Professional Documents
Culture Documents
Ateistlerin İddiası:
örneğin şu ayetlerde: Muhammed 24, Araf 179, isa 46, Hacc 46,
ve Ali imran 119
Cevap:
Türkçedeki Kalp kelimesi Arapça kökenli bir kelimedir. Arapçada da kalp (kalb)
diye geçer. Fakat Arapçada kalp kelimesi anlam bakımından daha zengin bir
kelimedir.
-''Sonra kalbleriniz yine katılaştı, taş gibi, hatta daha da katı oldu'' (bakara
suresi 74. ayet)
Gördüğünüz gibi kalbin birçok ayette mecazi anlamda kullanıldığı bir gerçektir.
Açıklamaya devam etmeden önce ateistlere sormak istiyoruz: dünya genelinde
bile o kadar çok mecazi anlamda kullanılan bir kelimede hata aramak ne kadar
kabuledilebilir bir eleştiridir?
Aristonun eserleri Araplar arasında yaygındı. Araplar hatta Aristo için ''ilk
öğretmen'' ( )المعلم الولtabirini kullanmışlardır.
Arapların çoğu da tıpkı aristo gibi kalbin düşünme fonksiyonu olduğunu
sanıyorlardı.
Şimdi bu konuda hatalı olduğu iddia edilen bir kaç ayete bakalım.
not: ''kilitli kalp'' hakkındaki sorulara bir başka paylaşımda cevap verilecektir.
-Araf suresi 179. ayet: ''Onların kalbleri vardır ama anlamazlar; gözleri
vardır ama görmezler; kulakları vardır ama işitmezler.''
Hiçbir ayette bu üç kelime aynı cümlede geçmiyor. Yalnız bir ayete çok dikkat
edilmelidir. Hacc suresinin 46. ayetinde o üç kelime aynı ayette geçiyor fakat
aynı cümle içinde değil !
Hacc suresi 46: ''hiç yeryüzünde dolaşmadılar mı? Zira dolaşsalardı elbette
düşünecek kalpleri ve işitecek kulakları olurdu. Ama gerçek şu ki, gözler kör
olmaz; lâkin göğüsler içindeki kalpler kör olur.''
Bu ayette kalp kelimesi iki defa geçmektedir. Birinci kalp kelimesi akıl merkezi
anlamında kullanılırken ikinci kalp ise mecazi anlamda kullanılıyor, çünkü kalp
gerçekte elbette kör olmaz. Zaten dikkat ettiyseniz diğer ayetlerde görme fiili
gözlere atfedilirken burda kalbe atfediliyor. Yani mecazi anlamda kullanıldığı
çok açıktır. Araf suresinin 179. ayetinde bu çok iyi anlaşılıyor:
''onların kalbleri vardır ama anlamazlar; gözleri vardır
ama görmezler; kulakları vardır ama işitmezler.''
Kalp: akletmek
Göz: görmek
Kulak: işitmek
Hacc suresinin 46. ayetinde geçen kalbin kör olması görüldüğü gibi mecazi bir
ifadedir. Hatta türkçede bile ''kalp gözünün kör olması'' diye yerini anlmıştır.
Ayette bu iki kalp kelimesi arasında herhangi bir bağlantı olmadığına dikkat
edin. Ayetin ikinci bölümünde aynı kalpten bahsettiğine dair hiçbir unsur
yoktur.
''Musa dedi ki: "Rabbim, benim göğsümü aç/gögüsüme genişlik ver." (taha
suresi 25. ayet)
İyi de göğüs hiç fiziksel olarak değişir mi ? Burda ''içimi rahatlat'' anlamında
kullanılıyor.
Zaten bu yüzden bir sürü mealci göğüs yerine ''sine'' kelimesini tercih
etmişlerdir.
Sonuç
Kaynaklar
[1] http://corpus.quran.com/qurandictionary.jsp?q=qlb#%282:7:4%29
[2] Finger, S (2001). Origins of Neuroscience. Oxford University Press. safya
14–15.
[3] Klasik Arapça sözlüğü: E. W. Lane Arabic English Lexicon (1863), sayfa
2554
[4] Klasik Arapça sözlüğü: İbni Mansur, Lisanu'l Arab (1280), sayfa 2441 ,
Ayrıca ingilizcesi için bkz:http://en.wiktionary.org/wiki/%D8%B5%D8%AF
%D8%B1