Professional Documents
Culture Documents
.. . ı
TURKIVE BANKASI
Kültür Yayınları
Genel Yayın: 990
23 Haziran 1941
Maarif Vekili
Hasan Ali Yücel
HASAN ALi YÜCEL KLASiKLER DIZİSİ
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI
YUNUS EMRE-HAYATI VE BÜTÜN ŞİİRLERİ
GÖRSEL YÖNETMEN
BİROL BAYRAM
DÜZELTİ
BASKI
AYHAN MA TBAASI
MAHMUTBEY MAH. 2622. SOK. NO: 6/31
BA(iCILAR İSTANBUL
XVI ll
AB DÜLBAKi
GOLPINARLI
YUNUS EMRE
HAYATI VE BÜTÜN ŞİİRLERİ
TÜRKIYE$
•
BANKASI
Kültür Yayınları
Yunus bu sözleri çatar
Sanki balı yağa katar,
Halka mata'ların satar
Y ükü gevherdir tuz değil.
İçindekiler
Önsöz .........VII
ix
Abdülbiiki Gölpınarlı
X
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
xi
Abdülbaki Gölpınarlı
xii
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
xiii
Abdülbiiki Gölpınarlı
XIV
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
xv
Abdülbflki Gölpınarlı
XVI
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
xvıı
Yunus Emre
İltizam, muayyen köylerin hasılatını, onda birini muayyen bir para kar
şılığı büklımetten sann almaktır. Mültezirn, büklımete verdiği parayı faz
Iasiyle çıkarmak için köylüye çeşitli baskılar yaparak mahsulden dilediği
ni alırdı. Bu usul cumhuriyet devrine kadar sürmüştür. Müsadere, parli
şahın hükmüyle öldürülen kişinin menkul gayrimenkul bütün malıru,
mülkünü cariye ve kölelerini hazineye zaptettnektir.
XIX
Abdülbaki Gölpınarlı
xx
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
XXI
Abdülbaki Gölpınarlı
XXII
Yunus'un Hayatı ve Yolu
Yunus,
xxiii
Abdülbôki Gölpınarlı
XXIV
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
XXV
Abdülbaki Gölpınarlı
xxvi
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
xxvıı
Abdülbôki Gölpınarlı
XXVlll
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
Karaman'daki, elde bulunan bir nüshada bu mısra "söze tarih yedi yüz
deyidi" tarzındadır. Fakat birinci beyite, vezni bozmamak için "Tarih sö
zünü imaleyle "tarih" okusak bile "yedi yüzdeyidi" olunca hatta zama
nının söyleniş tarzına, nüshanın imla ve harekesine göre "yidi yüzdeyidi"
ile "fidiyidi" kafiyesi bozulur, bu bakımdan Karaman nüshası yanlıştır.
XXIX
Abdülbaki Gölpınarlı
XXX
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
Emre ve Emreler
xxxi
Abdülbôki Gölpınarlı
Yattığı Yer
xxxi i
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
Yunus'un Ümrniliği
xxxiii
Abdülbôki Gölpınarlı
xxxiv
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
xxxvi
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
Yunus'un Dili
XXXV II
Abdülbaki Gölpınarlı
xxxvi ii
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
beyriyle başlayan ve
XXXIX
Abdülbaki Gölpınarlı
xl
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
xli
Abdülbaki Gölpınarlı
xl ii
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
xliii
Abdülbliki Gölpınarlı
xliv
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
1 8. 1 . 1 971
Abdülbaki GÖLPINARLI
xlv
RİSALET'ÜN NUSHİYYE
(failatôn failatôn failôn)
3
Abdülbaki Gölpınarlı
4
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
5
Abdülbiiki Gölpınarlı
6
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
8
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
10
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
Destan-ı Kanaat
11
Abdülbaki Gölpınarlı
12
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
13
Abdülbliki Gölpınarlı
21
Abdülbiiki Gölpınarlı
26
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
27
Abdülbaki Gölpınarlı
Bu ne kfıteh-nazar ya ne firaset
Ki bir dem olmadın kendinle halvet
31
Abdülbaki Gölpınarlı
33
Abdülbaki Gölpınarlı
38
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
39
Abdülbôki Gölpınarlı
40
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
Dastaıı-ı Akıl
Gel imdi aydayım birkaç nasihat
Bu akl-ı cüz'iden sana iyi baht
41
Abdülbaki Gölpınarlı
(Temmet'ir - Risalet'in -
Nushıyye bi avn'illah'il -
Melik'is - Samadiyya Hamiden
ve Musailiyan
li'llah)
51
ŞİİRLER
I
Ölüm - Ölümsüzlük
55
Abdülbôki Gölpınarlı
56
I
57
II
Y. Ef. ve Prof. R. de
58
III
R. Y., Y. Ef. ve N. O. de
59
IV
60
V
40. Bir gün ola sensiz kalarn kurda kuşa öğün olam
Çürüyüben toprak olam ah n'ideyim ömrüm seni
61
VI
R. Y. ve Y. Ef. de.
62
VII
63
VIII
64
IX
65
X
66
XI
67
XII
68
XIII
69
XIV
Y. Ef.
70
xv
71
XVI
72
XVII
Her bir çiçek bin naz ile öğer Hakk'ı niyaz ile
Bu kuşlar hoş avaz ile ol padişahı zikreder
73
XVIII
74
XIX
1 30. Yunus imdi sen bir nice eksikliğin yüz bin anca
Kur' ağaca yol sorunca teferrüclen yoluna geç
75
xx
Y. Ef. de.
76
XXI
77
XXII
78
XXIII
79
XXIV
Bu şiirin ilk beyti, öbür mısralara nazaran birer hece fazladır. Son beyti
yazılmamış, yahut şiirde mahlas kullanılmamış.
kandağı: nerdeki
80
XXV
Y. Ef. de
81
XXVI
82
XXVII
83
XXVIII
84
XXIX
R. Y. Mecmuası.
uhaline" olmalı.
85
n
87
Abdülbaki Gölpınarlı
88
XXX
90
XXXI
91
XXXII
92
XXXIII
93
XXXIV
94
XXXV
95
XXXVI
96
XXXVII
260. Anma mısın sen şol günü cümle alem hayran ola
N'idesini bilemeyip bi-hod u ser-gerdan ola
97
XXXVIII
98
XXXIX
99
XL
1 00
XLI
101
XLII
1 02
XLIII
103
XLIV
104
m
105
Abdülbtıki Gölpınarlı
1 06
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
diye sızlanırken,
fakat bilmezler ki
107
XLV
Prof. R., R. Y. ve N. O.
109
XLVI
1 10
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
lll
XLVII
1 12
XLVIII
1 13
XLIX
1 14
L
R. Y. ve Y. Ef. de.
1 15
LI
R. Y. ve Y. Ef. de.
116
Lll
Yeni yazmalarda.
1 17
LIII
118
LIV
119
LV
120
LVI
R. Y. Mecmfıasında.
121
LVII
122
LVIII
123
LIX
Yeni yazmalarda.
