You are on page 1of 200

ÇOCUKLARDA NORMAL

MOTOR GELİŞİM
TERMİNOLOJİ
 Uterus: rahim
 Embryo:fertilizasyondan sonra 2haftadan 7 veya
8. haftanın sonuna kadar olan zaman içinde
gelişen organizma.
 Fertilizasyon: spermatozon ile sekonder oksitin
penetrasyonu sonrası başlayan erkek ve dişi
pronukleusunun füzyonu ile tamamlanan süreç.
 Fetus: fertilizasyondan sonra 7-8 haftadan
doğuma kadar olan süredeki canlı.
 Fetal: fetusa ait.
TERMİNOLOJİ
 Natus: doğum
 Natal: doğuma ait
 Prenatal: doğum öncesi
 Postnatal: doğum sonrası
 Neo: yeni
 Neonatal: yenidoğan; doğumdan sonraki ilk
günlere ait (ilk 10 gün ile 30 gün arası)
 Peri: çevresi-etrafında
 Perinatal: doğumdan kısa zaman öncesi ve
sonrasındaki süreye ait/ vuku bulan
NORMAL GELİŞİM PARAMETRELERİ
 Gross(kaba) motor gelişim: örnek; başın tutulması,
oturma, srünme-emekleme, ayakta durma,koşma
 İnce motor gelişim: örnek; nesnelerin manipule edilmesi,
kavrama ve bırakma
 Konuşma ve lisan gelişimi
 Kognitif(bilişsel) ve sosyal beceriler; yüksek zihinsel,
algılama becerileri,
yaşıtlarla oyun, rekabet oyunları
NORMAL GELİŞİM PARAMETRELERİ
 Vücut ve dış çevreden bilgi ve duyuların alınarak işleme
konması / değerlendirilmesi yeteneğinin gelişmesi

 Duyu-algı-motor bütünleşmenin sağlanmasıyla uygun-


doğru şekilde motor ve mental olarak cevap verme
 Bir terapist gelişimin normal sıralamasını bilmelidir.
 Belli beceriler ortaya çıktığında ve geliştiğinde normal
değerleri bilerek doğru şekilde değerlendirebilir.
 Doğru şekilde değerlendirme de tedavinin doğru olarak
yapılmasını sağlar.
 Sinir sisteminin gelişimi muskuloskeletal
sistemin sürekli olarak değişimiyle olmaktadır.
 Hareket vücut eklemlerini şekillendirir, kas
kontraksiyonlarını etkiler; vücut kısımlarını
stabilizasyon ve fonksiyona hazırlar.

 Hareket
gelişimi için vücut sistemlerinde
BÜYÜME
OLGUNLAŞMA
ADAPTASYON olmalıdır.
MOTOR GELİŞİM
 Ergenliğin sonuna kadar
uzanan çocukluk döneminin
en önemli özelliği devamlı
büyüme ve gelişmedir.

 Büyüme ve gelişme es anlamlı terimler olmayıp;


 Büyüme, vücut hacim ve kütlesindeki artışı ifade
eder. Bu da hücre sayısı ve büyüklüğünün artışı ile
ilişkilidir.
 Gelişme ise biyolojik işlevlerin kazanılması
olgunlaşmayı tanımlar
o İnsanlarda büyüme sürecindeki gelişimi açıklayan çeşitli
teoriler vardır.

o Bunlardan ilki 1900'lü yılların başından itibaren Piaget,


Gesell, Bayley ve McGraw tarafindan üzerinde çalışılan
Maturasyon Teorisidir.

o Bu teoriye göre gelişim, merkezi sinir sisteminin (MSS)


gelişimine ve olgunlaşmasına paralellik gösteren
hiyerarşik bir yapılanmadır.
 Sonraları bu teorinin normal çocuk gelişimini çok kesin
sınırlar içerisinde değerlendirdiği ileri sürülmüştür.
 Pavlov, Skinner ve Bandura, çevreden gelen uyarilara
karşı oluşan cevapların gelişim sürecindeki etkilerini
ortaya koyan Davranışsal Teoriyi geliştirmişlerdir.
 Buna göre çevresel uyaranların değiştirilmesi ile pozitif
ve negatif etkiler oluşturmak mümkündür.
 Bu konuda ileri sürülen
son teori ise 1967 yılında Bernstein
tarafından ilk kez açıklanan ve daha
sonra Thelen, Heriza, Shumway-Cook
ve Wollacott tarafindan üzerinde çalışılan Dinamik Sistem
teorisidir.

 Bu teoriye göre insan gelişimi doğrusal olmayan bir


süreçtir. Bu süreçte MSS gibi tek bir kontrol mekanizması
yoktur, çeşitli iç ve diş faktörler etkilidir
BÜYÜME VE GELİŞME SÜRECİNİ
ETKİLEYEN FAKTÖRLER

 Genetik faktörler
 Cinsiyet

 Hormonal faktörler

 Postnatal ortama faktörler


BÜYÜME VE GELİŞME SÜRECİNİ
ETKİLEYEN FAKTÖRLER

 Çocukluk dönemi boyunca büyüme ve gelişme devam


eden bir süreçtir.

 Bazı dönemlerde daha hızlı, bazı dönemlerde ise daha


yavaş olabilir.

 Ağırlık, boy gibi fiziksel özellikler genel büyüme


eğrisini izler.
BÜYÜME VE GELİŞME SÜRECİNİ
ETKİLEYEN FAKTÖRLER

 Buna karşın sinir sistemi kendine özgü bir büyüme ve


gelişme gösterir.

 Sinir sisteminin gelişimi 2 yaşında erişkin düzeyinin %


60'ına , 6 yaşında % 90'ına ulaşır .

 Oysa 6 yaşta boy uzunluğu erişkin boyunun ancak % 70'i


kadardır .
ÇOCUKLUK DÖNEMİNİN EVRELERİ
 Yeni doğan (ilk 28 gün)
 Süt çocuğu (28 gün- 2 yaş)
 Oyun çocukluğu ve okul öncesi(2-6 yaş)
 Okul çağı (6-12 yaş)
 Puberte- ergenlik (12-18 yaş)
 Normal çocukta motor, duyusal ve kognitif bütünlük
gelişimin en önemli parametrelerindendir.

 Çocuklarda herhangi bir nedenle bu bütünlüğün


bozulması değişik seviyelerde özür olarak ortaya
çıkmakta ve çocuğun normal gelişimini olumsuz yönde
etkilemektedir
 Motor ve refleks gelişim,
 Düzgün postüral kontrol,
 Yeterli ekstremite hareketleri
 Kas tonusu,
 Duyu gelişimi
 Kognitif fonksiyonların zamanında eksiksiz
tamamlanması, çocuğun fonksiyonel bağımsızlığı, sosyal
ve emosyonel gelişimi için gereklidir
 Kognitif, duyusal ve sosyal gelişimle beraber oluşan motor
gelişimin ilk basamakları reflekslerdir.

 Sonra bu refleksler yerini reaksiyonlara bırakmaktadır.

 Hareket yeteneği motor gelişimin en önemli unsurudur.

 Hareket ve postural düzgünlük, eklemleri kontrol eden kas


gruplarının dengeli kasılması ve gevşemesi ile
gerçekleşmektedir.
 Hareketlerin kontrolünde:

 Serebral korteks,
 Subkortikal yapılar
 Beyinsapı çekirdekleri
 Serebellumun bütünlük içinde çalışması çok önemlidir.
 Kas kasılmalarının koordinasyonunu sağlayan motor nöron
aktivitesi spinal ve supraspinal refleks mekanizmalar
tarafından kontrol edilmektedir .

 İstemli hareketler ekstrapiramidal sahaların olduğu kadar


hafıza ve emosyonla ilgili motor sahalarında kontrolü
altındadır.

 Postural reaksiyonlar ise görme, vestibular sistem ve


somatik reseptörlerden kaynaklanan uyarılara cevap olarak
gerçekleşmektedir
 Motor fonksiyonlar istemli ve istemsiz olarak ayrılmaya
çalışılsa da birçok motor davranış bu ikisinin birleşiminden
oluşur.

 Normal koordinasyon ektsrapramidal otomatik bir aktivite


olup prenatal dönemden itibaren kazanılmaya başlanır.

 Korteksten gelen eksitasyon ve inhibisyon uyarılarının


bütünleştirilmesi ile motor fonksiyonların gelişimi
mümkün olmaktadır
 Motor öğrenme, duyusal
motor gelişimden etkilenen
dinamik bir süreçtir.

 Çocuk öğrenme sürecinde önce kendi vücudunu


keşfetmeyle başlar.

 Objelerin büyüklük, şekil, sıcaklık gibi özelliklerini ise


dokunarak ve emerek öğrenir.

 Kendi boyunu objelere uzanırken, mobilyalarin üstüne


çikarken veya altından geçerken öğrenir.
 Hareket etme yeteneği ve postüral gelişimine artarak uyum
sağlama çocuğun güveninin artması ve daha rahat hareket
edebilme yeteneği demektir.

 Düzeltme ve denge reaksiyonları geliştiğinde, çocuk daha


hareketli olur ve istediği yere dengesini koruyarak ve
koordinasyonunu sağlayarak ulaşabilir.

 Algısal görsel gelişim de motor gelişimden etkilenir


 Normal motor gelişimde hem distal, hem proksimal vücut
parçaları aynı anda gelişir.

 Proksimaldeki stabilite
distaldeki hareketliliği sağlar.

 Distalde hareket oluşabilmesi


için gövde kontrolünün
sağlanması önemlidir.

 Baş ve gövde hareketleri distallerden etkilenir, sonrasında


ise distal hareketler gövdeyi etkilemeye başlar
 Çocuklardaki nörolojik gelişimin normal olup olmadığının
ve gelişimdeki sapmalain belirlenmesi için yaşlara göre
normal özelliklerinin bilinmesi gerekmektedir.

 Çocuğun nöro-motor değerlendirmesi aşağıdaki başlıklar


altında incelenmektedir.
 Kaba motor gelişim
 İnce motor gelişim
 Duyusal gelişim
 Kisisel ve sosyal gelişim
 Dil gelişimi .
 Her çocuğun gelişimi
kendine özeldir ve çocuklar
arasında farklılıklar gösterir.

