You are on page 1of 27

EĞİTİMDE YAKLAŞIMLAR

• Eğitim Programları
• Türkiye’de 1994 Kreş Programı ve
İÇİNDEKİLER

Tarihsel Süreci
• 2013 MEB 0-36 Aylık Çocuklar
için Eğitim Programı ve İçeriği OYUN ÇOCUKLUĞU
• Öz Bakım Becerileri DÖNEMİNDE GELİŞİM
• Öz Bakım Becerilerinin
Kazandırılması için Çocuklarda Dr. Öğr. Üyesi
Olması Gereken Özellikler
• Öz Bakım Becerilerinin
Ayfer KARA
Desteklenmesi
• Öz Bakım Becerilerinin Teşvik
Edilmesi ve Sürdürülmesi

• Bu üniteyi çalıştıktan sonra;


• Eğitim programlarını tanımlayabilecekler
HEDEFLER

• 1994 kreş programını ve tarihsel sürecini


açıklayabilecek,
• 2013 MEB 0-36 aylık çocuklar için eğitim
programı ve içeriğini anlayabilecek,
• Öz bakım becerilerinin kazandırılması
için çocuklarda olması gereken özellikleri
sıralayabilecek,
• Öz bakım becerilerinin desteklenmesi
için yapılması gerekenleri görebilecek,
• Öz bakım becerilerinin teşvik edilmesi ve ÜNİTE
sürdürülmesi için yapılması gerekenleri

12
tanımlayabileceksiniz.

© Bu ünitenin tüm yayın hakları Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’ne aittir. Yazılı izin alınmadan
ünitenin tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, yayımı, çoğaltımı ve
dağıtımı yapılamaz.
Eğitimde Yaklaşımlar

Türkiye’de 1994 Kreş


Programı ve Tarihsel
Süreci

Eğitim
Programlarrı
2013 MEB 0-36 Aylık
Çocuklar için Eğitim
Programı ve İçeriği

OYUN Öz Bakım
ÇOCUKLUĞU Becerilerinin
Kazandırılması için
DÖNEMİNDE Çocuklarda Olması
EĞİTİMDE Gereken Özellikler
YAKLAŞIMLAR
Öz Bakım
Becerilerinin
Öz Bakım Desteklenmesi
Becerileri
Öz Bakım
Becerilerinin Teşvik
Edilmesi ve
Sürdürülmesi

Kişisel Bakım ve
Hijyen ile İlgili Öz
Bakım Becerileri

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 2


Eğitimde Yaklaşımlar

GİRİŞ
Oyun çocukluğu dönemindeki çocuklar en iyi, çevrelerinde var olan nesne,
durum, olay ve insanlar ile doğrudan, aktif bir şekilde etkileşime girerek öğrenirler.
Çocuklar bu dönemde emici bir zihne sahip olup çevresinde olup bitenleri
inanılmaz derecede kayıt edebilmektedirler. Bu dönemdeki çocukların zihinsel
gelişimleri içinde bulundukları sosyal ve fiziksel çevreden önemli ölçüde
etkilenmektedir. Bu nedenle oyun çocukluğu dönemindeki eğitim, çocuğun bu
gelişimsel özelliklerinden dolayı asla şansa bırakılmamalıdır, çünkü bu dönemdeki
eğitimin çocuğun gelişmesinde çok önemli bir rolü vardır.
Oyun çocukluğu dönemindeki eğitim; çocuğun fiziksel, sosyal, motor,
Oyun çocukluğu duyusal, dil ve zihinsel gelişimini tamamladığı ve eğitim sürecinin aileden
döneminde uygulanan başlayarak kurumlar aracılığı ile sağlandığı sistemin adıdır. Bu dönemde verilecek
eğitim programları,
olan eğitimin çocuğun gelişimsel düzeyi ve gereksinimleri temel alınarak belli
okul-aile-çocuk
amaçlar doğrultusunda programlı bir şekilde yapılmalıdır. Oyun çocukluğu
üçgeninde
gerçekleştirilen tüm döneminde uygulanan eğitim programları, okul-aile-çocuk üçgeninde
yaşantıları kapsar. gerçekleştirilen tüm yaşantıları kapsamaktadır. Eğitim programlarının
hazırlanmasında ve uygulanmasında; çocuğa gerekli bilgi, beceri, tutum ve öz
bakım becerilerini kazandırılabilmek, okulun belirlediği amaçlara ulaşabilmek ve
ebeveynlerin beklentilerini karşılayabilmek hedeflenmiştir.
Hayatın ilk yıllarında çocuğun gelişmesinde içinde bulunduğu fiziksel ve
sosyal çevrenin bilimsel ve sistematik bir eğitim ile yönlendirilmesi gerekmektedir.
Oyun çocukluğu döneminde verilecek eğitimin en önemli amaçlarından biri
çocuğun içinde bulunduğu çevreye dengeli ve sistemli bir şekilde uyum
sağlamasıdır. Aynı zamanda, bu uyum sürecinin başarılı ve verimli olması eğitim
sürecinin kesintisiz ve eğitim içeriğinin çocuğun gelişim düzeyine uygun olmasına
bağlıdır. Nitelikli bir eğitim çocuğu geliştirmeye yönelik zengin etkinliklere sahip
olmalıdır. Başarılı ve kaliteli bir eğitim için eğitim verecek bireylerin çocuk gelişimi
hakkındaki bilgilere sahip olması gerekmektedir.
Öz bakım becerileri, çocukların ebeveynlerine bağımlı olmadan onlardan
bağımsız bir şekilde yaşamlarını sürdürmeleri için gerekli olan becerileri
kapsamaktadır. Günlük yaşam becerileri kapsamında yer alan bu davranışlar
çocuğun çevresine uyum sağlamasını gerçekleştirir. Bu davranışlar, yetişkinlik
dönemlerindeki beceri ve alışkanlıklar için temel oluşturmalarından dolayı çok
erken dönemde çocuklara kazandırılmalıdır. Bunu gerçekleştirmek için
ebeveynlere, oyun çocukluğu dönemindeki eğitimlerin ne kadar önemli olduğu
konusunda bilgilendirilmeler yapılmalıdır.

EĞİTİM PROGRAMLARI
Oyun çocukluğu dönemindeki eğitim ile gelişimin temelleri atılır ve
çocukların yetişkin kimliği şekillenir. Çocuk öğrenmeye açık olduğu bu dönemde,
çevrenin tüm olumlu ve olumsuz etkilerine maruz kalır. Bu dönemde oluşturulacak
eğitim programları, çocukların gelişim özelliklerine ve bireysel farklılıklarına uygun
olmalıdır. Eğitim programları, sistemli, geniş donanımlı, planlı ve çocukların

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 3


Eğitimde Yaklaşımlar

gereksinimlerine yönelik olarak hazırlanmalıdır. Bu kapsamda Türkiye’de 1994’te


kreş programları ve 2012-2013 yıllarında MEB eğitim programları hazırlanmıştır.

Türkiye’de 1994 Kreş Programı ve Tarihsel Süreci


Türkiye’de günümüzdeki eğitim sürecinde öğretmen merkezli bir anlayış
yerine; öğrenci merkezli anlayışla öğrencilerin bireysel becerilerini ortaya
çıkarmaya, geliştirmeye ve davranış değişiklerini kazandırmaya ağırlık
verilmektedir. 1993 yılı sonunda, ilk kez program geliştirme ilkeleri doğrultusunda
bilimsel bir yaklaşımla ele alınarak kapsamlı bir eğitim programının geliştirilmesi
çalışmalarına başlanmış ve 1994 yılında son şeklini almıştır.
Türkiye’de 1994 yılında, yayınlanan eğitim programı, çocuk merkezli
yaklaşım çerçevesinde çocukların çok yönlü gelişimini amaçlamıştır. Yayınlanan
kreş programı çocukların bilişsel, dil, sosyal-duygusal, öz-bakım ve fiziksel gelişim
Türkiye’de 1994 kreş
programı, çocukların alanları göz önünde bulundurularak; 0-12 ay, 13-24 ay ve 25-36 ay şeklinde üç ayrı
çok yönlü gelişimini gelişim evresine göre düzenlenmiştir. Gelişim özellikleri, çizelge hâlinde verilmiş,
amaçlamıştır. eğitimin amaçları ve hedef davranışlar ve bunlara ilişkin yapılacak etkinlik planları
ayrıca gösterilmiştir.
1994 Kreş programının amacı; 12-36 aylık yaş grubundaki çocukların sağlık
bakımına, sağlıklı beslenme alışkanlıklarının kazandırılmasına, bedensel ve ruhsal
gelişimlerine katkıda bulunmak olmuştur. Çocuğu her yönden desteklemek için
program kapsamında yetişkinlerin dikkat etmesi gereken konular şu başlıklar
altında toplanmıştır:
 Çocuk ile doğru iletişim kurma
 Çevre düzenlenmesi
 Sağlık, güvenlik ve beslenme
 Duyu eğitimi
 Beden gelişimi
 Tuvalet ve temizlik eğitimi
 Anne-baba eğitimi
2002 programında, 1994 eğitim programında sorunların olmaması ve
bilimsel veriler açısından geliştirilme gereksinimi duyulmamasından dolayı bu
programda değişiklik yapılmadan uygulanmasına karar verilmiştir. 2006 yılında
geliştirilen program bütüncül bir yaklaşım ve sarmal öğrenme yöntemini
benimsemiştir. 2006 yılında da 1994’te hazırlanan kreş programında bir
güncelleme yapılmamıştır.
Millî Eğitim Bakanlığı tarafından geliştirilen “12-36 Aylık Çocuklara Yönelik
1994 Kreş Programı” 2013 yılına kadar hiçbir güncelleme yapılmadan uygulamaya
devam edilmiştir. 2012-2013 yılında ulusal ve uluslararası alan araştırmaları ve
Okul Öncesi Eğitimin Güçlendirilmesi Projesi kapsamında yapılan analizler
sonucunda 1994 yılında Millî Eğitim Bakanlığı tarafından geliştirilen kreş
programının güncellenmesi çalışmaları yapılmıştır ve en son 2013 yılında yapılan
güncelleme ile şu anki son şeklini almıştır.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 4


Eğitimde Yaklaşımlar

2013 MEB 0-36 Aylık Çocuklar için Eğitim Programı ve İçeriği


2013 yılında, uygulamaya konan eğitim çocukların motor, sosyal-duygusal,
dil ve bilişsel gelişim alanlarında gelişimlerini desteklemek amacı ile geliştirilmiştir.
Bu programın diğer özellikleri ise 0-36 aylık çocuklara öz bakım becerilerini
kazandırmayı ve çocukların gelişim alanlarında görülebilecek yetersizlikleri
önlemeyi amaçlamaktadır. Gelişime dayalı olarak hazırlanmış bu eğitim programı,
ilk yıl aylık, ikinci yıl üçer aylık, üçüncü yıl ise altışar aylık dönemlere ayrılarak
gelişim göstergeleri göz önüne alınarak hazırlanmıştır. 0-36 aylık eğitim
programında;

