You are on page 1of 35

1)SAF (ÖZ) ŞİİR ANLAYIŞINI SÜRDÜREN ŞİİR duyuşa yönelmiştir.

Modern insanın arayışına,


Saf (öz) şiir anlayışı Paul Valery'nin “Şiir dili huzursuzluklarına yer veren sanatçı ve daha sonra
her şeyin üstündedir.” görüşünden hareketle, Batı dinsel duyuşu yansıtan şiirler yazmıştır.
 Fransız sembolistlerinden ve halk şiirinden
edebiyatından PaulValery, Stephane
yararlanarak heceyle kendine has, başarılı şiirler
Mallarme ve Divan şiirinin biçimci yapısından bir yazmıştır.
hayli etkilenilerek oluşturulan ortak zevk ve sanat  İlk dönem şiirlerinden sonra mistik konuları,
anlayışıdır. madde- ruh tezadını, insanın evrendeki yerini, iç
Türk edebiyatında "Saf Şiir" eğilimi Ahmet dünyasını, tutkularını konu edinen şiirler yazmıştır.
Haşim'in "Şiir Hakkında Bazı Mülahazalar" adlı Korku, ürpertici hayaller, vehimler onun şiirlerinde
makalesiyle (Türk edebiyatında ilk poetika örneği sıkça yer alan ögelerdir.
 “Kaldırımlar” şiiriyle geniş bir kesim tarafından
kabul edilir.) başlar.
tanınmış ve sevilmiştir.
Milli Edebiyat Dönemi’nde Yahya Kemal’in  Şiirlerini “Çile” başlığı altında bir kitapta toplamış
de benimsediği bu anlayış Cumhuriyet Dönemi’nde de ve bu kitapta şiir anlayışını düzyazı olarak
varlığını sürdürmüştür. 1930’lu yıllarda herhangi bir anlatmıştır.
toplu oluşuma bağlanmayıp kendi çizgisini sürdüren  Eserleri:
şairlerden oluşur.  Şiir: Örümcek Ağı, Kaldırımlar, Ben ve Ötesi,
Saf (öz) Şiirin Özellikleri Sonsuzluk Kervanı, Çile
• Sanatın form sorunu olduğuna inanan bu şairler için  Oyun: Tohum, Bir Adam Yaratmak, Künye,
önemli olan iyi ve güzel şiir yazmaktır. Bu anlayışla Sabırtaşı, Para, Nam-ı Diğer Parmaksız Salih,
kendilerine özgü özel imge düzeni oluştururlar. Reis Bey, Yunus Emre, Abdülhamit Han, Ahşap
• Özgün ve yaratıcı olan bu imgeler dilin mantığına Konak, Siyah Pelerinli Adam
uygun ve dilin anlam alanını genişletip dile yeni  Öykü: Hikâyelerim, Ruh Burkuntularından
olanaklar sunacak bir yapıya sahiptir. Hikayeler
• Dilde saflaşma, sadeleşme görülür.  Roman: Aynadaki Yalan, Kafa Kağıdı
• Şiiri soylu bir sanat olarak kabul eden bu şairlerde (Otobiyografik-1984)
düşsel ve bireysel yön ağır basar. Şiirde ideolojiye yer  Fıkra-Makale: Çöle İnen Nur, At’a Senfoni,
vermezler. Büyük Doğu’ya Doğru
Toplumsal sorunlara değil, insan duygularının  Anı: Yılanlı Kuyudan, Babıali
sonsuzluğuna yönelmişlerdir. BEKLENEN
“Sanat sanat içindir.” anlayışı ile hareket etmişlerdir. Ne hasta bekler sabahı,
•İçsel ve bireysel bir yaklaşımla evrensel insan Ne taze ölüyü mezar.
tecrübesini dile getirirler. Ne de şeytan, bir günahı,
• Şiirde biçim endişesi duyan bu şairlerde dize ve dil Seni beklediğim kadar.
baş tacıdır. Geçti istemem gelmeni,
Kafiye, redif, aliterasyon ve asonanslarla ahengi Yokluğunda buldum seni;
sağlamışlar ölçü olarak ise heceyi kullanmışlardır. Bırak vehmimde gölgeni
Hece ölçüsünü modernleştirerek durak sınırlamasından Gelme, artık neye yarar?
kurtarıp seçkin bir içerikle birleştirmişlerdir.
• Disiplinli çalışarak mükemmele varan halis şiir SAKARYA TÜRKÜSÜ
yazma endişesi kendisini hissettirir. İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;
• Şairlerde sembolizm akımının izleri görülür. Şiirde Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.
musiki önemsenir. Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;
• Gizemselcilik bireyselcilik, ruh, ölüm, masal, mit Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.
temaları yoğun olarak işlenir. Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;
Temsilcileri: Necip Fazıl Kısakürek, Ahmet Hamdi Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir.
Tanpınar, Cahit Sıtkı Tarancı, Ahmet Muhip Dıranas, Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat;
Ziya Osman Saba, Asaf Halet Çelebi ve Yedi Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat!
Meşaleciler. Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne,
Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine;
Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için.
NECİP FAZIL KISAKÜREK (1905-1983)
Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?
 Kaldırımlar ve Çile şairi olarak anılır.
Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur,
 Cumhuriyet Dönemi’nde “Sultanu’ş-Şuara”
Sırtına Sakaryanın, Türk tarihi vurulur.
(Şairler Sultanı) unvanı almıştır.
Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu yük?
 Şiirleri ve tiyatrolarıyla ün kazanmış usta bir
Bu dâva hor, bu dâva öksüz, bu dâva büyük! ..
yazardır.
 “Büyük Doğu” ve “Ağaç” dergilerini çıkarmıştır.
 Cumhuriyet Dönemi Türk şiirinin mistik şairidir.
Felsefeye olan ilgisiyle şiirde mistik bir anlayış ve
AHMET HAMDİ TANPINAR(1901-1962)  “Şiirlerimde sustuğum şeyleri roman ve
23 Haziran 1901’de İstanbul’da doğan sanatçı hikâyelerimde anlatırım.” diyerek nesir dili ile şiir
Baytar Mektebi’ni bırakarak girdiği İstanbul dili arasında büyük bir ayrım yapmamış, şiirde
Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi’nden 1923’te söylenemeyecek şeyleri romanlarında dile
mezun olmuştur. Yurdun çeşitli yerlerinde getirmiştir. Hikâye ve romanlarında şiirsel bir
öğretmenlik yapmış ve Gazi Eğitim Enstitüsü’nde niteliğin olması bu durumdan kaynaklanmaktadır.
edebiyat dersleri vermiştir. 1939’da İstanbul  Yazarlığı dışında İstanbul Üniversitesi’nde
Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde yeni kurulan edebiyat profesörlüğü, milletvekilliği de yapmıştır.
Türk Edebiyatı Kürsüsü profesörlüğüne  “Beş Şehir” adlı önemli deneme kitabında Ankara,
getirilmiştir. Maraş Milletvekili olarak Türkiye Erzurum, Bursa, Konya ve İstanbul’u anlatmıştır.
Büyük Millet Meclisi’ne de giren Tanpınar,  “Abdullah Efendi’nin Rüyaları” ve “Yaz
milletvekilliğinden sonra Milli Eğitim Müfettişliği Yağmuru” adlı kitaplarında topladığı hikayelerinde
yapmıştır. 1949’da da İstanbul Üniversitesi insan ruhunun temeli saydığı bilinçaltına ve
Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı rüyalara yer vermiştir.
Bölümü’ne tekrar dönen sanatçı bu görevdeyken 24  İlk romanı “Mahur Beste” ile çözülüş yaşayan
Ocak 1962’de enfarktüs krizi yüzünden İstanbul’da Osmanlının seçkin aile yaşamından kesitler
yaşamını yitirmiştir. Mezarı Yahya Kemal’in sunulmuştur..
mezarının yanındadır.  İkinci romanı “Huzur” bir şairin aşk, İstanbul,
 Şiir, öykü, roman, edebiyat tarihi, makale, deneme tarih, musiki, resim, mimarlık, doğa gibi
alanlarında eserler vermiştir. kavramlarla örülü estetik dünyasını anlatır.
 Eserlerinde Doğu-Batı çatışması, rüya, bilinçaltı Romanda, Mümtaz ile Nuran’ın aşkı çerçevesinde
ve zaman kavramları, geçmişe özlem, mimari ve Doğu ile Batı, eski ile yeni, geçmişin değerleriyle
musiki öne çıkar. var olan değerler, aşk ile toplumsal sorumluluk
 “Ne içindeyim zamanın! Ne de büsbütün dışında” arasındaki çatışma ve bu çatışmanın doğurduğu
dizeleri onun zamanı kavrayışının özünü bireysel bunalımlar irdelenir. Roman kişilerinin
vermektedir. adlarının verildiği dört bölümden oluşur: İhsan,
 Şiirinin bir başka yönü Bergson felsefesinden Nuran, Suat ve Mümtaz.
kaynaklanan zaman kavramıdır. Onun eserlerinde  Üçüncü romanı “Sahnenin Dışındakiler”de zaman
zaman, basit bir süreklilik değil, çok katlı ve 1920 yılıdır ve mekan İstanbul’dur. Kurtuluş
karmaşık bir akıştır. "Ne İçindeyim Zamanın", Savaşı zamanı İstanbul’unu ana kahraman
"Bursa'da Zaman" şiirleri bu olgunun örnekleridir. aracılığıyla yansıtır. İstanbul hem bir sahnedir hem
“Bursa’da Zaman” şiiri geniş bir kesim tarafından de sahnenin dışı. Asıl sahne Kurtuluş Savaşı’nın
sevilmiştir. yaşandığı Anadolu’dur.
 "Saatleri Ayarlama Enstitüsü" iki uygarlık arasında
 Ahmet Haşim’in özellikle de Yahya Kemal’in
etkisinde kalmış, sembolizmden etkilenmiştir. bocalayan toplumumuzun yanlış tutumlarını,
 Edebiyat Fakültesi'nde öğrencisi olduğu Yahya
davranışlarını, saçmalıklarını ironik bir anlatımla
Kemal Beyatlı'dan çok etkilendi. Ama ilk eleştiren fantastik bir romanıdır. Eser çocukluğu
eserlerinde Yahya Kemal'den çok Ahmet Abdülhamit döneminde geçen, Meşrutiyet ve
Haşim izleri görülür. Haşim gibi o da küçük yaşta Cumhuriyet dönemlerini de yaşayan Hayri İrdal’ın
kaybettiği annesinin yokluğundan duyduğu acıyı anıları şeklinde düzenlenmiştir.
 Eserleri: Şiir: Bütün Şiirleri
ve kendisini avutacak bir sevginin özlemini dile
 Roman: Mahur Beste, Saatleri Ayarlama
getirir. İçe dönük bir bakışla doğa ile iletişim
kurmaya çalışır. Enstitüsü, Huzur, Sahnenin Dışındakiler, Aydaki
 Şiirlerinde derin bir müzikalite vardır. Mecazlarla,
Kadın.
 Öykü: Abdullah Efendi’nin Rüyaları, Yaz
soyut sözcüklerle dolu kendine özgü zengin bir
cümle yapısı kurmuştur. Yağmuru.
 Deneme: Beş Şehir, Yaşadığım Gibi.
 Şiirlerinde hece ölçüsünü kullanmış, serbest şiirin
 Makale – İnceleme: Yahya Kemal, XIX. Asır Türk
moda olduğu bir dönemde heceye soluk
aldırmıştır. Kendisi de sonraları serbest ölçü ile Edebiyatı Tarihi, Edebiyat Üzerine Makaleler
örnekler vermiştir. BURSA’DA ZAMAN
 Tanpınar, şiirlerinde nasıl bir sanat anlayışıyla
Bursa'da bir eski cami avlusu,
hareket ettiğini, Antalyalı bir gence yazdığı ünlü Küçük şadırvanda şakırdıyan su;
mektubunda açıklar. Orhan zamanından kalma bir duvar...
 Romanlarında psikolojik tahlillere önemle eğilen
Onunla bir yaşta ihtiyar çınar
yazarın; kendine has bir üslubu vardır. Eliyor dört yana sakin bir günü.
 Mecazlarla, soyut sözcüklerle dolu kendine özgü
Bir rüyadan arta kalmanın hüznü
zengin bir cümle yapısı kurmuş, saf şiirin dar İçinde gülüyor bana derinden.
çemberi içinde ifade edemediği düşüncelerini Yüzlerce çeşmenin serinliğinden
romanının geniş sınırları içinde vermeye Ovanın yeşili göğün mavisi
çalışmıştır. Ve mimarîlerin en ilâhisi.
Bir zafer müjdesi burda her isim:  Şiirleri; masallardan, dinlerden, şairin rüya ve
Sanki tek bir anda gün, saat, mevsim hayallerinden gelme sembollerle doludur.
Yaşıyor sihrini geçmiş zamanın  Mevlana ve Mevlevilikle ilgili çalışmaları vardır.
 Eserleri:
CAHİT SITKI TARANCI (1910-1956)  Şiir: He, Lâmelif, Om Mani Padme Hum
 Otuz Beş Yaş, Abbas, Memleket İsterim, Desem ki Araştırme-İnceleme:
ve Gün Eksilmesin Penceremden şiirleriyle tanınır.  Mevlâna ,Molla Câmi, Eşrefoğlu Divanı,
 Şiirlerinin çoğunda ölüm konusunu işlemiştir. Naima, Ömer Hayyam
 Hem yaşam sevincini hem karamsarlığı yansıttığı
şiirlerinde "yalnızlık" ve "ölüm" temaları ağır
basar. AHMET MUHİP DIRANAS (1908-1980)
 Romantizm ve sembolizmden etkilenmiştir.  Fransız sembolizmiyle Türk şiir geleneğini
 Sanatta insanı, bireyi ön planda tutmuştur. Ona başarıyla kaynaştırmıştır.
göre “İnsanoğlu dünyanın en zengin madenidir.”  Şiirleriyle tanınmakla birlikte tiyatro eserleri de
 Hece ölçüsüyle yazdığı şiirleri de serbest şiirleri de vardır.
vardır.  Şiirde biçim, ses, söyleyiş, ölçü ve uyağa önem
 Şiirde biçime, kafiyeye ve ahenge önem vermiştir. vermiştir.
 Ziya Osman Saba ile çocukluk arkadaşıdır. İki şair  Hece ölçüsüyle biçimsel mükemmelliğe önem
arasında edebiyatımızı etkileyen yazışmalar verdiği şiirler yazmıştır. Aşk, insanın iç dünyası
Tarancı'nın ölümüne dek sürdü. gibi bireysel duyguları işlemiştir.
 Eserleri:  Kar, Olvido, Ağrı, Serenad ve Fahriye Abla
 Şiir: Otuz Beş Yaş, Düşten Güzel, Ömrümde şiirleriyle sevilmiştir.
Sükût, Sonrası  Eserleri
 Mektup: Ziya’ya Mektuplar  Şiir: Şiirler, Kırık Saz (1975 T. Fikret'ten).
GÜN EKSİLMESİN PENCEREMDEN  Oyun: Gölgeler, O Böyle İstemezdi
Ne doğan güne hükmüm geçer, FAHRİYE ABLA
Ne halden anlayan bulunur; Hava keskin bir kömür kokusuyla dolar,
Ah aklımdan ölümüm geçer; Kapanırdı daha gün batmadan kapılar.
Sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur. Bu, afyon ruhu gibi baygın mahalleden,
Ve gönül Tanrısına der ki: Hayalimde tek çizgi bir sen kalmışsın, sen!
- Pervam yok verdiğin elemden; Hülyasındaki geniş aydınlığa gülen
Her mihnet kabulüm, yeter ki Gözlerin, dişlerin ve ak pak gerdanınla
Gün eksilmesin penceremden Ne güzel komşumuzdun sen, Fahriye abla!
MEMLEKET İSTERİM …
Memleket isterim Önce upuzun, sonra kesik saçın vardı;
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun; Tenin buğdaysı, boyun bir başak kadardı.
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun. İçini gıcıklardı bütün erkeklerin
Memleket isterim Altın bileziklerle dolu bileklerin.
Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun; Açılırdı rüzgârda kısa eteklerin;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun. Açık saçık şarkılar söylerdin en fazla.
Memleket isterim Ne çapkın komşumuzdun sen, Fahriye abla!
Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun. YEDİ MEŞALECİLER
Memleket isterim  1928’de “Yedi Meşale” adıyla ortaklaşa bir
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun; kitap çıkarıp bu kitabın ön sözünde şiirle ilgili
Olursa bir şikayet ölümden olsun. görüşlerini açıklamışlardır.
 Cumhuriyet Dönemi’nde ortaya çıkan ilk edebi
ASAF HALET ÇELEBİ (1907-1958) topluluktur.
 Sezgi şairi olarak bilinir.  Beş Hececiler’in şiirlerini sığ olmakla
 Hiçbir akıma girmeyen kendine has bir şairdir. suçlamışlar, onlara tepki olarak ortaya
 Gençlik yıllarında divan edebiyatından etkilendi. çıkmışlardır.
Gazeller ve rubailer yazdı.  Türk şiirine yeni ufuklar getirmeyi
 1937′den sonra serbest ölçü kullanmaya ve Batı amaçladıklarını ifade edip Fransız edebiyatını
şiirinin tekniklerine yönelmeye başladı. örnek alıp izleyeceklerini söylemişlerdir.
 Şiirlerinde dinlerden, ideolojilerden, toplumsal  İlkelerini “samimiyet, canlılık, içtenlik ve daima
olaylardan çok Anadolu-İran-Hindistan çizgisi yenilik” kavramlarıyla açıklamışlardır.
üzerinde uzanan bir yaşamın görünümlerini sesler  Batılı ilkelerle sanat yapılmalı, geleneksel
aracılığıyla dile getirdi. Tasavvuftan ve Hint temalar yerine yeni temalar bulunmalıdır.
mistizminden yararlanmıştır.  “Sanat, sanat içindir.” anlayışı benimsenmiştir.
Sembolizmden etkilenilmiştir.
 Kişilerin iç dünyasına, eşyalara ve olaylara  Gazeteciliğinin de etkisiyle küçük hikaye tarzını
izlenimci (empresyonist) bir ressam gibi benimseyen Kenan Hulusi, Cumhuriyet
bakmışlardır. Şiirleri ustaca yapılmış tablo döneminde korku türünde örnekler veren ilk
gibidir. hikayecidir.
 Edebiyatımızda kısa süreli bir yankı uyandıran Öykü: Bir Yudum Su, Bahar Hikâyeleri, Bir
Yedi Meşaleciler, hedeflerini Otelde Yedi Kişi, Son Öpüş (uzun hikaye)
gerçekleştiremeden dağılmışlardır. Roman: Osmanoflar
 Eleştirdikleri Beş Hececilerin devamı olmaktan
öteye gidememişlerdir. Yaşar Nabi NAYIR
 Temsilcileri: Cevdet Kudret Solok, Ziya Osman  Edebiyatımıza Yedi Meşalecilerle birlikte şair
Saba, Vasfi Mahir Kocatürk, Sabri Esat olarak girdi. Zamanla bütün edebi türleri denedi.
Siyavuşgil, Yaşar Nabi Nayır, Muammer Lütfi Roman yazdı, manzum destan yazdı, inceleme
Bahşi, Kenan Hulusi Koray ve gezi kitapları çıkardı, makaleler, fıkralar
yazdı.
Ziya Osman SABA  Ancak edebiyatımızda bunlarla değil
 Topluluğun şiire en sadık sanatçısıdır. yayıncılığıma unutulmayacak olan sanatçı, asıl
 Sanatçı, şiirlerinde çocukluk özlemi, anılara ömrünü verdiği Varlık dergisiyle anılacaktır.
düşkünlük, ev - aile sevgisi, yoksul yaşamlara Onun adıyla özdeşleşen en önemli yapıtı hiç
karşı utanç duyma ve acıma, Allah'a kulluk, kuşkusuz kırk sekiz yılını verdiği bu dergidir.
kadere boyun eğiş, küçük mutluluklarla Şiir: Kahramanlar, Onar Mısra
yetinme, ölümün yakınlığı, öte dünya özlemi Roman: Bir Kadın Söylüyor, Âdem ile Havva
gibi bireysel konuları işler. Öykü: Sevi Çıkmazı
 Ev içi şiirleriyle Behçet Necatigil’i etkilemiştir.
 Dili gayet sade ve açıktır. Vasfi Mahir KOCATÜRK
 1940'a kadar hece ölçüsünü kullanmış, bu  Halk şiirlerinin biçimsel özelliklerinden
dönemden sonra serbest şiirler de yazmıştır. yararlanarak hece ölçüsüyle ulusal, epik, lirik
 Eserleri: şiirler yazmıştır. Özellikle epik şiirleriyle
 Şiir: Sebil ve Güvercinler, Geçen Zaman, Nefes bilinir.
Almak  Manzum oyunlar da denemiş olan Kocatürk, bir
Öykü: Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi, Değişen sanatçı olmaktan çok, edebiyatla ilgili kitap ve
Zaman, Değişen İstanbul araştırmalarıyla tanınmıştır.
Cevdet Kudret SOLOK  Tunç Sesleri, Geçmiş Geceler, Bizim Türküler,
 Şair, yazar ve edebiyat tarihçisidir. Ergenekon adlı şiir kitapları; Yaman, Sanatkar
 Başlangıçta gençlik dönemindeki şiir adlı oyunları; Yeni Türk Edebiyatı, Divan Şiiri
anlayışının dışına çıkmadan hece ölçüsüyle, Antolojisi, Türk Edebiyatı Tarihi adlı araştırma
bireysel duygularını ve karamsar iç dünyasını inceleme eserleri vardır.
dile getirmiş, sonra ölçüsüz fakat uyaklı şiirler Sabri Esat SİYAVUŞGİL
yazmıştır.  Fotoğraf gözlemciliğiyle çevresini gözler ve
 Beş Hececiler’e “Ayşe, Fatma terennümü.” der. izlenimlerini şiirine aktarır. Ancak Yedi
 Cevdet Kudret Türkçenin sadeleşmesini Meşaleciler içinde başladığı şairliğe daha sonra
istemesine rağmen "Dilleri Var Bizim Dile veda eder ve daha çok çevirilerle ve inceleme
Benzemez"(deneme) adlı eserinde özleştirmenin yazılarıyla edebiyat hayatına devam eder.
sınırlanmamasının doğru olmayacağını,  En güçlü yanı çevirilerinde görülür. Ancak
yüzyıllardır kullanılan yabancı sözcüklere kendisi mesleğinin psikoloji olduğunu ve
karşılıklar bulmanın, ölü sözcükleri diriltmenin mesleğine sadık kalabilmek için sevmesine
yararsız olacağını savunmuştur. rağmen şiir yazmadığını söylemiştir.
 Şiir: Birinci Perde  Odalar ve Sofalar adlı şiir kitabının yanında
 Roman: Süleyman'ın Dünyası, Havada Bulut inceleme eserleri ve roman çevirileri vardır.
Yok, Karıncayı Tanırsınız  İnceleme: İstanbul’da Karagöz ve Karagözde
 Oyun: Tersine Akan Nehir, Rüya İçinde Rüya, İstanbul, Folklor ve Milli Hayat, Roman ve
Kurtlar, Danyal ve Sara Okuyucu
 Araştırma: Edebiyat Bilgileri, Türk
Edebiyatında Hikaye ve Roman, Ortaoyunu, Muammer Lütfi BAHŞİ
Karagöz  Asıl mesleği avukatlıktır.
 Arapça ve Farsça bilen şair Yedi Meşale grubu
Kenan Hulusi KORAY içinde edebi faaliyetlerini sürdürdü.
 Topluluğun tek hikaye yazarıdır. Yaşadığı  Edebiyat alanında çok fazla yapıt vermedi.
sürede beş hikaye kitabı yayınlamış,  Türk Akdeniz ve İlk Kurşun adlı yapıtları
"Osmanoflar" romanı ve kısa hikayelerinin bir vardır.
çoğu gazete sayfalarında kaybolup gitmiştir.
2)SERBEST NAZIM VE TOPLUMCU ŞİİR  Edebiyatımızda serbest ve toplumcu gerçekçi şiirin
 Genellikle ölçü ve kafiyeye bağlı kalmayan, halkı öncüsüdür. ( Aydınlık ve Resimli Ay dergilerinde
ve halkın sorunlarını anlatan şiir türüdür. serbest nazım hareketini başaltmıştır.)
 Toplumsal gerçekçilik ya da sosyalist gerçekçilik  Şairaneliğe karşı çıkmış, mısracı anlayışı yıkmıştır.
adı verilen bu akım; şiirden, edebiyatın ve sanatın  Şiirlerinin yanında oyun, öykü, roman ve
her alanına kadar geniş bir yelpazede etkisini mektupları da vardır.
gösterir. Emekçilerin sorunlarını, emek-sermaye  Memleketimden İnsan Manzaraları kitabı yirmi
çelişkisini ve yaşamsal kaygılarını konu alan bu bin dize ve dört ciltten oluşur.
akım, “toplum için sanat” görüşünü savunur.
