You are on page 1of 203

BU ÇOCUK

NEDEN BÖYLE?

en çok karlat problem alanlar,


sorulan sorular ve cevaplan**

Vahdettin YAAR
Uzman Psikolojik Danman
1

Vahdettin Yaar

Tördav Yayn Grubu


Adna Editör Mehmet Dikmen
Baskya Hazrlk Türdav Ajans
Çevik Matbaaclk
Davutpaa Cad. Beler Merkezi

N(r. 20/18-19 lb)3kaf»/stanbul

Cilt Sava Ivlücellit - (021 2) 501 99 42

stanbul / Eylül 2009


BN 978-9944-995-37-5

Yaync Sertifika No; 0107-34-006351

fTüRl
Göztepe Ub. Mahmutbey Yolu Oltangaâ Cd. Ho:t6
li

T0RDAV YAYIN GRUBU


"flit Kültüf" martas üe üretilen bu eserin bastm ve yayn haküar
'
Töttav B8«i¥l^^ T^:9!l^ vlitayii A..'ye
BU ÇOCUK
NEDEN BÖYLE?
Çocuk eitiminde anne babalarn
en çokkarht problem alanlar,
sorulan sorular ve cevaplan

Vahdettin YAAR
Uzman Psikolojik Danman
bU ÇOCL/K. NtIDHN BOYLe]

Vahdettin YAAR
Uzman Psikolgjik Danman
1974 ylnda Diyat

okulu ve lise eitimini bu


lnda Diyarbakr Lisesi'nden, 19g4'te Karâdenfe telotik
Üniversitesi Fatih Eitim Fakültesi, Rehberlik ve Psiko-

lojik Danmanlk SölCimünden mezun oldu.

Atatürk Eitim Fakültesi Rehberlik Oan-


Psîkofö;îk

rr^rM^ Httmkri Bölümünde "Farkl Üstelerde Öre-

nim #mefefee man Ya ©JiafeWli#K Ören-


cilerin Denetim Oda 0üiefî^i tti «i^^Sfc ^^îlfirinîn €atâ|^
tirilmas" tezi ile tamanr^lad.

1995-1998 ylttah ârasmda özel bir eitim kurumunda rehber öretmen


ve ydn^t» y^frt^ 199$ yitnda Avclar Rehberlik ve Aratrma Merkezinde
rehber öretmen olarak güme bafted. u anda Avclar Rehberlik ve Ara-
ttrma Merkezi'nde utmarj î^M* dam^man ve müdür olarak çalma h%
yatrta devam etmektedir. Vahdettin r^B, aretmen Sonay YAAR ile e«.

idf , I^mp Uw ve f^/lehmet Sait adrtda iki ptuk babastdr,

"Her ey Çocuum çin (Çocuk Yetitirmek Çocuk Oyunca Deildir),

Bu Çocuk Neden Böyle" adl kitaplar yaynlanm olan Uzm. Psk. Dan.
Vahdettin YAAR'n Bilimsel dergilerde yaynlanm çok sayda makaleleri bu-
lunmaktadr. 2QQ3 y itibaren Türk Psikolojik Danma ve Rehberlik Der-
n^i üyesidir,

Uzm. Psk.Dan. Vahdettin YAÂR'a ulamak i%m adres:


Merkez Uh, Namk Kemal Cad.No^S ,

lçe Milli Eitim Müdurlûp Binas K:1 Avclar-stanbü


îei : {mifm^ 41 m
Faî<: £Q212y5ö9 54 56
UÎ ÇPCUK NEDEN BÖYLE
J S I

ÇNDEKLER

ÇOCUKLARIMIZIN RUH SALII ÜZERNE 11

ÇOCUUN RUHSAL GELM DÖNEMLER VE ÖZELLKLER 19


ÇOCUUN RUHSA GEM QQNEIV1LER_W BLMEK NEDEN
ÖNEMLDR >
1- DOUM ÖNCES DÖNEM ^
3-LK ÇOCURLUK (OKUL ÖNCES) DÖNEf^ ..27
.A^mn Ç«UKLUK {OKUL) DÖNEM 30
S- 0gQEN;Ü.K DÖNEM ......,,.34

KNC BÖLÜM
DAVRANI BOZUKLUKLARI VE UYUM PROBLEMLERYLE
LGL BLNMES GEREKENLER . 41
Ç0CUKUM^J3A §SRÖIEN DA^BANIJ BOHUKiyKLARI m UYUM
SORUNLAR..... 43
ÇOCUKLARMZA TUVALET ETMN NAS1I VERMELYZ? .......49

BOANMA NEDEN ÇOCUKLARI ETKLER? ..54


ÇOCUKLARDA YEMEK NEDEN PROBLEM OLUR?
ÇOCUKLAR KARDELERN NEDEN KISKANIR?
_ ....,...,59

ÇOCUKLAR NEDEN TIRNAK YER? ........^^^^^^^^^^^ 7f


ÇOCUKLAR NEDEN ALTINI ^MM ....S5
çacuKUR NEDEN pâhmamlârm mm .......SS
ÇOPJKLARDA N£p« tîli^ ,

ÇOCUKLARIMIZA ÖLÖM GERÇEN NASIL ANLATMALIYIZ? ..100


m
ÇOCUKLAR NEDEN ÖFKELENR VE SNRLENR? ...,....,,...109
,

ÇOCUKLAR NEDEN KAYGILANIR?


ÇOCUKLAR NEDEN DEPRESYONA GRER? 117
I 6 I J BU <;PCUK .Nf^PgI^; BCj^'Lt-

ÇOCUKLAR NEDEN KORKAR?


HPERAKTF ÇOCUK KMDR? ..,^....M6
ÇOCUKU\R, NEDEN UTANGAÇ VE PISIRIK DAyRANIR? ...........132
ÇOÇyi^^ M06N YALAN SYLfii? ...,.,,.....,.....,.,..,.....116

ÇOCUKLAlî NEPEM HIRJZLIK YAPAR?


ÇOC^IAI^ MI W ^L^«C4 O^mmm
ÇOCUKLAR NEDEN NATÇI OLUR?
....................141

........... .144
150
ÇOCUKLAR NEDEN KÜFÜRLÜ KONUUR? ....154

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
OKULDAN KAYNAKLANAN P90BUMLSRLE LaL
BLNMES 6EBEKENLER
OKULA BALAMAK, ÇOCUKLARN HAYATNDA ÖNEVIL
BR DÖNÜM ^^ÖKTASIDIR Uf
ÇOCUKLAR OKULDA NEDEN BAARISIZ OLUR? ...160

ÇOCUKLAR NEDEN OKULA GTMEK STEMEZ? 169

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
GELME PROBLEMLERYLE iaL BLNMES
EllEKENLER ..1?5

ÇOCUKtARIN aEÜME IE L<5U PROBLEMLERNE DKKAT


EîMaYfe > ..........OT

ÇOCUKLAR NEDEN KEKELER? 178


OTSTK ÇOCUK KMDR? .........184

ÖZEL ÖRENME GÜÇLÜÜ NEDR? ..........S?

OlS LE^Sl N E:D R ? *» • * * > * »#• • • • » * * * * » * * • * • • »- * * * ** * * * • * * i » * • * * i.w * 1 i <.i».-^ * *> • * i 1 32»

BENC BÖLÜM
MA^m^^mmMl^lM\U^\Ü BIUNMEI aiREKENUER 195
ÇOCUOARÂ "UYUTUBUCU KÖTÜ'' DEîölI YETMEZ! .1§7
ÇOOJKLAR MADC>£ BAKIMLILIIMIN MEYM MERAK EDER? ...197

MTmg BOLÜM
ÇOCÜlCTA RUHSAL SORU NLAMN TEDAVt . ... . .. . . ..MM-
RUHSAL SORUNLARIN TEDAVS .....v..v.,. JÜS

STteDE EOLiN KAYNAKLAR ...............................................


J 7

ÖNSÖZ

er çocuk ayr bir renk, ayr bir koku, ayr bir çiçektir;
ksaca ayr bir kiüikti; Âxm tobu ve ögretmentei
m
.mûmm ^âlko^ tetiri, m, m d^^M^ en
büfük VB tn anlânal HedîyediE Çocuk yetîtîrtik^ ÎI0 ba-
yat boyu devam ettirilmesi gereken en önemli sanattr.
Toplumumuzun güvencesi, yaammzm anlam, varl-
mzn devamn sürdürecek bu güzel kokulu, nadide çiçek-
lerin kiiliik gliinilfPE W rtas^ 4ww*1^3^ Irtoei ve
ona göre davranmak BntmBÖît Oniam btei v^îâ}|i me-
sajlan doru anliamak, okumak, yorumlâtîA ve ona göre
onlar yetitirmek çok önemlidir. Bugün çocuklarda görü-
len çou istenmeyen problemler, onlarn bize vermeye ça-
ltklar mesajlar doru okuyamamaktan kaynaklanr.
Ruh sal, kendimize, yaammza ve tandmz ve
ilgilendiimiz insanlara nasl baktmzla Ruh
ilgilidir.

sal, zorlanma durumlar karsndaki davranlarmz,


insialarla kurduumm ilikilm, terçîhledmizi ve sefet-
lerîmizi belirle. lian yaammi^» ^OT^Hte: dc^^e^îi-
de -b^befeMk, çocukluk, gençlik htîprîlk teeflrteto-
de- bedensel salk kadar ruh saghg da önemlidir. Bir ço-
cuun ateinin yükseldii, bann ard kolayca anla-
iablli^t fakat ruh sahnm bozulduunu anlan^ d^M
Çünkü ruh sal ile 11^ problemler her zaman
görülmeyebilir; ama belirtilerini izlemek mümkün-
a

I M BU QOÇyi< NEiDHN BpYI.fi

Bugün hala küçük çocuklarn uyum sorunlarnn, dav-


ran ve ruh salsorunlarnn temelindeki nedenlerin
hepsini bilmiyoruz. Bu sorunlarn hem çevre, hem de bi-
yoloji]^ y^pijlt ilg^ bftiyetz» BiyolojikaadeM-
kâhtm, MmyasaJ derg^Mîk ye merkep iWr
1er içindse,
sisteminin zarar görmesi saylabilir. Tp tJ^m^Bân btinla-
ra nörobiyolojik beyin bozukluklar demektedirler. Pek
çok çevresel faktör de çocuklar tehlikeye sokabilir. Örne-
in; iddete urama, istismar ve ihmale ugr^a, ölüm ya
da te|iüwaa ed^m^îi sevilen bJ^ato k^fbîM fâ da bo-
zuk ilikilere mailiz Wan ^€uMâr için ruh sal bozül-
ma riski daha fazladr.
Ç&cvMmmrnB 0mjiim h@r türlü olum&p dttIMf
kar veya ileride görülme ihtimali toBtire mn-B, baba ve
eitimciler olarak çocuklarmz e^tirken takndm^
tavra dikkat etmeliyiz.

Yaklam biçiptoî^in çocuklarmzda ortaya çkan


davran bomMuMar, uyum sorunlar ve ruhsal problem^
leri ortadan kaldrmada ne kadar önemli aidugunun bilin-
cinde olmalyz.

Anne ye babalar olarak faf^^:nnn:u "mtlu''


recegim iemektön çok, ona nasl yaMartra keiM fçîn
daha iyi bir ebeveyn olurum, demeliyiz. Çocuun kiilii-
nin % 30-40' genlerden gelen özelliklerin etkisiyle biçim-
lenir, % 60-70'i ise örenme ile kazanlr, Baz çocuklar ge-
netik fplaiîinn etldsiyle içe kapaniktr bazalanfsa da
dânikttîE %e dönlk Mr ^eugu al^ ta da dönük
bir kiilik haUne getirmeye çalmak, insann genetik do-
asna uymad için sonuçsuz kalaca gibi; çocukta yara-
lanmaya ve istenmeyen davranlarn ortaya çkmasna da
neden olur. Da. dönük çocuktan dac^rbah bir çocuk al-
mam beklemek, onun kendine güverini aMto Bunun
içinanne ve babalann çocuklannn genetik özelliklerine
sayg duymas gerekir. Yine aileler çocuklarnda görmek is-
fil! ^^QÇ.UK NEPN BQn,I- ^
I û I

tedikleri özellikleri çocua adeta empoze


Hâlbuki ederler.
çocuun genetik yaps, kiilik özellikleri aileniaM^kkri-
m
1.

müsait olmayabilir. Ailesinin istei^ dawaâî|i ya^a-


mafan çocuk, bunun üzerine bîr de eletiriye, aalan-
maya, itilip kaklmaya maruz kaîrsa daha çok içine ka-
panmaya, konumamaya, kendisini çevresinden soyutla-
maya ve istenmeyen baka uyum ve davran orualariîiiî.
ortaya çkmasna neden olabilir,

Anne ve babalan çocuklarmzn bizlere verdii


olarak
mesajlar iyi anlamalyz. Çocuklarmzn geliim dönem-
leint bjtaieli, geliim döojgmltrine
m^Bfim iyi analiz
ait
etmeli ve ona göre yakiânjâlyi^, Onlam davramlannda
v^fü[b?$aglgndm meydana gele^ oî:ttmsuMükîan taMp il-
meliyiz. Çocuumuz için doru yardm buluncaya kadar
aramay sürdürmemiz önemlidir.
Günümüzde nh s^ft lizmanlan, psikiyatristler, psi-
kologlar ve psikolojik danmalar ruh sal problemleri,
davran bozukluklar ve uyum sorunlarn tedavi etmek-
tedirler Baz çocuklarn ve ailelerin psikolojik danmaya ,

ya da destee ilitiyaçlar vardr. Bazlarnn da tbbi bak- .

ma, evbakmnm iptetidayiye, ep;imlaâ^^ fa-


sal yardma, haMarm koirunnîasmâ, yet deitirmeye ihti-
yaçlar dlâbilit ;

Günümüzde haia çocakTO^l^ problem ya|^ii b^


ailiat* hakalanmn m
söyl^ec^îden ya da ne dtlpie'
mMâm korkaralfe yaflitM araiiafeM Bunun yannda ba-
Miîin maliyeti, snrl sigorta haklan ya da salk sigortas- '

nm olmamas gibi baka engeller de çkabilir. Bunlar her


zamansorun olabilir, ama çocuumuzun yardma ihtiya(
V3^s% mutlaka f^ekli destei sa^^
"Bu Çocuk Neden Böyle" kitabn yazmamn ana
amac, çocuun ruh sal
hakknda bilgi vermek; bir dav-
ramf bozulduunun ilk iarelieri ortaya çktgm davra- j
I 10 1..^,, I
m ÇOCUK N£0£N BÜYU
n olay veya sebeplerini bulmanza yardmc
tetikleyen
olabilmek ve anne babalarm dikkatini çekmektir, özellik-
le geliim döBemindeki çocuklarn vermeye çalt^
sâjlan anne babâlarm ve eitimcilerin yeterince dufMa^
malan w
^lamamalan sonucunda, çocuklarn ruhlarn-
da derin yaralanmalar, problemler ortaya çkmaktadr.
Arme babalarn, daha sonra da çocuklarla karlaacak ö-
retmilerin, eitimcilerin dikkatini çekebilecek bavuru
nîteMpnde bir kitap sunmak istedim.
"Bu Çocuk Neden Böyle" geliim sürecindeki çocuk-
larla ilg^nen ebeveynler için bir kitap, bir kaynak olarak
planlanmtr. Anne babalarn burada ylanlara mrüyen
uymalan imkinso^dr. Çünkü im hît hMyM biî^ysel fark-
llkian vardr. Farkl kiisel özellikleri vardr. Önemli olan
neyin, nasl yaplmas gerektiidir. Onun için herkes ken-
disine ve muhatap olduu çocua uygun önerileri dikkate
alrsa^ yazlanlar daha faydal olacaktr.
Bunun için de anne, baba ve öretmenleri olarak ço-
cuklarmzn ruhsal geliim dönemlerini ve bu dönemler-
le ilgili özelliklerini bilmemiz gerekir. Onlara yaklamam-
mx bu si»e^ Ufgm ^mmm- dikkg^ eroelîyiz:. Onlar ta^
mmalapi* Bke verdîkiefi mes^laj îp iskmnmm ptakit
Bu yön^e dâvMimamz, onlarn keüîne güveden, nerede
nasl davranacaklarn bilen ve sorumluluklarnn farkmda
olan bireyler olarak yetimelerini salayacaktn
ütaita oluttmîhttaii aanmlamâa hm itman
arkamda deil yanmda bulunan ve beni destekleyen,
motive eden kymetli eim Sonay'a, katklarm aldm,
kitaplarmm esin kayna olan evlatlarm, Zeynep Nur ve
Mehmet Sait' e teelf^ür ederin.

^itMn^AH
Nisan 2009, stanbul
I
ynCCK KKDEN BüVLl-.

giri
çocuklarmzn ruh sal
ÜZERNE

Birmsani
iiEiipî tendim dî^pül toa^t-
Birmesî, aîle m î hâyatlM^ baarl
olmas ve içinde yaad toplum-
la geçinmesi ruh s^^
iyi yakjgdan ile

ilgilidir. Ruh sajljgmn tmeU ise ço-


iSüMiktâ atlr. teMarm çou,
çocuklanmn beden sal ilgilen- ile

dikleri kadar ruh sal ilgilenmek-


ile

ler. Elbette bum bite^^ pjpmîtriiffi*


Çünkü beden sa;glgmit bo^üldugunt
ateinin yükselmesinden, diinin ar-
masmdan, vücudunda meydana gelen
yaralanmadan veya dier ikâyetler-
den kolayca anlayabilirler; fakat ruh salnn bozuldu-
unu anlaîîiak o kadar kolay deildir. Ashnda her çocuk
ruh salnn bozulduunu baz iaretierle, baz mesaj-
ancak bu iaretleri fl^e bügisinden yok-
larla belli eder,

sun olduumuz için, iin ciddî^tini anlayamayz.


Ruh sal; yetikin insann veya çocuun kendine,
aile üyelerine, arkadalama ve yabanclara kar davra^
nilannda neler hîssettigltrf; zor durumlar karsnda
n^j davrandn; geleneklem^ gprgü kurallarna, toplu-
mm dtoi ?e d©p4erîw nasl baküfîi; JcaEOat-
elaylan MM fmiMMt$m epMeomi ve
za;kl^îini,

hayata bak açsn belirten duygusal güçlem âeffe


Ço^tiîarn dâss^jsitaam tai^ sâUldan-
mn yerinde olduunu anlamamz, böEutdugüM ^St^-
ren iaretleri anlamamzdan daha kolaydr. Sevildiinden
emin öla» Jkendisini deedi hisseden, aile içinde duygu-

çevrede kurallara uyan, sorumluîüfâartiî ymtm getton,


özgüven duygusu gelimi, ibirliine yatkn ve payla-
map hjteay piçimi arkadalar tarafndan arar
kolay,

nan Mi: çocuk yetitirmi isek, ruh sagl^ yerinde bir Çü-
cuk yetitirmiiz demOMt
Qj^*jjdarmz her ^mxx cs^momi skan, bizi üzen,
Wz hayal kriklgma u^ta ve hM enüplendiren dm-
ranlarda bulunabilir, tavrlar taknabîlMer. Hemen tela-
akaphp bunlar çocuumuzun ruh
sahnn bozulduunu gpsteren me-
s^p: olarak de|erlenditlM3Ö^ Jito^
b^ i^Bep yökte. Bu ttr davmtt ve ta-
vrlar, gelime ve büyümenin normal
sonuçlan olabilecei için sabrla ve a-
k^te tefiliTOJP^; diledi^ takdiM%.:
kendisiM dtntoeye m ^âmîmm^ p€y^
lamaya hazr olduumuzu hissettirme-
liyiz. Ama böyle bir durumda "ne oldu

sana, haydi anlat, badi mMff' diy^fc


€mx stkîteniâmizn, zötlâürnifflEiiznL
paylama olmadn bilmeliyiz.
Çmk davrsra^arjiiîi dili ve an-
örnein, anne olarak evinizin salonunda oturmu te-
levizyonda dizi izlerken çocuunuzun ikide bir televizyo-
nm önitoi^n geçmesi, tgleîöJf^OTütt Öi^ündg dvmA
dîkkâtîiiziçekmeye ^^hmasi beden diliyle v©î1îto bîr
mesajdr. Bu mesajda çocuk: "Anneciim benimle ilgi-
len, sana ihtiyacm var. Anne, televizyon benden daha
nu önemli? Çocuun olarak sente sevgine ve ilgine ihti-
yacm var, bana da zaman ayr, " demektedir. Bger anne
.
.

olarak siz bu mesaj doru olarak alglamazsanz, çocu-


unuzun davranm yaramazlk olarak deerlendirebi-
lirsiniz, "Çekilönümden, televizyonu göremiyorum!
Odana git, orda oyna, beni rahat brak** derseniz çocuu-
nuz dâ bü olay öyle anlamlandrabilecektir: "Haklym-
m, televizyon benden daha önemliymi. Annem beni
sevmiyor..***

rumiahjî çç>cuun duygiîiat a^l(j*;:lderf}r^ ruh


safl yara almaya balayacâk>%3i^g/j^^
deü|imÎ2; alUn slatm^a,^ -tirn^k- ^i^|i^^9pii6y^
,

kaçaktr.;-.' .
^ '

: '^^^''^^mm^^^^^^^^^^^

Ame babalar olarak çocuklarmzda gördüümüz


^vrn^ bc^ukluklann lânamâ, ^â^^ama, tehdit ve ce-
za bastrmaya çalmamz, problemin çözümünü da-
ile

ha da zorlatrabilir. Hatta daha ileri boyuttaki kayg,


dsifrei^îi, kendi kndlne kontTO, pyku bozukluMar;
a&öl, 0îpM, uyuturucu, teiMr gbi Mtl alkanlklara
sebep olabilecei gibi, intihara kadar varan ciddi sonuç-
lar yaanabilir.
Çocuumuzun duygusal yönden yaralanduu. ruh
slbgmm tehlitegy© girdiini gi§t«ren baz iaretler var-
dir. Bu iaretlerden birini veya birkaçn gördüümüz za-
man, vakit geçirmeden bir ruh sagh uzmanna, çocugu-

lojik dam^^a'bl^iltMâ^^ ^s^yi^r^^'f^^


zu tedavi ettirmemiz için, dâha üst düzeydeki bir s^hk
kuruluuna gitmemiz de söz konusu olabilir,
Duygu^âhateMlMmm^%ia!^^pM#d^^ imü^
sine göre ksaca öyle sralayabiliriz:
En basit ihtiyacn bile alayarak düe getirmesi,
m
S^ta piE^uteto^ d^hE kprj^ #adipli olmt,

kendim kötü hissetme ve bu duygulardan kurtu-


lamama,
Eendini g^ahkâr, deersiz ve Büçlu hissseUe
Sevdii birinin ölümünün veya ayrlgmn rtiEK-
dan uzun süre yas tutma,
Bopmu^ kilosunu, fiziksel görünüünü begen-
mtüe ve buu büyük bir problem olarak görtnaj
ffeiaümgan 0lma, çabuk Öfeteme,
Unutkan ve dalgm olma ve bu yüzden sk sk ka-
za yapm%
Ûkul balfstida ciddi düpw>
Konumaktan holanmama, odasroiteipgnp d-
ar çkmama, hayallere daima,
JâMide% arkadalarndan u^klap keadi ka-
buuna çekilme,
Yemek yeme aükaîilîMamidâ deiiklikler gös-
terme
Uyku alkanlmda degiikiiktej: psterme veya
uyku b^zuMuM ffiinar
BU C^Q<:UK KKDEM BÖYLE

Hayat tanmas zor bir yük olarak görme,


întihar dütoa^sia!^ a^pla^^

Duygusal Rahatszlklarm Sebepleri ve Aileye


Düpn Göevlej:
Çö^klarmzda görülen duygusal rahatszlklarm sa-
dece aileden kaynaklandn söylemek, gerçekçi bir yak-
i^m deildir. Û-j^^gin, aile içi ilikiden kapakkuma-
pm, bâ5in kimpisâdaki bir i>oeuMukî« mm Msteni-
Mm mmm^^^tmmkîâm ¥eya hMtE genteîâöî kaynakla-
nan duygusal rahatszlk vakalar çoktur. Öte yandan,
olumsuz çevre artlarnn da duygusal rahatszlkta pay
olafe iM iJo^diö ilitei?» 4Aip^ mmi
liiirlteüîij,
kalfepndan döl^ atkâdata t^ateöan reddedilen, fM-
dtte veya tecavüzü Maruz kalan çocuklarda, duygusal ra-
hatszlklarn ortaya çkma riski oldukça yüksektir. Ama
yine de bilmeÜyiz ki günümüzde mod^a araçlaflf ^p^-
tt mâM ^m^m^i^ t^tmmh ciddi, ^r îta^M
mekteyiz.

Ruh saglgmin bmulma^a sej^ip


öe ©îuîBa öîstffîi wn büyük görev yiîie ai-
leye dümektedir. Anne -baba, çocuu-
nu tedavi etmek için elinden gelen her
fedakârh gfltOTtlidttm âUf Irt^ ft-
mediteçB vfâ MeMî öteadkça, Mçbîr ruh
sal uzmannn gelip kaplarm çala-
mayacan bilmelidir Günümüzde ha-
len baz 'bakalar duyarsa ne
aileler,

der, hakkmzda ne düünürler' korku-


suyla psik@lc^ik#töjfma«lâ:ra, psiafe»
ga veya psikiyatriste gitmek istemez. Bu
|,By ,SQCUj<. NEHj^ BÖYLE.
I I .

\
çokyanl bir tutumdur. Unutmamalyz ki hiçbir anne
babanm kendi itibarm, saygnln düünerek çoçu|u-
mn mh §agUgtm râkp atmaya hakk yoktur,
Anne-baba olarak çocuklarm-
öncelikli görevimiz,
zn ruh sahguu korumaktu:. Bu itibarla onlarn da bir in-

rmrwm% Wm #aMilîüi kMtlâmaya haMiMz ol-


madn, bedensel ve ruhsal ihtiyaçlarm kardamaklf
sorumlu olduumuzu kabul etroemk gerelgfc
ÇoGüMâfimzi kar Mldettilerimi^de orilann geli-
im dönemlerini dikkate almalyz, yapabileceklerinden
fazlasm istememeliyiz. Öfkelerini, korkularn ve endie-

teri:^ O^puntliiMa kar l^ujah duygul^m ifade etmeleri-


ne ^üi^î, bu duygulâtn nemdea m üeâaa kstynak*
landn önce kendimiz anlamaya çalmal, sonra onla-
rn da anlamasn salamalyz. Bu duygularla nasl baa
plkahtec^lderiîii ö içip gayrit sarf etmeliyiz.

Örnek olmaly^
Çp,cukkO:)Km ^fil »EMbat je.î;m#k,
ÇoGuklafim^a- yerim> kendimin yi iîMfc otoilip
Çünkü onlar bizi gözleyerek büyüMefe-
tedirler. Yeteneklerini ve bu yetenekleri-
ni gelitirecek giriimlerini desteklemek
suretijde, onlmiprdmetmefeha^ öl-
düümüzü könditeriîie hisserttirmeli;
güven duygularnn güçlenmesine frsat
vermeliyiz. Ayn fikirde olmadmz ve
anlaaimd^Joa^E dummlarda görüle-
rinden döît^a öBitfi suçlamamtli, fârgi-
lamamal; bamsz bir kiilie ancak bu
görüleri sayesinde ulaabileceklerini
hep hatrmzda tutmahyz.
i:Sj„ i^im^i^. mm^^ BQXik

Yapc, makul, tutarl ve mantkl bir


disiplinuygulamalyz. Ama tel feyden
fm(m^ disipUin sadece ceza bilmek 0I-
kmdine özgu
îpta#f m bimeliyiz. bf^

Her dönemde çocuklarn psâkosöa-


yal geliimini ve kiilik ^üftaini bil-
optek, onlat tammak ve ona göre doru

yönlendirme yapmak; birinci derecede


anne babalarn, ikici derecede okulda
egitimleri ile il^ta^n öretmenlerin ve

biri olmutur. Bu görevin tam ve eksik-


siz olarak pplma ise birçok yönden
mxâm.
Her ne kadar doutan ve genetik
olarak air^n özellikleri olmasna kar-
n, her çocügun Jcendîne özgü bireysel
0zellîMed> fîzfe©lfapxs, Mük Ö^Uigi,
davran ekli, psikososyal özellikleri,
anlay, duygusal yaps, zekâ kapasite-
li v^ mh;sl geliimi bulunmaktadr. Bütün bu ö^gelUkto,
illfe öâ^EHiî, devam ûm
okul ve devamk dej
artlan is etM©in[©€
dan farkl bir kiilik ortaya çkmaktadr.
Burada hemen unu belirtmek gerekir kî günümüz
iletlîiîiî ve etkileim toplumunda çocuun geliirni konu-

sunda anne babalar üstlerine düen her türlü görevi yap-


sa büe; akraba çevresi, okul ortam, arkada ve sosyal çev-
resi, iletiim araçlar, dped^ g^xiüJdexi* dydjuk-
lan çk çDçs^jdt ipittiim ve ruh sal
açsildân çök
önemli olmaktadr. Afine babalar bazen kendüeri hari-
cinde oluan etkiler konusunda oldukça çarsig; kaiabü-
mektedir. Burada da dikkate alnmas gereken ey. hem
ey içerisinde gereken yönlendirme yaplmal ve
çocua
destek salanmal, hmx de onun ey dnda
psikososyal
geliimine kötü yönde etkide bulunacak etkenl^rd^ kp-
runma salanmaldr. Anne ve baW^in bu konuda da
deapli oJlMSi gerekir.

bulunmaz olmadmz bilmeliyiz. Ne kadar bilgili, iyi

niyetli olur^ olalm veya hangi statüde olursak olalm,


çöcuMarimm eitirken bia;£e cammm skan, bazen aa-
m^dgmizs, istemedigtekpmblemler ortafa ^abiir.
Böyle durumlarda, hemen bu problemlerin bir çare-

sinin oldu|urm aktoSl^t ptirerek, gerekirse bir psikolo-

jik dmifmMi> ^iriüg veya bit mh mmmmdm


çekinmeden yardm alrnalyz.
BUUNCI BOLUM

ÇOCUUN RUHSAL GELÎM


D ÖNEMLER VE ÖZELIKLERÎ
ta: x,a(.:.ujK,j>jED.KN büyle. 21 1
I i

ÇOCUUN EUHSAL GELM


DÖNEiyiL^ERN BLMEK NEDEN ÖNEMLDR?

j-nsanoglu doumu
ölümü arasmdaki ömür çizgisi
ile

içinde farkl dönemlerden geçmekte ve beden yapma


I
i göm,, içtadi b Mljn^up |âp före bu dönemlerde fark-
h §w0Mer göstermektedk. Bu dönemlerin her blrtoin
Icendine B^gü psikolojik ve fizyolojik §Eelliklerî ^rdlr.
Gelime^ hayaUn ilk yllarmda daha hzl ve süreklidir.
Gelime, huyM boyu süren ve 3mama süreci içinde
meydana gelen düzenli deiiklikler biçiminde tânrnlâ*
nabilir. Ancak özellikle doumdan balayan, bebeklikten
yetikinime A:adar olan döneme geliim denilir. Orta ya
^ dahaict»:iaki §e^lim^ daha çok s^sy^ aisndja ve mane-
vî niteliktedir. Bebeklik ve çocukluk i^nemî ise, ame ba-
ba, öretmen, ksaca çevredeki destek veren kiilerle ge-
çirilen bir dönemdir.
Her âlîne babamn hayatta en çok istedii ey, ço-
cuklarn daha iyi, daha anlaml bir ekilde tanmaktr.
Çocuk ve gençleri daha iyi tanmak ise onlarn içinde bu-
lujadMkl^ ntürt iiMto döneminin özellikleripin bilin-
mesini gâ^ktitmektedir.
Çocuumuzun içinde bulunduu yan öz;elliklerini
Mltt^innlMiik
Çocuk sürekli geliim gösteren bir canldr. Sperm ve
yumurta hüçrçinin birleimiyle oluan zigot, 280 gün
2.2 | . .
_^ ^ ^ .............. ,
ÇC^UK.ME0BK^ M5iM)

veya dokuz ay on gün sonra yeni doan bebein özellik-


lerine ular. Çocuun dünya.ya geliiyle birlikte pek çok
uyarc faktörler pUp^ii ttkid# bulu^mta, Ço-
euk geliijtot bip^ immûââB. îpi kur^ f^^âp
çevreyi tanr. Bu geüim
bütüiltk içinde olmaktadr.
bir
Bu yüzden anne ve babalar çocuunun normal geliim
dönemi özeUiJderini iyi biUrto^, ruteal geliimini ve bu
geliimde ncMâjalden bir §a|?îîî^ olup ötead^ruiyi izler,
hmm de salkl büyütme konusunda fikir edinmi olutlar.
Çocuun psikolojik ve sosyal geliiminde her yln
farkl özellikleri vardr; Her geliim dönemini bllmekr ço-
cuunuzun mhsal ve fiziksel güvenliine, ihtiyaçlarna v^
snrlarna göre davranmay salar. Böylece çocuunuza
tayamayacak psikolojik yük yüklenmemi ve onu yara-
lamam olurumz*
Çocuun geliim basamaklar; düz bir çizgide gitmez,
iniler ve çklar gösterebilir. Her çocuun ruhsal gelinim
süreci ayn deildir, AnaaJk yaplan gçzleiîiltF TOtiDti*
belU^ptjJlOTm öi'tA afilim ve davrmi[iMl|)lâri ol-
duu saptattfMf bt geliim basamaMarbelMenmitir.
Ruhsal geliim dönemleri kesin ve keskin snrlarla birbi-
rinden ayrlm deildir. Bir dönemin özellii baka bir
dönemin ©ifllitei 00 içi içe f^ml olabilir» Ancak bu
f^fiîi id»mlatinö€ str^Mlik esastr. Basamaîdâfm,
döti^îrililiî teker teker çklmas ve bir önceki döneme
ait olumsuz gelime ve sapmalarn olmamas beklenir.

Bu basamaklarn salkl geçilmesi, erikin hayatta sa-


lkl kiüîk^piai için kolaykkttuc bir faktördür.
Çocuun kiilik ve ruhsal geliim dönemleri aada
ks aca ele almm ^tr :

1. BtJft»! Öncesi Dönem


2. Bebeklik ( Süt) Dönemi
;

3. lk Çocukluk (Okul Öncesi) Dönemi


t. Çöcykiuk (^o^
5. Ergenlik Dönemi

1- DOl^ ÖNGE DÖmm


Döllenmeden douma kadar bebein anne rahmin-
de geçirdii 280 gün ya da dokuz ay on gün doum önce-
si ^arak kabul edilir- Çocuk, anne ve baJbam0 ,

yumürta hOcresîftîl bîfleimtyle olutn zigot, 280 gün ve


ya dokuz ay on gün sonra yeni doan bebein özellikleri-
ne ular. Doacak bebein tad kaltsal yapmn yans
mxmmk ^^m'pmm btbadan alna^ "ki|ili§i" döllen-
me amnA Mriairüîf ölat
Bu dönem insan yaamnda çok önemli bir dönem-
dir- Bu dön^ Müik özelliklerimn ölumaya band

iöüeffîdiE Bîr bireyin sonraki kgaktet yapsmda doum


öncesinin etkileri olduu bilimsel aratrmalarla ortaya
konulmutur. Anne karnndaki bebein bedenen ve ru-
hen salkl olmas, anneye, babaya,, annenin beslenme-
sine 'im fB0^ tarzua biy|Udr, j\nw^aite ti^ü vg dü-
zenli beslfe^nmesi, hasta olmaflaas, laç ktdlanmamas ve
varsa sigara içme ve alkol kullanma gibi kötü alkanlîa-
TOi da h^milçlik srarda kesinlikle terk etmesi gerekir.
âfiüMiîîn yaayaca hm çeit gerginlik ve löüîlu^iük
bebein ruh dünyasn daha dogmadan olumsun etMler.
Çünkü annenin yaad her türlü gerginlik, kaslma ve
^o4^unalar sonucunda, ajon^nin iç salg bezje;! ve kalb
a;tân düzensizle|meai, api bedende bulüi»im btfe^i
de etkiler. Annenin ruh ^Rgesî hamilelik i^öjmca çokiyî
olmaldr. Stres, kayg, sknt, depresyon altnda bulunan
annelerin bebekleri bu durumdan zarar görür.
-

I 24 I. . . _ , . .
..... .. i
fipumc ^£GI-y BÖVl"

2- BEBEKLK (SÜI) DÛOTM


fûs <ffîtem, teWgliilLiüygulâWln gelitii
dönemdin
SîiSr il6 üç ya aî^aiif llapsayart dö-
nemdir. Bu dönemde bebein beslen-
me, temizlik, uyku gibi temel ihtiyaçlar
karüandlmda toplrosfl dtef
guamm ilk tfööaali ttlm olur. Mum m
b^Mk wmmâ^ flfi^SMt iüreklîli^ m
tutarllk temel güveni oluturur. Bu dö-
nemde birinci yan sonuna doru ço-
cuk yürümgiioi ©|î:t3TO B*^^,ltb#|m
=
kendiji anneden aymnas bamsdiga flk admdr. m
Dönettin sonuna doru kat yiyecekler yiyebilir, ieme ve
dklamasm kontrol altna alabilir. Çevresini tanmaya
çalr, Uçluyu ve yanl henüz ayrt edebilecek seviye-

Temel duygularn (sevgi, öfke, korku gibi) ve temel


davran özelliklerinin kazanld en önemli dönemdir.
Bu dtoemde! anne m
babann rolü §©k i;a^n^idiE Ama
^eÖÜde annenin ^pt^menînf^îfne geçen dier kiile-
rin de rolü çok önemlidir. Bebein altnn zamannda de-
itirilmesi, karnnn zamannda doyurulmas, gazmm
çkarlmas en hassas könulardr. ^er bu îh%|lar za-
,manndambebipn;M5i^^ pHifepjrfte geti-
rilmezse istenmeyen iddet, öfl^îl^ijöitve saldrganlk
duygularnn temeli atlm olur,
Bu dönemde Özellikle 2-3 yate armnda çocuk çok
t
îrtttp ?e ayn mmûriAh Çök îtteMMdr. Çevresinde bulu-
nan her nesneyi eline alp tutmak, azna götürmek ister,
tehlike nedir bümez. Bu davranlar anne ve babgnn
büyük tepkisini çefceç Paylamay sevmez. Her pyî
-

m ÇOCUK NEDEN OYLE


-

J 25 I

"benim" diye sahiplenir. Dier çocuklar dövebilir, sra-


bUir^ itebiUr, incitebilir.

Kolay slttîîî^itr çök sâbffâMdit Barp çaîrt,


yumruklar atar. Kendi isteklerini yapmak ister. Günlük
düzen hazulunca sinirlenir,

Dounüdatt sonta âöne île beb^k ya- Annenin çocuu-


kmlg, salkl geliim ve anne bebek nu beslemesi sra-.
ball açsndan son derece önemli-
dit Özellikle annenin çoet^ni besle-
tne^î Mî^mda ve ^pnrtsnda tomfM âi; kUcâînöâ ta-
ilrKs, kucanda tamas anne ve W- mas anne ve be-
bek arasndaki etkileimi her yönüyle bek arasndaki eî-
olumlu etkiler. Bebein sa|;lkl, duygu-
sal ve i#|iy^ yönden ^it^ne|
ftesi için anne ve babalarn güzel ve
olumlu mesajlar vermesi gerekir.
Anneledn hebepi en ^
ilk alt itp
da zörunlu olmak üzere, 2,5 yana ka-
dar anne sütü ile beslemeleri çok önem-
lidir. Anne sütü, insan yavrusu için, içe-

riinde prot^âja* karbonhidrat, ya, minealler ve vita-


mMM bUlüîîM mükemmel bk besin cdmâiMan baka,
ilk a^feüi^ bel^fc &îümteiri;e«bep öten Isîaî, erjik h^
tahklar ve pek çok enfeksiyon hastalklarna kar antikor
ad verilen koruyucu madde ihtiva etmektedir. Anne sütü
ile beklenen çocuklarla anne arasmda daha yakn ve scak

etkileim olur. Çoculdann alglamas daha hzl geliir.


Anri€ sötti 1le hMeMM BsetMefîî daha az hastaland,
baklk sistemleri daha iyi gelitii ve bebeklerin daha.
saghkl ve hzl büyüdüü büinmelidir.
Anne ve babalar olarak Ö-3 yalarn çocuun kiüik
geliimi açsndan ne kadar önemli olduunu gerçekten
26 I
'

I
Bü ÇOCUK NEDEN BÖYLE

Mmmiz gerekir. En fAâevgîyi, m çofc %îyi, en çok


katibu dönemde vermeliyiz. En az gerginlik bt dönemde
yaanmaldr. En az korku bu dönemde duyulmaldr. En
az iddet bu ^ÖMiîid& hissedilmelidir.

Bu dönemde çocua sert davranmak, ona barmak,


yamnda kavga atmek, zamannda altn temizlememek

brakmak, alatnâk ve aglanüasnâan âlîtak ibi


davranlarda bulunmak, temel güven duygusu içinde
bulunan çoci^a en büyük kötülüü yapmak demektir. Ve

sl^sl ve i^ine kapan^okcâktu; % göve^^ ze-


delemi olursunuz.
1xe 0-3 pl €ö«îninde
temel kiilik özelliklerinin
yaMak %35'irun ekillendii kabul edilerek, bu yataki
çocua anne ve babalar olarak, mutlaka sevgimizi, güve-
nijligi^ olumlu ve duygulan vermeliyiz. ÇpçuJ4§r
istenilir

nmiEM önünde onlarn zilminde olumsuz dü^^ula-


razemin hazrla^amk w izgüvenlerini ykacak dav^-
larda bulunmamalyz.