 0-12 aylar arasında 160 gösterge


 12-24 aylar arasında 91 gösterge
 24-36 aylar arasında 60 gösterge olmak üzere toplam 311 gelişim
göstergesi bulunmaktadır.
Programda aynı zamanda çocukların gelişim özelliklerine yönelik;
 Bilişsel gelişim 65 gösterge,
 Dil gelişimi 54 gösterge,
 Sosyal-Duygusal gelişim 46 gösterge,
 Motor gelişim -Kaba 81 gösterge,
Eğitim programı  Motor gelişim-İnce 65 gösterge yer almaktadır.
kapsamında çocuklar Eğitim programı kapsamında çocuklar için bir bütünlük sağlamak hedefiyle ayrı
için bir bütünlük
ayrı kitaplar bulunmaktadır. Bunlar:
sağlamak hedefiyle ayrı
ayrı kitaplar  0-36 aylık Çocuklara Yönelik Eğitim Programı Kitabı
bulunmaktadır.  0-36 Aylık Çocuklara Yönelik Etkinlik Kitabı
 0-36 Aylık Çocuklarda Sağlık, Beslenme ve Bakım El Kitabı
 0-36 Ay Çocuklar için Eğitim Programı ile Bütünleştirilmiş Aile destek
Eğitim Rehberi (EBADER) Eğitimci Kitabı
 0-36 Ay Çocukları için Eğitim Programı ile Bütünleştirilmiş Aile Destek
Eğitim Rehberi (EBADER) Aile Kitabı’dır.

2013 MEB programının temel özellikleri


Bu program çocuklara zengin öğrenme içerikleri sunmaktadır. Çocukları dil,
bilişsel, sosyal/duygusal ve motor gelişim alanlarında en üst düzeyde
desteklemektedir. Ayrıca çocuklara günlük hayatta öz bakım becerilerini
kazandırmayı ve sürdürmeyi hedeflemektedir. Bu kapsamda, programın genel
özellikleri şu şekildedir:
Gelişimseldir: Programda yer alan gelişim göstergeleri çocukların gelişim
Program içeriği, düzeylerine ve ilgi düzeylerine uygun olup gereksinimlerini karşılamaya yöneliktir.
birbiriyle uyumlu ve
Program kapsamındaki uygulamalar ne çok zor ne çok kolay olmayan, onların
ardışık olmalıdır.
gelişimlerine destek verecek niteliktedir.
Sarmaldır: Program içeriği birbiriyle uyumlu ve ardışıktır. Çocuklara
öğretilen yeni kavramlar bir önceki kavramların üzerine inşa edilerek eğitim

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 5


Eğitimde Yaklaşımlar

gerçekleştirilmektedir. Önceden öğretilen gelişim göstergeleri yeri ve zamanı


geldiğinde tekrarlanmaktadır ve kapsamı genişletilmektedir.
Dengelidir: Program tüm gelişim alanlarını eşit bir şekilde desteklemektedir.
Çocuğun gelişimi bir bütün olarak ele alınmaktadır. Çocuklara yaptırılacak
etkinlikler hem kapalı alanda hem açık alanda yaptırılmaktadır. Açık alanda
yaptırılan etkinlikler ile doğanın çocuklara sunduğu eşsiz deneyim fırsatlarından
yararlanılmaktadır. Aynı zamanda doğa sevgisi ile çocukların çevreye duyarlı
bireyler olmaları sağlanmaktadır.
Esnektir: Program çocukların ilgi ve gereksinimlerine ve eğitim ortamının
fiziksel özelliklerine göre düzenlenebilmektedir. Program bu özelliği ile çocuk
gelişimciye esneklik tanır. Ayrıca özel durumu olan çocukların ihtiyaçlarına göre
uyarlanabilir. Farklı bölgelerdeki çocuklar için kolaylıkla uygulanabilir. Günlük akış
belirli etkinlikler ve saat dilimleri ile sınırlı olmaması yönünden de esnektir.
Bütüncüldür: Program çocukların bedensel, sosyal/duygusal, dil, bilişsel ve
öz bakım alanlarında çok yönlü gelişmelerini destekleyecek niteliktedir. Çocukların
eğitim süreci sadece eğitim ortamı içerisinde kalmayıp aile ve çevre boyutuyla da
devam etmektedir.
Oyun temellidir: Çocuklar oyunlar aracılığı ile çevreyi öğrenir ve kritik
düşünme becerilerini oyun içinde kazanıp geliştirirler. Ayrıca, çocuklar kendilerini
en iyi oyun içinde ifade ederler. Bu özelliklerden dolayı çocuklar tarafından
öğrenilmesi hedeflenen gelişimsel göstergelerin elde edilmesinde oyunun bir
yöntem olarak kullanılması önerilmektedir.
Ortamların çocuk dostu ve güvenli olması önemlidir: Eğitim ortamı
çocukların yaş ve gelişim özellikleri dikkate alınarak düzenlenmelidir. Aynı
zamanda, çocukların yeni şeyler keşfetmelerine, yeni beceriler edinmelerine
olanaklar sunmalı ve çocuklar açısından son derece güvenli olmalıdır.
Etkileşim temellidir: Çocukların öğrenmelerinin desteklenmesi onların farklı
sesler, dokular, nesneler ile etkileşim hâlinde olmasıyla mümkündür. Çocuklara
farklı öğrenme deneyimlerini sağlayabilmek için zengin sosyal çevre uyaranlarının
olması ve çocukların bu çevre ile iç içe olması gerekmektedir. Aynı zamanda,
Öğrenmenin
desteklenmesi için öğrenmenin desteklenmesi için çocuk ile çocuk gelişimci sürekli etkileşim ve
çocuk ile çocuk iletişim hâlinde olmalıdır.
gelişimci sürekli iletişim
Keşfederek öğrenme önceliklidir: Program, çocuğun öğrendiklerini
hâlinde olmalıdır.
kendisinin keşfetmesini ve yapılandırmasını önermektedir. Çocuğun çevresinde
olup bitenler hakkında sorular sorarak ve deneyimleyerek öğrenmesini
desteklemektedir. Çocuğun yaratıcı düşünme becerileri ile çevresini keşfetmesi
sağlanmaktadır.
Bireysel ve küçük grup etkinliklerine yer verilmesini gerektirir: Grup
etkinlikleri ile çocuklar iş birliği yapmayı, duygularını ve kendini ifade etmeyi
öğrenir. Çocuk geliişimci özellikle 1-3 yaş dönemindeki çocuklara planlanmış
etkinlikleri gruplar hâlinde yaptırarak onların sosyalleşmelerini ve akranları ile
iletişim kurmalarını hedefler.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 6


Eğitimde Yaklaşımlar

Duyuların geliştirilmesi ön plandadır: Program zengin çevresel öğrenme


ortamları ile çocukların duyarak, görerek, tadarak, koklayarak ve dokunup
hissederek kavram gelişiminin temelini oluşturmalarını sağlar. Çocuk duyular yolu
ile kendine has bir bilgi dağarcığı oluşturur. Burada önemli olan öğrenme
ortamındaki uyaranların somut olması gerekmektedir.

•Çocukların farklı tatları öğrenmesi için somut materyaller


Örnek
kullanılmalıdır. Öğrenme ortamında ekşi tat için çocuğa limon tattırılır,
acı tat için acı biber tattırılır, tatlı tat için ise şekeri yalaması
sağlanabilir. Bu şekilde çocuk hem tatları hem de hangi yiyeceğin hangi
tada sahip olduğunu somut bir şekilde deneyimleyerek öğrenmiş olur.
Bu etkinlikte amaç tat duyusunun geliştirilmesidir.

Çocuk gelişimciye özgürlük tanır: Çocuk gelişimci göstergeleri farklı


yöntemler ile bir araya getirerek farklı etkinlikler uygulayabilir. Farklı konulardan
etkinlik oluşturabilir. Program, çocuk gelişimciye öğrenme sürecini
zenginleştirmesi için farklı öğrenme materyallerinden ve ortamlardan yararlanma
fırsatı sunar.

•Eğitimci çocuklar ile sonbahar mevsiminde ağaçların yapraklarını


Örnek

dökmesi hakkında konuşup sonra kurumuş ağaç yapraklarını birlikte


dışarıdan toplayarak bu yapraklar ile kağıt üzerinde yapraklarını
dökmüş ağaçlar yapabilir. Bu şekilde eğitimci hem farklı öğrenme
materyallerinden yararlanmış olur hemde ağaçların sonbaharda
yapraklarını döktüğünü onlara öğretmiş olur.

Değerlendirme süreci çok yönlüdür: Değerlendirme çocuğun, programın ve


çocuk gelişimcinin (kendi kendini değerlendirmesi) değerlendirilmesi olarak üç
boyutlu ele alınmaktadır. Değerlendirmenin objektif olması gerekmektedir.
Programın başarılı olması için değerlendirme sonuçlarının sonraki uygulamalarda
dikkate alınması önemlidir.
Ailenin eğitime katılımı önemlidir: Aile eğitime katılarak çocukların öğrendiği
Aile eğitime katılarak bilgi, beceri ve tutumların kalıcı olmasını sağlar. Bu nedenle program ailenin
çocukların öğrendiği eğitime etkin katılmasını destekler.
bilgi, beceri ve
Uyarlanabilir: Her çocuğun bireysel özelliklerine ve özel durumu olan
tutumların kalıcı
olmasını sağlar. çocukların gereksinimlerine göre programda farklı uygulamalara ve uyarlamalara
yer verilmektedir.

2013 MEB programının uygulama esasları


Programın uygulama esasları; planlama, öğrenme ortamı, günlük akış,
etkinlik planı, uygulama ve değerlendirme başlıklarından oluşmaktadır.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 7


Eğitimde Yaklaşımlar

Planlama
Çocukların eğitiminde istenilen hedeflere ulaşmanın ön koşulu öncelikle
nitelikli bir planlama yapılmasıdır. Planlama yapılırken çocuğun yaş ve gelişimsel
özellikleri dikkate alınmalıdır. Aynı zamanda yapılan planlama “ne öğretilecek”,
“nasıl öğretilecek”, “nasıl değerlendirilecek” gibi sorulara cevap vermesi
kapsamında çocuk gelişimciye yol gösterici olmaktadır. Çocuk gelişimci bu
planlama çerçevesinde çocukların yaş ve gelişimsel özelliklerine göre seçmiş
olduğu gelişim göstergelerini etkinlik planına yazması beklenir. Planlama
sürecinde, öğrenme ortamının hazırlanması, günlük akışın oluşturulması,
uygulanacak etkinliklerin planlanması yapılmalıdır.

