Professional Documents
Culture Documents
Duygu BİRBİRİ
Yüksek Lisans Tezi
Eğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı
Prof. Dr. Remzi Y. KINCAL
2014
T.C.
ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ
EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
EĞİTİM BİLİMLERİ ANA BİLİM DALI
EĞİTİM PROGRAMLARI VE ÖĞRETİM BİLİM DALI
Duygu BİRBİRİ
ERZURUM
Temmuz, 2014
i
ii
TEZ
iii
ÖN SÖZ
iv
ÖZET
v
programının 1995 eğitim programına kıyasla öğrencilerin başarı puanları üzerinde pozitif
yönde katkı sağladığı, fakat başarı sıralaması ve yeterlik düzeyi açısından herhangi bir
değişikliğe yol açmadığı görülmektedir. 1995 eğitim programında problem çözme
becerisinin konu alanı olarak yer alması, 2004 eğitim programında ise temel beceri olarak
ele alınmasının hedeflenen başarıyı gerçekleştirmeye yardımcı olduğu söylenebilir.
Uluslararası öğrenci değerlendirme programından (PISA) elde edilen sonuçlar birçok ülke
için eğitim politikalarını belirlemeye yardımcı olmaktadır. Buna bağlı olarak katılımcı
ülkeler elde ettikleri başarı puanları ve diğer ülkeler içerisindeki başarı sıralamalarını göz
önünde bulundurarak eğitim politikalarını ve eğitim-öğretim süreci içerisinde yer alan
değişiklikleri ve düzenlemeleri revize etmektedirler.
Anahtar Sözcükler: PISA, problem çözme becerileri, eğitim programı
vi
ABSTRACT
MASTER’S THESIS
REVIEW OF VARIABLES RELATED TO PROLEM SOLVING SKILLS OF PISA
2003 AND PISA 2012 OF TURKEY
Duygu BİRBİRİ
2014, 140 pages
This study is aimed to review the results of problem solving skills test in PISA of
Turkey in terms of gender, curriculum and types of school. So, the data was analyzed by
the means of document analysis method in this study which has a qualitative descriptive
research design. The reports published by OECD and MEB, articles, master thesis and
dissertations and reports, which have open access and are published in national and foreign
literature in 2004-2014, were used as data collection tools in the study. The study identifies
ranking of success among the other countries and the proficiency level of mathematical
literacy and problem solving skill of Turkey, the results of PISA 2003 and 2012 problem
solving skill of Turkey in terms of gender, curriculum and types of school. According to
findings, Turkey has been located at the proficiency level 2 in both PISA 2003 and 2012 in
terms of mathematical literacy, and moreover there is a difference between the score point
and ranking of success but any development has been not seen on the proficiency level. The
mean score of problem solving skill of Turkey is paralleled by the mean score of
mathematical literacy of Turkey. Mean score of problem solving skill of Turkey in PISA
2012 has increased but its ranking of success hasn’t changed. This may be resulted from
due to that number of participating countries in PISA 2012 compared to PISA 2003 has
increased. When the problem solving skills in PISA 2003 was analyzed, science high
school was the most successful school type; but in PISA 2012 vocational high school was
seen to be more successful than the other types of school compared to other fields of study.
Male students was more successful than female students in the problem solving test of
PISA 2003, but there is no significant difference between them statistically. Male students
was more successful than female students in problem solving test of PISA 2012. The
number of female students was more than male students at the level 2, level 1 and below
level 1 which are identified as low level skills in both PISA 2003 and 2012. Problem
solving skill has been integrated into 2004 curriculum as a basic skill with the revision of
curriculum. Accordingly this revision has contributed to test score in a positive way, but
there is no any change on proficiency level and ranking. Problem solving skill as a basic
skill which is in the curriculum of 2004 has been considered to contribute to help problem
solving skill develop compared to problem solving skill as a subject area in the curriculum
of 1995. The test results obtained from programme for international student assessment
help to identify the educational policies for many countries. Therefore, participating
countries could revise their educational policies and the changes and regulations taking
place in education process with the help of test results and rankings among the other
countries in PISA.
Key Words: PISA, problem solving skills, curriculum
vii
İÇİNDEKİLER
ÖN SÖZ ........................................................................................................................... iv
ÖZET................................................................................................................................ v
BİRİNCİ BÖLÜM
1. GİRİŞ ........................................................................................................................... 1
İKİNCİ BÖLÜM
2. KURAMSAL ÇERÇEVE ............................................................................................ 8
viii
2.1.1. PISA’da Neler - Nasıl Ölçülmektedir?........................................................... 10
2.1.2. PISA’nın Temel Özellikleri ........................................................................... 12
2.1.3. PISA Projesine Katılan Ülkeler ..................................................................... 12
2.1.4. PISA Ölçme Araçları: Ölçme Nasıl Yapılmaktadır? ...................................... 13
2.1.5. PISA Değerlendirme Alanları ........................................................................ 14
2.1.6. PISA 2003..................................................................................................... 20
2.1.7. PISA 2012..................................................................................................... 21
2.2. Problem Çözme Becerileri ........................................................................................ 22
2.2.1. Problem Kavramı .......................................................................................... 22
2.2.2. Problem Türleri ............................................................................................. 23
2.2.3. Problem Çözme ............................................................................................. 24
2.3. PISA ve Problem Çözme ........................................................................................... 27
2.4. PISA Problem Çözme Ölçeği .................................................................................... 32
2.4.1. PISA 2003 Problem Çözme Becerileri Soru Örnekleri ................................... 37
2.4.2. PISA 2012 Problem Çözme Becerileri Soru Örnekleri ................................... 40
2.5. 1995 ve 2004 Matematik Öğretim Programı Genel Amaçları .................................... 44
2.6. 1995 ve 2004 Matematik Öğretim Programı Beceri Alanları ..................................... 44
2.7. İlgili Araştırmalar ...................................................................................................... 46
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
3. YÖNTEM ................................................................................................................... 52
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
4. BULGULAR VE YORUM ........................................................................................ 57
4.1. Türkiye’nin PISA 2003 ve 2012 Yıllarına Ait Matematik Okuryazarlığı Yeterlik
Düzeylerinin İncelenmesi .......................................................................................... 57
ix
4.2. Türkiye’nin PISA 2003 ve 2012 Yılına Ait Problem Çözme Becerisi Yeterlik
Düzeylerinin İncelenmesi .......................................................................................... 64
4.3. PISA 2003 Problem Çözme Becerilerinin Okul Türüne Göre Sınav Sonuçlarının
İncelenmesi ............................................................................................................... 74
4.4. PISA 2012 Problem Çözme Becerilerinin Okul Türüne Göre Sınav Sonuçlarının
İncelenmesi ............................................................................................................... 76
4.5. PISA 2003 Problem Çözme Becerilerinin Cinsiyete Göre Sınav Sonuçlarının
İncelenmesi ............................................................................................................... 80
4.6. PISA 2012 Problem Çözme Becerilerinin Cinsiyete Göre Sınav Sonuçlarının
İncelenmesi ............................................................................................................... 83
4.7. PISA 2003 ve 2012 Problem Çözme Becerileri Sınav Sonuçlarının 1995 ve 2004 Yılı
Eğitim Programları Açısından İncelenmesi ............................................................... 89
BEŞİNCİ BÖLÜM
5. SONUÇ VE ÖNERİLER ........................................................................................... 96
ÖZGEÇMİŞ………………………………………………..…………………………….126
x
ŞEKİLLER DİZİNİ
Sayfa No
xi
TABLOLAR DİZİNİ
Sayfa No
xii
KISALTMALAR DİZİNİ
xiii
BİRİNCİ BÖLÜM
1. GİRİŞ
PISA, her yıl okuma becerileri, fen bilimleri ve matematik alanlarından birine
odaklanarak uygulamaktadır. Türkiye’nin katıldığı ilk yıl olan PISA 2003 ve en son
katılımın sağlandığı PISA 2012’de ağırlıklı konu alanı matematiktir. Matematik konu
ağırlıklı yapılan PISA’larda, diğer yıllardan farklı olarak, sınava katılan öğrencilerin
problem çözme becerileri de ölçülmektedir. PISA matematik soruları ağırlıklı olarak
2
PISA 2003 ve PISA 2012’de Türkiye’nin problem çözme becerilerine yönelik sınav
sonuçlarının cinsiyet, eğitim programı ve okul türü değişkenlerine göre durumu nasıldır?
Türkiye’de yapılan PISA 2003 ve 2012 yıllarına ait problem çözme becerileri
sınav sonuçlarının okul türleri, cinsiyet ve eğitim programı açısından
durumunun değerlendirilmesi
PISA 2003 ve PISA 2012 problem becerileri sınav sonuçlarının 2004 ve 1995
yılı eğitim programlarının problem çözme becerileri açısından durumlarının
değerlendirilmesi amaçlanmaktadır.
PISA matematik konu alanına yönelik yurt içinde ve yurt dışında çeşitli araştırmalar
yürütülmüştür. Yapılan çalışmalar incelendiği zaman araştırmalar farklı değişkenler
açısından matematik sonuçlarının karşılaştırılması (Altun ve Akkaya, 2014; Aydın, Sarıer
ve Uysal, 2012; Bulle, 2011; CMEC, 2014; Shelley ve Yıldırım, 2013), öğrencilerin
matematik becerileri üzerinde kültürlerarası insani ve fiziksel kaynakların etkisi (İş-Güzel,
2006), öğrencilerin matematik okuryazarlığı düzeyi (Berberoğlu, 2007; Kılıç, Çene ve
Demir, 2012; Uysal ve Yenilmez, 2011), farklı değişkenler açısından matematik
okuryazarlığı ve problem çözme becerilerinin analizine (Akyüz ve Pala, 2010; Klein, 2011)
yönelik olarak gruplandırılabilir. Literatürde yer alan araştırmalar incelendiğinde
karşılaştırmalı olarak yapılan çalışmaların ülke eğitim politikaları, alan öğretimi ve genel
eğitim süreçleriyle ilgili genel bir tasvir yaptıkları görülmektedir (Altun ve diğ., 2012).
matematik eğitiminin problem çözme alt konu alanının yeterliğini sorgulama açısından
katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Araştırma sonucunda, Türkiye’ye ait olan PISA
sonuçlarının incelenerek Türkiye’de uygulanan eğitim programının uygulamadaki
etkililiğinin ortaya çıkarılması açısından yararlı olacağı beklenmektedir.
Araştırma kapsamında kullanılacak veriler son on yıl (2004-2014) içerisinde yurt içi
ve yurt dışında yayımlanmış, farklı veri tabanlarından (ERIC, Taylor and Francis, Sage
Journals, Procedia, Elsevier, Ulusal Tez Merkezi, Proquest gibi) elde edilen makale, tez ve
raporlarla sınırlıdır.
1.6. Terimler
Matematik okuryazarlığı: Var olan matematiksel bilginin gerçek yaşamla bağlantılı bir
şekilde nasıl kullanılabileceğini görme ve matematikten yararlanabilme potansiyelidir.
Fen okuryazarlığı: Bireylerin, var olan fen bilimleri bilgisini tanımlayarak, yeni bilgi
edinmelerinde, bilimsel olguları açıklamada ve fen bilimleri ile ilgili alanlarda fikir
üretebilme kapasitesidir.
Problem çözme: Daha önceden karşılaşılmayan durumlara yönelik bireylerin bir karara
varması ve çözüm üretmesidir.
Okul türü: İlköğretim, Genel Lise, Anadolu Lisesi, Fen Lisesi, Meslek Lisesi, Anadolu
Meslek Lisesi, Polis Koleji, İlköğretim Okulu, Özel Lise.
Eğitim programı: 1995 ve 2004 yıllarında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan
programdır.
İKİNCİ BÖLÜM
Bu bölümde araştırma konusu ile ilgili alan yazın derlemesi ve ilgili araştırmalar ele
alınmıştır.
Anadolu Meslek Lisesi, Çok Programlı Liseler, Özel Okullar vb.) PISA’ya katılabilir.
Türkiye OECD üyesi olarak, eğitim düzeyinin yükseltilmesi amacıyla bu projeye
katılmaktadır (Akkuş, 2008; MEB, 2014).
PISA ilk defa 2000 yılında uygulanmaya başlanılmıştır. Üçer yıllık dönemler
hâlinde uygulanan projeye Türkiye, ilk kez 2003 yılında katılmıştır. PISA’da çoktan
seçmeli, karmaşık çoktan seçmeli, açık uçlu, kapalı uçlu gibi değişik soru türleri
kullanılmaktadır. PISA’ya katılacak olan okul ve öğrencilerin seçim işlemi, OECD
tarafından tesadüfi (seçkisiz) yöntemle belirlenmektedir. Öğrenciler, bilgisayar tabanlı
değerlendirme uygulamasının ardından anket uygulamasına katılacaktır. Öğrenciler, ilk gün
matematik, fen ve okuma becerileri alanlarında kâğıt-kalem değerlendirmesine, sonrasında
da anket uygulamasına katılmaktadır. İkinci gün problem çözme becerilerine yönelik
bilgisayar tabanlı değerlendirme uygulanmaktadır. Uygulama sırasında cetvel ve hesap
makinesi bulundurulması gereklidir (YEGİTEK, 2014).
2006’da ise fen okuryazarlığı olmuştur. 2009 yılında ise dokuz yıllık yeni bir döngü
başlamıştır. 2009 yılında ağırlıklı alan okuma becerileridir (Chung, 2013; Danis, 2013; Lee,
2014; MEB, 2010; OECD, 2013e; 2013f; PISA, 2014).
Tablo 2.1.
PISA Uygulama Döngüsü
*Büyük ve koyu harflerle yazılan alanlar o yıla ait ağırlıklı alanı belirtmektedir.
PISA’da her bir konu alanına özgü geliştirilen ölçekler aracılığıyla farklı konu
alanlarına ait beceriler ölçülmektedir. PISA değerlendirme alanları başlığı altında her bir
konu alanına özgü kullanılan ölçekler açıklanmaktadır.
12
PISA’ya katılan ülke sayısı her yıl artmaktadır. En son yapılan PISA 2012’ye 34’ü
OECD üyesi olmak üzere toplam 65 ülke katılmıştır.
13
Matematik Okuryazarlığı
Tablo 2.2.
Matematik okuryazarlığı yeterlik düzeyleri (Bortoli ve diğerleri, 2010)
En
Düzey düşük Bu düzeyde yer alan öğrenciler neler yapabilir?
puan
Altıncı düzeye erişmiş olan öğrenciler, kendi araştırmaları ve
modelleme çalışmalarından elde ettikleri bilgilere dayalı olarak
karmaşık problem durumlarıyla ilgili kavramlar oluşturabilir,
genellemeler yapabilir ve bunları kullanabilirler. Farklı bilgi kaynakları
ve gösterim biçimleri arasında bağlantı kurabilir ve bunların birinden
ötekine kolaylıkla geçiş yapabilirler. Bu öğrenciler ileri düzeylerde
matematiksel düşünme ve muhakeme örnekleri ortaya koyabilirler. Bu
becerileri ile sembolik ve formal matematiksel işlem ve bağıntılar
üzerinde sağlamış oldukları hâkimiyet sayesinde, ilk kez karşılaştıkları
6 669
durumlarda yeni strateji ve yaklaşımlar geliştirebilirler. Bu düzeye
erişmiş olan öğrenciler kendi buluşları, yorumları ve görüşleri ile
bunların verilen durumlara uygunluğuna ilişkin düşüncelerini formüle
edebilir ve başkalarına tam olarak anlatabilirler.
Beşinci düzeye erişmiş olan öğrenciler karmaşık durumlarla ilgili
modeller geliştirip kullanabilir ve bunlarla ilgili sınırlılıkları görebilir,
varsayımlarda bulunabilirler. Öğrenciler, bu gibi modellerle ilgili
5 607
karmaşık problemlerle çalışırken yararlanılabilecek nitelikteki stratejileri
seçebilir, karşılaştırabilir ve değerlendirebilirler. Bu düzeydeki öğrenciler
kapsamlı, iyi gelişmiş düşünme ve muhakeme becerilerini, uygun
16
Tablo2.2. (Devamı)
Fen Okuryazarlığı
PISA 2006 fen bilimleri okuryazarlığını, bireyin sahip olduğu aşağıdaki özellikler
açısından tanımlar, bu tanımlamaya göre birey (Al-Rsai, 2013; Jakobsson, Davidsson,
Karlsson ve Oskarsson, 2013; Lam ve Lau, 2014; Sandilands, Mckeown, Thomas ve
Ercikan, 2014; Thomson, Bortoli ve Buckley, 2013);
Sahip olunan fen bilimleri bilgisini soruları tanımlamakta, yeni bilgi edinmede,
bilimsel olguları açıklamada kullanma ve fen bilimleriyle ilgili konularda kanıta
dayalı sonuçlar çıkarır.
Fen bilimlerinin karakteristik özelliklerini anlar.
Fen bilimlerinin ve teknolojinin maddi, düşünsel ve kültürel çevremizi nasıl
şekillendirdiğinin farkına vardığını gösterir.
Düşünceli bir vatandaş olarak bilimle ilgili konularla ve bilimsel fikirlerle
ilgilenir.
PISA 2006 fen bilimleri alanı ağırlıklı olarak gerçekleştirilmiştir. PISA 2006 fen
bilimleri çerçevesi şematik olarak aşağıda yer almaktadır.
