You are on page 1of 50

BOŞALTIM SİSTEMİ

2 böbrek ,2 üreter ,idrar torbası (mesane – Vesica ürineria )


ve üretradan oluşur.

Böbrekler omurganın iki tarafında Th 12 - L 3 hizasında ,


her biri 150 gr ağırlığındadır.

Böbrekte fonksiyon gören en küçük birim NEFRON’dur.

Her bir böbrekte 1 – 1.25 milyon nefron vardır.

Her bir nefron kendi başına idrar yapma yeteneğine sahiptir.


• Nefron şu kısımlardan oluşur;
-Böbreğin korteks kısmında bulunan glomerulus,
buraya gelen artere de afferent arteriol denir.
-Bu arter 30-50 dala ayrılarak bir yumak
oluşturur. Buradan effent arteriol çıkar.
-Glomerulusu yarım ay biçimde saran Bowman
kapsulü ve bu kapsülün devamı uzun tübül dür.
• Uzun tübülün kısımları; Renal kortekste
bulunan proksimal kıvrıntılı tübüldür.
- Böbrek medullasına doğru uzanan Henle
kıvrımı olarak ifade edilir. Bu kıvrımın
medullaya uzanan ince koluna inen kol, çıkan
koluna ise yükselen kol denir.
- Yükselen kolun devamı kortekste distal
kıvrıntılı tübülü oluşturur.
- Kortekste yaklaşık 8 distal tübül birleşerek
kollektör(toplayıcı) kanalı oluşturur. Bu kanalın
medulladan terk eden yoluna medüller
kollektör kanal adını alır.
- Kollektör kanal, renal papillae ucunda kalislerle
birleşir. İdrar küçük kalislerden büyük kalislere ve
oradan da renal pelvise dökülür.
• Kortikal ve jukstamedüller nefronlar:
-Kortikal nefronlar hem korteksin üst
kısımlarında bulunurlar hem de kısadırlar. Henle
kıvrımları medullaya kadar uzanmaz.
-Jukstamedüller nefronlar glomerulus kısmı
korteksin alt tabakalırında olup Henle kıvrımları
medullaya kadar uzanır.
BÖBREK KAN DOLAŞIMI
• Her iki böbrekten bir dakikada 1200 – 1300 ml kan geçer
• Kalbin dakika volümünün %25’i

• Böbreğe gelen kanın %93’ü Korteksten


• %6’ı Dış medulladan
• %1’i İç medulladan

• Renal arter doğrudan aorttan çıkar ,Kısa ve Kalın.


Bu özellikler glomerülde yüksek basınç oluşturur.

Böbrekte iki kapiller dolaşım vardır.


1- Glomerül kapiller dolaşımı
2- Efferent arteriolün tüpler etrafında oluşturduğu Peritübüler kapiller
dolaşım
Nefronun iki ayrı kapiller dolaşımı
Glomeruler kapiller yatak
Afferent arteriyol basıncı yüksek
Kapiller yatak hidrostatik basıncı yüksek (60
mmHg)
Nefronun iki ayrı kapiller dolaşımı
Ultrafiltrasyon yüksek

Peritübüler kapiller yatak


Osmotik basınç düşük
Onkotik basınç yüksek
Tübüler reabsorbsiyon kolay

Böbreğe özel çift arterioler yapı

12
• Peritübüler kapiller dolaşımda
• - Basınç düşüktür.
• - Glomerüllerden proteinler filtre olmadığı için ,
Kolloid onkotik basınç artmıştır.

• Bu iki olay ;
-Tüblerden geri emilim ve
-Peritübüler dokular arası sıvıdan su ve suda erimiş maddelerin
damara girmesinde kolaylaştırıcı faktörlerdir.
Glomerüler filtrasyon
ve ultrafiltrat
• Glomerulusun mikroskopik yapısına bakıldığında
damar membranın diğer kapiller
membranlarından farklı olduğu görülür. 3 tabaka
vardır:
-kapiler endoteli: İçinde fenestrae(pencere) adı
verilen binlerce delik vardır.
-Bazal membran: Su ve suda erimiş maddeler
buradan kolaylıkla geçebilir.
-Epitel hücreler: Glomerulus kapilleri dışında
bulunur. Parmaksı çıkıntılar vardır.
• Suyun Bowman kapsülüne ulaşmadan önce 3
tabakadan geçmesi gerekir.
• Bu tabakalar seçiçi geçirgendir.
• Negatif yüklü iyonlar ve proteinler geçemez.
• Proteinsiz glomerüler filtrata ultrafiltrat adı
verilir.
• İdrar ultrafiltratın oluşumu ile başlar.
• Filtrasyon glomerüler kapiller içindeki
hidrostatik basınca bağlıdır. Bununla beraber
ultrafiltratın oluşumunu etkileyen 4 faktör
vardır.
• 1-Böbreğe gelen kanın onkotik basıncı
• 2-Glomerulustan geçen kan miktarı ve hızı.
• 3-Glomerulus içindeki hidrostatik basınç ve
proksimal tübüldeki basınçların farkı
• Glomerulus içindeki kan basıncı: 60 mm Hg
• Glomerulus onkotik basıncı: 32 mm Hg
• Net glomerular filtrasyon basıncı 28 mm Hg
• Bowman proksimal tübül basıncı -18 mm Hg
• Net filtrasyon basıncı 10 mm Hg dır.
• 4-Glomerular membranın ultrafiltrasyon
katsayısı
BÖBREKLERİN FONKSİYONLARI
• 1-Metabolizma atıklarını boşaltmak