 Materyalist ve Marksist bir dünya görüşü üzerine
temellenmiştir. Eserleri:
 Pragmatik yani faydacı şiir anlayışı vardır.  Şiir: Memleketimden İnsan Manzaraları,Güneşi
Kolektivizm (ortaklaşacılık) görüşü hâkimdir. İçenlerin Türküsü, 835 Satır, Jakond ile Si-Ya-U,
 Şiir tezlidir, savunulan bir görüş vardır ve bu görüş Varan 3, 1+1= Bir, Sesini Kaybeden Şehir, Gece
kendini şiirde belli eder. Gelen Telgraf, Taranta Babu’ya Mektuplar,
 Baskı, başkaldırı, sömürü, emek gibi konular Simavna Kadısı Oğlu Şeyh Bedrettin Destanı,
işlenmiştir. Kuva-yı Milliye Destanı (Kurtuluş Savaşı Destanı),
 Dil, alıcıyı harekete geçirme işleviyle kullanılır. Benerci Kendini Niçin Öldürdü, Yeni Şiirler, Son
 Anlatımda söylev üslubu ağır basar. Geniş kitlelere Şiirleri, İlk Şiirler, Rubailer, Saat 21-22 Şiirleri
hitap etmek, onları harekete geçirmek için  Oyun: Kafatası, Ferhad ile Şirin, Yusuf ile
yazılmıştır. Menofis, Demokles’in Kılıcı, Unutulan Adam,
 Geleneksel sanat anlayışına karşı çıkılmıştır.  Roman: Kan Konuşmaz, Yaşamak Güzel Şey Be
 Fütürizm (gelecekçilik) akımından etkilenilmiştir. Kardeşim, Yeşil Elmalar
 Şiirde biçimden çok içeriğe önem verilmiş, bu  Öykü-Masal: Hikâyeler, Çeviri
sebeple ölçüsüz, kafiyesiz şiirler yazılmıştır. Hikâyeler, Masallar, Sevdalı Bulut
 Topluluğun en önemli temsilcisi Nazım  Mektup: Piraye’ye Mektuplar, Cezaevinden
Hikmet’tir. Mehmet Fuat’a Mektuplar, Kemal Tahir’e
 Diğer temsilcileri: Hasan İzzettin Dinamo, Mahpushaneden Mektuplar
Ercüment Behzat Lav, Rıfat Ilgaz, Ahmet Arif, MAKİNALAŞMAK İSTİYORUM
Arif Damar, Hasan Hüseyin Korkmazgil, Enver Trrrrum,
Gökçe Trrrrum!
Trak tiki tak!
NAZIM HİKMET (1902 – 1963) Makinalaşmak istiyorum!
 İlk şiirlerini Cumhuriyet öncesi yıllarda Beynimden, etimden, iskeletimden geliyor bu!
yayımlamıştır. Başlangıçta ölçülü uyaklı şiirler Her dinamoyu
yazmış, sonra serbest ölçüye geçmiştir. Altıma almak için çıldırıyorum!
 Akşam gazetesinde Orhan Selim takma adıyla Tükrüklü dilim bakır telleri yalıyor,
yazmıştır. Damarlarımda kovalıyor
 Lakabı Mavi Gözlü Dev’dir. Oto-direzinler lokomotifleri!
 Gerek biçim gerekse tema bakımından şiirimize Trrrrum,
büyük bir genişlik getiren şair, şiir diline de Trrrrum,
kendisinden sonra gelenleri etkileyecek ölçüde Trak tiki tak
yenilik getirmiştir. Makinalaşmak istiyorum!
 Şiirde kullanılan, kullanılmayan sözcükler diye bir Mutlak buna bir çare bulacağım
ayrım yapmayan Nazım Hikmet, dizeleri Ve ben ancak bahtiyar olacağım
kullanmaya getirdiği özgünlükle de özgür koşuk Karnıma bir türbin turtup
biçiminin gelişmesinde büyük bir rol oynamıştır. Kuyruğuma çift uskuru taktığım gün!
 Hitabete dayalı propaganda şiirleri yazmıştır. Trrrrum
(Yirmi dört Saat Marks / Yirmi dört Saat Lenin) Trrrrum
 Komünizmin propagandasını yapan şairin etkili bir Trak tiki tak!
üslubu vardır. Makinalaşmak istiyorum!
 “Güzel günler göreceğiz çocuklar, güneşli günler
göreceğiz” dizeleri toplumcu gerçekçilerin iyimser GÜNEŞİ İÇENLERİN TÜRKÜSÜ
bakış açısını ortaya koyar. Bu bir türkü:- 
 Fütürizm akımından etkilenmiştir. Makine toprak çanaklarda 
hâkimiyetinin özlemini çeker, hatta makine olmak güneşi içenlerin türküsü! 
ister. Özellikle Rus şair Mayakovski’nin etkisinde Bu bir örgü:- 
kalmıştır. alev bir saç örgüsü! 
                         kıvranıyor; 
kanlı; kızıl bir meş'ale gibi yanıyor 
                                      esmer alınlarında   Gerçeküstücülükten başlayarak değişik şiir
                          bakır ayakları çıplak kahramanların!  akımlarını deneyen şair, şiirimize alaysılamayı
Ben de gördüm o kahramanları,  getiren ilk şair olma özelliğini taşır.
ben de sardım o örgüyü,   Üç Anadolu şiir kitabında tarihsel dönem
ben de onlarla  katmanlarına inerek sorgulamasını destan
                     güneşe giden  boyutunda sürdürür.
                                        köprüden   Eserleri:
                                               geçtim!   Şiir: S.O.S, Kaos, Açıl Kilidim Açıl, MauMau, Üç
…. Anadolu
  Akın var 
                                güneşe akın!  HASAN İZZETTİN DİNAMO
                        Güneşi zaptedeceğiz   İlk şiirlerinde Faruk Nafiz’in etkisinde kalan
                                güneşin zaptı yakın!  sanatçı daha sonra Nazım Hikmet’in etkisinde
kalmıştır.
RIFAT ILGAZ (1911 – 1993)  Marksist anlayışla şiirler yazmıştır.
 1960’lardan sonra özellikle yazdığı mizahi  Toplumcu gerçekçi bir sanatçıdır.
romanlar ve oyunlarıyla tanınan önemli bir  Savaş ve Açlar, Öksüz Musa romanlarında
sanatçıdır. Karadeniz insanının savaş yıllarında yaşadığı
 Şiire tutkulu olan bir sanatçı olmasına rağmen, zorlukları anlattı.
“öykü-oyun-roman” denilebilecek, güldürme  Kutsal İsyan romanında Kurtuluş Savaşı’nı, Kutsal
öğelerini de içine alan karma bir tütün yazarı Barış romanında ise cumhuriyetin kuruluş yıllarını
olarak tanınmış ve okunmuştur. anlattı
 Yazdığı toplumcu şiirlerle isim yaptıktan sonra  Eserleri:
mizah yazarlığına geçen Rıfat Ilgaz, 1940’a kadar  Şiir: Adsız Kitap, Deniz Feneri, Karacaahmet
romantik, 1940 sonrası yazdıklarında ise toplumsal Senfonisi, Özgürlük Türküsü, Mapusanemden
gerçekçi bir özellik göstermiş ve bu kuşağın en Şiirler, Sürgün Şiirleri, Gecekondumdan Şiirler,
tanınmış sanatçılarından olmuştur. Kavga Şiirleri, Çoban Şiirleri, Tuyuglar,
 Özellikle 1940’lı yıllarda yoksulların yaşamlarını  Roman: Kutsal İsyan, Kutsal Barış, Açlık
anlattığı şiirleriyle, toplumc
 u gerçekçi şairlerin önemli temsilcilerindedir. ARİF DAMAR
 “Her şey açık açık söylenmelidir.” düşüncesi Rıfat  İlk şiirlerinde “Arif Hüsnü” ve “Arif Barikat”
Ilgaz’ın şiir anlayışının temelidir. takma adlarını kullanan Arif Damar, toplumcu-
 Eserlerinde olaylara, gerçeklere büyük önem veren gerçekçi anlayışa bağlı kalarak “eşitlik, özgürlük,
sanatçı siyasal ve ideolojik sorunları anlatmaktan işsizlik, ekmek kavgası, siyasal ve bireysel
çekinmemiş ve yazdığı eserlerini yalın bir dille, zorbalığa karşı çıkış, emeğe ve emekçiye saygı”
yapmacıksız bir üslupla anlatmıştır. gibi konuları işlemiştir.
 “Markopaşa” dergisinde mizahi yazılar yazmıştır.  Sanat yaşamı ikiye ayrılır:
 En önemli eserlerinden olan Hababam Sınıfı,  a) Toplumcu gerçekçilik anlayışının hakim olduğu
başlangıçta tiyatro olarak yayımlanmıştır. dönem (1940-1956): Kavgacı ama barışçıl ve
 Son dönemlerinde anı ve çocuk edebiyatı insancıl yanı ağır basan şiirler yazmıştır. Nazım
alanlarına ağırlık vermiştir. Hikmet’in etkisinde kalmıştır.
Eserleri:  b) Sanat kaygısının ağır olduğu dönem (1956
 Roman: Hababam Sınıfı, Bizim Koğuş, Karartma sonrası): 1956 yılında yayımladığı Günden Güne
Geceleri, Sarı Yazma, Karadeniz Kıyıcığında, şiir kitabıyla Arif Damar adını kullanmaya başlar.
Yıldız Karayel, Halime Kaptan Yoğun içerikli, dil ve biçim kaygısı taşıyan titiz bir
 Öykü: Don Kişot İstanbul’da, Kesmeli Bunları, dil işçiliği yansıtan şiirler yazar. İkinci Yeni’nin
Radarın Anahtarı, Saksağanın Kuyruğu, Nerde O etkisinde kalmıştır.
Eski Ustalar  “Günden Güne” adlı kitabı basıldıktan 5 ay sonra
 Tiyatro: Hababam Sınıfı, Hababam Sınıfı Sınıfta toplatıldı ama beraat etti.
Kaldı, Hababam Sınıfı Uyuyor, Rüşvetin  Düzyazılarında şiirle ilgili düşüncelerini anlattı.
Alamancası Ulus ve Tanin gazetelerinde makaleler yazdı.
 Şiir:  Yarenlik, Sınıf, Yaşadıkça, Soluk Soluğa,  Toplumcu gerçekçiliğin yanında bireysel duyuşu
Üsküdar’da Sabah Oldu, da ihmal etmemiştir.
 Anı: Yokuş Yukarı, Kırk Yıl Önce, Kırk Yıl Sonra,  Eserleri:
Biz de Yaşadık  Şiir: Kedi Aklı, Saat Sekizi Geç Vurdu, Günden
Güne, Ölüm Yok Ki, İstanbul Bulutu, Alıcı Kuş,
ERCÜMENT BEHZAT LAV (1903 – 1984) Seslerin Ayak Sesleri, Alıcı Kuşu Kardeşliğin, Ay
 İlk şiir kitaplarını 1930’lu yılların başında Ayakta Değildi, Acı Ertelenirken, Yoksulduk
yayımlayarak adını duyuran şair ölçülü, uyaklı Dünyayı Sevdik, Ay Kar Toplamaz ki, Eski
şiire karşı çıkışıyla dikkati çekmiştir. Yağmurları Dinliyorum
görülür. İkinci kitabı olan Temmuz
Bildirisi’nde (1965) de ilk kitabı gibi
GİTME KAL
toplumsal olaylarla bireysel duyarlıklar,
Nice nice acıları aklına getir
Bunca yoksulluğu aklına getir doğa ve insan sevgisi iç içe geçmiştir.
Gözyaşlarını aklına getir "GİTME KAL" var Sonraki kitabı Kızılırmak’ta (1966); “...şairin
yok dinlemez bir çocuk isteğidir derin duyarlılığı, gür sesi, geniş soluğu, renkli
Gitme aklına getir hayali, işlek Türkçesi ile diyalektik bir görüş ve
Kıraç mı kıraç toprakların üstüne insancıl bir bakışa yaslanan hayat ve tabiat
Güneşler açar yağmurlar kesilince
Çırılçıplak kayada yeşerir inci ağacı sevgisi, barış ve özgürlük tutkusu, devrim ve
Dağların kuytusunda bir uslu çiçek bağımsızlık özlemi birbiriyle kaynaşarak etkili
Dağıtır mavisini kendi kendine bir bileşim meydana getirirler. Bu lirik
Gitme beraberlik içinde birleşimin düzeyi yalnızca H. Hüseyin için
Nasıl sevinirdik aklına getir değil, son dönem toplumcu şiinimiz için de bir

aşamadır.” (Asım Bezirci)
HASAN HÜSEYİN KORKMAZGİL:
 Acı çekmek özgürlükse  Hasan Hüseyin, şiirin somut olduğunu
Özgürdük ikimiz de ısrarla belirtir ve bu anlayışını da şu sözlerle
O, yuvasız çalıkuşu dile getirir: “Yıllardır yazar, çizer, söylerim:
Bense kafeste kanarya Bilineni bilinmeze, görüneni görünmeze,
O, dolaşmış daldan dala
duyulanı duyulmaza, kısacası, somutu soyuta
Savurmuş yüreğini
Ben bölmüşüm yüreğimi itme değildir şiir’in işi. Tam tersi: Bilinmezi
Başkaldıran dizelere bilinir, görünmezi görünür, duyulmazı
Kavuşmak özgürlükse duyulur, duyumsanmazı duyumsanır,
özgürdük ikimiz de algılanmazı algılanabilir yapmaktadır.”
 Yukarıdaki dizelerin sahibi edebiyatımızın Şiir: Kavel, Temmuz Bildirisi, Kızılırmak, Kızılkuğu,
toplumcu gerçekçi şiirinin önde gelen Ağlasun Ayşafağı, Oğlak, Acıyı Bal Eyledik,
isimlerindendir. Kelepçemin Karasında Bir Ak Güvercin, Koçero Vatan
 Şairin hayatı 1963 yılında Uşakta Öğretmenlik Şiiri, Haziran'da Ölmek Zor, Filizkıran Fırtınası,
yapan Azime Hanım’ın hayatına girmesi ile Acılara Tutunmak, Işıklarla Oynamayın, Tohumlar Tuz
değişti. O sırada evli ve iki çocuk annesi olan İçinde, Kandan Kına Yakılmaz
Azime Hanım ile uzaktan uzağa o meşhur MİZÂHİ HİKÂYE: Öhhöö (1964), Made in
mektuplaşmalar başladı. Eşinden ayrılıp Hasan Turkey (1970), Bıyıklar Konuşuyor (1971), Gülelim de
Hüseyin Korkmazgil ile evlenen eşi Azime Bilelim (1973).
Korkmazgil'den "Bir Oğlum Olacak Adı Temmuz" GEZİ: Bağdat Basra Yollarında (1974).
şiirinde adı geçen Temmuz Korkmazgil isimli bir ÇOCUK KİTABI: Aşıcı Baba (1081), Eşeğin
oğlu oldu. Gözyaşları (1981), Ormanın Öcü (1981).
 Marksist anlayışla şiirler yazmış, toplumcu
gerçekçi şairlerdendir. ENVER GÖKÇE:
 Nazım Hikmet ve  Ahmet Muhip Dranas’ ın  Devrimci şiirin en güçlü seslerinden biridir
tesirinde şiirler yazdı.  Şiirlerinde toplumcu bir Halk şiirinden yararlanmış, halk ozanlarıyla da
konu yaklaşımı gösterdi. Kırsal kesim insanları ile ilgilenmiştir.
ezilen  işçilerin sorunlarını halk  şiiri  Şiirlerinde toplumsal olaylar, şiirsel ögelerle iç içe
geleneklerinden de yararlanarak dile getirdi.  II. sergilenirken destanlara özgü özelliklere de yer
Yeni şiirne yakın şiiler yazdığı gibi, bazı verir.
şiirlerinde  divan şiir etkileri taşıyan motifler de   Dede Korkut Hikâyeleri’ni günümüz Türkçesine
kullandı. Yaşam ve doğa sevgisi, barış ve özgürlük uyarladı, özgün masallar yazdı, sanatsal görüşünü
tutkusu devrim ve bağımsızlık özlemi şiirlerinde yansıtan yazılar yayımladı. Okul bitirme tezi
işlediği başlıca temalar oldu. Bazı şiirleri olan Eğin Türküleri ise ölümünden kısa bir süre
bestelendi. sonra  kitap olarak yayımlandı. 
 İlk kitabı Kavel adını, işçileri başarılı bir grev  Enver Gökçe halk kültürü ile içli dışlı bir şairdir.
yapan bir fabrikanın adından aldı. Bu Halk kültürünü, geleneğini  anlamaya,
kitapta emekçi halklara olan sevgisini açığa değerlendirmeye çalışır. Bu açıdan şiirine
vurdu. Şiirlerinde, İkinci Yeni şairleri gibi bakıldığında denebilir ki, onun şiirini halk kültürü
beslemiştir.
deformasyon tekniğini ve bazı biçimsel  “Enver Gökçe'nin şiiri, güz ekini gibidir. Nice
açılımları kullanırken, onda Nâzım Hikmet boralar, fırtınalar ya da Anadolu'nun kavurucu
ve Attilâ İlhan gibi şairlerin etkileri de sıcağı ortasında, eğilip bükülmez boy verir. Böyle
dayanıklıdır, Enver Gökçe'nin şiiri. Enver  Halk arasından seçilmiş sıradan insanların
Gökçe'nin şiiri harman olur, tığ olur. Savrulur. yaşamı işlenmiştir.
Tohumdan ürüne, buğdaydan ekmeğe var olur  Kelimeler ilk anlamlarıyla kullanılır.
gider. Enver Gökçe'nin şiiri, bir yandan bizim  Milli hisler ön plandadır.
bilincimizi ve direncimizi pekiştirirken, bir yandan  İmge, ses akışı ve ritim açısından modern Türk
da devrimci şiirimizde özgün bir tohum olarak şiirinden faydalanılmıştır.
yineler kendini." (Muzaffer İlhan Erdost)  Şiirlerinde hece ölçüsünü kullandılar.
Şiirleri:  Dost Dost İlle Kavga (1973), Panzerler  Dil halkın kullandığı dildir.
Üstümüze Kalkar (1977), Yaşamı ve Bütün Şiirleri (4.  Şiirleri; Kültür Haftası, Hisar, Çınaraltı, Ağaç
baskı: 1998).    gibi dergilerde yayımlanmıştır.
ÇEVİRİ: Şiirler (Pablo Neruda’dan, 1982).  Temsilcileri: Kemalettin Kamu, Zeki Ömer
DERLEME:  Eğin Türküleri  (1982). Defne, Ahmet Kutsi Tecer, Orhan Şaik Gökyay,
Necmettin Halil Onan, Şukufe Nihal, Ömer
Bedrettin Uşaklı, Halide Nusret Zorlutuna, Arif
İLHAMİ BEKİR TEZ: Nihat Asya, Behçet Kemal Çağlar
.
 Eserlerinde bireysel duygulardan, tek insandan AHMET KUTSİ TECER (1901-1967)
yola çıkmış ve toplumsallığa ulaşmış olan sanatçı,
kadın erkek ilişkisine ve aşka ağırlık vermiştir  İlk eserlerinde bireysel duygulanmalarını dile
 Özellikle topluma ait problemleri işlediği getiren ve aşk, ölüm, ıstırap konularını işleyen şair
şiirlerinde Nazım Hikmet’in etkisinde kalmıştır. daha sonraları Faruk Nafiz’in açtığı yolda
 Tema olarak kadın erkek ilişkisini de işlemiş, memleket şiirlerine yönelmiştir.
çocuk şiirleri de yazmıştır.  Memleket şiiri kavramını özellikle “köy havası”
 “24 Saat” adlı eseri işçileri konu alan ilk şiir içerisinde dile getirmiş, bu anlayışla şiirler yazarak
kitabıdır, bir işçinin bir gününü anlatır. yıllar boyu çok fazla şairin kendisinden
 Cumhuriyet’in onuncu yılında yazdığı “Mustafa etkilenmesini sağlamıştır.
Kemal” şiir kitabı, bir destan niteliğindedir.  Şiirlerinin temel malzemesi türküler, destanlar,
 “Bireysel duygulardan, tek insandan yola efsaneler, gelenek ve göreneklerdir.
çıkması, kadın erkek ilişkilerine ve aşka ağırlık  Şiirlerini sade bir dille, az mecazlı, süsten uzak, saf
vermesi, zaman zaman gizemciliğe yaklaşan bir üslupla kaleme almış ve şiirlerinde daima hece
hoşgörüsü ve anlatımcılığa, betimlemeye ağırlık ölçüsünü kullanmıştır.
veren deyiş biçimi, İlhami Bekir’i Nâzım  Halk şiirinin son büyük ustası Âşık Veysel’i tüm
Hikmet’ten ayıran en önemli özellikleridir.” (Refik Türkiye’ye tanıtmış; ayrıca Karacaoğlan, Yunus
Durbaş) Emre gibi büyük şairlerimizin hayatlarının
ŞİİR: Hayat Bilgisine Göre Çocuk Şiirleri, Mavi Kitap, bilinmeyen yönlerinin de aydınlanmasına büyük
24 Saat Birinci Forma A , Herhangi Bir Şiir katkılarda bulunmuştur.
Kitabıdır, Mustafa Kemal, Olduğu Gibi, Hürriyet  Şiirleri ile adını duyurmuş olan Ahmet Kutsi,
Kasidesi, Birinci Seans, En Güzel Şarkı Şiirleri, Altın inceleme, araştırma, tiyatro alanlarında da eserler
Destan: M. Kemal Atatürk , 70 Yılın vermiştir. İnceleme yazılarının çoğu birçok
Melankolisi, Unuttum . dergide okuyucusu ile buluşmuştur.
ROMAN: Taşlı Tarladaki Ev, Herhangi Bir Roman  Ziya Gökalp’ten etkilenen sanatçı, onun “halka
Kitabıdır . doğru” ilkesini sürekli uygulamaya çalışmıştır.
DENEME: Küba ve Bir Şairin Mektupları.  Köroğlu, Karacaoğlan, Yunus Emre gibi halk
şiirimizin büyük ozanlarıyla ilgili pek çok veri elde
3)MİLLİ EDEBİYAT ZEVK VE etmiştir
ANLAYIŞINI SÜRDÜREN ŞİİR  “Nerdesin” şiiriyle tanınan Ahmet Kutsi’nin “Orda
Bir Köy Var Uzakta” adlı şiiri de çok ünlenmiştir.
 Bu anlayışı benimseyen şairler için önemli olan, Bu şiir Faruk Nafiz’in yazdığı “Sanat” adlı şiirle
Anadolu insanı ve Anadolu coğrafyasıdır. Bu aynı mesajı vermektedir.
iki temel unsur çevresinde cereyan edecek her  Ahmet Kutsi, Sivas’ta bulunduğu son yıl
şey onlar için son derece ilgi çekicidir. içinde çıkan soyadı yasası üzerine, Sivaslı
 Şiirlerde Anadolu insanını ve coğrafyasını milli halk şairi Ruhsatî’nin “Sevdiğim sabreyle hele
duyarlıkla ifade etme amacı gütmüşlerdir.
 Bu anlayış “memleketçi şiir” olarak da yaz gelsin / Tecer’in gülleri bitene kadar /
adlandırılabilir. Gönül sevdiğinden nasıl vaz gelsin / Derdime
 Sade ve özentisiz olmayı ve süsten uzak olmayı Lokman’ım yetene kadar” dörtlüğünde geçen
tercih ettiler. Şiirler lirizmden uzak, didaktik ve Tecer dağını çağrıştırması nedeniyle
özellikler taşır. Tecer soyadını aldı. Ahmet Kutsi Tecer’in
 Memleket manzaraları ile ilgili söyleyişlere yer
şiirlerinde, özellikle de halkın anlayışını
verilir.
yansıtan dili üzerinde Ruhsatî’nin etki  Kahramanlık, bayrak, vatan, millet, tarih, din, aşk
yarattığı söylenebilir. ve doğa güzellikleri şiirlerinin başlıca konularıdır.
 Divan şiiri nazım biçimlerinden rubaiyi sıkça
 Ahmet Kutsi Tecer de, Sivas’ta yaptığı
kullanmıştır.
çalışmaların gayesini şöyle açıklar: “Halk  Halk ve divan şiiri biçimlerinin yanında modern
kitlesi ile fikir hayatımızın umumi bağlarını şiir biçimlerini de kullanmıştır.
birleştirmek, münevver kitle ile geniş kitle  Şiirlerinde görülen Tasavvuf çeşnisi, Üsküdar
arasını doldurmak: Bunu tahakkuk ettirmek Mevlevi hanesi Şeyhi Remzi Akyürek ile kurduğu
için de halk dili, halk nağmeleri, halk edebiyatı, münasebetin sonrasında edinilmiş bilgilerinden
kaynaklanır. Kubbe-i Hadra adlı eserindeki şiirler
halk ananeleri ile münevver adamın medeni Mevlevi ve Mevlevilikle ilgilidir. Son şiirlerinde
bilgilerini kaynaştırmak, meczetmektir.” de biraz mistisizme yönelmiştir.
 Eserleri:  Geleneksel şiire olan eğilimine rağmen daima
 Şiir: Şiirler, Tüm Şiirleri (Ölümünden sonra yenileşme çabası içinde olan bir şairdir.
yayımlanmıştır.) Etkilenmelerden uzak çeşitli ölçülerde ve çeşitli
 Oyunları: Köşebaşı, Koçyiğit Köroğlu, Yazılan nazım şekillerinde şiirler yazmış, şiirin her
Bozulmaz, Bir Pazar Günü, Satılık Ev alanında kendini göstermiş eğitimli bir şairdir.
 İnceleme: Köylü Temsilleri, Sivas Halk Şairleri  “Bayrak” ve “Fetih Marşı” şiirleri ünlüdür.