18
Bağlam
Bilim ve teknoloji içeren günlük yaşam ile ilgili durumlar
Düşünme Süreçleri
Bilimsel durumları ayırt etme,
olguları bilimsel olarak açıklama,
bilimsel kanıtları kullanma
Bilgi
Tutum
Doğal yaşam ve teknoloji ile ilgili (fen
alan bilgisi) Öğrencilerin fen ile ilgili konulara nasıl
tepki verdikleri ilgi, bilişsel
bilimin kendisi ile ilgili (bilimsel yöntem sorgulamalara destek verme,
bilgisi) konularda öğrencilerin sahip sorumluluklar
oldukları bilgi
Şekil 2.1. Fen bilimleri okuryazarlığı çerçevesi (Champagne, 2009; National Center for
Education, 2014; OECD, 2007)
19
Okuma Becerileri
PISA’da okuma becerilerinde ele alınan bilişsel yeterlikler; bir metni basit olarak
çözümlemekten sözcük bilgisine, dilbilgisine, dilbilimsel ve metinsel yapı ve özellikleri
bilmeye, yaşadığımız dünya hakkında bilgi sahibi olmaya kadar uzanır. Aynı zamanda,
metni çözümlerken uygun stratejileri kullanma becerisi ve bu becerinin farkında olma gibi
üst düzey bilişsel becerileri de içine alır (Brozo, Shiel ve Topping, 2007; OECD, 2013e;
Roe ve Taube, 2003).
MEB PISA 2009 ulusal ön raporuna (2010) göre; okuma becerileri ile kastedilen
“okuma becerileri okuryazarlığı”dır. Okuryazarlık terimi bilgiyi anlamaya ve iletmeye
yarayan araç anlamında kullanılmıştır. Okuma becerileri okuryazarlığı terimi ile PISA’da,
“okumanın etkin bir şekilde belirli bir amaca ve göreve yönelik gerçekleştirilmesi” ifade
edilmektedir. PISA 2009’da okuma becerileri; kişisel hedefleri yakalama, belirli bir konuda
kişinin sahip olduğu bilgiyi ve potansiyeli artırma, toplumda katılımcı bir birey olabilme ve
yazılı metinleri anlama, kullanma, yansıtma ve metne ilgi duyma olarak tanımlanmaktadır
(Brozo ve diğ., 2014; Kelly ve diğ., 2013; Mahon, 2014).
Kişisel hedefleri yakalamak, bir konuda kişinin sahip olduğu bilgiyi ve potansiyeli
arttırmak ve toplumda katılımcı bir birey olabilmek ifadelerinin kullanılmasındaki amaç,
okuma becerilerinin etkisinin olduğu alanları daha geniş bir çerçevede ele almaktır. Okuma,
kişisel hedefleri yakalamak için önemli bir araçtır ve önemi giderek artmaktadır. Okuma,
aynı zamanda bireyin sosyalleşmesi, eğlenmesi, çevresini genişletmesi ve iş hayatında
sağlıklı etkileşim kurabilmesi için de gereklidir. Okuma becerileri kişinin potansiyelini
artırma çabalarına katkı sağlar. Toplumda katılımcı olma ifadesiyle, bireyin toplumda aktif
bir rol üstlenmesi vurgulanmaktadır. Bireyler sosyal çevreleriyle etkileşimde olmak,
çevrelerinde olup bitenlerden haberdar olmak, toplum yaşamına katkıda bulunmak için
metinlerden yararlanırlar. Metinleri anlama; okurun metinden geniş veya dar kapsamlı,
gerçekçi veya mecazi anlamlar çıkarmasıdır. Metinleri kullanma; bir metinden edinilen
bilginin, bir amaç veya iş için, bir düşünceyi desteklemek ya da bir görüşü değiştirmek için
kullanılmasını ifade eder. Okur düşüncelerini yansıtırken okuduğu metin ile kendi düşünce
ve deneyimleri arasında bağlantı kurar. Bunu yaparken, kendi yaşantısına yeni bir yaklaşım
20
getirir veya metinle ilgili bir yargıya varır. İlgi duyma ise, okurun belli bir metni
okumasının nedenini ifade eder. İnsanlar, onları okumaya iten nedenler ve okumanın
yaşamlarında ne derece önemli olduğuna göre farklılıklar gösterir (MEB, 2010; Mullis,
Martin ve Gonzales, 2004; UNESCO, 2003).
PISA 2003, PISA 2000’den sonra yapılan ikinci değerlendirmedir. Dünya genelinde
yaklaşık olarak 250.000 öğrencinin ve 41 ülkenin katıldığı iki saatlik bir sınavdır. PISA
2000’de ağırlıklı alan, okuma becerileriyken, PISA 2003’ün konu ağırlık alanı
matematiktir. PISA 2003’ün bir diğer farklılığı ise öğrenciler için yeni eklenen problem
çözme becerisi alanıdır (OECD, 2004a). PISA 2003’ün bir bölümünde öğrencilerin
problem çözme becerileri üzerinde durulmakta, okul programlarının farklı bölümlerinde ele
alınmakta olan yaşamsal beceriler üzerinde doğrudan bir değerlendirme yapılmaktadır.
PISA 2003’ün ağırlıklı alanı matematik olmasından dolayı, ortaya konmak istenen şey
öğrencilerin sadece aritmetik işlemlerini yapabilip yapamaması değil, daha çok onların
gerçek yaşam bağlamındaki matematiksel soruları tanıma, bunları matematiksel problemler
halinde ifade etme ve bunlarla uğraşmada erişilmiş düzeyi değerlendirmedir (Lemke ve
diğerleri, 2004).
PISA 2003’e katılan OECD üyesi ülkeler; Avustralya, Avusturya, Belçika, Kanada,
Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Almanya, Yunanistan, Macaristan,
İzlanda, İrlanda, İtalya, Japonya, Kore, Lüksemburg, Meksika, Hollanda, Yeni Zelanda,
Norveç, Polonya, Portekiz, Slovakya Cumhuriyeti, İspanya, İsveç, İsviçre, Türkiye,
İngiltere, Amerika Birleşik Devletleri ve OECD üyesi olmayan ülkeler; Brezilya, Çin
(Hong-Kong), Endonezya, Letonya, Lihtenştayn, Çin (Makau), Rusya Federasyonu,
Sırbistan ve Karadağ, Tayland, Tunus ve Uruguay (OECD, 2004a). PISA 2003, her bir
ülkeden ülkelerin nüfuslarıyla doğru orantılı bir şekilde en az 4500 en fazla 10000
öğrenciye uygulanmıştır (OECD, 2003).
21
PISA 2012’nin ağırlıklı alanı matematik olmakla birlikte, okuma becerileri, fen
bilimleri ve problem çözme becerilerini de değerlendirmektedir. Bugüne kadar yapılan
PISA’dan farklı olarak PISA 2012’de, sınava giren öğrencilerin finansal okuryazarlığı da
değerlendirilmektedir. Finansal okuryazarlık bölümü katılımcı ülkeler açısından seçmeli
bölümdür. Bu bölümü cevaplandırmak istemeyen ülkelerin sonuçları, bu bölümle ilgili
değerlendirmeye eklenmemektedir. OECD üyesi 34 ülke ve OECD üyesi olmayan 31 ülke
PISA 2012’ye katılmıştır. Bu oran ise dünya ekonomisinin %80’ini kapsamaktadır. PISA
2012’ye dünya genelinde 510.000 civarında öğrenci katılmıştır. Sınav soruları, öğrencilerin
kendi cevaplarını oluşturacakları sorular ve çoktan seçmeli sorulardan oluşmaktadır
(OECD, 2013a). PISA 2012’deki problem durumları öğrencilerin ön bilgi gerektirdiği
durumlar dışında, gerçek yaşam durumlarına dayalı ve bilgi eksikliği durumunda gözlem ve
inceleme ile yapabilecekleri türden sorulardır (Australian Council for Educational Research
[ACER] ve diğerleri, 2010).
Türk Dil Kurumu (2014) problemi; teoremler veya kurallar yardımıyla çözülmesi
istenen soru veya mesele olarak tanımlamaktadır. Açıkgöz (2008) problemi, organizmanın
hazırdaki tepkilerle çözemediği durumlar olarak tanımlamaktadır. Başka bir tanıma göre
problem; karşılaşan bireyin çözme ihtiyacı duyduğu veya çözmek istediği, çözümü için
birey tarafından hazır bir yolu bilinmeyen ve bireyin çözmeye kalkıştığı bir iştir (Baykul,
2012, s.68). Polya’ya (1981) göre problem, amaca ulaşmak için ve amacın daha iyi
anlaşılabilmesi için en uygun yolun bilinçli olarak araştırılmasıdır. Rosen ve Mosharraf
(2014) problemi, bireyin içinde bulunduğu fakat kendisi için yeni olan çözüme ulaşmak
için uğraştığı durum olarak tanımlamaktadır. Ahyan ve diğerlerine (2014) göre problem
öğrencilerin becerilerini kullanarak düzenledikleri, uğraştıkları ve uygun ortama
aktarabildikleri bağlamlardır.
Verilen bir durumun problem olup olmadığına karar vermek için, durumun
yöneltildiği kişinin vermiş olduğu tepkiye bakılmalıdır (Dossey ve diğ., 2006). Bir
durumun problem olması için insan zihnini karıştıran, karşılaşılan durumun yeni olmasını
ve bireyin bu durumla daha önce karşılaşmamış olması gerekmektedir. Bu durumda, bir
23
birey için problem olan bir durum başka bir birey için problem olmayabilir; çünkü bir
durumla bazı bireyler daha önce karşılaşmış oldukları halde, bazıları karşılaşmamış
olabilirler (Eurydice, 2011; Mosalanejad, Koolaee ve Ghobadifar, 2012).
Kapalı problemler, problem durumunda verilen gerekli bilgiden elde edilen belli
yollarla doğru cevabın bulunmaya çalışıldığı iyi yapılandırılmış problemlerdir (Foong,
2002). Kapalı problemler özel içerikli, rutin, çok adımlı problemlerle birlikte rutin olmayan
problemleri de kapsar (Akay, Soybaş ve Argün, 2006).
Açık uçlu problemler, iyi yapılandırılmamış problemler olarak ele alınmaktadır. İyi
yapılandırılmamış problemler, tek bir cevabı olmayan, günlük yaşamdan kaynaklı
problemleri kapsayan problem türleridir (Akay, Soybaş ve Argün, 2006; Foong, 2002).
Açık uçlu problemler öğrencilerin yaratıcılığını ve düşünme yeteneklerini geliştirirler.
Şaşırtıcı problemler esnekliği ve farklı bakış açılarını geliştirmeyi destekler (Yenilmez ve
Yaşa, 2007).
Problem çözme genel olarak gelişmiş düşünme becerisi olarak kabul edilmektedir.
Problem çözme; belli bir kavramsal alt yapıyı gerektiren bir yöntemdir (Van Merrienboer,
2012). Problem çözme; öğrencinin önceki bilgilerine dayalı olarak bir karara varması, bir
çözüm üretmesidir (Çoban, 2014).
Problem çözme; sadece var olan bilgiyi hatırlama becerisi değil aynı zamanda o
bilgiyi bilinçli bir şekilde kullanmak demektir. Problemleri çözmeyi ve bilgiyi hatırlamayı
öğrenmek farklı yollarla düşünmek ve davranabilmektir (Buschman, 2004).
OECD (2004b), PISA içerisinde yer alan problem çözme becerilerini öğrencilerin;
PISA’da yer alan sorular okulların öğretim programlarındaki belli bölümlerle ilişkili
problemler üzerine değil, genel nitelikteki problemler üzerine kurulmuştur. PISA’da
kullanılan maddeler, öğrenciler bir problemle karşı karşıya kaldıklarında onların izleyeceği
bazı süreçler, işlem yolları üzerine temellendirilmiştir. Bu süreçlerden bazıları şunlardır
(Greiff, 2012a; Hopfenbeck, 2005; MEB, 2005; OECD, 2004b; Reeff, 2006):
“Gerçek yaşam”
Disiplinler
İçerik Problem Türleri
Matematik
Kişisel yaşam Karar verme
Fen
İş ve boş zaman Sistem analizi ve tasarım
Edebiyat
Toplumsal konular Sorun çözme
Sosyal bilimler
Teknoloji vb.
Madde
Anlama
Çözüm
Tanımlama Akıl yürütme becerileri
Şekil 2.2. Problem çözme sürecinin ana bileşenlerinin görsel çerçevesi (OECD, 2003)
30
Tablo 2.3.
Üç farklı problem çözme tipinin özellikleri (MEB, 2005)
SİSTEM ANALİZİ VE
KARAR VERME TASARIM SORUN ÇÖZME
AMAÇLAR Verilen sınırlamalar içinde, Sistemin kısımları Hatalı ya da beklenenin
seçenekler arasından seçim arasındaki ilişkileri veya altında ürün veren sistem
yapma kısımlar arasındaki veya mekanizmaları teşhis
ilişkileri ifade edecek etme ve düzeltme
biçimde bir sistem
tasarlama
Birkaç seçenek, birkaç Verilen sistemin Bir sistem veya
sınırlama ve bir de görevin özelliklerini belirleyen mekanizmanın temel
bulunduğu durumu anlama bilgileri ve verilen görevin özelliklerini, onun
gereklerini anlama çalışmama nedenini ve
verilen bir görevin ortaya
koyduğu gerekleri anlama
Uygun sınırlamaları Sistemin ilgili kısımlarını Neden-sonuç ilişkisi içinde
belirleme belirleme olan değişkenleri belirleme
Olası seçenekleri Bir sistemin kısımları Sistemin işleyişini gösterme
GEREKLİ örneklendirme arasındaki ilişkileri
SÜREÇLER örneklendirme
Seçenekler arasından bir Kısımlar arasındaki Bir sistemin iyi
seçim yapma ilişkileri yansıtan bir çalışmadığını teşhis etme
sistem tasarlama veya veya aksaklık için bir çözüm
böyle bir sistemi analiz önerme
etme
Kararı kontrol etme ve Sistemler ilgili analizleri Teşhis veya çözümü kontrol
değerlendirme ya da tasarımı kontrol etme etme ve değerlendirme
ve değerlendirme
31
PISA 2003 problem çözme tipi özelliklerine benzer olarak PISA 2012’de de üç
farklı problem çözme tipi ele alınmaktadır. Bu üç tipin her biri kendi içerisinde farklı
bölümlere ayrılmaktadır.
Tablo 2.4.
PISA problem çözme çerçevesi temel özellikleri (OECD, 2014a)
süreçler nelerdir?
Planlama ve yürütme: Amaçlara ve alt amaçlara ulaşmak için bir plan
kurgulamak ve planda tanımlanan aşamaları sırasıyla yürütmek.
Yönetme ve yansıtma: Süreci yönetmek, dönüte tepki vermek ve çözüme
yansıtmak.
PROBLEM İÇERİĞİ Çevre: Senaryo Teknoloji (teknolojik bir alet içeren)
Günlük senaryo teknolojik bir aleti Teknolojik olmayan
durumları içerisindeki içerisine alıyor mu?
sorunlar nelerdir? Odak: Çevre problem Kişisel (aile, öğrenci ya da yakınlar)
ile ne kadar Sosyal (topluluk ya da genel toplum)
bağlantılıdır?
Aşağıda yer alan problem çözme ölçeği PISA 2003’te kullanılan problem çözme
ölçeğidir. Bu ölçeğe göre başarı düzeyleri dört farklı düzeye ayrılmıştır. En üst düzey düzey
3 olarak adlandırılmakta ve bu düzeyde yer alan bireyler yaptıkları üzerine düşünen,
iletişime önem veren problem çözücüler olarak tanımlanmaktadır. Bir alt basamak olan
düzey 2’de yer alan bireyler akıl yürüten ve karar veren problem çözücüler; düzey 1’de yer
alan bireyler temel seviyede problem çözücüler ve en alt düzey olarak ele alınan düzey 1’in
33
altında yer alan bireyler zayıf ya da yeni filizlenmekte olan problem çözücüler olarak
tanımlanmaktadırlar.
PISA problem çözme ölçeğinde 499 ile 592 arasında puan alanlardır. Problem
çözme yeterliği düzey 2’de olan öğrenciler, akıl yürütme süreçlerini ve analitik süreçleri
kullanır ve karar verme becerilerini gerektiren problemleri çözerler. Bu öğrenciler, iyi
tanımlanmış seçenekler arasından seçim yapmak için karar vermeyi gerektiren durumları
analiz etmek ve problemleri çözmek amacıyla, iyi ifade edilmiş durumlardaki olası
varyasyonlar arasında sistemli karşılaştırmalar yapmak için tümevarımsal ve
tümdengelimsel akıl yürütme, nedenler ve sonuçlarla ilgili akıl yürütme ve diğer
kombinasyonlarla ilgili akıl yürütme de dâhil olmak üzere çeşitli akıl yürütme türlerinden
yararlanabilirler. Bu düzeydeki öğrenciler çeşitli kaynaklardan sağlanan bilgileri birleştirip
bütünleştirerek sentezlere ulaşabilirler (OECD, 2003; 2004a).
34
Problem çözme yeterliği düzey 1’de olan öğrenciler PISA problem çözme ölçeğinde
405 ile 499 arasında puan alanlardır. Problem çözme yeterliği düzey 1’de olan öğrenciler,
tipik olarak, ayrı ve iyi tanımlanmış tek bir veri kaynağı ile uğraşılmasını gerektiren
problem çözerler. Problemin doğasını anlarlar ve istikrarlı olarak problemin başlıca
özellikleriyle ilişkili bilgileri bulur ve bunlara erişirler. Bu öğrenciler, problemi farklı
biçimde ifade etmek için onun içindeki bilgiyi dönüştürebilirler. Ancak bu öğrenciler,
birden fazla veri kaynağının kullanılmasını ya da verilen bilgilerden yararlanılarak akıl
yürütmeyi gerektiren çok yönlü problemlerle uğraşmada genellikle başarılı olamazlar
(OECD, 2003; 2004a).