1 24
LX
125
LXI
126
LXII
127
LXIII
Bu şiirin ilk dört beyti, 8+8= 16 hecelidir; ancak ilk mısrada bir hece faz
la. "Ciğerirn" sözü, "ceğrim" rarzında okunursa düzelir. Beşinci beyinen
sonra vezin 7+7=1 4 oluyor; fakat 5. ve 7. beyirierin ikinci mısralarında
vezin gene bozuluyor.
128
LXIV
129
LXV
130
LXVI
131
LXVII
132
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
133
LXVIII
134
LXIX
1 35
LXX
136
LXXI
137
LXXII
138
LXXIII
139
LXXIV
R. Y. ve Y. Ef., de.
140
eeeeeE:eeeeeEıEtEıeııı�ıe.e:
/
LXXV
.
Bir nicemiz Leyli oldu bir nicemiz Mecnfın oldu
Bir nicemiz Ferhad oldu aşktan haber duyanımız
141
LXXVI
R. Y. ve N. O. de.
142
LXXVII
R. Y. ve Y. Ef. de.
143
Abdülb!lki Gölpınarlı
144
LXXVIII
145
LXXIX
146
LXXX
147
LXXXI
Y. Ef. de.
148
LXXXII
N. O. de.
149
LXXXIII
150
LXXXIV
R. Y. ve Y. Ef. de.
151
LXXXV
152
LXXXVI
153
LXXXVII
R. Y. ve N. O. de.
1 54
LXXXVIII
155
LXXXIX
156
XC
157
XCI
158
XCII
159
XCIII
1 60
XCIV
161
XCV
162
XCVI
163
XCVII
1 64
XCVIII
1 65
XCIX
166
c
Prof. R., Y. Ef. de, birinci ve dördüncü beyidecin ilk mısralarının ilk cü
zülerinde vezin sıkieti olmakla beraber bu şiir, dört "müstef'ilün" veznin
dedir.
167
CI
Prof. R. de.
168
Cil
169
CIII
Prof. R. ve N. O. de.
1 70
w
Gerçek Yolculuğu
(Süluk)
1 71
Abdülbaki Gölpınarlı
1 72
CIV
1 73
cv
1 74
CVI
1 75
CVII
1 76
C VIII
Prof. R. de.
1 77
CIX
1 78
cx
Aramak ile.
"failatün failatün failün" veznindedir.
179
CXI
Y. Ef. de.
180
CXII
Canım bir gözsüz can idi içi dolu sen ben idi
Tuttum miskinlik eteğin ben menzile yettim ahi
181
CXIII
Y. Ef. de.
1 82
CXIV
183
V
der; yahut,
185
Abdülbaki Gölpınarlı
1 86
cxv
187
Abdülbaki Gölpınarlı
188
CXVI
Y. Ef. de.
189
CXVII
1 90
CXVIII
191
CXIX
1 92
cxx
1 93
CXXI
1 94
CXXII
860. Bir dem sansın kış gibi şol zemheri olmuş gibi
Bir dem beşiretten doğar hoş bağ ile bustan olur
1 95
CXXIII
1 96
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
1 97
Abdülbiiki Gölpınarlı
198
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
Geh dönem bir şems olam zerremde yüz bin arş ola
Geh yine tuğyn olam alemiere tufan olam
1 99
CXXIV
Y. Ef. ve N. O. de.
200
cxxv
201
Abdülbaki Gölpınarlı
202
CXXVI
203
CXXVII
204
CXXVIII
205
Abdülbaki Gölpınarlı
206
CXXIX
207
cxxx
208
CXXXI
209
CXXXII
R. Y. ve N. O. de.
210
CXXXIII
990. Ben bir aceb ile geldim kimse halim bilmez benim
Ben söylerim ben dinlerim kimse dilim bilmez benim
R. Y. de.
Üçüncü beytin son sözü, "durağım" olsa gerek.
211
CXXXIV
Aklın ererse sor bana ben evvelde nerde idim
Diler isen deyiverem ezeli vatanda idim
212
cxxxv
Yüz bin yirmi dört bin hası dört yüz kırk dört tabakası
Devlet makamında ol gün ulu hanedanda idim
213
CXXXVI
Y. Ef. ve N. O. de.
214
CXXXVII
215
CXXXVIII
216
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
217
CXXXIX
218
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
219
CXL
Y. Ef. ve N. O. de.
220
CXLI
221
CXLII
222
CXLIII
223
Abdülbôki Gölpınarlı
224
CXLIV
R. Y. ve Y. Ef. de.
225
Abdülbaki Gölpınarlı
226
CXLV
227
CXL VI
228
CXLVII
229
CXLVIII
230
CXLIX
İkinci beytin ilk mısraında iki, dördüncü beytin ikinci mısraında bir hece
eksik.
231
CL
232
CLI
233
CLII
234
CLIII
Gülrek güle.
235
CLIV
1 1 70. Aceb değil senin için bin can fidi kılar isem
Senin varlığın can yeter hoştur cansız kalır isem
236
CLV
237
CLVI
238
CL VII
239
CL VIII
240
CLIX
241
Abdülbaki Gölpınarlı
Bu şiir, Mevlana'nın
Ey Hodayi ki müferrih - bahş-ı rencilran tuyi
Der miyan-ı lutf-u rahmet hemçu can pinhan tuyi
mada'lı şiirinden mülhemdir. Bilhassa alnncı beyit, Mevlana'nın şiirinin
altıncı beyti olan,
Nale bahşi hasteganha ta beden sakin şevend
Çun hakıykat bingerem der derd-i ma nalan tuyi
beyrinin hemen hemen aynıdır. Her iki şiiri karşılaştırınız (Bedi'uz -
Zaman Firuzan-fer Külliyat-ı Şems ya Divan-ı Kebir; s. VI; Tehran Üniv.
Yayımı; 1 340 Şemsi hicri; s. 99-1 00).
242
CLX
243
CLXI
245
CLXII
246
VI
247
Abdülbfıki Gölpınarlı
248
CLXIII
249
CLXIV
250
CLXV
251
CLXVI
252
CLXVII
Mısraın ikinci cüz'ü "bizi yaratan eyledi"dir; ikinci mısraın ikinci cüz'ü
"kendiyi pinhan eyledi"dir; vezin yüzünden böyle okunuyor.
253
Abdülbaki Gölpınarlı
254
CLXVIII
255
CLXIX
258
vn
Gurbet
259
Abdülbiiki Gölpınarlı
diyen,
260
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
261
CLXX
263
CLXXI
R. Y. de.
264
CLXXII
Yeni yazmalarda.
265
CLXXIII
Yeni yazmalarda.
266
vm
İ/im - İrfan
ve
267
Abdülbaki Gölpınarlı
268
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
269
Abdülbaki Gölpınarlı
kağıt," demiş, "ezeli bilgi olsa, ama bunun sınırı var, onun
yok, bunu bil bir kere. Şu nokta da bilginierin bilgisi."
Derviş, "Bütün peygamberlerin, filozofların, bilginierin
bilgisi bu noktada mı, noktanın içinde mi?" demiş.
Ebüs - Suud, "Ya ne samyorsun? " buyurmuş.
Derviş, "Sultanım," demiş, "kerem buyur da kendine ait
bilgiyi ayır bu noktadan, göster bana."