 Bazı çocuklar değişik fonksiyonları daha erken


yapabildikleri halde, bazıları daha geç yapabilir.

 Bu nedenle çocukları birbirleriyle karşılaştırmak yerine


belirtilen dönemlere ait fonksiyonları o dönem içinde yapıp
yapmadığına bakılmalıdır.
MOTOR GELİŞİM
 Günümüzde, motor gelişim araştırmaları büyüyen bir
çocuğun günlük yaşam aktiviteleri, oyun, rekresyon ve iş
için motor becerileri nasıl kazandığını anlamaya
yöneliktir.
 Bu araştırmalar sonucunda; motor gelişim «beceriye
yönelik adaptif değişim» olarak tanımlanır.
 Motor gelişim yetenekleri ve becerileri döllenmeyle
başlar, büyüme ve olgunlaşmayla birlikte çocuğun
değişim geçirmesiyle yaşam boyu devam eder.

 Özetle her şey anne karnında başlar ve devam eder .

 İnsan büyüme ve gelişim sürecinin farklı dönemleri ve


bu dönemlere ait ortalama süreler;
ANNE KARNINDA DOĞUMDA VE DOĞUM SONRASI
DÖNEMDE MOTOR HAREKETLER VE GELİŞİM
İNSAN BÜYÜME VE GELİŞME SÜRECİ
Dönem Süre
Fetal 8 hafta – Doğum
Yeni doğan İlk 28 gün
Bebeklik 28 gün – 2 yaş
İlk çocukluk 2 yaş – 3 yaş
Oyun çağı 3 yaş – 5 yaş
Okul çağı 6 yaş – 12 yaş
Ergenlik 12 yaş – 18 yaş
Genç yetişkinlik 19 yaş – 35 yaş
Yetişkinlik 35 yaş – 65 yaş
Yaşlılık 65 yaş sonrası
 Çocukluk çağındaki değişim, yetişkinlik dönemiyle
karşılaştırıldığında oldukça hızlıdır.

 Yaşamın ilk 24 ayı boyunca görülen kazanımlar içinde


özellikle kaba ve ince motor becerilerdeki değişimler
belirgindir.

 Normal motor gelişim, çocukların başını tutma, oturma,


yürüme, oyuncağa uzanma ve yazı yazma gibi bazı motor
gelişim basamaklarını kazanma dönemlerini kapsamaktadır.
 Bu gelişim basamaklarını kazanma zamanları açısından
çocuklar ve hatta toplumlar arasında küçük çeşitlilikler söz
konusudur ve her çocuğun belirli bir gelişim basamağından
diğerine geçiş süresi de çeşitlilik göstermektedir 

 Olgunlaşma teorisi ile motor gelişimin, merkezi sinir


sisteminin kontrolüyle yukarıdan aşağıya doğru gerçekleştiği
(ör: bebek önce başını tutar sonra oturur) ve becerilerin,
genelden özele geliştiği belirtilmiştir. Ancak bu durum,
gelişimde görülen farklılıkları açıklamaz. 
 Motor kontrolün dinamik sistem teorileri, gelişimin oranına
ve çeşitliliğine, ayrıca motor hareketlerin kalitesine katkıda
bulunan çoklu değişkenler arasında bir etkileşim olduğunu
göstermektedir.

 Dinamik sistem teorileri, çocukların fonksiyonel motor


becerilerini çevre ile etkileşim kurarak öğrendiğini ortaya
koymaktadır.

 Sonuç olarak, motor gelişim sadece merkezi sinir sisteminin


kontrolüyle değil çevreden gelen uyaranların ve kişisel
özelliklerin etkisi ile şekillenmektedir.
ÇOCUKTA GELİŞİMİ ETKİLEYEN
FAKTÖRLER
 Çocukta gelişimi etkileyen faktörler
 Genetik kalıtim

 Genetik dizilimde hatalar ve mutasyonlar (ör: Down Sendromu)

 Beslenme Bebeğin zararlı maddelere maruz kalması

 Irk

 Doğum öncesi bakım kalitesi

 Çocukluk dönemi tecrübeleri

 Sosyo- ekonomik düzey

 Hastalik süreci

 Travma

 Bilişsel yetenekler o

 Motivasyon Yetersiz yetiştirme ve sevgi

 Ailesel ve kültürel nedenler


ANNE KARNINDA VE DOĞUMDA
MOTOR HAREKETLER VE GELİŞİM
 Gelişimsel nörolog Heinz Prechtl, döllenmeden post term 20.
haftaya kadar olan bebek hareketlerini araştırmış ve bu spontan
hareketleri 3 grupta toplamıştır .
 "Writing" Hareketler

 "Fidgety" Hareketler .

 İstemli Hareketler

 Bu hareketler gerçekte hamilelik 10. haftadan post term 20.


haftaya kadar görülür Hamilelikten itibaren bebeklerde görülen
ilk özelleşmiş motor hareketler gösterilmiştir.
ANNE KARNINDA DOĞUMDA VE DOĞUM SONRASI
DÖNEMDE MOTOR HAREKETLER VE GELİŞİM
İLK ÖZELLEŞMİŞ MOTOR HAREKET
FETAL DÖNEM

 Sekiz haftalık gebelikten doğuma kadar geçen süreçtir.

 Motor hareketler es zamanli olarak ortaya çıkar ve


dönüşümsel değildir.

 Kolların ve bacakların anatomik gelişimi sefalo- kaudal


(yukarıdan-aşağıya) olarak
ilerler.

 Fetal hareketlerde cinsiyetle ilişkili


farklılıklar gözlenmiştir.
YENİDOĞAN DÖNEMİ
 Doğumdan sonraki ilk 28 günü kapsar.
BEBEKLİK DÖNEMİ
 İlk 28 günden 2 yaşa kadar olan
süreçtir.

 Gelişim, motor gelişim basamaklarının kazanılması ile


ilerler.

 Gelişim basamaklarının kazanılma zamanları,


çocukluklarda bireysel farklılık gösterebilir.
İLK ÇOCUKLUK DÖNEMİ

 İki yaş ve üç yaş arasındaki süreçtir.


 Bağımsızlığın gelişme dönemidir.
 Ayakta durma becerilerinin gelişimi görülür.
 Dil gelişimi hızlı bir şekilde ilerler.
POSTURAL KONTROLÜN GELİŞİMİ
OKUL ÖNCESİ DÖNEM
 Oyun çağı dönemi olarak da adlandırılmaktadır. Üç ile
beş yaş arasında geçen dönemdir.
 Hareketler daha nettir.
 Beceriler, oyunlarda ve aktivitelerde kullanılır.
 Günlük yaşam aktivitelerinde (GYA) bağımsızlık artar.
0 – 12 AY
MOTOR GELİŞİM
YENİ DOĞAN

Yüzüstü Baş yüzü kaldırmak için yükseltilir, gövde, kollar ve bacaklar


bükülü pozisyondadır.

Sırtüstü Baş, her iki yönde de tam olarak döner ancak uyarılma ile orta hatta
gelebilir.

Oturma Baş sallanabilir, oturma pozisyonunda desteklidir, bsş pozisyonu


tipik olarak öne eğiktir.

Kollar ve eller Eller çoğu zaman yumruk yapılır. Kollar vücudun yanında tutulur.
Güçlü kavrama kaba parmak hareketleri vardır.

Hareket yeteneği Yüzükoyun durumda beşiğin yanına kayabilir.

Atipik davranışlar İzole parmak hareketlerinin olmaması kafa herzaman bir tarafa
gider. Yüzüstü pozisyonda yüzü kaldıramama, kamburlaşan aşırı
arkaya doğru kıvrılmış yay şeklini alma.
1 AY

Yüzüstü Başı hafifçe yükseltir, başı her iki tarafa döndürür.

Sırtüstü Ardışık tekmeleme simetrik tekmelemeye geçer.

Oturma Gövde öne doğru eğilir, kısa aralıklar için başı gövdeyle aynı
doğrultuda tutar.

Kollar ve eller Uzanma çabaları, vücut pozisyonunu bağlıdır ve bir objeye bakış ile
ilişkilidir, elleri açar ve kapar.

Hareket yeteneği

Atipik davranışlar Vücut altında bacakları bükülü pozisyonda tutmada zorluk, kol ve
bacak hareketlerinde kısıtlılık, ardışık bacak hareketlerinin olmaması,
kavrama ve bırakma hareketlerinin olmaması, vücudun geriye doğru
yay şeklinde kıvrılması
2-3 AY

Yüzüstü Önkollar ile gövdeyi destekler, yanlara ağırlık aktarır, sırtüstüne döner.

Sırtüstü Tekmeleme hareketleri.

Oturma Baş orta hatta destekli oturmada gövde eğilimi azalır, baş daha uzun
süre dik tutulur.

Kollar ve eller El-göz uyumu ile uzanma ve tutma, ağızda parmakları ile oynama.

Hareket yeteneği Başını 25-30° yukarı kaldırma, yanlara dönme.

Atipik davranışlar Oturmaya gelmede baş kontrolünün olmaması, sırtın çok öne eğilmesi.
4-5 AY

Yüzüstü Kolu serbest bırakmak ve bir elle uzanmak için ağırlık aktarır.

Sırtüstü Ayakları ağza götürme, köprü yapma, bacak ve uzanan kol ile yana
dönmeye çalışma.

Oturma Destekli oturma ortaya çıkar, vücudu tek bir kolla desteklemek ve diğeri
ile bir oyuncak tutmak için yanlara ağırlık aktarmaya çalışma.

Kollar ve eller Orta hatta uzanabilmek için sırtüstü pozisyonda kolları tam olarak açma,
küp üzerinde avuç içi ile kavrama , iki elle oyuncak tutabilme.

Hareket yeteneği Yüzüstü dönme, yüzüstü sallanma ve kendini geriye itme.

Atipik davranışlar Yüzüstü pozisyonda yanlara ağırlık aktarma zorluğu, sırtüstü pozisyonda
kolları tam olarak açmama ve orta hatta getirememe, öne eğik oturma
pozisyonu, destek olsa bile dik oturamama
6-7 AY

Yüzüstü Emekleme pozisyonuna gelir, eller ve dizler üzerinde yaylanma ve geri


itilme.

