Professional Documents
Culture Documents
45282-Çocuk Gelişimi I-3
45282-Çocuk Gelişimi I-3
DEĞERLENDİRİLMESİ
• Gelişimi Değerlendirmede
İÇİNDEKİLER
ÜNİTE
© Bu ünitenin tüm yayın hakları Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’ne aittir. Yazılı izin alınmadan
3
ünitenin tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, yayımı, çoğaltımı ve
dağıtımı yapılamaz.
Gelişimin Değerlendirilmesi
GELİŞİMİN
DEĞERLENDİRİLMESİ
GELİŞİMİ DEĞERLENDİRMEDE
KULLANILAN PARAMETRELER
KEMİKLERİN
NÖROMOTOR ZEKA CİNSEL
OLGUNLAŞMA DİŞ GELİŞİMİ DİL GELİŞİMİ
GELİŞİM GELİŞİMİ GELİŞİM
DERECESİ
GELİŞİMİ DEĞERLENDİRME
YÖNTEMLERİ
FİZİK GELİŞİMSEL
ÖYKÜ GÖZLEM
MUAYENE TARAMA
GİRİŞ
Çocukların gelişimsel olarak en üst potansiyellerine ulaşabilmeleri için çocuk
sağlığı izlemlerinde gelişimlerinin değerlendirilmesi ve desteklenmesi gerekir.
Gelişimin izlenmesi, çocuğun işlevselliğine ve en üst düzeydeki gelişimine olumsuz
etki edebilecek sorunların erken dönemde belirlenmesi amacıyla yapılan
gelişimsel değerlendirmeyi içerir. Gelişimde bir sonraki yaş dönemi özelliklerine
Gelişimi doğru bir değişim, bir ilerleme beklendiğinden ve farklı gelişim dönemlerinde farklı
değerlendirmek,
riskler ve kolaylaştırıcılar ile karşılaşıldığından, gelişimsel değerlendirmenin aralıklı
normal olmayan gelişim
özelliklerini erken olarak tekrarlanması, beklenen ilerlemenin olup olmadığının incelenmesi
dönemde tanılamak bakımından önemlidir [1].
açısından önemlidir.
Çocukların gelişimlerinin bilimin temel ilgili alanı içinde yer alması çok eski
yıllara uzanmaktadır. Günümüzden bin yıl önce modern tıbbın babası İbni Sina,
“Doğumundan hemen sonra bebek, sorun ve zorluklar ile karşılaşır. Bu sorun ve
zorlukların nasıl ele alındığı çocuğun ruhsal durumunu, mizacını ve dolayısıyla
onun iyi-kötü, doğru-yanlış yani etik anlayışını etkileyecektir.” diyerek başta
bebeklik olmak üzere çocukluk döneminde yaşanan güçlüklerin psikoloji, mizacı ve
böylece yetişkinlik dönemindeki ahlakî ve etik gelişimi etkilediğini belirtmiştir [2].
Son yıllarda erken çocukluk gelişimi müdahalelerinin yaygınlaştırılması,
yetersiz beslenmenin önüne geçme ve çocuklara gelişim süreçlerini destekleyen,
duyarlı ve uyarıcı bakım verilmesinin gerekliliği dünya genelinde vurgulanmıştır
[3,4]. Bu doğrultuda gelişimsel izlemde çocuğun gelişim alanlarına yönelik
işlevlerinin ve yaşa uygun etkinliklerle uğraşabilme becerisinin tüm boyutlarının
değerlendirilmesi gerekir [5]. Gelişimin yanlış ve yetersiz değerlendirilmesi,
gelişimsel bozuklukların erken dönemde tespiti ve çocuğun uygun şekilde
desteklenme fırsatının kaçırılmasına neden olabilir [1,6]. Bu doğrultuda gelişimi
değerlendirmede kullanılan parametreler aşağıda özetlenmiştir.
Diş Gelişimi
Dişlerin çıkma ve değişme yaşı
İlk dişler doğumu takiben altı aya kadar ağız içinde görünmezlerse de
gelişimleri embriyonal yaşamın altıncı haftasından önce başlar [17]. Gebeliğin
Diş gelişimi; üçüncü ayını tamamladıktan sonra dişler tanınır hale gelir. Doğumdan önce 20
mineralizasyon, süt adet süt dişinin hepsinin bazı kısımları oluşmuştur. Birinci kalıcı azı dişinin küçük
dişlerinin çıkması ve bir parçası dışında kalan kalıcı dişlerin oluşumu doğumdan hemen sonra başlar
kalıcı dişlerin değişmesi
[18]. Diş gelişimi; mineralizasyon, süt dişlerinin çıkması ve kalıcı dişlerin değişmesi
gibi bir sıra izler.
gibi bir sıra izler. İlk mineralizasyon intrauterin dönemde başlar, üç yaş civarında
süt dişlerinin tamamlanması ile devam eder ve yirmi beş yaş civarında kalıcı
dişlerin tamamlanması ile sona erer [9].
dünyayı keşfetmesi ile kaba ve ince motor becerilerin geliştirilmesinde anahtar bir
role sahiptir.