Problem çözme yeterliği düzey 1’in altında olan öğrenciler PISA problem çözme
ölçeğinde 405 puanın altında puan alanlardır. PISA problem çözme değerlendirmesi,
başlangıç niteliğindeki problem çözme süreçlerini içerecek şekilde tasarlanmamıştır. Bu
nedenle, ölçme ve değerlendirme araçlarında düzey 1’in altındaki performansları yeterince
açıklıkla belirleyecek sayıda madde bulunmamaktadır. Problem çözme ölçeğindeki
performansı düzey 1’in altında olan öğrenciler ölçeklerdeki en basit maddeleri bile
anlamakta sürekli başarısızlığa uğramakta ya da önemli özellikleri belirleme ya da
problemleri gösterimleme sırasındaki gerekli işlemlerde başarısızlığa düşmektedirler. Bu
düzeydeki öğrenciler en çok, öğrencilerin gerçeklere dayalı tepkiler vermelerini, çok az
çıkarımla veya hiç çıkarım yapmadan gözlemler yapmalarını gerektirecek şekilde dikkatle
yapılandırılmış ödevlerden oluşan, nasıl çözüleceği açık problemler üzerinde
çalışabilmektedirler (OECD, 2003; 2004a).
35
PISA 2012’de kullanılan problem çözme ölçeğinde PISA sonuçları, PISA 2003
problem çözme ölçeğindekinden farklı olarak altı düzeyde değerlendirilmiştir (OECD,
2014a).
36
Tablo 2.5.
Buna bağlı olarak aşağıda her bir düzeyde yer alan PISA 2003 ve 2012 problem
çözme becerileri sınav uygulamalarına ait soru örnekleri yer almaktadır.
37
Soru A. Aşağıdaki soru sistemleri analiz etme ve sistemler oluşturma ile ilgili bir sorudur.
Sorunun konusu “kitaplık sistemidir” (MEB, 2005).
Can Halıcı Lisesi kitaplığının kitapları ödünç vermek için basit bir sistemi vardır; okulda
çalışanlara ödünç verme süresi 28 gün ve öğrencilere ödünç verme süresi 7 gündür.
Aşağıda bu basit sistemi gösteren bir işleyiş şeması verilmiştir.
Hayır
Ödünç verme
süresi 7 gündür.
Yeşilorman Lisesi’nin buna benzer, ama daha karmaşık bir ödünç verme yöntemi vardır:
Üzerinde geri verilmesi gecikmiş kitap ya da dergi bulunan kişilerin hiçbir yayını ödünç
almalarına izin verilmeyecektir.
Soru 1. Siz Yeşilorman Lisesi’nde bir öğrencisiniz ve üzerinizde kitaplığa geri verilmesi
gecikmiş hiçbir kitap ya da dergi yoktur. Ayırtılan listesinde yer almayan bir kitabı ödünç
almak istiyorsunuz. Kitabı kaç günlüğüne ödünç alabilirsiniz?
38
Cevap: …… gün
Soru 2. Yeşilorman Lisesi Kitaplığı’nda ödünç kitap ve dergi alma sistemini otomatik
olarak denetleyecek bir sistem geliştirip işleyiş şemasını çiziniz. Sizin geliştirdiğiniz sistem
olabildiğince işlevsel olmalı, bir başka deyişle sistemde en az sayışa denetim aşaması
bulunmalıdır. Unutmamalısınız ki her denetim aşamasında yalnızca iki çıktı bulunmalı ve
bu çıktılar uygun biçimde etiketlenmelidir (Örneğin “Evet” ve “Hayır” gibi).
Soru B. Aşağıdaki soru işlemeyen bir araç için güçlük giderme önerileri ile ilgili bir
sorudur. Sorunun konusu “derin dondurucu” (MEB, 2005).
Banu, kabin tipi yeni bir derin dondurucu satın aldı. Dondurucunun kullanma kılavuzu
aşağıdaki bilgileri içermektedir:
Banu, bir yanlışlık yapıp yapmadığını anlamak için kullanma kılavuzunu tekrar okudu.
Aşağıdaki altı uyarıyla karşılaştı:
Altı uyarının her biri için “Evet” ya da “ Hayır”ı daire içine alırız.
PISA 2012 problem çözme sınavında, PISA 2003’ten farklı olarak bilgisayar
ortamında gerçekleştirilmiştir. Aşağıda PISA 2012 problem çözme sınavı soruları örnekleri
yeterlik düzeyine göre sunulmaktadır (Teknoloji ve Tasarım Eğitimcileri Derneği [TTED],
2014).
Soru A. Aşağıdaki sorular “trafik” konusu ile ilgilidir. Bir şehirdeki semtleri birbirine
bağlayan bir kara yolları haritası gösterilmektedir. Harita, her bir yol için sabah saat
07.00’daki seyahat sürelerini dakika olarak vermektedir. Üzerine tıklayarak bir yolu
güzergâhınıza ekleyebilirsiniz. Yolun üzerine tıklamak, yolu belirginleştirir ve seyahat
süresini Toplam Süre kutucuğuna ekler. Yolun üzerine tekrar tıklayarak yolu
güzergâhınızdan çıkarabilirsiniz. Güzergâhınızdan tüm yolları çıkarmak için BAŞA DÖN
tuşunu kullanabilirsiniz.
Soru 1. Jale, Altın Şehir’de; Merve, İnönü’de; Davut, Narlı’da yaşıyor. Haritadaki semtlerin
birinde buluşmak istiyorlar. Hiçbiri 15 dakikadan fazla seyahat etmek istemiyor. Nerede
buluşabilirler?
Soru 2. Merve, İnciköy’den Esenyurt’a gitmek istiyor. En kısa güzergâh 31 dakika sürüyor.
Bu güzergâhı belirginleştiriniz.
41
tıklayarak kaldırabilirsiniz.
Tren istasyonunda otomatik bir bilet makinesi bulunmaktadır. Bilet almak için sağdaki
dokunmatik ekranı kullanabilirsiniz. Üç tercih yapmanız gerekmektedir.
Soru 2. Bugün, şehirde metro ile dört seyahat yapmayı planlıyorsunuz. Siz bir öğrencisiniz,
bu nedenle indirimli bilet kullanabilirsiniz. En ucuz bileti bulmak için bilet makinesini
kullanınız ve SATIN AL’ a basınız. SATIN AL’a bastıktan sonra tekrar bu işleme
dönemezsiniz.
Soru: Robot süpürge belli kurallara göre hareket etmektedir. Canlandırmaya göre, robot
süpürgenin sarı bir kutuyla karşılaştığında nasıl hareket ettiğini anlatan bir kural yazınız.
Yukarıda yer alan PISA 2012 ve 2003 soruları görüldüğü gibi, hepsi gerçek hayat
ile ilgili ve öğrencinin düşünme becerilerini kullanarak farklı çözümler bulmaya
yönlendirdiği görülmektedir. PISA’da gerçek hayattaki yaşantılara yönelik soruların
bulunması, öğrencilerin problem durumlarının çözümünde kendi yaşantılarından ve
deneyimlerinden faydalanmalarını sağlamaktadır.
44
1995 matematik öğretim programında beceri alanları açık bir şekilde ifade
edilmemektedir. 2004 matematik öğretim programının ölçtüğü temel beceriler Türkçeyi
doğru, etkili ve güzel kullanma; eleştirel düşünme; yaratıcı düşünme; iletişim; problem
çözme; araştırma; karar verme; bilgi teknolojilerini kullanma ve girişimciliktir (MEB,
2009a).
45
Yurt içi ve yurt dışı literatür incelemesi sırasında, PISA ile ilgili çok fazla sayıda
çalışma yapıldığı görülmüştür. Yapılan çalışmalar; ülkeler arası puan başarı durumlarının
farklı değişkenler açısından karşılaştırılması (Acar, 2012; Akyüz ve Satıcı, 2012; Aydın,
Erdağ ve Taş, 2011; Aydın, Sarıer ve Uysal, 2012; Baysal ve Sahenk-Erkan, 2012; Bulle,
2011; Danju, Miralay ve Başkan, 2014; Hausstatter ve Takala, 2011; Lee, 2014; Maya,
2013; Murphy ve diğ., 2014; Nagengast ve Marsh, 2011; Park, 2014; Pons, 2011;
Sandilands ve diğ., 2014; Schmidt, Zoido ve Cogan, 2014; Song, Perry ve McConney,
2014; Tinnaworn, 2013; Tyumeneva, Valdman ve Carnoy, 2014; Waldow, Takayama ve
Sung, 2014), eğitim politikalarının yeniden düzenlenmesi (Bank, 2012; Breakspear, 2012;
Feniger ve Lefstein, 2014; Grek, 2014; Gorur ve Wu, 2014; Gür, Çelik ve Özoğlu, 2012;
Hopfenbeck, 2014; Kanes, Morgan ve Tsatsaroni, 2014; Loughland ve Sriprakash, 2014;
Martens ve Niemann, 2013; Sellar ve Lingard, 2013; Sjoberg, 2012; Zhang ve Akbik,
2012;) ve PISA’daki konu alanlarına (Akyüz ve Pala, 2010; Akyüz ve Satıcı, 2012;
Anagnostopoulou, Hatzinikita ve Christidou, 2012; Aström ve Katsson, 2007; Cosgrove ve
Cartwright, 2014; İş-Güzel, 2006; Jacobsson ve diğerleri, 2013; Lam ve Lau, 2014; Mahon,
2014; Neumann, Fischer ve Kauertz, 2010; Rajchert, Zultak ve Smulczyk, 2014; Rosen ve
Mosharraf, 2014; Shelley ve Yildirim, 2013; Thomson, 2014; Uysal ve Yenilmez, 2011;
Weiss ve Müller, 2014) yönelik gerçekleştirilmiştir.
Maya (2013) yürüttüğü çalışmada PISA 2009 yılına ait sonuçlarını ülkelerin
eğitimli olmayan çocuk, genç ve yetişkin açısından en üst ve en alt sırada yer alan toplamda
20 farklı ülkeyi karşılaştırarak incelemiştir. Çalışma sonucunda en yüksek başarı gösteren
48
ülkelerde ilköğretim ve ortaöğretim kademesinde okul dışında kalan çocuk nüfusunun daha
düşük ve başarılı ülkelerin okuryazar olmayan genç ve yetişkin nüfusu başarısının düşük
ülkelere göre daha az olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
problem durumlarına uygun, farklı bakış açısı gerektiren durumlarda gerekli stratejileri
kullanamadıkları sonucuna ulaşmışlardır.
Akyüz ve Pala (2010) ise çalışmalarında PISA 2003 sonuçlarına göre öğrenci ve
sınıf özelliklerinin matematik okuryazarlığına ve problem çözme becerisine olan etkisini
araştırmış, başarıyı etkileyen faktörleri bularak Yunanistan ve Finlandiya ile
karşılaştırmışlardır. Böyle bir çalışmanın eğitim sistemini değerlendirme açısından önemli
olduğunu vurgulamaktadırlar. Bu çalışmaya benzer bir çalışma olan Akyüz ve Satıcı (2012)
Türkiye ve Hong Konglu öğrencilerin okul hakkındaki düşünceleri, okula aidiyet duygusu,
matematik öğretmeni hakkında düşünceleri, matematik başarısı ile ilgili rekabetçi
duyguları, grup çalışması hakkındaki düşünceleri, öğretmenin ilgisi ve sınıf disiplini ile
matematik okuryazarlığı arasındaki ilişkiyi karşılaştırmışlardır. Araştırmada matematik
başarısı hakkındaki rekabetçi düşünme değişkeni Hong Kong açısından en anlamlı değişken
olurken, Türkiye açısından en anlamlı değişkenin okula ait olma olduğu sonucuna
varılmıştır.
Ovayolu (2010) PISA 2006 matematik alt testine ilişkin düşünme süreçlerini
“yeniden oluşturma, ilişkilendirme ve derinlemesine düşünme” boyutları açısından
öğrencilerin puan dağılımlarını analiz etmiştir. Elde edilen puanlar bölge, okul türü ve
cinsiyet değişkenleri açısından incelenmiş, okul türü ve bölge değişkenleri açısından
puanların farklılaştığı, cinsiyet değişkeni açısından da erkeklerin lehine fark olduğu
sonucuna ulaşmıştır.
Shin, Lee ve Kim (2009) Koreli, Japon ve Amerikalı öğrencilerin PISA 2003
sonuçlarına dayanarak “rekabetçi öğrenme tercihleri, araçsal güdülenme, matematik ilgisi,
öğrenci-öğretmen ilişkisi ve okul disiplin ortamı” değişkenlerine göre matematik
başarılarını karşılaştırmışlardır. Rekabetçi öğrenme tercihleri Kore ve Japonya’daki
öğrenciler üzerinden önemli bir değişkenken Amerikalı öğrenciler için aynı olmadığı;
matematiğe karşı olan ilgi Kore ve Japonya’daki öğrenciler için araçsal güdülenmeye göre
daha güçlü bir yordayıcıyken Amerikalı öğrenciler için tam tersi bir durum olduğu; her üç
ülkede okul disiplin ortamı güçlü bir yordayıcıyken, öğrenci-öğretmen ilişkisinin sadece
Japon öğrenciler için önemli bir yordayıcı olduğu sonucuna varmışlardır. Ayrıca farklı
50
Wu (2009) ise çalışmasında diğer araştırmalardan farklı olarak bir başka uluslararası
sınav olan TIMMS (Trends in International Mathematics and Science Study) 2003 ile PISA
2003’e katılan ülkelerin matematik konu alanındaki başarılarını karşılaştırmıştır. Batı
ülkeleri PISA’da daha başarılı olurken, Doğu Avrupa ve Asya ülkeleri TIMSS sınavında
daha yüksek bir başarı gösterdikleri sonucuna varmıştır.
Pala (2008) yapmış olduğu tez çalışmasında PISA 2003 sonuçlarının öğrenci ve
sınıf özelliklerine göre matematik okuryazarlığına ve problem çözmeye etkisini Türkiye,
Yunanistan ve Finlandiya açısından karşılaştırmalı olarak incelemiştir. PISA 2003’ün
ağırlıklı alanı matematik olup Türkiye’nin de ilk olarak katıldığı PISA uygulamasıdır. PISA
2003 sonuçları üzerinde yapılan istatistiksel işlemler sonucu, öğrencilerin ailelerinin eğitim
ve iş durumlarının, matematik okuryazarlığı ve problem çözme becerilerini pozitif yönde
etkilediği sonuca varmıştır. Okula aidiyet duygusunun ise matematik okuryazarlığını
Türkiye ve Yunanistan açısından pozitif etkilemekte, Finlandiya açısından etkisinin
olmadığı görülmektedir. Problem çözme becerileri açısından da Finlandiya’da negatif,
Yunanistan’da pozitif etkisinin olduğu ve Türkiye açısından etkisinin olmadığı sonucuna
varılmıştır. Yapılan çalışmanın bulgularına göre hem matematik okuryazarlığı hem de
problem çözme becerilerini etkileyen etmenler ülkelere göre farklılık gösterdiği sonucuna
ulaşılmıştır.
İlgili literatürde incelenen çalışmalar ışığında PISA sonuçlarının birçok çalışma için
temel oluşturduğu, farklı değişkenler tarafından tekrar analiz edilme imkânı, ülkelerin
eğitim sistemleriyle ve uyguladıkları eğitim düzenlemeleriyle ilgili araştırmacılara bilgi
sağladığı görülmektedir. Uluslararası değerlendirme sınavı olan PISA’nın araştırmacılar ve
birçok çalışma için önemli ölçüde bir ölçüt olduğu görülmektedir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
3. YÖNTEM
Araştırma; nitel yapıya sahip bir çalışmadır. Nitel çalışmalar; belli bir olgu, ilişki,
eylem ya da durumun niteliğini araştıran çalışmalar olarak tanımlanmaktadır (Fraenkel,
Wallen ve Hyun, 2012). Nitel araştırma; belirli bir olgunun anlamlı ve betimleyici desenini
ortaya çıkarmak için görüşmelerin ve metinlerin analiz edilmesini ve yorumlanmasını
içeren bir araştırma türüdür (Denzin ve Lincoln, 2000; Auerbach ve Silverstein, 2003).
Nitel araştırmalar, nicel araştırmaların aksine öznel yapılandırılır (Wong, 2014). Nitel
araştırmalar; olayları veya olguları detaylı ve geniş açılı bir bakışla analiz etme imkânı
sunmaktadır (Beail ve Williams, 2014; Bogdan ve Biklen, 2007). Maykut ve Morehouse
(2005) nitel çalışma olarak adlandırılan çalışmaları, katılımcıların yer aldığı sosyal olgular
ya da ilgi alanları olarak tanımlamaktadır. Nitel araştırmalarda bir varsayımla başlanır ve
geniş çaplı olarak eleştirel bir bakış açısıyla derinlemesine bir olguyu ya da olayı analiz
edilerek devam edilir (Creswell, 2007; Green ve diğ., 2014; Massis ve Kotlar, 2014). Yani
nitel çalışmalar, örneğin deneysel çalışmalarda olduğu gibi bir durumun etkisinin birbiri ile
karşılaştırılmasından daha çok var olan belirli bir durumu ya da eylemi ayrıntılı bir şekilde
tanımlamaya çalışmaktadır (Fraenkel ve diğ., 2012). Nitel araştırma birçok teorik yaklaşımı
ve tekniği içinde barındıran şemsiye bir terimdir (Punch, 2011).
