Professional Documents
Culture Documents
Gidr Geçerlik
Gidr Geçerlik
ANKARA ÜNİVERSİTESİ
SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
0-2 YAŞ
STANDARDİZASYON ÇALIŞMASI
DANIŞMAN
Doç. Dr. İlgi ERTEM
2006-ANKARA
ii
Kabul ve Onay
iii
İÇİNDEKİLER
Kabul ve Onay ii
İçindekiler iii
Önsöz vi
Simgeler ve Kısaltmalar vii
Tablolar viii
1. GİRİŞ 1
1.1. Bebeklik ve Erken Çocukluk Döneminde Gelişimin İzlenmesi 1
1.2. Tarihçe 2
1.3. Gelişimin İzlenmesinde Araç Kullanımının Önemi 6
1.4. Gelişimin İzlenmesinde Aileden Alınan Bilgilerin Değeri ve Önemi 8
1.5. Bebeklik ve Erken Çocukluk Döneminde Gelişimin İzlenmesinde
10
Kullanılan Araçlar
1.5.1. Araçlarda Bulunması Gereken Niteliksel ve Niceliksel Özellikler 10
1.5.2. Gelişmiş Ülkelerde Kullanılan Araçlar 11
1.5.2.1. Parents’ Evaluation of Developmental Status (PEDS) (Ailelerin
12
Gelişim Durumunu Değerlendirmesi)
1.5.2.2. Ages and Stages Questionnaires (ASQ) (Yaşlar ve Dönemler
13
Soruları)
1.5.2.3. Brigance Infant and Toddler Screen (Brigance Taramaları) 14
1.5.2.4. Battelle Developmental Inventory Screening Test (BIDS) (Battelle
15
Gelişimsel Envanter Tarama Testi)
1.5.2.5. Denver Gelişimsel Tarama Testi II 16
1.5.3. Gelişmekte Olan Ülkelerde Kullanılan Araçlar 18
1.5.4. Ülkemizde Kullanılan Araçlar 19
1.5.4.1. Ankara Gelişimsel Tarama Envanteri (AGTE) 19
1.6. Gelişimi İzleme ve Destekleme Rehberi (GİDR) 21
1.6.1. Gelişimi İzleme ve Destekleme Rehberi’nin Geliştirilmesinde İzlenen
22
Aşamalar
1.6.2. Gelişimi İzleme ve Destekleme Rehberi’nin Geçerliliğine ve
24
Güvenirliğine İlişkin Ön Çalışmalar
1.6.2.1. Tıp öğrencilerinin GİDR’ ni Öğrenmelerinin ve Uygulamalarının
24
Değerlendirilmesi
1.6.2.2. Yaş Arası Çocuklarda Gelişimsel İzleme Rehberinin Denver II İle
25
Karşılaştırılması
iv
ÖNSÖZ
Yüksek Lisans Eğitimimde hep birlikte olduğum arkadaşlarım Uz. Dr. Bahar
Bingöler Pekcici ve Uz. Dr. Özlem Ünal’a da ayrı ayrı teşekkür ederim.
Bu çalışmaya gönüllü olarak katılan tüm anneler ve çocuklarına çok teşekkür ederim.
SİMGELER ve KISALTMALAR
TABLOLAR
1. GİRİŞ
Yapılan araştırmalar anne karnındaki dönem ve doğumdan sonraki ilk üç yılda beyin
gelişiminin yaşamın başka dönemlerinden çok daha hızlı olduğunu göstermektedir
(Shore, 1997). Bu dönem sağlık çalışanlarının çocukları en düzenli ve en sık izlediği
dönemdir. Bunun yanında, pek çok ülkede olduğu gibi ülkemizde de, gebelik
öncesinden çocuğun okula başlamasına kadar olan dönemde çocuk ve ailesi ile yakın
ilişkide olması nedeni ile erken çocukluk döneminde gelişmiş ve gelişmekte olan
ülkelerde aileye en kolay ulaşabilen sistem sağlık sistemidir (Sturner, 1998; Akukwe,
2000; Young, 2002). Gebelik izlemi, doğum sonrası bakım, sağlam çocuk izlemi ve
aşı uygulamaları gibi sağlık hizmetleri çocuğun izlenmesi için uygun olanakları
sağlamaktadır. Okul çağında aileler farklı uzmanlara (çocuk psikiyatristi, psikolog,
psikolojik danışman rehber, çocuk gelişimi ve eğitim uzmanı, eğitimciler gibi)
yönlenebilmekte ancak bebeklik ve erken çocukluk döneminde sıklıkla çocuk
hekimleri ve temel sağlık çalışanlarına başvurmaktadırlar. Aileler çocukları ile ilgili
çeşitli kaygılarını paylaşabilmeyi, onların öğrenmesinin, duygularının, davranış ve
hareketlerinin yaşlarına uygun olarak gelişip gelişmediğini öğrenmeyi ve bu gelişimi
destekleyebilmeyi istemektedirler (Schuster ve ark., 2000; Young ve ark., 1998).
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çocuk sağlığı alanında 20. yüzyılın son
yarısında çok önemli yol alınmış, özellikle koruyucu hizmetlerin yaygınlaşması ile
bebek ölüm hızı son 30 yılda yaklaşık 5 misli azalmış, 2003 yılında binde 29’a
düşmüştür (TNSA, 2003). Geçtiğimiz yüzyılda Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
biliminde ülkemizdeki bir başka önemli gelişme de pediatri bilim dallarının eğitim
olanaklarının gelişmesi, bu alanlarda çocuk hastalarımıza güncel standartlarda hizmet
sunulmasıdır. Örneğin bundan yirmi yıl öncesinden çok farklı olarak bugün
yenidoğan yoğun bakım hizmetlerinin gelişmesi ile aşırı düşük doğum ağırlıklı
2
1.2. Tarihçe
zihin yaşı (mental age) kavramını ortaya atmış ve Fransa’da normal öğretime davam
edemeyen ve özel eğitim alması gereken çocukları belirlemek için “Binet-Simon
Intelligence Scale” i geliştirmişlerdir (Brooks ve Weinraub, 1983). Bu test ilk
standardize edilmiş zeka testidir. Stanford-Binet adı altında 1916 yılında da yeniden
gözden geçirilerek yayınlanmıştır. Bugün hala kullanılan temel zeka testlerinden
biridir. Amerika Birleşik Devletleri’nde (A.B.D) aynı yıllarda Terman, Binet-Simon
testini uyarlayarak zeka yaşı (Intelligence Quotient=IQ) kavramını geliştirmiştir
(Terman, 1916). Bu gelişmelerin ardından psikologların ilgisini erişkinlerin
zekalarından çok çocukların zeka düzeyleri ve gelişimleri çekmeye başlamıştır. İlk
çocuk IQ testi Cattell Infant Intelligence Schedule’dur (Cattell, 1940). Bu test normal
gelişimden sapmaları ortaya koymak amacıyla geliştirilmiştir. Çocukların beyin
gelişimi 2 temel yaklaşım ile araştırılmıştır. Birinci yaklaşım IQ değerlendirmesini
okul çağından küçük çocuklara uyarlamaya çalışan Infant IQ modeli, ikinci yaklaşım
da yenidoğandan başlayarak daha büyük yaşlara kadar gelişimi değerlendiren Gesell
modelidir (Gesell, 1940). Gesell ve arkadaşlarının 1925 yılında geliştirdiği Gesell
Gelişim Ölçeği ile normal gelişen bir çocukta gelişimin hangi aşamalardan geçtiği
araştırılmıştır. Gesell bu ölçekte çocukların gelişimsel becerileri ilk ne zaman
kazandığını gözlemlerle belirlemiş ve bebeğin aldığı puana göre “gelişim yaşını”
bulmuştur (Gesell, 1925). Gesell Gelişim Ölçeği günümüzde gelişimi
değerlendirmede kullanılan araçların ilk modeli olmuştur (Gilliam ve Mayes, 2000).