Öğrenme ortamı
Çocukların çok yönlü gelişiminin sağlanmasında ve desteklenmesinde zengin
ve nitelikli bir öğrenme ortamının olması çok önemlidir. Öğrenme ortamı zengin
uyaranlara sahip olmakla birlikte, çocukların rahat edebileceği ve gelişimsel
özelliklerine uygun, güvenlik unsurları dikkate alınarak hazırlanmalıdır. Farklı yaş
grubundaki çocuklar aynı öğrenme ortamında bulundurulmamalı. Yeni yürümeye
başlayan bir yaşındaki çocuklar ile çok hızlı hareket eden, koşan 24-36 aylık
çocukların aynı ortamda olması öğrenme ortamında kazaları kaçınılmaz kılar.
Ortamda Çocukların yaşlarına ve bilişsel, dil, sosyal-duygusal ve motor
gelişimlerine hitap eden öğrenme materyalleri bulundurulmalıdır. Öğrenme
ortamlarında çocukların keşfetmelerine, öğrenmelerine ve birbiriyle etkileşim
kurmalarına olanak tanıyan dramatik oyun merkezi, müzik merkezi, spor ve
aktivite merkezleri gibi bölümler olmalıdır.

Günlük akış
Günlük akış için yapılan
organizasyonlar 0-24 ay Günlük akış, çocukların kurumlarda uygulayacağı etkinliklerin ve rutinlerin
ve 24-36 aylık çocuklar gösterildiği çizelgelerdir. Günlük akış için yapılan organizasyonlar, 0-24 ay ve 24-36
için ayrı ayrı aylık çocuklar için ayrı ayrı planlanmakta ve yapılmaktadır.
planlanmaktadır.
Etkinlik planı
Etkinlik planında çocuk gelişimci gelişim göstergelerini desteklemek için
planladığı etkinlikleri ayrıntılı olarak yazmaktadır. Çocuk gelişimci tarafından
yazılan ve etkinlik planında yer alan bölümler;

 Etkinliğin adı,
 Gelişim göstergeleri,
 Materyal,
 Öğrenme süreci,
 Güvenlik önlemleri,
 Uyarlama,
 Değerlendirmedir.
Plana etkinliğin adı yazılarak başlanmalı ve gelişim göstergeleri ile devam
edilmelidir. Öğrenme süreci bölümünde etkinliklerin nasıl ve hangi materyaller ile

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 8


Eğitimde Yaklaşımlar

yapılacağı ayrıntılı olarak yazılmalıdır. Çocuklar ile birlikte yapılacak etkinliğin


yapılacağı ortam güvenlik önlemleri açısından gözden geçirilmeli ve etkinlik
süresince alınması gereken güvenlik önlemleri yazılmalıdır. Aynı sınıf grubunda
farklı ay gruplarına ait çocuklar bulunuyorsa (örn: 11 aylık, 18 aylık, 33 aylık),
çocuk gelişimci ya bu çocukların ay gruplarına göre 3 farklı etkinlik planlayacak ya
da çocukların gelişimsel özelliklerine göre etkinliği uyarlayıp 3 ayrı etkinlik planı
yazacaktır. Eğer sınıfta özel durumu olan çocuklar varsa bu çocukların gelişimsel
özellikleri ve özel durumu göz önüne alınarak etkinlik planlanmalı ve etkinlik
planına yazılmalıdır.

Eğitim programının uygulanması


Çocuk gelişimci için bir gün içinde planlanan programın
gerçekleştirilmesinde günlük akış planı yol gösterici olmaktadır. Çocuk gelişimci,
planlanan bu etkinlikler çerçevesinde ihtiyaç duyduğu materyalleri önceden
hazırlar ve eğitim ortamının güvenliğini sağlar. Çocuk gelişimci yapılan günlük akış
şemasındaki etkinliklerini gerçekleştirir. Daha sonra çocukları, kendisini ve
programı değerlendirir ve elde etmiş olduğu sonuçları ileride yapacağı
uygulamalara yansıtır.
0-24 aylık çocuklar için programın uygulanması: kuruma geliş, etkinlik
zamanı, bahçe/açık alan zamanı, öğle, etkinlik zamanı bahçe/açık alan zamanı,
kurumdan ayrılış şeklinde bölümlerden oluşmaktadır. 0-24 aylık çocuklarda uyku,
dinlenme, alt değişimi ve acıkma gibi ihtiyaçlar çok önemli olduğu için günlük
akışta verilen her zaman diliminde bu bakım ihtiyaçları o zaman diliminin bir
parçası olarak ele alınmalıdır.
Kuruma geliş: Çocuklar kurumdaki çalışanlar tarafından karşılanır ve rutin
bakımlar (beslenme, alt değiştirme, uyku) gerçekleştirildikten sonra çocukların
serbest oyun oynaması sağlanır.
Etkinlik zamanı: Rutin bakımlar (beslenme, alt değiştirme, uyku)
gerçekleştirilir ve çocuğun gelişim özelliğine göre çocuk gelişimci planladığı
etkinliği çocuklar ile birlikte gerçekleştirir.
Bahçe/Açık alan zamanı: Rutin bakımlar (beslenme, alt değiştirme, uyku)
gerçekleştirilir ve çocukların açık alanda veya bahçede zaman geçirmeleri ve güneş
ışığından yararlanmaları sağlanır.
Öğle: Rutin bakımlar (beslenme, alt değiştirme, uyku) gerçekleştirilir ve öğle
saatinde uyumayan çocukların serbest etkinlik yapması sağlanır.
Etkinlik zamanı: Rutin bakımlar (beslenme, alt değiştirme, uyku)
gerçekleştirilir ve çocuk için yararlı olabilecek aynı zamanda kaliteli ve eğlenceli
vakit geçirmesi için planlanan etkinlikler yapılır. Öğleden sonra planlanan etkinlik
sabah yapılan etkinlikten farklı olmalıdır.
Bahçe/Açık alan zamanı: Bu bölümde de çocukların temel ihtiyaçları
giderildikten sonra açık alanda gelişimlerini destelemek amaçlı oyunlar oynaması
sağlanır.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 9


Eğitimde Yaklaşımlar

Kurumdan ayrılış: Bu bölümde serbest etkinlikler yapılır. Rutin ihtiyaçları


olan çocukların ihtiyaçları giderilir ve ailesi gelen çocuklar ailelerine teslim edilir.
Çocuk gelişimci ertesi gün için hazırlıklarını yapar.
Çocukların hepsi
24-36 aylık çocukların günlük akış programı; Kuruma geliş, grup zamanı
kuruma aynı saatte
gelemedikleri için (güne başlangıç), etkinlik zamanı, öğle, etkinlik zamanı, grup zamanı (günü
sınıflardaki tüm değerlendirme) ve kurumdan ayrılma şeklinde bölümlerden oluşmaktadır.
çocuklar gelene kadar
Kuruma geliş: Gelen çocuklar kurumda çalışanlar tarafından karşılanır.
gelen çocuklara serbest
Çocukların hepsi kuruma aynı saatte gelmeyebilmektedir. Bu nedenle oluşturulan
etkinlikler yaptırılır.
sınıflardaki tüm çocuklar gelene kadar gelen çocuklara serbest etkinlikler yaptırılır.
Grup zamanı (Güne başlangıç): Bir sınıftaki çocukların birçoğu toplandıktan
sonra grup zamanına geçilir. Çocuklar çocuk gelişimci ile birlikte bir gün önce
yaptıkları etkinlikler hakkında konuşurlar, neler öğrendiklerini tekrar ederler ve
bugün neler yapacakları konusunda konuşurlar. Çocuk gelişimci çocukların
gelişimlerini destekleyici konular (öz bakım becerilerini öğrenme gibi) hakkında
onlarla sohbet etme, birlikte şarkılar söyleme, kitap okuma gibi etkinlikler
yapabilir.
Etkinlik zamanı: Çocukların gelişimini desteklemek için önceden planlanmış
etkinlikler çocuk gelişimci tarafından çocuklara yaptırılır. Eğer hava güzel ise bu
planlı etkinlikler bahçede de yapılabilir.
Öğle: Bu bölümde öğle yemeği yenir. Çocukların uyku ihtiyaçlarına göre
uyumaları sağlanır. Uyumayan çocuklar serbest oyun etkinliklerini yapmaya
yönlendirilirler.
Etkinlik zamanı: Bu etkinlik zamanında sabahki etkinlikten farklı bir etkinlik
yapılması beklenir. Bu planlı oyunlar ile çocukların günlük yaşamdaki öz bakım
becerilerini kazanmaları (diş fırçalama, el yıkama alışkanlığı gibi) hedeflenir ya da
deneyler yapılarak çocukların bazı olayları (şekerin suda erimesi, buzun erimesi
gibi)deneyimleyerek, gözlemleyerek öğrenmelerine yardımcı olunur.
Grup zamanı (Günü değerlendirme): Bu bölümde çocuk gelişimci çocuklar ile
birlikte gün içinde neler yaptıkları hakkında konuşur, onlara neler öğrendiklerini
sorar ve onlardan anlatmalarını ister. Bu şekilde çocuk gelişimci yapılan
etkinliklerin çocuklar üzerinde ne gibi etkiler bıraktığı konusunda ipuçları elde eder
ve bir sonraki etkinlikler için planlamalar yapar.
Kurumdan ayrılma: Bu bölümde, çocukların aileleri gelip onları alana kadar
serbest oyun oynamaları sağlanır.

Eğitim programının uygulanması sırasında çocuk gelişimcinin dikkat


etmesi gereken noktalar
Eğitim programının uygulama sırasında çocuk gelişimcinin göz önünde
bulundurması gereken bazı noktalar vardır. Bunlar:

 Planlanan etkinlik göz önüne alınarak ihtiyaç duyulan araç-gereç ve


etkinlik ortamı önceden hazırlanmalıdır.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 10


Eğitimde Yaklaşımlar

 Etkinlikler kapalı alanlarda yapıldığı gibi açık alanlarda da yapılmalıdır.