Oautmmaîyz, p|iî tejmepn pta^fni :^iatinâ,


îrMlme, parmalc emme, trnak yeme, kekeleme, kusma,
karn ars, sk ortaya çkan enfeksiyonlar, insan ortam-
larndan ve anne ve babadan uzaklama gibi fiziksel ber
lirüler ve d^a ilerî cifi^?^^ wt^0,^^m o^l fobisi, möi^
balk, yaâMlife, Mteprfîk ipi daMrMöf W^ duygu b^
sk sk çatmalar ve kav-
zukluklar elerin birbirleriyle
galar sonucunda ortaya çkmaktadr. Çocuklarmza sev-

zun derirfûderindekî efkatimîzî, nerbameiteizî c>lîlara


verelim. Bu onlarn geleceklerine yapabileceimiz en bü-
yük yatrmdr.
.

BU ÇOCUK NRDiNBOYl-î}
J 27 I

^ '

irJ'
1^ Af^re, bate^ i^ixfei ^
kiilerle iliki kiirabiime$i te^^

3- LK ÇOCUKLUK (OKUL ÖJSrCES) DÖNEM


Üç ife ^t yalar ^sm kapsayan dönemdir. Bu geli-
im döneminde her çocuun olgunlamaya bal olarak
yürümeyi ve yemeklerini kendi bama yeniri b^POT»
piiME. ikildi bama giyinme, elM yüzünü
terini frçalama, uyuma gibi ihtiyaçliâ-
n kendi bama gidermesi gerekir. Tuva-
tutmay tamamen kontrol ainna
letini
alma gerekil; Km#W alüat^
*
ii tanmaya
i%dte4tbîleiîrek eklide 1^ ö-
sorular sör^^
te^mM gfef^kir. Bu dönemdeki çocuu-
muz çevresini tanmaya çalrken
^yi tt^^Mm-
sü-
Könutuu da-
rekli sorular oxm biir TOi^k Mm^
ha
dilî

iyi kullanmaya
Kionutu|;u daha iyi M^amaya ve
dili
ve anlamaya ba-
anlamaya balar. Kelime daarc hzla
1ar.
geliir. Sosyalleirken arkadalaryla
pir.
oyun gruplarna katlin; Yaiitlanyla daha
rAât iliki kumi^a feiflar ve payla-
may ögreîîf. Bt çocuun iyi-
yi kötüden, doruyu yanhtan ayrmay
örenmesi bakunndan önemüdir. Bu
dönemde sevmeyi ve paylama^ ^gpe-
28 m çocuk: Ni-pt-N uOyll [

nir. üetiim kurar hale


Çevresindekiierle gelir, 0m dönem
oyun döûeni olarak da isimlendirilir.
Ya dilimi önemli olmamakla birlikte bu dönemde
çocuun arük sokaa çktve sokaa adm att dö-
nemdir. Yol, cadde, park, komu, mahalle, market, bakkal
vb d; Ç0\EedeM tmB J&iki mekânlar ve sosyal çevre
r
çocuun ii3^»Mi^ttiAîî^bâ|te ÇiciuJçiu^^
öteye bir yerlerin varl ile kar karya gelir: Yâantsi
çevresel bir zenginlik tkanr. Yeni çevrelerin çocuun
geliim, eitim, s1Sm(inâi yerini almas, ailelerin kontro-
lünde olnlalid& MMenblre sokaa itilen ve babo
bra-
klan bir çocuu bekleyen saysz tehlike vardr. stenme-
yen kazalarn dnda, d çevredeki kültürel bozulma ço-
Gu|un kiilik ,iBi§imînic»lunsu% ^tMleyebiii;,

yalarnda ruh halleri çok oynaktr. Eletirilmekten


6
bolanmazta. Anne babann tutumlar, çocuun kendi-
in ^^Wîi vt ^s^aalik hMî3&pIipeaini ^iaH^j; Bu-
nun için de mm ve bahâlar olarak;

• 3-6 y^ dilimindeki çocuklara kaliteli zaman ayu-


malyiz.
• Konuurken gözlerinin içine bakarak konumalyz.
• Duygularna, duûnailmn^ ömn vermeliyiz.
• Onlar fark etmelipz.
» Onlar fark ettiimizi onlara hissettirmeliyiz,
» Önte af am^y^»
• Onlar önemsemeliyim.
• Büyükçoauliatia gibi karmn dip k©numalyz.
Çünkü Çou klMfteyen uyum sprunlannn temeli
budönendeatilir. ö-^Mi^fâ| altîm. Miimt |iüpimi,;anli-
lmayan çocuun inirli, inatç ve saldrgan olmas gibi
[
jt^:: ^tCUK. &OYr.ff
J 09

-
j^:fl^^w;Sfeî tif);; .korjyjn^ . yem-^A^- çok
©nemli buiüsfen c^muty g^pe:

adarftf îîjSiip'^^ vaadj bir


deneyim nedenivle" diye yanitlam. Biiim adam buz-
dolabndan süt iesini çkartmava çalstrken, sise elin-
den kayp yere düsnDüs ve ortaik süt golüne dönmö.
Annesi mutfaa geldiinde, vona^te^ gylaJiTOk
ya da cezalandrmak yerine,
"•yeim^t, fe kadar güzd^bftâ^

Ibîfltg:^^
olrfus; Simdi
yercMi stöe öynâTTâk ister misW* tferti§. f da eilip,
oynam yere dikîfert sütle! Birkaç dakika sonra annesi,
"Mehmet, bu tür bir ey yâptifnda, bunu senin tenriiz-
liemen ve her eyi eski haline getirmen gereictiini bili-

yor musun? Bunu nasti yapmak istersin? Btf mi


kullanalm, bir havlu ya da bir fetz mi? Hangisini iste^^^
(^tept.smgâri secmfe^^i-

bîr sütiesini tasyanriadrn-lciö; bir deneyimdi


arka bahçeye akalm ve siseyi suyla doldurup, senin do-
lu düürmeden taman salayalm" demi.
bir siseyi

Küçük çocuk ieyi boazndan iki eliyle tutarsa, düür-


jjeden tayabileceini örenmi, Ne güzel bir dersi
Bu ünlü bilim adam daha onra, o anda bir h^ta
yapt ztrn^r> bundan korkçoOTas gerektiini Ö§reh-
mi$. Vapîan hatatertn yenf; 116' ^;^er örenmek tein cok

Bütün anne bîbilr olarak cocuküftfrta iînesirp


Mehmet'e davrand gibi davransak cok daha iyi ojrnaz
ehir ortamlarnda yaayan anne ve babalarn za-
mn zaman çocuklarm deniz, göl, nehir kenama» or-
manlk alanlara, ksaca doga ortamlarm^ fötürme^înde
fayda vardr. Çünkü bti jetler çocuMan dMendirr ve e-
lendirir. Ruh salnolumlu yönde etkile:.
Unutulmamal, doganm kendisi zaten Vxx terapi m-
reddîn

I tv luvalet kontrolünü yapmahdr,


,

I- Cinayet fâfklannt örenmi olmahdtn


t;

SQN ÇOCUKÜK &mm DÖHMd


m
lu dtoam alt ile M^^4^ ^^
smdaM dinmnî kapsar 'Pa yute aa
ilköretimin birinci kademesine devam
edenjgpçuklar içine alr. Genel olarak

»süîilarndân kurtttlür. Yapt ikfdtai


büyük haz alr. Büyüklerin kendisinden
bekledii davranlar gelitirmeye çal-
r, Kendine* büywy?BL ve gelifm tedt-
îikm kar ölmlü tavr takmt Bedenin© bakmt m te*
mizlik alkanl kazamn Cinsiyetinin yapmas gereken
rolleri, toplumsal kurallar ve dayammay örenir. Bilgi-
: m- ÇOCUK NfiÜj-N BÇYL^ J |

yi sistemli ve mantkl biçimde ileyebilir. Soyut kavram-


lar alglama^Jtiüaüz yeterli Ijiçimde gelimemitir. to4ö-
âamde oyun, piük için liiemli bir doyum k^^m,
Arfetdtf ilifMterf topnil^ bfritiyaç haîînî âhf. Yatla-
r ile oynamaya balar. Kendi davramlanmn sorumlulu-
unu yüklenebilir. Somuttan soyuta doru düiînme ye-

Okula balama ya genellikle bu dönem içindedir.


Okula balamafe ftt^fpjJbfifatn du^y ye mm^
ni dünyâlarmda önemli bir dönüm n^i^itsdr. Wû Mreç
küçüklerin dünyasndan bakldnda sradan bir i deil-
dir. Baz çocuklarda öM^den yeü^rojg bü; okul taatosu
oltbili^i Çjpi^klarm bit ytodeM if^ftiBUE veisi^sîs dav-
ranlar büyükleri tedirgin etmektedir. Bu geçici ve düze-
lebilir bir durumdur. Sabrl olmalyz. Çocuu anlamaya

Herhangi bir okul öncesi kuruma giden çocuklarn il-


köretime daha kolay uyum salamas, b^kte^üi bir du-
rumdur. Ancak onlann içinde bu balayim â^pB^e-
canlar uyandraca kesindir. Anne babalarm böyle bir
süreçte çocuklarnn yannda olduklar güvenim onlara
bM^tirmatet önamMdir. Onlara özellikle Mk haftalarda
rettoclk itm^iri ger^;
Okula yeni halamanm deiik soruüar* ya^^bilir.
Anlardan birisi çompn îlk günlerde, htfMâsia bîlte-
narda yalnz kalmatsdr. Baz çocuklar önceden zaten ta-
nk olduklar arkadalaryla okul ortammda kendi oyun
pUjplatm kûlafü oIu^MMe M ^lirUim yalnz jNtoa
fOctiMar^ hatta onlann aiIekrM endieye sÛrükeiffebîMt
Böyle durumlarda aüenin ve okulun baz tedbirlerle ço-
çuklar yalnz kalmaklan kurtarraaJlsLn ge;rekîr.
-

BU ÇOCUK NEDEN BÖYLK

ÖfeuMa yalnz kteitj iftamA ^cPEiun ofediâ ve


hayata bakn olumsuz etkiler. Her çocuk için doru
rehberlik yaplg^bilraesi» ^acak aile okul ibirlii sayesin-
de mtltnkündüi^
Yine okula balama ile birlikte okul korkusu, okul fo^
hi gibi rahatsMJdr görülebilir.
Gfetoî -mm trzakl, yoHarüli
günden balayan çocuklar aras iletiim nitelikleri, aileler
tarafndan degerlendirümesi ve hassas olunmas gereken
konulardr. Trafik yönünden çocuklar ne gibi zorluk ve
tehlikelerin bekledii mutlaka iyi deerlendirilmeli, bu
husus ilgililerle zamannda paylalmaldr. Özellikle tra-
fik bilgileri ve riskleri konusunda çocuklar anlayabilecek-
leri dille bügilendirilmelidir.

Bu dönemde olmalsnz. Çocuunu-


iyi bir dinleyici

zun özellikle okulun ilk haftalarnda size her gün anlata-


ca eyler vardr. Anlatlanlar size basit gelse de çocuklar
önemli ve anlamh eylerdir. Onlar hem samimi bir
için
durula ve hem de usanmadan dinlemek çok önemUdir.
Böyle bir durumda onlara büyük ixmxi diîiâ p4t0xto.
Onlar önensediinizi hissettirin.
Bu dönpnie ilk defa evden mEiM#|ân ve her güB si-
z6 anlatac^» eyi olan çocuguTOiö yerlMe Mfia- m
nnda dinlemelisiniz. Eer çocuklarnz zamannda ve
gerektii gibi dinlemezseniz giderek aiaazda bir uzakla-
ma> hatta yabâii0ympt^a to^. O zaman onla: kendi
diy^ dÜnyaIsptjcn kur^dar*^r|e plumsp bi sto^
eük cephesîMe suça ya da Mrfhâra 0den bîr foltiû ba-
langc olabilir. Eer siz çocuklar zamannda ve yeterince
dinlemezseniz, büyüdükçe onlar dinleyen birileri ola-

caktr. An^^ bu blî^ei; sîzin istemedi^niz özellikteki ki-


iler olabilin nsâûHmpgtotop dWf
ptîk«to^ii^
nmîdTO bavurn^^wMr i^^i^%l b^ tUniajidp
I
m ÇOCUK mmnM)xiii Jî3 I

htiyaç duymalardm Çocuklar dinlenmemeye kar daha


duyaUçüriar. Bu nedenle dinlenmediklerini hemen fark
ü^dMet

ken, yemek yaparken msarî drtle^ Onlar


önemseyerek, rlayarak dinlerhe^

ipîieK^ âitoklarfmte^^l^ ö^tMmterîrte ya^

önemli iidir;.:-r>:--;;^^^^^^ '^''-SMB


Mm^ baha ve gpitiji^r öiiKak
JEîddii iitfekierîE, feelireîIeMl Mkinda öMâltym. BîJc ço-
cukta ya da gençte huzursuz, mutsuz, gergin, isteksiz,
saldrgan, hüzünlü duygular eer ve sürekli hal al- an
msa, bij: eyler kötü pöllyûl dteîU^ktir. BöyJl§ bir durum-

c^M^mim duygu w i^^ itemMeini îyi i


onlar skntlara bulamadan kazanma frsat bulabiliriz.

1 l^feel b^îiB&zha
; olmahdm 1 ulam
2\ Yeme, içme ve temizlik gibi gündelik yaam becefe
lerini kazanm olmafîdtr. , j- J^ri;^
3. Cinsetfoller^ö^^
I

I
*
ma becerisi kazanm olma^
5. Vicdan ve ahlaki deerler sisterpi geli§îjrmi| qI^^^^^^^^
... ... .... „
. . .
.
..r-., - .^

tei olumlu tutum gelitirmi olfraldîf' ^


.,Ba ^ö^eyç MBBE^Jîs^ .aâvuî

5- ERGENLK O ÛN£MÎ
Bu dönemde çocuklanmzda be-
densel büyüme yeniden balar. Çocuk
yetikinlerden bamsz, kendi duygu-
sal öm
dalar kurat Sâr cinsle
ile iyi ilikiler

iliki kurarken kendine güvenir. Bir ye-


tikin kadn ya da erkek sosyal rolünü
edinir. SalkU genç kejdinîn kim ol-
dj^wm bjulurf^ dü«^« teadi Jdmli-
ini öretinekten temrundür.
Bu dönemin en önemli özellii ço-
^^ummm Ergenlik ¥ep hMk deyi-
Ecdylebulu çama girmi olmalardr.
Ergenlik çamm balangc kî^çö^ufe^
rmda 9, erkek çocuklarnda 11 olarak
saptanmsa da bölgeye göre ve yaan-
lan iklime göre degiUdik. gösterabilit

hep tel bir mûm tfad^ ete. Bu dönem, toIü bîr dö-
nemdir.Bu döneme her çocuk, ailesi tarafndan iyi hazr-
lanmaldr. Bu dönem iyi geçirilmelidir. Bu dönemde
genç gerekli destei, anlapi* yardm görmezse skmtU
bîr Süreç yaanabüir.

Bu dönemi her genç kendi kiilik Özelliklerine göre


kendince yaar. Eer çocukluu iyi, mutlu ve salkl geç-
mise, bireyin bu dönemi rahat atiatma ans daha fa^a.^
çocukluk dönemi skntlar ve l^orluklarla m-

malar yaarlar. Zamannda yeterinee sev^ ire efkat gös-


teren, doru disiplin yöntemleri uygulayan ailelerin ço-
cuklar, ergenlik dönemini salkl, rahat ve mutlu geçi-
rirler.
'

Aifte Wb*r bt â§Mirdö ft^^l doru bilgiîsrs sâlip


olmaldrlar. Baz önyarglar, yanl inanç ve tutumlar ai-
lenin bu dönemde iini zorlaürabilir. Özellikle ilk kez
m^m fcfcaba^laiilarm ta âötemle ügîlî 1^^^ mut-
Wfea yardm amsEimA farar wdr.

Bu dönemde kendi davramlarmm forJarda olma,


fqcaJW^ etdie mJpn oiufliMFUE' Ms.dk sipm, ikç ve
Madde kuUâHiin gibî olumsuz aliOTâÖErto ka:
ya kalabilir. çinde yaad
arkada çevresinin î5xiilitiE
etkisi olabilir.

mmtmmL m^mmm mmm 11

çocuuna her zaman olduundan daha hassas, anlayl,


destekleyen, daha sevgi dolu bir yaklamla, anlayan bir

m¥Ma dwanmaldt Anne, habataruadao anlay ve des-


tiltgiîig#ff^pil|tei% diaeml âGÜaJsikifiîâtr, feli-
kiler, zorlanmafer, bdemlitmaâ^ yaamadm geçirm^i

mümkün deildir. Çocuklarmza sevginizi göstermekten


kokoiiaym ve k^çmayTO^;.

iNe» V^fk% ypsstyan bir öretmen, lise son snfndaki ö-


rencilerînin "d1|er însanlafdan farkl özelli klerin i" vurgulaya-
rak onurlandrrnâffa karar vermlftir. C^ilornk Dd Mar'dan
Hdtei Sfidges taralndan gelitirilmi süreci kullanarak, her bîr-

örencisini teker tahtaya ktlifâi. lîl^rv^^^Mertems-


nf ve kendisi için ne kadar özel olduklarmi beiirtti. Sonra het
birine üzerinde altn harflerle ''Sîz çok önemlisiniz" yazl bi-

rer mavi kurdele verdi.

pgha sc3W5^^v^^|^pi^fi' -|^lwi3 ^errnde w^l etki-

let lacanranfeypbîlh^^ aTOW<Sîylt finlîna bir proje yaptr-


I 34 L Bî? I^CBK. HÖYI.R

I
maya karar verdi. Her bir Örencisine üçer tane daha kurdele
verip, onlardan bu töreni gerçek dünyada devam ettirmelerini
Örenciler, daha sonra sonuçlar takip edecek^ kimin ki-
istedi.

mi onurlandrdmr tespit edecek ve bir hafta bo>^fiCâ snfa


bilgi verecekerdî.

Çocuklardan biri, gelecekteki kariyer çali|malar] için ken-


disin^ ygrdimo* Qkn. yakinlarm lür lA^to ist düzey gö-
revlisini adamm yakasma ttwâ fclîSjte!^ Ülftif-
onurland rmtv
miftic Ardjndan* iki t$m daha kurdele ¥^rm% "^ftiifla bü
konuda bir pmjiemîz var* Sizden onurkndrmanz için feirîni
bülmarîîzf istiyoruz. Onurlandrdîmz insafrlara ekstra kurdele
d^^^tfl. Böylece onlar da bu projenin devam etmesi için ba-
kalarn bulabilirler. Daha sonra, lütfen bana ne olduu konu-
sunda bilgi verin'' diye rica etti.

Q pi üst y^n^iid aroto stemi patotmLfn-


yaMM gitrtsye kârar ver^î. Patronun odasna ve onun "i
girdi
dünyasnda btr deha olduundan ötürü'' onu takdir edip örnek
aldn Bu mavi kurdeleyi yakasna takmas için izin
söyledi.
verip vermeyeceini sordu? akna dönen patron; ''Elbette"
eklinde cevap verdi. Yönetici de mavi kurdeleyi, patronun
tam kalbinin üstüne, ceketine ilitirdi. Ekstra kurdeleyi verirken
de; "Bana bir iyilik yapar msnz? Siz de bu kurdeleli anurl^îi-
drmak istediiniz birim verir misini^?... Bunu tona smrm Çfö-
âuk|> ekulda bir praje yap|«kkrn sdyieA &m tetNl^rne^fr
renîriin devam mmmgerekfyormt. Böyl^^ *Bumm, rr%san-
âr hasl etkilediini WîfFfeyecekiermi...^ dedî.>*

ö geee patron evine geldiinde, on dört ^andaki olu-


:
nun pnna ^#4.
'telisteydim» Lfet
mmim^ Mt
dûzey y^n^c&rirr^ttî feîri
m ^ökto.''

jpirr
dedi.
fedî. Bana
.
hayrnn 'oldi^nö ^^1^^^ i|;-dt1|WifTlb 1^ teArbâftfnj ^^^^
duum gösüm®
için kurdeleyi ilitirdi. Bir hayal etmee
çah. eM#rblrdahi olduumu düünüyor. "Siz çok önemlisi-
niz" yazl bu kurdeleyi tam gösümün üstüne takt. Bana ekst-
ra bir kurdele verdi ve onurlandracak baka birini bulmam is-
tedi. Arabayla eve gelirken, bu mavi kurdeleyle kim onurlan-
drabileceimi düündüm ve aklma sen geldin. Ben "seni"
IH i
Ç(X:iiK NI:D: N h()YLE |
17 I

onurlandfrmak istiyorum. Günlerim ar


yorucu geçiyor. Eve
gelince sana pek ilgi gösteremiyorum* lazen (i^rsJarcian aMir
n rtödâfi beenmeyince veya odam tiâ^tettiynca
mp çagrnyûfum. Oy^ by gece pfeîld burayâ ^türUjâf^ sâ-
bir
na benim çin ne kadar farkl ve Özel oldurfiu â^yfemek ist&^
dim. Annen gibi sen de benîm hayatmdaki en önemli insan-
sn. Sen mükemmel bir çocuksun. Seni seviyorum" diye devam
etti. akna dönen çocuk, imdi alamaya balamt. Bütün

vücudu titriyordu. Ban


kaldrd, gözleri ya içinde olarak ba-
basma bakt ve: ''Yarn intihar edecektim baba." dedi. ''Baba/
bensenîn." çünkü ben senin... beni hifsevmedflJni.., beni hiç
#ngnseme4iini düünüyordum.-. -Ân ttfc \W- f«>k ferk-
u
L Sen baba, an... olunun hayatn kurferdn!*^*^
de sevginizi duymak, hissetmek isteyen insanlarn
Sizin
yar olciuMnu sakn unutm^yiA*^,

ve ^r
otoriter bir baba. !Ç0eltetit oluniBuz kiilik
d^îliMe^^lM dteptMia yol âpx. âpMn
»ituM^sm
göre, çocuklann suça yönelmelerine, evden kaçmalarna
en çok baba basks neden olmaktadr.
Evde ciddi cezalar ya da ceza korkusu
w "i Sert ve an
f^uMarr saldrgan yapmr suça suruk- gç^
ço
cükta olumsuz ki^

Gençlerde tekrarlanan ar davra- ilik ö2$!Werînîl


teMMarj bir tehlike ip^üdir.
An sMîiflîfîk, an kayg, ar içire ka-
panma, an
kavgaclk varsa bir sorun
da var demektir. Bu bir eylerin kötü git-
tigire iarettir. Böyle durumlarda yap-
lac^f€^ uzmanlardan yardm almaktr.
Psikologlar, sosyal hizmet uzmanlar,
eitim danmanlar böyle durumlarda
anne babaya yardp verebilirler.
38 L
I m ÇQCUK NEDEN BÖYLE
Gencin okul baars bu süreçte az çok etkflaiî:. M-
kada çevresinde deiijji]^er olur. Arkadalaryla daha
uzun bir süre beraber
olmada srarc davranabilir. Daha
çok ya da daha az uy^y^ij^jj^^ aimgan* *tot s^d^-
gan olabilir. Huysuzluk nöB^^rt ütangaçlk, teflu, hm-
pto dalma, tî^|^^^]^^ ^^^^^ hareketlilik, ar duygu-
sallk, içine kapanma, iiâde bir huy deitirme, yine bu
dönemde ortaya Çik^^ea tipik davran^ ÖzelUkleridir.
ÇoctlMat^ g^Çîtite kat ve zorlayc davranan, er-
gen» Süf^de ayn tutumu sürdüren anne babalar ço-
cuklarm kendi elleriyim
^y^g^^ galdrganha, suçaitnpyi|
olurlar. Aslnda hiçbir
aile, çöCtk 0giöm sftecinât pjf
ettüderimn 4ogruluuj^d^ tam anlamyla eîiin olamaz.
Bebeklikten balayarak çocuklanmz için, neyi iyi, neyi
kötü yaptk sorgular dururuz. Özellikle disiplin anl^
açsndan tereddütler y^^j^
Btaugdîiötiîtede gencin zorlanmalar yaamas, onun
ruh salnbozar, sonraki
tutum ve davranlarna da et-
ki eder.Bu dönemi sa^j^
^ü^tamadf i#n baz blr^kl
sonraki yllarda, örnei^
Mse ^^nit^te döneminde cid-
di davram bozuMuft clurumlan içine dümektedirler, lu
dâ^am bc^ukîarmm bir sonucu da ne yazk ki iddettir;
kavgaclk, saldrganlk, canilik, intihardr.

,
, ...
^ , . Jaîtfaf almaya istekti ö^^^^

" '
..^p'---*^--
BU ÇOtüK NriPlSN BÖYLE 39 I

^gösterirdim.

Opâ-karrxid^

Örç^ Mnl k saygs kazanrr^l^nn


i

Otgl^r zaman J^s|feyrafm^z,

öç koniisunda daha az deî^ v#îr>


KNC BÖLÜM

DAVRANI BOZUKLUKLARI VE
UYUM PROBLEMLERYM LGL
BLNMES GEREKENLER
HU ^;0dtK NEDtîN BÖYLB

ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN DAVRANI SZMILUKLAf


VE UYUM SORUNLAR

Ömâ doruyu bilmek gerek^


doru bilinirse yanl da bilinir.
Smfl önce yanl bilinme do-
ruya ulalarm^.
FAMÎ

Çocuklar her yeni geliim iöneminde


hinsel gelimeye uygun olarak yeni beceriler kaza-
nrlar. Ancak her beceri kolayca ve ksa zamanda ka-
zanlmaz. Dü becerisi, tmralet alkanl gibi baz beceri-
ler ailenin sabr, destei ve cesaretlendirmesi göcuk M
tarafndan uzun süren deieiîîö ve yanlma giriimleri so-
nunda kazanlr. Eger çocuk aileden bekledii destei bu-
lmxmf engellerle ki^rlarsa veya fiziksel ve zihinsel
noksanlklar vtrsa, fMlmmSm'^mmmm konusunda
^^ttermto %mâ rfarf diesi^îfe Bta giti kalf ipra-
gun kendisiyle ve çevresiyle uyumunt zorlaüracak, dav-
ram bozukluu göstermesine yol açacaktr.
Yrfîm^y© balayan w bâÖi bîr seviyede dÛ beCMîsî
kazanan bir çocuk, bardaktan su içme, kendi kendine ye-
mek yeme, elini yüzünü ykama, ayakkabsn ve elbisesi-
ni ^yme, uykuya Y^^^* ^^^^^^ temel ihti-
M
I 44. BJ. QPCU,K NBy.SJS' mxK^

yapma" diyerek sürekli yar-


"Dur, sen
dm etmeye çalrsak; çocuumuz o ge-
lime dön^mto *||u bes^eriteâ Imm-
îen gelie^ mtrmâsiMt yi^ aiia0î#la:f^bize bam-
l olarak bir sonraki döneme girecektir.
Yeni dönemin becerileri daha zor oldu-
u ve d^s büyük çaba pî^e^toticd® içfa
henüz temel ihtiyaçlarüî yerine geMr^r
meyen> aileye baml bu çtH3ukr fegû-
ven duygusu çok zayf olduu için de-
neme cesareti gösteremeyecektir. K^ri-
teftg ppb!Bîiiij:i kiiiâl bif

inanmada baarszla ugrayagafetr.

tximt Ifiü oyaaa m a^ia^ hüyte OÛ


gelime dönemlerini oyundan ve arkadatan uzak, soka-
a çkmadan, apartman katmda, aile içinde geçiren bir
çpcuk, sosyal yönden geri kalacak^ çeM uyum ye daym-
mfllozukluMar gösterea^^ktir.
Ar koruyucu aile kadar ar disiplinli, baskc, tu-
tarsz ve aalayc aüe tutumlan da çocuun davran
bo^ui^M^iîg göste£^#ibi€ p>l açabito Bptei|> blTO-
m âlleterde, geçimsizliin httküm Mriü|îi ailelerde ve
çocuk esirgeme yurt ve kurumlarnda büyüyen çocuklar-
da^ davrat bozukluu gösterme riski oldukça yüksektir,
Cînayiöt, ^^prfem, yangl, ül felaM, Ööili üiüç-
lanan trafik kazalar, tüp patlamas, aileden birinin ölü-
mü, ailenin yeni bir yere tanmas, yeni bir kardein do-
umu, boanmas ya da elerden birinin aUeden
elerin
uzak bir yerde uzun süre çalmas gibi çocuun katlan-
ma guGinû aan travmatik oîaylar da m^mmmâB.
davran bozukluklarma yol açabilir.
1 1 ,

hü ÇOCUK NJ-UEN Jpyi4. ... _ _ , i 45 I

unu unutmamalyz ki bir davrann uyumsuzluk


belirtisi olup olmad konusunda aileler ax5isnda görü

bteligifoktur. Ça^ ailelerde hiperaktivite drt^tajii

maz olur" eklinde yorumlanmaktadr. Özgüven eksikli-

i ve içe kapamklk gösteren, sessiz çocuklan için "Bizi


hiç to^^ çok uslu" diye öve^ anne babalar az d^-
t
Anne bahalar için çocuMarnd^ göjcdtöMeribir davra-
mm ifEmsuEuk belirtisi oldugüliâ teiîf ^efâaöaeleri m
bîf ruh sal uzmanna; bir psikologa, bir psikiyat^e
bavurarak yardm istemeleri kolay deildir. Günümüzde
psikoloji bilmeyen, bir kitap alp okumayan, geleneklere
teih h^ök OTü m bö0ik. bato#iPi.;JMittpiila .

yetitik iîaüe çocuttifi g^îiim dÖamleî*ine bal


olarak yaad basit problemlerle, uyum bozukluu ola-
aynm yapmak zor-
rak kabul edilen davranlar arasmda
dur. Ömefin, altm Mttma otepm ete rtPi^- y^mda
tuvüel e^mi am bir ço^üjfffia, Ök 1- l>i siîie atisra al-
tna kaçrmas normaldte îîk ^mmtîûm çocuk kâââtHi
kontrol etmekte güçlük çekebilecei için tuvalet eitimi-
cd teHh^sn gçce ve gündüz görülebilen alt slatma davra-
iBfrJiomal kabul edümelidir.

j

Çotük dört yâ^mdan s<^f^i
'

I
nna devam ediyorsa bu davran uyarn bozukluu i

\
olerate kabul edilebilir; çönkü artk yeni bir be^^ |

\
k^^mtfe çIb ipefcii oten adaptasyon süreci al- |

\
emme davran normal kabul edilirk^n, bir yan-
i
dan sonra devam eden parmak emme davran i

i
uyun ve 4*^vraai| bozukluuna ij^r^t eder. I
4(5 [l^U gOCtJK NEpiiN ffOY^E
I ^

Anne babalarn çocuun hangi ya-


ta karlat problemlein normal, ksa
stoli ¥0 geçici Qldtt|atlû tepil; idtebü-
mmî Hm tenal^i^Minçli Mgii
olmas Çocuk geliimi
gerekmektedir.
ve eitimi konusunda çok okuyan bi-
Imçli aileler hikk bu tip p^l^iiteçi ftak
etmekte güçlük çekmektedîrlet Bü ne-
denle tüm anne babalarn insann kii-
lik geliiminde çok önemli olan 0-6 ya
dtaetiiijtte fc^caktomm pijfraJteim
kontrol ettirmek, anne Mbiiiif farkma
'
olmad-
varamad bir problem olup
n ör^jcoMk ¥§ ûJd;âya ptebilesek ata
uyum m ûsmmtj l^züMuMtnnt îfif 0#i^ atol^ Içîii
rehberlik ve aratrrfta merkezlerîte konuttun tiz-

mallarna bavurmakrnda fayda yardr.


Çocuk e|îtiüinde mamte babalar oî^mk iflc- m
kat etmemiz gereken nokta; tutumlarmzdr.(*) Aîle için-
de çocua kar gösterilen tutum ve davranlar çocuun
önamü bir etkendir. Bun-
karakterinin §elime^ii3ute çok
dan dolafi âtine babatnn çocuu tutarl bir ekilde anla-
y m iübta yaMamw ger^Mr* M@ ©rtam çe^fm
sosyalletigi ilk ortam olduundan çocua kar bihnçli
yaklam, gelecekte kendine güveea, salkl düünebi-
len, upjiîîlu davranan^ seleyi ve sevilmeyi bileH so-
runütûnfe W
Ü^îöc mbM hix&^m p^^p^llpj^ ük adm
olacaktr.

Güv#n^s;üdii^ kapankkk^
i§e kaygt am psrk ol-
ma gibi piöbtamterilî orl^f€ fkm^snp y s^beM,^

[*) Anne baba tutumlarnn çocuk geliimi üzerindeki etkileri ile ilgili daha
detayl bilgi için, yazarn "Ptr ey Çocuum çin" adl kitabna baklabilir
m I

hatal anne baba tutumlardr. Bu sorunlarn löililcgelii-


mîni olumsuz etkiledii de malumumujjdur.
Ailelerin çocuklarnda gördükleri olumsm
davranla yaJdaTO biçimteri
• Anne babalar, çocuklanmn bilinçli olarak belirli dav-
ranlar yaptklarn düünerek problemi görmezden
gelir veya davran ve çocuu bask altna almaya ça-
lr. Ojm çoç#TOi çok büyük tote çamlum bi-
linçli öteA bu dmanlan sergjltm^^. Ç^wâeîlîiie
bir mesaj vermek için, yani rahatsz olduklar du-
:umlra ifede etmek için buîiu ya^parlar.
« âmm- te^lar problemi gidentrik için, dÎTOmn ya-
pan çocuu küçük düürücü, aalayc ve suçlayc
tavrlar sergilerler. Baz aileler problemi gidermek
için çeidi cem yöntemlerine^ hatta iddete bile ba-
vurmaktadr. Altm slatan çocua ceza vermek, par-
man emen çocuun agzma biber sürmek ve altm
slatan çocuu deifre etmek, bu tip tutumlara örnek
olarak verilebilir. AUelerin, cezadan
«k ducmut*
bozuKluklar ken-
problemi arttrmaktan ve sorunu diliinden geçmez,
büyütmekten baka bir ie yaramaz. mutteki bu bozuk-

ne brakp, kendiliinden geçmesini ofta-

beklerler. Oysa uyum ve davram


kîan
sonr geçer.
bozukluklar kendUi^ndem geginez,
mütl^â bu bozuJdupîi âltmdâ ya- /^^3p;£K^/.-,^i.^î':..
-

tan teîjepîet ottaitn ddmMtem


sonra geçer. Zaman içinde kendüi-
inden geçen inatlama, parmak
emme^ ^latnt pbl foyTOar
I
48 Hlj ÇOCUK NEDEN BÖYLE

yukanda bahsettiimiz normal dönemsel sorunlar-


dr. Uyum bozukluu olarak ortaya çkan davranlar
e ileriii y^terda ortadan kalkm gibi gözükse bile

pM p
ha sorun ölarâk^ da tekrarlanarak te^TOi-
za çkar. Örnein, parmak emme davran okul yUa-
rnda trnak yeme veya özgüven eksiklii olarak yeni-
den belirebUto ^^t jLlatma davran olan 3 ve 4 yala-
îndaki iki çocuu ele alalm; 3 yandaki çocagua
problemi 6 ay içinde kendiliinden geçebüir, çünkü
bu yata görülen davran normaldir; ancak 4 yan-
daki çocuun davran kendüiinden geçmez, çün-
kü bu bir wma bozukluudur.
Bu bölümde anne babalarm çocuklarna yaklarken,
çocuklarm eitirken takndklar tavrlarm, yaklam bi-
çiaalerim çocuklar üzerinde ne tür etkiler yapt, bu et-

mak Î^M htngi yoMBMerÎH feulll^ bil-

gilere yer verilmitir,

la b0üiîide mxm, bate eitiroiter olarak bi^derin


ve çoeüMMiMffi |Sk karlaaca boanîûl ve ço-
cuklar üzerindeki etkisi, tuvalet eitimi, yemek yeme ye-
dirme, karde kskançl, çocuklarda trnak yeme, ço-
cuklarda altm ^atma, çocuklarda par^k emme, ço-
cuklarla ve tatanM ab^ca^Ukla:;, çocuklarda ölüM
tikler
düün^^i, pfeüKartla öfice, çoctMardt kayg, çoctiMar-
da depresyon, çocuklarda korkular, çocuklarda kekeme-
çocuklarda dikkat eksiklii vq hiperaktivite, utangaç-
lik,

^m\jMm4B. fi^^sB^&tûej^ çocuklarda çalma, jÇ^Jyk-


teda s^du^lifcvig Mdet, çocuklarda înaflamâ çöeük-
laMa küfürlü konuma gibi günltk yaarfa mfokfer-
lalan davran ve uyum problemleri üzerinde durula-
rak önerilerde bulunulmutur.
J 4? I

ÇOCUKURIMIZA TUVALET ETMN


Hjm, VEtMlijLyZI

Günümüzde anne ve babalann en zorland konu-


lardan birisi üphesiz belli bir ya döaamiud^ çöcjddar-
l»^dracaklar tu^et alkanldif. Ö^ttîMe çal-
an anne ve babalarn çocuklarn bilinçsiz bakclara b-
riakmalar, farkl kiilerin çocua müdahale etmeleri,
p3aü|» bilgüenmeto: myml^ yaoleadfcito^ler bu konu-
yu ^rlafteahüiri Mu dönerâde yafd^Jfefalhkla* m-
tWâ0t ^eitimini geciktirmekle kalmaz, geciMa^aln
d€fee
yannda ortaya çkabilecek ikincil kazanmlar çocuun
bütüa yaamm etkileyebilecek boyutta olabilir. Tuvalet
|l^p yg döneminde çocuk zihinsel,
A^M fönl^rdeki feelUkkride ka«t-
cag için yaplan hatalar özgü^^n ve kiilik bozuMMte
olarak anne ve babalarm karsna çkabilir. Bu yönüyle
baküdgada, tuvalet eitiminin kazandrlmaya çahüdg
ya|lâ^ Aareynler iin en hassas donemlardeiî bW-

Anne b^MMm m çok kararsz kald ve zorland


bâfmdâ çö^îtiida^^
köiulâîin tuvalet egitlmltopii
man balamalar gerektii konusudur. ÇocuklardaJd tu-
valet alkanl kültürden kültüre, çocuîclM föei#t ftofk^
llk gösterdi© için tuvalet eitiminin belli bir ya yoktur.
Çevrenizdeki arkadalarnzn (anneler)
"Bizim çocuk çoktan bezlenmeyi brak-
t, dzinki b&m mi kllâMp>r?" ek-

sn ve kaygya kaplmayn. Çünkü her


çocuun tuvalet eitimini alaca dö-
nemle ilgili baz b^lirtilM lâîrdii*
Çocuklarn çou 1,5-3 ya dönem-
leri arasnda tuvalet eitimine balarken

ba;^ çocuklarm bu €^ltaü tmmmk^


4 }^na kadar gedkebüir. ¥apdah ara-
trmalar kzlarda ortalama 2,5 ya, er-
keklerde ortalama 3 yalarnda tuvalet
eitimi almnaay^ balad^ artaya kay-
maktadt.

Tuvalet eitimi için çocuun hazr oluu çok önemli-


dir.Çocuunuzun tuvalet egithnine huzr olup atead-
Ei ânâiaâiM ba^ belirtiler vmâm
> Çocutnu^un mes^e kontrolü ne düzeyde?
> Bedenci m
^Mmei geliimi açiMdtt tMit eiti-
mi almaya hazr m?
Ösaelikle bunlariîi ^mmk üz^rîndie födeiTOtsî
Teldidir. Bu bdirtîleri u ekilde saptbiliriz:
> Gün boyunca bezi birlsaç kuru kalabüiyor mu?
(2-3 saat}

> Tuvalet ihtiyac duyduunda rhitniklerinde ya da be-


d^m cJurumda farto^ mu?
> Sizin baz basit isteklerinizi yerine getirebiliyor mu?
BU ÇOCL'K NEDEN BÖYLE J 31 I

> Tek bama evin deiik odalarna gidiyor mu?


> Tek bama pantolontaiu (ya dalç ÇEm^mm ) çteanp
giyebiliyor mu?
> Bezi jitedpnte rafctt^lk öuyufor mu?

Bu sorulara çocuunuzun durumunu deerlendirerek


"evet" cevabn verebili^orsanZf çocuunuz tumlet eîti-

ANNE VE BABALAR NE YAPMAL?

Hvalet eitimi nasl verilir?


ItiVaiet eitimine balaya mam babalar için Wi
^!taemii kurala efitimi v^rec^ek kikûn -sakine soguidfeanl,
anlayl ve sabrl" olmasdr. Eitimin ilk zamanlan ço-
cuunuza bir oturak (lazmlk) alnz. ster banyoda dur-
mm iiter çaçuunuzun odasmda dursun, önemU olan

çocuk bezli iken bu altrmalar yaplmal, daha sonra be-


zi ve çamar olmadan çocuk bu oturaa altrlmaldr.

Otjralcti d^na ^ür^i az veya çok fpzla otaarraldr.