(Frankenburg ve Dodds, 1967). Dr. N. Bayley 1969 yılında Bayley Zihinsel Gelişim
Ölçeği’ni (Bayley, 1969) geliştirmiş ve standardizasyonunu yapmıştır.
ise bu testlerin güvenirliği ve geçerliliği ile ilgili yeterli kanıt olmadığı için rutin
sağlık hizmetlerinde önermemiştir. (AAP, 1988). 1986 yılında İngiliz Pediatri Birliği
(British Pediatric Association) gelişimsel değerlendirmelerin her sağlam çocuk
muayenesinde yapılmamasını, ancak gelişimsel öykü alınmasını, çocuğun
gözlemlenmesini ve ailenin gelişimle ilgili kaygıları ve izlenimleri üzerinde
durulması gerektiğini vurgulamıştır. Bu tarihlerde “gelişimsel izlemenin tanımını
Dworkin gelişimi izleme ve destekleme konusunda bilgili ve deneyimli sağlık
çalışanlarının sağlık hizmeti sırasında sürekli olarak değerlendirmeler ve gözlemler
yapmaları” olarak tanımlamıştır (Dworkin, 1989).
Gelişimsel izleme yerine kullanılan “gelişimsel tarama” ise farklı bir anlam taşır.
Gelişimsel tarama, gelişimi sorunlu olabilecek ve ayrıntılı değerlendirme gerektiren
çocukların aralıklı olarak kısa bir değerlendirme yöntemi ile sağlıklı gelişenlerden
ayrılması temeline dayanır (Meisels, 1989). Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), ayrıntılı
değerlendirme ve sorunların çözümüne yönelik sistemleri (örneğin tüm çocukları
kapsayan doğum öncesinden başlayan yaygın ruh sağlığı, eğitim ve rehabilitasyon
sistemleri) olmayan ülkeler ya da bu sistemler ile güçlü bağlantılar gelişmemiş sağlık
sistemleri için gelişimsel tarama yöntemlerini önermemektedir (WHO, 2001) Çocuk
gelişimi karmaşık bir süreçtir ve örneğin fenilketonüri, anemi ya da işitme gibi bir
tek test ile taranabilecek kadar yalın bir kavram değildir. Amerikan Pediatri
Akademisi doğumdan itibaren tüm çocukların gelişimlerinin düzenli olarak izlenmesi
önermektedir (AAP, 2001).
Gelişimin değerlendirilmesi ile ilgili bilimsel çalışmalar son yıllarda artmış olmasına
ve çocuk hekimlerinin gelişimi daha doğru ve etkili şekilde değerlendirmesi için
araçlar geliştirilmiş olmasına karşılık AAP gerek gelişmiş gerekse gelişmekte olan
ülkelerde değerlendirme araçlarının kullanımının sık olmadığını bildirmektedir
(AAP, 2001). Gelişimsel değerlendirmede araç kullanımın önerilmesinin nedeni araç
7
Daha sonraki araştırmasında Glascoe toplam 247 çocuğun ailesine 2 soru ile
gelişimleri ile ilgili kaygılarının olup olmadığını sormuştur. Çocuklara eş zamanlı
olarak Denver II ya da Battelle Testi uygulanmıştır. Çocukların hepsi zeka, uyum
davranış ve dil alanlarında değerlendirilmiştir. Aynı zamanda rastgele seçilen bir
gruba da gelişim durumları ile ilgili tanısal testler uygulanmıştır. Her bir testin,
uygulama, yorum, tanı ve tedavi gibi kısa dönem maliyet ve uzun dönemde
yararlılıkları (başka araştırıcılar tarafından erken desteğin erişkin dönemde
faydalarının yapılan uzunlamasına çalışmalarda) hesaplanmıştır. Uzun dönem
yararları ve maliyeti değerlendirildiğinde hiçbir yaklaşım birbirine üstün
bulunmamıştır. Kısa dönem yararları açısından iki tarama testi birbirinden farklı
bulunmuştur ancak uygulaması ve yorumlanmasının maliyeti en düşük olan yöntem
ailelerin kaygılarının kullanıldığı yöntem olmuştur (Glascoe ve ark., 1997).
işbirliği de kurulmuş olur. Ülkemizde gelişimsel sorunu olan çocuklar ile baş edecek,
onları tanıya ve sağaltıma götürecek kişiler sıklıkla bu çocukların ailesidir. Bu
nedenle ailenin işbirliğinin sağlanması temel ilkedir (Ertem, 1997)
Gelişmiş ülkelerde özellikle A.B.D’ de gelişimin değerlendirilmesi için pek çok araç
geliştirilmiştir. Her bir araç kendi içinde değişik özellikler barındırmaktadır. Bu
araçların değerlendirdikleri gelişimsel alanlar ve yaş grubu, uygulama yöntemleri
(örneğin aileden alınan bilgiye dayanan araçlar ve /ya da çocuğun yeteneklerinin
doğrudan gözlenmesi), geçerlikleri, güvenirlikleri, özgünlükleri, duyarlıkları,
değerlendiren kişinin nitelikleri ve testi öğrenmesi için alınması gereken eğitimin
özelliği, aracın öğrenilmesi ve uygulanması için gereken zaman, uygulanan testin
yapısı ve niteliği, ailelere değerlendirmenin sonuçlarının nasıl anlatıldığı, sonuçları
bildirme (puan, yaş eşdeğerleri) birbirinden farklılık gösterir (Glascoe ve ark., 1990).
Bu bölümde sağlık hizmetlerinde gelişimi değerlendirmek için kullanılacak
araçlarda olması gereken niceliksel ve niteliksel özellikler kısaca anlatılmıştır.
Bir değerlendirme aracı gerçek sorunları olan çocukların % 70-% 80 kadarına doğru
tanı koyabilmelidir. Bu değer düşük gibi görünse de bir çok test bu uygunluk
derecesinde değildir. Değerlendirmenin çocuk büyüdükçe tekrarlanması tanı koyma
olasılığını artırmaktadır. Araç normal gelişmekte olan çocukların da % 70- % 80’ini
doğru tanımalıdır. Toplumda normal gelişen çocukların sayısı daha çok olduğu için
aracın özgünlüğünün % 80’e yakın ya da daha fazla olması tercih edilmektedir
(Glascoe, 2004).
Aşağıda batı ülkelerinde 0-3 yaş arasındaki çocukların gelişimini sağlık hizmeti
içinde izlemek için en sık kullanılan araçlara yer verilmiştir. (Glascoe ve ark, 1990;
2002a;2005a; Gilliam ve Mayes, 2000).
Yüz iki aile davranış, sosyal beceri, özbakım alanlarında kaygı belirtmiştir.
Dörtbuçuk yaşından küçük çocuklarda PEDS’in duyarlığı % 68, özgünlüğü % 66; 4,5
yaşından büyük çocuklarda duyarlık ve özgünlük sırası ile % 87 ve % 79
bulunmuştur. PEDS’in öğrenilmesi ve uygulanması çok kısa bir eğitim gerektirir.
Yeni kullanıcıların yalnızca puanlama ve uygulama kılavuzunu okumaları yeterlidir
(Glascoe, 1997; 2005a).
Çocuğu muayene ile değerlendiren araçlar arasında teknik olarak en iyisi olmasına
karşılık, bebek ve çocuk yaş grubu için ayrı formların olması, uygulanabilmesi için
hazırlanmış olan 4 ayrı el kitabının satın alınıp okunması gerektiği için pratik
uygulamalar açısından zorlukları vardır (Glascoe, 2002b).
çocukların çoğu yanlış pozitif ya da yanlış negatif olarak değerlendirilmiştir. Alıcı dil
altesti diğer test alanlarından daha duyarlı fakat daha az özgün olmasına rağmen
birkaç dakika sürdüğü için hasta yoğunluğunun çok olduğu pediatri kliniklerinde
kullanışlı olabileceği belirtilmektedir. Her alan için yaş eşdeğerleri ve geçer/kalır
puanları, taban ve tavan puanları olan puanlaması zor bir testtir. Hekim dışında
sağlık çalışanları tarafından uygulanabilse de öğrenmesi 10 saat gibi uzun zaman
alan bir yöntemdir. İyi bir gelişimsel görüşme ve çocuk değerlendirme becerilerine
sahip olunması gerekir (Glascoe ve Byrne, 1993).