 Güvenlik önlemleri etkinlik öncesi mutlaka gözden geçirilmelidir.
 Ses tonuna, hâl ve hareketlerine, jest ve mimiklerine rol model olması
Etkinlikler kapalı açısından dikkat etmelidir.
alanlarda yapıldığı gibi  Çocuğa güvende olduğunu hissettirmeli ona sıcak bir ortam sağlamalıdır.
açık alanlarda da  Kaygılı, tedirgin tutum ve davranışlardan kaçınmalıdır.
yapılmalıdır.
 Çocukların bireysel özelliklerini göz önüne alarak onları birbiri ile
kıyaslamamalıdır.
 Günlük akışta yer alan ve o gün için planladığı etkinliklerin hepsini başlıklar
hâlinde yazmalıdır.
 Eğer özel gereksinimli ya da farklı yaş gruplarında çocuklar var ise bunlar
için ayrı ayrı etkinlikler planlamalı ve bunları günlük akış planında
belirtmelidir.
Eğitim programının değerlendirilmesi
Değerlendirme ile uygulanan etkinliklerin ne kadarının gerçekleştirildiğine
bakılmaktadır. Çocuklar ile birlikte yapılan etkinliklerin hedefine ulaşıp ulaşmadığı
konusunda yol gösterir. Değerlendirme 3 şekilde yapılmaktadır. Bunlar;
 Çocuğun Tanınması ve Değerlendirilmesi
 Programın Değerlendirilmesi
 Çocuk Gelişimcinin Kendini Değerlendirmesidir.
Çocuğun tanınması ve değerlendirilmesi
Çocuğu tanımaya yönelik program kapsamında hazırlanmış olan gelişim
gözlem formları kullanılmaktadır. Aynı zamanda bu formlar aracılığı ile çocukların
gelişimleri takip edilmektedir. Gelişim gözlem formlarına göre çocuklarım gelişim
süreci ilk yılda aylık olarak, ikinci yılda üç aylık, üçüncü yılda ise altı aylık
dönemlerde izlenmektedir. Bilişsel, sosyal/duygusal, dil ve motor gelişim alanları
kapsamında gelişim göstergeleri bu formlarda yer almaktadır. Çocuk gelişimci
çocuğu, içinde bulunduğu ayın gelişim göstergelerini ve bireysel özelliklerini
dikkate alarak değerlendirme yapar ve elde ettiği sonuçları gelişim gözlem
formuna kayıt eder. Çocuklar ile ilgili elde edilen ilerlemeleri ya da sıkıntılı olarak
tespit ettiği durumları formlardaki açıklama kısmına yazar. Bu şekilde, çocukların
daha iyi takip edilmesini ve problemlere yönelik çözüm önerilerinin üretilmesini
sağlamış olur. Her bir çocuk için ayrı form doldurulmalıdır. Çocukların gelişim
gözlem formuna göre eksik kalan ya da geride olan gelişimsel göstergeleri daha
sonraki aylarda gerçekleşene kadar takip edilmelidir. Çocuklar ile ilgili tespit edilen
problemler söz konusu olduğunda ebeveynler mutlaka bilgilendirilmelidir.
Örnek

•26-30 ay grubunda olan 27 aylık bir çocuğun gözlenemeyen gelişim


göstergeleri çocuk 28 aylık olduğunda yeniden gözden geçirilmelidir.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 11


Eğitimde Yaklaşımlar

Program kapsamında gelişim gözlem formları dışında her çocuk için


portfolyolar hazırlanmaktadır. Portfolyo, çocukların başarılarını ve gelişimlerini
göstermek için onların yaptığı çalışmaların bir araya toplandığı koleksiyonlara
denilmektedir. Çocukların yaptığı bu çalışmalar onların gelişimi hakkında çocuk
gelişimcilerine ipuçları sağlamaktadır. Bu portfolyoların içerisinde, gelişim ve
Portfolyo, çocukların gözlem formları, aileye ait bilgi formları, çocuk gelişimciye ait görüş ve yorumlar,
yaptığı çalışmaların bir yapılan etkinliklerde çekilmiş fotoğraflar bulunmaktadır.
araya toplandığı
koleksiyonlara verilen Programın değerlendirilmesi
isimdir. Çocuk gelişimciler, farklı zamanlarda uyguladıkları programı farklı yöntemler
ile değerlendirirler. Elde edilen değerlendirme sonuçları sonraki uygulamalara
yansıtılır ve yeni öğrenme etkinlikleri planlanırken bu sonuçlardan yararlanılır.
Günlük akışta bulunan “grup zamanı” (günü değerlendirme); o gün içerisinde
yapılan eğitimin değerlendirilmesine imkân sağlar. Etkinlik planı çerçevesinde
çocuklara açık uçlu sorular sorulur ve çocukların yanıtlarına göre uygulanmış olan
etkinliğe yönelik değerlendirme ve pekiştirmeler yapılır. En son günlük akıştaki
değerlendirmeler “Grup Zamanı” bölümüne çocuk gelişimci tarafından kayıt edilir.

Çocuk gelişimcinin değerlendirilmesi


Çocuk gelişimci, program kapsamında hazırlanmış olan “Eğitimci Öz
Değerlendirme Formu” ile kendisini değerlendirir. Bu değerlendirmenin yapılma
amacı; e çocuk gelişimcinin çocuklar ile yapmış olduğu çalışmalarını, eleştirel bir
bakış açısı ile analiz etmesini sağlamaktır. Böylece çocuk gelişimci farklı alanlardaki
becerilerini gözden geçirir, eksik ya da hatalı olduğu alanları fark edebilir. Bu da
çocuk gelişimcinin kendisini daha iyi geliştirmesine olanak sağlar.

2013 MEB Programının Amaçları


Programın en önemli amacı çocuğun içinde bulunduğu ortama ve yaşadığı
çevreye uyum sağlamasıdır. Bu uyumun sağlanması için 12-36 aylık dönemdeki
çocukların gelişim özelliklerine uygun uygulamaların, materyallerin ve öğrenme
deneyimlerinin eşit şartlar altında onlara sunulması ile gerçekleşir. Eğitimin kaliteli
olması için belli amaçlar doğrultusunda olması gerekir. Eğitim kapsamında,
çocuklara amaçsızca etkinliklerin yaptırılması eğitimin niteliğini ve kalitesini
düşürür. Millî Eğitim Bakanlığı’nın 12-36 aylık çocuklar için belirlediği eğitim
programının amaçları şu şekildedir:
 Çocukların bedensel, dil, bilişsel, sosyal ve duygusal ve öz bakım
alanlarında gelişimlerini destekleyecek eğitim ortamlarının hazırlanması,
 Çocukların yaşları, ilgileri, gereksinimleri, öğrenme hızları gibi bireysel
farklılıkları ve kurumun imkânları dikkate alınarak çocuklara en uygun ve
en üst düzeyde eğitim olanaklarının sunulması,
 Öz bakım gereksinimleri çerçevesinde çocuklara sağlıklı beslenme ve uyku
alışkanlıklarının kazandırılması,
 Çocukların saygı, sevgi, dayanışma, empati, iş birliği yapma, sorumluluk
bilinci ve paylaşma gibi değerlerin kazandırılması,

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 12


Eğitimde Yaklaşımlar

 Eğitim programı hazırlanırken ebeveynlerin ve içinde bulunulan çevrenin


özellikleri dikkate alınarak ebeveynlerin eğitime aktif bir şekilde dâhil
edilmesi,
 Şartları elverişsiz ortamlardan ve ailelerden gelen çocuklara eşit
imkânların ve eğitim fırsatların sunulmasını sağlamaktır.

ÖZ BAKIM BECERİLERİ
Öz bakım becerileri, günlük hayatta gerekli olan ve insanların ihtiyaçlarını
bağımsız bir şekilde karşılaması için temel olan beceriler olarak tanımlanmaktadır.
Çocuklar için öz bakım becerileri onların çok erken yaştan itibaren giyinme,
beslenme, diş fırçalama gibi kişisel bakım gereksinimlerini evde, okulda, sokakta
ve farklı ortamlarda bağımsız bir şekilde gerçekleştirmesi olarak ifade
edilmektedir. Bu beceriler çocukların daha özgür davranmalarına ve kendi
başlarına hareket etmelerine olanak sağlar.
Öz bakım becerilerinin gelişimi, bebeklik döneminin sonuna doğru, yaklaşık
Öz bakım becerilerinin olarak on sekizinci aydan başlayarak çocuğun motor becerilerinin gelişmesiyle
gelişimi, çocuğun motor
ortaya çıkmaya başlar. Bu dönemde, dil ve motor beceriler alanında meydana
becerilerinin
gelişmesiyle ortaya gelen hızlı değişimler sonucunda çocuklar anne babalarından bağımsız hareket
çıkmaya başlar. etmeye başlarlar. Bu becerilerin gelişmesiyle çocuk çevresiyle bağımsız bir şekilde
iletişime ve etkileşime geçer. Çocuklar büyüdükçe ve bu becerileri öğrendikçe
dünyayı bağımsız bir şekilde keşfedebilirler ve kendilerini ifade edebilirler.
Öz bakım becerileri çocukların kendi fiziksel kontrollerini sağlamalarında ve
oyun içinde ya da dışında görevlerini planlamalarında önemli bir yere sahiptir.
Örnek

•Tuvalet eğitimini kazanmış 35 aylık bir çocuğun kreşte oyun oynarken


oyununa ara verip tuvaletinin geldiğini haber vermesi onun bu alanda
öz bakım becerisini kazanmış ve oyun sırasında fiziksel kontrolünü
sağlamış olduğunu göstermektedir.

12-36 aylık çocuklar sahip oldukları bireysel farklılıklardan dolayı öz bakım


becerilerini farklı zamanlarda tamamlarlar. Aynı yaşta olup tuvalet ve temizlik gibi
ihtiyaçlarını bazı çocuklar bağımsızca gerçekleştirirken, bazı çocuklar hâlâ bir
yetişkine bağımlı olarak gerçekleştirebilirler. Aynı şekilde, hangi öz bakım
becerisinin önce öğrenildiği çocuğun aile yapısına, içinde yaşadığı toplumun
kültürel özelliklerine ve çocuğun bireysel farklılıklarına göre değişkenlik
gösterebilmektedir. Bu farklılıklar, çocuk gelişimciler tarafından mutlaka göz
önüne alınmalıdır. 12-36 aylık çocuklara yönelik eğitim programları bu farklılıklar
çerçevesinde planlanmalıdır.
Öz bakım becerileri aynı ihtiyaçların karşılanması ve benzerlikler yönünden
kendi içinde gruplara ayrılmıştır. Bunlar:

 Beslenme ile ilgili öz bakım becerileri,

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 13


Eğitimde Yaklaşımlar

 Giyinme ile ilgili öz bakım becerileri,


 Kişisel sorumluluklar ile ilgili öz bakım becerileri,
 Kişisel bakım ve Hijyen ile ilgili öz bakım becerileridir.
Öz bakım becerilerinin gelişimi, bilişsel, motor, dil ve sosyal/duygusal
becerilerin gelişimi ile paralel olarak ele alınmalıdır. Çocuğun gelişim alanlarında
ilerlemesi artıkça öz bakım becerilerini de ilerletebilir. 12-36 ay arası çocuklarda
ortak olarak listelenebilen beceriler kapsamında iki gruba ayrılmaktadır:
 13-24 ay arası çocukluk dönemi öz bakım becerileri
 25-36 ay arası çocukluk dönemi öz bakım becerileri
Bu yaş gruplarına göre öz bakım becerilerinin kazanımı farklılık
göstermektedir. Bazı beceriler bazı çocukların kronolojik yaşından önce veya sonra
gerçekleşebilmektedir.

