Professional Documents
Culture Documents
Fihimafih
Fihimafih
Her işte insana rehber olan derddir. Bir kimsede bir işin derdi
ve o işin heves ve aşkı, derununda peyda olmadıkça, o işe kasd et#mez ve o iş
derdsiz ona müyesser olmaz.
Dünya olsun, ahiret ol#sun, neccarlık olsun, padişahlık olsun, ilim olsun, amel
olsun ilh . ..
r. [Ya'ni "
İtab devam ettikçe dostluk da devam
eder"] Çünkü itabı dostlara ederler, yabancıya itiib olunmaz. Şimdi
bu itiib dahi mütefavitdir. Üzerinde derdin te'siri ve ondan haberi
olan kimse hakkında bu itilb, delil-i inayet ve muhabbettir. Vela#kin itilb-ı
vaki', üzerinde te'sir hasıl etmeyen kimse için delil-i mu#habbet deği ldir.
Nitekim tozlarını çıkarmak için bir halıya sopa
vururlar. Akıller buna itiib demezler. Velakin kendi oğlunu ve
ahbabını döversen, ona itilb derler; ve muhabbetin delili böyle bir
mahalde zii.hi; olur. Mademki kendinde bir derd ve nedamet görü#yorsun, bu Hakk'ın
itiib ve muhabbetine dellldi
Eğer din kardeşinde bir ayıp görürsen, o ayıp sendedir, halbu#ki onda görüyorsun.
Alem ayine gibidir, kendi nakşını onda
görürsün ; çün kü .J"')I ;İ_,.. .J"')I [Ya'ni "Mü'min mü'nıinin aynası#dır"]
buyrulmuştur. O aybı kendinden izale et! Zirü incindiğin şey
sendedir. Ilir fili su içmek için bir pınara getirdiler. Suyun içinde
kendini görünce ürkttü. Halbuki o, başkasından ürkttüğünü zan#netti; kendisinden
ürktüğünü bilmedi. Sende zulüm. kin, hased,
hırs, m'!rh:ı nıetsizlik ve kibir gibi bütün ahlilk-ı zeıniıne olduğu
halde, bundan münfail değilsin. Bunlan bir başkasında görünce
ALTINCI FASIL 25
münfail olup, ondan ürkersin. Binaenaleyh bil ki, kendinden inci#nir ve ürkersi n.
Bir adamı n / kendi noksanı ve çıbanı kendisine
çirkin görünmez. Yaralı eliyle yemeğini yer ve parmağını yalar; ve
asla onlardan midesi bulanmaz. Amma başkası nda bir çıban veya
biraz yara görse, o taamdan iğrenir ve hazın edemez. Ahlak-ı
zemime de, nakii.isa ve çıbanlara benzer. Bir adamın kendi nde
o lunca, ondan rencide olmaz. Fakat başkasında onlardan bir
parçasını görse, i ncinir ve nefret eyler. Sen ondan ürktüi:,rün gibi,
onun da senden ürkmesini ve inci nmesini ma'zür tut; senin i ncin#rnen onun
özrüdür. Zira senin rencin onu görmedendir; ve o da
öylece görür. Çünkü .r·)I iİ_,.. .r·)I buyrulmuştur. [ Ya'ni "Mü'min
mü'minin aynasıdır"] _..;Ls:.Jı ;İ_,.. _..;Ls:.Jı [Ya'ni "Kafir kafirin
ay#nasıdır"] denilmemiştir.
Bu kelam-ı münif kafirler için mir'at yok#tur dernek değildir. Ancak kafirin kendi
mir'atından haberi yok#tur, demek olur
Eğer haricden
bin hırsız gelse, onlara içeriden bir hırsız muavenet etmedikçe ka#pıyı açamazlar.
Haricen bin söz söylersen, batınen musaddık olma#dıkça
fiiide vermez. Nitekim bir ağacın / kökünde yaşlık olmazsa,
eğer bin sene su döksen fil.ide vermez. Onun neşv ü nemasına me#ded etmek için kökü
yaş olmak lazımdır. Şii
Gerçi Hak Teala, hayır ve şerrin ceza#larını ahirette vereceğini va'd b uyurmuştur.
Velakin onun nümu#nesi bir mikdar dar-ı dünyada dam dem-be-dem ve lemha-be-lem#ha
zahir olur. Eğer bir kimsenin gönlünde meserret olursa, o hal
bir kimseyi mesrur etmesinin cezasıdır; ve eğer mağmum olursa,
bir kimseyi gamgln etmiştir. Bu ma'nalar o alemdendir. Herkesin
bu az ile o çoğu anlamaları için, rilz-i cezadan nümilnedir. Nitekim
nümuneyi, buğday anbarından bir avuç gösteı;rler.
z. Eğer riyazet edecek ise, onun tarikini böyle göstermişler#dir k.i, eğer bir okka
ekmek yemekte ise, her gün tedric ile, birkaç
dirhem tenkis etmelidir. Bir iki sene bu vech ile geçerse, bir okka,
yarım okkaya tenezzül eder vücüd onun teniikusunu duymaz. Ve
ibadet ve halvet ve tiiata teveccüh ve namaz dahi böyledir. Eğer
hiç namaz kılmıyor ise, tarik-ı Hakk'a teveccüh ettikde, evvelen
bir müddet, beş vakit namaza muvazabat eder; ondan sonra � �