You are on page 1of 100

ÇOCUK GELİŞİMİ ARAŞTIRMALARI sistematik yöntemlerle gerçekliği keşfederek olguya

ilişkin yasalar çıkarmaya çalışan düzenli ve sistematik


olarak düzenlenmiş bilgi olarakta tanımlanabilir.
(SADELEŞTİRİLMİŞ VİZE-FİNAL DERS
NOTLARI) Bilimin temeli; tecrübeye, deneye ve araştırmaya
dayanmaktadır (Arslan, 2012).Bilim herkesin merak
(NOT: Bazı görseller eklenmemiştir!) ettiği evreni tanımak ve gerçeği bulmak amacıyla
vardır. Gözleme, deneye, akla dayanarak sistematik
yollar ile bilgi edinerek evreni, toplumu, insanı
araştırmayı, keşfetmeyi hedefler. Kısaca bilim, bilimsel
1. EĞİTİMDE BİLİMSEL ARAŞTIRMA yöntemler aracılığı ile gerçekler(olgular) hakkında bilgi
YÖNTEMLERİ edinme biçimidir (Yıldırım, 2004). Bu durumda bilim,
gerçeği aramak için bir yoldur ve gerçeklerden oluşan
Giriş bir bilgi kümesidir denilebilir (Büyüköztürk, Çakmak,
Çocuk gelişimi araştırmaları, çocukları tanıma, Akgün, Karadeniz, & Demirel, 2013).  Bilim aynı
değerlendirme, onlar için yararlı olan eğitim, gelişim ve zamanda genellenebilirliği olan olgular bütünüdür
uygun uygulamaları gerçekleştirebilmemizde bize (Özen, Gül,  2007).
yardımcı olacak bilgileri sağlar. Çocukları tanıma ve
1.2. Bilimsel Araştırma Nedir?
değerlendirme; çocukla ilgili tüm bilgilerin objektif,
esnek fakat tutarlı bir şekilde, çok çeşitli araçlar Araştırma yapmak, bir olgu, olay ya da soruna ilişkin
yardımıyla sistematik olarak toplanması, kayıt altına mevcut durumu anlayabilmek amacıyladuruma
alınması ve bunları birbiri ile birleştirerek anlamlı ve ilişkinüzerinde düşünerek mevcut soruna çözüm
güvenilir bir karar verme sürecidir. Çocuk gelişimi üretmekanlamına gelmektedir.Diğer bir deyişle
araştırmaları genel anlamda bize çocukların farklı araştırma; araştırmacının merak ettiği konu ile ilişkili
özelliklerinin çeşitli ölçme ve değerlendirme bilgi sahibi olmak için yaptığı tüm girişimler ve
yöntemleri ile değerlendirilmesi ve bulguların ilgililerle uygulamalardır (Usta, 2011: 177).
paylaşılması yöntemlerinden biridir.  Çocuk gelişimi
araştırmaları çocuğun gelişim alanları, eğitimsel Araştırma yapmak araştırmacıya yol
uygulamalar, aileler, öğretmenler, yöneticiler gibi göstermektedirayrıca zengin ve karşı tarafı tatmin edici
çocuğa etkisi olan tüm faktörlerle ilişkili olabilir ve bu bir sunum yapabilmesi için gerekli içeriği
çalışmalar bizim çocukları daha iyi tanımamıza ve sağlamaktadır. Araştırmacı ilgilendiği, merak ettiği
anlamamıza yardımcı olur. Böylece çocukların konularailişkin yeterli düzeyde bilgi sahibi olabilmesi
gelişimsel özelliklerini bilerek destek duydukları için doğru bir yolda olmalıdır. Aksi takdirde
alanları güçlendirebiliriz, güçlü yönlerini tespit ederek gereğinden fazla kaynağın içinde boğulabilir. Araştırma
bu yönde gelişimlerine katkıda bulunabiliriz, yapmadan önce mutlaka ön bilgiye sahip olmak
çocukların ihtiyaçlarına yönelik nitelikli programlar gerekmektedir. Konu ne olursa olsun öncelikle kısa, net
geliştirebiliriz. Çocukların gelişimsel özelliklerini ve bu ve pratik bilgilerle işe başlamalı, daha sonra detaylı
özelliklerinin değişen yanlarını yapılan bilimsel bilgileri ele almaya başlamak iyi bir araştırma için daha
araştırmalarla tespit ettiğimizde uygun öğrenme verimli olacaktır ( Köroğlu, 2015).
ortamları oluşturabiliriz. Çocukların gelişimlerindeki
sapmaları tespit ederek gerekli müdahaleleri erken Çaparlar ve Dönmez’e (2016) göre, bilime katkıda
yapma ve uygun rehberlik hizmetlerine yönlendirme bulunmak amacıyla, planlı ve sistematik bir şekilde,
şansı yakalayabiliriz (MEB,2013).Çocuk gelişimi verilerin toplanması, yorumlanması ve
araştırmaları, araştırma içerikleri, yöntem ve teknikleri değerlendirilmesi ile yapılan araştırmalara bilimsel
açısından bilimsel araştırmalardır ve bilimsel araştırma denilmektedir. Bu araştırmaları yürüten
araştırmalarında kısaca açıklanması gerekir.Çocuk kişilere araştırmacı denir. Bilimsel araştırmalarla küçük
gelişimi araştırmalarında öncelikle bilim, bilimsel bir gruptan elde edilen sonuçlar topluma mal edilerek
araştırma ve sınıflandırılması bilimsel araştırma tanı, tedavi ve uygulamaların güvenirliliği hakkında
yöntemlerinin kısaca açıklamak araştırmaların yeni bilgiler oluşturulur. Aynı zamanda Arslan (2012)
anlaşılırlığını artırmamıza yardımcı olacaktır. bilimsel araştırmayı tanımlarken verilerin toplanması,
1.1. Bilim Nedir? analizi ve yorumlanmasına ek olarak rapor edilme
Çevreyi anlamaya çalışma açıklamayaçalışma sürecini de eklemiş ve bilimsel araştırmanın
gayretlerinin tümüne bilimdenir.Diğer bir tanım ise problemlere güvenilir çözümler bulma amacının
bilimi; olguları ve mantıksal düşünceyi temeline olduğunu söylemiştir. Bilimsel araştırma ile yeni bilgi,
oturtan, olay, olgu ve nesneler ile ilgili oluşum metot ya da yeni ürün elde etmenin mümkün olduğunu
aşamalarını, yapılarını ve gelişimlerindeki kanunları da eklemiştir.
açıklamaya çalışan, tarihi nitelikte bilgilerin
düzenlisunumu olarak ifade eder. Bilimde, evrenden bir Bilimsel araştırmalar genelde toplumsal amaçları
bölüm konu olarak seçilmektedir (Arslan, içermektedir. Araştırmalar ile toplum tanınmaya farklı
2012).Deneysel yöntemler ile ya da araştırma ile ilişkili değişkenlerle ilgili ilişkiler ortaya çıkarılmaya

Hicran PARLAT Sayfa 1


çalışılmaktadır.Bir sorunun ortaya çıkmasına neden  Şüphecilik; ortaya konulmaya çalışılan düşüncenin
olan etmenlere ilişkin neden, niçin, nasıl, ne zaman, doğrulanmama durumunun olması anlamına gelir. Bu
nerede gibi sorulara yanıt verme çabasında olan şekilde bakıldığında alternatif varsayımlar ve yorumlar
bilimsel bilgi üretme işlevidir (Özdamar, 2003: 2). düşünülür, gözlemlerle birlikte varılan sonuçlar
dikkatlice incelenir (Araştırmacı ve diğerleri
Bilimsel araştırma; problem olarak görülen konulara tarafından)
ilişkin oluşturulan varsayımları test etmek ve bu
belirlenensorunlara doğru ve güvenilir çözüm yolları  Etik olmak; araştırmada yer alan araştırmacıların,
bulabilmek amacıyla sistemli, planlı bir şekilde etkilenme ihtimali olan kişilerin endişelerini ve
verilerin toplanmasından, sınıflandırılmasından, çıkarlarını garanti altına alan davranış kurallarını
analizinden, sentezinden, açıklanmasından, önemsemektir (Robson, 2015).
yorumlanmasından, değerlendirilmesindenve aynı
zamanda rapor edilmesinden oluşan bilimsel bilgi Bilimsel araştırma tutumuna ters düşen bazı tutumlar
üretme sürecinde yapılan düşünsel ve deneysel bulunmaktadır. Bu tutumlara aykırı hareket edenler
gayretlerin tamamıdır (Daşdemir, 2016). aynı zamanda bilimsel etiğe de ters düşmüş olurlar.
Bilimsel etik nedir diye baktığımızda öncelikle etik
Bilimsel araştırmaların en temel özelliği, birbiri ardına kavramına dikkat etmek gerekir.
gelen basamaklardan oluşmasıdır. Araştırma süreci
problemin hissedilmesi, probleme karşı duyulan Etik denildiğinde, tüm etkinliklerin, probleme ilişkin
rahatsızlık hissi ile başlar. Ardından süreç içinde takip amaçların doğru yerinde olması, yapılacakların ve
edilecek yöntemler belirlenir ve gereklerinin yerine yapılmayacakların, istenen ve istenmeyenlerin neler
getirilmesini ve yukarıda Daşdemir’in de saymış olduğunun bilinmesi ve bu duruma uygun hareket
olduğu verilerin toplanma, verilerin işlenme, verilerden edilmesidir.Genel olarak etik, doğru ve yanlışı
yola çıkarak soruna çözüm oluşturacak sonuç ve ayırmaya yarayan davranış kuralları anlamına da gelir.
öneriler geliştirilme ve ulaşılan sonucun, sürecin Bilim etiği ise; araştırmalarda ve yapılan yayınlarda
raporlanmasını (yani kayda alınmasını) içermektedir doğru ve uygun yolu izlemeye ilişkin etik değerleri
(Madsen, 1991; Cone ve Foster, 1993; Bolker, 1998; içermektedir  (Erdem, 2011).
Llewellyn, 2002; akt, İlhan, Çelik, Aslan, 2016).
1.3. Bilimsel Araştırmanın Önemi Bilim insanı, etik davranışlarını araştırma ile ilgili
Bilimsel araştırma kişiye yaşadığı dünyayı daha iyi uygulamalarında da topluma karşı olan
anlama, algılama, yaşadığı dünyaya yeni bakış açısı sorumluluklarında da davranışlarına yansıtmak
kazandırma, yeniden anlama, anlamlandırma, durumundadır. Bu nedenle;
yorumlama, değerlendirme gibi beceriler
kazandırmaktadır.
a) Bilim ile elde edilen sonuçlarolumlu olsun olmasın
toplumları doğrudan etkileyebilmekte vetoplumlar
Bilimsel araştırmalarda genel tutum geçmişte yapılan üzerinde belirleyici olabilmektedir.
hataları tespit etmek değildir. Bilimsel araştırmalar
daha ziyade ileriye bakan çalışmalardır. Var olan
b) Araştırmalar yürütülürken kullanılan kaynaklar
durumu tespit etmek, var olan durumla ilgili ileriye
toplumun kaynaklarıdır ve doğru bir şekilde ve verimli
dönük geliştirici olan durumları tespit etmek, bu
kullanılmalıdır.
noktada uygulamaya geçmektir.   Çocuk gelişimi
alanında da var olan eksiklikleri tespit edebilmek,
eksikliği hissedilen noktalara ilişkin geliştirici c) Özellikle sosyal bilimlerde toplumun kendisi
önlemlerin alınabilmesi, alınan bu önlemlerin hâlihazırda araştırma konusudur. Bu nedenle araştırma
etkililiğinin tespit edilebilmesi açısından bilimsel sürecinde bireyin ve toplumun hakları mümkün olduğu
araştırmaların yapılmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu ölçüde korunmalıdır (Toplu, 2012)
noktada da bilimsel araştırma yapmak bu alanın 1.5. Bilimsel Araştırma Aşamaları
gelişimi açısından, bu alanın da geliştirilmesi gereken Bilimsel araştırmanın aşamaları da Dewey’in problem
bilim alanlarının içerisinde yer almasının sağlanması çözme basamaklarına benzemektedir. İlk olarak
açısından bilimsel araştırma yapmak önemlidir. güçlüğün sezilmesi ile başlar. İyi bir bilimsel araştırma
1.4. Bilimsel Tutum yapılabilmesi için öncelikle bir planlama sürecinden
Bilimsel tutum denildiğinde araştırmanın sistematik, geçilmelidir. Bu planlama süreci belli aşamaları
şüpheci ve etik olması düşünülmelidir. içermektedir. Bu bölümde bu aşamalara kısaca
değinilecektir. Bu aşamaların neler olduğunu kısaca
özetlenmesinde zihinde şekillenmesi açısından önem
 Sistematik; neyi, nasıl ve neden yapıldığına ciddiyetle
vardır.
yaklaşmak anlamına gelir.
1. Araştırma yapılan konu belirlenir ve bu konuya
ilişkin problem tanımlanır

Hicran PARLAT Sayfa 2


2. Probleme ilişkin literatür taraması yapılır  Sınanabilmelidir

3. Araştırma ile ilgili soru ve hipotezler belirlenir  Doğrulunabilir veya yanlışlanabilir olmalıdır

4. Araştırmanın yöntemi ifade edilir  Mevcut zaman ve olanaklarla uygun şekilde sınırlı
olmalıdır
5. Konuya ilişkin veriler toplanır.
 Açık, net, anlaşılır, basit, uygulanabilir ve işlevsel bir
6. Veriler analiz edilir şekilde aktarılmalıdır

7. Analiz sonucunda sonuçlar elde edilir, bulgular Ayrıca önemli olan bir nokta da hipotezlerin geniş
oluşturulur ve yorumlanır zamanlı ifade edilmesidir. Sınanmak istenen hipotez
(denence) geçmişe, şimdiye veya geleceğe ait
8. Araştırma raporlaştırılır. olmamalıdır (Karasar, 1998).
1.6. Bilimsel Araştırmada Temel Kavramlar
1.6.1. Araştırma Bu durumda hipotez (denence) kuramsal bir temele
dayalı olarak geliştirilmekte, değişkenler arasında ifade
Araştırma, bilgi elde etme, bilgiye ulaşma, verilerin
edilen ilişkilerin test edilmesini
toplanması ve bunların istatistiksel olarak
sağlamaktadır.Hipotezlerle genelde deneme
çözümlenmesi süreci olarak değerlendirilir. Burada
modellerinde kullanılmaktadırlar ve deney modelinin
ifade edilenler bir araştırmanın olmazsa olmaz
de gerektirdiği en az bir karşılaştırmayı içermektedirler
aşamalardır. Fakat araştırmada bir de araştırmacı
( Karasar, 1998).
bulunmaktadır. Araştırmacı, gözlemler, bilgiler toplar,
topladığı bu bilgileri tekrara düzenler ve bu bilgileri
analiz ederek anlamlı bilgiler elde eder. Bu anlatılan Aşağıda bir kaç hipotez örneği yer almaktadır (Karasar,
çok basit bir süreç değildir, aksine karmaşık bir 1998):
etkinliktir (Kaptan, 1995, 12; akt. Bülbül, 2004)
1.6.2. Hipotez (Denence)  Zeki öğrenciler daha çabuk öğrenirler.
Bilimsel araştırma öncesinde ortaya konan öngörü
olarak ifade edilebilirler. Araştırma sürecinde hipotezin  Ödüllendirme öğrenme etkililiğini arttırır
doğruluğu sınanmaya çalışılır. Bunun için bilimsel 1.6.3. Değişken
yöntemler kullanılır. Bazı araştırmalar amaçları Birimlerin farklı değerler alabildikleri nitelik ve
sınamak içinhipotezler (denenceler) geliştirir. Bu niceliklerine değişken denir.  Belirli bir yığın için çok
nedenle iki veya daha fazla değişken arasındakiilişkinin sayıda değişken tanımlamak mümkündür (Gamgam ve
belirlenmesini ifade edencümleler kullanılır ( Karasar, Altunkaynak, 2008). Herhangi bir denekle/şeyle ilgili
1998). çok fazla değer alabilen bir
özellik/kavramdır.Değişebilen yani birden çok değer
Hipotezler ile; alabilen her şey değişkendir (Altunışık, 2010). Bir
eğitim kurumundaki çocukların yaşları, cinsiyetleri, ne
 Veri toplama sistemleşir kadar süredir eğitim kurumuna devam ettikleri, anne-
babalarının eğitim düzeyleri, ekonomik düzeyleri gibi
niteliksel ya da nicelik olarak belirtilen değişen tüm
 Fikirler, kavramlar sınanır
değerlere değişken adı verilir.

 Sınanma sürecini uygulamaya zorlandığı için


Örneğin; cinsiyet (erkek, kadın), yaş (dört, beş, altı,
araştırmanın yansızlığı artabilir
yirmi iki, yirmi üç…), eğitim durumu (okur‐yazar,
ilkokul mezunu…) birer değişkendir.
 Sınanan duruma ilişkin kuram geliştirilmesine katkı Değişkenlerincelendiğinde bir kişinin sadece bir
sağlar. kategori içerisinde yere alabildiği görülür. Birden çok
değer alamayan şeylere ise sabit denir.
Aynı zamanda iyi bir hipotezde aranan niteliklere
aşağıda yer verilmiştir; Değişkenler üç şekilde sınıflandırılır:

 Kuramsal bir temeli olmalıdır Nitel değişken:Birimlerin ayırt edici özelliklerini,


niteliklerini veya durumlarını belli bir kategori içinde
 Bilinen bilgiler ile çelişmemelidir ya da isimsel olarak belirtilebilen değişkenlerdir (Örn;
cinsiyet, göz rengi).
 Değişkenlerinkendi içlerindeki ilişkiyi aktarmalıdır

Hicran PARLAT Sayfa 3


Nicel değişken:Birimlerin ölçülerekya da tartılarak elde önemsizliklerinive araştırmanın sonucunu
edilen sonuçlarının sayısal olarak ifade eden değiştirmeyeceklerini öne süren varsayımlardır.
değişkenlerdir (örn; ağırlık, boy, müşteri memnuniyeti).
2) Alan varsayımları: Bu tür varsayımlar ise, kuramın
Kategorik (kesikli, süreksiz) değişken-sürekli uygulanacağı yerin neresi olup olmayacağını belirlerler.
değişken:Verilerin değerlendirilmesi düşünülen Karar verilen varsayımlar gerçek durumlardan
özellikleri sadece tam sayı değerleri alıyorsa kesikli, uzaklaşırlarsa, kuram kısıtlı bir uygulama alanına sahip
kategorik değişken olarak adlandırılır (örn; sahip olur bu durumda kuramın önemsizleşmesine sebep
olunan çocuk sayısı, sınıftaki öğrenci sayısı, sosyo olacaktır.
ekonomik düzey).
3) Keşfe yarayan varsayımlar: Bu varsayımlar gerçekçi
Ölçülmesi düşünülen özellik gerçek sayılar kümesinden değildir. Bu tip varsayımlar, araştırmanın ilk
alınıyor ise sürekli değişken olarak adlandırılır (Örn; aşamalarında araştırma sürecini biraz daha basit hale
kronolojik yaş, zekâ puanı, ne kadar gelirinizin getirmek amacıyla kullanılmaktadır(Baloğlu, 2005).
olduğu... gibi) 1.6.5. Tümevarım
Tümevarım; “İndüktif akıl yürütme” olarak da
Bağımsız değişken-bağımlı değişken: Herhangi bir tanımlanan bir tür akıl yürütme biçimidir. Tümevarım
araştırmada ilgilenilen değişkenin değişmesinde etkili yöntemi ilegerçekleşen akıl yürütmelerinde, deneyimler
olduğu düşünülen diğer değişkendir. Bağımlı değişken yolu ile elde edilen gözlemlerden veya deneysel
ise; herhangi bir araştırmada bağımsız değişkenlerin yöntem ile elde edilmiş önermeler temel alınarak
değişmesiyle değiştiği düşünülen diğer değişkenlerdir genelleştirilmiş sonuçlar ortaya konulabilmektedir. Bu
(Sipahi, Yurtkoru, Çinko, 2006). düşünceye göre soyut kavramların anlaşılmasında,
toplaması imkansız veriler ile çalışıldığında
Örn; “Çocukların özdüzenleme becerileri akademik parçalardan yola çıkarak geneli anlamaya çalışılmalıdır
başarılarını etkilemektedir” önermesinde (Uyanık, 2012).

 Bağımsız değişken; özdüzeneleme becerisi Türk dil kurumu tüme varımı “teklik olandan, özel
olandan genel olana giden, tek tek olgulardan genel
            Bağımlı değişken; akademik başarı   önermelere varan yöntem, istikra, endüksiyon” 
şeklinde açıklamaktadır ki bilimsel dilde de benzer
Bağımlı-bağımsız Kategorik- Nicel-nitel
sürekli
anlamada kullanılmaktadır (https://sozluk.gov.tr/).

Y: Etkilenen yani bağımlı Kategorik Nicel: Sayısal olarak ifade Deneysel felsefenin kurucusu olan Bacon, bilimsel
(süreksiz): edilebilen gelir, yaş, çocuk
sayısı gibi değişkenler. bilgiye ulaşmanın tek geçerli yolu olarak tümevarım
X: Etkileyen yani bağımsız
Cinsiyet, yaş,
yöntemini görmüştür. Bacon doğanın deney ve gözlem
medeni durum Nitel: Sayısallaştırılamayan ile kavranmaya çalışılması gerektiğine inanmaktadır.
Örneğin; eğitim seviyesinin gibi değişkenler değişkenler. (cazip‐cazip
bireylerin gelir düzeyi insanın yaşamı değil, dikkatli‐dikkatsiz
Bu süreçte toplanan bilgiler kullanılarak yeni
üzerindeki etkilerinin boyunca belli gibi) düşünceler/teoriler üretilebilir diyerek bilimin
araştırıldığı bir araştırmada kategoriler
gelir düzeyi bağımlı, eğitim halinde
tümevarım ile var olocağını savunur (Uyanık, 2012).
seviyesi bağımsız değişkendir. gerçekleşir.

Ancak elbette ki bilim insanlarının bilimin ana temasını


Sürekli: Yaş,
gelir durumu oluşturan tümden gelim ve tüme varım için tercihleri
gibi değişkenler oluşmaktadır. Tümevarımiçin aslında araştırma konusu
ise her an başka
bir değer ile ilişkili çözümlemenin sadece bir kesit için geçerli
alabilmektedir. olabileceği tüm alanı kapsamasının olasılıklı olmadığı
Şekil 1: Değişken türleri (Altunışık, 2010). görüşü de mevcuttur. “Tümevarımda, gözlem ve
deneyleriaktaran özel önermelerden varsayımlara ve
1.6.4. Varsayım
kuramlara varma yani evrensel önermelere ulaşılma
Varsayım ya da varsayımlar araştırma öncesinde ortaya anlaşılmaktadır. Yine dene kadar çok özel önerme olsa
konulan ve araştırma raporunda giriş kısmında ifade daortaya atılan evrensel önermeleri mantıksal açıdan
edilen, doğruluğu test edilmeyeelverişli olmayan doğru olduğunuiddia etmek mümkün değildir” (Popper,
kanıtlanmaihtiyacı olmayan, doğru olarak kabul 2010, akt. Temiz, 2017).
edilebilecek, denenmeyen yargılardır. Alan Musgrave
üç tür varsayım arasında ayrım yapmak gerektiğini
belirtir: Tümevarım yaklaşımı önceden belirlenmiş bir kuramı
ya da hipoteziiçermemektedir. Araştırmacının en
önemli gayesi, toplamış olduğu verilerden elde ettiği
1) Dikkate alınmayan varsayımlar: Bunlar kuram ile bilgilere dayanarak incelemek istediği problem ile
ilgiliya da araştırmanın amacına yönelik bazı olguların ilgilitemelkonuları ortaya çıkarma, toplamış olduğu bu
verilerden anlamlı bir yapıoluşturma, yani bu veriler ile

Hicran PARLAT Sayfa 4


bir kuram oluşturmaya çalışmaktadır (2012) göre nicel araştırma, olgu ve olayları
(https://cdnacikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/19 nesnelleştirerek gözlemlenebilir, ölçülebilir ve sayısal
_20_Guz/bilimsel_arastirma_teknikleri/2). olarak ifade edilebilir bir şekilde ortaya koyan bir
araştırma türüdür.  Karasar’a (1991)  göre ise, nicel
Örn; “Bugüne kadar gördüğüm bütün kargalar siyahtır. yöntem; olgu ve olayların objektif bir hale getirildiği,
O halde bütün kargalar siyahtır” nesnel sağlamlığın en yüksek seviyede olduğu
1.6.6. Tümdengelim araştırma türüdür.  Nicel yöntem ile toplanan veriler
doğru örnekleme kullanıldıysa evrene genellenebilir
Tümdengelim, genel üzerindenözel hakkında fikir
niteliktedir.
yürütebilme, geneli özele ilişkilendirmeyöntemidir
(Altınışık, 2007). Tümdengelim yaklaşımının en
önemli özelliği fikir kuram araştırmanın başında Bozkuş (2019) niceliksel araştırma modellerini aşağıda
oluşturulmaktadır. Bu durumda araştırma da kuram tanımlanmıştır:
doğrultusunda oluşur. Tümden gelim aşamasında
hipotezler oluşturulur, değişkenler arasındaki ilişkilerin  Deneysel model; iki ya da daha fazla grup üzerinde
belirlenmesi sağlanır. Değişkenler arası ilişkilerin yapılan uygulamalardır. Bu gruplar üzerinde bellirlenen
sağlanması için deneysel strateji kullanılır. Yapılan değişkenlerin etkileri farklılaşma boyutu çerçevesinde
araştırma sonucunda veriler elde edilir, bu verilerden incelenir. İstatiksel teknikler kullanılarakbelirlenen
elde edilen bilgiler ile hipotezler kabul edilir ya da gruplarda karşılaştırmalar yapılmaktadır.
reddedilir. Bu durumda araştırma
sürecindetümdengelimce bir yaklaşımla yapılan bir  Betimsel model;belirlenen araştırma konusu ile ilgili
araştırmada başlangıç noktası mevcut durumun ne olduğunun belirlenmesi ya da olayı
kuramdır                                             tasvir edilerek problemin saptanması amaçlanmaktadır.
(https://cdnacikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/19 Bu modelde“ne?”, “nasıl?” ve “kim?”
_20_Guz/bilimsel_arastirma_teknikleri/2). sorularınıncevaplanması amaçlanmaktadır.
1.7. Bilimsel Araştırma Yöntemleri
Araştırmalar tür olarak amacına göre ve yöntemine  Bağıntısal model; iki ya da daha fazla değişken
göre olmak üzere iki aşamada değerlendirilmektedir.  arasında ilişkinin olup olmadığını incelemektedir.
Bilimsel araştırma yöntemi amacına göre iki boyutta
irdelenmektedir. Temel araştırmalar ve uygulamalı
araştırmalar. Temel araştırmaların en temel amacı var  Nedensel karşılaştırma modeli; birbirinden
olan bilgiye yenilerini katmaktır. Temel araştırmaların farklılaşan gruplarda belli bir değişkenaçısından
düzeyleri; anlama, açıklama ve kuram geliştirme karşılaştırma amaçlanır.
düzeyleridir. Açımlama amacı ile yapılan
araştırmalarda, varlığı hissedilen bir problemin Araştırmacı, araştırma problemi çerçevesinde elde
gerçekten ne olduğu ve hangi değişkenlerin etkisinde ettiği verileregöre göre araştırma türlerinden birini
oluştuğu, durumu aydınlatmak için en uygun seçecektir. Araştırmalar amaçlarına, odaklandırkları
yaklaşımların neler olabileceği ana çizgilerle araştırma sürecine ve sonuçlarının kullanım amaçlarına
belirlenmeye çalışılır. Ayrıntı saptama düzeyinde göre birkaç farklı şekilde sınıflandırılabilmektedirler
problem iyice tanımlandıktan sonra ilgili görülen (Özcan, 2003: 59). Amaçlarına göre araştırmalar
değişkenler, tek tek ya da aralarındaki olası ilişkilerin keşfedici, betimleyici ya da açıklayıcı araştırmalar
de aranabileceği bir düzenleme içinde tanınmaya olarak sınıflandırılır. Odaklandıkları sürece göre
çalışılır. Neden-sonuç ilişki saptama düzeyi nedensel araştırmalar kesitsel ve boylamsal araştırmalar olmak
araştırmaların üst düzeydeki bir etkinliği üzere ikiye ayrılır. Kullanım amacına yönelik olarak ise
simgelemektedir. Nedensel ilişki betimlemelerinde de araştırmalar teorik amaca ya da pragmatik (faydacı)
değişkenler, ilişkisel betimlemelerde olduğu gibi amaca yönelik araştırmalar olarak sınıflandırılır. Teorik
betimlenmeye çalışılır(Karasar, 1998). amaca yönelik araştırmalar sosyal yaşam ve
ilişkilerdeki düzenlilikleri ortaya koymayı ya da bir
Burada daha çok araştırma desenine göre araştırma sosyal olguyu derinlemesine incelemeyi amaçlarlar.
sınıflandırmaları üzerinde durulacaktır. Araştırma Faydacı amaca yönelik araştırmalar ise çeşitli
desenine göre araştırmalar; nicel araştırmalar, nitel toplumsal sorunların değerlendirilmesi, çözülmesi ya
araştırmalar. Aşağıda desenine göre araştırma türleri da çözülmesine katkıda bulunulması amacına yönelik
açıklanmıştır. olarak yürütülürler. Türkiye İstatistik Kurumunun
“Yaşam Memnuniyeti Araştırması”, pragmatik amaca
1.7.1. Nicel Araştırmalar yönelik araştırmalara örnek olarak verilebilir
Nicel araştırmalar, verilerin sayılarla ifade edilebildiği (www.bingöl.edu.tr).
görgül araştırma düzenleridir. Bir teoriyi test edebilmek
amacıyla sayısal ölçümler yapmayı ve bu sayısal
Araştırma modellerini araştırmalarda ifade edilen şekli
ölçümleri istatistiksel tekniklerle analiz edebilecek
ile daha yakından tanımak için bu alana ilişkin her bir
türde bir problemi araştırmayı kastetmektedir. Nicel
araştırmalar gözlem ve ölçmeye dayalıdır. Arslan’a

Hicran PARLAT Sayfa 5


model düzeylerine göre araştırma modelleri Nedensel Karşılaştırma Araştırması
çerçevesinde aşağıda açıklanmıştır.
Nedensel karşılaştırma araştırmalarında amaçdoğal
Düzeylerine göre araştırma modelleri olarak ortaya çıkan ya da var olan bir durumu veya
olayları nedenleri ile ortaya koymaya çalışan aynı
Aşağıda yer alan araştırma türleri düzeylerine göre zamanda bu nedenlerle ilişkili diğer değişkenlerin
tanımlanan ancak nicel araştırma deseninde çoğunlukla etkilerini ya da etkilerin sonuçlarını belirleme ile ilgili
kullanılan araştırmalar açısından açıklanmaktadır. olan araştırma türleridir (Büyüköztürk, Çakmak,
Bunlar betimsel araştırmada tarama, ilişkisel Akgün, Karadeniz, Demirel, 2008,185).
araştırmada korelasyonel ve nedensel karşılaştırma ve
müdahaleci karşılaştırmada deneysel model Nedensel karşılaştırma araştırmaları deneysel
aktarılmıştır. araştırmalara benzemektedir. Her ikisi de neden-sonuç
ilişkisi açıklamaya yönelik araştırmalardır. Ancak
1.7.1.1. Betimsel Araştırmalar nedensel karşılaştırma araştırmalarında araştırılan
durum araştırmacı müdahalesinden bağımsız olarak
Tarama Araştırması ortaya çıkmaktadır. Araştırmacının bu araştırma
türünde orataya çıkartmaya çalıştığı nokta mevcut
Geçmişteki bir durumunvaya şu anda damevcut bir durumlardaki nedenler ve durumları etkileyenleri
durumun olduğu gibi betimleyen araştırma türleridir belirlemeye çalışmaktır (Cohen ve Manion, 1994;
(Karasar, 2012). Sosyal bilimlerde yaygın olarak Büyüköztürk ve diğerleri, 2008). Nedensel
kullanılmaktadır. Var olan durumu tespit etmek için karşılaştırma araştırmalarında deneysel araştırmalarda
kullanılırlar. Araştırmacının bağımsız değişken neden sonuç ilişkilerinin belirlenmesi için oluşturulmuş
üzerindebir manipülasyonu bulunmamaktadır bir ortam ve değişkenlere dışarıdan bir manipülasyon
(Büyüköztürk, 2014). Üç temel özelliği bulunmaktadır bulunmamaktadır (Emrahoğlu, Öztürk, 2010).
(Fraenkel ve Wallen 2009, akt. Mazlum, Mazlum,
2017): 1.7.1.3. Müdahaleci Araştırma

a) Bir toplumun sahip olduğu görüşlerinya da Deneysel Araştırma


özelliklerin (bilgi, beceri, inanç, tutum, algı gibi) ortaya
çıkmasıiçin araştırma ile ilişkili veriler, evrendeyer alan Adı geçen araştırmalar (deneysel araştırmalar) bir olay
küçük bir gruptan elde edilir. döngüsü ya da kişi veya etken üzerindeki etkileri
değişkenler çerçevesinde neden-sonuç ilişkilerini de
b) Araştırma verileri genelde gruptaki üyelere sorulan tespit ederek ya da sonuçları karşılaştırarak çoğunlukla
sorulardanalınanyanıtlardan oluşturmaktadır yapay ortamlarda yürütülmekte olan araştırma türleridir
(Ekiz, 2003, 99, akt. Mazlum, 2017). 
c) Araştırma verileri çoğunlukla evreni temsil eden
örneklem grubu üzerinden değerlendirilmektedir. Eğer ki bir araştırmacı; olay, olgu, nesne ya da kişileri
incelerken çeşitli dışsal değişkenleri kontrol ediyorsa
ve bu değişkenler arası ilişkilere nedensellik açısından
1.7.1.2. İlişkisel Araştırma
da değerlendiriyorsa tercih edeceği araştırma türü
deneysel desen olmalıdır (Mazlum, Mazlum, 2017).
Korelasyonel (İlişkisel) Araştırma
Deneysel desen türleri şu şekildedir (Karasar, 2012, 96-
Değişkenler arası ilişkileri yordamaktadır bu nedenle
99):
bazı kaynaklarda betimsel araştırma türlerinde de yer
almaktadır. İki veya daha çok değişkenin arasında
gerçekleşen birlikte değişim sürecini ya da derecesini a) Deney öncesi desenler (zayıf deneysel desenler); bu
belirlemek amaçlı kurulan modellerdir. Neden sonuç deney desenlerini gerçek anlamda bir deney niteliği
çıkarımında bulunulmaz sadece birlikte değişim taşımazlar. Bilimsel olarak değerleri sınırlıdır.
süreçler irdelenir. İlişkisel tarama modellerinin
uygulama alanları aşağıdaki birkaç örnek cümle ile b) Gerçek deneysel desenlerin ön koşulu seçkisiz atama
açıklanmaya çalışılmıştır (Karasar, 1998): (örnekleme) ile oluşturulmasıdır.  Birden çok grubun
kullanılmaktadır.En yüksek bilimsel değere sahiptirler.
 Sigara içme alışkanlığı ile akciğer rahatsızlığına Mutlaka bir deney ve bir kontrol grubunun bulunmak
yakalanma durumu durumundadır.

 Ailelerin ekonomik düzeyleri ile çocuklarının eğitim c) Yarı deneysel desenler; bazı durumlarda gerçek
deneysel desenlerin gerektirdiği kontrollerin yeteri
başarıları
kadar sağlanamayabilir. Bu tip durumlarda yarı

Hicran PARLAT Sayfa 6


deneysel desenlerden yararlanılır. Bu desenler bazı ve uygulayıcı arasında işbirliği içermesidir (Richey,
durumlarda çeşitli sınırlılıklardan kaynaklandığı için Klein, 2007, akt. Çinici, 2014).
yapılabileceğin en iyisi olarak değerlendirilebilir.   Bu Tip1: Ürün ve Araç Tip 2: Model Araştırması
desen, özellikle sosyal bilimlerde yapılmakta olan Araştırması
araştırmalarda kullanılmaktadır.  
Vurg Belirli bir ürün veya Model geliştirme,
 Tek Denekli Araştırma u program tasarım ve geçerleme ve kullanım
geliştirme ve/veya çalışması.
değerlendirme projeleri
Tek denekli araştırma modeli nitel araştırma çalışması.
kategorisinde yer almaktadır ancak aynı zamanda
deneysel model içinde de yer aldığından deneysel Çıktı Belirli ürünlerin Yeni tasarım ve geliştirme
geliştirilmesi sürecinde prosedürleri veya modelleri
modelin altında yer verilmiştir. öğrenilen dersler ve ve bu modellerin
kullanımını kolaylaştıracak kullanımını kolaylaştıran
Herhangi bir uygulama biçimini, durumunu ya da koşulları analiz etmek. koşullar
herhangi bir müdahale etkisinideneysel olarak
incelemektedir. Tek bir katılımcı ile veya bir grup Bağlama Genelleştirilmiş sonuçlar
katılımcı ile gerçekleştiğinden tek denekli desen olarak Özgü sonuçlar
adlandırılmaktadır(Christensen, Johnson  ve  Turner,  Şekil 3: Tasarım geliştirme araştırma (Richey ve Klein,
2015,  342; akt.Büyüköztürk vd., 2011). 2007 akt. Çinici, 2014).

 Örnek 1:Özel bir anaokulunda rehberlik biriminde Meta Analiz


çalışmakta olan Feyza Hanım’ın kişiler arası
ilişkilerindeki olumsuz davranışların belirlenmesi ve bu
davranışları geliştirmeye yönelik çözüm önerilerinin Meta-analiz yönteminde, herhangi bir belirlenen
getirilmesi ve bu çözüm önerilerinin etkisinin konuda daha önceden yapılmış ya da eş zamanlı
incelenmesi tek denek desenli bir araştırma örneği yapılmış birbiri ile ilişki içinde olmayan birçok
olabilir. araştırma sonuçlarını birleştirme ve elde edilen bu
verilerden yola çıkarak bu verilerin istatistiksel olarak
analiz etme yöntemidir (Akgöz, Ercan, Kan, 2004).
Örnek 2: Bir özel öğretim merkezinde çalışmakta olan Meta-analiz, benzer konu ile ilgili farklı çalışmalardan
bir öğretmenin öğrencilerinde bir ilerleme olmaması, elde edilen sonuçların birleştirilmesi ve konu ile ilgili
öğrencilerinin davranışlarında olumsuz yönde eleştirilerin yeniden gündeme alınması yöntemi olarak
değişimlerinin olması üzerine bir araştırma değerlendirilebilir.Meta analiz nicel yöntemleri
planlandığında öğrencilerinin olumsuz davranış kullanması ile özgül olduğu düşünülmektedir (Akgöz,
gösterme durumları, geliştireceği çözüm önerilerinin ne Ercan, Kan, 2004).
derece işe yaradığının kontrol edildiği bir araştırma da
tek denek desenli bir araştırma şeklinde kurgulanabilir
Meta analizin dört ana amacı olduğu söylenmektedir
(Saks, Berrier, Reitman, Ancona-Berk, Chalmers,
Ayrıca nicel araştırma türlerinde tanımlanabilecek ve 1987; akt. Akgöz, Ercan, Kan,2004):
alanda sıklıkla ismi geçen iki araştırma türünden de bu
kısımda nicel araştırma deseni altında yer vermek
uygun olacaktır. Bunlar tasarım geliştirme ve son 1. Örnek büyüklüğünü arttırarak istatistik açıdan
dönemde yaygınlığı gittikçe artan meta analizdir. anlamlılığakatkıda bulunmak,
Aşağıda bu iki araştırma türüne de yer verilmiştir.
2. Belirlenen herhangi bir konu ile ilgili birbiri ile
 Tasarım ve Geliştirme Araştırması ilişkisi olmayan birden fazla çalışmanın sonuçları
birbirinden farklı olduğunda oluşan belirsizlik ile ilgili
karar vermek,
Tasarım geliştirme araştırmalarında belirli bir tasarım
ve geliştirme süreci veya bu sürecin etkileri
incelenmektedir. Tasarım geliştirme araştımaları aynı 3. Etki büyüklüğünün (“effect size”) tahminlerini
zamanda bir bütün olarak tasarım ve geliştirme sürecini geliştirmek,
içerebilmekle beraberbu süreç ile ilgili bileşenlerinde
araştırılmasına ait çalışmalar olabilmektedir. Böyle bir 4. Bazı durumlarda araştırmanın ilk aşamasında akla
araştırma diğer araştırmacıların tasarım ve geliştirme gelemeyen sorulara ya da problemlere cevap bulmak
çalışmalarını da inceleyebilmektedir. Her iki durumda 1.7.2. Nitel Araştırmalar
da, tasarım ve geliştirme etkinlikleri ile süreçler Fraenkel ve Warren (2000) nitel araştırmayı “...
üzerinde çalışılma arasında kesin bir ayrım Araştırmacının kendiliğinden, doğal olarak oluşan
bulunmaktadır. En önemli özelliği nitel ve nicel olguları tüm karmaşıklığı içinde incelemesi,
teknikleri geniş bir perspektifle ele alarak araştırmacı

Hicran PARLAT Sayfa 7


irdelemesi” olarak ifade etmektedirler (akt. Topkaya, değerlendirilebilmektedir.  Odak grup görüşmelerinde
2006). 6-10 kişi en uygun sayıdır. Daha az kişi ile çalışmak
güvensiz olmaktadır, daha fazlası ise zordur. Fakat yine
Nitel araştırma, gözlem, görüşme ve doküman analizi de bu tip araştırmalarda birkaç grubun görüşlerinin
gibi nitel veri toplama yöntemlerinin kullanıldığı, alınması daha güvenilir olacaktır.
algıların ve olayların doğal ortamda gerçekçi ve
bütüncül bir biçimde ortaya konmasına yönelik bir Gözlem; Nitel verilerin hepsinin doğrudan
sürecin izlendiği araştırma türüdür (Arslan, 2012). Nitel görüşmelerle sağlanamadığı durumlar da
araştırma, belli olgu veya olayları kendi doğal ortamları olabilmektedir. Bu tip durumlarda doğrudan gözlem
içerisinde çok yönlü ve uzun süreli olarak yapmak daha uygun olabilmektedir.
derinlemesine incelemektir (Işıkoğlu, 2005).  Bir başka Bölüm Özeti
tanıma göre nitel yöntem; herhangi bir şekli, istatistiki Bu bölümde çocuk gelişimi alanında araştırma
verileri ya da sayısal araçları kullanmadan yapılan, yapılırken nelerin göz önüne alınması gerektiği
yoruma dayalı bir araştırma tekniği türüdür (Altunışık hakkında fikir sahibi olduk. Bir araştırmaya giriş
vd., 2007: 248). Sosyal bilimlerde, sosyoloji, psikoloji, yapmadan önce bilimin ne demeke olduğunu tartıştık.
eğitim, ekonomi gibi alanlarda, genellikle bilimsel Sonuç olarak bir araştırmanın bilime yol gösterdiği
araştırmaların ana kaynağını birey ve toplum üzerinde durduk. Bilimsel araştırmanın tanımını,
davranışları oluşturduğunda yapılan çalışmalarda nitel önemini aktardık.  Bir araştırma yapılırken ve bu
yöntemlere sıkça yer verilmektedir. araştırmanın bilimsel olmasını istiyorsak buna ilişkin
tutum geliştirilmesi gerekliliği ve  bu tutumun nasıl
Nitel ve nicel araştırmaları ayıran en temel nokta olması gerektiğine ilişkin kısaca bilgilendik.  Ardından
örneklem seçimidir. Nitel araştırmalarda asıl amaç bir araştırmanın aşamaları, araştırmaya ilişkin temel
örneklem üzerinden evrene genelleme yapmak değildir. kavramlar, bilimsel araştırma yöntemleri hakkında fikir
Bu nedenle nicel araştırmalarda aşağıda anlatılan farklı sahibi olduk.
örnekleme yöntemleri kullanılmaktadır (Topkaya,
2006). Nitel araştırmaların en önemli kısıtlarından 2. BEBEKLİK DÖNEMİ ARAŞTIRMALARI
birisi genelleme yapılamamasıdır. Giriş
Bu bölümde ele alınacak olan bebeklik dönemi kitap
Nitel araştırmada üç veri toplama yaklaşımı vardır; içerisinde yer alan diğer gelişim dönemlerinin temelini
görüşme, odak grup görüşmesi ve gözlem.  oluşturan, (hamilelik dönemi ile birlikte ele
alındığında) diğer gelişim dönemlerine nazaran en hızlı
Görüşme yöntemi ile veri toplama üç yöntemle ve kapsamlı gelişimin görüldüğü, insan gelişimi için
gerçekleştirilebilir. Yapılandırılmış;Tıpkı anketlerde oldukça önemli bir süreçtir. Bebeklik döneminde yer
olduğu gibi sorular önceden belirlenmiştir. Sıklıkla bu alan kritik dönemler ilerki dönemlerin gelişimini
soruların dışına çıkılmaz.Yarı yapılandırılmış; bu olumlu veya olumsuz etkilemesi sebebiyle hem
formlarda açık uçlu sorular da vardır. Bu tip ebeveynler hem de eğitimciler tarafından iyi bilinmesi,
görüşmelerde görüşen kişi ve görüş veren kişi bazı bebeğin ihtiyaç duyacağı desteğin verilmesine imkan
konularda derine gidebilmektedir. Ancak görüşmeyi sağlayacaktır. Bu sebeple bu bölümde hamilelik
planlayan kişi çok dikkatli olmalı, konudan sapmalara döneminden itibaren ele aldığımız bebeklik
izin vermemesi gerekmektedir.Yapılandırılmamış dönemindeki bilişsel, sosyal, duygusal ve dil gelişimi
görüşmeler: Yapılandırılmamış görüşmede sorular ile ilgili genel bilgiler edinmek ve bu dönem hakkında
yapılandırılmamış, önceden belirlenmemiştir. İstenilen yapılan güncel araştırmalar hakkında bilgi sahibi olmak
ya da veri toplanması beklenen konuda derinlemesine son derece öenmlidir
gidilebilir. Verilen yanıtlar bir sonraki soru açısından 2.1. Hamilelik Dönemi, Doğum ve Yeni Doğan
da yönlendirici olabilmektedir. Bebeklik dönemi doğumdan itibaren başlayıp 2 yaşına
kadar devam eden bir zamanı kapsamaktadır. İnsan
Görüşme tekniğinin en önemli özelliklerinden biri ve yaşamının erken dönemine dair bilgiler edinmek
nitel araştırmanın asıl amacı görüşülen kişinin ya da felsefeciler ve bilim insanları için önemli olmuştur.
kişilerin düşüncelerini ortaya çıkartmak olmalıdır. Bu Bebeğin gelişimi kalıtım ve deneyim ile birlikte
nedenle görüşülenlerin, anlam dünyalarını, duygu ve şekillenerek devam eden bir süreçtir. Bebeklik dönemi
düşüncelerini anlamak, nicel görüşmelerden farklı fiziksel ve bilişsel gelişimin son derece hızlı olduğu bir
olarak yüzeysel değil daha derinlemesine bilgi edinmek gelişim dönemidir. Bebeklik ve sonraki dönemlerdeki
esastır(Ergün 2005). gelişimi anlayabilmek için kalıtımın genel hatlarıyla
bilinmesinde önem vardır. Kalıtımın baskın olduğu
Odak grup görüşmesi; Bazı durumlarda birçok kişi ile hamilelik süreci genel hatlarıyla spermin, fallop
görüşmek ve bu kişilerden görüş almak gerçeği tüplerinde yumurtayı döllemesi ile birlikte başlar.
yansıtmamaktadır. Bu tip durumlarda uzman gruplarına Yumurtanın döllenmesinden itibaren 2 hafta boyunca
başvurulabilmektedir. Odak görüşmesi için uzman zigot, 2-8 hafta arasında embriyo, 8-40 hafta arasında
kişilerle yapılan görüşme yöntemi olarak fetüs adını alır (Bornstein, Arterberry & Lamb, 2013).

Hicran PARLAT Sayfa 8


Da Vinci’ye ait fetüs çizimleri mutasyonlar ve deformasyonlar sebebiyle de bazı
hastalıklar (Down Sendromu, Turner Sendromu vb) de
Hamilelik döneminde gerçekleşen gelişim (Berk, bebeğin gelişimini etkilemektedir. Çevresel faktörlere
2012). bakıldığında ise önemli bazı noktalar mevcuttur bunları
şöyle özetleyebiliriz;
Yukarıdaki şekilde hamilelik döneminde gerçekleşen
gelişimin detayları aylara göre ele alınmıştır. Verilen Annenin yaşı; 17 yaşından küçük ve 35 yaşından büyük
bu aylar yaklaşık olarak hesaplanan sürelerdir bununla annelerin bebeklerinde gelişimsel anomali olma
birlikte bu süreler kesinlik ifade etmez. Fetüsün ihtimali yüksektir. Günümüzde kadınların ilk
gelişiminde bireysel veya çevresel farklılıklar sebebiyle çocuklarına  sahip olma yaşları geçmişe göre değişim
bazı ufak süre farklılıkları olabilir. Hamilelik dönemi göstermektedir (Berk, 2012).;
ile ilgili kritik dönemleri incelemek gerekirse 3.
haftadan itibaren merkezi sinir sistemi oluşmaya başlar Amerika’da 1970 ve 2005 yıllarında kadınların ilk
kalbi oluşturacak hücrelerde artışlar görülür. 4. haftada çocuk sahibi olma yaş oranları
kalp belirginleşmeye başlayarak işlevini yerine
getirmeye başlar. Bu sebeple kaynaklarda kalp ilk Annenin kullandığı ilaçlar; Hamilelik boyunca ilaç
gelişen organ olarak tanımlanmaktadır. Merkezi kullanımı zorunlu olmadıkça doktorlar tarafından
sistemin gelişmeye başlamasıyla birlikte beyin oluşumu tavsiye edilmez.
4. hafta da başlar. Kollar ve bacaklar 4.-5. haftalar
arasında gelişmeye başlar. Kafada oluşmaya başlayan Annenin sağlığı (Egzersiz, beslenme ve zararlı
ilk organ gözdür. Genital organlar 8.-9. haftalarda alışkanlıklar); Sigara, alkol ve uyuşturucu gibi
gelişmeye başlar (Berk, 2012). Bebeğin temel organları maddelerin bebeğin gelişimine zarar verdiği
farklılaşmaya başladıktan sonra 2. aydan itibaren kemik bilinmektedir. Hamile kalmayı planlayan anne
hücreleri oluşmaya başlar, 3. aydan itibaren yutkunma adaylarının hamilelik öncesinde bu maddeleri
ve refleks davranışları görülmeye başlar bu refleks kullanmayı bırakması, belli bir süre toksit maddelerin
davranışlar ve bebeğin uzuvlarını hareket kapasitesinin bedeninden atılmasını bekledikten sonra hamilelik
artmasıyla birlikte anne 4. aydan itibaren bebeğin sürecini planlaması tavsiye dilmektedir. Hamilelik
hareketlerini hisseder. 6. bebeğin ciğerlerindeki süresince annelerin protein, yağ ve karbonhidrat
gelişmeye paralel olarak nefes alma ve ağlama alımına dikkat ettikleri dengeli bir beslenme rutini
davranışlarını yapabilecek seviyeye gelmiştir. 7. ayda oluşturmaları ve yürüyüş gibi basit egzersizler
ciğer gelişim hızı artar öyleki erken doğum ile dünyaya yapmaları tavsiye edilmektedir.
gelmesi halinde kendi başına hayatta kalabilecek
seviyeye gelmiştir. Bu sebeple 7. Ay yaşama yaşı (the
age of viability) olarak da anlandırılmaktadır. Bununla Travma; Hamilelik sırasında yaşanan fiziksel veya
birlikte gelişen teknoloji ile birlikte 7 aydan daha erken psikolojik travmaların bebeği gelişimi üzerinde
doğan bebeklerin de hayatta kalma ihtimali de vardır olumsuz etkiler bırakabilir (Berk, 2012; Bornstein,
(Bornstein, Arterberry & Lamb, 2013). Arterberry & Lamb, 2013).

Döllenmenin ardından ortalama olarak 280 gün sonra


(9. aydan sonra 1. veya 2. haftada) doğum gerçekleşir. 2.2. Bebeklik Döneminde Fiziksel (Motor) Gelişim
Günümüzde hala doğum sürecinin tam olarak neden ve Fiziksel gelişimin bilim dünyasında geniş bir araştırma
ne zaman gerçekleşeceğine dair net bir bilgimiz alanı olarak ele alınması Gessell öncülüğünde
olmamasına rağmen annenin hipofiz bezinden başlamıştır. Bebeklik döneminde fiziksel gelişim
salgılanan oksitosin hormonun uterusu uyararak bu yenidoğan refleksleri ile başlayıp, istemli, kontrollü,
süreci başlattığını biliyoruz. Uyarılmanın ardından planlı ve amaçlı fiziksel aktivitelere dönüşür. Bebeğin
başlayan doğum süreci 3 aşamada gerçekleşir. hareketlerindeki bu farklılaşmalarda bilişsel gelişimin
Doğumun ilk aşamasında, rahim ağzı kasılarak 10-12 önemli bir yeri vardır. Beyindeki hareket ve denge
santimetreye kadar açılır, ikinci aşamasında doğum merkezlerinin gelişmesi, plan yapma ve uygulama gibi
kanalına gelen bebeğin önce başı, sonra omuzları ve yürütücü işlevlerin gerçekleştirildiği frontal lobun
ardından tüm vücudu rahimden dışarıya çıkar. Üçüncü gelişimi bebeğin fiziksel gelişimini desteklemekte ona
ve son aşamada anne karnında bebeğin beslenmesinden yeni deneme imkanları sunmakta, öğrendiklerini
sorumlu olan plasenta rahimden dışarı atılır. Böylece hatırlamasına ve tekrar yapmasına olanak
doğum tamamlanmış olur (Steinberg, Vandell & sağlamaktadır. Bebeklerin fiziksel gelişimleri çevre
Bornstein, 2010). koşullarından etkilenir. Beslenme ve uyku fiziksel
gelişim için son derece önemli iki çevresel etmendir
Hamilelik döneminde bebeğin gelişimini etkileyen bazı (Savelsbergh, 1993).
etmenler vardır. Bunlar kalıtım ve çevresel faktörlerdir.
Kalıtım ile geçen bazı hastalıklar (Albino, Hemofili vb) Fiziksel gelişim de baştan ayağa, içten dışa ve büyük
olduğu gibi döllenme sırasında meydana gelen kaslardan küçük kaslara doğru bir yol izlemektedir. Bu

Hicran PARLAT Sayfa 9


yüzden bebeklik döneminde kafanın gövdeye oranı dünyaya gelmektedir (Bergen, Davis & Abbitt, 2015).
oldukça büyükken ileri yıllarda bu oran azalmaktadır Bebeklerin beyin yapısındaki nöronların sayısı, işlevleri
Baş gövde oranına benzer şekilde kol ve bacaklar da ve bilişsel beceri kapasitelerinin çevreden etkilenme
gövdeye göre daha uzundur ve bu oran da yaş ile düzeyleri ilk ikiz ve evlat edinme vakalarındaki
birlikte azalır (Berk, 2012). incelemeler ile birlikte 1920’li yıllarda başlamıştır. Bu
çalışmalar ile birlikte günümüzde bilişsel gelişimin
Gelişim dönemlerinde başın gövdeye oranları (Berk, kalıtımsal yeterliliklere bağlı olduğu fakat çevresel
2012). etmenlerin etkisine maruz kalarak ile şekillendiği
görüşü kabul görmektedir (Fulker ve Plomin, 2001).
Bebeklik döneminde doğumdan itibaren yüksek bir
ivme ile devam eden boy ve kilo artışı diğer tüm Bilişsel gelişim üzerine çalışan araştırmacılar bebeklik
gelişim dönemlerinden çok daha hızlıdır. Yeni doğan dönemini farklı gelişim basamakları altına alsalar da bu
bebeklerde ortalama boy 48-53 cm, ortalama kilo ise dönemdeki gelişimin oldukça hızlı olduğu, beyin
3.250-3.500 gramdır. Doğumdan itibaren geçen birkaç gelişiminin büyük bir kısmının 0-4 yaş arasında
gün içerisinde bebeklerin ağırlıklarının %5-7 arasında gerçekleştiği noktalarında hemfikirdirler. Bilişsel
düşmesi ise normal olarak kabul edilmektedir. Yaklaşık gelişim alanında çalışan Piaget bebeklik dönemini
aynı kiloda olsalar bile kız bebeklerin vücutlarındaki “Duyu-Motor Dönemi (0-2 yaş)” olarak belirtir. Bu
yağ, erkek bebeklerde ise kas oranlarının daha yüksek dönemin başında bebeğin kendisini çevreden
oldukları bilinmektedir (Tepeli, 2010). ayıramadığını duyusal bir benmerkezciliğin olduğunu
belirtir. Kendisinin, annesinin veya çevresinde bulunan
Fiziksel gelişim ince ve kaba motor gelişimi olmak diğer insanların birbirlerinden ayrı canlılar olduklarını
üzere iki şekilde ilerler. El ve ayaklarda bulunan küçük kavrayamazlar. Bu dönemde anne bebeğin görme
kas gruplarının gelişiminden; İnce motor gelişimi, alanının dışına çıktığı anda bebek için yok olur (nesne
bacak, kol vb büyük kas gruplarının gelişiminden; devamlılığı yoktur). 8. aydan itibaren nesne devamlılığı
Kaba motor gelişimi şeklinde bahsedilir. Bebeklik gelişmeye başlar. Bu dönemde önünden kaldırılıp
döneminde gerçekleşen fiziksel gelişim uterus saklanan oyuncağının yok olmadığını bilir ve onu
içerisindeki 4. Ay ile doğumdan sonraki 1 yaşa kadar aramaya başlar (Bergen, Davis & Abbitt, 2015; Mix,
“Refleks hareketler dönemi” ve 0-2 yaşları arasında Huttenlocher & Levine, 2002).
“İlkel hareket dönemi”ni kapsamaktadır. Bu dönemde
gerçekleşen fiziksel gelişime dair önemli tarihler Piaget’in genetik epistemoloji teorisinin ilkeleri
bireysel farklılıklara göre değişmek ile birlikte ortalama arasında, yaşamın ilk 18-24 ayı boyunca bebeklerin
olarak şöyledir (Levine ve Munsch, 2018); sembolik kapasiteden ve dolayısıyla zihinsel olarak
nesneleri ve olayları temsil etme yeteneklerinden
yoksun oldukları düşüncesi yer almaktadır. Bebeklerin
 10. aydan itibaren bebekler desteksiz oturmaya
yaklaşık 3 yaşına kadar, hafıza gelişimlerinin yeterli
başlar.
seviyede değildir bu yüzden (bebeklik döneminde belli
başlı bir travma yaşamamış) çoğu yetişkin 3-3.5
 7.ayda başlayan emekleme davranışları 10. Ayda tam yaşından daha önceki anılarını hatırlayamazlar (Bauer,
anlamıyla bir emeklemeye dönüşür. 2010). Hafızadaki bu zorluklar 3 yaşının altındaki
bebeklerin bilişsel gelişimleri konusunda fikir
 6. Ayda belirmeye başlayan süt dişleri 8. Ayda edinilmesini sağlayan bazı testlerin yapımını da
tamamen çıkar zorladığı için 3 yaşın altındaki bebeklere böyle testlerin
uygulanmasına karşı çıkan bilim insanlarının sayısı
 12. Ayda iki ayağı üzerinde dengeli bir şekilde ayağa oldukça fazladır. Bununla birlikte bu dönemdeki
kalkar bebeklerin bilişsel gelişimleri dil becerileri ile
ölçülmektedir. Çünkü dil gelişimi ve bilişsel gelişim
birbirini yordayan (birbiri hakkında fikir sahibi
 12-14. Aylarda yürür. olunmasına yarayan) iki gelişim alanı olarak kabul
edilmektedir (Fulker ve Plomin, 2001).
2.4. Bebeklik Döneminde Dil Gelişimi
2.3. Bebeklik Döneminde Bilişsel Gelişim Dil, sözel olan ve sözel olmayan iletişim araçları ile
20.yy sonu ve 21. yy başlarından itibaren gelişen bilgi alışverişini gösteren çeşitli etkileşimli, iletişimsel
teknoloji ile birlikte beyin gelişiminin elektriksel ve davranışlar olarak karakterize edilebilir. Konuşma
kimyasal görüntülenmesini kolaylaştıran cihazlar algısı, agulama, anlamsız sesler ve mimikler oluşturma,
ortaya çıkmıştır. Bu gelişmeler ile birlikte günümüzde el hareketi ve ilk sözcükler gibi dil öncesi iletişimsel
insan beyninin %71’lik kısmının 0-20 yaşları arasında davranışların gelişimine ilişkin araştırmalar bunların bir
olgunlaşır. Bu olgunlaşma sürecinde kişinin yaşadığı çocuğun dil repertuarında yaşamın ilk 2 yılında ortaya
deneyimler, erken çocukluk döneminde oynadığı çıktığını ve sonraki dil gelişiminin temelini
oyunlar, beslenme şekli gibi birçok etmen vardır.
Yenidoğan bebekler beyinlerinde 100 milyar nöron ile

Hicran PARLAT Sayfa 10


oluşturduğunu göstermektedir (Young, Schmitz, Corley ebeveynler ve çevre ile iletişim için son derece
& Fulker, 2001). önemlidir. Öyle ki bebeklerin bu iletişimin bir anda
kesilmesi ile birlikte korku, endişe gibi duygular
Bebeklerde dil gelişimi hamilelik dönemine kadar hissettikleri sabit yüz deneyi ile gözlemlenmiştir (Berk,
uzanmaktadır. Hamilelik döneminde annenin bebekle 2012).
konuşmasının, bebeğin dil gelişimi için önemlidir.
Ayrıca ikidillik de dil gelişiminin hızını ve kelime Bebeklerin etrafındaki insanları anlamadaki başarısı
dağarcığını etkileyen önemli bir etmendir. Bebeklik onun hayatta kalmasına hizmet eden bir durumdur fakat
dönemi dilin fonolojik, anlambilimsel ve dilbilgisel bu duygu farkındalığının öncesinde onu hayata
düzenleri hakkında fikirlerin ortaya çıktığı bir tutmakta başarılı kılan başka bir duyusal becerisi
dönemdir. Bebek bu dönemde nesne-isim arasındaki ilk vardır. Şöyle ki; At yavruları (tay), aslan, fil vb diğer
bağı kurar ve ardından dil kurallarına tamamen memeli hayvanların yavruları doğduktan dakikalar
uymamakla birlikte bir dilbilgisel düzen oluşturmaya sonrasında yürüme kabiliyetine sahipken insan yavrusu
başlar. Bu düzeni oluşturan dil gelişim dönemleri ise 0- diğer canlıların yavrusuna kıyasla çok daha uzun süre
12 aylar arasında “agulama evresi“, 12-18 aylar bakıma ve korunmaya muhtaçtır. Bebeklerin, özellikle
arasında tek sözcük evresi ve 18-24 aylar arasında iki kendi ebeveynlerine, “tatlı” görünmelerinin bu uzun
kelimeden oluşan cümlelerin kurulduğu “telgrafik bakım sürecini kolaylaştıran bir duyusal beceri olarak
konuşma” evrelerinden oluşmaktadır. (Saylor ve kabul edilmektedir (Steinberg, Vandell & Bornstein,
Ganea, 2018). 2010).  Bebeklerin hayatta kalmalarını kolaylaştırıcı bir
diğer etmen de duyguları ve bu duygularını ifade
Dilin bebeklik döneminde nasıl kazanıldığı ile ilgili edebilme yetileridir. Bebekler istek ve ihtiyaçlarını bu
farklı kuramlar farklı açıklamalarda bulunmuşlardır. duygular ile ebeveynlerine iletir ve geçen zaman ile
Davranışçı kuram savunucularından olan Skinner dil birlikte büyüyen bebek diğer insanlarla sosyal ilişkileri
gelişiminde pekiştireçlerin son derece önemli olduğunu yine bu duyguları aracılığıyla gerçekleştirir. Bu
söylemektedir. Özellikle kelimelerin öğrenilmesinde duyguların bir gelişim sırası izlediğini belirten Bridges
(acıkan bebeğin “mama” dedikçe doyurulduğunu bebeklerin doğdukları anda hoşlarına giden ve
öğrenmesiyle her acıktığında bunu söylemeye gitmeyen durumlarda tepki gösterdiklerini 3. aydan
başlayarak mama kelimesinin yemekle ilişkisinin olumsuz duygularını çeşitlendirmeye başladıklarını
öğrenilmesi gibi) son derece önemli olduğunu belirtmiştir. 4. aydan itibaren ebeveynlerinin olumsuz
savunmaktadır. Bandura sosyal öğrenme kuramı yüz ifadelerini anlamaya başlaması bebeklerin
çerçevesinde bebeklerin taklit ve tekrarlar yoluyla dil sosyalleşme serüveninde önemli bir rol oynamaktadır
gelişiminin edinildiğini söylemektedir. Bilişsel kuramın (Hay, 2019).
kurucusu Piaget duyu ve devinimler yoluyla
düşüncelerin gelişerek dil gelişiminin zeminin Katherine Banham Bridges’in Aylara Göre Klasik
oluşturulduğunun ve zamanla bu düşüncelerin Duygu Gelişim Modeli (Hay, 2019).
aktarımının yani dil yapısının öğrenildiğini
savunmuştur. Biyolojik (psiko-lingustik) kuram Sosyal öğrenme, etrafındaki dünyayı algılayabilmek
öncülerinden Chomsky ve Lenneberg ise dil ediniminin için insanları taklit ederek ve gözlemleyerek öğrenen
biyolojik temellere dayandığını, doğuştan getirilen bir bebekler için özellikle son yıllarda televizyon, tablet ve
konuşma mekanizmasının varlığını savunmuş ve telefon gibi akıllı cihazların da sosyal öğrenmenin içine
çevrenin bu mekanizmanın işlemesinde son derece girdiği söylenebilir (Barr & Linebarger, 2016). Sosyal
önemli rol üstlendiğini belirmişlerdir (Tümkaya, 2018). öğrenmenin gerçekleşmesinde bilişsel gelişimin de
2.5. Bebeklik Döneminde Sosyal ve Duygusal katkısı da göz ardı edilemez. Premotor kortexte
Gelişim bulunan “ayna nöron”lar sosyal öğrenmede önemli rol
Bebeğin duygularını, sosyalleşmenin temeli oynamaktadırlar. Ayna nöronlar başka bir canlının
sayılabilecek olan varlığını ifade etme çabası dünyaya yaptığı hareketi izlerken, o hareketi sanki kendisi
geldiği anda ağlamaya başlamasıyla başlar. Bu ağlama yapıyormuş gibi beyninde aynı bölgenin aktive
ilk toplumlarda “cennetten koparak dünyaya gelmeye olmasını sağlamaktadır. Makak maymunlarıyla yapılan
yakılan bir ağıt” olarak görüldüğü zamanlardan, deneyde maymunların muzu almak için hareket
anneyle ve dünyayla ilk iletişime geçme çabası, olarak ettiklerinde aktive olan beyin hücrelerinin, maymunlar
algılanmaya başlanmıştır. Bebekler ağlayarak kendi hareket etmeden bakıcılarının muzları alırken
istek ve ihtiyaçlarını annelerine gösterirler. Bu izledikleri anda da aktive oldukları görülmüştür. Bu
bağlamda yapılan çalışmalar da bebeklerin sayede sadece gözlem yoluyla bir beceri
acıktıklarında bir yerleri ağrıdığında veya ebeveyninin kazanılabileceği veya geliştirilebileceği öngörülmüştür
ilgisini istediklerinde farklı şekillerde (ton ve (Berk, 2012).
frekanslarda) ağladıkları görülmüştür. Yani bebeğin
kullandığı ilk dili ve sosyalleşme hareketleri ağlamadır Sosyalleşmenin temelleri anne ile sağlıklı bağlanma
(Michelsson, Barra ve Michelsson, 2011). Ağlamanın sonucunda atılır. Anne tarafından sevildiğini hisseden,
dışında çıkarılan diğer sesler de benzer şekilde ihtiyaçlarının sevgi ile ve istediği her an karşılanacağını

Hicran PARLAT Sayfa 11


bilen bebekler bu dönemde anne ile sağlıklı bağlanma Kural 3. Gizlilik; Araştırma verilerinin üçüncü
gerçekleştirir. Bu bağlanma sayesinde diğer insanlarla kişi/kurum/kuruluşlar ile paylaşılmayacağına dair
sosyalleşmesi kolaylaşır. Bebeklik döneminde bebeğin araştırmacıların vermesi beklenen yazılı söz.
sevgi ihtiyacının karşılanması sadece sosyal gelişimini
olumlu etkilemekle kalmaz bebeklerin fiziksel, bilişsel Kural 4. Geridönüt; Araştırma sonuçlarının ailelerle ve
ve dil gelişimlerini de olumlu etkilemektedir kamu ile paylaşılması.
(Seligman, 2018).
2.6. Bebeklik Döneminde Gelişimin Kural 5. Çıkarımlar; Medyada ya da toplum arasında
Değerlendirilmesi sonuçların yanlış anlaşılmaması için sonuçlar insani
Bu bölüm kapsamında incelenen gelişim alanlarının yönler göz önüne alınarak yapılması ve yayımlanması.
içerisinde son derece hayati olan, insanın ileriki
yaşamında hayatta kalması için elzem becerilerin kritik Kural 6. Suistimal; araştırmacıların bağlı bulunduğu
dönemlerinin bebeklik döneminin içinde yer alması bu üniversitelerin araştırmayı inceleyerek araştırmanın
dönemin sahip olduğu önemi göstermektedir. Bebeklik uygulanmasının etik olarak uygun, araştırmacıların
döneminde maruz kalınan davranışlardan, ebeveynlik araştırma konusu hakkında yetkin, bebeklerle
tutumlarından, mahrumiyet veya aşırılıklardan, insanın çalışmaya uygun kişilik özelliklere sahip olduğuna dair
hayatı boyunca etkileneceğini, bu dönemde yerleşen üniversite etik kurulu kararı vermesi ve olumsuz bir
korku ve doyurulmamış isteklerin sonraki yıllarda durumda harekete geçebilecek yetkinliğe sahip olması
kendini göstereceği başta ünlü psikanalist Freud olmak
üzere bilim insanları tarafından vurgulanmıştır
Bebeklik döneminin sahip olduğu önem, bu dönemin
(Seligman, 2018).
anlaşılmasının gerekliliğini ortaya çıkartmaktadır.
Aşağıda bebeklik dönemini etkileyen etmenlere dair
Bebeklerin sahip olduğu yetenek ve beceriler, bazı güncel araştırmalara yer verilmiştir.
yetişkinler gibi konuşamamaları ve davranışlarında bu
becerileri yetişkinlerinkine benzer netlikte
Bebeklik Dönemi Araştırmaları
gösterememeleri uzun yıllar boyunca araştırmacıların
bebeklerin yeteneklerin olmadığı inancına bağlı
kalmasına sebep olmuştur. Günümüzde bebeklerin Makale adı: Ev Merkezli Anne-Bebek Eğitim
sahip olduğu becerilerin geleneksel kabul görmüş Programının 10-12 Aylık Bebeklerin Gelişimine
algıdan daha fazla ve kapsamlı olduğu inancı baskındır. Etkisinin İncelenmesi
Bu inancı test etmek amacıyla bebeklerin gelişimlerinin
ölçülebileceği yöntemler geliştirilmiştir. Bebeklerin Yazar Adı: Ayşegül Ulutaş Avcu, Zekeriya Çalışkan
bilişsel gelişimlerinin belirlenmesi amacıyla beyin
aktivasyonlarını elektrik dalgaları şeklinde algılamaya Yayınlandığı Dergi:Avcu, A. U., Çalışkan, Z. (2015),
yarayan EEG, sözel konuşmaya/saymaya benzer sözsüz Ev Merkezli Anne-Bebek Eğitim Programının 10-12
konuşma/sayma olanağı sağlayan ölçme araçları, Aylık Bebeklerin Gelişimine Etkisinin
bebeklerin göz hareketlerini takip eden yapay zekâ gibi İncelenmesi, Karabük Üniversitesi Sosyal Bilimler
çeşitli araçlar aracılığıyla bebek gelişimi hakkında Enstitüsü Dergisi, 5(2), 152-163.
detaylı fikir sahibi olma imkânlarımız bulunmaktadır
(Mix, Huttenlocher & Levine, 2002). Makale Türü: Araştırma, Nicel, Deneysel

Bebeklerle yapılan çalışmalarda geçmişte yapılan ÖZET


çalışmaların aksine (Örnek olarak Watson ve
arkadaşlarının yaptığı bebeklerde korku gelişimine dair
Little Albert Deneyi gibi ) günümüz araştırmacıların en  Çevrelerini basit refleksler ve fiziksel eylemler ile
çok önem verdiği konuların başında etik konusu yer anlamlandırmaya başlayan bebeklerin zaman geçtikçe
almaktadır. Bebeklerle çalışma yürüten araştırmacıların etraflarındaki bu yeni dünyayı anlamlandırırken anne,
dikkat ettikleri kurallar aşağıda sıralanmıştır (Steinberg, baba ve bakımı üstlenen diğer yetişkinler ile
Vandell & Bornstein, 2010); ilişkilerinden destek aldıklarını belirten araştırmacılar,
bu dönemdeki gelişimin desteklenmesi için sadece
bebekler ile değil bakımı üstlenen yetişkinler ile
Kural 1. Zararsızlık İlkesi; Deney sonucunda bebeğin birlikte hareket etmenin gerekliliği üzerinde durmuş ve
herhangi fiziksel, psikolojik bir zarar görmemesi. araştırmalarının amacını bu doğrultuda belirlemişlerdir.
Bebeklerdeki kişisel-sosyal, fiziksel ve dil gelişimi
Kural 2. Bilgilendirilmiş Onay Alımı; Bebeklerle alanlarına odaklanan araştırmacılar ev merkezli anne-
yapılacak her türlü işlemin ebeveynlere detaylı şekilde bebek eğitim programının bu gelişim alanlarını
aktarılarak, uygulamaların yapılmasını kabul ettiklerine destekleyici bir etkisi olup olmadığını belirlemeyi
dair yazılı onaylarının alınması. amaçlamışlardır. Bu amaca bağlı olarak eğitim
programın uygulanacağı deney grubuna 22 bebek ve
annesi ile 22 bebek ve annesini kontrol grubuna dahil

Hicran PARLAT Sayfa 12


ederek toplamda 10-12 aylık 44 bebek ve annesi ile Yazar adı: Ayşe Sonay Türkmen, Güley Arslan
çalışmayı tamamlamışlardır. Deney grubunda yer alan
anne ve bebeklere 0-36 aylık çocuklar için eğitim Yayınlandığı Dergi: Türkmen, A. S., & Arslan, G.
programı (MEB, 2013) temel alınarak hazırlanan (2016), Konya ili Selçuklu ilçesinde 0-3 yaş grubu
etkinliklerin yer aldığı eğitim programı günde 45 çocuğa sahip annelerin ninni söylemeye ilişkin görüş
dakika ve haftada bir gün olacak şekilde sekiz hafta ve uygulamalarının belirlenmesi, İzmir Dr. Behçet Uz
boyunca uygulanmıştır. Bebeklere uygulanan eğitim Çocuk Hast. Dergisi, 6(2), 113-118.
süresince annenin sözel ifadeleri, bebeğin oyuna aktif
katılımı, oyunlarında taklitleri kullanması, bağımsız Makale Türü: Araştırma, Nitel
hareket edebilmesi, hoşuna giden hareketleri tekrar
tekrar yapması, duygularını ses, jest ve mimikleri ile
ifade etmesi bebeğin kişisel-sosyal ve dil gelişimini ÖZET
desteklediği görülmüştür.
Bebeklik döneminde anne ile olan ilişkilerin bebeğin
Makale adı: 0-3 Yaş Arası Çocukların Gelişimsel ileriki yaşlarındaki gelişimi üzerinde olumlu etkisi
Değerlendirmelerinin Bazı Değişkenler Açısından olduğunu belirten araştırmacılar Türkiye’de bu bağın
İncelenmesi kurulmasında ninnilerin oldukça önemli kabul
etmektedirler. Bu sebeple Konya ili Selçuklu ilçesine
bağlı sağlık kurumlarına kayıtlı 0-3 yaş bebeği olan 180
Yazar Adı: Özlem Gözün Kahraman, Şehnaz Ceylan, anneden çalışmayı kabul eden 145 anne ile
Elif Korkmaz görüşülmüştür. Araştırmanın öncesinde gerekli etik
kurul izni, sağlık kurumları izni ve anne gönüllü
Yayınlandığı Dergi:Kahraman, Ö. G., Ceylan, Ş. ve katılım onay izinleri alınmıştır. Ninni ve anne-bebek
Korkmaz, E. (2016), 0-3 Yaş Arası Çocukların ilişkisi üzerine literatür çalışması yapan araştırmacılar
Gelişimsel Değerlendirmelerinin Bazı Değişkenler 22 maddeden oluşan anket formu hazırlamış ve bu
Açısından İncelenmesi, Mersin Üniversitesi Sağlık form sayesinde annelerin ninni söyleme hakkındaki
Bilimleri Dergisi, 9(2), 60-69. görüşlerini ve ninni söyleme davranışları hakkında
verileri toplamışlardır. Araştırmanın sonucunda
Makale Türü: Araştırma, Nicel, Tarama annelerin tamamının ninni söylemenin bebeklerinin
gelişimleri üzerinde olumlu etki bıraktığını düşündüğü
ÖZET ve %88,3’ünün ninni söyledikleri görülmüştür.
Ninnilerin en çok bebeklerin ruh sağlığı ve dil gelişimi
Bebeklik dönemi gelişiminin çeşitli değişkenler üzerine etkili olduğunu düşündüklerini belirten anneler,
açısından incelemeyi amaçlayan araştırmacılar, ninni söylerken bebeğin hoşuna giden hareketleri
Karabük ili içerisinde il kamu devlet hastanelerine yenilediklerini, ninnilerinde sevgi sözcüklerine sıklıkla
kayıtlı, normal gelişim gösteren 326 bebek (152 kız yer verdiklerini de belirtmişlerdir.
ve174 erkek) ile çalışmışlardır. Araştırmanın öncesinde
Karabük İli Kamu Hastaneler Birliği, Karabük Halk Makale Adı:Annelerin Bebeklik Döneminde Gelişime
Sağlığı Müdürlüğünden ve üniversite klinik İlişkin Bilgi ve Kaygı Düzeylerinin Değerlendirilmesi
araştırmalar etik kurulundan gerekli izinler alınmış,
bebeklerin ebeveynlerinden gönüllü katılım onay Yazar Adı: Alev Şahinöz, Aynur Bütün Ayhan
formları alınmıştır. Araştırmacılar bebeklerin gelişim
düzeylerini belirlemek amacıyla kullanan DGTT II Yayınlandığı Dergi: Şahinöz, A. (2020). Annelerin
ölçeğinin yanısıra bebeğin ve ailenin demografik Bebeklik Döneminde Gelişime İlişkin Bilgi ve Kaygı
bilgilerini elde etmek için kişisel bilgi formu Düzeylerinin Değerlendirilmesi, Türkiye Çocuk
kullanmışlardır. Araştırmanın sonucunda istatistiksel Hastalıkları Dergisi, 14(3), 249-257.
olarak anlamlı farklılaşmalar bulunmamakla birlikte
yüzdelik oranlara bakıldığında, geç doğan bebeklerin Makale Türü: Araştırma, Nicel, Tarama
normal ve erken doğan bebeklere göre şüpheli-anormal
gelişim gösterme yüzdelik oranının daha fazla olduğu
görülmüştür. Benzer şekilde istatistiksel anlamlı ÖZET
farklılaşma olmamasına rağmen akraba evliliğinden
doğan bebeklerin diğerlerine oranla şüpheli-anormal Bahsi geçen bu araştırmada 0-2 yaş arası bebeği olan
gelişim gösterme yüzdelik oranının daha fazla olduğu annelerinin bebeklik dönemi bilgi düzeylerinin
görülmüştür. belirlenmesi ve bu dönemi ilişkin yaşadıkları kaygı
düzeylerinin belirlenmesini amaçlanmıştır. Bu
Makale Adı: Konya İli Selçuklu İlçesinde 0-3 Yaş bağlamda Ankara iline bağlı sağlık kurumlarındaki
Grubu Çocuğa Sahip Annelerin Ninni Söylemeye çocuk polikliniklerine kayıtlı normal gelişim gösteren,
İlişkin Görüş ve Uygulamalarının Belirlenmesi en az 37. haftada doğmuş, 0-24 aylık bebeği bulunan ve
araştırmaya gönüllü olarak katılmayı kabul eden 102

Hicran PARLAT Sayfa 13


anne ile çalışılmıştır. Annelerin bebeklik dönemine ait %45’inin gelişim alanlarına yönelik olduğu sonucuna
bilgi düzeylerini belirlemek amacıyla “Annelerin ulaşılmıştır.
Bebeklik ve Erken Çocukluk Dönemi Gelişimi ve
Gelişimin Desteklenmesi Bilgisi Ölçeği” ve kaygı Makale Adı: Baba ve Bebek Etkileşim Düzeyleri
düzeylerini belirlemeye yönelik “Durumluk-Sürekli
Kaygı Ölçeği (STAI)” ölçekleri kullanılmıştır. Yazar Adı: Esra Demir Öztürk
Araştırmaya başlamadan önce ölçek sahiplerinden
kullanım izinleri alınmış ve uygulamanın yapıldığı
Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesinden gerekli Yayınlandığı Dergi: Demir Öztürk, E. (2018), Baba ve
izinler alınmıştır. Araştırmanın sonucunda annelerin Bebek Etkileşim Düzeyleri, Journal Of International
bebeklik dönemine ait bilgi düzeylerinin yeterli Social Research, 11(60).
seviyede olmadığı sonucuna ulaşmışlardır.  Annelerin
%90’ının bu dönemle ilgili bir uzmandan destek Makale Türü: Araştırma, Nicel, Deneysel
almadıklarını söylemişlerdir. Annelerin bebeklerin
fiziksel ve dil gelişimleri gibi gözlemlemeleri diğer ÖZET
gelişim alanlarına göre görece daha kolay alanlardaki
bilgilerinin çoğunlukla doğru olduğu buna karşı, Araştırma babaların bebekleri ile etkileşim düzeylerini
bebeklerin nasıl sosyal ve duygusal gelişimlerini belirlemeye ve oyun eğitimi ile birlikte bu etkileşimin
desteklemeye yönelik bilgilerinin yetersiz düzeyde nasıl değiştiğini saptamayı amaçlamıştır”. Bu amaçla
olduğu sonucuna ulaşmışlardır. Kaygı düzeylerine Muş ili içersinde 0-12 aylık bebeği olan ve araştırmaya
bakıldığında ise annelerin eğitim düzeyi arttıkça kaygı gönüllü katılmayı kabul eden 10 baba ve bebeği ile
düzeylerinin azaldığı görülmüştür. Bebeklik dönemi birlikte gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın verilerini
bilgi düzeyleri ile kaygı düzeyleri arasında negatif toplamak üzere; Demografik bilgilerin toplandığı
yönlü bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır.  Buna “Kişisel Bilgi Formu”, bebeklerin gelişim düzeylerini
göre annelerin bebeklik dönemine dair bilgi düzeyleri belirlemeye yönelik “Denver Gelişimsel Tarama Testi
arttıkça kaygı düzeylerinin azaldığı, bilgi düzeyi II” ve son olarak baba-bebek etkileşimini incelemeye
azaldıkça da kaygı düzeylerinin arttığı söylenebilir. yönelik “Baba-Çocuk Duygulanım, Yanıt Verme ve
Meşguliyet Ölçeği (BÇDYMÖ)” kullanılmıştır.
Makale Adı:Türkiye'de Bebeklik Dönemi ile İlgili Deneysel çalışma için geliştirilen “Oyun Eğitim
Yapılan Araştırmaların Analizi (2004-2014) Programı” 8 hafta boyunca, haftada 1 gün
gerçekleştirilen ev ziyareti ile babalara ve bebeklerine
Yazar Adı: Ayşe B. Aksoy, Nihan Koran uygulanmıştır. Oyun eğitim programı kapsamında
yapılan etkilikler baba-bebek etkileşimini arttırmaya,
Yayınlandığı Dergi: Aksoy, A. B., & Koran, N. bebeğin bütünsel gelişimini desteklemeye yönelik
(2016), Türkiye'de Bebeklik Dönemi İle İlgili Yapılan oyunları kapsamaktadır. Araştırmanın sonucunda
Araştırmaların Analizi (2004-2014), Turkish Journal bebeklerin eğitim programı öncesinde aldıkları ön test
Of Social Research/Turkiye Sosyal Arastirmalar puanları ile program sonrası son test puanları
Dergisi, 20(2). incelenmiş ve bebeklerin kişisel-sosyal gelişim
alanlarında anlamlı düzeyde artış olduğu saptanmıştır.
Bir diğer sonuç olarak da baba ve bebekleri ile
Makale Türü: Araştırma, Nicel, Tarama gerçekleştirilen oyun eğitim programının babalrın
öğretici-yanıtlayıcı olma, duyarlı-yanıtlayıcı olma ve
ÖZET karşılıklılık davranışları üzerinde olumlu etkilerinin
olduğu ve baba-bebek etkileşim düzeylerini geliştirdiği
Bebeklik dönemi gelişiminin önemini vurgulayan sonucuna ulaşılmıştır.
araştırmacılar 2004-2014 yılları arasında Türkiye’de Bölüm Özeti
yapılmış bebeklik dönemi araştırmalarının sahip olduğu Bebeklik dönemi, hamilelik döneminden sonra, en hızlı
nitelikleri incelemeyi amaçlamışlardır. Bu kapsamda 8 ve en kapsamlı gelişimin yaşandığı dönemdir. Bu
veri tabanından 2004-2014 yılları arasında yapılan dönemde kalıtımsal getiriler ile birlikte çevresel şartlar
toplam 40 bebeklik dönemi araştırması olduğunu bebeğin gelişimi üzerinde önemli etkiye sahiptir.
belirlemişlerdir. Araştırmanın bulgularına bakıldığında Bebeklik dönemi fiziksel gelişim baştan ayağa, içten
ülkemizde yapılan bebeklik dönemi araştırmalarından dışa bir yol izler. Refleks hareketler ile başlayan
29’unun (%72,5) 2010-2014 yılları arasında yapıldığı hareketler zamanla birlikte amaca yönelik nlamlı ve
görülmüştür. Bu durum bebeklik dönemine yönelik kontrollü hareketlere dönüşür. Bilişsel gelişim bu
araştırmaların yıllar içerisinde arttığı sonucuna dönemde oldukça hızlıdır. Sahip olunan nöron sayısı
ulaşılabilir. Araştırmanın bir başka bulgusunda ise yetişkin bireylere göre hem daha fazla hem de bilişsel
yapılan araştırmaların sadece %2’sinin eğitim alanında iletimi daha hızlı kılan miyalin kılıflar daha yoğundur.
yapıldığı, geriye kalan kısmının ise tıp/sağlık alanında Bilşsel gelişime paralel olarak dil gelişimi de bu
yapıldığı görülmüştür. Araştırmaların büyük bir dönemde oldukça hızlıdır. Ağlama ve agulamalar ile
çoğunluğun (%70’inin) nicel yöntemleri ile yapıldığı, başlayan dil gelişimi iki kelimelik cümleler haline gelir.