Öz Bakım Becerilerinin Kazandırılması için Çocuklarda Olması


Gereken Özellikler
Çocukların öz bakım Çocukların öz bakım becerilerini öğrenebilmeleri, geliştirebilmeleri ve
becerilerini sürdürebilmeleri için bazı özelliklere sahip olmaları gerekmektedir. Bu özellikler
öğrenebilmeleri, şunlardır:
geliştirebilmeleri ve
sürdürebilmeleri için  El ve Parmak Kuvveti: Çocukların el ve parmak kuvvetinin gelişmiş olması
bazı özelliklere sahip günlük hayatta onların kullanacağı materyalleri, malzemeleri doğru bir
olmaları gerekmektedir. şekilde ve amacına yönelik olarak kullanmasına olanak tanır.
 El Kontrolü: Ellerini kontrollü hareket ettirme yeteneğinin olmasıdır.
Kalem ya da makas kullanma sırasında ellerini yapmak istediği faaliyet
doğrultusunda kullanabilmesidir.
 Nesnelerin Manipülasyonu: Saç fırçası, kaşık, diş fırçası, boya fırçası, kalem
gibi malzemeleri amacına uygun bir şekilde hareket ettirebilmesi ve
kullanabilmesidir. Çocuğun buradaki malzemeleri ustalıkla kullanabilmesi
el-göz koordinasyonunu sağlaması ile mümkündür.
 Anlatım: Çocukların isteklerini, düşüncelerini ve fikirlerini sembol, ses,
işaret kullanarak ya da konuşarak iletişim kurma yeteneğine sahip
olmasıdır. Bu özellik sayesinde çocuk beslenme, hijyen gibi öz bakım
becerilerini öğrenir ve gerçekleştirir.
Örnek

•Su isteyen bir çocuk; önce su bardağını işaret ederek iletişim kurar,
sonra konuşma becerileri geliştikçe bu isteğini sözel ifade eder ve en
son olarak suyu bardağa doldurup kendisi içebilir.

 Planlama ve Sıralama: Birden fazla aşamaları olan becerileri ve etkinlikleri


sırası ile gerçekleştirebilmesidir. Öz bakım becerileri küçük aşamalara
bölünebilir ve her aşamada çocuk desteklenebilir. Bu şekilde çocukların öz
bakım becerilerini gerçekleştirmedeki başarı oranları artmış olur.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 14


Eğitimde Yaklaşımlar

Örnek
•Diş fırçalamak için önce banyoya gitme, fırçayı alıp macun sürme,
dişlerini fırçalama, fırçalama işlemi bittikten sonra ağzını çalkalama,
fırçayı temizleyip yerine koyma ve en son ellerini yıkayıp musluğu
kapatma gibi aşamalara bölünerek çocuğun işlemi daha kolay
gerçekleştirmesine imkân sağlanmış olur.

 Alıcı dil: Çocuğun karşısındaki kişinin söylediklerini anlaması ve yönergeleri


doğru bir şekilde takip etmesini sağlayan dildir.
 Uyumluluk: Yetişkinlerin verdiği basit yönergeleri anlayıp yapabilme ve
yetişkinlerin yaptığı basit rutinleri takip edebilme durumudur.
Çocukların günlük yaşam becerilerini kazanıp sürdürebilmeleri için
gelişimsel olarak uygun olmaları çok önemlidir. Bazı çocuklar, tek bir kelime
konuşmadan yürümeyi hatta koşmayı öğrenir. Bazı çocuklar bağımsız bir şekilde
yürümeden önce net ifadeler kullanmaya başlar. Gelişimsel olarak uygunluk her
Gelişimsel olarak çocuğun kendi gelişim modeline uygun öğrenmeyi ifade eder. Gelişimsel olarak
uygunluk her çocuğun uygunluğu belirlemenin üç unsuru vardır. Bunlar:
kendi gelişim modeline
uygun öğrenmeyi ifade  Yaş uygunluğu: Çocuğa kazandırılacak öz bakım becerisi çocuğun yaşına
eder. uygun mu?
 Bireysel uygunluk: Çocuğun bireysel özelliklerine uygun mu?
 Kültürel uygunluk: Çocuğun içinde bulunduğu çevrenin kültürel
özelliklerine uygun mu?
Anne-babalar ya da eğitmen çocuklara öz bakım becerilerini öğretmeye
başlamadan önce bu üç soru kendi kendilerine sormalıdırlar.
Öz bakım becerilerinin çocuğun yaşına uygun olup olmadığını anlamak için
çocuğun gelişim özelliklerini çok iyi bilmek gerekir. Burada bireysel özellikler
açısından her çocuk ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Kültürel olarak uygunlukta ise
çocuğun içinde büyüdüğü ailenin kültürel özelliklerinden ve deneyimlerinden
etkilenme durumunu kapsamaktadır.

Öz Bakım Becerilerinin Desteklenmesi


Çocuklara kazandırılmış olan öz bakım becerileri defalarca kez tekrar
ettirilerek desteklenmelidir. Çocuğun ihtiyacı olan bu destek iki aşamada sağlanır.
Birincisi çocuğa bağımsız hareket etme imkânı sunulmalı, ikincisi öz bakım
becerilerini öğrenme fırsatları tanınmalıdır.
Öz bakım becerilerinin desteklenmesinde çocuklara sunulacak fırsatlar şu
şekildedir:
 Sağlıklı benlik kavramının oluşması için çocuğa olumlu pekiştireçler
verilmelidir.
 Çocuklara öz bakım becerileri basitten karmaşığa doğru öğretilmelidir.
Ayrıca denge yeteneklerinin desteklenmesi gerekmektedir.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 15


Eğitimde Yaklaşımlar

 Etkinliklerde çocuklara göre uygun erişim ve şartlar sağlanarak kendi


sorumluluklarını almaları için cesaretlendirilmelidir.
 Çocuklara içerisinde birçok duyunun bulunduğu etkinlikleri deneyimleme
imkânı sağlanmalıdır.
 Acele edilmemeli ve çocuk için doğru zaman beklenilmelidir.
 Çocuğa seçim hakkı tanınmalıdır.
 Çocuğun küçük de olsa başarıları övülmelidir.
 Çocuğun yaşına ve gelişimine uygun sorumluluklar verilmelidir.

Öz Bakım Becerilerinin Teşvik Edilmesi ve Sürdürülmesi


Çocuklar öz bakım becerilerini öğrenirken anne babalarını rol model alırlar.
Bu süreçte çocuğa karşı ailenin tutumu da çok önemlidir. Eğer aile çocuğun her
Çocuklar gördükleri bir yaptığı davranışı sürekli eleştirirse çocuk sorumluluk almak istemeyecektir.
davranışı önce Ebeveynler çocukların gelişimine uygun küçük görevler vererek onları
gözlemler sonra taklit cesaretlendirmelidir. Çocuklar gördükleri bir davranışı önce gözlemler sonra taklit
ederek aynısını ederek aynısını yapmaya çalışır. Bu dönemde ebeveynler; sabırlı olmalı, eleştirel
yapmaya çalışır.
bir bakış açısı ile değil yapıcı, teşvik edici bir yaklaşım sergilemelidir. Bu konuda
ebeveynlere verilebilecek bazı öneriler aşağıdadır:
 Çocukların denemelerine izin verilmeli: Çocuklara bir davranışı tek başına
yapma fırsatı tanınmalıdır. Çocuk ilk aşamada yardım almadan çok
mükemmel yapamayabilir ancak zamanla sürekli deneyerek çok daha iyi
yapmaya başlayacaktır. Çocukların çabalarının teşvik edilmesi kendilerine
olan güvenlerini artırır.
Örnek

•Çocuk ilk aşamada yatağını annesinin yaptığı çok düzgün bir şekilde
yapamayabilir. Ancak her denemesinde zamanla daha iyi yapmaya
başlayacaktır. Burada önemli olan yapamadıkları işlemleri onların
yerine yapmamak ve onları desteklemektir.

 Çocuğun Düzeyinin Öğrenilmesi: Çocuğa verilecek yardım miktarını


belirlemek için onu yakından gözlemlemek gerekir. Çocukların bazı öz
bakım becerilerinde ihtiyaç duydukları desteği ebeveynler ne az ne de çok
vermemelidir. Ancak tamamen desteksizde bırakılmamalıdırlar çünkü bazı
davranışlar çocukların güvenliği açısından tehlikeli olabilmektedir.
 Çocuklara bol bol uygulama fırsatı sunulmalı: Çocuklara sadece günlük
hayattaki becerileri için değil oyun içinde de uygulama fırsatları
sunulmalıdır. Oynanan oyunlar içinde çocuğa motor becerilerini geliştirme
imkânı tanınmalıdır.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 16


Eğitimde Yaklaşımlar

Örnek
•Çocuğun giyinme becerilerini desteklemek için oyuncak bebeğini
kendisinin giydirmesine fırsat verilir. Oyuncak bebeğini yanlış bile
giydirmiş olsa bu davranışı desteklenir.

 Tutarlı olunmalı: Çocuğa verilen talimatlar tutarlı, kısa ve anlaşılır


olmalıdır. Ayrıca çocuklardan gerçekleştirmelerini istedikleri davranışlar
konusunda ebeveynler ne kadar açık ve net olursa çocuklarda o davranışı
geliştirmeye yönelik o kadar istekli olurlar. Bu durum, çocukların başarı
oranını da artırmış olacaktır. Bu nedenle günlük rutinlerin belirgin olması
da önemlidir.
 Esnek olunmalı: Zaman içinde çocuklar büyüdükçe istekleri ve tercihleri
değişebilir. Bu nedenle ebeveynler çocukların ihtiyaçlarının ve isteklerinin
farkında olmalıdır. Çocuklara verilen öz bakım beceri eğitimleri sürecinde
onların tercihlerine ve ihtiyaçlarına önem verilmeli ve bu konuda
ebeveynler esnek olmalıdır.
 Çocuklar iyi tanınmalıdır: Her çocuk sahip olduğu bireysel özelliklerden
dolayı birbirinden çok farklıdır. Kardeşler arasında bile birçok farklılıklar
bulunabilmektedir. Öz bakım becerilerinin kazandırılmasında çocukların
Her çocuk öz bakım sahip olduğu bu farklılıklar göz önünde bulundurulmalıdır. Yetişkinler için
becerilerini farklı çok basit gibi olan el-yüz yıkama, tuvalete gitme gibi davranışlar çocuklar
hızlarda ve zamanlarda
için çok karmaşık olabilir. Her çocuk bu becerileri farklı hızlarda ve
öğrenebilirler.
zamanlarda öğrenebilirler. Ebeveynler, çocuklar arasında asla kıyaslama
yapmamalı ve çocuklarının potansiyellerinin farkında olmalıdırlar. Çocuğu
tanıyarak hangi beceriyi ne kadar sürede öğrenebileceğini bilmek ve
deneyimlemek önemlidir.
 Görsellerden faydalanılmalı: Genellikle çocuklara öz bakım becerileri sözel
yönergeler yoluyla kazandırılmaktadır. Ancak öz bakım becerileri ile ilgili
çocuğun yaşına uygun görsel kartlardan, kitaplardan, videolardan
yararlanmak daha faydalı olabilmektedir. Bu şekilde 12-36 aylık çocuklarda
beceri kazandırma sürecinde davranışların görsel materyaller aracılığı ile
oyunlaştırılarak daha etkili öğretilmesi sağlanabilir.
 Malzemelerden yararlanılmalı: Çocuklara davranışları öğretme sürecinde
çocuğun beceri yeteneğine göre farklı malzemelerden yararlanılabilir.
Ebeveynler ince motor becerisi gerektirecek bir işlemde çocuğa daha kolay
imkânlar sunan malzemeler kullanabilirler.
Örnek