• 2-Vücudun su dengesini düzenlemek

• 3-Vücudun iyon dengesini düzenlemek

• 4-Detoksifikasyon ( Zehirli maddeleri atmak )

• 5-Ekstrasellüler sıvıların osmotik basıncını normal sınırlarda


tutmak

• 6-Hormon salgılamak ( Renin , Eritropoetin ,PGI2 ,PGE2 )

• 7-Kan pH’sını sabit tutarak ,asit-baz dengesini sağlamak


• 1- Metabolizma artıklarını boşaltma ;
Protein metabolizması sonucu oluşan Üre , sülfat ve fosfat
Nükleoproteid metabolizması sonucu oluşan Ürik asid ve
Toksik maddeler böbrekler tarafından atılır. Böbrekler iyi
çalışmazsa bu maddelerin artması Homeostazı bozar.

2- Su dengesinde düzenleyici rolü vardır.


Gıdalarla ve direk olarak alınan su ile idrar, feçes, solunum ve
terleme ile kaybedilen su arasında denge vardır.
Normal ısıda ( 200C ve 1Atm. Basınç ) günlük alınan su miktarı
2300 – 2400 ml.dir.
• Normal şartlarda alınan suyun ;
• 1400 -1500 ml’ si İdrar olarak ,
• 100 ml’si Ter ile ,
• 100 -200 ml’si Feçes ile ,
• 350 ml’si Deri ile ,
• 350 ml’si Solunum ile atılır.
• -------------------------- ------------------------
• 2400 ml Toplam
• 3 – İyon dengesinin düzenlenmesi
Organizmanın ihtiyacına göre ,çeşitli hormonların yardımı ile
plazma iyonlarını boşaltır veya geri emilimini yapar.

4 – Detoksifikasyon
K.C.’in görevidir ama Benzoik asid böbrekte detoksifiye edilir.
Benzoik asid + Glisin ( Glikokol ) > Benzoil glikokol
(Bitkisel gıdalar, ( Eksojen-Endojen ) ( Hippurik asid )
Meyveler. ) Az Toksik
Toksik
• 5 – Ekst. Sel. Sıvıların ozmotik basıncını düzenler.
Kanın ozmotik basıncını sabit tutmak için ,idrarın ozmotik
basıncını ihtiyaca göre değiştirir.

6 – İç salgı bezi olarak görev yapar.


-Lacis hücrelerinden RENİN,
-Medüller interstisiel hücrelerden PROSTOGLANDİN (Pg E2 )
-Toplayıcı kanal hücrelerinden “ “
-Arteriol ve Glomerül damar endotelinden PROSTOSİKLİN ( I2)
-Proksimal tüb hüc. 1,25 Dihidroksi kolekalsiferol
( Calsitriol )
-Glom. Epitelinden ve Tüb hüc. ERİTROPOİETİN
.
• 7- Kan pH’nın sabit kalmasını sağlar
• Metabolizma sonucu oluşan asid veya bazik metabolitler plazma
pH’ını değiştirir.
• Organizma bazı mekanizmalarla plazma pH’ını 7.35 – 7.45 arasında
sabit tutar.
• Asid – Baz dengesinin düzenlenmesi ,( H+ ) konsantrasyonunun
düzenlenmesi demektir.

• H+ konsantrasyonundaki değişmelere karşı 3 sistem vardır.


• 1-Vücut sıvılarının kimyasal asid – baz tampon sistemleri
Ortama asit veya baz katıldığında , H+ konsantrasyonlarındaki
ani değişiklikleri önleyen iki veya daha fazla kimyasal bileşik içeren
eriyiklerdir.
• Bikarbonat tampon sistemi:

• HCl + NaHCO3  H2CO3 + NaCl


• NaOH + H2CO3  H2O + NaHCO3

• NaHCO3 / H2CO3 = 20 / 1

• Organizmada bikarbonat Böbreklerle, karbondioksit ve karbonik asit


Akciğerlerle kontrol edilir.
Devamlı kontrol edildiği için Bikarbonat Tampon sistemi ekstrasellüler
sıvıda önemli bir tampon sistemdir.