Hicran PARLAT Sayfa 14


Bebek dünyaya geldiği ilk andan itibaren bakıma Bu doğrultuda erken çocukluk döneminde bilişsel
muhtaç olduğu için sosyal gelişimi de ilk andan itibaren gelişim, dil gelişimi ve sosyal duygusal gelişim
gelişmeye başlar. Çıkartılan sesler ile ihtiyaçlarını hakkında bilgi verilmiştir.
belirtmeye başlayan bebek zamanla çevresindeki 3.1. Bilişsel Gelişim
insanların olumlu ve olumsuz duygularını farketmeye Bilişsel gelişim bir bebeğin içine doğduğu bu dünyayı
başlar. Bebeklik döneminin özelliklerinin bilinmesi ve öğrenmesi ve anlaması ile başlayan aktif olarak zihinsel
gerekli desteğin sağlanması bebeklerin sağlıklı faaliyetlerinde ortaya çıkan gelişimdir (Senemoğlu,
gelişimleri için son derece önemlidir. Bu sebeple 2007). Çocuklarda bu gelişim süreci hem genetik hem
bebeklerle sağlıklı iletişime hamilelik döneminden de çevresel faktörler ile etkileşim halindedir. Bilişsel
itibaren başlanması, ihtiyaç duyduğu anda sevgi ve gelişim genetik kökenli bir potansiyel taşısa da dengeli
güven duygularının tatmin edilmesi, bu süreçte her beslenme ve zengin uyarıcılar da bilişsel gelişim
türlü aşırılık veya yoksunluk gibi olumsuz tutumlardan üzerinde pozitif etkiye sahiptir (Demircioğlu ve
bebeklerin uzak tutulması özen gösterilmesi gereken Yabancı, 2003).
noktalardır.
Bilişsel gelişim organizmanın sahip olduğu doğasının
3. ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİ
bir gereği olarak uyum sağlama becerisidir. Organizma
ARAŞTIRMALARI
gelişim sürecinde çevresinden edinmiş olduğu uyarıcı
Giriş ya da uyaranları alıp işler, onları değiştirir veya
Erken çocukluk dönemi bebeklik döneminden ilkokula aldıklarını olduğu gibi kabul edip, herşeyin birbiriyle
kadar olan süreyi kapsamaktadır. Hiçbir gelişim alanı uyum içinde olduğu bir bütün inşa eder (Ahioğlu-
bir diğerinden bağımsız düşünülemez ve hiçbir gelişim Lindberg, 2011). Biliş bilinç anlamında kullanılır.
dönemi bir önceki ve bir sonraki dönemin gereklilikleri Bilişsel gelişimi ise bireyin yaşamı boyunca zihinsel
bilinmeden yeterince doğru yorumlanamaz. süreçlerinde oluşan değişimler olarak tanımlamak
mümkündür. Bilişsel gelişim insanların zihinsel süreç,
Bu bölüm de erken çocukluk döneminde  sosyal ve yetenek ve yapılarındaki farklılıklar ve aktif zihinsel
duygusal gelişim, dil gelişimi ve bilişsel gelişim faaliyetler şeklinde tanımlanabilir (San Bayhan ve
dönemleri anlatılacaktır. Farklı gelişim alanları Artan 2011, Keklik 2014, Angın 2015; Aral ve
arasında  nasıl bir bağlantı olduğunu sizlere Durualp, 2016). Bilişsel gelişim becerileri dikkat,
açıklayacak, gelişim dönemlerini öğrenmenizi hafıza ve düşünme gibi öğrenme becerilerinin
sağlayacaktır. Bir sonra ki bölümde motor gelişime yer  oluşturulması sürecini kapsar. Bu önemli beceriler
verildiği için bu bölüm kapsamına alınmamıştır. duyusal bilgileri işleme, sonuçları değerlendirme,
analiz etme, hatırlama, karşılaştırmalar yapma ve
Erken Çocukluk Döneminde Gelişim neden- sonuç ilişkisi kurmayı öğrenmedir (Usha-Rani,
2018).
Gelişim, yalnızca sayısal ölçümlerle ifade
edilemeyecek birçok yapı ve işlevi bütünleştiren Bebeklik ve erken çocukluk beyin ve bilişsel gelişimin
karmaşık bir olgudur. Gelişimin en hızlı ve önemli hızlı olduğu dönemlerdir. Bu gelişim dönemlerinde
olduğu erken çocukluk dönemi, gelişim için büyük bir bilişsel gelişim erken motor becerileri ve dilin temelini
önem taşımaktadır (Senemoğlu, 2011 ve Ülke oluşturacak şekilde yapısal ve işlevsel beyin
Kürkçüoğlu, 2014). Gelişim dönemlerinin ve bu ağlarındaki değişikliklerle meydana gelir ( Silbereisvd,
dönemlere ait özelliklerin bilinmesi çocukların 2016).
eğitiminde izlenecek yolun belirlenmesinde ve etkili
öğrenme ortamlarının oluşturulmasında büyük önem Bilişsel gelişim, çocukların öğrenmede başarılı
taşımaktadır (Aral ve Durualp, 2016). olmasında önemli bir role sahiptir. Öğrenme
sürecindeki aktiviteler düşünmeye yönlendiren
Gelişim, doğum öncesi başlamakta ve doğum sonrası aktivitelerle ilişkilidir ( Asmiarti ve Winangun, 2018).
da biyolojik ve davranışsal özellikler içindeki 3.2. Dil Gelişimi
değişimleri tanımlayan bir sistem olarak devam Gelişimin hızlı yaşandığı erken çocukluk döneminde
etmektedir. Fiziksel ve davranışsal özellikleri içine alan dil gelişimi açısında da önemli gelişmeler olmaktadır
gelişim, kalıtımsal ve çevresel etmenlerden (Karoğlu ve Esen Çoban, 2019).Erken dil ve iletişim
etkilenmektedir. Gelişim süreci içerisinde tüm çocuklar becerileri, çocukların okul çağlarında ve daha sonraki
aynı gelişim süreçlerinden geçmektedirler; ancak, hayatlarında başarı için önemli bir gelişim alanıdır. Dil
gelişim hızları ve süreleri farklılaşabilmektedir. ve iletişim becerileri, başkalarını anlama (yani alıcı dil)
Gelişimin her evresi kendinden sonraki evreyi ve sözcükler, jestler veya yüz ifadeleri kullanarak
doğrudan etkilemektedir (Ülke Kürkçüoğlu, 2014). kendini ifade etme becerisini içerdiği için güçlü dil ve
Gelişim fiziksel, bilişsel, duygusal ve sosyal yönleri ile iletişim becerileri geliştiren çocukların okula
bir bütündür. Çocuğun her alandaki gelişimi birbiriyle öğrenmeye hazır olarak gelme olasılıkları daha
ilişkilidir (Kandır ve Alpan, 2008) yüksektir ( Snow, Burns ve Griffin, 1998).

Hicran PARLAT Sayfa 15


Yapılan güncel araştırmalar dil gelişimi ve dil Esen Çoban, 2019). Çocuğun yaklaşık 12 aylıkken ilk
edinimindeki ilk 10 yılın önemine dikkat çekmekle anlamlı sözcüklerini söylemesiyle başlayan bu süreç 12
beraber okul öncesi dönemin bu gelişim süreçleri için ayın sonunda çocuğun 3, 18 ayın sonunda yaklaşık 20,
kritik dönem olduğu konusunda hem fikirdirler. Erken 2 yaşın sonunda 200 civarında ve 5 yaş sonrasında
çocukluk dönemindeki bu gelişimsel nitelik daha 2000 kelime dağarcığına sahip olması erken çocuklukta
sonraki dönemlerde gerçekleşecek olan öğrenmelerde dil gelişiminin önemi göstermektedir (Küçükkaragöz,
temel rolleri üstleneceğinden bu dönem içerisinde dil 2009).
gelişimi önemsenmeli ve bunu destekleyici öğrenme
ortamları düzenlenmelidir (Gözalan ve Koçak, 2014). Çocuğun kendini ifade etme yöntemlerinden biri olan
Aydoğan ve Koçak (2003) yılında yaptıkları dil sayesinde çocuk çevresini keşfetmekte, sosyal-
çalışmalarında yaş, cinsiyet ve anne baba eğitim kültürel değerlerini kazanmakta ve sosyalleşmektedir
düzeylerinin dil gelişiminde etkili olduğunu (Aydoğan, Özyürek ve Gültekin Akduman 2015).
bulmuşlardır. Çocuklarla sohbet etmek, onlara fikirleri Çocuğun kendini ifade edebilmesinde, çevresini
paylaşmak ve bilgi almak için kelimeleri nasıl keşfetmesinde, sosyal kültürel değerlerini
kullandığımıza dair birçok örnek vermenin harika bir kazanmasında ve sosyalleşmesinde dili etkin olarak
yoludur. Yetişkinlerin çocuklarla konuştuğu sözcükler, kullanabilmesi için dille ilgili sembolleri öğrenerek,
çocukların yeni sözcükler ve fikirler öğrenmek için aklında tutması ve gerektiği zaman kullanması
ihtiyaç duydukları dil “girdisini” oluşturur. Yetişkinler gerekmektedir (Aral ve Durualp, 2016). Dil, bilişsel
çocuklara ne kadar çok girdi verirse, çocukların süreçlerde bellek ve sınıflandırma yeteneğinin
kendilerini nasıl ifade edeceklerini ve başkalarının ne gelişmesine, özellikle çocuğun karşılaştığı zor ve yeni
söylediğini anlamaları için o kadar çok fırsat olacaktır bir problem karşısında davranışlarını
(Neblett ve Gallagher, 2013). değerlendirmesinde yardımcı olur. Kendi kültüründe ve
özel değerlerinde çocuğun sosyalleşmesini sağlamak
Dil gelişimi, kritik bir dönem yaşanan ama aynı amacıyla kendini ifade etmesinde rol oynamaktadır
zamanda bir takvime göre ilerleyen doğal bir süreçtir. (Koçak, Ergin ve Yalçın, 2014). Erken çocukluk
Girdinin sağlanması dil gelişiminde fonem algı döneminde dilin gelişebilmesi için konuşma öncesi ve
kapasitesi ile mümkündür. Fonem, konuşma sırasında konuşma dönemi olarak adlandırılan iki dönem
çıkan seslerin en küçük birimidir ve çevreden edinilir. bulunmaktadır. Konuşma öncesi dönem; yenidoğan,
Yeterli çevre mevcut değilse çocuklar bunları bıgıldama, mırıldanma ve mırıldanmanın tekrarı
edinemezler ( Council, 2000; Schunk 2014). Çocuklar dönemlerinden oluşmaktadır. Konuşma dönemi ise; ses
ilk kelimelerini söylemeden çok önce, yetişkinlerin ne sözcük, tek sözcük, iki sözcüklü ifadeler, üç ve daha
istediklerini ve neye ihtiyaç duyduklarını bilmelerini fazla sözcüklü ifadeler, gramer kurallarına uygun
sağlamak için ellerini ve bedenlerini kullanırlar. konuşma dönemlerinden oluşmaktadır (Ülke
Çocuklar tipik olarak 8 ila 12 aylık jestleri kullanmaya Kürkçüoğlu, 2014).
başlar. Genellikle bir yetişkinin dikkatini çekmek için 3.3. Sosyal ve Duygusal Gelişim
bir şeylere işaret ederek başlarlar. Daha sonra çocuklar Sosyal duygusal gelişim sosyal ve kültürel olarak
sanki kelimelermiş gibi jestler kullanırlar. Örneğin, bir duyguları organize etme ve ifade etmeyi, çevreyi
çocuk kollarını çırptığında, "kuş" fikrini anlatıyor keşfetmeyi ve aile, toplum ve kültür bağlamında herkes
olabilir (Neblett ve Gallagher, 2013). Çocuklar ilk yılın tarafından öğrenme yeteneği olarak çocuğun
sonlarına geldiklerinde konuşmaktan ziyade ileriki etrafındaki akranlar ve yetişkinlerle ilişki kurabilmesi
dönemlerde konuşmaya yardımcı olacak yetenek, bilgi durumudur (Yus,  Ray, ve Kamtini, 2017).Başka bir
ve becerileri bu dönemde kazanmaya başlar (Howe, ifadeyle; Sosyal duygusal gelişim, çocuğun kendini
2001). 24 aydan itibaren gelişmeye ve hızla artmaya ifade edebilmesi, duygularını kontrol edebilmesi,
başlayan kelime dağarcığı ile kısa ve eksik de olsa kendisiyle ve çevresiyle barışık ve uyum içinde
çocuklar cümle kurmaya başlar takip eden 3 yaşta 1000 olabilmesidir. Sosyal ve duygusal yeterlilik yaşam
e yaklaşan kelime dağarcıkları ile kelimelerle boyu gelişerek sürmektedir (Saarni, 2001).
oynayabilir, 4 yaşa gelindiğinde ise karmaşık cümle
yapıları kurar ve sürekli soru sorarlar. 5-6 yaşta gramer
Sosyal duygusal gelişim, çocuğun çevresi ve kendisiyle
kurallarının neredeyse tamamı öğrenilmiş hale gelir
uyum içinde olması, duygu kontrolünü sağlayabilmesi
(Dağabakan ve Dağabakan, 2007). Yaşamın ilk
ve kendini en doğru şekilde ifade edebilmesidir.
yıllarında çok hızlı bir şekilde gelişip bir forma giren
Çocuklar okul öncesi dönem içerisinde duygu kontrolü
dil gelişimi gelecekteki öğrenmeleri ve bilişsel süreçleri
sağlamaya ve onları yönetmeye başlarlar (Yıldırım ve
etkileyeceğinden dolayı önem taşımaktadır.
Karaman, 2016). Sağlıklı sosyal duygusal gelişim,
başkaları ile güvenli ve tatmin edici ilişkiler kurma
İletişimi sağlamada bir araç olarak kullanılan sesleri, durumuna ek oyun oynama, iletişim becerisi, öğrenme,
sembolleri, sözcükleri içine alarak insana özgü bir zorluklarla mücadele etme, her duyguyu deneyimleme
sistem olan dilin gelişimi doğumdan itibaren başlar ve ve deneyimlediği duyguları yönetme becerilerini içerir.
hayat boyu devam eder (MEB, Dil Gelişimi). Gelişimin Küçük çocuklar bu beceri ve nitelikleri ilişkilerdeki
hızlı yaşandığı erken çocukluk döneminde dil gelişimi deneyimleri ile geliştirirler (ZerotoThree,2016)
açısında da önemli gelişmeler olmaktadır ( Karoğlu ve

Hicran PARLAT Sayfa 16


 Duygusal gelişim ve sosyal beceriler, okula hazırlık Yazar Adı: Taşkın Taştepe, Aysel Köksal Akyol
bağlamında büyük önem taşımaktadır. Bu becerilerin
örnekleri arasında yetişkin rol modellere dikkat etmek, Yayınlandığı Dergi:Taştepe, T. ve Köksal Akyol, A.
bir aktiviteden diğerine kolayca geçiş yapmak ve diğer (2019). 36-47 Aylık çocuklarda Peabody Motor
çocuklarla işbirliği yapmak yer almaktadır (Cherry, Gelişim Ölçeği-2’nin uyarlama çalışması ve motor
2019). Çocukların sosyal duygusal gelişimlerini anlama gelişimin incelenmesi. Milli Eğitim Dergisi, 48(223),
ve destekleme konusunda araştırma ve uygulamalar 61-82.
onlarca yıldır mevcuttur. Bununla birlikte, sosyal ve
duygusal yeterlilikler, çocukların başarısı için, okulda Makale Türü: Araştırma makalesi
ve diğer ortamlarda ve yaşamın sonraki aşamalarında
yetişkinliğe kadar giderek artan bir şekilde kritik olarak
kabul edilmektedir(NationalEducationGoals Panel, ÖZET
1995; Thompson ve Lagattuta, 2006).
Motor gelişimi alanında ülkemizde ve yurtdışında
Okul öncesi dönem çocuklarının akademik başarıları yapılan çalışmalara bakıldığında, çocukların kaba/ince
için sosyal duygusal gelişimin önemi eğitimciler motor gelişimleri birçok farklı değişkene sahip ölçme
tarafından gittikçe daha ön plana çıkarılmaktadır araçları aracılığı ile değerlendirilmektedir. Çalışmada
(Bowman, Donovan, ve Burns, 2001; Camilli, Vargas, çocukların motor gelişim seviyesini belirlemek için
Ryan, ve Barnett, 2010). 21. yy için gerekli becerilerin Peabody Motor Gelişim Ölçeği-2 (PMGÖ-2)’nin (Folio
eğitim sistemi içerisine yayılması gerekir. Beceriler ve Fewell, 2000) Türkiye’ de yaşayan 36-47 aylık
şunları içerir: 1) Öğrenme ve çocuklar için geçerlik ve güvenirlik çalışmasının
inovasyonbecerileri( Eleştirel Düşünme ve Problem yapılması ve 36-47 aylık çocukların motor
Çözme, Yaratıcı Düşünme, İnovasyon, İletişim, gelişimlerinin yaş ve cinsiyet değişkenleri açısından
İşbirliği), 2) Bilgi Medya ve Teknoloji Becerileri incelenmesi amaçlanmaktadır. PMGÖ-2’nin uyarlama
( Bilgi Okuryazarlığı, Medya Okuryazarlığı ve çalışmasında; yapı geçerliğine kanıt toplamak için
Teknoloji Okuryazarlığı), 3)Yaşam ve Kariyer doğrulayıcı faktör analizi, uzman görüşlerine dayalı
Becerileri ( Esneklik ve Uyum Sağlama, Girişimcilik olarak kapsam geçerliği, güvenirliği belirlemeye
ve Öz-Yeterlilik, Sosyal ve Kültürel Beceriler, yönelik iç tutarlılığı belirlemek amacıyla Cronbach alfa
Üretkenlik ve Sorumluluk Alma, Liderlik ve katsayısı ve güvenirliğe kanıtı artırmak için test-tekrar
Güvenilirlik). Bu becerilerin kazandırılması ve test katsayısı incelenmiştir. Bulgulara göre, PMGÖ-
geliştirilmesi için akademik becerilerin yanısıra sosyal 2’nin Türk çocuklar için geçerli ve güvenilir bir ölçme
duygusal becerilerin de geliştirilmesi gerekmektedir aracı olduğu belirtilmektedir. Ayrıca, katılımcıların
(Farisi, 2016). motor gelişimlerinin cinsiyet ve yaş değişkenleri
açısından incelenirken “Bağımsız Örneklemler t Testi”
kullanılmıştır. Bu bağlamda çocukların yaşları ile
Sosyo-duygusal zeka, öz denetim, içsel motivasyon, “kavrama”, “ince motor”, “el-göz koordinasyonu”,  
empati ve çevre ile bağlantılı ilişkiler kurma “denge”, “nesne yönlendirme”, “yer değiştirme”, 
becerilerini ifade eder. Bireysel başarının “kaba motor”; cinsiyet ile “kavrama”, “ince motor”,
oluşturulmasında önemli bir rol oynayan duygusal zeka “kaba motor” ve “nesne yönlendirme” puanları
ancak gelişim düzeyine uygun mevcut uyarılmalarla en arasında anlamlı bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
iyi şekilde gelişim gösterebilir (Lestari, 2017). Sosyal
duygusal gelişim, çocukların ve ergenlerin sosyal
duygusal gelişimlerini çok boyutlu bir şekilde kapsar. Makale Adı:Kent Merkezi ve Kırsalda Yaşayan Okul
Araştırmacılar tarafından insan gelişiminin ve sağlıklı Öncesi Çocuklarının Sosyal Problem Çözme
büyümenin merkezinde yer aldığı kabul edilmektedir Becerilerinin İncelemesi
(Casel, 2013). Sosyal-duygusal gelişim, çocuk ergen
ruh sağlığı açısından merkez rolü oynamaktadır ve Yazar Adı:Birsen Basun, Şule Erden
psikolojik risk oluşturabilecek durumlar karşısında
sağlamlık oluşturup bu durumlara karşı koruma Yayınlandığı Dergi:Basun, B. ve Erden, Ş. (2020).
sağlayabilir (Noorden, Haselager, Cillessen, ve Kent merkezi ve kırsalda yaşayan okul öncesi
Bukowski, 2015). çocuklarının sosyal problem çözme becerilerinin
incelemesi. Milli Eğitim Dergisi, 49(227), 271-288.
Erken Çocukluk Dönemine İlişkin Araştırmalar
Makale Türü: Araştırma makalesi
Bu bölümde erken çocuk dönemine ilişkin 2015-2020
yılları arasında yapılan araştırmalara yer verilecektir. ÖZET

Makale Adı: 36-47 Aylık Çocuklarda Peabody Motor Ülkemizde çocuklar eşit eğitim haklarına sahip olsalar
Gelişim Ölçeği-2’nin Uyarlama Çalışması ve Motor da yaşadıkları ve eğitimlerini devam ettirdikleri
Gelişimin İncelenmesi çevreler farklı ya da benzer özellikler göstermekte ve

Hicran PARLAT Sayfa 17


öğrenim süreçleri de çocuklara farklı imkânlardâhilinde 72 aylık çocukların gitmekte olduğu okul öncesi eğitim
sunulmaktadır. Kentteki çocuğun birçok oyuncağı kurumları arasından belirlenmiştir. Araştırmada veri
varken kırsaldaki çocuk yeteri kadar oyuncağa sahip toplama aracı olarak “Genel bilgi formu” ve “Erken
olmayabilmektedir. Bu duruma bakılarak Türkiye’de çocukluk dönemi fonolojik duyarlılık ölçeği
çocukların yaşadığı ve öğrenim gördüğü çevreye (EÇDFDÖ)” kullanılmıştır. Deney ve kontrol
bakılmaksızın eşit haklara sahip olmalarına rağmen gruplarına öntest uygulandıktan sonra, deney
öğrenimlerini farklı imkânlarla sürdürmektedirler. Bu grubundaki çocuklara araştırmacı tarafından Seslerin
sebeplerden dolayı çalışmada kırsalda ve kent Renkli Dünyası Programı içeriği sekiz hafta ve haftada
merkezinde yaşayan okul öncesi çocukların, sosyal üç gün birer saatlik oturumlar süresince sırayla
problem çözme becerilerini incelenmesi uygulanmıştır. Araştırma sonucunda deney grubunun
amaçlanmaktadır. Araştırmanın modeli nedensel kontrol grubuna göre fonolojik farkındalık toplam
karşılaştırma olarak belirlenmiştir. Araştırmanın puanında ve ölçeğin tüm alt boyutlarında anlamlı
çalışma grubu oluşturulurken evren olarak Adana ili düzeyde bir farklılık ortaya çıkmıştır. Bu sonuç,
Ceyhan ilçesine bağlı kırsal bölgede yaşayan ve “Seslerin Renkli Dünyası Programı’nın” fonolojik
Çukurova merkez ilçesinde yaşayan çocuklar farkındalık becerilerini geliştirmede etkili olduğunu
belirlenmiştir. Mahalleler seçkisiz atama ile seçilmiştir. göstermektedir.
Bu araştırmanın örneklem grubu tabakalı amaçsal
örnekleme yöntemiyle belirlenen Adana il merkezinde Makale Adı: Okul Öncesi Dönem Çocuklarının
yaşayan 40, kırsal bölgede yaşayan 40 olmak üzere 80 Bilimsel Süreç Becerilerinin Öğretmen ve Çocuk
çocuktan oluşmaktadır. Bu araştırmada veriler Değişkenleri Açısından İncelenmesi
toplanırken demografik bilgi formu, Wally Sosyal
Problem Çözme Testi kullanılmıştır. Elde edilen veriler Yazar Adı:Nilüfer Kuru, Berrin Akman
doğrultusunda çocukların yaşadığı yere göre sosyal
problem çözme becerileri incelendiğinde kentte
yaşayan çocukların sosyal problem çözme becerilerinin Yayınlandığı Dergi: Kuru, N. ve Akman, B. (2017).
kırsalda yaşayan çocuklara göre daha üst seviyede Okul öncesi dönem çocuklarının bilimsel süreç
olduğu belirlenmiştir. Aynı zamanda okul öncesi becerilerinin öğretmen ve çocuk değişkenleri açısından
çocuklarının sosyal problem çözme becerilerinin incelenmesi. Eğitim ve Bilim, 42(190), 269-279.
cinsiyet değişkenine göre farklılık gösterdiği
belirlenmiştir. Kentte yaşayan erkek ve kız çocukların Makale Türü: Araştırma makalesi
sosyal problem çözme becerileri kırsalda yaşayan erkek
ve kız çocukların sosyal problem çözme becerilerinden ÖZET
daha yüksek olduğu saptanmıştır. 
Araştırma, okul öncesi eğitim kurumlarında eğitimi
Makale Adı: Seslerin Renkli Dünyası Programının devam eden çocukların çeşitli değişkenler bağlamında
Okul Öncesi Çocukların Fonolojik Farkındalık bilimsel süreç becerilerinin incelenmesi amacıyla
Becerileri Üzerindeki Etkisi gerçekleştirilmiştir.  Araştırmanın çalışma gurubunu ise
50 okul öncesi öğretmeni ve 250 okul öncesi dönem
Yazar Adı:Nurbanu Parpucu, Berrin Dinç çocuğu oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri “Fen
Süreçleri Gözlem Formu” ve “Katılımcı Bilgi
Yayınlandığı Dergi:Parpucu, N. ve Dinç, B. (2017). Formları” ile toplanmıştır. Fen süreçleri gözlem
Seslerin renkli dünyası programının okul öncesi formunun üç altboyutu bulunmaktadır. Bunlar; Fen
çocukların fonolojik farkındalık becerileri üzerindeki süreçleri kontrol listesi, Sorun çözme kontrol listesi ve
etkisi. Eğitim ve Bilim, 42(192), 233-261. Bilimsel tutumun gözlemsel envanteridir. Araştırmada
uygulanmaya başlamadan önce öğretmenlerin uygun
oldukları gün ve saatler öğrenilmiş ve bu saatler
Makale Türü: Araştırma makalesi dahilinde görüşmeler yapılmıştır. Araştırmanın amacı
ve önemine yönelik öğretmenlere bilgi verildikten
ÖZET sonra ölçme araçları öğretmenlere tanıtılmıştır. Bu
kapsamda ölçme araçlarında yer alan her madde
Ülkemizde ilk okuma yazma eğitiminde okul öncesi detaylıca öğretmenlere anlatılmıştır. Gönüllülük
deneyimlerinin geliştirilmesine yönelik yeterince esasına dayalı olarak her öğretmenin sınıfından beş
çalışma yapılmamaktadır. Bu çalışma da amaç okul çocuk araştırmaya dâhil edilmiştir. Üçlü likert tipi olan
öncesi dönem çocuklarına yönelik hazırlanan fonolojik Fen süreçleri gözlem formu çocukların bilimsel süreç
farkındalık programının çocukların fonolojik becerilerinin değerlendirilebilmesi için öğretmenler
farkındalık becerilerinin gelişimine olan etkilerini tarafından doldurulmuştur. Bunlara ek olarak
belirlemektir.Araştırmada öntest-sontest kontrol gruplu öğretmenlerin hizmet süreleri ve hafta içerisinde
yarı deneysel desen kullanılmıştır. Araştırmanın uyguladıkları fen etkinlik süreleri bilgisi de bir bilgi
çalışma grubu, tesadüfi örnekleme ile Eskişehir il formu ile elde edilmiştir. Araştırma sonucunda
merkezinde bulunan Milli Eğitim Bakanlığına bağlı 60- çocukların bilimsel süreç becerileri ile yaşları, devam

Hicran PARLAT Sayfa 18


ettikleri okul türü ve okul öncesi eğitim alma sosyo-dramatik oyunun sembolik araç, sembolik yerine
değişkenleri arasında anlamlı bir ilişki olduğu tespit koyma ve sembolik karmaşıklık boyutlarının en yüksek
edilmiştir. Ancak çocukların bilimsel süreç becerileri ve en düşük seviyesine sahip olan çocuklar arasında
ile öğretmenlerin mesleki hizmet süresi ve yapmış matematik başarı puanları bakımından istatistiksel
oldukları fen etkinlik süreleri arasında anlamlı bir ilişki olarak anlamlı bir farklılığın olduğu saptanmıştır.
olmadığı saptanmıştır.
Makale Adı: Türkiye ve Kuzey Karolina Eyaletinde
Makale Adı: Okul Öncesi Dönem Çocuklarının Bulunan Okul Öncesi Sınıf Ortamlarının ve Program
Matematik Becerileri ile Onların Sosyo-demografik Yönetimi Kalitesinin Karşılaştırılması
Özellikleri ve Sosyo-Dramatik Oyunları Arasındaki
İlişki Yazar Adı: Dilara Yaya-Bryson, CatherineScott-Little,
Berrin Akman, Deborah J. Cassidy
Yazar Adı: Selin Karaman, Asiye İvrendi
Yayınlandığı Dergi:Yaya-Bryson, D., Scott-Little, C.,
Yayınlandığı Dergi: Karaman, S. ve İvrendi, A. Akman, B. &Cassidy, D. J. (2020). A comparison of
(2015). Okul öncesi dönem çocuklarının matematik earlychildhoodclassroomenvironments and program
becerileri ile onların sosyo-demografik özellikleri ve administrativequality in Turkey and North
sosyo-dramatik oyunları arasındaki ilişki. Eğitim ve Carolina. International Journal of EarlyChildhood, 1-
Bilim, 40(177), 313-326. 16

Makale Türü: Araştırma makalesi Makale Türü: Araştırma makalesi

ÖZET ÖZET

Araştırma, okul öncesi eğitim kurumlarında eğitimi Bu çalışmada, erken çocukluk eğitimi programlarının
devam eden altı yaş çocuklarının matematik becerileri kalitesi, biri Türkiye'de, diğeri ABD'nin Kuzey
ile sosyo-demografik ve sosyo-dramatik oyunları Carolina eyaletinde olmak üzere iki farklı kalite
arasındaki ilişkiyi incelemeyi amaçlamaktadır. Denizli derecelendirme ve iyileştirme sisteminde incelenmiştir.
il merkezinde bulunan resmi anaokulu ve Erken çocukluk ortamı derecelendirme ölçeği, erken
anasınıflarında eğitimi devam eden altı yaş çocukları çocukluk sınıflarının kalitesini değerlendirmek,
araştırmanın evrenini oluşturmaktadır. Araştırmanın Program Yönetim Ölçeği ise idari süreçlerin kalitesini
örneklem grubunu ise 85 çocuk oluşturmaktadır. değerlendirmek için kullanılmıştır. Bu ölçekler, iki
Örneklem grubunda yer alan çocuklar resmi bir sistemin her birinde 20 erken çocukluk programını
anaokulunun iki sınıfından ve bir ilköğretim okulunun derecelendirmek amacıyla kullanılmıştır. Veriler,
iki anasınıfından seçilmiştir. Araştırmanın amacına tanımlayıcı istatistikler, bağımsız örneklem t testleri ve
uygun olarak araştırma verilerini toplayabilmek için Pearson korelasyonları kullanılarak analiz edilmiştir.
“Genel Bilgi Formu”, “5-6 yaş çocuklarda sayı ve Sonuçlar, Kuzey Carolina'daki sınıfların erken
işlem kavramlarının kazanılmasına ilişkin başarı testi” çocukluk dönemi sınıf kalitesinin Türkiye'deki sınıf
(Arnas, Gül ve Sığırtmaç, 2003) ve “Sosyo-dramatik kalitesinden önemli ölçüde daha yüksek
oyun ölçeği” (Hanline, Milton ve Phelps, 2008) ölçme derecelendirildiğini göstermiştir. Ancak, idari
araçlarına yer verilmiştir. Araştırma verilerinin analizi süreçlerin kalitesinde önemli bir farklılık
için SPSS 15 programı kullanılmıştır. Araştırma görülmemiştir. Sonuçlar ayrıca sınıf ortamı kalitesi ve
verileri normal dağılım göstermediği için verilerin program kalitesi arasında önemli pozitif ilişkilere de
analizinde Mann-Whitney U ve Kruskal Wallis H işaret etti. İki bağlamda kalite derecelendirme ve
testleri uygulanmıştır.  iyileştirme sistemleri arasında birkaç fark olsa da, erken
çocukluk eğitiminde süregelen kaliteyi desteklemek ve
Araştırmanın sonuçlarına göre, okul öncesi eğitimine geliştirmek için sürekli çabalara duyulan ihtiyaç iki
devam eden altı yaş çocuklarının matematik becerileri sistemde ortaktır.
ile ailelerinin sosyo-ekonomik düzeyleri ve çocukların
sosyo-dramatik oyun boyutları arasında yüksek Makale Adı: Çocukların Dünya'nın Şekli ve Gece-
düzeyde ilişkili olduğu saptanmıştır. Bu bağlamda Gündüz Kavramlarına Yönelik Zihinsel Modelleri
düşük seviyede geliri olan ailelerin çocuklarının orta
seviyede geliri olan ailelerin çocuklarından daha düşük Yazar Adı: Sinem Güçhan Özgül, Berrin Akman,
matematik başarı testi puanı olduğu belirtilmiştir. Mesut Saçkes
Ayrıca araştırma da yer alan çocukların matematik
başarı testi puanları ile sosyo-dramatik oyunları Yayınlandığı Dergi: E-Uluslararası Eğitim
arasında anlamlı düzeyde ilişkili olduğu belirlenmiştir. Araştırmaları Dergisi
Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre düşük ve orta
sosyo-ekonomik düzeye sahip ailelerin çocuklar ile

Hicran PARLAT Sayfa 19


Künye:Özgül, S. G., Akman B. ve Saçkes, M. (2018). yönelik düşüncelerinin ortaya konmasıdır. Araştırma da
Çocukların Dünya’nın şekli ve gece-gündüz betimsel türde tarama (survey) modeline göre
kavramlarına yönelik zihinsel modelleri. E- yapılandırılmış ve karma araştırma yöntemi
Uluslararası Eğitim Araştırmaları Dergisi, 9(1), 66-82. kullanılmıştır. Çalışma grubunu Edirne’de bağımsız bir
anaokulundaki 5 yaşındaki 20 çocuk oluşturmaktadır. 5
Makale Türü: Araştırma makalesi yaş çocuklarının zihinlerindeki bilim insanı imajı
DAST (Drive a Scientist Test) testi ile, zihinlerindeki
ÖZET bilim insanı imajı içerisinde STEM alanlarının yer alma
durumu ise araştırmacılar tarafından geliştirilen ve
uzman görüşü alınarak son hali verilen görüşme formu
Bu çalışma 60-72 aylık çocukların Dünya’nın şekli ve ile belirlenmiştir. DAST (Drive a Scientist Test)
Gece-Gündüz kavramlarına ilişkin zihinsel modellerini testinden elde edilen veriler için betimsel istatistik
ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın yöntemlerinden, görüşme formundan elde edilen nitel
çalışma grubunu 2015-2016 eğitim-öğretim yılında verilerin analiz edilmesinde ise içerik analizinden
Kuzeybatı Anadolu’da bulunan bir büyükşehrin merkez yararlanılmıştır. Araştırma bulgularına göre 5 yaş
ilçesindeki bir anaokuluna devam eden ve yaşları 60-72 çocuklarının bilim insanlarını günlük kıyafetli, mutlu,
aylar arasında değişen 31 kız 25 erkek toplam 56 çocuk deney malzemeli olarak ve bilim insanlarını
oluşturmaktadır. Bu araştırmanın amacı kapsamında iç bulundukları yer olarak uzayda çizdikleri
içe karma yöntem yaklaşımına uygun olarak nicel ve görülmektedir. Çocuklar bilim insanlarının en çok
nitel veri toplama araçlarından elde edilen veriler araştırma/deney yaptıklarını ve uzayı araştırdıklarını
birlikte ve nicel olarak analiz edip yorumlanmıştır. Bu ifade etmişlerdir.  Çocukların fen alanını en çok
araştırmada kullanılan veri toplama araçları “Dünya2 canlılar aleminden kuşlar bitkiler gibi canlılarla;
Testi” ve “Dünya ve Gece-Gündüz Görüşme teknoloji alanını en çok robotlarla, matematik alanını
Protokolü”dür. en çok sayılarla örtüştürdükleri görülmekte olup,
çocukların mühendislik alnına yönelik hemen hemen
Araştırmanın bulgularına göre çocukların tümünün hepsi hiçbir görüş bildirmemiştir. Çocuklar ayrıca
Dünya’nın şekli ve gece gündüz kavramlarına ilişkin gelecekte en çok öğretmen, doktor ve robot yapan kişi
sentetik zihinsel modellere sahip olduğu görülmektedir. olmak istediklerini ifade etmişlerdir.
Dünya’nın şekline ilişkin bulgular çocukların büyük
çoğunluğunun düzleştirilmiş dünya modeline sahip Makale Adı: Etkileşimli Kitap Okumanın Beş-Altı
olduklarını göstermektedir. Bununla birlikte, simit Yaş Çocuklarının Sosyal Durumlara Yaklaşımlarına
dünya modeli benzer kültürler ve yakın coğrafyalarda Etkisinin İncelenmesi
yapılan çalışmalarda olduğu gibi bu çalışmada da
ortaya çıkmıştır. Gece-gündüz oluşumuna ilişkin
bulgular çocukların bu kavramları ve olguları büyük Yazar Adı: Elif Çelebi Öncü
çoğunlukla Güneş’in hareketlerine atfettiklerini, sınırlı
sayıda çocuğun ise bu kavramları Allah ile Yayınlandığı Dergi:Çelebi Öncü E. (2016).
ilişkilendirdiğini göstermektedir. Etkileşimli kitap okumanın beş-altı yaş çocuklarının
sosyal durumlara yaklaşımlarına etkisinin
Makale Adı: 5 Yaş Çocuklarının Zihinlerindeki Bilim incelenmesi. Ana Dili Eğitimi Dergisi, 4(4), 489 - 503.
İnsanı İmajı İçerisinde Stem Alanlarının Yer Alma
Durumlarının İncelenmesi Makale Türü: Araştırma makalesi

Yazar Adı: Gülşan Günşen, Gülden Uyanık, Berrin ÖZET


Akman
Bu araştırma, okul öncesi eğitime devam eden
Yayınlandığı Dergi:Günşen, G.; Uyanık, G. ve çocukların etkileşimli kitap okuma aracılığıyla,
Akman, B. (2019). 5 yaş çocuklarının zihinlerindeki kendilerine okunan öykülerde geçen ana fikri ve
bilim insanı imajı içerisinde stem alanlarının yer alma karakterlerin sosyal özelliklerini anlamalarını ve
durumlarının incelenmesi. Mehmet Akif Ersoy arkadaşlık, yardımlaşma ve paylaşma gibi becerilerine
Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi,52, 320-339. yönelik görüşlerini desteklemek amacıyla anne-baba ve
çocuğun etkileşimli kitap okumasına odaklanmaktadır.
Makale Türü: Araştırma makalesi Çalışma, 2015 -2016 eğitim öğretim yılında Kocaeli
Üniversitesi Uygulama Anaokulu'nda
gerçekleştirilmiştir. Örneklem için anaokuluna devam
ÖZET eden 60-66 aylık toplam 20 çocuk ve anne/babaları
seçilmiştir. Çalışmaya özellikle anaokuluna düzenli
Araştırmanın amacı 5 yaş çocuklarının zihinlerinde şekilde devamlılığı olan ve herhangi bir engel durumu
canlanan bilim insanı imajı içerisinde STEM bulunmayan çocukların ailelerinden gönüllü katılım
alanlarının yer alma durumunun ve STEM alanlarına göstermek isteyenler dâhil edilmiştir. Bu çocuklar

Hicran PARLAT Sayfa 20


çalışmanın deney grubunu oluşturmuşlardır. Aynı Makale Adı: Okula Hazır Oluş ve Yürütücü İşlev
anaokulundan seçilen ve aileleri etkileşimli okuma Performansları Arasındaki İlişki
eğitimine katılmamış olan başka bir 20 kişilik çocuk
grubu da çalışmanın kontrol grubunu oluşturmuştur. Yazar Adı: Asiye İvrendi
Araştırmanın sonucunda anne ve/veya babaları ile
etkileşimli kitap okuma sürecinden geçen çocukların Yayınlandığı Dergi:İvrendi A. (2020). Okula hazır
kontrol grubundaki çocuklara oranla sosyal durumları oluş ve yürütücü işlev performansları arasındaki
anlama, sosyal sorunlara ilişkin olumlu çözüm önerme ilişki. Erken Çocukluk Çalışmaları Dergisi, 4 (2), 66-
ve sosyal durumlara yönelik öyküleri olumlu biçimde 87.
sonlandırma alanlarında anlamlı düzeyde farklılık
ortaya koydukları bulunmuştur. Bu sonuçlar, anne ve
babaların çocuklarına destek olmaları açısından Makale Türü: Araştırma makalesi
etkileşimli kitap okuma sürecinin önemini ortaya
koymaktadır. ÖZET

Makale Adı: Okul Öncesi Dönemdeki Çocukların Bu çalışmada, 5-6 yaş çocuklarının okula hazır oluş
Toplumsal Cinsiyet Algılarında Ailenin Rolü düzeyleri ile yürütücü işlev görevlerinde sergiledikleri
performansları arasındaki ilişki incelenmiştir. 5-6 yaş
Yazar Adı: Sevcan Yağan Güder, Tülin Güler Yıldız çocuklarının okula hazır oluş düzeyleri ile yürütücü
işlev görevlerinde sergiledikleri performansları
arasındaki ilişkiyi inceleyen bu araştırmada ilişkisel
Yayınlandığı Dergi:Yağan Güder, S. ve Güler Yıldız, tarama yöntemi kullanılmışt. Araştırmanın çalışma
T. (2016). Okul öncesi dönemdeki çocukların grubunu 69 çocuk oluşturmuştur. Çalışmanın verileri
toplumsal cinsiyet algılarında ailenin rolü. Hacettepe Kişisel Bilgi Formu, Marmara İlköğretime Hazır Oluş
Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 31(2), 424-446. Ölçeği ve yürütücü işlev performansı ile ilgili görevler
aracılığıyla toplanmıştır. Çocukların matematik, fen,
Makale Türü: Araştırma makalesi ses, çizgi ve labirent alt boyutlarının ölçülmesiyle okula
hazır oluş düzeyleri belirlenmiştir. Yürütücü işlev
ÖZET performanslarını belirlemek amacıyla çalışma belleği
ve engelleyici kontrol becerilerine yönelik olan
Bu çalışmanın amacı okul öncesi dönemdeki görevler kullanılmıştır. Veriler, Kendall’stau-b
çocukların toplumsal cinsiyet algılarında ailenin rolünü korelasyon tekniği ve Mann Whitney U testi
belirlemektir. Araştırmanın çalışma grubunu alt ve orta kullanılarak analiz edilmiştir. Bulgular, çocukların
sosyoekonomik düzeyde çeşitli aile yapılarından gelen çizgi alt boyutu puanlarının engelleyici kontrol görevi
ve aynı ana sınıfına devam eden 8 çocuk ve onların ile; çizgi, matematik, ve labirent alt boyutu puanlarının
anneleri oluşturmaktadır. Durum çalışması modeliyle çalışma belleği görevi ile ve fen, ses ve labirent
desenlenmiş bu çalışmada veriler çocuklarla birebir puanlarının ise hem çalışma belleği hem de engelleyici
görüşmeler, gözlem ve müdahalesiz etkinlikler kontrol performansını içeren görev ile ilişkili olduğunu
aracılığıyla toplanmıştır. Ayrıca çocukların anneleriyle, göstermektedir. Çalışma belleği performansları yüksek
aile yapıları ve toplumsal cinsiyet algıları ile ilgili olan çocukların matematik, çizgi ve labirent alt boyutu
olarak görüşmeler yapılmıştır. Çalışmanın sonuçlarına puanlarının, hem çalışma belleği hem de engelleyici
göre, çocukların kadına ve erkeğe ilişkin kalıp yargısal kontrol performansları yüksek olan çocukların ise fen,
görüş belirtmelerinde annelerinin ev hanımı olması, ses ve labirent alt boyutlarından aldıkları puanlarının
annelerin şiddete uğraması ve çocukların buna tanıklık yüksek olduğu belirlenmiştir.
etmesi, aile içi sorumlulukların geleneksel bir şekilde Bölüm Özeti
dağılması gibi faktörlerin etkili olduğu belirlenmiştir. Gelişim, yalnızca sayısal ölçümlerle ifade
Hem annesi hem de babası ev işlerinde sorumluluk alan edilemeyecek birçok yapı ve işlevi bütünleştiren
çocukların babası sorumluluk almayan çocuklara göre karmaşık bir olgudur. Gelişimin en hızlı ve önemli
ev içi sorumluluklar konusunda daha az kalıp yargısal olduğu erken çocukluk dönemi, gelişim için büyük bir
oldukları, annenin çalışma durumunun genel olarak önem taşımaktadır. Erken çocukluk beyin ve bilişsel
kadın ve erkeğe ilişkin kalıp yargıları etkilemediği gelişimin hızlı olduğu dönemlerdir. Bu gelişim
belirlenmiştir. Baba baskısı olmayan, karşı cinsiyetten dönemlerinde bilişsel gelişim erken motor becerileri ve
kardeşi olan ve kendisine karşı cinsiyete özgü oyuncak dilin temelini oluşturacak şekilde yapısal ve işlevsel
alınan çocukların oyun ve oyuncak tercihlerinde daha beyin ağlarındaki değişikliklerle meydana gelmektedir.
az kalıp yargısal tercihlerde bulundukları belirlenmiştir. Gelişimin hızlı yaşandığı erken çocukluk döneminde
Çalışmadan elde edilen sonuçlardan yola çıkarak dil gelişimi açısında da önemli gelişmeler olmaktadır.
cinsiyet eşitliği duyarlılığını artırmak amacıyla aile Erken dil ve iletişim becerileri, çocukların okul
eğitimlerinin düzenlenmesi ve okul öncesi eğitim çağlarında ve daha sonraki hayatlarında başarı için
programlarının cinsiyete duyarlı etkinlikleri içermesi önemli bir gelişim alanıdır. Okul öncesi dönem
gerektiği söylenebilir. çocuklarının akademik başarıları için sosyal duygusal

Hicran PARLAT Sayfa 21


gelişimin önemi eğitimciler tarafından gün geçtikçe ön öğrenmelerin daha erken yaşlar olan orta çocuklukta
plana çıkarılmaktadır. olmasının önemli olduğu ifade edilmektedir. Orta
çocukluk döneminde sinir liflerinden oluşan beyaz
4. ORTA ÇOCUKLUK DÖNEMİ madde ve sinir hücrelerini destekleyici gri maddede
ARAŞTIRMALARI artış görülmektedir. Beyaz ve gri maddedeki artış ile
Giriş birlikte beyinin aktivitesi ve davranışsal tepkiler
Erken çocukluk dönemi bebeklik döneminden ilkokula ilerlemektedir (Knudsen, 2004). Bundan dolayı orta
kadar olan süreyi kapsamaktadır. Erken çocuklukda çocukluk olarak ifade edilen ilkokul çağı çocuklarının
zihinsel ve fiziksel gelişim son derece hızlı devam dikkat, duygu ve davranışlarını ortaya koymada daha
etmekte olup, bireyin daha sonraki yaşamını becerikli oldukları görülmektedir. Ayrıca ilkokul
şekillendirmektedir. Erken çocukluk döneminden sonra çağında beyinde yer alan gri maddedeki artışın olması
gelen orta çocukluk dönemi 6-12 yaşı kapsayan ve okuma ve dil becerilerinin artmasını sağlamaktadır
ilkokul eğitiminin verildiği bir dönemdir. Çocukların (Giedd, 2003).
ailesine ve topluma karşı sorumluluk kazandığı, daha
sonraki öğrenmelerin temelinin oluştuğu bir dönem Orta çocukluk döneminde fiziksel gelişim erken
olmasından dolayı önemlidir. Bu nedenle bu bölümde çocukluğa ve ergenlik dönemine göre daha yavaş
orta çocukluk döneminin gelişim özellikler tanıtılacak, olmaktadır. Bu dönem çocuklarında bedenin farklı
ilkokul eğitiminin önemi ve programlar hakkında bilgi bölgelerindeki büyüme süreci değişkenlik
verilecektir. Ayrıca orta çocukluk dönemine ilişkin göstermektedir. Kız çocukları erkek çocuklarından
gerçekleştirilen araştırma örneklerine yer verilecektir. daha fazla büyür. Bu dönemde bulunan çocuklarda
4.1. Orta Çocukluk Döneminde Gelişim kemiklerin aşırı büyümesinden dolayı zararsız olan
Orta çocukluk dönemi 6-12 yaş aralığını büyüme ağrıları görülmektedir.
kapsamaktadır. Orta çocukluk dönemi çocukların aile
ve toplumda sorumluluk kazandığı, yeni yetenekler İlkokul çağındaki orta çocukluk dönemi çocukları
geliştirdiği bir dönemdir. Bu dönemde çocuklarda gerçekleştirdikleri eylemlerde vücutlarını daha
gerçekleşen fiziksel ve bedensel gelişim ergenlik koordineli kullanmayı öğrenmektedirler. Erken
dönemi gelişim sürecine bir hazırlık içermektedir. Orta çocukluk döneminde kazanılmış olan koşmak,
çocukluk döneminin en kritik yaşantısı ilkokula zıplamak, dengede kalmak, yakalamak, tırmanmak ve
başlamaktır. Çocuğun ilkokula başlaması ile sosyal fırlatmak gibi temel motor beceriler orta çocukluk
yaşantısında büyük bir değişiklik meydana döneminde daha düzenli bir şekilde yapılmaktadır
gelmektedir. Bu kadar büyük öneme sahip olan orta (Trawick-Smith, 2010). Temel hareket dönemi
çocukluk dönemi, alan yazında erken çocukluk ve içerisinde yer alan olgunluk evresi (6-7 yaş) orta
ergenlik dönemi gelişim süreçlerine odaklanılmasından çocukluk dönemine rastlamaktadır. Olgunluk evresi
dolayı unutulan yıllar olarak ifade edilmektedir (Mah içerisinde yer alan orta çocukluk dönemi çocuklarının
ve Ford-Jones, 2012). Ancak orta çocukluk bilişsel, ince motor becerilerin daha da gelişmesi beklenir
sosyal, duygusal ve fiziksel ilerleme bakımından (Trawick-Smith, 2010). İnce motor becerilerinde ortaya
oldukça önemli bir yeri bulunmaktadır. Bu doğrultuda çıkan artış çocukların el yazılarında, bağcık bağlamada,
orta çocukluk döneminde fiziksel gelişim, bilişsel müzik aletlerini çalabilmede, kıyafetlerini daha düzgün
gelişim, dil gelişimi, sosyal-duygusal gelişim ve ahlak giyip çıkarabilme gibi becerileri yapmalarında kendini
gelişimi hakkında bilgi verilmiştir. göstermektedir (Santrock, 2015). Olgunluk evresinde
4.1.1. Fiziksel Gelişim yer alan çocuk mekanik davranabilir, koordinasyonu
6-12 yaş arasını kapsayan orta çocukluk döneminde sağlayabilir ve performansını kontrol edebilir. Bu
beyin, beden ve fizyolojik gelişim erken çocukluğu sebeplerden dolayı bu evrede verilen ilkokul eğitiminin
göre daha yavaş olmakta ancak önemli gelişmeler çocukları cesaretlendiren, öğrenmeyi teşvik eden ve
görülmektedir. Fiziksel ve içsel biyolojik değişiklikler hareketleri uygulama olanağı sağlayan bir yapıda
çocukların sağlıklı beslenmesi ve fiziksel aktivite olması gerekmektedir (Gallahaue, Ozmun ve Goodway,
yapmalarına göre farklılık gösterebilmektedir. Bundan 2014).
dolayı orta çocukluk döneminde çocuklar sağlıklı bir 4.1.2. Bilişsel Gelişim
bedensel gelişim (beyin gelişimi, fiziksel gelişim, Yaşadığımız dünyayı tanımlamak, anlamak ve
motor gelişimi) göstermeleri için sağlıklı beslenmeli ve öğrenmek için gerçekleştirilen tüm zihinsel aktiviteler
fiziksel aktivite yapmalıdır. biliş olarak ifade edilmektedir. Çocuklar çevrelerini
tanıma, algılama, anlama ve öğrenme becerileri
Beyin gelişimi, beyinde yer alan sinaptik bağlantıların düşünme ile ilişkilidir. Çocuk genetik olarak
oluşturulması ve budanması sürecini kapsamaktadır. öğrenmeye yatkın olduğu gibi sosyal çevresi ve ailesi
Bundan dolayı sinaptik bağlantılar ne kadar çok sık ile bu süreci yürütmektedir. Bilişsel gelişim, kendini ve
kullanılırsa bağlar kuvvetlenir ve yeni bağlantılar dünyayı anlama, yaşamını anlamlandırma süreçlerini
ortaya çıkar. Sinaptik bağlantılar ne kadar az içeren düşünsel ve duygusal etkinliklerin tümünü
kullanılırsa bağlantılar kaybolur. Ergenlik dönemi ile kapsamaktadır. Piaget, bilişsel gelişimi dünyanın
birlikte bu bağlantıların kurulması yavaşladığından zihinde modellenme süreci olarak ifade etmiştir.

Hicran PARLAT Sayfa 22


Çocukların yaşına göre bilişsel anlayışta meydana Orta çocukluk döneminde kazanılması gereken en
gelen değişim Piaget tarafından, duyu-motor dönem, kritik becerilerden birisi olan okuma ve yazmanın
işlem öncesi dönem, somut işlemler dönemi ve soyut gerçekleştirilmesinde dil gelişimi önemli bir yere
işlemler dönemi olarak dört aşama şeklinde ifade sahiptir. Dil gelişim sürecinde çocuk ile anne baba
edilmiştir. Bilişsel gelişim sürecinde orta çocukluk arasındaki sözel alışveriş, anne babanın çocuğa verdiği
dönemi somut işlemsel döneme karşılık gelmektedir. olumlu sözel dönütler dil gelişimini olumlu yönde
etkilemektedir (Sokolov ve Snow, 1994). Orta
Somut işlemler döneminde çocuklar olaylar ve nesneler çocukluk döneminde dil gelişiminde ve okuma yazma
hakkında mantıksal düşünmeyi sağlamışlar, öğrenmek becerilerinde, aile içerisinde kullanılan iletişim dili,
için somut nesnelere ihtiyaçları bulunmaktadır kitap okuma, geçmiş yaşantılar hakkında konuşma,
(Atherton, Cymbir, Page ve Remedios, 2009). Piaget ailenin eğitim durumu, ailenin duygusal desteği ve
tarafından somut işlemsel dönemde çocukların bilişsel sosyo-ekonomik durum etkilidir.
becerilerden korunum, tersine çevrilebilirlik, 4.1.4. Sosyal Gelişim
sınıflandırma ve algısal/mekânsal akıl yürütmeyi Sosyal gelişim bireyin içinde yer aldığı toplum
kazanabildikleri ifade etmiştir. Piaget çocukların bilgiyi tarafından kabul edilebilecek şekilde davranmayı
içselleştirmesi ve derinlemesine öğrenebilmesinde öğrendiği bir süreçtir. Bireyin kendisi ve başkalarıyla
okulun ve eğitimin aktif bir şekilde gerçekleştirilmesi iyi geçinme ve olumlu bir etkileşim kurma yeteneği
gerektiğini ifade etmiştir. Somut işlemler döneminde kazanma olarak da ifade edilebilir. Birey sosyal
çocuklar tarafından kazanılan bilişsel beceriler değişim dürtüsü ile doğar, çevresindeki kişilere tepki
ilkokuldaki akademik becerilerin kazandırılmasında ve vermesi ile sosyal gelişim başlar ve hayat boyu devam
derslerde bilginin daha derin bir şekilde eder. Sosyal gelişim süreci deneyimlere bağlı olarak
yapılandırılmasında destek sağlamaktadır. Bazı gelişir ve dönemlere göre hızı artar ya da azalır. Sosyal
kuramcılar bilişsel becerilerin ve mantıksal gelişim sürecinde benlik, sosyal olgunluk, sosyo-
düşünmenin orta çocuklukta kazandırılması sürecini kültürel özellik, sosyal uyum ve sosyalleşme
bilgi işleme kuramına dayalı olarak açıklamaya kavramları önemlidir. Bu kavramlar doğrultusunda
çalışmışlardır. Bilgi İşleme Kuramı ile bir insan birey sosyal gelişim sürecinde empati, dostluk, rekabet,
beyninde bilginin aşamalı olarak nasıl analiz edildiği liderlik gibi sosyal davranışlar sergilemektedir. Sosyal
ortaya konmaktadır. Orta çocukluk döneminde bilgi gelişim süreci bebeklik (0-2 yaş),  ilk çocukluk (3-5
işleme kuramı bilginin duyusal kayıttan belleğe yaş), son çocukluk (6-12 yaş) ve ergenlik (13-22 yaş)
aktarılması sürecini açıklamaktadır. Kuram bilginin olmak üzere dört dönemden oluşmaktadır.
nasıl işlendiğini açıklarken dikkat, bellek ve yürütücü
işlevler boyutları yer almaktadır.  Sosyal gelişim dönemleri içerisinde yer alan son
4.1.3. Dil Gelişimi çocukluk dönemi (6-12 yaş) orta çocukluk dönemine
Orta çocukluk döneminde çocukların düşüncesinde karşılık gelmektedir. Bu dönemde çocuklar kendilerini
ortaya çıkan soyutlaşma ve bilişin artması dil yeni ve geniş bir sosyal çevre olan ilkokulda yer
gelişiminde değişikler ortaya koymaktadır. Bu almaktadırlar. Çocukların bu dönemde daha fazla
dönemde dil gelişimi çocuklarla yapılan konuşmalar, çocukla ilişki kurdukları, bireysel oyunların yerine grup
konuşmada kullanılan kelimeler ve anlamları ile oyunları oynadıkları görülmektedir. Sosyal ilişkilerinde
gelişmektedir (Cain, Oakhill ve Elbro, 2003). Orta çocuklar öğretmeni, arkadaşları ve anneleri ile yakın
çocukluk döneminde çocuklar dili daha etkili ve ilişkiler kurmaktadırlar. Bu dönemde yer alan çocuklar
kurallarına uygun olarak kullanmaktadırlar. Bu kendi arzularının diğer çocukların doğrultusunda
dönemde çocuklarda dil gelişiminin hızlı olmasının olduğunu düşündüğünden gruplara kabulleri kolay
nedenleri arasında ilkokul eğitimi sürecinde Türkçe olmaktadır. Çocuklar yeni katıldıkları gruba uyum
dersi içerisinde hikaye anlatma ve öyküleme sorunu yaşayabilirler. Ancak, birbirlerini etkileyerek,
becerisinin kullanılması, sözcük dağarcığının artması, sorumluluk alarak, kendi ihtiyaçlarını karşılayarak yeni
dilbilgisinin gelişmesi ve dilin sosyal etiketinin duruma uyum sağlamaktadırlar. Bireyin hayat
gelişmesi söylenebilir.  sürecinde en fazla etkilenmenin olduğu dönem son
çocukluk dönemidir. Akranlarından kolaylıkla
Orta çocukluk döneminde zengin bir sözcük etkilenen çocuk, daha büyük çocuklar ve erişkinlere
dağarcığına sahip olan çocuklar ilkokulda okumayı karşıt görüş halinde olur. Karşıt görüş halinde olma,
öğrenme konusunda daha avantajlıdır (Riva, Nichelli kendini ortaya koymanın bir göstergesidir (Yavuzer,
ve Devoti, 2000). İlkokulda dil öğretim süreci 1993).
konuşma, dinleme, yazma ve okuma olmak üzere iç içe
geçmiş dört temel beceri ile yürütülmektedir.  Yaşam boyu gelişimin devam ettiğini ortaya atan
İlkokulda Türkçe öğretiminin ilk basamağını ilk psikologlardan birisi olan Erikson, sosyal gelişime
okuma ve yazma öğretimi oluşturmaktadır. Ülkemizde ilişkin Psikososyal Gelişim Kuramını ortaya
ilk okuma yazma öğretimi sürecinde ses temelli cümle koymuştur. Freud’un Psikoanalitik yaklaşımından
yöntemi kullanılarak, dik temel harfler ile etkilenen Erikson, insanın toplumla ilişkilerine ve
gerçekleşmektedir. egonun gereksinimlerini ele alarak kişiliği kapsamlı

Hicran PARLAT Sayfa 23


şekilde incelemiştir. Kişinin yaşamı boyunca aşması pekişir. İlk çocukluk döneminde yetişilen çevre ve
gereken psiko sosyal problem ve krizler vardır. Sağlıklı yakınında bulunan kişilerin tutum ve davranışları ahlaki
bir kişiliğin kazanılması bu krizlerden başarılı gelişimi şekillendirir (Dilber ve Alkan Ersoy, 2016).
çıkmasına bağlı olarak ortaya çıkmaktadır (Özbay, İlerleyen yaşlarda da devam eden ahlak gelişiminde
2004). Erikson tarafından ortaya atılan Psikososyal toplumun huzuru ve mutluluğunun sağlanması,
Gelişim Kuramı sekiz dönemden oluşmakta olup orta toplumsal adalet ve eşitliğin kurulması için toplumun
çocukluk dönemine karşılık gelen başarıya karşı bütün katmanlarında ahlak kuralları standart hale
aşağılık duygusudur (6-12 yaş). Bu dönemde okula getirilmelidir. Çocukların ahlak gelişimlerinden birinci
başlayan çocukta anne babanın etkisinin azaldığı, derecede sorumlu olanlar anne baba ve öğretmenlerdir.
öğretmen ve arkadaşlarının etkisinin arttığı Ahlak gelişiminin sağlıklı bir şekilde ilerletilmesi için
görülmektedir. Bundan dolayı çocuk, akranlarından ve farklı bakış açıları sunan psikoanalitik, davranışçı,
öğretmenlerinden takdir görmeyi beklemektedir. Bu toplumsal öğrenme ve bilişsel gelişim kuramlarından
süreçte öğretmenlerin destekleyici olmaları başarı yararlanılmaktadır.
duygusunun gelişimi açısından önemlidir. Başarısız
alanlarda çocuğa öğretmen tarafından destek verilir, Orta çocukluk dönemi psikoanalitik kuramcılardan olan
başarılı olması sağlanırsa çocukta başarma duygusu Erikson’un ahlak gelişim modelinde IV. aşama olarak
artacaktır. Ancak çocuk başarma duygusuna ifade edilmiş olup güçlü yanı yeterliliktir. Davranışçı
kazanamazsa kendisini yetersiz hissedecek ve aşağılık kurama göre ahlak gelişim davranış prensiplerine bağlı
duygusu gelişecektir (Ekşi, 1990). olarak gerçekleşmekte olup ödül ve cezaya dayalı
4.1.5. Duygusal Gelişim olarak gelişmektedir. Toplumsal öğrenme kuramına
Duygu, bireyin iyi olmasında önemli olan bir durum ya göre ahlaki gelişim bir bütün içerisinde ele alınmış ve
da etkileşiminde meydana gelen duyuştur (Aksoy ve yetişkinlerin davranışlarının model alınması ve taklidi
Dere Çiftçi, 2018). Bireyin bir durum ya da faaliyetten ile gerçekleşmektedir. Bu kuramda çocukların ahlaki
memnuniyet ya da memnuniyetsizliğini yansıtan gelişim süreçleri üzerinde kültürel normlar önemli bir
davranışlar olarak ortaya çıkmaktadır. Duyguların yere sahiptir ve bunların kabullenilmesi gerekmektedir.
psikolojik, sosyal ve bilişsel etkileşim içerisinde Ahlaki gelişim, model almaya ve cezaya bağlı olarak
işlevleri bulunmaktadır. Duygular bebeklik döneminde gelişmektedir. Bilişsel gelişim kuramına göre ahlaki
başlayarak gelişimlerini sürdürmektedir. Çocuklar eş gelişimi ele alan Dewey, Piaget ve Kohlberg ahlaki
zamanlı ve karışık duygular ortaya koyabilmektedir. gelişimi yaşla ilişkilendirmişler ve dönemlere
Çocuklarda görülen temel duygular, mutluluk ve espri, ayırmışlardır. Dewey ahlak gelişimini ahlak ve gelenek
korku, öfke ve üzüntü, bağlılık, empati ve mizaçtır. öncesi dönem, geleneksek dönem ve özerk dönem
Duygusal gelişim süreci bebeklik, ilk çocukluk, son olarak üçe ayırmıştır. Piaget ise ahlaki gelişimi dışsal
çocukluk ve ergenlik olmak üzere dört dönemde kurallara bağlılık ve ahlaki özerklik dönemi olmak
değerlendirilmektedir. üzere ikiye ayırmıştır. Kohlberg ise ahlaki gelişimi
ikilemlere dayandırarak yaşa bağlı olarak açıklamıştır.
Orta çocukluk dönemine denk gelen son çocuklukta Kohlberg tarafından ahlaki gelişim, gelenek öncesi
sözlü olmayan iletişim daha belirgin bir şekilde düzey (ceza ve itaat eğilimi (4-5 yaş), araçsal ilişkiler
görülmekte, duygular maskelenebilmektedir. Karmaşık eğilimi (6-9 yaş)), geleneksel düzey (kişilerarası uyum
bir duygusal gelişim dönemi olan son çocukluk eğilimi (10-15 yaş), kanun ve düzen eğilimi (15-18
döneminde çocuk tarafından utanç ve gurur yaş)) ve gelenek ötesi düzey (sosyal sözleşme eğilimi
içselleştirilir. Bu dönemde öz-bilinç duyguları, (18-20 yaş), evrensel ahlak ilkeleri eğilimi (20 yaş ve
duyguları anlama ve duygusal öz-düzenleme gelişir, üzeri)) olmak üzere üç düzeye ve altı evreye
olumlu ve olumsuz duyguları daha fazla hissederler. ayrılmaktadır. Kohlberg’in gelişim evrelerine göre orta
Karmaşık duyguları bu dönemde deneyimleyebilirler. çocukluk döneminde araçsal ilişkiler ve kişilerarası
Bu dönemde çocuklar olumsuz duyguları ve toplumsal uyum eğilimi yer almaktadır. Araçsal ilişkiler eğilimi
kuralların gerektirdiği kuralları daha iyi kavramaktadır. döneminde çocuk için doğru olan davranış
Çocuklar duygularını baskı altında tutabilir, üzüntü ve gereksinimleri gideren davranışlardır. Çocuk adil ve
acılarını gösterebilir, empati becerisi gelişmeye başlar eşit bir şekilde değiş tokuş yapma, faydalı bir alış-veriş
ve duygularını yönlendirebilir (Aksoy ve Dere Çiftçi, gerçekleştirme eğilimine sahiptir. Kişilerarası uyum
2018). eğiliminde, iyi davranış başkalarını memnun eden,
4.1.6. Ahlak Gelişimi yardımcı olan ve takdir edilen davranış olup iyi çocuk
olmak önemlidir.
Ahlak ve değerler insanın bireysel ve toplumsal
hayatından önem bir yere sahiptir. Kişilik gelişiminin 4.2. Orta Çocukluk Döneminde Eğitim
en önemli öğelerinden biri olan ahlak gelişimi, bireyin Orta çocukluk döneminde bulunan çocukların eğitim
toplumsallaşma süreci içerisinde davranışlarına yön yaşantıları ilkokul eğitimine karşılık gelmektedir. Bu
verir, iyi ve kötüyü, hoş karşılanan ve karşılanmayan dönemde yer alan çocuğun eğitim süreci gelecek eğitim
davranışları ayırt etmeyi sağlayan bir bilinç geliştirme kademeleri için önemli ve kritiktir. Bu kadar büyük bir
sürecidir (Santrock, Closson ve Conrad, 2015). Ahlak öneme sahip olan ilkokul eğitiminin önemi ve ilkokul
gelişimi çok erken yaşlarda başlar ve dil kullanımı ile eğitim programları hakkında bilgiye yer verilmiştir.

