Jacob: Bana neler oldu böyle, hey sen, sen de kimsin.

(sakin bir biçimde uyanır)

Doctor: Kliniğimize hoşgeldin Jacob

(rahat bir biçimde söyler)

Jacob: Klinik mi?... ne, ne kliniği

(hafif gerilir)

Doctor: Akıl ve ruh sağlığı kliniği

(ılımlı bir şekilde söyler ve rahatlığını bozmaz)

Jacob: Benim burada olmamam lazım…

(hafif gerilir)

Dr : Merak etme Jacob bu senin iyiliğin için.

Jacob: Benim burada olmamam lazım

(sinirli bir şekilde söyler)

Dr: Jacob sakin olman gerek

Jacob: Beni bu Lanet olası yerden çıkarın

(hafif sakinlemiş ve tehtidkar bir şekilde söyler)

Dr: Jacob beni tehdit mi ediyorsun ?

(Hafif alaycı şekilde söyler)

Jacob: Gerekirse evet

(ciddiyetini takın)

Dr: Ellerin bağlı bir şekilde ne yapabilirsin ki ?

(yarı alaycı yarı ciddi)

Jacob: BIRAKIN BENİ !!!

(tepinir,bağırır)

(Dr elindeki iğneyi sakince vurur)

// Jacob bayılır ve yeni sahneye geçilir //

// Yattıkları odaya geçilir //

(Jacob sakince uyanır)

(Duncan hazır ol pozisyonunda beklemektedir)

Jacob: Iğğğh, nerdeyim ben

(Karşısında Duncan ı görür)

Jacob: Hey sen de kimsin ve dikelmiş ne yapıyorsun?

(Duncan ses çıkarmaz ve pozisyonunu korur)

Jacob: Sana sesleniyorum

(Jacob sesini hafif yükselterek konuşur)

Jacob: Sana sesleniyorum, bana cevap ver artık lanet herif.

(Duncan ciddiyetini korumaya devam eder)

Jacob: Neden böylesin lanet herif

(Jacob bağırır)

(Tyler sahneye girer ve Jacob a seslenir)

Tyler: Hey sen buraya yeni geldin değil mi?

Jacob: Sen de kimsin?

Tyler: Şimdi beni izle

(Jacob a söyler ve Duncan a döner)

(Tyler rahat pozisyonuna geçer ve yüksek seslenir)

Tyler: Kendini tanıt asker

Duncan: Duncan Jones emrinize amade komutanım.

Tyler: Rahat asker

(Tyler Jacob a döner)
Tyler : Yeni çocuk tanıştığımıza memnun oldum hahahaha
(sonda hafif güler)

(Arkadan hasta bakıcının sesi yükselir)

Hasta bakıcı: Tyler nereye kayboldun

Tyler: Jacob sanırım gitmeliyim haha

(Gülerek konuşur.)
(Tyler koşarak uzaklaşır)

Jacob: Teşekkür ederim

(Tyler ın arkasından seslenir)

Jacob: Bakalım nasıl çalışıyormuş

Jacob: Rahat olabilirsin asker

(Duncan sandalyesine oturur ve Jacob a döner)

Duncan:Sen de kimsin?

Jacob:Ben yeni oda arkadaşın Jacob

Duncan: Bu düşman kampından kurtulmalıyız

Jacob: Neyden bahsediyorsun sen

Duncan: Vietnam'da görevdeydik, Bir pusuya düşmüştük, ardından Çavuş

Hartman’ın bağırma seslerini duymuştum. Sese doğru döndüğümde şoke
oldum ,Çavuş Hartman’ın göğsüne bir bıçak saplanmıştı.Ardından askerler
bizi tutsak aldılar ve buraya getirdiler.
(Duncan hüzünlü bir şekilde bunu söyler)

Jacob: Dostum savaş biteli 3 yıl oldu ve şu anda lanet bir tımarhanedeyiz.