• pH , Böbrek ve Akciğerlerle yukarı aşağı değiştirilir.


• Vücut sıvılarında ayrıca ;

• Fosfat tampon sistemi:

• Fosforik asidin,

NaH2PO4 (Mono sodyum fosfat) Asit tuzu 1


----------------------------------------------- = -------------- = ------
Na2HPO4 ( Di sodyum fosfat ) Bazik tuzu 4

Fosfatlar böbrek tüplerinde çok yoğunlaştırıldıkları için tüblerde


tamponlama gücü çok artar.
• Hb tampon sistemi:
Hb ve HbO2 zayıf asittir. K ile oluşturdukları tuzlar tampon sistem
oluşturur.
H.Hb HHbO2
---------- ve ----------- özellikle CO2 için tampondur.
K.Hb KHbO2

Protein Tampon sistemi:


Anfoter maddelerdir, Asit ortamda hidroksit iyonlarını,
Bazik ortamda H iyonlarını verirler.
Vücuttaki tampon gücün 3 / 4 ‘ü hücre içindedir.
Bunun büyük bölümü proteinlerden oluşur.
• 2-Solunum sistemi
H+ iyonu ,solunum merkezini uyarır. Solunum frekansı artar .
CO2 fazla atılarak asidoz önlenir.

H2CO3(karbonik asit) anhidridi olan CO2 ,Hb ile tampone edilerek


akciğerlere taşınır ve atılır.

Kanda CO2 parsiyel basıncı ,40mmHg’nın üzerine çıkarsa solunum


merkezi uyarılır ve
solunum artarak CO2 fazla atılır.
• 3-Böbrekler Kan pH’ını 7.4 te tutmak için , idrar pH’ını 4.8 -8.2
arasında değiştirirler ve asid veya alkali idrar çıkarırlar.

• 1- Metabolizma sonucu oluşan serbest asidleri belli bir sınıra kadar


olduğu gibi boşaltırlar.
• 2- Asid ve bazik fosfatlar arasındaki oranı değiştirir.
• 3- Glutaminden , amonyak yapar.
• 4- H+ boşaltımı yapar.
İDRAR TEŞEKKÜLÜ

• İdrar 3 mekanizma ile meydana gelir.

• 1- Glomerüler filtrasyon

• 2- Tübüler geri emilim ( Tübüler reabsorbsiyon )

• 3- Tübüler salgılama ( Tübüler sekresyon )


FİLTRASYONU ETKİLEYEN FAKTÖRLER
• 1- Glomerüle gelen kan

• 2- Afferent arteriolün daralması (Sempatik – Noradrenalin)

• 3- Efferent arteriolde hafif daralma ( Angiotensin II)