Hicran PARLAT Sayfa 24


4.2.1. İlkokul Eğitiminin Önemi  Estetik değerlerinin ve yaratıcılık becerilerinin
Okul öncesi eğitim ilk eğitim süreci olarak sayılsa da gelişmesi,
ülkemizde ve birçok ülkede zorunlu olmadığından
ilkokul eğitimi zorunlu olup eğitimin ilk aşaması olarak  Ülke sevgisi ve saygısının gelişmesi,
görülmektedir. Ülkemizde 2020-2021 eğitimi öğretim
yılında ilkokul eğitimine başlama yaşı 69 ay olarak
 Bireysel yetenekleri geliştirebilmesi.
belirlenmiş olup 66-68 aylık çocuklar veli onayı ile
çocuklarını ilkokula başlatabilmektedir. İlkokul eğitimi 4.2.2. İlkokul Eğitim Programları
öğrencilerin ilk defa formel eğitim ile karşılaşması ve İlkokulda dört yıllık eğitim sürecinde uygulanan
gelecek öğrenmelerin temelini oluşturmasından dolayı programlar ders bazlı olarak hazırlanmıştır. Ülkemizde
kritik bir öneme sahiptir. Bundan dolayı ilkokulda ilkokul programlarında geleneksel bir eğitim anlayışı
çocukların gerekli olan bilgi, beceri ve davranışı ön plandayken, 2005-2006 eğitim öğretim yılından
kazanarak topluma ve kendilerini yararlı olmalarını itibaren programlar tema ve süreç odaklı bir yaklaşımla
sağlayacak ortam hazırlanmalıdır. gerçekçi ve uygulamaya uygun bir bakış açısı ile
tasarlanmıştır. Gerçekçi bir anlayış ile hazırlanan
programlar, bireylere bilişsel beceriler kazandırmanın
İlkokulların, çocukların sosyal becerileri ve duygusal
yanında, içinde yaşadıkları topluma sağlamaları ve
özellikleri geliştirmenin yanında, çocukların bilme,
toplumunu normları ile değerlerini kazanmalarını
anlama, analiz edebilme, uygulama, değerlendirme ve
hedeflemektedir. İlkokul eğitimi çocuklara gelişim
ürün ortaya koyma gibi bilişsel becerilerin
düzeylerine göre bilişsel ve sosyal beceriler
gelişmesinde büyük bir etkisinin olduğu bilinmektedir
kazandırmayı, toplumsal norm ve değerlere uyum
(Genç, 2005). İlkokulda, bilişsel beceriler olarak
sağlamayı hedeflemektedir. Uygulamaya dönük olarak
okuryazarlık becerileri, matematik, coğrafya ve tarih
hazırlanan ilkokul programlarında her düzeyde dersler
bilgileri kazandırılırken, diğer yandan yaşadıkları
bulunmakta olup, derslerin içerisinde yer alan konular
dünya ve içinde bulundukları toplum hakkında gerçekçi
uygulama ağırlıklı olarak yer almaktadır (Sönmez,
bir görüş geliştirmeleri sağlanmaktadır (Dewey, 2010;
2005). İlkokul eğitim programlarında süreç içerisinde
Egan, 2010). İlkokulların bilgiyi öğretme,
düzenlemeler yapılsa da programların yaklaşımlarında
toplumsallaşma ve yaşam becerilerini işlevlerinin
bir değişiklik olmamıştır.
olduğu görülmektedir. Ayrıca ilkokullar çocuğun öznel
potansiyelinin gelişmesine ve benliğinin oluşmasına da
yardımcı olmaktadır. İlkokul eğitim sürecine ilişkin hazırlanan öğretim
programlarının amacı, “İlkokulu tamamlayan
öğrencilerin gelişim düzeyine ve kendi bireyselliğine
Orta çocukluk dönemine rastlayan ilkokul eğitiminde
uygun olarak ahlaki bütünlük ve öz farkındalık
çocukların sosyal ve duygusal gelişimleri kadar bilişsel
çerçevesinde, öz güven ve öz disipline sahip, gündelik
ve entelektüel gelişimleri ile dil ve aritmetik yeterliği
hayatta ihtiyaç duyacağı temel düzeyde sözel, sayısal
kazanmalarına önem verilmelidir. Çocukların gelişim
ve bilimsel akıl yürütme ile sosyal becerileri ve estetik
sürecinde okulun zorlayıcı hedefler koyması gelişimin
duyarlılığı kazanmış, bunları etkin bir şekilde
sağlanmasında önemli bir yere sahiptir. İlkokul eğitim
sürecinde çocuğun gelişim düzeyleri de dikkate kullanarak sağlıklı hayat yönelimli bireyler olmalarını
sağlamak” (MEB, 2018)olarak ifade edilmektedir.
alınarak çocukların yapması için ortaya konulan önemli
İlkokul öğretim programlarının perspektifinde
hedefler aşağıdaki gibi söylenebilir.
toplumsal ve uluslararası değerleri kazandırmak ile bir
takım yetkinlikler bulunmaktadır. Programlarda
 Okuryazarlık ve matematiksel becerileri kazanması, kazandırılması gereken yetkinlikler Türkiye
Yeterlilikler Çerçevesinde (TYÇ) tarafından
 İletişim becerilerini kazanması belirlenmiştir. Bu yetkinlikler; anadilde eğitim, yabancı
dillerde eğitim, matematiksel yetkinlik ve
 Öğrenmeye ilişkin istek uyandırması ve bilim/teknolojide temel yetkinlikler, dijital yetkinlik,
meraklandırması, öğrenmeyi öğrenme, sosyal ve vatandaşlıkla ilgili
yetkinlikler, inisiyatif alma ve girişimcilik, kültürel
farkındalık ve ifadedir (Milli Eğitim Bakanlığı (MEB),
 Yapılan işe önem vermesi ve saygı göstermesi,
2018). İlkokul eğitim programlarının istenilen amaca
ulaşıp ulaşmadığını belirlemek amacıyla eğitim
 Sosyal kuralları ve ahlaki değerleri öğrenmesi, programlarında süreç odaklı, bireysel değerlendirmeyi
içeren bir yaklaşım benimsenmiştir.
 Öz düzenlemeye sahip olması,
İlkokul eğitim sürecinde Türkçe, Matematik, Hayat
 Sağlıklı bir birey olmaya dikkat etmesi, Bilgisi, Fen Bilimleri, Sosyal Bilgiler, Yabancı Dil, Din
Kültürü ve Ahlak Bilgisi, Görsel Sanatlar, Müzik,
 Çevreye ilişkin farkındalık kazanması, Beden Eğitimi ve Oyun, Trafik Güvenliği, İnsan
Hakları, Yurttaşlık ve Demokrasi dersleri yer

Hicran PARLAT Sayfa 25


almaktadır. İlkokul eğitiminde belirtilen derslerin hesaplanmış ortaya çıkan değerler sosyo-demografik
programları ayrı ayrı yer almakta, bu derslerin birleşimi durumlar ile karşılaştırılmıştır. İlkokul çağında bulunan
ile ilkokul programları oluşmaktadır. İlkokul eğitim çocukların %11,1’inin kilolu ve %7,5’inin obez olduğu
programının haftalık ders saati incelendiğinde, birinci saptanmıştır. Anne ve babası obez olan çocuklarda
sınıfta 26 saat zorunlu, 4 saat serbest etkinlik; ikinci ve obezitenin görülme sıklığı %15,7 olarak belirlenmiştir.
üçüncü sınıfta 28 saat zorunlu, 2 saat serbest etkinlik; Anne ve babaların beden kitle indeksleri ile çocukların
dördüncü sınıfta 30 saat zorunlu dersin olduğu obezite sıklığı arasında pozitif yönlü bir ilişki olduğu
görülmektedir. İlkokulun ilk üç sınıfında derslerin belirlenmiş olup anne ve babaların beden kitle
büyük bir çoğunluğunu Türkçe, Matematik ve Hayat endeksinin artması çocukların obez olma durumunu da
Bilgisi dersleri oluşturmakta olup, dördüncü sınıfta arttırmaktadır (p<0,001). Obez olan çocukların
Hayat Bilgisi dersi yerine Fen Bilimleri dersi ebeveynlerinin %64,9’u çocuklarının kilosundan
gelmektedir. İlkokul programı incelendiğinde ağırlıklı memnuniyet duymaktadır. Anne ve babaları obez olan
olarak bilişsel becerileri geliştirmeye odaklandığı, velilerin %72,2’si çocuklarının kilosundan memnun
sosyal ve duygusal becerilerin gelişmesi ise daha çok olduklarını ifade etmişlerdir. Çalışmaya katılan
ders dışı faaliyetler ile geliştirildiği söylenebilir. çocukların üçte ikisinin yemek öğünlerinde sorun
yaşamakta olduğu, çocukların %48,2’sinin sabah
Orta Çocukluk Dönemine İlişkin Araştırmalar kahvaltısına ilişkin düzenli bir alışkanlığının olmadığı
belirlenmiştir. Çalışmaya katılan çocukların
Çocuklar için önemli bir yere sahip olan ve orta %69,6’sının öğünler arasında abur-cubur atıştırma
çocukluk olarak ifade edilen dönem ilkokul eğitim alışkanlıklarının olduğu belirlenmiştir. Televizyon ya
sürecine karşılık gelmektedir. Bundan dolayı orta da bilgisayar başında daha çok vakit geçiren çocukların
çocukluk dönemine ilişkin araştırmalarda ilkokul obezite görülme sıklığının daha yüksek olduğu
çocuklarına yönelik çalışmalara yer verilmiş olup, bu bulunmuştur (p<0,05). İlkokul çağındaki çocukların
çalışmalardan örnekler aşağıda yer almaktadır. obezitesinde beslenme alışkanlıkları önemli bir rol
oynamaktadır.
Makale Adı: İlkokul çağındaki çocuklarda obezite
görülme sıklığı ve risk faktörleri Makale Adı: Orta çocukluk döneminde umut ve
ebeveynlere güvenli bağlanma
Yazar Adıfar: Çağatay Savaşhan, Oktay Sarı, Ümit
Aydoğan, Muhammed Erdal Yazar Adı: Zeynep Cihangir Çankaya, Nergis
Canbulat
Yayınlandığı Dergi:Savaşhan, Ç., Sarı, O., Aydoğan,
Ü. ve Erdal, M. (2015). İlkokul çağındaki çocuklarda Yayınlandığı Dergi:Cihangir Çankaya, Z. ve
obezite görülme sıklığı ve risk faktörleri. Türk Aile Canbulat, N. (2017). Orta çocukluk döneminde umut
Hekimleri Dergisi, 19(1), 14-21. ve ebeveynlere güvenli bağlanma. Mehmet Akif Ersoy
Eğitim Fakültesi Dergisi, 44, 1-20.
Makale Türü: Araştırma makalesi
Makale Türü: Araştırma makalesi
ÖZET
ÖZET
Çocukluk çağında ortaya çıkan obezite ileride erişkin
obezitesi olarak devam etmesi, komplikasyonlara bağlı Çocuk ve ergen psikolojisi araştırmalarının büyük bir
morbidite ve mortalitede ciddi artışların ortaya çıkması kısmı problem davranışlara ve olumsuz yaşam
ve önlenebilir olmasından dolayı dikkat edilmelidir. olaylarına odaklanırken, çok az bir kısmı olumlu
Araştırmada, 6-11 yaş arası çocukların obezite sıklığı gelişime odaklanmaktadır. Bu durum çocuk ve
ve bu durumun gelişim sürecinde etkili olan faktörler ergenlerin ruh sağlığına bakışı eksik bırakmaktadır.
incelenmiştir. Araştırmaya Ankara ili Yenimahalle Fiziksel olarak ihmal edilen, ihtiyaçları karşılanmayan,
ilçesinde yer alan 71 ilköğretim okulu arasından gerekli bakımı alamayan çocukların umutlu düşünmeyi
rastgele olarak seçilen 32 okul dahil edilmiştir. öğrenemeyecekleri, sınırlardan, destekten, tutarlılıktan
Araştırmaya dahil edilen okullarda öğrenim gören 6-11 yoksun bir çevrenin umudun gelişmesi için elverişli
yaşaAralığındaki 3963 çocuk ve ebeveyn çalışmada yer olmadığı görülmektedir.Çocuklarda umutlu düşüncenin
almıştır. Araştırmada demografik özellikler olarak gelişiminde temel etkinin anne ve babalarıyla
çocukların ve ebeveynlerinin boy, kilo, yaş ve kurdukları ilişkiden geldiği bilinmektedir. Çocuğun
cinsiyetleri, çocukların iştah durumları ve hazır gelişim döneminde anne, baba ve çocuk etkileşimi
yiyecekleri tüketme sıklığı, ebeveynlerin gelir ve önemli olduğundan gerçekleştirilen araştırma bağlanma
eğitim durumu, çocukların televizyon ve bilgisayarda ve umut kuramı dikkate alınarak yapılmıştır. Buradan
geçirdikleri süre yer almaktadır. Araştırmaya katılan hareketle araştırmanın amacı, çocukların anne ve
ilkokul çağındaki çocukların beden kitle indeksleri babaya bağlanma durumu ile cinsiyet değişkenlerinin
umut düzeyini yordamada durumunu ortaya koymaktır.

Hicran PARLAT Sayfa 26


Çalışmanın örneklemini, İzmir ilinde yer alan ilk ve iletişimde ve çocuğu tanıma boyutlarında annelere göre
orta okulların 4., 5. ve 6. sınıfa devam etmekte olan 380 babaların daha çok eğitim ihtiyacının olduğu ortaya
çocuk oluşturmaktadır. Çalışmanın amacına uygun olan çıkmıştır. Ebeveynlerin yaşları ve çocuk sayıları ile öz
verilerin toplanması için Kişisel Bilgi Formu, Kerns değerlendirme boyutu arasında anlamlı düzeyde bir
Güvenli Bağlanma Ölçeği ve Çocuklarda Umut Ölçeği ilişkinin bulunduğu belirlenmiştir. Araştırmada elde
kullanılmıştır. Çalışma sonucunda, anneye ve babaya edilen sonuçlar doğrultusunda ebeveynlerin çocuk
güvenli bağlanma değişkenlerinin umut değişkenini eğitimi yeterlikleri konusunda planlı ve programlı bir
anlamlı düzeyde yordadığı saptanmıştır. Umut eğitim verilmesi gerektiği önerilmiştir.
değişkeninin yordanmasında en büyük etkinin babaya
güvenli bağlanmadan kaynaklandığı ortaya çıkmıştır. Makale Adı: İlkokul öğrencilerinde okul nezaket algısı
Cinsiyet değişkeni ile umut arasında anlamlı düzeyde ve psikolojik ve duygusal iyi oluş arasındaki ilişkisinin
bir ilişkinin ortaya çıkmadığı için gerçekleştirilen incelenmesi
regresyon analizine cinsiyet değişkeni dahil
edilmemiştir. Yazar Adı : Ayşe Kaya Memiş, Nagihan Oğuz Duran

Makale Adı: Ebeveynin çocuk eğitimi konusundaki Yayınlandığı Dergi:Kaya Memiş, A. ve Oğuz Duran,
yeterliklerinin bazı değişkenlere göre incelenmesi N. (2019). İlkokul öğrencilerinde okul nezaket algısı ve
psikolojik ve duygusal iyi oluş arasındaki ilişkisinin
Yazar Adı: Rüştü Yeşil, Enver Şahan, Mustafa incelenmesi. ElementaryEducation Online, 18(4),
Aslanderen 1671-1686.

Yayınlandığı Dergi:Yeşil, R., Şahan, E. ve Makale Türü: Araştırma Makalesi


Aslanderen, M. (2018). Ebeveynin çocuk eğitimi
konusundaki yeterliklerinin bazı değişkenlere göre ÖZET
incelenmesi. Kırşehir Eğitim Fakültesi Dergisi, 19(3),
1828-1849.
Bu araştırma pozitif psikoloji bakış açısıyla yürütülen
ve daha çok sağlık kavramına odaklanarak
Makale Türü: Araştırma makalesi gerçekleştirilmiştir. İyi oluş kavramı “mutlu, sağlıklı ve
esenlik içinde olma durumu” olarak ifade edilmektedir.
ÖZET İlkokul eğitimi alan öğrencilerin psikolojik sağlığının
ve psikolojik- duygusal iyi oluşunun akademik başarı,
Toplumun en küçük yapı taşı olan ailenin sosyal, olumlu benlik gelişimi, sosyal ilişki kurma becerisi ve
siyasal, kültürel vb. işlevlerinin yanında en önemli sosyal davranışları olumlu etkilendiği söylenebilir.
işlevi eğitimdir. Ebeveynler, çocukların ilk İlkokullarda sosyal ve duygusal öğrenmeyi arttırmak
öğretmenleridir, bundan dolayı ebeveynlerin çocuk için olumlu bir okul ikliminin yaratılması beraberinde
eğitimindeki yeterliklerinin yüksek düzeyde olması çok okul nezaketi kavramını ortaya çıkarmıştır. Bu kavram,
önemlidir. Buradan hareketle araştırmanın temel amacı, okul içerisinde yer alan çalışanlar ve öğrencilerin
ebeveynin çocuk eğitimi konusundaki yeterliklerini okuldaki gelişim ve öğrenmelerini desteklemek için
ortaya çıkarmaktır. Ebeveynin çocuk eğitimine ilişkin yapılan nezakete dayalı kurum iklimi olarak ifade
yeterlik düzeyini arttırmak amacıyla yapılacak olan edilebilir. Buradan hareketle gerçekleştirilen bu
eğitim faaliyetlerine yönelik ihtiyacın belirlenmesi için araştırmanın amacı, ilkokula devam eden çocukların
bu çalışma önemlidir. Araştırma, nicel araştırma okuldaki nezaket algıları ile psikolojik ve duygusal iyi
yöntemlerinden olan betimsel tarama modeli oluş arasındaki ilişkiyi belirlemektir. Araştırma nicel
kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmada araştırma yöntemlerinden olan ilişkisel tarama modeli
örneklemin belirlenmesinde tesadüfi yöntemler kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın çalışma
kullanılmıştır. Araştırmanın verileri, ilkokul düzeyinde grubunu 2016-2017 eğitim öğretim yılında Bursa ili
eğitim gören 668 çocuğun velisinden elde edilmiştir. Osmangazi ilçesinde yer alan devlet ilkokuluna devam
Araştırmanın amacı doğrultusunda veri toplamak için eden 526 (261 kız, 265 erkek) üçüncü ve dördüncü
“Kişisel Bilgi Formu” ve “Çocuk Eğitimi Yeterliği sınıf öğrencileri oluşturmaktadır. Araştırmada veri
Ölçeği (ÇEYÖ)” kullanılmıştır. Araştırmacılar toplamak amacıyla Kişisel Bilgi Formu, Okul Nezaket
tarafından geliştirilmiş, geçerlik-güvenirliği yapılmış Ölçeği, Stirling Çocuklar İçin Duygusal ve Psikolojik
ÇEYÖ, 5 faktör ve 37 maddeden oluşmuştur. Araştırma İyi Oluş Ölçekleri kullanılmıştır. Araştırma sonucunda
sonucunda ebeveynler, çocuk eğitimi öz-yeterlikleri, okul nezaket algısı, psikolojik ve duygusal iyi oluş
sorumluluk kazandırma, çocuğu tanıma ve geliştirme cinsiyet değişkenine göre anlamlı düzeyde
boyutlarında “çok yetersiz”; iletişim-etkileşim ve farklılaşmadığı ortaya çıkmıştır. Okul nezaket algısı ile
çocuğu yönlendirme boyutlarında yetersiz düzeyde psikolojik ve duygusal iyi oluş arasında pozitif yönlü
oldukları ortaya çıkmıştır. Ebeveynlerin çocuk eğitimi anlamlı bir ilişkinin olduğu görülmüştür. Ayrıca okul
yeterliklerinin ise “çok yetersiz” düzeyde olduğu nezaket algısının, duygusal ve psikolojik iyi oluş
belirlenmiştir. Erkek ebeveynlerin çocuklar ile durumunun %14'lük kısmını açıkladığı ortaya

Hicran PARLAT Sayfa 27


çıkmıştır. Okullarını nazik olarak algılayan öğrencilerin Makale Adı: 6-7 yaş ilkokul dönemi çocuklarının
psikolojik ve duygusal iyi oluş düzeylerinin yüksek spora ilişkin görüşlerinin incelenmesi
olduğu görülmektedir. Buradan hareketle nezaketin
okul kültürüne yansıtılmasının, öğrencilerin duygusal Yazar Adı: Murat Sarıkabak, Ali Asker Recep, Mert
ve psikolojik gelişimini desteklediği ifade edilebilir. Ayrancı

Makale Adı: İlkokul öğretmenlerinin oyunu öğretim Yayınlandığı Dergi:Sarıkabak, M., Recep, A. A. ve


yöntemi olarak kullanma durumlarının incelenmesi Ayrancı, M. (2018). 6-7 yaş ilkokul dönemi
çocuklarının spora ilişkin görüşlerinin
Yazar Adı: Arzu Özyürek, Zeynep Seda Çavuş incelenmesi. CBÜ Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri
Dergisi, 13(2), 405-417.
Yayınlandığı Dergi:Özyürek, A. ve Çavuş, Z. S.
(2016). İlkokul öğretmenlerinin oyunu öğretim yöntemi Makale Türü: Araştırma makalesi
olarak kullanma durumlarının incelenmesi. Kastamonu
Eğitim Dergisi, 24(5), 2157-2166. ÖZET

Makale Türü: Araştırma makalesi Bireylerin gelecek yaşamda spora ilişkin tutum ve


davranışlarının en önemli belirleyicisi çocuk yaşlarda
ÖZET spor ile yapılan tanışmadır. Bundan dolayı ilköğretim
döneminin çocukların gelişiminde ve bazı alışkanlıkları
Çocuk için bir eğlence aracı olan oyun, çocuğun kazanmasında önemli bir rolü bulunmaktadır. Buradan
fiziksel, duygusal, sosyal ve bilişsel gelişimini hareketle araştırmada ilkokula devam eden 6-7 yaş
desteklemesinden dolayı aileler ve eğitimciler öğrencilerin spora ilişkin görüşlerini belirlemek
tarafından öğretim süreçlerinde sıklıkla kullanılan bir amaçlanmıştır. Araştırmada nitel araştırma yöntemleri
yöntemdir. Piaget (1962) tarafından oyun, bilişsel kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Çalışma grubunu
gelişimin ve olgunlaşma sürecinin temeli olarak ifade Bartın ve İstanbul illerinde 6-7 yaşında ilkokul eğitimi
edilmektedir. Piaget oyunu, alıştırmalı oyun (0-2 yaş), alan 52 çocuk oluşturmaktadır. Verileri toplamak
sembolik oyun (2-11 yaş) ve kurallı oyun (12 yaş ve amacıyla yarı yapılandırılmış görüşme formu
üzeri) olmak üzere üç aşamaya ayırmıştır. Eğitim kullanılmıştır. Katılımcılar ile yapılan görüşmeler
sürecinin temellerinin atıldığı ilkokulda öğretmenlerin öğrencilerin kendilerini rahat hissedecekleri ortamda
oyunu bir öğretim yöntemi olarak kullanmaya ilişkin gerçekleştirilmiş olup araştırmada elde edilen veriler
bilgi sahibi olmaları önemlidir.  Buradan hareketle içerik analizi gerçekleştirilerek bulgu haline
ilkokulda görev yapan sınıf öğretmenlerinin oyunu dönüştürülmüştür. Araştırma sonucunda, öğrencilerin
öğretim yöntemi olarak kullanma durumlarını ortaya spor ve sporcu kavramlarını kavramada sorun
çıkarmak ve oyun hakkındaki görüşlerini belirlemek yaşadıkları, sporun kimler tarafından ne şekilde ve
amacıyla bu araştırma gerçekleştirilmiştir. Araştırma nerede yapıldığı konusunda sınırlı bir bilgiye sahip
nitel araştırma yöntemleri kullanılarak tasarlanmıştır. oldukları, futbol, atletizm, voleybol ve basketbol gibi
Araştırmanın çalışma grubunun belirlenmesi sürecinde sporlar hakkında bilgi sahibi oldukları ortaya çıkmıştır.
kolay ulaşılabilir örnekleme yöntemi kullanılmış olup, Elde edilen bu sonuçlar doğrultusunda çocukların spora
ulaşılan 20 ilkokul öğretmeni çalışma grubunda yer ilişkin bilgi ve aktivitelerinin arttırılması
almıştır. Veri toplama aracı olarak araştırmacılar önerilmektedir.
tarafından hazırlanan yarı yapılandırılmış görüşme
formu kullanılmıştır. Araştırmada, sınıf Makale Adı: Akılcı duygusal davranışçı terapiye
öğretmenlerinin büyük çoğunluğunun oyun yöntemini dayalı psiko-eğitim programının ilkokul öğrencilerinin
derslerde aktif olarak kullandıkları, kalıcı öğrenme saldırganlık düzeylerine etkisi
sağlanmasında ve öğrencilerin derslere aktif
katılımında oyun yönteminin belirli bir şekilde etkili Yazar Adı: Ali Çekiç, Ahmet Buğa, Aykut Kul,
olduğu ortaya çıkmıştır. Ayrıca araştırmaya katılan Gülsüm Şap
ilkokul öğretmenlerinin çoğu sayısal derslerde öğretim
yöntemi olarak oyunu kullandıklarını belirtmiştir. Yayınlandığı Dergi:Çekiç, A., Buğa,A., Kul, A. ve
Ancak oyunu yöntem olarak bütün derslerde kullanan Şap, G. (2019). Akılcı duygusal davranışçı terapiye
öğretmen sayısının az olduğu ortaya çıkmıştır. İlkokul dayalı psiko-eğitim programının ilkokul öğrencilerinin
öğretmenlerinin çoğu, sınıf yönetimini sağlarken dikkat saldırganlık düzeylerine etkisi. BoluAbant İzzet Baysal
çekmek için oyunu kullanmanın etkili olduğunu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 19(1), 103-113.
belirtmişlerdir. Oyunu bir yöntem olarak kullanma
konusunda ilkokul öğretmenleri kendilerini yeterli
görmekte olup, oyunun derslerde yöntem olarak Makale Türü: Araştırma Makalesi
kullanımına ilişkin hizmet öncesi ve hizmet içi bir
eğitim almayı beklemektedirler. ÖZET

Hicran PARLAT Sayfa 28


Akılcı Duygusal Eğitim (ADE), çocuk ve ergenler gibi sorumluluğu nasıl algıladıkları ve algılanan bu
farklı grupların gelişim düzeylerinde kolaylık sorumluluğun sonuçlarını fark etmeleri amaçlanmıştır.
uygulanabilmektedir. Önleyici bir psikolojik eğitim Araştırmada nitel araştırma desenleri içerisinde yer alan
programı olarak okul psikolojik danışma ve rehberlik olgubilim deseni kullanılmıştır. Araştırma, 2013-2014
hizmetleri çerçevesinde Akılcı Duygusal Eğitim eğitim öğretim yılında Kayseri ili Melikgazi ilçesinde
kullanılabilecektir. Buradan hareketle araştırmada yer alan özel bir okulun dördüncü sınıfından eğitim
akılcı-duygusal psiko-eğitim programının, ilkokul gören 40 öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya
üçüncü ve dördüncü sınıfa devam etmekte olan katılan öğrencilerin yaşlarının 10-11 arasında değiştiği
çocukların öfke duygularını azaltmak ve saldırganlık görülmektedir. Sorumluluk kavramına ilişkin
davranışlarını kontrol etmek amacıyla araştırma öğrencilerin görüşlerini belirlemek amacıyla yarı
gerçekleştirilmiştir. Araştırma nicel araştırma yapılandırılmış görüşme formu kullanılarak veriler
yöntemleri içerisinde yer alan deney ve kontrol gruplu toplanmıştır. Araştırma sonucunda; öğrencilerin büyük
yarı deneysel desen kullanılarak gerçekleştirilmiştir. çoğunluğu sorumluluğu bilişsel düzeyde ödevini yapan
Çalışma grubunu ilkokul üçüncü ve dördüncü sınıfa çocuklar ve verileni yerine getirmek olarak
devam eden 16 öğrenci (8 deney, 8 kontrol) algılamaktadırlar. Öğrenciler, sorumluluklarını yerine
oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak getirilmesi durumunda, mutlu olmak, güvenilir olmak,
Saldırganlık Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmanın gurur duyma ve takdir edilme duygularını
uygulama sürecinde deney grubunda yer alan yaşamaktadırlar. Öğrenciler verilen görevleri yaptıkları
öğrencilere dokuz hafta süresince haftada bir gün, zaman rahatladıklarını, çevrede olumlu sonuçlarla
günde yaklaşık 40 dakikalık saldırganlık davranışlarını karşılaştıklarını belirtmişlerdir. Çalışmaya katılan
azaltmak amacıyla bir psiko-eğitim programı öğrenciler sorumluluklarındaki davranışları
uygulanmış olup, kontrol grubunda yer alan öğrenciler yapmadıklarında gözden düşme korkusu, üzüntü,
ile bir çalışma gerçekleştirilmemiştir. Araştırma kaygı, mutsuzluk, huzursuzluk ve başarısızlık duygusu
sonucunda, deney grubunda yer alan çocukların yaşamaktadırlar.
saldırganlık puanlarının azaldığı, öfke kontrolünü
sağlayarak ve saldırgan olmayan yollar kullanarak Makale Adı: İlkokul öğrencilerinin algıladıkları anne
kendilerini ifade etmeye yönelik beceriler kazandıkları baba tutumları ile sosyal kaygı düzeyleri arasındaki
belirlenmiştir. ilişkinin incelenmesi

Makale Adı: İlkokul öğrencilerine göre sorumluluk Yazar Adı: Esra Teke, Ercan Yılmaz, Abdullah
Sürücü
Yazar Adı: Cennet Karakuş, Ayça Kartal, Kaya
Tuncer Çağlayan Yayınlandığı Dergi:Teke, E., Yılmaz, E. ve Sürücü,
A. (2020). İlkokul öğrencilerinin algıladıkları anne
Yayınlandığı Dergi:Karakuş, C., Kartal, A. ve baba tutumları ile sosyal kaygı düzeyleri arasındaki
Çağlayan, K.T. (2016). İlkokul öğrencilerine göre ilişkinin incelenmesi. TheJournal of International
sorumluluk. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri LingualSocialandEducationalSciences, 6(1), 24-38.
Fakültesi Dergisi, 49(1), 1-19.
Makale Türü: Araştırma makalesi
Makale Türü: Araştırma Makalesi
ÖZET
ÖZET
Bireyin yaşamı içerisinde pek çok alanda çıkan sosyal
Bilişsel ve duyuşsal hedeflere ulaşmanın en kısa yolu kaygı yaşam sürecini etkilemektedir.Sosyal kaygı
bireylerin sorumluluk becerisi bozukluğu, değerlendirilme kaygısı olarak da ifade
kazanmasıdır.Sorumluluk, “kişinin kendi edilebilmektedir. Anne-babanın yetiştirme tutumları
davranışlarının veya kendi yetki alanına giren herhangi otoriter, mükemmeliyetçi, ihmalci, hükmedici,
bir olayın sonuçlarını üstlenmesi” olarak ifade duyarsız, cezalandırıcı, demokratik, koruyucu veya
edilmektedir. Öğretmenler ve öğrencilerin birlik reddedici özellik taşımalarına göre çocuklar üzerinde
içerisinde sorumluluk duygusuna sahip olmakta okullar farklı türde etkiler bırakmaktadır. Çocukların anne baba
önemli bir yere sahiptir. Bireylerin yeni durumları tutumlarına göre sosyal kaygı düzeyleri
incelemesi, fikirler geliştirmesi, problemi çözmeleri, yükselebilmektedir. İlkokul öğrencilerinin sosyal kaygı
yeni deneyimler elde etmeleri sorumluluk duygusunun durumunun incelenmesiyle, bu durumu oluşturan
geliştirilmesi ile sağlanabilmektedir. Ayrıca öğrencilere etmenlerin istenmeyen sonuçlarını önlemek için okul,
değerli olduklarının hissettirilmesi öğrencilerden öğretmen ve aile işbirliği ile erken dönemde gerekli
beklenen sorumluluğun kavranması ile önlemlerin alınmasına yardımcı olunabilecektir.
gerçekleşmektedir. Sorumluluğun bu kadar önemli Buradan hareketle çalışmanın amacı, ilkokula devam
olmasından dolayı bu araştırmada ilkokul dördüncü eden öğrencilerin anne baba tutumlarına ilişkin algıları
sınıf öğrencilerinin davranış haline getirmeleri gereken ile sosyal kaygı düzeyleri arasındaki ilişkiyi

Hicran PARLAT Sayfa 29


belirlemektir. Araştırmada nicel araştırma edebilmek için, bağımsız bir şekilde etkili ve
yöntemlerinden olan ilişkisel tarama modeli uygulanabilir çözüm alternatifleri oluşturma ve
kullanılmıştır.Araştırmanın çalışma grubunu, 2017- oluşturulan alternatiflerden en uygun olacağı düşünülen
2018 eğitim öğretim yılında Konya İli Selçuklu birini seçmeyi kapsayan bilişsel ve davranışsal bir
İlçesinde öğrenim gören 9-11 yaş aralığındaki 427 süreçtir. Bir beceri olan sosyal problem çözme,
öğrenciden meydana gelmektedir. Araştırmada veri ilkokuldan itibaren kazanılmaktadır. Buradan hareketle
toplama aracı olarak, Kişisel Bilgi Formu, Anne Baba araştırmada ilkokula devam eden öğrencilerin sosyal
Tutum Ölçeği (ABTÖ), Çocuklar İçin Sosyal Kaygı problem çözme becerilerinin çeşitli değişkenler
Ölçeği-Yenilenmiş Formu (ÇSAÖ-Y) kullanılmıştır. açısından belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç
Araştırma sonucunda, çocukların anne ve babalarından doğrultusunda ilkokulda eğitim alan öğrencilerinin
algıladıkları demokratik tutum ile sosyal kaygı arasında problem çözme becerileri durumlarının sınıf düzeyi,
anlamlı düzeyde bir ilişkinin ortaya çıkmadığı cinsiyet ve öğrenim gördükleri okulun konumuna göre
belirlenmiştir. Ayrıca, otoriter tutum ile sosyal kaygı anlamlı düzeyde farklılaşma durumları incelenmiştir.
arasında anlamlı bir ilişkinin olduğu ortaya çıkmıştır. Araştırma nicel araştırma yaklaşımlarından olan
Araştırmaya katılan öğrencilerin cinsiyetlerine göre, betimsel tarama modeli kullanılarak
anne ve babadan algılanan demokratik tutum gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın evrenini, 2016-2017
puanlarının anlamlı düzeyde bir farklılık oluşturmadığı, eğitim-öğretim yılında Kocaeli’ne bağlı İzmit Merkez
anne ve babadan algılanan otoriter tutum ile sosyal ve Körfez ilçelerinde yer alan 15.302 ilkokul üçüncü ve
kaygının anlamlı düzeyde farklılık oluşturduğu ortaya dördüncü sınıf öğrencisi oluşturmuştur. Araştırmanın
çıkmıştır. Okul başarısına göre, sosyal kaygı örneklemini ise tesadüfi olarak seçilen 469 ilkokul
durumunun anlamlı düzeyde farklılaşmadığı, anne ve öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama
babadan algılanan demokratik ve otoriter tutumun aracı olarak Kişisel Bilgi Formu ve Sosyal Problem
anlamlı düzeyde farklılaştığı belirlenmiştir. Çözme Becerileri Ölçeği kullanılmıştır. Araştırma
Öğrencilerin arkadaşlık kurarken zorluk yaşama sonucunda, ilkokul üçüncü ve dördüncü sınıf
durumuna göre, anneden algılanmakta olan demokratik öğrencilerinin sosyal problem çözme becerilerinin sınıf
tutum ile babadan algılanmakta olan otoriter tutum düzeyine ve öğrenim gördükleri okulun konumuna göre
arasında anlamlı düzeyde bir farklılaşmanın olmadığı, anlamlı düzeyde farklılaştığı, cinsiyete göre anlamlı
anneden algılanmakta olan otoriter tutum, babadan düzeyde bir farklılaşmadığı belirlenmiştir.
algılanmakta olan demokratik tutum ve sosyal kaygının
anlamlı düzeyde farklılaştığı ortaya çıkmıştır. Makale Adı: Orta çocukluk döneminde güvenli
bağlanma ile mükemmeliyetçiliğin çeşitli değişkenler
Makale Adı: İlkokul öğrencilerinin sosyal problem bağlamında incelenmesi
çözme becerilerinin çeşitli değişkenler açısından
incelenmesi Yazar Adı: Hilal Çelik, Halil Ekşi, Nebahat Gülsu

Yazar Adı: Ebru Uzunkol, Elif Özdemir Yılmaz Yayınlandığı Dergi:Çelik, H., Ekşi, H. ve Gülsu, N.
(2017). Orta çocukluk döneminde güvenli bağlanma ile
Yayınlandığı Dergi:Uzunkol, E. ve Özdemir Yılmaz, mükemmeliyetçiliğin çeşitli değişkenler bağlamında
E. (2018). İlkokul öğrencilerinin sosyal problem çözme incelenmesi. Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik
becerilerinin çeşitli değişkenler açısından Dergisi, 7847), 53-68.
incelenmesi. Sakarya UniversityJournal of Education,
8(4), 351-363. Makale Türü: Araştırma Makalesi

Makale Türü: Araştırma Makalesi ÖZET

ÖZET Geçiş dönemi olarak ifade edilen orta çocukluk


döneminde oluşan zihinsel modeller daha da
Eğitim çağın gerektirdiği niteliklere sahip insanları netleşmekte olup anne-babalar çocukların birinci
yetiştirmenin önemli araçlarından biridir. Okullar derecede bağlanma figürü olarak konumlarını
aracılığıyla verilen eğitim ile yaşanılan çağda ihtiyaç korumaktadır. Bundan dolayı çocuklarda ebeveynler ile
duyulan özelliklere sahip bireyler yetiştirilir. İnsanlar kurulmakta olan ilk ilişkilerin ve bu ilişkilerin
bir arada yaşadıklarında birbirleri ile anlaşmazlık ve değerinin kişilik oluşumunda önemli bir yere sahip
çatışma yaşamaları kaçınılmaz olup bundan dolayı olduğu bilinmektedir. Bireyin kendisi ve diğerleri için,
yaşanacak olan sorunların çözümü büyük bir öneme diğerlerinin de birey için oluşturduğu yüksek
sahiptir. Karşılaşılan sorunlarla baş edebilme ve performans standartlarına ulaşma çabası olarak ifade
üstesinden gelebilme becerisi, bunun için benimsenen edilen mükemmeliyetçiliğin temelleri ebeveynler ile
tarz, insanın sosyal yaşamının önemli kurulan ilk ilişkilerin içerisinde yer almaktadır.
belirleyicilerinden birisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Mükemmeliyetçiliğin kökenleri ebeveyn-çocuk
Sosyal problem çözme ise problemli bir durumla baş ilişkisindeki güvensiz bağlanma ilişkisi ile yakından

Hicran PARLAT Sayfa 30


ilişkili olduğu ifade edilmekte olup mükemmeliyetçilik 5.1. Ergenlik Dönemi Nedir?
ile bağlanma arasında da ilişkinin olduğu ifade Ergenlik dönemi Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) göre
edilmektedir. Buradan hareketle araştırmanın temel çocukluk ve yetişkinlik arasında bir geçiş dönemidir ve
amacı orta çocukluk döneminde yer alan çocukların 10-19 yaş arasını kapsamaktadır (WHO, 2020).
ebeveyn bağlanma tarzları ile mükemmeliyetçilik Birleşmiş Milletler Eğitim, Kültür ve Bilim Teşkilatı
arasında anlamlı düzeyde bir ilişkinin olup olmadığını (UNESCO) ise ergenliği, öğrenim yapan ve hayatını
belirlemektir. Araştırmanın alt amacı olarak orta kazanmak için çalışmayan ve evi olmayan, 15-24 yaş
çocukluk döneminde bulunan çocukların ebeveynlerine dilimleri arasındaki insan olarak tanımlamıştır (Unesco,
bağlanma tarzları ve mükemmeliyetçiliklerinin okul 2013).
öncesi eğitim alıp almama, cinsiyet, kardeş sayısı ve
anne-baba eğitim düzeyine göre anlamlı düzeyde Ergenlik döneminin psikososyal gelişim açısından
farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemektir. Araştırmada erken, orta ve geç ergenlik olarak üç dönemde
nicel araştırma yöntemlerinden birisi olan ilişkisel incelenebileceği belirtilmektedir. 10-14 yaşlar arası
tarama modeli kullanılmıştır. Çalışmanın evrenini, erken ergenlik dönemidir ve bu dönemde sekonder seks
2014-2015 eğitim öğretim yılında İstanbul ili karakterleri görülmeye başlar. Bu yaş aralığının en
Kâğıthane ilçesinde bulunan 46 ilk ve ortaokulda belirgin özelliği gencin biyolojik değişimlerden
eğitim gören ilkokul üçüncü ve dördüncü sınıf ile kaynaklı baskı ile uyum ve baş etme çabaları olarak
ortaokul beşinci ve altıncı sınıf öğrencileri, örneklemi tanımlanmaktadır. 15-17 yaşlar arası orta ergenlik
ise basit seçkisiz örnekleme yöntemiyle belirlenen 446 döneminin en belirgin özelliği bütün olarak kişiliğin
öğrenci oluşturmuştur. Araştırmada, Kişisel Bilgi oluşması ve bağımsızlıktır. Ayrıca cinsel kimlik
Formu, Kerns Güvenli Bağlanma Ölçeği ve Çocuk ve gelişimi de bu dönemin önemli özelliklerinden biridir.
Ergen Mükemmeliyetçilik Ölçeği kullanılarak veriler Geç ergenlik olarak tanımlanan dönemin üst sınırının
toplanmıştır. Araştırma sonucunda güvenli bağlanma kültürel, ekonomik ve eğitsel faktörlerle kısmen
ile sosyal kaynaklı mükemmeliyetçilik; anneye güvenli değişebileceği ve 18-21 yaşlar arası dönemi kapsadığı
bağlanma ile sosyal kaynaklı mükemmeliyetçilik belirtilmektedir.  Büyüme ve cinsel gelişim
arasında ters yönlü anlamlı bir ilişkinin olduğu ortaya tamamlanır, soyut düşünme gerçekleşir ve gelecekle
çıkmıştır. Ayrıca araştırma sonucunda güvenli ilgili seçimler ve bunları uygulamaya geçirme söz
bağlanma ile anneye güvenli bağlanma tarzının konusudur (Susman, Rogal, 2004; Çuhadaroğlu, 2000;
araştırmaya katılan öğrencilerin okul öncesi eğitimi alıp Chambers, 1995; Patton ve Harris, 2007; akt. Akçan
almama, cinsiyet ve kardeş sayısı değişkenlerine göre Parlaz, Tekgül, Karademirci, Öngel 2012).
anlamlı düzeyde farklılaştığı belirlenmiştir.
Bölüm Özeti Ergenlik döneminin bazı gelişimsel görevleri vardır ve
Orta çocukluk dönemi, çocuğun ailesine ve topluma dönem sonunda bu gelişimsel görevlerin ya da
karşı sorumluluk kazandığı, daha sonraki öğrenmelerin özelliklerin kazanılması beklenir.  Farklı araştırmacılar
temelinin oluştuğu bir dönem olmasından dolayı büyük tarafından belirtilen bu özellikler kısaca şu şekilde
bir öneme sahiptir. Bu dönemde çocuğun fiziksel, tanımlanabilir; Abacı’ya (2014) göre, bu dönemde
bilişsel, dil, sosyal, duygusal ve ahlaki gelişimin nasıl ergen vücudunu tanımayı öğrenmekte, sosyal bir kimlik
olması gerektiği, beklenen gelişim özellikleri hakkında edinmekte, akran iletişimini kuvvetlendirmekte,
bilgi verilmiştir. Orta çocukluk döneminin ilkokul bireysel özgürlüğünü edinmekte ve evlilik bağı kurma
eğitim dönemine karşılık geldiği ifade edilmiştir. konusunda olgunlaşmış düşünceler edinebilmektedir
Bundan dolayı ilkokul eğitiminin neden önemli olduğu, (Abacı, 2014). 14-17 yaş aralığında ise ergen
ilkokulda çocuklardan beklenen bilişsel, sosyal, bedenindeki değişimlerle de birlikte çocuksu davranış
duygusal ve ahlaki gelişim durumlarının neler olduğu ile yetişkin davranışları arasında bocalamaktadır.
hakkında bilgi verilmiştir. İlkokul eğitim sürecinde Yaşadığı psikolojik ve fizyolojik değişimlere adapte
kullanılan ilkokul öğretim programlarının içeriği, amacı olma ve beklentileri yerine getirmeye çalışmaktadır
ve kazanımları açıklanmıştır. Orta çocukluk döneminde (Temel ve Aksoy, 2010). Bu nedenle bazen çocukça
gerçekleştirilen araştırmalardan örneklere yer bazen de daha olgun davranışlar sergileyebilir ve
verilmiştir. ebeveynlerin de bu geçiş döneminin özelliklerini göre
hareket etmesi, anlayışlı, tutarlı ve demokratik
5. ERGENLİK DÖNEMİ ARAŞTIRMALARI davranışlar sergilemesi beklenir. Fakat ergenin
Giriş değişken davranışlarına uygun tepkiler verebilmek
Bundan önceki bölümde, orta çocukluk döneminin ebeveynler için de oldukça güç olabilir.
özellikleri ve bu döneme ilişkin yapılan araştırmalar ele
alınmıştır. Bu bölümde ise ergen kavramı, ergenlik Yavuzer’e (2005) göre, ergenlik dönemindeki bireyler;
dönemi özellikleri, ergenlik dönemine ilişkin kuramlar özel bir kimlik edinme, motive olabilme, değer
ve ergenlik döneminin gelişimsel özellikleri ele yargıları oluşturabilme, öz-denetim geliştirebilme,
alınmış; bu döneme ilişkin son yıllarda yapılan cinsel kimlik kazanma, zihinsel gelişimi sağlama,
araştırmalara yer verilmiş ve yorumlanmıştır. sağlıklı ilişkiler kurabilme, duygu ve fikirleri
anlayabilme ve paylaşabilme gibi becerileri kazanması

Hicran PARLAT Sayfa 31


beklenmektedir (Yavuzer, 2005). Bir başka ergenlik evreye ayırmıştır (Güngör Aytar, 2015). Ergenlik
dönemi görevleri ise şu şekilde açıklanmıştır; döneminde kimliğe karşı kimlik karmaşası
ebeveynleriyle yetişkin tarzı ile iletişim kurabilen, uzun görülmektedir. Bu dönemde ergenler ya olumlu
süreli ve sağlıklı arkadaşlık ilişkileri edinebilen, yaşantılar ile güçlü bir kendilik duygusu geliştirmekte
bireysel bir değerler sistemi oturtmuş, bağımsızlık ya da olumsuz yaşantılar ile aşağılık duygusu
kazanmış, mesleki hedefleri olan, cinsel kimlik yaşamaktadır (Arslan, 2008).
gelişimini tamamlamış, olumlu baş etme ve sorun 5.2.4. Bandura Sosyal Öğrenme Kuramı:
çözme becerileri edinmiş, toplum içinde sosyal Bu kuramın en önemli temsilcilerinden biri Albert
sorumluluklarına yerine getirebilen ve üretken bir Bandura’dır. Bandura davranışın erken dönemlerde
erişkin olan bireylere dönüşmeleri beklenmektedir gözlem, taklit ve model alma ile edinildiğini
(Reif ve Elster,1998; akt. Alpaslan,2012) savunmaktadır. Bilişsel beceriler de bu noktada önemli
5.2. Ergenlik Dönemi Kuramları bir rol oynamaktadır (Yazgan İnanç, Kılıç Atıcı ve
Ergenlik dönemi gelişimsel kuramlar açıdan ele Bilgin, 2019). Bandura’ya göre ergenlik dönemi
alındığında Hall’ın Tekrarlama Kuramı, Freud bunalımlı bir dönem değildir, bunalım yaşayan ergen
Psikanalitik Kuram, EriksonPsikososyal Kuram, yeterince sosyalleşmemiş demektir. Ergenlerdeki
Bandura Sosyal Öğrenme Kuramı ve Bilişsel Kuram saldırgan davranışlar da ailenin vermiş olduğu yanlış
görülmektedir. eğitimden kaynaklanmaktadır (Kulaksızoğlu, 2013).
5.2.1. Hall’ın Tekrarlama Kuramı: 5.2.5. Piaget Bilişsel Kuram:
Hall psikoloji literatürüne ergenlik dönemini eklemiştir Jean Piaget tarafından ortaya konmuş kuramdır. Bu
(Kulaksızoğlu, 2013). Tekrarlama Kuramı’nda kuramda Piaget bilişsel gelişimi duyu motor dönemi
Darwin’in etkisi görülmektedir. Gelişim süreci evrim 80-2 yaş), işlem öncesi dönem (2-7 yaş), somut
sürecine benzetilerek 4 döneme ayrılmıştır. Bu işlemler dönemi (7-11 yaş) ve soyut işlemler dönemi
dönemler bebeklik (4 yaşa kadar), çocukluk (5-7 yaş), (11 yaş ve üzeri) olarak gruplandırmıştır (Aydın, 2013).
gençlik (8-12 yaş) ve puberte (13-24 yaş) olarak Ergen birey soyut işlemler dönemindedir.
adlandırılmaktadır. Puberte olarak adlandırılan ergenlik Anlaşılmadığını hissetme ve her şeyin üstesinden
dönemi Hall’a göre ilkellikten uygarlığa yani gelebilme inancı ile bu dönemde yoğun bir
yetişkinliğe geçiştir. Ergenlik dönemi bireyselleşme benmerkezci düşünce görülmektedir ve bu durum ergen
için önemli bir fırsat olarak görülmektedir (Ekşi, 1990). benmerkezciliği olarak adlandırılmaktadır (Erden ve
5.2.2. Freud Psikanalitik Kuram: Akman, 2004). Bu dönemdeki birey yetişkin
Bu kuram Sigmund Freud tarafından geliştirilmiştir. dünyasıyla tam bir etkileşim kurabilmektedir. Kişilik
Kişilik id(doğuştan getirilir, temel dürtülerdir), yapısı ve ahlak gelişimi bu dönemde görülür
ego (akılcı ve denetleyici kısımdır, idin isteklerini sorun (Cüceloğlu, 2012). Bu dönemde birey toplum yapısı,
yaşanmadan doyurur) ve süperegodan(aile felsefe, politika gibi konulara ilgi duymaktadır. Müzik,
değerlerinin, toplumsal değerlerin, rollerin dans, edebiyat gibi duygu ve düşüncelerin aktarıldığı
içselleştirilmesiyle ortaya çıkar) oluşmaktadır. Kişilik alanlarla ilgilenmektedir (Senemoğlu, 2018).
gelişiminde oral dönem (1-1.5 yaşa kadar), anal dönem 5.3. Gelişimsel Açıdan Ergenlik Dönemi
(1.5-3 yaş), fallik dönem (3-5 yaş), latent/gizil dönem Ergenlik döneminde fiziksel, bilişsel, sosyo-duygusal,
(6-12 yaş) ve genital dönem (12 yaş-genç yetişkinlik) ahlaki ve toplumsal boyutta birçok gelişim
olmak üzere 5 dönem bulunmaktadır (Yazgan İnanç, görülmektedir.
Kılıç Atıcı ve Bilgin, 2019). Freud’a göre genital
dönemde hormonal değişimin de etkisi ile cinsel Fiziksel gelişime bakıldığında cinsiyet farklılıkları ile
işlevlerde artış görülür. Bu dönemde karşı cinse ilgi hormonsal ve bedensel alanda yoğunlaştığı
fazlalaşır. Başkalarının düşüncelerine odaklı görülmektedir. Bireyin iskelet gelişimi, el, bilek
olunduğundan “narsist” adayları olarak görülür. Bu da kemiklerinin yoğunlaşması, kızlarda adet erkeklerde
imaj kaygısı ve beraberinde savunma mekanizmalarını kıllanma gibi çeşitli gelişimler görülmektedir (Thomas,
getirmektedir. Bu durum kişilik gelişimine katkı sağlar 1987). Kızlarda östrojen erkeklerde testosteron
ve birey kimlik edinir (Dacey ve Kenny, 1994). salgılanmaktadır (Cüceloğlu, 2012). Kızlarda âdet
5.2.3. EriksonPsikososyalKuram: kanaması, erkeklerde ise üreme organlarının büyümesi,
Bu kuram Erik Erikson tarafından geliştirilmiştir. Freud sakal ve bıyık çıkması gibi gelişimler görülmektedir.
ile benzer şekilde ilk çocukluk yıllarına önem verse de Ayrıca kızların göğüs ve kalçaları büyümekte,
Erikson tüm yaşamı dönemlere ayırmıştır. Ayrıca erkeklerin adaleleri gelişmektedir. Bu dönemde yağ
Freud’dan psikososyal güdü ve gereksinimlerin etkisine dengesi de değişmekte, sivilceler artmakta, ses
değinerek ayrılmaktadır. Erikson gelişim evreleri güven kalınlaşmakta, ter bezlerinin çalışma hızı artmakta ve
güvensizlik evresi (0-1 yaş), özerklik-utanç evresi (1-2 gırtlar kıkırdaklaşmaktadır (Aydın, 2013). Bu dönemde
yaş), girişimcilik-suçluluk evresi (3-5 yaş), çalışkanlık- fiziksel ve cinsel gelişim psikososyal gelişime kıyasla
aşağılık duygusu evresi (6-11 yaş), kimlik-kimlik daha hızlı gerçekleştiğinden ergenler bedenlerine
karmaşası evresi (12 yaş-genç yetişkinlik), üretkenlik- ilişkin uyum zorlukları yaşar (Kulaksızoğlu, 2013).
durgunluk evresi (orta yetişkinlik), bütünlük- Hormonlarda görülen gelişimler ile de ebeveynler ile
umutsuzluk evresi (genç yetişkinlik) olmak üzere 8 ilişkide zorluklar yaşanmaktadır (Steinberg, 2013).

Hicran PARLAT Sayfa 32


Bilişsel alanda görülen gelişim Piaget’in bilişsel olmaktadır (Erkek, 2016). Aile ortamı da bir diğer
gelişim kuramı bağlamında açıklanabilir. Bu dönemde önemli ortamdır. Ebeveynlerin ve yetişkinlerin rol
“soyut işlemler evresi” görülmektedir. Ergen birey model olduğu ortamlar ergene ahlaki gelişimde
yaşadığı olayları farklı bakış açıları ile sorgulama ve rehberlik sağlanması açısından oldukça önemlidir
yorumlama becerileri edinir. Amaç sahibi, tartışabilen, (Temel ve Aksoy, 2010).
düşünebilen ve eleştiren bir birey haline gelmektedir
(Avcı, 2016). Çok boyutlu düşünme ve karmaşık Toplumsallaşma sürecinde ergenlerin en büyük rol
düşünerek detaylara hâkim olabilme görülmektedir. modeli ailedir. Çocukluktan yetişkinliğe başarılı bir
Soyut kavramlar ve düşünme süreci hakkında geçişin gerçekleşebilmesi için anne-babalar gencin
düşünmektedir. Olası durumlara ilişkin akıl bireyselleşme ihtiyacı ile aileye duyduğu duygusal
yürütülmektedir (Steinberg, 2013). Bu dönemde ihtiyaç arasında denge kurabilmesi için destek
edinilen mantık yürütme ile ergen ahlaka ve varoluşa olmalıdır. Anne-baba ilişkilerinin zayıf olması
ilişkin sorgulamalar yaşamaktadır (Özbay ve Öztürk, ergenlerin depresif olmasına yol açmaktadır. Rehberlik
1992). ihtiyacı, destek ihtiyacı, saygı görme ve sağlıklı bir
disiplin bu dönemde ergenin aile ortamında ihtiyaç
Bir diğer gelişim alanı olan sosyo-duygusal gelişim duyduğu öğelerdir (Yazgan İnanç, Kılıç Atıcı ve
ergenlik döneminde sosyal ortama dahil olma ve kimlik Bilgin, 2019).
oluşturma olarak görülmektedir. Ergen kendini
anlamaya çalışmakta, kimlik arayışı yaşamakta ve Ergenlik Dönemine İlişkin Araştırmalar
kendinde meydana gelen değişimlerin aile, akran ve
topluma yansıyışındaki dengesizlikler ile sosyo- Makale Adı: Orta Ergenlik Döneminde Problemli
duygusal sorunlar yaşamakta, bunlarla baş etmeye Internet Kullanımının Demografik Değişkenler
çalışmaktadır (Santrock, 2017). Yapılan bir araştırmada Açısından Incelenmesi
sosyodemografik özelliklerin psikolojik durum
üzerinde etkili olduğu ortaya konmuştur (Uyanık Balat
ve Akman, 2006). Akran grubu da bu dönemde oldukça Yazar Adı:Çelikkaleli, Ö., Rıdvan, A. T. A., & Avcı,
önemlidir, akran grubunda kabul görmeyen çocuk R.
güvensiz ve kırılgan olurken kabul gören kendine
güven geliştirmektedir (Derman, 2008). Ergen bu Yayınlandığı Dergi: Çelikkaleli, Ö., Rıdvan, A. T. A.,
dönemde duygusal anlamda başkaldıran, hırçın, başına Avcı, R. (2018). Orta ergenlik döneminde problemli
buyruk, huysuz, karamsar, alıngan, huysuz, ters ve internet kullanımının demografik değişkenler açısından
gereksiz ağlama, öfke gösteren bir imaj çizmektedir incelenmesi. Journal of
(Bakırcıoğlu, 2011). Bu dönemde yaşanan duygusal ComputerandEducationResearch, 6 (12), 123-141.
karmaşa soyut düşünce becerileri bağlamında
değerlendirildiğinde tanımları daha iyi anlama, problem Makale Türü: Araştırma makalesi
çözme, empati kurabilme vb. alanlarda avantaj
yaratabilmektedir (Erkek, 2016). Kimlik edinimi, ÖZET
özerklik kazanma ve özsaygı geliştirme gibi gündemler
oluşturmaktadır (Origlia, 1987; Kulaksızoğlu, 2013;
Araştırmacılar problemli internet kullanımı kavramı
Özatça, 2009; Uyanık, 2000). Ergen “ben kimim”
bağlamında aşırı internet kullanımı, daha fazla
sorusuna yanıt aramaktadır. Bazen sorumluluktan
çevrimiçi kalma ihtiyacı, internet erişim güçlüğünde
kaçma bazen ise sorumluluk isteme eğilimindedir
aşırı sinirlilik ve gerginşik gibi duygu ve davranışların
(Alpaslan, 2012). Kimlik edinimi oldukça önemli bir
hem iş yaşamında hem de sosyal ve aile hayatında
noktadır zira Erikson bu görevi başarıyla
olumsuz etkiler barındırdığını belirtmektedir.
tamamlayamayan ergenlerin benliği yok edici
saplantılar, kendinden şüphe, başkalarının düşünceleri
üzerinden kendini değerlendirme ve rol dağınıklığı gibi Yapılan bu araştırmada da öncelikli amaç ergenlerin
zorluklar yaşadığını, kimlik dağınıklığındansa yok problemli internet kullanımlarını cinsiyet değişkeni,
olmayı, kötü olmayı veya ölü olmayı tercih ettiklerini akıllı telefona sahip olma değişkeni ve anne baba
belirtmektedir (Muuss, 1987). eğitim düzeyi değişkeni bağlamında incelemek
amaçlanmıştır. Araştırmada ikinci amaç ise problemli
internet kullanım düzeyini anne-baba eğitim düzeyi
Ahlaki gelişim ise Kohlberg’in kuramı çerçevesinde
değişkeni bağlamında incelemektir. Bu amaçlar
değerlendirilebilir. Bu bağlamda 10-18 yaş arası
doğrultusunda araştırmanın çalışma grubunu
geleneksel dönemdir ve bu dönemde ergen öncelikle
Türkiye’nin farklı bölgelerinde yaşayan ve orta
gruba uyum sağlama eğilimindedir. Devamındaki
ergenlik döneminde olan 1886 öğrenci oluşturmuştur.
süreçte toplum temelli kural ve sorumlulukların ergen
Veri toplama aracı olarak Günüc (2009) tarafından
tarafından kabul edildiği görülmektedir (Kulaksızoğlu,
geliştirilen ve yoksunluk, kontrol güçlüğü, işlevsellikte
1998). Ergenlik dönemi yaşama karşı büyük bir
bozulma ve sosyal izolasyon alt boyutlarından oluşan
hassasiyetin olduğu bir dönemdir. Bu dönemde sosyal
İnternet Bağımlılığı Ölçeği kullanılmıştır.
kimlik edinildiğinde özgüven sahibi, bağımsız bir genç

Hicran PARLAT Sayfa 33


Araştırma verileri tek yönlü varyans analizi ile çok ÖZET
faktörlü varyans analizi ile analiz edilmiştir. Öncelikli
olarak erkeklerin işlevsellikte bozulma, sosyalizasyon Araştırmanın amacı ergenlik dönemindeki bireylerin
ve toplam ölçek puanlarının kadınlarınkinden fazla mutluluk düzeylerini yordamada umut düzeylerinin
olduğu ortaya konmuştur. Ayrıca akıllı telefona sahip rolünü belirlemektir. Çalışma grubu olarak 2015-2016
olan ergenlerin tüm ölçek ve alt boyut puanlarının eğitim öğretim yılının bahar döneminde İzmi’in çeşitli
olmayanlara kıyasla daha yüksek olduğu ortaya okullarında lise kademesinde öğrenim görmekte olan
konmuştur. Araştırmada son olarak ergenlerin 506 lise öğrencisi ile çalışılmıştır. Veri toplama aracı
%16,1’inin problemli internet kullanıcısı oldukları ve olarak Oxford Mutluluk Ölçeği, Sürekli Umut Ölçeği
çevrimiçi kalma sebeplerinin en çok sosyal ağlar ve Demografik Bilgi Formu kullanılmıştır. Araştırma
olduğu belirtilmiştir. verilerinin analizinde betimsel istatistikler, bağımsız
gruplar için t testi, tek yönlü varyans analizi ve çoklu
Makale Adı: Orta Ergenlik Dönemindeki Öğrencilerin doğrusal regresyon analizi kullanılmıştır. Araştırma
Benlik Algılarının Mükemmeliyetçilik Düzeylerini neticesinde cinsiyet değişkeni, anne eğitim düzeyi
Yordama Gücü değişkeni ve baba eğitim düzeyi değişkenine göre
ergenlerin mutluluk düzeylerinin anlamlı düzeyde
Yazar Adı: Mustafa Otrar, Dinçer Dönmez, Bingül farklılaşmadığı ortaya konmuştur. Ayrıca araştırmada
Uzel umut değişkeninin ergenlik dönemindeki bireylerin
mutluluk düzeylerini anlamlı olarak yordadığı ortaya
Yayınlandığı Dergi: Otrar, M., Dönmez, D., Uzel, B. konmuştur. Sürekli Umut Ölçeği’nin alt ölçekleri
(2018). Orta ergenlik dönemindeki öğrencilerin benlik ergenlerin mutluluk düzeylerindeki toplam varyansın
algılarının mükemmeliyetçilik düzeylerini yordama %42’sini açıklamaktadır.
gücü. HUMANITAS-Uluslararası Sosyal Bilimler
Dergisi, 6(12), 235-254. Makale Adı: Ergenlik Döneminde İnternet
Bağımlılığının Okul Başarısı Üzerinde Etkileri
Makale Türü: Araştırma makalesi
Yazar Adı: Oğuzhan Yavuz
ÖZET
Yayınlandığı Dergi: Yavuz, O. (2018). Ergenlik
Araştırmada orta ergenlikteki öğrencilerin benlik döneminde internet bağımlılığının okul başarısı
algılarının mükemmeliyetçiliklerini yordayıcılığını üzerinde etkileri. OPUS –Uluslararası Toplum
incelemek amaçlanmıştır. İlişkisel tarama modeline Araştırmaları Dergisi, 8(15), 1056-1080. DOI:
göre tasarlanan araştırmada öğrencilerin benlik algıları 10.26466/opus.426914
ile mükemmeliyetçilikleri bazı kişilik özellikleri
bağlamında da değerlendirilmiştir. Araştırmada veri Makale Türü: Araştırma makalesi
toplama aracı olarak Çocuklarda Öz Kavramı Ölçeği ve
Olumlu Olumsuz Mükemmeliyetçilik Ölçeği ÖZET
kullanılmıştır. Araştırma Tekirdağ ilindeki
ortaokullardan seçkisiz küme örnekleme yöntemiyle Araştırmada ortaöğretim grubundaki öğrencilerin
seçilmiş 12 ortaokulda okuyan 609 öğrenci ile haftalık internet kullanma süreleri ile internet
yürütülmüştür. Araştırma neticesinde benlik algısı bağımlılık puanlarının akademik başarı düzeylerine
puanlarının mükemmeliyetçilik puanlarını anlamlı bir göre farklılıklarının incelenmesi amaçlanmıştır. Bu
şekilde yordadığı, benlik algısı mutluluk alt ölçeğinin amaç doğrultusunda araştırma İstanbul’da 9., 10. ve 11.
cinsiyete ve rehberlik hizmetlerinden destek alma sınıflarda öğrenim gören 464’ü kız, 533’ü erkek olmak
değişkenine göre anlamlı şekilde farklılaştığı üzere 997 öğrenci ile yürütülmüştür. Araştırmanın
saptanmıştır. Olumlu-olumsuz mükemmeliyetçilik alt verileri İnternet Bağımlılık Ölçeği ve Kişisel Bilgi Soru
ölçeklerinde ise değişkenlerin hiçbirinin anlamlı bir Listesi ile toplanmıştır. Araştırma neticesinde haftalık
farklılık olmadığı görülmüştür. internet kullanım süresi ile internet bağımlılık düzeyi
üzerinde haftalık internet kullanım süresinin etkili
Makale Adı:Ergenlik Döneminde Mutluluk ve Umut. olduğu ve anlamlı fark yarattığı ortaya konmuştur.
Akademik başarı düzeyi değişkenine bakıldığında ise
Yazar Adı: Zeynep Cihangir Çankaya, Betül Meydan yüksek akademik başarı düzeyine sahip olanların orta
ve düşük olanlara kıyasla haftalık internet kullanım
Yayınlandığı Dergi: Çankaya, Z. C., Meydan, B. süreleri ile internet bağımlılık puanlarının daha düşük
(2018). Ergenlik Döneminde Mutluluk ve olduğu ortaya konmuştur.
Umut. Electronic Journal Of SocialSciences, 17(65).
Makale Adı: Ergenlik Döneminde Gençlerle Yaşanan
Makale Türü: Araştırma makalesi Ailevi Sorunlar ve İletişimsel Açmazlar

Hicran PARLAT Sayfa 34


Yazar Adı: Yusuf Genç, Yusuf Adıgüzel Yazar Adı: Esma Çelik, Halime Şenay Güzel

Yayınlandığı Dergi: Genç, Y., Adıgüzel, Y. (2017). Yayınlandığı Dergi: Çelik, E., Şenay Güzel, H. (2018).
Ergenlik Döneminde Gençlerle Yaşanan Ailevi Ergenlerde Sosyal Görünüş Kaygısı ile
Sorunlar ve İletişimsel Açmazlar. Politik, Ekonomik ve Mükemmelliyetçilik Arasındaki İlişki: Benlik
Sosyal Araştırmalar Kongesi Bildiri Özetleri Kitabı. 9- Saygısının Aracı Rolü. Türk Eğitim Bilimleri
11 Kasım, Ankara. ISBN: 978-605-67821-4-5. Dergisi. 2. 235-256.

Makale Türü: Araştırma makalesi Makale Türü: Araştırma makalesi

ÖZET ÖZET

 Araştırmacı ergenlerin yaşadıkları sorunlar ve bu Araştırmada ergenlerin sosyal görünüş kaygısı,


sorunların kendilerine, aileleri ile ilişkilerine, sosyal mükemmeliyetçilik ve benlik saygıları arasındaki
yaşamlarına ve iletişimlerin etkisini ortaya koymak ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Ayrıca benlik
amaçlanmıştır. Araştırma ergenlerin bedensel saygısının, mükemmeliyetçilik ve sosyal görünüş
değişikliklerinden memnun olmadıklarından mutsuzluk kaygısına aracı değişken rolü incelenmiştir.
yaşadıkları, duygusal dalgalanmaların sosyal hayatı
olumsuz etkilediği, ailelerin bilgi eksikliğinin Araştırma ilişkisel tarama modelinde
çocuklarıyla iletişimi kötü etkilediği, cazip arkadaş gerçekleştirilmiştir. Çalışma grubunu Ankara ve
ortamının aile ilişkilerini zayıflatıp sosyal riskler Mersin illerinde lise kademesinde öğrenim gören 14-18
barındırdığı, sağlıksız geçirilen ergenlik döneminin yaş arası 130’u kız 144’ü erkek toplam 274 ergen
güven, öfke kontrolü, aşırı sevgi alma ve verme isteği oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak
gibi alanlarda sorunlar yaratacağı, kimlik arayışıyla demografik bilgi formu, Coorpersmith Benlik Saygısı
gelen merak ve özenmenin cinsel yönelimleri Envanteri, Çok Boyutlu Mükemmelliyetçilik Ölçeği ve
etkilediği, sigara, alkol ve uyuşturucu gibi arayışlara Sosyal Görünüş Kaygısı Ölçeği kullanılmıştır.
girildiği ve kuşak farkının aile ile ergen arasındaki Araştırma verileri SPSS 23 ile analiz edilmiştir.
iletişimi olumsuz etkilediği varsayımları üzerine
kurulmuştur. Araştırma neticesinde mükemmeliyetçilik ve sosyal
görünüş kaygısı ilişkisine benlik saygısı değişkeni
Araştırmanın amacı doğrultusunda Sakarya ilinde lise eklendiğinde, mükemmeliyetçiliğin sosyal görünüş
kademesinde öğrenim görmekte olan 13-18 yaş grubu kaygısını yordama gücünün azaldığı sonucuna
15 genç ile mülakat tekniği kullanılarak yüz yüze ulaşılmıştır. Araştırmada sosyal görünüş kaygısı ile
görüşme gerçekleştirilmiştir. Araştırma neticesinde benlik saygısı arasında negatif yönde anlamlı bir ilişki
ergenlerin birçoğunun ders çalışma ve arkadaşlarıyla bulunmuştur. Benlik saygısı ile mükemmeliyetçilik
vakit geçirme konusunda aileleri tarafından arasında negatif yönde anlamlı bir ilişki bulunmuştur.
eleştirildikleri görülmüştür. Birçok ergen ailelerinin Ayrıca mükemmelliyetçiliğin alt boyutlarından
kendilerini anlamadıklarını düşünmektedir. Grubun davranışlardan şüphe duyma ve hatalara aşırı ilgili
yarısından azı aileleriyle sorun yaşamadıklarını olmanın sosyal görünüş kaygısını arttırıp benlik
belirtmiştir ve bunların çoğunluğu kızlardan saygısını azalttığı sonucuna ulaşılmıştır. Bir diğer
oluşmaktadır. Ergenler özellikle akşam eve dönüş araştırma bulgusu da sosyal görünüş kaygısı yüksek
saatlerinin problem olduğunu belitmiş ve bu problemi olanların mükemmeliyetçiliğinin de yüksek olacağıdır.
kızlar daha çok dile getirmişlerdir. Ergenlerin yarısı Sonuç olarak sosyal görünüş kaygısı bireyin kendine
aileleri karışmadan arkadaşlık ilişkilerini odaklanmasına neden olmakta bu durum da
sürdürdüklerini belirtmişlerdir ve bu çekirdek modern mükemmelliyetçiliği arttırıp benlik saygısını
ailelerde arkadaş seçimlerine daha hoşgörülü düşürmektedir.
yaklaşıldığı görülmüştür. Arkadaş ortamları özellikle Bölüm Özeti
sigara olmak üzere yeni şeyleri denemede etkili
Ergenlik dönemi çocukluk ve yetişkinlik arasında bir
bulunmuştur. %66.3’ü alkol ve sigaradan en az birini
geçiş dönemidir ve erken ergenlik, orta ergenlik, geç
kullanmışlardır. Çoğunluğu kız olmak üzere gençlerin
ergenlik olmak üzere üç dönemde incelenebilir. Bu
%70’i saldırganlık göstermekte, gerekce olarak
dönemin bazı gelişim görevleri bulunmaktadır, bu
feministlik, korumacılık, sigaradan uzak kalma,
görevlerin kazanılması beklenmektedir.
uykusuz olma, ailenin ders baskısından bunalma,
arkadaşlarla yaşanan iletişim sorunları, sınav stresi ve
anlaşılamadığını hissetme olarak belirtilmiştir. Ergenlik dönemine ilişkin Hall, Freud, Erikson,
Bandura ve Piaget gibi çeşitli kuramcıların teorileri
bulunmaktadır. Hall Tekrarlama Kuramında bu dönemi
Makale Adı: Ergenlerde Sosyal Görünüş Kaygısı ile
puberte olarak adlandırmakta ve ilkellikten uygarlığa
Mükemmelliyetçilik Arasındaki İlişki: Benlik
geçiş olarak adlandırmaktadır. Freud ise bu dönemi
Saygısının Aracı Rolü.