Tablo 3.2. Aylara Göre Nöromotor Gelişim Basamakları
Görme
Yenidoğanlar yüzlerinden 18 ila 40 santimetre (cm) uzakta bulunan
nesneleri net olarak görebilirler [28]. Bu uzaklık yaklaşık olarak anne-babanın
bebeklerini kucaklarında tuttuklarında bebeğin yüzüne olan mesafedir. Bebeklerin
görme yetileri hayatlarının ilk yıllarından itibaren hızla gelişir ve birinci yıl civarında
yetişkinlikte olacağı seviyeye ulaşır [29].
Görme bozuklukları nöromotor gelişimi engellediği gibi, motor gelişim
problemleri de görme yeteneğini engelleyebilir. Görme sorunu olan bebekler
objelere ulaşmaya motive olamayacaklarından uzanma ve yakalama davranışlarını
Görme bozuklukları gösteremezler. Emekleyemeyen, tırmanamayan ya da zıplayamayan çocuklar
nöromotor gelişimi önemli algısal deneyimlerden yoksun kalacaklardır. Bu durum çocuklar için zararlı
engellediği gibi, motor
bir kısır döngü yaratmaktadır. İyi göremeyen çocuklar oyun oynayamaz ve oyun
gelişim problemleri de
görme yeteneğini deneyimlerinin eksikliği görme duyularının daha da bozulmasına neden olur [29].
engelleyebilir. İşitme
Bebeklerde doğum öncesinde gelişmeye başlayan duyularından biri
işitmedir. Gebeliğin son iki ayında fetüs annesinin sesi, müzik ve diğer sesleri
işitebilir. Yenidoğanlar tiz, bas, alçak ve yüksek sesleri birbirinden ayırt edebilirler.
Diğer bebeklerin ağlamasıyla yenidoğanlar ağlamaya başlarlar. Bu durum
insanların içgüdüsel olarak diğer insanların ağlama seslerini ayırt ederek bu
seslerden rahatsız olabileceklerini göstermektedir. Beş ay civarında bebekler
seslerin yönünü tayin edebilme, sesin kaynağını bulabilme ve seslerin birini
ötekine tercih ederek dinleme gibi becerileri kazanırlar [29].
Görme bozukluklarında olduğu gibi işitme bozuklukları da pek çok gelişimsel
alanı etkiler. Bunların başında dil gelişimindeki gerilikler gelmektedir. İşitme
problemi olan bebekler konuşmayı öğrenmede ciddi sıkıntı çekerler. Bununla
birlikte okuryazarlık, benlik saygısı ve sosyal beceriler üzerinde de olumsuz etkileri
vardır [30]. İşitme engelli bebeklerin anne ve babalarıyla pozitif ilişki kurma
problemi yaşayabilecekleri endişesi de söz konusudur [30,31]. Yaşamın ilk üç
yılında çocukların görme ve işitme becerileri Tablo 3.3’de özetlenmiştir [23].
Açık ve koyu kontrastları tercih Bazı sesler daha çok ilgisini çeker
eder. kadın sesi ve şarkılar gibi
Kısa süreli izler.
2-6 ay Nesneleri görüntü olarak fark Yeni seslere doğru bakar.
eder. Farklı ses tonlarını ayırt eder.
Ellerine bakar. Sesli oyuncakları sever.
Nesnelere uzanmak için onlara Yüksek seslerden korkar.
bakar.
İlginç şeylere uzun süre bakabilir.
Aynaya bakar.
6-8 ay Tüm renkleri görür. İnsan sesine çok meraklıdır.
Aynada kendisine dokunur. Sesin kaynağını arar.
Nesneleri görmek için başını Kendi adına yanıt verir.
çevirir. Müziğe ilgi gösterir.
Belli renkleri sever.
9-12 ay Küçük nesneleri (kuru üzüm Telefonlara ilgi duyar.
tanesi) görebilir. Dinler.
Derinlik hissi gelişmektedir. Pek çok kelimeyi anlar.
Hızlı nesneleri de takip eder.
12-18 ay Basit yapbozları yapar. Basit hikâye, şarkı, tekerlemeleri
Resimler ile ilgilenir. dinler.
Aynada kendini tanır. Basit komutları anlar.
18-36 ay Uzağa ve yakına odaklanabilir. Daha uzun hikayeler dinler.
Renkleri anlar.
Boyut (büyük-küçük) ve hareket
kelimelerini (yürü, dur) anlar.
