You are on page 1of 386

Prof. Dr. Durmuş TEZCAN Prof. Dr.

Mustafa Ruhan ERDEM


İstanbul Kültür Üniversitesi Yaşar Üniversitesi
Hukuk Fakültesi Hukuk Fakültesi

Yrd. Doç. Dr. Candide ŞENTÜRK Yrd. Doç. Dr. Efeer ERDEN TÜTÜNCÜ
Yaşar Üniversitesi İstanbul Kültür Üniversitesi
Hukuk Fakültesi Hukuk Fakültesi

CEZA HUKUKU
ÖZEL HÜKÜMLER
PRATİK ÇALIŞMALAR

Güncellenmiş
6. Baskı

» Sınav Soruları
» Örnek Olaylar
» Örnek Test Soruları
» Örnek Yargıtay Kararları

SEÇKİN | Hukuk
secKin
Akademik ve Mesleki Yayınlar

Ceza Hukuku Özel Hükümler Pratik Çalışmalar


Durmuş TEZCAN - Mustafa Ruhan ERDEM - Candide ŞENTÜRK- Efser Erden TÜTÜNCÜ

SEÇKİN | Hukuk 416 Sayfa, 16x23,5 cm.


No:1188
1. Sınav Soruları
ISBN 978-975-02-4506-0 2. Örnek Olaylar
3. Örnek Test Soruları
Altıncı Baskı: Ekim 2017 (Ankara)
4. Örnek Yargıtay Kararları
Sayfa Tasarımı:
Ömer Candan

Kapak Tasarımı:
Musa Gürdoğan

© Seçkin Yayıncılık San. ve Tie. A.Ş.


Bu kitabın her türlü yayın hackı Seçkin Yayıncılık San. ve Tie. A.Ş'ye aitti'. Yayınevinin yazılı izni olmadan,
tarıtım amaçlı toplam bir sayfayı geçmeyecek alıntılar hariç olmak üzere, hiçbir şekilde kitabın tümü veya bir
kısmı herhangi bir ortamda yayımlanamaz ve çoğaltılamaz.

Satış ve Dağıtım:
Yayinew Meriteti İstanbul Çağlıyan Adliyesi İstanbul Kartal Adliyesi İstanbul Şişi Şubesi Ankara Strazburg Cad.
Eskişehir Yolu, Şubesi Şubesi Abice-î Hürriyet Cad. Şubesi
Mustafa Kemal Mah. D Blok 2. Bodrum Kat No: 1 C Blck Zemin Kat No: 29 No:183/A Şişli Strazburg Cad. 23/8
2158. Sokak No:13 Çağlayan Kartal "el: (212) 23134 77 Sıhhiye
Çankaya/ANKARA Tel: (212) 2400015 "el: (216) 3051125 Faks: 1.212) 231 2469 Te : (312| 230 52 62
"el: 0-512-435 30 Faks: (212) 242 C015 Faks: (216)5051123 sislisube@seckinxom.tr Faks: (312| 230 52 62
Faks: 0512-455 24 72 caglayan@sedin.com.tr tarta sube@seckin.com.tr ankarasube@seckin.com.tr
seckin@seckin.com.tr

Web Sitesi: www.seckin.com.tr

Seçkin Yayıncılık Sertifika No: 12416

Baskı:
Ayrıntı Basım Yayım ve Matbaacılık Hiz. San. Tic. Ltd. Şti. - Sertifika No: 13937
İvedik Organize Sanayi Bölgesi 23. Cad. 2284 Sok. No: 105 / A Yenimahalle / ANKARA-Tel: 10-312) 394 55 90 - 91
Altıncı Baskıya Önsöz

1987 yılından bu yana Dokuz Eylül Üniversitesi, İstanbul Kültür Üni­


versitesi, Yakındoğu Üniversitesi ve Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültelerin­
de yapılan Ceza Hukuku Özel Hükümler dersinin sınav sorularını ve pratik
çalışmalarını topladığımız bu kitabımızın yeni baskısını yapma ihtiyacı orta­
ya çıkmıştır.

Bir önceki baskıdan bu yana arada geçen süre içerisinde yem somlar,
pratik çalışmalar ve Yargıtay içtihatları kitaba işlenmiş, ayrıca son yapılan
Türk Ceza Kanunu değişiklikleri ışığında soruların yanıtları güncellenmiştir.
Bu baskıda yaptığımız bir diğer yenilik, yazar kadrosuna İstanbul Kültür
Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Efser ERDEN TÜTÜNCÜ’yü
dalıil etmek olmuştur. Kendisinin bu baskıdan itibaren okuyuculara faydalı
katkılar yapacağı kanaatindeyiz.

Görüş ve eleştirilerinizin kitabımıza zenginlik katacağı inancıyla, bu ye­


ni baskıyı da özveri ile gerçekleştiren Seçkin YayıncılıkTn tüm çalışanlarına
teşekkür ederiz.

İstanbul İzmir, 17.08.2017

Prof. Dr. Durmuş TEZCAN Prof. Dr. Mustafa Ruhan ERDEM


Yrd.Doç.Dr. Efser ERDEN TÜTÜNCÜ Yrd.Doç.Dr.Candide ŞENTÜRK
İçindekiler

Altıncı Baskıya Önsöz................................................................................................... 5

OLfiYÇÖZÜMÜ

I. SINAV SORULARI................................................................................................... 13

1. Arasınav, Telafi ve Mazeret Sınavı Soruları............................................................. 13


DEO HUKUK FAKÜLTESİ 1986-1987 ÖĞRETİM YILI 3.ARASINAV1..................................................................................... 13

DEO HUKUK FAKÜLTESİ 1985-1987 ÖĞRETİM YILI TELAFİ SINAVI.................... . ............................................................ 14


DEO HUKUK FAKÜLTESİ 1987-88 ÖĞRETİM YIU 1. ARA SINAVI....................................................................................... 15
DEO HUKUK FAKÜLTESİ 1987-88 ÖĞRETİM YIU 3.ARA SINAVI......................................................................................... 15

DEO HUKUK FAKÜLTESİ 1987-88 ÖĞRETİM YIU TELAFİ SINAVI........................................................................................ 17


DEO HUKUK FAKÜLTESİ 1987-88 ÖĞRETİM YIU 4.ARA SINAVI......................................................................................... 17

DEO HUKUK FAKÜLTESİ 1988-39 ÖĞRETİM YIU 1. ARA SINAVI....................................................................................... 18


DEO HUKUK FAKÜLTESİ 1988-1989 ÖĞRETİM YIU 2. ARASINAVI.................................................................................... 20

DEO HUKUK FAKÜLTESİ 1989-1990 ÖĞRETİM YIU MAZERET SINAVI.............................................................................. 22


DEO HUKUK FAKÜLTESİ 1989-90 ÖĞRETİM YIU 2. ARASINAVI............................ 22
DEO HUKUK FAKÜLTESİ 1989-90 ÖĞRETİM YIU 3. ARA SINAVI........................................................................................ 23
DEO HUKUK FAKÜLTESİ 1989-90 ÖĞRETİM YIU 4. ARA SINAVI........................................................................................ 24

DEO HUKUK FAKÜLTESİ 199091 ÖĞRETİM YIU 1. ARASINAVI........................ 25


DEO HUKUK FAKÜLTESİ 199091 ÖĞRETİM YIU 2. ARA SINAVI........................................................................................ 26
DEO HUKUK FAKÜLTESİ 1991-1992 ÖĞRETİM YIU 1. ARA SINAVI................................................................................... 27

DEO HUKUK FAKÜLTESİ 1991-1992 ÖĞRETİM YIU 2.ARA SINAVI.................................................................................... 28


DEO HUKUK FAKÜLTESİ 1992-1993 ÖĞRETİM YIU I. ARA SINAVI.................................................................................... 29

DEO HUKUK FAKÜLTESİ 1992-1993 ÖĞRETİM YIU 2. ARA SINAVI................................................................................... 29


DEO HUKUK FAKÜLTESİ 1993-1994 ÖĞRETİM YIU 2. ARASINAVI.................................................................................... 30
DEO HUKUK FAKÜLTESİ 1994-95 ÖĞRETİM YIU 1. ARASINAVI......................................................................................... 32

DEO HUKUK FAKÜLTESİ 1994-1995 ÖĞRETİM YIU 2. ARASINAVI.................................................................................... 32

DEO HUKUK FAKÜLTESİ 1995-1996 ÖĞRETİM YIU 1. ARASINAVI.................................................................................... 34


DEO HUKUK FAKÜLTESİ 1998-1999 ÖĞRETİM YIU ARASINAVI......................................................................................... 35

DEO HUKUK FAKÜLTESİ 2001-2002 ÖĞRETİM YILI MAZERET SINAVI.............................................................................. 36


YDO HUKUK FAKÜLTESİ 2002-2003 ÖĞRETİM YIU ARASINAVI......................................................................................... 36
DEO HUKUK FAKÜLTESİ 2002-2003 ÖĞRETİM YIU 1. ARASINAVI.................................................................................. 37

DEO HUKUK FAKÜLTESİ 2003-2004 ÖĞRETİM YIU 1. ARASINAVI.................................................................................. 40


DEO HUKUK FAKÜLTESİ 2003-2004 ÖĞRETİM YILI ARASINAVI......................................................................................... 41
DEO HUKUK FAKÜLTESİ 2003-2004 ÖĞRETİM YIU 2. ARASINAVI.................................................................................... 42
İKÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2004-2005 ÖĞRETİM YIU ARASINAVI........................... 42

İKÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2004-2005 ÖĞRETİM Yll MAZERET SINAVI.................. ............................................................. 43


İKÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2006-2007 ÖĞRETİM YILI MAZERET SINAVI.................. ............................................................. 43

İKÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2006-2007 ÖĞRETİM YU 1. ARASINAVI....................... 44


8 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

DEO HUKUK FAKÜLTESİ 2005-2006 ÖĞRETİM YILI 2. ARASINAVI.................................................................................. 46


DEO HUKUK FAKÜLTESİ 2006-2007 ÖĞRETİM YILI 2. ARASINAVI.................................................................................. 50
YDO HUKUK FAKÜLTESİ 2006-2007 ÖĞRETİM YILI ARASINAVI......................................................................................... 51

DEO HUKUK FAKÜLTESİ 2007-2008 ÖĞRETİM YIL11. ARASINAVI.................................................................................... 55


DEO HUKUK FAKÜLTESİ 2007-2008 ÖĞRETİM YILI 2. ARASINAVI.................................................................................... 56
YDO HUKUK FAKÜLTESİ 2007-2008 ÖĞRETİM YILI ARASINAVI......................................................................................... 57
YDO HUKUK FAKÜLTESİ 2007-2008 ÖĞRETİM YILI EK SINAV............................................................................................ 57
DEO HUKUK FAKÜLTESİ 2008-2005 ÖĞRETİM YIL11. ARASINAVI.................................................................................. 58
DEO HUKUK FAKÜLTESİ 2008-2009 ÖĞRETİM YILI 2. ARASINAVI.................................................................................. 59

YDO HUKUK FAKÜLTESİ 2008-2009 ÖĞRETİM YILI ARASINAVI......................................................................................... 60


İKÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2008-2009 ÖĞRETİM YILI MAZERET SINAVI............................................................................... 62
YDO HUKUK FAKÜLTESİ 2009-2010 ÖĞRETİM YILI ARASINAVI......................................................................................... 63
YDO HUKUK FAKÜLTESİ 201C-2011 ÖĞRETİM YILI ARASINAVI......................................................................................... 64
YDO HUKUK FAKÜLTESİ 2011-2012 ÖĞRETİM YILI ARASINAVI......................................................................................... 65

YAŞAR ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ 2011-2012 ÖĞRETİM YILI ARASINAVI.........................................................66


YAŞAR ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ 2011-2012 ÖĞRETİM YILI MAZERET SINAVI............................................. 67

YAŞAR ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ 2011-2012 ÖĞRETİM YILI ARASINAV MAZERETİ.................................. 69


İSTANBUL KÜLTÜR ÜNİVERSTESİ HUKUK FAKÜLTESİ 2012-2013 ÖĞRETİM >1LI ARASINAVI................................. 73

ISTANBUL KOLTÛR ÜNİVERSTESİ HUKUK FAKÜLTESİ 2012-2013 ÖĞRETİM YU ARASINAVI................................... 74


İSTANBUL KÜLTÜR ÜNİVERSTESİ HUKUK FAKÜLTESİ 2012-2013 ÖĞRETİM YU YIL SONU SINAVI........................ 76
YAŞAR ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ 2012-2013 ÖĞRETİM YILI ARASINAVI......................................................... 78
YAŞAR ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ 2012-2013 ÖĞRETİM YILI ARASINAV MAZERET SINAM........................ 79
YDO HUKUK FAKÜLTESİ 2013-2014 ÖĞRETİM YILI ARASINAVI......................................................................................... 80

YAŞAR ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ 2013-2014 ÖĞRETİM YILI ARASINAVI...................................................... 81


YAŞAR ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ OEZA HUKUKU ÖZEL HÜKÜMLER ARA SINAVI....................................... 82
YAŞAR ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ CEZA HUKUKU ÖZEL HÛKÜMLER-I 2014/2015 EĞİTİM-
OĞRETİM YILI GÜZ DONEMİ MAZERET SINAVI........................................................................................................... 84

2. Yılsonu, Bütünleme Sınav Soruları............................................................................ 85


DEO HUKUK FAKÜLTESİ 1986-1987 ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI................... 85
DEO HUKUK FAKÜLTESİ 1986-87 ÖĞRETİM YIU BÜTÜNLEME SINAVI............................................................................. 88
DEO HUKUK FAKÜLTESİ 1987-88 ÖĞRETİM YIU YILSONU SINAVI..................... 91
DEO HUKUK FAKÜLTESİ 1987-88 ÖĞRETİM YIU BÜTÜNLEME SINAVI............................................................................. 92

DEO HUKUK FAKÜLTESİ 1988-1989 ÖĞRETİM YIU YILSONU SINAVI.................. ............................................................. 92


DEO HUKUK FAKÜLTESİ 1988-1989 ÖĞRETİM YIU BÜTÜNLEME SINAVI........................................................................ 93

DEO HUKUK FAKÜLTESİ 1989-90 ÖĞRETİM YIU YILSONU SINAVI..................... 93


DEO HUKUK FAKÜLTESİ 1989-90 ÖĞRETİM YIU BÜTÜNLEME SINAVI............................................................................. 94

DEO HUKUK FAKÜLTESİ 199C-I99I ÖĞRETİM YIU YILSONU SINAVI................................................................................96


DEO HUKUK FAKÜLTESİ 199C-91 ÖĞRETİM YIU BÜTÜNLEME SINAVI............................................................................. 97

DEO HUKUK FAKÜLTESİ 1991-1992 ÖĞRETİM YIU YILSONU SINAVI.............................................................................. 100


DEO HUKUK FAKÜLTESİ 1991-1992 ÖĞRETİM YIU BÜTÜNLEME SINAVI....................................................................... 103

DEO HUKUK FAKÜLTESİ 1992-1993 ÖĞRETİM YIU YILSONU SINAVI.............................................................................. 104


DEO HUKUK FAKÜLTESİ 1992-1993 ÖĞRETİM YIU BÜTÜNLEME SINAVI....................................................................... 106
DEO HUKUK FAKÜLTESİ 1993-1994 ÖĞRETİM YIU YILSONU SINAVI.................. ........................................................... 107

DEO HUKUK FAKÜLTESİ 1993-1994 ÖĞRETİM YIU BÜTÜNLEME SINAVI..................................................................... 108


DEO HUKUK FAKÜLTESİ 1994-1995 ÖĞRETİM YIU BÜTÜNLEME SINAVI..................................................................... 109
DEO HUKUK FAKÜLTESİ 1994-95 ÖĞRETİM YIU EK SINAVI............................................................................................. 111
DEO HUKUK FAKÜLTESİ 1995-1996 ÖĞRETİM YIU YILSONU SINAVI.................. .......................................................... 111
1. 9

DEO HUKUK FAKÜLTESİ 1993-1999 ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI............................................................................. 114


DEO HUKUK FAKÜLTESİ 2002-2003 ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI............................................................................. 116
YDO HUKUK FAKÜLTESİ 2002-2003 ÖĞRETİM YILI BÜTÜNLEME SINAVI......................................................................118

DEO HUKUK FAKÜLTESİ 2003-2004 ÖĞRETİM YILI BÜTÜNLEME SINAVI......................................................................119


DEO HUKUK FAKÜLTESİ 2003-2004 ÖĞRETİM YILI EK YILSONU SINAVI.......................................................................119
DEO HUKUK FAKÜLTESİ 2003-2004 ÖĞRETİM YILI EK FİNAL SINAVI........................................................................... 120
YDO HUKUK FAKÜLTESİ 2003-2004 ÖĞRETİM YILI EK BOTONLEME SINAVI............................................................... 121
YDO HUKUK FAKÜLTESİ 2004-2005 ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI............... . ........................................................... 122
DEO HUKUK FAKÜLTESİ 2005-2005 ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI............... . ........................................................... 123

YDO HUKUK FAKÜLTESİ 2005-2006 ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI............... . ........................................................... 124
DEO HUKUK FAKÜLTESİ 2005-2005 ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI............................................................................ 127
DEO HUKUK FAKÜLTESİ 2005-2005 ÖĞRETİM YILI BÜTÜNLEME SINAVI....................................................................... 127
YDO HUKUK FAKÜLTESİ 2005-2006 ÖĞRETİM YILI BÜTÜNLEME SINAVI....................................................................... 128
İKÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2006-2007 ÖĞRETİM YIU YILSONU SINAVI............................................................................... 133

YDO HUKUK FAKÜLTESİ 2006-2007 ÖĞRETİM YILI BÜTÜNLEME SINAVI....................................................................... 135


DEO HUKUK FAKÜLTESİ 2007-2008 ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI................... 139
İKÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2007-2008 ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI.................... 142
DEO HUKUK FAKÜLTESİ 2. ÖĞRETİM 2007-2008 ÖĞRETİM YIU YlSONU SINAVI......................................................144

YDO HUKUK FAKÜLTESİ 2007-2008 ÖĞRETİM YILI BÜTÜNLEME SINAVI....................................................................... 145


YDO HUKUK FAKÜLTESİ 2007-2008 ÖĞRETİM YILI TEK'ÜÇ DERS SINAVI.................................................................... 146
DEO HUKUK FAKÜLTESİ 2008-2009 ÖĞRETİM YIU YILSONU SINAVI.................. ........................................................... 146
DEO HUKUK FAKÜLTESİ 2008-2009 ÖĞRETİM YILI BÜTÜNLEME SINAVI....................................................................... 149
İKÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2008-2009 ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI.................... 149

YDO HUKUK FAKÜLTESİ 2008-2009 ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI.................. .......................................................... 150
İKÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2008-2009 ÖĞRETİM YILI YAZ OKULU SINAVI......................................................................... 152

YDO HUKUK FAKÜLTESİ 2008-2009 ÖĞRETİM YILI BÜTÜNLEME SINAVI....................................................................... 153


YAKINDOĞU ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ 2009-2010 ÖĞRETİM YIU YILSONU SINAVI................................... 154
İKÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2099-2010 ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI................... .......................................................... 157
İKÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2010-2011 ÖĞRETİM YIU YAZ OKULU YILSONU SINAM......................................................... 158
İKÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2009-2011 ÖĞRETİM YILI YAZ OKULU YILSONU SINAM......................................................... 159
İKÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2010-2011 ÖĞRETİM YILI YILSONU MAZERET SINAVI............................................................ 160

İKÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2010-2011 ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI............................................................................... 163


YDO HUKUK FAKÜLTESİ 201C-2011 ÖĞRETİM YIU YILSONU SINAVI.................. ........................................................... 166
YAŞAR ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ 2011-2012 ÖĞRETİM YIU YILSONU SINAVI.............................................. 169
YDO HUKUK FAKÜLTESİ 2011-2012 ÖĞRETİM YIU YILSONU SINAVI................... 172
YDO HUKUK FAKÜLTESİ 2011-2012 ÖĞRETİM YILI BÜTÜNLEME SINAVI......................................................................177

YAŞAR ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ 2011-2012 ÖĞRETİM YIU BÜTÜNLEME SINAVI..................................... 179
YAŞAR ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ 2011-2012 ORETİM YIU BÜTÜNLEME SINAVI........................................ 181
YAŞAR ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ 2011-2012 ÖĞRETİM YIU YILSONU MAZERET SINAVI........................ 182
YDO HUKUK FAKÜLTESİ CEZA HUKUKU 2012-2013 ÖĞRETİM YIU YILSONU SIVAM.................................................. 185
YDO HUKUK FAKÜLTESİ 2013-2014 ÖĞRETİM YIU YILSONU SINAVI.............................................................................. 187
YAŞAR ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ 2013-2014 ÖĞRETİM YIU YILSONU SINAVI.............................................. 192

YAŞAR ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ 2012-2013 ÖĞRETİM YIU YILSONU SINAVI.............................................. 194
YAŞAR ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ 2013-2014 ÖĞRETİM YIU YILSONU SINAVI.............................................. 195
YAŞAR ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ 2012-2013 ÖĞRETİM YIU BÜTÜNLEME SINAVI.......................................199
YDO HUKUK FAKÜLTESİ 2013-2014 ÖĞRETİM YIU BÜTÜNLEME SINAM...................................................................... 200
YAŞAR ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ 2013-2014 ÖĞRETİM YIU BÜTÜNLEME SINAM...................................... 203
İKÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2013-2014 ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI.................. 204
10 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

İKO HUKUK FAKÜLTESİ 2013-2104 ÖĞRETİM YU BÜTÜNLEME SINAVI....................................................................... 207


İKÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2013-2014 ÖĞRETİM YU BÜTÜNLEME SINAVI....................................................................... 208

YAŞAR ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ 2014-2015 ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI........................................... 209

YAŞAR ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ 2014-2015 ÖĞRETİM YILI BÜTÜNLEME SINAVI................................... 211
YAŞAR ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ 2015-2016 ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI........................................... 213
YDO HUKUK FAKÜLTESİ 2015-2016 ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI................... 214
İKÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2015-2016 ÖĞRETİM YIU YILSONU SINAM............................................................................. 217

İKÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2015-2016 ÖĞRETİM YILI GÜZ YARIY1LICEZA ÖZEL HUKUKU I BÜTÜNLEME
SINAVI.............................................................................................................................................................................. 219
İKÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2015-2016 ÖĞRETİM YIU YILSONU SINAM............................................................................. 222
İKÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2015-2016 ÖĞRETİM YIU BÜTÜNLEME SINAVI...................................................................... 225

İKÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2016-2017 ÖĞRETİM YU YILSONU SINAM............................................................................. 227


İKÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2016-2017 0ĞRETİMY1U BÜTÜNLEME SINAVI....................................................................... 231

İKÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2016-2017 ÖĞRETİM YIU YILSONU SINAVI.................... 234


İKÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2016-2017 ÖĞRETİM YU BÜTÜNLEME SINAVI....................................................................... 238

YDO HUKUK FAKÜLTESİ 2016-2017 ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI.................. .......................................................... 241
YDO HUKUK FAKÜLTESİ 2016-2017 ÖĞRETİM YILI BÜTÜNLEME SINAM...................................................................... 244

3. Test Soruları............ . ............................................................................................... 248


4. Örnek Olaylar............................................................................................................ 280

5. Örnek Yargıtay Kararları........................................................................................... 317

Cevap Anahtarları.... ................................................................................................ 415


OLAY ÇÖZÜMÜ

1. Olay çözümünde, size verilen bir olayın TCK: da öngörülen bir suçu
oluşturup oluşturmayacağı araştırılır: Ceza kanunları somut olaylara uygula­
nırlar. Demek ki, ceza kanununun uygulanması, bir yandan somut olayın,
diğer yandan buna uygulanacak kanunun tespitini gerekli kılmaktadır. Eğer
bunlar doğru ve yerinde olarak tespit edilmişse, bu takdirde verilen olayın
değerlendirmesine geçilir.

2. Çözümü yapılmak üzere verilen olaya ilişkin ayrıntılar sizin için son
derece önemlidir. O nedenle olayı -tüm ayrıntılarıyla- anlamadan yanıtlama­
ya geçmeyiniz.

3. Olayı tüm ayrıntıları ile anladıktan sonra geriye, olaya uygulanacak


kanunun tespiti kalmaktadır. Genellikle (örneğin hırsızlık suçunu düzenle­
yen TCK m. 141’de olduğu gibi) olaya uygulanacak kural TCK:da yer alır.
Bununla birlikte ceza kanununun olaya uygulanması, çoğu zaman TCK’nın
belirli bir maddesinin uygulanmasından ibaret değildir. Bu nedenle sağlıklı
bir değerlendirme yapmak için yeri geldiğinde yazılı olsun ya da olmasın
olay açısından önem taşıyan bütün hukuk kurallarının araştırılması gerekir.
Söz gelimi olayda yalnızca hırsızlık suçunun oluştuğunu söylemek yeterli
değildir. Eğer soruda yakın suç tipleri ile bir karşılaştırma yapılması isten­
miş ise, niçin diğer suçun suçların (örneğin dolandırıcılık, güveni kötüye
kullanma) oluşmadığını ayrıca açıklamanız sizden beklenir.

4. Ceza hukukuna ilişkin sonuçlara ulaşmak için göz önünde bulunduru­


lan hukuk kuralları, belirli yaşam ilişkilerim soyut biçimde tanımlar. Yine
bu kurallar, bu tanıma uygunluk gösteren gerçekte mevcut yaşam ilişkisine
belirli hukuki sonuçlar bağlanması gerekliliğine yer verirler. O halde size
verilen olayın herhangi bir suç tanıma uygunluk gösterip göstermediğini
tespit etmeniz gerekir.

5. Ceza hukuku ile ilgili bir olayın çözümü;

a) verilen olayın ceza hukuku açısından değerlendirilmesinde ölçü ola­


rak alman hukuk kuralının bulunmasını,

b) olayın bu hukuk kuralına uygun düşüp düşmediği yönünde bir değer­


lendirme yapılmasını gerekli kılar.
16 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

tasarrufta bulunmak tır. Olayda, külçe altını yolda değersiz bir madenle de­
ğiştirmek şeklinde hileli bir davranış olmadığı için nitelikli zimmetten (TCK
m. 247/2) söz edilemez. Nitelikli zimmet ya da irtikâp suçu yoktur. Altının
değeri yüksek olduğundan malın değerinin azlığı nedeniyle ceza indirile­
mez (TCK m. 243). Ancak kovuşturma başlamadan önce, gönüllü olarak,
altını iade eder veya karşılığını oluşturan miktarı tamamen karşılarsa veri­
lecek ceza indirilir (TCK m. 248).

b) Şayet (C)'nin evinin bahçesi çevrili ve (M) kapı ile pencereye bahçeye gi­
remeden ulaşamıyorsa. burası TCK m. 116 anlamında eklenti sayılacağı
için konut dokunulmazlığını ihlâl suçu (TCK m. 116) oluşur. Şayet (M), bu
suçu (eklenti sayılan çevrili bahçeye zorla, konutta oturan kişinin rızası dı­
şında girerek) güneşin batınımdan bir saat sonra ve güneşin doğumundan
bir saat önceki zaman aralığında işlemişse re sen kovuşturulan geceleyin
konut dokunulmazlığını ihlâl suçu işlemiş sayılır. Ayrıca kamu görevinin
sağladığı nüfuzu ou suçu i
18 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

b) (V)’nin karakol duvarına yazdığı “sadist bekçi' sözü, sövmek suretiyle haka­
ret suçunu (TCK m. 125) oluşturur. Hakaret, olayda yüze karşı olmadığı için
ihtilat koşuluna bağlı olarak cezalandırılır. Suçun kamu görevi nedeniyle iş­
lenmesi nitelikli hal oluşturur (TCK m. 125/3-a). Karakol tuvaleti herkese
açık bir yer olmacığından olayda aleniyet yoktur. Suçun haksız bir fiile tepki
olarak islenmesi duruma göre ceza indirim ya da cezasızlık nedenidir (TCK
m. 129/1).

c) (B)’nin karakola evrak tebliği için çağırdığı (V)'nin eline kelepçe vurması,
böyle bir davranışı haklı gösterecek bir durumu olmaması nedeniyle,
bu davranış aşağılayıcı nitelik taşıdığı için eğer insan onurunu ihlal bo­
yutuna ulaşan bir muamele sayılırsa işkence suçunu (TCK m. 94), de­
ğilse. görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle bireysel mağ­
duriyete yol açtığı için görevi kötüye kullanma suçunu (TCK m. 257/1)
oluşturur.

S.2. TCK m. 94 te düzenlenen işkence suçunun unsurlarını kısaca açıklayınız.


Bu suçu kimlerin işleyebileceğini belirtiniz.

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 1988-89 ÖĞRETİM YIU 1. ARA SINAVI

I- Türk Standartları Enstitüsü tarafından (A) firmasına -verilen TSE Ye­


terlilik Belgesi., bu firma sahibi (B) tarafından belgedeki firma ismi (C) ola­
rak değiştirilerek kullanılmıştır. Hakkında yapılan şikâyet üzerine (B) Ağır
Ceza Mahkemesince ıkı yıl hapse TSEK.nun 13. maddesi delaletiyle TCK
m. 204 uyarınca mahkûm edilmiştir. (AÇIKLAMA: 132 sayılı TSEKK m.
13: “Kurum malları devlet malı sayılır. Bu mallar aleyhinde cürüm işleyen­
lere, bu cürümlerinden dolayı Devlet memurları hakkında hükmolunan hü­
kümler uygulanır". TCK m. 204 1: "Bir resmi belgeyi sahte olarak düzenle­
yen, gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya
sahte resmi belgeyi kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılır'.')

S.1. (B) hakkında mahkemece verilen kararın doğru olup olmadığını resmi bel­
gede sahtecilik suçunun unsurları yönünden tartışarak vardığınız sonucu gerek­
çeli olarak yazınız.

TCK m. 204 e göre resmi belgede sahtecilik suçunun unsurları:

a) Failin kamu görevlisi olması,

b) Failin belgeyi görevi gereği düzenlemeye yetkili olması,


0İ3y Çözümü 19

c) belgenin sahte olarak düzenlenmesi, gerçek bir belgenin değiştirilmesi,


gerçeğe aykırı olsrak belge düzenlenmesi veya belgenin kullanılması,

d) Bunun başkalarını aldatacak şekilde olması ve

e) Fiilin bu kasıt altında işlenmesidir.

Bu unsurlardan da ilk bakışta anlaşılacağı üzere. TCK m. 204 anlamında resmi


belgede sahtecilik suçunun oluşması için, failin karne görevlisi ve belgeyi de
görevi gereği düzenlemeye yetkili olması gerekir. 132 sayılı Türk Standartları
Enstitüsü Kuruluş Kanunu ise. ancak kurumun malları aleyhine bir suç işlenmesi
halinde TCK'nın memurlarla ilgili hükümlerinin uygulanacağını belirtmiştir. Olay­
da ise. suçun konusunu maddi bir "mal" değil "belge" oluşturduğundan, burada
resmi belgede sahtecilik suçunu düzenleyen TCK m. 204/2’nin uygulanması
düşünülemez. TCK m. 204/1 ise. bu suçun kamu görevlisi olmayan kişiler tara­
fından işlenmiş olmasını düzenlemektedir. TSEKK m. 13 hükmünden, aynı ku­
ruluşa ait belgenin de resmi belge sayılacağı yolunda bir sonuç çıkarılamaz.
Zira sahtecilik suçunın konusunu oluşturan yeterlik belgesinin, Kurum malları
ile ilgisi yoktur. Kaldı ki, TSEKK m. 1/2, Türk Standartları Enstitüsünün "özel
hukuk hükümlerine göre yönetilen bir Kamu Kurumu olduğunu" açıkça belirt­
mektedir. Şu halde, olaya, resmi belgede sahtecilik suçunu düzenleyen TCK m.
204 değil, özel belgede sahtecilik suçunu düzenleyen TCK m. 207 uygulanmalı­
dır. Açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararı yerinde değildir.

S.2. Şayet anılan belce üzerinde kazıntı yaparak (C) firmasının adının yazıldığı
ilk bakışta dikkat edildiğinde görülebilir nitelikte olmasına rağmen kullanılmışsa
mahkemenin kararı ne olmalıdır? Açıklayınız.

Belgede sahtecilik suçunun oluşabilmesi için, sahte belgenin belirli sayıdaki


kişileri aldatabilecek nitelik ve kabiliyette olması gerekir. Eğer yapılan sahtecilik
ilk bakışta anlaşılabiliyorsa, iğfal kabiliyeti (aldatma yeteneği) yoktur. Olayda da
sahtecilik ilk bakışta anlaşılabildiğinden. belgede sahtecilik suçundan söz edi­
lemez. Böyle bir durumda, eğer koşulları varsa fail, dolandırıcılık suçundan do­
layı (TCK m. 157) cezalandırılabilir. Buna karşılık, söz konusu belgenin, kamu
görevlisi tarafından göreviyle bağlantılı olarak tahrif edildiği kabul edilebilseydi -
ki olayda böyle bir durum yoktur- ayrıca görevi kötüye kullanma suçundan da
(TCK m. 257) söz edilebilecekti.

II- (A) renkli fotokopi makinesi ile 5 adet 20 bin liranın fotokopisini
çeker ve bunları (B)’ye, aldığı LCD TV karşılığı verir. Daha sonra (B) aldığı
paraların sahte olduğunu anlayarak durumu polise bildirir ve olay mahke­
meye intikal eder. Olaya bakan mahkeme, banknotun ince olup renklerinin
tutmadığını, çok açık renkte olduklarını, bunların herkes tarafından sahte
olduklarının anlaşılabileceğinden tedavül kabiliyetinin bulunmadığını kabul
ederek (A)’yı TCK m. 197 gereğince mahkûm eder.
20 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

5.3. Mahkemenin (A)'yı mahkûm ettiği suçun adını da belirterek bu kararın ye­
rinde olup olmadığını gerekçeli olarak belirtiniz.

Mahkemenin (A)'yı mahkûm ettiği suç, parada sahtecilik suçudur (TCK m. 197).
Ancak taklit ve tağyir edilmiş bulunan paranın, bu işlerle uğraşmış olsun olma­
sın ilk bakışta sahteliğinin herkes tarafından anlaşılıp anlaşılmayacağının, yani
sürüm kabiliyetinin bulunup bulunmadığı saptanmalı; sürüm kabiliyetinin varlığı
durumunda, bu aldatıcılığın, taklidin yapılışındaki özen ve ustalık derecesine
göre bu işlerle uğraşsın uğraşmasın herkes tarafındar kolaylıkla fark edilebile­
ceğinin bilinmesi gerekir. Olaydaki fotokopi paranın sürüm ve aldatma kabiliyeti
hiç olmadığından, faiin TCK m. 197 uyarınca cezalandırılması olanaksızdır.
Belirtilen nedenlerle yerel mahkeme kararı yerinde değildir.

5.4. Siz hakim olsaydınız (A):yı hangi suçtan dolayı mankûm ederdiniz?

Böyle bir durumda fail parada sahtecilik suçundan değil, eğer koşulları varsa
dolandırıcılık suçundan dolayı (TCK m. 157) cezalandırabilir.

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 1988-1989 ÖĞRETİM YILI 2. ARASINAVI

I- Köy muhtarı (M), köy demirbaşına kayıtlı tabancayı beline takıp,


kendisine gıyabında hırsız dediğini duyduğu (K) ile görüşmek üzere (K)Tnın
karpuz tarlasına girer. (K)’yı tarlasındaki karpuz çadırında bulan (M),
(K)’ya, neden kendisine hırsız dediğini sorup, (K) nın dinme küfreder ve
belindeki tabancasının kabzasıyla (K)’nın başına vurarak kanatır. Daha son­
ra kendisinden davacı olduğunu belirterek (K)’nın elini bağlayıp, zorla oto­
mobiline bindirerek karakola kadar götürür.

S.1. Olayda işlenen suçları tespit ediniz ve bu suçlarda cezanın ağırlaştırılması­


nı ve indirilmesini gerektiren olası nitelikli halleri gerekçeli olarak açıklayınız.

(K) nın (M)'ye gıyabında hırsız demesi, olumsuz bir değer yargısını ifade etti­
ğinden, olgu isnadı suretiyle değil, sövmek suretiyle hakaret suçunu (TCK m.
125) oluşturur. Ancak olayda suç gıyapta işlendiği için ihtilat koşulunun gerçek­
leşmesi, bunun için de ikiden çok kişinin hakareti ifade eden sözü duymuş ol­
ması gerekir.

(M)'nin (K)’nın karpuz tarlasındaki çadırına girmesi konut dokunulmazlığını ihlal


suçunu (TCK m. 116ı oluşturur. Bu suçun oluşabilmesi için (K):nın karpuzları
beklemek için konut olarak kullandığı bir çadırın bulunması ve (M)’nin çadıra
(K)’nın rızası olmadan girmesi veya rızasını geri almasına rağmen çıkmaması
gerekir. Olayda (M), (K):ya karşı kasten yaralama suçunu işlemek üzere, yani
hukuka aykırı bir ama;la çadıra girdiğine göre. (K)'nın konuta girme konusunda
rızasının bulunduğum kabule olanak yoktur. Öte yandan bir yerin konut sayıla-
bilmesi için mutlaka bina şeklinde ve konut amacına özgülenmiş olması da ge­
0İ3y Çözümü 21

rekmez. Bu nedenle Yargıtay içtihatlarında da haklı olarak belirtildiği üzere,


çadır da konut kavramına dahildir. Ancak (M), çadıra girmeyip de. belirtilen fiili
karpuz tarlasında işlemiş olsaydı konut dokunulmazlığını ihlâl suçundan da söz
edilemezdi. Başka bir deyişle, yalnızca tarlaya girmiş omak. bu suçun oluşması
için yeterli değildir. Zira tarla, konut sayılan çadırın eklentisi değildir. Suçun ge­
celeyin (TCK m. 116/4), cebir kullanarak (TCK m. 116/4) ve silahla işlenmesi
(TCK m. 119/1-a) işlenmiş olması nitelikli haldir ve bu nedenle de kovuşturma
resen yapılır. Ancak olayda, bu nitelikli hallerin hiçbiri mevcut değildir. Çünkü
belirtilen son iki durumda cebire bu suçu işlemek üzere başvurulması ve silahın
da yine bu amaçla kul anılması gerekmektedir.

(M)’nin belindeki tabancasının kabzasıyla (K)’nın başına vurması kasten yara­


lama suçunu oluşturur (TCK m. 86). Bu suçtan dolayı verilecek ceza, yaralama­
nın basit tıbbi müdahale ile giderilip giderilemeyeceğine göre belirlenir (TCK m.
86/2). Bu suç. konut dokunulmazlığını ihlâl suçunun jnsuru veya nitelikli hali
değildir. Bu nedenle konut dokunulmazlığını ihlal suçu yanında (M)’nin ayrıca
kasten yaralama suçundan dolayı da cezalandırılması gerekir. (M)’nin kullandığı
silah köy demirbaşına kayıtlı olduğu için görevi gereği olarak elinde bulundur­
duğu araç ve gerecin bir suçun işlenmesi sırasında kullanılması nedeniyle ce­
zanın TCK m. 266'ya göre artırılacağı ileri sürülebilir ise de. bunun için bu ara­
cın kendi fonksiyonu çerçevesinde kullanılmış olmas gerekir. Olayda silahın
kabzası kullanıldığından, bu hüküm uygulanmaz. Konuyla ilgili olarak bkz. Yar.
2CD. 30.10.2008, 1132/7878, www.kazanci.com. tr: “5237 sayılı TCK'nın 266
maddesindeki görevi gereği elinde bulundurduğu araç ve gereçleri bir suçun
işlenmesi sırasında kullanan kamu görevlisi hakkında cezanın artırılabilmesi için
araç ve gerecin suçur işlenmesinde kolaylık sağlaması ve normal fonksiyonun­
da kullanılmasının zorunlu olduğu...”

(M)'nin (K):nın dinine küfretmesi sövmek suretiyle hakaret suçunu oluşturur.


Ancak suçun kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden
bahisle işlenmesi cezanın ağırlaştırılmasını gerektiren nitelikli hal olmakla birlik­
te (TCK m. 125/3-c); önceki hakaret suçuna tepki olarak işlendiği için karşılıklı
hakaret söz konusudur ve bu nedenle de olayın mahiyetine göre, taraflardan
her ikisi veya biri hakkında verilecek indirilebileceği gibi, ceza vermekten de
vazgeçilebilir (TCK m. 129/3).

(M)’nin (K)’nın elini bağlayıp zorla otomobiline bindirerek karakola kadar götürme­
si kişiyi özgürlüğünden yoksun bırakma suçunu (TCK m. 109). Olayda (M) bu
suçu kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlemiş olmadığı
için TCK m. 109/3-d de öngörülen nitelikli hal uygulanmaz. Suçun işlenmesinde
cebire başvurulması (TCK m. 109/2) ve silah kullanılması (TCK m. 109/3-a) ce­
zanın ağırlaştırılmasını gerektiren nitelikli haldir. Öte yandan köy demirbaşına
kayıtlı tabancayı (M)'nin görevi dışında üzerinde taşıması, güveni kötüye kullan­
ma suçu (TCK m. 155) içinde değerlendirilebilir. Ayrıca işlenen suçların tümünde
haksız tahrik hafifletici neden olarak değerlendirilebilir (TCK m. 29).

S.2. Tehdit ve şantaj suçunu birer örnek vererek karşılaştırınız.


22 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 1989-1990 ÖĞRETİM YILI MAZERET SINAVI

I- (A) isimli öğrenci arkadaşlarıyla gittiği cafede hocası (X)’in sadist


ruhlu birisi olduğu için notları çok az verdiğini söylemiş, "son sınavda bek­
lediğim not gelmezse o sadisti idari yargıda rezil edeceğim" şeklinde bağıra­
rak konuştuğunu orada bulunan ilgili okul personelinden iki kişi duymuştur.
(A): memlekete giderken okul durumunu gösterir belgeyi "2. sınıf öğrencisi­
dir" ibaresini, "3. sınıf öğrencisidir" şeklinde değişiklik yaparak ailesine
vermiştir. Babası (B) bu belgeyi memuriyet yaptığı kuruma teslim etmiş,
fakat kurumca (A)’nın okulundan, okul durumu konusunda daha önce yazı­
lan yazıya verilen cevapta, "ikinci sınıf öğrencisidir" şeklinde cevap geldiği
görülmüştür. Kurum amiri durumu (B)’ye bildirmiştir.

5.1. (Afnın hocasıyla ilgili olarak işlediği suçların hakaret ve tehdit olduğu iddia
edilmektedir. Sizce hangi suç oluşmuştur? Benzer suç türleriyle karşılaştırarak
(A/nın (X) e karşı işlediği suçu gerekçeli olarak açıklayınız.

5.2. (Aynın öğrenci durum belgesinde yaptığı tahnbatın hangi suçu oluşturduğunu,
resmi ve özel belgede sahtecilik suçlarının unsurlarını karşılaştırarak açıklayınız.

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 1989-90 ÖĞRETİM YIU 2. ARASINAVI

I- Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 22.3.1976 tarihli 1976 8-100 E-133


K. sayılı kararına konu olan olayda "görev// polis memuru hırsızlıktan sanık
iki kişiyi suçlarını söyletmek için soyarak, vücutlarına soğuk su döküp copla
dövdüğü, kıçlarına cop sokmaya yeltendiği, vücutlarını ateşle yakarak dağ­
ladığı” belirtilmiştir..

5.1. Yargıtay, olayda hangi suçun işlendiğini belirtmiş olabilir? Niçin?

II- Sınava girmediği halde girmiş ve kazanmış gibi (A) kasabası Belediye
Başkanlığı adına yazılıp imzalanmış bir belge ile (B' ili Orman İşletme Mü­
dürlüğünde müdür (M)’nin kararı ile sınavsız memuriyete alınan (H) hakkında
sınav ve atama yönetmeliğine göre bu kurumda sınav yapılması gerekirken
yapılmadığından bahisle aday memurluğuna son verme kararı alınmıştır.

5.2. (H)'nin ibraz ettiğ belgenin sahte olduğu anlaşıldığı takdirde hakkında han­
gi suçtan dava açılacaktır? Resmi ve özel belgede sahtecilik suçlarının unsurla­
rını karşılaştırarak (H)nin suçunun olup olmadığını tartışınız.

5.3. Müdür (M) sınav ve atama yönetmeliğinde, her kurumun yılda iki defa sınav
açıp sadece kazananları göreve ataması gerektiğine ilişkin hükme aykırı olarak
(H)’yi sınavsız memuriyete alarak hangi suçu işlemiştir? Açıklayınız.

5.4. Suç uydurma ile iftira suçlarını karşılaştırarak her birine birer örnek veriniz.
0İ3y Çözümü 23

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 1989-90 ÖĞRETİM YIU 3. ARA SINAVI

I- Uyuşturucu bağımlılığından kurtarmak istedikleri oğulları (A)’yı


psikiyatrist (B)Tnin muayenehanesine götüren ana baba, (A)’yı muayene
eden (B):nin tavsiyesi üzerine (A)’yı devlet hastanesine yatırırlar. Hastane­
deki uyuşturucu tedavisinden istenilen neticeyi alamayınca oradan bir ay
sonra çıkarıp: Avrupa’ya göndermeye karar verirler. (A), kriz anında kul­
lanmak üzere yanma üç gram eroin ve bir şırınga alır. Havaalanında muaye­
ne sırasında polis memuru (P), (A)’nın üzerinde ercim bulur ve (A)’ya bu­
nun çok ağır bir suç olduğunu söyler. (A)s(P)’ye yarında bulunan bin markı
verir. Böylece kontrolden geçip uçağa biner.

S.1. Olayda söz konusu edilen kişilere isnat olunan suçları gerekçeli olarak
açıklayınız.(suçun unsurları yönünden)

Olayda psikiyatrist (B) muayenehanesinde bir kamu görevi yerine getirmediği


için kamu görevlisinin suçu bildirmemesi suçundan (TCK m. 279) söz edilemez.
Burada oluşan suç TCK m. 280 de düzenlenen sağlık mesleği mensuplarının
suçu bildirmemesi suçudur. Ancak uygulamada hastaların bu yöndeki başvuru­
ları gizli tutulmakta ve hekimler bu tür olayları görmezIKten gelmektedirler. Ger­
çi TCK m. 192/4 te Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, hakkında kul­
lanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak kabul etmek veya bu­
lundurmaktan dolayı soruşturma başlatılmadan önce resmi makamlara başvura­
rak tedavi ettirilmesini isterse, cezaya hükmolunmayacağı öngörüldüğü için,
durumun ilgili makamlara bildirilmemesinin bugün için suç teşkil etmeyeceği ileri
sürülebilir. Ancak bu hükmün uygulanması için başvurunun 'resmi makamlara'
yapılması arandığından, olayda da özel bir muayenehaneye başvuru yapıldı­
ğından (A), bu cezasızlık nedeninden yararlanamayacak ve bu nedenle hekimin
bildirim yükümlülüğü ce ortadan kalkmış olmayacaktır.

(A) nın işlediği suçlara gelince; a) her ne kadar Yargıtay başlangıçta uyuşturucu
madde imal, ithal ve ihracı suçunun oluşması için uyuşturucunun cinsi ve mikta­
rının önemli olmadığını belirtmiş ise de: Bugün için, failin kastına göre değer­
lendirme yapılmaktadır. Gerçekten, uyuşturucu madce failin kişisel kullanımı
için yurda sokulmuş veya yurt dışına çıkarılmışsa ve uyuşturucu maddenin mik­
tarı, failin ekonomik durumu, uyuşturucu madde bağımlısı olup olmadığı ve da­
ha önce uyuşturucu madde ticareti nedeniyle cezalandırılıp cezalandırılmadığı,
uyuşturucu maddenin ele geçiriliş biçimi gibi dışa yansıyan bazı olgulardan ha­
reketle failin uyuşturucu maddeyi kendi kullanımı amacıyla yanında bulundur­
duğu sonucuna varılabiliyorsa. bu takdirde TCK m. 188/1 e göre değil, uyuştu­
rucu maddeyi kullanmak maksadıyla bulundurma suçundan dolayı (TCK m.
191) failin cezalandırılması gerektiğini kabul etmektedir. Olayda (A)'nın uyuştu­
rucu bağımlısı olduğu ve kriz anında kullanmak amacıyla 3 gram gibi çok az bir
miktarda eroini yanınca bulundurduğu göz önüne alıncığında. uyuşturucu mad­
de ihracı suçundan değil, kullanmak maksadıyla uyuşturucu madde bulundur­
mak suçundan dolayı cezalandırılması gerekir.
2d_________________________________________________ Ceza Hukuku O:el Hükümler Pratik Çalşrralar

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 1989-90 ÖĞRETİM YIU 4. ARA SINAVI

I- PTT köy dağıtıcısı (P), ilçeye bağlı (A) köyünde kadastro haritası çıka­
ran memur (B)’ye İstanbul1 dan kıracı (K) tarafından gönderilen ve konutta
teslim şartını içeren on bin lirayı, ilçeye gelen aynı köyün muhtarı (M)’ye
teslim eder ve makbuzun üzerine (B)’ye ödediğini yazar. (B), kiranın gelme­
mesi üzerine (K) hakkında icra takibine girişir. Bu anda (XI), kendisini göre­
mediğini söyleyerek havale bedelini (B)’ye teslim eder. (P) ve memur (XI)
hakkında şikâyetçi olan (K), bu arada gönlünü kaptırdığı (M)’nin 17 yaşındaki
kızı (L)’yi evine alır ve bekâretini bozar. (K)’nın, (XI' ve (P) hakkındakı şikâ­
yetini alan Jandarma Karakol Komutanı suçlarını itiraf ettirmek için (XI) ve
(P)’yi çırılçıplak soyar ve soğuk havada bir süre tuttuktan sonra döver.

S.1. Olayda söz konusu kişilere karşı isnad olunan suçları gerekçeli olarak açık­
layınız.

(P)'nin işlediği suç icrai bir davranışla görevi kötüye kullanma suçudur (TCK m.
257/1). Zira havaleyi (3)’ye teslim etmekle kalmıyor, ayrıca kendisine teslim edil­
miş gibi not düşüyor. Görevi kötüye kullanma suçunun failin görevinin gereklerine
aykırı hareket etmek suretiyle mi. yoksa görevinin gereklerini yapmakta ihmal
veya gecikme göstermek suretiyle mi işlendiği konusunda hareketin icrai mi, yok­
sa ihmali mi olduğuna bakmak gerekir. TCK m. 257/1 deki görevi kötüye kullanma
suçunun oluşması için failin görevin gereklerine aykırı icrai bir davranışının mev­
cut olması gerekir. Yalnızca hareketsiz kalınmış olması durumunda, görevin ge­
reklerine aykırı hareket edilmiş olmayacağından, uygulanacak hüküm TCK m.
257/1 değil, m. 257/2 olacaktır. Bu ayrım önemlidir, çünkü ikinci fıkradaki suçun
cezası daha azdır. O halde, suçun her iki işlenme biçimi arasındaki fark, ilkinde
davranışın icrai. İkincisinde ise //?ma//olmasıdır. TCK m. 257’nin kaleme alınışı ve
gerekçeye bakılırsa, yeni kanun açısından bu ölçütün benimsendiği görülecektir.
Bu suça (M)’nin iştirak söz konusu değildir. (M), (P) nin /erdiği parayı (B):ye ulaş­
tırmak üzere yardımcı olmak istediği için suç işleme kast yoktur.

(K)’nın (L)’ye karşı işlediği suç reşit olmayan kişi ile cinsel ilişkide bulunma suçu­
dur (TCK m. 104). Olayda cinsel ilişkiye (L)nin rıza göstermiş olması nedeniyle
çocukların cinsel istismarı suçundan (TCK m. 103) söz edilemez. Cinsel ilişki
nedeniyle (L):nin kızlığının bozulmuş olmasının, bu suçun oluşması açısından
herhangi bir önemi ycktur. Burada ayrıca kişiyi özgürlüğünden yoksun bırakma
(TCK m. 109) suçunun oluşup oluşmadığı üzerinde de durmak gerekir. Kişi özgür­
lüğü, tasarruf edilebilir bir hukuksal değer olduğu için, onun korunmasından hak
sahibi vazgeçebilir ve oöyle bir durumda rıza hukuka aykırılığı kaldırır. Mağdurun
18 yaşından küçük olmasının rızanın geçerliliği açısından bir önemi yoktur.

Jandarma komutanının (M) ve (P):ye karşı işlediği suç, işkence suçudur (TCK
m. 94). Kasten yaralama sayılmamasının nedeni, davranışların belirli bir süreç
0İ3y Çözümü 25

içerisinde ve sistematik biçimde gerçekleştirilmiş olması nedeniyle insan onuru­


nu ihlal edecek bir boyuta ulaşmış olmasıdır.

S.2. Cinsel saldırı ve cinsel taciz suçu arasındaki farkları açıklayıp birer örnek
veriniz.

Her iki suçta da gerek fail ve gerekse mağdur kadın ya da erkek, yaşayan her­
hangi bir kişi olabilir. Cinsel saldırı, “vücut dokunulmazlığının ihlali niteliği” taşı­
yan cinsel davranışlarla işlenebilir. Yargıtay ve öğretide birçok yazar bunun için
'bedensel temas ölçütünü esas almakta ve failin çıplak beden üzerinde olsun
ya olmasın, mağdurla temasın söz konusu olduğu hallerde cinsel saldırı suçun­
dan dolayı failin cezalandırılması gerektiği sonucuna ulaşmaktadır. Şu halde
vücut dokunulmazlığım ihlal niteliği taşımayan ve mağdurda rahatsızlık yaratan
her türlü cinsel davranış ise cinsel taciz kapsamında cezalandırılacaktır.

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 1990-91 ÖĞRETİM YIU 1. ARASINAVI

5.1. Kasten öldürme ve kasten yaralama suçlarının ayrılmasında Yargıtay'ın


kabul ettiği ölçütleri belirterek birer örnek veriniz.

Kast, kişinin iç dünyasına ait bir kavram olduğu için, ancak hareketin dışa yan­
sıyan özelliklerine dayanarak anlaşılabilir. Nitekim Yargıtay da. failin öldürme
kastıyla mı yoksa yaralama kastıyla mı hareket ettiği «onusunda bazı ölçütler­
den yararlanmaktadır. Bunlar: -Mağdur ile fail arasında önceden husumet bulu­
nup bulunmadığı, bunun nedeni ve mahiyeti, -Failin suçta kullandığı saldırı aleti,
kuvveti ve etki mesabesi, -Bulundukları yerin durumu, -mağdurun vücudunda
meydana gelen yaraların yeri ve mahiyeti, -Olayın sebebine göre başlangıç,
devam ve sona ermesini kapsayan oluşu.

5.2. Köyden karısı (K) ile kaçtığını düşündüğü (B)'yi İstanbul'da arayıp bularak
"Ailemi sen saklıyorsun, bana geri vermezsen seni öldüreceğim" diyen (S)'nin
fiili hangi suçu oluşturur? Nitelikli halleri de göz önüne alarak gerekçeli olarak
açıklayınız.

TCK m. 106/1 uyarınca “bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut
veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle
tehdit eden kişi cezalandırılır. Tehditte, bizzat mağdurın veya yakınlık duyduğu
üçüncü bir kişinin, maddede sayılan hukuksal değerlerine bir zarar verileceği
veya başkaca bir kötülük yapılacağının mağdura bildirilmesi söz konusudur
Önceki kanundan farklı olarak bir koşulun gerçekleşmesine bağlı tutulup tutul­
madığına bakılmaksızın, m.106'da sayılan hukuksal değerlere yönelik zarar
verileceği beyanı tehdit suçunu oluşturacaktır. Gerçekleştirileceği bildirilen kötü­
lüğün. mağdur tarafından bir koşulun yerine getirilmesine bağlı tutulduğu du­
rumlarda. tehdidin kişi üzerinde meydana getireceği korkutucu etki daha fazla
olacağı için hakim buıu alt ve üst sınırlar arasında cezanın belirlenmesi bakı­
mından göz önünde bulunduracaktır.
26 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

S.3. Konut dokunulmazlığını ihlal suçu kapsamında korunan yerleri örnekler


vererek açıklayınız.

Konut dokunulmazlığını ihlal suçunda korunan yerler;

- Konut ve eklentileri ile.

- Ancak açık bir rızaya dayanarak girilebilecek olan işyerleri ve eklentile­


ridir.

Konut, kişilerin geçici de olsa günlük gereksinimlerini karşılamak amacıyla kul­


landığı ve o yerin bu amaca özgülendiğini gösteren idareyi dışa yansıtan yerler­
dir. Eklenti ise. konuta bağlı olan ve kullanılışı bakım ndan konutun hizmetine
özgülenmiş ve hak sahibinin, buraya başkalarının girmesine rızasının bulunma­
dığını gösteren (oranın dış dünyadan ayrılmasını sağlayan) bazı tedbirleri almış
olduğu yerlerdir. Örneğin apartman boşluğu, kapı sahanlığı, etrafı çevrili bahçe
eklentidir.

TCK m. 116 işyerleri ve eklentilerini de konut dokunulmazlığı kapsamına almış­


tır. Ancak bunun için, bu yerlere ‘açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi­
nin olağan olmaması” gerekir. Gerçekten süpermarket bakkal, mağaza, galeri
gibi yerlere herkesin girebileceği konusunda hak salipleri daha başlangıçta
rızalarını örtülü olarak açıklamış sayılırlar. Buna karşılık, bu tür bir yere girdikten
sonra, hak sahibinin çıkılması konusunda açıklamada bulunmasına rağmen
kalmaya devam eden kişi, bu suçu işlemiş olacaktır.

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 1990-91 ÖĞRETİM YIU 2. ARA SINAVI

I- İçkili vaziyette araç kullanarak eve dönerken yol üzerindeki kahveha­


neye uğrayan (A), kahveci (K) ile münakaşaya tutuşur. Çıkması muhtemel
bir olayı önlemeye çalışan (B)’nin koluna girmesine sinirlenen (A): bıçağını
çekerek 'bırak beni'' diye bağırır.

5.1. Olayda (A) nın hangi suçları işlediğini, unsurlar ve suça tesir eden sebepler
yönünden açıklayınız (Not: Olaydaki bıçak 6136 sayılı Kanun kapsamına girme­
yen bir çakıdır).

5.2. Daha sonra olay yerine gelen emniyet görevlilerince (A)'nın üzerinde 10 gr
esrar bulunursa (A) nın işlediği suç nedir? Bunu üzeri aranmadan kendiliğinden
teslim etmiş olsaydı, bu davranış ne gibi sonuç doğururdu? Niçin?

5.3. Hakaret ve iftira suçlarını tanımlayarak, aralarındaki farkı kısaca belirtiniz.

5.4. 17 yaşındaki bir kızın rızasıyla kızlığının bozulması hangi suçu oluşturur?
Gerekçeli olarak açıklayınız.
0İ3y Çözümü 27

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 1991-1992 ÖĞRETİM YIL11. ARA SINAVI

I- Polis memuru (P) içkili vaziyette yakaladığı (İ) hakkında karakola gö­
türüp işlem yapmak ister. (î), karısının doğum yapmak üzere olduğunu söy­
leyerek (P)’ye kendisini serbest bırakması için 100 TL uzatır. (P) kabul et­
meyince kaçmak ister ve bu sırada polis kulübesinin camını kırar. (P), bunun
üzerine cam parasını (î)’den tahsil etmek isterken (î) direnir. (P):de (î)’yi
yere yatırıp zorla cüzdanından 500 lira cam parası alır. Sinirleri gerilen (P)
üzüntüsünü unutmak için mahallede devriye gezerken, bir süredir ayrı yaşa­
dığı metresi (A)’nın evine gider. (A) kapıyı açmayınca, “açmazsa bütün
mahalleyi ayağa kaldırarak çevresine rezil edeceğini” söyleyerek kapıyı
açtırır. (A)’nın birlikte kaldığı kız arkadaşı (B) ise (P)’ye evi terk etmesini
söyler. Ancak (P), (A) ile (A)’nın odasına çekilir.

S.1. Olayda işlenen suçları, nitelikli halleri ve yakın suç tiplerini de göz önüne
alarak gerekçeleriyle birlikte belirtiniz.

TCK m. 252/1-2 uyarınca görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yap­
maması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, bir kamu görevlisine veya
göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlayan kişi ve kamu görevlisi ceza­
landırılır. Suçun oluşması bakımından yarar sağlama teklifinin kamu görevli­
sinden mi, yoksa vatandaştan mı geldiği önemli değildir. Önemli olan, yara­
rın. kamu görevlisin ir "görevinin gereklerine aykırı hareket etmesi amacıyla"
sağlanmış olmasıdır. İçkili olarak yakalanan (İ)’nin «endisini serbest bırak­
ması için (P)'ye 100 TL uzatması, kamu görevlisinin görevinin gereklerine
aykırı bir amaçla yarar sağlaması nedeniyle rüşvet olarak değerlendirilmeli­
dir. Ancak (İ)’nin bu teklifinin (P) tarafından kabul edilmemesi nedeniyle suç
teşebbüs aşamasında kalmıştır.

(İ)’nin kaçmak isterkeı polis kulübesinin camını kırması mala zarar verme su­
çunu (TCK m. 151) oluşturur. Suçun bir kamu kurumuma ait eşya hakkında
işlenmesi, cezanın ağırlaştırılmasını gerektiren nitelikli haldir (TCK m. 152/1-a).

(P)nin (İ)‘den zorla cam parasını alması, icbar suretiyle irtikap değil (TCK m.
250), yağma suçunu (TCK m. 147) oluşturur. Kamu görevlisinin, haksız bir yarar
elde etmek için mağdurun iradesini baskı altında tutmaya elverişli, doğrudan
veya dolaylı zorlayıcı herhangi bir hareketi icbar kavramı içine girer. Ancak bu
icbarın, yağma suçunun oluşumuna neden olan cebir veya tehdit boyutuna
varmaması gerekir. Eğer olayda olduğu gibi bu boyuta ulaşan bir zorlama söz
konusu ise. bu durumda oluşan suç yağmadır. Bununla birlikte kişinin bir hukuki
ilişkiye dayanan alacağını tahsil amacıyla tehdit veya cebir kullanması duru­
munda tehdit veya kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır (TCK m.
150/1). Olayda (P), krılan camın parasını tahsil etmek amacıyla cebire başvur­
duğu için, kasten yaralama suçundan dolayı (TCK m. 86) cezalandırılır. Suçun.
28 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

kamu görevlisinin sah p bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi


kasten yaralama suçunda nitelikli haldir (TCK m. 86/3-d).

(P)'nin (A)’nın kapıyı açmaması üzerine, ‘bütün maıalleyi ayağa kaldırarak


çevresine rezil edeceğini" söyleyerek kapıyı açtırması konut dokunulmazlığını
ihlal suçunu (TCK m. 116) oluşturur. Burada (A)’nın iradesi baskı altında olduğu
için konuta girme konusunda açıkladığı rızaya geçerlik tanınması mümkün de­
ğildir. Birden fazla kişinin birlikte kaldığı konutlarda konjta girme konusunda her
bir hak sahibi diğerinden bağımsız olarak rıza açıklama yetkisine sahiptir. Ancak
bunun için rıza açıklamasının meşru bir amaca yönelk olması gerekir. Olayda
(A) nın cinselliği üzerinde dilediği gibi tasarruf edebileceği göz önüne alındığın­
da. konuta girme konusunda açıkladığı rızasının meşru bir amaca yönelik olma­
dığı söylenemez. Bu nedenle (A):nın birlikte kaldığı kız arkadaşı (B)’nin (P)'den
evi terk etmesini söylemesinin bu suçun oluşması bakımından bir önemi bulun­
mamaktadır.

5.2. Rüşvet ve irtikap suçlarını karşılaştırarak, bu suçların faillerinin kimler olabi­


leceğini belirtiniz.

5.3. Adi zimmetle nitelikli zimmeti karşılaştırarak, ortak unsurlarını ve ayırdedici


yönlerini belirtiniz.

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 1991-1992 ÖĞRETİM YILI 2.ARA SINAVI

5.1. Zimmet suçu ile ilgili olarak suç faili kamu görevlisinin yetkili mercilere
zimmeti karşılayacak oir meblağı teminat olarak yatırmış olması suçun oluşma­
sını engeller mi? Gerekçeli olarak açıklayınız.

5.2. Bölük nöbetçi subaylığına ait tabancayı aldığından şüphe edilen er (E)’yi
suç kanıtlarını elde etmek için 20 metre yükseklikteki eski sur duvarına çıkaran
subay (S)'nin bu davranışından sonra (E) kaçmak isterken düşerek ölmüştür.
Mahkeme (S)’yi TCK m. 95/4 ten (işkence sonucu ölüme sebebiyet vermeden)
mahkûm etmiştir. Bu karar yerinde midir7? Değil midir? Niçin?

5.3. Gece evine girilerek karısına ait beş altın bileziğin çalındığını ve hırsızı
kovalarken karanlıkta yüzünü seçemediği bir kişi tarafından bıçakla yaralandığı­
nı iddia eden (İ)’nin şikâyeti üzerine şüpheli görülerek yakalanan (A), mahke­
menin (İ)’nin sanığı tanıyamadığını söylemesine rağmen, mahkemece mahkûm
edilmiş, ancak (İ)’nin altınları sattığı bu yüzden karışırdan dayak yediği ortaya
çıkmıştır. Bu nedenle savcılık (İ) hakkında iftira suçundan kamu davası açmıştır.
Savcılığın iddianameceki fiil tavsifi (nitelendirilmesi) yerinde midir? Değil midir?
Niçin?

5.4. Terörle mücadele kanununun 1. maddesine göre terörden söz edebilmek


için gerekli unsurları yalnızca sayınız.
0İ3y Çözümü 29

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 1992-1993 ÖĞRETİM YILI I. ARA SINAVI

5.1. İşyerleri konut dokunulmazlığını ihlal suçunun konusunu oluşturabilir mi?

5.2. Hakaret suçlarınca ispat hakkı hangi hallerde verilir? Kısaca açıklayınız.

5.3. Zimmet suçunun faili kimdir? KIT personelinin bu suçun faili olup olamaya­
cağını tartışınız.

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 1992-1993 ÖĞRETİM YILI 2. ARA SINAVI

I- Almanya'da :ş kurmak için evlendiği yaşlı Alman bayan (B)’nin


rızasıyla Türkiye’ye gelen (A), komşu kızı (K) ile köy imamı (İ)’nin kıy­
dığı dini nikâhtan sonra, Türkiye’ye bildirilmeyen Almanya'daki evlilik
durumu nedeniyle resmi nikâh işlemlerini tamamlayıp, köyde yapılan
düğünde (B)’nin ve köy ihtiyar heyeti üyeleri (V), (Y) ve (Z)'nm huzu­
runda, muhtar (M) tarafından resmi nikâh kıyılır. (K)’ya pasaport çıkart­
mak için gerekli nüfus aile tablosunu almak üzeıe Nüfus Müdürlüğüne
giden (A)’ya memur (N), Almanya'da (B) ile resmen evli olduğu yolunda
söylentiler duyduğunu söyleyerek, böyle bir araştırmayı başlatmamak
için kendisine Almanya'dan bir renkli televizyon göndermesini ister. (A)
da renkli televizyonu en kısa zamanda ilk gelen arkadaşıyla göndereceği­
ni vaad ederek, olayı kapatır ve nüfus aile tablosunu çıkarır. Köye dön­
düğünde iki yıl önce kefil olduğu bir borçtan dolayı icra memurunun kar­
deşiyle ortak aldıkları minibüse hacız koymakta olduğunu görmesi üzeri­
ne minibüsün anahtarını icra memurunun elinden çekip, kardeşine atar ve
onun minibüsü kaçırmasını sağlar.

S.1. Olayda işlenen suçları gerekçeli olarak açıklayınız.

Olayda (A) nın işlediği ilk suç birden fazla evlilik suçucur (TCK m. 230/1). Ger­
çekten anılan hükme göre, evli olmasına rağmen, başkasıyla evlenme işlemi
yaptıran kişi cezalandırılır. (K), (A):nın evli olduğunu biliyorsa, o da bu suçu
işlemiş olur (TCK m. 230/2). Burada sorun, evlendirme işlemini yapan memuru­
nun durumu açısından ortaya çıkmaktadır. Böyle bir durumda taraflardan birinin
evli olduğunu bilmesine rağmen bu nikâhı kıyan memuru iştirak çerçevesinde
sorumlu tutmak mümkün olacaktır. Ancak özgü bir suç söz konusu olduğu için,
evlendirme memurunun ‘fail’ sıfatıyla sorumlu tutulması mümkün olmayacak.
TCK m. 40/2 gereği onun sorumluluğu çoğu zaman azmettiren ya da yardım
eden olarak belirlenecektir. Bu nedenle kendilerine belediye teşkilatı bulunma­
yan yerlerde evlendirme yetkisi verilen muhtar (M) ile ihtiyar heyeti üyeleri (V),
(Y) ve (Z) bu suça yardım nedeniyle cezalandırılmalıd r. Bunun gibi (B)’nin du­
rumu. suça iştirak kuralları çerçevesinde değerlendirilebilir.
30 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

TCK m. 230/4, aralarında evlenme olmaksızın, evlenmenin dinsel törenini yaptı­


ranların cezalandırılacağını öngörmektedir. Bu suçun ouşması için, dini nikâhla­
rı kıyılan veya böyle nikâh yaptıran tarafların daha önce TMK’ya göre geçerli
biçimde evlenmemiş olmalarıdır. Bu nedenle olayda (A) ve (K) bu suçtan dolayı
cezalandırılacaklardır. Bunun gibi, evlenme akdinin kanuna göre yapılmış oldu­
ğunu gösteren kağıdı görmeden evlenme için dini merasim yapan ve yaptıranlar
da cezalandırılacaktır (TCK m. 230/6). Bu suçta fail, mensup olduğu din açısın­
dan dini nikâh icrasına yetkili olan kimsedir. Bu nedenle olayda (İ)’nin bu suçun
faili olduğu kabul edilmelidir. Bu suçta da (B) nin durumu iştirak kuralları çerçe­
vesinde değerlendirilebilir. Ayrıca olayda (M) açısından, aralarında evlenme
akdi olmadığı halde evlenmenin dini merasimini yaptıranların durumunu öğren­
diği halde bunu yetkili makama bildirmemesi nedeniyle kamu görevlisinin suçu
bildirmemesi suçu da (TCK m. 279) meydana gelebilir.

Öte yandan olayda (N)'nin yarar karşılığı nüfus aile lablosu çıkarması rüşvet
suçunu oluşturur. Rüşvet suçunun oluşması için artık yararın kamu görevlisinin
görevinin gereklerine aykırı veya uygun hareket etmiş olması nedeniyle sağ­
lanmış olması önemszdir (TCK m. 252/1-2). Olayda (N)’nin yapması gereken
bir iş karşılığında yarar sağlanmış olması nedeniyle oluşan suç, yararı sağlayan
kişi ve hem de kamu görevlisi açısından rüşvettir. (A) ile (N) arasında rüşvet
konusunda anlaşmaya varılmış olmakla her ikisi açısından da suç tamamlan­
mıştır (TCK m. 252/3). Gerçi burada (N) açısından icbar yoluyla irtikap suçu da
tartışılabilir. Gerçekten TCK m. 250/1 c.2’ye göre “kamu görevlisinin haksız
tutum ve davranışları karşısında, kişinin haklı bir işinin gereği gibi, hiç veya en
azından vaktinde görülmeyeceği endişesiyle, kendisini mecbur hissederek, ka­
mu görevlisine veya yönlendireceği kişiye menfaat temin etmiş olması halinde’
icbarın varlığı kabul edilir. Eğer pasaportunun çıkarılmayacağı endişesiyle
(A)’nın yarar sağlamaya kendisini mecbur hissettiği kabul edilirse, irtikap suçun
oluştuğu da düşünülebilir.

(A) nın minibüsün anahtarını icra memurunun elinden çekip alması görevi yap­
tırmamak için direnme suçunu (TCK m. 265) oluşturmaz. Bunun suçun oluşma­
sı için kamu görevlisine karşı cebir veya tehdide başvurulmalıdır. Anahtarı me­
murun elinden çekip almak cebir kapsamında ele alınamayacağına göre. (A)’nın
mevcut durumda cezalandırılmasına olanak yoktur.

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 1993-1994 ÖĞRETİM YILI 2. ARASINAVI

I- Devlet hastanesinde doktor olan (A), hasta olmadığı halde viziteye


çıkan işçi (C)’ye para karşılığı bir hafta istirahat verirken suçüstü yakalanıp
tutuklanır. (A)’nın eşi (İ), ailenin geçimini sağlamak için yeni açtığı işyerine
telefon bağlatamaz. (İ):den telefonu bağlatacağını söyleyerek bir milyon lira
isteyen TELEKOM’da müstahdem (M), (İ)Tnin yaptığı şikâyet üzerine nu­
marasını önceden aldığı paralarla suçüstü yakalanır. Bu arada (A)’nın tutuk­
luluk halı nedeniyle oturduğu konutun kirasını ödeyememesinden dolayı ev
0İ3y Çözümü 31

sahibince yapılan icra takibi çerçevesinde hacze giden icra memuru (B):
(A)’nın ev kapısını açan olmadığından kapının kilidini kırıp evdeki (A)’nın
eşyasını yedi emin olarak (Y)’ye teslim eder.

5.1. Olayda (A). (B), (3) ve (M)'nin fiillerinin hangi suçc oluşturacağını gerekçeli
olarak açıklayınız.

a) Şayet (C) gerçek’.en hasta olmadığı halde rapor almak istiyorsa, görevinin
gereklerine aykırı hareket etmesi için yarar sağlandığından, (A) açısından
rüşvet alma. (C) açısından da rüşvet verme suçu oluşur (TCK m. 252).
(C)’nin (A)’yı suçüstü yakalatmak amacıyla hareket etmesi halinde rüşvet
suçuna teşebbüs hükümleri uygulanır1.

b) (B)'nin işlediği suç, çilingir getirerek kapının asgari zararla açılması yerine
görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle bireysel mağduriyete
yol açmış olduğundan görevi kötüye kullanma suçudur (TCK m. 257/1).

c) (M), TCK m. 6/1-f anlamında kamu görevlisi sayılırsa, görevine girmeyen


bir iş söz konusu olduğu için yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlama suçu­
nu (TCK m. 255) işlemiş olur. (M), kamu görevlisi sayılmazsa oluşan suç
dolandırıcılıktır (TCK m. 157).

II- Belediye otobüsünde yanındaki koltukta uyuklayan emekli memur


(E)Tnin ceketinin ıç cebindeki cüzdanını ona hissettirmeden aşıran (H), ora­
da cuma namazı için camı avlusunda abdest alan (K) ve (L)’nin cüzdanlarını
da ceketlerin asılı durduğu direkten kendi ceketini indirme bahanesiyle cebi­
ne aktarırken yakalanır.

5.2. Olayda (H)'nin fillerinin hangi suçları oluşturabieceğini gerekçeli olarak


açıklayınız.

a) (H)'nin (E)'ye karşı işlediği suç. hırsızlık suçudur. Zira (E) ye ait cüzdan, rızası
dışında (H)'nin zilyetliğine geçmektedir. Suçun halkın yararlanmasına sunul­
muş ulaşım aracı cinde (TCK m. 142/1-c) ve malını koruyamayacak durumda
olmasından yararlanarak işlenmesi (TCK m. 142/2-a’ cezanın ağırlaştırılmasını
gerektiren nitelikli haldir. Buna karşılık, uyuklayan bir kimsenin üzerinden cüz­
danını alabilmek cin özel bir beceriye sahip olmak gerekmediğinden suçun
özel beceriyle işlenmesi (TCK m. 142/2-b) nitelikli hal olarak uygulanamaz.

Kamu görevlisinin, görevinin gereklerine aykırı olarak rüşvet suçunu meydana getirmeye elverişli, bu
suçla bağlantı ve yakınlık içindeki hareketleri yapması, ancak bu suretle yarar sağlama isteği fert tara­
fından kabul edilmeyerek geri çevrilmesi veya kamu görevlisinin rüşvet teklif veya önerisini kabul veya
bu yönde yarar sağlama niyetinde olmayan ferdin onu atlatmak veya suçun ve maddi kanıtlarının or­
taya çıkartılması amacıya kabul etmiş gibi görünmesi (görünüşte rza-d'ış rıza) halinde, taraflar ara­
sında özgür iradeleri ile yapılmış bir rüşvet anlaşmasından soz edilemeyeceği cihetle, rüşvet almaya
kalkışma soz konusu olacaktır Var. CGK. 26.01.2010. 5-150-1 (yayımlanmadı).
0İ3y Çözümü 33

verirler. (A), kriz anında kullanmak üzere, İran'dan daha önce satın aldığı
uyuşturucu maddeden kalan ıkı gram eroini yanma alır. Havaalanında mua­
yene sırasında., polis memuru (P)5 (A)’nın üzerinde eroini bulur ve bunun
çok ağır bir suç olduğunu söyler. (A), (P)’ye yanında bulunan sahte yüz euro
verir. Böylece kontrolden geçip uçağa biner. Ancak uçak kalkmadan önce
bir ihbar sonucu (A) nm ailesine ait akaryakıt limited şirketi sorumlu müdü­
rü olarak son petrol zammı nedeniyle beyana tabi tutulan depolarda bulunan
akaryakıt miktarım görevli memurlara eksik beyan ettiği iddiasıyla uçaktan
indirilip gözaltına alınır.

S.1. Olayda söz konusu edilen kişilere isnad olunabilecek suçlan (suçun unsur­
ları yönünden) gerekçeli olarak açıklayınız.

Olayda psikiyatrist (E) muayenehanesinde bir kamu görevi yerine getirmedi­


ği için kamu görevlisinin suçu bildirmemesi suçundan (TCK m. 279) söz edi­
lemez. Burada oluşan suç TCK m. 280’de düzenlenen sağlık mesleği men­
suplarının suçu bildrnnemesi suçudur. Ancak uygulamada hastaların bu
yöndeki başvuruları gizli tutulmakta ve hekimler bu tür olayları görmezlikten
gelmektedirler. Gerçi TCK m. 192/4’te uyuşturucu veya uyarıcı madde kulla­
nan kişi, hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın al­
mak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı
0İ3y Çözümü 35

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 1998-1999 ÖĞRETİM YILI ARASINAVI

I- (U) kasabasında muhtar olan (M) ile arkadaşlarının askeri yönetim tara­
fından belediye başkanlığına res’en atanan (N)’yi istemedikleri., bu amaçla
sıkıyönetim komutanlığına verdikleri dilekçede; belediye başkanınm dertlerini
dinelemediği, yaptıkları başvuruları hoş karşılamadığı, bir numaralı hırsızlarla
düşüp kalktığı, üçkağıtçılarla müşterek çalıştığı, ormanı korumayıp tahribine
seyirci kaldığı, kasabada ikilik yarattığı ve halkı birbirine düşürdüğü için gö­
revden alınmasını istemişlerdir. Bu iddialar üzerine (X) hakkında yapılan ha­
zırlık soruşturması sonucu takipsizlik kararı verilmiştir. Sanıkların (N)’nin
görevden alınmasını sağlamak isterken kullandıkları sözlerle ona hakaret et­
tikleri anlaşılmış olup, iftira suçunun oluştuğuna ilişkin yerel mahkeme di­
renme kararı yerinde görülmemiştir (Yar. CGK., 9.11.1987, 4-341 530).

5.1. Hakaret ve iftira suçlarını karşılaştırarak olayda iftira değil, hakaret suçunun
oluştuğuna ilişkin Yargıtay görüşünü değerlendiriniz.

II- T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğümde arşiv görevlisi olan me­
mur (M), bedeli öder.dıği için arşive kaldırılan reçeteler üzerindeki ilaç fiyat
kupürlerim sökerek gerçek bedelinin altında eczacı (E)’ye satar. (E), ise her
yazdığı reçete için kupürde yazan fiyatın % 20’si karşılığında devlet hasta­
nesi doktoru (D)’ye sökülen kupürlere uygun ilaçları yazdırır. (E), ilaç be­
dellerim Emekli Sandığımdan tahsil etmek isterken, görevlilerin durumdan
kuşkulanması üzerine gözaltına alınır.

5.2. Olayda işlenen suçu/suçları, yakın suç tipleriyle karılaştırarak açıklayınız.

5.3. Olayla ilgili soruşturmayı yürüten polis memuru (P), olayla hiç ilgisi bulunmayan
eczacı (B)yi karakola çağırarak, kendisinin de olayla ilgisini tespit ettiklerini, olayın
kapanmasını istiyorsa kendisine 10.000 dolar vermesi gerektiğini söyler. (B)'nin du­
rumu C.Savcılığı’na bildirmesi üzenne. önceden tertibat alan güvenlik güçleri tarafın­
dan numaraları alınmış dolarlar (P)’nin çekmecesinde ele geçirilir. Bu durumda
kim/kimler tarafından hangi suç/suçlar işlenmiş olur? Gerekçeli olarak açıklayınız.

III- Kelaynak Kuşlarını Koruma Derneği5nin başkanlığını yapan


(A)’nm muhalifi (B). bir sonraki seçimlerde başkanlığa aday olmaması için
(A)’nm gözünü biraz korkutmasını koruması (C)’ye söyler. (C), bir gece
(A)’nm oturduğu apartmanın 3. Katındaki dairesine gelir. O sırada evde
olmayan (A)’nın eşi (E), “kim o?55 diye sorarsa da, (C) karşılık vermez ve
kapıya doğru gelişigüzel 4 el ateş ederek olay yerinden kaçar.

5.4. Olayda işlenen suçu/suçları, bu suçların birbiri le ilişkisini de belirterek


açıklayınız.
36 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2001-2002 ÖĞRETİM YILI MAZERET SINAVI

I-
L'yuşturucu mzdde bağımlısı (A), tedavi görmek için gittiği (X) Dev­
let Hastanesi Psikiyatri Kliniğinde doktor (D)’ye muayene olur.

5.1. Kendisi ile röportaj yapan gazeteci (G)'ye. uyuşturucu madde bağımlısı
olan (A)'ya uyguladığı tedaviden elde edilen başarı hakkında ayrıntılı bilgi veren
doktor (D) nin yaptığı bu röportaj sebebiyle herhangi bir cezai sorumluluğu söz
konusu olur mu?

5.2. (D)’nin, (A)’nın durumunu adli makamlara bildirme yükümlülüğü var mıdır?
Bildirmezse, bunun sonucu ne olur?

5.3. (D), (A):nın muayene sırasında kendisine sövmesine sinirlenip onu to-
katlasaydı hangi suçu işlemiş olurdu? Nitelikli halleri de dikkate alarak açık­
layınız.

YDÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2002-2003 ÖĞRETİM YILI ARASINAVI

5.1. Bahçe sulama saatleri konusunda (A) ile tartışan (B)'nin, kürekle kafasına
vurduğu (A)’nın, kafatasında meydana gelen 20 cm2’lik kemik defekti (eksikliği)
nedeniyle hangi suçu işlemiş sayılacağını, nitelikli halleri de göz önünde bulun­
durarak gerekçeli olarak açıklayınız.

5.2. Oğlundan aldığı para ile çarşıya gitmekte olan (A)'nın önüne çıkan (B)
“Ali İhsan'in babası mısın? Oğluna 30 lira borcum var” dedikten sonra bir
adet 50 binlik verip üstünü ister. (A):nın “kimin verdiğini söyleyeyim?" diye
sorması üzerine, cebinden çıkardığı bir kağıda adını yazma girişiminde bu­
lunduğu ve bu kağıdın altına koymak için mağdurdar cüzdanını ister. Yanın­
da kalemi olmadığı için adını yazmadan 'Bana kumaşçı Osman derler" deyip
uzaklaşır. Bilahare cüzdanını kontrol eden (A) 200 lirasının cüzdanından
alındığını fark eder. Olayda. (B)'nin hangi suçu işlediğini, nitelikli halleri de
göstererek tartışınız.

5.3. Köyde parası kaybolan (A), köy kahvesine gelerek (B)'ye hitaben (Hoca
benim paramı senin karının çaldığım söyledi) demesi halinde, (B)’ye karşı hangi
suçu işlemiş sayılır, gerekçeli olarak açıklayınız.

5.4. Çift cinsiyetli olarak erken doğan bebeğin, ömür soyu çift cinsiyetli olarak
yaşamak zorunda kalacak olmasının, hem aile, hem de bebek için utanç verici
olacağı düşüncesiyle, bu durumunu öğrenen annesi tarafından, bebeğin kafası­
nın ön kısmındaki bıngıldak kemiğine broş iğnesi baıırılmasından dolayı, do­
ğumdan kısa bir süre sonra bebeğin ölmesi halinde, annenin işlediği suçun nite­
liğini ve cezai sorumluluğunu belirtiniz.
0İ3y Çözümü 37

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2002-2003 ÖĞRETİM YIL11. ARASINAVI

I- Bir aile yanında kalmakta olan hizmetçi (H). daha sonra paraya çe­
virmek için evin büyük oğlu olan (E)’ye vermek düşüncesiyle ev sahipleri­
nin yatak odasındaki altın gerdanlığı alarak kendi odasındaki yatağının altına
gizler. Daha sonra pişmanlık duyarak gerdanlığı aldığı yere tekrar bırakır.

5.1. Olayda hırsızlık suçunun tamamlanıp tamamlanmadığını ve buna göre de


gerdanlığın tekrar yerine bırakılmasının ne tür bir sonuç doğuracağını gerekçeli
olarak belirtiniz.

Hırsızlık suçunun maddi unsurunu “sahibinin rızası olmaksızın alma" eylemi


oluşturur. Eğer olayda olduğu gibi, fail malı daha sonraki bir aşamada götürmek
için gizlemek suretiyle sahibinin egemenlik alanında tutmakta ise. malın sahibi­
nin müdahale olanağını fiilen ortadan kaldırıp kaldırmadığına ve failin mal üze­
rindeki zilyetliği nihai olarak güvence altına alıp almadığına bakmak suretiyle bir
sonuca ulaşılmalıdır. Kolayca saklanabilen ve göze çarpmayan mallarda, mal,
sahibinin egemenlik a anında tutuluyor olsa bile, mağdurun herhangi bir engelle
karşılaşmadan zilyetliği yeniden elde etmesi söz konusu değilse, mal üzerindeki
egemenlik yetkisi ortadan kalkmış olacağı için, suç da tamamlanmış olur. Dola­
yısıyla olayda hırsızlık suçu tamamlanmıştır.

(H):nin gerdanlığı yerne bırakması, etkin pişmanlığı düzenleyen TCK m. 168


uyarınca cezanın indirilmesini gerektirir.

5.2. (E)'nin ceza sorumluluğunu değişik olasılıklara göre değerlendiriniz.

Eğer (E)'nin hırsızlık suçuna herhangi bir şekilde iştiraki söz konusu ise, bu
durum (E) açısından kişisel bir cezasızlık nedeni oluşturur (TCK m. 167/1).
Olayda (E) evin oğludur ve bu nedenle üst soya karşı işlenmesine iştirak ettiği
suçtan dolayı cezalandırılmaz. Ancak işlenen suçtan, akrabalık ilişkisi olan kişi­
ler dışında akrabalık ilişkisi olmayan başka kişiler de zarar görmüşse bu durum­
da cezasızlık nedeni uygulanamaz.

Eğer (E)'nin hırsızlık suçuna bir iştiraki söz konusu değil, ancak gerdanlığı hır­
sızlık suçundan elde edildiğini bilerek kabul etmiş ise. bu takdirde suç eşyasını
kabul etme ve saklama suçunu (TCK m. 165) işlemiş olur. Bu suçun oluşması
için failin, önceki suça iştirak etmemiş olması gerekmektedir. Bu nedenle eğer
(E) ile (H) arasında malın alınmasından önce iştirak iradesi mevcut ise. (E)'nin
(H):nin işlediği hırsızlık suçuna yardımdan dolayı cezalandırılması gerekir.

Buna karşılık (E), gerdanlığı kabul ettikten sonra bunun hırsızlık suçunun işlen­
mesi suretiyle elde edildiğini öğrenmiş ise. suçu kovuşturmaya yetkili makamla­
ra vakit geçirmeksizin bu durumu bildirmesi gerekir. Aksi takdirde bilgi vermeme
suçunu (TCK m. 166) işlemiş olur.

Her iki durumda da. (E) bakımından TCK m. 167/1'de öngörülen cezasızlık ne­
deni söz konusudur.
38 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

II- Paraya ihtiyacı olan (A), caddede yaya olarak yürümekte olan (B)’ye
arkadan yaklaşır ve sağ eliyle kulpundan tuttuğu çantayı hızla çekerek aldık­
tan sonra hızla koşarak uzaklaşır.

5.3. Sizce (A):nın fiili hangi suçu oluşturur? Gerekçeli o arak tartışınız?

Olayda hırsızlık suçu ile yağma suçunun karşılaştırılması gerekir. Yağma


suçu hırsızlık suçunun tüm unsurlarını içermekte, ancak bu suçtan farklı
olarak fail tarafından malın alınması için cebir, şiddet veya tehdide başvu­
rulmaktadır. Kural olarak yağma suçundaki cebir, şiddet veya tehdidin kişiye
yöneltilmesi gerekir. Eşya üzerindeki cebir, şiddet veya tehdit yağma suçunu
oluşturmaz. Ancak burada bir ayrım yapmamız gerekir. Eğer doğrudan eşya
üzerinde kullanılan cebir, şiddet veya tehdit dolaylı olarak kişi üzerinde de
etki yapmışsa bu durumda yağma suçunun cebir, şiddet veya tehdit unsuru­
nun gerçekleştiğini söyleyebiliriz. Olayda. (A) çantayı normal bir şekilde kul­
pundan tutmakta olan (B) nin elinden hızla alarak uzaklaşmıştır. Bu durumda
cebir yoktur. Var olduğu düşünülse bile bu eşyaya yöneliktir. Kişi üzerinde
doğrudan ya da dolaylı bir etki yapmamıştır. Ancak mağdur çantayı normalin
ötesinde, bir muhafaza güdüsüyle tutmuş olsaydı ve fail çantayı alırken
mağduru da çekiştirmiş olsaydı bu durumda kişiye dclaylı olarak yönelmiş bir
cebirden söz edebilirdik. Dolayısıyla olayda (B) tarafından işlenen suç yağ­
ma değil, hırsızlıktır.

Hırsızlık suçunun elde veya üstte bulunan bir eşyayı çekip almak suretiyle iş­
lenmesi cezanın ağırlaştırılmasını gerektiren nitelikli haldir (TCK m. 142/2-b).

III- Seçimlere 3 hafta kala milletvekili adayı (A)s rakibi olan bir başka
partinin milletvekili adayı (B)’nın telefonla katıldığı ve canlı olarak yayınla­
nan bir televizyon programında, (B)’nin 3 milyar TL karşılığında araç ihale­
sini partisine yakın bir ış adamı (î)’ye kazandırdığını ve elinde de bu konuy­
la ilgili belgeler olduğunu söyler. Buna karşılık (B) de, (A)’yı, iktidarda
oldukları dönemde KIT’leri “arpahl? olarak kullanmakla suçlar. Bu konuş­
mayı suç duyurusu olarak kabul eden C. Savcılığı (3) ve (İ) hakkında ceza
soruşturması başlatır. Bu arada (B) ve (İ), kendilerine iftira edildiği gerekçe­
siyle (A) hakkında suç duyurusunda bulunur.

5.4. Olayda (A) tarafından, (B) ve (İ)’ye; (B) tarafındar da (A)'ya karşı işlenmiş
herhangi bir suç var mıdır? Nitelikli haller ile cezasızlık nedenlerini de göz
önünde bulundurarak gerekçeli olarak açıklayınız.

(A), (B) ve (İ) hakkında olgu isnadı suretiyle hakaret suçu (TCK m. 125) işlemiş­
tir. (A):nın söylediği sözler genel olarak belirli bir olayı yükleme niteliğindedir.
Çünkü yer. kişi, zaman vb. gibi belirleyici özellikler bulunmaktadır ve bu isnadın
kural olarak ispatı da olanak dahilindedir.
0İ3y Çözümü 39

Yapılan hakaret (B)’nn yüzüne karşı telefonda yapıldığı için bu durumu yüze
karşı işlenmiş olarak kabul etmemiz gerekir (TCK m. 125/2). Aynı şekilde bu
hakaret canlı yayında yapıldığı için alenen işlenmesi nedeniyle cezanın ağırlaş­
tırılması gerekir (TCK m. 125/4). Bu madde anlamında aleniyet', belirsiz sayıdaki
kişilerin hakareti oluşturan sözleri duymalarına olanak sağlayan her çeşit araçla
suçun işlenmesi demektir. Canlı yayında bu sözlerin söylenmesi aleniyetin ger­
çekleşmesini sağlamıştır.

(A) nın (İ) bakımındar işlediği suça gelince: söz konusu isnad nedeniyle (İ):ye
de hakaret edilmiştir. Uygulamada ve öğretide dolaylı hakaret olarak anılan bu
durumda, belirli bir kişiye yönelen hakaret, başka bir kişiyi de tahkir edici nitelik­
te olmaktadır. Dolaylı hakarete uğrayan kişi de doğrudan hakarete uğrayan kişi
gibi şikâyet hakkına sahiptir. (A) tarafından (İ)’ye yapılmış olan hakaret, ihtilatlı
bir hakarettir. Burada da aleniyet cezanın ağırlaştırılmasını gerektirir.

(B) ise (A)'ya karşı sövmek suretiyle hakaret suçunu (TCK m. 125) işlemiştir.
Çünkü söylediği sözler KIT'lerin arpalık olarak kullanılması” olumsuz bir değer
yargısını ifade etmektedir. Bu sözler (A)'nın yüzüne karşı telefonda söylendiği
için suç yüze karşı işlenmiş sayılacaktır. Aynı şekilde bu sövme canlı yayında
yapıldığı için aleniyet cezanın ağırlaştırılmasını gerektirr.

Ancak olayda TCK m. 129/3 kapsamında karşılıklı hakaret durumu vardır. Bu


nedenle olayın mahiyetine göre, taraflardan her ikisi veya biri hakkında verile­
cek ceza indirilebileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir.

Acaba olayda (A)'nın yapmış olduğu tek bir isnadla birden fazla kişiye hakaret
suçunu işlemiş olmasnın suçların içtimai bakımından önemi var mıdır? (A) tek
bir isnadla hem (B)’ye hem de (İ) ye hakaret etmiştir. Eu durumda (A) da tek bir
fiille suçu birden fazla kişiye karşı işlemiş olduğu için TCK m. 43/2 uyarınca
zincirleme suç kuralları uygulanır.

S.5. (B) ve (İ)’nin suç duyurusu üzerine çağrıldığı C. Savcılığı nda verdiği ifade­
de. (A), iddialarını ispat etmeye hazır olduğunu ileri sürmüştür. Sizce C. Savcılı-
ğı’nca böyle bir durumda nasıl bir karar verilmelidir? Tartışınız?

İsnadın ispat edilmesi hakaret suçunun sövmek suretiyle işlenmesi durumunda


mümkün değildir. Çünkü ortada belirli özelliklere sahip herhangi bir isnat yoktur.
Suçun olgu isnadı suretiyle işlenmesi durumunda ise kural olarak ispat iddiası din­
lenilmez. Ancak TCK m. 127 de belirtilen durumlardan birisi söz konusu ise ispat
hakkı kabul olunabilir. 3una göre isnad edilen fiil suç oluşturuyor ise. bu fiilin ispat
edilmiş olması hâlinde kişiye ceza verilmez. Bu suç nedeniyle hakaret edilen hak­
kında kesinleşmiş bir mahkûmiyet kararı verilmesi halinde, isnat ispatlanmış sayılır.
Bunun dışındaki durumlarda ise isnadın ispat isteminin kabulü, ancak isnat olunan
fiilin doğru olup olmadığının anlaşılmasında kamu yaran bulunmasına veya şikâ­
yetçinin ispata razı olmasına bağlıdır. Olayda (A)’nın rakbi (B) ve İşadamı (İ) hak­
kında yaptığı isnadlar suç oluşturmaktadır. Eğer başlatılan ceza soruşturması so­
nucu isnad edilen fiil nedeniyle (B) ve (İ) mahkum edilirse isnad ispat edilmiş sayılır.
40 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

IV- (A), otomobiliyle benzin istasyonuna yanaşarak depoya benzin dol­


durttuktan sonra ödeme yapmadan kaçar.

S.6. (A)'nın fiili herhangi bir suç oluşturur mu? Değişik olasılıklara göre yanıtla­
yınız.

Bu durumda TCK m. 163 de düzenlenen karşılıksız yararlanma suçu oluşmaz.


TCK m. 141 !de düzerlenmiş olan hırsızlık suçu da oluşmaz; çünkü olayda söz
konusu olan taşınır mal (benzin) rıza hilafına alınmam ştır. Ayrıca dolandırıcılık
suçu da oluşmaz. Çürkü bu suçun maddi unsurunu oluşturan hileli davranışlarla
karşı tarafın aldatılması da söz konusu değildir. Dolayısıyla olayda (A)nın fiili
herhangi bir suç oluşturmaz yalnızca özel hukuk ilişkisi söz konusudur.

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2003-2004 ÖĞRETİM YIL11. ARASINAVI

5.1. Geceleyin evinde sancılar içinde kıvranan ve çağrılan bir ambulansla Dev­
let hastanesine kaldırılan ve SSK sağlık güvencesine sahip olan emekli işçi
(A) ’nın yapılan muayenesi sonucu derhal ameliyata alınması gerektiği ortaya
çıkar. Ameliyatı yapacak olan hastane operatör doktorlarından (C), (A):nın eşi
(B) ’ye 2 milyar lira “bıçak parası” istediğini, vermezlerse ameliyatı yapmayaca­
ğını belirtir. Çok zor durumda kalan ve kocası (A)’nın öleceğinden endişe eden
(B) kolundaki üç çift bileziği (C)’ye verir ve başka verecek bir şeyi olmadığını
söyleyerek (C)’yi ameliyata girme konusunda ikna eder

Olayda operatör doktor (C) bakımından hangi suç oluşmuştur? Gerekçesini de


yazınız.

5.2. Sanığın elindeki oyuncak tabancayı doğrultup kavgayı ayırmaya gelen


mağdur (A)’ya hitaben “karışma yoksa seni vururum" şeklindeki sözleri hangi
suçu oluşturur?

5.3. Gezici satıcılık yapan sanığın, arabasını yasaklı bölgeden kaldırmasını


isteyen belediye kolluk memurunun sözlerine uyup arabasını kaldırırken, “ben
adamın elbisesini soydurmasını bilirim, görevinin biteceği saati söyle, istediğin
yerde buluşalım, o zaman sana gösteririm" şeklindeki sözleri hangi suçu oluştu­
rur?

5.4. Kendisinden boşanmak isteyen karısına, dava açmaktan vazgeçip müşte­


rek evde oturmaya de/am etmediği takdirde baldızını kaçıracağını söylemesi ve
bu sözlerden korkan eşinin evden çıkamaması halinde nangi suç oluşur?

5.5. Posta dağıtıcısırın kapıya bıraktığı mektuplar arasında bulunan ve yan


dairede oturan komşusu dul bayan (B)’ye sevgilisi (S) den gelen mektubu ele
geçiren (E), zarfı açmadan yoğun ışığa tutarak mektubu okur ve (B)’nin (S)'den
hamile olduğunu öğrenir. Daha sonra mektubu (B)nir posta kutusuna bırakır.
(E) hangi suçu işlemiş olur?
0İ3y Çözümü 41

5.6. (A)'ya ait olan ve kışın oturulmayan yayla evinin bahçesine girerek arka­
daşlarıyla piknik yapan ve aynı zamanda polis memuru olan (P)’nin fiili hangi
suçu oluşturur?

5.7. Kamu görevlisine görevi nedeniyle işinde kullanmak üzere verilen kağıt,
silgi gibi şeylerin eve götürülmesi suç oluşturur mu?

5.8. Mahalle kahvesinde bir masada 5 arkadaşıyla birlikte canı sıkkın bir şekilde
oturan (A), canının neden sıkıldığını soran arkadaşlarına, “şerefsiz tapu memu­
ru (M), tapu işlemimi yapmak için benden rüşvet istedi' der. (A) kahveden ayrıl­
dıktan sonra aynı mahallede oturan (M) kahveye gelir ve kendisi hakkında ko­
nuşulanları öğrenir. Olayda hangi suç oluşmuştur?

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2003-2004 ÖĞRETİM YILI ARASINAVI

I- (A) ve (B), Emekli Sandığı arşivinde görevli iki memurdurlar. Bunlar.,


ödenmiş ilaç faturalarındaki fiyat kupürlerim sökerek, eczacı (C) ve (D)’ye
satarlar. Eczacı (C) ve (D) de Ankara Devlet Hastanesinde Görevli tabip
(E)’ye belli bir yüzde karşılığında bu kupürlere uygun reçete yazdırırlar ve
bu reçetelere istinaden sahte fatura düzenlerler. (C) ve (D): düzenledikleri bu
sahte faturaları., karşılıklarını Emekli Sandığından tahsil etmek üzere ibraz
ettiklerinde daha parayı tahsil edemeden olay meydana çıkar.

5.1. Olayda işlenen suçu/suçları nitelikli hallerini de belirterek açıklayınız.

II- Karısının kendisini aldattığını düşünen (A), bir gün işyerinden erken
çıkar ve memleketincen kendisini ziyarete gelen yeğeni (Y) ile birlikte evine
gider. Evde, Karısı (K)’yı, sevgilisi (S) ile yatakta bulan (A) çılgına döner ve
tabancasındaki bütün mermileri (K)’nın üzerine boşaltarak onu öldürür. Da­
ha sonra (A) ve (Y), (S)’yi feci şekilde döverler. Apartman sakinlerinin gü­
rültüleri duyması üzerine (A) ve (Y) kaçarlar. Dayağın etkisiyle, babası
(S)’nın yüzünün tanınmaz hale geldiğim öğrenen (O) ile arkadaşları (Y) ve
(Z) karanlık bir sokakta yakaladıkları (A)’yı demir çubuklarla döverlerken
olay yerinden geçmekte olan polis devriye sinin müdahalesi üzerine yakala­
nırlar. Hemofili hastası (A) hastaneye kaldırılırken yolda ölür. Ancak ölüme
neden olan darbenin hangi sanık tarafından yapıldığı belirlenemez.

5.2. Olayda işlenen suçu/suçları nitelikli hallerini de belirterek açıklayınız.

III- Kayınvalidesinin evinde, İS yaşındaki baldızı (B) ile rızaya dayalı


olarak cinsel ilişkide bulunan (A), eşi (C) nın eve annesine yemek getirmesi
üzerine yakalanırlar. (C), derhal savcılığa giderek kocası (A) hakkında ırza
42 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

geçme ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarının işlendiğini belirterek suç


duyurusunda bulunur.

S.3. (C)'nin iddiaları yerinde midir? Tartışınız.

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2003-2004 ÖĞRETİM YILI 2. ARASINAVI

5.1. Bir Devlet dairesinde tahsildar olan (T), tahsil ettiği paraları daireye
getirirken, birden aklına bir kurnazlık gelir. Derhal karakola gider ve iki kişi­
nin kendisini silahla tehdit ederek tahsil ettiği paralar alıp kaçtıklarını söyler.
Bunun üzerine araştrma yapan polis gözaltına aldığı (B)yi, (T)’ye göster­
miştir. (T) bu kişinin kendisini soyan şahıslardan brisi olduğunu belirterek
(B):yi teşhis etmiştir. Bunun üzerine, ertesi gün hakim önüne çıkartılan
(B)’nin sulh hakimi tarafından. tutuklanmasına karar verilmiştir. Olayda hangi
suçlar oluşmuştur?

5.2. Mahalle bekçisi olan (B), geceleyin görev yaptığ sırada kendisinden bo­
şanmak isteyen ve annesi (A)'nın yanında barınan karısı (K)nın kaldığı ve
(A)’ya ait eve zorla girer ve (A)'ye hitaben; 'eğer katımı bana dönmeye ikna
etmezsen ölümlerden ölüm beğen” der. Olayda hangi suçlar oluşmuştur?

5.3. Polis memuru (F) izinli olduğu bir akşam arkadaşı ile gece geç saatlere
kadar içki içmiştir. Daha sonra evine dönerken, görevinden dolayı kendisine
verilmiş olan tabancasıyla havaya rast gele ve gelişi güzel ateş etmiş, bir kişinin
ölümüne sebebiyet vermiştir. (P)'ye adam öldürme suçundan dolayı verilecek
cezanın ağırlaştırılması mümkün müdür?

İKÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2004-2005 ÖĞRETİM YILI ARASINAVI

5.1. Aşağıdaki yerlerden hangisine girmek, o yeri kullanma konusunda geçerli


bir rıza gösterme durumunda olmayan kişiler açısından konut dokunulmazlığı
suçunun maddi konusunu oluşturur?
A. Cezaevlerindekı koğuşlar,
B. Asker kışlalarındaki yatakhaneler,
C. Hastaneler.
D. Kapıları kapandıktan sonra gece vakti genelevler

5.2. Evine bırakmak bahanesiyle otomobiline hile ile bindirdiği ve aşık oldu­
ğu sınıf arkadaşı bayan (B) ile cinsel ilişkiye girmek amacıyla yol üzerinde
evinin köşesinde (B)’yi indirmeyerek karşı çıkmasına rağmen bağ evine gö­
türüp. “Sana olan aşkımla neden alay ediyorsun? Belimle evlenmezsen seni
buraya hapsedeceğim" diyen üniversite öğrencisi (A)’nın işlediği suçu açık­
layınız.
0İ3y Çözümü 43

İKÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2004-2005 ÖĞRETİM YILI MAZERET SINAVI

5.1. Köy muhtarının muhtarlık yaptığı köyde bulunan tarlasının bitişiğindeki


köylülerin koyunlarını otlattıkları köy merasından bir kısmını sürerek tarlasına
dahil etmek suretiyle köy merasına tecavüz etmesi halinde hangi suç oluşur?
Niçin?

Köy tüzel kişiliğine ait olduğunu veya öteden beri köylünün ortak yararlanması­
na terk edilmiş buluncuğunu bilerek mera, harman yeri, yol ve sulak gibi taşın­
maz malları kısmen veya tamamen zapt eden, bunlar üzerinde tasarrufta bulu­
nan veya sürüp eken kimse hakkı olmayan yere tecavüz suçunu (TCK m.
154/2) işlemiş olur. Key muhtarı TCK m. 6/1-f anlamında kamu görevlisi olmakla
birlikte bu suçun görev gereği olarak elinde bulundurduğu araç ve gereçleri bir
suçun işlenmesi sırasında kullanması söz konusu olmadığı için TCK m. 266
olayda uygulanmaz.

5.2. (A)'nın. kendisinden boşanmak isteyen karısı (K)ya. dava açmaktan vaz­
geçip müşterek evde oturmaya devam etmediği takdirde baldızını kaçıracağını
söylemesi ve bu sözlerden korkan eşinin evden çıkamaması halinde hangi suç
oluşur? Niçin?

Olayda (A) tarafından (K)nın kişi özgürlüğünün sınırlandırılmasına yönelik bir


eylem söz konusudur. Bu eylem (K)’yı korkutmak suretiyle gerçekleşmiştir. (K)’yı
korkutmaya yönelik eyiem tek başına düşünüldüğünde bir tehdit suçu olarak kar­
şımıza çıksa da tehdit suçu kişiyi özgürlüğünden yoksun bırakma suçunun nitelikli
hali olduğundan (TCK. m. 109/2) bileşik suç kuralları gereğince yalnızca kişiyi
özgürlüğünden yoksun bırakma suçundan dolayı (A) cezalandırılır.

5.3. Belediyede sözleşmeli personel olarak çalışan (A)'yı işten çıkarma kararı­
nın mahkemece iptaline rağmen, tekrar göreve başlatmayan belediye başkanı
(B)'nin eylemi hangi suçu oluşturur? Niçin?

TCK m. 6/1-f anlamında kamu görevlisi sayılan belediye başkanı (B) nin görevi­
nin gereklerine aykırı hareket etmesi suretiyle kişisel bir mağduriyete yol açmış
olması nedeniyle görevi kötüye kullanma suçu (TCK m. 257/1) oluşur.

İKÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2006-2007 ÖĞRETİM YILI MAZERET SINAVI

I- Sanıklar (A) ve (B) hiçbir şekilde kendilerine karşı koymayan (C)?nın


başına yumrukla vurmuşlar, başını duvara çarpmışlar, bu darbeler sonucu
maktul yere düştüğü halde sanıklardan (A), bununla da yetinmeyip yine aynı
bölgeye tekme ile vurmuş, (C)’nin hareketsiz kalması üzerine “onun işi bit­
ti" diyerek eylemine son vermiştir. Daha sonra oradan geçen bir araç tara­
fından durumun polise bildirilmesi üzerine kaldırıldığı hastanede üç ay teda­
vi gören (C) geçirdiği kalp krizi nedeniyle ölmüştür.
44 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

5.1. Olayda (A) ve (B):nin cezai sorumluluklarını, suça tesir eden nedenleri de
dikkate alarak açıklayınız.

5.2. Olayda şayet (A) ve (B)'nin (C) ile kavga ettiklerini, başına yumrukla vurma­
ları sonucu (C)’nin başını duvara çarpması üzerine paniğe kapılarak kaçmala­
rından dolayı (C)!ye tıbbi yardım sağlanamadığı için kan kaybından öldüğünü
varsayarsak (A) ve (B)’nin cezai sorumluluğu ne olurdu? Açıklayınız.

5.3. Belediye Encümenince alınan kaçak ev inşaatının yıkım kararını gerçekleş­


tirmek isteyen Belediye görevlilerine taş ve sopalarla saldıran kaçak ev inşaatın
sahibi (S) ve oğlu (O)’nun eylemi hangi suçu oluşturur? Gerekçeli olarak açıkla­
yınız.

5.4. İl Özel İdaresi veznesinde veznedar (V) nin muhasebe hatası nedeniyle bir
iş sahibine fazla para ödemesinden dolayı kasada üç bin YTL açık tespit edildi­
ğinden (V) hakkında zimmet suçundan mahkûmiyet kararı verilirse, bu hükmün
doğru olup olmadığını, sizce mahkemece ne kararı verilmesi gerektiğini gerek­
çeli olarak açıklayınız.

İKÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2006-2007 ÖĞRETİM YIL11. ARASINAVI

I - Vücudunu sıkan bir görünüme sahip kot pantolonlu bayan (B),


(A)’nın cinsel saldırısına uğradığını, (A) ise karşılıklı rızanın bulunduğunu
iddia etmiştir.

S.1. Bayan (B)’ye karşı (A) nın işlediği iddia olunan eylemle ilgili olarak;

a) Hangi durumda genel cinsel saldırı suçuna ilişkin (TCK 102/1) bir eylem
söz konusu olur?

b) Hangi durumda özel nitelikli cinsel saldırı suçuna ilişkin (TCK 102/2) bir
eylem söz konusu olur?

c) Bayan (B) 16 yaş nda ise, hangi suça ilişkin bir eylem söz konusu olur?

a) TCK m. 102/1 'de cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığının


ihlal edilmesi düzenlenmiştir.

Mağdurun cinsel özgürlüğü kısıtlanmış ve cinsel hisleri tahrik edici nitelikte


fiziksel müdahalede bulunulmuşsa cinsel saldırı suçu gerçekleşmiş demektir.

TCK m. 102/1’de cinsel saldırı suçunun temel biçimi düzenlenmiştir. Ancak


burada “cinsel davranışsan neyin anlaşılması gerektiği belirtilmemektedir.
Buna karşılık gerekçede, suçun maddi unsuru, ‘kişinin vücudu üzerinde
gerçekleştirilen cinsel arzuları tatmin amacına yönelik ve cinsel ilişkiye
varmayan cinsel davranışlar” olarak belirtilmiştir. Bununla birlikte cinsel sal-
0İ3y Çözümü 45

diri suçunun oluşması için cinsel davranış tek başına yeterli olmayıp, aynı
zamanda vücut cokunulmazlığının ihlal edilmiş o ması da gerekir. Bunun
için de failin mağdurla bedensel teması şarttır; ancak bu temasın çıplak ol­
ması veya cinsel organlarla ilgili bulunması aranmaz. Davranışı nitelendir­
me bakımından yalnızca saldırının yöneltildiği aratomik bölgeye veyahut
kurulan bedensel temasın şiddet düzeyine bakılmamalı; olay bir bütün ola­
rak değerlendirilmek suretiyle, cinsel hisleri tahrik edici olarak nitelendirile-
bilen her fiziksel müdahale bu kapsamda görülmelidir. Bu bağlamda örne­
ğin cinsel amaçlı da olsa yanaktan bir kesme almak cinsel saldırı sayılmaz
ve olsa olsa cinsel taciz suçu (TCK m. 105) çerçevesinde cezalandırılabilir.
Çünkü burada mağdurun cinsel özgürlüğü kısıtlanmış değildir.

b) TCK m. 102/2’de, fiilin vücuda organ veya sair bir sisim sokulması suretiyle
işlenmesi durumında cinsel saldırı suçunun nitelikli hali gerçekleşmiş ola­
caktır.

Suçun bu nitelikli halinin gerçekleşmesi bakımıncan organ veya başkaca


bir cismin “vücuda' sokulması gerektiği belirtilmiş ise de: bunun vücudun
hangi bölgesi olduğu kanunda açıkça belirtilmemiş, buna karşılık gerekçe­
de bu deyim, vajinal, anal veya oral yoldan vücuda organ veya başkaca bir
cisim sokulmasıyla sınırlandırılmıştır.

Bu madde anlamında “organ" deyimi, yalnızca erkeklik organını değil, sayı­


lan vücut boşluklarına girebilecek, söz gelimi parmak gibi başka organları
içermektedir. “Cisim" deyimi, sayılan vücut boşluklarına girebilecek her türlü
katı maddeyi içermektedir.

c) Bayan (B) 16 yaşında. 15 yaşını bitirmiş ve rızası olan çocukla cinsel ilişki­
de bulunma söz konusu olduğu için, TCK m. 104'de düzenlenmiş olan “reşit
olmayanla cinsel ilişki'’ suçu oluşur. Rızası yoksa m.103/2’de düzenlenmiş
olan cinsel istismar suçu gerçekleşmiş olacaktır.

S.2. Bu olayda. Bayan (B) nin iddiasını ve (A)’nın savunmasını tartışarak, sizce
yukarıdaki 1.sorunun (a) ve (b) şıklarındaki herhangi br suçun oluşup oluşama­
yacağını gerekçeli olarak açıklayınız.

Olayda (B) cinsel saldırıya uğradığını, (A) ise karşılıklı rızanın bulunduğunu ileri
sürmektedir.

Cinsel saldırının gerçekleştiği (A):nın savunmalarından anlaşılmaktadır. Ancak


burada cinsel saldırının TCK m. 102/1 kapsamında mı, TCK m. 102/2 kapsa­
mında mı gerçekleştiği belli değildir. Öncelikle bunun açıklığa kavuşturulması
gerekmektedir. Şayet TCK m. 102/1 deki suç iddia ediliyorsa, karşılıklı rızanın
bulunması durumunda suçun hukuka aykırılık unsuru gerçekleşmiş olmayaca­
ğından, C. Savcısının kovuşturmaya yer olmadığı kararı vermesi gerekir. Olayın
oluş şekli ve toplanan delillere göre mağdurun rızasının olmadığı yönünde ye­
terli delil var ise kamu davası açması gerekir (CMK m. 170).
46 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

Nitelikli cinsel saldırı suçuna gelince (102/2); bu suç yalnızca eşe karşı işlenmiş
olması halinde şikâyete bağlı olacağından, somut olayda da aralarında böyle bir
evlilik ilişkisi yoksa (A)nın karşılıklı rıza olduğunu söylemesi suçu işlediğine
kanıt oluşturur. Onun açısından şikâyete bağlı suç olmadığından bu suç oluş­
muş olur.

II- (A), (B) ve (C): oturdukları şehirde yaptıkları yayınlarla putperestlik


propagandası yaptıklarını düşündükleri üç kişiyi öldürmüşlerdir.

S.3. Bu olayın soykırım, insanlığa karşı suç ve öldürme suçu yönünden karşı­
laştırmasını yaparak her üç suçun ayırt edici özelliklerini de belirterek hangi
suçu oluşturacağını gerekçeli olarak açıklayınız.

Olayda nitelikli kasten öldürme söz konusudur. Her bir kişi için ayrı ayrı suç
işlenmiş sayılır, toplanarak ceza verilir.

Soykırım suçu (TCK m. 76) için aranan koşullar şunlardır:

a. Mağdur ya da mağdurların belirli bir ulusal, etnik. ırki veya dinsel bir gruba
mensup olması,

b. Failin bu ulusal, etnik. ırki, dinsel gruba kısmen ya da tamamen yok etme
saikiyle hareket etmesi,

c. Fiilin sistematik olması, TCKnın deyişiyle “bir planın icrası suretiyle” işlen­
mesi gerekir.

İnsanlığa karşı suç (TCK m. 77) bakımından ise; yine soykırım suçuna
benzer koşullar aranmaktadır. Aralarındaki fark ise. insanlığa karşı suçta
"toplumun bir kesmine karşı" denmektedir. Soykırımda ise. belirli bir ulusal,
etnik. ırki veya dinsel grubun kısmen ya da tamamen yok edilmesi amacın­
dan söz edilmektedir.

Olayda böyle bir amaç söz konusu olmadığı için kasten öldürme suçu mey­
dana gelmiştir.

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2005-2006 ÖĞRETİM YILI 2. ARASINAVI

S.1. Aşağıdaki belgelerden hangisi üzerinde işlenen resmi belgede sahtecilik


suçunun nitelikli halleri söz konusu değildir?
A. Orman tutanakları,
B. Seçim tutanakları,
C. Duruşma tutanakları.
D. Düzenleme biçimindeki noter senetleri.
0İ3y Çözümü 47

S.2 Resmi belgede sahtecilik suçu ile özel belgede sahtecilik suçu arasındaki
farklara ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğrudur?
A. îlkinde zarar koşulu aranmadığı halde, İkincisinde zarar koşulu aranır.
B. İlki, belgenin bozulması, yok edilmesi ve gizlenmesi suretiyle de işlenebilirken,
İkincisi ışlenemez.
C. Gerçek dışı belge düzenlemek ilkinde suçun seçimlik hareketlerinden birisi
iken, İkincisinde değildir.
D. Gerçek bir durumu belgelemek için suçun işlenmesi ilkinde cezanın indirilme­
sini gerektiren nitelikli hal oluştururken, İkincisinde oluşturmaz.

S.3. Aşağıdaki suçla'dan hangisinde kamu görevlisinin görev gereği elinde


bulundurduğu araç ve gereci suçun işlenmesinde kullanması nitelikli hal
oluşturur?

A. Resmi belgede sahtecilik,


B. Hırsızlık,
C. İşkence,
D. Özel yaşamın gizliliğini ihlal.

S.4, Aşağıdaki suçlardan hangisinde, malın değerinin azlığı, cezanın indirilme­


sini gerektiren bir nitel kli haldir?

A. Güvem kötüye kullanma,


B. Dolandırıcılık,
C. Yağma,
D. Mala zarar verme,

S.5. PTT merkez tarafından düzenlenen telefon haber kağıtları üzerindeki ra­
kamları değiştiren ve abonelere tebliğ eden PTT görevlisi (A), tahsil ettiği para­
ların fazla yatırılan kısmı ile kumar oynar ve kaybeder. Olayda işlenen su-
ça/suçlara ilişkin olarak aşağıdakilerden hangisi doğrudur?

A. Nitelikli zimmet,
B. Nitelikli zimmet ve özel belgede sahtecilik,
C. Nitelikli zimmet ve resmi belgede sahtecilik,
D. Zimmet ve özel belgede sahtecilik.
48 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

5.6. SSK Bölge müdürü olan (M), tanıdığı olan sigortalı (S) yaşlılık aylığına hak
kazanmadığı halde, kazanmış gibi belge düzenlemiş. (S) de, bu işten duyduğu
memnuniyetin bir ifadesi olarak (M)’yi ailesi ile birlikte bir haftalığına tatile gön­
dermiştir. Olayda işlenen suça/suçlara ilişkin olarak aşağıdakilerden hangisi
doğrudur?
A. Görevi kötüye kullanma.
B. Rüşvet.
C. Nüfuz ticareti.
D. Rüşvet, resmi belgede sahtecilik.

5.7. Aşağıdaki örneklerden hangisinde yalan tanıklık suçunda cezanın indi­


rilmesini veya ortadan kaldırılmasını gerektiren nitelikli hallerden birisi yok­
tur?
A. (A) hakkında kasten yaralama suçundan dolayı açılan kamu davasının yapılan
yargılaması sırasında (B)Tnin, gerçekte olayın faili kardeşi (K) olduğu halde,
suçu (A)’nın işlediğini söylemesi.
B. Nişanlısı (N) hakkında kasten öldürme suçundan dolayı açılan kamu davasının
duruşması sırasında tanıklıktan çekinme hakkı hatırlatılmadan dinlenen
(A)’nm, gerçeğe aykırı olarak olay sırasında (N)’nuı kendi evlerinde olduğunu
söylemesi,
C. Boşanma davasında tanık olarak dinlenen (T)'nin, gerçeğe aykırı olarak (A)’nın
eşi (B)’yi her gün dövdüğünü söylemesine rağmen, sonradan böyle bir şey ol­
madığını söylemesi,
D. Disiplin soruşturması sırasında tanık olarak dinlenen (A)’nın arkadaşı (B)’nin
gerçeğe aykırı olarak verdiği ifade nedeniyle (A) hakkında ceza verilmesine yer
olmadığı kararı verilmesi.

S.8. Aşağıdaki örneklerden hangisinde görevi ihmal (ihmali hareketle görevi


kötüye kullanma) suçı vardır?
A. Noter memurunun kendisine başvuran kişinin kimliğini yeterince araştırmadan
vekaletname düzenlemesi,
B. Köy muhtarının hâzineye ait taşınmaza yapılan müdahaleyi yetkili mercilere
bildirmemesi,
C. Nöbetçi olan zabıt katibinin 2 gün süreyle özürsüz işine gelmemesi,
D. Ceza infaz koruma memurunun, cezaevine alkollü içki sokması.
0İ3y Çözümü 49

5.9. (A), olayın gerçek tanığı olan (T) yerine duruşmaya gelmiş ve kendisini (T)
olarak tanıtıp olaya iişkin açıklamalarda bulunmuştur. Olayda (A)'nın hangi
suçtan cezalandırılacağına ilişkin aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğrudur?

A. Yalan beyanda bulunma suçundan,


B. Yalan tanıklık suçundan.
C. Yalan beyanda bulunma ve yalan tanıklık suçundan,
D. Fikri içtima kuralları gereğince bunlardan hangisi deha ağır cezayı gerektiriyor­
sa o suçtan.

5.10. İran'dan aldığı 2 ton eroini Hollanda’ya götürmek için Gürbulak sınır kapı­
sından giriş yapan TIR Kapıkule gümrük kapısı yakınlarında kaza yapar. TIR'ın
gizli bölmelerinde saklanan eroin yola dökülür. Olayda işlenen suç/suçlara ilişkin
olarak aşağıdakilerden hangi seçenek doğrudur? (Yargıtay'a göre)
A. Uyuşturucu madde ithali,
B. Uyuşturucu madde ithali ve ihracına teşebbüs.
C. Uyuşturucu madde nakli,
D. Uyuşturucu madde ithali ve nakli

5.11 Tatil nedeniyle içinde kimsenin bulunmadığı bir sırada (A)'nın evine dış
kapı kilidini levye demiri ile kırmak suretiyle giren (B), içeride bulunan TV'yi alıp
götürür. Yargıtay görüşü doğrultusunda (B)'nin hangi suçu/suçları işlemiş sayı­
lacağına ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğrudur?

A. Hırsızlık,
B. Hırsızlık, mala zarar verme, konut dokunulmazlığını ihlal,
C. Hırsızlık, mala zarar verme,
D. Nitelikli hırsızlık, mala zarar verme.

5.12 Malvarlığına yönelik suçlar bakımından ortak hüküm olan etkin pişmanlık
aşağıdaki suçlardan hangisi için geçerli değildir?

A. Güvem kötüye kullanma,


B. Yağma,
C. Karşılıksız yararlanma,
D. Suç eşyasını satın alma ve saklama.
50 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2006-2007 ÖĞRETİM YILI 2. ARASINAVI

I- Sanık (A), yerel bir gazetede çıkan yazısında, öğretmen (Ö)ye yöne­
lik: “hiç kimse devlet okulunda ağalık gösterisinde bulunamaz, okulları
kendi çiftlikleri, öğrencileri kendi damızlık hayvanları sananlar... bu tür
insanlar okuldan çok çayırlara layıktır” sözlerine yer verir.

S.1. Haber verme ve eleştiri hakkının koşulları açısından olayda hakaret suçu­
nun oluşup oluşmadığını tartışınız.

II- (A), yönetimindeki otomobille geceleyin yağışlı havada, alkollü va­


zıyette aşırı hızla seyrederken, direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu
kaldırıma çıkarak kaldırımda yürümekte olan (B)’ye çarpar. Kazada (B)
ölür; birlikte seyahat etmekte olan (A)’nın eşi (E) ise yaralanır.

S.2 Olayda (A) tarafından işlenen suçu, nitelikli halleri de göstererek tespit ediniz.

S.3. Olayda suçun kovuşturulması açısından özellik gösteren bir durum varsa
belirtiniz.

III- (A), (B)ye ait evin balkonundan balkon demirlerini kırmak suretiyle
girip mücevherleri çantasına doldurduğu sırada (B)’nin uyanması üzerine
mücevherleri olay yerinde bırakarak kaçar.

S. 4 Olayda (A) tarafından işlenen suçu/suçları. bunlar arasındaki içtima ilişki­


sini de açıklayarak belirtiniz.

S.5 Anne ve babasıyla birlikte yaşayan ve 18 yaşından büyük (A), arkadaşlık


kurduğu (B)’yi değişik tarihlerde anne ve babasının haberi olmadan eve alır ve
onunla cinsel ilişkide bulunur. Konut dokunulmazlığını ihlal suçunda konuta
girme konusunda rıza açıklama yetkisine kimlerin sahip olduğunu belirterek,
olayda (B) açısından bu suçun oluşup oluşmadığını tartışınız.

5.6. (A), resmi nikâhlı eşi (E)’nin bir kutu uyku ilacı içerek ölmekte olduğunu
gördüğü halde, müdahale etmez. Sonradan pişman elan (A), (E)yi hastaneye
kaldırırsa da. tüm müdahalelere rağmen (E) kurtarılamaz. Olayda (A) herhangi
bir suç işlemiş midir? Açıklayınız.

5.7. ‘Sanık ile mağdurun olay gecesi gittikleri düğün evnde beraber yemek yiyip
alkol aldıkları, evden ayrılma sırasında mağdurun yanlışlıkla sanığın ayakkabısını
giymesi ile çıkan tartışmada, mağdurla küfürleşmelerinin tahriki altında kalan sa­
nığın. aynı gece mağdurun istirahate çekildiği eve gelerek, yer yatağında yatan
mağdura “kanını içeceğim' diye bağırarak, doğrudan göğüs bölgesine göğüse
nafiz olacak şekilde bçakla vurduğu, evde bulunan tarıklarca engellenmesi ne­
deniyle sanığın eylemini sürdüremediği. hayati tehlike geçiren mağdurun tıbbi
müdahale sonucu ölümden kurtulduğu, öldürme kastının söze ve eyleme bağlı
0İ3y Çözümü 51

olarak ortaya çıktığı anlaşıldığı halde öldürmeye teşebbüs suçu yerine yaralama
suçundan yazılı şekilde karar verilmesi ... yasaya aykırıdır" (Yar. 1CD 5.12.2007
6794/9111). Yargıtay’ın kararı yerinde midir? Değil midir? Niçin?

YDÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2006-2007 ÖĞRETİM YILI ARASINAVI

5.1. Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar bakımından aşağıdakilerden hangisi


doğrudur?
A. 16 yaşındaki mağdureyi rızasıyla oral seks yapmaya ikna eden fail, reşit ol­
mayanla cinsel ilişki suçunu işlemiş sayılır.
B. Cinsel taciz suçu zorunlu olarak kesintisiz bir suçtur
C. Atılan gol sonrası taraftarlarından birinin karşı takım taraftarlarına cinsel orga­
nını teşhir etmesi, cinsel tacız suçunu oluşturur.
D. İşkence suçunun cinsel saldırı yoluyla işlenmesi durumunda, ayrıca cinsel sal­
dırı suçundan dolayı da fail cezalandırılır.

5.2. Aşırı derecede alkollü olan (A)nın yönetimindeki sracın takla atması sonu­
cu. araçta bulunan 7 yaşındaki oğlu (O) ölür.
A. Olayda bilinçsiz taksirle öldürme vardır: (A)’ya ceza verilmez.
B. Olayda bilinçli taksirle öldürme vardır; (A)'nın cezası indirilir.
C. Olayda ister bilinçli, ister bilinçsiz taksir olsun. (A)’nın cezası indirilir.
D. Olayda ister bilinçli, ister bilinçsiz taksir olsun, (A)’nın cezası indirilmez.

5.3. Gebe olan (A), (B) tarafından dövülmesi sonucu erken doğum yapar ve
çocuk aldığı bu etkiden dolayı doğduktan kısa bir süre sonra ölür. (B);
A. (A)’ya ve çocuğa karşı işlenmiş iki ayrı kasten yaralama suçundan dolayı;
B. (A)ya karşı işlenmiş kasten yaralama suçundan dolayı;
C. (A)ya karşı kasten; çocuğa karşı taksirle yaralama suçundan dolayı;
D. Çocuk düşürme suçundan dolayı cezalandırılır.

5.4. Bir Devlet lisesinde öğretmen olan (Ö). dersi dinlemeyen öğrencisi (B)'ye
kızıp, elindeki sopa ile öğrencisinin ellerine vurur. (B)’nin sağ elinin işaret par­
mağı kırılır. Olayda (A) hangi suçu işlemiştir?
A. Kasten yaralama;
B. Kasten yaralama, uslandırma hakkının kullanılması nedeniyle fiil hukuka uy­
gundur.
C. İşkence;
D. Eziyet.
52 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

5.5. Eşi (E)'nin sürekl dayağına maruz kalan (B), (E) ye ölmek istediğini, gece­
leyin ilaç alıp intihar edeceğini söyler. (E), hiçbir müdahalede bulunmaz. Gece­
leyin bir kutu hap alan (B), komşuları tarafından kaldırıldığı hastanede ölür.
Olayda (E);
A. İntihara yönlendirme suçundan cezalandırılır;
B. İhmali davranışla kasten öldürme suçundan cezalandırılır;
C. Taksirle öldürme suçundan cezalandırılır.
D. Hiçbir suçtan dolayı cezalandırılmaz.

5.6. (A), yıllar önce babasını öldüren (A):yı öç almak için pusuya düşürerek
öldürür. Olayda kasten öldürme suçunun nitelikli hallerinden hangisi/hangileri
vardır?
A. Töre saikı,
B. Kan gütme saıki ancak haksız tahrik nedeniyle ceza indirilir.
C- Tasarlama, ancak haksız tahrik nedeniyle ceza indirilir.
D- Kan gütme saıki

5.7. İntihara yönlendirme suçu bakımından aşağıdakile'den hangisi yanlıştır?

A. Seçimlik hareketli bir suçtur.


B. Cebir kullanarak bir başkasını kendisini öldürmeye zorlayan fail bu suçu değil,
kasten öldürme suçunu işlemiş olur.
C. Suçun oluşması mağdurun ölmesi koşuluna bağlı değildir.
D. İntihara engel olmamak bu suçu oluşturmaz.

5.8. Aşağıdakilerden nangisi. kasten öldürme suçunds ilk kez 5237 sayılı Türk
Ceza Kanunu ile getirilen nitelikli hallerden birisi değildir?
A. Suçun, gebe olduğu bilinen bir kadına karşı işlenmesi;
B. Suçun, bir çocuğa karşı işlenmesi;
C. Suçun, birden fazla kişiye karşı işlenmesi;
D. Suçun, töre saikiyle işlenmesi.

S.9.1. Tehdit,

II. Kişiyi özgürlüğünden yoksun kılma,

III. Konut dokunulmazlığını ihlal.

Yukarıdaki suçlardan hangileri için genel kast yeterli olup, ayrıca özel kast
aranmamaktadır?
A. I, II, B. II, III, C. I, III, D. I, II, III
0İ3y Çözümü 53

S.10. Birden fazla kişinin birlikte oturduğu konutlarda konut dokunulmazlığını


ihlal suçunda rıza aç «lama yetkisine sahip kişiler bakımından aşağıdakilerden
hangisi doğrudur?

A. Evlilik birliğinde aile bireylerinden veya konutun birden fazla kişi tarafından
ortak kullanılması durumunda bu kişilerden biri,
B. Evlilik birliğinde erkek eş veya konutun birden fazia kışı tarafından ortak kul­
lanılması durumunda bu kişilerden biri.
C. İster evlilik birliği, ister konutun birden fazla kişi tarafından ortak kullanıldığı
diğer durumlardan birisi olsun, konutta oturan kişilerin tümü birlikte.
D. Rıza açıklamasının meşru bir amaca yönelik olması koşuluyla, evlilik birliğinde
aile bireylerinden veya konutun birden fazla kişi tarafından ortak kullanılması
durumunda bu kişilerden biri.

S.11 (M)’nin derede yarı çıplak bir şekilde yıkandıktan sonra çalıların arasında
kurulandığını gören (C), (M)’nin direnmesine rağmen, erkeklik organını sokaca­
ğı sırada (M)’nin yalvarmalarına dayanamayarak (M)’yi bırakır.

Olaydaki bilgiler ışığında (C)’nin hangi suçtan dolayı cezalandırılması gerekir?


A. Basit cinsel salcın.
B. Nitelikli cinsel saldırı suçuna teşebbüs,
C. Cinsel taciz.
D. Gönüllü vazgeçme söz konusu olduğundan cezalandırılmaz.

5.12. Cinsel saldırı suçu bakımından aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A. Mağdur, kadın veya erkek olabilir.


B. Fail, yalnızca erkek olabilir.
C. Fiilin işlendiği sırada İS yaşını doldurmamış olan kişilere yönelik cinsel davra­
nışlar bu suçu oluşturmaz.
D. Mağdurun direncinin kırılmasını sağlayacak ölçünün ötesinde başvurulan ce­
birden dolayı ayrıca kasten yaralama suçundan dolayı ceza verilir.

5.13. Mahalle bekçisi olan (B). geceleyin görev yaptığı sırada kendisinden bo­
şanmak isteyen ve annesi (A)'nın yanında barınan karısı (K)’nın kaldığı (A):ya
ait eve zorla girer ve (A)’ye hitaben; "eğer karımı bana dönmeye ikna etmezsen
ölümlerden ölüm beğen" der. Olayda hangi suç/suçlar oluşmuştur?
A. Konut dokunulmazlığını ihlal suçu - tehdit suçu:
B. Konut dokunulmazlığını ihlal suçu;
C. Tehdit suçu;
D. Konut dokunulmazlığını ihlal suçu, suçun tehdit kullanılmak suretiyle işlenmesi
nitelikli hal.
54 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

S.14 Taksirle yaralama suçunun soruşturma ve kovuş’.urması bakımından aşa-


ğıdakilerden hangisi dDğrudur?
A. Şikâyete bağlı daral: kovuşturulur.
B. Kural olarak şikâyete bağlı olarak kovuşturulur; ancak bilinçli taksir varsa re­
sen kovuşturulur.
C. Kural olarak şikâyete bağlı olarak kovuşturulur: ancak bilinçli taksir varsa, su­
çun temel şekli dışında resen kovuşturulur.
D. Temel şekli şikâyete bağlı; nitelikli halleri ise resen kovuşturulur.

5.15. (A)'nın, elindeki oyuncak tabancayı doğrultup kavgayı ayırmaya gelen


(B)’ye hitaben “karışma yoksa seni vururum’ biçimindeki sözleri aşağıdaki
suçlardan hangisini oluşturur?
A. Tehdit,
B. Cebir kullanma.
C. Şantaj,
D. Kişi özgürlüğünü sınırlama

5.16. Nüfus cüzdanındaki bilgilere göre 19 yaşında gözüken ve fakat aslında 16


yaşını yeni doldurmuş olan (B), 20 yaşında olan sevgilisi (S)’nin, kendisiyle bir­
likte olursa kraliçeler gibi yaşatacağını söylemesi üzerine onunla birlikte olarak
bekâretini yitirir. Olayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi doğrudur?

A. Cinsel ilişkinin rızaya dayalı olması nedeniyle herhangi bir suç oluşmaz.
B. Çocukların cinsel istismarı suçunun nitelikli hali söz konusudur.
C. Cinsel saldırı suçunun nitelikli halı söz konusudur.
D. Reşit olmayan kışı ile cinsel ilişki suçu oluşur.

5.17. TCK m. 82'de yer verilen örneklerin hangisinde kasten öldürme suçunun
nitelikli hallerinden herhangi birisi söz konusu değildir?
A. (A)’nın mahkemece boşanmasına karar verilen eski eşi (E)’yi boşanma davası
açtığı için (E)’yi öldürmesi;
B. (A)’nın hırsızlık için girdiği evde uyanan ve kendisini gören ev sahibi (E)’yi
kendisini ele vereceği düşüncesiyle öldürmesi;
C. (A)nın, yatalak hasta olan (B)yi yatağında boğazını sıkarak öldürmesi;
D. (A)nın. yoldan ilk geçen kişiyi öldürme konusunda arkadaşı ile girdiği iddia
sonucu o sırada yolda geçmekte olan (B)yi nedensiz yere öldürmesi.
0İ3y Çözümü 55

S.18 Çocuk düşürme suçu bakımından aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?


A. Tıbbi zorunluluk nedeniyle gebeliğin sona erdirilmesi, kaçıncı ayda olursa ol­
sun. bu 3uçu oluşturmaz.
B. 10 haftayı seçen çocuğun kadının rızası ile çocuğun düşürülmesi durumunda
rıza açıklayan anne de bu suçtan dolayı cezalandırılır.
C. Suçun faili, ancak gebeliği sona erdirme yetkisine sahip bir kişi olabilir.
D. Gebeliği sona erdirmeye yönelik fiilin, annenin ölümüne yol açması, netice yü­
zünden cezanın ağırlaştırılmasını gerektiren bir durumdur.

S.19. Bir hayat kadını ile girdiği cinsel ilişki sonucu HIV kapan (A), HIV taşıyıcısı
olduğunu bilerek ve bunu gizleyerek eşi (E) ile cinsel ilişkiye girer. Ancak yapı­
lan tespitte HlVın (E)’’/e bulaşmadığı tespit edilir.

Olaya ilişkin olarak (A/nın ceza sorumluluğunu tartışınız.

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2007-2008 ÖĞRETİM YIL11. ARASINAVI

I- (A), karısı (K)’nın bir iş gezisinde olduğu bir sırada cinsel ilişkide bu­
lunmak üzere, sevgilisi (S)’yi eve alır. Gece geç saatte iş dönüşü eve geldi­
ğinde kapının geç açılmasından kuşkulanan (K), evin içini araştırdığında
yarı çıplak biçimde (S)’yi karyolanın altında yakalar. Bu olaydan dolayı (K),
(A)’nın kadınları baştan çıkaran adi bir sapık olduğu yönünde beyanlar içe­
ren bir dilekçeyi C. Savcılığına verir. (K), otobüsle dönerken yanında oturan
(Y)’nin ikram ettiği bisküviden bir tane alır. Gözünü açtığında kendisini
hastanede bulan (K). cebindeki tüm paraların alındığını fark eder. Açılan
kamu davasının yapılan yargılaması sırasında mahkemece (A) adına çıkarı­
lan tebligatı PTT dağıtıcısı olan (P), (K) belirtilen adreste bulunmadığı hal­
de, “kendisine tebliğ edildi” biçiminde not düşerek mahkemeye iade eder.
Bu arada (A) da, (K) nın kendisine ait nüfus cüzdanı ile bankaya başvurarak
ve kendi adına düzenlenen ödeme fişini imzalayarak birikmiş sigorta parası­
nı bankadan çektiği iddiasıyla (K) hakkında C. Savcılığına suç duyurusunda
bulunur.

S.1. Olayda işlenen suçları, nitelikli hallerini de göstererek tespit ediniz.

II- “Yönetimindeki minibüsün gizli bölmelerine yerleştirilen eroini,


Hollanda'ya götürmek amacıyla Develi'den hareke: eden sanığın kollukça
Kırşehir'de yakalandığı anlaşılmaktadır. Sanığın bu maddeyi gümrüğe tabı
tutmadan atması, imha etmesi ya da ihraçtan vazgeçmesi mümkün olduğuna
ve ihraca kalkışmaya ilişkin icra hareketlerine henüz başlamadığına göre
56 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

nakil yerine ihraçtar. hüküm kurulması ... yasaya aykırıdır’ (Yar. 10.CD
4.5.1995,2161/4257)

5.2. Yargıtay'ın kararca ileri sürdüğü görüş yerinde midir? Niçin?

5.3. Basın yoluyla iftira suçu ile hakaret suçunu karşılaştırınız.

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2007-2008 ÖĞRETİM YILI 2. ARASINAVI

I- (B)_. Antalya’da gece 3’te üçüncü kattaki dairelerinin balkonunda


kocası (K) ile birlikle uyumakta iken, bir üst katta oturan ablasının evine
misafirliğe gelen (R), bir süre balkondan (B)yi izler. Balkon korkulukla­
rından aşağıya sarkan (R): (B)nin yanına iner. Havaların sıcak olması ne­
deniyle çarşafla yatan çiftin üzerindeki çarşafı alıp elini (B)nin çıplak olan
vücudu üzerinde dolaştırmaya başlar. Uyanıp kendisini fark eden (B)ye
eliyle sus işareti yaptıktan sonra evin içerisine giren (R), (B)nin çığlık ata­
rak yanında yatan kocasını uyandırması üzerine, dairenin giriş kapısını
açarak dışarı kaçar.