Hicran PARLAT Sayfa 35


genital dönem olarak adlandırmakta; cinsel işlevlerde bireylerin rolleri değişmektedir. Bununla birlikte aile
artış, karşı cinse ilgi, imaj kaygısı ve savunma temel toplumsal kurumlardan biri olarak toplumdaki
mekanizmaları ekseninde incelemektedir. Erikson bu yerini korumaktadır (Sevinç, Davran ve Sevinç, 2018).
dönemi kimlik-kimlik karmaşası olarak Çocuğun diğer hakları ile birlikte eğitim hakkının yasal
adlandırmaktadır. Ergenlerin olumlu yaşantılar ile olarak güvence altına alınması, kadınların çalışma
güçlü bir kendilik duygusu geliştirdiği ya da olumsuz hayatına katılması gibi etkenler çocukların erken
yaşantılar ile aşağılık duygusu yaşadığına yaşlarda kurum eğitimi ile tanışmalarına vesile
değinmektedir. Bandura bu dönemi bunalımlı bir olmuştur. Süreç içerisinde eğitim kurumları sadece
dönem olarak adlandırmamakta, bunalımın yetersiz çocukların değil ailelerinde katıldığı ve öğrendiği
sosyalleşmeden kaynaklandığını savunmakta, saldırgan ortamlar haline gelmiştir.
davranışların da yanlış aile eğitiminden 6.1.1. Anne-Baba Tutumları
kaynaklandığını savunmaktadır. Piaget ise bu dönemi Ebeveynlik bir çocuğun gelişmesi ve hayatta kalması
soyut işlemler dönemi olarak adlandırır. için ihtiyacı olan desteğin sürekli olarak sağlanması
Anlaşılmadığını hissetme ve her şeyin üstesinden olarak tanımlanmıştır (Hassen ve Zimayni, 2000).
gelebilme inancı ile bu dönemde yoğun bir Ebeveynlerin sahip oldukları ekonomik ve sosyal
benmerkezci düşünce görülmektedir ve bu durum ergen koşullar ve kişilik özellikleri onların çocuk yetiştirmede
benmerkezciliği olarak adlandırılmaktadır. sergiledikleri tutum ve davranışları etkilemektedir.
Bununla birlikte anne babaların kendi çocukluk
Bu dönemin gelişim özelliklerine bakıldığında yıllarındaki deneyimleri, kendilerine yönelik yeterlik
öncelikle cinsiyet farklılıklarıyla bedensel ve hormonal algıları, içinde yaşadıkları toplumun kültürel yapısı,
değişimin yaşandığı görülmektedir. Bilişsel anlamda zihinlerindeki çocuk modeli (hayali çocuk), çocukların
çok boyutlu düşünme, karmaşık düşünme, mantık cinsiyet ve kişilik özelliklerine ilişkin memnuniyetleri,
yürütme ve sorgulama becerileri gelişmektedir. Sosyo- eşler arasındaki ilişkinin niteliği gibi faktörlerinde de
duygusal gelişimin merkezinde kimlik arayışı ve sosyal anne-baba tutumlarını etkileme potansiyeli
ortama dahil olma bulunmaktadır. Ahlaki gelişim bulunmaktadır.  Dünya çapında savaşlar, çocuk
açısından geleneksel dönem özellikleri sergilemesi eğitimini değiştiren ekoller ve teknolojik gelişmeler
beklenmektedir ve bu dönemin öncelikli özelliği gruba sebebiyle anne ve babaların çocuklarına karşı takındığı
uyum sağlama eğilimidir. Toplumsallaşma da bu tutumun da zamanla değiştiği görülmektedir. Örneğin
dönemin en önemli ödevlerinden birisidir ve bu süreçte ebeveynlerin 16. Yüzyılda çocuklarına karşı çok daha
aile en önemli rol modeldir. hoşgörülü ve izin verici bir tutum sergilerken, 17.
Yüzyıla gelindiğinde ise çocuklarını çok daha ciddi bir
6. EBEVEYN ARAŞTIRMALARI tavırla ve birtakım sınırlamalarla büyüttüğü,.19.
Giriş Yüzyıla gelindiğinde daha sert disiplin içeren tutum
Toplumu oluşturan en küçük yapı taşı olan aileler; aynı sergiledikleri (Ekşi, 1990), 20. Yüzyılda ise alan
zamanda çocuğun ilk öğretmenleridir. Her yıl yazında aile tutumlarına ilişkin olarak aşırı hoşgörülü
milyonlarca anne-baba çocuğuyla nitelikli zaman ya da helikopter ebeveynlik (Lee ve Kang, 2018)
geçirebilmek, çocuğunu akademik olarak kavramları karşımıza çıkmaktadır.
destekleyebilmek ve kişisel gelişimine katkıda
bulunmak amacıyla çeşitli eğitim programlarına Anne-baba tutumları
katılmakta, çocuklarının okullarıyla işbirliği
kurmaktadır. Benzer şekilde eğitim kurumları da Alan yazınında anne-baba tutumlarına, ebeveynlik
çocukların bilişsel ve sosyal gelişimini desteklemek stillerine ve uygulamalarına yönelik çeşitli
için olumlu ebeveynlik uygulamalarını hayata sınıflandırmalar ve bu tutumların çocuklar üzerindeki
geçirmektedir. Aile eğitimlerinin ve nitelikli aile etkilerini araştıran çeşitli çalışmalar mevcuttur. Anne-
katılımı programlarının, çocukların sosyal-duygusal babanın otoriter, aşırı hoşgörülü, müdahaleci,
gelişimini arttırmada, dil ve okuryazarlık becerilerini cezalandırıcı, duyarsız, ihmalci, koruyucu ya da
desteklemede, sürdürülebilir akademik başarı demokratik tutum sergilemesinin çocuklar üzerinde çok
göstermede etkili olduğu araştırmalarla da farklı etkiler sağladığı bilinmektedir (Arı, 2005).
kanıtlanmıştır. Bahsedilen tüm bu özellikleri özellikle Örneğin aile içerisinde kararların beraber alındığı,
erken çocukluk döneminde aile katılımını önemli hale sınırların karşılıklı münazaralarla çizildiği ve
getirmektedir. Bu bilgiler ışığında bu bölümde ailenin çocukların kendilerini değerli ve güvende
tanımı, aile eğitiminin önemi ve erken çocuklukta aile hissettiği demokratik anne-baba tutumuna sahip bir
katılımı ve aile katılımının önündeki engellere  yer ailede büyüyen çocuklar özgüvenli, yardımsever ve
verilmiştir. arkadaş canlısı olarak büyürken (Tuzcuoğlu, 2003);
6.1. Aile çocuğun özerkliğine değer verilmeyen, ceza ve ödül
Toplumun en önemli kurumlarından biri olan aile kavramlarının önde tutulduğu, disiplin odaklı baskıcı ve
(Tekin Epik, Çiçek ve Altay, 2017) ekonomik, sosyal, otoriter anne-baba tutumuna sahip ailelerde büyüyen
politik ve teknolojik süreçlerden etkilenmektedir.  Bu çocuklar olumsuz benlik algısına sahip, isteksiz ve
etkilere bağlı olarak ailenin yapısı ve aileyi oluşturan güvensiz olarak büyüyebilirler (Çağdaş, 2003). Benzer

Hicran PARLAT Sayfa 36


şekilde çocuklarını biricik gören, her istediğini yapan 6.2.2.1. Dünya’da Aile Eğitimi Uygulamaları
ve sınırsız hoşgörüyle sorumluluk almasını
engelleyen aşırı hoşgörülü anne-baba  Anne-Çocuk Programı [AVANCE]- Amerika Birleşik
tutumu sergileyen ebeveynlerin ve helikopter Devletleri
ebeveynlerinçocuklarının problem çözme, benlik algısı
ve öz denetimli kimlik geliştirme konusunda  Etkili Anne Baba Eğitimi (ParentEffectiveness
dezavantajlı oldukları anlaşılmaktadır (Cüceloğlu, Training [PET])- Amerika Birleşik Devletleri
2005; Okant Yaşin, 2018; Yılmaz ve Büyükcebeci,
2019).
 Etkili Ebeveynlik İçin Sistematik Eğitim (Systematic
6.2. Aile Eğitimi
Training forEffectiveParenting [STEP])- Amerika
Aile eğitimi; ebeveynleri çeşitli konularda
Birleşik Devletleri
desteklemeye yönelik yürütülen eğitsel etkinlikler
olarak tanımlanabilir. Evlilik hazırlığı, eşler arasında
ilişki ve uyum, sağlık, finansal okur-yazarlık, ev  Özgüvenli ebeveynlik (ConfidentParenting)- Amerika
ekonomisi vb. gibi çeşitli konuları kapsayan ve aile Birleşik Devletleri
yaşamına olumlu katkılar sunmayı amaçlayan aile
eğitimi bütüncül bir eğitim yaklaşımıyla bireylerin aile  Head Start Programı- Amerika Birleşik Devletleri
yaşamı için yeterli bilgi, beceri ve tutumları
kazanmalarını hedeflemektedir (NCFR, 2009). Alan  Öğretmen Olarak Ebeveynler (Parent As Teacher –
yazında; aile eğitimi ebeveynlere çocuklarının [PAT])- Amerika Birleşik Devletleri
gelişimini desteklemeye yardımcı olan belirli bilgiler
ve çocuk yetiştirme becerileri sağlayan grup
 Aile ve Komşuluk (FamilieundNachbarschaft-
ortamlarında, hizmet ve kaynak sunulan programlar
[FUN])- Almanya
şeklinde de tanımlanmaktadır (Zepeda, Varela ve
Morales, 2004).
6.2.1. Aile Eğitiminin Amaçları  Ebeveyn-Çocuk-Programı (Prager-Eltern-Kind-
Programm-[PEKIP])- Rusya
Aile eğitimi programları, öncelikli olarak ebeveynlere
çocuklarının kısa ve uzun vadeli gelişimsel sonuçlarını
iyileştirebilecek beceriler ve uygulamalar hakkında  Yamaguchi Ev Eğitimi Programı- Japonya
temel bilgiler sağlamayı amaçlamaktadır. Aile eğitim
programına katılım, ebeveyn stresinin azalması,  Bütünleşik Çocuk Gelişimi Servisleri Programı
ebeveynlik öz-yeterlik düzeyinin artması, sert disiplin (Integrated Child Development Services
kullanımının azalması, çocukların davranışlarını ele Program)- Hindistan
almada daha az zorluk ve çocukların problem
davranışlarında iyileşme ile ilişkilendirilmektedir  Anne- Baba Okulu- Fransa
(McGroder ve Hyra, 2009, Marcynyszyn, Maher ve
Corwin 2011). Bununla beraber aile eğitim programları
ebeveynlerin çocukları ile etkileşimlerini güçlendirerek  Okul öncesi çocuklar için Evde Eğitim Programı
ve olumlu ebeveynlik uygulamalarını teşvik ederek; (Home Instruction Program for Preschool Youngsters
çocukların çocukların bilişsel ve sosyal becerilerinin [HIPPY])- İsrail
desteklenmesine katkı sağlar (Neville vd., 2013).
Yapılan araştırmalar ebeveyn eğitimlerinin farklı  Even Start Programı- Avusturalya
sosyokültürel bağlamdaki ailelere olumlu ebeveynlik
beceri ve davranışları kazandırdığını ortaya 6.2.2.2. Türkiye’de Aile Eğitimi Uygulamaları
koymaktadır (Finders, Díaz, Geldhof, Sektnan ve
Rennekamp, 2016). Başka bir deyişle; hangi  Ana Baba Okulu
sosyoekonomik düzeyden gelirse gelsin ya da
ebeveynlerin eğitim durumu ne olursa olsun nitelikli ve  Anne Çocuk Eğitim Programı
kanıta dayalı bir aile eğitim programına katılmak hem
ebeveynlerin ve çocukların algılanan becerilerini ve
davranışlarını geliştirmektedir.  Aile Çocuk Eğitim Programı
6.2.2. Aile Eğitim Programları
Çocuk gelişiminde ve eğitiminde ailelerin desteğe  Anne Baba Çocuk Eğitimi Projesi
ihtiyaç duyması ve desteklenen ailelerin çocuk
gelişimine olan katkısının anlaşılmasıyla beraber  Açev
dünyada aile eğitimleri büyük bir önem kazanmıştır.
Aşağıda hem yurt içinde hem de yurtdışında büyük  Anne destek programları
ölçekte ailelere ulaşan, yaygın etkili aile eğitim
programı örneklerine yer verilmiştir.
 Baba destek programları

Hicran PARLAT Sayfa 37


 Küçük Adımlar Erken Eğitim Programı yer alması olarak tanımlamaktadır (Lindberg, 2017).
Ebeveynlerin çocuk eğitimine katılımı, erken bakım ve
 Aile Eğitim Programı (AEP) eğitim programlarında ve okul yılları boyunca
çocukların öğrenimi için giderek daha temel bir destek
6.2.2.3. Aile Eğitim Araştırmaları olarak görülmektedir. Muller'in (2009) belirttiği gibi:
günümüzde 'Aile-okul ve toplum ortaklıkları, eğitimin
sınırlarını ve işlevlerini yeniden tanımlamaktadır.
Geçtiğimiz 50 yıl boyunca, birçok okul öncesi
program, çocuklara yönelik doğrudan hizmetlere ek “Ebeveyn katılımı” nın birçok tanımı olsa da en kısa
anlatımıyla bu terim; ebeveynler ve okul ortaklığını
olarak ebeveynlik eğitimi de sağlamayı öncelik haline
getirmiştir. Bu önceliğin sebebi ebeveyn ifade etmektedir. Bu ortaklık; anne-babalara sosyal ve
duygusal destek verilirken ebeveynliğe özgü becerilerin
davranışlarının – özellikle duyarlılık, yanıt verme ve
bilişsel uyarılma sağlamasıyla beraber-çocukların erken de öğretilmesini, ebeveyn-çocuk ilişkilerinin nitelikli
hale getirilmesini ve anne-babalar ile profesyoneller
bilişsel gelişimi ve sonraki okul başarısı ile tutarlı ve
güçlü bir şekilde ilişkili olmasıdır (Cristofaro ve arasındaki bilgi alışverişini içermektedir. Bunlara ek
olarak anne-baba katılımı ile birlikte anılan başka bir
Tamis-LeMonda, 2012, Landryvd, 2006). Hem erken
öğrenmeyi hem de ebeveynlik davranışlarının kavram ise güçlendirmedir (White, Taylor ve Moss,
1992). Başka bir deyişle bu kavram; anne-babanın eline
desteklenmesini doğrudan merkeze alan okul öncesi
eğitim kurumlarının, özellikle okul başarısızlığı riski gücü teslim etmenin de önemini vurgulamaktadır
(Ömeroğlu ve diğ. 2004). Araştırmalar, çeşitli türlerde
daha yüksek olan düşük gelirli çocuklar için,
öğrenmeyi içselleştirme ve sürdürülebilir akademik ebeveyn katılımının öğrenci başarısının birçok
göstergesi üzerinde olumlu bir etkiye sahip olduğunu
başarı için daha güçlü olduğu varsayılmaktadır (Chase-
Lansdale ve Brooks-Gunn, 2014, Lombardivd, 2014). göstermiştir (Emerson, Fear, FoxveSanders, 2012).
Örneğin ebeveynleri aile katılımı etkinlikleri
aracılığıyla düzenli olarak okulla işbirliği içinde olan
Hem ev hem de okul öncesi programında hizmet öğrencilerin; ulusal testlerden daha yüksek yüksek
vermenin, küçük çocukların gelişimini desteklemede notlar ve test puanları aldığı, üst düzey programlara ve
tek başına birini veya diğerini hedeflemekten daha ileri düzey derslere kayıt oranlarının daha yüksek
etkili olup olmadığı belirsizdir. Örneğin; Lonigan ve olduğu, okulu terk etme oranlarının daha düşük ve
Whitehurst (1998) diyaloğa dayalı okuma tekniğinin doğru orantılı olarak okuldan mezun olma oranlarının
sadece öğretmenleri tek başına eğitmek yerine daha yüksek olduğu ve bu çocukların yüksek öğretime
ebeveynlere ve öğretmenlere verildiğinde çok daha başlama olasılığının çok daha fazla olduğu
etkili olduğunu ifade ederken; ebeveynleri teşvik edici alanyazınında sıkça belirtilmektedir (Epstein 2001 ;
ebeveyn-çocuk etkileşimlerini nasıl destekleyecekleri Gonzales-Pienda vd., 2002; Hill ve Tyson 2009 ;
konusunda eğitim alan Head Start çocuklarının, Hornby 2000 , 2011 ; Jeynes 2005 , 2007 ; Wilder
ebeveynleri bu eğitimi almayan çocuklara kıyasla, dil 2014). Bununla beraber eğitim başarısının da ötesinde,
ve okuryazarlık ölçütlerinde önemli ölçüde daha ebeveyn katılımı, öğrenci gelişiminin çeşitli
yüksek puan aldığını göstermektedir ( Sheridan, göstergeleriyle de ilişkilidir. Bu göstergeler;             
Knoche, Kupzyk, Edwards ve Marvin, 2011). Beecher Daha iyi sosyal beceriler
ve Van Pay (2020) ebeveynlere basit etkileşim
stratejilerini öğretmek için tasarlanan toplum temelli bir
ebeveyn eğitimi programlarının çocukların dil  İyileştirilmiş davranış
becerilerini diğer programlara oranla daha çok
arttırdığını belirtmişlerdir. Bu araştırmadaki en ilgi  Okula daha iyi uyum
çekici sonuç ise bu programların uyguladığı bire bir ev
ziyareti modelinin aksine, grup tabanlı toplum eğitim  Artan sosyal sermaye
müdahalesinin daha çarpıcı sonuçlar ortaya
çıkarabildiğidir. Oysa Grindal ve ark. (2019) erken
 Öğrenme için daha büyük bir kişisel yeterlilik ve
çocukluk eğitimi kurumlarında gerçekleştirilen
etkinlik duygusu
ebeveyn eğitimlerinin etkisini araştırdıkları meta-analiz
araştırmalarında; ev ziyaretleri yoluyla (ayda bir veya
daha fazla ev ziyareti olarak tanımlanır) sık ebeveynlik  Okul çalışmalarına daha fazla katılım
eğitimi sağlayan okul öncesi programlarının, düşük
sıklıkta ev ziyareti sağlayan (ayda birden az) okul  Eğitimin önemine daha güçlü bir inanç olarak ifade
öncesi programlara kıyasla daha büyük etki sağladığını edilebilir.
ifade etmişlerdir.
6.3. Erken Çocuklukta Aile Katılımı ve Önemi Yapılan çalışmalar göstermektedir ki, birçok anne -
Aile katılımı Fishel ve Ramirez (2005) tarafından baba çocukların eğitiminde kendi katılımlarının
çocuklarının akademik ve sosyal başarısını öneminin farkında değildir. Bununla beraber çocuğun
desteklemek ve teşvik etmek amacıyla ebeveynlerin yaşı büyüdükçe ailenin eğitime katılımı da düşmektedir
çocuklarının tüm eğitim düzeylerinde ve alanlarında (Fan veChen, 2001). Bu sebeple okul öncesi eğitim de

Hicran PARLAT Sayfa 38


aile katılımı çok daha önemli bir hale gelmektedir. eğitimindeki yeterliliklerine ve konumlarına ilişkin
Anne-babaların okul öncesi eğitime katılmasıyla algılarıdır. Anne ve babaların çocuğun eğitimindeki
beraber eğitim daha etkili bir hale gelerek öncelikle yerine ilişkin algısı, çocuklarının okulda başarılı
çocuğun bilişsel, dil, duygusal ve sosyal gelişimi hem olmasına yardım etme konusunda kendi yeteneklerine
okulda hem de aile içerisinde desteklemiş olur. ilişkin inançları ve okul başarısının kendilerinden çok
Çocuktaki olumlu değişikliklerin devamı sağlanırken çocukların yeteneklerine bağlı olduğuna inanma gibi
ailenin de çocuğun hayatındaki rolü pekiştirilir; böylece nedenler ailelerin çocuklarının eğitimine dahil
çocuğun ailedeki öğrenme ortamına da katkıda olmalarının faydalarını anlamalarının önünde engel
bulunulur (Zembat ve Unutkan,2001). oluşturmaktadır (Hoover‐DempseyveSandler, 1997).
Aile katılımını engelleyen ebeveynlerden kaynaklı bir
Dünya da ve ülkemizde ebeveyn katılımını teşvik eden diğer faktör anne yada babanın sağlık durumları ve
uygulamalar mevcuttur. Örneğin Amerika da düşük sosyal destek olanaklarıdır. Zihinsel ya da fiziksel
gelirli aileler için başlatılan Head Start programının bir olarak sağlıkları yerinde olmayan veya geniş aile
ayağı olan tamamlayıcı müfredat uygulamaları; yılda üyeleri de dahil olmak üzere etkili bir sosyal destek
150 aileye ulaşarak ebeveynler ile okul öğretmenleri ağına sahip olmayan ebeveynler de aile katılımına
arasında bir köprü görevi görmekte ve ailelerin okula destek veremeyeceklerdir (Eccles ve Harold, 1993).
katılımını güçlendirmeyi hedeflemektedir (Mendez ve Ailelerin katılımını engelleyen ve ebeveynlerden
Te'Neil Lloyd, 2005). Benzer şekilde yine Amerika da kaynaklı faktörlerden biri de ebeveynlerin çalışma
faaliyet gösteren IncredibleYearskanıta dayalı koşullarıdır. Çalışma saatleri yoğun olan ve okul
ebeveynlik programları, çocukların akademik, sosyal saatleri içinde çalışan aileler eğitime yeterince katılım
ve duygusal becerilerini geliştirmek ve davranış göstermeyebilmektedir (Orçan Kaçan, Kimzan, Güler
sorunlarını azaltmak için ebeveynlik yeterliklerini Yıldız ve Çağdaş, 2019). Çocuk sayısı ve çocuğun
güçlendirmeye ve çocukların okul deneyimlerine yaşının da aile katılımını engellediği anlaşılmaktadır. 
ebeveyn katılımını teşvik etmeye odaklanan bir Aileler birden fazla çocuğa sahip olmalarını da aile
programdır. katılımın önündeki engel olarak belirtmektedirler
(Günay Bilaloğlu ve Aktaş Arnas, 2018). Araştırmalar
Ülkemizde ise Millî Eğitim Bakanlığı’nın 2013 Okul çocuğun yaşı arttıkça aile katılımının düştüğünü
Öncesi Eğitim Programı içerisinde okul öncesi göstermektedir (Hornby ve Lafaele, 2011).
öğretmenleri için aile katılımında rehber olarak Çocuklarının okuldaki başarı durumu da ailelerin
hazırladığı Okul Öncesi Eğitim Programı ile katılımını etkilemektedir.  Çocukları okulda başarılı ya
Bütünleştirilmiş Aile Destek Eğitim Rehberi da belirli alanlarda yetenekli olarak takdir edilen
(OBADER) ve 0-36 Ay Çocukları İçin Eğitim ebeveynlerinin aile katılımı artmakta, diğer ailelerin
Programı ile Bütünleştirilmiş Aile Destek Eğitim katılımın önünde engel oluşturabilmektedir
Rehberi (EBADER) bulunmaktadır. Bu rehberler (Montgomery, 2009).
öğretmenlere ailenin önemi, ailenin okul öncesi eğitim
programına entegre edilmesi için yapılması gerekenler, Eğitim kurumları/öğretmenlerle ilgili bazı özellikler de
aile eğitimine hazırlık ve aile eğitimlerinde kullanılacak aile katılımını engelleyebilmektedir. Bunlar öğretmen-
olan yöntemler/teknikler gibi çeşitli konularda kaynak aile arasındaki iletişim eksikliğidir. Öğretmenlerin
görevi görmektedir. Ek olarak yine aile katılım çocuk ve okuldaki etkinlikler hakkında ailelere düzenli
çalışmaları ve aile ile iletişim etkinliklerine de yine dönüt vermemesi aile katılımını olumsuz
OBADER ve EBADER de yer verilmektedir. etkilemektedir (Bilaloğlu Günay ve Aktaş, 2018). 
Öğretmenlerin aile katılımı etkinliklerini planlama
Gerçek hayatla ilişki:
biçimi de aile katılımını engelleyebilmektedir. Aile
katılımı etkinliklerini planlarken okul saatleri ile
Erken çocukluk eğitimi hem çocukların hem de ebeveylerinin okulla
tanışması anlamına gelmektedir. Ebeveynler bu eşsiz deneyimlerinde
sınırlandırmak ve sadece okulda yapılacak etkinliklerle
çocuklarının eğitimine dahil olmayı, onların eğitim ve gelişimlerini sınırlandırmak ailelerin katılımını engelleyebilmektedir
destekleme yollarını erken çocukluk öğretmenlerinin rehberliği ile (Kutlu Abu ve Kayar, 2020). Öğretmenlerden kaynaklı
öğrenmektedirler. Erken çocukluk öğretmenlerinin aile katılım bir diğer neden ise ailelere etkinliklere evde ve okulda
çalışmalarına verdiği önem, aile katılımı çalışmalarını planlama
biçimi, ailelerle iletişim becerisi ve kurum olarak aile katılımına
katılımla ilgili yeterli rehberlik yapamamasıdır
yönelik yürütülen açık kapı politikaları ailelerin eğitime etkili bir (Bilaloğlu Günay ve Aktaş, 2018). 
biçimde katılımları açısından önem taşımaktadır. Ailelerin eğitime
etkili katılımının çocukların sosyal ve akademik kazanımlarını
arttıracağı gerçeğinden göz önüne alınarak planlanmalı ve
Aşağıda alan yazında aile katılımını engelleyen
yürütülmelidir. durumlara ilişkin olarak Hornby ve Lafaele (2011)’nin
sınıflaması yer verilmiştir:
6.4. Ailelerin Eğitim Süreçlerine Katılımının
Önündeki Engeller Aile katılımını engelleyen durumlar
Ebeveynlerin eğitime katılmasını engelleyen faktörler
ebeveynlerle ilgili faktörler ve eğitim kurumları/ okulla Öğretmenin ve anne-babaların eğitimden farklı
ilgili faktörler şeklinde sınıflandırılabilir. Ebeveynlerle beklentiler içinde olması, gündemlerinin farklı olması,
ilgili faktörlerden biri ebeveynlerin çocuklarının

Hicran PARLAT Sayfa 39


öğretmenlerin ya da anne-babaların iş yükleri, şefkat ayrışmamış reddetme ve ihmalkârlık-ilgisizlik
zamanlama problemleri, ekonomik faktörler ve değişen olmak üzere dört alt boyuttan oluşmaktadır.
aile yapısı gibi sebepler de anne ve babaları aile Araştırmanın sonuçları anne-baba eğitiminin
katılımından uzak tutmaktadır. Bununla beraber ebeveynlerin çocuklarını daha iyi tanımalarına,
ebeveynlerle ortak hareket etme ve onlarla iletişime çocuklarıyla daha sağlıklı ve etkili iletişim kurmalarına
geçme konusunda öğretmenlerin hazırlıksız olması ve katkı sağladığını göstermektedir.
yeterli bilgiden yoksun olması da aile katılımın önünde
engel oluşturmaktadır. Makale Adı: Anne-çocuk iletişim becerileri eğitiminin
çocukların duyguları tanıma becerilerine etkisi
Aile Katılımı ile İlgili Araştırmalar
Yazar Adı: Gülay Temiz, Aysel Çağdaş
Aile katılımı ile ilişkili araştırmalar; çocukların
öğrenmesini teşvik etmek ve bu doğrultuda ebeveyn- Yayınlandığı Dergi: Temiz, G., Çağdaş, A. (2015).
çocuk aktivitelerinin etkilerini belirlemek amacıyla Anne çocuk iletişim becerileri eğitiminin çocukların
yapılan araştırmalar olarak sınıflandırılabilir. Bu duyguları tanıma ve ifade etme becerilerine etkisi.
çalışmalar bir veya daha fazla türe odaklanır; oyun Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 17(1), 87-
oynamak, öğrenme ortamlarını zenginleştirmek ve 105.
nitelikli ebeveyn-çocuk ilişkisine odaklanan ev temelli
ebeveyn katılım araştırmaları; çocukları kütüphaneye Makale Türü: Araştırma, nicel
götürmek, park ve spor etkinliklerine katılmak ya da
ebeveyn-çocuk atölyeleri gibi aktivitelere yönelik
toplum temelli ebeveyn katılımı ve erken çocukluk  ÖZET
eğitimi sınıflarında gönüllü olmak, öğretmen-veli
konferanslarına katılmak vb. gibi aktiviteleri içeren Bu araştırma kapsamında araştırmacılar tarafından
okul temelli ebeveyn katılımı bu çalışmalara örnek “Anne Çocuk İletişim Becerileri Eğitimi Programı”
olarak gösterilebilir. hazırlanarak bu programın 6 yaş grubu çocuklarının
duyguları tanıma becerilerine etkisinin incelenmesi
Bu bölümde; 2015-2020 yılları arasında amaçlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu Konya ili
gerçekleştirilmiş ebeveynlerin özelliklerinin çocukların Selçuklu ilçesinde okul öncesi eğitime devam eden 68
tutum ve davranışları ile olan ilişkisi, anne/babaların çocuk ve anneleri oluşturmaktadır. Araştırmanın
aile katılımına yönelik araştırmalar, anne/baba eğitim verileri “Duyguları Tanıma Testi” ve “Kişisel Bilgi
programlarının çocukların sosyal duygusal ve bilişsel Formu” ile toplanmıştır.  Deney grubundaki annelere
becerilerine etkisi ile ilgili makalelere yer verilmiştir. haftada 3 saat ve 15 hafta süresince “Anne Çocuk
İletişim Becerileri Eğitimi” programı uygulanmıştır.
Araştırmadan elde edilen bulgular hem kontrol
Makale Adı: Anne baba eğitiminin aile çocuk grubundaki hem de deney grubundaki annelerin
ilişkilerine etkisi çocuklarının duyguları tanıma becerileri sontest
puanlarının öntest puanlarından yüksek olduğunu
Yazar Adı: Erdoğan Özel, Hikmet Zelyurt göstermektedir. Bununla birlikte deney grubundaki
çocukların son test puanlarındaki artışın kontrol
Yayınlandığı Dergi: Özel, E. &Zelyurt, H. (2016). grubuna göre oldukça fazla olduğu anlaşılmaktadır.
Anne baba eğitiminin aile çocuk ilişkilerine etkisi.
Sosyal Politika Çalışmaları Dergisi, 36, 9-34. Makale Adı: Aile eğitimi programının annelerin çocuk
yetiştirme tutumlarına etkisinin incelenmesi
Makale Türü: Araştırma, nicel
Yazar Adı: Özgür Tönbül
 ÖZET
Yayınlandığı Dergi: Tönbül, Ö. (2019). Aile eğitimi
Bu araştırma anne baba eğitimlerinin aile çocuk programının annelerin çocuk yetiştirme tutumlarına
ilişkisine etkisini belirlemeyi amaçlamaktadır. etkisinin incelenmesi, Okul Psikolojik Danışmanlığı
Araştırmada ön test- son test kontrol gruplu deneysel Dergisi, 2(1), 46-72.
desen kullanılmıştır. Araştırma kapsamında anne
babalara 8 haftalık ve haftalık 90 dakikalık eğitim Makale Türü: Araştırma, nicel
verilmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu Malatya il
merkezindeki iki özel okulun anasınıfına ve ilkokul  ÖZET
birinci sınıfına devam etmekte olan 200 çocuğun anne
ve babası oluşturmaktadır. Araştırmada ölçme aracı
olarak Aile Çocuk İlişkileri Ölçeği (Anne Formu)  Bu araştırmada, “aile eğitimi programının” annelerin
kullanılmıştır. Form; saldırganlık-düşmanlık, sıcaklık- çocuk yetiştirme tutumlarına etkisinin incelenmesi
amaçlanmıştır. Araştırmada deneysel desen

Hicran PARLAT Sayfa 40


kullanılmıştır. Çalışma katılımda gönüllü olan 15 anne uygulanan annelerin çocuk gelişimi ve eğitimine ilişkin
ile gerçekleştirilmiştir. Çalışma grubuna araştırmacı bilgilerinin arttığı ve çocukların sosyal becerilerinin
tarafından on hafta boyunca “Aile Eğitimi Programı” geliştiği bulgusu elde edilmiştir.
uygulanmıştır. Aile eğitimi programı ısınma oyunları,
beyin fırtınası, soru cevap ve sunum şeklinde Makale Adı: Annelerin çocuk yetiştirme tutumları ile
planlanmıştır. Bu planlamaya ek olarak annelere evde çocuklarının duygularını yönetme becerileri arasındaki
yapacakları çalışmalar verilmiştir.  Çalışma annelerin ilişkinin incelenmesi
aile eğitimi programına ilişkin değerlendirmeleri
alınarak tamamlanmıştır. Verilerin toplanmasında Yazar Adı: Dicle Cantekin, Gülümser Gültekin
“Kişisel Bilgi Formu ve Aile Hayatı ve Çocuk Akduman
Yetiştirme Tutumları Ölçeği (PARI)” kullanılmıştır.
Ölçek dörtlü likert tipinde olup 60 madde ve 5 alt boyut
içermektedir. Bu alt boyutlar; aşırı annelik, demokratik Yayınlandığı Dergi: Cantekin, D. ve Gültekin
tutum ve eşitlik tanıma, ev kadınlığı rolünü reddetme, Akduman, G. (2020). Annelerin çocuk yetiştirme
geçimsizlik (aile içi çatışma) ve sıkı disiplindir. Dörtlü tutumları ile çocuklarının duygularını yönetme
likert tipi ölçektir ve her ifade için “çok uygun becerileri arasındaki ilişkinin incelenmesi, Anadolu
buluyorum” (4), “oldukça uygun buluyorum” (3), Psikiyatri Dergisi, 21(1), 87-92.
“biraz uygun buluyorum” (2), “hiç uygun
bulmuyorum” (1) seçeneklerinden biri işaretlenir. Makale Türü: Araştırma, nicel
Araştırmanın sonuçları “Aile Eğitimi Programının”
annelerin uyguladıkları sıkı disiplinini azaltmalarında  ÖZET
etkili olurken “aşırı annelik, demokratik tutum ve
eşitlik tanıma, geçimsizlik, ev kadınlığı rolünü Bu araştırmada okul öncesi dönem çocuklarının
reddetme” açısından anlamlı bir etki oluşturmadığını duygularını yönetme becerileri ile annelerin çocuk
göstermektedir.  yetiştirme tutumları arasındaki ilişkinin incelenmesi
amaçlanmıştır. Araştırmanın çalışma gurubu 48 ay-72
Makale Adı: Okul öncesi dönemdeki çocukların ay arasındaki 136 çocuk ve annelerinden oluşmaktadır.
annelerine verilen aile eğitiminin annelerin bilgi Araştırmanın verileri “Genel Bilgi Formu, Anne-Baba
düzeyleri ile çocukların gelişimlerine olan etkisinin Tutum Ölçeği ve OSBED-Duyguları Yönetme
incelenmesi Becerileri Ölçeği” ile toplanmıştır.  Araştırmadan elde
edilen bulgular anne eğitim durumu değişkeninin
Yazar Adı: Ender Durualp, Nazan Kaytez, Gül Kadan çocukların duyguları yönetme becerileri puanlarında
anlamlı bir farklılık oluşturduğunu göstermektedir.
Yayınlandığı Dergi: Durualp, E., Kaytez, N. ve Annelerin eğitim durumunun ve mesleklerinin Anne-
Kadan, G. (2016). Okul öncesi dönemdeki çocukların Baba Tutum Ölçeği puanlarında anlamlı bir farklılık
annelerine verilen aile eğitiminin annelerin bilgi oluşturduğu, eğitim düzeyi yüksek olan annelerin
düzeyleri ile çocukların gelişimlerine olan etkisinin demokratik tutumlarının yüksek olduğu ve daha az
incelenmesi. Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim baskıcı ve otoriter tutum sergiledikleri belirlenmiştir.
Fakültesi Dergisi, 16(4), 1706-1722. Annelerin demokratik tutumları ile çocukların
duyguları yönetme becerileri arasında anlamlı ve
pozitif yönlü bir ilişki olduğu bulgusu elde edilmiştir.
Makale Türü: Araştırma, nicel Annelerin demokratik tutumları arttıkça çocukların
duyguları yönetme becerilerinin arttığı saptanmıştır.
 ÖZET Ayrıca çalışan annelerin demokratik tutum puanlarının
çalışmayan annelerin puan ortalamalarından daha
 Bu araştırmanın amacı “Aile Eğitim Programı’nın” yüksek olduğu bulgusuna ulaşılmıştır.
annelerin bilgi düzeylerine ve çocuklarının
gelişimlerine etkisinin incelenmesidir. Çalışma grubu Makale Adı: Okul Öncesi Eğitimde Aile Katılımı
Çankırı il merkezinde devlete bağlı altı bağımsız Engelleri ve Süreçte Karşılaşılan Sorunlar
anaokuluna devam eden çocuklar ve annelerinden
oluşmaktadır. Çalışma grubu 27 deney, 27 kontrol Yazar Adı: Raziye Günay Bilaloğlu, Yaşare Aktaş
grubu olmak üzere 54 anne ve çocuktan oluşmaktadır. Arnas
Araştırmanın verileri “Genel Bilgi Formu”, “Aile
Eğitimi İhtiyaç Belirleme Formu”, “Anne-baba Bilgi
Değerlendirme Formu” ve “Ankara Gelişim Tarama Yayınlandığı Dergi: Günay Bilaloğlu, R., & Aktaş
Envanteri” ile toplanmıştır.  Araştırmadan elde edilen Arnas, Y. (2018). Okul Öncesi Eğitimde Aile Katılımı
sonuçlar deney ve kontrol grubundaki annelerin çocuk Engelleri ve Süreçte Karşılaşılan Sorunlar. Hacettepe
gelişimi ile ilgili bilgi son test puanlarında, deney Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi. 34(3), 804-823.
grubu lehine anlamlı bir farklılık olduğu Advance online publication. doi:
göstermektedir. Ayrıca“Aile Eğitim Programı” 10.16986/HUJE.2018043536

Hicran PARLAT Sayfa 41


Makale Türü: Araştırma, nitel çocuklarının sosyal becerileri ve problem
davranışlarının ilişkili olduğunu göstermektedir. 
 ÖZET Araştırma bulguları aile katılımı çalışmalarına katılım
gösteren ailelerin çocuklarının sosyal beceri
Bu araştırmada öğretmenlerin ve ebeveynlerin aile düzeylerinin arttığını buna karşılık problem
katılımının gerçekleştirilmesinde karşılaştıkları davranışlarının azaldığını göstermektedir. Araştırma
engellerin ve sorunların derinlemesine incelenmesi bulguları aile katılımı çalışmalarına katılmanın
amaçlanmıştır. Çalışma Adana ili Çukurova ilçesinde çocukların benmerkezci problem davranışlarını
devlete bağlı resmi bağımsız bir anaokulunda görev azalttığını ortaya koymaktadır.
yapan iki öğretmen ve bu öğretmenlerin görevli olduğu
sınıftaki 28 çocuğun anne/babası ile Makale Adı: Aile katılımlı sosyal beceri oyunlarının
gerçekleştirilmiştir. Nitel ve durum araştırması olarak okul öncesi dönemdeki çocukların sosyal becerilerine
tasarlanan araştırmanın çalışma grubu tipik durum etkisi
örneklemesi ve ölçüt örnekleme kullanılarak
belirlenmiştir. Araştırmanı verileri gözlem ve görüşme Yazar Adı: Menekşe Boz, Gonca Uludağ, Hülya
ile elde edilmiştir. Veriler içerik analizi ile Tokuç
değerlendirilmiştir. Araştırmadan elde edilmiş olan
bulgular öğretmenlerin aile katılımı ile ilgili Yayınlandığı Dergi: Boz,, M., Uludağ, G., & Tokuç,
sorumluluklar, aile katılımındaki engeller, ailelerin aile H. (2018). Aile katılımlı sosyal beceri oyunlarının okul
katılımında yaşadıkları problemlerle ilgili konularda öncesi dönemdeki çocukların sosyal becerilerine
bilgi eksikliklerinin bulunduğunu göstermektedir. etkisi. Gazi UniversityJournal of Gazi
Araştırma sonuçları ailelerin iletişim, bilgi ve rehberlik EducationalFaculty (GUJGEF), 38(1). 137-158.
eksikliği nedeniyle okulla yeterince iletişim
kuramadığını göstermektedir.    Araştırma hem Makale Türü: Araştırma, nicel
öğretmenlerin hem de ailelerin aile katılımının
gerçekleştirilmesinde çeşitli engellere sahip olduğunu
ve taraflar arasındaki iletişim eksikliğinin bu engellerin  ÖZET
açısından başlıca kaynaklarından biri olduğunu
göstermektedir. Bu araştırmada aile katılımlı sosyal beceri oyunlarının
çocukların sosyal becerileri üzerindeki etkisinin
Makale Adı: Okul öncesi eğitim kurumlarındaki aile incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada deneysel
katılım çalışmalarına katılan ve katılmayan ailelerin desen kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubu
çocuklarının sosyal beceri ve problem davranışları devlete bağlı resmi bağımsız anaokullarına devam eden
arasındaki ilişki 60-72 aylık çocuklardan oluşturmaktadır. Çalışma
grubu birinci deney grubunda 18, ikinci deney
grubunda 22, kontrol grubunda 18 çocuk olmak üzere
Yazar Adı: Fatma Yaşar Ekici toplam 58 çocuktan oluşmaktadır. Veriler “Demografik
Bilgi Formu” ve “Anaokulu ve Anasınıfı Davranış
Yayınlandığı Dergi: Yaşar Ekici, Fatma (2017). Okul Ölçeği” kullanılarak toplanmıştır. Araştırmacılar
öncesi eğitim kurumlarındaki aile katılım çalışmalarına tarafından planlanan 24 oyun her iki deney grubuna
katılan ve katılmayan ailelerin çocuklarının sosyal uygulanmıştır. Bu uygulamalar 8 hafta, haftada üç gün
beceri ve problem davranışları arasındaki ilişki. Hitit 45’ dakika olarak gerçekleştirilmiştir. Deney grubu-
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 10(1), 2’ye sınıf oyunlarının yanı sıra aile katılımı ile
543-562. gerçekleştirilen 24 oyun uygulanmıştır. Kontrol
grubundaki çocukların mevcut okul rutinleri devam
Makale Türü: Araştırma, nicel etmiştir. Araştırmadan elde edilen sonuçlar sınıf içi
oyunların oynandığı gruplardaki çocukların sosyal
 ÖZET beceri son test puanlarının herhangi bir uygulama
yapılmayan kontrol grubundaki çocuklara göre anlamlı
Bu çalışmada çocukların sosyal beceri ve problem bir artış olduğunu göstermektedir. Bununla birlikte üç
çözme davranışlarının ailelerinin okuldaki aile katılımı grubun sosyal beceri “sosyal bağımlılık ve sosyal kabul
çalışmalarına katılıp katılmama durumları ile ilişkili becerileri» alt boyut son test puanlarının hem sınıf
olarak incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın oyunları hem de aile katılımlı oyunların birlikte
örneklemi rastgele örneklem seçimi ile İstanbul ilinin 5 uygulandığı deney grubu 2 lehine anlamlı bir farklılık
ilçesinden seçilen 12 okuldaki 400 çocuktan gösterdiği anlaşılmaktadır.
oluşmaktadır. Veriler “Aile Bilgi Formu ve Anaokulu Bölüm Özeti
ve Anasınıfı Davranış Ölçeği” ile elde edilmiştir. Anne babalar çocukların ilk öğretmenleri ve ilk
Araştırmadan elde edilmiş olan sonuçlar aile katılımı modelleridir. Bir parçası olduğu toplumun normlarına
çalışmalarına katılma ve katılmama durumu ile göre hareket eden ebeveynler çocuklarını yetiştirirken
kimi zaman birbirinden farklı tutumlar sergilemektedir.

Hicran PARLAT Sayfa 42


Bununla beraber anne-baba tutumlarının; içinde olduğu ve nasıl sonuçlandığı hakkında bilgi sahibi
bulunan çağa, yaşanılan ortama ve deneyimlere göre olmanız, sizlerin de ileride yapabileceğiniz oyun
şekillendiği de bir gerçektedir. Yapılan araştırmalar araştırmalarına destek sunacaktır.
anne babaların çocuk yetiştirme tutumları çocuklarının 7.1. Oyun Nedir?
yetişkinlik yaşantılarındaki uyum ve başarılarını Oyun oynamanın insan vücuduna verdiği hissiyat
yordadığını göstermektedir. herkes tarafından bilinir. Oyun oynarken insan mutlu
olur, zihinsel olarak rahatlar, eğlenir, heyecanlanır ve
Yaşamın sihirli yılları olarak adlandırılan erken içinde bulunduğu gerçek dünyadan kısa süreli de olsa
çocukluk dönemi; çocuk gelişiminin ve öğrenmenin en soyutlanır.Ancak insanlara “oyun nedir?” diye
aktif olduğu dönem olarak kabul edilmektedir. Bu sorulduğunda doğrudan tanımını yapmakta zorlanabilir.
dönemde çocukların her bakımdan desteklenmesi ve bu Bu zorlanma durumu alan yazında hemen hemen tüm
desteğin sürekli hale gelmesi için okul-aile iş birliğinin araştırmacılar tarafından destek görmektedir. Yani
önemi büyüktür. Çocukların okula uyumunu arttırmak, oyun oynanır, eğlenilir, mutlu olunur ama tam ne
akademik başarıyı beslemek, okuldaki eğitimi evde olduğu açıklanamayabilir. Oyun birçok araştırmacı
pekiştirerek eğitimin sürekliliğini sağlamak gibi tarafından çok eski tarihlerden itibaren araştırılmış
nedenler ebeveynlerle ilgili bir dizi araştırma olmasına rağmen günümüzde bile ne yazık ki tanımını
problemini de ortaya çıkarmıştır. Ebeveynlerin çocuk yapmak ve kuramlaştırabilmek oldukça zordur
yetiştirme tutumları, içinde bulundukları sosyo- (Croasdell, 2012; Hirsh-Pasek ve Golinkoff, 2008;
ekonomik düzey; eğitsel, sosyal ve psikolojik Sutton-Smith, 1997). Bu durum oyunun önemi üzerine
özelliklerinin ve bu özelliklerin çocuğun yaşamına fikir birliği olmadığı anlamına gelmediği gibi aslında
yansıması bu araştırma problemlerinden yalnızca özünde ne denli bir anlam çeşitliliğine sahip olduğunu
birkaçıdır. Yapılan araştırmalar ebeveynlerle ilgili göstermektedir (Croasdell, 2012).
bahsedilen bu değişkenler çocukların akademik
başarıları, okula uyumları, problem davranışları, sosyal Oyun, genel anlamda çocuk için birçok belirsizliğin
duygusal özellikleri ile yakından ilişkili olduğunu olduğu çok bilinmeyenli bir dünyada içinde bulunduğu
göstermektedir. Bütün bu bilgiler aile katılımının erken çevreyi anlamasına, kendisini ve çevresindekileri
çocukluktan itibaren eğitim programlarına dahil keşfetmesine destek sunan bir davranış biçimidir
edilmesi, aile eğitim programlarının geliştirilmesi, (Canning, 2007). Bununla birlikte Gonzales-Mena
ebeveynleri çocuk gelişimi ve yetiştirme konusunda (2008)’ya göre oyun bir iş değildir ve beş önemli
bilinçlendirme ve destekleme çalışmalarının niteliğe sahiptir. Bunlar;
yapılmasına yol açmıştır. Bu çalışmalar sonucunda hem
aile eğitiminin hem de her yaşta aile katılımın önemi
 Oyun aktif olarak katılım sağlanan ve ilgi duyulan
pekiştirilmiş ayrıca önündeki engeller de ortaya
bir etkinliktir.
konulmuştur. Ailelerin öğretmenlerle ve okulla
kurduğu bağ, kabul edilme ihtiyacı, çocuklarının
eğitimi ile yakından ilgilenme ve bir etkisi olduğunu  Oyun, oyunu oynayan kişi tarafından içsel bir
hissetmelerinin aile katılımını arttırdığı yine motivasyona sahip olmayı gerektirir.
araştırmalarla da desteklenmektedir. Ancak erken
çocukluk eğitimi alanındaki güncel çalışmalar  Oyun içerisinde gerçek yaşamın dışında abartılı ve
incelendiğinde aile katılımının yeterince sembolik davranışlar yer alır.
sağlanamadığı, baba katılımının anne katılımına göre
düşük olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca araştırmalar aile  Oyunda sonuçlardan ziyade süreç önemlidir.
katılımının yeterince sağlanamamasının aileler kadar
öğretmenlerden kaynaklı olabildiğini ortaya
koymaktadır.  Oyun sırasında çocuk kendi iç kurallarını yaratır ve
dış kurallardan bağımsızdır.
7. OYUN VE OYUN ARAŞTIRMALARI
Oyunun özünde zengin bir anlam çeşitliliğini
Giriş
barındırması durumu farklı disiplinler tarafından ele
Çocuğun gelişimi bir bütün olarak ele alınacak olursa, alınmasına ve farklı disiplinlerce sürekli açıklanmaya
oyun çocuğun kendisini en iyi şekilde ifade edebildiği çalışılmasına bağlanmaktadır. Çünkü oyun üzerine
bir uğraştır. Gelişimsel açıdan ise çocuğun gelişiminin yapılan tanımlar farklı disiplin alanlarına göre farklılık
en iyi şekilde gözlemlenebildiği bir değerlendirme gösterebilmektedir (Glenn, Knight, Holt ve Spence,
türüdür. Bu noktada hazırlanan bu kitapta yer alan tüm 2013). Örneğin eğitim açısından oyun Isenberg ve
bölümler birbiri ile iç içe geçmiş durumda olup, Quisenberry (2002) tarafından “dinamik, aktif ve yapıcı
çocuğun gelişimini bir bütün olarak desteklemek adına davranış” şeklinde tanımlanmaktadır. Bununla birlikte
fikir sağlayabilmenize destek sunacaktır. Çocuğun sosyokültürel antropolojik açıdan oyun “etkinlik ve
gelişimine en iyi destek ise oyun yoluyla davranıştan ziyade bir eğilim” olarak tanımlanmaktadır
sağlanabilmektedir. Bununla birlikte bu bölümde oyun (Malaby, 2008).
üzerine ülkemizde yapılmış önemli araştırmaların neler

Hicran PARLAT Sayfa 43


Yetişkinlerin bakış açısında oyun, bireylerin gelişime Arslan-Çiftçi, 2017; Smith, 2010). Öyle ki hayvanların
destek sunmakta (Piaget, 1962) ve bireyleri gerçek ve insanların oyun davranışları karşılaştırıldığında
yaşamın bir provası olarak geleceğe hazırlamaktadır hayali oyun oynama dışında (hayvanların hayali oyun
(Erikson, 1963; Smilansky, 1990). Antropolojik görüşe oynarken oynadığı oyunun gerçeği sembolize ettiğinin
göre tüm toplumlarda çocuklar oyun oynamakta olup farkında olup olmadığı bilinemediği için) oldukça
oyun kendi başına bir etkinlik olarak görülmektedir benzer karakteristik davranışlar sergiledikleri
(Sutton-Smith, 1997). Neoliberal görüşte ise görülmüştür (Burghardt, 2011).
oyunun “üretken değeri” üzerinde durulmaktadır.
 Oyunun gerek hayvanların gerekse de insanların
Görüldüğü gibi oyunun ortak bir tanımının yeryüzünde olduğu yüzyıllar boyunca var olduğu
yapılabilmesi açısından fikir birliğine varmak halen görülmektedir (Suttorn-Smith, 1997). Oyun denilince
zorlayıcıdır. Bununla birlikte oyun tanımı alan yazında akla ilk gelen çocuklar olsa da tarihin başlangıç
yaygın olarak “oyunun özelliklerine göre” ve “oyunun noktasından itibaren çocuk, genç, yaşlı tüm insanlar
çeşitlerine göre” olmak üzere iki görüşe göre oyun oynamıştır. “Homo Ludens (Oyuncu İnsan)” adlı
tanımlanabilmektedir (Johnson, Christie ve Wardle, kitabında Hollandalı tarihçi JohanHuizinga, oyunun
1999). kültürden önce var olduğunu ve insana dair her şeyin
oyun ile başladığını ve kültürleri şekillendirenin, farklı
Oyunun özelliklerine göre ve çeşitlerine göre tanımları anlayışlarla oynanan oyunlar olduğunu ileri
Tablo 1.’de gösterilmektedir. sürmektedir (Erdal ve Erdal, 2015; Huizinga, 1995). Bu
noktada oyun tarihinin insanlık tarihi kadar eski olduğu
Özelliklerine ve çeşitlerine göre oyun tanımları söylenebilmektedir (Stroh, Robinson ve Proctor, 2008).
Öyle ki M.Ö. 370 yılında PlatonDevlet adlı kitabında
çocuk oyunlarının çocuğun öğrenmesindeki önemine
Sonuç olarak ortak bir tanımı yapılamasa da birçok vurgu yapmıştır. Oyunun tarihinin ne kadar eskilere
oyun kuramcısının oyun hakkındaki ortak dayanabileceğini aydınlatmaya çalışan arkeologların ise
görüşü “oyunun çocukları içsel olarak motive Yunan ve Romalı çocukların çeşitli araç gereçlerle
ettiği”,“oyunun çocuklar tarafından özgürce seçilmiş oynadıklarına yönelik arkeolojik kalıntılara ulaştıkları
olduğu”,“oyunda çocukların aktif olarak hatta Yunan çocukların domuzların idrar torbalarından
uğraştıkları” ve “oyunun çocuklar için keyifli ve yapılmış toplarla, Romalı çocukların ise çeşitli
sembolik olduğu” şeklindedir (Berk, 1994). Bununla malzemelerden yapılmış askerlerle oynadıklarına
birlikte oyunun oyun olabilmesi için de çeşitli unsurları yönelik işaretler buldukları görülmektedir. İnsanlık,
içerisinde barındırması gerekmektedir. Bu unsurlar şu tarih çizgisinde ilerledikçe çocukların demirden
şekilde sıralanabilmektedir (Lilard, Lemer, Hopkins, yapılmış tekerleklerden potalarda oyunlar oynadıkları,
Doze, Smith ve Palmquist, 2012); yetişkinlerle birlikte çeşitli fiziksel etkinliklere
katıldıkları görülmüştür. Aslında burada dikkat çeken
 Oyun eğlenceli ve zevk verici olmalıdır. nokta çocukların oynadıkları oyunların içerisinde
yaşadıkları toplumun yapısını, özelliklerini yansıtmış
 Oyun kendiliğinden gelişmeli ve gönüllük esas olmasıdır (Arslan-Çiftçi ve Önder, 2017).
olmalıdır.
Orta çağa gelindiğinde çocukların oynadıkları oyunlar
 Oyun hayal ürünü bir unsur içermelidir. sadece sanatçıların odağında yer almış (Santer,
Griffiths ve Goodall, 2007), 17. Yüzyıla gelindiğinde
ise Bebeklik Okulu denemesinde John Comenius
 Oyun dışsal amaçlara sahip olmamalıdır.
oyunun çocuğun eğitimindeki önemine dikkat
çekmiştir. Arkasından John Locke, çocukların
 Oyunda aktif katılım olmalıdır. zihinlerini boş bir levhaya benzetmiş ve bu levhanın
7.1.1. Oyunun Tarihsel Gelişimi doldurulmasında çocukların oyun oynamalarının
Oyunun herkes tarafından ortak bir tanımı yapılamasa gerekli olduğuna vurgu yapmıştır (Croasdell, 2012). 18.
da birçok bilim insanı (psikologlar, eğitimciler, Yüzyılda Emile kitabında Rousseau (1762/1963),
biyologlar, sosyologlar, antropologlar vb.) tarafından oyunun çocuğun en temel hakkı olduğunu ve doğal
açıklanmaya çalışılmış olup hepsinin ortak görüşü dünyayı çocukların oyun yoluyla keşfedebileceklerini
oyunun bireylerin gelişmesine, büyümesine ve ifade ettiği görülmektedir. Rousseau’nun bu
sosyalleşmesine katkı sunmasıdır (Suttorn-Smith, görüşlerinden etkilenen Johann Pestalozzielli yıl sonra
1997). Bu açıklamalar eşliğinde özellikle iletişim okul öncesi dönemdeki çocukların mutlu olmalarını ve
kuramcılarına göre hayvanlar da oyun oynamaktadır. doğal halini korumanın yolunun oyun olduğunu
Hayvanlar arasında memeli hayvanlar en çok oyun açıklamıştır. Arkasından okul öncesinin babası kabul
oynamakta olup kuşlar ise daha az gelişmiş edilen FriedrichFroebelİnsanın Eğitimi kitabında
omurgalılara (amfibi, sürüngen, balık) oranla daha çok çocukların ancak ve ancak oyun yoluyla öğrendiklerini
oyun oynamaktadır. Böcekler gibi omurgasız ifade etmiştir (Santer, Griffiths ve Goodall, 2007).
hayvanlarda ise oyun daha az görülmektedir (Önder ve

Hicran PARLAT Sayfa 44


20. Yüzyıla gelindiğinde Maria Montessoriözel dünyayı anlama çabası olarak oyun
gereksinimli çocukların eğitimine vermiş olduğu kuramları”, “Duygusal ve içsel süreçlere ilişkin olarak
çabanın temelinde oyun yöntemini kullandığı, vermiş oyun kuramları”, “Dil ve bilişsel süreçlerin
olduğu eğitim sonrasında özel gereksinimli çocukların gelişmesinde oyun kuramları”, “Çağdaş oyun
gelişimine ve eğitimine olan katkısını onları sokmuş kuramları” ve “Kültürlerarası oyun
olduğu devlet sınavlarında başarılı olmaları ile ortaya kuramları” şeklinde sıralanabilir.
koymuştur. Montessori özel gereksinimli çocuklara
vermiş olduğu eğitimin normal gelişim gösteren Aşırı enerjinin rahatlaması ve enerji kazanarak
çocuklara verildiğinde onların gelişimini en üst noktaya rahatlama kuramları
çıkarabileceğini düşünmüş ve bu yolda çalışmalarını
devam ettirerek Montessori Materyalleri adı altında Kuramın temsilcileri Schiller ve Spencer olup, klasik
çeşitli materyaller geliştirmiştir. Montessori bu oyun kuramları arasında yer almaktadır. Kuramın
materyallere asla oyuncak demese de çocuğun gözünde temelinde çocukların, ihtiyaçlarını gidermek için
bu materyaller çocukların tüm dikkatini verdiği ve çalışmak zorunda olmamaları sebebiyle yani anne-
saatlerce başından ayrılmadan zihinlerini meşgul ettiği babaları tarafından bakıldıkları, ihtiyaçları giderildikleri
materyaller olarak görülmektedir (Lillard ve Else- için vücutlarında biriken fazla enerjiyi oyun oynayarak
Quest, 2006). atmaları ve rahatlamaları yer almaktadır.

Çocuk ve Müfredat ve Okul ve Toplum kitaplarında Kuramın bir diğer temsilcisi ise Lazarus’dur. Lazarus’a
John Dewey, oyunun çocukların bilinçli yaptıkları göre oyunun amacı ise, çocukların vücutlarındaki fazla
etkinlikler olmadığını ve bir sonuca ulaşmak için enerjiyi atmak değil tam tersine enerji kazanmak ve
yapılmadığını ifade etmiştir (Glassman, 2001; rahatlamaktır (Önder, 2017). 
Makedon, 1993). Daha sonra MildredParten okul
öncesi dönemde oynanan oyunların dört temel aşamada
ilerlediğini bu aşamaların ise; “Tek Başına Oyunu eğitim aracı olarak gören kuramlar
Oyun”,“Paralel Oyun”, “Birlikte Oyun” ve “İşbirlikçi
Oyun” olduğunu açıklamıştır. Bunun üzerine 1960 Kuramın en iyi temsilcileri Froebel ve Montessoridir.
yılında Piagetçocukların oyunlarının “Alıştırmalı Her iki kuramcı da oyunu doğrudan doğruya bir eğitim
Oyun”, “Sembolik Oyun” ve “Kurallı Oyun” şeklinde aracı olarak açıklamaya çalışmaktadır (Önder, 2017).
üç aşamalı olarak gerçekleştiğini ifade etmiştir. Daha
sonra JeromeBruner oyunun çocukların yaratıcılığını ve a) Froebel’in oyun kuramı
problem çözme becerilerini desteklediğini ifade
etmiştir. 1970’li yıllara gelindiğinde 1800’lü yılların başında ilk okul öncesi kurumu olan
LevVygotskyoyunun çocukların “yakınsal “kindergarten (oyun bahçesi)” ı açan ve Dünya’da okul
gelişim” alanına ulaşmalarında önemli bir yerinin öncesinin babası olarak tanınan Froebel’in oyun ve
olduğunu açıklamıştır (Önder ve Arslan-Çiftçi, 2017). oyun materyalleri hakkında birçok açıklaması
bulunmaktadır. Kendi geliştirmiş olduğu oyun
Oyun çocuğun en temel hakkı olduğu için tarih materyallerinin çocukların çevreleriyle etkileşim
boyunca çocuğun olduğu her yerde bir şekilde var kurmasına ve öğrenmesine destek sunduğunu ifade
olmuştur. Oyun hem bir çocuk hakkı hem de eğitim etmiştir.
açısından bir öğretim yöntemidir. Eğitim öğretim
yaşamına oyunun bir öğretim yöntemi olarak girmesi Geliştirmiş olduğu oyun materyallerini “çocuklara
ise ancak 19. yüzyılda gerçekleşmiştir (Dolopoulou ve değerli hediyeler” olarak adlandırmış ve bu hediyeler
Rizou, 2012). sayesinde çocuklar “biçimleri”, “nesneler arasındaki
ilişkileri” ve “estetiği” inceleme fırsatı bularak
Oyun oynamadan hızlıca büyümeye zorlanan çevrelerini keşfedebilmektedir. Frobel’in hediyeleri
çocukların bedenlerinde baskı sonucu oluşan stres çocuklara yetişkinin desteği ile basitten zora doğru
gelişimlerini olumsuz etkiler. Bu nedenle çocuğun sırayla uygulanır (Önder, 2017).
doğasında olan oyun oynama isteği sürekli
desteklenmeli ve bu eğitim öğretim sürecinde de devam b) Montessori’nin oyun kuramı
ettirilmelidir (Elkind, 2007).
7.1.2. Oyun Kuramları Montesorri’ye göre çocukların karşı koyamadığı oyun
Oyun üzerine yapılan birçok tanım ve açıklamanın oynama dürtüsünün kaynağı çocukların içindedir.
ortak noktasından yola çıkılarak Önder (2017)’e göre Çocuk ancak oyun oynayarak içinde yer aldığı gerçek
oyun kuramları yedi temel kategoride yaşamı tanır ve taklit eder. Bu taklitler ise yetişkinler
incelenebilmektedir. Bunlar; “Aşırı enerjinin tarafından desteklenmelidir. Montessori bu görüşlerden
rahatlaması ve enerji kazanarak rahatlama yola çıkarak, çocukları gerçek yaşama hazırlayan özel
kuramları”, “Oyunu eğitim aracı olarak gören materyaller tasarlamıştır.
kuramlar”, “Sosyal dünyayla ilişki kurma ve sosyal

Hicran PARLAT Sayfa 45


Montessori eğitim materyalleri; günlük yaşam açıklamasını “akomodasyon” olarak ifade etmiştir.
materyalleri, duyu materyalleri, matematik Yani birey beden yoluyla çevre ile etkileşimde
materyalleri, kozmik materyaller, dil materyalleri bulunularak çevreyi taklit ederek zihnine alır ve yeni
şeklindedir (Lillard ve Else-Quest, 2006; Önder, 2017). bilgiyi zihninde var olan şemalar ile asimile eder ve
çevreye uyum sağlar.
Sosyal dünyayla ilişki kurma ve sosyal dünyayı
anlama çabası olarak oyun kuramı Piaget (1966)’e göre oyun oynarken çocuklar kendi
davranışları ile dünya üzerinde hakimiyet kurma
Kuramın özünde, çocukların oyun oynayarak etkileşim zevkini yaşarlar ve bunun tadını aldıkları için de bu
kurdukları, arkadaş edindikleri ve sosyal yeterlik zevki tekrar tekrar yaşayabilmek için oyun oynarlar.
kazandıkları görüşü bulunmaktadır. Kuramın temsilcisi Oyun oynama sırasında yaşamış olduğu yeni durumlara
Parten (1932), çocukların oyun gelişimini altı aşamada karşılık fiziksel ve psikolojik denetim sağlayabilmek
şekillendiğini ifade etmiştir. için yeni ve farklı yollar deneyerek çevresindeki
dünyanın ve sistemin kurallarını anlarlar. Bu durum da
Parten’in oyun gelişim aşamaları Tablo 2’de yer çocuğun ahlak gelişiminin yapı taşını oluşturur.
almaktadır.
Piaget (1966)’e göre çocuklar oyun oynarken yetişkin
Parten’in oyun gelişimi aşamaları müdahalesi olmamalı ve serbest bırakılmalıdır. Çünkü
ancak çocuk oyun oynarken her bakımdan seçimlerinde
ve oyunu yönlendirmesinde serbest bırakıldığında
Duygusal ve içsel süreçlere ilişkin olarak oyun kendisinin seçmiş ve yönelmiş olduğu nesne, durum ve
kuramları oyun kuralı onun bilişsel gelişimini kolaylaştırır. Piaget
(1962)’in oyun gelişim dönemleri Tablo 3’de
Kuramın temsilcileri arasında psikoanalitik kuramın gösterilmektedir.
temsilcilerinden Freud ve Erikson örnek olarak
verilebilir. Freud ve Erikson çocuklar için oyunu Piaget’in oyun gelişim dönemleri (Önder, 2017’den
duygusal bir boşalım “katarsis” olarak görmektedir. uyarlanmıştır).
Freud (1984)’a göre çocukların doyum elde
edebilmesinde ve ego gelişiminde oyun önemli bir yere
sahiptir. Erikson (1963)’a göre çocukların bireysel b) Vygotsky’nin oyun kuramı
düzenleme ve denetim yeteneklerinin gelişmesinde
oyun etkili bir yoldur. Vygotsky (1978), oyunun sembolik davranışların ve
nesnelerin zihinsel temsillerinde önemli rolü olduğunu
Özetle bu kuramcılara göre oyun kişisel gelişimin ve çocuğun her yönden gelişmesindeki önemini
önemli bir parçasıdır. MelaniKlein ve Anna Freud gibi vurgulamıştır. Kuramında oyunun gelişiminde sosyal-
psikodinamik kuramcılar daha sonraları oyunun bu kültürel öğelerin etkisinden bahsetmiş olup, rol
gücünü daha ayrıntılı ele almış olup oyunun duyguların canlandırmaya dayalı oyunların çocukların içinde
kontrol edilebilmesinde ve kişilerin rahatlamasındaki bulundukları toplumsal değerlerin anlaşılmasında
gücünü açıklamaya çalışmışlardır. Özellikle travmatik önemli olduğunu açıklamıştır. Çocuk oyun oynarken
olaylar ve çatışmalar yaşayan çocukların duygusal kendisinin yaratmış olduğu yapay dünyada yaratıcı
boşalım sağlaması ve duygularını ifade edebilmesinde, özelliklerini kullanarak sosyal gelişimini destekler.
stresli oldukları durumları anlatabilmesinde ve
denetleyebilmesinde bir yol olarak görülmektedir Sosyo-dramatik oyunlara önem veren Vygotskysosyo-
(Önder, 2017; Russ, 2004). Bununla birlikte çocukların dramatik oyunlar ile çocukların bilişsel ve sosyo-
oyun sırasında çeşitli rollere (öğretmen, doktor, kültürel yönden gelişebileceğini ifade etmektedir.
veteriner, polis vb.) girmeleri ve bu rolleri Vygotsky, Piaget’inaksine sembolik oyun oynama
canlandırmaları ile kendilik duygularını geliştirirler. sırasında yetişkin müdahalesinin, yol göstericiliğinin
önemli olduğunu savunmaktadır. Çünkü ona göre
Dil ve bilişsel süreçlerin gelişmesinde oyun sadece oyun ortamında değil gerçek yaşamda da
kuramları çocuğa yetişkinlerin ya da diğer arkadaşlarının
müdahalesi ile çocuk kendi yakınsal gelişim alanına
ulaşabilir ve içinde bulunduğu sosyal yapının, kültürün
Kuramın temsilcileri arasında Piaget, Vygotsky, özelliklerini öğrenebilir ve her yönden kendini
Smilansky ve Bruner sayılabilir. geliştirebilir (Önder, 2017).

a) Piaget’in oyun kuramı c) Smilansky’nin oyun kuramı

Piaget (1962)’e göre oyun, bilişsel gelişim kuramında Smilansky (1968)’e göre oyun bilişsel gelişime paralel
ifade ettiği gibi farklı düşünme ve artan bilgi düzeyleri olarak ilerleyerek çeşitli aşamalarda bulunur.
arasından geçerek gelişir. Bu süreç içerisinde

Hicran PARLAT Sayfa 46


Smilansky’in oyun aşamaları Tablo 4’de
gösterilmektedir. 7.1.3. Erken Çocukluk Döneminde Oyunun Önemi
Oyun oynamak çocuğun temel hakkıdır. Öyle ki
Smilansky oyun dönemleri çocuğun oyun oynama hakkı ilk kez 1959 yılında
dördüncü madde olarak Birleşmiş Milletler Çocuk
d) Bruner’in oyun kuramı Hakları Bildirgesi’nde yer almış olup tüm çocukların
oyun oynama hakkı resmi olarak kabul edilmiştir
Bruner (1986)’in çocukların dil öğrenmelerine yönelik (Aksoy ve Dere Çiftçi, 2014). Oyun oynama çocuk için
kitabında çocukların dil öğrenmelerinde en uygun ve bir hak iken ne yazık ki evrensel değişimlerden
verimli aracın kendilerinin doğal olarak bir parçası çocuklara bu hak çoğu zaman yeteri kadar
oldukları oyun olduğunu ifade etmektedir. Çünkü ona verilmemektedir. Örneğin ebeveynlerin yoğun iş
göre dili öğrenmenin en temel koşulu doğal ortamında temposuna ve hayatın koşturmasına bağlı olarak
bulunmak ve aktif olarak yer almaktır (Önder, 2017). çocuklardan evi dağıtmayan, fazla iş çıkarmayan
oyunlar oynamaları beklenmekte hatta çocukların ne
kadar süre oyun oynayabileceği bile çoğu kez yetişkin
Çağdaş oyun kuramları
kararına bırakılmaktadır. Aynı zamanda çarpık
kentleşmeler çocuklar için oyun alanlarını küçültmekte
Sutton-Smith ve Peter Slade’in oyun kuramları çağdaş hatta yok etmekte, çocuklar dışarıda rahatça oyun
oyun kuramları arasında sayılabilmektedir. oynayabilecekleri oyun alanlarına ulaşamamaktadır. Bu
durum da çocukları ne yazık ki etrafı dağıtmayan ve
a) Sutton-Smith oyun kuramı fiziksel bir oyun alanına ihtiyaç duymadığı bilgisayar
oyunlarına daha çok yöneltmektedir.
Sutton-Smith (2001) “Oyunun Belirsizliği” kitabında,
oyunun herhangi amaca yönelik olmadığını ve başlı Çocuklar açısından oyun oynamanın birçok nedeni
başına kendisinin anlamlı ve işlevsel olduğunu dile bulunmaktadır. Doğduğu andan itibaren bebekler
getirmekte ve diğer oyun kuramcılarını oyunu bir araç parmaklarını keşfederek parmak oyunları ile oynamaya
görmelerinden dolayı eleştirmektedir. Ona göre başlar. Büyüdükçe çevresini daha çok keşfetmeye ve
öğrenme içerisinde doğal olarak oyun zaten yer daha çeşitli oyunlar oynar. Oyun kuramlarında da
almaktadır ve çocukların sosyalleşmesinde, belirtildiği üzere oyun oynamak çocukların fiziksel,
büyümesinde ve olgunlaşmasında destek zihinsel, sosyal ve duygusal tüm alanlarına destek
sağlamaktadır. O da Piaget ile aynı görüşte olup oyun sunarak sağlıklı gelişmesini sağlar (Ginsburg, 2007).
sırasında çocuklara yetişkin müdahalesinin olmamasını Aynı zamanda çocuk oyun oynarken kendi gibi, girdiği
savunmaktadır. Yapmış olduğu araştırmada çocuklara rol gibidir ve mutludur.
neden oyun oynadıklarını sorduğunda çocuklardan
gelen cevapların “keyif almak için oynuyorum”, “açık Araştırmalar, oyunun erken çocukluk dönemindeki
havada bulunmak için oyun oynuyorum”, çocukların gelişiminde ve eğitiminde merkez olduğunu,
“olduğumdan farklı görünmek için oyun oynuyorum”, öyle ki çocuklara birçok fen, matematik gibi
“yapmam gereken işten kaçmak için oynuyorum”, kavramların bile oyun yöntemi kullanılarak
“oynamak için oynuyorum” şeklinde olduğunu öğretilebileceğini ortaya koymaktadır (Hepler, 1990).
açıklamıştır. Ona göre oyunun yedi farklı yönü Oyun yöntemi kullanılarak yapılacak bir eğitim, okul
bulunmaktadır. Bunlar; “süreç olarak oyun”, “kader öncesi dönem çocuklarının problem çözme, yaratıcılık
(destiny) olarak oyun-oyun oynamanın çocuğun ve bilimsel süreç becerilerine de destek sunar. Aynı
yapısında var olması-“, güç olarak oyun”, “özdeşim zamanda çocuklar oyun içerisinde dolayısıyla öğrenme
olarak oyun”, “hayali oyun”, kendilik olarak oyun”, sürecinde aktif olarak yer aldıkları için oyun çocuklar
“yaşam zevki olarak oyun” dur (Önder, 2017). için anlamlı öğrenmenin de anahtarıdır. Bununla
birlikte çocuklar oyun oynarken işbirlikçi
b) Peter Slade’in oyun kuramı davranabilmekte, sorumlulukları paylaşabilmektedir.
İçinde bulunduğu sosyal çevrenin gereklerini oyun
Slade (1995), oyunun insanlar için en önemli hediye oynarken keşfedebilmekte ve öğrenebilmektedir. Bu
olduğunu, oyun oynama isteğinin içimizde doğal olarak nedenle oyun oynamak çocuğun doğasında vardır ve
yer aldığını ve daha küçük yaşlardan itibaren nasıl gelişimi için ayrılmaz bir parçadır (Balaban-Dağal,
oynandığını bildiğimizi ancak büyüdükçe gerçeklik 2017).
karanlık gibi üzerimize düşünce oyun oynamanın
zevkinden de uzaklaşmaya başladığımızı ifade Oyun Araştırmaları
etmektedir. Slade, oyunu “yansıtma oyunu” ve “kişisel
oyun” şeklinde iki temel kısma ayırmakta olup Tablo Oyun hakkında sizlere kısa bir anlatım yapıldıktan
5’de yer almaktadır (Önder, 2017).  sonra, bu bölümde oyun ve oyunun çocuklar üzerindeki
etkilerini ortaya koyan son beş yılda yapılmış önemli
Peter Slade’in oyun türleri araştırmalar kısaca anlatılacaktır.

Hicran PARLAT Sayfa 47


Makale Adı: Okul öncesi dönem çocukları ve ÖZET
ebeveynlerinin açık hava oyun deneyimlerinin
incelenmesi Araştırmanın amacı, hikâye anlatımını ve oyun
yöntemini temele alan sosyal beceri gelişimini
Yazar Adı:Yaşare Aktaş Arnas, Şule Sarıbaş destekleyen uygulamaların çocukların sosyal
becerilerine olan etkisinin incelenmesidir. Deneysel
Yayınlandığı Dergi: Aktaş Arnas, Y. ve Sarıbaş, Ş. desene uygun şekilde gerçekleştirilen toplamda 120
(2020). An investigation of pre- çocuk ile yürütülen araştırmada deney grubunun birine
schoolchildren’sandtheirparents’ “Öğrenmeye Hazırım” adlı hikâye anlatma temelli
outdoorplayexperiences. Pegem Eğitim ve Öğretim sosyal beceri eğitimi, diğerine “Eğlenceli Arkadaşlar”
Dergisi, 10(2), 373-398. adlı oyun temelli sosyal beceri eğitimi 12 hafta
boyunca haftada 2 saat uygulanmıştır. Kontrol
Makale Türü:Araştırma makalesi grubunda bulunan çocuklar için herhangi bir eğitim
uygulanmamıştır. Araştırmada çocukların sosyal
becerilerindeki gelişimi belirleyebilmek amacıyla
ÖZET Aksoy (2014) tarafından okul öncesi dönem çocukları
için geliştirilen “Sosyal Becerileri Değerlendirme
Araştırma kapsamında, Türkiye’de bulunan okul öncesi Ölçeği-Öğretmen Formu” kullanılmıştır. Araştırma
dönem çocuklarının açık hava oyun deneyimleri sonunda hikâye anlatımını temele alan eğitim
incelenmiş olup, araştırmada çocukların oynamış uygulamalarının çocukların “uyum”, “iletişim” ve
oldukları açık hava oyunlarını geçmiş kuşaklar ile “prososyal davranışlarda”, oyunu temele alan eğitim
karşılaştırılması yapılmıştır. Araştırma Adana ilinde uygulamalarının ise hikâye anlatımı temelli
yaşamakta olan 3-6 yaşları arasında bulunan ve çocuğu uygulamalardakilere ek olarak çocuklarda “kendini
okul öncesi eğitim gören 398 anne-baba ile yürütülmüş kontrol etme” ve “atılganlık” becerilerinde kontrol
olup veriler araştırmacıların ilgili literatürden destek grubundaki çocuklara oranla anlamlı şekilde gelişim
alarak kendilerinin geliştirmiş oldukları “Ebeveynlerin olduğu tespit edilmiştir.
ve Çocukların Açık Hava Oyun Deneyimleri” anketi ile
toplanmıştır (Clements, 2004). Verilerin toplanması Makale Adı: Anaokullarında Uygulanan Oyun Zamanı
aşamasında, araştırmanın çalışma grubunda bulunan Etkinliklerinin İncelenmesi
çocukların eğitim gördükleri okul öncesi
kurumlarındaki öğretmenler anketi ailelere ileterek
doldurmalarını istemiştir. Elde edilen veriler içerik Yazar Adı: Sinan Koçyiğit, Zehra Saadet Fırat
analizi yapılarak çözümlenmiş olup araştırmanın
sonucunda araştırma kapsamında yer alan günümüz Yayınlandığı Dergi: Koçyiğit, S. ve Fırat, Z. S.
çocukları geçmiş kuşağı temsil eden anne ve babalarına (2020). Anaokullarında uygulanan oyun zamanı
oranla açık havada belirgin bir şekilde daha az oyun etkinliklerinin incelenmesi. e-Kafkas Eğitim
oynamakta, bu duruma neden olarak ise anne ve Araştırmaları Dergisi, 7,207-228. doi:
babalarının “sağlık koşullarını”, “güvenlik kaygısını”, doi:10.30900/kafkasegt.749388.
“çevresel imkansızlıkları” ve “teknolojik alet
kullanımını (bilgisayar, televizyon, tablet vb.)” neden Makale Türü: Nitel araştırma türünde özgün makale,
olarak gösterdikleri tespit edilmiştir. Bu araştırma Nitel araştırma yöntemi
sonuçları alan yazında yapılan benzer araştırma
sonuçları ile benzer sonuçlar göstermektedir. ÖZET

Makale Adı: Hikâye Anlatma Temelli ve Oyun Araştırmanın amacı, okul öncesi dönem çocuklarının
Temelli Sosyal Beceri Eğitiminin Anasınıfı oyun oynamalarındaki eğilimleri ile öğretmenlerinin
Çocuklarının Sosyal Becerilerine Etkisi: Deneysel bir eğlence eğilimleri arasında ilişkinin olup olmadığının
Çalışma araştırılmasıdır. Bu noktada İstanbul’da 60-72 aylık
122 çocuk ve onların 7 öğretmeni ile çalışılmıştır.
Yazar Adı: Pınar Aksoy, Gülen Baran Veriler “Çocuklar için Oynama Eğilimi Ölçeği” ve
“Yetişkin Eğlence Eğilimi Ölçeği” ile toplanmıştır.
Yayınlandığı Dergi: Aksoy, P. ve Baran, G. (2020). Araştırmanın sonucunda okul öncesi öğretmenlerinin
Hikâye anlatma temelli ve oyun temelli sosyal beceri eğlence eğilimleri ile okul öncesi dönem çocuklarının
eğitiminin anasınıfı çocuklarının sosyal becerilerine oynama eğilimleri arasındaki ilişkinin yüksek düzeyde
etkisi: deneysel bir çalışma. Eğitim ve Bilim. 1-27. olduğu tespit edilmiştir. Bununla birlikte cinsiyet
DOI: 10.15390/EB.2020.8670. açısından çocukların oyun eğilimlerinin değişmediği, 6
yaş çocuklarının 5 yaş çocuklarına oranla oynama
Makale Türü:Araştırma makalesi eğilimlerinin daha az olduğu tespit edilmiştir.