•Düğme iliklemede sorun yaşayan 33 aylık bir çocuk için ceketine


düğme yerine yapışkan cırt cırtlar konarak ceketini giyip kendisinin
önünü iliklemesi sağlanabilir.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 17


Eğitimde Yaklaşımlar

Ebeveynler, çocuklarına öz bakım becerilerini kazandırma sürecinde nasıl bir


yol izleyeceği konusunda çocuk gelişimciler tarafından mutlaka bilgilendirilmelidir.
Öz bakım becerilerinin kazandırılmasında motor becerilerinin gelişmiş olması
önemli olduğundan öncelikle çocukların ince ve kaba motor gelişimlerinin
ebeveynleri tarafından desteklenmesi gerekir. Bu konuda, çocuk gelişimci ve
ebeveynler iş birliği yapmalıdır. 12-36 aylık çocuklara okullarda öz bakım
becerilerine yönelik verilen eğitimler evde de tekrar ettirilmeli ve bu konuda
ebeveynlerden destek alınmalıdır.

Beslenme ile ilgili öz bakım becerileri


Yemek yeme konusundaki tutumlar çok erken yaşta gelişmeye
başlamaktadır. Çocuklar, 12-36 aylık dönemde sağlıklı beslenme alışkanlıklarını
ebeveynleri aracılığı ile kazanır. Bu dönemde, yetersiz beslenme çocuklarda ciddi
sağlık sorunlarına ve büyüme gelişme geriliklerine neden olmaktadır. Çocuklar 12.
aydan itibaren bazı basit yeme-içme davranışlarını yapabilirler. Çocukların kendi
Çocuklar oyun başlarına yemek yiyebilmeleri için gerekli ortam koşulları sağlanmalıdır. Yirmi üç
çocukluğu döneminde
aylık bir çocuğun masada ebeveynleri ile yemek yemesi için mama sandalyesi
sağlıklı beslenme
alınabilir. Çocuğun kendi beslenmesi noktasında sorumluluk alması için
alışkanlıklarını
ebeveynleri aracılığı ile ebeveynleri tarafından desteklenmesi çok önemlidir. 24 aylık çocuklar kendi
kazanır. kendine yemeklerini yiyebilirler ancak bunun kusursuz olmasını beklememek
gerekir. Bu dönemde, çocuklar ellerini kullanarak ve yemeği dökerek yiyebilirler.
Onlara bunun için fırsatlar tanınmalıdır.
36 aylık çocuklar ise çatal ve kaşık kullanarak yemeklerini daha dikkatli bir
şekilde yiyebilirler. Bu dönemde de çocuklarda bazı dökme davranışları
gözlenebilir. Çocuklar dökerek de olsa yemeklerini kendilerinin yemesi konusunda
teşvik edilmelidir. Baskıcı davranış ve tutumlardan uzak durulmalıdır.

Giyinme ile ilgili öz bakım becerileri


Giyinme becerilerinin gelişimi motor becerilerinin gelişimi ile eş zamanlı
gerçekleşmektedir. Motor becerileri gelişen çocuklar kendi kendilerine giyinmek
ya da soyunmak isteyeceklerdir. Çocuklar için soyunmak giyinmekten daha kolay
bir etkinliktir. Giyinme becerilerinin çocuk tarafından bağımsız bir şekilde
gerçekleştirilmesi ile çocuğun öz güven duygusu artmış olur ve çevresinden aldığı
övgüler onun mutlu olmasını sağlar. Aynı zamanda ebeveynlere olan bağımlılığı da
azalmış olacaktır. Giyinme becerilerinin içinde çıt çıt takma, düğme açma kapama,
fermuar açma-çekme gibi el-göz koordinasyonu gerektiren beceriler yer
almaktadır. Çocuk tüm bu becerileri aynı anda yapamayabilir ya da bazılarını çok
iyi yapabiliyorken bazılarını yapmakta zorluk çekebilir. Bu nedenle ebeveynlerin
sabırlı olması ve çocuklar yerine bu becerileri yapmaması gerekmektedir.
Çocukların bu becerileri pratikleştirmesi için düğme açma kapama gibi etkinlikleri
içeren oyunlar, oyuncaklar ile oynamasına imkân tanınabilir.

Kişisel sorumluluklar ile ilgili öz bakım becerileri


Çocukların kendi sorumluluklarını almaları ve belli alışkanlıkları kazanmaları
küçük yaşlardan itibaren beklenmektedir. Bunun için onlara küçük yaşlardan

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 18


Eğitimde Yaklaşımlar

itibaren gelişim özelliklerine uygun sorumluluklar verilmelidir. Ancak çocuklar ilk


başta onlara verilen bu sorumlulukları yapmayabilirler. Günlük rutin içinde bu
işlemler tekrarlandıkça çocuk yönergelere uymaya başlayacaktır.

Örnek •36 aylık bir çocuk annesi ile her gün birlikte sofra kurarken çatalı,
kaşığı, bardağı taşıyabilir. Dağılan oyuncaklarını oyunu bittikten sonra
toplayabilir. Dağılan giysilerini toplayıp yerine koyabilir.

Çocuklara yaptırılan bu günlük işler sayesinde çocuklar öz güvenini,


bağımsızlığını ve yeterliliğini pekiştirir.

Kişisel Bakım ve Hijyen ile İlgili Öz Bakım Becerileri


Hijyen ile ilgili öz bakım Hijyen ile ilgili öz bakım becerilerini çocukların olumlu bir şekilde erken
becerilerini çocukların yaşlarda geliştirmeleri ve alışkanlık hâline getirmeleri sağlıklı olmaları açısından
olumlu bir şekilde önemlidir. Çocuklara kazandırılması hedeflenen temizlik ile ilgili öz bakım
geliştirmeleri sağlıklı
becerileri şu başlıklar altında toplanmıştır.
olmaları açısından
önemlidir. Bağımsız bir şekilde ellerini yıkama
Çocukların en temel temizlik ihtiyacı ellerini yıkamasıdır. Çocuklara el
yıkamayı öğretmek için onlara örnek olunmalıdır. Yetişkinler, çocuk ile birlikte
sabunu ellerine alıp onlara ellerin nasıl yıkandığını gösterebilirler. Doğru bir şekilde
ellerini yıkamalarını öğrenmeleri için videolardan yararlanılabilir. Ellerin
yemeklerden önce ve sonra, kirli yüzeylere dokunduktan sonra, tuvalet
ihtiyacından sonra, dışardan eve gelindiği zaman yıkanılması gerektiği de
çocuklara öğretilmelidir.

Yüz temizliğini yapma


Çocuklara sabah uyandıklarında yüzlerini yıkama alışkanlığı ve becerisi
kazandırılmalıdır. Yüz temizliği, günde 1-2 defa yapılabilir. Giysilerini ıslatmadan
yüzünü nasıl yıkayacağı gösterilip sonra onun yapmasına fırsat verilmelidir. Yüzünü
yıkadıktan sonra kurulaması öğretilmelidir. 25-36 aylık bir çocuk yüzünü yıkayıp
havlusu ile yüzünü kurulayabilir.

Ağız Temizliği Yapma


Çocuklarda ağız temizliği ilk dişler çıkmaya başladıktan sonra yapılmalıdır.
Yemeklerden sonra, 12-24 aylık dönemde çocuğun çıkan dişlerinin çiğneme
yüzeyleri temiz bir tülbentle ya da gazlı bezi ıslatarak silinip temizlenebilir. Ağız
temizliğinin sağlanması ile çocukların ağız içinde oluşabilecek mantar
enfeksiyonları (pamukçuk gibi) önlenmiş olunur ve çıkan dişlerin erken dönemde
çürümesi engellenir.
Diş fırçası kullanımına çocuğun arka dişlerinin çıkmasından sonra ortalama
24-30 aylık dönemde başlanabilir.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 19


Eğitimde Yaklaşımlar

Dişleri fırçalama
Çocukların bu beceriyi severek ve eğlenerek yapması için onlara özel diş
fırçası ve macunu temin edilmelidir. Aksi takdirde sert fırçalar ve tadı acı olan
macunlar yüzünden çocuklar dişlerini fırçalamak istemeyebilirler. Bu becerinin
küçük yaşlardan itibaren alışkanlık hâline getirilmesi için ebeveynlerin çocuklara
model olması gerekir. Dişlerin fırçalanma şeklini çocuklara öğretebilmek için
eğlenceli, müzikli çocuklar için özel çekilmiş videolardan yararlanılabilir. Diş
fırçalama yöntemi çocuklara gösterilerek anlatılmalıdır. Diş etinden dişlere doğru
fırçalanmalıdır. Dişlerin iç ve dış yüzeyleri yumuşak daireler çizerek ön dişlerden
arka dişlere doğru fırçalanmalıdır. Diş fırçalama süresi yaklaşık 2-2.5 dakika
sürebilir. Dişler günde en az iki kez fırçalanmalıdır. Diş fırçası üç ayda bir
değiştirilmelidir.

Göz Temizliğini Yapma


Çocuklarda gözler, temiz bir tülbent ya da steril gazlı bez kaynatılıp
soğutulmuş su ile ıslatılmalı ve içten dışa doğru bastırmadan silinerek
temizlenmelidir. Her defasında tülbendin farklı bir yeri ya da farklı bir gazlı bez
kullanılmalıdır. Gözler silinirken geriye dönülmemelidir. Temizlik işlemi içeriden
dışarıya doğru (gözün burun tarafından şakak tarafına doğru) yapılmalıdır.

Kulak temizliğini yapma


Kulak temizliği 12-36 aylık çocuklarda kulaklarını kendilerinin temizlemesi konusunda
yapılırken kulağa batıcı,
dikkatli olunmalıdır. Kulağa batıcı, delici cisimler sokulmamalıdır. Temizleme işlemi
delici cisimler
sokulmamalıdır. sırasında kulağa zarar verilmemelidir. Kulak arkası ve kepçesi, dış kulak yolu temiz
bir tülbent yardımı ile temizlenebilir. Ebeveynlerin yardımı ile kulak temizliği işlemi
gerçekleştirilir ve çocuğa kulak temizliğini nasıl yapacağı gösterilerek öğretilebilir.