Meisels, 1989 yılında DGTT ile ilgili 12 den fazla araştırmanın sonuçlarını
birleştirerek yaptığı çalışmada özgünlüğünün yüksek ve duyarlığının düşük
olduğunu ve gelişimsel sorunları olan çocukları yarıya yarıya atladığını ve geniş
kitlelerin gelişimsel taramasında kullanılmaması gerektiğini vurgulamıştır (Meisels,
1989). Gelişimsel gecikmeleri ya da sorunları olan çocukları tanımlamada yeterli
düzeyde duyarlı olmadığı ve bu çocukların % 80 kadarını atladığı yönünde eleştiriler
almıştır (Greer, 1989). Yeniden gözden geçirilerek Frankenburg tarafından Denver II
oluşturulmuştur. Glascoe’nun yaptığı geçerlik çalışmasında ise Denver II’nin % 83
gibi yüksek duyarlığı olduğu, fakat yarıdan fazla çocuğun anormal, şüpheli ve test
edilemez şeklinde puanlar aldığı gösterilmiştir. Özgünlüğü % 43 gibi sınırlı ve
fazladan hizmetlere yönlendirme (sevk etme) riski olduğu bu çalışmada gösterilmiştir
(Glascoe ve ark., 1992).
17
Denver II aşağıdaki gelişimsel alanları taramak üzere test formu üzerinde belirtilen
dört bölümde toplanmış 116 maddeden oluşmaktadır:
Dil alanından bir değerlendirme maddesi “Agulama” dır. Çocuğun ‘guu’ ya da ‘aaa’
gibi sesli harfler çıkarması dinlenir. Eğer bu sesler duyulmazsa anne ya da babaya
böyle sesler çıkarıp çıkarmadığı sorulur. Sesli harf duyulursa ya da anne/baba bunu
yaptığını söylerse geçer (Anlar ve ark., 1995).
18
Denver II’nin 0-6 yaş arası “görünürde” sağlıklı Türk çocuklarına göre uyarlanması
ve standardizasyonu Anlar ve arkadaşları tarafından yapılmıştır (Anlar, 1995).
Örneklemde çocuğun yaşı, cinsi ve annenin eğitimi göz önüne alınmıştır. Doğumdan
6,5 yaşa kadar olan 990 çocukla yapılmıştır. Doğumdan 24 aya kadar olan yaş
dilimlerinden 0-2 , 2-4 , 4-7, 7-10, 10-13, 13-18, 18-24, 24-40 ayın her birine 99
çocuk alınmıştır. Ülkemizdeki güvenirlik çalışmasında değişik yaş gruplarından 10
çocuk aynı anda birden fazla değerlendirmeci tarafından değerlendirildiğinde ve aynı
çocukların en fazla 5 gün aralıkla yapılan test sonuçları karşılaştırıldığında
değerlendirmeciler arası uyumluluk % 90, test-test uyumluluğu ise % 86’nın altına
düşmemiştir. Geçerlilik çalışması Denver II için yapılmamıştır (Anlar ve ark., 1995).
Amerikan Pediatri Akademisi Denver II’nin yaygın kullanılan bir araç olmasına
karşılık duyarlık ve özgünlüğü orta derecede olduğu için temel sağlık hizmetlerinde
gelişimsel izlemede başka araçların kullanılmasını önermektedir (AAP, 2001).
Envanter Işık Savaşır, Neşe Erol ve Nilhan Sezgin tarafından 1994 yılında
geliştirilmiştir (Savaşır ve ark., 2004). Araştırmacılar çevre koşullarının bebek ve
çocukların bilişsel ve psikososyal gelişimlerini etkileyebileceği düşüncesinden yola
çıkarak envanteri gelişimsel gecikme riski taşıyabilecek alt sosyo-ekonomik düzey
çocuklarına uygun olarak geliştirmiştir. Çeşitli yaş gruplarına göre düzenlenen ve
annelere sorularak “Evet, Hayır, Bilmiyorum” şeklinde yanıtlanan 154 maddeden
oluşmaktadır. Çocuğu gözleme olanağı varsa ve uygulayıcı o davranışı
gözlemlemişse anne bilmese de “evet” şeklinde işaretler. Soruları gelişimin farklı
alanlarını “Dil-Bilişsel (65 madde) , İnce Hareket (26 madde), Kaba Hareket (24
madde), Sosyal Beceri-Özbakım (39 madde)” temsil edecek biçimde 4 alt testten
oluşur. Sonuçlar 0-6 yaş grubu bebek ve çocukların değerlendirme anındaki
gelişimini yukarıda sözü edilen 4 alt test ve toplam gelişim puanı olarak yansıtır.
Envanterin güvenirliği iç tutarlık ve test tekrar-test yöntemleri ile incelenmiştir. İlk
iki yaş grubunda toplam puan ile maddeler ve alt testler için saptanan Cronbach
alpha katsayıları yüksek bulunarak iç tutarlılığının yüksek olduğu gösterilmiştir. İlk
üç yaş için de envanterin test tekrar test güvenirliği yüksek bulunmuştur.
20
Envanter ile ilgili olarak üç ayrı geçerlik çalışması yapılmıştır. Denver II ile yapılan
birinci geçerlik çalışması toplam 278 kişiyi kapsayan 44 ayrı örneklem grubuna
uygulanmıştır. İlk grup, gecekondu bölgesinde yaşayan yaşları 0-6 yaş arasında
değişen 145 çocuğun annesinden, ikinci grup 40 prematüre bebek ile anne ve
babasından, üçüncü grup bir rehabilitasyon merkezinde bakım gören yaşları 7-70
aylar arasında olan 68 çocuk ve bakıcısından oluşmuştur. Dördüncü grup 9 zihinsel
engelli çocuk ve anneleri ile bir rehabilitasyon merkezinde bakım gören 16 zihinsel
engelli 0-6 yaş arasındaki çocuk ve bakıcısından oluşmuştur. Zihinsel engelli
çocuklar en düşük ortalama puanı elde etmişlerdir. Rehabilitasyon merkezinde
yetişen çocukların ortalama puanları zihinsel engelli çocuklardan daha yüksek ancak
evde yetişen çocukların ortalama puanlarından daha düşük bulunmuştur. Prematüre
grupta ise puanlar değişkenlik göstermiştir. Denver -II ölçüt olarak kullanıldığında
iki test birbiriyle yüksek oranda uyumlu bulunmuştur.
Envanterin ölçüte bağlı geçerliğine ilişkin olarak yapılan ikinci çalışmada ise Bayley
Bebekler için Gelişim Ölçeğinin Bilişsel ve Hareket ölçekleri ile AGTE arasındaki
ilişki beş farklı yaş grubunda (3-4 ay, 5-6 ay, 7-8 ay, 9-12 ay ve 13-18 ay) 75 bebek
alınarak incelenmiştir. AGTE toplam puanı ile saptanan genel gelişim düzeyi ile
Bayley Bilişsel ölçeği arasındaki korelasyonların tüm yaş gruplarında anlamlı ve
yüksek olduğu belirlenmiştir. AGTE’nin Dil Bilişsel alt ölçeği ile Bayley Bilişsel
ölçeği arasındaki korelasyonlar da tüm yaş grupları için anlamlı ve yüksek olarak
saptanmıştır. AGTE İnce ve Kaba Hareket alt ölçeklerinden elde edilen puan
toplamları ile Bayley Hareket ölçeği puanları arasındaki korelasyonlar ise 13-18 ay
grubu dışındaki dört yaş grubu için anlamlı ve yüksek bulunmuştur.
21
1. Gelişimi İzleme Bölümü: Bu bölümle ilgili ayrıntılı bilgi aşağıdaki alt başlıklarda
ve yöntem bölümünde verilmiştir.
Ölçeğin yöntemi çocuğun gelişiminin aile tarafından açık uçlu sorulara verdikleri
yanıtlar ile anlatılması ve uygulayıcının verilen yanıtlardan çocuğun hangi gelişimsel
yetilerinin yaşına uygun olduğunu belirlemesidir.