Hicran PARLAT Sayfa 48


Makale Adı: Anaokulunda Oyun Etkinlikleri: Okulu noktada araştırma 460 okul öncesi öğretmeni ile
Sevme ve Öğretmenlerle Olan İlişkilere Etkisi yürütülmüştür. Araştırma verileri araştırmacılar
tarafından hazırlanan anket formu aracılığıyla elde
Yazar Adı: Aysun Gündoğan edilmiştir. Araştırmanın nicel verileri frekans ve yüzde
hesaplamaları, nitel verileri ise betimsel analiz
Yayınlandığı Dergi: Gündoğan, A. (2019). yöntemiyle çözümlenmiştir. Araştırma bulgularına
Anaokulunda oyun etkinlikleri: okulu sevme ve göre, öğretmenlerin güne başlama zamanında bir-iki
öğretmenlerle olan ilişkilere etkisi. Uluslararası Erken saat süreyle serbest oyuna yer verdikleri ve çocukların
Çocukluk Eğitimi Çalışmaları Dergisi, 4(2), 15-32. çoğunlukla okul bahçesinde ve doğal/doğadan
malzemelerle oynamaktan hoşlandıkları belirlenmiştir.
Öğretmenlerin okuldaki park/bahçe alanlarının
Makale Türü:Araştırma makalesi olumsuz koşullarının çocuklar için risk oluşturduğunu
düşündükleri; çocukların sınıfta/okulda oyun oynarken
ÖZET çeşitli kazalar yaşadıkları, bunların başında ise düşme
vakalarının geldiği belirlenmiştir. Ayrıca ebeveynlerin
Araştırmanın amacı, okul öncesi eğitim kurumlarında ve okul yöneticilerinin de çocukların oyun
çocukların oyun etkinliklerinin okulu sevmeleri ile ve oynamalarına ilişkin çeşitli taleplerinin olduğu, anne-
öğretmenleri ile olan ilişkilerine olan etkisinin babaların öğretmenlerden oyun sürelerini azaltıp
incelenmesidir. Bu noktada araştırmada 5 yaşındaki 70 okuma-yazma becerilerinin arttırılmasını talep ettikleri,
çocuk ile yürütülmüştür. Çocuklar iki deney grubuna yöneticilerin ise hareketli/gürültülü oyunların
bir kontrol grubuna ayrılmıştır.  Veriler “Okulu Sevme azaltılması yönünde istekte bulundukları tespit
ve Okuldan Kaçınma (çocuk, öğretmen ve ebeveyn edilmiştir. Bu sonuçlar doğrultusunda, ulusal bir oyun
formu)” ve “Öğretmen-Öğrenci İlişki Ölçeği” ile politikasının geliştirilmesi ve okul öncesi dönemde
toplanmıştır. Deney gruplarından birine haftada iki gün oyunun önemine daha çok dikkat çekilmesi gerektiği
1,5 saat süreyle okullarındaki bahçelerde oynadıkları önerilmektedir.
serbest oyunlar ile öğretmenlerinin oynatmış oldukları
kurallı ve hareketli oyunlar uygulanmıştır. Hareketli Makale Adı: Anne babaların okul öncesi dönem
oyun sayıları diğer gruplara göre daha fazla çocukları ile etkileşimlerinde oyunun yeri
tutulmuştur. Diğer deney grubuna da haftada bir gün 1
saat süreyle serbest ve kurallı oyunlar oynatılmıştır. Yazar Adı: Arzu Özyürek, Sevim Gürleyik
Kontrol grubunda bulunan çocuklara ise herhangi bir
oyun düzenlemesi yapılmamıştır. 3 ay sonra deney ve
kontrol gruplarından toplanan son test verileri ön test Yayınlandığı Dergi: Özyürek, A. ve Gürleyik, S.
verileri ile karşılaştırılmış ve araştırma sonucunda daha (2016). Anne babaların okul öncesi dönem çocukları ile
fazla hareketli oyunları düzenli şekilde oynayan etkileşimlerinde oyunun yeri. Journal of International
çocukların daha az oynayanlara oranla okulu sevme SocialResearch, 9(42).
düzeylerinin daha fazla olduğu ve öğretmenleri ile daha
yakın ilişkiler geliştirebildikleri tespit edilmiştir. Makale Türü:Araştırma makalesi

Makale Adı: Okul Öncesi Dönemdeki Çocukların ÖZET


Okuldaki Oyun Olanaklarının İncelenmesi
Araştırmanın amacı, okul öncesi dönem çocuklarının
Yazar Adı: Belma Tuğrul, Menekşe Boz, Gonca evlerinde anne ve babaları ile nasıl vakit
Uludağ, Özge Metin Aslan, Serap Sevimli Çelik, Aylin geçirdiklerinin, ne tür oyuncak ve oyunlar
Sözer Çapan oynadıklarının belirlenmeye çalışılmasıdır.  Bu noktada
4-6 yaş aralığında çocuğu olan 27 anne ile çalışılmıştır.
Yayınlandığı Dergi: Tuğrul, B., Menekşe, B. O. Z., Veriler yarı yapılandırılmış görüşme formları ile
Uludağ, G., Aslan, Ö. M., Çelik, S. S. ve Çapan, A. S. toplanmıştır. Araştırmanın sonucunda anneler oyun
(2019). Okul öncesi dönemdeki çocukların okuldaki oynamanın çocukların gelişiminde olumlu etkiye sahip
oyun olanaklarının incelenmesi. Trakya Eğitim olduklarını bilmelerine rağmen çeşitli durumlar
Dergisi, 9(2), 185-198. (çalışıyor olma, ev işleri vb. nedenler) sebebiyle yeterli
düzeyde vakit ayıramadıkları tespit edilmiştir. Bununla
birlikte 3-4 yaş aralığında çocuğu olan anneler hemen
Makale Türü:Araştırma makalesi hemen her gün çocukları ile oyun oynadıkları, ancak 5-
6 yaş aralığında çocuğu olan annelerin ise oyundan
ÖZET ziyade ders yapma ve öğretim etkinliklerine
yoğunlaştıkları görülmüştür.
Araştırmanın amacı, okul öncesi öğretmenlerinin
gözünden okul öncesi eğitim kurumlarındaki
çocukların oyun olanaklarının incelenmesidir. Bu

Hicran PARLAT Sayfa 49


Makale Adı: Okul Öncesi Eğitim Kurumlarındaki kuramları” ve “kültürlerarası oyun
Öğrenme Merkezlerinin Çocukların Serbest Oyun kuramları”şeklinde sınıflandırılabilmektedir.Oyun
Davranışları Üzerine Etkisi çocukların en temel hakkı olup çocuğun oyun oynama
hakkı ilk kez 1959 yılında dördüncü madde olarak
Yazar Adı: Arzu Özyürek, Nida Kılınç Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Bildirgesi’nde yer
almıştır. Ancak çocukların bu en temel haklarını
Yayınlandığı Dergi: Özyürek, A. ve Kılınç, N. (2015). çocuklara ne derece verdiğimiz biraz düşündürücüdür.
Okul öncesi eğitim kurumlarındaki öğrenme Bu noktada alan yazında yapılan araştırmalar
merkezlerinin çocukların serbest oyun davranışları incelendiğinde araştırmaların ortak sonucunun oyun
üzerine etkisi. Karabük Üniversitesi Sosyal Bilimler oynamanın çocukların fiziksel, zihinsel, sosyal ve
Enstitüsü Dergisi, 5(2), 125-138. duygusal tüm alanlarına destek sunarak sağlıklı
gelişmesini sağladığı yönünde olduğu görülmektedir.
Bununla beraber araştırmalar, oyunun erken çocukluk
Makale Türü:Araştırma makalesi dönemindeki çocukların gelişiminde ve eğitiminde
merkez olduğunu ve oyun yöntemi kullanılarak
ÖZET yapılacak bir eğitimde çocukların öğrenme sürecinde
aktif olarak yer aldıkları anlamlı öğrenmenin de
Araştırmanın amacı, okul öncesi dönem çocuklarının anahtarıdır. Ancak güncel yapılmış araştırmalar okul
serbest oyun davranışlarında okul öncesi eğitim öncesi öğretmenlerinin okul öncesi eğitim
kurumlarındaki öğretmen tutumlarının ve sınıf kurumlarında oyun yöntemini kullanarak yeterli şekilde
ortamının etkisinin incelenmesidir. Bu noktada 20 okul etkinlikler planlamada ve uygulamada yetersiz
öncesi öğretmeni ile çalışılmış olup, veriler yarı olduklarını, ebeveynlerin çocukları ile yeteri kadar
yapılandırılmış görüşme formu ile toplanmıştır. oyun oynamadıkları, çocukların oyun oynama
Araştırmanın sonucunda okul öncesi eğitim alanlarının çocukların özgürce oyun oynayabilecekleri
kurumlarının tümünde öğrenme merkezlerinin (blok, şekilde fiziksel alt yapıya sahip olamadığı ve çeşitli
fen, kitap, müzik vb.) bulunduğu, bu konuda sebeplerle (öğretmenin istememesi, ailenin istememesi,
öğretmenlerin çoğunluğunun merkezlerin olanaklarının hava şartları, hasta olma korkusu vb.) çocuklar eğitim
yeterli düzeyde, amacına uygun düzeyde bulduklarını sürecinde açık havada yeteri kadar oyun
ifade ettikleri ve merkezlerin yıl boyunca sabit oynayamamaktadır.
kaldığını ifade ettikleri tespit edilmiştir. Bazı
öğretmenler merkezlerde oyuncak temin etme 8. ÜSTÜN YETENEKLİ ÇOCUKLAR VE
konusunda sıkıntı yaşadıklarını ifade etmiştir. ARAŞTIRMALAR
Öğretmenlerin büyük çoğunluğu serbest oyun Giriş
zamanının yaklaşık 1 saat sürdüğünü ifade ettikleri ve Bundan önceki bölümde, çocukluk döneminde oyunun
hemen hemen hepsinin serbest oyun zamanında yeri ve öneminden bahsedilmiş, son yıllarda yapılan
çocukların ailelerinden destek almadıklarını ifade araştırmalar ele alınmıştı. Bu bölümde ise üstün
ettikleri görülmüştür. Bununla birlikte, merkezler yetenek kavramı ve üstün yetenekli çocuklarla ilgili
arasında çocukların en fazla serbest zaman kavram ve kuramların yanı sıra son yıllarda yapılmış
geçirebildikleri merkezin dramatik oyun merkezi araştırmalar ele alınacaktır. 
olduğunu ifade ettikleri görülmüştür. 8.1. Üstün Yetenek Nedir?
Bölüm Özeti Dünya üzerinde toplumların ilerlemesi gelişmesi için
İnsanlık tarihi kadar eski olan oyun oynama, birçok farklı alanlarda normalin üzerinde performans
bilim dalında yüzyıllardır araştırılmış ve her bir bilim sergileyen insanlara ihtiyaç duyulması bu bireylerin
insanı oyuna yönelik farklı tanımlar yapmıştır. Bu ayrıca değerlendirilmelerine neden olmuştur. Üstün
sebeple de oyunun herkes tarafından kabul edilmiş yetenek, üstün zeka veya özel yetenek birbirinin yerine
evrensel bir tanımı günümüzde bile henüz tam olarak kullanılan benzer kavramlar olsa da hepsi “normalin
yapılamamaktadır. Ancak oyunun oyun olabilmesi üstünde bir performansa” vurgu yapmaktadır.
için eğlenceli ve zevk verici olması, kendiliğinden Günümüzde üstün zeka kavramı daha çok üstün
gelişmesi ve gönüllüğün esas olması, hayal ürünü bir yetenek içerisinde bir kavram olarak tanımlanmaktadır
unsuru içermesi, dışsal amaçlara sahip olmaması ve (Avcı ve Ersoy, 2004).   Ülkemizde Milli Eğitim
aktif katılım olması unsurlarında hemfikirdir. Oyun Bakanlığı Özel Eğitim Konseyi tarafından 1991 yılında
üzerine birçok araştırmacı tarafından oyun kuramları yayınlanan raporda “üstün zeka” ve “üstün özel
ortaya konmuştur. En genel anlamda oyun yetenek” kavramları “üstün yetenek” başlığı altına
kuramları aşırı enerjinin rahatlaması ve enerji toplanmış ve tanım olarak da “ Üstün yetenekliler,
kazanarak rahatlama kuramları”, “oyunu eğitim aracı genel ve/veya özel yetenekleri açısından yaşıtlarına
olarak gören kuramlar”, “sosyal dünyayla ilişki kurma göre yüksek düzeyde performans gösterdiği konunun
ve sosyal dünyayı anlama çabası olarak oyun uzmanları tarafından belirlenmiş kişilerdir” şeklinde
kuramları”, “duygusal ve içsel süreçlere ilişkin olarak belirtilmiştir (Özel Eğitim Konseyi, 1991).
oyun kuramları”, “dil ve bilişsel süreçlerin
gelişmesinde oyun kuramları”, “çağdaş oyun

Hicran PARLAT Sayfa 50


Üstün yetenek ile ilgili yapılan ilk tanımlar zeka  Öğrenme yetenekleri yüksek, dil gelişimleri erkenci
testlerini temel almakta yeteneğin göstergesi olarak ve ileri düzeydedir.
zeka testi sonuçlarını kullanmıştır. Zeka testin aldığı
puan 130 ve üstünde olan bireyler üstün yetenekli  Aşırı meraklı ve keskin gözlem gücüne sahiptirler.
sayılmaktadır.  Üstün yeteneklilik alanının ilk
temsilcilerinden ve Stanford-Binet IQ testini de
geliştiren Terman (1925), standart zeka testlerinden  Aşırı duyarlı ve ataktırlar.
%2’lik üst sınırda puan alan çocukları “üstün zekalı”
olarak tanımlamıştır (Gülkaya, 2016). Bu kavram Okul öncesi dönem çağında ise üstün yetenekli
zamanla değişmiş ve zeka testinden normalin üstünde bireylerin özellikleri (Kutlu Abu, 2018; Smutny, 2000);
performans sergileyen bireylerin yanı sıra farklı
alanlarda da normalin üstünde performans sergileyen  Meraklı
bireyleri de kapsamaya başlamıştır. Üstün yetenekli
birey; akranlarına göre ileri düzeyde performans  Düşündürücü sorular soran
sergileyen, yaratıcılık yönü güçlü, başladığı işi bitirene
kadar devam eden ve akranlarından %98 oranda üstün
olan bireyler olarak tanımlanmaktadır (Ataman, 2003).  Kendilerini iyi ifade edebilen, zengin kelime
Üstün yeteneklilik; zeka testlerinden alınan yüksek hazinesine sahip
puanların yanı sıra akranlarla iletişim, soyut ve yaratıcı
düşünme becerileri, entelektüel merak, görsel sanat ve  Hafızaları kuvvetli ve hızlı öğrenen
psiko-motor beceriler, liderlik becerisi gibi farklı bir
çok beceri-yeteneği içeren “bilişsel özel beceri” olarak  Sanatta, müzikte ve yaratıcı alanlarda olağan üstü
açıklanabilir. Literatürde birçok üstün yetenek tanımı yetenekleri olan
olmakla birlikte üzerinde görüş birliğine varılan yaygın
kabul görmüş bir tanım bulunmamaktadır. (Bildiren,
 Okumaya meraklı, hikayeler anlatmaya ve
2018; Bildiren, 2019; Bozkurt, 2007; Metin, 2018). 
oluşturmaya hevesli

8.2. Üstün Yetenekli Bireylerin Özellikleri  Hızlı ve esnek düşünebilen


Üstün yetenekli bireyleri bir ortamda ayırt etmek
çoğunlukla kolaydır. Kendini ortaya koyma biçimi ile
 Araştırmaya ve öğrenmeye meraklı
dikkat çeken, farkını hissettiren bireyler olarak
karşımıza çıkmaktadırlar. Üstün yetenek konusunda
uzun yıllar önemli araştırmalar yapan Terman’a (1947;  İdealizm ve adalet duyguları erken yaşta gelişen
akt. Bildiren, 2018) göre üstün yetenekli çocuklar,
akademik başarıları daha yüksek, fiziksel açıdan  Kendisinin ve başkalarının duygularına karşı hassas
sağlıklı, kişilik yapısı olarak da normal zekalılara göre
daha dürüst, sadık, istikrarlı bir yapıya sahiptir. Üstün  Mizah anlayışları kuvvetli olarak sıralanabilir.
yetenekli çocuklar üretmeye, keşifler yapmaya,
8.3. Üstün Yetenek Kuramları
duyuları yoluyla dünyayı tanımaya akranlarına kıyasla
daha erken başlamakta ve doğru rehberlik ile toplumla 8.3.1. Üçlü Çember Kuramı
daha uyumlu ve kendilerini gerçekleştirmiş bireyler Renzulli, üstün yetenekli bireylerin özelliklerini
olurken, doğru rehberlik alamayan bireyler ise hem açıklarken genel ve özel yetenek düzeyi, yaratıcılık ve
kendine hem de etrafındakilere zarar verici bir hal görev sorumluluğu olmak üzere üç özellik kümesinden
alabilmektedir (Özel Yetenekli Bireyler Strateji ve bahsetmektedir. Genel yetenekler; sözel ve sayısal akıl
Uygulama Planı 2013-2017). yürütme, soyut düşünce, duyular yoluyla elde edilen
verilerin hızlı ve algıda seçici şekilde
Üstün yetenekli bireylerin ebeveynlerinin görüşlerine hatırlanmasıdır.   Özel yetenekler; güzel sanatlar, sahne
göre bebeklik yıllarında özellikle ilk aylarda sanatları, matematik, fen, biyoloji, kimya fizik gibi
gösterdikleri bazı karakteristik özellikler spesifik alanlardır. Yaratıcılık, yeni bir düşünce ya da
bulunmaktadır. Bunlar (Kutlu Abu, 2018; Sak, 2012; daha önce var olan düşünce üzerine yeni bir bakış açısı
Tortop, 2018): oluşturmayı, yaratıcı yollardan problem çözmeyi
içermektedir. Görev sorumluluğu ise, bir görevi
üstlenmeyi isteme ve bu sorumluluğu taşıyabilme
 Dikkat süreleri çok uzundur. yeteneğidir. Bir kişinin üstün yetenekli tanısı alması
için Renzulli’ye göre bu üç özellik kümesinin kesişmiş
 Uykuya daha az ihtiyaç duyarlar. olması gerekmektedir.  Bu kurama göre sadece yüksek
IQ üstün yetenek olarak kabul edilmez ancak üstün
 Gelişimleri hızlı ve hafızaları sıra dışıdır. yeteneğin gerekli bileşenlerinden biri olarak görülebilir.
Bazı bireyler çok yüksek IQ’ye sahip olabilirler fakat
yeterli motivasyon ve yaratıcılığa sahip değillerse Üç

Hicran PARLAT Sayfa 51


Halka Kuramına göre üstün yetenekli kabul edilmezler. Doğacı zeka: Doğal çevreyi tanıma ve anlama ile ilgili
Kuramda her bir halka üstün yeteneğin oluşumunda eşit olan bu zeka alanında doğadaki nesne ve canlıları
öneme sahiptir. Toplumun %2-3’nün üstün zekalı sınıflama, tanıma ve anlayabilme kapasitesi yer
olduğu yönündeki yaygın görüşün aksine Üç Çember almaktadır.
Kuramına göre genel ve özel yetenek alanında %15- 8.3.3. Sternberg ve Zhang’ın Beşgen Kuramı
20’lik dilime giren bireyler üstün zeka potansiyeli  Bu kuramda birini üstün yetenekli olarak tanımlamak
taşımaktadırlar. Yaratıcılık ve motivasyona ilişkin için mükemmellik, nadirlik, kanıt, üretkenlik ve değer
özellikler doğru destekle geliştirilebilir yapıdayken kriteri olmak üzere beş kriter olması gerektiği
normalin üstünde genel veya özel yetenek sabittir savunulmaktadır. Bunlar (Bildiren, 2018; Tercan,
(Bildiren, 2018; Gür, 2017; Renzulli, 2003; Renzulli, 2018):
2005).
8.3.2. Çoklu Zeka Kuramı Mükemmellik: Belirli bir alanda veya birkaç alanda
HowardGardner tarafından geliştirilen kuramda birden kişinin üstün olmasını gerektirmektedir.
zekanın tek bir yapıdan oluşmadığına inanılır ve Buradaki mükemmellik herhangi bir karşılaştırma
zekanın sekiz farklı türü bulunmaktadır. Gardner grubuna göre değerlendirilmeyip, bireyin kendi
zekanın doğal bir ortamda, zengin uyaran içeren bir akranlarına göre düşünülmelidir.
çevrede, problem çözme gibi farklı etkinliklerde
bulunmak için daha çok kapasiteye sahip olduğunu Enderlik: Bireyin yeteneğinin nadir görülen, sık
savunur ve zeka alanlarını aşağıdaki gibi sınıflandırır karşılaşılmayan bir yetenek olması durumuna işaret
(Çavuş, 2020; Sönmez, 2019). etmektedir.

Dilsel zeka: Sözel ya da yazılı biçimde ortaya Kanıt: bireyin üstünlüğümü belirleyen boyutlarda


çıkabilecek dili etkili kullanma ve buna dayalı üstünlük halini en az bir testle gösterilebilmesi
üretimlerle ilgili zeka alanıdır. Dilin yapısını, seslerini, gerekliliği
anlam bilimini, söz dizimini, edim bilgisini kullanma
kapasitesini içerir. 
Üretkenlik: bireyin üstün olarak nitelendirildiği
boyutlar, üretkenliğe olanak vermeli veya potansiyel
Mantıksal-matematiksel zeka: Soyut işlemleri ve olarak üretimin gerçekleşmesini sağlamalıdır.
problemleri analiz edebilme, yorumlama ve yaratıcı
çözümler üretebilme; sayısal kavramlar arasındaki
ilişkileri keşfetme; matematiksel işlemleri kolaylıkla Değer: kişinin gösterdiği üstün performans, kendi
anlama ve uygulayabilme; analiz ve tümevarımsal- toplumunun değer verdiği bir boyutta olması gerektiği
tümdengelimsel muhakeme kapasitesi olarak anlamına gelir.
yorumlanabilir. 8.3.4. Tannebaum’nun Üstün Yetenek Kuramı
Bu kuramda üstün yeteneklilik, insanlığın ahlaki,
Müziksel zeka: Beste yapma, bir enstrümanı çalma, fiziksel, duygusal veya estetik yaşamına katkı sunacak-
şarkı söyleme yeteneğidir. Duygu ve düşüncelerini geliştirecek nitelikte iş sergileme ve üretme becerisi
müzik yoluyla ifade etme, ritim ve ses farkındalığı, olarak tanımlanmaktadır. Tannenbaum’agöre bir
müzik aletlerini çalabilme gibi etkinlikler bu zeka çocuğun üstün yetenekli olabilmesi için genel yetenek,
alanının kapasitesi içindedir. ayırt edici özel yetenek, zihinsel olmayan faktörler,
çevresel faktörler ve şans faktörünün bir ara olması
gerekir. Genel yetenek,  IQ testleri gibi testlerle
Görsel-uzamsal zeka: Renkler, resimler, şekil ve
bireylerin zeka puanlarının ölçüldüğü ve bireysel
desenleri algılama, oluşturma, organize etme, üç
farklılıkların ortaya çıkarıldığı unsurdur. IQ’nun belli
boyutlu düşünebilme, perspektif algısı gibi becerileri
bir puan aralığının üstünde olmalıdır. Ayırt edici özel
içine alan zeka alanıdır.
yetenek, bireyin belli bir alanda çok daha belirgin
yetenek göstermesi anlamına gelir. Zihinsel olmayan
Bedensel-kinestetikzeka: Vücut kısımlarını ve faktörler, başarılı olma isteği, ego kontrolü,
mimiklerini uyum içinde kullanabilme, kontrol sorumluluk, irade gibi psikolojik faktörleri
edebilme ve düzenleyebilmeyi kapsayan zeka alanıdır. içerir. Çevresel faktörler, bireyin doğumundan itibaren
karşılaştığı tüm uyaranları, ailesi, eğitim yaşantıları,
İçsel zeka: Bireyin kendisini tanıması ve sorumluluk sosyal çevresini kapsar. Birey ne kadar fazla uyaranla
alması, duygu ve düşüncelerini yönetebilme, öz güven karşılaştıysa, aynı oranda yetenek göstermektedir. Şans
geliştirebilme kapasitesini içine alan zeka alanıdır.  faktörü de yeteneklerin açığa çıkması için beklenmedik
bir durumla karşılaşılması, rastlantılar gerekir
Sosyal zeka: Toplumdaki diğer bireylerle uyumlu (Bildiren, 2018; Gür, 2017; Özçelik, 2017).
yaşama, davranışlarını anlama, başkalarının güçlü ve
zayıf yönlerini fark edebilme gibi becerileri içeren zeka
alanıdır.

Hicran PARLAT Sayfa 52


Tannenbaum yetenekleri dört bölüme ayırmaktadır. çocuğun orijinal ya da kuralları önceden belirlenmiş bir
Bunlar (Bildiren, 2018; Sak, 2012; Yıldırım ve Öz, ürün oluşturmasını gerektirmektedir. Otantik
2018): değerlendirme; çocuğun öğrendiklerini gerçek hayata
adapte edebilme ve uygulama becerisine dayalıdır.
Kıt olan yetenekler: toplumun ihtiyaç ve saygı duyduğu Portfolyo değerlendirme, çocuğun tüm eğitim-öğretim
nadir yetenekleri ifade etmektedir.  Dünyayı, süreci boyunca ortaya koyduğu performans ve
toplumları, kitleleri etkileyecek işler ortaya koyan ürünlerinin sürece dayalı değerlendirilmesidir. Dinamik
kişilerde bulunur. Büyük icatlar yapan kişiler gibi. değerlendirme ise çocuğun projeler yoluyla
öğrendiklerini kullanması ve yeni durum/görevlere
Fazla yetenekler: yaşamadı kendine has yollarla diğer transfer edebilmesine dayalıdır (MEB, 2013).
insanlardan farklı yollarla anlamlandırmaya çalışan
bireylerdir. Sanat, edebiyat gibi alanlarla nadir görülen Özel Yetenekli Bireyler Strateji Ve Uygulama Planı
yetenekli bireyleri buna dahil etmek mümkündür. Da 2013 - 2017’de üstün yetenekli bireylerin eğitimine
Vinci, Mozart gibi. yönelik kapsamda belirtilmiştir.

Kotalı yetenek: toplumun, belli bir grubun ihtiyaç Okul Öncesi dönemde:


duyduğu özel bir alana ait nitelikli yetişmiş uzman
kişilerdir. Dans grubunda sınırlı sayıda alınan dansçı, Akranlarından farklılıklarıyla ayrılan çocuk
bilimsel araştırmalar yapan bir laboratuvar için gereken çevresindekilerin gözlemleri ve rehberliği ile RAM
uzman kimyager gibi. yetenek alanını belirleme değerlendirmelerine alınır ve
ailesi de aile eğitim programlarına dahil edilir. Okul
Anormal yetenek: üstün yetenek kapsamında öncesi dönemde zeka testi ile değerlendirme yapmak
düşünülmeyen ancak dikkat çeken, şaşırtıcı, yapılamaz yerine gelişim testleri uygulanarak değerlendirmeler
düzeyde görülen yeteneklerdir. Televizyonlardaki yapılmalıdır. Yapılan değerlendirmeler sonucunda elde
yetenek şovlarına çıkan tehlikeli akrobasi şovları yapan edilen raporda çocuğun güçlü yanları ile geliştirilmesi
bireyler gibi. gereken yanları belirlenir bu özellikleri göz önünde
8.4. Üstün Yetenekli Çocukları Tanılama ve Eğitimi bulundurularak eğitim-öğretim süreçleri planlanmalıdır.
Buna ek olarak okul öncesi eğitim kurumlarındaki
Üstün yetenekli çocukları tanılamada uzun yıllardır
eğitime çocuğun yetenekleri doğrultusunda
kullanılan ve kabul görmüş adımlar bulunmaktadır.
zenginleştirme programı uygulanabilir (MEB, 2013).
Ülkemizde üstün yetenekli çocukları tanılamak için
kullanılan zeka testleri;
İlkokul döneminde
 Stanford BinetZeka Testi
Bu dönemdeki çocukların yetenekli doğrultusunda
eğitimlerinin başlamış olması çok önemlidir. İlkokul
 WISC-R düzeyindeki çocukların akranlarından ayrıştırılmadan
onlarla birlikte eğitim-öğretim görmeye devam etmesi
 Goodenough-Harris Adam Çiz Testi ve bölgenin şartlarına göre de hafta içi ya da hafta sonu
olmak üzere destek eğitim alması gerekmektedir.
 Porteus Labirentleri Testi Okulu tarafından “ürün seçki” dosyası hazırlanarak e-
okul sistemine yüklenmelidir. Okulun ve bölgenin
 CattelZeka Testi imkanları göz önüne bulundurularak BİLSEM, destek
eğitim odaları, kaynaştırma eğitimi gibi destekler
sunulmalıdır. Gençlik ve Spor Müdürlükleri, Kültür ve
 Kohs Küpleri Testi Turizm İl Müdürlükleri veya üniversiteler ile iletişim
kurularak üstün yetenekli çocuklar uygun yerlere
 Leiter Uluslararası Performans Testidir. yönlendirilmelidir (MEB, 2013).

 Ülkemizdeki üstün yetenekli çocukların tanılanma Ortaokul döneminde


süreci zeka testleri yoluyla yapılmaktadır. Tanılama
süreci Rehberlik ve Araştırma Merkezleri ile Bilim ve Farklı yetenek gruplarına eğitim vermek amacıyla
Sanat Merkezleri işbirliği içinde Milli Eğitim Bakanlığı yetenek atölyeleri hazırlanmalı ve hafta içi/hafta sonu
bünyesinde yürütülmektedir (MEB, 2013). olmak üzere üstün yetenekli çocuklara eğitim
verilmelidir.  Okulun ve bölgenin imkanları göz önüne
Bir diğer tanılama yolu ise eğitsel değerlendirme ile bulundurularak BİLSEM, destek eğitim odaları,
gerçekleştirilmektedir. Üstün yetenekli bireyler kaynaştırma eğitimi gibi destekler sunulmalıdır.
performansa dayalı, otantik, portfolyo ve dinamik Ortaokul düzeyinde üstün yetenekli öğrencilerin bir
değerlendirilmekte ve elde edilen sonuçlara göre de bütünlük içinde değerlendirilerek bir kez sınıf
desteklenmektedir.  Performansa dayalı değerlendirme; yükseltme uygun bulunmaktadır. Gençlik ve Spor

Hicran PARLAT Sayfa 53


Müdürlükleri, Kültür ve Turizm İl Müdürlükleri veya Makale Adı: Üstün zekalı ve yetenekli çocukların
üniversiteler ile iletişim kurularak üstün yetenekli erken çocukluk döneminde tanılanmasında
çocuklar uygun yerlere yönlendirilmelidir (MEB, öğretmenlerin düşünceleri.
2013).
Yazar Adı: Çağlar Çetinkaya ve Gamze İnci
Lise döneminde ;
Yayınlandığı  Dergi: 2019/ Kastamonu Eğitim
Üstün yetenekli öğrencilerin bir üst eğitim kademesi Dergisi, 27(3), 959-968.
olan üniversitelerden lisans düzeyinde eğitim 
alabilmeleri ve akranlarına göre erken bir şekilde liseyi Makale Türü: Araştırma makalesi
tamamlamaları, üstün yetenekli çocuklarla çalışmak
için özel olarak yetiştirilen öğretmenlerin koçluk ÖZET
(mentorlük) desteği verilmesi gibi uygulamalar
yapılmalıdır. BİLSEM uygulamaları ile hafta içi ve
hafta sonu eğitimleri verilmeli, ileri düzey yetenekli Bu çalışmanın amacı, erken dönemde üstün zekâlı ve
çocuklara ise ülke genelinde yatılı ya da gündüzlü yetenekli çocukların tanılanmasında BİLSEM
okullarda öğrencilerin eğitim almaları sağlanmalıdır. öğretmenlerinin düşüncelerini belirlemektir.
Gençlik ve Spor Müdürlükleri, Kültür ve Turizm İl Çalışmaya, Trabzon Bilim ve Sanat Merkezi
Müdürlükleri veya üniversiteler ile iletişim kurularak (BİLSEM)’de görev yapmakta olan toplam 14
üstün yetenekli çocuklar uygun yerlere öğretmen katılmıştır. Araştırmadan elde edilen veriler
yönlendirilmelidir. Eğitim kademelerine göre üstün araştırmacı tarafından oluşturulan “Görüşme Formu”
yetenekli bireyler için eğitim düzeylerine göre ile toplanmış ve nitel araştırma yöntemlerine uygun
uygulama modelleri Tablo 1’de sunulmuştur (MEB, olarak analiz edilmiştir. Araştırmada, nitel verilerin
2013). kullanıldığı durum çalışması deseni kullanılmıştır.
Çalışmanın bulguları, Trabzon BİLSEM
öğretmenlerinin üstün zekâlı ve yetenekli çocuklar
Özel Yetenekli Bireyler İçin Eğitim Düzeylerine hakkında yeterli bilgiye sahibi olduklarını, bu
Göre Yeni Uygulama Modelleri çocukların farklı özelliklerini bildikleri, üstün zekâlı ve
yetenekli çocukların erken tanılanmalarına işaret
Üstün Yetenekli Çocuklara İlişkin Araştırmalar etmektedir.

Makale Adı: Üstün zekalı ve üstün yetenekli öğrenci Makale Adı: İlköğretim çağındaki üstün yetenekli
velilerinin Bilim ve Sanat Merkezleriyle ilgili görüşleri: öğrencilerin davranışsal özelliklerinin eğitim
Bir BİLSEM örneği. ortamlarına yansıması ve ortaya çıkabilecek sorunlar

Yazar Adı: İbrahim Koç Yazar Adı: Mahmut Çitil ve Ayşegül Ataman

Yayınlandığı Dergi: 2016/ Üstün Zekalılar Eğitimi ve Yayınlandığı Dergi: 2018/ Gazi Üniversitesi Gazi
Yaratıcılık Dergisi, 3 (3), 1-10. Eğitim Fakültesi Dergisi, 38 (1), 185-231.

Makale Türü: Araştırma makalesi Makale Türü: Derleme makalesi

ÖZET ÖZET

Bilim ve Sanat Merkezi’nde öğrenim gören üstün İlköğretim çağı üstün yetenekli çocukların
zekalı ve üstün yetenekli çocukların ebeveynlerinin “özelliklerinin” eğitim ortamlarına ve davranışlarına
BİLSEM hakkındaki düşünce ve beklentilerini sorunsal boyutta yansımalarına ilişkin yapılan
belirlemeyi amaçlayan bu çalışmada 50 ebeveyn ile çalışmaları derlemek ve tartışmayı amaçlayan bu
görüşülmüştür. Nitel araştırma yönteminin kullanıldığı araştırmada zeka, yetenek ve üstün yetenek konularına
araştırmada ebeveynlere üç adet açık uçlu sorudan odaklanılmıştır. Üstün yetenekli çocukların zihinsel,
oluşan görüş formu uygulanmıştır. İçerik analizi fiziksel, sosyal-duygusal ve davranış özelliklerine
yöntemi ile incelenen veriler sonucunda ebeveynlerin ilişkin alan yazın irdelenmiştir. Üstün yetenekli
BİLSEM personel ve eğitim faaliyetlerinden memnun öğrencilerin özellikleri gereği bulundukları eğitim
oldukları; fiziki şartların iyileştirmesi gerektiğini ortamlarında uygun düzenlemeler yapılmazsa problem
düşündükleri, donanım ve eğitim materyallerinin davranışların ortaya çıkma ihtimalinin artacağı, sınıf
teknolojiye ayak uyduracak şekilde güncellenmesi yönetiminin zor olacağı ifade edilmektedir (Markusic,
gerektiğine inandıkları görüşmüştür. 2012; Özbay, 2013). Araştırmacılar üstün yetenekli
çocuklarda ortaya çıkabilecek sorunları;
mükemmeliyetçilik, akran ilişkileri, sıkılma, tez

Hicran PARLAT Sayfa 54


canlılık, eş zamanlı olmayan gelişim, liderlik ve ilgi deneysel bir çalışmadır. Araştırma kapsamında üstün
çekme özellikleri kaynaklı olarak belirlemişlerdir. yetenekli çocuğu olan ebeveynlerden rastgele seçilen
Sonuç olarak üstün yetenekli çocuklar hangi ortamda 16’şar kişilik deney ve kontrol grupları oluşturulmuş ve
olurlarsa olsunlar özelliklerine uygun destek deney grubuna araştırma kapsamında geliştirilen altı
sunulmadığında ve dikkate alınmadığında sorun haftalık psiko-eğitim programı uygulanmıştır.
yaşandığı belirlenmiş ve bu konuların çözümü için Araştırmada ölçme araçları olarak Ebeveynin
olumlu bir sınıf ortamı oluşturulmasının önemli bir etki Çocuğuyla İletişimi Ölçeği ve Afat Ebeveyn
sağlayacağı ifade edilmiştir. Farkındalıkları Ölçeği kullanılmıştır. Araştırma
bulguları uygulanan psiko-eğitim programının deney
Makale Adı: Proje temelli yaklaşıma dayalı erken grubundaki ebeveynlerin üstün yetenekli çocuklarıyla
müdahale programının üstün yetenekli çocukların iletişimlerinde olumlu değişim sağladığını
problem çözme becerisine etkisi. göstermektedir. Yapılan alan yazın taramasında
ebeveynlerin üstün yetenekli çocuklarıyla iletişimlerini
Yazar Adı: Ahmet Bildiren ve Tevhide Kargın doğrudan geliştirmeye yönelik benzer araştırmalara
rastlanmamıştır. Ebeveynlere yapılan çalışmaların
genelde ebeveynlik davranışlarında farkındalık
Yayınlandığı  Dergi: 2019/ Eğitim ve Bilim, 44(198). kazandırma ve/veya ebeveynlik becerileri üzerinde
odaklandığı görülüştür.
Makale Türü: Araştırma makalesi
Makale Adı: Yaratıcı Drama Temelli Sınav Kaygısı İle
ÖZET Baş etme Çalışmasının Özel/Üstün Yetenekli
Öğrencilerin Sınav Kaygısına Etkisi
Üstün yetenekli olduğu düşünülen çocuklara uygulanan
erken müdahale programının problem becerilerine Yazar Adı: Zeynep Karataş ve Özlem Tagay
etkisinin incelendiği bu araştırmada müdahale programı
proje temelli olarak hazırlanmıştır. İzmir ilinde dört Yayınlandığı  Dergi: 2019/ Afyon Kocatepe
farklı okul öncesi eğitim kurumunda potansiyel üstün Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 21(1), 97-107.
yetenekli çocukları bulmaya ilişkin tanılama
çalışmaları yapılmış ve belirlenen adaylara
Metropolitan Olgunluk Testi ve Renkli Progresif Makale Türü: Araştırma makalesi
Matrisler Testi uygulanmıştır. Tanılama sürecinin
ardından deney ve kontrol grupları oluşturulmuş ve 12 ÖZET
haftalık toplamda 48 saatten oluşan program
uygulanmıştır. Programın uygulanmasından önce ve Üstün yetenekli lise öğrencilerinin sınav kaygı
sonra problem çözme becerilerinin belirlenebilmesi için düzeyleri üzerinde yaratıcı drama temelli sınav kaygısı
Problem Çözme Becerileri Ölçeği uygulanmıştır. ve kaygıyla baş etme çalışmasının etkililiğinin
Sonuç olarak elde edilen veriler incelendiğinde incelenmesini amaçlayan bu çalışma 2016-2017 eğitim
programın etkili olduğu görülmüştür. öğretim yılında Bilim ve Sanat Merkezine devam eden
28 üstün yetenekli öğrenci (14 deney ve 14 kontrol
Makale Adı: Ebeveynin üstün yetenekli çocuğuyla grubu) ile yürütülmüştür. Deney grubu ile ortalama 60
iletişimini geliştirmeye yönelik psiko-eğitim dakikalık altı oturum yapılmış ve yaratı drama temelli
programının etkisinin incelenmesi çalışmalar uygulanmıştır. Araştırmada ön-test, son-test,
kontrol gruplu yarı deneysel desen kullanılmıştır.
Yazar Adı:  Süleyman Kahraman ve Taşkın Tanrıkulu Yaratıcı drama temelli sınav kaygısı ile baş etme
çalışmasına katılan deney grubu öğrencilerinin ve bu
uygulamaya katılmayan kontrol grubu öğrencilerinin
Yayınlandığı  Dergi: 2019/ Türk Üstün Zeka ve son test puanları karşılaştırılmış ve sınav kaygısı son
Eğitim Dergisi, 9(1), 32-46. test puanlarında deney grubu lehine anlamlı farklılıklar
olduğu belirlenmiştir. Deney grubundaki öğrencilerin
Makale Türü: Araştırma makalesi ön-son test puanları arasında anlamlı farklılıklar olduğu
ve son testlerinde sınav kaygısı düzeylerinde azalma
ÖZET olduğu görülmüştür. Bu sonuç uygulanan programın
etkililiğini ortaya koymaktadır.
Üstün yetenekli çocukların kendilerine özgü
ihtiyaçlarının olması ebeveynlerin üstün yetenekli Makale Adı: Üstün Yetenekli Öğrencilerin Ve Üstün
çocuklarıyla iletişim kurmalarında zorluk yaşamalarına Yetenekli Olmayan Akranlarının Öğrenme Stillerinin
sebep olabilmektedir. Bu araştırma, ebeveyn-çocuk Karşılaştırılması: Malatya İli Örneği.
iletişimini geliştirmeye yönelik hazırlanan psiko-eğitim
programının, üstün yetenekli çocukların ebeveynlerinin
iletişim becerileri üzerindeki etkisinin incelendiği

Hicran PARLAT Sayfa 55


Yazar Adı:  İclal Alkan, Oğuzhan Nacaroğlu ve Fatma Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırma neticesinde mizah
Mutlu anlayışında üstün yetenekli çocukların yaş, cinsiyet ve
anne-baba eğitim durumun farklılık yaratmadığı ancak
Yayınlandığı Dergi: 2020/ Elektronik Sosyal Bilimler tek çocukların mizah toplam puanlarının en küçük
Dergisi, 19 (73). çocuk olanlara göre anlamlı derecede düşük olduğu
tespit edilmiştir. Ayrıca üstün yetenekli çocukların
Makale Türü: Araştırma makalesi üstün yetenekli olmayan yaşıtlarına kıyasla mizahı
beğenme, mizahla başa çıkma ve mizahı anlama
puanları istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek
ÖZET bulunmuştur.

Üstün yetenekli olan ve olmayan öğrencilerin baskın Makale adı: Üstün Yetenekli Öğrencilerin Öğrenme
öğrenme stillerini belirleme ve cinsiyet, sınıf düzeyi ve Strateji Tercihleri
yaş aralığı değişkenlerine göre farklılaşma gösterme
durumunu incelemeyi amaçlayan bu araştırma 2018-
2018 eğitim öğretim yılında Malatya ilinde yer alan Yazar Adı: Yalçın Dilekli ve Erdoğan Tezci
Bilim ve Sanat Merkezi’nde öğrenim gören 187 üstün
yetenekli ve devlet okullarında öğrenim gören üstün Yayınlandığı Dergi: 2019/ Bolu Abant İzzet Baysal
yetenekli olmayan 188 öğrenci ile yürütülmüştür.  Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 19(1), 184-193.
Öğrenme stillerini belirlemek için Kolb (1999)
tarafından geliştirilen Türkçeye adaptasyonu Evin Makale Türü: Araştırma makalesi
Gencel (2007) tarafından yapılan Kolb Öğrenme Stili
Envanteri III kullanılmıştır. Bu ölçme aracına ait ÖZET
güvenirlik katsayıları .69 ve .75 arasında bulunmuştur.
Betimleyici istatistikler ve ki-kare testi kullanarak Bu araştırmanın amacı üstün yetenekli öğrencilerin
veriler analiz edilmiştir. Sonuç olarak, çalışmaya öğrenme stratejileri tercihleri ile bireysel özellikleri
katılan üstün yetenekli öğrencilerin baskın öğrenme arasındaki ilişkinin ortaya konmasıdır. Araştırmaya
stillerinin “Yerleştiren” (%35.3), “Değiştiren” (%27.8) daha önce üstün yetenekli olarak tanılanarak Bilim ve
ve “Ayrıştıran” (%25.1) şeklinde sıralandığı; üstün Sanat Merkezinde zenginleştirilmiş program eğitimine
yetenekli olmayan akranlarının ise “Değiştiren” devam eden 257 öğrenci katılmıştır. Araştırmada
(%45.7) ve “Yerleştiren” (%27.1) şeklinde sıralandığı veriler Öğrenme Stratejileri ölçeği aracılığı ile
bulunmuş olup demografi değişkenlere göre her iki toplanmış ve öğrencilerin öğrenme strateji tercihlerinin
grubun öğrenme stillerinin anlamlı düzeyde yaş, cinsiyet, bilim ve sanat merkezine devam süresi ve
farklılaşmadığı bulunmuştur. sınıf seviyeleri değişkenlerine göre farklılaşıp
farklılaşmadığı incelenmiştir. Bu değişkenlerden
Makale Adı: Üstün Yetenekli Çocukların Mizah cinsiyet ve sınıf düzeyleri tercih edilen öğrenme
Anlayışları stratejileri üzerinde anlamlı bir etkiye sahip olurken,
bilim sanat merkezine devam süresinin öğrenme
Yazar Adı: Leyla Ulus, Yavuz Yaman ve Elif Sezgin stratejileri tercihi üzerinde anlamlı bir etkiye sahip
Yalçıntaş olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Yayınlandığı  Dergi: 2019/ Türk Üstün Zeka ve Makale Adı: Okul Öncesi Dönem Üstün Yetenekli
Eğitim Dergisi. 9(1), 61-78. Çocuklar İçin Aday Bildirim Ölçeği: Geçerlik ve
Güvenirlik Çalışması
Makale Türü: Araştırma makalesi
Yazar Adı: Ahmet Bildiren ve Özge Bıkmaz Bilgen
ÖZET
Yayınlandığı Dergi: 2019/ Ankara Üniversitesi Eğitim
Mizah anlayışlarının çocukluk döneminde şekillendiği Bilimleri Fakültesi Özel Eğitim Dergisi, 20 (2), 269-
ve bu anlayışın çocuktan çocuğa değişiklik gösterdiği; 289.
bu farklılıkların dil, zihin ve sosyal gelişimlerdeki
farklılıklardan kaynaklandığı bilinmektedir. Bu Makale Türü: Araştırma makalesi
çalışmada BİLSEM’e devam eden 11-14 yaş arasında
olan çocukların mizah anlayışlarının bazı değişkenlere ÖZET
göre incelenmesi ve devlet okullarına devam eden ve
özel yetenek tanısı almamış yaşıtlarıyla çok boyutlu 3-6 yaş grubu üstün yetenekli çocukları tanılamayı
mizah anlayışlarının karşılaştırarak incelenmesi sağlayacak bir ölçme aracı geliştirmek amacıyla
amaçlanmıştır. Araştırmada veri toplama araçları planlanan bu çalışmada Renzulli’nin üstün yetenek
olarak; “Çocuklar İçin Çok Boyutlu Mizah Anlayışı kuramına dayalı bir temel oluşturulmuştur.  Kuramsal

Hicran PARLAT Sayfa 56


yapının hazırlanmasının ardından 30 soruluk bir madde yapılmaktadır. Ülkemizde özel yeteneklilikle ilgili
havuzu oluşturulmuş ve uzman görüşüne sunulmuştur. sistematik öğretim uygulamaları ilkokul ikinci sınıf
Uzman görüşleri incelenerek düzenlemeler yapılmış ve düzeyinde başlamaktadır.
deneme formu olarak 608 çocuk için öğretmenlerine
uygulanmıştır. Elde edilen veriler açımlayıcı faktör 9. ÖZEL EĞİTİM VE ARAŞTIRMALAR
analizine tabi tutulmuş ve ölçeğin 13 madde ve üç Giriş
faktörden oluşan bir yapıya sahip olduğu belirlenmiştir.
Özel eğitim ile ilgili bilimsel çalışma olarak bir çok
Yapı geçerliği için ise 137 çocuk için öğretmenlere
kaynakta Itard’ın, Aveylonun vahşi çocuğu olarak
uygulama yapılmış ve doğrulayıcı faktör analizi ile
bilinen Victor ile ilgili yapmış olduğu çalışmanın
veriler incelenmiştir. Sonuç olarak uyum indekslerinin
bilimsel kanıtları görülmektedir. 1789 yılında 12
iyi uyum gösteren ve kabul edilebilir değerler arasında
yaşlarında ormanda bulunan Victor ile Itard beş yıl
olduğu bulunmuş ve ölçeğin 3 faktör, 13 maddeden
boyunca çalışmıştır. Bu süreç içinde tutmuş olduğu
oluşan yapısı doğrulanmıştır.  Ölçüt geçerliği için
kayıtlar özel eğitim ile ilgili araştırmalarda temel
geliştirilen ölçek ile Renkli Progresif Matrisler Testi ve
oluşturmuştur (Braddock ve  Parish, 2001).
CogAT testleri ilişkiye bakılmış, orta düzeyde ilişki
olduğu tespit edilmiştir. Ölçeğin, Cronbach Alpha iç
tutarlık katsayısı ise .95 bulunmuştur. Sonuç olarak 1899 yılında İtalya da zihin engelli çocukların devam
geliştirilen “Okul Öncesi Dönemde Üstün Yetenekli ettiği okula idareci olarak atanan Maria Montessori,
Çocuklar İçin Aday Bildirim Ölçeği”nin, geçerli  ve eğitimlerinde Itard ve Seguin’in eğitici materyallerini
güvenilir bir ölçme aracı olduğu söylenebilir. kullanan Montessori, sonunda bir seri temel eğitim
materyali geliştirdi. 1902 yılında Napoli’de yapılan 2.
Bölüm Özeti
Ulusal Pedagoji kongresinde Seguin Yöntemi ve
Dünya üzerinde toplumların ilerlemesi gelişmesi için öğrenme yetersizliği olan çocukların yeteneklerini
farklı alanlarda normalin üzerinde performans uyarmak için kendisinin geliştirdiği yöntemi tanıtmıştır
sergileyen insanlara ihtiyaç duyulması bu bireylerin (Berktin,1972). Böylece özel eğitimde zihin engelliler
ayrıca değerlendirilmelerine neden olmuştur. Üstün için hazırlanmış kayıtlara geçen çalışmasını yapmış
yetenek, üstün zeka veya özel yetenek birbirinin yerine oldu. “Alternatif özel eğitim programları doğumdan altı
kullanılan benzer kavramlar olsa da hepsi “normalin yaşa kadar olan çocuklar için özel eğitim”başlıklı
üstünde bir performansa” vurgu yapmaktadır. Üstün araştırmasında programının, zihinsel kapasiteyi
yetenek ile ilgili yapılan ilk tanımlar zeka testlerini artırdığı, zihinsel ve öğrenme özellikleri yetersiz olan
temel almakta yeteneğin göstergesi olarak zeka testi çocukların kendi kendine yetebilme becerilerini olumlu
sonuçlarını kullanmıştır. Zeka bölümü 130 ve üzerinde yönde geliştirdiği, sosyal ortama uyumuna katkı
olanlar üstün yetenekli olarak kabul edilmiştir. Bu sağladığını belirtmiştir (Doğru, 2010).
kavram zamanla değişmiş ve zeka testinden normalin
üstünde performans sergileyen bireylerin yanı sıra 9.1. Özel Eğitim
farklı alanlarda da normalin üstünde performans İnsanoğlu var olduğundan günümüze, çeşitli nedenlerle
sergileyen bireyleri de kapsamaya başlamıştır. Üstün (doğum öncesi- sonrası nedenler, kazalar, yaşlılık vb)
yetenekli birey; akranlarına göre ileri düzeyde farklı sorunları olan bireylerin yaşam süreçlerini
performans sergileyen, yaratıcılık yönü güçlü, başladığı organize etmelerine yardımcı olmak için çeşitli yollar
işi bitirene kadar devam eden ve akranlarından %98 denemiştir. Bilinen tarihin başlangıcından günümüze
oranda üstün olan bireyler olarak tanımlanmaktadır. farklı gelişim gösteren bireylere, insanoğlunun bakışı
olumlu bir yol izlemişse de, ilk çağlardan günümüze
hala gerçek bir hümanist çizgiye ulaştığı söylenemez.
Üstün yetenekli bireyleri bir ortamda ayırt etmek
Son yıllarda teknolojinin gelişmesinin insan yaşamına
çoğunlukla kolaydır. Kendini ortaya koyma biçimi ile
sağladığı konforun getirdiği daha fazla enerji ihtiyacı,
dikkat çeken, farkını hissettiren bireyler olarak
daha çok çalışma, gıdaların bozulması, hava kirliliği,
karşımıza çıkmaktadırlar. Üstün yetenekli çocuklar
sanal iletişim yollarının kullanımının artması vb, farklı
üretme, keşfetme ve duyularını kullanmaya akranlarına
gelişim gösteren çocuk yoğunluğunun artmasının bir
oranla daha erken yaşta başlamakta; uygun rehberlik ve
nedeni olarak görülmektedir. Dünya Sağlık Örgütü’nün
eğitimle birlikte toplumla uyumlu ve kendilerini
(WHO) 2011’de yaptığı araştırmaya göre, 2010 yılı
gerçekleştirmiş bireyler olurken, uygun yönlendirme ve
nüfus beklentilerinde 6,9 milyar olan dünya nüfusunda
destek alamayan bireyler ise hem kendine hem de
15 yaşın altında olan birey sayısı 1.86 milyardır. Dünya
etrafındakilere zarar verici bir hal alabilmektedir.
Sağlık Araştırmasına göre 15 yaş ve üzeri engelli birey
sayısı yaklaşık 785 milyon (%15,6), “Küresel Hastalık
Ülkemizdeki tanılama süreci, mevcut sistem içinde Yükü Araştırmasına” göre ise 975 milyondur (%19,4.).
bireysel grup testleri ve zekâ testleri ile Aynı araştırmaya göre engelli bireylerden 110 milyonu
gerçekleştirilmektedir. Tanılama süreci ile iş ve (%2,2) ağır düzeyde zorluklar yaşamaktadır. “Küresel
işlemler temel olarak MEB bünyesinde hastalık yükü araştırmasına” göre “ağır engelli” birey
yürütülmektedir. Türkiye’de resmi olarak tanılama sayısı 190 milyondur (%3,8). Bu araştırmalarda ciddi
işlemleri, illerde bulunan Rehberlik ve Araştırma işlev güçlüğü veya ağır engellilik olarak değerlendirilen
Merkezlerince, BİLSEM’lerleişbirliği içinde durumlar felç, ağır depresyon veya görme engeli gibi

Hicran PARLAT Sayfa 57


durumlardır. Çocuklar da dâhil edildiğinde, dünya Yetersizlik: Zedelenmeler sonucu bir insanın normal
nüfusunun yaklaşık %15’i (bir milyardan fazla insan) kabul edilen bir etkinliğin yapımın önlenmesi,
engelli olarak görülmektedir (Aile ve Sosyal Politikalar sınırlanması halidir.
Bakanlığı, 2011). Bu oranın yakın çevreninde
etkilenmesi düşünüldüğünde çok yüksek bir oran Özür- Engel: Birey yaşadığı sürece yaşına, cinsiyetine,
olduğu görülmektedir. Özel eğitim doğumda ya da sosyal ve kültürel faktörlere bağlı olarak oynaması
daha sonra çeşitli nedenlerle engellilik yaşayan gereken bazı roller vardır. Birey yetersizliği yüzünden
bireylerin, bireysel ihtiyaçlarına göre eğitim ve öğretim bu rolleri gereği gibi oynayamaz durumda kalırsa buna
faaliyetlerinin bütünüdür. Engellilik durumunun özür-engel denir. (Özsoy, 2002:5).
dışında bazı farklı gelişim gösteren bireylerin de üstün
zekalılar gibi yaşama uyumlarının sağlanması için özel Risk taşıma, halen yetersizliği belirlenmeyen ancak
eğitime ihtiyaçları olabilir. ileride ileride yetersizlik gösterme durumu şansı yada
olasılığı normalde beklenenden daha fazla olan
Özel eğitim, bireysel ve gelişim özellikleri ile eğitim çocukları ifade etmektedir. Daha çok bebekler ve okul
özellikleri açısından akranlarından anlamlı düzeyde öncesi çocuklar için kullanılır.(Eripek, 2002).
farklılık gösteren bireylerin eğitim ve sosyal
ihtiyaçlarını karşılamak için geliştirilmiş eğitim Özel eğitim gerektiren,
programları ve özel olarak yetiştirilmiş personel ile
uygun ortamlarda sürdürülen eğitim şeklinde özel
eğitim yönetmeliğinde tanımlanmaktadır  (MEB,  Zihin Engelli
2015). Özel eğitim de en az kısıtlayıcı ortam esastır.
Burada yaşam boyu eğitim ile ilgili sistemlerin  Öğrenme güçlükleri
ülkemizde henüz istenilen düzeyde olmadığını
belirtmek gerekmektedir. Yaşam boyu eğitimin olması  Duygu ve davranış bozukluğu
durumunda ileriki yaşlardaki bireylerdeki eğitim ve
yaşam ihtiyaçlarına dönük olarak da çalışmalara yer
 Bedensel yetersizlik
verilme ihtiyacı doğacaktır. Erken çocukluk döneminde
eğitime başlayan bir bireyin tüm yaşamı boyunca
gösterdiği gelişim, bu gelişimde olumlu ve olumsuz  Konuşma ve dil sorunu
etkisi olan bileşenlere ilişkin boylamsal çalışmaların
azlığının yanında yetişkinlik ve yaşlılık ile ilgili  İşitme engelliler
uygulamada ya da bilimsel çalışmalara çok az
rastlanmaktadır. Güncel literatür incelendiğinde özel  Üstün zekâlılar ve üstün yeteneği olanlar .(Eripek,
eğitimde yetişkinlik ve yaşlılık ile ilgili çalışmalara 2002).
sınırlı sayıda rastlanmaktadır. Bu çalışmalardan biri,
otizmli bireylerle (çocuk, ergen ve yetişkin) çalışan
bakım personeli, eğitimci ve aileler için hazırlanan  Otizm
eğitim programıdır. Bu program çerçevesinde bu
kurumlarda görev yapan personel ile yapılan  Görme Engelliler
görüşmelerden elde edilen sonuçlara göre, merkezdeki
personelin otizmli çocuklara eğitim vermede ve günü  Serabral palsy
planlamada zorluklar yaşadıkları bulgusuna
ulaşmışlardır. Bu görüşmeler sonrasında da program Özel eğitim geniş bir çalışma alanına sahiptir. Bu
hazırlanmıştır (Aile ve sosyal Politikalar bakanlığı ve nedenle özel eğitimde farklı disiplin alanlarından ayrı
Unicef, 2016) Bu içerikte yapılan çalışmaların sayısının ayrı yayınlar yapılmaktadır. Örneğin searbral palsy ile
artması özel eğitimde ihtiyaçları gidermede bilimsel bir çalışan bir eğitimci, genellikle aynı zamanda fizik
katkı sunmasının yanında uygulamaya da büyük yarar tedavi uzmanı ile işbirliği içinde çalışmaktadır. Ancak,
sağlayacaktır. alan yazın tarandığında uygulamada yapılan çalışmanın
bilimsel alanda yansımasının daha az olduğu
 Özel eğitim ile bazı temel terimler bulunmaktadır. Bu görülmektedir.  Buna ek olarak teknolojinin gelişimi,
terimler, zedelenme, yetersizlik, engeldir. Bu destek materyallerinin kullanımı ve bunların etkisine
kavramları kısaca açıklayacak olursak; dönük disiplinler arası çalışma seviyesi, yaşanılan
yoğunlukla aynı seviyede değildir.  Bu bölümde sadece
 Zedelenme: Bireyin yapısında geçici ya da kalıcı özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin eğitimi ile ilgili
türden bir kayıp veya işleyiş bozukluğu sonucunda bilgilere yer verilmiştir. Özel eğitimde, yaşam
organların işlevlerini ve görevlerini yerine getirmede dönemlerine ilişkin çalışmaların yanı sıra bireylerin
zorlanmasıdır (görme engeli, otizm, bedensel engel özel eğitim gereksinimlerine ilişkin alan yazında
vb.). araştırmalar bulunmaktadır. Son yıllarda otizmli çocuk
sayısındaki artış, bu alanda yapılan çalışmaların
sayısını arttırmıştır. Aynı zamanda özel öğrenme

Hicran PARLAT Sayfa 58


güçlükleri ile ilgili araştırmalarda artmaktadır. Yılmaz (2019), Türkiye’de işitme engelli bireylerle
Teknolojinin gelişimi, destek materyallerinin kullanımı spor konusunda yapılan çalışmaların içerik analizini
ve bunların etkisine dönük disiplinler arası çalışma yaptığı araştırmanın sonucunda, 2008-2018 yılları
seviyesi, yaşanılan yoğunlukla aynı seviyede değildir. arasında yapılan toplam da 60 bilimsel çalışmanın on
Özel eğitimdeki yönelimlerden kaynaklı, kaynaştırma yıllık süre içinde yeterli sayıda olmadığı ve belirli
uygulamalarına ilişkin araştırmalarda da yoğunluk yıllarda daha çok yapıldığı, yöntemsel olarak nicel
görülmektedir, bu konu ile ilgili araştırmalara bu yöntemlerin, örneklem büyüklüğünde 100 ve daha az
kitabın başka bir bölümünde yer verilmektedir. Özel katılımcı ile yapılan çalışmaların, veri toplama
eğitimde erken müdahale önemli bir ilkedir. Erken araçlarına göre ise ölçek/envanterin daha çok tercih
çocukluk özel eğitimde yapılan araştırmaları derleyen edildiği, örneklem türüne göre ise yapılan çalışmalarda
Öncül (2014), 1992-2014 yılları arasında yayınlanmış çoğunlukla işitme engelli öğrenciler ile
makaleleri anahtar kelimelerle taramıştır. Erken gerçekleştirildiği belirlenmiştir.
çocukluk ile ilgili olarak, beceri öğretimini konu alan
çalışmalar (20), kaynaştırma uygulamaları (15), anne-  Özel eğitime katkısı olan ve bu güne getiren bilimsel
babalar ile olan çalışmalar(14), gelişimsel sorunları çalışmaların her geçen gün artması çok sevindirici bir
olan çocukları normal gelişim gösteren yaşıtlarıyla gelişimdir. Özel eğitimde deneysel çalışmaların
karşılaştıran araştırmalar (6) şeklinde başlıklar halinde yapılması, bireyin ihyaçlarına uygun yeni yöntem ve
yapılan araştırmaları vermiştir. Bu araştırmalardaki tekniklerin uygulanması özel gereksinimli bireylerin
araştırma yöntemleri olarak tek denekli araştırma yaşamını kolaylaştırması açısından çok önemlidir.
yöntemleri (AB, ABA, Betimsel Bilgi Vaka Sunumu,
Zaman Dizileri, Uyarlamalı Dönüşümlü Uyarlama Özel Eğitim İle İlgili Araştırmalar
modeli vb), deneysel yöntemlerin kullanıldığını
belirtmiştir.
Makale Adı: Arkadaşlık Becerilerini Geliştirme
Programının Özel Gereksinimi Olan Okul Öncesi
Şafak ve Uyar, (2017),“görme yetersizliği olan Çocuklarının Sosyal Etkileşimlerine Etkisi
bireylerin kullandıkları jestlerle ilgili araştırmaların
gözden geçirilmesi” adlı çalışmalarında, 1990 ile 2016
arasında bu konu ile ilgili on araştırmayı Yazar Adı: Latife Özaydın,  Elif Tekin-İftar,  Sema
incelemişlerdir. Araştırmaların, çoğunuğunun nitel ve Kaner
deneysel desen ile yapıldığı bulgusuna ulaşmışlardır.
Yayınlandığı Dergi: Özaydın, L., İftar, T. E., ve 
Yıldız, Melekoglu ve Paftalı, (2016). Özel eğitimle Kaner, S. (2008). Arkadaşlık becerilerini geliştirme
ilgili araştırmalarda kullanılan araştırma yöntemlerini programınınözel gereksinimi olan okul öncesi
inceledikleri çalışmalarında, makalelerin genelde çocuklarının sosyal etkileşimlerine
(%71.68) tarama modeli ile gerçekleştirildiğini etkisi. Ankara              Üniversitesi Eğitim Bilimleri
bulgusuna ulaşmışlardır. Yapılan deneme modelli Fakültesi Özel Eğitim Dergisi, 9(01), 15-34.
çalışmaların yoğunlukla (%75) tek denekli araştırma
deseni ile yapıldığını belirtmişlerdir. Makale Türü: Araştırma makalesi

Özkardeş, (2013). Türkiye’de özel öğrenme güçlüğüne ÖZET


ilişkin yapılan araştırmaları değerlendirdiği
çalışmasında, bu konu ile ilgili 1972-2011 yılları Bu araştırmada araştırmacılar, normal gelişim gösteren
arasında yapılan araştırmaları incelemiştir. Araştırmaya çocuklar tarafından uygulanan Arkadaşlık Becerilerini
tarama ve deneysel modelli çalışmalar ile vaka Geliştirme Programı (ABGP)’nın, özel gereksinimli
örnekleri incelemelerini alan araştırmacı, araştırmaların yaşıtlarının sosyal etkileşim davranışlarındaki etkisini
çoğunun tarama modelli, örnek olay, boylamsal, belirlemek için denekler arası çoklu yoklama modelini
deneysel ve tek denekli modelli çalışmalar olduğunu kullanmışlardır. Araştırmanın katılımcıları, özel
belirtmiştir. gereksinimli dört ve aynı sınıfa devam eden normal
gelişim gösteren 13 çocuktur. Araştırmada, normal
Aslan ve Özkubat (2019). Ulusal özel eğitim kongresi gelişim gösteren çocukların bilgilendirme süreci,
bildirilerindeki araştırmalardaki eğilimleri doğrudan öğretim yöntemi ile yapılmıştır. Arkadaşlık
değerlendirdikleri çalışmalarında,  2007-2017 yılları Becerilerini Geliştirme Programı (ABGP)’nın,
arasında düzenlenen ulusal özel eğitim kongresinde hazırlanmasında özel gereksinimli çocukların
bildirileri çeşitli değişkenler açısından incelemişlerdir. gereksinimleri ve sınıf öğretmenlerinin görüşlerinin
Özel eğitim alanındaki araştırma eğilimlerinin araştırmacılar tarafından temel alındığı belirtilmiştir.
belirlenmesi amaçladıkları çalışmalarında, kullanılan Normal gelişim gösteren çocuklar programı özel
araştırma modelleri kullanım yoğunluğu sırasıyla gereksinimli çocuklar ile akran aracılı uygulama
betimsel (tarama) tek denekli ve meta analiz/sistematik yöntemlerinden akran başlatmalı öğretimi kullanarak
derleme olarak sıralamışlardır. gerçekleştirmişlerdir. Normal gelişim gösteren

Hicran PARLAT Sayfa 59


çocukların, arkadaşlık becerilerini oldukça yüksek ÖZET
düzeyde güvenilir olarak uyguladıklarını belirtmiştir
araştırmacılar. Araştırma sonucunda özel gereksinimli Bu makalede araştırmacılar, özel öğrenme güçlüğü
çocukların akranları ile sosyal etkileşim davranışlarında gösteren öğrencilerde yoğun olarak görülen okuma
pozitif yönde bir ilerleme olduğunu, buna ek olarak da sorununa ilişkin olarak “Akıcı Okuma ve Okuduğunu
özel gereksinimli çocukların, öğrendikleri sosyal Anlama Destek Eğitim Programı’nın” tasarlamak için
etkileşim davranışlarını uygulama süreci bitikten nitel bir araştırma desenlemişlerdir. Araştırmalarının ilk
sonraki 3. ve 4. haftalarda da koruduklarını ve başka iki aşamasında, özel öğrenme güçlüğü gösteren bireylerle
arkadaşlarına da uygulayabildiklerini belirmişlerdir. çalışan öğretmenlerin yaptıkları uygulamaları ve
karşılaştıkları sorunları belirlemek için yarı
Makale Adı: Okul Öncesi Sınıflardaki Özel yapılandırılmış görüşmeler yapmışlardır. Ardından da
Gereksinimli Olan ve Olmayan Çocukların Okula dört özel öğrenme güçlüğü olan öğrenciyi devam
Uyumları ettikleri okullarında, yedi öğrenciyi ise destek eğitim
aldıkları özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerindeki
Yazar Adı: Hatice Bakkaloğlu, Bülbin Sucuoğlu bireysel eğitimlerinde izlemişlerdir. Araştırma
sonucunda, öğretmenlerin okuma sorunları ile ilgili
Yayınlandığı Dergi: Bakkaloğlu, H., ve Sucuoğlu, B. daha yoğun görüş bildirdikleri ve gözlemlerde ise
(2018). Okul Öncesi Sınıflardaki Özel Gereksinimli öğrencilerin akıcı okuma becerilerinde zorluk
Olan ve Olmayan Çocukların Okula yaşadıklarını belirtmişlerdir. Bu bulgulara ek olarak da
Uyumları. Elementary Education Online, 17(2). öğrencilerin derslerinde özgüven eksikliği yaşadıklarını
belirtmişlerdir.
Makale Türü: Araştırma makalesi
Makale Adı: Özel Öğrenme Güçlüğü Olan Bireylere
Üstbilişsel Okuduğunu Anlama Stratejilerinin
ÖZET Öğretiminde Sesli Düşünme Yönteminin Etkililiği

Araştırmacılar, farklı ve normal gelişim gösteren okul Yazar Adı: Meryem Uçar Rasmussen ,Nurhan Cora
öncesi dönem çocukların okula uyumlarını İnce
değerlendirmek için tasarlanmış ölçme aracını
Türkçeye uyarlamayı ve çocukların psikometrik
özelliklerini ve okula uyumunu etkileyen faktörleri Yayınlandığı Dergi: Uçar-Rasmussen, M., Cora-İnce,
belirlenmesini de amaçlamışlardır. Araştırmaya 22 okul N. (2017). Özel öğrenme güçlüğü olan bireylere
öncesi öğretmeni ve 22’si farklı gelişim gösteren 235’i üstbilişsel okuduğunu anlama stratejilerinin
normal gelişim gösteren 257 çocuk katılmıştır. Bu öğretiminde sesli düşünme yönteminin etkililiği. Abant
araştırmada veriler, Bilgi Formu ve Okula Uyum İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 17
Öğretmen Derecelendirme Ölçeği-Kısa Formu (4), 2180-2201.
(OUÖDÖ-KF) kullanılarak toplanmıştır.Araştırmacılar
araştırma sonunda OUÖDÖKF’nin geçerli ve güvenilir Makale Türü: Araştırma makalesi
bir değerlendirme aracı olduğunu bulgusuna
ulaşmışlardır.Buna ek olarak da kız çocukların ÖZET
puanlarının erkeklerden daha yüksek olduğunu ve
farklı gelişim gösteren çocukların puanlarının Bu araştırmada araştırmacılar,  özel öğrenme güçlüğü
akranlarına göre daha düşük olduğunu belirtmişlerdir. olan bireylerin okuduğunu anlamadaki yaşadıkları
zorlukları, üst bilişsel okuduğunu anlama stratejilerini
Makale Adı: Özel Öğrenme Güçlüğü Olan kulanım seviyeleri ve bunların öğretiminde sesli
Öğrencilerin Akıcı Okuma ve Okuduğunu Anlama düşünme tekniğinin etkililiğini incelemeyi
Becerilerini Geliştirmeye Yönelik Bir Okuma Destek amaçlamışlardır. Özel öğrenme güçlüğü tanısı olan üç
Programının Geliştirilmesi kaynaştırma öğrencisi ile yapılan çalışmada, tek-
denekli araştırma desenlerinden çoklu başlama deseni
Yazar Adı: Bora Görgün, Macid Ayhan Melekoğlu, kullanılmıştır. Dokuz okuma metni ve bunlara ait üst
bilişsel okuduğunu anlama stratejileri ile desenlenmiş
Yayınlandığı Dergi: Görgün, B., ve  Melekoğlu, M. A. on beş soru oluşturduklarını belirtmişlerdir. Araştırma
(2019). Özel öğrenme güçlüğü olan öğrencilerin bulgularına göre; özel öğrenme güçlüğü olan bireylerin,
akıcıokuma ve okuduğunu anlama becerilerini verilen okuma metinlerindeki kim, ne, nerede, nasıl, ne
geliştirmeye yönelik okuma destek programının zaman sorularını cevaplama, tahmin etme, akışı
geliştirilmesi. Elementary Education Online, 18(2). sıralayabilme, okuduğundan çıkarım yapma,
okuduğunu anlamada, zihninde canlandırma, daha
önceki bilgilerle ilişkilendirmede, izleme ve düzeltme
Makale Türü: Araştırma makalesi gibi üst bilişsel teknikleri kullanma konusunda zorluk
yaşadıkları bulgusuna ulaşmışlardır. Bu bulgulara ek

Hicran PARLAT Sayfa 60


olarak, sesli düşünme yöntemi ile yapılan öğretim çalışmaya ihtiyaç duyulmaktadır. Bunlara ek olarak
sonunda, katılımcıların okuduğunu anlama düzeylerin özel eğitimin doğası gereği displinler arası çalışmalara
arttığı, üstbilişsel okuduğunu anlamada kullanılan da ağırlık verilmesi ve teknoloji destekli çalışmaların
stratejileri kullanabildikleri ve farklı okuma metinlerini sayısının arttırılmasının yararlı olacağı
genellemelerinde etkili olduğunu belirtmişlerdir. düşünülmektedir. Bu bölümde her alana ilişkin
araştırma örneği verilmeye çalışılmış olsada okuyucu
Makale Adı: İşitme Engelli Öğrencilerin Okuma- uygun arama motorlarını kullanarak gerek Türkçe
Yazma Eğitiminde Mobil Uygulama Kullanımı gerekse başka dillerde pek çok çalışmaya ulaşabilir.

Yazar Adı: Fatih Yaman, Onur Dönmez, Elif Avcı, Işıl 10. FİZİKSEL VE MOTOR GELİŞİM VE
Kabakçı Yurdakul ARAŞTIRMALAR
Giriş
Yayınlandığı Dergi:Yaman, F., Dönmez, O., Avcı, E., Hiçbir gelişim alanı bir diğerinden bağımsız
& Yurdakul, I. K. (2016). İşitme engelli öğrencilerin düşünülemez ve hiçbir gelişim dönemi bir önceki ve bir
okuma-yazma eğitiminde mobil uygulama sonraki dönemin gereklilikleri bilinmeden yeterince
kullanımı. Eğitim ve Bilim, 41(188). doğru yorumlanamaz. Bu nedenle bu kitapta tüm
gelişim alanlarına ve dönemlerine özenle yer
verilmiştir.
Makale Türü: Araştırma makalesi
Okuyacağınız bu bölüm fiziksel (bedensel) gelişim ve
ÖZET motor gelişim arasında nasıl bir bağlantı olduğunu
sizlere açıklayacak, motor gelişim dönemlerini
Araştırmacılar bu araştırmayı, işitme engelli çocuklara öğrenmenizi sağlayacak ve motor gelişimin diğer
okuma yazma öğretiminde mobil araçların gelişim alanlarını desteklemede ne kadar önemli
kullanılabilirliğini denemek amacıyla bir araştırma olduğunu anlamanızı sağlayacaktır.
projesi olarak desenlemişlerdir. Bu amaçla, iki 10.1. Fiziksel Gelişim
uygulama geliştirilmiş, tasarım tabanlı araştırma
Fiziksel gelişim başlığı altında motor gelişim ve motor
yoluyla iyileştirilmiş ve durum çalışması yoluyla sınıf
gelişime bağlı olarak hareket becerilerinin gelişiminin
ortamında kullanımları incelenmişlerdir. Araştırmayı,
anlaşılabilmesi için, beyin gelişimine, kas ve yağ
işitme engelli bireylere işitsel ve sözel yöntemle eğitim
yapısındaki değişim ile iskelet sistemindeki değişime
veren, İşitme Engelli Çocuklar Eğitim Araştırma ve
değinilecektir.
Uygulama Merkezi’nde (İÇEM) gerçekleştirilmişlerdir.
Araştırmanın katılımcıları İÇEM’e devam eden işitme 10.1.1. Motor Gelişim, Hareket ve Beyin
engelli öğrencilerdir. Araştırmanın verileri gözlemler, Arasındaki İlişki
video kayıtları, uzman panelleri, ses kayıtları ve yarı Gelişim sürecinde çocukların becerilerindeki değişim
yapılandırılmış görüşmeler yoluyla topladıklarını ve gelişimi anlayabilmek için beyni, beynin hangi
belirtmişleridir. Araştırma bulgularına göre, öğrenme süreçte nasıl bir gelişim gösterdiğini ve bu gelişimin
ortamında teknolojiden faydalanılmasının öğrencilerin çocuğun motor gelişimine nasıl yansıdığını
derse yönelik ilgilerini ve motivasyonlarını arttırdığı anlayabilmek gerekmektedir.
yönündedir.
Bölüm Özeti Beyin, tüm karmaşık yapısına karşın bireyin yetişkinlik
Özel eğitim bireyin gelişim ve ihtiyaçlarına uygun döneminde sahip olacağı büyüklüğe en çabuk ulaşan
olarak eğitim ve öğretim faaliyetlerineden organdır (Berk, 2009/2013, s.228). Beyin, bilgiyi
yararlanmasını destekleyen bir sistemdir. Özel eğitimde saklamak ve iletmekten sorumlu olan, 100 ila 200 bin
bireysel farklılıklara uygun öğretim desenlemeleri nörona (sinir hücresine) sahip olan bir yapıdır.
yapıldığından öğretim amaçlı yapılan çalışmaların bir Nöronlar arasında binlerce direkt bağlantı olmakla
kısmı tek denekli araştırma desenleriyle yapılmıştır. birlikte, nöronlar diğer hücreler gibi birbirine doğrudan
Böylece yapılan çalışmanın bireysel farklılara göre bağlı değillerdir ve iki nöron arasında sinaps adı verilen
etkisi değerlendirilmeye çalışılmaktadır. Başka bir küçük boşluklar bulunmaktadır (Berk, 2009/2013,
araştırma yöntemi ise bireylerin yaşantılarına ilişkin s.228; Berk, 2012/2018, s.164). 
kendi, aileleri, öğretmenleri vb çevrelerinin görüş,
öneri yada durum saptayan nitel araştırma Beyin gelişiminde iki önemli süreç söz konusudur.
yöntemleridir. Kişilerin kendi deneyimlerinin Birinci süreç sinaptik gelişim, ikinci süreç ise
aktarılmasının eğitime daha derinlik kattığı bir miyelinleşmedir. Sinaptik gelişimde ön plana çıkan
gerçektir. Özel eğitim çok kapsamlı bir  alan durum sinaptogenez yani nöronlar arasındaki sinaps
olduğundan daha öncede belirtildiği gibi yetişkinlik, bağlantılarının yaratılmasıdır. Doğum anında bebekte
yaşlılık gibi dönemlerin yanında, bağımlı ve bağımsız beyin hücrelerinin hemen hepsi mevcut olmakla
yaşam evleri, orada çalışacak personel ve birlikte, doğumdan sonraki süreçte daha çok sinapsların
yaşayacak/yaşayan bireylerle ilgili çalışmaların yeterli gelişimi söz konusu olmaktadır. Doğumdan sonraki ilk
sayıda olmadığı görülmektedir. Bu alanda daha çok iki yıl içerisinde kortekste çok hızlı bir sinaptogenez

Hicran PARLAT Sayfa 61


söz konusu olmakta ve bu süreçte beynin toplam Bir hareketin ortaya çıkabilmesi için, beyin ve beden
ağırlığı üç katına çıkmaktadır. Beyin gelişimi için arasında iki tür sinir hücresi görev halinde
ikinci önemli süreç olan miyelinleşme süreci ise; bulunmaktadır. Bunlar; duyu sinirler ve motor
nöronun aksonunun çevresinde miyelin adı verilen, sinirlerdir. Duyu sinirler, bedenden beyine sinyaller
aksonlar arasında elektrik yalıtımı sağlayan ve taşıyan sinirlerdir ve aferent sinirler olarak da
sinirlerin geçirgenliğini arttıran kılıfların oluşmasıdır. adlandırılırlar. Motor sinirler ise merkezi sinir
Miyelinleşme beyin işlevlerinin ilerlemesini sağlayan sisteminin bulunduğu beyinden kaslara sinyaller
bir süreçtir (Bee ve Boyd, 2007/2009, s.202; Berk, taşımaktadırlar ve eferent sinirler olarak da
2009/2013, s.228-229; Berk, 2012/2018, s.164-165). adlandırılmaktadırlar (Edwards, 2010, s. 72).
Beynin sinir hücrelerinde meydana gelen miyelinleşme,
sefalokaudal (merkezden dışa doğru gelişimi Bir hareket, duyusal olarak yani duyu sinirlerinden
sağlayacak şekilde önce gövdenin sonra kolların gelen bir bilginin beyinde hareketten sorumlu olan
kontrollü hareketlerinin gerçekleşmesi) ve motor kortekse taşınması ile başlamaktadır. Motor
proksimodistal (baştan ayağa doğru gelişimi sağlayacak kortekste ne yapılacağına karar verildikten sonra motor
şekilde önce baş ve boyun hareketinin kontrolünün sinirler aracılığıyla kaslara görevin iletilmesi ile hareket
sonra bedenin alt kısımlarına doğru kontrollü ortaya çıkmaktadır (Edwards, 2010, s. 72; Langford,
hareketlerin gerçekleşmesi) örüntüler izler. Yani 2016/2018, s. 103-105).
bebeğin elindeki kas hücreleri ile ilgili sinirler, bebeğin 10.1.2. Kas ve Yağ Yapısındaki Değişimler
ayağındaki kas hücreleri ile ilgili sinirlerden daha önce
Kaslar ve iskelet sistemi aracılığıyla vücut hareket
miyelinleşir. Bu durum da bebeğin ayaklarından önce
edebilir hale gelmektedir. İskelet sistemi tek başına
ellerini daha iyi kullanabilir durumda olduğunu
hareket edemez; ancak iskelet sistemi üzerindeki
açıklayabilmemizi sağlamaktadır. Ayrıca yine bu
kasların duyu-motor sinirler aracılığıyla kasılıp
miyelinleşme süreci, çocukların hareket becerilerinde
gevşemesi ile iskeletteki eklemlerde hareket meydana
belli bir olgunluğa erişmelerinin neden yaşa bağlı
gelir. Yani tek başına ne iskelet ne de kas sistemi
olduğunu da açıklamaktadır. Tüm bu miyelinleşme
hareketi meydana getirebilmektedir. Hareketin
süreçleriyle birlikte beynin farklı bölümlerinde de hızlı
gerçekleşmesinde elzem bir rolü olan kasların gelişimi
bir gelişme görülmektedir. Miyelinleşmenin en hızlı
genel bir sıra izler; bu sıraya göre büyük kaslar daha
olduğu dönem doğumu izleyen ilk iki yıldır ve motor
önce ve hızlı gelişmeye başlarken küçük kasların
hareketleri yöneten bölümlerdeki miyelinleşmenin 6
gelişimi büyük kaslara göre daha uzun sürede
yaşa kadar tamamlanmadığı bilinmektedir (Todd,
gerçekleşmektedir. Okul öncesi dönemde büyük
Swarzenski, Rossi ve Visconti, 1995; akt., Bee ve
kaslardaki gelişim, küçük kaslara oranla daha fazladır
Boyd, 2007/2009, s.206).
(Kılıç, 2020, s. 275).

Yeni doğan bebekte orta beyin ve medulla beynin en


Kas liflerinin hemen hepsi doğum esnasında bebekte
gelişmiş bölümleridir. Bu iki bölüm de kafatasının alt
mevcut olmakla birlikte, kasların niteliği bebeklikten
kısmında yer alır ve omuriliğe bağlıdır. Görevleri
ergenliğe dek değişim gösterir. Bebeklik döneminde
açısından bakıldığında, bebeğin kalp atışı, solunumu
hızla artan ve güçlenen kas kütlesi çocukluk dönemi
gibi yaşamsal işlevlerinin yanında uyku, uyanıklık, baş
boyunca sabit bir oranda uzayıp kalınlaşmakta yani kas
ve boyun hareketlerini gerçekleştirmesini
kütlesindeki artış devam etmektedir. Ergenlik
sağlamaktadırlar. Orta beyni sarmalayan, en büyük
döneminde boyla birlikte kas kütlesinde de bir artış
beyin yapısı olup beyin ağırlığının %85’ini oluşturan
meydana gelmekte ve ergenler birkaç yıl içinde daha
kıvrımlı gri madde ise beden hareketlerinden, algı,
güçlü olmaktadır. Bu güç artışı hem kız hem de erkek
düşünme ve dil becerilerinden sorumlu olan beyin
çocuklarda gerçekleşmekle birlikte erkek çocuklarda
korteksidir. Beyin korteksi doğumda beynin en az
kas kütlesi artımıyla doğru orantılı olarak güç artımı
gelişmiş bölümü olup çocukluk ve ergenlik yılları
daha fazla olmaktadır (Bee ve Boyd, 2007/2009, s.215;
boyunca gelişimini sürdürmeye devam etmektedir (Bee
Berk, 2009/2013, s.221; Rogol, Roemmich ve Clark,
ve Boyd, 2007/2009, s. 200; Berk 2009/2013, s. 228).
2002).
Bu durum bize bebeğin hareket yetilerinin neden sınırlı
olduğunu ve beyin korteksindeki gelişmelere bağlı
olarak hareket becerilerinin nasıl gelişeceğini açıklar Bedenin bir başka büyük bileşeni olan ve büyük bir
niteliktedir. Buna örnek olarak bebeğin bedeninde ilk kısmı deri altında yer alan beden yağı, ilk olarak
hakimiyet kurduğu bölgenin baş boyun bölgesi doğumdan önceki 34. haftada gelişir ve doğumdan
olduğunu gösterebiliriz. Yani beyindeki gelişmiş bölge, sonra yaklaşık 9 aylıkken en üst düzeye ulaşır. Bebek
bebeğin baş ve boyun kontrolü yapmasına imkân tanır, yağı, olarak da anılan bu yağ bebeğin beden ısısını
zaman içerisinde meydana gelen beyin gelişimi ile koruyarak hayatta kalmasına yardımcı olur. Doğumda
bebeğin bedeninde hâkimiyet kurduğu alanlar ve bu kız çocuklarda erkek çocuklara oranla daha fazla yağ
alanlara bağlı olarak hareket becerileri de artar (Kılıç, bulunmakta ve beden yağındaki bu fark çocukluk
2020). döneminde daha da belirginleşmektedir. 2 yaşından
itibaren incelmeye başlayan bu yağ tabakası, 8 yaş
dolaylarında ergenliğin sonuna dek yeniden artmaya

Hicran PARLAT Sayfa 62


başlar. Bu süreçte erkeklerin kol ve bacak yağları (Çoknaz, 2017, s. 3; Muratlı, 2013, s. 30; 2013,
azalırken, kızların kol, bacak ve gövdeleri yağlanmaya Gallahue, Ozmun ve Goodway, 2012/2014, s. 14)
başlar (Fomon ve Nelson, 2002; Siervogel vd., 2000). 
Bebeklik döneminde varlığı bebek için çok önemli Hareket: Bir cismin durumunun ve yerinin değişmesi,
olan yağ doku bebeği koruma görevini gerçekleştirip devinim, aksiyon ve vücudu oynatma, kıpırdatma veya
azaldıktan sonra yeniden yağ hücrelerinin oluşmaya kımıldanma (Türk Dil Kurumu [TDK] Güncel Sözlük,
başladığı süreçte çocuğun vücudunda çok yoğun bir 2020) anlamına gelen hareket kelimesinin terimsel
yağ tabakası oluşmamasına dikkat edilmesi boyuttaki anlam karşılığı ise bedenin herhangi bir
gerekmektedir. Çünkü bu dönemde bedende biriken bölümünde gözlemlenebilir şekilde meydana gelen
yağlar uzun vadede kişinin obeziteye yakalanma riskini pozisyon değişikliğidir (Gallahue, Ozmun ve
arttırmaktadır. Bununla birlikte çocukluk dönemi Goodway, 2012/2014, s. 15).
hareketin en yoğun olduğu, çocukların kaslarının
kuvvetlenmesini sağladıkları dönemdir. Yağlanmaya Form (Hareket Şekli): İki ya da daha çok hareketin bir
bağlı olarak çocuğun iskelet sistemine daha fazla sıra içinde düzenlenmesiyle meydana gelen
ağırlığın binmemesi, kasların taşıyamayacakları ya da modele form denir (Gümüşdağ ve Yıldırım, 2018, s.
taşımakta zorlanacakları ağırlıklara maruz 29).
bırakılmaması gerekmektedir. Çocuğun bedeninde aşırı
bir yağlanma olmaması için, hayatında düzenli olarak
hareketin her zaman yer alması ve kaslarını aktif olarak Hareket Becerisi: Literatürde motor beceri ile aynı
kullanması sağlanmalıdır (Kılıç, 2020, s. 276). anlamda kullanılan bu terim öğrenilmiş, hedefe yönelik
bir ya da birden fazla vücut parçasının istemli
10.1.3. İskelet Sistemindeki Değişim
hareketini ifade etmektedir. Burada önemli olan hareket
Gelişim süreci boyunca kemiklerin sayısıyla birlikte becerisinin öğrenilmiş olduğunun gözden
niteliği de değişmektedir. Embriyonun iskelet yapısı ilk kaçırılmamasıdır (Gallahue, Ozmun ve Goodway,
etapta kıkırdak adı verilen yumuşak ve esnek bir 2012/2014, s. 14; Gümüşdağ ve Yıldırım, 2018, s. 29).
dokudur. Gebeliğin 6. haftasından itibaren kıkırdak
doku sertleşerek kemikleşmeye başlar. Bir bebeğin
kemiklerinde su oranı daha yüksektir ve bir yetişkinin Motor Öğrenme: Bir hareket becerisinin edinilmesine
kemiklerine göre daha yumuşaktır. Kemikleşme olarak ve öğrenilmesine bağlı olarak performansta ortaya
anılan kemik sertleşmesi süreci, çocukluk ve ergenlik çıkan ilerlemeyi ifade etmektedir. Motor öğrenme
boyunca süren yavaş bir süreçtir. Yavaş olmakla teriminin kullanılması için öğrenmenin bir sonucu
birlikte oldukça öngörülebilen bir süreç olduğundan bir olarak performansın ilerlemesi gerekir (Gallahue,
çocuğun fiziksel olgunluğunun en iyi şekilde Ozmun ve Goodway, 2012/2014, s. 14; Gümüşdağ ve
belirlenebilmesi için kemik yaşına bakılır (Bee ve Yıldırım, 2018, s. 29).
Boyd, 2007/2009, s.215; Moore ve Persaud, 2008).
Fiziksel büyümenin pek çok alanında olduğu gibi tüm Performans: Performans hareketin ölçülebilen bir
bu süreçler kızlarda, erkeklere oranla daha erken özelliğidir ve genellikle süre ya da mesafe olarak
gerçekleşmektedir (Bee ve Boyd, 2007/2009, s.214). belirtilir (Gümüşdağ ve Yıldırım, 2018, s. 29).