MEB ilköğretim programlarında yer alan problem çözme becerilerine ilişkin veriler
karşılaştırmalı olarak incelenmiştir.
d. Verilerin analiz edilmesi: Dokümanlar araştırmanın tüm veri setini oluşturmaktadır ve
araştırmanın amacına uygun olarak üç kategoride incelenmiştir. Her bir beceriye ilişkin
veriler içerik analizine tabi tutulmuştur ve bulgular düz yazı şeklinde rapor edilmiştir.
e. Verilerin kullanılması: Araştırma raporunda, veri kaynaklarından elde edilen bulguların
ne derece doğru yorumlandığını ve amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını belirlemek
için uzman kanısına başvurulmuştur.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Bu bölümde araştırma verilerine dayalı olarak elde edilen PISA problem çözme
becerileri soru örnekleri, değerlendirme ölçekleri, verilere ait bulgular ve yorumlar yer
almaktadır.
4. BULGULAR VE YORUM
4.1. Türkiye’nin PISA 2003 ve 2012 Yıllarına Ait Matematik Okuryazarlığı Yeterlik
Düzeylerinin İncelenmesi
PISA 2003 ve 2012’de ağırlıklı alan matematik konu alanıdır. Problem çözme
becerileri matematik konu alanının alt konu alanı olarak ölçülmektedir. PISA 2003’e
katılan ülkeler arasında matematik okuryazarlığı alanında en yüksek başarı puanına 550
puan ortalaması ile Hong Kong-Çin sahiptir. Finlandiya, Kore, Hollanda, Lihtenştayn,
Japonya, Kanada ve Belçika başarı sıralamasında Hong Kong’u takip etmektedir. PISA
2003’e göre matematik okuryazarlığında en alt sırada Brezilya (356 puan) yer almaktadır.
Türkiye’den katılan öğrenciler, PISA 2003’te matematik okuryazarlığı alanında ortalama
423 puan alarak genel ortalama açısından düzey 2’de performans sergilemiştir (OECD,
2004a). Türkiye 423 ortalama puan matematik okuryazarlığı yeterlik düzeyinde katılımcı
29 OECD ülkesi arasında 28. sırada yer alırken, katılımcı tüm 40 ülke arasında 36. sırada
yer almaktadır.
PISA 2012 matematik okuryazarlığı konu alanı sınavı, gerçek bağlamda verilen bir
problemi matematiksel problem olarak kurgulama (formulasyon), matematiksel bilgi,
işlem ve muhakeme ile matematiksel problemi çözme (yürütme) ve elde edilen sonucun
gerçek yaşama uygunluğuna karar verme (yorumlama/değerlendirme) boyutlarıyla ele
alınmıştır (MEB, 2013). PISA 2012’de matematik okuryazarlığı alanında 613 puan ile
Şangay – Çin en yüksek puana sahip olurken; Singapur, Hong Kong – Çin, Tayvan, Kore,
Makao – Çin, Japonya, Lihtenştayn, İsviçre ve Hollanda başarı sıralamasında Şangay’ı
takip etmektedir. Peru 367 puan alarak PISA 2012’de matematik konu alanında en düşük
58
performans gösteren ülke olmuştur. PISA 2012 sonuçlarına göre Türkiye’den katılan
öğrenciler matematik okuryazarlığı alanında ortalama 448 puan alarak düzey 2’de yer
almaktadırlar (OECD, 2013a). PISA 2012 matematik okuryazarlığı konu alanı sınavında
Türkiye sınava katılan 65 ülke arasında 448 ortalama puan ile 44. sırada yer almaktadır.
Tablo 4.1.
PISA 2003 ve 2012 yıllarına ait Türkiye matematik okuryazarlığı yeterlik düzeyleri
sonuçlarının karşılaştırılması (MEB, 2013)
60
Yapılan bazı araştırma sonuçlarına göre (Gülten, 2013); öğrencilerin sayısal dersler
hakkındaki görüşlerinin matematik okuryazarlığı yeterlik düzeyinde istatistiksel olarak
anlamlı olmadığı sonucuna ulaşılmakla birlikte; Akyüz ve Pala’nın (2010) yürüttüğü
araştırmaya göre matematik okuryazarlığı ile problem çözme becerileri arasında yüksek
düzeyde ilişki bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır. Araştırmada karşılaştırmalı olarak
incelenen Türkiye, Finlandiya ve Yunanistan’ın matematik okuryazarlığı ve problem çözme
becerileri yeterlik düzeyleri arasındaki ilişki farklılıklar göstermektedir. Bu noktada
Türkiye’nin PISA 2003 ve 2012 yıllarına ait sonuçlar incelendiği zaman, öğrencilerin
matematik okuryazarlığı yeterlik düzeyi ile problem çözme becerileri yeterlik düzeyi
sonuçlarının birbiriyle paralellik göstermektedir.
Tablo 4.2.
PISA 2003 sonuçlarına göre ülkelerin matematikteki ortalama başarı sırası (MEB, 2005)
63
Tablo 4.3.
PISA 2012 sonuçlarına göre ülkelerin matematikteki ortalama başarı sırası
4.2. Türkiye’nin PISA 2003 ve 2012 Yılına Ait Problem Çözme Becerisi Yeterlik
Düzeylerinin İncelenmesi
PISA 2012 problem çözme becerileri, PISA 2003’ten farklı olarak bilgisayar
ortamında ölçülmüştür. PISA 2012 problem çözme alt konu alanı sonuçlarına göre
Türkiye’den katılan öğrencilerin puanları ortalamalarına göre sıralandığı zaman,
Türkiye’nin problem çözme ölçeğine göre düzey 2’de yer aldığı görülmektedir. Türkiye’nin
hem PISA 2003’te hem de PISA 2012’de alt düzeylerde başarı göstermiş olması
öğrencilerin PISA içerisinde yer alan problem durumlarına ve problem türlerine alışık
olmamalarından kaynaklandığı söylenebilir. İncelenen çalışmalar ışığında öğrencilerin
matematik ders kitaplarının problem çözmeyi geleneksel olarak ele aldığı görülmektedir
(Aydın ve diğ., 2012; Kılıç, 2013; Toluk ve Olkun, 2002). Matematik ders kitaplarında yer
alan problem durumlarının PISA’dakinin aksine öğrenciler için aşina oldukları problem
durumları olduğu görülmektedir. Yine aynı şekilde matematik ders kitaplarında yer alan
özellikle kelime problemlerinin aslında problem olmadığı, alıştırma ya da soru olarak
adlandırılabileceği sonucuna ulaşılmıştır (Toluk ve Olkun, 2002). Bu doğrultuda
öğrencilerin ilköğretim eğitimleri boyunca karşılaştıkları problem durumlarının PISA
problem çözme becerisi konu alanı sınavındaki problem durumlarından farklı olduğu ve bu
durumun öğrencilerin sınavda düşük başarı göstermelerine neden olduğu söylenebilir.
Türkiye PISA 2003 sonuçlarına göre problem çözme becerilerinde OECD ülkeleri
arasında 28. sırada yer alırken; tüm ülkeler arasındaki sıralamada ise 36. sırada yer
almaktadır. PISA 2012 problem çözme becerileri sınav sonuçlarına göre OECD ülkeleri
65
arasında 28. sırada yer alırken, tüm ülkeler içerisinde 36. sırada yer almaktadır. PISA 2003
problem çözme becerileri sınavına toplamda 40 ülke katılırken; PISA 2012 problem çözme
sınavına toplam 44 ülke katılmıştır. Her iki yılın sınav sonuçlarına bakıldığı zaman
Türkiye’nin aynı sıralarda yer aldığı görülmektedir. PISA’da üst düzey başarı gösteren
Finlandiya, Hong Kong, Kore gibi ülkelerin problem çözmeyi eğitim programlarının
merkezine yerleştirmeleri ve her bir disiplin içerisine entegre edilmesinin üst düzey başarı
elde etmelerinde etkili olduğu görülmektedir (Valijarvi ve diğ., 2007). Türkiye’de
uygulanan 1995 yılı eğitim programı içerisinde problem çözmenin konu alanı olarak yer
alması PISA 2003 problem çözme becerileri konu alanı sınavında öğrencilerin düşük başarı
göstermelerine neden olduğu söylenebilir. Yenilenen 2004 yılı eğitim programınde problem
çözme temel beceri olarak ele alınmasına rağmen uygulamada yeterli bir şekilde yer
almamaktadır (Aydın ve diğ., 2012; Dünya Bankası Eğitim Raporu, 2005; İskenderoğlu ve
Baki, 2011; Yenilmez ve Yaşa, 2007). Bu bağlamda problem çözmenin uygulamada
yetersiz olması Türkiye’nin PISA 2012 problem çözme sınavında beklenen başarıyı elde
edememesi nedenlerinden biri olarak düşünülebilir.
Tablo 4.4’te Türkiye’nin PISA 2003 problem çözme alt konu alanında yer aldığı
başarı sıralaması gösterilmektedir. Tabloya göre PISA 2003 problem çözme alt konu alanı
başarı sıralamasında Kore, Hong Kong – Çin, Finlandiya, Japonya ve Yeni Zelanda ilk beş
sırada yer alırken; Türkiye, Meksika, Brezilya, Endonezya ve Tunus alt sıralarda yer
almaktadır. PISA problem çözme becerileri sınavında üst sıralarda yer alan Finlandiya ve
Çin gibi ülkelerin problem çözmeyi eğitim programlarının içerisine entegre ederek eğitim
verdikleri görülmektedir (Bakioğlu ve Yıldız, 2013; Cai ve Nie, 2007; Çobanoğlu ve
Kasapoğlu, 2010). Başarılı ülkelerde okullaşma oranlarının ve öğretmen niteliklerinin
yüksek olması, öğrenciler, okullar arasındaki fırsat eşitliği ve eğitim-öğretim sürecinin
öğrencilerin farklı ilgi ve ihtiyaçlarına uygun olarak düzenlenmesinin (Çelen, Çelik ve
Seferoğlu, 2011; Çobanoğlu ve Kasapoğlu, 2010),eğitimin pratik hayata dönük olmasına
katkı sağladığı ve öğrencilerin başarılarını arttırmalarına yardımcı olduğu söylenebilir.
Tablo 4.5’te ise, Türkiye ve diğer tüm ülkelerin katıldıkları bölgelere göre ayrıntılı
olarak, PISA 2012 problem çözme alt konu alanına yönelik sınav sonuçlarına ilişkin almış
66
oldukları puanlar, hem OECD ülkeleri içindeki hem de tüm ülkeler içindeki en üst ve en alt
sıralamaları ile birlikte gösterilmektedir (OECD, 2014a). Tablo 4.4’e göre Türkiye’nin
problem çözme sınavına katılan ülkeler arasındaki puan sıralamasında alt sıralarda yer
aldığı görülmektedir. Tabloya göre Türkiye, OECD ülkeleri içerisinde üst sıra olarak üst
düzeylerde (5. ve 6. düzey) yer alan öğrenci sıralamasında 25. ve alt sıra olarak alt
düzeylerde (düzey 1 ve 2) yer alan öğrenci sıralamasında 28. sırada yer almaktadır. Tüm
ülkeler içindeki sıralamada ise üst sıra olarak 33. sırada ve alt sıra olarak ise 36. sırada yer
almaktadır. Türkiye PISA 2003’teki almış olduğu ortalama puana göre PISA 2012’de
puanını yükseltmiştir. Elde edilen puan yine de hedeflenen başarıyı yakalayamamaktadır.
Türkiye’nin 2004 yılında yapılandırmacı eğitim anlayışını benimseyen yeni eğitim
programını uygulamaya başlamasının etkilerinin olduğunu fakat programın uygulamasında
yine de tam olarak programın beceri alanlarının gerçekleşmediğini söyleyebiliriz. Program
içerisine entegre edilen problem çözme becerilerinin ağırlıklı olarak konu temelli ve benzer
problem durumlarıyla gerçekleştirilmiş olduğu görülmektedir (Aydın ve diğ., 2012; Çelen,
Çelik ve Seferoğlu, 2011; Gür ve diğ., 2012). Bu durumun PISA’da farklı problem
durumlarıyla karşı karşıya kalan öğrencilerin çözüm yolu üretmede başarısız olmalarına
neden olduğunun göstergesi olabilir.
67
Tablo 4.4.
PISA 2003 sonuçlarına göre problem çözme ölçeğine göre başarı sırası (MEB,2005)
68
PISA 2012 problem çözme ölçeği alt konu alanına yönelik puanlara bakıldığı zaman
Türkiye ile aralarında istatistiksel açıdan anlamlı bir farkın olmadığı Macaristan, İsrail ve
Şili olmak üzere üç ülkenin olduğu görülmektedir. İsrail, Türkiye ile aynı puan
ortalamasına sahip olurken; Macaristan 459 puan ve Şili 448 puan ortalamasına sahip
olduğu görülmektedir (OECD, 2014a). Türkiye ve İsrail’in sosyoekonomik yapılarının
farklı olması ve heterojen bir dağılım göstermesi iki ülke için benzerlik göstermektedir
(Thomson ve diğ., 2013; Wolf, 2014; Zamir ve Sabo, 2012). Her iki ülkenin PISA 2012
sonucuna göre ortalama puanları artış göstermesine rağmen, ortalama puanları OECD
ortalamasının oldukça altındadır. Her iki ülkenin sosyoekonomik açıdan benzerliği ve okul
türleri arasındaki farklılaşmanın fazla olması öğrencilere sunulan eğitim olanaklarının
69
eşitsizliğine yol açmaktadır. Bu durumun da her iki ülkenin öğrenci başarısının düşmesine
zemin hazırladığı söylenebilir.
Tablo 4.5.
PISA 2012 sonuçlarına göre ülkelerin problem çözme ölçeğinde ortalama başarısı (OECD,
2014a)
Tablo 4.6.
PISA 2012 sonuçlarına göre problem çözme ölçeğinde katılımcı ülkelerin ortalama
başarıları (OECD, 2014a)
PISA 2012’de Düzey 2’nin altında Düzey 5 ve 6’da başarı
Ortalama Puan başarı gösterenlerin oranı gösterenlerin oranı
Ortalama puan % %
OECD Ortalaması 500 21.4 11.4
Singapur 562 8.0 29.3
Kore 561 6.9 27.6
Japonya 552 7.1 22.3
Makao – Çin 540 7.5 16.6
Hong Kong – Çin 540 10.4 19.3
Şangay – Çin 536 10.6 18.3
Tayvan 534 11.6 18.3
Kanada 526 14.7 17.5
Avustralya 523 15.5 16.7
Finlandiya 523 14.3 15.0
İngiltere 517 16.4 14.3
Estonya 515 15.1 11.8
Fransa 511 16.5 12.0
Hollanda 511 18.5 13.6
İtalya 510 16.4 10.8
Çek Cumhuriyeti 509 18.4 11.9
Almanya 509 19.2 12.8
Amerika 508 18.2 11.6
Belçika 508 20.8 14.4
Avusturya 506 18.4 10.9
Norveç 503 21.3 13.1
İrlanda 498 20.3 9.4
Danimarka 497 20.4 8.7
Portekiz 494 20.6 7.4
İsviçre 491 23.5 8.8
Rusya 489 22.1 7.3
Slovak Cumhuriyeti 483 26.1 7.8
Polonya 481 25.7 6.9
İspanya 477 28.5 7.8
Slovenya 476 28.5 6.6
Sırbistan 473 28.5 4.7
Hırvatistan 466 32.3 4.7
Macaristan 459 35.0 5.6
Türkiye 454 35.8 2.2
İsrail 454 38.9 8.8
Şili 448 38.3 2.1
Kıbrıs 445 40.4 3.6
Brezilya 428 47.3 1.8
Malezya 422 50.5 0.9
Birleşik Arap Emirlikleri 411 54.8 2.5
Karadağ 407 56.8 0.8
Uruguay 403 57.9 1.2
Bulgaristan 402 56.7 1.6
Kolombiya 399 61.5 1.2
72
PISA 2012 problem çözme alt konu alanına yönelik sınava katılanların sayısı,
sınava katılan 44 ülke için toplamda 85.000 öğrencidir. Sınava katılan öğrencilerin
%11,4’ü, problem çözmede üst düzey seviyede (düzey 5 ve 6) başarı göstermişlerdir.
OECD’nin (2014) problem çözme ölçeğine göre yayımlamış olduğu raporda bu sayı, puan
ortalaması bakımından üst düzey performans gösteren ülkelerde (Singapur, Kore ve
Japonya) en az her beş öğrenciden birinin bu düzeyde başarı gösterdiğini belirtmektedir.
Hong Kong – Çin (%19,3), Tayvan ve Şangay – Çin (%18,3), Kanada ve Avustralya’da ise
en az her altı öğrenciden birinin düzey 5 ve üstünde performans gösterdikleri
belirtilmektedir. Problem çözme ölçeğine göre alt düzeylerde başarı gösteren Karadağ,
Malezya, Kolombiya, Uruguay, Bulgaristan ve Brezilya gibi ülkelerden katılan öğrencilerin
%2’sinden daha az bir oranda düzey 5 veya 6’da performans gösterdikleri belirtilmiştir
(OECD, 2014a). Tablo 4.6’ya göre Türkiye’nin problem çözme ölçeğine göre ülkeler
arasındaki sıralamaya bakıldığı zaman alt sıralarda yer aldığı, düzey 2 ve altında
performans gösteren öğrencilerin oranı %35,8 ve düzey 5 ve 6’da performans gösteren
öğrenci oranlarının %2,2 olduğu görülmektedir.
Türkiye’nin PISA 2003 ve 2012 yıllarına ait problem çözme becerileri konu alanına
yönelik sınavda almış olduğu puanlar arasında çok fark olmamakla birlikte alınan puan ve
başarı sıralaması olarak yükselme olduğu söylenebilir. PISA 2003 problem çözme
becerileri sınavında 408 puan ile tüm ülkeler içerisinde 36. sırada ve yeterlik düzeyi olarak
düzey 1’de yer alırken; PISA 2012 problem çözme becerileri sınavında 454 puan ile tüm
ülkeler içerisinde 36. sırada ve yeterlik düzeyi açısından düzey 2’de yer almıştır.