Çocuk gelişimi konusunda az bilgisi olan tıp öğrencilerinin GİDR’yi kolay öğrenip
hızlı ve doğru uygulayıp uygulamayacağını belirlemeyi amaçlayan bu çalışmada
1118 beşinci sınıf tıp öğrencisine 2000-2003 yılları arasında 1 saat teorik ve1,5 saat
pratik olmak üzere GİDR eğitimi verilmiştir. Bu öğrencilerden rastgele seçilmiş 92
öğrenci çifti Ankara Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları hastanesinde
enfeksiyon hastalıkları, doğumsal hastalıklar ve nörolojik sorunlar gibi çeşitli
nedenlerle yatan, yaşları 0-36 ay arasında değişen 92 hasta çocuğa GİDR
uygulamıştır. Her öğrenci çocuğun gelişim durumunu rehber üzerinde
değerlendirmiştir. Öğrencilerin değerlendirme sonuçlarını bilmeyen çocuk gelişim
25
uzmanı aynı gün seçilen bu hastalara Denver II’yi uygulamıştır. Öğrencilerin GİDR
uygulaması yaklaşık 5-7 dakika sürmüştür. Bu araştırmada Denver II ile örneklemde
gelişimsel sorun oranı % 43 olarak bulunmuştur. Eşleşmiş öğrenciler arasında
GİDR’nin güvenirliği yüksek bulunmuştur (Kappa: 0,98, p< 0,0001). Öğrenci
çiftinden rastgele seçilen bir öğrencinin uyguladığı GİDR sonucu ile çocuk gelişim
uzmanının Denver II sonucu arasındaki uyum yüksek bulunmuştur (Kappa: 0,82,
duyarlık % 83,3, özgünlük % 97,4 p< 0,0001). Öğrencilerin çoğunluğu (% 96)
GİDR’ni öğrenmesi ve uygulanması kolay bir ölçek olarak tanımlamışlardır.
1.6.2.2. 0-2 Yaş Arası Çocuklarda Gelişimsel İzleme Rehberinin Denver II İle
Karşılaştırılması (Gümüşok, 2001)
PEDS ile GİDR sonuçları karşılaştırıldığında ise uyuşma % 88,7, uyuşmama % 11,3
ve uygulayıcılar arası güvenirlik (Kappa 0,70, p<0,001) yüksek bulunmuştur.
Yaklaşık 10 yıldır üzerinde çalışılmış bir yöntem olan GİDR yöntemi, öğrenmesi,
uygulaması kolay, sağlık çalışanları tarafından hızla kabul gören ve uygulamalarına
kolay giren, aileler tarafından çok olumlu karşılanan bir yöntem olması nedeni ile
Sağlık Bakanlığı Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü’nün
“Erken Çocukluk Döneminde Gelişimin Desteklenmesi” programında da yer
almaktadır (Ertem ve ark., 2003b; Ertem, 2004; Ertem ve Gök, 2005, Bingöler,
2006). Gelişimsel taramaların ülkemiz için uygun yöntemler olmamaları nedeniyle
GİDR’nin hiçbir zaman bir tarama testi olarak kullanılmaması, mutlaka sağlık ve
gelişim izlemlerinin bir parçası olarak kullanılması önerilmektedir (Ertem ve Gök,
2005).
28
2. YÖNTEM VE GEREÇLER
Üç çocuk hekimi ve 1 çocuk gelişim uzmanına rehberi geliştiren Doç.Dr. İlgi Ertem
tarafından GİDR’nin uygulanması, yorumlanması ve norm çalışması ile ilgili yarım
gün süren bir eğitim verilmiştir. Eğitim sonrası sağlam çocuk polikliniklerinde 25
çocuk üzerinde uygulamalar yapılarak araştırıcılar arasında uygulamada % 95
güvenirlik sağlanmıştır.
1. Çocuğun yaşı aile ile birlikte hesaplanması: Aileye çocuğun doğum tarihi
sorularak yaş hesaplaması yapılmıştır.
Sorular açık uçlu olarak sorulmuştur. Annenin anlayacağı örnekler vererek ve uygun
açıklamalar yaparak sormaya özen gösterilmiştir. “Sizinle nasıl ilişki kuruyor?”
sorusu anlaşılmıyorsa, yaş yetilerinden örnekler verilerek, örneğin “Bebeğiniz size
gülümsüyor mu? Oynasanız ilgilenir mi?” şeklinde soru açılmıştır.
5. Her bir sorunun yanıtı olarak çocuğun hangi yaş grubuna uygun becerileri
olduğu tablolardan yaklaşık olarak saptanmıştır: Ailenin verdiği yanıtlara göre
çocuğun her bir soru için gelişiminin o anda bulunduğu nokta (ay/yıl) saptanmıştır.
Tablolardaki genel yanıtlar “yapar”, “yapamaz” şeklinde işaretlenmiştir. Ailenin
aktardıkları da rehberde standardizasyon çalışması için eklenmiş olan “notlar”
bölümüne kaydedilmiştir (Ek-2).
3. BULGULAR
Araştırmaya katılmaları için izin istenen ailelerden 9’u (% 2,77) işleri nedeniyle
katılamayacaklarını belirtmişlerdir. Çocuklardan 3 tanesi demir eksikliği anemisi, 1
hasta strabismus, 2 hasta vesikoüreteral reflü, 1 hasta büyük damarların
transpozisyonu tanısı ve 1 hasta da perinatal asfiksiden geçtiği için ve Sosyal Pediatri
ünitesi dışında başka kliniklerde de sürekli izlenmeleri nedeniyle örneklem dışı
bırakılmıştır. Örnekleme giriş koşullarını sağlayan toplam 313 çocuk araştırmaya
alınmıştır.
oluşturan çocukların aile yapıları 274’ünde (% 87,5) çekirdek aile, 39’unda (% 12,5)
geniş ailedir. Çocuklardan 222’si (% 70,9) tek kardeş, 83’ü (% 26,5) iki kardeştir.
Çocuğa bakım veren kişi 185 (% 59,1) ailede annesidir. (Tablo 2).
Halen anne sütü almakta olan 99 (% 31,6) bebek dışında sadece anne sütü ile 4 ay
beslenen bebek 26 (% 8,3), 5 ay beslenen bebek 13 (% 4,2), 6 ay beslenen ise 140’dır
(% 44,7). Çocuklardan 278’i (% 88,8) D vitamini profilaksisi almış ya da
almaktadır. Altı aydan büyük 223 çocuktan 153’ü (% 68,6) koruyucu amaçlı demir
almaktadır. Ailelerin tümü çocuklarını Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Başkent
Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hastalıkları Anabilim Dalı Sosyal Pediatri
Ünitelerinde uygulanan sağlam çocuk izlemi ve aşı programına göre düzenli
izlemlere getirmektedirler. Örneklemdeki çocukların tümü sağlıklıdır, boy ağırlık ve
baş çevresi değerleri araştırmaya alındıklarında ve dosyada saptanan doğumdan
sonraki izlemlerinin hepsinde 10-90 yüzdelik (persantil) arasındadır. Ailelerin
hepsinin Emekli Sandığı, SSK, Bağkur ya da özel sigorta gibi sosyal güvenceleri
vardır.
39
Tablo 3. GİDR’de ifade edici dil alanında yer alan gelişimsel yetilerin kazanıldığı yaş
grupları
Tablo 3. Devam (1) GİDR’de ifade edici dil alanında yer alan gelişimsel yetilerin
kazanıldığı yaş grupları
Tablo 3. Devam (2) GİDR’de ifade edici dil alanında yer alan gelişimsel yetilerin
kazanıldığı yaş grupları
Tablo 4. GİDR’de alıcı dil alanında yer alan gelişimsel yetilerin kazanıldığı yaş
gruplar
Tablo 4. Devam (1) GİDR’de alıcı dil alanında yer alan gelişimsel yetilerin kazanıldığı yaş
grupları
Tablo 4. Devam (2) GİDR’de alıcı dil alanında yer alan gelişimsel yetilerin kazanıldığı yaş
grupları
Tablo 5. GİDR’de ince ve kaba hareket alanında yer alan gelişimsel yetilerin kazanıldığı
yaş grupları
Tablo 5. Devam (1) GİDR’de ince ve kaba hareket alanında yer alan gelişimsel yetilerin
kazanıldığı yaş grupları
Tablo 5. Devam (2) GİDR’de ince ve kaba hareket alanında yer alan gelişimsel yetilerin
kazanıldığı yaş grupları
Tablo 5. Devam (3) GİDR’de ince ve kaba hareket alanında yer alan gelişimsel yetilerin
kazanıldığı yaş grupları
Tablo 6. GİDR’de ilişki alanında yer alan gelişimsel yetilerin kazanıldığı yaş grupları
Tablo 6. Devam (1) GİDR’de ilişki alanında yer alan gelişimsel yetilerin kazanıldığı
yaş grupları
Tablo 7. GİDR’de oyun alanında yer alan gelişimsel yetilerin kazanıldığı yaş grupları
Tablo 7. Devam (1) GİDR’de oyun alanında yer alan gelişimsel yetilerin kazanıldığı yaş
grupları
Tablo 7. Devam (2) GİDR’de oyun alanında yer alan gelişimsel yetilerin kazanıldığı
yaş grupları
Tablo 7. Devam (3) GİDR’de oyun alanında yer alan gelişimsel yetilerin kazanıldığı
yaş grupları
Tablo 8. GİDR’de özbakım alanında yer alan gelişimsel yetilerin kazanıldığı yaş grupları
Bir, iki ve üç aylık çocukların kazandığı gelişimsel yetilerde erkek ve kız cinsiyetler
arasındaki farklar Tablo 9’da gösterilmiştir. Tüm maddelerde gelişimsel yetilerin
kazanılması açısından erkek ve kız cinsiyet arasında anlamlı fark bulunmamıştır.