Kaslar gibi iskelet sistemi de hareketin gerçekleşmesi Temel Hareket Becerileri: Temel hareketler
için tek başına yeterli değildir. Bu iki bileşenin hareketi döneminde çocuğun edinmesi beklenilen dengeye
oluşturabilmesi için öncelikli olarak bebeğin kemik ilişkin, lokomotor ve manipülatif hareket becerilerini
dokusunda sertleşmenin gerçekleşmesi, bebeği ayakta ifade etmektedir.
tutabilecek düzeye gelmesi gerekmekte ve bu süreçte
kas dokusunda da kuvvetin artması gerekmektedir. Bu Lokomotor Beceriler: Bir noktadan başka bir noktaya
gereklilikler yerine geldikçe bebek yavaş yavaş bedeni gitmeyi ifade eden, yani bedenin bulunduğu konumun
üzerinde hâkimiyet kurmaya ve istemli hareketler değişmesini sağlayan becerilerdir. Emekleme, koşma,
yapmaya başlamaktadır (Kılıç, 2020, s. 277). tırmanma lokomotor hareket becerilerine örnek olarak
10.2. Motor Gelişim ve Motor Gelişim ile İlgili verilebilir (Gallahue, Ozmun ve Goodway, 2012/2014,
Kavramlar s. 223; Gümüşdağ ve Yıldırım, 2018, s. 43).
Bir konuya hâkim olmak için öncelikle konuya ilişkin
kavramların iyi anlaşılması ve sindirilmesi Manipülatif Beceriler: Çocuğun hareketine nesnenin
gerekmektedir. Bu nedenle öncelikle motor gelişim de dâhil olduğu ve nesne kontrolünü gerektiren hareket
alanındaki kavramlara yer verilecek, ardından motor becerileridir. Topa ayakla vurma, yakalama, fırlatma
gelişim dönemleri ele alınacaktır. gibi beceriler manipülatif becerilere örnek olarak
verilebilir (Gallahue, Ozmun ve Goodway, 2012/2014,
Motor Gelişim: Özünde hareket olan becerilerin s. 190; Gümüşdağ ve Yıldırım, 2018, s. 43).
kazanılmasını barındıran ve bir bireyin yaşam döngüsü 10.3. Motor Gelişim ve Dönemleri
süresince motor davranışlarında hem niceliksel hem de Bireyin hareketlerinin reflekslerden istemli hareketlere
niteliksel olarak meydana gelen kesintisiz değişimdir nasıl döndüğünü ve yaşam boyu motor gelişimin ve

Hicran PARLAT Sayfa 63


dolayısıyla hareketin nasıl evrildiğini anlayabilmek için arayabilmesini ve korunmaya yönelik hareketler
de motor gelişim aşamalarını genel olarak bilmek yapabilmesini sağlamaktır.
gerekmektedir. Ayrıca motor gelişim dönemlerini
bilmek doğumdan başlayarak bir bireyin hangi Bilgi Kodu Çözme Evresi ise, dört aylıktan bir yaşa
dönemde hangi hareket becerilerini sergileyebileceğini, kadar olan süreci kapsamaktadır. Belirtilen zaman
ne zaman kendisine nasıl destek olunması gerektiğini, aralığında beyin korteksinde meydana gelen
hareketin hobi boyutunda ya da profesyonel anlamda gelişmelere paralel olarak pek çok refleks aşamalı
kalıcı bir şekilde hayatına ne zaman nasıl olarak baskılanmaktadır. Bu dönem aslında bir geçiş
uygulamalarla adapte edileceğini bilmek ve uygulamak evresi olup alt beyin beden hareketlerini kontrol etmeyi
noktasında gerekli teorik alt yapıyı hazırlamaktadır. -korteks gelişimi nedeniyle- yavaş yavaş bırakmakta ve
onun kontrolünün yerini motor korteks tarafından
Gallahue, Ozmun ve Goodway’in (2012/2014, s. 57), gerçekleştirilen istemli hareketler almaktadır.
Gallahue’nun piramit modelinden geliştirdikleri kum
saati modeli bireydeki gelişimin yukarıda belirtildiği 2. İlkel Hareketler Dönemi (0-2 Yaş): Bu dönem
gibi nasıl hem deneyim hem olgunlaşma hem de çocuğun hareketleri üzerinde kontrolü ele almaya
çevresel etkilerle gerçekleştiği net olarak başladığı dönemdir. Beyin korteksindeki motor
göstermektedir. alandaki gelişmeye paralel olarak bebekteki istemli
hareketler ortaya çıkmaktadır. Doğumdan iki yaşa
Kum saati modeli, piramit modelde olduğu gibi motor kadar devam eden bu evre kendi içinde “Refleks
gelişimin dört ana evresi olduğunu belirtmektedir. Baskılama Evresi” ve “İlk Kontrol Evresi” olmak üzere
Piramit modelden farklı olarak ise bu yeni modelde ikiye ayrılmaktadır.
hareket becerilerine ilişkin kısıtlayıcı faktörler ve yaşla
birlikte becerilerde meydana gelen tersine gelişim Refleks Baskılama Evresi doğumdan başlayıp bir yaşa
süreçleri vurgulanmıştır. Bu modele göre, beceriye kadar devam etmektedir. Bu evrede bebeğin sinir ve
ilişkin kısıtlamalar olarak bireyin sahip olduğu kas sistemi hala çok zayıf olduğu için bebeğin istemli
kısıtlayıcı faktörler (kas hastalıkları, iskelet hareketleri çok zayıf bir şekilde farklılaşmaktadır.
sistemindeki anormal durumlar vb.) kalıtımsal etkiler Hareketler yavaş yavaş bir amaca yönelik olmaya
olarak ve ortama özgü kısıtlayıcı faktörler (büyük başlasa da çok kaba ve kontrolsüz görünmektedir.
şehirde yaşamaktan kaynaklı hareket alanının azlığı ya
da tam tersine doğal ortamda hareket özgürlüğü tanıyan İlk Kontrol Evresi ise bir yaş ile iki yaş arasındaki
ortamlar vb.) çevresel etkiler olarak belirtilmiştir. Kum süreci kapsamaktadır. Bu dönemde bebekler
saati modeli, piramit modelden en belirgin olarak hareketlerini daha kontrollü ve belirgin bir şekilde
ayıran özelliklerden biri de en üst düzeydeki hareket yapmaktadırlar. Bu dönemde yeteneklerini geliştirmek
becerilerinin yaşlanmayla birlikte tam tersi gelişim için sınırlı bir zamana sahip olmalarına karşın
göstererek önce temel hareket becerilerine ve zamanla bebeklerin beden kontrolleri, denge becerileri, nesne
ilkel hareket becerilerine doğru geri dönüş yaşanacağı manipüle etme ve yer değiştirme becerileri şaşırtıcı bir
vurgusudur. hızla gelişir.

Gallahue, Ozmun ve Goodway (2012/2014) kum saati 3. Temel Hareketler Dönemi (2-7 Yaş): İki-yedi yaş
modeli arasını kapsayan bu evrede çocuklar bedenlerinin
hareket etme potansiyelini aktif olarak denemekte ve
Kum saati modelinde yer alan, bebeklikten yetişkinliğe keşfetmeye çalışmaktadırlar. Bu dönem bireyin
kadarki süreyi kapsayan dört aşamaya ayrıntılı olarak yetişkinlik yıllarında da kullanacağı hareket
bakarsak; repertuvarının temelinin atıldığı dönemdir. Bu
dönemde genel olarak çocuklar önce tek hareket
1. Refleksif Hareketler Dönemi (Anne Karnından-1 becerisini deneyimleyip, beceriyi edinmekte ve daha
Yaş): Refleksif hareketler dönemi, çocuğun hareketleri sonra bu becerilerini farklı hareket becerileri ile
üzerinde hâkimiyetinin olmadığı, alt beyin tarafından birleştirmektedirler. Bu dönemle ilgili olarak dikkat
kontrol edilen hareketlerin sergilendiği dönemdir. edilmesi gereken en önemli durum ise olgunlaşmanın
Bebeğin maruz kaldığı ısı, ışık, ses, basınç yanında çevre etkisinin de artık çocuğun hareket
değişiklikleri refleksif hareketlerin gerçekleşmesini becerilerini geliştirmek için çok önemli olmasıdır.
tetiklemektedir. Bu dönem kendi içinde “Bilgi Sanıldığının aksine bu dönemde sadece olgunlaşma ile
Kodlama Evresi” ve “Bilgi Kodu Çözme Evresi” olarak çocuk bazı hareketleri yapabilir duruma
iki evreye ayrılmaktadır. gelmemektedir, çocuğa hareket edebilmesi için uygun
ortam tanınması, cesaretlendirilmesi de oldukça
Bilgi Kodlama Evresi, anne karnından başlayarak önemlidir.
doğumdan sonraki dördüncü aya kadar devam
etmektedir. Bu dönemde reflekslerin görevi bebeğin Temel Hareketler Dönemi kendi içinde üç alt evreden
hareket yolu ile bilgi toplamasını, yiyecek oluşmaktadır. Bu evreler “Başlangıç Evresi”,

Hicran PARLAT Sayfa 64


“Şekillenme Evresi” ve “Olgunlaşma (Ustalaşma) birleştirerek spor ya da dans gibi eğlence ortamlarında
Evresi”dir. sergilenmesi gereken özelleşmiş hareket becerilerini
sergilemek için kullanırlar. Bir başka deyişle geçiş
Başlangıç Evresi, iki-üç yaş aralığını kapsayan, evresindeki hareket becerileri, temel hareket
çocuğun temel bir hareket becerisini gerçekleştirmek şemalarının daha karmaşık ve özelleşmiş formlarındaki
için amaca yönelik ilk çabalarını sergilediği dönemdir. uygulamalardır. Bu dönemde ailelerin, öğretmenlerin
Bu dönemde gerçekleştirilmeye çalışılan hareket eksik ve antrenörlerin temel amacı çocukların motor
ya da yanlış sıralanma unsurlarıyla karakterize kontrollerini ve hareket yeterliliklerini çeşitli aktiviteler
olmaktadır. Çocuğun bedeni kullanımı kaba ya da yoluyla arttırmak olmalıdır; çünkü temel hareket
kısıtlı, ritmik akış ve koordinasyon yönündense becerilerinin öğreniminde olduğu gibi bu dönemde
kötüdür. Aynı zamanda uzamsal ve zamansal edinilmeye çalışılan daha karmaşık hareket becerileri
bütünleşme zayıftır. de tekrarlar yoluyla doğru bir şekilde uygulanır hale
gelecektir. Bu evrede fizyolojik, anatomik ya da
Şekillenme Evresi, üç-beş yaş aralığını kapsayan, çevresel bir sınırlama hissetmeyen çocuklar birkaç
zamansal ve uzamsal koordinasyonun daha gelişmiş farklı spor türü ile ilgilenebilirler ve gelişen hareket
olduğu; daha iyi koordineli olmasına karşın beden becerilerini başkalarıyla karşılaştırmaktan hoşlanırlar.
kullanımının hala abartılı olabildiği dönemdir. Pek çok
birey (yetişkin ve çocuğun) temel bazı hareket Uygulama Evresi, 11-13 yaş aralığını kapsayan ikinci
becerilerinde bu evrenin ötesine geçememektedir. evredir. Bu evrede çocuk kişisel sınırlılıklarının ve
Çocuğun hareket formunun ustalık evresinde olması varlığının daha çok farkına varmaktadır; bu nedenle
beklenilen forma ulaşabilmesi için bu dönemde hem yarışma hem de rekreasyonel spor faaliyetlerine
çocukların çokça planlı ve hareket becerisini edinmeye odaklanmaya başlar. Bu dönemde üzerinde durulması
yönelik olarak hareket ettirilmeleri gerekmektedir. gereken nokta ilgilenilen spor dalına uygun yeterliliğin
Hareket etmekten çekinen çocuklarınsa yetişkinler geliştirilmesidir. Geçiş evresi sürecinde çocukların
tarafından desteklenmesi ve hareket etmeye, hareket formları düzelir, daha karmaşık hareket
etkinliklere katılmaya teşvik edilmesi gerekmektedir. becerilerini daha iyi yapabilir duruma gelirler ve
hareket becerilerini spor faaliyetlerinde yarışma ve
Olgunlaşma (Ustalaşma) Evresi, beş-yedi yaş aralığını eğlence için kullanırlar. Bu evre, spor dallarındaki
kapsayan, koordineli hareketlerin sergilendiği, uzamsal tekniğin geliştiği ve çocuğun spor dalında ustalaştığı
ve zamansal bütünleşmenin iyi durumda olduğu, bir evredir.
kontrollü performansların sergilendiği bir dönemdir.
Çocukların bu evreye ulaşabilmeleri için öğretmenleri Yaşam Boyu Uygulama Evresi, 14 yaş ve üstünü
ve aileleri tarafından temel hareket becerilerini çokça kapsamaktadır. Bu evre motor gelişim sürecinin tepe
deneyimleyebilmeleri ve tekrar tekrar yapabilmeleri noktasıdır ve kişinin yaşamı boyunca edindiği hareket
için uygun etkinliklerin ve ortamın çocuklara sunulması repertuarının kullanımı ile karakterize olmaktadır.
gerekmektedir. Temel hareket becerilerinde olgunlaşma Bireyin sportif performansının en üst düzeye çıkması
evresine geçemeyen bireyler özelleşmiş hareketler bu dönemin hedefidir (Gallahue, Ozmun, Goodway,
dönemine has hareket gelişimi sergilemek 2012/2014, s.49-55; Gümüşdağ ve Yıldırım, 2018, s.
istediklerinde bu süreç çok daha uzun sürmekte ya da 69-74; Kılıç, 2020, s. 277-280; Mengütay, 2005, s.27-
yanlış bir şekilde yapılmaya alışılmış hareketin 34; Muratlı, 2013, s.31-37; Sevimay-Özer ve Özer,
formunun düzeltilmesi ilk kez öğrenilmesine göre çok 2014, s. 91-122; Tepeli, 2008, s.105-126).
daha uzun sürmektedir. 10.4. Hareket ve Motor Gelişimin Önemi
Motor gelişim ve diğer gelişim alanları arasındaki
4. Özelleşmiş Hareketler Dönemi (7 yaş ve ilişkinin incelendiği çalışmalar motor gelişimdeki
üstü): Literatürde sporla ilgili hareketler dönemi olarak ilerlemenin bilişsel, sosyal duygusal ve dil gelişimini
da bilinen, yedi yaş ve üzeri dönemi kapsayan de olumlu yönde etkilendiğini göstermektedir. Bununla
özelleşmiş hareketler döneminde sergilenecek hareket birlikte fiziksel aktivitelerle desteklenen motor gelişim
becerileri, temel hareket becerilerinin gelişerek alanındaki ilerle diğer gelişim alanlarını olumlu
olgunlaşmasına bağlıdır. Bu dönemde hareket desteklerken çocukların hem bedenen hem de
becerileri, keşfedilmek yerine günlük yaşamdaki psikolojik olarak da sağlıklı büyümelerini
eğlence, spor ve dans gibi çeşitli karmaşık hareketlerin sağlamaktadır.
gerçekleştirilmesi için bir araç haline gelmektedir.
Özelleşmiş hareketler dönemi kendi içinde “Geçiş Yapılan araştırmalara göre beyin gelişimiyle doğrudan
Evresi”, “Uygulama Evresi” ve “Yaşam Boyu bağlantılı olarak ortaya çıkan hareket becerileri yani
Uygulama Evresi” olmak üzere üç evreye motor gelişimdeki ilerleme, bilişsel anlamda da
ayrılmaktadır. çocuğun olumlu yönde yol kat etmesini sağlamaktadır.
Hareket ve öğrenme üzerine yapılan araştırmalar
Geçiş Evresi, 7-10 yaş aralığını kapsayan evredir. Bu hareketliliğin beyinde daha fazla alanın aktif olarak
dönemde çocuklar temel hareket becerilerini kullanılmasını sağladığını ve etkili öğrenmenin arttığını

Hicran PARLAT Sayfa 65


göstermektedir (Hillman, 2009). Beyin ve bilişsel Son yıllarda çocuk gelişimi literatüründe motor
gelişim üzerinde olumlu etkileri olan hareket düzenli gelişimdeki aksamanın bir çocuğun genel gelişimine
olarak uygulandığında ise çocukların bilişsel olan etkisi yani genel gelişimin sağlıklı bir şekilde
becerilerini ve akademik başarılarını olumlu yönde ilerleyebilmesinde motor gelişimin ve becerilerin
desteklemekte (Hill vd., 2010), dikkat ve hafızayı önemi giderek artan bir şekilde kabul görmektedir
güçlendirmekte (Akcınlı, 2005), gözlemleme, planlama (Piek, Hands ve Licari, 2012). Motor gelişimdeki
gibi bilişsel becerileri devreye sokmakta (Hofsten, aksama ya da becerilerdeki bozukluk sıklıkla otizm
2004), bilişsel stratejiler kullanmayı sağlamaktadır. (Dewey, Cantell ve Crawford, 2007), dikkat eksikliği
(Çağlak-Sarı, 2011). Tüm bu bilişsel desteklerin ve hiperaktivite bozukluğu (Pitcher, Piek ve Hay, 2003;
yanında hareket, büyük kas ve küçük kas becerilerini Rasmussen ve Gilberg, 2000), disleksi (Fawcett ve
de geliştirerek çocukların okula hazırbulunuşluğu da Nicholson, 1995) gibi öğrenme bozukluklarına ya da
olumlu yönde desteklemektedir (Sherry ve Draper, anksiyete bozukluklarına (Erez vd., 2004) eşlik eder.
2013). Yani çocuğun motor gelişimindeki aksamalar ya da
bozuklukların tespit edilmesi farklı gelişim
Bilişsel gelişimi olulu yönde destekleyen motor alanlarındaki aksamaların ya da bozuklukların da tespit
gelişimin ve hareketin dil gelişimi ve sosyal duygusal edilmesini sağlayabilmekte, erken tanı imkânı
gelişim üzerindeki olumlu etkisini gösteren araştırmalar yaratmakta ve gerekli tedbirlerin alınabilmesi ve
da literatürde bulunmaktadır. Bebeğin hareket becerisi uygulanabilmesi için yönlendirici olabilmektedir.
kazanması özgürce çevresini keşfetmesini ve bakım
verenleri dışındaki kişilerle de etkileşimini arttırmakta Motor gelişimdeki gecikmelerin ya da fiziksel
ve artan etkileşimin doğal bir sonucu olarak bebeğin dil engellerin tespitinde gelişimsel tarama ölçeklerine ya
gelişimi ve sosyal duygusal gelişimi bu süreçten da muayenelere başvurulmaktadır (Tieman, Palisano ve
olumlu olarak etkilenmektedir (Clearfield, Osborne ve Sutlive, 2005). Motor gelişimin değerlendirilmesinde
Mullen, 2008). Benzer şekilde çocukların hareketli farklı türde ölçme ve değerlendirme araçları
oyunlarının artması da bir çocuğun başka çocuklarla kullanılmaktadır. Bir becerinin çıktısına bakan sonuç
nasıl iletişim kuracağını öğrenmesini sağlamaktadır odaklı testler (örneğin, bir nesneyi atabildiğiniz
(Çağlak-Sarı, 2011). mesafe), gelişimsel sıraya göre hareketin formu ve
mekaniği gibi performans kalıplarını inceleyen süreç
Sosyal ve duygusal gelişim alanında fiziksel aktivitenin odaklı testler, bir bireyin becerisini benzer yaşlardaki
ve hareketli bir hayat tarzının çocuklar üzerinde etkisi ve cinsiyetlerdeki diğerleriyle karşılaştırmayı
oldukça büyüktür. Çocuğun hareket becerilerinin amaçlayan norm temelli testler, bireyin hareketinin
gelişmesi çocuğun özgüvenini geliştirmekte, başarı kalitesinin daha önceden belirlenen bazı kriterler
hissi ve arkadaşları arasında gördüğü kabul kendisi ile kapsamında değerlendirildiği kriter temelli testler
ilgili olumlu bir benlik algısı geliştirmesini sağlamakta motor gelişim alanında kullanılan testlerdendir
ve psikolojik olarak da çocuğu desteklemektedir. Motor (Gallahue, Ozmun ve Goodway, 2012/2014, s. 242;
gelişimlerinde gerilik görülen çocuklar normal gelişim Tieman, Palisano ve Sutlive, 2005).
gösteren çocuklara oranla daha sık depresyona
girmekte ve anksiyete bozukluğu göstermektedirler Motor Gelişim ve Fiziksel Aktivite İle İlgili
(Piek, Baynam ve Barrett, 2006; Piek, Dawson, Smith, Araştırmalar
Gasson, 2008). Motor gelişiminde gerilik olmasa da
fiziksel olarak aktif olmayan kişilerin uzun vadede kalp Bu bölümde 2015-2020 yılları arasında Türkiye’de
ve dolaşım sorunları yaşayabilirken, hareketsizlik yapılan motor gelişim ve fiziksel aktivite ile ilgili
çocuk hayatında kısa vadede depresyon olarak kendini tezlere ve araştırmalara yer verilmiştir.
gösterebilmektedir (Günöz vd., 2002; Louv,
2008/2010, s.58). Tüm bu olumsuz etkilerin dışında Tez Adı: 4-6 Yaş Grubu Çocuklarda Demir Eksikliği
fiziksel aktivitenin çocukların iyi olma hali (Reid, Anemisinin Motor Gelişim Üzerine Etkileri
MacCormack, Cousins ve Freeman, 2015) ile zihinsel
sağlığı (Ahn ve Fedewa, 2011) üzerinde olumlu etkisi
olduğu ve çocuklardaki stres, anksiyete, depresyon Yazar Adı: Kökoğlu, T. (2015).
düzeyini düşürerek özsaygılarını yükselttiği de (Savina,
Garrity, Kenny ve Doerr, 2011) bilinmektedir.   Tezin Hazırlandığı Kurum: Kahramanmaraş Sütçü
10.5. Motor Gelişimin Değerlendirilmesinin Önemi İmam Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü
Çocuğun gelişiminin değerlendirilmesi, çocuğun genel
gelişim düzenine uygun ilerleme gösterip Tez Türü: Yüksek Lisans
göstermediğinin konunun uzmanlarınca belirlenmesi ve
gerekli durumlarda eğitimcilere ve ailelere çocuğun ÖZET
desteklenmesi gereken konular hakkında fikir
sağlaması noktasında önem arz etmektedir. Ana amacı beden için önemli olan minerallerden
demirin eksiklik anemisi durumunda 4-6 yaş

Hicran PARLAT Sayfa 66


çocuklarının motor gelişimin bu durumdan nasıl eden çocukların benlik kavramı ve motor yaratıcılığına
etkilendiği belirlemek olan bu araştırmanın alt etkisinin incelenmesi. Kuramsal Eğitimbilim Dergisi
amaçlarında lokomotor ve manipülatif beceriler 10(1), 146-169.
kapsamında yer alan bazı hareket becerileri de ele
alınmıştır. Makale Türü: Araştırma  makalesi

Araştırmada demir eksikliği anemisi olan çocuk grubu ÖZET


hasta olarak ve demir eksikliği anemisi olmayan
çocuklar kontrol grubu olarak belirlenmiştir.  Bu araştırmanın amacı anaokuluna devam eden
Araştırmanın çalışma grubunu 4-6 yaş aralığındaki çocukların ilgi ve gereksinimlerine uygun yaratıcı
toplam 55 çocuk oluşturmuştur. Hasta grubunda 12’si rahatlama eğitim programının geliştirilmesi ve bu
kız, 13’ü erkek olmak üzere 25 çocuk bulunurken; programın çocukların benlik kavramı ve motor
kontrol grubunda 13’ü kız, 17’si erkek olmak üzere 30 yaratıcılık becerileri üzerindeki etkisinin incelenmesi
çocuk yer almıştır. olarak belirlenmiştir.

Araştırmanın çalışma grubunda yer alan çocukların boy Araştırmanın çalışma grubunu Afyon ilinde bağımsız
ölçümleri stadiometre kullanılarak gerçekleştirilmiş; anaokullarına devam eden 61-72 aylık toplam 46 çocuk
vücut ağırlığı hassaslık derecesi 0.01 kg olan standart oluşturmaktadır. Uygulanacak programın etkisinin
terazi ile ölçülmüş; çocukların beden kitle indeksi incelenebilmesi için bir deney grubu (24 çocuk) ve bir
hesabı “BKİ=Vücut ağırlığı (kg) /Boy 2 (m)” formülü kontrol grubu (22 çocuk) oluşturulmuştur.
ile hesaplanmıştır. Çocukların motor performanslarının
ölçümünde ise Morris, Atwater, Williams ve Wilmore
tarafından 1980 yılında geliştirilen motor performans Araştırmada veri toplama aracı olarak “Kişisel Bilgi
test protokolü kullanılmıştır ve bu protokol Formu”, benlik kavramlarını değerlendirmek için
kapsamındaki tek ayak üzerinde denge, çabukluk, top “Çocuğun Benlik Kavramını Algılaması Ölçme Aracı”
yakalama, durarak uzun atlama, tenis topu fırlatma ve (Perception of Child Self-Concept-PCSC) ile motor
sürat koşusu ölçülmüştür. yaratıcılığın değerlendirilebilmesi için “Eylem ve
Harekette Yaratıcı Düşünme Testi” (Thinking
Creatively in action and Movement Test – TCAM)
Araştırmanın sonuçlarına bakıldığında; demir eksikliği kullanılmıştır.
anemisi olan ve olmayan iki grup arasında beden kitle
indeksi ortalamaları açısından fark bulunamamakla
birlikte, uygulanan motor performans protokolünden Araştırmacı tarafından hazırlanan yaratıcı rahatlama
alınan puanlarda demir eksikliği anemisi olan grupta eğitim programı uygulamasından önce deney ve
kontrol grubuna göre belirgin şekilde gerilik tespit kontrol gruplarının ön test uygulaması yapılmıştır.
edilmiştir. Testin ardından Çocuk merkezli 20 etkinlikten oluşan
Yaratıcı Rahatlama Eğitim Programı araştırmacı
tarafından deney grubu 8 kişilik üç gruba ayrılarak sınıf
Motor performans protokolünde yer alan becerilere tek dışında farklı bir salonda on hafta boyunca, haftada iki
tek bakıldığında ise kontrol grubunda yer alan gün ve her gün 1-1.5 saat olacak şekilde uygulanmıştır.
çocukların tek ayak üzerinde durma sürelerinin hasta On haftalık uygulama döneminin bitmesinin ardından
grubunda yer alan çocuklara göre istatistiksel olarak deney ve kontrol gruplarının son test ölçümleri
anlamlı şekilde uzun olduğu; çabukluk ve koşu yapılmıştır. Son test ölçümlerinden üç hafta sonra da
sürelerinde kontrol grubunun sürelerinin hasta eğitim programının kalıcı etkisinin belirlenebilmesi için
grubundaki çocukların sürelerine göre anlamlı derecede deney grubuna kalıcılık ölçümü yapılmıştır.
daha kısa olduğu; yakalama becerisinde kontrol
grubunun puanlarının hasta grubuna göre anlamlı
derecede yüksek olduğu; tenis topu fırlatma Araştırmanın sonuçlarına bakıldığında ise deney ve
mesafelerinde kontrol grubunun topu attığı mesafenin kontrol grubundaki çocukların Çocukların Benlik
hasta grubuna göre anlamlı derecede uzun olduğu Kavramını Algılama Ölçme Aracı ve Harekette
belirlenirken sadece durarak uzun atlama becerisinde Yaratıcı Düşünme Testi son test puanları
iki grup arasında anlamlı bir farklılık belirlenememiştir. karşılaştırıldığında deney grubunun ortalamalarının her
iki testte de kontrol grubundan istatistiksel olarak
anlamlı derecede yüksek olduğu belirlenmiştir. Bu
Makale Adı: Yaratıcı rahatlama çalışmalarının sonuç uygulanan eğitim programının çocukların benlik
anaokuluna devam eden çocukların benlik kavramı ve algısı ve motor yaratıcılıkları üzerinde etkili olduğunu
motor yaratıcılığına etkisinin incelenmesi. göstermektedir. Deney grubunun son test ve kalıcılık
testi sonuçları incelendiğinde ise istatistiksel olarak
Yazar adı: Nezahat. H. Karaca ve Neriman Aral anlamlı bir fark belirlenememiştir.

Yayınlandığı Dergi: Karaca, N. H. ve Aral, N. (2017).


Yaratıcı rahatlama çalışmalarının anaokuluna devam

Hicran PARLAT Sayfa 67


Makale Adı: Beden Eğitimi ve Spor Etkinliklerinin Grup motor testler altında yer alan bir diğer boyut olan
Okul Öncesi Dönem Çocuklarının Hareket Becerileri otur uzan esneklik testinde ise gruplar arasında son test
Üzerindeki Etkisi puanları açısından istatistiksel olarak anlamlı bir farkın
olmadığı belirlenmemiştir.
Yazar adı: Nadire Ferah Yavuz ve Arzu Özyürek
2. grup motor testlerde yer alan çabukluk, çeviklik, 30
Yayınlandığı Dergi: Yavuz, N. F. ve Özyürek, A. m sürat koşusu boyutlarında alınan son puanlar
(2018). Beden eğitimi ve spor etkinliklerinin okul karşılaştırıldığında ise deney grubunun son test
öncesi dönem çocuklarının hareket becerileri puanlarının kontrol grubununkilerden anlamlı derecede
üzerindeki etkisi. Karaelmas Journal of Educational düşük olduğu belirlenmiştir. Araştırmacılar bu puan
Sciences 6, 40-50. farkının testlerin uygulanması esnasında çocukların
güdülenmişlik seviyelerindeki farktan kaynaklandığını
Makale Türü: Araştırma  makalesi düşünmektedirler. 2. Grup motor testler altında yer alan
diğer boyutlar olan ayakla top kontrol, koşu
koordinasyonu ve elle top kontrolde ise grupların son
ÖZET test puanları arasında anlamlı farklılık
belirlenememiştir. Bu bulgular ışığında sonuç olarak
Bu araştırmanın amacı, okul öncesi dönemdeki hazırlanan etkinliklerin çocukların bazı motor
çocuklarla uygulanan beden eğitimi ve spor becerilerini geliştirdiğini söylemek mümkündür.
etkinliklerinin çocukların temel hareket becerileri
üzerindeki etkisini incelemek olarak belirlenmiştir. Makale Adı: İlkokul Öğrencilerinin Motor Yeterlik
Düzeylerinin Fiziksel Aktiviteye Katılım, Yaş, Cinsiyet
Araştırmanın çalışma grubunu Karabük Üniversitesi ve Beden Kütle İndeksi İlişkisi
Demir Çocuk Anaokulu’na devam eden 4-6 yaş
aralığındaki toplam 40 çocuk oluşturmaktadır. Beden Yazar adı: Atalay Derer ve Özgür Mülazımoğlu Ballı
eğitimi ve spor etkinliklerinin etkisinin incelenebilmesi
için katılımcılar deney (20 çocuk) ve kontrol grubu (20
çocuk) olmak üzere iki gruba ayrılmıştır. Yayınlandığı Dergi: Derer, A. ve Mülazımoğlu-Ballı,
Ö. (2018). İlkokul öğrencilerinin motor yeterlik
düzeylerinin fiziksel aktiviteye katılım, yaş, cinsiyet ve
Araştırmada veri toplama aracı olarak, kişisel bilgi beden kütle indeksi ilişkisi. Hacettepe Journal of Sport
formu ve 1. Grup Motor testler (süre ve mesafeye bağlı Sciences 29(4), 196-204.
olarak değer artışını olumlu değerlendiren testler) ve 2.
Grup Motor Testler (süre ve mesafeye bağlı olarak
değer azalışını olumlu değerlendiren testler) Makale Türü: Araştırma makalesi
kullanılmıştır.
ÖZET
Araştırmacıları tarafından okul öncesi eğitim
programında yer alan temel hareket becerilerine Bu araştırmanın temel amacı ilkokul çocuklarının
yönelik kazanım ve göstergeler baz alınarak etkinlikler fiziksel aktivite katılım durumlarına göre motor yeterlik
yazılmış ve uzman görüşüne başvurarak kolaydan zora düzeyleri arasındaki farkı belirlemek olarak ifade
doğru sıralanan 28 etkinlik içeren bir etkinlik havuzu edilmiştir.
oluşturulmuştur. Etkinliklerin uygulaması yapılmadan
önce deney ve kontrol gruplarının ön test ölçümleri Araştırmanın çalışma grubunu Denizli ilindeki bir özel
gerçekleştirilmiştir. Ön test uygulamasının ardından 14 okula devam eden fiziksel aktivite yapan (48 çocuk) ve
hafta süreyle, haftada iki gün olacak şekilde yazılan fiziksel aktivite yapmayan (87 çocuk) olmak üzere
etkinlikler deney grubundaki çocuklarla uygulanmıştır. toplam 135 çocuk oluşturmaktadır.
Kontrol grubu ise bu süreçte günlük eğitim programına
devam etmiş, özel bir çalışmaya tabi olmamıştır. Deney Araştırmanın verilerinin toplanmasında motor yeterlik
grubunun program uygulama süresi sonunda her iki düzeyinin ölçülebilmesi için Bruninks-Oseretsky Motor
gruba da son testler uygulanmıştır. Yeterlik Testi kısa formu (BOT-2 KF) kullanılmıştır.
Kilo ve boy ölçümleri için ise baskül ve stadiometre
Yapılan ölçümler sonrasında deney ve kontrol kullanılmıştır.
gruplarının son test puanları karşılaştırıldığında 1. Grup
motor testler altında yer alan dikey sıçrama, durarak Araştırmanın bulgularına bakıldığında katılımcıların
uzun atlama, flamingo denge ve tenis topu fırlatma fiziksel aktivite yapma durumlarına göre motor yeterlik
boyutlarında deney grubu lehine anlamlı farklılık düzeyleri arasındaki farka bakıldığında fiziksel
olduğu belirlenmiştir. Bu bulgular araştırmacılar aktiviteye katılan çocukların motor yeterlik puanlarının
tarafından hazırlanan programın belirtilen motor katılmayanlara göre daha yüksek olduğu belirlenmiştir.
beceriler noktasında etkili olduğunu göstermektedir. 1. Çalışmaya katılan ilkokul öğrencilerinin motor yeterlik

Hicran PARLAT Sayfa 68


düzeyi ile yaş, boy, kilo ve BKİ ilişkisinin belirlenmesi Vücut kitle indeksi ve FAKMÖ ölçeği nedensizlik alt
için yapılan korelasyon analizi sonucu yaş, boy ve kilo boyutundaki ilişkiye bakıldığında ise fazla kilolu
ile motor yeterlik puanları arasında anlamlı ilişki çocukların puanlarının zayıf çocuklara göre istatistiksel
görülürken BKİ ile motor yeterlik arasında anlamlı bir olarak anlamlı düzeyde düşük olduğu belirlenmiştir.
ilişkiye rastlanmamıştır. Çalışmada son olarak fiziksel Araştırmacılar fazla kilolu öğrencilerin fiziksel
aktiviteye katılım, yaş, boy, kilo, cinsiyet ve BKİ’nin aktiviteye katılım motivasyonlarının düşük olmasının
motor yeterlik üzerindeki yordayıcı etkisi incelenmiştir. nedeninin yeterli motivasyona ve nedene sahip
Yapılan regresyon analizi sonuçlarına göre motor olamamaları ve egzersize katılım sonunda elde
yeterlik puanları üzerinde en büyük etkinin yaştan edecekleri kazanımların farkında olmamalarıyla
kaynaklandığı tespit edilmiştir. Fiziksel aktiviteye açıklamaktadır.
katılım durumu, boy ve kilo değişkenleri de motor
yeterlik üzerinde pozitif etkiye sahipken, cinsiyet ve Araştırmanın genel sonucu olarak vücut kitle indeksi
BKİ değerlerinin ise motor yeterlik üzerinde anlamlı yüksek olan öğrencilerin fiziksel aktiviteye katılım
bir yordayıcı etkisine rastlanmamıştır. motivasyonun düşük olduğunu söylemek mümkündür.
Bölüm Özeti
Makale Adı: Lise Öğrencilerinin Fiziksel Aktiviteye Bu bölümde fiziksel (bedensel) büyümenin motor
Katılım Motivasyonları İle Vücut Kitle İndeksi gelişim üzerindeki etkisi öğrenilmekle birlikte motor
Arasındaki İlişkinin İncelenmesi gelişim alanının diğer gelişim alanlarıyla nasıl
yakından ilişki içinde olduğu ve motor gelişimin
Yazar Adı : Ergün Çakır desteklenmesinin diğer gelişim alanlarını da olumlu
yönde etkilediği öğrenilmiştir. Ayrıca motor gelişim
Yayınlandığı Dergi: Çakır, E. (2019). Lise çalışmaları düşünülürken fiziksel aktivite ve hareketin
öğrencilerinin fiziksel aktiviteye katılım motivasyonları bu konunun kapsama dışında bırakılamayacağı
ile vücut kitle indeksi arasındaki ilişkinin anlaşılmış ve hareketin motor gelişim için önemi de
incelenmesi. Atatürk Üniversitesi Beden Eğitimi ve idrak edilmiştir. 2015-2020 yılları arasında Türkiye’de
Spor Bilimleri Dergisi, 21, (1A). yapılan çalışmalara yer verilen güncel lieratürdeki
örnek araştırmalara bakıldığında ise hareketin, fiziksel
Makale Türü: Araştırma makalesi aktivitenin ve motor gelişimin ne kadar geniş bir
yelpazede çalışıldığı fark edilmiştir.
ÖZET 11. ERKEN MÜDAHALE PROGRAMLARI VE
ARAŞTIRMALAR
Bu araştırmanın temel amacı lise öğrencilerinin fiziksel Giriş
aktiviteye katılım motivasyonları ile vücut kitle indeksi
Çocuk gelişimi genel olarak kaba motor ve ince motor
arasındaki ilişkinin belirlenmesi olarak belirlenmiştir.
becerilerin, psikososyal yetkinliklerin ve bilişsel
becerilerin kazanılması olarak tanımlanabilir (Perkins
Araştırmanın çalışma grubunu Kars ilinde bir Anadolu vd., 2017). Çocukların ilk yıllarda yaşadıkları (doğum
lisesinde 9., 10., 11. ve 12. Sınıfta okuyan 71’i kadın, öncesinden 5 yaşına kadar) yaşam boyunca bir yörünge
38’i erkek olmak üzere toplam 109 öğrenci oluşturur. Sinir sistemi, yaşamın bu aşamasında
oluşturmaktadır. dinamik olarak gelişir, bağlanma bu zamanda kurulur,
öz-düzenlemenin oluşumu da bu dönemde gerçekleşir
Araştırmanın verileri toplanırken “Kişisel Bilgi Formu” (Whitebread ve Basilio, 2012).
ve “Fiziksel Aktiviteye Katılım Motivasyonu Ölçeği
(FAKMÖ)” kullanılmıştır. Önceki bölümlerde de görüldüğü üzere, çocuk gelişimi,
bireyin özelliklerinin, yeteneklerinin, becerilerinin,
Araştırmanın bulgularına göre cinsiyete göre fiziksel küçük ve daha geniş çevrenin özelliklerinin sürekli ve
aktiviteye katılım motivasyonu arasında anlamlı bir karşılıklı etkileşim içinde olduğu çok çeşitli ve dinamik
ilişki belirlenememiştir. Vücut kitle indeksine göre bir süreçtir. Bu dönemin önemini destekleyen
fiziksel aktiviteye katılma motivasyonu arasındaki araştırmalar, erken yaştaki müdahalelerin optimal
ilişkiye bakıldığında ise FAKMÖ ölçeği bireysel gelişimi teşvik etmedeki rolünü ve ayrıca bu
nedenler alt boyutunda obez öğrencilerin puanlarının müdahalelerin daha sonraki problemler açısından
fazla kilolu, normal ve zayıf öğrencilere göre önleyici doğasını vurgulamaktadır. Erken çocuk
istatistiksel olarak anlamlı düzeyde düşük olduğu gelişimini korumaya ve desteklemeye yönelik
belirlenmiştir. Araştırmacılar bu durumu obez müdahaleler, gebe kalmadan önce başlar ve erken
öğrencilerin hareketsiz yaşamı ve dijital oyunları tercih çocukluğa kadar devam eder. Çocukları hastalıktan
etmeleri, fiziksel aktiviteye katılmaktan yeterince keyif korumak ve yeterli beslenmeyi sağlamak gereklidir
almamaları, ya da içsel motivasyonlarının düşük ancak yeterli değildir. Çocukların, devam eden
olmasıyla açıklamışlardır. öğrenme ve gelişim için fırsatlar sunan şefkatli, güvenli
ve teşvik edici bir ortamda büyümeleri ve

Hicran PARLAT Sayfa 69


gelişimlerinin desteklenmesi gerekmektedir (Daelmans Mezosistem, çocuğun doğrudan dahil olduğu iki veya
vd., 2015). daha fazla ortam arasındaki bağlantılardır. Diğer bir
ifadeyle iki veya daha fazla sistemi birbirine bağlar. Bu
Yaşamın ilk yıllarının kritik bir öğrenme görevleri yönden mezosistem aslında bir "mikrosistemler
dönemi olduğu iyi bilinmektedir, çünkü beyinde bir sistemidir" (Bronfenbrenner, 1994).Örnek olarak aile
sinaps üretimi patlaması vardır ve bu, beynin uyum üyelerinin birbirleriyleveya öğretmenle olan ilişkileri
sağlama ve öğrenme olasılığının en yüksek olduğu verilebilir. Bu sistem içinde de ilişkiler karşılıklıdır.
zamandır (Johnston, 2009). Dolayısıyla bir çocuğun
hayatının ilk yılları, gelişim sürecinde özellikle hassas Eksosistem, çocuğun aktif bir role sahip olmadığı bir
bir dönemdir ve bu dönemde davranışsal, sosyal ve sosyal ortam ile direkt olarak bulunduğu ortam
bilişsel işlevlerin temeli atılmaktadır. Ne yazık ki arasındaki bağlantılardır. Örneğin, çocuğun evdeki
birçok çocuk bu yıllar boyunca sağlıklı gelişimlerini deneyimi, bir annenin işyerindeki deneyimlerinden
bozabilecek çeşitli faktörlerle karşı karşıya kalır. Bu etkilenebilir. Anne, daha fazla seyahat gerektiren bir
yüzden çocuğun hayatının ilk 5 yılı erken müdahale terfi alabilir, bu da eşiyle çatışmayı artırabilir ve
için bir kritik bir dönemdir. Bu bölümde erken çocukla etkileşimlerini değiştirebilir (Santrock, 2014).
müdahale veerken müdahale programlarıkonusu birçok
yönden ele alınarakülkemizde uygulanmakta olan bazı Makrosistem, daha geniş toplumdur- değerleri, yasaları,
erken müdahale programlarıve erken müdahale gelenekleri ve âdetleri çocuğun yaşamının koşullarını
programlarına ilişkin yapılan bazı araştırmalar ve deneyimlerini etkiler.Bu dış katman, önceki
incelenecektir. sistemler üzerinde kademeli etkilere sahip
11.1. Erken Gelişimin Desteklenmesi olabilir(Doherty ve Hughes, 2014).Örneğin, ücretsiz
Bebeklik ve erken çocukluk dönemindeki sinirsel çocuk bakımının sağlanmasına ilişkin mevzuat.
plastisite (esneklik), sadece küçük çocukların erken
sıkıntılara karşı daha savunmasız olduklarını Son olarak, kronosistem, hem bireysel gelişim hem de
göstermekle kalmaz, aynı zamanda erken teşhis ve tarihsel değişimler açısından zaman içinde gelişimsel
etkili müdahale olduğunda iyileşme kapasitesini de koşullarda meydana gelen değişiklikleri ifade eder.
gösterir (Knudsen, 2004). Yaşamın ilk beş yılındaki Örneğin, bireysel gelişimle ilgili olarak, 15
hızlı beyin gelişimi göz önüne alındığında, sağlıklı yaşındayken işinizi kaybetmek, 45 yaşındayken
gelişimi desteklemek ve problem sağlamlaşmadan kaybetmenizden çok daha farklı bir deneyimdir.
erken müdahalede bulunmak önemlidir (CASEL, Tarihsel değişimlerle ilgili olarak, bugün birçok ülkede
2003). kadınlar için olan mesleki fırsatlaryarım asır öncekine
göre çok daha geniştir (Arnett ve Maynard, 2013).
Bir çocuğun gelişimi büyük ölçüde biyolojik yapısı,
onu çevreleyen dünya ve zaman içinde ortaya çıkan Brofenbrenner’in Ekolojik Sistemler Kuramı (Kaynak:
ikisi arasındaki etkileşimin bir birleşimiyle Trawick-Smith, 2014)
şekillenmektedir. İnsan gelişimini anlamak için
çocuğun içinde büyüdüğü tüm sosyal ve ekolojik çevre Sonuç olarak, çocuklar insanlarla çevrili olarak ve
dikkate alınmalıdır. Beş yaşına kadar, ev ortamı ve gelişimlerini şekillendiren ortamlarda yaşarlar. Gebe
yakın aile ve topluluk küçük çocuklar üzerinde en kalındığı andan itibaren, bir çocuğun yakın
güçlü etkilere sahiptir (Maggi, Irwin, Siddiqi ve çevresindeki faktörler, örneğin ailesi ve evi ve aldığı
Hertzman, 2010). erken eğitim ve bakım, duygusal, sosyal, fiziksel ve
zihinsel sağlıklarını etkiler. Mahalleleri ve içinde
Ekolojik sistemler kuramında, yaşadıkları topluluklar da önemli bir rol oynamaktadır.
UrieBronfenbrenner(1977) insan gelişimini Ek olarak, kültürel ve politik ortam, küçük bir çocuğun
yönlendirmek için birlikte var olan beş alt sistemin gelişimi üzerinde dolaylı bir etkiye sahip olabilir.
olduğunu varsaymaktadır (Bakınız Şekil 1). Bu kuram,
bir çocuğun içinde geliştiği çoklu ortamların özellikleri Ekolojik perspektif, yaşamın ilk yıllarında koruyucu
ve bunların çocuğun gelişiminin farklı yönlerini nasıl faktörleri geliştirmek ve risk faktörlerini azaltmak için
şekillendirdiği ile ilgilidir (Bronfenbrenner, 1994). bütüncül, işbirlikçi ve önleyici müdahalelere olan
ihtiyacı vurgulamaktadır. Bir çocuğun gelişimini
Mikrosistem, bir çocuğun yakın çevresiyle olan, şekillendiren ortamın yaratılmasında çok sayıda etkinin
örneğin aile, öğretmenler, bakıcılar, akranlar ile olan bir araya geldiğini unutmamak önemlidir. Bir çocuğun
ilişkilerini kapsar. Her çocuğun yakın ilişkileri ve geliştiği çoklu ortamlar şunları içermektedir: doğum
faaliyetleri bir mikrosistem içinde gelişir. Bu, çocuğun öncesi ortam, aile ortamı, erken çocukluk eğitimi
kendi "küçük dünyası" dır. Mikrosistem içinde ilişkiler ortamları, mahalleler ve topluluklar ile kültürel ve
karşılıklıdır, yani her iki yönde de akar. Çocuğun politik sistemler. Bu ortamların her birinin özellikleri,
davranışı ebeveyni etkiler ve ebeveynin davranışı da zayıf gelişimsel sonuçlarla karşılaşma riskini artırarak
çocuğu etkiler (Dohertyve Hughes, 2014). veya alternatif olarak, güçlüklerin etkisinden
korunmaya yardımcı olarak çocuğun gelişiminin farklı

Hicran PARLAT Sayfa 70


yönlerini şekillendirebilir (Legge, 2018). Erken  Ailelere yönelik tavsiyelerin ve uygulamaların kanıta
çocukluk gelişimini etkileme potansiyeli olan risk dayalı olması gerekir.
faktörleri ve koruyucu faktörler, çocuk-çevre
etkileşimleri bağlamında değerlendirilmelidir. Erken  Tüm bileşenler arasındaki karşılıklı ilişkileri tanıyan
müdahale programları, erken çocuklukta gelişimsel bir sistem bakış açısı korunur.
sonuçları iyileştirmek için koruyucu faktörleri
11.2. Erken Müdahalenin Risk ve Koruyucu
artırmaya ve çocuk, aile ve toplum düzeyinde risk
faktörlerini azaltmaya yönelik kaynakları Faktörler ile İlişkisi
hedeflemelidir. Çocukların gelişimi, bir kısmı biyolojik, diğer kısmı ise
çevreden gelen çeşitli faktörlerden etkilenir. Küçük
çocukların yaşamları üzerinde çocuk gelişimi ile ilgili
Erken müdahale programları, biçimleri bakımından
etkiler iki kategoriye ayrılabilir: Risk faktörleri ve
birbirinden farklıdır ve öncelikleri ve hedefleri de
koruyucu faktörler.
genellikle çeşitlidir. Genel olarak erken müdahale
programları amaçlarına göre iki gruba ayrılır
(Kağıtçıbaşı, 2007). İlki toplum temelli müdahaledir. Risk faktörleri, çocuğun optimal gelişimini tehlikeye
Toplum temelli müdahalede çocuk merkezli yaklaşım, atabilecek biyolojik veya çevresel faktörler olarak
beslenme, sağlık desteği sağlayarak veya çocuğun tanımlanmaktadır (Bakınız Tablo 1). Risk faktörü
bilişsel ve sosyal-duygusal gelişimini teşvik ederek olarak tanımlanan şeyler bağlama göre değişebilir,
çocuğun bireysel kaynaklarını iyileştirmeyi amaçlar. ancak genellikle yoksulluk, düşük ebeveyn eğitimi,
Ebeveyn merkezli yaklaşım ise çocuğun ebeveynlerine düşük kaliteli ev öğrenme ortamı, güvensiz bir mahalle,
eğitim vererek, daha teşvik edici bir ortam sağlayarak kötü ebeveynlik, çatışma varlığı, istismar ve kötü
ve pozitif ebeveynliği teşvik ederek çocuğun çevresel muameleyi içermektedir. Çocukların günlük yaşamında
kaynaklarını iyileştirmeyi amaçlar. Bağlanmaya dayalı çevresel riskler vardır. Tek bir riskin varlığının
müdahaleler ise çocuğun işlevselliğinde değişiklikler çocuğun gelişimi üzerinde büyük bir etkisi olmayabilir
meydana getirmek için anne-çocuk ilişkisinin kalitesini ancak birden fazla risk faktörünün varlığı olumsuz
iyileştirmeyi amaçlamaktadır (Kağıtçıbaşı, 2007). sonuçlara yol açabilir (Flouri, Tzavidis ve Kallis,
2010). Sosyoekonomik durum, erken çocukluk
dönemindeki gelişimsel gecikmelere en çok atıfta
Erken müdahale için gelişimsel sistemler modelinde
bulunulan risk faktörlerinden biridir (Rioux, 2016).
Guralnick (2008) uygun müdahalelerin özelliklerini
tanımlamaktadır. Guralnick'in çalışmalarına
(Guralnick, 2005; Guralnick ve Conlon, 2007)dayanan Tablo 11.1. Erken çocukluktaki bazı risk faktörleri
erken müdahalenin temel ilkeleri şunlardır: Aile dinamiği ve işlevi Aile özellikleri İkamet
bölgesi

 Gelişimsel bir çerçeve, erken müdahale sisteminin


 Kötü ebeveyn  İstikrarsız aile  Fakir bölge
tüm bileşenlerini ele alır ve aileleri merkeze koyar. uygulamaları geliri
 Genç
 Tüm seviyelerde birleşme ve koordinasyon vardır.  Ebeveyn ve / veya  Aile hareketliliği suçluların
Bu, disiplinler arası değerlendirmeleri, program kardeşin suç işlemesi varlığı
planlaması için değerlendirmeleri, kapsamlı müdahale  Ebeveynlerin
planlarını geliştirme ve uygulama ve sistem düzeyinde  Şiddeti destekleyen ruh sağlığı
birleşimi içerir. tutumlara sahip anti-sosyal
ebeveynler
 Genç anne
 Genel toplum programlarına ve faaliyetlerine  Aile çatışmaları
çocukların ve ailelerin dahil edilmesi ve katılımı azami  Ailedeki çocuk
sayısı
düzeye çıkarılır.
 Madde bağımlılığı
sorunları olan ebeveynler
 Tek ebeveynli
 Erken tespit ve tanımlama prosedürleri mevcuttur. aile
 Fiziksel istismar ve ihmal
 Gözetim ve izleme, sistemin ayrılmaz bir parçasıdır.  Ebeveyn
 Aile içi şiddet geçmişi

 Sistemin tüm parçaları bireyselleştirilmiştir. Kaynak: PublicSafetyCanada, 2018.

 Güçlü bir değerlendirme ve geri bildirim süreci Risk faktörlerinden biri de sosyal dezavantajdır. Sosyal
vardır. dezavantajın çocuklar üzerinde uzun vadeli olarak
sosyal, duygusal ve bilişsel etkileri vardır. Bununla
 Ailelerle olan gerçek iş birliğinin, kültürel birlikte, sosyal dezavantajın önemli bir boyutu olan
farklılıklara duyarlılık ve bunların gelişimsel sonuçları yoksulluk içinde büyüyen çocukların, birikmeli çoklu
anlaşılmadan gerçekleşemeyeceği kabul edilmektedir. stres faktörlerine maruz kalma olasılıkları daha

Hicran PARLAT Sayfa 71


yüksektir ve sonuç olarak daha fazla olumsuz sonuç Koruyucu ve risk faktörleri sabit birimler değildir;
riski altındadır(Sektnan, McClelland, Acock ve farklı sonuçlara yol açan ortamla ilişkili olarak değişir.
Morrison). Ebeveynler, çocuk gelişimini desteklemede Olumsuz sonuçlardan kaçınmak ve çocukların optimum
ve sosyal dezavantajın olumsuz etkilerini azaltmada bir şekilde gelişmeleri için bu risklere karşı çalışmak
önemli bir role sahiptir. Ev temelli çocuk gelişimi önem taşımaktadır (Walsh, 2003). Çünkü, risk
programları, çocukları için daha destekleyici ve teşvik faktörleri çocukların gelecekteki eğitim ve meslek
edici bir ortam sağlamak için ebeveynleri eğiterek ve olanaklarının azalmasına ve psikolojik ve fizyolojik
destekleyerek çocukların gelişimsel sonuçlarını daha sağlıklarında problemlere yol açarak çocukları çeşitli
iyi hale getirmeyi amaçlamaktadır. şekillerde etkileyebilir. Erken çocukluk müdahaleleri
genellikle koruyucu faktörleri büyütmeye ve
Koruyucu faktörler, bir veya daha fazla risk faktörünün güçlendirmeye odaklanmaktadır. Daha yoğun
olumsuz sonuçlarının olasılığını azaltan, bireysel veya programlar, risk faktörlerinin (büyük ölçüde suistimal
çevresel faktörlerdir (Bakınız Tablo 2). Koruyucu ve ihmalle ilgili olanlar) varlığını ortadan kaldırmanın
faktörler(yüksek kaliteli ebeveyn-çocuk ilişkileri, veya risklerin ortaya çıkmasını önlemenin programlar
çocuğun bilişsel ve duygusal gelişimine yönelik için anahtar mantık olduğunu açıkça belirtmektedir;
ebeveyn ilgisi), risk faktörlerinin zıttıdır, ancak riskin ancak bazıları koruyucu faktörler oluşturmayı da
salt yokluğu koruyucu bir faktör oluşturmaz (Price- hedeflemektedir (Jha, 2016). Buna göre, risk
Robertson, Smart ve Bromfield, 2010). Araştırmalar, faktörlerini, örneğin ebeveynlerin yetersizlik ve
bazı çocukların risk faktörlerinin varlığına rağmen zayıflıklarını belirlemek yerine, çocuk bakımı ve çocuk
'normal' yörüngeler boyunca geliştiğini göstermektedir; yetiştirme becerilerini güçlendirmek için koruyucu
bu gelişimsel kilometre taşlarına ulaşma ve güçlük faktörleri güçlendirmeye, ebeveynleri desteklemeye ve
bağlamında bozukluktan kaçınma kapasitesine ailenin gelişmesine odaklanılmalıdır (Stagner ve
psikolojik dayanıklılık denir (Jenson ve Fraser, 2015). Lansing, 2009).
Çocukların gücünü ve kaynaklarını güçlendiren, ayrıca 11.3. Türkiye’de Uygulanan Bazı Erken Müdahale
krizler ve çeşitli sorunlarla başarılı bir şekilde başa Programları
çıkma becerilerini geliştiren çeşitli faktörler vardır. Türkiye'de erken müdahale için ülke çapında sistematik
Kişisel faktörler arasında sağlıklı benlik saygısı ve öz- kapsamlı bir değerlendirme süreci yoktur; dolayısıyla
yeterlik duygusu, sosyal beceriler, problem çözme hem küçük çocuklara hem de ailelerine erken müdahale
becerileri, duygu düzenleme becerileri, stres yönetimi programları sağlamak için ülke çapında sistematik bir
becerileri, iç kontrol odağı ve gerçekçi anlam yükleme model de bulunmamaktadır (Diken vd., 2012). Bu,
(attribution) bulunmaktadır. Sosyal faktörler arasında Türkiye'de risk altındaki çocuklar ve aileleri için temel
ise, en az bir yetişkinle iyi bir ilişkive akran grupları bir sorundur. Bununla birlikte, 1980'lerin başından beri,
içinde sosyal bağlantı bulunmaktadır (Ronnau-Bose ve kapsamlı erken müdahale programları sağlamaya
Froflich-Gildhoff, 2009). yönelik bazı çabalar, çeşitli sivil toplum kuruluşları
(STK'lar) tarafından yürütülmüştür (Diken vd., 2012).
Tablo 11.2. Erken çocukluktaki bazı koruyucu faktörler Bu programlardan bazılarına aşağıda yer verilmiştir.
Aile dinamiği ve işlevi Aile İkamet bölgesi 11.3.1. Anne-Çocuk Eğitim Programı (AÇEP)
özellikleri Hedef Grup: Okul öncesi eğitim hizmetlerine erişimi
olmayan beş ila altı yaş arası (60-72 ay) çocuklar ve
 Aile bağına dayalı  Ebeveyn  Ailelerin toplum anneleri
ilişki eğitim düzeyi yaşamına dahil
olması
Programın Amacı: İmkanlardan yoksun okul öncesi
 Aile içinde olumlu  Finansal eğitimi olmayan çocuklar için erken çocukluk eğitimi
destek istikrar  Komşularla kurulan
ilişkiler fırsatlarına erişim sağlamak; çocukların okula
hazırbulunuşluklarını artırmak için optimal psiko-
 Yeterli ebeveyn  Aile
denetimi birliğinin  Aileyi içeren okul sosyal gelişimi desteklemek; annelere çocuklarının
istikrarı faaliyetleri bütüncül psiko-sosyal gelişimini ve uzun vadeli sosyal
 Ebeveynler ve
iyi oluş halini kolaylaştırmak için ihtiyaç duydukları
çocuklar arasındaki olumlu ebeveynlik tutumları ve becerilerini aşılamak;
yakınlık (sevgi) çocukların eğitim almasına yardımcı olan bir ev ortamı
yaratmak (Gençay, t.y.).
 Tutarlı disiplin
yöntemleri
Faaliyet Dönemi: Program, Prof. Dr. Çiğdem
Kağıtçıbaşı, Prof. Dr. Diane Sunar, Prof. Dr. Sevda
 Yeterli ebeveyn Bekman ve Anne Çocuk Eğitim Vakfı uzmanları
davranışı ve
uygulamaları tarafından geliştirilmiş ve 1993 yılında kurulan “Anne
Çocuk Eğitim Vakfı” bünyesinde yaygın bir şekilde
Kaynak: PublicSafetyCanada, 2018. uygulanmıştır ve uygulamaları halen devam etmektedir
(Kılınç, 2011).

Hicran PARLAT Sayfa 72


Programın İçeriği: AÇEP, beş ila altı yaş arası Uygulayıcılar: “AÇEV tarafından düzenlenen eğitici
çocuklar ve anneleri için 25 haftalık, evde uygulanan, eğitimlerine katılan sınıf öğretmenleri, psikolojik
düşük maliyetli bir eğitim programıdır. Anneler haftada danışmanlar ile Halk Eğitim Merkezlerinde görevli
bir grup toplantılarına katılırlar ve grup liderleri ev sınıf öğretmenleri tarafından uygulanmaktadır” (Kılıç,
ziyaretleri gerçekleştirir. AÇEP’in üç ana unsuru 2010).
vardır: “Çocuğun bilişsel gelişimini destekleyecek 11.3.3. Küçük Adımlar Eğitim Programı
‘Zihinsel Eğitim Programı’ (ZEP), anneleri çocuğun Hedef Grup: Gelişimsel geriliği olan 0-4 yaş arası
tüm gelişimine duyarlılaştıracak ‘Anne-Destek çocuklar ve aileleri
Programı’ (ADP) ve anneleri üreme sağlığı ve aile
planlaması konularında bilgilendirecek ‘Üreme Sağlığı
Programın Amacı: Program, ilk olarak Avustralya'da
ve Aile Planlaması Programı’dır” (Bekman ve Atmaca
Pieterse, Treolar, Cairns, Uther ve Brar (1985)
Koçak, 2011).
tarafından gelişimsel gecikmeler yaşayan küçük
çocukların ebeveynlerine ilk yıllarda çocuklarının
Kaynaklar/Materyaller: Annelere bir Anne El Kitabı gelişimini desteklemede rehberlik etmek amacıyla
ve 20-25 sayfalık çalışma kağıtları verilir. Her haftanın geliştirilmiştir. Kırcaali-İftar ve meslektaşları (1995)
materyalleri, anne tarafından çocukla birlikte kullanılan tarafından Türk örneklemine uyarlanmıştır.
ve tamamlanması yaklaşık 10 ila 20 dakika süren çeşitli
günlük egzersizler içerir. Çalışma yapraklarına ek
Faaliyet Dönemi: 1996 yılından bu yana ülke çapında
olarak, dinlediğini anlama, sözlü anlatım, kelime
sistematik olarak uygulanmaktadır.
bilgisi, soru-cevap etkinlikleri ve akıl yürütme için 8
resimli hikâye kitabı kullanılmaktadır (Gençay, t.y.).
Programın İçeriği: Program, “gelişimsel geriliği olan
0-4 yaş arası çocuklar ve ailelerine yönelik erken
Uygulayıcılar: Öğretmenler, AÇEV uzmanları
çocukluk dönemi eğitimlerine yardımcı olmak
tarafından yürütülen dört haftalık eğitim seminerlerine
amacıyla geliştirilmiş eve dayalı bir erken eğitim
katılmaktadırlar. AÇEV usta eğitmenleri ve uzmanları,
programıdır”. Program, tüm çocukların (engellerine
kalite ve tutarlılığı sürdürmek için eğitmenlere etkin ve
rağmen) öğrenebileceği ve ebeveynlerin çocuklarının
sistematik bir şekilde saha içi destek ve denetim
ilk yıllarındaki ilk ve en önemli öğretmenleri olduğu
sağlarlar.
varsayımlarına dayanmaktadır. Küçük Adımlar
11.3.2. Baba Destek Programı (BADEP) Programı, diğer ülkelerden farklı olarak Türkiye'de
Hedef Grup: Hedef grup, 2-10 yaşları arasında çeşitli eğitim ortamlarında, erken çocukluk özel
çocukları olan okuma yazma bilen her eğitim eğitimcileri ve aileler ile iş birliği içinde
düzeyinden babalarolmakla birlikte, başlıca hedef uygulanmaktadır (Sucuoğlu, Sarıca, Bakkaloğlu ve
grubu İstanbul’a göç etmiş, düşük gelirli babalardır. Keçeli-Kaysılı, 2014).

Programın Amacı: BADEP, 1996 yılında AÇEP’i Kaynaklar/Materyaller: Program, beş gelişimsel


hazırlayan akademisyenler ve AÇEV uzmanları alanda ölçme, öğretim ve değerlendirme içeren 8 kitap
tarafından geliştirilmiştir. Program, “babaları çocuk setini içerir: iletişim, kaba motor, ince motor, alıcı dil
gelişimi konusunda bilgilendirip desteklemeyi ve çocuk ve kişisel /sosyal beceriler. Kitaplar, ev ortamında ev
eğitiminde ne denli önemli olduklarına dair malzemeleri ve oyuncaklarla birlikte bir gelişim kontrol
bilinçlendirmeyi amaçlar” (Atmaca Koçak, 2004). listesi (Kitap 8) ile çocuklarının gelişim alanlarındaki
performansını değerlendirmede ebeveynlere yol
Faaliyet Dönemi: AÇEV, 1996 yılında Baba Destek göstermek için tasarlanmıştır. Bu kontrol listesi, normal
Programı’nı başlatmıştır ve uygulanmaya devam olarak gelişen bir çocuğun ilk 4 yılında kazanması
etmektedir. beklenen becerileri içerir. Değerlendirmeyi, neyin
öğretileceğini, nasıl öğretileceğini ve çocuğun
Programın İçeriği: Program 2-2.5 saatlik 13 oturum ilerlemesinin nasıl değerlendirileceğini planlama izler.
boyunca sürmektedir. Gruplar, 15 kişiyle sınırlıdır. Tüm beceriler, yol gösterici örneklerle ayrıntılı olarak
Oturum başlıkları şunlardır: “Tanışma ve babanın rolü, açıklanmıştır (Sucuoğlu vd., 2014).
aile tutumları, dinleme ve anlatma, demokratik ilişki ve 11.3.4. Gelişimsel Destek Programı
empati, olumlu davranış geliştirme, sosyal ve duygusal Hedef Grup: 0-3 yaş arası gelişimsel gerilik gösteren,
gelişim, zihinsel gelişim, okul öncesi eğitim kurumu ile gelişimsel gerilik gösterme riski olan ve normal gelişim
ilişkiler ve ilköğretime hazırlık, bedensel ve cinsel gösteren bebekler ve çocuklar ve aileleri
gelişim, çocukla zaman geçirmek ve oyun, yaşam
zorlukları ve baba, çocuğun sorumluluk kazanması, Programın Amacı: “0-36 ay yaş grubundaki temelde
sağlıklı cinsel yaşam” (Şalcı, 2020). normal gelişim gösteren tüm bebek ve çocukların,
özelde ise gelişimsel gerilik gösteren, gelişimsel gerilik
Kaynaklar/Materyaller: Katılımcılara yazılı gösterme riski olan bebek ve çocukların tüm gelişimsel
materyaller sağlanır. alanlarda desteklenmesini amaçlamaktadır” (GEDEP,
2019).

Hicran PARLAT Sayfa 73


Faaliyet Dönemi: Program, 2014 yılında Prof. Dr. günü eğitim merkezine gelerek her hafta farklı bir konu
İbrahim H. Diken yöneticiliğindeki proje ekibi üzerine eğitim almakta ve öğrendiklerini hafta boyunca
tarafından oluşturulmuştur ve halen uygulanmaktadır. evlerinde çocuklarıyla uygulamaktadırlar. 0-18 Yaş
Bu proje, “Erasmus+ Programı kapsamında Avrupa Aile Eğitimi Programlarında “konu anlatımı, örnek
Komisyonu tarafından desteklenmektedir” (GEDEP, olay, soru-cevap, grup tartışması, beyin fırtınası” gibi
2019). yöntemler kullanılmaktadır (MEB, 2013, 2015).

Programın İçeriği: GEDEP, her beceriyi bir amaç  “0-3 yaş ile 3-6 yaş grubu programlarında, haftalık
olarak görür. Bu amaçları kazandırmaya yönelik ders saati 15 olan kurs toplam 210 saattir. 15 ders
etkinlikler, ebeveynler tarafından evde, uzmanlar saatinin 4 ders saati çocuk eğitim materyali çalışmaları,
tarafından kurumda ve ebeveynler uzmanlarla birlikte 8 ders saati ise uygulamalı ev ziyaretinden
hem evde hem de kurumda birlikte çalışarak oluşmaktadır. 3 ders saati ise haftanın
uygulayabilir. GEDEP’te her modül bir gelişim alanını değerlendirilmesi, bir sonraki haftanın planlanması
kapsamaktadır. Program, “bilişsel, iletişim, sosyal- şeklinde düzenlenmiştir” (MEB, 2013, 2015). Örneğin,
duygusal, motor ve öz bakım gelişim alanlarına ilişkin 3-6 Yaş Aile Programı’da yer alan bazı oturum
modülleri bir yaşına kadar olan süreçte üçer aylık konuları şunlardır: “Okul öncesi yaşlar ve ailenin
dönemler halinde, bir-üç yaş arası süreçte ise altışar önemi, çocuğu dinlemek, çocukta olumlu davranışları
aylık dönemler halinde” uygulamaktadır. Her modül, geliştirme, çocuğun sosyal ve duygusal gelişimi,
“(1) Amaçlar, (2) Bebeğinizin Yapabildikleri, (3) çocuğun zihinsel gelişimi, çocuğun bedensel ve cinsel
Bebeğinize Uygulayabileceğiniz Etkinlikler, (4) gelişimi, çocuğun öz bakım becerilerinin gelişimi,
Bebeğinizin Etkinlikleri Kolay Yapabilmesi İçin Neler çocuğun sağlığı ve dengeli beslenmesi ve çocuk
Yapabilirsiniz ve (5) Kullanabileceğiniz Yararlı Eşya hakları” (MEB, 2013). 
ve Durumlar” başlıklarından oluşmaktadır (Diken vd.,
2014). Kaynaklar/Materyaller: Kursa katılan ailelere; “aile
mektupları, bilgi yaprakları, çocuk etkinlik materyalleri
Kaynaklar/Materyaller:Ebeveynler, internet (0-3/3-6 yaş dönemi için)” gibi materyaller ücretsiz
adresinden ücretsiz üyelik başlatarakilgili modüllere olarak verilmektedir.
ulaşabilir.
11.3.5. Aile Eğitim Programı (0-18 Yaş) Uygulayıcılar:Hizmet içi eğitimi kapsamında
Hedef Grup: “Ülkenin genelinde öncelikle, sosyo- düzenlenen kurslardan Aile Eğitimi Kurs Programı (0-
kültürel ve ekonomik yönden olumsuz koşullarda ve 18 Yaş)Eğitici Eğitimi belgesi almış öğretmen,
risk altındaki aileler ve çocukları” (MEB, 2015). eğitimci, uzman ve usta öğreticiler tarafından
uygulanabilmektedir (MEB, 2015).
Programın Amacı: Program, “anne babalara çocuk
gelişimi ve eğitimi ve çocuk yetiştirme konularında Erken Müdahale Programlarına İlişkin
bilgi vererek, olumlu ebeveynlik becerilerini Araştırmalar
geliştirmek ve aile içi ilişkileri güçlendirmek yoluyla,
çocukların gelişimlerini desteklemeyi ve var olan Makale Adı: Olumlu ebeveyn davranışlarını artırmaya
potansiyellerini kullanmalarını sağlamayı” yönelik video-geri bildirimli müdahale programının
amaçlamaktadır (MEB, 2015). anne duyarlığı üzerindeki etkisinin Türkiye’de
incelenmesi
Faaliyet Dönemi: Program, 2012 yılı itibariyle
yürürlüğe konmuştur (MEB, 2015) ve halen Millî Yazar Adı: Nebi Sümer, İrem Metin Orta, Cansu
Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Alsancak Akbulut, Selin Salman Engin, Aylin İlden
Müdürlüğü tarafından uygulanmaktadır. Aileler, halk Koçkar ve meslektaşları
eğitimi merkezlerine başvurup programa
kaydolabilirler. Yayınlandığı Dergi: Sümer, N., Metin Orta, İ.,
Alsancak Akbulut, C., Salman Engin, S., İlden Koçkar,
Programın İçeriği: 0-18 yaş arası çocuk ve ergenlerin A. vd. (2020). Olumlu ebeveyn davranışlarını artırmaya
gelişim dönemleri esas alınarak oluşturulmuştur. Aile yönelik video-geri bildirimli müdahale programının
Eğitimi Programı, yaş aralıklarına göre şu alt anne duyarlığı üzerindeki etkisinin Türkiye’de
programlardan oluşmaktadır: “0-3 Yaş Aile Eğitimi incelenmesi. Türk Psikoloji Dergisi, 35(85), 100-116.
Kurs Programı, 3-6 Yaş Aile Eğitimi Kurs Programı, 7-
11 Yaş Aile Eğitimi Kurs Programı, 12-18 Yaş Aile Makale Türü: Araştırma makalesi
Eğitimi Kurs Programı” (MEB, 2015).
ÖZET
Programlar, 14 hafta sürmektedir.  Ev ziyaretleri ve
baba toplantıları sadece 0-3 ve 3-6 Yaş Aile Eğitimi
Programlarında yapılmaktadır. Aileler, haftanın bir

Hicran PARLAT Sayfa 74


Bu çalışmanın amacı, olumlu ebeveynliği geliştirmeye etkililiğini test etmek amacıyla her bir bağımsız
yönelik olan Video-Geri Bildirimli-Duyarlı Disiplin değişken ile tekrarlı ölçümler için varyans analizleri
Müdahale Programı’nın kültürel açıdan Türkiye’ye yapılmıştır.
uyarlanmış versiyonunun anne duyarlığı üzerindeki
etkisini incelemektir. Video-Geri bildirimli Duyarlı Sonuçlar, programın Türkiye'nin görece kolektivist
Disiplin Müdahale Programı, annelik duyarlığını (toplulukçu) kültüründe düşük-orta sosyo-ekonomik
geliştirmeyi amaçlayan bağlanma temelli bir düzeye sahip annelerinde anne duyarlığın artırmada
programdır ve çocukların mevcut ve olası etkili olduğunu göstermiştir. Ayrıca, ön-test
dışsallaştırma sorunlarını önlemek için özel bir odak değerlendirmesinde duyarlığı düşük olan 'risk
noktası olarak ebeveyn duyarlı disiplini içermektedir. grubunda' yer alan annelerin anne duyarlık puanlarının
Bu program, çocukların açık ve örtük sinyallerini fark zamanla önemli ölçüde arttığı ve kalan üç anne
etmeyi, onları doğru şekilde yorumlamayı ve son grubuna göre en fazla yarar sağladığı görülmüştür. Bu
olarak da hızlı yanıt vermeyi göstererek ebeveynlerin bulgu, kısa vadeli davranış odaklı erken müdahale
duyarlı yanıt verme yeteneğini geliştirmeyi programlarının daha yüksek ihtiyaç düzeyine sahip
amaçlamaktadır. Bu amaçla, programdaki kritik anne- gruplar üzerinde daha etkili olduğunu göstermektedir.
çocuk etkileşimlerini yakalamaya odaklanan Müdahale programındaki temalar (örn. Çocuğu anlama,
oturumlara “duyarlılık zincirleri” adı verilir. Her video duyarlık zinciri), annelerin çocuğun sözlü ve örtük
geri bildirim seansı, bu olumlu etkileşimleri artırmayı sinyallerini hemen ve uygun şekilde anlamasına ve
ve annelerin farkındalığını ve ebeveynlik yeterliliğini bunlara yanıt vermesine yardımcı olmuştur. Ek olarak,
geliştirmeyi hedeflemektedir. video kayıtları üzerindeki gözlemler, annenin dikkatini
çocuğun davranışlarına odaklamasına yardımcı
Araştırmacılar bu programı, Türkiye'nin çocuk olmuştur ve böylece annenin çocuğun deneyimlerini
yetiştirme bağlamını dikkate alarak uyarlamayı gözlemleme ve empati kurma becerisini artırmıştır.
amaçlamışlardır. Ebeveynliğin büyük kültürel Olumlu etkileşimlere odaklanan bu müdahale
farklılıklar gösterdiği ve programın başlangıçta programı, anneleri çocuklarına karşı daha duyarlı
geliştirildiği Hollandalı annelere kıyasla Türk nüfusu davranışlar sergilemeye teşvik etmiştir.
üzerinde aynı etkilere sahip olmayabileceği göz önüne
alındığında, kültürel açıdan duyarlı bir müdahale Makale Adı: Oyun Temelli Baba-Bebek Etkileşim
programı tasarlamak gereklidir. Örneğin, araştırmacılar Programı’nın baba ve bebek davranışları üzerindeki
Türk annelerin çocuklarıyla şarkı söylemeye alışkın etkisi
olmadıklarını belirtmişler ve bu nedenle bu görevi
oyuncak çay setiyle oynamayla değiştirmişlerdir. Yazar Adı: Esra Demir Öztürk ve Ayşe Bilgin Aksoy

Mevcut çalışma üç aşamadan oluşmuştur: (1) pilot Yayınlandığı Dergi: Demir Öztürk, E. ve Bilgin
çalışma ve müdahalenin uyarlanması, (2) müdahalenin Aksoy, A. (2020). Oyun Temelli Baba-Bebek Etkileşim
uygulanması ve (3) takip. Genel olarak, deney grubu Programı’nın baba ve bebek davranışları üzerindeki
için dört müdahale ve üç ölçümden (ön-test, son-test, etkisi. Eğitim ve Bilim, 45(201), 425-442.
takip) oluşan yedi ev ziyaret yapılmıştır; kontrol grubu
için sadece ön-test, son-test ve takip ölçümlerini içeren
üç ev ziyareti yapılmıştır. Çalışmaya, Ankara ve Makale Türü: Araştırma makalesi
İstanbul'dan görece daha düşük sosyo-ekonomik
duruma sahip 9-33 aylık çocukların anneleri (N=97) ÖZET
dahil edilmiştir.  Çalışma grubu rastgele kontrol ve
deney gruplarına ayrılmıştır. Deney grubundaki 59 Araştırmacılar, alanyazında baba-bebek etkileşimi,
anne ile duyarlık ve duyarlı disiplin konusunda dört etkileşimsel uygulama yöntemi ve ev tabanlı
tematik toplantı gerçekleştirilmiştir. Müdahale uygulamalarla ilgili sınırlı sayıda çalışmaya
oturumları aracılığıyla, annelere önceki oturumda rastladıklarını belirtmişlerdir. Bağımsız hareket
kaydedildikleri ve çocuklarıyla etkileşim kurdukları etmenin ilk işareti olan ilk adımlarını atan 12 ila 15
kısa videoları gösterilmiştir ve geri bildirim aylık bebekler ile babaları hakkında çok az araştırma
sağlanmıştır. Kontrol grubu ise 38 anneden oluşmuş ve vardır. Bu çalışma, baba-bebek etkileşimini ve bebeğin
anneler ile ön-test ve son-test arasında çocuk gelişimi gelişimini desteklemek için tasarlanan Oyun Temelli
ile ilgili dört telefon görüşmesi yapılmıştır. Anne Baba-Bebek Etkileşim Programının baba ve bebeklerin
duyarlığı, anne-çocuk etkileşimlerininin kaydedildiği davranışları üzerindeki etkilerini incelemeyi
video kayıtları kodlanarak "Ainsworth Duyarlık amaçlamaktadır.
Ölçeği" (Ainsworth, Bell ve Stayton, 1974) ile
değerlendirilmiştir. Annelerin duyarlı davranışları ve Bu araştırma, öntest- sontest kontrol gruplu deneysel
disipline yönelik tutumlar, "Duyarlık ve Duyarlı desende oluşturulmuştur. Araştırmanın çalışma
Disipline Yönelik Tutumlar Ölçeği" ile grubunu, sosyoekonomik yönden dezavantajlıve 12
değerlendirilmiştir (Bakermans-Kranenburg ve aylık normal gelişim gösteren bebeğe sahip 40 baba (20
vanIJzendoorn, 2003). Müdahale programının

Hicran PARLAT Sayfa 75


deney, 20 kontrol) oluşturmuştur. Bebeklerin merkezlerinin kurulmasının gerekliliğini
gelişimlerinin takibi için, “Denver II Gelişimsel belirtmişlerdir.
Tarama Testi”, baba ve bebek etkileşim davranışlarının
incelenmesinde ise “Baba-Çocuk Duygulanım, Yanıt Makale Adı: Aile İletişim Becerileri Psikoeğitim
Verme ve Meşguliyet Ölçeği” kullanılmıştır. Programının 5-6 Yaş çocukların sosyal duygusal
uyumuna etkisi
Ekolojik sistemler kuramına dayalı ve baba-bebek
etkileşimini geliştirmeyi amaçlayan Oyun Temelli Yazar Adı: Abdullah Atan ve Mustafa Buluş
Baba-Bebek Etkileşim Programı için önce alanyazın
taraması yapılmış, ardından babaların etkileşim Yayınlandığı Dergi: Atan, A. ve Buluş, M. (2018).
davranışlarını değerlendiren ölçekler dikkate alınarak Aile İletişim Becerileri Psikoeğitim Programının 5-6
mevcut aile eğitim programları incelenmiştir. Oyun Yaş çocukların sosyal duygusal uyumuna
Temelli Baba-Bebek Etkileşim Programındaki bebek etkisi. Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi
göstergeleri, Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB, 2013) Dergisi, 44, 213-230.
0-36 aylık çocuklara yönelik eğitim programı ışığında
hazırlanmıştır. Bebek gelişim göstergeleri
doğrultusunda baba-bebek etkileşimsel davranış Makale Türü: Araştırma makalesi
özellikleri belirlenmiş ve babalar için hedefler
oluşturulmuştur. Bebek gelişimi göstergelerini ve ÖZET
babalar için belirlenen hedefleri yerine getirmek için
çeşitli oyun etkinlikleri planlanmıştır. Program, üç Çocukların gelişim süreçlerindeki sosyal ve duygusal
aylık bir süre içinde toplam 12 oturum olmak üzere üç uyumlarının, tüm alanlardaki gelişimleri ile ilişkili
aşamada uygulanmıştır. İlk aşamada babalarla olduğu söylenebilir. Bu araştırmanın temel amacı,
tanışılarak program hakkında bilgi verilmiştir. “ebeveynlere etkili iletişim becerilerini kazandıracak
Etkinlikler ev merkezli olarak uygulanmıştır. Bu bir Aile İletişim Becerileri Psikoeğitim Programı
oturumlarda “baba ve bebek etkileşim davranış geliştirmek ve programın 5-6 yaşındaki çocukların
özellikleri, baba duyarlığı, katılımı, duygulanımı, sözel sosyal duygusal uyumları” üzerindeki etkisini
ifadelerde bulunma durumu, esneklik, sözel ifade incelemektir.
kullanma biçimleri ile gelişimsel oyunlar” yer almıştır.
Son aşamada ise değerlendirme oturumu yapılmış ve Araştırmada ön test-son test kontrol gruplu yarı
babalara bebeklerinin gelişimi hakkında öneriler deneysel desenkullanılmıştır. Katılımcılar tabakalı
sunulmuştur. Verilen analizinde, ise Mann Whitney U oransız örnekleme yöntemi ile belirlenmiştir.
testi, Bağımlı Örneklem t Testi ve Wilcoxon İşaretli Çalışmaya Denizli ilinin farklı bölgelerinden farklı
Sıralar testikullanılmıştır. sosyoekonomik düzeylere (düşük, orta ve yüksek)
sahip olduğu düşünülen gönüllü ebeveynler ile okul
Araştırma sonucunda, Oyun Temelli Baba-Bebek öncesi eğitim kurumlarına devam eden 5-6 yaş arası
Etkileşim Programı’nın “babaların öğretici-yanıtlayıcı çocukları katılmıştır. Bu aşamada 22 aile (11'i
olma davranışlarını artırdığı; olumsuz-müdahaleci deneysel, 11'i kontrol grubu) çalışmaya dahil edilmiştir.
davranışlarını azalttığı” bulunmuştur. Ayrıca, Verilerin toplanmasında “İletişim Becerileri Ölçeği” ve
babalardan toplanan verilere göre, programın “Sosyal Yetkinlik ve Davranış Değerlendirme-30
“bebeklerin duyarlı-yanıtlayıcı olma davranışlarını Ölçeği” kullanılmıştır. Hazırlanan programın amacı,
olumlu yönde artırdığı, bebeklerde olumsuz duygu “katılımcılara etkili iletişim becerileri hakkında bilgi,
durumlarını, zarar verici istenmeyen dokunmaları, beceri ve farkındalık kazandırmak ve böylece bu
saldırgan davranışları, oyuna ve etkileşime karşı yeterlikleri aile içinde iletişimi daha etkili ve sağlıklı
isteksizliği azalttığı ve babaların bebekleri ile olan hale getirmek için kullanmalarını sağlamaktır.”
karşılıklılık davranışlarını geliştirdiği” bulunmuştur. Program haftada bir gün olmak üzere toplam sekiz
Denver II Gelişimsel Tarama Testi’nde toplanan haftada uygulanmıştır. Verilerin analizinde deney ve
verilere göre ise, deney grubundaki bebeklerin kişisel- kontrol grubu puanları açısından anlamlı bir fark olup
sosyal alan, dil ve kaba motor alanda gelişimlerinde olmadığını incelemek amacıyla Mann Whitney Utesti
programın olumlu etkisi olduğu bulunmuştur. Bu kullanılmıştır.
bulgular ışığında araştırmacılar, yüksek öğretim
kurumları, yerel yönetimler, medya ve gönüllü Araştırmada öncelikle deney grubuna uygulanan
kuruluşların babalara danışmanlık hizmetleri sunmak programın partnerlerin etkili iletişim becerilerini
için işbirliği yapmalarını önermişlerdir. Ayrıca, sağlık artırdığı ve dolayısıyla etkililik açısından işlevsel
merkezlerindeki hemşirelere, ebelere ve çocuk gelişimi olduğu görülmüştür. İkinci olarak, programın
uzmanlarına bu konuda hizmet içi eğitim verilmesini ve uygulanmasının ardından deney grubundaki çocukların
ev temelli danışmanlık sağlanmasını önermişlerdir.  sosyal duygusal uyum düzeyinde anlamlı bir olumlu
Özellikle dezavantajlı ailelerin yaşadığı bölgelerde artış gösterdiği bulunmuştur. Bu sonuçlar Aile İletişim
ebeveynlere ve bebeklere eğitim programları ve Becerileri Psikoeğitim programının 5-6 yaş çocukların
uygulamaları sağlamak için çok amaçlı erken müdahale

Hicran PARLAT Sayfa 76


sosyal duygusal uyumunu olumlu faktörlü kovaryans analizi (ANCOVA) ve t testi
etkilediğinigöstermektedir. Araştırmacılar elde edilen kullanılmıştır.
sonuçlar açısından “eğitimcilere, danışmanlara,
psikologlara ve araştırmacılara önemli sorumluluklar Araştırma sonucunda, deney ve kontrol grubundaki
düştüğünü” belirtmişlerdir. Ayrıca, Sosyal Politika ve babaların çocuklarıyla ilişki düzeylerinde istatistiksel
Aile Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Yüksek olarak anlamlı farklılık olduğu belirlenmiştir. Baba
Öğretim Kurumu tarafından etkili iletişim becerileri Eğitim Programı’na katılan deney grubundaki
eğitim programlarının geliştirilmesi ve uygulanmasının babaların, eğitim almayan kontrol grubundaki babalara
“çiftlerin ve çift adaylarının bilgi, beceri ve göre çocukları ile olumlu ilişkilerinin arttığı,
farkındalıklarını artıracağını” belirtmişlerdir.  uyumsuzluk ve çatışma durumlarının ise azaldığı
bulunmuştur. Ayrıca, deney grubundaki babaların son
Makale Adı: Baba Eğitim Programı’nın baba-çocuk test ve kalıcılık testi puan ortalamaları arasında anlamlı
ilişkisine etkilerinin araştırılması farklılığın olmadığı, dolayısıyla da Baba Eğitim
Programı’nın etkisinin devam ettiği görülmüştür.
Yazar Adı: Halil Uzun ve Gülen Baran Araştırmadan elde edilen bu sonuçlar ışığında,
araştırmacılar bazı önerilerde bulunmuştur. Buna göre,
Yayınlandığı Dergi: Uzun, H. ve Baran, G. (2017). çocuklarla çalışan uzmanlar baba-çocuk ilişkisinin
Baba Eğitim Programı’nın baba-çocuk ilişkisine niteliğini artırmak için babaların katılımını içeren
etkilerinin araştırılması. Uluslararası Türkçe Edebiyat etkinlikler planlayabilirler. Hem okul içinde hem de
Kültür Eğitim Dergisi, 6(3), 1798-1817. dışında babaların katılabileceği eğitim faaliyetleri veya
saha gezileri gibi çocuklar üzerinde olumlu ve kalıcı
etkiler sağlayabilecek faaliyetler gerçekleştirebilirler.
Makale Türü: Araştırma makalesi Ayrıca, ebeveynler için broşür, poster, seminer,
konferans gibi aile katılımı aktiviteleri düzenlemeleri
ÖZET önerilmiştir.

