Professional Documents
Culture Documents
Fişer Geliyor
O^? Müdür bey,
- Havalar soğudu. Sobaları neden yakmıyorsunuz? diye sordu.
İdare memuru,
- Efendim, dedi, sobaları bir bir elden geçirttim. Borular çok eskimiş, kullanılacak gibi değil. Sobaları
yakarsak hep dumana boğulacağız.
Müdür kızdı:
-Canım, bunu neden zamanında söylemiyorsunuz? Borular delik deşik diye bu kış donacak mıyız?
Çabuk yazın!
İdare memuru, not defterine, müdürün söylediği müsveddeyi yazmaya başladı. Müdür ayakta
söylüyordu:
-"Daire Müdürlüğü'ne. Kışın gelmesi münasebetiyle..." Yazdın mı?
-Yazdım efendim.
Daire müdürü o sabah, masasının üstündeki kâğıtları okurken, bunlar arasındaki şu yazıdan bişey
anlayamadı:
"Daire Müdürlüğü'ne,
Kış gelmesi münasebetiyle, su borularının tamiri ciheti iktiza ettiğinden eski su borularının terkin-i
kaydı ile ihtiyaç görülecek miktarda su borusunun mubayaası için gereken işlemin icrası rica
olunur."
Daire müdürü, o daireye yeni atanmıştı. Zile basıp eski memurlardan birini çağırdı. Ona,
- Su borularıyla biz mi uğraşırız? diye sordu. Memur şaşırdı:
- Hangi su boruları efendim? -Bayağı su boruları...
Memur düşündü. Sonra bilgiç bilgiç,
- Su borularıyla levazım uğraşır, dedi. Daire müdürü kâğıdı uzattı.
Memur dışarı çıktı. Müdürün verdiği kâğıdı okudu. Sonra bu yazıya göre bir müsvedde yaptı.
Makinede yazması için kâtibe verdi.
Levazım müdürünün önüne gelen kâğıtta şöyle yazıyordu:
"Levazım Md.ne,
Kış gelmesi münasebetiyle su bürolarının miri cihetine iki zat ettiğinden eski su bürolarının terk ve
hini kaydı ile ihtiyaç görülecek miktarda su bürosunun mubayaası için gereken işlemin icrası saygı
ile arzolunur."
Levazım müdürü okudu, bir daha okudu. Sonra düofonun düğmesini çevirip,
- Alâattin Bey, Su Bürosu neresidir, biliyor musunuz? diye sordu.
Düofondaki ses cevap verdi:
- Su Bürosu mu? Valla beyefendi, aklımda yanlış kalmamışsa, Su Bürosu Fen İşleri'nde olacak.
-Bir yazı geldi. Size göndereyim de ne yapmak lazımsa yazın lütfen.
Levazım müdürü, gelen yazıyı odacıyla Alâattin Beye gönderdi.
Fen işleri müdürü, masasında yığılı kâğıtları okurken şöyle bir yazıyla karşılaştı:
"Fen İşleri Müdürlüğü'ne,
Fiş gelmesi münasabetiyle su bürolarının miri cihetine iki zat tayin edildiğinden, eski su bürolarının
terk ve hini hacette kaydı ile ihtiyaç görülecek miktarda su bürosunun mu, boyası için gereken
işlemin ifası, Levazım Müdürlüğü'nden alınan yazıya atfen saygıyla arzolunur."
Fen işleri müdürü yazıyı okudu, bir daha, bir daha okudu. İçinden çıkamayınca, yazının altına
"Aidiyeti cihetiyle Sular Idaresi'ne sunulur" diye bir not düştü.
Sular idaresi müdür muavini bigün şöyle bir yazı aldı:
"Sular İdaresi U. Md.ne,
Fişin gelmesi münasebetiyle su bürolarının miri cihetine iki zat tayin edildiğinden eski su
bürolarının terk ve lağvı ile modern cihazlarla yeniden su büroları teşkili hakkında, makamdan
alınan emre tevfikan, su bürolarının mı, yoksa eski su bürolarının mı boyanması gerektiği üzerinde,
teşkilatınızın mütehassısları tarafından bir rapor tanzimi ile, yüksek makama sunulmak üzere
müdürlüğümüze gönderilmesini..."
Sular idaresi müdür muavini yazıyı bikaç kez okudu. İçinden çıkamayınca müdüre götürdü. Müdür
bir okuyuşta anladı. Sevinçle,
-Tamam, diye bağırdı, kaç senedir biz de bunu söylüyorduk. Bitürlü anlatamamıştık. Çok şükür, geç
de olsa, sonunda anlayabildiler.
Muavin,
- Ben de anladım ama, dedi, fişi anlamadım. Fişin gelmesi münasebetiyle, diye yazıyor.