Çocuunuzu kahvaltdan sonra w yatma zamann-


dan önce, rutinin bir parças olarak, günde iki kez tuvale-
te oturtun.Baiarda bezini çkarmaym. Sonralar bezini
^kârm ve en söTOtidii da çmm^mmmSm çi ya da leatot
yapm^tt ^ytn, Ç^ûgm^za^ oturmak isti-
yor musun? diye sormayn, sadece götürün. Eger gereki-
yorsa öyle bir seçenek sunun. "Lazmlkta.otururken ki-
taba bakmak myoksa bebeini tutmak ou istersin? Israr-
52 I _ ^
.
^. ^
... J
By ÇOÇLUC NEp£N BÖYLE

c ve tutarl olun. Zorlayc olmayn, sadece sevecen ve


yumuak olun. Davet edici bir ses tonu kullann. Evet,

"Kahglöâffi hm »« mmm
tuvalette otururuz/' de-
yin. Çicridit MtîMtrl bir mtitiî ^vtritl^ psi siz unutur-
sanz, o size yaknda liflrlatacaktr.

fuvâlet kotttraii fltiidi JkuUarcjU|m^ fcelto


ri çocuûâttea öretiniz. îltvâlet kat^atm ^tlftou^dt
gelisin ki, tuvaleti geldii zaman bunu rahatçi #le geti-
rebilsin.

Tuvakt^ bîflikte gidip yannda kalabilirsiniz. Çocu-


unuzun tuvalette iyi vakit geçirmesi için onunla ilgile^

ya da ona ilgisini çeken bir oyuncak verebüiriiz.


nebilir
Örnein, oyuncak aylania verebilirsiniz.

Çocuunuz sakn
ara sra tuvaletini altna yapyorsa
om fargjlaraipjg^ Mçümseruepni ve bir bakasyla k^
yaslâtns^m Oj^rt bir dille çocuunuza bu ii tuvatetli
fOTmesi gerektiini belirtiri ve konu3a fazla irdelemeyin.
Çünkü tuvalet eitimi boyunca bu tür hadiseler sk sk
olabilir. Kendinizi bu durumlara hazrlayn. Kesinlikle ço-

cuunuzu ti^m bederrueye ba^tm^-


Çocuunuz tuvalet eitimi srasnda altma kaçrma-
ya devam ediyorsa, "Altn slak ve kirli olduu zaman bu-
lunaç^Mi ferler tm^ût| bamfo^j tBmiz olduü zaman ise
oda da mvtttoata^ leMinâ^ antemf^msisiîiz.
su çöcvK immi boyî!F] | 53

Çocuunuz tuvaleti kullanmay reddediyorsa, tuvale-


m pfmeyi reddetm@ kkf^k çocute. g0rülem m mutlaka
Sntot geçflmasi gteken bir fprunâur. Âfcsi takiirtf ço-
cuun tuvalet alkânlM kt^anmas zodaâeakötr: Tüt-
ma ve skma sonucunda çocukta salk sorunlar ortaya
pkarabilir. Çocukla konuarak; "Altn slak ve kirli iken
kendini nasl hissediyorsm? Problemi çözmek için fikir-
lerin ne?" gibi ifadelerle onu bu konuda konumaya te-
vik etmelisiniz. Büyük bir ihtimalle kendi kendine bu ko-
nuda anlay gelitirecekti:.
Çocuunuzun tu^t
Ihrtpcmn gid^toce^den
sonra temizliin neden gerekli olduunu ona anlatnz.
ykanmas alkanlm
lUvaletten sonra ellerin mutlaka
çocuunuza kazandrmaya çalma.

Sabrh olunuz« Aceleci


davranmaynz.
Çocu§^ mvalet alic^pnl]^ kazand-
nlrrtas strasiida ürtütulMâma^î geüe- gerekli ol-
ken nokta, çocuk için uygun olan bir dö- .oiar^
nemde, mümkün olduunca az karma-
a y^ataçak ekilde verilecek baanl
bir tuvalet eitimi için ebeveynlerin çe-
itli yöntemleri bir arada kullanmalar,
çocuun da istekli ve hazr olmas gere- SiflMa kazandr-
kir. Bararak, çararak, eletirerek, maya çalinz.
"bakaianna rezil oldum" tehdidi savru-
larak çocua tuvalet eitimi veMmez.
I 54 m çpcyK NEper»' bûyle I

BOANMA NEDEN ÇOCUKLAR ETKLER?

Boarnnanm sabepleri nelerdir?


Her çoeuk için doal olan, arzu edi-
len ve beklenen, hayaum anne ve baba-
s Ue birlikte geçirmesidir, âmm bdim W
çocuMardan oluan aile^ ^d^upimlifîtt»
ginin biçimlendii en önemli ortamdr.
Aile ortamnda çocuun fiziksel ihti-
yaçlar, sevrae, sevitol* 0mk m anla-
y gibi temel ihtiyaçlar kariamr. An-
ne babann çocukla ilikisi kadar birbir-
leriyle olan ilikileri de çocuklar olum-

lu ya da olumsuz yönde edâkr. Menin


huzurluoims^nm bidrtçi art ame
bâbt ârasmdaki uyum ve anlamadr.
Baz ebeveynler aralarndaki sevgi, say-
g ve sadakat ba koptuu ha^^e çocuutl mutluluu
ilildlerîni sonlandmaz yâni boanmazlar. Ancak bu^
nunla beraber ev içinde süreMî kavga eder, sk sk geçim-
sizlik yaarlar. Eler arasndakianlamazlk ve geçimsiz-
lik tüm ailenin* diQapsq?Ja pa;^n mutsu;^ otoa^u^ie-

m
4m olur. B^Mna fomkiar ipn î^ar Örseleyipî bir
durum olsa da, böyle bir aile ortammm da çocuun geli-
imini etkiledii bir gerçektir.
.m qo&î)ki<imm boyl] 1 55 I

Ekonomik veya cinsel problemler, iletiim bozuklu-


u, iddet ve eler aras sosyo kültürel farkhUklar
aile içi

gibi sebepieden dolay elerin birbirinden ayrlmasyla


sontçlanan boanma durumu, aile fertlerini elemek-
tedir. Fakat hiç üphesiz en çok etkilenen birey, çocuklar-

dr, Çoçuklardaki etkilenme düzeyi ya^a göre farkllk


pterre.
Çocuun boanmay alglay ve bu
olaya verjpçegi duygusal tepkiler geliim
dü^^^e göre deiir, 3-5 ya dönemin-
ve sevgiye muhtaçtr.
<teM ftiHetâdar, ilgi

Bu dönemde anne babann huzursuz ve


hrçn davranlar, gocuklarna gerekli
ilgiyi g#termeterîne olur. Yeterli
ilgiyi görmeyen çocuklar sâldrgm, si-

nirli ve hiddetli olurlar. Sevgi ve ilgi ye-

tersizlii çocukta gerüeme davrammn


g^rülmesîe neden olur ve çocuklarda
bebeksi davram^ar görülür: Anneden
ayrlma, çocukta koku ve panik duygu-
su oluturur. Bu dönemdeki çocuklar
sebep ve sonuçlar kavrayabilecek ol-

pmJukta olmadîpdffl* babata- mm


nm boanma set^M ltli tol^^
suçlu hissederler.

S-i pi d^^^^miiideld çdcukk^^da, a^e-babalarm


boanmasndro sora dite MÖbetleri ve huzursuzluklar
ortaya çkar.

7-10 ya
dönemindeki okül ça^ çocuklarnda görü-
len durumlar daha farîddr. Bu çocuklar sürekli üzüntü
yaarlar, gelecekten kaygldrlar; duygularn da
yanst-
mayp kendinde saklarlar. Boanma olayma utandrc
I 56 I
[fU ÇOCUK NEDEN BÖYLE

bir olay gözüyle bakarlar. Çocuun okul baars


düer.
Arkadalaryla aras gittikçe kötüleip bozulabüir. Kavga-
c ve ykc tutumlar se^eyebilit
Bazen eler birbirinden ayrlmak istese de aile bü-
yüklerinin en^l otoasyla boanma gerçeklemez ve e-
ler beraber yaamaya devam eder. Çocuun bu iki dutu-
mun hangisinde psikolojik olarak daha çok mto gördü-
ünün muhasebesi iyi yaplmaldr. Eer aile içinde sü-
rekli kavga ve huzursuzluk varsa,, çocuklar ister istemez
iddete man^ kalnsa, tabi d pcmk bu duwxd^
ha çokiirar görf^^î^

BOANMAK ZORUNDA KALAN


ANNE VE BABALAR NE YAPMALI?

Anne babann mutlaka boanmas gerekiyorsa ve bu


yönde karar alnmsa, bu durumu çocuunuza açk ve
anlalr bir dille uj^n bir zamanda yama, geliim dü-
zeyim uygun bîr eMiûm açklamnz gerekmektedir. A-
ne baba tarafndan ahnan bu kararn, çocua, birlikte

açklanmas yerinde bir davran olur.


Çocuun soraca sorulara sabrla ve onun anlayaca-
ekilde cevap verilmeli; sorulara çocuu tatmin ede-
cek,huzursuz ettti^cek eküda size güvenini saî^meya-
cak ekOde cevap verhteM. Örnein blrHkt©5%i0n mutlu
olamadnz, geçinemediinizi, birtakm anlamazlkla-
rnzn olduunu, düzeltmeye çaltnz halde düzelte-
mediinizi söyleyebilirsiniz.
^

av ÇOCUK NED£N BÖYLE \ J 57

Boaiîi» aynlacak ein, çocugpL alt^


drtamdal bîMenbîte gitmemesi prekir. Bu lemi bif sü -
rece balamas ve altra altra uzaklamas, çocuun
bu duruma daha kolay adapte olmasn salar.
Eleriit bifbîfletîni kötüleyîcî v^â aalayiei söztef
den kaçnmalar gerekmektedir. Eler, çocuklar birbirle-
rine kar kullanmaktan, anne ya da baba arasmda tercih
jûpmA Bûrunda brakmaktan kaçmmaUdr.
Boanma ile ilgili konumalarda einizi suçlamaktan
Jteapam, Bjuu çabuunuzun, annesine da babasna öfke
duymasmdan ve ilikilerinin boztdmaâ^ifidan baka bir
ie yaramayacsâktü'.
Çp^uMra baaJOT^dian dolay ar

meiidî; Bu konuda tenp iyi salanma-

Böfatmam mmmn^ m^tfetem® kara-


r, nafaka, mallarn paylam gibi du-
rumlarm çocuklara anlatlmamasmda
yifirm^
Boanmadan sonra çocuun dü-
zenli aralklarla ve sürekli olarak her iki

ebeveyni gömesine özen fisterteteli-


I
BU ÇOCUK MEOENJ BÖYLE I

Boanma sonras çocuun elerden hangi-


velayeti

p^d^l^toiP'^^®^^ çocuu sjJ^skgörTOijae


izîri \?^lmaHdlr. Özel gönlerde, ua^ît; üjyfp^u^un
doum gününde yanmda olmanz 6M çâk sfislteâdte^ek
ve mutlu edecektir.
Egîtim öretim ortammda smf Öretmenleri, snfla-
rmda bulunan boanm çocuklar tanmal, aileleri ile

hatod§ olmah; ihtiyaç duymalan halinde okul


iletiin^,

psikolcp ve reKbr ©Ir^tmeüerden detek almalar ye-


rinde olacaktr.

8o|anma ograstn^ parmak em-


tH-nak y^mi ^y^^^ slatma gibi
i dawiWii b^^
k^l^lfli^ gi^i fe>f kulan,
yemek yeme sorunlar, ökui Körkulti, Sfk^ hdbet-
leri, saldrgahtt^^ uykû söruntan, sk sk alama,

I içefep^apkifc^^ kann an, mide bulants gi-


ittc^iifeâtik rahatsi2J0claf f#fMiefetl|f Ai^ içi
:
^;

iim, çocua yakîai m biçimi ;Sfv^;^!iien bu


durumlar önleyebilir. Ancak her törlü ortam sa-
lansa bile anne baba ve çbcük, bu olaydan olum-
IUz.^lki#rte Böyle b| clurürnda pfof0^ar>ei
i^fel^ ^rdiii*^ almrrâ iiA Hine
j^J ÇpÇj;.IK NRiafifiJ EiOYJJ:

ÇOCUKLARDA YEMEK NEDEN PROBLEM OLUR?

Bebenizi Doru Beliyor muunuz?


ÇocmllaOT> büyümî© ¥e gelime hm-
larndaki dönemsel farkllklara bal
olarak, yeme alkanlklar ve itahlarn-
da annenin, bebe-
da farklüMac gözlenir, ûth^^klikl^ ba-
inin ackma am-
lpf fel f^p^ ka4ar olan sürede hzh
boy atp kilo almt çoeuun, daha fazla
kalori alma ihtiyac duyduu, ancak da-
ha sonraki dönemde mn}m^ Q<abilecei
biÜMfâaÜdü:* Bu gel^hi cîöaemine ait
ackmad anda
da besin verme-
Mlp baüktea ^ra, sorunuma-
mak için bir anne çocuk likisinin olu- mde dikkat ejTtör
abilmesi gerekir. Annenin ve çocuun
birbirlerini tammalarna frsat verecek
kadar birlikte vakit getirmeleri çok
Önemlidir.

Beslenme söz konusu olduunda da


aüniiniö, bebe|iin açlma âralMama
MteiNâi, bîtfe^m^tg a^^ fe^fnf ser-
mesi, ackmad anda da besin verme-
meye dikkat etmesi gerekiyor. Diyelim ki bebek beslendi
ve beslendikten 2 saat soma acktm bUdîimiz halde,
^©î^ ^^^^^h^^^m^^ W^ bfc^^^40^^abi-
lir* Fakat bu dü2^n^i2ik tekrarlandnda, bebein, besin
^Q I
BU ÇgC-L K NEDEN BÖYLE [

Öncesinde salglanan ve besin beklentisi oluturan, itah-


la jjygüJormonlan armaya balar. Bazen 1,5 bazen de
i saat Malklarla, oldukça farkl düamtel^îadâ tete^tt
çocuk, h^H #a:?miJi^^nm feirçoguntin ned^ftinî tâiö
olarak bilmemektedir. Bu düzensizlik içinde, be3^nde
balayp pankreasa ve böbrek üzerine uzanan, yemekle
ilgüi feornmlar sajgüayan eksen.de de düzeosiMk olur.
Beyentinin etkisiyie yemek yeme havasma giren çocuk, 2
gün önce 3 saatte Mî a^krken, E ay sonra 1,5 saatte bîr
ackmaya balar veya en ufak bir açlk duygusu hissetti-
inde feryad basar. Ayn ey bebei büyüttüünüzde de
f^âiîlMk Örnein^ çpcuk 4 yama geldiipder akam
yemegM dt;enli alarak saat iS'da yiE^e|ip^ m Eiarnan
yemek yiyecei belli olmayan bir duruluda olabilir. Ye-
mek bulduunda sofraya oturan çocuun beyni de, yan-
l J^J^lamalar dolaysyla, vücut ekseninde salglanan
hoMOîÜajm kaJTOi toaiti^^ Bu da çocuu sürekli bir
yemefeMdentM iiîöe soksar. Birçok tiia^^-babt^piKt:^^
rnn devaml abur eubur yeme, bfr eyler attrma al-
kanlklarndan ikâyet eder. Aslnda bütün bunlarn kö-
keninde, çocuklannnesJd dü^ejosi^ bisknm^ âlif kanlk-
larn bulabiMîten
Beslenmenin düzenli balamas, düzenli devamn
garantiler. Bu, gelecek için çoJk önemlidir. Alkanlklar
beyinde yerletii, belli kimyasallarm ve hormonlarn
beÜi saatlerde salmmasma neden oldu^ îçin, doumun-
dan itibaren düzenli olarâk beslenai bit çoeuun, gele-
cekte beslenme sorunlaryla karlama ihtimali, dierle-
rine göre çok daha düüktür. Ama alkanlkiarmm t§r-
. t)^rtw ^mnmn.mlâMâ^- bir ^i^emde geekü düzeû-
letfelefî yapmadmzda, her fey daha da zorlayor. Za-
ten sorun da buradat kaytiâidanyor. Eer be^leîme be-
beklikten itibaren düzenli balamsa, sorun çkmamas
beklenir.
BU ÇOCUK NEDEN böyle] ^ |
6X

Çocuumuza 1 yandan sonra oyun amaçU, 2 yan-


dan sonra dakendi kendtae kakla yemek yenlesne izin
verilmeliyiz. Ona desteimiz devam etmeli ve ontn çin
ortam hazrlamalyz. 3 yandan sonra da bu sorumlulu-
gu tam^nen çocua verilmeliyim*

Çocukta^ yemek ymmttBm sorun oluyor?


Anne babalar olarak, çocuklarmzn bebekliinde
yemek yeme davranna dikkat etmediimizden, çocuk-
lar büyüdöMarinde saruniarkh ekillerde karumm, çka-
bilir: Ömeîn, anne babatem çocuMarma karfi ^Mi ûgi

göstermesi ve yemek yeme konusunda Istüne fazla dü-


melerini, çocuklar koz olarak kullanrlar. Öyle ki anneler,
elinde yemek taba odadan odaya ka|Wup dururlar,
çocuum bir pyleT y^isin diy#^ A$lmda ço^cuk, anne baba-

tarzn da o yönde sergilemektedir. Mesela anne,


reket
çocuun önüne yemek koyar ve yemesini ister, çocuk
mzmdanarak hareket ed^er^E mm- ^N^r üst«le4 p-
cuk ayn dâvrami devam ettirir. Baba devreye
cuktaki hareket ayndr. Çocuk belli bir süre sonra nasl
olsa yemek peimden gelir deyip sofradan mzmzlana-
rak kalkar ve televîs^on seyretmeye koyulur ya da odas-
na joptçmMaram yasma fftjer. Anne de peinden
62 L

yemekle gelir. Zaten çocuun istedii de budur. Çocua


kar fazla ilgi, onu bu duruma getirmitir. Çoculs; ve

çoeuga kar gelitiriltu


otoriter tutum da yemek yememe davramma sebep ola-
bilir.

Çoüutom ç iünyalannda yaadktan duygular; iti-


halarm etkiler. Endie üzüntü, nefret veya kskançlk gibi
duyular ya^ay^a pcMte itahszlk olabilin Buna dik-
kat &ümmâz geîrî&Mt

unu da unutmamamz gerekir ki ek gdalara bala-


dktan sonra 0kul ç^pa kada^j, f^Mpr10 it^^ilannr
dan, ff^iJI pjnemeîerinden ikâyetçi olan anne ve ba-
balar her zaman olur. Maalesef kesin bir tavsiyeyle itah-
szl gidermek mümkün olmadnda^, anne babalar
deiik ve bazen de itah uruplar gibi yanjjf pi^
yönelebilmeJdteyis,

ANNE VE B^ LAR NE YAMUlMf


Çocuklara yemek yedirme konusunda her ailenin
bavurduu yöîitem deiebilir. Ama bununla bembâr^
if^^M Hûfaalam dikl^ editeesiîide lapk vardr*
Anne babalar olarak, bizlerin düzenli bir yemek yeme
zamanmzm olmas gerekir. Düzensiz beslenme nedin-
ItMtâl&a bM# ailenin beüi bk sofra düzeninin olmank^r
sidir. düzenine sahip olmas, b^i-
Ailelerin belli bir sofra
imim Üîmhiaiîffin hem psikolojik ksm, hem de
beslenmenin içerii açsndan çok önemlidir.
Ja I

Çocuun yediinde nere-


nefret ettiim bildiiniz,
.tegaaJfe hale ^^^â^m 4ttf üdi|tote'^f s-
rarla dtiâ suiimâk doru bir davran depdir. Bu> bizim
onun tercihlerini hiçe saydmz anlamna gelebilir. O
nedenle kesinlikle bavurulmamas gereken bir yöntem-
dir.Bu gîbi duîuplar söz konusu olduunda^ ailenin sof-
lüp. otürmadai önce h^tlkl otoas hmm. Ömem>
çocuun neftet ettii bir yemekten ziyade, iyi-köM yiye-
bilecei ve yemesinde saknca görmediiniz bir yemek
pimi olmal. Çünkü yemek piip sofraya geldikten on-
ra yemOTefcr pak hm görülecek bir davpu dgildir.
Anneler olarak menüyü olutururken, çocuklarn fik-
rini ^nak çok iyi bir metot Eer çocuklar, "Anne bize her
pyi yap,, ama mercimek çgrbas yapna" derterse, buna
klak Venîiek gerek, temîla ö çocua çorbahasiriayp su-
nuyorsanz, bu, bir kastnz var anlamna gelir. O zaman
da size, "Nedir bu çocuklarla alp veremediiniz?" derler.
Ama günlük olarâJiE» alnmas gereken besin deerlerine
^jac^Mkölarakol
kamk, "Bügüi mütiâka
yenecek" derseniz, o zaman olur.

ki yandan itibaren çocuumuzun


fcendîsinin yemek yenisine Mn verme-
liyiz. Bu ya diliminde çocuumuz, ka-

tam olarak azna götüremez.


dl^heniKSt-
CB-kaha mat)Piiri>]^rflm tro öteafe gt-
limemî olmasna ramen, bîr sîir6 bu ^^^^
ekilde yemek yemesi gereklidir. Brakn
çocuunuz yemei üzerine döksün,
öni@mM 4@§lk Bulada ö^mli olan |ocu-
un kendini bir birey olarak kabul etme-
ye balamasdr* Çot^k, kendi bana
X
I 6^ I I
ftU ÇQÇ^^ ^^£pEj^ BQ\x

yeme davranm gelitirdikçe kendine güvenme duygu-


su olumaktr,
Çocuunuz yemek yeme löMsunda problem atat-
yorsa "Yemeini bitirmek zorunda deilsin. Karnm toksa
bir sonraki öpnde prin" eklindeki yaklammza
çocuk mthtemeto îfktz «demeyecektir. Burada unutul-
mamas gereken bir nokta var. KesîîdlM€î çoctunuza bir
sonraki yemek öününe kadar hiçbir ey vermeyin. Ara-
da bir eyler attrmasma izin vermeyin. Korkmayn, bir-
kaç giin baz öünlerde aç kalabilir; ama yemek yeme ko-
îiusuiîdt gtael bir
olmasn.
damn^ pBtjrec0gin«te phew
flfeki bft^^rin* çocuklarn yaw4a yemek seç-
memeleri gerekir. Ayn davran onlar da ^^ilor ve kii-
lere g§re yemek yaplmas ^runlulugu doar. Her yemek
vakti sizin için kâbus olur ve sürekli problem çkar. "Ona
neden makarna piirdin?" "Bana neden spanak yapma-
dn?" gibi tartmalar içinde kalrmz*
Çocuunuza yemek vaktinden bir iki saat önce at-
trmas için aperatif bir eyler vermeyin. Bu çocuun ita-
hmJçâpttrve öün vaktinde almas gereken gdalar ala-
rmm.

............................................... .^..^
BU ÇOCUK NED£N BÖYLE { 0^ I
J

OM çandaki pclîdMrnza, okula gitmeden sabah-


lan mutlaka kahvalt yapma alkanl kazandrmals-
Çünkü sabah kahvalts çocuu okulda abur cubur

Mim geçecek ve âldg gdâlo'k zihin lonMyönlannm


âtha iyi çahmas saland için ders baars da yüksek
olaçiaktir. .

GünflmöMe bütün bir aileyi bir arada bulmak


olabilir. Ama eer aile düzeniniz uyuyorsa anne baba ve

çocuklarnzla birlikte sofray kurun. Yaplan bu ite eme-


i oldugunda, pmekyeme k^aîisund^^orliik pkmmja-
yacaktr.

Sofrada kardeler arasnda sürekli kav^ çkyorsa,


Oturup birlikte karar alm. Yemek vaktini ve yemek süresi-
ni bitlücte kararlatmn.

Mesela, "Akam yemeine saat on dokuzda balana-


m dokuz otuzda bitecek ye sofra kaldrlacak."
Bu karara anne baba olarak kesin bir ekilde uymanz
gerekmektedir. Belli bîr süre sonra bu olumsuz davran
ortadstj: Mi^caktr, Çürkü çocuMarmz aç kalmamak
için o süreyi ofun oynayarak ve^ kavga ^ta^ îiegü, ye-
mek yiyerek deerlendireceklerdir.
Bu taaudf mm& babalar ol^u:ak dikkat de^^piz
mm. fdkt^ ^cugumuOT ^©rl^^^^artiy ^^c^triidlil füiek
y^^dîrmeye kalkmamalyz. Çocuun aç-
lk duygusunu yaamasna izin verelim
ki çocuklarm^ ytdiklerinin t^M ^3mn-
lat.

Bir dier nokta da günümüzde prob-


lem haline gelen ar imanla Cobozi-
teye) dikkat etmiü^s^s
BU ÇOC:UK NEDEN BÖYLE
I

^OpilOJae KARDELERN
NEDEN KISKANIR?

%îi^çlk, »rfim bfedîlfa bakam île paylai^y^*^


katlanamamaktr. Kskançln içgüdüsel yani doutan
getirdiimiz genlerimize ifrelenmi olduu ileri sürül-

HBili^^^ l^fMiin. hm dtoeminde^iyteMilç mcak ço-


culdtkm daha ^e^to yaanabilir. Bu duj^iuyla ilk
fefea^
tanma iki üç ya civarridâdfr. Doal, evrensel ve însm
oldukça mutsuz eden bir duygudur. Önemli olan ne bo-
ptta yaanddr. Bu duyguyu yaayaa
herkesin kendMindjerL dah^ 10
oMttftnu kerfisinm herkeittt
az sevildiini düünmeye balte Örfi-
likle küçük çocuklarda yeni doan kar-

dei k^kajm. kimi zaman yaanu et-

Jdleyecek ve dâvmm bozukiiigu^


öfacaK
dm DMcmk imt^^mâe youn yaanabi-
len bir duygu olabilmekte ve yardm g6«
rektirei bir hal alabilmektedir,

K$k;an§l|m ndenlmielerdte^
> î)o|aI Wr duygu olan k^nçlfe
sevilen kiinin bir bakasyla paylala-
mamasmdaa ve lamelde guyemizlik-
BU ÇOCUK; WgEaEN BÖYLE I
I
^ [

ten kaynaklanr. O ana kadar kendine yöneltilen ilgi ve


dikkatin kardeine yöneltilmesinden doan rahatszlk
m temel js^ndit Kardem âc^03^ts^^ hiMd:e mm
zamatn âzdiMm fi^tiite Mlta^ kar gibi
ifiilân
görünen ama aslnda aroi-tebaya kar olan kzgn-
lk, krgnlk gibi duygulâltin gelimesine neden olabi-
lir. Çocuk kendim terk edUni, güvensiz desteksiz

> Kardeler aras kskançln derecesi, yeni bir çocuun


doumuyla anne babanm tutumunda olan deiildik- ,

l^ü^ toyük ^Guk^.bpw^ ^mm^k. pEfpijf •


km ;

fli|lfeiye ve çöcîi^m bebee olumsuz bk etkide bulun* I

»Mlia göz yulîM te^itttMö bagldm


^ Kskm^kk derecesinde re opa^n bîr baka etken de
kardj^l^%prppndaki fttricdm ^s fark az olan kar-
deletdjg bfk«çlgm görütoe skl, ya farla fazla
olanlara oranla biraz daha yüksektin
^ Difülidan iâsaj^rla akrabalar da baz oltnsu^ dü-
üncelerin dogmasma neden diabflMe^. Ksinöstaden
büyük bir kz kardei olan çocua saçlarnn neden ab-
las gibi kvrck olmadn sormak, ablaya da kardei-
nin boyunun onu yakaladn ve yaknda onu geçebi-
Im^^m fiytomtlc (ia^M, bunlar M$ü hu -fpoiî^ pbö
hem gereksin:, hem de öîtmsuzetfcilefi ölaLi yaMâm^
lardr.Çocuklarn birbirleriyle rekabete girmelerini, i

kzgjnhk duymalarm sagia,yahüir.


> Citmiytte göre de bai farkllklar yaanaMîlî çocuk
kz ve doan karde erkek ise, annc-babann kendi
cinsiyetinden honut olmadn düünebilir. Ailelerin
bunu yanstyorlarsa,
cinsiyete ilikin tercihi varsa ve
iti^yei^ göre kskançlk yaann^am M^jmâxam hale :

> Baz çocuklar yaradltan dolay daha kskançtr.


-

Kiskroçto^ nelerdir?

l*^ ferfc losÎTOçlg, feiis^ acma, üMntÖ küçük


düme korkusu, can skmts, Öfke, nefret ve intikam
alma düüncelerinin yan sra sevgi, koruma ve yakn-
lk hissetme istei gibi kark duygularn bir bilei-
minden olumaktadr. Bu duygUaitot m
etkili olm-

lan Öfke> kendite acma üzüntü duygdâî^idm


> Çocuk o güne kadar evde kendisi ilgi ve sevgi oday-
k€aa birdeaMmti pJtoi tilmi gibidir. Artk anie-ba-
baâimn vg di|ef pikmtem^ se^l ve ümA
^rd|^^
le paylamak durumundiadr. SövîtoedigJ düföncfesîy-
le anneden tamamen uzaklar, içe kapamr, yemek ye-
memeye ve zapfIamaya balayabilir,
> Kabus gördüklerini, çilerîîin gefîdigini bahane edemk
kendi üzerlerine çekmeye çalrlar. Altn slat-
ilgiyi

ma, parmak emme gibi davramlarla önceki geliim


evresine gerileme görülebilir.

> Hem gün içinde hem de geceleri ar


sinirli olurlar.

Huzursuz bir görünümleri vardr, sakinlemekte zorla-


mr ve kimi zaman çevrelerideki insanlara öfkeli dav-
M
mmhiMmt. Kendi» p; »ÜTO yaKîdik alduiTO
davranlarda btteâibîlîfieî.
> Evden aprlnay reddetmeyle birlikte (Örn: okula git-

mekiât^emej ba mide butentBi gibi pikoso-


matik belirtiler, Ceinîn olmak için fiziki muayene yap-
trlmaldr) huzursuzluk, isteksizlik ve dier stres be-
lirtileri sk sk gözlenebilir.
1^ Yeni bir kardein dogumt çocukta i^i ve koruyuculuk,
sknt ve kskançlk gibi duygular ya anînas-
çelikili
na neden olur. Artk eskisi kadar sevilmeyecei korku
m. daba mne hamileyken balayabilir. Son aylarda an-
^m^ fm^m^ isteki »pni g^toek kardein imm-
BU ÇOCUK NEPEN böyle] ,
j ,69 I

lklar ile urayor olmas çocuun huysuzlap, anne-


ayrtoak istememeine neden olabilir.
>^ Baz çocuMar kskançlk duygularn açkça^ #^^t^Na îü-
yarak kardeine vurma, onun oyuncan krma, "on-
dan nefret ediyorum" deme gibi davranlar gösterir-

Imn imMm û^ bu duyguJupp bitter w am sevgi


bann sevgisini kaybetme, tepki görme kifüsU yatât
>r Aane-babaftE^ ^jönu sevlp sevmedikteini sorma
ve ^rgftaOTdfn bir ölurlü emin olamapp f||tnabilir.

ANNE VE BABALAR NE YAPMALI?


Kardei domadan önce ona anteyabilecegi bir dilde
«îleye yenî bir üyenin gelecei, evdeki c»*tâînîJa her za-
mankinden daha heyecanh ve kark olabilecei, örne-
gin eve sk sk misafirlerin gelip gidecei, annenin hem
yorgun olaca htem de bebekle daha çok vakit geçirmek
zorunda kalac^; çünkü küçük bir bebein gereksinim-
leri olduu, ama ayn eyMîl § dogduuMt da yaand-

ve her eyin zamanla tekrar düzene girecei anlatlabi-


lir. Böylece çocuk psikolojik olarak daha hazrlkl olacak-
tr. Bunto ânlattt^ içiâ mn mulm^ b^kimsmmü-

Öncelikle rgteü&ym. Çocuklar etraflarndaki yeti-


kinlerin davtamiarndan etkil^nirte Büyük pçuatu-
^mk i^MÜ l€pM gisilii£^fiî konusunda eMîp-
liyseniz, çocuunuz da gergin olacaktr.
Çoç^ ^mutlatrâiMapfâ| sözler söylarajeyin.
**SgktL ^dî^feuâC W
de bebek kindar sGîvm^^
I 7.0 [ J m çmx^ mi)m bow
cümlesi iyi niyetli olsa da çocuun ^yf^je-b^bann seygii
içija tod€§te ya:i|mmna yol açar.
baka bir aile
Hamilelik döneminde babas ya da
üyesi (anneanne, babaanne) büyük çocuun bakmyla
ilgiU yemek ytdimeiç bmya ptpurma upMa gibi ilere

megulken, çocuk kendini ihmal edilmi his&etnii^ m


yaantsmm deitii fikrine kaplmaz.
Mne-babâ aralaîndâ: |feölömü j^pi^, anr# pâi
bebekle ilgilenirken babann dier çocukla ilgilenmesi,
çocuun kendisiyle de ilgüenildiini hissetmesini salar.

[ âûtt^^nda içte||^^ ofân sevgim zde j

Kskanan çocukla üiümkün oldujguîica iiteiikli


man geçirîlmey© çallmal, daha önce yapmaktan ha-
land alkanlklarm gerçekletirmesine olanak veril-
melidir. Yeni gelen kardele birlikte önceden gerçekleen
dtpn parkna ^imf ai|M f^^tip §onra hikâye
okuma etkînlîkler bîrçienbte mn bttltrtaraldjr.
sayede çocuk statü kaybma uramadm fsA edaek öz-
güvenini yitirmeyeçektin

Yeni dog^ bebee an


sevgi gösttri^todü btduîOtmak
yerine, fâf olan sevgiyi ük ândan itibaren paylâtiMbü-
meyi hedeflemek daha doru olacaktn Bebee sevgi gös-
]te<j^tmhejjen sonra panik içinde çocua d^ üpti pyj
yapmaya çahmak, doalmn kaybohtîasmâ m çöMgu
BU ÇOÇIJK >jap£N BÖYLE |,
^ |
'1 I

kendisiiîfe «di iirti<Ügi gibi yanl bfc itei EpI»ltîa


neden olacaktr.

En iyi niyetli misafirler bile, s^deoe bebekle imlenip .

büyük çocuu unttma epiiraî çîndedM^. Ifekmlarm


yalnzca bebekle ilgilenmemelerini, büyük çocua da al-
k olduu tarzda ügi ve sevgi gaistermelerini söylemek;
"JOpdfü doguw| mrm pabucun dama atld" gibi söz-
ler söylememeleri konusunda uyarmak ie yarayacaktr^

Bebek için söylenen "Ne kadar yaramaz, sürekli agl-


pîîf 1^(6 bem yorupr, ö^a tot ^eni daha çak ^^ö^um"
gibi Wt ©tml fö€Uk tarainte m^tütl MMüayp,
tam tersine onu kandrmay istediiniz inancn verebilir.
Bu da en bata çocuun ize olan güvenini zedeleyecek-
ti!;

Bebee sürekli "bebek" demek yerine, dorudan ad-


n söylemeye balamak, bebein bir nesne deil de canl
bfr iarlkolduunu aiumiM^ikte "S§^iz ol, kardein
tyuyör" gibi sözlerle çîQGü:fm y^MtiSim bebee göre
ayarlamafe teAançlg trmandracakta
Ar kayg içeren tavrlarla çocuu
plâbliecek en büyük kâtalârdan bîri
olacaktr.

Kskanmam d^ çöcu|a;^ ta^-


görü göstermek durumu kötülemie*
Örnein, önceden yalnz yatan
çektir.
çocuun anne-babasylayatmasma izin
verümemelidir* ÇaiGUSL kskanmasn ^^^^gÇ^^
^fi pste^en Mf£i^> bu sefer de kar-
deiiSn onu kskarnnTsma nedea olabi-
lir,

iebe^ zarar vermesîe izia ^ril-


1 72 [ . I y çpcyjc Mwm eoyÛ
meyecegi kesin bir dille anlatlmaldr.
Çaûik kaa:d^inin canm yakt^^ görünüte çok kö-
tü olan bu davrann gerçekte l^bege zarar vermek için
deil, kskançlktan baka bir ey olmadn bilin. Bura-
da önemli olan an tepki göstermemek, kibarca reaksi-
yon gösterip «miclepna^rti» (pteâ sM «Wmdkmük
bü dümmil t^d!iâapfeilîj uyarMâ tehm^aJcte
Çocuk mesaj alsa da almasa da iki kardei yalnz brak-
mamak doru olacaktr. (Be yana gelene kadar çocuk-
lar zarar verip vemediMerini kavrayamad^

B^ifetlfe î^f ilerde çocuktan yardm istenebilir Ör-


nein bebee isim seçme, biberonunun soutulmas^
oyuncak ya da giysi seçimi, bebek odasnm düzenlenme-
si gibi konularda büyük çacMiun katlm ^^anahilir.
Kardee yönelik olumsuz duygular reddedip önem-
sememek yerine, onlan kabul edip, tanmaya çaln
Mim ttoae mnû Mtap okumadni lîtif* iiffi^f^lf#^*B#^
bee bu kadar zaman ayrmam pek louna gitmiyor
mu?" diye sorabilir, "Hayr, hiç houma gitmiyor.'*

Kardeiyle kank duygular olan çocuktan ko-


ilgili

nu edildii öyküler anktHrfîi^ mme ya dt batam kendi


kadeiyle ilgili ilk hislerini paylamas, çocuun duygu-
BU ÇOCUK NEDEN BÖYI,E J 73

lann anlamasnda ve ifade etmesinde


asas
^rdeini sevmeM ^mmm^ olduu
söylenmemeli; "Sen artk ablasn" diye- m
rek^yamn üzerinde olgunluk beklenip
ödöm hala çook öldMg ratuto^'

Bebein yala-
pjli|iyle birlikte 4-5

^nn;iiM"P^^' ni
iii^jyl:pa gin^tfek
ddgm dâîliir. Bü dmmm karde ksr
kançhn körükledii gibi, çocukta okul
sendromunun gelimesine ve çocuun
ipxe kapank ya da saldrgan biri okna-
sma açabilir.

Sevginizin eit olduunu göstermeye çalmak yeri-

ne; her f©ciga, birbirted^ ayr olarak, sadece kendisine


ga Wt $m.. iapM^TO 0mm^dala ola-

Eit zaman ayrmaya çalmak yarine, her çocua


kendi pfekinimie ^re zlMaft â|miak geiekit Bebe-
in hmfe tadî flatiyaçlmm ÎMpIs^TOiayi^i Mte»-
çük olduu, dolaysyla daha çok ilgiye ihtiyac olduu
belirtilmelidir.

Her eyin eît rftaîlimtl ^egil, dktmmm pil-


maldr. Örnein, üç kardeten ortanca çocuun "Ahmet-
lere kardeim gidiyor; ama ben gidemiyorum, bu adil de-
il" p^öinde gösterdii tepkiye "Km kmdB^itÛB g^çimm-
ligi sürdürdüün ve ona vurdp|m için Ahmetiere sadece

aabeyin gidebilîf*' bifMnde bir yaklam uygut

^ysüeri vse

pynayabilecei oyuncaklar berabear ie yaraya-


-

bilir; vermek istemedii eyler konusunda onu zor-


fakat
lamaaldr. Kendine ait sevdii bir eyin kardeine verii-

Ailenin bütün olduu duygusu, herkes tarafmdan


hissedilmelidir. Bunun için bütün aüenin birlikte yapabi-
lecei gezinti,,piknik, alveri, film izl§w gibi etkmliMii-
re yet Vî&rîfeMlîdir.

Anne-baba çocukla mümkün olduu her frsatta bi-


rebir iletiimi ^erse, birlikte ortak j^lff^toii bulu-
nurlarsa, çocua kardeiyle ilgili Ve etfIe ilgili küçük so-
rumluluklar çocuk kendini hala güvende ve ha-
verilirse;

la seviler^ önem verüen bir kii olarak hissedecektir;


arasnda kskançlk hissettiinize oûlân
fCâjrdeler
birbirinden uzaklatracak ortam deü, yaknlatracak
ortamlar hazulaym,
Çöeükirm kavgalarnda hilcam rölünü dma^ An-
ne-babalar çocuklarn tartmalarna katldklar zaman
çocuklarn her biri anne-babasmm dierinin tarahm tut-
tuunu düünür. Bu da rekabetin yo-
unlamâsma yol âça^. Büyük Mrd^
smm bâbmn koruyu» iislgspnl «tf
layabüen küçük kardeten nefret eder.
Anne baba ne kadar yansz olmaya ça-
lpa da ie yâramaz. Bu ma^en^ kü^
diler ^tl^^ârtflTOit lwiitadi^^
neitdfr. WJfe#î Mde^Tf öteâdt ü-
rumlarda anne-babamn araya girme-
mesi, sorunun çözümünü kolaylatrr.

çocua yöneltmek yerine, zarar gören


çocukla ilgilenmek, ama onu "TOgdur,
ezilen" olarak nâtelendiriîiTOik w
BU ÇOCÜK NEÜEN BUYLE | I

Kim balatt sorusunu sormaktan kaçmlmaldr.