5.1. Olayda işlenen suçu/suçları, nitelikli halleri de belirerek tespit ediniz.

II- (A), kendisine olan ilgisinin azalmasından dolayı eşi (E)’nin başka
kadınlarla ilişkide olduğunu düşünür. Bunun üzerinde internette yaptığı
araştırmada özel dedektiflik hizmeti veren (C) ile tanışır. Ondan (E)’yı bir
süre izlemesini, eğer başka kadınlarla buluşursa ileride açacağı boşanma
davasında delil olarak kullanmak üzere fotoğrafını çekip kendisine verme­
sini ister. Belli bir miktar para karşılığında teklifi kabul eden (C)s (E)’yi
izler ve bir kadınla restaurantta birlikte yemek yerken gizlice çektiği fotoğ­
rafı (A)’ya verir.

5.2. Olayda işlenen suçu/suçları. nitelikli hallerini de beirterek tespit ediniz.

III- “Sanığın olay gecesi yakınanın elindeki çantayı çekip alarak kaç­
maya başladığı ve yakınanın arkasından takip etmesi üzerine havaya bir el
ateş ettiğinin iddia edilmesi karşısında: eylemin kanıtlanması halinde 5237
sayılı yasanın 149 l-a:h maddesine uyan suçu (nitelikli yağma) oluşturup
oluşturmayacağı gözetilmeden hüküm kurulması bczmayı gerektirir” (Yar.
6CD 4.12.2007 2237/13383).

Yargıtay’ın kararda ileri sürdüğü görüş yerinde midir? Niçin?


0İ3y Çözümü 57

YDÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2007-2008 ÖĞRETİM YILI ARASINAVI

I- 2007 yılbaşını Taksini'de kutlamak için orada bulunan kalabalığın


arasına karışan 22 ve 24 yaşında ve alkollü durumda olan AvusturyalI iki
bayan turist., saat 00 00T gösterdiğinde başlayan havai fişek gösterisi sıra­
sında yaklaşık 20 kişiden oluşan alkollü bir grup maganda tarafından çembe­
re alınır. Gruptakiler turistleri elle uzun süre tacız eder. Bağırarak yardım
isteyen turistler yakındaki bir eczaneye sığınır. Ancak turistler bu kişilerden
şikâyetçi olmadığı için kalabalık içerisinden belirlenen 4 kişiye Kabahatler
Kanunu m. 37 uyarınca 57’şer TL para cezası uygulanır.

5.1. Olayda işlenen suçu, nitelikli hallerini de belirterek tespit ediniz.

5.2. Turistlerin şikâyetçi olmamaları nedeniyle, bu kişilere yalnızca Kabahatler Ka­


nunu uyarınca para cezası uygulanması nasıl değerlendiriyorsunuz? Açıklayınız?

II- (A), yönetimindeki otomobille geceleyin yağışlı havada.. 130 promıl


alkollü vaziyette aşırı hızla seyrederken, güzergâhı üzerindeki gireceği yolu
kaçırıp., yanlış yola saptıktan sonra ilerideki bir noktadan kaçırdığı yola gir­
mek üzere bölünmüş yolun ters istikametinden seyri sırasında., kurallara uy­
gun olarak kendi şeridinden gelen araçla çarpışır. Kazada karşı araç sürücüsü
(B) ölür, birlikte seyahat ettiği (A)'nın eşi (E) ise ağır biçimde yaralanır.

5.3. Olayda işlenen suçu, nitelikli halleri de belirterek tespit ediniz.

5.4. Ötenazi ne demektir? Hukukumuzda ötenazi nasıl cezalandırılır? Açıklayınız.

YDÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2007-2008 ÖĞRETİM YILI EK SINAV

I- (A)’ya ait konfeksiyon mağazasmda tezgâhtar olarak çalışan (B)’nins


mağazada satışa sunulan giysileri bitpazarıııda tanıdığı olan (C)’ye piyasa
fiyatının altında sattığının anlaşılması üzerine, (A), durumu polise bildirir.
Polis tarafından yapılan aramada, mağazanın giysi dolabmda ış çıkışı yanın­
da (B)’nin götürmek üzere hazırladığı poşet içerisinde konulmuş giysiler ele
geçirilir.

5.1. Hırsızlık ve güveni kötüye kullanma suçları arasındaki farkı belirterek olayda
(B)’nin fiilinin, bunlardan hangisini oluşturduğunu gerekçeli olarak açıklayınız.

5.2. Olayda (C) tarafından işlenmiş herhangi bir suç var mıdır? Açıklayınız

5.3. Giysilerin poşet içerisinde ele geçirilmesi durumunda suç tamamlanmış


mıdır? Açıklayınız.
58 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

II- "Sanıklar hiçbir şekilde kendisine karşı koymay an maktulün başına


yumrukla vurmuşlar, başını duvara çarpmışlar, bu darbeler sonucu maktul
yere düştüğü halde sanıklardan (î), bununla da yetinmeyip yine aynı bölgeye
tekme ile vurmuş, maktulün hareketsiz kalması üzerine "onun işi bitti” diye­
rek eylemine son vermiştir. Sanıkların eylemi kasten öldürmedir” (Yar.
CGK 9.11.1999 1-265/268).

5.4. Yargıtay’ın kararca vardığı sonuç sizce yerinde midir? Niçin?

5.5. Rüşvet ve irtikap suçu arasındaki farkları bir örnekle açıklayınız.

5.6. Basit cinsel saldırı ve cinsel taciz suçu arasındaki farkı bir örnekle açıklayınız.

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2008-2009 ÖĞRETİM YIL11. ARASINAVI

I- İZSU5 da muhasebede görevli (M), kesilmiş olan suyunun açılması


için ödeme makbuzuyla başvuran (K)’ya, “bu iş için beni görmen lazım”
der. (K) da kendisine 10 TL ödeyeceğini söyleyerek suyu açtırmak ister.
Ancak (K) istenen parayı vermediği içim (M) suyu açtırmaz.

5.1. Olayla ilgili olarak hangi suç oluşur?

II- (A), intikam almak içim (B)’nın evinde teröristleri barındırdığını içe­
ren bir dilekçeyi C. Savcılığına verir. Olayla ilgili olarak bilgisine başvu­
rulmak üzere C. Savcılığına çağrılan (A)Tim çelişkili ifade vermesi üzerine
gerçekte böyle bir durum olmadığı anlaşılır.

5.2. Olayda (A)'nın işlediği suçu/suçları nitelikli hallerini de göstererek tespit


ediniz

III- "Sanıkla yakınanın suç tarihinden önce uzun süren yoğun bir arka­
daşlık ilişkisi yaşadıkları, olay tarihinde mağdurenin cep telefonuna gelen
mesajı okumak için telefonu alan ve başka bir erkek tarafından gönderildiği
anlaşılan mesajı okuy an sanığın, bu duruma tepki göstererek yakınana bir
tokat vurup cep telefonunu da mağdurenin babasına göstermek amacıyla
alıp götürerek; sanığın sonradan söz konusu telefonu satması biçimindeki
eyleminin, güveni kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmadığı, karar
yerinde tartışılmadan yağma kabulü ile yazılı biçimde hüküm kurulması
bozmayı gerektirir” (T*ar. 6CD 31.3.2008, 8126 8801)

5.3. Yargıtay’ın kararca ileri sürdüğü görüş yerinde midir? Niçin?

5.4. Hakaret suçunda cezasızlık nedenlerini yazınız.


0İ3y Çözümü 59

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2008-2009 ÖĞRETİM YILI 2. ARASINAVI

I- (B)Tnin, (X) Bankası Eşrefpaşa Şubesi’nde mevcut yatırım hesabına


internet yoluyla giren (A), hesaptaki döviz ve fonları bozdurup 3.580 TL’yı
Antalya Şubesi1 ne havale eder. Daha sonra adı geçen şubeye başvurarak
eşinden adına havale geldiğini beyanla kendi kimliğini ibraz ederek bu para­
yı çeker.

5.1. Olayda (A) tarafından işlenen suçu/suçları, nitelikli hallerini de göstererek


açıklayınız.

II- “SaMzğiM, yakınanın arkasından yanaşıp elindeki bez gamayı tutup


çektikten sonra, yakınanın bırakmak istememesi üzerine askısı kopan çantayı
alıp kaçması biçiminde gelişen olayda, yağma suçunun oluşmadığı... “ (Yar.
6CD 6.2.2008, 15860/1086).

5.2. Yargıtay kararında varılan sonuç yerinde midir? Değil midir? Niçin?

III- “Sanığın, ruhsatlı olan tabancayı satın almadan önce deneme atışı
yapmak amacıyla alıp geri vermemekten ibaret eyleminin, güveni kötüye
kullanma değil, hırsızlık suçunu oluşturduğu... ” (Yar. 11 CD 16.12.200S)

5.3. Yargıtay kararında varılan sonuç yerinde midir? Değil midir? Niçin?

IV- “Niğde valiliği yeşilkart bürosunda görevli olan sanığın yeşil kart
ile tedavi imkan koşullarını taşımayan şahıslara durumlarını bildiği halde
yeşil kart düzenleyerek verdiğinin anlaşılması karşısında eyleminin görevi
kötüye kullanma suçunu oluşturduğu... ” (Yar. 1 l.CD 2.2.2009, 440 403).

5.4. Yargıtay kararında varılan sonuç yerinde midir? Değil midir? Niçin?

V- “Sanığın, evinde esrar maddesi ile hap ve eroin bulundurduğu ve


sattığı yönündeki istihbarı bilgi üzerine alman arama kararına dayanarak
evinde yapılan aramada; evinin değişik yerlerinde 99 adet paket içinde, net
301.92 gram esrar maddesi içeren dişi hint keneviri bitkisinin ele geçirildi­
ğinin anlaşılması karşısında; sanığın eyleminin satmak amacıyla uyuşturucu
madde bulundurmak suçunu oluşturduğu gözetilmeden, sanığın siibut bulan
bu suçunu gizlemek ve bu suçun cezasından kurtulmak için suça konu mad­
deleri kullanmak içir, bulundurduğu yönündeki beyanına itibar edilerek ya­
zılı biçimde (kullanmak maksadıyla bulundurmak) karar verilmesi yasaya
aykırıdır” (Yar. 10CD 3.2.2009, 8103.1288).

S.5. Yargıtay kararında varılan sonuç yerinde midir? Değil midir? Niçin?
60 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

YDÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2008-2009 ÖĞRETİM YILI ARASINAVI

5.1. (A), arkadaşı (B)’nin çiftliğinde kendi nüfus cüzdanıyla ’banka dolandırıcılı­
ğı’ yaptığını fark eden (C)’yi, kafasına tüfeğin dipçiği ile vurarak öldürür. Cesedi,
kasaplık yapan (B) ile birlikte, başından, kollarından ve ayaklarından keserek
ayırır ve çiftlik evi bahçesinde toprağa gömer. (C)'nin kaybolduğunu ailesinin
polise bildirmesi üzeriıe yakalanacağını anlayan (A), cinayetin tek görgü tanığı
(B)’yi de çiftlik evinde uyurken yakın mesafeden 4 kurşunla öldürür.

Olayda kasten öldürme suçunun nitelikli hallerinden hangisi vardır?

A. Suçun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi.


B. Suçun eziyet çektirerek işlenmesi.
C. Suçun silahla işlenmesi.
D. Suçun bir başka suçun delillerinin ortaya çıkmasını engellemek için işlenmesi

5.2. Yargıtay kararlama göre aşağıdakilerden hangisi konut eklentisi sayılmaz?


A. Apartman giriş kapısı koridoru.
B. Merdiven sahanlığı,
C. Kapısı bulunmasa bile etrafı kısmen çevrili avlu,
D. Genel yolla bağlantılı ve etrafı kısmen çevrili olan bahçe.

5.3. Aralarında çıkan kavga üzerine, (A), hamile olduğunu bildiği (B)'yi, sert
zemine vurup düşürür ve yerde olan (B)’nin karnının üstüne çıkıp oturur. 8 haf­
talık çocuk ölü doğar.

Olayda oluşan suça/suçlara ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğ­


rudur?

A. (B)’ye karşı kasten yaralama.


B. (B)’ye karşı kasten yaralama, çocuğun ölü doğması nitelikli hal.
C. (B)’ye karşı kasten yaralama, çocuğa karşı taksirle öldürme.
D. Çocuk düşürme

5.4. (A), ileri derecede zeka geriliği olan 16 yaşındaki (B)’ye çikolata vermek
bahanesiyle evine çağırır. (A), erkeklik organına çikolata sürerek (B)'den yala­
masını ister. İşin kötülüğünü fark eden (B) evden kaçınca (A) amacına ulaşa­
maz. Olayda (A)’nın işlediği suça ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi
doğrudur?
A. Nitelikli cinsel istismara teşebbüs.
B. Nitelikli cinsel istismar,
C. Basit cinsel istismar,
D. Basit cinsel istismara teşebbüs
0İ3y Çözümü 61

5.5. Suçun silahla işlenmesi, aşağıdaki suçlardan hangisinde cezanın ağırlaştı­


rılmasını gerektiren nitelikli bir hal değildir?

A. Kişiyi özgürlüğünden yoksun biralıma,


B. Tehdit,
C. Taksirle yaralama,
D. Konut dokunulmazlığını ihlal.

5.6. (A)’nın, basit tıbbi müdahale ile giderilebilen kasten yaralama eylemi sonu­
cu, (B)'deki kronik kalp hastalığı aktif hale gelerek (B) ölür. (A)’nın (B)'nin kalp
hastası olduğunu bilmediği anlaşılır. Olayda (A)nın işlediği suç aşağıdakilerden
hangisidir? (Yargıtay'a göre)

A. Bilinçsiz taksirle öldürme,


B. Neticesi sebebiyle ağırlaşan kasten yaralama,
C. Kasten yaralama,
D. Bilinçli taksirle öldürme.

5.7. Kişiyi özgürlüğünden yoksun bırakma suçuna ilişkin olarak aşağıdaki seçe­
neklerden hangisi yanlıştır?

A. Kesintisiz suçtur,
B. Genel kastla işlenebilen bir suçtur,
C. Bağlı hareketli bir suçtur.
D. Sırf hareket suçudur.

5.8. İşkence suçuna ilşkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi yanlıştır?

A. Hem faili ve hem de mağduru bakımından özgü bir suçtur.


B. Genel kastla işlenebilen bir suçtur.
C. İhmali davranışla da işlenebilir.
D. Suça iştirak eden kişinin sıfatı ve iştirakinin derecesi ne olursa olsun birlikte fa­
il olarak cezalandırılır.

5.9. Anne ve babas yla birlikte yaşayan ve 18 yaşından büyük (A), arka­
daşlık kurduğu (B)'yi değişik tarihlerde anne ve babasının haberi olmadan
eve alır ve onunla cinsel ilişkide bulunur. Konut dokunulmazlığını ihlal su­
çunda konuta girme konusunda rıza açıklama yetkisine kimlerin sahip ol­
duğunu belirterek, olayda (B) açısından bu suçun oluşup oluşmadığını
tartışınız.

5.10. “Sanık ile mağdurun olay gecesi gittikleri düğün evinde beraber yemek
yiyip alkol aldıkları, evden ayrılma sırasında mağdurun yanlışlıkla sanığın ayak­
62 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

kabısını giymesi ile çıkan tartışmada, mağdurla küfürleşmelerinin tahriki altında


kalan sanığın, aynı gece mağdurun istirahate çekildiği eve gelerek, yer yatağın­
da yatan mağdura "kanını içeceğim ' diye bağırarak, doğrudan göğüs bölgesine
göğüse nafiz olacak şekilde bıçakla vurduğu, evde bulunan tanıklarca engel­
lenmesi nedeniyle sanığın eylemini sürdüremediği, hayati tehlike geçiren mağ­
durun tıbbi müdahale sonucu ölümden kurtulduğu, öldürme kastının söze ve
eyleme bağlı olarak ortaya çıktığı anlaşıldığı halde öldürmeye teşebbüs suçu
yerine yaralama suçundan yazılı şekilde karar verilmesi ... yasaya aykırıdır'
(Yar. 1CD 5.12.2007 6794/9111). Yargıtay'ın kararı yerinde midir? Değil midir?
Niçin?

İKÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2008-2009 ÖĞRETİM YILI MAZERET SINAVI

I- Vücut hatlarını dışa vuran dar bir pantolonla yürüyüş yapan bayan
(B), (A):nın yürüdüğü parkta kendisini., ağaçların arasına çekerek., zorla
öptüğünü, (A) ise, karşılıklı rızaya dayalı olarak öpüştüklerini iddia et­
miştir.

5.1. Bayan (B)ye karşı (A)nın işlediği iddia olunan eylemle ilgili olarak, sizce
TCK 102/1 ve TCK 102/2 maddelerinde düzenlenen cinsel saldırı suçlarından
hangisinin söz konusu olacağını ve Bayan (B)'nin iddiasını ve (A)'nın savunma­
sını tartışarak, olayda böyle bir suçun oluşup oluşamayacağını gerekçeli olarak
açıklayınız.

5.2. Bu olayda (A)'nın bayan (B)'nin evinin bahçe kapısından bahçeye gire­
rek evin kapısına kadar geldiğini ancak kapının kiliti olması nedeniyle ora­
dan ayrıldığını da iddia ederse, bu durumun kanıtlanması halinde herhangi
bir suç olur mu ? Oluşursa hangi suçun oluşacağını gerekçeli olarak açıkla­
yınız.

II- Sağlık Meslek Lisesinde okul personelinin özlük haklarını düzenle­


mek, saymanlıktan veya okulun banka hesabından tahsil ederek hak sahiple­
rine dağıtmak üzere mutemet olarak görevlendirilen sanık (E)’nin, maaş ve
ek ders ücreti ile bunların bağlı olduğu verile emirlerinin okulda kalan nüs­
halarını doğru olarak hazırlandıktan sonra, muhasebe müdürlüğüne ibraz
edilen ve ödemeye esas olan suretlerine hayali, ödeme yapılmaması gereken
veya ücretsiz izinli kişiler için ücret tahakkuk ettirilmiş ve bu para tahsil
edilmiştir.

5.3. Bu olayda (E)nın eyleminin zimmet suçunu mu, yoksa belgede sahtecilik
suçunu mu oluşturacağını gerekçeli olarak açıklayınız.
0İ3y Çözümü 63

YDÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2009-2010 ÖĞRETİM YILI ARASINAVI

I- Eşi (E)’nin cep telefonuna gelen cinsel içerikli mesajı gören (A),
“mesajın kimden geldiğini söylemezse, kendisini boşayacağım” söyler.
Bunun üzerine (E), mesajın, daha önce belediye otobüsünde tanıştığı
(C)’ye ait olduğunu. (C)’nin “ben Tanrı misafiriyim, sana cinler musal­
lat olmuş, onları çıkarabilirim” dediğini., birlikte eve geldiklerini,
(C)’nin kendisini banyoya sokarak yıkadığını, sonra da arkasından yana­
şarak sert bir şeyi soktuğunu, eğer durumu eşine söylerse, yaptığı büyü­
nün bozulacağını söylediğini belirtir. Buna sinirlenen (A), (C)’yi orman­
lık bir alana götürür, onu döver, üzerinde sigara söndürür ve penisim
keser. Olay yerine gelen polis memurları yerde hareketsiz olarak duran
(C)’yi öldü sanarak onu ceset torbasının içine koyarlar. Yolda giderken
(C)’nin hareketlenmesi üzerine ölmediğini anlayarak onu en yakın bir
hastaneye götürürler. Ancak tüm müdahalelere rağmen, gecikme nede­
niyle penisi tekrar yerine dikmek mümkün olmaz. Erkekliğini yitirmek-
tense ölmeyi tercih eden (C), serviste görevli doktor (D)’ye hayatına son
vermesi için yalvarır. (D), (C)’nin serumuna bir miktar zehir enjekte
eder ve (C) ölür. Aradan bir süre geçtikten sonra (E) hamile kalır. Çocu­
ğun kendisinden değil, (B)’den olabileceğini düşünen (A), aile namusu­
nu temizlemek için çocuğu ortadan kaldırmaya karar verir. Bir gün
(E)’nin içtiği çorbaya gizlice fare zehri karıştırır. Fenalaşan (E), hasta­
neye kaldırılır ve yapılan başarılı bir müdahale ile kurtarılır ise de, son­
radan 5 aylık olduğu anlaşılan çocuk, (E)’ye verilen zehrin etkisiyle ölü
olarak dünyaya gelir.

5.1. Olayda işlenen suçları, nitelikli hallerini de göstererek tespit ediniz.

II- "Sanzgzn arakzrwdfa çıkan tartışma sonrasında eşi olan yakınanı ya­
ralaması biçimindeki eyleminin 5237 sayılı TCK’nın86. maddesinde düzen­
lenen yaralama suçunu oluşturduğu gözetilmeden, sanık hakkında kötü mu­
amele suçundan hüküm kurulması yasaya aykırıdır” (Yar. 4CD 7.7.200S,
11096/15555).

5.2. Kasten yaralama ve kötü muamele suçu arasındaki farkı belirterek. Yargı­
tay'ın kararının yerinde olup olmadığını belirtiniz.

S. 3. Şantaj suçunun, tehdit ve yağma suçundan farklarını açıklayınız.


64_________________________________________________ Ceza Hukuku O:el Hükümler Pratik Çalışmalar

YDÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2010-2011 ÖĞRETİM YILI ARASINAVI

I- 17 yaşındaki (B)’nin 13 aylık bebeği hastaneye kaldırılır. Hastanede


yapılan muayenede bebeğin vücudunda sigara söndürüldüğü, yüzünde tokat
izleri bulunduğu ve kollarının üç ayrı yerden kırık olduğu tespit edilir. Yapı­
lan soruşturmada olayın sorumlusunun (B)’nın birlikte yaşadığı (A) olduğu.,
korktuğu için gerçeği anlatmadığı oılaya çıkar.

5.1. Olayda (A) ve (B)'nin işlediği suçu/suçları gerekçel olarak açıklayınız.

II- (A), Facebook adlı web sitesinde Cafe World adlı oyuna kendini
kaptırır. Su dolu küvette yalnız bıraktığı bir yaşındaki oğlu (O) boğularak
ölür.

5.2. Olayda (A)’nın işlediği suçu gerekçeli olarak aç ıklayınız.

III- (A), 19 yaşında olan (B)’nin anne ve babasının dışarıda olması ne­
deniyle tek başına evde kaldığı sırada eve girerek onu silah zoruyla yatak
odasına sokar ve soyunmasını ister. (B)?nın soyunduğu sırada eve gelen ve
bağrışma seslerini duyan (B)’nın kardeşi (K): seslerin geldiği tarafa yöneldi­
ğinde, (A)’yı görür. (A) balkondan atlayarak kaçar.

5.3. Olayda (A)’nın işlediği suçu gerekçeli olarak aç ıklayınız.

IV- ‘‘Görevlilerce saat 04.00 sıralarında, tabanca ile ateş etme olayı ile
ilgili olarak olay yerine gelindiğinde, sanığın buradan uzaklaşmaya çalışır­
ken, arka cebinden bir poşeti kaldırıma attığının görüldüğü ve söz konusu
poşetten 399 adet MDMA içeren uyarıcı tabletlerin ele geçirildiğinin anla­
şılması karşısında; olayın oluş biçimine, sanığın yakalanış saati ve yeri ile
suça konu tabletlerin sayısına göre, sanığın eyleminin satmak amacıyla
uyuşturucu madde bulundurmak suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin, kul­
lanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan mahkûmiyetine karar
verilmesi yasaya aykırıdır” (Yar. 10CD 24.11.200S, 17450 11130).

5.4. Sizce Yargıtay’ın kararı yerinde midir? Niçin?

V- elleri ceplerinde olduğu halde yakınan M. K. ve O.Ç. e yö­


nelik olarak sen bir tarzda “çıkartın lan paraları” demesi üzerine korkan
yakınanların paralarının olmadığını söyledikleri, sonrasında “cep telefonla­
rınızı çıkanın ” dediği, yakınanların da cep telefonlarını sanığa verdikleri ve
yakınan Ö.Ö.’e ait çantayı çekip almak istemesi üzerine yakman ile sanık
arasında on-on beş saniye çantanın çekiştirildiği, yakınanın sürükleneceğini
0İ3y Çözümü 65

anlaması üzerine, çantayı bıraktığının anlaşılması karşısında, eylemler yakı­


nanları korkulmak suretiyle zorla gerçekleştirildiğinden sanık hakkında
yakınanlar M. K. \e O.Ç.'e yönelik eylemleri bakımından 5237 sayılı
TCY’nin 148. maddesi; Ö.Ö. e yönelik eylemi ile ilgili olarak aynı Yasanın
149/1-h maddesi”ne göre uygulama yapılmalıdır” (\'as.6.CD.; 3.12.2007,
2896 13396).

S.5. Sizce Yargıtay'ın kararı yerinde midir? Niçin?

YDÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2011-2012 ÖĞRETİM YILI ARASINAVI

I- İş kadını (K), bir ış gezisi için geldiği İstanbul'da kaldığı otelde yılba­
şı gecesi Hande Yener’i dinleyip, arkadaşlarıyla eğlendikten sonra tek başı­
na odasına gider. Gece yarısı üzerinde Ankaralı işadamı (İ)'nin ağırlığını
hissederek uyanır. (î): savunmasında, kız arkadaşı 'S) ile bir başka odada
kaldığını, aşırı alkollü olması nedeniyle odaları karıştırdığım, sevgilisi san­
dığı kişinin tepki göstermesi üzerine yanlışın farkına vardığım belirtir.

5.1. Olayda (İ)’nin işlediği suç/suçlar var mıdır? Gerekçeli olarak açıklayınız.

II- (F), İzmir'de ailesiyle birlikte eğlenmeye gittikleri müzikhole baskın


yapan polis memurları (Pl) ve (P2)’ye kimliğini gösteremeyince gözaltına
alınır. (F), ifadesinde, yol boyunca dayak yediğini, götürüldüğü polis merke­
zinde (Pl) ve (P2) tarafından yere yatırılarak kelepçelendikten sonra da da­
yağın devam ettiğini söyler. Polis merkezindeki güvenlik kamerası görüntü­
len (F)'nin ifadesini doğrular. Basına da yansıyan görüntülerde, odadaki
başka bir polis memuru (P3)'ün de dayak olayım izlediği anlaşılır. İzmir. C.
Savcılığı (Pl) ve (P2) hakkında “zor kullanma yetkisini aşarak basit yarala­
ma'5 suçundan dava açar.

5.2. C. Savcısının kasten yaralama suçundan dava açmasını nasıl değerlendiri­


yorsunuz?

5.3. C. Savcısının (P3) hakkında dava açmamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

III- "Olay günü sanığın eşi Eset’in maktule Huriye'yi sanıkla birlikte
oturdukları eve getirdiği ve sanığa maktuleyi ikinci eş olarak alacağını söy­
lediği, bu nedenle abalarında kavga çıktığı, kavga sırasında sanığın kalp
hastası olduğunu bilmediği maktuleye eliyle vurup basit tıbbi müdahaleyle
giderilebilecek şekilde yaraladığı, maktulenin kendisinde mevcut kronik kalp
hastalığının olayın stresi ve eforu neticesinde aktif olmasına bağlı solunum
66 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

ve dolaşım yetmezliği sonucu öldüğü, ölümle sanığın eylemi arasında illiyet


bağının bulunduğu olayda; sanığın eyleminin bilinçsiz taksirle ölüme sebe­
biyet verme suçunu oluşturduğu... ” (Yar. l.CD., 2.1İ.2009, S505 6506).

S.4. Yargıtay’ın görüşü yerinde midir? Niçin?

YAŞAR ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ


2012
2011- ÖĞRETİM YILI ARASINAVI

5.1. Mahkememizce yargılaması yapılan olayda, adli tıp kurumu ihtisas dairele­
rinin tespitine göre mağdure N.Ç'nin olay tarihindeki gerçek yaşı 15’tir. Ayrıca
aynı ihtisas kurullarınca N.Ç’nin, mağduresi olduğu o ayların ahlaki redaetinin
(kötülüğünün) farkında olduğu, olaylara manevi olarak karşı koyabilecek du­
rumda olduğu belirtilmiştir. Mağdure kendi ifadesinde belirttiği gibi M ile ilişkiye
girmek istemediği için ilişkinin gerçekleşmediğini, yine sanık T ile gündüz ilişkiye
girmek istemediği için başka bir tarihte evine gittiğini beyan etmiştir. Bu hali ile
mağdurenin meydana gelen olaylarda tamamen iradesiz olmadığı, sanıklar E ve
T ile gerek sanıkların işyerine veya evlerine gerekse de açık alanlara giderek
sanıklarla para karşılğı ilişkiye girdiği anlaşılmaktadr. Sanıkların mağdureye
karşı kullandıkları maddi veya manevi bir cebir unsurunu bulunmaması,
mağdurenin yaşının da kanunun suç olarak kabul ettiği 15 sınırında olması ne­
deniyle. sanıklar için cezalar alt sınırdan tayin edilmesi gerektiği kanısına ula­
şılmıştır. Mağdure N. Ç’nin, suç tarihi itibarıyla yürürükte bulunan 765 sayılı
TCK gereğince ruh veya beden sağlığının bozulup bozulmadığı yönünde rapor
aldırılması iddia makamınca talep edilmiş ise de suç tarihinden sonra yürürlüğe
giren 5237 sayılı TCK nun 103/6 maddesinin uygulanması halinde cezanın alt
sınırının 15 yıldan az olamayacağı anlaşılmakla sanıkların açıkça aleyhine olan
5237 sayılı yasadaki 103/6 maddesinin olayımıza uygulanması mümkün olma­
makla beden veya run sağlığının bozulup bozulmayacağı yönünde rapor aldı-
rılmamıştır. Mağdurece darp cebir izine rastlanmış ise de darp ve cebir izinin
olduğu tarih ile sanıkların eylem tarihleri farklı olduğundan sanıkların eyleminin
zora dayalı olmadığı anlaşılmaktadır. Sanıklar, olayın gerçekleştiği 2001 yılında
yürürlükte olan 765 sayılı TCKya göre ırza geçme suçunun temel şeklinden
cezalandırılmıştır. Aynı olay, 5237 sayılı TCKnın yürürlüğe girdiği Haziran
2005 ten sonra gerçekleşmiş olsaydı, hangi suç oluşurcu? Niçin?

5.2. İstanbul Etiler’de çöp konteynerine atılmış bir bayan cesedi bulunur. Polis,
yaptığı araştırmada, cesedin 17 yaşında lise öğrencisi M’ye ait olduğunu, C ile
M’nin olaydan birkaç gün önceki MSN yazışmalarına göre. C’nin M’yi evine
davet ettiğini, bu yazışmada Cnin “çok büyük planlar içinde olduğunu, bu plan­
ların tarihin en büyüklerinden olacağını, duyunca ağzının açık kalacağını" söy­
leyerek buluşmaya karar verdiklerini. Cnin bu görüşmeden birkaç gün sonra
nalbur dükkanına giderek testere satın alıp eve döndüğünü, testereyi eve bırak­
tıktan sonra M ile okuduğu lisenin bahçesinin dışında buluştuklarını ve bir taksi­
ye binerek birlikte Bahçeşehir deki villaya geldiklerini. C’nin. M’yi güvenlik karne-
0İ3y Çözümü 67

ralarının görüntülememesi için bahçe kapısından içeri soktuğunu belirler. C,


önce bıçakla M’nin vücudunda 40 a yakın yara açar ve Adli Tıp Kurumu raporu­
na göre henüz daha ölmeden testereyle kafasını keserek, kafasını poşet içeri­
sinde gitar kutusuna: başsız cesedi ise bavula yerleştirir. Daha sonra çağırdığı
taksi ile Etiler e giden C. cesedi çöp konteynerine attıktan sonra evine geri dö­
ner. Mahkeme. C'yi nitelikli kasten öldürme suçundan 24 yıla mahkum eder.
Olayda kasten öldürme suçunun nitelikli hallerinden hangisi/hangileri vardır?
Her birini tek tek tartışınız.

S.3. İstanbul’da sanayi sitesindeki bir yedek parça dükkanının önünde, işyeri
sahibi S'nin otomobiline benzin doldururken çırak B’nin üzerine benzin dökülür.
Islanan elbiselerini çıkarmak için işyerine giderken aynı işyerinde çırak olarak
çalışan M karşısına çı<ar. Elindeki çakmağı yakıp söndürerek “seni yakayım mı’
diye şakalaşmaya başlar. Benzinle şaka olmaz" diye M’yi birkaç kez uyarırsa
da. çakmağın çakılması ile birlikte hırkası tutuşan B. br anda alevler içinde ka­
lır. B birkaç kez ameliyat geçirse de. olaydan 1,5 ay sonra kaldırıldığı hastanede
ölür. S’nin olaydaki sorumluluğunu belirleyiniz.

YAŞAR ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ


2012
2011- ÖĞRETİM YILI MAZERET SINAVI

I- 23 yaşında erkek (A), 14 yaşında erkek (B)’ye “elimde güzel bir ba­
yan var, 10 TL karşılığında ilişkiye giriyor" demiş ve bayanın çamlığa gele­
ceğini söyleyerek (B)’yi çamlığa götürmüştür. (B) ile yalnız kalan (A),
(B):nin cinsel organı.-ıa dokunmuş, onu ağzına almış ve pantolonunu çıkara­
rak (B):nin cinsel organını kendi makatına sokmasını sağlamış, devamında
bu eylemi kendisi de (B)’ye yapmak istemiş, ancak (3) kabul etmemiştir.

S.1. Olayda işlenen suçu/suçları gerekçeli olarak açıklayınız.

0-15 yaş arasında bulunan çocuklara yönelik her türlü cinsel davranış çocukla­
rın cinsel istismarı suçunu oluşturur (TCK m. 103). Suçun işlenmesinde cebir,
tehdit ya da hileye başvurulması gerekmez. Eğer böyle bir durum varsa (ki
olayda yoktur), bu, yanızca nitelikli hal oluşturur (TCK m. 103/4). Suçun nitelikli
halini oluşturan “vücuda organ ya da cisim sokma’ durumu olayda mevcut de­
ğildir. Çünkü burada (A), organı sokmamış, aksine sokturmuştur. Gerek Yargı­
tay ve gerekse öğretide çoğunluk görüşü organ sokturmanın basit cinsel istis­
mar kapsamında cezalandırılacağı doğrultusundadır.

(B)nin bayanla ilişkiye gireceği ileri sürülerek çamlığa götürülmesi, hileli bir
davranış olduğu ve bu nedenle de (B)’nin gösterdiği nzaya geçerlik tanınması
söz konusu olamayacağı için, kişiyi özgürlüğünden yoksun bırakma suçunu
(TCK m. 109) oluşturjr. Suçun hife ile (TCK m. 109/2) çocuğa karşı (TCK m.
109/3-f) ve cinsel amaçlı olarak işlenmesi (TCK m. 103/5) cezanın ağırlaştırıl­
masını gerektiren nitelikli haldir.
68 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

II- Kardeş olan (A) ve (B), dul olan anneleri (C) ile (D) arasında gö­
nül ilişkisi ve cinsel birliktelik olduğundan şüphelenirler. Olay günü an­
nesini evde göremeyen (A)_. (D)’nin işyerine gelin burada (C) ve (D)’yi
uygunsuz vazıyette görür. (A), durumu (B)’ye söyler. Her ikisi eve gidip
silahlarını alarak (D)’nin işyerine gelirler. Anneleri (C) ile ilişkisi konu­
sunda (D)’yi kısa bir süre sorguladıktan sonra silahları ile ateş ederek
öldürürler.

S.2. a) Olayda kasten öldürme suçunun nitelikli hallerinden hangileri vardır?


Belirtiniz, b) (A) ve (B) lehine haksız tahrik hükümleri uygulanabilir mi? Niçin?

Burada tartışılması gereken nitelikli haller; suçun, a) tasarlayarak işlenmesi, b)


ve b) töre saikiyle işlenmesidir.

Biz tasarlamanın varlığı için plan kurma teorisinden hareket ettiğimiz için, failin
en kolay en kesin biçimde suçu nasıl işleyeceğini, hangi aracı ne zaman ve
nerede kullandığı takdirde hedefine ulaşabileceğini, en savunmasız biçimde
mağduru nasıl yakala/abileceğini, suçun ortaya çıkmamasını ve kendisinin ya­
kalanmamasını nasıl sağlayabileceğini düşünüp taşınması gibi konularda plan
yapması durumunda tasarlamadan söz edilebilir. Olayda öldürme kararının
verilmesi ile icraya geçme arasında çok uzun bir süre geçmediği ve mağduru
savunmasız biçimde yakalamak için bir plan yapılmadığı göz önüne alındığında
tasarlama olayda mevcut değildir.

Töre saikine gelince: Yargıtay, töre saikini “namus saikiyle’ işlenen öldürme­
leri de kapsayacak şekilde yorumlanmakta ve ailenin namus ve şerefini ek­
siltir nitelikte görülen bir davranışa tepki olarak suçun işlenmesini töre
saikinin varlığı için yeterli görmektedir. Bu nedenle Yargıtay'ın -tartışmaya
açık olan- bu görüşünü esas alacak olursak, olayda töre saikinin varlığını
kabul etmemiz gerekecektir.

Töre saikiyle kasten öldürme suçunun işlendiği durumlarda ise. haksız tahrik
nedeniyle cezada bir indirime gidilemez. Zaten olayda olduğu gibi cinselliği üze­
rinde dilediği gibi tasarrufta bulunabilecek durumda ölen (C) ve (D)'nin “haksız'
bir davranışının mevcut olduğundan da söz edilemez.

III- (A), kişisel ve ailevi bazı sorunları nedeniyle kendisine hoca olarak
tanıtılan ve telefon numarası verilen (B)’yi telefonla arar. (A)’nın evlenme­
den önce yaşadığı bazı ilişkileri ve eşiyle istemeden evlendiğini öğrenen ve
bu konuşmaları telefona kaydeden (B): bir süre sonra (A)’yı arayarak yaptığı
kayıtları dinletir ve kendisine 10.000 TL para göndermediği takdirde bu ses
kaydını eşine ve babasına dinleteceğini söyler. Bundan korkan (A), değişik
tarihlerde banka aracılığı ile (B)’ye çeşitli miktarlarda para gönderir., vere­
cek parası kalmayınca da durumu C. Savcılığına bildirir.
0İ3y Çözümü es

5.3. Olayda C. Savcılığınca (B) hakkında hangi suç/suçlardan dolayı işlem ya­
pılması gerekir? Niçin?

Bir kişinin kendisine yarar sağlamak amacıyla bir başkasının şeref veya saygınlı­
ğına zarar verecek nitelikteki hususları açıklayacağı tehdidinde bulunması şantaj
suçunu oluşturur (TCK m. 107/2). Olayda da (B)'nin önceki ilişkilerini eşine ve
babasına söyleyeceği yönündeki beyanı, kişinin şeref veya saygınlığına zarar
verecek nitelikte bir konuya ilişkindir. Suçun oluşması için yararın sağlanmış ol­
masına gerek yoktur. Kaldı ki. olayda zaten zarar da sağlanmış durumdadır.

IV- Kesin olarak belirlenememekle birlikte olay tarihinde 2-3 aylık ha­
mile olan ve eşiyle aralarında boşanma davası sürdüğü için çocuğu doğur­
mak istemeyen (A), diploması olmayan ebe (E)’ye başvurur. (E), gebeliği
sonlaııdırıcı ilacı (A)’ya verir. İlacın kullanması sonucu fenalaşan (A), kaldı­
rıldığı hastanede ölür.

5.4. Olayda (E)’nin işlediği suçu/suçları gerekçeli olarak açıklayınız.

Rızaya dayalı olsa bile, gebelik süresi on haftayı doldurmamış olan bir kadının
çocuğunun yetkili olmayan bir kişi tarafından düşürtülmedi çocuk düşürme suçunu
oluşturur (TCK m. 99/5). Olayda diploması olmayan ebe (E), gebeliği sona erdir­
me yetkisine sahip olmadığı için, gebeliğin süresi veya çocuk düşürmeye annenin
rıza göstermiş olup olmadığı suçun oluşması bakımından önem taşımaz. Her ne
kadar TCK m. 99/3?te “fiilin kadının ölümüne neden olması” cezanın netice yü­
zünden ağırlaştırılmas nı gerektiren bir nitelikli hal olara< düzenlenmiş ise de. bu
nitelikli hal, yalnızca TCK m. 99/1 kapsamında kalan çocuk düşürme açısından
uygulanır. Dolayısıyla TCK m. 99/5 kapsamında çocuk düşürme fiilinin annenin
ölümüne yol açmış olması durumunda kasten ya da teksirle öldürme suçundan
dolayı failin cezalandırılması gerekecektir. Gebeliği sonlandırmaya yönelik ilacın
(A)’ya verilmesinde ölcürme kastı söz konusu olamayacağından hareketle. (B)’nin
taksirle öldürme suçundan dolayı da ayrıca cezalandırılması gerekir.

YAŞAR ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ


2012
2011- ÖĞRETİM YILI ARASINAV MAZERETİ

TEST SORULARI

S.1. (A), yoldan geçen (B)nin boğazına bıçağı dayadığı sırada onun üzerini
arar; ancak herhang bir şey bulamaz. Olayda (A) tarafından işlenen su-
ça/suçlara ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğrudur?

A. Yasma suçuna teşebbüs,


B. Yasma suçuna teşebbüs ve cebir kullanma.
C. Cebir kullanma.
D. Yasma
E. Dolandırıcılık
70 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

5.2. TCK ya göre, haka'et suçuyla ilgili olarak aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A. Gıyapta hakaretin cezalandırılabilmesi için en az 3 kişi ile ihtilat edilerek iş­
lenmesi gerekir
B. Hakaret fiilin görüntülü iletiyle işlenmesi halinde suçun basit şekli içııı öngörü­
len ceza verilir.
C. Hakaret suçu kamu görevlisinin yüzüne karşı işlenmişse daha ağır ceza verilir.
D. İsnat edilen ve suç oluşturan fiilin ispat edilmiş olması halinde kişiye ceza verilmez.
E. Hakaretin, kasten yaralama suçuna tepki daral: işlenmesi halinde kişiye ceza
verilmez.

5.3. (V), gece saat 02.00 sıralarında akli dengesi yerinde olmayan kızı ve torunu ile
beraber kalmakta olan (A)’nın kapısı bulunmayan evine girmiş ve (A)'ya ait çantayı
alarak dışarı çıkmış, çantayı odunların üzerine bıraktıktan sonra tekrar eve girmiş
ve (A)’ nın kafasına eline geçirdiği bir odun parçasıyla vurarak çıkmıştır. Olayda (V)
tarafından işlenen suçla ilgili olarak aşağıdaki seçeneklercen hangisi doğrudur?
A. Nitelikli yağma.
B. Hırsızlık.
C. Hırsızlık ve kasten yaralama,
D. Fikri içtima kuralları gereğince kasten yaralama ve hırsızlıktan hangisi en ağır
cezayı gerektiriyorsa o suç.
E. Yağma ve kasten yaralama

5.4. Dolandırıcılık suçj ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?


A. Dolandırıcılık çok hareketli bir suçtur.
B. Dolandırıcılık suçu, ihmali davranışla da işlenebilir
C. Dolandırıcılık suçu, üçüncü bir kişinin yararına da işlenebilir.
D. Hukuki bir ilişkiye dayanan alacağın tahsili amacıyla işlenen dolandırıcılık ce-
zalandırılamaz.
E. Dolandırıcılık, bir zarar suçudur.

5.5. (A), katıldığı toplantıdan ayrılırken kendisinin olduğunu düşündüğü ancak


gerçekte (B)'ye ait olan çantayı alır. Çantanın kendisinin olmadığını evinde fark
eden (A), çantadan bilgisayar ve başkaca elektronik eşyaların çıkması üzerine
herhangi bir girişimde bulunmadan bilgisayarı ve diğer elektronik eşyaları kul­
lanmaya başlar. Buna göre (A) nın işlediği suç aşağıdakilerden hangisidir?
A. Hırsızlık.
B. Bilgi vermeme.
C. Karşılıksız yararlanma,
D. Dolandırıcılık
E. Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf
0İ3y Çözümü 71

5.6. TCK'nın 132'nci naddesine göre, aşağıdaki fiillerden hangisi haberleşme­


nin gizliliğini ihlal suçu kapsamında değerlendirilemez?

A. Belli kişiler arasındaki haberleşmenin içeriğinin, okunması suretiyle öğrenil­


mesi.
B. Belli kişiler arasındaki haberleşmeye, mektupların yırtılması suretiyle engel
olunması.
C. Belli kişiler arasındaki haberleşmenin içeriğinin, ses kayıt cihazı ile kayda
alınması,
D. Kişiler arasındaki haberleşme içeriklerinin hukuka aykırı olarak ifşa edilmesi.

E. Kendisiyle yapılan haberleşmenin içeriğinin diğer tarafın rızası olmaksızın ale­


nen ifşa edilmesi.

5.7. (A), düzenlediği bir toplantının etkili olmasını sağlamak amacıyla toplantı­
nın yapılacağı meydandaki dükkânını kapatması için (B)’yi tehdit eder. Bunun
üzerine (B) de dükkânını gün boyu kapatır.

Türk Ceza Kanununa göre. (A)’nın cezai sorumluluğu ile ilgili aşağıdaki ifade­
lerden hangisi doğrudur?

A. Sadece tehdit suçundan cezalandırılır.


B. Tehdit ve iş ve çalışma hürriyetini ihlal suçlarından cezalandırılır.
C. Sadece iş ve çalışma hürriyetini ihlal suçundan cezalandırılır.
D. Sadece mala zarar verme suçundan cezalandırılır.
E. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan cezalandırılır.

5.8. (A), korkutmak için taş atarak (B) nin evinin camını kırmıştır.

(A) nın cezai sorumluluğu ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?

A. Konut dokunulmazlığını ihlal ve tehdit suçlarından cezalandırılır.


B. Tehdit ve mala zarar verme suçlarından cezalandırılır.
C. Sadece konut dokunulmazlığını ihlal suçundan cezalandırılır.
D. Sadece mala zarar verme suçundan cezalandırılır.
E. Sadece tehdit suçundan cezalandırılır.
72 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

5.9. Türk Ceza Kanununa göre, mal varlığına karşı işlenen suçlarda etkin piş­
manlık hükümlerinin uygulanması ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A. Hırsızlık, mala zarar verme, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık, hileli iflas,
taksirli iflas suçları tamamlandıktan sonra ve haklarda kovuşturma başlamadan
önce failin, azmettirenin ya da yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağ­
durun uğradığı zararı aynen geri verme ya da tazmin suretiyle tamamen gider­
mesi durumunda verilecek cezanın 2 3'üne kadarı indirilir.
B. Hırsızlık, mala zarar verme, güvem kötüye kullanma, dolandırıcılık, hileli iflas,
taksirli iflas suçlarında hakkında kovuşturma başladıktan sonra ve hüküm ve­
rilmezden önce failin, azmettirenin ya da yardım edenin bizzat pişmanlık göste­
rerek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme ya da tazmin suretiyle tama­
men gidermesi durumunda verilecek cezanın yarısına kadarı indirilir.
C. Yağma suçunda etkin pişmanlık cezada indirime yol açmaz.
D. Kısmen geri verme veya tazmin hâlinde etkin pişmanlık hükümlerinin uygu­
lanması, mağdurun bu yöndeki rızasına bağlıdır.
E. Yağma suçundan dolayı etkin pişmanlık gösteren kışının cezasında, kovuştur­
ma başlamadan önce ve kovuşturma başlayıp hüküm verilmezden önce farklı
oranda indirim yapılır.

5.10. Şerefe karşı suçlar ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A. Hakaret suçunun cezası sövmeye nazaran daha ağır bir biçimde belirlenmiştir.
B. Sadece huzurda hakaret suçu cezalandırılmıştır.
C. Hakaret ve sövme suçunun failinin “mutlak ispat hakkı” vardır.
D. Savunma dokunulmazlığı sadece yargı mercileri nezdıııde yapılan yazılı ve söz­
lü başvurularla sınırlıdır.
E. Hakarette, isnat edilen fiil suç teşkil ediyorsa bu fiilin ispat edilmesi halinde
hakaret suçunun failine ceza verilmez.

METİN SORULARI

5.12. (A), vergi dairesinde çalışan arkadaşı (E)’ye vergi borcu olan 500 TL yi
ödemesi için verir ise de: (E) bu parayı arkadaşı adına vezneye yatırmak yerine
kendi ihtiyaçları için kullanır.

Olayda işlenen suçu, oluşma olasılığı bulunan başka suçları da göz önünde
bulundurarak tespit eciniz.

5.13. (A), (B)'ye ait evin balkonundan balkon demirlerini kırmak suretiyle girip
mücevherleri çantasına doldurduğu sırada (B)’nin uyarması üzerine mücevher­
leri olay yerinde bırakarak kaçar.

Olayda (A) tarafından işlenen suçu/suçları, bunlar arasındaki içtima ilişkisini de


açıklayarak belirtiniz.
Olay Cözümîı 73

İSTANBUL KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ


2013
2012- ÖĞRETİM YILI ARASINAVI

5.1. Dekolte bir kıyafetle bir düğüne giden bayan (B), (A)'nın cinsel saldırısına
uğradığını, kendisini öpmeye kalktığını; (A) ise karşılıklı rızanın bulunduğunu
iddia etmiştir. Bu olayda aşağıdaki şıklardan hangisi doğrudur? Açıklayınız.

A. (A)’nın işlediği iddia olunan eylem cinsel tacizdir;


B. (A)‘nın işlediği iddia olunan eylem reşit olmayanla cinsel ilişkidir;
C. (A)‘nın işlediği iddia olunan eylem çocukların cinse, istismarıdır;
D. (A)’nın işlediği iddia olunan eylem cinsel saldırıdır.

5.2. (A), (B) ve (C), oturdukları şehirde yaptıkları yayınlarla putperestlik propa­
gandası yaptıklarını düşündükleri üç kişiyi öldürmüşler ise. aşağıdaki şıklardan
hangisi doğrudur? Açıdayınız.

A. (A). (B) ve (C)’nin işlediği iddia olunan eylem, soykırım suçunu oluşturur;
B. (A). (B) ve (C):nin işlediği iddia olunan eylem, insanlığa karşı suç olur;
C. (A), (B) ve (C)nin işlediği iddia olunan eylem, kasten öldürme suçunu oluştu­
rur;
D. (A), (B) ve (C):nin işlediği iddia olunan eylem, işkence suçunu oluşturur.

5.3. Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar bakımından aşağıdakilerden hangisi


doğrudur? Açıklayınız
A. 16 yaşındaki genç kızı rızasıyla cinsel ilişkide bulunmaya ikna eden fail, hiçbir
suç işlemiş olmaz;
B. Cinsel taciz suçu zorunlu olarak kesintisiz bir suçtur.
C. Atılan gol sonrası taraftarlarından birinin karşı takım taraftarlarına cinsel orga­
nını teşhir etmesi, cinsel tacız suçunu oluşturur;
D. İşkence suçunun cinsel saldırı yoluyla işlenmesi durumunda, ayrıca cinsel sal­
dırı suçundan dolayı da fail cezalandırılır.

5.4. Aşırı derecede alkollü olan (A)’nın yönetimindeki aracın takla atması sonu­
cu, araçta bulunan 7 yaşındaki kendi oğlu (O) ölür. Bu olayda aşağıdakilerden
hangisi doğrudur? Açıdayınız.

A. Olayda bilinçsiz taksirle öldürme vardır; (A)’ya ceza verilmez;


B. Olayda bilinçli taksirle öldürme vardır, fakat (A)’nın cezası indirilir;
C. Olayda ister bilinçli, ister bilinçsiz taksir olsun, (A)’nın cezası indirilir;
D. Olayda ister bilinçli, ister bilinçsiz taksir olsun, (A)’nın cezası indirilmez.
Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

5.5. Gebe olan (A)'nn, (B) tarafından dövülmesi sonucu karnındaki çocuk ölü
doğar. Bu olayda aşağıdakilerden hangisi doğrudur? Açıklayınız.
A. (B), (A)’ya karşı işlenmiş nitelikli kasten yaralama suçundan dolayı cezalandı­
rılır;
B. (B), (A)’ya ve çocuğa karşı işlenmiş iki ayrı kasten yaralama suçundan dolayı
cezalandırılır;
C. (B), (A)’ya karşı kasten; çocuğa karşı taksirle yaralama suçundan dolayı ceza­
landırılır;
D. (B) çocuk düşürtme suçundan dolayı cezalandırılır.

5.6. TCK m. 94!te düzenlenen işkence suçunun unsurlarını kısaca açıklayınız.

İSTANBUL KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ


2013
2012- ÖĞRETİM YILI ARASINAVI

5.1. (A), 17 yaşındak (B)’ye duyduğu sevgiden bahsederek onu ertesi akşam
yemeğe ve ardından sinemaya gitmek üzere davet eder. Yemek sırasında bir­
birlerinden hoşlanan (A) ve (B), sinemaya gitmekter vazgeçip (A)’nın evine
giderler. (A), sevişirken (B) ile cinsel ilişkiye girer. (B)'nin, şikayeti üzerine kara­
kola çağrılan (A)'ya. ifadesini alan polis suçunu itiraf etmez ve (B) ile evlenmez­
se (B)’nin dışarıda bekleyen kardeşleri tarafından öldûrülebileceğini söylemesi
üzerine. (B) ile cinsel ilişkiye girdiğini, (B)’nin bakire olmamasına rağmen onunla
evleneceğini imzaladığı ifade tutanağında beyan eder. Olayda cinsel dokunul­
mazlığa karşı suçlar bakımından aşağıdakilerden hangisi doğrudur? Açıklayınız.
A. 17 yaşındaki (B)Vi rızasıyla cinsel ilişkide bulunmaya ikna eden (A), hiçbir suç
işlemiş olmaz;
B. Bu olayda (A) ile (B):nin anlaşıp evlenmesi halinde (A)’ya ceza verilmez;
C. Olayda (A), (B)ye karşı cinsel saldırı suçu işlemiştir;
D. 17 yaşındaki (B)'nin kabulüyle cinsel ilişkiye siren (A), ortada bir şikayet bu­
lunmasa bile, re'sen kovuşturulup, cezalandırılır.

5.2. İntihara yönlendirme suçu bakımından aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A. Bu suç seçimlik hareketli bir suçtur;


B. Cebir kullanarak bir başkasını kendisini öldürmeye zorlayan kişi bu suçu değil,
kasten öldürme suçunu işlemiş olur;
C. İntihara yönlendirme suçu mağdurun kendi yaşamını sona erdirmeye yönelik
bir davranışta bulunması ile tamamlanmaz;
D. Fail ile mağdur arasındaki yakın akrabalık ilişkisi bu suçta nitelikli hal oluştur­
maz.
0İ3y Çözümü 75

5.3. Bir başkasıyla gönül ilişkisi olduğunu düşündüğü eşini sürekli dövüp, haka­
rette bulunan ve dışarı çıkmasına izin vermeyen kocarın eylemi aşağıdaki suç­
lardan hangisini oluşturur? Neden?

A. Kasten yaralama;

B. İşkence;

C. Kötü muamele;

D. Eziyet.

5.4. Aşağıdakilerden nangisi. kasten öldürme suçunds ilk kez 5237 sayılı Türk
Ceza Kanunu ile getirilen nitelikli hallerden birisi değildir? Neden?

A. Suçun, birden fazla kişiye karşı işlenmesi;

B. Suçun, töre saikiyle işlenmesi;

C. Suçun, gebe olduğu bilinen bir kadına karşı işlenmesi;

D. Suçun, bir çocuğa karşı işlenmesi.

5.5. Derede yarı çıplak bir şekilde yıkandıktan sonra çalıların arasında kurula­
nan genç kadın (G)'y gören (A), (G)’nin direnmesine rağmen, cinsel organını
sokacağı sırada (G)’nin yalvarmalarına dayanamayarak (G)’yi bırakır.

Olaydaki bilgiler ışığında (A):nın hangi suçtan dolayı cezalandırılması gerekir?

A. Basit cinsel salcın;

B. Cinsel taciz;

C. Nitelikli cinsel saldırı suçuna teşebbüs;

D. Gönüllü vazgeçme söz konusu olduğundan cezalandırılmaz.

5.6. Sürücü (S)nin geceleyin kavşakta ters yöne gire'ek karşıdan karşıya ge­
çen (A) ve (B)'ye çarpıp (A)nın ölümüne. (B)’nin ise tir bacağının kesilmesine
neden olması halinde sürücü (S) hangi suçtan/suçlardan sorumlu olur? Gerek­
çeli olarak açıklayınız.
76 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

İSTANBUL KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ


20'2-2013 ÖĞRETİM YILI YIL SONU SINAVI

5.1. Aşağıdaki hallerden hangisinde soykırım suçu oluşmaz? Neden?

A. Toplum liderleı gibi üyelerden oluşan ve nitelikse! açıdan grubun önemli bir
kısmını teşkil eden kişileri öldürme olayları soykırım suçunun maddi unsuru
kapsamında değerlendirilir;
B. Soykırım suçunun oluşması için, bir ülkedeki etnik, dini vb gruplardan birini
kısmen veya tamamen yek etmek amacıyla hareket edilmelidir;
C. Planlı bir soykırım uygulaması çerçevesinde mağdurları öldürme görevini yeri­
ne getiren bir kimse, genel kastının yanında, soykırım özel kastı olmasa da bu
suçtan sorumlu tutulur;
D. Suçun tamamlanma anı bakımından, etnik, dini vb grubu kısmen ya da tama­
men yok etmek amacıyla hareket edilmiş olması yeterli olup, etnik, dini vb
grubun kısmen ya da tamamen yok edilmiş olması gerekli değildir.

5.2. Tefecilik yoluyla birçok kişinin iflasına neden olan 'A)’ya. mağdur ettiği kişi­
lerden (B) ve (C) ve (D) tarafından, aralarında bir anlaşma olmaksızın, bir dü­
ğünde. her üçü de kendi silahlarıyla toplam altı el ateş etmelerine rağmen. (A),
sadece karnından bir kurşun yarası almıştır. Buna karşılık (A), yaralı olarak
kaldırıldığı hastanede ameliyat edilirken kalp yetmezliği sebebiyle ölmüştür. Bu
durumda aşağıdaki yanıtlardan hangisi doğrudur, neden?
A. Hangi silahtan çıkan kurşunun (A)’ya isabet ettiği anlaşılamamışsa, (B), (C) ve
(D) kasten öldürmeye teşebbüsten sorumludur;
B. (B), (C) ve (D), (A)’yı kasten öldürmekten sorumludur;
C. (B), (C) ve (D), sadece (A):yı kasten yaralamaktan sorumludur;
D. Silahından (A)’ya isabet eden kurşun çıkan fail (B; kasten öldürmeden, C) ve
(D) ise. kasten öldürmeye teşebbüsten sorumludur.

S.3. 19 yaşındaki genç kız (G)'nin derede yarı çıplak bir şekilde yıkandıktan
sonra çalıların arasında kurulandığını gören çoban (A}, (G)’yi kendisiyle evlen­
meye zorlamak amacıyla onunla cinsel ilişkiye girmek için yakalamaya çalışır.
(G)’nin direnmesine rağmen onu öperken ezan sesiri duyunca (G)!yi bırakıp
kaçar. Bu olayda aşağıdaki şıklardan hangisi doğrudur?

A. (A), (G)’ye karşı cinsel taciz suçunu işlemiştir;


B. (A). (G)’ye karşı cinsel saldırı suçunun basit şeklini işlemiştir;
C. (A), (G)’ye karşı cinsel saldırı suçunun nitelikli şeklini işlemiştir;
D. (A), (G)’ye karşı cinsel saldırı suçunun nitelikli haline teşebbüsten sorumludur.
0İ3y Çözümü 77

5.4. Aşağıdakilerden nangisi Türk Hukukunda konut dokunulmazlığını ihlal su­


çunu oluşturmaz? ..
A. Kooperatif yönetici (Y):nin haberi yokken. (Y)’nin evine siden (B)Tnin hizmet­
çi (H)’ye (Y)’nın gönderdiğini söyleyip. (Y)’nin çalışma bürosunu açtırıp koo­
peratif evrakını incelemesi;
B. Erkek eşin evine onunla cinsel ilişkide bulunmak üzere birlikte gelen kadının
eylemi;
C. Bahçesine giren komşunun tavuğunu elinden kaçırması üzerine, komşudan
izinsiz onun bahçe kapısını açıp bahçesine girdikten sonra, oradaki köpekten
korkup tavuğu yakalamaktan vazgeçip kendi evine dönen kişinin eylemi;
D. Yazın oturulan boş yayla evinin balkonuna iki avcının bir kış günü çıkıp, ora­
daki ocakta odun yakarak, karlı bir havada sahibinden izinsiz av etini pişirip
yemeleri.

5.5. Köyden kasabaya gitmek için sabah kalkan te< minibüse yetişemeyip
geç kalan (A), çok önemli bir görüşmesi olduğunu söyleyerek kendisini oto­
mobiliyle kasabaya götürmesini komşusu (K)'dan rica eder. Ancak (K), “ma­
dem işin acele neden erken hazırlanıp köy minibüsüne binmedin” diyerek
talebini reddetmesi üzerine, (A), bıçağını çekip (K)’yı bıçakla korkutarak
kendisini kasabadaki işyerine kadar götürtür. Böyle bir durumda, bizim de
katıldığımız görüşe göre, (A)’nın işlediği suç bakımından aşağıdaki şıklardan
hangisi doğrudur? Neden?
A. Hürriyeti tahdit (Kişiyi özgürlüğünden yoksun kılma) suçu oluşur;
B. Yaralama suçu oluşur;
C. Tehdit suçu oluşur;
D. Şantaj suçu oluşur.

5.6. Aşağıdaki şıklardan hangisi yanlıştır? Neden?


A. Sanığın, anayolda hızla giderken, birden tali yoldan önüne çıkan araca çarpa­
rak, bir kişinin ölümüne neden olması halinde, bu suçu bilinçli taksirle işlemiş
sayılmaz;
B. Komşusuna iyilik olsun diye kullandığı aracın altındaki gizli bölmeye onu sak­
layarak Yunanistan'a geçmesine yardımcı olan TIR sürücüsünün fiili. göçmen
kaçakçılığı suçunu oluşturmaz;
C. “Ticari itibarını sıfıra indireceğim” şeklindeki söz, tehdit suçunu oluşturmaz;
D. On haftadan az süredir gebe olan kadının rızası olsa bile, cenin yetkili bir kimse
tarafından vücuttan tahliye edilmezse, çocuk düşürtme suçu oluşur.
78 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

S.7. (O), kumar borcunu ödemek için, kendisine borçlu olduğu (A)'nın yardımıy­
la birçok taşınmazı ve bankalarda parası olan babası 'B)’yi akıl hastası olduğu
gerekçesiyle psikiyatrist (P)'nin kliniğine yatırırlar. Durumu bir telefon ihbarıyla
öğrenen gazeteci (G), gazetesinde ‘Hayırsız evlat (O), (A) ile anlaşıp:
psikiyatrist (P)'nin ya-dımıyla babası (B)’yi akıl hastanesine yatırıp mallarını
sattılar şeklinde bir yazı yazmıştır. Gazeteci (G) hakkında, (O), (A) ve (P), o yer
C. Başsavcılığına şikâyette bulunurlar.

Olayda: a) (G)’ye isnat olunan suç nedir? Bu iddia konusunda, o yer C. Başsav­
cılığı sizce ne karar vermelidir? Neden? Şayet (G) hak<ında kamu davası açar­
sa (G) ispat hakkı kullanabilir mi? Açıklayınız, b) Şayet (B)'nin akıl hastası ol­
madığı anlaşılırsa. (Oi. (A) ve (P), (B):ye karşı hangi suçu işlemiş sayılır? Açık­
layınız.

YAŞAR ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ


2013
2012- ÖĞRETİM YILI ARASINAVI

Olay I: Ortaklaşa taşımacılık işi yapan (A) ve (B), Bursa7dan aldıkları


şeftalileri İstanbul7a getirirken, yolda mola verdikleri bir sırada (A), şeftali­
lerin durumuna bakmak için TIR7m soğuk hava deposuna girer. Kapının
kendiliğinden kapanması üzerine, (A), (B)’yi cep telefonundan arayarak
kendisini kapalı kaldığı depodan çıkarmasını ister. Ortaklık nedeniyle zaten
araları bozuk olan (B)’den yardım gelememesi üzerine, (A), 112 acil semsi
arar. Kronik kalp yetmezliği de bulunan (A), kurtarma ekipleri gelinceye
kadar maruz kaldığı eksi 20 derece soğuk ve havasızlık nedeniyle komaya
girer. (A), hastaneye kaldırılırsa da, kendisinde hiçbir yaşam ümidi görme­
yen doktor (D) müdahale etmez ve (A) ölür.

S.1. Olayda işlenen suçu/suçları gerekçeli olarak açıklayınız.

Olay II: Batman da amcasının yaşı küçük oğluyla imam nikâhıyla ev­
lendirilen 17 yaşındaki (B), zaman zaman telefonla konuştuğu ve yüz yüze
görüştüğü (M) ile buluşur. (B), iki karısı ve başka dört kadınla da ilişkisi
bulunan (M) ile 2 gün boyunca bir mesire yerinde birlikte kalır. (B)’ye ken­
disiyle evleneceğini söyleyerek nüfus cüzdanı al ar. (M), (B)’yi bir yerde
bırakarak babasını arar ve kızını almaşım ister. Amcaları tarafından bırakıl­
dığı yerden alman (B), amcası (S)7nin evine götürülür. Olayın ardından
(B)7nin öldürülmesi konusu aile içinde tartışılır; ancak (S) buna karşı çıkar.
(S), (M)’nin telefon numarasını alarak kendi kızı (Z)’ye arattırır. (Z)’ye tele­
fonda iltifat içeren sözler söyleyen (M), onunla bir cafede buluşur. Bu sırada
aileden bir kişi (M)’rin fotoğrafını çeker. (S), çekilen fotoğrafı (B)’ye göste­
0İ3y Çözümü 79

rerek kaçtığı kişinin bu kışı olup olmadığını sorar. (S)_. daha sonra tesadüfen
karşılaştığını söylediği (M)’yi ruhsatsız silahıyla öldürür.

5.2. Olayda (M)’nin öldürülmesi açısından "töre saikı" nitelikli hal olarak uygula­
nır mı? Niçin?

Olay IH: “Konya'da bir kişinin, çalınan boyunlarının yerini bilip de söy­
lemediği gerekçesiyle 67 yaşındaki bekçiyi, iki gün boyunca zorla tuttuğu evde
demir sopalarla dövdürdüğü öne sürüldü. Af. K. 'nm yayladaki dağ evinden
50\e yakın koyunu çalındı. Af. K, çalınan boyunlarının yerini bilip de söyle­
mediği gerekçesiyle arazi bekçiliği yapan N. E’yi arkadaşlarıyla birlikte dağ
evinde zorla tuttu. İki gün boyunca demir sopalarla dövülen N. E. alkol alan
şüphelilere de zorla hizmet etmek zorunda bırakıldı. Şüphelilerin elinden kur­
tulan ve korkusundan durumu polise bildiremeyen M.E, kendisine telefonla
ulaşan bir arkadaşından süt istedi. Başında, yüzünde ve vücudunun çeşitli
yerlerinde morluklar olan N.E. ’yi gören kişi, durumu polise bildirdi. ”

http: \nuv.haber3.combekciye-gunlerce-iskence-15"3541h.htm~xzz2Cg5xledZ

5.3. Olayda işlenen suçu yakın suç tipleri ile kıyaslayarak açıklayınız.

Olay IV: “Sanık ile mağdurun olay gecesi gittikleri düğün evinde bera­
ber yemek yiyip alkol aldıkları, evden ayrılma sırasında mağdurun yanlışlık­
la sanığın ayakkabısını giymesi ile çıkan tartışmada, mağdurla küfürleşme­
lerinin tahriki altında kalan sanığın mağdurun istirahate çekildiği eve gele­
rek yer yatağında yatan mağdura “kanını içeceğim” diye bağırarak doğru­
dan göğüs bölgesine göğüse nafiz olacak şekilde bıçakla vurduğu... ”

5.4. Siz karara konu olaya bakan mahkemenin hakimi olsaydınız, sanığa hangi
suç nedeniyle ceza verirdiniz? Gerekçeli olarak açıklayınız.

YAŞAR ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ


2012-2013 ÖĞRETİM YILI ARASINAV MAZERET SINAVI

S.1. “... Otobüs şoförü maktul E ile sanıklar E ve N arasında otobüse bilet bas­
mama meselesi yüzünden başlayan tartışma üzerine tarafların araçtan aşağı
indikleri, burada her .ki sanığın maktulü darp ettikten, maktulün arkası duvar
korkuluklarına dönük olduğu halde sanıkların maktulü korkulukların arkasına
doğru itekledikleri, sanık E.’nin ittirmesi üzerine maktulün korkuluk demirlerine
ve büfe dolabına tutunmaya çalıştığı, sanık E.’nin tekrar ittirmesi sonucu maktu­
lün korkuluk demirleri ve büfe doiabı arasındaki, boşluktan yaklaşık 3.40 m yük­
seklikteki duvardan beton zemine düştüğü, sanık Enin de dengesini kaybede­
rek maktulle beraber maktulün üstüne gelecek şekilde düştüğü, daha sonra
sanık E’nin yerde yalan maktule hitaben “abi kalk ayağa, yanlışlıkla oldu, ne
80 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

olduğunu anlayamadım" şeklinde konuşmalar yaptığı, maktulün düşmeye bağlı


kafatasında meydana gelen çökme kırıklarıyla birlikte gelişen beyin dokusu
harabiyeti ve beyin kanaması sonucu öldüğü olayda...” (Yar. 1CD., 20.6.2012
2666/5101) oluşan suçu açıklayınız.

S.2. Başkaları için tehlikeli derecede akıl hastası olan 19 yaşındaki kız kardeşi
(H)’yi elleri başının üstünde hareket edemeyecek derecede zincire bağlı olarak
yıllarca çatı katında kilitli olarak bağlı tutan (K), hayatın kendisini çok yorduğu
bir dönemde geçimini sağlamakta zorluk çekince (H)’yi soğuk bir kış günü park­
ta bırakarak kaçar. (H), devriye görevi yapan polisler tarafından ertesi gün bir
balkonun altına sığınmış vaziyette donmak üzere iken bulunur ve kaldırıldığı
hastanede iki bacağı yapılan bir operasyonla kesilir. Ayrıca 6 aylık hamile olan
(H):nin donma nedeniyle karnında ölen çocuğu operasyonla alınır. Yapılan DNA
incelemesinde çocuğun babasının (K) olduğu anlaşılır.

Olayda oluşan suç/sıçları benzer suç tipleri ile kıyaslayarak gerekçeli olarak
açıklayınız.

YDÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2013-2014 ÖĞRETİM YILI ARASINAVI

Olay 1: (A) ile (3) arasında araç park etme nedeniyle çıkan tartışma sı­
rasında (A), (B)’ye bir tokat atar. Sendeleyen (B): sert biçimde yere düşerek
başını kaldırım taşına çarpar. Ağzından ve burnundan kan gelen (B)3 kaldı­
rıldığı hastanede beyin kanamasından yaşamını yitirir.

5.1. (A)’nın (B)'nin ölümünden dolayı sorumluluğunu belirleyiniz.

Olay 2: 22 yaşındaki (A) ile 17 yaşındaki (B) evlidir. (A)_. (B) ile cinsel
ilişkiye girmek isterse de: (B), ilişki sırasında acı duyduğunu söyleyerek
(A)’yı reddeder. Buna rağmen (B): ağzını kapatıp vücudu ile üzerine abana­
rak cinsel ilişkiyi gerçekleştirir. (A)’dan boşanmak için dava açan (B): Aile
Sağlık Merkezinde yapılan kontrolde 13 haftalık gebe olduğunu öğrenir.
Bunalıma giren (B): aynı merkezde ebe olan (E)’den para karşılığı çocuğu
almasını ister. Çocuğu almak için yapılan müdahale sırasında kanı durduru­
lamayan (B) ölür.

5.2. (A), (B) ve (E) tarafından işlenen suçu/suçları gerekçesini göstererek açık­
layınız.

5.3. ‘Sanıkların muhtelif zamanlarda 13 aylık çocuk olan mağdurun vücudunda


sigara söndürmek, ısırmak ve olay günü de arabada saatlerce tek başına aç
susuz bırakıp bakımını da yapmadan, dövüp kolunu kırmak suretiyle süreklilik
gösteren eylemlerinin’(Yar. 8.CD., 18.6.2012. 3608/20031) hangi suçu oluştur­
duğunu gerekçeli olarak açıklayınız.
0İ3y Çözümü 81

YAŞAR ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ


2014
2013- ÖĞRETİM YILI ARA SINAVI

I. Öğrenci işleri memuru (A), şefi (Ş):nin kendisine uyguladığı baskıya


dalıa fazla dayanamayarak doğrudan Rektöre teslim edileceği düşüncesiyle
durumu Üniversitenin Rektörlük Makamına bir mektupla iletmeye karar
verir. (Ş) için “yeteneksiz”, “kadın düşkünü” gibi ifadelere yer verilen mek­
tup, önce Genel Sekreter Yardımcısına.. Genel Sekretere, ardından hukuk
işlerinden sorumlu Rektör Yardımcısına gösterilmiş; sonrasında Rektöre
teslim edilmiştir.

5.1. Olayda oluşan scç/suçları, nitelikli halleri de göz cnünde bulundurarak tes­
pit ediniz.

5.2. (A)’nın bu iddiaların gerçek olduğunu ileri sürmesinin, cezasızlık nedenleri


açısından herhangi bir etkisi olur mu? Tartışınız.

II. Büyükşehır Belediye Başkanı olan (A), Mavi Kuş adlı sosyal paylaşım
sitesindeki sayfası üzerinden bomba görüntüleri kamuoyunun bilgisine suna­
cağını duyurur. Bu duyuru üzerine (A)’nın hesabını bir milyon kişi daha takip
etmeye başlar. (A), belediyede, önceden yapılan ihale sürecinde eski büyük-
şehır belediye başkanı (B) ve ihaleyi kazanan şirketin Yönetim Kurulu Başka­
nı (K)’nın bir balıkçıda çekilmiş fotoğraflarını, “ihalenin kime gideceği önce­
den belliydi” yorumuyla yayınlar. Ayrıca (B) ve (K) arasında yapılan görüş­
melerin kayıtlarını yerel haber ajansının web sayfasında yayımlatır. Ses net bir
şekilde anlaşılmasa da, görüntüler yapılan pazarlığı oraya çıkarır.

5.3. Olayda oluşan scç/suçları, nitelikli halleri de göz cnünde bulundurarak tes­
pit ediniz.

III. (A), emekli aylığından 50 TL çekerek pazara alışveriş yapmaya gi­


der. Bankadan çıktığından beri (A)’yı izleyen (H), pazar yerinde (A)’nın
arka cebinden cüzdanı çeker ve kaçmaya başlar. Cüzdanının alındığını fark
eden (A), “hırsız var” diye bağırmaya başlar. Olay yerinde bulunan (C),
(H)’nin arkasından koşmaya başlar. Yakalanacağın anlayan (H) bıçağını
çeker ve “yaklaşma, seni öldürürüm” der. Bunun üzerine (C) takibi bırakır,
(H) gözden kaybolur Kamera görüntülerinden kim olduğu tespit edilen (H),
karakoldaki ifadesinde, “uzun süredir ış bulamadığını, çocuğu hasta olduğu
için böyle bir işe kalkıştığım söyler.

5.4. Olayda işlenen suç/suçları nitelikli halleri de göz cnünde bulundurarak tes­
pit ediniz.
82 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

YAŞAR ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ


CEZA HUKUKU ÖZEL HÜKÜMLER ARA SINAVI

Olay 1- Trabzonspor-Fenerbahçe maçında ilk yarının uzatma dakikaları


oynanırken TrabzonsporTu futbolcu (Z), orta saha yuvarlağının Trabzonspor
sahasına bakan yarıçapı içerisinde, solundan topu atıp sağından geçmek is­
tediği sırada Fenerbahçeli futbolcu (E):nin bacak araşma doğru "uçan tek­
me” atar. (E) maç bitiminde Trabzon C. Savcılığına giderek (Z) hakkında
avukatı aracılığıyla şikayetçi olur.

5.1. Olayda (Z)’nin cezalandırılması gerekir mi? Niçin?

Cevap: Olayda tartışılması gereken konu hukuka uygunluk nedeni ola­


rak izin verilen risktir. Futbol oynanırken futbolun doğası gereği yapılan
kimi hareketler ve karşı tarafa bu hareketle veriler, zarar izin verilen risk
kapsamında değerlendirilmektedir. Olayımızda E‘nın bacak arasına doğru
uçan tekme atılması ise izin verilen risk kapsamında değerlendirilebilir bir
hareket değildir. İzm verilen risk sınırının dışında kalan bir hareket olduğu
için Z cezalandırılacaktır.

Olay 2- (M), kız arkadaşıyla birlikte yürürken (A) adlı polis memuru
“gel lan buraya!” den (M)’nin “bana böyle hitap edemezsiniz” diye karşılık
vermesi üzerine, (A), yakasından tutarak (Nl)’yi yumruklar. Olayın büyüme­
si üzerine, olay yerine gelen (P) ve (G) adlı polis memurları da coplarla
(M)’ye vurmaya başlar. Bir süre sokakta dövülen (M), kelepçelenerek polis
aracına bindirilir ve yaklaşık 25 dakika boyunca Taksim ve Beyoğlu çev­
resinde dolaştırılır. Araçta da dayak devam etmesine rağmen, aynı araçta
bulunan (B) ve (C) adlı polis memurları hiçbir müdahalede bulunmaz. “Beni
hastaneye götürün” demesine rağmen, yol kenarına bırakılan (M), kan kay­
bından ölür.

5.2. Olayda (A), (P) ve (G) tarafından işlenen suçu/suçları, nitelikli halleri de
göstererek gerekçeli olarak açıklayınız

Cevap: Olayda işlenen suçlar işkence, kasten yaralama ve kasten adam


öldürmedir. Olayda A, M’yi yumruklamış ve kasten yaralama suçu oluşmuş­
tur. Olayın büyümesi üzerine polis memurları P ve G'ııin M’yi coplayarak
dövmüşler ve araca bindirerek 25 dakika boyunca döverek dolaştırmışlardır
ve M aldığı darbeler neticesinde kan kaybından ölmüştür. Polis memurları­
nın söz konusu eylemleri, işkence suçu kapsamımla değerlendirilmelidir.
Bilindiği üzere, işkence suçunun faili ancak bir kamu görevlisi olabilir ve
0İ3y Çözümü 83

olayda M’yi döverek yaralayan kişiler polis memurudur. Bunun yanında


işkence suçunun hareket unsuru, insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel
veya ruhsal yönden acı çekmesine, algılama ve irade yeteneğinin etkilenme­
sine, aşağılanmasına yol açacak davranışlardır. Olayımızda M coplanarak
dövülmüş, 25 dakika boyunca dövülerek Taksim ve Beyoğlu'nda dolaştırıl-
mıştır ve bu yolla bedensel ve ruhsal yönden acı çektirilmiştir. Dikkat edilir­
se M’nin coplanması ve araçta dövülmeye devam edilmesi, yaralama suçu
ile örtüşmektedır. Devamında kelepçelenerek araca bindirilmesi ve dövüle
dövüle dolaştırılması mağdura hem bedensel hem de ruhsal yönden acı çek­
tirmiştir. Bilindiği gibi, işkence suçu işlenirken yaralama, hakaret gibi kimi
suçların işlenmesi söz konusu olmaktadır bu gibi bir durumda faile fikri
içtima kuralları gereği cezası daha ağır olan suçtan ceza verilmesi gerek­
mektedir. Dayak neticesinde M’nin ölmesi ise işkence suçunun nitelikli hali
kapsamında (m.95) değerlendirilecektir.

5.3. (B) ve (C)'nin olayda herhangi bir sorumluluğu var mıdır? Açıklayınız

B ve C’nin olay bakımından sorumluluğu ihmali hareket nedeniyle iş­


kence suçu kapsamındadır. Olayda gerçekleşen dayak ve diğer fiilleri gör­
melerine bununla beraber işlenen suça ilişkin müdahale yükümlükleri olması
nedeniyle garantör konumunda olmalarına karşın herhangi bir müdahalede
bulunmadıklarından 3 ve C işkence suçunu ihmali hareketle işlemiş sayıla­
caklar ve M ve P gibi cezalandırılacaklardır (m.94 5).

5.4. "Sanık F. ile eşi olan maktul arasındaki geçimsizlik nedeniyle sanığın mak­
tul ile birlikte oturdukları evi terk ederek, babası ve kardeşleri olan diğer sanık­
larla birlikte yaşamaya başladığı, suç tarihinden yaklaş>k 15 gün önce maktulün,
sanık F.'yı yanında sanık S. 'ın da bulunduğu sırada tehdit ettiği, olay günü mak­
tulle telefonda tartışan sanık F.'nın, diğer sanıklarla bitikte eşi maktulün kaldığı
eve saat 23.00 sıralarında, kapısını sanık F.'da bulunan anahtarla açmak sure­
tiyle girdikleri ve uyumakta olan maktulü çok sayıda bıçak darbesiyle öldürdük­
leri olayda" kasten öldürme suçunun nitelikli hallerinder hangisi/hangileri vardır?
Açıklayınız

Cevap: Olay bakımından tartışılması gereken nitelikli haller: Suçun be­


den veya ruh bakımından kendisini sax-unamayacak durumda bulunan kişiye
karşı işlenmesi, suçun eşe karşı işlenmesi, suçun tasarlanarak işlenmesidir.
Sanık, eşini uyurken çok sayıda bıçak darbesiyle öldürmüştür. Maktül uyu­
duğu için kendisini beden ve ruh bakımından savunamayacak durumdadır.
Maktül sanığın eşidir ve suçu tasarlayarak işlemiştir. Bu nedenlerle yukarıda
belirttiğimiz nitelikli hallerden cezalandırılması gerekmektedir.
84 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

YAŞAR ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ


CEZA HUKUKU ÖZEL HÜKÜMLER-I
2014/2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI GÜZ DÖNEMİ MAZERET SINAVI

Sorular:

Olay 1. F, İzmir'de ailesiyle beraber eğlenmeye gittikleri müzikhole


baskın yapan polis memurları (Pl) ve (P2)’ye kimliğini gösteremeyince
gözaltına alınır. (F), ifadesinde, yol boyunca dayak yediğini, götürüldüğü
polis merkezinde (Pl) ve (P2) tarafından yere yatırılarak kelepçelendikten
sonra da dayağın devam ettiğini söyler. Polis merkezindeki güvenlik kame­
rası görüntüleri (F)'nin ifadesini doğrular. Basma da yansıyan görüntülerde
odadaki başka bir polis memuru (P3)’ün de dayak olayını izlediği anlaşılır.
İzmir. C. Savcılığı (Pl) ve (P2) hakkında “zor kullanma yetkisini aşarak
basit yaralama" suçundan dava açar.

5.2. C. Savcısının kasten yaralama suçundan dava açmasını nasıl değerlendiri­


yorsunuz?

5.3. C. Savcısının (P3) hakkında dava açmamasını nasıl değerlendiriyor­


sunuz?

Olay 2. “Olay günü sanığın eşi Eset’in maktule Huriye’yi sanıkla


birlikte oturdukları eve getirdiği ve sanığa maktuleyi ikinci eş olarak
alacağını söylediği, bu nedenle aralarında kavga çıktığı, kavga sırasında
sanığın kalp hastası olduğunu bilmediği maktuleye eliyle vurup basit
tıbbi müdahaleyle giderilebilecek şekilde yaraladığı, maktulenin kendi­
sinde mevcut kronik kalp hastalığının olayın stresi ve eforu neticesinde
aktif olmasına bağlı solunum ve dolaşım yetmezliği sonucu öldüğü, ölüm­
le sanığın eylemi arasında illiyet bağının bulunduğu olayda; sanığın ey­
leminin bilinçsiz taksirle ölüme sebebiyet verme suçunu oluşturduğu...”
(Yar. l.CD., 2.11.2009, 8505/6506).

Yargıtay'ın görüşü yerinde midir?


0İ3y Çözümü S5

2. Yılsonu, Bütünleme Sınav Sorulan

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 1986-1987 ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI

I- Aşık olduğu komşu kızı (K)’nın bir başkasıyla evlendirilmekte oldu­


ğunu öğrenen (A), müstahdem olarak çalıştığı okuldan izin alamayınca hasta
olduğundan bahisle kendini hastaneye sevk ettirir. Mide rahatsızlığı sebebiy­
le doktor 1 hafta rapor verir. (A) hasta sevk kağıdının üzerine doktorun yaz­
dığı bir rakamını ikiye çevirir ve raporu bu haliyle okul idaresine teslim
edip, ıkı hafta raporla memleketine gider. Çocukluk arkadaşları (B) ve
(C)’ye (K)’yı kaçırıp evlenmek istediğini söyler. (K)’nın evde yalnız oldu­
ğunu sandığı bir saatle (A). (K)?nın ailesinin evine gelip kapıyı çalar. Kapıyı
açan (K)’yı yakalar ve onu evlenmek için kaçıracağını söyler. (A) ile (K)
boğuşurlarken içerde uyuyan (K)’nın kardeşi (D) uyanır. (A), (K)’yı sürük­
leyerek dışarıda (B)!nin kullandığı otomobile kadar götürür. (B) hareket
ederken (D) bir taşla (B):nin otomobilinin arka camını kırar. Yolda karşı
yönden gelen ve bırbıriyle yarış halinde olan (E) ve (F)’nin kullandıkları
otomobilleri gören (3) fren yaparsa da kazayı önleyemez. Her üç araç da
çarpışır; kazayı (A), (B): (E) ve (F) hafif yaralı atlatırlar birer hafta sonra
hastaneden taburcu olurlar. Buna karşılık (K) aldığı yaralar sonucu hastane­
de ölür. (C): (A)’nın kız kaçırma işine başlangıçta söz vermesine rağmen
vazgeçer ve verilen randevu yerme gitmez. Trafik kazasında (B)’nin kusuru
olmadığı görülür.

S.1. Olayda (A). (B), (C), (D), (E) ve (F)nin işledikleri suçları belirtiniz.

(A), olayda, resmi belgede sahtecilik suçunu işlemiştir. Bu suçun failinin kamu
görevlisi dışında herhangi bir kişi olması, TCK m. 204'1 düzenlenmiş olup, su­
çun oluşması için belgenin sahte olarak düzenlenmesi yeterlidir, kullanma ge­
rekmez. Olayda "has'a sevk kağıdı" resmi belgedir ve sahtecilik, bir belgeyi
başkalarını aldatacak biçimde değiştirmek suretiyle gerçekleştirilmiştir.

Olayda ikinci olarak, (A)'nın (K)’ya karşı işlediği suç. konut dokunulmazlığını
ihlal suçudur (TCK m. 116). Gerçekten olayda, konula girme konusunda rıza
açıklamaya yetkili olaı kişinin rızası dışında konuta girme söz konusudur. Her
ne kadar olayda, rızarın olup olmadığı açıkça anlaşılm yor ise de. hukuka aykırı
bir amaçla konuta giren kişiye, rızayı açıklamaya yetkili kişinin rıza göstermediği
düşünülemez. Öte yandan, konut dokunulmazlığını ihlal, aşağıda ayrıca açıkla­
yacağımız kişiyi özgürlüğünden yoksun kılma suçunun ne unsuru ve ne de nite­
likli hali sayılmayacağı için her iki suçun bağımsızlığı kuralından hareketle, bu
iki suçtan dolayı failin ayrı ayrı cezalandırılması gerekir. Eğer suç. gece sayılan
bir zaman dilimi içerisinde işlenmişse, bu nitelikli hal olıp. suçun res'en kovuştu­
rulmasını sağlar (TCK m. 116/4).
86 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

(A)
, (B) ve (C)'nin. (K):ya karşı birlikte işledikleri diğer bir suç da, kişiyi öz­
gürlüğünden yoksun 'tılma suçudur (TCK m. 109). Olayda, cebir kullanılması
(TCK m. 109/2) ve suçun birden fazla kişi tarafındar birlikte işlenmesi (TCK
m. 109/3-c) suçun ntelikli halidir. ‘'Evlenme maksadı” mevcut olduğundan,
sue cinsel amada işlenmiştir ve bu nedenle de nitelikli hal söz konusudur
(TCK m. 109/5)5

Önceki TCKdan fardı olarak kişi özgürlüğünü sınırlama suçunda netice


yüzünden cezanın ağırlaştırılmasını gerektiren nitelikli hale ayrıca yer veril­
mediğinden. kaçırılan kişinin ölmesinin, eğer bunun öngörülebilir bir netice
olduğu kabul edilebiliyorsa. ancak taksirle öidürme suçu çerçevesinde
(TCK m. 85) ele almak gerekir. Bununla birlikte olayda (B)’nin kusurunun
olmadığı belirtildiğinden (E) ve (F)'nin taksirle öldürme suçundan sorumlu
olduğu söylenebilir. Bir kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin
yaralanması bu suçun nitelikli halidir (TCK m. 85/2). Bundan başka (C):nin
vazgeçmesi ve olay yerine gitmemesi, iştirak halinde işlenen suçlarda gönül­
lü vazgeçmeye ilişkin kurallar (TCK m. 41) içerisinde ele alınmalıdır. Böyle
olunca (C)'nin sorumluluktan kurtulabilmesi için, suçun tamamlanmasını
önlemesi gerekir.

Yine olayda (D)'den (B)’ye karşı mala zarar verme suçu oluşmuştur (TCK m.
151). Başkasına ait bir mala zarar verilmesi bu suçu o uşturur. Bununla birlikte,
olayda üçüncü kişi lehine meşru savunmanın koşullarının gerçekleştiği kabul
edilirse, fiilin hukuka aykırı olmadığı söylenebilir.

II- Karı koca evde münakaşa ederler. Koca (G), karısı (H)’yes onu bo­
şayacağını söylemesi üzerine (H) kızar ve "al çocuğunu" diyerek kucağın­
daki 6 aylık oğlu (İ)’yi kocası (G)’ye doğru atar. (İ) yere düşer ve beyin ka­
namasından ölür.

S.2. Olayda (H)’nin hangi suçu işlediğini nitelikli halleri de göz önüne alarak
belirtiniz.

Bilindiği gibi kasten öldürme suçunun oluşması için, failde belirli veya belir­
siz sayıdaki kişilerin hayatını yok etmek kastının varlığı gerekir. Şayet fail
yaralama kastıyla hareket etmiş ve bunun sonunda ölüm meydana gelmişse.
(İ)'nin ölümü, kasten yaralama suçunda netice yüzünden cezanın ağırlaştı­
rılmasını gerektiren nitelikli hal oluşturur (TCK m. 87/4). Şu halde olayda
failin kastının belirlenmesi gerekmektedir. 6 aylık çocuğu kocasına doğru
atan faili ölüm sonucunu istememiş olsa bile, en az ndan göze almamış ol­
duğu ileri sürülemez. Şu takdirde failin olası kastla hareket ettiği kabul edil­
melidir. Bununla birli<te olayda failin yaralama kastyla hareket ettiği kabul
edilirse. TCK m. 87/4 ten cezanın verilmesi gerektiği de ileri sürülebilir. Tah­
rik oluşturan fiil bizzat mağdurdan kaynaklanmadığı için olayda haksız tahrik
hükümleri (TCK m. 29) uygulanmaz.
0İ3y Çözümü 87

III- Ticaret Lisesinde İstiklal Marşı söylenirken elinde sigara olduğu


halde laubali hareketlerde bulunup, duvara dayanarak İstiklal Marşını dinle­
diği tespit edilen 2. sınıf öğrencisi (N) hakkında disiplin soruşturması açılı­
yor. Ayrıca durum Cumhuriyet Savcılığına bildiriliyor.

5.3. 17 yaşındaki (N):nin işlediği bir suç var mıdır?

TCK m. 300/2’ye göre “İstiklal Marşım alenen aşağılayan kişi” cezalandırı­


lır. Bu çerçevede devletin egemenlik alameti olan İstiklal Marşının temsil
ettiği fikre ve taşıdığı anlamın yüceliğine saygı hali ve ortamında dinlen­
mesi asildir. Buna uymayan failin aşağılama kastıyla hareket ettiği kabul
edilmelidir.

IV- Portekiz uyruklu (P) tatil için geldiği İstanbul'da ucuz fiyata 150 gr
esrar satın alıyor. Havaalanında muayene sırasında esrarla yakalanıyor.
Kendisinin uyuşturucu müptelası olduğunu ve ucuz fiyata bulduğu için ya­
kalanan bu esrarı kendi kişisel ihtiyacını karşılamak için aldığım söylüyor.
Verdiği bilgilerle esrarı satan (Y) ve (Z) de yakalanıyor. Bu arada yürürlüğe
giren 5237 sayılı TCK m. 1S8 3:de: önceki TCK'dayer almayan “memleket
içinde” sözlerine yer veriliyor.

5.4. Olayda (P). (Y) ve (Z)'nin işledikleri suçları açıklayınız.

Olayda TCK m. 188/1 uyarınca “ihraç" ve buna teşebbüs durumunun olup


olmadığı tartışma konusu yapılmalıdır. (P), kendisinin uyuşturucu bağımlısı
olduğunu ve ihtiyacın karşılamak üzere satın aldığını söylediğine göre, fail­
de ihraç kastının bulunduğu söylenemeyecektir. Çünkü ihraç aynı zamanda
ticarî bir maksadı iface etmektedir. Şu halde failin TCK m. 192 uyarınca “kul­
lanma veya bu maksatla bulundurma’ suçundan dolayı cezalandırılması
gerekecektir. Olayda (Y) ve (Z)’nin işlediği suça gelince, burada TCK m.
188/3 anlamında uyuşturucu madde ticareti söz konusudur. TCK m. 188/3’te
“ülke içerisinde" ibaresinin yer alması nedeniyle, tica etin ülke içinde gerçek­
leştirilmesini kanun aramaktadır. Bu düzenleme, yurt dışında işlenen uyuştu­
rucu madde ticareti suçunun cezalandırılamaması tehlikesini de beraberinde
getirmektedir.

5.5. Şayet (P)’ye esrar yerine kınayı esrar diye satmışlarsa (Y) ve (Z) hangi
suçu işlemiş olur?

Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak,
kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak dolandırıcılık olarak düzenlendi­
ğinden (TCK m. 153), (Y) ve (Z)nin esrar yerine kına satması dolandırıcılık su­
çunu oluşturur.
88 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 1986-87 ÖĞRETİM YILI BÜTÜNLEME SINAVI

I- (Y) isimli bir yazar., bir gazetede, Türkiye'nin Güneydoğusunda yaşa­


yanlara bağımsız bir devlet kurma hakkının verilmesini ve bu amaçla silahlı
mücadele veren PKK adlı örgütün bütün devletlerce desteklenmesini içeren
bir makale yazar.

5.1. (Y)'nin fiili sizce hangi suçu oluşturur? Tartışınız.

Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak suçunu düzenleyen TCK m. 302 de


'Devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını Devlet idaresinden
ayırmaya yönelik bir fi'f işleyen kişinin cezalandırılacağını öngörmektedir Bunun­
la birlikte bu yönde propaganda yapılması TCK m. 302 kapsamına girmemektedir.
Terörle Mücadele Kanunu m. 7/2 ise, terör örgütünün propagandasını suç olarak
düzenlemektedir. Bundan başka TCK m. 314/3’te 'suç işlemek amacıyla örgüt
kurma suçuna ilişkin diğer hükümler, bu suç açısından aynen uygulanır denilmiş
ve TCK m. 220/7’de de “örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte,
örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişinin örgüt üyesi olarak cezalandırıla­
cağının" belirtilmiş olması karşısında. (Y)'nin hem terör örgütü propagandası ve
hem de örgüte yardım nedeniyle cezalandırılması gerekir.

II- Fransız uyruklu (F)_. İran'dan satın aldığı 5 gram eroinle ülkesine ka­
rayolu ile dönerken, Gürbulak gümrük kapısından Türkiye'ye giriş yapıyor.
Konaklandığı Erzurum'da tanıştığı Fransız (V) ile birlikte bu eroini kulla­
nırken yakalanıyor.

5.2. Olayda (F) ve (V)‘nin işledikleri suçları belirtiniz (AÇIKLAMA: Bu olayda


(F)nin daha önce Fransa'da uyuşturucu madde kullanmaktan dolayı yargılana­
rak bir yıl önce mahkum edildiği gelen sabıka kaydından anlaşılmıştır)

Olayda iki ayrı suç söz konusudur. Bunlardan ilki, (F)'nin tek başına işlediği suç.
İkincisi ise. Erzurum'da (V) ile birlikte işlediği suçtur. İlk suç, (F)’nin İran'dan aldığı
5 gram eroini Türkiye'ye sokmasıdır. Bu konuda TCK m. 188/1 ve 188/4. madde­
lerinde Türkiye’ye uyuşturucu madde ithalini, şayet bu uyuşturucu madde eroin
gibi özel olarak kanunda sayılmış bir uyuşturucu madde ise. daha ağır cezalandı­
rılmıştır. Kanunun söz ettiği uyuşturucu madde ticareti suçlarından “ithaf’, ihraç
gibi ticarî amaçlı bir suçtur. “İthaFin, öztürkçe karşılığı da. “dışalım "dır. Yargıtay
başlangıçta ihraç ve itnal sözlerinin ticarî amaçlı olmasa bile, soyut olarak yurda
sokmak veya yurt dışına çıkarmak biçiminde anlaşılması gerektiğini ileri sürerek,
uyuşturucunun miktarının azlığının ve kişisel kullanım amacıyla yurda sokulması­
nın ya da yurt dışına çıkartılmasının önem taşımadığını kabul etmişti. Yargıtay 5.
Ceza Dairesinin, özellikle meşhur "Gece Yarısı Ekspresi" filmine konu olan olayın
faili ABD uyruklu William HAYES ile ilgili kararda da görüldüğü üzere, yerleşmiş
içtihatları da bu yönde seyretmiştir. Ancak özellikle Macar uyruklu Maria davası
vesilesiyle. Ceza Genel Kurulunun 1982 tarihli bu olayla ilgili kararında, bu görü­
0İ3y Çözümü 39

şünü yumuşattığını görüyoruz. Bu gelişmeler karşısında (E)'nin TCK m. 188/1-4


yerine. TCK m. 191 gereğince, uyuşturucu madde kullanmak maksadıyla bulun­
durmaktan. mükerrir sıfatıyla mahkûm edilmesi gerekir. Zira (E), uyuşturucu mad­
de kullanan ve hatta bundan ötürü daha önce Fransa'da mahkûm olan ve yalnız­
ca kişisel gereksinimin karşılayacak bir miktar sayılan 5 gramlık bir eroini Türki­
ye’ye İran'dan berabernde getirmektedir.

Diğer taraftan Erzurum'daki uyuşturucu madde olayı ise. (E) ve (F) açısından
ayrı ayrı uyuşturucu madde kullanma suçunu (TCK m. 191) oluşturur. (E)’ye
Fransa'daki sabıkası nedeniyle, TCK m. 58/4 gereğince, eski suçunu yurt dışın­
da işlemiş olmasına rağmen, tekerrür hükmü uygulanacaktır. Kural olarak “ulu­
sal tekerrür" sistemini kabul eden kanunumuz, bu maddede belirtilen suçlarla
sınırlı olarak (bunlar abasında uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti de
yer almaktadır) uluslararası tekerrüre de yer vermiştir. Bununla birlikte uyuştu­
rucu madde kullanma durumunda mahkemenin takdirine göre ceza yerine gü­
venlik tedbiri olarak tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilmiş ise.
yabancı ülkedeki mahkûmiyetin göz önünde bulundurulması mümkün değildir.

III- Para karşılığı işçilere hastalık izni verdiği ihbar olunan SSK Hasta­
nesi Dahiliye Mütehassısı (M) hakkındaki bu iddiayı incelemek üzere görev­
lendirilen SSK müfettişleri (A) ve (B): konuyu C. Savcısına anlatıp, beraber­
lerinde görevlendirilen polis memurları (C) ve (D)’yi alarak hastaneye gelir­
ler. Bir özel şirkette çalışan (E)’ye konu anlatılır. Eline verilen kağıtlar ve
sen numaraları önceden alınmış beş adet biner liralık ile (M)’ye gidip paray­
la hastalık izni alması yönünde teklifte bulunması istenir. (E), (M)’nin has­
tanedeki odasına girer, rapora ihtiyacı olduğunu söyler. (M), 1000 lira karşı­
lığında bu raporu verebileceğini ifade eder. (E), parayı verir ve on günlük
raporla dışarı çıkar. (M)’niıı üzerinde yapılan aramada (E)’nin verdiği sen
numarası alınmış 10C0 lira bulunur.

S.3. Olayda (M)’nin işlediği suçun ne olduğunu gerekçeli olarak açıklayınız.

Olayda tartışılması gereken suçlar, rüşvet, irtikap ve görevi kötüye kullanma


suçudur.

Öncelikle olayda. (M)nin (E)ye yönelik olarak iradeyi baskı altında tutmaya elve­
rişli. doğrudan doğruya veya dolaylı her hangi bir zorlayıcı hareketi bulunmadığı
için irtikap suçundan (TCK m. 250) söz edilemez.

Rüşvet. TCK m. 252/1-2 de “kamu görevlisinin, bir işi yapması veya yapmaması
için kişiyle vardığı anlaşma çerçevesinde bir yarar saçlaması" olarak tanımlan­
mıştır. Buna göre rüşvet suçunu karakterize eden temel unsur, yararın anlaş­
maya dayanarak sağlanmış olmasıdır. Olayda (E) hasta olmamasına rağmen,
10 günlük rapor alınış ise. bu raporu veren (M)’nin gö'evinin gereklerine aykırı
davrandığı tartışma dşıdır. Bundan başka yararın bir anlaşmaya dayalı olarak
90 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

sağlanmış olması gerektiğinden söz edildiği için, yara- sağlanması konusunda


kamu görevlisiyle rüşvet veren arasında bir uyuşmanın bulunması gerekir. Bu­
radaki “anlaşmadan kasıt, her iki tarafın yarar sağlanması ve bunun karşılığın­
da yapılacak iş arasında bir bağlantının bulunduğu bilinci ile hareket etmiş ol­
masıdır. Taraflardan birinin rüşvet anlaşmasına görünüşte rıza göstermesi, asıl
amacının ise faili yakalatmak olması durumunda da gerçek rızaya değil, görü­
nüşteki rızaya itibar etmek gerektiği düşüncesinde olduğumuz için, yararın an­
laşmaya dayalı olarak sağlandığı ve bu nedenle de (M) ve (E) açısından rüşvet
suçunun oluştuğu sonucuna varmak gerekir. Ancak (E), TCK m. 252/4 te yer
alan, “rüşvet veren veya bu konuda kamu görevlisiyle anlaşmaya varan kişinin,
soruşturma başiamaoan önce, pişmanlık duyarak du'umdan soruşturma ma­
kamlarını haberdar etmesi halinde, hakkında rüşvet suçundan dolayı cezaya
hükmolunmaz hükmü doğrultusunda etkin pişmanlıktan yararlanabilir.

IV- (K): akşam eve dönelken trafik kazası yapan oğlu (O)’yu sabaha ka­
dar karakolda tutup, kendisine kötü davranan polis memurları (A) ve (B)’ye
yönelik olarak kahvede otururken masada bulunanların yanında “köpekler,
görsünler bakalım, onları nasıl süründüreceğim' şeklinde sözler sarf eder.

S.4. (K) nın işlediği suçu açıklayınız. (A) ve (B)’nin şikâyetlerini geri almaları
halinde (K):ya ceza vermek gerekir mi? Tartışınız.

Olayda (K)’nın işlediği suçun hakaret (TCK m. 125) ve /veya tehdit (TCK m.
106) olduğu düşünülebilir ise de. bunların her birinin unsurları ele alınarak bir
değerlendirme yapıldığında şu sonuç ortaya çıkar:

(K) nın fiili, sövmek suretiyle hakaret suçunu oluşturur. (K) bu sözleri (A) ve
(B) nin gıyabında söylemiştir. Bu yüzden ihtilat koşuluyla cezalandırılabilir. Kah­
vede otururken massdakilerin yanında denildiğine göre olayda ihtilat koşulu
gerçekleşmiştir. Suçun işlendiği yer herkesin girmesine açık bir kahve olduğuna
göre aleniyet de nitelikli hal olarak (TCK m. 125/4) uygulanabilir. Olayda kamu
görevlisinin görevinin gereklerine aykırı bir davranışı nedeniyle işlenmiş bir ha­
karet söz konusu olduğu için, suçun kamu görevlisine karşı görevinden dolayı
işlenmesi nitelikli hal olarak uygulanmayacağı gibi, bj durum, haksız bir fiile
tepki olarak suçun işlenmesi nedeniyle cezanın indirilmesi gerektirir (TCK m.
129/1). Suç, kamu görevlisine karşı görevi nedeniyle işlenmiş olmadığından,
şikâyete bağlıdır ve uzlaşma kapsamındadır (Bkz. TCK m. 131/1).

Tehdit suçunun oluşması için, uğratılacağı bildirilen zararın “haksız" olması


gerektiği için olayda tehdit suçu (TCK m. 106) oluşmaz. Zira (K) çocuğuna karşı
(A) ve (B) tarafından işlenen kişiyi özgürlüğünden yoksun bırakma ve duruma
göre işkence ya da görevi kötüye kullanma suçları nedeniyle üst makamlara
şikâyetçi olarak yasal bir işlem sonucu (A) ve (B)’nin görev yerlerini değiştirme
girişiminde bulunacağını söylemektedir. Her ne kadar TCK m. 106/1'de uğratı­
lacağı bildirilen zararın “haksız olması gereğinden açıkça söz edilmiş değil ise
de: hukuk düzeninin faile bir hak veya yetki verdiği durumlarda, bu hak ve yetki­
nin kullanılacağının bildirilmesi tehdit oluşturmaz.
0İ3y Çözümü 91

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 1987-88 ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI

I. 17 yaşındaki tamirci çırağı (A)_. aşık olduğu ve onun da kendisine ilgi­


siz olmadığına inandığı (K)’yı kaçırmak için çalıştığı tamirhaneye müşteri
(M) tarafından bırakılan otomobili akşamüzeri ustası (U)’dan alıp yola çıkar.
Depoyu doldurmak için girdiği benzin istasyonunda daha önce sokakta buldu­
ğu çek karnesinden yirmi bin liralık bir çek doldurup imzalayarak benzinci
(B)’ye verir. (K)’nın oturduğu apartmanın giriş kapısından girip (K)’nın otur­
duğu daire sanarak aynı kattaki bir başka dairenin kapısını çalar. Cevap ala­
mayınca (K):nın fikrini değiştirdiğini sanarak kapıyı kırmaya çalışır. Fakat
bunu başaramaz. Akşam karanlığında bekçinin düdük sesini duyması üzerine
korkup aşağıya iner. 3u sırada sokakta eve doğru gelmekte olan (K)’yı görür
ve önceden hazırladığı ilaçlı pamuğu (K)hıın ağız ve burnuna bastırır. (K)’nın
sersemlemesinden yararlanarak onu otomobile taşır. Yolda fazla lıız ve acemi­
lik yüzünden aracı devirir. Olayda kendisi bir ayağım kırar.. (K) ise aldığı ya­
ralar sonucu ölür. (K) 16 yaşındadır. (A) sabıkasızdır. Sürücü ehliyeti yoktur.

5.1. Olayda (A)'nın işlediği suçlan tespit edip, nitelikli halleri de de göz önüne
alarak TCK nın hangi maddelerine göre sorumlu tutulacağını ayrı ayrı gösteriniz.
Bunu yaparken neden üzerinde karar kıldığınız suçun oluştuğunu gerekçeli
olarak açıklayınız.

II. Aile nüfus durumunu gösterir bir belgeyi ölen çocuğu (C)’yi de sağ
gösterir şekilde doldurup köy muhtarı (M)’ye imzalatıp mühürleterek çalış­
tığı ış yerine veren (V)’nin haksız yere çocuk yardımından bir yıl boyunca
yararlandığı tespit edilmiş ve muhtar (M)’nin, görevi kötüye kullanma su­
çundan (TCK’nın 257 2) cezalandırılmasına karar verilmiştir. Karar hem
(M) ve hem de Cumhuriyet Savcılığı tarafından temyiz edilmiştir.

5.2. Sizce bu olayda Yargıtay nasıl bir karar vermelidir? Gerekçeli olarak açık­
layınız.

III. Rızaı taksimi kabul etmeyen (A)’yı önceden kaleme alınmış rızaı tak­
sim senedine kardeşi (K) ile kocası (B) parmak basması için zorlarlar. (K):
(A)’yı omzundan tutar: (B) de (A)’nın parmağını ıstampaya bastırıp elinde
tuttuğu rızaı taksim mukavelesine (A)’nın parmağın: basar. (A)’nın şikâyeti
üzerine (A) ve (K) senedin yağması suçundan dolayı mahkûm olurlar.

5.3. Olayda HMK m. 199 a uygun bir senet bulunmadığını varsayarak böyle bir
olayda ne karar verilmesi gerekirdi? Gerekçeli olarak açıklayınız.

5.4. Rüşvet ve irtikâp suçlarını açıklayınız. Aralarındaki farkları birer örnek vere­
rek gösteriniz.
92 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 1987-88 ÖĞRETİM YILI BÜTÜNLEME SINAVI

I. İzmir Ağır Ceza Mahkemesi., dağda kazı yaparak bulduklarını düşün­


dükleri altınların yerini söyletmek için 13 gün geceli gündüzlü coplama,
yumruklama, elektrik akımına tabi tutma, tenasül organlarını sıkma ve sıcak
ve açık havada baş aşağı sallandırma, tuzlu bulamaç yedirme şeklindeki
davranışlarla üç kişinin ölümüne sebebiyet veren kolluk görevlileri (A), (B)
ve (C)’nin TCK 94’e göre her mağdur için bu maddenin üç kez uygulanması
suretiyle cezalandırılmalarına karar veriyor.

5.1. Söz konusu karar sizce doğru mudur? Yargıtay uygulamalarının ışığında
kararı tartışınız. Vardığınız sonucu gerekçeli olarak açıklayınız.

(A), (B) ve (C) TCK m. 6/1-f anlamında kamu görevlisidir: gerçekleştirdikleri dav­
ranış mağdurların “bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine” yöneliktir. Bütün
bu davranışlar, sistematik olarak ve belirli bir süreç içerisinde gerçekleştirildiği de
göz önüne alındığında “insan onurunu ihlal edecek" bir boyuta ulaşmıştır ve bu
nedenle de TCK m. 94:e göre işkence suçu kapsamında ele alınması gerekir.
TCK m. 95/4’te “işkence sonucunda ölüm meydana gelmişse, ağırlaştırılmış mü­
ebbet hapis cezasına nukmolunacagi” belirtilmektedir. Clayda da işkence sonucu
üç kişi öldüğüne göre, faillerin eylemleri TCK m. 95/4 e girmektedir.

5.2. Adi zimmetle nitelikli zimmeti karşılaştırarak her biri için birer örnek veriniz.

5.3. Konut dokunulmazlığını ihlâl suçunda konut ve eklentiden ne anlaşılması


gerektiğini örnekler vererek açıklayınız.

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 1988-1989 ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI

I- Babasının arabasıyla dolaşmaya çıkan (A), ehliyetname olmadan kul­


landığı arabayı yolda devirir. Kendisini cezai sorumluluktan kurtarmak ve
sigortadan zararı tazmin ettirmek için olay yerine gelip tutanak düzenleyen
görevli (B)’ye, ehliyetnamesi olan arkadaşı (C)’nin aracı kullanırken kaza
yaptığını yazdırır. (C) de memur (B)’ye arabayı kendisinin kullandığını be­
yan eder. (B): senelik izne çıktığı bir sırada (A) ile karşılaşır ve kazayı yapa­
nın (C) değil, kendisinin olduğunu öğrendiğini ve mahkemeden gelen dave­
tiye sebebiyle tanık olarak dinleneceği sırada bu durumu beyan edeceğini
bildirir. (A), (B)’ye mahkemede bunları söylememesi, olay yerinde tutulan
tutanaktaki hususları tekrar etmesi için istediği 10000 TL’yi verir.

S.1. Olayda işlenen suçları tespit edip, her birini yakın suçlarla karşılaştırarak
neden o suç tipine gi'diğini gerekçeli olarak belirtiniz. Sanıkların işledikleri su­
çun belirlenmesinde ntelikli halleri de göz önüne alınız.
0İ3y Çözümü 93

II- İtalyan uyruklu (İ), Suriye’den satın aldığı 5 gr morfinle Yayladağ


(Hatay) Gümrük kapısından karayolu ile Türkiye’ye giriş yapar. Konakladı­
ğı Antakya’da tanıştığı AvusturyalI (A) ile birlikte bu uyuşturucuyu kulla­
nırken yakalanır.

S.2. Olayda (İ) ve (A)’nın işledikleri suçu belirtiniz (Her ikisi de ülkelerinde uyuş­
turucu madde kullanmaktan ikişer defa mahkûm olmuş kişilerdir).

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 1988-1989 ÖĞRETİM YILI BÜTÜNLEME SINAVI

I- 5000 liralık bir banknotun sonuna bir sıfır ekleyerek bunu 50000 lira­
ya dönüştüren (A), bu banknotu bir turiste 50 markını bozması karşılığı ola­
rak verdikten sonra., olayın anlaşılması üzerine yakalanır.

5.1. (A)’nın olayda işlediği suçu açıklayarak, bunun taklitten farkını belirtiniz.

II- Yeni açtığı işyerine telefon bağlatamayan (İ)’den; telefonu bağlatacağım


söyleyerek yüz bin lira isteyen o yer PTT gişesinde memur (NI)_. (İ)’mn yaptığı
şikâyet üzerine., numarasını önceden aldığı paralarla suçüstü yakalanır.

5.2. (M)’nin olayda işlediği suçu gerekçeli olarak açıklayınız. Bu suçun rüşvet ve
dolandırıcılıktan farkını belirtiniz.

III- İçkili bir lokantadan geç vakit çıktıktan sonra geldikleri genelevde
giriş kapısının kapalı olması sebebiyle kapıyı yumıuklayıp bağıran (A) ve
(B): kapıyı açan gece bekçisi (C)’ye on bin lira bahşiş vererek içeriye girer­
ler. (A) önceden tanıdığını söylediği genelev kadını (G)’nin odasına çıkarak
onu uyandırır. (G)’nin karşı koymasına rağmen (A) ve (B) kendisiyle cinsel
ilişkide bulunurlar.

5.3. Olayda işlenen suçları nitelikli halleri de göz önıne alarak gerekçeleriyle
açıklayınız.

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 1989-90 ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI

I- Geceleyin duvardan atlayarak girdiği camı avlusunda camiye girmek


için pencerelerden birini açmaya çalışırken mahalle bekçileri (A) ve (B)
tarafından yakalanan (H): karakolda verdiği ifadede iş bulamadığı için para­
sızlıktan camide yatmak amacıyla pencereyi açmaya çalıştığını söylemiştir.
Karakol emniyet amiri (K): (H)’nin şehirdeki diğer camilerden çalman halı­
lar konusunda bilgisi olup olmadığım öğrenmek içm: üç gün (H)’yı sorgu­
lamış.. ancak herhangi bir itirafta bulunmasını sağlayamamıştır.

S.1. Olayda (A)'nın ifadesini de göz önüne alarak, kendisine isnad olunabilecek
suç veya suçları, nitelikli halleri de belirterek gerekçeli clarak açıklayınız.
94 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

5.2. Olayda haksız yakalama ve tutuklama konusu oluşturabilecek bir fiil var
mıdır? Bu fiilden dolayı (A)’nın isteyebileceği tazminatın kapsamını, süresini ve
nereden istenebileceğini belirtiniz.

II- (A) sattığı mobilya karşılığı (B)'nin kendisine verdiği 30 gün vadeli
bonodaki yüz bin liralık miktara, farklı kalemle sol başa 9 rakamını ekleye­
rek tahsil için bankaya vermiştir.

5.3. (A)’nın işlediği suçu tüm unsurları bakımından tahlil ederek gerekçeli bir
şekilde açıklayınız.

5.4. Özel belgede sahtecilik ile resmi belgede sahteciliği birbirinden ayıran belli
başlı farkları belirtiniz.

III- Almanya'da bir Alman kadınla evli olan (A)_. tatil için geldiği İz­
mir'de 17 yaşındaki fB) isimli genç kızı rızasıyla evlenmek maksadıyla ka­
çırıyor.

5.5. (A)’nın işlediği suçları yakın suç türleri ile karşılaştırarak açıklayınız.

5.6. (A), nüfus kayıtlarında bekâr gözüktüğü için (B) ile Türkiye’de evlenirse
durum ne olur? Almarya daki eşi (E) bir yıl sonra durumdan haberdar olup Türk
makamlarına başvurırsa (A) hakkında hangi suçtar/suçlardan dolayı işlem
yapılacaktır? Gerekçe i olarak açıklayınız.

5.7. Aşağıdaki kavramları birer örnek vererek kısaca açıklayınız, a) Ceza Huku­
kunda kamu görevlisi, b) Zimmet ve nitelikli zimmet

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 1989-90 ÖĞRETİM YILI BÜTÜNLEME SINAVI

I- Aynı resmi dzirede birlikte çalıştıkları ve kocasından boşanmak için


dava açtığım bildiği (A)’yı mesai saati bitiminde evine bırakmak bahanesiy­
le otomobiline bindiren (B), (A)'nın mahallesi yerme kendi mahallesine
doğru otomobilini sürer. (A)’nın sorusu üzerine de evden bir şey alıp sonra
kendisini bırakacağın söyler. (A)’nm inmek istemesi karşısında “seni sevi­
yorum, evimi beğeneceksin, gel birlikte oturalım” diyerek elini (A)'nın boy­
nuna atması üzerine (A) yürüyen otomobilden kendisini aşağıya atar ve yere
yığılır. Paniğe kapılan (B) korkup olay yerinden hızla uzaklaşır. Arkadan
gelen ve farlarının bczukluğu sebebiyle yerde yatan (A)’yı görmeyen sürücü
(S), (A)'nm ayaklarını çiğneyip durur. (A)’yı arkadan gelen bir diğer sürücü
(C) arabasına bindirip hastaneye götürür. (A)'nm durumuyla ilgilenmesi
konusunda hemşire (H) ile münakaşaya giren (C), (H)’ye hitaben “âanzz size
sordururum” diye bağırır.
0İ3y Çözümü 95

5.1. Olayda söz konusu olan suçları, nitelikli halleri de dikkate alarak ayrı ayrı
gerekçeli olarak açıklayınız.

Olayda birinci olarak (B), (A)’ya karşı kişiyi özgürlüğürden yoksun bırakma su­
çunu (TCK m. 109) işlemiş bulunmaktadır. Mağdurun egemenlik alanından çıka­
rılıp failin egemenlik olanına aktarılması ile birlikte suç da tamamlanmıştır. Bu­
nun için ayrıca mağdurun götürülmek istenen yere kadar götürülmüş olmasına
gerek yoktur. Suçun “cinsel amaçlı" olarak işlenmesi cezanın ağırlaştırılmasını
gerektiren nitelikli hal oluşturur (TCK m. 109/5).

(A) 'nın otomobilden kendisini aşağı atması duruma göre kasten ya da taksirle
yaralama suçunu oluşturur. Nitekim TCK m. 109/son’da kişiyi özgürlüğünden
yoksun bırakma suçunun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi
sebebiyle ağırlaşmış hâllerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yara­
lama suçuna ilişkin hükümler uygulanır denilmektedir.

(B) ‘nin (A)’nın boynura elini atması vücut dokunulmazlığının ihlali niteliği taşı­
yan bir cinsel davranış olduğu için basit cinsel saldırı suçunu (TCK m. 102/1)
oluşturur.

(S)'nin farları bozuk olduğu için. (A)'yı göremeyerek ezmesi taksirle yaralama
suçunu (TCK m. 89) oluşturur. Kasten yaralamanın neticesine göre ceza ağır­
laştırılabilir (TCK m. 2-3).

(C) ’nin (H)’ye karşı söylediği “bunu size sordururum" sözleri, haksız bir zarara
uğratılacağı beyanını içermediğinden tehdit suçunu (TCK m. 106) oluşturmaz.

5.2. (A) ile (B) arasında sadece ilan-ı aşk aşamasında kalan bir fiil söz konusu
olsa ve (A)’nın red cevabı vermesi üzerine (B), otomobili durdurup (A):yı indirse
hangi suçtan söz edilebilir? Gerekçeli olarak açıklayınız.

Vücut dokunulmazlığın ihlal etmeyen ve cinsel açıdan rahatsızlık yaratan her


türlü davranış cinsel taciz suçunu (TCK m. 105) oluşturur. Suç tamamlandığı
için (B)nin otomobili durdurup (A)'yı indirmesi nedeniyle gönüllü vazgeçmeden
(TCK m. 36) yararlanması mümkün değildir.

5.3. Uyuşturucu madde ihraç ve ithal suçları konusunca mevzuatımızın içerdiği


kuralları açıklayınız ve uyuşturucu madde kullanma suçuyla benzerlik arz eden
durumlara en az iki örnek vererek bu konularda öğreti ve uygulamada benimse­
nen görüşleri gerekçeli olarak açıklayınız.

5.4. Görevi kötüye kullanmak ve rüşvet almak suçlarının unsurlarını sayarak


bu iki suç tipini karşılaştırarak benzeyen ve ayrılan yönlerini örneklerle açık­
layınız.

Görevi kötüye kullanma (TCK m. 257) genel ve tamamlayıcı nitelikte bir suçtur.
Hatta bu yüzden bu suçlara torba suç adı da verilmekledir. Bu bakımdan TC K
m. 257. özel olarak öngörülen görevi kötüye kullanma durumlarına girmeyen
96 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

hallerde uygulanabilir. Nitekim rüşvet suçu aslında görevi kötüye kullanma su­
çunun özel bir halidir. Görevi kötüye kullanma bu suçta fiilin bir unsuru olduğu
için ayrıca görevi kötüye kullanmaktan dolayı fail ikinci kez cezalandırılamaz.
Gerçekten rüşvet iki taraflı bir sözleşme olup, rüşve: sözleşmesinin varlığını
gerektirmektedir.

S.5. Bir tebligat evrakını almak üzere mahalle karakoluna gelen bayana "şimdi
işim var, senin gibi fahişelerie uğraşmaya vaktim yotC şeklinde hitap ederek
karakoldan kovan polis memuru (M)'yi yapılan yargılaması sonucu mahkeme
sövme ve işkence suçlarından mahkûm etmiştir. Sizce mahkemenin kararı doğ­
ru mudur, değil midir? Bu suçların unsurlarını da belirterek gerekçeli olarak
açıklayınız.

Olayda olduğu gibi, insan onurunun ihlali boyutuna ulaşmayan aşağılayıcı dav­
ranışlar işkence kapsamında değil (TCK m. 94), ilgili olduğu suçlar kapsamında
cezalandırılır. Fahişe sözcüğü olumsuz bir değer yargısını ifade ettiği için söv­
mek suretiyle hakaret suçunu oluşturur (TCK m. 125).

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ


1990-1991 ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI

I- Belediye makam aracının yedek lastiklerini depodan çaldığı iddia edi­


len belediye müstahdemi (M) hakkında Belediye Başkanlığınca açılan ceza
ve disiplin soruşturması üzerine, olayı ortaya çıkarmak için Belediye Başka­
nı (B) ile zabıta amiri (Z), (M)’yi evinden çağırtıp zabıta amirliğine götüre­
rek dövmüşler ve koltuk altlarına kızgın yumurta koyarak yarım gün kömür­
lüğe kapatmışlardır.

5.1. Olayda (B) ve (Z)nin işlediği suçu/suçları uygulanması muhtemel diğer suç
tiplerini de göz önüne alarak gerekçeli bir şekilde açıklayınız

II- Komşusu (K)’nm karısına aşık olan (A), (K)’nın evinin çatışma çıkar
ve 50 gr esrarı bacadan aşağı atarak mahalle karakoluna (K) hakkında ihbar­
da bulunur. Bu şekilde (K)’nın bir ay tutuklu kalmasına neden olur. Bu ara­
da (K)’nın eşi (E) ile ilişki kuran (A) hakkında, (A) nın eşi (B) zinadan do­
layı şikâyette bulunur.

5.2. Olayda işlenen suçları, nitelikli halleri de belirterek, gerekçeli bir şekilde
açıklayınız.

5.3. Geçirdiği ceza davası nedeniyle merak ettiği esrarı yetiştirmeye karar veren
(K), evinin bahçesine kenevir ekerse hangi suçu işlemiş olur? Açıklayınız.
Olay Çözûmîı__________________________________________________________________________________ 97

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ


1990-91 ÖĞRETİM YILI BÜTÜNLEME SINAVI

I- İcra Müdürlüğünde görevli memur (M)’nin icra takibi için


takip masrafı yatıran kişilerden gerçek miktardan fazla masraf hesabı
çıkararak beş ayrı dosya üzerinden 150:er liradan toplam 750 TL para
tahsil ederek bu fazla aldığı parayı kişisel ihtiyacı için harcadığı tespit
edilmiş ve hakkında nitelikli zimmet suçundan kamu davası açılmıştır.
Ayrıca (M)’nin asliye hukuk mahkemesinde görülecek bir davayı (A)’nın
istediği mahkemeye düşürmek için (A)’dan 1000 lira aldığı belirlenmiş­
tir.

S.1 Olayda (M)'nin işlediği fiillerin hangi suçları oluşturduğunu gerekçeli olarak
açıklayınız.

Olayda (M)’nin işlediği suç, irtikaptır. Gerçekten de irtikap suçunu düzenleyen


TCK m. 250 ye göre kamu görevlisi görevinin sağladığı nüfuzu ya da kendisine
duyulan güveni kötüye kullanarak yarar sağlamaktadır. Ancak bu suçun oluştu­
ğundan söz edebilmek için, yararın, karşı tarafın icbar edilmesi, hileli davranış­
larda bulunulması ya da hataya düşürülmesi suretiyle elde edilmesi gerekmek­
tedir. Olayda (M)’nin, takip masrafını her dosya için 150 TL. daha fazla göstere­
rek mağdurlardan 150 er TL fazla para alması hileli davranıştır. Bu durumda
kamu görevlisi, ödenmesi gerekmeyen paranın ödenmesi gerektiğine karşı tara­
fı inandırmaktadır. Şu halde olayda işlenen suç hileli davranışlarla irtikap olmak­
tadır. Fiilin zimmet olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. Zira beş dosyadan
(M)’nin tahakkuk ettirdiği toplam 750 TL’lik fazla para kamu görevlisine görevi
gereği teslim edilmiş bir para değildir. Oysa zimmet sıçunun oluşması için suç
konusu şeylerin zilyetliğinin faile görevi nedeniyle teslime dilmesi veya koruma,
denetim veya sorumljluğu altında bulunması gerekir. Ancak 5 ayrı dosyada
irtikap suçunun işlenmesi nedeniyle mağdur sayısınca suç oluştuğu sonucuna
varmak gerekecektir. Gerçekten burada kamu idaresi yanında ayrıca kişilerin
mali çıkarları da korunduğundan zincirleme suç kuralarının uygulanması için
aranan suçun “aynı kişiye karşı işlenmesi" koşulu burada gerçekleşmiş olma­
maktadır.

(NOT: Şayet olayda tahsil edilen paranın tamamı 750 TL olarak algılanmış ve
paranın tamamının (M) tarafından kişisel ihtiyaçları için kullanılmış olduğu farz
edilerek, fiilin zimmet olarak unsurları da açıklanarak kendi içinde tutarlı bir so­
nuca varılmışsa bu yanıt da dikkate alınacaktır).

Olayda (M)’nin asliye nukuk mahkemesinde görülecek bir davayı (A)’nın istediği
mahkemeye düşürmek için (A)’dan 1000 TL alması kamu görevlisinin yetkisi
olmadığı bir iş için yarar sağlaması suçunu oluşturur (TCK m. 255). Bu suçun
oluşması için kamu görevlisinin “görevine girmeyen ve yetkili olmadığı bir işi
yapabileceği veya yaptırabileceği kanaatini uyandırarak yarar sağlaması” gere-
98 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

kir. Olayda rüşvetten söz edilemez. Çünkü bunun için yarar sağlanmasına ne­
den olan işin yapılmasının kamu görevlisinin görevine girmesi aranır. Oysa asli­
ye hukuk mahkemesinde görülecek bir davanın başka bir mahkemeye düşürül­
mesinin sağlanması konusunda icra memurunun yetkili olması söz konusu edi­
lemez.

II- (A), bankadan aldığı bir teminat mektubunun üzerindeki teminat


miktarını arttırarak bir ihaleye girmiştir.

5.2. Olayda işlediği fiilin hangi suçu oluşturduğunu bu suçun unsurlarını da be­
lirterek kısaca açıklayınız.

(A)’nın (A):nın teminat miktarı üzerindeki rakamı değiştirmesi özel belgede sah­
tecilik suçunu (TCK m 207) oluşturur. Bu suçun oluşması için,

1) Suçun konusunun özel belge olması,

2) Bu belgenin sahte olarak düzenlenmesi veya gerçek bir özel belgenin de­
ğiştirilmesi,

3) Bunun, başkalarını aldatacak biçimde olması,

4) Böylece düzenleten ve değiştirilen belgenin kullanılması (veya failin bilgisi


dahilinde başka birisi tarafından kullanılması) ve

5) Fiilin bu kasıt altında işlenmiş olması gerekir.

Olayda söz konusu dan belge özel belgedir. Çünkü burada kamu görevlileri
tarafından görevi gereği düzenlenen bir belgeden söz edilemez. Ayrıca TCK m.
201/1 anlamında resni belge hükmünde sayılan bir belge de mevcut değildir.
Suçun maddi unsururu, düzenlenen sahte belgenin kullanılması oluşturmakta­
dır. Olayda ihaleye girmekle kullanma koşulunun da gerçekleştiği kabul edilme­
lidir.

5.3. Şayet /A)'nın yaptığı tahrifat ilk anda anlaşılabilir nitelikte olmasına karşın
ihalede dikkatli bakılmadığı için teminat olarak kabul edilmişse aynı suç oluşur
mu? Neden?

Bu durumda suçun oluştuğundan söz edilemez. Çünkü böyle bir durumda bel­
genin iğfal kabiliyeti (aldatma yeteneği) bulunmamaktadır. Bundan anlaşılması
gereken yapılan sahteciliğin belirli sayıdaki kişileri aldaıabilecek nitelik ve kabili­
yette olmasıdır. Olayda objektif olarak söz konusu belce bu kabiliyette olmadığı
halde sahte mektubun teminat olarak kabul edilmesi şayet dolandırıcılığın un­
surlarını oluşturuyorsa, yani bu davranış, ihaleyi düzenleyenleri aldatacak hileli
bir davranış sayılıyor ve böylece bir haksız yarar sağlandığı kabul edilebiliyorsa
dolandırıcılıktan ceza vermek mümkündür.
0İ3y Çözümü 99

II- 17 yaşındaki bakire (B) ile rızasıyla sevişen 19 yaşındaki bay (A)
cinsel ilişkide bulunmadığı halde (B) hamile kalır. (B)Tnin yapılan kızlık
muayenesinde bakire olduğu görülür.

5.4. Olayda (A) herhangi bir suç işlemiş midir? Niçin?

Öncelikle mağdur 15-18 yaş arasında olduğu ve cinsel davranış da rızaya daya­
lı olduğu için çocukla'in cinsel istismarı suçu (TCK nı. 103) oluşmaz. Burada
ayrıca reşit olmayan kişi ile cinsel ilişkide bulunma suçundan da (TCK m. 104)
söz edilemez. Çünkü bu suçta maddi unsurunu oluşturan hareket, "cinsel ilişki­
de bulunmak" olarak belirtilmiştir. Cinsel ilişkinin vajinal veya anal yoldan yapıl­
ması bakımından bir ayrıma gidilmemiştir. Bununla birlikte cinsel ilişki düzeyine
ulaşmayan cinsel davranışlar suç oluşturmadığı gibi, vücuda cinsel organ dışın­
da bir organ veya cisim sokmak da suç oluşturmamaktadır. Bunun gibi cinsel
organın, anal ya da vajinal boşluklar dışında bir boşluğa sokulması (ya da sok-
turulması) durumunda da bu suç oluşmayacaktır. Olay bu açıklamalar ışığında
değerlendirildiğinde, cinsel organın anal ya da vajinal yoldan vücuda ithali söz
konusu olmadığı için, (A):nın fiilini suç olarak nitelendirmeye olanak bulunma­
maktadır.

5.5. Suç uydurma ve ftira suçlarını karşılaştırıp, birer örnek veriniz. Bu bağlam­
da tahsil ettiği vergiyi bankaya yatırması gereken günün arifesinde bu parayı
camide abdest alırken çaldırdığını karakola bildiren, gerçekte ise kendi ihtiya­
cında kullanan tahsildarın fiilinin bunlardan hangi suçu oluşturacağını gerekçeli
olarak açıklayınız.

TCK m. 271e göre "işenmediğini bildiği bir suçu, yetkili makamlara işlenmiş gibi
ihbar eden ya da işlenmeyen bir suçun delil veya emarelerini soruşturma yapıl­
masını sağlayacak biçimde uyduran kişi cezalandırılır. Görüldüğü gibi bu suçta
ya fail işlenmediğini bldiği bir suçu ihbar etmekte ya da delil ve emarelerini uy­
durmakta. fakat suçu yetkili makamlara bildirmemekte bu makamların uyduru­
lan bu suçla ilgili soruşturmaya başlamalarını sağlamaktadır. Oysa iftira suç
uydurma suçundan farklı olarak, ihbar veya şikâyet ya da basın yoluyla işlene-
bilmektedir. Diğer önemli bir fark da. iftirada fail suçun faili olarak belirli bir kişiyi
göstermekte iken, burada yalnızca suçun yetkili makamlara bildirilmesi ile yeti-
nilmektedir.

Bu açıklamalar ışığında olaya dönüldüğünde: burada fail soruşturmaya yetkili


makama işlenmediğini bildiği bir suçu bildirmektedir ve bu nedenle de suç uy­
durmadan söz edilmelidir. Fakat burada ayrıca zimmet suçunun unsurları da
oluşmaktadır. Asıl sorun bu durumda failin her iki suçtan da ayrıca cezalandırı­
lıp cezalandırılmayacağıdır. TCK. suç uydurmayı zimmet suçunun unsuru veya
nitelikli hali olarak kabul etmediğine göre bileşik suçtan söz edilemez. Yine tek
fiille kanunun aynı hükmünün ihlali söz konusu olmadığı için fikri içtima kuralları
da uygulanamaz. Şu halde olayda her iki suçun bağımsız olduğu kuralından
hareketle, gerçek içtima kurallarına başvurulmalıdır.
100 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 1991-1992 ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI

I- Evinden radyosu çalınan (A), karakola şikâyet dilekçesi verir. Bu


sırada nezarethaneden gelen çığlıkları duyup içende ne olduğunu sorar.
Polis memuru (P)r “şebekenin elebaşını yakaladık1’ diyerek (A)’ya içeri­
deki (B)’den başka kimlerin banka soygununa karıştıklarını söylemesi
için copla vurmaya başlar. (A) nezarethanedeki kişiyi tanımadığını söy­
lediği halde (P) coplamaya devam eder. Bunun üzerine (A), “sizi şikâyet
edip bu meslekten attıracağım” diyerek (P)’yi can havliyle iter. Üç gün
boyunca sorguya çekilen (A) olayla ilgisi olmadığı anlaşılarak C. Savcı­
lığınca serbest bırakılır. Bu arada radyo ile ilgili şikâyeti araştıran diğer
polis memuru (XI), radyoyu çalıp satan (O)’yu eskici (E)’nin tarifinden
bulup yüzleştirmek için (A)’nın evine götürür. (A) nın yeni karısı (K)’nın
ilk evliliğinden olan üvey oğlu (O)’yu polisin eve getiriş sebebini öğre­
nen (A), (O):nun üvey oğlu olduğunu söyleyerek (M)’den onu serbest
bırakmasını ister. (M) kendisine 1000 TL verilmezse hırsızlık dosyasını
tamamlayıp dava açılması için fezlekeyi savcılığa göndereceğini bildirir.
Polisin sözlerinden korkan (A), (O)’nun kurtulması için istenen parayı
(A)’ya verir.

S.1. Olayda işlenen suçları, nitelikli halleri de dikkate alıp yakın suç tipleriyle
karşılaştırarak gerekçeli olarak açıklayınız.

Olayda işlenen ilk suç hırsızlıktır (TCK m. 141). Ancak bu suç babalığın zararı­
na işlenmiş olduğu için cezasızlık nedenidir (TCK m. 167.

İkinci suç, (F)den (B)’ye karşı işkence suçudur (TCK rr. 94). Olayda nezaretha­
neden çığlık sesi gelmesi, insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruh­
sal yönden acı çektirmeye yönelik bir davranış olduğj için işkence suçundan
söz edilebilir. Bu suçta TCK m. 95/1-4 te öngörülen ağır neticelerin gerçekleş­
mesi cezanın ağırlaştrılmasını gerektirir.

Diğer bir suç (P)’den (A)'ya karşı yine işkence suçudur (TCK m. 94). Yukarıda
yapılan açıklamalar burada da geçerlidir.

(A) nın (F)'ye "meslekten attıracağını" söylemesi tehdit suçuna (TCK m. 106)
vücut vermez. Çünkü uğratılacağı bildirilen zarar haksız değildir.

(A)’nın (F)'yi itmesi ve bunun sonucunda (F):nin ceketinin yırtılmasının görevi


yaptırmamak için direnme suçunu (TCK m. 265) oluşturduğu söylenebilirse de:
işkence niteliğindeki davranışa karşı kendisini savunmak amacına yönelik oldu­
ğu için meşru savunma (TCK m. 24/1) bir hukuka uyçunluk nedeni olarak göz
önünde bulundurulabilir.
0İ3y Çözümü 101

(A)’nın üç gün boyunca sorguya çekilmesi işkence suçundan tamamen bağım­


sız olarak ele alınmalı ve kişiyi özgürlüğünden yoksun bırakma suçu (TCK m.
109) kapsamında değerlendirilmelidir. Suçun kamu görevinin sağladığı nüfuz
kötüye kullanılmak suretiyle islenmesi cezanın ağırlastrılmasını gerektiren nite­
likli haldir (TCK m. 109/3-d).

(A)’nın, üvey oğlu (Cj’yu bırakması karşılığında (M)nin istediği parayı ver­
mesi icbar suretiyle irtikap suçunu (TCK m. 250) oluşturur. İrtikap suçunda
rüşvetten farklı olarak yararın sağlanması rüşvet anlaşmasına değil, kamu
görevlisinin zorlamasına dayanmaktadır. Karşı taraf kamu görevlisine ira­
desi dışında ve suç kastı olmaksızın yarar sağlamaktadır. Olayda cezasızlık
nedeni söz konusu olduğu için zaten (M)'nin (O)’yc serbest bırakması ge­
rekmektedir. Buna rağmen (O)’nun serbest bırakılması karşılığında (M)’nin
sağladığı yarar kamu görevlisinin iradeyi zorlayıcı davranışına dayanmak­
tadır.

5.2. Uyuşturucu madce suçlarını sınıflandırınız.

Uyuşturucu madde suçlarını esas itibariyle 3 başlık altında sınıflandırabiliriz:

1. Uyuşturucu madde ticaretine yönelik suçlar;

a) imal, ithal, ihraç (TCK m. 188/1)

b) ülke içinde satma, satışa arz etme, başkalarına verme, sevk etme, naklet­
me. depolama, satın alma, kabul etme, bulundurma (TCK m. 188/3).

2. Uyuşturucu madde kullanmaya yönelik suçlar;

a) Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya
bulundurma (TCK m. 191)

b) Kullanmayı kolaylaştırma (TCK m. 190)

3. Üretime yönelik suçlar

5.3. Cumhurbaşkanına bir fiili saldırı hangi halde Terörle Mücadele Kanununa
göre kovuşturulabilir. Gerekçeli olarak açıklayınız.

Cumhurbaşkanına fiili saldırı, TCK m. 310/2 de düzenlenmiştir. TMK m. 4/1-


a. bu suçu, 'ancak terör amacı ile işlendiği takdirde” terör suçu sayılmaktadır
(nisbi terör suçu). Yine "terör amacTmn TMK m. 1’e göre belirleneceği de
aynı hükümde yer almaktadır. Şu halde "anayasada belirtilen cumhuriyetin
niteliklerini, siyasi, hukuki, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiştirmek, devle­
tin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk devletinin ve
cumhuriyetinin varlığını tehlikeye düşürmek, devlet otoritesini zaafa uğrat­
mak ve yıkmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, dev­
letin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini veya gene> sağlığı bozmak" amacı
102 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

söz konusu olduğunda suç TMK’ya göre kovuşturulabilir. Bu bakımdan su­


çun terör tanımında yer alan diğer unsurları taşıması gerekmediği gibi: kişi­
sel bir husumeti neceniyle Cumhurbaşkanına karşı işlenen suçun TMK’ya
göre kovuşturulması olanağı da yoktur.

S.4. (A), sokakta bulduğu çekin üzerindeki keşide tarihini silgi ile silip yeni
tarih atıp arkasına da kendisine ciro ederek bu çeki tahsile koyar. Bankaca
karşılığı bulunmadığı gerekçesiyle kaşe vurulması üzerine çekin icraya ko­
nulması sonucunda, süresinde itiraz edilmediği için haciz işlemi yapılırken
asıl çekin keşide edildiği kişi ortaya çıkıp (A) hakkında şikâyette bulunsa
(A)’nın işlediği suç ne olur? Yakın suç tipleri ile karşılaştırarak gerekçeli ola­
rak açıklayınız.