Burun temizliğini yapma


Çocuklar burunları tıkandığında ya da aktığında mendil veya su kullanarak
nasıl temizlemeleri gerektiği gösterilmeli ve öğretilmelidir. Çocukların yaşına
uygun mendille mi yoksa su ile mi burnunu temizleyebilme becerisini deneyerek
öğrenmesi sağlanmalıdır. Burun temizleme işleminden sonra ellerin yıkanması
öğretilmelidir. 25-36 aylık çocuklar burnu akınca peçete ile silebilirler.

Saçlarını temizleme ve tarama


Çocuklar yetişkinleri örnek alarak saçlarını yıkayıp taramak isteyebilirler.
12-36 aylık çocuklar yardımsız saçlarını yıkayıp tarayamayabilirler ya da yardımsız
saçlarını sadece fırçalayabilirler. Saçların yıkanması ve temizlenmesi sırasında
çocuğun canını yakmamaya özen gösterilmelidir. Gerekirse çocuğun saç yapısına
göre (düz, kıvırcık) uygun saç fırçaları seçilmelidir.

Tırnaklarını kesme
Çocuklar tırnakları kesilirken acıyacağından korkup tırnaklarını kestirmek
istemeyebilirler. Böyle bir durumda çocuğun tırnakları uyurken kesilebilir ya da
ebeveynler çocukların önünde kendi tırnaklarını kesip işlemin ağrısız olduğunu
gösterebilirler. El tırnakları yarım ay şeklinde, ayak tırnakları düz kesilmelidir. Ayak

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 20


Eğitimde Yaklaşımlar

tırnaklarının düz kesilmemesi tırnak batmalarına neden olabilir. 12-36 aylık


çocuklar yardımsız tırnaklarını kesemeyebilir.

Deri temizliği ve banyo yapma


Çocuğa deri yüzeyindeki kirlerden arınması için banyo yapma becerisinin
kazandırılması gerekmektedir. 12-24 aylık çocuklar yardımsız yıkanamazlar. Ancak
36. aya doğru tek başına duş almayı denemek isteyebilirler. Çocuklar için banyo
ortamının güvenliği sağlanarak ebeveyn gözetiminde kendi kendine duş alma
fırsatı sağlanabilir. Çocukların banyo yapmayı sevmesi için birlikte banyoda hoşuna
gidebilecek su oyunları oynanabilir. Eğer çocukta banyo korkusu gelişirse
çocuklara baskıcı bir tutum sergilemeden bu korkusunu yenmesine yardımcı
olunmalıdır. Banyo temizliğinde çocuk için alerji yapmayan temizlik malzemeleri
kullanılmalıdır.

Genital bölgeyi temizleme


Tuvalet alışkanlığı kazanmamış çocuklarda alt temizliği yapılırken kız ve
erkek çocuklarında ayrı ayrı yapılmalıdır. Genital bölge temizliği, kız çocuklarında
önden arkaya doğru, erkek çocuklarında arkadan öne doğru silinmelidir. Temizlik
işlemi sırasında ılık su ve pamuk veya alkolsüz ıslak mendiller kullanılmalıdır.
Çocukların bezleri sık aralıklar ile değiştirilmelidir ve pişik oluşumu önlenmelidir.
Tuvalet alışkanlığı kazanmış çocuklara tuvalet ihtiyacından sonra genital
Genital bölge temizliği,
bölgeyi doğru temizlemeyi öğretmek çok önemlidir. Bu beceri okuldan çok evde
kız çocuklarında önden
arkaya doğru, erkek ebeveynler tarafından öğretilmelidir. Ebeveynler, kız çocuklarına genital bölge
çocuklarında arkadan temizliğini önden arkaya doğru, erkek çocuklarına arkadan öne doğru yapılması
öne doğru yapılmalıdır. gerektiğini anlatmalıdır. Temizlik işlemi için su ile ıslatılmış kâğıt mendiller veya
peçeteler kullanılmalıdır. İşlemden sonra çocuklara ellerini yıkamaları
öğretilmelidir. 12-36 aylık çocuklar genellikle bu öz bakım becerisini yardım alarak
gerçekleştirmektedirler.
13-24 ay arası çocukluk dönemindeki öz bakım becerileri
 Kaşık ve çatalı kullanmaya başlar,
 Elini sabunla yıkar,
 Dişlerini yardımla fırçalar,
 Tuvalet ihtiyacı geldiğinde tepkide bulunur,
 36. Aya doğru tuvalet alışkanlığını kazanmaya başlar,
 Ayakkabılarını çıkarmayı keşfeder,
 Giysilerini çıkarmayı keşfeder,
 Yardımlı ya da yardımsız saçlarını taramaya başlar,
 Acıktığını ifade eder,
 Kirlettiği yeri temizler,
 Yardımlı ya da yardımsız yüzünü yıkar,
 Dökülenleri toplar.

25-36 ay arası çocukluk dönemindeki öz bakım becerileri


 Tuvalet ihtiyacını haber verir veya kendisi yapabilir.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 21


Eğitimde Yaklaşımlar

 Düğme ve fermuarlı giysilerini giyip çıkarırken yardım alır.


 Hava şartlarına uygun giyinmeyi keşfeder.
 Kaşık kullanır.
 Yemeği kısmen dökmeden yer.
 Masa kurulurken yardım eder.
 Dişlerini yetişkin gözetiminde fırçalar.
 Yemek yerken ağzını peçete ile silebilir.
 Suyu dökmeden içebilir.
Sonuç olarak oyun çocukluğu dönemindeki eğitim, çocuğun hayatında çok
önemli bir yere sahip olup çok iyi bir şekilde hazırlanmalı ve çocuk gelişimcilerin bu
anlamda donanımlı ve eğitimli olması gerekmektedir. Bu dönemde verilecek
nitelikli eğitimler çocuğun hayatının ilk yıllarında ve yetişkinlikte ona rehberlik
edecektir. Bu nedenle oyun çocukluğu dönemindeki eğitim programları çocukların
gelişim özelliklerini desteklemek amaçlı planlanmalı ve oluşturulmalıdır. Ayrıca
çocuklara, oyun çocukluğu döneminde kazandırılacak olan öz bakım becerilerinin
kazandırılması, geliştirilmesi ve sürdürülmesi için bu eğitim programlarının
sürekliliği sağlanmalıdır. Çocuk gelişimcileri, oluşturulan bu eğitim programları
kapsamında çocuklara zengin öğrenme deneyimleri sunarak onların sağlıklı
büyümelerine ve öz bakım becerilerinin kazandırılmasına katkıda bulunmalıdır.
Bireysel Etkinlik

•Çevrenizde 12-36 aylık bir çocuğun kazanmış olduğu öz bakım


becerilerini değerlendiriniz ve yaş dönem özelliğine göre kazandığı ve
kazanmadığı öz bakım becerilerini not ediniz. Eğer, varsa kazanmadığı
bir öz bakım becerisini öğretmeye yönelik etkinlik planlayınız.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 22


Eğitimde Yaklaşımlar

•EĞİTİMDE YAKLAŞIMLAR
•Oyun çocukluğu dönemindeki eğitim, çocuğun fiziksel, sosyal, motor,
duyusal, dil ve zihinsel gelişimini tamamladığı ve eğitim sürecinin aileden
başlayarak kurumlar aracılığı ile sağlandığı sistemin adıdır. Eğitim
programlarının hazırlanmasında ve uygulanmasında; çocuğa gerekli bilgi,
Özet
beceri, tutum ve öz bakım becerilerini kazandırılabilmek hedeflenmiştir. Öz
bakım becerileri, çocukların ebeveynlerine bağımlı olmadan onlardan
bağımsız bir şekilde yaşamlarını sürdürmeleri için gerekli olan becerileri
kapsamaktadır. Bu davranışlar yetişkinlik dönemlerindeki beceri ve
alışkanlıklar için temel oluşturmalarından dolayı çok erken dönemde
çocuklara kazandırılmalıdır.
•EĞİTİM PROGRAMLARI
•Eğitim programları; sistemli, geniş donanımlı, planlı ve çocukların
gereksinimlerine yönelik olarak hazırlanmalıdır. Bu kapsamda Türkiye’de
1994’te kreş programları ve 2012-2013 yıllarında MEB eğitim programları
hazırlanmıştır.
•Türkiye’de 1994 Kreş Programı ve Tarihsel Süreci
•Türkiye'de 1993 yılı sonunda ilk kez program geliştirme ilkeleri
doğrultusunda kapsamlı bir eğitim programının geliştirilmesi çalışmalarına
başlanmış ve 1994 yılında son şeklini almıştır.
•2002 programında 1994 eğitim programında sorunların olmaması nedeniyle
bu programda değişiklik yapılmamıştır.
•2006 yılında da 1994’te hazırlanan kreş programında bir güncelleme
yapılmamıştır.
•1994 yılında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından geliştirilen kreş programının
güncellenmesi çalışmaları 2012-2013 yıllarında yapılmış ve şu anki son şeklini
almıştır.
•2013 Meb 12-36 Aylık Çocuklar için Eğitim Programı ve İçeriği
•Gelişime dayalı olarak hazırlanmış bu eğitim programı, ilk yıl aylık, ikinci yıl
üçer aylık, üçüncü yıl ise altışar aylık dönemlere ayrılarak gelişim göstergeleri
göz önüne alınarak hazırlanmıştır. 0-36 aylık eğitim programında;
•0-12 aylar arasında 160 gösterge
•12-24 aylar arasında 91 gösterge
•24-36 aylar arasında 60 gösterge olmak üzere toplam 311 gelişim göstergesi
bulunmaktadır.
•Meb programının uygulama esasları
•Programın uygulama esasları; planlama, öğrenme ortamı, günlük akış,
etkinlik planı, uygulama ve değerlendirme başlıklarından oluşmaktadır.
•ÖZ BAKIM BECğRİLERİ
•Çocuklar için öz bakım becerileri onların çok erken yaştan itibaren giyinme,
beslenme, diş fırçalama gibi kişisel bakım gereksinimlerini evde, okulda,
sokakta ve farklı ortamlarda bağımsız bir şekilde gerçekleştirmesi olarak
ifade edilmektedir.
•Öz Bakım Becerilerinin Kazandırılması İçin Çocuklarda Olması Gereken
Özellikler
•Çocukların öz bakım becerilerini öğrenebilmeleri, geliştirebilmeleri ve
sürdürebilmeleri için bazı özelliklere sahip olmaları gerekmektedir. Bunlar:
•El ve parmak kuvveti, el kontrolü, nesnelerin manipülasyonu, anlatım,
planlama ve sıralama, alıcı dil ve uyumluluktur.
•Öz Bakım Becerilerinin Teşvik Edilmesi ve Sürdürülmesi