Baba-çocuk ilişkisinin kalitesi, birçok alanda çocuğun Makale Adı: Erken müdahale programlarının erken
gelişimini desteklemesi açısından önemli bir yere çocukluk eğitimindeki rolü: Erken çocukluk eğitimine
sahiptir. Bu nedenle bu çalışmada, anaokuluna devam yapılan yatırım geleceğe yapılan yatırım mıdır?
eden çocuğu olan babalar için hazırlanan eğitim
programının baba-çocuk ilişkisine etkisinin incelenmesi Yazar Adı: Hatice Uysal ve Berrin Akman
amaçlanmıştır. Araştırma ön test-son test-kalıcılık testi
kontrol gruplu deneysel desende gerçekleştirilmiştir.
Araştırmanın çalışma grubunu, 40 deney ve 40 kontrol Yayınlandığı Dergi: Uysal, H. ve Akman, B. (2015).
grubu olmak üzere Kilis il merkezinde bağımsız Erken müdahale programlarının erken çocukluk
anaokullarına devam eden ve normal gelişim gösteren eğitimindeki rolü: Erken çocukluk eğitimine yapılan
toplam 80 çocuğun babaları oluşturmuştur. Deney yatırım geleceğe yapılan yatırım mıdır? TurkishStudies,
grubundaki babalara Baba Eğitim Programı 10(3), 1053-1068.
uygulanırken, kontrol grubundaki babalara ise herhangi
bir program uygulanmamıştır. Veri toplama aracı Makale Türü: Derleme makalesi
olarak, Çocuk Ebeveyn İlişki Ölçeği- Baba Formu
kullanılmıştır. ÖZET

Baba Eğitim Programı, ebeveyn ihtiyaç değerlendirme Erken çocukluk eğitiminde çocuklara daha iyi bir
formundan elde edilen sonuçların değerlendirilmesi ve gelecek sağlamak için çeşitli erken müdahale
yetişkin eğitimi programlarının incelenmesi ile programları uygulanmaktadır. Saptanan erken
oluşturulmuştur. Programda 12 oturum bulunmaktadır. müdahale programları görünüşte farklı amaçlara hizmet
Program, okul öncesi dönem çocuklarının gelişim ederken, genel olarak ülkedeki çocukların bütünsel
özellikleri, aile içi iletişim, okul öncesi dönemde gelişimini desteklemeyi amaçlamaktadır.Bu çalışmada
görülen olumsuz davranışlar ve bu davranışlarla baş erken müdahale programları çerçevesinde erken
etme, okul öncesi dönemde sosyal becerilerin çocukluk eğitimine yapılan yatırımın toplumsal, sosyal,
kazandırılması, okul öncesi dönemde çocuk oyunları, ekonomik ve politik önemi alanyazın ışığında
oyuncaklar ve çocuk kitapları gibi konulardan tartışılmıştır.
oluşmaktadır. Eğitimin daha verimli hale getirilmesi
için drama, rol oynama, küçük ve büyük grup Erken çocukluk döneminde uygulanan kaliteli
etkinlikleri, örnek olay gibi ebeveynlerin olabildiğince programlar ile risk altındaki çocukların yaşama
aktif olarak katılabilecekleri yöntemler kullanılmıştır. yaşıtlarıyla aynı çizgide başlaması sağlanmaktadır.
Babalar iki gruba ayrılmış ve her gruba haftada bir saat “HighScope Perry Erken Çocukluk Eğitimi Projesi”,
eğitim verilmesi planlanmıştır. Verilerin analizinde, tek “Abecedarian Projesi” ve “Chicago Çocuk-Aile

Hicran PARLAT Sayfa 77


Merkezleri Programı” gibi kaliteli erken müdahale incelemektir. Çalışmada yarı deneysel desenlerden Tek
programlarının, önleyici etkinliklerin uygulanması ve Grupta Ön Test- Son Test Modeli kullanılmıştır.
sosyal becerilerin öğretilmesi için ideal ortamlar Araştırma Bursa'da özel bir anaokulunda
sağladığı düşünülmektedir. Çocukları sosyal açıdan gerçekleştirilmiştir. Çalışma grubunu 3-6 yaş arası
güçlendirecek erken müdahale çalışmaları, gelecekte çocuğa sahip 74 ebeveyn oluşturmuştur. Veri toplama
sosyal düzenin korunması ve sosyal refahın aracı olarak “Aile Hayatı ve Çocuk Yetiştirme Tutumu
sürdürülmesinde büyük önem taşımaktadır. Ölçeği”, “Genel Sağlık Anketi–12”, “Güçler ve
Araştırmacılar, ülkelerin milyonlarca çocuğun yaşam Güçlükler Anketi”, “Memnuniyet Anketi”
kalitesini iyileştirmek, suç oranını düşürmek, kullanılmıştır. Anne babalara 8 hafta süren Olumlu
gelecekteki iş gücünü daha verimli hale getirmek ve Anne-Babalık Programı uygulanmıştır. Olumlu Anne-
ekonomiyi güçlendirmek için kaliteli erken çocukluk Babalık Eğitimi Programı’nın amacı, 0-12 yaş arasında
programlarına yatırım yapmaları gerektiğini çocuğu anne babaları, “çocuklarının gelişimini teşvik
belirtmektedir. Erken müdahale programlarına etmek, problemli davranışları azaltmak ve çocuğun
yapılacak yatırımlarla ilgili karar verme yetkisine sahip sağlığını tehlikeye atacak riskli durumları azaltmak ya
politikacılar, çıktıları somut olarak görmek da ortadan kaldırmak için” desteklemektir. Veriler t-
istemektedir. Erken müdahaleye yatırımın uzun vadeli testi analizi kullanılarak değerlendirilmiştir.
faydalarını bilmek önemli olsa da bu yatırımların kısa
vadeli faydaları daha fazla politikacıyı Araştırma sonucunda, Olumlu Anne-Babalık Eğitim
cesaretlendirmektedir. Bunun nedeni kısa vadede Programı’nın anne baba tutumlarını, ebeveynlerin ruh
iktidarda kalacak olan kişinin diğer seçim sürecinde sağlığı düzeyini değiştirmede etkili olduğu ve
yeniden iktidara gelmek için bu kısa vadeli faydaları çocukların problemli davranışlarını azalttığı
kullanmak isteyebilmesidir.Bu yüzden, politikacılar, bulunmuştur. Araştırmacı, örneklemin küçük olmasını,
çocukların ve toplumun sosyal, duygusal ve bilişsel çalışmanın kontrol grubunun olmamasını ve kalıcılık
kazanımlarının ekonomiye yansımalarını bilirlerse daha testinin uygulanmamasını araştırmanın sınırlılıkları
kolay karar verebilirler. arasında olduğunu belirterek gelecekteki
araştırmacılara programın bir kontrol grubu olan daha
Makale Adı: Olumlu Anne-Babalık Eğitimi büyük bir örneklemde uygulanarak kalıcılığının da
Programı’nın (PositiveParenting Program-Triple P) saptanmasını önermiştir.
ailenin ruh sağlığına etkisi
Sonuç olarak, bütün bu alanyazın göz önüne
Yazar Adı: Burcu Arkan alındığında, bir çocuğun hayatının ilk yıllarındaki
ilişkilerinin ve deneyimlerinin çocuğun bütün gelişimi
Yayınlandığı Dergi: Arkan, B. (2019). Olumlu Anne- üzerindeuzun vadeli etkileri olduğunu görmekteyiz. Bu
Babalık Eğitimi Programı’nın (PositiveParenting yüzden de erken müdahale, çocuk sağlığını ve refahını
Program-Triple P) ailenin ruh sağlığına etkisi. Bursa geliştirmek, ortaya çıkmakta olan yetkinlikleri
Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 32(1), artırmak, gelişimsel gecikmeleri en aza indirmek,
43-61. mevcut yetersizlikleri iyileştirmek ve uyarlanabilir
ebeveynliği ve genel aile işlevini teşvik etmek için çok
Makale Türü: Araştırma makalesi önem taşımaktadır.
Bölüm Özeti
ÖZET Bronfenbrenner’ın ekolojik sistemler kuramı, çocuk
gelişimine ilişkin sayısız faktörü keşfetmek ve anlamak
için ayrıntılı bir model sağlamaktadır. Ekolojik bakış
Ebeveynlik eğitim programları, dünyanın çeşitli açısı, bireysel özelliklerin ötesine bakmamıza ve erken
ülkelerinde erken çocukluk gelişimi ve eğitimini çocukluk döneminde gelişimi etkileyen daha geniş
desteklemek için farklı program modelleriyle faktörleri belirlememize olanak tanımaktadır.
uygulanmaktadır. En kapsamlı ebeveynlik programları Dolayısıyla, bir erken çocukluk müdahalesi tasarlarken
Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere ve Avustralya'da dikkate alınması gereken birçok odak alanı
yürütülmektedir. Araştırmacı, yaptığı alanyazın bulunmaktadır. Sadece çocuğa hedef alan müdahaleler
taraması ışığında, Olumlu Anne-Babalık Eğitimi yerine, aileleri ve toplumu da güçlendiren müdahale
Programı’nın aile ile iş birliği yapan, risk faktörlerini programları çok daha etkilidir.
azaltan, koruyucu faktörleri destekleyen,
multidisipliner bir yaklaşıma sahip ve uzun vadeli
sonuçlar sağlayan etkili bir ebeveyn eğitim programı Bir sorunun oluşma, devam etme veya şiddetlenme
olduğu sonucuna varmıştır.  olasılığını artıran özelliklere risk faktörleri denir; riskin
etkisini hafifleten ve/veya en aza indiren özellikler
koruyucu faktörler olarak adlandırılır (Jenson ve
Çalışmanın amacı, Olumlu Anne-Babalık Eğitin Fraser, 2015). Ekolojik sistemler birbiriyle ilişkili beş
Programı’nın Montessoriokuluna devam eden ortam katmanından oluşur. Bu katmanların her birinde
çocukların ebeveynlerinde ebeveyn tutumu, ebeveyn risk ve koruyucu faktörler mevcuttur.  Mikrosistem
ruh sağlığı ve çocuk davranışları üzerindeki etkisini

Hicran PARLAT Sayfa 78


düzeyinde, çocuk ve ebeveyn/bakım veren arasındaki duygusunun tam olarak gelişimi ve farklılıklara
yüksek kaliteli etkileşimler çok önemli bir koruyucu saygının kazandırılabileceği bir süreç olarak kabul
faktördür. Daha geniş bir düzeyde, mahallelerin ve edilebilir. Bu bakış açısıyla insan haklarının öncelikle
toplulukların etkisinin yanı sıra kültürel ve politik okullarda ve eğitim kurumlarında yaygınlaştırılmasının
etkilerin de çocukların gelişimi üzerinde derin bir etkisi gerekliliği vurgulanmış, böylelikle eğitimin
vardır. ayrımcılığın ortadan kaldırılmasındaki temel rol ve
görevine dikkat çekilmiştir.”
Anne-Çocuk Eğitim Programı, Baba Destek Programı,
Küçük Adımlar Eğitim Programı, Gelişimsel Destel “Bu sayede, çocuğu merkez alan bir anlayışla, özel
Programı, Aile Eğitimi Programı şu an ülkemizde eğitime gereksinim duyan her yaşta öğrencinin normal
uygulanmakta olan erken müdahale programları gelişim gösteren yaşıtları ile birlikte eğitim almasının
arasındadır. Bu programlar gibi yüksek kaliteli erken gerekliliğinin de altı çizilmiş, genel eğitim sisteminin
müdahale programları, çocukların bütünsel gelişimini bütünleştirici bir yönelimle düzenlenmesinin
desteklemekte, öğrenme durumlarındaki problemleri ayrımcılığa karşı mücadelede en etkili yol olduğu
azaltmakta ve çocuk-ebeveyn ilişkilerini vurgulanmıştır (Güneş, Aktaş, Konuk, Şahsuvaroğlu,
güçlendirmektedir. 2013).”

12. KAYNAŞTIRMA ARAŞTIRMALARI “Kaynaştırma / bütünleştirme yoluyla eğitim ise güncel


Giriş alanyazında; özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin
Özel eğitim alanı, hem kapsadığı alan hem de eğitimlerini, destek eğitim hizmetleri de sağlanarak
uygulamalarıyla tüm dünyada ve ülkemizde her geçen yetersizliği olmayan akranları ile birlikte resmi ve
gün daha da gelişmekte ve ilerlemektedir. Günümüzde özel; okulöncesi, ilköğretim, ortaöğretim ve yaygın
özel gereksinimli çocukların eğitiminde iki temel eğitim kurumlarında sürdürmeleri esasına dayanan
uygulama olduğu söylenebilir. Bunlardan biri özel eğitim uygulamaları olarak
çocukların normal gelişim gösteren akranları ile aynı tanımlanmaktadır (Özel Eğitim Hizmetleri
eğitim ortamlarında öğrenim görmesi Yönetmeliği, 2020).”
(kaynaştırma/bütünleştirme) diğeri ise engel türüne
göre (görme, işitme, zihin, ortopedik engelliler) veya Normalleştirme kavramı son yıllarda özel eğitime
üstün zekâ ve yetenekli çocuklar için açılmış olan özel gereksinim duyan bireyler için sosyal eğitim
eğitim okullarıdır. Özel gereksinimli çocuklara yönelik politikalarında baskın bir güç olmuştur. Günümüze
eğitim uygulamalarının ilk ama belki de en önemli yaklaştıkça ise, kaynaştırma eğitimi bütünleştirme
basamağı ise okul öncesi eğitim kurumlarıdır. Bu kavramının altında kalmaya başlamıştır. Her iki kavram
kurumlarda görev yapacak siz çocuk gelişimi birlikte her daim birbirine uymasa da özel gereksinimli
öğretmenleri/uzmanlarının özel gereksinimli bireylerin eğitimi konusunda hizmetler yaratmak için
öğrencilerin akranları ile birlikte eğitim görebilmeleri, yol gösterici ilkeler haline gelmiştir (Culham; Nind,
toplumsallaşabilmelerinde önemli bir rolü ve katkısı 2003).
vardır. Bu bölüm ise önce sizlere
(kaynaştırma/bütünleştirme) ile ilgili temel kavramların Alanyazında ilk zamanlarda “kaynaştırma”
açıklayacak sonra da siz çocuk gelişimi (integration) olarak adlandırılan bu kavram günümüzde
öğretmenleri/uzmanlarının ileri araştırmalar yerini “bütünleştirme” (inclusion) kavramına
yapabilmelerine ışık tutacak, yol gösterecek Dünya’dan bırakmaya başlamıştır (Eğitim Reformu Girişimi;
ve Türkiye’den derlenmiş araştırma örnekleri Tohum Otizm Vakfı, 2011). 
sunacaktır. Bu bölümün siz çocuk gelişimi bölümü
öğrencilerine ve konuya ilgi duyan tüm taraflara fayda Alanyazında, kaynaştırmanın tanımları incelendiğinde
sağlamasını temenni ediyor, iyi okumalar diliyorum. ortak yönler olmakla birlikte tek bir tanımdan
12.1. Kaynaştırma / Bütünleştirme Nedir? bahsedilmediği kolaylıkla görülebilir. Ancak bu
“Eşitlik kavramı, demokrasinin temel ilkelerinden tanımlar incelendiğinde “Bütünleştirme, sınıf
biridir. Eşitlik ilkesini herkese ulaştırmayı hedefleyerek öğretmeni ile işbirliği yapılarak uygun sınıf içi destek
hareket eden Birleşmiş Milletler, 1948 yılında hizmetlerin sağlanması yoluyla özel eğitime gereksinim
Türkiye’nin de dâhil olduğu taraf devletlerin imzası ile duyan bireylerin akranlarıyla birlikte genel eğitim
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni yayımlayarak sınıflarında tam zamanlı olarak eğitim almaları
eğitimde fırsat eşitliğine hak temelli bir yaklaşım anlamına gelmektedir” (Lewis,  Doorlag, 1999,
getirmiştir. Engelliliği bir farklılık olarak kabul eden bu Kargın, 2004; Eripek, 2007; Sucuoğlu, Kargın, 2008;
evrensel beyannamede, eğitim sistemlerinin insanlığın Batu, Kırcaali-İftar, 2009, Gökdere, 2012; Gezer, 2017,
gelişimine, temel özgürlüklere ve insan haklarına Şahsuvaroğlu, 2018,MEB, 2020, Saloviita, 2020).”
saygının güçlendirilmesine odaklanması gerektiği
vurgulanmıştır. Bir başka ifadeyle eğitim, ayrımcılığın “Herkes için kaliteli eğitim anlayışıyla giderek
önlenebilmesi, insanların var olan potansiyellerini en yaygınlaşan bütünleştirmeyle, her çocuğun akranlarıyla
üst düzeyde kullanabilmeleri, bireylerde onur ve değer birlikte ve onlarla eşit koşullarda eğitim alması ve

Hicran PARLAT Sayfa 79


yaşadıkları toplumun sosyal, kültürel, siyasal ve Okul öncesi eğitim ileriki yıllarda da ki yaşamda
ekonomik yaşamına etkin katılımları amaçlanır.” alınacak eğitimin de temelini oluşturur. Okul öncesi
dönemde alınan erken eğitim, ister normal gelişim
Alan yazın incelendiğinde özel eğitimin, tarihsel gösteren çocukların isterse özel gereksinimi olan
yolculuğu incelendiğinde ayrıştırılmış eğitimden çocukların temel eğitim dönemine daha kolay ve
zamanla birlikte eğitime doğru bir gelişim gösterdiğini uyumlu geçişlerini kolaylaştıracaktır. Aynı zamanda
söyleyebilmemiz mümkündür. okul öncesi dönemde alınan eğitim erken yaşlarda özel
Kaynaştırma/bütünleştirme uygulamalarının giderek bir durumun belirlenebilmesi, risklerin ve gelişimde
yaygınlaşmasıyla da özel gereksinimli bireyler için “en yolunda gitmeyen yönlerin yakalanabilmesi de
az kısıtlayıcı eğitim ortamı” ilkesinin kabul edilmesi, kolaylaştıracaktır (Yavuz 2005). Bu nedenle hem erken
benimsenmesi de bu gelişmeyi doğrular tanının yapılabilmesi, hem de erken tanıya bağlı olarak
niteliktedir. “En az kısıtlayıcı eğitim ortamıyla kaynaştırma eğitiminin başlaması için en sağlıklı
anlatılmak istenen de, öğrencinin ailesi, akranları ve dönem okul öncesi dönemidir (Çulhaoğlu-İmrak 2009).
okulun hayatına dâhil ettiği diğer sosyal çevre ile 12.2. Kaynaştırma Türleri
mümkün olduğunca birlikte olabileceği ve en iyi Kaynaştırma eğitimi uygulamaları üç şekilde
biçimde eğitim alabileceği ortamdır”. Özel yapılmaktadır. Bunlar; Tam zamanlı kaynaştırma, Yarı
gereksinimli bireylerin eğitim alabileceği ortamlar zamanlı kaynaştırma ve tersine kaynaştırma şeklindedir
alanyazında “en fazla kısıtlayıcı” ortamlardan “en az (MEB, 2016).
kısıtlayıcı”  ortamlara doğru sıralandığında “Yatılı Özel
Kaynaştırma Türleri
Eğitim Okulu” → “Gündüzlü Özel Eğitim Okulu” →
“Özel Eğitim Sınıfı” → “Yarı Zamanlı “Tam Zamanlı “Tam zamanlı kaynaştırma, özel gereksinimli
Kaynaştırma” → “Destek Eğitim Odası Destekli Kaynaştırma” öğrencilerin kaynaştırma uygulamaları ile
Kaynaştırma” → “Tam Zamanlı Kaynaştırma” olmak eğitimlerini normal gelişim gösteren yaşıtları ile
üzere sıralanabilir (Sucuoğlu, Kargın, 2008; Batu, İftar, beraber tam zamanlı olarak aynı sınıfta devam
etmeleridir” ( MEB, 2020).
2010).
“Yarı Zamanlı “Yarı zamanlı kaynaştırma eğitimi, özel
Toplum içerisinde bireylerin sosyalleşebilmesine, Kaynaştırma” gereksinimli bireyin başarabildiği derslerde
kültür aktarımına aracı olan eğitim, sadece normal normal gelişim gösteren bireylerle kaynaştırma
sınıfında eğitim aldığı, yalnız kaydının özel
gelişim gösteren bireyler için değil aynı zamanda özel sınıfta olduğu kaynaştırma uygulamalarıdır
gereksinimi olan bireylerin de toplumla (Batu, Kırcaali-iftar, 2005). Yarı zamanlı
bütünleşebilmesine sistemli ve olabilecek en erken kaynaştırma özel gereksinimli bireylerin bazı
zamanda olanak veren (Çetin, Çakmak, 2016) bir derslere normal gelişim gösteren yaşıtları ile
birlikte aynı sınıfta ortamında veya ders dışı
süreçtir. Ayrıca çocukların yaşamlarının temelini faaliyetlerde beraber bulunmalarıyla
oluşturan ve birçok beceriyi kazandıkları okul öncesi sağlanabilmektedir” (MEB, 2020).
eğitim döneminde de eğitim ortamlarının özel
gereksinimli çocuklara yönelik olarak düzenlenmesi, “Tersine “Tersine kaynaştırma uygulamaları özel eğitim
kendi yaşıtlarıyla aynı ortamda eğitim almalarını Kaynaştırma” okul ve kurumlarında normal gelişim gösteren
sağlayabilmek hem içinde bulundukları gelişim öğrencilerin, özel gereksinimli öğrencilerle aynı
sınıfta eğitim görmeleri ile ya da normal gelişim
dönemini hem de ileriki yaşamlarında yer içinde yer gösteren öğrenciler için özel eğitim okul ve
alacakları sosyal ortamlarda onlara önemli kazanımlar kurumlarının içinde ayrı sınıf açılması yoluyla
sağlayacaktır (Uçar, 2020). uygulanabilir. Normal gelişim gösteren
öğrenciler istekleri ile özellikle okul öncesi
eğitimde, yakınlarındaki kaynaştırma uygulaması
Aynı zamanda okul öncesi dönem sadece normal yapılan özel eğitim okul ve kurumlarında
gelişim gösteren çocukların değil aynı zamanda farklı açılacak sınıflara yerleştirilebilirler” (MEB,
2020).
nedenlerle özel gereksinimli olarak dünyaya gelen veya
sonradan özel gereksinimli olan ya da gelişimsel gerilik Tablo 12. 1: Kaynaştırma Türleri
için risk altında olan çocukların onlara sunulan 12.3. Kaynaştırma Destek Eğitim Hizmetleri
öğrenme fırsatları doğrultusunda yaşamlarında önemli
“Kaynaştırma eğitimi, sadece özel gereksinimli
gelişimsel kazançlar elde edebildikleri de bir dönemdir
öğrencinin genel eğitim sınıfına yerleştirilmesi
(Lerner, Lowenthal, Egan, 2003; Bruder, 2010;
anlamına gelmez. Kaynaştırma eğitiminin temel
Henninger, Gupta, Vinh, 2014; Bakkaloğlu, Yılmaz,
ilkelerinden biri genel eğitim sınıflarında eğitim gören
Altun-Könez, Yalçın, 2018).
özel gereksinimli öğrencilere ve öğretmenlerine özel
eğitim desteği sağlanmasıdır. Bu destek hizmetleri sınıf
Okul öncesi dönem gelişimin en hızlı olduğu 0-6 yaşta, içinde ve sınıf dışında sunulan hizmetler olarak ikiye
özel eğitime gereksinimi olan bireylerin tespiti ve erken ayrılabilir.”
yaşlarda özel gereksinim alanlarına en uygun özel
eğitim programlarına dâhil edilmeleri oldukça
Kaynaştırma Destek Özel Eğitim Hizmet Türleri
önemlidir.
(Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği, 2020).

Hicran PARLAT Sayfa 80


12.4. Kaynaştırtmanın Olumlu Etkileri Tablo 12.2: Kaynaştırmanın Olumlu Etkileri
Kaynaştırma eğitimi sadece özel gereksinimli Tablosu
öğrenciler için değil, aynı zamanda diğer öğrenciler,
öğretmenler ve öğrenci velileri için de olumlu etkilere (Kırcaali-İftar,1998; Brennan, 2005; Sucuoğlu, Kargın,
sahiptir. Aşağıdaki tabloda, bu etkiler özetlenmiştir. 2008; Özdemir,2010; İler, 2015; MEB, 2020).
Ayrıca kaynaştırmanın yukarıda bahsi geçen kişi ve
gruplar üzerinde ki olumlu etkilerine ilişkin Kaynaştırma kavramının ötesinde kapsayıcı eğitim son
araştırtmalar, Türkiye’de ve Dünyada yapılan yıllarda ülkemizde de çalışılan önemli bir konu alanı
kaynaştırma araştırmaları başlığı altında da olarak dikkat çekmektedir.  Kapsayıcı eğitim, bireysel
derlenmiştir. öğrenme farklılıkları,  cinsiyet temelli eşitsizlikler, 
“Kaynaştırmanın Olumlu Etkileri” göçmenler,  mülteciler,  sığınmacılar, kültürel ve
toplumsal çeşitlilikler gibi geniş bir konu alanında
“Özel Gereksinimli  Özel gereksinimli olmayan akranlarıyla incelenmektedir. (Çelik,  2017). Günümüzde kapsayıcı
Öğrenciye Etkisi” birlikte aynı ortamda bir arada yaşamayı, eğitim,  özel gereksinimi olsun ya da olmasın,  sosyal, 
arkadaşlık ve dostluk ilişkisi geliştirmelerine
katkı sağlar.
kültürel,  eğitimsel veyaşamsal olanaklara eşit düzeyde
erişimde güçlük yaşayan bütün çocukların, 
akranlarıyla birlikte kişisel gelişimlerini
 Diğer akranlarını gözleyerek yeni sosyal
beceri ve / veya toplumsal yaşam becerileri sağlayabilecek eğitim olanaklarından eşit şekilde
edinirler. Bu sayede de, toplum içinde yararlanması ve bu konudaki engellerin ortadan
yaşamaya hazırlık olacak nitelikte gerçek kaldırılmasına ilişkin bir süreci anlatmaktadır. 
yaşam deneyimleri kazanırlar. (Aktekin  vd.,  2017;  Çelik,  2017; UNESCO, 2005,
akt. Şimsek, Şahin vd.2020).  Kapsayıcı eğitimin üç
“Özel Gereksinimli  Özel gereksinimli bireyler hakkında
Olmayan başkalarının görüş ve tavsiyelerinden ziyade
temel gerekçesi olduğu belirtilmektedir; eğitimsel,
Öğrencilere Etkisi” daha gerçekçibir bakış açısı elde ederler. sosyal ve ekonomik. Kapsayıcı eğitim öğrencinin
yeteneğine ve ihtiyaçlarına göre farklılaştırılmış ve
 Kendilerinden farklı olana saygı duymayı, çeşitlendirilmiş öğretim imkânı tanıması eğitimsel
kendinden farklı olanı kabul etmeyi gerekçesidir; kapsayıcı eğitim modeli adil ve kapsayıcı
öğrenirler. bir toplum inşa etmek için zemin oluşturması sosyal
gerekçesidir ve öğrenci grupları için farklı okullar
 Kendilerini başkalarının yerine koyma açmak yerine farklı öğrencilerin bir arada olması daha
becerisini, empati (duygudaşlık) yapabilme az maliyet gerektirmesi ekonomik gerekçesidir.
becerilerinigeliştirirler.
Kapsayıcı eğitimin temel gerekçesi ayrımcılığı
“Sınıf
önlemektir (Aktekin, 2017).
 Sınıf ortamını ve öğretim programını
Öğretmenlerine sınıflarındaki öğrencilerin ihtiyaçlarına göre
Etkisi” düzenleyebilme becerisi kazanmakla birlikte Kaynaştırma İle İlgili Araştırmaları
yaratıcılıklarını da geliştirirler.

Bütünleştirme ve kaynaştırma uygulamalarının önemi


 Özel eğitim öğretmeni, rehber öğretmen,
diğer branş öğretmenleri ve özel düşünüldüğünde ülkemizde ve dünya da özel eğitim
gereksinimli çocuk ile çalışan (doktor, alanında kaynaştırma uygulamalarına yönelik birçok
psikiyatrist, fizyoterapist, dil ve konuşma araştırmanın yapılması doğaldır (Jack, 1974; Madden,
terapisti vb. gibi) gibi diğer uzmanlarla Slavin, 1983; Passe, Beattie, 1994; Sucuoğlu, 1996;
iletişim ve işbirliği kurma becerilerini
geliştirirler. Nizamoğlu, 2006; Önder, 2007; Güven Gürsel 2014;
Yılmaz, İnce, Kırımoğlu, 2020, Uçar, 2020).
“Özel Gereksinimli  Kendi çocuklarının ihtiyaçlarının aslında
Çocukların normal gelişim gösteren çocuklardan pek de Aşağıda ülkemizde kaynaştırma ve bütünleştirme ile
Ailelerine Etkisi” farklı olmadığını, ortak özelliklerinin çok
olduğunu fark ederler ve kendilerini
ilgili değişik örneklem gruplarıyla yapılmış 2015-2020
toplumdan daha az soyutlanmış hissederler. yılları arasında yapılan araştırmalar nitel araştırma
desenlerinden tarama modeli kullanılarak random
 Normal gelişim gösteren çocukların olarak seçilmiş ve elde edilen dokümanların
aileleriyle iletişimlerini geliştirirler ve bu incelenmesi ile raporlaştırılmıştır (Yıldırım, Şimşek,
sayede psikolojik destek alarak kabul 2006).
edildiklerine dair sonuçlarla karşılaşırlar.

“Özel Gereksinimli  Özel gereksinimli çocukların aileleriyle


Makale Adı: Beden Eğitimi ve Çocuk Gelişimi
Olmayan etkileşime girerek onlara katkı getirebilirler. Öğrencilerinin Bilişsel Esneklik ve Kaynaştırma
Çocukların Eğitimine Bakış Açıları
Ailelerine Etkisi”
 Çocuklarına bireysel farklılıkları ve
onlara saygı duymayı öğretme fırsatını elde Yazar Adı: Atike Yılmaz, Gonca İnce, Hüseyin
ederler.
Kırımoğlu

Hicran PARLAT Sayfa 81


Yayınlandığı Dergi: Yılmaz, A., İnce, G., Kırımoğlu, 2018 yılında tamamlanan,Çiftçi Tekinarslan,
H. (2020). Beden eğitimi ve çocuk gelişimi Sivrikaya, Keskin, Özlü, Uçar-Rasmussen
öğrencilerinin bilişsel esneklik ve kaynaştırma (2018) tarafından gerçekleştirilen bu araştırmada
eğitimine bakış açıları. Trakya Eğitim Dergisi, 10(1), Türkiye’nin farklı illerinde çocuğu kaynaştırma eğitimi
207-220-. alan 125 ebeveyn ile çalışmışlardır. Araştırmaya katılan
ebeveynlerin gereksinimlerini belirlemeyi
Makale Türü: Araştırma makalesi amaçlamışladır. Bu amaç doğrultusunda araştırmacılar;
çocuğu kaynaştırma eğitimi alan ailelerin
ÖZET gereksinimlerini belirleyebilmek için 2017 yılında
kendileri tarafından geliştirilen “Kaynaştırma Eğitimi
Alan Öğrencilerin Ailelerinin Gereksinimlerini
Araştırmacılar; (Yılmaz, İnce, Kırımoğlu 2020)’nun Belirleme Ölçeği” ni ve bu ölçekle birlikte de
yılında yaptıkları Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği ebeveynlerin eğitim durumlarını, yaşlarını, aylık gelir
Bölümü, Antrenörlük Eğitimi Bölümü ve Çocuk durumlarını, ailede bulunan çocuk sayısını,
Gelişimi öğrencilerinden oluşan 149 kişilik örneklem kaynaştırma öğrencisinin yaşını, cinsiyetini ve
grubunun bilişsel esneklik düzeyleri ile kaynaştırma yetersizlik türü gibi demografik bilgileri edinmek için
eğitimine yönelik bakış açıları arasındaki ilişki bazı de yine araştırmacılar tarafından geliştirilen
değişkenler açısından incelemişlerdir.Araştırmacılar, “Demografik Bilgi Formu” nu kullanmışlardır.
bu araştırmada araştırmaya katılan örneklem grubunun
demografik bilgilerini kendileri tarafından geliştirilen
“Kişisel Bilgi Formu ” ile kaynaştırma eğitimine Araştırma sonucunda, ebeveynlerin en fazla sosyal
yönelik bakış açılarını Aksüt, Battal, Yaldız tarafından destek gereksinimine ihtiyaç duydukları bulgusuna
2005 yılında alana kazandırılan “Kaynaştırma Eğitimi ulaşmışlardır. Bununla birlikte ebeveynlerin en fazla
Anketi” ile ve araştırmaya katılan öğrencilerin bilişsel çocuklarının sınıfındaki ve okulundaki diğer çocuklar
esneklik düzeylerini de 2012 yılında Gülüm ve Dağ ve anne-babaları tarafından kabul edilmeye
tarafından geliştirilen “Bilişsel Esneklik Envanteri” ile gereksinimleri olduğu, diğer ebeveynler ile bir araya
toplamışlardır. gelmeye ihtiyaç hissettikleri, kaynaştırma eğitimi
verilen ortamlarda ebeveynlerin sosyal
gereksinimlerinin karşılanması amacıyla düzenlemeler
Araştırma sonucunda araştırmaya katılan öğrencilerin yapılmasına ilişkin ihtiyaçlarında gerekliliği bulgusuna
bilişsel esneklik düzeyi arttıkça kaynaştırma eğitimine ulaşmışlardır.
yönelik görüşlerinin de pozitif yönde olduğu sonucuna
ulaşılmıştır.  Aynı araştırmada cinsiyet, yaş, okudukları
bölüm, ailede engelli bir yakını olma değişkenlerine Makale Adı: İlkokul Öğrencilerinin Kaynaştırma
göre anlamlı bir sonuca ulaşılamamıştır. Ancak alan Öğrencilerine Yönelik Sosyal Kabul Düzeylerinin
stajlarında kaynaştırma öğrencisi bulunan öğrencilerin, Belirlenmesi: Bir Karma Yöntem Çalışması
kaynaştırma eğitimine yönelik bakış açılarının olumlu
olduğuna ve yine aynı araştırmada kaynaştırma Yazar Adı: Osman Aktan, Yusuf Budak,  Atabekova
eğitimine yönelik bakış açısı ile bilişsel esneklik Baktygul Botabekovn
düzeylerinin birbirini pozitif yönde etkilediğine ilişkin
sonuçlara da ulaşılmıştır. Yayınlandığı Dergi: Aktan, O., Budak, Y.,
Botabekovna, A. B. (2019). İlkokul Öğrencilerinin
Makale Adı: Kaynaştırma Eğitimi Alan Öğrencilerin Kaynaştırma Öğrencilerine Yönelik Sosyal Kabul
Ebeveynlerinin Gereksinimlerinin Belirlenmesi Düzeylerinin Belirlenmesi: Bir Karma Yöntem
Çalışması. Elementary Education Online, 18(4).
Yazar Adı: İlknur Çiftçi Tekinarslan, Tuğba Sivrikaya,
Nesime Kübra Keskin, Özge Özlü, Meryem Uçar Makale Türü: Araştırma makalesi
Rasmussen
ÖZET
Yayınlandığı Dergi: Tekinarslan, İ. Ç., Sivrikaya, T.,
Keskin, N. K., Özlü, Ö.,Rasmussen, M. U. (2018). İlkokullarda öğrencilerinin sınıflarında yer alan
Kaynaştırma Eğitimi Alan Öğrencilerin Ebeveynlerinin kaynaştırma öğrencilerine yönelik sosyal kabul
Gereksinimlerinin Belirlenmesi. Elementary Education düzeylerini çeşitli değişkenler ışığında öğrenci
Online, 17(1). görüşleri bağlamında araştıran bu çalışma Aktan
Budak ve Botabekovna (2019) yılında Düzce’de
Makale Türü: Araştırma makalesi yapılmıştır. Araştırmacılar, araştırmanın nicel boyutu
için Siperstein (1980) tarafından geliştirilen ve Civelek
ÖZET (1990) tarafından Türkçe ’ye çevrilen “Sosyal Kabul
Ölçeği”nin yanısıra araştırmanın nitel boyutu içinde
kendileri tarafından geliştirilen  “Öğrenci Görüşme
Formu” ve “Akran Tercihi Formu”nu kullanmışlar ve

Hicran PARLAT Sayfa 82


araştırmalarını 275 kişilik bir örneklem grubundan elde Yazar Adı: Barış Esmer, Eyüp Yılmaz,  A. Melih
ettikleri veriler ile tamamlamışladır. Güneş,  Kürşat Tarım,  Burak Delican

Araştırma sonucunda; araştırmaya katılan öğrencilerin Yayınlandığı Dergi: Esmer, B., Yılmaz, E., Güneş, A.
özel gereksinimli bireylere sosyal kabul açısından M., Tarım, K., Delican, B. (2017). Sınıf
olumlu yaklaştığı sonucu ile birlikte kız öğrencilerin öğretmenlerinin kaynaştırma öğrencilerinin eğitimine
erkek öğrencilere göre özel gereksinimli öğrencileri ilişkin deneyimleri. Kastamonu Eğitim Dergisi, 25(4),
sosyal anlamda kabul düzeylerinin daha yüksek olduğu 1601-1618.
sonucuna ulaşmışlardır. Bununla birlikte, aile ve yakın
sosyal çevrelerinde ve sınıflarında özel gereksinimli Makale Türü: Araştırma makalesi
birey bulunan öğrencilerin özel gereksinimli bireylere
yönelik sosyal kabul düzeylerinin de aile ve yakın ÖZET
çevresinde ve sınıflarında özel gereksinimli birey
bulunmayan öğrencilere göre daha yüksek bir sosyal
kabul düzeyine sahip oldukları bulgusuna da Esmer, Yılmaz, Güneş, Tarım, Delican (2017) yılında
ulaşmışlardır. Ayrıca kaynaştırma öğrencilerinin yapılan bu araştırmada, araştırmacılar sınıf
sınıflarındaki akranları tarafından hem bireysel hem de öğretmenlerinin kaynaştırma öğrencilerinin
sosyal kabul görmedikleri de bulgusu da bu araştırmada eğitimlerinde karşılaştıkları güçlükleri kendi
elde edilen bir başka sonuç olarak karşımıza anlatılarına göre belirlemeyi amaçlamışlar ve toplamda
çıkmaktadır 10 öğretmenden yüz yüze yapılan görüşmelerle elde
ettikleri verileri kodlayarak araştırma sonucunda 22
kategori ve 8 temaya ulaşmışlardır.  Araştırma
Makale Adı: Okul Öncesi Kaynaştırma Sınıflarının sonucunda araştırmaya katılan öğretmenlerin
Kalitesi: Yordayıcı Değişkenler kaynaştırma eğitimine ilişkin tanımları,  fiziksel ve
zihinsel yetersizliği bulunan bireylerin öncelikle sınıfa
Yazar Adı: Hatice Bakkaloğlu, Bülbin Sucuoğlu, ardından topluma uyumunun kazandırılması olarak
Betül Yılmaz algıladıkları sonucuna ulaşılmıştır. Bu sonuçla birlikte
sınıf öğretmenleri kaynaştırma öğrencilerinin topluma
Yayınlandığı Dergi: Bakkaloğlu, H., Sucuoğlu, N. B., kazandırılması gerektiğini ve bu sayede de toplumsal
Yılmaz, B. (2019). Okul Öncesi Kaynaştırma ivme kazanılacağını da belirtmişlerdir. Araştırmaya
Sınıflarının Kalitesi: Yordayıcı Değişkenler. Eğitim ve katılan öğretmenler ayrıca kaynaştırma eğitimi süreci
Bilim, 44(199). ile ilgili olarak özel gereksinimli öğrenci boyutunda
çekingenlik, dışlanma, akran baskısı, hiperaktivite vb.
Makale Türü: Araştırma makalesi sorunlar yaşadıklarını ifade ederken ve öğretmen
boyutunda ise yeterince bilgi sahibi olamama,
ÖZET yetersizlik hissi, tükenmişlik hissi, müfredatı
yetiştirememe gibi pek çok başlıkta sorun yaşadıklarını
da ifade etmişlerdir.
Öğretmen Bilgi Formu”, “Öğrenci-Öğretmen İlişki
Ölçeği”, “Kaynaştırmaya İlişkin Görüşler Ölçeği” ve
“Yeterlik İndeksi” kullanılarak toplamda 47 okul Makale Adı: Sınıf Öğretmenlerinin Kaynaştırma
öncesi öğretmeninden veri toplanan Bakkaloğlu, Eğitimine İlişkin Görüşlerinin İncelenmesi
Sucuoğlu ve Yılmaz (2019) tarafından yapılan bu
araştırmada okul öncesi sınıflarının kalitesi ve okul Yazar Adı: Adile Değirmenci Kurt, Ekber Tomul
öncesi kaynaştırma sınıflarının kalitesini öğretmenlerin
görüşleri ve özel gereksinimli öğrencilerin özellikleri Yayınlandığı Dergi: Kurt, A. D., & Tomul, E. (2020).
bağlamında değerlendirmiştir. Sınıf Öğretmenlerinin Kaynaştırma Eğitimine İlişkin
Görüşlerinin İncelenmesi. Disiplinlerarası Eğitim
Araştırma sonucunda;  okul öncesi sınıfların mevcut Araştırmaları Dergisi, 4(7), 144-154.
kalitesinin yetersiz olduğu,  okul öncesi kaynaştırma
sınıflarının kalitesinin belirleyicilerinden birinin büyük Makale Türü: Araştırma makalesi
ölçüde öğretmenler olduğu,  öğretmenlerin
kaynaştırmaya ilişkin görüşleri ve eğitimlerinin ayrıca ÖZET
özel gereksinimli çocuklarla ilişkilerinin de
kaynaştırma sınıflarının genel kalitesini belirleyen en Temel eğitim düzeyinde görev yapan sınıf
önemli faktörler olduğu sonucuna ulaşılmıştır. öğretmenlerinin kaynaştırma eğitimine ilişkin
görüşlerinin belirlenmeye çalışıldığı Değirmenci-
Makale Adı: Sınıf Öğretmenlerinin Kaynaştırma Kurt, Tomul (2019) tarafından Antalya’da yapılan bu
Öğrencilerinin Eğitimine İlişkin Deneyimleri araştırma nitel araştırma yöntemlerinden olgu bilim ile
gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu bir

Hicran PARLAT Sayfa 83


devlet ilkokulunun sınıf öğretmenleri ve bu 7 Kargın, T. (2004). Kaynaştırma: Tanımı, gelişimi ve
öğretmenlerin önerdiği ve deneyimlerinden ilkeleri.
faydalanılabileceği düşünülen diğer sınıf
öğretmenlerinde oluşan bir grup oluşturmuştur. 8 Metin, Ş. (2016). “Türkiye’de okul öncesinde
Araştırmada katılımcıların kaynaştırma eğitimine kaynaştırmaya ilişkin yapılan çalışmaların
ilişkin görüşlerini almak amacıyla yarı yapılandırılmış incelenmesi”  Bayburt Eğitim Fakültesi Dergisi, 8(1),
görüşme sorularına dayanan katılımcı türüne uygun 146-172.
bireysel görüşme formları uygulanmıştır.
9 Rakap, S. (2017). “Okul öncesi dönemde kaynaştırma
Araştırma sonucunda,öğretmenlerin kaynaştırma eğitimi uygulamalarının desteklenmesinde doğal
eğitimine ilişkin kendilerini geliştirmek adına öğretim yaklaşımları.” Ankara Üniversitesi Eğitim
seminerlere, çalıştaylara katıldıkları, bireysel olarak Bilimleri Fakültesi Özel Eğitim Dergisi, 18(3), 471-
kendilerini daha donanımlı hale getirmeye 492. doi: 10.21565/ozelegitimdergisi.31966
çalıştıklarıyla okul veya okul dışında öğretmenlerin
birbirlerine destek vererek kaynaştırma eğitimi alan 10 Sucuoğlu, B. (2004). “Türkiye'de kaynaştırma
özel gereksinimli çocuğa eğitim ve destek götürme uygulamaları”: Yayınlar/Araştırmalar.
sürecinde yaşadıkları zorlukları aşmaya çalıştıkları
sonucuna ulaşılmıştır.Ayrıca kaynaştırma eğitiminde
öğretmenler ile diğer paydaşlar arasında yeterli 11 Öztürk, S. A. (2020). “Kaynaştırma Eğitimine
düzeyde işbirliğinin olmadığı, öğretmenlerin bu süreçte İlişkin Sosyal Bilgiler Alanında Yapılan Çalışmaların
hem kişisel hem de mesleki olarak çeşitli sorunlar İncelenmesi”. Journal of Innovative Research in Social
yaşadıkları, rehberlik servisleri ile de yeterli düzeyde Studies, 3(1), 70-89.
işbirliği içerisinde olamadıkları ve aile farkındalığının
ise bu süreçte çok yetersiz kaldığını ifade etmişlerdir. 12 Uyanık Balat, G., Şahsuvaroğlu, T. ve Açar, K.
(2011). “Kaynaştırma ile İlgili Yüksek Lisans-Doktora
EK Okuma Tezler Bibliyografisi ve Kaynaştırma Alanında Yapılan
Çalışmalar İndeksi 1989-2010. Ankara: Eğiten Kitap.
Kaynaştırma ve Bütünleştirme kavramlarını daha iyi Bölüm Özeti
anlayabilmek, daha iyi yorumlayabilmek adına aşağıda Bu bölümde, herkes için eşitlik ilkesinden
künyeleri verilen araştırma yayınlar çocuk gelişimi hareketlegünümüzde özel gereksinimli çocukların
bölümü öğrencilerine ve konuya ilgi duyan taraflara yol eğitiminde önemli bir yere sahip olan normal gelişim
gösterici niteliğindedir. gösteren akranları ile aynı eğitim ortamlarında öğrenim
1 “Eğitim Reformu Girişimi & Tohum Otizm Vakfı” görmesi (kaynaştırma/bütünleştirme) kavramlarının ne
(2011). Türkiye’de kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla anlama geldiğini ve herkese kaliteli eğitimin
eğitim: politika ve uygulama önerileri ulaşabilmesi ve herkesin eğitime erişebilmesi
anlayışının giderek yaygınlaşmasıyla yani
bütünleştirmeyle de, her çocuğun akranlarıyla birlikte
2 “Eğitim Reformu Girişimi & Tohum Otizm Vakfı”
ve onlarla eşit koşullarda eğitim alması ve yaşadıkları
(2011). “Türkiye’de kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla
toplumun sosyal, kültürel, siyasal ve ekonomik
eğitimin durumu”
yaşamına etkin katılımları açısından önemli olduğunu
öğrendik.
3 “Eğitim Reformu Girişimi & Tohum Otizm Vakfı”
(2011). “Kaynaştırma/bütünleştirmenin etkililiğini 13. ÇOCUK HAKLARI VE İLİŞKİLİ
artırmak için politika ve uygulama önerileri projesi, ARAŞTIRMALAR
kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla eğitimde dünyadan Giriş
ve Türkiye’den iyi örnekler. “
Bu bölümde çocuk hakları kavramı, Çocuk Hakları
Sözleşmesi, çocuk haklarının korunması ve izlenmesi
4 “Eğitim Reformu Girişimi & Tohum Otizm Vakfı” konuları ve konuyla ilgili araştırmalar ele alınacaktır. 
(2011). Kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla eğitim Çocuk gelişimi ile ilgili araştırmalar bölümünün
destek modeli kılavuzu. okunması çocuk hakları sözleşmesine niçin ihtiyaç
duyulduğu ile ilgili kavrayışı geliştirecektir. Kitaptaki
5 Gürgür, H., & Yazçayır, G. H. (2019). “Türkiye’de üçüncü bölümün gözden geçirilmesi erken çocukluk
Kaynaştırma Eğitimine Yönelik Öğretmenlerin dönemindeki gelişim özelliklerinin çocuk haklarına
Görüşlerine Odaklanılmış Lisansüstü Eğitim Tezlerinin nasıl yansıdığı konusundaki kavrayışı destekleyecektir.
Sentezlenmesi: Meta-Etnografik Bir Çalışma. Eğitimde Çocukların haklarından biride oyundur. Kitaptaki
Nitel Araştırmalar Dergisi, 7(2), 845-872.” yedinci bölümün gözden geçirilmesi çocukların oyun
hakkı ile ilgili farkındalığı desteklemesi açısından
6 “Engelsiz Türkiye İçin: Yolun Neresindeyiz?Mevcut önemli görülmektedir.
durum ve öneriler.”

Hicran PARLAT Sayfa 84


13.1. Çocuk Haklarının Tarihi 5. Çocuk yeteneklerini hemcinslerinin hizmetine
Çocuk hakları doğal hukuk açısından çocuğun bir insan adayacak bir ruh ve düşünce içinde yetiştirilmelidir
ve bakıma gereksininim duyan bir birey olarak sahip (Erbay, 2011).
olduğu hakları kapsamaktadır. Pozitif hukuk açısından
ise ise kanunlarda ve uluslararası sözleşmeler ve Cenevre Çocuk Hakları Bildirgesi’nde çocukların
kanunlarda tanımlanarak yasal olarak güvence altına sağlıklı ve normal bir gelişim göstermelerinin
alınmış hakları ifade etmektedir. Devletlerin çocuklarla desteklenmesi, beslenme ve tedavi ihtiyaçlarının
ilgili çeşitli konularda yasal düzenlemeler yapmaya giderilmesi, terk edilmiş ya da felakete uğramış
başlaması ile ailelerin çocuklarla ilgili konularda kendi çocukların korunması gibi ihmal ve istismar yaşayan
istedikleri kararları almalarını engellemiştir  (Akyüz, çocuklara destek sağlanması gerektiği belirtilmektedir.
2001). Ancak İkinci Dünya Savaşı’nın başlaması ile Milletler
Cemiyeti dağılmış ve söz konusu belgenin herhangi bir
Geçmişte biyolojik anne babaya ait bir mülk olarak yaptırımı kalmamıştır.
görülen ve tüm hakları anne ve baba tarafından 13.1.2. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Bildirgesi
belirlenen çocuklar bugün hakları sözleşme ile garanti (1959)
altına alınmış ve bu haklar çerçevesinde kendisine de İkinci Dünya Savaşı sona erdikten sonra Birleşmiş
katılım hakkı tanınmış olan bir birey olarak kabul Milletler’in kurulması çocuk hakları ile ilgili
edilmektedir (Serozan, 2005). Uluslararası ilerlemelerin de devam etmesine katkı sağlamıştır.
platformlarda çocuk hakları ve çocukların korunmasına Birleşmiş Milletler Sosyal Sorunlar Meclisi
yönelik bir örgüt yapılanması düşüncesi 1984 tarihinde oluşturularak çocukların korunması için çalışmalar
Jules Jeune tarafından belirtilmiştir (Tiryakioğlu, yapılmaya başlanmıştır. İlgili çalışmalarda Cenevre
1991). Süreç içerisinde çocuk hakları ile ilgili daha Çocuk Hakları Bildirisi genişletilmiş ve 3 Nisan 1950
kapsamlı çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Dünyada tarihinde yeniden düzenlenmiştir. Birleşmiş Milletler’e
çocuk haklarının Cenevre Çocuk Hakları Bildirgesi üye ilkelerin de değerlendirmeleri ile BM Genel
(1924), Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Bildirgesi Kurulu’nda 20 Kasım 1959 tarihinde Çocuk Hakları
(1959) ve Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Bildirgesi 54 madde olarak oy birliği ile kabul
Sözleşmesi (1989) olmak üzere üç temel belge ile edilmiştir (Akyüz, 1980; akt. Erbay, 2011).
düzenlendiği görülmektedir. 13.1.3. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları
13.1.1. Cenevre Çocuk Hakları Bildirgesi (1924) Sözleşmesi (1989)
Cenevre Çocuk Hakları Beyannamesi/Bildirgesi 1924 İnsanların bireysel, toplumsal, kültürel, ekonomik
yılında Milletlerarası Çocuklara Yardım Birliği özelliklerine bakılmaksızın insan olma özelliği
tarafından beş maddeden oluşan bu alanda kabul temelinde sahip olması gereken haklar farklı belgelerde
edilmiş ilk uluslararası yasal belgedir. Birinci Dünya dile getirilmiş fakat 10 Aralık 1948’de İnsan Hakları
Savaşının getirdiği yıkım ve devamındaki yoksulluk Evrensel Bildirgesi ile uluslararası hukuk alanına
çocukların daha özenli korunmasını ve ihtiyaçlarının taşınmıştır. Bu belgedeki haklar bir insan olarak çocuğu
önemsenmesini gerektirmiştir. İlk uluslararası kapsamakla birlikte gelişimsel özellikleri göz önüne
konferans ise Milletler Cemiyeti döneminde çocuk alınarak çocuk haklarına yönelik ayrı belgeler
ticaretine karşı Cenevre’de yapılmıştır (Serozan, 2005). düzenlenme gereksinimi duyulmuştur.  Bu belgelerden
Hazırlanan bildirgeye Milletler Cemiyeti üyesi tüm en kapsamlı olan ve uluslararası alanda kabul gören 20
ülkeler imza atmıştır. Türkiye’de ise 1928 yılında Kasım 1989’da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu
Mustafa Kemal Atatürk bu bildirgeyi imzalamıştır. tarafından kabul edilen Çocuk Hakları Sözleşmesidir
Bildirgede bulunan maddeler ise şu şekildedir: (Gülmez, 2001). Bu belge insan hakları temelinde
çocukların gelişim ve öğrenme durumları göz önünde
1. Çocuk bedensel ve ruhsal bakımdan doğal biçimde bulundurularak düzenlenmiş hakları kapsamaktadır
gelişmesine olanak sağlayacak koşullar içinde (Kurt, 2016).
bulundurulmalıdır.
Bu belge Birleşmiş Milletler genel kurulunda kabulü
2. Acıkan çocuk beslenmeli, hasta çocuk tedavi izleyen yıllarda pek çok ülke tarafından onaylanmakla
edilmeli, fikren geri kalmış çocuk eğitilmeli, yoldan birlikte ülkelerde yürürlüğe girme zamanları değişiklik
çıkmış çocuk yola getirilmeli, terk edilen çocuklar göstermektedir (Ishıgaki ve Lin, 1999). Sözleşmeyi
korunmalıdır. imzalamayan ülkeler de bulunmaktadır (Amerika,
Somali). Sözleşme ülkemiz tarafından 14 Eylül
3. Herhangi bir felaket anında öncelikle çocuğa yardım 1990’da imzalanmış ve Ocak 1995’te Bakanlar Kurulu
yapılmalıdır. tarafından onaylanarak yürürlüğe girmiştir (Dağ,
Doğan, Sazak ve Arica, 2015).  Sözleşme maddeleri
4. Çocuk hayatını kazanabilecek hale getirilmelidir ve çocuğun yüksek yararı, eşitlik-ayrım gözetmeme ve
her türlü ihmal ve istismara karşı korunmalıdır. çocuk katılımı şeklindeki ilkeler gözetilerek
yapılandırılmış olan (Erbay, 2013) 54 ana maddeden ve
bu maddeler içerisindeki alt maddelerden oluşmaktadır

Hicran PARLAT Sayfa 85


(UNICEF, 1998). Bu sözleşmedeki haklar yaşama ve fırsatının verilmesi karar alma becerilerini
gelişme (oyun, eğlenme, beslenme, bakım, sağlık, bilgi geliştirmenin yanı sıra demokratik vatandaş olmaları
edinme, din ve düşünce özgürlüğü…), korunma (ihmal, için temel oluşturmaktadır (Yüksel ve Yazıcı, 2019).
şiddet,istismar ve sömürüden korunma…) ve katılma Ancak araştırmalar öğretmenlerin çocukların katılım
( ailede, okulda, toplumda kendisi ile ilgili kararlarda hakkı konusundaki bilgilerinin sınırlı olduğunu ve sınıf
görüş belirtme, dernek kurma ve derneklere katılma içi uygulamalarda çocukların katılım hakkını yeterince
hakkı…) bağlamındaki hakları kapsamaktadır (Uğurlu gözetmediklerini ortaya koymaktadır (Tozduman
ve Aksoy, Gülsen, 2014). Sözleşmeyi yürürülüğe sokan Yaralı ve Güngör Aytar, 2017). Bu maddeyi bilmek
ülkeler çocuklarla ilgili politikalarını belirlerken erken çocukluk eğitimcileri sınıf ortamının
sözleşmeyi göz önünde bulundurmak durumundadırlar düzenlenmesi, etkinliklerin planlanması, günlük
(Karakaş ve Çevik, 2016). Sözleşmedeki 43. Madde rutinlerin belirlenmesi, sınıf kurallarının oluşturulması,
uyarınca Çocuk Hakları Komitesi kurularak taraf kitap seçimi vb çocukları doğrudan ilgilendiren
devletlerin sözleşmeyi imzalayarak üstlendikleri konularda bu hakkı daha fazla dikkate almalarına katkı
yükümlülükleri yerine getirme konusundaki durumun sağlayacaktır.
izlenmesi amaçlanmıştır. Madde 44 ise ülkelerin çocuk
hakları çerçevesindeki ilerlemelerini raporlaştırarak Madde 19 
belirli aralıklarla komiteye sunmasını gerekli
kılmaktadır (UNICEF, 1999). Genel olarak 1.Bu Sözleşme’ye Taraf Devletler, çocuğun ana–
değerlendirildiğinde Çocuk Hakları Sözleşmesinde yer babasının ya da onlardan yalnızca birinin, yasal vasi
alan maddeler aşağıdaki başlıklar altında toplanabilir: veya vasilerinin ya da bakımını üstlenen herhangi bir
kişinin yanında iken bedensel veya zihinsel saldırı,
 Taraf devletlerin hiçbir ayrım gözetmeksizin kendi şiddet veya suistimale, ihmal ya da ihmalkâr
ülke sınırları içerisindeki çocukların, eğitim, yaşam, muameleye, ırza geçme dahil her türlü istismar ve kötü
sağlık, kimlik haklarını gözetmesi ve güvence altına muameleye karşı korunması için; yasal, idari,
alması, toplumsal, eğitsel bütün önlemleri alırlar.

 Çocukların aile çocuk ilişkisi bağlamındaki haklarını 2. Bu tür koruyucu önlemler; burada tanımlanmış olan
koruma altına alması çocuklara kötü muamele olaylarının önlenmesi,
belirlenmesi, bildirilmesi, yetkili makama havale
 Çocukla ilgili kararlarda çocukların yüksek yararının edilmesi, soruşturulması, tedavisi ve izlenmesi için
gözetilmesi ve çocukların kendileri ile ilgili kararlara gerekli başkaca yöntemleri ve uygun olduğu takdirde
katılma hakkı adliyenin işe el koyması olduğu kadar durumun
gereklerine göre çocuğa ve onun bakımını üstlenen
kişilere, gereken desteği sağlamak amacı ile sosyal
 Yetişkinlerin ve çocukların çocuk haklarını bilme hak
programların düzenlenmesi için etkin usulleri de
ve sorumluluğu
içermelidir.

 Taraf devletlerin sözleşme maddelerine ilişkin görüş


Araştırmalar çocuk istismarının erken çocukluk yaş
bildirme hakkı ve sözleşmeyle üstlendikleri
aralığında daha sık görüldüğüne işaret etmektedir
yükümlülükleri belirli aralıklarla raporlandırma
(Pekdoğan ve Bozgün, 2018). Çocuğun barınma, giyim
gerekliliği
ve beslenme gibi temel ihtiyaçlarının karşılanmaması;
çocuğa gerekli sevgi ve ilginin gösterilmemesi,
Erken çocukluk eğitim kurumları ve bu kurumda başarısızlığı ile ilgilenilmemesi gibi çocuğun duygusal
çalışan tüm personelin çocuk hakları sözleşmesinde yer gelişimine zarar verebilecek türde davranışlar ihmal
alan içeriği bilmeleri önem taşımaktadır. Erken olarak değerlendirilmektedir (Child Welfare
çocukluk alanında çalışan öğretmen ve yöneticilerin Information Gateway, 2013). Bu sözleşme maddesini
çocuklarla çalışırken bu maddelerden bazılarını bilmek erken çocukluk eğitimcilerinin gerek aileler
özellikle dikkate almaları önem taşımaktadır. Bunlar gerekse kendi meslektaşlarının çocuklara karşı
aşağıda belirtilmiştir:  gerçekleştirdiği duygusal ve fiziksel istismar yada
ihmal durumlarına tepkisiz kalmayarak durumu
Madde 12. “Her çocuk, kendisini ilgilendiren herhangi yetkililere bildirmelerini sağlayacaktır.
bir konu ya da işlem sırasında görüşlerini serbestçe
ifade etme, görüşlerinin dikkate alınmasını isteme ve Madde 28.  “Taraf devletler çocuğun eğitim hakkını
katılma hakkına sahiptir” ibaresi yer almaktadır kabul ederler ve bu hakkın fırsat eşitliği temeli üzerinde
(UNICEF, 1998). Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları tedricen gerçekleştirilmesi görüşünü benimser.”
Komitesi genel politikaların belirlenmesinde, ailede,
medyada ve okulda çocuğun katılım hakkı için fırsat
Anayasamızın 42. maddesinde “İlköğretim; kız, erkek
yaratılmasının gerekliliğine vurgu yapmıştır (Erbay,
bütün vatandaşlar için zorunludur ve devlet okullarında
2013). Çocuklara kendileri ile ilgili kararlara katılım
parasızdır” ibaresi yer almaktadır. Bu madde  her

Hicran PARLAT Sayfa 86


vatandaşın asgari ve temel seviyede eğitim almalarını Madde 42. “Taraf devletler uygun ve etkili araçlar
zorunlu kılmaktadır (Güven, 2012). Eğitim hakkı ile kullanarak sözleşme hükümlerini yetişkinler kadar
ilgili güncel durum ise 2012 yılında TBMM’ye sunulan çocuklar tarafından öğrenilmesini taahhüt eder.”
ve 11.04.2012 tarihinde kabul edilerek 28261 sayılı
Resmi Gazetede yayımlanmış olan 4+4+4 şeklindeki Çocuk yaşadığı toplumdaki bireylerin, kurum ve
12 yıllık eğitime geçiştir (Akbaşlı ve Üredi, 2014). kuruluşların aldığı kararlardan etkilenmektedir. Bu
Eğitim süresinin artması eğitim hakkı açısından olumlu nedenle gerek çocuğun yakın çevresindeki bireylerin
bir gelişme olarak değerlendirilebilir. Ancak 0-6 yaş gerekse çocukla ilgili karar alan kurum ve
grubundaki çocukların zorunlu eğitim kapsamı dışında kuruluşlardaki yetkililerin çocuk hakları sözleşmesinin
tutulması eğitimde fırsat eşitliği açısından önemli bir içeriğini bilmeleri önem taşımaktadır. Sözleşme
sorundur. Erken çocukluk eğitimi ülkemizde zorunlu maddelerinin yaygın bir biçimde öğrenilmesini
eğitim kapsamında bulunmamaktadır. Bununla birlikte sağlamak Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları
araştırmalar erken çocukluk eğitimi alan çocukların Sözleşmesinin 42. maddesinde belirtilmiş olan
akademik, sosyal duygusal ve psikomotor açıdan bu yükümlülüklerdendir. Bu bağlamda ülkemizde çeşitli
eğitime katılamayan çocuklara göre avantaj elde bakanlıklar bünyesinde çocuk hakları ile ilgili
ettiklerini göstermektedir. Ayrıca eğitim ortamı, çalışmalar yapılmaktadır. Adalet Bakanlığı, İçişleri
öğretmen ve diğer personel, eğitim programı nitelikleri Bakanlığı Polis ve Jandarma teşkilatları, Sağlık
yüksek olan okul öncesi eğitim kurumlarına devam Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı bir yandan
eden çocukların devam etmeyen çocuklara göre daha bünyesindeki personele çocuk hakları sözleşmesini
fazla sosyal duygusal, eğitsel ve fiziksel kazanım elde tanıtmak için eğitimler vermekte bir yandan da
ettikleri bilinmektedir. Erken çocukluk eğitimcileri ve eğitilmiş olan bu personel ilgili diğer kişileri bu
yöneticileri tüm çocukları erken çocukluk eğitimine hakların ihlali durumlarına karşı eğitmektedir
dahil etmek için aileleri ikna ve bilgilendirme,  erken (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme:
çocukluk eğitim kurumları için finans sağlama, eğitim Ulusal ilk rapor, 1999; Çocuk Hakları 2. ve 3.  İzleme
politikalarında erken çocukluk eğitimine daha fazla yer Raporu 2001- 2006 dönemi).
vermeleri ve erken çocukluk eğitiminin zorunlu ve
parasız olması için yetkilileri ikna etme çabaları Madde Günümüzde çocuk haklarının içeriğinin kurum ve
28’i savunmaya dönük çabalardır. Ayrıca çocukların kuruluşlar tarafından gittikçe daha fazla bilinmesi ve
erken çocukluk eğitim kurumlarından maksimum önemsenmesi sonucu çocuklarla ilgili mekanların
faydayı sağlayabilmeleri için eğitim ortamlarının düzenlenmesinde çocuk haklarının dikkate alındığı
niteliğini arttırılması, programın gelişime uygun yol ve anlaşılmaktadır. Örneğin çocuk haklarının okuldaki
yöntemler kullanarak uygulaması, öğretmenlerin kendi eğitim ortam ve sürecine dahil edilmesi amacı ile 2003-
bilgi ve becerilerini güncelleme konusunda duyarlı 2004 eğitim-öğretim yılında UNICEF ve Milli Eğitim
olmaları önemlidir. Bakanlığı işbirliği çerçevesinde Çocuk Dostu Okul
tasarlama çalışmaları başlatılmıştır (Ordu, Çobanoğlu
Madde 31. “Taraf devletler çocuğun dinlenme, boş ve Ayvaz-Tuncel, 2017). Bununla birlikte yerel
zaman değerlendirme, oynama ve yaşına uygun düzeyde kentler tasarlanırken çocuğun katılım hakkı ve
eğlenme etkinliklerinde bulunma kültürel ve sanatsal yüksek yararı ile ilgili ilkelerin göz ardı edildiği
etkinliklere serbestçe katılma hakkını tanırlar.” söylenebilir (Özbay, 2019). Erken çocukluk
eğitimcileri sınıflarındaki çocukların  çocuk hakları
Oyun genellikle erken çocukluk eğitim programlarında konusundaki farkındalıklarını arttırmak için hikaye
yer alan bir öğe ve programın uygulanmasında kitapları, şarkılar ve oyunlardan yararlanmalıdır.
kullanılan bir yöntem olarak yer almaktadır.  Ancak Ayrıca öğretmenlerin sınıf içi uygulamalarda, eğitim
araştırmalar erken çocukluk eğitimi programlarının ortamının oluşturulmasında ve çocuklarla iletişimde
uygulanmasında oyunun sınırlı bir biçimde sergilediği davranışlar çocuk haklarını yansıtacak
kullanıldığına ve çocukların oyun haklarının yeterince nitelikte olmalıdır. Böylece çocuklar model alma
gözetilmediğine işaret etmektedir. Ayrıca çocuklara yoluyla çocuk haklarını benimseyebilir.
oyun süresi, oyun ortamı, oyun seçimi, oyun arkadaşı 13.2. Çocuk Haklarının İzlenmesi,
yeterince fırsat yaratılmamaktadır (Dereli ve Uludağ, Yaygınlaştırılması ve Korunması
2013; Küçükali, 2015; Tuğrul, Boz, Uludağ, Aslan, Çocuk hakları sözleşmesini imzalayan ve yürürlüğe
Çelik, Çapan, 2019). Çocuk Hakları Sözleşmesinin 31. sokan ülkelerin toplumun her kesimi bu haklar
Maddesini savunmak için öğretmenlerin ve konusunda bilgilendirmek, hak ihlali durumunda
yöneticilerin çocuklara daha fazla oyun olanağı gerekli önlemleri almak gibi sorumlulukları
yaratması, çocuklara oyun seçme özgürlüğü için fırsat bulunmaktadır. Ülkeler yerel ve ulusal düzeydeki
tanımaları ve programdaki kazanımlara oyun yoluyla kurum ve kuruluşlar aracılığı ile çocuk haklarını
ulaşmak gibi konularda daha fazla çaba sarf etmeleri yayma, izleme ve koruma kapsamında çalışmalar
gerekmektedir. yapmaktadırlar. Norveç’te çocuk hakları sözleşme
maddelerinin yürürlükteki etkisini arttırmak ve hak
ihlallerini önlemek, politika yapıcıları çocuk odaklı

Hicran PARLAT Sayfa 87


kararlar almaya ikna etmek ve idarenin aldığı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı çocukların
kararlarda çocuğun yüksek yararını gözetmesini korunması ile ilgili gerekli girişimlerde bulunur. Bu
sağlamak gibi çeşitli amaçlarla 1981 yılında çocuk kapsamda bakanlığın koordinasyonunda diğer tüm
ombudsmanlığını kurulmuştur. Dünyada çocuk bakanlıkların katılımı ile 2013-2017 yıllarını kapsayan
ombudsmanlığının ilk örneği olan bu uygulama daha “Türkiye Çocuk Hakları Strateji Belgesi düzenlenmiş
sonra pek çok ülke tarafından uygulamaya geçirilmiştir ve belge Çocuk Hakları İzleme ve Değerlendirme
(Mamur Işıkçı ve İnce, 2018). Ülkemizde ise Kurulu tarafından onaylanmıştır. Böylece çocuk
29.06.2012 tarihinde kabul edilip 28338 sayılı Resmi haklarının uygulanmasındaki etkililiğin arttırılması
Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Kamu hedeflenmiştir.
Denetçiliği” kurumu bünyesinde çocukların idarenin 13.3.2. TBMM Çocuk Hakları İzleme Komitesi
uygulamaları karşısında haklarını savunabilmeleri ve Komisyonda tüm siyasi partilerden temsilciler yer
görüşlerini ifade edebilmeleri için 22 Nisan 2014’te almaktadır ve komisyon 2008 yılından bu yana
çocuk internet sayfası açılmıştır. Ayrıca kadın ve çocuk etkindir. Komite üyeleri gündemdeki çocuk hakları ile
hakları alanında bir kamu denetçisi görev yapmaktadır ilgili durumları ve doğrudan kendilerine iletilen hak
(www.kdkcocuk.gov.tr). ihlallerini Türkiye Büyük Millet Meclisinde duyurma
13.3. Ülkemizde Çocuk Haklarının İzlenmesi ve ve duyarlılık oluşturmakla sorumludur. Çocuklar
Korunması komite bünyesindeki internet sayfasından yasama
TÜİK verilerine göre 2019 yılı itibari ile 83 milyon 154 organı üyeleri ile sorun ve görüşlerini
bin 997 kişilik Türkiye nüfusunun 22 milyon 876 bin paylaşabilmektedirler (Mamur Işıkçı, 2019).
798' sini çocuklar oluşturmaktadır. Milli Eğitim 13.3.3. İl Çocuk Hakları Komiteleri
Bakanlığı 2018-2019 eğitim öğretim yılında 5 yaş için Bu komiteler Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına
net okullaşma oranını %75 olarak belirtmiştir. Çocuk bağlıdır. 1999-2000 Ulusal çocuk kongresi kapsamında
İşgücü Araştırması (2019 yılı) verileri 5-17 yaş kurulan komiteler kongre bittikten sonra tüm illerde
grubunda 720, 000 çocuğun çalıştığını ve 5-11 yaş faaliyetlerini sürdürmeye devam etmiştir.
grubu çocukların toplam çalışan çocukların % 4’ünü 13.3.4. Ulusal Çocuk Forumları
oluşturduğu belirtilmektedir.  Ayrıca veriler bebek Her yıl 20 Kasım tarihinde ulusal düzeyde ulusal çocuk
ölüm hızlarının ve çocuk evliliklerinin düştüğünü forumları düzenlenmektedir. Bu forumların amacı
göstermektedir (TÜİK, 2020). Bu veriler genel olarak Çocuk hakları sözleşmesinin 42. Maddesine
değerlendirildiğinde ülkemizde çocukların haklarına dayanmaktadır. Bu madde de çocuk haklarının
ilişkin olumlu gelişmeler bulunduğunu ancak çocuk yetişkinler kadar çocuklar tarafından da bilinmesi
hakalrının korunması, izlenmesi ve yaygınlaştırılması gerektiği belirtilmektedir. Bu forumlarda çocuk katılımı
ile ilgili daha fazla çabaya gereksinim olduğunu ortaya hedeflenmekte ve çocukların kendi haklarını
koymaktadır. Çocuk haklarının izlenmesi, korunması bilmelerini hedefleyen eğitimler düzenlenmektedir
kapsamında hükümet düzeyinde, yerel yönetimler (Kurt, 2016).
düzeyinde ve diğer kamu ve özel kurum ve kuruluşlar
düzeyinde çeşitli çalışmalar yapılmaktadır. Ayrıca 13.3.5. Yerel Yönetimler Düzeyinde: Çocuk
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında ve çocuklarla ilgili Meclisleri
çeşitli  kanunlarla çocuk haklarının yasal güvence Çocuk meclislerinin amacı çocukların kent
altına alındığı görülmektedir. Bu bağlamda 5395 Sayılı yönetiminde daha fazla söz sahibi olmasıdır. Bu
Çocuk Koruma Kanunu ile “korunma ihtiyacı olan bağlamda kent yönetimleri içerisinde çocuk
veya suça sürüklenen çocukların korunmasına, meclislerinin kurulduğu görülmektedir. Ankara
haklarının ve esenliklerinin güvence altına alınmasına Büyükşehir Belediyesi Çocuk Meclisi örneği
ilişkin usûl ve esaslar” belirlenmiştir. Aşağıda Çocuk incelendiğinde bu meclisin çocuk katılımı konusunda
Haklarını koruma ve izleme çalışmalarını yürüten teşvik edici etkisi olduğu ancak mecliste alınan
kurum ve kuruluşlar yer alamaktadır: kararların uygulamadaki etkililiği sınırlı kaldığı
13.3.1. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı anlaşılmaktadır (Mamur Işıkçı, 2019). Ankara
Büyükşehir Belediyesi Çocuk Meclisi, 150 asil, 150
Sözleşme ile ilgili uygulamaların takibini yapmakla
yedek olmak üzere, 300 çocuktan oluşmakta ve bu
görevlendirilmiş olan ilk koordinatör kurum Sosyal
mecliste Eğitim Komisyonu, Basın Yayın Komisyonu,
Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel
Çocuk Hakları Komisyonu gibi çeşitli faaliyet
Müdürlüğü’dür. 03.06.2011 tarih ve 633 sayılı Kanun
kollarında komisyonlar bulunmaktadır (Mamur Işıkçı,
Hükmünde Kararname ile Aile ve Sosyal Politikalar
2019). Meclisin aldığı karar bazı kararlar şu şekildedir:
Bakanlığı kurulmuş ve Sosyal Hizmetler ve Çocuk
“Çocuk İşçiler sorununun çözümü için daha çok
Esirgeme Kurumunun çocuk hakları konusundaki
çalışma yapılması ve uymayanlara ceza verilmesi”;
görev ve yetkilerini devralmıştır. Bu yetki ve görevler
“Çocukların kültür sanatla ilgili çalışmalarını
bakanlığa bağlı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğünde
sergileyecekleri bir sokak belirlenmesi, buranın
toplanmıştır. 4 Nisan 2012 Çarşamba tarih ve 28254
çocuklara tahsis edilmesi” (08 Ocak 2017 Tarihli
sayılı Resmî Gazetede “Çocuk Hakları İzleme ve
3.Olağan Genel Kurul Kararları).
Değerlendirme Kurulu” Başbakanlık Genelgesi
yayınlanmış böylece ulusal ve yerel düzeyde eşgüdüm
ve denetim faaliyetleri güçlendirilmiştir.