Çünkü olay kimin balatUn örenmeye çalmak, ço-
MMarm birbirini sti^M^fc^iîa jöM^ien okr, Her bir gmmr
gun M^^^iMm ^^^M^â dâî^e^^e ^Igto öliiâsri-
dan yölâ çkmk sonuçlarna eit ekilde kattcnmal^
salanmaldjE
ÇMiMann kâ¥|a et^eîeöii# mOiküM oMüüMa
izin verilmemelidir. Kavga ettiklerinde de seçenekler su-
nulabilir ya da iyi geçinme kurallar koyulabilir. Böylece
kavga ettikleri ve iyi geçindikleri zaman sonucun ne ola-
m^m bilirler. (p geirögioiE m km^Mm dâbiUute iste-
diinizi yapabîlîMîîiz. feavgayi hkt balâümi bitem
önemli deil. Ya iyi geçineceksiniz ya da lunaparka git-

m^yecaksiniz4
fârâlî bdMîilâta ders vemek amscyla bir If wrmek,
hem onlarn yanl yaptklar bir olay düzeltmelerini,
hem de oluml bir d.vranta bulunrnalarn salayabilir.
M
Itm da bûm^yî$ Jî p da daflto çok ^çocuun ay-
ni ortam paylamiasi ktçnlma^ olarak çatma iöüü-
cunu dourur. Karde kavgasna neden
olan zaman ve ilgi konusu ortadankâld-

yerine çocuklar geçinme konusunda


iyi

yüreklendirilmelidir. "Ne kadar iyi anla- çnlmaz olarak

yorsunuz" gibi cümleler çocuu yüfik- çaîfroa $Q5M^^^^


lendirir ve sizin ö?güiii^ün hakkmi irlr-
meye yönte^^A. â^jâ tî^^îi Mm
çok küçükken paylamay Örenmeye
balamas kardei olduunda çok fazla
boçaiamasm engellyeçk, paylaan^-
maktan doan jçatmalan azaltacaktr.
76 L
SU ÇOCUK NEDEN BÖYLE

Torunlarm bayram harçl||nclaki hakszl^


mili dirtttIkî

kltm költM^ Mm, dinî b^rt^lütn tolükle çt^sökteffl


ruhlâfimSa utiMtulmaf acak tatl batmbrla yitpf^mt^ ^rellii|üi
düündürüFi

Sil Myede kinf^^ ©nlmn haftzasndan, yaad dM bay-


ramlar sîleme|^?aeek| bayramlarn özellik vevgûzeüi^^^^^^ âmir
yu sevgi iie hatrlam^larmt mgel öImb^aiiikttr.
Ne var ki, ben böyl düünüp böyle yazdm haidCj^ bay-
ramlarda harçlklarpi f€r)rfeen sevindirdiimi sandm torunu^
mutam dk&im çok ü^üyormmum da haberim bile olmuyorm^f.
MasT m Mtüydfmtym t!!&w toytOTifd^^ bö0^ dî harçlk
verirken? Buyurun, kiiçUkerfn büyüklerie mesaj dolu bayram
harçl deerlendirmelerini, birlikte okuyalm.

tp^m nantaf ndln çkt ten i^nri geldiim wd^ y4i


ndaki torunum Absen'le on üç yafîndaki torunum Esmanur kar-
ladilifb^rt. Odi#a geçip oturduumda kîsî de bayramlamak
üzere hazrdlar karmda. Ben de harçlklarn hazrlamak üze-
re iken, yedi yandaki torunumun hiç beklemediim bir tepkisi-

ne muhatap oldum. Bakn nasl ikaz âdiyocdM küÇMk torunum

- Dede! Hiç olmazsa bu bayramda adaletli davran, haksz-


lk etme!,,

|i|irdm bu beklemeditn ikaza. Kendimi Ipajçlavt^'ak sor-


dum:
- âhsen'ci|im, ben her bayram baklalk m yapyorum ki,
[ ay gjcjy^ mat^ BÛ^^^ |
77 I

hiç olmazsa bu bayram adaletli davranaym da hakszlk etme-


yeyim?

Bakh her bâyrüm ial^ii!ljkyâpt|)m) nâjsl izah ^tti yedî ya-


lndaki torunum:
^ Biz bayramja:d% kandil lecd^e at^M^l^nln eJini öpüyor,
h^rl#mi2: atyoruz. Ama bakySitifn m
liö :^Mdg bana
v^rd ii ndBîi teli vifîyömffî ^terrm^ §m bu haîi]^!^Apüia-
myorum. Bu ayrma bir son vermeni isliyorum. kimiz desenin
torunun deil miyiz? Neden ablama fazla, bana az veriyorsun?
Bu hakszhk ,dei i m i

tymmk ME^ w©rek sevindlnfdc ist^^ifim


Ita^lte
küçük torunumu, tam aksine çok üzüyormuum da haberim bî^
le olmuyormu. Düünmeye baladm. Onu böylesine üzücü bir ]

duygu ile ba baa brakmamalydm hiç olmazsa bu bayram gü-


nü. Ama ortada bir haksi2J|n olmadn nasl anlatacaktm ye-
di yandaki torun urm?

Baka çarem yok, Rabbime snarak sorular sordum:


- Ah^en'gifte.
kaç nürtiâ^ ^îf iför^
^ iiumtra ayakkab giyiyersun,. ablan

- Ben otuz üç numara giyiyorum, ablam da otuz yedi numar


m.

hal, seninkt tfâteir ütüzf


'

- Ablamnki daha pahah elbette. Çünkü o büyük numara gir


yiyor/ büyük fiyat ödüyor, ben ise küçük numara giyiyor, küçük
fiyat ödöyorum.
- imdi sen söyle: Öyle ise, size harçlk
Peki Ahsen'ciim,
verirken alacanz ayakkabnn fiyatn düünerek vermem ge-
rekma^g m? Sana senin ödeyecein paraya:,|öre, ablana da abla-
nn ödeyecei paraya göre barçUk hesap etmem, adalet gerei
oJmaz m? Fazla para ödeyene fazla harçlk, ondan âz ödeyene
de dm harçlk vermem hakszlk saylr m? Sen akll Mr focuk-
sun, düünürsen harçlklarn ne^in ferfeh ^Mugunü anOTfif.
Ayaklarnn ucuna bakarak düünmeye balayan Ahsen'in
beklemesi uzun süm^i, yüs^|îiijW jprgjalltepiVi pva gitme-
ye balatt. Sonra da ban kaldtraral^ raJiatlâmi| |efcilde cevâp

~ Dedeciim! imdi anladm neden bize faikJf hji^lilîLy@rd-


frni, Çünkü büyükkrin ^iydikieri ayakkab M
Ate fcüyüfe.
Ö^fÖ^rt pia dn tü^k olacak, i^^pfelerihkl ise. kupk^
ödeyecekleri para da küçük olacak. Öyle olunca herkesin alaca-
harçlk da htiyaçlarna harcayaca paraya göre olacak... Se-
ni haksz yere suçladm için özür dilerim, dedeciim!..

Yediyandaki torunumla, farkl harçlk vermede haks^z]!k


ölaO(?ad(*ia böylece karar vermi olduk. Ö^tü bir yanl anla-
may düzelttiimizden dolayj, ikimiz de bayramda mutluluu
birlikte yaadk.
Ar^k Ahsen, fa|rna g§r^ hafçiik farkn m tüm çocuklar ta-
rafndan: MHfinj^^iifti stedii için, konuyu ffzînte de paylamak
istedik. Bilmem nasl buldunuz bizim çocuklar arasndaki farkl
harçlk anlaymz?
biî.çucük: ned^n boyu

ÇOCUICAR NEDEN TIRNAK YER?

Bît davran K^âdugu ota^ tmak yemi©


Ruteal gerilini, sknt v^y^ saldr-
gânhk dü^mlânmn aç^ ramlmadg ye

durumlarda, çocuun kendi kendine


yönelik saldrganlk dürtüsünün bir be- da görulebîfsn tr-

lirtisi kabul ^]^, Huzuruz çocuklarda

klya rastlanr.
Trnak yeme alkanl genellikle
3-4 y^toundto sonra görülmeye ba-
lar. Az rastianan bir durom da 0sa ço-

GuMadâ aylk gibi erken dönem-


lerde de görülmütür. Bununla beraber
çok sinirli çocuklarda ve dilerin çkma-
ya balad dönemlerde de görülmek-
i^âk. ?hS yalnda ve daha ileri yala:^
da da göfüMMteîi trnak yerine^ MÎMe
çocuklarn ellerinde herhangi bir i ya
da oyunla uramad zamanlara görülmektedir. Top-
lumda çocuklarm %33'ünde Urnak yeme davran görü-
lür. Bu oran erken ergenlik ^ma
kadar sürer. Ergenlik
çanda trnak yiyen çocuklann says %40-45'e yûlü^Bf.
Yani ergenlik çama doru çocuklann hemen hemen ya-
k tü^nak yeime davran gösterir. Bunun nedeni olarak
gipl^^ çg:^den fMiay girteti^erî olarak d^erkndi-
rilîr. Aynca trnak yiyen çocuklarm ailelerinin çounda
80 1

trnak yiyenlere rastlanmaktadr. Bunun için de trnak ye-


menin bir taklit olduu ve büyükleri taklit etmek suretiy-
le flpnjjdp^^ltert stlrûlmektedi; Ergenlik^^da osemi
öMf girerderi t^gü bu alkanl terk etmektedir.
Bu alkanlk ekli çocuklarda genelde uyku t^ozuk-
luklan imreket huzursuzluuyla beraber bulunur. Ço-
ciik bu yoldan iç huzursuzluunu boaltmaya çalr. A-
n baskc anne baba veya sert, otoriter bir öretmenin et-
kisinde kalan çocuklarda daha sk rastlanr. Sakl kalm
bir saldrganhg yanstt kabul edilir. Daha çok kendtoi
Sîiçtayan ^e öfkesi içine dönük kiilik yapüannda görülür:

Trnak yemek bazen ayak parmaklarm srmakla ve


ayak trnaklarn el parmaklaryla
yakalama ile ilikili g8-
rüknektedir. Ayak paffît^ trntimn ^n^ta^si srl-
'
mas hemen hemen sadece kzlarda görülmekt^dir.

Çb^aMarda görüten trnak ^xü^ âlmam|im


nedenleri

Trnak yeme davranmda öncelikli olarak, ann© ba-


ba ve ^£üatmenl0]dui davî^atn^a mâs^n olan ökyto
mâs gerekir. ®t 4^teîm altnda yatan sebepler par-
mak emmede olduu gibi çounlukla psikolojik rahatsz*
hklardr.

Ailedeki btiyuMerde trnak yiyen varsa, çoeufc onlar


taklit eder.
[ m ÇOCUK NEDEN BÖYLB J

^ Çocuun bask altndâ yetitîfflöatd, tmmk 5^me ta-


yundan vazgeçirmek için uygulanan sert tedbirler, ço-

cuun kapasitesinden fazla ders, i ve görevle yüküm-


lü w fi^^Bals W^lm^,^i (41k^#^ ^J^jU^miB birm-
ci smÖâiîilâa wrîlen ar e¥ Menleri gibi).
^ Ergenlik çagmdaki gençlerin arkadalar ve bakalar

ve sk sk eletirilmesi.
Mide ve ba^sâk bmuMuMaadan d©!^ skntlar.

Bunlaria bilikte;
Alkanlk daha çok bask altna alnm heyecanlarn
ilgilendii durumlarla ilikili olup, çocuk bunun arzu
gdllmeyen davran
bir m
jlkanlk oldugmu^ mM-
ynca kaMemekte oMuga ^mlmektedir.
Trnak yeme bir güvensizlik belirtisi olarak kabul edi-
lir. Aile içinde an baskh ve otoriter bir eitimin uy-
gulanmsi çocuun sürekli âzadanarak eletirilmesi,
kskançlk, yeterli ilgi ve sevgi görememe, skmt ve
gerginlik, bahca nedenlerdir.
^ Anfîe-babmiia piMs da önî^Pili
bir etkendir, Anne-baba geçimsi^Ük-
leri anne- babann sk sk kavga et-

mei, aüedeki sorunlar, çocuklarda


t Mak ymm: gibi dmxmu§lm^ n^den
mbm Bunun yan sra ane bâbaim
an kanl olmas, çocuu an dere-
cede koruyup kollamas, ayrca anne
babann çocukla arasnda ayrm
yamas fit^J^Mi IM^d^ kkançl-
I
I u BU ÇOCUK NEDEN ÖÖYLE

dini trnak yeme olarak gösterir.

editîîlfebüeri bîr da^n Ailede tehaîi^ bto bi-


tif.

reyin trnak yeme davran göstermesi doal ölâr^


çocuun ilgisini çekecektir. Ayrca trnak yeme davra-
m
dî^
olaylara bal olarak geliebilmektedir. Çocuu te-
eden herhangi bîr olay veya çmtede onun içîn
honutsuzluk yaratacak herhangi bir dürüm bu davra-
n göstermesine yol açar.

ANNE VE BABALAR NE YAPMAL?


çmumbn
ve
mal ve bunlar saptanarak çözüm geti-

mil rilmeli.

Çocuu marlamak, korkmtosi^ m"


za vermek gibi zorlayc yöMmlerin
uygulanmas yararl olmamaktadr.
Hatta kimi zaman daha a^ duygusal
problemlerin çkmasma neden olabilir.
Çocuu, bu alkanlktan vazgeç-
mesi i^gû zorlan^unakdr.
Çocuklar, korku ve kayg olutura-
cak durumlardan ve kskançla neden
olacak hallerden uzak tutmak gerekir.
Küçük çocuklarn kayg ve kbtkü
verici televizyon filmlerini izlemeleri.
Jii I

kavgal olaylarda bulunmalaj:! çoa^ hepa^niandTOca-


^ ifin sakmcaMm
Trnak yiyen çocuklara geceleri yatarken eski, hafif,

pamuk eldiveJaleri giydirmek; ayak parman yiyenler


için uzun pijâteli^ ptf^mküeky^aU Mu. Mf0Mli|îll
yumufak çorap ^tomat da fe^ak 0te Ç0-
giydirerek
cuk gece trnaklarn yemek veya srmak istediinde ha-
trlaîc olnia bakmnd£in yararl olabilir.

Wmm^ wmam^ d^ teaga mmi mmmm nag^ife


Bu hem actc hem de aza götürürken hatr-
sürülebilir.

latc olmas bakmndan terk etmede yararl olabilii- Kz-


larm tmaMatmee ^rm^
te^dktsrt mmB, 'tmnk
yeme alkanlManm terk ettîMeri görülmütür.
Çacuklarn ilgisi b^ka yöm çekUebilir. Sinmt^ tele-
vizyon Merfein veya radyo dînlerken ^HUn çine- azn
yecek bir eyle megul etmek, trnak y«îlînin ve srma-
nn yerine geçecek bir etkinlik olabilir.
Çocuun gururunu ökayârâk,
nak yemenin onu ne denli çirkin yapa-
Mecegir telasz bir biçimde aJatlma-

Özelikle kz çocuklar için manikür megrf: 0tmek, ttr-

malzemesi ialmarak tm^armm meni- fîâf< ytofmn ve


küfll ve y^tnnî Mftelleri o^tem gÖste-
rümelidir.

^^sMm -^mm mm Im^a^mmsâmn


dolay ödüllendirme baz durumlarda
yarar salayabilir. Ancak bunun ksth ve
Ufgun ekilde kullanlm» gwekir. Aksi

bunu kuUanabÜir.
84 BU ÇOCUK NEBSlil jjjgj

Trnak ldtin toe^ilebüir. Çocuun


kBUâi trnak bakamma armas da ya-
rarl olabilir. Bunun için de çocua ma-
nikür ve pedikür malzemeleri alnabilir.
Çer<mp kendine güveme tiu^w
kazandracak görevler verebilirsiniz.
Ç^i^H f#na uyguja sportif ve kültürel
etMnîldefe katârli öaun ba mmBX)3m
deerlendirilebilir.

srmanin çok kötü bir alkanlk olma-


d ve bunu, isteyenlerin kolaylkla terk
edebilecekleri çocuklara anlatlmaldr.
Çogiik bwa inandrld zaman bu
a^^isrilîfctm:\)^pp3^
terecektir. Çünkü d itkeriler, çöcüün
bu alkanlktan vazgeçmesinde olmamakla
fazla etkili
bLçlij^te baz hallerde al^kanlm köklemesine ve baka-

lwtm kmimrak ve huzürsu^ etmek için bir araç olarak


kullamimasma neden olmaktadr.
En iyi tedbir, çocuklara, ellerim devaml ure||:^ me-
gul edecek iler vermektir.
ÇOCUKMIR NEDEN ALTINI ISLATIR?

Enürezis, tekrarlayic nitelik tayan istem d altm


iBEtntto Çc^iiMâMa sîk, j^î^knlerde nâdir pîrülür.
Çocuk 3-5 yalar arasnda idrarm gece gündüz kontrol
edebilecek biyolojik olgunlua eriir Bu yalardan sonra
^^W^; fündm gan.ajî:m slatmas
bîr bozukluk olarak deerlendirmektedir. Çocuklarda alt
slatmanm birçok sebebi vardr. Burada ömmü olan bu
durumun hangi yatan sonra problem oluturduudur.
ÇomMmn geliim dönemlerine baktmzda, 2-3 yala-
rma kadar âltianm slatrlar. E ymdm sonra gündüz, 5
yana kadar da gece k©ntolWö% MiMis gereiMük^
tedir. Eer çocuunuz 5 yandaysa ve halen altn slat-
bu probleme kar baz önlemleri
yorsa, artk almani2;iJPL

mtMtii gelmi demektir.

ÇocuMmJ^ alt slatmanm iNbepIerî ielettiîrf


> Ateli haitâljikl§r> böbrek ve im yollar enfeksiyonla-
r
> Anne babalarm çoçuklarun tuvalet eitimine çok er-
ken yata hil^âlâti
> Tuvalet eitimi verilirken çocuklara sert, baskc ve
korkutucu eküde davranümas
L

> Aile içinde var olan geçimsizlil^^ aile içi çatmalar, an-
ne ve babtnt ayrümas
> Aileye yeni katlan kardee gösterilen ar sevgi sebe-
b%le ^cMîukta wydana gelen gerileme davranp
> Çocua kar istenilen ilgi ve sevginin gösterilmemesi
> Aile bta^derinin herhangi birinde [ame baba v^îtp-
knlarnda] geçmi dönemlerde görülen ajt slatma
davrannn genetik geçrnei
[ > Ailenin, bulunan p^^eîi bir yere göç etttieM
çocuklarn altlarm slatmalarn-
gibi çeitli etkenler,
daki sebeplerden bazlardr.

ANNE VE BABALAR NE YAPMAL?


Anne babalar olarak problemin geliimden mi kay-
naklandn, fizyolojik bir rahatszlktan m
yoksa psiko-
lojik bfcr Iö|dti^k3i xm kaynafclmdtm iyi amtiönaiyz
ve MM^iâfc iilâüeri de ta dio#rtdtpda #î^meli^s Ço-
cuumuzdaki rahatszlk, böbrek ve idrar yollarndaki bir
hastalktan ileri geliyorsa, kullanlan ilaçlarla bu prabkm
tea bir jsüe sonra ortadan kalkacaktm
Çocuunuzda görülen bu problemden dolay onu
i
alayc tavrlarla küçümsemeyin.

1 Çocuunuzla güzel ilikiler kurarak problemin;


; I kaynana birlikte inmeye çaln ve meseleyi orta- j
I
dan kaldrmak için bINikte birtakm kararlar a|m^ |

i
iyice uyanmasn salayn. Çünkü çocuunuz tan uyan-
SI II

madg takdirde, tuvaletiniuykusunda yaptm zanne-


dacektir* uur d uyarantoakapaU olduu and^, gece t^-
t^et@ pölurmeler amacm ula^tyaeaktur.
Çocuunuzu bu kpnuda baarya ulat her gün
öcMleduaa. mim^mn kaçnn. Bu apltoL oyun
haline getirin. Mesela^; "Bpplia Ç^^ni TaîntMlEpüan"
oyunu. Bunun için önce bir yuwlak çizin w ^M bMîk-
teboyayn. Çocuunuz altn slatmadan tuvaletini söyler
va ^valetine giderse» çizmi olduunuz o yuvarlaa bir
yaprak ekleyin. Eer tuvaletini söylemeyip altm slatrsa,
çizdiiniz © tek yapran içini ma-^ye bö^m^^tyapr^ s-
land düüncesi) Çiçein yapraklar tamamladnda
çocumuzu ödüllendirin.
Çocuk alttn slatt Mam^böyam öldüünüz yâ^-
daha sonradan çocuun tuvaletini söyledii ve al-
raklar,
tn sla^tmad zaman tekrar beyaza boyaym. (Yaprak ku-
rüto iü|tacesi) Böylelikle yapraklar tamamlanr ve ço-
cuk MfflendiriUr. Yapraklar çocuunuzu sk sk ödüUen-
^reciî^iz ekilde yapn.
Aile içinde v^ olan çatma ve problemlerden çocu-

Çocuklar, gece altlarn slatmalar-


131 teI üfanduran alarm cihazlarmn
problemlerden ço-
ndan, aitlanm slatmatM üpâmd^â^^ cuunuzu müm-
rnda faydal olduklar görülmütür l ^ Qj(jyy ^^^g^

jiGükîam âltm latii^mM |parx I


uzal^ Itto^

4Ptor tarafndan verileri îfefla^H Müt-


laka doktor gözetiminde verilmesi ge-
rekmektedir.
BU ÇOCUK NEDEN BÖYLE |

ÇOCUKLAR NEDEN PARMAKUINI EMER?

Bir davran bozukluu olarak parmak


emme ve tedavisi
enime çocuklarda 3-4 ya-
fttflnak
larma kadar devam eden zararsz bir
davrantr ve geliimin doal bir parga^
BebekleKte^p3JîWT^fleM?<^^îll^
Sidir.

dan tibaren görülür. Emme davrâna


beslenme amacyla balar, daha sonra
alkanlk haline gelir. Bu dönemde be-
bek, parmak emmekteki ha^ ahr. Ço€;i||
dalla çok fc^:gi2n oldn^ rtlijc Mpl
kzgn ölduu ânlarda fjftmaf em- m
mek ister. Bu davran, çocukta gergin-
lii aztr. Parmagm emme alkanl
oleli fifitiklar a|m anda^ saçm ku^
b^m torna, Mr i^fOTcrik mf^. Mtei-
yeye sâflma gibi keîldilerini rahatlatan
dier davranlarda da bulunabilirler.
Bebein gördüü eyleri emmesi^ onun

nmm jMp^mdan kayndcknnmktadm BM dâi^rânylâ^


bebek bir nevi d dünyann tadna bakmaktadr. Büyü-
dükçe d dünyay aratrr, yeni yeni eyler kefeder ve
bir süre emme davrammdan vazgeçer,
sonra

i yandan küçük parmak emme alkanl olan ço-


BU ÇOCIC NEDEN BOYU j J
cuklarda,bu davrantan vazgeçmeleri için bask yapl-
iBMiaMr. Birçok çock kendiliinden bu alk:arxljg|^ he-
nüz anaokuluna balamadan brakr. 5-6 yandan sonra
âmmt^^im^m^mkmmne, çoatktt^tm kafine gsî^-
ye balar. Baz sosyal güçlükler yaanmaya balar. Okulda
ve çevrede arkadalar tarafndan kzdrlp alay edilir.
PpBJife fppje f©^uJj^ia f^k sorunlarna da;^lapE Ûi|
ve damak yapsnda bomltoltom fPl açaMlfc Broa ek
olarak dudaklarda çaüama, ve trîîaMarda enfeksiyon,
el

emilen parmakta incelme ve koyulama gibi fiziksel ha-


sarlaj:a yol aç abili;

yalarda birden ortaya çkan parmak emme dav-


ileri

rammda, mutlaka çocuun yaad ve üstesinden gele-


medii bir dururo vardr. Anne ya da babadaja birinin
kayb, b©m|im% karde dö|umu^ i<sk^çl!^ a^te baba-
nn uzun seyahatlere çkmas ya da ani korfem^j^lJrotîlB-
larda davran tekrar görülmeye balayabilir.

Çoculdâr kendilerini ^^âm^ ve ^Mmiz hissettikle-


W
rinde, yeterli ilgi ve sevgi görmedîMerînd^^ kendllerînî
davranla rahatlatmak ve güvende hissetmek isterler.
Kendilerini rahat hissettikleri eski dönemlere döner ve o
dtoöindf yaptklar djayramiar argöerler. Parmak em-
me oniatm ^atiama ve hissettîMerî da^^an ifade et-
me yoludur. Çocuk bu davranyteya]^dra, ilgiye vf
giye ihtiyac olduunu ifade eder.

ANNE VE BABALAR NE YAPMAL?


Bu alkanlk, çocua rahatlama ve güven salad
için, anne babalar bu davranlar bir süre görmezden

gelmeli ve çocugur bunlar kendiliinden brakmas bek-


BU gOCIÎK N'EDHN !K)\
I 90 L I.B
I

leîîtîeMfr, Afet h^te Bt> wmtm Mine gelebîte Bekte-'


mek anne baba için zor bir durum olabilir; ama çocuun
vazgeçmesi için zorlanmas, çocukta davramm iyice yer-
lemesine neden olabilir.
Parmak emmeden vazgeçirmeye çalma çabalan,
çocuk t^rafndan 3 yama kadar dirençle karlanr. 18,
liîlaittt praak emmenin 4 y^jyai dapa

bolmas beîdenlc. n
teemde baskl m isiKi tteâk W
bu konuya odaklamak, davranm pekimesine
ilgisini

neden olabilir. Davran yala birlikte azalr, onun için ilk


çocukluk dpneminde tedaviden kaçnümaldr.
Çocuk ^fzffi açklamalardan ardamayacak yata^^
ya da anlyor, fakat davranna devam ediyorsa, parmak
emme daMTOpn gösterdiinde dikkati baka eylere çe-
kilerek M»niWM çaUüabitoi örneir; etoe
ve^rne, baka bir faâUyetö yöneltme^ arka ya dt
me söyletme gibi.

Çocuk uyku}^ g^edcen parmak emiyorsa, uyuduk-


tan sonra elin azdan çekilmesi ^e^m yatarken ele eldi-
ven geçrîtaesi uygun olur,
Çocuun parmak Ç9M(^^n parmak emme davrayp
emrm #vrani ba^ ile öntejtn^ pipl;^;
nak yeme, kekemelik gibi düruîîllf 't^
ye çattrsa; tik,
taya çkabilir. Zorlamak, elini balamak,
trnak yeme, keke- ac sürmek durumu daba da^çletirir.
gtoi durum-
Parmak entffieye engel "Mm-
ölffitft^

kcn çocukla inatlamamak, bu konuda


yaplacak mildabalelerde unutulmama-
fifakm lOT^ri nt^kladr.
Ailenin çocuun bu davrann ev-
de sürekli tokuarak gergin bir havaya
neden olmam, çomkta bu dt^roin
91 I

yok olmasn engellemeyecektir. Bu yüzden aile çocuu


suçluluk duygusuna itmeden gerekli tavsiye ye açkla.ma-
lar yaparak onu rahatlatabilir.

la azalr.Çocua mümkün olduunca sabrl davra^ i

nârak, bu alikanlnm bebek^t bîr dayan oldu-


u, bâkaiarrntn gözönf^^ Jj^rpnme^^
bir dîM© anlattebUte.. y 'r" *
'
y^:^

Çpcukparn^eiOTLe olkanlg brakmaya çalr-


mi, mn& b^SmîiMi titm dis*ek cteMi, ödültenditmeii
artte ®M hediye giMÎ Mr#ll ©Imayp çocua sö-^
rlma, öpme, sevme, istedii bir yere götürme* onunla
sevdii bir oyunu oynama eklinde olabilir.
Çi3tcum p^MHiak OTim^M tetikleyarfc ^î^^^^i^
seyretme veya arabayla seyahat, etme gibi durumlar
unutmamak gerekir. Çocuun dikkatinin baka yöne kay-
drlmasma yarduîKi olacak yaa uygun aktiyiteler bu-
lunmaldr.
Çocuk, bu kötü davran brakmad-
nda hemen hayal krldna ugrama- Parmak emm#
ym. ÇoctJ^nmm bir sür© alkanlktan
vazgeçnfteâ klfey olmayabilir, hm. ço- balamasyla hzla
cuklarda fazladan yardma ihtiyaç da azalr.

duyüabilir.

Çocuun dawaîi uzun süreli oldu-


unda di ve damak yapsndaki bozul-
malar için bir di doktoruna bavurmay
ihmal etm^p^. Bags dttrumlarda h^mc
fazla ise çöcuutt giçe parmak eîimeis
dnlemek îçia damak çubuu
gerekebilir.
92 BU ÇOCUK NEDhN BÖYLE |
I

ÖRETMENLER NE YÂPMAIOIfi
Okulda ptTOaJk ^îîîi^ davran g<^teren çocukla kar-
laldgndm, önc0W0Ç«^iîammfteün#e müd^â^
le etmekten kaçnlmal W
çocuu her eye ragUüiii
kabul edici tutum sergilenmelidir.
# Çö<Guga parmak emme davrammm ne kadar zararl
olduunu, parmam acttm, az va dijlerîne zar^
vereççgini aüatmak gerekir.

Çocuun oM çama gelmesine ramen hala parma-


n emdii için, snf içerisinde arkadalar tarafndan
alay edilip kzdrlmasna izin vermemek gerekir.

lanmas, kendine olan güvenim azaltri tei^ <lkini*


suz davran ortadan kaldrmaz, hem de stresi arttra-
X9k bmbedndâ aym Jareketleri tekrar etme sklnn

Okul ortamnda öretmen çocua utanma, suçluluk,


sklma gibi dâwanlar karsnda sosyallemesini ko-
i^^ma iöminljthjjdtr ^iot^ vt etkinliklere aktif
olarak katlmasn saglamahdr.
Çoc^un smf içerisinde, en çok yapt durumlar gö^-
leameli ve bu gibi dpfumlarda çöat»|nn
ilgisi baka Mr alana yölendirilmeîidir.

Bu durumda olan çocua ilgi vç


I ki^)i&# bu du*
^rtçm, rtiM haîddndâ 1item:t!KtertaW
ar- mak, bu olumsuz davran
kadaiart taraf m- Çocukla bu ahkanh ile ilgili konuu-
labiliiTj^ bu davran ne zaman brmkaca-

gna dair kendisinin kmm almas saftan


BU Ç0CtJK KEPEH RÖYlF] I

Çocukla konuularak snf içerisinde


bu davran yapmak istediinde ye-
lîîie daha kabul edüebilir bir dâtrram ^^^^^^^^^^

yumruunu skmak gibi.)


yerine

Paha öîpui© mf içerisinde pM^ak


emme davraai görülmeyen bîr ço-
cukta bu davran ortaya çktmda;
öretmenin mutlaka aileyle görüe-
rek ç0cuurt yaaatisnda meydana
geto deiiMîMer hâHonda haberdar olmas, ona yar-
dm etmesini kolaylatrac^r.
Bu gibi dMffifetsda okul psikolojik dao»||ia^yla bir-
likte çallarA ^iupîâ ^fi^üiflîfi artt difutüârdâ
çeitli geveme egzersizleri yaplmas ve pamaJc em-
me davrannn yerine koyabÜecei yeni davranla-
rn om öretilnesi yararl olacaktr.
ÇOCUKLARDA NEDEN TKLER OLUUR?

gruplarnda mey-
Tikler belirli kas
dam gelen> birden ortafa çkaa, yinele-
yii '^bia^kalp w
dtnrfk ©Irnpim^
motöf hareket ya da seS çkarma eklin-
de görülen istem d
hareketlerdir. Ek-
lemleri çtrdatmak, parmaklar kr-

di ortaya çkablen takntl davtamto,


genellikle önceden düünmeden yap-
lrlar.Zamanla davran biçiminin bir parças olur ve ger-
ginlik anmda ya da bo kalndmda daha sk yaplrlar.

Bu harekeder daha çok, omuz silkme, gÖ2 krpma,


ka kaldrma, ba sallama, boaz temizleme, ses çkarma
aklindii prülür. Aratrmalara göre hu hareketlerin
7-11 yi hâsnda erkek çocuklarda kz çocuklara oranla

Çocuklarda görülen tiklerin sebepleri nelerdir?


olumalarnda; aile yeya çevre içinde str^
Tiklerin
5iwto çeitli iummlar öyle sralanaMlir:
>- 4l^ içinde an baskül ve otoriter bir eitû:^ (baz ara-
trmalar tiklerin çocuun her hareketine müdahale
eden, ar kontrolcü ve titiz annelerin çocuklarmda
daha sk görüldüünü göstermektedir)

tutumunun yol açt olmuuz benlik algs ve kendine


güvensizlik

^ Çoeuün pekf^k dâ^am:^^ jâk|tîMlmesi

> Çocuu yetenekleri üstünde zorlama


Kyaslama yapma
> âsmâ Mbâ âfâilîda g^çtosMik ve aile içi illkilerü
bozuk ölmas
> Çocuun yapd ortajun kaygiLyerâ
-s

Karde kskançl
> ökmida mm bask
> Yetersiz biyolojik gelim ve plunauz çevre etkilerinin
bîr Emprimesi

W^ Ortaya çkt bölgenin ya da organn uzun süren ra-


hatszl (örnein; uzun süren burun aknts sonra-
snda burun çekmenin tik baltoe gelmesi) gibi faktör-
ler etkili olabilmektedir.

> Tikler de kekemelik gibi, çocuun ^ ^^


Baz aratrmaca
dikitti mx]m^ çekildikçe artar.

tafsa Brkezîsimr

^ mm ICTliif^MOto Ulderln ruhsal bir


aratrmaclarsa merkezi sinir siste-
i
I
96 L

mindeki bozukluktan ortaya çktn öne sürmez-


dir.

> Çabuk endieye kaptîan, ar duygusal, skntlan içi-


ne atan, ürkek ve çok olan çocuklarda tikler diahâ
titiz

uzun süre devam etmektedir. Çünkü bu çocuklar ne


yaparlarsa yapsnlar heyecanlarn atamamaktadrlar
ve üstlerine gidüdîkçe tiklerinde daha çok artma ol-

maktadr.

ANNE VE BABALAR NE YAPMAL?


Çöfcük, 3- 4 yama laiar bu davran ettiri-

yorsa anne-baba taraûndan görmezlikten gelinebffir: te-


cak ilerleyen yala davran srarl bir ekilde devam edi-
yorsa, alkanlk haline gelmeden kurtulmasna çaba har-
canmaldr. Çünkü müdahale ne kadar gecikirse davran
o kadar yerleir.
Çocua sevildii hissettirilerek, olumlu bir benlik al-

mesi salanmaldr.
Çocuu üstünde
yeteneklerinin
zorlamaktan, bakalaryla kyaslamak-
tan ve sürekli eletirmekten kaçmlma-
ldr.
Korku ve gerginlik karsnda artt
için tike kar sert tepki göstermek tikle-
rin giderek artmasna yol açabilir.

Çocuu sürekli ikaz edip bu tiki

yapmaktan vazgeçmesini istemek onu


duygusal V€! fl;£iksel yük altna sokmak-
&V ÇOCUK NEDBN BÖYLE 97 I

ta, bu da çocukta tiklerin devam etmesine ya da yeni tik-


ler olumasna yol agabilmektedir.
Ailedeki tüm bi dâvf
bireylerin aü
öî plâna çiîcâr-
tarak rahatsz oldukiarm sk sk hissettirmeleri, tike ba-
l kaygry arttrarak davran sklatrabilir.
l^ urtammdaki çatma ve gergiMlIte MiifMn
duu kadar azaltarak, çocuun kendini güvende hisset-
mesi salanmaldr.

\
dtmc olunmaldr. Çocuk m kadaf bilgili olursa t#
ö kadar kolay l^â^ çtkâtîlîr;;^
biî ^riursa, çocua tifcteri k#*iüncj^ o^^a

Çocuun arkada ilikilerinde zorlanmasna neden


oto ^yal beceri eksikliklerinin giderilmesi için çok kü-
fak yaiaîdatt itibaren farkl sa^al ç^^^^re solalmas
6nem taMiiakfadr {örnein^ aîfve^ie götüîMek, yatla-
ryla bir arada bulunmasma, sokakta oyun oynamasna
izin vermek, anaokuluna göndermek)

Çocuk, tikleri bir bu


dwdtffsa M^n
onun kontrolü altnda olmad bilinmelidir. Anne baba-
lar;, çocuklarnn sk sk okulda bütün

gün IMimni kontrol altnda tutup


gelinct bunîlân yaptMarm dÜi getftja:- anne-baba tarafn-
Çocuklar bütün gün okulda tiklerini
1er. dan tam olarak ö-
bastrmak için çaba harcayp yorgun renilmeli ve çocu-
düerler. Ayrca bastrmak, tik
tikleri
dürtüsünü artnr ve çocuk eve geldiin- m yaro
de bu dirtiyi tontei ^âmm^m^fWk
hale gelmi olabilir. Bu durum ayrû » malidir.
-

I 98 L M ÇOCUK NEDEN BÖYLE


manda evin okula oranla daha güvenli bir ortam olduu
ve çocuun bu davran saklama gerei duymad anla-
mn^, gelebilir- Evde artan tiklerin bir itaatsizlik olmad^
bilinmeli ve çöKök bu yüzdan cmafacdrlnamaljto.

Tikler çocuun kendine güvenini tehdit eder, sosyal


uyumunu hozm. Tikleri olan çocukla^ genellikle sosyal-

eugüiS iösyallemesi için arkadalaryla oyun ortam


hazrlanmasna ve ilikide olduu öretmen, takm ant-
renörü, büyükanne gibi dier yetikinlerinden destek al-

bîîit3ü yetikinterîn, tiMefîn döga$ hiîtoîlitoyajihi bil-


giye sahip olmadgmdan emin olunmaldr. Gerekirse bu
kiilere çocuun tikleri karsnda nasl davranmalar ge-
rektii, çocuun yaayabilecei gereksiz stres ve maruz
Jçakbilaû^ ^^dan nasl koîiyabilec^gi hakknda bilgi
?erflittelidîr.

ÇocuMar alay edilmeye kar korunmaldrlar. Bütün


çöGukto^ ^rt^ "m gtts^pali vb tehdit rnkm^m bir
çevreyi htllrfetto;W: te^u^ Mtî bk ÇöCtlMçîû bu-
nun anlam, anne baba ve öretmenlerinin çocuun alay
konusu olmamas konusunda aktif rol almas gerektigi-
dtr. TiMer genelde dier çocuklar için alay konusu olup

bir ^pt^teiiîife #l|turabilir. Kendi-

cukta tiklerin skl artabilir,


bu da da-
ha fazla alay konusu olmasna yol açm;'
biM. Alaylar eitim veya doj^udaa mi-
arta-
daWs ife j^j^gllenebife Ç^jsîrtjii* tik-
ler hakkndt bilgilendirilen öetMtf
dan bazlarnn alay etmeyi kestiklerini,
hatta bakalarnn alay etmesini engel-
lediklerini göstermektedir,
Çocukta dikkat eksikU|i ve hiperaktivite bozukluu
île öpenme olup olmad konusunda inceleme
ppttamMr, ppfcft dl^iilE
ztklugu, tetifaTO ba^Mulü üten
^
Wii ve ^^ak^hdte bo-
mMk 0mMmm
%40'nda, baka tik bozukluu olanlarn %25'inde görül-
mektedir. Örenme güçlüü ise bu çocuklarda dalla sk

onun okuldaki baars bakkndabilgl almmaldr. Ören-


me güçlüü veya dikkat eksiklii ve hiperaktivite bozük^
luguna dair iaetler varsa gerekli, önlemler alnmaldr.

[
tieiafvisi. de' uyÜJâiTÎttlÎ^
I
benzeri hareketler 9#rdÖ§öî#2td^, Ö0<^ilkte ;

I
reketl^Lgözlemte^în; Bv|jTfc|i]li^

I
beirtifeftnte feii gözlemlemedi
tiu}ufwt)adi^
i siniz. Bu durumu varsa çöcuühu^ün doktoruyla ]

i
p^yte|in. Eer ftzlfcsl#ir rahatszUk yoksa o zaman j

[
Çöö:iüuajb^^ #fcî#to3kc#kl i^ikiE^ik danmana, |

; psikologa ya da psIkiy^rt^Ae götöj^^ |

l „.^^:^^^-^-^:^-^-^^^4^:.Jk^,:^
1

u çoçMK j^EDje^Nt fiO>:M-

ÇOCUKLARIMIZA ÖLÜM GERÇEN


NASL ANLATIVUM«iyiZ?

Ailenin bir üyesi Öldüünde, tüm çocuklar öyle ya


da böyle bundan etkilenirim yetilcinlerden fiarJd damr
jmlmW küf A Ân çocilte^ iU^E lMttaMii
zorlanabilirler. Sevdii birini kaybeden bir çocuun ken-
dini güvende hissetmesi, ancak ailedeki en yakn üyeler-
den g^l^fâek yeygiye efkatle mümkündür.
Ölüm acsmm ve yaanan karmak duygularn üste-
sinden gelmek çok güçtür. Küçük çocuklar, aileden biri-
nin ölümüyle ilgili duygularm dUi^^^ Bu yüz-
ck^ acukl^, ölümMg aimtti ti Midikii b^dan Mç
ötkfferföi^ gibi ity^afeffirf^ Ölümle îlgffl dti^üM-
rn anlalmas zor, farkl davranlarla ve oyunlaryla
belli ederler. Çok küçük çocuklar bile, ifade edememele-
rije r^fytm âxm bir ym düjpsu yaala.

I
£^^<^^ öncesi y^^I fSN^ genellikle j

I
§%€i Mf^^nim^ &^ geri gefrrf^*t^
I
mümkün olduuna inamriar. Çizgi filmlerde, ölen i

i
ve teter yaam dçnen kahramanlar gördükleri |

j
için bu M0\a tamaktactifiaf- Yalafrt 5 Ha 9 arasn-
j

I
ca plan çocukla ölumö yfkMiter î^
p^jj^ |

I
daha hazrdfrlâr ama yine de kendlierliifi ieya ya-
i knlarnn olebilecelne inanmazlar. |
-

J
o I

Olum k^vmu, çocuklarn en çok merak ettii konu-

duyarlar, s^ter sor^âtl^ iîûmû rfamtodlTOâya f


hrlar. Çocuklarm ölümü anlamalat ve kavtarm^an mr
bir meseledir. Çocuklarm ölüm alglaylar, ya düzeyle
nm gömfsdelüte gösterir. ki yandan küçük bebekle-

Yalara göre, çocuklar Ölito kayramm nasl alglar?