Dört ve beş aylık çocukların kazandığı gelişimsel yetilerde erkek ve kız cinsiyetler
arasındaki farklar Tablo 10’da gösterilmiştir.. Tüm maddelerde gelişimsel yetilerin
kazanılması açısından erkek ve kız cinsiyet arasında anlamlı fark bulunmamıştır.
Tablo 10. 4-5 aylar arasındaki kız ve erkek çocukların kazandıkları gelişimsel yetiler
açısından farkları
Altı ve yedi aylık çocukların kazandığı gelişimsel yetilerde erkek ve kız cinsiyetler
arasındaki farklar Tablo 11’de gösterilmiştir. Hiçbir maddede erkek ve kız cinsiyet
arasında anlamlı fark bulunmamıştır.
Tablo 11. 6-7 aylar arasındaki kız ve erkek çocukların kazandıkları gelişimsel
yetiler açısından farkları
Tablo 12. 8-10 aylar arasındaki kız ve erkek çocukların kazandıkları gelişimsel
yetiler açısından farkları
Onbir, oniki ve onüç aylık çocukların kazandığı gelişimsel yetilerde erkek ve kız
cinsiyetler arasındaki farklar Tablo 13’de gösterilmiştir. Hiçbir maddede erkek ve kız
cinsiyet arasında anlamlı fark bulunmamıştır.
Tablo 13. 11-13 aylar arasındaki kız ve erkek çocukların kazandıkları gelişimsel
yetiler açısından farkları
Tablo 14. 14-16 aylar arasındaki kız ve erkek çocukların kazandıkları gelişimsel
yetiler açısından farkları
Tablo 15. 17-19 aylar arasındaki kız ve erkek çocukların kazandıkları gelişimsel
yetiler açısından farkları
Yirmi ile otuz aylar arasındaki çocukların kazandığı gelişimsel yetilerde erkek ve kız
cinsiyetler arasındaki farklar Tablo 16’da gösterilmiştir. Bu bölümde yaşları 24
aydan büyük olan çocukların sayısı yeterli olmadığı için 24 aydan sonra gelen
gelişimsel yetiler değerlendirilmemiştir. Hiçbir maddede erkek ve kız cinsiyet
arasında anlamlı fark bulunmamıştır.
Tablo 16. 20-30 aylar arasındaki kız ve erkek çocukların kazandıkları gelişimsel yetiler
açısından farkları
Gelişimi İzleme ve Destekleme Rehberi’nin kaygı ile ilgili ilk sorusuna annelerden
12 (% 3,83) tanesi çocuklarının gelişimi ile ilgili kaygı belirtmiştir. İki anne hareket
alanında, 10 anne de ifade edici dil alanında kaygı bildirmiştir. Bu çocuklar GİDR
oluşturulmasında örneklemden dışlanmamıştır. GİDR yetilerinin yaş dilimlerine
yerleştirilmesinden sonra bu çocuklardan 5’inin alıcı dil, 2’sinin ifade edici dil,
1’inin ilişki alanında olmak üzere 8’inin (% 66,6) gelişimsel yetilerde yaşıtlarına
göre gecikmede oldukları, yetileri yaş dilimlerinde yapan % 90 çocuğun içine
girmedikleri saptanmıştır.
69
4. TARTIŞMA
Bu araştırma kesitsel bir norm araştırmasıdır. Gelişim yetilerinin saptanması ile ilgili
uzunlamasına yapılan norm çalışmalarında gelişimin tekrar tekrar sorgulanmasının
zaman içinde aileleri bu konuda fazla duyarlı hale getirerek gelişime odaklanmaları
riskini taşıdığı ve araştırmanın sonuçlarını etkileyeceği için kesitsel araştırma tercih
edilmiştir.
belirtilmiş olma olasılığını getirmektedir. GİDR’de sorulan açık uçlu sorular (“neler
yapıyor?”) nedeniyle bu olasılık daha az olup, gelişimsel yetinin gerçekten ne zaman
kazanıldığını daha güvenilir olarak belirleyebileceği düşünülmektedir. İkinci fark ise
zaman aşımı ile (secular trend) gelişimsel yetilerde ilerleme olması kanıtlanmamış
ancak düşünülen bir durum olmasıdır. Denver II’nin standardizasyon çalışması 11
yıl önce, AGTE’ninki ise 12 yıl önce yapılmıştır. Sonuçta GİDR örneklemi
genişlediğinde diğer gelişimi izleme yöntemleri ile karşılaştırıldığında gelişimsel
yetilerin GİDR örnekleminde daha erken kazanıldığı saptanırsa bu durum GİDR
örnekleminin diğer örneklemlerden daha fazla oranda uygun koşullarda gelişen
çocukları içermesine, tarih olarak daha ileri zamanda yaşamalarına bağlı olabilir.
Ailelerin bilgi verme yönteminin ise yetiyi olduğundan erken bulma yönünde değil
tersi yönde etki edeceğini, açık uçlu soruların bebeğin yetileri gerçekten ne zaman
kazandığını belirleyeceğini düşünmekteyiz. Yaptığımız pilot araştırmalar ise Denver
II ile GİDR’nin uyuşumunun çok yüksek olacağını düşündürmektedir (Gümüşok,
2001, Kızılateş, 2002). Ankara Gelişimsel Tarama Envanteri’nin standardizasyon
çalışmasında gelişimsel yetileri hangi aylarda örneklemin % 90’ının kazandığı
verilmemiş olması nedeniyle bu araştırmanın sonuçları ile karşılaştırılamamıştır.
Gelişmekte olan ülkelerde gelişimin izlenmesi ile ilgili bilgi çok azdır (Helander,
1989, DFID 2001). Brezilya’da Drachler ve arkadaşlarının 1990’da tamamlayıp,
2005’te yayınladıkları bir çalışmada, yaşları 6-59 ay arasında olan çocukların
annelerinden çocuklarının yaptıklarını yaşıtlarına göre kıyaslamaları ve çocuklarının
gelişiminin ileri, geri ya da aynı olduğunu bildirmeleri istenmiştir. Çocukların
gelişimi eş zamanlı olarak Denver II ile değerlendirilmiştir. Eğitim seviyesi düşük
ya da az gelirli ailelerden olan annelerin çocuklarının gelişimini değerlendirmede
duyarlıkları % 40’ın altında bulunmuştur. Annelerin eğitim düzeyi ve gelir durumu
arttıkça verdikleri bilgilerin özgünlüğü (% 94) ve negatif yordayıcı değeri (gelişimi
normal olan çocukların normal olarak bildirilme olasılığı) de % 95,5’e ulaşmıştır.
Çocukların düşük doğum ağırlıklı doğması, engelleri olması ya da hastanede uzun
75
hastaları içermesi, örneklem sayısının düşük olması ve Ankara ili sınırları içindeki
çocukları kapsaması nedeniyle ülkeye genellenebilirliği kısıtlıdır. Bu kısıtlılıklar
nedeniyle bu araştırma GİDR’nin tamamlanmış norm çalışması değildir. Örneklem
ve yöntem aynı tutularak, araştırmanın sürmesi, örneklem sayısının her bir ayda 20
bebek olacak şekilde 720’ye ulaşması planlanmaktadır.
Yaklaşık 10 yıldır üzerinde çalışılmış bir yöntem olan GİDR, T.C. Sağlık Bakanlığı
Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü-UNICEF “Erken Çocukluk
Döneminde Gelişimin Desteklenmesi” programından da bildirildiği gibi sağlık
izlemleri ile kolaylıkla bütünleşebilen bir araçtır. Gelişimi İzleme ve Destekleme
Rehberi’nin
5. SONUÇ ve ÖNERİLER
Yaklaşık 10 yıldır üzerinde çalışılmış bir yöntem olan GİDR, T.C. Sağlık Bakanlığı
Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü-UNICEF “Erken Çocukluk
Döneminde Gelişimin Desteklenmesi” programından da bildirildiği gibi sağlık
izlemleri ile kolaylıkla bütünleşebilen bir araçtır.