Bayramı Eserleri:
NERDESİN  Şiir: Bir Bayrak Rüzgâr Bekliyor, Dualar ve
Geceleyin bir ses böler uykumu, Âminler, Kökler ve Dallar, Fetih
İçim ürpermeyle dolar: - nerdesin Marşı,Heykeltraş, , Fatihler Ölmez, Takvimler,
Arıyorum yıllar var ki ben onu Rubaiyyat-ı Arif I, Rubaiyyat’-ı Arif II (Kıbrıs
Aşıkıyım beni çağıran bu sesin Rubaileri), Rubaiyyat-ı Arif III(Nisan), Rubaiyyat-ı
Arif IV(Kova Burcu), Rubaiyyat-ı Arif V
Gün olur sürüyüp beni derbeder, (Avrupa’dan Rubailer)
Bu ses rüzgarlara karışır gider.  Mensur Şiir: Ayetler, Yastığımın Rüyası
Gün olur peşimden yürür beraber  Düzyazı: Kanatlar ve Gagalar, Terazi Kendini
Ansızın haykırır bana: - Nerdesin? Tartmaz, Enikli Kapı
BAYRAK
Bütün sevgileri atıp içimden, Ey,mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
Varlığımı yalnız ona verdim ben. Kız kardeşimin gelinliği,şehidimin son örtüsü!
Elverir ki bir gün bana derinden Işık ışık, dalga dalga bayrağım,
Ta derinden bir gün bana “Gel” desin. Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.

ARİF NİHAT ASYA (1904-1975) Sana benim gözümle bakmayanın


 Adana’nın kurtuluş günü nedeniyle kaleme aldığı mezarını kazacağım.
ünlü “Bayrak” şiirinden dolayı “Bayrak Şairi” Seni selamlamadan uçan kuşun
olarak anılmıştır. yuvasını bozacağım.
 Aruzla başladığı şiir hayatına hece ile devam etmiş
ve hece ölçüsünde büyük başarı kaydetmiştir. Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder...
Aruzla yazdığı şiirleri arasında en çok rubaileri ile Gölgende bana da, bana da yer ver !
beğeni toplamıştır. Hece ve aruzla yazdıkları Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar.
dışında serbest şiir alanında da güzel örnekleri Yurda ay yıldızın ışığı yeter.
vardır. …
 Yaşadığı topraklan “vatan” olarak düşünmesi
ulusalcı düşüncelerle yüklü şiirler yazmasını
sağlamış, “toplum için sanat” anlayışıyla kaleme KEMALETTİN KAMU (1901-1948)
aldığı şiirlerinde konuda olduğu kadar “sanat”  “Gurbet Şairi” olarak tanınmıştır. Gurbet
endişesiyle biçime de önem vermiştir. duygusunu bizzat yaşamış ve çok iyi yansıtmıştır.
 Şiirlerinin dili halk değişlerinden de yararlandığı,  Şiirlerinde “aşk, savaş, vatan sevgisi, siperde ve
herkese hitap eden, son derece canlı bir dildir. daima gurbette olan Mehmetçik” konularını
 Lirik, epik ve didaktik tarzda yazdığı şiirleri işlemiştir.
“destanî şiirler, mistik şiirler ve yurt  Başlangıçta aruz ölçüsüyle yazan şair, daha sonra
güzellemeleri” olarak üç bölümde incelenmektedir. hece ölçüsünü kullanmıştır. Hece ölçüsünün
Din konularında yazdığı şiirler yanında nükteye ve özellikle 11’li kalıbını kullanmıştır. Halk şiiri
yergiye önem verdiği şiirler de kaleme almıştır. geleneğinden yararlanmıştır. Lirik şiirleriyle
 Nesir türünde de eserler vermesine rağmen asıl tanınmıştır
şöhretini yazdığı şiirlere borçludur.  “Memleket Edebiyatı”nın önde gelen
 Şiirlerinde milli tarih ve kültürden yararlanmıştır. şairlerindendir.
 “Bingöl Çobanları” adlı şiiriyle tanınmıştır.Bu şiir  Hece ölçüsünü kullanmış, bütün şiirlerinde halk
Türk edebiyatında en önemli pastoral şiir edebiyatı geleneğinden yararlanmıştır.
örneklerinden biridir. “Gurbet, Kimsesizlik, İrşad”  Anadolu’yu, bu ülkeyi kurtaran Mehmetçiği,
diğer önemli şiiridir. tarihi, Atatürk sevgisini, yalnızlığı, deniz
 Şiirleri ölümünden sonra Rıfat Necdet Evrimen’in güzelliklerini işlemiştir.
hazırladığı “Kemalettin Kamu Hayatı Şahsiyeti ve  “Yıldızların Altında” şiiri bestelenmiştir.
Şiirleri” adlı kitapta toplanmıştır. Eserleri:
 Vatanın işgalini bizzat yaşamış ve doğduğu şehir Şiir: Deniz Sarhoşları, Yayla Dumanı, Sarıkız
Bayburt’u terk etmek zorunda kaldığından dolayı Mermerleri
vatan ve gurbet şiirlerine yönelmiştir. “Ben
gurbette değilim/ Gurbet benim içimde” dizeleri ORHAN ŞAİK GÖKYAY (1902-1994)
ünlüdür.  İlk şiirlerini aruzla yazmıştır. Sonra hece ölçüsüyle
 Vatan sevgisini, aşk, gurbet ve doğa sevgisini halk edebiyatı nazım biçimleriyle şiirler yazmıştır.
işlediği şiirleriyle tanınır. 61 şiirinden 21’i aruzla, 29’u heceyle, 11’i serbest
 Eserleri: ölçüyle kaleme alınmıştır.
 Şiir: Gurbet, Bingöl Çobanları, Gurbet Geceleri,  “Bu Vatan Kimin?”, “Yas” adlı şiirleriyle
Gurbette Renkler, Kimsesizlik, Güz, İzmir’e tanınmıştır.
Tahassür, Hazan Yolcusunda, İrşad, Söğüt  Saz ve tekke şiirini özümsemiş, güzelleme ve
BİNGÖL ÇOBANLARI koçaklama türünü kullanmıştır.
Daha deniz görmemiş bir çoban çocuğuyum.  Eleştiri ve edebiyat araştırmalarıyla tanınır. Türk
Bu dağların en eski âşinasıdır soyum, divan ve halk edebiyatının pek çok sorununu
Bekçileri gibiyiz ebenced buraların. işlemiş, metinler yayımlamıştır.
Bu tenha derelerin, bu vahşi kayaların  Halk şiiri geleneğinden etkilenerek yazdığı içten,
Görmediği gün yoktur sürü peşinde bizi, samimi şiirleri ile tanınmış, özellikle ulusal
Her gün aynı pınardan doldurur destimizi konularda yazdığı lirik-epik tarzdaki şiirleri ile
Kırlara açılırız çıngıraklarımızla... sevilmiş bir sanatçıdır. “Bu Vatan Kimin?” lirik-
… epik tarzdaki şiirlerinin en tanınmış olanıdır..
Nasıl yaşadığından, ne içip yediğinden,  İlk şiirlerini aruzla kaleme almış olan sanatçının
Çıngırak seslerinin dağlara dediğinden dili duru, pürüzsüz ve son derece sadedir.
Anlattı uzun uzun.  1940 yıllarından itibaren folklor ve halk edebiyatı
Şehrin uğultusundan usanmış ruhumuzun çalışmalarına yönelen sanatçı, özellikle Dede
Nadir duyabildiği taze bir heyecanla... Korkut üzerine yaptığı çalışmalarla dikkat
Karıştım o gün bugün bu zavallı çobanla çekmiştir.
Bingöl yaylarının mavi dumanlarına,  Şiir ve inceleme alanında eser veren sanatçı
Gönlümü yayla yaptım Bingöl çobanlarına! şiirlerini kitaplaştırmamış, sadece beş şiirini
İngilizce olarak “Birkaç Şiir-Poems” kitabına
ÖMER BEDRETTİN UŞAKLI (1904-1946) almıştır.
 “Anadolu Şairi” olarak bilinir.  Eserleri: Şiir: Bu Vatan Kimin?
 Memleket edebiyatı çığırını açan sanatçıların  Düzyazı: Dedem Korkut’un Kitabı, Kâtip
önde gelenlerinden olan Ömer Bedrettin Çelebi’den Seçmeler
Uşaklı, gezdiği her yeri ressam duyarlılığı ile  Eleştiri: Destursuz Bağa Girenler
anlatmış, Anadolu’yu pastoral bir güzellikle BU VATAN KİMİN?
Bu vatan toprağın kara bağrında
mısralaştırmıştır.
Sıradağlar gibi duranlarındır.
 Devlet görevlerinden dolayı Anadolu’da gezip Bir tarih boyunca onun uğrunda
gördüğü yerleri şiirlerine konu olarak Kendini tarihe verenlerindir.
seçmiştir.
 Beş Hececilere biçim açısından benzemesine Tutuşup kül olan ocaklarından,
rağmen öz olarak onlardan ayrılır. Şahlanıp köpüren ırmaklarından,
 Toplumsal konulara karşı duyarlılığı bulunan Hudutta gaza bayraklarından
sanatçı, sanatının son döneminde Fransız Alnına ışıklar vuranlarındır.
şairlerden de etkilenmiştir.
 Yazdığı şiirlerin kimileri bestelense de Ardına bakmadan yollara düşen
değerinin pek anlaşılmadığını söylemek yanlış Şimşek gibi çakan, sel gibi coşan
Huduttan hududa yol bulup koşan,
olmayacaktır.
Cepheden cepheyi soranlarındır.
 Özellikle Artvin, Ardahan, Antakya’yı
eserlerine konu edinen sanatçı deniz, gurbet, ZEKİ ÖMER DEFNE (1903-1992)
özleyiş, tabiat konularını büyük başarıyla
anlatmıştır.
 Halk Edebiyatı geleneklerine bağlı ve hece Denizinden Damlalar, Türk Edebiyatı Tarihi (Lise
ölçüsünde çağdaş şiirler yazdı. Son şiirlerinde Ders Kitabı)
serbest tarza kaymıştır.
 Edebiyat öğretmenliğinin getirdiği izlenimler HÜSEYİN NİHAL ATSIZ (1905-1975)
şiirlerinde önemli yer tutar. Türk halk edebiyatı  Şiir, roman ve araştırma alanlarında eser vermiştir.
onun temel kaynakları arasındadır. Halk şiiri  Türkçülük ve Turancılık akımının önemli
geleneği ile modern dünyayı kucaklayan bir şair temsilcilerindedir. Türkçülük akımını destekleyen
olarak değerlendirilir. Atsız Mecmua, Orhun, Orkun, Ötüken gibi
 Erzurum, Eğin, Isparta, Bursa, İstanbul, Konya dergiler çıkarmış. Ve düşüncelerini çıkardığı
üzerine yurt güzellemeleri yazmış, güzellemenin dergilerde ortaya koymuştur. Yazılarında Atsız,
yanında koçaklamalar ve ağıtlar da yazmıştır. Atlı, Selim Pusat, Çiftçioğlu, M.Emin, Namık
 “Ilgaz, Ziller Çalacak, Gül Ey Isparta’nın Pembe Kemal, Sururi Ermete, T. Bayındırlı takma adlarını
Gülleri ve Bu Memleket Böyle Ağlar” Âşıklık da kullanmıştır.
Geleneği tarzında yazılmış olan tanınmış  Şiirlerinde hem hece hem de aruz ölçüsünü
şiirleridir. kullanmış; koşma, varsağı, biçimlerinin yanında
 Zeki Ömer Defne, eserlerinde Asri Baba mahlasını ikili (mesnevi) biçimiyle de şiirler yazmıştır.
da kullanmıştır. Şiirlerinde aşk, yalnızlık, kahramanlık, Türkçülük
 Zeki Ömer Defne’nin hem öğrencisi hem de gibi konuları işlemiştir.
meslektaşı olan Behçet Necatigil, onun hakkında  Genellikle tarihi romanlar yazmıştır.
şu değerlendirmelerde bulunur.  “saz şiir Romanlarında efsane mitos, destan geleneğinden
geleneklerine bağlı şiirinde yerli motifleri, yararlanmıştır.
işlenmiş ince bir halk diliyle kullandı. Ölçülü-  İlk romanı Dalkavuklar Gecesi Cumhuriyet’in ilk
uyaklı, özgün bütün şiirlerinde duyarlılığın gücü, 15 yılının siyasal tenkididir. Bozkurtların Ölümü
dilinin yoğunluğu ile saz şairleri dünyasından ve Bozkurtlar Diriliyor romanlarının konusunu
modern şiirin estetiğine göre, en iyi Göktürk döneminden almıştır. Deli Kurt
yararlanmasını bilen şairlerimizden oldu” (Behçet romanının konusunu Osmanlı tarihinden almıştır.
Necatigil) şeklinde tanımlamıştır.  Ruh Adam romanı ise otobiyografik özellikler
 Eserleri: taşır.
 Şiir: Denizden Çalınmış Ülke, Sessiz Nehir,  Eserleri: Şiir: Yolların Sonu
Kardelenler  Roman: Bozkurtların Ölümü, Bozkurtlar Diriliyor,
 Araştırma: Dede Korkut Hikâyeleri Üzerine Ruh Adam, Deli Kurt, Dalkavuklar Gecesi
Edebi Sanatlar Bakımından Bir İnceleme  Araştırma: Türk Edebiyatı Tarihi, Edirneli Nazmi
 Gezi: Çanakkale’ye Yürüyüş

BEHÇET KEMAL ÇAĞLAR (1908-1969) NECMETTİN HALİL ONAN (1902-1968)


 Orta Anadolu şivesiyle ve “Ankaralı Âşık Ömer”  Şiire aruz ölçüsüyle başlamış, hece ölçüsüyle
mahlasıyla aşık tarzı şiirler yazmış, hece ölçüsünü devam etmiştir. Milli Edebiyat hareketinin geliştiği
kullanmıştır. sırada yetişen şair, şiirlerinde bireysel duygularla
 Atatürkçülük ideolojisini benimsemiş, şiirlerinde ulusal duyguları birlikte ele almıştır.
Atatürk sevgisini, millet ve memleket ile ilgili  “Vatan sevgisi, ölüm, aşk, zaman, hüzün, yalnızlık
duyguları anlatmıştır. Türk edebiyatında “Atatürk ve kimsesizlik” temalarına da sık sık yer vermiştir.
Şairi” olarak ün kazanmıştır.  Bir Yolcu’ya (Dur Yolcu) şiiriyle tanınmış, bu şiiri
 Halk şiirinden yararlanarak yazdığı ve milli hamaset edebiyatının en güzel örneklerindendir.
duyguları dile getirdiği şiirleri, yurt güzellemeleri Milli edebiyatçıların ortaya attıkları biçim ve
de vardır. içerikle ilgili özellikleri benimsemiş ve sanat
 Cumhuriyet’in onuncu yılında Faruk Nafiz ile yaşamında bundan ayrılmamıştır.
birlikte “Onuncu Yıl Marşı”nı yazmıştır.  Şiir dışında dil bilgisi ve edebiyat tarihi çalışmaları
 Kuran’ı Kerim’den ilhamlar adlı kitabı ve da vardır. Eski Türk edebiyatı alanında önemli
Süleyman Çelebi’nin Mevlid’ine nazire olarak sayılabilecek çalışmalar yapmıştır. Bunlar arasında
kaleme aldığı Mevlid’i ile devrin dindar İzahlı Divan Şiiri Antolojisi hâlâ başvuru kitabı
insanlarınca takip edilmiştir. olarak önemini korumaktadır.
 Milli konuları işleyen tiyatro yapıtları vardır.  Eserleri
 Şiir: Çakıl Taşları, Bir Yudum Daha
Ayrıca haftalık sanat dergisi “Şadırvan”ı
 Roman: İşleyen Yara, Kolejli Nereye
çıkarmıştır.
 Araştırma: İzahlı Divan Şiiri Antolojisi
 Eserleri: Şiir: Erciyes’ten Kopan Çığ, Burada Bir
Kalp Çarpıyor, Benden İçeri
BİR YOLCUYA
 Oyun: Çoban, Atilla
Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın,
 Diğer eserleri: Battal Gazi Destanı, Kuran’ı
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
Kerim’den İlhamlar, Hür Mavilikte,
Dolmabahçe’den Anıtkabir’e Kadar, Atatürk
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın, pedagoji, biyografi, şiir, hikâye, hiciv, psikoloji,
Bir vatan kalbinin attığı yerdir. çocuk psikolojisi, eğitim, çeviri ansiklopedi ve
sözlük yazımıyla uğraşmış
Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda,  Vatan, yiğitlik, millet konularını işler.
Gördüğüm bu tümsek, Anadolu’nda,  Hece ölçüsünü kullanmış, çocuklar için şiirler
İstiklal uğrunda, namus yolunda, yazmıştır.
Can veren Mehmed’in yattığı yerdir.  Şiir: Çocuk Şiirleri, Çanakkale İzleri, Acılar, Söz
… Oyunları
ŞÜKUFE NİHAL BAŞAR (1896-1973)  Ansiklopedi-Sözlük: Meşhur Adamlar
 İlk şiirlerinde aruz ölçüsünü kullandı. Sonra Milli Ansiklopedisi, Türk Meşhurları
Edebiyat akımını benimseyerek hece ölçüsüne
döndü. HALİDE NUSRET ZORLUTUNA:
 Şiirlerinde kadın duygularını, bir kadın üslubuyla  “Kadın Yazarların Annesi” olarak bilinir.
ifade etmeye çalışmıştır. Şiirlerinde romantik  Şiir yazmaya mütareke yıllarında başladı. Kurtuluş
duyguları işleyen sanatçı, sanatının son yıllarında Savaşı'nın etkisi ve heyecanıyla millî edebiyat
realizme kaymıştır. akımına katılmıştır. İstanbul’un işgal edilmesi
 Hikâye ve romanlarında toplum sorunlarını, kadın üzerine kaleme aldığı Git Bahar adlı şiiri ile
problemlerini işlemiştir. edebiyat dünyasında adını duyurmaya başlamış, bu
 Sanatçıların Anadolu’ya açılmalarını ve Anadolu şiir o günlerin heyecanı içerisinde oldukça ses
insanını tanımasını ister. getirmiştir.  Millî edebiyat akımı içinde
 Eserleri değerlendirilen şiirlerinde hececi anlayışa bağlı
 Şiir: Yıldızlar ve Gölgeler(aruzla), Hazan kalmış, şiirlerini hece ölçüsü ama modern bir
Rüzgârları, Gayya, Su, Şile Yolları, Sabah Kuşları, yaklaşımla yazmıştır. Şiirlerinde ince ve hassas
Yerden Göğe ruhunun derinlerinden gelen bir lirizm ve söyleyiş
 Hikâye: Tevekkülün Cezası vardır.
 Roman: Renksiz Istırap, Yakut Kayalar, Çöl  Şiirde ahenge önem veren şair, sade bir dille
Güneşi, Yalnız Dönüyorum, Çölde Sabah Oluyor yazmış,  güçlü bir nazım tekniği ile şiirlerini
 Gezi: Finlandiya, Domaniç Dağlarının Yolcusu kaleme almıştır.
MİTHAT CEMAL KUNTAY:  Şiirlerinde ferdi duygulara, sosyal hayata dair
 Epik şiirleriyle tanınan sanatçının lirik tarzda çeşitli olaylara, tavırlara, hayatın acılarına ve
şirleri de vardır. dertlerine yer vermiştir.
 Milli Edebiyat anlayışına bağlıdır ancak aruzla  Halide Nusret’in romancılığını iki ayrı safha da ele
yazmıştır. almak mümkündür. İlk safha romanları 1940 –
 “Acem Şahına” adlı şiiri Mehmet Akif ile birlikte 1950 yıllarına kadar yazdığı romanlardır. Bu
yazmıştır. romanlar, cihan harbi, işgal yılları, Milli Mücadele
 “Üç İstanbul” romanı edebiyat tarihindeki yerini yılları ve cumhuriyetin ilk yıllarını anlatan
belirleyen yapıtıdır. Bu romanda II. Abdülhamit, memleketçilik ve konulu romanlarıdır.  Küller
II. Meşrutiyet ve mütareke yıllarının İstanbul’unu (1921) Sisli Geceler (1922) ve Gül’ ün Babası
anlatır. Romanın kahramanı Adnan Bey’in yaşamı Kim (1933) adlı romanları bu safhaya ait
çerçevesinde çökmüş kurumları, yozlaşmış eserleridir.
insanların aşk ve çıkar ilişkilerini ele alırken  1950 yıllarından sonra yazdığı romanları ise sosyal
Osmanlı Devleti’nin hangi şartlar altında hayata dair konuları ele alan,  ev, evlilik ve üçlü
çöktüğünü sergiler. aşk ilişkilerini konu alan romanlar olmuşlardır.
 Eserleri: Şiir: Türk’ün Şehnamesi Yazdığı en son romanı olan Büyükanne romanında
 Roman: Üç İstanbul özlem duyulacak, çocuksu bir hayatı kötülüklerin
 Oyun: Yirmi Sekiz Kanun-ı Evvel bile iyilik bulduğu bir dünyayı anlatmıştır.  Bu
 Monografi: Namık Kemal, İstiklal Şairi Mehmet romanda kadının yaşama direncini dile getirmiştir.
Akif, Sarıklı İhtilalcı Ali Suavi  Son romanlarında çağdaş kadınların yaşam
İBRAHİM ALAATTİN GÖVSA: anlayışını ve duyarlılıklarını dile getirmiş, 
kadınların dünyasını aktarmış,  modern bir hayat
 Edebiyatımızda çocuklar için şiir çığırının yaşadıkları halde geleneklerine bağlı kalan
öncülüğünü yapmıştır. Çocuklar için yazdığı kadınların dünyalarını ve aile hayatlarını
şiirlerinde onları yurt sevgisine, iyiye ve güzele aktarmıştır.  Halide Nusret’ in yedi romanının en
yöneltmeyi amaçladığı görülür. Atatürk için sonuncusu Aşk ve Zafer adlı eseridir. Öteki
yazdığı Tavaf şiirini aruzla ve yabancı sözcükler romanlarında görülen teknik kusurlar bu romanda
kullanarak yazmış olmasına karşın, coşkuyla nispeten azalmıştır. Halide Nusret, bu
söylemiştir. Ünlenmesinde bu şiirin etkisi romanda Milli Mücadele yıllarında İstanbul´da ve
büyüktür. Ayrıca farklı dergi ve gazetelerde çeşitli Urfa’da yaşanan bir aşkı anlatmaktadır.
konularda yazılar, fıkralar, mizahî yazılar, gülmece  Anadolu’yu yakından gören bir insanın duyarlılığı
öyküsü, monografi, söz konusudur.
 Kadın psikolojisi üzerinde durur.  Şiirlerinde tarihi ve milli motifleri kullanmış
 “Git Bahar” adlı şiiriyle tanınır. “Ağla Bahar, Gel ve Türkçü-milliyetçi bir dünya görüşünü
Bahar” ile bahar şiirleri halkasını tamamlar. benimsemiştir.
 Öğretmenlikle ilgili anılarını “Benim Küçük  Halk şiiri geleneğini zenginleştirerek
Dostlarım” adlı kitapta toplar. kullanmıştır.
 Şiir: Geceden Taşan Dertler, Yayla Türküsü,  Eserleri:
Yurdumun Dört Bucağı, Ellerim Bomboş Kaldı  Şiir: Hun Aşkı , Mavi Türkü (mensur şiir),
 Roman: Küller, Sisli Geceler, Gülün Babası Kim, Şafağa Çekilenler, Ve Sığınırım İçime, Sitare,
Beyaz Selvi, Aydınlık Kapı, Aşk ve Zafer Asra Yemin Olsun ki… ,Bütün Şiirleri,
 Anı: Benim Küçük Dostlarım, Bir Devrin Romanı Kandahar Dağlarında Sabah Namazı
ALİ ULVİ ELÖVE  Oyun: Büyü
 Selanik’te çıkan Çocuk Bahçesi dergisinde yazdığı  Mizah: Devranname, Seyrallıname,
çocuk şiirleriyle tanınmıştır.  Gezi: Men Kazanga Baramen (Tataristan
 Ününü bütün yurda duyuran şiiri ise Zeki Seyahati Notları)
Üngör’ün bestelediği “Dağ Başını Duman Almış”  İnceleme: Tanzimat ve Türk Ailesi
marşıdır. Bu marş daha sonra “Gençlik Marşı”
olarak ilan edilmiştir. ALİ AKBAŞ (1941-…)
 Çocuk edebiyatımızın ilk bilinçli emekçisidir.  Edebiyat öğretmenliği yapmıştır. Şiirlerinde
 ŞİİR: Çocuklara Neşideler ağırlıklı olarak halk edebiyatı unsurlarını
ALİ MÜMTAZ AROLAT (1897-1967) kullanmıştır. Milli romantik sanatçılar arasındadır.