W Öç dört yaIanndâM çoGuKte^ ÖîîîmI* bukmdMpfe p^-
den ayrlk ya da dönüü olmayan uzun bîr yotetfIuk
olarak algüarlar. Yaknlarmdan bir kiinin kayb halin-
de, "|*ia«toplniyor?" "Bir an önce gelsin!" ifadeleri
ile öleîfâ MiMia gelebilecefbii düf^^^
> Çocuklar, be yalarmda iken ölümü, uzun bir uykuya
bmzetirler, Aop-ba^balar, bu yalardaki çocuklarm
Slütnle ü^jsoîtûrattl
d. Bir daha uyanmayacak" eklînde cevaplarlar» ço-
cuklarda uykuya dalma korkusu oluabilir.

^ ÇTOikte y^rn^ iken ölü- RÂ^SS^v^

ölüm olayyla karlama-


Çocuklar,
dan önce ölüm kavramnn ya düzeyl-
it#*;g#P focugun anlayaca bir dil kul-
lamlarak sagjkl bir ekilde onlara anla-
"1
I ^IJ, ÇOCUK MEDE^M

tlmal, ölümün yaamm bir parças olduunu alglama'


lan saglanmaUdr.
tofie-babalar, çocuMannm ölümle ilgili^(&rularma
yalarna uygun olmayan açklamalar yaparak cevap ver-
raeteclirleî. baz problemlerin olu- Bunlar da çocukta,
masna seb6p olmaktadr. Mesela, 6^7 yalarn4^M bir
çocuun annesine, komusunun mâm dldügünû lö^rak
edip sormas halinde annenin cevab, hiç düünmeden,
batan savma ve çocuun geliim özelliini dikkate alma-
da "ha$taUktan öldü" eklinde olursa, bu durum çpçuk-
ta huBmtonm tepptou not^tet görebilir, Dal^M^
çotmfcl^ttfci§Wanmi%#§kl^^^ tar.

Çocuklar, sevdikleri birinin ölümü karsnda


naid davranrlar?
¥as tepkisi, be aamadan oluur. Btmlar ok, korku,
öfke, suçluluk ve kederdir. Bu aamalar, aslnda ister ço-

cuk, ister yetikin, ister ö^§tmen, ist datelpr, ister hem-


ire câîm, ölümü püpü berten içi»
geçetîdir. Ancak, herkesin bu apmalar-
dan geçerken gösterdii davranlar
farkhl^abilir,

Kkrdei ya da âmi^ateOTdto Hrf


ölen bir çocuk, çok büyük bir ok yaa-
yabilecei için bu ölümün gerçek oldu-
una jyaanmiug, S%nki olmam gibi dav-
kendileri ölaym ötteît üizerlerinden
atamadklar için, çocuu istemeden ih-
mal edebilirler. "Çocuktur" diye, onun
- =
neler hissettii Ue ügüenmeyebüjrle; Bu
. -

da dutuirtt û^^ karmak hale getirt.


'
..=.: . " -'.lif. -t::' -t'.V^-r V-''. /.v.-y'."=i;V:^'-;. '
f>' -l^':':^
'

ijm^ ya da bjçübasnm ölümünden sonra çocuk, ken-


disine imdi kimin bakacam merak eder, endie duya-
bilir. Sevdii dier insanlar da kaybedeceini düündüü

için, youn bir korku içinde olabilir, '^^knlarmm eteine


yapr ve sklkla kendisini sevip sevmediklerini ya da ne
kadar sevdiklerini sorabEir.
Ölen lîi, çocuun Ötafâimâa çok Itonffl Mrf©r
tuttuu ve çocuk, kendini onun yannda güvende hisset-
tii ve o kiinin ölümü ile birlikte bu güven duygusunu yi-
tirdii için öflgelenebilir, kzabilir ^ salteipaj^bilir.
fcMia^ nc^malife M
i^, onun iti-kak|mâLJcplölar
rnda, kâbuslarnda, gergin ve sinirli davranlarnda
kendini gösterebilir. Çocuun öfkesini, ailenin sa kalan
bireylertna ^pnjeltnesi de epey sk görülür.

Küçük yaknlannn ölümüne kendierinin


çocuklar,
sebep olduuna inanrlar. öyle ki, eer depremden çok
daha önce^ kardei, anne ya da baba^ma kzd
için, ya-

lnn f çok doal Mr l^ld olar^, "keie öke^' d^


düünintise, bet AfMn gerçekletiini otot^ ta®*
dan büyük bir suçluluk duyabüir. Çocuk, ba ve mide a-
rs çekebilir, kendisinin de öleceinden korkabilir. Daha
Mftt ^ciMarj ölen kiiyi taklit «^âlâ davramla: içim
gfeebîlit.

Çocuun, ölüm olay karsmda gösterebilecei bu


davramlarii hepsi normaldir. Bu tür bir yas surecinden
geçen kii için, zaman önemli bir faktördür. Uzmanlara
göre, çocuun önemli
sonra mlA yiW f
bir ölüm olaynm ardndan 6 ^
»fminal damsûmlmma dinmm
ve pnlök yaantartr^tîiiûrmeM hââ^. aileler,
bu davramlann yanmda, normal olmayan belirtilerin de
farknda olmaldrlar. Ölümü izleyen haftal^da, ba^ ço-
duktem ilfü püamym sag old^u konüunda srar i^t-

mM döâldir. Amâ iMmün uzunca bir süre inkâr edil-


mesi veya ölenin arkasndan alayp üzülmekten kaçn-
ma, üzüntüyü uzun bir süre bas^pgj^ tepMö
delidiiî Bu dava-tmte daha üeride keMiM ciddi ^nm-
1ar hainde gösterebîîm

Em ku alt aylk süe töBüâdâ, üöz konuu BpkÜer


devam edîya^a m aada türden varsa, ço-
belirtiler
cukla ilgilenen kiilerin bir uzmandan ya da bir ruh sal-
uzmamndan yadm istemeleri yarark olacaktr.

> Çocuun alt aydan daha uzun sü-


recek ekilde, gündelik playlar w frt-
yetleirle ilgüem^gei> h^r ^fe kar S-
gisi?

> Ma aydan
beksi" davranlarn sürdömeM;
> Ölen kiinin d^s^pmtipm afm e-
t?astrmak,;:saiiM^
Mde taklit etmesi, stireidî onunla bera-
ber olmak istediini tekrarlamas...
Bu; davranp

> Okula gidiyorsa, baarsnn çok


önemli bi: ekilde ^rümeii, okula git-
mek :fetemem0sî,..
Ja I

ANNE VE BABALAR NE YAPMALI?


Sevilen birinin ölümünün ardndan, geride kalanlar
için en zor ilerden biri, bu konuyu çocua söylemektir.
Aile üyeleri zaten iendilerî kederliyken, bu sorun peki-
mektedir. Ölümü kabul etmek ve bu üzüntünün üstesin-
den gelmek, pek çok yetikin için bile çözülmesi zor bir
sorun olduuadan* onlar ça;ukton da bu konuyla ba
edemeyfifpie înanriaEK ÖMmleiIfffl kornmalarda ve
îörenlerdeii çocuu uzak tutmaya çalarak, onu koruya-
caklarn sanrlar. Asl bu durum çocuklar endielendirir,
aknlk yaamalarna ke^mdilprini yaüm hteseteiteri-
m yol wgm Çe^vrselerind^ Msatitosfeii en de^ek w
girMmt istedikleri bir zamanda, zihinlerini kurcalayan
pek çok soruyla ba baa kalrlar. Bu sorulardan bazlar
ara^rnda: "Bana imdi Um, baJkaa§Lk?", "Babam/aa-
n6lftil!Md^imj^d€dam, vb. a#den ildü?" "Me zaman
lecek?'' gM i#IÖM iute^ Çocuklarn bu soru-
^
larna, onlarn anlayabilecei tatl bir dille, olabildiince
gerçek ama basit cevaplar verin. Orae|in, 5 yamdankür
çük Mî im^ ölen kiinin, uzma bfc pleulu|i fte^,
ta foteülugun bfidîimîz yoledMar-
dan farkl olduunu, o yüzden kendisine
veda edemediini, ama her zamap bizi
sevmeye devam ede^îegi, bizi düüre-
cegini söyleyebilirsiniz. Iger çocuk, 6
yanda ya da daha büyük ise ölümü, di-
er canllarn (bir çiçek veya bir hayvan
ölümü i|# ilgili bir ojcnek yermk
m
J BU ÇOCUK NEDEN BÖYLE
j I

ölüm mefhumu ögrettÜ^n, ço-


Öncelikle çocuklara
cuklarm geliim dö^^mleri ve yalan göz önüne almma-
hdr. Çosugun yafl^e pliim dönemi göz önünde bulun-
tort^*, yaaötm öilümÖm m^MlM^ mfi^t-
hr. Örnein, çevremizdeki canllar doar, büyür, yalamr
ve ölürler. Örnein; kediler, tavuklar, kular; doar, büyür,
falamr ve ölürler,
Çbcuunuza C^-B yataykert), yakiîiaiffî^ltri blriöftt
ölümünü, "Allah onu çok sevdii için yanma ald" gibi ifa-
dlJiffe açklamaynz. Çünkü çocuunuz, daha somut i-
lekler dönemindedir. Soyut kavamlar zihninde tasav-
vur edemedii için, anlayamad bu kavrandara kar
tepkiler gelitirebüir. Manevi deerler hakkmda ttalimil
fikirler besleyebilir.

Çocuklarmza yaamm ^^dân


son olmB^^^^
sonra da insanlarm sevdikleriyle birlfci öltmgm kmm
tn.

8yandan küçük çocuklannza, ölen kiiletin topra-


a karp yok olacan belirtmeniz öiau kayglandm::
Onun yerine çocuunuza, "Rüyalarnda nasl bir yerden
bix ffr^ pdiyorsa, sevdii insanlaria birlikte oluyorsa.

Ölen M#erîn «te tpii duromda olacam bilneli^in" diye^

.
. - - - - - -n - P -» - -T T i

^ F^-,- T*' . + -r 4- -.- " -H ^.TT-r- - T'^.-^r'.-^ " nTT^,'^;.
-

m ÇOCUK NEDEN BOYE J 1Û7

Ölümün ardndan, ksa bir sürede gün-


olabildiince
delit^y^a^ntya dönün. Kimsenin kendisini brakmayaca-

filizi sk âik,^ mk açk bir biçimde gösterin. Somkma ya-


mt vermi oîsauz bUe o si^ tefai tekrar sorabiH,;

Bâ[^a. çötugun iörukrmm e^fitplâtniâg kEdâr sortnaj^a


cesaret edemedii, ancak sizin sezdiiniz Miyaçlan da
önemli olabilin Bunlarm hepsi için, çocuu tatmin ede-
cek ekilde açklama yapmaya dikkat edin. Örnein, "Ba-

kim bâfcacaki*, Ülzî ktmfami^^ köofastî öiibfe©-


ginden, yantnz öyle olabilir: "Yavrum, baban maalesef
geri gelmeyecek, biz onu artk göremeyeceiz ama hep
^yeeeiz. Hep dfttoeeegi^w Ama merak etme, hayatmz

t^yn^ây siüMüififeilecetein. lefî de


hep yannda olacam ve seni koruyacam."
to 4ummda |ipalxa?st |er^^ t/pn
Mlant m ne ölduuM bîleme^^bîKr, Anlar s<
mas, hissettiklerini söylemesi için ceSâ-
Kendi baruzdangeçroi Ölüm
ret verin.
olaylarmda neksri merak ettiinizi, aüe-
d^M bu kaypla fl|ffi oIü^ ppi^guz
fpötopaylaft.AJfM^glâ,**Öü^^ ÎP^piMP
malsn, alamamalsn, sen alarsan o i^^fel^K
da üzülür gibi" sözlerle, neler hissetme
tî watler liiissitme!5^e§i ferekti söy-
lemeyin.
Size sevgisini göstermesine izin ve-
rin. Yakn bir zamanda, sevdii talk îr-
smhm hmfec^ konusundi güven-
ce verin. Ölüm olaymm çocum o kii-
I m[ BU ÇQC,UK NE0g|>^ paytE

ölen kiim ölümünden sonra ya-

cugun da katlmâim engellfei^îi. (Mm-


ze töreninin ne olduu ve neden yapl-
dn ona açklayn, fakat gelmesi için
srar da etmeyin. Korlm i^di Mf
çom^^^ wmm tjEjjrotef gîte^i için
zorlammk döptt deildir; Üîttlll yerine
dua etmesi, bir süre sonra ziyaret etmek
amacyla kabristana götürülmesi uy^n
ola0tkte
Çocuklar bir kez ölümü kabullendiklerinde, yaadk-
lar kederi, zaman zaman ve bazen de hiç beklenmedik
alalarda j&de ©dec^klerdfe ?t fcm wm^: itTebiU* Stüd^
kâlat akrâbâlim, çöCüMâ biilîktö alaMdiince fâzla zâ-
mân geçirmeleri, ona korku ve üzüntülerini açklamak
için frsat tanmalar çok yararldr. Ancak, özellikle okul
çandaki ve daha büyük ps^^uklann, istedMei ^man
pimz kptaal^ma da kin verip:, TMmm zmrtm ûAMÜ^-
rini kaidi balama yaamak îsi^emdeM anlayla kar-
laym.

dalçte p^pfro i^teî ile ilgilenen ö^r^m^n/d-


retmehler, Ölüm olay ife kstrlaan örencileri için; smf-
lanndaki dier ögrencüeri bilinçlendirmeli, snf ortam-
n güvenli hale getirmelidir. Çocuu çeith
yünJiiJ5^ri)çifc4wP*l^^^^P
^îm, MMfeMrkçie ^
W faaliyetleri
le-
Beden Eitimi gibi daMerde çocu^
;
-an duygularm da
vurabüecei etkinlikler yapüabüir.
BU ÇOCUK NHDEN BOYL£ i

ÇOCUKLAR NPEN ÛFmPNR


1^ SNRLEN?

Yetikinler olarak haz alma dünyamz engelleyen


herhangi bir durum, olay veya kii ile karlatmzda
öfke duygusu oluur. stediini alamda, haksz davra-
nlara maruz; kaldn düünme, arkada kayb, kaçml*
Wl ftjrsatîar, kavgalar, engellenme, anlalmama, sayg-

szhk vb. durumlar öfkelenmemize neden olur. Her bire-


yin öfkelendii durumlar farkldr. Ayrca bir birey ayn
könuya bazen öfkelenirken bazen öfkelenmeyebilin
Öfkelenme konusuna çocuk gözüyle baknca bu ne-
gatif dönemde çocuk dengesiz, olumsuz ve inatç oluyor.
Anne ve babasyla sürekli çatpna haUnde olaHfi^ecife 0n-
lâJ^isted^pnMlâtn te^M ptfii bir site incesi*^
ne kadar neeli, töz dinleyen ve kolay
yönetilebilen çocuk, birdenbire ters ve
huysuz oluyor. Bu durum aslnda nor- ma, haksz davra-
mal bir durumdur. 2 ya çocuunda yar-
dn 4^
ÎÛ irâde kiöMbînMspfM Mlfl
bayla skça çatmasna yol açar. te bu çnimt frsatlar,

çatmalarn en üst noktas öfke nöbet- kavpJar, engel-


leridir. Bu nöbetler çocuun mutjakai
kötü hutu, ip.;ptiftirih3aM ^4&m'
runlu öldügu aîîkîfnnia gelrne^, Sadeee
bu yalarda doal kabul etmemiz gere- memz neden
ken kontrolsüzlüün ifadesi diyebiliriz. olur.
1 10 ^.
BU ÇOCUK N'F.D£N BDyL£
I I
I

Çocuklarn öfke davranlar; her


eye itiraz etme, alayp kendini yere
atma, ban duvara veya yere vurm%
yTO€0 ttddeOTit pdp
ma, eliiie gi^jç^iîl itofeMü otottiça
çeitlidir.

Öfkeli çocumz^ n^l yardm

Çocuumuzda ykc ve zararl bir


öfke durumu olup olmadn anlamak
içi^ toGelikte .j^cugumum gW§ml©-
yip u soMara cma^^t^Çomm-
nerede ve ne mîîm Mseteniyorf
muz
Mesela, oyun oynarken mi? Gelii güzel
mi? Ya da beDi nenelere mi öfkeleniyor? öfkesini nasl
da vuruyor? Â^ay^aö:^ baj|tM:lk ya di teJbdit Bûm^k
mi? Öfke patlamas önsBsîöde sonîasmda m^m
nyor? Bu sorulan cevapladktan Sörm, anne bâbâ veya
bir eitimci olarak aada
yer alan birtakm tavsiyeleri
uygulaYabüirsink.

ANNE VE BABALAR NE YAPMALI?


çocua yardm ederken onun Öncelikle ne-
Öfkeli bir
den öfkeli olduunu anjamal ve çocuun bu öfkesinin
fakna armasn sâipatalsmz. ©unu ftptfk» d^ ta^
lanaeanz en iyi yönte^ önu olduu gibi kabüî edîp
dinlemeniz olacaktr.
Öikeli çoetiddtE |j0vfMerinde sakiu, €nlapfk ve kendi-
BU ÇOCUK NEDEN BÖYLE |
I

lerini anlayacak yetikinleri isterler, onlara ihtiyaç duyer-

Çocuunuztin ö&eli annda ona kzmanz, barma-


nz veya azarlamanz öfkesini azaltmayacak, aksine bas-
tmlm bu duygular ileriye dönük olarak daha büyük öf-
tepatli»çi^mw aebep okp^tj;;, ÇoJi^tozto sakîn ol-
d:# Mr ânda tk^ü mm
bü \mâm ÖfetetîtfMptî mm-
rak olayla ilgili duygularm ortaya çkartabÜirsipîz. Böyle-
likle öfkenin al kaynana inebiliriniz.
Çocuunuzun sâM cilto|ji% m
dn ofea öfk^tee M-
kim olduu ve fakat zor bir durumla baâ îkt bîi löia
takdir edin ve ödüllendirin,

I
-

.^^003^^^ üygyla^m; a^^ bir önlC^;^^

I sonuçlarm ve yaptîi isldü^u d^^


I
çözmek için iyi bir yol olup olmadm anlatM^iil i

1 t^yebiIirtoit Çöcu^ yazmay ç\mîiyöi$a^

yi örnek olunuz. Anne-baba olarak öncelikle çocu-


unuzda görmek istediiniz davran sizler sergilemeli-
siniz. Mesela, öfkenizi saga-sola bir eyler atarak göster-
mek yerine, öflcenîz! kelimelere dökebilir ve onlara asl
problemin öfke olmadm, bu öfkeyi ifade edebilme bi-
çimi olduunu gpsterebilpcsiniz.
â^ea ÇöcugunUitf Mr ^pOTfe miwsm salaya-
bilirsiniz. Mesela, karate veya aikido gibi kiinin kendini
kontrol edebilecei ve enerjisirü çok rabat bir ekilde bo-
altacagl spot dallar olabilir.
112 BU (j:OCUK NEDEN BÖYLE

ÇOCUKLAR NEDEN KAYGILANIR?

Kayg ama ne kadar?


Kayg, kiinin Jcar karya kaldnda
bir uyaranla
yaad bedensel, duygusal ve zihingel deiimlerle ken-
dirûgQ^itomb:pr uyarlmlkdurim Ktyg; iizttntfl,
sîteft iififâ* baanstdk dü:^§u, â<Mlki sonucu bile-
meme gibi heyecanlardan bir veya bir kaçnn ayn anda
yaanmas sonucunda görülebilir. Kayg, yaammzn
normal ve çp^mlLukla da olumlu bir jpgrçMlto Stresli
durumda ptaan doal bir duygudur ptimm doal w
bir parçasdffi ifitoe^r ttM 1% gftei ftmgun Wr
resmi tamamlamasn, fen projesini yapmasn salayan
ya da liseli bir örenciyi ngilizce smav için fazladan ya-
run saat çaJaya zo^tayn ka^jdu;
r^r^T-: , _^

H Kayg, d dünyadan kaynaklanan bir tehlike ih- |

i timafi ya taraf ridan t<^ftte 0fi^iak alglar^p


[

I
yoru*nîinaW Herhangi bîr d^tli^örnkar^^^^^^^ |

: bir duygudur. Kii kendisini bir alarm durumunda


|

i
ve sanki bir ey alacakm gibi hiss^^er/ Ayn olay,
|

I
farkl cuklarda ferkl ka;^ ^li^ |

Arcak fazla kayg yaam olumsuz etkiler. Böyle bir


durumda çpcugur akaderuk geliimi ve toplumsal gelii-
mi,:sakttP'^il§fi^'^ Hatta ba^^;-t^raP3...4Mrun Ka^ p-
rardan çok zarar vermeye baladgmia ne yapacanm
I m IOM. OYLE I

bilmek, insan ileriye götürebilecek ya


da uftMmatebilecek bu güçLü duygu-
'fu m^M bfr f#llie Ippirol leiiiek size

ve çocuunuza faydah olacaktt.

ittâmalidr. Korku, bilinen ve görünen


d uyarclara kar verilen heyecanl
tepki durumudur. Kayg ise, kiinin bi-
l^pepn ve beUi olmaym tehlikeleçe

göre genel durumu ifade öder ve nzun


süreli edd gösterir,
Anneye baml dlârak y^^ptn> a^
r hogörü ile yetitirilen ve tüm ihtiyaç-
lar annesi tarafmdan salanan çocuun
aileden. u^iM^pc^i^ sonrasmda kayg
oluabilir* Çöcttj^ aliag^lüf^ ^pd-
g çevreden birdenbire koptalmâs,
okula balama, yeni kardein dünyaya
gelmesi, arkada ortamna girememe, baarl oJmmm
p3ii dururnte p^ulOa olabilir.

Çocukta Kaygya Sebep Qlaa Faktörler nelerdir?


Ya: Çocuklarda geliiri feetîtoâfAî WrtAm #-
likleri vardr. Çocuktaki kayg durumlar ya dönemlerine

göre farkllk gösterir. Bebeklik döneminde mneden ay-


^tmm^okul^mnanan^^der^ ilgilib^mpbL
daha duygusal
Cinsiyet: Kzlar erkek çocuklara göre
olduundan, kayg düzeyleri erkek çocuklara göre daha
l^ksektin 'y^^pudan aratsOT^^ d^teMemektedi;
Anne Baba Tütumlar: Küçük yatan itibaren çocuk-
lum bask ve iddet altnda tutulmas, aalanmas,
114L BU (^OCUK NEDEN B0YI.E

dövülmesi, alayc tavrlarla kiiliinin rencide edilmesi


kay^nm olumasma sebep olabilmektedir. Bun-
çocuktg.
lnpi pajnâa mm
habalmt tutarsz davranlar, aile
içinde kavga etmeleri ve böaatiaa giM durumlar da kay*
gmn olumasma sebep olmaktadr.

Kaygupon az yaanmas, özellikle baar için fayda


salarken çök yaanmas ise MptMz ölUMli yönde
fîtkîleii tepi if^pupaz lale getîri. ÇoeMfup ||mlük
olarakyapmas gereken faaliyetleri yerine g^^tiremiyorsa,
kayg durumu fazla demektir. Bu durumda, çocukla ilgi-
lenerek hT eylerin yaplmas gerekir,

Arkadalarnn onu sevip sevmedii hakknda sürekli


endie duymas

kilde üstünde durmas

yiye aföi ilgilenrnesi

> Uyunaakta güçlük çekmesi ve anne

s
>^ Snavlarda veya okulda kendisine
verilen bir görevde meydana gelmerü
olaylar laklattâa apcî eacüe dupîi
> Karn ars, titreme, terli veya souk eller, ar konu-
ma, gezinme, kvranma gibi te^
fîzikselikâpeUexin sk p|â£lmâs, çûtötMa heiüett cid-
di bir ekilde ü^fpppyi gertk^te

PMm ¥ BABALAR NE Y^PMALU^


^

Kaygl bîr çocua yardmc olmanm en önemli ve et-


Mf yollarndan biri çocugin söyledikle^ö gerçekten
dinlem<?k ve anlamaktr.

Çöcüünti2;a bu tenudE evd^ ve üMi^^yBrmm 0I-


mak istiyorsanz, öncelikle onu dinlemeli ve anlamals-
nz. Bunun için de aktif dinleme tekniini kullanmals-
nz.
Kendisini kayglandran durum hakknda çocuunu-
zu konumaya tevik etmelisiniz. Konumasn yanda
kesmeyin ve onun adma konumaym. Söyledikleri ve his-
settikleri hakknda öntt söigu^ia^ym.

Anlattklarm dinledikten sonra, hayatta birçok prob-


lemin olduunu ve bu problemlede ba edebilmek için
mücâdeB edilmesîserekti^ni ona aEl-
tüMte w
#B£tt b^mm&m bu tfîr bir
olay geçti ise bunu çocuunuzla payla-
abüiriniz.
en önemli ve etkili
Çoeufimü» ger^iffiiii rtcniini ö- yöllarmdan biriço-
retebilirsiniz. Baz çocuklar için derin ve
&|#n
yava soluk alp vera^ yeterli olabil-
mektedir.

Çocuunuzdan olumlu hikâyeler


okumasm ve anlatmasn isteyin.
BU çdSTj?^ NEDEN BÖYLE
I 116
[
[

Hayal gücütit ölmta bfff^Hlie fattiamnay ögrete.


Kaygya yol açan bir durum karsnda, sakin ve ho bir
hatray hayal ederek gevemeyi çabucak örenebilir.
Kendi kendisin! motive edecek, yüpekiendirecek ko-
numalar öretmelisiniz. "Bu snavda yapabileceimin
en iyisini yapac^m, baah plakalm " gibi.
Baz çocuklar için tefitifûtîtian yan mm mm "kmA
lamamz ve sarlma gibi fiziksel yaknlkta bulunmanz ve
fan;uda aldHfM^Pm Wssettirm^ güven duygusu olu-
turâi^ife fcaygsiîlfi
ÇOCUKLAR NEDEN DEPRESYONA GRER?

Depresyon genelde büyüklerde gö-


mim Wi rahatsdk <Amsk bilME Ama
güntMüzdö âtiîie babâlarîn p)ctildanTO
yerinde ve zcimannda sahip çkMiîîiâ-
lan, bakclarn eitimsiz olmalar, kre-
Iprdeki veya anaokuUanndaki egitmen-
lerto pmsii^ ^au^TOd^ çöeddarda
dâ s sk mstanîy<)L Çöetk depresfom
ile ilgiü olarak eger çocuunuzun davra-
nlarna anlam vere miyors anz, bir
;Ciajbi3çöküntü içinde olabilir. Bunun .

iin de "ilgi" ve "sm^" teiderini birâE


fazla kulliîmalsmz.

Tüm eviMikler^ ebediyen mutlu olma dü^i ile balar.


Meye Jmtta bir feebefc bu mutlul^fti g^inlef. Ancak
baz evlrlîîd^i^ MWMk«mMîldii giM §Ömffl mlmrn-
yor. Dönem dönem yaanan kavgalar, aüe içinde gergin-
lie ve iletiimsizlie neden olur. Anlamazlklarn sebebi
m oimm rtl^l» »mjpdptt w gök ^^uklar etkilenir.
Mme bâba, bu süreç içinde geA Beü^msteUkten gerek
zaman yokluundan yaamdaki röUMîl dengeleyen-
diklerinde çocuk, kendini yalnz ve çaresiz hisseder.

Çou ^MnMi^^^f&^&^&n fb<âü|^M'ptpLdr hunalra-


dan habersizdir. Çocuklun farkl bir iç dinyalarl l#-
118

gunu, hafzalarnn çok güçlü olmad-


ÇbOüur^uzün #h n ve baz eyleri Önemiamedii sanlr.
OpE^oöüklatm alçalt la kadar ilpsig

relerinde olan bitenlerin farkndadrlar.


hefTt '^öCU|ap^, Ancak muhakeme gelimemi
güçleri
hem de: iSftö oldugandccfc, Jûîimtaöt ^im}mimJit
land^m anlamazlat Çc^nluMa so-
rtnlann kendilerinden kaynakland-
n zannederler.

yeeek davranlardan kaçnmamzr hem


çocuunuz, hem de kendiniz için çok
önemli. Bebeklik ve çacwMuk igm-
rtM0 (pjtaacak psikolojik lahatmzlkk:, föcîuklart
tkihlik dSnemlne de yanm Çocukta öluacak mhsal
çöküntü, hayat boyunca karsna çkp onu rahatsz
Kiinin kendini bolukta,
edebilir. çökmü ya da üzgün
hissetTO günlük y^am ^tlotP^ azalma ve bun-
hxm wmk ^Mmtm, i^i^üm 'mm^L belirtileidiE
Çocuunuz; depresyönda ise tabîi olarak mutsuz görönüt
"Hayat artk skc, hiç kimse benimle arkadalk etmek
istemiyor, daha iyi olmak için yapacam eyler yok, kar-
nm aryor, u m ölmü olru^y igtterdta" gibi düünp-
ter içinde^dirte.

Anne ya da sevdii kiiden ayrlmaya bal gelien


beböteHk depresyonu c^ldl^ difSîiütet çmmktoda,
rtüüte teîHî^ Bcmm Adetli ^
uzun sürm..^ia-
malar izlenir. Bu aglamalarm ardndan ksa sûrelî sessiz-
liklerdeçocuk küskündür. Bir süre sonra kaybedilen kii
dönerse, çocuk düzelmeye balar. Ancak annenin uzun
Süreli kaybnda belirtile^ ^pdafmaya laflar: Ç^^4#d
u^diûsm çevap azato oldîfc pirfe adlttffit, tefe sal-
m <,UCt;K NEDE.N BÖVLF. I

lama, vurma hareketleri görülür. Yemek yeme azalr, kus-


ma ve ishalte b^ar, fiziksel gelime durates^î;, kilp kayb
Bîtar. Ügûntia ve Mikinlük belirgindir.

Daha büyük çocuklarda ise ayrca; deersizlik, ieya-


^luluk dUf^ar, karar vermede güç-
lük, dikkatim toplayamama^ z^tode d^mklk; okul dü-
zensizlikleri, enerji azl, yorguiluk, btWlD% yBâBW&m
uyuma ve arlar da görülebilir.

I)epr§yonun belirtUeri nelerdir?


Eer çocuunuzda aagdaii belirtiler vaifsâ iki

haftadan daha uzun bir süre, her gün ya da gün ar gö-


rülüyorsa, artk OTunla ügilenmenizm zaman gelmi de-
mektir.

1. Çou zaman kendini üzüntülü ve "bombo" his-

sediyor rnu?

2. Çou zaman skmtü ve huzurslt^ Mri mi?


3. Bütün faaliyetlere kar ilgisini kaybetti mi?
4. Kendi kontrolü dndaki eyler yüzünden tel«31-
ni deersiz, çaresi^ ve fikir suçlu
h&sediyor mu?
5. tahnda (ar itah veya itah-
szlk) veya kilosunda (art veya
j|«Llllikle wmimû belirpn bir
deime w mit
yaam
i. Uyumakta zorluk çekiyor mu? rinde azalma ve

7, Davramîârriîîdâ W^ könuma-
smda hzlanma ya da yavalama
v ar m ? nun temel belirtile-

ridir.

% Bîtlto^ enerjisiz öMf


I 120 IW ÇOCUK IEDEN BÖYLE

yor mu?
10. Olam0 î^Sl i^kmâBfm iiftec^ten w ro? Ya

güne dair belirtiler gösteriyor mu?


Eer V, t, veya 3. soruya ve en az dört ayn somya da-
ha evet cevab vermisek, çocuumuzda büyük ihtimalle
depresyon olabüir. (Özellikle belirtiler iki haftay akn
%mxmûx\m gjtayada gür aur görüUiyojrsgJ
Ber soruya evet cevab vermisek, çocuumu;^
10.
intihar rild taygrdur ve hemep uzman yardmi almal-
dr.

ANM VE BA MLâE ME YAPMALI?


ÇogugTOU2^ okulda örenim görüyorsa, öncelikle s-
nf ûpiTOMli: ûkoMt gir^vU paikolajik da;TOffl
k^nudâ görüer^ ibM| fapmalsTO^* Çöuku pstoto-
jik danman, çocuunuzla psikolojik danma sürecinde
özel bir üetiim kurarak, problemlerinin
temeline inerek onunla beraber çözüm
ÇoGüpnua, okut- ta
uygun
yorsa, onceftKies- çip uygulamaya balayacaktr.
nf öretmenr ve
okulda
C^^rn bipaa:yi^ jpte^p. W
görevii: psi-
ca faaliy^tetle #fîîâf I fü#ekl<eMîriniz.

Çocuunuzu samimi bir ekilde sü-


rekli takdir edin.

Elenceli faaliyetler planlayarak


m ÇOCUK NEDHN BÖVI.E |
121
I

oOTdt fite ahveriinde


bîilunabilirsiniz.

Aile içinde yaanan olumsuz vte kayg verici etkenleri

Çf^tîUunum ayun aynamaya, etkinUklera ya da tar-


îüMataa katteâya tâ|^ eih^lisinim.
Eger çocuunuz yaam olduu bir felaketten sonra
(deprem, sel, yan^n, aevdigi bir yalaiun kaybetme) dep-
beHrtîleî siiM ietrn^
ppptM» dkxsMâki m
psikolojik danmanla görüme yapp, smf içi psikosos-
yal müdahale çalmalar ile bu problemin çözülmesini
saMapalnz,
liiy gpçü K .n^d;k..n böyle

©ÎUmAR NEDEN ICC^RKAS?

Psikoloji büiîlüîide, çodtiktoffi duygusal geliimiîîî


inceleyen geliim psikologlannm en çok üzerinde durdu-
gUj, deneysel aratrmalar yapt, üzerinde önemle dur-

duu kavramlardan biri hatta en çok ilgi çeken du|gu,


korku duygusudur. Dier kavramlarda olduu gibi köfto
duygusu açklanmaya çallrken genellikle betimleyicf
^atimalarm sonuçlar deerlendirilmitir.
Korku, bireyin kwndi¥îri telül riiM Mr duriMâMt^
verdii tepki olarak tanmlanr. Bebeklikte ilk korku
tepkileri 4.aydan sonra görüldüü kabul edilir. Ani ses,
kmku meydana getiren uyarclar araamda birinci m.^M^
yer almaktadr, i» tfdmn wmm
liir. Korku, çocuklarn geliimi için nörnirfdît Çoc^ukî&îf

korkular araclyla çevrelerine uyum


salamay ve kendilerini skntya sokan
eylerle- -im ^^mâm- Mesela,
soba scakken ellerini sobaya dediren
çocuk bunu ikinci defa yapmaz. Çünkü
daha önce eli yanm, can acmtr. Ar-
tk soba yand zaman onun için tehli-
kelidir ve mâm
kaçar. Anne bablte
çoctiMmna mm^ztoiân nelerin teh-
likeli olup olmadn açklarlar ve ço-
cuklar bu tehlikelere kar korku edinir-
ler. Cadde ortasnda oyun oynamamn,
( bl; ço^$ji£ ^emi^ ftÖyi.î^ | „.. ^ |l 23 I

veya çivi ile dokunmann tehli-


elektrik prizine metal* tel
kesi ÇO€U^ anlatlr. Bu korkularijem Çijc^îiMaf tehlike* j
terunmas hem de anne babalarîn içlgdlüîi iihat öt
mas ardammda iyidir.
Baz korkular^ belli ya döMml^ri ipn normal m0hx.
Örnein, bebeklik döneminde yüksek sesten ve friksel
destein aniden yitirilmesinden korkulmas doaldr. Be-
bein yaklak 8, ayda gelitirdii ve bir - bir buçuk yl ka-
dar sütraM» pabanc korkusü dâ normal kabul edilir,
Çocuun be ya civarnda giljtird|iî Örnefp* mûh
navar gibi birtakm hayali figürlerden koAMSâl da fUteM
geliimi için beklenebilir bir durumdur. Burada dikkat
edilmesi gereken nokta, baz korkularn belli ya dönem-
lerinde ortaya çtkabUecekîerh ancak bu korkuhrm birsü-
m
sonra ortadan ^^^^bMh^krtmn da gm^cM ötdt^dim
Örnein, 6 yandaki bir çocuk hala yabanclardan korku-
yorsak bu üstünde durulmas gereken bir durumdur

Ygflara göre korkular nelerdir?


2-6 ya: Karanlktan, hayaleilerden,
ylan ve köpek gibi hayvanlardan kor-
karlar. Banyo yapma ve babadanmm
ayrlma korkusu vardr.
7-12 ya:deprem, kasrga gibi
Sel,

lab afetedan veya fiziksel yaralanma-


sndan ^tnaHi^fn ya da 3inav bapn-
i^hg v#tttü tm il» #^iiMto fl^ kaiMar görilte
Aile içi tartimakr, focuun yaad#
olu^m^uzluklar
(Örnein; cinsel istismara maruz kaimâ, duygusal istis-
mar rahatszlk öUftUîtîl iittii bir-söz, bir tehdit?
gibi),

anlaUan korkutucu masal, hikâyeler veya çocuun izle-


dii televizyondaki olumsuz mesajlar çocuklarda çeitli
1

iii; (pc IJK NEDliK BÖYLE


I 124L I

korkulara neden olmaktadr, özellikle ateli hastalklaf


da çocuklarda gece korkularna neden olabilir.

1
' Çocuunuz, korkularm genel-
1
11^0 icorktu^^ eyie^ daha yaayarak |

i
günlük olâi^ak yapaca fa^tî^etleW^«ng#îyorsâ, i

i
okut ^|ma||irn etkiliyorsa, artk ;

j
çöc^iMfJup^ iîiüdahal^ ety^^nizip za-
'
j

j
mâril;1^(ii' demektin

ANNE VE BABALAR NE YAPMALI?


Çocuunuzun duygusal tepkisini
Çocüuîtüzun duy-
onni kötkükyla
niz îCö^îünîsaîîe ve
mu alay etme çocuunuzun korkusunu or-
m. Bazen bir çö-
tadan kaldrmaz; bilakis onu gizliden
gi^tfe korkmaya te, Ça€uunu;§ua
duypdanm^tete^» om âMamap
ln. Mri
BtgsîS^ bît çiörctt|tin torfeüsa,
onu dinleyince ve korktuu durumla il-
gili doru ve yeterU biigi veriçe a^ala-
zün duygularm
dinleyin, onij anla-

maya çaltm. Ba- Çocuunuzun korkularyla yüzle-


zen bir çocuun mesini salayn. Çocuunuz bu korku-
onu
korkusu, biri
nun aslnda b(r temele dayanmadgm
dinleyince ve kork-
anlaynca korkulan aasalr ve zamanla
tuu durumla ilgili
kaybolur. Korkularn yenme aattaiö'-
doru ve yeterli bil-
oi v^nce azalabilir
da onlara güven ve destek verin.
Eer çocuunuz karanlktan korkuyorsa, odasma ge-

nuz gece fcaîkp sizin yanöiza gelmek îtepibfflr. Onu


kendi yatanza almamanz onun kendi korkiftfîii^ti^
meinde yardmc olacaktr. Gerekirse uykuya geçmesi
için yaTOda ûmm* ÎJ|rüduktan sonra yanndan ayrln.
Çocuu yanmza aldgmz takdirde, mevcut korkular ko-
nusundaki varsaym daha da kuvvetienecektr. Çocuklar :

"Evet karanlkta korkulacak bir ey varm. Onun için an-


nem babam beni yanlarma aldlar" eklinde düünce ge-
litirirler.

Çocuunuz korkunç bir filmi izleyip etkisinden kur-


tulamamsa, yajjfuz-bama odasmda kalamyor ve karan-
lkta uyuyamam. çpciî^papuzu|içu pozi^mMlmadan
önce onun düüncelerini fatki yönlere kaydrmahsmz.
Çocuunuza güzel bir hikâye alp yatanda öîM öktmâ-
sm ve uyumadan önce o hikâyeyi beyninde canlandr-
masn Sjtfyfbitesimz. Böylelikle uykuya, beynindeki kö-
tü görüntülerden armmoterak, güzel düünce ve duy-
gulrfa geçi yapacaktr. Mt müddet sonra filmle i^i
olan veya odada yalnz kalma, karanlktan korkma gibi
korkular kendUiginden ortadan kalkacaktr.
Çocugunu^tffî kiö^to, Mt§mm te talbirtet ve
yaklamlarla hafiflemiyor ve ortadan kalkmyorsa ve
günlük yaantsn aksatacak dereceye kadar ulatysa,
bir mtnmâm ymöm almm^ f^itoektedir*
I 1261 BU ÇOCLIK NEDHN BÖYU

HPflAllTF ÇOCUK MhVIDRft*)

Hipataktidte nMîr? Hîperaîoif çmtk MmiîJ^


Hip^î-âktif kelimesi, annelerin çocuklama yaktr*
dklar ¥eS€^idikl0r sfatlanl bandagd^/Bîîmn bir te-
deni, an hareketlilii zeka ile balantl
görmelerinden kaynaklanr. Hareketli
çocuun olduu kanaati yaygnd^
Z€^ki

Oysa uzmanBr ditot ejl^JMI|i ¥# Mpâ*


FâM^to taMkluunfân ^farfian bam?
sz bir faktör olduunu söylüyor.
DiktoLd^siklifl Upeyakti¥te iu*
ruiîtm âiifilan im âMlaü^^ gibi ço^
cuklarda geneUikle doumdan beri var
olan ve özellikle 3-4yalanndan itibaren
fark edilen, yatlarna ve geliimsel dö-
nemine kyasla çok ap^ hTOtoidlUfc
yerinde duramama ve kpr kpr ölma
durumu ile birlikte, dikkatin çok çabuk
dalmas, dikkatini uzun süre bir ite
d^^TO ettl^mfiif ile mmÜâJM Pto
bir duttniduif* GM^de beli dikkât ^k?
siklii hem hiperaktrdte durumunun
birlikte youn olarak bulunmasna kar-

n bazen ön planda oldu-


hareketliligya
u, dikkat el^MgîningTOpknda oldu-
u veya tam tersi ölafak dîkta dcâikBpaî^ öa planda
{*) Konuyla ilgilenen okuyucu, yazarn "Hiperaktif Çocukum" adl kitabm
tiakilabîlir.
BU ÇOCUK NEDEN BÖYLE
I

alâügu, Mt^teMiin geri plâîda odügu dufümlar ola-


bilir. Ayn zamanda çocua hiperaktif diyebilmemiz için,

hem 7 yamdan önce baz belirtilerin olmas, hem de en


M
m %Ek4 ftiuaiii Im tliWiiPlâ#t^ttta^ gerakir. 'Kani
her haretetli çocua hiperaktif deiîiek mümkün deildir.
Genel olarak eilim, hareketli çocuklarm tamamma bu
türlü bir tammlamanm kullanlmas eklindedir. Ama
do^u tan bu ctauun tedaviinin önemli bir ksrorn
hr. Yanh tam durumtmda baka skmts

dmti tida^isî ile oyalairnaktadrr-


1ar.