Ebüs - Suud, "Derviş," demiş, "gerçekmiş sözün, pek ca
hilmişsin; benim ilmirn nedir ki bu noktadan ayırıp sana gös
terebileyim? "
"Ya efendim," demiş derviş, "bu benliğin nedir, bu guru
run ne? "
Ve çıkıp gitmiş. Derler ki: Ebüs - Suud, derviş gidince le
ğen-ibrik getirtmiş, abdest almış, iki rik'at namaz kılıp töv
be etmiş, sonra da tasavvuf yoluna süluk etmiş; yani ilirnden
irfana yönelmiş.
Belki doğrudur, son zamanlarında olmuştu bu. Ama bu
bilgin, irfana karşı nasıl göğüs geriyor? Diyor ki bir fetva
sında:
270
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
diyor.
271
CLXXIV
273
CLXXV
274
CLXXVI
Prof. R. de.
275
CLXXVII
276
CLXXVIII
R. Y. de.
277
CLXXIX
278
CLXXX
279
CLXXXI
280
CLXXXII
Bin kez hacca vardın ise bin kez gaza kıldın ise
Bir kez gönül kırdın ise gerekse var yollar doku
282
CLXXXIV
Mısrada iki hece eksik "Söz kılar kayguluyu şad söz kılar bilişleri yad"
tarzında olsa gerek.
••
Aslı "ne ıldızdan". Vezin gereği "n'ıldızdan" olmuş.
283
IX
Yunus,
286
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
287
CLXXXV
R. Y. ve Y. Ef. de.
289
CLXXXVI
291
CLXXXVII
Y. Ef. de.
292
CLXXXVIII
294
CLXXXIX
Prof. R. ve R. Y. de.
295
exe
297
CXCI
298
CXCII
299
CXCIII
300
CXCIV
301
cxcv
302
CXCVI
R. Y. de.
303
CXCVII
304
CXCVIII
305
CXCIX
306
cc
307
CCI
308
CCII
309
CCIII
Bu mısraın ikinci cüz'ü "bil kim içi boşdurur" tarzında yazılmış; bir he
ce eksik.
••
"Zira elinde ... "dir; vezin yüzünden "zir'elinde" okunınası gerek.
310
CCIV
R. Y. ve Y. Ef. de.
311
ccv
312
CCVI
313
CC VII
314
CC VIII
315
CCIX
316
ccx
Yeni yazmalarda.
317
CCXI
R. Y. de.
318
CCXII
319
CCXIII
320
CCXIV
321
ccxv
322
CCXVI
323
CCXVII
324
CCXVIII
325
CCXIX
326
ccxx
R. Y. ve Y. Ef. de.
327
CCXXI
328
CCXXII
Y. Ef. ve N. O. de.
329
CCXIII
330
CCXXIV
331
ccxxv
R. Y. ve Y. Ef. de.
332
CCXXVI
R. Y. ve N. O. de.
333
CCXXVII
Prof. R. de.
334
CCXXVIII
335
CCXXIX
336
ccxxx
337
CCXXXI
338
CCXXXII
339
CCXXXIII
340
CCXXXIV
341
ccxxxv
342
CCXXXVI
343
CCXXXVII
344
CCXXXVIII
345
CCXXXIX
346
CCXL
R. Y. ve Y. Ef. de.
347
CCXLI
R. Y. ve N. O. de.
348
CCXLII
Prof. R. de.
349
CCXLIII
351
X
Kendini Kınayış
(Me/amet)
der.
353
Abdülbiiki Gölpınarlı
İyilik mi ?
354
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
ibadet mi?
Şeyhlik mi?
355
Abdülbaki Gölpınarlı
356
CCXLIV
357
CCXLV
358
CCXLVI
359
CCXLVII
Y. Ef. ve N. O. de.
360
CCXLVIII
361
CCXLIX
362
CCL
363
CCLI
364
CCLII
366
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
Bazı mısralarda vezin sıkleri olmakla beraber " failatün failatün failatn
veznindedir.
367
CCLIV
Y. Ef. de.
368
CCLV
Y. Ef. ve N. O. de.
370
XI
371
Abdülbaki Gölpınarlı
Yunus'un,
372
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
ve,
373
Abdülbaki Gölpınarlı
Bin kez hacca vardın ise, bin kez gaza kıldın ise,
Bir kez gönül kırdın ise gerekse var yollar doku,
374
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
375
CCLVI
378
CCLVII
N. O. de.
379
CCLVIII
380
CCLIX
R. Y. ve Y. Ef. de.
381
CCLX
382
CCLXI
383
CCLXII
384
CCLXIII
385
CCLXIV
386
CCLXV
Yeni yazmalar.
387
CCLXVI
Yeni yazmalar.
388
CCLXVII
Y. Ef. de.
389
CCLXVIII
" Ben bu ile" diye başlıyor; bir hece fazla; " ben" olmayacak.
390
CCLXIX
391
CCLXX
392
CCLXXI
393
CCLXXII
394
CCLXXIII
Prof. R. de.
"Zavye", "zaviye"diı; vezin yüzünden böyle okunuyor.
395
CCLXIV
396
CCLXXV
397
CCLXXVI
398
CCLXXVII
2120. Hak nazar kıldığı cana bir göz ile bakmak gerek
Ona kim ol nazar kıla ben onu nice yereyin
399
CCLXXVIII
400
CCLXXIX
401
CCLXXX
402
CCLXXXI
403
CCLXXXII
404
CCLXXXIII
R. Y. ve Y. Ef. de.
405
CCLXXXIV
Prof. R. de.
406
CCLXXXV
407
CCLXXXVI
408
CCXXXVII
409
CCLXXXVIII
410
CCLXXXIX
41 1
ccxc
412
..................-ı•••••
CCXCI
413
CCXCII
414
CCXCIII
415
CCXCIV
416
ccxcv
417
CCXCVI
418
CCXCVII
419
CCXVIII
420
CCXCIX
Prof. R., R. Y., Y. Ef. ve N. O. de. Bazı mısralarda vezin sıkleriyle bu şiir
dört "müstef'ilün" veznindedir.
42 1
AÇIKLAMA
B. 52. Şu kudsi hadise işaret edilmektedir:
"Yüce Allah kıyamet günü der ki: Ey Ademoğlu, hasta
landım, neden beni dolaşmadın? (Kul) Yarabbi der, ben seni
nasıl dolaşabiiirim ki sen, alemierin rabbisin; (Allah) bilme
din mi ki der, filan kulum hastalandı; niye onu dolaşmadın?
Onu dolaşsaydın beni, onun yanında bulurdun; Ey Ade
ınoğlu der; senden yemek istedim; neden doyurmadın beni?
(Kul) Yarabbi der, ben seni nasıl doyururum ki sen alemierin
rabbisin. (Allah), filan kulum senden yiyecek istedi; neden
onu doyurmadın; bilmedin mi ki onu doyursaydın bunun
ecrini katımda bulurdon der. Ey Ademoğlu der, senden su is
tedim; neden bana su vermedin? (Kul), Yarabbi der, ben sa
na nasıl su verebilirim ki sen alemlerio rabbisin. (Allah) der
ki: Filan kulum senden su istedi, neden su vermedin ona?