Kaynak: Yurdakök, (2017), [23].
Zekâ Gelişimi
Zekâ insan beyninin karmaşık bir yeteneği olup; öğrenme, öğretilenlerden
yararlanma, yeni durumlara uyabilme ve yeni çözüm yolları bulabilme yeteneğidir
[9,33].
Buna göre zeki insan, öğrendiğini değerlendiren, yeni durumlara yaratıcı
çözümler üretebilen kişidir. Bu ise nesneler, sayılar, düşünceler ve olaylar arasında
bağlantı kurabilmeyi, böylece yeni bir sonuca ulaşmayı gerektirir. Zekâ zihnin
neredeyse bütün işlevini kapsayan bir güçtür [33]. Zekâ gelişiminde kalıtım etkili
Zekâ gelişiminde olmakla birlikte, zekayı belirleyen tek etken kalıtım değildir. Çocuğun anne
kalıtım ve çevre karnında uygun beslenmesi, oksijen alımı, annenin geçirdiği hastalıklar, doğum
etkilidir. sırası ve sonrasındaki koşullar gibi çeşitli çevresel faktörler de zekâ gelişiminde
etkilidir [9].
Zekâyı en iyi açıklayan kuramlardan biri Gardner’ın çoklu zekâ kuramı’dır.
Bu kuram zekânın birden çok bileşenden oluştuğunu ve zekâ gelişiminin biyolojik
ve kültürel boyutlarının olduğunu ileri sürer. Değişik öğrenme türlerinin, beynin
değişik bölgelerinde gerçekleştiğini savunur. Biyolojik etkenlere ek olarak zekâ
gelişiminin kültür ile ilişkili olduğunu, kültürlerin değer verdiği zekâ türlerinin ve
davranış biçimlerinin ise daha çok geliştiğini belirtir. Gardner, bir özelliğin zekâ
olabilmesi için dört ölçüt ileri sürmektedir: Bunlar; sembollerin olması, kültürün
değer vermesi, mal ya da hizmet üretmeye aracı olması ve problem
çözebilmesidir. Çoklu zekâ kuramında sözel, matematiksel, görsel, bedensel zekâ,
ritim zekâsı, sosyal zekâ, özedönük zekâ ve doğa zekâsı olmak üzere sekiz tür
zekâdan söz edilmektedir [34]. Piaget’e göre zekâ yaşayan ve eylemlerde bulunan
bir zihinsel işlemler sistemidir. Çocuk durağan ve pasif bir tutumla bilgi edinemez.
Sürekli olarak yeni şeyleri keşfetmeye bunları kendi bilgi deposuna sokmaya ve
daha sonra eski bilgileri değiştirmeye çalışmaktadır [20]. Piaget’in bilişsel gelişim
kuramına göre çocuk duyusal-motor, işlem öncesi, somut ve soyut işlemler
dönemi olmak üzere çeşitli aşamalardan geçerek zihinsel gelişimlerini
tamamlarlar. Yaygın olarak kullanılan Stanford-Binet Zekâ Testi’ni geliştiren Alfred
Binet’e göre zekâ, kavrama, akıl yürütme, yargılama ve bellek süreçleri için
gereken genel bilişsel güç anlamına gelmektedir. Binet bu bilişsel yeterliliği zekâ
yaşı olarak tanımlamıştır. Zekâ yaşı, bireyin doğum tarihiyle belirlenen yaşına göre
bilişsel gelişim düzeyidir. Çocuğun zekâ yaşı, doğumsal yaşına göre ne kadar
yüksekse çocuk o ölçüde zeki sayılır [19].
Zekâ gelişimi beyin gelişimi ile yakından ilişkilidir. Beyin gelişiminin önemli
bir kısmı intrauterin dönemde ve yaşamın ilk yıllarında olmaktadır. Ortalama
erişkin erkeğin beyni 1.4 kilogram (kg), kadının ise 1.25 kg’dır. Zamanında doğan
bir bebeğin beyni ise 350 gram (gr), 24 haftalık prematüre bebeğin ortalama beyin
ağırlığı 100 gr’dır. Yaşamın ilk yılında beynin ağırlığı 750 gr artarak toplam 1.1 kg
olur. Çocuklar iki yaşında erişkin ağırlığının ancak %18’ine erişmiş iken,
beyinlerinin ağırlığı erişkin beyin ağırlığının %80’ine ulaşmıştır [35].
Hayatın ilk yıllarında beyinde bulunan sinir hücresi (nöron) ve bu hücrelerin
arasındaki bağlantı (sinaps) sayısı şaşırtıcı hızla artar. İki yaş civarında sinapsların
sayısı yetişkin seviyesine ulaşır. Üç yaşında çocuğun beyni 1000 trilyon sinaps
barındırır. Bu dönemde bebek beyni hayatın başka hiçbir evresinde olmadığı kadar
karmaşık bağlantılar içerir ve metabolizması daha hızlı çalışır. Üç yaşından sonra
bu sinapsların bazıları yok olmaya başlar [29].