Duncan: Sen hangi cephedeydin, buraya, buraya nasıl düştün

(Jacob iç çeker ve minik bir süre bekler ardından konuşmaya başlar)

Jacob: Bir ev vardı, benim tatlı Emily’m ve içinde bir çocuk adına Stanley
demiştim.
(Jacob iç çeker ve anlatmaya devam eder)
Jacob: O gece bir adam geldi eve, gecenin karanlığına ve rüzgarın huzuruna
son vermeye
(Jacob anlatırken boş boş uzaklara bakar)
Jacob: Duncan onlar benim ailemdi ve en son hatırladığım bu, kül olmaya
mahkum bir ev.
(en sonda pişman pişman karşıya bakar)

Duncan: Bu nasıl oldu peki

(Güvenlik içeri dalar ve konuşmaya başlar)

Güvenlik: Yemek saati

(Jacob kafası önde bir şekilde yürüyerek çıkar)

//Yemekhane//

(Jacob sahneye girer ve masada oturan Tyler ın yanına oturur)

(Jacob kafası eğik bomboş bakmaktadır)
(Ardından Duncan sahneye girer ve masaya doğru ilerler)
(Ardından Rose şarkı mırıldanarak sahneye girer)
(Rose elindeki oyuncak bebeği sallar ve Tyler’ın yanına gelir)

Rose: Bay Lotso için de yer var mı?

Tyler: Hahahahaha…

Rose: Şey… acaba yer var mı ?

Duncan: Elbette.
(biraz yana kayar.)

(Rose elindeki bebeği gösterir)

Rose:Şey benim için değil, bay lotso için
Tyler: Hahahaha

Rose: Neden gülüyorsunuz bana yoksa kötü bir şey mi yaptım.

(hüzünlenir)

Jacob: Hayır bir şey yapmadın, geç otur sana ve bay losto ya yer var

Rose: Bay Lotso

Jacob: Ne?

Rose: Losto değil Bay Lotso

Jacob: Her neyse,oturacak mısın?

Tyler: Hahahaha Losto hahaha

(başını öne eğerek güler ardından ayağa kalkar salana sallana Rose’un
yanına gelir onun yanına eğilir ardından lotso’yu alır ve kahkaha atarak
konuşmaya başlar)

Tyler: Losto mu? hahahaha

Rose: Ver onu bana

(bağıırır)

Tyler: hahahahaha

(Rose Tyler’ı kovalar masanın etrafından bir tur koşarlar ve sahneden çıkarlar
bu sırada Tyler kahkahalar atar)

Jacob: Ne-neden her şey geçmişteyken daha güzel

(boynu öne eğik bir şekilde söyler)

Duncan: Orduya ilk girdiğim günü hatırlıyorum ah ne günlerdi…

(İç çekerek söyler)

Jacob:Emily ve Stanley ah o-onlar onlar çok acı çekti.Hepsi hepsi benim

suçum
(Eliyle saçlarını yolar)
Duncan: Suç suçu işleyene aittir. Yani sen suç işlediysen suçlusundur.

Jacob: O-o gün dürüst olsaydım böyle olmazdı belki.Belki de onlar o evde
yanmazdı.

Duncan: Anlamak çok zor gerçekten.Bana anlatabilirsin. Ben ben sana

yardımcı olurum

Jacob: Dostum ben yalan söylemeseydim böyle olmazdı

Duncan : Ne olduğunu anlat bana

Jacob: Sonunda ayrı düştük. aynı yolda yürürken. Ben katil olmuştum o ise
maktul.
(Depresif ve kendinden öfkeli bir şekilde bu kısmın oyunculuğunu oynayan kişi
yapacaktır)

(Jacob hayır diye bağırarak hızlıca sahneden çıkar ve gider)

(Tyler elinde bir dosyayla sahneye girer)

Duncan:O dosya da neyin nesi.

Tyler: Rose ayısını vermem karşılığında bu dosyayı vereceğini söyledi

hahahahaha.Bu Jacob’ın hasta raporuymuş hahahaha.

Duncan: Bu kadar komik olan da nedir.

Tyler: Hahahaha

Duncan:Okuyacak mısın o raporu?