Ona su verseydin, bunun ecrini katımda bulurdun. " (Ca
mi'us - Sagıyr, Mısır - Matbaa-i Hayriyye; 1 32 1 , C. I. S. 65)
B. 54. Ab-ı Hayat. Türkçesi "Bengisu"dur. Bu sudan
içen, ölümsüzlüğe kavuşurmuş, Kur'an-ı Kerim'in xvın. su
resinin (Kehf) 60-65 ayetlerinde Musa Peygamber'in, genç
arkadaşıyla iki denizin kavuştuğu yere vardığı, orada Mu
sa'nın arkadaşının, bir kaynaktaki sudan abdest alırken; tor
bada bulunan ve bazı rivayetlere göre kızarmış ve yarısı da
yenmiş olan balığın, suyun sıçramasıyla dirilip denize atıla
rak gittiği, biraz sonra Musa'nın bunu duyup vak'anın geç
tiği yere döndüğü, orada kendisine; Tanrı tarafından bilgi ve-
425
Abdülbaki Gölpınarlı
426
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
427
Abdülbaki Gölpınarlı
428
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
429
Abdülbôki Gölpınarlı
430
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
431
Abdülbôki Gölpınarlı
432
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
433
Abdülbaki Gölpınarlı
435
A bdülbiiki Gölpınarlı
436
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
437
Abdülbaki Gölpınarlı
438
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
439
Abdülbdki Gölpınarlı
440
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
44 1
Abdülbaki Gölpınarlı
442
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
443
Abdülbaki Gölpınarlı
444
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
445
Abdülbtıki Gölpınarlı
446
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
447
Abdülbiiki Gölpınarlı
448
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
(aynı, ll, 9). Kur'an'da "ebedilik, ebedi hayat ağacı" diye ge
çer (XX, 120); men edilen meyve, buğday, üzüm, unnap ola
rak rivayet edilmiştir. En meşhur rivayet buğdaydır ve hayat
tan kinayedir. Adem, toprağın kokmuş balçığından yaratıl
mıştır ve Tanrı bu balçığı kudret elleriyle yoğurmuş, sonra
ona ruhundan üfürmüş, can vermiştir.
Alıd-ı Atıyk'te Şeytan, yılandır (Tekvin; III, 1 - 1 5 ) .
Kur'an'da Şeytan ve İblis diye geçer. İblis, şiddetli sıkıntıya
düşmek, kederleornek manasma gelen "İblas"tan gelen
Arapça bir kelimedir diyenler olduğu gibi başka bir dilden
geldiğini söyleyenler de olmuştur (El - Müfredat; s. 59;
Mu'cem'ul - Beyan, C. I. s. 8 1 ) . Asıl adı İbranca, Azazil'dir.
Şeytan, rahmetten uzaklaştırılmış, yanıp kavrulmuş manala
rına gelir. Kur'an'ın birçok ayetlerinde İblis'in ateşten yara
tıldığı (mesela VII. 12) bildirilmekte, VI. sürenin 15. ayetin
de de bütün cinlerin, ateşin dumansız alevinden halk edildi
ği beyan edilmektedir. Adem'e secde etmediği için Tanrı ta
rafından lanete uğratıldığı, onun da, beni kıyamete dek ya
şat da, özü doğru kullarından başka bütün kullarını azdıra
yım diye temennide bulunduğu, Tanrı'nın, onu sur üfürülün
ceye dek sağ bıraktığı da Kur'an'da bildirilir (XV, 36-43 ).
B. 8 1 1 . Ah-ı Hayvan. Ab-ı Hayat anlamınadır: 54.
beytİn izahına bk.
B. 829. Kadir gecesi. Yıl içindeki bir gecenin kadri, şe
refi pek yüce olduğundan, kadri yüce Kur'an o gece indi
ğinden, bir yıl içinde olacak şeyler o gece takdir edildiğin
den, o gece yere inen ve göğe ağan meleklerin yüzünden
yeryüzü sıkışık bir hale geldiğinden bu adla anılmıştır.
XCVII. surede Kur'an'ın o gece indiği, ll. surenin 1 85. aye
tinde Ramazan ayında indirildiği bildirildiğinden, bu gece
Ramazan ayı içindedir ve hadisiere göre son on gecenin tek
sayılı gecelerinden biridir. Sfıfilere göre, salikin kendi kad
rini bildiği gecedir (Kur'an-ı Kerim ve Meali; II Açıklama,
s. CXXV-CXXVI) .
449
Abdülbaki Gölpınarlı
450
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
45 1
Abdülbaki Gölpınarlı
452
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
453
Abdülbiiki Gölpınarlı
454
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
455
Abdülbaki Gölpınarlı
456
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
458
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
459
Abdülbliki Gölpınarlı
460
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
461
Abdülbaki Gölpınarlı
462
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
463
Abdülbaki Gölpınarlı
464
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
465
Abdülbfıki Gölpınarlı
466
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
467
Abdülbdki Gölpınarlı
468
Yunus Emre-Hayatt ve Bütün Şiirleri
469
Abdülbaki Gölpınarlı
470
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
471
Abdülbaki Gölpınarlı
4 72
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
473
Abdülbaki Gölpınarlı
474
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
475
Abdülbiiki Gölpınarlı
476
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
478
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
480
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
481
SÖZL ÜK
Türkçe "t", Arapça "a", Farsça "f" harfleriyle
gösterilmiş, iki dilin karışımından yapılan
terkiplerle sözler, terkip ve sözdeki
sıraya, uyulan kurala göre
gene aynı harflerle
belirtilmiştir.
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
485
Abdülbaki Gölpınarlı
486
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
487
Abdülbliki Gölpınarlı
488
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
Bozyapalak (t): Fazla tüylü ve Can alıcı (t): Azrail. Canları al
boz renkli. maya memur melek.
Börküınek (t): Püskürmek, fış Canavar (t): Domuz.
kırmak. Canına dağ etmek (t): Canını
Buçuk (t): Yarım. dağlamak. Can yakan bir
Bud-u vücıld der miyan (f): eleme uğramak.
Var yok ortada (Her şeyden Can-ver (f) ; Canlı, hayvan.
vazgeçmek). Casus (a): Gizli şeyleri izleyip
Buğ - Buğu (t): Buğu, dwnan. haber veren.
Buğz - Buğuz (a): Nefret, sev- Cazô (f): Cadı. Büyücü katı.
meyiş. Cebbar (a): Kırıkları onaran.
Buhl - Buhul (a): Nekeslik. Tarırı adlarından. Cebir ve
Bular (t): Bunlar. zor sahibi.
Bulanmak (t): Kirlenmek. Gö Cebbar-ı alem (a. f): Alemin
nüle kötü düşünce ve şüphe ceb barı.
getirmek. Cebri (a): Zorla.
Burağ - Burak (a): Şimşek gibi Cehalet (a): Bilgisizlik.
yürük cennet atı (Açıkla Cehd (a): Direnmek, çalışmak.
ma'ya bk.) Celle celal (a): Ululuğu yücel-
Burc (a): Kal'a kulesi. Arz kü dikçe yücelsin, ululansın
me yıldızlara verilen meda (Allah adından sorıra "celle
rının on ikide biri, ad. celaluhu" denir.)
