Professional Documents
Culture Documents
MARMARA ÖLÜ BİR DENİZE DÖNÜŞECEK!
Halen alt ve üst akıntılarla doğal dengesini koruyan Boğazlar Sistemi’ne yapılacak
müdahale ile Karadeniz’in oksijen oranı bakımından zayıf ve kirli suları
Marmara’ya dolacak. Marmara ölü bir denize dönüştüğü takdirde, tehdit altındaki
üç yunus türü dahil 86 canlı türü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak.
BALIKÇILIĞA BÜYÜK DARBE OLACAK!
Karadeniz, denizel biyolojik çeşitliliğinin %80’ini Marmara’dan gelen bol
planktonlu sulara borçlu. Türkiye balıkçılığının %90’ı bu iki saha üzerinde
yapılırken, Boğazlar, deniz memelileri, lüfer, uskumru, palamut, hamsi gibi
balıkların geçişini sağlıyor. Marmara’nın ölü bir denize dönüşmesi balık stoklarının
sona ermesi anlamına geliyor: Balıkçılar geçim, insanlar ise önemli bir besin
kaynağından mahrum kalabilir.
İSTANBUL’UN DOĞAL ALANLARI ÖNEMLİ KAYBA UĞRAYACAK
Halen tek başına Hollanda, İngiltere gibi ülkelerden daha zengin bir floraya sahip
olan İstanbul’da ekolojik bakımdan sürdürülebilirlik ya da doğayla uyumlu bir
yaşam hayal olmaktan öteye geçemeyecek.
“Kanal İstanbul güzergahı ve iki yakasında kurulacak olan yeni şehrin alanı 36 bin 453 hektar.
Bu alanda göller, bir kısmı muhafaza statüsünde olan ormanlar, kıyı kumulları, bataklıklar,
sulak alanlar, dereler gibi çok sayıda ekosistem bulunmakta. Bu ekosistemler İstanbul’da
kentleşme baskısı nedeniyle zaten oldukça zarar görmüş olup, bir kısmı endemik olan
yüzlerce canlı türüne ev sahipliği yapmakta. Bu alandaki endemik ve tehdit altındaki türlerin
taşınarak korunacağı ÇED Raporunda önlem olarak yazılmış. Ancak nasıl taşıma suyla
değirmen dönmezse tür taşımayla da biyoçeşitlilik korunmaz. 36 bin 453 hektarın 16 bin
hektarı tarım ve mera alanı. Bu alanlarda halen hayvancılık yapılmakta ve başta buğday ve
ayçiçeği olmak üzere ürün yetiştirilmekte. Ülkemizin tarım alanlarının sürekli azaldığı dikkate
alındığında hiç de azımsanmayacak miktarda bir tarım alanı kaybedilecek. “