Sırtüstü Ayakları yanağa veya ağza götürme, yüzüstü dönme, oturmak için kendi
başına kalkmaya çalışma.

Oturma Bir oyunca tutarken oturma, yanlara ve öne kol desteği ile ağırlık
aktarma.

Kollar ve eller Nesneleri orta hatta getirme, iki elle şişe tutabilme, küçük nesneleri
kavrama.

Hareket yeteneği Sürünerek öne doğru ilerleme.

Atipik davranışlar Sırtüstünde yada otururken orta hat baş pozisyonunu sağlayamama,
yüzüstü pozisyonda hareket edememe, uylukları eller götürmek için
leğen kemiğini kullanamama.
8-9 AY

Yüzüstü Oturmadan emeklemeye veya yüzüstü durmaya geçiş, destekli ayakta


durmaya çalışma.

Sırtüstü Oturmak için kendisini kaldırma

Oturma Oturma pozisyonunda oyuncak oynama, öne yana düşmeyi engellemek


için koruyucu hareketler.

Kollar ve eller Kontrollü uzanma, objeleri aktarma, baş parmak, işaret parmağı ve orta
parmak ile kavrama

Hareket yeteneği Karın üzerinde sürünme/emekleme , tutunarak ayağa kalkma

Atipik davranışlar Komando sürünmesi yada tavşan gibi zıplama, W şeklinde oturma
10-11 AY

Yüzüstü Ayaklar üzerinde yuvarlanarak durmak için çekilme, yarım diz üstü ile
durmaya çalışma.

Sırtüstü Oturmadan emeklemeye geçiş

Oturma Uzanmak için otururken dönme, kolayca oturmadan yüzüstü yada


sırtüstü pozisyona geçiş

Kollar ve eller Başparmak ve işaret parmağının uçları ile kavrama

Hareket yeteneği Yana sıralama, bir elden tutarak yürüme

Atipik davranışlar Oturma pozisyonları arasında geçiş yapmama, yalnızca kolları


kullanarak ayakta durmaya çalışma, çıplak ayak ile bağımsız ayakta
duramama
12 AY

Yüzüstü Emeklemeden ayağa kalkış

Sırtüstü Emeklemeden veya oturmadan ayakta durma pozisyonuna geçiş

Oturma Yan oturma dahil çok sayıda oturma pozisyonu

Kollar ve eller Top yuvarlama, kaşıkla ve elle yemek yeme.

Hareket yeteneği Geniş destek yüzeyi ile bağımsız yürüme, ayakta durma, kontrollü
oturma.

Atipik davranışlar Gövde ve ekstremite gerginliği, gevşekliği veya kontrolsüzlüğü zayıf


koordinasyon emeklemeyi ve ayakta durmayı engelleyebilir.
13 – 60 AYLIKTA
KABA MOTOR GELİŞİMİ
13 – 15 AY

Kaba motor destek olmadan devamli ayakta durma, nesneleri almak için eğilme ve
tekrar ayakta durma pozisyonuna dönme destek olmadan yerden kalkma

Algısal motor Aynı elde iki küp tutabilme, 2 ya da 3 küple kule inşa etme, masadan ya
da yüksek sandalyeden nesneleri yere firlatma, dirsek düzken top fırlatma

Hareket yeteneği Bağımsız yürüme, yetişkin sandalyesine tırmanma, birkaç, geri yürüme,
eğilme çabucak aynı pozisyona gelebilme, yürürken nesne taşıma,
merdivenlerden emekleme ya da destek ile çıkma

Atipik davranışlar Sürünme, tavşan gibi zıplama veya yuvarlanmayı kullanarak çevrede
hareket etme
15 – 18 AY

Kaba motor Yürürken bir nesne taşıyabilme veya çekebilme, merdivenlerden


emekleme , topa tekme atma, parmaklıkları kullanarak merdivenleri
tırmanma.

Algısal motor Bir seferde bir sürü kitap sayfası çevirme, çizim yapma, 3 ya da 4 küp ile
kule inşa etme, yerden mandal alıp yerine yerleştirmeye çalışma

Hareket yeteneği Destek yüzeyi leğen kemiği genişliğindedir, koşabilir ama koordinasyonu
zayıftır, ardışık kol hareketleri zayıftır, birkaç adımda yana yürüyebilir.

Atipik davranışlar Bağımsızlık ve dik yürümenin olmaması


18 – 24 AY

Kaba motor Kısa süreliğine tek bacak üstünde durma, alçak engellerden geçebilme.

Algısal motor 5-6 küp kule yapma, ufak topları şişeye doldurma, küçük boncukları
ayırma, motor aktivitelerini taklit etme.

Hareket yeteneği Tek el desteği ile merdiven çıkma, hızlı koşma ve artması, son merdiveni
atlamaya çalışma.

Atipik davranışlar Destek yüzeyi genişliği leğen kemiğinden daha dardır ve geniştir,
yürürken yada koşarken sık sık düşme
24 AY

Kaba motor Küçük topa vurur, topu yukarıdan aşağı atar, alçak merdivenlerden zıplar.

Algısal motor 6-7 küple kule inşa eder, kitap sayfalarının ayrı ayrı çevirir, kapı kollarını
döndürür.

Hareket yeteneği Tek tek adımlarını basamağa koyarak merdivenleri inip, çıkar. Yetişkin
desteği ile bacak üstüne atmaya çalışır.

Atipik davranışlar Yürümez yada yürürken çok sık düşer, ayaklarını içe basması ya da aşırı
dışa dönmesi, el işlerini yapamama, destek yüzeyi leğen kemiğinden
daha dar veya geniştir.
30 AY

Kaba motor 1 ayak önde şekilde basamaktan atlar, 2 ayak ile yere zıplar, parmak
ucunda yürümeyi taklit edebilir, üç tekerlekli bisiklete binebilir.

Algısal motor Düz, yatay ve dairesel çizimleri taklit edebilir, kalem tutmaya başlar.

Hareket yeteneği Ardışık kol hareketleri ile koordine bir şekilde koşar, geriye doğru
yürüyebilir.

Atipik davranışlar Yürümez yada yürürken çok sık düşer, ayaklarını içe basması ya da aşırı
dışa dönmesi, el işlerini yapamama, destek yüzeyi leğen kemiğinden
daha dar veya geniştir.
36 AY

Kaba motor Basamaktan atlar ve 2 ayağı ile yere iner, ayakları yerdeyken aracı
rahatça ileri sürer, pedal çevirebilir, 1 veya 2 inçlik nesnelerin üzerinden
atlar, topu yakalamak için kollarını önceden açar.

Algısal motor Çarpı çizgilerini taklit eder, makasla kesim yapmaya çalışır, köprü krmaı
taklit eder, el tercihi ortaya çıkar.

Hareket yeteneği Alternatif adımlar ile basamakları çıkar, hızlı ve akıcı bir biçimde koşar,
en alt basamak üzerinden atlar.

Atipik davranışlar Yürümez yada yürürken çok sık düşer, ayaklarını içe basması ya da aşırı
dışa dönmesi, el işlerini yapamama, destek yüzeyi leğen kemiğinden
daha dar veya geniştir.
42 AY

Kaba motor Bisiklete biner pedal çevirir ve 3 tekerlekli bir çok araçtan iner, 3 sn den
kısa sürede tek ayak üzerinde durabilir, tek ayak üzerinde zıplar, topu
tekmeler, başarı ile birçok kez öne zıplayabilir.

Algısal motor Boyuta bağlı olarak boncukları dizer ve bozar, blokları kullanarak köprü
yapar, içindekini kontrol etmek için şişenin kapağını açar.

Hareket yeteneği Vurmak için topa koşar, başarı ile 60 cm zıplar.

Atipik davranışlar Tepki zamanı, topu yada yumuşak nesneyi yakalamak için yetersizdir,
tekme atmak, zıplamak veya tek ayak üstünde durmak için tek bacak
üzerinde duramaz.
48 AY

Kaba motor Vücudun rotasyonu topun gelişini takip eder, 1 ayak üzerinde birçok kez
başarı ile zıplar, parmak ucunda durur ve yürür, destek tekerleği olan iki
tekerlekli bisiklet kullanabilirç

Algısal motor Dinamik kalem tutma , çarpı işaretleri yapar, çizgileri takip etmeye
çalışır, el tercihi belli olmuştur

Hareket yeteneği Ardışık kol hareketleri ile akıcı bir şekilde koşar.

Atipik davranışlar Tırmanma ve yükseklikten atlama gibi denge hareketleri için gereken
becerilere sahip değildir. Topu yakalamak ve topa vurmak zordur, belirsiz
el tercihi.
54 AY

Kaba motor Top yaklaşırken kolunu hazırlayarak topu yakalar, dirsekler yanda
olabilir, 2.5-3 metre ilerdeki bir başka kişiye topu atar, 2-3 inç ile yere
zıplayabilir.

Algısal motor Kağıdı ikiye katlar, kağıttan büyük bir kare keser, harfleri oluşturmaya
başlar.

Hareket yeteneği Deşmeden kaldırımda yürüyebilir.

Atipik davranışlar Tek kolla atmak, tek bacak üstünde zıplamak gibi bağlantısız kol ve
bacak hareketlerinde zorluk.
60 AY

Kaba motor İki ayak ile öne ve arkaya zıplama, yerden 6-8 inç yüksekliğinde
nesnenin üstünde atlar, 3 metredeki hedefi vurmak için topu atar, 2-3 inç
ile yere zıplayabilir.

Algısal motor Dinamik kalem tutma , basit şekilleri, harfleri veya sayıları çizer, delikli
tahtadaki küçük tahtaları yerine yerleştirir ve kolayca çıkarır, makaraya
ip sarar.