Çpçuoj bpçîrîJlf^tif olabilir mi?


Jnn^bat^tor^e öreteenler, genelde çocuklann ya-
ramaz olduunu dile getirirler. Çocuklarn yerlerinde
durmadn, söyleneni dinlemediini, arkadalarm itip
kalktgm, djgMföeuidam opacakkaanv^eyalarm el-
lerinden aldîgm, sürekli dikkaüerimn farkhlaügm söy-
lerler. Anne bâbtûarm Ayramaz" okt^c nitelediklerî bü
çocuklarda DEHB (dikkat eksiklii ve hiperaktivite bo-
zukluguj olabiljaektedirler*

DEHB, çocuklarn yalarna uygun dfeeyde dikkatim


toplayamamas ve ar hareketli olmasdr. Çocuklara
DEHB tehisi koymak kolay ve basit deildir. Bir çocuk
î^^iade bu teh^i koyabürojek için öncelikle ^me mm

Çocuunuz, aada belirtilen davramlardan en az


sekizini alt aydan fazla süredir sklüda yap^^rsa DEHB
otoa ihtînaMi ^üMektir:
1281 BU ÇOCUK NEDEN-
I

-# Öf 1^ tfâMiMîI^W 0p^itr ya okaldald smsm^


da kpr kprdr.
•»# jQttiTO@^j püejMilt gamttlâtda kendini zodama^mt

D fiig^todan dahaçafeuJfcmha^ alur^


-> Oyun ya da grup ortamnda srasn beklemekte zorte-
niE,

^ Mr soru bitmedett^^'rtm sileri

4 Çalrken ya da oynarken dikkatini toplamakta güçlük


çeker,

Çounlukla bir ii bffirmedmdlietin^ atlar.


^ S^ss^^i^ oyiîMiakta zorlanr.
Genellikle çok konuur.
mmm^ pa? fim tahbetlerde sk sk bâ^calarnm
söisüîîü k0ser, îfetîîiö karr.
H^ Kendine söyleneni dinlemez.
^ Kalem, defter gibi okul ihtiyaçlarm sk sk kaybeder.
Birden caddeye firlamak gibi tehlikeli fiziksel eylemle-
ri, sonuçlarn düünmeden yapar.
Hiperaktiviteye ne neden olur sorusuna cevap bul-
mak zordur. Yaplan aratrmalar, hiperaktiviteye sebep
olan durumlar öyle açklamtr:
1. Anne bab adan birinin veya her ikisinin aym ekil-
de hiperaktif olmas bir sebep olabilir.
2. Hiperaktif çocuklarn beyinlerindeki mesaj al
verii salayan kimyasal maddelerde problem bu-
Iroabilmfc
i* Hiperaktiftik çocukluk ça hastahkTOJida $dxi-
mgöülfbilir.
4v Geiiim problemleri hiperaktiflikle balantl ola-
bilir.

Si W&fti dökusündaki doumdan kaynâfâ^itîl^ya


sonradan olan zedelenmeler birer sebep plabilir.

ANNE VE BABALAR NE YAPMALI?


Yemek yeme, uyuma, oyun oynama, ders çalma gi-
bi faaliyetierini düzenli bale getirmek için birlikte bir

Çocuunuzun geliim dönemlerini göz önüne alarak


yapt davran^lara kurallar koymaismz. Koyduunuz
lamMteâmildt Arm^

Hip^raktif çoGuklarm olumsuz dav-


rariifian mm^ babama dikkati-
ganeide
ni ^ksE tMmn yapm oMuu güzel
davranlar ilk etapta ele aln ve çocuu
bu davranlar devam ettirmesi için ce-
saredendiriuif iltifatlar edin^ kucaklapn
ve önu mm.
Çocuun olumsuz davranlar kar-
snda hemen sinirlenmeyin. Om da-
yak atmak iddetten uzak
gibi fiziksel
durun. ÇoeugunuEun çok hareketli ve
saa sola zarar verecek hale geldii du-
rumlarda, onun dikkatini farkl yönlere
130 1.
Qf^<^-^K NI^DE^N BO^^IH ,

çekmeye çaln. bakalarna ve eya-


Böylelikle kendine,
lara mxm vemjtestoi tol^mi olr^muz.

Çocuunuzu sk sk enerjisini boaltaca^ geni öfun


alanlanaa götürün. Anne baba olarak ona daha fazla
zamaii aytiL Onunla oyun oynamak için belli saatler

ayrm.
Çocuunuz olumlu bir davran sergilediinde onu
hemen ödüUendîrîn, Çomunuza sevgi cesarettendir-'
me gibi soyut ödüllerin yanmda somut ödül de verin,
ödülleri zaman zaman artrn. Ödül türleri olarak unla:

Yiyecek Türü Ödüller: Sevdii bir tatly yapmak,


okul. gita^^nda asmu ipn özel bir yemek smarl^jpyfc ev-
de oaa zel a^^^fî^^^p hazrlamak^ dondu^rnâ^ çîko-
la^ ve gofret almak, piknie götÖMtek.
Türü ÖdüU^^^ JCü^ük göeuklar l|fâ t:^k HûJiE
oyuncaMâr^ bö^âîîiâ Mtaptei ve bc^ kalemleri almak,
büyük çocuklar için arkadalaryla uygun bir etkinlie
gitmesine im yermek* hikâye kitaplar almak, bilgisayar-
da opamlra için öyün CD'leti almak-
Zamanla lgili Ödüller: Anne ve ba-
batyla birlikte yürüyüe çkmai^ yüce-
ye gitmek, top dynama vbî yatma zama-
nmm 10-15 dakika uzatümas, oyun e-
hemen: ddöliencfi- lence saatinin yarm saat uzatlmas,
rin. Çocuunuza evde birlikte kullanacagmz bir CD al-

mak.
Çocuunuza sknt olu||;p:acak du-
ödüllerin yâhiîicla
rumlar önceden tahmili ederek bu
somut ödül de ve-
oliimsû^i^ ottad^ kaldk da
rin.
hJ ona göre önlem aln.
aiJ ÇOCUK NEDEN BÖYLE [
[ 131 I

Eitim öretim ortammda öretmenin hu çocukara


yaldaun tarz ö^le olmaldr:
# Çöcugun güüüfe çalma yîkûîiü öttün feapâsîteslîi©
göre ayarlamal ya da ev ödevlerini onun yapaca ka-
dar küçük parçalara bölmelidir.
Gün beptncH sk ilk ara v^re^ peuliârm harete et-
mesine izin vermelidir.
Davramlartjfö kontrol etmi]#rina yardm©! olmak
ifM MpildM'f€^iiMtii.|m3MM #mi MMM gö-
te ödüllendirilrnelidir.

a kantrel ^mm^ögmM^-
A&&Ûmm WMjfimî ö-
retmelidirler. Öretmen kaplumbaa dedii anda ço-
cuklar durur, koUarm ve bacaklarm bir kaplumbaa
^bi çekçr yam braktjkl^ ie dönmeden önce
y^p^lnp^ln kmte aptamadki^a-
rn diitoürte
\
Son olarak; hiperâktîf çocuklarn davramfalW#t |

kontrol edebilmek tçin tbbi yardrna ihtiyaç duyula-


bilir. Hiperalg;jlçocuklar için genelde an-

laç kyitii^^i^^A^'^iK yâr^^


î
edilen çocuklarn normale döndüü
ve hareketle-
rindeki saldrgan davranlarn azald^ iyilemeyle
beraber çocukta özsaygnn artt^ osyal ye eitlm-
]
$0f becerilerin ^l^igf p
132 Biî c;oc:iiîc nmm bOyle

ÇOCUKLAR NEDEN UTANGAÇ VE

Baz çocuklar Mbuguna çd&ni,


davranamayan, itaatkâr ve uslu çocuklardr. Büyükleri ta-
rafndan sevilen ve "çok hanmefendi", "çok efendi" diye-
rek övükn bu çoculdâr, aslnda kendilerine g|ti>^am alrotr
yan* yaihif p^ptmktan korkan, arkada edineitifîyei, ya-
banclarla
clklardr.
konumaktan çekiîttn, utangaç ve piiirik ^
ÇomMmm
tericidirler GirîfeenMk e rftt^itt
arasmda ince bir fark vardr. Anne baba
davranSmayan, olarak bu uurla çocuunuza yakla-
âr ve uslu manz, daba do|:u bir davrarutr.
Duygu, düünce ve inançlarm açk
bir ekilde, dürüst ve bakalarnn hak-
güveni
larmihlal etmeden dile getiriyQi;ig; bu-
nu yâjparken de karmmdaki ki^i|î aa-
glamyca:^ H^lmiyor ve ezma^ çal|r
lardr. myorsa çocuuntz "giVi^Âren" demek-
tir. Eer çocuunuz duygu, düünce ve

inançlarm sadece bir kavgay kazan-


KjiaJk ya da karsndakine hükmetmek

^meyla, tafkalarttn hakl^arora IWal


^lü^ flWi "#e getiM|tes^. *^mMtr^
jmf dirikte
,

[: m ^#K. Kfe?KN Bg^yÜl I

Çocuunuz duygu ve düüncelerini dürüst bir ekil-


de U^^ dile getijcemiyor ve haklarnn ihlal edilmesine
veripm ö iffian "pMf'€im^^âlm<^x^ Çocuk-
îzta
te^^ ^tagaçlgua^ ^pf teiM kMam, btEnsMk
duygulan ve olumsuz iç koatmalark ilîfU olduunu
söyleyebiliriz.

0|a^ggçUu pdenleri nelerdir?


Utangaç çocuklar kendilerinete güvensizdirler ve
kendilerini deersiz bulurlar. Sürekli kendüerini eletirir-
ler, sorumluluk almak istemezler. Çocuklarn, utangaç ol-

rmtmntfteii flytan s^fbepler ^yle sualanabilir:


Dayak atan, aalayan, arkadalar ve kardeleriyle k-
yaslamalar yapan^ çocuuna aile içinde deer veme-
^Bt* ^0:1 tea^iic^ wmB baba tu^mlam
5^ Çocuun sosyal etkinliklere ve arkada gruplarna ka-
l^lpn^m sa^lanmamas
>^ Ailenin temizlik ve yaplan dier iler totîtîtmda çok
titiz olmas
Aile içindeçocuun küçük görübnesi ve dayc tavr-
larla aalanm^^ü

^ Mne-haba da»ânjlarjnda çocuklati kar tutarsz-


134 I I
BU ÇOCUK NEDEN BÖYLE

MiOfiîîieteMii. Bt tein çocüktaM göven du^stmu


azaltr ve çocuk ne zaman nasl davranaca konusun-
da kararszlk içinde kalr.

^ Mîîi-tetafflfi çoCTfEi g^n teremizi kmita te-


ml hale Onun adna kararlar almas. Her
getirmesi.
istediim hemen karlamas da çocukta utangaç dav-
ranmasnn ^beplerindendir.

Eâf^liB duruml^^da çoraMa ne mmt Mgiliiiûlmeli?


Yapmad bir ey yüzünden ba|i derde girdiinde, bu

>- Her zaman bakalar tarafmdan eziliyor ve onlarn is-

teklerine boyun eiyorsa


5^ Snf içinde som soramyor ^^iitteîi s©^ iakk ver-
diinde yüzü kzaryorsa
5^ Okul demleri dmdaM Sosyal etidnliklerekatlanyor-
sa ve bu konuda çeitli baharîelef üretiyorsa, artk ço-
cuunuzla ilgilenmenizin zaman gelmi demektir.

iPNE VE BABALAR WE YAPMAlIf


UtanpB^ypi azaltmak iin dltMt&^anna ka^
rum yapmak veya tepMde bültmm^ çocuunuzu daha
çok sklgan yapabilir. Dolaysyla çocuk, yapmak istedii
faaliyetierde serbest braklmal, baard ilerde yürek-
lendirilmeli ve cesâretlendirümeüdir.

Çocuunuz kendisini korkutan bir olayla karlam


olabilir. Bu konuda onu fazla zorlamadan duygularm

p^Iinasm isteyerek korkularnn azalmasna yardmc


BU f,:OCUK NHDF-N BÖYLE I
. , , . |
l33 I
I

Dynamkto hyQ|EîWJ,|ü ayunlara


katf sizin otm kgM|i dlto BeVginM
gösttfftt=

ÇosttlttEUZun, holana<;^ §osyal

SmM arkadâlarma anlataca ko-


AUfU ttilî kE^atm azaltmak itot bu
ödevini önce size anlatarak ^^Mf^öt ka-
zanmasn salayabilirsiniz.

durumunu görüerek ortifc%a^ karâJfIMir


alabilirsiniz. Öretmen çocuunuza ya-
pabilecei baz b^it iler verebilir. Mesela, tahtay sil-

mek, smifi hBsmtaiîhrmal* bir ürk^aylabirükte yapa-


bilecei ufak iler içîn okul idaresine göndermek gibi.

Xae snf öretmnii becerikli olduu faaliyetlerde


onu j^ât^tlindir^rek, ayn alanlarda dier arkadalaana
da yardmc olmasra salayabilir.
Tüm bu söylenenlere ek olarak; eer çocuunuz oku-
mliE^tfWk v6 özgüven sojmu ^fmm^ bu ko-
la gidifOlüt
nuda okulun psikolojik toitf nw
uzmanda fMdîM al-
mas faydal olacaktr.
BU ÇOCUK NEDBN BÖYLE

NEOEN miAH SÖYLER?

Bir davran bozukluu olarak yalan söylemek


"Kzm tes^^ûan $%le<M, o hmmm bafpîdiK. Bn
normal mi?^

digM biliyorum. Ne yâptöal^m?*


Çevremizdeki insanlardan zaman zaja^ böyle ya-
ktîîia^^ ûoyixymm. Mm, böyle bir daMîöm bizden
kayneliaMgm biliyor muyuz?
Yalan söyleme kii^i^ gerçee uygun olmayan bir
söylemde 5^ da Jest, yâa ve smma^^ göfçak olmayan bir
giriimde bültmmasdr. Baka bif tanmlama ile yalan,
insanlar aldatmak için uydurulmu kastl davran veya
söndür, K^^ç^a, bilerekyaiiüjtmadM^,

Davran bozukluu kategorisinde

liîpV^e^ mektedir. Günlük ppmmzda hemen


kertdî yalanmz hitîi^M tepîMî^ yalana bavururuz. Ör-
gerekli, dier in^ nein; arkadamza "Bugün seninle ol-
:^ânlârm söyledii

pfej iHiyüK yatan

kesçe ayplanan bir davrantr Genel-


m. çpçyK^fefJiN jjöml, .
1
137

likle kendi yalanmz gerekli, dier insanlarn söyledii


yalam büyük yalan olarak görürüz.
Bakalafinî bilerek aldatmak amaciyla söylenen ya-
lanlar, gerçek yalanlardr. Asimda çocuklarn yalanlan,

d^a çokçömiklarda garülen yalan ^ylemt ü^^ertede du-


rulacandan, yetikinlerdeki yalan konuma üzerinde
durulmayacaktr,

Y^daa ile ha^^al gücünü birbirine kurtrmmak

3-5 yamdaki çcetdaF ifçek ile gelçek oliüâ|ffii


tel olarak ayrt ed^rnae^ ve hayal dünyalar çok genitir.
Bu yüzden duyduu ve gördüü her eyi gerçek zanne-
der, hayal dünyasna yerletirerek süsler. yalarma
JüMte wprew.yalm iöytepcia dMiM^roto ^î#e
tdlî^i Wf itiföM Çünki ta t^iî^t mâmt'
yoktur.
çocuklar da gerçeklik duygusu tam olarak gelimemitir.
Yani dogru-yanl gibi kavramlar zihninde tam yerleme-
mitir.

Çocuklarn bu yalarda anlattklarna yalan eklinde


d^il de itata y^ya pBhlk olarak bakmak daha doru
olee^^r ÇcmMi[TM hayd dür^skn çok geni oiM^fu-
dan, olmam ve olmayacak olaylar size sanki olmu gibi
anlatabilirler. Bu fikirlere yalan olarak degü onlann hikâr
yeleri olamk b#teî#J^z*

ÇdcüMal yâlân sâflifeye it6ü Mtedinl^f" tielüldF?


Beklenti düzeyi yüksekanne ve babalarn p^cuklar,
aüenin beenisilü ka^niii^ pdana b^^
I 138 BU ÇOCUK NEDEN BÖYLE
I

|î- Anne-babâmn af tekic, öfttîtîr^ mitemfîtö-


yetçi bir tutum sergilemesi ya da aalayc ve küçüm-
eyîçi tutum sergilemesi.

Yapt olumsuz bir davran sonucunda çocuun an-


ne baba t^yrgftndTO ar, gejeksiz cezalandrümas.
Çocuk bü âgM ceMâra rmtm kalntaimtk TOdaîi ^
küttutoak için yalana bavTOicaktr.
^ DavrteilamdTO dolap steMi eletirilen ve küçüm-
fi^em ffjeuîitr, k^jdîteinde^^Ba^yitüt g^ten sâant ve
rahatszlktan kurtulmak için anne babann ya da çev-
resindeki kiilerin arzu ett^i eyleri, dupuak istedi^^^^
lerini ifade ed^ceklerdir.

> Çocuk, kardeleriyle ya da bakalaryla sürekli kyasla-


mi^oma, groe^baMîi ç^3iiyW^ çoGua benzemek
çin yateam baf^^tttiektedîE
^ Çacuk, yapmad davrantan dolay anne -baba
bir
til^ldan baslo altma alnp itirafa zorlanjdW ââ |#i-^

>^ Arme-baba davramto da çocuklar üzerinde çpik j^tki


yapmaktadm Çocuklar baz dâvîani^âftsû anne-baba-
y gözlemleyerek gelitirirler. Mesela; misafirlik için
gelen telefon davetine anne ii otaadg halde, "Bugün
9ifci|inw''fel!to^ föcuküzetînde
bu gibi iadelerin tabi ildüu bu âavranlmr mm-
cunda çocuklarda öyle bir yarg yer eder: "Büyükler
yalan spylüyartose^ beiOTa de sayterii^md^ saknca
n

Çocuun arkada çevresinin de, onun yalan konuma


davrto^ üzeiMe MkM Mad:. Fakat bu konuda tes-
pit yaplrjte^ ^pî^-^^dat dikkât etûiilidir.
ANNE VE BABALAR NE YAFMALI?
Gizli pgafîbi çpG^f ofguJtiîcgTOaJ^ Öm#|te
*T)öru söylersen ceza immeyeeegim" iedikten sonra,
çocuk doruyu söyleyince: "Biliyordum" diyerek tepki
vermek ya da dayakj, çocukta yalam pekitirir. Çünkü ço-
cuk doruyu söyleyüice olüm^ü2uWatolaaktadu:.
Öncelikle anne-babalar çocuklarna iyi Örnek olmaya
çali]iakdriar. Sosyal psikologlarn da belirttii gibi ço-
cuklar ^uiiife-babalaritii taklit aderler. ÇocukteUöiEüi âü-

davranlarmzla göstermeliyiz.
Çacu|u y^t^kutoHlRâS datak kuJlaîîMtît^^ Ör-
m§m âfiîli ^
ia Mtoton ^cua yalan söyl^lma^* Act-
nenin "Bu yaptmz baban duymasn." demesi.

miardm tmk durmalym Yapt ufak bir totMan dola-


y onun üstüne fazla gidilmesi, azarlanmas ve korkutul-
mas onun yalan konumasma sebep olacaktr. Yaplan
hatalar sonucunda verdiiniz tepkiler yapc ve olumlu
olmaldr. Mesda; evde var olan bfr «ötttu Imm^mm
düürülerek krilmasî üzerineft "Aptal çocük, sAai |litk,
bu vazoyu neden krdn?" eklinde bir yaklam onu ya-
lan söylemeye itecektir. Onun yerine, '*Bu vazo benim
içip ^Jsgerlij^i kmteMEm pi Mödito*" diTOkyprindi
olan bir tepMdii;
Çocuunuzun arkada gruplarna dik-
çevresindeki
kat etmelisiniz. Eger çocugunuzckM yalan söyleme dav-
mmii bu ar]jada gpbuadstp kayn^^
I 140 I
I
BU ÇgCUK NtiDIlN BÖYL£ [

en doru davran, çocuunuzu bu ortamdan gerekçele-


rini kendisine ^lü^îarak uzaklaUrmamz olacaktr.
liaka arîcadaiâryla kyaslamayn.
ÇocuklamM
Mesela; "Pnar derslerinde çok baarlym, notlan hep
yal^k^ se 4ç onun gibi ol." eklindeki yaklam so-
nucunda çocumuz, dersten iyi olmadk halde size ders
nolarmn olduunu söyleyecektir. Sü sebeple^ yapl-
iyi

mas gereken, çocuun kendi kabiliyetlerine göre öîiu


motive etmeniz ve kendi kapasitesini aan beklentilerini-
zi aiîd W
talip e^nemenizdir.

Çocuklarnza neyin doru, hangi davrmilanl m'


hareketlerin yanl olduunu, dürüst olmann insanlar
için önepini anlatm. Yalan söz söyledii zaman insanla-
rm bâME gtd^ikjtomiy^ <ta^ neler olabilecei
hakknda ofilte Mgîteridîrii,
Çocuunuz kötü bir davran yapt ve size bunu dü-
mm^ Sfeaf onu cezaiandrmmatem^^ Eer ce*
zalandifiMtM dâhâ sonra ayn dürüstlüü göstermeye-
cektir. Bunun sebebi, dürüst olduu zaman da cezal^d-

rlm olmasdr. Bir daha ceza almamak için olay inkâr


edecek ya da baka yöntemlere bavuracaktr.
Anne-babalar ve öretmenler çocuktan yapahleee-
ginin üzerinde davramlar beklememelidirler. Bu türlü
bir durumda çocukla iyi bir Uetiim kurulmal, çocua
empati île yakialmal, hayalleri ve ytotiari paylal-
maldr. htiyaç dtmmunda anne ve babalar ve öret-
menler istenmeyen davran ortadan kaldrmak için
okul psikolojik danman, okulpsikjPogu ve rehberlik ve
aratomE miirkezindeki uzmanlafian yardm akbilirle;
4-

C^UtCLAR NEDEN HRSZLK YAPAR?

Çocjctaki çalma davran nasl deerlendirilmeli?

Ç^âm^ km^s^e ait ç^lnipip )^îr epn iim|s


alnmas eklinde tanmlanr. Anne feabaiar, çöCiMannda
görmü olduu çalma davran sonucunda hemen kay-
gya ve panie kaplrlar. Çocuunuz 5-6 ya grubundan
küçükse, göstermi olduu bu davran bozulduunu çal-
ma ya da hrszlk olarak e^#rlendiremeyiz,
2 yandaki benim ya da onun e-
bir çocukta senin,
yas gibi sahip olma duygusu gelimemitir. 3-4 yajarm-
dakL.pitmkfe4a^^atemk. ^pta atomjipfâ^aM
urundadr. Fdte terttaf bü A^i^n yapmaktan diko-
yamaz. Okula yeni balayan örencilerde de bu davram-
u görülme skl fazladr. Çünkü arkadattidaki renkli,
albenili efyalar önü msûmâ^: ^ kendini öMx sdm^tan
aldüipmâz. lk ^raanlarda g^rfflen bu davrarafe çalna
diyemeyiz ya âû bü ii yapan çocuu hrszlkla itham
edemeyiz. Fakat bu problemler, daha sonralar da devam
adarse evde arme baba ve okulda öretmen^ çocuun bu

nelerdir?

De<ârsMîk Duygusu: Kendini d^flrsiz hisseden bir


pcük, ilgi çekmek için çevMilüdeki deerli eyallffl pkr:
lûs^kançlk Anne-babaîann çojcuklarûn, kardeleri
BU çoc:ür nhdÎ'N böyle
I l42 \ ^ ^
I

le ya da baka kyaslamas çocukta dier in-


çocuklarla
sanlara kar kskançlk duygusunu gelitirir. Çocukta ge-
lien bu kskançlk duygusu ile birlikte çocuk kyasland-
k^itemBafât^tîtî^ deerli a^pal^ru çû-
fn^ davranm gösterecektir.
Se^gt ||i Y^te^£9p Ygtefinfa ivilmeyen, duy-
imH. mkmM jmmhum Â^l gb^^flutiif f^diar da
bakalarna ait eyalan çalarak kendisinde var olan sevgi
açln gidermeye çalr. Bu sebepledir ki, anne baba ta-
rafndan dlanan sokak çocuklarnda ve kimsesiz çocuk-
larda bu dâvramlurn görülme üiaju tokdpri

Hatal Anne-Baba Hitamlar: Anne- babalarn ço-


cuklanna kar göstermi olduu an
disiplin, çocukta

plro dTOTOETO ^i^irabili Çag^m Hiridi ihl^p


lâittm karilânîtiatnaSi ve çocua harçlk yörilmeM^ B
bu davrann görülmesine sebep olmaktadr.

ve ö gmbateîâlni kâbul ettirebfltttek için çalnxa davîâiii-


n gösterebilir. Burada asl amaç çalmak deil, o gruba
yaraarraktr.

ANNE VE BABALAR NE YAPMALI?


Yukarda da belirtildii gibi eer bu davran 5-6 ya
dön^^Mi OT^^ipde gömüyorsa* pmnie kapiimamalyz
ve soukkanl davramnaly^.
lk yaplacak ey, eer evde çocuk yakn ilikiden yokr
sunta* fa^erliMaman âplnsuf bireyleri arasnda-
M i|t p^tidMIöî^dE YkM^dd^^
k Içtnde olmalyz.
ÇOCUK Nmm^ A.üYij I, ^_ ^ ^ j^^^ I

Mnci olarak çocuklarmza temel deerleri arlat-


Maâi^^g* ÇoMpt MrüMlük, c^gtuluk^ adalet ve bakate^
mn mülküne önem verme öçetömelidJu: Bu davran ka-
ann^-teba
lplatttiîi ilk öîi^e öMik Mrfen gÖMiSE
Onlara örnek olmalyz.
MmB bab böyle bir davraajifla k^fda|t| zaman
dövme, korkutma, arkadalar arasinda retîl etme
polisle
ve ayplama gibi yöntemlerden kesinlikle uzak durmal-
dr. Öncelikle bu davramm sebebi axa|ti3:jJinaü ve ona
göre tedbirler almn^dfc
Çocugunuzdaki mülkiyet kavramnn gelimesine
yaîdmjEi Qm0Üaw^. Çpctyd^riizm kendilerine ait eya-
lann onun odasma koyarak sahiplenmesini salamak
onlarda nfllkîytt te^iaiTOin gelimesine yardn»
çaktr.

Çocua ^nagöre yâteili karçlk t^eKinelisiniz* Çün-


kü çocuklarnzn maddî skntlarn gidermeneniz op-
lan çalma davranna yöneltecektir.

sînîz. iMtaMirde cMâr b^ka ytaternler kiülânâ^ l

ulamaya ve sahip olmaya çalacaklardr.

Atilîi bba otoA


uurufia varâMk, mllât^lâ finiim ve etküehn halindey-
ken davranlarnza dikkat etmelisiniz.
üphelenilen durumlaBa jÇMiym taiifflpEîiik ^^m-
kn *1ieninî cüzdanmdan para alp almâdîgndan emin
deilim; fakat sana çok gerektii için aldysan ve eer ge-
ri verirsen senin bu davramm beni çok memnun eder."

f^klindi bir kpnun^- aldi ^^ap ieri vermesini s^^-


144 BU ÇpCüK NEDEN BÖYLE
I

ÇOCUKLAR NEDEN SALDIECANCA


DAVRANIR?

Bir davTam bozukluju olarak saldrganlk


Çocuklarda sk gdrMen davrâcu^ ME^tMâirmdM
birisi de saldrganlktr. Baz çocuklat; davranlaryla sal-

drganlklarn açkça sergiler. Çocuk akiC^arna ya da


piiroiindeki insa^pi tkstû mta^^ bk pfl^
Irktr. HtröJittdiald însanlâcra fiziksel zarar verir. Baz sal-
drgan çocuklarsa etrafndaki insanlara fiziksel zarar ver-
mez; ancak dümanca oyunlar oynayarak, oyuncaklar
lorarakMduganlTO cifflap kro; Çt^jn ürglltdip
bu davr^lan n# sijilda yapt ve ne düzeyde oldüu
çok önemlidir. Küçük çocuklarn büyük bir ksmnda bu
tarz hareketler gözlenebilir; ancak çocuk bu davranlar
Sürekli ve yineteyerek mx0î^m talto<lugu ort^mlia^-
da l^0liM0 arkadalarma k^t saldr-
gan davranyorsa bu davranlarn aile
tarafndan dikkate alnmas gerekir. ^-
dii^ipjj^ çocuklarda okul öncesi ve
ökil^tamm Ük^amaJitetncli pi^ tk
görülen bir davrantr. Çocuk akranla-
ryla ya da kendinden büyük çocuklarla
oyun oynamai zamanlatiitaî? vurîntt
srma, kurallar çgneBfie, tCltofîililii|i,
tekme atma gibi saldrgan dâvramlar*
da bulunur.
BU ÇOCUK NEDhN BÖYLI

saldrgan olan, anlalmaz,


geçimsiz ve sinirlidir. Buraya kadar sal-
drgan olan çocuun özelliklerini belirt-
tikten mnm tatsiE iirild«:pAfro tam-
mtîi yopmâ (Mmky ^âiâîffstnlk, ço-
cukta var olan ihtiyaçlarn (güvenlik,
mutlu olma gibi) ekü deitirerek fark-
l biçimde oxtap çkmasKbr, diyebiliriz.
Sald^k cinsel dürtüler gibi insanda
doutanlar okü bîr eylemdir. Bîre^e-
rin yaamas için zaman zaman bu dür-
tüyü harekete geçirmeye ihtiyaçlar var-
dr. Sald;g0îiijk davram dümanca ye
toplum tarafindan onaylanmayan tür-
denolmad ve sadece gerekli olduu sürece kullanld-
nda, insann yaamn sürdürmesine yardmc olan
davranrlardandr. Yapüan aratrmalar göstermitir ki
erl^fc p^iüklsu: kz piüjairE Branla dOa salitogM ûm-
tgûifllti: goStermaldtigdirlai.

ÇbctMaritemr tlan sald^anhn sebepleri

M ^immMMImm mMmtm ffiî^Mî temti lahmda


tutmaya çalmas ve onlar ar derecede disipline et-
me gayreti Bu yöntemleri uygularken de anne baba-
mn tutarsz olmâs.
• Çocuun anne-baba veya evde bulunan dier yeti-
kinler tarafndan sözel ve fiziksel iddete maruz kal-
tnâs ve ev içinde yeterli sevgiyi görmemeL
« Aile içinde var olan anne-baba kavgalar.
« tam bah4l« mldipili& ââvstM|i tonusuni
^iMffilâi^WAtptpnnasi* ly^ifi^^ b^banm ropeye
" ?

146 i
BU ÇOCLJK N'hDKN bÖYLti

bagr^lrik i yaptrniM. ûftaA


Çooüklann; saldr- ne öyle bir yarg gelitirir: "Ben de iste-

da diimi yerine getirebilmem için kaba


m daManlarsetpieffldifim."
•Çocukta var olan saldrgan tutumlar-
nn aile tarafmdan dest^klem^si.
• Çocuklarm saldrgan olnrfamrfâ m
çevreye iddet uygulamalarnda, tele-
vizyonda izlemi olduklar iddet iç^nji;-
li filmlerin de etkisi vardr. Mx m
4 yandaki bir çocuun 6 aylk kardelr^
bçakla öldürmesi haberini hatrlaynz. Bu çocuk kar-
deini kskanm ve onu ortadan kaldrmak için bu
yönteme bsvmmap acaba nereden örenmitir? Ço-
e^pi bu 4a^anif1 secgîlem^inde ieleM^ofiiüB da
etMM olduunu düünüyorum.
Üg sevgi (iksUdigi, t^j^lgüym ^te^^
ihtî^l^a^n âofurulmamis> fo^t^gul MMiM vb babast

bUir.

ANNE VE BABALAR N E Y AP M AU
öncelikle çocukta var olan bu davrann kökerîtel
aratrmalyz. Bu davrannn sebeplerini ortaya koy-
malpz. Çocuunuz ihtiyaçlanm karlamak için saldu:-

biskici aflef4& kar mi b^Iirtiyöff tegtt öldua


öflcigdîiî

birini cezalandrmaya m
çalyor? Bu sorulara cevap
aramakla» saldrgan davrann sebeplerini ortaya çkarp
f .OC.lJK NhDÜN DÖVLE 147 I

uyguöî
lanmasm salayabilirsiniz.
jÇiPffig(ipM^ stekli fiziksel vemm0h Çîinkft
çocukta âsi, saldrgati ^f^nltr öttaya çkar. Bmuri
yerine çocuunuza sevgiyle yaklan. Kardeler arasnda-
ki sevginin dengeli olmasna dikkat edin.

Aile içinde var olan bir meseleyi kesinlikle çocuklarn


bulunduu ortamda saldrgan tavrlarla halletmeye çal-
m^pa Çünkü sizler onlar için birer model^Mi»
Çocuklarmzn olumsuz davranlarn ön plana alp
onlar sürekli eletirmeyin. Olumlu davranlarn görme-
yp^jfin vebu da^:armlarm ödüUerle peldtirin^
Çocuunuzun geni oyun alanlarnda oynamasn
salayn. Bu durum^ var olan gerilimden kurtulmasm ve
(@lierjÎBnl bo^tmmjpta saglapLcaktr.

Gerekirse çocuunuza ad konma-


m bir "saldrganlk köesi" yapn. Bu
lebir kM Wbmâ U^kstîniirter ni oyun
tekte ^^»eupiBtrmn
te bir da bynamâstn
kzgnlk, öfke gibi duygularnn yok ol- salayn. Bü dü-
masrosalJarp mm, var olan gi'
ÇocugunuMM M duygustM m ve
mesi için alternatifler sunun. Onu yüz-
me ve karate gibi spor dallarna yönlen- aîtmasn sala-
yacaktr
dirtMU^ini^. Ya da duyfulmi ifade
edeWifi#sf için yaz yazma ve resto
yapma tekniini kullanabüirsiniz.
ÇöWp:atliîin 4idd@l:;^rlk& fflm ve
programlar izlemelerini önlemelisiniz.
Çünkü çocuklar, var olan baz problem-
le|î ^pu yöntemleri kullanarak çözmeye
148 B^^' ÇOCUK NEDEN BÖYLE

çalma eilimi gö^ttfflrdtedifter, fÖM teîttfSö fîîmieM


oyuncular model almaya çalmaktadrlar. Mesela, çocu-
a: "Sen büyüyünce ne olacaksn?" denildii zaman, açk,
bü^ek ya da büneyerek: ''Bm büyüytM^
bir Ifedeyle
mafya olacam" diyebilmektedit
Çaauldaraza at^î ve bilgisayar oyunlar alrken id-
dete dayal eyunlan tercih etmemelisiniz.

Çocuklarnzm arkadalar ile birlikte oyun oynama-


larna izin verin. Çocuk onlacla opafcen baz kurallana
olduunun Ikt^na varacaktr. Oyunlara katlarak^ onlarla
etkileim içine girerek öz benliini kazanacaktr.

kehdîsîîii sîze ifade etiaeye çalrken, onun


sîz iendinM

yerine koyarak onun gibi düünmeli ve olaylara onun ba-


k açsyla bakmalsmz.
Okulda saldrgan dâl^Maîafda feülünan çodtîga, s-
nf öretmeni veya rehber öretmenler yaklarken; ço-
cuun aile yaps, aile yaanüsnm incelenmesi, proble-
min ommmâm ük: ^rotdr, Htr ^dm* mm
mMÜmki iyimodel olmas gerefâr. Çomk s^dr|^
bir
davranlar yüzünden cezalandrlmamal, smf içinde
derste ve ders dmda uralar verilmeli, çocuklardaki

oltmisuz «rjiteri boalrtmal, her eyde olduu gibi bu


tür davranlarda çocu^ feterli derecede ve
gösterilmelidir.
tiif) zamm her sefer W t^ta pet|e>^ bîr çfVt t^k'' demi.
Cenç/ birinci (ifk) günde tahta perdeye 37 çivi çakm^ Sonra-
ki MîMifda kendi ken^^^^^ kontrol etmeye çâlifTit ye ^e-

Nihayet bir gün gelmi ki hiç çivi çakmam. Babasna gî-


dfpf s^ylfTO^ i#as öi^M yeniden tahl%pe4^n Oaöne gö-

medlgia gün için tâfetâ :f)erde We:i'te çikâr d^c

Öiibasr ont, Aferin îyî tfe^^andtn/ arr^ Isü^^^^


^

katli bak. Ne çok delik var. Artk geçmiteki g i- « >^-r.

}mm^<^hm/^c^ demi. Arkadalarla tar-

tp ^^^^ edildii zâpnm k^îM kelimeler

rakr. Arkadama bn defa tfei¥&iif^#iltlî^


ni söyleyebilirsin, ama bu delik, aynen kala-

cak (kapanmayacak).. Bir arkada ender bir

mücevhef 'pWftr^ ^tr^kter^diriifi


Sfeidir. S0riî

Sen ihtiyaç duyduunda yardmc ^fe Sedi dm


\if ana yüreini açar" dernif ; : . . fv>^
ÇOCUlCLAR NEDEN NATÇI QLUR?

Çûcukla- nî^n inakç 4avrarlii:?


Anne babalarn çocuklar hakknda en çok yaknd
konulardan biri çocuklarnn inatç olmalardr. natçlk^
duygusal geliinun bir sonucudur, pa.tç^lk, dit: prob-
i hmkx gibi aile tutumlarndan kaynaklaimbilmektedîi: ve
bilinçli davranmay gerektirin Bü sorunla baa çkabil-
mek için anne babalar çocuklarnn geliim özelliklerini
Çünkü çocuklar baz
iyi bilmelidirler. dönenalçjc^e daha
önceki davramtemm fedi d««fte »gîl^«
^^rfteiM %l Men toîe^aMar, yaanan pEtîMemîn
altndan nasl kalkacaklarn iyi bilirler. Çocuklarda özel-
yandan sonra balayan "inaüama" nm altmda-
likle iki

ki düün^ gpcukiiTO du^^pyte^i^^ nam^MiTOi gi-


derme ve bamsm btey blmâ istegidîE

i
geçimsin Sf^ ^umm im^mi^, kimi j

[zaman eliim döneminin bir özelliinden, kîml za~ ;

î
manda anne, baba veya çocua bakan kiinin yanJî i

;
tutumtar jndan ks^yn^kfapatîiljtr. Bu dönemck ç^m* l
i
iintfEyn tek bîr mma vardr: Sizin söylediklerinizin j

I yapmak. Böyle^# kendisinin de bu dünyada


tersini
\

\
var olduunu ve bamsz bir birey olduunu ispat-
\

\
lamaya çalacaktr. \
m C^iCllM: NfeimN

Çqç*gL|iuz evdeki ve çevresindeki


aipte»
hiplenmeye
^çalroIsMp
s£it

îCz
da ctm
çQ>mt mnmi-
nin eyalarn kartrr, ayakkablarn
giyer, parfümlerini üstüne skar. Erkek
pSBl fe^ babaiîOTi tm köpüünü
alp yüzüne skar, kölonyâsm döker,
kravatn ya da arabasnn angâtanmta
dönemde sahiplenme uuru edinir.
Bu ddîlemde çoTOMiar tutatglE dav-
ranlar sergÜer. Yemek ister, sonira Vez-
geçer. Çarda önce küçük bebek almak
ister, sonra ondan vazgeçip pelü oyun-
cakla:dm almak tem BiSîMm bm davr^^
nlipa k^stoia a^ie*baba tatetttt^Iîdte.

AIMNE VE BABALAR NE YAPMAL?


Her eyden önee bu durumda soukkanllgmzi ko-
rumaya çaln. Derin bir nefes alm ve içinizden'^O, sade-
ce bir çocuk" deyin. Öfkeli bir tavr taknmayn, yumuak
ve uzlamac bijr aes lOTuyla konumaya özen gösterin.
Kesinlüde baarsz olacagmz aldnza getirmeyin.

Sahada olmadnz ve futbol oynamadnz unut-


mayn; her ikiniz de kazanabilir, her ikiniz de amacnza
ülaabilhsiniz. Amacnz ona, kimin güçlü kimin güçsün
olduunu ispatlamak dep, o anda elde edemeyec^ bîr
eyden vazgeçmesini salamak olmal.
lil^p 1^ nfdeii )^pamayacagmz basit bir ekü-
de açîdâp m
bu a^ûtomp j^parism mutlaka bu
152 BU ÇOCUK Nt.Di:N lUn'Lh
I

durumdan dolay ne kadar üzgün olduunuzu fe^lirtift.