 İlk şiirlerini “Seza” mahlasıyla yazmış, Milli Sade ve akıcı şiirler yazmıştır. Çocuk şiirlerinde
edebiyat akımına katılarak önce hecenin sonra çocuk dilini kullanmıştır.
serbest nazmın güzel örneklerini vermiştir. Şiir: Masal Çağı, Kuş Sofrası
 Hece ölçüsünü ve dizeleri kısalı uzunlu
kullanmada Enis Behiç’in başlattığı biçim
değişikliğine yenilerini eklemiştir. 4)GARİP AKIMI VE TEMSİLCİLERİ (1941-
 Şiirlerinde aşkı ve dış dünyayı hayal oyunları, 1954)
semboller ve alegorilerle anlatmıştır. Her şeyi  “Birinci Yeni” olarak da adlandırılan bu akım
bilinmeyen etrafında izah etmeye çalışmıştır. 1941 yılında Orhan Veli, Oktay Rıfat ve Melih
 Şiir: Bir Gemi Yelken Açtı, Hayal İkliminden Cevdet Anday’ın “Garip” adlı bir kitap
Dönen Diyor Ki yayımlamasıyla ortaya çıkar.
NİYAZİ YILDIRIM GENÇOSMANOĞLU (1929-  Bu üç kişinin Garipçiler ismiyle anılmalarının
1992) sebebi budur.
 Taşkın bir ruh heyecanıyla Türk tarihinin milli  Kitabın kapağına, “Bu kitap, sizi, alışılmış
kahramanlık maceralarına yönelen şair, “destan şeylerden şüpheye davet edecektir.” şeklinde yazılı
şairi” olarak tanınmıştır. Tam bir milli romantik bir ibare koymuşlardır.
şairdir.  Şiirle ilgili görüşlerini bu kitabın ön sözünde
 Dede Korkut üslubunu çağdaş bir yorumla açıklayan sanatçılar şiirde devrim yapmışlardır.
kullanmıştır. İslamiyet öncesinden Cumhuriyet  Bu akımın temsilcilerine göre, şiir, duygudan çok,
sonrasına kadar birçok olay ve kişiyi akla dayanmalı; duygunun ya da duyarlılığın ürünü
destanlaştırmıştır. olan şairanelikten arındırılmalıdır. “Şiir, bir bütün
 Geçmiş zamanları şiirin dünyasına taşıyarak yeni hususiyeti edasında olan bir söz sanatıdır ve her
nesil üzerinde Türk destan devrinin ulusal bilincini şeyden önce manadan ibarettir.” demişlerdir.
uyandırmak ister. Kürşad’dan Kara Kağan’a,  Geleneksel şiirin benimsediği her şey, yeni şiirin
Alparslan’dan Afşın Bey’e, Hacı Bayram Veli’den dışında tutulmalıdır.
Yunus Emre’ye, Osman Gazi’den Fatih’e,  Şiirde her türlü kurala ve önceden belirlenmiş
Atatürk’ten Sütçü İmam’a kadar birçok kişiyi kalıplara karşı çıkmış, kuralsızlığı kural
destanlaştırmıştır. edinmişlerdir.
 Şiirlerinde hece ölçüsünü ve koşma, mesnevi gibi  Sürrealizm ve dadaizm gibi akımlardan
biçimleri kullanmıştır. etkilenmişlerdir.
 Şiir: Bozkurtların Ruhu, Gençosman Destanı,  Şiirde ölçü, uyak ve dörtlüğe karşı çıkmışlar,
Kürşad İhtilali Destanı, Malazgirt Destanı, serbest şiir anlayışını benimsemişlerdir.
Bozkurtların Destanı, Kopuzdan Ezgiler, Boğaç  Şairaneliği, mecazlı söyleyişleri, söz sanatlarını
Han-Salur Kazan Destanları, Destanlarda kabul etmemişlerdir. “Tarihin aç gözünü doyurmuş
Uyanmak, Destanlar Burcu, Dedem Korkut’tan olan edebi sanatlara” artık gerek kalmadığını
Boğaç Han Destanı, Alp-Erenler Destanı savunmuşlardır.
DİLAVER CEBECİ (1943-2008)  Günlük konuşma dilini şiire uyarlamaya
 Yüreğime Kor Düğümler Atıldı ve Türkiye’m çalışmışlardır. Sade bir dil kullanılmıştır.
şiirleri bestelenmiştir.  “Şiir halka seslenmelidir.” anlayışıyla sokağı ve
günlük yaşamdaki her şeyi şiire aktardılar.
 Şiirde, o döneme kadar işlenmemiş konuları ele  La Fontaine’den 51 fablını manzum biçimde
almışlardır. Şiirlerinin başlıca konuları, günlük çevirmiş, Nasrettin Hoca’nın 72 fıkrasını nazma
hayat, sıradan insanların problemleri, yaşama çekmiştir. Bunun dışında da çevirileri vardır.
 Kitabe-i Sengi Mezar, İstanbul’u Dinliyorum,
sevinci ve hayattaki bazı garipliklerdir.
Anlatamıyorum, Dalgacı Mahmut, Aşk Resmi
 Yaşama sevinçlerini şiire fazlasıyla Geçidi şiirleriyle tanınır.
 Eserleri:
yansıtmışlardır.
 Şiir: Garip, Vazgeçemediğim, Destan Gibi, Yenisi,
Karşı, Nasrettin Hoca Hikayeleri, La Fontaine’nin
 Halk deyişlerinden yararlanmışlar, toplumsal
Masalları
yergiye yer vermişlerdir.  Nesirleri: Sanat ve Edebiyatımız, Bindiğimiz Dal,
Denize Doğru
 İroni ve mizah ayırt edici özellikleridir.
KİTABE-İ SENG-İ MEZAR
Hiçbir şeyden çekmedi dünyada
 “Basitlik, sadelik ve aleladelik” ilkesi
Nasırdan çektiği kadar
benimsenmiştir. Hatta çirkin yaratıldığından bile
O kadar müteessir değildi;
 Bu akımın en önemli özelliği şiiri hayata egemen Kundurası vurmadığı zamanlarda
zümrenin elinden alıp sıradan insanların hizmetine Anmazdı ama Allah´ın adını,
vermek, onların hayatlarını yansıtmak olmuştur. Günahkar da sayılmazdı.
Yazık oldu Süleyman Efendiye
 Siyaset dışı kalmışlar, söylev havasından Mesele falan değildi öyle,
uzaklaşmışlardır. To be or not to be kendisi için;
 Şiirin müzik, resim gibi sanatlarla olan ilişkisine Bir akşam uyudu;
son vermişlerdir. Uyanmayıverdi.
 Edebiyat eleştirmenlerinin değişik yorumlarına Aldılar, götürdüler.
uğrayan Garip akımını Nurullah Ataç ve Yıkandı, namazı kılındı, gömüldü.
Sabahattin Eyüboğlu desteklemiş, Ahmet Hamdi Duyarlarsa olduğunu alacaklılar
Tanpınar ise şiirden uzaklaşma sayarak Haklarını helal ederler elbet.
eleştirmiştir. Alacağına gelince...
 Akım Orhan Veli’nin 1950 yılındaki beklenmedik Alacağı yoktu zaten rahmetlinin.
ölümüyle sona ermiştir. Tüfeğini depoya koydular,
Esvabını başkasına verdiler.
ORHAN VELİ KANIK  (1914-1950) Artık ne torbasında ekmek kırıntısı,
 Türk şiirinde iki arkadaşıyla birlikte büyük bir Ne matarasında dudaklarının izi;
atılım yapmış, yeni bir anlayışın öncüsü olmuştur. Öyle bir rüzgar ki,
 O, bir şiir ihtilalcisidir. Şiiri sokağa Kendi gitti,
yönlendirmiştir. İsmi bile kalmadı yadigar.
 1941’de arkadaşlarıyla birlikte yayımladıkları Yalnız şu beyit kaldı,
Garip adlı şiir kitabı ve yazdığı önsöz, Türk Kahve ocağında, el yaz işiyle:
şiirinde günden güne donmuş olan eski değerleri ´Ölüm Allah´ın emri,
yıkmış, şiire başka bir açıdan bakılmasını ´Ayrılık olmasaydı.´
sağlamış; modern Türk şiirinin olanaklarını
genişletmiştir. AYRILIŞ
 Nükteli alaylı bir dili vardır. Şiirlerinde derin bir Baka kalırım giden geminin ardından;
“ironi” vardır.  Atamam kendimi denize, dünya güzel; 
 Sürrealizmin etkileri görülür. Serde erkeklik var, ağlayamam.
 Ölçüye baş kaldırıp serbest yazmış kafiyeyi şiirden
çıkarmıştır. GÜZEL HAVALAR
 Şairane duyuları, parlak görüntüleri şiirden silmiş, Beni bu güzel havalar mahvetti,
günlük yaşayış içinde halktan insanları şiire Böyle havada istifa ettim
sokmuştur. Evkaftaki memuriyetimden.
 Ona göre her şey şiirin konusu olabilir, “nasır” gibi Tütüne böyle havada alıştım,
her sözcük şiire girebilir. Böyle havada aşık oldum;
 Halk deyişlerinden yararlanmış ve toplumla ilgili Eve ekmekle tuz götürmeyi
yergiye yer vermiştir. Böyle havalarda unuttum;
 Japon şiir biçimi olan “haiku”dan etkilenmiştir. Şiir yazma hastalığım
(kısa ve özlü şiir) Hep böyle havalarda nüksetti;
 Bir dönem “Mehmet Ali Sel” takma adını Beni bu güzel havalar mahvetti.
kullanmıştır.
 1947’de “Yaprak” adlı dergiyi çıkarmıştır.
MELİH CEVDET ANDAY (1915-2002)  “Aşağı ve Yukarı”, “Karga ile Tilki” kitaplarındaki
 Garip akımının etkisinde olan sanatçı 1946’dan şiirleriyle toplumcu gerçekçi özü dile getirir.
sonra sanatını romantik ögelerden kurtararak Eserleri:
toplumcu şiire yönelir.  Şiir: Güzelleme, Yaşayıp Ölmek, Kargayla Tilki,
 Düşünceye ve akla dayalı şiirler yazmıştır. Çobanıl Şiirler, Aşk ve Avarelik Üzerine Şiirler,
 Bir dönem Yunan mitolojisinden yararlanmıştır. Âşık Merdiveni, Perçemli Sokak, Aşağı Yukarı,
“Kolları Bağlı Odysseus”da mitolojik unsurlar Elleri Var Özgürlüğün, Bir Cigara İçimi
dikkat çeker.  Roman: Bay Lear, Danaburnu, Bir Kadın
 Söz oyunlarında arınmış yalın bir dil vardır. Düz Penceresinden
yazılarında ise yoğun bir düşünce, şiirsel, esprili,  Tiyatro: Oyun İçinde Oyun, Atlar ve Filler, Çil
özlü bir dil vardır. Horoz, Yağmur Sıkıntısı
 Fıkra, makale, gezi, roman, tiyatro ve şiir AĞZIMIN TADI
yazmıştır. Çeviriler de yapmıştır. Ağzımın tadı yoksa, hasta gibiysem,
Eserleri: Boğazımda düğümleniyorsa lokma,
 Şiir: Garip, Rahatı Kaçan Ağaç, Telgrafhane, Yan Buluttan nem kapıyorsam, vara yoga
Yana, Yağmurun Altında, Kolları Bağlı Odysseus, Alınıyorsam, geçimsiz ve işkilli,
Göçebe Denizin Üstünde, Teknenin Ölümü, Yüzüm öfkeden karaya çalıyorsa,
Ölümsüzlük Ardında Gılgamış Denize bile iştahsız bakıyorsam,
 Roman: Gizli Emir, İsa’nın Güncesi, Aylaklar, Hep bu boyu devrilesi bozuk düzen,
Raziye
 Oyun:  Mikadonun Çöpleri, İçerdekiler, 5)GARİP DIŞINDA YENİLİĞİ SÜRDÜREN
Ölümsüzler ŞİİR
 Deneme: Doğu-Batı, Konuşarak, İmge Ormanları,  Garip Hareketi'nin etkisinin sürdüğü yıllarda, şiiri
Yeni Tanrılar, Sosyalist Bir Dünya, Dilimiz Üstüne onlar kadar bayağılaştırmak istemeyen, her biri
Konuşmalar kendine özgü şiir tarzını oluşturmuş bazı şairler
 Gezi: Sovyet Rusya, Azerbaycan, Özbekistan şiirdeki lirizmi kaybetmeden yeniliği
ÇOK GÜZEL ŞEY sürdürmüşlerdir.
Yaşamak güzel şey doğrusu  Serbest tarzda şiirler yazılmıştır.
üstelik hava da güzelse  Yeni bir dil, üslup ve bakış açısı aranmış: özgün
hele gücün kuvvetin yerindeyse bir şiir anlayışı getirilmiştir.
elin ekmek tutmuşsa bir de  Temsilcileri: Fazıl Hüsnü Dağlarca, Cahit Külebi,
hele tertemizse gönlün Behçet Necatigil, Ceyhun Atuf Kansu, Cahit
hele kar gibiyse alnın Zarifoğlu, Hilmi Yavuz, Ümit Yaşar Oğuzcan,
yani kendinden korkmuyorsan Gülten Akın, Sedat Umran, Özdemir Asaf, Dilaver
kimseden korkmuyorsan dünyada Cebeci, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Sabahattin Kudret
iyi günler bekliyorsan hele Aksal, Nurullah Genç
iyi günlere inanıyorsan
üstelik hava da güzelse FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA (1914 - 2008):
Yaşamak güzel şey,  Cumhuriyet döneminin önemli şairlerinden olan
Çok güzel şey doğrusu! Fazıl Hüsnü öğrenimini Anadolu'nun değişik
yerlerinde sürdürmüş, subaylık yaptığı yıllarda
OKTAY RİFAT HOROZCU ise Anadolu'yu daha iyi tanıma fırsatı
 TDK’nin ilk başkanı, şair Samih Rifat’ın oğludur. bulmuştur.
 Garip dönemi şiirlerinde kentte yaşayan sıradan  Şiir dışında hiçbir türle ilgilenmemiştir.
insanların günlük yaşamlarına şaşırtıcı, alaycı bir  “Destan Şairi” olarak bilinen sanatçı yapma
söyleyişle yaklaşmıştı. “Yaşayıp Ölmek, Aşk ve destanlarıyla tanınmıştır. Bu şiirleriyle Kurtuluş
Avarelikler Üzerine Şiirler, Güzelleme” adlı şiir Savaşı tarihini anlatmıştır.
kitapları bu dönemi yansıtır.  Sanatçı, iç ve dış gerçeklere bakarak,
 Şiirleri sürekli bir değişim içindedir. Hep kendini bilinçaltına yönelerek şiire yeni ürperişler
yenilemeye çalışan ve her türlü biçimi denemeye getirir.
çalışan yapıdadır.  Şiirleri devamlı gelişme gösterir. Kurallı
 Perçemli Sokak adlı kitabıyla birlikte şiir biçimlerden serbest biçimlere, anlamlı özlerden
anlayışında büyük değişiklik olmuş II. Yeni denen en yalın anlamlara varan şiir türlerini dener. Her
akıma, imgeci şiire kaymıştır. şiirinde bir "yeni"yi dener gibidir.
 Daha sonra toplumsal sanat anlayışından hareketle  Genellikle epik - dramatik, lirik - didaktik ve
çok başarılı taşlamalar (yergiler) ve sosyal içerikli toplumsal gerçekçi anlayıştadır.
şiirler yazmıştır. (Elleri Var Özgürlüğün kitabı)Bu  Şiir dili en son türetilen Türkçe sözcüklerle
şiirlerde deyimlerden, tekerlemelerden ve halk doludur.
söyleyişlerinden yararlanmıştır.  “Türkçem benim ses bayrağım.” dizesiyle
Türkçeye olan sevgisini anlatmıştır.
 “Çocuk ve Allah” yapıtıyla tanınmış, bu Vermeye az buldunuz
yapıtında soyut konuları işlemiştir. Yahut vakit olmadı
 “Havaya Çizilen Dünya”da Necip Fazıl etkisi
görülür. CAHİT KÜLEBİ (1917 - 1997):
 1960-1964 arasında Türkçe adlı aylık dergi  Öğretmenlik yaptığı yıllarda Anadolu'yu
çıkarmıştır. tanıyan Cahit Külebi, memleketçi şiirimize yeni
 Eserleri: bir ses getirmiştir.
Havaya Çizilen Dünya, Çocuk ve Allah, Çakırın  Milli romantik şairdir.
Destanı, Üç Şehitler Destanı, Türk Olmak,  Şiirlerinde derin bir Anadolu sevgisi vardır;
Sivaslı Karınca, İstanbul-Fetih Destanı, İyimser, açık ve gerçekçi bir bakışla Anadolu'ya
Çanakkale Destanı, Kubilay Destanı, 19 Mayıs eğilmiştir.
Destanı, Hiroşima, Malazgirt Ululaması, Yedi  Şiirlerinde temiz bir Türkçe, Karacaoğlan'ı
Memetler, Çukurova Koçaklaması, Yeryüzü andıran bir içtenlik görülür.
Çocukları  Hayale pek yer vermez, gerçekçi bir anlayışla
yazmıştır. Onu "gerçekçi - romantik" bir şair
olarak niteleyebiliriz.
 Halk türküleri ve deyişleri şiirlerinin temelini
BEHÇET NECATİGİL (1916 -1979): oluşturur. “Hikaye” ve “Sivas Yollarında”
 İlk şiirleri Varlık dergisinde çıkan öğretmen şair şiirleri ünlüdür.
Behçet Necatigil, Cumhuriyet döneminin  "Atatürk Kurtuluş Savaşında" kitabından Nevit
kendine özgü bir çizgisi olan şairlerindendir. Kodallı, bir Atatürk Oratoryosu meydana
 Rahat, gösterişe kaçmayan, sembollere dayalı, getirmiştir.
şiir geleneklerini gözeten bir anlayıştadır.  Eserleri: Şiir: Adamın Biri, Rüzgâr, Atatürk
 “Evler Şairi” olarak bilinir. Kurtuluş Savaşı'nda, Yeşeren Otlar, Güz
 Şiirlerinde kendi evinden başlayarak öteki Türküleri
evleri, sokağı, çevreyi, giderek dış dünyayı ve  Anı: İçi Sevda Dolu Yolculuk
toplumu sorunlarıyla anlatmıştır. …
 Hem hece ölçüsüyle hem de serbest ölçüyle Bir gemi yanaştı Samsuna sabaha karşı
yazmıştır. Selâm durdu kayığı, çaparı, takası,
 İlk şiirleri anlamca açık, sonraları Divan şiirinin Selâm durdu tayfası
özelliklerinden yararlanarak kapalı bir şiire Bir duman tüterdi bu geminin bacasından bir duman
ulaşmıştır. Duman değildi bu!
 Şiir dışında İnceleme, çeviri, radyo oyunu Memleketin uçup giden kaygılarıydı.
alanlarında da eserleri vardır. …
 Eserleri: CEYHUN ATUF KANSU (1919-1978)
Şiir: Kapalı Çarşı, Evler, Arada, İki Basma  Asıl mesleği doktorluktur, Anadolu’nun çeşitli
Yürümek, Çevre, Eski Toprak, Divançe, yerlerinde bulunmuştur.
Sevgilerde  Başlangıçta halk şiiri geleneğine bağlıdır, 1940’lı
Düzyazı: Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü, yıllardan sonra serbest tarzda şiirler yazmıştır.
Edebiyatımızda Eserler Sözlüğü  Anadolu’nun mahalli rengini, sıkıntılarını, hasta
Radyo Oyunu: Üç Turunçlar, Yıldızlara çocuklarını ve mutsuz insanları anlattı.
Bakmak, Gece Aşevi  “Dünyanın Bütün Çiçekleri” şiiri çok ünlüdür.
SEVGİLERDE  Eserleri: Şiir: Bir Çocuk Bahçesinde, Bağbozumu
Sevgileri yarınlara bıraktınız Sofrası, Haziran Defteri, Bağımsızlık Gülü, Sakarya
Çekingen, tutuk, saygılı. Meydan Savaşı, Yanık Hava
Bütün yakınlarınız  Düzyazı: Ya Bağımsızlık Ya Ölüm, Cumhuriyet
Sizi yanlış tanıdı. Ağacı, Köy Öğretmenine Mektuplar, Balım Kız
Bitmeyen işler yüzünden Balım Oğul
(Siz böyle olsun istemezdiniz) DÜNYANIN BÜTÜN ÇİÇEKLERİ
Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Kalbinizi dolduran duygular Bütün çiçeklerini getirin buraya,
Kalbinizde kaldı. Öğrencilerimi getirin, getirin buraya,
Siz geniş zamanlar umuyordunuz Kaya diplerinde açmış çiğdemlere benzer
Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek. Bütün köy çocuklarını getirin buraya,
Yılların telâşlarda bu kadar çabuk Son bir ders vereceğim onlara,
Geçeceği aklınıza gelmezdi. Son şarkımı söyleyeceğim,
Gizli bahçenizde Getirin, getirin...ve sonra öleceğim.
Açan çiçekler vardı, …
Gecelerde ve yalnız. ÖZDEMİR ASAF (1923-1981)
 Asıl adı Halit Özdemir Arun olan sanatçı,  Şiirlerinde kahramanı kendisi olan bir serüven
döneminden ayrı bir dil ve biçimde yazmıştır vardır. Dıştan çok içe dönük bir anlatımı vardır.
şiirlerini.  Şiirleri imgeli ve kapalı bir söyleyişe sahiptir.
 Dize sayısını çoğu kez en aza indirmiştir. Şiirlerinde  Eserleri:
imajsız, anlamsız, yer yer ironik söyleyişe özen Şiir: İşaret Çocukları, Yedi Güzel Adam,
göstermiştir. Menziller, Korku ve Yakarış 
 “Sen- ben” ikilemini ele almıştır. Çocuk Hikâyeleri: Yürek Dede ile Padişah,
 Yaşadıklarını, çevresindeki olayları soyutlaştırarak Küçük Şehzade, Motorlu Kuş, Kuşların Dili,
düşünce planına aktarmıştır. Serçe Kuş
 Eserleri: Roman: Savaş Ritimleri
SULTAN
 Şiir: Dünya Kaçtı Gözüme, Sen Sen Sen, Bir Seçkin
Kapı Önünde, Nasılsın, Çiçekleri Yemeyin, Bir kimse değilim
Yalnızlık Paylaşılmaz, Benden Sonra Mutluluk İsmimin baş harfleri acz tutuyor
(ö.s. 1983), Lavinia: Aşk Şiirleri (ölümünden Bağışlamanı dilerim
sonra, 2002 Sana zorsa bırak yanayım
 Düzyazı : Yuvarlağın Köşeleri (özdeyişler- Kolaysa esirgeme
etika), Hayat bir boş rüyaymış
 Hikâye: Dün Yağmur Yağacak Geçen ibadetler özürlü
Eski günahlar dipdiri
LAVİNİA Seçkin bir kimse değilim
Sana gitme demeyeceğim. İsmimin baş harflerinde kimliğim
Üşüyorsun ceketimi al. Bağışlanmamı dilerim
Günün en güzel saatleri bunlar. Sana zorsa yanmaya razıyım
Yanımda kal. Kolaysa affı esirgeme
Sana gitme demeyeceğim. Hayat boş geçti
Gene de sen bilirsin. Geri kalan korkulu
Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim, Her adımım dolu olsa
İncinirsin. İşe yaramaz katında
Sana gitme demeyeceğim, Biliyorum
Ama gitme, Lavinia. Bağışlanmamı diliyorum
Adını gizleyeceğim
Sen de bilme, Lavinia. ERDEM BEYAZIT (1939-2008):
 Tok, kavgacı, destana yatkın bir üslûpta
söylenmiş olan şiirlerinde ayrıca ince
CAHİT ZARİFOĞLU (1940-1987): duyarlılıklar işlenmiştir.
 Yedi Güzel Adam’dan biridir. (Yedi Güzel  İslâmî ton bir "leit-motif (sıkça işlenen tema)"
Adam ifadesi 1950’li yıllarda Kahramanmaraş halinde bütün şiirlerine yayılmıştır.
Lisesinde hayatları kesişen, edebiyata gönül  Daha çok endüstri toplumunun parçaladığı
veren ve sonra Mavera adlı dergide şiirlerini insanı dinsel duyarlılığa davet eden şiirler
yayımlamaya başlayan 7 şaire verilen addır. Bu yazmıştır.
şairler: Cahit Zarifoğlu, Adil Erdem Bayazıt,  II.Yeni’ye yakın bir üslubu vardır.
Sezai Karakoç, Nuri Pakdil, Mehmet Akif İnan,  Şiirleri Açı (K. Maraş), Çıkış (Ankara), Yeni
Rasim Özdenören, Alaeddin Özdenören) İstiklâl, Büyük Doğu, Diriliş, Edebiyat, Mavera
 Rasim Özdenören, Erdem Bayazıt, Akif İnan ve Yedi İklim dergilerinde yayınlanmıştır.
gibi isimlerle Mavera dergisini çıkarmıştır.  Eserleri:
 İlk şiirlerinde ikinci yeni akımının etkileri Şiir:  Sebep Ey, Risaleler
görülür. Madde-ruh çatışması, "Batı diktasına Gezi: İpek Yolundan Afganistan'a:1981'de İran,
karşı Doğu protestosu" temalarını işledi. Pakistan, Afganistan ve Hindistan'ı içeren iki aylık
 İlk şiir kitabı "İşaret Çocukları" 1967'de gezi ile ilgili izlenimlerini kitaplaştırdı.
yayınlandı. BİRAZ YORGUNUM
 Şiirlerinde dinsel inançları çerçevesinde ele Biraz yorgunum.
aldığı Anadolu insanlarının acı, umut ve Kavgaları birikiyor insanın,
sevgilerini yansıttı. Her uzvundan ayrı ayrı taşıyor acısı zamanla.