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 23


Eğitimde Yaklaşımlar

•Çocuklar öz bakım becerilerini öğrenirken ebevynlerin sabırlı olması ve


çocuklara imkanlar sunmalıdır.
•Çocuklarda öz bakım becerilerinin teşvik edilmesi ve sürdürülmesi için
ebeveynlere tavsiye edilecek öneriler şunlardır: Çocukların denemelerine izin
verilmeli, çocuğun düzeyi öğrenilmeli, çocuklara bol bol uygulama fırsatı
Özet(devamı)sunulmalı, ebeveynler tutarlı ve esnek olmalı, çocuklar çok iyi tanınmalı,
görsellerden ve malzemelerden faydanılmalıdır.
•Öz bakım becerileri aynı ihtiyaçların karşılanması ve benzerlikler yönünden
kendi içinde gruplara ayrılmıştır. Bunlar:
•Beslenme ile ilgili öz bakım becerileri
•Giyinme ile ilgili öz bakım becerileri
•Kişisel sorumluluklar ile ilgili öz bakım becerileri
•Kişisel bakım ve Hijyen ile ilgili öz bakım becerileri; Oyun çocukluğu
döneminde kazandırılması gereken bu öz bakım becerileri aşağıdaki başlıklar
altında toplanmıştır.
•Bağımsız bir şekilde ellerini yıkama,
•Yüz temizliğini yapma,
•Ağız temizliğini yapma,
•Dişlerini fırçalama,
•Göz temizliğini yapma,
•Kulak temizliğini yapma,
•Burun temziliğini yapma,
•Saçlarını temizleme ve tarama,
•Tırnaklarını kesme,
•Deri temizliği ve banyo yapma,
•Genital bölgeyi temizleme.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 24


Eğitimde Yaklaşımlar

DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Türkiye’de 1994 kreş programları ve tarihsel gelişimi ile ilgili
aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
a) 1993 yılı sonunda geliştirilmeye başlanmıştır.
b) 0-12 ay, 13-24 ay ve 25-36 ay şeklinde üç ayrı gelişim evresine göre
düzenlenmiştir.
c) Çocukların çok yönlü gelişimi amaçlanmıştır.
d) 2002 yılında eğitim programına ait güncelleme yapılmamıştır.
e) 2006 yılında yapılan güncelleme ile şu anki son şeklini almıştır.

2. Program içeriği birbiriyle uyumlu ve ardışıktır. Çocuklara öğretilen yeni


kavramlar bir önceki kavramların üzerine inşa edilerek eğitim
gerçekleştirilmektedir.
2013 MEB eğitim programının temel özellikleri ile ilgili yukarıdaki ifade
aşağıdakilerden hangisine aittir?
a) Sarmaldır.
b) Esnektir.
c) Gelişimseldir.
d) Dengelidir.
e) Bütüncüldür.

3. 2013 MEB eğitim programının uygulama esaslarından olan etkinlik planı


içinde aşağıdakilerden hangisi yer almaz?
a) Etkinliğin adı
b) Gelişim göstergeleri
c) Materyal
d) Kurumdan ayrılma
e) Güvenlik önlemleri

4. 2013 MEB eğitim programının uygulanması sırasında çocuk gelişimcinin


dikkat etmesi gereken noktalar ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
a) Etkinlik ortamını önceden hazırlamalı
b) Etkinlikleri sadece kapalı ortamda yapmalı
c) Güvenlik önlemleri etkinlik öncesi gözden geçirilmeli
d) Çocuğa güvende olduğunu hissettirmeli
e) Çocuklar ile birlikte iken ses tonuna dikkat etmeli

5. 2013 MEB eğitim programının değerlendirilmesinde çocuğun tanınması ve


değerlendirilmesi ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
a) Çocuk gelişimciler, her bir çocuk için ayrı form doldurmalıdır.
b) Çocukların gelişim gözlem formuna göre eksik kalan yönleri takip
edilir.
c) Çocuklar ile ilgili problemler tespit edilirse ebeveynler
bilgilendirilmemelidir.
d) Çocuğun değerlendirilmesinde gelişim gözlem formları kullanılır.
e) Değerlendirmede her çocuk için portfolyolar hazırlanır.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 25


Eğitimde Yaklaşımlar

6. 2013 MEB eğitim programının amaçları ile ilgili aşağıdakilerden hangisi


yanlıştır?
a) Ebeveynleri eğitim programının dışında tutmak
b) Çocuklara sağlıklı beslenme alışkanlıklarını kazandırmak
c) Çocuklara sorumluluk bilinci kazandırmak
d) Çocuklara eşit eğitim fırsatları sunmak
e) Çocukların gelişimlerini destekleyecek eğitim ortamları hazırlamak

7. Aynı ihtiyaçların karşılanması ve benzerlikler yönünden gruplandırılan öz


bakım becerileri arasında aşağıdakilerden hangisi yer almaz?
a) Beslenme ile ilgili öz bakım becerileri
b) Giyinme ile ilgili öz bakım becerileri
c) Kişisel sorumluluklar ile ilgili öz bakım becerileri
d) Kişisel bakım ve Hijyen ile ilgili öz bakım becerileri
e) 25-36 ay arası çocukluk dönemi öz bakım becerileri

8. Öz bakım becerilerinin kazandırılması için çocuklarda olması gereken


özellikler arasında aşağıdakilerden hangisi bulunmaz?
a) Nesnelerin manipülasyonu
b) El ve parmak kuvveti
c) Planlama ve sıralama
d) Görsellerden faydalanılmalı
e) Alıcı dil

9. Öz bakım becerilerinin desteklenmesinde çocuklara sunulacak fırsatlar ile


ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
a) Çocuk için doğru zaman beklenilmeli
b) Çocuğa seçim hakkı tanınmalı
c) Öz bakım becerileri karmaşıktan basite doğru öğretilmeli
d) Çocuğun başarıları övülmeli
e) Çocuğun yaşına uygun sorumluluklar verilmeli

10. Kişisel bakım ve hijyen ile ilgili öz bakım becerileri arasında


aşağıdakilerden hangisi bulunmaz?
a) Deri temizliği ve banyo yapma
b) Kaşık ve çatalı kullanmaya başlama
c) Dişleri fırçalama
d) Saçlarını temizleme ve tarama
e) Bağımsız bir şekilde ellerini yıkama

Cevap Anahtarı
1.e, 2.a, 3.d, 4.b, 5.c, 6.a, 7.e, 8.d, 9.c, 10.b

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 26


Eğitimde Yaklaşımlar

YARARLANILAN KAYNAKLAR
Aksoy, A.B. (2014). Motor gelişimi anlamak (Understanding Motor Development).
D.S. Özer, A. Aktop (Çev. Ed.). Ankara: Nobel Akademik Yayıncılık.
Çalışandemir, F. (2020). 0-36 aylık çocuklar için eğitimin planlanması, uygulanması
ve Değerlendirilmesi. P. Ünüvar (Ed.), Bebeklik döneminde gelişim ve eğitim
içinde (s.322-340), (2. Baskı). Ankara: Anı Yayıncılık.
Düşek, G. & Dönmez, B. (2012). Türkiye’de yayınlanan okul öncesi okul
programları. Mesleki Bilimler Dergisi, 1(1): 68 – 75.
Gelişli, E. & Yazıcı, E. (2012). Türkiye’de uygulanan okul öncesi eğitim
programlarının tarihsel süreç içerisinde değerlendirilmesi. Gazi Üniversitesi
Endüstriyel Sanatlar Eğitim Fakültesi Dergisi, 29, 85-93.
Gür, Ç. (2018). 0-3 yaşta eğitim. Ç. Gür (Ed.), Bebeklik döneminde gelişim ve eğitim
Etkinlik örnekleriyle 0-3 yaş içinde (s.71), (1. Baskı). Ankara: Pegem
Akademi.
İnci, R. & Boğa, E. (2020). 0-36 ayda beslenme, uyku alışkanlığı ve öz bakım. A.U.
Keskinkılınç & O. Emre (Ed.), 0-36 aylık çocuklarla çalışan eğitimciler için el
kitabı içinde (s.75-78). Ankara: Eğiten Matbaacılık.
McCaleb, A. & Cull, V. (2000). Sociocultural influences and self care practices of
middle adolescents. Journal of Pediatric Nursing, 15(1), 30-35.
MEB. (1994). Kreş Programı. İstanbul: Milli Eğitim Basımevi.
MEBa. (2013). 0-36 Aylık Çocuklar için Eğitim Programı, Ankara.
Millî Eğitim Bakanlığı Çocuk Gelişimi ve Eğitimi (2016). 1-6 yaş çocuklarında öz
bakım. 13 Aralık 2020 tarihinde
http://megep.meb.gov.tr/mte_program_modul/moduller/1-
6%20Yaş%20Çocuklarında%20Öz%20Bakım.pdf adresinden erişildi.
Özsırkıntı D., Akay C., & Bolat E.Y. (2014). Okul öncesi öğretmenlerinin okul öncesi
eğitim programı hakkındaki görüşleri (Adana ili örneği). Ahi Evran
Üniversitesi Kırşehir Eğitim Fakültesi Dergisi, (KEFAD), 15(1).
Raver, S.A. (2009). Early childhood special education, 0 to 8 years: Strategies for
positive outcomes. Upper Sanddle River, NJ: Peorson Merrill.
Tagay, Ö. & Aytekin, Ö. (2020). Bebeklik döneminde öz bakım becerileri. P. Ünüvar
(Ed.), Bebeklik döneminde gelişim ve eğitim içinde (s.294-316), (2. Baskı).
Ankara: Anı Yayıncılık.
Tercan, H., Dursun, S.Ş. & Bıçakçı, Y. M. (2015). Bebeklik ve ilk çocukluk dönemi
tipik (normal) gelişim gösteren çocukların gelişimsel özellikleri. M. Y. Bıçakçı
(Ed.), Bebeklik ve ilk çocukluk döneminde 0-36 ay) gelişim duyuların gelişimi
ve desteklenmesi içinde (s.80-81). Ankara: Eğiten Matbaacılık.
Uyaroğlu, B. (2016). Öz bakım becerilerinin gelişimi. N. B. Metin (Ed.), Doğum
öncesinden ergenliğe çocuk gelişimi içinde (s.43). Ankara: Pegem Akademi.
Yaşar, C. M. ve Kaya, Ü. Ü. (2019). Türkiye’de 0-36 ay bebek/çocuk profili. A.K.
Akyol (Ed.), Erken Çocukluk Gelişimi I içinde (s.58), (2. Baskı). Ankara: Anı
Yayıncılık.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 27

You might also like