Olayda işlenen suç, kamu görevlisi olmayan kimselerin resmi belgede sah­
teciliği suçudur (TCK m. 204/1). Gerçekten TCK m. 210/Tde “emre veya
hamiline yazılı kambiyo senetleri" resmi belge hükmünde sayılmıştır. Çek de
bir kambiyo senedi olduğuna göre. TCK m. 204/1’e göre cezalandırılması
gerekecektir. Çekin resmi belge hükmünde sayılması, yalnızca ceza açısın­
dan değil, aynı zamanda suçun oluşması için gerek i unsurlar açısından da
söz konusu olmaktadır. Bu nedenle suçun oluşması cin sahte olarak düzen­
lenen çekin ayrıca kullanılmış olmasına gerek yoktur. Suçun unsurlarına
bakıldığında -suçun maddi konusunu resmi veya resmi sayılan belge oluştu­
rur. Çek de bu niteliktedir. Ancak çekin ciro suretiyle nakli mümkün veya
hamiline yazılı olması gerekir. Olayda senet üzerinde yazılı meblağın hami­
lin kendisine veya emir ve havalesine ödenmesi ciro yoluyla sağlandığından
bu unsur gerçekleşmiştir. Suçun faili herhangi bir kimse olabilir. Ancak TCK
m. 210/2 anlamında resmi belge hükmünde sayılan belgeler üzerinde işle­
nen sahteciliğin failinin bir kamu görevlisi olması mümkün değildir. Bu ne­
denle TCK m. 201/2 de öngörülen resmi belge hükmünde sayılan belgeler
üzerinde işlenen sahtecilik kamu görevlisi olmayan kşilerin sahteciliği olarak
(TCK m. 204/1) cezalandırılır. Suçun maddi unsurunu oluşturan hareket,
belgenin sahte olara< düzenlenmesi, gerçek bir resmi belgenin başkalarını
aldatacak biçimde değiştirilmesi veya sahte resmi telgenin kullanılmasıdır.
Çekin üzerindeki keşide tarihini silip yeni bir tarih atmak, resmi belgenin
başkalarını aldatacak biçimde değiştirilmesi kapsam ndadır. Bununla birlikte
yapılan sahteciliğin iğfal kabiliyetine (kandırma yeteneğine) sahip olup ol­
madığı tartışma konusu yapılabilir. Bundan anlaşılan, sahteciliğin objektif
olarak belirli sayıdak kişileri aldatmaya elverişli olmasıdır. Eğer sahtelik ilk
bakışta anlaşılabilecek nitelikte ise, failin sahtecilikten dolayı cezalandırıl­
ması mümkün değildir. Suçun oluşması için sahte belgenin kullanılması ge­
rekmediğinden. eğer kullanma başlı başına başka bir suça vücut veriyor ise.
failin bu suçtan dolayı da ayrıca cezalandırılması gerekir. Bu bağlamda
(A)’nın karşılığı bulunmayan çeki icra takibine koyması dolandırıcılık suçu
anlamında “hileli davranış’’ sayılırsa, -haksız bir yarar sağlama unsuru ger­
çekleşmediği için- failin bu suça teşebbüsten dolayı cezalandırılması da
mümkündür.
0İ3y Çözümü 103

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 1991-1992 ÖĞRETİM YILI BÜTÜNLEME SINAVI

I- Semt polis karakolu baş komisen (A) akşamleyin gece bekçilerini


denetlerken, gece bekçileri (B) ve (C)’nın bir kahvede oyun oynadıklarını
görüp haklarında işlem yapar. Ertesi sabah, evinin kapısını açtığında (B)
ve (C)’nin bir kuzuyla bahçeye girdiklerini görür. (B) ve (C) bir kusur iş­
lediklerini, kendilerini affetmesi için bu kuzuyu getirdiklerini söylerler.
(A) ’nın evi terk etmesini söylemesine rağmen “Peygamberin hakkı için
bizi bağışla” diye yalvarmaya devanı eden (B) ve (C)’ye bitişik evden inen
komşuların önünde (A), “Selam peygamberden ör.ce de vardı, sızın gibi
Müslüman olacağıma kâfir olurum daha iyi. Ben Allah'a taparım. Pey­
gamber kim oluyor. Peygamber5in dinini s.k.(* s.k.=küfrün kısaltılmışıdır,
eski Türkçede, Arap harflerinin okunuşu paralelinde, adlî camiada,
“sinkaf” ederim” diyerek telaffuz edilir.) edeyim” diye konuşur. Komşular
(B) ve (C)’yi bahçeden bir süre sonra çıkarırlar. Ancak (B) ve (C) getirdik­
leri kuzuyu bahçede bırakırlar.

5.1. Olayda işlenen suçları, yakın suç tiplerini ve nitelikli halleri de göz önüne
alarak gerekçeli olarak açıklayınız.

5.2. Olayda (B) ve (Cfyi oyun oynarken yakalayan ve sivil olduğu için kendisini
tanımayan kahveci (K)’nın kendisini müşterilerini rahatsız ettiğini söyleyerek
kahveden çıkartmasıra kızan (A), (K)'nın kafasına silahının kabzasıyla vurup
onu yaralasa (A)'nın işlediği suçu, nitelikli halleri de göz önüne alarak gerekçeli
olarak açıklayınız.

5.3. Yukarıdaki olayda senelik izinde olduğu bir günde ve bir içkili lokantada içki
aldıktan sonra kahve içmek için uğradığı kahvede (A)'nın (B) ve (C)’nin ev taşı­
ma konusunda yaptığ ricayı reddetmelerine kızarak, (B) ve (C)’ye “sizler mille­
tin soyulmasına göz yuman farelersiniz, görevinizi yapacağınıza oturmuş kağıt
oynuyorsunuz’ şeklinde konuşması halinde (A)'nın işlediği suçu, nitelikli halleri
de göz önüne alarak gerekçeli olarak açıklayınız.

II- Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 25.4.1984 tarih ve 762 1755 sayılı kara­
rında (İKİD Ekim 1984 s. 2821),”ertesi gün yurt dışına sefer yapacak olan
yolcu vapurunda kumanya yardımcılığı ile görevli sanığa ait kamaradaki
dolaba, aralarında İtalya’ya ihraç hususunda önceden anlaştıkları eroini sak­
layan sanıkların ihraç suçunun icra hareketlerine başladıkları kabul edile­
mez” denilmektedir.

S.4. Yargıtay’ın kararca vardığı sonuç yerinde midir? Nçin?


104 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 1992-1993 ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI

I- (A), (B)’ye yazdığı imzasız mektupla bir hafta içinde 50 mil­


yon vermediği ve durumu kolluğa bildirdiği takdirde öldüreceğini ifade
eder.

5.1. (A)’nın mektubunda parayı belli bir yere bırakmasını (B)’den isteyip iste­
memesine göre oluşabilecek suçları gerekçeli olarak açıklayınız.

Tehdit suçunu düzenleyen TCK m. 106 da ' ‘bir başkasını, kendisinin veya
yakınının hayatına. Yücut veya cinsel dokunulmazl:ğına yönelik bir saldırı
gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişinin cezalandırılacağı belirtil­
mektedir. Ancak bu hüküm genel ve tamamlayıcı niteliktedir. Bu nedenle bir
fiil kanunda özel bir hükümle suç sayılmış ise. o hüküm uygulanacaktır. Ger­
çekten tehdit, bazı başka suçların da unsuru ya da nitelikli hali olarak belir­
tilmiş olabilir. Olayda olduğu gibi şayet paranın belli bir yere bırakılması is­
tenmişse. artık tehdit değil, yağma suçunu düzenleyen TCK m. 148'den do­
layı fail cezalandırılmalıdır.

II- Noterden satışını daha sonra yapmak üzere sözlü olarak 20 mil­
yon liraya otomobilini (K)’ya satıp teslim ettiği halde, çocuklarının karşı
çıkması üzerine, satıştan vazgeçip parayı iade eden (A), (K):nın aracı
geri vermemesi üzerine, C. Savcılığına., düğüne gitmek için ödünç verdiği
otomobili (K)’nın geri vermeyip kendisini dövdüğünü iddia ederek şikâ­
yette bulunur.

5.2. (K) ve (A) açısıncan durumu değerlendirerek olayda hangi suçun oluştuğu­
nu gerekçeli olarak açıklayınız.

Olayda şayet (A):nın iddia ettiği gibi, araç (K)’ya düğüne gitmek için verilmiş
ve (K) da aracı iade etmemişse, güveni kötüye kullarma suçu (TCK m. 155).
Fakat olayda çocukla'inın karşı çıkması nedeniyle satıştan vazgeçmesi üzeri­
ne aracı ödünç verdiği doğrultusunda C. Savcılığına şikâyette bulunduğu bildi­
rildiğine göre. (A):nır iftira suçunu (TCK m. 267) işlediği kabul edilmelidir.
Gerçekten bu suçun oluşması için failin yetkili makam ara ihbar veya şikâyette
bulunarak ya da bas n ve yayın yoluyla, işlemediğin bildiği halde, hakkında
soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanma­
sını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat etmesi gerekmektedir.
Ayrıca bu suçun oluşması için, fail, fiilin işlenmediğini bilecektir. Olayda her ne
kadar (A)’nın parayı ade ettiği halde, (K)’nın aracı geri vermediği belirtiliyor
ise de. bu durum (K) açısından herhangi bir suçun oluşmasına sebebiyet ver­
mediği için durum değişmeyecektir. Kaldı ki, bu durum (K) açısından suç teşkil
etse bile, kendisine isnad edilemeyecek başka bir suçtan dolayı şikâyette
bulunulduğu için yine iftira suçu söz konusu olabilecektir. Bunun yanında iftira
suçu açısından, olayca çocuklarının satışa karşı çıkması üzerine C. Savcılığı­
0İ3y Çözümü 1C5

na şikâyette bulunduğu belirtilmiş olduğuna göre, şikâyetin gönüllü olmadığı


ve bu nedenle suçun manevi unsurunun oluşmadığı iddia edilebilirse de. şikâ­
yetin gönüllü olması, iftirada bulunan kişinin herhangi bir soruşturma baskısı
altında kalmadan şikâyeti gerçekleştirmiş olmasını ifade eder ki, olayda böyle
bir durum söz konusu değildir ve bu nedenle suçun manevi unsuru da oluş­
muştur. Olaydan anlaşıldığı kadarıyla iftira suçunun temel şekli söz konusu­
dur. Çünkü fail aynı zamanda isnad ettiği suçun delil ve eserlerini meydana
getirmiş değildir. Gerçi olayda (A). (K):nın kendisini dövdüğünü iddia ediyorsa
da. kendisini yaralamak vs. gibi bunun delillerini uydurmadığı için suçun nite­
likli hali gerçekleşmemiştir. Fail her ne kadar olayda (K)’ya iki ayrı suç isnad
etmişse de. (güveni kötüye kullanma ve kasten yaralama) bu, suçun da birden
fazla olduğu anlamına gelmez.

III- Adliye emar.et memuru olaıı (M), emanetteki 54000 doları işletmesi
için 15000 dolar faiz karşılığında, kuyumcu (B)’ye vermiş ise de: (B) daha
sonra parayı iade etmemiştir. Her ikisi hakkında açılan kamu davası üzerine
(B): (M):nin kendisini bakkal olarak tanıttığım ve adliyede görevli olduğunu
bilmediğini söylemiştir.

S.3. Olayda (M) ve (E) açısından oluşan suçları -özellikle (B) açısından- çeşitli
ihtimalleri göz önüne alarak gerekçeli olarak açıklayınız.

Olayda (M) açısından oluşan suç zimmettir (TCK m. 247). Zira (M) görevi
nedeniyle zilyetliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle
yükümlü olduğu parayı zimmetine geçirmektedir. Gerçekten zimmet suçunun
konusuna yabancı ülkelerde onların kanunlarına göre dolaşımda bulunan
paralar da dahil oldığu gibi, zimmete konu olan şeyin mutlaka devlete ait
olması da gerekmez. Bununla birlikte suçun “malın geçici bir süre kullanıl­
dıktan sonra iade edilmek üzere" işlenmesi kullanma zimmeti (TCK m.
247/3) oluşturur.

(B)’nin fiilinin hangi suçu oluşturduğuna gelince: eğer (B)'nin (M):yi tanıma­
dığı yönündeki savunması inandırıcı ise. zimmet suçuna iştirak ettiği söyle­
nemeyecektir. Buna karşılık (B) sonradan emanetteki paranın kendisine
verildiğini öğrenmiş se. bu takdirde bilgi vermeme (TCK m. 166) suçunu
işlemiş olur.

Eğer (B)’nin. (M)’nin adliyede çalıştığını bilmediği yönündeki iddiası inandırı­


cı değilse, zimmet özgü bir suç olduğu için, (B) ancak bu suça azmettirme
veya yardım nedeniyle cezalandırılabilir (TCK m. 40/2). Bununla birlikte
(B)’nin zimmet suçunun işlenmesi aşamasında suça bir iştiraki söz konusu
değil, ancak paranın zimmet suçunun işlenmesi suretiyle elde edildiğini bili­
yorsa. suç eşyasını satın alma veya kabul etme (TCK m. 165) suçu işlenmiş
olur.
106 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 1992-1993 ÖĞRETİM YILI BÜTÜNLEME SINAVI

I- Deniz nakliyat acenteliği yapan (A): sahte bir konşimento ile bir kon-
teynırı gümrükten çekmiştir.

5.1. Olayda (A):nın işlediği fiilin hangi suçu oluşturduğunu bu suçun unsurlarını
ve işleniş şekillerini de belirterek açıklayınız.

Olayda söz konusu olan suç resmi belgede sahtecilik ile eşdeğerde tutulan
kıymetli belgede sahtecilik suçudur (TCK m. 210/1). Kanun ticari hayata
rahatlık sağlamak ve güven ortamı oluşturmak için kambiyo senetleri ile em­
tiayı temsil eden evrakı (konşimento gibi), özel belgede sahtecilik kapsa­
mından çıkararak resmi belgede sahtecilik suçu ile eş düzeye getirmiştir. Bu
suçun oluşması için,

1) Suçun konusunun emre veya hamile yazılı kambiyo senedi, emtiayı temsil
eden belge, hisse senedi, tahvil veya vasiyetname olması,

2) Bu belgenin sahte olarak düzenlenmesi, gerçek tir belgenin değiştirilmesi


veya sahte belgenin kullanılması,

3) Bunun başkalarını aldatacak biçimde olması,

4) Fiilin bu kasıt altında işlenmiş olması

gerekir. Olayda söz konusu belge, kamu görevlileri tarafından görevi gereği
düzenlenen bir belge olmamakla birlikte TCK m. 210/1 gereği resmi belge hük­
münde sayılan bir belgedir. Öyle ki, resmi belge hükmünde sayıldığı için sahte
olarak düzenlenen bu belgenin kullanılması da aranmaz.

5.2. Şayet (A):nın yastığı tahrifat ilk anda anlaşılabilir nitelikte olmasına kar­
şın gümrükte dikkatli kontrol edilmediği için ibraz edilen sahte konşimento
geçerli kabul edilerek konteynırın gümrükten çekilmesine izin verilmişse aynı
suç oluşur mu? Neden? Şayet olayda tahrif edilen belge bir konşimento de­
ğil de. bir nakliye fa’.urası olsaydı, suçun türü açısından bir değişiklik olur
muydu? Açıklayınız.

Açıklama: Konşimento, tek açısından emtiayı temsil eden evrak olarak kabul
edilmektedir.

Bu durumda suçun oluştuğundan söz edilemez. Çünkü böyle bir durumda bel­
genin "iğfal kabiliyeti" 'aldatma yeteneği) bulunmamaktadır. Bundan anlaşılması
gereken, sahte belgenin belirli sayıda kişileri aldatabilecek nitelik ve kabiliyette
olmasıdır. Olayda objektif olarak söz konusu belgenir iğfal kabiliyeti (aldatma
yeteneği) olmadığı halde, konşimentonun sahte olduğunun farkına varılmama-
sından dolayı, somut olayda kandırmış ve böylece haksız bir yarar sağlanmış
ise. faile dolandırıcılıktan ceza vermek mümkündür.
0İ3y Çözümü 107

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 1993-1994 ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI

I- Bayram namazı kılmak için camiye giden (A), ilçe müftüsünün kur­
ban derilerinin Türk Hava Kurumuna verilmesinin dinen de yanlış sayılama­
yacağına ilişkin vaaz verdiği bir sırada ayağa kalkarak cemaate hitaben..
"Bu müftü doğruyu söylemiyor, yalan söylüyor” cemıştır. Sarf edilen bu
sözler nedeniyle açılan kamu davasının yapılan duruşması sırasında, beyan­
larının duruşma tutanağına kasten yanlış geçirildiğini düşünen (A), Adalet
Komisyonu Başkanlığı'na (K) hakkında verdiği şikâyet dilekçesinde;
(K)'nm, ifadesinde söylemediği sözleri de söylemiş gibi tutanağa geçirdiğim
tespit ettiğini belirterek., ayrıca “(K)'nın icra dairesinde adı çeşitli işlere ka­
rışmış bir memur olduğunu, geliri ile orantılı olmayan bir yaşam sürdüğünü,
hakimlerden güç alarak ış sahiplerinden yarar sağladığını” belirtmiştir.

5.1. Olayda işlenen suçları, nitelikli halleri de göstererek tespit ediniz.

5.2. (A)'nın. (K) için söylediği sözlerin savunma dokunulmazlığından yararlanıp


yararlanamayacağını tartışınız.

5.3. (A)’nın olayda işlediği suçlardan dolayı ispat hakkının bulunup bulunmadı­
ğını belirtiniz.

II- (A), sokakta bulduğu bir ceketin iç cebinde bulunan (X) tarafından
keşide edilmiş nama yazılı çekin arkasına asıl çekin keşide edildiği kişi olan
(B)'nin imzasını atmak suretiyle kendisine ciro etmiş ve çeki bankaya götü­
rüp, tahsile koymuştur. Bankaca karşılığı bulunmadığı gerekçesiyle kaşe
vurulması üzerine çekin icraya konulması sonucunda, süresinde itiraz edil­
mediği için haciz işlemi yapılırken (B) ortaya çıkıp (A) hakkında şikâyette
bulunmuştur.

5.4. Olayda (A)'nın işlediği suçlar nelerdir? Yakın suç tipleri ile karşılaştırarak
gerekçeli olarak açıklayınız.

5.5. Şayet (X) tarafından keşide edilen çek (A) adına keşide edilmiş ve fakat
çekte keşide yeri belirtilmemiş olsaydı, hangi suç oluşurdu?

III- Dünya turuna çıkan Fransız uyruklu (F), Pakistan'dan Türki­


ye’ye 50 gram esrarla gelmiş, katıldığı bir haftalık Kapadokya seyahati
sırasında 30 gramın: tüketmiş, İstanbul'dan Paris uçağına binerken, uça­
ğa biniş öncesi yapılan son üst kontrolünde üzerinde bulunan 20 gram
esrarla yakalanmıştır.

S.6. (F)'nin işlediği suç (ya da suçları) gerekçeli olarak tartışınız.


103 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

S.7. Aşağıdaki konular hakkında kısaca bilgi veriniz:

a) İftira suçunun suç uydurma suçundan ayırt edici özellikleri nelerdir?

b) Dolandırıcılık suçunda soyut yalan hileli davranış sayılabilir mi?

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 1993-1994 ÖĞRETİM YILI BÜTÜNLEME SINAVI

I- Oğlunu evlendirme hazırlıklarına girişen (A), kiracısı olan (K);nın evi


boşaltmamasına sinirlenip, bir akşam (K)’nın oturduğu bahçeli evin önüne
kullandığı otomobille gelerek uzun süre far yakıp, korna çalar. Bunun bir
faydası olmadığını gören (A), bir hafta sonra (K)’nıa evinin avlusuna girip.,
hemen evi boşaltmazsa (K)’yı ayağından dut ağacına asacağını ve eşyalarını
da sokağa çıkarıp yakacağını söyler. (A), araya giren komşuların müdahale­
siyle kendi evine döner.

5.1. Olayda (A) tarafırdan işlenen suçları, gerekçeli olarak açıklayınız.

5.2. Bir kısım yazlıkçının yazın çıktıkları yaylada inşa ettikleri derme çatma ba­
rakalardan birine kışır izinsiz girip, piknik yapan kimse, konut dokunulmazlığını
ihlal suçunu işlemiş sayılır mı?

II- 17 yaşındaki kız öğrenci (K)’ya aşık olan berber (B): okul çıkışında
(K)’ya annesinin düşüp bayılması sonucu hastaneye kaldırıldığını söyleye­
rek onu annesine götürmek bahanesiyle otomobiline bindirip, şehir dışına
götürür. Sokağa bırakılan kapısı açık (A)’ya ait bir otomobili arkadaşı
(B)’ye yardımcı olmak ve sonra tekrar aldığı yere bırakmak üzere düz kon­
tak yaparak (B)’yi arkadan izleyen (C)'nin, gözcülük yaptığı sırada (B):
evlenmek için kendisini buraya getirdiğini söylediği (K) ile ağaçlık bir alan­
da cinsel ilişkide bulunur.

5.3. Olayda (B) ve (C) tarafından işlenen suçları gerekçeli olarak açıklayınız.

5.4. Şayet (B). kaçırdığı (K)’ya ilişmeksizin geri getirip evine bırakırsa bu davra­
nışın işlediği suça etkisi ne olur?

5.5. Sağlık raporunda üç günlük istirahat süresini oncu gün haline getiren me­
mur (M)'nin fiili, bir ihbar sonucu oncu günlük istirahatin kullanılmasından sonra
anlaşılmış ve ancak olayda kullanılan belgenin aldatma yeteneği (iğfal kabiliyeti)
olmadığı bilirkişi incelemesiyle belirlenmişse. (M)'nin herhangi bir suçtan ceza
görmesi söz konusu olur mu?
0İ3y Çözümü 1C9

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 1994-1995 ÖĞRETİM YILI BÜTÜNLEME SINAVI

I- Okul tuvaletinin duvarına “öğretmen (A) okulun resmi arabasının ye­


ni lastikleri ile kendi özel arabasının eski lastiklerim dün değiştirdi. O las­
tiklerle mezara da gider inşallah” diye öğrenci (B) tarafından bir yazı yazıl­
dığı anlaşılırsa;

5.1. (B) hangi suçu işlemiş olur? Gerekçeli olarak açıklayınız.

Olayda olgu isnadı suretiyle hakaret suçu işlenmiştir Çünkü fail, isnad ettiği
olgunun yer, zaman '/e gerçekleşme biçimine ilişkin belirli bazı hususlar ileri
sürmektedir. Hakaret yüze karşı olmadığı için ancak en az 3 kişi ile ihtilat etmek
suretiyle işlenebilir (TCK m. 125/2); tuvaletin duvarına bu sözler yazıldığı için
ihtilat koşulunun da gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Buna karşılık belirsiz sayıda
kişilerin hakaret oluşturan sözü duymalarına olanak sağlayan herhangi bir araç
kullanmak suretiyle suçun işlenmesini ifade eden aleniyet koşulu olayda gerçek­
leşmediği için, aleniyet, nitelikli hal olarak uygulanmaz. Olayda kamu görevlisine
karşı görevi nedeniyle işlenmesi nitelikli haldir ve res’en soruşturma ve kovuş­
turma yapılır (TCK m 125/3-a). Yine burada iftira suçundan da (TCK m. 267)
söz edilemez: çünkü her ne kadar işlenmediğini bildiği hukuka aykırı bir fiilin bir
kimseye isnadı söz konusu ise de. iftira, ya ihbar veya şikâyette bulunmak sure­
tiyle ya da basın ve yayın yoluyla işlenebilir.

5.2. Şayet (A) lastikleri bu şekilde değiştirmişse hangi suçu işlemiş olur? Ge­
rekçeli olarak açıklayınız.

Şayet söz konusu lastiklerin zilyetliğinin (A):ya görevi gereği teslim edildiği veya
onun koruma ve gözetimine bırakıldığı kabul edilecek olursa. (A), bu lastikler
üzerinde ancak o malın sahibinin bulunabileceği nitelikte tasarrufta bulunmak
suretiyle zimmet suçunu (TCK m. 247) işlemiş olur. Zimmeti gizlemeye yönelik
hileli bir davranış söz konusu olmadığı için, nitelikli zimmetten söz edilemez.
Buna karşılık lastiklerin görevi gereği zilyetliğinin teslim edilmediği veya onun
koruma ve gözetimine bırakılmadığı kabul edildiğinde, olayda oluşması muhte­
mel suç hırsızlıktır (TCK m. 141 vd ). Bu durumda, kamu görevlisinin görevine
giren bir husus olmadığı için, genel nitelikli görevi kötüye kullanma suçu (TCK
m. 257) söz konusu olmayacağı gibi, zilyetlik teslimi söz konusu olmadığı için
güveni kötüye kullanma suçundan da (TCK m. 155) söz edilemez.

II- (Y) ilçesi C. Başsavcısı (R), bir trafik kazasında ölen (H)’nın otopsi­
sinin yapılmasını o yer sağlık ocağı doktoru (K):dan ister. Doktor (K)’nın,
“olay yerine 2 kilometre mesafede (A) kasabası sağlık ocağı var. Gerekirse
biz geliriz” cevabını vermesi üzerine, (Y) ilçesi sağlık ocağına yanında üç
polisle gelen C. Başsavcısı (R), doktor (K)’yı kelepçeleterek Emniyet Mü­
dürlüğüne götürtür ve nezarete atılmasını isterse de, araya giren kaymakam
doktor (K)’yı serbest bıraktırır.
110 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

5.3. Olaydaki (R) ve (K) nın işlediği suçları gerekçeli olarak belirtiniz.

Bu durumda (R). görevinin gereklerine aykırı davranmak suretiyle bireysel bir


mağduriyete yol açtığı için görevi kötüye kullanma suçunu (TCK m. 257/1) işle­
miş olur.

(K) nın ise görevinin gereklerini yapmakta ihmal göstermiş olduğu için ihmal
suretiyle görevi kötüye kullanma suçunu (TCK m. 257/2) işlediği ileri sürülebilir­
se de. bu suçun oluşması için ayrıca, kişisel mağduriyet, kamusal zarar ya da
kişilere haksız bir kazanç sağlama neticelerinden birisinin de gerçekleşmesi
arandığından, eğer otopsinin zamanında yapılmaması nedeniyle belirtilen bu
neticelerden birisi gerçekleşmiş ise. bu durumda (K), ihmal suretiyle görevi kö­
tüye kullanma suçunu işlemiş olur.

III- Bir köyde yaşamakta olan 16 yaşındaki (G;’nin karındaki rahatsız­


lık nedeniyle götürüldüğü hastanede 7 aylık hamile olduğu anlaşılır. (G),
ormanda kuzu otlatırken köylüsü (A)’nın evleneceğim diye kandırarak teca­
vüzde bulunduğunu söyler. Adlı Tıp Kurumunca yapılan ilk muayenede
(G)’nin 7 aylık hamile olduğu, kızlık zarının elastiki olması nedeniyle yır-
tılmadığı, ancak doğumla yırtılacağı şeklinde rapor verilir.

5.4. Olaydaki suçu, bu suçun tamamlanıp tamamlanmadığını ve varsa nitelikli


halleri tartışarak açıklayınız.

TCK m. 104Tte reşit olmayanla cinsel ilişki suçu düzenlenmiştir. Buna göre, “ce-
bir; tehdit ve hile olmaksızın, on beş yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel ilişkide
bulunan k/şr cezalancırılır. Maddede "hile olmaksızın"denûdigi için eğer bu rıza
evlenme vaadi ile elde edilmiş ise. bunu hile içerisinde değerlendirmek ve dola­
yısıyla işlenen fiili çocukların cinsel istismarı (TCK m. 103) içerisinde ele almak
mümkündür. Suçun vücuda organ sokmak suretiyle şlenmesi de nitelikli hal
oluşturur (TCK m. 103/2). Nitelikli halin gerçekleşmesi için organın vücuda so­
kulmuş olması yeterlidir: bunun sonucunda, kızlığın bozulması veya mağdurun
hamile kalmış olması aranmaz. Her ne kadar kızlığın bozulmuş olması, beden
sağlığının bozulması sayılmaz ise de. cinsel ilişki sonucu (G) nin hamile kalması
beden sağlığının bozulması kapsamında ele alınabilir ve TCK m. 103/6 uyarın­
ca nitelikli hal oluşturur.

TV- (X) Lisesi son sınıf öğrencilerinden (A)’ya siyası görüşlerinden dolayı
kızan sınıf arkadaşları (B): (C) ve (D), (A)’nın okul giriş kapısında önüne çıka­
rak amcası (G):niıı karşı kahvede kendisini beklediği bahanesiyle, (A)’nın o
günkü sınava girmesini engellemek için koluna girip okuldan zorla götürmek
isterken nöbetçi öğretmen (Ö) olaya müdahale edip (A)’yı serbest bıraktırır.

5.5. (B), (C) ve (D) hakkında kişi özgürlüğünden yoksun bırakmaya teşebbüs
suçundan ceza verilmiş olsaydı, bu nitelendirme doğru olur muydu? Gerekçeli
olarak açıklayınız.
0İ3y Çözümü 111

V- Polis memuru (P)_. izinde iken gittiği gazinoda konuşmasına kızdığı


garson (G)’nin üstünü aramak istemesi üzerine kendisini dışarı çıkarmak
isteyen (G)’ye, zimmetli tabancasının kabzasıyla vurarak onu 15 gün iş ve
gücünden alıkoyacak şekilde yaralar.

S.6. Olayda (P)'nin işlediği suçu/suçları. failin sıfatının etkisini de tartışarak açık­
layınız.

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 1994-95 ÖĞRETİM YILI EK SINAVI

5.1. Kirayı ödetmek için kiracısını kiraladığı eve hapsecen ev sahibinin fiili hangi
suçu oluşturur? Açıklayınız.

5.2. Boşanma davası açmış oldukları için: a) Karısının tuttuğu ayrı eve zorla
giren veya girdikten sonra çıkmayan kocanın fiili, b) Kayınpederlerine sığınan
karısının bulunduğu kayınpederinin evine zorla giren veya girdikten sonra
çıkmayan kocanın fiil hangi suçu oluşturur? Her iki ihtimale göre soruyu ce­
vaplandırınız.

5.3. İran’dan satın alcığı bir kilo eroini Türkiye üzerinden Almanya’ya götürmek
isterken Türkiye'den yurt dışına çıkışı sırasında yakalanan İranlı’nın fiili hangi
suçu ya da suçları oluşturur? Açıklayınız.

5.4. Başkasının adına düzenleyip kendisinin imzaladığ alacak senediyle çanta­


sının aranması sırasında yakalanan bir kimsenin fiili hangi suçu oluşturur? Ge­
rekçeli olarak açıklayınız.

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 1995-1996 ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI

I- Ev sahibi (E):den habersiz evinde çalışan aşçısı (A), uzun yol şoförü
komşusu (K):nın 17 yaşındaki karısı (B)’yi, (E):nin şehir dışında olduğu bir
gün yemek dersi vermek üzere eve alır. (A):nın aşçılığım yaptığı (E)’nın
evinde yemek dersinden sonra (A)’ya bulaşık işlerinde de yardım eden (B)_.
geceyi (A) ile birlikte geçirir.

S.1. Olayda (A) ve (B)'nin fiillerinin oluşması muhtemel suçları, nitelikli halleri de
belirterek gerekçeli olarak açıklayınız.

Olayda (B), (E)’ye karşı konut dokunulmazlığını ihlal suçunu (TCK


m. 116) işlemiştir. Zira (A)'nın. yanında çalıştığı ev sahibi (E)’den habersiz
eve (B)’yi alma yetkisi yoktur. Diğer taraftan konu: dokunulmazlığını ihlal
suçunun geceleyin işenmiş olması cezanın ağırlaştırılmasını gerektiren nite­
likli haldir.
112 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

Öte yandan verilen olayda şayet geceyi birlikte geçirmek ifadesinden cinsel
ilişkide bulunmak anlaşılacak olursa, bu durumda TCK m. 104!te öngörülen reşit
olmayan kişi ile cinsel ilişkide bulunma suçu tartışılabilir. Bilindiği gibi, evlenme
kişiyi ergin kılar. TCK m. 104 un başlığında da “reşit olmayan kişi" ifadesi kulla­
nılmıştır. Bununla birlikte maddenin içeriğine bakıldığında “on beş yaşını bitirmiş
olan çocuk'ten söz edilmektedir. Bu durumda daha önce başka bir nedenle
ergin olsun ya da olmasın 15-18 arasında bulunan kişi ile cinsel ilişkide bulun­
manın bu suçu oluşturduğu söylenebilir.

II- İnşaat malzemesi satan (B), (A) beldesi belediyesi tarafından ya­
pımı sürdürülen otel inşaatı için sattığı 5 milyonluk malzeme bedelini (A)
beldesi spor takımına bağışlamak üzere, (A) beldesi belediyesinde zabıta
memuru (M)’yi vekil tayin eder. Bir süre sonra (B), (M) tarafından tahsil
edilen malzeme bedelinin (A) beldesi spor takımına verilmediğini belir­
ler.

S.2. Olayda (M)'nin sıfatının işlediği suçta önem .aşıyıp taşımadığını da


dikkate alarak zimmet, görevi kötüye kullanma ve güveni kötüye kullanma
suçları açısından konuyu tartışıp, vardığınız sonucu gerekçeli olarak açıkla­
yınız.

Zimmet suçu (TCK m. 247) ile güveni kötüye kullanma suçu (TCK m. 155),
bu suçlarda fail olabilecek kişiler açısından birbirinden farklılık göstermek­
tedir. Zimmet suçunun faili bir kamu görevlisi ve sıça konu olan şeyin zil­
yetliği de görevi gereği ona bırakılmış iken, güveni kötüye kullanma suçu­
nun faili herhangi bir kişi olabilir. Olayda (M)’nin fili, zimmet ya da genel
olarak görevi kötüye kullanma kapsamında değerlendirilemez. Zira zimmet
suçunun oluşması için aranan, suça konu şeyin görevi nedeniyle kamu gö­
revlisine zilyetliğinin bırakılmış veya koruması, denetimi veya sorumluluğu
altında bulunması kcşulu olayda gerçekleşmemiştir Bu para (M)’ye görevi
nedeniyle teslim edilmediği gibi, denetimi veya sorumluluğu altında da de­
ğildir. (B). bağışlamış olduğu bu parayı (A) beldesi spor takımına teslim
etmek üzere, zabıta memuru (M)'yi değil, herhangi bir kimseyi de vekil tayin
edebilirdi. Aynı gerekçe ile olayda görevi kötüye kullanma suçundan da
(TCK m. 257) söz edilemez. Çünkü yukarıda da belirtildiği üzere, (M)'ye
görevi gereği teslim edilmiş bir para söz konusu değildir. Kaldı ki, böyle bir
durum olsa bile, görevi kötüye kullanmayı düzenleyen TCK m. 257 genel
hüküm olduğu için, failin yine de bu suçtan dolayı cezalandırılmasına ola­
nak bulunmazdı. Bu nedenle olayda işlenen fiil güveni kötüye kullanma
suçunu oluşturur. Çünkü (M), (B) tarafından (A) beldesi belediyesinden
tahsil edeceği beş milyon lirayı, o belde spor takımına bağışlanmak üzere
görevlendirildiği halde. (M) böyle hareket etmek yerine, söz konusu parayı
kendi parası gibi kul anarak bu suçu işlemiştir. Ayrıca (B) ile (M) arasında
bir işçi-işveren ilişkisi bulunmadığından TCK m. 1E5/2’deki nitelikli hal de
gerçekleşmemiştir.
0İ3y Çözümü 113

III- (C):nin, okuduğu fakültede bir türlü geçemediği (X) dersinin sına­
vına.. kendi yerine o derste başarılı olan arkadaşı (A)’yı soktuğu sınav cevap
kağıdındaki yazı incelemesinden anlaşılır.

5.3. Olayda (C) ve (A)’nın fiilinin hangi suçu oluşturduğunu gerekçeli olarak
açıklayınız.

Sınav kağıdı., bunun düzenlenmesine kamu görevlisinin katılması söz


konusu olmadığı için öğrenci tarafından doldurulan özel bir belge niteliğin­
dedir. Bu nedenle olayda (A) tarafından işlenen özel belgede sahtecilik suçu
(TCK m. 207) söz konusudur; (C) ise (A)’yı azmettirme nedeniyle cezalan­
dırılmalıdır. Çünkü (C) tarafından yazılması gereken sınav kağıdı (A) tara­
fından yazılmak suretiyle gerçeğe aykırı olarak düzenlenmekte, sınav görev­
lisine teslim edilmekle de suçun oluşması için aranan kullanma unsuru da
gerçekleşmiş olmaktadır (Olayda sınava girmek için gerekli olan kimlikte de
sahtekarlık yapıldığına ilişkin bir açıklık olmadığından bu konuyla ilgili
açıklama yapmaya gerek görülmemiştir).

IV- Ormanda değişik erkeklerle birlikte olduğu konusunda toplanan de­


liller nedeniyle gözaltına alman 22 yaşındaki (A) ve onu bu işe yönlendirdiği
için evinden karakola getirilen annesi (B), hayat kadınlarına savaş açan jan­
darma karakol komutanı (J) tarafından “adlıyede sizi yine bırakırlar” denile­
rek.. ifadelerinin alınmasından sonra saçları kökünden kazıtılarak C. Savcılı­
ğına sevk edilmişlerdir. C. Savcılığında, (A) ve (B), jandarma erleri tarafın­
dan koyun kırpar gibi saçlarının makasla kesildiğini ilen sürerek, kendileri­
ne işkence yapanların ayrıca cezalandırılmaları için şikâyette bulunmuşlar­
dır.

5.4. Olayda hangi suç veya suçların gerçekleştiğini, (A) ve (B)’nin iddiasını da
dikkate alarak belirtiniz.

Olayda anne (B) açısından fuhuş suçu oluşur. Gerçekten TCK m. 227/2’ye göre
"bir kimseyi fuhşa teşvik eden, bunun yolunu kolaylaştıran ya da fuhuş için ara­
cılık eden veya yer temin eden kişi" bu suçu işlemiş olur. Fuhşu bizzat icra et­
mek madde kapsamında değildir.

Öte yandan (J) ile emrindeki jandarma erleri tarafıncan (A) ve (B)’nin koyun
kırpar gibi saçlarının makasla kesilmesi TCK m. 94 anlamında aşağılayıcı bir
davranıştır ve insan onurunu ihlal edecek bir boyuta da ulaşmıştır. Bu nedenle
olayda işkence suçurun oluştuğu kabul edilmelidir. TCK m. 43/son gereği bu
suçta zincirleme suç ıükümleri uygulanamayacağından (J) ile diğer jandarma
erleri, her birine karsı isledikleri işkence sucundan dolayı ayrı ayrı cezalandırı­
lır.
114 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 1998-1999 ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI

5.1. Gerçek tanık olan (T)’nin kimliğini kullanarak onun yerine olay hakkında
gerçek dışı açıklamalarda bulunan (A)’nın işlediği suç/suçlar aşağıdakilerden
hangisidir?

A. Yalan tanıklık.
B. Yalan beyanda bulunma,
C. Yalan tanıklık ve yalan beyanda bulunma.
D. Fikri içtima kuralları gereği, yalan tanıklık ve yalan beyanda bulunma suçundan
hangisi daha ağır cezayı gerektiriyorsa o suç.

5.2. Kişiyi özgürlüğünden yoksun bırakma suçu ile ilgili olarak aşağıdaki seçe­
neklerden hangisi yanlıştır?

A. Suçun ihmali bir davranışla işlenmesi durumunda da cezalandırılacağı konu­


sunda kanunda açıl: bir düzenleme bulunmamaktadır.
B. Kesintisiz bir suçtur.
C. Mağdur, yer değiştirme yeteneğine sahip herhangi bx kişi olabilir.
D. Serbest hareketli bir suçtur.

5.3. Tehdit suçunda mağdurun uğratılacağı bildirilen zararla ilgili olarak aşağı­
daki seçeneklerden hangisi yanlıştır?
A. Zararın, mutlaka fail tarafından gerçekleştirileceği bildirilmiş olmalıdır.
B. Zarara uğratılacağı bildiriler, hukuksal yarar, kanunda açıkça gösterilen hukuk­
sal yararlardan birisi olmalıdır.
C. Zarar mutlaka geleceğe yönelil: olmalıdır.
D. Zararın mağdura ya da yakınlık duyduğu bir kişiye yönelil: olduğu bildirilmiş
olmalıdır.

5.4. Konut dokunulmazlığını ihlal suçunda suçun konusunu oluşturan yerle ilgili
olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi yanlıştır?

A. Açık bir rızaya gerek duyularak girilebilecek işyerleri de bu korumadan yarar­


lanır.
B. Bir yerin konut sarılabilmesi için, orada gecelenmesi gerekir.
C. Uzunca bir süre terk edilmiş yerler korumadan yararlanamaz.
D. Konutla birlikte eklentiler de bu korumadan yararlanır.
0İ3y Çözümü 115

5.5. Aşağıdaki seçeneklerden hangisinde ihmali davranışla işlenen bir görevi


kötüye kullanma suçu vardır?
A. Köy muhtarının evlenme işlemini 2,5 yıl sonra nüfus memurluğuna bildirmesi,
B. Noterin kendisine başvuran kişinin kimliğini yeterince incelemeden vekaletna­
me düzenlemesi.
C. Gece bekçisinin nöbet sırasında kahvede kağıt oynaması,
D. Belediye Başkanı‘nın yürütmenin durdurulması kararma rağmen, görevine son
verdiği kişiyi tekrar işe almaması.

5.6. Rüşvet suçu ile ilgili olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi yanlıştır?
A. Rüşvet suçunun konusunu oluşturan yarar kavramına cinsel yararlar da girer.
B. Yararın, rüşvet anlaşmasına taraf olan kamu görevlisine sağlanmış olması gerekir.
C. Yararın sağlanıp sağlanmadığı, suçun oluşması bakıcımdan önem taşımaz.
D. Yararın, kamu görevlisinin bir işi yapması ya da yapmaması için sağlanmış ol­
ması gerekir.

5.7. İftira suçu ile ilgili olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi yanlıştır?

A. Suç. ancak yaptırım uygulanmasını sağlamak özel kastıyla işlenebilir.


B. Yalnızca suçun degiL herhangi bir hukuka aykırı fiilin isnadı da bu suçu oluşturur.
C. İhbar veya şikâyette, suçun faili olarak gösterilen kişi hakkında devletin ceza
vermek hakkının doğmuş ve sona ermemiş olması gerekir.
D. Suçun delillerinin de uydurulmuş elmasının, bu suçtan dolayı verilecek ceza
açısından önem: yoktur.

5.8. Cinsel istismar suçu ile ilgili olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi yanlıştır?
A. 16 yaşındaki mağdurun cinsel davranışa rıza göstermesi durumunda bu suç
oluşmaz.
B. Suçun faili kadın veya erkek olabilir.
C. Suçun oluşması, cinsel davranışla vücut dokunulmazlığının ihlal edilmesi koşu­
luna bağlıdır.
D. Suçun nitelikli halı (vücuda organ veya cisim sokma), eşler arasında da işlenebilir.

5.9. Aşağıdakilerden hangisi belgede sahtecilik suçunun konusunu oluşturabilir?

A. Bilgisayar programı.
B. Araç plakası.
C. Röntgen filmi,
D. Resim tablosu.
116 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

S.10. Aşağıdakilerden hangisi yalan tanıklık suçunun faili olamaz?


A. 14 yaşındaki bû çocuk.
B. Suçtar. zarar gören.
C. Suçun sanığı.
D. Mesleği gereği öğrendiği sır hakkında tanıklık yapar doktor

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2002-2003 ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI

I- 17 yaşındaki mağdure (M)’yi evlenme vaadiyle kandırarak beraber


olan (A), daha sonra kızla evlenmekten vazgeçmiştir.

5.1. Olayda oluşması muhtemel suç tiplerini tartışınız ve oluşan suçu ve nitelikli
halleri belirtiniz.

II- Bir Devlet dairesinde tahsildar olan (T), tahsil ettiği paraları dai­
reye getirirken, birden aklına bir kurnazlık gelir. Derhal karakola gider ve
iki kişinin kendisini silahla tehdit ederek tahsil ettiği paraları alıp kaçtık­
larını söyler. Bunun üzerine araştırma yapan polis gözaltına aldığı (B)’yi,
(T)’ye göstermiştir. (T) bu kişinin kendisini soyan şahıslardan birisi ol­
duğunu belirterek (B)’yi teşhis etmiştir. Bunun üzerine, ertesi gün hakim
önüne çıkartılan (B)’nin sulh hakimi tarafından tutuklanmasına karar
verilmiştir.

5.2. Suç uydurma suçu ile iftira suçunu karşılaştırarak, olayda meydana gelen
suçu ve varsa başkaca işlenmiş suçu/suçları, nitelikli halleri de belirterek değer­
lendiriniz.

III- Acil bir şekilde Yeşilyurt Devlet hastanesine kaldırılan ve


BAGKUR sağlık güvencesine sahip (B):nin yapılan muayenesi sonucu der­
hal ameliyata alınması gerektiği ortaya çıkar. Ameliyatı yapacak olan hasta­
ne operatör doktorlarından (D), (B)’nin eşi (E)’ye 2000 TL "bıçak parası”
istediğini vermezlerse ameliyatı yapmayacağını belirtir. Çok zor durumda
kalan ve kocası (B)’nın öleceğinden endişe eden (E) kolundaki üç çift bile­
ziği (D)’ye verir ve başka verecek bir şeyi olmadığını söyleyerek (D)’yi
ameliyata girme konusunda ikna eder.

5.3. Olayda meydana gelmesi muhtemel suçlan değerlendirerek, hangi su-


çun/suçların oluştuğunu belirtiniz.

IV- Tatil için İtalya’ya gitmiş olan ve Türkiye’de özel bir hastanede
Doktor olarak çalışan (D), tatil dönüşünde, Türkiye’ye giriş işlemlerini yap­
0İ3y Çözümü 117

tıktan sonra, otoparktaki arabasına doğru giderken güvenlik görevlileri tara­


fından durdurulmuş, yapılan aramada, çantasından 750 gram eroin çıkmıştır.
Bu olay üzerine savcı (S), (D) aleyhine “Türkiye’ye uyuşturucu madde ithal
etme” suçundan dava açmıştır.

5.4. Olayda meydana gelmesi muhtemel suç/suçları, unsurları ve nitelikli haller


açısından değerlendirerek. (S)’nin açmış olduğu davanın yerinde olup olmadı­
ğını tartışınız.

V-Aralarında yaptıkları satım sözleşmesine dayanarak, ödeme amacıyla


(A), (B)’ye 5 milyar liralık bir çek keşide eder. Fakat (A) çeki yazarken yan­
lışlıkla keşide yerini yazmayı unutur. Daha sonra bu durumu fark eden (B),
doğru keşide yerim çekin üzerine yazar ve ibraz süresi içinde bankaya ibraz
eder. (A)’nın banka hesabında 4.000 TL gözükünce, banka memuru, çekin
1.000 TLTık kısmının banka tarafından garanti edilmiş olduğunu da göz
önünde bulundurarak (B)’ye 5.000 TL’yi öder. Banka müdürünün, (A)’nın
hesabında yalnızca 4.000 TL olduğunu geri kalan kısmın banka tarafından
ödendiğini Savcı (S)’ye bildirmesi üzerine (S), 5.000 TL’lik çekin, 1.000
TL’lık kısmının karşılıksız olduğunu belirterek (A) hakkında karşılıksız çek
keşide etmek suçundan dava açar.

5.5. Çekte keşide yerinin düzenlenmemiş olmasını ve bu unsurun daha son­


ra (B) tarafından doldurulmuş olmasını ve garantili çeklere ilişkin bilgileri de
göz önünde bulundurarak olayda (S) tarafından açılmış olan davayı değer­
lendiriniz.

VI- Ev sahibi (E)’nin, aynı apartmanda birisinde kendisinin oturduğu ve


diğer ikisinde de kiracılarının bulunduğu üç evi vardır. Kiracılarıyla kiraları
düzenli ödememeleri nedeniyle onlarla iyi anlaşamayan (E), ikinci kattaki
mobilyalı olarak kiraladığı dairesinde oturan kiracısı (K)’nın tatilde olduğu­
nu öğrenince, (K)’ya kiraladığı eve yerleşir ve (K)’nın döndüğü gün şahsi
eşyasını ona teslim eder. Aynı gün üçüncü katta bulunan dairesinde oturan
ve 5 aydır kira parasını ödemeyen (A)’nın da evde olmadığını öğrenen (E)
kıra parasım karşılamak amacıyla (A)’nm oturduğu eve girer ve evdeki bu­
laşık makinasını kendi evine taşır.

5.6. Olayda (E) tarafından, hem (K) hem de (B)’ye karşı işlenen suç/suçlar olup
olmadığını değerlendiriniz.

VII- Eczacı (E) tarafından hazırlanan sahte reçeteler henüz il sağlık


müdürlüğünce onaylanmamış halde eczane kasasınca saklanmaktadır. Malı
güçsüzlük nedeniyle 'E) eczaneyi (A)’ya devretmiştir. Kasada (E) tarafından
118 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

hazırlanmış ama onaylanmamış sahte reçeteleri bulan (A) bu reçeteleri bu


şekilde kullanarak: SGK’yı 15.000 TL zarara uğratmıştır.

5.7. Olayda (E) ve (A) tarafından işlenmesi muhtemel suç/suçları. suçun özel
görünüş biçimlerini de göz önünde bulundurarak tespit ediniz.

VIII- Geçimini sağlamak amacıyla, ailesinden gizli olarak erkek­


lerle cinsel ilişki kuran (A), bu ilişkilerinden bir çocuk dünyaya getirmiş­
tir. Ailesinin şerefini iki paralık ettiğini düşünen (A) namusunu kurtar­
mak için çocuğu öldürmeye karar verir. Bu durumu ev arkadaşı (E)’ye
anlatan (A), (E)’nin getirdiği fare zehiriyle çocuğunu zehirleyerek öldü­
rür.

5.8. Olayda meydana gelen suç/suçları, nitelikli halleri ve suça iştirak kural­
larını da göz önünde bulundurarak, (A) ve (E)'nin cezai sorumluluklarını tes­
pit ediniz.

YDÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2002-2003 ÖĞRETİM YILI BÜTÜNLEME SINAVI

5.1. Fuhuş yapan karısını öldürme suçunun şüphelisi olarak ifade vermek üzere
gözaltına alınan (K)’nın, sorgu odasında kendisine işkence yapılacağı korkusuy­
la polisin elinden kurtulup getirildiği Emniyet Müdürlüğü binasının 4. kat korido­
rundaki pencereden kendini aşağıya atarak intihar ettiği anlaşılmıştır. (K)'nın
yapılan otopsisinde vücudunun değişik yerlerinde intiharla ilgisi olmayan darp
izleri bulunmuştur. Olayda polis memurlarının işlediği bir suç var mıdır? Var ise
işlenen suçu ve sorumluluk durumunu, yok ise nedeniri gerekçeli olarak açıkla­
yınız.

5.2. Aralarındaki geçimsizlik nedeniyle iki yaşındaki kızını yanına alıp İz­
mir'deki kocası (K) ile oturdukları müşterek konuttan ayrılarak köydeki anne
ve babasının evine giden (A)'yı evde bulamayan ve sadece (A)'nın boşan­
mak istediği için babasının evine dönmeye karar verdiğine ilişkin kendisine
hitaben yazılmış mektubu bulan (K), otomobille kavın pederi (P)'nin evine
gidip, bahçe kapısını açıp avluya girer ve bahçede salıncakta uyuyan kızını
alıp, otomobiline yönelir. (K), telefona bakmak için eve giren ve durumu gö­
rüp çocuğu geri almak için kendisine doğru gelen (A)'yı dövüp, çocukla bir­
likte otomobiline zorla bindirip İzmir'deki kendi evlerine geri getirir. Olayda
(K)'nın işlediği suçları öğreti ve uygulamanın ışığınca tek tek gerekçeli ola­
rak açıklayınız.

5.3. (A), (B)’ye satıp üç ay sonra teslim ettiği apartman dairesinin içerisindeki
mutfak dolapları ile elektrikli şofbeni satış vaadi sözleşmesi ve satış akdinde
satım konusu dışında tutmaksızın. alıcının rızası hilafına söküp götürürse, hangi
suçu işlemiş sayılacağını gerekçeli olarak açıklayınız.
0İ3y Çözümü 119

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2003-2004 ÖĞRETİM YILI BÜTÜNLEME SINAVI

I- Komşusu (T) ile arasındaki husumet nedeniyle, ondan intikam almak


isteyen (V), apartmanda meydana gelen bir hırsızlık olayında., yine aynı
apartmanın 6 no.lu dairesinde oturan (T)’nin cüzdanından habersiz bir şekil­
de aldığı işyeri kimliğini, geçmiş olsun ziyaretine gittiğinde olay yerine bı­
rakır. Olay yeri incelemesi sırasında (T)’nin kimliğini bulan polis (T)’yi göz
alma alır.

5.1. Olayda hangi suç işlenmiştir?

II- Bir kamu iktisadı teşebbüsü girişinde danışma bölümünde güvenlik


görevlisi olarak çalışan (M), alkollü olan (A)’nrn içeri girmesine izin verme­
yince (A), ‘’anan da gelse beni buradan çıkaramaz o.ç....” der.

5.2. Olayda aşağıdaki suçlardan hangisi işlenmiştir?

III- Eczacı (E) tarafından hazırlanan sahte reçeteler henüz il sağlık mü­
dürlüğünce onaylanmamış halde eczane kasasında saklanmaktadır. Malı
güçsüzlük nedeniyle (E) eczaneyi (A)’ya devretmiştir. Kasada (E) tarafından
hazırlanmış ama ıl sağlık müdürlüğünce henüz onaylanmamış sahte reçetele­
ri bulan (A) bu reçeteleri bu şekilde kullanarak.. BAGKUR sosyal güvenlik
kurumunu 15 milyar zarara uğratarak yarar sağlamıştır

5.3. Olaydaki bilgiler ışığında (A) ve (E) işlediği suç/suçlar nedir?

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2003-2004 ÖĞRETİM YILI EK YILSONU SINAVI

I- Bir Devlet lisesinde coğrafya öğretmeni olan (A), dersi dinlemeyen


öğrencisi (B)’ye kızıp, elindeki sopa ile öğrencisinin ellerine wrur. (B)’nın
sağ elinin işaret parmağı kırılır.

S.1. Olayda (A) herhangi bir suç işlemiş midir? Gerekçeli olarak açıklayınız.

II- NATO’da yiyecek ve içecek satın alma departmanından sorumlu


memur David’e, 10.01.2004 tarihinde, Malet Firmasının sahibi (C), malı
kendilerinden alma'arı karşılığında 100.000 Amerikan doları önerir.
David de kabul eder ve sözleştikleri gibi malı Malet firmasından alır.
Rakip firmalar durumu öğrenince, Cumhuriyet Savcılığına suç duyuru­
sunda bulunurlar.

S.2. Olayda Davidin işlediği bir suç var mıdır?


120 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

III- Haciz işlem: yapmak üzere (D)’nin evine selen hacız memuru (A)
değerli bir vazoyu haciz etmek üzere iken ev sahibi (D) o vazonun annesin­
de yadigar olduğunu kendisi için çok değerli olduğunu itina ile tutması ge­
rektiğini söyler. Bunun üzerine (A) sinirlenip (D)’yi iter. (D) düştüğünde
kafasını komedine çarpar ve beyin kanaması geçirmeye başlar, hastaneye
kaldırılır.

5.3. (A) hangi suçu işlemiştir açıklayınız.

IV- Bir Devlet dairesinde tahsildar olan (T), tahsil ettiği paraları daireye
getirirken., birden akima bir numara gelmiştir. Derhal karakola gider ve iki
kişinin kendisini silahla tehdit ederek tahsil ettiği paraları alıp kaçtıklarını
söyler. Bunun üzerine araştırma yapan polis gözaltına aldığı (B)’yi, (T)’ye
göstermiştir. (T) bu kişinin kendisini soyan şahıslardan birisi olduğunu belir­
terek (B)’yi teşhis etmiştir.

5.4. Olaydaki bilgiler ışığında (T)'nin karakola bildirimde bulunması ve daha


sonra (B)yi kendisini soyanlardan biri olarak teşhis etmesi hangi suçu/suçları
oluşturur?

V- (M)’nin derede yarı çıplak bir şekilde yıkandıktan sonra çalıların


arasında kurulandığını gören (C), (M)’ye saldırır. (M)’nin direnmesine rağ­
men onu elde etmek isteyen (C), tam bu emeline ulaşacakken, ezan sesini
duyar ve (M)’yi bırakır.

5.5. Olaydaki bilgiler ışığında (C) nin işlediği suç nedir?

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2003-2004 ÖĞRETİM YIU EK FİNAL SINAVI

I- Aşırı alkollü araç kullanırken yapılan bir trafik kontrolüne yakalanan


(A)
, trafik polis memuru (B) tarafından düzenlenen tutanağı yırtarak işleme
koymaması için ona 20 TL para teklif eder. (B)nin parayı almasına rağmen.,
tutanağı yırtmamasından şüphelenen (A)’nın durumu jandarmaya bildirmesi
etmesi üzerine, olay yerine gelen jandarma ekibi, (B)’yi yakalayarak üzerin­
deki 20 TL’ye el koyar.

S.1. Olayda işlenen suçu, oluşması muhtemel suçlarla karşılaştırarak tespit


ediniz.

II- Kayınvalidesinin evinde, İS yaşındaki baldızı (B) ile rızaya dayalı


olarak cinsel ilişkide bulunan (A) eşi (C)’nin eve annesine yemek getirmesi
üzerine yakalanırlar. (C) Derhal savcılığa giderek kocası (A) hakkında cinsel
0İ3y Çözümü 121

saldırı ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarının işlendiğini belirterek suç


duyurusunda bulunur.

5.2. (C)'nin iddiaları yerinde midir? Tartışınız.

III- (A)’nın işyerinde unuttuğu çek defterini bulan (B): (A)'nın imzasını
taşıyan ve onun tarafından doldurulmuş olan çeki bankaya götürür; çekin
karşılığı çıkmaması nedeniyle kendisine ödeme yapılmaz.

5.3. Olayda (B) tarafırdan hangi suç işlenmiş olur? Niçin?

YDÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2003-2004 ÖĞRETİM YILI EK BÜTÜNLEME SINAVI

S.1. Bir Devlet lisesinde coğrafya öğretmeni olan (A), dersi dinlemeyen öğrenci­
si (B)’ye kızıp, elindeki sopa ile öğrencisinin ellerine vurur. (B)'nin sağ elinin
işaret parmağı kırılır.(A) herhangi bir suç işlemiş midir? Gerekçeli olarak açıkla­
yınız.

S.2 NATO da yiyecek ve içecek satın alma departmanından sorumlu David'e,


Malet Firmasının sahibi (C), malı kendilerinden alma arı karşılığında 100.000
Amerikan doları öneri-, David de kabul eder ve sözleştikleri gibi malı Malet fir­
masından alır. Rakip firmalar durumu öğrenince. Cumhuriyet Savcılığına hem
David hem de (C) hakkında suç duyurusunda bulunurlar.

5.3. Haciz işlemi yapmak üzere (D)nin evine gelen icra memuru (A) değerli bir
vazoyu haczetmek üzere iken ev sahibi (D) o vazonun annesinden yadigar ol­
duğunu kendisi için çok değerli olduğunu, itina ile tutması gerektiğini söyler.
Bunun üzerine (D) sirirlenip (D)yi iter. (D) düştüğünde kafasını komedine çar­
par ve beyin kanaması geçirmeye başlar, hastaneye kaldırılır ise de. kurtarıla-
maz. (A) hangi suçu işlemiştir? Açıklayınız.

5.4. (M)'nin derede yarı çıplak bir şekilde yıkandıktan sonra çalıların arasında
kurulandığını gören (C), (M)’ye saldırır. (M)’nin direnmesine rağmen onu elde
etmek isteyen (C), tam bu emeline ulaşacakken, ezan sesini duyar ve (M)'yi
bırakır. Olayda (C)’nin işlediği bir suç var mıdır? Açıklayınız.

S.6. Tatil için İtalya’ya giden ve Türkiye'de özel bir hastanede doktor olarak
çalışan (D), tatil dönüşünde, Türkiye'ye giriş işlenlerini yaptıktan sonra,
otoparktaki arabasına doğru giderken güvenlik görevlileri tarafından durdu­
rulmuş. yapılan aramada, çantasından 750 gram eroin çıkmıştır. Bu olay
üzerine savcı (S), (D) aleyhine “uyuşturucu madde ithali suçundan dava
açmıştır.

Savcının (H) hakkında açtığı davayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Niçin?


122 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

YDÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2004-2005 ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI

I- (X) Belediyesi ayniyat saymanı olan (A), Belediye Başkanı'nın özel


kaleminde memur olan bayan (M)’nins belediye başkanı ile randevu taleple­
rini yerine getirme karşılığında vatandaştan para aldığını öğrenir. Bunun
üzerine (M)’ye giderek., bundan böyle aldığı paralardan kendisine de belli
bir miktar pay vermesini., aksı takdirde Savcılığa şikayet edeceğim söyler.
(M), istenileni yaparak aldığı paralardan (A)’ya da bir miktar öder ise de:
bununla da yetinmeyen (A), bu kez bayan (M)’ye geceyi birlikte geçirme
teklifinde bulunur. (M), (A)’ya o gece için evinde randevu verir; ancak du­
rumu eşi (E)’ye anlatır. (A)_. etrafı çitle çevrili olan eve girmek üzereyken.,
henüz kapının önünde (E) tarafından feci şekilde dövülür. Bununla yetinme­
yen (M): günlük bir gazeteye imzasız bir mektup göndererek, (A)’nın büyük
bir uyuşturucu çetesinin lideri olduğunu yazar. (A), ertesi gün gazetede çı­
kan yazıda "Uyuşturucu Çeteleri Devletin İçine Sızdı” başlıklı haber altında
kendi fotoğrafının yayınlandığını görür.

S.1. Olayda (A). (M) ve (E) tarafından işlenen suçları, suçun nitelikli hallerini de
göstererek tespit ediniz.

(A) tarafından işlenen suçlar: (A)'dan (M)’ye şantaj (TCK 107);

(A)’dan (M)’ye cinsel taciz (TCK 105) ve cinsel saldırıya teşebbüs (TCK 102. 35);

(A) dan (M)’ye konut dokunulmazlığını ihlal (TCK 116)

(M) tarafından işlenen suçlar:

Yapılması gereken bir işin yapılması karşılığında yarar sağlandığı için rüşvet
(icbar suretiyle irtikap oluşturmaması kaydıyla): Şayet aynı suçu işlemek kastıy­
la birçok kişiye karşı işlenirse kişiler farklı olduğundan zincirleme suç olmaz
(TCK m. 43). Bu durumda aksi takdirde, belirlenen eylem sayısı kadar basit
rüşvet (icbar suretiyle irtikap oluşturmaması kaydıyla) suçu.

(M)'den (A) ya karşı kasten yaralama suçuna azmettirme (meşru savunma hali
kabul edilmediği takdirde)

(M)’den (A)’ya karşı iftira suçu (TCK m. 267 iftira suçunun kapsamını genişlet­
miştir). Şayet bu suç ftira suçunu oluşturmasaydı hakaret suçu oluşurdu. Ama
TCK iftira suçunun kapsamını genişletmiş ve basın ve yayın yoluyla da işleme­
diğini bildiği halde so uşturma başlattırmak için yapılan bu tür davranışları da
iftira suçu kapsamına almıştır. Kendi ismini gizlemesi önemli değildir.

(E) tarafından işlenen suçlar:

(E) den (A)’ya karşı kasten yaralama suçu. Yaralamanın derecesine göre (TCK
87) ceza ağırlaştırılır. Ancak bu olayda karısına karşı şantaja bağlı cinsel taciz
0İ3y Çözümü 123

veya cinsel saldırıya teşebbüsü önlemek için (E) tarafından (TCK m. 25) yapılan
bir eylem olduğundan bahisle meşru savunma halinin varlığı ileri sürülebilir.
Ancak (E), olayı ihbar edip. (A) yı konuta girdiğinde yakalatabilirdi. Bu bakımdan
meşru savunma halinin mevcut olmadığı sonucuna varmak gerekir.

II- Yurtdışına gezmeye giden esrar kullanıcısı (K): uçak biniş kartını
alıp: önceden iç bölmesine 150 gram esrar yerleştirdiği valizini de uçağa
yüklenmek üzere teslim ettikten sonra uçağa binerken, valizinin yanında
uyuşturucu arama köpeğinin kuşkulu davranışlarda bulunması nedeniyle.,
uçağa biııdirılmeyıp valizinin yanına getirilir ve valizinde yapılan aramada
150 gram esrar yakalanır.

5.2. Olayda (K) tarafırdan işlenen suçu, benzer suçlarcan ayırt ederek gerekçe­
li olarak açıklayınız.

(K) tarafından işlenen suçu, uyuşturucu maddelerden esrar ihracına ilişkin teda­
rik suçuyla (TCK m. 188/1 ve 35), uyuşturucu maddelerden esrarı kullanmak
maksadıyla bulundurmak suçuyla (TCK m. 191/1) karşılaştırıp, olayda (K)’nın
uyuşturucu maddelerden esrarın kullanıcı oluşu, yakalanan uyuşturucu madde­
lerden esrarın miktan (150 gram) dikkate alındığında, kullanma dışında bir
amacın da kanıtlanamaması halinde yasadışı uluslararası ticaretin bir türü olan
150 gram uyuşturucu madde ihracına teşebbüsten söz edilemez.

5.3. Belediyede sözleşmeli personel olarak çalışan (P)'yi işten çıkarma kararı­
nın mahkemece iptaline rağmen, tekrar göreve başlatmayan belediye başkanı
(B)’nin eyleminin, hangi suçu oluşturacağını, yeni Ceza Kanununa göre değer­
lendirerek yanıtınızı gerekçeli olarak açıklayınız.

Belediye başkanı (B) görevi ihmal suçunu (TCK m. 257/2) işlemiştir. Zira Beledi­
yede sözleşmeli personel olarak çalışan (P)’yi işten çıkarma kararının mahkeme­
ce iptaline rağmen, tekrar göreve başlatmayarak görevini kasten ihmal etmiştir.

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2005-2006 ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI

5.1. Büyükşehir Beleciyesi'nde ayniyat saymanı olarak çalışan (A), özel kalem­
de çalışan (M)’nin, başkan ile randevu taleplerini yerine getirme karşılığında
vatandaştan para aldığına şahit olur. Bunun üzerine (M)’ye giderek, şayet aldığı
paradan kendisine belli bir miktar vermezse onu Savcılığa şikâyet edeceğini
söyler ve (M)’den istediği parayı alır. Olayda. (M) ve (A) tarafından işlenmiş
olması olası suçları tartışarak açıklayınız.

5.2. 23 yaşındaki (C). 17 yaşındaki (G)'yi, aslında evlenme niyeti bulunmama­


sına rağmen, ileride evlenecekleri vaadiyle cinsel ilişkiye razı eder. Cinsel ilişki
sonucunda (G)’nin bekâreti bozulur. Ayrıca HIV taşıyıcısı olan (C), (G)’ye HIV
(AIDS’e yol açan etkin virüs) bulaştırır. (C):nin hangi suç/suçlardan sorumlu
tutulacağını, nitelikli halleri dikkate almak suretiyle açıklayınız.
124 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

S.3. ‘‘Olay günü sanık 2.82 promil derecesinde alkol a diktan sonra (yasal sınır
0.50dir), gece 00.30 sıralarında, sürücü belgesi de olmamasına karşın yöneti­
mindeki minibüsle, yanında tanık Fuat bulunduğu halde süratli bir şekilde yalpa­
layarak meskun mahalde seyreder. Fuat’ın bu tehlikeli davranışları görmesi
üzerine aracı durdurma konusundaki uyarısına rağmen aldırış etmeden yola
devam eden sanık, yaya kaldırımı bulunmayan 8 metre genişliğindeki caddede,
zorunlu olarak yol üzerinde arka arkaya yolun sağını takip ederek yürüyen Mutlu
ve kardeşi Mesut’a çarpar ve olay yerinde durmayarak yoluna devam eder.
Mutlu çarpmanın etksiyle ölür, Mesut’un ise iki başağı kırılır’’. Oluşan su-
çu/suçları, nitelikli halleri dikkate alarak cevaplayınız.

YDÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2005-2006 ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI

S.1. Aşağıdaki suçla'dan hangisinde etkin pişmanlığa, cezanın indirilmesini


veya büsbütün ortadan kaldırılmasını gerektiren bir etki tanınmamıştır?

A. Dolandırıcılık.
B. İrtikap.
C. Uyuşturucu ve uyarıcı madde ticareti.
D. İftira

S.2. Sulh ceza mahkemesi zabıt katibi olan (S), görevli olduğu mahkemede
yargılanan (A)'ya, öyle olmadığı halde, keşif yapılacağını söyleyip keşif parası
adı altında 100 TL alır. Olayda (S)’nin işlediği suça ilişkin olarak aşağıdaki se­
çeneklerden hangisi dDğrudur?

A. Dolandırıcılık.
B. Görevi kötüye kullanma.
C. İrtikap.
D. Yetkili olmadığı bir işten çıkar sağlama.

S.3. Eşlerin cinsel saldırı suçunun faili olup olamayacağına ilişkin olarak aşağı­
daki seçeneklerden hangisi doğrudur?

A. Eşler bu suçun faili olamaz.


B. Eşler bu suçun faili olabilir.
C. Eşler, nitelikli cinsel saldırı söz konusu ise (vücuda orsan veya cisim sokma)
bu suçun faili olabilir.
D. Eşler, nitelikli cinsel saldırı söz konusu ise (vücuda orsan veya cisim sokma)
bu suçun faili olabilirlerse de: suçun soruşturma ve kovuşturması şikâyete bağlı
olarak yapılır.
0İ3y Çözümü 125

5.4. (A)'dan olan 100 TL alacağını bir türlü alamayan (B), alacağını ödemesi
için (A)'nın boğazına bıçağı dayar ve cebinden 100 TL alır. Olayda (A)'nın işle­
diği suça ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğrudur?
A. Cebir kullanma.
B. Yağma,
C. Hırsızlık.
D. Yağma, ancak alacağı tahsil amacı olduğu için kasten yaralamadan dolayı ceza­
landırılır.

5.5. Belediye otobüs işletmesinde bilet satış memuru olan (M), o günkü hasılat
olan 500 TL’yi kumarda kaybeder ve soyulduğundan bahisle karakola başvurur
ise de, yapılan soruşturma sonucunda olay açığa çıkar. Olayda (M)'nin işlediği
suça/ suçlara ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğrudur?

A. Nitelikli zimmet.
B. Zimmet,
C. Nitelikli zımmeî-suç uydurma.
D. Zimmet-suç uydurma.

5.6. Eniştesi (E)'nin bilgisayarına casus bir program yükleyen (A), (E)’nin
MSN’de başka kadınlarla cinsel içerikli konuşmalar yaptığını öğrenir. (A), kendi­
sine 1000 TL vermediği takdirde durumu (E)’nin eşine söyleyeceğini bildirir. (E),
istenen parayı vermez. Olayda (A)'nın işlediği suça,-suçlara ilişkin olarak aşağı­
daki seçeneklerden hangisi doğrudur?

A. Haberleşme dokunulmazlığını ihlal-şantaj.


B. Haberleşme dokunulmazlığını ihlal-şantaj a teşebbüs,
C. Haberleşme dokunulmazlığını ihlal,
D. Şantaj

5.7. Taksirle yaralama suçunun soruşturulması ve kovuşturulmasına ilişkin ola­


rak aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğrudur?

A. Her durumda şikâyete bağlıdır.


B. Her durumda res'en yapılır.
C. Nitelikli haller söz konusu olduğunda res’en. diğer durumlarda şikâyete bağlıdır.
D. Suçun temel şekli hariç, bilinçli taksirle işlendiğinde res'en. diğer durumlarda
şikâyete bağlıdır.
126 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

5.8. İşkence suçuna ilşkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi yanlıştır?

A. Suçun faili ancak bir kamu görevlisi olabilir.


B. Suçun oluşması, davranışın insan onuru ile bağdaşmayacak bir boyuta ulaşma­
sını gerektirir.
C. Suç özel kastla işlenebilir.
D. Suç ihmali hareketle de işlenebilir.

5.9. (A), gebe olduğunu bildiği eşi (E)’yi döver ve 7 aylık gebe olan (E), bunun
sonucunda çocuğunu düşürür. Olayda (A)’nın işlediği suça/suçlara ilişkin olarak
aşağıdaki seçeneklercen hangisi doğrudur?

A. Kasten yaralama,
B. Çocuk düşürme.
C. Kasten yaralama-çocuk düşürme.
D. Kasten yaralama, çocuğun düşmesi nitelikli hal.

5.10. Tıbbi zorunluluk dışında annenin rızasına dayanarak gebeliğin sona erdi­
rilmesi kaç haftaya kadar olduğunda çocuk düşürme suçu oluşmaz?

A. 10, B. 20, C. 30, D. Süre sınırlaması yoktur.

S.11 23 yaşındaki (A), üstünü başını yırtarak, para karşılığı girdiği cinsel ilişki­
den sonra anlaştığı parayı ödemeyen (B)’nin ırzına geçtiğinden bahisle karakola
başvurur. Olayda (A) ve (B) tarafından işlenen suçlan değişik olasılıkları göz
önünde bulundurarak açıklayınız.

S.12. “Sanık M'nin işyeri dışında sokakta park halindeki araç içerisinde yaka­
landığı, tüm aşamalarda da işyeri içerisine girmediğini savunması ve işyerinin
içerisine girdiğine ilişkin de kanıt bulunmaması karşısında: 5237 sayılı TCY’nin
142/1 -b maddesinde belirtilen, kilitlenmek suretiyle bina ve eklentilerinde muha­
faza altına alınan eşyanın çalınması için, işyeri veya konuta girilmesi eyleminin
hırsızlık suçundan ayrı ve bağımsız bir suç oluşturduğu, anılan maddedeki su­
çun işlenmesi için bina veya eklentisine girilmesinin zorunlu olmadığı, bu neden­
le hırsızlık suçunun işlenmesi amacıyla bina veya eklentisine girilmesi eyleminin
hırsızlık suçunun içinde eriyen unsur olarak kabul edilemeyeceği, hırsızlık suç­
larında her bir sanığır işlemiş olduğu eylemden sorumlu olacağı gözetilmeden,
sanığın işyerine girmeyip dışarıda gözcü olarak beklediği kabul edildiği halde,
ayrıca işyeri dokunulmazlığını bozmak suçundan da cezalandırılması bozmayı
gerektirir (Yar. 6CD 17.04.2008, 1604/9010). Kararda ileri sürülen görüş yerinde
midir? Tartışınız.
0İ3y Çözümü 127

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2005-2006 ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI

5.1. Artık para tahsil etmeye yetkisi bulunmayan ve vergi dairesinde icra memu­
ru olan sanık, bazı haciz işlemleri için mükellefleri dolaşırken, önceden tanıştığı
İ’nin mağazasına uğrar. (I), daha önce iki kez vergi borcunu yatıran ve makbuz­
larını getiren sanığa, yine aynı şekilde borcunu vergi dairesine yatırması için ...
TL verir. Sanık, parayı yatırmaz, para tahsil etme görevi kendisinden alınmış
olduğunda gen alınması unutulan makbuzlardan üç adet keserek verir. Bir süre
sonra vergi dairesine giden yükümlü, sanıkla gönderdiği paranın yatırılmadığını
öğrenir. Olayda oluşan suç tipini, oluşması muhtemel yakın suç tiplerini de tar­
tışmak suretiyle, açıklayınız.

5.2. (A):yı öldürdüğü iddiasıyla suçlanan sanık (S) gözaltına alındığı sırada, kan
davalısı olduğu bir aileden gelen polis memuru (M) tarafından fırsattan istifade
sorgu sırasında suçunu itiraf ettirme bahanesiyle feci şekilde dövülür ve intihar
süsü verilerek pencereden aşağıya atılır. Hastaneye kaldırılan (S), pencereden
aşağı düşmenin etkisiyle hayatını kaybeder. Olayda oluşması muhtemel suçları
açıklayınız.

5.3. İcra memuru, iki gün sonra yatırması gereken paraları tedbirsizliğinden
dolayı kasaya koymayıp cebinde taşırken kaybeder. İşinden olacağı korkusuna
kapılan memur, üstünü başını yırtarak ve kendini yaralayarak polise başvurur ve
gaspa uğradığını söyler. İki gün sonra karakola çağrılan memur, daha önce
yağma suçundan sabıkalı çeşitli kişilerle yüzleştirilir ve memur, içlerinden her­
hangi birisini teşhis eder. Daha sonra duruşmada ifade veren memur, yine aynı
kişiyi fail olarak hakime bildirir. Olayda oluşması muhtemel suçları açıklayınız.

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2005-2006 ÖĞRETİM YILI BÜTÜNLEME SINAVI

I- Büyükşehir Belediyesinde ayniyat saymanı olarak çalışan (A), özel


kalemde çalışan (M)’nin, başkan ile randevu taleplerini yerme getirme karşı­
lığında vatandaştan para aldığına şahit olur. Bunun üzerine (M)’ye giderek,
şayet aldığı paradan kendisine belli bir miktar vermezse onu Savcılığa şika­
yet edeceğini söyler ve (M)’den istediği parayı alır.

5.1. Olayda. (M) ve (A) tarafından işlenmiş olması olası suçları tartışarak açık­
layınız.

II- 23 yaşındaki (C), 17 yaşındaki (G)’yi, aslında evlenme niyeti bu­


lunmamasına rağmen, ileride evlenecekleri vaadiyle cinsel ilişkiye razı eder.
Cinsel ilişki sonucunda (G)’nin bekâreti bozulur. Ayrıca, AIDS hastası olan
'dan,
(C) (G)’ye HIV (AIDS7 e yol açan etkin virüs) bulaşır.

5.2. (C)’nin hangi suç/suçlardan sorumlu tutulacağını, nitelikli halleri dikkate


almak suretiyle açıklayınız.
123 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

III- (A), 2.82 promıl derecesinde alkol aldıktan sonra (yasal sınır
O.5OTdir), gece 00.30 sıralarında, sürücü belgesi de olmamasına karşın
yönetimindeki minibüsle, yanında tanık (F) bulunduğu halde süratli bir
şekilde yalpalayarak meskun mahalde seyreder. (F):nin bu tehlikeli dav­
ranışları görmesi üzerine aracı durdurma konusundaki uyarısına rağmen
aldırış etmeden yola devam eden (A), yaya kaldırımı bulunmayan 8 metre
genişliğindeki caddede, zorunlu olarak yol üzerinde arka arkaya yolun
sağını takip ederek yürüyen (M) ve kardeşi (S)’ye çarpar ve olay yerinde
durmayarak yoluna devam eder. (M) çarpmanın etkisiyle ölür, (S)’nin ise
iki bacağı kırılır.

S.3. Oluşan suçu/suçları. nitelikli halleri dikkate alarak açıklayınız.

YDÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2005-2006 ÖĞRETİM YILI BÜTÜNLEME SINAVI

5.1. (A) ile gerçekleşen rızaya dayalı ilişki sonucu gebe kalan 16 yaşındaki
(B), bu ilişki sonucu gebe kaldığı çocuğu vajinasına süpürge çöpü sokarak
düşürür. Yapılan muayenede çocuğun 12 haftalık olduğu anlaşılır. Olayda
(A) tarafından işlenen suça ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi
doğrudur?
A. (B). suç sonucu hamile kalmış ise de, böyle bir durum gebeliği sona erdiren he­
kim için bir cezasızlık nedeni olarak öngörüldüğü için çocuk düşürme suçu
vardır.
B. (B), suç sonucu hamile kaldığı için herhangi bir suç yoktur.
C. (B), suç sonucu hamile kalmış ise de, 15 haftaya kadar olan çocuğun düşürül­
mesi suç sayıldığı için çocuk düşürme suçu vardır.
D. (B), suç sonucu hamile kalmış olmamakla birlikte, 10 haftaya kadar olan çocu­
ğun düşürülmesi suç sayıldığı için çocuk düşürme suçu vardır.

5.2. Bir kamu bankası olan (X) bankasının çek ve havale servisinde çalışan
(A), gelen ve giden havale bedeli karşılığı 10 milycn TL’yi mal edinmiş ve
bunu gizlemek için de havale kağıtlarını ortadan kaldırmıştır. (A)’nın olayda
işlediği suça/suçlara ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğru­
dur?
A. Nitelikli zimmet ve belgede sahtecilik,
B. Nitelikli zimmet.
C. Basit zimmet ve belgede sahtecilik.
D. Fikri içtima kuralları gereğince nitelikli zimmet ve belgede sahtecilik suçların­
dan hangisi daha ağır cezayı gerektiriyorsa o suç.
0İ3y Çözümü 129

5.3. Girdiği ihale sonucu taşınmaz satın alan (A), tescil için tapu sicil müdürlü­
ğüne başvurur. Memur (M), “500 TL getirin, tapunuzu alın" der. (A), istenen
parayı vermez.

Olayda (M)’nin işlediğ suça ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğ­
rudur?

A. Rüşvet suçuna teşebbüs.


B. Görevi kötüye kullanma suçuna teşebbüs.
C. Rüşvet.
D. İrtikap.

5.4. “Suçun bir hukuksal ilişkiden doğan alacağı tahsil maksadıyla işlenmesi'
aşağıdaki suçlardan hangisinde cezanın indirilmesini gerektiren nitelikli hal oluş­
turmaz?

A. Dolandırıcılık.
B. Güveni kötüye kullanma.
C. Hırsızlık.
D. Yasma,

5.5. (A) ve (B). gece vakti (B)'nin evine girer: uyanan (B)'nin direnmesini engelle­
mek için (A) başına tabanca dayar. (B) ise evde değerli ne kadar eşya varsa toplar.

Olayda işlenen yağma suçunda cezanın ağırlaştırılmasını gerektiren nitelikli


hallerden kaçı gerçekleşmiştir?
A. 4 (Birden fazla kişi tarafından birlikte, silahla, konut içinde, sece vakti)
B. 3
C. 2
D. 1

5.6. (A). Sulh hukuk mahkemesine verdiği cevap dilekçesinde karşı taraf avuka­
tı için "insan hukukçuluğundan utanır. Kanunu okumak ve anlamaktan aciz'
biçiminde sözler sarf eder. Olayda (A)'nın işlediği suça ilişkin olarak aşağıdaki
seçeneklerden hangis doğrudur?
A. İhtilatlı hakaret. (A), savunma dokunulmazlığından yararlanamaz.
B. Yüze karşı hakaret. (A), savunma dokunulmazlığından yararlanamaz.
C. Yüze karşı hakaret. (A), savunma dokunulmazlığından yararlanır.
D. İhtilatlı hakaret. (A), savunma dokunulmazlığından yararlanır.
130 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

S.7 (A), alacaklı olduğu (B)'nin evde olmadığı bir sırada onu öldürmek için evine
gitmiş, ancak uzun sire beklemesine rağmen (B):nin gelmemesi üzerine. (B)’nin
karısı (C)’yi öldürmüş: öldürdükten sonra da kolundaki bilezikleri alarak kaçmıştır.
Olayda (A)’nın işlediği suçlara ilişkin olarak aşağıdakilercen hangisi doğrudur?

A. (C)ye karşı kasten öldürme ve hırsızlık.


B. (C)ye karşı kasten öldürme ve yağma,
C. (C)ye karşı kasten öldürme. (B)ye karşı kasten öldürmeye teşebbüs, (C)ye karşı
hırsızlık,
D. (C)ye karşı kasten öldürme, (B)ye karşı kasten öldürmeye teşebbüs, (C)ye karşı
yağma,

5.8. Trafik polis memuru olan (A), yaralanma ile sonuçlanan bir trafik kazası
üzerine olay yerine gider. Aşırı derecede alkollü olan sürücü (B) nin tanıdık çık­
ması nedeniyle, kaza tespit tutanağına aracı kullanan kişinin (C) olduğunu ya­
zar. Olayda (A) ve (B) tarafından işlenen suça/suçlara ilişkin olarak aşağıdaki
seçeneklerden hangis doğrudur?

A. (A) ve (B), özel belgede sahtecilik.


B. (A), resmi belgede sahtecilik, (B), yalan beyanda bulunma,
C. (A) ve (B), yalan beyanda bulunma,
D. (A) ve (B), resmi belgede sahtecilik,

5.9. (A), (B)’nin evinde teröristleri barındırdığını içeren bir dilekçeyi karakola verir.
Olayla ilgili olarak bilgisine başvurulmak üzere karakola çağrılan (A)nın çelişkili
ifade vermesi üzerine gerçekte böyle bir durum olmadığı anlaşılır. Olayda (A)’nın
işlediği suça/suçlara ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğrudur?
A. İftira ve yalan tanıklık.
B. Yalan tanıklık.
C. İftira ve yalan tanıklığa teşebbüs,
D. İftira,

5.10. 16 yaşındaki (C), ormanda erkek arkadaşı (A) ile piknik yapmakta iken.
nın
(A) el ve ayaklarını bağlayan (B), (C)’yi ormanlık alana götürür. Kafasına
odun parçası ile vurarak bayılttığı (C)’yi soyarak cinsel organını çıkardığı sırada
orman muhafaza memurunun olay yerine gelmesi üzerine (B) kaçar. Olaya iliş­
kin olarak hangisi kesin olarak söylenemez?
A. (C)'nin savunmasızlık durumundan yararlanılması nitelikli haldir.
B. (B), kasten yaralama suçundan da ayrıca cezalandırılır.
C. Suçun (C)’nin oh sağlığının bozulmasına yol açmış olması nitelikli haldır.
D. Olayda nitelikli cinsel istismar suçuna teşebbüs vardır.
0İ3y Çözümü 131

S.11 Özgü suçlara ancak azmettirme ve yardım etme biçiminde iştirak müm­
kündür. Aşağıdaki suçlardan hangisinde bu kuralın bir istisnası söz konusudur?
A. Kamu görevinin yapılmaması ve terki.
B. İşkence.
C. Zor kullanma yetkisinin sınırının aşılması.
D. Kamu görevlisinin belgede sahteciliği.

5.12. (B)'nin, (A)’nın abone olduğu telefon hattına toplu iğne uçlarını saplayarak
girmek suretiyle yurt dışı görüşmeler yaptığı, (A)'nın telefon faturasının yüksek
gelmesinden şüphelenerek karakola başvurması üzerine anlaşılır. Olayda işle­
nen suça ilişkin olarak aşağıdakilerden hangisi doğrudur?

A. Karşılıksız yararlanma,
B. Dolandırıcılık.
C. Suç eşyasını kabul etme.
D. Hırsızlık.

5.13. Aşağıdaki olaylardan hangisinde kasten öldürme suçunun nitelikli halle­


rinden birisi mevcuttur?

A. (A)‘nın. her biri başlı başına öldürücü nitelikte elan 4 adet ustura yarası oluş­
turduğu (A)‘nın ölmediği düşüncesiyle ve öldüğünden emin olmak için ustura
ile başını gövdesinden ayırması.
B. Kendisine cinsel ilişki teklif eden (A)’yı evine davet eden (B)’nin, el ve ayakla­
rını bağladıktan sonra kaynar zeytinyağını (A)’nın başından aşağı dökmesi.
C. (A)nın. öldürdüğü (B)’nin cesedini 7 parçaya bölerek şehrin değişik yerlerine
atması.
D. (A)’nın. küçük yaştaki kızı (K)"ya tecavüz eden (E):nin cinsel organını kesip
ardı ardına yapt.ğı bıçak darbeleriyle öldürmesi.

S.14 Yönetimindeki minibüsün gizli bölmelerine yerleştirdiği eroini Kapıkule


Gümrük Kapısından geçirerek Hollanda'ya götürmek için Adana'dan yola çıkan
(A), Adapazarı'nda yakalanır. Yargıtay'a göre olayda hangi suç oluşur?

A. Uyuşturucu madde ihracına teşebbüs.


B. Uyuşturucu madde nakli.
C. Uyuşturucu madde ihracı.
D. Uyuşturucu madde ihracına teşebbüs ve uyuşturucu madde nakli
132 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

S.15. (A), (B)ye ait eve. kapısını kırmak suretiyle girip mücevherleri çantasına
doldurduğu sırada (B/nin uyanması üzerine mûcevhederi olay yerinde bıraka­
rak kaçar. Yargıtay’a göre olayda (A)nın işlediği suça/suçlara ilişkin olarak aşa­
ğıdaki seçeneklerden nangisi doğrudur?
A. Konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme ve hırsızlık suçuna teşebbüs.
B. Mala zarar verme ve hırsızlık suçuna teşebbüs.
C. Konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme.
D. Konut dokunulmazlığını ihlal ve hırsızlık suçuna teşebbüs,

5.16. Kasten yaralama sonucu ölüm neticesinin meydana gelmiş olması duru­
muna ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi yanlıştır?
A. Mağdurun rızası nedeniyle kasten yaralamanın hukuka aykırı olmaması duru­
munda da ortaya çıkan ölüm neticesinden fail sorumlu tutulur.
B. Kasten yaralamaya teşebbüs sonucu meydana gelen ölüm neticesinden de fail
sorumlu tutulabilir.
C. Kişide yanılma veya sapma nedeniyle yaralanması kastedilen kişi dışında
bir başka kişinin ölmesi durumunda da fail ölüm neticesinden sorumlu tutu­
lur.
D. Kasten yaralamaya yönelik hareket icrai olabileceği gibi, ihmali de olabilir.

5.17. ‘Sanığın, suça konu telefonu yakınanın elinden bakmak için aldığı, yakı­
nanın geri istemesine rağmen, telefonu iade etmeden, ‘bekle geliyorum' diyerek
olay yerinden uzaklaşması sırasında, yakınanın arkadan takip ederek telefonu­
nu yeniden istemesi üzerine, bıçak çekerek tehdit etmesi biçiminde oluşan ey­
leminin, bir bütün olarak. 5237 sayılı yasanın 149/1-a maddesine uyan yağma
suçunu oluşturduğu gözetilmeden, dosya içeriğiyle uyuşmayan gerekçeyle,
nitelendirmede yanılgıya düşülerek yazılı biçimde (yağma ve tehdit suçundan)
hüküm kurulması bozmayı gerektirir" (Yar. 6CD 2006/21135 E. 2007/4628 K.
sayılı karar)

Yargıtay’ın kararda vardığı sonuç yerinde midir? Niçin?

5.18. Evli olan (A) ve (B)’nin birlikte kaldığı konuta müşterek evliliklerinden
doğan 17 yaşındaki kızları (K)'nın cinsel ilişkide bulunmak için (C)yi aldığı
belirlenir.

Konut dokunulmazlığını ihlal suçunda, konuta rıza gösterme yetkisine kimlerin


sahip olduğunu belirterek, olayda bu suçun oluşup oluşmadığını gerekçeli ola­
rak açıklayınız.
0İ3y Çözümü 133

İKÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2006-2007 ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI

I- (X) İli Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü şube müdürü (A), Bayındırlık ve


İskan İl Müdürünün sekreterliğini yapan bayan (B)’nin: Bayındırlık ve İskan İl
Müdürü ile istedikleri gün ve saatlerde randevu taleplerim yerine getirme karşı­
lığında bazı müteahhitlerden piyasada kolayca paraya çevrilebilecek pahalı
hediyeler aldığını öğrenir. (B)’ye gıderek: bundan böyle aldığı hediyelerden
bazılarım kendisine vermesini., aksı takdirde o görevde kalamayacağım söyler.
Böylece (A) ve (B) anlaşırlar ve ertesi gün (B) aldığı hediyelerden pahalı bir
eşarp ile tanınmış bir bayan parfümünü (A)’ya verir ise de (A), "bunlar devede
kulak: seninle beraber olalım’’ der. Bunun üzerine (B), eşinin seyahate gideceği
iki gün sonrası gecesi için (A)’ya evinde randevu verir; ancak durumu eşi
(E) ’ye anlatır. Etrafı çitle çevrili bahçe içindeki eve gelen (A), kendisine kapıyı
açan (E) ve (F) tarafından feci şekilde dövülür. (A)’ya kocasının kayınbiraderi
(F) ile birlikte attığı dayakla yetinmeyen (B), günlük bir gazeteye imzasız bir
mektup göndererek, (A)’nın büyük bir ihale çetesinin lideri olduğunu yazar.
(A), ertesi gün gazetede çıkan yazıda "İhale Çeteleri Devletin İçine Sızdı” baş­
lıklı haber altında kendi fotoğrafının yayınlandığım görür.

S.1. Olayda (A). (B), (E) ve (F) tarafından işlenen suçları, suçun nitelikli hallerini
de göstererek açıklayınız.

a) (A) tarafından işlenen suçlar: Bayındırlık ve Iskan Müdürlüğü şube müdürü


olan (A) TCK m. 6/1-f anlamında kamu görevlisidir. (B) hakkında soruşturma
açabilecek durumda elan (A)'nın, bu konumundan yararlanarak kendisine yarar
sağlaması icbar yoluyla irtikap suçunu (TCK m. 250) oluşturur. Soruşturma aça­
cağını bildirmek cebir ya da tehdit kapsamında olmadığı için yağma suçundan
(TCK m. 148) söz edlemez. Soruşturma açmak (A)’nn hakkı olduğu ve bunu
yapacağını ileri sürmek suretiyle (B)’yi haksız çıkar sağlamaya zorladığı için
şantaj suçunun (TCK m. 107) oluştuğu söylenebilirse de, kamu görevinin verdiği
nüfuz kötüye kullanıldığı için oluşan suç şantaj değil, icbar yoluyla irtikaptır.

Konut eklentisi olan etrafı çitle çevrili bahçeye girmekle suç tamamlanmıştır.
Meşru olmayan bir amaçla eklentiye girmiş olması nedeniyle geçerli bir rızadan
söz edilmesine de olanak yoktur.

(A), görevi gereği kamu adına kovuşturulacak bir suçu yetkili makamlara bildir­
mediği için ayrıca kamu görevlisinin suçu bildirmemesi suçunu da (TCK m. 279)
işlemiş olur.

(A)’nın (B)’nin cinsel ilişki teklifini kabul etmesi, görevden uzaklaştırılacağı kor­
kusuna dayandığından geçerli bir rızadan söz etmek mümkün değildir. Kastın
organ sokmaya yönelik olduğu ve eve kadar gelmesi nedeniyle de bu suçun icra
hareketlerinin başladığı kabul edilirse, nitelikli cinsel saldırı suçuna (TCK m.
102/2) teşebbüs düşünülebilir.
134 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

b) (B) tarafından işlenen suçlar:

Rüşvet suçunun oluşması için yararın kamu görevlisine yapması ya da yapma­


ması gereken bir iş karşılığı sağlanmış olması gerektiğinden, olayda rüşvet
suçu vardır. (B) nin, randevu taleplerinin yerine getirmesi, zaten yapılması gere­
ken bir iş olduğu için oluşan suç rüşvettir (TCK m. 253/1-2).

(B) ’nin, (A)'nın ihale çetesinin lideri olduğuna ilişkin olarak gazeteye mektup
göndermesi, “hakkında soruşturma ve kovuşturma baş'atılmasını ya da idari bir
yaptırım uygulanmasını sağlamak'' amacına yönelikse iftira (TCK m. 267), aksi
takdirde hakaret suçunu (TCK m. 125) oluşturur.

c) (E) ve (F) tarafından (A)nın dövülmesi kasten yaralama suçunu (TCK m. 86) oluş­
turur. Yaralamanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek oir etki meydana getirmesi
cezanın indirilmesi sonucuna yol açar. (A)'nın (B)'ye cinsel ilişki teklif etmesi, kasten
yaralama suçunda haksız tahrik nedeniyle cezanın indirilmesini gerektirir.

II- Köy Muhtarı (K), yeğeninin düğününde kendisine küfreden (A)’nın


başına ruhsatlı tabancasının kabzasıyla xurmak isterken tabanca kabzası
araya giren (C)’nin gözüne gelir ve kırılan gözlük camı, (C)’nin sol gözünün
görme gücünün % 50 oranında kaybolmasına neden olacak şekilde yaralan­
masına neden olur. Olaya çok üzülen (K), (C)’yi derhal otomobiliyle hasta­
neye götürür. Ertesi sabah (K)_. kendisine söven ve fakat (A) yerine (C)’ye
isabet eden silah kabzası nedeniyle dövülmekten kurtulan (A)’ya cevaben,
“Kendi karısını bile idare edemeyen boynuzlu herif, benim gibi köyünü kal­
kındırmaya çalışan bir muhtara küfredeceğine, önce iki çocuğunu karısının
kimlerden peydahladığını açıklasın" der.

S.2. Olayda (K) ve (A) tarafından işlenen suçları, nitelikli halleri de belirterek
açıklayınız.

a) (K) tarafından işlenen suçlar:

(K)’nın (A)'ya vurmak isterken tabanca kabzasının araya giren (C) nin gözüne isa­
bet etmesi durumunda hedefte sapma söz konusudur. Bu durumda hedef alınan
(A)’ya yönelik olarak teşebbüs aşamasında kalmış kasten yaralama. (C)’ye yönelik
olarak ise taksirle yaralama suçu söz konusu olur. Taksirle yaralama suçunda
(C) ’nin gözlerinden bir nin işlevini yitirmesine neden oldjğu için netice yüzünden
ceza ağırlaştırılır (TCKm. 89/3-c). Olayda silahın kabzası kullanıldığından ayrıca bu
silah ağırlatıcı neden olarak uygulanmaz ise de; Yargıtay’ın son zamanlarda taşı
bile silah saydığı göz önünde bulundurulduğunda, suçun silahla işlenmesi de bir
nitelikli hal olarak tartış labilir. Her iki suçun tek fiille gerçekleştirilmesi nedeniyle fikri
içtima kuralları gereğince hangisi daha ağır cezayı gerektiriyorsa. (K) o suçtan dola­
yı cezalandırılır. (A)’nn düğünde (K)’ya küfür etmesi nedeniyle haksız tahrikten
dolayı ceza indirilir (Bununla birlikte fikri içtima kuralları gereği (K). (C)’ye yönelik
0İ3y Çözümü 135

olarak taksirle yaralama suçundan cezalandırılacaksa. (C)'nin tahrik oluşturan bir


davranışı bulunmadığından TCK m. 29 uygulama alanı bulmaz.

(K) nın (A)'a yönelik sözleri olgu isnadı suretiyle hakaret suçunu (TCK m. 125)
oluşturur. (K):nın bu sözleri yüze karşı ya da doğrudan (K)'ya hitap eden sesli
yazılı veya görüntülü iletiyle işlendiğine ilişkin bir açıklık bulunmadığı için, bu
sözleri en az üç kişinin duymuş olması gerekir (“ihtilat koşulu"). Bununla birlikte
(K), bu sözü önceden (A):nın kendisine küfür etmesine tepki olarak işlediği için
karşılıklı hakaret durumu da düşünülebilir (TCK m 129/3). Burada dolaylı haka­
ret söz konusu olduğu için dolaylı olarak tahkir edilen (K):nın eşi de ondan ba­
ğımsız olarak şikâyet hakkına sahiptir. Bu durumda tek bir fiille işlenmiş birden
fazla hakaret suçunun bulunduğu kabul edilir ve TCK m. 43/2 uyarınca zincirle­
me suç kuralları uygulanır.

b) (A) tarafından işlenen suçlar

(A)’nın düğünde (K)'ya yönelik olarak söylediği sözler sövmek suretiyle hakaret
suçunu oluşturur (TCK m. 125). Burada da bu sözlerin (K):nın yüzüne karşı ya
da doğrudan (K)'ya hitap eden sesli yazılı veya görüntülü iletiyle işlendiğine
ilişkin bir açıklık bulunmadığına göre. (A), ihtilat koşulunun gerçekleşmesine
bağlı olarak bu suçu işlemiş olur. Karşılıklı hakaret suçuna ilişkin olarak yukarı­
da söylenenler burada da geçerlidir.

YDÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2006-2007 ÖĞRETİM YILI BÜTÜNLEME SINAVI

5.1. I. Sanık
II. Mağdur
III. Özel hukuk davasının tarafları

Yukarıdakilerden hangisi/hangileri yalan tanıklık suçunun faili olamaz?

A. I, IL
B. LID;
c. II, nı:
D. L IL III

5.2. 17 yaşındaki bayan (B), 25 yaşındaki (A) ile rıza ile girdiği cinsel ilişki so­
nucu hamile kalır. Olayda (A) tarafından işlenen suça ilişkin olarak aşağıdaki
seçeneklerden hangis doğrudur?

A. Reşit olmayanlarla cinsel ilişki suçu, ancak (B)nin gebe kalması nitelikli hal
B. Çocukların cinsel istismarı suçu, ancak (B)’nin gebe kalması nitelikli hal
C. Reşit olmayanlarla cinsel ilişki suçu, ancak aralarında 5Ten büyük yaş farkı
olması nitelikli hal
D. Reşit olmayanlarla cinsel ilişki suçu
136 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

5.3. (A), yoldan geçen (B)nin boğazına bıçağı dayadığı sırada onun üzerini
arar; ancak herhang bir şey bulamaz. Olayda (A) tarafından işlenen su­
ça/suçlara ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğrudur?
A. Yağma suçuna teşebbüs,
B. Yağma suçuna teşebbüs ve cebir kullanma,
C. Cebir kullanma.
D. Yağma

5.4. Aşağıdaki suçlardan hangisinde mağdurun rızası, işlenen fiilin hukuka aykı­
rılığını ortadan kaldırıcı bir etkiye sahip değildir?
A. Kasten yaralama,
B. Mala zarar verme,
C. İşkence,
D. Özel hayatın sizliğini ihlal.

5.5. (A), yönetimindeki otomobille geceleyin yağışlı havada, alkollü vaziyette


aşırı hızla seyrederken, direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu birkaç araca
çarptıktan sonra kaldırıma çıkarak kaldırımda yürümekte olan (B)ye çarpar.
Kazada (B) ölür; birlikte seyahat etmekte olan (A)'nın eşi (E) ise yaralanır. Ola­
ya ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğrudur?
A. (A), yalnızca (B)’nin ölümünden taksiri nedeniyle sorumludur; (E)‘nın yara­
lanması bakımından ise kişisel cezasızdık nedeninden yararlanır.
B. (A), (B)nin ölümünden taksiri nedeniyle sorumludur; (B):nin yaralanması ise
bu suçta nitelikli haldir.
C. (A), yalnızca (B)’nin ölümünden taksiri nedeniyle sorumludur; (E)‘nın yara­
lanması bakımından ise cezasızlık nedeninden yararlanır. Bilinçli taksir olduğu
için ceza ağırlaştırılır.
D. (A), (B)’nin ölümünden taksiri nedeniyle sorumludur; (B):nin yaralanması ise
bu suçta nitelikli haldir. Bilinçli taksir olduğu için ceza ağırlaştırılır.

5.6. 5. soruda belirtilen olayda (E)'nin yaralanması bakımından suçun kovuştu-


rulmasına ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğrudur?
A. Kişisel bir cezasızlık nedeni söz konusu olduğu için kovuşturma yapılmaz.
B. Taksirle yaralama suçunda her durumda kovuşturma şikayete bağlı olarak ya­
pıldığı için (E):nın şikayet etmesi koşuluyla kovuşturma yapılır.
C. Taksirle yaralama suçunda kovuşturma şikayete bağlı olmakla birlikte, olayda
bilinçli taksir sez konusu olduğu için kovuşturma resen yapılır.
D. Bilinçli taksir söz konusu olsa bile, taksirle yaralama suçunun nitelikli hallerin­
den herhangi birisi söz konusu olmadığı için kovuşturma şikayete bağlı olarak
yapılır.
0İ3y Çözümü 137

5.7. (A), görevi gereğ yapması gereken ipotek tesisi işlemini yapma karşılığın­
da (B)'den 250 TL ister. (B) de istenen parayı verir. Olayda işlenen suça ilişkin
olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğrudur?
A. (A) rüşvet alma (B) rüşvet verme.
B. (A) irtikap,
C. (A) görevi kötüye kullanma,
D. (A), nüfuz ticareti.

5.8. Aşağıdakilerden hangisi özel kastla işlenebilecek tir suçtur?


A. Hırsızlık,
B. Cinsel saldırı.
C. Tehdit,
D. Hakaret,

5.9. Aşağıdaki seçereklerden hangisinde, hakaret suçunda isnadın gerçeğe


uygunluğunun ispatına olanak yoktur?
A. İsnada konu olan fiilin suç oluşturması.
B. İsnadın yerine getirdiği bir kamu görevi nedeniyle kamu görevlisine yönelik
olması,
C. Mağdurun ispata razı olması,
D. İsnadın gerçeğe uygunluğunun ispatında kamu yaran olması.

5.10. Gece vakti eve sarhoş halde gelen (A), resmi nikâhlı eşi (E)’yi cinsel ilişki­
ye zorlar. İlişkiye girmek istemeyen (E), evden kaçarak karakola sığınır. Olayda
(A)nın işlediği suça ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğrudur?
A. Basit cinsel saldırı, ancak bu suç eşler arasında işlenemeyeceği için (A) ceza­
landırılmaz.
B. Nitelikli cinsel saldırı suçuna teşebbüs
C. Nitelikli cinsel saldırı suçuna teşebbüs, ancak bu suç işler arasında işlenemeye­
ceği için (A) cezalandırılmaz.
D. Basit cinsel salcın.

5.11. Bindiği taksinin sürücüsü (S)’nin hatalı sollama yapması sonucu meydana
gelen kazada 5 aylık hamile (A), yaralanmanın etkisiyle çocuğunu düşürür. Olay­
da (S)’nin işlediği suça ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğrudur?
A. (A)’ya ve çocuğa karşı taksirle yaralama,
B. (A)’ya karşı taksirle yaralama,
C. (A)’ya karşı taksirle yaralama, ancak çocuğun düşmesi nitelikli hal,
D. (A)’ya karşı taksirle yaralama ve çocuk düşürme.
138 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

5.12. PTT'de gişe memuru olarak görev yapan sanık 'S), (A) ile anlaşarak ko­
rumasına bırakılan 20.000 TL’yi mal edinmek için (A)’ya verir. Olaya soygun
süsü vermek için (A). (S)'yi bağlar, kapıyı da dışarıdan kilitleyerek anahtarı
asansör boşluğuna atar. Karakola götürülen (A), polise soyulduğundan bahisle
ifade verirse de, yapılan soruşturma sonucu gerçek durum anlaşılır. Olayda (S)
ve (A) tarafından işlenen suça/suçlara ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden
hangisi doğrudur?

A. (S) ve (A), nitelikli zimmet ve suç uydurma,


B. (S) nitelikli zimmet, (S) ve (A) suç uydurma,
C. (S) ve (A) suç uydurma.
D. (S) ve (A) basit zimmet ve suç uydurma.

5.13. Afganistan'da imal ettiği eroini Türkiye'ye sokup piyasaya süren (A)nın
hangi suçtan/suçlardan cezalandırılacağına ilişkin olarak aşağıdaki seçenekler­
den hangisi doğrudur?

A. Uyuşturucu madde ithalinden.


B. Uyuşturucu madde satmadan,
C. Uyuşturucu madde ithali ve uyuşturucu madde satmadan,
D. Fikri içtima kuıalları gereğince uyuşturucu madde .thali ve uyuşturucu madde
satmadan hangisi daha ağır cezayı gerektiriyorsa o suçtan.

5.14 Aşağıdakilerden hangisi belgede sahtecilik suçları bakımından resmi bel­


ge hükmünde sayılmaz?

A. Vasiyetname,
B. Hisse senedi,
C. Tahvil,
D. Emre, hamile veya nama yazılı kambiyo senedi.

5.15 İşkence suçuna ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi yanlıştır?


A. İşkence ihmali hareketle de işlenebilir, ancak bu durumda ceza indirimi
yoktur.
B. Suçun faili ancak bir kamu görevlisi olabilir.
C. Suç, suçunu söyletmek maksadı biçiminde özel kastla işlenebilir.
D. Hiçbir neden bu suçta hukuka aykırılığı ortadan kaldırıcı bir etkiye sahip değil­
dir.
0İ3y Çözümü 139

5.16. Etkin pişmanlık, aşağıdaki suçlardan hangisinde cezanın indirilmesini


veya büsbütün ortadan kaldırılmasını gerektiren bir neden değildir?
A. İrtikap.
B. İftira,
C. Yasma,
D. Kışı özgürlüğünü sınırlama.
5.17. Ünlü şarkıcı (B)nin 20 gün önce evlendiği ve Pcp-Star yarışmasında ünlü
olan eşi (Aynın. İzmir Balçova’da bir restaurantta başka bir kadınla öpüşürken çe­
kilmiş görüntüleri TVlerde yayınlanır. Yapılan araştırmaca, görüntülerin restaurant
sahibi (S) tarafından gizlice çekilip para karşılığı TV kanallarına satıldığı anlaşılır.

Olayda (S) ve görüntüyü yayınlayan TV kanallarının yayın yönetmenleri tarafın­


dan işlenmiş herhangi bir suç var mıdır? Nitelikli hallerini de belirterek açıklayınız.

S.18 Ailesinin zoruyla amcasının kızı (K) ile evli olan zmirli işadamı (L) uçakta
tanıştığı ve ilk bakışta aşık olduğu özel bir havayolunda hostes olan (G) ile. yanında
çalışan işçisi (İ)'nin nüfus cüzdanı üzerindeki fotoğrafı değiştirerek evlenir. Bekâr
olan (İ)’nin evlenmek için nüfus idaresine başvurması üzerine gerçek ortaya çıkar.

Olayda (L) hangi suçu/suçları işlemiştir? Açıklayınız.

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2007-2008 ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI

S.1 (A), eter koklatarak bayılttığı 17 yaşında ve evli olan (3) ile cinsel ilişkiye girmek
için soyunduğu sırada köpeğin havlaması üzerine olay yerinden kaçar. Olayda (A)
tarafından işlenen suça ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğrudur?
A. Nitelikli cinsel istismar suçuna teşebbüs,
B. Basit cinsel istismar,
C. Nitelikli cinsel saldırı suçuna teşebbüs,
D. Basit cinsel salcın

S.2. İcra memuru (İ), iki gün içinde vezneye yatırması gereken paraları cebinde
taşırken kaybeder. İşinden olacağı korkusuna kapılan (I). üstünü başını yırtarak
soyulduğundan bahisle karakola gider. İki gün sonra karakola çağrılan (İ), yüz-
leştirildiği kişilerden (A)yı teşhis eder. Daha sonra ayrı olayla ilgili polise ifade
veren (i), kendisini soyan kişinin (A) olduğunu söyler. Olayda (İ)nin işlediği su-
ça/suçlara ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğrudur?

A. Nitelikli zimmet+iftira,
B. İftira,
C. İftira ve yalan tanıklık,
D. Nitelikli zimmet- valar. tanıklık.
140 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

5.3. Resmi belgede sahtecilik suçu ile özel belgede sahtecilik suçu arasındaki
farklara ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğrudur?

A. îlkinde zarar koşulu aranmadığı halde, İkincisinde aıanır.


B. İlki belgenin bczulması, yok edilmesi veya gizlenmesi suretiyle de işlenebilir­
ken, ıkincisi ışlenemez.
C. Gerçek dışı belge düzenlemek, ilkinde seçimlik hareketlerden birisi iken, İkin­
cisinde değildir.
D. Gerçek bir durumu belgelemek için suçun işlenmesi, ilkinde cezanın indirilme­
sini gerektiren nitelikli hal oluştururken, İkincisinde oluşturmaz.

5.4. Afganistan'da imal edilen naylon poşet içerisindeki 100 gram saf eroini
yutarak Türkiye'ye giriş yapan (A), daha sonra bunları değişik kişilere satar.
Olayda (A)nın işlediği suça/suçlara ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden han­
gisi doğrudur?

A. Uyuşturucu madde ithali- satma,


B. Uyuşturucu madde ithali,
C. Uyuşturucu madde ithali ve satma aynı suçun seçimlik hareketi olduğu için tek
bir uyuşturucu madde ticareti.
D. Gerek uyuşturucu madde ithali ve gerekse satma, uyuşturucu madde ticare­
ti kapsamında cezalandırıldığı için zincirleme uyuşturucu madde ticareti
suçu.

S.5."... Sanığın, iş ortağı olan maktule, kronik kaip hastalığı olduğunu bilmesine
rağmen, olay günü basit derecede etkili eylemde bulunduğu, inzimam eden
olayın stresi ve eforu sonucunda gelişen kalp yetmezliği sonucu ölümün mey­
dana geldiği anlaşılmaktadır.

Yargıtay'a göre olayda oluşan suça ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden han­
gisi doğrudur?

A. Bilinçli taksirle öldürme,


B. Kasten yaralama, ölümün meydana gelmesi cezanın ağırlaştırılmasını gerekti­
ren nitelikli hal,
C. Kasten yaralama,

D. Kasten yaralama, basit tıbbi müdahale cezanın indirilmesini gerektiren nitelikli


hal
0İ3y Çözümü 141

5.6. Bir ilkokulun yakıt alım ihalesine katılmak isteyen (A)’ya, ilkokulun hademe­
si olan (H), ihale komisyonu üyelerini tanıdığını, ihale komisyonu üyelerine dağı­
tılmak üzere, kendisine 250 TL ödediği takdirde ihaleyi kendisine bıraktıracağını
söyler. İhale başka bir firmaya kalması üzerine dolandırıldığından bahisle (A) C.
Savcılığına başvurur.
Olayda işlenen suça ilşkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangileri doğrudur?

A. (H) rüşvet alma (A) rüşvet verme,


B. (H) irtikap.
C. (H) dolandıncıhk.
D. (H), nüfuz ticareti.

5.7. (A), olayın gerçek tanığı olan (T) yerine duruşmaya gelmiş ve kendisini (T)
olarak tanıtıp olaya iişkin açıklamalarda bulunmuşttr. Olayda (A)nın hangi
suçtan cezalandırılacağına ilişkin aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğrudur?

A. Yalan beyanda bulunma suçundan,


B. Yalan tanıklık suçundan,
C. Yalan beyanda bulunma ve yalan tanıklık suçundan,
D. Fikri içtima kuralları gereğince bunlardan hangisi daha ağır cezayı gerektiriyor­
sa o suçtan.

5.8. (A), (B)'ye. kendisine para vermezse, cinsel ilişki sırasında çekilmiş fotoğ­
raflarını internette yay nlayacağını söyler.
(A) tarafından işlenen suça ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğ­
rudur?
A. Özel hayatın gizliliğini ihlal,
B. Yağma,
C. Tehdit,
D. Şantaj

5.9. Hakkında ihaleye giren kişilerden komisyon aldığı iddiasıyla başlatılan ceza
soruşturması sonucu kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilen belediye başkanı
hakkında “hırsız yine yırttı” başlıklı yazı yazan (Y) köşe pazarının hakaret suçunda
ispat hakkını kullanmasına ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğrudur?
A. İspat hakkından yararlanamaz.
B. Kamu görevlilerine yönelil: isnadların gerçeğe uygunluğunun ispatına olanak
verildiği için ispat hakkından yararlanabilir.
C. İsnadın gerçeğe uygunluğunun ispatında kamu yaran olduğu için ispat hakkın­
dan yararlanabilir.
D. İsnadın konusu fiilin suç oluşturması nedeniyle ispat haklımdan yararlanabilir
142 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

5.10. Eşi (E)’nin zorla gerçekleştirdiği cinsel ilişki sonucu namile kalan (A), gebeliği­
nin 4. ayında vajinasına süpürge çöpü sokarak çocuğun ölü doğmasına neden olur.
(A)nın işlediği suça ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğrudur?
A. (A), suç sonucu hamile kaldığı ve gebeliğin 20. haftasına kadar gebeliği sona
erdirmek cezasızlık nedeni olduğu için cezalandırılmaz.
B. (A), tıbbı zorunluluk nedeniyle gebeliğin sona erdirilmesi, gebeliğin kaçıncı
ayında olursa olsun, suç oluşturmayacağı için cezalandırılmaz.
C. (A), suç sonucu hamile kalmakla ve gebeliğin 20. haftasına kadar gebeliği sona
erdirmek cezasızlık nedeni olmakla birlikte, gebelik uzman hekimler tarafından
sona erdırilmed-.ğı içir, çocuk düşürme suçundan cezalandırılır.
D. Evlilik içi cinsel ilişki suç olmakla birlikte, kovuşturma şikâyete bağlı ve
(E)'nir. geçerli bir şikâyeti de olmadığı için, suç sonucu hamile kalmış olsa bile.
(A), cezasızlık nedeninden yararlanamaz.

5.11. Selçuk Belediyesinde tahsilat memuru olarak görev yapan sanığın


31/05/2003 tarih ve 159746 no.lu tahsilat makbuzu ile Nisan ayı kira bedeli ola­
rak 247.000.000 TL ile bir aylık gecikme faizi olarak da 17.290.000 TL para
tahsil etmesi gerekirken; iki aylık gecikme faizi olan 34.580.000 TL tahsil ettiği
ve makbuzun aslında bu rakamın yer aldığı, makbuz suretinin ise tahsil etmesi
gereken 17.290.000 TL olarak düzenlendiği görülmekle: sanığın vatandaştan
alınası gerekenden fazlasını tahsil ettiği anlaşıldığından yasal tevdi içermeyen
bu halin sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını oluşturup oluşturmayacağının ka­
rarda tartışılması gerekirken, yazılı şekilde beraat kararı verilmesi kanuna aykı­
rıdır (Yar. 5CD 20.2.2008, 5350/1029).

Yargıtay'ın kararda ileri sürdüğü görüş yerinde midir? Niçin?

5.12. Kasten öldürme suçunda haksız tahrik ve töre saiki aynı olayda bir arada
bulunabilir mi? Açıklayınız

İKÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2007-2008 ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI

I- Uykusuzluk çeken hamile (A), prospektüsünde, ilacın hamile kadınla­


ra dönük olarak cenin için zararlı olabileceği yazılı olmasına rağmen, her
şeyin yolunda gideceğine güvenerek bir adet sakinleştirici hap alır. Ancak
lıap, ceninin anne karnında bazı organlarının gelişmesini engellediği için,
çocuk bir kolu eksik olarak dünyaya gelmiştir.

S.1. Sizce olayda (A) tarafından işlenmiş her hangi bir suç var mıdır? Gerekçeli
olarak açıklayınız.

Olayda, cenine karşı kasten yaralama suçunun işlenip şlenmediğinin tartışılma­


sı gerekmektedir. Kas:en yaralama suçunun mağduru ancak “yaşayan bir insan"
0İ3y Çözümü 143

olabilir. Yaşama unsuru ancak doğumla birlikte gerçekleşeceğinden dolayı he­


nüz ana rahminde bulunan cenin yaşayan bir insan sayılmaz. Dolayısıyla ceni­
ne karşı kasten yaralama suçu işlenemez. Ancak öğretide tartışmalı olan konu;
çocuğun ana rahmindeyken gördüğü zarar sebebiyle sakat olarak doğması
halinde bu suçun oluşup oluşmayacağıdır. Çoğunluk görüşü, ‘‘henüz ana rah­
minde iken çocuğa yönelik etki sebebiyle, onun sakat olarak doğmasının bu
suçu oluşturmayacağı yönündedir.' Buna göre, kaster yaralamaya yönelik ha­
reketin yaşayan bir insana yönelmesi gerekir. Yaralarmanın doğumdan sonra
etki göstermesi kasten yaralama suçunun oluşumunu sağlamaz. Kasten yara­
lama bir durum suçudur. Yani kesintisiz bir suç olmadığından dolayı doğumla
meydana gelen neticeden faili sorumlu tutmak mümkün değildir.

5.2. Bu olayda ilaç firması, ilacın prospektüsünde. hamile kadınlar yönünden


cenin için bazı durumlarda zararlı olabileceği uyarısında bulunmamış olsaydı ve
hamile kadın (A) bu ilacı alarak geçirdiği kanama sonucu çocuğunu düşürseydi.
ilaç firmasına ilişkin olarak TCK bakımından durum ne olurdu? Gerekçeli olarak
açıklayınız.

İlaç firması prospektisünde. hamile kadınlar yönünden bu ilacın alınmaması


gerektiğini, zira cenin için bazı durumlarda zararlı olabileceğini yazmasaydı ve
hamile kadın geçirdiği kanama sonucu çocuğunu düşürüp kendisi de iki hafta
hastanede tedavi görerek iyileşseydi TCK bakımından taksirle yaralama suçu
olurdu. Ancak, gebe kadının çocuğunu düşürmesine reden olduğu için bu du­
rum cezanın ağırlaştırılmasını gerektiren nitelikli hal olurdu (TCK 89/3e). Bu
durumda hakim uygun cezayı TCK 61. maddeye göre belirlerdi.

II- (A), aynı işyerinde çalıştığı (B)’ye iş çıkışında davet ettiği


pastahanede “çok güzelsin, seni öpmek istiyorum” dediği, (B)Tnin reddetme­
si üzerine de ısrar ettiği, sonuç alamayınca, “beni reddedersen senin çok
rahat biri olduğunu söyleyerek seni işyerindeki arkadaşlara karşı rezil ede­
rim” diye söylediği kanıtlanmıştır.

5.3. Olayda (A)’nın hangi suçu/suçları işlediğini gerekçeli olarak açıklayınız.

Olayda (A)nın. (B)ye «arşı işlediği suçlar, a) cinsel taciz (TCK 105) suçunu iş­
lemiştir. Şayet hizme: ilişkisini kötüye kullanarak işlenmişse nitelikli hal olur,
ama olayda bu nitelikli hal yok; b) cinsel tacizde başarıya ulaşmak için şantaj
suçunu işlemiştir (TCK m. 107/2).

III- Köylü (H), traktörüyle gittiği kasabada, akşam arkadaşlarıyla içkili


bir lokantada yemek yedikten sonra, gece 22.00’ye doğru traktörüyle köye
dönerken, köye gitmek için araç arayan köy öğretmeni bayan (Ö)’yü traktöre
bındirmiştır. Yolda, köyün zengini olduğunu söyleyen (H), köy öğretmeni
bayan (Ö)’ye evlenme teklif etmiştir. (Ö), (H)’ye içkili olduğunu, bu yüzden
traktöründen inmek istediğini söylemesine rağmen (H) traktörü durdurma­
144 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

mış ve (H)’nin kendisine bir kötülük yapacağından korkan (Ö), köyün giri­
şinde araçtan atlayarak kaçmış: fakat üzerine düştüğü sol ayağını incıtmıştır.
(H) ise, (Ö)’yü takıp etmemiş ve bir gün önce bahçeye zarar veren tavuklar
nedeniyle tartıştığı komşusu (K)'nın tel örgüyle çevrili bahçe içindeki evinin
bulunduğu avlunun çitlerini devirerek bu avludan geçip, oraya bitişik olan
kendi evininin bahçesine traktörünü park etmiştir.

S.4. Olayda (H)nin (Öl'ye ve (K)'ya karşı hangi suçları işlediğini gerekçeli olarak
açıklayınız.

Olayda (H); a) (Ö):ye karşı kişiyi özgürlüğünden yoksun bırakmak suçunu işle­
miştir. (TCK m. 109) cinsel amaçlı olması nitelikli haldir (TCK m. 109/5); b)
Komşusu (K)’ya karşı geceleyin konut dokunulmazlığını ihlal suçunu (TCK m.
116) işlemiştir. Etrafı çevrili avlu konutun eklentisidir. Suçun geceleyin işlenmesi
ise. nitelikli haldir.

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2. ÖĞRETİM


2008
2007- ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI

I- (A), 17 yaşında ve evli olan bayan (B)’vi zorla evine götürür ve “so­
yun, benim olacaksın” dedikten sonra elindeki kırık şişeyi ona doğrulur. (A),
soyunan (B):nin kırık şişeyi vücudunda dolaştırır. Bu sırada dışarıda bulu­
nan köpeğin havlaması üzerine (A)’nın dışarı çıkmasından yararlanarak (B)
kaçar.

5.1. Olayda (A)’nın işlediği suçu/suçları nitelikli hallerini de göstererek tespit


ediniz.

II- “Sanığın, suça konu telefonu yakınanın elinden bakmak için aldığı,
yakmanın geri istemesine rağmen, telefonu iade etmeden, “bekle geliyorum”
diyerek olay yerinden uzaklaşması sırasında, yakınanın arkadan takip ederek
telefonunu yeniden istemesi üzerine, bıçak çekerek tehdit etmesi biçiminde
oluşan eyleminin, bir bütün olarak, 5237 sayılı yasanın 149 1-a maddesine
uyan yağma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, dosya içeriğiyle uyuşmayan
gerekçeyle, nitelendirmede yanılgıya düşülerek yazılı biçimde (yağma ve
tehdit suçundan) hüküm kurulması bozmayı gerektirir” (Yar. 6CD
2006 21135 E, 2007/4628 K. sayılı karar)

5.2. Yargıtay'ın kararca vardığı sonuç yerinde midir? N cin?

III- (A), yönetimindeki otomobille geceleyin yağışlı havada, 130


promil alkollü vaziyette aşırı hızla seyrederken, güzergahı üzerindeki
gireceği yolu kaçırın, yanlış yola saptıktan sonra ilerideki bir noktadan
0İ3y Çözümü 145

kaçırdığı yola girmek üzere bölünmüş yolun ters istikametinden seyri


sırasında., kurallara uygun olarak kendi şeridinden gelen araçla çarpışır.
Kazada karşı araç sürücüsü (B) ve birlikte seyahat ettiği (A)’nın eşi (E)
ise ağır biçimde yaralanır.

5.3. Olayda işlenen suçu/suçları, nitelikli halleri de belirerek tespit ediniz.

5.4. Suçun kovuşturulmasına ilişkin özellik gösteren durum var mıdır? Belir­
tiniz.

YDÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2007-2008 ÖĞRETİM YILI BÜTÜNLEME SINAVI

I- Sanık (A), yerel bir gazetede çıkan yazısında, öğretmen (Ö)’ye yöne­
lik: “/»ç kimse devlet okulunda ağalık gösterisinde bulunamaz, okulları ken­
di çiftlikleri, öğrencileri kendi damızlık hayvanları sananlar... bu tür insan­
lar okuldan çok çayırlara layıktır” sözlerine yer verir.

5.1. Haber verme ve eleştiri hakkının koşulları açısından olayda hakaret suçu­
nun oluşup oluşmadığını tartışınız.

II- (A), yönetimindeki otomobille geceleyin yağışlı havada, alkollü va­


ziyette aşırı hızla seyrederken, direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu
kaldırıma çıkarak kaldırımda yürümekte olan (B)’ye çarpar. Kazada (B)
ölür; birlikte seyahat etmekte olan (A)’nın eşi (E) ise yaralanır.

5.2. Olayda (A) tarafından işlenen suçu, nitelikli halleri de göstererek tespit edi­
niz.

5.3. Olayda suçun kcvuşturulması açısından özellik gösteren bir durum varsa
belirtiniz.

III- (A), (B)’ye ait evin balkonundan balkon demirlerini kırmak suretiy­
le girip mücevherleri çantasına doldurduğu sırada (B)’nin uyanması üzerine
mücevherleri olay yerinde bırakarak kaçar.

5.4. Olayda (A) tarafından işlenen suçu/suçları. bunlar arasındaki içtima ilişkisi­
ni de açıklayarak beliriniz.

IV- (K), faturasını ödediği halde kesilen suyunun bir türlü açılmaması
üzerine, ödediği faturasıyla birlikte belediyeye başvurur. Belediye Su İşlen
Müdürlüğü’nde görevli (S), (K)’ya, suyun açılması için “beni görmen” la­
zım der. (K) kendisine 50 TL ödeyerek suyu açtırır.

S.5. Olayda (S)nin işlediği suçu gerekçeli olarak açıklayınız.


146 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

YDÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2007-2008 ÖĞRETİM YILI TEK/ÜÇ DERS SINAVI

I- "... Sanığın, iş ortağı olan maktule, kronik kalp hastalığı olduğunu


bilmesine rağmen, olay günü basit derecede etkili eylemde bulunduğu, inzi­
mam eden olayın stresi ve eforu sonucunda gelişen kalp yetmezliği sonucu
ölümün meydana geldiği, bu şekilde sanığın ölüm sonucunu istememekle
birlikte öngördüğü anlaşılmaktadır. Bu nedenle sanığın, 5237 Sayılı Kanun
22/3, 23, 85. maddeleri uyarınca (bilinçli taksirle öldürme) cezalandırılması
gerekir”.

5.1. Yargıtay’ın kararca ileri sürdüğü görüş yerinde midir? Niçin?

II- Gece vakti eve sarhoş halele gelen (A), resmi nikâhlı eşi (E)’yi cin­
sel ilişkiye zorlar. İlişkiye girmek istemeyen (E), evden kaçarak karakola
sığınır.

5.2. Olayda (A)nın işlediği suçu, nitelikli halleri de belirterek tespit ediniz.

III- (A), (B)ye ait cep telefonunu bakmak için elinden alır ve (B)nın ge­
ri istemesine rağmen, telefonu iade etmeden, “bekle geliyorum” diyerek olay
yerinden uzaklaşır. (B)nin arkadan izleyerek telefonunu yeniden isterse de,
(A), üzerinde taşıdığı bıçağı çekerek (B)yi uzaklaştırır.

5.3. Olayda işlenen suçu/suçları belirtiniz.

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2008-2009 ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI

I- Bir hastanede hekim olarak çalışmakta olan (H): yurt dışında oku­
yan oğlunun eğitim masraflarının karşılanması karşılığında ameliyatla­
rında uluslararası bir şirket olan (X) medıkal şirketinin malzemelerini
kullanmaktadır.

S.1. (H)’nin çalıştığı yerin kamusal ya da özel bir hastane olmasına göre işlenen
suçu/suçları gerekçeli olarak açıklayınız.

TCK m. 252/1-2’ye göre rüşvet, kamu görevlisinin, görevinin ifasıyla ilgili bir işi
yapması veya yapmaması için kişiyle vardığı anlaşma çerçevesinde bir yarar
sağlamasıdır'. Yani, -'ailin görevi gereği yapması ya da yapmaması gereken
bir işi yapmaması ya da yapmaması karşılığında yarar sağlaması durumunda
rüşvet suçu oluşacaktır. Olayda (H)nin kamuya ait bir hastanede çalıştığı ka­
bul edilirse. TCK m. 6/1-f hükmü gereği kamu görevlisi sayılır ve görevi gereği
yapması gereken bir iş için çıkar sağlandığı için rüşvet suçundan dolayı ceza­
landırılır.
0İ3y Çözümü 147

Rüşvet suçunun oluşması için çıkarın, bizzat kamu görevlisine veya üçüncü bir
kişiye sağlanmış olması önemli değildir. Lehine haksız çıkar sağlanan kişi ile
kamu görevlisi arasında iştirak iradesi varsa, üçüncü kişi TCK m. 252/6 uyarın­
ca birlikte fail olarak cezalandırılır. Eğer (H) ile oğlu arasında iştirak iradesi yok­
sa ve buna rağmen haksız olduğunu bilerek bu çıkarı kabul etmiş ise. suç eşya­
sını kabul etme suçundan dolayı cezalandırılır.

Olayda irtikap suçu yoktur. Çünkü (H)nin (X) firmasına yönelik, kendisine veya
üçüncü bir kişiye (olayda oğluna) çıkar sağlanması yönünde iradeyi baskı altın­
da tutmaya elverişli, doğrudan doğruya veya dolaylı herhangi bir zorlayıcı hare­
keti mevcut değildir.

Eğer (H) özel bir hastanede çalışıyorsa. TCK uygulamasında kamu görevlisi
sayılamayacağı için görevi kötüye kullanma suçundan cezalandırılması da söz
konusu değildir.

II- (A), satın aldığı inşaat malzemesinin borcunu zamanında ödemeyen


(B)nin işyerine gider. Yanında bulundurduğu tabancayı (B)nin şakağına
dayayarak boş bir bonoya imza attırır ve bu şekilde aldığı boş bonoyu daha
sonra doldurarak (B) aleyhine icra takibine koyar.

S.2. Olayda (A):nın işlediği suçu /suçları, nitelikli halleri de belirterek açıkla­
yınız.

TCK m. 148/2 uyarırca cebir veya tehdit kullanılarak mağdurun, ilerde borç
doğrucu bir senet haline getirilebilecek bir kağıdı imzalamaya mecbur edilmesi
senedin yağması suçunu oluşturur. Olayda (A) nın tabancayı (B)'nin şakağına
dayayarak boş bonoya imza attırıldığı için bu suç oluşur. Ancak (A), hukuki iliş­
kiye dayanan alacağını tahsil amacıyla cebir kullandğı için kasten yaralama
suçundan dolayı cezalandırılır (TCK m. 150/1). Suçun silahla işlenmesi nitelikli
haldir.

İmzalı boş senedin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi söz konusu olduğu
için açığa imzanın kötüye kullanılması suçundan değil. TCK m. 209/2nin
yaptığı gönderme uyarınca belgenin niteliğine göre resmi veya özel belgede
sahtecilikten dolayı failin cezalandırılması gerekir. Nitekim TCK m. 209/2’de
"imzalı ve kısmen veya tamamen boş bir kâğıdı hukuka aykırı olarak ele
geçirip veya elde bu'undurup da hukuki sonuç doğuracak şekilde dolduran
kişi, belgede sahtecil'k hükümlerine göre cezalandırılır” denilmektedir. Bono,
resmi belge hükmünde sayıldığından (TCK m. 210/1), (B):nin senedi doldu­
rarak tahsile koyması durumunda ayrıca kamu görevlisi olmayan kişinin
resmi belgede sahteciliği suçundan dolayı da (TCK m. 204/1) cezalandırıl­
ması gerekir. Bununla birlikte suç, hukuksal ilişkiye dayanan alacağın ispatı
veya gerçek bir durumun belgelenmesi amacıyla islendiği için ceza indirilir
(TCK m. 211).
143 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

III- “Müştekinin kendisi hakkında sürekli şikâyeti üzerine 6.S.2002 ta­


rihinde Cumhuriyet Savcılığında sanık sıfatıyla beyanı saptanırken müşteki­
yi kastederek “bu kaim akıl hastası olup beni devamlı rahatsız etmektedir”
sözlerinin saxunma sınırlarını aştığı gözetilmeden atılı suçtan mahkûmiyeti
yerine yetersiz gerekçelerle beraat kararı verilmesi bozmayı gerektirir” (Yar.
2CD, 10.11.2005.. 7267/24555).

S.3. Yargıtay’ın kararca ileri sürdüğü görüş yerinde midir? Değil midir? Niçin?

TCK m. 128'de hakaret suçu açısından hukuka aykırılığı kaldıran bir neden
olarak “iddia ve savunma dokunulmazlığına yer verilmiştir. Buna göre, ‘yargı
mercileri nezdinde yapılan sözlü veya yazılı iddia ve savunmalar kapsamın­
da. kişilerle ilgili olarak somut isnatlarda ya da olumsuz değerlendirmelerde
bulunulması halinde, ceza verilmez. Ancak bunun için isnat ve değerlendir­
melerin, gerçek ve somut vakıalara dayanması ve uyuşmazlıkla bağlantılı
olması gerekir".

TCK. dokunulmazlıktan yararlanabilecek kişiler bakımından bir sınırlamaya


gitmemiştir. Olayda sanık sıfatıyla ifadesi alınan kişinin bu dokunulmazlıktan
yararlanabileceğinde <uşku yoktur. Dokunulmazlığın konusunu yargı mercileri
nezdinde yapılan yazılı veya sözlü savunmalar oluşturacağına göre ifade alınır­
ken bu sözlerin söylenmiş olması nedeniyle de TCK m. 128 in uygulanacağın­
dan kuşku duymamak gerekir.

Ancak savunma dokunulmazlığının söz konusu olabilmesi için, hakaretin


uyuşmazlıkla bağlantılı olması gerekir. Hakaretin uyuşmazlıkla bağlantılı
olması, işlenen hakaretin savunma ile mantıksal bir bağlantı içinde ve sa­
vunmaya yararlı olması anlamına gelir. Bundan başka TCK m. 128. doku­
nulmazlığın somut isnatlarda ya da olumsuz değerlendirmelerde bulunulma­
sı durumunda geçeri olacağını belirtmektedir. Bu yüzden seçimlik hareket­
lerden sövmenin söz konusu olduğu durumlarda savunma dokunulmazlığının
geçerli olmayacağı söylenmelidir. Bu açıklamalar ışığında karara konu olan
olay değerlendirildiğinde, sanık sıfatıyla beyanı saptanırken müştekiyi kas­
tederek ‘bu kadın akıl hastası olup beni devamlı rahatsız etmektedir' biçi­
mindeki sözlerin savunma dokunulmazlığı sınırları içinde kaldığı söylenmeli­
dir. Bilindiği gibi akıl hastalığı, kusur yeteneğini duruma göre ortadan kaldı­
ran veya azaltan bir nedendir ve fiili işlediği sırada akıl hastası olan kişiler
hakkında güvenlik tedbiri uygulanır. O halde sanık sıfatıyla ifade veren bir
kişinin şikâyetçinin acil hastası olduğunu söylemesi, savunma ile mantıksal
bağlantı içerisindedir ve bu nedenle Yargıtay'ın kararı yerinde değildir. Sa­
vunma sınırının aşılmaması, önceki TCK da aranan bir koşuldu. Oysa yeni
TCK. dokunulmazlığın geçerli olabilmesi için bunun savunma sınırını aşma­
mış olması gibi bir koşul aramamaktadır.
0İ3y Çözümü 149

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ


2009
2008- ÖĞRETİM YILI BÜTÜNLEME SINAVI

I- Asliye hukuk mahkemesinde açılan el atmanın önlenmesi davasında.,


hakim (H), taşınmazın bulunduğu yere gitmeden keşif yapılmış gibi keşif
tutanağı düzenlemiş ve buna dayanarak tahakkuk eden 300 TL keşif ücretim
tahsil etmiştir.

5.1. Olayda (H) tarafından işlenen suçu/suçları gerekçeli olarak açıklayınız.

II- (A), geceleyin vitrin camını kırarak beyaz eşya dükkânına girmiş ve
2 adet televizyon ve 1 adet müzik seti alarak dışarı çıkmıştır. O anda dükkâ­
nın bulunduğu caddeden tesadüfen geçmekte olan polis otosunu görünce
eşyayı yola bırakarak yandaki inşaata girmiştir. Polisin inşaatı çevirmesi
üzerine yakalanacağını anlayan (A), kaçıp kurtulmak amacıyla polis memur­
larına bıçak çekmiştir.

5.2. Olayda (A)'nın işlediği suça/suçları gerekçeli olarak açıklayınız.

5.3. Hakaret suçunda isnadın gerçeğe uygunluğunun ispatına olanak tanınan


durumları belirtiniz

İKÜ HUKUK FAKÜLTESİ


2009
2008- ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI

5.1. Kayınvalidesinin evinde 17 yaşındaki baldızı ile rızaya dayalı olarak cinsel
ilişkide bulunan damal (D)'nin eylemi hangi suç ya da suçları oluşturur?

5.2. Bir avukat bürosunda çalışan (B). icra müdürlüğünde icra takip dosyasını
raftan hemen indirmesi için memur (M)’ye 20 TL vermiştir. Bu eylem (B) ve (M)
açısından herhangi br suç ya da suçları oluşturur mu? Gerekçeli olarak açıkla­
yınız.

5.3. (A) bir miktar esrarı, karısından boşanmasına necen olduğunu düşündüğü
kayınpederi (K)nın konutuna, onun haberi olmaksızır gizlice girerek, evin alt
katındaki ahırın samanlığına yerleştirir ve Cumhuriyet Başsavcılığına kayınpe­
derinin esrar satıcısı olduğunu ihbar eder. Olayda (A)’nın işlediğini düşündüğü­
nüz suç ya da suçları gerekçeli olarak açıklayınız.

5.4. Gebe olan (K), kocası (A) tarafından dövülmesi sonucu erken doğum yapar
ve çocuk darbeye bağlı olarak doğduktan kısa bir süre sonra ölür. Olayda
(A) nın sorumluluğunu tartışınız.
150 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

YDÜ HUKUK FAKÜLTESİ


2008-2009 ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI

S.1. (A)’ya ait otomobilin arka camını kırarak içeride bulunan evrak çantasını
alan (B), çanta içerisinde bulunan (A)nın imzasını taşıyan boş çekleri alır ve
kendi lehine doldurduktan sonra (A) aleyhine icra takioine kor. Olayda işlenen
suça ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi doçrudur?

A. Belgede sahtecilik,
B. Açığa atılan imzanın kctüye kullanılması.
C. Senedin yağması.
D. Hırsızlık.

S.2. Belediye Otobüs İşletmesi nde gişe memuru olan (M), o günkü hasılatı,
akşam pavyonda harcamış ve olayın ortaya çıkmamas için de karakola giderek
soyulduğunu söylemiştir. Yapılan soruşturma sonunda olay ortaya çıkarılmıştır.
Olayda (M)nin işlediği suça/suçlara ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden han­
gisi doğrudur?

A. Nitelikli zimmet.
B. Zimmet,
C. Nitelikli zimmet - suç uydurma,
D. Nitelikli zimmet ve suç uydurma arasında fikri içtima.

S.3. Malın değerinin azlığı, aşağıdaki suçlardan hangisinde cezanın indirilmesini


veya duruma göre büsbütün ortadan kaldırılmasını gerektiren bir neden değil­
dir?
A. Güvem kötüye kullanma,
B. Zimmet,
C. Yazma,
D. Hırsızlık.