Türkiye’nin almış olduğu puan farklılaşmakla birlikte sıralaması değişmemektedir. Bu
durumun sınava katılan ülke sayısının PISA 2003’e kıyasla PISA 2012’de daha fazla
olmasıyla ilgili olduğu söylenebilir. İlgili araştırma sonuçlarına göre, öğrencilerin
bilgisayar ortamında sunulan simülasyon şeklindeki sorularla problem çözme becerilerinde
daha başarılı oldukları sonucuna ulaşılmıştır (Liu, Cheng ve Huang, 2011; Repenning,
Basawapatna ve Klymkowsky, 2013). Bu noktada PISA 2003 yılı problem çözme becerileri
sınavının kağıt kalem ile olmasına kıyasla, PISA 2012 yılı problem çözme becerileri
sınavının bilgisayar ortamında gerçekleştirilmesinin öğrenciler için problemlerin çözümü
73
açısından daha elverişli bir ortam yarattığı söylenebilir. Okullara teknolojinin entegre
edilmesi öğrencilere görsellik ve farklı ortamlara ulaşabilme açısından imkan
sağlamaktadır. Bilgisayar kullanımı becerisi 1970lerden beri öğrencilerin düşünme
becerilerini geliştirdiği bilinmektedir (Akçaoğlu ve Koehler, 2014). Literatürde yer alan
ilgili araştırma sonuçları; özellikle problem çözme becerilerine yönelik gerçekleştirilen
bilgisayar temelli oyun etkinliklerinin öğrencilerin düşünme becerilerini ve problem çözme
becerilerini geliştirdiğini ortaya çıkarmaktadır (Akçaoğlu ve Koehler, 2014; Al-Rsai, 2013;
Baytak ve Land, 2010; Denner, Werner ve Ortiz, 2012; Robertson ve Howells, 2008). PISA
2003 problem çözme becerileri sınavına kıyasla PISA 2012 problem çözme becerileri
sınavının bilgisayar temelli yapılması öğrencilerin problem durumlarını daha iyi
anlamalarına ve motivasyonlarının artmasına yardımcı olduğu ve bu durumun öğrencilerin
kağıt – kalem ile yapılan sınava göre bilgisayar ortamında yapılan sınavda daha başarılı
olmalarını sağladığı düşünülebilir.
PISA gibi uluslararası sınavlarda başarı gösteren Finlandiya ve Doğu Asya ülkeleri
gibi ülkelerin temel eğitim kademelerinden itibaren eğitim sistemlerini belli bir standarda
ve okullar arasındaki farkı en aza indirgeyecek şekilde düzenledikleri için başarıya
hedeflendikleri görülmektedir (Altan, 2014; Niemi, 2009). Eğitim politikalarının ve
düzenlemelerinin bu doğrultuda yapılan ülkelerin şimdiye kadar gerçekleştirilen PISA’da
üst sıralarda başarı gösterdikleri görülmektedir. Türkiye’de okullar arasında bulunan
farklılıklar ve eğitim kademelerinin birbirinin devamı niteliğinde olmayışı öğrencilerin
PISA problem çözme becerileri sınavında üst düzeyde başarı gösterememelerinin
nedenlerinden birisi olduğu söylenebilir.
4.3. PISA 2003 Problem Çözme Becerilerinin Okul Türüne Göre Sınav Sonuçlarının
İncelenmesi
PISA 2003 problem çözme alanı sınavından öğrencilerin aldıkları puanlar farklı
okul türlerine göre sınıflandırılmıştır. Sınava katılan öğrencilerin aldıkları puanların okul
türlerine göre dağılımı aşağıdaki grafikte gösterilmektedir. PISA 2003 problem çözme
becerileri Türkiye sınav sonuçlarının okul türü açısından sınıflandığı grafik incelendiği
zaman, fen lisesinde okuyan öğrencilerin problem çözme başarı puanlarının diğer okul
türlerinde okuyan öğrencilerin başarı puanlarına göre daha yüksek olduğu görülmektedir.
Meslek lisesinde okuyan öğrencilerin ise problem çözme başarı puanlarının en düşük
olduğu görülmektedir. Fen lisesinde okuyan erkek öğrencilerin problem çözmeye yönelik
75
başarı puanlarının kız öğrencilere göre daha yüksek olduğu görülmektedir. Problem çözme
ölçeğine göre en düşük başarı puanına sahip meslek lisesi öğrencileri arasında ise yine
erkek öğrencilerin kız öğrencilere göre daha yüksek başarı puanına sahip olduğu
görülmektedir.
Şekil 4.1. PISA 2003 Türkiye sınav sonuçları okul türlerine göre problem çözme başarısı
(MEB, 2005)
Okul türleri merkezi sınavlarda öğrencilerin aldıkları puanlara göre okulların
başarıları sıralandığında, öğrencilerin PISA’da almış oldukları başarı puanlarıyla paralel
olduğu görülmektedir. Literatürde yer alan araştırmalara göre; PISA ve TIMSS gibi
uluslararası ölçekli sınavlarda başarılı olan öğrenciler çoğunlukla sosyoekonomik düzeyi
yüksek okullarda öğrenim görmektedirler (Aydın ve diğ., 2012; Çobanoğlu ve Kasapoğlu,
2010; Fındık ve Kavak, 2013). Bu nedenle okulların fiziksel yapısı, öğretmen yeterlikleri
ve öğretim materyalleri gibi değişkenlerin öğrencilerin başarı durumlarında etkili olduğu
söylenebilir. Fiziksel koşullar ve maddi imkanlar açısından fen lisesi, Anadolu lisesi, özel
76
lise ve polis koleji gibi okulların meslek liseleri, genel lise ve Anadolu meslek liselerine
kıyasla daha başarılı oldukları görülmektedir.
4.4. PISA 2012 Problem Çözme Becerilerinin Okul Türüne Göre Sınav Sonuçlarının
İncelenmesi
PISA 2012 problem çözme alt konu alanı sınav sonuçları okul türleri açısından
incelendiği zaman meslek liselerinde ve meslek lisesi hazırlık programlarında eğitim alan
öğrencilerin beklenen performansın üstünde bir performans gösterdikleri görülmektedir.
Şekil 4.2’de Türkiye’de meslek liselerinde eğitim alan öğrencilerin performanslarını ifade
etmektedir.
Meslek lisesi
ve meslek
lisesi hazırlık
programların
Slovak Cumhuriyeti
eğitim alan
OECD Ortalaması
öğrenci
Çek Cumhuriyeti
oranları
Birleşik Arap
Bulgaristan
Kolombiya
Macaristan
Hırvatistan
Emirlikleri
Avustralya
Avusturya
Slovenya
Hollanda
Almanya
Sırbistan
Uruguay
Türkiye
Karadağ
Malezya
İngiltere
Portekiz
Japonya
Belçika
İspanya
Tayvan
Şangay
İrlanda
Makao
Fransa
Rusya
İtalya
Kore
Şili
Şekil 4.2. Meslek lisesi ve meslek lisesi hazırlık programlarında eğitim alan öğrencilerin
problem çözme performansları (OECD, 2014a)
77
Şekil 4.3. Problem çözme başarı performansının okul türlerine göre sınıflandırılması
Şekil 4.3’e göre; Türkiye’deki okul türleri arasındaki Anadolu meslek lisesi (%5,7),
Teknik Lise (%1,5) ve Anadolu Teknik Lisesi’nde (%2,5) okuyan öğrencilerin problem
çözme becerilerinde, PISA’nın diğer beceri alanlarıyla arasında daha güçlü bir ilişki söz
konusudur. Bu liselerde okuyan öğrenciler diğer alanlara göre problem çözmede daha
yüksek bir başarı göstermişlerdir.
78
İlköğretim okulu (%2,7), Genel, Fen ve Sosyal Bilimler Lisesi (%32,2), Anadolu
Lisesi (%22,5), Meslek Lisesi (%24,7) ve Çok Programlı Liselerde (%3,7) okuyan
öğrencilerin sınavdaki diğer beceri alanlarında gösterdikleri performans ile problem
çözmede gösterdikleri performans arasında benzerlik söz konusudur. Aralarında istatistiksel
açıdan anlamlı bir fark bulunmamaktadır.
zaman karşılaşılan en önemli sıkıntının okul türlerinden kaynaklanan farklılığa bağlı olarak
ders kitaplarının, sınavların ya da öğretim programlarının farklı olmasıdır (Cai ve Nie,
2007; Doorman ve diğ., 2007). Bu nedenle her bir okul türünde problem çözmenin ele
alınış biçimi farklılaşmaktadır. Meslek liselerinde, belli bir mesleki alana yönelik verilen
eğitim ile öğrenciler pratik hayata hazırlanarak ve karşılarına çıkabilecek herhangi bir
problem durumuna karşı kolayca çözüm yolu üretebilecekleri söylenebilir. Genel liseler ve
Anadolu öğretmen liseleri gibi okul türlerinde ise genellikle üniversite sınavına yönelik
eğitim verilmektedir. Bu durumda öğrencilerin teorik alt yapısı daha etkili olurken, farklı
durumlara karşı çözüm üretebilme potansiyellerinin düşük olduğunu söylenebilir.
Edindikleri teorik bilgiyi kullanabilme ortamlarının diğer okul türlerinde olduğu kadar aktif
olmadığı düşünülebilir.
4.5. PISA 2003 Problem Çözme Becerilerinin Cinsiyete Göre Sınav Sonuçlarının
İncelenmesi
PISA 2003 sonuçlarına göre, problem çözme alanında cinsiyet açısından erkek ve
kız öğrenciler arasındaki puan farkının az olduğu ve bulunan fark ölçülerinin istatistiksel
açıdan anlamsız sayılabileceği görülmektedir (MEB, 2005). PISA 2003 sonuçlarına göre;
İzlanda, Norveç, İsveç, Endonezya ve Tayland’da problem çözmede kız öğrencilerin erkek
öğrencilere göre daha iyi performans gösterdiği görülmüştür (OECD, 2004c).
Aşağıda yer alan grafik erkek öğrencilerle kız öğrencilerin PISA 2003 problem
çözme değerlendirmelerindeki ortalamalarını göstermektedir. Grafikteki barların sağa
doğru uzaması erkek öğrencilerin daha iyi, sola doğru uzaması ise kız öğrencilerin daha iyi
performans gösterdiklerini ifade etmektedir (OECD, 2004b).
81
Lihtenştayn
Makao- Çin
Kore
Slovak Cumhuriyeti
Çek Cumhuriyeti
Brezilya
Meksika
Danimarka
Hollanda
Uruguay
Tunus
Lüksemburg
Rusya
Türkiye
Yunanistan
İrlanda
Kanada
Portekiz Kız öğrenciler erkek Erkek öğrenciler kız
Fransa öğrencilere göre daha iyi öğrencilere göre
performans göstermişlerdir. daha iyi performans
Amerika
göstermişlerdir.
Polonya
Japonya
İsviçre
Letonya
Avusturya
Yeni Zelanda
Belçika
Macaristan
İtalya
Hong Kong-Çin
Almanya
İspanya
Avustralya
Endonezya
Sırbistan
Norveç
İsveç
Finlandiya
Tayland
İzlanda
Şekil 4.4. PISA 2003 problem çözmede öğrencilerin cinsiyet farklılığına göre
performansları
82
Şekil 4.5’e göre Türkiye’den katılan kız öğrenciler ile erkek öğrenciler arasında
istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmamasına rağmen, erkek öğrencilerin kız öğrencilere
göre daha başarılı oldukları görülmektedir.
Kızlar Erkekler
Kore
Düzey 1’in altındaki Düzey 3’teki öğrenci
Finlandiya
öğrenci oranı oranı
Makao –Çin
Kanada
Hollanda
Hong Kong –Çin
Lihtenştayn
Danimarka
Avusturalya
Yeni Zelanda
Japonya
Çek Cumhuriyeti
İsviçre
İrlanda
İsveç
Fransa
Belçika
Almanya
Avusturya
Macaristan
Slovak
Cumhuriyeti
İzlanda
Lüksemburg
Polonya
Norveç
Letonya
İspanya
Rusya
Amerika
Portekiz
İtalya
Yunanistan
Sırbistan
Tayland
Uruguay
Türkiye
Meksiko
Brezilya
Endonezya
Tunus
Şekil 4.5. PISA 2003 problem çözme ölçeğine göre düzey 1’in altı ve düzey 3’te başarı
gösteren kız ve erkek öğrencilerin oranları (OECD, 2004b)
83
Problem çözme becerileriyle ilgili literatürde yer alan çalışmalar incelendiği zaman
erkek öğrencilerle kız öğrenciler arasında çok fazla fark bulunmamakla birlikte, erkeklerin
lehine sonuç elde ettikleri görülmektedir (Bonner, 2013; Brunner ve diğ., 2013; Cameron,
2011; Wüstenberg, 2013). Yapılan araştırmalarda erkek öğrencilerin ve kız öğrencilerin
farklı problem durumlarında başarılı olduğu ve problemlerin çözümüne yönelik yürüttükleri
yaklaşımların farklı olduğu görülmektedir. Bahar (2013) yürüttüğü araştırmada erkek
öğrencilerin kız öğrencilere göre yaşları büyükdükçe uzamsal yeterliklerinin arttığı
sonucuna ulaşmıştır. Buna bağlı olarak erkek öğrencilerin problem çözme süreçlerini
işlerken daha aktif bir şekilde yer aldığı ve daha başarılı oldukları söylenebilir.
4.6. PISA 2012 Problem Çözme Becerilerinin Cinsiyete Göre Sınav Sonuçlarının
İncelenmesi
PISA 2012 sonuçları incelendiği zaman, PISA 2012 problem çözme yeterlik
düzeylerindeki öğrenci oranları cinsiyete göre farklılık göstermektedir. PISA 2012
sonuçlarına göre problem çözmede, 23 ülkede erkek öğrenciler kız öğrencilerden daha iyi
performans gösterirken; 5 ülkede kız öğrencilerin erkek öğrencilere göre daha iyi
performans gösterdiği görülmektedir. PISA 2012 problem çözme sınavına katılan geri
kalan 16 ülkede ise kız öğrenciler ile erkek öğrenciler arasında istatistiksel açıdan anlamlı
bir fark bulunmamaktadır (OECD, 2014a). PISA 2012 problem çözme sınavına, PISA’ya
katılan ülkelerin yarısından fazlası katılmıştır. Katılımcı ülkeler arasında erkekler lehine en
84
Erkekler Kızlar
Düzey 6
Düzey 5
Düzey 4
Düzey 3
Düzey 2
Düzey 1
Şekil 4.6. PISA 2012 problem çözme yeterlik düzeylerinin cinsiyete göre sınıflandırılması
%13,5 ve en alt başarı seviyesi olan düzey 1’in altında yer alan kız öğrencilerin oranı
%7,8’dir.
Grafikte de görüldüğü gibi düzey 1’in altından yer alan erkek öğrencilerin oranı
%8,7; düzey 1’de yer alan erkek öğrencilerin oranı %12,8 ve düzey 2’de yer alan erkek
öğrencilerin oranı %20,7’dir. Orta ve üst düzeylerde yer alan erkek öğrencilerin oranları ise
düzey 3’te yer alan erkek öğrencilerin oranı %24,5; düzey 4’te yer alan erkek öğrencilerin
oranı %20,2; düzey 5’te yer alan erkek öğrencilerin oranı %10 ve en üst başarı düzeyi olan
düzey 6’da yer alan erkek öğrencilerin oranı %3,1’dir.
Şekilde de görüldüğü gibi üst düzey beceri gerektiren düzey 6 ve 5’teki erkek
öğrencilerin oranları kız öğrencilerin oranlarından daha fazla olurken, alt başarı düzeyi
olarak yer alan düzey 1’de yine kız öğrencilerin oranları erkek öğrencilerin oranından
fazladır fakat düzey 1’in altında başarı gösterenlere bakıldığı zaman erkek öğrencilerin
oranlarının kız öğrencilerin oranlarından daha fazla olduğu göze çarpmaktadır.
OECD’nin (2014) problem çözme sınavıyla ilgili yayımlamış olduğu rapora göre;
bütün katılımcı ülkeler arasındaki sıralama incelendiği zaman erkek öğrencilerin problem
çözme sınavındaki performans oranları kız öğrencilere göre daha yüksek olduğu
söylenebilir. Erkek öğrencilerin puanları arasındaki standart sapma kız öğrencilere göre
daha yüksektir. Erkek öğrencilerin puanlarının standart sapması ile kız öğrencilerin
puanlarının standart sapması arasında 15 puan fark vardır. OECD’nin yayımladığı rapora
(2014) göre katılımcı ülkelerin hiçbirinde en üst başarı düzeyi olan düzey 5 ve 6’da kız
öğrencilerin oranı erkek öğrencilerden fazla değildir. Hırvatistan, İtalya ve Slovak
Cumhuriyeti’nde ise alt düzeylerde başarı gösteren (düzey 1 ve düzey 1’in altı) erkek
öğrenciler ile kız öğrencilerin oranı birbirine eş değerdir.