Beyin gelişimi işleyen demir ışıldar atasözünü doğrular niteliktedir.
Zekanın genel olarak
Entelektüel açıdan zengin ya da uyarıcı bir çevrede büyüyen bir çocuk karmaşık
%75’i ilk dört yaşta
gelişir. sinap ağına sahipken, daha az uyarıcı bir çevrede büyüyen çocuk ise daha az
sinaptik bağlantıya sahiptir [32]. Beyin gelişimi ile orantılı olarak zekâ gelişimi ilk
yıllarda hızlı olmasına karşın daha sonraları yavaşlar. Genel olarak zekanın %75’i ilk
dört yaşta gelişmekte, yirmi yaşına kadar gelişimini sürdürmekte daha sonraları
duraklamaktadır. Yaşlılık döneminde fizyolojik değişimlerle birlikte gerilediği
belirtilmektedir [20].
Günümüzde zekanın değerlendirilmesinde kullanılan pek çok test
bulunmaktadır. Alman psikolog William Stern IQ olarak bilinen zekâ katsayısını
bulmuştur. Zekâ katsayısı, zekâ yaşının doğumsal yaşa bölünüp 100 ile çarpılması
sonucunda bulunmaktadır. Eğer zekâ yaşı doğumsal yaşa eşitse IQ 100’dür. Eğer
zekâ yaşı doğumsal yaştan küçükse IQ 100’ün altındadır [19]. Çocuğun zekâ düzeyi
ile ilgili herhangi bir sorun olmamasına rağmen, yaşına uygun zekâ kapasitesi
Dil Gelişimi
Dil gelişimi; sözcüklerin, sembollerin kazanılması, saklanması ve gramer
kurallarına uygun olarak kullanılabilmesidir [9]. Davranışçı kuram, dil kazanımında
bebeğin konuşulanları taklit etmesi ve erişkinlerin bebeğin çıkardığı sesleri
ödüllendirerek pekiştirmeleri üzerinde durur. Biyolojik kuram, bebeğin doğuştan
getirdiği yetenekler, beyin gelişiminin önemi ve genel bilişsel gelişim ile
olgunlaşmanın dil kazanımında oldukça önemli faktörler olduğunu vurgular. Sosyal
etkileşim kuramında ise dilin öğrenildiği sosyal ve kültürel ortamdan etkilendiği
belirtilir [36].
Dil gelişimi konuşma öncesi dönem; yenidoğan dönemi, gıgıldama dönemi,
mırıldanma dönemi, ses-sözcükler dönemi ve konuşma dönemi; tek sözcüklü
dönem, iki sözcüklü ifadelerin kullanıldığı dönem, üç ve daha fazla sözcükle ve
gramer kurallarına uygun konuşma dönemi olmak üzere iki dönemde incelenir [9].
Aylara göre dil gelişimi aşamaları Tablo 3.4’de görülmektedir [9,37].
Bireysel Etkinlik
Cinsel Gelişim
Cinsiyet, bir türün üyelerini erkek ve dişi olarak ayırt etme olanağı veren
bedensel özelliklerinin tümü olarak tanımlanır. Cinsellik ise, eşeyli üreme ile ilgili
bedensel, ruhsal ve toplumsal deneyim, yaşantı ve ilişkiler bütünüdür [20].
Cinsel gelişimde genetik
Çocuklarda cinsel gelişim birçok etmene bağlı olmakla birlikte bunlardan en
ve hormonal faktörlerin
önemli bir yeri vardır. önemlileri biyolojik faktörlerdir. Bu faktörler çocuğun daha anne karnında iken
genlerle belirlenen cinsiyet yapısı ve yaşam boyu salgılanan cinsiyet hormonlarıdır
[9].
Tablo 3.4. Aylara Göre Dil Gelişimi Aşamaları
YAŞ ALGI İFADE
Yenidoğan dönemi Bebek refleksif sesler çıkarır. Açlık ya da rahatsızlığa bağlı
(0-6 hafta) Çevresinde duyduğu sesleri ağlamalar, gırtlaktan gelen “gıgıgı”
dinler, anlamsız amaçsız ve
kazanıldığı bu son aşama 6-7 yaş dönemine denk gelir. Bandura’nın sosyal
öğrenme teorisine göre çocuk pek çok davranışı olduğu gibi cinselliği de
gözlemleyerek ve taklit ederek öğrenir. Bu noktada kız çocuklar anneleri, erkek
çocuklar ise babaları ile özdeşim kurar ve onların davranışlarını model alarak cinsel
davranışları öğrenirler. Öğrenme teorisi, çocukların kendi cinsiyetleri ile özdeşen
davranışlar sergilediklerinde ödüllendirilmeleri ya da cezalandırılmalarının
cinsiyete özgü davranışları edinmelerinde etkili olduğunu savunur. Bilgiyi işleme
teorisi çocukların cinsiyete özgü şemalar oluşturduklarını ve bu şemalara uyan
davranışlarla ilgilenerek onları pekiştirdiklerini belirtir [20,38].