Norm çalışması bu tez araştırması ile başlamış olup aynı yöntem ile sürecek olan
GİDR’nin, gelişimsel tarama kavramı uygun olmaması nedeniyle, hiçbir zaman
izlemden bağımsız bir tarama testi olarak kullanılmamasını, sağlık hizmeti ile
bütünleşmiş olarak gelişimi izleme ve destekleme yöntemi olarak kullanılmasını
önermekteyiz.
80
ÖZET
SUMMARY
A total of 600 children between 0-30 months of age, attending Ankara and Başkent
Universities Schools of Medicine, Departments of Pediatrics for well-child visits
were aimed to be recruited for the study. The present study sample consisted of 160
(51,1 %) boys, and 153 (48,9 %) girls that were determined to be healthy and to have
no risks for developmental delay. Most mothers 293 (93,6 %) had at least high
school education. Important qualitative properties of a clinical index, such as
accessibility, ease of usage and suitability were found to be sufficient in the GMDP.
Mothers expressed their child’s development using the developmental skills that
were specified in the Guide, addition of further expressions to explain developmental
skills were not needed, no difference was found between boys and girls in the ages at
which they acquired developmental skills. The developmental skills placed in age
segments in the Guide remain to be changed upon the completion of the norm study
procedure. A comparison between the age placement of similar items in the GMDP
and Denver II Turkish Standardization revealed no difference between ages at which
90 % of children in each norm study performed developmental milestones.
This study has developed the methodology of the norm study of the GMDP and
provided half of the sample. The GMPD is an instrument with the potential to
introduce the concept of developmental surveillance and promotion within the health
care system and to fascilitate the early identification and prompt management of
developmental risks and delays.
KAYNAKLAR
AKUKWE, C. (2000). Maternal and child health services in the twenty-first century: critical
issues, challenges, and opportunities. Health Care Women Int. 21(7): 641–653.
ANLAR, B., YALAZ, K. (1995). Denver II Gelişimsel Tarama Testi, Türk Çocuklarına
Uyarlanması ve Standardizasyonu, HÜTF Ped. Nöroloji Bilim Dalı, Ankara, 1-43.
ATASAY, B., GUNLEMEZ, A., UNAL, S., ARSAN, S. (2003). Outcomes of very low birth
weight infants in a newborn tertiary center in Turkey, 1997-2000. Turkish Journal of
Pediatrics. 45: 283-289.
AYBAY, C., ERKİN, G., DOĞAN, A., AKYÜZ, M., ÖZGİRGİN N. (2002). Serebral
Palsi'de Lokomosyon Paternleri, Türkiye Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Dergisi.
48(1): 17-22.
BAYLEY, N. (1969). Bayley Scales of Infant Development, New York, Psychological Corp.
BORGH, E., DE ONİS, M., GARZA, C., VAN DEN BROECK, J., FRONGİLLO
E.RUMMER-STRAWN, L., VAN BUUREN, S., PAN, H., MOLİNARİ, L.,
MARTORELL, R.., ONYANGO, A.W., MARTİNES, J.C. (2006). The WHO
Multicentre Growth Reference Study Group. Construction of the World Health
Organization child growth standards: selectionof methods for attained growth
curves. Stat Med. 25(2): 247-265.
BROOKS, J., WEİNRAUB, J. (1983). A history of infant intelligence testing. In. Origins of
Intelligence: Infancy and Early Childhood, Ed.: Lewis, M. New York, Plenum, pp.
19-58.
BYRNE, K.E., (1993). The usefulness of the Battelle Developmental Inventory Screening
Test. Clin Pediatr (Phila). 32(5): 273-280.
DALE, P., BATES, E., REZNICK, S., MORISSET, C., (1989). The validity of a parent
report instrument of child language at twenty months. J Child Lang. 16;239-249.
DE ONIS M., GARZA C., VICTORA C.G., ONYANGO A.W., FRONGILLO E.A.,
MARTINES J. (2004a).The WHO Multicentre Growth Reference Study: planning,
study design, and methodology. Food Nutr Bull. 25(1): S15-26.
DE ONIS, M., ONYANGO A.W., VAN DEN BROECK, J., CHUMLEA W.C.,
MARTORELL, R. (2004b). Measurement and standardization protocols for
anthropometry used in the construction of a new international growth reference.Food
Nutr Bull. 25(1): S27-36
DFID (2001). Disability poverty and development. London: Department for International
Development.
DOĞAN, A., ERKİN, G., AYBAY, C., ÖZGİRGİN, N. (2001). Serebral Palsili
Olgularımızın Sosyodemografik Ve Klinik Özellikleri, Fiziksel Tıp Dergisi. 4(1): 7-
12.
DURMAZLAR, N., OZTURK, C., URAL, B., KARAAGAOGLU, E., ANLAR, B. (1998).
Turkish children's performance on Denver II: effect of sex and mother's education.
Dev Med Child Neurol. 40(6): 411-416.
84
EPİR, S., YALAZ, K. (1984). Urban Turkish children's performance on the Denver
Developmental Screening Test. Dev Med Child Neurol. 26(5): 632-643.
ERTEM, İ.Ö. (1997). Gelişimin İzlenmesi: Temel İlkeler, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Kitabı, Editör: Şükrü Cin, ANTIP A.Ş. Yayınları, Sayfa: 734-735.
ERTEM, I., GÖK, C. (2003). A guide for monitoring child development in pediatric
practice, Europediarics, Prague, Check Republic. 19-22.
ERTEM, I., GUMUSOK, A., GOK, G. C., ULUKOL, B., BASKAN, S. G. (2003a). A guide
for primary care practitioners for the developmental monitoring of infants. Congress
of the World Association for Infant Mental Health, Amsterdam.
FRANKENBURG, W.K, DODDS, J.B. (1967). The Denver Developmental screening test.
Journal of Pediatrics, 71, 181-191.
FRANKENBURG, W.K. (1985). The Denver approach to early case finding. In:
Frankenburg W.K., Emde R. N., Sullivan J. W. Ed. Early Identification of Children
at Risk. New York, NY: Plenum Press; 135-158.
FRANKENBURG, W.K., CAMP, B., W. (1971). Reliability and stability of the Denver
developmental Screening Test. Child Dev. 42: 1315-1325.
GESELL, A. (1925). Mental Growth in the Preschool Child. New York, MacMillan.
GESELL, A. (1940). The first five years of life: A guide to the study of the preschool child.
New York, Harper.
GILLIAM, W.S., MAYES, L.C. (2000). Developmental Assessment of Infants and Toddlers,
Ed Zeanah C., Infant Mental Handbook, The Guilford Press, sayfa 339-349.
GILLIAM, W.S., MAYES, L.C. (2002). Clinical Assessment of Infants and Toddlers, Ed:
Lewis M, Child and Adolescent Psychiatry, 3. ed. LWW. Pres, sayfa
85
GLASCOE, F.P., ALTEMİER W.A., MAC LEAN, W.E. (1989) The importance of parents’
concerns about their child’s development. Am. J. Dis. Child. 143(8): 955-958.
GLASCOE, F.P., BYRNE, K.E., ASHFORD, L.G., JOHNSON, K.L., CHANG, B.,
STRICKLAND, B. (1992). Accuracy of the Denver-II in developmental screening.
Pediatrics.89(6 Pt 2):1221-1225.
GLASCOE, F.P., BYRNE, K.E. (1993). The usefulness of the Battelle Developmental
Inventory Screening Test.Clin Pediatr (Phila). 32(5):273-280.
GLASCOE, F.P. (1994) It’s not what it seems: the relationship between parents’ concerns
and children’scognitive status. Clinical Paediatrics, 33: 292-298.
GLASCOE, F.P. (2002b). The Brigance Infant and Toddler Screen: Standardization and
Validation. J Dev Behav Pediatr; 23: 145–150.
GLASCOE, F.P. (2005a). Screening for developmental and behavioral problems, Mental
Retardation And Developmental Disabilities, Research Reviews. 11: 173–179.
GÖKÇAY, G., KÖRLÜK, S., KAYADİBİ, F., ERASLAN, E., ÇALIŞKAN, M. (2000).
Çocuklarda İlk İki Yılda Gelişimi Etkileyen Faktörler, İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi
Dergisi; 63(4): 395-405.