S.4. Yolda gitmekte olan 19 yaşındaki (D)’ye, “çok güzel kızsın gel seni öpeyim”
diyerek cinsel organını gösteren (A):nın işlediği suça ilişkin olarak aşağıdaki
seçeneklerden hangis doğrudur?

A. Cinsel saldırı.
B. Cinsel taciz.
C. Cinsel istismar.
D. Nitelikli cinsel saldırı
0İ3y Çözümü 151

5.5. Yolda yürümekte olan (A)’nın omzunda bulunan çantayı alıp kaçan (B). (A)nın
yardım istemesi üzerine, polis memuru tarafından izlenir. Yakalanacağını anlayan
(B), üzerinde taşıdığı sıcağı çıkarıp “üzerime gelme' diye bağırır. Olayda (A)nın
işlediği suça-'suçlara ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğrudur?

A. Nitelikli hırsızlık,
B. Yağma,
C. Nitelikli hırsızlık-tehdit,
D. Yağma-tehdit

5.6. Gizlice dinlenen 'A) ile (B) arasındaki telefon konuşmasında (A). X partisi
genel başkanı (Q)'nun yolsuzluk olaylarının baş sorumlusu olduğu yönünde
ifadeler kullanır. Bu konuşmanın kayıtlarını ele geçiren gazeteci (G) bunu gaze­
tesinde yayınlar. Olayda işlenen suça ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden
hangisi doğrudur?

A. (A)’dan (Q)’ya hakaret,


B. (G)'den (Q)’ya hakaret,
C. (A) ve (G)’den (Q)’ya hakaret,
D. (G)‘den (Q)’ya hakaret, ancak gazetecilik mesleğinin icrası hukuka uygunluk
nedeni.

5.7. Resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden


hangisi yanlıştır?

A. Sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belge, resmi belgeyi bozma, yok etme ve
gizleme bakımından nitelikli hal oluşturmaz.
B. Vasiyetname üzerinde işlenen sahtecilik resmi belgede sahtecilik olarak ceza­
landırılır.
C. Suç, gerçeğe aykırı belge düzenlemek biçiminde ancak bir kamu görevlisi tara­
fından işlenebilir.
D. Suçun oluşması, sahte olarak düzenlenen belgenin onu sahte daral: düzenleyen
veya üçüncü kişinin kullanması koşuluna bağlıdır.

5.8. Devlet hastanesinde KBB uzmanı olarak görev yapan (M), burun ameliyatı
için (A)dan 250 TL para ister. Öneriyi kabul etmiş görünen (A), C. Savcılığına
başvurur. Önceden seri numaraları alınmış paralar, yapılan baskın sonucunda
(M)nin çekmecesinde ele geçirilir. Olayda (M)nin işlediği suça ilişkin olarak aşa­
ğıdaki seçeneklerden nangisi doğrudur?
A. Görevi kötüye kullanma,
B. Rüşvet,
C. İrtikap
D. Nüfuz ticareti.
152 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

5.9. ” Sanığın 5237 sayılı TCK'nın 86/2 maddesi kapsamında kalan basit bir tıbbi
müdahale ile giderilebilecek kasten yaralama eylemi sonucu., maktuldeki kronik
kalp damar hastalığın.n aktif hale gelerek ölümün gerçekleştiği olayda; sanık ile
maktulün aynı apartmanda oturup komşu oldukları anlaşılmasına göre, sanığın
maktuldeki kalp rahatsızlığını önceden bilip bilmediğinin araştırılarak sonucuna
göre, bildiği tespit edildiği takdirde 5237 sayılı TCK'nın 22/3. 23 ve 86/2 madde­
leri delaletiyle 85. maddesi uyarınca bilinçli taksirle öldürme suçundan,, bilmediği
tespit edildiği takdirde 22/2, 23, 86/2 maddeleri delaletiyle 85. maddesi uyarınca
taksirle öldürme suçundan mahkûmiyeti yerine yazılı şekilde hüküm kurulması
bozmayı gerektirir (Yar.l.CD., 12.2.2007, 5/323).

Kararda ileri sürülen görüş yerinde midir? Niçin?

5.10. Baba (B). oğlu (O)’nun kredi kartlarını çaldığıncan bahisle C. Savcısına
başvurur. C. Savcısı, yaptığı soruşturma sonunda dayın gerçek olmadığını
belirler. Bu kez (B) hakkında ceza soruşturmasına başlar ise de. soruşturma
sonunda kovuşturmaya yer olmadığı kararı verir.

a) Olayda (O)'nun işlediği suçun kovuşturulmasını engelleyen bir durum var


mıdır? Niçin?

b) C. Savcısı (B) hakkında hangi suçtan dolayı soruşturmaya başlamış olabilir?


Verdiği kovuşturmaya yer olmadığı kararının gerekçesi ne olabilir? Niçin?

İKÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2008-2009 ÖĞRETİM YILI YAZ OKULU SINAVI

I- Geç vakit sarhoş vaziyette eve gelip karısı (K/nın yanında yatağa ya­
tan (A), (K):nın karşı çıkmasına rağmen, ona iki tokat atıp dudağını kanatır.
(A), direnci kırılan (K) ile cinsel ilişkiye girer

5.1. (A), hangi suçu işlemiş olur? (K)’nın kovuşturma evresinde şikâyetinden
vazgeçmesi halinde bunun açılan davaya etkisini belirtiniz.

II- Bir akşamüstü arabasıyla evine dönmekte olan sürücü (S), kendisini
polis olarak tanıtan ve gerçekte polis olmayan sivil giyimli (A) tarafından
durdurulup (S)Tnın o:omobılinde arama yapılır ve (S)’ye “seni karakola gö­
türeyim mi” diye sorduğu sorudan çok korkan (S):den bir cevap alamayan
(A), (S)’nın otomobilinin torpido gözünde bulunar. para cüzdanını alarak
“haydi bu seferlik sem affettim” diyerek uzaklaşır.

5.2. (A)’nın işlediği suç / suçları açıklayınız.

5.3. Şayet (A), komşu ilçede yapılan bir maçta olay çıkmaması için önleyici
arama yapan bir polis memuru olsaydı yanıtınız ne olurdu?
0İ3y Çözümü 153

III- Geç vakte kadar açık olan büfeyi işleten (3), büfesinin yan soka­
ğında bir otomobilin çarpıp kaçması sonucu ağır yaralanıp hastaneye götürü­
lürken ölen (Ö) ile ilgili olarak: ertesi gün olayı TV’den öğrendiğini belirte­
rek (X) plakalı taksinin plakasını karakola ihbar eder. Yakalanan (XXX)
plakalı taksinin sahibi ve sürücüsü (T): olay gecesi aracını evin önüne çekip
evinde uyuduğunu söylemesine rağmen: (B)’nin tanıklığı nedeniyle gözaltı­
na alınıp tutuklanır. Daha sonra gerçek suç failinin yakalanması üzerine ser­
best bırakılan (T)’nin (XXX) plakalı taksinin plaka numarasını (B)’nin çok
iyi bildiği ve kendisiyle evlenmeyi reddeden bayan kuaför (K)’nın evlenen
(T)’yi kıskanarak onlardan öç almak için ihbarda bulunduğu anlaşılmıştır.

S.4. (Ö)ve (T)'ye karşı işlenen suçu/suçları belirtiniz.

YDÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2008-2009 ÖĞRETİM YILI BÜTÜNLEME SINAVI

I- Nöbet sırasında uyuyan eri cezalandırmak için komutan olan teğmen


(T), pimi çekili el bombasını er (E)’ye verir ve “mandalı bırakırsan ölürsün"
der. Elinde pimi çekilmiş bomba ile (T)’ye giden (E)_. pimi kendisine verme­
si için ona yalvarır. (T): “nöbet yerine git, ben gelip takacağım zamanı bili­
rim" diyerek (E)’yi geri gönderir. İkinci kez (T)’nin yanına giden (E), yine
aynı yanıtla karşılaşır. Bunun üzerine mevziler arasında dolaşmaya başlayan
(E), diğer erler (M): (İ) ve (A)’nın bulunduğu yere geldiğinde elleri terlediği
için bomba büyük biı gürültüyle patlar. Patlamada (E): (M), (İ) ve (A) ölür.

5.1. Olayla ilgili askeri savcılık. (T) hakkında bilinçli taksirle öldürme suçundan
ceza soruşturması başlatır. (T)’nin eyleminin, bilinçli taksirle öldürme olarak
nitelendirilmesi yerinde midir? Niçin?

II- (A), (B):nin şakağına silah dayayarak boş bonoya imza attırır. Bu
şekilde ele geçirdiği bonoyu dolduran (A), daha sonra bono bedelini tahsil
için (B) hakkında icra takibine başlar.

5.2. Olayda (A) tarafırdan işlenen suçu/suçları gerekçeli olarak açıklayınız.

III- Girdiği ihaleden taşınmaz satın alan (A), taşınmazı tapu siciline
kaydettirmek için Tapu Sicil Müdürlüğüme başvurur. Memur (M), “50 TL
çorba parası ödenmesi durumunda” tapuyu öğleden sonra alabileceğini söy­
ler. (A), istenen parayı vererek tapuyu alır.

5.3. Olayda (M)’nin işlediği suç hangisidir? Gerekçeli olarak açıklayınız.

S.4 Cinsel saldırı ve cinsel taciz suçu arasındaki farkı örnek göstererek açıklayınız.
154 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

YAKINDOĞU ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ


2010
2009- ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI

I- (A) ve (B) evde sohbet edip içki aldıktan sonra kan kardeş olmaya ka­
rar verirler. Önce (A), bıçakla kendi bileğini keser. Kendi bileğini keseme-
yen (B), (A)’dan bileğini kesmesini ister. Alkollü olması nedeniyle (A).
(B):nin bileğim derinden keser ve kanı durdurulamayan (B), hastaneye kal­
dırılırken yolda ölür. İlk derece mahkemesi (A)yı kasten yaralama sonucu
ölüme neden olmaktan (TCK m. S7 4) mahkûm eder. Yargıtay ise verilen
kararı, olayda taksirle öldürme suçunun (TCK m. 85) oluştuğu gerekçesiyle
bozar. Sizce hangi karar yerindedir? Niçin?

Kasten yaralama suçunun oluşması için failin başkasının vücuduna acı


verme veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına yönelik kas­
tının mevcut olması gerekir. Kasten yaralama sonucunda ölümün meydana
gelmesi, bu suçta netice yüzünden cezanın ağırlaştırılmasını gerektiren nite­
likli hal oluşturur. Ancak bu ağır neticeden dolayı failin sorumlu tutulması
için temel suç olan yaralamanın kasten işlenmiş, bunun için de failin yara­
lanma neticesini istemiş olması gerekir.

Kast ve taksir, fail tarafından neticenin istenmiş olup olmaması bakı­


mından birbirinden ayrılır. Taksirde fail, neticeyi istememekte, ancak dikkat
ve özen yükümlülüğüne aykırı davrandığı için herkes tarafından öngörülebi­
lir olan bir neticeyi öngörmemektedir. (A):nın (B)’nin bileğini kesmesi dik­
kat ve özen yükümlülüğüne aykırı bir davranıştır ve öngörülebilir olan ölüm
neticesini öngörmemiş olması nedeniyle taksirden dolayı sorumludur. Bu
nedenle olayda oluşan suç, neticesi yüzünden ağırlaşan kasten yaralama
değil, taksirle öldürme suçudur.

II- Okul çıkışı sevgilisi (S) ile buluşan lise öğrencisi 16 yaşındaki (K)’yı
bankta öpüşürken gören (T), bunları izlemeye başlar. (S)’den ayrılıp eve git­
mek için otobüse binen ve evinin yakınlarına geldiğinde otobüsten inerek
yürümeye başlayan (K)Tun karşısına dikilen ve önceden hazırladığı polis kim­
liğini gösteren (T), “ben ahlak polisiyim, senin öpüşüıken görüntülerini aldım,
emniyete gideceğiz” der ve olayı ailesine söylememesi konusunda yalvarma­
larına aldırmayarak (K)’yı ormana götürür. Burada peçete ile bekâret testi
yapacağını söyleyen (T), (K):dan soyunmasını ister. Daha sonra (K)’nın çıp­
lak fotoğraflarını çeker. Polise gittiği takdirde bu fotoğrafları internetten yaya­
cağını söyleyen (T), daha sonra (K)’yı bırakır. Gözyaşları içerisinde (S)’yi
arayan (K), eve gitmekten çekindiği için (S)’nin evine sığınır. Geceyi birlikte
0İ3y Çözümü 155

geçiren (S) ve (K): birkaç kez cinsel ilişkiye girerler. (K), sabah okula giderek
başından geçenleri öğretmeni (Ö)’ye anlatır. Olayda (T) ve (S) tarafından
işlenen suçu suçları, nitelikli hallerim de göstererek tespit ediniz.

(S) ile (K)’nın bankta öpüşmesi herhangi bir suç oluşturmaz. 15-18 yaş
arasında bulunan çocuklara yönelik cinsel davranışın cinsel istismar suçunu
oluşturabilmesi için zailin cebir, tehdit, hileye başvurması ya da davranışın
iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilmiş olması
gerekir. Olayda (K)’nın cinsel davranışa gösterdiği rıza hukuka aykırılığı
ortadan kaldırır.

TCK, 15-18 yaş arasında bulunan çocukların cinsel ilişki dışında kalan
her türlü cinsel davranışa gösterdiği rızayı geçerli saymıştır. (S):nin evde
(K) ile cinsel ilişkiye girmesi, reşit olmayan kişi ile cinsel ilişkide bulunma
suçunu oluşturur.

(T) :nın (K)’yı crmaııa götürmesi, kişi özgürlüğünü sınırlama suçunu


oluşturur. Suçun cinsel amaçla işlenmiş olması cezanın ağırlaştırılmasını
gerektiren nitelikli haldir. Koşulları gerçekleşmediğinden (K)’yı bırakması,
etkin pişmanlık kapsamına değildir.

(T)’nin önceden hazırladığı polis kimliğini göstermesi, polis kimliği res­


mi belge niteliğinde olduğu için resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturur.

(T):nin (K)’yı scyup çıplak fotoğraflarını çekmesi, her ne kadar cebirle


gerçekleştirilmiş ise de; bedensel bir temas olmadığı için vücut dokunulmaz­
lığının ihlalinden söz edilemez. Bu nedenle çocukların cinsel istismarı suçu
yoktur (Ancak bedensel teması gerektirsin ya da gerektirmesin TCK m.
103Tte her türlü cinsel davranışın bu suçu oluşturduğundan hareketle, olayda
çocukların cinsel istismarı suçunun oluştuğu yönündeki yanıtlar da doğru
kabul edilecektir).

Failin kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bir kişinin


şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı
tehdidinde bulunulması şantaj suçunu oluşturur (TCK m. 107,2). Bu madde
anlamında yararın mutlaka maddi nitelikte olmasına gerek yoktur. (K)’nın,
polise gittiği takdirde bu fotoğrafları internetten yayacağını söylemesi şantaj
suçunu oluşturur.

III- SSK Hastanesinde üroloji uzmanı olan (S), muayene ettiği (H)’ye,
ameliyat olması gerektiğini ve 2000 TL karşılığında ameliyat edebileceğini
söyler. İstenen parayı kabul eden (H), ameliyat için hastaneye yatar. Ancak
156 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

(H), parayı hazırlayamayınca (S), ameliyat yapmadan (H)’yi taburcu eder.


Olayda işlenen suçu: gerekçesini de göstererek açıklayınız.

Rüşvet kamu görevlisinin, görevi ile ilgili olarak yapılması veya yapıl­
maması gereken bir iş için kişiyle vardığı anlaşma çerçevesinde bir yarar
sağlamasıdır. Olayda (S)’nın görevi gereği yapması gereken bir ış karşılı­
ğında yarar sağlandığı için rüşvet suçu oluşur. Ancak bu suçun oluşması için
olayda irtikap suçunun unsurlarının mevcut olmaması gerekir. İrtikapta ise,
fail., mağdurun iradesini baskı altında tutmaya elverişli, doğrudan doğruya
veya dolaylı zorlayıcı davranışa başvurmakta, mağdur bu baskıdan kurtul­
mak için faile bir yarar sağlamaktadır.

Bu açıklama ışığında olay değerlendirildiğinde, SSK Hastanesinde üro­


loji uzmanı olan (S)’nin TCK uygulamasında kamu görevlisi olduğunda
kuşku yoktur. (H)’nin kendisinden istenen parayı kabul ettiği göz önünde
bulundurulduğunda, iradesinin baskı altında olduğunu ve bu baskıdan kur­
tulmak düşüncesiyle kamu görevlisine yarar sağladığı söylenemez. Bu ne­
denle olayda oluşan suç, irtikap değil, rüşvettir. Anlaşmaya varılmasıyla
birlikte suç her ikisi açısından da tamamlanmıştır.

IV- “...Kendisini polis olarak tanıtıp, kimlik göstererek şikâyetçide polis


olduğuna ilişkin güven uyandıran sanığın, “telefon faturasını öderken R. A.
isimli şahsa “verdiğin para sahte çıktı, sen piyasaya sahte para dağıtıyormuş-
sun emniyete gideceğiz” dedikten sonra cep telefonuyla sanki amiri ile görü-
şüyormuş ve ondan talimatlar alıyormuş gibi davranıp “seni Devlet Hastane­
sine götürüp parmak izlerine bakacağız, cebinde bulunan tüm paraları ver”
diyerek götürdüğü bir hastanede şikâyetçinin cebinden çıkarttığı 460 TL pa­
rayı alıp, “sen burada bekle biz araştıracağız” dedikten sonra olay-yerinden
ayrılması şeklindeki eyleminde ... <foZ<zWzrzcz7z suçunun yasal unsurlarının
gerçekleşmediği, sanığın eyleminin hırsızlık suçunu oluşturduğu...” (Yar.
11.CD 30.9.2009, 10947.11017). Dolandırıcılık ve hırsızlık suçunu karşılaştı­
rarak, Yargıtay’ın kararı yerinde olup olmadığını belirtiniz.

Hırsızlık, “failin, zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir ma­
lı, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yer­
den alması”dır. Dolandırıcılık suçunda ise, fail, bir kimseyi hileli davranış­
larla aldatıp onun veya bir başkasının zararına olarak kendisinin veya üçün­
cü bir kişinin malvarlığına ilişkin bir yarar elde etmektedir.

Görüldüğü gibi, hırsızlık suçu ile dolandırıcılık suçu arasındaki ayırım,


malın alınmasına rıza gösterilmiş olup olmaması bakımından kendisini gös­
0İ3y Çözümü 157

terir. Buna göre dolandırıcılıkta, hırsızlıktan farklı olarak malın alınmasına


mağdur rıza göstermektedir. Ancak burada rıza, kullanılan hileli davranışlar
sonucu mağduru hataya düşürmek suretiyle elde edilmektedir.

Öte yandan hırsızlık suçu yalnızca taşınabilir biı mal üzerinde işlenebil­
diği halde, dolandırıcılık suçu, taşınır ve taşınmaz mallar da dahil olmak
üzere her türlü mal varlığı değerine karşı işlenebilir.

Bundan başka hırsızlık suçunda “yarar sağlamak maksadı” biçiminde


özel kast aranmış iken, dolandırıcılık suçunda genel kast yeterli görülmüştür.

Nihayet hırsızlık salt hareket suçu iken, dolandırıcılık bir zarar suçudur.

Bu açıklamalar ışığında olaya bakıldığında, 460 TL’nin zilyetliğinin fai­


le geçişi hangi suçun oluştuğu konusunda belirleyici olacaktır. Dolandırıcılık
suçu anlamında hileli davranış, başkasının iradesi üzerinde etki meydana
getirmeye yönelik her türlü davranışı ifade etmektedir. Failin, kimlik göste­
rerek karşı tarafta polis olduğuna ilişkin güven uyandırması, cep telefonuyla
sanki amiri ile görüşûyormuş ve ondan talimatlar alıyormuş gibi davranma­
sı, dolandırıcılık suçu anlamında hileli davranıştır ve bu nedenle olayda olu­
şan suç hırsızlık değil, dolandırıcılıktır.

İKÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2099-2010 ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI

I- Bir şirketin iki ortağından (A), diğer ortak (B) ile yaptığı tartışmada
(B)’nin kronik kalp hastalığı olduğunu bilmesine rağmen, bir tokat atar.
Meydana gelen bu olayın stresi ve harcadığı efor nedeniyle gelişen kalp
yetmezliği sonucu (B) ölür.

5.1. Olayda (A)’nın sorumluluğunun kapsamını suça tesir eden nedenleri de


dikkate alarak açıklayınız.

5.2. Olayda (B)’nin fenalaştığını gören (A)'nın. (B):nin tedavisi için cankurtaran
çağırması ve ardından (B)’ye suni teneffüs yaptırması söz konusu olmuşsa
(A)’nın cezai sorumluluğunda bir değişiklik olur mu? Gerekçeli olarak açıklayınız.

II- Yolda otostop yapan bir genç kız (G)’yi aracına alan (Y)’nin yol üze­
rindeki ilk yol kavşağında inmek isteyen (G)’yi indirmeyerek yola devam etme­
si ve elleıiyle (G)’nin saçlarını okşayıp öpmek üzere kendisine doğru çekmesi
ve hizmetinin karşılığını vereceğini söylemesi karşısında panikleyen (G), hare­
ket halindeki aracın kapısını açıp kendisini aşağıya atar, bir ayağı ve kolu kırılır.

S.3 Olayda (Y)’nin hangi suç veya suçlardan sorumlu olacağını gerekçeli olarak
açıklayınız.
15S Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

S.4. Olayda. (Y):nin 'G):ye “arabama kendi isteğinle bindiğine göre benimle
yatacaksın. Aksi takdrde seni öldürürüm" demesi üzerine korkarak kendisiyle
cinsel ilişki kurmasına izin vermesi halinde (Y)’nin hangi suç veya suçlardan
sorumlu olacağını gerekçeli olarak açıklayınız.

İKÜ HUKUK FAKÜLTESİ


2011
2010- ÖĞRETİM YILI YAZ OKULU YILSONU SINAVI

I- Evine taksitle aldığı otomobilin üzerine ihtiyati haciz koymaya gelen


İcra Memuru (İ)’nin tutanakları düzenlerken, otomobilin yediemin garajına
götürülmesine, “arabamı alamazsınız o benim geçim kaynağım” diye karşı
çıkan (A), başarılı olamayınca anahtarla aracı kilitleyip, anahtarı dereye atar.

5.1. (A)’nın fiili herhangi bir suç oluşturur mu? Gerekçeli olarak açıklayınız.

II- Yukarıdaki olayda (A), kendisine otomobili sa*an (S)’ye gelen vadesin­
de bono bedelini bürosuna gidip ödemesine ve iade ecilen bonoyu yırtıp orada
çöpe atmasına rağmen, kendisini sahte bir bono tanzim ederek haksız yere icra­
ya verdiğini iddia eden bir dilekçe ile (S)’yi C. Savcılığına gidip şikâyet eden
(A)’nin başvurusu üzerine yapılan incelemede imzanın (A)’ya ait olduğu ve
ılerikı tarihli üç adet daha imzaladığı bononun olduğu ve borçtan kurtulmak için
böyle bir şikâyette bulunduğu, ödediğim söylediği talihte (S)’nin bir haftalığına
yurtdışıncla bulunduğu, yurtdışı çıkış kayıtları ve tanık beyanlarıyla anlaşılır.

5.2. (A)’nın hangi suçu işlemiş sayılacağını gerekçeli olarak açıklayınız.

III- Müteahhit (M), inşaatta gerçekleşen ış paralelinde ilgili kamu ku­


rumunca kendisine ödenmesi gereken ıkı hak ediş (istihkak) için gittiği dai­
rede işlemleri iki gün sonra tamamlayacağını söyleyen tahakkuk memuru
(T) bunun için ıkı gün sonra beraberinde 1000 TL getirmesini söyler. İki gün
sonra daireye giden (M)’ye 'para mühim değil, gör.lünden ne koparsa ver,
biz de ev geçindiriyoruz” demesi üzerine (M), ıkı hak ediş evrakını aldıktan
sonra para vermeden çıkar ve (T)’yi Kaymakamlığa şikâyet eder.

5.3. (T)’nin hangi suçu işlemiş sayılacağını gerekçeli olarak açıklayınız.

IV- (A), (B) ve (C), çocuklarına karşı sert davranıp, bazı günler okula
içkili geldiği gerekçesiyle öğretmen (Ö) hakkında kaymakamlık makamına
verdikleri şikâyet dilekçesinde kendi ısım ve imzalarını koyduktan sonra,
başka şahısların adlaıını da yazarak karşılığına imza atarlar.

5.4. (A), (B) ve (C)’nin belgede sahtecilik suçunu işleyip işlemediklerini gerekçe­
li olarak açıklayınız.
0İ3y Çözümü 159

V- İl Halk Kütüphanesinde ambar memuru olarak görev yapan (S), mu­


temet sıfatıyla görevlendirilmediği halde: kütüphane personeli olan beş kişi­
ye ödenmek üzere tahakkuk ettirilen tedavi gider ve yollukları ile tasarrufu
teşvik nema tutarlarını ilgili kuruluşlardan aldıktan sonra ödemez.

S.5. (S)’nin hangi suçu işlemiş sayılacağını gerekçeli olarak açıklayınız.

İKÜ HUKUK FAKÜLTESİ


2011
2009- ÖĞRETİM YILI YAZ OKULU YILSONU SINAVI

I- (N), (S)’nın içinde evinin bulunduğu avluya girip, kendi evinin önüne
yeni ektiği çiçeklere zarar verdiği için tavuklarını kümesten çıkarmamasını
(S)’den istemiştir. (S) ise, olumsuz cevap vererek (N)’yi avlusundan kov­
muştur. Buna kızan (N), avludan çıkarken (S)’nın küfür etmeye devam et­
mesi nedeniyle geriye dönüp (S)’ye doğru tabancası ile 2-3 metre gibi yakın
mesafeden 4-5 el ateş etmiş, ancak kurşunlardan hiçbiri (S)’ye isabet etme­
miştir.

5.1. Bu olayda (N)’nin, (S) ye hangi suçu/suçları işlediğini gerekçeli olarak açık­
layınız.

5.2. Olayda (N), (S)’ye attığı kurşunların hepsi (S)’nin sol ayağına isabet etse
ve mahkeme de. dinlenen tanıklardan (N):nin çok iyi bir silahşor olduğunu tespit
etseydi. (N)'nin, (S):nin avlusunda ona karşı hangi suçu/suçları işlemiş sayıla­
cağını gerekçeli olarak açıklayınız.

II- (H), traktörüyle köyden kasabaya gidip., öğlen arkadaşlarıyla içkili


bir lokantada yemek yedikten sonra., saat 16.00’ya doğru traktörüyle köye
dönerken, aynı köye gitmek için araç arayan köy öğretmem bayan (Ö)’yü
traktöre b indirmiştir. Yolda, köyün zengini olduğunu söyleyen (H), (Ö)’ye
evlenme teklif etmesi üzerine, (Ö), (H)’ye içkili olduğunu, bu yüzden traktö­
ründen inmek istediğini söylemesine rağmen, (H) traktörü durdurmayarak
yoluna devam etmiş ve bir eliyle traktör kullanırken diğer eliyle de (Ö)’nün
saçını okşamaya başlamıştır. (H):nin kendisine biı kötülük yapacağından
korkan (Ö), köyün girişinde traktörden atlayarak kaçmış, fakat üzerine düş­
tüğü sol ayağının bilek kemiği çatladığı için birkaç adım sonra yere yığılmış,
(H) ise durmayıp evine gitmiştir. (Ö), geceyi yarı baygın yol kenarında geçi­
rirken yoldan geçen köylülerce bulunup götürüldüğü hastanede zatürree
teşhisiyle üç ay yoğun bir tedavi geçirerek ayağa kalkmıştır.

5.3. Olayda (H)’nin (ö)’ye karşı hangi suçu/suçları işlediğini gerekçeli olarak
açıklayınız.
16C Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

IV- (H): bir gün önce (K)?nın bahçesini tel örgüyle çevirirken tel örgüyü
kendi bahçesine kaydırdığı gerekçesiyle tartıştığı komşusu (K)’nın tel örgüyle
çevrili bahçe içindeki evinin bulunduğu avlunun çitlerini devirerek bu avludan
geçip, oraya bitişik olan kendi evininin bahçesine trak:örünü park etmiştir.

S.4 (H)'nin komşusu (K):ya karşı hangi suçu/suçları işlediğini gerekçeli olarak
açıklayınız.

V- 5 Haziran 2010 tarihinde köy ebesi (K)’yı, bu köye bitişik mezrada


eşinin doğumunu bahane ederek götürmeye gelen (G), (K)’yı dağa kaldırmış
ve telefonla (G)’nin babası (B)’den on bin TL temin edip köyün dışındaki
asırlık çınar ağacının kovuğuna bırakmazsa kızını öldüreceğini söylemiştir.
Adam kaldırma suçunun TCK/da yer almaması nedeniyle bu olayda (G)’nin
(K)’ya karşı hangi suçu suçları işlediğini gerekçeli olarak açıklayınız.

İKÜ HUKUK FAKÜLTESİ


2011
2010- ÖĞRETİM YILI YILSONU MAZERET SINAVI

(A),
I- (B) ve (C), şeytana tapmayı özendirici yayınlarla insanları İsla­
miyet Ten soğuttuklarına inandıkları üç kişiyi öldürmüşlerdir.

S.1. Soykırım, insanlığa karşı suç ve kasten öldürme suçunun ayırt edici özellik­
lerini de belirterek olayı her üç suç yönünden değerlenciriniz.

Olayda nitelikli kasten öldürme söz konusudur. Her bir kişi için ayrı ayrı suç
işlenmiş sayılır, toplanarak ceza verilir.

Soykırım Suçu (TCK n. 76) için aranan şartlar şunlardır:

a) Mağdur ya da mağdurların belirli bir ulusal, etnik. ırki veya dinsel bir gruba
mensup olması.

b) Failin bu ulusal, etnik. ırki, dinsel gruba kısmen ya da tamamen yok etme
saikiyle hareket etmesi gerekir.

c) Fiilin sistematik olması, TCK'nın deyişiyle “bir planın icrası suretiyle' işlen­
mesi gerekir.

İnsanlığa karşı suç (TCK m. 77) da soykırım suçuna benzer koşullar içerir. Ara­
daki fark, insanlığa karşı suçta fiilin 'toplumun bir kesimine karşı" işlenmiş olma­
sıdır. Soykırımda ise. belirli bir ulusal, etnik. ırki veya dinsel grubun kısmen ya
da tamamen yok edilmesi amacından söz edilmektedir.

Olayda böyle bir amaç söz konusu olmadığı için kasten öldürme suçu meydana
gelmiştir.
0İ3y Çözümü 161

II- Polis memuru (M), şüpheli bir şekilde bir yıl önce eşi ölen ve kendi­
sine karşı ilgisiz olmadığını düşündüğü Bayan (B)’nın evinin zilini çalıp:
açılan apartman kapısından girerek daire kapışırın önüne kadar gelir.
(M)’nin eşini öldüren kişi hakkında bildiklerini ona söyleyeceğini bahane­
siyle (B)’nin evine girdikten sonra kendisini çok sevdiğini ve karışım boşa­
yarak kendisiyle evleneceğini söyler. (B)Tnin pencereyi açıp imdat diye ba­
ğırması üzerine (M) olay yerinden uzaklaşır.

S.2. (M)’nin işlediği suçu/suçları gerekçeli olarak açıklayınız. Şayet (B)’nin dai­
renin kapısını açmaması üzerine (M) oradan ayrılmış olsaydı, herhangi bir suç
işlenmiş olur muydu? Miçin?

Mahalle karakolunda görevli polis memuru (M)’nin kamu görevinin sağladığı


nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle. (A)’nın konutuna asıl niyetini saklayarak
girmesi nedeniyle hileli davranışla rıza elde edildiği için konuta rıza dışında gi­
rilmiş olması nedeniyle konut dokunulmazlığını ihlal suçunu işlediği söylenebilir.

Suçun kamu görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi,


cezanın ağırlaştırılmasını gerektiren nitelikli hal oluşturur (TCK m. 119/1-e).

Ayrıca (M)’nin kendisini sevdiğini ve evlenmek istediğini söylemesi, cinsel taciz


suçunu oluşturur (TCK m. 105)

(B)’nin dairenin kapısını açmaması üzerine (M) oradan ayrılmış olması duru­
munda da oluşan suç yine konut dokunulmazlığını ihlaldir. Zira (M), ortak kapı­
dan girdiği apartman boşluğu konutun eklentisi sayılır ve eklentiye girmekte de
bu suç işlenebilir.

III- Lokantacı (A), evlendireceği oğlunun oturması için tek katlı evine
bir kat ilave etmek amacıyla Belediye Fen İşleri Müdürlüğünden inşaat
ruhsatı talep eder. Ruhsat işi uzadığından inşaat ruhsatını hızlandırmak için
o dairede görevli sekreter (B)yi yemeğe davet eden (A), akşam lokantasına
götürmek için bürosundan aldığı sekreter (B)’ye yolda ruhsatı çıkarma
konusunda yardım sağlamak için Fen İşleri Müdürlüğünde çalışan başka
memurları da dönüp alabileceğini söylemesi üzerine konudan rahatsız olan
(B) araçtan inmek istediğini belirtir. (A) durmayıp yola devam edince (B)
kendini kırmızı ışıkta yavaşlayan arabadan aşağıya atar. Bu sırada arkadan
gelen (C) kırmızı ışıkta durmayarak (B)’ye çarpar. (B), uzun bir tedaviden
sonra sol kolu ve ayağı felçli vaziyette hastaneden taburcu edilir. Olayda
(A) ve (C) açısından hangi suç veya suçların oluşacağını gerekçeli açıkla­
yınız.

Olayda lokantacı (A)s (B)’ye karşı kişiyi özgürlüğünden yoksun


kılma (TCK m. 109) suçunu işlemiştir. Zira ker.di hakimiyet alanında
162 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

bulunan aracı (B)’nin istemine rağmen durdurmamış ve yola devam et­


miştir.

Ayrıca TCK m. 109 4 de uygulanacaktır. Zııa (B)s uzun bir tedaviden


sonra sol kolu ve ayağı felçli vaziyette hastaneden taburcu edildiği için
(A)’nın eylemi nedeniyle (B)5 sağlık sorunlarına bağlı olarak ekonomik ba­
kımdan önemli bir kayba uğramıştır.

Buna karşılık, (B)’nin kendim kırınızı ışıkta yavaşlayan arabadan aşağı­


ya atması nedeniyle ağır yaralanması olayında (A)’nın kasten işlediği bir
yaralama suçu yoktur. Bu eylemde (C). taksirle yaralama suçundan sorum­
ludur. Eylem sonucu sol kolu ve ayağının felç olması taksirle yaralama su­
çunda cezanın ağırlaştırılmasını gerektirir (TCK m. m. S9 3-b).

IV- İnternette iş arayan yabancı uyruklu bayan (B), bir web sitesindeki
ilanda Türkiye’de “colgun maaş” karşılığı çocuk bakıcılığı yapabileceğini
öğrenir. Bunun üzerine Türkiye’ye gelen (B), ilanda işveren olarak adı ge­
çen (V) ile temasa geçer. (V): gerekli işlemleri yapılana dek (B)’yi kalabile­
ceği bir pansiyona götürmek bahanesiyle, fakat erkeklere pazarlamak ama­
cıyla, ortağı (H)Tnın evine götürüp kapatır. Durumu anlayan (B)’nin kaçma­
ya çalışması üzerine, (H) ona “Bunu bir daha denersen seni delik deşer ede­
riz, kimse cesedini bulamaz” der. Ertesi gün söz konusu eve gelen ve bu iş
karşılığında (V) ve (H)’ye 250 TL. bedel ödeyen (S), kurtulma mikanı ol­
madığını düşünen (B)’nin hiç karşı koymaması ve ses çıkarmamasından
yararlanarak ıkı kez cinsel ilişkide bulunur. Olayların etkisiyle psikolojisi
bozulan (B), iki gün sonra kendini evde asarak intihar eder. Yapılan otopsi­
sinde iki gün önce bekâretinin bozulduğu da belirlenir.

S.4. Olayda oluşan/oluşması muhtemel suçları, nitelikli halleri de değerlendir­


mek suretiyle belirleyiniz.

Olayda, öncelikle (V) ve (H), (B)'ye karşı insan ticareti suçunu (TCK m. 80)
işlemişlerdir. Mağdurun iradesini etkilemeye yönel k (araç) hareketlerden
“kandırmak" (web sitesine verilen sahte ilan ve pansiyona götürme bahane­
si), “tehdit, baskı, cebir veya şiddet uygulamak" (eve zorla hapsetmek, öl­
dürmekle korkutmak) söz konusudur. Ayrıca madcede aranan özel kast,
olayda “fuhuş yaptırmak saiki" ile gerçekleşmiştir. Ancak eve kapatılması
normalde “kişiyi özgürlüğünden yoksun kılma" suçunu oluşturur. Zira mağdu­
run hareket etme özgürlüğü rızası hilafına sınırlandırılmıştır. Bu yönde genel
kast yeterlidir, bu da olayda mevcuttur. Fakat kişinir özgürlüğünün sınırlan­
dırılması suçun unsuru olduğundan, bileşik suç kuralları gereğince bundan
ötürü ayrıca ceza verilmez.
0İ3y Çözümü 163

Aynı değerlendirme tendit açısından da geçerlidir. Normalde. 'Bunu bir daha de­
nersen seni delik deşer ederiz: kimse cesedini bulamaz' denmesi. TCK. 106 daki
tehdit suçunu oluşturur. Zira "mağdurun yaşamına yöneik bir saldırı gerçekleştiri­
leceği’ kendisine bildirilmiştir. Salt hareket ve tehlike suçudur. Tehdit gerçekleştiri­
lebilir niteliktedir ve mağdur üzerinde "ciddi bir korku yaratmaya elverişli’dir. Genel
kast yeterlidir. Fakat tehdit kullanılması insan ticareti suçunun unsuru olduğun­
dan, bileşik suç kuralları gereğince bundan ötürü ayrıca ceza verilmez.

İkinci olarak, (V). (H) ve (S), (B)'ye karşı, cinsel saldırırın nitelikli halini (TCK m.
102/2) işlemişlerdir. Vücuda organ veya cisim sokulması suçun nitelikli halini
oluşturur. (B)’nin ses çıkarmaması, onun rızasının oduğu anlamına gelmez.
Önceki öldürme tehddi ve içinde bulunduğu durum, “tehdidin" var olduğunu
gösterir. Çünkü mağdurenin direnci kırılmış, iradesi baskı altına alınarak, mağ­
dur istenilen şekilde davranmak zorunda bırakılmıştır (bileşik suç nedeniyle
ayrıca tehditten ceza verilmez).

Ayrıca suç nedeniyle mağdurun beden veya ruh sağlığının bozulması cezanın
ağırlaştırılmasını gerektiren nitelikli hal oluşturur (Adli Tıp uygulamasına göre
gerekli olan 2-6 aylık süre geçmediği için aksini savunanların yanıtı da doğru
kabul edilebilir). Bekâretin bozulması tek başına yeterli değildir. Fakat intihar
olgusu, ruh sağlığında sürekli sayılabilecek bir bozulmanın meydana geldiğini
gösterir.

Ancak olayda suçun mağdurenin ölümüne neden olması nedeniyle cezanın


ağırlaştırılması mümkün değildir. Çünkü bu netice objektif olarak faile isnad
edilemez.

İKÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2010-2011 ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI

I- (A):nın (B) ile aralarında yaptıkları konuşmada (C)’nin uyuşturucu


madde kaçakçılığına karışarak servet edindiğini, zenginliğinin haram para
olduğunu, uyuşturucu madde kaçakçılığından hapishanede yatan ortağı
(O):nun onu koruyup ele vermediğini söylerken, bu konuşmayı gizlice din­
leyen (D), gizlice öğrendiği (A)’nın söylediklerini (H) ve (L)’ye anlatmış ve
(C)’de bu durumu öğrenmiştir.

S.1. (C)’nin kendisine karşı asılsız sözler söylediğinden bahisle (A)’yı o yer C.
Başsavcılığına hangi muhtemel suçu işlediği iddiasıyla şikâyet edebileceğini ve
bu olayda böyle bir suçun oluşup oluşmadığını açıklayınız.

(A)’nın (C) hakkında (B)’ye yaptığı konuşmanın ihtilatlı hakaret oluşturabilmesi


için en az üç kişiyle ihtilat etmesi gerekir. Oysa olayda (A):nın (G)’ye tahkir edici
sözü asgari sayıdaki kişilere bildirme ve onun da diğer kişilere ulaştırma yönün­
de bir kastı yoktur. Gizlice yapılan bir konuşmanın dinlenme dinlenmesi duru­
munda TCK m. 125/1 deki gıyapta hakaret suçu (TCK n. 125/2) oluşmaz.
164 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

S.2. Öte yandan (A)’nın (C) ile ilgili bu iddialardan (D) tarafından gizlice dinlen­
diğini bilmeden (B)'ye söz etmesi yerine, eğer işlenmediğini bildiği halde bu
sözleri gazeteci (G)'ye bir demeç şeklinde verip yayınlatmış olsaydı, hangi suç­
tan söz edilebilirdi? Gerekçeli olarak açıklayınız.

(A) nin (C) ile ilgili bu iddiaları gazeteci (G)’ye bir demeç şeklinde verip yayın­
latması, eğer yayınlaran bu iddiaları (C)nin işlemediğini biliyorsa, iftira suçunu
oluşturur. Ancak (C)'nin işlediğini düşünerek bu iddiada bulunmuşsa hakaret
suçu işlenmiş olur. Suçun basın yoluyla işlenmesi nedeniyle aleniyet cezanın
ağırlaştırılmasını gerektiren nitelikli haldir. Bununla birlikte isnadın gerçeğe uy­
gunluğunun ispatında kamu yararı olduğu için TCK m. 127:ye göre ispat hakkını
kullanabilir. İsnad edien fiil uyuşturucu madde ticareli olduğu için, bu suçtan
dolayı (C) hakkında mahkûmiyet kararı verilmiş ise. isnad ispat edilmiş sayılır.

II- İngiliz Kraliyet ailesinden bir prensesin etrafı duvarla çevrili evinin
havuzunda yüzdükten sonra sutyensiz bir şekilde güneşlenirken helikopter­
den tele objektifle resimlerini çekerek bir gazetede bu sutyensiz resimleri
yayınlatan (Y)’nin eylemiyle oluşabilecek muhtemel suçu gerekçeli olarak
içtihatlar ışığında açıklayınız.

Oluşan suç, özel yaşamın gizliliğinin ihlal suçudur (TCK m. 134).


(Y)’nin eyleminin haber verme hakkı çerçevesinde hukuka uygun sayılması
mümkün değildir. Zira prensesin bu görüntüsünün toplumca bilinmesinde
bir kamu yararı yoktur. Resim, helikopterden tele objektifle etrafı duvarla
çevrili konutunda kendi özel havuzunda yüzdükten sonra dışarıdan görün­
meyecek bir ortamda sutyensiz bir şekilde güneşlenirken gizlice çekildiği
için, özel yaşama yönelik müdahaleye rıza gösterildiğinden de söz edilemez.
Konut dokunulmazlığını ihlal suçu oluşmaz. Bu suçun oluşması için konuta
rıza dışında girmek yi da girdikten sonra çıkmamak gerekir (TCK m. 116).

III- (A)’nm (B)’den kiraladığı mobilyalı yazlık dairedeki sahibinin ger­


çek kıymetini bilmediği ünlü bir ressamın imzasız orijinal tablosunu., kendi­
sinin yaptığı sahtesiyle değiştirdikten sonra., bunu bir el çantasına koyar ve
otomobiliyle geldiği park yerinden orijinal tabloyu bir sanat galerisine sat­
mak için yürüyerek götürürken el çantasını motosikletli (M), (A)’nın elinden
çekip alarak kaçar. (M), el çantasının içindeki tabloyu ve çantada bulunan
cüzdandaki para ve banka kredi kanını alıp çantayı yan sokağa atar. Sonra
da (M), (A)’nm kredi kartındaki bilgilen üzerinde (Y)’nin adı gözüken bir
sahte kredi kartına kopyalayıp, (Y)’ye satar. (Y) ise, bir alışverişte ödemeyi
bu sahte kredi kartı :1e (A)’nm hesabından yaparken hesap sahibi ile sahte
kredi kartı üzerindeki ismin farklı olmasından şüphelenen kasiyerin haber
vermesi üzerine işyeri özel kolluğu tarafından yakalanıp polise teslim edilir.
0İ3y Çözümü 165

Polis (P), ihbar üzerine bir kahvede (M)’yi yakalar ve yapılan aramada üze­
rinden çıkan fotoğraf makinasını tutanağa geçirmeyerek evine götürüp: oğ­
luna hediye eder. Bu olayda (A)’ya, (M)’ye, (Y)’ye ve (P)’ye karşı isnat
olunabilecek muhtemel suç isnatlarını gerekçeli olarak açıklayınız

(A)’nın (B)’ye karşı işlediği suç., şayet tablo kıra sözleşmesi ile (A)’ya
teslim edilmiş ise güvem kötüye kullanma suçunu (TCK m. 155), aksi tak­
dirde hırsızlık suçunu (TCK m. 141) oluşturur.

(M)’nin (A)’ya karşı işlediği suç, eğer özel bir güç kullanarak el çanta­
sını (A)’nın elinden zorla alma şeklinde değil de (Çünkü bu durum yağmayı
oluşturur), yalnızca (M) tarafından, (A)’nın elinden çekip alarak kaçma şek­
linde gerçekleşmişse TCK m. 142. 2-b’deki “Elde veya üstte taşınan eşyayı
çekip almak suretiyle” işlenen hırsızlık suçu oluşur.

(M), (A)’nın kredi kartını bu yolla ele geçirmesi TCK m. 245 l’deki
banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunu oluşturur. Ayrıca
(M) tarafından, (A)’nın kredi kartındaki bilgileri üzerinde (Y)’nin adı
gözüken bir sahte kredi kartına kopyalayıp, (Y)’ye satması TCK m.
245 2’deki suçu, (Y)’nin ise, bir alışverişte ödemeyi bu sahte kredi kartı
ile (A):nın hesabından yaparken yakalanması, TCK m. 245 3’deki suça
teşebbüsü oluşturur.

Polis (P)’nin (M)’nin üzerinden çıkan fotoğraf makinasını tutanağa ge­


çirmeyerek evine götürüp, oğluna hediye etmesi zimmet suçunu (TCK m.
247) oluşturur.

IV- Uyuşturucu madde ticareti yaptığından şüphelenilen (U) ile te­


masa geçen polis memuru (G), 5 kg esrar almak için kararlaştırılan yerde
parayı verip, malı teslim alırken (U) yakalanır. Ancak olay yerinde yapı­
lan ilk incelemede bunun esrar değil, kına maddesi olduğu anlaşılırsa
(U):nun işlediği bir suç var mıdır? Şayet (U) hakkında uyuşturucu madde
ticaretinden kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildikten sonra, asıl
uyuşturucu maddeyi sakladığı yeri itiraf eder ve bu uyuşturucuyu kendi­
sine satanların yakalanmasına yardımcı olursa bu suçtan ceza alır mı?
Gerekçeli olarak açıklayınız.

Uyuşturucu madde ticareti yaptığından şüphelenilen (U) ile temasa ge­


çen polis görevlisi (G), 5 kg esrar almak için kararlaştırılan yerde parayı
verip, malı teslim alırken yakalanan (U)’nun eylemi, TCK m. 157:dekı do­
landırıcılık suçunu oluşturur.
166 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

Şayet (U) hakkında uyuşturucu madde ticaretinden kovuşturmaya yer olma­


dığı kararı verildikten sonra., asıl uyuşturucu maddeyi sakladığı yeri itiraf eder ve
bu uyuşturucuyu kendisine satanların yakalanmasına yardımcı olursa burada
TCK m. 192:deki etkin pişmanlık halı olduğundan bu suçtan ceza verilmez. Zira
kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildikten sonra Polis uyuşturucunun yerini
haber almadan (U)’nun kendisi uyuşturucu maddeyi sakladığı yeri itiraf ederek
bu uyuşturucuyu kendisine satanların yakalanmasına yardımcı olmuştur.

YDÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2010-2011 ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI

I- Polis memuru olan (A) ve (B): trafik ekibi olarak görev yaptıkları sırada,
(A), (C)’ye ait aracı durdurup radara yakalandığını ve ceza keseceğini söyler.
(A), (C)'nın ehliyetini alarak (B):den ehliyeti sorgulamasını ister. Telsizin çalış­
madığı yanıtını alınca tekrar ceza keseceğini söyler. Sürekli olarak iş nasıl
olacak, bu işi nasıl halledeceğiz" diye söylenerek cezanın 160 TL olduğunu
söyler. (C)’nin "cezamızı yaz"' demesi üzerine ruhsatı alan (A), "evraklarda eksi­
ğiniz var, arabay ı bağlay acağım" demesi üzerine (C) para istendiğini düşünerek
ruhsatın içine 20 TL para koyar ve (A)’ya verir. (A)’nın parayı az bularak alma­
ması nedeniyle 20 TL daha ekler. Bunun üzerine.. (A) ve (B), (C)’yi gönderir.

5.1. Olayda işlenen suçu gerekçeli olarak açıklayınız.

TCK m. 252/1-2'ye göre rüşvet görevin ifası ile ilgili o arak belirli bir işin yapıl­
ması ya da yapılmaması karşılığında bir kamu görevlisinin kişiyle vardığı an­
laşma çerçevesinde oir yarar sağlamasıdır. Buradar da anlaşılacağı üzere,
kamu görevlisinin bir işi yapmaması ya da yapmamas gereken bir işi yapması
için yarar sağlaması durumunda rüşvet suçu oluşacaktır. Bu açıklama ışığında
olaya dönüldüğünde. (C), gerçekten radara yakalanmş olup da. ceza kesme­
mesi karşılığında (A) ve (B)’nin istediği parayı vermiş ise, bir rüşvet anlaşması
çerçevesinde yarar sağlandığı için oluşan suç rüşvettir.

II- "Sanığın, gece uyumakta olan öz y eğeni mağdurenin pijamasını çı­


karmaya çalıştığı sırada bu durumu fark eden mağdurenin koşarak annean­
nesinin yanma gitmesi eylemi, mağdurenin suç tarihinde henüz dokuz yaşın­
da olması nedeniyle 765 sen ılı TCK’nın 415/2. maddesindeki ırz ve namusa
tasaddide bulunmaya teşebbüs suçunu oluşturacağı... ” (Yar. 5. CD.
22.01.2007, 12459/198).

5.2. Olayda söz konusu edilen suçun 5237 sayılı TCKdaki karşılığını belirterek.
Yargıtay'ın görüşünün yerinde olup olmadığını tartışınız.

765 sayılı TCK m. 415/1'de düzenlenen ırz ve namusa tasaddi suçunun


5237 sayılı TCKdaki karşılığı, mağdurun yaşına göre, cinsel saldırı veya
0İ3y Çözümü 167

çocukların cinsel istismarı suçu oluşturmaktadır. Buna göre, 0-15 yaş grubu
içerisinde yer alan veya 15 yaşını tamamlamış olmakla birlikte '‘fiilin hukuk­
sal anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişme-niş olan çocuklara yö­
nelik her türlü cinsel davranış çocukların cinsel istismarı suçunu oluşturduğu
ve olayda da mağdurun yaşının 9 olduğu göz önünde bulundurulduğunda,
oluşsan suç TCK m. 103/1 kapsamında çocukların cinsel istismarı suçudur.
Burada üzerinde durulması gereken sorun, bu suçun tamamlanmış mı. yok­
sa teşebbüs aşamasında kalmış mı olduğudur. Çocukların cinsel istismarı
suçunun oluşması için çocuğa yönelik olarak "cinsel bir davranışın gerçek­
leştirilmesi yeterli gö'ülmüş, bunun aynı zamanda “/ücut dokunulmazlığı”™
da ihlal etmiş olması gibi bir zorunluluk aranmamıştır. Bedensel temas nite­
liği taşımayan cinsel davranışlar da bu kapsamda cezalandırıldığından, ço­
cuğun pijamasının çıkarılmaya çalışılması durumunda suçun tamamlanmış
olduğundan söz edilmelidir. Bununla birlikte eğer failin kastı vücuda organ
ya da cisim sokmaya yönelik olup da. mağdurun kaçması nedeniyle bu ama­
cına ulaşamaması söz konusu ise. suçun nitelikli haline (TCK m. 103/2) te­
şebbüs söz konusu olur.

III- 12.06.2011 tarihinde yapılacak olan milletvekili genel seçimlerinde


bir siyası partiden milletvekili adayı ve aynı zamar.da söz konusu partinin
üst düzey yöneticisi olan (D)’nin evine girerek avizeye yerleştirilen gizli
kamera ile çekilen evlilik dışı cinsel ilişki görüntüleri bir ınternet sitesinde
yayınlanır.

S.3. Olayda işlenen suçu/suçları, haber verme hakkının hukuka uygunluk nede­
ni oluşturup oluşturmayacağını da belirterek tartışınız.

(D):nin evine girilmesi konusunda geçerli bir rızasının bulunduğu söylenemeye­


ceği için, konuta rıza dışında girilmiş olması nedeniyle olayda öncelikle konut
dokunulmazlığını ihlal suçu (TCK m. 116) oluşmuştur.

Öte yandan (D)’nin evlilik dışı cinsel ilişki görüntülerinin gizli kamera ile kay­
da alınmış olması, ezel yaşamın gizliliğini ihlal suçunu oluşturur (TCK m.
134). Gizlilik ihlalinin, görüntünün kayda alınması suretiyle gerçekleşmesi,
bu suçta cezanın ağırlaştırılmasını gerektiren nitelikli hal oluşturur. Bu yolla
elde edilen görüntülerin internet sitesinde yayınlanması nedeniyle ayrıca
ifşadan dolayı da (TCK m. 134/2) failler cezalandırılır. Öyle ki, bu durumda
suçu basın ve yayın yoluyla işlenmesi cezanın ağırlaştırılmasını gerektiren
nitelikli hal oluşturur.

İşlenen bir fiilin haber verme hakkı çerçevesinde hukuka uygunluk nedeni
oluşturabilmesi için, a) olayın gerçek olması; b) gürcel bulunması; c) açık­
lanmasında kamu yararının bulunması; d) bilinmesinin kamunun ilgisini
çekmesi: e) haber ile kullanılan ifadeler arasında fikri bir bağın varlığı; diğer
bir deyişle, haberin içerdiği düşünce ile bağlantısı o mayan küçültücü ifade­
lerin, değer yargılarının yazıya eklenmemiş olması gerekir. Bu açıklamalar
16S Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

ışığında olaya bakıldığında, milletvekili adayı olan bir kişinin evlilik dışı cin­
sel ilişkiye girdiğinin kamuoyunca bilinmesinde herhangi bir yarar olmadığı
için, olayda hakkın kullanılması çerçevesinde bir hukuka uygunluk nedeni
olmadığı söylenebilir.

IV- (E), aralarındaki bir hukuki ilişki nedeniyle imzalayıp


verdiği bononun icıaya konulması üzerine, bononun kendisinden zorla
alındığını ileri sürüp C. Savcılığına suç duyurusunda bulunur. Olay nede­
niyle 2 ay tutuklu kalan (F), gerçek durumun anlaşılması üzerine salıveri­
lir.

5.4. Olayda (E)'nin işlediği suçu/suçları gerekçeli olarak açıklayınız.

Yetkili makamlara ihbar veya şikâyette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hak­
kında soruşturma ve «ovuşturma başlatılmasını sağlamak için bir kimseye hu­
kuka aykırı bir fiil isnat edilmesi iftira suçunu (TCK m. 267) oluşturur. Hukuki bir
ilişkiye dayanarak verilen bir bononun zorla alındığını ileri sürerek C. Savcılı­
ğında suç duyurusunca bulunan (E). (F)ye. işlemediğini bildiği senedin yağması
suçunu yüklemiş olduğu için iftira suçunu işlemiş olur.

Yüklenen suçu işlemediği anlaşıldığı için salıverilen (E)nin tutuklanmasına yol


açan (E), ayrıca kişiyi özgürlüğünden yoksun bırakma suçunun dolaylı faili ola­
rak da cezalandırılır (TCK m. 267/4).

V- “Sanık ile aynı şantiyede işçi olaıak çalışan mağdurun harç karma
makinesinin içerisine girerek temizlik yaptığı sırada, olay yerine gelen sanı­
ğın, mağduru harç karma makinesinin içinde olduğunu bildiği halde, şalteri
kaldırarak, makinenin düğmesine basması üzerine mağdurun çalışmaya baş­
layan harç karma makinesinin karıştırma kolları ile teknesinin arasında sı­
kışması nedeniyle alt ekstremıtede kırıklara ve sol kol humerus
proksunalinde ampütasyona neden olan yaralanması nedeniyle hayatı tehlike
geçirdiği, kemik kırıklarının hayati fonksiyonlarını 6. derecede etkilediği,
duyu ve organlarından birinin sürekli yitirilmesine neden olduğu olayda;
sanığın kasten yaralama suçundan 5237 sayılı TCK’nın Sö 1, 87.2-b, son
maddesi uyarınca cezalandırılması gerekirken, bilinçli taksirli yaralama su­
çundan yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirir” (Yar. l.CD.
10.04.2009).

5.5. Yargıtay’ın görüşü yerinde midir? Niçin?

Olayda tartışılması gereken sorun, mağdurun yaralanmasından dolayı failin


kastı, mı yoksa taksiri nedeniyle mi sorumlu tutulacağıdır.
0İ3y Çözümü 169

YAŞAR ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ


2012
2011- ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI

I- Ünlü türkücü (A), Antalya'da kaldığı otel odasında ölü bulunur.


Ölümün kuşkulu bulunması üzerine C. Savcılığı bir ceza soruşturması başla­
tır. Yapılan soruşturmada, (A)’nın otel odasına hayranı olduğunu söyleyen
(S) ile birlikte geldiği, cinsel ilişkiye girmeden önce cinsel gücü artırıcı ilaç
kullandığı ve bir süre sonra fenalaşması üzerine (S)'nin paniğe kapılarak
hızla odadan ayrılığı, sabah resepsiyondan arandığında yanıt vermeyince
yedek anahtarla içeri girildiği, olay yerine çağırılan 112 görevlilerinin yaptı­
ğı ilk incelemede (A)’nm kalp krizi sonucu öldüğü belirlenir.

S.1. (S)'nin (A)’nın ölümünden dolayı ceza sorumluluğu var mıdır? Açıklayınız.

Olayda TCK m. 98 (Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilme­


mesi) uygulama alanı bulacaktır. TCK m. 97 ile m. 83, (S)’nin garantör ol­
maması nedeniyle uygulanabilir değildir. TCK’nın 98 inci maddesi uyarınca:
“(1) Yaşı, hastalığı veya yaralanması dolayısıyla ya da başka herhangi bir
nedenle kendini idare edemeyecek durumda olan kimseye hal ve koşulların
elverdiği ölçüde yaroım etmeyen ya da durumu derhal ilgili makamlara bil­
dirmeyen kişi, bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır'.
Burada, ölüm neticesinin gerçekleşmesi neticesi yüzünden ağırlaşmış suçu
gündeme getirmektedir (TCK m. 98/2). Neticesi yüzünden ağırlaşmış suçun
varlığı halinde failde ağır netice bakımından en azından taksir düzeyinde
kusur aranacaktır. Olayımız bakımından fenalaşan (A)’nın bu halde iken terk
edilmesi nedeniyle ölmesi öngörülebilir bir sonuçtur. Bu bakımdan cezaî
sorumluluğu TCK m. 98/2 nedeniyledir.

II- "Somut olayda Almanya’da yaşayan kanlan eşinden ayrılmış olan


kızına ve torunlarına Türkiye de bulunan konutunu (evini) devamlı oturma­
ları için koşulsuz olarak tahsis etmiştir. Kızı da, kendisinin yararlanması
için verilen bu konuta aralarında resmi evlilik birliği olmadığı halde sanığı
da alarak birlikte yaşamaya başlamışlardır. Kanlanın kızı ile sanığın birlik­
te üç yıl kadar oturduktan sonra katılan Almanya’dan dönmüştür. Kanlan,
kızına oturması için bıraktığı konutuna yerleşerek kızı ve kızının birlikte
yaşadığı sanık ile bir arada oturmaya başlamıştır. Eu şekilde üç ay süre ile
birlikte yaşayan kanlan daha sonra kızına, sanığın eve gelmesini istemedi­
ğini bildirmiştir. Kızı ise, sanık ile bu evde uzun süredir birlikte yaşadığını,
bundan sonra da birlikte yaşamaya devam edeceğini açıklamıştır. Katılan
ise, sanığın, kendi rızası olmadığı halde kızının rızasına day anarak mülkiyeti
kendi adına kayıtlı olan konutuna gelerek kızı ile birlikte yaşadığı için konut
dokunulmazlığını ihlal suçunu işlediğinden bahisle şikâyetçi olmuştur”.
170 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

5.2. Konut dokunulmazlığını ihlal suçunda konuta girme konusunda rıza açık­
lama yetkisine kimlerin sahip olduğunu belirterek, yukarıdaki olaya ilişkin olarak
Yargıtay’ın hangi yönce karar vermesi gerektiğini tartışınız.

Olay bakımından tartışılması gereken suç tipi konut dokunulmazlığının ihla­


lidir. TCK’nın 116’ncı maddesine göre, bir kimsenin konutuna, konutunun
eklentilerine rızasına aykırı olarak giren veya rıza ile girdikten sonra buradan
çıkmayan kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis
cezası ile cezalandırılır. Birinci fıkra kapsamına giren fiillerin, açık bir rızaya
gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyerleri ve
eklentileri hakkında işlenmesi hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine cezaya
hükmolunur. Evlilik brliğinde aile bireylerinden ya da konutun veya işyerinin
birden fazla kişi tarafından ortak kullanılması durumunda, bu kişilerden biri­
nin rızası varsa, yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz. Ancak bunun için
rıza açıklamasının meşru bir amaca yönelik olmas gerekir. Konuta girme
konusunda rıza açıklanması bakımından kimlerin yetkili olduğu konusunda
ise şunlar söylenebilir: Konuta girme konusunda rıza gösterecek olan kişi
kural olarak hukuka uygun bir şekilde konutta oturan kişidir. Eşler birbirine
karşı konut dokunulmazlığını ihlal suçunu işleyemezler, eşler dışında aynı
aile ile birlikte oturan kişiler de bu suçun faili olamazlar. Yine aile ilişkisi dı­
şında aynı konutu birden fazla kişinin birlikte kullanması durumunda müşte­
rek kullanılan alanlar bakımından, bu kişiler birbirlerine karşı bu suçun faili
olamazlar. Konutu birlikte kullanma yetkisine sahip olan kişiler bu suçun faili
olamayacağına göre yalnızca meşru olmayan bir amaçla konuta giren kişi bu
suçtan dolayı cezalandırılmalıdır. Somut olayda konuta girmesine izin veren
kişi reşit ve hukuken yetkili kişilerden biri olduğundan ayrıca ortada gayri­
meşru bir amaç olmadığından konut dokunulmazlığını ihlal suçu gerçekleş­
miş değildir.

III- (A), bir başkasıyla olan gönül ilişkisi olduğunu düşündüğü eşi
(E)’yi sürekli dövmekte, hakarette bulunmakta ve dışarı çıkmasına izin ver­
memektedir.

5.3. Olayı, kasten yaralama, kötü muamele ve eziyet suçunun unsurları yönün­
den ayrı ayrı değerlendirerek, hangi suçun oluştuğunu belirtiniz.

Somut olayda, (A) bir başkasıyla gönül ilişkisi olduğunu düşündüğü eşi (E)'yi
sürekli dövmekte, hakarette bulunmakta ve dışarı çıkmasına izin vermemek­
tedir. Olayımızda eziyet suçu (TCK m. 96) söz konusudur. Eziyet, bir kişiye
karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı
çekmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışlarda bulunulmasıdır. Suç
tipi, kişiyi küçük düşüren, mağduru bir nesne gibi kullanıp araç haline getire­
rek manevi bütünlüğünü zedeleyen tüm davranışlar kapsamaktadır. Eziyet
teşkil eden fiiller, ani olarak değil, sistematik bir şekilde ve belli bir süreç
içinde işlenmektedirler. Özel kişiler bakımından kasten yaralama suçu (TCK
m. 86) ile eziyet su:unu ayıran unsur, fiillerin işlenişindeki bu sistematik
0İ3y Çözümü 171

unsurdur. Vücut dokunulmazlığını ihlal eden hareketlerin ani bir şekilde ger­
çekleştirilmesi halinde kasten yaralama suçu oluşacaktır. Sistematiklik ko­
nusunda şu söylenebilir: Fiillerin, resmî veya özel kişilerin bir politikası ya da
planı çerçevesinde işlenmesi gerekmez, farklılık gösterseler bile, belli bir
süreç içerisinde uygjlanan hareketlerin bir bütün halinde “insan onuruyla
bağdaşmayan" ve “bedensel veya ruhsal yönden acı veren", “aşağılayan"
nitelik taşıması durumunda da bu suç oluşur. Eziyet suçu ile kötü muamele
suçu (TCK m. 232) karşılaştırıldığında ise. m. 232/1 bakımından süreklilik
aranmadığından münferit davranışlar bu kapsamda cezalandırabilecektir.
Eziyet suçu ile TCK m. 232/1 i ayırt etmek bakımından, eziyet suçunda sü­
reklilik unsuru ve sistematik olma aranacak olup kastın bu unsurları da kap­
saması gerekmektecir. Aynı evde oturanların birbirlerine karşı işledikleri
sistematik nitelikteki hareketlerin varlığı durumunda, fikri içtima gereği TCK
m. 96'dan (eziyet suçu) ötürü hüküm kurmak gerekecektir. İlgili suç tipi, ezi­
yet teşkil eden davranışın insan onuruna saldırı boyutu itibariyle haiz olduğu
haksızlık içeriğini karşılamıyor, manevi bütünlüğe yönelik saldırı karşılıksız
kalmış oluyorsa, m. 96 dan ayrıca ilgili suç ile birlikte ceza verilmelidir. Bu
gibi bir durumda eziyet suçu ile diğer suç tipi arasında gerçek içtima ilişkisi
doğacaktır. Olayda eziyet suçu yanında ayrıca ilgili olan suçlardan da ceza
verilmelidir.

IV- (A), parkta tanıştığı ve uzun süredir hasta olan 17 yaşındaki kızı
(K)’ya muska yazıp iyileştireceğini söyleyen (B)’yi evine götürür. Bir baha­
neyle (A)’yı evden uzaklaştıran (B)_. (K)’ya cebinden bir ayna çıkararak,
“göğüslerini aç, bakacağım” demiş; bir eliyle (K)’nın göğüslerim tutarken,
diğer eliyle muska yazmış ve daha sonra da “ben sana dil salacağım" diye­
rek (K)Tnın cinsel organını yalamıştır.

S.4. (B)’nin işlediği suçu/suçları, gerekçeli olarak açıklayınız.

Somut olayda iki suç tipi bulunmaktadır: Bunlardan biri çocukların cinsel istis­
marı (TCK m. 103), diğeri konut dokunulmazlığını ihlal suçudur (TCK m. 116).
Olayda suçun mağduru olan (K), 15-18 yaş arası bir çocuktur. Cinsel istismar.
15 yaşını tamamlamış olan çocuklar bakımından yalnızca cebir, tehdit, hile veya
iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranış­
lar anlaşılır. Olayımızda (K)’ya karşı hile ile gerçekleştirilmiş ve vücut dokunul­
mazlığının ihlali niteliği taşıyan cinsel davranışlar söz konusudur. Vücuda organ
sokma söz konusu olcuğu için suçun nitelikli hali yoktur. Ancak hastalık durumu,
’beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak durumda olması" nede­
niyle nitelikli hal oluşturabilir. Konut dokunulmazlığını ihlal suçu bakımından ise
şunlar söylenebilir: (B^. konuta hukuka aykırı bir amaçla girdiği için konuta girme
konusunda geçerli bir rızanın bulunduğundan söz edilemez. Hukuka aykırı bir
amaçla, bu amaçtan nabersiz olan -ki olayımızda bu şekildedir- hak sahibinin
rızasıyla konuta girer failin durumu bakımından konut dokunulmazlığını ihlal
suçu oluşacaktır.
172 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

YDÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2011-2012 ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI

I- Lise öğrencisi 17 yaşındaki (C)’yi kısa bir süre önce tanıştığı (S): evi­
ne çağırır. (S)’nin kendisine ikram ettiği meyve suyu ve kolayı içen (C),
kendine geldiğinde kendisini çıplak olarak yatakta bulur. (S), (C)’yi“elimde
sevişme görüntüleri var. Bundan sonra da benimle birlikte olacaksın, yoksa
görüntüleri internete veririm"" diyerek ilişkiyi sürdürmesini ister. Ailesinden
korkan (C): (S)Tnin isteklerine boyun eğer. Ancak bu ilişki nedeniyle hamile
kalınca olayı annesi (A)’ya anlatır. (C): (S) ve (A), bir tıp merkezine giderek
12 haftalık bebeği aldırır. (C). artık (S)’ye görüşmeyeceğini söyleyerek evi­
ne döner. Ancak (S), (C)’nin önüne çıkarak “benimle eve gel, yoksa herkese
senin orospu olduğunu söylerim"" diyerek (C)’yi eve götürür ve bu kez de
kendisine ters ilişki teklifinde bulunur. (S), (C): teklifi kabul etmeyince “seni
cezalandıracağım"" ciyerek sabun kalıbını cinsel organına sokar. Doktor
kontrolü için hastaneye götürüldüğünde İS yaşma giren (C)’nin cinsel orga­
nında sabun kalıntılarına rastlandığı rapor edilir.

S.1. Olayda (S). (C) ve (A) tarafından işlenmiş bir suç var mıdır? Açıklayınız

15-18 yaş arasında bulunan çocuklara yönelik cebir, tehdit, hile veya iradeyi
etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen ve vücut dokunulmaz­
lığının ihlali niteliği taşıyan cinsel davranışlar çocukların cinsel istismarı suçunu
(TCK m. 103) oluştu'ur. Olayda (C)’nin içeceğine karıştırılan madde iradeyi
ortadan kaldırdığı için (S), bu suç işlemiş sayılır. Suçun vücuda organ sokmak
suretiyle işlenmiş olması cezanın ağırlaştırılmasını gerektiren nitelikli haldir.

Eğer (S), ifade ettiği gibi (C) ile olan cinsel ilişkiyi görüntülemiş ise. ayrıca özel
yaşamın gizliliğini ihlal suçunu da (TCK m. 134) işlemiş olur. Gizliğinin görüntü
kaydına alınmak suretiyle ihlal edilmesi, cezanın ağırlaştırılmasını gerektiren
nitelikli haldir (TCK m. 134/1 c.2).

(S)’nin görüntüleri internete vereceği tehdidi ile (C) ile cinsel ilişkiye girmesi,
zincirleme biçimde çocukların cinsel istismarı suçunj oluşturur. “Elimde se­
vişme görüntüleri var. Bundan sonra da benimle birlikte olacaksın, yoksa
görüntüleri internete veririm’ sözleri cinsel istisma' suçunun unsuru olan
tehdit içerisinde kaldığı için ayrıca tehdit ya da şantaj suçundan dolayı (S):ye
ceza verilemez.

(S)’nin 18 yaşını do durmuş olan (C)’nin cinsel organına sabun sokması,


cinsel saldırının vücuda cisim sokmak suretiyle işlenmiş olması nedeniyle
nitelikli cinsel saldırı suçunu (TCK m. 102/2) oluşturur, ""benimle eve gel yok­
sa herkese orospu olduğunu söylerim” cinsel saldırı suçunun unsuru olan
tehdit içerisinde kaldığı için ayrıca tehdit ya da şantaj suçundan dolayı (S):ye
ceza verilemez.
0İ3y Çözümü 173

(S)’nin (C)’yi tehditle evine götürmesi kişiyi özgürlüğünden yoksun bırakma su­
çunu oluşturur. Suçur cinsel amaçlı olarak işlenmiş olması cezanın ağırlaştırıl­
masını gerektiren nitelikli haldir (TCK m. 109/5).

Kadının mağduru olduğu bir suç sonucu gebe kalması halinde, süresi yirmi haf­
tadan fazla olmamak ve kadının rızası olmak koşuluyla, gebeliği sona erdirene
ceza verilmez (TCK m. 99/son). Bu hükmün uygulanabilmesi için; 1. kadının
kendisine karşı işlenen bir suç sonucu gebe kalmış olması. 2. gebeliğin 20 haf­
tayı geçmemiş olması, 3. kadının rızasının bulunması ve 4. gebeliğin uzman
hekimler tarafından hastane ortamında sona erdirilmesi aranır. Ne var ki. TCK
m. 99/son da “gebeliği sona erdiren” kişi açısından bir cezasızlık nedeni öngö­
rüldüğü için, olayda (S), (C) ve (A) bu hükümden yararlanamaz. Tıbbi zorunluluk
olmaksızın 10 haftayı geçen bir gebeliğin sona erdirilmesi her üçü açısından da
çocuk düşürme suçunu oluşturur.

II- Doktor olan (A), böbrek hastası olan eşi (E)’yi Üniversite Hastane­
sinde ameliyat ettirmek için getiren (M)’den, ameliyatı kendisinin yapacağı­
nı söyleyerek 2000 TL ister. Bunu (M)’nın kabul etmesi üzerine, 1000 TL’yi
alıp kalanını sonra getirmesini söyler. (M), yatırma işlemlerini yaptırırken
servisteki görevliler kendisinden para ister. (M), doktora para verdiğini,
kendisinden ayrıca para istenemeyeceğini söylediğinde, görevliler, “s bizi
ilgilendirmez, parayı yatırman gerekir” demeleri üzerine aralarında tartışma
çıkar. Tartışmayı duyan (A), (M)’ye “bana para verdiğini niçin söyledin?”
diyerek (M)’ye çıkışır. (E)’yi ameliyat ettikten soma kalan parayı (M)’den
isterse de, (A), önceden emniyetçe numaraları tespit edilen 1000 TL’yi alır­
ken yakalanır. Götürüldüğü karakolda, (M)’den aldığı 1000 TL’yi polis
memurlarına vererek "doçent olduğunu, çoluk çocuğunun bulunduğunu,
istikbaliyle oynanmaması için işin tatlıya bağlanmasını isterse de, polis
memurları teklifi kabul etmez.

S.2. (A)’nın işlediği suçu/suçları, yakın suç tipleri ile karşılaştırarak açıklayınız.

Öncelikle olayda. (A)’nın (M)’ye yönelik olarak iradeyi baskı altında tutmaya
elverişli, doğrudan doğruya veya dolaylı her hançi bir zorlayıcı hareketi
bulunmadığı için icbar suretiyle irtikap suçundan (TCK m. 250/1) söz edile­
mez.

Hileli davranışlarla ir.ikapta ise. karşı taraf, aslında sağlaması gerekmeyen


bir yararın sağlanması gerektiğine inandırılmaktadır. İkna suretiyle irtikap
suçunda mağdur sağladığı yararın haksız olmadığı inancı ile hareket etmek­
tedir. Eğer (M), haksız olduğunu bilmeden (A)'ya çıkar sağlamış ise. hileli
davranışlarla irtikap suçundan söz edilir. Olayda (M), doktora para verdiğini,
kendisinden ayrıca para istenemeyeceğini ileri sürdüğüne göre. (A)'nın ame­
liyat karşılığı 2000 TL’nin kendisine ödenmesine (M)’yi ikna ettiği sonucu
174 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

çıkarılabilir. Bu nedenle olayda hileli davranışlarla irtikap suçunun oluştuğu


söylenebilir.

Rüşvet, TCK m. 252/1-2 de kamu görevlisinin, görevi ı/e ilgili olarak bir işi yap­
ması veya yapmaması için kişiyle vardığı anlaşma çerçevesinde bir yarar sağ­
lamasıdır. Olayda 20C0 TL bir anlaşma sonucu değil, (A)'nın hileli davranışlarla
yarar sağladığı için rüşvet suçundan söz edilemez.

(M)’nin karakoldaki görevlilere 1000 TL teklif etmesi, ancak polis memurlarının


bu teklifi kabul etmenesi, yapılmaması gereken bir iş karşılığında yarar sağ­
lanması söz konusu olduğu için rüşvet suçunu oluşturur. Bununla birlikte teklifin
kabul edilmemesi nedeniyle ceza indirilir (TCK m. 252M).

III- (S) ile (E), (E)nın daha önceki evliliğinden olan 4 yaşındaki (O) ile
birlikte aynı evde yaşamaktadır. (S) tarafından farklı zamanlarda çeşitli şe­
killerde dövülen, bacakları, ayakları, sırtı ve cinsel organı kızgın demir ve
soba ile yakılan (O)’nun vücudunda çok sayıda dayak ve yanık izleri bulun­
maktadır.

S.3. Olayı, kasten yaralama, kötü muamele ve eziyet suçu açısından değerlen­
diriniz.

(S)’nin (O):yu dövmesi, vücudunun değişik yerlerini yakması eziyet


suçunu (TCK m. 96) oluşturur. Eziyet, bir kişiye karşı insan onuruyla bağ­
daşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çeknesine. aşağılanmasına
yol açacak davranışlarda bulunulmasıdır. Eziyet teşkil eden fiiller, ani ola­
rak değil, sistematik bir şekilde ve belli bir süreç içinde işlenmektedirler.
Kasten yaralama suçu (TCK m. 86) ile eziyet suçunu ayıran unsur, fiillerin
işlenişindeki bu sistematik unsurdur. Vücut dokunulmazlığını ihlal eden
hareketlerin ani bir şekilde gerçekleştirilmesi halinde kasten yaralama suçu
oluşacaktır.

Eziyet suçu ile aynı konut içinde yaşayanların bir birine kötü muamelede bu­
lunması suçu (TCK m. 232) karşılaştırıldığında ise. kötü muamele suçunun
oluşabilmesi için, gerçekleştirilen davranışların, yaralama, eziyet tehdit, sövme
gibi TCKnın başka maddelerinde açıkça düzenlenmiş suçlar dışında kalması ve
ayrıca merhamet ve şefkatle bağdaşmaması gerekir. Bu durumda eziyet kap­
samına giren davranışlardan dolayı ayrıca TCK m. 232’nin uygulanması söz
konusu değildir.

(E)'nin olup bitenlere sessiz kalması, neticeyi önleme konusunda hukuksal yü­
kümlülük altında bulunması nedeniyle ihmali davranışla kasten yaralama suçu­
nu (TCK m. 88) oluşlurur. Eziyet suçunun ihmali davranışla da işlenebileceği
suç tipinde açıkça öngörülmediğinden ihmali davranışla eziyet suçundan dolayı
(E)’nin cezalandırılmasına olanak yoktur.
0İ3y Çözümü 175

IV- Ünlü şarkıcı (D), arkadaşı (N) ve (A)’yla zaman zaman bir
araya gelerek kokain kullandıkları, genelde kokaini Apo adlı kişiden
(D):nin ısmarladığı ve parasını da (D)’nin ödediği gerekçesiyle uyuşturu­
cu madde ticareti yapmaktan 6 yıl 3 ay hapis cezasına mahkûm edilmiş­
tir.

5.4. Sizce mahkemenin (D)’yi uyuşturucu madde ticaretinden dolayı mahkum


etmesi yerinde midir? Niçin?

(D), yalnızca kendi kullanımı için uyuşturucu maddeyi satın almış olsaydı kul­
lanmak için uyuşturucu madde satın alma suçundan dolayı (TCK m. 191) ceza­
landırılırdı. Ancak (D)'nin. başkalarına vermek için uyuşturucu maddeyi satın
aldığı için uyuşturucu madde ticareti suçundan (TCK m. 188/3) cezalandırılması
yerindedir. Satın alınan uyuşturucu maddenin kokain olması, cezanın ağırlaştı­
rılmasını gerektiren nilelikli haldir (TCK m. 188/4).

V- “ ...Kendisini polis olarak tanıtıp,, kimlik göstererek şikâyetçide


polis olduğuna ilişkin güven uyandıran sanığın, “telefon faturasını öder­
ken R. A. isimli şansa “verdiğin para sahte çıktı, sen piyasaya sahte
para dağıtıyormuşsun emniyete gideceğiz” dedikten sonra cep telefonuy­
la sanki amiri ile gcrüşüyormuş ve ondan talimatlar alıyormuş gibi dav­
ranıp “seni Devlet Hastanesine götürüp parmak izlerine bakacağız, ce­
binde bulunan tüm paraları ver” diyerek götürdüğü bir hastanede şikâ­
yetçinin cebinden çıkarttığı 460 TL parayı alıp, “sen burada bekle biz
araştıracağız” dedikten sonra olay yerinden ayrılması şeklindeki eyle­
minde ... dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının gerçekleşmediği, bu
nedenle sanığın eyleminin hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç
vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde dolandırıcılık suçundan mah­
kûmiyetine hükmolunması yasaya aykırıdır” (Yar. 11.CD., 30.9.2009,
10947/11017)

5.5. Sizce Yargıtay'ın görüşü yerinde midir? Niçin?

Olayda hırsızlık suçu (TCK m. 141) oluşmaz: çünkü suça konu olan paranın
zilyedin rızası dışında alınmış olması gerekir. Dolandırıcılık suçunda ise fail,
hileli davranışlarla karşı tarafı aldatıp kendisi veya üçüncü kişi lehine haksız
bir yarar sağlamaktadır. Olayda faillerin kendisini polis olarak tanıtması, ami­
riyle görüşüyormuş gbi yapması, parmak izlerine bakacağız demesi dolandı­
rıcılık suçu anlamında hileli davranış niteliğindedir ve bu hileli davranışların
karşı tarafı hataya düşürmesi sonucu 460 TL’nin zilyetliğinin faile intikali söz
konusu olduğu için olayda dolandırıcılık suçu söz konusudur. Bu nedenle
olayda oluşan suçun dolandırıcılık değil, hırsızlık olduğu yönündeki Yargıtay
görüşü yerinde değildir.
176 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

V- “Sanıkların, öldürme eylemini, maktul ile anneleri .V. arasındaki


cinsel birliktelik nedeniyle gerçekleştirdikleri, sanıkların anneleri ile maktul
arasındaki ilişkiyi namus sorunu sayarak, ailenin namus ve şerefini kurtar­
mak saiki ile maktulü öldürdükleri ve eylemlerinin TCY'nın 82/1-k maddesi
(töre saiki) kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, sanıkların annesi olan
tanık N.'ın yetişkin ve dul bir kadın olması, maktul ile aralarında bir yakın­
laşmanın olmasının hukukî bakımdan haksız bir eylem olarak nitelendirile-
meyeceği, diğer yönden her ikisi de yetişkin olan, tanık N. ile maktulün, dış
dünyaya yansıyan, sanıkları toplum önünde küçük düşürecek nitelikte bir
davranışlarının da bulunmadığı nazara alındığında, ailenin namus ve şere­
fini kurtarmak saiki ile maktulü öldüren sanıklar hakkında tahrik hükümle­
rinin uygulanması olanaksızdır” (Yar. CGK 11.5.2010, 1-56.111)

S.6. Sizce Yargıtay'ın görüşü yerinde midir? Niçin?

Kararda tartışılması gereken iki nokta vardır: İlki, olayda kasten öldürme suçu­
nun nitelikli hali olarak töre saikinin mevcut olup olmadığı, İkincisi de. töre saiki
kabul edilirse, haksız tahrik nedeniyle cezanın indirilip indirilemeyeceğidir.

Failde “töre sa/kfnin bulunduğunun kabul edilebilmesi için, ölüm kararının 'aile
meclis? tarafından alınması gerekir. Yargıtay'ın konuya dair ilk kararlarında aile
meclisi kararı koşulu aranmış olmakla birlikte, yerleşmiş hale gelen sonraki içti­
hatlarda buna gerek görülmemiştir. Ayrıca suçun yine aile mensubu bir kişiye
işlettirilmesi ve törelere göre “meşru" sayılmayan bir davranışa tepki olarak (evli
olan kadının bir başkasıyla kaçması veya cinsel ilişkiye girmesi, evlilik öncesi
cinsel ilişki, zorla evlenmeye karşı çıkma gibi) işlenmesi gerekir. Bu açıdan töre
ve namus saiki aynı anlamda değildir. Ne var ki. Yargıtay, bu nitelikli hali “na­
mus saikiyle işlener tüm öldürmeleri kapsayacak biçimde uygulamaktadır.
Yargıtay'a göre nitelikli halin uygulanması için belirli bir davranışın ailenin na­
mus ve şerefini eksiltir nitelikli olarak algılanması yeteridir.

Bu açıklama ışığında olaya dönüldüğünde. Yargıtay'ın görüşü, olması gereken


açısından doğru ise de; bilinçli olarak namus saiki deyimi yerine töre saiki deyi­
mini tercih eden yasa «oyucunun amacına uygun gözükmemektedir.

Suçun nitelikli hali olarak kabul edilen bir durumun aynı zamanda hafifletici
neden sayılması mümkün olmadığından, töre saikinn kabul edildiği durum­
larda ayrıca haksız tahrik nedeniyle ceza indirimine gidilemez. Zaten töre
saikiyle insan öldürmenin söz konusu olduğu çoğu durumda mağdurdan
kaynaklanan “haksız fiirin bulunduğundan da söz edilemez. Olayda da ye­
tişkin bir kadın olan N'nin kendi cinselliği üzerinde dilediği gibi tasarrufta
bulunabileceği göz ölünde bulundurulduğunda, haksız bir fiilden söz etmek
olanaksızdır. Bu nedenle olayda haksız tahrik uygulanmaması gerektiği yö­
nündeki Yargıtay görüşü isabetlidir.
Olay Çözümü_________________________________________________________________________________ 177

YDÜ HUKUK FAKÜLTESİ


2012
2011- ÖĞRETİM YILI BÜTÜNLEME SINAVI

5.1. İstanbul Ataşehir'de internette tanıştığı (L) ile yaşadığı cinsel ilişkiden hami­
le kalan (E), (L)’nin kendisini terk etmesi üzerine bunalma girer ve karnına bir el
ateş eder. Evinde silahla vurulmuş olarak bulunan (E)’nin kamındaki 6 aylık
bebeği öldürmek için kendisini vurduğu ortaya çıkar. Hastaneye kaldırılan (E)
kurtarılır, ancak bebek ölür. Olayda (E)’nin işlediği suçu, yakın suç tipleriyle
karşılaştırarak tespit ediniz.

Kasten öldürme suçunun mağduru ancak yaşayan bir kişi olabilir. Bu nedenle
olayda çocuğa yönelik olarak kasten öldürme suçu (TCK m. 81-82) oluşmaz.

5.2. Antalya Manavgat’ta Moldavya uyruklu eşi (M)’yi para karşılığı erkeklere
pazarlayan (S)’nin. müşterilerin (M) ile ilişkiye girdikleri sırada ikilinin sevişmele­
rini kameraya kaydedip, daha sonra da (M) ile birlikte müşteriyi telefonla araya­
rak; 'elinde sevişme görüntülerinin olduğunu, pare vermemesi durumunda bu
görüntüleri internette yayınlayacaklarını ve ailelerine göndereceklerini" söyledik­
leri; kendilerine inanmayan mağdurlara sesli ve görüntülü konuşma programı
olan Skype üzerinden görüntüleri izleten (M)’nin, verdiği hesaplara para yatırıl­
masını sağladığı tespt edilir. Olayda (S) ve (M)’nin işlediği suçu/suçları gerek­
çeli olarak açıklayınız.

(S)nin müşterilerin (M) ile ilişkiye girmelerini kameraya kaydetmesi özel yaşa­
mın gizliliğini ihlal suçunu (TCK m. 134) oluşturur. Gizliliğin görüntü kaydına
alınmak suretiyle gerçekleşmesi nitelikli haldir.

(M)’nin görüntüleri Skype üzerinden izletmesi, ifşa nedeniyle TCK m. 134/2


kapsamında cezalandırılır. Hukuka aykırı olarak kaydedilen görüntülerin ayrıca
ifşa da edilmesi durumunda hem TCK m. 134/1 ve hem de TCK m. 134/2 uya­
rınca faile ceza verilir.

(M) ve (S)'nin görüntüleri internette yayınlayacaklarını ve ailelerine gönderecek­


leri tehdidi ile haksız yarar sağlamaları şantaj suçunu (TCK m. 107/2) oluşturur.

5.3. Metro istasyonunda bekleyen (M)'ye arkasından yanaştıktan ve başını


ensesine dayadıktan sonra “oh ne güzel kokuyorsun, buranın havası değişti"
diyen (A)’nın eyleminin, (M)’nin yaşının 18 den büyük veya küçük olması ihti­
mallerine göre hangi suçu oluşturduğunu gerekçeli olarak açıklayınız.

(A) nın başını (M)’nin ensesine dayaması, vücut dokunulmazlığının ihlali niteliği
taşıyan cinsel davranış olduğu için, (M)’nin 18 yaşından küçük olması ihtimalin­
de çocukların cinsel istismarı (TCK m. 103/1-b), 18 yaşından büyük olması ihti­
malinde ise, cinsel saldırı suçunu (TCK m. 102/1) oluşturur.

5.4. “Tedaş Şube Müdürlüğü binasının önünde fatura ödemek için bekleyen
yakınana yaklaşan sanığın, yakınanın elektrik borcunu ödemek için beklediğini
173 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

öğrenmesi üzerine yardımcı olacağından bahisle makbuzları alarak yakınanla


birlikte Tedaş binasına girdiğinin, 2.650TL borcunun olduğunu, takside bağlattı­
ğında 750TL'nin ilk etapta yatırılması gerektiğini söylemesi üzerine yakınanın
vezneye yatırması için sanığa 750TL'lik ilk taksit bedelini verdiğinin, ancak bu
sırada taksıtlendirme işlemine bakan görevlinin ikametgah ilmühaberinin evrak­
lar arasında olmadığını ve temini gerektiğini söylemesi nedeniyle birlikte dışarı­
ya çıktıklarının, yakınan parasını istediğinde, yakmanın kendisine para verdiğini
inkar edip, iftira ettiğini söyleyerek kaçmaya çalıştığı esnada yakınanın bağır­
ması üzerine çevrede bulunan kişiler tarafından yakalandığının iddia ve kabul
olunması karşısında: paranın bulundukları yerdeki tedaş veznesine yatırılmak
üzere geçici olarak verilmesi, yakınanın eylemin sonuna kadar sanığın yanın­
dan ayrılmamış olması ve mülkiyet devrinin olmaması nedenleriyle dolandırıcılık
suçunun yasal unsuru olan teslim koşulunun gerçekleşmediği, bu nedenle sanı­
ğın eyleminin hırsızlık suçunu oluşturduğu..." (Yar. 11.CD 24.02.2011,
1314/1309). Hırsızlık ve dolandırıcılık suçlarını karşılaştırarak olayda hırsızlık
suçunun oluştuğuna ilşkin Yargıtay kararını değerlendiriniz.

Yargıtay:ın olayda yakınanın eylemin sonuna kadar sanığın yanından ayrılma­


mış olması ve mülkiyet devrinin olmaması nedenleriye dolandırıcılık suçunun
yasal unsuru olan teslim koşulunun gerçekleşmediği, bu nedenle sanığın eyle­
minin hırsızlık suçunu oluşturduğu yönündeki dayanaksızdır. Bir defa dolandırı­
cılık suçunun teslim koşuluna bağlı olduğu görüşü yerinde değildir. Eğer sanık
malın zilyetliğinin kendisine geçişini sağlamak için hileli davranışlara başvur­
muş. ama buna rağmen zilyetliğin kendisine geçişini sağlayamamış ise. bu du­
rumda dolandırıcılık suçuna teşebbüs söz konusu olabilir. Kısaca dolandırıcılık
ve hırsızlık, malın zilyetliğinin faile, karşı tarafı hileli davranışlarla aldatmak su­
retiyle mi, yoksa rıza dışında mı geçtiği noktasında birbirinden ayrılır. Olay bu
açıklamalar ışığında ele alındığında, sanığın yakınanın elektrik borcunu ödemek
için beklediğini öğrenmesi üzerine yardımcı olacağını söyleyerek 750 TL’yi katı-
landan alması, hileli davranışlarla karşı tarafın kandırılması nedeniyle dolandırı­
cılık suçunu oluşturur Suçun tamamlanması için, haksız yararın elde edilmesi
arandığından suç teşebbüs aşamasında kalmıştır. Bu nedenle olayda hırsızlık
suçunun oluştuğu yönündeki Yargıtay görüşü yerinde değildir.

S.5. ''Sanığın aşamalarda, Yeşilkart başvurusu nedeniyle emniyet müdürlüğüne


geldiklerini, alt kattan şlemin ikinci katta yapıldığını söylemeleri nedeniyle yuka­
rı çıktıklarında, katiların ameliyatlı kolundan tutup merdivenden aşağıya doğru
iteklediğini ve bu sırada canının acıması nedeniyle sinirlenerek "şerefsiz" demiş
olabileceğini savunması ... karşısında, hakaret suçu yönünden özel olarak dü­
zenlenmiş bulunan TCK'nın 129/2. maddesinde yaz'lı hükmün uygulanması
gerekirken, genel nitelikli tahrik hükmünün uygulanması yasaya aykırıdır" (Yar.
4CD. 2.2.2011, 22676/816). Yargıtay'ın kararda ileri sürdüğü görüş yerinde
midir? Niçin?

Bir kişiye ‘"şerefsiz" denilmesi hakaret suçunu (TCK m. 125) oluşturur. Bu­
nunla birlikte bu suçun kasten yaralamaya tepki olarak işlenmesi bir cezasız-
0İ3y Çözümü 179

lık nedenidir (TCK m. 129/2). Olayda katılanın sarığı ameliyatlı kolundan


tutup merdivenden aşağıya doğru iteklemesi kaster yaralama kapsamında
olduğuna ve “şerefe/z" sözcüğü de böyle bir fiile tepki olarak işlendiğine göre
TCK m. 129/2'nin olayda uygulanması gerekir. TCK m. 129/2 hakaret suçu­
na özgü özel bir ha<sız tahrik hükmü olduğu için genel tahrik hükmünün
(TCK m. 29) olayda uygulanmasına olanak yoktur. Bu nedenle Yargıtay’ın
kararı yerindedir.

YAŞAR ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ


2011-2012 ÖĞRETİM YILI BÜTÜNLEME SINAVI

I- "Sanığın kimliği tespit edilemeyen bir kişiyle birlikte önceden hazır­


ladıkları plan çerçevesinde, olay- günü tesadüfen para bulmuş gibi davranıp,
bulduğu parayı mağdurla paylaşmayı teklif ederek, birlikte yürümeye devam
ettikleri sırada heyecanla olay- yerine gelen kimliği belirlenemeyen kişinin,
sanık ile mağdura yolda para bulup bulmadıklarını sorması üzerine plan
dahilinde para bulmadıklarını belirtip, cüzdanıma bak diyerek cüzdanını
göstermesi ardından mağdurun da kendi rızasıyla cebindeki parayı göster­
mek için sanığa verdiği esnada sanığın tırnakçılık tabir edilen yöntemle
parayı alıp köşede buluşuruz diyerek olay y erinden uzaklaşmasından sonra
mağdurun en üstte 5 TL olacak şekilde diğer paraların kağıt parçası oldu­
ğunu fark etmesi şeklinde gerçekleşen eylemde, paraların, kontrol maksadıy­
la kimliği belirlenemey en kişiyle fikir ve eylem birliği içinde olan sanığa
geçici olarak verilmesi, mülkiyet devrinin olmaması... suçunu oluşturduğu”
Y. 11.CD. 10.02.2011. 15852/743.

S.1 Karara konu olayda oluşmuş suç/suçları yakın suç tipleri ile karşılaştırarak
açıklayınız.

II- Almanya’da yaşamakta olan (A), kişisel ve ailevi problemleri ne­


deniyle kendisine hcca olarak tanıtılan ve telefon numarası verilen (H)’yi
telefonla arayarak yaşadığı sıkıntıları., eşiyle istemeden evlendiğini, daha
önceden yaşadığı ilişkileri anlatır. (H) bunları kaydeder ve bir süre sonra
(A)’yı arayarak kaydettiklerini dinletip, kendisine istediği parayı gön­
dermezse ses kaydını babasına ve eşine göndereceğini söyler. (A) bir süre
(H)’ye para gönderir, parası bittiğinde ise kendisini geniş yetkilerle ken­
dine vekil tayın edeı ve (H) bu vekaletname ile (A)’ya ait geniş bir arazi­
yi üzerine geçirir.

S.2. Olayda gerçekleşen suçu yakın suç tipleriyle kıyas ayarak açıklayınız.
18C Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

III- (A), evlenme vaadinde bulunarak 16 yaşındaki (K) ile cinsel ilişki­
ye girer. Bu ilişki sonucu hamile kalan (K), doğum yapar. (A)_. doğum tari­
hine kadar ekonomik durumunun uygun olmadığını., iş bulur bulmaz evlene­
ceklerini söyleyerek oyalar. Doğumdan sonra (K) şikâyette bulunur ise de:
süresi içerisinde şikâyet hakkının kullanılmadığı gerekçesiyle C. Savcılığı
takipsizlik kararı verir.

5.3. Olayda (A)'nın işlediği herhangi bir suç var mıdır? Açıklayınız.

5.4. Yapılan soruşturma sırasında. (A)’nın 2 yıl öncesinden başlayarak (K) ile
değişik tarihlerde cinsel ilişkiye girdiği belirlenirse, sorunun yanıtı değişir mi?
Niçin?

IV- “...Olay gecesi düğünde aşırı derecede alkol alan sanıklar Os­
man ve Ahmet, saat 03:00 sıralarında Haydar adlı şahsın kahvesi önüne
gelerek ‘biz düğündeki davul zurnayı isleriz. Bunları kim götürdü ise
anasını avradını s.kederim’ diyerek uluorta küfür etmeye başlayınca,
arada bulunan mağdur Mustafa, Osman 'a ‘öyle küfür etme, şahsa küfür
et’ deyince, sanık Osman’ın ‘senin de ananı avradını s.kederim ' demesi
üzerine Mustafa ile Osman yumruklaşmaya başlamışlar, tanık Recep
ikisini ayırmak için uğraşırken bıçağını çıkaran sanık Ahmet rasgele
salladığı bu bıçakla tanık Recep ’i elinden hafifçe, mağdur Mustafayı ise
sol taraks ön yüzde meme altından akciğere nafiz hayati tehlike geçirte­
cek ve 15 gün mutad iştigaline engel teşkil edecek şekilde yaralamış,
yere düşen mağdurun üzerine sanıklar saldırmışlar ancak ikinci defa
bıçaklamaya kalkışmamışlar, olay yerinde bulunan tanıklar tarafları
araladıktan sonra sanıklar olay yerinden kaçmışlardır. Suç kastını belir­
lemede yalnızca isabet kaydedilen bölgenin esas alınması mümkün de­
ğildir. Taraflar arasında öldürmeyi gerektirecek bir husumet bulunma­
maktadır. Suçta kullanılan bıçak elde edilemediğinden nitelikleri kesin­
likle belirlenememiştir. Sanık Ahmet’in, kavga esnasında mobil bir hedef
olan mağdur Mustafa’ya rasgele salladığı bıçak onu göğüs bölgesinden
yaralamış ise de, adı geçen sanık daha sonra mağduru altına almasına
ve mani sebep olmamasına rağmen bıçağı ikinci kez saplamaya kalkış-
mamıştır. Açıklanan hususlar göz önünde tutulduğunda, sanık Ahmet’in
eyleminin bıçakla yaralamak olarak nitelendirilmesi gerekirken öldür­
meye teşebbüsten hüküm kurulması yasaya aykırıdır” (Yar. CGK.
21.09.1987, 1-273.400).

S.6. Yargıtay’ın kararı yerinde midir? Gerekçeli olarak açıklayınız.


182 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

YAŞAR ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ


2011-2012 ÖĞRETİM YILI YILSONU MAZERET SINAVI

TEST SORULARI

5.1. (A), gece sokakta karşılaştığı (B)'den cebini boşaltmasını ister; (B). cebinde
bir şey olmadığını söyleyince kafasına sopa ile vurur. (A), bayılan ve yere düşen
(B)’nin cebinden parasını alır. Darbenin etkisiyle (B):nin bir gözü kör olur.

(A) nın işlediği suça/suçlara ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğ­
rudur?

A. Yasma,
B. Yasma ve kasten yaralama,
C. Hırsızlık ve kasıen yaralama,
D. Neticesi sebebiyle ağırlaşan kasten yaralama,
E. Yasma ve cebir.

5.2. Şerefe karşı suçlar ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A. Hakaret suçunun belirli bir olsu ya da fiil isnad etmek suretiyle işlenmesi daha
asır cezalandırılmıştır.
B. Hakaret suçunun doğrudan mağdura hitap eden ileti ile işlenmesi durumunda
ayrıca ihtilat koşulu aranmaz.
C. Hakaret suçunun faili, isnad ettiği fiilin serçe
0İ3y Çözümü 183

S.4. Okul müdürü olan (A), kayıt sırasında öğrenci velilerine okul koruma der­
neğine para verilmediği takdirde çocuklarının okula alırmayacağını bildirmiş, bu
şekilde topladığı paraları kendi kişisel hesabına aktarm ştır.

(A) nin işlediği suça ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğrudur?

A. Basit zimmet.
B. Nitelikli zimmet.
C. İcbar suretiyle irtikap.
D. İkna suretiyle irtikap.
E. Görevi kötüye kullanma.

S.5. İran'dan aldığı 2 ton eroini Hollanda'ya götürmek için Gürbulak sınır kapı­
sından giriş yapan TIR Kapıkule gümrük kapısı yakınlarında kaza yapar. TIR'ın
gizli bölmelerinde saklanan eroin yola dökülür.

Yargıtay'ın görüşü doğrultusunda olayda işlenen suç/suçlara ilişkin olarak aşa-


ğıdakilerden hangi seçenek doğrudur?
A. Uyuşturucu madde ithali.
B. Uyuşturucu madde ithali ve ihracına teşebbüs.
C. Uyuşturucu madde nakli,
D. Uyuşturucu madde ithali ve nakli.
E. Uyuşturucu madde ithali ve ihracı.

S.6. (A), (B)'nin şakağına silah dayayarak boş bonoya imza attırır. Bu şekilde
ele geçirdiği bonoyu colduran (A), daha sonra bono bedelini tahsil için (B) hak­
kında icra takibine başlar.

Olayda (A) tarafından işlenen suçu/suçlara ilişkin olarak aşağıdaki seçenekler­


den hangisi doğrudur?

A. Senedin yasması,
B. Senedin yasması ve resmi belgede sahtecilik.
C. Senedin yasması ve özel belgede sahtecilik,
D. Resmi belgede sahtecilik,
E. Özel belgede sahtecilik.
184 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

S.8. (A), kendisini polis memuru olarak tanıtıp üzerinde “polis' yazan
kimlik belgesini göstererek (B)'den Oto Sanayi Bölgesinin yerini göstermesi­
ni ister. Yeri göstermek için birlikte yürüdükleri sırada (A), (B)'den “155 im­
dat" ı aramak için cep telefonunu ister. (A). (B):yi ilerideki ekip arabasını ça­
ğırması için yanından uzaklaştırdıktan sonra cep telefonuyla olay yerinden
kaçar.

Olayda işlenen suça ilşkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğrudur?

A. Dolandırıcılık.
B. Hileli davranışlarla irtikap,

C. Kamu görevinin usulsüz olarak üstlenilmesi.


D. Hırsızlık.
E. Güveni kötüye kullanma.

S.9. Personel Daire Başkanı olan (A), bazı adayların sınav kağıdında değişiklik
yaparak notlarını yükseltmiş ve böylece sınavı kazanmaları olanaksız bazı
adayların işe başlamalarını sağlamıştır.

Olayda işlenen suça/suçlara ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğ­


rudur?

A. Dolandırıcılık.
B. Görevi kötüye kullanma.
C. Güveni kötüye kullanma.
D. Resmi belgede sahtecilik,
E. Özel belgede sahtecilik.

S.10. (A), işlediği bir suç nedeniyle hakkında soruşturma ve kovuşturma


yapılmasını engellemek amacıyla (B)'nin kimlik bilgilerini kullanır. Olayda
(A):nın işlediği suça ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğru­
dur?

A. Suç uydurma.
B. Suç üstlenme,

C. Hakaret,
D. Suç delillerini yok etme, gizleme ve değiştirme,
E. İftira.
0İ3y Çözümü 185

OLAY SORULARI

I- (A), silah bulundurma ruhsatını taşıma ruhsatına çevirmek için bu­


lunduğu ilin Emniyet Müdürlüğümde imza işlemini tamamlamak üzere baş­
vuruda bulunmuş, ancak imza yetkilisi olan Emniyet Şube Müdürü, kendisi­
ne taşıma ruhsatının verilebilmesi için Polis Vakfına, Polis Şehit Aileleri
Yardımlaşma Derneğine ve spor kulübüne toplam 1.000,00-TL tutarında
bağış yapmasını istemiş, bağışın yapılmaması durumunda ruhsatın kendisine
verilemeyeceğini belirtmiştir.

5.11. Olayda meydana gelen suçu, yakın suç tipleriyle de karşılaştırarak açıklayınız.

II- (M), define bulmak bahanesi ile (A) ve (B):den toplanı 6.500 TL de­
ğerinde parayı alır. (M)’nin tekrar para istemesi üzerine (A) ve (B), (M)’yi
zorla kaçırıp Taş Ocağı denilen mevkiye getirirler ve kendisine verdikleri
parayı geri vermesini isterler. (M), parayı harcadığını ve kendilerine verecek
hiç parasının olmadığım söylemesi üzerine bıçak ve şırınga tehdidi ve darp
ederek mağdura zorla yedi adet senet imzalattırırlar. Daha sonra üzerindeki
tüm elbiseleri çıkarttırarak (M)’yi çıplak bir şekilde bırakarak olay yerinden
ayrılırlar.

5.12. Olayda meydana gelen suçu/suçları, nitelikli halleri de göstererek açıklayınız.

III- “SoMzgZM, otomobilini takas yoluyla haricen satıp devrettikten son­


ra, aracın resmi devir işlemleri ya da iadesini sağlamak amacıyla, aracı en
son elinde bulunduran mağdur hakkında güveni kötüye kullanma suçlama­
sıyla savcılığa yakınmada bulunma eyleminin, iftira suçunu oluşturmasına
karşın, yasal olmayan gerekçelerle beraat kararı verilmesi yasaya aykırıdır"
(Yar. 4. CD, 19.9.2006, 10959/14057)

5.13. Yargıtay'ın kararı yerinde midir? Niçin?

YDÜ HUKUK FAKÜLTESİ CEZA HUKUKU


2013
2012- ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI

Olay 1- Devlet Hastanesi Acil Polikliniğinde doktor olarak görev yapan


(D), Ceza Hukuku Özel Hükümler sınavı yapılırken tansiyonu düşen ve has­
taneye kaldırılan (A)’ya gerekli tedaviyi yapar. (A) rahatsızlığı nedeniyle
yarıda kalan sınavının mazeretine girebilmek için (D)’nin muayenehanesine
gider ve rapor yazmasını ister. (D), 300 TL karşılığında raporu verebileceği­
ni söylerse de, (A), "öğrenci olduğunu, bu parayı verebilecek durumda ol­
madığını'' ileri sürerek istenen parayı vermez ve durumu İzmir C. Başsavcı-
186 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

lısı’na bir dilekçe ile bildirir. Aynı raporu bir başka doktordan alarak Fakül­
te Dekanlığına veren (A), yaşadığı bu olaylar nedeniyle sınava yeterince
hazırlanamadığı için kendisine tanınan mazeret sınavına, kendisi yerine ar­
kadaşı (B)’nin girmesini rica eder. (B), sınav giriş tutanağına (A) yerine
miza atarsa da, henüz sınai’ başlamadan öğrenci kimlik kartındaki resimden
kuşkulanan sınai’ görevlilerinin dikkati sonucu yakalanır.

5.1. Olayda dilekçe üzerine İzmir C. Başsavcılığınca hangi suçtan/suçlardan do­


layı ceza soruşturmas başlatılması gerekir? Niçin? (Soru, “3. Yargı Reformu Pa­
keti’ olarak anılan 6352 sayılı kanunla yapılan değişikliğe göre yanıtlanacaktır)

5.2. (B):nin (A)'nın yerine sınava girmiş olması herhangi bir suç oluşturur mu?
Niçin?

Olay 2- Akşam saat 22.00 sıralarında evinin mutfağında bulaşık yıka­


yan (A), bir anda balkon kapısından içeri girerek elinde bıçak kar maskeli
(B) ile göz göze gelir. (B), “sakın bağırma seni öldürürüm'' deyince “bana
ne yaparsan yap, ama sakın çocuğuma dokunma" diyen (A)’yı yatak odası­
na götürür ve soyunmasını ister. (A)’nın soyunduğu sırada dışarıdan ses
gelmesinden rahatsız olan (B), (A)’nın gerdanlığını boynundan çekip alarak
evin dış kapısından çıkar ve gözden kaybolur.

5.3. Olayda (B)'nin işlediği suçu/suçları gerekçeli olarak açıklayınız.

Olay 3- İşlerinin kötü gitmesi ve bu nedenle nişanlısının kendisinden


ayrılması nedeniyle bunalıma giren (A), oturduğu apartmanın çatısına
çıkar ve “artık yaşamak istemediğini, nişanlısı gelmezse kendisini aşağı
atacağını" söyler. Bu sırada aşağıda binken kalabalık içerisinden birkaç
kişi “atla, atla” diye tezahürat yaparlar. Olayı haber alan gazeteci (G)
bunun iyi bir haber konusu olacağını düşünerek sürekli fotoğraf çekmek­
tedir. Olay yerine gelen polis memurları (A)’yı ikr.a etmek için çaba gös­
terirse de, bir anda (A) kendini boşluğa bırakır. Beton zemine çakılan (A)
olay yerinde ölür.

5.4. Olayda işlenen suçu/suçları gerekçeli olarak açıklayınız.

Olay 4- “...Sanığın kurduğu düzenek ile ATM makinesine para çekmek


için gelen mağdurların şifresini de öğrenmek suretiyle ele geçirdiği banka
kartı ile başka bir ATM cihazına gidip para çekmesi şeklinde gerçekleştirdi­
ği eylemlerin..." (Yar. CGK 30.3.2010, 11-17/65)

S.5. hangi suçu/suçları oluşturduğunu gerekçeli olarak açıklayınız.


0İ3y Çözümü 187

YDÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2013-2014 ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI

I. (A), arkadaşı (B) ile birlikte görünüşte alışveriş yapmak amacıyla


(C)’ye ait elbise mağazasına girer; (C)’nin diğer müşterilerle ilgilendiği sı­
rada şarja takılı bulunan cep telefonunu alarak işyerinden çıkar. Yaklaşık
250 metre uzaklıktaki durağa giderek otobüs beklemeye başlayan (A), bir
süre sonra müşterisinin satın aldığı pantolonun paçasını kısalttırmak için bir
arkadaşını aramak isteyen (C)Tnın cep telefonunun bulunduğu yerde olmadı­
ğını görünce dükkân komşusundan aldığı mobiletle işyerındekı hareketlerin­
den şüphelendiği (A) ve (B)’yi aramaya başlar. Otobüs durağında gördüğü
(A)5 dan telefonunu isteyen (C). (A)’nın telefonu aldığını inkâr ederek uzak­
laşmak istemesi üzerine arka cebinde telefonunu görür ve almak ister. Bu
sırada (A) cebinden çıkardığı bıçakla (C)’yi yaralar; ardından (A) çevrede
bulunan kişilerce yakalanarak kolluğa teslim edilir. Yakalanan (A)’nm adlı-
yeye getirilmesini isteyen C. Savcısı (S), ifadesini aldıktan sonra: (A)’ya,
“bu olaydan dolayı en fazla 1-2 ay tutuklu yargılanabileceğim, ancak soruş­
turmayı geciktirmesi durumunda tutukluluğunun belki 1 yıl uzayabileceğini”
belirterek, tahliye olmak istiyorsa 60.000 TL para vermesi ve bu paradan
kimseye söz etmemesi gerektiğini söyler. (S): istediği paranın hazır olup
olmadığım sormak için ıkı kez (A)’nın eşi (E)’yi arar; (E), istenen parayı
veremeyeceklerini ve daha önce aralarında geçen konuşmaların da kayıt
altına alındığım söyler. (E), ayrıca (S)’ye elindeki bu ses kayıtlarını ilgili
yerlere sunacağını, eğer böyle olmasını istemiyorsa, (A)’nın tahliyesini sağ­
lamasını ister. (S)’nin tahliye talebi üzerine (A) bir ay sonra salıverilir.

1. Olayda işlenen suçu, suçları, nitelikli hallerini de göstererek tespit


ediniz.

1. (A) ve (B)'nin (C)'nin telefonunu alması ve geri almak istemesi


üzerine de bıçakla yaralaması: Olayda (A)’nm şar-a takılı telefonu alarak
işyerinden çıkması ile birlikte hırsızlık suçu tamamlanmıştır. TCK: da
yağmaya dönüşen hırsızlık suçuna yer verilmediği için, hırsızlık suçunun
tamamlanmasından sonra, fakat bitmesinden önce cebir veya tehdide
başvurulması durumunda failin yağma suçundan cezalandırılmasına ola­
nak yoktur. Burada yağma suçundan farklı olarak cebire malın alınması
için bir araç olarak değil, aksine suçun tamamlanmasından sonra zaten
elde edilmiş olan zilyetliğin güvence altına alınması amacıyla başvurul­
maktadır. Böyle bir durumda oluşan suç, hırsızlık ve kasten yaralamadır.
Yağma suçunun oluşması için, cebire malın zilyetliğinin elde edilmesi
18S Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

için başvurulmuş olması gerekir. Oysa burada cebire, (A), olay yerinden
250 metre uzaklaşarak otobüs beklemeye başladığı için, hırsızlık suçunun
tamamlanmasından sonra, fakat bitmesinden önce cebire başvurulmuştur
ve bu nedenle hırsızlık suçu yanında ayrıca kasten yaralama suçundan
dolayı cezalandırılmalıdır.

(A) ve (B)nin girdiği elbise mağazası, TCK m. 116 2 anlamında “açık


bir rızaya gerek duyularak girilebilecek” bir işyeri olmadığından olayda
konut dokunulmazlığını ihlal suçu oluşmamıştır.

2. (S) 'nin (A) ’dan 60.000 TL para vermesini istemesi:

Kamu görevlisinin görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanarak


kendisine veya bir başkasına yarar sağlanmasına veya bu yolda vaatte
bulunulmasına bir kimseyi icbar etmesi icbar suretiyle irtikap suçunu
oluşturur. Kamu görevlisinin haksız tutum ve davranışları karşısında,
kişinin haklı bir işinin gereği gibi, hiç veya en azından vaktinde görül­
meyeceği endişesiyle, kendisini mecbur hissederek, kamu görevlisine
veya yönlendireceği kişiye menfaat temin etmiş olması halinde, icbarın
varlığı kabul edilir (TCK m. 250 1). Bu suç bakımından “nüfuzun kötüye
kullanılması”, yarar sağlanmak istenen işin kamu görevlisinin görevine
girmesi ve failin görevinin kendisine sağlamış olduğu üstün konumdan
çıkar sağlamak için yararlanılması gerekir. Doğrudan veya dolaylı olarak
mağdurun iradesinin baskı altına almaya elverişli her türlü davranış ise
icbar kapsamı içinde ele alınır. Mağdur bu baskıdan kurtulmak için yararı
sağlamak zorunda bırakılmaktadır.

Bu açıklama ışığında olaya dönüldüğünde, (S)’r.in, (A)’ya, “bu olaydan


dolayı en fazla 1-2 ay tutuklu yargılanabileceğim, ancak soruşturmayı gecik­
tirmesi durumunda tutukluluğunun belki 1 yıl uzayabileceğini” belirterek,
tahliye olmak istiyorsa 60.000 TL para vermesini söylemesi, (A)’nın iradesi
üzerinde baskı yaratmaya elverişli olup, icbar suretiyle irtikap olarak değer­
lendirilmelidir.

(A)’nın karşı tarafın iradesini baskı altına almaya elverişli bu davranışı­


na rağmen, istenen yararın sağlanmaması ya da sağlanması yönünde söz
verilmemiş olması durumunda suç teşebbüs aşamasında kalmış olur.

3. (E)'nin (S) ile aralarında geçen telefon konuşmalarını kaydetmesi:

(E)’nin, (S) ile arasında geçen telefon konuşmasını kayda alınası,


TCK m. 132 1 kapsamında haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunu oluş­
0İ3y Çözümü 189

turmaz. Bunun için haberleşmeye katılan kişiler dışındaki kişilerin haber­


leşmeye katılanlaıın iradesine aykırı olarak haberleşme içeriğinin görül­
mesi, duyulması ya da dinlenmesi gerekir. Öte yandan TCK m. 132 3,
"kendisiyle yapılan haberleşmelerin içeriğini diğer tarafın rızası olmak­
sızın alenen ifşa eden kişi"nin cezalandırılacağını belirtmektedir. Bu su­
çun oluşması için de alenen ifşa arandığından, haberleşme içeriğinin be­
lirsiz sayıdaki kişilere öğrenilmesi olanağı yaratılmış olmalıdır. Kaldı ki,
tehdit, şantaj, hakaret gibi suçların mağduru olan kişilerin failin yaka­
lanmasını sağlamak için kendisini arayan kişinin sesini kaydetmesinin,
zorunluluk hali kapsamında hukuka uygunluk nedeni de oluşturduğu ka­
bul edilmektedir.

4. tâ)’nin (S)’der. ifşa tehdidiyle (A)’nin tahliyesini sağlamasını istemesi:

Hakkını kullanacağını ileri sürerek bir kimseyi haksız çıkar sağlama­


ya zorlayan kişi şantaj suçunu işlemiş olur (TCK m. 107 1). Mağdur, bir
hakkın kullanılmasının ya da bir yükümlülüğe uygun davranılmasının,
kendisi açısından ortaya çıkaracağı olumsuz sonuçlardan kurtulmak için,
failin iradesine boyun eğmekte ve özgür iradesi dışında bir davranışta
bulunmaya zorlanmaktadır. Failin yapacağını ya da yapmayacağını ilen
sürdüğü şey, onun hakkı olmalıdır; hakkın kaynağı önemli değildir. TCK
m. 107,1 anlamında “çzhzr” deyimi, maddi nitelikte olsun ya da olmasın
her türlü yararları içerir. Suçun tamamlanmış sayılabılmesı için mağdu­
run belirli bir davranışa ya da haksız çıkar sağlamaya zorlanmış olması
yeterlıdır; kendisinden isteneni yapmış veya çıkarı sağlamış olması ge­
rekli değildir. Ancak her halde hareketin mağdurun iradesini zorlamaya
elverişli olması gerekir.

Olay bu açıklamalar ışığında ele alındığında; (Ey nin (A)’nın tahliyesini


sağlamaması durumunda (S)’ye elindeki bu ses kayıtlarını ilgili yerlere su­
nacağını söylemesi, bir hakkın, haksız bir çıkar elde etmek amacı ile kulla­
nılması niteliğinde olduğundan şantaj suçunu oluşturur.

5. Her ne kadar bazı öğrenciler dükkân komşusundan mobiletin


alınmasını kullanma hırsızlığı kapsamında ele almış iseler de; sizden
bu yönde bir yanıt vermeniz beklenmemektedir. Ancak buna rağmen olayı
bu yönüyle de değerlendiren öğrencilere bir mikta? puan takdir edilecek­
tir.

II. (A), asansörde karşılaştığı 14 yaşındaki kız (K)’nın yanağından ma­


kas alıp "çok güzelsin" der. Korkuya kapılan (K), asansör katta durduğunda
19C Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

çığlıklar atar. Yargılama sırasında Adlı Tıp Kurumu. (K)'nın ruh sağlığının
bozulduğu yönünde rapor düzenler. (A)5nın müdafisi (M), duruşma sırasında
(K)’nm böyle bir davranışa gösterdiği tepkinin aşırı Dİduğunu ilen sürer. Bu
olaydan sonra (A) üst geçidin demir parmaklıklarının dışına tutunup bekle­
meye başlar. Etrafta kalabalık birikir ise de hiçbiri durumu polise ya da itfa­
iyeye bildirmez. Devriye görevi yaparken olayı tesadüfen gören polis ekibi
önce yolu trafiğe kapatır ve ardından (A)’yı parmaklıklardan indirmek üzere
ikna etmeye çalışır. (A), eşi (E):nın olay gerine getirilmesini ister. (A)’yı
parmaklıklara tutunmuş durumda gören (E), “atla aıtık lan şerefsiz. Sürekli
aynı şeyi yapıyorsun5 der. Esrar içtiğini ve kafasının kıyak olduğunu söyle­
yen (A) kendisini aşağı atar ise de, ağır yaralı olarak kurtulur. Üzerinde ya­
pılan aramada, iç cebinde 2-35 er gram ağırlığında beş ayrı esrar plakası bu­
lunur.

2. Olayda işlenen suçu, suçları, nitelikli hallerini de göstererek tespit


ediniz.

1. (A)’nın 14 yaşındaki (K)‘nın yanağından makas a'iıp “çok güzelsin”


demesi:

TCK m. 103 1 uyarınca 15 yaşından küçük çocuklara yönelik her tür­


lü (Yargıtay'a ve öğretideki çoğunluk görüşüne göre vücut dokunulmaz­
lığını ihlal eden) cinsel davranışlar çocukların cinsel istismarı suçunu
oluşturur. (K)’nın algılama yeteneğinin gelişmiş olup olmadığının, suçun
işlenmesinde cebir veya tehdide araç olarak başvurulup başvurulmadığı­
nın önem yoktur. (K)’nın böyle bir davranışa gösterdiği rıza geçerli de­
ğildir. Cebir veya tehdit suçun işlenmesinde kullanılmış ise bu durum
nitelikli hal oluşturur (TCK m. 103.4). Ancak (K) nın korkmuş olmasına
rağmen, olayda böyle bir durum görünmemektedir. Fiil nedeniyle (K)’nın
ruh sağlığının bozulmuş olması cezanın ağırlaştırılmasını gerektiren nite­
likli haldir (TCK m. 103.6).

2. (A) ’yı görenlerin durumu yetkili makamlara bildirmemesi-.

Yaşı, hastalığı veya yaralanması dolayısıyla ya da başka herhangi bir


nedenle kendini idare edemeyecek durumda olan kimseye yardım etmeyen
ya da durumu derhal ilgili makamlara bildirmeyen kişi yardım veya bildirim
yükümlülüğünün ihlali suçunu (TCK m. 97) işlemiş olur. (A)nın uyuşturucu
madde etkisinde olması “diğer nedenle kendisini idare edemeyecek durumda
olma” kapsamında ele alınabilir.
0İ3y Çözümü 191

3. (A)’mn (E)'ye “atla artık lan şerefsiz. Sürekli aynı şeyi yapıyorsun”
demesi:

Eğer (A), (E):nin uyuşturucu madde etkisi altında olduğunu biliyorsa..


TCK m. 84 4 gereği işlediği fiilin anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğinin
ortadan kalkması söz konusu oluğu için dolaylı faillik yoluyla kasten öldür­
me suçunu işlemiş olur ve suçun eşe karşı işlenmesi nitelikli hal oluşturur
(TCK m. 82). Aksi takdirde intihara teşvik ya da intihar kararını kuvvetlen­
dirme nedeniyle intihara yönlendirme suçu (TCK m. S4 1) işlenmiş olur.
(E)Tnin ölmemiş olmasının suçun oluşması açısından bir önemi yoktur.

4. (E):nin cebinde esrar bulunması:

Burada tartışılması gereken., uyuşturucu madde ticareti suçunun mu


(TCK m. 1S8 3) yoksa, kullanmak maksadıyla uyuşturucu maddey i bulun­
durma suçunun mu (TCK m. 191) oluştuğudur. Her iki suçun ayrılması ba­
kımından, failin uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi ticari amaçla mı., yoksa
kendi kullanımı için mi yanında bulundurduğu önemlidir. Failin uyuşturucu
maddeyi hangi maksatla yanında bulundurduğu kişinin iç dünyasına ait bir
olgu olduğu için, bazı dış belirtilerden yararlanmak suretiyle kastın belir­
lenmesi gerekir. Bu noktada özellikle uyuşturucunun miktarı (Yargıtay uy­
gulamasında, genellikle bir yıllık kişisel kullanım ihtiyacına yetecek miktar
esas alınmaktadır), sanığın uyuşturucu bağımlısı olup olmaması, daha önce
uyuşturucu madde ticaretinden mahkûm edilmiş bulunması, failin ele geçiri­
liş biçimi, maddenin bulundurulduğu yer, bulundurma şekli (örneğin, çok
sayıda plakalar halinde ya da çok sayıda küçük paketçikler halinde bulun­
durması), failin ekonomik durumu, belirli bir işinin ve gelirinin olup olma­
ması gibi faktörler gözetilerek failin kastı tespit edilmeye çalışılmalıdır. Fa­
kat buna rağmen failin uyuşturucu maddeyi hangi kastla bulundurduğu tespit
edilemiyorsa, “şüpheden sanık yararlanır” kuralı gereğince, failin uyuşturu­
cu maddeyi kullanmak maksadıyla bulundurduğu sonucuna varılmalıdır. Bu
açıklamalar ışığında olay ele alındığında, her ne kadar (E):nin uyuşturucu
madde kullanıcı olduğu anlaşılmakta ise de: yanında bulundurduğu uyuştu­
rucu maddenin miktarı ve bunların ele geçiriliş biçimi, kişisel kullanımdan
çok, başkasına tedarik edilmesi amacıyla esrarı (E)T:ın yanında bulundurdu­
ğunu ortaya koymaktadır. Bu nedenle olayda uyuşturucu madde ticareti
suçu vardır (TCK m. 18S 3) (E’nin esrarı kişisel kullanımı için yanında bu­
lundurduğuna ve bu nedenle kullanma maksadıyla bulundurma suçunun
oluştuğuna ilişkin gerekçeli açıklamalar yanlış sayılmayacaktır)
192 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

YAŞAR ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ


2014
2013- ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI

S.1. “Tonya PTT Merkez Müdürlüğünde dağıtıcı olarak görev yaparken


Trabzon Posta İşletmesi Başmüdürlüğü tarafından gişe hizmetlerinde çalıştı­
rılmak üzere görevlendirilen sanığın., bu görevi ifa ettiği esnada. 25/01/2006
tarihinden 01/05/20C6 tarihine kadar olan dönemde vatandaşların posta
yoluyla yaptıkları kredi kartı ödemelerine ait işlemler sonradan kendisine ait
şifreyi kullanarak iptal ettiği ve iptal işlemlerine konu paraları 1 ila 5 gün
arasında değişen sürelerde kullanarak hakkında ihbar, uyarı., denetim ve
soruşturma olmadan değişik tarihlerde yatırdığı, mahkemece kabul edilen
bilirkişi raporunda yef aldığı üzere 4.383,30 TL ile ilgili dekontların yok edil­
diği” olayda (Yar. 5. CD., 2009/11829 E., 2012/7303 K.) sanığa yüklenen
eylemin hangi suçu/suçları oluşturduğunu, nitelikli halleri de göstererek ge­
rekçeli olarak açıklayınız.

TCK’nın “6/1-c: Kamu görevlisi deyiminden; kamusal faaliyetin yürütülmesi­


ne atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya
geçici oiarak katılan kişi, ... anlaşılır” hükmü gereğince kamu görevlisi olan
sanık, görevi nedeniyle zilyetliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve
gözetimiyle yükümlü olduğu parayı kendisinin zimmetine geçirdiğinden zim­
met suçu (TCK m. 247) oluşmuştur. Sanık parayı bir süre kullanıp hesaplara
geri yatırma niyetiyle hareket ettiği için kullanma zimmeti söz konuşur ve bu,
cezanın azaltılmasın gerektiren bir nitelikli haldir. “CK m. 248 inci madde
hükmü gereği, hem kullanılan para miktarı hem de ounun kullanılmasından
elde edilen nemanın birlikte iade olunması gerekmektedir. Olayda söz konu­
su olan diğer bir suç dekontların yok edilmesi itibariyle resmi belgede sahte­
ciliktir. Dekontların yok edilmesi zimmet suçunu gizlemeye yönelik hileli dav­
ranış olduğu için bj nedenle cezanın ağırlaştırılması da gerekir (TCK
m. 247/2).

Olay 1: Ünlü bir şarkıcı olan (D), arkadaşları adına genellikle (S)’den,
bazen de başkalarından hemen her gün kokain istediği, gelen kokaini arka­
daşları ile paylaştığı, arkadaşlarının kendisinden çok ısrarcı olması nedeniyle
(S)’yi aradığı, genelde ödemeyi kendisinin yaptığı, bazen de arkadaşlarının
parayı verdiği gerekçesiyle 6 yıl 3 ay hapis cezasına mahkûm edilir. Karar
gerekçesinde, “uyuşturucu maddenin fail tarafından ne kadar bulunduruldu­
ğunun bir önemi yoktur. Failde uyuşturucu maddenin yakalandığı anda suç
tamamlanır. Dosya kapsamında sanık (D)’nin gerek kişisel ihtiyacı için ge­
rekse arkadaşları içir, değişik tarihlerde çok sayıda uyuşturucu maddeyi suç
örgütü üyelerinden temin ederek yanında bulundurduğu ve arkadaşlarına
gönderdiği anlaşıldığından atılı suçu işlediği anlaşılmıştır” ifadesine yer
verilmiştir.
0İ3y Çözümü 193

5.2. Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçunda "örgütün" varlığı için gerekli
koşulların ne olduğunu belirtiniz ve her birini birer cümle ile açıklayınız.

"Örgütün varlığı için gerekli koşullar şunlardır:

- Süreklilik-. Amaç suçların işlenmesinden bağımsız olarak süreklilik arz eden bir
birlikteliğin varlığı gerekmektedir. Süreklilik, ortaklığın devamlılık arz etmesidir.

- Hiyerarşik Bağ: Crgüt içinde ast-üst ilişkisi disiplinin sağlanması ve örgütün


devamlılığının sürmesi için şarttır.

- Belirsiz sayıda ve tipte suç işlemek amacıyla belirsiz bir süre için fiili olarak
bir araya gelme: Örgütün belirsiz sayıda ve çeşitli suçları işlemek amacıyla
bir araya gelmesi gerekliliğini ifade etmektedir.

- En az üç kişinin /arlığı: TCK m. 220 madde hüknü gereği örgütün varlığı


için en az üç kişinin olması gerekmektedir.

- Amaçlanan suçların işlenmesi bakımından örgütün yapısı., üye sayısı ile


araç ve gereçlerin elverişli olması: Belirtilen suçları işlemek üzere örgüt ku­
ran ve yönetenlerin, örgüte üye olanların cezalandırabilmeleri için örgütün
yapısı, araç-gereçler ve üye sayısı bakımından amaç suçları işlemeye elve­
rişli olması gereklliğini ifade etmektedir.

5.3. (D) hangi suçtan mahkûm edilmiş olabilir? Karar yerinde midir? Niçin?

(D), uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti suçundan mahkûm edilmiştir. Olay
bakımından kullanma mı yoksa ticaret mi tartışması yapılabilir. Ancak ele geçen
eroin miktarı, iletişimin denetlenmesi tedbiri kapsamında ele geçen ses kayıtları
uyuşturucu ve uyarıcı madde ticareti yapıldığını göstermektedir. TCK m.
188/3'te, suçun seçimlik hareketleri olarak satma, satışa arz etme, başkalarına
verme, sevk etme, nakletme, depolama, satın alma, kabul etme veya bulun­
durma sayılmıştır. Olay bakımından "başkasına verme eylemi tartışılmalıdır.
Başkasına verme ile kastedilen, satış niteliğinde olmaksızın bir başkasının
uyuşturucu ve uyarıcı madde üzerinde tasarrufta bulunma olanağının yaratılma­
sıdır. (D)'nin arkadaşlarının ısrarlarına dayanamaması sebebiyle sıklıkla uyuştu­
rucu maddenin paras nin tarafınca ödenmesi, başkasına verme eylemi adı al­
tında değerlendirilmelidir.

Olay 2: (A)’ya ait otoparkta işçi olarak çalışan (İ)_. (K) tarafından oto­
parka bırakılan otomobil ile.. (A) ve (K)’nın bilgisi dışında, otobüs termina­
line koli götürür ve dönüşte de otomobili tekrar yerine bırakır.

5.4. (A) tarafından işlenmiş bir suç var mıdır? Niçin? vakın suç tipleriyle karşı­
laştırarak açıklayınız.

Burada hırsızlık ve güveni kötüye kullanma suçlarının tartışılması gerekir. Olay­


da işlenen suç kullanma hırsızlığıdır (m. 146). kullanma hırsızlığına konu mal
194 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

herhangi bir taşınır eşya olabilir. Bunun için malın kısa bir süre için de olsa kul­
lanılmış olması gerekir. Nitekim olayımızda (I), (A) ve (K)’nın bilgisi dışında ara­
cı alarak terminale eşya götürmüş ve dönüşte otomobili yerine bırakmıştır. Do­
layısıyla bir süre için otomobili kullanmıştır.

Olayda güveni kötüye kullanma suçu yoktur. Çünkü bu suç ancak mal sahibinin
faile rızaya dayalı olarak zilyetliğini devrettiği mal üzerinde işlenebilir. Her ne
kadar olayda rızaya dayalı bir zilyetlik devri söz konusu ise de. zilyetliğin devre­
dildiği kişi (İ) değildir.

S.5. Mahkemenin verdiği cezayı az bulan (K), temyiz dilekçesinde: ‘hakimin


kanun bilmediği, onu yetiştiren ceza hocalarının kemiklerini sızlattığı, yeniden
hukuk eğitimi almasının şart olduğu” yönünde açıklamalara yer verir. Temyiz
incelemesi yapan Yargıtay, (K) hakkında suç duyurusunda bulunur. (K) hakkın­
da nasıl bir işlem yapılmalıdır? Niçin?

(K)’nın ifadeleri bakımından hakaret suçunun oluşup oluşmadığı tartışılmalıdır.


(K)’nın sarf ettiği sözler, savunma dokunulmazlığı kapsamında kabul edilebilir
mi? Savunma dokunulmazlığına ilişkin TCK m. 128 jyarınca, yargı mercileri
veya idari makamlara yapılan yazılı veya sözlü başvuru, iddia ve savunmalar
kapsamında, kişilerle ilgili olarak somut isnatlarda ya da olumsuz değerlendir­
melerde bulunulması halinde ceza verilmez. Ancak, bunun için isnat ve değer­
lendirmelerin. gerçek ve somut vakıalara dayanması vb uyuşmazlıkla bağlantılı
olması gerekmektedir Olayda (K)’nın ifadesinin gerçek ve somut vakıalara da­
yanıp dayanmadığı denetlenebilir olmadığı gibi, uyuşmazlıkla bağlantılı da de­
ğildir. Bu bakımdan ifadelerin iddia ve savunma dokunulmazlığı kapsamında
değerlendirilebilmesi mümkün değildir.

YAŞAR ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ


2013
2012- ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI

OLAY I: FOX adlı bir televizyon kanalında “İmkansız Karaoke” adlı


yarışmaya çıkarılan İstanbul Ticaret Üniversitesi Turizm ve Otelcilik Yük­
sekokulu öğrencisi Ersin otomobil vaadi karşılığında “Ağam Olasan Ömer”
adlı türkü eşliğinde “başına ne gelirse gelsin şarkıyı kesmemek'' koşuluyla
yarı çıplak biçimde bir koltuğa oturtulur. 5 dakika boyunca vücudunun ta­
mamına ağda yapılarak bütün kılları yolunan, vücucu üzerinde yılan ve ak­
rep dolaştırılan Ersin1 e sunucu “iyi misin” diye sorunca Ersin
abi” biçiminde yanıt verir. 5 dakikalık sürenin sonunda sunucu Ersin’e
/rçyanndla bu kadar acılı bir türkü söyleyip söylemediğini” sorar ve program
sonunda “Ersin bu sayede hanımların ağdadan çektiği çileyi yakından öğ­
renmiş oldu” biçiminde bir değerlendirme yapılır.

S.1. Olayda Ersin e karşı işlenmiş herhangi bir suç var mıdır? Gerekçeli olarak
açıklayınız.
0İ3y Çözümü 195

OLAY II: Boşandıktan sonra (D) ile evlenen (A)’nın, daha önceki
evliliğinden 14 ve 19 yaşında iki kızı bulunmaktadır. (A) ile (D):nin cin­
sel ilişkiye girdiklerinde “siz de öğrenin1' diyerek kızların giysilerini çı­
kartıp kendilerini izlettirdikleri ve bu durumda iken kızların çıplak fotoğ­
raflarını çektikleri, (D):nin her fotoğraf karesi karşılığında (A)’ya bir
çeyrek altın verdiği, kızlara da, olanları başkalarına anlatırlarsa öldüre­
ceklerini söyledikleri, ormanlık bir alanda çıplak fotoğrafların bulunarak
güvenlik güçlerine bildirilmesi üzerine yapılan araştırma sonucunda orta­
ya çıkar.

5.2. Olayda (A) ve (D)'nin işlediği suçu/suçları gerekçeli olarak açıklayınız.

OLAY III: (S), 17 yaşındaki (Y)’ye ilgi duymaktadır. (S), başka erkek­
lerle ilişkisi olduğu gerekçesiyle (Y)’nin kardeşi (K) ile birlikte (Y)’yi or­
manlık bir alana götürdükten sonra ellerini bağlayıp cinsel organına yanıcı
bir madde dökerek öldürür.

5.3. Olayda kasten ö dürme suçunun nitelikli hallerincen hangisi/hangileri var­


dır? Tartışınız.

OLAY B*: Köy çeşmesi başında sıra yüzünden (A) ile (B) arasında çı­
kan kavga sırasında (A), 18 haftalık hamile olan (B)’ye vurarak yere düşü­
rür, yerde yatmakta olan (B)’nin kamını tekmeler ve bu nedenle çocuk ölü
olarak doğar.

5.4. (A)nın çocuğun ölü olarak doğmasından dolayı sorumluluğunu değişik


olasılıklara göre tartışınız.

YAŞAR ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ


2014
2013- ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI

Olay: Rahatsızlanan ve hastaneye giden 16 yaşındaki (F)’nin yapılan


muayenesinde hamile olduğu ortaya çıkar. (F), 4 ay önce yolda yürürken
bir tinercinin saldırısına uğradığını, kendisine koklatılan bir madde yü­
zünden bayıldığını, kendine geldiğinde yarı çıplak boş bir arazide oldu­
ğunu anlatır ve doktor (D)’den bebeğin alınmasını ister. (D), bunun için
öngörülen yasal sürenin aşıldığını belirterek bu istemi yerine getirmez.
Aradan bir süre geçtikten sonra (F), cep telefonundan “ilişkiye girdiği
sırada çıplak fotoğraflarını çektiğini ve 300 lira getirmezsen görüntüle­
rini internet ortamında yayınlayacağını” içeren bir mesaj alır. İstediği
196 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

parayı alacağı sırada (A)’yı yakalayan (F):nin babası (B), onu eve götü­
rür; onu günlerce tekme tokat döver, uyutmamak için gecelen sık sık
uyandırır, yüksek sesle ve aralıksız Müslüm Gürses’in "bu kadar işkence
yerer bana” şarkısını dinletir, su içmesine ve tuvalete gitmesine engel
olur. Açlık ve susuzluğa dayanamayan (A), beşinci günün sonunda ölür.
Sabahlara kadar (A)’mn çığlıklarını duyan komşu (K), başına iş almamak
düşüncesiyle durumu polise bildirmez.

5.1. Doktor (D), bebeğin alınmasına yönelik isteme uygun hareket etmiş olsay­
dı, herhangi bir suç işlemiş olur muydu? Niçin?

TCK m. 99/1'de “rızası olmaksızın bir kadının çocuğunu düşürten kişinin- m.


99/2'de ise “tıbbi zorunluluk bulunmadığı halde, rızaya dayalı olsa bile, gebelik
süresi on haftadan fazla oian bir kadının çocuğunu düşürten kişinin cezalandırı­
lacağı öngörülmektedir. Gebelik süresi 10 haftayı aştığına göre, ancak tıbbi
zorunluluk varsa, gebeliğin sona erdirilmesi mümkün olabilir. Bu anlamda tıbbi
zorunluluk, gebeliğin doğal gelişimine bırakılması durumunda, “annenin yaşa­
mının tehlike altına girmesi" veya “doğacak çocuk ile cnu izleyecek nesiller için
ağır maluliyet' ortaya çıkmasıdır. Bu açıdan bakıldığında olayda “tıbbi zorunlu­
luk" mevcut değildir.

On haftayı geçen gebeliğin tıbbi zorunluluk da yoksa, ancak bir suç nedeniyle
meydana gelmiş olması durumunda sona erdirilmesi mümkündür. Bunun için
gerekli koşullar, a) kadının kendisine karşı işlenen bir suç sonucu gebe kalmış
olması, b) gebeliğin 20 haftayı geçmemiş olması, c) kadının rızasının bulun­
ması ve gebeliğin uzman hekimler tarafından hastane ortamında sona erdiril-
mesidir. (F)'nin aşağıda ele alacağımız üzere, nitelikli cinsel istismar nedeniy­
le gebe kaldığı ve gebeliğin 20 haftayı geçmediği göz önüne alınırsa, annenin
rızasına dayanarak bunu sona erdiren (D) -ve tartışmalı olmakla birlikte gebe­
liğin sona erdirilmesine rıza gösteren (F)- çocuk düşürme suçundan dolayı
cezalandırılmaz.

Sonuç olarak (D), bebeğin alınmasına yönelik (F)'nin isteme uygun hareket
etmiş olsaydı, herhangi bir suç işlemiş olmazdı.