 Son şiirlerinde ise İslamcı düşüncedeki insan Yaşımdan yorgun, 
sevgisi, toplumsal mutluluk anlayışını işledi. Yaşımdan telaşlıyım bugünlerde.
 Şiirlerinde İslami motifler ağır basar. İç ürperti, - Kaç yaşındayım sahi..
metafizik ürperti hakimdir. Saymadım, bilmiyorum.
 Yer yer gerçeküstü ögeler ve eski şiir kalıplarını Belki kırklarımdayım.
uyguladı. Belki otuzlarımda,
Belki de doksan sene yuvalandım.  Hümanist olmakla birlikte bir ayağı hep
Bu dünyanın sırtında, hiç bilmiyorum! memleketindedir.
Hayat taviz vermediği hızı ve kavgasıyla akıp  Halk şiirinden ve folklordan yararlanmıştır.
gidiyor! Masal, şiir, deyiş, tekerleme gibi türlerden
… gelen ögeleri şiirlerinde kullanmıştır.
 NURULLAH GENÇ (1960-…)  Şiirlerinde biçim, ölçü, uyak kaygısı taşımamış,
 İslami söylemin önemli temsilcilerindendir. serbest şiir anlayışını benimsemiştir. Doğal ve
Necip Fazıl ve Sezai Karakoç’tan etkilenmiştir. akıcı bir üslupla yazmıştır.
 Hüzün, yalnızlık, aşk, ölüm, hasret, sonsuzluk  Türk edebiyatında şathiyelerden sonra Tanrı’yı
temalarını işlemiştir. sorgulayan en önemli şiirleri o yazmıştır.
 “Yağmur” şiiri edebiyatımızda önemli bir naat  Gezi ve deneme türündeki eserlerinde halk
örneğidir. kültürü, halk sanatı konusundaki düşüncelerini
 Eserleri: Şiir: Çiçekler Üşümesin, Yankı ve ortaya koymuştur.
Hüzün, Aşkım İsyanımdır Benim, Yağmur,  Eserleri:
Rüveyda Şiir: Karadut, Yaradan’a Mektuplar, Dol Kara
Bakır Dol, Yaşadım, Tuz, Üçü Birden (ilk üç
HİLMİ YAVUZ (1936): kitap), Dördü Birden (yeni eklerle), Yaşadım
(resimli)
 Başlangıçta daha çok İkinci Yeni akımının Düzyazı: Canım Anadolu, Tezek, Delifişek, Bu
etkisinde imgeci şiirler yazdı. Sonraki yıllarda Anadolu Var ya, Kültür Yokuşu, Körolası
gelenekçilikle çağdaş bir bakışı kaynaştıran,  Mektup: Kardeş Mektupları, Bedri Rahmi-Eren
biçim ve özün dengelendiği bir düzey sergiledi. Eyüboğlu Aşk Mektupları
 İslam mistisizmi, özellikle de tasavvuftan  Eserleri:
yararlanarak kendine özgü bir sözcük dağarcığı KARADUT
geliştirdi. Karadutum, çatal karam, çingenem
 Kültürlü, Türk şiirini iyi bilen bir şairdir. Divan Nar tanem, nur tanem, bir tanem
şiirinden çeşitli alıntılar yapmıştır. Agaç isem dalımsın salkım saçak
 Geleneği basmakalıp biçimde kullanmamış, Petek isem balımsın a gülüm
modern şiirin serbestliğiyle kullanmıştır. Günahımsın, vebalimsin.
 Şiirlerini kapalı bir anlayışla, çeşitli imgeler ve Dili mercan, dizi mercan, dişi mercan
mecazlarla kaleme almıştır. Yazdığı şiirlerin Yoluna bir can koyduğum 
“Güzel mısralar haline dökülmüş bilmeceler” Gökte ararken yerde bulduğum 
olarak adlandırılması da bundandır. Karadutum, çatal karam, çingenem 
 Yahya Kemal’den sonra Divan şiirine en çok Daha nem olacaktın bir tanem 
yönelen nâdir sanatçılardandır. Büyük bir Gülen ayvam, ağlayan narımsın 
geleneğimizin olduğunu düşünen sanatçı, Kadınım, kısrağım, karımsın.
şiirlerinde Divan ve Halk şiirinden esintilere yer
vermiştir. ÜÇ DİL
 Deneme türünde de önemli eserler vermiştir. …
 Eserleri: Şiir:  En azından üç dil bileceksin
Hüzün ki En Çok Yakışandır Bize, Gülün Ustası En azından üç dilde
Yoktur, Erguvan Şiirler, Çöl Şiirleri, Akşam Ana avrat dümdüz gideceksin
Şiirleri, Yolculuk Şiirleri, Bedreddin Üzerine En azından üç dil
Şiirler, Doğu Şiirleri, Yaz Şiirleri, Gizemli Çünkü sen ne tarih ne coğrafya
Şiirler, Zaman Şiirleri, Söylen Şiirleri, Ayna Ne şu ne busun Oğlum Mernus
Şiirleri, Büyü'sün Yaz Sen otobüsü kaçırmış bir milletin çocuğusun.
 Deneme- İnceleme: Kültür Üzerine, Budalalığın
Keşfi, Okuma Biçimleri, Roman Kavramı ve ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN(1926-1984)
Türk Romanı  Ümit Yaşar Oğuzcan, yazın hayatına şiirle
BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU (1913-1975): başladı. 1940'ta "Yedigün" şairleri arasında şiir
 Bedri Rahmi ressam-şairdir. hayatına başladı. 1975'e kadar toplam 50 kitap
 Ressam kişiliğinden gelen ögeleri şiirlerinde çıkardı. Şarkı sözleri ve şiir plaklarıyla da
kullanmıştır. Sözcüklerle resim yapan adam tanınan Ümit Yaşar Oğuzcan, 04 Kasım 1984'te
olarak nitelenmiş, ressamlığın verdiği bakış Tarsus'ta hayata veda etti.
açısıyla adeta kelimelerle tablo çizmiştir.  Şiir kitapları, yergi sözleri ve şarkı sözleriyle
 Bir dönem Garip şiirinin etkisiyle şiirler yazmış, günümüzün önemli şairleri arasında yer alır.
daha sonra sanatını küçük adamın dünyasından  1940'ta "Yedigün" dergisiyle şiir hayatına
halkın dünyasına doğru genişletmiştir. başlar.
Anadolu’yu ve onun değerlerini şiirine  Aşk ve ölüm şairi olarak tanınır.
taşımıştır.
 Genellikle Faruk Nafiz Çamlıbel'in  Cahit Sıtkı Tarancı etkisiyle hece vezni ile
duyarlılığında aşk, ayrılık ve özlem temaları uyaklı şiirler yazmıştır.
ekseninde şiirler yazar.  Şiirlerinden başka hikâye, tiyatro ve romanları
 1973'te büyük oğlu Vedat'ın ölmesi nedeniyle ile de başarılı örnekler veren sanatçı, şiirlerinde
hayatın boşluğu, ölüm ve acı gibi temalara yaşama sevincini, gelip geçici kısa süreli
yönelir. Kendisinin de intihar girişimleri olan mutlulukları; hikâyeleri ve oyunlarında ise
Oğuzcan’ın oğlu Vedat'ın Galata Kulesi'nden psikolojik gözlemlerini ele almıştır.
atlayarak hayatını sonlandırması şairin  Eserlerinde kent insanının çatışmalarını,
hayatında derin izler bırakır. Bu olayla birlikte gündelik ilişkilerini bulmak mümkün.
kendini "Acılar Denizi" şeklinde betimler.  Eserlerinde insan-çevre-kâinat münasebetlerini
 Aruz vezni ile yazdığı rubai türündeki araştırmaya yönelik bir tutum görülen sanatçı
şiirlerinde önemli başarılara imza atar. Aruzu özellikle yazdığı tiyatrolarla ölmezliğe
kendine özgü bir şekilde kullanır. ulaşmıştır.
 Günümüzün en çok okunan şairleri arasında yer  Gazoz Ağacı kitabıyla Sait Faik Hikaye
alan Ümit Yaşar Oğuzcan, oldukça etkileyici Ödülü’nü almıştır.
aşk şiirleri yazar.  Şairanelikten, süsten arınmış sade bir dille
 Birçok önemli şiiri bestelenir. Özellikle Türk yazan ve şekil üzerinde titizlikle duran yazar
sanat müziğine şiirleriyle önemli katkılar sunar. şiiri ise bir duyguyu, bir düşünceyi en güçlü
 Oğuzcan'ın 33 şiir kitabının olduğu bilinir. biçimde veren bir sanat dalı olarak görmüştür.
Şiir: Aşkımızın Son Çarşambası, İki Kişiye Bir Dünya,  Şiir: Şarkılı Kahve, Gün Işığı,Eşik, Batık Kent
Milyon Kere Ayten, Oğul Koşması, Biraz Kül Biraz  Öykü: Gazoz Ağacı, Yaralı Hayvan
Duman, Beni Unutma, Akıllı Maymunlar, Sevenler  Oyun: Tersine Dönen Şemsiye, Evin Üzerindeki
Ölmez, Üstüme Varma İstanbul, Çigan Gözler, Bulut, Kral Üşümesi, Bay Hiç, Bir Odada Üç
Rubailer, Dikiz Aynası, Acılar Denizi, Bir Daha Ayna, Kahvede Şenlik Var
Ölmek GÜLTEN AKIN(1933-2015)
ACILAR DENİZİ  Şair ve öğretmen kimlikleriyle öne çıkar.
Ben acılar denizinde boğulmuşum  İlk şiirlerinde kadın, sevgi, ayrılık, doğa,
İşitmem vapur düdüklerini, martı çığlıklarını temalarını; sonraki şiirlerinde toplumsal
Dalgalar her gün bir başka kıyıya atar beni sorunları işler. Bireysellikten toplumsallığa
Duyarım yosunların benim için ağladıklarını yönelen bir şiir çizgisi izledi.
 Halk şiiri geleneğini sürdürür, Nazım Hikmet
Ölüyüm çoktan, bir baksana gözlerime çizgisini takip eder. Şiirlerinde yaşam-halk
Gör, içindeki o kanlı cam kırıklarını ilişkisini öne çıkardı.
Bu ne karanlık, bu ne zindan gece böyle  Doğa, ayrılık, sevgi, kadın sorunları gibi
Bütün gemiler söndürmüş ışıklarını temaları işleyen ilk şiirlerini 1956'da "Rüzgâr
Saati"nde topladı.
Ben acılar denizi olmuşum, yaklaşma  1980 öncesi yaşanılanlar onun hayatı ve şiirine
Sularım tuzlu, sularım zehir zemberek yansıdı.
Baksana; herkes içime dökmüş artıklarını  Şiirleri pek çok dile çevrildi. Kırktan fazla şiiri
de bestelendi. Sezen Aksu'nun bestelediği "Deli
Bu karanlık bitse artık, bir ay doğsa Kızın Türküsü" de Gülten Akın'ın şiiridir.
Bir deli rüzgar çıksa; alıp götürse  "42 Gün" kitabında Mamak Cezaevi'nde süren
Yılların içimde bıraktıklarını... açlık grevini anlattı.
 "Şiiri Düzde Kuşatmak" kitabında halk
SABAHATTİN KUDRET AKSAL(1920-1993) kaynağına inme isteği ile halkta var olan özle
 Edebiyat dünyasına şiirle giren sanatçı, ilk halkın yaşamını birlikte yükseltme isteğini dile
şiirlerinde açık Türkçeyle söyleyişi ve halk getirdi.
ağzına özendiği, nükteli şiirleri ile Garip  Gülten Akın, yaşamı boyunca birçok ödül aldı.
anlayışına yaklaşır ve yaşamın akışındaki 1955 "Varlık" dergisinin şiir yarışmasında
bireysel sevinç ve mutlulukları birincilik ödülü; 1964 Türk Dil Kurumu Şiir
Ödülü; 1972 TRT Sanat Ödülleri Yarışması'nda
anlatmıştır.
Başarı Ödülü; 1999 Akdeniz Altın Portakal Şiir
 Daha sonraki şiirlerinde ise kapalı, imgeli bir
Ödülü'nü; 2003'te Dünya Gazetesi Yılın Telif
şiir özelliği gösterdiği için İkinci Yeni ile
Kitap Ödülü'nü ve 2008 Erdal Öz Edebiyat
ilişkilendirilir.
Ödülü'nü kazandı.
 1960’tan sonra düşünce yönü ağır basan Şiir: Kestim Kara Saçlarımı,Rüzgâr Saati, Sığda,
şiirler ortaya koymuştur. Bu şiirlerinde Kırmızı Karanfil, Ağıtlar ve Türküler, Seyran Destanı,
kişinin evrendeki yerini, değerini aramaya Maraş'ın ve Ökkeş'in Destanı, İlahiler, Sevda Kalıcıdır
çalışmış; felsefi düşüncelere yer vermiştir.
SENİ SEVDİM
“Seni sevdim, seni birdenbire değil usul usul sevdim  Milli eğitim bakanlığını bıraktıktan sonra
“Uyandım bir sabah” gibi değil, öyle değil gazetecilik yapmıştır.
Nasıl yürür özsu dal uçlarına Şiirleri “Dergah”, “Yarın”, “Yeni Mecmua” gibi
Ve günışığı sislerden düşsel ovalara dergilerde yayımlanmıştır
Susuzdu, suya değdi dudaklarım seni sevdim Şiir: Dönen Ses, Sizin için Dinle Benden
Mevsim kirazlardan eriklerden geçti yaza döndü Düzyazı: Goethe Bir Dehanın Romanı, Türk
Yitik ceren arayı arayı anasını buldu Edebiyatına Toplu Bir Bakış Pazartesi Konuşmaları,
Adın ölmezlendi bir ağız da benden geçerek Kıbrıs Mektupları, Edebiyat Tarihimizden, İngiltere
Soludum, üfledim,yaprak pırpırlandı Ağustos dindi Mektupları, Türkiye’de Maarif…
Seni sevdim, sevgilerim senden geçerek bütünlendi”
23 NİSAN
Yirmi üç Nisan...
“Ah, kimselerin vakti yok Yurdu koruyan
Durup ince şeyleri anlamaya” Yarını kuran
Sen ol çocuğum!..
ÖZDEMİR İNCE(1936-…)
 II. Yeni’ye yakın şiir tarzıyla bilinir. Eskiyi unut,
 İlk şiiri 1954'te "Kaynak" dergisinde Yeni yolu tut.
yayınlandı. Türklüğe umut
 Pazar Postası, Türk Dili, a, Değişim, Dost, Şiir Sen ol çocuğum!..
Sanatı, Papirüs, Soyut, Türkiye Yazıları,
Milliyet Sanat, Yusufçuk, Adam Sanat gibi Bizi Kurtaran
dergilerde yayınlanan şiirleriyle tanındı. Öndere inan.
 Şiir üzerine kuramsal yazılar ve değişik Sözünü tutan
konularda denemeler, eleştirel denemeler yazdı. Sen ol çocuğum!..
 Şiirleri, Fransa (3), Yunanistan (2), Bulgaristan
(2) ve Makedonya'da (1) kitap olarak MAVİCİLER (MAVİ AKIMI)
yayınlandı.  Atilla İlhan’ın 1952-1956 yıllarında çıkardığı
 Şiir ve yazıları Almanca, Bulgarca, Çuvaşca, derginin adı olan “Mavi”nin etrafında toplanan
Fransızca, Hinduca, İbranice, İngilizce, Orhan Duru, Ferit Edgü gibi sanatçıların
İspanyolca, İtalyanca, Macarca, Makedonca, oluşturduğu bir edebi topluluktur.
Portekizce, Romence, Rusca,Sırpça ve  Bu sanatçılar, şairane bir sanat anlayışının
Yunancaya çevrildi. temsilcisi olmuşlardır. Daha sonra Mavi dergisi
 Dünya şiirlerinden çeviriler yapmıştır. Özdemir Nutku’nun yönetimine geçer ve Atilla
İlhan’ın savunduğu toplumsal gerçekçiliğin
 Şiirleri: Kargı, Tutanaklar, Kiraz Zamanı, (sosyal realizm) sözcüsü olur. Dergi, Nisan
Karşı Yazgı, Rüzgara Yazılıdır, Elmanın Tarihi, 1956’da çıkan 36. sayıdan sonra (Son Mavi)
Kentler,Yedi Deryalar Geçsen, Siyasetname, kapatılır.
Eski Şiirler, Hayatbilgisi, Zorba ve Ozan, Başak  Temsilcileri; Attila İlhan, Ferit Edgü, Orhan
ile Terazi, Burçlar Kuşağı, Can Yelekleri Duru, Özdemir Nutku, Yılmaz Gruda, Ahmet
Tavandadır, Gürlevik Oktay, Demirtaş Ceyhun, Demir Özlü ve Tahsin
 Eleştiri: Yazmasam Olmazdı, Yücel’dir.
 Mahşerin Üç Kitabı  Garip akımına karşı bir duruş sergilemeleri ve
 yenilikçi şiiri savunmaları, onları “Garip
Dışında Yeniliği Sürdüren Şiir” akımına dâhil
eder.
HASAN ALİ YÜCEL (1897-1961)
Özellikleri:
 Öğretmen, eski Milli Eğitim Bakanı, Köy
Garip akımına tepki olarak çıkmıştır.
Enstitüleri'nin kurucusu şair Can Yücel’in
Bu topluluğun hedefinde Garip Akımı ve Orhan Veli
babasıdır.
vardır. Onları şiiri basitleştirmeyle suçlamışlardır.
 İş Bankası Kültür Yayınlarını yönetmiştir. Bu
Yoğun, mecazlı, trajik duygularla örülü bir sanat
yayınevi bastığı nitelikli kitaplar ile büyük bir
yaratmak istemişlerdir.
boşluğu doldurmuş ve genç kuşakların
Garipçilerin savunduğu birçok görüşe karşı
eğitilmesinde öncülük etmiştir.
çıkmışlardır.
 Köy Enstitülerinin kurulması, dünya
Özellikle şiirin açık olması gerektiği anlayışı Maviciler
klasiklerinin Milli Eğitim Bakanlığınca çevrilip
tarafından tamamen reddedilmişti.
yayımlanması konusunda önemli işler
Maviciler şiirin bütünüyle açık olamayacağını, anlam
yapmıştır.
kapalılığının şiiri düzyazıdan ayıran önemli bir faktör
 Çok yönlü bir devlet adamı olmasına rağmen
olduğu görüşündedirler.
edebiyat alanında da öne çıkmıştır.
Bir akım kimliği kazanamadan dağıldılar.
 Şiirlerinde önce aruzu sonra heceyi kullanmıştır.
Bir süre sonra “toplumcu gerçekçiliğin” temsilcisi  Toplumcu gerçekçi dönem (1941-1951): Bu
olmuşlardır. dönemde özellikle Nazım Hikmet’ten
Sosyal(Ulusal) gerçeklik onlara göre “Ulusal, Batılı, etkilenmiştir. Savaşlar, özgürlük sorunları, insan
sosyal ve aydınlık bir sanat yoludur. sevgisi konularını işlemiştir. “Duvar” şiiri, bu
Attila İlhan “Elde Var Hüzün” adlı şiir kitabında dönemin en önemli ürünüdür. Yapıtlarında
“Mavi Hareketi veya Sosyal Realizm diye bilinen egzotik betimlemelere de yer vermiştir. Ülke
kampanyayı başlattım.” İfadelerini kullanır. gerçeklerini gerçekçi bir yaklaşımla ve
ATTİLA İLHAN (1925-2005) gözlemleriyle anlatmıştır. Eserlerinde
 Şair, romancı, senarist, düşünce adamı öyküleyici anlatım biçimine yer vermiştir. Bu
kimlikleri ile Cumhuriyet döneminin en etkili dönemde ses özelliklerini halk şiirinden
sanatçılarından olmuş ve 1950 yılından sonraki almıştır. Garip akımına ilk o karşı çıkmıştır
kültür yaşamımıza damga vurmuştur.  Bireyin kendi varlığını ve evrendeki yerini
 “Balıkçı Türküsü” adlı ilk şiirini yazdıktan sorguladığı dönem (1959-1968): Modern
sonra, 1946 yılında yarışmada ikincilik aldığı dünyanın karşısında yalnız kalan ve varlığı
“Cebbaroğlu Mehemmed” şiiriyle adını tehdit altında olan insanın şiirini yazar.
duyurmuştur.  Neoklasik dönem: Bu dönemde divan şiirinin
 İkinci Yeni’ye ve Garip akımına ilk karşı çıkan ses simge özelliklerinden yararlanmıştır.
kişilerden olmuştur. Garip akımını Orhan  Şiir: Duvar, Sisler Bulvarı, Yağmur Kaçağı,
Veli’yi eksik bir şair görmesi ve akımın Ben Sana Mecburum, Bela Çiçeği, Yasak
anlayışını dar ve sığ bulması nedeniyle Sevişmek, Tutuklunun Günlüğü, Böyle Bir
eleştirmiştir. (Garipçileri “bobstil” yani deli Sevmek, Elde Var Hüzün, Korkunun Krallığı,
dolu işler yapanlar olarak değerlendirir.) İkinci Ayrılık Sevdaya Dâhil
Yeni’yi ise “yozlukla” itham etmiştir. Bu  Roman: Sokaktaki Adam, Zenciler Birbirine
gruplara karşı çıkan Attila İlhan Mavi Benzemez, Aynanın İçindekiler (“Bıçağın Ucu/
dergisindeki yazılarından hareketle “Mavi Yaraya Tuz Basmak/ O Karanlıktaki Biz /
Akımı” oluşturmak istemiş, ancak bu hareket Sırtlan Payı / Dersaadet’te Sabah Ezanları” bu
pek başarı sağlayamamıştır. serinin romanlarıdır) Kurtlar Sofrası, Allah’ın
 Yazdığı şiirlerin son baskısına, onları neden Süngüleri, Fena Halde Leman,
yazdığına dair notlar koyması birçok eleştirmen  Gezi: Abbas Yolcu
tarafından yanlış bulunmuş ve okuyucunun  Senaryoları: Yalnızlar Rıhtımı, Ateşten Damla,
istediği biçimde şiiri yorumlama hakkına ipotek Şoför Nebahat, Devlerin Öfkesi, Rıfat Diye Biri,
koyduğu söylenmiştir. Ver Elini İstanbul
 Şiirlerinde imla kurallarını reddetmiş ve  Kurtlar Sofrası: Attila İlhan’ın 1940’lı yıllarda
kendine has imla kuralları kullanmış olan Attila yazmaya başladığı ve 3-4 yılda tamamladığı
İlhan, büyük harf hiç kullanmamıştır. romanıdır. Gazeteci Mahmut ve zengin kızı
 Senarist olan ve “Ali Kaptanoğlu” adıyla Ümit romanın başkahramanlarıdır. Attila İlhan
senaryolar yazan Attila İlhan, “Sinemaya bu romanında, insanların ne kadar tamahkâr
tutkunluğum bilinmeden şiirim anlaşılmaz.” olduklarını, para uğruna neler yapabileceklerini,
demiştir. Eserlerinde sinema tekniğini kullanan günümüz Türkiye’sini, kapitalist sistemin
sanatçı, adeta kamerasını kalabalıklar üzerinde olumsuz yönlerini çok güzel bir üslupla
gezdirmiş; tıpkı sinemadaki gibi eserlerinde de okurlarına yansıtmaktadır.
zaman, çevre, dekor sık sık değişmiştir.
 Attila İlhan eserlerinde en çok aşk, intihar, BEN SANA MECBURUM
cinsellik, sığınma, korku, içki, ölüm, ayrılık, ben sana mecburum bilemezsin
kavga, kahramanlık konularını işlemiştir. Barış, adını mıh gibi aklımda tutuyorum
özgürlük, insan sevgisi gibi toplumsal konulara büyüdükçe büyüyor gözlerin
da yönelmiş olan şair kimi zaman romantik ben sana mecburum bilemezsin
toplumcu olarak da nitelendirilmiştir. içimi seninle ısıtıyorum
 Klasik şiir, modern şiir ve halk şiirinden ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
bileşime giden şair, Divan şiirinin biçim bu şehir o eski İstanbul mudur?
özelliklerinden de yararlanmış ve argoya yer karanlıkta bulutlar parçalanıyor
verdiği, halk söyleyişlerinden yararlandığı bir sokak lambaları birden yanıyor
anlatımla şiirlerini kaleme almıştır. kaldırımlarda yağmur kokusu
 Şiir, roman, deneme, gezi gibi birçok türde ben sana mecburum sen yoksun
başarılı eserler veren sanatçı romanlarında daha
çok II. Dünya Savaşı yılları Türkiye’sini ve
darbeler dönemini anlatmıştır. AHMET OKTAY(1933-2016)
 Sırtlan Payı ve Kurtlar Sofrası Kurtuluş  1950’li yıllarda “Mavi Hareketi” içinde yer
Savaşı’ndan bahsettiği romanlarıdır. almış ve aynı adlı dergide yazıları ve şiirleriyle
Şiir dönemi üçe ayrılır: etkin bir rol oynamıştır.
 Başlangıçta Ahmet Ariften etkilendiği  Duru, bilim-kurgunun sadece fantastik bir
izlenimini veren şiirleriyle toplumcu sanatı algı içinde değil, aynı zamanda toplumsal
benimsemiş bir şair olarak gözükmüş. içerikli olmasına da özen göstermiştir.