Hareket yeteneği Uzun atlama, kaleci vuruşu, ip atlama

Atipik davranışlar Bisiklete binmede zorluk, bir başka çocuğun yaptığını gördükten sonra
bir motor hareketini taklit edememe, top yakalayamaz, kalemi avuç içi
ile yumruk yaparak tutar, parmakları kullanmaz.
REFLEKS GELİŞİM
 Çocuğun normal gelişiminde refleks ve reaksiyonların
gerekli olduğu bilinmektedir.
 Bu refleksler ile oluşan cevaplar:
 dönme,
 oturma,
 emekleme
 ayakta durma gibi motor gelişimin ileri basamaklarına hazırlar.
 Normal gelişimde primitif refleksler zamanla kaybolarak yerini
düzeltme ve denge reaksiyonlarına bırakırlar.
 Üst motor merkezlerin bu refleksler üzerindeki inhibisyon
kontrolü bozulur veya gecikirse, primitif paternler üstünlük
kazanır.
REFLEKS GELİŞİM GENEL OLARAK İKİ BAŞLIK ALTİNDA
TOPLANIR ;

 Düzeltme ve Denge Reaksiyonları

 Primitif Refleksler
PRİMİTİF REFLEKSLER
KAVRAMA (YAKALAMA)
 Çocuğun avuç içine yapılan
uyarım ile objeyi otomatik kavramasıdır (palmar yakalama).

 Benzer bir diğer refleks ise ayak tabanına uyarım parmaklarda


fleksiyon açığa çıkması ile oluşan plantar yakalama refleksidir.

 Palmar yakalama refleksi 4-6 aylara, plantar yakalama refleksi


ise 9-12. aylara kadar varlığını sürdürür
ARAMA VE EMME REFLEKSİ
 Arama refleksi: Ağız kenarına yapılan uyarım ile
bebeğin başını o taraf çevirmesidir.
 Emme refleksi: Dudaklara dokunmakla veya bir objenin
ağza sokulması ile emme hareketinin başlamasıdır.
 Doğumdan sonra ilk 3 ayda görülür.
ADİM ALMA VE OTOMATİK YÜRÜME
REFLEKSİ
 Bebek dik pozisyonda destekli tutulurken gövde hafifçe
öne doğru eğilerek bir ayak tabanı yüzeyle temas
ettirildiğinde o ekstremitede ekstansiyon, diğer
ekstremitede fleksiyon ile ilkel bir adım alma reaksiyonu
açığa çıkar .
 Doğum ile başlar ve ilk iki ayda görülür .
FLEKSÖR CEKME
 Çocuk sırtüstü yatar, bas orta pozisyonda, ekstremiteler
ekstansiyondadır.

 Bir ayağın plantar yüzüne verilen uyarı ile uyarılan


ekstremite fleksiyona gider .

 İlk ayda görülür .


EKSTANSÖR İTME
 Çocuk sırtüstü yatar, baş orta pozisyonda, bir bacak
fleksiyon, diğeri ekstansiyon pozisyonundadır.

 Fleksiyondaki ekstremitenin plantar yüzeyine verilen


uyarım ile o ekstremite ekstansiyona gider.

 Doğumdan sonra 2. aya kadar devam eder


ÇAPRAZ EKSTANSİYON
 Çocuk sırtüstü yatar, baş orta pozisyondadır, bir bacak fleksiyon
diğeri ekstansiyon pozisyonundadır.

 Ekstansiyondaki bacak fleksiyona getirildiğinde, fleksiyondaki


bacak ekstansiyona gider.

 Çapraz ekstansiyon refleksi için diğer bir testte ise, çocuk


sırtüstü baş orta pozisyonda ve her iki bacak eseklinde yapilan ,
adduksiyon ve internal rotasyon, ayak ekstansiyonda iken bir
uyluğ e diğer bacakta ekstansiyon ineplantarleksi iyon cevabı
oluşur.

 Ilk 2 ayda görülür


GALANT REAKSİYONU
 Bebek yüzükoyun ve ventral pozisyonda destekli tutulur.
 Işaret parmağı paralel tutularak, omurganın kenarından son
kosta ve iliak bölgeye doğru hafif bir basinç uygulanır.
 Beklenen cevap verilen uyarı tarafına doğru bebeğin
vücudunu lateral fleksiyona getirmesidir.
 lIk 2 ayda görülür
POZİTİF DESTEK REFLEKSİ
 Ayaklar yere bastırıldığı zaman tabanın
yere değmesinden kaynaklanan uyarı ve
basınç nedeni ile intrinsik kasların uyarımı,
alt ekstremitelerde ko-kontraksiyona yol açar.

 Bunun sonucu alt ekstremiteler bir sütun halini


alır ve çocuk bunun üstünde durmaya çalışır.

 Doğumdan sonra 2-3 aya kadar varlığı normaldir.

 Test için çocuk koltuk altlarından tutularak ayak


tabanları önce birkaç kere yere değdirildikten sonra bastırıldığında
bacaklarda ekstansör tonus artar.
NEGATİF DESTEK REFLEKSİ
 Ayağın yer ile temasının kesilmesi sonucu ko-kontraksiyonun
ortadan kalkması ve alt ekstremitelerin gevşek bir hal
almasıdır.

 Test için çocuk ayakta tutulur.

 Ayak tabanları birkaç kere yere değdirildikten sonra yukarı


kaldırıldığında, bacaklarda fleksör tonus artar.

 Yeni doğanda 3 - 5 aylara kadar görülür.


ASİMETRİK TONİK BOYU REFLEKSİ (ATBR)
 Bu refleks servikal bölgedeki kaslar, vertebra eklem yüzleri ve
bağlardaki duyu reseptörleri aracılığı ile açığa çıkmaktadır.

 Refkesi başlatan
hareket boynun sağa
veya sola rotasyonudur.

 Test için hasta yüzüstü veya sırtüstü baş orta pozisyonda, üst
alt ekstremiteler ekstansiyonda yatırılır.

 Doğumdan sonra 4-6 ay süre ile var olması normaldir.


SİMETRİK TONİK BOYUN REFLEKSİ (STBR)
 Boyun kaslarındaki duyu reseptörleri aracılığı ile ortaya çıkan bir
reflekstir.

 Başın aktif veya pasif olarak ekstansiyon veya fleksiyona


getirilmesi ile açığa çıkar.

 Test için çocuk yüzüstü pozisyonda yatırılır Baş fleksiyona


getirildiğinde üst ekstremitelerde fleksör, alt ekstremitelerde
ekstansör hipertonus

 Baş ekstansiyona getirildiğinde ise üst ekstremitelerde ekstansör,


altekstremitelerde fleksör hipertonus açığa çıkar 
TONİK LABİRENT REFLEKS (TLR)
 Bu refleks iç kulaklardaki semisirküler kanallarım içindeki
sıvının hareketi ile bir başka deyişle başın boşlukta yer
değiştirmesi sonucu açığa çıkar.

 Spastik SP’li çocuklarda genellikle sırtüstü pozisyonda


maksimum ekstansör hipertonus, yüzüstü pozisyonda ise
maksimum fleksör hipertonus görülür.

 Çift yönlü hipertonus hakimse, çocuk sırtüstü yatırıldığında,


baş, boyun ve gövde ekstansiyonda, skapula retraksiyonda,
kollar abduksiyonda ekstremiteler ekstansiyon pozisyonunda
olacaktır.
 Aynı çocuk yüzüstü yatırılırsa, baş, boyun, gövde, üst ve alt
ekstremiteler fleksiyon pozisyonuna gelecektir.

 TLR'in testi için çocuk sırtüstü, baş orta pozisyonda ve


ekstremiteler ekstansiyonda olacak şekilde yatırılır.

 Kollar ve bacaklar pasif olarak fleksiyona getirilmeye


çalışıldığında ekstansör tonus hakim olur.
TONİK LABİRENT REFLEKS (TLR)
 Yüzüstü pozisyona ise, baş orta
pozisyonda, bacaklar
ekstansiyonda, kollar bas
üzerinde uzatılmış pozisyonda
yatırılır.
 Her iki bacak teker teker
fleksiyona getirilir, bu sırada
bütün ekstremitelerde fleksör
tonus hakim olur 
BİRLEŞİK REAKSİYONLAR
 Bir ekstremiteden diğerine tonik reaksiyonların
yayılmasıdır.
 Zorlu hareketler yapıldığında sağlıklı kişilerde de
görülebilir.
 Test için çocuk sırtüstü yatırılır, örneğin; hemiplejik bir
çocukta sağlam el ile bir objenin sıkılması, diğer elde
veya vücut kısminda tonusun artmasina neden olur
DÜZELTME VE DENGE REAKSİYONLARI
BOYUN DÜZELTME REAKSİYONU
 Doğumdan 6 aya kadar varlığı normaldir.

 Çocuk sırtüstü bas orta pozisyonda yatarken, baş aktif


veya pasif bir tarafa çevrilirse, vücut kalıp halinde ayni
tarafa döner.
VÜCUT DÜZELTME REAKSİYONU

 Boyun düzeltme reaksiyonu, yerini 6. aydan sonra yaşam


boyu sürecek olan vücut düzeltme reaksiyonuna bırakır.

 Başın rotasyonu ile vücutta segmental olarak dönme


hareketi gerçekleşir.
OPTİK DÜZELTME REAKSİYONU
 Gözler kapalı iken yerçekimine karşı çocuğun başım
tutabilmesidir.

 Yüzüstü pozisyonda 2. ay, sırtüstü ve vertikal


pozisyonda ise 6 ayda başlar ve yaşam boyu sürer. 
AMFİBİ REAKSİYONU
 6. ayda başlar, yaşam boyu sürer.

 Çocuk yüzüstü, baş orta pozisyonda ve kollar baş


yanında ileri uzatılmiş yatarken bir taraf pelvis yukarı
kaldırılınca, aynı taraf kol ve bacakta fleksiyon açığa
çıkar.
LANDAU REFLEKSİ

 6 ay ile 2,5 yaş arası varlığı normaldir.

 Çocuk yüzüstü karın altından destekli boşlukta


tutulurken, baş aktif veya pasif ekstansiyona
getirildiğinde gövde ve bacaklar ekstansiyona gider.
KORUYUCU EKSTANSİYON
REAKSİYONU (PARAŞİİT REAKSİYONU)
 6. ayda başlar, yaşam boyu sürer.

 Çocuk ayak bileklerinden veya pelvisden tutularak baş aşağı


pozisyonda yere doğru yaklaştırıldığında başını korumak için
kollar ani ekstansiyona gider, parmaklarda ekstansiyon ve
abduksiyon açığa çıkar.
DENGE REAKSİYONLARI
 Vücutta yerçekimi merkezinin değişmesine cevap olarak
kas tonusunun ayarlanmasını sağlayan reaksiyonlardır.