5.2. (A), (B) ve (K) tarafından hangi suç/suçlar işlenmiştir? Niçin? Yakın suç
tipleriyle karşılaştırarak açıklayınız.

-(A) tarafından çocuğun cinsel istismarı suçunun nitelikli hali (TCK m. 103/2):
15-18 yaş arasında bulunan çocuğa yönelik cinsel davanışın bu suçu oluştura­
bilmesi için “cebin tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı
olarak" gerçekleştirilmiş olması gerekir. (F)’ye bayıltıcı madde koklatılması “ce­
bin kavramı içinde ele alınabilir. (F)’nin bu fiil nedeniyle hamile kalmış olması,
suçun “vücuda organ sokmak suretiyle işlendiğini gösterir; bu da bu suçta nite­
likli hal oluşturur.
0İ3y Çözümü 197

Olayda cinsel ilişki rızaya dayalı olmadığı için reşit olmayan kişi ile cinsel ilişki;
mağdur 18 yaşından büyük olmadığı için cinsel saldırı; cinsel davranış vücut
dokunulmazlığının ihlali niteliği taşıdığı için cinsel taciz suçu yoktur.

-(A) tarafından kişiyi özgürlüğünden yoksun bırakma suçunun nitelikli hali (TCK
m. 109). TCK m. 109'1 uyarınca “bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere git­
mek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakan'' kişi cezalandırılır.
(F)’nin özgürlüğünden yoksun kılınması, cinsel istismar suçunun işlenmesi için
gerekli olan süreyle sınırlı kalmayıp, bundan önceki ya da sonraki bir zamanda
da devam ettiği için (A)’nın ayrıca bu suçtan dolayı da cezalandırılması gerekir.
Suçun işlenmesinde araç olarak cebire başvurulması (TCK m. 109/2), çocuğa
karşı işlenmesi (TCK m. 109/3-f) ve cinsel amaçla işlenmesi (TCK m. 109/5)
cezanın ağırlaştırılmasını gerektiren nitelikli haldir.

-(A) tarafından şantaj suçu (TCK m. 107/2). Burada (A), kendisine yarar sağla­
mak maksadıyla bir kişinin şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hu­
susların açıklanacağı tehdidinde bulunmaktadır. TCK m. 107/2 anlamında şan­
taj, tehdit suçunun özel görünüş biçimi olup, ondan, ilk olarak, tehdidin yönelik
olduğu konu; ikinci olarak da. failin izlediği amaç (“kendisine veya başkasına
yarar sağlamak maksadıyla”) bakımından ayrılır. (A)’nın “300 lira getirmezse
görüntülerini internet ortamında yayınlayacağını" içeren mesaj göndermesi,
böyle bir görüntü mevcut olsun ya da olmasın, şantaj suçunu oluşturur (Her ne
kadar Yargıtay benzer bir olayda burada oluşan suçu yağma/yağmaya teşebbüs
olarak nitelendirmiş ise de: burada yağma suçunda tehdidin konusunu oluştura­
bilecek hukuksal yararlardan biri söz konusu olmadığı cin Yargıtay’ın görüşüne
katılmamaktayız).

-(B) tarafından eziyet çektirerek kasten öldürme (TCK m. 82). Her ne kadar
olayda (B)’nin (A)’yı tekme tokat dövmesi, uyutmamak için geceleri sık sık
uyandırması, yüksek sesle ve aralıksız Müslüm Gürses in “bu kadar işkence
yeter bana" şarkısın dinletmesi, su içmesine ve tuvalete gitmesine engel
olması TCK m. 96 anlamında “bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan
ve bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, aşağılanmasına yol açacak
davranışlar' olarak görünse de. bu davranışların gerçekleştirilmesinde
(B)’nin kastı belirleyici olacaktır. -Hemen tüm kağıt arda burada netice se­
bebiyle ağırlaşan eziyet suçunun oluştuğu söylenmiş ise de- eziyet suçunda
-işkence suçundan farklı olarak- mağdurun ölmesine cezanın ağırlaştırılma­
sını gerektiren bir sonuç bağlanmış değildir. Şu halde (B)’nin (A)nın ölü­
münden dolayı sorumluğunu kast ve taksire ilişkin genel kurallar çerçevesin­
de belirlemek gerekir. Bu açıdan bakıldığında, günlerdir aç ve susuz biçimde
insan onuru ile bağdaşmayan davranışlara maruz kalan (A)’nın bu nedenle
ölmesi durumunda, öldürmek için gerekli olan ölçünün ötesinde sırf mağdura
acı çektirmeye yönel k bu davranışlar sonucu (A) öldüğü için eziyet çektire­
rek kasten öldürme suçu mevcuttur. Eziyet çektirmenin söz konusu olduğu
durumlarda bileşik suç kuralları gereği ayrıca eziyet suçundan dolayı (B)’ye
ceza verilemez.
198 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

-(B)'nin (A)'yı günlerce evde tutması, kişiyi özgürlüğünden yoksun bırakma su­
çunu (TCK m. 109) o uşturur (Yukarıda yapılan açıklamalar burada da geçerli-
dir).

-(K) tarafından yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi (TCK


m. 98): Yaralanması nedeniyle kendini idare edemeyecek durumda olan (A)'ya
durum ve koşulların elverdiği ölçüde yardım etmeyen ya da durumu derhal ilgili
makamlara bildirmeyen (K) bu suçu işlemiş olur. Bu yükümlülüğün yerine geti­
rilmemesi nedeniyle (A) ölmüş olması, cezanın ağırlaştırılmasını gerektiren
nitelikli haldir (TCK it. 98/2). İhmali hareketle yaralama ya da öldürme suçu,
(K), neticeyi önlemek hukuksal yükümlülüğü altında bulunmadığı (garantör du­
rumunda olmadığı) için, oluşmamıştır.

S.3. 'Sanık Oktay'ın mağdurlar Serkan ve Hakan'a yönelen eylemleri yö­


nünden; sanığın, olay günü ve öncesinde dükkânının önünden sık aralıklarla
geçerek kendisine sevmelerinden dolayı maruz kaldığı haksız tahrik altında.
12 numara fişek atan av tüfeği ile önce mağdur Serkan a iki metre mesafe­
den mağdurun sağ bacağını hedef alarak ateş ettiği, bu atış sonucu sağ dize
toplu saçma isabeti nedeniyle sağ diz anteriorundan (önünden) crurise (diz
altına) kadar uzanan bölgede ve sağ diz posteriorda (arkada) ayrı ayrı olmak
üzere 10x10 cm'lik açık yaralar meydana geldiği, ay'ica aynı bölgede hayat
fonksiyonlarındaki etıdsi ağır (6. derece) olan çift kırık oluştuğu, kan dolaşı­
mı, motor fonksiyonu ve duyu ile popliteal nabzın bu'unmaması, sağ crurisin
(diz altının) dize sadece cilt ile tutunması nedeniyle acilen ameliyata alınan
ve hayati tehlike geçiren mağdurun, organlardan veya duyularından birinin
işlevinin yitirilmesi niteliğinde olan sağ diz altı ampbtasyonu (kesilmesi) uy­
gulaması yapılmasıyla hayata döndürüldüğü, sanığın daha sonra Serkan'ın
vurulduğunu görerek kaçmaya başlayan mağdur Hakan’ın yere düşüp daha
fazla uzaklaşamamasından yararlanarak etkili mesafeden ona doğru ateş
ettiği, bu atışla sol bacağından toplu saçma isabeti ile vurulan mağdur Ha­
kan'ın, sol diz altı medialinde (iç yanında) 5x5 cm. büyüklüğünde geniş sol
diz altı defekti (eksikliği, kaybı) meydana geldiği, bu nedenle acilen ameliya­
ta alınan ve hayati tehlike geçiren mağdur Hakan'ın da, organlardan veya
duyularından birinin işlevinin yitirilmesi niteliğinde olan sol diz altı
amputasyonu (kesilmesi) uygulaması yapılmasıyla hayata döndürüldüğü
olayda; kullanılan silahın etkili mesafeden vahim sonuçlar meydana
getirmeye elverişli olması, atış mesafeleri ve meydana gelen yaraların
nitelikleri birlikte değerlendirildiğinde, sanığın eylemlerine bağlı olarak
ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu, sanığın eylemini tamamla­
dıktan sonra mağdur Hakan'ın yanına gidip "Öldüreyim mi seni? Ama değ­
mez' demesinin ise bu anlamda kastın öldürmeye yönelik olmadığını gös­
termeye yetmeyeceği anlaşıldığı halde, sanık hakkında kasten öldürmeye
teşebbüs yerine, suçların niteliğinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde kas­
ten yaralama suçlarından hüküm kurulması bozmayı gerektirir" (Yar. 1. CD.,
15.3.2012. 6992/1862). Yargıtay'ın kararı yerinde midir Niçin?
Olay Çözümü________________________________________________________________________________ 199

YAŞAR ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ


2012-2013 ÖĞRETİM YILI BÜTÜNLEME SINAVI

Olay I: Göktepe Spor Kulübünün yönetici asistanı olan (B): Yedıtepe


Spor Kulübünün kalecisi olan (A)’nın bazı maçlarda para karşılığı gol yedi­
ğini öğrenir. (B), (A)’ya bir sonraki hafta kendi takımlarıyla oynayacakları
maçta da gol yemesini, aksi takdirde elindeki bilgileri C. Savcılığına ve fe­
derasyona göndereceğini söyler. (A), “elinden geleni ardına koyma” diye
cevap verir ve teklifi kabul etmez.

5.1. Olayda oluşan suçu, yakın suç tipleriyle de karşılaştırarak açıklayınız.

Olay II: “Sczhz&ö önceden bir husumeti bulunmay ıp kendi onur ve na­
musunu ilgilendiren bir konuda iftira atması için geçerli bir sebep de bu­
lunmayan mağdurenin tutarlı, samimi anlatımları sanığın mağdurenin cep
telefonunu pek çok defa çaldırıp kapatmak, açıp ses vermemek sonunda da
cinsel içerikli mesaj göndermek şeklinde gerçekleşen ve sırnaşıkça hal alan
eylemleri... ile sanığtn mağdurenin 15 yaşındayken bedensel temasta bulun­
maksızın cinsel organını gösterdiği akabinde mağdurey i köşe başında sıkış­
tırıp cinsel organını torla tutturduğu olayda... ”

5.2. Olayda oluşan suç/suçlar nelerdir? Gerekçeli olarak açıklayınız.

Olay III: (A), kiracısı (B)'nın ev kirasını 2 aydır ödememesi üzerine


(B):nin işyerine gider. Aralarında çıkan tartışma üzerine (A), (B)’ye bir to­
kat atar. Tokatın etkisiyle dengesini yitirerek yere düşen (B)’nin cam kemik
hastası olması nedeniyle omurunda kırıklar oluşur. Hastaneye kaldırılan (B)
kurtarılamaz. (A), (B)’nin hastalığını bilmemektedir.

5.3. Olayda A'nın işlediği suçu gerekçeli olarak açıklayınız.

Olay IV: (M), ev arkadaşı (N) ile, (N)’nin kız arkadaşı (L)’yi alarak eve
geçer. (N), uzun süredir (Nl)’nin (L)’ye ilgi duyduğundan şüphelenmektedir.
Aldığı alkolden cesaret bulan (N), (M)’nin ve (L)’nin ellerim bağlar ve ken­
disine ilişkilerini ıtiıaf etmelerini söyler. (M) ile (L), böyle bir durumun
olmadığını söylemelerine rağmen.. (M) ile (L)’ye 2 gün boyunca yemek
vermediği gibi, kendilerine sürekli buradan sağ çıkamayacaklarım söyler.
Hamile olan (L): daha fazla dayanmaz ve baygınlık geçirir. (L)’yi hastaneye
götüren (N), bebeğin düştüğünü öğrenir.

S.4, (N) nin sorumluluğu hangi suç/suçlar nedeniyle oluşur?


200 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

YDÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2013-2014 ÖĞRETİM YILI BÜTÜNLEME SINAVI

Olay 1: 20 yaşındaki (S), kısa bir süre önce bir başkasıyla evlendirilen
üvey teyzesi 17 yaşındaki (H)’nin evine gelir. Kahvaltıdan sonra (S), “geZ
yonwwa otur. Sana sarılıp bir şeyler anlatmak istiyorum"', (H)’nin teklifi
reddederek bir başka yere oturması üzerine de: “öz teyzem değilsin. Senden
hoşlanıyorum. Bir defa birlikte olabiliriz" der. (S):nin ısrarı üzerine (H),
kıyafet değiştirmek için yatak odasına gider, (S) de peşinden içen girer. "Se­
ninle olmak istiyorum, kocan yakışıklı değil. Seni hak etmiyor" diyerek üze­
rindeki elbiseleri çıkarmaya çalışırken, evdeki kedi (S)’nin üzerine atlar.
Bunu fırsat bilen (H), evin dış kapısını açıp bağırarak yardım ister. Evden
çıktıktan bir süre sonra yeniden eve dönen (S), (H):nin boğazını sıkarak
"seninle birlikte olmadan bu evden çıkmam. Senin tadına bakmadan ölme­
yeceğim" der. Komşuların olay yerine gelmesi üzerine (S) tekrar kaçar. Ya­
pılan muayenede (H)’nin bileğinde kırık tespit edilir.

S.1. Olayda işlenen suçu/suçları, nitelikli hallerini de göstererek tespit ediniz.

(H) evlenmekle reşit olsa bile TCK uygulamasında çocuktur ve 15-18 yaş
aralığında bulunan çocuklara yönelik olarak cebir, tehdit, hile veya iradeyi
etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen her türlü cinsel
davranış cinsel istismar suçunu oluşturur. Olayda (H)!yi cinsel davranışa
zorlamak için her iki durumda da cebire başvurulmuştur. (S)'nin (H):ye yöne­
lik sözlerinden kastırın “vücuda organ sokmafa yönelik olmasına rağmen,
ilk seferinde kedinin üzerine atlaması, İkincisinde komşuların olay yerine
gelmesi üzerine, elirde olmayan nedenlerle icra hareketleri yarıda kaldığı
için cinsel istismar suçunun nitelikli haline (TCK m. 103/2) teşebbüs söz
konusudur.

Olayda farklı zamanlarda işlenmiş iki ayrı cinsel istismar suçu vardır ve eğer
bunlar arasında “aynı suç işleme kararına bağlı olma* yönünde sübjektif ilişki
kurulabiliyorsa zincirleme suç kuralları gereği (TCK m. 43/1), tek bir suçtan do­
layı hükmedilecek cezanın belli oranda ağırlaştırılması gerekir.

Konut dokunulmazlığını ihlal suçunun oluşması için konut ya da eklentisine rıza


dışında girmek veya girdikten sonra çıkmamak gerekir (TCK m. 193/1). Olayda
olduğu gibi hukuka aykırı bir amaçla konuta girilmesi durumunda, hak sahibinin
konuta girme konusunda geçerli bir rıza göstermesi söz konusu olmayacağın­
dan konuta rıza dışı girme söz konusudur ve bu nedenle de konut dokunulmaz­
lığını ihlal suçu işlenmiştir. Kaldı ki, konuta (H)'nin rızasına dayanarak girildiği
varsayılsa bile, konuta girme meşru bir amaca yönelik olmadığı için rıza açıkla­
masına geçerlik tanınması da mümkün değildir. Zincir eme suç açısından söy­
lenenler bu suç için de geçerlidir.
0İ3y Çözümü 201

Cinsel istismar suçunun işlenmesi için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yara­
lama suçunun ağır neticelerine neden olması durumurda fail ayrıca kasten ya­
ralama suçundan dolayı da cezalandırılır (TCK m. 103/5). TCK m. 87/3’te kas­
ten yaralamanın vücutta kemik kırılmasına yol açması bu suçta netice yüzünden
cezanın ağırlaştırılmasını gerektiren nitelikli hal olarak ayrıca düzenlendiğine ve
olayda da (H)’nin bileğinde kırık olduğu belirtildiğine göre. (S) ayrıca kasten
yaralama suçundan dolayı da (TCK m. 86) cezalandır lacak ve kemik kırılması
nedeniyle cezası ağırlaştırılacaktır (TCK m. 87/3).

Olay 2: Polis memurları (A) ve (B): ormanlık alanda park halindeki araç
içinde uyuşturucu kullandığından kuşkulandıkları (C)Tnın yanma giderler.
Araç içinde esrar maddesinin olduğunu düşündükleri sigarayı muhafaza altına
alırlar. (B)’nin; “bunun ne kadar cezasının olduğunu biliyor musun? 6 ay ha­
pis cezası, 7 milyar da para cezası var" demesi üzerine.. (C), işlem yapmaması
için para vermeyi önerir. Ancak yanında para olmadığı için akşam karakola
300 TL bırakacağını söyler. Bunun üzerine polis memurları (C)’yi serbest
bırakır. Ancak (C): istenen parayı karakola götürmez. Bunun üzerine (B), olay
sırasında numarasını aldığı (C)’nin telefonunu arayarak., "parayı Şemsi Paşa
Pasajı 'na getirmesini aksi halde aracın içinden 1 kilo esrar çıktı diye tutanak
düzenley erek karakola vereceğini" söyler. (C). çağrılan yere gitmez. (B) de
adliye emanetinde bulunan 1 kilogram esrarı alarak. (C)’nin otomobilinden
çıkmış gibi tutanak düzenler ve C. Savcılığına gönderir.

S.2. Olayda işlenen suçu/suçları nitelikli hallerini de göstererek tespit ediniz.


(C):ye ait aracın içinde bulunan madde gerçekten esrar ise. (C) uyuşturucu
madde kullanma suçunu işlemiş olur (TCK m. 191). (Cı esrarı içmemiş olsa bile
yalnızca aracında muhafaza etmesi nedeniyle uyuşturucu madde bulundurma
suçunu işlemiş olur. (C)’nin bu maddeyi kullanmış olması, suçun oluşması açı­
sından değil, bu suçtan dolayı başvurulacak güvenlik tedbirinin türü açısından
önem taşır (Bkz. TCK m. 191/2).

Olayda oluşan suçun rüşvet mi, yoksa irtikap mı olduğunun tartışılması isten­
mektedir. İrtikap tek taraflı bir suç olduğu halde, rüşvet iki taraflı bir suçtur. Çün­
kü rüşvette yararı sağ ayan veya bu yolda anlaşmaya varan kişi ile kamu görev­
lisi arasında serbest iradeye dayalı bir "rüşvet anlaşması" bulunmaktadır. Oysa
irtikap suçunda yararı sağlayan veya bu yönde vaatte bulunan kişinin iradesi, ya
kamu görevlisi tarafından icbar niteliğindeki hareketlerle baskı altında tutulmak­
ta ya ikna niteliğindeki hileli hareketlerle ortadan kaldırılmakta ya da kişi kamu
görevlisine aslında sağlamak zorunda olmadığı bir yarar sağladığının farkında
olmamaktadır. Bu açıdan rüşvet, eşitler arası bir anlaşmaya dayanırken, irtikap­
ta, üstün durumda bulunan kamu görevlisinin iradesi ön plandadır.

Bu açıklama ışığında olaya dönüldüğünde. (B):nin, "bunun ne kadar cezasının


olduğunu biliyor musun? 6 ay hapis cezası, 7 milyar da para cezası var' demesi
202 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

üzerine. (C)'nin 300 "L vermeyi önermesi, ancak istenen parayı getirmemesi
üzerine (B) nin hakkırda tutanak düzenleyeceğini söylemesi nedeniyle, (C):nin
iradesi baskı altındadır ve bu nedenle de oluşan suç icbar yoluyla irtikaptır (TCK
m. 250/1). Yararın sağlanmış olmasına gerek yoktur; bu yönde vaadde bulun­
ması durumunda ("aksam karakola getireceğini söylemesi”) da tamamlanmış bir
irtikap suçu söz konusu olur.

(A)?nın adliye emanetndeki 1 kg esrarı (C):nin otomobilinden çıkmış gibi tuta­


mak düzenleyerek C. Savcılığına göndermesi durumunda öncelikle uyuşturucu
maddenin "başkasına verilmesi" nedeniyle uyuşturucu madde ticareti suçu (TCK
m. 188/3) işlenmiş olur.

Bu fiil aynı zamanda işlemediğini bildiği bir suçu işlenmiş gibi failini de göstererek
delillerini de uydurmak suretiyle suçu kovuşturmaya yetkili makam olan C. Savcı­
sına bildirmesi nedeniyle iftira suçunun nitelikli halini işlemiş olur (TCK m. 267/2).

Tek bir fiille iki ayrı suçun işlenmesi nedeniyle fikri içtima kuralları gereği en ağır
cezayı gerektiren suç hangisi ise. (A):nın o suçtan dolayı cezalandırılması gerekir.

(A)’nın (C)nin otomobilinden uyuşturucu madde çıkmış gibi tutanak düzenleme­


si. kamu görevlisinin 'gerçeğe aykırı beige düzenlemesi nedeniyle resmi bel­
gede fikri sahtecilik suçunu (TCK m. 204/2) oluşturur. TCK m. 212 gereğince bu
suçla birlikte bir başka suçun da işlenmesi durumunda, diğer suç yanında ayrıca
bu suçtan dolayı da (A)'ya ceza verilmelidir.

Olay 3: (M) adına düzenlenmiş sahte kimlik belgesi kullanarak araç ki­
ralama işi yapan (Y)’den 3 gün süre için kiraladığı otomobili alıp götüren
(A), sürenin bitmesine rağmen otomobili iade etmez. Bunun üzerine (Y):
kolluk güçlerine başvurarak şikâyetçi olur. Bir süre sonra trafik denetimi
sırasında (A), söz konusu otomobille yakalanır.

S.3. Olayda işlenen suçu, yakın suç tipleriyle karşılaştırarak tespit ediniz.

Olayda, dolandırıcılık suçunun mu. yoksa güveni kötüye kullanma suçunun mu


oluştuğunun tartışılması istenmektedir. Güveni kötüye kullanma “başkasına ait
olup da, muhafaza etmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere zilyetliği ken­
disine devredilmiş olan mal üzerinde, kendisinin veya başkasının yararına ola­
rak, zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunmak” olarak tanımlanmıştır
(TCK m. 155). Bu suça özelliğini veren, malın zilyetliğinin, geçerli bir rızaya
dayalı olarak faile geçmiş olmasıdır.

Dolandırıcılık suçunda da güveni kötüye kullanma suçunda olduğu gibi, malın


zilyetliğinin faile geçişi rızaya dayanmaktadır. Ancak ondan farklı olarak dolandı­
rıcılık suçunda hileli davranışlara başvurmak suretiyle elde edildiğinden huku­
ken geçerli olmayan bir rıza söz konusudur. Bu nedenle eğer fail malın zilyetli­
ğinin kendisine bırakılmasını hileli davranışlara başvurmak suretiyle sağlamış
olursa, oluşan suç güveni kötüye kullanma değil, dolandırıcılıktır.
0İ3y Çözümü 203

Bu açıklama ışığında olaya dönüldüğünde, failin mam zilyetliğinin kendisine


geçişini sağlamak için sahte belge göstermesi dolandırıcılık suçu anlamında
“hileli davranış niteliğinde olduğu ve buna dayanarak (Y):den aracın teslimi
sağlandığı için oluşan suç dolandırıcılıktır.

Hileli davranışı gerçekleştirmek için ayrıca sahte belge düzenlenmesi nedeniyle


ayrıca belgede sahtecilik suçundan dolayı da (A)'nın cezalandırılması gerekir
(TCK m. 212). “Kimlikbelgesi” resmi belge niteliğinde olduğu için, olayda kamu
görevlisi olmayan kişinin resmi belgede sahteciliği (TCK m. 204/1) suçu oluşur.

YAŞAR ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ


2013-2014 ÖĞRETİM YILI BÜTÜNLEME SINAVI

S.1. Devlet hastanesinde jinekolog doktor olan (D), 8 aylık gebe olan hasta (A)'ya.
“bebeğinin normal doğumda ters gelme ihtimalinin olduğunu ve bunun da yaşamı
açısından ciddi sakınca doğuracağını" söyleyerek doğumu sezaryenle gerçekleş­
tirmek için 1000 TL ‘bıçak parası” ister. (A), bu parayı ödeyecek gücünün olmadı­
ğını söyleyince: (D), 'doğumu hemşire ve hastabakıcılar eşliğinde yapacağını”
söyleyerek yıllık izne ayrılır. Bu arada bir eczanede kalfalık yapan (K), eczacı
(E)’nin defterlerini karıştırırken, uyuşturucu etki yaratan bir ilaç formülü bulur. İçe­
riğindeki maddeleri reçetesiz almak mümkün olmadığından arkadaşı (D)’ye, ilaç­
ları temin edebilmek için hastaymış gibi reçete düzenlemesini ister. (D), istenen
reçeteyi hazırlar ve (K):ya verir. (K) da. hazırladığı karışımı o gün birkaç arkadaşı­
nı evine çağırarak arkadaşlarına bedava kullandırır.

Olayda işlenen suçu/suçları gerekçeli olarak açıklayınız.

Olayımız bakımından değerlendirilmesi gereken ilk suç irtikaptır. İcbar suretiyle


irtikap suçu tartışılmal dır. İcbar, mağdurun gerçekte istediğinden başka biçimde
davranmaya zorlanması anlamına gelmektedir. Kamu görevlisinin, haksız bir
yarar elde etmek için mağdurun iradesini baskı altında tutmaya elverişli, doğru­
dan ya da dolaylı zorlayıcı herhangi bir hareketi icbar kavramı içine girer. D nin
Aya bıçak parası vermesi için yaptığı girişim menfaat sağlanmamış olduğun­
dan, teşebbüs aşamasında kalmıştır.

Bir diğer işlenen suç, özel belgede sahtecilik suçudur. Konu bakımından TCK
m. 210/2 gündeme gelecektir. Gerçeğe aykırı belge düzenleyen tabip, diş
tabibi, eczacı, ebe. hemşire veya diğer sağlık mesleği mensubu, üç aydan bir
yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Düzenlenen belgenin kişiye haksız
bir menfaat sağlaması ya da kamunun veya kişilerin zararına bir sonuç doğu­
rucu nitelik taşıması halinde, resmi belgede sahtecilik hükümlerine göre ceza­
ya hükmolunur.

Bir diğer suç, uyuşturucu madde ticaretidir. Olay bakımından söz konusu olan
başkasına verme eylemidir. K. arkadaşlarına hazırladığı uyuşturucuyu vererek
söz konusu suçu işlemiştir. Kendisi de uyuşturucu kullandığından, kullanmak
204 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabjl etmek veya bulundur­
mak suçu işlenmiş olmaktadır.

S.2. Elektronik malzeme ticareti yapan bir firmada tır şoförü olarak çalışan (A),
kaçak eşya alım satımı ile uğraşan (B) ve (C) ile yüklemeden sonra anlaştıkları
gibi yol üzerinde buluşur ve tüm malzemeyi (C)’nin tırına aktarır. (C), uzaklaştık­
tan sonra olaya yangın görüntüsü vermek için tırı ateşe veren (A), olay yerine
hemen itfaiye ve polis çağırır. Yangın için tutanak tutar itfaiye görevlilerine yan­
gının elektrik akşamındaki bir arızdan çıktığını söyler. Bu sırada (A), olay yerin­
de bulunan (S):den cep telefonunu ister; (S), telefonunu (A)'ya verir. Karmaşa­
dan yararlanan (A), telefonu alarak olay yerinden uzaklaşır.

Olayda işlenen suç/suçlar nelerdir?

Olay bakımından güveni kötüye kullanma ve hırsızlık suçu tartışılmalıdır. Olay­


da teslim söz konusu değildir. Güveni kötüye kullanma suçu için, başkasına ait
olan muhafaza etmek ya da belirli bir şekilde kullanmak üzere zilyetliği kendisi­
ne devredilmiş olan mal üzerinde, kendisinin veya başkasının yararına olarak,
zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunan veya devir olgusunu inkâr et­
me söz konusu olmalıdır. Şoföre teslim edilmiş mal olmadığından hırsızlık suçu
gündeme gelecektir.

İKÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2013-2014 ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI

OLAY: (A), yolda karşılıklı silahla ateş ederek kavga eden (B) ve
(C)’yi görünce, aracını kenara çekip olayı seyrederken, (B), (C)’yi silahla üç
yerinden ağır yaralamış, (C):de (B)’yi silahla ikisi karın bölgesine gelecek
şekilde üç yerinden yaralamıştır. Yaralı (C)’nin öldüğünü sanan (B), (A)’yı
görüp, arkada delil bırakmamak için silahını (A)’ya yöneltip ateş ederek
yaralamış, sonra da (A)’nın arabasına yaklaşarak ateş etmek isterken kurşu­
nunun bittiğini fark ederek, olay yerinden kaçmıştır. Ancak (C) ağır yaralı
olarak hastaneye kaldırılırken cankurtaranın yolda bozulması nedeniyle kan
kaybından ölmüştür.

S.1. Yukarıdaki olayda aşağıdaki şıklardan hangisi doğrudur, neden?


A. (B), (A)’ya karşı kasten yaralama suçu işlemiştir:
B. (B), (A)’ya karşı kasten yaralama suçunun ağırlaşmış şeklini işlemiştir:
C. (B), (A)’ya karşı bilinçli taksirle yaralama suçu işlemiştir;
D. (B), (A)’ya karşı kasten öldürmeye teşebbüs suçunu işlemiştir;
D şıkkı doğrudur. ÇÜNKÜ. B), (A)’ya İcarşı kasten öldürmeye teşebbüs suçunu. (A)’yı gö­
rüp. arkada delil bırakmamak için silahını (A):ya yöneltip ateş ederek yaraladıktan sonra
0İ3y Çözümü 2C5

(A)Tnın arabasına yaklaşarak ateş etmek isterken kurşununun bittiğini fark ederek olay ye­
rinden kaçmıştır. Bu davranış onun (A)’yı öldürmek kastıyla hareket ettiğini gösterir. Ayrıca
delil bırakmamak için bu suçu işlemesi suçu gizlemek anlamına geleceğinden eylem ağır­
laşmış müebbet hapsi gerektirir (TCK 82 1-h)

5.2. Yukarıdaki olayda (B) ve (C):nin kavgasıyla ilgili olarak aşağıdaki şıklardan
hangisi doğrudur?
A. (B), (C)’ye karşı kasten yaralama suçu işlemiştir;
B. (B), (C)’ye karşı kasten öldürmeye teşebbüs suçu işlemiştir;
C. (B), (C)’ye karşı kasten öldürme suçu işlemiştir;
D. (C), (B)’ye karşı kasten yaralama suçu işlemiştir.
C şıkkı doğrudur. ÇÜNKÜ, her ne kadar (C) ağır yaralı daral: hastaneye kaldırılırken cankur­
taranın yolda bozulması nedeniyle kan kaybından ölmüş ise de, B), (C)’yi silahla üç yerinden
ağır yaralamış ve (Ç’nin öldüğünü sanarak (A)’ya yönelmiştir. Atış sayısı ve yaralamanın
ağırlığı dildcate alında kastının öldürmek olduğu açıktır. Kastı öldürmek olduğunu göre can­
kurtaranın yolda bozulması nedeniyle (C) kan kaybından ölmüş olmakla. B) amaçladığı so­
nuca ulaşmıştır. Bu yüzden (B), (C)’ye karşı kasten öldürme suçunu işlemiştir. Silah ruhsatsız
ise o da 6136 sayılı Kanun kapsamına girer ama onu belirtmemek önemli değildir.

5.3. Aşağıdaki şıklardan hangisi yanlıştır?


A. Toplumun bir kesiminin kadınlarını, bir plân doğrultusunda sistemli olarak zor­
la hamile bırakmak, insanlığa karşı suç oluşturur:
B. Bir kişinin ıssız yerlerde gördüğü Müslüman olmayan kişileri dinî saiklerle kas­
ten öldürmesi soykırım suçunu oluşturur;
C. Dolaylı olarak maddi menfaat elde etmek maksadıyla bir Türk vatandaşının yurt dışı­
na çıkmasına imkân sağlayan kimsenin eylemi insan ticareti suçunu oluşturmaz:
D. Doğrudan doğruya maddî menfaat elde etmek maksadıyla, yasal olmayan yol­
lardan bir yabancıyı ülkeye sokmak göçmen kaçakçılığı suçunu oluşturur:
B şıkkı YANLIŞTI?.. ÇÜNKÜ, bir kişinin ıssız yerlerde gördüğü Müslüman olmayan
kişileri dinî saiklerle kasten öldürmesi soykırım suçunu değil, birden fazla tasarlayarak
öldürme oluşturur. Çünkü olayda bir plan dahilinde bir dini grup üyelerine yönelik bir
eylem yoktur. Her öldürme, zincirleme suç istisnası sayıldığından (TCK m. 43 3 uya­
rınca) ayrı suç sayılıp cezalar toplanır.

5.4. Aşağıdaki şıklardan hangisi yanlıştır? Neden?


A. Bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan bir müdahalede bulunarak, işçile­
rinin önünde yumruklayıp, yerlerde zorla sürükleyen ve tekmeleyen polis me­
murunun davranışı yaralama suçu kapsamında değerlendirilir:
B. İşkence suçunun faili herhangi bir kamu görevlisi olabilir;
C. İşkence suçu, cinsel saldırı biçiminde işlenmesi durumunda, faile ayrıca cinsel
saldırı suçundan da ceza verilir;
D. Sorgusu sırasında soyup betona yatırdıktan sonra, tazyikli su sıkmak, falakaya
yatırmak ve askıya almak, işkence suçunu oluşturur:
2oe Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

A şıkkı YANLIŞTIR.. ÇÜNKÜ, bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan bir müda­
halede bulunarak, işçilerinin önünde yumruklayıp, yerlerde zorla sürükleyen ve tekme­
leyen polis memurunun dayanışı işkence suçunu oluşturur. Ortada bir polis memuru­
nun göreviyle bağdaşmayan bir tarzda bir kişiye karşı onun bedensel veya ruhsal yön­
den acı çekmesine, algılama veya irade yeteneğinin etkilenmesine, aşağılanmasına yel
açacak davranışları gerçekleştirmektedir.

5.5. Aşağıdaki şıklardan hangisi yanlıştır? Neden?


A. Otomobilin kapılarını kilitleyip inmesine izin verilmeyen mağdure (NI)’ye te­
cavüz edilip, kilitli otomobil içinde terk edilmesi halinde tek bir suç oluşur:
B. Tehdidin elverişliliği, somut olayda mağdurun korkmuş olup olmamasına göre
değil, objektif olarak bir kişiyi korkutabilecek nitelik taşıyıp taşımamasına göre
değerlendirilir;
C. Failin, dükkânının önüne aracını park etmesini istemediği mağduru bu sebeple
yumruklaması yaralama suçunu değil, bir başka suçu oluşturur;
D. Yalan tanıklık nedeniyle bir kimsenin tutuklanmasına neden elan kişi, hürriyeti
tahdit suçunu dz işlemiş sayılır;
A şıkkı YANLIŞTIR. ÇÜNKÜ, otomobilin kapılarını kilitleyip inmesine izin verilme­
yen mağdure (M)’ye tecavüz edilip, kilitli otomobil içinde terk edilmesi halinde, hem
organ sokmak suretiyle cinsel saldırı (TCK m. 102 2), hem de cinsel amaçla kişiyi hür­
riyetinden yoksun bırakma şeklinde iki ayrı suç oluşur.

5.6. Vücut hatlarını cışa vuran dar bir pantolonla yürüyüş yapan bayan (B).
(A) ’nın yürüdüğü parkta kendisini, ağaçların arasına çekerek, zorla öptüğünü, (A)
ise. karşılıklı rızaya dayalı olarak öpüştüklerini iddia etmiştir. Bu olayda Bayan
(B) 'ye karşı (A)nın işlediği iddia olunan eylemle ilgili olarak, sizce TCK 102/1 ve
TCK 102/2 maddelerinde düzenlenen cinsel saldırı suçlarından hangisinin söz
konusu olacağını ve Bayan (B)'nin iddiasını ve (A)'nın savunmasını tartışarak,
olayda böyle bir suçun oluşup oluşamayacağını gerekçe i olarak açıklayınız.

Olayda bayan (B)’ye <arşı (A)’nın işlediği iddia olunar eylem doğru ise. cinsel
saldırı suçunun TCK 102/1'deki basit şekli gerçekleşmiş olur. Çünkü (A)’nın
(B)’yi zorla öpmesi (B)'nin vücut dokunulmazlığını ihlâl eden bir davranıştır.
Ancak ortada vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle işlenmesi
söz konusu olmadığından TCK 102/2 uygulanmaz.

Buna karşılık, karşılıklı rızaya dayalı olarak öpüşme söz konusu ise, her ikisi de
reşit ise. suç oluşmaz. Bu durumda koşulları olmadığından ortada bir cinsel
taciz de olmaz.

Ancak. Bayan (B) on beş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla bir­
likte fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan bir
çocuk ise. TCK 103/1 deki çocuk istismarının basit şekli oluşur.

Buna karşılık, bu kapsama girmeyen bir çocuk ise. ortada cebir, tehdit, hile veya ira­
deyi etkileyen başka bir nedene dayalı olmayan cinsel davranışlar suç oluşturmaz.
0İ3y Çözümü 207

İKÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2013-2104 ÖĞRETİM YILI BÜTÜNLEME SINAVI

S.1. Eşini ameliyat ettirmek için parasal sıkıntıya düşen (A), tarlasını (B)'ye sat­
mış, bilahare eşinin ameliyat olmaması ve köylülerin zeytinliği ucuza sattığını
söylemeleri üzerine, zeytinliği mağdurdan geri almak üzere faaliyete girişmiş,
ancak, bundan sonuç alamayınca, aracılarla mağdura birçok kez haber göndere­
rek; ‘Zeytinliğimi geri versin., vermezse öldüreceğim” demiş, yine sonuç alamayın­
ca bu kez ilçeye işine gitmekte olan mağduru, sanık, av tüfeği ile (B)’nin minibüse
binmek üzere geçeceği cami avlusunda sabahleyin 06.00 sıralarında beklemeye
başlamış, önünden 4-5 adım uzaklıktan geçen (B)’ye ateş etmeyerek. 30 metre
kadar uzaklaştıktan scnra korkutmak amacıyla bir el sıkmış, kaçan mağduru ko­
valayarak 100 metre ileride 145 adımdan bir el daha ateş etmiştir.

Bu olayda (A), hangi suç/suçlardan dolayı cezalandırılır?


A. Sadece tehdit suçundan;
B. Öldürmeye teşebbüs ve tehdit suçlarından (gerçek içtima);
C. Sadece öldürmeye teşebbüs suçundan.
D. Hiçbirisi.

S.2 Aşağıdakilerden hangisi doğrudur?


A. Eşlerden biri başkasına (üçüncü bir kişiye) ait bir konutta kalmakta ise. diğer
eşin, üçüncü kişinin rızası dışında buraya girmesi, üçüncü kişiye karşı konut
dokunulmazlığını ihlal suçunu oluşturmaz;
B. Araları açıl: bulunan kardeşin diğer kardeşe saldırmak amacıyla bahçeye girme­
si ve çıkması istendiğinde de çıkmaması suç oluşturmaz;
C. Hizmetçinin ev içinde yattığı odaya sevişmek için yaptığı davet üzerine gecele­
yin eve giren kişi suç işlemiş sayılır;
D. Kapısı olmayan bahçede evin giriş kapısı önünde bulunan iki basamakla çıkılan
sahanlığa çıkıp kapıyı çalıp bekâr kadına sevişme teklif etmek suç oluşturmaz.
S.3. İşçi (İ)’ye. sadece şirketin işlerini yürütmesi için belge imzalatılarak işveren
tarafından bilgisayar ve e-mail adresleri verilmiştir. İşçi (İ), bu bilgisayar ve e-
mail adreslerini kullanarak, bazı yazışmalar yapmış ve İşveren (V), işçi (İ)’ye
şirketin işlerini yürütmesi için verdiği bilgisayardaki e-mailleri denetlerken (İ)’nin
yaptığı yazışmalar sırasında (V)'nin şahsına yönelik hakaret niteliğinde ifadeler
kullandığı ve işyeri srrı sayılabilecek konularda da yazışmalar yaptığını tespit
etmiştir. Aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
A. Olayda (V), (İ)’nin e-postasına girmekle suç işlemiştir;
B. Olayda (İ). (V)’ye karşı suç işlemiştir.
C. (İ):nin e-postayla (V)'ye yolladığı hakaret niteliğinde ifadeler, gıyapta işlenmiş
hakarettir;
D. Hal±ı olan bir şeyi yapacağından bahisle, bir kimseyi kanuna aykırı bir şeyi
yapmaya zorlamak, tehdit suçunu oluşturur.
210 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

3- (İ) ve 17 yaşındaki bayan eşi (N), 16 yaşındaki (A)’yı, kullanılma­


yan boş bir inşaata götürür. (N), (A) ile cinsel ilişkiye girerken (İ) de
onları seyreder. Zihin engelli raporu bulunan oğlu (A)’nın eve geç gel­
mesinden kuşkulanan annesi (S), durumu öğrenince karakola gidip şikâ­
yetçi olur.

Olayda oluşan suçu suçları., nitelikli hallerini de göstererek açıklayınız.

Cevap: Olayda oluşan suç, cinsel istismardır. A, 16 yaşında olup fiilin


hukuksal anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmediğinden ona karşı
gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış cinsel istismar suçu kapsamında
değerlendirilecektir. Nitelikli haller bakımından olayı değerlendirecek olur­
sak olayda vücuda organ ya da sair cisim sokulması nitelikli lıalı söz konusu
değildir. Bayan N, A’ya organ ve sair cisim sokmamıştır. Ancak olayda suç
birden fazla kişi tarafından işlenmiştir (î ve N tarafından) bu sebeple birden
fazla kişi ile işlenmesi nitelikli halinden ceza arttırılacaktır. A, boş bir inşaa­
ta götürüldüğünden kişi özgürlüğünden yoksun bırakılmış olup kişi özgürlü­
ğünden yoksun bırakılma cinsel amaçla gerçekleştiğinden söz konusu suçun
nitelikli halinden ceza verilecektir.

4- Kardeş olan (A) ve (B), dul olan anneleri (N) ile (M) arasında gönül
ilişkisi ve cinsel birliktelik olduğundan kuşkulanmaktadır. (M)’ye ait işyeri­
ne gelen (A), burada (M) ile annesi (N)’yi uygunsuz durumda görünce, du­
rumu (B)’ye söyler. Anneleri (N)’nin (M) ile olan ilişkisini namus sorunu
sayan (A) ve (B), eve gidip silahlarını alarak (M)’nin işyerine gelirler. Anne­
leri ile ilişkisi konusunda (M)’yi kısa bir süre sorguladıktan sonra ilişkiyi
kabul etmeyen (M)’yi ateş ederek öldürürler.

Olayı kasten öldürme suçunun nitelikli halleri açısından değerlendiriniz.


(A) ve (B)'nın haksız tahrik indiriminden yararlanıp yararlanamayacağını
tartışınız.

Cevap: Olay irdelendiğinde ilk akla gelen nitelikli hal olan töre saikının
olayda olmadığı görülmektedir Töre saikının söz konusu olabilmesi için, bir
töreyi yerme getirmek için aile meclisi tarafından alman bir öldürme kararı­
na dayanarak namus temizleme amacıyla öldürme olayının gerçekleşmesi
gerekir ancak olayda aile meclisi tarafından alınan öldürme kararı söz konu­
su değildir. Haksız tahrik bakımından değerlendirme yaptığımızda ise olay­
da tahrike yol açan fiil haksız olmadığından haksız tahrik indiriminden ya­
rarlanılmasının mümkün olmadığım söyleyebiliriz.
0İ3y Çözümü 211

YAŞAR ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ 2014-2015 ÖĞRETİM YILI


BÜTÜNLEME SINAVI

1- (A). 11 aylık bebeğini akrabaları (B) ile (C)'ye emanet ederek burs
programı çerçevesinde 3 ay süre ile yurt dışına gider. (B) ile (C), bebeğin
vücudunda muhtelif zamanlarda sigara söndürürler. Ağladıkça susması için
aç_. susuz bırakırlar. (A), görevlendirilmesinden habersizce döner ve bebeği­
nin (B) ile (C)’nin arabasında kilitli olduğunu görür. Saatlerce ağladığı belli
olan bebeğini gördüğünde kolunun alçılı olduğunu fark eder ve (B) ile (C)
hakkında savcılığa şikâyette bulunur.

Olayda oluşan suç suçlar nelerdir? Yakın suç tipleri ile kıyaslayarak
açıklayınız.

Cevap: Olay bakımından incelenmesi gereken suç tipleri eziyet ve kötü


muameledir. Eziyet suçu., eziyet olarak bir kişiye karşı insan onuruyla bağ­
daşmayan kişiye bedensel ve ruhsal yönden acı çektiren davranışların bütü­
nüdür. Olayda bebeğe üç ay süre ile (B) ve (C)’nin yaptığı eylemler eziyet
suçu kapsamında değerlendirilmelidir. Burada kasten yaralama suçunun
neden gerçekleşmediği soru olarak akla gelebilirse de bu noktada ayırt edici
unsurumuz: eziyet teşkil eden fullerin ani olarak değil, sistematik şekilde ve
belli bir süreç içinde işlenmesidir. Olayda üç ay gibi sürede değişik zaman­
larda fail (B) ve (C)’nın eylemleri bir sistematik içerisinde gerçekleşmiştir.

2- (D), yıllarca bakıp büyüttüğü yeğeni (K)’yı on beş yaşına geldiğinde


dalıa fazla bakamayacağı gerekçesiyle çocuk hasreti çeken tanıdıkları (T) ve
eşi (E)’ye büyütmeleri için verir. (K)’yı sık sık görmeye giden (D), (T)’nin
(K):nın bacaklarım ve vajinasını sık sık ellediğini camın yaktığını öğrenme­
sine rağmen, ona bakacak parasının olmadığım, biraz daha büyüyene kadar
(T) ve (E) ile yaşaması gerektiğini anlatır. (K), halası (D)’ye evden ayrılmak
istediğini, (T)’den korktuğunu (E)’ye bir şey anlatamadığını söyler. (D) ise
(K)’ya İS yaşma gelene kadar sabretmesini, (T)’nin davranışlarına ses çı­
karmamasını telkin eder. (K), halasının söylediklerinden sonra evden ayrıl­
maz ve T’nin devam eden eylemlerine maruz kalır.

Olayda oluşan suç suçları nitelikli halleri ile birlikte açıklayınız.

Cevap: Olayda gerçekleşen suç, (K)’nın on beş yaşında olması itibariy­


le, fiilin hukuksal anlam ve sonuçlarının algılama yeteneğinin gelişip geliş­
mediğine göre değişecektir. Olayda yer alan veriler ışığında (K)’nın fiilin
hukuksal anlam ve sonuçlarım algılama yeteneğinin bulunduğunu söyleyebi­
212 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

liriz. Bu bakımdan, 103 l-bTde yer alan suç işlenmiştir. (K)Tnın (T) ve
(E)’nin evinde kalmaktan başka çaresi olmadığından, cebir, tehdidin varlı­
ğından söz edilmelidir. (T):den korktuğunun olayda verilmiş olması cebir ve
tehdidin bulunduğunu göstermektedir. Bunun yanında oluşan bir diğer suç,
kişi özgürlüğünden yoksun kılma suçudur. 15 yaşını doldurmuş olan çocuk­
ların, temyiz kudretleri olmak kaydıyla, gösterdikleri rıza en azından kişiyi
özgürlüğünden yoksun kılma suçu açısından geçerlıdir. Ancak burada, (K)
ve (T) bakımından velayet hakkının kötüye kullanılması bakımından var
olan rızanın geçerliliği tartışılmalıdır. Nitekim Yargıtay uygulamalarında
kabul edildiği gibi, velayet hak ve yetkisine sahip olan kişilerin bu hak ve
yetkilerinin hukukun çizdiği sınırlar içinde hukuka uygun kullanmaları ge­
rekmektedir. Olayda, (T)’nin cinsel istismarından haberi olduğu halde hala­
nın mağdurenin üzerinde cinsel istismara devam edilmesine hakim olarak
(K)’nın (T):nin yanında kalmasına rıza göstermesi, 4721 sayılı TMK’a göre
velayetin kaldırılmasını gerektirecek biçimde velayet hakkının suç işlemek
için kötüye kullanılması ve bu suretle hukuka aykırı olarak ortaya çıkan rıza
olarak kabul edilmelidir. Olayda (K)Tnın (T)’nin evinde kalmasına yönelik
rızasının bulunmadığı ortadadır. (K), halası ile birlikte gitmek istediğini
söylemektedir. (D) ise (K)’ya sabretmesi gerektiğini söyleyerek ikna eder ve
dışarı çıkmasını bu şekilde engeller. (K), evden bu sebeple ayrılamamakta­
dır. Bu bakımdan (D) ve (T) zincirleme şekilde cinsel amaçla kişiyi hürriye­
tinden yoksun bırakma suçunu işlemiştir.

3- (A), arkadaşlarım evine davet eder ve içkili ziyafet verir. Gecenin


ilerleyen saatlerinde (A) ile arkadaşı (B) arasında tartışma büyür ve küfür­
leşmeye başlarlar. Bunun üzerine (A), (B)Tden evini terk etmesini söyler. B,
“beni davet eden serisin şimdi de kovuyor musun şerefsiz” der ve silahını
çeker. (A)’nın (B)’ye sakin olmasını söylemesine rağmen (B), (A)’ya karşı
“hadi şimdi de korsana... ne oldu silahı görünce korktun mu lan?” der ve
silahını iki kez ateşler. Kurşunlardan biri (A)’nın göğsüne, diğeri o esnada
evde bulunan (D)’ye isabet eder.

Olayda oluşan suç suçları belirtiniz.

Cevap: (A), (B) den evini terk etmesini ister buna karşın (B) evden ay­
rılmaz. Bu noktada, konut dokunulmazlığının ihlali suçu işlenmiş olur. Çün­
kü bir kimsenin konutuna, rıza ile girdikten sonra buradan çıkmayan kişi
TCK m.llö’ya göre konut dokunulmazlığını ihlal etmiş sayılır. Konut do­
kunulmazlığının ihlali suçu bakımından gerçekleşen nitelikli haller ise; su­
çun geceleyin işlenmesi, suçun silahla işlenmesidir. Silahını ıkı kez ateşle­
0İ3y Çözümü 213

mesi üzerine (A)’nın göğsüne ve evde bulunan (D)’ye isabet etmesi bakı­
mından kasten öldürmeye teşebbüs ve kasten yaralama suçları gündeme
gelecektir. Burada irdelenmesi gereken husus: failin silahı ateşlediği anda,
aynı odada bulunmaları itibariyle fail ile mağdurların arasında bulunan me­
safe, faillin kastı., sapmanın olup olmadığı ve ateş ederken doğrulttuğu böl­
gelerdir. Olay bakımından failin (D)’ye yönelik öldürme kastının olmayaca­
ğı anlaşıldığından, (D)'nin yaralanması bakımından failin silahını ateşlerken
içinde bulunduğu duıum göz önüne alınarak olası kastla hareket ettiği söyle­
nebilir. (A) bakımından ise, kurşunun isabet ettiği yer ölümcül nitelikte ol­
duğundan kasten öldürmeye teşebbüsün varlığından söz edilebilir.

YAŞAR ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ 2015-2016 ÖĞRETİM YILI


YILSONU SINAVI

OLAY I: Almanya'da oturan (A), İzmir'de bulunan arsasını kız karde­


şinin eşi olan (S)’ye satması için vekâletname verir. (S), bu vekâletnameye
dayanarak (A)’nın 1 3 hissesi bulunan taşınmazı 350.000 TL'ye satar, ancak
tapuda 1000 TL olarak gösterir. Satış yaptığını (A)'ya bildirerek arsa satış
bedeli olduğunu söylediği 1000 TL'yi (A)’ya verir. (A), yaptığı araştırmada
satışın üç yıl önce gerçekleştiğini ve arsanın satışından elde edilen paranın
kendisine ödenenden daha düşük olduğunu belirler.

S.1. Olayda işlenen suçu/suçları, nitelikli hallerini de göstererek belirleyiniz.

OLAY II: (A), yoldan geçmekte olan (M)’nin tökezleyerek yere düştü­
ğünü görünce çantasını alıp kaçmaya başlar. (M), düşerken kalça kemiğini
kırar. (M)’nin bağırması üzerine (C), (S)’yi takibe alır ve olay yerme 25-30
metre mesafede ona bisikletiyle çarparak yere indirir. (A), (M)’ye ve (C)’ye
bıçak doğrultup onları, “yaklaşanı yakarım" dedikten sonra çantayı orada
bırakarak kaçarken, sokakta karşı istikametten gelen polislerce yakalanır.

S.2. Olayda işlenen suçları, yakın suçlarla karşılaştırarak ve nitelikli hal­


len göstererek belirleyiniz.

OLAY III: “Emniyet görevlilerince, daha önce hakkında uyuşturucu


bulundurmaktan işlem yapıldığı için bilinen ve tanınan sanığın, olay- tari­
hinde uyuşturucu maddeyi kolaylıkla satabileceği köylü garajında yakalan­
ması, yapılan üst aramasında montunun cebinde satışa hazır dokuz ayrı
pakete sarılı esrar maddesinin bulunması, sanığın yaklaşık altı ay önce de
yakalandığı yerin yakınlarında benzer şekilde satışa hazır beş ayrı pakete
sarılı esrar maddesiyle yakalanmış olması göz önüne alındığında, ele geçen
214 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

net olarak 9,5 gram esrar elde edilebilecek toplam 27 gram uyuşturucu
maddeyi uyuşturucu madde ticareti yapma amacıyla bulundurduğu kabul
olunmalıdır” (Yar. CGK 10.6.2014, 10-7/322).

S.3. Yargıtay'ın kararının yerinde olup olmadığını tartışınız.

YDÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2015-2016 ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI

I- 17 yaşındaki (A), 16 yaşındaki nişanlısı (N)’yi yeni tuttuğu ve evlen­


dikten soma birlikte yaşayacakları evi göstermek bahanesiyle içeri aldıktan
sonra, “nasıl olsa düğün gününün yaklaştığını, kendisiyle birlikte olmak
istediğini” söyler. (N)’nin “evlenmeden olmaz” diyerek (A)’yı kendisinden
uzaklaştırmak istemesine rağmen.. (A) vücudu ile (X)’nin üzerine yüklenir
ve bağırmaması için de ağzını kapatır. Tam o sırada mutfak penceresinden
kendilerini gören (M'fnin kapı zilim çalması üzerine eylemine son verir.

Olayı duyan (Kr nin ağabeyi (B), (A)’yı arkadaşı (K) yönetimindeki
otomobile bindirerek şehir dışında bir kulübeye götürür ve üç ay süreyle
pense ile tırnak çekme., aç-susuz bırakma, ağaca bağlama, ağza yılan sokma,
saç koparma gibi davranışlara maruz bırakır. Bu arada (A):mn kendisine
serbest bırakması için yalvarırken çektiği çıplak haldeki görüntülerim cep
telefonuna kaydeden (B), kendisini serbest bırakacağını, ancak polise gider­
se, görüntüleri internetten paylaşacağım söyler.

Serbest bırakıldıktan sonra şiddetli karın ağrısı hisseden (A), devlet has­
tanesinde genel cerrahi uzmanı olan (D)’ye gider. (D), bağırsak düğümlen­
mesi teşhisiyle yatıracağını ve ameliyat olması gerektiğini, 700 TL bıçak
parası ödeyeceğini, bu parayı getirmezse ameliyatı yapmayacağını ve tabur­
cu edeceğini söyler. Bunun üzerine (A), istenen parayı ertesi gün getirir ve
(D), masa çekmesine parayı koyarken önceden seri numaraları alınan paralar
polis tarafından yapılan bir operasyonla yakalanır.

(K), olayda kullandığı otomobili bir araç kiralama şirketinden kiralamış­


tır. Olaydan sonra kendisini astsubay olarak tanıtıp bu aracı (M)’ye satar;
(M), kaparo bedeli olarak 750 TL parayı (K)’ya verir. (K), hafta sonu olduğu
için ertesi gün noterde satış işlemlerim yapmak üzere aracı (M)’de bırakarak
ayrılır; ertesi gün (K) buluşma yerme gelmediği gibi, verdiği telefon numa­
rasından da kendisine ulaşılamaz.

S.1. Olayda (A), (B), (K) ve (D)’nin işlediği suçu/suçlar nitelikli hallerini de gös­
tererek açıklayınız.
0İ3y Çözümü 215

(A) ve (N) aynı yaş grubu içerisindedir. Aynı yaş grubuna dahil olan bi­
reyler rızaya dayalı cinsel ilişkiye girdikleri takdirde cinsel istismar suçu
oluşmaz. Ancak olayda (A), (N):mn kendini uzaklaştırmasına rağmen vücu­
du ile (N)’nin üzerine yüklenmesi ve bağırmaması için ağzını kapatması
cebir kapsamında değerlendirilmelidir. TCK m. 103 uyarınca.. 15-18 yaş ara­
sında bulunan çocuklara karşı., cebir, tehdit., lüle veya iradeyi etkileyen baş­
ka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar söz konusu
olduğunda çocukların cinsel istismarı söz konusu olmaktadır. Olayda mağ­
dur (N), 16 yaşında olup, (A)’nın üzerine yüklenip, bağırmaması için ağzım
kapatması nedeniyle cebir içeren hareketlere maruz kalmıştır. Ayrıca..
(A)’nrn vücuda organ sokma kastı ile hareket ettiği olaydan açıkça anlaşıl­
maktadır. Bu itibarla, (A), TCK m. 103 2 gereği cinsel istismar suçunun
nitelikli haline teşebbüsten sorumlu tutulacaktır. Kaldı ki, olayda (A)'nın
(N)’ye karşı olan cebir olarak sayılan hareketlerinden hariç olarak., evi gös­
termek bahanesi ile (N)’yi evlendikten sonra birlikte yaşayacakları eve ge­
tirmesi, hile olarak değerlendirilebilecek bir harekettir. Ancak olay bakımın­
dan cebırin esaslı bir şekilde ön plana çıkması itibariyle cebin ele alarak
değerlendirme yapmak yerinde olacaktır.

(B) ’nin (A)’yı şehir dışında bir kulübeye götürerek 3 ay süre ile pense
ile tırnaklarını çekmesi, aç-susuz bırakması, ağaca bağlaması, ağzına yılan
sokması, saç koparması belirli bir süre boyunca ve sistematik olarak gerçek­
leşmesi ve insan onuru ile bağdaşmaması itibariyle eziyet suçu kapsamında
değerlendirilecektir. Fail, kamu görevlisi olsaydı işkence suçu olarak değer­
lendirilecekti ancak olayda (B), kamu görevlisi olmadığından eziyet suçu
gündeme gelecektir.

Eziyet suçu kapsamında gerçekleştirilen hareketler, bir başka suçu oluş­


turduğu takdirde, ilgili suçlar bakımından da failin sorumluluğuna gidilecek­
tir. Olayda, failin üç ay süre ile (A)’yı bir kulübeye kapatması kişi özgürlü­
ğünden yoksun bırakma suçunu oluşturmaktadır. Bunun yanında, kişi özgür­
lüğünden yoksun bırakma suçu bakımından etkin pişmanlık hükmünün tartı­
şılması gerekmektedir. Nitekim (B), (A)’yı serbest bırakmıştır. Ancak TCK
m. 110 kapsamında etkin pişmanlık hükmünden yararlanılabılmesi için ger­
çekleşmesi gereken birkaç koşul bulunmaktadır. Budar: 1-Fail, özgürlüğün­
den yoksun bıraktığı kişiyi kendiliğinden serbest bırakmalıdır. 2..Fail, öz­
gürlüğünden yoksun kıldığı kişinin şahsına herhangi bir zarar vermemiş
olmalıdır. 3.Fail, hakkında henüz soruşturmaya başlanmadan önce mağduru
serbest bırakmış olmalıdır. 4.Mağdurun güvenli bir yerde serbest bırakılmış
216 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

olması gereklidir. Olayda (B), (A)’ya zarar verdiğinden etkin pişmanlık


hükmünden yararlanamaz.

(A)’nın çıplak olarak fotoğraflarını çekmesi ve cep telefonuna kaydet­


mesi özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturmaktadır. Kayda alma, söz
konusu suçun nitelikli halı olarak kabul edildiğinden, (B), özel hayatın gizli­
liğini ihlal suçunun nitelikli halinden sorumlu olacaktır. (B)'nın (A)’yı ser­
best bırakacağını ancak polise giderse görüntüleri internetten paylaşacağını
söylemesi şantaj suçu kapsamında değerlendirilebilir. (B) bu yolla, (A)’yı
belirli bir davranışta bulunmaya zorlamaktadır.

(A)’nın genel cerrah (D)’ye karın ağrısı şikâyeti ile gitmesi sonrasın­
da, (D)’nin kendisinden 700 TL bıçak parası istemesi, aksi halde ameli­
yatı yapmayacağını söylemesi, icbar yoluyla irtikap suçunu oluşturur. Bu
noktada icbardan ne anlaşılması gerektiği ortaya konulmalıdır. İcbar,
mağdurun, gerçekte istediğinden başka bir biçimde davranmaya zorlan­
ması anlamına gelir. Kamu görevlisinin, haksız bir yarar elde etmek için
mağdurun iradesini baskı altında tutmaya elverişli, doğrudan ya da dolay­
lı zorlayıcı herhangi bir hareketi icbar kavramı içine girer. Olayda
(D):nin çekmeceye paralarını koyması esnasında polisin operasyon yap­
ması neticesinde menfaat elde edememesi suçun oluşması bakımından
önemli değildir. Vaad etme bile yeterlıdir. Bu noktada, teşebbüsten söz
edilemeyecektir.

(K)Tnın olayda kullandığı arabayı araç kiralama şirketinden kiralaması


ve buna karşın aracı ;M)’ye satması ve kaparo bedeli olarak 750 TL alması,
araç kiralama şirketine karşı güveni kötüye kullanma suçunu oluşturur. Bu
noktada, satıştan ne anlaşılması gerektiği ortaya konulmalıdır. TCK anla­
mında, zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunma ile kastedilen, o
mal üzerinde, ancak malık olmanın verdiği bazı yetkilerin kullanılmasıdır.
Bu anlamda, zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunmak, satma,
rehin etine, tüketme, değiştirme, başka bir mala dönüştürme gibi hareketleri
de kapsamında almaktadır. Bu itibarla, (K)’nm arabayı (M)’ye bırakması
güvem kötüye kullanma suçu kapsamında değerlendirilir. Parayı kaparo
olarak alması ve somasında satış için notere gelmemesi ise dolandırıcılık
suçu kapsamında değerlendirilmelidir. Güveni kötüye kullanma suçu ile
dolandırıcılık suçu arasında ise içtima ilişkisi bakımından cezalandırılmayan
sonraki hareket tartışılmalıdır. Ancak gerçek içtima bakımından yapılacak
değerlendirmeler de yanlış kabul edilmeyecektir.
0İ3y Çözümü 217

II- "... Katılamn sanığın kardeşinin eşi olduğu, olay tarihinde ahıra eşya koyma
meselesi yükünden tartıştıkları, katılamn hakaret ederek ürerine yürümesi nedeniyle
yaşanan boğuşma esnasında sanığın, hareketli ortamda bıçakla katılamn sol batın (ka­
rın boşluğp), baş, sol onu% sol kol ve boyun bölgesine toplam 5 darbe vurduğu, batma
nafıs^ bir adet yaralanmanın herhangj bir iç oıgan veya damar yaralanması meydana
getirmeksizin hayati tehlikeye neden olduğu, diğeryaraların ise yumuşak doku seyidi
olup basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte olduğu katılamn 100-150 mette
kaçtıktan sonra düşüp bayıldığı, katılamn peşinden koşmayan sanığın olay yerinden
kaçtığı şeklinde gerçekleşen olayda, ... sanığın eyleminin (kasten öldürme suçuna teşeb­
büs değil) kasten yaralama olarak kabulü gerekmektedir...” (Yar. CGK
24.12.2013, 2013/1-716 E., 2013/627 K).

S.2. Yargıtay’ın kararı yerinde midir? Değil midir? Niçin?

İKÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2015-2016 ÖĞRETİM YILI


YILSONU SINAVI

SORU 1) Aşağıdakilerden hangisi doğrudur? Neden?

a) Eşlerden biri., eşiyle kavga ettiği için ağabeyinin evinde kalmakta ise.,
diğer eşin, bu ağabeyin rızası olmadan evine girmesi suç oluşturmaz; b)
Çocuğunu döven kişinin, kaçan çocuğunu yakalamak için komşusunun bah­
çe kapısını açarak bahçeye girmesi ve çıkması istendiğinde de çıkmaması
suç oluşturmaz; c) Hizmetçinin ev içinde kaldığı odaya komşu konağın bah­
çıvanını sevişmek için alması halinde bahçıvan suç işlemiştir; d) Bekâr
yaşayan bir kadının dairesinin kapısını çalıp aralanan kapıya ayağını koyup
sevişme teklif etmesi ve kadının kabul etmemesine rağmen içeriye girmeye
çalışmasına rağmen girememesi halinde suç oluşmaz.

Cevap: (C) şıkkı doğrudur. Çünkü Hizmetçi çalıştığı evde rıza beyan
etmeye yetkili değildir. Bu yüzden ev içinde kaldığı odaya ev sahibinin rıza­
sını almadan komşu konağın bahçıvanını sevişmek için alması halinde bah­
çıvan konut dokunulmazlığı suçunu işlemiş olur.

SORU 2) Şehirde oğlu (O):nun kirada oturduğu dairenin sahibi (B)'den oğluna
bu daireyi satın almak için köydeki tarlasını komşusu (K)'ya satan (S), (B)’nin
daireyi satmaktan vazgeçmesi üzerine tarlasını komşusu (K):ya sattığı fiyattan
beş bin lira daha fazla vererek geri almak istemesine rağmen (K) razı olmaz.
Bunun üzerine değernin çok altında satmak zorunda kaldığı bu tarlayı teklif
ettiği fiyattan geri salmazsa elinden bir kaza çıkabileceğini söyleyerek diğer
komşulardan yardım ister. Sonuç alamayınca, o sabah tarlaya çalışmaya giden
(K) ile yolda karşılaştKİarında tarlayı kendisine geri sa’.mazsa bu işi silah çöze­
218 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

cek diyerek havaya dDğru bir el ateş eder. (K)'nın kaçması üzerine biraz daha
bekleyip arkasından 150 metreyi aşan bir mesafeden ona yöneltmeksizin bir el
daha ateş etmiş, fakat o uzak mesafeden (K) yara almamıştır.

Bu olayda (S), hangi suç/suçlardan dolayı cezalandırılır? a) Sadece


tehdit suçundan; b) Öldürmeye teşebbüs ve tehdit suçlarından; c) Sadece
öldürmeye teşebbüs suçundan; d) Hiçbirisi.
Cevap: (A) şıkkı doğrudur. Çünkü oluşa göre, sanığın üzerine yüklenen
suçun niteliği tehdittir. Zira bu suç bir kimseye ağır ve haksız zarara uğratılaca­
ğını bildirmekle oluşur. Ancak, fail bu fiili bilerek ve isteyerek yanı tasarlayarak
işlemiş olmalıdır. Bu takdirde tehdidin ciddi nitelik taşıdığı ve kişinin iç huzu­
runu bozduğu kabul edilebilir. Tehdit suçu ile mağdura istenilen bir hareketi
yapmaya zorlamak ve onu korkutmak amaç olduğuna göre, uygunluk, elverişli­
lik ve yeterlilik koşulları gerçekleşmelidir. Yapılması veya yapılmaması isteni­
len şey tehdit edilenin kararına bağlı ve onun iktidarında bulunmalıdır. Sanık,
ucuza sattığına inandığı tarlayı geri almak için, mağduru süreç içerisinde tehdit
etmekte, tarlayı i geri satmadığı takdirde, öldüreceğini söylemekte, mağdura
aracılar göndererek or.u bu yolda tehdit etmektedir. Olay günü de, havaya doğru
bir el ateş etmesi ve (K)’nın kaçması üzerine biraz daha bekleyip arkasından
150 metreyi aşan bir mesafeden ona yöneltmeksizin bir el daha ateş etmesi,
(S)‘nin tarlayı geri almak amacıyla, mağdurun ıç huzurunu bozmak kastıyla
lıaıeket ettiği ve mağdurun tarlayı geri satmak hususunda muktedir olduğu anla­
şıldığından, sanığm sübuta eren eylemi, tehdit suçunu oluşturur.

SORU 3) Aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

a) Tarihsel bir değere sahip bir mektubun içeriğinin açıklanması haber­


leşmenin gizliliğini ihlal suçunu oluşturmaz; b) Sanığm, kocasının aracının
oto koltuğuna ses kayıt cihazı yerleştirerek onun başka kişilerle yaptığı tele­
fon görüşmelerini kaydetmesi suç oluşturur; c) Tıbbi muayene ile ilgisi ol­
madığı halde, hekimin bayan hastasının göğüslerini elleyerek cinsel organını
ona yaklaştırması suç oluşturur; d) Hakaret suçu sadece huzurda işlenebilir.

Cevap: (D) şıkkı yanlıştır. Çünkü hakare: suçu huzurda veya


başkalarıyla ihtilat ederek gıyapta gerçekleştirilmesi mümkündür. Ancak
bunun için en az üç kışının duyması gerekir.

SORU 4) Aşağıdakilerden hangisi doğrudur?

a) Kaldırımdan aniden karşıya geçmek için yola fırlayan (B)’ye çarp­


mamak için gösterdiği tüm gayrete rağmen mesafenin kısalığı nedeniyle
0İ3y Çözümü 219

(B) ’nin bir ayağının kesilmesine neden olan sürücü (S)’den mağdur (B) şi­
kâyetçi olmazsa (S)’ye ceza verilmez; b) Yurtdışından kaçak yollardan bir
Türk vatandaşını yurda sokmak göçmen kaçakçılığını oluşturur; c) Münaka­
şa ettiği Müdürü (M)’ye, (M)’nin genç karısının isteğiyle cinsel ilişkiye gir­
diğim söyleyerek ona “Boynuzlu Müdür” diyen memur (B)’nin işlediği suç­
ta.. mağdur (M) muvafakat etse bile.. (B)’ye ispat hakkı tanınmaz; d) On dört
yaşındaki kızla on beş yaşını bitirmemiş erkek çocuğun sevişmesi halinde
her ikisi de içtihatlara göre suç faili sayılır.

Cevap: (A) şıkkıdır. Çünkü sürücü (S)’nin olayda bilinçli taksire dayalı
bir hareketi yoktur. Yasaya göre sanığın bilinçli taksiri olmadan yaralamaya
neden olması halinde bu suç şikâyete bağlı olduğundan mağdur (B), (S)’den
şikâyetçi olmazsa (S)’ye ceza verilmez (TCK m.95 son)

SORU 5) Otostop yapan (B) ve (C) isimli iki üniversiteli kız öğrenciyi
otomobiline alan (A), genç kızları istedikleri yerde ındirmeyip yola devam
etmesi üzerine kız öğrencilerden (B) kapıyı açıp kendisini aşağıya atar: bir
ayağı ve bir kolu kırılır. Buna rağmen durmayan (A), ormana girip durarak
(C) ile cinsel ilişkiye gııer ve ardından kafasına taşla vurur. Onun öldüğünü
sanarak (B)’yi aramaya gider. Bu arada (B)’yi yolda gören bir kamyon şofö­
rü (Ş) yaralı kızın organlarını satmak için kamyonuna alıp: yasadışı organ
nakli yapan diplomasına el konulmuş eski cerrah (H)’ye satar. Bir başka
sürücünün polisi araması sonucu (B), (Ş) ve (H)'nin elinden kurtarılıp, te­
davi altına alınır. Yaralı ve baygın (C) ise, köylülerce bulunup hastaneye
kaldırılır ve kurtarılır. Bu olayda.. (A). (Ş) ve (H)’nin işledikleri suçları, nite­
likli halleri de belirterek gerekçeli olarak açıklayınız.

Bu olayda, a) (A): 1) (B) ve (C)’ye karşı kişiyi özgürlüğünden yoksun


bırakma, 2) (C)’ye karşı nitelikli cinsel saldırı, 3) (C) ’ye karşı nitelikli kas­
ten öldürmeye teşebbüs, 4) (B)’ye karşı nitelikli yaralamaya sebep olma, b)
(Ş) ve (H), (B)’ye karşı insan ticareti suçunu işlemişlerdir. (B)’nın henüz
organlarını alma eylemi henüz hazırlık hareketinde olduğundan başka bir
suç oluşmaz.

İKÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2015-2016 ÖĞRETİM YILI


GÜZ YARIYILICEZA ÖZEL HUKUKU I BÜTÜNLEME SINAVI

Soru 1) Basketbol sahasında ayak demirleri çürüdüğü için kısmen eğik durum­
da bulunan ve (A):nın tamiratını üstlendiği, fakat yağmur nedeniyle tamirat bitiri­
lemediği için naylon paşet içerisinde “tadilat dolayısıyla basket sahasına girmek
yasaktır” levhası konulmasına rağmen, bu basket potasının çemberine (S)’nin
220 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

asılmasıyla potanın yıkılması sonucu (S), potanın altında kalarak başından ya­
ralanıp kaldırıldığı hastanede ölmüştür.

a) Bu olayda, (A)’nin işlediği bir suç var mıdır? Çeşitli ihtimallere göre
açıklayınız.

b) Sizce mahkeme (A)5nin kusurlu davranışından dolayı cezalandırılmasına


karar vermişse, bu karar doğru mudur, değil mıdır? Neden?

Soru 2) Yargıtay a göre kan gütmeden söz edilebilmesi için bir öldürme suçun­
da hangi koşulların bulunması gerekir?

Soru 3) Şantaj suçuyla tehdit suçunu karşılaştırarak aralarındaki farkı gösteren


örnekler veriniz.

Soru 4) Bir iftira suçu nedeniyle bir kimsenin gözaltına alınmasına neden olan
kişi iftira suçundan başka bir suçtan cezalandırılır mı? Neden? Gerekçeli olarak
açıklayınız.

Soru 5) İhtar etmesine rağmen komşusu (K)'nın tavuklarını kümeste tutmaması


nedeniyle bahçesine diktiği sebzenin zarar gördüğünü düşünen (Z), (K)'nın ta­
vuklarını kendi bahçesinde yakalamaya çalışırken, (Kj'nın bahçesine girmiş ve
(K)'yı yakalayarak ellerini bağlayıp (K)'nın kendi kümesine kapatmıştır. Bu olay­
da (Z). (K)'ya karşı hangi suçları işlemiş sayılır? Gerekçeli olarak açıklayınız.

CEVAPLAR
Cevap 1) a) Bu olayda, (A)’nın işlediği suç ilk bakışta taksirle ölüme
sebebiyet verme suçudur. Çünkü (A)’nın basket potasının çemberine asılan
(S)’nın kasten ölümünü istediğini veya ölürse ölsün diye düşünerek hareket
ettiğini gösteren bir durum yoktur.

b) Mahkeme (A; nin kusurlu davranışından bahisle (S)’nin taksirle ölü­


müne sebebiyet verme suçundan cezalandırılmasına karar vermişse, bu karar
yanlış olur. Çünkü (A), yağmur nedeniyle tamiratı bitiremediği için naylon
poşet içerisinde “tadilat dolayısıyla basket sahasına girmek yasaktır” levhası
da koymuştur. Ayrıca (S)’nin bu uyarı uymaması yanında, ayak demirleri
çürüdüğü için kısmen eğik durumda bulunan basket potasının çemberine,
çemberin eğik ve tehlikeli olduğunu görmesine rağmen kendi kusurlu hareke­
tiyle asılması sonucu ölmüştür. Yargıtay belirtilen gerekçelerle (A)’nın kusuru
bulunmadığını dikkate alarak, mahkumiyet hükmünü bozması gerekir.

Cevap 2) Yargıtay’a göre kan gütmeden söz edilebilmesi için bir öl­
dürme suçunda şu koşulların bulunması gerekir: 1. Öldürmeye neden olan
0İ3y Çözümü 221

önceki olay ölümle sonuçlanmış olmalıdır; 2. Fail., önceki suçun failini veya
onun mensubu olduğu gruptan (aynı köyden ya da aşiretten biri gibi) ya da
aileden birisini öç alma duygusuyla ve görev bilinciyle öldürmelidır; 3. İlk
öldürülen ile ikinci suçun faili arasında kan hısımlığı bulunması şart değil­
dir; 4. İlk öldürme olayı ile ikinci olay arasında çok kısa olmayan bir süre
geçmeli., bu süre içinde faik ilk öldürme olayından duyduğu her türlü acı.,
kızgınlık ve öfkeden arınarak geleneklerin etkisiyle bir görevi yerine getir­
mek istek ve bilinciyle hareket etmelidir; 5. Yine Yargıtay’a göre, taraflar
arasında kan davası bulunsa bile, öldürme, kan gütme saikı yanında., başka
saıklerın de etkisiyle işlenmiş ise, bu nitelikli hal uygulanamaz.

Cevap 3) Şantaj, tehdit suçunun özel bir görünüş biçimidir. Her ne ka­
dar TCK m. 107 l’de “zor/<WMa”dan söz edilmiş ise de; şantajda mağdurun
fiziksel bütünlüğüne herhangi bir müdahalede bulunulmamaktadır, bu yö­
nüyle tehdide benzer. Fakat tehdit suçunda, ilende gerçekleştirileceği bildiri­
len bir haksız saldırı ile korkutma söz konusuyken; şantaj suçunda, zor du­
rumda bulunan mağdurun bu durumu tehdit konusu yapılarak ondan çıkar
sağlanmakta ya da mağdur belirli bir davranışa zorlanmaktadır. Fail, hakkı
olan veya yükümlü olduğu bir şeyi koz olarak, kötüye kullanarak mağduru
belirli bir şekilde davranmaya zorlar. Tehditte ise, ileride gerçekleştirileceği
bildirilen haksız bir saldırı söz konusudur.

Örnek vermek gerekirse, lisede bir öğrencinin kopya çekerken yakalandığını


düşünelim. Öğrencinin hocasına “dışarıda seninle görüşeceğiz bakalım” demesi
tehdittir; buna karşılık, söz konusu hocanın, yasak olmasına rağmen özel ders
verdiğini bilen bu öğrencinin “sen bunu es geç, ben de özel ders verdiğini es ge­
çeyim” demesi, şantajdır. Zira bu son örnekteki öğrenci, hakkı olan bir şeyi yapa­
cağından balıisle (yasak olarak özel ders verdiğini ihbar etmek), hocayı, yapması
gereken bir şeyi yapmamaya (kopya işlemi yapmamaya) zorlamaktadır.

Cevap 4) Bir iftira suçu nedeniyle bir kimsenin gözaltına alınmasına


neden olan kişi iftira suçundan başka dolaylı fail olarak kişiyi hürriyetinden
yoksun kılma suçundan da sorumlu tutulur. Çünkü yeni TCK, suç ve ceza
siyaseti açısından suç işlemediğini bildiği bir kimseye yüklediği bu fiili iş­
lemediğinden dolayı bu kişi hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer
olmadığı kararı verilmiş ise, iftira eden, ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun
kılma suçuna ilişkin hükümlere göre dolaylı fail olarak sorumlu tutulur.

Cevap 5) Komşusu (K)'ya ihtar etmesine rağmen tavuklarını kümeste


tutmaması nedeniyle bahçesine diktiği sebzenin zarar gördüğünü düşünen
222 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

(Z), (K)'nın tavuklarını kendi bahçesinde yakalamaya çalışırken, (K)’nın


bahçesine girmişse bu durumda, (K):nın konutunun eklentisi olma özelliğine
sahip çevresi çevrili ve kapısı olan bir bahçe söz konusu olması halinde ko­
nutun eklentisi olma özelliğine sahip yere girmek de konut dokunulmazlığını
ihlal suçunu oluşturur.

Ayrıca (Z)’nin, (K)’yı yakalayarak ellerini bağlayıp (K) nın bahçesinde­


ki kendi kümesine kapatması da (K)'yı hürriyetinden yoksun kılma suçunu
oluşturur. Eğer bunu yaparken kullandığı güç yaralamanın nitelikli hallerin­
den birini oluşturacak düzeye varmışsa., ayrıca (Z) kasten yaralama suçunu
da işlemiş sayılır.

İKÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2015-2016 ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI

Soru 1) Aşağıdaki şıklardan yanlış olanı bulup, neden yanlış olduğunu gerek­
çeli olarak açıklayınız.

a) Hırsızlık suçunun konusunu oluşturan malm değerinin azlığı nedeniy­


le, ceza vermekten vazgeçilebilir; b) Enerji hırsızlığı, kendisine özgü özel
bir etkin pişmanlık hali olmayan ve hırsızlık kapsamında değerlendirilen bir
suçtur; c) 5237 sayılı TCK'da yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlama
suçu, nüfuz ticareti suçu olarak düzenlenmiştir; d) Örgüte üye olmamakla
birlikte örgüt adma suç işleyen kişiden farklı olarak örgüt mensubunun işle­
diği suçun sayısına bakılmaksızın, bu suçtan tek ceza verilir.

(B) şıkkı yanlıştır: Çünkü bu suç 2.7.2012 tarihli 6352 sayılı yasa ile
karşılıksız yararlanma suçuna dahil edilmiştir. Böylece bu suçlara özgü özel
bir etkin pişmanlık hali bulunmaktadır. Bu bakımdan malvarlığına yönelik
diğer suçlardan farklı olarak, karşılıksız yararlanma suçlarında etkin pişman­
lık, duruma göre bir cezasızlık, duruma göre ise bir ceza indirim nedeni ol­
maktadır.

Soru 2) Aşağıdaki şıklardan yanlış olanı bulup, neden yanlış olduğunu gerek­
çeli olarak açıklayınız.

a) Hasta bir kadım kendisine inandırıp tanıdığı doktora götüreceğini


söyleyerek gittikleri hastanede, muayene için röntgen odasına giren hasta
kadına kolundaki bilezikleri çıkarmasını söyleyip onları ben korurum diye­
rek teslim aldıktan sonra ortadan kaybolan kişinin eylemi güveni kötüye
kullanma suçunu oluşturur; b) Suç eşyasının satın alınması veya kabul edil­
mesi suçu, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçu kapsa­
0İ3y Çözümü 223

mında da ayrıca özel olarak düzenlenmiş bir suçtur: c) Hileli davranışlara


başvurulmuş olmasır.a rağmen, engel bir neden yüzünden yarar elde edile­
memiş ise, dolandırıcılığa teşebbüs suçu oluşur; d) Kişinin bir hukukî iliş­
kiye dayanan alacağını talısıl amacıyla tehdit veya cebir kullanması hâlinde,
yağma suçu oluşmaz.

(A) şıkkı yanlıştır. Çünkü “Sanığın, Adana Devlet Hastanesinde oğlu­


nun tedavisi nedeniyle bulunan şikâyetçiye Numune Hastanesinde tanıdığı
doktor olduğunu söyleyip yardımcı olacağı izlenimini verdiği, birlikte gittik­
leri Numune Hastanesinde sanığın çocuğunu şikâyetçinin yanına bırakıp
müştekinin oğlunu göstermeye götürdüğü, doktorun film çekilmesi gerektiği­
ni belirttikten sonra, şikây etçinin oğlunu film çektirmek için gideceği sırada
mücevherlerle film çekilemeyeceğinden çıkarmasını söyleyip ikna etmesi
üzerine şikâyetçinin çantasına koyduğu iki alyans yüzüğü sanığa verip dok­
torun yanma gittiği, doktoru bulamayıp geri döndüğünde sanığın çantayla
ortadan kaybolduğu iddia ve kabul olunmasına göre “kişinin içinde bulun­
duğu tehlikeli ve zor şartlardan yararlanmak suretiyle” işlenen nitelikli
dolandırıcılık suçunu oluşturur.
Soru 3) Aşağıdaki şıklardan doğru olanı bulup, gerekçeli olarak açıklayınız.

a) Fıkır ve sanat, hırsızlık suçuna konu olur; b) Uyuşturucu satın alma,


kabul etme veya bulundurmanın “kullanmak için” olması halinde eylem
suç oluşturmaz; c) Eğer ış sahibinin iradesi, kamu görevlisi tarafından ikna
yoluyla ortadan kaldırılmış ise, rüşvet suçunu oluşturur; d) Halka açık ano­
nim şirketler adına hareket eden kişilere, görevlerinin ifasıyla ilgili bir işin
yapılması amacıyla doğrudan menfaat temin, teklif veya vaat edilmesi ve bu
kişiler tarafından talep veya kabul edilmesi halinde irtikap suçu oluşmaz.

(D) şıkkı doğrudur. Çünkü bu eylem Türkiye'nin taraf olduğu Avrupa


Konseyi Sözleşmeleri çerçevesinde yapılan 2012 değişikliklerine göre bu
kişilerin kamu görevlisi olup olmamasına bakılmaksınız eylem rüşvet alma
ve verme suçunu oluşturur. Zira taraflar arasında bir rüşvet anlaşması oluş­
muş ve bundan halka açık anonim şirket aleyhine zarar doğmuştur.

Soru 4) Aşağıdaki şıklardan doğru olanı bulup, gerekçeli olarak açıklayınız.

a) Trafik kazasında ölen kişinin bagajından etrafa saçılan bir karton si­
garayı kendi çantasına koyan jandarma erine göz yuman tim komutanı ast­
subay, hırsızlık suçuna iştirakten cezalandırılır; b) Evli olmasına rağmen,
başkasıyla evlenme işlemi yaptıran kişi zina suçundan kovuşturulur;
224 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

c) Aleyhine tanıklıkta bulunulan kişinin gözaltına alınması veya tutuklanma­


sı halinde bu kışı yalan tanıklık dışında bir başka suçtan da kovuşturulur; d)
Uçağa biniş kartını aldıktan sonra, bavulunda 20 gr esrar yakalanan bir
uyuşturucu bağımlısı, yasa dışı esrar ihraç etmek suçunu işlemiş olur.

(C) şıkkı doğrudur. Aleyhine tanıklıkta bulunulan kişinin gözaltına


alınması veya tutuklanması halinde bu tanık yalan tanıklık dışında kişiyi
özgürlüğünden yoksun bırakma suçundan (TCK m. 139) da “dolayısıyla fail”
olarak kabul edilip cezalandırılır.

Soru 5) Aşağıdaki şıklardan yanlış olanı bulup, gerekçeli olarak açıklayınız.

a) Sahte nüfus cüzdanının, banka kredisi alınması sırasında kullanılması


halinde, hem sahtecilik suçundan, hem de ilgili suçtan dolayı iki ayrı cezaya
hükmolunamaz; b) Tarafların Avukatları huzurunda imzalanan protokole
göre verdiği bir ay sonrasının tarihini taşıyan çeki h?men tahsil için alacak­
lının bankaya ibraz ettiğini öğrenen borçlunun bankada çeki kontrol ederken
yırtınası suç oluşturur; c) İmzalı ve tamamen boş bir kağıdı yerde bularak
hukuki sonuç doğuracak şekilde doldurup icraya koyan kişi, belgede sahteci­
lik hükümlerine göre cezalandırılır; d) Bir diplomanın basıldığı tarihten ön­
ceki tarihte mezuniyet tarihi taşıdığı ilk bakışta anlaşılır olması halinde faile
ceza verilmez.

(A) şıkkı yanlıştır. Çünkü fail hem nüfus cüzdanında sahtecilik suçun­
dan, hem de, banka kredisi alınması sırasında sahte nüfus kağıdım kullan­
masından dolayı ayrı ayrı cezalandırılır. Çünkü ortada ıkı suç vardır. İlki
resmi belge olan nüfus kağıdında sahtecilik, İkincisi de TCK m. 152 1-j ge­
reğince, banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir
kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla, nitelikli dolandırıcılık suçudur.

Soru 6) OLAY: A. arkadaşı B'nin sınıfta bıraktığı çantasını kimse görmeden alır
ve uzaklaşmaya başlar. Sınıftan çıktığı sırada A'yı gö’en B. ‘‘o benim çantam,
bana geri ver* der. Bunun üzerine çantayı vermek istemeyen A. cebindeki çakıyı
çıkartır ve B'yi kolundan yaralar. Olayı Yargıtay içtihatlarını da dikkate alarak
tartışınız.

Cevap: -A’nın çantayı alıp uzaklaşmasıyla hırsızlık suçu tamamlanmıştır.

-TCK yağmaya dönüşen hırsızlık suçuna yer vermemektedir.

-Hırsızlık suçunun tamamlanmasından sonra, fakat bitmesinden önce,


cebir veya tehdide başvurulması durumunda fail yağma sucundan cezalandı­
rılmaz. Yargıtay’m içtihadı da bu yöndedir.
0İ3y Çözümü 225

-Burada yağma sucundan farklı olarak., cebir kullanmaya, malın alınma­


sı için bir araç olarak değil, aksine hırsızlık suçunun tamamlanmasından
sonra, zaten failin elde ettiği zilyetliğin, güvence altına alınması amacıyla
başvurulmuştur.

-Böyle bir durumda A, işlediği hırsızlık suçu yanında, ayrıca kasten ya­
ralama suçundan dolayı da cezalandırılır.

İKÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2015-2016 ÖĞRETİM YILI BÜTÜNLEME SINAVI

Soru 1) Aşağıdaki şikardan doğru olanı bulup neden doğru olduğunu gerekçeli
olarak açıklayınız.

a) İkna suretiyle irtikap suçunun, dolandırıcılık suçundan farkı, failin,


irtikap suçunu, kendisine kamu görevlisi süsü verip, mağdurun ona duyduğu
güven duygusunu kötüye kullanarak işlemesidir; b) Nitelikli zimmet suçun­
daki hile, ilk bakışta anlaşılabilir olsa da, zimmet olgusunun mutlaka evrakta
sahtekarlığa başvurularak gerçekleştirilmesini ifade eder; c) Hırsızlık suçu­
nun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı sadece bu suçtan verilecek
cezayı indirir; d) Bir otomobili sadece kız arkadaşını gezdirmek için çalıp,
gezdirdikten sonra aynı yere bırakan kışı, tamamlanmış hırsızlık suçundan
cezalandırılır.

(D) şıkkı doğrudur. Çünkü Yargıtay’a göre, kullanma hırsızlığı tüketıle-


bılen mallar bakımından söz konusu olmaz. Otomobil iade edilmek üzere
çalınsa bile, otomobilin benzini tüketilmiş olduğu için kullanma hırsızlığın­
dan cezanın indirilmesi mümkün değildir.

Soru 2) Aşağıdaki şikardan yanlış olanı bulup neden yanlış olduğunu gerekçeli
olarak açıklayınız.

a) Son değişikliklere göre, belirli bir işin yapılması veya yapılmaması


amacı söz konusu olmadan kamu görevlisine hediye verilmesi durumunda,
sadece bir disiplin suçu oluşabilir; b) Nüfuz sahibi olduğundan bahisle, hak­
sız bir işin gördürülmesi amacıyla ilgililer nezdinde girişimde bulunmak
için, menfaat temin etmek, rüşvet suçunu oluşturmaz; c) Metrodaki kola
otomatından, ipe bağlı para ile bedel ödemeden dc-lu kola şişesine ulaşan
kişinin eylemi hırsızlık suçunu oluşturur; d) Görevli polislere, “beni kimse
muayene ettiremez, sizi sürdürürüm, hakkımda kimse işlem yapamaz’’ diye­
rek polislerin üzerine yürüyen kişinin davranışı, görevi yaptırmamak için
direnme suçunu oluşturur.
226 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

(C) şıkkı yanlıştır. Çünkü bu eylem hırsızlık suçunu değil, TCK


m. 163 l’deki otomatların kötüye kullanılması suretiyle karşılıksız yararlan­
ma suçunu oluşturur. Çünkü fail ipe bağlı para ile bedel ödemeden otomat­
tan kola çıkartarak karşılıksız menfaat sağlamıştır.

Soru 3) Aşağıdaki şıklardan doğru olanı bulup gerekçeli olarak açıklayınız.

a) Uyuşturucu veya uyarıcı madde yoksunluğundan dolayı kriz geçirme


tehlikesine karşı bunu yanında bulundurmak, tüm yazarlara göre, bugün de,
hukuka uygunluk necenıdir; b) Cezaevinde hükümlü olan sanıkların, çalıştı­
rıldıkları iş yerinde yapılan aramada, birinin üzerinde 500 gr. esrar maddesi
bulunması, sadece o kışı için suç oluşturur; c) Başkası tarafından (A) adına
doldurulmuş sahte senedi (A)’nın icraya koyması cezalandırılmasını gerek­
tirmez; d) İznini uzatmak gerekirse doldurulmak üzere meslektaşı (M)’ye
(A)’nın bıraktığı imzalı boş kağıdı borç taahhüdü olarak doldurup (A)’ya
noterden ihtarname yollayan Hademe (H), (A)’ya karşı güvem kötüye kul­
lanma suçunu işlemiştir.

(B) şıkkı doğrudur. Çünkü ortada iştirak iradesini kanıtlayan bir durum
yoktur ve bu miktarda esrar, cezaevi ortamında gizlice kişisel kullanım açı­
sından mümkün olmadığından, failin fiili, kullanmak maksadıyla esrar bu­
lundurmak değil, ticari amaçlı esrar bulundurma suçunu (TCK m.lSS 3)
oluşturur. (Ek Bilgi: Ayrıca bu kontrol cezaevine girişte yapılsaydı, cezaevi­
ne esrar sokmaya teşebbüs edilmiş olacağından TCK m.297 l’e teşebbüs ile
fikri içtima kuralları uygulanırdı.)

Soru 4) Aşağıdaki şıklardan yanlış olanı bulup gerekçeli olarak açıklayınız.

a) Trafik kazasında ölen (K)’nın hasarlı otomobilinin yedek lastiğim po­


lis cipindeki lastikle değiştiren polis memuru M’ye göz yuman karakol amiri
komiser (K):da bir başka suç işlemiş sayılır; b) Anayasa Mahkemesinin çok
yem bir kararına göre resmi nikâh kıydırmadan dini nikâh kıydırma suçu
Anayasaya aykırıdır; c) Görevi kötüye kullanma özel düzenlemeler hariç,
yalnızca kamu görevlisi tarafından işlenebilen özgü bir suçtur; d) Bir kamu
bankasının şubesinin şifrelerini bildiği için mudilerin hesaplarına ulaşma
iktidarına sahip olar. banka görevlisi (G)’nin, bundan yararlanarak kendi
hesabına para aktarması durumunda, görevi kötüye kullanma suçu oluşur.

(D) şıkkı yanlıştır. Kamu görevlisinin görevi nedeniyle mala zilyet olması
ve bu mal üzerinde kendi yararına veya üçüncü kişi lehine hukuka aykırı tasar­
rufta bulunması halinde zimmet suçu oluşur. Görevi nedeniyle mala zilyet ol-
0İ3y Çözümü 227

masının anlamı ise, ister fiili, isterse hukuki tasarrufu altında bulunsun., kamu
görevlisine o mal üzerinde bağımsız şekilde tasarruf etme yetkisinin sağlanmış
olmasıdır. Failin mal üzerinde doğrudan zilyet olması şart olmayıp, bunun üze­
rinde tasarrufa hukuken yetkili olması yeterlıdir. Bu yüzden bir kamu bankası­
nın şubesinin şifrelerini bildiği için mudilerin hesaplarına ulaşma iktidarına
sahip olan banka görevlisi (G), bundan yararlanarak kendi hesabına para aktar­
ması durumunda, zimmet suçunu işlemiş olur. Hatta bu banka özel bir banka
olsaydı, bu durumda da, banka zimmeti suçunu işlemiş olurdu.

Soru 5) Aşağıdaki şıklardan doğru olanı bulup, neden doğru olduğunu gerek­
çeli olarak açıklayınız.

a) Bir okulda depremzedeler için toplandığını bildiği yardımı “Müdür


Haraç Topluyor’ şeklinde bir gazetenin okuyuculaı köşesinde duyuran bir
öğretmenin fiili, disiplin suçundan başka adlı bir suç da oluşturur: b) Rüşvet
suçunda rüşvet sözleşmesine gerek yoktur; c) İmzalı ve tamamen boş bir
kâğıdı yerde bularak hukuki sonuç doğuracak şekilde doldurup icraya koyan
kişi, belgede sahtecilik hükümlerine göre cezalandırılır; d) Nüfus memuru
(M)’nin Türkiye’de tanınma kararı olmayan yabancı mahkemenin boşanma
kararını nüfusa boşanmış diye kaydetmesi suç oluşturmaz.

(A) şıkkı doğrucur. Çünkü işlenmediğini bildiği bir fiili basın yoluyla
kamuoyuna duyuran bir öğretmen basın yayın yoluyla iftira suçunu işlemiş
olur. Zira yeni TCK’na göre şikâyetin doğrudan C. Savcılığına yapılmasına
gerek yoktur. Önemli olan failin işlenmediğini bildiği bir fiil olması ve bunu
basın yoluyla kamuoyuna duyurmasıdır. Suç bu yolla da oluşur.

İKÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2016-2017 ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI

Soru 1 )Aşağıdaki şıklardan hangisi doğrudur? Neden?

a) İşkence tehdidine, mağdurun hayatını kurtarmak için başkurulmuşsa


faile ceza verilmez; b) Sokaktan bir evin camına geceleyin ısrarla küçük
taşlar atılması konul dokunulmazlığını ihlal suçunu oluşturur; c) “Ticari
itibarım sıfıra indireceğim” şeklindeki söz, tehdit suçunu oluşturmaz; d)
Yaya geçidine az bir süre kala araçlara kırmızı ışık yanmasına rağmen, şo­
förlüğüne güvenerek gaza basan ve gebe bir kadının çocuğunu düşürmesine
sebep olan kişinin eylemi re’sen kokuşturulur.

(D) şıkkı doğrudur. Çünkü somut olayda fail kişisel yeteneklerine ve


şansına güvenerek sonucu istemediği halde, netice gerçekleşmiştir. Bu se­
223 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

beple fail., bilinçli taksirle hareket etmiştir. TCK m. S9 5’e göre, taksirle
yaralama suçunun scruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır. An­
cak, birinci fıkra kapsamına giren yaralama (suçun temel şekli) hariç, suçun
bilinçli taksirle işlenmesi halinde şikâyet aranmaz. Euna göre gebe bir kadı­
nın çocuğunu düşürmesine sebebiyet vermesi nedeniyle, neticesi sebebiyle
ağırlaşmış yaralama bilinçli taksirle işlendiği için, eylem re’sen kovuşturu­
lur.

Soru 2) Aşağıdaki şıklardan doğru olanı bulup gerekçeli olarak açıklayınız.

a)Çeşitli vücut sakatlıkları olan 15 yaşlarındaki üç çocuğu ailelerine pa­


ra vererek İstanbul’da dilendirmek için otobüs terminaline götüren (S)’nın
eylemi insanlığa karşı suç oluşturur; b) Üyesi oldukları siyasi partiye duy­
dukları nefret nedeniyle, parti üyelerini yok etmek saikiyle çok sayıda kişi­
nin topluca öldürülmesi soykırım suçunu oluşturur; c) Ders çalışmak istedi­
ğini söyleyerek kız arkadaşının evine gidip, zorla cinsel ilişkiye giren kışı
sadece nitelikli cinsel saldırı suçunu işlemiş olmaz; d) 17 yaşındaki bir kü­
çüğün kendi rızasıyla fuhuş sektöründe çalıştırılmak üzere bir başka ülkeye
götürülmesi göçmen kaçakçılığı suçunu oluşturur.

(C) şıkkı doğrudur. Çünkü mağdur failin konuta girmesine ders çalış­
mak maksadıyla izin vermiştir. Burada rıza hile ile elde edilmiş olduğundan,
cinsel saldırı suçunun nitelikli hali yanında konut dokunulmazlığının ihlali
suçu da oluşmuştur. Zira hukuka aykırı amaçla, bu amaçtan habersiz olan
hak sahibinin rızasıyla konuta giren failin durumu değerlendirildiğinde,
mağdurun rızası, hile ile elde edildiği için geçersiz olacaktır.

Öte yandan, konuta girmelerine izin verilen kişilerin, hak sahibine karşı
hukuka aykırı davranışlarda bulunmaya başlamaları durumunda (örneğin,
arkadaşının evine davet edilen failin, arada çıkan tartışma akabinde ev sahibi
arkadaşını dövmeye yeltenmesi), hak sahibinin, konutunda kalınmasına rıza
göstermeye artık devam etmediği kabul edilmelidir.

Soru 3) Aşağıdaki şıklardan yanlış olanı bulup gerekçeli olarak açıklayınız.

a) Eşinin kendisine tokat atmasını gururuna yediremeyen kadının, bir


gün sonra intihar etmesi halinde koca, intihara yönlendirme suçundan dolay­
lı fail sıfatıyla sorumludur; b) Kendisini telefonda tehdit eden kişiyle arala­
rındaki konuşmaları kayda alan kimse haberleşmenin gizliliğini ihlal suçun­
dan sorumlu tutulmaz, zira hukuka uygunluk sebebi mevcuttur; c) Kasten
yaralama suçuna tepki olarak hakaret eden kişiye ceza verilmez; d) Ceset ile
0İ3y Çözümü 229

cinsel ilişkiye girilmesi halinde., yaşayan bir insan söz konusu olmadığı için
cinsel saldırı suçu oluşmaz.

(A) şıkkı yanlıştır. Çünkü başkasını intihara azmettiren, teşvik eden:


başkasının intihar kararını kuvvetlendiren ya da başkasının intiharına her­
hangi bir şekilde yardım eden kişi, intihara yönlendirme suçundan sorumlu­
dur. Oysa somut olayda failin gerçekleştirmiş olduğu eylem olsa olsa kasten
yaralama suçunun basit tıbbı müdahale ile giderilebilecek halini teşkil eder.
Ölüm neticesinin faile isnad edilebilmesi mümkün değildir, zira tokat atma
eylemi (kasten yaralama) ile ölüm neticesi arasında nedensellik bağı bulun­
mamaktadır.

Soru 4) Aşağıdaki şıklardan yanlış olanı bulup gerekçeli olarak açıklayınız.

a) Derede çıplak vaziyette yüzen arkadaşının kıyafetlerini alarak uzak­


laşan kişinin eylemi kişiyi özgürlüğünden yoksun bırakma suçunu oluşturur;
b) 17 yaşındaki öz kızıyla, karşılıklı rıza ile cinsel ilişkiye giren babanın
davranışı suç teşkil etmez; c) Dükkânının önüne arabasını park eden kişiye
sinirlenip, onu döven esnaf cebir suçunu işlememiştir; d) Zina amacıyla eve
başka bir kadın getiren erkek eş, konut dokunulmazlığını ihlal suçundan
sorumlu olmaz.

(B) şıkkı yanlıştır. Çünkü bu durum reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu
(TCK m. 104) teşkil eder. Bu suçun mağdurla aralarında evlenme yasağı bulu­
nan bir kimse tarafından işlenmesi, nitelikli haldir ve re’sen kox-uşturulur.

Soru 5) Derede yarı çıplak bir şekilde yıkandıktan sonra çalıların arasında kuru­
lanan 19 yaşındaki genç kadın (G)’yi gören (A), (G)’nin direnmesine rağmen,
cinsel ilişkiye girmek ister. Cinsel organı duhul etmek üzere iken (G)’nin yalvar­
malarına dayanamayarak (G)'yi bırakır.

Olaydaki bilgiler ışığında (A)’nın cezai sorumluluğunu gerekçeli olarak


açıklayınız.

a) Cinsel tacız; b) Basit cinsel saldırı; c) Nitelikli cinsel saldırı suçuna


teşebbüs; d) Gönüllü vazgeçme söz konusu olduğundan cezalandırılmaz.

(B) şıkkı doğrudur. Çünkü Cinsel organ duhulü gerçekleşmeden önce


mağduru kendiliğinden bırakmıştır. Gönüllü vazgeçme söz konusudur ve fail
o ana kadar gerçekleştirdiği eylemler bir suç teşkil ediyorsa, ondan sorumlu
olacaktır. Bu nedenle, somut olayda fail, cinsel arzuları tatmine yönelik be­
densel temas gerçekleşmiş olduğundan basit cinsel saldırıdan sorumlu tu­
tulmalıdır. Zııa Yargıtay uygulamasına göre cinsel tacız ile cinsel saldırı
230 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

suçu arasındaki fark söz konusu "bedensel temas” unsuru ile ortaya konul­
maktadır.

Soru 6) Ailesinin baskısıyla zamanında hiç istemediği biriyle evlenen ve koca­


sına karşı nefret duyan (A), üç günlük bebeği (B)’yi scğuk bir kış günü sokağa
bırakır. Bebeğin ağlama sesini duyan (L), onu derhal en yakın hastaneye götü­
rür. Hastanede müdahale edilerek kurtarılan (B)'nin, soğuktan donan ayak par­
makları kesilir. Karışırın bebeklerini sokağa attığını öğrenen (A)nın kocası (K),
bir hafta boyunca (A)’yı zincirle kalorifer peteğine bağlar, yalnızca asgari düzey­
de besin verir ve sürekli hakaret ederek her gün döver.

Olaydaki suçları, nitelikli haller ve suçun özel görünüş biçimlerini de


dikkate alarak gerekçeli bir biçimde tespit ediniz.

Fail Mağdur Suç Tipi

. (A) (B) Kasten öldürmeye teşebbüs suçu (TCK m.Sİ)

Gerekçesi: Üç günlük bir bebeğin soğuk bir kış günü sokağa bırakılma­
sı durumunda hayatta kalma şansının bulunmadığı, ölüm neticesinin fail
tarafından öngörüldüğü ve istendiği açıktır. Fail kasten hareket etmiştir: en
azından olası kastla hareket ettiği söylenebilir.

Suçun çocuğa karşı işlenmesi ise, cezanın ağırlaştırılmasını gerektiren


nitelikli bir hal olarak karşımıza çıkmaktadır.

Öldürme suçu bir netice suçudur. Somut olayda, failin doğrudan doğru­
ya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle neticenin gerçekleşmemesi
sebebiyle suç teşebbüs aşamasında kalmıştır.

. (L), yardım ve bildirim yükümlülüğünü yerine getirmiştir, herhangi bir


sorumluluğu yoktur.

Fail Mağdur Suç Tipi


. (K) -> (A) Eziyet suçunun nitelikli hali(TCK m.96)
(eşe karşı işlenmesi)

Gerekçesi: Bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya


ruhsal yönden acı çekmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışlarda bulu­
nulması eziyet suçunu oluşturur. Suçun faili herhangi bir kimse olabilmektedir.
Ancak, kamu görevlisinin görevi gereği işlediği ve mağdurun bedensel veya
ruhsal yönden acı çekmesine ya da aşağılanmasına yol açacak hareketler, işken­
ce suçu kapsamında değerlendirilir. Suçun belirli kişilere karşı (çocuk, beden
veya ruh bakımından kendisini saxunamayacak durumda bulunan kişi, gebe
0İ3y Çözümü 231

kadın, üstsoy veya altsoy, babalık veya analık ya da q) işlenmesi durumunda


suçun cezanın ağırlaştırılmasını gerektiren nitelikli hali oluşur. Bu suç tipi,
kişiyi küçük düşüren, saygınlığını zedeleyen, mağduru bir nesne gibi kullanıp
araç haline getirerek manevî bütünlüğünü zedeleyen tüm davranışları kapsa­
maktadır. Gerekçeye göre, eziyet teşkil eden fiiller, ‘anı olarak değil, sistematik
bir şekilde ve belli bir süreç içinde işlenmektedirler'. Demek ki, burada kesinti­
siz bir suç söz konusudur. Özel kişiler açısından, kaster. yaralama suçu (TCK m.
S 6) ile eziyet suçunu ayıran unsur, fiillerin işlenişindeki bu sistematik unsurdur.
Vücut dokunulmazlığını ilılal eden hareketlerin anı bir şekilde gerçekleştirilmesi
halinde kasten yaralama suçu oluşacaktır. Bu bakımdan, farklılık gösterseler
bile, belli bir süreç içerisinde uygulanan hareketlerin bir bütün halinde “in­
san onuruyla bağdaşmayan” ve “bedensel veya ruhsal yönden acı veren”,
“aşağılayan” nitelik taşıması durumunda da bu suç oluşur. Somut olayda da
failin eşi olan mağdura karşı gerçekleştirdiği kasten yaralama (dövmesi nede­
niyle), kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (kalorifer peteğine bağlaması nedeniy­
le), hakaret suçları kapsamında değerlendirilebilecek eylemler sistematik ve
belirli bir süreç içerisinde gerçekleştirildiğinden eziyet suçu olarak değerlendi­
rilmelidir. Yine, somut olayda aynı konutta yaşayanların birbirine kötü muame­
lesi suçu ile eziyet arasında fikrî içtimadan hareket ederek, sadece en ağır ceza­
yı gerektiren TCK m. 96'dan (eziyet suçu) ötürü faile ceza verilecektir. Kendi
aralarında bütünlük aız eden birden çok sistematik haıeketin varlığı, suçun un­
suru olduğundan, bu davranışlar hukuki anlamda tek fiil oluşturmaktadır; bu
bakımdan, zincirleme suç hükümleri uygulanmaz. Normalde her biri birbirinden
bağımsız ve ayrı ayrı cezalandırılması gereken birden fazla kasten yaralama
suçunu yalnızca tek bir eziyet suçu saymak ve normalde daha ağır cezalandırıl­
ması gereken bir dizi davranışı bir kez cezalandırmak gibi bir sonuca gidilmesi
nedeniyle bu düzenleme eleştirilmektedir. Ancak Yargıtay uygulamasında, ezi­
yet kapsamında cinsel saldırı (TCK m. 102) vey a cinsel istismar (TCK m. 103)
söz konusu olduğunda, sadece bu suçlar ayrıca cezalandırılmaktadır. Somut
olayda ise böyle bir durumdan söz edilmemiştir.

İKÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2016-2017 ÖĞRETİM YILI BÜTÜNLEME SINAVI

Soru 1) Yargıtay içtinatları ışığında, aşağıdaki şıklardan hangisi doğrudur?


Gerekçeli biçimde açıklayınız.

a.16 yaşındaki lise öğrencisi kızla rızasıyla oral ilişki yaşayan 19 yaşın­
daki erkek arkadaşı reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu işlemiştir. b.İşkence,
cinsel saldırı yoluyla işlenmişse faile ayrıca cinsel saldırı suçundan ceza ve-
232 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

rılmez. c.Konutun birden fazla kişi tarafından ortak kullanıldığı durumlarda:


meşru bir amaç bulunsa dahi., konutu kullananların tümünün rızası gerekir.
d.Bır kamu görevlisinin görevini kötüye kullanmasına öfkelenen kışının ona
sövmesi, cezanın ağırlaştırılmasını gerektiren nitelikli hal kapsamına girmez.

(D) şıkkı doğrudur. Çünkü bu durumda TCKmm.125 3 kapsamındaki


kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret edilmesi nitelikli haline
girmez. Aksine, haksız bir fiile tepki olarak işlenmesi nedeniyle (TCK
m. 129) cezada indirime gidilebilir.

Soru 2)Aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?


a.Belirli bir bölgeyi etnik açıdan homojen kılmak amacıyla yabancı un­
surların zorla o bölgeden sürülmesi, tek başına soykırım suçunu oluşturmaz.
b. 17 yaşında evlenerek reşit olan kadınla zorla cinsel ilişkiye giren kişi cin­
sel istismar suçunu işlemiştir, c. Sadece yazları kullanılan bir yayla evinin
balkonuna karlı bir kış günü girip şömineyi yakarak ısınan evsiz kişinin ey­
lemi suç teşkil eder. d.Cinsel tacız suçu çocuklara karşı da işlenebilir.

( ) şıkkı yanlıştır. Çünkü konut dokunulmazlığı suçunun gerçekleşe­


bilmesi için söz konusu yerin “konut” olarak kullanılıyor olması gerekir. Bu
anlamda mutlaka uyumak amacıyla kullanılmasına gerek yoktur, temel ihti­
yaçlardan bir veya bir kaçının karşılanıyor olması yeterlidir. Bu bağlamda,
bir otel odası da konut sayılır. Ayrıca konut olarak kullanma iradesinin bu­
lunması gerekir. Bu bağlamda uzun süre kullanılmayan veya terk edilmiş
yerler konut sayılmaz. Örneğin, sadece yazları kullanılan yazlık ev kış ayla­
rında konut niteliği taşımaz. Kaldı ki somut olayda evsiz bir kimsenin söz
konusu yayla evine gidişi zorunluluk halinden kaynaklanmaktadır, hukuka
uygunluk sebebi bulunmaktadır.

Soru 3)Aşağıdakilerd€n hangisi yanlıştır?

a.Yasa dışı yollarla üç Uruguay vatandaşım ülke dışına çıkarmaya çalı­


şırken sınır kapısında belgelerin kontrolü sırasında yakalanan kişinin eylemi
teşebbüs aşamasında kaldığı için cezası indirilerek verilir. b.Tıbbı zorunlu­
luk bulunması halinde, gebeliğin süresine bakılmaksızın kürtaj mümkündür.
c. Kendisine, ’’dolandırıcı, kadın pazarlayan ahlaksızın birisin” diyen kişiye
açtığı davada şikâyetçinin rızası varsa, kamu yararı olmasa dahi, faile ispat
hakkı tanınır. d.Boğulmakta olan kişiyi kurtarmaya giden cankurtarana en­
gel olan kişinin bu eylemi nedeniyle ölüm gerçekleşirse, fail icra suretiyle
kasten adanı öldürme suçundan sorumlu tutulur.
0İ3y Çözümü 233

(A) şıkkı yanlıştır. Çünkü göçmen kaçakçılığı suçu son değişikliklerle


bir teşebbüs suçu haline gelmiştir. Kanunun açık hükmü gereğince, göçmen
kaçakçılığı suçu teşebbüs aşamasında kalsa dahi tamamlanmış gibi cezaya
hükmolunur.

Soru 4) Aşağıdaki şıklardan hangisi doğrudur?

a.Bir Türk vatandaşının yasadışı yollarla yurda sokulması göçmen ka­


çakçılığı suçunu oluşturur, b.Ölünün kendisiyle birlikte gömülen değerli
şahsi eşyalarının alınması ölünün hatırasına hakaret suçu teşkil eder.
c.Karşılıklı hakarette faile ceza verilmeyebilir. d.Disiplin kovuşturması
yapmaya yetkili organlar nezdınde yapılan yazılı veya sözlü başvuru, iddia
ve savunma dokunulmazlığı kapsamına girmez.

(C) şıkkı doğrudur. Çünkü karşılıklı hakaret bir hukuka uygunluk sebebi
değil; cezanın indirilmesini gerektiren şahsı bir sebep veya şahsi cezasızlık
sebebi olarak öngörülmüştür.

Soru 5) Köyden kasabaya gitmek için sabah kalkan tek minibüse yetişemeyip
geç kalan (A), çok önemli bir görüşmesi olduğunu söyleyerek komşusu (K)'dan
kendisini otomobiliyle kasabaya götürmesini rica eder Ancak (K) nin, “madem
işin acele neden erken hazırlanıp köy minibüsüne bilmedin" diyerek talebini
reddetmesi üzerine. (A), bıçağını çekip (K) yı bıçakla korkutarak kendisini kasa­
badaki iş yerine kada' götürtür. Böyle bir durumda, bizim de katıldığımız gö­
rüşe göre, (A):nın işlediği suç bakımından aşağıdaki şıklardan hangisi doğru­
dur? Neden?

a.Şantaj suçu oluşur. b.Kışiyi özgürlüğünden yoksun kılma suçu oluşur.


c.Tehdit suçu oluşur, d.Yaralama suçu oluşur.

(B) şıkkı doğrudur. Çünkü mağdurun kendi iradesine göre yer değiştir­
me olanağı bir süre için ortadan kaldırıldığı, failin iradesine göre hareket
etmeye zorlandığı için, burada TCK m. 109 2’deki kişiyi hürriyetinden yok­
sun kılma suçunun nitelikli halı oluşmuştur. Kişiyi özgürlüğünden yoksun
kılma suçunun tehdit ile işlenmesi, bu suçta bir nitelikli hal olduğu için bile­
şik suç hükümleri uygulanır ve faile ayrıca tehdit suçundan ceza verilmez.
Yargıtay benzer bir olayda yalnızca tehdit suçundan faile ceza vererek yanlış
bir hüküm kurmuştur.

Soru 6) (A) ve (B) evce sohbet edip içki aldıktan sonra kan kardeş olmaya karar
verirler. Önce (A), bıçakla kendi bileğini keser. Kendi bileğini kesemeyen (B) ise
(A) dan bileğini onun kesmesini ister. Alkollü olması nedeniyle (A), (B) nin bile­
ğini derinden keser ve kanı durdurulamayan (B), hastaneye kaldırılırken yolda
234 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

ölür. (B)’nin ölümünden (A)yı sorumlu tutan babası (H), (A):nın arkadaşlarıyla
sohbet ettiği köy kahvesine girer ve ‘o. çocuğu, sen oğlumun canını aldın ben
de şeninkini alacağım" der. Kahvehanenin sahibi (E)’rin kendisinden gitmesini
istemesine rağmen (H), (A)'nın masasına doğru bir kaç el ateş eder. (H)’nin
silahına davrandığını gören (A), pencereden atlayarak kaçmışsa da, yanındaki
arkadaşlarından (M), kalbine isabet eden kurşunla ölür.

Olayda A’dan B’ye karşı taksirle öldürme suçu işlenmiştir. Taksırde:


fail neticeyi istememekte ancak dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı dav­
ranmak suretiyle herkes tarafından öngörülebilir olan bir neticeyi öngöre-
memektedır. (A)’nın (B)’nin bileğim kesmesi dikkat ve özen yükümlülüğü­
ne aykırı bir davranıştır ve öngörülebilir olan ölüm neticesini öngörmemiş
olması nedeniyle taksirle öldürmeden dolayı sorumludur.

(H)’den (A)’ya karşı kasten öldürmeye teşebbüs (nitelikli hal-silahla


işlenmesi suretiyle) suçu oluşmuştur. Haksız tahrik indirimi de uygulanabi­
lir. (M)’ye karşı da olası kastla adam öldürme suçur.dan sorumludur. Bu iki
suçtan dolayı fail gerçek içtima hükümleri gereğince ayrı ayrı cezalandırıla­
caktır. Sapma söz konusu olmadığından fikri içtimadan söz edilemez.

Ayrıca tehdit ve sövmek suretiyle hakaret suçları da gerçekleşmiştir.


Tek bir fiille işlendiği için fikri içtima uygulanacaktır. (Ancak şunu da be­
lirtmek gerekir., öldürme eyleminden hemen önce gerçekleşen tehdit suçun­
dan faile ayrıca ceza verilmez.)

(H)->(E) işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunu işlemiştir.

İKÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2016-2017 ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAVI

Soru 1) Aşağıdaki şıklardan hangisi yanlıştır? Gerekçel olarak açıklayınız.

a.Metro istasyonunda bulunan ve çeşitli içeceklerin temini için ko­


nulmuş otomata bo2uk para ağırlığında metal ataıak su şişesini bedelsiz
şekilde alan kişi karşılıksız yararlanma suçunu işlemiştir. b.Adlıyede
tuvalete girerken çantasını emanet ettiği mahkeme kâtibinin, avukatın
çantasından altın uçlu dolma kalemi alınası güveni kötüye kullanma su­
çunu oluşturur. c.(B):nin bavullarından birini köşeye bırakıp diğerini
almak üzere uzaklaştığı sırada, hamala başıboş bavulu işaret edip “bavu­
lumu taksiye kadar laşıyıver” diyen (A)’nın eylemi dolandırıcılık suçunu
oluşturmaz, d.Kartopu sözleşmelerinden mağdur olanlara karşı işlenen
suç, dolandırıcılık suçudur.
0İ3y Çözümü 235

(A) şıkkı yanlıştır. Çünkü karşılıksız yararlanma suçunun konusunu “hiz­


met’ sağlayan otomatlar oluşturur. “Mal otomatından’' bedelsiz olarak bir su
şişesinin alınması halinde, taşınır bir inalın zilyedinin rızası olmaksızın,
bulunduğu yerden alınması kapsamında hırsızlık suçu oluşur. Bunun gibi,
ancak bir insanın hile ile kandırılması söz konusu olabileceğinden, bu gibi
durumlarda dolandırıcılık suçu da oluşmaz.

Soru 2) Aşağıdaki şıklardan hangisi doğrudur? Gerekçeli olarak açıklayınız.

a.Kopya çekerken yakaladığı öğrencisi ile bir miktar para almak konu­
sunda anlaşıp, henüz parayı alamadan yakalanan öğretmenin eylemi teşeb­
büs aşamasında kalmış bir rüşvet suçudur. b.Muayene ettiği çocukta cinsel
istismar olgularına rastlayan doktor, hasta ile hekim arasındaki gizliliğe da­
yanarak durumu ihbar etmezse, suç işlemiş olmaz. dişlemediğini bildiği bir
suç nedeniyle bir kimse hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunan ve o
kişinin gözaltına alınmasına sebebiyet veren fail, birden çok suçtan kovuştu­
rulur. d.Bono üzerinde yapılan sahteciliğe, özel belgede sahtecilik hükümleri
uygulanır.

doğrudur. Çünkü fail, işlemediğini bildiği bir suç nedeniyle


(C) şıkkı
savcılığa başvurmak suretiyle iftira suçunu işlemiştir. TCK m.267.4’ün
açık hükmü gereğince de, iftira eden fail, ayrıca kişivi özgürlüğünden yok­
sun kılma sucuna ilişkin hükümlere göre dolaylı fail olarak sorumlu tutu­
lur.

Soru 3) Aşağıdaki şıklardan hangis: yanlıştır? Gerekçeli olarak açıklayınız.

a.Acılen müdahalede bulunulmazsa bir gözünü kaybetme tehlikesiyle


karşı karşıya kalan çocuğu ameliyata almak için tabasından bıçak parası
isteyen doktor icbar suretiyle irtikap suçunu işlemiştir, b.Türkiye’den geç­
mek suretiyle, Hollanda’dan Gürcistan’a yasa dışı uyuşturucu madde ticareti
yapan kişiye Türkiye’de uyuşturucu madde ithal ve ihraç etmekten (TCK
m. 188 1) dolayı ceza verilir. c.Polıse pasif mukavemet, görevi yaptırmamak
için direnme suçuna konu olmaz. d.Bır taşınmazın kapısının sökülüp götü­
rülmesi halinde hırsızlık suçu oluşur.

(B) şıkkı yanlıştır. Çünkü Yargıtay’ın bu konudaki istikrarlı içtihadı


doğrultusunda, uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin ticaretinde, Türkiye'nin
“transit ülke” olması halinde faile, ithal veya ihraçtan değil; “nakil”den
dolayı (TCK m.lSS 3) ceza verilir.
236 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

Soru 4) Aşağıdaki şıklardan hangisi doğrudur? Gerekçeli olarak açıklayınız.


a.Sahte olarak düzenlenen belge ile mağdur dolandırılmış ise. fail sade­
ce nitelikli dolandırıcılık suçundan ko\’uşturulur. b.Yargıtay'a göre, bir ka­
dının çantasını çekip alarak kaçan failin, kendisini yakalamak isteyenlere
bıçağını göstererek uzaklaşmalarını istemesi yağma suçu teşkil etmez. c.Suç
eşyasının satın alınması ve kabulünden sorumlu tutulabilmesi için bu suçun
failinin, eşyanın elde edildiği suça iştirak etmiş olmssı gerekir. d.Halka açık
anonim şirketi temsile yetkili kışı rüşvet suçunun faili olamaz.

doğrudur. Çünkü Yargıtay'm içtihadına göre böyle bir du­


(B) şıkkı
rumda fail, yağma suçundan değil; nitelikli hırsızlık ve tehdit suçlarından
dolayı sorumlu olacaktır. Zira yağma suçundan bahsedebilmek için, bu suç
kapsamındaki cebirin eşyanın alınması esnasında uygulanması gerekir. Eşya
alındıktan sonra, kendisini yakalamak isteyenlere bıçak göstererek malı tes­
lime engel olmak isteyen kişinin eylemi tehdit suçunu oluşturacaktır. (Şayet
yaralama söz konusu olsaydı, o durumda da kaster. yaralamadan bahsede­
cektik. Ancak olayda sadece tehdit var.) Elde veya üstte taşınan eşyayı çekip
almak suretiyle hırsızlık suçunun işlenmesi de hıısızlık suçunda cezanın
ağırlaştırılmasını gerektiren bir nitelikli haldir.

Soru 5) İl Milli Eğitim Müdürünün sekreterliğini yapan (S)’nin, iyi okullara naklini
sağlamak için il müdü'ü adına ve onun haberi olmaksızın bazı okul müdürlerine
telefon ettiği ve bunur karşılığında velilerden hediyeler aldığı haberini alan aynı
dairede şube müdürü (M), (S)'ye giderek, aldığı bu hediyelerden bazılarını ken­
disine vermesini, aksi takdirde hakkında soruşturma açılmasını talep edeceğini
bildirir. Bu arada, çocuğunun okuduğu ve üst kat komşusunun müdürü olduğu
okula bağış yapmak isteyen (A), bağış için ayırdığı parayı okulun hesabına ya­
tırması için komşusu olan okul müdürü (Ö)’ye vermiş, (O) ise bu parayla eşine
evlilik yıldönümü hediyesi almıştır.

Olaydaki suçlan, suça tesir eden sebepler ve suçun özel görünüş bi­
çimlerini de dikkate alarak tespit ediniz ve gerekçeli olarak açıklayınız.
Fail Mağdur Suç Tipi
(S) Rüşvet suçu

Gerekçesi: Görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle.,


kendisine yarar veya bu yönde vaatte bulunulmasını sağlamak için bir kim­
seyi icbar eden kamu görevlisi icbar suretiyle irtikap suçundan sorumlu
tutulur. Somut olayda (M), (S)’nın müdürü olmasının verdiği nüfuzu kötüye
kullanmak suretiyle menfaat sağlamak istemektedir. Bunun için terfi evrakı­
nı imzalamamak ve işlediği suç nedeniyle disiplin scruşturması açtırma ma­
0İ3y Çözümü 237

nevi baskısı ile (S)’yi kendisine menfaat sağlamaya zorlamaktadır. (Bonus:


Şayet failin kullandığı zorlama., maddi cebir boyutuna ulaşmış olsa ıdı yağ­
ma suçundan söz ederdik.)

(S);nin menfaatleri (hediyeleri) fiilen almış olması da gerekmez, zira


rüşvet konusunda anlaşmaya varılması halınde: suç Tamamlanmış gibi ceza­
ya hükmolunur. (TCK m. 252 3)

(Bonus: Olayda belirtilmemiş olmakla birlikte, şayet (S) çocukları iyi


okullara kaydetmek için bir takım belgelerde sahtecilik de yapmışsa TCK
m.212’nin açık hükmü karşısında belgede sahtecilik hükümleri gereğince,
gerçek içtima kuralları çerçevesinde AYRICA cezalandırılacaktır.)

Fail Mağdur Suç Tıpı

. (S) -> Kamu İdaresi Rüşvet suçu

Gerekçesi: Görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapmak veya yapmamak


için doğrudan veya aracılar vasıtasıyla menfaat sağlayan kamu görevlisi
rüşvet suçunu işlemiştir. Çocuklarını iyi okullara yerleştirmek isteyen
velilerden çeşitli hediyeler alması nedeniyle (S) burada rüşvet alan kamu
görevlisi sıfatıyla sorumludur. Ayrıca, (S)’ye bunun için menfaat sağla­
yan kimseler de rüşvet veren olarak bu suçun failidirler. Zira rüşvet, kar­
şılıklı olarak iradelerin uyuşması şeklinde bir rüşvet anlaşmasına daya­
nan, çok failli bir suçtur.

Fail Mağdur Suç Tipi

. (Ö) (A) Güveni kötüye kullanma suçu

Gerekçesi: Olayda (A) tarafından, komşuluk ilişkileri nedeniyle, okul


müdürü olan (Ö)’ye bağış yapması amacıyla para verilmiş, (Ö) ise bu pa­
rayla eşine hediye almıştır. Başkasına ait olup da, muhafaza etmek veya
belirli bir şekilde kullanmak üzere zilyetliği kendisine devredilmiş olan
mal üzerinde, kendisinin veya başkasının yararına olarak, zilyetliğin devri
amacı dışında tasarrufta bulunan veya bu devir olgusunu inkâr eden kişi
güveni kötüye kullanma suçundan sorumlu tutulur. Failin kamu görevlisi
olması her zaman her durumda zimmet suçu oluşacağı anlamına gelmez, zira
(A) parayı kişisel ilişkilerine duyduğu güven nedeniyle (Ö)’ye vermiştir.
Paranın kendisine teslim edilmesinde (Ö):nün yerine getirdiği kamu görevi
değil, komşuluk ilişkileri dikkate alınmıştır. Bu nedenle zimmet suçu
değil; güveni kötüye kullanma suçu oluşmuştur.
233 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

İKÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2016-2017 ÖĞRETİM YILI BÜTÜNLEME SINAVI

Soru 1) Aşağıdaki önermelerden hangileri yanlıştır? Gerekçeli olarak açıkla­


yınız.

I- Şifreli bir yayının ınternet üzerinden başkalarıyla paylaşılması nitelik­


li hırsızlık suçunu oluşturmaz.

II- Kooperatif temsilcisi irtikap suçunun faili olamaz.

III- Üzerinde sahtecilik yapılan resmi belgenin., aksı sabit oluncaya ka­
dar geçerli belge olması halinde bu durum., cezanın ağırlaştırılmasını gerek­
tiren nitelikli bir haldır.

IV- Hırsızlık suçunun konusunu oluşturan malm değerinin azlığı bu suç­


tan verilecek ceza bakımından sadece bir indirim sebebidir.

V- Failin, çaldığı mal bedelini karşılayacak miktarda parayı fiilin işlen­


diği yere bırakması durumunda hırsızlık suçu oluşmaz.

Gerekçe: HI. IV ve V numaralı önerme önermeler yanlıştır.

(III) yanlıştır. Çünkü üzerinde sahtecilik yapılan belgenin sahteliği sa­


bit oluncaya kadar geçerli belge olması halinde cezanın ağırlaştırılmasını
gerektiren nitelikli hal söz konusu olur.

(IV) yanlıştır. Çünkü hırsızlık suçunda malın değerinin azlığı nedeniy­


le, somut olayın özelliklerine göre cezada indirim yapılabileceği gibi suçun
işleniş şekli ve özellikleri de göz önünde bulundurularak ceza vermekten de
vazgeçilebilir.

(V) yanlıştır. Çünkü hırsızlık suçu taşınır malın zilyedinin rızası olmak­
sızın bulunduğu yerden alınmasıyla tamamlanır. Bu nedenle aynı miktarda
paranın fiilin işlendiği yere bırakılmış olması sonucu değiştirmez.

Soru 2) Aşağıdaki şıklardan hangisi yanlıştır? Gerekçeli olarak açıklayınız.

a.Önceden doğmuş bir borçtan dolayı borçlunun alacaklıya karşı hile ve


desiseler kullanarak edimini yerme getirmemesi, dolandırıcılık suçunu oluş­
turur. b.Uyuşturucu madde bağımlılığından kurtulmak istediğini belirterek
sağlık kuruluşuna başvuran kişiye kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı
madde bulundurmak suçundan ceza verilmez. c.Bır vasiyetnamenin gerçeğe
aykırı olarak değiştirilmesi halinde, resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin
0İ3y Çözümü 239

hükümler uygulanır. d.Sırf karşısındaki kişiyi yakalatmak amacıyla rüşvet


anlaşması yapsa dahi kişi rüşvet suçunu işlemiş sayılır.

(A) şıkkı yanlıştır. Çünkü dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için


menfaatin elde edildiği ana kadar hile ve desiseler kullanılarak mağdurun
iradesinin sakatlanması gerekir. Oysa somut örnekte menfaat temin edildik­
ten sonra borç yerine getirilmemelidir

Soru 3) Aşağıdaki şıklardan hangis: doğrudur? Gerekçeli olarak açıklayınız.

a.Kuyumcu dükkanında değerli bir mücevheri inceleyen kişinin taşı alıp


kaçması, güveni kötüye kullanma suçu teşkil eder. b.Komşusunun tavuğunu
kesip yiyen kişi, mala zarar verme suçunu işlemiştir. c.Kolye ve küpelerim
almak için boğuştuğu kadının boğuşma sırasında bir kulağını koparan fail iki
farklı suçtan cezalandırılır. d.Aynı konutta birlikte yaşadığı kardeşinin altın
saatini çalan kişi nitelikli hırsızlık suçundan yargılanır.

(C) şıkkı doğrudur. Çünkü cebir ve tehdit ile işlenen hırsızlık suçu bir
bileşik suç olan yağma suçunu oluşturur. Bu nedenle, yağma suçunda faile
cebir veya tehditten ayrıca ceza verilmez. Ancak kanunun açık hükmü karşı­
sında yağma suçu işlendiği sırada kasten yaralamanın neticesi sebebiyle
ağırlaşmış hallen söz konusu olursa, faile ayrıca nitelikli kasten yaralama
suçundan dolayı ceza verilir.

Soru 4) Aşağıdaki şıklardan hangisi doğrudur? Gerekçeli olarak açıklayınız.

a.Başkası tarafından (A) adına doldurulmuş sahte senedi (A)’nın icraya


koyması cezalandırılmasını gerektirmez.b.Bir okulda depremzedeler için toplan­
dığını bildiği yardımı "Müdür Haraç Topluyor’ şeklinde bir gazetenin okuyucular
köşesinde duyuran bir öğretmenin fiili, sadece disiplin suçu teşkil etmez.
c.PTT’de pul satan görevlinin, yan gişedeki tahsilat görevlisinin çekmecesinden,
yatırılan fatura paralarını alması zimmet suçu teşkil eder. d.Nüfus memuru
(M)’nin Türkiye’de tanınma kararı olmayan yabancı mahkemenin boşanma kara­
rma dayanarak kişiyi nüfusa boşanmış diye kaydetmesi suç oluşturmaz.

(B) şıkkı doğrudur. Çünkü burada ayrıca basın yayın yoluyla işlenmiş
bir iftira suçu söz konusudur. Müdür hakkında, işlemediğini bildiği idari bir
yaptırım gerektiren eylem basın ve yayın yoluyla isnad edilmiştir.

Soru 5) Mal Müdürlüğü'nde milli emlak memuru olarak çalışan (M), (A) nın kul­
landığı arazinin hâzineye ait olması sebebiyle, ecrimisil bedeli olarak önceden
405.90 TL yatırmış o masına rağmen, bir müddet sonra, öyle olmadığı halde
aynı tutarda bir borcunun daha bulunduğunu söyleyerek (A)'dan bir kez daha
240 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

405.90 TL alıp, sahte alındı belgesi düzenleyerek (A)’ya vermiştir. Yine bir
müddet sonra (A) ile görüşüp bu araziyi satın almak istiyorsa 4.000 TL parayı
yatırması gerektiğini, makbuzu da sonradan vereceğini söyleyerek kendisinden
bu tutarda parayı da alınış ve bu parayı da harcamıştır. Öte yandan, (M), Devlet
Hastanesi kantinini işletmekte olan (C)'nin işyerine gelerek, kantinin kira borcu­
nun bulunduğunu, kirayı kendisinin yatırabileceğini söyleyerek ondan da 1000
TL almıştır. Kira borucunun yatırılmadığını öğrenen (C). Cumhuriyet Savcılığına
giderek (M)nin kendisinden bıçak zoruyla 1000 TL aldığını belirtmiş, bunun
üzerine yakalanan (M} gözaltına alınmıştır.

Olaydaki suçlan fail ve mağdurları belirtmek suretiyle, suçun özel gö­


rünüş biçimleri ile suça tesir eden sebepleri de dikkate alarak gerekçeli ola­
rak açıklayınız.
Fail Mağdur Suç Tıpı

. (M) -> (A) İkna suretiyle irtikap suçu ve


Resmi belgede sahtecilik suçu

Gerekçesi: Aslında (A)’nın ödemek zorunda olmadığı bir miktar parayı,


kamu görevlisi sıfatının kendisine sağladığı nüfuzu kullanmak suretiyle (A)’yı
ikna ederek 405,90 TL ödemesini sağlıyor. Ayrıca alındı belgesi, kamu görevli­
sinin göreviyle bağlantılı olarak oluşturduğu bir belge olduğu için resmi belge­
dir. TCK m. 212 gereğince bir suçun işlenmesi sırasında belgede sahtecilik ya­
pılırsa fail ayrıca belgede sahtecilik suçundan cezalandırılır.

. Fail Mağdur Suç Tipi


(M) (A) Dolandırıcılık suçu

Gerekçesi: Yetkisi olmayan bir konuda hile ve desiseler kullanmak su­


retiyle kendisini yetkili gibi gösterip, menfaat temin ettiği için (A)’dan
bu vesileyle 4.000 TL temin etmesi dolandırıcılık suçunu oluşturur.

. Fail Mağdur Suç Tipi


(M) (C) Dolandırıcılık suçu

Gerekçesi: Yetkisi olmayan bir konuda hile ve desiseler kullanmak su­


retiyle kendisini yetkili gibi gösterip, menfaat temin ettiği için (C):den
bu vesileyle 1.000 TL temin etmesi dolandırıcılık suçunu oluşturur.

Mağdur Suç Tipi


(M) İftira suçu ve Kişiyi özgürlü­
ğünden yoksun bırakma suçu
0İ3y Çözümü 241

Gerekçesi: (C), (XI) hakkında işlemediğini bildiği bir suçtan dolayı


Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunarak iftira suçu işlemiştir.
İftira suçu sebebiyle gözaltına alınmasına sebep, olduğunu için de ayrıca
kişiyi özgürlüğünden yoksun bırakma suçundan gerçek içtima kuralları çer­
çevesinde sorumlu olacaktır.

YDÜ HJKUK FAKÜLTESİ 2016-2017 ÖĞRETİM YILI


YILSONU SINAVI

Olay 1. İlköğretim okulunun mutemedi olan (S), görev yaptığı


200S-2015 yılları arasında okul personeline ait maaş, ek ders ve aile
yardımı ödemeleri için hazırladığı listede, mal müdürlüğünden onayla­
nan banka listelerindeki ödenecek miktarlardan farklı olarak personelin
hesabına yatırılacak parayı daha daha az, personel hesabına yatacak
parayı ise daha fazla gösterir ve hazırladığı listeleri okul müdürü
(M)’ye imzalatarak bankaya bildirir. Böylece bazı personele fazladan ek
ders ücreti ve aile yardımı tahakkuk ettirerek aradaki 920 TL farkı he­
sabına aktardığı, (M)’nin maaş bordroları ile bar.ka listelerini karşılaş­
tırması sonucu ortaya çıkar. (S), 500 TL’yi henüz hakkında iddianame
düzenlenmeden öder.

1. Olayda (S):nin işlediği suçu suçları, bu suçların birbiri ile olan içtima
ilişkisini açıklayarak ve nitelikli hallerini de göstererek belirtiniz.

Öncelikle görevi nedeniyle zilyetliği kendisine bırakılan bir mal üzerin­


de o malm devri amacı dışında bazı tasarruflarda bulunması nedeniyle
(S)’nın zimmet suçundan dolayı cezalandırılacağını belirtmek gerekir. An­
cak (S), işlediği zimmet suçunu gizlemek için hileli davranışlara başvurduğu
için suçun nitelikli halinden dolayı cezalandırılmalıcır (TCK m. 247 2). Hi­
leli davranışlar eğer belgede sahtecilik yoluyla gerçekleşmiş ise TCK m. 212
gereği ayrıca belgede sahtecilik nedeniyle de failin cezalandırılması gereke­
ceği açıktır. Bu açıklama ışığında (S) kamu görevlisi ve mal müdürlüğünden
onaylanan banka listelerinin de resmi belge olduğu göz önüne alındığında
olayda kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçu (TCK m. 204 2)
oluşur.

Okul müdürü (X£) ile (S) arasında bir iştirak ilişkisi olduğu anlaşılama­
maktadır. Bununla birlikte (M), denetim görevini ılımal ederek, zimmet su­
çunun işlenmesine olanak sağladığı için denetim görevini ihmal suçundan
(TCK m.251) dolayı cezalandırılır.
242 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

2. (S)’nin ödeme yapmasının suçun oluşmasına bir etkisi var mıdır? Ni­
çin?

Zimmet suçunda soruşturma başlamadan önce, zimmete geçirilen malın


aynen geri verilmesi veya uğranılan zararın tamamen giderilmesi, erh'M piş­
manlık nedeniyle cezanın indirilmesini gerektirir (TCK m. 248 1). Ancak
bunun için zararın tawaweH giderilmesi gerektiği için (S)’nin yapmış olduğu
ödeme etkin pişmanlık kapsamında cezanın indirilmesini gerektirmez.

Olay 2. 27.10.198S doğumlu (K)’nın 10.S.2006 günü saat 06.00 sıraların­


da Jandarma Karakoluma giderek, bir restaurantın tuvaletini kullanmak için
içeriye girdiğinde karşısına çıkan (S)’nin “we yopzyvrjww burada” dedikten
soma elini omzuna koyup "'sen iyi misin” diye sorduğunu, "'iyiyim, gidiyorum”
diye cevap vererek tuvaletten çıkmak istediğini, (S)’nın iki koluyla kendisini
sarıp kucaklayarak tuvaletin duvarına yasladığım, zorla dilini ağzının içine
sokarak kendisini öptüğünü, çırpınarak sanığın elinden kurtulup kaçtığını,
dışarıda kendisini beklemekte olan annesini göremeyince aramak için cadde
üzerinde gezindiği sırada yoldan geçen jandarma görevlilerim gördüğünü,
başından geçenleri anlatıp şikâyetçi olduğunu beyan eliği olayda;

3. (K)’nın ifadesinde belirttiği olayın gerçek olup olmamasına göre işle­


nen suçu suçları gerekçeli olarak açıklayınız.