GREEN, M. (1994). Bright Futures, Guildelines for Health Supervision of Infants, Children
and Adolescents. Arlington, VA: National Center for Education in Maternal and
Child Health.
GÜMÜŞOK A. (2001). 0-2 yaş arası çocuklarda Gelişimsel İzleme Rehberi’nin Denver II ile
karşılaştırılması. Tıpta uzmanlık tezi, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk
Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı.
HELANDER, E., MENDİS, P., NELSON, G., GOERDT, A (1989). Training in the
community for people with disabilities. Geneva: WHO
HIZEL, S., TANYER, G., SERDAROĞLU, A.,DALLAR, Y., GENÇ, D. (1989). Kan
Değişimi Uygulanmış Hiperbilirübinemili Bebeklerin Uzun Dönem Risk Faktörleri
Yönünden İzlenmesi. Türkiye Klinikleri Pediatri Dergisi; 7(4): 159-165.
KIZILATEŞ, S.Ü. (2002). Çok düşük doğum ağırlıklı pretermlerin gelişimsel sorunları ve
gelişimin yenidoğan dönemindeki risk faktörleriyle ilişkisinin araştırılması. Yan dal
uzmanlık tezi. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Anabilim Dalı.
LIM, H.C., HO, L.Y. GOH, L.H. LING, S.L.,HENG, R., PO,G.L. (1996). The field testing
of Denver Developmental Screening Test Singapore: a Singapore version of Denver
II Developmental Screening Test. Ann Acad Med Singapore. 25(2): 200-209.
LOZOFF B., ANDRACA, I., CASTILLO, M., SMITH, J.B., WALTER , T., PINO, P.
(2003). Behavioral and Developmental Effects of Preventing Iron-Deficiency
Anemia in Healthy Full-Term Infants. Pediatrics. 112; 846-854.
MEISELS, S.J.(1989). Can developmental screening tests identify children who are
developmentally at risk? Pediatrics.83(4):578-585.
MEISELS S.J.M., FENİCHEL E. (1996). New Visions for the Developmental Assessment of
Infants and Young Children. Zero to Three: NCCIP
NHMRC (National Health and Medical Research Council) ,(2002). Child Health Screening
and Surveillance: A Critical Review of the Evidence. www.
nhmrc.gov.au/publications/synopses/ch42syn.htm. Erişim tarihi: 4 Haziran 2006.
NEWBORG, J., STOCK, J., WNEK, L., GUIDIBALDI, J., SVINICKI, J. (1984). Battelle
Developmental Inventory(BDI). , Allen TX: Developmental Resources.
PALFREY, J., SINGER, J.D., WALKER D.K., BUTLER, J.A.(1987). Early identification of
children’s special needs: a study in five metropolitan communities.
Pediatrics.111(5): 651-659.
PALTI, H., TEPPER, D. (1987). Use of the Israeli Standardized Denver Developmental
Screening Test in the maternal and child health services--assessment of its predictive
value. Isr J Med Sci. 23(7): 816-820.
PARKER, S., GREER, S., ZUCKERMAN. B. (1988). Double Jeopardy: The impact of
poverty on early child development. The Pediatric Clinics of North America. 35; 6:
1227-1240.
PHATAK , A.T., KHURANA, B., BARODA. (1991). Development screening test for
infants. Indian Pediatr 28(1): 31-37.
SAMEROFF, A.J., SEİFER, R., BAROCAS, R., ZAX, M., GREENSPAN, S. (1987).
Intelligence quotient scores of 4-year-old children: social- environmental risk factors
Pediatrics. 79;3, pp.343-350.
SAND, N., SILVERSTEIN, M., GLASCOE, F.P., GUPTA, V.B., TONNİGES, T.P.,
O’CONNOR, K.G. (2005). Pediatricians’ reported practices regarding
developmental screening: do guidelines work? Do they help? Pediatrics. 116(1):
174-179.
SCHUSTER, M.A., DUAN, N., REGALADO, M., KLEİN, D.J. (2000) Anticipatory
guidance. What information do parents receive? What information do they want?
Arch Pediatr Adolesc Med .154; 1191-1198.
SAVAŞIR I SEZGİN N, EROL N,. (2004). Ankara Gelişimsel Tarama Envanteri.El Kitabı,
3. ed,. Ankara.
SHORE, R. (1997). Rethinking the brain. New insights into early development. Families and
Work Institute, New York.
STURNER, R.A. (1998). The child health supervision visit as an opportunity to address
parenting issues during infancy. Pediatr Ann. 27(1): 44–50.
88
TNSA (Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması) (2003). Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri
Enstitüsü, Sağlık Bakanlığı Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel
Müdürlüğü, Devlet Planlama Teşkilatı ve Avrupa Birliği.
WATERS, E., GOLDFELD, S., (2002). Indicators for child health, development and
wellbeing. Centre for Community Child Health, Royal Children.s Hospital,
Melbourne, Australia, www.rchmelb.org/ccch
WEINREB, L., WEHLER, C., PERLOFF; J.,SCOTT, R., HOSMER, D., SAGOR, L.,
GUNDERSEN, C., (2002). Hunger: Its impact on children’s Health and mental
health, Pediatrics, 110-114, ppe41.
WIJNHOVEN, T.M., DE ONIS, M., ONYANGO, A.W., WANG, T., BJOERNEBOE G.E.,
BHANDARI, N., LARTEY A., AL RASHIDI B. (2004). Assessment of gross motor
development in the WHO Multicentre Growth Reference Study. Food Nutr Bull.
25(1): S37-45.
YOUNG, K.T., DAVİS, K., SCHOEN, C., PARKER, S. (1998) Listening to parents,
national survey of parents with young children. Arch Pediatr Adolesc Med. 152:
255-262.
YOUNG, M.E., ed. (2002). From early child development to human development. Investing
in our children’s future. Office of the Publishers, World Bank, Washington D.C.
USA.
89
EKLER
90
EK -1
AİLEYİ BİLGİLENDİRME VE ONAM FORMU
• Ben Uz. Dr. Derya Gümüş Doğan. Sizi “Gelişimi İzleme ve Destekleme
Rehberi’nin Standardizasyonu” adlı çocuk gelişimi ile ilgili bir araştırmaya
davet etmek istiyorum. Ülkemizde yaşayan sağlıklı çocuklar gelişirken ne
gibi basamaklardan geçiyorlar, neleri yapabiliyorlar iyi bilinmemektedir.
• Bu araştırmanın amacı sağlıklı gelişen çocukların hangi aylarda neler
yaptığını ailelerden öğrenerek bir ölçek geliştirmektir.
• Bu araştırmaya çocuğunuz sağlıklı olarak büyüdüğü için seçilmiş
bulunmaktasınız. Sizin çocuğunuz gibi pek çok çocuk çalışmaya
alınmaktadır. Yaklaşık 500 çocuğa ulaşmayı planlıyoruz.
• Bu araştırma 10 dakika süren bir görüşmeden oluşmaktadır. Çocuğunuzun
neler yaptığı ile ilgili sorular soracağım.
• Bu çalışmanın zamanınızı alması dışında çocuğunuzun sağlığına ya da size
hiçbir yararı ya da zararı yoktur. Ancak ülkemizdeki çocukların gelişim
izlemlerinin yapılabilmesi için büyük yarar sağlayacaktır.
• Bize verdiğiniz bilgiler, yalnızca ben ve danışmanım tarafından bilinecek,
çocuğunuzun dosyasında yer almayacak, veriler tüm çocukların
değerlendirmesi olarak sunulacak, çocuğunuzun ve sizin kimlik bilgileriniz
araştırma sonuçları içinde yer almayacaktır.
• Araştırmaya katılmamak ya da araştırmadan her hangi bir noktada çıkmak
sizin hakkınız ve seçiminizdir. Bu durumlarda size burada sağlanan sağlık
hizmetleri etkilenmeyecektir.
• Size bu araştırmaya katıldığınız için herhangi bir maddi katkı
verilmeyecektir.