 Belirli aylarda ortaya çıkar ve yaşam boyu devam


ederler.
SIRTÜSTÜ VE YÜZÜSTÜ

 Hareketli bir zemin üzerinde sırtüstü veya yüzüstü yatarken,


zemin bir tarafa hareket ettirildiğinde hareket ettirilen
taraftaki ekstremiteler abduksiyon ve ekstansiyona gider,
diğer taraftaki ekstremitelerde ise koruyucu reaksiyon açığa
çıkar.

 6. ayda başlar. 
KEDİ-DEVE POZİSYONU

 7-12. aylarda başlar.

 Emekleme pozisyonunda yatağın bir tarafı kaldırılınca, o


taraftaki ekstremiteler abduksiyon ve ekstansiyon yapar,
diğer taraf ekstremitelerde ise koruyucu reaksiyon
oluşur.
OTURMA
 10-12. aylarda başlar.

 Oturma pozisyonunda, yüzey veya çocuk yanlara doğru


hareket ettirilerek dengesi bozulduğunda yukarı kalkan pelvis
tarafındaki ekstremitelerde abduksiyon-ekstansiyon, diğer
ekstremitelerde koruyucu reaksiyon oluşur.

 Öne doğru hareket ettirildiğinde baş ve gövdede ekstansiyon,


arkaya doğru hareket ettirildiğinde baş ve gövdede fleksiyon
açığa çikar.
AYAKTA DURMA
 Ayakta dik duruş pozisyonundaki denge reaksiyonları da
benzer şekilde olup, 12-18. aylarda açığa çıkar.
SİÇRAMA
 Ayakta dik duruş pozisyonunda, sağa, sola, öne ve
arkaya ekildiğinde dengeyi sağlamak için çekildiği tarafa
adım atar.

 15-18. aylarda başlar.


DENVER GELİŞİMSEL TARAMA TESTİ
 İlk kez 1967’de kullanıma girmiş, 0-6 yaş grubundaki
çocuklara uygulanabilen gelişimsel sorunlarını
belirlemek için sağlık personeline yardımcı olması
amacıyla geliştirilmiş bir tarama testidir.
DENVER GELİŞİMSEL TARAMA TESTİ
 Gelişimsel alanları taramak üzere 4 bölüm içerir;
1. Kişisel-Sosyal: insanlar ile anlaşma, kendi bireysel
gereksinimlerini karşılayabilme.
2. İnce Motor: el göz koordinasyonu, küçük cisimleri
kullanabilme, problem çözme.
3. Dil : işitme anlama ve dili kullanabilme.
4. Kaba Motor: oturma yürüme ve zıplama vb.
ADAPTİF BECERİLERİN GELİŞİMİ
 Adaptif beceriler çocuğun fonksiyon esnasındsa gösterdiği
bağımsızlık seviyesini etkileyen günlük yaşam
aktiviteleridir.

 Motor gelişimde gerilik, çocuğun bu aktiviteleri uygulama


becerisini büyük ölçüde etkilemektedir.

 Kültürel etmenler ve aile beklentileri nedeniyle bu


davranışların ortaya çıkmasında çok sayıda değişken söz
konusudur.
GELİŞİM ÜZERİNDEKİ BİYOMEKANİK
ETKİLER
 Biyomekanik; insan dokularının özellikleri ve mekanik
streslere dokuların yanıtının ne olacağı sorusunun cevabıyla
ilgilenen bilim alanıdır.

 Mekanik streslere yer çekimi kuvveti, vicut ağırlığı veya


kişinin elinde taşıdığı ağır bir çanta örnek olarak verilebilir.

 Bu örnekler ile bahsettiğimiz mekanik güçler, gelişimin ilk


haftalarından itibaren çocuğun büyümesini etkiler.
 Kas hücreleri, mekanik kuvetin yönüne göre büyüme gösterir.

 Kemik ve kas dokusunun bu mekanik güçlere cevapları


farklıdır.

 Kas dokusunun esneme özelliği daha fazladır.

 Eklem dokusu ise aşırı yüklere sürekli maruz. kalırsa veya hiç
yüklenmezse (ör:sürekli yatağa bağımlı kalma, ayağa
basmama) osteoartrit gibi ileri dönemlerde eklem-kıkırdak
problemleri görülebilir ve bu durum ağrıya sebep olur. 
  Sağlıklı kemik ve eklem gelişimi için kuvvetli kaslar
gereklidir.
 Tam eklem gelişimi için hareket çok önemlidir.

 Doğum öncesi hareket, az ya da hiç yoksa, eklem üzerindeki


kuvvetler de azdır; bu nedenle eklem kıkırdağı iyi gelişemez
ve kalça subluksasyon/dislokasyonu görülebilir ve erken
yaşlarda osteoartrit ve osteoporoz görülme riski artar.
 Özellikle alt ekstremite kaslarından kalça spastisitesi olan
çocuklarda 2 yaşından sonra fleksörleri, adduktörleri, diz
fleksörlerinde kalça çıkabilir.
 Kemik dokusu oldukça dinamiktir;

 Kısmen yüksek, kesikli kuvvetler, kemik yoğunluğunu


ve gücünü arttırır.

 Kemik üzerindeki fazlasıyla yüksek ya da düşük kuvvet,


kemik yoğunluğunu azaltır, kemik erimesine neden olur.
 Yer çekimi kuvveti, üst ekstremitelerden çok alt
ekstremitelere etki eder. Bunun sebepleri;

 Alt ekstremitelerde, üst ekstremitelere göre daha büyük


doğum öncesi rahim baskısı vardır.

 Alt ekstremiteler vücut ağırlığını taşır ve büyüme sırasında


dik duruş pozisyonunu sağlar, üzerine çok daha fazla yük
bindirir.

 Hem kalça eklemleri, hem de ayak bileği eklemlerinin geniş


hareket yeteneği vardır.
AMBULASYON GELİŞİMİ
DOĞUM ÖNCESİ HAREKET YETENEĞİ

 Rahim içerisinde fetüsün pozisyonudur.

 Eklem gelişimi için önemlidir.

 Rahim duvarına bacaklar ile tekme atma, itme, doğum için


hazırlanmada fetüsün pozisyonlamasina yardımcı olur
YENİDOĞAN HAREKET YETENEĞİ
 Dik durumda refleks alternatif adım almalar görülür.

 Pozitif destek reaksiyonu (bebek ayakları yere


bastırıldığinda bacakların sert bir sütün gibi basmasi)
vardır.
YAŞAMİN İLK YİLINDA HAREKET
YETENEĞİ
 Doğum 3 ay: Bebek yüzüstü, kimi zaman resiprokal olarak
beşiğin köşesine hareket eder.

 3-7 ay: Bebeğin dairesel şekilde üst vücudunu kaldırdığı ve


döndürdüğü görülür, yüzüstü döner.

 5-7 ay: Ardışık yuvarlanma veya komando sürünmesi görülür.

 7-9 ay: Yerde kayma; asimetrik olabilir, eller ve dizler


üzerinde sürünür veya emekler.
 8-11 ay: Ağır ağır gezinme; eller tutulduğu zaman dik
şekilde adım atar.

 12-15 ay: Dengesiz adımlar ile bağımsız yürüme, geniş


destek yüzeyi ve kolların sabit pozisyonu, tam basma ya da
ön ayak ilk teması, duruş sırasında ayak bileği hareketleri
artar , çocukların % 30'u koşmaya teşvik edildiğinde
yürüme hızını arttırabilir.
ERKEN COCUKLUK DÖNEMİNDE
YÜRÜME DEĞİŞİKLİKLERİ
 18 ay: Topuk vuruşu ortaya çıkar; resiprokal kol sallama
çocukların yarısında gözlenir, çoğu çocuk (% 78) yürüme
hızını arttırır .

 2 yaş: Duruş fazında diz bükülmesi daha sık görülür ; kimi


çocuk (%7) bir denge çubuğunda yan yan (10 cmx 3 cm) ya
da bir ayak önde, bir ayak arkada yürüyebilir.

 30 ay: Çoğu çocuk parmak ucunda ya da topuğa basarak


yürür , pek az çocuk (%5) bir ayak üzerinde öne doğru zıplar.
 3 yaş: Yürüme olgunlaşır; yetişkin yürüyüşüne
benzemeye başlar, (bir dakikada atılan adım sayısı),
koşma başlar.
 42 ay: Destek yüzeyi pelvis kemiğine eşit veya azdır.

 4 yaş: Resiprokal kolun sallanması kesin olarak oluşur,


coğu çocuk denge çubuğunda veya bir ayak üstünde öne
doğru zıplar.
 6-7 yaş: Adım uzunluğu artan boy ve bacak uzunluğu ile
artmaya devam etse de, tüm öğeleri ile yetişkin yürüme
örneği görülür.
YÜRÜME ÖRNEĞİNDE GÖRÜLEN
GEÇİŞLER
 Geniş destek yüzeyi, pelvis genişliğine doğru giderek azalır,
bağımsız yürüme başladıktan sonra 3 yaşa kadar oluşabilir
 Bağımsız yürüme başladıktan sonra yürüme hız, adım
uzunluğunun ve kadansın artmasıyla artar.
 Adım uzunluğu yaş, bacak uzunluğu ve boy ile ilgilidir

 Yüksek korumalı kol pozisyonundan (kollar vücut yanında


açık ve sabit pozisyonda) resiprokal kol salinimina geçiş,
bağımsız yürümenin başlamasından 4-5 ay sonra gerçekleşir.
 Önayak basışından topuk vuruşuna geçis, bağımsız
yürümenin başlamasından yaklaşık olarak 5-6 ay sonra
yaklaşık 18 aylıkken gerçekleşir.
 2 yaşa kadar, diz düzken topuk vuruşu yapılamaz. 
AMBULASYON ÖĞELERİ
 Kadans: Dakika başına atılan adım sayısı, yürümeye yeni
başlanılan dönemden yetişkinliğe kadar kademe kademe
azalır.
 12 ay: 175 adım/dk
 3 yaş: 153 adım/dk
 7 yaş: 143 adım/dk
 Yetişkinlik: 114 adım/dk
 Yürüme hızı: Tek bir yönde ortalama hız; yaştan çok,
boya ve bacak uzunluğuna bağlıdır.