1960’lardan sonra İkinci Yeni’ye uzanan bir  Öykü: Bırakılmış Biri, Denge Uzmanı, Ağır
yöneliş içinde olmuştur. İşçiler, Yoksullar Geliyor
 Kendi yaşamına ve yaşadığı günlere tanıklık
 Roman: Az Roman (Ölümünden Sonra)
etmek isteyen bir sanat tutumuyla imgeden
toplumcu bir aydınlığa açılmak istemiş, HİSARCILAR(1950-1975)
tedirginliğin şiirini yazmıştır.  1950’lerde “Hisar” dergisi etrafında toplanan
 “Yol Üstündeki Semender” Behçet Necatigil Munis Faik Ozansoy, İlhan
Şiir Ödülü almasının yanında içerdiği şiir Geçer(Kurucularından), Mehmet
isimleriyle de önemlidir. Her bir şiirinde intihar Çınarlı(Kurucu), Gültekin Samanoğlu, Mustafa
etmiş bir şairi şiire dönüştürmüştür ve o şairin Necati Karaer, Yavuz Bülent Bakiler, Yahya
biçemiyle kendi biçeminin karışımı enfes bir Akengin gibi sanatçıların oluşturduğu edebi
biçem ortaya koymuştur. topluluktur.
 1980’den sonra kültür, sanat, edebiyat sorunları  Hem Nazım Hikmet’in başlattığı toplumcu
üzerine maddeci estetikle çağdaş eleştiri gerçekliğe, hem Orhan Veli’nin Garip
yöntemlerinden de yararlandığı kapsamlı ve hareketine, hem de İkinci Yeni şiirine
çözümlü çalışmalar üzerinde yoğunlaşmıştır. karşıdırlar.
 Şiir: Gölgeleri Kullanmak, Her Yüz Bir Öykü  Gelenekçidir, geleneğe bağlıdır. Yeniliğe,
Yazar, Sürgün, Sürdürülen Bir Şarkının Tarihi, Batıya karşı değillerdir ama Türk şiir
Yol üstündeki Semender, Ağıtlar ve Övgüler, Bir geleneğinin yıkılmasına karşıdırlar. Ölçü, uyak
Sanrı İçin Gece Müziği, Gözüm Seğirdi ve gelenekten gelen nazım biçimlerini
Vakitten, Az Kaldı Kışa kullanırlar. Sanatın ideolojinin emrine
 Eleştiri – Deneme – İnceleme: Bir Arayışın girmesine karşı oldukları için Marksizm ve
Yazıları, Yazın-İletişim-İdeoloji, Yazılanla komünizme de karşı çıkmışlardır.
Okunan, Sanat ve Siyaset Radyo Hisar Saati” programında sanat görüşlerini
 Anı: Gizli Çekmece açıklamışlardır. Hisar dergisinin 113. ve 114. (Mart
DEMİRTAŞ CEYHUN(1934-2009) 1967) sayılarında bu görüşler yayımlanmıştır:
 Toplumcu sanat yöneliminden etkilendi.
 İlk ürünlerinde modernist bir çizgi sergileyen  a. “Sanatçının Dili Yaşayan Dil
yazar, insanın iç dünyasına ve toplum içindeki Olmalıdır.” Aksi takdirde, ister eski, ister yeni
bunalımını ele aldı. Daha sonraki olsun ölü kelimelerden doğan her eser yeni
eserlerinde toplumcu sanat yöneliminden nesilleri birbirinden ayırır.
etkilendiği gözlenen Ceyhun'un, Türk  b. “Sanatçı Bağımsız Olmalıdır.” Zira onun eseri
hikâyeciliğinde özgün bir yeri vardır. siyasi sistemlerin de, ekonomik doktrinlerin de
 İlk romanı "Asya" ile 1970 TRT Başarı Ödülü propaganda aracı değildir.
kazanmıştır.  c. “Sanat Milli Olmalıdır.” Çünkü kendi
 Sait Faik Hikâye Ödülü (1972) Çamasan, Türk milletinden kopmuş bir sanatın milletler arası bir
Dil Kurumu Öykü Ödülü (1975) kazandığı değer kazanması beklenemez.
"Apartman" ve "Sansaryan Hanı" onun  d. “Sanatta Yenilik Esastır.” Ne var ki bu yenilik
hikâyecilikteki güçlü yanını ortaya koyan eskinin ret ve inkarı şeklinde yorumlanmamalıdır.
eserlerindendir.  Ölçü, uyak gibi klâsik edebiyat öğelerini
 Apartman, Ah Şu Biz Göçebeler, Yaşasın Aziz kullanarak, aşk, doğa ve vatan sevgisi gibi
Nesin, Ah Şu Biz Karabıyıklı Türkler önemli konuları işlemişlerdir.
eserleridir.  Şiir güzelliğini korumak koşuluyla; aruzu,
ORHAN DURU(1933-2009) heceyi, serbest şiiri kullanmayı uygun
 Orhan Duru, yazın hayatına şiirle işe görmüşlerdir.
 Ankara’da ortaya çıkan ilk edebi topluluktur.
başlamış ilk şiirleri Mavi ve Yeni Ufuklar,
 Uzun soluklu bir dergidir. Sanat ve edebiyat
Şairler Yaprağı adlı dergilerde hayatına seviye getirmek, kökü mazide olan ati
yayınlanmıştı. çizgisinde eserler vermek amaçlanmıştır.
 İlk öykülerinden başlayarak kurgu, anlatım, MEHMET ÇINARLI (1925-1999)
dil açısından farklı arayışlar içinde  Lise öğrencisi iken şiir yazmaya başlayan sanatçı,
olduğunu gösteren bir yaklaşım içinde oldu. şiirlerini önce Antalya Gazetesi, Yedigün ve
Orhan Duru’nun öyküleri mizah ile Yarımay dergilerinde, sonra Çınaraltı ve Doğu’da,
yüklüdür. daha sonra da arkadaşlarıyla birlikte kurdukları
 İngilizce science-fiction sözünü Türkçeye Hisar dergisinde yayımlar.
bilim-kurgu olarak tercüme eden kişidir.  Türk Yurdu, Çağrı, Ilgaz ve Töre dergilerinde de
yazmıştır.
 Geleneğe bağlı bir şairdir. Hem aruz hem de hece  Türkçenin inceliklerini yansıtan, duygulu
vezniyle şiirler yazmıştır. şiirlerinden bazıları bestelendi.
 Yerli ve millî kültürle beslenen şiirleri şekil  Kışlada Bahar, Hancı, Göz Göz Oldu Yüreğim,
yönünden mükemmel, muhteva yönünden de Rüzgâr Kırdı Dalımı şiirleri ünlüdür.
orijinal hayallerle doludur.  Eserleri
 Sade, yaşayan Türkçe ile ferdî ve millî meseleleri  Şiir: Bir Yağmur Başladı, Yalan Dünya, Dostlar
anlatır. Başına
 Hisar dergisinde yayımladığı deneme ve tenkit
yazıları Hisar dergisi çevresinde bir şairler GÜLTEKİN SAMANOĞLU (1927-…)
okulunun oluşmasını sağlamıştır.  Hisar’ın kurucuları arasındadır.
 “Yeni Bir Dünya Kurmuşum” adlı kitabı ile  Hatıraları ve birtakım yaşantının ilham ettiği
1976’da Türkiye Millî Kültür Vakfı Şiir kapalı duyguları anlattığı şiirlerinde saadeti arar.
Armağanı’nı kazanmıştır.  Eserleri
 Şairin Hisar dergisinin 26.sayısında geniş bir  Şiir: Alacakaranlık, Uzun Vuran Gölge
biyografisi mevcuttur. MUSTAFA NECATİ KARAER(1929-1995)
 1999 Yalova depreminde göçük altında kalmıştır.  Hisar’ın kurucuları arasındadır.
 Eserleri: Şiir: Güneş Rengi Kadehlerle, Gerçek  Yazar, şair ve eleştirmendir.
Hayali Aştı, Bir Yeni Dünya Kurmuşum  Halk edebiyatının şekil ve söyleyiş özelliğinden
 Deneme ve makaleleri: Halkımız ve Sanatımız, yararlanmıştır.
Söylemek Yaraşır, Sanatçı Dostlarım  “Karaoğlan” incelemesiyle ödül almıştır.
MUSTAFA İLHAN GEÇER (1917-2004)  1982’de Atatürk’ün doğumunun 100. yılı
 Daha çok duyguya yaslanan şiirler yazmıştır. dolayısıyla Kültür Bakanlığının açtığı şiir
 Şiirleri dışında eleştirileri de vardır. yarışmasında birincilik almıştır.
 Uzun yıllar Hisar dergisinin yazı işleri  Zengin bir çağrışım olan şiirlerinde gelenekten
müdürlüğünü yapmıştır. de geniş ölçüde faydalanan sanatçı dile
 Çeşitli ödüller almıştır. hâkimdir.
 İlk şiiri “Kahverengi Gözlerin”  Kerem ile Aslı’yı yeniden yazmıştır.
 Şiirleri Çınaraltı, Dergâh, Son Havadis gibi dergi  Şiir: Sevmek Varken, Güvercin Uçurtmak,
ve gazetelerde yayımlandı. Kuşlar ve İnsanlar, Ses Mimarlarından
 Eserleri NİYAZİ YILDIRIM GENÇOSMANOĞLU
 Şiir: Büyüyen Eller, Belki, Yeşil Çağ, Hüzzam (1929-1992)
Beste  Sade dil ve hece ölçüsüyle destansı şiirler
YAVUZ BÜLENT BAKİLER (1936-…) yazmıştır.
 Şair, yazar, gazeteci, avukattır.  Kaynağını Türk tarihinden ve destanlarından
 Geleneksel şiirimizin öz ve şekil özelliklerini almıştır.
kendi şiir potasında eriterek kişiliğine  Türk ve İslam motifleriyle süslediği eserlerini,
kavuşmuştur. Dede Korkut üslubuyla yazdı.
 Şiirlerinde, Anadolu’ya, Anadolu insanına eğilmiş,  Şair şiirlerinde ve düz yazılarında Alp ve Eren
onların sorunlarını yapıcı bir tavırla dile kimliğini bütünleştiren Alperen tabiri ile ifade
getirmiştir. ettiği  bir kimlik oluşturarak bu kimliği Türk
 Sade ve rahat bir dili, aydınlık bir üslubu vardır. Gençliğine ideal tip olarak önermeye
 Milli ve manevi değerlere bağlı kalmıştır. Bu çalışmıştır. Onun ifadesi ile “Alperen, maddî ve
yönüyle Arif Nihat Asya’nın şiir anlayışına yakın manevî erdemleri şahsında birleştiren bir insan
görünmektedir. tipidir.” 
 İlk şiirlerinde de N. Fazıl ve Cahit Sıtkı üslubunun  Millet, devlet, hak, adalet, kahramanlık, yurt ve
izleri görülür. millet sevgisi Türklük ve Turancılık
 Eserleri: Şiir: Yalnızlık, Duvak, Seninle, Harman düşüncelerini işleyen şair hamasi konular
 Gezi Yazısı: Üsküp’ten Kosova’ya, Türkistan işlemekle birlikte lirizme de önem vermeye
Türkistan çalışmış, buna rağmen bazı şiirlerinde kuru bir
 İncelemeleri: Şiirimizde Ana hamasetten kurtulamamıştır. 
 Anı: Unutamadıklarım  Eserleri: Bozkurtların Ruhu, Gençosman Destan, Kür
Şad Destanı, Malazgirt Destanı, Bozkurtların Destanı,
Kopuzdan Ezgiler, Salur Kazan Destanı, Boğaç Han
BEKİR SITKI ERDOĞAN (1926-2014) Destanı 
 Aruz ve hece ölçüsünü kullanmış, Divan ve halk MUNİS FAİK OZANSOY
şiirinden yararlanmıştır.  Faik Ali Ozansoy’un oğludur.
 Rubai türündeki şiirleri Hisar dergisinde çıkmıştır.  Yol gösterici ve en yaşlı üyesidir.
 1965’te Deniz Harp Okulu Marşı, 1973’te 50. Yıl  Duygusal şiirler yazmıştır.
Marşı, 1981’de 100. Yıl Marşı, 1998’de 75. Yıl  Başbakanlık Müsteşarlığı ve Cumhurbaşkanlığı
Marşı ile birincilik ödülleri kazandı. Genel Sekreterliği gibi görevlerde bulunmuştur.
 Şiir: Büyük Mabedin Eşiğinde, Hayal Ettiğim  İroni, şaşırtma gibi unsurlar yer almaz.Akıl,
Gibi, Zaman Saati dışlanmıştır. Sosyal içerik, ideoloji gibi
YAHYA AKENGİN(1946-…) unsurlar İkinci Yeni şiirinde yer almaz.
 Hisar dergisinde tanındı.
 Günlük dilden uzaklaşmış, dil bilgisi
 Heceyi sürdürenlerdendir.
 Hem konu hem de içerik bakımından geleneğe
kurallarını önemsememişlerdir.
bağlı bir şairdir.  Sıfatların yeri değişmiş, anlam olarak
 Şiirleriyle çeşitli armağanlar aldı. bitmemiş cümleler kurmuşlardır.
 Şiir: İstesen, Akşamla Gelen, Kimselere  Alışılmamış bağdaştırmalar şiirlerinde sıkça
Anlatamadan rastlanan unsurlardır.
6)İKİNCİ YENİ ŞİİRİ (1950-1965)  “Sözcük her şeydir.”, “Şiir geldi, kelimeye
İkinci Yeni, 1950'li yıllarda Edip dayandı.” İfadeleri çağrışıma verdikleri önemi
Cansever, İlhan Berk, Cemal Süreya, Turgut gösterir.
Uyar, Sezai Karakoç, Ece Ayhan ve Ülkü  Kelimelerle oynayarak yeni ifadeler
Tamer gibi şairlerin oluşturduğu bir topluluktur. türetmişlerdir.
Garipçiler ve 1940 Toplumcu Gerçekçi Kuşağı'nın Örnek Cümleler:
etkilerinin yoğun olarak hissedildiği bir dönemde En akıllı tarafımdır, balıkla deniz tutmak.
ortaya çıkmıştır. İsim babası Muzaffer İlhan Giriyor bir kumru içeri, camdan çatlak.
Erdost'tur. Akımın öncü şairi Ece Ayhan'a göre ise
Yüzüklerinde altın parmaklar takılıymış.
az kullanılan adıyla 'Sivil Şiir'dir.
Gözleri göz değil, gözistan.
 İkinci Yeni'nin doğuşunu sağlayan kitap
Dirim kısa, ölüm uzundur cehennette herhal abiler.
ise Cemal Süreya'nın Üvercinka'sıdır. İlk
örnekleri 1951-1959 tarihleri arasında Pazar Topağacından aparthanlarda odası bulunmaz.
TEMSİLCİLERİ:
Postası gazetesinde yayımlanmıştır. Gazete
CEMAL SÜREYA (1931-1990)
aynı zamanda İkinci Yeni şiirine beşiklik de  Erzincan'da doğdu. Asıl adı Cemalettin Seber'dir.
etmiştir. Çeşitli memurluklarda bulundu.
 Türk şiirinde değişik imge, çağrışım ve  1960'ta Papirüs dergisini çıkardı.
soyutlamalarla yeni bir söyleyiş bulma  İlk şiiri Şarkısı Beyaz 1953’te Mülkiye dergisinde
amacında olan bir akımdır yayımlandı.
 Ortak özellikleri; dilin alışılmış kalıplarını  İkinci Yeni’nin en tanınmış şairlerinden olan
yıkmak, sözdizimini zorlamak, değiştirmek ya Cemal Süreya, ayrıca bu anlayışın da en önemli
da bozmak oldu. kuramcılarından sayılır.
 Şiirde hayal gücüne ve duyguya ağırlık  Şiir anayasaya aykırıdır.” diyerek ironik bir bakış
açısıyla şiirin hiçbir mantık ve düzene
verdiler. Bireyin yalnızlığı, sıkıntıları, çevreye
uymayacağını söylemiştir.
uyumsuzlukları gibi temaları sıklıkla işlediler.  Lirizm ve erotizm onun şiirinin özelliğidir. “Benim
Söylemek istediklerini soyut bir dille şiirim erotik bir şiirdir.” der.
anlatmaya çabaladılar. Amaçları verilmek  Geleneğin, şiiri sınırlayacağı düşüncesindedir.
istenilen duyguyu anlatmaktan ziyade Buna rağmen geleneği şiirde en iyi kullanan
hissettirmektir. şairlerdendir. Folklorun, halk deyimlerinin şiirin
 Garip şiirine tepki olarak ortaya çıkan akım kanat çırpmasını önlediğini savunur.
Ece Ayhan tarafından “Sivil Şiir” olarak  Dil, hayal ve resim ayırıcı rol oynar. Modern
adlandırılır. şiirimizin ressamıdır adeta. Mizah ve ironiye sıkça
yer verir.
 Garip şiirinin folklor anlayışına tepki olarak
 Toplumculara göre kapalı yazdığı düşünülen şair,
“folklor şiire düşman” esasını savundular. İkinci Yeni sanatçılarıyla kıyaslandığında oldukça
 Biçimin içerikten önce gelmesi, kapalı anlam, açık bir söyleyişi benimsemiştir. Modern ressamlar
soyut şiir özellikleriyle de “divan” şiirini gibi soyutu somutlaştırma eğilimine gitmiştir.
andırmışlardır.  Çevresini toplumsal gerçekliğe açık bir görüşle ve
 Garip akımının aksine edebî sanatlara bolca ironik bir üslupla anlatmıştır. Orhan Veli
yer vermişlerdir.Bu durum onların şiirinin geleneğinden etkilenerek yararlandığı nükteli
bazen anlamsızlaşmasına sebep olmuştur. söyleyiş, son şiirlerinde etkisini kaybetmeye
 Olay, hikâye dışlanmıştır. başlamıştır.
 Sözüne son derece sadık olan sanatçı, “Süreyya”
 İkinci Yeni şiiri halkın aksine seçkin olan soyadını, Eskişehir Vergi Dairesi’nde çalışan
okuyucuyu tercih etmiş hatta okurdan Üvercinka adını verdiği uzun boylu, beyaz tenli,
tamamen uzaklaşarak aydınlara hitap güvercin şahnişli sevgilisiyle girdiği iddia sonucu
etmişlerdir. Y harfini kaybederek “Süreya” ya çevirmiştir.
 Pazar Postası’nda Osman Mazlum imzasıyla Yaşadığı döneme, çağa yabancılaşan insanın
yazılar, eleştiriler yazmıştır. bunalımlarını işlemiştir.
 Özgün bir imge dünyası vardır:kırmızı bir kuştur  Varoluşçuluk akımının etkisinde kalan sanatçı;
soluğum…/ Zurnanın ucunda yepyeni bir kişinin dünya karşısındaki yerini araştıran,
Çingene…/ Sen çıkardın utancını duvara astın…/ düşünce yönü ağır basan şiirler yazmıştır.
Üç kulaç öteden İstanbul gidiyordu…  “Masa da Masaymış ha” şiiri ünlüdür.
 Eserleri: Eserleri:
 Şiir: Üvercinka, Göçebe, Beni Öp Sonra  Şiir: İkindi Üstü, Dirlik Düzenlik, Yerçekimli
Doğur Beni, Sevda Sözleri, Sıcak Nal, Güz Karanfil, Umutsuzlar Parkı, Petrol, Nerde
Bitiği Antigone, Tragedyalar, Çağrılmayan Yakup, Kirli
 Deneme: Şapkam Dolu Çiçekle, Günübirlik, Ağustos, Ben Ruhi Bey Nasılım, Sevda ile Sevgi,
Folklor Şiire Düşman, Uzat Saçlarını Frigya Şairin Seyir Defteri, Bezik Oynayan Kadınlar,
 Günlük: 99 Yüz, 999. Gün / Üstü Kalsın Oteller Kenti
ÜVERCİNKA  Düzyazı: Gül Dönüyor Avucumda, Şiiri Şiirle
… Ölçmek
Laleli'den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız MASA DA MASAYMIŞ HA
Birden nasıl oluyor sen yüreğimi elliyorsun Adam yaşama sevinci içinde
Ama nasıl oluyor sen yüreğimi eller ellemez Masaya anahtarlarını koydu
Sevişmek bir kere daha yürürlüğe giriyor Bakır kâseye çiçekleri koydu
Bütün kara parçalarında Sütünü yumurtasını koydu
                           Afrika dahil Pencereden gelen ışığı koydu
Senin bir havan var beni asıl saran o Bisiklet sesini çıkrık sesini
Onunla daha bir değere biniyor soluk almak Ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu
Sabahları acıktığı için haklı Adam masaya
Gününü kazanıp kurtardı diye güzel Aklında olup bitenleri koydu
En tanınmış kırmızılarla açan  Ne yapmak istiyordu hayatta
Bütün kara parçalarında İşte onu koydu
                                        Afrika dahil Kimi seviyordu kimi sevmiyordu
… Adam masaya onları da koydu
EDİP CANSEVER (1928-1986) Üç kere üç dokuz ederdi
 İkinci Yeni içinde en çok ve en uzun süre şiir Adam koydu masaya dokuzu
yazan sanatçıdır. Çok değişik şiirler kaleme Pencere yanındaydı gökyüzü yanında
alıp, her şeyi denemesine rağmen bütün Uzandı masaya sonsuzu koydu
şiirlerinde ortak bir başarı yakalayamamış, bu Bir bira içmek istiyordu kaç gündür
nedenle “çok arayıp az bulan şair” olarak Masaya biranın dökülüşünü koydu
nitelendirilmiştir. Uykusunu koydu uyanıklığını koydu
 İlk gençlik şiirlerini 1947 yılında İkindi Üstü Tokluğunu açlığını koydu.
adlı kitabında toplayan şair; bu şiirlerinde
varlıklı, her şeye yaşama sevinci ile bakan bir Masa da masaymış ha
gencin avareliklerini, duygularını anlatmıştır. Bana mısın demedi bu kadar yüke
 1954 yılında yayınladığı ikinci kitabı Dirlik Bir iki sallandı durdu
Düzenlik’te ise kendine özgü bir şiir dili Adam ha babam koyuyordu.
oluşturmuş; toplum eleştirisi için mizahı TURGUT UYAR(1927-1985)
kullanan, düşünceyi dili içinde eritmiş bir  İlk şiiri 1947’de çıktı. Şiirlerinde değişik
üslupla okuyucusuna seslenmiştir. aşamalar vardır. İkinci Yeni şairleri arasında
 1955 yılından itibaren kapalı, tamamıyla soyut tanınmasına karşı çıktı. Şiirde sürekli bir arayış
bir şiir anlayışına yönelmiş; 1963 yılından içinde oldu.
itibaren ise toplumcu, maddeci ve açık bir şiir  Arz-ı Hal şiir kitabından başlayarak halk
ortaya koymuştur. “Şiiri akılla okumak” deyişleri ile yüklü, ölçülü ve uyaklı yazdığı ilk
gerektiğini belirten şair uzun yıllar anlamsız şiirlerinde kişisel yaşantısını ön planda tutmuş;
şiirin karşısında olmuştur. aşk, ölüm, ayrılık temalarını işlemiştir.
 Her döneminde değişik bir üslup arayışına giren  İlk şiirlerinden sonra kaleme aldığı eserlerinde
şair “Dize işlevini yitirdi.” diyerek çeşitli toplum ve törelerle çatışan bireylerin
tartışmalara sebep olmuştur. yenilgisini, kurtuluş çabalarını araştırmış
 Tiyatrodan çok iyi yararlanmıştır. (Nerde ve şiirde konudan, hikâyeden uzaklaşarak
Antigone, Tragedyalar, Çağrılmayan Yakup) II. Yeni’nin önde gelen savunucularından
 Divan şiirinden de etkilenen şair, resmin
olmuştur.
anlatma olanaklarından yararlanır. Siyasi
olaylardan, yönelimlerden uzak kalmıştır.  Simgeci söyleyişi, yoğun hayal gücü,
şaşırtıcı tamlamalar kullanması onun
İkinci Yeni’nin başarılı şairleri arasında  Onun şiirlerinde İkinci Yeni’nin anlayışına
olmasını sağlamıştır. rağmen folklora ait unsurlar vardır.
 Şiiri düzyazıya yakınlaştıran örneklerin
 Sanat yapıtlarından fayda ummanın
yanında, Doğu şiirinin klasik kalıplarını da
anlamsızlığını savunan şair, insanlar gibi denemiş, beyit ve türkü biçimlerinden de
şiirin de bir “çıkmaz” içerisinde olduğunu yararlanmıştır. Gazel İlhan Berk’e göre
dile getirmiştir. “modern” bir türdür.
 Dizeleri uzundur. Şiir ve düzyazı ayrımını  Şiirlerinde geçmiş, mitoloji, zengin çağrışım
ortadan kaldıran, uzun şiirler yazan şair vardır. Her şeyi kendine göre yorumlar.
 Şiirlerinde maddecilik ve erotizm vazgeçilmez
lirik şiirin sınırlarını zorlamıştır. iki öğedir. “Erotizm şiirin atardamarıdır.” der.
 Güzel bir dizeyi yanlışlıkla yazdığı zaman  “Şiir anlam için yazılmaz” görüşünü ısrarla
“Ay, kalemimden kaçmış!” demektedir. savunmuştur. Soyut şiiri uç noktalara taşımıştır.