(K)’nın ifadesince belirttiği olay gerçek ise;

Fiilin işlendiği sırada (K) İS yaşından küçük ve olduğu ve cebir kullanıla­


rak vücut dokunulmazlığını ihlal eden cinsel bir davranışa maruz kaldığı için
çocukların cinsel istismarı suçu söz konusudur. Burada tartışılması gereken
ağzının içine dilini sokması nedeniyle bu suçun nitelikli halı olan vücuda or­
gan sokmanın gerçekleşip gerçekleşmediğidir. Yargıtay bir kararında (Yar.
CGK 2013.14-294 E. ve 2013 615 K.), failin mağdureyi zorla öperken dilini
ağzına sokmasının vücuda organ sokulması niteliğinde olmadığını ve bu ne­
denle eylemin TCK m. 103/2’de belirtilen çocuğun nitelikli cinsel istismarı
suçunu oluşturmadığını belirtmiştir. Bu açıklamalar ışığında sarkıntılık boyu­
tunu aşan, ancak organ sokma niteliği taşımayan bu davranışlar bir bütün ola­
rak TCK m. 103 1 kapsamında basit cinsel istismar suçunu oluşturur.

(K)’nın ifadesince belırtiği olay gerçek değilse;

İhbar bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma başla­


tılmasını sağlamak için hukuka aykırı bir ful isnat ettiği için iftira suçunu
işlemiş olur.
0İ3y Çözümü 243

Olay 3. 17 yaşında bulunan (G) ve özürlü olan (B)’ye yönelik olarak ev


işlerinde aşırı derecede çalıştırma., pazarda dilendirme, aç bırakma, yumruk­
la ve tekme ile vurma şeklindeki babanın eylemlerini;
4. Eziyet, aile bireylerine kötü muamele ve kasten yaralama suçunun
unsurları açısından ayrı ayrı değerlendiriniz ve bunlardan hangisinin oluştu­
ğunu gerekçeli olarak açıklayınız.
Babanın eylemi eziyet suçu (TCK m. 96) kapsamında değerlendirilme­
lidir. Bu suçta kamu görevlisi olmayan bir kişinin mağdura karşı insan onu­
ruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, aşağı­
lanmasına yol açacak davranışlar belirli bir süreç içerisinde ve sistematik
olarak gerçekleştirilmesi söz konusudur. Olayda da babanın eylemi bu boyu­
ta ulaştığı için eziyet olarak nitelendirilmelidir.

Buna karşılık aile bireylerine kötü muamele suçunda (TCK m. 232 1),
başka suçlar dışında kalan ve merhamet ve şefkatle bağdaşmayan eylemler
aynı konut içinde yaşayan kişilere karşı gerçekleştirılmelidir. Şu halde zaten
eziyet kapsamında cezalandırılması gereken bir eylem söz konusu ise, artık
Tamamlayıcı nitelikte olan TCK m. 232 uygulanmayacaktır.

Olay, kasten yaralama suçu açısından değerlendirildiğinde, eziyet suçu


kapsamında gerçekleştirilen eylemler yerme göre bir başka suçu ve özellikle
de kasten yaralama suçunu oluşturabilir. Bununla birlikte süreç içerisinde
gerçekleştirilen davranışların tek başına eziyet suçu kapsamında cezalandı­
rılması, işlenen eylemlerin haksızlığını karşılıyorsa, ayrıca babaya kasten
öldürme suçundan dclayı ceza verilemez.

Sonuç olarak babanın süreç içerisinde işlediği eylemler iki mağdura


karşı ayrı ayrı eziyet suçunu oluşturur ve hem çocuğa ve beden ve ruh ba­
kımından kendisini savunmayacak durumda bulunan bir kişiye ve hem de
üstsoy tarafından işlendiği için cezanın ağırlaştırılması gerekir.

5. Üvey annenin bu duruma sessiz kalmasının hangi suçu oluşturduğu­


nu açıklayınız.

Eziyet suçunun ihmali davranışla işlenmesi mümkün olmadığı için, üvey an­
nenin, babanın işlediği eziyet suçuna ihmali davranışla iştirak nedeniyle cezalandı-
rılamaz. Kaldı ki, üvey anne, neticeyi önlemekle hukuken yükümlü bir kişi de
(garantör) değildir. Bu durumda üvey anne olsa olsa suçu bildirmeme suçundan
(TCK m. 27S) dolayı cezalandırılabilir. Her ne kadar maddede tanıklıktan çekinme
yetkisi olanlar için bir cezasızlık nedeni öngörülmüş ise de, üvey anne tanıklıktan
çekinme yetkisine sahip olmadığı için TCK m. 278 son hükmünden yararlanamaz.
244 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

YDÜ HJKUK FAKÜLTESİ 2016-2017 ÖĞRETİM YILI


BÜTÜNLEME SINAVI

1. Orman İşletme Müdürlüğüme ait orman ürünleri deposundan sorumlu


orman muhafaza memuru (A), kaçak orman emvali naklinde kullanılan iki
tekerlekli damperli römorka elkoyduktan sonra, onu eski bir römorkla değişti­
rip, daha sonra da sanki eski römorka elkoymuş gibi onu C. Savcılığına tes­
lim eder. (A) nın işlediği suça ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi
doğrudur?
A. İrtikap.
B. Görevi kötüye kullanma.
C. Güveni kötüye kullanma.
D. Zimmet X
E. Dolandırıcılık.

2. Hakaret suçuna ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğrudur?


A. Mağdurun yokluğunda işlenen hakaret en az 2 kişi ile ihtilat koşuluna bağlı ola­
rak cezalandırılır.
B. İspat hakkının kullanılması bu suçta bir cezasızlık nedeni olmakla birlikte, her
durumda kullanılmasına izin verilmemiştir. X
C. Suç, ölmüş bir kişinin hatırasına karşı işlenemez.
D. Çocuklar ve akıl hastaları bu suçun mağduru olamaz.
E. Suç. yalnızca scmut bir fiil veya olgu isnad etmek suretiyle işlenebilir.

3. Belgede sahtecilik suçuna ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi


yanlıştır?
A. Özel belge üzer.nde fikri sahtecilik gerçekleştirilemez.
B. Özel belge nite.iğınde olmasına rağmen, kanunda belirtilen bazı belgeler üze­
rinde işlenen sahtecilik resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturabilir.
C. Belgede sahtecilik, resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme yoluyla da iş­
lenebilir.
D. İster resmi, ister özel belge olsun, sahteciliğin cezalandırılması, sahte olarak
düzenlenen belgenin kullanılması koşuluna bağlıdır.
E. Kanun gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli elan belge üzerinde işlenen
sahtecilik daha ağır cezalandırılır.
0İ3y Çözümü 245

4 (A), velayet hakkı kendisinde bulunan 7 yaşındaki oğlu (O)?ya vücudunun


çeşitli yerlerinde morluk oluşturacak şekilde vurmak, aç bırakmak, sürekli aşağı­
lamak, terlikle dövmek şeklindeki eylemleri;

A. Kasten yaralama,
B. Aile bireylerine kötü muamele,
C. Eziyet, X
D. Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali,
E. İşkence suçunu oluşturur.

5. Olay günü yalnız olduğunu bildiği evli ve 17 yaşındaki (A):nın ailece görüştükleri
için evine giden (B), (A) başka bir odaya gidince arkasından giderek ona sarılır ve
göğüslerini sıkar ve ora ‘birlikte olalım" der. (A), kurtulmak için (B)'yi iterek bağır­
maya başlar ve mutfağa doğru bıçak almaya yönelir. (B) evden kaçar. (B)'nin işledi­
ği suça ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğrudur?
A. Cinsel taciz,
B. Çocukların cinsel istismarının nitelikli haline teşebbüs,
C. Sarkıntılık yoluyla çocukların cinsel istismarı.
D. Sarkıntılık yoluyla cinsel saldırı.
E. Cinsel saldırı suçunun nitelikli haline teşebbüs. X

6. (A)dan kolyeyi yağmalayan (S) dava açıldıktan sonra kolyeyi sattıkları ku­
yumcunun adresini babası (B)'ye söyler; (B) de kuyumcuya giderek ücreti karşı­
lığında kolyeyi almak isterse de. kuyumcu kolyeyi sattığını söyler. (B). benzer
bir kolyeyi satın alarak (A)'ya verir. (S)'nin etkin pişmanlıktan yararlanması açı­
sından aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğrudur?

A. Etkin pişmanlıktan yararlanır, X


B. Etkin pişmanlıktan yararlanamaz, zararı üçüncü kişi karşıladığı için,
C. Etkin pişmanlıktan yararlanamaz, yağma suçunda etkin pişmanlık uygulanama­
yacağı için,
D. Etkin pişmanlıktan yararlanamaz, zarar tamamen gicerılmediği için,
E. Etkin pişmanlıktan yararlanamaz, zarar kamu davası açıklıktan sonra giderildiği için.

7. İnternetten tanıştığı (T) ile birlikte yaşamaya başlayan (B), defalarca ilişkiyi
bitirmek istediği halde. (T), böyle yaparsa, ilişki sırasında (B)'nin kendi isteğiyle
video kaydına aldığı görüntüleri internet üzerinde yayacağını söyler. (T):nin
işlediği suça/suçlara ilişkin olarak aşağıdakilerden hangi doğrudur?

A. Tehdit, B. Şantaj, X
C. Özel yaşamın gizliliğini ihlal, D. Özel yaşamın gizliliğini ihlal ve şantaj,
E. Özel yaşamın gizliliğini ihlal ve tehdit.
246 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

8. (B). cadde üzerinde telefonuyla konuşup yürüyen (Y):nin arkasından yanaşa­


rak telefonu kapıp kaçmaya başlar. (Y) de peşinden koşarak (B)’yi yakalar. Ara­
larında boğuşma çıkar. (B) cebinden çıkardığı bıçağı kendisine doğru sallarsa
da. (Y) bıçağı elinder alınca (B) telefonu bırakıp olay yerinden kaçar. Olayda
(B)’nin işlediği suça/suçlara ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğ­
rudur?

A. Yasma.
B. Yasma suçuna teşebbüs.
C. Nitelikli hırsızlık suçu ve kasten yaralama suçuna teşebbüs. X
D. Nitelikli hırsızlık suçu.
E. Hırsızlık suçu.

9. Şikâyetçi (X) bankası ile, (A) nın yönetim kurulu başkanı olduğu şirket arasın­
da bilgisayar ekipman kurulması için finansal kiralama sözleşmesi yapılır, an­
cak kararlaştırılan kira bedeli taksitleri süresi içensinde ödenmez. Bunun üzeri­
ne. banka sözleşmeyi fesheder ve bilgisayar ekipmanının 3 gün içerisinde tes­
limini isterse de. bunlar teslim edilmez. Olayda (A)’nın işlediği suça ilişkin olarak
aşağıdaki seçeneklercen hangisi doğrudur?

A. Nitelikli zimmet
B. Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, X
C. Zimmet.
D. Dolandırıcılık,
E. Hukuki uyuşmazlık niteliğindedir, herhangi bir suç yoktur.

10. İftira suçuna ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğrudur?

A. İsnad üzerine ceza soruşturma organlarınca soruşturmaya başlanmış değilse, bu


suç oluşmaz.
B. Suç, ihmali hareketle de işlenebilir.
C. Herhangi bir hukuka aykırı fiilin isnadı yeterlidir. bunun suç oluşturması gerek­
mez. X
D. Genel kastla işlenebilecek bir suçtur.
E. Basın ve yayın yoluyla hukuka aykırı fiilin isnat edilmesi bu suçu oluşturmaz.

11. I. Eşler birbirlerine karşı bu suçu işleyemezler. II. Ayırımsız tüm işyerleri ve
eklentileri de bu suça konu olabilir. III. Suç, konuta grdikten sonra çıkmamak
şeklinde de işlenebilir. Konut dokunulmazlığını ihlal suçuna ilişkin olarak yukarı­
daki önermelerden hangisi/hangileri doğrudur?

A. III, B. I, C. II, III, D. I, II, III, e. i, m. x


0İ3y Çözümü 247

12. I. Seçimlik hareketli suçtur. II. Kesintisiz suçtur. III. Çok failli suçtur.

Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu ile ilgili olarak yukarıdaki önermelerden
hangisi/hangileri doğrudur?

A. I,
B. n,
C. III,
D. n, in,
E. I, II, III X

13. Aşağıdaki suçlardan hangisi diğerlerine göre genel ve tamamlayıcı nitelikte­


dir?
A. Zimmet
B. İrtikap,
C. Görevi kötüye kullanma, X
D. İşkence,
E. Rüşvet.

14. Aşağıdaki suçlardan hangisi ihmali bir hareketle de işlenebilir?


A. Kasten yaralama X
B. Dolandırıcılık,
C. Yalan tanıklık,
D. Kişiyi özgürlüğünden yoksun bırakma,
E. Eziyet

15. Aşağıdaki suçlardan hangisinde zincirleme suç kuralları uygulama alanı


bulmaz?

A. Karşılıksız yararlanma,
B. Suç eşyasını satın alma ve kabul etme,
C. Hırsızlık,
D. Yasma, X
E. Güveni kötüye kullanma.
248 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

3. Test Sorulan

5.1. Sürücü belgesi olmayan (A), (B)ye çarparak yaralar ve olay yerine gelen ve
kaza tespit tutanağı düzenleyen trafik polislerine, aracı kendisinin değil, kız ar­
kadaşı (C)nin kullancığını söyler. (C) de arkadaşını cezadan kurtarmak için
bunu onaylar. Olayda (A)nın işlediği suça ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden
hangisi doğrudur?

A. Suç uydurma, B. Yalan beyanda bulunma,


C. İftira, D. Suç üstlenme.

5.2. Aşağıdaki suçlardan hangisine tepki olarak işlenen hakaret suçunda ceza­
nın mutlak olarak ortadan kaldırılmasını gerektiren bir hal söz konusudur?

A. Tehdit, B. Kasten yaralama


C. Hakaret D. Taksirle öldürme.

5.3. Aşağıdaki suçlardan hangisinde kamu görevlisinin görev gereği elinde bu­
lundurduğu araç ve gereci suçun işlenmesinde nitelikli hal oluşturur?
A. İşkence. B. Resmi belgede sahtecilik,
C. Özel yaşamın gizliliğini ihlal, D. Hırsızlık

5.4. (A), evde olmadığı bir sırada (B)nin evinin balkon demirlerini keserek içeri­
de bulunan değerli mücevherleri götürmek isterse de. dışarıda köpek sesi gel­
mesi üzerine hiçbir şey alamadan kaçar. Olayda (A) tarafından işlenen su-
ça/suçlara ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğrudur?

A. Mala zarar verme, hırsızlık suçuna teşebbüs,


B. Mala zarar verme, konut dokunulmazlığını ihlal, hırsızlık suçuna teşebbüs,
C. Mala zarar verme, konut dokunulmazlığını ihlal.
D. Konut dokunulmazlığını ihlal, hırsızlık suçuna teşebbüs.

5.5. Bir sigorta şirketinde eksper olarak çalışan (E), arkadaşı (A), kaza yapma­
dığı halde kaza yapmş gibi tutanak düzenlemiş ve 5000 TL hasar göstermiştir.
(A) da bu işten duyduğu memnuniyetin bir ifadesi olarak (E)yi bir haftalığına
tatile göndermiştir. Olayda (E) ve (A) tarafından işlenen suça/suçlara ilişkin ola­
rak aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğrudur?

A. (A) ve (E), zimmet ve rüşvet,


B. (A) ve (E) dolandırıcılık.
C. (A) ve (E) belgede sahtecilik.
D. (A) ve (E), belgede sahtecilik, nitelikli zimmet ve rüşvet
0İ3y Çözümü 249

5.6. Asliye Ceza Mankemesi'nde zabıt katibi olarak görev yapan (K). görev
yaptığı mahkemede sanık olarak yargılanan ve haklarında mahkûmiyet hükmü
kurulan (Y) ve (S):yi kolluk vasıtasıyla çağırarak, kararın tebliği için pul parası
ister, hükmolunan ceza ertelendiği halde cezanın ertelenmesinden bahsetmeye­
rek "kararı ya temyiz edersin ya da cezayı ödersin" diyerek, temyiz eden (Y)'den
pul parasını, temyiz etmek istemediğini söyleyen (S) den ise para cezasını tahsil
eder. (K) aşağıdaki suçlardan hangisini işlemiştir?
A. İcbar suretiyle irtikap, B. Rüşvet.
C. İkna yoluyla irtikap. D. Hatadan yararlanmak suretiyle irtikap.

5.7. Aşağıdaki olaylardan hangisinde zimmet suçu işlenmemiştir?


A. Jandarma karakol komutanı daral: görev yapan kişinin, görevi sırasında mey­
dana gelen bir trafik kazasında hasar gören araçları karakola götürdükten sonra
bu aracın ön lastiklerini söküp kendi aracına takması,
B. Polis memurunun çatışma sonrası ek koydukları ateşli silahlardan birini eve gö­
türmesi.
C. Posta memurunun dağıtmak için kendisine teslim edilen mektuplardan birinin
açıp içindeki parayı alması,
D. KİT’de veznedar daral: görev yapan kişinin vezneye yatırılan paralardan bir
kısmını at yarışında harcaması.

S.8 (K). gittiği otelin vestiyerine paltosunu bırakır. Vestiyer görevlisi (N) paltonun
ceplerini karıştırırken (K)nin emanetçiye bıraktığı kıymetli eşyanın makbuzunu
bulur. Emanetçiye giden (N), kendisinin (K):nın çok yakın bir arkadaşı olduğunu
(K)’nın rahatsız olduğu için gelemediğini ve bu eşyayı nemen alması gerektiğini
söyleyerek altın saat ve diğer mücevherleri alır ve kaçar. Olayda (N)?nin aşağıdaki
suçlardan hangisi/hangilerinden dolayı cezalandırılması gerekir?

A. Güvem kötüye kullanmadan,


B. Dolandırıcılıktan,
C. Güveni kötüye kullanma ve dolandırıcılıktan,
D. Fikri içtima kuralları gereği güveni kötüye kullanma ve dolandırıcılıktan hangi­
si daha ağır cezayı gerektiriyorsa o suçtan.

S.9. (A), (B)'den taksitle mobilya satın alır ve ilk taksidi ödedikten sonra kalan
taksitleri ödemeden ortadan kaybolur. Olayda oluşan suç aşağıdakilerden han­
gisidir?

A. Dolandırıcılık, B. Hırsızlık,
C. Güveni kötüye kullanma, D. Herhangi bir suç yoktur.
250 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

S.10. Yoldan geçmekte olan (A):ya yanaşan (B), onur şakağına, içinde mermi
olmayan tabancasını dayayarak "kolundaki saatini vermezsen öldürürüm" de­
miştir. (B) korkudan ölmüş. (A) ise (B)’nin kolundaki saatini alarak oradan uzak­
laşmıştır. Olayda (A):nın işlediği suça/suçlara ilişkin olarak aşağıdaki seçenek­
lerden hangisi doğrudur?

A. Kasten öldürme-yağma
B. Yağma, ölüm, netice yüzünden cezanın ağırlaştırılmasını gerektiren nitelikli hal
C. Yağma,
D. Tehdit+hırsızlık

5.11 Türk Hava Kurumu fitre zarflarını toplayacak eleman sıkıntısı çekmektedir.
Bunun için mahalle bekçisi (B). belli bir yüzde karşılığında görevlendirilir. Zarfla­
rı toplayan (B) bunların bir kısmını imha ederek içlerindeki 200 TL’yi alır. Olayda
(Z)'nin işlediği suça ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğrudur?

A. Güvem kötüye kullanma.


B. Zimmet,
C. Dolandırıcılık.
D. Hırsızlık.

5.12 Maddi durumu bozuk olan (A) ve (B) mahalledeki internet kafenin sahibi
(C)’nin kafe çıkışında yolunu keserler. (A) elindeki sopa ile (C)’nin başına üç kez
vururlar ve yerde hareketsiz kalan (C)nin öldüğünden emin olduktan sonra ce­
bindeki 150 TL’yi alarak kaçarlar. (A)'nın sorumluluğu bakımından aşağıdakiler-
den hangisi doğrudur?

A. Yağma,
B. Yağma-t-kaster. öldürme,
C. Yağma + nitelikli kasten öldürme,
D. Yağma, ölüm, bu suçta cezanın netice yüzünden cezanın ağırlaştırılmasını ge­
rektiren nitelikli hal

S.13. ‘Uluslararası Suçlar” bakımından aşağıdaki açıklamalardan hangisi yan­


lıştır?

A. Soylarım suçunun tamamlanması için ilgili grubun belirli bir kısmının yok
edilmiş olması gerekmez.
B. Kamu görevlileri de insanlığa karşı suçların mağduru olabilir
C. Göçmen kaçaklığı mağduru halamından özgü bir suçtur.
D. İnsan ticareti, birden fazla, seçimlik ve bağlı hareketli bir suçtur.
0İ3y Çözümü 251

S.14 (S)'nin eşi (E), evlilik dışı ilişkiden hamile kaldığı için bunalıma girer. Bir
gün (B). durumu bilen (S)ye ölmek istediğini, geceleyin ilaç alıp intihar edeceğini
söyler. (B)nin ciddi olcuğunu bilen (S), ona hiçbir müdahalede bulunmaz. Gece­
leyin bir kutu hap yutan (B) komşuları tarafından hastaneye kaldırılır ve kurtarı­
lır. (S)'nin sorumluluğu bakımından aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğrudur?
A. Yardım veya bildirim yükümlülüğünü ihlal
B. İntihara yönlendirme suçu,
C. İhmali davranışla kasten öldürmeye teşebbüs.
D. Hiçbir suçtan dolayı sorumlu değildir.

5.15. Aşağıdaki örneklerden hangisinde kasten öldürmenin nitelikli hali yoktur?

A. Kendisine tacizde bulunduğu için torunun dedesini öldürmesi,


B. Failin evlenme teklifini reddeden 17 yaşındaki mağdureyi öldürmesi,
C. Genç kıza tecavüz etmeye çalışan, fakat başarılı olamayan failin, kendisine en­
gel olan bekçiyi öldürmesi,
D. Başka bir erkekle cinsel ilişkiye girdiğini öğrendiği imam nikâhlı eşini failin
“namusunu temizlemek için” öldürmesi,

5.16. (O) ile (S) nin bakkal (B) ile araları bozuktur. Arkadaşları olan polis memuru
(P)’den (B)’nin işyerine gidip onu “biraz hırpalamasını" rica ederler. İşyerine giden
(P), uyduruk bir sebeple karakola götürdüğü (B)’yi feci şekilde döver. Olayda olu­
şan suç/suçlar bakımından aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğrudur?

A. (P), kişiyi özgürlüğünden yoksun kılmanın nitelikli hali ve işkence; (O) ve (S),
kasten yaralama,
B. (P), kişiyi özgürlüğünden yoksun kılmanın nitelikli halı-konut dokunulmazlı­
ğını ihlal+işkence; (O) ve (S) eziyet,
C. (P), kişiyi özgürlüğünden yoksun kılmanın nitelikli halı ve işkence; (O) ve (S),
bu suçlara azmettirme,
D. (P), (O), (S) birlikte fail olarak, kişiyi özgürlüğünden yoksun kılmanın nitelikli
hali ve işkence,

S.17 Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar bakımından aşağıdakilerden hangisi


doğrudur?
A. Evlilik içinde zora dayalı her türlü cinsel davranış cinsel saldırı suçunu oluşturur.
B. 16 yaşındaki mağdureye, onun rızasıyla oral seks yaptıran fail, hiçbir suç işle­
miş olmaz
C. Cinsel taciz suç j zorunlu olarak kesintisiz bir suçtur
D. Stadda gol atan takımın taraftarlarından birinin karşı tarafa cinsel organını gös­
termesi, cinsel taciz suçunu oluşturur
252 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

S.18 Hürriyete karşı suçlar bakımından aşağıdaki seçeneklerden hangisi yanlıştır?

A. "Sana öyle bir çamur atarım ki, eşinden ve işinden olursun” demek, tehdit su­
çunu oluşturur.
B. Dağ evinde kalan failin şehre inmesini önlemek için arabasının lastiğini patlat­
mak. kişiyi özgürlüğünden yoksun kılma suçunu oluşturur.
C. Failin, dükkânının önüne aracını park etmesini istemediği mağduru bu sebeple
iteklemesi durumunda, kasten yaralama suçundan verilecek ceza ağırlaştırılır.
D. Failin, bir doktorun muayenehanesine geceleyin gizlice girmesi, konut doku­
nulmazlığını ihlal suçunu oluşturmaz.

5.19. Aşağıdaki suçlardan kaçının oluşumu bakımından özel kast arandığı söy­
lenebilir?
I. Tehdit,
II. Kişiyi özgürlüğünden yoksun kılma.
III. Cebir,
IV. Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi,
V. Konut dokunulmazlığını ihlal,
VI. İş ve çalışma özgürlüğünü ihlal

A. 0 B. 1 C. 2 D. 3

5.20. Bir köyde aşiret üyesi olan (A), yıllar önce düşman aşiret tarafından öldü­
rülmüş olan, köyünün ağasının intikamını almak için, karşı aşiretin mensubu bir
adama pusu kurar ve onu öldürür. Olayda (A):nın işlediği kasten öldürme suçu­
na ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğrudur?

A. Tasarlama nitelikli hal. haksız tahrik indirim nedeni.


B. Tasarlama nitelikli hal.

C. Kan gütme nitelikli hal, haksız tahrik indirim nedeni.


D. Kan gütme nitelikli hal.

S.21 X ili asliye ceza mahkemesi hakimi (H), zamandan tasarruf sağlamak
amacıyla, keşfe gitmenesine rağmen, keşfe gitmiş gibi tutanak düzenleyip dava
dosyasına koyar. Olayda (H) nin işlediği suça ilişkin olarak aşağıdaki seçenek­
lerden hangisi doğrudur?
A. İhmali davranışla görevi kötüye kullanma,
B. İcraı davranışla görevi kötüye kullanma,
C. Resmi belgede sahtecilik,
D. Yalan beyanda bulunma.
0İ3y Çözümü 253

5.22. Yalan tanıklık suçu ile ilgili olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğrudur?
A. Gerek ezel hukuk gerekse ceza davalarında dinlenen tanıklar bu suçun faili ola­
bilir.
B. Gerçek tanığın yerine gerçeğe aykırı tanıklık yapan kişi yalnızca yalan tanıklık
suçunu işlemiş olur.
C. Bu suçta birlikte (müşterek) faillik mümkündür.
D. Ceza davalarınca suçtan zarar gören katılan bu suçun faili olamaz.

5.23. X Yurdunda ayniyat saymanı ve mutemet olan (M), mutemetlik görevini


yaparken, öğrenci harçlık bordrolarını tahakkuka göre doğru olarak düzenlemiş,
ancak bordro toplamlarını şişirmek suretiyle mâliyeden fazla olarak çektiği para­
ları özel hesabına yatırmıştır. Olayda (M)’nin işlediği suça/suçlara ilişkin olarak
aşağıdaki seçeneklercen hangisi doğrudur?

A. Zimmet
B. Görevi kötüye kullanma.
C. Nitelikli zimmet
D. Nitelikli zimmet - resmi belgede sahtecilik.

5.24. Arkadaşı (A) ile bir alacak meselesi hakkında tart şan (F), bir ara çok sinir­
lenmesi nedeniyle dayanamayıp. (A)’nın göğsüne biryjmruk atar. Bunun üzeri­
ne (A), kalp krizi geçirir. Kaldırıldığı hastanede, görevli bir doktor da bulunama­
yınca müdahale edilemeyen (A), vefat eder. (F) nin so'umluluğu hakkında aşa­
ğıdaki seçeneklerden nangisi doğrudur?

A. Kasten öldürme.
B. Taksirle öldürme,
C. Kasten yaralama, ölüm, bu suçta netice yüzünden cezamn ağırlaştırılmasını ge­
rektiren nitelikli hal.
D. Kasten yaralama.

5.25. (A), bir miktar esrarı, karısından boşanmasına neden olduğunu düşündüğü
kayınpederi (K)’nın konutuna onun haberi olmaksızın koyup, daha sonra C. Savcılı­
ğıma ihbarda bulunur. Yapılan aramada esrar (K)'nın evinde ele geçirilir. Olayda
(A)'nın işlediği suça/suçlara ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğrudur?

A. Uyuşturucu madde ticareti.


B. İftira.
C. Suç uydurma.
D. İftira ve uyuşturucu madde ticareti.
254 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

5.26. İşkence ve eziyet suçu arasındaki farklılığa ilişkin olarak aşağıdaki seçe­
neklerden hangisi yanlıştır?
A. İşkence suçunun faili kamu görevlisi iken, eziyet suçunun faili herhangi bir kişi
olabilir.
B. İşkence özel kastla, eziyet genel kastla işlenir.
C. Her iki suçta da davranışların insan onurunu ihlal edecek bir boyuta ulaşması
gerekir.
D. Her iki suçun ds sistematik ve belirli bir süreç içerisinde işlenmiş olmasına ge­
rek yoktur.

5.27. Aşağıdakilerden hangisi tehdit suçunun bir özelliği değildir?


A. Bağlı hareketli tir suçtur,
B. Tehlike suçudur.
C. Genel ve tamamlayıcı nitelikte bir suçtur.
D. Netice suçudur.

S.28 Aşağıdakilerden hangisi kişi özgürlüğünü sınırlama suçunda cezanın ağır­


laştırılmasını gerektiren nitelikli hal değildir?
A. Suçun cinsel amaçlı olarak işlenmesi.
B. Suçun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi,
C. Özgürlük sınırlamasının 10 günden fazla sürmesi,
D. Suçun kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle işlenmesi.

5.29. Yalan tanıklık suçu ile ilgili olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğrudur?
A. Talan tanıklığın cezalandırılması, hükme etkili olması koşuluna bağlıdır.
B. Yemin, yalan tanıklık suçunun bir unsurudur.
C. Yalan tanıklık, ancak bir suçtan dolayı yapılmakta elan ceza kovuşturması çer­
çevesinde işlenebilir.
D. Yalan tanıklıktan dolayı, kişinin özgürlüğünün sınıılanması sonucuna yol açan
bir tedbire başvurulması durumunda, fail ayrıca kişiyi özgürlüğünden yoksun
bırakma suçundan dolayı da cezalandırılır.

5.30. Malvarlığına yönelik suçlarda etkin pişmanlığa ilişkin hüküm aşağıdaki


suçlardan hangisinde uygulanmaz'?
A. Yağma,
B. Dolandırıcılık.
C. Suç eşyasını satın alma ve saklama.
D. Güveni kötüye kullanma.
0İ3y Çözümü 255

S.31 'Hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil maksadıyla suçun işlenmesine,


aşağıdaki suçlardan hangisinde cezanın indirilmesi veya ortadan kaldırılmasını
gerektiren bir etki tanınmamıştır?
A. Dolandırıcılık.
B. Yağma,
C. Hırsızlık.
D. Güvem kötüye kullanma.

5.32. Suç eşyasını satın alma ve saklama suçu açısından aşağıdaki önerme­
lerden hangisi yanlıştır?

A. Bu suçta ön suçun malvarlığına yönelil: olması zorunludur.


B. Failin, ön suça iştirak etmemiş olması gerekir.
C. Suç. doğrudan veya olası kastla işlenebilir.
D. Satın aldığı veya kabul ettiği eşyanın sonradan suçtan elde edildiğini öğrenen
fail, bu suçu işlemiş olmaz.

5.33. (A). Hukuk Fakültesinin girişinde bulunan içecek otomatından sahte para ata­
rak kola alır. (A)'nın işlediği suça ilişkin aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğrudur?

A. Karşılıksız yararlanma,
B. Hırsızlık.
C. Dolandırıcılık.
D. Herhangi bir suç oluşmaz.

S.34 (A) ve (B). geceleyin birlikte girdikleri (C)ye ait evde (C)nin başına taban­
ca dayayarak mücevıerleri alır ve kaçarlar. Olayda yağma suçunun nitelikli
hallerinden kaçı gerçekleşmiştir?

A. 1 B.2 C. 3 D. 4

S.35. Dolandırıcılık suçu açısından aşağıdaki seçeneklerden hangisi yanlıştır?


A. Kendisine karşı hileli davranışa başvurulan kişi ile malvarlığı zarara uğrayan
kişinin aynı kişi olmasına gerek yoktur.
B. Algılama yeteneği gelişmemiş olan kişilere yönelik hileli davranışlar da bu su­
çu oluşturabilir.
C. Malvarlığına ilişkin herhangi bir değer bu suçun konusunu oluşturabilir.
D. Sahte olarak düzenlenen belge ile dolandırıcılık suçu işlenmişse, fail yalnızca
bunlardan hangisi daha ağır cezayı gerektiriyorsa, o suçtan dolayı cezalandırılır.
256 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

5.36. Gerçek adını saklayıp kendisine alıcı süsü vererek (A):dan. satılığa çıkar­
dığı otomobilin kontak anahtarını alıp motorunu göstermek bahanesiyle otomo­
bili götüren ve kayıplara karışan (B), aşağıdaki suçlardan hangisini işlemiş olur?
A. Hırsızlık.
B. Kullanma hırsızlığı.
C. Dolandırıcılık.
D. Güveni kötüye kullanma

5.37. (V), gece saat 02.00 sıralarında akli dengesi yerinde olmayan kızı ve to­
runu ile beraber kalmakta olan (A)’nın kapısı bulunmayan evine girmiş ve (A):ya
ait çantayı alarak dışarı çıkmış, çantayı odunların üzerine bıraktıktan sonra tek­
rar eve girmiş ve (A)’ nın kafasına eline geçirdiği bir odun parçasıyla vurarak
çıkmıştır. Olayda (V) tarafından işlenen suçla ilgili olarak aşağıdaki seçenekler­
den hangisi doğrudur?
A. Nitelikli yasma.
B. Hırsızlık.
C. Hırsızlık ve kasten yaralama,
D. Fikri içtima kuralları gereğince kasten yaralama ve hırsızlıktan hangisi en ağır
cezayı gerektiriyorsa o suç.

5.38. Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek
veya bulundurmak suçu ile ilgili olarak aşağıda seçeneklerden hangisi doğrudur?
A. Uyuşturucu maddeyi üzerinde bulunduran ya da satın alan kişi hakkında cezaya
hükmedilmeden önce tedavi veya denetimli serbestlik tedbirine hükmedilmelidir.
B. Eğer fail halitada hükmedilen tedavi veya denetimli serbestlik tedbirinin ge­
reklerine uygun davranırsa cezası ertelenir.
C. Denetimli serbestlik tedbiri tedavi süresince devam eder. Tedaviye son verildiği
tarihten itibaren bir yıl süreyle devam eder.
D. Uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi ili: defa kullanan kişilere ceza ya da güvenlik
tedbiri uygulanmaz.

5.39. Elektrik idaresinde memur olarak çalışan (S), kendisine kesilmiş olan
elektriğinin açılması amacıyla ödediği faturasıyla başvuran (K)’ya. bu işin yapıl­
ması için “beni görmen” lazım demiş ve (K) da kendisine 50 TL ödeyeceğini
söyleyerek elektriği açtırmak istemiş ise de. (K) istenen parayı vermediği gibi.
(S) de elektriği açmamıştır. Olayla ilgili olarak aşağıda verilen bilgilerden hare­
ketle aşağıdaki suçlardan hangisi oluşur?
A. Rüşvet.
B. Rüşvet suçuna teşebbüs,
C. İrtikap.
D. Görevi kötüye kullanma.
0İ3y Çözümü 257

S.40. (M), husumet beslediği (A)’nın canını yakmak amacıyla 10 yaşındaki oğlu
(C)’nin mahalledeki evlerin camlarını kırdığını içeren bi- dilekçeyi karakola verir.
Olayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez9
A. Dilekçeye konu oluşturan fiil suç oluşturmadığı için iftira suçu oluşmaz.
B. (C)'nin yaşı küçük olmasına rağmen, bu durum, dilekçeden anlaşılamıyorsa
(Mı iftira suçunu işlemiş olur.
C. (C), gerçekte bir komşusunun camını top oynarken yanlışlıkla kırmış ise. her ne
kadar bu kısmı doğru da olsa iftira suçu oluşur.
D. İftira suçunun oluştuğu kabul edilirse, dilekçenin karakola verilmesiyle birlikte suç
tamamlanır. Dilekçede yer verilen iddianın ciddiye alınmamış olması nedeniyle so­
ruşturmaya başlatmamış elması, suçun oluşması halanımdan önem taşımaz.

S.41 Belgede sahtecilik suçları ile ilgili olarak aşağıda belirtilen önermelerden
hangisi doğrudur?

A. (A)’nın düzenlediği ve vergi dairesine verdiği emlak vergi beyannamesinin gö­


revli tarafından verilme tarihi atılıp imzalandıktan sonra bir vesile ile ele ge­
çirmesi ve bu beyanname üzerindeki rakamları değiştirmesi resmi belgede sah­
tecilik suçunu oluşturur.
B. Hasta elan (F)'nm kendisine doktor tarafından yazılan ilaçları almak üzere komşusu
(D)’yi eczaneye göndermesi, eczacının sağlık karnesinde adı yazan kişinin kendisi
olup olmadığını sorduğunda olumlu cevap vermesi ve reçetenin arkasına (F) adıyla
imza atması durumunda, (F) ve (D), özel belgede sahtecilik suçu oluşur.
C. Bir suç nedeniyle polis tarafından aranan (A)nın yoldan geçmekte olan (S)’nin
nüfus cüzdanını çalması ve üzerindeki fotoğrafı kendi nüfus cüzdanındaki fotoğ­
rafla değiştirmesi, ancak soğuk damganın bir kısmının nüfus cüzdanında belir­
memesi durumunda (T);nin bu eylemi resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturur.
D. İş başvurusunda kullanmak amacıyla diplomaya ihtiyaç duyan (A)nın arkadaşı
(B)'nin Hukuk Fakültesi diplomasının fotokopisini çektirmesi ve üzerindeki
bilgileri ve fotoğrafı değiştirmesi resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturur.

S.42. (A), yaralama kastıyla sopayla (B)?nin kafasına vurmuş; (B), beyin kana­
masından ölmüştür. (A):nın cezai sorumluluğu ile ilgili aşağıdaki ifadelerden
hangisi doğrudur?

A. Taksirli insan öldürmeden sorumludur.


B. Hem kasıtlı yaralama ve hem taksirle insan öldürmeden sorumludur.
C. Ağırlaştırılmış yaralamadan sorumludur.
D. Hem ağırlaştırılmış yaralama ve hem taksirle insan öldürmeden sorumludur.
E. İnsan öldürme yönünden objektif sorumluluk vardır.
(Adli Yargı Hakim Adaylığı Mart 2007 Sınav Sorusu)
25S Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

S.43. Şerefe karşı suçlarla ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?

A. Hakaret suçunun cezası sövmeye nazaran daha ağır bir biçimde belirtilmiştir.
B. Sadece huzurda hakaret suçu cezalandırılmıştır.
C. Hakaret ve sövme suçu failinin mutlak ispat hakkı vardır.
D. Savunma dokunulmazlığı sadece yargı mercileri nezdinde yapılan yazılı ve söz­
lü başvurularla sınırlıdır.
E. Hakarette isnad edilen fiil suç teşkil ediyorsa bu fiilin ispat edilmesi halinde
hakaret suçunun failine ceza verilemez.
(Adli Yargı Hakim Adaylığı Nisan 2006 Sınav Sorusu)

S.44 (A), ormanda avlanırken az ilerideki çalıların kıpırdadığını görür ve tavşan


zannederek ateş eder, ancak çalıların arkasına saklanmış olan ve av hayvanı
bekleyen bir başka avcıyı yaralar. Buna göre (A):nın cezai sorumluluğu aşağı-
dakilerden hangisidir?
A. İnsan öldürmeye teşebbüs
B. Kasıtlı insan yaralama
C. Olası kastla insan yaralama
D. Bilinçli taksirli .nsan yaralama
E. Bilinçsiz taksirli insan yaralama
(Adli Yargı Haizim Adaylığı Kasım 2007 Sınav Sorusu)

S.45. TCK bakımından aşağıdaki seçeneklerde veriler bilgilerden hangisi doğ­


rudur?

A. Failin hareketine onun iradesinden hariç, başka sebeplerin eklenmesi ve bunla­


rın ölüm neticesini meydana getirmesi durumunda fail ölüm neticesinden so­
rumlu tutulamaz.
B. Üzerindeki etkisi basit bir tıbbı müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif bir ya­
ralama sonucunda mağdurun ölmesi durumunda, failin ölüm neticesinden so­
rumlu tutulamaz.
C. Birden fazla kişinin birlikte fail olarak kasten öldürme suçunun icra hareketle­
rini gerçekleştirmesi, ancak neticenin kim tarafından gerçekleştirildiğinin belir­
lenememesi durumunda, her bir fail kasten öldürmeye teşebbüsten sorumludur.
D. İntihara engel olmayan kişi, garantör konumunda ise. ihmali davranışla kasten
insan öldürmeden sorumludur.
0İ3y Çözümü 259

5.46. Kasten yaralama suçu bakımından aşağıdakilerden hangisi doğrudur?


A. Hamile olan mağdureye yönelil: fiil sebebiyle, çocuğunun ana rahminde gördü­
ğü zarar nedeniyle ileride sakat olarak doğması durumunda, cenine karşı yara­
lama suçu oluşur.
B. Davranışın başkasının vücuduna acı verecek veya sağlığının ya da algılama ye­
teneğinin bozulmasına neden olabilecek nitelikte olması suçun oluşması bakı­
mından yeterlıdir.
C. Kasten yaralama fiili sonucunda mağdurun hem yüzlüde sürekli değişikliğe yol
açılır hem de kemiği kırılırsa, bu ağır neticelerden hangisi daha ağır cezayı ge­
rektiriyorsa. sadece ondan dolayı failin cezası ağırlaştırılır.
D. Suçun çocuğa yönelik olarak işlenmesi, başka bir koşul aranmaksızın, cezanın
ağırlaşmasını gerektirir.

5.47. Cinsel saldırı suçu bakımından aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?


A. Cinsel saldırı sonucu hamile kalan mağdurun hamileliğe bağlı komplikasyonlar se­
bebiyle ölmesi dorumunda, m. 102 6’daki ölüme bağlı nitelikli hal uygulanmaz.
B. Cinsel saldırı suçunda soruşturma ve kovuşturma her durumda şikâyete bağlıdır.
C. Uyumakta olan kuzeninin göğüslerini sıkan failin bu davranışı cinsel saldırı su­
çunun nitelikli halini oluşturur.
D. Failin, eşinin ısıarla karşı koymasına rağmen onun üstüne sürtünerek boşalması
durumunda cinsel saldırı suçu oluşmaz.

5.48. Aşağıdakilerden hangisi cinsel saldırı suçunda nitelikli hal değildir?


A. Suçun silahla işlenmesi,
B. Suçun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi,
C. Suçun mağdurda bir hastalığın bulaşması sonucuna yol açması,
D. Suçun mağdurun bitkisel hayata girmesine yol açması.

5.49. 17 yaşındaki bayan (B). 25 yaşındaki (A) ile rıza ile girdiği cinsel ilişki
sonucu hamile kalır. Olayda (A) tarafından işlenen suça ilişkin olarak aşağıdaki
seçeneklerden hangis doğrudur?

A. Reşit olmayanlarla cinsel ilişki suçu, ancak (B)nin gebe kalması nitelikli hal
B. Çocukların cinsel istismarı suçu, ancak (B)nin gebe kalması nitelikli hal
C. Reşit olmayanlarla cinsel ilişki suçu, ancak aralarında 5’ten büyük yaş farkı
olması nitelikli hal
D. Reşit olmayanlarla cinsel ilişki suçu
260 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

5.50. Gece vakti eve sarhoş halde gelen (A), resmi nikâhlı eşi (E)'yi cinsel
ilişkiye zorlar. İlişkiye girmek istemeyen (E), evden kaçarak karakola sığınır.
Olayda (A)nın işlediği suça ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi
doğrudur?
A. Basit cinsel saldırı, ancak bu suç eşler arasında işlenemeyecesi için (A) ceza­
landırılmaz.
B. Nitelikli cinsel saldırı suçuna teşebbüs
C. Nitelikli cinsel saldırı suçuna teşebbüs, ancak bu suç işler arasında işlenemeye-
ceği için (A) cezalandırılmaz.
D. Basit cinsel salcın.

5.51. Bindiği taksinin sürücüsü (S)'nin hatalı sollama yapması sonucu meydana
gelen kazada 5 aylık hamile (A), yaralanmanın etkisiyle çocuğunu düşürür.
Olayda (S):nin işlediği suça ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğ­
rudur?

A. (A)’ya ve çocuğa karşı taksirle yaralama,


B. (A)’ya karşı taksirle yaralama,
C. (A)’ya karşı taksirle yaralama, ancak çocuğun düşmesi nitelikli hal,
D. (A)’ya karşı taksirle yaralama ve çocuk düşürme.

5.52. İşkence suçuna ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi yanlıştır?


A. İşkence ihmali hareketle de işlenebilir, ancak bu durumda ceza indirimi
yoktur.
B. Suçun faili ancak bir kamu görevlisi olabilir.
C. Suç, suçunu söyletmek maksadı biçiminde ezel kastla işlenebilir.
D. Hiçbir neden bu suçta hukuka aykırılığı ortadan kaldırıcı bir etkiye sahip değil­
dir.

5.53. Aşağıdakilerden hangisi 5237 sayılı yeni TCKda ilk defa yer alan suç
tiplerinden biri değildir?
A. Şantaj,
B. İnanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme,
C. Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi,
D. Ayrımcılık.
0İ3y Çözümü 261

S.54. Kişiyi özgürlüğünden yoksun kılma suçu bakımından aşağıdaki seçenek­


lerden hangisi doğrudur?

A. Mağdurun kenci serbest iradesi doğrultusunda hareket etine olanağının sınır­


lanması ile birlikte suç tamamlanacağı için, bu andan sonra bu suça iştira!: et­
mek mümkün değildir.

B. Suç işlemediğini bildiği bir kişi hakkında gerçek dışı ihbarda bulunarak haksız
yere tutuklanmasına neden olan kişi bu suçu işlemiş olur.

C. Yolda mağdurun önünü kesip ellerini ve kollarını tutarak “dur, konuşalım" de­
mek bu suçu oluşturur.

D. Hapishanedeki hükümlü (A)’nin, başka bir hükümlü (H)’yi, kendisine (A’ya)


ait hücrede geceyi geçirmeye zorlaması bu suçu oluşturmaz.

S.55. Hakaret suçu bakımından aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğrudur?


A. Suçun alenen işlenmesi yalnızca ihtilatı hakarette cezanın ağırlaştırılmasını ge­
rektiren bir haldır.

B. Tüzel kişiliği olmayan topluluklar bu suçun mağduru olamaz

C. Bir kimseye “sen bir hırsızsın” diyen fail, bu iddiasını ispatlayabilirse ceza al­
maktan kurtulur.

D. Kendisine ceza kesen polis memurları (B) ve (D”ye kızıp “şerefsizler” diye
bağıran fail, tek bir hakaret suçundan dolayı cezalandırılır. Ancak ceza zincir­
leme suç nedeniyle artırılır.

S.56. Aşağıdaki durumlardan hangisinde hakaret suçunda verilecek cezanın


hiçbir durumda ortadan kalkması mümkün değildir?

A. Suçun, haksız bir fiile tepki olarak işlenmiş olması,

B. Karşılıklı tahkir,

C. Suçun, kasten yaralama suçuna tepki olarak işlenmiş elması,

D. İsnat edilen ve suç oluşturan fiilin ispat edilmiş olması.


262 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

S.57. Evinin bahçesinde güneşlenirken, manken (M)'nin sevgilisi (G) ile yaptığı
ve birçok uygunsuz sez içeren konuşma, son teknoloji ürünü kamera aracılığıyla
muhabir (A) ve ekibi tarafından uzaktan çekilir. Birkaç gün sonra bu görüntüler,
alt yazı halinde sunulan konuşmanın içeriğiyle birlikte, (A):nın hazırlayıp sundu­
ğu TV programında yayımlanır. Olay bakımından aşağıdakilerden hangisi doğ­
rudur?

A. (A), konut dokunulmazlığı ihlal etmekten cezalandırılır; kamu ilgisi bulunması


sebebiyle haberin yayımlanması ise. hukuka uygundur.
B. (A), hem “kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini ihlâl” etme suçu, hem
“gizlilik ihlalinin haberleşme içeriklerinin kaydı suretiyle” gerçekleşmesi suçu,
hem de “haberleşme içeriklerini hukuka aykırı olarak ifşa” etme suçundan ayrı
ayrı cezalandırılır.

C. (A), hem özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu, hem “gizlilik ihlalinin haberleş­
me içeriklerinin kaydı suretiyle” gerçekleşmesi suçu, hem “haberleşme içerikle­
rini hukuka aykırı olarak ifşa” etme, hem özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu,
hem de hakaret suçunu işlemiştir.
D. (A), sadece “gizlilik ihlalinin haberleşme içeriklerinin kaydı suretiyle” gerçek­
leşmesi suçunu işlemiştir.

S.58 Konut dokunulmazlığını ihlal suçu bakımından aşağıdaki seçeneklerden


hangisi doğrudur?

A. Eşlerin birlikte oturduğu konutlarda rızayı açıklama yetkisi her iki eş tarafından
birlikte kullanılır.
B. Ortak konutu terk edip arkadaşının evine taşınan eşini, eve zorla girerek kendi
evine götüren kışı bu suçu işlemiş olmaz.
C. Konuta girdikten sonra çıkmama alternatifi açısından bu suç kesintisiz bir suç
niteliğindedir.
D. İşyerlerine girmek bu suçu oluşturmaz.

S.59. Aşağıdaki örneklerden hangisinde tehdit suçu oluşur?


A. Öğrenciyi kopya çekerken yakalayan sınav gözetmeninin, para vermemesi du­
rumunda hakkında tutana!: tutacağını söylemesi.
B. Yolcu (Y):nin uçak havadayken öyle olmadığı halde, “bu uçağa bomba koy­
dum. birazdan hepiniz havaya uçacaksınız” diye bağırması

C. Kızgın kayınvalidenin, damadına “kızımı senden boşayacağım” demesi.


D. Tahsilat mafyasının, borcunu ödemeyen kişinin otomobilini kurşunlattır­
ması.
0İ3y Çözümü 263

S.60. (A), gece sokakta karşılaştığı (B)’nin cüzdanını almak için kafasına sopa
ile vurur, (B) bayılır ve yere düşer. (A), (B)’nin cebinder cüzdanını alır. Darbenin
etkisiyle (B) nin bir gözü kör olur. Buna göre. (A)'nın cezai sorumluluğu ile ilgili
aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?

A. Yasma suçundan ceza verilir.

B. Yasma ve kasten yaralama suçlarından ceza verilir.


C. Kasten yaralama ve hırsızlık suçlarından ceza verilir.

D. Kastı aşan yaralamadan ceza verilir.


E. Yasma ve cebir suçlarından ceza verilir.
(2006 Adli Yargı Hakimlik Sınavı Sorusu)

S.61 Dolandırıcılık suçu ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?


A. Dolandırıcılık suçunda sadece taşınır mallar değil, taşınmaz mallar da suçun
konusunu oluşturabilir.
B. Dolandırıcılık suçunun pasif süjesi ile aldatılan aynı kişi olmak zorundadır.
C. Dolandırıcılık suçu dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle de işle­
nebilir.
D. Dolandırıcılık suçu yararın sağlandığı anda tamamlanır.

E. Dolandırıcılık suçunun hukuki bir ilişkiye dayanan alacası tahsil amacıyla iş­
lenmesi durumunda takibi şikâyete bağlıdır.
(2006 Adli Yargı Hakimlik Sınavı Sorusu)

S.62. Şerefe karşı suçlar ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A. Hakaret suçunun cezası sövmeye nazaran daha ağır bir biçimde belirlenmiştir.
B. Sadece huzurda hakaret suçu cezalandırılmıştır.
C. Hakaret ve sövme suçunun failinin “mutlak ispat hakkı” vardır.

D. Savunma dokunulmazlığı sadece yargı mercileri ııezdınde yapılan yazılı ve söz­


lü başvurularla sınırlıdır.
E. Hakarette, isnat edilen fiil suç teşkil ediyorsa bu fiilin ispat edilmesi halinde
hakaret suçunun failine ceza verilmez.

(2006 Adli Yargı Hakimlik Sınavı Sorusu)


264 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

S.63. Kasten yaralama suçu bakımından aşağıdakilerden hangisi doğrudur?


A. Hamile olan mağdureye yönelil: fiil sebebiyle, çocuğunun ana rahminde gördü­
ğü zarar nedeniyle ileride sakat olarak doğması durumunda, cenine karşı yara­
lama suçu oluşur.
B. Davranışın başkasının vücuduna acı verecek veya sağlığının ya da algılama ye­
teneğinin bozulmasına neden olabilecek nitelikte olması suçun oluşması bakı­
mından yeterlidir.
C. Kasten yaralama fiili sonucunda mağdurun hem yüzünde sürekli değişikliğe yol
açılır, hem de kemiği kırılırsa, bu ağır neticelerden hangisi daha ağır cezayı ge­
rektiriyorsa. sadece ondan dolayı failin cezası ağırlaştırılır.
D. Suçun çocuğa yönelik olarak işlenmesi durumunda, başka bir koşul aranmaksı­
zın. ceza ağırlaşmaktadır.

S.64 Cinsel saldırı suçu bakımından aşağıdaki seçenederden hangisi yanlıştır?


A. Cinsel ilişki sonucu hamile kalan mağdurun hamileliğe bağlı komplikasyonlar
sebebiyle ölmesi durumunda, netice sebebiyle ceza ağırlaştırılır.
B. Cinsel saldırı sonucunda mağdurun bekâretini kaybetmesi durumunda, "beden
veya ruh sağlığının bozulması”na bağlı nitelikli hal uygulanır.
C. Uyumakta olan kuzeninin göğüslerini sıkan failin bu davranışı cinsel saldırı su­
çunun nitelikli halini oluşturur.
D. Failin, eşinin ısrarla karşı koymasına rağmen onun üstüne sürtünerek boşalması
durumunda bu suçlardan hiç biri oluşmaz.

S.65. Hürriyete karşı suçlar bakımından aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?


A. Aile konutunda (A) ile cinsel ilişkiye giren (B). (Aynın eşi (E)’ye karşı konut
dokunulmazlığını ihlal suçunu işlemiş olur.
B. Kendisine para vermezse, mağdurun cinsel ilişki sırasında çekilmiş fotoğrafla­
rını internette yayınlayacağını söyleyen kişi, tehdit suçunu işlemiş olur.
C. Arabasına aldığı arkadaşıyla kavga etmesi üzerine, şehirlerarası karayolunda
onu inmeye zorlayan kişi, kişiyi özgürlüğünden yoksun bırakma suçunu işlemiş
olur.
D. Hükümetin yaptığı zamları protesto etmek için kendisini hükümet dairesinin
kapısına zincirleyerek kişilerin içeri girip-çıkması engelleyen fail, cebir suçunu
işlemiş olur.
0İ3y Çözümü 265

5.66. Hakaret suçu bakımından aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğrudur?


A. Mağdura telefon açıp ölmüş babası hakkınca “şerefsiz" demek hakaret suçunu
oluşturmaz.
B. Duruşma sırasında davalı avukatına “avukat değil misin, bütün avukatlar hır­
sızdır" demek hakaret suçunu oluşturmaz.
C. Failin, aralarında RM. ’nin de bulunduğunu ve 100 kadar üyeye sahip olduğunu
bildiği e-mail listesine gönderdiği mailde RM’yi “ahlakı düşkünlük ve sapkın­
lıkla suçlaması durumunda, gıyapta ve alenen işlenmiş hakaret suçu oluşur.
D. Delil yetersizliğinden beraat eden ve hükmü kesinleşen bakan hakkında “Hırsız
yine yırttı" başlıklı yazı yazan köşe yazarı ispat hakkını kullanarak cezasızlık
nedeninden yararlanabilir.

5.67. "Sanığın, bir arkadaşı ile birlikte, gazete ilanlarından satılmak istenildiğini
belirledikleri bir otomobili satın almak için, yakınan İ. i>e irtibat kurarak pazarlık
yaptıkları, yakınan ile pazarlığı yapan kişinin, kendisini bir başka adla tanıtarak
kısa bir süre isteyip a^acı göstereceği ustayı aradığı hususunda yakınanda ka­
naat uyandırdığı, yaklaşık yarım saat sonra da yakınanı aracı ile birlikte alarak
sanayide kendilerine ait olduğunu söylediği bir lokantaya götürdüğü, burada
sanık F'yi de başka bir adla kardeşi olarak tanıttığı, sanıkların, aracı gösterecek­
leri ustanın namazda olduğunu belirtip yakınanı bekleme konusunda ikna ettik­
leri, daha sonra yakınanın dikkatinin iyice dağılmasından yararlanan sanık
F‘nin, aracın sesini dinleyeceği bahanesiyle aracın anahtarını alıp bu anahtarı
kullanmak suretiyle aracı çalıştırıp götürdüğü., sabittir. Olayda işlenen suça
ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğrudur?

A. Hırsızlık.
B. Güveni kötüye kullanma.
C. Dolandırıcılık.
D. Hiçbir suç oluşmamıştır, hukuki nitelikte bir uyuşmazlık söz konusudur.

5.68. Malvarlığına karşı suçlara ilişkin olarak aşağıda verilen bilgilerden hangisi
yanlıştır?
A. Telefon hattına saplama yapmak suretiyle abone sahibi aleyhine bedava konu­
şulması karşılıksız yararlanma suçunu oluşturur.
B. Geceleyin girdiği evin salonunda bulduğu altınları cebine attıktan sonra kapı­
dan çıkacakken ev sahibiyle karşılaşan failin onu bıçaklaması durumunda, hem
hırsızlık, hem de kasten yaralama suçundan ceza verilir.
C. Hırsızlık suçunda malın değerinin fazla olması cezanın ağırlaştırılmasını gerek­
tiren nitelikli hal değildir.
D. (M)’den izinsiz aldığı araba ile gezintiye çıktığı sırada kaza yaparak arabayı
kullanılmaz hale getiren (S): (M)’ye 2.000 TL. öderse etkin pişmanlıktan yarar­
lanabilir.
266 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

S.69. “Suç tarihinde Takel ambar memuru bulunan san-ğın eylemi, depoya giriş-
çıkışı yapılan viskilerden bir kısmını alıkoymasından ve ambarı diğer sanık B 'ye
noksanı ile devir ve teslim ettikten sonra sahte zayiat raporları düzenlemek su­
retiyle açığı kapatmaya çalışmasından ibarettir. Olay, İstanbul'da bir gece kulü­
büne satılan orijinal ambalajlı ve yabancı kaynaklı visk kutusundan viski yerine
tuğla çıkması üzerine yetkililerin olaya el koyması ve ambar sayımı, viski giriş-
çıkış. zayiat ve muhasebe kayıtlarının incelenmesi sonucu açığa çıkarılmıştır..."
Olayda oluşan suç aşağıdakilerden hangisidir?
A. Basit zimmet.
B. Nitelikli zimmet,
C. Güvem kötüye kullanma,
D. Dolandırıcılık.

S.70. (A), Almanya'da imal ettiği 100 gram saf eroini Türkiye'de pazarlamak
ümidiyle, anal vücut boşluğunda saklayarak Türkiye'ye giriş yapar ve iki gün
sonra. Türkiye'de eroini o gün temasa geçtiği beş ayrı kişiye satar. Eroini satın
alan (B), bunu (C)’ye satar ve işini rahatlıkla görebilsin diye, ona evini tahsis
eder. Olaya ilişkin aşağıda varılan sonuçlardan hangisi doğrudur?

A. (A), hem uyuşturucu madde imali ve hem de ithalinden ayrı ayrı cezalandırılır:
Türkiye'de eroini satması, cezalar.dırılamayan sonraki harekettir. (B). uyuştu­
rucu maddeyi ülke içinde satma suçundan cezalandırılır.
B. (A), beş ayrı uyuşturucu madde ithal etme ve uyuşturucu maddeyi ülke içinde
satma; (B) ise, sadece uyuşturucu madde kullanılmasını kolaylaştırma suçundan
cezalandırılır.
C. (A), uyuşturucu maddeyi ithal etmekten ve zincirleme biçimde uyuşturucu
maddeyi ülke içinde satmaktan; (B) ise uyuşturucu maddeyi ülke içinde sat­
maktan cezalandırılır.
D. (A), uyuşturucu maddeyi ithal etmekten ve beş ayn beş ayrı uyuşturucu mad­
deyi ülke içinde satma suçundan; (B), hem uyuşturucu maddeyi ülke içinde
satmaktan ve hem de uyuşturucu madde kullanılmasını kolaylaştırmaktan ceza­
landırılır.

S.71. Arabasının boyası bir dökülen (K), sigortaya boya masrafını yükleyebil­
mek için, arabayı çizerve ardından, polis çağırarak, evinin önünde park halinde
duran arabasının çizildiğini tutanak altına aldırır. Olayda (K)?nın işlediği su­
ça/suçlara ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğrudur?

A. Suç uydurma.
B. Dolandırıcılık.
C. Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan.
D. İftira.
0İ3y Çözümü 267

5.72. (E), patronu (S):ye gelen mektubu ona iletmek üzere postacıdan aldığı
zarfın içinde para olabileceğini düşünerek açar. Zarfın içinden bir mektup ve
1000 TL çıkar. Bu parayı alan ve zarfı da yırtıp atan (E)’nin işlediği suça ilişkin
olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğrudur?
A. Haberleşmenin gizliliğini ihlal.
B. Hırsızlık.
C. Haberleşmenin gizliliğini ihlaRhırsızlık,
D. Fikri içtima kuralları gereği bu suçlardan hangisi daha ağır cezayı gerektiriyor­
sa o suç.

5.73. Aşağıdaki seçereklerden hangisinde hırsızlık suçu yoktur?


A. (A)’nın abdest alırken çeşmenin üzerindeki demire astığı ceketinin cebinden
evlenme cüzdanı ve vergi karnesinin alınması.
B. (A)‘nın komşusu (K)’nın bahçesinden birkaç kova roprağı alarak kendi bahçe­
sine dökmesi,
C. (A)‘nın uzun süredir dükkânında unutulan altınları başkasına satması,
D. (A)’nın düz kontak yaparak çalıştırdığı komşusuna ait otomobil ile bir iki saat
gezdikten sonra otomobili tekrar yerine bırakması.

5.74 (A), gece (B):nir kapısı bulunmayan evinden içeri girmiş ve (B)'ye ait çan­
tayı alarak dışarı çıkmış, çantayı dışarı çıkardıktan soma bir şeyler daha bulabi­
leceği umuduyla tekrar eve girmiş ve o sırada uyanan (B):nin kafasına eline
geçirdiği bir odun parçasıyla vurarak kaçmıştır. Olayda (A)’nın işlediği su-
ça/suçlara ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğrudur?

A. Yağma, konut içinde işlenmesi nitelikli hal.


B. Hırsızlık - yağma, konut içinde işlenmesi nitelikli hal,
C. Yağma - konut dokunulmazlığını ihlal.
D. Yağma, konut içinde işlenmesi nitelikli hal + kasten yaralama.

5.75 Mala zarar verme suçu ile ilgili olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi
doğrudur?
A. (A)’nın komşusunun tavuğunu kesip yemesi mala zarar verme suçunu oluşturur.
B. (A)‘nın şehir meydanındaki büstü yağlı boya ile boyaması mala zarar verme
suçunu oluşturur.
C. (A)’nın sokak lambalarını kırması mala zarar verme suçunun basit halini oluş­
turur.
D. Hırsızlık yapmak için girmek istediği evin kapısını kıran (A), hem hırsızlık ve
hem de mala zarar verme suçundan cezalandırılır.
26S Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

5.76. (O)' nun vergi dairesinde çalışan arkadaşı (E):ye vergi borcunu yatırması
için verdiği 300 TL’yi (E), kendi kredi kartı borçların kapatmak için kullanır.
Olayda oluşan suç aşağıdakilerden hangisidir?

A. Zimmet
B. Güvem kötüye kullanma.
C. Bar±a ve kredi kartlarının kötüye kullanılması,
D. Zimmet - güveni kötüye kullanma.

5.77. Aşağıdaki seçereklerden hangisinde dolandırıcıİK suçu oluşmamıştır?


A. Başka bir kişiye ait “Yeşil Kart"la devlet hastanesinde muayene olmak isterken
hekimin doğum tarihini fark ederek (A)’y yakalatması.
B. (A)’nın aracını satmak isteyen (B)’den, arabanın sesini dinlemek bahanesiyle
arabanın anahtarı alarak aracı kaçırması,
C. (A)‘nın satın aldığı beyaz eşya karşılığı verdiği çekin bedelini tahsil etmek için
bankaya ibraz eden satıcıya çekin karşılıksız olduğunun söylenmesi.
D. Kuyumcu (K)’mn, önceden hazırlanmış ve altın suyuna batırılmış bilezikleri 22
ayar olduğunu söyleyerek satması.

5.78. Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek
veya bulundurmak suçu ile ilgili olarak aşağıda seçeneklerden hangisi doğrudur?

A. Uyuşturucu maddeyi üzerinde bulunduran ya da satın alan kişi hakkında cezaya


hükmedilmeden önce tedavi veya denetimli serbestlik tedbirine hükmedılmelıdır.
B. Eğer fail hakkında hükmedilen tedavi veya denetimli serbestlik tedbirinin ge­
reklerine uygun davranırsa cezası ertelenir.
C. Denetimli serbestlik tedbiri tedavi süresince devam eder. Tedaviye son verildiği
tarihten itibaren bir yıl süreyle devam eder.
D. Uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi ili: defa kullanan kişilere ceza ya da güvenlik
tedbiri uygulanmaz.

5.79. Elektrik idaresinde memur olarak çalışan (S), kesilmiş olan elektriğinin
açılması amacıyla ödediği faturasıyla başvuran (K)’ys, elektriğin açılması için
’beni görmen' lazım demiş ve (K) da kendisine 50 TL ödeyeceğini söyleyerek
elektriği açtırmak istemiş ise de. (K) istenen parayı vermediği gibi. (S) de elekt­
riği açmamıştır. Olayla ilgili olarak aşağıda verilen bilgilerden hareketle aşağı­
daki suçlardan hangisi oluşur?

A. Rüşvet,
B. Rüşvet suçuna teşebbüs.
C. İrtikap.
D. Görevi kötüye kullanma.
0İ3y Çözümü 269

5.80. Türk Hava Kurımıı fitre zarflarını toplayacak eleman sıkıntısı çektiği için
bu işi yapmak üzere mahallesi bekçisi (B) ile anlaşır. Fitreleri toplayan (B), içle­
rindeki parayı aldıktan sonra zarfları imha eder. Olayda işlenen suça/'suçlara
ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğrudur?
A. Güvem kötüye kullanma - zimmet,
B. Güveni kötüye kullanma,
C. Görevi kötüye kullanma,
D. Zimmet.

5.81. Suç eşyasını satın alma ve saklama suçu açısından aşağıdaki seçenek­
lerden hangisi yanlıştır?
A. Bu suçta ön suçun malvarlığına yönelil: olması zorunludur.
B. Failin, ön suça iştirak etmemiş olması gerekir.
C. Suç, olası kastla da işlenebilir.
D. Satın aldığı veya kabul ettiği eşyanın sonradan suçtan elde edildiğini öğrenen
fail, bu suçu işlemiş olmaz.

5.82. (A), Hukuk Fakültesinin girişinde bulunan içecek otomatından sahte para ata­
rak kola alır. (A)'nın işlediği suça ilişkin aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğrudur?
A. Karşılıksız yararlanma,
B. Hırsızlık,
C. Dolandırıcılık.
D. Herhangi bir suç oluşmaz.

5.83. Dolandırıcılık suçu açısından aşağıdaki seçeneklerden hangisi yanlıştır?


A. Kendisine karşı hileli davranışa başvurulan kişi ile malvarlığı zarara uğrayan ki­
şinin aynı kişi elmasına gerek yoktur.
B. Algılama yeteneği gelişmemiş olan kişilere yönelik bileli davranışlar da bu suçu
oluşturabilir.
C. Malvarlığına ilişkin herhangi bir değer bu suçun konusunu oluşturabilir.
D. Sahte olarak düzenlenen belge ile dolandırıcılık suçu işlenmişse, fail yalnızca
bunlardan hangisi daha ağır cezayı gerektiriyorsa, o suçtan dolayı cezalandırılır.

5.84. Aşağıdakilerden hangisi cinsel saldırı suçunda nitelikli hal değildir?


A. Suçun silahla işlenmesi,
B. Suçun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi,
C. Suçun mağdurda bir hastalığın bulaşması sonucuna yol açması.
D. Suçun mağdurun bitkisel hayata girmesine yol açması.
270 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

5.85. 17 yaşındaki bayan (B). 25 yaşındaki (A) ile rıza ile girdiği cinsel ilişki
sonucu hamile kalır. Olayda (A) tarafından işlenen suça ilişkin olarak aşağıdaki
seçeneklerden hangis doğrudur?

A. Reşit olmayanlarla cinsel ilişki suçu, ancak (B)'nin gebe kalması nitelikli hal
B. Çocukların cinsel istismarı suçu, ancak (B)Tnin gebe kalması nitelikli hal
C. Reşit olmayanlarla cinsel ilişki suçu, ancak aralarınca 5:ten büyük yaş farkı ol­
ması nitelikli hal
D. Reşit olmayanlarla cinsel ilişki suçu

5.86. Gece vakti eve sarhoş halde gelen (A), resmi nikâhlı eşi (E)'yi cinsel
ilişkiye zorlar. İlişkiye girmek istemeyen (E), evden kaçarak karakola sığınır.
Olayda (A)nın işlediği suça ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi
doğrudur?

A. Basit cinsel saldırı, ancak bu suç eşler arasında işlenemeveceği için (A) ceza­
landırılmaz.
B. Nitelikli cinsel saldırı suçuna teşebbüs
C. Nitelikli cinsel saldırı suçuna teşebbüs, ancak bu suç eşler arasında işlenemeye­
ceği için (A) cezalandırılmaz.
D. Basit cinsel saldırı.

5.87. İşkence suçuna ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi yanlıştır?


A. İşkence ihmali hareketle de işlenebilir, ancak bu durumda ceza indirimi yoktur.
B. Suçun faili ancak bir kamu görevlisi olabilir.
C. Suç, özel kastla işlenebilir.
D. Hiçbir neden bu suçta hukuka aykırılığı ortadan kaldırıcı bir etkiye sahip değil­
dir.

5.88. (A), yoldan geçen (B):nin boğazına bıçağı dayar ve üzerini arar; ancak
herhangi bir şey bulamaz. Olayda (A) tarafından işlenen suça/suçlara ilişkin
olarak aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğrudur?
A. Yağma suçuna teşebbüs,
B. Yağma suçuna teşebbüs ve cebir kullanma,
C. Cebir kullanma,
D. Yağma.
0İ3y Çözümü 271

5.89. Aşağıdaki örneklerden hangisinde rüşvet suçu vardır?


A. Vergi kontrolör! (A) ile mükellef (M)’nin vergi cezası kesilmemesi için 10.000
TL karşılığı anlaşması,
B. Avukat (A)'nın icra dosyasının öne alınması için i:ra memuru (Nf)’ye 50 TL
vermesi.
C. Polis memuru (P)’nin gözaltına alınan (A)’ya kendisine 10.000 TL ödenirse,
haklımda kamu davası açılmamasını sağlayacağını söylemesi.
D. SSK'da görevi (A)’nın. (B)’ye kendisine 500 TL vermezse sigorta girişini
yapmayacağını söylemesi.

5.90. Bir suçtan dolayı işlem yapılmak üzere kendisini karakola götürmek iste­
yen polis memuru (M)'ye tekme atan ve (M’)nin kaval kemiğinin kırılmasına
neden olan (B);

A. Görevi yaptırmama!: için direnme.


B. Görevi yaptırmamak için direnme ve kasten yaralama,
C. Görevi yaptırmamak için direnme ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasten yara­
lama,
D. Neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasten yaralama.

5.91. SSK da görevli (A), 10.000 TL karşılığında (B)’nin sigorta prim gün sayısı­
nı yüksek gösteren br belge verir. (B) bu belge sayesinde daha fazla emekli
maaşı almaya başlar. Olayda oluşan suç/suçlara ilişkin olarak aşağıdaki seçe­
neklerden hangisi doğrudur?

A. Rüşvet,
B. Rüşvet - resmi belgede sahtecilik,
C. Rüşvet - özel belgede sahtecilik.
D. Rüşvet - resmi belgede sahtecilik - dolandırıcılık.

5.92. Noter (N). (A)’nın kimliği hakkında gerekli araştırma yapmadan onun adı­
na vekaletname düzenler. Bu vekaletname ile (A), (C)ye ait taşınmazı bir baş­
kasına satar. Olayda (A) nın işlediği suça ilişkin olarak aşağıdaki seçeneklerden
hangisi doğrudur?

A. Görevi kötüye kullanma,


B. Resmi belgede sahtecilik,
C. Özel belgede sahtecilik,
D. Dolandırıcılık.
272 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

S.93. (A): vergi dairesinde görevli (B) ye emlak vergisi öder. Daha sonra emekli
olduğu için bu vergiden muaf olduğunu ve ödediği verginin de (B) tarafından
cebe indirildiğini öğrenir. Olayda (A)'nın işlediği suça ilişkin olarak aşağıdaki
seçeneklerden hangis doğrudur?

A. Zimmet
B. İrtikap.
C. Dolandırıcılık.
D. Görevi kötüye kullanma.

S.94 TCK’nın 102. maddesine göre cinsel saldırı suçu ile ilgili aşağıdaki ifade­
lerden hangisi yanlıştır?

A. Cinsel davranışlarla vücut dokunulmazlığının ihlali cinsel saldırı suçunu oluş­


turur.
B. Cinsel davranışın, vücuda orsan veya sair cisim sokulması suretiyle işlendiği
hallerde cinsel saldırı suçunun nitelikli şekli söz konusudur.
C. Mağdurun direncinin kırılmasını sağlayacak ölçüdeki cebir kullanımı, cinsel
saldırı suçunun unsurunu oluşturur.
D. Cinsel davranışın, vücuda orsan veya sair cisim sokulması suretiyle işlenen
şeklinin soruşturulması ve kovuşturulması eşler arasında işlenen şekli dışında
şikâyete bağlı değildir.
E. Cinsel saldırı sonunda mağdurun beden veya ruh sağlığının bozulması halinde
fail hakkında hem cinsel saldırı suçundan hem de cinsel saldırının neticesi se­
bebiyle ağırlaşmış şeklinden ayrı ayrı ceza verilir.
(2011 Adli Yargı Hakim Adaylığı Sınav Sorusu)

S.95. TCK m. 97’ye göre terk suçu ile ilgili olarak aşağıdaki ifadelerden hangisi
yanlıştır?

A. Suç, yaşı veya hastalığı dolayısıyla kendini idare edemeyecek durumda bulunan
kişilerin kendi haline terk edilmesi suretiyle işlenir.
B. Suçun konusunu, kendi haline terk edilen kimseler oluşturur.
C. Suç. yalnızca kasten işlenebilir.
D. Suçun faili yalnızca yaşı veya hastalığı dolayısıyla kendini idare edemeyecek
durumda bulunan kimseler üzerinde koruma ve gözetim yükümlülüğü bulunan
kişi olabilir.
E. Terk dolayısıyla mağdurun ölmesi, yaralanması veya hastalığı yakalanması,
terk suçunun nitelikli şeklini oluşturur.
(2011 Adli Yargı Hakim Adaylığı Sınav Sorusu)
0İ3y Çözümü 273

5.96. TCK m. 132 ye göre aşağıdaki fiillerden hangisi haberleşmenin gizliliğini


ihlal suçu kapsamında değerlendirilemez?
A. Belli kişiler arasındaki haberleşmenin içeriğinin, okutması suretiyle öğrenilmesi,
B. Belli kişiler arasındaki haberleşmeye, mektupların yırtılması suretiyle engel
olunması.
C. Belli kişiler arasındaki haberleşmenin içeriğinin, ses kayıt cihazı ile kayda alınması.
D. Kişiler arasındaki haberleşme içeriklerinin hukuka aykırı olarak ifşa edilmesi.
E. Kendisiyle yapılan haberleşmenin içeriğinin diğer tarafın rızası olmaksızın ale­
nen ifşa edilmesi.
(2011 Adli Yargı Hakim Adaylığı Sınav Sorusu)

5.97. (A), mevduat hesabından para çekmek için B Bankasının Kızılay Şubesi­
ne gider ve banka görevlisi (C)'ye 1000 TL çekmek istediğini söyler. (A), (C)fnin
verdiği parayı saymadan çantasına koyar ve bankadan ayrılır. Daha sonra işye­
rinde parayı sayarken (C)'nın kendisine 100 TL fazla ödeme yaptığını tespit
eder. Buna rağmen herhangi bir girişimde bulunmaksızın bu parayı harcar. Bu­
na göre (A) nın işlemiş olduğu fiilin oluşturduğu suç aşağıdakilerden hangisidir?
A. Hırsızlık.
B. Güvem kötüye kullanma,
C. Dolandırıcılık.
D. Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf,
E. Karşılıksız yararlanma.
(Doğru yanıt C olarak gözükmesine rağmen, bize göıe bu sorunun doğru yanıtı
yoktur. Çünkü olayda (A)'nın fiili herhangi bir suç oluşturmamaktadır).
(2011 Adli Yargı Hakim Adaylığı Sınav Sorusu)

5.98. Resmi veya özel belgede sahtecilik suçlarıyla ilgili aşağıdaki ifadelerden
hangisi yanlıştır.
A. Sahte resmi evrakın kullanılması resmi evrakta sahtecilik suçunun seçimlik ha­
reketlerinden birini oluşturmaktadır.
B. Özel belgeyi sahte olarak üretmemekle birlikte belgenin sahte olduğunu bilerek
kullanan kişi de özel evrakta sahtecilik suçundan dolayı cezalandırılır.
C. Resmi evrakın değiştirilmesi suretiyle sahtecilik, değişikliğin başkalarını alda­
tacak surette olması halinde oluşur.
D. Bir hukuki ilişkiye dayanan alacağın ispatı amacıyla gerçek olmayan bir belge
düzenlenmesi sahtecilik suçunu oluşturmaz.
E. Sahte resmi belgenin bir başka suçun işlenmesinde kullanılması halinde fail ay­
rıca evrakta sahtecilikten dolayı da cezalandırılır.
(2011 Adli Yargı Hakim Adaylığı Sınav Sorusu)
274 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

5.99. TCK m. 179/1 !e göre;‘ Kara. deniz, hava veya deniryolu ulaşımının güven
içinde akışını sağlamak için konulmuş her türlü işareti değiştirerek, kullanılamaz
hâle getirerek, konuldukları yerden kaldırarak, yanlış işaretler vererek, geçiş,
varış, kalkış veya iniş yolları üzerine bir şey koyarak ya da teknik işletim siste­
mine müdahale ederek, başkalarının hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından
bir tehlikeye neden olan kişiye bir yıldan altı yıla kadar hapis cezası verilir”

Buna göre maddede öngörülen suçla ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğru­
dur?

A. Birden çok hareketli suçtur.


B. Seçimlik hareketli bir tehlike suçudur.
C. Mütemadi suçtur.
D. Sadece ihmali hareketle işlenebilen bir suçtur.
E. Zarar suçudur.
(2007 Adli Yargı Hakim Adaylığı Sınav Sorusu)

5.100. (A), zor kullanarak (B)’nin konutuna girer ve ölümle tehdit ederek (B):nin
parasını alır ve gider.

Buna göre (A)’nın ceza sorumluluğuyla ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğ­
rudur?

A. Ağırlaştırılmış yağma suçundan dolayı cezalandırılır.


B. Basit yağma suçundan dolayı cezalandırılır.
C. Yağma ve konut dokunulmazlığını ihlal suçundan ayrı ayrı cezalandırılır.
D. Tehdit ve konut dokunulmazlığını ihlal suçundan dolayı cezalandırılır.
E. Ağırlaştırılmış konut dokunulmazlığını ihlal suçundan dolayı cezalandırılır.
(2007 Adli Yargı Hakim Adaylığı Sınav Sorusu)

5.101. Bir banka şubesinde birinci derece imza yetkisine sahip olan ve hesap­
larla ilgili tüm işlemler yapma konusunda yetkisi bulunan şef konumundaki (A),
mudilerden birine ait hesaptan bir miktar para çekerek kendisine mal etmiştir.

Buna göre (A)’nın ceza sorumluluğuyla ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğ­
rudur?

A. Dolandırıcılık suçundan sorumludur.


B. Nitelikli güveni kötüye kullanma suçundan sorumludur.
C. Bankacılık Kanunu’ndaki zimmet suçundan sorumludur.
D. Hırsızlık suçundan sorumludur.
E. (A)‘nin hareketi suç değildir.
(2007 Adli Yargı Hakim Adaylığı Sınav Sorusu)
0İ3y Çözümü 275

5.102. TCK'ya göre belgede sahtecilik suçuyla ilgili aşağıdaki ifadelerden han­
gisi doğrudur?

A. Resmi belgede maddi sahtecilik suçu sadece kamu görevlileri tarafından ger­
çekleştirilebilir.
B. Resmi belgede fikri sahtecilik suçunu sadece özel kişiler gerçekleştirebilir.
C. Kamu görevlileri özel belgede sahtecilik suçunun faili olamaz.
D. TCK özel belge yönünden sadece maddi sahteciliği cezalandırmakta, fikri sah­
teciliği cezalancırmamaktadır.
E. Resmi belgede sahtecilik suçu, sahte olarak düzenlenen belgenin kullanılması
anında tamamlanır.
(2007 Adli Yargı Haizim Adaylığı Sınav Sorusu)

5.103. Hastaneye gelen hastalara ilgi göstermeyerek hastaları muayenehane­


sine gelmeye zorlayan devlet hastanesi doktoru radyolog (A), özel muayeneha­
nesine gelip ücret yat ran hastaları hastanede devlete ait ve kendi yönetiminde
olan ultrason cihazına öncelikle sokar.

Buna göre (A)’nın ceza sorumluluğu aşağıdakilerden hangisidir?

A. Rüşvet.
B. İkna suretiyle irtikap,
C. İcbar suretiyle irtikap,
D. Görevi kötüye kullanma,
E. Yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlama.
(2007 Adli Yargı Haizim Adaylığı Sınav Sorusu)

5.104. Öğrenci (A), fakülte yönetim kurulunun kendisi hakkında verdiği bir karar
nedeniyle kurula haka'et etmiştir.

TCK'ya göre (A):nın ceza sorumluluğuyla ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi


doğrudur?
A. (A), tek kamu görevlisine hakaret etmekten dolayı cezalandırılır.
B. (A), kurul üyesi sayısınca hakaret suçundan dolayı cezalandırılır.
C. (A), şikâyet eden üye sayısınca hakaret suçundan dolayı cezalandırılır.
D. (A), zincirleme suç hükümlerine göre cezalandırılır.
E. (A), fikri içtima hükümlerine göre cezalandırılır.
(2008 Adli Yargı Haizim Adaylığı Sınav Sorusu)
276 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

S.105. TCK ya göre zimmet suçuyla ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

A. Soruşturma başlamadan önce zimmete geçirilen malın aynen iade edilmesi veya
uğranılan zararın tamamen tazmin edilmesi halinde "erilecek ceza indirilir.
B. Zimmete geçirilen malın kovuşturma başlamadan önce gönüllü olarak aynen
iade edilmesi veya uğranılan zararın tazmin edilmesi halinde verilecek ceza in­
dirilir.
C. Zimmet suçunun, malın geçici bir süre kullanıldıktan sonra iade edilmek üzere
işlenmesi durumunda ceza indirilir.

D. Zimmete geçirilen malın kovuşturma başladıktan sonra ancak hükümden önce


aynen iadesi ya da uğranılan zararın tamamen giderilmesi halinde verilecek ce­
za indirilir.
E. Zimmet suçunda etkin pişmanlıktan yararlanılabilmesi için kısmen iade ya da
uğranılan zararın kısmen giderilmesi yeterli değildir
TCK m. 247'3’te. malın geçici bir süre kullanıldıkta: sonra iade edilmek üzere
işlenmesi durumunda verilecek cezanın indirileceğinden değil, indirilebilece­
ğinden söz edildiği için C seçeneği doğrudur.
(2008 Adli Yargı Hakim Adaylığı Sınav Sorusu)

S.106. TCK'ya göre yağma ve nitelikli yağma suçla'i dışındaki malvarlığına


karşı suçlar ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

A. Suçun, halılarında ayrılık kararı verilmemiş olan eşlerden biri aleyhine işlenmiş
olması durumunda ilgili akraba hakkında cezaya hükmolunmaz.

B. Suçun, aynı konutta yaşayan kardeşlerden bir tarafından diğerine karşı işlenme­
si halinde ilgili akraba hakkında cezaya hükmolunmaz.
C. Suçun, aynı konutta birlikte yaşamayan kardeşlerden biri tarafından diğerine
karşı işlenmesi durumunda ilgili akraba halikında şikâyet üzerine verilecek ceza
yarı oranında indirilir.
D. Suçun, halılarında boşanma kararı verilmiş eşlerden birinin aleyhine işlenmesi
durumunda ilgili akraba hakkında şikâyet üzerine verilecek ceza yarı oranında
indirilir.

E. Suçun, üst soy ve altsoy aleyhine işlenmesi durumunda ilgili akraba hakkında
cezaya hükmolunmaz.
TCK m. 167/2’de haklarında boşanma değil, ayrılık kararı verilmiş elan eşler­
den söz edildiği için doğru seçenek D'dir.
(2008 Adli Yargı Hakim Adaylığı Sınav Sorusu)
0İ3y Çözümü 277

5.107. (A), düzenlediği bir toplantının etkili olmasın ı sağlamak amacıyla toplan­
tının yapılacağı meydandaki dükkânını kapatması için (B)'yi tehdit eder. Bunun
üzerine (B) de dükkânını gün boyu kapatır.

TCK'ya göre (A):nın ceza sorumluluğuyla ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi


doğrudur?
A. Tehdit suçundan cezalandırılır.
B. Tehdit ve iş ve çalışma hürriyetini ihlal suçlarından cezalandırılır.
C. İş ve çalışma hürriyetini ihlal suçundan cezalandırılır.
D. Mala zarar verme suçundan cezalandırılır.
E. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan cezalandırılır.
(2008 Adli Yargı Hakim Adaylığı Sınav Sorusu)

5.108. (A), tehdit etmek amacıyla attığı taşlarla (B):nin evinin camlarını kırmıştır.

TCK'ya göre (A):nın ceza sorumluluğuyla ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi


doğrudur?
A. (A), konut dokunulmazlığını ihlal ve tehdit suçlarından cezalandırılır.
B. (A), tehdit ve mala zarar verme suçlarından cezalancırılır.
C. (A), sadece konut dokunulmazlığını ihlal suçundan cezalandırılır.
D. (A), sadece mala zarar verme suçundan cezalandırılır.
E. (A), sadece tehdit suçundan cezalandırılır.
(200S Adli Yargı Hakim Adaylığı Sınav Sorusu)

5.109. TCK m. 220 de öngörülen suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu ile
ilgili ifadelerden hangisi doğrudur?

A. Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçunun oluşması için en az iki üye bulun­
ması gerekir.

B. Örgüt yöneticileri, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan dola­


yı ayrıca azmettiren olarak cezalandırılır.
C. Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kışı ayrıca örgüte üye
olmak suçundan dolayı cezalandırılır.
D. Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve is­
teyerek yardım eden kişi, yardım eden sıfatıyla cezalandırılır.
E. Örgüt yöneticileri, örgüt faaliyeti kapsamında işleten bütün suçlardan dolayı
ayrıca yardım eden sıfatıyla cezalandırılır.
(2009 Nisan Adlı Yargı Hakim Adaylığı Sınav Sorusu)
273 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

5.110. TCK ya göre iftira suçuyla ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A. İftira suçunun oluşması için failin bir kimseye işlediğini zannettiği bir suç isnat
etmesi yeterüdir.
B. Failin maddi eser ve delillerini uydurarak iftirada bulunması durumunda ceza­
nın artırılması hakimin takdirine bırakılmıştır.
C. İftira suçunda sadece soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını sağlamalı için
bir kimseye hukuka aykırı fiil isnat edilmiş olması gerekir.
D. İftira suçunda zamanaşımı mağdurun fiili işlemediğinin sabit olduğu tarihten
başlar.
E. İşlenmediğini bildiği bir suçu, yetkili makamlara işlenmiş gibi ihbar eden fail
de iftira suçundan sorumlu tutulur, ancak cezası yarı oranında indirilir.
(2008 Adli Yargı Hakim Adaylığı Sınav Sorusu)

5.111. TCK'ya göre zimmet suçuyla ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A. Zimmet suçu, görev nedeniyle zilyet olunan mal üzerinde işlenebilir
B. Zimmet suçu, görev nedeniyle korumakla yükümlü olunan mal üzerinde işlene­
bilir.
C. Zimmet suçu, görev nedeniyle gözetilmekle yükümlü olunan mal üzerinde işle­
nebilir.
D. Zimmet hileli davranışlarla da işlenebilir.
E. Zimmetin konusu malın değeri yüksek olmalıdır.
(2008 Adli Yargı Hakim Adaylığı Sınav Sorusu)

5.112. Okul müdürü olan (A), kayıt sırasında öğrenci velilerine okul koruma
derneğine para verilmediği takdirde çocuklarının okula alınmayacağını bildirmiş,
bu şekilde tahsil ettiği paranın bir kısmını mal edinmiştir.

TCK’ya göre (A):nın cezai sorumluluğu aşağıdakilerden hangisidir?


A. Basit zimmet,
B. Nitelikli zimmet.
C. İcbar suretiyle irtikap,
D. İkna suretiyle irtikap,
E. Görevi kötüye kullanma
(2008 Adli Yargı Hakim Adaylığı Sınav Sorusu)
0İ3y Çözümü 279

5.113. TCK'ya göre 12 yaşından küçük bir çocuğu intihara sevk eden kimsenin
ceza sorumluğuyla ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi dDğrudur?
A. İntihara yönlendirme suçundan sorumludur.
B. Taksirle insan öldürme suçundan sorumludur.
C. Kasıtlı insan ölcürme suçundan sorumludur.
D. Sonucu nedeniyle ağırlaşan suçtan sorumludur.
E. kastı aşan insan öldürme suçundan sorumludur.
(2008 Adli Yargı Hakim Adaylığı Sınav Sorusu)

5.114. TCK’ya göre denetim görevinin ihmali suçlarıyla ilgili aşağıdaki ifadeler­
den hangisi doğrudur?

A. Zimmet ve irtikap suçunun işlenmesine kasten göz yuman denetimle yükümlü


kamu görevlisi işlenen suçun müşterek faili olarak sorumlu tutulur.
B. Zimmet ve irtikap suçunun işlenmesine kasten göz yuman denetimle yükümlü
kamu görevlisi işlenen suça yardım eden olarak sorumlu tutulur.
C. Denetim görevini ihmal ederek zimmet ve irtikap suçunun işlenmesine imkan
sağlayan kamu görevlisi, işlenen suça yardım eden olarak sorumlu tutulur.
D. Denetim görevini ihmal ederek zimmet veya irtikap suçunun işlenmesine imkan
sağlayan kamu görevlisi, görevi kötüye kullanma suçundan sorumlu tutulur.
E. Denetim görevini ihmal ederek zimmet veya irtikap suçunun işlenmesine imkan
sağlayan kamu görevlisi, görevi kötüye kullanma suçunun müşterek faili daral:
sorumlu tutulur.
(2009 Adli Yargı Hakim Adaylığı Sınav Sorusu)

S.115. Kendisine 10.000 TL verilmediği takdirde yükümlü olduğu ameliyatı


yapmayacağını söyleyerek, hastayı kendisine yarar sağlamaya zorlayan kamu
görevlisi hekimin fiili TCK’ya göre aşağıdaki suçlardan hangisini oluşturur?
A. Görevi kötüye kullanma.
B. Güveni kötüye kullanma.
C. Rüşvet,
D. İrtikap.
E. Tehdit,
(2009 Adli Yargı Hakim Adaylığı Sınav Sorusu)
28C Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

5.116. TCK'ya göre aşağıdakilerden hangisi hırsızlık suçunda daha az ceza


verilmesini gerektiren nitelikli hallerden değildir?

A. Hırsızlı!: suçunun paydaş veya elbirliği ile malik olunan mal üzerinde işlenmesi.
B. Hırsızlık suçunun bir hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla işlenmesi.
C. Hırsızlık suçunun kişinin malını koruyamayacak durumda olmasından yararla­
nılarak işlenmesi.
D. Hırsızlık suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı.
E. Hırsızlık suçunun, malm seçici bir süre kullanılıp zilyedine iade edilmek üzere
işlenmesi.
(2010 Adli Yargı Hakim Adaylığı Sınav Sorusu)

5.117. TCK'ya göre hakaretle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?


A. Gıyapta hakaretin cezalandırılabilmesi için en az üç kişi ile ihtilat edilerek iş­
lenmesi gerekir.
B. Hakaret fiilinin görüntülü iletiyle işlenmesi halinde suçun basit şekli için öngö­
rülen ceza verilir.
C. Hakaret suçu kamu görevlisinin yüzüne karşı işlenmiş ise daha ağır ceza verilir.
D. İsnat edilen ve suç oluşturan fiilin ispat edilmesi halinde kişiye ceza verilmez.
E. Hakaretin kasten yaralamaya tepki olarak işlenmesi halinde kişiye ceza verilmez.
(2010 Adli Yargı Hakim Adaylığı Sınav Sorusu)

4. Örnek Olaylar

Olay No. 1: Müftü (A)’nın vaazında kurban derilerinin Türk Hava Ku­
rumu'na bağışlanmasının günah olduğunu söylemesine kızan (B), ayağa
kalkarak herkesin duyabileceği biçimde “bu müftü sahtekâr, söylediklerinin
dinle bir ilgisi yok" der. O gün akşam bir TV kanalında yayınlanan haber
programına katılan (3), camide söylediklerini haber programında da tekrar
eder ve ayrıca (A)'nin adının çeşitli işlere karıştığını, aldığı maaşla karşılaş­
tırıldığında yaşam standardının çok yüksek olduğunu, bunu da büyü yaparak
ve muska yazarak sağladığını söyler.

5.1. Olayda (B)'nin işlediği suçu/suçları gerekçeli olarak açıklayınız.


5.2. (B), bu sözleri, aleyhine (A) tarafından açılan tazminat davası üzerine,
mahkemeye verdiği cevap dilekçesinde de söylemiş o saydı, bunun sonucu ne
olurdu? Açıklayınız.

5.3. (B)’nin bu suç nedeniyle ispat hakkından yararlanıp yararlanmayacağını


açıklayınız.
0İ3y Çözümü 231

Olay No.2: Türk Telekom veznedarı olan (V), telefon konuşmaları kar­
şılığı aboneler tarafından yapılan ödemeleri tahsil ederken, tahsil ettiği para
miktarına uygun olarak tahsilat makbuzu düzenlemiş, ancak daha sonra dip
koçanlardaki rakamları değiştirmek suretiyle toplam 200 milyon lirayı gelır-
gider defterine kaydetmez. (V), bu olay nedeniyle C. Savcısı tarafından ka­
mu davası açıldıktan, ancak henüz iddianame okunmadan 200 milyon lirayı
ödediğine ilişkin makbuzu mahkemeye sunar.

Olayda (V)’nin işlediği suçu suçları, yakın suç tiplerini de göz önünde
bulundurarak tespit ediniz.

Olay No.3: Eşi Almanya’da işçi olarak çalışan (A)’ya ilgi duyan (B),
kendisi ile birlikte olmak için akşam evlerine geleceğim söyler. (A), durumu
polise haber vererek yakalatmak düşüncesiyle (B)’r.m teklifini kabul etmiş
görünür. (A)’nın oturduğu evin sokakla bağlantısını sağlayan etrafı açık
merdivenden yukarı çıkarak dış kapı önündeki sahanlığa geldiği sırada, olay
yerinde önceden tertibat alan güvenlik güçlerince yakalanır. (A), karakolda
verdiği ifadede, kiracısı olan (B)’nın uzun süredir kira ödemediğini ve bu
nedenle evden çıkarmak için eve girmek istediğini söyler.

5.1. Konut dokunulmazlığını ihlal suçunda kanun hangi yerleri korumaktadır?


Olayda girilen yer, bu «orumadan yararlanır mı?

5.2. (A)'nın (B)’yi yakalatmak için eve gelmesine rıza göstermiş görünmesinin
bu suçun oluşması ba<ımından etkisi nedir?

5.3. (B) nin kiracısı olan (B)’yi evden çıkarmak için eve girmeye çalıştığı yönün­
deki savunmasının, sıçun oluşması bakımından bir önemi var mıdır? Niçin?

Olay No.4: Geceleyin domuz avına gitme konusunda köy kahvesinde


anlaşan (A) ve (B), domuzların geçeceğini düşündükleri yamaca pusu kurar­
lar. (A), gecenin ilerleyen saatlerinde çalılar arasında duyduğu hışırtılar üze­
rine, o yöne doğru bir el ateş eder. Sesin geldiği yöne gittiğinde, ekili tarlala­
rını domuzların talanından korumak için bekçilik yapan aynı köyden (C)’yi
kanlar içerisinde yerde yatarken görür. (B), (C)’yi olay yerinden yaklaşık bir
kilometre uzaklıkta bulunan sağlık ocağına kaldırmayı teklif eder. Ancak
öteden beri (C)’ye husumet besleyen (A) bu teklifi reddeder ve silahını
(B)’ye yönelterek onun götürmesine de engel olur. (C), 4 saat sonra aşırı kan
kaybına bağlı olarak ölür.

Bu olaydan dolayı açılan kamu davası devam ederken, (C)’nin babası


(D), mahkemeye hitaben yazdığı dilekçede, olayda kullanılan silahın bir­
282 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

kaç gün önce satın alındığını, oğlu (C)’nin (A) ile kavgalı olması nede­
niyle oğlunun kasten öldürülmüş olduğunu ve olaya kaza süsü verildiğini
belirtir.

Buna rağmen (B)’nin taksirle öldürme suçundan cezalandırılması ve


(A)’nın de beraat etmesinden dolayı infiale kapılan (D), (A)’dan intikam
alma düşüncesiyle baba yadigârı av tüfeğini alır ve (A)’nın her gün kasabaya
süt götürmek için geçtiği yola inerek beklemeye başlar. Bulunduğu yere 5
metre uzaklıkta (A)’nın motosikletle geçtiğini görür görmez tetiğe basar.
Sonradan yapılan incelemede tüfeğin içerisindeki saçma tanelerinin küçük
ve barutun da yetersiz olması nedeniyle zaten öldürmeye elverişli olmadığı
anlaşılır. Tüfeğin patlaması üzerine paniğe kapılan ve aynı motosikletle ka­
sabaya gitmekte olan (E), motosikletten kendisini aşağı atar ve hafif sıyrık­
larla kurtulur. (A) ise direksiyon hakimiyetim kaybederek uçurumdan aşağı
yuv arlanır.

(E), ağır yaralı olan (A)’yı yola çıkararak araç geçmesini beklemeye
başlar. Bu arada yoldan geçmekte olan (F): (A)’yı kanlar içerisinde gö­
rünce, başına iş açmamak için arabasına almaz. 2 kilometre uzaklıkta
olan sağlık ocağına yaya olarak gitmekten başka çaresi kalmayan (E),
sağlık ocağına vardığında, doktor (G)’nin sağlık ocağında olmadığını
görür. Aşırı kan kaybeden (A) ölür. (G), o sırada doğum yapmakta olan
(H)’ye yardım amacıyla sağlık ocağından ayrıldığı, zaten (A), sağlık oca­
ğına getirildiğinde orda olsaydı bile, aşırı kan kaybeden (A)’nin kurtulma
şansının olmadığı anlaşılır.

Bu arada (B)’nin imam nikâhlı eşi (î), eşinin bir süre cezaevinde kala­
cak olmasının yarattığı terk edilmişlik duygusuyla üç gün önce doğurduğu
çocuğu (K)’yı soğuk bir kış gecesi sokağa bırakır. Ancak o sırada çocuğun
ağlama sesini duyan (L), çocuğu kurtarır. Ancak terk edilmiş olması nede­
niyle çocuğun donan ayak parmakları bir operasyonla kesilir.

Öte yandan (M) ile aralarında sınır anlaşmazlığı bulunan (B) cezanın in­
fazı bittikten sonra köye döner. Sorunu kesin olarak çözmek düşüncesiyle
köy kahvesinde olduğunu öğrendiği (M)’yi öldürmek için gider. O sırada
(M), (N) ile birlikte aynı masada sohbet etmektedir. Silahını doğrultup ateş
ederse de; (M), kahvenin camından atlayarak kaçar; (N) ise göğsünden isa­
bet alır ve olay yerinde ölür.

Olayda işlenen suçları, nitelikli hallen de göstererek tespit ediniz.


0İ3y Çözümü 233

Olay No.5: (A), evlenme vaadinde bulunarak 16 yaşındaki (K) ile cinsel
ilişkiye girer. Bu ilişki sonucu hamile kalan (K), doğum yapar. (A), doğum
tarihine kadar ekonomik durumunun uygun olmadığını, iş bulur bulmaz ev­
leneceklerini söyleyerek oyalar. Doğumdan sonra (K) şikâyette bulunur ise
de, süresi içerisinde şikâyet hakkının kullanılmadığı gerekçesiyle C. Savcılı­
ğı takipsizlik kararı verir.

5.1. Olayda (A)'nın işlediği herhangi bir suç var mıdır? Açıklayınız.
5.2. Yapılan soruşturma sırasında, (A)’nın 2 yıl öncesinden başlayarak (K) ile
değişik tarihlerde cinsel ilişkiye girdiği belirlenirse, sorunun yanıtı değişir mi?
Niçin?

Olay No.ö: (A), 17 yaşındaki resmi nikâhlı eşi (E)’yi, başlık parası kar­
şılığında (C)’ye imam nikâhlı olarak verir.

Olayda (A) ve (C)’nin işlediği herhangi bir suç var mıdır? Açıklayınız.

Olay No.7: Vergi tahsildarı (V), tahsil ettiği vergileri gününde bankaya
yatırması gerektiği halde, 10 gün geç yatırır. Bu olaydan dolayı başlatılan
ceza soruşturması çerçevesinde ifade vermesi için karakoldan yapılacak
davetiyeyi kendisine elden tebliğ etmek için görevlendirilen polis memuru
(P), ‘'kulağına küpe olsun diye” (V)’yi evinden alıp eline kelepçe vurarak
sokak sokak 2 saat boyunca yaya olarak dolaştırır. (P):nin bu davranışına
kızan (V), girdiği karakol tuvaletinin duvarına “sadist polis” diye yazar.

(V) ve (P)’nin işlediği suçu suçları gerekçeli olaıak açıklayınız.

Olay No. 8: (A), yaralanan oğlu (O)yu, komşusu (K)nın aynı yaştaki
oğluna ait yeşil kartla devlet hastanesine götürür. Yeşil kartın bir başkasına
ait olduğunu fark eden doktor (D), (A)’ya, “kendisine 1000 TL verilmediği
Takdirde savcılığa ihbar edeceğini ' söyler. (A), istenen parayı (D)ye verir.

Olayda işlenen suçu, suçları, nitelikli hallen de göstererek tespit ediniz.

Olay No.9: (A)ya ait lokantada çalışan (B), (C) ve (D)’ye; “bizim pat­
ronun çok parası var" diyerek, birlikte lokantaya gitmelerim önerir. (B),
dışarıda gözcü olarak kalır; içeri giren (C) ve (D), önceden hiç görmedikleri
(A) sanarak, lokantada aşçı olarak çalışan (E)’den bıçak zoruyla 3000 TL
alır ve aralarında paylaşır. (B), kendisine düşen parayla kız arkadaşı (K)’ya
altın bir gerdanlık alır. Sonradan yaptığı işin kötülüğünü düşünen (C) ise,
polise başvurur ve paylaşımdan kendisine düşen 1000 TL’yi (A)’ya iade
etmeye hazır olduğur.u bildirir.
284 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

Olaydan bir süre sonra (B)_. (A)’ya telefon edip 1 kendisine 1000 TL öde­
mesini, aksi takdirde lokantayı ateşe vereceğini''’ söyler. (A)’nın durumu poli­
se bildirmesi üzerine: parayı vermek üzere anlaştıkları yerde (B) yakalanır.

Olayda işlenen suçu, suçları, nitelikli halleri de göstererek tespit ediniz.

Olay No.10: İcra memuru (İ), başlatılan icra takibi sonucu 1 tarafından
kendisine icra veznesine yatırmak üzere ödenen 200 TL’yi vezneye yatırma-
yıp cebinde taşırken kaybeder. İşini kaybedeceği korkusuna kapılan (î), üs­
tünü başını yırtarak ve kendisini yaralayarak karakDİa gider ve tanımadığı
ıkı kişinin önüne çıkarak cebindeki bütün paraları aldığını söyler. İki gün
sonra karakola çağrılan (İ), önceden sabıkası bulunan (A) ve (B) ile yüzleşti­
rilir: (İ), karakolda alınan ifadesinde kendisini soyanların bu kişiler olduğu­
nu belirtir. Bir gün süreyle gözaltında kalan (A) ve (B)_. gerçek durumun
anlaşılması üzerine serbest bırakılır.

Olayda işlenen suçu, suçları, nitelikli hallen de göstererek tespit ediniz.

Olay No. 11: İcra memuru (İ), borçlu (B)’ye ödeme emri tebliğ edilme­
diği halde, tebliğ edilmiş gibi tebliğ ilmühaberi düzenleyerek icra takibinin
kesinleşmesini sağlar. Takibin kesinleşmesi üzerine, (B)’ye ait kamyonet
haczedilip satılarak (A)’nın alacağı karşılanır.

Olayda işlenen suçu, suçları, nitelikli hallen de göstererek tespit ediniz.

Olay No. 12: (A) ve (B)_. Emekli Sandığı arşivinde görevli ıkı memur­
durlar. Bunlar, ödenmiş ilaç faturalarındaki fiyat kupürlerini sökerek, eczacı
(C) ve (D)’ye satarlar. (C) ve (D) de Ankara Devlet Hastanesinde Görevli
tabip (E)’ye belirli bir yüzde karşılığında bu kupürlere uygun reçete yazdı­
rırlar ve bu reçetelere dayanarak fatura düzenlerler. (C) ve (D), düzenledik­
leri bu faturaları, karşılıklarını Emekli Sandığından :ahsil etmek üzere ibraz
ettiklerinde daha parayı tahsil edemeden olay meydana çıkar.

Fail ve mağdurları göstererek her bir suç tipini gösteriniz.

Olay No. 13: Karısının kendisini aldattığım düşünen (A), bir gün işyerin­
den erken çıkar ve memleketinden kendisini ziyarete gelen yeğeni (Y) ile bir­
likte eve gider. Evde karısı (K)’yı, sevgilisi (S) ile yatakta bulan (A) çılgına
döner ve tabancasındaki bütün mermileri (K):nın üzerine boşaltarak onu öldü­
rür. Daha sonra (A) ve (Y), (S)’yi feci şekilde döverler. Apartman sakinlerinin
gürültüleri duyması üzerine (A) ve (Y) kaçarlar. Dayağın etkisiyle, babası
(S)’nin yüzünün tanınmaz hale geldiğini öğrenen (O) ile arkadaşları (Y) ve
0İ3y Çözümü 285

(Z) karanlık bir sokakta yakaladıkları (A)’yı demir çubuklarla döverlerken


olay yerinden geçmekte olan polis devriyesinin müdahalesi üzerine yakalanır­
lar. Hemofili hastası (A) hastaneye kaldırılırken yolda ölür. Ancak ölüme ne­
den olan darbenin hangi sanık tarafından yapıldığı bekrlenemez.

Olayda işlenen suçları tespit ediniz.

Olay No. 14: (A) ve (B), önceden araba jantlarını çaldığından kuşku­
landıkları (C)’yi bir bahane ile araçlarına bindirip bağ evine götürerek bu
evde kürek sapıyla dövmüşler ve yarım saate yakın süreyle bu evde tutup
çalman araba jantlarını geri vermesini istemişlerdir. Daha sonra (C)’nın
olayla ilgisi olmadığını ısrarla ileri sürmesi üzerine (C)’yi götürüp kolluğa
teslim etmişlerdir. Ertesi gün (C)’nin sol gözünün germe yeteneğini yitirdiği
anlaşılmış ve bunun bağ evinde kafasına yediği darbeden olduğu hekim ra­
poruyla kanıtlanmıştır. Durumdan birkaç gün sonra haberdar olan (C)’nın
kardeşi (K) köy kahvesine giderek (A) ve (B)’ye haksız yere dövdükleri
kardeşi (C)’yi tedavi ettirmezlerse, (C) için avukat tutarak haklarında tüm
yasal yollara başvuracaklarını, sonuç alamazlarsa, “Tamı şahidim olsun her
ikinize de göze göz, dişe diş kısas uygulayacağımı herkesin huzurunda be­
yan ederim. ” demiştir.

Olaydaki muhtemel suçları belirleyerek bu suçların oluşup oluşmadığını


tartışıp gerekçeli olarak açıklayınız.

(A) ve (B), (C)’ye karşı kişiyi özgürlüğünden yoksun kılma suçu (TCK
m. 109). Özgürlüğü kısıtlama şeklindeki kesintisiz bir suç oluşmuştur. Çün­
kü hile ile (C)’nın hareket serbestisi kaldırılarak (A) ve (B)’nin, Yargıtay’ın
deyimiyle “güvenlik alanına girmiş') hareket serbestisi ortadan kaldırılarak
onlara tabi hale gelmiştir. Önceki TCK’da düzenlenmiş olan bizzat ılıkakı
hak suçunun bir kısmı olarak yer alan hüküm olan TCK m. 150’de düzenle­
nen, tehdit veya cebirde daha az cezayı gerektiren bir hal olan, “kişinin bir
hukuki ilişkiye dayanan alacağını tahsil amacıyla tehdit veya cebir kullan­
ması...” durumu olayımızda söz konusu değildir. Çünkü olayımızda hukuki
ilişki yoktur.

(A) ve (B)’nin (C)’ye karşı işlediği ikinci suç bakımından değişik olası­
lıklar üzerinde durulmalıdır:

1. olasılık: (A) ve (B), (C)’yi suçunu itiraf etmesi için dövmüş olabilirler
ve (C) çalmadım dedikçe dövmeye devam etmiş olabilirler. Böyle bir du­
rumda cebir suçu söz konusu olur. Çünkü koşul içerir.
286 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

2. olasılık: (A) ve (B) önce (C)’yi dövüyorlar. Ondan sonra jant konusu­
na gelelim diyorlar. “Sen mi çaldın söyle” diyorlar ve (C) de korkarak eğer
kabul etmezsem beni daha çok döverler diye düşünüp suçu kabul ederse,
yine cebir suçu söz konusu olacaktır.

3. olasılık: (A) ve (B) sadece (C)’yi dövüyorlar, herhangi bir itirafta bu­
lunmasını istemeden. Böyle bir durumda kasten yaralama suçu oluşur, cebir
değil.

4. olasılık: (A) ve (B), (C)’yi dövmeye başlayınca (C) kendisi korktuğu


için itirafta bulunuyor. Böyle bir durumda da Cebir suçu söz konusu olacak­
tır.

Kısacası, dövme, (C)’ye suçu itiraf ettirmek ve jantları gen vermesi için
gerçekleşmişse cebir suçunu (TCK m. 10S) oluşturur. Zira koşul içermekte­
dir. Ayrıca (C) önce dövülmüş, sonra sorgulanmışsa ve bu sorgulama döv­
menin yarattığı korkudan yararlanarak (C)’nin suçunu itiraf etmesi amacı ile
yapılmışsa cebir suçu içinde kalınır. Zira yeniden dövme ihtimali ile, cebırın
korkutucu etkisiyle sonuç almaya çalışıyorlar.

Eğer hiç suçu itiraf ettirme koşulu ileri sürmeksizin (C) dövülmüşse bu­
rada yalnızca kasten yaralama suçu oluşur.

Burada şu soru akla gelebilir: acaba burada TCK m. 96Tda düzenlenmiş


olan “eziyet suçu” söz konusu olabilir mi? Burada eziyet suçunun oluşup
oluşmadığı konusu da tartışmalıdır. Eğer söz konusu eylem, vücut bütünlü­
ğüne saldırı niteliğini aşıp, insan onurunu ihlale varacak vehamete ulaşırsa
eziyetten söz edilebilir ama olayda koşul içeren bir cebir olduğundan cebir
suçunu uygulamak gerekir.

(K) ve (A)Tun (B)ye karşı eyleminin tehdit suçunun oluşup oluşmadığı­


na bakacak olursak:

a) Yasal yollara başvuracağını bildirmesi hukuka aykırı bir zarar verme


iddiasını içermediği için bu sözler suç oluşturmaz.

b) Buna karşılık önce hukuka uygun yoldan sonuç alamaması halinde


başvuracağını söylediği “göze göz” almak sözleri dozrudan haksız bir zarara
uğratma fikrini içermediği için bu da tehdit suçunu oluşturmaz. Çünkü yasal
yolun sonucunda başarılı olamama koşulu var.

c) Eğer bu sözleri yasal yollara başvurup sonuç alamama koşulunu öne


sürmeden söylemiş olsaydı o zaman tehdit suçunu oluştururdu.
0İ3y Çözümü 237

Olay No. 15: Kasaba Çiftçi Malları Koruma Derneği başkanı olan (M),
mükelleflerden tahsilat yaparken tahsilat makbuzlarını tahsil ettiği para mik­
tarına uygun olarak düzenlemekle birlikte, daha sonra gelir-gider defteri
kayıtlarına esas olan dip koçanları tahrif etmek suretiyle tahsilat miktarını
noksan göstermiş ve gelir- gider defterine bu şekliyle işleyerek toplam iki
milyon lirayı kayıtlara ve kasaya intikal ettırmemıştiı.

5.1. Olayda (M) TCK anlamında kamu görevlisi sayılır mı? Neden?
5.2. Olayda basit veya nitelikli zimmet suçunun mu oluştuğunu tartışınız.
5.3. (M), ana sözleşmeye aykırı ve usulsüz olarak demek parasını borç vermiş
ve karşılığında çek alarak yevmiye defterine işlemiş, fakat bu arada çek bedelini
tahsil ederek kullanmış olsaydı zimmetten söz edilebilir miydi? Niçin?

5.4. Dernek muhasebe kayıtlarını incelemeye gelen müfettiş (F) veznede sak­
lanması gerekli toplan karşılığı 1.000.000 TL olan teminat mektuplarının sayı­
mında beş mektubun olmadığını, belgeler incelendiğinde çeşitli kişilere ait temi­
nat mektuplarının kıymetli evrak defterine yazıldığı halde ilgili defterin çıkış ha­
nelerine sahte ve iptal edilmiş mahsup fişlerinin işlenerek çıkışın okunamaz hale
getirildiğini, çıkışlara ait makbuzların da yok edilerek bedellerinin (M) tarafından
tahsil edildiğini ve sağladığı haksız çıkarları bankaya yatırdığını ortaya çıkarmış­
tır. Böyle bir durumda hangi suç oluşur?

Olay No. 16: "Sanığın suç tarihinde gazetede okuduğu ilan üzerine
müştekinin işyerine gittiği, bedeli monte edildikten sonra ödenmek üzere
televizyon, video, video kamerası ve müzik seti aldığı, aldığı cihazların işye­
ri personeli tarafından idaresindeki otoya yüklendiği, eve gitmek üzere hare­
ket edeceği sırada kendisiyle gelecek olan tezgâhtara ‘yukarıda evrak ve
faturalarım kaldı, giı al ger diyerek onu yanından uzaklaştırdığı, tezgâhta­
rın yukarıya çıkmasından yararlanarak olay yerinden cihazların yüklü oklu­
ğu otomobille kaçtığ: ve bilahare televizyon ve videoyu Mehmet isimli şah­
sa sattığı anlaşılmaktadır. Hırsızlık suçu, başkasına ait taşınabilir malın onun
rızası rağmına yararlanmak amacıyla bulunduğu yerden alınmasıyla oluşa­
cağına, inceleme konusu olayda da söz konusu bu koşulların gerçekleşmiş
bulunmasına göre suç hırsızlıktır” (CGK 30.5.19S8 6-187 236 YKD 1988,
s. 1141).

Olayda Ceza Genel Kurulunun kararı hukuka uygun mudur, değil mi­
dir? Niçin?

Olayda güveni kötüye kullanma suçu (TCK m. 155) oluşmaz. Çünkü bu


suçun oluşması için malın iade etmek veya belirli bir şekilde kullanmak üze­
288 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

re zilyetliğinin faile teslim edilmiş ve teslim edilen bu mal üzerinde failin,


ancak o inalın sahibinin bulunabileceği bazı tasarruflarda bulunmuş olması
gerekir. Malın mülkiyetinin de zilyetlik ile birlikte faile geçişi sonucunu
doğuran bir sözleşmeye dayanarak zilyetliğinin faile bırakıldığı durumlarda
güveni kötüye kullanma suçu oluşmaz. Bu nedenle olayda güveni kötüye
kullanma suçu oluşmaz.

Olayı bir kez de dolandırıcılık suçunun (TCK m. 157) unsurları açısından


ele alırsak; bunun için dolandırıcılık suçunda “hileli davranışlarla kandırma'
deyimine verilecek anlam önemlidir. Başkasının iradesi üzerinde etki meyda­
na getiren her türlü davranış hiledir. TCK'da hilenin “kandırabilecek nitelikte '
olması gibi bir zorunluluğa yer verilmediği için, hilenin belli bir ağırlığa
ulaşmış olması aranmaz. Somut olayda hileli davranışın karşı tarafı aldatmış
olması suçun oluşması için yeterlidir: ayrıca objektif olarak bu davranışların
kandırmaya elverişli olup olmadığını araştırmaya gerek yoktur. Olayda failin
tezgâhtarı yukarı göndermek için söylediği yalanlara dolandırıcılık suçu anla­
mında hileli bir davranıştır. Fail, başından beıı satın aldığı malın bedelini
ödememe düşüncesindedir ve bunu da karşı taraftan gizlemiştir. Olayı bir kez
de hırsızlık suçu (TCK m. 141) açısından incelersek, burada önemli olan, ma­
lın sahibinin rızası dışında malın bulunduğu yerden alınmasıdır. Burada
önemli olan malın alındığı anda, zilyedin rızasının bulunup bulunmadığıdır.
Hırsızlık suçunda “a/wa”dan söz edebilmek için, malın zilyetliğinin mağdu­
run egemenlik alanından çıkarılıp, failin egemenlik alanına intikal ettirilmesi
gerekir. Olayda ise, mal sahibinin rızası, hileli davranışlarla bertaraf edildiği
için hırsızlık suçunun oluştuğu yönündeki Yargıtay görüşünde isabet yoktur.

Olay No. 17: Gazetede okuduğu ilan üzerine (A)’nın evine gelen (Y)
kendisini (M) olarak tanıtıp (A)’nın satmak istediği otomobile müşteri olur.
Gerekli parayı temin ederek birkaç gün sonra tekrar geleceğim söyleyen (Y),
adını yazdığı kağıdı (A)’ya verip ayrılır. Daha sonra bankaya giden (Y),
hesabında bulunan 20 milyon lirayı çekmek ister. Banka kayıtlarındaki yan­
lışlık nedeniyle kendisine 40 milyon lira ödenir ve o da ses çıkarmadan bu
parayı kabul eder. Eırkaç gün sonra tekrar (A)’nın evine gelen (Y), evin
önünde oyun oynamakta olan (A)’nın 10 yaşındaki kızı (K)?dan 1 milyon
lira değerindeki altın bileziği 20 bin liraya satın alır. Daha sonra (A)’nın
evine çıkan (Y), otomobilin motorunu tamirci (T)’ye göstermek istediğini
söyleyip, (A)’dan aldığı kontak anahtarıyla otomobili çalıştırır ve kaçar.
Kaçırdığı bu otomobile sahte ruhsat düzenleyip sahte plaka taktıktan sonra
(R) kimliği ile otomobili (F)’ye satarken yakalanır.
0İ3y Çözümü 289

Olayda işlenen suçları, nitelikli halleri de göstererek tespit ediniz. Yakın


suç tipleriyle karşılaştırmasını yapınız.

Olay No. 18: Bu kamu kuruluşunda mutemet olan (M), kuruluşta çalışan
memurların maaşlarını bankadan çekip dağıtmak üzere yola çıktığı bir sırada:
tanımadığı iki kışı tarafından önü çevrilerek soyulduğundan bahisle karakola
ihbarda bulunmuştur. İhbar üzerine yapılan araştırmada, şüpheli görülen (A)
ve (B) yakalanmış; (M) bunlardan (A)’yı teşhis etmiş, fakat önceden verdiği
eşkâle uymaması üzerine bu kez kendisini soyan kışının (B)’ye benzediğini
söylemiştir. Gece hayatına çok düşkün olduğu için bu arada eğlenmek üzere
pavyona giden (M), burada konsomatris (K) ile yakınlık kurmuş; ancak (K),
bir uyuşturucu ihbarı üzerine pavyonu basan polislere yakalanacağım anlayın­
ca, yanında bulundurduğu esrarı (Nl)’nin cebine atmış ve yapılan aramada
esrar (M)’nin üzerinden çıkmıştır. İfade için karakola götürülen (M) esrarın
kendisine ait olmadığını söylemesine rağmen, polis memuru (P) karakola ait 4
ton kömürü içeri taşıması halinde kendisini serbest bırakacağını söylemiş,
(M)’nin teklifi kabul etmemesi üzerine iki gün boyunca uykusuz ve aç halde
(M)’nin ifadesini almıştır. Bu arada (M)’nin soygun alayı ile ilgili olarak as­
lında soyulmadığı, (C) isimli kişiye para vererek olaya soygun süsü vermek
için kendisini dövdürdüğü anlaşılmıştır. Öte yandan (E), kimlik kontrolü yapı­
lırken, kimliğini arabada bıraktığını, hemen alıp geleceğini söylemiş ve
1.000.000 lira tutan hesabı ödemeden çekip gitmiştir. Bu arada (D)’nin İS
yaşından küçük olması nedeniyle pavyona girmek için nüfus cüzdanında
24.4.1992 olan doğum tarihini 24.4.1990 olarak değiştirdiği anlaşılmıştır.
Pavyondan çıktıktan sonra genel eve giden (E), kapıda duran bekçi (F)’nin
vaktin geç olduğu bu saatten sonra kimseyi içeri alamayacağını söylemesine
rağmen, içeri girmek için önce (F)’ye para teklif etmiş; (F) kabul etmeyince
de sarhoşluğunun etkisi ile bağırıp çağırmış ve (F)’yi iteleyerek içeri girmiştir.

Olayda işlenen suçları, nitelikli halleri de göz önünde tutarak tespit ediniz.

Olay No. 19: Daire mutemedi olan (M), maaş bordrolarını düzenlerken,
öğretmenlere aylık ve ders ücretlerini usulüne uygun olarak tahakkuk ettir­
miş ise de, kesintiler bölümünün gelir vergisi sütunları toplamını gerçek
miktardan noksan göstererek yatay toplamlar arasında dengeyi sağlamış ve
mal müdürlüğünce incelenip denetlenmeden bordro, “verfZe” emrine bağla­
mıştır. Böylece (M), bir yıl içerisinde 370.000. TL temellük etmiştir.

Olayda Yargıtay, sanığın aldığı paraları saklama (muhafaza etme) gibi


bir yükümlülüğü olmadığı için zimmet suçunun oluşmayacağım, sanığın
290 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

görevi kötüye kullanma suçu ile cezalandırılması gerektiğini belirtmiştir


(5CD 26.5.1982 2601.2056 YKD 1982/11, s. 1600). Yargıtay'ın kararının
hukuka uygun olup olmadığını gerekçeli bir şekilde tartışınız.

Olayda zimmet ve görevi kötüye kullanma suçlarından hangisinin oluş­


tuğunu belirleyebilmek için, öncelikle bu iki suç arasındaki ilişkinin tespit
edilmesi gerekir. Buna göre her iki suç arasındaki ilişki genellik-özellik iliş­
kisidir ve zimmet, görevi kötüye kullanmaya nazaran daha özel bir suç tipi­
dir. Bu nedenle olayca önce özel nitelikli suç tipinin unsurlarının gerçekleşip
gerçekleşmediği araştırılacak, şayet bu suçun unsurları gerçeklememişse, bu
takdirde genel nitelikli suçun koşullarının olayda mevcut olup olmadığına
bakılacaktır.

Yargıtay, olayda zimmet suçunun olayda oluşmamasını, sanığın paraları


saklama gibi bir görevinin bulunmamasına bağlamıştır. Gerek zimmet ve
gerekse görevi kötüye kullanma suçunda ortak olan unsurlar, failin kamu
görevlisi olması yanında, işlenen suçun failin görevine giren bir hususa iliş­
kin olmasıdır. Yüksek mahkeme, bu unsurun gerçekleşip gerçekleşmediği
sorusuna, zimmet açısından olumlu, fakat görevi kötüye kullanma açısından
olumsuz yanıt -vermektedir. Oysa görevi kötüye kullanmada da, kötüye kul­
lanılan hususun kamu görevlisinin görevine giren bir işe ait olması gerekir.
Bu durumda Yargıtay'ın, olayda failin görevi kötüye kullanmaktan dolayı
cezalandırılması gerektiği yünündeki değerlendirmesi yerinde değildir. Biz­
ce somut olayda failin güveni kötüye kullanma suçundan dolayı cezalandı­
rılması gerekirdi.

Olay No. 20: Pamuk tüccarı (T) Aydın'da pamuk işleriyle uğraşan
(A)'dan 1.1.2009 tarihinde 5 milyon liraya satın aldığı pamuk bedeli olarak
kendisine aynı miktarda 1.2.2009 tarihli bir çek yazar. (A) çekin bedelini
tahsil etmek üzere 15.1.2009 tarihinde çek hesabının bulunduğu (X) banka­
sının Aydın şubesine gittiğinde, hesapta çek bedelini karşılayacak miktarda
para bulunmadığı anlaşılır. Bunun üzerine (A), (T) hakkında şikâyetçi ola­
cağım söyleyerek avukata gider. Avukat kendisine “çek üzerinde keşide
yerinin yazılmadığın:, bu nedenle yapılacak bir şey olmadığını” söyler. Öte
yandan (T) aynı gün İzmir'e dönerken yol üzerinde bulunan lokantada yedi­
ği yemeğin bedeli olarak lokantacı (C)’ye 1.1.2009 keşide tarihli ISO bin
liralık çek verir. Ertesi gün çek bedelini aynı bankanın İzmir şubesinden
çekmek isteyen (C)'ye, hesabın bulunduğu Aydın şubesine telefon eden
banka görevlilerince “çekin keşide edildiği hesapta para bulunmadığı, fakat
(T)'nin şubede başka bir hesabı bulunduğu söylenir ve 1S0.000 lira kendisi-
0İ3y Çözümü 291

ne ödenir. Ayrıca (T), aralarındaki ticari bir ilişkiden dolayı borçlu olduğu
(D) ’ye 20.2.2009 tarihli bir çek keşide ederse de, 5.3.2009 tarihinde bu çek
bedelim Aydın şubesinden tahsil etmek isteyen (D)’ye banka görevlilerince.,
"hesapta para olmadığı, zaten ibraz süresinin geçmiş olduğu75 söylenir.
Ödememe sebebiyle birlikte çekin karşılığının bulunmadığını çek üzerine
yazdıran (D), 6.3.2009 tarihinde “çeki sen ver ber. nasıl tahsil edeceğimi
bilirim55 diyen (E)’ye ciro eder. Çekin karşılığını bir türlü tahsil edemeyen
(E) , (T)’yi savcılığa şikâyet eder. Bunun üzerine savcılığa çağrılan (T), “çek
yazdığı hesapta para bulunduğunu sandığını., çekin karşılığının çıkmaması­
nın aynı şubede başka bir hesabı bulunması nedeniyle bir karışıklıktan ileri
gelmiş olabileceğini55 savunma olarak ileri sürer.

Olayı karşılıksız çek suçu bakımından değerlendiriniz.

Olay No. 21: (A)’nın, imam nikâhlı olarak birlikte yaşadığı (B)yı tek­
meleyerek dövmesi sonucu (B)nin kolu kırılır. (B), hastaneye kaldırılırken.,
ambülans sürücüsü 'C)nin hatalı sollama yapması nedeniyle ambülansın
karşı yönden gelen araçla çarpışması sonucu araç sürücüsü (D) yaralanır.
Kazaya tanık olan (E), yapacağı basit bir müdahale ile kurtarılabilecek olan
(D)’ye yardım etmez ve (D) olay yerinde ölür. Hastaneye kaldırılan (B)’nin
ise, beyin ölümünün gerçekleşmiş olduğu tespit edilir. 7 aylık hamile olan
(B), bu arada erken doğum yapar. Doktor (F), bebeğin yaşama yeteneğine
sahip olmadığı düşüncesiyle ölüme terk eder ve bir süre sonra bebek ölür.
Doktor (F) tarafından yakınlarından izin alınmaksızın (B)5nın böbrekleri,
uzun süreden beri organ bekleyen (G)’ye; korneası ise (H)’ye nakledilir.
Nakil işleminden sonra yaşam destek ünitesinden çekilen (B)5nin kalp atışla­
rı ve solunumu da bir süre sonra durur.

Olayda işlenen suçları, nitelikli hallerim de göstererek tespit ediniz.

Olay No. 22: “Sanık ile mağdur arkadaştır. Olay günü yolda karşılaştık­
larında konuşma arasında mağdur; “A... Sitesindeki kızlara gidiyorsun, niye
oralara takılıyorsun55 diye laf atıp sanığa sataşmış, sanık ise: “Oraya gitmiyo­
rum, ablamın evine gidiyorum55 biçiminde karşılık verip tartışmayı sonuç­
landırmak istemişse de mağdur bu cevabı inandırıcı bulmayıp sanığın üzeri­
ne yürümüş, sanıkta üzerine gelen mağduru bıçakla göğüs nahiyesinden
yaralamıştır. Adli Tıp Kurumu İkinci İhtisas Kurulu5nca düzenlenen rapor­
da, mağdurun sternum solunda S. ınteıkostal aralık hizasında kesici ve delici
aletle yaraladığı, bu yaranın hayatını tehlikeye maruz kaldığı ve 45 gün
mutad iştigaline engel teşkil edeceği belirtilmişse de yalnızca yara yeri ve
292 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

niteliği göz önünde tutularak öldürme kastının varlığı kabul edilemez. Sa­
nıkla mağdur araşınca olay öncesinde öldürmeyi gerektirecek husumet bu­
lunmadığı, sanığın tek darbeyle yetinip engel bir sebep olmadığı halde ey­
lemine devam etmediği ve bıçağın hayati bölgeye hedefin mobıl olması ne­
deniyle tesadüfen isabet ettiği, dosyadaki mevcut kanıtlardan anlaşıldığına
göre, sanıkta öldürme kastının bulunmadığı açıktır” (Yar. CGK 7.3.1994 1-
49/74, YKD Mayıs 1994, s. S15)

Yargıtay'ın kararı yerinde midir? Niçin?

Olay No. 23: (A), (B)’ye ait mezar taşlarını sökerek kendisi ile (C)'nın
tarlası arasına sınır yapmak ister. Bu şekilde meydana getirilen sınırın kendi
tarlasına tecavüz ettiği düşüncesinde olan (C), durumu (A)’ya anlatır ise de
bir sonuç alamaz. Bunun üzerine (C) olayın etkisiyle (A)’nın henüz inşaat
halindeki evini ateşe verir ve olay yerme gelen (A)'ya; “bunun kendisine
yeterli olmadığım, evi yeniden yapmaya kalkışsa bile yine yakıp havaya
uçuracağını” söyler.(A) ise bunun altında kalmama düşüncesiyle idam edil­
miş bir kişinin resmini kanla boyayarak (C)'ye gönderir. Öte yandan (A),
aralarında çıkan kavga sonucu yakın köyde oturan babası (D)'nin yanına
kaçan eşi (E)'yi baba evinden zorla alıp sürükleyerek kendi evine getirir.
Her defasında (E)'ııın yeniden baba evine kaçınası nedeniyle bu evliliği de­
vam ettiremeyeceğini anlayan ve bu yüzden karısından boşanmak isteyen
(A) , boşanmalarına (D)'nin engel olduğu inancıyla ona; “kızını boşattırmaz-
san ölümün benim elimden olacak” diye haber gönderir. Bu arada köy ima­
mı (İ)'nin, önüne gelen herkese mezar taşlarını sökmenin günah olduğunu
söylediğini duyan (A), bunun verdiği kızgınlıkla, cuma namazının kılındığı
bir sırada bağırıp çsğırarak camiye girer ve namazm bozulmasına neden
olduğu gibi, ayrıca (î)’ye ıkı tokat atar.

Olayda işlenen suçları, nitelikli hallen de göz önüne alarak belirleyiniz.

Olay No. 24: Komşu tarlanın sahibi (A)'nm her ıkı taşınmazı birbirin­
den ayıran sınırı sürüp tapulu tarlasından bir kısmını kendi arazisine kattığı­
nı gören (B), akşam köy kahvesine gelip, (A)’yı arar. Bulamayınca “Kitap­
sız, hırsız herif bu defada benim tarlaya göz dikmiş. Ama ben onun gözlerini
oyacağım. Erkekse gelip eksin tarlasını” şeklinde kahvede bulunanlar önün­
de sözler sarf eder.(B)'nin bu sözlerini yatsı namazında camide duyan (A),
(B) 'nin avlu içindeki evine giderek kendisinden sar: ettiği sözlerden dolayı
hesap sormak isterse de (B)'yi evde bulamayınca (B)'nın oğlu (C)’ye “göz
öyle çıkarılmaz böyle çıkarılır” diyerek, elindeki sopayla (C)'nin kafasına ve
0İ3y Çözümü 293

gözüne doğru vurarak (C)’yi bir gözünün %S0 görme gücünü kaybettirecek
biçimde yaralar.

Olayda işlenen suçları., nitelikli hallen de göz önüne alarak açıklayınız.

Olay No. 25: Aynı köyden birkaç kişinin ineklerini çaldığından şüphe­
lenen (A)’nın delil yetersizliğinden beraat ettiğini duyan (B) ve (C), (A)’nın
köyü terk etmesini sağlamak için birbirinden habersiz köye yakın bir ağaçlık
yerde pusu kurup ateş ederler.(A) tek kurşunla göğsünden yaralanır, ancak
kurşunun hangi silahlan çıktığı belırlenemez.

Olayda işlenen suçları., nitelikli hallen de göz önüne alarak açıklayınız.

Olay No.26: Bursa'da evine giren bir kişi tarafından elleri ve ayakları
bağlandıktan sonra 4 bin TL tutarındaki ziynet eşyasının eşkâlini verdiği 20-
25 yaşlarında kirli sakallı 1.S0 boyunda bir kişi tarafından alındığını öne
sürerek polise başvuran Z’nin, çağrıldığı karakolda çelişkili ifade vermesi
üzerine, evlenmeden önceki borcu nedeniyle icra takibi başlatılan kredi kartı
hesabını kapatmak için ziynet eşyalarını bozdurduğu, durumdan haberi ol­
mayan eşinin, altın bileziklerden birini satmasını istemesi üzerine böyle bir
yalana başvurduğu ortaya çıkar.

Olayda (Z):nin işlediği suçu gerekçeli olarak açıklayınız.

Olay No. 27: Karşıyaka Asliye Ceza Mahkemesinde “yalan yere bilir­
kişilik" suçlamasıyla açılan kamu davasının yapılan duruşması sırasında
sanık (S), “burada sanık olarak yargılanıyor olmamız utanmazlıktır” dediği
(bu sözleri şikâyetçiye dönerek söylediği, bilahare katılan vekilinin doğru­
dan yönelttiği soru üzerine de katılan vekili ile tartıştığı ve “sen kim oluyor­
sun ki bana soru soruyorsun, beni imtihan mı yapıyorsun” diye tepki göster­
diği ve bu sözlerin avukata görevinden dolayı hakaret kapsamında değerlen­
dirilmesi gerektiği gerekçesiyle (S) hakkında TCK m. 125/3 uyarınca mah­
kûmiyet kararı verilmiştir. Bu arada yalan yere bilirkişilik suçundan dolayı
yapılan yargılama beraatle sonuçlanmıştır.

S.1. Olayda hakaret suçu oluşmuş mudur? Niçin?

Hakaret suçunun oluşabilmesi için, söylenen sözün muhatabının kim olduğunun


hiçbir kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmiş olması gerekir. (S), duruşma
sırasında kimseyi muhatap almadan "burada sanık olacak yargılanıyor olmamız
utanmazlıktır" demiştir. Bu sözlerin söylendiği sırada (S)'nin müdahile baktığın­
dan hareketle söylenen sözlerin muhatabının müdahil olduğunu söylemek ola­
naksızdır.
294 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

Öte yandan hakaret suçunun oluşabilmesi için söylenen sözlerin bir kişiyi “onur,
şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte’ olması da gerekir. Söylenen
bir sözün nezaket kurallarına aykırı olması ile tahkir edici olması arasında fark
vardır. Yargıtay’ın da birçok kararında vurgulandığı gibi "sen kim oluyorsun"
sözlerinde hakaret suçunun unsurları bulunmamaktadır.

S.2. (S)’nin savunma dokunulmazlığından yararlandırılması gerekir mi? Niçin?

Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan savunma hakkının


gerçekten kullanılabilmesi, savunmaya, herhangi bir ceza kovuşturmasına uğ­
ramayacağı konusunda güvence verilmesine bağlıdır. Bu ise savunmanın do­
kunulmaz olmasını gerektirir. İşte bu nedenle TCK m 128 bazı koşullarla sa­
vunma dokunulmazlığına yer vermiş ve öngörülen sınırlar içerisinde işlenen
fiilleri hukuka uygun saymıştır. TCK. dokunulmazlıktan yararlanabilecek kişiler
bakımından bir sınırlamaya gitmemiş ve yargı mercileri nezdinde yapılan yazılı
veya sözlü savunmaların dokunulmazlıktan yararlanacağını belirtmiştir. Öte
yandan hakaretin başvuru veya uyuşmazlıkla bağlantı'/ olması da gerekir. Ha­
karetin uyuşmazlıkla bağlantılı olması, işlenen hakaret ile savunma arasında
zorunluluk bulunması demek değildir; savunma ile mantıksal bir bağlantı içinde
ve savunmaya yararlı olması yeterlidir. Yargıtay'ın da görüşü bu doğrultuda
olup, söylenen sözlerin savunmaya yararlı olması gereğini sürekli olarak karar­
larında vurgulamaktadır. Olay yukarıdaki açıklamalar ışığında değerlendirildi­
ğinde. (S)’nin sanık o arak yargılandığı bir davanın duruşması sırasında söyle­
diği "burada sanık olarak yargılanıyor olmamız utanmazlıktır1' biçimindeki sözle­
ri. katliam küçük düşürmek amacıyla değil, hakkında haksız yere yapılan bir
suçlamadan dolayı beraat kararı verilmesine dayanak kılmak amacıyla söylemiş
olup. TCK m. 128 çerçevesinde savunma dokunulmazlığından yararlandırılması
gerekmektedir.

3) (S) tarafından söylenen bu sözler herhangi bir cezasızlık nedeninden yarar­


lanabilir mi?

Hakaret suçunun "haksız bir fiile tepki olarak işlenmesi", TCK m. 129/1 de bu
suçta özel bir haksız tahrik hali sayılmıştır. Genel haksız tahrik hükmünden
farklı olarak (TCK m. 29), bu durum cezanın indirilmesi veya duruma göre büs­
bütün ortadan kaldırılması sonucuna yol açabilmektedir. Mağdurun hareketinin
"haksız" olması, herhangi bir hakka dayanmaması denektir. Hakaret suçunun
haksız fiile 'tepki olarak" işlendiğinden söz edilebilmesi için, haksız fiilin hakaret
suçunun faili üzerindeki etkisinin devam ediyor olması, başka bir anlatımla hak­
sız hareketle işlenen hakaret suçu arasında neden sonuç ilişkisinin bulunması
gerekir.

(S)’nin duruşma sırasında söylediği "burada sanık olarak yargılanıyor olmamız


utanmazlıktır" biçimindeki sözleri, Karşıyaka 4. Asliye Ceza Hukuk Mahkeme­
sinde bilirkişilik görevi yapmış olması nedeniyle yalan tanıklık suçlaması ile
karşı karşıya kalmasına yönelik bir tepkinin sonucu olarak söylendiği açıktır.
Böyle bir suçlamanın, yapılan yargılamanın beraatle sonuçlanmış olmasından
0İ3y Çözümü 295

da anlaşılacağı üzere, haksız olduğu da ortadadır. (S)'nin kendisine yönelik


haksız suçlamaya karşı tepki olarak söylediği sözlerin TCK m. 129/1 uyarınca
cezasızlık nedeni olarak değerlendirilmesi gerekir.

Olay No. 27: Ev sahibi (E), kıracı (K):dan evi kiraya verirken aldığı ta­
rihsiz “tahliye taahhütnamesine tarih atarak (K)’ya tahliye ılıtan gönderir.
(K) da (E)’ye bu taahhütnamenin geçersiz olduğunu, zııa tarihinin sonradan
atıldığını, zaten o tarihi de içine alan yırını günlük bir dönemde yurtdışında
olduğunu cevaben yazılı olarak bildirir. Buna kızan (E), sokakta karşılaştığı
(K) ile münakaşaya tutuşur ve belinde taşıdığı ruhsatlı tabancasıyla ateş edip
(K)’yı kolundan ve cmzundan yaralar. (K) ambulansla hastaneye götürülür­
ken ambulansın dönemeci alamayarak uçuruma yuvarlanması sonucu ölür.