Burhan (a): Kesin delil. Cemfiat (a): Topluluk
Bun yeri (t): Şaşkınlık, aciz yeri. Cem eylemek (a, t): Toplamak,
Bühtan (a): iftira. bir araya getirmek.
Bünyad eylemek (f, t):Yapmak, Cevabir (a): İncileı; mücevher
kurmak ler.
Bürran (f).: Keskin. Cevher (a): İnci, mücevher.
Bürd-ü bar (f): Mal - mülk Kendi varlığıyla var olan
Büstan (f): Bağ, bahçe, bostan. şey. Cevherle belirene
Büt (f): Taş ve saireden yapılan " araz" denir. Renk şekil
ve tapılan nesne, put. Güzel. arazdır; onlara nispetle el
Büt-hane (f): Puta tapılan tapı sim, cevherdiı;
nak. Cevlan - Cevelan (a): Gezin
mek.
c, ç Cevşen (a): Zırh.
Cezbe (a): Çekiş. Tarırı'nın kulu
Cah (f): Yeı; mevki. çekişi.
Cahil (a): Bilgisiz. Cezire (a): Ada.
Cam (f): Kadeh. Cife (a): le_§.
Cami (f): Kadehe mensup, Al Cihan (f): Alem.
kolik. Bir tarikat ehli. Cin (a): Göze görünmez: hayır
Can (a): Cin taifesi lıları, şer işlerde bulunanları
olan yaratıklar.
489
Abdülbiiki Gölpınarlı
490
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
491
Abdülbaki Gölpınarlı
492
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
493
Abdülbliki Gölpınarlı
Feragat etmek (a, t): Aldırış et- Gamgüzar (f): Gamla vakit ge
memek, vazgeçmek. çıren.
Ferah (a): Genişlik, rahatlık. Gamgin (f): Gamlı, tasalı.
Ferda (f): Yarın. Gammaz (a): Kovucu. Göz
Feride (a): Tek, emsalsiz. ucuyla bakan, cilveli.
Ferişteh (f): Melek. Gani (a): Zengin. Tanrı adların
Fenyk (a): Bölük. Bir inançta dan.
olan, öbür inançlardan ayrı Garez (a): Maksut. Hınç.
lan kişiler. Garipsemek (a, t): Eşsiz, tuhaf
Fennan olmak (f, t): Uymak, ta bulmak.
bi olmak. Gark olmak (a, t): Boğulmak,
Ferseng (f): Üç millik mesafe, batmak.
fersah. Gassal (a): Ölü yıkayan.
Ferş (a): Yaygı, yeryüzü, döşe Gayet (a): Son. Netice.
me. Gaza (a): Savaş.
Ferr3ş (a): Döşeme döşeyen. Gazel yaprağı (t): Sararmış, sol
Feryad etmek (f, t): Bağırıp ça- muş yaprak.
ğırmak. Geda (f): Yoksul, dilenci.
Feth - fetih (a): Açmak. Gedilmek (t): Bütünlüğü azal-
Feth-i bab (a, f): Kapı açmak. mak.
Fevk'al-ala (a): Yücelerin yüce- Geh - gah (f): Bazı, kimi vakit.
si, üstü. Gene (f): Define, hazine.
Fida - Fidi (a): Bağışlamak Gençay (t): Yeniay.
Fiil (a): İş. Genc-i nilian (t): Gizli define.
Fikret (a): Düşünmek. Genç yaz (t): İlkbahar.
Filhal (a): Hemen, derhal. Gengez (t): Geniş, ferah.
Firkat (a): Ayrılmak. Genk (t): Geniş, ferah.
Firaset (a): Keskin anlayış. Se Geri (f): Eğer. Şart eki.
ziş. Geri (t): Sonra.
Fitne (a): Sınayış, imtihan. Boz Gerdan (f): Dönen, boyun.
gıın, kötülük. Gerdôn (f): Kainat. Gök.
Fuzul, fuzulluk (a, t): Fodul, fo Geşt (f): Gezmek, dolaşmak.
dulluk. Sıradan, töreden dı Gevher (f): İnci,
şarı iş yapan, laf eden kişi. Gevheri (f): Sarraf.
Münasebetsizlik. Gına (f): Zenginlik.
Gıriv (f): Bağırış, çığlık.
G Gıybet (a): Birisi yokken aley-
hinde bulunmak.
Gaflet (a): Anlamamak, gaafil Gil (f): Toprak, balçık, kil.
olmak. Giriftar (f): Tutkun, aşık.
Galebe (a. t.): Kalabalık. Giryan (f): Ağlayan.
Galtan (f): Yuvarlanrnak, yu Gökçek (t): Güzel.
varlanan. Gök ekin (t): Olmamış, sarar
mamış ekin.
494
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
Gönül eri (t): Eren, aşk ehli. Güzaf (f): Boş, asılsız laf.
Gönenrnek (t): Süslenmek, do Güzer (f): Geçmek.
nanrnak. Güzide (f): Seçilmiş.
Gönül almak (t): Meyletmek, Güzin (f): Seçkin.
sevmek.
Görkdü (t): Güzel, H
Gövü (t): Güvenç, itimad.
Göymek (t): İçten yanrnak. Hab (f}: Uyku.
Göynü (t): Yanık, yara. Hace (a): Gücü yeten her Müs
Göynümek (t): Kendi kendine lüman'ın ömründe bir kere
içten yanrnak. yapmak zorunda olduğu di
Göyündürmek (t): İçten içe ni ziyaret. Kabe'yi Tavaf ve
yakmak. hac törenini eda etmek.
Göze göz görmek (t): Karşı Hacit (a): Dilekler, istekler.
karşıya gelmek, bakmak. Hadd (a): Sınır, miktar. Şeriatta
Gözgü (t): Ayna. suçluya verilen ceza.
Göz sepek (t): Dumanlı, puslu. Hak (a): Gerçek. Tanrı adların-
Gözsüz sepek (t): Köstebek. dan.
Göz süzmek (t): Nazlanmak, Hak (f): Toprak.
cilvelenmek. Sevinrnek. Hakıyr (a): Bayağı, aşağı.
Gufran (a): Yarlıgamak, bağış Hill (a): Yaratan, Tanrı adla-
lamak. rından.
Gulgule (a): Çığlık, gürültü, pa- Halili (a, f): Halil'e mensup, cö-
tırtı. mert.
Gusl (a): Boy abdesti, yıkanrna. Halis (a): Özü sözü doğru.
Gussa (a): Tasa, üzüntü, sıkıntı. Halvet (a): Yalnızlık.
Gussa yemek (a, t): Kederlen- Ham (f): Çiğ. Olgun olmayan.
mek. Hamiyyet (a): Korumak. Gay-
Gôş (f): Kulak. ret ve peklik.
Gôş tutmak (a, t): Dinlemek. Hammal (a): Taşıyan, harnaL
Gôşe (f): Köşe. Hamôş (f): Susan.
Güç (t): Kuvvet. Han-hon (f): Yemek, sofra.
Güh (f): Söz. Hanedan (f): Soy - sop. Aile.
Güher (f): İnci. Hanende (f): Şarkı okuyan.