Türkiye’de ise şekil 4.12’de görüldüğü gibi erkek öğrencilerin problem çözme
sınavı ortalama sonuçları kız öğrencilerin puanlarından daha yüksektir. Fakat Türkiye
ortalaması yine de OECD ortalamasının altında yer almaktadır. Erkek öğrencilerin
ortalamaları ile kız öğrencilerin ortalamaları arasındaki puan farkı yaklaşık 15 puan
civarındadır. Şekilde görüldüğü gibi OECD ortalamasının üstünde yer alan ülkelerden
Birleşik Arap Emirliği, Bulgaristan, Finlandiya, Karadağ, Slovenya, İsveç ve Norveç’te kız
öğrenciler erkek öğrencilere göre daha iyi performans gösterirken; Polonya, İspanya,
Avustralya, Amerika, Macaristan, Fransa, Estonya, Hollanda, İrlanda, Kanada, İngiltere,
İsrail ve Almanya’da erkek öğrenciler kız öğrencilerden daha yüksek puan almışladır.
Grafik incelendiği zaman, OECD ortalaması üstünde ve altında performans gösteren
ülkelere bakıldığında sadece 7 ülkede (Birleşik Arap Emirliği, Bulgaristan, Finlandiya,
Karadağ, Slovenya, İsveç ve Norveç) kız öğrencilerin performansının erkek öğrencilerden
yüksek olduğu, fakat kalan tüm ülkelerde erkek öğrencilerin puanlarının kız öğrencilerin
puanlarından yüksek olduğu görülmektedir.
Yapılan araştırmalara göre erkek öğrenciler kız öğrencilere göre problem çözme
becerilerinde daha başarılı oldukları görülmektedir (Bonner, 2013; Kılıç, Çene ve Demir,
2012; Shiel ve Cheevers, 2007; Zaman, Farooq, Ghaffar, Ali ve Naz, 2014; Zhu, 2007).
Cinsiyet farklılığının psikolojik, biyolojik ve çevresel etkenler, bilişsel yapı, cinsiyet
hormonlarının etkileri, cinsiyete ilişkin sterotipler ve deneyimler gibi çeşitli faktörler
açısından problem çözme becerilerine önemli bir etkisi olduğu görülmektedir (Zhu, 2007).
Literatürde yapılan araştırmalar doğrultusunda erkek öğrencilerin kız öğrencilere kıyasla
psikolojik açıdan karar verme süreçlerinde ve problem çözmede daha başarılı olduğu ve
daha fazla risk almaya meyilli oldukları görülmektedir (Mgbame, Izedonmi ve Enofe,
87
2012). Bu noktada problem çözme becerilerinde erkek öğrencilerin kız öğrencilere göre
daha yüksek puan almalarının nedenlerinden birisinin erkek öğrencilerin kadın ve erkek
rollerine ilişkin yapılan toplumsal tanımlarla ve kültürel değerlerle ilgili olduğu
söylenebilir. Bu nedenle eğitim süreçlerinin hem kızlar hem de erkeklerin problem çözmeyi
aktif ve daha etkin bir şekilde gerçekleştirebilmeleri için cinsiyet farklılığından
kaynaklanan değişkenleri minimum düzeye indirgeyerek yeniden düzenlenmesi
gerekmektedir.
Kız öğrenciler ile erkek öğrenciler arasındaki puan farkının çok fazla olmaması
literatürdeki araştırma sonuçlarıyla birbirine paralel olduğu görülmektedir. Yapılan
araştırmalar erkek öğrencilerin çoktan seçmeli ve alışılmadık problem durumlarını daha iyi
yanıtlayabildiklerini ortaya koymaktadır (Liu ve Wilson, 2009). Erkek öğrenciler ile kız
öğrenciler arasında bulunan puan farkının az olmasının bu durumdan kaynaklandığı
söylenebilir.
88
Şekil 4.7. PISA 2012 problem çözme sınavı ortalama puanlarının öğrencilerin cinsiyet
farklılığına göre performansları
89
4.7. PISA 2003 ve 2012 Problem Çözme Becerileri Sınav Sonuçlarının 1995 ve 2004
Yılı Eğitim Programları Açısından İncelenmesi
2004 yılı ilköğretim okulu matematik programı genel amaçları (I. ve II. Kademe)
yer almaktadır. Türkiye 2003 ve 2012 yıllarına ait sınav sonuçlarında bir artış meydana
gelmesine rağmen sıralamasında değişiklik olmamıştır. 2012 PISA’da, 2003 yılı PISA
katılımcı ülkelerin sayısının arttığı görülmektedir. Türkiye’nin her iki yıla ait ortalama
puanı incelendiği zaman 2003 yılında 408 puan ile düzey 1’in altında yeterlik düzeyinde
yer alırken, 2012 yılı PISA’da 454 puan ile düzey 2’de yer almaktadır.
Tablo 4.7.
Türkiye’nin PISA 2003 ve 2012 problem çözme becerilerine ait sınav sonuçları
Arasındaki Sıralama
Sınava Katılan Tüm Ülkelerin
Türkiye Problem Çözme Sınavı
OECD Ülkeleri
Ortalama Puanı
Sayısı
Milli Eğitim Bakanlığı PISA 2003 yılına ait Türkiye’nin sınav sonuçlarını referans
alarak 2004 yılında düzenlendiği yeni eğitim programı ile matematik öğretim programının
yaklaşımında değişiklik yoluna gitmiştir (World Bank, 2005). 2004 yılı ilköğretim
matematik programı; kavramsal bir yaklaşım belirleyerek öğrencilerin matematikle ilgili
kavramları, kavramların arasındaki ilişkileri ve işlem becerilerini kazandırmayı amaçlayan
bir yaklaşımı benimsemektedir. Bu yaklaşıma göre; öğrencilerin matematiksel kavramların
93
1995 eğitim programında ise öğrenci rolleri ve beceri alanları açık bir şekilde ifade
edilmemiştir. 1995 ilköğretim matematik öğretim programında problem çözme hedeflenen
bir beceri alanı olmanın dışında programın genel amaçları arasında yer almaktadır. 1995
matematik öğretim programı öğrencilerinin konu alanı olarak problem çözme yeteneğini
geliştirebilme, problem kurma yeteneğini geliştirebilme, çözümleme yapma, tümdengelimli
düşünme, tümevarım ile düşünme, her iki yolla birlikte düşünebilme yeteneği edinebilme
ve günlük hayatta karşılaşılan problemleri çözmeye yarayacak düşünme yolu
edinebilmelerini hedeflemektedir (MEB, 1995a; 1995b; 1995c).
Birçok ülke PISA sonuçlarından yola çıkarak eğitim programları üzerinde yaptıkları
düzenlemelerle aslında küreselleşme süreci içerisine girmektedirler. Bazı araştırmacılar
ülkeler kendilerine ait özelliklerini göz ardı ederek eğitim politikalarını ve düzenlemelerini
gerçekleştirmeleri ve eğitim programlarını uluslararası öğrenci değerlendirme programı
standartlarına göre düzenlemeleri küreselleşmenin doğurduğu sıkıntılar olarak
görülmektedir (Arnott ve Ozga, 2010; Connell, 2013; Plum, 2014; Savage, Sellar ve Gorur,
2013; Simons, 2014). Bu bağlamda, PISA sonuçlarının eğitim programlarındaki
95
PISA’da yüksek başarı elde eden ülkelerin eğitim modelleri karşılaştırıldığı zaman
birbirine benzer eğitim anlayışı olan ülkelerin üst sıralarda yer aldığı görülmektedir (Bulle,
2011). Üst başarı sıralarında yer alan özellikle Doğu Asya ülkeleri incelendiği zaman
eğitim sistemlerini en alt kademeden başlayarak belli bir standart ölçüsünde gerçekleştirdiği
görülmektedir. Bu standartlar belirlenirken PISA gibi uluslararası sınavların sonuçları ve
ölçme değerlendirme teknikleri temel alındığı görülmektedir (Altan, 2014). Türkiye’de
eğitim programı içerisinde problem çözme temel beceri olarak yer almaktadır. Fakat
programın uygulama aşamasında problem çözmeye matematik eğitimi ve diğer disiplinler
içerisinde gereken önemin verilmediği söylenilebilir. Bu nedenle öğrencilerin problem
çözme becerilerinde hedeflenen başarıyı sağlanamadığı düşünülebilir.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Bu bölümde araştırma bulgularına dayalı olarak sonuçlar ve öneriler yer almaktadır.
5. SONUÇ VE ÖNERİLER
5.1. Sonuç
Problem ve problem çözmeyle ilgili yapılan açıklamalar, problem çözme ile
matematiksel kavramların kazanılması arasında bir ilişki olduğunu göstermektedir.
Matematikteki kavramların kazanılması gibi bir problemin çözülmesi de çözüm için
verilenler ve istenenler arasında bir bağ veya ilişki kurma işidir (Yenilmez ve Yılmaz,
2008). Bu yüzden problem çözme, OECD tarafından üç yılda bir uygulanan uluslararası
öğrenci değerlendirme programı için önemli bir konudur. Uluslararası öğrenci
değerlendirme programının konu alanı olarak matematik ağırlıklı olduğu 2003 ve 2012
yılları uygulamalarında problem çözme becerisine yönelik sınav da gerçekleştirilmiştir.
Problem çözme son dönemlerde pek çok araştırmacı tarafından ön plana çıkarılan bir beceri
alanıdır. Önceki yıllarda PISA’da daha dar bir çerçeveyle ölçülen bu alan giderek daha
geniş bir çerçevede ele alınmaya başlanmıştır (Greiff, Holt ve Funke, 2013).
Problem çözme birçok ülke için eğitim programına entegre edilen bir beceri olarak
ele alınmaktadır. Okullarda öğrencilere sunulan problem durumları günlük hayatlarında
karşılarına çıkabilecek birçok durumu içermektedir (Greiff, 2012b; Reeff, 2006; Thomson
ve diğ., 2013). Dolayısıyla öğrencilerin bu tarz problem durumlarına karşı donanımlı
olmaları gerekmektedir. Problem çözme sadece matematik konu alanı içerisinde değil,
diğer disiplinler içerisinde de birçok alanı kapsamaktadır (Greiff ve diğ., 2013;
Hopfenbeck, 2005).
Araştırmada elde edilen bulgulara göre PISA 2003 matematik konu alanı sınavında
Türkiye 423 puan alarak düzey 2’de ve 36. sıra yer almaktadır. Türkiye matematik
okuryazarlığı yeterlik düzeyi açısından düzey 2’de yer alırken, başarı sıralaması olarak
toplamda 40 ülke arasında 36. sırada yer almıştır. Matematik ağırlıklı bir diğer yıl olan
PISA 2012’de Türkiye, matematik okuryazarlığı yeterlik düzeyinde 448 puan alarak düzey
97
2’de ve 44. sırada yer almıştır. Türkiye’nin her iki yıla ait puanları incelendiği zaman, 2012
yılına ait matematik okuryazarlığı ortalama puanında artış göstermiş fakat yeterlik düzeyi
açısından aynı seviyede yer almıştır. İncelenen çalışmalar ışığında matematik kitaplarının
farklı konulardan oluştuğunu fakat soru tipi olarak aynı farklılaşmanın olmadığı
görülmektedir (Altun ve Akkaya, 2014; Aydoğdu – İskenderoğlu, Erkan ve Serbest, 2013;
Kılıç, 2013; Köse ve Anıl, 2013). PISA’da yer alan farklı soru tiplerinin öğrenciler için
yeni bir durum oluşturmasının öğrenci başarısını etkilediğini söyleyebiliriz. Buna bağlı
olarak matematik öğretmenlerinin almış oldukları lisans eğitiminin öğrenci başarısında
etkili olduğu düşünülebilir. Öğretmenlerin matematik öğretimi sırasında gerçekleştirdikleri
giriş, sunuş ve sonuç etkinlikleri dersin niteliğini ve öğrencilerin öğrenmelerini
gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceğini etkilemektedir. Bu nedenle matematik öğretiminin
hayatilik ilkesine bağlı olması gereklidir (Oral ve Sözer, 2013). PISA gibi uluslararası
ölçekli sınavlarda öğrencilerin gerçek hayata yönelik durumlara ve karşılarına çıkan soru
farklılığına alışık olmamalarının öğrenci başarısını olumsuz yönde etkilediği ve düşük
düzeyde başarı göstermelerine neden olduğu söylenebilir. Akyüz ve Pala (2010) ailelerin
sosyoekonomik düzeyi matematik okuryazarlığı ve problem çözme becerisi üzerinde etkili
olduğu sonucuna ulaşmışlardır. Ailelerin eğitim seviyeleri ve meslekleri öğrencilerin
başarılarını pozitif yönde etkilemektedir. Bu nedenle Türkiye’nin sosyoekonomik
yapısındaki farklılığın öğrencilerin başarısını etkilediği söylenebilir. PISA 2003 ve 2012
yıllarına ait matematik okuryazarlığı sınav sonuçları değerlendirildiği zaman başarı
durumunun erkeklerin lehine olduğu görülmektedir. Bu durum literatürde yer alan
araştırma sonuçlarıyla benzerlik göstermektedir (Demir ve Kılıç, 2010).
PISA 2003 ve 2012 alt konu alanı olan problem çözme becerileri okul türü
açısından incelendiğinde farklı okuldan katılmış öğrenciler arasında puan farkları olduğu
ortaya çıkmıştır. PISA 2003 problem çözme becerisi sınav sonuçlarına göre fen lisesinde
okuyan öğrencilerin aritmetik ortalamaları 600 puanın üstünde yer alarak diğer okul
türlerine göre daha başarılı olmuşlardır. Polis kolejinde, Anadolu lisesinde ve özel liselerde
okuyan öğrencilerin ortalama puanı 500’ün üzerinde; Genel lise ve Anadolu meslek
liselerinde okuyan öğrencilerin ortalama puanları 400 ve üzerinde yer almaktadır. PISA
98
2003 alt konu alanı problem çözme becerileri sınav sonuçlarına göre aritmetik ortalama
açısından en düşük puana sahip olan okul türlerinde okuyan öğrenciler meslek liseleri ve
ilköğretim okullarında okuyan öğrencilerdir. PISA problem çözme becerilerinin ilk
uygulamasınde meslek liselerinin düşük düzeyde başarı göstermesi ve fen liselerinin
yüksek düzeyde başarı göstermesi okullarda uygulanan eğitim programlarıyla ilgili olduğu
düşünülebilir. Yürütülen araştırma sonuçlarına göre okullar arasında öğrenme çıktıları
açısından büyük farklılıkların olduğu ortaya çıkmaktadır (Berberoğlu ve Kalender, 2005).
Okullar arasındaki farklılığın eşit olanaklara sahip olması ve tüm öğrencilerin bu
olanaklardan aynı ölçüde yararlanması ile ilgili olduğundan dolayı, Türkiye’nin sınav
sonuçlarına göre tüm okul türlerine ve tüm bireylere eşit imkanlar sunulmadığı sonucuna
ulaşılabilir. Bu durumun ise öğrencilerin başarı seviyelerini etkilediğini söyleyebiliriz.
Başarılı olan okul türlerinde öğrenim gören öğrencilerin ÖSS başarı puanlarıyla PISA
sonuçları arasında benzer eğilimler olduğu görülmektedir (Berberoğlu ve Kalender, 2005).
Üniversite giriş sınavlarında meslek liselerinde öğrenim gören öğrencilerin seçebileceği
alanların sınırlı olmasından dolayı başarılı öğrenciler farklı okul türlerine
yönelebilmektedirler. Lise giriş sınavlarında daha düşük başarı gösteren öğrenciler ise
ağırlıklı olarak meslek liselerini tercih edebilmektedirler. Bu sebeple okul türlerine bağlı
olarak ortaya çıkan puan farklılığının, başarılı öğrencilerin genellikle meslek liseleri
dışındaki okul türlerini tercih etmeleriyle ilgili olduğu söylenebilir.
PISA 2003 problem çözme becerisi sınav sonuçlarına kıyasla PISA 2012 alt konu
alanı problem çözme becerileri sınav sonuçlarına göre meslek liselerinde ve meslek lisesi
hazırlık programlarında eğitim alan öğrencilerin beklenenin üstünde performans
göstermişlerdir. Türkiye’den sınava katılan öğrencilerin %38,1’i meslek liselerinde okuyan
öğrencilerden oluşmaktadırlar. PISA 2012 problem çözme becerisi sınav sonuçlarına göre,
Anadolu meslek liselerinde, teknik liselerde ve Anadolu teknik liselerde okuyan öğrenciler
diğer alanlara göre problem çözme becerilerinde daha başarılıdırlar. PISA 2012 problem
çözme sınavında diğer alanlara kıyasla en düşük başarı gösteren öğrenciler Anadolu
öğretmen liselerinde eğitim alan öğrencilerdir. İlköğretim okulu, genel liseler, sosyal
bilimler liseleri, fen liseleri, Anadolu liseleri, meslek liseleri ve çok programlı liselerde
99
okuyan öğrencilerin problem çözme alanında gösterdikleri performans ile sınavın diğer
alanlarında göstermiş oldukları performansları eşdeğerdir. Mesleki eğitim ve öğretime
yönelik 2003 yılından beri gerçekleştirilen reform hareketleri doğrultusundaki projelerde;
öğretmenlerin yetkinlikleri sisteminin kurulması, yeterliklere dayalı modüler programın
geliştirilmesi, öğrenci merkezli eğitim ve temel beceriler konularında çeşitli gelişme ve
uygulamalar gerçekleştirilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti eğitim sistemine yönelik son
dönemde geliştirilen politikalar ve uygulamalarla ilgili üç temel belge bulunmaktadır. Bu
belgeler Milli Eğitim Bakanlığı Stratejik Plan Belgesi (2010-14), eğitimle ilgili konuları da
içeren genel bir hükümet strateji belgesi olan yürürlükteki Onuncu Kalkınma Planı (2014-
18) ve Avrupa Birliği stratejisiyle bağlantılı Hayat Boyu Öğrenme Stratejisi Belgesidir.