5.1. Olayda (E)’nin işlediği suçu ve sorumluluğunun kapsamını belirtiniz.

(E)’nin işlediği suç. kasten öldürme suçudur (TCK m. 81). Olayda birden çok
ateş edilmesi ve mermilerden en az birinin isabet etiği vücut bölgesi (E)’nin
kastının öldürmeye yönelik olduğunu göstermektedir, Yargıtay kararları da bu
doğrultudadır. Failin fili ile bağlantılı, ancak umulmayan bir başka nedenin neti­
ceyi gerçekleştirdiği durumlarda, failin hareketi ile gerçekleşen netice arasında
nedenselliğin bulunduğu sonucuna varılır. Çünkü fail, hareketi gerçekleştirmiş
olmasaydı umulmayan nedenler de eklenmeyecek ve mağdur ölmeyecekti. Bu
nedenle bu gibi durumlarda da gerçekleşen ölüm neticesinden faili sorumlu
tutmak ve kasten öldürme suçundan cezalandırmak gerekir. Bununla birlikte,
olayımızda olduğu giti, nedenselliğin öngörülmeyen bçimde geliştiği atipik du­
rumlarda gerçekleşen neticenin faile objektif olarak isnad edilmesi söz konusu
olamayacağı için, fail, olsa olsa kasten öldürme suçuna teşebbüsten dolayı
cezalandırılabilir. Nitekim olayımızda da (K) ambulansla hastaneye kaldırılırken,
ambulansın kaza yapıp şarampole yuvarlanması sonucunda ölüm olayı meyda­
na gelmiştir. Bu kazada ambulans sürücüsü taksirle öldürme suçundan (TCK m.
85). (E) ise kasten öldürmeye teşebbüsten sorumludur.

5.2. Karakola götürülen (E), karakol komiserine kendisini gözaltına almaya hak­
ları olmadığını söyleyerek karakolu terk etmeye kalkması üzerine onu durdur­
maya çalışan Polis Memuru (P)'yi itip yere düşürdüğü için, diğer polis memuru
(M) ve (P). (E):ye yumruk ve tekme vurmuşlar ise. (P) ve (M)'nin sorumluluğunu
gerektiren herhangi br suç oluşur mu? Niçin?

Olay No.28: (K) Köyünün ortak gereksinimlerini şehirden karşılamak


amacıyla alınan ve köyün ortak malı olan traktör, köy halkının kararıyla.,
evinin avlusunun ger.iş olmasından dolayı köy muhtarı (M)’ye bırakılmıştır.
Traktörün bakımı, tamiratı ve kullanılmasıyla (B) ilgilenmektedir. (M), (B)
ile bir anlaşma yapmıştır ve buna göre (B) haftada iki gün (M)’nin arazisin­
de devam etmekte olan inşaat için gerekli malzemeleri şehirden getirecek ve
296 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

bunun karşılığında ayda 100 milyon lira alacaktır. Olayı duyan savcı (S),
(M) hakkında zimmet, (B) hakkında da güveni kötiye kullanma suçundan
dolayı dava açmıştır.

5.1. (S)'nin (M) ve (B) hakkında açmış olduğu davayı değerlendiriniz.

5.2. (B)’nin avukatı (A), mahkemede yapmış olduğu savunmada; müvekkilinin


traktörün bakımı, tamiri ve kullanımı için para almadığını belirtmiştir. Bunun,
suçun oluşması bakımından bir önemi var mıdır?

5.3. (M)’nin, traktördeki yeni lastikleri, kendi traktörünceki daha pahalı bir mar­
kanın eski lastikleriyle değiştirmesi halinde herhangi bir suç oluşur mu?

Olay No. 29: İzmir C. Savcısı (S), 35 İZM 35 p'akalı çalıntı otoyu, sak­
lamak, satın almak ve satılmasına aracılık etmekten dolayı galerici (G) hak­
kında üç ayrı dava açmıştır. (G)’nin avukatı (A); 35 İZM 35 plakalı aracı
çalmakla suçlanan hırsız (H)’nin delil yetersizliğinden dolayı beraat ettiğini
belirterek, (G)’nın mahkûm edilemeyeceğim ilen sürmüş ve beraatını iste­
miştir.

5.1. Olayda meydana gelmesi muhtemel suç veya suçları belirterek (S)’nin da­
va açmasının yerinde olup olmadığını tartışınız.

5.2. (A)'nın yapmış olduğu savunmayı değerlendiriniz.

5.3. (G), otonun çalınması konusunda hırsız (H) ile anlaşmış olsaydı, bu du­
rumda ceza sorumluluğu nasıl olurdu?

5.4. Aracın Bulgaristan da çalınmış olması halinde, olaya ilişkin görüşlerinizde


değişiklik olur muydu?

5.5. Aracın çalındığını ve şehir dışındaki bir benzin istasyonunun garajında


saklandığını bilen ve bu istasyonda çalışan işçi (İ)’nin nerhangi bir sorumluluğu
var mıdır? Niçin?

Olay No.30: 03.8.2009 günü gezmek için (A), Kadıköy Bostancı Göste­
ri Merkezi’ne gelir. Saat 15.30 sıralarında Bostancı köprüsünü geçtikten
sonra caddede yürürken (C) ve (D) aynı cadde üzerinde yürümekte olan
(A)’nm önüne çıkarlar. (C), (A)’yı durması için ikaz etmesi üzerine, (A)
durur. (C), (A)’nın koluna girerek yol kenarında bulunan 2-3 metre ötedeki
apartman bahçesine soktuktan sonra “20 TL versene" der. “Param yok" de­
mesi üzerine (C), bıçağı sağ avucunun içinde tutarak “telefonunu ver" diye
ikaz eder. Bu arada (D), olayı uzaktan seyretmektedir. (A) da bıçakla kendi­
lerini yaralamalarından endişe edip cebinde bulunan 100 TL değerindeki cep
0İ3y Çözümü 297

telefonunu (C)’ye verir. Bunun üzerine (C), kurtardığına dua et,


şimdi buradan kaybol” diye söyler. (C) olay yerinden hızla uzaklaşmaya
başladığı sırada motorize polis ekiplerini görür ve olayı anlatır. Polisler de
(C) ve (D)’yi yakalar.

5.1. Olayda yağma suçunun nitelikli halleri gerçekleşmiş midir? Niçin?


Olayda nitelikli yağma suçu açısından değerlendirme, suçun silahla işlenmesi
(TCK m. 149/1-a) ve birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi (TCK m.
149/1-c) açısından ayrı ayrı yapılmalıdır:

Silah ister yağma suçunun cebir, isterse tehdit unsurjnu gerçekleştirmek için
kullanılmış olsun, her iki durumda da nitelikli hal uygulanır. Silahın suçun iş­
lenmesinde "kullanılması” arandığından, failin silahlı elması tek başına nitelikli
halin uygulanması için yeterli değildir; suçun işlenmesinde silahın korkutucu
etkisinden yararlanılmış olması da gerekir. Bu açıklamalar ışığında olay de­
ğerlendirildiğinde: (C)'nin ‘telefonunu ver" dediği sırada bıçağı sağ avucunun
içinde kapalı olarak tutması halinde, cebir ya da tehdit unsurunu gerçekleştir­
mede silahın korkutucu etkisinden yararlanılmış olması arandığından, olayda
yağma suçunun TCK m. 149/1-a da öngörülen nitelikli halinin gerçekleşmediği
görülmektedir.

Tartışılması gereken diğer bir nitelikli hal de. suçun birden fazla kişi tarafından
birlikte işlenmesidir (TCK m. 149/1 -c). Mağdurun direncinin kırılmasında sağla­
dığı kolaylık nedeniyle kabul edilmiş olan bu nitelikli halin gerçekleşmesi için en
az iki kişinin suça birlikte fail olarak (TCK m. 37/1) katılmış olmaları gereklidir.
Birden fazla kişiden birisi, suçun cebir ya da tehdit, diğeri ise alma unsurunu
gerçekleştirdiğinde de bu nitelikli hal uygulanır. Nitelikli halin uygulanması için
birden fazla kişinin “birlikte" suçu işlemesi gerektiğinden söz edildiği için, azmet­
tiren ve yardım edenler bu sayıya dahil değildir. Bu açıklamalar ışığında olay
değerlendirildiğinde: (D)’nin fiilin işlenmesi sırasında yalnızca (C)’nin yanında
bulunduğu, (A)’ya yönelik herhangi bir davranışının bulunmadığı göz önünde
alındığında yağma suçunun nitelikli halini oluşturan “suçun birden fazla kişi tara­
fından birlikte işlenmesi"nden söz edilemez.

5.2. Olayda kişiyi özgürlüğünden yoksun bırakma suçu oluşmuş mudur? Niçin?
TCK m. 109/1 ’e göre "bir kimseyi hukuka aykırı oiarak bir yere gitmek veya bir
yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakan kişi cezalandırılır. Bu suçla bireyin,
dilediği zaman bulunduğu yeri değiştirme olanağı korunmaktadır. Böylece “bir
yere gitmek ve bir yerde kalmak'' özgürlüğünden söz edilmek suretiyle suçun
işleniş biçimi bizzat kanun tarafından belirlenmiş ve somutlaştırılmıştır. Yaratılan
engel nedeniyle mağdurun yer değiştirme olanağının uzun veya kısa bir süre
için tamamen veya kısmen ortadan kaldırılması bu suçun maddi unsurunu oluş­
turur. Suçun oluşması için mağdurun mutlaka bir yere kapatılmış olmasına ge­
rek yoktur. Suçun oluşması için mağdurun kendi kendine özgürlüğünü yeniden
293 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

elde edebilmesinin mutlak biçimde olanaksız kılınmış olması aranmaz: mağdu­


run istediği gibi hareket etmesi için konulmuş engelleri kolaylıkla yenemeyecek
durumda olması yeterlidir. Kişiyi özgürlüğünden yoksun kılmanın uzun veya
kısa süreli olmasının önemi yoktur. Bununla birlikte suçun oluşması için sınırla­
manın “önemli" olması gerekir. Çünkü burada kesintisiz (mütemadi) bir suç söz
konusudur. Anlık ya da birkaç saniye süren önemsiz sınırlamalar bu suçun
oluşması için yeterli değildir.

Nitekim Yargıtay'a göre de. “özgürlüğü sınırlama süresi konusunda Yasada


herhangi bir açıklama bulunmamaktadır. Ancak, kiş'sel özgürlükten yoksun
bırakma kavramı, anl.k olmayan bir süreyi zorunlu olarak içerir ve fiil ile sonu­
cun hukuken kabul edilebilecek bir zaman müddetince sürmesini gerektirir. Bu
bakımdan, her olayda sürenin, hem fail hem mağdur açısından kişiyi özgürlü­
ğünden yoksun bıratma niteliğini taşıyıp taşımadığının, hareketin ağırlığı,
önemi ve ciddiyeti ile birlikte hakim tarafından değerlendirilerek belirlenmesi
gerekir (Yar.CGK. 29.06.2010, 8-110/161). Bu açıklamalar ışığında olay de­
ğerlendirildiğinde: (Aj'nın (C) ve (D)'nin yanlarından geçtiği sırada (C)’nin
(A)’nın koluna girerek yol kenarındaki olay yerine 3-4 metre mesafedeki
apartman bahçesine götürmesi, kişiyi özgürlüğünden yoksun kılma suçunu
oluşturmaz. Kişiyi özgürlüğünden yoksun bırakma suçu, yukarıda da belirtildiği
gibi, kesintisiz bir suç olup, anlık ya da birkaç saniye süren önemsiz sınırlama­
lar bu suçun oluşması için yeterli değildir. Fiilin, anlık olmayan belirli bir süre
devam etmesi gerektği göz önünde bulundurulduğunda, bu davranışın, yağ­
ma suçunun unsuru olan cebir boyutunda kalmış olması nedeniyle ayrıca ce­
zalandırılması mümkün değildir.

Olay No.31: (X) Özel Sağlık Hizmetleri şirketi ile SSK Başkanlığı
arasında., sigortalıların ayakta tedavi ve muayenelerinin sağlanması ama­
cıyla sözleşme yapılır. Bu arada şirket yönetim kurulu başkanı olan (A),
ekonomik sıkıntı içine girer ve şirket giderlerini karşılamakta zorlanma­
ya başlar. Bunun üzerine (A), şirket çalışanlarını toplayarak tedavi için
gelen sigortalılara yeniden müracaat etmiş gibi sevk belgesi düzenlen­
mesi, tetkik ve röntgen işlemleri yapılmış gibi gösterilerek kuruma fatu­
ra edilmesi, doktorlar tarafından yapılan tetkiklere ilave yapılması yo­
lunda talimat verir. Bu talimat doğrultusunda çalışanlar, doktorların ye­
dek kaşelerini kullanarak ve imzalarını atarak sevk belgesi düzenler ve
bunları gerçek belgelerin arasına karıştırarak SSK’ya fatura eder. Olay­
ları soruşturmak için görevlendirilen (B), herhangi bir aksaklık ve usul­
süzlük tespitinde bulunmaz. Bunun karşılığında da (A):dan 300 TL para
alır.

Olayda (A) ve (B) tarafından işlenen suçları, nitelikli halleri de göstere­


rek tespit ediniz.
0İ3y Çözümü 299

Olay No.32: Hasta olan oğlunu ameliyat ettirmek için parasal sıkıntıya
düşen (A), zeytinliğini (B)’ye satmış, bilahare oğlunun ameliyat olmaması
ve köylülerin zeytinliği ucuza sattığını söylemeleri üzerine, zeytinliği mağ­
durdan geri almak üzere faaliyete girişmiş, ancak, bundan sonuç alamayınca,
aracılarla mağdura birçok kez haber göndererek; “zeytinliğimi geri versin,
vermezse öldüreceğim55 demiş, yine sonuç alamayınca bu kez ilçeye işine
gitmekte olan mağduru, sanık av tüfeği ile minibüse binmek üzere geçeceği
cami avlusunda sabahleyin 06.00 sıralarında beklemeye başlamış, önünden
4-5 adım uzaklıktan geçen mağdura ateş etmeyerek, 30 metre kadar uzaklaş­
tıktan sonra havaya bir el sıkmış, kaçan mağduru kovalayarak 100 metre
ilerde 145 adımdan havaya bir el daha ateş etmiştir. (B) ise kaçarak geldiği
köydeki kahvede (Aj’nın yaptıklarını anlatarak “yaşlı bin olmasaydım onu
öldürürdüm. Fakat bundan sonra ne olur bilemem. En azından ağabeyimin
kızı olan eşim ondan boşatıp onu sipsivri ortada bırakacağım" der.

Olayda işlenen suçları nitelikli halleri de belirterek açıklayınız.

Olay No.33: (S): öz kardeşi (Y)’ye, babalarına ait olan ve kendisinin de


hakkı olan tarlaya duvar çekmesini engellemek amacıyla, “tarlaya gidersen
kan çıkar" diye köy kahvesinde bağırmıştır.

Olayda (S) hangi suçu işlemiş olur? Niçin?

Olay No.34: Evinin önüne akşam otomobilini park eden (E) sabah kalk­
tığında otomobilinin tekerlerinin çıkartılıp alt kısma ıkı ırı taş konulduğunu
görür. Daha önce hırsızlıktan hükümlü komşu çocuğu (C)5nin otomobilinin
tekerlerini çaldığından kuşkulandığından olay günü bir bahane ile (C)’yi
kardeşi (K) ile birlik:e (K)'nın aracına bindirip bağ evine götürerek giysile­
rini çıkarttıktan sonra saatlerce sorgulayıp canını bağışlaması ile yalvartırlar.
Üzerine işedikten sonra çıplak olarak fotoğrafını çekerler. Ancak (C) olayla
ilgisi bulunmadığını ısrarla ileri sürmesi üzerine sorumluluktan kurtulmak
için (C)’yi götürüp kolluğa teslim ederler.

5.1. Olayda (E) ve (K)'nın işlediği suçu/suçları, nitelikli hallerini de göstererek


açıklayınız.

5.2. Bu olay nederiyle (C)nın şikâyetçi olması üzerine başlatılan ceza


soruşturmasında karakol amir vekili (A)’nın para karşılığı dosyayı ortadan
kaldırdığı anlaşılır. Bu durumda hangi suç/suçlar işlenmiş olur? Niçin?

5.3. Böyle olmayıp daT (A):nın dosyayı uzunca bir süre C. Savcılığına intikal
ettirmeyip karakolda tuttuğu ortaya çıkarsa (A) hangi suçu işlemiş olur? Niçin?
300 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

Olay No.35: (A; sendikasında muhasebeci olarak çalışan (M), sendika


için aslında 100 milyon TL bedelle satın alınan taşınmazın tapuda bedelinin
10 milyon TL gösterilmesi nedeniyle aradaki farkı kapatmak üzere gerçek
dışı faturalar düzenleyerek bilançoyu denkleştirmiş ve bu şekilde hazırladığı
bilançoyu genel kurula ibraz etmiştir. Aynı zamanda (B) ile aralarında resmi
nikâh bulunan (M), imam nikâhlı olması nedeniyle üzerine kaydettiremediği
(C)’den olma çocuğu (D)’yi gerçeğe aykırı olarak (B) üzerine nüfusa kay-
dettırmıştir.

Olayda (M)'nin işlediği suçu suçları., nitelikli halleri de belirterek açık­


layınız.

Olay No. 36: Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Mersin İlinde bir tesisi
hizmete açtıktan sonra, Cumhuriyet Meydanında halka hitap etmek üzere
tören alanına gelip halkı selamladığı sırada, protestc için bir araya gelen ve
platformun yakınma yerleşen Halkevleri Derneği üyesi olan kişilerin, slogan
ve Başbakanı hedef alarak uygun mesafeden çok sayıda yumurta attıkları,
ancak güvenlik güçlerinin engellemesi nedeniyle isabet ettiremedikleri, daha
sonra gruba müdahale edildiği ve Başbakanın konuşmasını gerçekleştirdiği
anlaşılmaktadır.

5.1. Olayı, bu suçların birbiri ile olan ilişkisini de belirterek; a) cebir kullanma
suçu, b) görevi yaptırmamak için direnme suçu, c) düşünce ve kanaat özgürlü­
ğünün kullanılmasını engelleme suçu ve d) Hakaret suçunun unsurları açısın­
dan değerlendiriniz.

5.2. Anayasal güvence altında olan ifade özgürlüğünün hukuka aykırılığı orta­
dan kaldırıp kaldırmayacağını irdeleyiniz.

Olay No. 37: (A), 14 yaşındaki (C)’ye, içki aleminde şarkı söyler ve kö­
çek gibi oynarsa kendisine para kazandıracağını söyler ve onu başka kadın­
ların soyunup oynadığı ve başka erkeklerle cinsel ilişki kurduğu bir yere
götürür. Aynı zamanda (A), karısı (K)'nın kendisini terk etmesi üzerine (D)
ile evli olan 17 yaşındaki (E)’ye bir daire kiralar. (A), zaman zaman bu dai­
reye uğramakta (E)’nin bazı ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Bu arada (E) ile
bir kaç kez cinsel ilişkide de bulunmuştur. Olayda işlenen suçları, unsurlar
ve nitelikli haller açısından gerekçeli olarak açıklayınız.

Olay No. 38: (A), karısı (B) ile birlikte yolda bulundukları bir sırada
(C), (A) ile (B)’nin yüzüne karşı "orospu kaçıyor, kocası onu satmaya götü­
rüyor" deyince, (A), kendisine uluorta bu sözlerin söylenmesinden duyduğu
infial ile rasgele eline geçirdiği soba küreği ile (C)’nin başına vurur, kafa
0İ3y Çözümü 301

kemiğinde kırık veya çatlak oluşturmayan bu darbeden baygın hale gelen


(C):nin öldüğü kanısına kapılarak onu sürükleyip otoban üstgeçidinden aşa­
ğı atar ve bunun sonucunda (C) ölür.

Olayda işlenen suçu, suçları gerekçeli olarak açıklayınız.

Olay No.39: (A;snın sorumluluğu altındaki dükkân önündeki kaldırım­


da bulunan ve dükkâna ait hemzemin kuyuya gece vakti kaldırımda anne-
baba ve küçük kardeşleriyle yürüyen 7 yaşındaki (B)’nin düştüğünü - bu
düşme sonucu (B) yaralı olarak kurtarılmıştır- fark eden annesi (C):nin ba­
ğırması üzerine baba (D) kızını kuyudan kurtarmak maksadıyla kuyuya atla­
dığında başını kuyunun kenar ve duvarlarına çarparak suya düşüp kafa
travması ve suda boğulmadan ölür.

Olayda işlenen suçu, gerekçeli olarak açıklayınız.

Olay No. 40: (A), otomobilini (C)’ye satmış: karşılığında (C):den


30.000 TL.lık çek almıştır. Birkaç gün sonra (C), "ödeyeceğini'' söyleyerek
çeki alıp yırtmış ve (A)’ya yeni bir çek vermiştir. Muhatap bankaya ibrazın­
da karşılığının bulunmadığı anlaşılan bu ikinci çekin hesap sahibinin (C)
değil., bir süre önce çek karnesini kaybeden (D) olduğu., çekin altındaki im­
zanın kime ait olduğu belirlenememekle birlikte, çek üzerindeki yazıların
(C):nin eli mahsulü olduğu yapılan bilirkişi incelemesi ile saptanmıştır.

Olayda hangi suç oluşmuştur? Niçin?

Olay No.41: Pclis memurları (A) ve (B), kimliğini ibraz edemeyen


(C)’yi karakola götüreceklerini söyleyerek bir otel odasma götürmüşler;
burada yaptıkları aramada (C)’nin üzerinde bulunan 10.000 TL’yi aldıkları
gibi, ayrıca üzerinde bulunan kredi kartı ile 3.000 TL çektirip kendilerine
verilmesini sağlamışlardır. Olayı başkalarına anlatması durumunda “başına
büyük çorap öreceklerini, bir örgütün üyesi olarak gösterip hakkında ceza
soruşturması başlatacaklarını söyleyerek (C)’yi serbest bırakmışlardır.

Olayda (A) ve (B) tarafından işlenen suçu, suçları nitelikli halleri de gös­
tererek açıklayınız.

Olay No. 42: Adlı Tıp Kuruntumda güvenlik görevlisi olan (G), ış gö­
remezlik nedeniyle açtığı bir dava ile ilgili adli tıp raporunun içeriğini öğ­
renmek isteyen (A)’ya, “ilgili kurul üyesi hekimlerden tanıdığı olduğunu, 50
TL verirse raporun bir örneğini temin edeceğini” söyleyerek ondan 50 TL
almıştır. Kurul üyelerinden (H)’nin odasına gizlice giren (G), raporun bir
302 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

örneğim alarak (A)’ya verir. Raporun aleyhine olduğunu gören ve davayı


kaybedeceğini düşünen (A), raporu değiştirmesi için(H)’ye 100 TL önermiş
ise de: (H): parayı vereceği sırada (A)’yı yakalatır.

Olayda işlenen suçları, nitelikli halleri de göstererek ve yakın suç tiple­


riyle karşılaştırarak açıklayınız.

Olay No. 43: (A) ile (B), aralarında uzun süreden beri devam eden şid­
detli geçimsizlik nedeniyle boşanmışlardır. Bu evlilikten doğan 10 yaşındaki
(Ç)’nin velayeti mahkeme tarafından anne (A)’ya bırakılmıştır. Boşanma
kararında ayrıca, bata (B)’nin her yıl Temmuz ayının l’i ila 15:i arasında
çocuğu yanına alabileceği belirtilmiştir. (B), Temmuz ayının gelmesini bek­
lemeksizin okuldan çıktığı bir sırada okulun kapısının önünde bekleyerek
(Ç)’yi arabasına bindirmiş ve hızla oradan uzaklaşmıştır.

5.1. Böyle bir durumda hangi suç oluşur? Tartışınız.

5.2. (A)’nın (Ç)’nin mahkeme tarafından belirlenen tarihler arasında kendisine


bırakılması için icra takibi başlattığını ve Temmuz ayının 1 ’inde saat 9'da (Ç)’yi
kendisinden alacağı ihtarında bulunduğunu varsayalım. Buna rağmen belirtilen
tarihte (B) (Ç)’yi (A)’ya göstermemek için kaçırmış olursa, (B) hangi suçu işlemiş
olur? Niçin?

Olay No.44: Namaz kıldırdığı sırada cemaatin ayakkabılarını götürmek


istediğini fark eden imam (î), namazı bozarak (A)’ya müdahale eder. Cema­
atten (B), namazın bozulmasına sinirlenir ve “(A)’yı tanıdığını, vaktiyle ölen
babası (C)’nin hırsız olduğunu, bunların sülalece hırsızlıktan geçimini sağ­
ladığını” söyler. Daha sonra kahveye giden (B), clay nedeniyle karakola
çağrılan ve o sırada camide olup da tüm gördüklerim ve duyduklarını anla­
tan (T)’yi kahvede görür: "seninle biraz konuşacağız” diyerek onu dışarı
çıkarır. Orada bekleyen otomobile bindirip hareket ettikten sonra "sen niye
aleyhime tanıklık yaptın” diyerek arabanın içinde birkaç tokat atar, sonra da
kahvenin önüne geri bırakır. Bu arada tutuklanaıak tutukevine konulan
(B)’nin ziyaretine gelen eşi (E)’ye, infaz koruma memuru (M), “eşinin arık
dışarı çıkmasının zor olduğunu, cinsel ihtiyaçlarını gidermede yardımcı ola­
bileceğini” söyler. Ayrıca eşi (B) ile görüştürmek için kendisinden istediği
50 TL’yi (Nl)’ye verir. Bir süre sonra (B)’nin annesi (F), eşinin cezaevinde
bulunması nedeniyle himaye etmek ve kötü yola düşmesini önlemek için
zorla (K)’yı evine getirir.

Olayda işlenen suçları gerekçeli olarak tespit edip açıklayınız.


0İ3y Çözümü 303

Olay No. 45: Ekili tarlasında hayvanlan otlayan (A)’nın ellerim bağla­
yan tarla sahibi (B), hayvanlarla birlikte (A)’yı tarlasındaki hayvan ağılma
hapseder. (B) akşam köy kahvesine gelip, (A)’yı arar. Bulamayınca kahvede
bulunanlar önünde "Kitapsız, hırsız herif bu defa da benim tarlaya göz dik­
miş. Ama ben onun gözlerim oyacağım. Erkekse gelip eksin tarlasını" der.
(B)Tnin bu sözlerini yatsı namazında camide duyan (A), (B):nin avlu içinde­
ki evine giderek kendisinden sarf ettiği sözlerden dolayı hesap sormak ister­
se de (B)’yi evde bulamayınca (B)’nin oğlu (C)’ye "göz öyle çıkarılmaz
böyle çıkarılır" diyerek, elindeki sopayla (C)’nin kafasına ve gözüne doğru
vurarak (C)’yi bir gözünün %80 görme gücünü kaybettirecek biçimde yara­
lar. Evde başka kimsenin olmadığından emin olunca cep telefonunu da ala­
rak evden çıkar.

Olayda işlenen suçları, nitelikli hallen de göstererek tespit ediniz.

Olay No.46: İlçe cezaevinin çevresinde nöbet tutan iki jandarma erin­
den (A), diğer jandarma eri (B):nin sözlerine kızıp silahıyla (B)’ye ateş et­
mesi sonucu (B) ağır yaralanır, şoför (Ş):nin kullandığı cezaevi aracıyla
hastaneye götürülürken fazla süratten ötürü keskin bir dönemeçte karşı yön­
de gelen (K)’nın kullandığı kamyonla meydana gelen çarpışmada (B) beyin
kanaması geçirip ölür. Aynı kazada (B)’nin yanında bulunan gardiyan (G)
bir gözünü kaybeder. (A) ise işlediği suçtan ötürü adlıyeye götürülürken
firar etmeye kalkıştığından görevli jandarma eri (J) tarafından silahla sırtın­
dan vurulur. Tedavi sonunda (A) topal kalır.

Bu olayda suç sanıklarına isnat olunan suçlar ile bu suçlardan sorumlu­


luk durumlarını, gerekçeleriyle açıklayınız.

Olay No.47: Şiddetli bir fırtınada okul çatısından düşen kiremitlerle kı­
rılan Atatürk büstünü tamir ettirmek için yerinden kaldırmaya karar veren
okul müdürü (O)Tıun bu kararım duyan gazeteci (G), temizlik işlerinde kul­
lanılan el arabasına konulmuş Atatürk büstünün resmim çekerek gazetesinde
"irticacı müdür" başlığıyla bir yazı yazmış ve yazı içerisinde ismi tahrif
edilmiş bir mahkûmiyet kararına da yer vererek, (O) nun laikliğe aykırı dav­
ranıştan daha önce mahkûm edildiğini belirtmiştir.

Olayda işlenen suçları, nitelikli hallen de göstererek tespit ediniz.

Olay No. 48: Evin sokakla bağlantısını sağlayan etrafı açık merdiven­
lerden yukarı çıkarak dış kapı önündeki sahanlığa kadar gelen (A), (B)’ye
açık olan evin kapısını zorlamasına rağmen, kapıda (B)’nin oğlu (C)?nın
304 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

dilenmesiyle karşılanması nedeniyle içen giremeyeceğini anlayarak gen


döner. Olay sırasında (B)’nin evde olmadığı anlaşılır. (A): (B):nin kira para­
sını ödememesi nedeniyle kiracısı olan (B)’yi evden çıkarmak için eve gir­
meye çalıştığını iddia etmektedir.

5.1. Eve girilmek istendiği sırada (B):nin evde olmamasını da göz önünde bu­
lundurarak olayda konut dokunulmazlığını ihlal suçunun oluşup oluşmadığını
tartışınız.

5.2. (A)'nın, kiracıyı çıkarmak için eve girmeye çalıştığı iddiasının suçun oluş­
ması bakımından bir cnemi var mıdır? Niçin?

5.3. Olayda (C), bu suçtan dolayı şikâyet hakkını kullanabilir mi? Niçin?

Olay No. 49: (B)_. bir tarafı yıkılmış ve diğer tarafı inşaat nedeniyle yı­
kılmakta olan evin bir odasında oturan ve her zaman girip çıktığı arkadaşı
(A)’nm evinde., aralarında çıkan tartışma sonucu (A)’yı dövmüş ve olaydan
hemen sonra kendiliğinden evi terk etmiştir.

5.1. Olayda konut dokunulmazlığını ihlal suçu oluşmuş mudur? Niçin?

5.2. Eğer Almanya’da çalıştığı için olay günü evde bulunmayan (A)’nın karısı
(K) ile cinsel ilişkide bulunmak üzere (K)’nın rızası ile içeri girmiş olsaydı durum
ne olurdu? Niçin?

Olay No.50: (A), etrafı alçak duvarla çevrili olan (B)’nin evine girmeye
çalışmış ise de, köpeğin kovalaması üzerine kaçınıştır.

5.1. Olayda konut dokunulmazlığını ihlal suçu tamamlanmış mıdır? Niçin?

TCK m. 116 eklentiyi de konut gibi korumaktadır. Eklerti, doğrudan veya dolaylı
olarak konuta bağlı olup, konutun kullanılmasına hizmet eden yerlerdir. Buranın
konuta bağlı olduğunu gösterecek belirli işaretlerle dış dünyadan ayrılmış olma­
sı gerekir. Olayda bahçenin duvarı aşılmakla eklentiye girilmiş olduğu için suç
tamamlanmıştır. Bahçe duvarının yüksek veya alçak olması, bu yerin eklenti
sayılması için önem taşımaz. Önemli olan buranın, etrafı çevrilmek suretiyle dış
dünyadan ayrı tutulduğuna yönelik iradenin ortaya konnuş olmasıdır.

5.2. (A)’nın eve girdiği sırada (B)’nin konutta bulunmamasının suçun oluşması
bakımından bir önemi var mıdır?

Konut dokunulmazlığını ihlal suçunun oluşması için, konuta girildiği sırada hak
sahibinin konutta bulunmasına gerek yoktur. Ancak eğer konut belirli ve uzun
sayılabilecek bir süre için terk edilmişse, artık bu yerin konut dokunulmazlığını
ihlal suçuna konu olması düşünülemez. Fakat belirsiz ve kısa süreli konuttan
ayrılma durumu, suçun oluşması açısından önem taşımaz.
0İ3y Çözümü 3C5

5.3. (A):nın girdiği yerin ev değil de. hayvan damı olduğunu, fakat çoban olan
(B)’nin orada gecelediğini varsayarsak suç oluşur mu? Meden?

Bir yerin konut sayılabilmesi için orada gecelenmesi ve o yerin münhasıran


konut amacına özgülenmiş olması şart değildir. Önemli olan, kişinin günlük bazı
gereksinimlerini orada karşılıyor olmasıdır. Bu bakımdan bir yer konut amacına
özgülenmemiş olsa bile; eğer orası fiilen konut gibi kullanılmakta ise. bu yere
girilmesi de konut dokunulmazlığını ihlal suçuna vücut verecektir. Olayda "hay­
van damı" bu nitelikte olduğu için, buraya girilmesi de konut dokunulmazlığını
ihlal suçunu oluşturur.

5.4. (B)?nin önceden (A)’ya ait olan bu yeri gasp ederek oraya yerleştiğini kabul
edersek, (A)’nın buraya girmesi halinde suç oluşur mu? Neden?

Bu durumda konut dokunulmazlığını ihlal suçu oluşmaz. Gerçekten bu suçun


oluşması için hak sahibinin, "faili oradan çıkarma yetkisine sahip olması" gere­
kir. Oysa bu yeri gayrı meşru surette kullanan (B):nin (A)'ya karşı "hak sahibi'
olduğunu ileri sürmesi mümkün değildir.

5.5. (A):nın kiracısı olan (B) yi konuttan çıkarmak amscıyla konuta girmesi ha­
linde hangi suç oluşur? Neden? Eğer (A), alacağının karşılığı olarak evdeki
televizyonu götürmek için konuta girmiş olsaydı durum ne olurdu? Niçin?

Konut dokunulmazlığını ihlal suçunda korunan yarar konutun mülkiyeti değil,


içinde bulunanların hızur ve güvenliğidir. Bu yüzden kıra ilişkisine dayanarak o
yere hukuka uygun olarak tasarruf eden kiracılar konut üzerinde mülkiyet hakkı­
na sahip olan kişiye karşı da korunmuştur. Dolayısıyla ev sahibi (A)'nın (B)’yi
çıkarmak amacıyla konuta girmesi durumunda da bu suç oluşur. Eğer (A), ala­
cağına karşılık evdek TVyi götürmek için konuta girmiş olsaydı, konut doku­
nulmazlığını ihlal suçu yanında konutta bulunan kişilere karşı cebir veya tehdide
başvurulmuş olmasına göre hırsızlık ya da yağma suçundan dolayı da (A)nın
cezalandırılması gerekirdi. Ancak hırsızlık ve yağma suçunda alacağı tahsil
amacı, cezanın indirilnesini gerektiren nitelikli haldir.

5.6. (A) ile (B):nin daha önce evlilik dışı hayat yaşadıkları ve bu sırada (A)'nın
serbestçe konuta girip çıktığı kabul edilirse, (A)’nın zorla konuta girmesi halinde
bu suç oluşur mu? Neden?

Bu durumda tartışılması gereken, hak sahibinin konuta girmeye rızasının bulu­


nup bulunmadığıdır. (A)’nın daha önce konuta serbestçe girip çıkıyor olması,
bundan sonra da konuta girmesi yönünde hak sahibinin rızasının bulunduğunun
peşinen kabul edilmesini gerektirmez. Buradaki rızasızık, hak sahibinin iradesi­
ne karşı gelme biçiminde olup, fail açısından psikolojik bir engel oluşturur. Fakat
böyle bir durumda suçun oluşması için rızasızlığın açıkça beyan edilmiş ve bu­
na rağmen konuta veya eklentisine girilmiş olması gerekir. Eğer (A), daha önce
(B) rıza göstermiş olduğu için bundan sonra da rıza göstereceği düşüncesiyle
konuta girmiş ise. kon dokunulmazlığını ihlal suçundan söz edilemez.
3oe Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

5.7. (A) içeri girmeyip de. yol üzerinde bulunan konutun camını tıkırdatmış ol­
saydı hangi suç oluşurdu? Neden?

Konut dokunulmazlığını ihlal suçunun maddi unsurunu konut veya eklentisine


"girmek" veya "girdikten sonra çıkmamak" oluşturur. Eu nedenle dışarıdan ko­
nuta yönelik davranışlar bu suçu değil, kişilerin huzur ve sükununu bozma su­
çunu (TCK m. 123) oluşturur.

5.8. (A):nın konuta hizmetçi (H)nin daveti üzerine eve girmiş olsaydı bu suç
oluşur muydu? Neden?

(H), konuta girme konusunda rıza açıklama yetkisine sahip değildir. Dolayısıyla onun
rızasına dayanarak konuta giren (A), konut dokunulmazlığını ihlal suçunu işlemiş
olur. Ancak (A), (H)'nin rıza açıklama yetkisine sahip olduğunu düşünerek konuta
girmiş ise, bu konudaki yanılması tipiklikte yanılma sayılır ve kastı oradan kalkar.

5.9. (A), girdiği evde 'B)’yi dövdükten sonra evi terk etmiş olsaydı konut doku­
nulmazlığını ihlal suçu oluşur muydu? Niçin?

Eğer (A) eve (B)'yi dövmek amacıyla girmiş ise. hukuka aykırı bir amaçla konuta
giren kişiye hak sahibinin rıza göstermesi düşünülemeyeceğine göre, konut
dokunulmazlığını İhla suçundan söz edilemez. Buna karşılık konuta (B):nin
rızası ile girdikten sorra hak sahibine karşı bir suç işlenmiş ise bu andan itiba­
ren rızanın ortadan kalktığı kabul edilmelidir. Bununla birlikte konuta rıza ile
girdikten sonra çıkmamak kesintisiz bir suç olduğu için dayak olayından hemen
sonra konut terk edilmiş ise bu suçun oluşmadığı sonucuna varılmalıdır.

5.10. (A)’nın bahçe içerisinde bulunan çeşmeden su içmek için bahçeye girdiği­
ni düşünürsek suç oluşur mu? Neden?

Hak sahibinin konuta (veya eklentisine) girme konusunda açık bir rıza veya rızasız-
lık durumunun bulunmadığı hallerde varsayılan rızasına göre hareke edilmelidir.
Eğer hak sahibi buraya kimsenin girmesine izin vermediği yöndeki iradesini açıkça
ya da örtülü olarak oraya koymuş ise bu takdirde hak sahibinin varsayılan iradesini
araştırmaya gerek yoldur. Hak sahibinin varsayılan iradesi araştırılırken örf ve adet
kuralları da göz önünde bulundurulur. Kaldı ki. böyle bir durumda (A)’nın bir haksız­
lık yaptığı bilinci ile hareket ettiği de söylenemez (TCK m. 30/son).

S. 12 (A)’nın, kapının açılmaması üzerine kapıyı tekmeleyerek kırıp içeri girdiği­


ni düşünürsek, mala zarar verme suçundan dolayı ayrıca cezalandırılması ge­
rekir mi? Neden?

Bu durumda hem mala zarar verme ve hem de konut dokunulmazlığını ihlal


suçu oluşur. Çünkü kapının kırılması bu suçun ne unsuru ve ne de nitelikli hali­
dir. Bu nedenle bileşik suçtan söz edilemez. Öte yandan buradaki ihlal tek bir
fille gerçekleştirilmediği için, fikri içtimadan da söz edilemez. Bu nedenle her iki
suçun bağımsızlığı kuralından hareketle, cezaların içtimai yoluna gidilmelidir.
0İ3y Çözümü 307

Olay No. 51: (A)'mn, imam nikâhlı olarak birlikte yaşadığı (B)’yi tek­
meleyerek dövmesi sonucu (B)'nın kolu kırılır. (B), hastaneye kaldırılırken,
ambülans sürücüsü (C)’nin hatalı sollama yapması nedeniyle ambulansın
karşı yönden gelen araçla çarpışması sonucu araç sürücüsü (D) yaralanır.
Kazaya tanık olan (E), yapacağı basit bir müdahale ile kurtarıl ab ilecek olan
(D)’ye yardım etmez ve (D) olay yerinde ölür. Hastaneye kaldırılan (B)’nin
ise, beyin ölümünün gerçekleşmiş olduğu tespit edilir. 7 aylık hamile olan
(B) , bu arada erken doğum yapar. Doktor (F), bebeğin yaşama yeteneğine
sahip olmadığı düşüncesiyle müdahale etmez ve biı süre sonra bebek ölür.
Doktor (F) tarafından yakınlarından izin alınmaksızın (B)Tnın böbrekleri.,
uzun süreden ben organ bekleyen (G)ye: korneası ise (H)’ye nakledilir. Na­
kil işleminden sonra yaşam destek ünitesinden çekilen (B)'nın kalp atışları
ve solunumu da bir süre sonra durur.

Olayda işlenen suçları., nitelikli hallerini de göstererek tespit ediniz.

Olay No.52: (A)’ya ait konfeksiyon mağazasında tezgâhtar olarak çalı­


şan (B)'nin, mağazada satışa sunulan giysileri bıtpazarında tanıdığı olan
(C) ’ye piyasa fiyatının altında sattığının anlaşılması üzerine, (A), durumu
polise bildirir. Polis tarafından yapılan aramada, mağazanın giysi dolabında
ış çıkışı yanında (B):nin götürmek üzere hazırladığı poşet içerisinde konul­
muş giysiler ele geçirilir.

5.1. Hırsızlık ve güveni kötüye kullanma suçları arasındaki farkı belirterek, olayda
(B)’nin fiilinin, bunlardan hangisini oluşturduğunu gerekçeli olarak açıklayınız.

5.2. Olayda (C) tarafından işlenmiş herhangi bir suç var mıdır? Açıklayınız.
5.3. Giysilerin poşet içerisinde ele geçirilmesi durumunda suç tamamlanmış
mıdır? Açıklayınız.

Olay No.53: 9.6.2007 tarihinde Balıkesir Şehirlerarası Otobüs Ter­


minalinin 2. katında bulunan bir otobüs firmasına ait 3-4 metre kare bü­
yüklüğündeki büroda, A.U. ve A. A.'nin alkol almak üzere sözleştiği, saat
1.30 sıralarında M. B. ve İ.B.’yi alkol almak üzere içeri davet ettikleri,
birlikte alkol alırken silahlarla ilgili sohbet ettikleri sırada, A.U.’nun al­
kol aldıkları büroya gelen O. G.’den, kendisine ait ruhsatsız tabancayı
arabadan alıp getirmesini istediği, tabancanın büroya getirilmesi üzerine,
İ. B.'nin de telefon ederek G.B.’den “şarjörünü boşaltarak'1 silahını ge­
tirmesini söylediği, G.B.’nin yazıhane çekmecesinde bulunan birisi kuru­
sıkı, diğeri gerçek olan tabancayı alkol aldıkları büroya getirerek masa
303 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

üstüne bıraktığı, İ.B.'nin, getirilen silahların boş clup olmadığını kontrol


etmeksizin, o sırada büroda bulunan O.Gı’ye elindeki iki silahtan birisim
doğrultarak, ‘'bundan sonra benim yazıhanemde çalışacaksın1' diyerek ve
ayaklarını hedef alarak tetik düşürdüğü, tabancanın ateş almadığı, kendi­
sine de “şaka gülüm, yanlış anlama'5 dediği, O.G.’nin bürodan ayrılma­
sından sonra saat 3.00 civarında A.U., “bir şeyler içelim'5 deyince
İ.B.'nin terminaldeki çay ocağından C.Ç'yi aradığı ve soda getirmesini
istediği, elinde soda şişesiyle içeri giren C.Ç’ye İ.B.'nin, 7.65 çapındaki
silahı kafasına şaka amacıyla doğrultarak kendileriyle birlikte içki içme­
sini söylediği sırada tabancanın tetiğinin düştüğü ve kafasına isabet alan
ve ağır biçimde yaralanan C.Ç.'nin tedavi gördüğü hastanede 9.7.2007
tarihinde “ateşli silah yaralanmasına bağlı kafa kırıkları, beyin dokusu
zedelenmesi, beyin kanaması ve gelişen komplikasyonlara bağlı olarak"
öldüğü anlaşılmaktadır.

İ.B. hakkında kasten öldürme suçundan dolayı açılan kamu davasının


23.1.2008 tarihli oturumunda C. Savcısı;

“ateşli silahın kontrol edilmeksizin tetik düşürülmesi halinde gerçek­


leşecek silahla vurulma ve ölüm neticesinin ortalama makul her insan
tarafından mutlak öngörülebilir bir netice olduğu, ölenle husumeti bu­
lunduğuna ve ölüm neticesini istediğine dair dosyada delil bulunmayan
sanığın neticeyi engelleyebilmek için alabileceği çok fazla sayıda ve çok
basit tedbirleri dahi almaya tevessül etmemesi sebebiyle gösterdiği ağır
kusurun ‘netice gerçekleşirse gerçekleşsin’ niteliğindeki olası kastından
kaynaklandığı ve böylece sanığın olası kast altında adam öldürme suçunu
işlediği ”

gerekçesiyle TCK m. 81 1, 21 2 uyarınca cezalandırılması talebinde bulun­


muştur.

Olası kastta, fail tipik neticenin gerçekleşmesini ciddi olarak mümkün


görmekte, ancak asıl amaca ulaşmak için yan neticeler de göze alınmak­
tadır. Fail, neticeyi :ıe istemekte ve ne de kesin olarak öngörmekte, yal­
nızca olayın gelişimine bırakmaktadır. Olası kastta, fail tıpikliğı gerçek­
leştirecek somut bir tehlikenin mevcudiyetinin bilincinde olduğu gibi, bu
tehlike fail tarafından ciddiye de alınmaktadır. Fail açısından maksadı
oluşturan neticenin gerçekleşmesi için başka bazı netice veya neticelerin
gerçekleşeceği öngörülmüş, buna rağmen fail hareketi gerçekleştirmiş
ise, bu neticeyi de fail istemiş demektir. Olası (koşullu) kast (dolus
0İ3y Çözümü 3C9

eventualis), TCK m. 21.2’de “kişinin, suçun kanunî tanımındaki unsurla­


rın gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen, fiili işlemesi” biçiminde
tanımlanmış ise de; söz konusu tanımın., hem olası kastın tüm özellikleri­
ni ortaya koymadığı ve hem de olası kasta bilinçli taksir arasındaki farkı
ortadan kaldırdığı gerekçesiyle öğretide eleştiri ile karşılaşmıştır. Oysa
olası kasttan söz edilebilmesi için., faik hareketinin tipik neticeyi gerçek­
leştireceğini ciddi olarak mümkün görmesi yanında ayrıca bu neticeyi
kabullenmiş: göze alınış olması da gerekir. Her ne kadar TCK m. 21 2:de
olası kast için failin öngördüğü neticeyi göze almış: kabullenmiş olması
yönünde bir zorunluluk aranmamış ise de; kanunun gerekçesine bakıldı­
ğında: olası kast için failin aynı zamanda öngördüğü neticeyi kabullen­
mesi gerektiği yönünde bir açıklamaya yer verilmiştir. Uygulamada bi­
linçli taksir ile olası kast arasındaki sınırın belirlenmesi konusunda ortaya
çıkabilecek güçlüğü aşmak için, olası kastta neticenin fail tarafından ka­
bullenilmiş: göze alınmış olması zorunluluğunu aramak gerekir.

Taksir ise bilinçsiz ve bilinçli taksir olarak ikiye ayrılır. TCK m.


21 2 bilinçsiz taksiri., “dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıy­
la, bir davranışın suçun kanunî tanımında belirtilen neticesi öngörülme-
yerek gerçekleştirilmesi” olarak tanımlamaktadır. Faik burada somut
olayın özelliklerine ve kişisel durumuna göre yükümlü olduğu ve kendi­
sinden beklenen objektif özen yükümlülüğüne aykırı hareket etmek sure­
tiyle öngörülebilir ve önlenebilir neticeyi gerçekleştirmektedir. Buna
karşılık TCK m. 22 3 bilinçli taksiri, “kişinin ör,gördüğü neticeyi iste­
memesine karşın, neticenin meydana gelmesi” olarak tanımlamaktadır.
Buna göre eğer fail suç tipinin gerçekleşeceğini mümkün görmüş., ancak
yükümlülüğüne aykırı olarak bunun gerçekleşmeyeceğine güvenmiş ise
bilinçli taksirden sez edilir. Failin neticenin gerçekleşmeyeceğine olan
inancı, şansına, yeteneklerine, becerisine olan güveninden kaynaklan­
maktadır.

Görüldüğü gibi olası kast, bilinçli taksire yaklaşmaktadır. Çünkü gerek


bilinçli taksir ve gerekse olası kast bir yere kadar aynı yolu izler. Her ikisin­
de de ortak olan nokta, neticenin fail tarafından öngörülmüş olmasıdır. İşte
her ikisi arasındaki farklılık da kendisini burada gösterir. Gerçekten bilinçli
taksirde fail gerçi tipikliğın gerçekleşme olanağını görür, ancak ya bunu
ciddiye almaz veya ciddiye almakla birlikte neticenin gerçekleşmeyeceğine
güvenir. Buna karşılık olası kastta fail, tipikliğin gerçekleşme olasılığım
bilir, ancak bunu kabullenir, göze alır.
310 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

Bu açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde; sanık İ.B., silahın


dolu olup olmadığını kontrol etmeden boş olduğunu düşünerek C.Ç/nin
kafasına dayamıştır. Nitekim olayda kullanılan tabancanın, boş olarak ola­
yın meydana geldiği büroya getirildiği., ancak o ar.kı sohbet ortamı içeri­
sinde İ.B. tarafından fark edilmeksizin mermilerin şarjöre doldurulduğu:
tabancanın tetiğinin düşmesi ve C.Ç.’ın isabet almasından sonra sanık
İ.B/nın “bu silah boş değil miydi” biçimindeki ar.latınıından: sanığın ta­
bancanın boş olduğu düşüncesiyle hareket ettiği anlaşılmaktadır. Alınan
alkolün de etkisiyle olaydan bir saat kadar önce O.G:nin ayaklarına doğ­
rultarak tetik düşürdüğünde tabancanın ateş almamasına güvenerek..
İ.B/nın arada geçer, süre içerisinde şarjöre mermi konulduğunu fark et­
meksizin.. şaka olsun diye C.Ç:’ın kafasına dayadığı tabancanın tetiğinin
düşmesi nedeniyle ölüm olayının meydana geldiği görülmektedir. Taban­
canın dolu olup olmadığı kontrol edilmeksizin tetik düşürülmesi halinde
ölümün gerçekleşeceği herkes tarafından öngörülebilir bir neticedir. Ancak
sanığın ölüm neticesini öngörmüş olması, yukarıda da değinildiği üzere tek
başına bu ölüm neticesi bakımından olası kastın varlığı için yeterli değil­
dir. İ.B., tipik neticenin gerçekleşmesini göze alınış ve buna rağmen hare­
keti gerçekleştirmiş değildir. Buna karşılık sanığın tabancanın boş olup
olmadığını kontrol etmeksizin C.Ç/nin başına dayaması nedeniyle İ.B/nin
ölüm neticesinin gerçekleşmesini mümkün gördüğü, ancak bunun gerçek­
leşmeyeceği inancıyla hareket ettiği anlaşılmaktadır. İ.B/nın ölüm netice­
sinin gerçekleşmeyeceği beklentisi, olaydan yaklaşık bir saat önce ateş
ettiği tabancanın ateş almamış olması nedeniyle “her şeyin yolunda gide­
ceğine olan güvenme dayanmaktadır. Bu nedenle olayda İ.B.’nin “olası
kastla" öldürme suçundan değil, “bilinçli taksirle'" öldürme suçundan do­
layı cezalandırılması gerekir.

Olay No.54: “... olay günü deneme kabininde mayo denerken sanığa ait
olduğu konusunda ihtilaf bulunmayan cep telefonuyla görüntülerinin çekil­
diği, kanlanın bunu farketmesinden hemen sonra yapılan incelemede sanığın
düşen cep telefonunun kendiliğinden çekim yaptığı savunmasının aksine
telefonda resim ve video şeklinde iki ayrı kayıt tespit edildiği, kanlanın gö­
rüntülerini teşhis ettiği ve bunun görevli polis memurlarınca tutanağa bağ­
landığı, CMK’nın 231 uygulanmasına yönelik mahkemenin takdir hakkını
kullandığı değerlendirilmekle teb'iiğnamedeki bozma düşüncesine iştirak
edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delil­
lere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve
takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafiinin bir nedene da­
0İ3y Çözümü 311

yanmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün isteme uygun olarak


(ONANMASINA), 22.02.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi." Y.12.
CD. 2011/15793 E., 2012/4758 K.
Kararı irdeleyiniz.

Olay No.55: Dünyanın gelişmekte olan ülkeleri arasında yer alan ve


artan bir ivmeyle alt sıralara doğru ilerleyen bir ülkenin AVM bahçesin­
de: ihaleye fesat karıştırmak amaçlı rüşvet pazarlığı yapılırken yanlarında
jammer bulunması dolayısıyla net bir şekilde ses kaydı yapılamayan fa­
kat son teknoloji ürünü kamera aracılığıyla görüntülenen müsteşar A ile
ünlü işadamlarının görüntüleri sayfa sayfa muhalif medya mensubu gaze­
telerde manşette yayımlanır. Ülkede erişiminin engellenmesi beklenen
Duotube’da görüntüler ve alınabilen kesik ses kaydı günlerce yayımlanır.
Milletvekili M söz konusu kayıtlara istinaden müsteşara: “jammerların
efendisi” lakabını takmış ve her toplantı ve mitingde kendisine “karakter­
siz, şerefsiz” gibi sözler sarf etmiştir. Altta kalmak istemeyen müsteşar
ise yaptığı basın açıklamasında M’ye “ahlaksız, iftiracı., karaktersiz” gibi
söylemlerle yüklenmiştir.

Olayda oluşan suç suçlar var mıdır? Varsa nelerdir?

Olay No.56: A, kendisine yüz vermeyen eski kız arkadaşı B’yi kaçır­
mayı kafasına koyar ve ış çıkışı B’yi eterle bayıltarak dağ evine götürür. A,
B’ye kendisine döndüğü takdirde serbest bırakacağım aksi halde dağ evinde
beraber yaşlanacaklarım söyler. B: bir yolunu bulup evden çıkar ve yola
doğru koşmaya başlar bu esnada B’nin kaçtığını fark eden A, koşarak B’yi
yakalar.

Olayda oluşan suç suçları nitelikli halleri göz önünde bulundurarak be-
lirtıp: içtima bakımından değerlendiriniz.

Olay No.57: (R), (A)’nm evine (A) işe gittikten sonra girer ve bir kutu
içine gizlediği 500.000 euroyu çalar. Evden çıkan (R), yolda elinde çantası
ile yürüyen (E)’yi takıp eder. (E): evine girerken anahtarıyla kapıyı açmak
için elindekılerı yere bırakır ve bu esnada (R): çantayı alıp kaçar. (E) ve du­
rumu fark eden komşu (K): (R)’nin peşinden koşmaya başlarlar. Köşeye
sıkıştığım anlayan R cebinden bıçağını çıkarır ve “yaklaşmayın sızı kıyma
yaparım” der. (K): sözlerine aldırış etmeden (R)’nır. üzerine atlar ve (R)’yi
etkisiz hale getirir.
312 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

Olayda gerçekleşen suç suçlar nelerdir?

Olay No. 58: (A), iş arkadaşı (B) ile beraber ış seyahatine gider. (B)'den
hoşlanan (A) yol boyunca birlikte oldukları zaman ne kadar mutlu olabilecekle­
rinden bahseder. (B), bunları konuşmak için iş seyahatinin doğru zaman olma­
dığını söyler. Konuşmalını sonunda kendisine şans verdiği hissine kapılan (A),
kaldıkları otelde (B)’nin odasına gizlice girer ve uyumakta olan (B)’nin göğüs­
lerini bacaklarını okşamaya başlar. Birden uyanan (B), (A)’yı tokatlayarak oda­
dan atar.

Olayda oluşan suç suçları tespit ediniz.

Cevap: B:nin—> A:va TCK m. 102 Cinsel Saldın.


*Vücudun mahrem bölgelerine yönelik fiziki müdahalede bulunulmuştur.

*6545 sayılı Kanun ile getirilen değişiklikle 102 T de önemli yenilik


yapılmış: Cinsel davranış sarkıntılık düzevinde kalırsa 2-5 yıla kadar hapis
cezası verilir. Daha az ceza verilmektedir.

* Böylece cinsel davranış için belli bir süre devam etme veya belli bir
yoğunluğa ulaşma gibi ölçütler aranmamaktadır. Ani şekilde, kısa süreli
veya az bir yoğunlukta dahi olsa eylem cinsel saldın kapsamında değerlen­
dirilmektedir.

BTnın hataya düşüp düşmediği tanışılmalıdır.

*Cinsel saldırı suçunda ilgilinin rızası eylemi hukuka aykırı olmaktan


çıkarmaktadır. A, B'nin yakınlaşmasını rıza olarak kabul etmiş olabilir ise
ve bu bir yanılgıdan ibaret ise TCK m.30 3 te düzenlenmiş olan hukuka uy­
gunluk sebebinin varlığında hatadan bahsetmek gerekir.

*Bir ceza sorumluluğunu ortadan kaldıran hal olarak hukuka uygunluk


sebebinin varlığında hataya düşen kişi, eğer hata kaçınılmaz ise hatasından
yararlanır. Somut olayda, A, B’ye olumlu yanıt vermemiş olup B’nın düştü­
ğü hata kaçınılmaz değildir. Dolayısıyla hataya düşmüş olsa bile TCK
m.30 3’ten yararlanması mümkün değildir.

Olay N'o.59: Aslı, eski sevgilisi Baran’la çıktıkları okul gezisinde karşı­
laşır. Baran, Aslı ile konuşabilmek için ortak arkadaşlarının facebook hesa­
bından Aslı’ya arkadaşıymış gibi mesaj atar, onu kaldıkları yurdun spor
salonuna çağırır. Spcr salonuna gelen Aslı, karşısında Baran T görünce ken­
disiyle konuşmak istemediğini ve gideceğini söyler. Baran, Aslı'nın naz
0İ3y Çözümü 313

yaptığını düşünerek kapıyı kıtler ve Aslı’ nin üzerine atlayarak kıyafetlerim


çıkartmaya başlar. Kendisi ile mücadele etmesini önlemek için Baran, As-
lı’yı arka arkaya tokatlar. Tokatların etkisi ile Aslı kendinden geçer. Bu es­
nada soyunmaya başlayan Baran.. Aslı’nın çığlıkların duyan güvenlikçinin
kapıyı zorlaması üzerine toparlanarak kaçmaya başlar. Aslı olayın etkisi ile
akli dengesini kaybeder ve uzun süre psikolojik destek alır.

Olayda oluşan suç suçları tespit ediniz.

Cevap: B’nin—* A’va TCK m.102 Nitelikli Cinsel Saldırıya Teşeb­


büs* kasten varalama+Nitelikli kişi hürriyetinden voksun kılma
* Gelişim süreci dikkate alındığında basit cinsel saldırı değil, tecavüz
şeklinde gerçekleştirilmek istenen bir nitelikli cinsel saldırının olacağım
söyleyebiliriz.

*Suça yönelik icra hareketleri başlamıştır. Güvenlikçinin müdahalesi ile


netice gerçekleştirilememiştir. TCK m. 102 2’ye teşebbüs vardır.

*Suç teşebbüs aşamasında kalmış olsa da Aslı akü sağlığım yitirmiştir.


6545 sayılı Kanun öncesi dönemde: bu durum m. 102 5 çerçevesinde nite­
likli bir halı gerektirmekteydi. Suçun sonucunda mağdurun beden veya ruh
sağlığının bozulması halinde 10 yıldan az olmamak üzere hapis cezasına
hükmolunmaktaydı. 102 2’deki cezanın alt sınırı ctomatık olarak 10 yıla
çıkmaktaydı. 6545 savılı Kanun ile: 102.5 yürürlükten kaldırıldı. Mağdurun
eylem neticesinde akıl ve ruh sağlığım yitirmiş olması bir nitelikli hal ol­
maktan çıkarılmıştır.

*Baran’m Aslı’ya saldırırken uyguladığı kuvvet, kasten yaralama suçu­


nun oluşumuna sebebiyet vermiştir. 102/4’te özel içtima kuralı bulunmak­
tadır. Suçun işlenmesi sırasında, mağdurun direncinin kırılmasını sağlayacak
ölçünün ötesinde cebir kullanılması durumunda kişi ayrıca kasten yaralama
suçundan dolayı cezalandırılacaktır. B’nin A’ya uyguladığı kuvvet, A’nın
direncini kıracak cebırin üstündedir. Kasten yaralama kapsamında değerlen­
dirilecektir. TCK m.86.

*BaranTn Aslfvı spor salonuna kilitlemesi: TCK m. 109 anlamında


kişi özgürlüğünden alıkoymadır. B’nin bu suçu işlemesinde A’ya cinsel sal­
dırıda bulunma amacı etkin olduğundan, TCK m. 10$ 5’e göre, kişi hürriye­
tinden voksun kılma suçu cinsel amaçla işlendiğinde verilecek ceza yarı
oranında arttırılır. Baran artık TCK m. 109 3 kapsamında AYRICA kişi hür­
riyetinden yoksun kılma suçunun nitelikli halini de işlemiş sayılacaktır.
314 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

Olay No.60: 20 yaşındaki (S), kısa bir süre önce bir başkasıyla evlendi­
rilen üvey teyzesi 17 yaşındaki (H)’nin evine gelir. Kahvaltıdan sonra (S),
"gel yanıma otur. Sana sarılıp bir şeyler anlatmak istiyorum1'", (H)’nin teklifi
reddederek bir başka yere oturması üzerine de: “öz teyzem değilsin. Senden
hoşlanıyorum. Bir defa birlikte olabiliriz1'' der. (S);nin ısrarı üzerine (H),
kıyafet değiştirmek için yatak odasına gider, (S) de peşinden içen girer. "Se­
ninle olmak istiyorum, kocan yakışıklı değil. Seni hak etmiyor1'' diyerek üze­
rindeki elbiseleri çıkarmaya çalışırken, evdeki kedi (S):nin üzerine atlar.
Bunu fırsat bilen (H), evin dış kapısını açıp bağırarak yardım ister. Evden
çıktıktan bir süre sonra yeniden eve dönen (S), (H):nin boğazını sıkarak
"seninle birlikte olmadan bu evden çıkmam. Senin tadına bakmadan ölme­
yeceğim1'' der. Komşuların olay yerine gelmesi üzerine (S) tekrar kaçar. Ya­
pılan muayenede (H)’nin bileğinde kırık tespit edilir.

Olayda işlenen suçu suçları, nitelikli hallerini de göstererek tespit ediniz.

Cevap: (H) evlenmekle reşit olsa bile TCK uygulamasında çocuktur


ve 15-İS yaş aralığında bulunan çocuklara yönelik olarak cebir, tehdit, hile
veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen her
türlü cinsel davranış cinsel istismar suçunu oluşturur. Olayda (H)’yi cinsel
davranışa zorlamak için her iki durumda da cebire başvurulmuştur. (S)?nın
(H)’ye yönelik sözlerinden kastının "vücuda organ sokma’ya yönelik olma­
sına rağmen, ilk seferinde kedinin üzerine atlaması, İkincisinde komşuların
olay yerine gelmesi üzerine, elinde olmayan nedenlerle icra hareketlen yarı­
da kaldığı için cinsel istismar suçunun nitelikli haline (TCK m. 103/2)
teşebbüs söz konusudur.
Olayda farklı zamanlarda işlenmiş iki ayrı cinsel istismar suçu vardır
ve eğer bunlar arasında "aynı suç işleme kararına bağlı olma'1 yönünde süb­
jektif ilişki kurulabılıyorsa zincirleme suç kuralları gereği (TCK m. 43 1),
tek bir suçtan dolayı hükmedilecek cezanın belli oranda ağırlaştırılması ge­
rekir.

Konut dokunulmazlığını ihlal suçunun oluşması için konut ya da eklen­


tisine rıza dışında girmek veya girdikten sonra çıkmamak gerekir (TCK m.
193 1). Olayda olduğu gibi hukuka aykırı bir amaçla konuta girilmesi
durumunda, hak sahibinin konuta girme konusunda geçerli bir rıza
göstermesi söz konusu olmayacağından konuta rıza dışı girme söz konu­
sudur ve bu nedenle de konut dokunulmazlığını ihlal suçu işlenmiştir. Kaldı
ki, konuta (H)’nin rızasına dayanarak girildiği varsayılsa bile, konuta
0İ3y Çözümü 315

girme meşru bir amaca yönelik olmadığı için rıza açıklamasına geçerlik
tanınması da mümkün değildir. Zincirleme suç acısından söylenenler bu
suç için de geçerlidir.

Cinsel istismar suçunun işlenmesi için başx-urulan cebir ve şiddetin kas­


ten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması durumunda fail ayrıca
kasten yaralama sucundan dolayı da cezalandırılır (TCK m. 103 5). TCK
m. 87.3’te kasten yaralamalım vücutta kemik kırılmasına yol açması bu suç­
ta netice yüzünden cezanın ağırlaştırılmasını gerektiren nitelikli hal olarak
ayrıca düzenlendiğine ve olayda da (H)’nın bileğinde kırık olduğu belirtildi­
ğine göre, (S) ayrıca kasten yaralama suçundan dolayı da (TCK m. 86) ceza­
landırılacak ve kemik kırılması nedeniyle cezası ağırlaştırılacaktır (TCK m.
87/3).

Olay No.61: 21 yaşındaki Ahmet, arkadaşı Mehmet ile hasımlarının kızı


olan 16 yaşındaki Ayten’i tek başına Belgrat ormanında koşuya çıktığım
görürler. Alacak verecek meseleleri olan Ahmet ile Mehmet, Ayten’i takip
ederler. Tenha bir yerde önüne geçip pantolonlarını indirirler. "Babana söyle
bize olan borcunu ödesin, ödemezse bir sonrakinde bu kadar şanslı olmaz­
sım derler. Çığlık atarak kaçan Ayten olanları polise ifadesinde detayları ile
anlatır. Savcı, Ahmet ile Mehmet hakkında cinsel istismardan davayı açar.

Olayı değerlendiriniz.

Cevap: Burada TCK m.lOS’te düzenlenmiş olan cinsel taciz suçu iş­
lenmiştir. Kişinin vücut dokunulmazlığının ihlali niteliği taşımayan cinsel
davranışlarla gerçekleştirilebilen fullerdir. Cinsel taciz, cinsel yönden ahlak
temizliğine aykırı olarak mağdurun rahatsız edilmesinden ibarettir. Ahmet
ile Mehmet’in eylemlerinde herhangi bir şekilde temas olmamıştır. Bu ba­
kımdan 102’deki cinsel saldırıdan söz edilemez. Kastlarının cinsel saldırı­
ya yönelik olduğu tespit edilemediğinden teşebbüsten de söz edilemez.
TCK m.225’de düzenlenen hayasızca hareketler kapsamında değerlendiri­
lebilir hareketler söz konusu olsa da fikri içtima gereği daha ağır ceza
gerektiren cinsel taciz suçundan ceza verilecektir.
Olay No.62: Çocuk yurdunda bakıcı olan B, çocukların temizlik ve ba­
kımından sorumludur. B, yıkanmak istemeyen Ç’yi sinirlenip önce çamaşır
odasına kilitler. Ç’nin korkudan çığlık çığlığa ağlaması ile siniri daha çok
bozulan B, Ç’yi soyup elindeki temizlik bezi ile döver. Ç’nin ağlamayı kes­
memesi üzerine Ç’yi yere yatırıp üzerine çıkarak olanca kuvveti ile ezmeye
316 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

çalışır. Olayı öğrenen yurt müdürü durumu savcılığa bildirir. Savcılık, kas­
ten adam yaralama suçundan iddianameyi hazırlar ve mahkemeye sunar.

Dosyaya bakan hakim olsaydınız, ne şekilde karar verirdiniz?

Cevap: Eziyet, bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve o kişinin


bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, aşağılanma s ma yol açacak dav­
ranışlarda bulunmak şeklinde tanımlanmaktadır. B’nin fulleri eziyet suçu
kapsamında değerlendirilecektir. Ç kendini savunamayacak durumda
bulunduğundan cezayı ağırlaştıran nitelikli hal söz konusudur olayda.

Olay No.63: Almanya'da üniversite öğrencisi o^an A, evlilik dışı ilişki­


den dünyaya gelen bebeği ile birlikte Türkiye'ye kesin dönüş yapar. Töreler
gereği başına ış gelebileceğini düşünerek, bebeğini İstanbul'da polis karako­
luna yakın bir noktada yolun kenarına bırakır. Bebeğinin polis tarafından
alınıp alınmadığından emin olmak için yolun karşısına geçerek beklemeye
başlar. Bu esnada ycldan geçen K'ya karşı kaldırımda bir bebek olduğunu
söyler ve “Türkçem yetersiz polise haber verebilir misiniz?” der. Bebeği
gören K, çocuğu almaları için polislere bilgi verir. Bebeğinin alınma anına
tanıklık etmek istemeyen A bir süre sonra aynı yere gelir, bebeği bıraktığı
yerde yoktur.

Olayı Yargıtay'ın konu hakkındaki görüşünü dikkate alarak değerlendi­


riniz.

Cevap: Yargıtay'ın bazı kararlarında failin terkten hemen sonra vaz­


geçmesi durumunda suçun oluşmayacağı kabul edilmektedir. Örneğin S ay­
lık kızını karakolun karşısındaki evin önüne bırakıp uzaklaşan ancak çok
kısa süre sonra çocuğunun polislerce alınıp yetiştirme yurduna götürülüp
götürülmediğini kontrol etmek için aynı yere gelen sanığın eyleminde terk
etmek iradesi bulunmadığı gerekçesiyle beraatine karar verilmesi gerektiği
kararlaştırılmıştır. Bu örnekte terk etme iradesinin bulunmadığından söz
edilemez. Suçun henüz sona ermemesinden hareketle gönüllü vazgeçme
hükmü (m.36) uygulanabilir. Ancak örnekte suç tamamlanmamış bulunmak­
tadır. Burada suçun oluşmamasının nedeni terk nedeniyle mağdur üzerinde
somut bir zarar doğmuş olmamasıdır.

Ancak olayda ter iradesi yanı kastı mevcut olup bebek terk edilmiştir.

Yargıtay: yakın bir yerde durarak olay yerinden ayrılmayarak bebeğini


gözlemleyen kadının çocuğu terk kastı ile hareket ettiğinin kabulü mümkün
değildir der. Ancak kararda olduğu gibi olayda bir süre, suçun konusunu
0İ3y Çözümü 317

tehlikeli bir duruma sokma iradesi mevcut değildir. Bu nedenle suçun mane­
vi unsurunun oluşmadığı söylenebilir. Ancak pratiğimizde annenin olay
yerinden ayrılması ile terk suçunun manevi unsuru oluşmuştur.

5. Örnek Yargıtay Kararlan

ULUSLARARASI SUÇLAR
Soykırım -İnsanlığa Karşı Suç -Göçmen Kaçakçılığı -İnsan Ticareti
Karır no. 1: Yar. CGK, 25.12. 2007, 8-149/277
“Sanıkların olay tarihinde maddi yarar sağlamak amacıyla sayıları tam olarak belir­
lenemeyen yabancı uyruklu kişileri İstanbul ilinden alarak, bu iş için üzerinde değişik­
likler yapılmış bir araçla Edirne ili Meriç ilçesi Küplü beldesinde Bağlık mevkiine ge­
tirdikleri, burada araçlarının ön lastiğinin patlaması ve çamura saplandığı, bu arada
telefonla yapılan ihbar sonucunda kolluk görevlilerince yakalandıkları, ayrıca arazide üç
yabancı uyruklu kişinin de ele geçirildiği. tanık anlatımları, olay tutanakları ve tüm
dosya kapsamı ile sabittir.
Samlıların eylemlerinin sabit olduğu hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Sabit olan bu eylemleri nedeniyle sanıkların, göçmen kaçakçılığı suçundan lehlerine
olduğu kabul edilen 762 sayılı TCY'nın 201 a-2. maddesi uyarınca cezalandırılmasına
karar verilen olayda. Özel Daire çoğunluğu ile Yargıtay C. Başsavcılığı arasındaki hu­
kuki uyuşmazlık. 5237 sayılı TCY. ile getirilen düzenleme karşısında suçun kalkışma
aşamasında kalıp kalmadığının, buna bağlı olarak da sanıklar hakkında 765 sayılı TCY.
nin 201 a-2. maddesinin mi, yoksa 5237 sayılı TCY'nın 79. maddesinin mı uygulanması
gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Göçmen kaçakçılığı suçu. 09.0S.2002 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürür­
lüğe giren 4771 sayılı Yasa ile 765 sayılı TCY.na eklenen 201 a maddesi ile mevzuatı­
mıza girmiştir. 4771 sayılı Yasanın genel gerekçesi ve madde gerekçeleri incelendiğin­
de, Devletimiz tarafından, Sınıraşan Örgütlü Suçlara Karşı Birleşmiş Milletler Sözleş­
mesi ile bu sözleşmeye ek olan Kara, Deniz ve Hava Araçları Yoluyla Göçmen Kaçak­
çılığına Karşı Protckol'ün imzalanması nedeniyle bu eylemlerin iç hukukta da suç da­
ral: düzenlendiği anlaşılmaktadır. Nitekim, anılar, sözleşme ve ek protokol 04.02.2003
günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 4800 ve 4S03 sayılı Yasalarla
uygun bulunmuşlar ve Anayasa’nın 90. maddesi uyarınca b.rer ıç hukuk hükmü haline
gelmişlerdir.

Anılan Protokol’ün 6 2-a maddesi uyarınca taraf ülkelere, kendi hukuk sistemleri­
nin temel kavramlarına bağlı kalmak kaydıyla göçmen kaçakçılığı suçuna kalkışmayı da
cezalandırmaları yükümlülüğü getirilmiştir. Ancak Protokol, göçmen kaçakçılığı eylem­
lerine kalkışanların, suç sanki tamamlanmış gibi cezalandırılacağına ilişkin bir hüküm
içermemektedir.
Bu açıklamalar ışığında olayda uygulanması olanaklı yasa hükümlerinin incelen­
mesinde;

765 sayılı TCY’nin201 a maddesi;


313 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

‘"Doğrudan doğruya veya dolaylı olarak maddî menfaat elde etmek maksadıyla,
yabancı bir devlet tâbiiyetinde bulunan veya vatansız olan veya Türkiye 'de sürekli ola­
rak oturmasına yetkili mercilerce izin verilmemiş bulunan kimselerin Türkiye 'ye yasal
olmay an yollardan girmelerini veya ülkede kalmalarını, bu kişilerin veya Türk vatan­
daşlarının yasal olmayan yollardan ülke dış Dia çıkmalardu zağlamaya göçmen kaçakçı­
lığı denilir.

Göçmen kaçakçılığı suçunun faillerine veya böyle bir suça iştirak etmeksizin,
daha önce ülkeye sokulmuş veya girmiş kaçak göçmenleri, maddî menfaat elde et­
mek maksadıyla, yasal olmayan yollarla ülkeden çıkaranlara, yasal koşullara uy­
maksızın ülkede kalmalarını olanaklı kılanlara, bu maksada sahte kimlik veya seya­
hat belgelerini hazırlayanlara veya temin edenlere ya da bu suçlara teşebbüs eden­
lere, fiilleri başka bir suç oluştursa bile ayrıca iki yıldan beş yıla kadar ağır hapis
ve bir milyar liradan az olmamak üzere ağır para cezası verilir: suçun işlenmesinde
kullanılan taşıtlar ve bu fiil nedeniyle elde edilen maddî menfaatler müsadere edi­
lir" hükmünü;
5237 sayılı TCY'nin 79. maddesi ise:
“(1) Doğrudan doğruya veya dolaylı olarak maddî menfaat elde etmek maksadıyla,
yasal olmayan yollardan.:
a) Bir yabancıyı ülkeye sokan veya ülkede kalmasına imkân zağlayan,
b) Türk vatandaşı veya yabancının yurt dışına çıkmasına imkân sağlayan,
Kişi, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlîpara cezası ile ceza­
landırılır." hükmünü taşımaktadır.

Görüldüğü gibi, 765 sayılı TCY’nin 201 a maddesince, kalkışmanın da tamam­


lanmış suç gibi cezalandırılacağı öngörülmüş ve geçmen kaçakçılığı eylemleri bir kal­
kışma suçu olarak düzenlenmiştir.

5237 sayılı TCY’nin 79. maddesi ise. kalkışmanın da tamamlanmış suç gibi ce­
zalandırılacağına ilişkin bir hüküm içermemektedir. Yasa koyucu, yeni düzenleme­
de göçmen kaçakçılığı suçuna kalkışmayı olanaklı hale getirmiştir. Çünkü, 5237
sayılı TCY.da düzenlenmiş kalkışma suçlarının (örneğin 262, 277, 288, 309, 310
ve 311 maddeler) bulunduğu nazara alındığında, 79. maddede böyle bir hükme yer
verilmemesi karşısında, göçmen kaçakçılığı suçunun bir kalkışma suçu olduğunu
söylemek olanaksızdır. Bu nedenle genel hükümler çerçevesinde koşullarının varlığı
halinde bu suç yönünden de artık kalkışma hükümleri uygulanacaktır.

Konu öğretide de ele alınmış ve 5237 sayılı TCY’nir. 79. maddesindeki düzen­
leme karşısında artık göçmen kaçakçılığı suçunun kalkışmaya elverişli bir suç oldu­
ğu kabul edilmiştir. (Prof. Dr. Durmuş Tezcan, Doç. Dr. Mustafa Ruhan ERDEM,
Yrd. Doç. Dr. Murat ÖNOK; Ceza Özel Hukuku, 5. Bası. sh. 95 vd.; Prof. Dr. Sü­
heyl DONAY; Türk Ceza Kanunu Şerhi, sh. 127 vd.; Araştırma Görevlisi Kcray
DOĞAN; Göçmen Kaçakçılığı Suçu, sh. 135 vd.; Yrd. Doç. Dr. Ali Hakan EVİK;
Göçmen Kaçakçılığı Suçu, Atatürk Üniversitesi Erzincan Hukuk Fakültesi Dergisi,
sh. 160 vd.)
0İ3y Çözümü 319

Bu itibarla kaçak göçmenleri yurt dışına çıkarmak suçunun, kalkışmaya elverişli


bir suç olduğu ilke olarak kabul edilmiştir.

Kalkışma (teşebbüs) hükümlerinin uygulanabilmesi için gerekli olan koşullar şun­


lardır:
a- Suç kalkışmaya elverişli bir suç olmalıdır.
b- Belirli bir suç işleme kastı bulunmalıdır.

c- Suç işleme karar, icraya başlanılmalıdır.


d- Engel nedenlerle sonuca ulaşılamamalıdır.
Somut olayda, sanıklar yönetimlerindeki araçla, yurt dışına çıkararak yarar sağla­
mak amacıyla yabancı uyruklu kişileri İstanbul’dan alarak yola çıkmışlar ve Edirne ili
Meriç ilçesi Küplü beldesinde Bağlık mevkiine geldiklerince, ihbar üzerine kolluk gö­
revlilerince yakalanmışlardır. Araç yakalandığında çamura batmış halde ve sol ön lasti­
ğinin patlamış olduğu, bu nedenle aracın hareket edemediği olay tutanakları ile sabittir.
Bu nedenle sanıkların, icra hareketlerine başlamalarına rağmen, gerek ihbar üzerine
yakalanmaları gerekse aracın hareket edemeyecek halde elmasından ve bu mekanın
hududa uzak bulunmasından dolayı, elde olamayan nedenlerle hareketi tamamlayama-
dıkları anlaşılmaktadır. Göçmen kaçakçılığı suçunun. 5237 sayılı TCY’nin 79. madde­
sindeki düzenleme karşısında kalkışmaya elverişli suçlardan olduğu, önceki müzakere­
lerde ilke olarak kabul edilmiştir. O halde, sanıklara yüklenen suç kalkışma aşamasında
kalmıştır...”
so ♦ «

Karar No. 2: Yar. CGK, 10.2.2009, 8-221/20:


“...İncelenen olayda: Sanığın, 19.11.2006 tarihinde şoför olarak çalışmakta olduğu
Ersoy Petrol Şirketine ait tır aracının çektiği dorsenin içine maddi yarar sağlamak ama­
cıyla Suriye ve Filistin uyruklu 46 göçmeni İstanbul İlinden alarak yasadışı yollardan
Yunanistan’a geçirmek için İpsala Gümrük sahasına getirdiği ve burada araçtan inen
göçmenlerin gümrük sahası içinde kolluk görevlilerince yakalandıkları, göçmenlerin ve
tutanak imzacıları tanıkların anlatımları, olay tutanakları ve :iim dosya kapsamı ile kuş­
kuya yer bırakmayacak biçimde anlaşılmaktadır.

Ceza Genel Kurulu nun 25.12.2007 gün ve 149-277, 05.02.200S gün ve 234-16 ile
15.04.2008 gün ve 33-83 sayılı kararlarında da açıklandığı üzere;
5237 sayılı TCY’nın “Göçmen kaçakçılığı'' başlıklı 79. maddesi; “(1) Doğrudan
doğruya veya dolaylı olarak maddi menfaat elde etmek maksadıyla, yasal olmayan
yollardan;
a) Bir yabancıyı ülkeye sokan veya ülkede kalmasına imkân sağlay an,
b) Türk vatandaşı veya yabancının yurt dışına çıkmasına imkân sağlayan,
320 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

Kişi, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlîpara cezası ile ceza­
landırılır

(2) Bu suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde içlenmesi halinde, verilecek cezalar
yarı oranında artırılır.

(3) Bu suçun bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde izlenmesi halinde, tüzel kişi
hakkında bunlara özgü güvenlik Tedbirlerine hükmolunur"' şeklinde olup, maddede 765
sayılı TCY'nin 201 a maddesinde olduğu gibi kalkışmanın tamamlanmış suç gibi ceza­
landırılacağına ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır.

5237 sayılı TCY'nin 262. 277. 288, 309. 310. 311 ve 312. maddelerinde kimi kal­
kışma suçlan düzenlenmiş ve bu maddeler kapsamındaki suçlarda kalkışma hali tamam­
lanmış suç gibi yaptırıma bağlanmıştır. TCY'nin 79. maddesinde böyle bir hükme yer
verilmediğine göre, geçmen kaçakçılığı suçunun, bir kalkışma suçu olmadığının kabulü
gerekmektedir. Bunun doğal sonucu daral: da, genel hükümler çerçevesinde, koşulları­
nın varlığı halinde, bu suç yönünden artıl: kalkışma hükümlerinin uygulanabilmesi ve
saptanacak temel cezama kalkışmanın varlığı nedeniyle indirimi olanaklıdır.
Kalkışma hükümlerinin uygulanabilmesi için gerekli olan koşullar ise şunlardır:

a- Suç kalkışmaya elverişli bir suç olmalıdır.

b- Belirli bir suç işleme kastı bulunmalıdır.

c- Suç işleme karar, icraya başlanılmalıdır.


d- Engel nedenlerle sonuca ulaşılamamalıdır.

Seçimlik hareketli bir suç daral: düzenlenen göçmen kaçakçılığı suçu, yasa mad­
desinde öngörülen; göçmenin yasal olmayan yollardan, "ilkeye sokulması", "ülkede
kalmasına imkân sağlanması” ya da "yurt dışına çıkartılmasına imkân sağlanması”
suretiyle işlenebilmektedir. Bu seçimlik hareketlerden, "yurt dıçına çıkmaya imkân
sağlama ' bakımından netice, ülke karasuları, hava sahası veya kara sınırlarının dışına
çıkılmasıyla gerçekleşmektedir. Bu koşullar gerçekleşmedikçe, eylemin kalkışma aşa­
masında kaldığını kabul etmek zorunludur.
Öte yandan. Anayasanın 90 sen maddesi uyarınca onaylanmakla iç hukuk mevzuatı ha­
line giren, "Smıraşan Örgütlü Suçlara Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesine Ek Kara. Deniz
ve Hava Yoluyla Göçmen Kaçakçılığına Karşı Protokoldün 6. maddesi 2 a bendindeki, "Her
taref devlet... kendi hukuk sisteminin temel kavramlarına bağlı kalmak kaydıyla göçmen
kaçakçılığına teşebbüsü suç haline getirmek için gerekli yasal ve diğer önlemleri alır" biçi­
mindeki hüküm, kalkışma halini tamamlanmış suç gibi cezalandırmayı gerektiren zorlayıcı
bir düzenleme değildir. Protokolde vazıh bulunan "tarefdevletin kendi hukuk sisteminin temel
kavramlarına bağlılık" kuralı göz önüne alındığında, geçmer. kaçakçılığı suçu açısından,
suçun tamamlanmış haline göre, kalkışmayı belirli bir oranda indirimle ceza yaptırımına
bağlayan Türk Ceza Mevzuatının protokole aykırı bir düzenlemeyi öngörmediği açıktır.

Somut olayda, göçmenler Türk kara sınırları içerisinde bulunan İpsala Gümrük Sa­
hası içinde ve sınır dışına çıkmadan yakalandıklarına göre göçmen kaçakçılığı suçu
kalkışma aşamasında kalmıştır. Bu itibarla olayda suçun tamamlandığını kabul ederek
0İ3y Çözümü 321

kalkışmaya ilişkin hükmü uygulamayan Yerel Mahkeme kararında ve bu kararı onayan


Özel Daire çoğunluk görüşünde isabet bulunmamakta olup, Yargıtay Cumhuriyet Baş­
savcılığı itirazının kabulüne, Özel Dairenin onama kararının kaldırılmasına ve Yerel
Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmelidir...”.
so »es
Karar No.3: Yar. CGK 12.5.2009, 8-60/127:

“...01.10.2007 taruıinde Jandarma tarafından düzenlenen olay tutanağında; saat


16.30 sıralarında Edirne Şehirlerarası Otobüs Terminalinde yapılan devriye sırasında
yabancı uyruklu 3 kişinin yanlarında sanık Necatı Ceylan ile birlikte terminale girdikle­
ri. sanığın büfeden bisküvi türü yiyecekler alarak yabancı kişilere verdiği, daha sonra
yabancı kişilerin bir masaya oturduklarının görüldüğü, jandarma devriyesini fark eden
yabancı uyruklu kişilerin uzaklaşarak: şehiriçi minibüsüne bindikleri, sanığın da aynı
minibüse bindiği, araç durdurularak yapılan aramada Moritanya uyruklu kişilerin pasa­
portlarının bulunmadığının tespit edildiği, bu kişilere sorulduğunda sanık ile 100 YTL
karşılığında kendilerini İstanbul'a götürmek üzere anlaştıklarını ve söz konusu paranın
aileleri tarafından sanığa banka aracılığıyla gönderildiğini söyledikleri, bu sırada sanığın
cebinden bir belge çıkararak yırtmak istediği, elinden alındığında banka dekontu olduğu
ve Shcaıb Shoaıb adlı kişi tarafından sanığa 100 Euro gönderildiğine ilişkin olduğu
görülerek el konulduğu belirtilmiştir.

Sanıl: aşamalardaki ifadelerinde tutarlı bir şekilde, yüklenen suçu kabul etmediğini,
terminalde yabancı uyruklu kişileri görüp aç olduklarını fark edince onlara acıyıp bis­
küvi aldığını, bu sırada jandarmaların kendilerini yakaladığını, bu kişilerle para karşılı­
ğında İstanbul'a göndermek için anlaşmadığını, yakalanan tanka dekontu ile kendisine
para gönderildiğinin doğru olduğunu ancak kim tarafından gönderildiğini hatırlamadı­
ğını, arkadaşı aracılığıyla olabileceği gibi yurt dışında yaşayan kız kardeşi tarafından da
gönderilmiş olabileceğini, daha önce göçmen kaçakçılığı yaptıysa da 4-5 senedir bu
işlerden uzak durduğunu söylemiştir.

Pasaport Yasasına aykırılık suçundan kolluk tarafından ifadeleri alman Moritanya


uyruklu Muhammed Rıfat, Ali Muhammed ve Abdullah Eşref adlı kişiler ise, birbirinin
aynı olan ifadelerinde 14.09.2007 tarihinde İstanbul'a geldiklerini ve 29.09.200" tarihi­
ne kadar burada kaldık:an sonra otobüsle Edirne'ye geldiklerini, kendi olanakları ile
sınırı geçmeye çalıştıklarını ancak bunda başarılı olamayınca İstanbul'a dönmeye karar
verdiklerini, terminalde tanıştıkları sanık Necatı ile kendilerini 100 YTL karşılığında
İstanbul'a göndermesi karşılığında anlaştıklarım, fakat daha parayı veremeden yakalan­
dıklarını beyan etmişlerdir.

Tutanak tanıkları Jandarma Astsubayı Harun Köprülü ile erler Fevzi Kurnaz ve
Hüsnü Başkan ise tutana!: içeriğinin doğru olduğunu belirtmişlerdir.

Dosyada fotokopisi bulunan banka dekontunun incelenmesinde. Western Union


acentası olarak Ziraat Bankası tarafından sanığa 01.10.2007 tarihinde 100 Eurc
ödendiği, göndericinin Yunanistan'dan Shoaib Shoaıb açlı bir kişi olduğu anlaşıl­
maktadır.

Bütün bu bilgi ve bslgeler bir arada değerlendirildiğinde;


322 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

Söz konusu olayda yakalanan kaçak göçmenlerin, kolluk tarafından Pasaport Yasa­
sına aykırı davranma!: suçundan şüpheli sıfatıyla alınan ifadeleri, tamamıyla birbirinin
aynı olup, herhangi bir müdafii yardımından yararlanmadıkları da nazara alındığında,
hükme esas alınabilecek nitelikte tanı!: beyanı olarak değerlendirilmelerine olanak bu­
lunmamaktadır.
Öte yandan, her ne kadar sanığın üzerinde, kendisine bir başka ülkeden para
gönderildiğine ilişkin banka makbuzu elde edilmiş ise ie, dosya kapsamında bu
paranın kaçak göçmenlerin ülkede kalmalarının sağlanması için gönderildiğine
ilişkin herhangi bir kanıt bulunmamaktadır. Varsayıma dayalı olarak, bu paranın
kaçak göçmenlerin ülkede kalmalarının sağlanması karşılığında gönderildiğinin
kabulü de olanaksızdır.

Bu nedenle, dosya kapsamında sanığın, tesadüfen karşılaştığı kaçak göçmenlere aç


olmaları nedeniyle yiyecek almaktan başka bir eyleminin bulunmadığına ilişkin savun­
masının aksine kanıt bulunmadığından, beraatı yerine, varsayıma dayalı değerlendirme­
ler ile unsurları oluşmayan göçmen kaçakçılığı suçundan cezalandırılmasına karar ve­
rilmesi yasaya aykırıdır.

Bu itibarla, isabetsiz olan Yerel Mahkeme direnme hükmünün bozulmasına karar


verilmelidir”.
so ♦ «

Karar No. 4: Yar. S CD., 215/2281:


“...765 sayılı TCK'nin 201 a maddesinde düzenlenen göçmen kaçakçılığı suçuna
teşebbüsün olanaklı olmadığı, zira aynı maddenin 2. fıkrasında bu suça teşebbüs halimn
de tamamlanmış suç gibi cezalandırılacağı hükmünün yer aldığı, 3. fıkrada ise suçun
insanlık dışı ve onur kırıcı muamele biçiminde gerçekleşmesi halinde verilen cezadan
yarı oranında artırım yapılacağı hükmünün bulunduğu.

5237 sayılı TCK'nın 79. maddesinde ise, 765 sayılı TCK’nın 201 a-2 madde ve
fıkrasındaki düzenlemeye yer verilmemesi nedeniyle göçmen kaçakçılığı suçunun bütün
hallerine teşebbüsün olanaklı olduğu ve ayrıca 765 sayılı TCK'nın 201 a-3 madde ve
fıkrasındaki insanlık dışı ve onur kırıcı muamele halinde artırıma ilişkin bir düzenleme­
nin de bulunmadığı anlaşılmasına göre;

Olayımızda, samlıların Van ilinden İstanbul'a getirmek üzere aldıkları 65 göçmeni


kamyonetin içinde oluşturdukları iki bölmeye koyarak yola çıktıkları ve Tatvan ilçesin­
de kolluk tarafından yakalandıklarının anlaşılması karşısında;
Teşebbüs aşamasında kalan suç nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 79. maddesin­
den verilecek cezadan teşebbüs nedeniyle dörtte birinden dörtte üçüne kadarının
indirileceği, insanlık dışı ve onur kırıcı muamele nedeniyle artırıma ilişkin bir
düzenlemenin de bulunmadığı, 765 sayılı TCK.nu uygulamasında temel cezanın
asgari hadden uzaklaşılarak tayin edildiği hususları gözetilerek, somut olaya 765
sayılı TCK’nın ve 5237 sayılı TCK’nın bir bütün halinde ayrı ayrı uygulanarak
bulunacak sonuç cezalara göre lehe-aleyhe kanunun tesbiti gerekir...”
SO « Oî
0İ3y Çözümü 323

Karar No. 5: Yar. SCD., 25.4.2006, 2028/361 7:

“...1- 5237 sayılı TCK'nın 79. maddesinde, 765 sayılı TCK'nın 201 a-2 madde ve
fıkrasındaki düzenlemeye yer verilmemesi nedeniyle göçmen kaçakçılığı suçunun bütün
hallerine teşebbüsün olanaklı olduğu gözönüne alınarak, Van ilinin Çaldıran ilçesinden
İstanbul'a getirmek üzere aldığı 36 göçmeni çalıntı bir minibüsün içine koyarak yola
çıkan ve Tutak ilçesinde kolluk tarafından yakalanan sanığın eylemiş göçmenleri ülkeye
sokmaya katıldığına daıı delil de bulunmadığından, tüm dosya kapsamına göre göçmen­
lerin yurtdışma çıkmalarına imkan sağlamaya teşebbüs suçunu oluşturduğu gözetilme­
den. suçun ülkede kalmalarına imkan sağlamak suretiyle göçmen kaçakçılığı olduğu ve
tamamlandığı kabul edilerek yazılı şekilde uygulama yapılması,

2- Sosyal olarak suçtan zarar gören durumunda bulunan göçmenlerin göçmen


kaçakçılığı suçunun yasal mağduru durumunda bulunmayıp suçun konusu olduk­
ları. suçun yasal mağdurunun uluslararası toplum olduğu, göçmenlerin sayıca çok
olmasının TCK’nın 61. maddesi uyarınca alt sınırdan uzaklaşılarak ceza tayin
edilmesini gerektireceği gözetilmeden, zincirleme suç kabulü ile 5237 sayılı
TCK’nm 43/2. madde ve fıkrasın uygulanması suretiyle ceza tayini ... bozmayı
gerektirir”.

so ♦«

Karar No. 6: Yar. !CD., 1S.10.2006, 5015/7663

“...Yurt dışına çıkış için gerekli olan pasaportu bulunan ancak gideceği ülkeye gi­
riş iznini içeren vizesi bulunmayan oğlu için vize almak isteyen müdahilden vize işlem­
lerini yaptıracağı vaadiyle para temin eden ve bu para karşılığı sahte vize düzenlenme­
sini sağlayan hükümlünün, kendisine bir yarar sağlamak amacıyla müdahıli hileli dav­
ranışlarla aldatmak biçiminde gerçekleşen bu eyleminin 1.6 2005 günü yürürlüğe giren
5237 sayılı TCK'nın 157. maddesinde tanımlanan dolandırıcılık suçunu oluşturduğu:
pasaportu bulunması nedeniyle yurt dışına çıkmasına bir engeli olmayan müdahilın
oğluna sahte vize temin etmesinin "... yasal olmayan yollardan... Türk Vatandaşının yurt
dışına çıkmasına imkan sağlamak..." biçimde, anılan Yasanm 79. maddesinde tanımla­
nan göçmen kaçakçılığı suçunu oluşturmayacağı gözetilmeden suç vasfında yanılgıya
düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması ... bozmayı gerektirir”

so« cx

Karar No. 7: Yar. 8.CD, 09.11.2006, 4’99/8025:

“...Sanığın yasa dışı yollardan Türkiye’ye giriş yapar ve diğer sanıklar C.K.ıle
Ö.H...'in Aksaray'da kiraladıkları evde kalan yabancı uyruklu 36 kişiyi, sanıl: F.N.’a ait
araç ile evden alarak Orcgar Benzinliğine götürürken ihbar üzerine Vatan Caddesinde
eylemini tamamlayamayan yakalanması şeklindeki eyleminin. 5237 sayılı Türk Ceza
Kanununun "9 1-b. 35. maddelerinde tanımlanan ve 765 sayılı TCK'nın 201 a. madde­
sindeki geçmen kaçakçılığı suçuna nazaran daha lehe olan yabancıyı yurt dışına çıkar­
maya imkan sağlamaya :eşebbüs suçunu oluşturduğu halde yazılı şekilde karar verilmek
suretiyle sanığa fazla ceza tayin edilmesi,

2-...Yasadışı yollarla Türkiye'ye giriş yapan yabancı uyruklu kişilerin kalmaları için
sanık Ö.H.ile C.K.'in Aksaray semtinde aylık 500 Euro'ya ev kiraladıkları ve sanıl: F.N.'ın
324 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

da kendisine ait 34 ..31" plakalı aracı göçmenlerin kaldıkları evden naldı için tahsis ettiği ve
tüm dosya içeriğine gere de sanıkların atılı suçu işledikleri kanıtlandığı halde, mahkumiyet­
leri yerme yazılı şekilde beraatlerine karar verilmesi... bozmayı gerektirir”.

so • «

Karar No. 8: Yar. 8. CD, 15.11.2006, 3965/8217:

"... Sanıl: C.K.'ın. yasadışı yollardan Türkiye'ye getirilmiş yabancı uyruklu kişileri
Türkiye üzerinden Yunanistan'a geçirmek amacıyla Ortalılar köyü Örencik mezrasında bir
otomobile bindirip Berete tepe mevkiine getirdiği sırada kolluk güçleri tarafından yakalan­
mış olduğu ve bu suretle işlemeyi kastettiği suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya
icraya başladığı, ancak elinde olmayan nedenlerle eylemi tamamlayamamışının anlaşılmış
bulunması karşısında; 765 sayılı TCK'nın 201 1-a. maddesinde bu suça teşebbüsün tamam­
lanmış suç gibi yaptırıma bağlanmasına karşın. 5237 sayılı TCK’nın 79. maddesindeki dü­
zenleme itibariyle göçmer. kaçakçılığı suçuna teşebbüs halinde 35. maddesinin uygulanaca­
ğı, sanığm kanıtlanan eyleminin yabancının yurt dışına çıkmasına imkan sağlamaya teşebbüs
suçunu oluşturduğu gözetilerek lehe olan 5237 sayılı TCK. hükümlerinin uygulanması ge­
rektiği düşünülmeden yazılı şekilde uygulama yapılması., bozmayı gerektirir”

m ♦«

Karar No. 9: Yar. 8.CD., 15.02.2007, 5336/12'9:

“... Sınırından üçüncü şahıslar tarafından Türkiye’ye girişleri sağlanmış olan 5


geçmeni alarak otomobiliyle Doğubayazıt'a doğru yola çıkan sanığm kolluk tarafından
takibi sırasında aracı ve göçmenleri bırakarak kaçtığı, bilahaıe yakalandığı anlaşılmakla;
sanığm göçmenleri ülkeye sokma eylemine katıldığına dair delil bulunmadığından,
göçmenlerin anlatımı ve tüm dosya kapsamına göre eyleminin, göçmenlerin yurt dışına
çıkmalarına imkan sağlamaya teşebbüs suçunu oluşturduğunun kabulü gerekir. ... göç­
menlerin anlatımı ve tüm dosya kapsamına göre eyleminin, göçmenlerin yurt dışına
çıkmalarına imkan sağlamaya teşebbüs suçunu oluşturduğu bu nedenle hakkında lehe
bulunan 5237 sayılı TCK'nın 79 ve 35. maddelerinin uygulanması gerektiği gözetilme­
den. yazılı biçimde hüküm kurulması, bozmayı gerektirir”

k> ♦ «

Karar No. 10: Yar. S.CD., 20.02.200~, 5338/1375:

“...Sanıkların Doğubayazıt ilçesi Sarıçavuş köyü meteor çukurunun alt tarafında


bulunan dere yatağında. Doğubayazıt'a götürmek üzere aldıkları İS göçmeni kamyonda
bulunan üst bölmeye koyarak yola çıktıkları ve Gülveren hudut takım karakolunun yol
aramasında kolluk görevlilerince yakalandıklarının anlaşılması karşısında; teşebbüs
aşamasında kalan suç nedeniyle 5237 sayılı TCK'nın 79. maddesinden verilecek ceza­
dan teşebbüs nedeniyle dörtte birinden dörtte üçüne kadanam indirileceği gerekmekte
olup, olaya 765 sayılı TCK’nın ve 5237 sayılı TCK’nın bir bütün halinde 5252 sayılı
Yasanın 9 3. madde ve fıkrası uyarınca ayrı ayrı uygulanarak sonuç cezalara göre lehe
yasanın belirlenmesiyle buna göre uygulama yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı
şekilde hüküm kurulması, ... bozmayı gerektirir”
0İ3y Çözümü 325

Karar No. 11: Yar. S.CD.,19.03.2007, 815/2150:

“... Sanığın Yunanistan’a seçişlerini sağlamalı amacıyla aldığı 39 göçmem kam­


yonetin kapalı kasasına koyarak yola çıktığı ve virajı alamayarak devrilmesi ile meyda­
na gelen kaza sonucu kolluk tarafından yakalandığının anlaşılması karşısında; teşebbüs
aşamasında kalan suç nedeniyle, indirim yapılması gerektiği gözetılmeyerek sanık hak­
kında fazla ceza tayini bozma nedenidir".

so • «

Karar No. 12: Yar.CGK.19.03.2013T., 2012/8-1085 E., 2013/96 K.

“Yasal olmayan yollardan ülke dışına çıkarılmak istenen göçmen ya da göçmenle­


rin, bu amacın gerçekleştirilebilmesi için geçici bir süre ile ev. otel ya da benzeri yerler­
de saklanması fiili, "yasal olmayan yollardan ülkede kalmaya imkân sağlama biçimin­
deki hareketin değil, "göçmenin yurt dışına çıkmasına imkân sağlama" şeklindeki se­
çimlik hareketin kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. "Ülkede kalmaya imkân
sağlama ise, başka bir ülkeye gitme amacı bulunmayan ve ülkemizde sürekli kalmak
isteyen göçmenin yasal olmayan yollardan ülkede kalmasına imkân sağlamaya yönelik­
tir. ... Yerel mahkemece, sanıkların yasal olmayan yollardan ülkemize giren göçmenle­
rin maddi menfaat elde etmek amacıyla ülkede kalmalarına imkan sağladıkları ve bu
şekilde eylemlerinin tamamlandığı kabul edilmiş ise de, yasal olmayan yollardan ülkeye
giriş yapan göçmenleri, yurt dışına çıkarmak maksadıyla belli bir süre barındıran sanık­
ların eylemlerinin, göçmen kaçakçılığı suçunun, suç tarihi itibarıyla yürürlükte elan ve
sanıkların lehine olduğunda tereddüt bulunmayan göçmenin yurt dışına çıkartılmasına
imkan sağlanması" şeklindeki seçimlik hareketi oluşturduğu, göçmenlerin yurt dışına
çıkartmamadan yakalanmış olmaları nedeniyle sanıkların fiilinin teşebbüs aşamasında
kaldığı kabul edilmelidir.

Bu itibarla, suçun tamamlandığı gerekçesiyle teşebbüse ilişkin hükmü uygulama­


yan yerel mahkemenin direnme hükmü isabetsiz olup, bozulmasına karar verilmelidir."

KİŞİLERE KARŞI SUÇLAR


Hayata Karşı Suçlar
Karar No. 1: Yar. l.CD., 25.02.2011, 3464/1038:

“...aynı limanda balıkçılık yapan maktul ile sanıklar Eıcan, Gökhan, Deniz, Üstün
ve Mustafa’nın olay günü önce limanda birlikte oturup alkol aldıkları, daha sonra saat
22:00 sıralarında maktule ait ve maktulün kullandığı araçla hep birlikte restauranta
gittikleri, sanık Gökhan’m kendine ait ruhsatsız tabancayı restaurantta sanık Ercan’a
verdiği, sanıkların iki saat birlikte alkol alıp eğlendikten sonra yine maktulün kullandığı
araca binerek eve gitmek üzere yola çıktıkları, bir süre sonra alkolün de etkisi ile maktu­
lün aracı durdurarak aşağı indirdiği sanıklara yol üzerinde yürüyün bakalım, kimin
sarhoş olduğunu anlayacağım dediği, sanık Mustafa’nın yol üzerindeki çizgide yürü­
meye başladığı, bir ara grup içerisinde kısa yollu tartışma yaşandığı, bu sırada sanık
Ercan'ın restaurantta iken Gökhan’dan almış olduğu tabancayı çıkararak hazneye mermi
326 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

verdiği, tartışmakta olan Gökhan ve Üstün'e silahı doğrultarak "sizi vururum, adam
olun, seleni vururum" dediği, sanıkların tekrar maktulün kullandığı araca bindikleri,
aracın ön koltuğuna sarık Ercan'ın, arka koltuğuna ise diğer arkadaşlarının oturduğu,
sanık Ercan'ın yolda silahı tekrar çıkararak arkada oturanlara doğrultup "hanginizi vu­
rayım" dediği, sanık Ercan'a silahın dolu olduğunu söyleyerek silahı indirmesi ve Gök­
han'a geri vermesi yönünde arkadaşlarının ikazda bulundukları, ancak sanık Ercan'ın
hareketlerine devam ederek silahı bırakmadığı, bu sırada aracı kullanmakta olan maktul
Selahattin’in sanık Ercan'a doğru kafasını eğerek bırak çocukları, korkutma, vuracak­
san beni vur ’ dediği, sanıl: Ercan'ın da elindeki silahı maktulün kafasına doğrultup
"ulan seni vururum" diyerek tetiğe bastığı, maktulün sağ temporal bölgeden girip sol
temporal bölgeden çıkar, mermi isabetiyle beyin harabiyetı sonucu öldüğü olayda; Sanık
Ercan'm olay öncesi namlusuna mermi verdiği silahı çok yakın mesafeden maktulün
kafasına doğrultup sonucu da bilerek ve isteyerek iradesiyle ateş etmesi karşısında,
kasten adam öldürme suçundan cezalandırılması yerine yazılı şekilde bilinçli taksirle
öldürme suçundan hüküm kurulması... bozmayı gerektirir".

Karar No. 2: Yar. İCD., 28.2.2011, 579/1043:

“...sanık Aziz ’in kızı Nuray ’m olay tarihinden yaklaşık iki gün kadar önce aralarındaki
problemler nedeniyle maktul eşi Erdoğan tarafından babas mm evine bırakıldığı, eşi Nuray’ı
tekrar evine götürmek isteyen maktulün olay tarihinde gece saat 24.00-24.36 sularında
sanığın evine geldiği, eşini geri götürme isteğine olumsuz cevap aldığı, kendisini geçirmek
amacıyla avluy a çıkan kayınvalidesi Hasibe’yi arabasından aldığı av tüfeğiyle ateş ederek
öldürdüğü, sonrasında eve doğru yönelen maktulün evin kilitli kapış mı tekmeleyerek açmaya
çalıştığı ve av tüfeğiyle ateş ederek sanığı sol el ve sağ diz bölgesinden yaraladığı, maktulün
ateş etmeye devam etmesi üzerine sanığın evinde bulundurduğu cn tüfeğiyle kapıda mey dana
gelen açıklığa doğru ateş ederek maktulü öldürdüğü olay da: sanığm, kendisine yönelmiş
gerçekleşen ve tekrarı muhakkak olan haksız saldırıyı o andaki hal ve koşullara göre saldırı
ile orantılı biçimde defetme zorunluluğu ile eylemini meşru sa.unma koşulları altında ger­
çekleştirdiği ve sanığın kapıyı açtıktan sonra evinden çıkarak dçarıda bulunan maktule ateş
ettiğinin de somut delilinin bulunmadığı, böylelikle meşru saxunmada aşırıya kaçılmadığı
anlaşıldığmdan, 5237 sayılı TCK’nın 25 ve C.MK'nm 223. maddeleri uyarınca sanığın be­
raatına karar verilmesi yerine, delillerin takdirinde hata He yazılı şekilde cezalandırılmasına
karar verilmesi bozmayı gerektirir”.

Karar No.3: Yar. İCD., 31.3.2011, 5311/1961

“... sanık F. ile eşi elan maktul arasındaki geçimsizlik nedeniyle sanığm maktul ile
birlikte oturdukları evi terk ederek, babası ve kardeşleri elan diğer sanıklarla birlikte
yaşamaya başladığı, suç tarihinden yaklaşık 15 gün önce maktulün, sanık F.'yı yanında
sanık S.'in da bulunduğu sırada tehdit ettiği, olay günü maktulle telefonda tartışan sanık
F.'nın, diğer sanıklarla birlikte eşi maktulün kaldığı eve saa: 23.00 sıralarında, kapısını
sanık F.'da bulunan anahtarla açmak suretiyle girdikleri ve uyumakta elan maktulü çok
sayıda bıçak darbesiyle öldürdükleri olayda;
0İ3y Çözümü 329

dürmenin tasarlayarak ve tere saikiyle değil kasten olduğu kabul edilerek 5237 sayılı
TCY’nin 82 1-d maddesi uyarınca uygulama yapılmasına karşın, verilen hükmün tahrik
hükümlerinin uygulanması gerektiği gerekçesiyle Yargıtay 1. Ceza Dairesince bozulması
üzerine, bu kez yerel mahkemece "5237 sayılı TCY’da tere saikiyle öldürmeler ve namus
cinayetleri için ağırlaştırıcı düzenlemelerin yapıldığı, yasanın bunları korumadığı, sanığın da
maktûlü, eşinden boşanmak isteyip bir başkasıyla yaşaması nedeniyle namusunu temizlemek
için öldürdüğü, bu şekilde gerçekleşen fiilde sanık açısından tahrik hükümlerinin uygulana­
mayacağı gerekçeleriyle ili: hükümde direnilmiş, ancak sanığın töre saikiyle cezalandırılma­
sına ilişkin 5237 sayılı TCY’nin 82 14: bendiyle değil öz kızını öldürmeye ilişkin 5237
sayılı TCY’nin 82 1-d bendi ile cezalandırılmasına karar verilmek suretiyle gerekçe ile hü­
küm arasında çelişkiye yel açılmıştır...”

so • «

Karar No. S: Yar. CGK 5.4.2011, 9-254/31:

“...Sanığın suç tarihinde sevk ve idaresindeki araçla trafik kazası yaparak Zeki
Oğuz’un ölümüne, mağdur Deniz'in hayatı tehlike geçirmeksizin, basit tıbbi bir müda­
hale ile giderilebilecek ve 3 gün olağan işinden kalacak şekilde, mağdur Ceren’in ise.
hayatı tehlike geçirmeksizin, basit tıbbi bir müdahale ile giderilebilecek ve 7 gün olağan
işinden kalacak şekilde yaralanmalarına neden olduğu, mağdurların sanıktan şikayetçi
olmadıkları anlaşılmaktcdır.

5237 sayılı TCY'nin “Taksirle öldürme” başlıklı 85. maddesi:

“Taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi, iki yıldan altı yıla kadar hapis ceza­
sı ile cezalandırılır.

Fiil, birden fazla insanın ölümüne ya da bir veya birder, fazla kişinin ölümü ile bir­
likte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmuş ise, kişi iki yıldan onbeş
yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır ' şeklinde düzenlenmiş olup, maddenin birinci
fıkrasına göre, taksirle bir insanın ölümüne neden olmak suçu yaptırıma bağlanmıştır.
Fiil birden fazla insanın ölümüne veya bir ya da birden fazla kişinin ölümü ile birlikte
bir ya da birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmuş ise fail maddenin ikinci fıkrası
gereğince cezalandırılacaktır.

Taksirle ölüme necen olma suçu soruşturma ve kovuşturması şikayete tabı olma­
yan. re'sen takibi gereken suçlardandır. Ancak, ölümle birlikte yaralanmalar da mevcut
ise o takdirde yaralanmaların hüküm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ve 19.12.1006
gün ve 26381 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5560 sayılı Yasa ile
değişik 5237 sayılı TCY’nin 89 5. maddesi uyarınca şikayete bağlı olup olmadıklarının
belirlenmesi gerekmektedir.

5237 sayılı TCY'nin “Taksirle yaralama” başlıklı 89. maddesi;

“Madde 89 - (T) Taksirle başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da al­
gılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya
adlîpara cezası ile cezalandırılır.

(2) Taksirle yaralamafiili, mağdurun:

a) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına,


332 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

ğın kastının, öngördüğü ve istediği neticeyi de kapsadığı açıktır. Atış mesafesi, olayda
kullanılan silahın niteliği, kullanılış biçimi, isabet kaydedilen bolse, olaydan önceki ve
sonraki davranışları san.ğm olayda öldürme kastı ile hareket ettiğini ortaya koymakta­
dır. Bu itibarla. Yargıtay C.Başsavcılığının, sanığın eyleminin kasten adam öldürme
suçunu oluşturduğuna ilişkin itirazı bu yönüyle isabetli bulunduğundan, sanığın taksirle
adam öldürme suçundan cezalandırılması gerektiğine yönelik Özel Daire bozma kararı­
nın kaldırılmasına karar verilmelidir.'5

so • cm

Karar No. 11: Yar. CGK., 27.12.2005,1-131/167:

“...Bu ilkeler ve kanıtlar ışığında mağdur Recep Kiriş’e yönelil: eylem değerlendiril­
diğinde, sanığın, kendisine yönelik herhangi bir eylemi bulunmayan ve kavga ile de ilgisi
olmayan mağdurun aracına, gece karanlığında ve önceki olaym etkisi ile hedef gözetmek­
sizin rastgele yaptığı atışta, merminin arabanın tavanı ile czmının birleştiği yere isabet
0İ3y Çözümü 333

Vücut Dokunulmazlığına Karşı Suçlar


Karar No. 1: Yar. LCD., 24.11.2010, 3058/7533:

“Gece yanan ışıklar nedeniyle net görüşe sahip sanığın, yolun ortasında bulunan
kayınvalidesi ve eşini görerek, aracını geriye gidip hızlandınp üzerlerine sürmesi karşı­
sında sanığın fiili ile ortaya çıkan kastının öldürme olduğu gözetilmelidir. Eşi sanıktan
sürekli şiddet gören mağdurenin evi terk etmesinin hukuka aykırı haksız fiil oluşturan
bir davranış olarak değerlendirilemeyeceği düşünülmelidir. Sanığın aracı kasten eşi ve
kayınvalidesinin üzerine sürdüğü sırada, olay yerinde bulunan mağdurun da yaralanabi­
leceğim öngörebilecek durumda olduğundan, meydana gelen neticeden sorumlu tutula­
rak, olası kastla yaralama suçundan hüküm kurulması gerekir”

so • «

İşkence ve Eziyet
Karar No.l: Yar. 5CD., 17.1.2011, 6869/4~

“...Mağdurun sanık S...’in oğlu olduğu ve diğer sanık E... ile aynı evde ikamet et­
tikleri, doktor raporlarına, fotoğraflara ve dosya kapsamına göre sanık E...’nin farklı
zamanlarda uzun süre mağduru çeşitli şekillerde dövdüğü, bacaklarını, ayaklarını, sırtını
ve cinsel organını kızgın demir ve soba ile yaktığı, aşağıladığı, vücudunda çok sayıda
darp ve yanıl: izlerinin bulunduğu, mağdurun olaya yakın hazırlık beyanına, eylemlerin
ağırlığına, sayısına ve yerine nazaran aynı evde yaşayan sanık S...'in olanları bildiği,
bazen tokat ve yumruk atarak eyleme katıldığı ve sanıl: E...’ye "döv onu" demek sure­
tiyle teşvik edip cesaret verdiği, eylemlerini gizleyerek devamlılığı sağladığının anla­
şılması karşısında, sabi: elan eylemlerinin bütün halinde eziyet suçunu oluşturacağı
gözetilmeden oluşa uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı biçimde beraat kararı verilmesi,

Sanıl: Emre'nin nitelikli cinsel istismar suçundan verilen hükme yönelik temyiz iti­
razlarına gelince;

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin so­


ruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine
göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,

Ancak;

Adli Tıp Kurumu Kanunu'nun 7 ve 23. maddelerine göre suç tarihinde çocuk ol­
duğu anlaşılan mağdurun muayenesi ve hakkındaki raporun düzenlenmesi sırasında,
inceleme konusunun uzmanı olan çocuk psikiyatrisi uzmanı bulundurulması gerektiği
gözetilmeden usulüne uygun teşekkül etmeyen İhtisas Kurulunun düzenlediği rapora
itibar edilerek TCK’nın 103 6. maddesinin uygulanmasına karar verilmesi,

Mağdurun, sanık E ..‘nin karı koca gibi birlikte yaşadığı diğer sanıl: S...’in oğlu ol­
duğu ve aynı evde ikamet ettikleri dönem içerisinde yüklenen eylemin gerçekleştirildiği,
koruma ve gözetim yükümlülüğünün kabulü için bunun yasadan doğmasının, zorunlu
veya devamlı olmasının gerekmediği, teslim veya bırakmanın örf ve adet, akrabalık, kom­
şuluk, kişilerin ilişkileri veya benzer sebeplerle ihtiyarı yapılması, geçici de olsa birlikte
bulunma ve bu yendeki güvenin ve sıfatın kötüye kullanılması durumunda dahi TCK’nın
334 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

103 3. maddesinin uygulanma koşullarının oluşacağı nazara alınmadan, yasal olmayan


yazılı gerekçelerle anılan artırım maddesinin uygulanmaması kanuna aykırıdır".

GS

Koruma, Gözetim, Yardım veya Bildirim Yükümlülüğünün İhlali


Karar No. 1: Yar. 2CD., 6.12.2010, 20201/32787:

“...TCY'nin 98. maddesinde düzenlenen yardım ya da bildirim yükümlülüğünün


yerine getirilmemesi suçu ile korunan hukuki yarar değer vücut bütünlüğünü ve yaşam
hakkını korumaktır. Başka bir anlatımla yaşı, hastalığı ya da yaralanması dolayısıyla
veyahut başka bir nedenle kendini idare edemeyecek durumda elan kimseye yardım
edilmediğinde ortaya çıkacak zararlı sonucun neticenin büyümesinin önlenmesi amacı
güdülmektedir. Burada herkes fail olabilir, yalnız yardım, ya da bildirim yükümlülüğü
içinde bulunulan hal ve koşulların durumuna göre fail yardım etmemekten ya da duru­
mu derhal ilgililere bıldirmemekten sorumlu olabilir.

Yardım ya da bildirim, yükümlülüğünün yerme getirilmesi anında zararlı sonu­


cun neticenin sınırlandırılmasına olanak bulunmalıdır. Böyle bir olanak yoksa yine
suçun oluşması söz konusu olmayacaktır.

Somut olayda 9 yaşındaki ölen A. H.'ın dereye yüzmek için girdiği fakat suyun de­
rin kısımlarında yüzemeyerek çırpınmaya başladığı, onunla birlikte yüzmeye giden
arkadaşları 11 yaşındaki B.'ın ardından da H.’in öleni kurtarmak amacıyla suya girdik­
leri ancak kurtaramadıkları, bu durumu gören 15 yaşındaki sanığın bu hal ve şartlar
içerisinde suya batan ölene yardım etmeme veya kurtarılabilmesi için yetkili kurumlara
bildirim yükümlülüğü yerme getirmemesi nedeniyle sorumlu tutulma olanağı bulun­
mamaktadır. Çünkü suya giren ölen A. H.’ın kısa bir süre içerisinde boğularak suyun
dibine gittiği diğer arkadaşları B. ve H.’in gerekli yardımı yapmaya çalışmalarına karşın
boğulmaya engel olamamaları nedeniyle sanıktan bu koşullarda yardım yükümlülüğünü
beklemek hayatın olağan akışına aykırıdır.

Ayrıca suda boğulma olayının ani gelişen olaylardan olduğu da gözetildiğinde der­
hal ilgililere bildirme yükümlülüğünün de sanığa yüklenmeyeceği açıktır. Çünkü burada
yasa koyucunun bildirim yükümlülüğünü getirmesinin amacı neticenin sınırlandırılma­
sına ya da önlenmesine yönelik olup, bu olayda ölümle sonuçlandığı için sanıl: derhal
ilgili makamlara bildirim yükümlülüğünü yerine getırmemes.nden sorumlu tutulamaz.

Açıklanan nedenlerle yardım ya da bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi


suçunun öğeleri oluşmadığından sanığın atılı suçtan beraati yerme yazılı şekilde ceza­
landırılmasına karar verilmesi ... bozmayı gerektirir”

Çocuk Düşürtme, Düşürme veya Kısırlaştırma


Â'arar.Val; Yar. SCD., 5.4.2011,14557/2772:

“...Oluş ve dosya içeriğinden, şüpheli hakkında çocuk düşürme suçundan kamu da­
vasını açmayı gerektirir her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı kanıt elde edilemedi­
ğinden kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği anlaşılmakla beraber, müş­
0İ3y Çözümü 335

teki ile evli olan şüphelinin 17.07.2009 tarihinde 28 haftalık hamile olduğu, müşteki ile
tartışması üzerine evi terk eden şüphelinin sağlık kontrollerine gitmemesi üzerine hamile­
lik takibini yapan B... Aile Sağlık Merkezi ebesi ile yaptığı telefon görüşmesinde
19.09.2009 tarihinde evde düşük yaptığını söylediği, müştekinin C. Savcılığına yaptığı
şikayet üzerine İsparta Devlet Hastanesinde düşük yaptığı ve çocuğu aldıkları şeklinde
çelişkili beyanlarda bulunması üzerine yapılan araştırmada ilgili hastaneye herhangi bir
müracaatının bulunmadığı anlaşılmakla bu büyüklükte bir gebeliğin düşükle sonlanıp
sonlanamayacağı, erken doğum halinde bebeğin canlı veya ölü olup olmadığı ve delillerin
takdir ve münakaşasının mahkemesince değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek itirazın
kabulü ile kovuşturma yapılmasına yer olmadığına ilişkin kararın kaldırılarak kamu dava­
sının açılmasına karar verilmesi gerekirken red kararı verilmesi yasaya aykırıdır”.

so • «

Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar


Karar No. 1: Yar. 5 CD., 8.6.2006, 3693/5192:

“...5237 sayılı TCK.' nin 109 5. maddesinin uygulama olanağı nazara alınarak kızlığı
bozulan mağdurenin suçun sonucunda beden ve ruh sağlığında bozulma olup olmadığının
Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesinden rapor alınarak saptanması ve sonucuna göre de;

5252 sayılı yasanır 9 3 ve CMK’ nin 34 ve 230. maddelerine uygun olarak lehe
olan hükmün önceki ve sonraki kanunların bütün hükümlerinin olaya uygulanarak orta­
ya çıkan sonuçlarının birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki
kanunla ilgili uygulamaların denetime olanak verecek şekilde kararda gösterilmesi yeri­
ne ve 5237 sayılı Yasanın 103 4. maddesinin yalnızca 103 ’.-a maddesinde düzenlenen
çocuklara karşı cebir veya tehdit kullanarak suçun işlenmesi halinde uygulamasının
mümkün bulunduğu da gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması kanuna aykırıdır".

Karar No.2: Yar. 5CD., 2.2.2009, 9224/694:

“... on yaşındaki mağdurun boğazını sıkıp, ağzını eliyle kapatıp burnunu sıkarak
eylemini maddi cebirle gerçekleştiren sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 103 4. mad­
denin uygulanmaması kanuna aykırıdır”

m ♦«

Karar No. 3: Yar. :CD., 21.3.2011, 443/2119:

“...Suç tarihinde cnyedi yaşı içinde olduğu anlaşılan mağdurenin aşamalardaki


uyumlu anlatımlarına, Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulu raporunda ve beyanlarda
mağdurede beden bakımından kendisini savunmasına engel olacak mahiyette
paraplejı denilen nörodefisitel arazın bulunduğunun ve tekerlekli sandalye ile hare­
ket edebildiğinin belirtilmesine, olay yerinin özelliklerine ve dosya içeriğine göre
ırza geçme eyleminin zorla gerçekleştirildiği ve bu nedenle sabit olan fiilinin 5237
sayılı TCK'nın 103 2 ve 103 6. maddelerine uyan çocuğun nitelikli cinsel istismarı
suçunu oluşturacağı nazara alınmadan, hükmün gerekçesinde rızayla gerçekleştiril­
diği de belirtilerek bu kabulle çelişkili biçimde yetişkinlere ilişkin 102 2 ve 102 5.
maddelerin uygulanması.
336 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

Adli Tıp Kurumu Kanunu'nun 7 ve 23. maddelerine göre suç tarihinde çocuk ol­
duğu anlaşılan mağdurenin muayenesi ve hakkındakı raporun düzenlenmesi sırasında,
inceleme konusunun uzmanı olan çocuk psikiyatrisi uzman bulundurulması gerektiği
gözetilmeden usulüne uygun teşekkül etmeyen İhtisas Kurulunun düzenlediği rapora
itibar edilerek suçun sonucunda ruh sağlığının bozulduğu sonucuna varılması.

Kabule göre de:

5237 sayılı TCK'nın 102 2 ve 102 3. maddeleri uyarınca verilen ceza 10 yıla ulaş­
sa veya geçse dahi, sucun sonucunda ruh sağlığının bozulmasından dolayı neticenin
ağırlığına göre tayin edilen cezanın TCK'nın 49 1 ve 102 5. maddeleri gereğince yirmi
yıla kadar artırılmasının olanaklı bulunduğu nazara alınarak hakkaniyet gereği ve anılan
maddeye işlerlik kazandırabilmesi için cezada bir miktar deha artırım yapılması gerek­
tiğinin gözetilmemesi kanuna aykırıdır”.

so • «

Karar No. 4: Yar. 5 CD., 20.12.2010, 8586/9844

“...Sonucun gerçekleşmiş olması nedeniyle neticesi sebebiyle ağırlaşmış suçlara


teşebbüsün olanaklı bulunmadığı gözetilerek, 5237 sayılı TCK'nın 35. maddesinin
102 2. madde ile tayin edilen ceza üzerinden uygulanıp, daha sonra 102 5. madde ile
sonuç cezanın belirlenmesi gerekir”.

so ♦ «

Karar No. 5: Yar. 5 CD., 11.10.2010,13156/7375:

“...TCK'nın 35. maddesine göre sanıklar hakkında teşebbüs hükümlerinin uygulana­


bilmesi için işlemeyi kastettikleri nitelikli cinsel saldırı suçunu elverişli hareketlerle doğ­
rudan doğruya icraya başlayıp da ellerinde olmayan nedenlerle tamamlayamamalarının
gerektiği, dosya kapsamına ve olay yerinin özelliklerine göre mağdurenin vücuduna organ
veya sair cisim ithal etmesini engelleyen mağdurenin aşılabilir mukavemeti dışında harici
bir engel bulunmadığından sanıkların suçun icra hareketlerinden gönüllü vazgeçtiğinin
kabul edilmesi gerektiği, bu durumda sabit ve tamam elan eylemlerinin TCK'nın 36.
maddesi karşısında 5237 sayılı TCK'nın 102 1. maddesine uyan basit cinsel saldırı ve 765
sayılı TCK'nın 416 2. maddesine uyan ırz ve namusa tasaddi suçlarım oluşturacağı ve
bunlardan lehe olanıyla hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden nitelikli cinsel saldırıya
teşebbüsten cezalandırılmalarına karar verilmesi... bozmayı gerektirir”.

so ♦ «

Karar No. 6: Yar. :CD., 1.7.2010, 3186/5869:

“...Aynı zaman ve mekanda birbirlerini takiben nitelikli cinsel saldırı eylemlerini


gerçekleştirirlerken mağduru birlikte darp etmek suretiyle direncini kırıp birbirlerine
yardımcı olan sanıklardan her birinin bizzat gerçekleştirdiği eylemle birlikte diğer sanı­
ğın eylemine TCK’nın 37. maddesi kapsamında fail olarak katılmış olmasından dolayı
haklarında bu suçun nitelikli halı olan 102 3- (d) maddesi ile birlikte aynı Yasanın 43.
maddesinin de uygulanması gerekir”.

• ra
0İ3y Çözümü 337

Karar No. ~: Yar. 5CD., 3.5.2010,14703/3231:

“...Suçun mağduru Mesut'a orsan sokulmadığı ve mağdurun reşit sanığa rızasıyla


orsan sokmasının suç oluşturmadığı nazara alındığında; dolaylı fail veya suça azmetti­
ren daral: sorumlu tutulamayacak olan sanığın mağdura yönelik tamamlanan eylemleri­
nin basit cinsel istismar suçunu oluşturduğu halde, nitelikli cinsel istismar suçundan
hüküm kurulması,

Sanığın sabit kabul edilen eylemlerini 5237 sayılı Yasa'nin 43. maddesinde belir­
tildiği şekilde "farklı zamanda" değil, aynı zamanda gerçekleştirdiği, bu itibarla olayda
zincirleme suç hükümleıir.ın uygulama olanağının bulunmadığı..."

so • «

Karar No.S: Yar. 6CD., 11.2.2010, 2953/1114:

“...14.05.2005 tarihinde gündüz saat 12.30 sularında mağdurların anne ve babaları


bulunmadığı sırada dış kapıdan avluya giren samlılardan Cemalettin’in yakman Gönül’ü
kucaklayıp göğüslerini sıktığı ve dudağından birkaç kez öptüğü, bu sırada diğer sanık
Mehmet'in de evin içerisinde televizyon seyretmekte olan diğer yakınan Aysel’in üzeri­
ne abanıp yere yatırdığı ve seni seviyorum biçiminde sözler söyleyerek dudaklarından
öpmeye başladığı, adı geçen mağdurun sanık Mehmet’le boğuşup üzerinden atmaya
çalışıp yardım istemesi üzerine Aysel'e tokat atan sanığm odadan dışarı çıktığı, bağırtı­
lar üzerine sanık Cemalettin'in de mağdur Gönül’ü bıraktığı ve boynundaki kurdeleye
bağlı yirmi tane küçük altını da alarak birlikte kaçtıkları, mağdurların sanıklara suç
atmasını gerektirir dosya içerisinde neden bulunmadığının ve aynı tarihli yakınan Ay­
sel’e ait hekim raporu içeriğinden adı geçen yakınanın sırt, göğüs ve kollarında yara­
lanmalar bulunduğunun saptanması karşısında; eylemlerin sanık Cemalettin yönünden
yağma, konut dokunulmazlığını bozma ve cinsel saldırı; sanık Mehmet yönünden ise.
konut dokunulmazlığını bozma ve cinsel saldırı suçlarını oluşturduğu...”

SO • GS

Karar No.9: Yar.SCD., 26.11.2009,11360/13245:

“...sanıkların birlikte ve zor kullanarak mağdurenin direncim kırdıktan sonra aynı


zaman ve mekanda önce sanıl: Mehmet, sonra da sanık Selçuk tarafından organ sokmak
suretiyle nitelikli cinsel saldırı eylemini gerçekleştirdikleri anlaşılmakla, sanıkların bizzat
işledikleri eylemden ayrı olarak diğerinin eylemine katılmış obualarından dolayı hakların­
da TCK'nın 102 2 ve 102 3-d maddelerine göre belirlenen cezanın teselsül nedeniyle aynı
Yasa nın 43. maddesi uyarınca artırılması suretiyle hüküm kurulması gerekir”

so ♦«

Karar No.10: Yar. 5.CD., 12.10.2009, 2006/9339E., 2099/11313K:

“...Sanığm işlediği iddia ve kabul edilen "evinin yanında gezindiği sırada müdahıle
cinsel organını gösterme' eyleminin belirli kişiyi hedef a.ması nedeniyle 765 sayılı
TCK'nın 421 2 ve 5237 sayılı TCK'nın 105. maddelerine uyan sarkıntılık ve cinsel taciz
suçlarını oluşturacağı, bunların şikayete tabi olup uzlaşma kapsamında kaldığı, 5560
sayılı Yasa ile değişik CMK'nın 253 3. maddesinde cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar­
da uzlaşma yoluna gidilemeyeceği..."
333 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

SO«GS

KararNo.il: Yar. 5.CD., 2006/7943-7865:

“Sanığın suç tarihinde, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve nitelikli cinsel istis­
mar suçlarının hukuki anlam ve sonuçlarını algılama, bu fiillerle ilgili olarak davranışla­
rım yönlendirme yeteneğinin bulunup bulunmadığı araştırılmadan cinsel istismar suçu­
nun farık ve mümeyyizi olduğunu bildiren Adlı Tıp Kurumu ... Şube Müdürlüğünün
01.09.2005 tarih ve 2005 4299 sayılı raporuyla yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurul­
ması....”

so »es

Karar No.12: Yar. 5.CD., 2007/7481-6548:

“Sanığın dükkanında 4 gün çırak olarak çalıştıktan sonra ayrılan mağdura takriben
1 ay sonra nitelikli cinsel istismarda bulunması eyleminde suç tarihi itibariyle hizmet
ilişkisinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanma unsuru bulunmadığı. Ancak mağdurun
anüsüne cinsel organını sokmaya çalışan, bilahare oral yoldan cinsel istismarı gerçekleş­
tiren sanığın ayrıca kendisine mastürbasyon yaptırdığı anlaşıldığından cezasının 5237 sy
yasanın 43. maddesi gergince arttırlmaması bozmayı gerektirmiştir”.

so ♦ «

Karar No.13: Yar. 14.CD.,2011/7453-3116:

“...olay günü saat: 13:00 sıralarında evine doğru giden mağdurenin arkasından ar­
kadaşıyla birlikte gelip mağdureyi evine kadar ısrarla takip eden ve yazdığı kağıdı
mağdureye verip beni bu numaradan ararsın" şeklinde sırnaşıkça hareketlerde bulunan
sanığın eylemi(nin) cinsel taciz suçunu oluşturduğu ...”

Karar No.14: CGK 20.12.2011, 5-230/275, http://www.turkhukuk$itesLcom

“5237 Sayılı Türk Ceza Yasasının "Cinsel saldırı' başlıklı 102:nci maddesinde.
"(1) Cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlal eden kişi, mağdurun
şikayeti üzerine, iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.

(2) Fiilin vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle işlenmesi durumun­
da, yedi yıldan oniki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Bu fiilin eşe karşı işlenmesi
halinde, soruşturma ve kovuşturmanın yapılması mağdurun şikayetine bağlıdır.

(3) Suçun:

a-) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye
karşı.

... İşlenmesi halınce. yukarıdaki fıkralara göre verilen cezalar yarı oranında artırı­
lır..."

"Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" başlıklı 109'uncu maddesinde, "(1) Bir kim­
seyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun
bırakan kişiye, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Kişi, fiili işlemek için veya işlediği sırada cebir, tehdit veya hile kullanırsa, iki
yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
0İ3y Çözümü 339

(3) Bu suçun;

...f) Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendiri savunamayacak durumda


bulunan kişiye karşı.

İşlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza bir kat artırılır.

...(5) Suçun cinsel amaçla işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek
cezalar yarı oranında artrılır...",

"Halikın kullanılması ve ilgilinin rızası" başlıklı 26‘ncı maddesinde de. "(1) Hali­
kını kullanan kimseye ceza verilmez.

(2) Kişinin üzerinde mutlak surette tasarruf edebileceği bir hakkına dair olmalı üze­
re. açıkladığı rızası çerçevesinde işlenen fiilden dolayı kimseye ceza verilmez".

Şeklinde düzenlemeler yer almaktadır.

26'ncı maddenin gerekçesinde ise: "...Maddenin 2. fıkrasında ilgilinin rızası huku­


ka uygunluk nedeni düzenlenmiştir. Söz konusu hukuka uygunluk nedeninin varlığı
için, rızanın kişinin üzerinde mutlak surette tasarrufta bulunabileceği bir hakka dair
olması gerekir. Keza, kişinin bu hakla ilgili olarak rıza açıklamaya ehil olması gerekir.

Madde metnindeki mağdurun rızası’ ibaresi 'ilgilinin rızası' veya 'kişinin rızası' ola­
rak değiştirilmiştir. Ceza sorumluluğunu kaldıran bir sebep olarak rıza, suçun oluşumu
açısından fiilin işlenmesinden önce ve en geç işlendiği sırada açıklandığında etkili olur.
Bu durumda herhangi bir mağduriyet söz konusu olmadığı için, mağdur’ yerme ’ilgili’
veya 'kişi’ kelimesi tercih edilmiştir" açıklamalarına yer verilmiştir.

Anılan madde metni ve gerekçesine göre, ilgilinin rızası çerçevesinde işlenen eylemden
dolayı kimseye ceza verılememesmın nedeni, ilgilinin rızasının işlenen fiili hukuka uygun
hale getirmesidir. Bir hukuka uygunluk nedeninin varlığı halinde eylem yasal tanıma uygun
olmasına rağmen hukuka aykırı kabul edilemediğinden cezalancırılmayacalıtır.

Gerek öğretide gerekse yerleşmiş yargısal kararlarda ’-urgulandığı üzere ilgilinin


rızasına dayalı hukuka uygunluk nedeninin varlığı için gerekli koşullar şu şekilde sıra­
lanabilir:

a-) İlgili kişinin suç konusu üzerinde serbestçe tasarruf hakkı olmalıdır.

b-) Rıza göstereceği hususlarda aydınlatılmış olmalıdır.

c-) Rızayı serbest olarak özgürce açıklamalıdır.

d-) Rıza baştan itibaren bulunmalı, eylemin gerçekleştirilmesinden önce veya en


geç suçun işlendiği sırada açıklanmalıdır. Failin hareketini yapmasından sonra açıklanan
rıza, aıtık rıza değil, biı icazet olacak ve eylemde hukuka uygunluk etkisi yaratmaya­
caktır.

e-)İlgıli kişi rızaya ehil olmalıdır.

İlgili kişinin rızaya ehil olmasından iki şeyi anlamak gerekir. Birincisi, rızayı nor­
mun koruduğu hukuksal yararın sahibi açıklamalıdır. Suç işlenseydi kim suçun pasif
340 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

süjesi olacak idiyse, o kişi rıza beyanında bulunmalıdır. İkincisi de, bu kimse rıza açık­
lama yeteneğine sahip olmalıdır. Bu sebeple rıza beyanında bulunan kimsenin akıl ve
ruh sağlığı yerinde olmalı, onun rızayı açıklama yeteneğini kaldıran bir durum bulun­
mamalıdır. Küçüklerin rızalarının geçerli olup olmadığının takdir edilebilmesi için de.
rıza gösterdikleri konunun anlam ve sonuçlarını kavrayabilecek durumda olup olmadık­
larına bakılmalıdır. Kanunun bazı durumlarda yaş sınırları gözettiği de olmuştur.

Bu koşullara göre uyuşmazlığın sağlıklı bir hukuki zemine oturtulabilmesi için,


akıl ve ruh hastalıkları sebebiyle fiil ehliyeti bulunmayan İS yaşından büyüklerin cinsel
dokunulmazlıkları ile bir yerde kalma ve bir yere gitme özgürlüklerinin bulunup bulun­
madığının. dolayısıyla da bu konudaki rızalarının geçerli olup olmadığının belirlenmesi
zorunluluğu doğmaktadır. Bunun için de Medeni Yasaya başvurulması gerekmektedir.

4721 Sayılı Medeni Kanunun 13 Üncü maddesinde, yaşının küçüklüğü yüzünden


veya akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk ya da bunlara benzer sebeplerden biriyle
alda uygun biçimde davranma yeteneğinden yoksun olmayan herkesin ayırt etme gücü­
ne sahip olduğu, 10. maddesinde, ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmayan her ergin
kişinin fiil ehliyetinin bulunduğu, 11: inci maddesinde, erginliğin onsekiz yaşın doldu­
rulmasıyla başlayacağı, 14’üncü maddesinde, ayırt etme gücü bulunmayanların, küçük­
lerin ve kısıtlıların fiil ehliyetinin olmadığı, 15’inci maddesinde de, kanunda gösterilen
ayrıl: durumlar saklı kalmak üzere, ayırt etme gücü bulunmayan kimsenin fiillerinin
hukuki sonuç doğurmayacağı hüküm altına alınmıştır.

Bu düzenlemelere göre, akçıl ve ruh hastalıklarıyla akıl zayıflığı nedenlerinden do­


layı akla uygun biçimde davranma yeteneğinden yoksun olan 18 yaşından büyüklerin
cinsel dokunulmazlıkları ile bir yerde kalma ve bir yere gitme özgürlükleriyle ilgili
açıkladıkları rızalarının geçerli olmadığı, buna bağlı olarak da rızalarının hukuka uygun­
luk nedeni olmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.

İlgilinin rızasının hangi hallerde hukuka uygunluk nedeni olduğu konusundaki bu


açıklamalardan sonra, 5237 Sayılı T.C.K.nın 30. maddesince düzenlenen hata" konu­
suna da değinmek gerekmektedir. Anılan Kanunun ’ Hata" başlıklı 30. maddesinde, (1)
Fiilin icrası sırasında suçun kanuni tanımındaki maddi unsurları bilmeyen bir kimse,
kasten hareket etmiş olmaz. Bu hata dolayısıyla taksirli sorumluluk halı saklıdır.

(2) Bir suçun daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli hallerinin gerçek­
leştiği hususunda hataya düşen kişi, bu hatasından yararlanır.