Gülreği tutmak (t): Güleceği Han-ü man (f): Mal-mülk, ev -
gelmek. bark. Varlık.
Gülistan (f): Gül bahçesi. Har (f): Hor, zelil.
Gürnan (f): Şüphe, işkil. Harab (f}: Yıkık.
Gümrah (f): Yolunu kaybetmiş. Harahat (f): Meyhane.
Gün (t): Gündüz, güneş. Harilmi (a, f): Haram yiyen.
Günde (t): Daima. Hırsız, soyguncu.
Günilmek (t): Yönelmek. Harcayetmek (t): Kafi gelmek.
Gürôh (f): Topluluk. Harici (a): Dışta kalan. Dinden
dışarı olan.
495
AbdülbEıki Gölpınarlı
Harif (a): İş eri, bir bırfet ehli. Hece (a, t): "Heca"dan boz, sö
Arkadaş. zün tek sesleri.
Harir (a): İpek Hece (t): Mezar taşı.
Hass (a): Hususi, özel, olgun. Helal (a): Yapılması caiz olan.
Hased (a): Kıskançlık. Zevce.
Hass-ül-havass (a): İnsanların Helak (a): Ölmek, yok olmak.
en seçilmişleri. Hemdem (f): Solukdaş, daima
Haş (f): Kerpiç. Taş - tuğla. beraber olan arkadaş.
Haşa (a): Asla, olmaz şey. Hemişe (f): Boyuna, daima.
Hişe lillah (a): Allah hakkıyçin Hemrab (f): Yol arkadaşı,
olmayacak şey. Hernraz (f): Sırdaş.
Haşem (a): Tiibi olanlar. Kullar, Hepi (t): Hepsi.
köleler. Hergiz (f): Asla.
Haşer (a, t): Kalabalık. Heva (a): Heves, nefse ait şeyle
Haşerat (a. boz): Kalabalık re düşkünlük.
Halk tabakasının kötü kıs Hevi (a): Korku.
mı. Böcekler. Heybet (a): Korku veriş. Yüce
Haşr - haşir (a): Bir yere toplan lik.
mak. Öldükten sonra kıya Heyhat (a): Yazık. Hasret, mah-
met kopunca dirilmek. rumluk bildiren söz.
Hata: (a): Kusur, yanlışlık. Hezar (f): Bin, binlerce.
Hatar (a): Tehlike. Hezar-destan (f): Bülbül
Havale (a): Birisine bir iş ver Hıkd (a): Kin.
mek. Hırka (a): Üste giyilen önü açık,
Havass (a): Haslar, seçilmiş ki topuklara dek uzanan kollu
şiler. elbise. Derviş hırkası yaka
Havf (a): Korku. sız olur.
Havsala (a): Anlayış, taham Hırka-pôş (a, f): Hırka giyen.
mül. Derviş.
Hayy (a): Canlı. Tanrı'nın adla- Hınnen (f): Harman.
rından. Hırs (a): Bir şeyin üstüne düş-
Haya (a): Utanmak. mek. Haris olmak.
Hayf (a): Yazık. Hısal (a): Huylar.
Hayfa varmak (a): Hiçlenmek, Hışm (f): Öfke.
yazık olmak. Hıyanet (a): Hainlik.
Hayran (a): Şaşırmış, şaşkın. Hicab (a): Örtü, perde.
Hay u hô (a, f): Hay huy, gürül Hicran (a): Ayrılık.
tü etmek. Hidayet (a): Doğru yolu bul
Hayz (a): Kadınların aybaşla mak.
rında adet görmesi. Hidmet (a): İş görmek. Huzur,
Hazer eylemek (a. t.): Çekin tapı.
mek, sakınmak. Hikmet (a): Bir istek, sebep.
Hazret (a): Tapı, huzur. Hil'at (a): Elbise, değerli elbise.
496
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
497
Abdülbliki Gölpınarlı
İşret (a): Zevk, safa, geçim, ya Kafdan kafa (t): Baştan başa.
şayış ve sohbet. Sonradan iç Kahhar (a): Kahceden. Tanrı
ki içmek anlamına gelmiştir. adlarından.
İş ucu (t): Netice, son. Sebep. Kaht - kahıt (a, t): Kıt, Kıtlık.
İtab (a): Azarlamak. Kabil (a): Tembel.
İvaz (a): Karşılık. Kahc - Kahır (a): Zorlama.
İvmek (t): Acele etmek. Mahvetme, helak etme, ba
İye (t): Sahip, ulu, er. tırma. Çok üzüntü duyma.
İzin - izin (t): izieye izleye, izin Kahri (a): Kahırla, zorla.
den giderek. Kaaim (a): Ayakta duran. Biri
İzlemek (t): Tabi olmak, yolun nin yerini tutan. Namaz kı
dan gitmek. lan, vaktini namaz kılmakla
İzzet (a): Üstünlük, şeref. geçiren.
Kakımak (t): Kızmak, öfkelen
J mek.
Kallaş (a): Kalleş, hilebaz, dö
Jeng (f): Pas. nek, yalancı.
Kalmak (t): Eğlenmek, işe giriş
K memek, durmak.
Kalınaş, Kolmaş (t): Asılsız söz
Ka'be (a): Mekke'deki mescid söyleyen, geveze, herzeve
Müslümanların kıblesi. kil.
Kaabil (a): Kabul eden, alan. Kami (f): Muradına ermiş.
Kaabiliyet (a): Kabul etmeye Kamil (a): Olgun.
gücü olan. İstidad. Kamu (t): Hep, hepsi.
Kaadi (a): Yargıç, kadı, hakim. Kan (f): Maden.
Kaadir (a): Gücü yeten. Tanrı Kanaat (a): Yeter bulmak, ye-
adlarından. tinmek.
Kadir (a): Değer, kıymet. Kanca (t): Nasıl.
Kaal (a): Söz. Kancasına (t): Nasıl, nice.
Kaal (t): Tortu. Kanda (t): Nerde.
Kaamet (a): Boy. Namaza du Kandığı (t): Nerdeki.
rurken söylenen sözler. Kar (f): İş.
Kabin (i): Nikah, nikah parası, Kara - ak (t): Yazı, yazılan yazı-
mehir. lar, kitap.
Kabz (a): Almak. Sıkıntıya düş- Ka'ra (a): Dip, en alt.
mek. Karanu (t): Karanlık.
Kad (f): Boy bos. Karar bulmak (t): Bir yerde eğ
Kaçan (t): Vakta ki, o zaman. leşmek. Bir işte devam et
Kadd-i bala (f): Uzun boy. mek.
Kadem (a): Ayak, uğur. Karavaş (t): Halayık, cariye.
Kadim (a): Ezeli, eski. Evvelsiz. Kar etmek (f): Kar elde etmek.
Kadimi (a): Ezeli olan. Bezmek, usanmak.
498
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
499
Abdülbaki Gölpınarlı
500
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
501
Abdülbaki Gölpınarlı
502
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
503
Abdülbaki Gölpınarlı
504
. Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
Saha - Sahavet (a): Cömert, cö Sebük-bar (f): Hafif yüklü, çe
mertlik. vik.