 2 Yaş: 64 cm/sn
 3 yas: 86 cm/sn
 7 yas: 111 cm/sn
 Yetişkin: 122 cm/sn (19). 
ATİPİK HAREKET YETENEĞİ DAVRANIŞI
 Fetal Diskinezi/akinezi: Anansefali ve spina bifida gibi
nöral tüp bozukluklarından kaynaklanabilir, konjenital
miyopatiler, nöropatiler veya ensefalopatiler yetersiz
amniyon sıvısı durumlarında görülür. 
 Asimetrik ya da kronik yüzüstü dönme: Bebek yalnızca bir
tarafa döner ya da 9 aya kadar hareketin diğer şekillerine
geçmekte başarısız olur, zayıflıktan, ağırlık aktaramamaktan
ya da kastaki sertliklerden kaynaklanabilir. 
 Komando sürünmesi: Destek yüzeyi geniş ve açık
bacaklar ile birlikte gövde ile tek ya da çift kol öne hareket,
öne doğru hareket için bu yöntemin kullanımı spina bifidalı
çocuklar için uygunken, 9 aylıktan sonra devam etmesi
halinde endişe vericidir.
 Tavşan zıplaması: Vücut altında bükülü dizlerin ve
kalçaların aynı anda sağ ve sol bacağın birlikte çekilmesi
ile, açılmış kolları kullanan dört ayaklı, resiprokal olmayan
emekleme; tüm çocuklar bunu zaman zaman yapsa da,
çocuk yalnızca bu yöntemi kullanıyorsa ve 18 aya kadar
diğer yöntemlere ya da dik duruşa geçemiyorsa
tehlikelidir.
 Spastik diplejik çocuklar tarafından kullanılan tipik
hareket örneğidir. 
 Popo üzerinde sürünme: Kolları ve topukları ya da
yalnızca bacakları kullanarak oturma pozisyonunda öne
doğru hareket etme; kimi zaman (nadiren) çocuk baş ve
topukları kullanarak sırtüstü şekilde hareket edecektir.
Çocuğun tek hareket yöntemi bu ise, 12. aydan sonra da
devam ediyorsa tehlikelidir
 Ayakların aşırı dışa basması, başparmağın içe doğru
bükülmesi: Kas zayıflığı, bağ dokusu gevşek- ile
ilgilidir, spina bifida, çocuk felcinde görülür. 
 Ayakların içe basması: 3 yaşından küçük çocuklarda
tipiktir. Kas zayıflığı, kas sertliği, kalça çıkığı, femoral
anteversiyon, tibial torsiyon, pes planovalgus olduğunda
ve genellikle spastik diplejik çocuklarda da görülür (23).

 Parmak ucuna basarak yürüme: Nörolojik ya da kas-


iskelet bozukluğu ile ilişkisi olmayabilir, zeka geriliğine
sahip çocuklarda da görülebilir
 Bükük diz yürüyüşü: Aşırı kalça ve dizin büklü olması,
topuk vuruşunun olmamasıdır. Kalça çevresindeki
kaslarda zayıflık, kalça fleksör ve hamstring kaslarındaki
hipertonus ve sertliklerden kaynaklanabilir .

 Trendelenburg yürüyüşü: Bacak uzunluğu farkı ya da


omurga eğriliğinden kaynaklanabilir, doğuştan kalça
çıkığı ya da çift taraflı kalça çevresi kasların zayıflığı ile
ilgilidir.
POSTÜRAL KONTROLÜN GELİŞİMİ
 Postüral kontrolün gelişimi doğumla birlikte başlayan ve
yaşam boyu devam eden bir süreçtir.
 Merkezi sinir sisteminde beyaz ve gri cevherin gelişimi,
primitif reflekslerin inhibisyonu, postüral reaksi-yonların
ortaya çıkmasını sağlar.
 Postüral reaksiyonlar olgunlaşmış motor becerilerdir ve
yaşamın ilk yıllarındaki fonksiyonel motor becerilerin
temelini oluşturur.
 Postüral reaksiyonlar hareketi ve dengeyi desteklemek
amacıyla yaşam boyu gelişerek devam eder.
LOKOMOSYONUN GELİŞİMİ
 Postüral kontrol, vücut pozisyonunun yer çekimine karşı
korunması amacıyla, dinamik duyusal-motor sürecin
etkileşimine dayanan karmaşık bir motor beceridir.

 Duyu sistemleri, postüral kontrolün gelişimi için çok büyük


önem taşımaktadır. Görme, yaşamın ilk yılında çocuğun
postürünün baskın algısal kısmı gibi görünmektedir.
Oturmadan emeklemeye, emeklemeden ayakta durmaya her
alanda postüral kontrolün sağlanmasına yardimcıdır.
 Vestibüler sistem-denge sistemi, gözler kapalı olduğunda ve
baş ile yapılan hareketlerde daha aktiftir postüral kontrol için
geribildirim sağlar.

 Somatosensoryal sistem, vücudun, kolların ve bacakların


uzaydaki pozisyonu ile ilgili bilgi sağlar.
 Eller ve ayaklardaki kaslar, özellikle de ayak bileği
kasları, ani denge bozucu uyaranlara cevap olarak l ile 7
yaş arasındaki çocuklarda kalça ve omuz çevresi
kaslardan önce cevap verirler. 7 yaşından sonra çocuklar
yetişkinler gibi cevap oluşturur.

 Düzgün postürü elde etmek için önce gövde ve sırtı dik


tutan kasları kullanır . Postüral kontrol, doğar doğmaz
gelişmeye başlar, normal motor gelişim için normal
postüral kontrol şarttir.
MOTOR BECERİLERİNİN TİPİK
GELİŞİMİNDEKİ KÜLTÜREL DEĞİŞKENLER
 Biyolojik farklılıklar ve bakım uygulamaları, özellikle
yaşamın ilk iki yılında belirgin olan motor gelişimindeki
farklılıklara katkıda bulunmaktadır.
 Bakım uygulamaları, bebekte ya sakinleştirici ya da
uyarıcı etkiler ortaya çıkarmaktadır. Afrika ırkında
bebeklerde kaba motor gelişim daha hızlıdır.
 Bubebeklerin doğumda daha fazla kas kuvvetleri vardır.
 Bakim uygulamaları, bebeklerin yer çekimine karşı
hareketleri kuvvetlendirir.
 Asyalı ve Yerli Amerikalı bebekler, doğumda daha düşük kas
kuvvetine sahiptir . Beyaz ve İspanyol bebeklerin motor
gelişimi, genellikle Afrika veya Asya kökenli olanların
arasındadır. Bebek ve çocuklarda gelişim esnasında bazı
farklılıklar görülebilir;
 Tipikyürümeye geçmeden önce çocukların yaklaşık % 12'si
emeklemez veya sürünmez .
 Popo üzerinde sürünme ve komando sürünmesi, motor bozukluk
bulunmayan çocuklar tarafindan da kullanılabilir.
 Çevresel uyaranlar bebeğin büyürken hareketilik için hangi
motor davranışı seçeceğini etkiler.
ÇOCUKLARDA GELİŞİM VE
DAVRANIŞ
GELİŞİMSEL BASAMAKLAR VE
VARSAYIMLAR:
 Gelişimin değerlendirilmesi için klinik ortamlarda
gözlem yada ebeveynlerin bildirimine göre belirli
davranışlar üzerinde odaklaşılır.

 Bu yaklaşım, hastanın davranışının/davranışlarının aynı


sırada ve belirli yaşlarda gelişen birçok anormal
çocuğunki ile karşılaştırılır.
 Daavranış ne demektir?
 Davranış; nöromotor sistemin spesifik bir duruma
verdiği yanıttır ve bu sistemin gelişmesi diğer organ
sistemleri gibi büyük ölçüde genetik mirasla ilgilidir.

 Çevrenin bu gelişim üzerindeki en önemli etkisi normal


gidişi değiştirebilmesidir.
 Belirli davranış örnekleri gelişimin izlenmesi içim
oldukça kullanışlı bir yol oluşturmaktadır.

 Özgül kolay ölçülen davranışların gelişiminin bazı


alanlarını yeterince temsil edebilmelerine karşın (kaba
motor, ince motor), özellikle sosyal ve duygusal gelişim
alanlarını bu yöntemler yeterince değerlendiremezler.
 Ayrıca kolay ölçülen gelişimsel basamaklar ancak 6
yaşında iyice yerleşir.

i. Zeka testleri (IQ)


ii. Başarma testleri,
iii. Kişilik profilleri
iv. Nörogelişimsel değerlendirmeleri de içeren 6 yaş üzeri
gelişimsel basamaklara ulaşan birçok diğer
değerlendirme tipi her yaşta yapılabilmektedir.

Uygulama ve yorumlama için uzman ekibe ihtiyaç vardır.


PIAGET
BİLİŞSEL GELİŞİM TEORİSİ
 Gelişimin en önemli teorisidir.

 «GELİŞİM»,
 Biyolojik-fiziksel

 Bilişsel

 Psiko-sosyal
 «BİLİŞSEL»,
 Akıl ve bilgi,

 Bellek

 Akıl yürütme

 Anımsama

 Unutma

 Sorun çözme

 Kavramlar

 Düşünce gibi zihinsel işlevleri tanımlar.


 «BİLİŞSEL GELİŞİM», yaşla birlikte düşünme,
öğrenme ve hatırlama süreçlerinde oluşan değişimlerdir.

 Bireydeki akıl yürütme, düşünme, bellek ve dildeki


değişmeleri kapsar.
 Piaget, bilişsel yetenek gelişiminin nitelikleri farklı
evrelerin sabit dizilimi şeklinde oluştuğunu ileri sürer.
 -- yani, bir çocuğun aklı her evrede farklı
şekillerde çalışır.
 Anne-babanın gerçekçi olmayan beklentileri sıklıkla
çocuk mantığının erişkin mantığından ne kadar farklı
olduğunun anlaşılmamasından kaynaklanır.
 Bebeklerin algı ve hareket yetenkleri, onların ilk zihinsel
gelişiminin başlamasına ve sürmesine yardımcı olur.