 Eserlerinde Halk şiiri ve Divan şiiri  Gündelik yaşayış sahnelerinin tasvirinden,
biçimlerinden de yararlanan, şiirini zamanla nesre yaklaşan bir üslubu vardır.
 Zengin çağrışımlara, anlamsız ifadelere, yoğun
geliştirmeyi amaçlayan sanatçı “Divan”
telmihlere yer verir.
adlı kitabında gazel tarzını yeni şiire  “Güneşi Yakanların Selamı”ında Nazım Hikmet
uygulamaya çalışmıştır. etkisi vardır.
 “Büyük Saat” ile Sedat Simavi Vakfı  Ankara’da apartmanların zilini çalıp karşısına
edebiyat ödülünü aldı. güzel bir bayan çıktığında “Ünlü şair İlhan Berk
burada mı oturuyor?” diye sorarak kendisinin
 En ünlü şiiri “Göğe Bakma Durağı”dır.
reklamının yaptığı söylenmektedir.
Eserleri:
 Şiir: Güneşi Yakanların Selamı, İstanbul,
 Şiir: Arz-ı Hal, Türkiye’m, Dünyanın En Güzel
Günaydın Yeryüzü, Türkiye Şarkısı Köroğlu,
Arabistanı, Tütünler Islak, Her Pazartesi, Divan,
Galile Denizi, Çivi Yazısı, Otağ, Mısırkalyoniğne,
Toplandılar, Kayayı Delen İncir, Dün Yok mu,
Şenlikname, Atlas, Kül, İstanbul Kitabı, Deniz
Büyük Saat
Eskisi (Şiirin Gizli Tarihi’ni de içerir.), Delta ve
 İnceleme: Bir Şiirden
Çocuk, Galata, Güzel Irmak, Pera, Dün Dağlarda
Göğe Bakma Durağı
Dolaştım…
İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
 Anlatı: Uzun Bir Adam
Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
 Çeviri: A. Rimbaud, Seçme Şiirler, Dünya
Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
Edebiyatında Aşk Şiirleri, Dünya Şiiri
Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
 Antoloji: Başlangıcından Bugüne Beyit Mısra
Şu aranıp duran korkak ellerimi tut
Antolojisi, Aşk Elçisi
Bu evleri atla bu evleri de bunları da
 Diğer: Şifalı Otlar Kitabı, El Yazılarına Vuruyor
Göğe bakalım
Güneş, E. Pound: Seçme Kantolar, Şairin Toprağı
Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
İnecek var deriz otobüs durur ineriz
Bu karanlık böyle iyi afferin Tanrıya NE BÖYLE SEVDALAR GÖRDÜM NE BÖYLE
Herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum AYRILIKLAR
Hırsızlar polisler açlar toklar uyusun Ne zaman seni düşünsem
Herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam Bir ceylan su içmeye iner
Herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım Çayırları büyürken görürüm.
Nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda Her akşam seninle
Beni bırak göğe bakalım Yeşil bir zeytin tanesi
İLHAN BERK(1918-2008) Bir parça mavi deniz
 İlk defa 1935 yılında kitaplaştırdığı ilk
Alır beni.
şiirlerinde hece veznini ve kafiyeyi kullanmış, Seni düşündükçe
yıllar geçtikçe serbest şiire yönelerek nesre Gül dikiyorum elimin değdiği yere
yaklaşan, çağrışımların bol olduğu, anlamsız, Atlara su veriyorum
kapalı bir şiir anlayışı oluşturmuştur. Daha bir seviyorum dağları.
 “Bunları düzyazıda bol bol bulabiliriz. Bir şiirde
ECE AYHAN (1931-2002)
bizi alıp götüren yapının büyük uyumudur.”
 İkinci Yeni’nin en önemli şairlerinden olan
diyerek düşünce ve konunun sadece düzyazıda
sanatçı, İkinci Yeni ismi yerine, benimsediği bu
bulunabileceğini söylemiş ve şiirde konuyu
anlayışa “Sivil Şiir” adını koymuştur.
önemsememiştir. Bir ara şiirde tamamıyla
 Şairin şiirlerinde kendine özgü bir dili, biçim ve
konuyu yok etme girişimlerinde bulunmuştur.
anlam kaygısından uzak bir üslubu vardır.
 Şiiri değişik evrelerden geçmiştir. Çeşitli
Kullandığı dil Ece Ayhan’ın sanatının mihver
ödüller almıştır.
noktasıdır. Dili garip kullanmış, cümleleri ters
düz etme gibi oyunlara başvurmuş ve bu gibi bir üzünç sökün edermiş akşamları ağlarken
yönüyle “görüntücü imge ustası” olarak kuyulara kınar
anılmıştır. hanım'ın denizlerinden.
 Aklın sınırlarını zorlayan, sürrealizme kayan bir
üslup benimsemiş olan Ece Ayhan, dünyaya
karanlık bir bakış açısı ile bakmış, ölüm ve ÜLKÜ TAMER (1937-…)
arzunun birlikteliği ile örülmüş bir lirizm  İlk şiirini 1954’te yayımladı.
kullanmıştır.  Yayıncılık ve çevirmenlik yapmıştır
 “Kimsesizlerin, sokaklarda yaşayanların, açların  Toplumsal duyarlılıkla yazdığı şiirleriyle
ve parklarda barınanların, dışlanmışların, orta tanınır.
ikiden ayrılanların, kabadayıların, berduşların,  Ahmet Kaya’nın seslendirdiği “Üşür Ölüm
kısacası tarih dışına düşürülen lümpenlerin Bile” ve “Gül Dikeni” şarkılarının sözleri Ülkü
yanında rahat ediyorum ben.” diyen şair Tamer’e ait şiirlerden oluşmaktadır. Zülfü
marjinal, ters, aykırı bir şairdir. Livaneli’nin seslendirdiği “Memik Oğlan”,
 Şiir dışındaki düzyazı eserlerinde, edebiyat, “Güneş Topla Benim İçin” ve Grup Yorum’un
sanat, tarih, politika, ekonomi hakkındaki “Düşenlere” isimli eserlerinin de söz yazarıdır.
görüşlerine yer vermiştir. Bu yazılarındaki  Harry Potter ve Felsefe Taşı isimli kitabı
düşünceleri ile İkinci Yeni’nin en çok tartışılan Türkçeye çevirmiştir.
sanatçılarından olmuştur.  Şiirlerinde bir çocukluk duyarlılığı vardır.
 Mor Külhani, şairin poetikasıdır.  Son şiirlerinde halk şiirlerinin etkisi vardır.
 “Bakışsız Bir Kara Kedi, Ortodokslular” adlı Eserleri:
eserleri mensur şiire örnektir.  Şiir: Virgülün Başından Geçenler, İçime
 Ortalamaya ve sıradanlığa teslim olmamayı ilke Çektiğim Hava Değil GökyüzüdürSoğuk
edinen ve aykırı üslup taşıyan şiirleri, Ece Otların Altında, Gök Onları Yanıltmaz, Ezra
Ayhan’ı İkinci Yeni akımı içinde en çok sözü ile Gary, , Sıra Göller, Seçme Şiirler,
edilen şairlerinden biri yapmıştır. Yanardağın Üstündeki Kuş
 Kapalı ama gizli olmayan, kuraldışı şiirleriyle  Öykü: Alleben Öyküleri
tanınır. Anı: Yaşamak Hatırlamaktır
 “Sivil şiir”, “sıkı şiir”, “marjinallik”, “etik” Seher yeli çık dağlara
kavramlarını öne çıkarır Güneş topla benim için
 “Meçhul Öğrenci Ağıtı”, “Kınar Hanımın
Haber ilet dört diyara
Denizleri” şiirleri ünlüdür.
 Şiir: Kınar Hanım’ın Denizleri, Bakışsız Bir Kedi
Güneş topla benim için
Kara, Ortodoksluklar, Devlet ve Tabiat, Yort Savul
(Toplu Şiirler), Zambaklı Padişah, Çok Eski Seher yeli yar gözünden
Adıyladır, Sivil Şiirler, Son Şiirler Havadaki kuş izinden
 Günce- Anı: Başıbozuk Günceler Geceleyin gökyüzünden
 Düzyazı: Yeni Defterler, Defterler, Sivil Güneş topla benim için
Şiirler, Sivil Denemeler, Kolsuz Bir
Hattat… SEZAİ KARAKOÇ (1933-…)
 Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde doğdu. Gerçek
KINAR HANIMIN DENİZLERİ adı Ahmet Sezai'dir. Ankara Siyasal Bilgiler
Fakültesi'nde yüksek öğrenimini tamamladı.
Bir çakıl taşları gülümseyişi ağlarmış karafaki
 İkinci Yeni akımında kendine ayrı bir yer
rakısıyla edinmiştir. “Diriliş” dergisini çıkartmıştır,
şimdi dipsiz kuyulara su olan kınar hanım'dan kendini İkinci Yeni şairi olarak görmez.
düz saçlarıyla ne yapsın şehzadebaşı  İkinci Yeni şairleri arasında kendine özgü
tiyatrolarında şapkalarını imgelerle, mistik ve İslamî içeriğe yer veren
tüketemezmiş hiç şiirleri ile dikkat çekmiştir.
 Din ve inanç yoluyla fizik ötesi kaygıları
İşte kel hasan bu kel hasan karanlığı süpürürmüş yenmiş mistik bir şair olan Karakoç;
ters yakılmış güldürmemek için serkldoryan anlatımdaki kapalılık, karanlık imaj evreninden
sigaralarıyla dolayı İkinci Yeni sayılmaktadır.
işte masallara da girermiş bir polis o  Şiirlerinde İslami düşünceyi modern şiirdeki
gerçeküstücülükle kaynaştırmıştır.
zamanlardan beri sürme
Mistisizmden, evliya-enbiya kıssalarından
kirpiklerini aralayarak insanları çocukların yararlanmıştır.
 Çarpıcı benzetme ve imgelerle, denenmemiş
Ve içinde birikmiş ut çalan kadın elleri olurmuş sentezlere ulaşmıştır. Yeni, karanlık ve kapalı
hep
bir imge evreni vardır. Cemal Süreya onun “Yeni Gerçek”, “And”, “Halkın Dostları”, “Militan”
şiirleri için “kırık bir Verlaine” demiştir. gibi dergiler etrafında toplanan şairler, şiir anlayışlarını
 Şiirlerinin en önemli noktasını özü olarak gören ve ideolojilerini bu dergilerde açıklamaya
şair, şiirlerinde ölüm ve kadın konusuna çokça çalışmışlardır.
yer vermiştir. Bir ülke düşler. O ülkede gül
kurtarıcı bir imgedir. Marksist felsefeyi benimseyen toplumcu gerçekçi
 Şiirlerinde kutsal kitaplardaki kıssaları çağdaş
şairler, daha çok sosyal ve güncel politikayı konu
bir anlatımla okuyucusuna sunması, modern edinmişler, halkın ve işçi sınıfının sorunlarını politik
Fransız şiirinden ve dinsel kaynaklardan bir bakışla ortaya koymaya çalışan şiirler yazmışlardır.
yararlanması onun büyük bir bilgi birikiminin Önemli temsilcileri Ataol Behramoğlu, İsmet Özel,
olduğunu göstermektedir. Süreyya Berfe, Kemal Özer, Refik Durbaş ve Nihat
 İlk şiirlerinde heceyi kullanan, daha sonraları Behram’dır.
serbest şiire yönelen şair 1952 yılında kaleme
aldığı, edebiyatımızın unutulmaz aşk şiiri İkinci Yeni Sonrası Toplumcu Şiirin Özellikleri:
“Monna Rosa” ile geniş kitleler tarafından
tanınmıştır. Bu şiir 50 yıl boyunca kitap haline  Umut ve yarına inanç, direnme ve isyan
gelmemesine rağmen, fotokopiyle çoğaltılarak konuları şiire hâkimdir.
yüz binlerce insan tarafından okunarak bir  Şairler, toplumun sözcüleri gibi şiirler
rekora imza atmıştır. yazmışlardır.
 Eserleri:  İkinci Yeni Şiiri, kapalı bir özellik gösterirken;
Şiir: Hızır’la Kırk Saat, Körfez, Şahdamar, İkinci Yeni Sonrası Toplumcu Şiir açık
Taha’nın Kitabı, Kıyamet Aşısı, Mağara ve Işık, anlatımıyla dikkat çeker.
Gül Muştusu, Zamana Adanmış Sözler, Ayinler,  Biçimden çok içeriğe önem vermişler,
Leyla ile Mecnun, Gün Doğmadan, Monna toplumsal mesajları etkili kılmak için slogan
Rosa… üslubundan yararlanmışlardır.
Deneme: Medeniyetin Rüyası Rüyanın  İkinci Yeni Sonrası Toplumcu Şiiri savunan
Medeniyeti Şiir, Dişimizin Zarı şairlerde; 1940 toplumcuları ve Nazım
Çeviri Şiir: İslam’ın Şiir Anıtlarından Hikmet, Namık Kemal, Tevfik Fikret ve
MONA ROZA Mehmet Akif gibi şairler arasında şiire
Mona Roza, siyah güller, ak güller toplumsal bir işlev yükleme bakımından
Geyvenin gülleri ve beyaz yatak ortaklık vardır.
Kanadi kirik kus merhamet ister
Ah, senin yüzünden kana batacak
Mona Roza siyah güller, ak güller ATAOL BEHRAMOĞLU (1942 – …)
 İsmet Özel’le “Halkın Dostları”, Nihat
Ulur aya karsi kirli çakallar Behram’la “Militan” dergilerini çıkarmış ve bu
Ürkek ürkek bakar tavsanlar daga dergilerin yöneticiliğini yapmıştır.
Mona Roza, bugün bende bir hal var  İkinci Yeni etkisini taşıyan ilk dönem
Yagmur igri igri düser topraga şiirlerinden sonra, 1970’li yıllarda işçi
Ulur aya karsi kirli çakallar sınıfının, siyasal mücadele içerisinde bulunan
insanların sıkıntılarını, duygularını ve
Açma pencereni perdeleri çek umutlarını anlatmıştır.
Mona Roza seni görmemeliyim  “Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir Şey Var”
Bir bakisin ölmem için yetecek şiiriyle geniş kesimler tarafından sevilmiştir.
Anla Mona Roza, ben bir deliyim  Şiirlerini günlük konuşma diliyle, yalın ve açık
Acma pencereni perdeleri çek.. bir anlatımla yazmıştır.
 Eserleri:
Zeytin agaçlari sögüt gölgesi  Şiir: Bir Ermeni General, Bir Gün Mutlaka,
Bende çikar günes aydinliga Yolculuk Özlem Cesaret ve Kavga Şiirleri,
Bir nisan yüzügü, bir kapi sesi Kuşatmada, Mustafa Suphi Destanı,
Seni hatirlatiyor her zaman bana Dörtlükler, Ne Yağmur… Ne Şiirler…
Zeytin agaclari, sögüt gölgesi BEN ÖLÜRSEM AKŞAMÜSTÜ ÖLÜRÜM

7)1960 SONRASI TOPLUMCU ŞİİR (1960- Ben ölürsem akşamüstü ölürüm


1980) Şehre simsiyah bir kar yağar
1960 kuşağı şairleri, 1961 anayasasının sağladığı Yollar kalbimle örtülür
özgürlükle birlikte, Nazım Hikmet’in kitaplarının Parmaklarımın arasından
yayımlanmasının serbestleştiği, siyasal ve güncel Gecenin geldiğini görürüm
dergilerin yoğun olarak okunduğu ve gündemi
belirlediği bir ortamın etkisindedirler. Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Çocuklar sinemaya gider
Yüzümü bir çiçeğe gömüp
Ağlamak gibi isterim SÜREYYA BERFE (1943-…)
Derinden bir tren geçer  İlk şiirlerinde İkinci Yeni akımının etkisiyle
soyutlamalara başvurdu.
Ben ölürsem akşamüstü ölürüm  1966’dan sonra halk geleneğinden beslenen
Alıp başımı gitmek isterim yeni bir şiir dili kurmanın olanaklarını aramış,
Bir akşam bir kente girerim toplumsal ve halkçı bir yönelim gösteren
Kayısı ağaçları arasından şiirler yazmıştır.
Gidip denize bakarım  Düzyazıya yaklaşan bir üslup benimsemiştir.
Bir tiyatro seyrederim  Eserleri:
…  Şiir: Gün Ola, Savrulan, Hayat ile Şiir, Ufkun
Dışında, Ruhumun, Nabiga
İSMET ÖZEL (1944 – …)
 İkinci Yeni esintisiyle başlayan şiir
serüveninde, 1960 ve1970’li yıllarda, KEMAL ÖZER (1935 – 2009)
toplumcu şiirin unutulmaz şiirlerini yazmıştır.  İlk dönemlerinde İkinci Yeni Hareketi içinde
“Evet İsyan”da devrimci duyarlığını yansıtır. yer aldı.
 Modern şiirin İkinci Yeni ile elde ettiği  Bunu, ilk üç şiir kitabına yansıttı. Daha sonra
kazanımlara yeni bir açılım getirmiştir. “toplumcu gerçekçi” diye nitelenen bir tarza
 1974’te Diriliş’te yayımlanan Amentü şiiri ile yöneldi.
İslami- mistik bir anlayışa geçmiştir.  Eleştirmenlere göre, bu dönemde, gündemdeki
 Her iki dönemde de sert bir üslup kullanmıştır. toplumsal ve siyasal olayların yanı sıra söz
Şiirlerindeki ton daima yüksektir. Şiirinin konusu olaylar karşısında insanların duygu,
dokusu, imge örgüsü farklı özellikler taşır. düşünce ve tepkilerine tanıklık etti.
 Eserleri:  Güncel şiirler yazarken biçim özelliklerinden
 Şiir: Geceleyin Bir Koşu, Evet İsyan, ödün vermemiştir.
Cinayetler Kitabı, Cellâdıma Gülümserken,  Çocuk kitapları yazmış çeviriler yapmıştır.
Erbain, Bir Yusuf Masalı  Eserleri:
 Düzyazı: Şiir Okuma Kılavuzu, Taşları Yemek  Şiir: Gül Yordamı, Ölü Bir Yaz, Tutsak Kan,
Yasak, Şairin Devriye Nöbeti Kavganın Yüreği, Yaşadığımız Günlerin
Celladıma Gülümserken Çektirdiğim Resmin Şiirleri, Sen de Katılmalısın Yaşamı
Arkasındaki Satırlar Savunmaya, Geceye Karşı Söylenmiştir,
Ben İsmet Özel, şair, kırk yaşında.  Kimlikleriniz Lütfen, Araya Giren Görüntüler,
Her şey ben yaşarken oldu, bunu bilsin insanlar  Sınırlamıyor Beni Sevda, İnsan Yüzünün
ben yaşarken koptu tufan  Tarihinden Bir Cümle, Bir Adı Gurbet
ben yaşarken yeni baştan yaratıldı kainat  Oğulları, Öldürülen Analar, Onların Sesleriyle
her şeyi gördüm içim rahat  Bir Kez Daha, Sevdalı Buluşma
gök yarıldı, çamura can verildi 
linç edilmem için artık bütün deliller elde 
kazandım nefretini fahişelerin  REFİK DURBAŞ (1944 – …)
lanet ediyor bana bakireler de.   Şiire İkinci Yeni’nin etkisinde başladı.
Sözlerim var köprüleri geçirmez   Sonraki şiirlerini halk dilinden ve klasik
kimseyi ateşten korumaz kelimelerim  şiirden gelen unsurlarla zenginleştirmiştir.
kılıçsızım, saygım kalmadı buğday saplarına   Şiirlerinde kenar mahalle insanının duygu ve
uçtum ama uçuşum  düşüncelerini anlatır. Çarşıların, pazar
radarlarla izlendi  yerlerinin, çay evlerinin, işçi kızların
gayret ettim ve sövdüm  dünyasını yansıtan şair olarak bilinir.
bu da geçti polis kayıtlarına.   Şiirlerinde Marksist ideoloji ve bu yolda
Haytanın biriyim ben, bunu bilsin insanlar  verilen mücadeleyi anlatır.
ruhumun peşindedir zaptiyeler ve maliye   Çocuk şiirleri de yazmıştır.
kara ruhlu der bana görevini aksatmayan kim varsa   Eserleri:
laboratuvarda çalışanlara sorarsanız   Şiir: Kuş Tufanı, Geçti mi Geçen Günler,
ruhum sahte  Menzil, Çırak Aranıyor, Çaylar Şirketten,
evi Nepal'de kalmış  Nereye Uçar Gökyüzü, Bir Umuttan Bir
Slovakyalı salyangozdur ruhum  Sevinçten, Adresi Uçurum, Tilki Tilki Saat
sınıfları doğrudan geçip  Kaç, İstanbul Hatırası, İki Sevda Arasında
gerçekleri gören gençlerin gözünde.  Karasevda

NİHAT BEHRAM (1946-…)
 Ağabeyi Ataol Behramoğlu ile “Militan” Bir kibrit çöpüne varana,
dergisini kurmuş ve yönetmiştir. Okyanusun en ıssız dalgasına
 12 Eylül Döneminde Bakanlar Kurulu Düşmüş bir kibrit çöpüne.
kararıyla T.C. vatandaşlığından çıkarılmıştır.
 Şiirlerinde doğanın yeri ve sözcük Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,
dağarcığının zenginliği dikkat çekicidir. Yitirmiş öpücükleri,
 “Özlemin Kadar” şiiri büyük ses getirir. Payı yok, apansız inen akşamdan,
 Eserleri: Bir kadeh, bir cigara, dalıp gidene,
 Şiir: Hayatımız Üstüne Şiirler, Fırtınayla Seni anlatabilsem seni...
Borayla Denenmiş Arkadaşlıklar, Dövüşe Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır
Dövüşe Yürünecek, Hayatı Tutuşturan Acılar Üşüyorum, kapama gözlerini...
 Anı: Darağacında Üç Fidan, Ser Verip Sır CAN YÜCEL(1926-1999)
Vermeyen Bir Yiğit, Yılmaz Güney’le Yasaklı  İstanbul'da doğdu. Eski Millî Eğitim Bakanı
Yıllar Hasan Ali Yücel'in oğludur. Ankara ve
AHMET ARİF(1927-1991) Cambridge üniversitelerinde Latince ve
 Şiire Ahmet Haşim, A.H. Tanpınar, C. Sıtkı Yunanca okudu. Çeşitli elçiliklerde çevirmenlik,
Tarancı etkisiyle başlar. Londra'da BBC'nin Türkçe bölümünde spikerlik
 1950’lerde Nazım Hikmet çizgisine geçerek yaptı. Bodrum ve Marmaris’te turist rehberi
toplumsal gerçekçi bir havaya girer. olarak çalıştı.
 Türkü, ağıt ve masallarla beslenmiş toplumcu  Çeşitli edebiyat, kültür ve siyasi dergilerde
şiirleri vardır. yayımladığı şiirleri, edebiyat ve tiyatro çevirileri
 Serbest şiirlerinde türkü tadını aramış ile siyasal konularda yazıları vardır.
eserlerinde sıcak bir insan sevgisi işlemiştir.  Şiir, yazı ve çeviri şiirleri ile tanınan Yücel,
Şiiri serbest tarzda söylenmiş türküler gibidir. 1965'ten sonra siyasal konularda da ürün
“Ahmed Arif’in şiirinde ritmin büyük rolü vermiştir. Che Guevara ve Mao'dan çeviriler
vardır. Mısra şekli Mayakovski’nin ritm elde yapmıştır. Sonrasında "Bir Siyasinin Şiirleri”
etmek için yaptığı biçim çalışmalarını akla adlı kitabını yayımlamıştır.( Che Guevara’nın
getiriyorsa da, aslında bu noktada iki şairin eserini çevirdi diye 15 yıl hapis cezası almıştır.)
tutumlarını birbirine karıştırmamak gerekir.”   Şiirlerinde argo ve müstehcen sözlere çok sık
 Şiirlerinde  ezilen insanların dertlerini dile yer vermiştir. Bu yaklaşımı kimi eleştirmenlerce
getirmiş, haksızlık adaletsizlik, eşitsizlik gibi dili samimi kullanmak olarak
temalar üzerinde durmuştur.  Ezilenlerin değerlendirilmiştir. Ancak o bu yaklaşımıyla
kardeşliği, hapishane ve hapishanedeki günler zaman zaman koğuşturmaya uğramıştır.
şiirlerinde rastlanılan diğer önemli temalardır. Şiirimizde toplumsal yergiye güncelleştirerek
Şiirlerinin toplandığı tek kitabı Hasretinden canlılık kazandıran, kullandığı kendine özgü
Prangalar Eskittim 1968'de yayınlanmış sol sözcüklerle yarattığı yeni bir gülmeceyi lirizmle
çevreler tarafından çok sevilmiş 18 baskı birleştirdi.
yapmıştır.  İlk şiirlerini 1950 yılında "Yazma” adlı kitapta
 Şiir: Hasretinden Prangalar Eskittim, Yurdum toplamıştır. Uzun bir süre biçim arayışlarıyla
Benim Şahdamarım oyalandı. "Sevgi Duvarı”nı yetmişli yılların
HASRETİNDEN PRANGALAR ESKİTTİM başında yayımlayarak bu yılların şairleri arasına
Seni, anlatabilmek seni. katıldı. Bu kitaplarını izleyerek şiirlerini on kitapta
İyi çocuklara, kahramanlara. toplamıştır. Şairliğini, şiirin külhanca
Seni anlatabilmek seni, raconlarından yararlanarak siyasal inançlarıyla
Namussuza, halden bilmeze, yoğurdu, Taşlama ve toplumsal duyarlılığın ağır
Kahpe yalana. bastığı şiirlerinde, yalın dili ve buluşları ile dikkati
çekti.