Türkiye Cumhuriyeti hükümeti 2023 yılına kadar hedeflediği amaçlar arasında mesleki
eğitimin öneminin teşvik edilmesi yer aldığından dolayı meslek liselerinin programı
güncellenerek daha fazla gerçek hayata ve problem durumlarına yönelik olarak yaşam boyu
öğrenme becerileriyle şekillendirilmiştir (OECD, 2013c). Meslek liselerinin PISA 2012
problem çözme becerileri konu alanı sınavında elde ettikleri başarının hedeflenen ve
geliştirilen stratejilere dayalı olarak gerçekleştirildiği söylenebilir. Milli Eğitim
bakanlığının 2010 yılında almış olduğu kararla okul türleri için var olan üniversite giriş
sınavı puan hesaplamasına eklenen katsayı farklarının kaldırılması, başarılı öğrencilerin de
meslek liselerine yönelmelerine imkan sağlamıştır. Bu nedenle meslek liselerine yönelik
geliştirilen stratejilerin, meslek liseleri programlarının geliştirilen stratejiler doğrultusunda
yenilenmesi ve başarılı öğrencilerin de meslek liselerini tercih etmesinin öğrencilerin PISA
2012 problem çözme becerilerinde daha yüksek düzeyde başarı göstermelerinde etkili
olduğu söylenebilir.
PISA 2003 problem çözme becerileri sınav sonuçları cinsiyet değişkeni açısından
incelendiğinde erkek öğrencilerin kız öğrencilere göre daha iyi performans gösterdikleri
fakat aralarında istatistiksel açıdan anlamlı bir fark bulunmadığı görülmüştür. Düzey 1’in
altında yer alan kız öğrencilerin sayısı erkek öğrencilerin sayısına göre daha fazladır. En üst
başarı seviyesi olarak ele alınan düzey 3’te yer alan erkek öğrencilerin sayısı kız
öğrencilere göre daha fazladır. Elde edilen bu sonuçlara göre erkek öğrencilerin kız
100
öğrencilere oranla üst düzey düşünme becerisi olarak ele alınan problem çözme becerisinde
daha başarılı olduğu söylenebilir. PISA 2012 problem çözme becerileri sınav sonuçlarında
tüm katılımcı ülkelerin ortalamaları incelendiğinde erkek öğrencilerin performansları kız
öğrencilere göre daha yüksektir. Sadece Birleşik Arap Emirliği, Bulgaristan, Finlandiya,
Karadağ, Slovenya, İsveç ve Norveç’te kız öğrencilerin puanlarının ortalaması erkek
öğrencilerin puanlarından yüksektir. Finlandiya, İsveç ve Norveç gibi İskandinav
ülkelerinde kadınların sosyal yaşama katılımının fazla olması ve günlük hayatta karşılaşılan
durumlara daha fazla maruz kalmalarından dolayı daha başarılı olduklarını söyleyebiliriz.
PISA 2012 problem çözme becerileri genel sınav sonuçlarında olduğu gibi Türkiye’den
katılan erkek öğrencilerin sınav sonuçları kız öğrencilere göre daha yüksektir. Aynı şekilde
yapılan benzer bir çalışmada Türkiye dahil olmak üzere dokuz farklı ülkenin matematik
okuryazarlığı ve problem çözme becerilerine ait konu alanları ele alınarak
karşılaştırıldığında cinsiyet değişkeni açısından benzer sonuçlara ulaşıldığı görülmektedir.
Ele alınan dokuz ülkenin sekizinde cinsiyet, pozitif yönde ayırt edici bir değişken olarak
ortaya çıktığı görülmektedir. Çalışmada erkek öğrencilerin kız öğrencilere göre daha
yüksek düzeyde puan elde ettiği sonucuna ulaşılmıştır (Kılıç, Çene ve Demir, 2012).
Özellikle Türkiye gibi sosyoekonomik düzeyi birbirinden farklı özellikler gösteren ülkeler
erkek öğrencilerin okullaşma oranı kız öğrencilerin okullaşma oranına göre daha fazladır.
Yapılan araştırmalarda nüfus artış hızına göre okul sayısının artışının paralel olmadığı
görülmektedir (Çelik, Önal ve Yeler, 2012). Bu nedenle okullaşma oranlarının düşük ve
toplumun kültürel yapısıyla ilgili olarak erkeklerin daha fazla dış dünyaya dönük olmasının
kız öğrencilerle erkek öğrenciler arasındaki puan farkını oluşturduğunu söyleyebiliriz.
Problem çözme becerileri üzerine gerçekleştirilen araştırmaların sonuçlarına göre; kız
öğrenciler ile erkek öğrenciler arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir fark bulunmamakla
birlikte erkek öğrencilerin kız öğrencilere göre daha başarılı oldukları görülmektedir
(Bahar, 2013; Brunner ve diğ., 2013; Cameron, 2011; Kyttala ve Björn, 2014; Roman ve
Rica, 2012; Wüstenberg, 2013; Zaman ve diğ., 2014).
1995 ve 2004 yıllarına ait Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan eğitim
programı incelendiği zaman 1995 ilköğretim matematik programında genel amaçları
101
Problem çözme becerileri Türkiye 2004 eğitim programı genel amaçları arasında
yer alarak temel yaşam becerileri arasında ele alınmaktadır. Türkiye’nin PISA 2003 ve
2012 problem çözme becerisi sınavında başarı sıralamasında alt sıralarda yer almaktadır.
102
Problem çözme programın temel aldığı becerilerden biri olmasına rağmen programın
uygulanması sırasında içine entegre edilemediği görülmektedir (Aydın ve diğ., 2012;
Bayazit, 2013; Dünya Bankası Eğitim Raporu, 2005; İskenderoğlu ve Baki, 2011; Kıray ve
İlik, 2011; Toluk ve Olkun, 2002; Valijarvi ve diğ., 2007; Yenilmez ve Yaşa, 2007).
Türkiye’nin başarı sıralamasında alt sıralarda yer alması, problem çözmenin beceri olarak
programın tamamına dahil edilmemesinden kaynaklandığı düşünülebilir.
5.2. Öneriler
Araştırma sonuçlarına dayalı olarak geliştirilen öneriler;
Eğitim sistemi ile ilgili politikalar belirlenirken, temel yaşam becerisi olarak ele
alınan problem çözme becerisinin, konu bazlı etkinlikler içerisine dahil edilerek
göz önünde bulundurulması,
Farklı okul türlerinde öğrenim gören öğrencilere problem çözme becerisinin
kazandırılması için, ders içeriklerinin problem çözme becerisini temel alarak
gerçek yaşam durumlarına göre yeniden düzenlenmesi önerilebilir.
Özellikle problem çözme becerileri esas alınarak, PISA 2012 ve 2003 alt konu
alanı problem çözme becerileri sınav sonuçlarında üst sıralarda başarı göstermiş
ülkelerin eğitim programları ve uygulamaları incelenerek, Türkiye’de uygulanan
eğitim programı ve uygulamaları karşılaştırılabilir,
PISA alt konu alanı problem çözme becerilerinin ile diğer beceri (fen
okuryazarlığı, matematik okuryazarlığı ve okuma becerileri okuryazarlığı)
alanlarıyla arasındaki ilişki karşılaştırmalı olarak incelenebilir,
PISA alt konu alanı problem çözme becerilerine ilişkin bulgular, TIMSS gibi
benzer uluslararası ya da TEOG (Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş) gibi
ulusal sınavların sonuçları ile karşılaştırılabilir.
104
KAYNAKÇA
Acar, T. (2012). Türkiye’nin PISA 2009 sonuçlarına göre OECD’ye üye ve aday ülkeler
arasındaki yeri. Educational Sciences: Theory & Practice, 12(4), 2561-2572.
Açıkgöz, K. (2008). Aktif öğrenme (10. Baskı). İstanbul: Biliş Eğitim Yayıncılık.
Ahyan, S., Zulkardi and Darmawijoyo. (2014). Developing mathematics problems based
on PISA level of change and relationships content. IndoMS – J. M. E., 5(1), 47 – 56.
Ainley, J. and Gebhardt, E. (2013). Measure for measure: A review of outcomes of school
education in Australia. (First Edition). Melbourne: ACER
Akay, H., Soybaş, D., ve Argün, Z. (2006). Problem kurma deneyimleri ve matematik
öğretiminde açık-uçlu soruların kullanımı. Kastamonu Eğitim Dergisi, 14(1), 129 -
146.
Akkuş, N. (2008). Yaşam boyu öğrenme becerilerinin göstergesi olarak 2006 PISA
sonuçlarının Türkiye açısından değerlendirilmesi. Yayımlanmamış yüksek lisans
tezi. Hacettepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.
Akyüz, G., ve Pala, N. M. (2010). The effect of student and class characteristics on
mathematics literacy and problem solving in PISA 2003. Elementary Education
Online, 9(2), 668-678. http://ilkogretim online.org.tr/vol9say2/v9s2m18.pdf
adresinden 18/03/2014 tarihinde alınmıştır.
Akyüz, G., ve Satıcı, K. (2012). PISA 2003 verilerine göre matematik okuryazarlığının
çeşitli değişkenler açısından incelenmesi: Türkiye ve Hong Kong-Çin modelleri.
Kastamonu Eğitim Dergisi, 21(2), 503-522.
Alan, C. (2009). İlköğretim 5. Sınıf öğrencilerinin matematik derslerinde problem çözme
sürecine yönelik görüşleri: nitel bir çalışma. Yayımlanmamış yüksek lisans tezi.
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Eskişehir.
Al- Rsai, M. S. (2013). Promoting scientific literacy by using ICT in science teaching.
International Education Studies, 6(9), 175-186.
Altan, M. Z. (2014). Türkiye’nin eğitim çıkmazı. (Birinci baskı). Ankara: Pegem Akademi
Yayıncılık.
Altun, M., ve Akkaya, R. (2014). Matematik öğretmenlerinin PISA matematik soruları ve
ülkemiz öğrencilerinin düşük başarı düzeyleri üzerine yorumları. Hacettepe
Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 29(1), 19-34.
Altun, M., Aydın, N., Akkaya, R., ve Uzel, D. (2012). PISA perspektifinden ilköğretim 8.
sınıf öğrencilerinin matematik başarı düzeyinin tahlili.
105
http://doktora2012.files.wordpress.com/2012/10/zpisa-kuyeb.doc adresinden
18/12/2013 tarihinde alınmıştır.
Anagnostopoulou, K., Hatzinilita, V., and Christidou, V. (2012). PISA and biology school
textbooks: the role of visual material. Procadia – Social and Behavioral Sciences,
46, 1839-1845.
Anıl, D., ve Güzeller, C. O. (2011). Seviye belirleme sınavı fen ve teknoloji alt testi ile
diğer alt testler arasındaki ilişkinin yol analizi ile incelenmesi. Abant İzzet Baysal
Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 11, 1-10.
Arnott, M., and Ozga, J. (2010). Education and nationalism: The discourse of education
policy in Scotland. Discourse: Studies in the Cultural Politics of Education, 31(3),
335-350.
Aström, M., and Karlsson, K. (2007). Using hierarchical linear models to test differences in
Swedish results from OECD’s PISA 2003: Integrated and subject-specific science
education. NORDINA – Nordic Studies in Science Education, 3(2), 121-132.
Auerbach, C. F., and Silverstein, L. B. (2003). Qualitative data. New York: New York
University Press.
Australian Council for Educational Research, CAPSTAN Linguistic Quality Conrol,
Deustsches Institut für Interup to Nationale Padagogische Forschung, Educational
Testing Services, Institutt for Laererutdanning og Skoleutvikling, Leibniz – Institute
for Science Education, National Institute for Educational Policy Research, The Tao
Initiative: CRP - Henri Tudor and Université de Luxembourg – EMACS, Unité
d'analyse des systèmes et des pratiques d'enseignement ve Westat. (2010). PISA
2012 field trial problem solving framework
http://www.oecd.org/pisa/pisaproducts/46962005.pdf 18/03/2014 tarihinde
alınmıştır.
Avcu, S., ve Avcu, R. (2010). Pre-service elementary mathematics teachers’ use of
strategies in mathematical problem solving. Procedia Social and Behavioral
Sciences, 9, 1282-1286.
Aydın, A., Erdağ, C., ve Taş, N. (2011). 2003-2006 PISA okuma becerileri sonuçlarının
karşılaştırmalı olarak değerlendirilmesi: En başarılı beş ülke ve Türkiye.
Educational Sciences: Theory & Practice, 11(2), 651-673.
Aydın, A., Sarıer, Y., ve Uysal, Ş. (2012). Sosyoekonomik ve sosyokültürel değişkenler
açısından PISA matematik sonuçlarının karşılaştırılması. Eğitim ve Bilim Dergisi,
37(64), 20-30.
Aydoğdu-İskenderoğlu, T., Erkan, İ. ve Serbest, A. (2013). 2008 – 2013 yılları arasındaki
SBS matematik sorularının PISA matematik yeterlik düzeylerine göre
sınıflandırılması. Turkish Journal of Computer and Mathematics Education, 4(2),
147 – 168.
106
Brunner, M., Gogol, K. M., Sonnleitner, P., Keller, U., Krauss, S. and Preckel, F. (2013).
Gender differences in the mean level, variability and profile shape of student
achievement: Results from 41 countries. Intelligence, 41, 378 – 395.
Buchberger, F., and Buchberger, I. (2003). Problem solving capacity of a teacher education
system as condition of success? An analysis of the Finnish case. http://www.see
educoop.net/education_in/pdf/erasmus2003-oth-enl-t03.pdf 15/05/2014 tarihinde
alınmıştır.
Bulle, N. (2011). Comparing OECD educational models through the prism of PISA.
Comparative Education, 47(4), 503-521.
Burkhardt, H., and Bell, A. (2007). Problem solving in the United Kingdom. Zentralblatt
für Didaktik der Matematik (ZDM) Mathematics Education Journal, 39, 395-403.
Buschman, L. (2004). Teaching problem solving in mathematics. National Council of
Teachers of Mathematics Incorporated.
Cai, J. and Nie, B. (2007). Problem solving in Chinese mathematics education: research and
practice. ZDM Mathematics Education, 39, 459 – 473.
Cameron, C. (2011). Gender matters in batterer intervention program settings: Curriculum
topics are the most helpful in fostering positive change in domestic violence
behavior. Unpublished master thesis. The University of New Mexico, Health,
Exercise and Sports Sciences, New Mexico.
Can-Öztürk, H., Öner, Ö. İ. ve Çelebi, E. (2009, Kasım). Üniversite öğrencilerinde eğitimin
sorun çözme becerisine etkisinin incelenmesi, I. Ulusal Sağlığı Geliştirme ve Sağlık
Eğitimi Sempozyumunda sunulmuş bildiri, Ankara.
Carvalho, L. M., and Costa, E. (2014). Seeing education with one’s own eyes and through
PISA lenses: Considerations of the reception of PISA in European countries.
Discourse: Studies in the Cultural Politics of Education.
http://dx.doi.org/10.1080/01596306.2013.871449.
Champagne, A. B. (2009). A critical evaluation of PISA’s assessment of science literacy.
https://edsurveys.rti.org/pisa/documents/champagne_final.pdf adresinden
15/05/2014 tarihinde alınmıştır.
Chung, Y. (2013). Education for sustainable development (ESD) in Sweden: A study of
ESD within transition affected by PISA reports. http://uu.diva-
portal.org/smash/get/diva2:661378/FULLTEXT01.pdf 03/07/2014 tarihinde
alınmıştır.
Connell, R. (2013). Why do market ‘reforms’ persistently increase inequality?. Discourse:
Studies in the Cultural Politics of Education, 34(2), 279-285.
Cosgrove, J. and Cartwright, F. (2014). Changes in achievement on PISA: the case of
Ireland and implications for international assessment practice. Large Scale
Assessments in Education, 2(2), 1-17.
109
http://www.largescaleassessmentsineducation.com/content/2/1/2 07/07/2014
tarihinde alınmıştır.
Council of Ministers of Education Canada (CMEC). (2014). Assesment matters! No.6,
http://www.cmec.ca/Publications/Lists/Publications/Attachments/324/AMatters_N
6_EN_Web.pdf 03/07/2014 tarihinde alınmıştır.
Creative Foundation Education. (2014). What is creative problem solving?
http://www.creativeeducationfoundation.org/our-process/what-is-cps adresinden
01/07/2014 tarihinde alınmıştır.
Creswell, J. W. (2007). Qualitative inquiry & research design (2.Baskı). USA: Sage
Publications.
Çelik, F., Önal, A. S. ve Yeler, M. (2012). İlköğretimde gelişmeler ve yeni yönelimler.
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 1(1), 35 – 50.
Çoban, A. (2014). Probleme dayalı öğrenme. Behçet Oral (Ed.). Öğrenme öğretme kuram
ve yaklaşımları (3. Baskı) içinde (s. 479-508). Ankara. Pegem Akademi Yayıncılık.
Çobanoğlu, R. Ve Kasapoğlu, K. (2010). Pısa’da Fin başarısının nedenleri ve nasılları.
Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 39, 121 – 131.
Danis, P. (2013). New definition of environmental literacy and proposal for its international
assessment in PISA 2015. E-Journal for Environmental Education, 8(3), 1-16. DOI:
http://dx.doi.org/10.14712/18023061.419
Danju, İ., Miralay, F. ve Başkan, G. A. (2014). The comparison between successful and
unsuccessful countries in PISA 2009. Procedia- Social and Behavioral Sciences,
116, 1636-1640.
Demir, İ., ve Kılıç, S. (2010). Öğrencilerin matematik başarısına etkileyen faktörlerin PISA
2003 kullanılarak incelenmesi. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 38,
44-54.
Denner, J., Werner, L. and Ortiz, E. (2012). Computer games created by middle school
girls: Can they be used to measure understanding of computer science concepts?