Çocuklarda cinsel gelişimi en detaylı ele alan teori Freud’un psikoseksüel
gelişim kuramıdır. Buna göre çocuk kişilik gelişiminde oldukça önemli bir yere
sahip beş cinsel gelişim aşamasından geçer. Gelişimin ilk basamağı olan oral
dönem libido enerjisinin oral erojen bölgelere yüklendiği evredir. Haz oral
dürtülerin doyurulmasından elde edilir [39]. Ağız bölgesinde algılanan duyular;
açlık, susuzluk, anne memesi ya da onun yerine geçen nesne, nesnelerin
oluşturduğu ve hoşlanma duygusu yaratan dokunma uyarımları, yutma ve
doymaya ilişkin duyulardır [9]. Emme, çiğneme, yeme ve ısırma rahatsız edici
cinsel uyarılmaları rahatlatarak cinsel doyum sağlar [39]. Oral dönemde ağız
bölgesinin temel işlevi içe almadır. Ancak bu dönemde organizma bütün duyu
organları (Örneğin; gözleriyle etrafında gördüklerini, kulaklarıyla duyduklarını içine
almaya çalışır.) ile bu işlevi kullanmaktadır [9]. Bebeğin annesinin memesini
emmesi ilk cinsel deneyimidir [40].
Anal dönemde libido enerjisi genital bölgede olup çocuğun genital
sfinkterleri üzerinde kontrol kazanmaya başladığı ve tuvaletini tutmak ve
bırakmaktan haz duyduğu bir dönemdir. Bu dönemde çocukların merakı sadece
kendi bedenlerine değil diğer çocukların bedenine, kız ve erkek cinsiyet
farklılıklarına da yöneliktir. Üç yaşından sonra çocuk cinsiyetinin farkındadır [19].
Fallik dönem olarak adlandırılan 3-6 yaş döneminde çocuğun ilgisi cinsel organlara
yönelir ve kız çocuklar penisinin olmadığını fark eder. Bunu kız çocukları penisinin
kesildiği şeklinde açıklarken, erkek çocuklar da kastrasyon korkusu denilen
penisinin kesilmesi korkusunu yaşar. Bu yaşlarda çocuk anne ve babası ile kurduğu
ilişki yoluyla karşı cinsle ilişki kurmayı öğrenmeye başlar. Çocuğun oyunlarında
anne ve babanın rollerini benimsediği görülür. Çocuğun cinsiyetine özgü
davranışlarının pekiştiği, renk ve kıyafet seçimi gibi durumlarda cinsiyete özgü
tercihler gözlenir [9].
Okul dönemi cinsel konulara ilgilerin azaldığı dönemdir. Ergenlik dönemi ile
birlikte ise hem fiziksel hem de psikolojik olarak cinsel gelişim hız kazanır. Ergenlik
başlangıcı ortalama olarak kızlarda on yaş, erkeklerde on iki yaş olarak kabul edilir.
Ancak başlangıcı ve süresi beslenme koşulları, ruhsal ve fiziksel hastalıklar ya da
yaşanılan enleme göre değişebilir. Bu dönemde kadın ve erkek cinsiyetine özgü
bedensel değişikliklerin yanı sıra kız çocuklarda mensturasyon da başlar [9,20].
Çocuğun cinsel gelişiminde biyolojik ve ailesel faktörler dışında; yaşı
ilerledikçe kurduğu akran ilişkileri, içinde yaşadığı kültürel değerler,
Sorun %
İşitme Kaybı 6
Görme Kaybı 1.4
Konuşma gecikmesi-Konuşma bozukluğu 4.2
Dikkat eksikliği-Hiperaktivite bozukluğu 1.8
Davranış-Uyum problemleri 1.9
Diğerleri (Zihinsel gecikme/zekâ geriliği/öğrenme güçlüğü, 3.1
serebral palsi/otizm ve doğuştan kalça çıkığı
Kaynak: 2012 TUİK Verileri, [43].
Gelişimin izlenmesi ve değerlendirilmesi; öykü, gözlem, fizik muayene ve
gelişimsel tarama olarak dört basamakta yapılır [23].