Ard-arda kaç zemheri,  Can Yücel'in ilham kaynakları ve şiirlerinin
Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu. konuları; doğa, insanlar, olaylar, kavramlar,
Dışarda gürül-gürül akan bir dünya... heyecanlar, duyumlar ve duygulardır. Şiirlerinin
Bir ben uyumadım, çoğunda sevdiği insanlar vardır. "Maaile” , "Küçük
Kaç leylim bahar, Kızım Su'ya” , "Güzelle” , "Yeni Hasan'a Yolluk” ,
Hasretinden prangalar eskittim. "Hayatta Ben En çok Babamı Sevdim” bu sevgi
Saçlarına kan gülleri takayım, şiirlerinden bazılarıdır.
Bir o yana  Can Yücel ayrıca Lorca, Shakespeare, Brecht gibi
Bir bu yana... ünlü sanatçılardan 'Hamlet, Fırtına, Bir Yaz Gecesi
Rüyası” gibi oyunları çevirdi. 1959'da ilk baskısı
Seni bağırabilsem seni, yayımlanan "Her Boydan” adlı kitabında dünya
Dipsiz kuyulara, şairlerinin şiirlerini serbest tarza da çevirdi.
Akan yıldıza,  Hiciv ve dil ustasıdır.
Eserleri: Şiir: Yazma, Sevgi Duvarı, Bir Siyasinin  Düz yazıya yaklaşan bir üslupla, anlatmaya
Şiirleri, Canfeda, Çok Bi Çocuk, Kısa Devre, imkan veren temaları da şiirlerinde
Kuzgunun Yavrusu işlemişlerdir.
 İmge anlayışlarında uzak çağrışımlara önem
Çeviri: Her Boydan, Hamlet, Fırtına, Bir Yaz Gecesi vermeleri bakımından İkinci Yeni’yle
Rüyası yakınlıkları vardır.
  Yalnızlığa dayanırım da,  Şehirli kimlik ön plana çıkar.
    Bir başınalığa asla  Şiir araç değil amaçtır.
    Yaşanmak hoş değil, duvarlara baka baka  Varoluş, birey esas öneme sahiptir.
    Bir dost göz arayışıyla,
    Saat tıkırtısıyla... Korkmam..! 1980 sonrasında gruplardan değil akımlardan söz
    Geçinip gideriz biz mutluluğa, etmek mümkündür. Bu akımlar şunlardır:

    Ama; 1- Gelenekselci Şiir: Türk edebiyatının bütün


    "Günün aydın, birikimini önemseyen; Şeyh Galip, Yahya Kemal,
    akşamın iyi olsun" Ahmet Haşim, Behçet Necatigil gibi sanatçıları örnek
    Diyen biri olmalı, alan şiirdir.
    Bir telefon sesi çalmalı,
    Ara sıra da olsa kulağımda...  Vural Bahadır Bayrıl, Osman Hakan A., Sefa
    Yoksa, zor değil, hiç zor değil, Kaplan vb.
    Demli çayı bardakta...
    Karıştırıp, bir başına yudumlamak doyasıya. 2- Anlatımcı Şiir: Başı sonu belli bir hikâyesi olan,
sunuluşunda olay örgüsüne, neden-sonuç ilişkisine,
    Ama: olay kahramanlarının veya olayın geçtiği yerin
    "Çaya kaç şeker atarsın?" tasvirine de yer veren şiirdir. Yahya Kemal ve Attila
    Diye soran bir ses olmalı ya İlhan’ı örnek almışlardır.
    Ara sıra..!
8)1980 SONRASI TÜRK ŞİİRİ  Şavkar Altınel, Roni Margulies, Turgay
Bu dönemde Haydar Ergülen, Hüseyin Atlansoy, Sedat Fişekçi vb.
Umran, Seyhan Erözçelik, Lale Müldür, Ahmet Erhan
ve Küçük İskender gibi şairler şiirin hareketliliğini 3-Mistik Metafizikçi Şiir: Şeyh Galip, Cahit
sağlamışlardır. Zarifoğlu, İsmet Özel, Sezai Karakoç ve Ebubekir
Eroğlu gibi şairleri örnek alan şiirdir.
İkinci Yeni sonrasında 1980’e kadar şiiri toplumcu bir
bakışla kavrayan şairlerin anlayışı, 1980 darbesiyle  Hüseyin Atlansoy, Mehmet Ocaktan, Arif
yerini özellikle 1970’lerin toplumculuğunu ön plana Dülger, İhsan Deniz, Gülseli İnal, Osman
alan şiire karşı duran 1980 kuşağı şairlerine Konuk vb.
bırakmıştır.  Dergi: Dergah, Yönelişler, Kaknüs vb.
1980 sonrası şairleri; şiirde geleneksel birikimin
önemini vurgulamışlar ve Halk, Divan, İkinci Yeni ve 4-Toplumcu Gerçekçi Şiir ve “Yenibütün”: 1980
saf şiir gibi ayrımlara girmeden en yeniden en eskiye öncesi toplumcu gerçekçilerin izinden giden şiirdir.
kadar Türk şairlerini dikkatle okumayı Yenibütüncü Şiir, Marksizmin ufkundaki bireyi hedef
savunmuşlardır.  alan bir Türk şiir akımıdır.  Broyy Şiir Dergisi ve
çevresinde toplanan şairlerin Seyyit Nezir'in
önderliğinde ortaklaşa hazırladıkları bir manifestodur.
1980 Sonrası Şiirin Özellikleri:
 Veysel Çolak, Seyyit Nezir, Hüseyin Haydar,
 Bu dönem şairleri birlikte dergiler  Metin Cengiz, Tuğrul Keskin Nevzat Çelik,
çıkarmışlardır.  Ahmet Erhan, Salih Bolat, Şükrü Erbaş,
 1980 şairleri için ortak bir anlayıştan çok,  Orhan Alkaya, Ali Asker Bulut vb.
grupların ve kişilerin ayrı ayrı şiir
anlayışlarından söz edilebilir. 5-İmgeci Şiir: Ahmet Haşim ve II. Yeni şairlerini
 Yazko Edebiyat, Üç Çiçek, Şiiratı ve örnek alan şiirdir.
Sombahar gibi dergiler bu dönemde etkilidir.
 İkinci Yeni Sonrası Toplumcu Şiirde olduğu  Haydar Ergülen, Enver Ercan, Tuğrul Tanyol,
gibi ideolojiyi şiirlerinde öncelikli bir öğe Akif Kurtuluş vb.
olarak görmemişlerdir.
 Şairler bir iç hesaplaşmaya girer ve ideolojiden 6- Yeni Garipçi Şiir: Garip’in espriye, ironiye, sokak
soyutlanan bir şiir ortaya çıkar. diline dayalı kolay söyleyişi benimseyen tutumu, şiirin
günlük konuşma biçimiyle yazılabileceğini düşündüren  Kimi zaman derin bir lirizmin kimi zamansa
karakteri bu anlayış benimseyen şairlere yol gösterici süprizlerle dolu bir ironinin kendini gösterdiği
olmuştur. şiirleriyle tanınır.
 1990’da Yazarlar Birliği Şiir Ödülü’nü aldı.
 1980’lerden sonra bu eğilimin öncüleri Sunay  Eserleri:
Akın, Oğuzhan Akay, Metin Üstündağ, Akgün  Şiir: İntihar İlacı, Balkon Çıkmazında
Akova gibi şairler olmuştur. Efendilik Tarihi, Şehir Konuşmaları, İlk
Sözler, Su Burcu
7- Folklorik veya Mitolojik Şiir: Halk şiirinden,
destanlardan ve mitolojik metinlerden beslenen, Yahya MURATHAN MUNGAN (1955-…)
Kemal, Behçet Necatigil, Hilmi Yavuz gibi ustaların  Şiir, öykü, roman, deneme, tiyatro, senaryo,
izinden giden şiirdir. Yaşar Miraç, Adnan masal ve şarkı sözü yazarıdır.
Özer,Murathan Mungan, Müslim Çelik vb.  Sahnelenen ilk oyunu Orhan Veli’nin şiirlerini
kurgulayarak oluşturduğu Bir Garip Orhan
 Dergi: Yeni Türkü Veli’dir.
 Doğu hikâyeciliği ile Batı hikâyeciliğini
birleştirmek ister. Bunun için hikâyelerine
8- Beatnik-Marjinal Şiir: 1950’lerin, sonlarıyla
tarihi ve mitolojik motifleri yerleştirir.
60’ların başlarında Amerika’da gelişen “Beat
 Aşk, sevgi, hasret, ihanet gibi duyguları
Generation” hareketi uçlarda yaşayanların dünyaya
beynelmilel bir çerçeveye oturtur.
bakışlarını, kurallara karşı çıkışı, isyankârlığı,
 Mardin eserlerinde sıkça kullandığı
aykırılığı temel alan alternatif bir yaşam biçimi ve
mekanlardan birisidir. Bu çevrenin taşıdığı
edebiyat anlayışı getirmiştir. Şiirin bir ruh çarpıntısı,
farklı kültürel yapıyı, insan olgusunu
bilinç akışı, kuralsızlık olduğuna inanan beatnikler
eserlerine başarılı bir şekilde yansıttı.
bizim şiirimizde 1980’lerden önce Ece Ayhan ve Can
Folklorik mitolojik şiir anlayışına uygun
Yücel’in şiiri üzerinde etkili olmuştur. 1980 sonrası
çalışmalar yaptı.
şiirinde bu eğilim özellikle Küçük İskender tarafından
 İlk kitabı, “Mezopotamya Üçlemesi” adlı oyun
temsil edilmiştir.
üçlemesinin ilki olan “Mahmut ile Yezida” idi.
Bu oyun, Türkiye İş Bankası’nın açtığı
yarışmada ikincilik ödülü aldı. Üçlemenin
ikinci kitabı olan “Taziye” adlı oyunu ona en
HAYDAR ERGÜLEN (1956-…) iyi oyun yazarı ödülünü
 Üç Çiçek dergisini çıkarmış, Şiiratı dergisinde getirdi. “Sahtiyan” adlı şiiri ile de Gösteri
emeği geçmiştir. dergisinin 1981 Şiir Yarışması’nda birincilik
 Mistik, metafizik yönlü, imgeci bir şairdir. ödülü aldı.
 Aşk, kardeşlik, yaşantılar, metropol insanının  Özellikle “Metal” adlı kitabındaki şiirleriyle
iletişimsizlik sorunu, çocukluk, ölüm, hüzün 1980 kuşağının en çok okunan, tanınan
gibi konuları çoğunlukla imgeli ve mecazlı bir şairleri arasında ilk sıralarda yer aldı. “Hedda
dille işlemiştir. Golder Dile Bir Kadın” öyküsü ile, Haldun
 İmgeci şiirin önde gelen isimlerindendir. Taner Öykü Ödülü’nü Nedim Gürsel ile
 Alevi-Bektaşi şiir geleneğiyle birlikte Cemal birlikte aldı.
Süreya ve Behçet Necatigil ile yakınlıklar 
kurmuştur.  Dağınık Yatak senaryosu filme alınmıştır.
 Çevirileri vardır. Birçok ödül almıştır.  Dört Kişilik Bahçe ve Ölüm Burnunda radyo
 Tüm şiirlerini “Nar” adlı kitapta toplar. oyunlarıdır.
 Eserleri:  Eserleri:
 Şiir: Karşılığını Bulamamış Sorular, Sokak  Oyun: Geyikler Lanetler, Mahmud ile Yezida,
Prensesi, Kabareden Emekli Bir Kız kardeş, Taziye, Bir Garip Orhan Veli
40 Şiir Ve Bir, Karton Valiz, Üzgün Kediler  Şiir: Osmanlıya Dair Hikayat, Kum Saati,
Gazeli, Hafız ve Semender Şahtiyan, Yaz Sinemaları, Eski 45’likler,
 Deneme: Haziran Tekrar, Sonradan Görme, Mırıldandıklarım, Yaz Geçer, Omayra, Metal,
Üvey Sokak Erkekler İçin Divan, Mürekkep Balığı,
Başkalarının Gecesi, Oda Poster ve Şeylerin
HÜSEYİN ATLANSOY (1962-…) Kederi
 Mistik metafizikçi yönü ağır basan bir şairdir.  Hikâye: Son İstanbul, Cenk Hikâyeleri, Kırk
 Metropol hayatını ve ilişkilerdeki hızlı Oda, Lal Masallar, Kaf Dağının Ölümü, Üç
değişimi, konuşma dilinin imkânlarından Aynalı Kırk Oda
yararlanarak ironik bir biçimde işlemiştir.  Roman: Yüksek Topuklar
 Görünenin ardındaki özü bulma çabası vardır.
Bedenden çok ruhu ön plana çıkarır.
SEDAT UMRAN (1926-2013) güveye benzer bir şey oldu suskunluğun!.. anladım ki:
 “Eşyanın şairi” olarak tanınır aşk naftalinlenmiyormuş meğer, eğer kanıtlanmıyorsa
 Eşyanın iç dünyasını yansıtarak Türk şiirine suçun!
büyük bir yenilik getirmiş şairdir. Cansız
nesnelerin bilinmeyen dünyalarını okuyucuyla Ne idüğü belirsiz kelimeler takip ediyor beni! 
paylaşan Ümran, bilinçaltına attığı acılarını; gidip saklandığım anlamlarda 
sevinçlerini eşyanın kimliğinde dışa vurarak hoş bir yan yok! Belki de 
mutluluğa ulaşabileceğine inanmış bir ölümü biraz teşvik etmeli!
sanatçıdır. Suya eğiliyorum. Su da bana eğiliyor gibi.
 Şiirlerinde herhangi bir ideolojik düşünce Adımı söylüyorum. Su da adını söylüyor sanki.
barındırmayan Umran, mısralarında ele aldığı Bu tuhaf adamların bilmeceleri çözmeleri imkansız! 
maddeyi, gücünü ve güçsüzlüğünü dile birer harf gibi duruyor kentler haritanın ortasında
getirmek için kullanmıştır. düzden de okusan, tersten de okusan 
 Yazdığı şiirlerin konuları son derece önemsiz hayat değişmeyecek besbelli!
ayrıntılardır. Ancak o kimsenin şiir yazmayı …
aklına getirmediği nesnelere şiirlerinde hayat AHMET TELLİ(1946-…)
vermiştir. • 1946’da Çankırı’nın Eskipazar ilçesinde
 Sedat Umran Alman şiirine özenmiş bir doğdu. Çeşitli il ve ilçelerde Türkçe-Edebiyat
şairdir. öğretmenliği yaptı.
 Şiirlerinde kafiye ve mısra gibi ahenk ve ritim • İlk şiiri 1961'de yayımlandı. Özellikle
öğelerine pek başvurmamış, sembollere çokça 1972'den sonra, birçok edebiyat dergisinde
yer vermiştir. yazıları, şiirleri yayımlandı.
 “Leke” adlı şiir kitabıyla eşyanın iç • 1960 sonrası toplumcu gerçekçi şiirimizin
dünyasını yansıtır ikinci kuşağında yer alan özgün
 Eserleri: Şiir: Leke, Meşaleler, Sonsuzluk Atı, şairlerimizdendir. İsmet Özel'den sözcük
Kara Işıldak, Gittin Taş Atarak Denizlerime seçimi ve ses tonu bakımından etkilendi.
Romantik ve başkaldırıcı şiiriyle bir yandan da
KÜÇÜK İSKENDER (1964-2019) Attilâ İlhan'a yakın durduğu söylenebilir.
 Asıl adı Derman İskender Över’dir. • 12 Eylül’den sonra uzunca bir süre tutuklu
 Kendini “marjinal ve aykırı metropol şairi” kalmıştır.
olarak tanımlar. • ESERLERİ
 İmgelemi öne çıkaran akıcı ve hırçın üslubuyla • Şiir: Yangın Yılları, Hüznün İsyan Olur,
dikkatleri çekti. Dövüşen Anlatsın, Saklı Kalan, Su Çürüdü,
 Söz oyunlarına ağırlık verdi. Belki Yine Gelirim, Çocuksun Sen, Kalbim
 Şiirlerinin temalarında alışılagelmişin Unut Bu Şiiri, Barbar ile Şehla, Nida.
bazen tam karşısında yer alan; polemikçi, • Öykü: Arkadaşlık Günleriydi.
başkaldırıcı şiiriyle sadece 1980’li yılların LALE MÜLDÜR(1956-…)
değil tüm Türk şiirinin en gözüpek şairi sayılır. • İlk şiirleri 1980’de Yazı ve Yeni İnsan
 Fazlaca karışık ve yer yer fazlaca uzun ve dergilerinde çıktı. Gösteri, Defter, Şiir Atı,
çoğaltımcı şiiri oldukça özgün ve başarılıdır. Oluşum, Mor Köpük, Yönelişler, Sombahar
 Geleneksel yöntemler kullanarak yazdığı divan dergilerinde birçok şiir ve yazısı yayınlandı.
tarzı şiirleri ve gazelleriyle de dikkat çeker. Şiirlerinden bazıları bestelendi ve filmlerde
 Eserleri: kullanıldı.
 Şiir: Gözlerim Sığmıyor Yüzüme, YirmiöApriI, • Şiirlerinden bir seçki "Water Music" adıyla
Periler Ölürken Özür Diler, Suzidilara, Güzel Dublin’de yayınlandı (Poetry Ireland, 1998).
Annemin Hayal Gücü, Ciddiye Alındığım Kara Fransız ressam Colette Deblé’nin resimleri
Parçaları, Papağana Silah Çekme, Alp Krizi, üzerine yazdığı şiirler ise Fransız
Gözyaşlarını Nal Sesleri, Bir Çift Siyah Deri Enstitüsü’nden "Yağmur Kızı Böyle Diyor"
Eldiven, İpucu Bırakma Sanatı, adıyla Fransızca yayınlandı.
Bahname, Klarnet, Kahramanlar Ölü Doğar, • Türk şiirinin lirizm birikimleriyle ilintisiz,
Çürük Et Deposu, Eski Kral Deposu, Siyah imge ya da görüntü düzeyinden çok beslendiği
Beyaz Denizatları, Barudî, Dicle ile farklı kültürlerdeki kavramlar ve kaynaklar
Fıra, Bir Daha Bana Benzeme Angel, Sarı Şey üzerine kurulu bir şiiri vardır
• Şiir: Uzak Fırtına, Voyıcır II (Ahmet
Güntan’la birlikte,1990) Buhurumeryem,
Nehirlere karışan zehirli atıklar gibi Siyah Sistanbul, Kuzey Defterleri, Güneş
ağır ağır akarak kanıma karışmakta Tutulması, Saatler/Geyikler, Ultrazon'da
yokluğun! Ultrason, Seriler Kitabı, Medine ve Kavun
Hiç sormadım, neydi başka elbiseler içinde bulduğun Likörü (Seyhan Özdamar'la birlikte, 2009 ),
aynı askıyla dolaba kaldırılan iki güzel yelektik biz Divan-ı Lügat’it- Türk,
• Roman: Bizansiyya Sütte Ne Çok Kan, Meseller Kitabı, Eros ve
• Deneme: Anne Ben Barbar mıyım?, Haller Leyla Hgades, Bir Ortaçağ Yalnızlığı …
Deneme: Ayna, Şiir ve İdeoloji, Bu Kalem
SUNAY AKIN (1962-…) Bukalemun E/Babil Yazıları, Kediler Krallara
 Yeni Garipçi şiir anlayışını benimser. Bakabilir …
 Anlık ilhamlara dayanan ve genellikle kısa
olan şiirleri, Orhan Veli’nin şiirindeki bazı ADNAN ÖZER(1957-…)
özelikleri günümüzde sürdüren bir yapıya • 1957′de Tekirdağ’ında doğdu. Liseyi
sahiptir. Ayrıca, bu tür şiirlerde genellikle Batman’da bitirdi. 1979’dan beri
rastlanmayan, yumuşak, lirik bir tonu vardır. İstanbul’da yayıncılık yapıyor.
 Şiirlerinde özellikle ince yergi öğelerini • İstanbul Devlet Güzel sanatlar Akademisi’nin
kullanmadaki rahatlığı ile dikkat çeker. şiir yarışmasında birincilik kazandı. Tekirdağ
 Cemal Süreya’nın etkisinde sürdürdüğü yöresinin halk söylenceleri, türkü ve
şiirlerde ise dil oyunlarına dayalı yoğun bir tekerlemelerine modern şiir yöntemleriyle
alaycılık ve şaşırtma; çocuklar ve hüzünle yaklaştı.
birlikte şairin ilgi ve duyarlılığını • Son dönemlerdeki şiirindeki içerik ve
göstermektedir. sözlükçeyle, Doğu kültürüne, metafiziğe,
 Eserleri: İsmet Özel‘dekini anımsatan ben merkezci bir
 Şiir: Makiler, Antik Acılar, Kaza Süsü, 62 başkaldırı yöntemine yöneldiğini görülüyor.
Tavşanı • Neruda, Paz ve Pesao’nun şiirlerini dilimize
 Roman: İstanbul’un Nazım Planı, Ay Çöreği çevirdi.
ve Deniz Yıldızı, Kız Kulesi’ndeki Kızılderili, • ESERLERİ
Önce Çocuklar ve Kadınlar, İstanbul’da Bir • Şiir: Ateşli Kaval, Çıngırağın Ölümü, Rüzgar
Zürafa, Onlar Hep Oradaydı, Kırdığımız Durdurma Takvimi, Zaman Haritası, Seçme
Oyuncaklar, Kule Canbazı Şiirler
 Derleme: Şairler Matinesi, Küçük Asker… BAHATTİN KARAKOÇ (1930-2018)
Küçük Asker, Şiir Cumhuriyeti, Ve Şaire… Ve • Bahattin Karakoç 5 Mart 1930'da Elbistan’ın
Şaire, Kırılan Canlar Ekinözü kasabasında doğmuştur. Adana-
ENİS BATUR Düziçi Köy Enstitüsü'nde okudu. Hasanoğlan
• 28 Haziran 1952’de Eskişehir’de doğdu. Köy Enstitüsü'nden mezun oldu.
Yükseköğrenimini Orta Doğu • Kahramanmaraş'taki sağlık kuruluşlarında
Teknik Üniversitesi ve Paris’te tamamladı. İlk sağlık memuru olarak çalıştı. Son görev yeri
yazısı 1970’te, ilk kitapları 1973’te Kahramanmaraş Verem Savaşı Dispanseri idi.
yayımlandı. Buradan 1982 yılında emekli oldu.
• Milli Eğitim Bakanlığı Yayın Dairesi • Çeşitli gazete ve dergilerde yazdı.
Başkanlığı, Milliyet Gazetesi’nin kültür servisi Kahramanmaraş'ta 1986-1987 yıllarında
ve yan yayınlar yöneticiliğini, Milliyet Büyük Dolunay dergisini çıkardı. Her yıl düzenlenen
Ansiklopedi’nin ve Dönemli Yayıncılık’ın Dolunay Şiir Şölenlerini başlattı.
genel yayın yönetmenliğini yaptı. • Çok sayıda ödül almaya hak kazandı.1986
• 1988’den 2004′e kadar Yapı Kredi Türkiye Yazarlar Birliği tarafından yılın şairi
Yayınları’nda çalıştı. Yazı, Oluşum, MEB, seçildi. 1991 yılında Diyanet Vakfı’nca
Tan, Gergedan, Şehir, Sanat Dünyamız, düzenlenen “Münacaat Yarışması’nda “Beyaz
Kitaplık, Cogito, Arredemento Dekorasyon, Dilekçe” isimli şiiriyle birincilik kazandı.
Fol gibi dergilerin hazırlanışında • Bahattin Karakoç’un birçok şiiri, değişik
sorumluluklar üstlendi. formlarda bestelenmiştir.
• Remzi Kitabevi’nin, TRT’deki “Okudukça” • ŞİİR: Ihlamurlar Çiçek Açtığı Zaman-Ay
programının yayın danışmanlığını yaptı. Açık Işığında Serenatlar, Beyaz Dilekçe, Mevsimler
Radyo’nun kuruluşuna katkıda bulundu ve ve Ötesi, Dolunay Şiir Güldestesi, Leyl ü
“Şifa, Şifre, Deşifre” programını hazırladı. Nehar Aşk, Aşk Mektupları, Sürgün Vezirin
• UNESCO’nun “Göreme’den İstanbul’a Kültür Aşk Neşideleri, Ben Senin Yusuf'un
Mirasımız” kampanyasını yönetti. Olmuşum,
Yurtdışındaki çeşitli dergilerde ürünleri
yayınlandı. Şiirleriyle Cemal Süreya, Altın
Portakal, Sibilla Aleramo ödüllerini,
denemeleriyle TDK ödülünü kazandı.
Galatasaray Üniversitesi’nde ders de veriyor.
• Şiir:Nil, Kandil, Perişey, Darb ve Mesel,
Opera, Kanat Hareketleri, Yazılar ve
Tuğralar, Doğu-Batı Divanı, Ağırlaştırıcı
Sebepler Dîvanı, Gri Divan, İblis’e Göre İncil,

You might also like