Hicran PARLAT Sayfa 88


13.4. Üniversiteler Bağlamında: Çocuk Çalışmaları emniyet, eğitimin önemi ve teşvik edilmesi, sağlık,
Birimi spora teşvik, kamu yararına çalışan vakıf ve derneklere
İstanbul Bilgi Üniversitesi Çocuk Çalışmaları Birimi ait tanıtıcı, şiddeti önleme konusunda farkındalık
2007 yılından itibaren çocuk hakları alanında yaratıcı kamu spotları tüm televizyon kanallarında
çalışmalar yürütmektedir. Birim çocuk haklarının yayınlandığı belirtilmektedir. Ülkemizde aile ve
bilinmesini ve korunmasını sağlamak için öğretmenleri, çocukları bilgilendirme ve medyanın zararlı
çocukları, çocuklarla çalışan farklı disiplinlerdeki kişi etkilerinden koruma Radyo Televizyon Üst Kurulunun
ve kurumları ve karar vericileri güçlendirerek; (RÜTÜK) denetim ve sorumluluğundadır. Kurul bu
ülkemizdeki çocuk politikasının gelişimine katkı denetimi yaparken çocuk haklarını gözetmektedir.
sağlamayı hedeflediğini belirtmektedir (Çocuk Radyo ve televizyon üst kurulunun bu kapsamdaki
Çalışmaları, 2020). Bu birimde çeşitli projeler uygulamalarından bazıları şu şekildedir (Timisi, 2011):
yürütülerek çocukların kendi hakları konusundaki
farkındalıklarını desteklemek amaçlanmaktadır. İçeriği sınıflandırma ve uyarma: Yayınlanan programın
13.5. Çocuk Vakfı hangi yaş gurubuna hitap ettiği, şiddet, korku veya
Çocuk Vakfı 1990 yılında Mustafa Ruhi Şirin cinsellik gibi çocuklar için zararlı öğeler içerip
tarafından kurulmuştur. Vakfın çocuklarla ilgili sosyal içermediği akıllı işaretler olarak isimlendirilen işaretler
politikaların hazırlanması, yasaların çocuk hukuku ve aracılığı ile belirtilmektedir. Böylece çocukları zararlı
çocuk haklarıyla uyumlu duruma getirilmesi; güç içeriklerden korumak amaçlanmaktadır.
koşullardaki çocukların sorunlarının çözülmesine
yönelik önerilerin geliştirilmesi gibi konularda Farkındalık Yaratma: Çocukların medyadaki içeriğe
araştırmaları, sergileri, yayınları ve projeleri eleştirel bakabilmeleri önemlidir. RÜTÜK ve Milli
bulunmakta ve medyada çocuk haklarının savunulması Eğitim Bakanlığı işbirliği ile 2007 yılında "Medya
ile ilgili çalışmalar gerçekleştirmektedir. Vakıf Okuryazarlığı Projesi" yürütülmeye başlanmıştır. Proje
“Çocuğa ve çocuk onuruna saygı ile Çocuğu çocukların televizyon programlarına eleştirel bir gözle
ilgilendiren her konuda çocuğun görüşünün bakabilmelerini hedeflemektedir. Ayrıca Çocuk Vakfı
alınması” nı temel ilke olarak benimsediğini tarafından 2012 yılında başlatılan Çocuk ve Medya
belirtmektedir (http://www.cocukvakfi.org.tr/). Hareketi toplumun tüm kesimlerini medya konusunda
13.6. Çocuk Edebiyatı Ürünleri ve Çocuk Hakları uyarma, bilinçlendirme ve onların görüşlerini alma
Aleix Cabrera çocuk hakları ile ilgili resimli çocuk açısından önemli bir girişimdir. Çocuk ve Medya
kitapları (Kaybolan Renkler, Annem Babam Nerede, Hareketi projesi kapsamında 14-15 Kasım 2013
Ariyannanın Sihirli Kutusu …) çocukların haklarını tarihinde gerçekleştirilmiş olan Çocuk ve Medya
anlamalarına katkı sağlayacak yayınlar arasında Kongresine çocuklar delege olarak katılmış, sunu,
değerlendirilebilir. poster, fotoğraf gibi çeşitli etkinliklerle kongreye
13.7. Çocuk Hakları Kültür Sanat Derneği katılmış ve kongrede çocuk delegeler seçilmiştir.
Böylece çocuğun katılım hakkı açısından önemli bir
Dernek Uluslararası Çocuk Hakları Film Festivali ile
adım atılmıştır.
çocuk hakalrına dikkat çekmeyi hedeflemektedir. İlk
kez 2010 yılında Bursa’da düzenlenen festival bu yıl
çevrimiçi olarak düzenlenecektir. Festivalde her yıl Uyarma ve Duyarlılık Arttırma: Uyarma ve duyarlılık
çocuk hakları sözleşmesinin bir maddesi tema olarak arttırma kapsamında "İyi Uykular Çocuklar" isimli
ele alınmaktadır. Festival kapsamında film, sergi, proje ile çocukların belirli bir saatte uyumaları böylece
atölye, panel ve söyleşilerle tüm Türkiye’de ve geç saatteki zararlı içerikten korunmaları
uluslararası alanlarda çocuk hakları, hak ihlalleri ve hedeflenmiştir.
çözüm önerileri dile getirilmektedir
(https://www.cocukhaklarifilmfestivali.org/hakkimizda Görüş ve Öneri Bildirme: Medya kanalları iletişim
). merkezleri aracılığı ile izleyici görüşlerini (beğeni,
13.8. Medya ve Çocuk Haklarının Korunması şikâyet) kabul etmekte ve bu görüşler medya
Günümüzde medya çocukların yaşamında önemli bir politikalarının düzenlenmesinde dikkate alınmaktadır.
yere sahiptir. Ailelerin, öğretmenleri, medya sahipleri
ve çalışanlarının medya ile ilgili kararlar verirken Günümüzde görsel ve basılı medya çocuk hakları ile
çocuğun yüksek yararını gözetmeleri önem ilgili haberler yansıtılarak hak ihlalleri konusunda
taşımaktadır. Ayrıca yazılı ve görsel medya araçları ile duyarlılık oluşturulmasına ve bu konudaki yasal
Çocuk Haklarına Dair Sözleşmenin 46. Maddesi yaptırımların izlemesine katkı sağlamaktadır.
kapsamında çocuk hakları ile ilgili raporları yayma
konusunda fırsatlar sağlanmalıdır (Müftü, 2011). Medyada çocuk hakları ihlalleri;
Çocuk Hakları Sözleşmsi 4. ve 5. izleme raporunda
Dehşet evi! Eşi ile 4 çocuğunu kemer ve sopayla
çocuk hakları ile igili bilinç ve farkındalık oluşturmak dövdü(http://www.gazetevatan.com/dehset-evi- esi-ile-4-cocugunu-
amacı ile 4 kamu spotu tavsiye kararı alındığı kemer-ve-sopayla-dovdu-1342882-gundem/)
belirtilmektedir (Çocuk Hakları Sözleşmesi Ülke
Raporları, 2020).  Ayrıca madde bağımlılığı, trafikte

Hicran PARLAT Sayfa 89


durumlarında gerek çocuklara, gerek ailelere rehberlik
etmeleri ve ilgili kurum ve yetkililerle iletişime geçerek
Yüzme Öğretmeninin 5 Yaşındaki Çocuğa Cinsel İstismar Davası
durumu bildirmeleri önem taşımaktadır. Bunu
Başladı (https://www.sabah.com.tr/yasam/2019/12/17/yuzme-
ogretmeninin-5-yasindaki-cocuga-cinsel-istismar-davasi-basladi) yapabilmeleri çocuk gelişimi ile birlikte çocuk hakları
ile ilgili bilgi sahibi olmalarını gerekli kılmaktadır. Bu
Uşak’taki Sevgi Evleri Cinsel İstismar Davası Yarın bilgiler onların çocuk haklarının medyada, ailede ya da
Görülecek (https://www.birgun.net/haber/usak-taki-sevgi-evleri- okullarda ihmal edildiği durumlara karşı çocukları
cinsel-istismar-davasi-yarin-gorulecek-252493) savunabilmelerini sağlayacaktır. Bu bağlamdaki temel
referans noktası çocuk hakları konusundaki yasal
Okula gönderilmeyen çocuklar aileden alındı düzenlemeler ve bu düzenlemeleri yürüten kurum ve
(https://www.sozcu.com.tr/2019/gundem/okula-gonderilmeyen-
kuruluşlar konusundaki bilgiler olmalıdır. Aşağıda
cocuklar-aileden-alindi-4650233/)
çocuk hakları ihlali içeren durumlar örneklendirilmiştir:
Çocuklara Hırsızlık Yaptırdığı İleri Sürülen Şüpheli
Tutuklandı(https://www.haberturk.com/kirsehir-haberleri/78465823-  Çocuk işçiliği (15 yaşından küçük çocukların gelir
cocuklara-hirsizlik-yaptirdigi-ileri-surulen-supheli-tutuklandi) veya aile bütçesine fayda amacı ile evde veya sokakta
Yukarıda 21. Yüzyılda gazetelere yansıyan bazı haber çalıştırılması)
başlıklarına yer verilmiştir. Bu haber içerikleri çocuk
ihmal ve istismar durumlarını yansıtan ve ihmal ve  Çocuğun olumsuz medya (internet ortamında, 
istismarın çocuklar için güvenilir olduğu kabul edilen televizyonda veya basılı medya)  içeriğine maruz
ev ve okul gibi ortamlarda, en güvendikleri insanlar kalması
tarafından gerçekleşebileceğini gözler önüne
sermektedir. Öte yandan bu haber başlıkları çocuk  Çocuğun fiziksel veya duygusal istismara maruz
ihmal ve istismar durumlarının yasal olarak takip kalması
edildiğini de göstermektedir.
 Çocuğun aile tarafından ihmal edilmesi
Günümüzde “sosyal medya ebeveynleri “daha
doğmadan önce çocuklarını medyada adımlatmakta ve
“çocuklarınunutulma hakkını”ihlal etmektedirler.  Çocuğa karşı kötü muamelede bulunulması
Çocuğa sormadan onun özel fotoğraflarını,
özelliklerini, yaşantısını medyada paylaşmaktadırlar.  Çocuğun sosyo ekonomik durum, cinsiyet, ulus vb.
Aileler bu paylaşımları sosyal duygusal kazanımlar için gibi özelliklerinden dolayı ayrımcılığa maruz kalması
ya da maddi kazanımlar için
gerçekleştirebilmektedirler. Bu paylaşımların  Çocuğun yetişkinler tarafından suça teşvik adilmmesi
çocukların ya da ebeveynlerden birinin şikayeti ile
yargıya taşındığı örnekler mevcuttur (Yavuz, 2020).  Çocuğun özel yaşantısının ve görüntülerinin aile veya
Ancak gerekçesi ne olursa olsun bu paylaşımlar öğretmenler tarafından sosyal medyada ifşa edilmes
çocuğun kimliğinin bir parçası haline gelmekte ve her
hangi bir zamanda karşısına çıkabilmektedir.  Ailelerin
bu davranışları çocuğun yüksek yararı, katılım hakkı,  Çocuğun çeşitli nedenlerle okula gönderilmemesi
mahremiyet gibi haklarının ihlali olarak
değerlendirilmelidir. Alan yazında yapılan çalışmalarda da öğretmenlerin
çocukların korunması, yaşanan bir ihmal-istismar
Genel olarak değerlendirildiğinde geçmişten günümüze durumunda yetkililere bildirim yapılması ve ailelerin
çocuk hakları alanında kayda değer ilerlemeler bilinçlendirilmesi konularında büyük sorumluluklar
kaydedildiği söylenebilir. Ancak günümüzde de düştüğü belirtilmektedir (Taşkın, Erdemli ve Güner
çocuklara karşı kötü muamele durumları Demir, 2019; Webb ve Vulliamy, 2001). Ayrıca Türk
yaşanmaktadır. Kötü muamelenin yol açtığı deneyimler Ceza Kanunu’nun 279. Maddesi gereğince kamu
çocukların gelişimlerini olumsuz etkileyerek sağlıklı görevlilerinin çocukların yaşadığı herhangi bir ihmal-
yetişkinler olabilmelerinin önünde engel istismar vakasını öğrendikleri zaman yetkililere
oluşturmaktadır. Dünya sağlık örgütüne göre olumsuz bildirmedikleri durumlarda altı ay ile iki yıl arasında
deneyimlerin yol açtığı stres beyin gelişimini, sinir ceza alacağı belirtilmektedir (İnsan Hakları Derneği
sistemini, bağışıklık sistemini olumsuz etkilemekte ve Bülteni, 2008).
fiziksel, davranışsal ve zihinsel risk oluşturmaktadır
(WHO, 2020). Bu nedenle çocuk haklarının korunması Eğitimcilerin çocuk ihmali ve istismarı konusunda
ve savunulması önem taşımaktadır. Erken çocukluk yapabilecekleri bir takım uygulamalar da
eğitimcileri eğitim ve bakımını açısındanaile bulunmaktadır. İnsan Hakları Derneği (2008)
üyelerinden sonra çocukların karşılaştığı ve yakın tarafından bu uygulamalar aşağıdaki şekilde
iletişimde bulunduğu yetişkinlerdir. Bu nedenle önerilmiştir;
çocukların karşılaşabilecekleri ihmal ve istismar

Hicran PARLAT Sayfa 90


Ebeveynlerin okula davet edilerek çocuklarla Uygulama: çocuklar daire şeklinde otururlar. Dairenin
etkileşimde bulunmalarının sağlanması ortasına konulan sandalyeye bir çocuk oturur. Çocuk
kendine ait bir özelliği belirtir. Örn: pembeyi sever,
Çocuklara sınıf içi ve dışında olumlu davranışları ablası vardır gibi. Bu çocukla aynı özelliklere sahip
öğrenebilecekleri bir rol model olunması çocuklar sırası ile çocuğun yanına geçerek bir
sandalyeye oturur. Ortadaki çocuklarla ortak özelliği
Okulda net ve tutarlı davranış kalıplarının olmayan çocuklar sırası ile ortaya geçerek ve
oluşturulması kendilerine ait bir özellik belirtirler. Oyun bu şekilde
devam eder.
Yardımseverlik faaliyetlerinin arttırılmasına yönelik
olarak toplum temelli etkinliklerin düzenlenmesi ve Etkinlik Adı: Ben kimim?
bölgede yaşayan insanların bu faaliyetlere davet
edilerek katkıda bulunmalarının sağlanması Uygulama: Çocuklarırn kendi özelliklerini tanıttıkları
bir kitap hazırlamalarına rehberlik edilir. Kitapta
Okullarda verilen eğitim ve yönlendirme faaliyetleri çocuğun resimleri, sevdiği şarkılar veya belirtmek
arasında ALO 183- Sosyal Destek Hattı’nın da istediği diğer özellikleri ve ilgili resimler yapıştırılır.
öğretilmesi büyük önem arz etmektedir. Aile, Çalışma
ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı olarak çalışan Etkinlik Adı: İstek çemberi
bu birim aile, çocuk, kadın, yaşlı, engelli, şehit
yakınları ile birlikte gazi ve gazi yakınlarına hizmet Sizler çocuksunuz. Ama başka canlılar ve nesneler de
sunmaktadır. Bu birim yaşanan ihmal, istismar ve var. Bunlardan birini seçerek olsaydım … olurdum
şiddet olaylarını bulunulan ilde görevli Acil Müdahale çünkü …şeklinde görüşlerinizi bizimle paylaşır
Ekip Sorumlusuna ve/veya kolluk kuvvetlerine mısınız? şeklinde açıklama yapılır.
bildirmektedir. İlgili birimler vakayı değerlendirerek
emniyet veya jandarma birimlerinin de desteğiyle Öğretmen bir örnek verir: Ben bir arı olsaydım ... bal
müdahale edilmesi sağlamaktadır. Ayrıca okullarda arısı olurdum çünkü yaptıkları ballar çok lezzetli. Uçak
öğretmenler çocukların çocuk hakları konusundaki olmak isterdim çünkü uçaklar çok yükseklere
farkındalıklarını desteklemeli, her zaman kendisine çıkabiliyorlar.
öğretmenine güvenebileceği mesajını vermelidir.
Okulda gerçekleştirilecek etkinlikler aracılığı ile Türkiye'de Çocuk Hakları İle İlgili Yapılan
çocukların kendi hakları konusundaki farkındalıklarının Araştırmalar
arttırılabilir.
Literatürde çocuk haklarına ilişkin görüşler (aile,
Erken Çocuklukta çocuk hakları bağlamında yer öğretmen, yönetici), çocuk haklarının ülkemizdeki
alabilecek konular ve yapılabilecek uygulama durumu ve çocuk haklarının öğretimi konularının
örnekleri: araştırma konuları arasında yer aldığı görülmektedir.

Okul öncesi ve ilköğretim düzeyinde çocuk hakları Makale Adı: Sınıf öğretmeni adaylarının çocuk
öğretiminde aşağıdaki konulara yer verilebilir (ABC haklarına yönelik tutumlarının kültürlerarası duyarlılık
Teaching Human Rights, 2004): düzeyi bağlamında incelenmesi

 Güven ve sosyal saygı Yazar Adı: Erdem HAREKET, Serhat ALTIOK

 Çatışma çözümü Yayınlandığı Dergi: Hareket, E. ve Altıok, S. (2020).


Sınıf Öğretmeni Adaylarının Çocuk Haklarına Yönelik
 Ayrımcılıkla yüzleşme Tutumlarının Kültürlerarası Duyarlılık Düzeyi
Bağlamında İncelenmesi. Anemon Muş Alparslan
 Benzerlik ve farklılıkları kabul etme Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 8(3), 689-698.

 Güven ve benlik saygısını destekleme Makale Türü: Araştırma makalesi

Aşağıda bu konu başlıkları temelinde bazı örnek ÖZET


uygulamalara yer verilmiştir (ABC Teaching Human
Rights, 2004): Bu çalışmada, öğretmen adaylarının kültürlerarası
duyarlılık düzeyleri ile çocuk haklarına yönelik
Etkinlik Adı: Özellikler tutumları arasındaki ilişkinin incelenmesi
amaçlanmıştır. İlişkisel tarama modelinde tasarlanmış

Hicran PARLAT Sayfa 91


olan araştırmanın örneklem seçimi basit seçkisiz Bu araştırmada okul öncesi öğretmenlerinin çocuk
örnekleme göre seçilen 419 öğretmen adayından hakları, ihmal ve istismarı konusundaki bilgi ve
oluşmaktadır. Veriler, Çocuk Haklarına İlişkin Tutum deneyimlerinin açığa çıkarılması amaçlanmıştır.
ve Kültürlerarası Duyarlılık Ölçekleri ile toplanmıştır. Araştırmada Nitel araştırma ve  durum çalışması olarak
Araştırmadan elde edilen sonuçlar cinsiyet tasarlanmıştır. Araştırmada amaçlı örnekleme
değişkeninin sınıf öğretmeni öğretmen adaylarının tekniklerinden kartopu örneklemesi kullanılmıştır.
kültürlerarası duyarlılık puanlarında anlamlı bir Araştırmanın örneklemini, eğitim fakülteleri okul
farklılık oluşturmadığını, çocuk hakları tutum öncesi öğretmenliği lisans programından yeni mezun
puanlarında ise kadın öğrenciler lehine anlamlı bir olan ve beşi özel, beşi devlet anaokulunda çalışmakta
farklılık oluşturduğunu göstermektedir. Ayrıca olan 10 okul öncesi öğretmeni ile en az iki yıldır beşi
kültürlerarası duyarlılık puanları ile çocuk haklarına özel, beşi devlet anaokulunda çalışmakta olan 10 okul
yönelik tutum puanları arasında pozitif yönde anlamlı öncesi olmak üzere toplam 20 okul öncesi öğretmeni
bir ilişki olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. oluşturmaktadır. Öğretmenlere isimleri yerine kodlar
verilmiş ve bilgileri gizli tutulmuştur. Veriler görüşme
Makale Adı: Ödüllü resimli çocuk kitaplarında çocuk formu kullanılarak toplanmış ve içerik analizi ile analiz
haklarının incelenmesi edilmiştir. Araştırma bulgularına göre, istismara
uğradığı düşünülen çocuklarda en çok sosyal davranış
Yazar Adı: Filiz Sevil BÜYÜKALAN, Tuğba problemleri ardından bireysel belirtiler ve davranış
HARMANKAYA problemleri, en son olarak sözel davranış problemleri
olduğu gözlemlenmiştir. Öğretmenlerin ihmal ve
istismar hakkında uyguladıkları etkinliklerin cinsel
Yayınlandığı Dergi:Büyükalan, F. S., ve Harmankaya, farkındalığa yönelik, sosyal farkındalığa yönelik ve
T. (2019). Ödüllü Resimli Çocuk Kitaplarında Çocuk çocuk haklarına yönelik olduğu belirlenmiştir.
Haklarının İncelenmesi. Milli Eğitim Dergisi, 48(1),
769-791.
Makale Adı: Çocuklar haklarını biliyor mu?: Bilinç
düzeyi araştırması
Makale Türü: Araştırma makalesi
Yazar Adı: Mehmet Şaban AKGÜL, Ayça KARTAL
ÖZET
Yayınlandığı Dergi: Akgül, M. ve Kartal, A. (2020).
Bu araştırmanın amacı, çocuk kitaplarındaki görseller Çocuklar Haklarını Biliyor Mu?: Bilinç Düzeyi
ile metinlerde çocukların yaşama, gelişme, katılım ve Araştırması. Doğu Anadolu Sosyal Bilimlerde
korunma haklarına ne düzeyde yer verildiğini Eğilimler Dergisi, 4 (1) , 1-14.
belirlemektir. Araştırma verilerinin toplanmasında
dokümanlar kullanılmıştır. Çalışmada 1963-2018 yılları
arasında yayınlanmış olan ödüllü çocuk kitapları Makale Türü: Araştırma makalesi
kullanılmıştır. Verilerin analizinde içerik analizine
başvurulmuş, frekans ve yüzde puanları hesaplanmıştır. ÖZET
Araştırma sonuçları incelenen resimli çocuk
kitaplarında en çok yaşamsal haklara yer verildiğini Bu araştırmada 18 yaş altı çocukların çocuk haklarına
daha sonra sıra ile gelişimsel, korunma ve katılım yönelik bilinç düzeylerinin farklı değişkenlere göre
haklarına yer verildiğini göstermektedir. incelenmesi amaçlanmıştır. Nicel yöntemlere dayalı
olarak tasarlanan bu araştırma betimsel olup, tarama
Makale Adı: Okul öncesi öğretmenlerinin çocuk ihmal deseninde yürütülmüştür. Araştırma Türkiye’nin 81
ve istismarı ile çocuk haklarına yönelik görüşleri ilinde ikamet eden 18 yaş altı (lise ve altı) 404 çocuk
ile yürütülmüştür. Araştırma sonuçlarına göre 18 yaş
Yazar Adı: Pınar BAĞÇELİ KAHRAMAN, Büşra altı çocukların çocuk haklarına yönelik bilinç düzeyleri
DOĞAN, Murat ŞİMŞEK cinsiyet yönünden benzerdir. Yaşanılan yerler,
çocukların çocuk haklarına ilişkin bilgi düzeyinde bir
etkiye sahip değildir. Ancak kendine ait odası olan
Yayınlandığı Dergi: Kahraman, P. B., Doğan, B. ve çocukların okulda çocuk hakları ile ilgili özellikle
Şimşek, M. (2020). Okul Öncesi Öğretmenlerinin korunma ve bilgi edinme hakkına yönelik, kendine ait
Çocuk İhmal ve İstismarı ile Çocuk Haklarına Yönelik odası olmayanlara göre daha bilinçli olduğu tespit
Görüşleri. TurkishStudies, 15(2), 692-715. edilmiştir. Bu sonuç doğrultusunda çocuk hakları
konusunda farklı şehir ve okullarla ortaklı projeler
Makale Türü: Araştırma makalesi yapılması ve bu projelere cinsiyet ayrımı gözetmeksizin
katılımcıların dâhil edilmesi önerilmiştir.
ÖZET

Hicran PARLAT Sayfa 92


Makale Adı: 4-6 yaş arası çocuğu olan ebeveyn ÖZET
tutumlarının ve istismar farkındalıklarının belirlenmesi
üzerine bir çalışma Bu çalışmada öğretmen adaylarının çocukların katılım
hakkına yönelik farkındalık düzeyleri incelenmiştir.
Yazar Adı:Rumeysa AKGÜN, Hüsamettin ÇETİN Araştırma eğitim fakültesinde öğrenim gören  ve
tesadüfü örneklem temel alınarak belirlenen 323
Yayınlandığı Dergi:Akgün, R. ve Çeti̇ n, H . (2020). 4- öğretmen adayı ile yürütülmüştür. Betimsel tarama
6 Yaş Arası Çocuğu Olan Ebeveyn Tutumlarının Ve modeline göre tasarlanan araştırmada veri toplama
İstismar Farkındalıklarının Belirlenmesi Üzerine Bir aracı olarak Çocuk Katılımı Farkındalık Ölçeği (Polat,
Çalışma. Toplum ve Kültür Araştırmaları Dergisi, (5), Ersoy ve Toran, 2017) kullanılmıştır. Araştırma
42-61. bulguları öğretmen adaylarının ayrım gözetmeme ve
çocuğun görüşüne saygı hakları boyutlarındaki 
Makale Türü: Araştırma makalesi farkındalıklarının yüksek olduğu ancak katılımda
dekorasyon ve zorlama boyutlarındaki
farkındalıklarının düşük olduğunu göstermektedir.
ÖZET Araştırmadan elde edilmiş olan bir başka bulgu kadın
öğretmen adaylarının erkek öğretmen adaylarına göre
Bu araştırmada, Kırıkkale ilinde 4-6 yaş grubu okul çocukların katılım hakkı farkındalıklarının daha yüksek
öncesi çocuklarının ailelerinin istismar farkındalık olduğunu göstermektedir. Ayrıca katılımda dekorasyon
durumlarını belirlemek amaçlanmıştır. Araştırmanın alt boyutunda tüm branşlar arasında okul öncesi
yöntemi tarama araştırmalarından kesitsel taramadır. öğretmen adaylarının farkındalık düzeyinin daha
Verilerin toplanmasında Ebeveyn İstismar Farkındalık yüksek olduğu anlaşılmaktadır. Araştırma sonuçları
Ölçeği (Pekdoğan, 2017)  kullanılmıştır. Çalışma kolay genel olarak değerlendirildiğinde ise öğretmen
örneklem yöntemi olarak belirlenen ve anketi adaylarının çocuk haklarına ilişkin farkındalıklarının
doldurmayı kabul eden 124 ebeveyn ile yürütülmüştür. yeterli düzeyde olmadığı saptanmıştır.
Bu doğrultuda ebeveynlerin sosyodemografik özelikleri
ile ebeveyn istismar farkındalıkları arasındaki ilişki  Makale Adı: Ebeveynlerin çocuk haklarına ilişkin
incelenmiştir. Araştırmanın analizinde bağımsız gruplar metaforik algıları
için t testi ve tek yönlü varyans analizi kullanılmıştır.
Araştırmanın sonucunda ebeveynlerin tutumunun daha
çok otoriter olduğu ve istismar farkındalıklarının orta Yazar Adı: Nuray KURTDEDE FİDAN, Ayşe
düzeyde olduğu görülmüştür. Araştırma sonuçları ÖZAYDIN
çocukların yaş ve cinsiyeti, çocuk sayısı, annenin ve
babanın yaşı  ile ebeveyn tutumları arasında anlamlı bir Yayınlandığı Dergi: Fidan, N. K. ve Özaydın, A.
fark olmadığını göstermektedir. Diğer taraftan annenin (2019). Ebeveynlerin Çocuk Haklarına İlişkin
öğrenim düzeyi, babanın öğrenim düzeyi ve gelir Metaforik Algıları. Nevşehir Hacı Bektaş Veli
durumları ile ebeveyn tutumları arasında anlamlı bir Üniversitesi SBE Dergisi, 9(2), 361-378.
fark belirlenmiştir. Ebeveynlerin istismar
farkındalıkları ile sosyodemografik özellikleri Makale Türü: Araştırma makalesi
karşılaştırıldığında ise; baba yaşı ve çocuğun cinsiyeti
ile istismar farkındalığı arasında anlamlı fark ÖZET
bulunmazken; çocuk sayısı, anne yaşı, anne ve baba
öğrenim durumu ile istismar farkındalığı arasında Bu çalışmada, ailelerin “Çocuk Hakları” kavramına
anlamlı fark bulunmuştur. İstismar farkındalığı ölçeği ilişkin metaforlarının incelenmesi amaçlanmıştır.
ile ebeveyn tutumları otoriter tutum alt boyut puanları Araştırmanın katılımcılarını çocukları ilkokul
arasında orta düzeyde negatif bir ilişki olduğu öğrenimine devam eden 157 anne, 66 baba olmak üzere
saptanmıştır. 223 ebeveyn oluşturmaktadır. Araştırmada nitel
araştırma yöntemlerinden fenomenoloji deseni
Makale Adı: Öğretmen adaylarının çocuk katılım kullanılmıştır. Veriler, araştırmacılar tarafından
hakkına ilişkin farkındalıklarının değerlendirilmesi hazırlanan form aracılığı ile toplanmıştır. Veriler içerik
analizine göre değerlendirilmiştir. Araştırma bulguları
Yazar Adı:Begümhan YÜKSEL, Zeliha YAZICI ebeveynlerin çocuk haklarına yönelik toplam 209
metafor geliştirdiklerini ortaya koymaktadır. Bu durum
Yayınlandığı Dergi: Yüksel, B. ve Yazıcı, Z. (2019). ebeveynlerin çocuk hakları konusunda farkındalığa
Öğretmen adaylarının çocuk katılım hakkına ilişkin sahip olmaları ve bu araştırmaya katkı sağlama
farkındalıklarının değerlendirilmesi. Erken Çocukluk noktasında istekli olmalarından kaynaklandığı şeklinde
Çalışmaları Dergisi, 3(2), 457-477. yorumlanmıştır. Araştırma sonuçları ebeveynlerin en az
katılım hakkı ile ilgili en fazla ise çocuk haklarının
Makale Türü: Araştırma makalesi uygulanması ile ilgili metafor ürettiklerini
göstermektedir. Çocuğun gelişim hakkı bağlamındaki

Hicran PARLAT Sayfa 93


metaforların daha çok eğitim hakkı kapsamında yer Bu araştırmanın amacı, çocukların çocuk haklarına
aldığı anlaşılmaktadır. Çocukların dernek kurma yönelik algılarını açığa çıkarmaktır. Araştırma nitel
hakkına yönelik metafor üretilmemiş olması araştırma yönteminde tasarlanmıştır. Araştırmada
araştırmanın dikkat çeken bulguları arasındadır. maksimum çeşitlilik temel alınarak  alt, orta ve üst
sosyoekonomik düzeyden 91 öğrenci çalışmaya dahil
Makale Adı: Okul öncesi öğretmenlerinin çocuk edilmiştir. Doküman incelemesi yoluyla toplanan ve
hakları ve çocuk katılım hakkına ilişkin görüşlerinin içerik analizi tekniği ile çözümlenen veriler üzerinden
incelenmesi elde edilen bulgulardan dört ana tema elde edilmiştir .
Bunlar; çocuk haklarının içeriğine ilişkin algılar,
Yazar Adı: İshak KOZİKOĞLU çocuğa ilişkin algılar, çocuk haklarına ilişkin yaşanan
sorunlar ve çözüm önerileri şeklindedir. Tüm sosyo
ekonomik düzeydeki çocuklar çocuk haklarının
Yayınlandığı Dergi:Kozikoğlu, İ. (2018). Okul öncesi içeriğine ilişkin olarak “oyun ve eğlence, eğitim,
öğretmenlerinin çocuk hakları ve çocuk katılım beslenme ve barınma ve yaşam hakkını belirtmişlerdir.
hakkına ilişkin görüşlerinin incelenmesi. Cumhuriyet Benzer biçimde tüm sosyo ekonomik düzeydeki
International Journal of Education, 7(4), 408-427. çocuklar “şiddet görme, eğitimden yoksun kalma, işçi
çocuklar ve kimsesiz çocuklar” gibi sorunları çocuk
Makale Türü: Araştırma makalesi hakları kapsamında yaşanan sorunlar olarak
belirtmişlerdir.
ÖZET
Tez Adı: 5-6 yaş çocuklarının ailelerin ve
Bu araştırmanın amacı, okul öncesi öğretmenlerinin öğretmenlerinin kullandıkları disiplin yöntemlerinin
çocuk haklarına  ilişkin görüşlerini belirlemektir. çocuk hakları ile ilişkisinin incelenmesi
Karma yöntemin kullanıldığı araştırmaya, Van ilinde
görev yapan 103 okul öncesi öğretmeni katılmıştır. Yazar Adı:Kent Kükürtçü, S. (2011).
Araştırmada veri toplama aracı olarak, Okul Öncesi
Öğretmenlerinin Çocukların Katılım Haklarına Yönelik Tezin Hazırlandığı Kurum:Hacettepe Üniversitesi
İnançları Ölçeği ve yarı-yapılandırılmış görüşme formu Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.
kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen sonuçlar
öğretmenlerin en çok yaşamsal, gelişimsel, korunma ve
katılım haklarını belirttiklerini göstermektedir. Tezin Türü: Yüksek Lisans
Öğretmenlerin çocuk haklarını uygulama ve çocuklara
haklarını öğretmede model olma, çocukların fikirlerini ÖZET
dinleme ve bazı etkinliklerle pekiştirme  yollarına
başvurdukları anlaşılmaktadır. Öğretmenlerin Okulöncesi eğitime devam eden 231 çocuğun velisi,
çocukların katılım hakkını sağlama konusunda söz okulöncesi eğitime devam eden 75 çocuk ve 65
hakkı verme, kuralları birlikte belirleme ve etkinlikleri okulöncesi öğretmeni ile gerçekleştirilen bu
seçebilme gibi uygulamalar gerçekleştirdikleri araştırmada, aile ve öğretmenlerin kullandıkları disiplin
görülmektedir. Öğretmenler ailelerin çocukları ile ilgili yöntemlerinin çocuk hakları ile ilişkisi incelenmesi
uygulamalarının sınıfta çocuk hakları öğretimi ve amaçlanmıştır.   Araştırmadan elde edilen sonuçlar
çocukların katılım haklarını sağlamayı zorlaştırıcı öğe ailelerin okullarda çocuk haklarının ihlal edilmesi
olarak belirtmişlerdir. (nedensiz olarak bağırma, sınıfta tak başına bırakma,
aşağılama, başka sınıfa gönderme v.b), toplumda çocuk
Makale Adı: Haklarımız var: Çocukların gözünden hakları konusunda duyarlılığın bulunmaması
çocuk hakları konularına vurgu yaptıklarını göstermektedir. Ayrıca
Türkçe, drama ve sanat etkinlikleri aracılığı ile
Yazar Adı: Mehmet GÜLTEKİN, Ömür çocukları çocuk hakları konusunda bilgilendirdiklerini
GÜRDOĞAN BAYIR, Nur Leman BALBAĞ belirten öğretmenler bulunmakla birlikte önemli sayıda
öğretmenin çocukları çocuk hakları konusunda
bilgilendirmeye yönelik herhangibir çaba
Yayınlandığı Dergi: Gültekin, M., Bayır, G. Ö. ve göstermemeleri araştırmanın dikkat çeken
Dinç, M. (2016). Haklarımız var: Çocukların gözünden sonuçlarındandır.  Araştırma sonuçları anne-baba ve
çocuk hakları. Adıyaman Üniversitesi Sosyal Bilimler öğretmenlerin çocukla iletişimde çocuk haklarını ihlal 
Enstitüsü Dergisi, 24. (çocuğun eğitim hakkı, ayrım gözetmeme, çocuğun
görüşüne saygı gösterme v.b) davranışları
Makale Türü: Araştırma makalesi sergilediklerini ortaya koymaktadır. 

ÖZET Makale Adı: Okul öncesi sınıflarında çocuğun katılım


hakkının çocukların ve öğretmenlerin görüşlerine göre
incelenmesi

Hicran PARLAT Sayfa 94


Yazar Adı: Kevser TOZDUMAN YARALI, F. Abide yapılandırılmış görüşmenin analizinde çocukların,
GÜNGÖR AYTAR çocuk haklarını tanımlarken birden fazla tanım ve
açıklama yaptıkları belirlenmiştir. Çocuklar, çocukların
Yayınlandığı Dergi:Tozduman Yaralı, K. ve Güngör sahip olması gerektiğini düşündükleri haklar
Aytar, F. A. (2017). Okul öncesi sınıflarında çocuğun konusunda da farklı tanımlamalar yapmışlardır.
katılım hakkının çocukların ve öğretmenlerin Çocukların verdikleri yanıtlar kategoriler halinde
görüşlerine göre incelenmesi. BartinUniversityJournal değerlendirilmiş olup, hem çocuk hakkı hem de
of Faculty of Education, 6(1), 29-47. çocukların sahip olması gereken hak en fazla “oyun
oynamak” olarak belirlenmiştir.
Makale Türü: Araştırma makalesi
Ülkemizde yapılmış olan araştırma sonuçları
ÖZET incelendiğinde bazı çocuk haklarının ve hak
ihlalalerinin öğretmen ve aileler tarafından bilindiği
ancak bazı hakların yeterince bilinmediği ve 
Bu çalışmada çocukların katılım hakları öğretmen ve uygulamada çocuk haklarının ihmalinin söz konusu
çocuk görüşlerine göre dayalı olarak incelemek olduğu anlaşılmaktadır. Bugün gerek Erken Çocukluk
amaçlanmıştır. Araştırma Kırklareli ve Ankara illerinde lisan s programlarında gerekse diğer disiplinlerde
görev yapan öğretmen (10) ve 6 yaş grubu çocuklarla çocuk hakları ile ilgili dersler yer almaktadır.
(10) yürütülmüştür. Öğretmenlerle ilgili veriler bireysel
görüşme, çocuklarla ilgili veriler ise ikişer çocuğun
katıldığı odak grup görüşmeleriyle elde edilmiştir.  Çocuk haklarına ilişkin uygulamaların okulöncesi
Verilerin analizinde betimsel analiz kullanılmıştır. programı kapsamında gerek planlı eğitsel etkinlikler
Elde edilen veriler kategorilere göre kodlanmış ve gerekse günlük rutinler (sıraya girme, toplanma,
betimsel analiz kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen temizlik v.b) yer alması gerektiğine işaret etmektedir.
sonuçlar öğretmenlerin, çocukların katılım hakkı ile Bölüm Özeti
ilgili bilgilerinin sınırlı olduğunu göstermektedir. Çocukluk dönemi bilişsel, sosyal, duygusal ve fiziksel
Ayrıca öğretmenlerin çocuk hakları ile ilgili özellikler açısından kendine özgü özellikler içeren
uygulamalarında çocuk hakları ihlallerinin olması yetişkinlikten farklı bir dönemdir. Bu nedenle İnsan
dikkat çeken bir bulgudur. Çocuklar çocuk hakları Hakları Evrensel Bildirgesinde yer alan haklara tabii
bağlamında etkinlik süresi, etkinliklere gönüllü katılım olmakla birlikte çocuklar için 1989 yılında Çocuk
ve daha fazla yapılandırılmamış etkinlik konularında Hakları Sözleşmesi belgesi düzenlenerek çocuk
taleplerde bulundukları anlaşılmaktadır.   haklarının daha etkili bir biçimde savunulması ve
gözetilmesi hedeflenmiştir. Bu hakları yetişkinler kadar
Makale Adı: Çocuk resimlerinden “çocuk hakları” çocuklarında öğrenmesi önemlidir.

Yazar Adı: Alev ÜSTÜNDAĞ Çocuk Hakları sözleşmesi ülkemiz tarafından 1990


yılında imzalanmış, 1995 yılında onaylanarak
yürürlüğe girmiştir. Çocuklarla ilgili kararlarda ve
Yayınlandığı Dergi: Üstündağ, A. (2020). Çocuk uygulamalarda Çocuk Hakları Sözleşmesi temel
Resimlerinden “Çocuk Hakları”. Sosyal Politika alınmakta ve bu sözleşme maddeleri referans alınarak
Çalışmaları Dergisi, 20(46), 11-32. kanunlar düzenlenmektedir. Çocuk haklarının
korunması, izlenmesi ve yaygınlaştırılmasında hükümet
Makale Türü: Araştırma makalesi düzeyinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve
bünyesindeki Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü
ÖZET yetkilidir. Ancak Çocuk Vakfı, medya kuruluşları,
yerel yönetimler gibi pek çok kurum ve kuruluş çocuk
Bu araştırmada anaokuluna devam eden çocukların haklarının savunulması ve yaygınlaştırılması
çocuk hakları konusunda yaptıkları resimlerin analiz konusunda çalışmalar gerçekleştirmektedir.
edilmesi ve çocuk hakları konusuna bakış açılarının Günümüzde yakın çevremizde ya da basında çocuk
değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Araştırma okul öncesi istismarı, çocukları suça sürükleme, çocuğa kötü
yaş grubundaki 24 (4-5 yaş)  çocuk ile yürütülmüştür. muamele, çocuğun özel yaşamının medyada ifşa
Veriler görüşme yoluyla toplanmış ve kayıt altına edilmesi gibi çocuk ihmal ve istismar durumları ile
alınmıştır. Verilerin analizinde betimsel analiz tekniği karşılaşılmaktadır. Erken çocukluk dönemi
kullanılmıştır. Çocukların çizdikleri resimlerinin öğretmenleri Çocuk Hakları Sözleşmesinin kapsadığı
analizinde 14 kategori ve 67 kod elde edilmiştir. maddeleri ayrıntılı olarak bilmeli ve hikâye kitapları,
Çocukların resimlerinde en çok mavi, kırmızı ve yeşil oyunlar, şarkılar ve kendileri model olarak çocuklara
renklerini kullandıkları; çocuk, çiçek, kuş, bulut, çocuk haklarını benimsetme konusunda çaba
yağmur, araba, elma, top, kaydırak, ev ve çadır harcamalıdırlar. Ayrıca erken çocukluk dönemi
figürlerini daha sıklıkta çizdikleri ve genellikle park öğretmenlerinin çocuk hakları konusunda ailelere
ortamını resmettikleri belirlenmiştir. Yapılan yarı rehberlik etmesi ve çocuk hakları ihlallerini yetkililere

Hicran PARLAT Sayfa 95


bildirmesi çocuk haklarının savunulması bağlamında  Çocuk edebiyatı planlı olmayı öğretmektedir.
önemlidir.
 Edebiyat çocuğun estetik zevkini geliştirmektedir.
14. ÇOCUK EDEBİYATI RESİMLİ ÇOCUK 14.2. Çocuk Edebiyatı Türleri
KİTAPLARI ARAŞTIRMALARI Çocuk edebiyatı türleri içerisinde en yaygın olarak
Giriş incelenen çocuk yayınları bir diğer deyişle çocuk
Bundan önceki bölümde fiziksel ve motor gelişim ve kitaplarıdır. Çocuk Kitapları edebi olmayan çocuk
bu alana yönelik yapılan araştırmalar ele alınmıştı. kitapları, okul öncesi çocuklar için kitaplar ve okul çağı
Kitabın bu bölümünde çocuk edebiyatı ve resimli çocukları içi kitaplar olmak üzere 3 başlık altında
çocuk kitapları araştırmaları yer almaktadır. Çocuk incelenmektedir.
edebiyatının tanımı ve çocuğun gelişim alanlarına
katkıları ele alınmış, çocuk yayınları ve çocuk edebiyatı 1. Edebi olmayan çocuk kitapları: ABC kitapları olarak
türlerinden bahsedilmiştir. Son olarak ilgili alana ilişkin da isimlendirilen bu kitaplar çocuğun tanıştığı ilk tür
yayınlanmış olan tez ve makale çalışmalarına yer olarak değerlendirilebilir. 0-3 yaş çocuğuna hitap eden
verilmiş ve yorumlanmıştır. kitaplardır Konu ya da olay yer almamaktadır
14.1. Çocuk Edebiyatı Nedir? (Temizyürek, Şahbaz ve Gürel, 2016). Bu kitapların bir
Çocuk edebiyatı on beş yaş altı çocukların gelişim sayfasında resim, diğer sayfasında ise ona karşılık bir
düzeylerine uygun olarak hazırlanmış, tekerleme ve ya da birkaç sözcük bulunması beklenir (Sever, 2005).
masalların sözlü anlatımıyla başlayıp şiir, hikâye, Bez kitaplar, kumaş kitaplar, resimli ve sesli uyaranın
roman gibi türlerin eklenmesiyle kapsamı genişleyen bulunduğu kitaplar, naylon kitaplar ve banyo kitapları
edebiyat türü olarak tanımlanmaktadır (Uslu, 2007). bu türe örnek olarak verilebilir (Gönen, Uludağ, Fındık
Çocuk edebiyatının en temel ve genel işlevi çocuklara Tanrıbuyurdu ve Tüfekçi, 2014).
okuma sevgisi ve alışkanlığı kazandırmaktır (Sever,
2012). Aynı zamanda kültürel belleğin aktarılmasını 2. Okul Öncesi Çocuklar için kitaplar: 3-6 yaş grubu
sağlamakta ve çocuğun hem düşünsel açıdan hem de çocuklara yönelik olarak hazırlanmış kitaplar olarak
akademik açıdan beslenmesine katkıda bulunmaktadır tanımlanabilir (Temizyürek, Şahbaz ve Gürel, 2016).
(Short, Lynch-Brown ve Tomlinson, 2011). Çocuğa Bu kitaplar çocuklara kitap sevgisini aşılaması
başka kültürler, insanlar ve yerler hakkında bilgi açısından önemlidir (Gönen, 2000). Kitaplarda bir
kazandırmaktadır (Galda ve Cullinan, 2006). temanın olduğu, bir konunun işlendiği ve
kahramanların yer aldığı belirtilmektedir. Dolayısıyla
Çocuk edebiyatı çocuğun dünyasında yetişkinden farklı dil ve anlatım özellikleri de önem kazanmaktadır
olarak birtakım semboller ve estetik değerlerle (Güleç ve Geçgel, 2005). Bu kitaplarda sevgi, barış,
duygulara seslenmektedir. Çocuğun edebi zevk ve dostluk, arkadaşlık, iyilik, farklılıklara saygı gibi
beğeni açısından zenginleşmesini sağlamaktadır. konuların işlenmesi önemlidir (Sever, 2013).
Doğrudan eğitim maksadı taşımasa da olumlu etki ve
izlenim bırakmayı hedeflemektedir (Şimşek, 2002). Okul öncesi dönem çocuklarına yönelik değinilmesi
Arıcı (2018) hem aile ortamında hem de okul çağı ile gereken bir diğer kitap türü sessiz/sözcüksüz
birlikte sunulan imkanlar ile çocuğun kazanımlarını şu kitaplardır. Bu tür “saf” resimli, “neredeyse
şekilde ele almaktadır: sözcüksüz” ya da “resimlerin konuştuğu” kitaplar
olarak tanımlanmaktadır. Bu kitap türü konusu, teması
 Çocuk edebiyatı yoluyla kültür aktarımı ve zorluk seviyesi ile önemli bir tür olarak
sağlanmaktadır. görülmektedir (Jalongo, Dragich, Conrad ve Zhang,
2002). Sözcüksüz kitaplar eğitim ortamlarında birçok
 Çocuk edebiyatı çocuğu hayata hazırlamaktadır. kullanım imkânı sunmaktadır. Bu tür okuma
becerilerini ve dil yeterliliklerini kuvvetlendirmektedir.
Çünkü çocuklar resimleri kolaylıkla okuyabilmekte ve
 Hikâye, masal ve ninni gibi türler çocukların dinleme
bu durum bireysel ya da küçük grup etkinlikleri için
becerilerini desteklemektedir.
avantajlı bir durum yaratmaktadır (Degler, 1979).

 Okuma alışkanlığının temeli ailede atılmaktadır. 3. Okul Çağı Çocuklar için kitaplar: 7-12,14 yaş grubu
için hazırlanan kitaplardır. Daha zengin bir içerik
 Çocuklar konuşmayı aile içinde öğrenmektedir. barındırması gerekmektedir. Evrensel değerlerin
işlenmesi beklenmektedir Ayrıca toplumsal değerlerin
 Çocuk edebiyatı çocukların söz varlığını ve vatandaşlık bilincinin vurgulanması gerekmektedir
geliştirmektedir. (Temizyürek, Şahbaz ve Gürel, 2016).

 Ninniler ve masallar çocukları bellek gelişimine katkı Çocuk kitaplarının nitelikli bir yayın haline gelmesi
sağlamaktadır. için bazı biçimsel ve içerik özelliklerine dikkat

Hicran PARLAT Sayfa 96


edilmesi gerekmektedir. Her yaş dönemi farklı gelişim  Gezi Yazısı, bir kişi ya da grubun kendi ülkesinde ya
özellikleri barındırdığından sunulacak olan çocuk da başka bir ülkede farklı amaçlar ile yaptıkları
kitabının da bu özellikler baz alınarak hazırlanmış gezilerde kendi gözlemlerini, bilgilerini, duygularını ve
olması gerekmektedir (Sever, 1995). Biçimsel düşüncelerini aktardıkları yazılar olarak
özellikler bağlamında uygun büyüklük, kâğıt cinsi, tanımlanmaktadır (Aytekin, 2016).
kapak ciltleme, resimleme, sayfa düzeni, yazım ve
noktalama işaretleri ele alınmaktadır. İçerik özellikleri  Anı/hatıra, herhangi bir alanda bilinen bir kişinin
bağlamında ise tema, konu, kahramanlar, plan, üslup ve yazıya aktarılmış hatıraları olarak tanımlanabilir
dile değinilmektedir (Oğuzkan, 2013). Nitelikli bir (Aytekin, 2016).
çocuk kitabının biçimsel ve içerik özellikleri açısından
çocuğun gelişim düzeyine uygun olması
gerekmektedir.  Biyografi tanınan bir kişinin hayat hikayesinin
anlatıldığı eserdir. Kişinin kendisi tarafından kaleme
alınıyorsa otobiyografi olarak adlandırılmaktadır
Çocuk edebiyatının diğer türleri ve tanımları ise şu (Aytekin, 2016).
şekildedir:
14.3. Çocuk Edebiyatının Gelişim Alanlarına Etkisi
Çocuk ve edebiyat ilişkisi doğum ile başlamaktadır.
 Masallar, kahramanlarını hayvanlar ve doğaüstü Ninniler, öyküler ve masallar ile büyüyen çocuk,
varlıkların oluşturduğu, masal ülkesinden öğeler içeren, kitaplarla tanışınca resimlerle dinlediklerini
hayal ürünü barındıran bir tür olarak tanımlanabilir somutlaştırmaya başlamaktadır (Gönen, ve diğerleri,
(Sakaoğlu, 1999). 2016). Çocuk edebiyatının en yaygın aracı olan kitaplar
okul öncesi dönemden ortaöğretim çağına kadar
 Şiir çocuk edebiyatının etkili türlerinden biri olup çocuğu tüm gelişim alanlarında beslemektedir (Norton,
edebi zevk barındıran, ahenk taşıyan, estetik öğeler ve 1999). 
duygu içeren bir tür olarak tanımlanmaktadır (Akyol,
2006). Bilişsel Gelişim: Doğumdan sonra hızlı bir fiziksel
gelişim gösteren beyin (Trawick-Smith, 2014), 3 yaş
 Çocuk şarkıları sözleri ve sesleri ile çocuklar için civarında sinaptik bağlantıların en hızlı kurulduğu
üretilmiş olan şarkılardır (Sun ve Seyrek, 2002). “süper yoğun” olarak adlandırılan bir süreçten geçer
(Aral, 2015). Bu süreçte bebeğe zengin uyaranlı bir
 Tekerlemeler eş sesli sözcükler üzerine kurulu ritmik çevrenin sunulması önemsenmektedir (Erdamar Koç,
konuşma olarak tanımlanabilir (Akalın, 1987). Masal 2007) çünkü beyin “kullan ya da kaybet” sürecine girer
tekerlemeleri, oyun tekerlemeleri, tören tekerlemeleri ve kullanılmayan sinaptik bağlantılar kaybolur (Nelson,
ve bağımsız söz cambazlığı niteliğindeki tekerlemeler 2002). Okul öncesi dönem olarak adlandırılan 3-6 yaş
olmak üzere farklı türleri bulunmaktadır (Sever, 2004). döneminde beyin gelişiminin %70i tamamlanır (Berk,
2013). Piaget bilişsel gelişimi duyu motor dönemi 80-2
yaş), işlem öncesi dönem (2-7 yaş), somut işlemler
 Parmak oyunları çocuğun elleri ve parmakları ile
dönemi (7-11 yaş) ve soyut işlemler dönemi (11 yaş ve
kelimelere eşlik etmesi, kelimeleri canlandırması olarak
üzeri) olarak gruplandırmıştır (Aydın, 2013). Bilişsel
tanımlanmaktadır (Fromberg, 1987).
süreç dil ve düşünce ile koordineli gelişmektedir
(Sever, 2013). Bu bağlamda değerlendirildiğinde çocuk
 Bilmeceler mecaz anlamları ve üstü kapalı söylemleri edebiyatı bilişsel gelişimde önemli bir rol
ile eğlenceli bir hale bürünen sözlü halk edebiyatı üstlenmektedir. Öykü, şiir, roman gibi türler çocuğun
türüdür (Temizyürek, Şahbaz ve Gürel, 2016). gözlem, eleştiri, problem çözme, karşılaştırma yapma,
sınıflama yapma gibi becerilerini destekler niteliktedir
 Fabl kahramanını genellikle hayvanların oluşturduğu, (Demirel, 2011). Nitelikli çocuk kitapları çocuğun düş
hikâye olarak tasarlanmış ve çocuklar için öğretici gücünü geliştirmekte, problem çözme becerisine katkı
olduğu nitelendirilen bir türdür (Oğuzkan, 2013). sağlamaktadır. Doğruyu yanlışı ayırt etme fırsatı
sunmaktadır (Arslan, 2007). Olay örgüsü olayların
 Hikâye/öykü, gerçek ya da gerçeğe yakın olan belirli bir sıra izlediğini anlamalarına ve neden sonuç
olayları belirli karakterler etrafında, belirli bir mekânda ilişkisi kurmalarına katkı sağlar (Alpöge, 2003).
ve zaman diliminde ele alan eserler olarak
tanımlanmaktadır (Aytekin, 2016). Dil Gelişimi: Piaget dili bilişsel olgunlaşmanın
sonucunda ortaya çıkan pek çok beceriden biri olarak
 Roman ise insanların serüvenlerini, karakterlerini, yorumlamaktadır (Topbaş, 2017). Artan bilişsel
düşüncelerini ve duygularını ayrıntılı ve kendine özgü kapasite ile çocuğun alıcı dil ve ifade edici dil becerileri
bir biçimde anlatan uzun düz yazı olarak de gelişmektedir. Dil öncesi dönem olarak adlandırılan
tanımlanmaktadır (Oğuzkan,2013). yaşamın ilk yılının (Yavuzer, 2016) devamında
konuşma dönemi görülür. Bu dönemde çocuğun tek
sözcüklü evre, birbirini izleyen tek kelimeli cümleler

Hicran PARLAT Sayfa 97


evresi, üç ve daha fazla kelimeli cümleler devresinden ilişkilerini beslediği ya da yetişkin çocuk arasında bilgi
geçmektedir (Topbaş, 2017). 3 yaş ile birlikte çocuk akışını sağladığı düşünülebilir. Tekerlemeler ayrıca
ana dilin temek yapılarına hakimdir (Karakuş, 2000). çocukların oyun kültürlerine de katkı sağlayan bir
Bu süreçten sonra çocuk sorduğu sorular ile hem dil edebiyat türüdür. Resimli çocuk kitapları ise bu alanı
hem de bilişsel kapasitesini genişletir. Okul çağına barındırdığı tema, içerdiği evrensel değerler, çocuğun
gelene kadar çocuk 2000-2500 kelime dağarcığı edinir karakterler ile empati kurması, gerçek yaşama ilişkin
(Yapıcı, 2004). Okul çağı ile birlikte dil sosyalleşmenin yer alan öğeler gibi unsurlar ile sosyo-duygusal
bir aracı olur. Çocuğun kelime ihtiyacı arttıkça ifade gelişimi desteklemektedir. Yine ilerleyen yaş
gücü de kuvvet kazanır. Aynı zamanda somut işlemler dönemlerinde hikaye, biyografi, anı ve roman gibi
döneminde olan çocuk yeni öğrendiklerini eskileri ile türler çocukların düş dünyalarını besleyen, duygusal
kıyaslayarak somutlaştırma eğilimi gösterir (Özbay, farkındalık kazandıran, karakter tahlilleri yapmalarına
2006). Çocuk edebiyatı çocuğun dil gelişimini olanak sağlayan önemli türler haline gelmektedir.
destekleyen en önemli unsurlardan biridir. Çocuk
edebiyatının önemli amaçlarından biri çocuğun Beden Gelişimi: İnce motor (kalem tutma, düğme
anadilinin yapısına ve kurallarına hakimiyetinin ilikleme vb.) ve kaba motor (emekleme, yürüme,
artmasıdır (Gönen, 2000). Nitelikli bir çocuk kitabı koşma vb.) becerileri olarak ele alınan beden gelişimi
çocuğu estetik bir dil ile tanıştırmaktadır. Üç yaşına (Bee ve Boyd, 2009) refleksif hareketler (uterus
gelen çocuk dile ilişkin ilk ipuçlarını, görsel okumayı, içindeki dönem ile 0-1 yaş), ilkel hareketler (1-2 yaş),
dilsel uyaranları çocuk kitapları ile edinmektedir temel hareketler ve özelleştirilmiş hareketler (7-14+
(Sever, 2013). Masallar, hikayeler çocuğun dil yaş) dönemlerinden geçmektedir (Tepeli, 2008). Erken
becerilerini desteklemekte, aile ortamında çocuğa doğal dönemlerde bebeğe sunulan resimli çocuk kitapları
bir öğrenme fırsatı sunmaktadır. Evde düzenli okuma çocuğun görsel algı ve sayfa çevirme gibi ince motor
alışkanlığı olan çocuklar dil becerilerinde daha becerilerini destekleyecektir (Gönen, 1994). Yine bu
donanımlı hale gelmektedir (Howe, 2001).  Kelimeler becerilere yönelik çocuğa farklı boyutlarda ve
ile çocuk sembolik düzeyde nesne ve anlamı dokularda kitapların sunulması önerilmektedir (Güleç
kavramaya başlamakta, kitap bu süreçte çocuğun ve Geçgel, 2005). Çocuk edebiyatı türlerinden biri olan
görmesini sağlamaktadır. Çocuğun konuşma, dinleme, tekerlemenin nefes kontrolünü sağlaması, çene ve
okuma ve yazma becerileri bu katkılar ile gelişmektedir damak kaslarını kuvvetlendirmesi ile beden gelişimine
(Coody, 1973). Resimli kitaplar çocuğun gelime katkı sağladığı da söyleyebilir. Parmak oyunları da
hazinesinin zenginleşmesine katkı sağlar (Gönen, çocuğun el göz koordinasyonunu destekleyen bir
1994). Masalların öncelikle dinleme sonra okuma türdür. İlerleyen yaş dönemleri için ise çocuğa sunulan
becerileri üzerinde katkı sağladığı, iyi kurgulanmış çocuk edebiyatı türlerinde beden sağlığı, özbakım,
masalların kavram gelişimini desteklediği sağlıklı yaşam, spor faaliyetleri, spor kültürü vb.
vurgulanmaktadır (Temizyürek, Şahbaz ve Gürel, konuların işlenmesinin çocuğu motive edeceği
2016). düşünülebilir ve bu açıdan beden gelişimine katkı
sağladığı söylenebilir.
Sosyo-Duygusal Gelişim: Bu gelişim alanının temeli
Bowlby’nin bağlanma teorisine dayanmaktadır. Birincil Çocuk Edebı̇ yatı Resı̇ mlı̇ Çocuk Kı̇ tapları İle İlgili
bakım veren ile bir bağ geliştiren çocuk ilerleyen yaş Yapılan Araştırmalar
dönemlerinde prososyal davranışlar ve karmaşıklaşan
sosyal-duygusal beceriler göstermektedir (Berk, 2013; Makale adı: Çocuk Edebiyatına Sığınanlar: Zorunlu
Trawick-Smith, 2014). Okul çağının başlamasıyla Göç Öyküleri
sosyalleşme önem kazanmakta, akran ilişkileri bu alanı
besleyen bir unsur olarak öne çıkmaktadır. Ergenlik
döneminde ise gerek soyut işlemler dönemi gerek Yazar Adı: Sevilay Bulut
hormonel değişimlerin etkisi ile duygusal gelişim önem
kazanmaktadır (Yavuzer, 2016). Çocuk edebiyatı Yayınlandığı Dergi: Bulut, S. (2018). Çocuk
sosyo-duygusal gelişim alanına öncelikle yetişkin edebiyatına sığınanlar: Zorunlu göç öyküleri. OPUS–
çocuk etkileşimine sağladığı katkı ile vurgu Uluslararası Toplum Araştırmaları Dergisi, 8(14), 383-
yapmaktadır. Bebeğin birincil bakım veren ile kurduğu 410. DOI: 10.26466/opus.406296
sevgiye ve güvene dayalı bağ ilerleyen yaş dönemleri
için oldukça önemli bir temel oluşturmaktadır. Yetişkin Makale Türü: Araştırma makalesi
ile geçirdiği vakitte bebek bir ABC kitabı aracılığıyla
sevildiğini, değer gördüğünü, merakının giderildiğini ÖZET
deneyimleyebilmektedir. Parmak oyunları keyifli vakit
geçirilmesini sağlamaktadır. Masallar kuşaklararası
Araştırmanın amacı savaş konusunun çocuk edebiyatı
iletişimi kuvvetlendiren bir araç olarak görülebilir ve
eserlerine yansımalarını ortaya koymak, ana teması
kültürel aktarımın önemli bir unsuru haline gelebilir.
mültecilik olan çocuk kitaplarında bu kimliğin nasıl
İlerleyen yaşlar düşünüldüğünde bilmecelerin ve
tekerlemelerin yarattığı rekabet duygusunun akran

Hicran PARLAT Sayfa 98


sunulduğu ve mültecilik konusunu ele alış biçimlerini toplama aracı olarak Denver II Gelişimsel Tarama Testi
incelemektir. kullanılmıştır.

Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman Araştırmadaki MEB Okul Öncesi Eğitim Programı baz
incelemesi kullanılmıştır. Araştırma kapsamında Tarık alınarak Türkçe dil etkinlikleri hazırlanmıştır. Dil
ve Beyaz Karga ile Çabuksığanlar kitapları gelişimine yönelik kazanım ve göstergeler belirlenmiş
incelenmiştir.  Verilerin analizinde betimsel kodlama ve bu göstergeler bağlamında 10 adet farklı
tekniği ile kitaplarda tekrarlanan örüntüler tespit teknik (sohbet, parmak oyunları, şiir, tekerleme,
edilmiştir. Ardından bu örüntülerin benzerlik ve bilmece, öykü anlatma (Öykü kitabı ile anlatma, öykü
farklılıkları ortaya konmuştur. Araştırmada zorunlu göç kartı ile anlatma, pazen tahta ile anlatma, televizyon
süreçlerine ilişkin felaket, kayıp, yeni bir yuva ve mutlu şeridi ile anlatma, kukla yöntemi ile anlatma, radyo-
son döngüsünün işlendiği belirtilmiştir. Yapıtların televizyon-teyp-video ile anlatma, tepegöz ile anlatma),
kurgusunun bu döngü ile şekillendirildiği belirtilmiştir. öykü tamamlama- öykü oluşturma-öykü resimleme,
pandomim, dramatizasyon, zihinde canlandırma) ile
Araştırma neticesinde mülteci kimliğinin sunumuna ve gerçekleştirilen etkinlikler hazırlanmıştır. Etkinlik
mültecilik konusunun işlenme biçimlerine materyalleri de araştırmacılar tarafından hazırlanmıştır.
değinilmiştir. Mülteci kimliğinin çocukların empati Hazırlanan etkinlikler deney grubuna 5 hafta boyunca
kurmasına olanak sağlayan, acımaya, ötekileştirme ve haftada 2 oturum ve her oturum birer saat olacak
önyargılara yol açmayacak bir şekilde işlendiği şekilde uygulanmıştır.
vurgulanmış ve bunun önemi ortaya konmuştur.
Mültecilik konusunun ise zorunlu göç döngüsü ile Araştırma neticesinde deney grubunun ön test ve son
işlendiği ortaya konduğu belirtilmiştir. Bu noktada test dil alanı puan ortalamaları arasında anlamlı bir
mutlu sonun işlenmesinin okuyucuların duygularını farklılık bulunurken kontrol grubunda anlamlı bir
yıpratmaması açısından önemli olduğu vurgulanmıştır. farklılık bulunamamıştır. Araştırmada uygulanan
Bu temanın nitelikli bir işleyiş ile kullanılmasının deneysel işlemin 48-60 aylık çocukların dil gelişimleri
önemli olduğuna değinilmiştir. üzerinde etkili olduğu ortaya konmuştur.

Makale adı: Farklı Tekniklerle Sunulan Türkçe Dil Makale adı: Okul Öncesi Öğretmen Adaylarının
Etkinliklerinin 48-60 Aylık Çocukların Dil Çocuk Edebiyatı ve Resimli Çocuk Kitapları ile İlgili
Gelişimlerine Etkisinin İncelenmesi Metaforları

Yazar Adı: Meral Taner Derman, Arzu Ergişi Birgül, Yazar Adı: Mustafa Ulusoy, Dilek Altun.
Elvan Şahin Zeteroğlu
Yayınlandığı Dergi: Ulusoy, M., Altun, D. (2018).
Yayınlandığı Dergi: Taner Derman, M., Ergişi Birgül, Okul Öncesi Öğretmen Adaylarının Çocuk Edebiyatı
A., Şahin Zeteroğlu, E. (2019). Farklı Tekniklerle ve Resimli Çocuk Kitapları ile İlgili
Sunulan Türkçe Dil Etkinliklerinin 48-60 Aylık Metaforları. Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi. 17(67).
Çocukların Dil Gelişimlerine Etkisinin 1206-1221.
İncelenmesi. TurkishStudies. 14(1). 667-680. DOI:
10.7827/TurkishStudies.14706 Makale Türü: Araştırma makalesi

Makale Türü: Araştırma makalesi ÖZET

ÖZET Araştırmada okul öncesi öğretmen adaylarının çocuk


edebiyatı ve resimli çocuk kitaplarına ilişkin algılarının
Araştırmada farklı teknikler kullanılarak metafor çalışması ile incelenmesi amaçlanmıştır. Bu
gerçekleştirilen Türkçe dil etkinliklerinin 48-60 aylık amaç doğrultusunda öğretmen adaylarının çocuk
çocukların dil gelişimlerine etkisinin incelenmesi edebiyatı, hikâye, resimli çocuk kitabı, basılı hikâye
amaçlanmıştır. kitabı ve elektronik hikâye kitabı kavramlarına ilişkin
sahip oldukları metaforlar araştırılmıştır.
Araştırma ön test son test deney-kontrol grubuna dayalı
deneysel bir çalışma olarak desenlenmiştir. Araştırma olgu bilim yaklaşımda nitel bir araştırma
Araştırmanın çalışma grubu kolay ulaşılabilir olarak tasarlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu
örnekleme yöntemi ile seçilmiştir. Çalışma grubunda 2016-2017 eğitim öğretim yılında bir devlet
Bursa ilinin Nilüfer ilçesinde 2016-2017 eğitim öğretim üniversitesinde öğrenim görmekte olan ve çocuk
yılında öğrenim gören ve normal gelişim gösteren 40 edebiyatı dersini almış olan 2. sınıf 55 okul öncesi
çocuk dahil edilmiş, 20 çocuk deney 20 çocuk da öğretmeni adayı oluşturmuştur. Araştırma verileri
kontrol grubunda yer almıştır. Araştırmada veri çocuk edebiyatı dersini kapsamında planlanmış ve

Hicran PARLAT Sayfa 99


toplanmıştır. Veriler toplanırken öncelikle çalışma Bu amaç doğrultusunda araştırma nitel araştırma olarak
grubundan ulusal ve uluslararası ödül almış tanınan 20 modellenmiş, doküman analizi ve görüşme tekniği
adet resimli çocuk kitabını okuyup incelemeleri kullanılarak veriler toplanmıştır. Araştırma kapsamında
istenmiştir. Öğretmen adaylarından birer adet basılı ve 48-62 yaş aralığında olan ve okul öncesi eğitim
elektronik resimli çocuk kitabı hazırlamaları kurumlarında öğrenim görmekte olan 18 çocuk ile
istenmiştir. Bu sayede öğretmen adaylarının farklı çalışılmıştır. Veri toplama aracı olarak araştırmacılar
çocuk kitabı türlerini tanımaları ve deneyim tarafından hazırlanan Sözcüksüz Kitapları
kazanmaları sağlanmıştır. Ardından metaforlar Değerlendirme Formu ve video kayıtları kullanılmıştır.
hakkında bilgi verilmiş ve “öğretmen” kavramına
ilişkin örnek metaforlar sunulmuştur. Ardından Araştırma neticesinde sözcüksüz kitapların konularının
dağıtılan form ile çocuk edebiyatı, resimli çocuk kitabı, günlük hayattan olduğu ve sayfa sayılarının 18-40
hikâye, elektronik hikâye kitabı ve basılı hikâye kitabı arasında değiştiği ortaya konmuştur. Bu kitapların
kavramlarına ilişkin gerekçeleri ile birlikte metafor karakter sayısının az olması, karakterlerin hayvanlardan
üretmeleri istenmiştir. Araştırmada “Çocuk edebiyatı ya da küçük çocuklardan oluşması, duyguların jest ve
……. gibidir, çünkü ………” kalıbını kullanmışlardır. mimikler ile aktarılması ve resimlerde hareketin
bulunması olumlu nitelikler olarak aktarılmıştır.
Araştırma verileri literatürde yer alan kodlama ve Çocukların oluşturdukları hikayelere ilişkin bulgularda
ayıklama aşaması, kategori geliştirme, geçerlik ve ise en az 8 en çok 23 cümle kurdukları, ana karaktere
güvenirlik sağlanması, kategori ve metafor ilişkin ayrıntılı bilginin yer almadığı, özgün ifadelerin
dağılımlarının sunulması aşamalarından yararlanılarak kullanıldığı ve giriş/gelişme/sonuç örgüsüne yer
analiz edilmiş, yüzde ve frekans değerleri hesaplanmış verildiği görülmüştür.
ve sunulmuştur. Bölüm Özeti
Çocuk edebiyatı kısaca on beş yaş altı çocuklara
İlgili veriler ışığında çocuk edebiyatına ilişkin zorunlu yönelik olan edebiyat türü olarak tanımlanmaktadır.
gereksinim, bilgi verici/yol gösterici, araç, doğa, Temel amacı anadilin kural ve yapısını öğretmek ve
haz/mutluluk verici, estetik, hayal, gelişimi destekleyici, çocuğa okuma kültürü kazandırmaktır. Çocuk edebiyatı
sonsuz, yiyecek ve kalıcı eser kategorileri oluşmuştur. geniş bir yelpazeye sahiptir. Bu alanın en çok
Araştırma sonucunda en fazla kavramsal kategorinin kullanılan araçlarından biri çocuk kitaplarıdır. Çocuk
çocuk edebiyatı üzerine en az kavramsal kategorinin ise kitapları edebi olmayan çocuk kitapları, okul öncesi
resimli çocuk kitapları üzerine olduğu ortaya çocuklar için kitaplar ve okul çağı çocuklar için kitaplar
konmuştur. Basılı kitapların somutluk ve kalıcılık olmak üzere üç başlık altında incelenebilir. Diğer çocuk
özellikleri vurgulanırken, elektronik kitapların çok edebiyatı türleri masallar, şiir, çocuk şarkıları,
duyuya hitap etme ve ilgi çekici olma özellikleri tekerlemeler, parmak oyunları, bilmeceler, fabl,
vurgulanmıştır. hikâye/öykü, roman, gezi yazısı, anı/hatıra ve biyografi
olarak yer almaktadır.
Makale adı: Sözcüksüz Kitapların Niteliğinin ve Okul
Öncesi Dönem Çocuklarının Sözcüksüz Kitap Çocuk edebiyatı tüm gelişim alanlarını destekleyen,
Anlatımlarının İncelenmesi kültür aktarımının gerçekleşmesine aracılık eden,
çocuğa estetik bilinci ve edebi zevki kazandıran etkili
Yazar Adı: Atiye Adak Özdemir, Burcu Özdemir bir araçtır. Çocuk edebiyatı neden sonuç ilişkisi kurma,
Beceren problem çözme becerilerini destekleme, bellek
gelişimine katkı sağlama gibi nitelikleri ile bilişsel
Yayınlandığı Dergi: Adak Özdemir, A., Özdemir gelişimi desteklemektedir. Kavram öğrenimini
Beceren, B. (2019). Sözcüksüz Kitapların Niteliğinin sağlama, dinleme ve okuma fırsatı sunma, dilsel
ve Okul Öncesi Dönem Çocuklarının Sözcüksüz Kitap uyaranlar barındırma gibi nitelikleri ile dil gelişimine
Anlatımlarının İncelenmesi. Tarih Okulu Dergisi katkı sağlamaktadır. Çocuğun duygu dünyasını
(TOD). 12. 1-41. beslemesi, evrensel değerleri kazandırması ve sosyal
ilişkilerine katkı sağlaması gibi unsurları ile sosyo-
duygusal gelişim alanını desteklemektedir. El göz
Makale Türü: Araştırma makalesi koordinasyonuna fırsat sunma, ritmik unsurlar ile nefes
kontrolü sağlama gibi nitelikleri ile de beden gelişimine
ÖZET katkı sunmaktadır.

Araştırmada yayın evleri tarafından ülkemizde


yayınlanmış olan telif ve çeviri niteliğinde 10 adet
sözcüksüz kitabın nitelik açısından incelenmesi ve okul
öncesi dönem çocuklarının bu kitaplar aracılığıyla
oluşturdukları hikayelerin incelenmesi amaçlanmıştır.

Hicran PARLAT Sayfa 100

You might also like