidir. Hz. Peygamberin hadiseler karşısındaki tavrı açık ve belirlidir. Her
sorunun cevabı O’nun hayatında vardır. İslami metodun amacı, insanların hayatlarının her yönünde
insanları Allah’a kul yapmaktır.

3.Toplum hayatını değiştirme karakteri; İslam için çalışma onarıcı değil, değiştirici niteliktedir.
Küfür sistemleriyle uyuşma kabul edilemez. Batıl sistemlerdeki aksaklıkların onarılmasıyla
ilgilenmez.

4.Bölünmezlik karakteri; İslam için çalışma karakter itibarıyla bir bütün içinde olmayı gerektiriyor.
Her alana, her noktaya hitap eder, kapsar.

5.Evrensellik karakteri; İslam için çalışma, anlaşış plan ve nizam bakımından evrensel bir seviyeye
gelmelidir. Problemler evrensel ise çözüm de evrensel olmalıdır. İslam için çalışmanın evrenselliği,
prensip olarak gerekli olmasının yanında, zaruri olarak vaciptir. Allah’ın indirdiği hükümlere aykırı
hüküm veren küfür toplumlarının problemlerini çözmeye çalışmak bu hareketin vazifesi değildir.

6.Hz. Peygamberin takip ettiği metot;


-İtikat noktasında Allah’a bağlı bir kitle,
-Cesur, dik duruşlu, pes etmeyen, mücadele eden bir toplum,
-Küfre tam ancak anlayışlı olarak karşı koymak.

7.İslami hareketin stratejisinde maddi kuvvetin yeri; Kuvvet, İslam nizamında ve onun bütün
kanunlarında bu dinin şiarıdır. Müslüman kardeşlerin mutlaka kuvvetli olmaları ve mutlaka kuvvetli
çalışmaları lazımdır.

BAİT VE ÜYELİK ŞARTLARINI ANLAMALIYIM

 Kemiyet değil, keyfiyete önem vermeli. Sayılar zafer için şart değildir.
 Biat ve şeri hükmü; Biat anlaşma değildir. Efendimizin sünneti olup söz almaktır, söz
vermektir. Aynı zamanda kendine de söz vermektir. Biati bilmeden hükmünü bilmenin bir
anlamı yoktur. Biate bağlı kalmak vaciptir, onu kasıtlı olarak bozmak günahtır. Müslüman,
kardeşlerinin yanılma ve kusurlarının ardına düşüp onları araştırmak hususunda gayret sarf
etmekten kaçınmalıdır.
 İtaat etmek ve şeri hükmü; İtaat, emre boyun eğmektir. Biat eden insan itaat etmeye hazırdır.
“Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, peygambere ve sizden olan idarecilere de itaat edin.”
Nisa/59 ‘sizden olan ulul emri bugün alimler olarak tanımlayabiliriz.

Biatin şartları; Anlamak, ihlas, çalışmak, cihat etmek, fedakarlık, itaat etmek, sebat, tecrit, kardeşlik,
güvenmek.

You might also like