Onun istedii eyi sizin de istediinizi ama kouUarm bu-


na izin vermediini Duygularn paylatnz
söyleyin.
bito^ TOE totlB rahgtl^itoeaki hem d© sim ^31^ sü- te
teklî engeller hûfm Wt dûfînm ötodc gorîîiesM esngel-
leyecektir.

OMarari ve tut^l* fal^ mtiaktfevecen bir tavr-


la yaklan, önce **hayr'* dediiniz bîr eye sonradan
"evet" derseniz, çocuunuz bunu size kar sürekli kul-
larujaya balayacaktr. Baka zaman ve durumlarda da
^âi edtte kadar sîzinle fatifmaya devart edecektir.
Ona gerekli açklamalan yaptktan, üzgün olduunu-
zu söyledikten ve bu konuda kararl olduunuzu bSje^-
tirdil^e^ bia^^^iMn tanpn,
djgn fetedi^u ^e eîOTk kTOWWîKa 11

bateta, hiç tepki vermeyim. Ifekaç denemeden sonra


vazgeçecektin

ÇojÇH^çpz her |^ ramen Mm$B inaÖPfnaya de-


vam edîyörsa, dikkatini stedii eyden baka bf ilöktâpt
çekmeye çalm. Bu bir çizgi film, bir ku, bir kedi, sevdi-
i bir yiyecek veya oyun vb. herhangi bir ey olabilir. Ço-
cugunuîs sakinleene kadar ilgisM lAbilecek dei ikal-
tfpiaöfl^ #^ey5ellBl^ yataM föcmkkrdâ
daha çok geçerlidir. Ancak, okul yama
Ç ocuunuza se- daha sonrasnda bile
kadar, hatta bazen
bu yöntemin yararuu gö^ebihrsim
Çocuunuza seçenek sunun, böyle-
ta-
ce onu bamsz bir birey olarak tand-
ntöignz, onun
kararlarna sayg
nz, onun kararlarma sayg duyduu-
nuzu düünecektir. Kendisiyle iipM ka^
duyduunuzM,
rarlar verebildiini ve onmn seçimine
öncelik tanndn düünerek inatla-

1
Bl) ÇOCUK NEHhN BÖYLE [ |
j|_^3 I

maktan vazgeçecektir. Siz de makul birkaç seçenekten bi-


rini kabul ettirebildiiniz için, kendinizi rahat hissede-
ceksiniz. Si^a^ugunv?: seçenekler ne kadar az j^ltp^ ço-
cuunuzun kamr wrme süresi de o kadar ksa olr. Sun-
ûnimm seeifttMerin, herhangi birinin seçîknesî duru-
munda, onayladimz seçenekler olmasma dikkat edin
'
ki, anlanaa^panap^Muz;,
yenidenbir
ÇöGuMafiB bu davramlmna kesinlikle iddede kar-
lk verilmemeliclir. Bu iddet, çocukta ipatçU daha da
artracaktr*

S0fç olarak; çoctîMâf §W hiç olmadk yerlerde o ka-


dar çok zorlayacaklardr ki, adeta sabrnz taracak ve
onlarn isteine boyun emenizi salamaya çalacaklar- ,

dm Her pfdm önct bu d^mar^Jpm^^


tm köfumaya çalrtlâliîSM^ ÇciCugunü^ o Öfkefe :

deil, biraz daha yumuak, biraz sabr ve uzlamac tavr-


la yaklamalsn;^.
154 \h ÇpCtJK NEDKN HO^'LI:
I

PÎCUKLAR NEDEN KÜFÜRLÜ KONUSUttt

çocuun kzgudk ve öfke gi-


Küfür,
Çocukiim a^go
bi d^fpüiWW tçpliööda kaba
keilmeleri ören-
melerinde kitle ile-
bir edilen Mimekrte WûM' mmMx.
Çocuklar duygularn ifade etmede al-

ternatif kdtoete MÜBmkL Mi- M


md^ri büyük îhttealle aîledeM bHfüi^
lerden örenseler de, günümüzde tele-
vi2?yon, kijle iletiim araçlarmdan da

apmirier^ Çünkü mm
bab* ^mMm
için çokbter mcrdddir. Ç(m^ bu^
iyi

lundugu arkada grubuna uyum sala-


mak maksadyla kejactoi ispatlama dü|tti»5esiyle to-
fûrlü te>0tiabilr. Ç<jeuldarm a^o keîteiBeri Ö^emnele-
rinde kitie iletiim araçlar ve televizyonun da etkisi var-
dr*

Kûfüdü feöflttfîiâim liai^^^ Melerdir?

1. Dikkât çetan; Baz çocuklar anne-babadan ye-


tedl ilgiyi gör^mîforlars% dikkât pteek için küf-
rederler.

2, Sarslma: Baz çocukla içto ptikinleri pk etna*^,


rahatsz etme elenceli olahilîr.
3. Azdan kaçnverme: nsanlarda engellenme ya
da kzgnlk hissedildiinde fa da fîziksal bir ger-
finlik olduunda küflün mgMan çükyfarmesd -

çok â^Mm Çek ^tiki^eîîen, yaimt Mtn çok


daraltlan çocuk, kzgnlk olarak küfredebilir.
4. ^iditila: Ba^a kM söz seleme bir sa-
TOnma davrandr. Küffîf ^tm^tin tam anlamy-
la yasak olduu çevrede yetienler, isy^n ederek
bagm^lklarm göstermedik fete^
5. Olgunlcima: Bazen de çöCuMar yetikin olmann
bir sembolü olarak, kötü söz söylerler.

âi^i^jto da küfür edebilîrlet

ANNE VE BABALAR NE YAPMAL


Çaeuklar yaiiiMtn youn duygularn iltftMe da
vuruyorlarsa,bu duygularn ifade edecek baka kelime-
ler kullanmalarn öretebilirsiniz. ICüfürlü konutuun-

da onu odasna gönderip önceden tâtit att^iaiz küfliT'-


lerin ymim ö^ippc^ keltoeleri bir ki|ttw ötoyarak
duygttom ftdii etmesîld Mîayn.
ÇocuMar aile içinde anne babaiajîîu Booctel okrak
^i^lptnien^ anne fa^g tflir^duî^mm iWe
litoîfesî tygun fe&neler küüanmâyâ dikkat etmelisiniz.

Televizyon ve video fîknleM çocuklar üzerindeki


edinin farknda olun, i^^^ç^l ptapro ¥B ftolerfe
içeriinde argo ya da küfürlü kdltoeierîîl olmarn^s yö-
nünde seçici davrann.
BU X,( )C U K N H D N BÖYlt,
F!
\

kuflmînasyla ilgili olarak çcî^fu-


Kîîftfîü keltoilfer
nuzla açk bir ekilde konumalsnz. Eer çocuunuz
çok küçükse, söylemi olduu küfürlerin anlamn bilmi-
yor olacaktn Kendisine bunun ne anlama geldiini sa-
ran ve uygun bîr dille bu kelimelerin anlamlarmn çok
kötü olduunu açklayarak ottlatm yerine duyguletrm
yanstacak farkl kelimeler kuUanmasm öretin.
Çocuumuzun tej^ünâsmin aile içinde ve
küfürlü
çevrede nasl karlandm entmla tartn. 'Büyükba-
ban bu kötü sözlerin hakknda ne düünür acaba? Snfta
küfür ettiinde ne olur?" gibi sorular sorarak, çocugunu-
mm k\Mmrm§ oldufu u^^uz diJUn onuçtoron f^^k-
nE vifraasiîîa yârdMc olttîi.
Çocuunuz çok öfkeli ve kzgn olduu anda küfret-
tipe, cnu o »ia sakm karlayn, üzerine gitmeyin, duy-
gtüarm aüam^ flm* "^ wtöM^îm. iW*yp-
rutn. çinde olduun durum seni çok öfkelendirmi görü-
nüyor" gibi ifadelerle yaklan ve "Kzgn olmak, öfkelen-
mek normaldir. Fakat bu duygunu küfrederek deil, 'Çok
kzgnm' eklinde ifade etmen dala iyi olacak" eklinde
tepkUer gelitirmesini isteyin^
Aile içinde birlikte karar alp bir kumbara oluturun.
Argo kelimdaj kulla^p uygunsun konuanlarn kumba-
raya para atmak ^nmda ölduguau heürtiu.
l j^yteK ta pârdâîîa k&p teraber bir ^tMy^ teihn.
Bazen yapüan eylemler, söylenen sözlerden daha et-

küidiî» Buui||top^K;^lîUi^

;
^^fe-^îemaden ödarp teipk^e^Mtefâife.
Çocuunuz küfür ettiinde, bundan etkilendiinizi
zaman bii kendimi rahatsz
söyleyin. "Sen küfrettiin
M0iiiy0iOTa, Bu du^iuiarn ifade etmen için baka ke-
limeler kullanrsan seni tMr eda:im^ demeniz, yerinde
I
bir davran olacaktr.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

OKULDAN KAYNAKLANAN
problemlerim LGL
PLNME3 GEREKENLER
m: coc i;k neden ^övu l 59

OKULA BALAMAK. ÇOCUKLARIN HAYATINDA


ONIML BR DÖNÜM NOKT^IDP

Çoit^îisosyallenî^ ürijde yaa-


d
toplumm ve dünyann bir fer-
olmak için ilk eitim kurumu
di
Okul, kiiye yaa-!
mnda^eMi ola-

olan aüeden sonra karlaaca kurum cak degerîBfi ve


okuldur. Okul, çocuun yaammdaki ilk bilgilen nandrr-
toplujBfil kulUMiKl); ken tof^üTO uyum
ggreMi olacak de|
lerikazandnfken topluma uyum sala-
mas için gerekli sosyalleme becerileri-
ni de kazandrmaktadr.

ökü diaeîîfjin4f içoçtik yapyem bir


yaama balam ve tafM tav^iar geli-
tirme ihtiyacndadr. Bu dönemde aile
ve öretmen tutumlar çocuun okul
döneminde baarl olmas açMzdEi
oMokça önem tanaktpta.
Geliim sürecinde bulunan çocuk-
larmzn eitiminde okullarn büyük rolü vardr. Ebe-
veynler ve öretmenler olarak çocuklarmzn her zaman
baarl olmalanm isteriz. Ama ne kadar performans gös-
mxmk 0mxmm wmm- «^m ^^^^ alahil-
ro^î^| iiilifctai^a^ biri msm babroiî
Jtef
yaklam mm^ ^tîfttime tmtmutîdm fctpEâMOTE ÖB
çou zaman okuldan da kaynaklanabilmektedir.
te bu Mlünide anne-baba ve eitimciler ol^mk en
fpjk k^iiti|tijW^ okul ba^tîm^, (ikxMM I^Çfl^%
B Ü. ÇOCljK HEPEtj B.ÖYIJ5

ÇÛOJKLAR Û1CULD4 HBBEH


BAARSZ OLUR?

mak amacyla Merkezimize bavuran anne babalarm ço-


gu, tüm çabalarna ramen çocüdarma ders çalma al-
^ll^pi k^^^iipaad#atmdaa i^MM^mm tiiribelli-

înden, yeterince ders çalimamalarmdan, b^ yüzden de


okul baarlarnn düük olduundan ikâyet ederler
%ii]^lik ve okul baaa^^ bir daMin^f b^g^klu-
gudur. Dier draam bCKEuMuMarmda öldt gibi tem-
belliin, te toaMszhm sebebi, yanl uygulanan eî-
timdir. Yanl ve hatal anne baba tu-
tumlar da, baarszla neden almak-

Okul, çocuun yaamndaki ilk top-


lumsal kurumdur. Okul kiiye yaamn-
da psr^di olaaak d^esleri ve bilplelî

için gerekli sosyalleme becerilerini de


kazandrmaktadr.
yepyem
yaama balam ve farkl tavrlar geli-
tirme ihtiyacndadr. Bu dönemde aile
ve öretmen tutumlar çocjun okul
ctöitminde barl otots açjsmdan
oldukça önem tamaktadr.
;

U; ÇOCUK MP.EN BcnT"!

Okul baansjzhmf, çocuun var olan potansi-


I

î yeiîni tam olarak kullanmayarak d^^rs ve dier fâalf-

I
yetföriiifl^i^i^i^^ baar i
"göstfermdr W

Anm-babalar olarak dee* li^rdigimi^ fOeîîManm-


âM hââs oâtMlanm isteriz ve bu konuda çocukfenmr-
za sürekli telkinlerde bulunur, ögütier veririz. Bu telkin-
lerle çocuklarmzn baanya ulamasn bekleriz. Fakat

çocuumuzun baars, bizim beklentimizin çok aa-


TOdm olabilir, O haldi bretui fibipteri seterdir? Çocuk-
lartt okul ba^sm eM^e^y^ti Mctörler ^^dr. Bmlarp

Bireye bal sebepler, aileye bal sebepler ve okula


bal sebepler olmak ü^re üf |mpta i^g^eebüi;

l-Bireye BîL|pi Sebepleâ

Bilisel, fiziksel ve duygusal olarak yetersizlik duru-


mu; çocuun tam yan doldurmadan okula kayt ettiril-
mesi hu teOTupt p örn^kfe Çoci^tomu. pp« föe
tamaMamadaîi balad okul hayatnda ba-
geliitîiîni
arl olma ihtimali düüktür. Çocuk dier arkadalarn-
dan, geliim yönünden bedeni olarak ufak kalmann s-
kntsn ve ezikliini yaamann yannda, smfta sunulan
fei^tri fcawiKi|Stoim da diitt lEckad^larmdan za-
yf olma öîgusuylâ fciafüââciaktr. Çoctlk dersleri anlaya-
mamann ezikliim de yaarken artk anlayamad ders-
lere kar ön yargl davranacaktr. Dersleri anlayamad
için zamanla kendine olan güvenini kaybedecek, bu gü-
vensizlik durumu^ onu baansdga doru götürecektir.

^ Çocuklarn ders çahma konusunda zaman iyi kul-


lanmamalar
^ Kendilerine araajç va hedef bj^Urlememel^ri
m- W&ûm^fm iMklii vi ite çaidtaç ferapplii^ «alâ-
mamalar
^ Ö^^^en eksiklii
^ Derler k^i ön yargl olmalar

>- DüzenUuyumaJOia, dengeli beslenmeme


^ Görm^ 1^ îpîîfe gibi feikiel nM^rfteor^ tel^^
hastalklar çocuklarn okul baarlarn etkileyen bi-
reysel sebepler olarak saylabUic;

2- Ailefe^Bi^ Stepler;

> Anne-babann çocuktan kendi yetenei/yetenekleai


üzerinde baar beklemesi ve bu konuda çocua bask
kurmas. Bu beklenti, çocukta am
kaygya sebep olur
ve am kayg da çocuun ders baansm etkiler
Anne-baba arasndaki geçimsizlik ve iletiimsizlik
problemlerinin çocua yanstlmas
^ Çocüguiî^Mfiiöâriyla 0rtetefw
daki baarnn kyaslanmas. Bu kyaslama ile birlikte
çocuun küçük görülmesi ve az^arlanma
^ Mine babanm çocuuna mcam kullanma toonusunda
örnek olmamas
^ lv4 Badece anne ya da babanm çöfölkla ilgileMte*

^ Ders (^.sosyokültürel etkinliklere zaman ayrümama-


s f^ rikâdaianyla birlikte ^mkit gtçittEketertoe izin m-
rimeme^
Anne babann okuUa ügili olumsuz dü§ÜI\çelerini
BU çac/K Bömîri
^ |

çocua yanstmalar
cüglL^^i^jmam baba tira^ "tt^m çal" nrtr
eümlelertato verilmesi
^ MeâiM iötpi&lliPiSmk dMttîlEüB düük olmas ve
çocidaimdlltprida çalniaküpimia Mtoam
^ Me bireylerindea birinin sürekli l^tg ptoaa;

3-QkuUa lgili Sabepler:


Snfta örenci saylarnn fazla olmas. Snf ortamuir^
daki fiziksd yapnm yetersi;^ olmas
^ ÖjWâa*^ smffl^da ç#üîiMmn Öe^imetktî^derine
katkda bulunacak gerekli "öretim metaryallerinin"
olmamas ya da var olan araç gereçkîrin kullamlma-
mas
^ Snf ortammda çocuun özgür düüncelerini söyle-
me imkânmn verümemesi, an disiplinin olmas

mim kaü^Ja mûmmtmt


^ SüreWi ders yaplmas ve dier etkinliklere zaman ay-
rdiama^
Öretmenin inisiyatifini ögrencilean bireysel farkla
m §0^ önüne aimadaa külliütMa^
> Ögrencüere ders çalma teknikleri ile ilgili bilgilerin
verilmemesi. Çocuklar hangi derse nasl ve ne ekilde
çalacaklarm bilmemakte ire ^^eime baarlar dü-
ük olmaktadr.
^ Snf içinde çocuun baarszlndan ve düük not
almasndan dolay küçün^nynaesi v^ jUay edilmesi
ya da çok yaramazlk yaparlar, mmMü arWaIiâti^â
kavga ederler.
VEYA
?^ Ev ödevleri konusunda duyarsz ve dikkatsizdirler, Ge-
nelde ödevleri kendileri yapmaz, Arkadararmdan ha-
zr alrlat
YADA
^ snffttdigr^^tettte^ife ilgisi^Mtel^^younlaa-
mazlar, kendi dünyasndadrlar. Sürekli dersten kopuk
h^aüm Icur^rlar.
^^mm lalfa çocuguml^îi
olarak MM: dmmu
ko^
nusunda snf öretmeninden uyanlar alyorsanz, artk
QiunlaJlgUenne zamannz gelmi demektir.

ANNE VE BABALAR NE Yil=^AL|?


çocuunuzun okuldaki baarszlnn al-
Öncelikle
tnda yatan temel etkenleri aratrn ve çocuunuzla bir-
Uto orids çö^înter bulun*
Örencinin baarsn arttran en büyük faktörlerden
birisi, anne ve babann çocuun dersleriyle, eitimiyle

m^gul otoim&J^ Ar^trmals^ göstermitir M, bir ögren-


cînîn baarl oup olamayacam önceden gösteren ye-
gâne ey, anne ve babasnn çocuun eitimi ilefneguli-
yet derecesidir. Örenciyi okul sralarnda baarl klma
yoUarmdan biri, belki m
önemlisi, ^m^ ve babann ço-
©Mtimle akkam, maddi m
fiiTOM des^te^dîr.
m f;or;K ntbrbn üdrt ] 165

Onun için atalarmz demi ki; "bakarsan ba olur bak-


mm^m dm olur."
Anne baba olarak çocuunuzun kapasitesinin farkn-
da oîmalsmz ve bu kapasitesini zorlayc beklentiler
içinde olmamalsnz ya da "Nasl olsa bu ii halleder/'
düüncesiyle serbest de brakmamalismiz.
Çocuunuzu, ilgileri ve yetenekleri dogrultuurjd^
yöîiteîidnj. Ona bu konularda destek ölur.

Çocuunuzun baarl davranlarm ödüllendirin.


Ödüller verirken de ona yapamayacanz vaatlerde bu-
Itumipn, Okulda ypraö pldxî:^ müspet günlük faali-
yetler sonrasmda çocuunuzu mutlaka Övün ve onu ce-
sap^leîitlWn* Öfnein; çocuunuz bugün snfta iAa*
dalanna ders anlattysa kendisiyle gurur duyduunuzu
belirtip onu yüreklendirebüirsiniz.
ÇöcüguîîüzU âfkâdatefî ve kardeiyle ötslâ kyasla-
mayn, "Sen kötüsün, o iyi" mesajn alan çocuk özgüve-
nine kar, "Ben yeteneksizim, ben baaramam." gibi
olumsuz duygular gelitirecektir.
Çocuunuzun günlük faaliyetlerini (ders çalma, te-

levizyon izleme, oyun oynama) düzenli bir ekilde yap-


mas içinarlâk Mr çalma plan la:z;trlayarak manian ip
Ulanma^m l^ipMlü:^^
Çocuunuza kendi odasnda ders çalacak imkânlar
sunun ve çalpaatamr taki;p adin* Çalmalarn takip
ederken de onun konsantrasyonunu bozacak davranlar
f#r§Bitti^n. Mfe -cNîtmn^ f Ifi^fef mM
Kaçnc sorudasn?" gibi sorularla çocuunuzu rahatsz
etmemelisinin
Eer çocuunuzun bir çalma odas ydksa, ona evin
bir yerinde ders çalma köesi hazrlayabilirsiniz. Çocu-
unuzun dikkatini datacak d
uyaranlar kullanmayn.
Bi; ÇÜCl?K NEDElsr BÛYUî
I —T-, i

Televizyon seyretmek ya da müzik diüeinek gîM,*.

Ço^tklarm^ lll^^ konularnda


bunu yaparken de kesinlikle onan p^ne 0de¥jiii^i ste
aratrmaym ve tek bamza oturup yapmayn. Bti file
yardm ederek onun sorumluluk almasn engellemi
oOT inam Ödevlerini yapmas konusunda çocuunuza
yol götWîr Oîiünia maak^ ima, Bmmm üetito kura-
rak yaklaursanz baar salam oltrsnz.
Çat^Muzün baarmüe ilgiU moüyasyonyjp artt-
n^ftil^^jcd^ buhmun. öna î iîiodel, aîMe-babâ-
sidir. Model aknasi köMmii

dr.
« |TOTOI

Çoçu^nttmn uyku aa^rim düzenleyin ^e girekfen


uykusunu günlük ol^rtk düzenli bir ekÛfli rtölism sa-

Düzenlî yemek yeme ve beslenme abkanl^a dik-


kat etmelisiniz. Sabahlan özellikle okula gitmeden önce
mutlaka kahvalt yapmasm salaynz. Sabah alnan g-
dalar, çocuunuzun zinde ve enerjik durmasn salaya-
caktr. ÇocugMoliM algla-
maya h^:r i&iliîr. OkukkAvdtfmp«tadM^daîif0-
cuk abur cubur yiyerek açlm giderecektir. Gerekli gda-
lar almadndan enerjik ve zinde olamayacak, dersi ak-
tif olarak dinleyemeye^ektijc.

Anne-babalar, smf ve ders öretmenleri ile iletiim


kurarak çocuunun ders durumlarm takip etmeli, çocu-
un baars tçin ö|;retmeni ile birlikte ortak katatlar al-
mak ve hareket âmelidir.
Okulda:
Ö^tnraen, sihf ipie bir *^ö|fetîfiltM ^eitSii di-
yalogu" kurarak baarl örenme ortammn olumasn
salayabilir.
HU ÇOCUK NEDEN BÖYLt

örencinin bireysel özelliklerinin


farknda olan ve baarl olduu zaman
ondan övgüyle söz eden, baarsz oldu-
TOââ da d^üfc mmn öj^D^mm^ çocu-
un kendisine olan saygsn ta fegl»
nini salam olur.

arkadalarîmn içinde tSttürülmedgi için omm^


ttçfil;
dan kendini soyutlayamayacaktr. Dier arkMalar gibi
baarl olmak için çaba gösterecektir. Baarsz örenci-
lerinmudaka smf içinde yapabilecekleri bir "etkinlik" ya
da "konu" vardr. Smji i|ind# ödetmen, çocua bu firsat

Snf ve ders öretmenleri, çocuklara verimli ders ça-


bfmyörterüirtal iritoaaU4*rta'r MateTOtiki fea büi-
si, Türkçe ve sos^ bügiler derslerine nasl ve hangi

t^mîei kullanarak çâl^acagm çocua ânlatrlâ*sa bu


dersleri baarmalar konusunda yardm salam olurlar.

ÖRETMENUEEB ÖNERLER
> Ögreiirtijteiü tofejlfeü fH da Anadolu liselerine ha-
zrlamak yerine, onlaa yaang h^zarlaym ve öî^*3tikle
örenmeyi sevdiriniz.
# Û^nitai^kî api ayn tâöyâî:^^ 0iîâ£i &rMl ^if ös-

ekonomik ve kültürel dünyalardan gelen, farkh potan-


siyellere sahip bamsz bireyler olarak kabul ediniz.
Deerlendirmelerinizi bu ölçülere göre yaptnz tak-
dirde "kyaslama" ymliiiinE dümezinize
< öncelikle davran bozukluu veya uyum sorunu gös-
teren örencilerinizin sorunlaryla megul olunuz. An-
caktou takdirde smf«mda haTOh bir Q:eiTOe ortOTi
olt^ürulabilÎE
BIJ ÇOCUK .N.ti.DLN BOYLE

Örencilerinize yönelttiiniz "beklenti düzeylerinizin"


farkl olmamasna, çeitli etkenlere bal olarak onlara
d#gipk yiMl^imda bulmmamaya özen gösteriniz,
$mm btlln& U sö^Û öta» da te^d^n dilinizle ttta
davTTOiîânîiz öreticilerin tamam tai'afinda dik-
katle izlenmekte ve deerlendirilmektedir.

da %tkihlîfe* büitiîîuz. Baânîiâs


arkâd^lârîfIt m
paylamas için onu destekleyiniz. Baardktan sonra
da övgü ve takdiri ihmal etmeyiniz. Burada önemli
olan çocua "baarnn tadn" aldrmakto "Baa^l-
f?ylem" bire^^ yeni bââMar içiaMCîtîf^ ed0t Bti-
nun için tetiin Mr biçimde çeMmesi ger^idr.
Baarsz örenciyi, snf içtode aaleyp^gk v§ çüla-
mak onu hiçbir ekilde baianya yöBeltnee Tam te^i-
Hz3l|kaygs"nn saglar;

aid tgj yl kattedifert Jailifet^Öîf â Nam Csfirfteld (T 1 -1 881),

d^|a önce bir um^ ,

Bir gün, çoçufuny Mi^^^^^^ yazcJiFn^# isteyen bîr

.anne, janreS;Qarfet4'o^^^^^ Ç'l^^^fak, "Benim çpcugum

, , Rektör Garfield^ '^î^^ îiammeffej^^

aacirii yü^^nede y^etiUr^l^ i^in iki ay ye^


ÇOCUKLAR NEDEN OKULA
GTMEK STEMEZ?

Okula balama, tüm balangçlarda


olduu gibi, hem coku, hem de biraz
kayg verici bir olaydr. Okul dömemij W:
çoek mailesi için yepyeni m
BrmttM
yan,: sprumlulg^fa'"

rm bilmesfrîe :ve
bir evredir. Okula balama; belirli bir ol-
gunlua ulama, sorumluluk alm^, bun-
larn getirdii sevinç
badan ayr, kendi ftM ve
mez bir serüvene balamsüim köfküîân- mâ sofin
m birlikte içerir. Oyun ve arkada dene-
yimi olmayan, sorumluluklarm bilme-
sine ve üstlenmesine frsat t^nnmam
olan çocuklarda, evden köpup okula
balama sorun oluturabüir. Zekâs ye- J
terli çocuk ruhsal yönden oku-
olsa bile,
la hazr deildir; evin koruyucu sna-
ndan çkmak okul çaum gelmi ol-
m«M M^> Öfrefîm^ ve
ulamam olabilir. Okul, kendisi ve toplumu üe uyumlu,
bilgi ve görgü düzeyi yüksek, zihinsel ve yaamsal prob-
lemlerin çözüm yöntemlerini örenmi bireyler yetitir-
mefi hedefleyen kurumlar okrak tarif edilir. Okularm bu
gûssel iflevleri vatken, çocuklar ûeden okuldan korkar vb
okuldan kaçma davran gösterirler?
Korku, çocuklar için dier duygular gibi normal yaa-
mn bir parçasdr. Normal korkular çocuun çevreye
Vk!f\m sn^amasmn ve kayglarm yok etmesinin bir yolu-
dur. ÇücMann çevreye uyum snamam engaDeyen
korkular da vardr. Tabii ki, bunlardan bîri ve en önemlisi
de okul korkusudur. Okul korkusu, kuvvetli bir endie se-
i
bebiyie çocuun okula gitmek istememesi ya da bu ko-
nuda isteksiz görüiMnesidir, Bu korku hej; çocukta rastla-
nan bir durum degüdir. Çocuun oküldâB korkmasmm
altnda yatan asl sebebin aileden (anne- babadan) ayrl-
ma korkusundan kaynaklandn söyleyebiliriz. Bunun
pijndaptalua yaps, ortamda bulunan dipr ögrencile-

davranlar A çocuun öfkMaB körkm^ima seb^p tüm


etkenler olarak saylabilir.

Arm^ çocagu kendme bagnJU plarak pl^tirni ise

çocuk ondar köpamâyacaktr; aiin^den âptlmikîstern^'


yecektir. Anne okulla ilgili olumsuz tavrlar, endieler ge-
litirir ve bunu çocua hissettirirse, çocuk da zaten anne-

den kopam^ içiia okula gitmeyi reddedip annesinin


yaniîjdm ^plrnay^^ör.

Anne-babadan birinin ehir dnda çalmas


2^ Aam le babanm sürekU kavga ietnoL^si
bebein gelmSâi
Aileye yeni bir
>- Aüede bir kiiîûalmsti olmas
AmiB-babamn focuu çok korumas ve üsttine dü-

2^ Arme -babann boanmas


Annenin endielerini çocua yanstmas
5> Ailenin yeni bir çevreye tanmas
Her ne kadar problem aileden kaynaklanyor görün-
se de bazen okuldan kaynakl^an nedenlerden doliay da
çöcuM^da okui korkusu olüâbiüj; ^cm^m^ dw^csz,
iü^U #mû* TOren Mr Öretmen )^ ûk b^M fe& iMl fi^er-
soneli, uygun olmayan bir smf içi yerletirme, özellikle
de çocuunuzun fazla tehditkâr bulduu bir yere oturtul-
mmm^ %BmM^ mdi okuma, smf önüade ders alMm%
beden eptîm gibi etkinliklerden korM^, ge^klellrme-
. de güçlük çekmesine ramen bunlan yapmas için zor-
lanmas, okulda ya da okul yolunda fiziksel olarak tehdit
edici bir yerin ya da birileiûain olmas, ahlaki düzeyin çok
düük olck|i3i^ iddetin ve baltoiUp MWto ördügü
fcöta bite ©kl ortam, ökmida M^ûmtmmt^ reddedü-
meine veya kavga etmesine yol açacak bir TOyal beceri
eksüdiL

kann ars, ba dönmesi gibi psikosomatîk belirtiler ek-


linde görülür. Çocuun bu ikâyetleri, genelde pazar ak-
amla; ya da abahl^ okula gitmeden önce görülür.
Otoli^r^i mm gidince siz evde kalmasn istdi^niz>
bu fflçlptleî hemen ort^d^ k^st^^u;

ökdl MMite^ ökuMitn l^pnanm


Okul fobisi ile akuldsn kaçma farkldr. Bu durumu
kirbMn^.kar^rniâlik kafan ^^oaikît.

gan davran sergilerler ve umur^^azlk huylar vardr.


Akademik baarlan düüktür. Disiplin problemleri fazla-
dr ye okul idaresini bu konuda zorlarlar. Bu problemi ya-
layan ailelerda ^ioc^a idarfi i^y^^Jk im $m0:. mh^ var-
dr, p^üiguüâL otola fitmçd^j^öEi aiJtein h^0Ta p^kt^l
Çünfcö bu Ç0M&r, ökttlt 'i^tffiedîkleff rnmm te-
mazlar. Okul fobisi yaayan çocuklardaysa aile, çocuun
okula gitmediini çünkü çocuk okula gitmedii
bilir;

zaman gününü evde, ailesinin yanmda geçirir. Okulda di-


siplin problemi yoktur. Bu çoculdarda akademik ören-

ANNE VE BABALAR NE YAPIVIALI?

Öncelikle anne-babaiar, çocuklarmda korkya i$06£p


olacak davîarü ve tutumlar sergilemmnelidit, Çiöcügu-
nun okulda rahat edemeyecek kadar küçük olduu endi-
esini tamamal ve bunu çocua yanstmamaldr. Aksi
takdir^ ff^uk bu durumu^ "Okul ortam güv§^, an-
neni de omjSâ olmam itTOîyf^r/' ^lindö yörüîiilaya-

çaktr.

Çoetik okula gitnmdyiinden dolap suçianmamal^


yargknmamB ve kendisi ile alay edilm^itt^idir. Bu du-
rumun geçici olduu, baka çocuklarda bu €®rtamun
olabildii, aslnda bu durumun kolaylkla üstesinden ge-
Jiae^bildii ^^blmaldu:.
Çocuun okula gitmesi koîi^s^da dîe fertleri mtl
olmal ve Okula gitmemesi duru-
taviz vermemelidirler
munda derslerden geri kalaca ve bu yüzden ders baa-
nmda düme olabilecei kedisîe anlatlmaldr-
Çocua, okulun amacn açklamak, okula gitmesi
konusuada ailenin tüm fertlerinin kararl ve tutarl olma-
s||0 p^râr. Okula gitniemesi baltodt pp4ân çalmalar-
dan geri kalaca bunai kendisi için baz aksakbklara
yol açacan anlatmaya çalümabdu*.

Çofâi^rei^ ^1*1^ ito^ kcînu&unda konuma-


ntz ve onütî bu komâsa kmdî dtypiaTmi anlatmas
yil C^UCI;k: NHDEN BÖYI.h " JJ^
j j

m$mmmm impati yaparak (kendiniM kardaki kiinin


onun gözüyle bakp onu anlamaya
yerine koyup olaylara
çalarsk) hem skmtsm paylamanz hem de anlald-
inih^öttirmcîiiz ©nun rdatlam^m saglayaKaMir.
Çocuun okul korkusu evdeki problemlerden kay-
naklanyorsa öncelikle bu mesielelerin kayaana inilme-

Çocuklannzm dier arkadalaryla etkileimini ve


sosyal beçeriini artrmyjL içta ^ta^ toplantlar, yap-
îmakrmvi onlarla oyrim«a Mî tiebiürsiniz
Çocuunuz okul korkusu konusunda öretmeni ve
okuldaki psikaipjik dm^^lî]^^^ ile görüerek, bu konu-
da ortak platt y^pp u^fulimapt koyabilirsin^.
Çocuk kendini rahat hissedinceye kadar snfta otu-
rabilirsiniz. Daha sonraki günler okulda öretmenler

ofMçada veya biiede bir iki saat dumbülssiniz. ÎIbü^-


yen zamanlarda da çocuu sadece okul bahçesine bm-
kp geri dönerek aaraah ökrsOt korkusunu yenip okula
almasn salayabilirsiniz.
Ofctmnifri* pfu faM^bl durttmla^da teröM ol-
duundan, smf îçîttde scak bir öttam ototürarak onla-
rn okula kar duyduklar korkular azaltacaklardr Ö-
retmen, çocuklarm birbirleriyle arkadalk kurmasna
yardrirm 0a#al^ oçklara tehditle ve al^jpMldiP
ranan tfeöja^aiiriîi m^^b^^mâk öttlmn desttoçM oltta-
gurîtl hîs^ittîf6^k okula almalarn salayacakür.
Eger çocuun*^ i^^o^îi^yi^ «de^iipif
pitmek könusTOdg steî çok zoriayoa, ötatondakî r^h-
ter ödetmen (psikolojik dammandan) yardm alabilir-
siniz.

iflim.pbuk;^ kiM sto^ tüa^ î^rhkla-


mi BU ÇOCUK XI-Dt:N BÖYLfi

ÖRETMENE ÖNERLER

menine yol açacak davrlliiitoâaa kaçmtts^

gibieykf sö^teunm^gMr. Çtmkü çocuk proi^p


kayg duym^ldr*
^» Okulda çocuun ilgisini çekecek smf içi aktimteler ço-
galtüaMîm
<• Çocuk smf içi çalmalara kaülmaya zorlamaktan ka-

çîirt^tb telippf^ kolayWda üstesinden getebüe-


cei görevleti afaas î^n yü^eklendirilmeiidir.
^ Özendirme giriimleriyle birlikte gerekirse önce bir sa-
tlj msm ^ip^ gün ve sonunda tam ipn okula gelme-
si salanâbflîr.
*> Annelerin de okula gelmeleri ve çocuk kendini rahat
t^te^ü^e kadar ksa bir süre smifta oturmalaajjagr
îanabflîr.

Çocuk okuldan U^ak kalmamaldr, snfa girmiyorsa


tfc ito Ögc^tm^n odasnda ya da okul bah-

Okullar anne ve babalar eiterek


okuMa feteU bakun ve epim olmad
uzak kalmamah- yolundaki inanc yok edip^ toit^-
dr, snfa ifmiyop cu tavrlarndan kurtulmalarn kolay-
latnlabilir. Bu inanç kaybolursa oto-
matik olarak çocuklarda rahatlayacak ve
okula balamadan önce balayaa ka^-

bahçeiride dura- U k^mumalaçdan ^fedteMaeyeceJderdk
bilir.

T
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

GELME PROBLEMLERYLE
LGL BLNMES GEREKENLER
MU ÇaCUK t>J,F,DEN eÖVLü 1177 I

ÇOCUKLARJN CEÜSME LE GÜ PROeLEMiERNE


DKKAT ETMELYZ

hatta öyle olduunu düünür. Bebeklikten itibaren


yapt her ey gözüne çok büyük baar gibi görü-
nabiliK. âaaak dikkajtli mm m babalar* çok .mkd
rtp^ çcHiîtlto^!^ bfr perili e^^Jpu hîfe4^-

Çocuun geç konumas;* tek^ismisl, ^ft^Smm^


fiziksel motor hareketlerini faîaa taa yaf^ânama-
sî, bmm dalgnlamas, ÖeHime geçememesi, özellikle
okula baladktan sonra okumay normalden geç sökme-
si, kelimeleri tersten okumas ^bi birçok ey aslnda bir

yertede mtmi Mugvm Bt tür bgücttor gaîü-


len çcmuk^ ^ki öteiâs^â naginei )^iiine^pqp; dis-
0Î veya otizm gibi bif geliim problemi yayor olabilir.
Su bölümde çocuklarda görüteaba^
z geliim pr^blamMnden olan
melik, otizm, özgül örenme güçlüü ve
disleksirahatszlklarmm nedenleri, na- I görünen ço-
sl ortaya çktklar ve ebeveynlerin ya-
pabilesektei hakkmda bilp leileeekfe
ouklarmö % öy-
nu hisedebitir.
BU gOClvK xNbDtN BÖYLli

ÇOCUKLAR NEDEN KEKELER?

k0ât*|ilaltt ^lelgyiâ ilgili bir iletiim


boEiMiigudur. Pikim kom^m^p titm ve zamanlama bü-
yük önem tar. Hz, vtrrgülata ve doru yerde durakla-
malar açsmdan farkllklar olsa da akc konumada söz-
cükler ve sözcük gruplau teBdUpdm akar. Akclkta
o^gfi^, çkan Imuklukl^, gî 6taejW duraMâl^âr,
lif
tekitte m tenzer problenitetel^B d#pl afeiiiu
etkiler.

ses, baee vib sî3^€ükle^€î^t^ât^^id^ar^ tekcnf


ya duraldamalarla ortaya çkan konufsaaniM ikiGita|ftîi

bozulduu bu durum "KEKEMELK" olarak adlandnir.


Artk, kiinin ne konutuundan çok, nasl konutuu
dijdk^ çekmeye balar. Konuan kii de dinleyenler gibi
dürumu fark attigM^tol^pomy^^ kafc^ fo-
die de elik eder. BâM dtîtüifnlarda belirgin yüi2 ve VÛeut
hareketleri konuma çabasyla birlikte

görülebilir.

IC^P3ij^ n^ 3sp^ jrt^ ^kar?


Kekemelik, genellikle dil geliiminîh
erken dönemlerinde ortaya çkar (2-6
ya), Biz durumlarda^.okul çamda, na-
diren fetikinlikte de ortafa çkt^ §<»eü?
lebiîîr. Çocukluk hastal olarak bafalîî;

statistiklere göre yarya yakn kendilir


[ Hj o^çuK î^üiuiN 1.
\i 79

inden geçer, dier yars kalr. Kekeleyenler içinde bir


kaç hafta, bir kaç ay süren ve geçenler vardr» Geçmeylp
kalanlar yaklak % 50 civarndadr. % 75 kadan 3>S pm-
dam oneeljalar. Erimeklerde daha sk rasâamr. Bunun se-
bebi de erkeklerin kzlara göre daha yava olgunlamas
olarak belirtilir. Erkeklerde rastlanan kekemelik küçük
yala^ düüktür, ilkokulda bu oran dah^ da düeni Koz-
larda erkeMere oranla pontan iyileme daha fazladr. Ba-
t kültüründe % lO'unda kekemelik gö-
okul nüfusunun
rülmektedir. Uzakdou ve Dou Asya ülkelerinde de say-
lar ayndr. lkel kavimlerde ise bu oran ayn, hatta daha
f^Iadu:. Davram standartlannm yül^ek olduu toplum-
lara kekemelik £^a, kriter davran standard, çocuktan
beklenti, rekabet anlay fazladr. Daha toleransh, reka-
bet ve cezann az olduu tpplurtüarda kekemelik daha az
göjrüJlnektedir^

ICd^ttMâlk çeitleriaeleiidM
Kekemeliin iddetini, çocuun içinde bulunduu
durum etkilemektedir. Psikolojik streslerin youn olduu
mmm, kalabalk önünde teuimfc ^^taj^yeli, kaia ii
kaygdann ortaya çkmas gibi durumlarda göîülefeîHr.
Btres durumunun ortadan kalkt, kendilerini rahat his-
settikleri ortamlarda hiç taklmadan ar-
k söyleyebilir ve nornal kTOibilirtel'.
fökem^ fiMde iki tür ötoak Sü^-
Mza çkar:
Birincisi; 2-6 ya grubu okulJjK^i
^uktad% köni3pwpa bafladg dö-
nirnlerde ortaya çkar. Çocuun konu-
masndaki tutulma, duraksama veya
tekarignii, dialey^gr tara&adaa £ark
BU ÇOCl/K NEDEN BÖYLE
I

edilir; fakat çocuk bunun farknda deildin B^bi, ço-


cuklajdaki düünme hznn konuma hzn geçmesidir.
Çmjklann kelime daarc az olduundan, konumala-
rmda "ifîm, eee" gibi sesler sildikle kuUarurlar. Bu
dönemdeki kekemelik geçicidir. Anne-baba, çocuun bu
tür konumalarna müdahale etmemeli ve çocuun düz-
0uJmmmm için üzerinde bask kurmamaldr.
ikincisi; çocuun kommasmdaW duMlelilla, tîMl'
ma, uzatma ve tekrarlamalardan baka, birtakm yüz, el,
tel ve vücut hareketlerinde meydana gelen durumlardr.
Burada çoeui^n ne söylediine dikkat çekilir. Konuma
annda dudaklarm gerilmesi ya da çarpto w, bufum de-
liklerinin büyümesi, alt çenenin normâldeîi fteMi: Mm^
keti, göz krpmalar, boyun hareketleri, kol ve ellerin ge-

lümeij, apW^£Ui tepilimesi gibi bedensel hareketler göü-

Kekemelîk nedenleri nelerdir?