• Bu araştırma ile ilgili aklınıza gelen sorular olduğunda bu çalışmanın
sorumlusu Doç. Dr. İlgi Ertem ya da Uz. Dr. Derya Gümüş Doğan’ı
arayabilirsiniz. Adres ve telefon numaraları aşağıdadır. Ankara Üniversitesi
Tıp Fakültesi
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
Gelişimsel Pediatri Ünitesi
Cebeci, Ankara 06100
Tel: 5957403
'Ben ………………………..yukarıdaki bilgileri okudum. Araştırma ile ilgili
sorular sorma fırsatım oldu ve sorduğum sorular beni tatmin edecek şekilde
yanıtlandı. Bu çalışmaya katılmayı kendi gönüllülüğüm ile kabul ediyorum ve
bunun çocuğumun tıbbi bakımını etkilemeyeceğini anlamış bulunmaktayım.'
Çocuğun adı____________________ Tarih_____________
EK-2
2 AY 9 AY NOTLAR
1. “______ nin gelişmesi, öğrenmesi, konuşması, sesler çıkarması, dinlemesi, başkaları ile ilişkileri,
anlaşması, isteklerini anlatması, ellerini, parmaklarını, kollarını, bacaklarını kullanması, oyun
oynaması, işitmesi, görmesi gibi konularda sizi kaygılandıran herhangi bir şey var mı?” YOK
VAR (Yazınız)
EK-3
GİDR STANDARDİZASYON ÇALIŞMASI BİLGİ FORMU
KOD:
A. ÇOCUĞA AİT SAĞLIK BİLGİLERİ
1. Çocuğunuzun yaşı ______________________________ Yıl Ay Gün
Görüşmenin yapıldığı tarih
Çocuğun doğum tarihi
Çocuğun kronolojik yaşı
F. DOSYA BİLGİLERİ
23. Sosyal Pediatri’de izlenme süresi nedir?__________________________
24. O gün ölçülen ağırlık__________________gram___________________ %
25. O gün ölçülen boy ___________________ cm_____________________ %
26. O gün ölçülen baş çevresi ______________ cm_____________________ %
27. Demir eksikliği anemisi tanısı var mı?
0) Hayır
1)Evet Tanı aldığı ay________
28. Akut hastalık dışında sağlık sorunu var mı?
0) Hayır 1) Evet / Nedir?____________________
94
ÖZGEÇMİŞ
I- Bireysel Bilgiler
Adı: Derya
Soyadı: GÜMÜŞ DOĞAN
Doğum yeri ve tarihi: Boğazkale, 1973
Uyruğu: T.C.
Medeni durumu: Evli ve 1 çocuk annesi
İletişim Adresi ve telefonu: Önder Cad. No:18/2
06580 Mebusevleri Ankara
GSM- 0 505 255 08 04
II-Eğitimi
III- Ünvanları
Yurtdışı Yayınlar:
2. Öncel S., Dalgıç N., Yağmurlu A., Gümüş D., Öztürk B., Demirçeken F.,
Çiftçi E., İnce E., Kansu A., Girgin N., Doğru Ü. Coexistence of
Pseudomembranous Enterocolitis and Crohn2s Disease: a rare occurrence.
14th European Congress of Clinical Microbiology and Infectious Diseases, 1-
4 May 2004, Prague, Czech Republic
Yurtiçi Yayınlar:
1. Gümüş D., Çiftçi E., İnce E., Doğru Ü., Çocuklarda Clostridium Difficile’ye
Bağlı Kolit Çocuk Dergisi 3(2):151-155, 2003
2. Gümüş D., Öcal G., Aycan Z., Evliyaoğu O., Berberoğlu M. Olfaktogenital
Displazili Bir Olguda Klinik, Genetik ve Radyolojik Bulgular, 5.Ulusal
Pediatrik Endokrinoloji Kongresi, 9-11 Ekim 2000, İstanbul
4. Akarsu S., Gümüş D., Kürekçi E., Uysal Z., Gözdaşoğlu S. Liyofilize
Amphotericin B İnfüzyonuna Bağlı Anaflaksi. 38. Ulusal Hematoloji
Kongresi, 1-4 Kasım 2000, İzmir
5. Gümüş D., Çiftçi E., Aysev D., Güriz H., İnce E., Doğru Ü., Cin Ş. Üst
Solunum Yolu Enfeksiyonu Olan Çocukların Boğaz Kültürlerinden Beta
Hemolitik Streptokok İzolasyonu. 1. Pediatrik KBB Kongresi, 23-25 Mayıs
2001, Ankara
6. Azık F., Gümüş D., Azık Erdem T., Akarsu S., Gözdaşoğlu S.
Konvansiyonel ve Lipozomal Amphotericin B İnfüzyonuna Bağlı
Komplikasyonlar (2 Olgu Nedeniyle) 3. Ulusal Pediatrik Hematoloji
Kongresi, 17-20 Ekim 2001, Ankara
7. Gümüş D., Çiftçi E., İnce E., Doğru Ü. Clostridium Difficile’ye Bağlı İshal
ve Kolit: 9 Olgunun Sunumu. 2. Ulusal Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları
Kongresi, 26-29 Ekim 2001, Adana
8. Gençgönül H., Taçyıldız N., Ünal E., Emir S., Kendirli T., Gümüş D.,
Örgerin Z., Yavuz G., Cin Ş., Kemoterapi Toksisitesi Gelişen
Retinoblastomlu Bir Olgu . 12. Türk Pediatri Onkoloji Grubu Kongresi, 22-
25 Mayıs 2002, İstanbul
9. Doğu F., Bingöler BE, Gümüş D., İkincioğulları A., Ekim M., İnce E.,
Babacan E. Omenn Sendromu: Bir Olgu Sunumu. 38. Türk Pediatri Kongresi,
10-14 Haziran 2002, İstanbul
10. Gümüş D., Ertem M., Uysal Z., İleri T., Bozkır M., Gözdaşoğlu S., Cin Ş.
Juvenil Miyelomonositik Lösemi ve Sweet Sendromu. 38. Türk Pediatri
Kongresi, 10-14 Haziran 2002, İstanbul
97
11. Gümüş D., Ulukol B., Cin Ş. Adolesanlarda Sigara İçmeyi Etkileyen Sosyal
Faktörlerle İlgili Bir Okul Araştırması. 46. Milli Pediatri Kongresi, 15-19
Ekim 2002, Mersin
12. Gümüş D., Ertem M., Uysal Z., İleri T., Bozkır M., Gözdaşoğlu S., Cin Ş.
Juvenil Miyelomonositik Lösemi ve Sweet Sendromu. Türk Hematoloji
Derneği, 29. Ulusal Kongresi, 25-28 Ekim 2002, Antalya
13. Derelli E., Gümüş D., Çiftçi E., İnce E., Doğru Ü. Plazminojen Eksikliğine
Bağlı Gelişen Lignöz Konjunktivit. 39. Türk Pediatri Kongresi, 17-22
Haziran 2003, Kapadokya
14. Öncel S., Dalgıç N., Gümüş D., Öztürk B., Demirçeken F., Çiftçi E., İnce E.,
Kansu A., Doğru Ü. Cronh Hastalığı İle Birlikte Olan Psödomembranöz
Enterokolit, 17-22 Haziran 2003, 39. Türk Pediatri Kongresi, Kapadokya
15. Ekim M., Deda G., Öcal G., Girgin N., Uysal Z., Kuzu I., Yalçınkaya F.,
Doğan D., Acar B., Özçakar F., Kocaefe Ç., Tan E., Renal Tubuler Asidoz
Tip IV- Mitokondrial Hastalık. 20. Ulusal Nefroloji Hipertansiyon Diyaliz ve
Transplantasyon Kongresi, Nefroloji Diyaliz ve Transplantasyon Dergisi
2(ek) 2003,SS-09 Özet Kitabı
16. Öztürk B., Gümüş D., Kendirli T., İnce E., Hemorajik Şok ve Ensefalopati
Sendromlu Bir Olgu Sunumu. 47. Milli Pediatri Kongresi, 2003, İstanbul
17. Bingöler BE, Ünal Ö, Gümüş Doğan D, Ertem İ. Çocuk Hastanelerinde aile
merkezli sağlık hizmeti uygulamaları. 41. Türk Pediatri Kongresi 22-25
Haziran 2005, Ankara.
18. Ertem Öztürk İ, Atay G, Gümüş Doğan D, Bingöler BE, Bayhan A, Sarıca
D, Özdemir H, Öztürk G, Gül Gök C, Erdoğan G, Sezer N, Dilsiz H. Dünya
Sağlık Örgütü Gelişim için Bakım Programının Çocukların Ev Ortamına
Etkisi. 41. Türk Pediatri Kongresi 22-25 Haziran 2005, Ankara.
Diğer Üyelikler