You are on page 1of 42

Boşaltım Fizyolojisi dersinde…

•Böbreklerin görevleri

•Nefronun yapısı

•Glomerulusun özellikleri ve fonksiyonu

•Glomerular filtrasyon hızının ayarlanması

•Proksimal ve distal tubul fonksiyonları

•Henle kulpu ve toplama kanallarında idrarın

yoğunlaştırılması

•Ürinasyonun sinirsel kontrolü


Homeostazis

Akciğerler Böbrekler

1. Filtrasyon
O2 - CO2 2. Rezorpsiyon
3. Sekresyon
12.
Torasik
Vertebra

12.
Kosta

Böbrek

Üreter

Sidik
kesesi
Böbreklerin Fonksiyonu

1. Su ve elektrolit dengesinin düzenlenmesi

2. Asit – Baz dengesinin düzenlenmesi

3. Yabancı maddelerin ve metabolik artıkların atılması

4. Kan basıncının düzenlenmesi

5. Hormonların salgılanması
Süzülme
Filtrasyon •Erimiş maddeler
•Plazma sıvısı

Filtrasyon ile kandan ayrılan


Rezorpsiyon maddelerden gerekli olanların
geri emilimi

Sekresyon Yararsız veya zararlı maddelerin


kandan tubul sıvısına verilmesi

Yararsız veya zararlı maddelerin


Ekskresyon tubul sıvısından dışarı atılması
NEFRON

Böbreğin iş gören en küçük birimi

Glomerulus
Malpigi Filtrasyon
Bowman kapsülü cisimciği
Proksimal tubül Rezorbsiyon, Sekresyon

Henle kulpu İdrarın yoğunlaştırılması

Distal tubül Rezorbsiyon, Sekresyon

Toplama kanalları Rezorbsiyon, Sekresyon - Ekskresyon


Glomerulus Kılcal Kan Sistemik Kılcal Kan
Damarları Damarları

1. iki arteriol arasında arteriol ve venül arasında

kan basıncı sistemik


2. kılcallardakinin 2 katı

3. 3 katlı tek katlı

4. sürekli filtrasyon filtrasyon ve rezorpsiyon


birlikte
Glomerular Filtrasyon Hızını Düzenleyen
Mekanizmalar

1- Böbrek kan akımının miyojenik otoregülasyonu

2- Renin-Angiotensin sistemi
(Tubuloglomerular feedback)
Kan basıncının miyojenik otoregülasyon
sistemi ile düzenlenmesi
Kan basıncının ve glomerular flitrasyon hızı (GFR)’nın miyojenik
otoregülasyon sistemi ile düzenlenmesi
 Vücutta kan basıncı normal olduğunda glomeruluslarda kan
basıncı 60 mmHg ve GFR de belli bir düzeyindedir.

 Vücutta kan basıncı yükseldiğinde glomeruluslara gelen kan


miktarı ve GFR artar. Böyle bir durumda afferent arteriolde
daralma meydana gelir ve glomerulusa giren kan miktarı azaltılır.
Böylece glomeruluslardaki kan basıncı yine 60 mmHg düzeyine
indirilerek GFR sabit tutulur.

 Vücutta kan basıncı düştüğünde glomeruluslara gelen kan miktarı


ve GFR azalır. Bu durumu düzeltmek için afferent arteriol genişler,
efferent arteriol ise daralır. Glomeruluslardaki kan basıncı 60
mmHg düzeyine ulaşıncaya kadar bu değişiklikler devam eder.
Düzenlemeler sonrasında GFR de sabit tutulmuş olur.
Renin salgılamasının kontrolü
Renin Salgılamasını uyaran faktörler:
1. Böbrek arter basıncının düşmesi,
2. Ekstraselüler sıvının azalması,
3. Sempatik sinirlerin uyarılması,
4. Norepinefrin salgılanması,
5. Macula Densa’da Na+ konsantrasyonun
azalması.
Kan basıncının ve GFR’nin renin-angotensin
mekanizmasıyla düzenlenmesi
 Kan basıncının düşmesi ile böbrek arterlerine gelen kan miktarı
azalır
 Glomeruluslardan proksimal tubule süzülen filtrat miktarı
azaldığından GFR de azalır
 Zaten az olan filtrat distal tubule gelinceye kadar Na ve Cl
iyonlarının geri emilimi ile bu iyonlardan daha da fakir bir hale gelir
 Na, Cl azlığına duyarlı olan makula densa hücrelerinin uyarımı ile
jugstaglomerular hücrelerden renin salgılanır
 Renin, angiotensinojen üzerine etki ederek angiotensin I’in
oluşumunu sağlar
 Angiotensin I de enzim varlığında aktif form olan angiotensin II’nin
oluşumunu sağlar
 Angiotensin II arteriollerde daralma meydana getirir, ancak afferent
ateriol üzerindeki daralma etkisi prostaglandin I2 ve E2 tarafından
inhibe edilir. Efferent arterioldeki daralma ile glomerulustan filtre
edilen sıvı miktarı ve GFR biraz olsun artar
 Angiotensin II adrenal korteksden aldosteron salgılanmasını
uyararak Na ve buna bağlı olarak suyun rezorbsiyonunu artırır
 Böylece kan volümü, kan basıncı artar ve az olan GFR normal
düzeye ulaşmış olur
GFR’ YE ETKİLİ FAKTÖRLER GFR’ YE ETKİSİ