Said (a): Kutlu. Secde (a): Alın, dizler, ayak par
Sakala gülrnek (t): Aldatmak, makları, avuçlar yere gel
alay etmek. mek üzere yere kapanmak.
Sakka (a): Su dağıtan, su veren. Tanrı'ya secde etmek.
Saka. Seccade (a): Namaz kılınırken
Sakınmak (t): Esirgemek. yere yayılan ve secde edilen
Sakıy (a): Su ve içki sunan. yaygı, halı, kilim, bez.
Sakin (a): Bir yerde oturan. He- Sefer etmek (a. t): Bir yere git
yecansız, rahat kişi. mek.
Sala (a): Çağrı. Seğirmek - Seğirtmek (t): Koş-
Salaca (t): Üstünde ölü götürü- mak.
len tahta. Sehl - Sehil (a): Kolay.
Salat (a): Namaz. Selamet (a): Esenlik.
Salatin (a): Sultanlar. Sem' (a): Duymak, işitmek.
Salavat (a): Hz, Peygamber' e ve Seng (f): Taş.
soyuna dua. Ser (f): Baş.
Salôs, Salôsluk, Salôslanmak (f, Serap (a): Çölde adamın gözü-
t): Düzenbaz, riyakar. Riya ne görünen su, vaha hayali.
karlık, suret oğruluğu. Bu Ser-be-ser (f): Baş başa.
huyu huy edinmek. Serakoymak (t): Bırakmak.
San (t): Sanki. Umulan şey. Ser-gerdan (f): Başı dönmüş.
Sapmazıs (t): Sapmaksızın.
Serseri.
Sarp (t): Aşılması güç, geçilmez
Ser-encim (f): Baştan geçen.
tepe ve dereleri olan.
Serbeng (f): Çavuş.
Sarp iş (t): Güç iş.
Ser-hoş (f): Sarhoş.
Sataşmak (t): Bir güç işe oğra-
Ser-maye (f): Satış ve kar için
mak.
konan mal ve para.
San-pazar (t): Alışveriş.
Ser-mest (f): Sarhoş.
Savaş (t): Harp.
Server (f): Ulu. Büyük.
Sayakmak (t): Aslına ulaşmak.
Saykal - Saykal urmak (a, t): Sevi (t): Mahabbet, sevgi, aşk.
Parlaklık, cila. Parlatmak. Sevişmek olmak (t): Boyuna aş-
Sayvan (t): "Saye-ban"dan boz- ka düşeduran.
ma. Gölgelik. Sevcikrnek (t): Varlıktan geç-
Sayyad (a): Avcı. mek. Bakmak.
Saz (t): Saz denen müzik aleti. Seyr (a): Gitmek.
Saz-kar etmek (f, t): Düzene Seyretmek (a. t): Gezmek.
sokmak. Sezmek (t): Anlamak.
Saadet (a): Kutluluk. Sıddıyk (a): Gerçek.
Sebil olmak (a, t): Bol olmak, Sıfat - Sıfat (a): Sıfat. Sıfadar.
alabildiğine verilmek, bağış zat ile kaaim sıfatlar.
lanmak. Sımak (t): Kırmak.
506
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
507
Abdülbaki Gölpınarlı
Şah - şeh (f}: Hükümdar. Sat Şeybet (a, f}: İhtiyarlık, saça -
ranç taşlarından biri. sakala ak düşmek.
Şahenşeh (f}: Padişahlar padişa Şey'ullah - Şey'en Iilialt (a): Al
hı. lah için bir şey İstenirken
Şakımak (t): Kuşun neşeyle ötü dervişterin söyledikleri söz.
şü. Şeyda (f}: Deli divane. Aşıkın
Şakir (a): Şükreden. sıfatlarından.
Şar (a, t): "Şehr"den bozma. Şe Şika.r (f}: Av.
hir. Şir-gir (i): Arslan avcısı. Yiğit.
Şarab-hane (a, f}: Şarap, içki ye Şirk (a): Tanrı'ya eş, ortak tanı-
rı. mak.
Şart eylemek (a, t): Bir şeyi bir Şirin (f}: Tatlı, güzel.
şeye şart koşmak. Şive (a): Cilveli hareket, eda.
Şecer (a): Ağaç. Şöhret (a): Ün, ad, san.
Şehadet getirmek (a, t): Tanrı Şu'le (a): Parlaklık.
nın birliğini, Hz. Muham Şu'le vermek (a. t): Parıldamak,
med'in gerçek peygamber aydınlatmak.
olduğunu söylemek. Şôr (f}: Tuzlu. Coşup köpür
Şehd (f): Bal. mek.
Şehriyar (f}: Padişah, hüküm Şôr eylemek (t): Coşmak.
dar. Şukr - Şükür (a): Görülen lutfa,
Şehvet (a): Şiddetli istek. Nefis edilen ihsan, elde edilen ni
isteği. mete karşılık maddi, mane
Şek (a): Şüphe, işkil. vi minnet.
Şekavet (a): Kötülük, haydut- Şümar (f}: Sayı.
luk.
Şeker !eb (f}: Şeker dudaklı. T
Şekeristan (f}: Şeker kamışlığı.
Şek! - Şekil (a): Biçim, tarz. Taat - Taat (a): ibadet, itaat.
Şem' (a): Mum, ışık. İbadetler, taatlar, kulluklar.
Şems (a): Güneş. Tabir (a): Düş yormak. Bir şeyi
Şer (a): Kötülük. Hayrın zıddı. yorumlamak.
Şerh etmek (a, t): Anlatmak, Tabı - Tahıl (f): Davul.
açıklamak. Tabıl-baz (f}: Davul çalan.
Şerik (a): Eş, ortak. Tae (a): Başa giyilen şey. Değer-
Şennende (f}: Utanan. Utanış. li serpuş.
Şennsar (f}: Utangaç. Ta'cil (a): Acele etmek.
Şeş cihet (f. a): Altı yön. Yukarı, Tad (t): Lezzet.
aşağı, ön, ard, sağ, sol. Taht'es - sera (a): Yerin altı.
Şeşmek (t): Çözmek, çıkarmak. Takaza (a): İhtiyaç, lüzum. Sı-
Şeş olmak (t): Rastlamak, tesa kıştırmak.
düf. Takdir (a): Kaderlernek Ola
cak şeylerin olmadan Tanrı
Şeşta (f, t): Şeş-tar'dan, altı telli
tarafından bilinmesi.
saz.
508
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
509
Abdülbiiki Gölpınarlı
Tervende (f, t): Yeni yetişmiş Tut-i emel ( a. f): Uzun, olma-
turfanda. yacak istek.
Tesbih (a): Tanrı'nın noksan Tup (t): Hep, tümden.
sıfatiardan münezzeh oldu Tuş olmak: (t): Rastlamak.
ğunu söylemek. Muayyen Tuyôr ( a ) : Kuşlar.
dua ve senayı sayı ile zik Tüketmek (f): Bitirmek.
retmek. Türab ( a ) : Toprak.
Teşvıyk (a): Şevke getirmek. Türetmek (t): Fazlalaştırmak,
Teşviş (a): İşkile sevk etmek. üretmek.
Karıştırmak, Kargaşa 1ık. Tütmek (t): Dumanı çıkmak.