 Bebekler görme, işitme, dokunma, tat ve koku


aracılığıyla dünya hakkında bilgi edinirler.
 Deneme yanılma;
 Piaget, çocuğu dünyayı anlamak için deneyler yapan bir
bilim adamı gibi görmek gerektiğine inanıyordu.
 Ona göre doğumdan itibaren dünyayı anlama ve
keşfetme süreci başlıyor ve yaşam boyu devam ediyordu.
 İnsan dünya şu yeteneklerle gelir:

 Şemalar oluşturma
 Özümseme
 Uyum sağlama
 Organize etme
 Uzlaşma
ŞEMA OLUŞTURMA
 Bebek dünyayı anlama ve keşfetme sürecinde şu soruları test
edebiliyor olabilir mi?
 Oyuncak ayının kulağını emmek nasıl bir duygu?
 Tabağımı masanın kenarından itersem ne olur?
 Acaba şu nesnenin tadı hoşuma gidecek mi?

 Bu küçük deneylerin sonuçları, çocuğun fiziksel ve sosyal


dünyaların nasıl işlediğine dair kuramlar oluşturmaya yöneltir.
ÖZÜMSEME
 Yeni bir nesneyle karşılaşan çocuk, onu bir önceki
şemaya dayanarak anlamaya çalışır.
UYUM SAĞLAMA
 Eski şema yeni olayı anlamaya yetmezse, çocuk şemayı
değiştirir ve dünyaya ilişkin kuramını geliştirir.
ORGANİZE ETME VE UZLAŞMA
 Piaget’e göre, çocuk için yeni olan her şey bilişsel dengeyi
bozar, özümseme ve uyum süreçleri ile bu denge yeniden
kurulur.
 Böylece, keşfetme ve anlama sürecine bağlı olarak
davranışlar yeniden organize edilir.

o Bu süreç içinde birey bilişsel dengeleri korumaya, yeniden


kurarak sürdürmeye çalışır.

Yaşamak için dünyayı tanımak, anlamak çabası; yeni şemalar


oluşturarak, özümseme ve uyum sağlayarak, öğrenilenleri
organize ederek sürer.
 1964 yılında Piaget, bilişsel gelişimin, bebeğin
doğumundan itibaren deneyimler kazanarak ve
olgunlaşma sürecine bağlı olarak 4 temel faktörle
gerçekleştiğini ortaya koymuştur:

 Deneyim
 Sosyal geçiş
 Olgunlaşma
 Dengeleme
DENEYİM:
 Geçmişteki somut tecrübeler, ve bu tecrübeleri
hatırlayabilme kabiliyeti daha çok gelişebilmek için
önemlidir.

 İki tür tecrübe:


 Fiziksel tecrübe (doğrudan nesnelerden)
 Mantıksal-matematiksel tecrübe (nesneleri
etkileyenhareketlerden)
SOSYAL GEÇİŞ/İLETİŞİM
 Arkadaşlar anne-baba ile çocuk arasında bir bilgi
paylaşımı (kültür) söz konusudur.

 Kişi, bilgiyi sözlü ve yazılı dil kullanarak aktarabilme


yeteneğine sahip olmalıdır.
OLGUNLAŞMA
 Olgunlaşma fiziksel büyüme ile ilişkilidir. Genetiksel
geçişle olabilenlerde vardır.
 İnsan zekası, dil, öğrenme yeteneği olgunlaşmanın
sonucudur.

o Olgunlaşma, en iyi bebeklerde ve küçük çocuklarda,


hızla büyüdükleri için belirgin olarak fark edilir.
DENGELEME
Dengeleme bireyin entelektüel istikrarını sürdürebilmek
adına, özümseme ve uyum sağlama arasındaki dengeyi
sağlamak için takip ettiği düzenleme sürecidir.

 Bilişsel gelişim için kişi, var olan zihinsel işlemlerinin


yeterli olmadığı bir bilişsel mücadeleyle karşı karşıya
gelmelidir.

 Bu mücadeleye giren kişi yeni bir bilgiyle karşılaşacak


ve bilişsel açıdan gelişmiş olacaktır.
 Piaget’e göre bilişsel gelişimde basitten karmaşığa doğru
hiyerarşik olarak 4 dönem vardır;

 Duyusal hareket dönemi (0-2)


 İşlem öncesi dönem (2-7)
 Somut işlemsel dönem (7-11)
 Soyut işlemsel dönem (11+)
DUYUSAL HAREKET DÖNEMİ (0-2 YAŞ)
 Dünyayı tanımak için hisler ve hareketler yoluyla tecrübe
eder. Bakmak, dokunmak ve ağzını kullanmak.

 Bu aşamadaki gelişim adımları şunlardır:


 Nesnelerin kalıcılığı kavramını edinir
 Yabancıya olan rahatsızlık
 Hedefe yönelik hareketler
 Neden-sonuç düşüncesi
 Taklit ve oyunlar yapar
İŞLEM ÖNCESİ DÖNEM (2-7)
 Eşyayı kelimeler ve resimlerle temsil eder ama mantıksal
anlamlandırma eksikliği vardır.
 Dili kullanmayı öğrenir

 Taklit yeteneği gelişir

Sembolik işlem dönemi (2-4 Yaş): Sezgisel dönem (4-7 yaş):


• Nesneleri bir özelliğe göre • Konuşmalarda animizm ve
sınıflar monolog
• Düşünceler ve konuşmalar ben • Sıra ve sayı uygunluğunu
merkezlidir kavrayamaz
• Başka bir insanın bakış açısını
değerlendiremez
• Algılarını kendine göre yorumlar
SOMUT İŞLEMSEL DÖNEM (7-11)

 Somut olaylar hakkında mantıksal düşünme, somut


benzerlikleri kavrama ve aritmetik işlemleri yapmak.

 Sayı (6 yaş)
 Kütle (7 yaş)

 Ağırlık (9 yaş) kavramlarını edinir.

 Koruma ve muhafaza etme,


 Nesneleri farklı özellikleriyle sınıflayabilir ve sıralayabilir,

 Problemi adım adım geriye doğru ve tekrar ileriye doğru


düşünebilir.
SOYUT İŞLEMSEL DÖNEM (11+)
 Soyut düşünme, soyut mantık gelişir,
 İzafi/göreli ve karşılaştırmalı düşünür,

 Düşüncede tümdengelim,

 Mantıksal ayrımlar yapılabilir,

 İdaolojik sorunlarla ilgilenir,

 Ahlaki yargılarda olgunlaşma potansiyeli


PIAGET’E ELEŞTİRİLER

 Yaş durum tahminleri hatalı,


 Gelişim için dengeleme gerekmez,

 Biyolojiye çok fazla vurgu var,

 Öğretmeyi takdirde yetersizlik,

 Klinik yöntem sorunsalı


FREUD TEORİSİ
 Çocuk gelişimin anlaşılmasından yaralı bir çok kavramı içerir.
 Psişik determinizm ilkesi hiçbir psişik olayın şans eseri ya da
rastgele oluşmadığını, önce oluşan psişik olaylarla belirlendiğini
savunur.
 Stresli olabilecek toplantının unutulması gibi «freudiyen hatalar» bu
teoriyi tanımlar.
 «Psişik enerji» sağlayan doğuştan cinsel ve agresif
dürtüler kavramı da Freud teorisinin temel
unsurlarındandır.
5 PSİKOSEKSÜEL GELİŞİM EVRESİNİN
OLDUĞUNU İLERİ SÜRMÜŞTÜR
 Oral evre
 Anal evre

 Fallik evre (oedipal)

 Latent evre

 Genital evre
ORAL EVRE:
 Doğum – 18 ay
 Bebekeler ağız uyarısıyla doyum alırlar, emer ve ısırırlar.
ANAL EVRE
 18 ay- 3 yaş
 Çocuklar dışkılama ya da dışkılarını tutma sırasında anal
kas egzersizleriyle doyum alırlar.
FALLİK EVRE
 3-6 yaş
 Çocuklarda cinsel merak gelişir

 Elektra/oedipus kompleksi (Erkek çocuğunun babayı, kız


çocuğunun ise anneyi kıskanması )
LATENT EVRE
 6-12 yaş
 Çocukların cinsel dürtüleri örtülür, enerjilerini kültürel
beceriler kazanmak için harcarlar.
GENİTAL EVRE
 Erişkin çağ
 Adolesanlar erişkin heteroseksüel isteklere sahiptirler ve
onları doyurmaya çalışırlar
 Mental işlemlerin en çok kabul gören hipotezler;

İd
Ego
Süperego şeklinde düzenlendiğidir
 İd: kişinin dürtü ve güdülerinin
kaynağıdır ve doğumda baskındır.

 Ego : aklın pragmatik, rasyonel


kısmıdır.
 Kişinin çevresiyle ilişkilerine ait
işlevleri içerir.
 Başlanğıçta ego idin hizmetçisidir.
 İd dürtülerinin doyuma ulaşması
için kullanılabilecek yollar arar.
 Süperego (bilinç): kişinin aklının ahlaksal kurallarını ve
ideal amaçlarını içeirir.
 İd dürtülerinin kontrolündeki en önemli etken anksiyetedir.

 «otomatik anksiyete» çocuğun psikolojisi başa çıkarılmayacak ya


da ı-uzaklaştırılmayacak kadar büyük bir uyarı akışı tarafından
bunaltıldığı zamanlarda oluşur.

 Bu anksiyete tipi bebeklik çağında ego oluşmadığı için sıktır.


 «savunma mekanizmaları»
id dürtülerini kontrol ederek
anksiyetenin dar bir şekilde
odaklaşan bilinçsiz ego işlemleridir.

 Ego istenmeen id dürtüsünü bilinçten uzak tutarsa bilinç dışına


baskılama olur.

 Her baskılama psişik enerjinin daha fazla harcanmasını gerektirir.


 «bastırma» bilinç dışına baskılamadır.

 Beraberinde tepki oluşumunu getirir.

 Yenidoğan kardeşe gösterilen ilgi sonrasında kendini


dışlanmış hisseden kardeşin yeni gelen kardeşe düşmanca
tepkilerini baskılaması.
ERİKSON TEORİSİ

 Freud’un psikoseksüel evrelerini gözden geçirerek,


yaşam döngüsü boyunca yayılan psikososyal evrelere
genişletti.