KekemeUgin nedenleri konusunda ileri sürülen gö-

rffter* cjMukça deiik m


çoktur. Axmk kekemeliin tek
bir nedeue bah dka^ ort^ fi^ilp gMiü
hâkim-
dir. Kimi uzmanlar, kekemelii yapsal bir bozukluk ola-

rak ele alrken, kimi örenilmi bir davran, bir direni


belirtisi olarak tanmlamakta, bir baka-
s da ç^eel nedenlerin kekemelikte
önenilî rol öyn^ad görüi^i
maktadr-
K^tetpJi dn ©kbilir, ailede
çoctte öiim atehg aarte.
davranlar çok deiken olabilir. Bazen
iddeti artarken, bazen hiç görülmez ve-
ya iddati $3^r. Keu4iacle Mçüklerle
|:
BV ÇTOJK N.gDF.N BÖYI | J .|jB. I

konuurken, ark söylerken, ^ezberden söyledii için,


«Ukteatkonpmi^te^^ toplmhalde
köMüîirkerj, söyleyeceMei yazl olarak verüdipnde^ bi-
risinin söyledii tekrar edilirken, kendîlerî otorite koîiu-
mundaysa kekemelik azalr, bazen de kaybolur. Bazen
allmn dnda bir tarzla konuursa; bajg^rmak, tiz

latma gibi drumlarda kekemelft^^^a^ |


Ritmik konumada da kekemelik azalabilir. Kekemeliin
sebebi tam olarak bilinmemektedir. Bu konuda farkl gö-
r^^^üte Gemei olar^^e içi p^bleilîlel âMae baba
tutümîajfi, kayp ve ayti^k^tmmatîkyaTOtl^wka^^
1ar, kekemeliin olumasnda ve gelimesinde l^iî tt^

törlerdir. Sk sk fiziksel iddete urama veya yanl bir


ey yapt zaman anne baba tarafndan çocuun korku-
tutam kekemeliin balamama etendir.
Baz kuramclara göre çocukta görü-
len kekemeliin onun kiisel özelliiyle Çocuun hassas,
krlgan ve içe dö-
de bü^TOtü oldupM b#îrtiKektedir-
leE Ç^tîptn tes^, tolgl^ içe dö^ W nük ölmast gibi.

nük olmas gibi. Ani korkma ve korkut-


malar da çocukta kekemeUgin bi^WXa-
sna etken olabilmektedir*
Kayg ile kekemelik arasndaki iliki
di^ünüldügünde hangisi sebep, hangisi-
nfo iiBU ©M^^ t^tglteaktadr. iakat
bfljmnelîdi M kayg flmuîntt fi^^m
davranlarn ve konumasmdaM âfa^^
l^gi etkilemektedir.
182 fti; çt'M:uK nt.[)i;n BöYLt:

ANNE VE BABALAR NE YAPMALI?


ÖncelMe^ ailede var olan probtemler halleçmnelidir.
Ipye facu^ korkutan ve kafgdandifffi diu^miar
#lutumlmamahdr
Çocuk konuurken takldnda, kelime ve cümleleri
tamamlanmamal.
Çocuk konuurken sabr ve dikkatle dinlenilmelidir.
Dinleme esnasnda skldnz ve tedirginliinizi ona
göstermemelisiniz.

Çocuk ifade edemedii kelimeler için zorlanmamal.


Bask altna alnmamaldr. Düzgün konuamad için
asla cezalandrlmamaldr.

Çocukla birlikte vakit geçirilmeli, nasl konuursa ko-


nusun onun sizin için deerli olduu hissettirilraelidir.
Çocuunuzu konuma zorluundan dolay dier kar-
deleri veya arkadalaryla kyaslamaym. Konumalarn-
dan dolay alay etmeyin ve küçümstemeyin*
faali

bulunmas için onu cesaretlendirin.

dolay dier
örnein BmÜi akilik iir okurri^
faydaldr. Ona bu itöMütaî iaglayM.
veya ar-

ifadesini kullanmak il^i^m ^çsndaw


malarndan dolay daha iyi olacaktr.
alay etmeyin ve
Çocugunu^daki kekemelik uzun sü-
nedir vâr fee vi^yukâria bejybîlâ^fâafeibî
ikinci gruptan tef çocugunuzl bir dil-
I
Hi; çpçyK Nl^piiN BÖYLE I 1
183 I

konuma bozukluu uzmanna götürerek jaMîfn^tbi-


lirsiniz.

ICEKEME^ ÖRENCS OLAN ÖRETMINERB


ÖNERLER
< Kekeme davraru^i öreiîcînîfi duygusal ve
sosyal açdan salkl tedavinin sonuç vermesi ve ö-
rencinin akademik olarak baarl olmas için anne-
smf öretmeni ve okul psikolojik danmannn
baba,
v^pmkip^aokuiJkjte^^^ ibirl^ içînjcjte^ çalpa-
sifi^Bfcîr^

Snf ortamnda kendilerini rahat hissedecekleri bir


psiMöjik ortam olutUJrulmal, J^uMrkçn çoçuun
kesltameli, sabrsz davranilar gösterfltaaimli,
koîüîaEsâ zorlanmamah. Arkadalar ta^afludan
alay edilip, dlanacak bir ortama öretmen izin ver-

memeli*
# 6kul içinde foMör, bando çalmA^, mm çalmala-
r gibi etldnliklere tevik edilmeli, bu örencilere iffiger
örenciler gibi sorumluluk verilmeli ve yerine getir-

mel^ri ^^lanmaldr*
*> Öretmen, örenciye güven vermeli, konuurken ço-
cua dönük olarak dudaklarna bakmak yerine göz te-
toasi kuramk gm bMhtoder vtrerek UetiiDae irmesi
ögretîrtitoteidin î^MssteM^Bl tdiM toemli-
dir.
m.) çpcyK NtiDiN mxLi^

OTSTK ÇOCUK KMDR?

Otizm nedir?
Otizm, bir ^^iMsel fetmMuMtt.
ötstik çocuklar, çevreleriiîde bulunan
insanlarla, nesnelerle ve olaylarla iliki
kurma yoliaru mliuk. po-
a|râraJî(gkt;§
kerler. Yaiami d
dûtiyâya kapamif ,

k©n#çLi dönük femtdi di[n:^mndt y^-


ayan çocuktur. Otizm; doutan gelir.
tna yollar n ören- Otistik özellikler, yaamm ilk yUanndan
mekte zorfuk |e- itibaren kendini |öatmxi<lp b^lai; Jjl^
kerler.
^bek^^^m. ^IWUüû' Mmh^
cak' -aîM#%,
mâiîkfiMâiia tBiMsA için etken tan
avantajm kaybetmektedir.
t
©aaelliMe 3 y ite birllktt Ö^UMet
kendini göstermeye balar. Oen^l an-
lamda kendi dünyasmda yaayp, d
dünya ile ban kopatrma davran
Otizmin ana özeUi|iiir.

Görülen di^r Öz^Uîkler:


çocuk-bebek donuktur. Duygu-
1- Tepkisizlik: Otistik
larn, baarlarm paylamaz. Kendisine yöneltüen pay-
lamlara tepki vermez. Fiziksel temastan holanmazlar
-

Ijlj ^CUK: N£Q£N flpYLE | m 1

dokunmak, dokunulmak, öpülnek ve okanmak iste-


naezl^JT.

2- letiimsizlik: Hayatm ilk aylarmdan itibaren be-


bekler bir takm seslerle, mimikler ve hareketlerle kendi-
rli ifadjg ^inoLJSye çalu:. lled^ditog^ fee konuma becerileri
iir M»siyle divalâtâ Air.

me girmez, insanlarla göz temas kurmazlar. nsanlara


sanki bir eyaym gibi davranrlar.
inT^kiraranan davranlar: Bu çocukierda ayn dav-
rann srarla yapldn görürüz. Bunun yannda hare-
ketli cisimleri saatlerce seyretme, ani çi|Uklar^
^^Liklü^k gibi ü^#Jlikljer de göterebiUr.
^

âNNE VE BABALAR NE YAPMAL?

veyn, panie kapümamah, hemen bir uzmanla görüme


Üdijr, Ayrca Rehberlik ve Aratrma Merkezi Müdürlükle-
n tnrv«i«glmn^Gi^ ate^is^ ftmkpdkiy^
i ve çocuk ktoiklerine mutlaka bavundm^s gerekir.
Ofaflardan dogrü bilgi ve yöî^jEidîitte iülil^Ute
müzde tedavi olarak; çocuklara özel tedavi
(ilaçla) ve eitsel tedavi önerilir. Sorun, ço-
ak^fpJto W0l ^^^tote tedavi
tiaha
edilmeye çalteaktiir. AftiM mmoti tara- lemleyen ebe-
fndan aileye çocuun sosyalizasyonunu veyn, panie ka-
kuvvetlendirecek öneriler verümeli ve aile plmapal, hemen
1861 BU ÇOCUK NEDKN tiOYlJ^
I

Oyuncaklarna ve Televizyon Karsna Terk Edilen


ÇniEil^trâa Otistik Ö^^Uikler Geliir
Balktan; "Oyuncaklarna ve tele-

vizyon karsna terk edilen gocuklar,


ötferik itolar" «lam ftoate#aldu^
Ancak bu ekilde otizmde bttiunan
birtakm özellikleri göstermeye balaya-
biltrler. Otistik çocuk, kendisiyle çevresi
ü^pa bte âet köpa^to Sosyal2;aayûB
hiç denecek örmda ü^dte v^ foktto^
Konumay tercih etnîi^îMdfi için ffl
geliimleri oldukça zayftr. Kendilerini
ortamdan soyutlayan bu çocuklar, adeta
baka bjx al^de y^yOr pbidirte. fte
bütün bu özellikler, evde kendisiyle ilgi-
lenilmeyip tek bana brakMî! Çdoik-
larda da görülmeye balayabilir Çok
masum gibi görülen bu gibi davranlar

uzakiafmaya balar. Çöttfi m


f#Md© iifiMî ^îmln-
raklrsa tek bana mutlu olabilmeyi ve çevresine ihtiyaç
hissetmemeyi örenebilir. Bu durumda ileriki yllarda ço-
Gik 0rip@kta zorlanaGaktr. Bütün bu özellikler
çocuun otistik olduu arü^amma plmpi, otem dou-
tan Ancak çocuun salkl m$fd geliirrci için bfr
gelir.

takm önlemler almmahdr. Özellikle okul öncesi dönem-


de çocuun kiilii ekiüendigi bu dönemde çocu-
için>

glia pW$iytebi^|wlLte ol^üii^k^d^iyle diya-


log kmdms, duygusal ve sosyal geliinu için gereklidir.
jt ; ç(x:i:k n^den royle: |

ÖZEL ÖRENME GÜÇLÜÜ NEDR?

Özel ögrewng4çlö|ü nedir?


^mmm güçlüü h^Aangi Mr^i^ Sörüîu ol-
maksz çocuun baz alanlarda sorun yaamas ve akran-
larna nispeten zor öreniyor olmasdr. Bu çocuklarm
zekâs normal |:a da diOrmaUn üstünde olabilir^ ^^enm^
bozukli|§M[ giip^e île B^î oian bir sorundur ve çocu-
un dogutstiflt balar. Çocuun öküla balamasyla bir-
likte fark edilL Çünkü bu çocuklar okuma, yazma, mate-
matik gibi beceri alanlarmda akranlarma nispeten düük
pefertüans gösterkler; appp^ g^j|lii|üj TO^n
ögmnme sürelerinden bir ya da bîtkaçmda aksama olma-
syla meydana geMr. Görme, iitme ile ilgisi yoktur.

Örenme
gÛçlüp, TürMye^de ükeJcula giden her yüz
çocuktan 9*unda görülür. Örenme güçlüü yaayan ço-
cuklar, aslnda çok zeki olduklar halde, zekây oluturan
bileenlerden sadece okuma, yazma ve aritmetik gibi en-
telektüel fonksiyonluda bozukluk yaamaktadr.

Ötrpiiiîtt guçH^ p«aklarm belirtîlep

örenme gûçügu
si dönemde; ffl g^imînd^^ kâVMa gelitoMe
öncesi dönemde, bu çocukla
I I
BU (^>cyt> Nhj^-N jjipyu

rn küçük kas geliiminde, öz bakm becerilerinde ve alg-


lamada güçlük yaayabildikleri görülü;
ÖBd ögfeüHe güçlüü #an çocuklarda gözlenen
baz l^ranlar:

^ Zaman ve yön kavramlarm kartrrlar


^ MMîedAhâ^f^ sesleri ören
^ MMmm yakm heceli kelimelerde sesleri k^triî-
mCst^e bm vbj
>"Okuduu anlamada sorun yaarlar.
^ Ota^m Ktof tentnr (da yeîdtot ba^ sal yerine
al vbj
Tersten okurlar (tep yerine pot vbj.
> Harflerin srasn kartrrlar (kz yerine zk ya da zk
vb.)

^ Benzer kelimeleri birbirine kartrrlar (incir yerine


zincir)

^ Bâz keUheleri yarlU heceler, h&m atlar, heceleri ters-


ten okurlar.

^ Spi|^p âmmm M&mm, çfeplar mmm ^pzmakta


zoriair, keMmderi skk yü dâ âfaltt teai
> Ar düzensiz olabilirler Cdefterieri yrtk ya da kvrk
olabilir)

^ Yaz yazarken çok zaman harcar, yazl smavlarda söz-


lü snavlara göre baarszdllar.

^ Söylenenleri çabuk unuturlar.

> Matematikte bir problemin çölümü konusunda sorun


yaarlar, sembolleri birbirine kartrrlar (toplama ye-
rine çarpma vb.).
m
Çok sayda imla hatas yapabilir.
Bir çoouktâ "özel i^jgâMg^^lf^ var" denfiebümer
bütin bu maddelerin olmas gerekmez. Ebeveyn
si için,

bu maddelerden birkaçm bile çocuunda gözlemlediy-


se, hemen bir mmmi^ gprü§meüdil'

ANNE VE BABAVAR IJE YAPMAM?


Ailelerin ÖnceÜkli jsûruau kabul etmeleri gerekmek-
Bu p^l^nas j^u|^ t^pn ^UmM verilebil-
iMsöl ve çocuun aile destei ile dib^ çtfaîlk smu^a
ulaabilmesini kolaylatrr.
Mutlaka bir yzmianla garüüp focûgun bu konuda
iitim almas salanmaldr.
Ailesi olarak çocuygumuzda özgül

n bu konuda bUj^tendîmdO^. Öret-


meninden, ödevleri tahtadan deftere
geçirebilme, çocuun yazma problemi
varsa önemli smavlan sözlü olarak yap-
m% dikkatlerinindapima ihtimaline bi-
gibi konularda, toleransl davranmas
rica e(

kfe$miiKie nmm, som-


ma yaplmamal.
Çocuun kendisini deerli ve gü-
venli hissetmesi salanmal, âilesi ola-

rak sevgi ve desteimizi hissettirmeli,


daima çocuun yannda olmalyz.
I
;|^90[ I
tu t^OCUK NEDEN BÛVLt-

Çocua günlük programlar yaplmaldr. Böylece ço-


cuJcjoeyi, ne mmm yapaca konusunda belirsizlik yaa-

tî4nB olur.
Çocua kar uzun cümleler kurulmamaldr.
lil ptUayardunCiölabii:; Mâ poâii^iftah^riî
yapmamaldr.
Unutmayiîii çocuk ne kadar çalu: ve mücadele ^r-
^ o kadar çabuk ilerler.

Çocuktagörülej baarâar amuda teiYk edilmelidir.


Mîtün bü aîtoiiinte Ömd mSkîmm mug^rm^m
bu sorununun üstesinden gelebileceini unutmayn. Ya-
placak en büyük hata, nasl olsa geçer düüuÇ*?5 ilç bek-
lemek ve hiçbir ey yapmamaktu:.

teEL ÖRmMB OÖÇLÜÖÜ OlM


ÖIENCU-liRlN ÖHCTMEVLERtNE ÖNERLER
^ Kolay anlayabilecei tei® iozcüklerden olusai* bâa ve
net talimatlar verilmelidir.

MteMi harektt halladf ita^^^


mamas liedeili ile sîntfn öt sîmsnda, fahHipgÖde-
nebüecei bir konumda oturtulmal.
DiMdâtilasa sümli qMu$u ito fP^te teiçük parçalar
halinde verilmelî tâ flc sîft kontrol edîlmeli
^ Alatlwlar dinleyerek anlayabüdikleri için örenci-
nin mM mMm m^^mm&f pahalarda
dfûa fazla zamrt t^îiîMaldî'.
Ödev verildii zaman örencinin ödevini defterine
e^m bir ekilde aktanp aktarmad kontrol edilme*
ldir.
I

Okuma yazma konsunda farkl bir


sistem uygulanmas ar^gJneJiögcl- 2a-
riîyle pM^aknaldiTk
^ Örenciden okuyamayaca kadar
zor bir kamaun snf içiHide yüksek
sesle okumas istenmemelidîr. ö-
rencinin kendi seçecei bir konü evde
çaltktan sonra okutulmaldr.
2^ Matematik problemlerini dbttden
çözmeleri te\^ edilmeli, yöntemini
sözel olarak ifade etmek için zorlan-
mamaldc
^ Sembt)IleTi kartrd için tahtadan
bakarak yazmas esnasnda daha faz-
la zamtn t4^^^MWte.
m- Yalnz çalrka» dah^ ^rtadi «adugu için yalmz çal-
masna frsat verilmeÜdir.
ismda zorliandig f 0nce
ve i^e^ite
luMar verilmelidir,
m Kedta4 pwfl^*îidan iarkl hissetmemesi çin d^er-
tefîiîritae yapiitfe^î îmlû hâlalan kurun kalemle ia-
retlenmeli, dier çocuklardan farkl renkte kalem kul-
kmlmamaya dikkat edilmelidir.
> Örendii lamfem sürekliliini korumak için bir ko-
nuyu tam olarak örenmeden baka bir konuya geçil-
memelidir.
Yazl siM^Mîrda daha fazla zaman verilmelidir.
1*- Ölçme-degerlendirme yaplrken beklenti y^ttom-
dan düük tutulmahdr.
DSLEKS NEDR?

Çocuunuz hala okumap ö^memediyse


Disek#<MiIM
Ç|^^^iM4;ü£, bir sene boyunca her gün okula gitti, Ö-
f0tffiwnW dinledi, dersire katlda. Bir yl gaçtfc CitolOTi
kapanmasna a^ Mr s^üre kaldiî^ama çocuunuz hala oku-
may örenmedi mi? Okumada güçlük mü çekiyor? Eer
çocuunuz farkl bir psikolpjik sorunu yoksa muhteme-
len çöeugiöuzda disleksiülunu olabilir.

Disleksi; dinleme, konuma, oku-


ma, yazma, akl yürütme ile matematik
yemuektetata kapmdmasnd^ ve kulla-
ndmasMda önemli güçlüklerle kendini
gösteren bir örenme bozukluudur.
Disleksi; özellikle okuma alannda ço-
cuun iteî«t göçlftü çekiyor olma-

lardaeitim aîabCieeek MMhsel geliim


*
henüz tamamlanmad için okuyamaz-
lar, yazamazlar ve matematiksel ilem-
leri kavratnadâ zorluk çekerler. Ancak

bu,, onlarm zeka düzeylerinde bir sorun


I
m ÇOCUK. aÖYlE |
193

olduunu göstermez. Zeka geliimine


bal deildir. Hatta zeka düzeyi çok
yüksek çoctkl^a da görükadIsteâU. Fa-
kat bazen hastalk farkedümey^bîlit.
Disleksililer zeka düzeyleri düük olma-
d gibi özel yeteneklere de sahip olabi-

Disleksilerin zekâ düzeylerinin dü-


ük olmadnn en büyük kant; Albert
Eimteuv kalipso müziinin kral Harry
BelifoM^ büyük mimar, heykeltra ve
Mona Lisa'y resim dünyasna armaan
eden ressam Leonardo da Vinci, rlanda-
l yazar Yeats, bata "Düünen adam" ol-
mak üze^ p^k çok önemli eserin sahibi
heykeltra Rodin, lnemüuK^sulte
Crouse, arkc ve sinema oyuncusu
Cher disleksili ünlüler arasndadu.
Bu insanlar, disMksî oMuMan halde toplüna mal ^
mu çok baarl bireyler olmalardr. Disleksi, genellikle
çocuun okul hayatna balamas ile birlikte fark edilir.
Bir hastalk deildir. Sadece bu sorunu yaayan çocukla-
rm, akranlanna lüspeten okuma düzeyleri düüktür.

Disleksînin £n ^i^lalah Ö^iellSkteri untodr:


Okuma esnasnda ba^ l^llp^larl atlayabilirler.
Yön ve zaman kavramlarn kartrabilirler
Konuurken kelimeleri doru bir bibimde sralayanla-
yabflîrler.

alglamada ve sonrasnda da
Bir merindeki kelimeleri
bunlar hatnlamiada güçlük çekerler, b ve d, p ve q
harflerini, 6 m 9 gibi m^tr tm Bimm; ketodea?-
Ûeld harâM yâ ck saptar kank ü^ff
3'ü E; 12'yi 21 olarak algüamak gibi.

*> kartrmak ya da sessin harfleri


Hecelerin seslerim
yerini deitirme, sJdMa yazm hatas yaparte

Yaz yazmada zorluk çekerler.


Gecikmi ya da yetersiz konuma.
Konuurken anlama ve en uygun kelimep seçmede
moluk^keîla:^
***
Elleri kullanmada hantallk ve beceriksizlik görülür.

Ebeveynleri olarak eer çocuunuMa bu öMlUder


varsa bîr uzmanla giOpn^niz gerekme^edm Unutma-
yn M, disleksi probleminin çözümü içîn konunun uz-
manlar tarafndan özel eitim aimmas gerekir.
BENC BÖLÜM

M^Dl BAIMLILII ÎU: LGL


BLNMES GEREKENLER
ÇOCUKLARA -y YUSTURUCÜ KÖTÜ"
DEMEK YETMEZ!

©cugun veya gencin esrar, eroin, uyuMmcu hap. ti-


ner vb maddelere alkanlk kazanmas a^nucu, bu
maddelere kar psikolojik ve fiziksel olarak n^yc^^^^
m gatenalifkanlMâra madde bagmlü^ ûmm
Bu bölümde ebeveynleri olarak çocuklarmzn bu
zararl maddete bwJg|mamas için gerekli önerilere yer
verümtit

COCUKUR MADD ^^fMLHJtNlN


NEYN MERAK EDER?

Madde haglüg necUrl


Btz doal ve yapay maddelerin* es-
rar, eroin, uyuturucu hap, tiner, hap vb-
zaman zaman veya devam)fcita©|tm mt
mmu bu maddelere kartpsikolojik v^lî-
Mksel olarak meydana gelen alkrolk-
lara madde bagmih denir,

Ahnan bu maddeler, kiide ksa zamanda psikolojik


va fi^a^el bamllk oluturütar; îlkönce keyif ve ho
duygular veren bu maddeler merkezi sinir sistemini etki-
X9 I
ay çocuk mp .n bo v].e]
Kiinin fiziksel ve ruhsal yaamn etkiler. Kiide
1er.

bazen Oûrmal d
davranlarn ortaya çkmasna neden
olur. m tnaddeler lâip kmM gerçek yaamndan uzak-
latm* Zayflama, feösüîâ> barââk ^sûm, souk »
sk sk
i-
tahszlk, dolam bozukluklar, idrar zorluu, dra-
ra çkma, uykusuzluk, güçsüzlük, kanszlk, alg bozuklu-
u (yanilsama-samlar), zekâ ye bellek bozukluklar, dü-
tace ve biUnç bozukluklar, siiç niteliinde <iav3»3ta
seksüel istek gibi etkilere neden olduundan nSâdde ba-
mhhgna bulaan bir çocua, gence ciddi bîf mûm.
aimmas gerekir. Madde bamllnn çeitli nedenleri
vardr. Kiisel olarak en çok merak, arkada çevresi ve
içinde yaa^to fifltmal ve iletiimde lite Ifi ite
neden olmakla bklil^e aada belirtte düni
bep olmaktadr.

Madde Bagmlnm Nedenleri


1^ FÎ2folojik ve BaEmakoloj
ve barbütüTBttuyku ilaçlar-^^iinli gfeieM kj^-â|f ^
derici ilaçlarn yapmnda kullanlan kimyasal bîr^^â^-
dedir.) gibi maddeler çok güçlü bamllk yapcdrlar. Bu
n^dritenin bir veya daha fazla alnmasi ve dozun artml-
tnisi sonucu bâmlükortaya çkar,

2- Kiilik Yaps ve Özellikler: Madde bamll ge-


atîftn çaGOklir pirtl^^^ saldran, duy-
gusal dengesklik gösteren, ço^üfem ^p?^ sahip o^^*
cinsel sorunlar ve am
bagmlik gisAsinMi olan ol-
gunlamam çocuklardr. Mutsuz çocukluk dönemi ge-
çirenler, çok ar fiziksel cezalandrmalar, koruyucu ar
tütmnla ^titirillü| oknltt imgemiz ve parçalanm ai-
le ortamndan gelen kendine güveni az, kendini
etme yetenei az olan yapdaki çocuklardr. Bu yapdaki
çocuklar bamlla yatkn olabilir.
BU ÇOCUK NED£N BÖYLE [
I 199

gruplarnn etkisi ile baz maddeleri kullanmaya balaya-


bilir.Toplumsal düzensizlikler, toplumsal zorlanmalar,
kültürel yoksunluklar ruhaaL hastakklmt^ ypl^ujllç y
na bagli :j|iâpi> Mç& yecî^î^m bölgetende am ntifts
younluu ve köiiörolsüz göçlerden oluan yoksul ve ei-
topluma uyum saglayamama-
timsiz olmalar nedeniyle
landr. Ayrca çocuun kendine model seçtii kiide (ba-
ba-4^H amca) madde bagnllp wmm iljeri y^^ta çocuk-
ta da bu bamllk görMebil.

Bir piîcin rMde bagpmlsraldigUJimsl unlalr?


Çocuunuzun bu maddelerden
herhangi birini kul-
lanmasndan üpheleniyorsunuz, ancak emin olamyor
musunuz? Uyuturucu madde JcuUanan ^açte gözlam-
tembilecek ba^ «^iikliklejr unlardn TOrünede
luk> tolem% sort^îîi^îukim Isaçma, ar pam harcama,
tarafndan tanmmayan arkadalar edinme, ellerde
aile

titreme, konumada güçlük çekme, yorgunluk, halsizlik,


an kayglar, gereksiz tepkik^ am sinirlilik» tutarszlk,
davraMlarda dengesizlik, ahi örta^^ çkan davran degi-
iklikieri, okul baarsnn dümesi,ev içinde yalnz olma-

y isteme, enerji ve kilo kayb gibi özellikler görülebilir.

\
Ayrca i

için;

I, Yakn, güverdi, anlayl, sevecen hix aile ortam


ve yakm çvre olTJtftettotldir,
I* Aile, okul, i çevresinde bireylere destek salan-
n^cür.
i. Etkin bir eitim plan hazrlanmaldr
4. Madde kullanmaya yönelten kiilik 3^p$, top-
lumsal tt€denier saptanarak yaad ortam
(aile -okul- iyeri) içinde çözümler aranmaldr.

5. Çocukluk yUamdlt serbest mmm


t^tMue
Önem verilerek iyi d^etlendMmesine dUtM-
maldr.
6. Be ^manlam etkin ve y^o. bir ^kîlde de-
erlendirmesi için U5^n yerler (spor salöiüan,
yüzme havuzlan, oyun sahalar) hazrlanmal-
dr.

f, lgili küriiilâarm biMM ^birlii yapmtta*


r ve egüdüm içinde çalmalar salanmaldr.
i. letiim £u:açlan ile madde bagmllmn önemi
ve tehlikeleri yu^ulanmal, tehlikeler tüm ger-
çeklii üe aâlatdmaldr.

Madde Bamlnn Tedavisi


AlkoL U3ruturucu ve uyarc maddelere bagunh olan*
Imt tedavîsilide amaç, yeniden çocuklar topluma ka-
zandrmaktr.
Madde almaya yol açan ruhsal nedenler ruhsal teda-
Ruhsal tedavi yöntemleri-
vi yöntemleri üe giderilmelidir:
nin yeterince uygulanmamas, toplumsal sorunlann çö-
zümlenememesi, kiiyi tekrar madde almaya itebilir. Te*
davinin baars erken balanmasma bahdr.
AÜe çocuun heriangi bir maddeye bagmh olduu-
nu anladnda hemen bir doktora, psikologa veya Reh-
berlik ve Aratrma Merkezine götürmelidir.
ANNE VE BABALAR NE YAPMALI?
Çocuklarnz uyuturucu kullanmna kar korumak
m
$ma büyük gftrigrâd^jUt lu giMl p^mak^
ire fâteeigjpi^ kar çj£irtulMariîiz; firiîie
nz demekîör.
> çki* wutiî^uc;> kumar, |ans t^tâmk- üpük^ fu-
hu, e^ûMpi^^Ml^ü^^arin tünaüüübesi^^
ortaya çkaran ortama uyuturucu kültürü dmÛ£,

^ Çpaklarza »ötek hatocTO£00 iyi ömek olmat^mz.


> Çocua yeteri kadar sevgi gösterilmelidir.

> Çocuk mutlu bir aile ortamnda büyütülmelidin


> Kardete ârâsmdaayrn yapdnMmal^^^^
Çocuun büyüyecei çevreye önem verilmelidir.
> yi arkada seçimi öretilmelidir.

> Qünlük gareksimnesine göre harçlk verilmelidir.


> Çocuun ekonomik koullar
gereksinimleri ailenin
ÖlçiteüJKp ptmiçe Jfearüat^mto

P- Çöcugun güven duygusu gelitirilmelidir.


Evd^ hüpüdar çocuklana iyi örnek ohnahdirlâr«
-[Evde- am#g^/M#^gU çoc|i^.'j^^Mi''tl^P§:i^tlM

yapar).

h Çocugütlüan kiilik kazanmasna yardmc olup,


öüann kendîlerîne güvenini salamalsnz.
r Kuvvetli iradeye sahip olmalaa için rehber ohnal.
BU ÇOCIK N£p^.N BÖYJ.E
I

sizin isteiniz konularda baarl olamayâM€66^kl^riEf


düünerek baarl olabilecetieîri alan bultalarna
^^dmc olmalsnz.
Çocuklarnzn meseleleriyle yakmdâ lgî6nip, mâmk
yeterli zaman ayrmal, efkat ve merhamet gösterme-
lisiniz.

Çocuklarnzn aile efkati ile otoritesilî benliklerinde


ayn oranda hissetmelerini salayacak özen ve dikkati
gös^t^rmelisiniz.

Çocuklarnza iyi bir terbiye vermelisiniz. Onlar, milî


ve manevi konularda aydnlatmalsnz. Bu anlatm-
n^Bnlariîî uyuturucudan uzak durmalaj:u s^aya-
mMm
Çocuklarmzn, uyuturucu batana yuvarlanmalar-
na vesile olâbileaek kötü örneklerin ve özendiricitem
yuvaland birahane, meyhane, diskotek, kahvehto^
gibi yerlerden uzak tutmalsnz*
> Bütto ucglarnza ^^m uyu-
turucuiiun M|esine di^apiiukto-
nzm kurtulmalarna destek olmah, ge-
rekli tedavilerinin yaplmas hususunda
yardunc olmalsmz,
> üyutuitmu MMndm ti^it if-
meniz halinde; önce kötü arkada gru-
bundan ayrmal, uzman psikiyatrisle-
rfa Sawitexi d«î|rütiîTOdi ti4iavll^im
saglamahshz.
ALTINCI BÖLÜM

ÇOCUKTA RUHSAL SORUNLARIN


B.y c.aÇlJ.K N^--PEN BÖYJ-.i; 205

RUHSAL SORUNURIN TEDAVS

ve davran bozukluklarnn
Uyum
tedavlsiode ojadüdi alarak ailele- S alk sorunu ne

rin vi ââLvtâm b^zukluklan otursa olsun ister

gerekir. Ailelerin böyle bir sorundan


üphelendiklerinde bir uzmana bavur- Wsin mutlaka He-

maktan çekinmemeleri gerekir, lam- kim tarafndan kö"

rulan uman alanma göre anne, baba


ve çocukla ayn ayr görüerek proble-
min sebeplerini bulmaya çalr. Çocu-
un ya dönemine, problemin çeidine
m iiddaüne göre aü^ye tuttMlMim d#-
gi&neleri için gereklî toeilede bulu*
nur ve çocukla belirli bir süre düzenli
aralklarla görüerek gelimeleri izler, davran bozuklu-
unun oJtadai kaitoasi için yeni önerilerde bulunur.
Yine çocuklcuda görülen davran bozukluu, psiko-
ve ruhsal sorunlarn tedavisinde farkl yön-
lojik sorunlar
temler izlenmekte ve bu yöntemlerin uypüâm ekil ve
süreleri tedavi sonucunu etkilemektedir. Tedavinin ba-
layabfflteesî i^tî iBhMtl NeBÎ tâ^tets ger#Mr. %fhfe^dl-
viye atlan ilk admdr. Salk sorunu ne olursa olsun ister
bedensel, ister ruhsal olsun, tehisin mutlaka hekim tara-
fincitn kpniîljnad arttrv urtu TOUtiîimînak pr^kir,
I

beden ve ruh bir bütürdük içerisindedir. Bu nedenle ruh-


sal beUrtiteto Mniiü^iida feir^tJfe bf^eapiül Mdtn söz
fotxasj!cta'. Bu mdenle çocuklardâ tigdtride badm mh
blffl^#agü ön planda tutulmaldr.
^Ç0^j&lm^^^^^^^^^* tj^^mm^ lipmi ç^ibilmesi
için çöCuHa birlikte aile ve okul faktörledtî de devreye
sokmak gerekir. Çünkü aile, okul, hekim ve uzman ibir-
lii ile tedavi en iyi ekilde yürütülebilir.

psikolojik danmanlar/ rehber öretmenler ve psikolog-


larla ibirliine gidilebilir ve tedaviye katklar istenebüi:.
Okula devam eden çocuklar için mutlaka okulda göre^
y^pw psikolojik danmanJ^r^a dfitek ahrnts
gerekil*. Btlunulan üçe v^ ildeki rehberlik ve iratürran

merkezlerindeki uzmanlardan yararlanüabilir.

Çocuklarn ruhal so^e^üpnp ^zpriöpde aüeye


r^hb^rlik çok Önemlidir. Anne ve babalarn destâk duy-
duklar alanlarda okullardaki psikolojik
danmanlardan ve rehberlik ve araur-
tm. jn^rteitatod^i umreteriis w
yine halk iîsim inericedleFndekî Hitte
çocuk sal
u^manlanndan all
eitimi Ue ügüi destek almabüir. Eer
çacugumuzdaki rahatszlk d^a ileri
derecede ise hastanelerdeki uzmanlar-
dmn îîaç Ma^l ite tlpl: düii*
alnabilir. Bireysel danma ve psikoter-
api, davran ve bilisel tedavüer, oyun
ve grup terapM^ aüe tedavisi, eitsel
tedavî ve h^tânide yatmak lediii
linde destek ve tedavi ekflleriiffltaö^ uy-
gun olanndan yararlamlabüir.
1

[^; (xkajk n^hn boyL;-


J 207

Çocua bu tedavi ekillerinden biri


uygulanabilecei gibi, birkaç tedavi mm
yönteminin bir ar^da kullanld yajc^ i-

launlar da uygulanabilir. Tedavi yön-


teminin belirlenmesinde hastaln ek- çocuun ya, ei-
li, çocuun ya, eitimi, iliki kurabilme timi, iliki kurerfeil-

yetenei, ailenin tedaviye yaklam gibi me


birçok faktör rol epaiEt

Çocua ayn anda uygulanan farkl pm pi


faktör rol oynar.
tedavi ekillerinin bir uyum içinde
mm
yüritita^ P^itaiiDpdM:. Tedavinin
bandaki hekim dîpr ttdatMtefi uygulayat ki&r
sürekli ibirlii olmaldrlar. Örnein;
içinde ar
hareketlilik, dikkat eksiklii, otizm gibi rahatszlklarda
hekim tarafndan ilaç tedavisine alman bir çocuk ayn
mmmâM özel bir t|itim pfflpnOTMiia da aluabilte Bu
uygulayan îdter île heMmih t€?mastâ olmas,
egiliîiai

tedaviden elde edilen sonuçlarn birlikte deerlendiril-


mesi gerekir*
SIfyyiE EDLEN KâYN^KLJl

Aktosun, Y.Y. (2005). Problem Çocuk mu? zmir: Çalayan


Matbaas.
Çücelolu, D. (1991). nsan ve Davran. stanbul: Remzi Ki-

tabevi.

Ç^nkif iür 442004)* Kötü Çocuk Yoktur. taFbM^^2tfer Yayn-


lan.

Faul, J. (1996). Çocuklarda Tuvalet Eitimi. (Çev: Pelin


nan). 1. Bask. stanbul: Beyaz Balina Yaynlan.
Kaya, C. (2000)> Çocuk Eitimlinde Anne tabtya #rreri|er.
Zambak Yaynkn^
Köknel, Ö. (1982). Kaygdan Mutlulua Kiilik. Ankara:
Onur Basmevi.
Nar, E. (2006). Beni Anlayn. stanbul: Babali Kültür Yaync-
lk,

Refik, i. (2003). Baar öyküleri. stanbul: Albatros Kitaplan.


Tarban^ N* (?DjQ5|. Makul Çözüm. stanbul: Tima Yay4n]a%
Ö^tûfk, M. I^Mff% Âtrte âia te Eitiiiti<:îler îj^n Çocuk
Ml%itrîlî. MiHbüh Uçurtma Yayfiiîifi:

Yaar, V. (2008). Her ey Çocuum çin. stanbul: E|itkültür


Yaynlan.
Y^r» l^^PTi^ S> ^OT^INn Kr Kefeemeyîm fretme-
nim. Biîîm ve Akhn Aydnlnda Eitim Dergisi.
Ankara: Milli Eitim Bakanl Yaynlan.

httD://wvvvv.QkUf3dr.net/kardes.htrn

http://www.rehberliknet.net/index.
httD;i/v\M^.rehberlito>rtâli.E®m

http://www.DSkoloii-üsikivatri.com

http://ailem.zaman.com.tr
VAHDETTN YASAR
Uzman Psikolojik Danman

te, bu kitapta cevaplarn


bulabileceiniz sorulardan bazlar:

0 Çocuklarnzla anlamakta zorlanyor


musunuz?

# Çocuklarnzla bakalanna anlatmaktan


çekindiiniz sorunlar m yayorsunuz?

eyin deitii, toplumlarm ve


^ Çocuklarnz niçin trnaklarn yer?
Ij-jJ er
yaantlarnn açk hale geldii bir dünyada # Çocuklarnz neden altn slatr?
sadece kitaplarda yazlanlara bal kalarak,
sadece geleneklere tutunarak, büyük anne # Çocuklarda neden tikler oluur?

ve büyük babalarn kurallarna göre çocuk


eitemeyiz, çocuk yetitiremeyiz. Her
# Çocuklar neden okula gitmek isteme-
zler? Okulda neden baarsz olurlar?
çocuun bireysel farkllklar vardr. Bu
farkllklar dikkate almalyz. Her ey % Çocuklarniçin kekeler?
deiiyor. Zorlamakla sadece onlarn ruh
dengesini bozar, ruh salklarn tehlikeye % Çocuklannza ölümü nasl
atm oluruz. Onlar istediimiz gibi deil,
'

anlatacaksnz?
istemediimiz gibi bireyler haline getiririz.
Çocuklarmzn, bizim çocukluklarmz
# Çocuklar neden hrçnlk yaparlar?

yaamadklarn iyi bilmeliyiz. Onlar yeni bir


# Çocuklar neden öfkelenirler? Ne
dönemin, yeni dünyann çocuklardr.
bir yapmalsnz?
Onlara, onlarn dünyasna göre
yaklamalyz. Otizm nedir?
j

Bu düüncelerle yazlan bu kitabn amac, % Özgül Örenme Güçlüü nedir?

çocuklar anlamaya çalan anne, baba ve


eitimcilere çocuk ruh sal
hakknda bilgi
% Disleksi nedir?

vermektir. Çocuklarnzda bir davran


bozukluunun ilk iaretleri ortaya çktnda,
^ Günümüzün en büyük problemi olan
madde bamll nedir? Çocuklanmz
davran tetikleyen olay veya sebeplerini nasl korumalyz?
bulmanza yardmc olmaktr.

You might also like