Tevazu' (a): Gönül alçaklığı.
Tevekkül (a): Tanrı'ya dayan u
mak, güvenmek.
Tevfıyk (a): Başanya ermek. Ubrulmak (t): Devrilmek.
Erdirmek. Ucôb ( a ) : Kendini beğenmek.
Tevhid (a ) : Tanrı'yı birlemek. Uçmak (t): Cennet.
Tezlik (t): Aceleci lik. Uınman (a): Büyük deniz.
Tezvir (a): Düzen, yalan, kötü Umu (t): Ümit.
lük. Urgan (t): Kuvvetli ip.
Tıfl - Tıfıl (a): Çocuk. Uru dunnak (t): Hemen kalk
Tıfl-ı na-reste (a, f): Ergenlik mak.
çağına erişmemiş çocuk. Uruşmak: (t): Birbirine vur-
Tılsım-Tılısım ( a ) : Yere gömü mak. Savaş.
len para ve sairenin çalın Uruşgan (t): Boyuna vuruşan.
maması için okuyup üfle Uryan ( a ) : Çıplak.
mek. Bu suretle çalmak is Us (t): Akıl.
teyene eli kılıçlı biri, yahut Usan (t): Aptal, tembel.
bir ejderha göründüğüne Uslu (t): Akıllı.
inanılırdı. Ustahan (f, t): Usta, yapıcı.
Tirnar etmek (f, t): Yarayı, has- Uş (t): İşte. Şimdi.
tayı iyileştirmek. Uşanmak (t): Kırılmak.
Tiryak (f): Panzehir. Uşatmak (tl: Kırmak.
Tiz (f): Keskin, tez. Uşşak (a): Aşıklar.
Toy (t): Düğün, ziyafet. Ut - Utlu (t): Utanç, utangaç.
Toylaınak (t): Karnını doyur- Utmak (t): Oyunda üst olmak.
mak. Uya (t): Her şeye uyan, ah-
Tudaş olmak (t): Rastlamak, mak.
gönül vermek. Uyakınak (t): Batmak, gurub
Tufan ( a ) : Şiddetli yağmur, sel. etmek.
Tuğyan ( a ) : Azmak, öfkelen Uz (t): Doğru, yerinde.
mek. Nehrin taşması. Uzgelmek (t): Tam ve düzgün
Tokuşmak (t): Birbirine saldır bir hale gelmek.
mak.
510
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
511
Abdülbaki Gölpınarlı
512
AÇIKLAMADA GEÇEN MADDELERiN
ALFABETiK CETVELİ
VE
BEYİT NO.LARI
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
A Cami: 8 84.
Cebrail: 867.
Abdüreazzak (Şeyh-i San'an): Cebrail: Melek: 850.
726. Cevher: 1 25 1 .
A b-ı Hayat: 54, 157. Circis: 343, 8 8 8 .
A b-ı Hayvan: 8 1 1 . Cüz'iyyat-ı müselsel: 2029.
Adem - Buğday: 758.
Ahd-ı sabık: 1 79. D
Ahi: 516
Daimi namaz: 744.
Akı-ı Küll: 2029.
Deccal: 1 995.
Allah'ın rahmet eserleri: 2209.
Derviş - Danışman (Daniş
Alay edenler: 2 1 74.
mend): 1 355.
Ali (Bir şiirlerinden mülhem şi-
Devir - Nice kez geldim gittim:
ir): 1 699 - 1 705. 1 0 1 6.
Ali - Kılıç: ı 003 Diken olma - gül ol: 21 30.
Amel Defterleri: 302, 307. Din direği - Namaz: 284.
Arab dili: 237. Dokuz arslan. Yedi evren. Dört
Arş: 91 1 . ejderha: 889.
Asa Adem: 1 932. Dört Kapı: 1 843 - 1 853.
Ashab-ı Suffa : 936. Dört Kitap: 962.
Aşk ile ıkrar: 1377. Dört Kitabın manası - Elif:
Ateş - Duman: 352. 1 363.
Avam - Havass, Hass'ül - ha- Dört muhtelif unsur: 1258 -
vass: 2195. 1259.
Ayyar - Bağdad: 1 857. Dört mezheb: 1373.
Azazil: 444 . Dört tekbir namaz: 67.
Azrail: 87, 198. Dört. Yedi. Dokuz. On sekiz:
870.
B Dünya - Leş: 715.
Dünya - Zından: 1 05.
Bekri (Bükri): 837. Düşmanların en çetini: 1 72 1 .
Bercis: 888.
E
Beyt'ül - ma'mur: 1 703.
Bin bir ad: 989.
Ecel: 90.
Bir kıl ile yedilmek: 1503 -
Edhem - Belh: 837.
1504. Ejderha: 59.
Bukrat: 888. Elest - Bela: 1 79.
Elif - Mim, dal: 520.
c Evvel - A hır. Batın - zahir:
965.
Ca'fer-i Tayyar: 883. Eyyub - Derd: 998.
Calinos: 863. Ezel Bezmi: 1 79.
515
Abdülbaki Gölpınarlı
516
Yunus Emre-Hayatı ve Bütün Şiirleri
517
Abdülbôki Gölpınarlı
518
BİBLİYOGRAFYA
Abdülbaki Gölpınarlı: İsl:im ve Türk illerinde Fütüvvet teş
kilatı ve kaynakları (İst. Üniv. İktisat
Fakültesi Mec. l l . c; Ekim - Tem
muz 1 950, No. 14)
Abdülbaki Gölpınarlı: Burgazi ve Fütüvvet - Name'si (İst.
Üniv. İktisat Fak. Mec. 15 c., Ekim
1 953 - Temmuz 1 954, Na. 1 - 4).
Abdülbaki Gölpınarlı: Vilayet - Name (Manakıh-ı Hacı Bek
taş-ı Veli, İst., İnkılab K. 1 958).
Abdülbaki Gölpınarlı: Yunus Emre ve Tasavvuf (İst., Remzi
K., 1 96 1 ) .
Abdülbaki Gölpınarlı: Yunus Emre ve Yattığı Yer (Eskişehir,
Yunus Emre Derneği Yayın, No. S;
Eskişehir - Güzdiş Mat., 1963 ).
Adnan Erzi: İstanbul Kütüphanelerinden Notlar
ve Vesikalar ( Belleten. T. Tarih Kuru
mu, c., xrv, s. 53. Ocak, 1 950)
Bedi'uz zaman FürUzanfer: Ahadis-i Mesnevi (Tehran Üni
-
52 1
Abdülbaki Gölpınarlı
522
Yunus Emre: Hayatın ve halkın dili ile gür bir
lirizmi kaynaştırarak, tasavvuf şiirinin kurucularından
biri olan unutulmaz bir ozandır.
Elinizdeki kitapta, Yunus Emre'nin I J 0 ?- 8 yıllarında
yazdığı bilinen küçük rnesnevisi Risaletü'n-Nushiyye'nin
[Öğüt Kitabı} yanı sıra, Gölpınarlı 'nın I 9 3 o 'lardan
I 9 8 I 'e dek sürdürdüğü çalışmalarla, ozana ait olduğu
kesinleşmiş "Bütün Şiir/eri " yer almaktadır.
38 TL