 İdin içgüdüsel güdülerinden çok egonun sosyal ortam


içindeki gelişimini vurguladı.
ERİKSONUN PSİKOSOSYAL GELİŞİM
EVRELERİ
 Güven ile güvenmeme evresi (0-18ay)

 Otonomi ile utanç, kuşku evresi (18 ay- 3 yaş)

 İnsiyatif ile suçluluk evresi (3-6 yaş)

 Çaba ile aşağılık evresi (6-12 yaş)

 Kimlik ile rol kargaşası evresi (erişkin)


GÜVEN İLE GÜVENMEME EVRESİ (0-
18AY )
 Bebekler güvenmeyi/güvenmemeyi, gereksinimlerinin
özellikle anneleri olmak üzere dünya tarafından
karşılanacağını öğrenirler.
OTONOMİ İLE UTANÇ, KUŞKU EVRESİ (18 AY- 3
YAŞ)

 Çocuklar istemeyi, seçim yapmayı/kendi başlarına bazı


şeyleri yapma konusunda kararsız ve kuşkucu olmayı
öğrenirler.
İNSİYATİF İLE SUÇLULUK EVRESİ (3-6
YAŞ)

 Çocuklar aktivitelerine başlama ve uğraşlarından


hoşlanma, yön ve amaç kazanmayı öğrenirler.

 İnsiyatif almalarına izin verilmezse bağımsızlık


girişimlerinde suçluluk duyarlar.
ÇABA İLE AŞAĞILIK EVRESİ (6-12 YAŞ)

 Çocuklarda çaba ve merak duygusu geliştirirler.

 Öğrenmeye isteklidirler ya da aşağılık hissine kapılır ve


görevlerine ilgilerini yitirirler.
KİMLİK İLE ROL KARGAŞASI EVRESİ (ERİŞKİN)

 Adolesanlar kendilerini bir ideolojiye sahip tek ve bütün


bireyler olarak görürler/yaşamdan ne bekledikleri
konusunda kargaşaya düşerler.
BAĞLANMA VE TUTUNMA
 Bağlanma ve tutunma, anne ve bebekler arasındaki
duygusal ilişkileri tanımlayan terimlerdir.

 Bağlanma; doğumdan hemen sonra ya da kısa bir süre


içinde gelişen hızlı bir işlemdir ve anne-babanın
yenidoğana karşı besledikleri duyguları yansıtır.

 Tutunma; anne-babanın ve bebek arasındaki karşılıklı


duyguları içerir ve birinci yılda yavaş yavaş gelişir.
 Özgün ve sürekli bir anne figürüne tutunması çocuğun
normal mental ve fiziki gelişimi için şarttır.

 Anne paltosunu eline alınca, onun çıkacağını anlaması


gibi.
ADOLESAN DÖNEMİ
 Erken adolesan dönemi
 Orta adolesan dönemi

 Geç adolesan dönemi


ERKEN ADOLESAN DÖNEMİ

 Bu dönemde genç maksimum somatik ve cinsel büyümeye


ulaşır.

 Düşünce yaşanılan zamanda ve yaşıt grubunda odaklaşır.

 Kimlik primer olarak


fiziksel değişiklikler ve
bunların anormalliği
üzerinde yoğunlaşır.
ORTA ADOLESAN DÖNEMİ

 Bilişsel süreçler daha karmaşıktır.

 Bilişsel ve psikososyal yönlerden olgunlaştıkça orta


dönemdeki adolesanlar yalnızca bedenin fiziksel
özelliklerine sınırlı kalmaksızın kimlik konuları üzerinde
yoğunlaşır.

 Bu dönemdeki adölesanların bağımsızlık çabaları, sınırları


test etmeleri ve otonomi gereksinimleri en üst düzeydedir ve
sıklıkla aileleri, öğretmenleri ve diğer otorite figürleri için
rahatsız edici olurlar.
GEÇ ADOLESAN DÖNEMİ

 Genellikle tam biçimsel uygulamacı düşünce ile dikkat


çeker.
 Bunlar arasında, gelecek hakkındaki düşünceler (eğitim,
meslek) yer alır.
ÇOCUKTA BESLENME VE
BESLENME BOZUKLUKLARI
ÇOCUKTA BESLENME VE BESLENME
BOZUKLUKLARI
 Hızlı büyüyen bebeklerde, çocuklarda ve adolesanlarda

 Makrobesinlere (protein, yağ, karbonhidrat ve sıvılar)


 Mikrobesinlere (vitaminler, mineraller)

 Spesifik ancak sabit olmayan ihtiyaç vardır.


 Beslenme dengesine ek bir yük yaratan;
 İnflamasyon
 Travma
 Malignensi
 Yeni doğan metabolizma bozuklukları
 Kronik kardiyopulmoner yetersizlik

 Enerji ve besin gereksinimi değişebilir; bu nedenle ek besin ya


da özel diyetlerin verilmesi gerekebilir.
VÜCUT BİLEŞİMİ VE BÜYÜME:
 Beslenme, büyüme ve vücut bileşiminin değişmesinde
önemli rol oynar.
 Büyüme ve gelişme, hamilelik sürecinin başlamasıyla
başlar puberte sonunda biter.

 Vücut kitlesinin artış hızı ve boy uzaması puberte dahil


diğer dönemlere göre gebeliğin 32. haftasında en
fazladır.
 Boydaki uzama, baş, gövde ve bacakların uzun kemiklerdeki
farklı büyümeyi yansıtır.
 Baş gebeliğin 28 haftasından sonra en hızlı büyür ve
büyüme hızı 2 yaştan önce azalır.

 Gövde de aynı dönemde hızla büyür, ancak 2 yaşından


puberteye kadar bu hız azalır.

 Bacaklar en hızlı gebeliğin son haftasını kapsayarak


yaşamın ilk 6 ayı boyunca uzar. Bu hız puberte çağındaki
erkekte bacak büyüme hızını geçer.
VÜCUT BİLEŞİMİ VE BÜYÜME
 Boy ve kilo büyümesi;
 Malnütrisyonda farklı şekilde azalır

 Obesitede artar

 Organların ağırlığı olgunlaşma ile artar.

 Bazı organlar(beyin) vücut kitlesinde daha küçük bir


oranı oluştururken, kas ve yağ dokusundan oluşan vücut
kitlesi yüzdesi artar.
• Fetüs gelişiminin erken döneminde az miktarda yağ
dokusu depolanır
.

• Gebeliğin son 3 ayı sırasında depolama fazladır


.

• Term bebeklerde, vücudun yaklaşık %20-25 i yağ


dokusudur.
.

• Bebekliğin erken döneminden sonra puberte


büyümesindeki hızlanmaya kadar yağ yüzdesi %15 e
düşer.
 Farklı organ sistemleri farklı zaman ve farklı hızlarda
gelişir.

 Beyin büyümesinin:
-%75’i 3 yaşında
 %90’ı 7 yaşında tamamlanır.

 Üreme sistemi puberteye kadar az büyür.


VÜCUT GELİŞİMİ VE BÜYÜME
 Embriyo : %95’i su içerir.

 Gebeliğn 28. haftasında: %80’e geriler.

 Üçüncü trimester boyunca: %72’ye düşer.


 Önemli ölçüde yağ depolanmasından dolayı

 8 yaşına geldiğinde: %60’a ulaşırç


SAĞLIKLI BEBEĞİN BESLENMESİ
 Çocukların tamamına ANNE SÜTÜ önerilmektedir.

 Yaşamın ilk 4-6 ayında insan sütü ya da çeşitli bebek


formülleri büyüyen bebek için tam beslenme
sağlayabilir.

 Bebek formülleri, insan sütü bileşimine benzemek ile


birlikte insan sütünün bebek formüllerinin ötesinde bazı
ek besinsel olmaan yararları vardır.
ANNE SÜTÜ
 Isıtılması gerekmez

 Kullanıma hazırdır

 Ek temiz bir su kaynağı gerekmez

 Genellikle mikroorganizmalardan yoksundur ve temiz


mama tabağı gerektirmez

 Anne sütü ile beslenme anneüçocuk arasındaki bağı


geliştirir.
ANNE SÜTÜNÜN YARARLARI
 Bebek Yönünden;
 Besin içeriği açısından en uygundur.

 Anneye ait bağışıklık maddeleri sütle bebeğe geçer

 Sıcaklığı uygun

 Sindirimi kolaydır (anne sütü ile beslenen bebeklerde


gaz sancıları, ishal ve kabızlık az görülür)
 Alerji yapmaz.

 Sterildir
ANNE SÜTÜNÜN YARARLARI
 Anne Yönünden;
 Hazırlaması kolaydır

 Emziren annelerde meme kanseri az görülür

 Ekonomiktir

 Gebelikte alınan fazla kiloların harcanmasına yardımcı


olur
ANNE SÜTÜ NEDEN ÖNEMLİDİR
EMZİRME!;
 Emzirmemek annede meme kanseri riskini artırır

 Emzirme annede yumurtalık kanser riskini azaltır

 Anne sütü mekonyumun atılmasını kolaylaştırır


İNSAN SÜTÜ>İNEK SÜTÜ

 İnsan sütün, inek sütünde gözlenen protein alerjisi, egzama ve


çeşitli infeksiyonların insidansını azaltır.

 Koruyucu bakteriyel ve viral antikorlar ve makrofajlar barındırır

 Aynı zamanda insan sütünde işlev ve önemi çok iyi bilinmeyen


ve formüllerin çoğunda bulunmayan besinsel formüller vardır
(kolastrol nükleotidler gibi)

 İnek sütünde alerji yapabilen beta laktoglobulinler var iken anne


sütünde yoktur.
ANNE SÜTÜ NEDEN ÖNEMLİDİR
 Anne sütü

 Bebekte kulak enfeksiyon sıklığını azaltır

 Bebeği ishale karşı korur

 Bebeğii bakteriyel menenjite karşı korur

 Bebeği solunum sistemi enfeksiyonlarına karşı korur

 Her zaman uygun konsantrasyonda besin maddesi içeirir


MAMA
 Mama ile beslenme daha düşük zeka düzeyi ile
bağlantılıdır.

 Mama ile beslenme kız bebeklerin ileride meme kanseri


olma riskini artırmaktadır.

 Mama ile beslenen bebekler ileriki yaşantılarında daha


fazla obezite riski altındadır

 Mama ile beslenen bebeklerde tip 1 diabet riski artar.

You might also like