Computers & Education, 58, 240 – 249.
Denzin, N. K., and Lincoln, Y. S. (Ed.). (2000). Handbook of qualitative research (2nd
Edition) CA: SAGE publications.
Doorman, M., Drijvers, P., Dekker, T., Heuvel-Panhuizen, M., Lange, J. and Wijers, M.
(2007). Problem solving as a challenge for mathematics education in the
Netherlands. ZDM Mathematics Education, 39, 405 – 418.
Dossey, J., Csapo, B., Jong, T., Klieme, E. and Vosniadou, S. (2000). Cross-curricular
competencies in PISA towards a framework for assessing problem-solving skills.
Paper presented at Fourth General Assembly of the OECD Education Indicators
Programme, Tokyo, Japan.
110
Dossey, J. A. , McCoren, S.S., and O’Sullivan, C. (2006). Problem solving in the PISA and
TIMSS 2003 assessments (NCES 2007-049). U.S. Department of Education.
Washington, DC: National Center for Education Statistics.
http://files.eric.ed.gov/fulltext/ED495683.pdf 12/02/2014 tarihinde alınmıştır.
Dossey, J., McCoren, S., Turner, R. and Lindquist, M. (2008). PISA 2003 – Mathematical
literacy and learning in the Americas. Canadian Journal of Science, Mathematics
and Technology Education, 8(2), 140 – 152. DOI: 10.1080/14926150802169289.
Drabekova, J., Svecova, S and Rumanova, L. (2014). How to create tasks from
mathematical literacy. Paper presented at ACTA Mathem Atica, Nitra, Slovakya.
Dreise, T. and Thomson, S. (2014). Unfinished business: PISA shows indigenous youth are
being left behind. http://research.acer.edu.au./indigenous_education/37 04/07/2014
tarihinde alınmıştır.
Duch, H., Kjaergaard, H. W., and Mark, L. (2013). Blended learning as a solution to
practice-related problems in vocational schools. Center for E-learning and Media,
VIA University of College, Danimarka. http://fifth.ncoal.org/wp
content/uploads/2013/02/Duch-Kjaergaard-Mark.pdf 15/05/2014 tarihinde
alınmıştır.
Dünya Bankası Eğitim Raporu. (2005). Okul öncesi eğitimden orta öğretime. Rapor no:
32450 – TU. Washington: Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası.
Edo, S. I., Hartono, Y. and Putri, R. I. I. (2013). Investigating secondary school students’
difficulties in modeling problem PISA - model level 5 and 6. IndoMS J. M. E., 4(1),
41-58.
Eurydice. (2011). Avrupa’da matematik eğitimi: Temel zorluklar ve ulusal politikalar.
http://eacea.ec.europa.eu/education/eurydice/documents/thematic_reports/132TR.pd
f adresinden 01/07/2014 tarihinde alınmıştır.
Feniger, Y. and Lefstein, A. (2014). How not to reason with PISA data: An ironic
investigation. Journal of Education Policy. DOI: 10.1080/02680939.2014.892156.
Fındık, L .Y. ve Kavak, Y. (2013). Türkiye’deki sosyoekonomik açıdan dezavantajlı
öğrencilerin PISA 2009 başarılarının değerlendirilmesi. Educational
Administration: Theory and Practice, 9(2), 249 – 275.
Florida Department of Education. (2010). Classroom cognitive and meta-cognitive
strategies for teachers.
http://floridarti.usf.edu/resources/format/pdf/Classroom%20Cognitive%20and%2
Metacognitive%20Strategies%20for%20Teachers_Revised_SR_09.08.10.pdf
01/07/2014 tarihinde alınmıştır.
Foong, P. Y. (2002). The role of problems to enhance pedagogical practices in the
Singapore Mathematics Classroom. The Mathematics Educator, 6(2), 15-31.
111
Fraenkel, J., Wallen, N. and Hyun, H. (2014). How to design and evaluate research in
education (9th edition). New York: McGraw-Hill Higher Education.
Froese-Germain, B. (2010). The OECD, PISA and the impacts on educational policy.
Canadian Teachers’ Federation, Virtual Research Centre.
Gal, I. and Tout, D. (2014). Comparison of PIAAC and PISA frameworks for numeracy
and mathematical literacy. OECD Education Working Papers, 102. OECD
Publishing. http://dx.doi.org/10.1787/5jz3wl63cs6f-en 01/07/2014 tarihinde
alınmıştır.
Genç, M. (2012). Öğretmenlerin çoklu zeka alanları ile problem çözme becerileri
arasındaki ilişkinin incelenmesi. Bartın Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 1(1),
77-88.
Gorur, R., and Wu, M. (2014). Leaning too far? PISA, policy and Australia’s ‘top five’
ambitions. Discourse: Studies in the Cultural Politics of Education.
doi:10.1080/01596306.2014.930020.
Green, C . A., Duan, N., Gibbons, R. D., Hongwood, K. E., Palinkas, L. A. and Wisdom, J.
P. (2014). Approaches to mixed methods dissemination and implementation
research: Methods, srengths, caveats and opportunities. Adm Policy Ment Health.
DOI:10.1007/s10488-014-0552-6.
Greiff, S. (2012a). From interactive to collaborative problem solving: Current issues in the
programme for international student assessment. Review of Psychology, 19(2),
111-121.
Greiff, S. (2012b). Assessment and theory in complex problem solving – a continuing
contradiction? Journal of Educational and Developmental Psychology, 2(1), 49 –
56.
Greiff, S., Holt, D. V., and Funke, J. (2013). Perspectives on problem solving in
educational assessment: analytical, interactive and collaborative problem solving.
The Journal of Problem Solving, 5(2), 71-91.
Grek, S. (2014). OECD as a site of coproduction: European education governance and the
new politics of policy mobilization. Critical Policy Studies. DOI:
10.1080/19460171.2013.862503
Gross, J. M. S., Blue-Banning, M., Turnbull, H. R. and Francis, G. L. (2013). Identifying
and defining the activities of participant direction programs: A document analysis.
Journal of Disability Policy Studies, XX(X), 1-13.
Gutierrez, A. (2013). Critical literacy in Australia –affordances, tensions and
hybridizations. Unpublished dissertation of Doctorate. The University of Melbourne,
Melbourne Graduate School of Education, Australia.
112
Klein, R. (2011). A reanalysis of PISA results: comparability problems. Ensaio: aval. pol.
Públication Education, 19(73), 743-768.
http://www.scielo.br/scielo.php?script=sci_arttext&pid=S0104
40362011000500002&lng=pt&nrm=iso&tlng=en adresinden 18/03/2014 tarihinde
alınmıştır.
Köse, M. ve Anıl, D. (2013). Examining academic achievement in PISA 2003, 2006 and
2009 Turkey implementation by using mathematics common items. Procedia –
Social and Behavorial Sciences, 106, 1167-1174.
Kyttala, M. and Björn, P.M. (2014). The role of literacy skills in adolescents' mathematics
word problem performance: Controlling for visuo-spatial ability and mathematics
anxiety. Learning and Individual Differences, 29, 59 – 66.
Lam, T. Y. P. and Lau, K. C. (2014). Examining factors affecting science achievement of
Hong Kong in PISA 2006 using hierarchical linear modeling. International Journal
of Science Education. DOI: 10.1080/09500693.2013.879223
Lazakidou, G., and Retalis, S. (2010). Using computer supported collaborative learning
strategies for helping students acquire self-regulated problem-solving skills in
mathematics. Computer and Education Journal, 54, 3-13.
Lee, J. (2014). An attempt to reinterpret student learning outcomes: A cross-national
comparative study. Peabody Journal of Education, 89(1), 106-122. DOI:
10.1080/0161956X.2014.862476
Lemke, M., Sen, A., Pahlke, E., Partelow, L., Miller, D., Williams, T. Kastberg, D. and
Jocelyn, L. (2004). International Outcomes of Learning in Mathematics Literacy
and Problem Solving: PISA 2003 Results From the U.S. Perspective.
Washington, DC: U.S. Department ofEducation, National Center for Education
Statistics.
Lewis, S. (2014). The OECD, PISA and educational governance: a call to critical
engagement. Discourse: Studies in the Cultural Politics of Education, 35(2), 317 -
327.
Liang, X. (2010). Assessment use, self-efficacy and mathematics achievement:
comparative analysis of PISA 2003 data of Finland, Canada and the USA.
Evaluation & Research in Education, 23(3), 213-229.
Liu, C. C., Cheng, Y. B., and Huang, C. W. (2011). The effect of simulation games on the
learning of computational problem solving. Computers & Education, 57, 1907
1918.
Liu, O. L. and Wilson, M. (2009). Gender differences in large-cale math assessments: PISA
trend 2000 and 2003. Applied Measurment in Education, 22(2), 164-184. DOI:
10.1080/08957340902754635
115
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB). (1995c). İlkokul programı. Ankara: Talim ve Terbiye
Kurulu Başkanlığı.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB). (2005). PISA 2003 projesi ulusal nihai rapor.
http://yegitek.meb.gov.tr/dosyalar/pisa/PISA_2003_Ulusal_Nihai.pdf 24/02/2014
tarihinde alınmıştır.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB). (2007a). PISA 2006 Uluslararası Öğrenci Başarılarını
Değerlendirme Programı ulusal ön rapor.
http://yegitek.meb.gov.tr/dosyalar%5Cdokumanlar%5Culuslararasi/pisa_2006_ulual
_on_raporu.pdf 24/02/2014 tarihinde alınmıştır.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB). (2007b). PISA 2006 projesi ulusal nihai rapor.
http://pisa.meb.gov.tr/wp-content/uploads/2013/07/PISA2006-UlusalNihai
Rapor.pdf 24/02/2014 tarihinde alınmıştır.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB). (2009a). İlköğretim matematik dersi 6-8. sınıflar öğretim
programı ve kılavuzu. Ankara: Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB). (2009b). İlköğretim matematik dersi 1-5. sınıflar öğretim
programı. Ankara: Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB). (2010). PISA 2009 ulusal ön raporu.
http://pisa.meb.gov.tr/wp-content/uploads/2013/07/PISA-2009-Ulusal-On Rapor.pdf
18/12/2013 tarihinde alınmıştır.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB). (2013). PISA 2012 ulusal ön raporu.
http://yegitek.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2013_12/13053601_pisa2012_ulusal
raporu.pdf 24/02/2014 tarihinde alınmıştır.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB). (2014). http://pisa.meb.gov.tr/?page_id=18 21/02/2014
tarihinde alınmıştır.
Mosalanejad, L., Koolae, A. K., and Ghobadifar, M. A. (2012). Students’ knowledge of a
problem based course compared with the same course utilizing group discussion.
International Journal of Nursing Education, 4(2), 63-67.
Mullis, I. V. S.; Martin, M. O. and Gonzales, E. J. (2004). International achievement in the
processes of reading comprehension: results from PIRLS 2001 in 35 countries.
http://www.iea.nl/fileadmin/user_upload/IRC/IRC_2004/Papers/IRC2004_Mullis
Martin_etal.pdf adresinden 15/05/2014 tarihinde alınmıştır.
Murphy, B., Conway, P. F., Murphy, R. and Hall, K. (2013). The emergence of reading
literacy in post-primary teacher education: from the background to the foregorund.
European Journal of Teacher Education, 37(3), 331-347. DOI:
10.1080/02619768.2013.870995
Nagengast, B., and Marsh, H. W. (2011). The negative effect of school-average ability on
science self-concept in the UK, the UK countries and the world: The Big-Fish-Little
Pond-Effect for PISA 2006. Educational Psychology, 31, 629-656.
117
National Center for Education. (2014). PISA 2006 scientific literacy framework.
http://pisa.nutn.edu.tw/download/sample_papers/Sci_Framework-en.pdf 15/05/2014
tarihinde alınmıştır.
National Council of Supervisors of Mathematics. (2014). Problem solving.
http://www.nctm.org/standards/content.aspx?id=26860 01/07/2014 tarihinde
alınmıştır.
Neumann, K., Fischer, H. E., and Kauertz, A. (2010). From PISA to educational standards:
Th impact of large-scale assessments on science education in Germany.
International Journal of Science and Mathematics Education, 8, 545-563.
Niemi, H. (2009, June). Why Finland on the top? Reflections on the reasons for the PISA
success. Paper presented at the 3rd Redesigning Pedagogy International Conference,
Singapore.
Ninomiya, A., and Urabe, M. (2011). Impact of PISA on education policy – the case of
Japan. Pacific- Asian Education, 23(1), 23-30.
Norman, E. (2014). Should US panic over latest international creative problem solving tests
scores?.http://www.asbj.com/HomePageCategory/OnlineFeatures/ReadingsReports/
BonusArticles/Should-US-Panic-Over-Latest International-Creative-Problem-
Solving-Tests-Scores.pdf 01/07/2014 tarihinde alınmıştır.
Olabe, J. C., Basogain, X., Olabe, M .A., Maiz, I. and Castano, C. (2014). Solving math
and science problems in the real world with a computational mind. New Approaches
in Educational Research, 3(2), 75 – 82.
Olowa, O. W. (2009). Effects of the problem solving and subject matter approaches on the
problem solving ability of secondary school agricultural education. Journal of
Industrial Teacher Education, 46(1).
http://scholar.lib.vt.edu/ejournals/JITE/v46n1/olowa.html adresinden 01/07/2014
alınmıştır.
Oral, B. ve Sözer, Y. (2013). Genel lise matematik öğretmenlerinin öğretim davranışlarına
ilişkin öğrenci görüşlerinin değerlendirilmesi. Electronic Journal of Education
Sciences, 2(4), 88 – 101.
Organization for Economic Co-operation and Development (OECD). (2003). The PISA
2003 assessment framework – mathematics, reading, science and problem solving
knowledge and skills. Paris: OECD Publishing.
Organization for Economic Co-operation and Development (OECD). (2004a). First
results from PISA 2003. Paris: OECD Publishing.
Organization for Economic Co-operation and Development (OECD). (2004b). Problems
solving for tomorrow’s World –first measures of cross-curricular competencies
from PISA 2003. Paris: OECD Publishing.
118
Shin, J., Lee, H., and Kim, Y. (2009). Student and school factors affecting mathematics
achievement: International Comparisons between Korea, Japan and the USA.
School Psychology International, 30(520), 520-537.
Shomos, A. and Forbes, M. (2014). Literacy and numeracy skills and labour market
outcomes in Australia. Prodcutivity Commission Staff Working Paper, Canberra.
Silva, J. C. (2014). What international studies say about the importance and limitations of
using computers to teach mathematics in secondary schools. Paper presented at
Conferences on Intelligent Computer Mathematics –CICM, Seoul, Korea.
Simons, M. (2014). Governing education without reform: The power of the example.
Discourse: Studies in the Cultural Politics of Education.
http://dx.doi.org/10.1080/01596306.2014.892660.
Sjoberg, S. (2012). PISA: Politics, fundamental problems and intriguing results.
Researches en Education, 14, 1-21.
Song, S., Perry, L. B. and McConney, A. (2014). Explaining the achievement gap between
indigenous and non-indigenous students: An analysis of PISA 2009 results for
Australia and New Zealand. Educational Research and Evaluation: An
International Journal on Theory and Practice, 20(3), 178-198. DOI:
10.1080/13803611.2014.892432
Stacey, K. (2010). Mathematical and scientific literacy around the World. Journal of
Science and Mathematics, 33(1), 1-16.
Stacey, K. (2011). The PISA view of mathematical literacy in Indonesia. IndoMS. J. M.E.,
2(2), 95-126.
Starr, K. (2014). The influences and implications of PISA: An Australian perspective. AASA
Journal of Scholarship and Practice, 10(4), 19-30.
Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı (TTKB). (2009). İlköğretim matematik dersi 6-8.
sınıflar öğretim programı. Ankara: MEB Yayınları.
Tambychik, T. and Meerah, T. S. M. (2010). Students’ difficulties in mathematics problem
solving: What do they say?. Procedia Social and Behavioral Sciences, 8, 142-151.
Tanrıseven, I. (2000). Matematik öğretiminde problem çözme stratejisi olarak
dramatizasyonun kullanılması. Yayımlanmamış yüksek lisans tezi. Marmara
Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, İstanbul.
Tinnaworn, P. (2013). Predictors of attitudes and knowledge of students in PISA 2006: A
comparison between different cultural contexts. Yayımlanmamış doktora tezi. Porto
Üniversitesi, Eğitim Bilimleri ve Psikoloji Fakültesi. Porto.
Teknoloji ve Tasarım Eğitimcileri Derneği (TTED). (2014). PISA 2012 problem çözme
becerileri sınav soruları. http://www.tvted.org.tr/217-pisa 2012-problem-cozme-
becerileri.html 21/04/2014 tarihinde alınmıştır.
123
ÖZ GEÇMİŞ
Duygu BİRBİRİ, 1989 yılında Adana’da doğdu. İlköğretim ve lise öğrenimini Adana
ili Seyhan ilçesinde tamamladı. 2007 yılında Kocaeli Üniversitesi Eğitim Fakültesi
İngilizce Öğretmenliği Anabilim Dalı’nda lisans öğrenimine başladı. 2011 yılında bu
fakülteden mezun olduktan sonra, 2011–2012 eğitim - öğretim yılında Kocaeli Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü Eğitim Programları ve Öğretim Anabilim Dalı’nda yüksek lisans
yapmaya hak kazandı. 2011 – 2012 yıllarında özel bir eğitim kurumunda İngilizce
öğretmeni olarak görev yaptı. 2013 yılında Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim
Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Eğitim Programları ve Öğretim Anabilim Dalı’nda
araştırma görevlisi oldu. Halen bu anabilim dalında araştırma görevlisi olarak
çalışmaktadır.