• 4- Aort basıncı 60-70mmHg’da idrar teşekkülü yok

• 5- Kapsüler basınç artarsa

• 6- Plazma proteinlerinin konsantrasyonundaki değişmeler

• 7- Glom. Kapiller permiabilitedeki değişmeler

• 8- Filtrasyon yüzeyindeki değişmeler


Böbrek fonksiyonlarının
Kontrolü
• Sinirsel kontrol: böbrek damarları sempatik
vasokonstriktör nöronları ile kontrol edilir.
• Şiddetli sempatik uyarı afferent arteriolü
daraltacağından renal plazma akımı ve
glomerular filtrasyon hızı azalır.
• Orta şiddetli sempatik uyarı da renal plazma
akımı azalır, glomerular filtrasyon hızı fazla
etkilenmez.
• Glomerular filtrat hızının değişmemesi,
filtrasyonu devamlı tutmak üzere planlanmış
bir uyum mekanizmasıdır.
• Sempatik uyarı, korku, egzersiz, ağrı soğuk gibi
stres durumlarında MSS den gelebilir.
Renorenal refleksler
• Renal pelviste gerime duyarlı
mekanoreseptörler vardır. Özellikle üreterlerin
tıkanmasıyla biriken idrar pelviste bir basınç
oluşturur.
• Uyarılan afferent nöronlar sinyali merkeze
ulaştırır.
Hormonal kontrol
• Anjiotensin II:
- Güçlü bir vasokonstriktör olup aynı zamanda
adrenal korteksten aldosteron salgısını uyarır.
- Sodyum ve bikarbonat transportunu
kolaylaştırır.
- Düz kaslarda büyüme sağlar
- Hiperfiltrasyon sağlar.
• Prostaglandinler:
- E2 formu çok salgılanır. Bu bir vazodilatördür.
- Anjiotensin II nin etkisini dengeler.
- Daha çok kalp yetmezliği ve siroz gibi
durumlarda etkisini gösterir.
• Antidiüretik hormon, ADH:
vazokonstriktördür. Renal plazma akımını ve
glomerular filtrat hızını azaltır.
• Seratonin: Renal plazma akımını ve glomerular
filtrat hızını azaltır.
• Dopamin: Vazodilatördür. Renal plazma
akımını ve glomerular filtrat hızını arttırır.
• Atrium natriüretik faktör ANF: Vazodilatördür.
Renal plazma akımını ve glomerular filtrat
hızını arttırır.
• Proteinden zengin besinler: Renal plazma
akımını ve glomerular filtrat hızını arttırır.
Glomerular Filtrat Hızının
Düzenlenmesi
• 1- Afferent arterioler vazodilatasyon feedback
sistemi
• 2- Efferent arterioler vasokonstriktör feedback
sistemi
• Jukstaglomerular kompleks: İki feedback
sistemini içeren kompleks.
JUXTAGLOMERÜLER APARAT
Afferent arteriol vazodilatör feedback
mekanizması
• Tübüllere geçen glomerular filtratın azalması
sodyum ve klorür reabsorpsiyonunu arttırır.
• Afferent arterioller dilate olur.
• Glomerulusa daha çok kan gelir.
• Basınç ve filtrasyon hızı arttırılarak durum
normale döner.
Efferent arteriol vasokonstriktör
feedback mekanizması
• Glomerular filtrat azalınca akım yavaşlar geri
alınan Na ve Cl miktarı artar.
• Renin anjiotensin II sistemi devreye girer.
• Efferent arteriolde vazokonstriksiyon oluşur.
Efferent artriolde kan artar ve filtrasyon artar.
Tübüler reabsorpsiyon
• Aktif olanlar:
- Glikoz taşıyıcı bir sistemle hücre içine alınır. Kanda
100 mg olduğunda glikozun tümü geri alınır ve
idararda gözükmez. 180 mg olduğunda idrar da
gözükebilir.
- Aminoasitlerin tümü aktif biçimde taşıyıcılarla
geri alınır.
- Albuminin % 99 u proksimal tübülden endositoz
yoluyla geri alınır.
- 1,5 kg NaCl proksimal tübüllerden geri alınır.
Tübüler reabsorpsiyon
• Pasif olanlar:
- Ürenin tamamı plazmadan süzülür. Proksimal
tübülde su ile beraber pasif olarak geri alınır.
Ürenin yarısı idrarla atılır.
- Bazı asit ve bazlar difuzyonla geri alınırlar.
Böbreklerin sıvı ve iyon kontrolü
• Çölde yada çok sıcaklarda suyun saklanması,
atılımın azalması böbreklere zıt akım
mekanizması adı verilen karmaşık bir yöntem
gelişir.
• Henle kıvrımına uzanan paralel uzanan U
şeklindeki vaza rekta daki kan akım yönü ve
henle kulbundaki akım yönü birbirine zıttır.
• Bu nedenle Henle kulpunun çıkan kolonundaki
sıvı ve intertisyel sıvının NaCl konsantrasyonu
azalırken, vaza rektanın inen bölümü
intertisiyel sıvıdan NaCl iyonlarını alıp
medullanın altına getirir.
• Yukarı çıkan kol ise NaCl yoğunluk farkı
nedeniyle tekrar intertisyel alana verilir.
• Organizmanın suya gereksinimi olunca ADH
salgılanır ve su kaybı önlenir.
Tübüler reabsorpsiyona
etkili hormonlar
Aldosteron: Böbrek üstü bezinden salgılanır.
- Plazma komposizyonu
- Ekstrasellüler kompartmandaki volüm
Aldesteron salgısı bu iki sinyale dayanır.
Antidiüretik hormon
Clearance
Klirens
• Böbreklerin plazmayı belirli bir maddeden
arındırmaları anlamına gelir.
• İnsülüin klirensi: Glomerular filtrat hızını
belirler.
• Serbest su klirensi: Böbreklerin idrarı
konsantre etme yada sulandırma yeteneğini
ölçer.
• Plazma hacminin kontrolünde hormonların
etkisi varsa da mekanik olarak kan basıncına
dayalı su atılımı da yani diürez çok önemlidir.
• Arteriel basınç artmasının oluşturduğu diüreze
basınç diürezi denir.
• Arteriel basıncın normalden fazla yükselmesi
idrarın sekiz kat artmasına neden olur.
• Kan volümü artarsa kalp debisi artar.
• Arteriel basınç artar.
• Glomerular filtrat hızı artar.
• Fazla su atılınca arteriel basınç düşer.

You might also like