(3) Ceza sorumluluğunu kaldıran veya azaltan nedenlere ait koşulların gerçekleşti­
ği hususunda kaçınılmaz bir hataya düşen kişi, bu hatasından yararlanır.

(4) İşlediği fiilin haizsizlik oluşturduğu hususunda kaçınılmaz bir hataya düşen kişi,
cezalandırılmaz" hükmü yer almaktadır.

Maddenin 3’üncü fıkrasına göre, kusurluluğu ortadan kaldıran ya da azaltan neden­


lere ait koşulların gerçekleştiği hususunda kaçınılmaz bir hataya düşen kişi bu hatasın­
dan yararlanacaktır. Burada hem hukuka uygunluk sebebinin maddi şartlarında hata
hem de kusurluluğu etkileyen hata hallerinin düzenlenmiş olduğu görülmektedir.

Gelinen bu noktada uyuşmazlık konusunun çözümüne yönelik olarak hukuka uy­


gunluk sebebimn maddi şartlarındaki hata konusu da değerlendirilmelidir.
342 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

maddesinin 3 :üncü fıkrasında düzenlenen kaçınılmaz hataya düştüğü düşünülebilirse de:


sanık Cumhuriyet savcılığınca alınan ifadesinde ve mahkemeye sunduğu dilekçelerde
mağdurenin düzenli ilaç kullanmasını gerektiren rahatsızlığı sebebiyle ruhsal tedavi
gördüğünü bildiğini belertmektedir. Mağdure de Cumhuriyet savcılığınca alınan ifade­
sinde. kendisiyle ilgili her şeyi sanığa anlattığım, rahatsız olduğunu bilen sanığın "ilaç­
ları bırak, senin ilacın da doktorun da benim ' dediğini açıklamıştır. Her ne kadar Adli
Tıp 6. İhtisas Kurulunun 30.6.2008 tarihli raporunda; "mağduredeki ruhsal rahatsızlı­
ğın hekim olmayanlarca aniaşılamayabileceği" şeklindeki bir açıklamaya yer verilmiş
ise de, söz konusu ibarenin "anlaşılabileceği” biçiminde de yorumlanması olanaklıdır.
Kaldı ki "hekim olmayanlarca anlaşılamaz" ya da 'anlaşılması olanaklı değildir" şeklin­
de bir tespitte de bulunulmamış olup buna bağlı olarak basiretli bir insanın anlayabile­
ceği kabul edilmelidir. Üniversite mezunu olup kendi anlatımına göre yazarlık da yapan,
mağdureyle uzun süreli yakın ilişkiye giren 54 yaşındaki sanığın, suçun devam ettiği
dönemde karı koca hayatı yaşadığı mağduredeki rahatsızlığı farkedememesi olanaklı
olmayıp, ilaç kullanması gereken ve ruhen sıkıntıları olduğunu söyleyen mağdurenin
rahatsızlığını bildiği, mağdurenin gösterdiği rızanın geçerli olmadığı ve eylemini huku­
ka uygun hale getirmediği hususunda kaçınılmaz hataya düşmediği her türlü kuşkudan
uzak şekilde ortadadır.

Bu durum karşısında, rıza açıklama ehliyeti bulunmayan mağdurenin sanıkla bir yerlere
gitme ve cinsel ilişkide bulunma eylemlerine rıza göstermesinin, bu eylemleri hukuka uygun
hale getirmediği; sanığın, olayın hukuksal anlam ve sonuçlarım algılayıp eyleme ruhsal
yönden mukavemet yeteneği bulunmayacak şekilde rahatsız olan mağdureye karşı gerçek­
leştirilen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve cinsel saldırı eylemlerinin hukuka ayk
344 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

dışı öne sürülen birtakım belgeler ile cinsel ilişkiye ait kasetin sanığın kasasında kolluk
tarafından yapılan arama sonucu elde edilmiş olması hususları irdelenerek, tüm kanıtlar
birlikte tartışılıp değerlendirilmek suretiyle, şayet suçun oluştuğu kabul edilirse 5237
sayılı TCK'nın 7 2 ve 5252 sayılı Yasanın 9 3. maddesi uyarınca suç tarihinde yürürlük­
te bulunan 765 sayılı TCK'nın 192. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nın 106 1. maddesi ve
107. maddesinin 29.06.2005 gün ve 5377 sayılı Yasa ile eklenen 2. fıkrası hükümleri
karşılaştırılarak lehe yasa uygulaması yapılması gerektiği de dikkate alınarak bir karar
verilmesi yerine yasal olmayan yetersiz gerekçe ile sanığın beraatına hükmolunması ...
bozmayı gerektirir’’.

so • «

Karar No. 5: Yar. CGK., 5.5.2009, 4-26/117:

“...Almanya’da yaşamakta olan sanığın, kişisel ve ailevi bazı sorunları nedeniyle


kendisine hoca olarak tanıtılan ve telefon numarası verilen sanığı telefonla aradığı, san
0İ3y Çözümü 345

Nitekim, değişikliğe ilişkin gerekçede de Kişinin yarar sağlamak maksadıyla bir


başkasının şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususları açıklayacağı veya
isnat edeceği tehdidinde bulunması halinin tehdit suçuna ilişkin ‘sair kötülük’ kapsa­
mında değerlendirilmesinin daha az cezayı gerektireceği eleştirisi karşısında, madde
metnine söz konusu fıkra eklenmiştir denilmektedir. 5237 sayılı TCY’nin 107. madde­
sine eklenen bu yem fıkra ile: "Kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bir
kişinin şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı veya
isnat edileceği tehdidi" şeklinde gerçekleştirilen eylemler de şantaj suçu kapsamına
alınmıştır.

Değişikliğin gerekçesinde sözü edilen tehdit suçunun basit şekli ise, 5237 sayılı
TCY’nin 106 1 maddesinde Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya
cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, altı
aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara
uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte ise. mağdurun şikayeti
üzerine, altı aya kadar hapis veya adli para cezasına hükmclunur" biçiminde düzenlenmiştir.
5237 sayılı TCY’nın yürürlüğe girdiği 01 Haziran 2005 ile bu Yasanın 107. maddesine 2.
fıkranın eklendiği 5377 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği tarih olan 08 Temmuz 2005 tarihleri
arasında, bir kişinin şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı
veya isnat edileceği tehdidi şeklinde gerçekleştirilen eylemler TCY’nın tehdit suçunu dü­
zenleyen 106. maddesi kapsamında değerlendirilmelidir.

Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde:

Sanığın, katılanın kendisine telefonda evlenmeden önce yaşadığı ilişkileri anlattığı


ve kendisinin kaydettiği ses kaydını, eşine ve babasına dinleteceği tehdidiyle katılandan
maddi menfaat temin etmesi eyleminin şantaj suçunu oluşturduğu ve 2002 yılının Hazi­
ran ayı olan suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCY’nin 192'1-2. maddesi ve
yine 08 Temmuz 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5377 sayılı Yasayla değişik TCY'nın
107.2. maddesi yollamasıyla 107 1. maddesi kapsamında kaldığında kuşku bulunma­
maktadır.

Ancak sanığın bu eylemi, şantaj suçunu: 'Hakkı olan veya yükümlü olduğu bir
şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle, bir kimseyi kanuna aykırı veya
yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya
zorlama olarak sınırlayan 5237 sayılı TCY’nin 107.1 maddesi kapsamına girme­
mektedir. Çünkü sanığın katliam tehdit ettiği husus, "bir kişinin şeref veya saygın­
lığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı" olup "hakkı elan ve yüküm­
lü olduğu bir şey" değildir. Sanığın, katılanın yaşadığı ilişkilere ilişkin anlatımlarını
içeren ses kaydını maddi menfaat elde etme amacıyla ailesine dinletme tehdidi şek­
lindeki eylemi. 5237 sayılı TCY’nin 106 1. maddesinde sayılan hayata, vücut veya
cinsel dokunulmazlığa yönelik olmadığından maddenin ikinci cümlesindeki sair
kötülük kapsamında kalmaktadır...”

SO ♦ GS

Karar No. 6: Yar. İCD., 1.12.2010, 4900/13352:

“...Olay öncesi müşteki eşini darp eden sanığın, ertesi günü sabah eşinin dışarıya
çıkmasını engellemek amacıyla üzerine kapıyı kilitleyip, mağdurenin evden çıkmasını
346 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

engellemek şeklinde gerçekleşen eyleminin kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçunu


oluşturduğu ve 5237 sayılı TCK'nın 109 1. madde ve fıkrası uyarınca mahkumiyetine
karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı gerekçe ile beraatine karar verilmesi boz­
mayı gerektirir...”

so •«

Karar No. 7: Yar. :CD., 30.9.2010,10376/7075:

“...sanıl: Haydar’ın mağdur Emre’yi gölden çıkıp üzerini giyindiği sırada tutarak
bir kayanın üzerine götürdüğü, kaçmaya çalışan mağduru kucaklayarak basit cinsel
istismar eylemim gerçekleştirdiği, ertesi gün diğer sanık Yücel’in mağduru, tanıkların
yanından gel yanıma tana para vereceğiz, ağabeyine götür' diyerek çağırıp hile ile
gölün kenarından taşlık tepeye doğru götürerek rızası hilafına burada zorla tutmak sure­
tiyle basit cinsel istismar eylemim gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında. TCK’nın
109. maddesinde düzenlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun bir kimsenin
hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun kılın­
ması olarak tanımlandığı, suçun oluşumu için sanıkların mağduru kendi hakimiyet ala­
nına almasının gerekmediği, bulunduğu yeri değiştirme olacağının ortadan kaldırılma­
sıyla suçun tamamlandığı gözetilerek kişiyi hürriyetinden ycksun kılma suçundan mah­
kumiyetleri yerine yazılı gerekçelerle beraetlerir.e karar verilmesi kanuna aykırıdır”.

m♦«

Karar No. S: Far. İCD., 3.11.2010, 798/7181:

“...Olay gecesi Ş... il merkezinde havaya ateş edildiği ihbarını alan polislerin olay
yerme gelerek gerekli önlemleri alıp, olay yerinde gerekli inceleme işlemlerine başla­
dıkları sırada, alkollü şekilde aracı ile seyreden müdahıl Hüseyin’in delillerin yerlerini
belirlemek üzere konulan numaratörlerı ezmesi nedeniyle durdurularak hakkında alkollü
araç kullanmaktan işlem yapılmak istenmesi üzerine müdahılin işlem yapılmasına karşı
çıkması ve karakola gitmek istememesi nedeniyle görevli polisler ile müdahil Hüseyin
arasında tartışma başladığı, takviye kuvvet istenmesi üzerine içlerinde sanık Bahadır'm
da bulunduğu polis ekibinin olay yerine geldiği, bu arada olayı haber alarak olay yerme
gelen ve Hüseyin'in meslektaşı olan müdahıl Serhat’m, polis aracı ile karakola gitmek
istemeyen Hüseyin’i kendi aracına alarak karakola getirdiği. Hüseyin hakkında polis
memurlarınca adli işlemlerin yapıldığı sırada, içlerinde Hüseyin’in yanında çalışan
mağdur Teymen'in de bulunduğu, bir kısım tanık beyanlarına göre 5-6, bir kısım tanık
beyanlarına göre ise daha fazla olan kalabalık bir grubun kaıakol içine girerek müdahil-
ler Hüseyin ve Serhat ile görüşmeye çalıştıkları, sanık Bahadır ın ve diğer görevli polis
memurlarının uyarıları ile dışarı çıkarıldıkları halde tekrar karakol içerisine girerek
görüşmekte ısrar ettikleri, birçok kez uyarılarak dışarı çıkartılan Teymen’in de tekrar
karakol içerisine girmesi üzerine, sanıl: Bahadır'm dışarı çıkması için uyarıda bulundu­
ğu, sanığm bu uyarısına sinirlenen Teymen'in, sanığa küfür ederek, "sen bugün çok
artistlik yaptın, senmle yarın görüşeceğiz ’ diyerek tehdit etmesi üzerine, aralarında itış-
kakış olduğu, bu olaya sinirlenen sanığm silahını çektiği, Teymen'in de sanığı bırakarak
dışarı kaçtığı, bu sırada sanığın, silahını doğrultarak çıkış kapısının yan tarafındaki
kurşun geçirmez camla kaplı bölüme doğru bir kez ateş ettiği, o sırada orada bulunan
polis memurları Ali ve Şahin'in kolundan tutara!: tabancasını almak için müdahale ettik-
0İ3y Çözümü 347

lerı sırada, bu mücadele esnasında sanığın, elinin tetikte olması nedeniyle silahın birden
çok ateş alarak karakolun tavan, cam ve duvarına isabet ettiği olayda; polis olan sanığın
çok yakın mesafeden ateş etmesi nedeniyle, öldürmek ya da yaralamak kastıyla hareket
etmesi halinde, mağdur TeymenT rahatlıkla vurup öldürmesi ya da yaralaması olanak
dahilinde olduğu halde, çıkış kapısının yan tarafında bulunan kurşun geçirmez camı
hedef alarak bir kez ateş etmesi, mağdurun hedef alınmaması, 5237 sayılı TCK’nın fikri
ıçtımayı düzenleyen 44. maddesi göz önüne alındığında sanığın eyleminin adam öldür­
meye teşebbüs ya da yaralama niteliğinde olmadığı, sadece silahlı tehdit suçundan hü­
küm kurulması gerektiği anlaşıldığı halde, adam öldürmeye teşebbüs ve kamu malına
zarar verme suçlarından mahkumiyet kararı verilmesi suretiyle fazla ceza tayin edilmesi
yasaya aykırıdır”.

so • «

Karar No. 9: Yar. 4CD., 2.2.2011, 26/915:

“...Mağdur Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Mersin İlinde bir tesisi hizmete
açtıktan sonra. Cumhuriyet Meydanında halka hitap etmek üzere tören alanına gelip
halka selamladığı sırada protesto için bir araya gelen ve platformun yakınına yerleşen
Halkevleri Derneği üyesi olan sanıkların, slogan ve mağduru hedef alarak uygun mesa­
feden çok sayıda yumurta attıkları, ancak güvenlik güçlerinin engellemesi nedeniyle
isabet ettiremedikleri, daha sonra guruba müdahale edildiği ve mağdurun konuşmasını
gerçekleştirdiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar sanıl: Mahir Mansuroğlu yumurtaları
yalnızca kendisinin attığını savunmuş, diğer sanıklar da bunu doğrulamış iseler de, olay
yerine birlikte gelmeleri, bir kısmının üzerlerinde aynı demeğin adı yazılı önlükler bu­
lunması. aynı sloganları atmaları, çok sayıda yumurta atılmış olması, anılan derneğin
ınternet sitesinden de “yumurta yağdırıldığının” açıklanması karşısında, sanıkların ey­
lemi birlikte gerçekleştirdiklerine ilişkin gerekçede bir tutarsızlık görülmemiştir.

Yine yerel mahkemenin, olayda Anayasal güvence altına alınan ifade özgürlüğünü
kullanmanın ötesine geçildiği ve demokratik tepki niteliğinin sınırlarının aşıldığı yolun­
daki değerlendirmeleri ce yerinde bulunmuştur. Kuşkusuz özgürlükler sınırsız değildir.
Bir başkasının özgürlüğünün başladığı yerde bitmektedir. Hiçbir kimsenin, bir başkası­
na zarar verme ya da zarar vermeye kalkışma gibi bir özgürlüğü söz konusu olamaz.
Burada tartışılması gereken husus, samlıların hukuka aykırılık teşkil eden somut eylem­
lerinin CMK’nın 230 1-c maddesine göre nitelendirilmesi, yanı hangi suçu ya da suçları
oluşturduğu noktasında toplanmaktadır.

Samlıların eylemlerinin dört ayrı suçun unsurları yönünden irdelenmesi gerekmek­


tedir. TCY’nin 108. maddesinde öngörülen 'cebir kullanma suçu" bir kimseye karşı bir
şeyi yapması veya yapmaması ya da kendisinin yapmasına müsaade edilmesi için cebir
kullanılması ile oluşur ve kasten yaralama suçundan verilecek ceza artırılarak
hükümolunur.

Cebir kullanma eylemi kamu görevlisine karşı görevini yapmasını engellemek


amacıyla işlenmiş ise, cebir kullanma suçunu değil. TCY’nın 265. maddesinde düzenle­
nen "görevi yaptırmamak içir, direnme suçunu", bir kimseyi siyasi düşünce ve kanaatle­
rini açıklamaya zorlamak ya da açıklamaktan men etmek için işlendiği taktirde ise.
343 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

TCY’nin 115. maddesinde belirtilen düşünce ve kanaat özgürlüğünün kullanılmasını


engelleme suçunu" oluşturmaktadır.

Bu üç suçun ortak öğesi olan "cebir" fiziki zor kullanmaktır ve bir iradeyi istenilen
hareketi yapmaya mecbur etmek amacıyla yapılmaktadır. Zor kullanmak mağdurun
kollarından tutma!:, kolunu bükmek vs. gibi temasla mümkün olduğu kadar belirli mesa­
feden bir cismin atılması, savrulması, vurulması suretiyle de gerçekleştirilebilir.

Öte yandan TCY’nin 35. maddesi uyarınca “işlemeyi kastedilen suça elverişli ha­
reketlerle icraya başlanıp elde olmayan nedenlerle eylem tamamlanmamış ise” suç kal­
kışma aşamasında kalmış olacaktır. Değerlendirmelerde bu husus da irdelenmelidir.

Oluşması mümkün görülen son suç ise görevliye hakaret suçudur. "Bir kimseye
onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat
eden veya sövmek sureliyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldırma” eylemi
TCY’nin 125. maddesinde öngörülen hakaret suçunu oluşturmaktadır.

Yerel mahkeme yalnızca hakaret suçunu değerlendirmiş, ancak yukarıda belirtilen


diğer suçlarla ilgili herhangi bir irdeleme yapmamıştır. Eylemin mağdurun halka ses­
lenmesini önlemek ya da onu küçük düşürmek kastıyla işlenmesine göre, farklı suçlar
söz konusu olacaktır. Tek eylemin birden fazla suça uyması halinde, özel suçun, genel
suça göre öncelikle uygulanması gerekecek: hepsi genel nite.ikte ise. TCY’nin 44. mad­
desi uyarınca en ağır cezayı gerektiren suçtan hüküm kurmzk icabedecektir. Bu açıkla­
malar karşısında: sanıkların eylemlerinin yukarıda belirtilen zor kullanma suçlarını
oluşturup oluşturmadığı yöntem ince irdelenip tartışılmadan, yetersiz gerekçeyle sanıkla­
rın görevliye hakaret suçundan hükümlülüklerine karar verilmesi bozmayı gerektirir".

Â’arar No. 10: Yar. CGK 29.6.2010, 8-110/161:

“Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu, 5237 sayılı TCY’nin, İkinci Kitap, Hür­
riyete Karşı Suçlar’a ilişkin Yedinci Bölüm'de 109. maddesinde düzenlenmiştir. 765
sayılı TCY’nin, 179, ISO, İSİ, 182, 429, 430 ve 431. maddelerinde düzenlenmiş bulu­
nan suçlar, benzer bir biçimde 5237 sayılı TCY'nin 109. maddesinde yaptırıma bağlan­
mıştır. Altı fıkra halinde düzenlenen maddenin birinci fıkrasında, kişiyi hürriyetinden
yoksun kılma suçunun :emel şekli, ikinci fıkrasında, suçur. cebir, tehdit veya hile ile
işlenmesi nitelikli hal daral:, üçüncü fıkrasında ise, altı bend halinde, suçun silahla,
birden fazla kişi ile birlikte, kişinin yerine getirdiği kamu gcrevi nedeniyle, kamu göre­
vinin sağladığı nüfuz kctüye kullanmak suretiyle, üstsoy, altsoy veya eşe karşı, çocuğa
ya da beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı
işlenmesi nitelikli haller olarak yaptırıma bağlanmış, dördüncü fıkrasında, suçun netice
sebebiyle ağırlaşmış haline, beşinci fıkrasında, cinsel amaçla işlenen özgürlüğü kısıtla­
ma suçuna yer verilmiş, altıncı fıkrasında ise, suçun işlenmesi amacıyla veya sırasında
kasten yaralama suçunun sonucu itibariyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi halinde,
ayrıca bu suça ilişkin hükümlerin de uygulanacağı belirtilmiştir.

Maddenin birinci fıkrası; "Bir kimseyi hukuka aykırı daral: bir yere gitmek veya
bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakan kişiye ... cezası verilir" hükmünü taşı­
maktadır.
350 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

Yasanın hukuka aykırılık şartını failin iradesi ile ilgili olarak açıl: bir şekilde aradı­
ğı bu gibi hallerde, failin, fiilin gayrimeşru olduğunu bilmesi, kast kavramı içine girer.
(Pisapia’ya atfen Dr. R... G..„ Hürriyeti Tahdit Suçları. 2002, sy. 89) Başka bir deyişle,
manevi unsur, yanı kusurluluk, hukuka özel aykırılığı kapsamına alır.

Fakat, hukuka aykırılık bilinci özel kasıtla karıştırılmamalıdır. Fail, suç tipinin ob­
jektif unsurlarını bilerek ve isteyerek gerçekle
0İ3y Çözümü 351

birlikte olay yerme gelmesi üzerine, sanıkların her iki mağdura saldırıp ellerindeki sopa
ve telle yaralamaları, bu esnada her üç mağdurun evde tutulması, bir süre sonra mısırcı
O... kim diyerek kardeşi C...... ‘e. mağdur O...’a telefon ettirilerek O...’ın gelmesinin
istenmesi. O... gelinceye kadar olayla ilgisi bulunmayan mağdur Ayhan’ın da, özgürlü­
ğünün kısıtlanması olguları birlikte değerlendirildiğinde, bu mağdurlara karşı gerçekleş­
tirilen yaralama ve akabinde diğer mağdur O... gelinceye kadar evde tutulmaları eylem­
lerinin 5237 sayılı TCY’nin 109 2-3-b maddesinde yaptırıma bağlanan özgürlüğü kısıt­
lama suçunu oluşturduğu, 5237 sayılı TCY’nin 43 2. maddesinin uygulanabilmesi için
tek bir fiille aynı suçun birden fazla mağdura karşı işlenmesi gerektiği, gerek mağdur
C...... ‘e gerekse olaydan habersiz olarak konuta gelen mağdur Ayhan’a yönelik hareket­
lerin tek fiil kapsamında değerlendirılemeyeceği, bu itibarla Yargıtay C.Başsavcılığının,
sanıkların mağdur C... A ve A... G...’e yönelil: kişiyi hürriyetinden yoksun kılma eylem­
lerinde 5237 sayılı TCY'nin 43 2. maddesinin uygulanması gerektiğine ilişkin itiraz
nedeninin yerinde olmacı
354 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

poşet içine koyarak götürmek üzere hazırladıkları, daha sonra evin içerisindeki çekyata
yatıp uykuya daldıkları, gece 24.00 sıralarında eve gelen mağdurun sanıkları görerek
polise haber verdiği, polisin gelerek samlıları yakaladıkları, sanık Mustafa’nın üzerin­
den bir tornavida, sanık Kerim’in üzerinden ise sap kısmı 10 cm, namlu kısmı 7 cm
uzunluğunda bir bıçak çıktığı, Mağdur Tamer ‘in soruşturma aşamasında 23.12.2007
tarihinde kollukta alınan ifadesinde, şikâyetçi olduğunu ve uzlaşmak istemediğini beyan
ettiği, aynı zamanda usulüne uygun olarak hazırlanan uzlaşma formunda "yapılan uz­
laşma teklifini kabul etmiyorum’’ kısmını imzaladığı, yargılama aşamasında 25.01.2008
tarihli oturumda ise sanıklardan şahsi bir şikâyetinin olmadığını ancak uzlaşma talebinin
bulunmadığını belirttiği. 1S.02.2008 tarihli oturumda da; “sanıkların yakınları soruştur­
mada zararımı karşıladılar. Zaten hazırlanan paket içindeki eşyalara da el konulmuştu.
Bu nedenle şahısların da uzlaşmayı talep etmeleri koşuluyla uzlaşmaya tabı suç açısın­
dan uzlaşmayı kabul ederim” dediği, hazır olan samlıların da uzlaşmak istediklerini
beyan ettikleri, Sanıkların aşamalarda özetle, önce alkol alçılılarını, eve hırsızlık ama­
cıyla girmediklerini, hava çok soğuk olduğu için uyumak amacıyla girdiklerini savun­
dukları anlaşılmaktadır. Öncelikle konut dokunulmazlığını tozma suçunun birden fazla
kişi ile birlikte işlenmesi durumda, başka bir anlatımla TCK’nun 116. maddesi ile 119.
maddesimn birlikte uygulanması gereken ahvalde suçun uzlaşma kapsamında olup ol­
madığı hususu değerlendirilmelidir. Sanıkların eylemi geceleyin birden fazla kişi tara­
fından birlikte konut dokunulmazlığını ihlal suçunu oluşturduğundan şikayete tâbi ol­
mayıp, bu nedenle CMK'nun 253 1-a maddesi kapsamına girmemektedir. Bu durumda
aynı madde ve fıkranın b-3 bendindeki düzenleme kapsamına girip girmediği önem
kazanmaktadır.

Kanun koyucu, CMK’nun 253 1-b maddesinde, 'Şikâyete bağ


0İ3y Çözümü 355

Bu düzenleme ve düzenlemenin gerekçesi göz önüne alındığında, uzlaştırmanın


asıl olarak soruşturma safhasında yapılması gerektiği, kovuşturma aşamasında uzlaşma
hükümlerinin uygulanmasının ise istisnai olarak 'suçun uzlaşma kapsamında olduğunun
ilk defa duruşmada anlaşılması halinde mümkün olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Başka
bir anlatımla, soruşturma aşamasında usulüne uygun olarak uzlaştırma teklif edilmesine
rağmen taraflarca kabul edilmemiş olması nedeniyle uzlaşma gerçekleşmemiş ise ko­
vuşturma aşamasında taraflarca uygulanması talep edilse bile artık uzlaştırma işlemi
yapılamayacaktır.

Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alınıp değerlendirildiğinde;

Samlılar halikında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan TCK’nun 116 1-4. mad­
desiyle birlikte 119 1-c maddesinin de uygulanmış olması nedeniyle, suç CMK’nun
253 l-b-3 maddesi uyarınca uzlaşma kapsamında bulunmamaktadır. Kaldı ki. yargılama
konusu suç uzlaşma kapsamında kalsa bile, soruşturma aşamasında mağdurun kabul
etmemesi nedeniyle uzlaştırmanın yapılamaması ve suçun uzlaşma kapsamında olduğu­
nun ill: defa kovuşturma aşamasında ortaya çıkmaması hususları göz önüne alındığında
kovuşturma evresinde uzlaştırma işleminin yapılması da mümkün değildir.

Bu itibarla. Özel Dairece konut dokunulmazlığını ihlal suçuna ilişkin olarak "uz­
laşma hükümlerinin değerlendirilmesi amacıyla" yapılan bozma isabetli olmadığından,
usul ve kanuna uygun bulunan yerel mahkeme direnme hükmünün onanmasına karar
verilmelidir.”.

m • os

Karar No.20: Yar. CGK 5.2.2013,14-1409/37, http://www.kararara.com

“...Katılamn aşamalarda özetle; olay günü koşu yapmak amacıyla Döver yoluna
gittiğini, dönüşte sanığın karşısına çıktığını, ne olur ne olmaz diye kenardan koşmaya
başladığını, kendisini takip eden sanığın yanma gelip ‘konuşabilir miyiz’ diye sorduğu­
nu, hayır diye cevap vererek koşmaya devam ettiğini, bunun üzerine elinde bıçak olan
sanığın kolundan tuttuğunu, boğuşmaya başladıklarını, yolun üzerinden aşağıya çalılık­
ların içine doğru yuvarlandıklarını, yere düşünce çığlık atmaya başladığını, ancak sanı­
ğın ağzını kapatıp elindeki bıçağı göstererek "bağırırsan seni burada öldürürüm ve bu­
raya gömerim hiç kimsenin ruhu duymaz-’ diyerek tehdit ettiğini, daha sonra sanığın
cinsel organını ağzına almasını istediğini, bunu yapamayacağını söyleyince sanığın
başım tutarak cinsel organını zorla ağzına soktuğunu, hemen kafasını çevirdiğini, sanı­
ğın eşofmanına boşaldığım, sonra da kendisini bırakıp olay yerine gelen motosikletli
birisi ile gittiğim belirttiği.

Kollukta, savcılıkta ve sorguda katliam tanımadığını ve yüklenen suçu işlemediğini


belirten sanığın mahkemedeki sawnmasinda ise; katılan ile tanıştıklarını, arkadaşlık
yaptıklarını ve rızasıyla seviştiklerim, üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini, katılana
bıçak çekerek ona zor kullanmadığım dile getirdiği anlaşılmaktadır.

Bu suç (kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma) ile cezalandırılmak istenen husus, bi­
reylerin hareket özgürlüğünün hukuka aykırı biçimde kaldırılması ve kısıtlanmasıdır.
Nitekim bu husus madde gerekçesinde; “bu suç ile korunan hukuki değer, kişilerin ken-
0İ3y Çözümü 357

mamak suretiyle özgürlüğü sınırlama eylemini devam ettirdiği sabit olup, sanığın üzerine
atılı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu yasal unsurları itibariyle oluşmuştur.

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun gerçekleştirildiği zaman aralığının bir


bölümünde sanığın katılana karşı ayrıca cinsel saldırı suçunu da işlemiş olması, bu su­
çun oluşumuna engel olmayacaktır. Kaldı ki cinsel saldırı suçunun işlenmeye başlandığı
âna kadar kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu açısından yeterli süre geçmiştir.

Nitekim öğretide de, ‘Tatlın cinsel saldırı fiilini işlediği süre dışında da mağ­
durun özgürlüğünü kısıtlaması halinde faile ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kıl­
ma suçundan ceza verilecektir." (Prof. Dr. Veli Özer Özbek- Yrd. Doç. Dr. Mehmet
Nihat Kanbur- Yrd. Doç. Dr. Koray Doğan- Yrd. Doç. Dr. Pınar Bacaksız- Arş.
Gör. İlker Tepe. Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler. 2. Baskı, sy. 329), "Bu suçla
birlikte kişi özgürlüğünden yoksun bırakma da söz konusu ise failin ayrıca bu suç­
tan dolayı da cezalandın
35S Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

lanan görüntülere atıf yaparak Ebru'nun aracısı vasıtasıyla müşterisinden para aldığını.
Ebru'nun parayı sayarak teslim aldığını ve müşteriyle yalnız kaldığını”, 12. sayfasında
T... Gazetesi'nin haberine istinaden bir bayanın 50 milyon liraya Ebru’yu pazarlamaya
çalıştığını, 60. sayfasında Ebru'nun erkeklerle para karşılığı birlikte olduğuna dair çok
sayıda haberler yayınlandığını, S0. sayfada Ebru'nun o dönemde hiçbir işte çalışmayıp
seçimini fuhuştan karşıladığını vb. sözlerle katılana hakaret içerikli, olumsuz, onur ve
saygınlığını zedeleyici ifade ve yorumlarda bulunduğu tüm dosya içeriği ile sübuta
ermiştir.

Katılan İstanbul CGM’ce yargılamada söylediği, kendisinin çıplak fotoğrafla­


rının içeceğine ilaç katılmak suretiyle iradesi dışında çekildiğine ve tehdit edildiği­
ne ilişkin sözlerinin şikayet hakkının kullanılması niteliğinde ve Anayasa’nm 36 ve
5237 sayılı Yasa'nııı 128. maddesinde öngörülen iddia ve savunma kapsamında
kaldığı, ayrıca söz konusu ifadelerin hakaret kastıyla söylenmemesi nedeniyle "kar­
şılı ‘
0İ3y Çözümü 359

tim okulundaki bir öğretmenin eleştiri konusu edilen davranışlarının ilçe Milli Eğitim
Müdürlüğü’ne bildirilmesine rağmen yasal işlem yapılmayarak faaliyetlerine göz yu­
mulduğu ve kollandığı belirtilerek Milli Eğitim yetkililerinin kınanmasını ve İlçe Milli
Eğitim Müdürü olan yakınanın istifaya davet edilmesini dile getiren içeriği karşısında,
sanıkların ihbar ve yakınma haklarının sınırlarını ne suretle aştıkları ve hukuka aykırılık
öğesinin ne suretle gerçekleştiği açıklanıp tartışılmadan yetersiz gerekçeyle hükümlülük
kararları verilmesi... yasaya aykırıdır’’

so • «

Karar No.5: Yar.4CD., 14.4.2008, 4079/6499:

“Avukat olan sanısın, hâkim olan katılamn verdiği kararı temyiz ettiği dilekçe­
sinde yazdığı Mahkeme davanın bütünüyle reddi yolundaki kararının duçar olduğu
fahiş hatayı gizleyebilmek, gözden kaçırabilmek için, maalesef böyle hatalı-hileli
bir yola başvurmuş, haberlerin davacı müvekkillerin kişilik haklarına ağır ve haksız
bir saldırı teş
36C Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

üzerine. Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan ihzari mahiyetteki


soruşturma sonunda. Adalet Bakanının 05.05.2003 tarihli oluru ile soruşturma izni
verildiği, Soruşturma sonunda: avukat olan sanık hakkında iddianame ve son soruş­
turmanın açılması kararıyla kamu davası açıldığı,

Katılanın. şikayetini 02.04.2003 tarihinde Cumhuriyet Başsavcısı huzurunda ve du­


ruşma ifadesinde de yinelediği.

Akhisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin........Esas sayılı dosyasının mahkemece


getirtilerek incelendiği ve suç konusu dilekçeden bir suret alındıktan sonra, dosya ince­
leme tutanağı" düzenlenerek dosyanın iade edildiği, dosya inceleme tutanağından: da­
vanın tecavüzün önlenmesi davası olduğunun ve söz konusu dilekçenin dosyaya davalı
vekili olan sanıl: tarafından 10.01.2003 tarihinde sunulduğunun anlaşıldığı.

Dosyaya konulan dilekçenin 4. sayfasının, 8 numaralı bendinde aynen: Davalı ve­


kilinin, 3. delili, faydalı model belgesi, diğer delilleri gibi şaibeli, tecavüz ve hırsızlık
sonucu elde edilmiş haksız bir belgedir. Yanı, 19.12.2002 tarihli cevaplarımızın 6. tale-
0İ3y Çözümü 361

vunma dokunulmazlığını gündeme getirdiği, zira; 765 Sayılı Yasanın 4S6 1. maddesin­
de/’Tarafların veya vekil, müdahil, müşavir yahut kanuni mümessillerinin bir dava
hakkında kaza mercilerine verdikleri dilekçe, layiha veya sair evrakın yahut yaptıkları
iddia ve müdafaaların ihtiva ettiği hakareti mutazammın yazı ve sözlerinden dolayı
takibat yapılmaz" şeklinde yer alan düzenlemeden, "savunma (veya iddia) amacıyla
vaki olan yazı ve sözlerin" hakaret suçları açısından hukuka uygunluk nedenlerinden
birisini teşkil eden 'hakkın kullanılmasını" oluşturabileceği.

Böyle bir hakkın ihdas edilmesinin amacının, ceza yargılaması bakımından gerçe­
ğin ortaya çıkarılması ve adaletin yerine getirilmesi olduğu. Bu şekilde, davada taraf
olan; davalı, davacı, şahsi davacı, katılan, sanık ve savcının iddianın ve savunmanın
gerektiği şekilde yapılabilmesi için belirli koşullar dahilinde bazı isnadlarda bulunabile­
cekleri, bunu yaparken de bazan muhataplarını küçük düşürücü ifadeler kullanabilecek­
leri öngörülmekle, iddia ve savunmanın gerekliliği ile orantılı olmak şartıyla bu şekilde
ortaya çıkan eylemlerin hukuka uygun sayılacağı.

Ancak; Bu hakkı
362 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

Malvarlığına Karşı Suçlar


Karar No. 1: Yar. CGK 12.4.2011,11-45/44:

“Sanık Nuri Öztürk'ün, Salih Kaplan sahte kimliği ile 06.10.2005 tarihinde Ak­
bank Rumeli Şubesine başvurarak 27.000 Lira taşıt kredisi aldığı, katilar, bankanın
10.05.2007 tarihli yazısına göre, sanığın kullandığı 27.000 Liralık taşıt kredisinin ana­
parasını 16.01.2006 tarihinde ödediği. 1.197.66 Lira faiz alacağının ise devam ettiğinin
bildirildiği. sanığın itiraza konu olmayan diğer sanıklarla birlikte 29.11.2005 günü bir
araç içinde bulunduğu sırada şüpheli davranışları nedeniyle kolluk görevlilerince yaka­
landığı. sanıkların üzerlerinde ve yakalandıkları araçta çok sayıda sahte kimlik ve kredi
kartının elegeçtiği. bunun üzerine soruşturmanın genışletıldiği ve sanıl: hakkında
17.02.2006 tarihli iddianame ile bu suçtan kamu davası açıldığı anlaşılmaktadır.

5237 sayılı TCY'nın 08.07.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe


giren 5377 sayılı Yasanın 20. maddesiyle değiştirilmiş bulunan 168. maddesi;

“(1) Hırsızlık, malz zarar verme, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık, hileli if­
lâs, taksirli iflâs ve karş
364 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

Karar No.3: Yar. CGK, 3.5.2011, 6-68/74:

“... Hırsızlık suçunun temel şekli. 5237 sayılı TCY'nin 141. maddesinde: zilyedi­
nin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir main kendisine veya başkasına bir yarar
sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden almak: şeklinde düzenlenmiş, anılan Yasanın
142. maddesinde hırsızlık suçunun nitelikli hallerine yer verilmiş, maddenin 2. fıkrası­
nın (b) bendinde de: suçun, elde veya üstte taşman eşyayı çekip almak suretiyle ya da
özel beceriyle işlenmesi halı nitelikli hırsızlık suçu olarak yaptırıma bağlanmış, aynı
fıkranın son bendinde ise (b) bendinde belirtilen suçun, beden veya ruh sağlığı bakımın­
dan kendisini savunamayacak kişiye karşı işlenmesi cezanın ağırlatıcı nedeni olarak
belirtilmiştir.

Yağma suçu ise, 5237 sayılı TCY’nin 14S ila 150. maddeleri arasında düzenlenmiş
olup. Yasanın 14S. maddenin 1. fıkrasında yağma suçunun temel şekli, 2. fıkrasında
senedin yağması, 3. fıkıasında cebir karinesine yer verilmiş, 149. maddesinde nitelikli
yağma, 150. maddesinde de kişinin hukuki bir ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla
yağma ile yağmada değer azlığı yaptırıma bağlanmıştır.

Yağma suçunun temel şekli, 5237 sayılı Yasanın 14S. maddesinin 1. fıkrasında ta­
nımlanmıştır. Buna göre kişinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunul­
mazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştirileceği ya da malvarlığı bakımından büyük bir
zarara uğratılacağından balıisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime
veya alınmasına karşı koymamaya mecbur bırakılması yağma suçunu oluşturur.

Başka bir anlatımla yağma: başkasının zilyetliğindeki taşınabilir malı, zilyedin rı­
zası olmadan faydalanmak amacıyla cebir veya tehdit kullanmak suretiyle almaktır. Bu
itibarla ‘’zor yoluyla hırsızlık" bir kişiye karşı kullanılan icbar araçlarıyla haksız bir
menfaat elde etmek, şeklinde de tanımlanmıştır.

765 sayılı TCY’nda “gasp” olarak adlandırılan yağma, esasında cebir veya tehdit
kullanmak suretiyle yapılan hırsızlıktan ibarettir. Hırsızlık ı’.e yağma suçlar
366 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

Karar No.5: Yar.CGK, 23.6.2009, 6-34/170:

“523" sayılı TCY’nin 149. maddesinin 2. fıkrasında. “Yaşma suçunun işlenmesi sıra­
sında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi duru­
munda. ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.

Aynı Yasanın 87. maddesinin başlığı ise, “Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama”
olup, 149. maddenin 2. fıkrası hükmünün açıklığı karşısında, failin yağma suçunun
yanında ayrıca cezalandırılmasını gerektiren yaralanmanın S7, maddedeki hallerle sınırlı
olduğu anlaşılmaktadır.

Nitekim konu öğretide de ele alınmış. Prof. Dr. Durmuş Tezcan-Doç. Dr. Mustafa
Ruhan Erdem-Yrd. Doç. Dr. Murat Öııok, Ceza Özel Hukuku adlı eserlerinde;

“Yağma suçunun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun netice yüzünden ce­
zasının ağırlaştırılmasın: gerektiren haller (YTCK m. 87) gerçekleşirse, fail ayrıca kas­
ten yaralama suçundan dolayı da cezalandırılır" şeklinde (6. Bası, sh. 564);

Keza, Sedat Bakıcı ve Gürsel Yalvaç da Ceza Hukuku Özel Hükümleri adlı eserle­
rinin 2. cildinde;

“523" sayılı TCY’nin 149 2. fıkrasının açık hükmüne göre yağma suçu işlenirken
kullanılan cebir, bu Yasanın 87. maddesinde yaptırıma bağlanan ‘neticesi sebebiyle
ağırlaşmış yaralama’ niteliğinde ise, fail yağma suçunun yanı sıra 5237 sayılı Yasanın
87. maddesi uyarınca da cezalandırılmalıdır” şeklinde açıklamaya yer vermek suretiyle
bu hususa açıklık getirmişlerdir, (sh.349)

Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;

Mağdur V...Ö... hakkında, Adli Tıp Kurumu K... Şube Müdürlüğünce düzenlenen
20.12.2004 gün ve 2452 sayılı ilk raporda: sağ kaş üzerinde 2 cm. lik cilt, cilt altı keşişi,
sağ ön kol ve dirsekte tcplam 6 adet 10 cm, 6 cm, 5 cm ve 4 cm. lik cilt ve kas kesilen,
sol ön kol el bileğinde 5 er cm. lik 2 adet cilt altı keşişi, göğüste sağ parasternal bölgede
3. interkostal aralıkta 2,5 cm. lik girişi olan sağ koltuk altına S cm uzanan adaleyi derin
keşi ile kesen toraksa nafiz olmayan kesici delici alet yarası tespit edildiği, bu yaraların
hayatını tehlikeye maruz kılmadığı ve 15 gün iş ve gücüne engel olacağı belirtilmiştir.

5237 sayılı TCY’nin yürürlüğ


0İ3y Çözümü 367

yakmana ait ticari taksiye müşteri gibi binmesinin hemen sonrasında, sanık Selim
Y.’in. söz konusu aracın sağ ön kapısının açık penceresinden elini uzatıp vites ko­
lunun yanında bulunan ve çalmak istediği bozuk paraları, önce davranan yakınanın
alarak aracını olay yerinden uzaklaştırmak istediği sırada başka bir araca çarparak
durdurmak zorunda kaldığı ve sanıklar arasındaki bağlantıyı anlayarak sanık Melek
Y.’i araçtan zorla indirdiği, sanık Selim Y.’in bu sırada elindeki metal bir cisimle
yakmanı suça konu aracın etrafında bir iki tur kovaladıktan sonra etraftaki vatan­
daşların yanlarına gelmesi üzerine iki sanığın da olay yerinden kaçtıklarının anla­
şılması karşısında; sanıkların eylemlerinin iştirak halinde hırsızlık olarak başladığı
ancak amaçladığı para çalma eylemini gerçekleştiremeyen sanık Selim Y.'in yakı­
nanı bıçak benzeri metal bir cisimle kovalaması ile bu sanık yönünden yağmaya
kalkışma suçuna dönüştüğü, sanık Melek Y.’in ise hırsızlık suçunun kalkışma aşa­
masında kalmasından sonra abisi olan diğer sanık Selim Y.’in yağmaya kalkışma
eylemine katıldığına dair dosyaya yansıyan kanıt bulunmadığının anlaşılması karşı­
sında; sanık Melek Y.’in eylemine uyan TCK’nın 141 1 143 1. 35. maddelerinde
düzenlenen hırsızlığa kalkışma suçundan cezalandırılması gerekirken, suçun nite­
lendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı biçimde yağmaya kalkışma suçundan
hüküm kurulması bozmayı gerektirir”.

Karar No. 7: Yar. 11 CD., 31.3.2011, 821/1777:

“TCK’nun 245 1 madde ve fıkrasında; "Başkasına ait bir banka veya kredi kanını,
her ne suretle olursa olsun ele geçiren veya elinde bulunduran kimse, kart sahibinin
veya kartın kendisine verilmesi gereken kişinin rızası olmaksızın bunu kullanarak veya
kullandırtarak kendisine veya başkasına yarar sağlarsa, üç yıldan altı yıla kadar hapis ve
beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.” hükmüne yer verilerek, suça konu
kartın ele geçiriliş biçiminin önemi olmadığına ancak kart sahibi veya kartın kendisine
verilmesi gereken kışının rızası olmaksızın kullanılması gerektiğine işaret olunmuştur.
Bunun için rızanın sakallanmamış olması gerektiği ve ayrıca belli bir miktar para çekil­
mek ya da belirli bir alışveriş yapılmak üzere sahibinin rızası ile verilmiş kartın, bu
yetki sınırları dışında kullanılması halinde de anılan suçun oluşacağı noktasında şüphe
yoktur. Fakat kartın, sahibinin rızası ve izin verilen limitler dahilinde kullanılması ha­
linde anılar, madde kapsamında kartın kötüye kullanıldığından bahsetmek mümkün
değildir.

Açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; suç tarihinde ATM’den para


çekmek isteyen katılamn yardım isteği üzerine kartı alıp şifreyi öğrenen sanığın, katıla-
nın huzurunda çekmiş olduğu 440.00 TL. parayı miktarını söylemeden ve cihazın para
vermediğini ifade ederek el çabukluğuyla cebine koyup, başka bir ATM’den çekim
yapılması gerektiğini söyleyerek kartı iade edip, birlikte bu mahale gidilirken aniden
uzaklaştığının iddia ve kabul olunması karşısında, kartın sahibinin önceden var olan
rızası ve izin verilen limitler dahilinde kullanılması nedeniyle kartın kötüye kullanıldı­
ğından söz edilemeyeceği, başka bir ifadeyle suçun menfi unsurlarından olan “rızaya
aykırılık” koşulu gerçekleşmediğinden 245 1 madde ve fıkrasında tanımlanan banka
veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunun oluşmayacağı ancak, menkul mal
niteliğinde olan katılana ait paranın el çabukluğuyla gizlenmesi suretiyle zilyedinin
368 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

rızası dışında alıkonulması nedeniyle eylemin katılanın icra hareketlerinin sonuna kadar
sanığın yanından ayrılmadığı cihetle hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı
şekilde banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan mahkumiyetine
hükmedilmesi yasaya aykırıdır”

so • cm

Karar No.8: Yar. 11. CD., 24.2.2011,1314/1309:

“...Dolandırıcılık suçu, sanığın mağduru kandırabilecek hileli davranışlarla aldatıp,


onu kendi veya başkasının mal varlığı aleyhine bir işlemde bulunmaya yöneltmesi ve bu
işlem sonucunda sanığın kendisine veya başkasına yarar sağlamasıyla oluşur. Dolandı­
rıcılık suçunda failin hileli hareketleri sonucu sakatlanmış irade neticesinde kişiye ait
malvarlığının mülkiyetinin devri, buna karşılık hırsızlık suçunda ise: menkul bir malın,
sahibinin rızası dışında alınması, mal üzerinde mağdurun zilyetliğine son verilmesi,
mağdurun suç konusu eşya üzerindeki zilyetlikten doğan tasarruf halılarını kullanması­
nın olanaksız hale gelmesi söz konusudur. Bu açıklamalar ışığında somut olayda; Tedaş
şube müdürlüğü binasının önünde fatura ödemek için bekleyen yakınana yaklaşan sanı­
ğın. yakınanın elektrik borcunu ödemek için beklediğini öğrenmesi üzerine yardımcı
olacağından bahisle makbuzları alarak yakınanla birlikte Tedaş binasına girdiğini.
2.650TL borcunun olduğunu, takside bağlattığında 750TL’nin ill: etapta yatırılması
gerektiğini söylemesi üzerine yakınanın vezneye yatırması için sanığa 750TL Tık ilk
taksit bedelini verdiğinin, ancak bu sırada taksitlendirme işlemine bakan görevlinin
ikametgah ilmühaberinin evraklar arasında olmadığını ve temini gerektiğini söylemesi
nedeniyle birlikte dışarıya çıktıklarının, yalanan parasını istediğinde, yakmanın kendisi­
ne para verdiğini inkar edip, iftira ettiğini söyleyerek kaçmaya çalıştığı esnada yakına­
nın bağırması üzerine çevrede bulunan kişiler tarafından yakalandığının iddia ve kabul
olunması karşısında; paranın bulundukları yerdeki tedaş veznesine yatırılmak üzere
geçici olarak verilmesi, yakınanın eylemin sonuna kadar sanığm yanından ayrılmamış
olması ve mülkiyet devrinin olmaması nedenleriyle dclandıncılık suçunun yasal unsuru
olan teslim koşulunun gerçekleşmediği, bu nedenle sanığın eyleminin hırsızlık suçunu
oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde dolandırıcılığa teşebbüs suçundan mahkumiye­
tine hükmedilmesi... yasaya aykırıdır”

so ♦ «

Karar No.9: Yar. 9CD., 12.4.2011, 7705/2208:

“...Sanık tarafından katılan kuruma ait telefon kablolaıının çalınmak istenmesi sı­
rasında zorunlu olarak kesilmesi suretiyle, çalınmak istenen malın aynına zarar verildiği
anlaşılan olayda, hırsızlık suçu dışında ayrıca mala zarar verme suçundan da ceza veri­
lemez...”

so • «

Karar No.10: Yar. 6CD 21.2.2011,16752/1578:

“...Hastahane binası içinde bulunan bir koltuk üzerinde uyumakta olan katılanın
kemerine takılı kılıfın içinden cep telefonunu çalan samğm, fiili gerçekleştirdiği sırada
katılanın uyku halinde olması nedeniyle, “özel beceri” göstermesi gerekmediği ve mev-
0İ3y Çözümü 369

cut uyku halinin hırsızlık suçunun işlenmesini kolaylaştıran fiili bir durum olduğu düşü­
nülmeden; sanığın eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 142. maddesinin 1-a fıkra ve
bendi yerine, aynı Yasa maddesinin 2-b. fıkra ve bendi ile cezalandırılmasına hükme-
dilmesi bozmayı gerektirir”.

SO • M

KararNc.il: Yar. 6CD., 9.2.2009, 58/2056:

"Kullanma hırsızlığı" suçunun yasal öğesi, çalman malın geçici bir süre kullanılıp,
mal sahibine ya da zilyedine iade edilmek kastı ile işlenmesi olup; somut olayda, sanı­
ğın çaldığı otoyu yakıtı bitince başka bir semtte terk ettiği ve oto bulunduğunda sağ arka
kapı kolunun kırıldığı ve yerinde olmadığının anlaşılması karşısında; sanığın suç kastı­
nın kullanma hırsızlığına yönelik olmadığı anlaşıldığından, tebliğnamedeki bu yönden
bozma isteyen düşünce benimsenmemiştir.

Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve


elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Halamın takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendi­
ğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz
itirazları yerinde görülmemiştir.

Ancak;

Sanığın kolluk görevlilerince suç tarihinden bir gün sonra yakalandığında, çaldığı
otoyu terk ettiği yeri söyleyerek iadeyi sağladığının anlaşılması karşısında, etkin piş­
manlık hükümlerinin uygulama koşulları tartışılarak sonucuna göre;

Sanığın eylemine uyan 765 sayılı TCK’nın 493 1, 5221. (koşulları varsa 523 1),
55 3, 59 2. maddelerine göre. 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın
aynı suça uyan 142 2-d, 143 1. (koşulları varsa 16S), 31 3, 62 1. maddelerinde öngörü­
len özgürlüğü bağlayıcı sezanın alt ve üst sınırları bakımından, anılan Yasanın 7'2. 5252
sayılı Yasanın 9 3. maddeleri ışığında, sanıl: yararına olan Yasanın uygulama sırasında
belirlenmesinde zorunluluk bulunması bozmayı gerektirir”.

so ♦ «

Karar No.12: Far. 6CD., 2.6.2011, 241967'684:

Sanığm 10 lira para vermesini istediği, olumsuz yanıt alınca bıçakla öldürmeye
kalkıştığı yakınanın sol bileğinden çok miktarda kan akması üzerine olay yerinden kaç­
tığının anlaşılması karşısında; kastının 10 lira paranın alınmasına yönelik olduğu, baş­
kaca bir eşya almak istediğine dair dosyaya yansıyan kanıt bulunmadığının anlaşılması
karşısında; halikında değer azlığını düzenleyen TCK’nın 150'2. maddesinin uygulanma­
sı gerektiğinin düşünülmemesi... bozmayı gerektirir”

so* w

Karar No.13: Yar. 6CD., 30.6.2010, 9532/11899:

“...Yakınanın 17.05.2004 günü kollukça ve Asliye Ceza Mahkemesince alı­


nan ifadelerinin içeriğine göre; sanığın, yakınanı ittirip ve evi yakacağı tehdidiyle
korku vererek, evin kapısını kilitlemesini engelleyip evden uzaklaşmasını sağla-
370 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

diktan sonra eve girerek hırsızlık yapması biçimindeki oluşta; sanığın, yakınanı
korkuya dayalı olarak olay yerinden uzaklaşmak suretiyle, yakmanın eşyanın
alınmasına karşı koymasını önleyip, bu suretle korunaksız kalan eve girerek suça
konu para ve eşyayı alması biçimindeki eylemi bir bütün olarak yağma suçunu
oluşturur...”

so • «

Karar No.14: Yar.tCD., 2.6.2010,11754/7967:

“...Sanığın, kendini “M. ” olarak tanıtıp yakınanlardan 50.000 dolar para almak
amacıyla değişil: zamanlarda mağdurların ev. iş ve cep telefonlarını arayarak “parayı
vermedikleri takdirde çocuklarına zarar vereceğini, elinde bulunan uygunsuz fotoğrafla­
rı yakınlarına göndereceğini ve ayaklarına sıkacağı” biçiminde tehditlerde bulunduğu­
nun ve yakınan K.'in cep telefonuna kayıtlı “bugün ölmek için güzel bir gün”, “ben
ölmeden önce güldürürüm”, “senin için vur emri verildi”, “50 bin dolar” biçimindeki
sanığın kabullendiği ses kayıtlarından anlaşılması karşısında; eylemi bir bütün halinde
yağma suçunu oluşturur".

so ♦ «

Karar No.15: Yar. 6CD., 11.5.2010, 2656/6169:

“...Suç tarihinden 5-6 ay önce karşılaştıklarında ağzında jilet çevirip "seni doğra­
yayım mı, keseyim mı? diyerek katılan K...’ı korkutan sanığın, olay günü yanına çağı­
rıp "haraç ver' demek suretiyle para istediği, "param yok. olsa verirdim" diye söyleyip
ayrılmak isteyen katılana "gitmen için sana emir vermedim diyerek gitmesine kısa bir
süre izin vermediği, ayrılırken de akşam üzerine kadar parayı getirdin, getirdin" sözle­
rini söylediğinin anlaşılması karşısında, sanığın ölümle tehdit etmesi biçiminde gelişen
önceki davranışları ve kişiliğinin katılan üzerinde korku ve kaygı boyutuna ulaşması ve
bunu birey olarak da yaşıyor olması dikkate alındığında, yüklenen yağmaya kalkışma
suçunu işlediği...”

so • «

Karar No.16: Yar.6CD., 21.12.2010, 5158/20925:

“...3- Sanıl: Fazıl’in; kardeşi Yüksel’in daha önce birlikte yaşadığı katılan Zübey-
de’ye almış olduğu gayrimenkulleri tekrar geri almak için, diğer sanıklarla birlikte katı-
lanları konutlarından alarak olay yerine götürüp, silah tehdidi ile zorla senet almaları
şeklinde gerçekleşen eylemde; sanık ile katılanlar arasında bir hukuki ilişkiye dayanan
alacağın bulunmadığı gözetilmeden, sanığm yağma suçu nedeniyle TCK’nın 149 1-a-c-
h madde ve fıkraları yerine, aynı Yasa’nın 150 1. maddesi yollaması ile tehdit suçuyla
uygulama yapılması,

4- Sanıkların, katılan Zübeyde’ye alman gayrimenkulleri tekrar geri almak için, si­
lah tehdidi ile her iki katılana bir adet senet imzalatmaları, :ek bir yağma suçunu oluş­
turduğu gözetılmeyerek, katılan sayısınca yağma suçundan hüküm kurulması bozmayı
gerektirir”

»■> •«
0İ3y Çözümü 371

Karar No.17: Yar. 6CD 26.4.2010,17361/4812, www.kazanci.com. tr

“...Sanığın yakınanlara ait eve girerek cep telefonu, altın ve silahı aldıktan sonra evin
balkonundan başka bir eve geçmek istediği sırada ihbar üzerine olay yerine gelen polis me­
murlarını görmesi üzerine tekrar eve girdiğinde yakınanları karşısında görmesi üzerine bıçal:
doğrultarak her iki yakınanı evdeki edaya kilitlemesi şeklinde gerçekleştirdiği eylemde,
yağma suçunun tamamlandığı gözetilmeden kalkışma aşamasında kaldığının kabulü ile
yazılı şekilde uygulama yapılması, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışı­


lan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, sanık Fatih
savunmanını temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında
usul ve yasaya uygun bulunan hükmün istem gibi ONANMASINA,

II- Sanıl: halikında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve mala zarar verme suçla­
rından kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince.

Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Ancak;

1- Sanığın her ila yakınana bıçal: doğrultarak odaya kilitlemek suretiyle ila ayrı yakınana
yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun işlendiğinin anlaşılması karşısında, anılan
suçtan yalanan sayısınca hükümlülüğü yerine, yazılı biçimde uygulama yapılması.

2- Sanığm yakalanmamak için evin banyo havalandırma penceresini kırması eyle­


minin. mala zarar verme suçunun unsurlarını oluşturması nedeniyle anılan suçtan hü­
kümlülüğü yerme beraatine karar verilmesi bozmayı gerektirir"

so ♦ «

Karar No.18: Yar. 11CD., 2.11.2010,12083/12149, wnw.kazanci.com. tr:

“...Olaya tarihinden2-3 hafta önce tanışıp mağdure ile arkadaşlık kuran sanığın olay gü­
nü okul çıkışı buluştuğu adı geçen mağdureden cep telefonunu ertesi günü iade etmek üzere
istediği, ertesi gün de telefonu işyerinde unuttuğundan bahisle iade etmediğini anlaşılması
karşısında, mağdurenin cep telefonunun zilyedliğini ertesi gün getirileceği düşüncesiyle sanığa
devrettiği, sanığm aldatmaya yönelik hileli davranışlarından da söz edilemeyeceği cihetle,
eyleminin "güveni kötüye kullanma" suçunu oluşturacağı, mağdurenin suç tarihinde 16 yaşın­
dan büyük olup lise öğrencisi olduğu ve mümeyyiz olmadığı yönünde iddia ve delil bulunma­
yıp şikayet hakkının mağdureye ait bulunduğu nazara alınarak, sanığa yüklenen ve takibi şika­
yete bağlı olan güveni koliye kullanmak suçundan dolayı mağdureden şikayeti sorulup, şika­
yetçi olması halinde emniyeti suistimal suçundan mahkumiyet gerektiği gözetilmeden suç
vasfında yanılgıya düşerek yazılı şekilde unsurları yönünden oluşmayan "dolandırıcılık" su­
çundan cezalandırılmasına karar verilmesi yasaya aylarıdır".

SO ♦ GS

Karar No.19: Yar. 11CD.,24.11.2010,13044/13264,

“...TCK’nın 158 1-b maddesindeki nitelikli dolandırıcılık suçunun gerçekleşebil­


mesi için sanığın, mağdurun içinde bulunduğu tehlikeli ve zor şartlardan yararlanmak
372 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

suretiyle haksız bir yarar elde etmesinin gerekeceği yapılan hileli hareketlerle mağdurun
bu durumda olduğuna inandırılması hali ile sanığm kendisini cezaevi doktoru olarak
tanıtmasının kamu kurumu olan cezaevinin aracı daral: kullanılmasını gerektirmediğin­
den eylemin TCK'nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (b) ve (d) bentleri kapsamına gir­
meyeceği cihetle, somut olayda gerçekte böyle bir şey olmadığı halde katılan Gülçin’i
ev telefonundan arayan ve kendisini B... Kapalı Cezaevinde görev yapan "Doktor Gök­
han" daral: tanıtan bir şahsın o tarihte aynı cezaevinde tutuklu bulunan katılanın babası
N. Şemsettin'in cezaevinde rahatsızlandığına hastaneye sevkedileceğini ve daha sonra
da mahkemece kefalet ile serbest bırakılacağını, ancak kefalet parası olarak 30.000
TL'nin acilen verilmesi gerektiğini söylediği, tansiyon has:ası olan babasının cezaevi
şartlarında sağlık sorunları yaşaması ihtimali karşısında hiç tereddüt etmeden istenen
parayı vermeyi kabul ederek kararlaştırdıkları şekilde yaklaşık 2 saat sonra M. .. Kay­
makamlığı hizmet binası önünde İS-19 yaşlarında bir gencin orada beklemekte olan
katılanın yanına gelerek kendisini Gökhan'ın gönderdiğini söyleyip 30.000 TL'yi teslim
alarak kayıplara karışması şeklinde oluşan eylemde kişinin içinde bulunduğu tehlikeli
durum veya zor şartlardan yararlanılması söz konusu olmayıp TCK'nın 157. maddesin­
de düzenlenen basit dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine karar verilmesi ve suçun
işleniş biçimi, kastın yoğunluğu, elde edilen haksız menfaatin miktarı gözetilerek ceza­
nın alt sınırın üzerinde tayini gerekirken, suçun nitelendirilmesinde hata sonucu yazılı
şekilde ceza tayini yasaya aykırıdır".

Karar No.20: Far. 3.5.2011,18502/6428, www.kazanci.com. tr:

“...Sanığın üzerine atılı, şikayetçi Digital Platform İletişim Hizmetleri A.Ş. ile ya­
pılan sözleşmeye aykırı daral: konutunda kullanmak üzere abonelik sözleşmesi ile
teslim aldığı cihaz vasıtasıyla işyerinde Lig TV yayınlarını gösterime sunduğu iddiasıy­
la açılan davada eylemin hukuki ihtilaf niteliğinde olduğu ve suçun yasal unsurlarının
oluşmadığı gözetilmeksizin beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi
... bozmayı gerektirir”.

SQ« CX

Karar No.21: Yar. CGK. 02.04.2013T. 2012/6-1556 E., 2013/109 K.:

“Olayımızda sanığın pazar yerine doğru giden mağdur M. ve kızı S.’ye yaklaşıp 'cena­
ze var, cenaze Almanya’dan geldi kimsemiz yok, cenazemizi okuyuverin zekatını verelim'
dediği, 1936 doğumlu, ilkokul mezunu mağdur M. Sarıkaya’mn zekata ihtiyacı olmadığım
belirtip, dua okumayı kabul etmesi üzerine, sanığın bu kere 'siz dindar birine benziyorsunuz,
siz oku}-un, biz sizin yerinize ihtiyacı olan birine zekat veririz' dediği, mağdur M. 'in saçının
yan tarafında muhtemelen doğuştan beyaz saçları bulunan diye betimleyip eşkal verdiği'
diğer bir şahsın yanaşıp mağdur M. ’e bileziği verin okuduktan soma geri vereceğiz demesi
üzerine mağdur'un kolundan çıkardığı bileziği sanığa teslim eliği, sanıkların bu kez S.'ye
yöneldikleri ancak ondan aldıkları olumsuz yanıt üzerine samlıların mağdur S.'nin kolundaki
bileziği zorla alıp koşarak bir apartmana girdikleri sabittir.

Sorun, suç teşkil eden eyleme uygulanacak yasa normunun ne olması gerektiği
noktasında toplanmaktadır. Yukarıda kısaca özetlenen somut olaya göre, dua oku­
mak suretiyle bileziklerin değerinin artacağı yönünde her hangi bir dini kuralın
374 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

Karar No.24: Yar. CGK, 16.04.20131, 2012/15-1407, 2013/140:

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanık H...'ın 5237 sayılı TCK'nun 15S 1-f, 43,
62, 52 2. 53 ve 58. maddeleri gereğince 5 yıl hapis ve 5.000 Lira adli para cezası ile
cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve hapis cezasının mükerrırlere özgü infaz
rejimine göre çektirilme sine ilişkin, ...4. Ağır Ceza Mahkemesince verilen
07.07.2011 gün ve 134-208 sayılı hükmün, sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine
dosyayı inceleyen Yargıtay 15. Ceza Dairesince 12.03.2012 gün ve 1704-31436
sayı ile;

"Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi kandırabilecek ni­


telikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisi
veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.

Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda
ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını
ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davra­
nışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan
mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.

Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, ola­


yın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kulla­
nılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.

Somut olayda; sarığın http: ww...com internet sitesi aracılığıyla araç satışı
için ilan verdiği, katılanın, bu ilanı görerek sanığı ilanda gösterilen cep telefonun­
dan aradığı, sanığm. 11.08.200S ve 12.0S.2008 tarihlerinde olmak üzere, kapora
bedeli, eşi hastanede olmasından dolayı acilen paraya ihtiyacı olması, hastaneden
çıktıktan sonra kendisinin yanına gelmesi için parasının kalmaması gibi bahaneler­
le. üç defa ayrı ayrı kapora dışı bedel olarak toplam 2.500 TL parayı, katılandan
istediği, katılanın, parayı, sanığın PTT hesabı
0İ3y Çözümü 375

disiııi vb.ni söyleyerek daha fazla menfaat temin etmeye yönelme, benzer şekilde
başka bir aracı satmaya çalışma gibi), bu noktada, zincirleme suç hükümlerinin
uygulanması olaya daha uygun düşecektir. Zira, bu takdirde, sanığın, suç işleme
kararlılığı ile iradesini devam ettirerek daha fazla haksız menfaat elde etme amacıy­
la değişik tarihlerde birden çok hileli hareketleri gerçekleştirmesi itibariyle suç
kastının yenilendiğinin kabulü gerekeceğinden, zincirleme suç hükümlerinin uygu­
lama yeri bulunmaktadır.

Bu nedenlerle, sanığın sübutu kabul edilen eyleminin. TCK’nun 157 1. maddesi


kapsamında 'basit dolandırıcılık' suçunu oluşturduğunun ve olayda TCK’nun 43 1.
maddesi kapsamında zincirleme suç' hükümlerinin uygulama yerinin bulunmadığı­
nın kabulünün gerekeceği değerlendirilmekle. Yargıtay 15. Ceza Dairesi'nin bu
konudaki aksi kabullerinin hukuka aykırı olduğu kanaati oluşmuştur ' görüşüyle
itiraz kanun yoluna başvurarak, Özel Daire onama kararının kaldırılmasına ve yerel
mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

CMK’nun 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 15. Ceza Dairesin­
ce 16.10.2012 gün ve 12197-43504 sayı ile, itiraz nedenlerinin yerinde görülmedi­
ğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya Ceza Genel Kuru­
lunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

Suçun sübutuna ilişkin bir uyuşmazlık bulunmayan olayda, Özel Daire ile Yar­
gıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözüm­
lenmesi gereken uyuşmazlık, suçun nitelendirilmesine ve TCK’nun 43 1. maddesi­
nin uygulanma şartlarının bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkindir.

İncelenen dosya içeriğinden;

Sanığın "www..... com" adlı ınternet sitesinde 2004 model ...marka aracın satışı
için ilan verdiği. Bursa'da yaşayan katılamn ınternet üzerinde satış ilanını gördüğü,
sanıkla yaptıkları telefon görüşmeleri sonucu aracı 12.0C0 Lira bedelle satın alma
konusunda anlaştıkları, katılamn 11.08.200S günü saat 14.17'de Bursa Gençosmar.
PTT şubesinden İstanbul Küçükbakkalköy PTT şubesine 150 Lira kaparo gönderdi­
ği, aralarında varılan anlaşma gereği katılamn 12.08.200S tarihinde aracı almak için
Edirne’ye gittiği ve sanığı telefonla aradığı, sanığın eşinin doğum yaptığı için has­
tanede olduğunu ve paraya ihtiyacı olduğunu söylemesi üzerine katılamn
12.08.2008 günü saat 09.13' te Edirne PTT şubesinden İstanbul Kasımpaşa PTT
şubesine 1.750 Lira, hastaneden çıktıktan sonra kendisinin yanma gelmesi için pa­
rasının kalmadığım söylemesi nedeniyle de bu kez saat 10.57' de yine aynı şekilde
600 Lira gönderdiği, böylece katılan tarafından sanığa üç defada gönderilen toplam
paranın 2.500 Lira olduğu, katılamn sanığa PTT aracılığı ile gönderdiği paranın
sanıl: tarafından İstanbul Küçükbakkalköy ve Kasımpaşa PTT şubelerinden çekildi­
ği, katılamn bundan sonra telefonunu kapatan sanığa ulaşamadığı anlaşılmaktadır.

Uyuşmazlık konularının sırasıyla ele alınmasında yarar bulunmaktadır.

1- Suçun nitelendirilmesine ilişkin uyuşmazlığın değerlendirilmesinde:

Türk Dil Kurumu'nun Büyük Türkçe Sözlüğü'nde, “elektronik beyin” veya "bilgi­
leri otomatik işleme tabi tutmuş sistem” daral: adlandırılan bilgisayar; "çek sayıda
0İ3y Çözümü 377

Görüldüğü gibi, dolandırıcılık suçunu malvarlığına karşı işlenen diğer suç tip­
lerinden farklı kılan husus, aldatma temeline dayanan bir suç olmasıdır. Birden çok
hukuki konusu olan bu suç işlenirken, sadece malvarlığı zarar görmemekte, mağdu­
run veya suçtan zarar görenin iradesi de hileli davranışlarla yanıltılmaktadır. Madde
gerekçesinde de, aldatıcı nitelik taşıyan hareketlerle, kişiler arasındaki ilişkilerde
var olması gereken iyiriyet ve güvenin bozulduğu, bu suretle kişinin irade serbesti-
sinin etkilendiği ve ırace özgürlüğünün ihlâl edildiği vurgulanmıştır.

Bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçu ise


TCK'nun 158 1-f maddesinde; “(1) Dolandırıcılık suçunun;...f) Bilişim sistemleri­
nin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak: kullanılması suretiyle,...İşlenmesi
halinde, iki yıldan yedi yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasına
hükmolunur. Ancak, (e), (f) ve (j) bentlerinde sayılan hâllerde hapis cezasının alt
sınırı üç yıldan, adlî para cezasının miktarı suçtan elde edilen menfaatin iki katın­
dan az olamaz'' şeklinde düzenlenmiştir.

Madde gerekçesinde de; “Dolandırıcılık: suçunun, bilişim sistemlerinin, banka


veya kredi kurumlarının araç olarak kullan
373 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

kesmesi şeklinde meydana gelen olayda; bilişim sisteminin araç olarak kullanılması
suretiyle gerçekleştirilen eylemlerin TCK’nun 158. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendi
uyarınca nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu kabul edilmelidir.

Bu nedenle, sanığın bilişim sisteminin araç olarak kullanılması suretiyle do­


landırıcılık suçundan mahkûmiyetine ilişkin yerel mahkeme hükmü ve bu hükmün
onanmasına dair Özel Daire kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

Bu itibarla; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının suçun nitelendirilmesine iliş­


kin itirazının reddine karar verilmelidir.

Sanığın eyleminin TCK’nun 158 1-f maddesi kapsamında kaldığına ilişkin çoğun­
luk görüşüne katılmayan beş Genel Kurul Üyesi; sanığm eyleminin basit dolandırıcılık
suçunu oluşturacağından itirazın kabulü gerektiği düşüncesiyle karşı oy kullanmıştır.

2- Sanık hakkında TCK’nun 43 1. maddesinin uygulanma şartlarının bulunup


bulunmadığının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlığa gelince;

Dolandırıcılık suçunda fail tarafından yapılan ve mağduru aidatı


0İ3y Çözümü 379

sonucu oluşan neticeler olup, gerçekleşme şekli ve eylem bütünlüğü içinde tek bir do­
landırıcılık suçunu oluşturduğunun kabulünde zorunluluk bulunmaktadır. Dolayısıyla
sanık hakkında TCK'nun 43 1. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin
uygulama yeri bulunmamakta olup, ancak bu hususun TCK'nun 61. maddesi uyarınca
temel cezanın belirlenmesinde dikkate alınması gerekir.

Bu itibarla. Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının bu uyuşmazlık konusuna ilişkin


olarak kabulüne. Özel Daire onama kararının kaldırılmasına, suçun nitelendirilmesi
açısından yerinde bulunan yerel mahkeme kararının, sanık hakkında zincirleme suç
hükümlerinin uygulanması isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir.

Çoğunluk görüşüne katılmayan onüç Genel Kurul Üyesi; "sanıl: hakkında


TCK'nun 43 1. maddesinin uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığından itira­
zın reddi gerektiği' düşüncesiyle karşı oy kullanmıştır.

SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle;

1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının;

a-) Suçun nitelend.rilmesine ilişkin olarak REDDİNE.

b-) Sanı
382 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

halde, somut bir tehlike gerçekleşmediği biçimindeki yasal olmayan gerekçelerle ve


sanığın dışa yansıyan davranışları ile ilgili polis memurlarınca düzenlenen tutanak ve bu
haliyle araç kullanamayacağına ilişkin doktor raporuna da neden itibar edilmediği ka­
rarda tartışılmaksızın yazılı şekilde beraatine karar verilmesi bozmayı gerektirir”..

so • cm

Çevreye Karşı Sumlar


Karar No. 1: Yar.4CD., 6.6.2011, S 724/7697, www.kazanci.cont. tr:

“...5237 sayılı TCY’nin 184. maddesinin 1. fıkrasında; “yapı ruhsatiyesi alınma­


dan veya ruhsata aykırı daral: bina yapma ve yaptırma”, aynı maddenin 2. fıkrasında
“yapı ruhsatiyesi almadan başlatılan inşaatlar dolayısıyla kurulan şantiyelere elektrik, su
veya telefon bağlantısı yapılmasına müsaade etme”, 3. fıkrasında ise “yapı kullanma
izni alınmamış binalarda herhangi bir sınai faaliyetin icrasına müsaade etme” fiilleri suç
olarak düzenlenmiş olup, yine aynı maddenin 4. fıkrasında, “üçüncü fıkra hariç, bu
madde hükümleri ancak belediye sınırları içinde veya özel imar rejimine tabi yerlerde
uygulanır” hükmü ile, 1. ve 2. fıkralar bakımından maddenin uygulanacağı yerler "bele­
diye sınırları içerisi” veya “ezel imar rejimine tabi yerler” biçiminde sınırlandırılmıştır.

Diğer taraftan, 775 sayılı Gecekondu Yasasının 37. maddesinin 1. fıkrası uyarınca:
belediyelere, Hâzineye, özel idarelere ve katma bütçeli dairelere ait veya devletin hü­
küm ve tasarrufu altındaki yerlerde izinsiz yapı yaptırma, satma, rehnetme, devir ve
satır, alma eylemlerinde ya da aynı maddenin 2. fıkrası geresi özel kişilerin veya birinci
fıkrada sayılanlar dışındaki tüzel kişilerin arazi ve arsaları üzerinde yapılacak izinsiz
yapılar hakkında arazı sahibinin başvurusu üzerine, anılan 37. maddeyi değiştiren 5728
sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden önceki eylemler bakımından 37/1. maddede yazılı
cezaların, sonraki eylemler bakımından ise eylemin niteliğine göre 154 veya TCK
184 1-2. madde hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.

Anayasanın 38 3 ve TCY’nin 2. maddesinin 1. fıkrasındaki suçta ve cezada kanunilik


ilkesi ve TCK 2 3. maddesinde yer alan; “kanunları
38S Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

kendi fotoğrafıyla düzenlenmiş sahte nüfus cüzdanıyla sürücü belgesini ibraz etmek
şeklinde gerçekleşen eylemi nedeniyle, belgelerin farklı tarihlerde yapıldığına dair kesin
delil bulunmayıp. TCK’nun 43 1 maddesi uyarınca fiilin aynı anda işlendiğinin kabul
edilmesi gerekliliği karşısında aynı araç veya kişi adına düzenlenen belgeler yönünden
zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı, eylemin adına sahte belge düzenlenen
kişi sayısına göre 5237 sayılı Yasanın 204 1 maddesinde öngörülen iki ayrı bağımsız
resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı ve fakat zincirleme suç hükümlerinin uy­
gulanamayacağı cihetle sanığın güttüğü amaç ve sail:, suç konusunun önemi, kastın
yoğunluğu ve sahte belge çeşitliliği dikkate alınarak temel cezaların alt sınırdan uzakla­
şılarak tayini gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde, iki kez zincirleme şekilde sahtecilik
suçundan mahkumiyetine hükmedilmesi yasaya aykırıdır”.

SO« GS

Karar No.4: Yar. 4CD., 11.4.2011,3757/4751:

“...Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığının 29.12.2007 tarih ve 200? 648 esas sayılı


iddianamesi ile hekim olan sanıklar hakkında; hastaları görmeden ve muayene etmeden
kendilerine başkaları tarafından getirilen sağlık karnelerin? reçete düzenleyip ilaçlar
yazarak imzalayıp kaşeleyerek çeşitli eczanelerce kullanılmasına sebebiyet verdikleri"
iddiasıyla açılan davada eylemlerinin kanıtlanması halinde ... 5237 sayılı TCK'nın aynı
suça uyan 204 2,43. maddelerinde tanımlanan resmi belgede sahtecilik suçlarını oluştu­
rabileceği...”.

SO ♦ GS

Karar No.5: Yar.ll.CD., 09.02.2011,19140/686:

“...Sanıkların boşanma davasına bağlı olarak açılan eşya bedeli alacak davasını
lehlerine sonuçlandırmak amacıyla, üzerinde tahrifat yapılan çeyiz senedini mahkemeye
ibraz ettiklerinin iddia edilmesi karşısında, açılar, davanın akıbeti araştırılarak bu belge­
ye istinaden mahkeme ilamı alındığının tespiti halinde eylemlerinin resmi evrakta sahte­
cilik suçunu oluşturup oluşturmayacağı tartışılarak hukuki durumlarının tayin ve takdiri
gerekirken duruşmaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması... bozmayı gerektirir”.

SO • G*

Karar No.6: Yar.ll.CD., 30.11.2010,5722/13725:

“...1-Sanıkların ola}- tarihinde yakalandıklarında yapılan aramalar sonucunda 1


adet sahte sürücü belgesinin ele geçirildiğinden bahisle resmi belgede sahtecilik suçunu
işledikleri iddia olunmuş ise de; 25.05.2006 05:30 tarihli tutanakta sanıkların yakalan­
madan önce kaçtıkları istikamette bulunan bir akaryakıt istasyonunun çöp bidonunda
bulunduğu aynı günlü 07:15 saatli tutanakta ise sanıl: Z. İsmetTn üzerinden ele geçiril­
diği belirtilen kimin fotoğrafının bulunduğu anlaşılamayan Kamil adına düzenlenmiş 1
adet ve sanık VuraTın üzerinden ele geçirilen adına düzenlenmiş 1 adet olmak üzere
toplam 2 adet sürücü belgesinin emanette kayıtlı bulunduğu. Adli Tıp Kurumu Fizik
İhtisas Dairesi’nin 28.09.2006 ve 13.07.2007 tarihli raporları ile her iki sürücü belgesi­
nin de sahte olduğunun anlaşılması karşısında: hangi sürücü belgesinden hüküm kurul­
duğu anlaşılmayacak biçimde sanıkların mahkumiyetlerine ve her iki sürücü belgesinin
zoralımına karar verilmesi.
0İ3y Çözümü 389

3- Sanıkların olay tarihinde bir akaryakıt istasyonunda sahte bir kredi kartı ile alış­
veriş yaptıkları ihbarı üzerine yakalandıklarında araçları ve üzerlerinde yapılan arama­
larda toplam 18 adet sahte kredi kartı ve bu kartlarla alınmış çeşitli eşyaların ele geçiril­
diğinin iddia olunması, samlıların bu kartlar ile yol boyunca çeşitli yerlerde alışveriş
yaptıklarını savunmaları, haklarında işyerinden yaptıkları alışveriş nedeni ile dolandırı­
cılık suçundan Dairemizce incelemesi yapılan Edirne Birinci Ağır Ceza Mahkemesinin
2006 261 Esas sırasında kayıtlı ayrı bir kamu davası açıldığı ayrıca Gelibolu
C .Başsavcılığı’nca 200d 518 sırasında kayıtlı bir soruşturma yürütüldüğü ve kartların
manyetik şeritleri üzerindeki bilgiler ile bankalararası kart sistemindeki kullanım du­
rumları incelenmeden düzenlenen banka cevapları ve Adli Tıp Kurumu raporunun hük­
me esas alınmaya yeter nitelikte bulunmadıkları anlaşılmakla; sahte oluşturulan veya
üzerinde sahtecilik yapılan bir banka veya kredi kartının kullanılmaması halinde 5237
sayılı TCK'nın 245 2. maddesinde öngörülen suçu, kullanılıp yarar sağlanması duru­
munda ise 5237 sayılı TCK’nın 245 2 ve 3. maddelerinde öngörülen suçlan oluşturacağı
da gözetilerek bağlantılı bulunan belirtilen soruşturma ve dava dosyası getirilip incele­
nerek mümkünse davaların birleştirilmesi, değil ise ilgili dava veya soruşturma dosyala­
rının özetlerinin duruşma tutanağına geçirilip bu davayı ilgilendiren bilgi ve belgelerin
onaylı örneklerinin dosya arasına konulması, suça konu kartlar Bankalararası Kart Mer-
kezi'ne (BKM) incelettirilerek gerçek numaraları, hamilleri, üreten bankalar ile herhan­
gi bir ATM veya POS cihazında kullanılıp kullanılmadıklarının araştırılması, toplanan
deliller bir bütün halinde değerlendirilip sonucuna göre aynı kartların birden çok yerde
kullanılması halinde zincirleme suç hükümleri de tartışılmak suretiyle sanıkların hukuki
durumlarının takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik inceleme sonucu yazılı şekil­
de hüküm kurulması, ...bozmayı gerektirir”.

SO • M

Karar No.': Yar.ll.CD., 03.12.2008,9591/12689:

“...Sanığm. işe girmek için başvuran katılan Turgut’a ait nüfus cüzdanım alarak ken­
di fotoğrafını yapıştırdığı olayda İzmir Krımınal Polis laboratuarının ekspertiz raporu ve
mahkeme gözlemiyle belgenin iğfal kabiliyetini haiz olmadığının ancak kendi fotoğrafını
yapıştırmak suretiyle gerçek bir nüfus cüzdanını bozduğunun saptanması karşısında, ey­
lemin TCK'nın 205. maddesinde öngörülen gerçek bir resmi belgeyi bozmak suçunu
oluşturduğuna dair mahkemenin kabul ve takdirinde bir isabetsizlik görülmediğinden
tebliğnamedeki resmi evrakta sahtecilik suçundan beraat hükmü tesis edilmesi gerektiğine,
katılan Jale’nin duruşmadaki anlatımı ve dosya içeriğine göre suça konu cep telefonunun
kısa bir konuşma için verilmeyip bir müddet kullanılmak üzere tevdi olunması karşısında
eylemin hırsızlık suçunu oluşturduğuna ilişkin düşünceye iştirak olunmamıştır”.

SO« Qî

KararNo.S: Yar.4.CD.,24.05.2011, 6140/689':

“Ehliyetsiz ve alkollü araç kullanma eylemleri sonucunda kolluk görevlisine, katıla-


nın ehliyetini vererek katılamn kimlik bilgilerini kullanan sanığın, katılamn ehliyetinin 6
ay süre ile geri alınması ve katılan hakkında alkollü araç kullanmaktan idari yaptırım
kararı uygulanmasına sebebiyet verme eylemlerinin, resmi belgenin düzenlenme sinde
39C Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

yalan beyan suçu oluşturup oluşturmayacağı değerlendirilip tartışılmadan başkasına ait


kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçundan hüküm kurulması, isabetsizdir”.

Karar No.9: Yar.ll.CD., 11.10.2010,68'2/11005:

“...Sanık Aydın’ın kasa memuru, sanık Tamer’in muhasebe müdürü, sanık Er-
tan’ın mali işlerden sorumlu genel müdür yardımcısı olduğu şirketin malı hesaplarının
yapılan kontrolünde, kasadan yapılan nakit harcamalara ait bir kısım tediye fişleri ekin­
de harcama yapıldığına ilişkin faturaların bulunmadığı, ekli bir kısım faturaların ise
elektronik ortamda sahte olarak düzenlendiği ve bu surette 840.000 TL'nın (suç tarihi
itibariyle sekizyüzkırk milyar TL) mal edinildiği olayda: "K... Topluluğu Muhasebe ve
Malı İşler Prosedürlerime ilişkin genelge ve imza sirküleri uyarınca harcamaların iki
yetkili imza ile yapılması gerektiği, sanıkların onayı olmadan harcama yapılmasının
mümkün bulunmadığı ve kasa memuru sanık Aydın’ın harcamalarla bir ilgisi bulunma­
yıp kendisine ibraz edilen fatura bedellerini ödemekle yükümlü olduğu, günlük kasa
kontrolünü yapmak, denetlemek ve kasa defteri ile genel giderlere dayalı olarak düzen­
lenen "Bilanço ve Gider Tablosu "nu düzenlemekle sorumlu bulunan sanıkların haberi
olmaksızın kasa görevlisi tarafından kasadan nakit harcama yapılmasının ve buna ilişkin
belge temininin mümkün bulunmadığı, sanıklara yüklenen suçların olayın akışı, iddia,
savunma, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı ile sabit olduğu gözetilmeden yazılı
şekilde beraatlarına karar verilmesi, ... bozmayı gerektirir”.

m ♦ ra

Karar No.10: Yar.ll.CD., 17.09.2010,639/9199:

“Sanığın sahte isimle kredi kartı sözleşmesi imzalayıp talebinin reddedilmesi ey­
lemlerinin her bir banka yönünden TCK’nın 245 2. maddesinde düzenlenen suça teşeb­
büs aşamasında kaldığı gözetilmelidır. Sanığın sahte isimle başvurup işyeri açıp vergi
levhası ve aynı gün noterden imza sirküleri düzenletmesi fiillerinin kamu güvenilirliğine
karşı işlenmesi nedeniyle zincirleme biçimde sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli
resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilmelidır”.

so ♦ ra

KararNo.il: Yar. CGK.,19.12.2006, 6-192/311:

“Uyuşmazlık, sanıklara yüklenen sahtecilik suçunun sabit olup olmadığına


ilişkindir. Şirket ihtiyacı için borç para alma işlemlerinin ortaklar kurulu kararına
dayalı olması ve şirket kayıtlarında gösterilmesi gerektiği halde, sanıktan şirketin
nakit ihtiyacı için borç para alındığına dair herhangi bir ortaklar kurulu kararı bu­
lunmadığı gibi, bu sanığın iki ayrı tarihte verdiği iddia edilen toplam 130.000 Ame­
rikan Doları’nm şirket kayıtlarında gösterilmemesi karşısında, diğer sanığın savun­
masına itibar edilemeyeceği açıktır. Öte yandan, herhangi bir yasal işleme başvur­
madan oldukça yüksek bedelli bir bononun iki yıl süreyle elde tutulup icraya ko­
nulması da ticari hayatın gerekleriyle bağdaşmamaktadır. Sanığın ortağı bulunduğu
süre içinde şirket muhasebecisi olarak çalışan kişinin beyle bir bonodan haberdar
edilmemesi, diğer borç.ar hisse devri sırasında kapatıldığı veya devralanlara bildiri­
lip taahhütnameye konu edilmesine karşın böyle bir bonodan söz edilmemesi, bo­
0İ3y Çözümü 391

noyu takibe koyan ve duruşmada istinabe suretiyle sorguya çekildiğinde başka suç­
tan tutuklu bulunduğunu işsiz olduğunu belirten sanığın şirketle herhangi bir ticari
ilişkisinin bulunmaması ve bonoya konu bedeli nakden ödeyebilecek mali kudrete
sahip olmaması karşısında, şirketteki payını devreden diğer sanığın, şirketi kendisi­
ne borçlu gösteren senedi, sonradan ve eski tarihli olarak düzenleyip ciro ederek
arkadaşı elan diğer sanık aracılığı ile icra takibine koyduğu, toplanan delillere göre
sahtecilik suçunun tüm unsurları itibariyle oluştuğu anlaşılmaktadır".

so • «

Karar No.12: Yar.ll.CD., 07.11.2005,9117/10867:

"... Sanığın resmi belge mahiyetinde olan çeki yırtmak suretiyle ortadan kal­
dırmak şeklinde belirlenen eylemi nedeniyle mülga 765 Sayılı Türk Ceza Kanu­
nu’nun 34S. maddesi yollamasıyla anılan Kanun'un 342 1. maddesi uyarınca ceza­
landırıldığı, aynı Kanun’un 348. maddesinde evrakın ortadan kaldırılması ve bo­
zulması halinin düzenlendiği, suç konusunun resmi evrak olması durumunda aynı
Kanun’un 342, özel evrak olması durumunda ise anılar. Kanun’un 345. maddesi
uyarınca cezalandırılacağı hususunun belirtildiği, 01.06 2005 tarihinde yürürlüğe
giren 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nda sahtecilik suçunun konusunun resmi evrak
olması halinde 204, özel evrak olması durumunda 207, belgeyi yok etmek, bozmak
veya gizlemek suçunun konusunun resmi evrak olması halinde 205, özel evrak ol­
ması durumunda ise 20S. maddesinin uygulanması geıekmesine nazaran, resmi
belge ile özel belgenin gerek sahtecilik gerek bozmak, yok etmek veya gizlemek
suçları açısından ayrı ayrı düzenlendiği, yine aynı Kanun’un 210. maddesinde resmi
belge hükmünde bulanan belgeler başlığı altında kambiyc senedi ve bir kısım evra­
kın sahtecilik suçuna konu elması halinde 204. maddede düzenlenen resmi belgede
sahtecilik suçuna ilişkin hükümlerin uygulanacağının açıkça belirtilmiş olması kar­
şısında, kambiyo senedi elan çekin bozulması, yok edilmesi veya gizlenmesi halin­
de resmi evrakta sahtecilik suçunun oluşmayacağı, özel evrak niteliğinde değerlen­
dirilerek sanığm eyleminin özel belgeyi bozmak suçunu oluşturacağı ve anılan Ka­
nun’un 208. maddesinin uygulanması suretiyle sanık lehine bir karar verilmesi ge­
rektiği gözetilmeden karar verilmesi ...bozmayı gerektirir’.

SQ« CX

Karar No.13: Yar. CGK., 22.01.2013T., 2012/10-534 E., 2013/15 K.

“Dosya kapsamına göre; olay günü, saat 22.50 sıralarında, sanığın görevlileri
görünce avucunun içinde bir şeyler saklamaya çalıştığı, avucunun içine bakıldığında
toplam 22 adet amfetamin etken maddesi içeren hap olduğunun belirlendiği, moto­
sikletinde yapılan aramada da 5,9 gr esrar içeren 8,43 gr kaba esrarın ele geçirildiği
anlaşılmakta olup; oluşa ve ele geçirilen hapların sayısına ve ayrıca esrar ele geçi­
rilmesine göre, sanığın eyleminin satmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurma
suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin, yazılı biçimde hüküm kurulması" isabetsizli­
ğinden ceza miktarı bakımından kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla bozulmasına
karar verilmiştir.”

SO ♦
392 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

Kaıuu Barışına Karşı Suçlar

Karar No.l: Yar.CGK., 04.03.2008, 9-282/44:

1- 5237 sayılı TCY’nin. 314. maddesinin 3. fıkrasında; "Suç işlemek amacıyla


örgüt kurma suçuna ilişkin diğer hükümler, bu suç açısından aynen uygulanır, hükmü­
ne yer verilip, örgüt kurma suçuna ilişkin 220. maddenin 6. fıkrasında ise "Örgüte üye
olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişinin, ayrıca örgüte üye olmak suçundan
dolayı" cezalandırılacağı belirtilmiş,...Bu ilkeler ışığında somut olay incelendiğinde:
sanığın silahlı terör örgütü PKK.nın amacı doğrultusunda ve yaptığı eylem çağrısı üze­
rine organize edilen 26.2.2006, 21.3.2006 ve 28-31.3.2006 tarihlerindeki korsan gösteri­
lere katılmak, örgüte ait amblem ve işaretlerle Abdullah Öcalan’ın posterlerini taşıyan
göstericilerin önünde yer alıp polise saldırmaları için talimat vermek ve bizzat polise
saldırmak, örgütçe yapılan çağrıya uygun olarak güvenlik güçlerinin operasyonlarında
öldürülen örgüt mensup.arının cenazelerini teslim alan grup içerisinde yer almak, zafer
işareti yapıp "Öcalan siyası irademizdir" Başkan siyasi irademizdir" "Gerilla vuruyor.
Kürdistanı kuruyor" şeklinde sloganlar atmak, ateş yakarak yolu trafiğe kapatan grubu
yönlendirmek suretiyle, örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlediği tüm
dosya kapsamından anlaşılmakla hem silahlı örgüt üyesi olmak suçundan hem de suç
oluşturan fiilleri nedeniyle ayrı ayrı cezalandırılması gerektiği gözetilmeden, yazılı
şekilde hüküm tesisi,... Örgüt adına suç işlendiğinin söylenebilmesi için örgütün eylem
çağrısının muhatabı belirsiz bir topluluğa değil, doğrudan dcğruya fiili icra edecek kişi­
ye yöneltilmiş olması gerekir.

Anayasa Mahkemesinin 31 03 1992 tarih ve E. 1991/18; K. 1992 20 sayılı kara­


rında da (RG 27 Ocak '.993 21478 Mükerrer, sh. 31); örgüt adına suç işlemekten söz
edilebilmesi için suçun örgütün bilgisi ve istemi dahilinde işlenmesi gerektiği açık­
lanmıştır.

Bu nedenle olayda 5237 sayılı TCY'nın 220 6. maddesi anlamında örgüt adına
suç işleme" durumu söz konusu olmadığından sanık Felat Özer’in ayrıca örgüt üyesi
olmak suçundan dolayı cezalandırılması mümkün değildir.

Örgütün yayın organı niteliğindeki bu internet siteleri ile ayrıca örgütün sesi ko­
numundaki Roj tv olay öncesinde sık sık yapmış olduğu yayınlarla ortamı germiş, hal­
kın işe gitmemesini, kepenklerini kapatmasını, çocukların okula gitmemesini sağlamış,
eylem çağrıları ve prcvaktıf yayınlar sonucu ölen örgüt mensuplarının cenaze törenleri­
ne katılan kişiler belirtilen eylemleri gerçekleştirmiş, ...

PKK terör örgütünün çağrısı ve talimatları doğrultusunda gerçekleştirilen gösterile­


re katıldığı saptanan Felat Özer de olayların sona ermesinden sonraki günlerde
05.05.2006 tarihinde yakalanmıştır. ...İnceleme konusu somut olayda: örgütün genel
çağrısı, örgüte ait yayın organlarının yayınları ve çağrılar, ile somutlaşmış olup, bu
çağrının belirli bir kişiye yapılmış elmasına gerek bulunmamaktadır. Örgütün bilgisi ve
istemi doğrultusunda gerçekleştiren bu eylemlerin, örgüt adına gerçekleştiği sabittir.
Örgüt adına gerçekleştirilen bu eylemlere katılan sanığın eylemi diğer suçların yanında
5237 sayılı TCY’nin 314 3 ve 220 6. maddeleri yollamasıyla 314 2. maddesine de aykı­
rılık oluşturduğundan, d-xenme kararının bozulmasına karar verilmelidir'’.
394 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

Somut olayda. Asliye Hukuk Mahkemesince, eşine karşı korku ve şiddete yönelil: davranışta
bulunmamasına ilişkin tedbir kararı veriler, sanığın, tedbir süresi dolmadan gerçekleşen
tartışma sırasında, iki gür. önce doğum yapar, eşini kolundan tmup defol git' diyerek evden
dışarıya atma biçimindeki merhamet ve şefkatle bağdaşmayan eyleminin. 4320 sayılı Aile­
nin Korunmasına Dair Yasanın 2 4 maddesindeki özel gerçek .çtima hükmü uyarınca, hem
4320 sayılı yasa hükümlerine göre verilen koruma kararır.: aykırı davranma, hem de
T.C.Y.'nın 232 1 maddesine uyan kötü muamele suçlarını oluşturduğu gözetilerek her iki
yasa ile ayrı ayrı mahkumiyet hükmü kurulması gerekirken eşe karşı kötü muamele suçun­
dan sanığın beraatme karar verilmesi, yasaya aykırıdır".

Ekonomi, Sanayi ve Ticarete İlişkin Suçlar


Karar No. 1: Yar. 5. CD., 25.02.2008, 18237/1117:

“...Müfettiş tarafından düzenlenen 29.0S.2001 günlü soruşturma raporu ile hükme esas
alman bilirkişi raporu arasında esasta çelişkiler bulunduğu gözetilip, öncelikle satın alman
malzemelerin piyasa rayiçlerine göre 240 kat daha fazla bedel ödendiğine ilişkin iddia üze­
rinde durulara!:, malzemelerin satın alındığı tarih itibariyle piyasa fiyatların
0İ3y Çözümü 395

üzerinden izinsiz giriş yaptığı, ancak şirkete ait hesaba girdikten sonra bu hesapta oy­
nama yaparak başka bir hesaba havale yapmadığının iddia ve kabul olunması karşısında
sanığm eyleminin 5237 sayılı TCK'nun 243 1. maddesinde düzenlenen suçu oluşturdu­
ğu gözetilmeden yazılı şekilde (5237 sayılı TCK. nun 244 4,35 2. maddeleri gereğince)
hüküm tesisi, yasaya aykırı. ... bozmayı gerektirmiş”.

m•«

Karar So.2: Yar. 11. CD., 24.11.2009, 849/14539:

“...Şikayetçiye ait kredi kartı bilgilerini öğrenen sanık, elektronik eşya alım satımı
yapan bir şirketin ınternet sitesine girerek elektronik ortamca mail order yoluyla mal
siparişinde bulunmuş ve mail order formlarına başkasına ait kredi kartı bilgilerini yaza­
rak satıcı firmaya, şikayetçinin hesabından ödeme yapılmasını sağlayıp kargoyla gönde­
rilen malları teslim almıştır. Olayın ortaya çıkması üzerine banka; ödedikleri parayı
suçun hareket unsuruna muhatap olan şirketin hesabından geri almışlar, bu suretle kredi
kartı sahipleri maddi bir zarara uğramamışlardır. Kişilere karşı hileli hareketlerde bulu­
nulmadan, kredi kartlar
396 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

Beyazıt. Bağcılar. Zeytinburnu, Küçükçekmece, Sefaköy, Merter, Bayrampaşa,


Aksaray, Mecidiyeköy, Avcılar ve Kağıthane, Ankara- Ulus, Kızılay. Ahmetler,
Emek ve Keçiören PTT merkezlerinden kabul işlemi yapılan bir kısım para havale­
leri tutarlarına, PTT on-line sistemi veri tabanına girilmek suretiyle rakam ilave
edilerek edeme merkezlerince, gerçekte havale edilenden 10 veya 100 kat fazla
tutarda ödeme yapılmasını sağlayarak haksız menfaat temin eden sanıkların eylem­
lerinin tamamen bilişim ortamında gerçekleştirilmiş olması, gerçek kişiye karşı
yöneltilen her hangi hileli bir davranışın bulunmaması nedeniyle 765 sayılı
TCK’nın 525. b-2 maddesindeki (5237 sayılı TCK’nın 244 4 md) bilişim suçunu
oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, yasaya aykırıdır".

so • «

Karar No.5: Yar. 11. CD., 07.10.2009,1616/11328:

"... Bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunda,


verileri otomatik işleme tabi tutma olanağı veren sistemler araç olarak kullanılıp gerçek
kişiler aldatılarak çıkar sağlanmaktadır. Bankaların etkin işlevi bulunan çek, hesap cüz­
danı. dekont gibi maddi varlıklarının kullanılması halinde ise, banka vasi
393 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

MİLLETE VE DE\*LETE KARŞI SUÇLAR


Kamu İdaresinin Güvenilirliğine ve İşleyişine Karşı Suçlar
Karar No.l: Yar.CGK, 3.10.2006, 4-196/204:

“...5237 sayılı Türk Ceza Yasasının 257. maddesinin 1. fıkrasında öngörülen


görevde yetkiyi kötüye kullanma suçu; kamu görevlisinin görevinin gereklerine
aykırı hareket etmesi ve bu aykırı davranış nedeniyle, kişilerin mağduriyeti, ka­
munun zararına neden olunması ya da kişilere haksız kazanç sağlanması ile olu­
şur. Görüldüğü gibi 765 sayılı Yasada görevde yetkiyi kötüye kullanmanın özel
bir türü olan ve doğrudan doğruya kişisel hakların ihmal veya icrai davranışlarla
ihlalini yaptırıma bağlayan 22S. maddesindeki suç, 5237 sayılı Yasanın 257.
maddesinde de, 22S. maddeye benzer biçimde ve diğer üç suçu da kapsayacak
genişlikte tek bir madde halinde düzenlenmiştir. Anılan madde gerekçesinde:
suçun oluşmasına ilişkin genel koşullar, "Kamu görevinin gereklerine aykırı olan
her fiili cezai yaptırım altına almak, suç ve ceza siyasetinin esaslarıyla bağdaş­
mamaktadır. Bu nedenle, görevin gereklerine aykırı davranışın belli koşulları
taşıması halinde, görevi kötüye kullanma suçunu oluşturabileceği kabul edilmiş­
tir. Buna göre, kamu görevinin gereklerine aykırı davranışın, kişilerin mağduriye­
tiyle sonuçlanmış olması veya kamunun ekonomik bakımdan zararına neden ol­
ması ya da kişilere haksız bir kazanç sağlamış olması halinde, görevi kötüye kul­
lanma suçu oluşabilecektir." şeklinde vurgulanmış, öğretide de bu husu3 Artuk-
Gökçen-Yenıdünya tarafından TCY'nın 257. maddesindeki suçun oluşması, ka­
mu görevlisinin görevinin gereklerine aykırı hareket etmesinden, kişilerin mağdur
olması veya kamunun zarar görmesi ya da kişilere haksız bir kazanç sağlanmasına
bağlıdır. Bu sonuçları doğurmayan norma aykırı davranışlar, suç kapsamında
değerlendirilemez.' (Ceza Hukuku-Özel Hükümler, 6. Bası, sh.6S5 vd.) şeklinde
açıklanmıştır.

Norma aykırı davranışın maddede belirtilen sonuçlan doğurup doğurmadığının


saptanabilmesi için öncelikle anılan kavramların aç
0İ3y Çözümü 399

2’nci fıkrada belirtilen halı ise. ihmali hareketlerle işlenebilir. Her iki fıkra bakı­
mından da suçun manevi unsuru kasttır. Kişinin hangi saik veya amaçla hareket
ettiğinin araştırılmasına lüzum yoktur." (Artuk-Gökçen-Yenidünya, Ceza Hukuku
Özel Hükümler. 7. Bası. sh. 766, 767) şeklinde, suçun oluşması için genel kastın
yeterli olduğunu belirtmişler. Yine benzer şekilde: Tezcan-Erdem ve Önok’da, 5237
sayılı Türk Ceza Yasasının 257. maddesinin her üç fıkrasında düzenlenen suçun da
genel kasta tabı olduğunu açıklamışlardır. (Tezcaıı-Erdem-Önok, Teorik ve Pratik
Ceza Hukuku, 4. Bası, sh.647).

Görüldüğü gibi, 765 sayılı TCY'nin 22S. maddesinde düzenlenmiş bulunan görev­
de keyfi işlem suçuna. 5237 sayılı Yasanın 257. maddesi ile herhangi bir değişiklik
getirilmemiş, anılan suç, 5237 sayılı Yasada da benzer şekilde düzenlenmiş, bu suçu
TCY’nin 240. maddesinde düzenlenmiş bulunan görevde yetkiyi kötüye kullanma su­
çundan ayıran ölçüt olan kötüye kullanmanın kişisel halıları ihlal etmesi ’ yeni Yasada
"kişilerin mağduriyetine neden olma şeklinde ifade edilmiştir.

Somut olayda, sanıl:. İdare Mahkemesi kararma dayanarak göreve başlatılan katl­
iam, yine aynı gün geçici görevle bir başka ilçede süresiz olarak görevlendirmek sure­
tiyle, Anayasanın 13S son maddesi ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usul Yasasının 28 1.
maddesine aykırı daral: idare mahkemesi kararını uygulamış gibi görünüp, sonuçlarını
etkisiz hale getirmiş, yalattığı sonuç itibariyle de, katılamn mağduriyetine neden olmuş­
tur. Eylem 5237 sayılı Yasanın 257 1. maddesindeki suç tipine tüm unsurları itibarıyla
uymaktadır. Katılana geçici görevli bulunduğu süre içerisinde harcırah edenmiş olması
veya görevin önceki göreve denk elması, ekonomik kazançtan daha geniş bir anlama
sahip olan "mağdurıyet"i gidermeye yetmeyeceği gibi, suçun oluşumunu da engelleye­
meyecektir. Gözardı edilemeyecek bir diğer husus, anılan suçun, mahkeme kararlarını
yerine getirmeme, geciktirme ya da şeklen uygulandığı izlenimi yaratılarak etkisiz hale
dönüştürme' suretiyle işlendiği hallerde "memurun amaç veya saikinin önem taşıma­
yacağı keyfiyetidir. Unutulmamalıdır ki, mahkeme kararları, yasal yöntemi ile ortadan
kalkmadıkça hukukun gerçeğini belgeleyen hükümler olarak uygulanması zorunlu yap­
tırım gücüne sahip belgelerdir. Bu yaptırım gücünün, herhangi bir saike dayanılarak ve
dayanılan saikin haklılığı ileri sürülerek etkisiz hale sokulması ya da zafiyete uğratılma­
sı asla kabul görmemelidir...”

SO • M

Karar No.2: Yar. CGK., 17.10.2006, 5-165/213:

“...Nitelikli zimmet suçundan hükümlü Şenel hakkında, kesinleşmiş hükümde de-


ğişilzlil: yargılaması yapılarak hakkında 5237 sayılı TCY. hükümlerinin uygulandığı
olayda, Özel Daire ile Yargıtay C.Başsavcılığı arasındaki hukuki uyuşmazlık, zimmete
geçirdiği miktarı, C.savcılığına suç duyurusunda bulunulmadan önce belediyece yürütü­
len idari soruşturma evresinde ödeyen hükümlü hakkında, sonradan yürürlüğe giren ve
etkin pişmanlık nedeniyle lehte olduğu için uygulanması gereken 5237 sayılı TCY''nın
248. maddesinin, 1. fıkrası uyarınca mı, yoksa 2. fıkrası uyarınca mı cezasından indirim
yapılacağının belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.

Hukuki uyuşmazlığın çözümünde sağlıklı bir sonuca ulaşma!: için, konuyla ilgili
vasal düzenlemelerin incelenmesinde yarar bulunmaktadır.
400 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

5237 sayılı TCY'nın 248. maddesi;

"(1) Soruşturma başlamadan önce, zimmete geçirilen malın aynen iade edilmesi
veya uğranılan zararın tamamen tazmin edilmesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisi
indirilir.

(2) Kovuşturma başlamadan önce, gönüllü olarak, zimmete geçirilen malm aynen
iade edilmesi veya uğranılan zararın tamamen tazmin edilmesi halinde, verilecek ceza­
nın yarısı indirilir. Etkin pişmanlığın hükümden önce gerçekleşmesi halinde, verilecek
cezanın üçte biri indirilir hükmünü taşımaktadır.

Görüldüğü gibi, etkin pişmanlık hükmünün uygulanmasında hangi indirim oranının


uygulanacağının belirlenmesi için, soruşturma evresinin başlangıç zamanının saptanma­
sı gerekmektedir. Soruşnırma evresinin başlangıç zamanı ise. 5271 sayılı Ceza Muha­
kemesi Yasasına göre belirlenecektir.

5271 sayılı CMY.nın, "Tanımlar" başlığını taşıyan 2. maddesinin 1. fıkrasının (e)


bendinde;

"Soruşturma: Kanuna göre yetkili mercilerce suç şüphesinin öğrenilmesinden iddi­


anamenin kabulüne kadar geçen evreyi ifade eder" hükmü;

"İhbar ve şikayet" başlığını taşıyan 158. maddesinde;

"(1) Suça ilişkin ihbar veya şikayet, Cumhuriyet Başsavcılığına veya kolluk ma­
kamlarına yapılabilir.

(2) Valilik veya kaymakamlığa ya da mahkemeye yapılan ihbar veya şikayet, ilgili
Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilir.

(3) Yurt dışında işlenip ülkede takibi gereken suçlar hakkında Türkiye'nin elçilik
ve konsolosluklarına da ihbar veya şikayette bulunulabilir.

(4) Bir kamu görevinin yürütülmesiyle bağlantılı daral: işlendiği iddia edilen bir
suç nedeniyle, ilgili kurum ve kuruluş idaresine yapılan ihbar veya şikayet, gecikmeksi­
zin ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilir.

(5) İhbar veya şikayet yazılı veya tutanağa geçirilmek üzere sözlü olarak yapılabilir.

(6) Yürütülen soruşturma sonucunda kovuşturma evresine geçildikten sonra suçun


şikayete bağlı olduğunun anlaşılması halinde; mağdur açıkça şikayetten vazgeçmediği
takdirde, yargılamaya devam olunur, hükmü;

"Bir suçun işlendiğini öğrenen Cumhuriyet savcısının görevi" başlığını taşıyan


160. maddesinde ise;

"(1) Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini
veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar ver­
mek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.

(2) Cumhuriyet savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapı­
labilmesi içııı, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhi­
ne olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla
yükümlüdür." hükmü yer almaktadır.
0İ3y Çözümü 401

Tanımlarda, soruşturma evresinin suç şüphesinin yetkili mercilerce öğrenilmesi


ile başlayacağı kabul edilmiş, ancak yetkili mercilerin kim olduğu hususunda bir açık­
lamaya yer verilmemiştir. Soruşturmayı yapacak: mercinin ilke olarak C.savcısı ola­
cağı Yasada yer alan ciğer hükümlerden açıkça anlaşılmaktadır. Ancak ayrıksı du­
rumlarda. askeri suçlarda askeri savcıların veya memurların görevleri nedeniyle işle­
dikleri suçlarda 4483 sayılı Yasa uyarınca soruşturma iznini vermeye yetkili mercinin
soruşturmayı başlatması olanağı bulunduğundan, tanımlama yapılırken yetkili merci­
ler" den söz edilmiş olması, yasama tekniğinin bir gereğidir. Nitekim. 160. maddede
C.savcısının suçun işlendiğini öğrenmesi halinden söz edilmiş ve bu durumda
C.savcısına, kamu davasının açılıp açılmayacağı hususunda araştırma yapma yüküm­
lülüğü getirilmiştir. Yargılama hukukumuzda kovuşturma zorunluluğu ilkesi geçerli
olduğundan, soruşturma yapılması bir zorunluluk olarak: düzenlenmiş ve bu görev
C.savcısına verilmiştir. Öğretide de bu konuda benzer açıklamalar yapılarak: aynı
esaslara yer verilmiştir (Kunter. Yenısey ve Nuhoğlu. Ceza Muhakemesi Hukuku.
sh.686 vd.; Doç. Dr. Veli Özer Özbek. Yeni Ceza Muhakemesi Kanununun Anlamı,
sh. 685 vd.)

Öte yandan, 158. maddede suça ilişkin ihbar ve şikayetlerin kural olarak Cumhuri­
yet Başsavcılığına veya kolluk makamlarına yapılabileceği kabul edilmiş, ayrıksı hal­
lerde valilik, kaymakamlık, elçilik veya konsolosluk gibi makamlara da yapılabileceği
kabul edilmekle birlikte bu şikayet veya ihbarın C.savcılığına iletilmesi kurala bağlan­
mıştır. Hatta bir kamu görevinin yürütülmesiyle bağlantılı daral: işlendiği iddia edilen
bir suç nedeniyle ilgili kurum ve kuruluş idaresine yapılan ihbar veya şikayetin gecik­
meksizin C.savcılığına gönderilmesi zorunluluğu getirilmiştir. Bu düzenleme de soruş­
turma evresinin, C.savcısının suç şüphesini öğrenmesiyle başlayacağını ortaya koymak­
tadır.

O halde "soruşturma evresi" suç şüphesinin C.savcısı tarafından öğrenilmesiyle


başlayacağından, 5237 sayılı TCY’nin 248. maddesi uyarınca "etkin pişmanlık" nede­
niyle indirim yapılacak hallerde, ödemenin, olay C.savcılığınca öğrenilmesi ve soruş­
turma işlemlerine başlanmasından önce yapılması halinde 1. fıkranın, diğer hallerde ise
2. fıkranın uygulanması gerekmektedir. Nitekim, öğretide de aynı esas kabul edilmiştir.
(Artuk, Gökçen, Yenıdûnya, Ceza Hukuku Özel Hükümler, sh. 553; Tezcan, Erdem,
Önok, Ceza Özel Hukuku, sh.674 vd.)

Özel Daire azınlık görüşü ile Yargıtay C.Başsavcılığı itirazında ileri sürüldüğü
üzere: 5237 sayılı TCY’nin 254. maddesinde rüşvet suçları içııı öngörülen etkin pişman­
lık hükümlerinin, zimmet suçunda kıyasen uygulanmasına da olanak bulunmamaktadır.
Zira, "maddi ceza hukukunda kıyas yapılamayacağı biçiminde" tanımlanan ve yeni
TCY’nin 2. maddesi 3. fıkrasında da açıkça ifadesini bulan temel ilke uyarınca yasaların
suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamayacağı, suç ve ceza
içeren hükümlerin, kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamayacağı tartışmasız bir
kuraldır.

Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alınıp değerlendirildiğinde;

Çarşamba Belediyesi Su Otobüs İşletme Müdürlüğü Tahsilat Şefi tarafından


14.11.2003 günlü yazı ile 5 no.lu veznede yapılan işlemlerde usulsüzlük saptandığı.
402________________________________________________ Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

bunun zimmet amacıyla yapıldığının düşünüldüğü hususu aynı yer Muhasebe Müdürlü­
ğüne iletilmiş. Muhasebe Müdürlüğü 17.11.2003 tarihli yazı ile Belediye Baştanına,
usulsüzlüklerin hükümlü Şenol Sönmez tarafından yapıldığının belirlendiğini bildirmiş
ve yazı altına adı seçenin açığa alınarak hakkında tahkikat yapılmasının uysun olduğu
şerhi düşülmüştür.

İdari soruşturmanın sürdüğü aşamada hükümlü Ş


0İ3y Çözümü 403

5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 252. maddesinin 3. fıkrasındaki tanımlamadan ha­
reketle. rüşvet suçları, rüşvet anlaşmasının yapıldığı veya rüşvetin alındığı anda tamam­
lanmış olur. Uygulama ve öğretide kabul edildiği üzere, bu suç kalkışmaya (teşebbüse)
elverişli bir suçtur.

Kalkışma (teşebbüs) ise. 5237 sayılı TCY'nin 35. maddesinde; ‘ Kişi, işlemeyi kas­
tettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olma­
yan nedenlerle tamamlayamaz ise teşebbüsten dolayı sorumlu tutulur” şeklinde tanım­
lanmıştır.

Bu tanıma göre, bir suça kalkışmadan söz edilebilmesi için, işlenmesi kast edilen
suç açısından elverişli bulunan hareketlerle icra hareketlerde başlanması, ancak elde
olmayan nedenlerle hareketlerin tamamlanamamış veya neticeye ulaşılamamış olması
gerekmektedir.

Rüşvet suçu bakımından da kalkışma hükümlerinin uygulanabilmesi için, yukarıda


açıklanan yasal tanımındaki hareketlerin icras
404 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

yüzünden tamamlayamamıştır. O halde sanığın eyleminin, rüşvet almaya kalkışma aşa­


masında kaldığının kabulü zorunludur...”

Karar No. 4: Yar. CGK 29.1.2013, 2012/5-1269 E, 2013/26 K

“Sanığın kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve yağma suçlarına ilişkin Adana


Cumhuriyet Başsavcılığının kendi uhdesindeki 2009 19796 sayılı soruşturma evrakında
tutuklu bulunan H.. M. ve S. 'ı 08.05.2009 günü adliyeye getirttiği, şüphelilerden H. in
ifadesini edasında aldıktan sonra hakkındaki iddiaların iftiradan ibaret olduğunu, en çok
2 ay tutuklu kalabileceğini, dosyayı Ankara'ya talimat yazmak suretiyle sürüncemede
bırakması halinde ise tutukluluğun 7-8 ay belki 1 yıl uzayabileceğini belirterek tahliye
olmak istiyorsa kişi baş: 20.000 TL olmak üzere toplam 60 000 TL para vermeleri ge­
rektiğini söylediği, tutuklu H.'in işletmeciliğini yaptığı "U. Ş. ile konuşabilirsiniz" dedi­
ğinde sanığın; "onlardan bir şey çıkmadı, giden arkadaşlarla ilgilenmediler ’ diyerek
"kimi muhatap alabiliriz" diye sorduğu, H.'in dışarıdaki tutuklu M. nın tekstil dükkanı
işleten eşinden bahsettiği, bunun üzerine sanığın dışarıda bekleyen tutuldu M. 'yı da
odasına çağırarak H. 'in yanında ona da suçunun olmadığını, bu işin masrafının 60.000
TL civarında olacağını söylediği, paranın tedariki ve gelecek kişilerle ilgilenilmesi hu­
susunda yanında bulunan cep telefonunu uzatarak: iki kez eşi ile görüşme yaptırdığı,
şüphelileri yasal olmayan bu paradan kimseye bahsetmemeleri hususunda uyardığı,
birkaç gün sonra şüphel: M. 'nın kardeşi M. 'a da olayda silah ele geçmediği, yaralı ve
ölünün bulunmadığını ancak Ankara'ya bir talimat yazması halinde kardeşinin 7-8 ay
süre ile tutuklu kalabileceğini, 60.000 TL para temin etmeleri gerektiğini ifade ettiği,
süreçte iki kez M. ile telefonla görüştükleri, sanığın savunmasında aralarında samimiyet
olduğunu söylediği ve telefon görüşmesi bulunan G. adına kayıtlı bir telefondan iki kez
M. 'nın eşinin aranarak paranın hazır olup olmadığının sorulduğu, parayı temin edeme­
yen M. 'un telefonla aradığı sanığa elinde ses kayıtlarının olduğunu söylemesi üzerine
sanığın tahliye talep etmelerini tavsiye ettiği, şüpheli müdıfîınin istemi üzerine önce
sulh ceza mahkemesinden tahliye talebinde bulunduğu, evrakın iade edilmesi üzerine de
sanığın şüphelileri CMK'nun 103 2 maddesi uyarınca tahliye ederek kovuşturmaya yer
olmadığı kararı verdiği anlaşılmaktadır.

Bu kabule göre, suç tarihinde Adana Cumhuriyet savcısı olarak görev yapan ve iş
bölümüne göre yürüttüğü soruşturma evrakı ile ilgili en yetkili kişi konumunda bulunan
sanığın şüphelilere soruşturmanın kovuşturmaya yer olmadığı kararı ile sonuçlanacağı­
nı, şikayetçinin haksız olduğunu, ancak Ankara'ya talimat yazması halinde tutukluluk
halinin bir yıla yakın sürmesine neden olabileceğini söylemesi şeklindeki eylemleri,
tutuklu elan şüphelilerden manevi baskı ve zorlamayla menfaat temin etmeye yönelik
davranışlar olup icbarı oluşturduğundan, eylemin Özel Dairece, TCK'nun 250 1. mad­
desinde yer alan icbar suretiyle irtikap suçu olarak nitelendirilmesi isabetlidir.

Sanığın, suç kastının yoğunluğu ile ısrarlı söz ve davranışlarına rağmen, 60.000 TL tuta­
rındaki haksız çıkarı szğlayamamasına göre, eylemi teşebbüs aşamasında kaldığından
TCK'nun 35 2. maddesi uyarınca 2 3 oranında indirim yapılması da hukuka uygundur.

Sanığın suç konusu eylemlerini önce H. 'e yönelttiği, daha sonra odasına M. 'yı da
çağırarak bu kez H. ve M. ‘yı birlikte hedef alma suretiyle cebri irtikap boyutuna varan
4oe Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

Karar No. 5: Yar. 4. CD.,02.02.2011, 20 OS/2294'E., 2011/S38K.:

“ Muhafaza görevini kötüye kullanma suçunun failinin, yediemin olarak aldığı ha­
cizli malları aynen saklayıp koruma ve yetkili merci tarafından istendiğinde kendisine
teslim edilen yerde (evinde) iade etmekle yükümlü olması karşısında, sanığa bırakılan
hacizli malların aynen mevcut olup olmadığı araştırılara!: sonucuna göre hüküm kurul­
ması gerekirken, eksik soruşturma ve suçun satış yerine götürmeme biçimindeki pasif
nitelikli bir davranışla işlenemeyeceğı kabulüne dayalı yetersiz gerekçeyle beraat kararı
verilmesi, yasaya aykırıdır.

SO • cm
Karar No.6: Yar. 4 CD.,20.12.2010, 200S/19569E., 2010/21169K:

“...Muhafaza görevini kötüye kullanma serbest hareketli bir suç olarak düzenlen­
miştir. Malın teslim alındığı şekliyle muhafaza edildiğinin saptanması koşuluyla, salt
satış yerine götürmeme biçimindeki eylemler teslim amacı dışında tasarrufta bulunma
niteliğinde kabul edilmeyecektir. Yedieminin malı muhafaza ettiği yerde teslim etmekle
yükümlü bulunması ve vergi dairesince sanığm adresine gelinerek hacizli malın iade
edilmesi için bir başvurunun yapılmaması karşısı
0İ3y Çözümü 407

maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği' şeklindeki yasal olmayan gerek­


çeyle görevsizlik kararı verilmesi. ... yasaya aykırıdır”.

GS
Devletin Egemenlik Alametlerine ve Organlarının Saygınlığına Karşı Suçlar
Karar No. 1: Yar. 9 CD., 10.06.2009, 2008/1810E., 20C9/7001K.:

“Mala zarar verme suçunda; emniyet hizmet otosuna zarar verilmesi eylemi 765
sayılı TCK’nın 516 ill: maddesi kapsamında kaldığından mağdurların şikayetçi olma­
dıkları nazara alınarak davanın düşürülmesi gerekir.

Devletin yargı organlarını aşağılama suçunda; hüküm tarihinden sonra yürürlüğe


giren 5237 sayılı TCK’nın 301. maddesinde yer alan Türk Milletini, Türkiye Cumhuri­
yeti Devletini. Devletin kurum ve organlarını aşağılama uyarınca sanığın hukuki duru­
munun yeniden tayin ve takdiri zorunludur”.

»■> • G*

Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar


Karar No.l: Yar. CGK,09.02.2010, 2009/9-103E., 2019/22K:

“...Sanık P. haklındaki bu iddianamede isnat edilen eylemlerle ilgili olarak


16.10.2008 tarihli teblığnamemizde de belirtildiği gibi, yerel mahkemece, sanıl: hakkın­
da yakalandığında üzerinde yapılan aramada çantasında bomba yapımında kullanılan
malzemeler bulunması, yer göstermesi sonucu atölyede yapılan aramada bomba bulun­
duğu ve bombalarm üzerindeki koli bandında parmak ızinır. tespit edildiği, dolayısıyla
sangın eylemlerinin 765 sayılı TCK 169. madde kapsamında kaldığından bahisle zama­
naşımı nedeniyle kamu davasının ortadan kaldırılmasına karar verilmiş ise de; sanığın
kolluk beyanlarının dışında, bunların bir bölümünü doğrular nitelikteki savcılık beyan­
ları ve hakim huzurundaki sorgu beyanları, dosyada bulunan diğer sanıklar H. ve M. ile
sanıkla ilgili açıklamalarda bulunan diğer samlıların kolluk, savcılık ve sorgu beyanları,
11.07.1998 tarihinde kolluk tarafından yakalandığında kendi eli ürünü olduğu tespit
edilen ve üzerinde şifreli yazılar bulunan kağıt parçalarını yutmaya çalıştığı, üzerinde
bulunan çantada bomba yapımında kullanılan maddeler ele geçirildiği, sanığın yer gös­
termesi sonucu sokak çocuklarının sanat faaliyetlerinde kullanıldığı iddia edilen atölye­
de yapılan aramada iki adet hazır bomba bulunduğu ve bomba üzerindeki koli bandın­
dan elde edilen parmak izinin sanığm eli ürünü olduğunun tespit edildiği, sanığm, diğer
sanı
408 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

rının onanmasına, P.'ın diğer eylemleriyle ilgili zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırma
kararının ise, sanığın eylemlerinin 765 sayılı TCK 168. madde ve 5237 sayılı TCK 314.
maddeleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinden bozulmasına...” karar verilmesi
itiraz yoluyla talep edilmiştir.

Olaydan hemen sonra, Cumhuriyet savcısının istemi üzerine olay yerinde inceleme
yapan Yüksek Mühendis M. Ç. ve Makine Mühendisi Y. K.'nün olay yerindeki
tüpgazların ve bu tüpgazların bağlı olduğu tesisatın sağlam olduğuna dair raporları, olay
yerinde ve cesetlerde LPG nin içerisinde yer aldığı bilinen kükürt ve türevi maddelere
rastlanmamış olması, İstanbul Polis Krımıııal Laboratuvarı'nın olay yerindeki bulguları
inceleyerek düzenlediği 14.07.1998 tarihli raporda “olay yerinde bulunan bir kısım
materyal üzerinde bombalarm ihtiva ettiği nıtroselülöz artıkları ve nitrik iyonlarına”
tesadüf edildiğinin bildirilmesi, olay yerim de inceleyen İstanbul Üniversitesi Adli Tıp
Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sevil A. ve dört arkadaşının düzenleyerek 02.11.1998 tari­
hinde mahkemeye sundukları ve patlamanın nitro selüloz içerir patlayıcı maddenin infi­
lakı sonucu meydana geldiğini belirten raporu, olay yerini de inceleyen Emniyet Genel
Müdürlüğü Kriminal Polis Laboratuarları Daire Başkanlığı Bomba İncelemeleri Şube
Müdürlüğünün 13.04.2C01 tarihli üst yazı ile gönderdiği Mısır Çarşısı'nda Meydana
Gelen Patlama Olayı ile İlgili Değerlendirme Raporumda, “patlamanın bir bombanın
patlaması sonucu oluştuğu” şeklindeki tespiti ve mahkeme tarafından Ankara Devlet
Güvenlik Mahkemesi’ne talimat yazılarak talep edilmesi üzerine, bu mahkemece ikisi
Jandarma Genel Komutanlığımdan, birisi Makine Kimya Enstitüsünden ve ikisi de
Ortadoğu Teknik Üniversitesi mden olmak üzere beş kişıder. oluşturulan bilirkişi heye­
tince 04.07.2002 tarihinde dörde karşı bir oyçokluğu ile verilen raporda, “söz konusu
patlamanın dış yüzeyi karton, naylon, kola kutusu, teneke kutu gibi materyallerle, yük­
sek infilaklı bir patlayıcı madde kullanılarak hazırlanmış bir bombadan kaynaklandığı,
iki giriş kapısı arasındaki köşede bulunan taş kolonun krokilerde dondurma makinesi ve
Panda dondurma dolabının bulunduğu taraftaki aynı zamanda çarşı giriş kapışma baltan
tarafta, Maraş dondurma makinesinin yakınında. Panda dondurma dolabı üzerinde infi­
lak ettiği” biçimindeki saptama ve görüşlere yer verilmesi, yine bazı bilirkişilerce olay­
da bomba kullanılması halinde yerde bir çukur açılması gerektiği yönünde bir kanaat
bildirilmesine karşılık, olay yerinde inceleme yapan Yüksek Mühendis M. Ç.’un
19.07.1998 tarihinde verdiği raporun son bölümlerinde, enkazın kısmen temizlenmesi
sonucu görüldüğü üzere, “büfenin kapı girişinde mevcut eşiğe ait mermer plakanın bir
bomba tesiri ile dükkan dışına yakın kısmının koptuğu ve dükkan dışı döşemede bomba
izi bıraktığı, eşik üzerinde de bomba tesiri ile oluşabilecek ezilme dilimleri hasıl ettiği”
şeklinde ifade edilen bulgulara yer verilmesi nedeniyle bu görüşe itibar edilmediğinin
belirtilmesi, nitekim bombanın belirtildiği üzere bir dondurma dolabının üzerine bıra­
kılmış olması veya zeminin mermer gibi oldukça sağlam maddelerden yapılması halle­
rinde bombanın yaratacağı etki ile meydana gelmesi beklenen çukurun oluşmayabilece­
ği, tüm bunların yanında da olayın LPG den meydana geldiğine dair hiçbir bulgunun ele
geçirilememesi, aksine olayın LPG sıkışmasından meydana geldiğini ileri sürenlerin,
bomba belirtilerinin yeterli olmaması varsayımından hareketle bir tahminde bulunarak
bu görüşe ulaştıkları, mevsimin yaz olması nedeniyle iki yönü açık olan ve ileri düzeyde
hava sirkülasyonuna maruz bulunan olay yeri büfede, bu denli büyük bir patlamaya yol
açacak düzeyde gaz birikmesinin olası görülmemesi hususları, M. H.'nun patlamanın
0İ3y Çözümü 4C9

lahmacun fırını tarafından değil, ters taraftaki döner tezgahının bulunduğu deniz tara­
fından geldiğini belirtilen beyanları başta olmak üzere, patlama anını ve öncesini anla­
tan tanık ifadeleriyle birlikte değerlendirildiğinde: patlamanın deniz tarafından girişte
bulunan dondurma dolabı yakınında meydana geldiğini ve tahrip gücü yüksek bir bom­
badan kaynaklandığını kabul etmek gerekmiştir.

Devletin varlığı ya da bütünlüğü öncelikle Anayasada teminat altına alınan değer­


dir. Anayasa'nın 3. maddesinde. Türk Devleti'nin, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir
bütün olduğu ifade edilmiş, 14. maddesinde, Anayasa'da yer alan hal: ve özgürlüklerin.
Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünü bozmak amacıyla kullanılamaya­
cağı. 3. fıkrasında ise, bu amaca aykırı faaliyetlerin yaptırımlarının yasa ile belirleneceği
hüküm altında almıştır.

Bu suç, tehlike suçu olup, yukarda açıklanan belirli amaç veya amaçlara yönelik ve
bu sonuçları doğurmaya elverişli fiilin işlenmesi ile oluşur. Suçun tamamlanması için
sonucun alınması gerekli olmayıp tehlikenin yaratılmasıyla suç oluşur. Ancak eylemin
kastedilen sonucu elde etmeye uygun ve elverişli elması ve elverişli araçlarla zorlayıcı
eylemlere girişilmiş bulunulması, başla bir deyimle amaçlanan sonucu doğurabilecek
icra hareketi olarak belirginleşmesi gerekir. Eylemin elverişli olup olmadığının soyut ve
genel bir belirleme dışında, eylemin işlenme şekli, zamanı ve diğer bütün özellikleriyle
birlikte değerlendirilmek suretiyle saptanması gerekir.

Türkiye topraklarından bir kısmı üzerinde etnik kökene dayalı olarak bir devlet
kurmak amacına ulaşmak için öncelikle ülke topraklarının belli bir kısmında, bulman
vatandaşların egemen Türk Devleti tarafından sömürüldüğü ve haklarının kısıtlandığı
hususunda inandırdıkları kişileri örgütleyerek, bu amaca yönelik eylemlere katılmalarını
sağlamak suretiyle, yoğun bir terör faaliyeti başlatan yasadışı silahlı PKK terör örgütüne
katılarak, siyasi eğitim alan, örgüt içerisinde “L.” ve “A.” ked adlarını kullanan ve dos­
ya kapsamında bomba yapımı ve kullanımı konusunda da eğitim aldığı saptanan P.
S.’in, PKK terör örgütünün talimatı ve amacı doğrultusunda diğer sanık A. Ö. ile birlik­
te, örgütsel bağlılık ve örgütün ülke genelindeki organik bütünlüğü içerisinde
09.07.1998 günü gerçekleştirdiği ve 7 kişinin ölümü. 127 kişinin de yaralanmasıyla
sonuçlanan “Mısır Çarşısı’na bomba konulması ve patlatılması” eylemi, doğurduğu
vahim sonuçlarla birlike değerlendirildiğinde, 765 sayılı TCY'nın 168. maddesinde
yaptırıma bağlanmış elan örgüt üyeliği suçunu aşan ve Devlet topraklarından bir kısmı­
nı Devlet idaresinden ayırma amacına yönelik matuf fiil niteliğinde bulunduğundan,
eylem kül halinde 765 sayılı TCY'nın 125. maddesindeki suçu oluşturmaktadır".

SO ♦ GS

Karar No.2: Yar. 9.CD.,07.03.2007, 501/1844:

“...Sanığın iddia ve kabul edilen 1995 yılında KDP güçleriyle silahlı çatışmaya
girme ve kaçakçılardan sınır bölgesinde para alınması şeklinde gerçekleşen ve tüm
dosya kapsamı ile doğrulanan eylem ve faaliyetlerinin niteliği itibariyle suç tarihinde
yürürlükte olan 765 saplı TCK'nın 125 ve 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237
sayılı TCK'nın 302 1. maddelerinde tanımlanan suçu oluşturacağı, hukuki durumunun
410 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

buna göre talidir ve tayini gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazı­
lı şekilde hüküm tesisi, ...bozmayı gerektirir”.

GS

Karar No.3: Yar. CGK, 11.07.2006,9-169/184:

“... Sanık. Mustafa Kemal Atatürk'ün "Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asıl
kanda mevcuttur" sözünden de çıtlarım yapara!: ve bu sözü ustaca bir üslupla değiştirerek
"Türk’ten boşalacak o zehirli kanın yerini dolduracak temiz kan, Ermeni'nın Ermenis­
tan'la kuracağı asil damarında mevcuttur" demek suretiyle Tüıklüğü aşağılamıştır.

İzleyen her yazının kendisinden önceki yazıya dökülen fikirlerle başladığı ve dola­
yısıyla, sekizinci yazının da bu kapsamda bulunduğu kabul edilmiş, ancak gerek sa­
vunmalarda gerekse bı.irkişi beyanı ile hukuki görüşte ifade edildiği ve Yargıtay
C.Başsavcılığınca da itirazen ileri sürüldüğü gibi, "zehirli kan sözcüğü ile amaçlana­
nın, Ermeni kimliğindeki sağlıklı yapıyı bozan "saplantı" olduğu; Türk sözcüğü ile de
Ermenilerdeki "Türk olgusunun kastedildiği görüşlerine katılınmamış, yazarın, Türk-
Ermenı ilişkilerini ve tarihsel süreci kendi bakış açısıyla yorumlarken, Türk'ler için
"paranoya", Ermeniler için "travma", sözcüklerini kullanması, 7. yazıda: Ermeni dünya­
sı yaşadığı tarihi dramın gerçekliğinin farkındadır ve bu gerçeklik bugün Dünya ülkele­
rinin ve Türkiye'nin kabul edip etmemesi ile değişecek değildir. Düşüncelerine yer
verdikten sonra, "Gayrı herkesi kendi vicdansızlığıyla başbaşa biralıma zamanı gelip de
geçmiştir. Bu gerçekliği kabul edip etmemek, esasen herkesin kendi vicdanı sorunudur,
bu vicdan da temelini bizatihi insanlık denilen ortaklığımızdan -’İnsan' kimliğımızden-
alır. Dolayısıyla gerçeği kabul edenler asıl daral: kendi insanlıklarını arındırırlar. ’ yö­
nündeki açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde, sanığın yazısında küçültme unsuruyla
kullandığı zehirli kan sözcüğünün Türklere yönelik olduğu kötü niyetle ve tezyif
amacıyla kullanıldığı ar.la
412 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

göre, amacı gerçekleştirme tehlikesi yaratabilecek nitelikte olduğu belirlenip, kovuştur­


ma sonuçlarına uygun şekilde suçun vasfı tayin edilmiş sanıkların anılan örgütün üyesi
oldukları kabul edilmiş, sanıklar hakkında cezaları azaltıcı sebebin niteliği takdir kılın­
mış. savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş incelenen dosya kapsamına göre
verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiştir”.

so • «

Karar No. 2: Yar. 9 CD.,02.02.2011, 2294~/S38:

“Sanıkların üyesi bulundukları silahlı tercr örgütünün, Devletin birliğini bozma ve ülke
topraklarından bir kısmını Devlet idaresinden ayırma amacına yönelik olarak vahamet arz eden
olayları gerçekleştirdiği, sanıkların sübutu kabul olunan eyleminin amaç suçun istenmesi doğ­
rultusundaki örgütsel bağlılık ile ülke genelindeki organik bütünlüğüne göre, amacı gerçekleş­
tirme tehlikesi yaratabilecek nitelikte olduğu belirlenip, kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde
suçun vasfı tayın edilmiş, sanığın anılan örgütün üyesi olduğu, sanıklar ... ’m örgüte yardım
ettikleri kabul edilmiş, .. , savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosya
kapsamına göre veriler, hükümde bir isabetsizlik görülmemiştir”.

SO • M

Karar No.3: Yar. 9 CD.,24.03.2011,1O12/1S’9:


“ Ölen bir üniversite öğrencisi ile ilgili olarak düzenlenen yasadışı gösteriye, örgü­
tün internet sitelerinde yaptığı çağrıya uyarak katılan, tanınmamak içııı yüzünü kapattığı
ve örgüt propagandası içeren sloganlar attığı, yine terör örgütünün sözde barış elçileri­
nin kalabalık bir grup :arafından karşılanması sırasında slogan atan kalabalık içinde
bulunan sanığm bu yasadışı sloganlara iştirak ederek terör örgütünün propagandasını
yaptığı, bu suretle örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemekten ibaret
eylemi nedeniyle, ayrı ayrı cezalandırılması gerekir.

Sanıl: hakkında silahlı terör örgütü adına suç işleme eyleminden dolayı kamu dava­
sı açıldığı halde, ek savunma hakkı tanınmadan silahlı terör örgütü üyesi olma suçundan
hüküm tesis edilerek savunma hakkının kısıtlanması gerekir”.

SO • M

Karar No. 4: Yar. 9 CD.,09.03.2011,165S8E/1626:

“Sanıkların örgüte özgeçmi


0İ3y Çözümü 413

kamlar tarafından açıklanması yasaklanan bilginin ele geçirilip yayınlanması ve yayın­


lanma anında daha önceden kamuoyu tarafından bilinmeyen yani gizli bilgi olması
gerekir. Eğer bu çeşit bx bilgi yayınlanıp açıklandığı tarihte esasen daha önce kamuo­
yunun bilgisi olmuş ve herkes tarafından bilinmekte ise ortak bir sır olma vasfını kay­
beder ve onun gizli kalması gereken veya yayın ve açıklanması yasaklanan bir bilgi
olduğundan söz edilemez.

S .. Gazetesi’nin 01.05.2003 tarihli nüshasında yayımlanan "işte o genelgeler" baş­


lılık dava konusu yazı, yukarıdaki açıklama ışığında içeriği itibariyle ele alınıp değer­
lendirildiğinde, TCK’nun 136 1. maddesi kapsamında gizli kalması gereken bilgi olarak
kabul olunamayacağı ve bu niteliği bilinerek yayınlandığıma anlaşılmadığı gözetilme­
den. sanığın unsurları oluşmayan suçtan beraatı yerine, yazılı gerekçe ile mahkumiyeti­
ne karar verilmesi, bozmayı gerektirir”.
Cevap An a lı tarlan

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2005-2006 ÖĞRETİM YILI 2. ARASINAVI


1 A 2 C 3 B 4 C 5 c 6 C
7 D 8 A 9 C 10 C 11 B 12 D

YDÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2006-2007 ÖĞRETİM YILI ARASINAM


1 D 2 B 3 B 4 A 5 B 6 D
7 D 8 C 9 D 10 D 11 A 12 B
13 A 14 C 15 A 16 B 17 A 18 C

YDÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2008-2009 ÖĞRETİM YILI ARASINAM


1 D 2 D 3 B 4 A 5 C 6 A
7 B 8 A

YAŞAR ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ


2011-2012 ÖĞRETİM YILI ARASINAV MAZERETİ
1 A 2 C 3 C 4 D 5 E 6 B
7 C 8 B 9 C 10 E

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 1998-1999 ÖĞRETİM YILI YILSONU’ SINAVI


1 C 2 D 3 A 4 B 5 D 6 B
7 D 8 C 9 B 10 C

YDÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2005-2006 ÖĞRETİM YILI YILSONU’ SINAM


1 B 2 C 3 D 4 D 5 C 6 A
7 D 8 c 9 D 10 A

YDÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2005-2006 ÖĞRETİM YILI BÜTÜNLEME SINAM


1 A 2 A 3 B 4 B 5 A 6 B
7 A 8 D 9 D 10 C 11 B 12 A
13 B 14 B 15 A 16 A
416 Ceza Hukuku Oıel Hükümler Pratik Çalışmalar

YDÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2006-2007 ÖĞRETİM YELİ BÜTÜNLEME SINAVI

DEÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2007-2008 ÖĞRETİM YILI YIL SONU SENAM


1 A 2 C 3 C 4 A 5 A 6 D
7 C 8 D 9 A 10 C

YDÜ HUKUK FAKÜLTESİ 2008-2009 ÖĞRETİM YILI YILSONU SINAM


1 A 2 C 3 A 4 B 5 C 6 C

t7 D 8 C

Test Soruları

You might also like