Öykü
Bir çocuğu en iyi ebeveynleri tanır. Bu nedenle gelişimi izlerken ve
değerlendirirken öyküde öncelikle ailenin endişeleri sorgulanmalıdır. Tüm sağlık
izlemlerinde olduğu gibi sorgulamanın açık uçlu yapılması alınacak cevabın
geçerliğini arttıracaktır. “Çocuğunuzun gelişimi, davranışları veya öğrenmesi ile
ilgili endişeleriniz nelerdir?” sorusu bunun için iyi bir başlangıç olacaktır [5,23].
Öyküde sorulması gereken diğer bir konu ise riskler ve koruyucu faktörlerin
varlığıdır. Gebelik öncesi; annenin sağlığı, beslenme durumu, akrabalık, adölesan
gebelik, istenmeyen gebelik, ailede hastalık, gebelik ve doğum sırasında; anne
sağlığı, asfiksi, doğum ağırlığı, kromozomal anomali ve yenidoğan döneminde
Öyküde sorulması emzirme durumu ya da enfeksiyon gibi çocuk için gelişimsel sorun riskini arttıran
gereken diğer bir konu faktörlerin olup olmadığı sorgulanmalıdır. Ayrıca çocuğun yaşına göre bebek-
ise riskler ve koruyucu bakım verici ilişkisi, gelişimsel duygusal sorunlar, uyaran eksikliği, bakım,
faktörlerin varlığıdır.
olanakları, akut/kronik hastalıklar gibi risklerin olup olmadığı saptanmalıdır. Bunun
dışında yaşamın her döneminde risk olabilecek çevresel toksin etkilenimi, bakım
verenin fiziksel ve akıl/ruh sağlığı sorunları, sosyal ve ekonomik yetersizlikler,
beslenme, ev ortamı, çevre, yoksulluk, eğitim, cinsiyet ayrımcılığı, sağlık bakımı,
istismar ve ihmal gibi faktörler de sorgulanmalıdır.
Risk faktörlerinin yanı sıra çocuğun gelişimsel değerlendirmesinin de bir
parçası olan “Bebeğin/çocuğun gelişim basamaklarının” da sorgulanması gerekir.
Yine gelişimsel sorgulamanın bebeğin/çocuğun yaşına uygun yapılması ve ailede
gereksiz endişe oluşturulmaması gerekir [9,23].
Gözlem
Gelişimsel değerlendirmenin en önemli aşamalarından biri gözlemdir. Bu
süreç öykü alma ve fizik muayene sırasında gerçekleştirilebilir [23]. Dikkatli
gözlemler ile gelişim basamakları ve davranışlarla ilgili bilgi edinmek, uzmanların
çocuk ve ailesi hakkında klinik bir anlayışa sahip olmalarını sağlar [5]. İlk olarak
bebeğin/çocuğun bakım vereni ile olan ilişkisi gözlemlenerek anne-bebek
bağlanması ve ihmal/istismar gibi riski ya da ailenin bakım becerileri hakkında bilgi
edinilebilir. Bir diğer aşama ise bebeğin/çocuğun çevresi ile olan etkileşiminin
değerlendirilmesidir. Bunun için çocuğun motor becerileri, dil iletişim becerileri,
göz teması, dikkat süresi gibi faktörler değerlendirilebilir [9,23].
Fizik Muayene
Fizik muayene, gelişimin izlenmesi ve değerlendirilmesinde kullanılan temel
araçlardandır. Bu nedenle baştan ayağa tam bir fizik muayene yapılması gelişimsel
riskleri belirlemede önemlidir.
Gelişimsel Tarama
Gelişimsel tarama; bilişsel gelişim, iletişim, hareket becerileri, günlük yaşam
becerileri ve sosyal-davranış örüntülerinin değerlendirilmesini içerir.
Değerlendirme araçları güvenirlik ve geçerlik gibi psikometrik ölçümleri içerdiğinde
“standartlaşmış” demektir [5]. Gelişimin değerlendirilmesinde kullanılan pek çok
standardize araç vardır. Bu testlerin seçimi ve uygulanması psikometrik test
uygulama konusunda eğitim almış uzmanlarca yapılır. Ülkemizde gelişimi
değerlendirmede kullanılan ve standardizasyonları yapılmış araçlardan bazıları
şunlardır: Denver-II, Gazi Erken Çocukluk Gelişimi Değerlendirme Aracı (GEÇDA),
Ankara Gelişim Tarama Envanteri (AGTE), Erken Gelişim Evreleri Envanteri (EGE),
Gelişimi İzleme ve Destekleme Rehberi (GİDR) [5,23,44]. Bunun yanı sıra
Türkiye’de yenidoğan tarama programlarında dört hastalık topuk kanı ile
taranmakta, ayrıca bebeklerin büyük bir kısmına işitme taraması yapılmaktadır.
Bunun dışında gelişimsel kalça displazisi ve görme taramaları da başlatılmıştır [23].