Tyler: Elbette hahahaha, kim olsa aynısını yapar hahaha.

(Tyler bir anda ciddileşir)

Tyler: Başlıyorum
Tyler: Teşhisler: Travma sonrası stres bozukluğu,panik bozukluğu.. ve birkaç
şey daha, geçelim burayı.
Sevk edilme tarihi: 16 Mart 1978
Bir şeyler daha var
(Sayfayı çevirir)
Notlar: Eşinin ve oğlunun ölümünden kendini sorumlu tutmakta.

Duncan:Tyler sen gelmeden önce katil olduğundan bahsediyordu.

Tyler: hahahaha bir insan kendini nasıl katil sanabilir

Tyler: Duncan biraz ciddiyet lütfen.

Duncan: Sus ve okumaya devam et.

Tyler: Öhöm.

(Rose sahneye girer)

Tyler: hah sen de dinlemek ister misin?

Rose: Bay Lotso da katılabilir mi?

Tyler:hahahahaha elbette
Tyler Rose lütfen saygısızlık yapma burada bir şey okumaya çalışıyorum

Rose:Üzgünüm her şey benim hatam,üzgünüm

(Hafif telaşlı ve ağlamaklı bir hal alır)

Tyler:Hahahahahaha

Tyler:Öhöm

(Tyler okumaya başlar)

Tyler: Bu kadar kendini hırpalaması onun için kötü sonuçlara yola açacak.
Yangını kendinin çıkardığını söylüyor. Karısı hakkında anlattıklarından çıkarım
yaparsak sanırım bu tek taraflı bir ilişkiymiş

(Duncan sesi kısık bir biçimde

Kaltak der ve kalkar ve sahne dışına doğru gider)

Tyler okumaya devam eder

Tyler: Anlattıklarına göre olay yaşanmadan önce araları pek iyi değilmiş
devamında bir çok ıvır zıvır yazıyor.
Aralarının bozuk olma seferinin
Tyler: Doktorun notları okunamıyor. neyse devam ediyorum
Aralarının bozuk olma sebebi çok daha ilginç
komşusunun Emily hakkında olmayan şeyler söylemesinden dolayı
Jacob ve Emily’nin bu yüzden araları bozulmuş.

Rose:Ah Jacob adına üzüldüm

(Rose’un sesi ağlamaklıdır)

Tyler: Öhöm devam ediyorum

(Boğazını temizler)

Olayın yaşandığı zaman Jacob evde olmadığını söyledi fakat Tek görgü tanığı
polise Jacob’ın yaptığını söylemiş
Polisler ise itiraf etmesi için zorlamış
Jacob’a ne olduğunu sorduğumda ‘buzlu su’ diyordu defalarca tekrarladı
bunun sonunda Jacob suçu kendinin işlediğini itiraf etmiş ,fakat bu olaydan
sonra akli dengesinin yerinde olmadığı kanısıyla buraya getirildi.

Tyler: hahahaa
(gülmesi giderek alçalır ve üzgün bir sese evrilir)

Rose:Bay Lotso çok üzüldüğünü söyledi

Perde kapanır:
Anlatıcı: Yıllar sonra gerçek katil kendi suçunu itiraf etti. Görgü tanığı komşusu
Jacob’a öfkesinden dolayı yalan ifade vermiştir. Polislerin Jacob’ın itiraf etmesi
ve dosyanın hızlı kapanması için yaptığı istismar olmasaydı Jacob’da bu halde
olmazdı elbet. Jacob’ın bu halde olması öfkeyle söylenmiş bir yalandı.
Jacob’ın karısı Emily ile arasının bozuk olması ise ortada dönen
dedikodulardan ibaretti. Jacob hakkında bildikleriniz ise mahremiyet ihlalinden
başka bir şey bile değildi. Velhasıl kelam ne oldu derseniz, Jacob ömrünün
geri kalanında kendini eli kanlı bir katil sanarak yaşadı ve o klinikte hayata
gözlerini yumdu.