1- Sempatik sinir sistemi aktivasyonu


(savunma reaksiyonu, beyin iskemisi, yoğun hemoraji)

2-Hormonal ve otokoid kontrol


Noradrenalin (adrenal medulla)

Adrenalin (adrenal medulla)


Endotelin (hasarlı böbrek damar endoteli)

Nitrik oksit (endotel)


Prostaglandin PGE2, PGI2
(negatif vazokonstrüktör etki)
Bradikinin
Vücutta Na fazlalığı
Vücutta sadece Na miktarının fazlalığından
etkilenen reseptör bulunamamıştır.

Fakat kanda Na fazlalığı aynı miktarda suyun damar


sistemine geçişine neden olur.

Ozmotik basınç değişmez, ancak kan volümü artar.

Bundan etkilenen Atriyal Natriüretik Faktör (ANF)


kalpten salınarak Na, K ve suyun sekresyonunu
sağlar.
Vücutta Na azlığı
 Kanda Na miktarının azalması su rezorbsiyonunun da
azalmasına neden olur.

 Böylece kan volümü, kan basıncı ve böbrek arter


basıncı düşer.

 Öncelikle miyojenik otoregülasyonla düzeltilmeye


çalışılan basınç düşüklüğü, devam eden olaylarda
renin-angiotensin mekanizmasıyla düzeltilmeye
çalışılır.
Proksimal tubulde glikoz geri emilimi
 %100’ü rezorbe edilir,

 Taşıyıcı proteine bağlanarak aktif yolla hücre içine


taşınır,

 Kandaki glikoz miktarının aşırı artışı tubul sisteminde


de artışa neden olur

glikozüri
Proksimal tubulde glikoz geri emilimi
NaHCO3 ‘ın Rezorbsiyonu
Filtratta Tubül hücresi

•NaHCO3 Na + HCO3

•HCO3 + H H2CO3

•H2CO3 CO2 + H2O

NaHCO3 kana CO2 formunda geri emilir.


Proksimal tubulde emilimin distal tubule göre
fazla olma nedenleri

 Metabolik aktivitenin fazla olması,

 Bol miktarda mitokondri bulunması,

 Yüzeyin fırçamsı olması nedeniyle genişlemesi ve emilimi


artırması,

 Taşıyıcı proteinden zengin olması


•Distal
tubül ve
toplayıcı
kanal
•Suya
değişken
geçirgenlik
•Üre’ye
geçirgen
değil
•Suya
geçirgen
•Papiller
ince inici Kanal
kısım
•Üre’ye
geçirgen
İnen kola ilerledikçe Henle kulpundan Çıkıcı kol Na+, K+ ve Cl-
filtrat su kaybettikçe ayrılan suyu vasa iyonlarını dışarı pompalar ve
yoğunlaşır recta toplar filtrat hipozmotik olur

Henle kulpu
Kotransport
Aldosteron
düzenleme
pompası
Geri emilim
Sekresyon
Değişken geri
emilim
Distal tubül ve toplama kanallarında ADH’ın etkisi
Kan plazmasında bulunan herhangi
Klirens bir maddenin arınma değeri, bu
maddenin bir dakikada meydana
(Arınma) gelen idrarla çıkarılan miktarını
taşıyan plazma volümüdür.

UxV U (mg/ml) x V (ml/dk)


C= C (ml/dak) =
P P (mg/ml)
Ürinasyonun sinirsel kontrolü
 İdrar toplama kanallarından üreterler yoluyla vesica
urinaria’ya gönderilir.

 Belli bir hacime ulaştığında parasempatik afferent sinirler


ile medulla spinalis uyarılır.

 Medulla spinalis’in verdiği emirle parasemptik efferent


sinir keseyi büzer, iç sfinkteri gevşetir.

 Korteksin emriyle somatik sinir dış sfinkteri gevşetir ve


ürinasyon şekillenir.

You might also like