Gelişimsel ölçeklerle zekâ testlerini ayırt etmek gerekir. Bir zekâ testi akıl
yürütme, bilgi, niteliksel analiz, görsel-uzamsal işlemleme ve işler bellek gibi bilişsel
becerilerin farklı yönlerini değerlendirir. Gelişimsel değerlendirmeler, aynı yaştaki
çocuklarla kıyaslandığında belirli gelişimsel edinimleri ve hareket ve sosyal beceri
alanlarındaki gecikmeleri ölçer [5].
DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Gelişimi değerlendirmede kullanılan parametreler arasında
aşağıdakilerden hangisi bulunmaz?
a) Kemiklerin olgunlaşma derecesi
b) Dişlerin çıkma ve değişme yaşı
c) Nöromotor gelişim
d) Vücut bölümlerinin birbirine oranı
e) Cinsel gelişim
Cevap Anahtarı
1.d, 2.c, 3.b, 4.e,5.b,6.e, 7.c, 8.d,9.c,10.d
YARARLANILAN KAYNAKLAR
[1] Karaaslan, T. (2016). Gelişimin değerlendirilmesi, izlenmesi ve
desteklenmesinde klinik ve iletişim beceri eğitimi neden gereklidir? T.C.
İnönü Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Dergisi, 4(2), 17-31.
[2] Öztürk Ertem, İ. (2008). Gelişimsel pediatri. Çocuk Dergisi, 8(4), 212-216.
[3] Richter, L.M., Daelmans, B., Lombardi, J., Heymann, J., Lopez Boo,F., Jere R
Behrman, J.R. et al, with Paper 3 Working Group and the Lancet Early
Childhood Development Series Steering Committee. (2017). Investing in the
foundation of sustainable development: pathways to scale up for early
childhood development. The Lancet, 389, 103-18.
[4] Britto, P.R., Lye, S.J., Proulx, K., et al. (2017). Lancet early childhood
development series steering committee. Nurturing care: promoting early
childhood development. The Lancet, 389, 91-102.
[5] Rudolph, C.D., Rudolph, A.M., Lister, G.E., First, L.R., Garson, AA. (2013).
Rudolph Pediatri. Çeviri Editörü Yurdakök, M. Ankara: Güneş Tıp Kitapevleri.
[6] Bear, L.M. (2004). Early ıdentification of ınfants at risk for developmental
disabilities. Pediatr Clin North Am, 51(3), 685-701.
[7] Topaloğlu, U., Ketani, M.A., Güney S.B. (2017). Kemik doku ve kemikleşme
çeşitleri. Dicle Üniv. Vet. Fak. Derg., 10(1), 62-71.
[8] Neyzi, O., Ertuğrul, T. (1993). Pediatri (2.Baskı). İstanbul: Nobel Tıp Kitabevleri.
[9] Yiğit, R. (2009). Çocukluk dönemlerinde büyüme ve gelişme. Ankara: Sistem
Baskı ve Yayıncılık.
[10] Ballock, R.T & O’Keefe R.J. (2007). Growth and development of the skeleton.
In: Einhorn TA, O’Keefe R.J., Buckwalter J.A., editors. Orthopaedic basic
science. Foundations of clinical practice. 3rd ed. Rosemont: American
Academy of Orthopaedic Surgeons,115-27.
[11] Brinker, M.R & O’Connor, D.P. (2008). Basic sciences. In: Miller MD, editor.
Review of orthopaedics, (5th ed). Philadelphia: Saunders Elsevier.
[12] Ömeroğlu, H. (2010). Kas iskelet sisteminde temel anatomik oluşumların
yapısı, işlevi, iyileşmesi ve kemik metabolizması. TOTBİD Dergisi, 9(2),78-84.
[13] Yavuzer, H. (2016). Doğum öncesinden ergenlik sonuna çocuk psikolojisi (39.
Basım). İstanbul Remzi Kitabevi.
[14] Çoker, M. (2008). Çocuk kemik sağlığı. J Curr Pediatr, 6.
[15] Gilsanz, V., & Ratib, O. (2005). Hand Bone Age. A digital Atlas of skeletal
maturity. Germany: Springer.
[16] T.C Milli Eğitim Bakanlığı. (2016). Sağlık hizmetleri. Büyüme ve gelişme.
Ankara.
[17] Özbek, E., Gedikli, S., & Demirci, T. (2012). Dişin embriyolojik gelişimini
düzenleyen sinyal molekülleri. Atatürk Üniv. Diş Hek. Fak. Derg, 22(2), 217-
223.
[18] Elbek Çubukçu, Ç. (2007). Prenatal dönemde ve bebeklikte ağız ve diş sağlığı. J
Curr Pediatr, 5, 77-81.
[19] Yazgan İnanç, B., Bilgin, M., Kılıç Atıcı, M. (2010). Gelişim psikolojisi: Çocuk ve
Ergen gelişimi (6. Baskı). Ankara: Pegem akademi.
[20] San Bayhan, P., & Artan, İ. (2012). Çocuk gelişimi ve eğitimi. İstanbul: Morpa
Kültür Yay.
[21] Çarman, B.K. (2016). Çocuklarda normal nöromotor gelişme. Osmangazi Tıp
Dergisi, 38 (Özel Sayı 1), 17-19.
[22] Işık Terzi, Ş. (2015). Eğitim psikolojisi (2. Baskı). Ankara: PEGEM Akademi.
[23] Yurdakök, M. (2017). Pediatri. Ankara: Güneş Tıp Kitabevleri.
[24] Santrock, J.W. (2017). Yaşam boyu gelişim: Gelişim psikolojisi. Çeviri eds:
Yüksel G. Ankara: Nobel Akademik Yayıncılık.
[25] Yalaz, K. (2015). Temel gelişimsel çocuk nörolojisi (1. Baskı). Ankara: Pelikan
Yayınevi.
[26] Kliegman, R.M., Stanton, B., Geme, J.S., Schor, N.F., & Behrman, R.E. (2015).
Nelson textbook of pediatrics. Elsevier Health Sciences.
[27] Gökçay, E., Sönmez, M., Topaloğlu, H., Tekgül, H., Gürer, Y.K. (2010). Çocuk
nörolojisi (2. Baskı). Ankara: Anıl Grup Matbaacılık.
[28] Ricci, D., Romeo, D., Serrao, F., Cesarini, L., Gallini, F., Cota, F., Leone, D.,
Zuppa, A., Romagnoli, C., Cowan, F., & Mercuri, E. (2008). Application of a
neonatal assessment of visual function in a population of low risk full-term
newborns. Early Human Development, 84, 277-280.
[29] Trawick Smith, J. (2014). Çeviri Eds. Akman, B. Erken çocukluk döneminde
gelişim: Çok kültürlü bir bakış açısı. Ankara: Nobel Akademik Yayıncılık.
[30] WHO.. (2016). Childhood Hearing Loss World Health Organization, Geneva.
[31] Moeller, M.P. (2007). Current state knowledge: Psychosocial development in
children with hearing impairment. Ear & Hearing, 28, 729-739.
[32] Bee, H. & Boyd, D. (2009). Çocuk gelişim psikolojisi. İstanbul: Kaknüs Psikoloji.
[33] Yörükoğlu, A. (2011). Çocuk ruh sağlığı. İstanbul: Özgür Yayınları.
[34] Başaran, I. (2004). Etkili öğrenme ve çoklu zekâ kuramı: Bir İnceleme. Ege
Eğitim Dergisi, (5), 7-15.
[35] Özmert, E.N. (2005). Erken çocukluk gelişiminin desteklenmesi-I: Beslenme.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi, 48, 179-195.
[36] Karacan, E. (2000). Bebeklerde ve çocuklarda dil gelişimi. Klinik Psikiyatri, 3,
263-268.
[37] Kayıran, S.M., Şahin, S.A., Cure, S. (2012). Pediatri perspektifinden çocuklarda
konuşma ve dil gecikmesine yaklaşım. Marmara Medical Journal, 25, 1-4.
[38] Senemoğlu, N. (2018). Gelişim, öğrenme ve öğretim: Kuramdan uygulamaya
(25.basım). Ankara: Anı yayıncılık.
[39] Miller, P.H. (2008). Gelişim psikolojisi ve kuramları. Yayın Eds: Onur B, Çeviri
Eds: Gültekin Z. Ankara: İmge Kitabevi yay.
[40] Şahin, H. (2008). Eğitim psikolojisi. Ed. Özbay, Y., Erken, S., (1.Baskı). Ankara:
Pegem Akademi.
[41] Sexual Health-A new focus for WHO, (No.67). (2004). Department of
Reproductive Health and Research, World Health Organization, Geneva,
Switzerland.
[42] Benedict, R.E & Farel A.M. (2003). Identifying children in need of ancillary and
enabling services: A population approach. Soc Sci Med, 57, 2035-2047.
[43] Türkiye İstatistik Kurumu. (2012). Sağlık araştırması. Ankara Türkiye İstatistik
Kurumu: Matbaası.
[44] Kapci, E.G., Kucuker, S., Uslu, R.I. (2010). How applicable are ages and stages
questionnaire for use with Turkish children? Topics in early childhood
special education, 30(3), 176-188.
[45] Tunçeli, H.İ., Zembat, R. (2017). Erken çocukluk döneminde gelişimin
değerlendirilmesi ve önemi. Eğitim Kuram ve Uygulama Araştırmaları
Dergisi, 3(3), 01-12.