You are on page 1of 6

EŞOFMANLI ŞEVKET HOCA İLE İMTİHANA DOĞRU

Nezaket: Biz bilgiye giden yolda otostop çeken genç isekek o bizi aracına alan kamyoncu Biz bilgi
pazarında tişört beğenmeye çalışan teyzeysek o bize Neyi beğeneceğimizi söyleyen penyeci. Biz cehalet
trafiğinde sıkışanlarsak O bize sahil yolu açık diyen taksi şoförü. Kırmızının en yakıştığı derin bakışlı aşırı
yakışıklı hocaların hocası eşofmanlı Şevket Hoca ile imtihana doğru programına hoş geldiniz.

(Alkışlar devam eder.)

Nezaket: Sağ olun, Hocam bebeksi cildiniz nefes kesiyor.

Hoca: Sağ ol Nezaket yüzümü her sabah limonla ovuyorum limonun sarısını gördükçe de seni hatırlıyorum.

Sunucu: Sağ olun Hocam. Maşallah işte böyle bilgilerle gençlerimize ışık oluyorsunuz.

Hoca: Sağ ol Nezaket eksik olma ama surata narenciye sürmekle hiçbir öğrencimiz, gencimiz üniversiteye
giremez. Bu ve bunun gibi sorunları, meseleleri yeni kitabım “Sualleri çözemedim kampüsüne
giremedim”de irdelemeye gayret ettim. Gençlerimize eğer bir yardımımız dokunursa ne mutlu bize.
( Alkışlar seyirciler Bravo yaşa hocam Bravo hocam, der.)

Fikri: İlk tercihim sizsiniz hocam.

Mehtap: Hemen alıp vitrine koyacağım Hocam,

Hoca: Ne yapacaksın?

Mehtap: Hemen alıp vitrine koyacağım Hocam.

Mustafa: (imalı bir şekilde) Hocam kitabı siz mi yazdınız?

(Hoca dinlendirici bir müzik açar, dinlerken kendinden geçer, rahatlar, gevşer, gevşer, ve koltuktan düşer
rahatlar müzik kesilir)

Sunucu: Hocam cihazınız hayırlı olsun.

Hoca: (gözlerini açar sağa sola bakar) Ben yine mi buraya geldim ya. Sağ ol Nezaket bunu doktor tavsiye
etti, bu beni rahatlatıyor basıyorum kuşlar cik cik cik ötüyor. Kendi alanıma dönüyorum. Orası öyle bir yer
ki (Seyircilere döner) bunların hiçbiri orada yok. Her yer sapsarı.

Sunucu: Rahatlık demişken Hocam sınava girecek gençlerin rahatı da çok önemli. Siz buradan hep
anlatıyorsunuz.

Hoca: Evet buradan hep anlatıyoruz anlatmaya gayret ediyoruz, ama amma, amma. (dizine vurur) o Ayten
kızımız Yine rahat durmuyor. Biz buradan bunları anlatırken o esnada Ayten kızımız üniversite sınavında
bir soruya 35 dakika harcamakla meşgul. Sene boyu elinde bir selfie çubuğu, açı aramakla meşgul. Açı
diyor, ama üçgenin iç açıları toplamını bilemiyor. Berkay'la kimyamız çok tuttu, diyor ama kimyada
molekülden bihaber. Diyor ki keratalarla geziyor ne güzel Kerata, kerata, seni gidi kerata, keratalarla
geziyorsun amma Kerrat cetveli ne bilmiyorsun. Onu ne yapacağız Ayten. Ayten bunun gibi sorunlar
yüzünden sınavda bir soruya 30 dakka harcıyor. Ayten bakıyor saate sınavın bitmesine az kalmış panik
oluyor. Ayten ne yapsın Loto oynar gibi a, a, a; b, b, b; d, d, d, Sınav bitiyor, gidiyor. Aynı sınava Behüce de
girmiş, hem de aynı okulda, yan sınıfta.

Behüce gidiyor. Sınavın nasıl geçti? Bence çok basüt idü. Ayten kızıyor: Sana ne be! Ben zaten Oyuncu
olacağım. Çemkiriyor Ayten, oradan çıkıp gidiyor. Sınav sonuçlarının açıklandığı gün Ayten'in babası o
mübarek insan (duygulu bir şekilde burnunu çeker.) Kasap Akif Amca. Akif amcayı Ateş basıyor, buzhaneyi
açıyor içerden iki tane dana alıyor buz gibi sarılıyor onlara sarılıyor, ağlıyor .Ayten diyor, Dershane ne
olacak, onca özel Hoca ne olacak? Eksi 120 net, eksi 120 net ne olacak kızım. Nasıl becerebildin bunu? Bari
diyor boş bıraksaydın da sıfır alsaydın. Akif amca kendini yerden yere atıyor, vuruyor ağlıyor, satırların
arasında satır başlarında ağlıyor Akif Amca. O genç bakışlı, genç bakışlı Appas Güçlü gözlüğünü şöyle
ediyor sözü gençlere veriyor Abbas Güçlü O da ağlıyor.

Mehtap: Abbas Güçlü kim?

İbrahim: (Mehtabın kulağına eğilir.)Hocanın yurttan arkadaşı. Artık birini de tanı.

Sunucu: Hocam bari Ayten ne yaptı, okuyabildiği mi?

Hoca: Evet Amerüka'da arıcılık okudu, döndü takı tasarım okudu, burada bir dükkan açdu, o dükkanı da
batırdı.

Sunucu: Maşallah hocam, Maşallah! Arzu ederseniz soru cevap kısmına geçelim.

Hoca: (İç çeker sağa sola bakar) Biraz rahatlayalım Nezaket der. (müziğini açar gevşerer gevşer müzikten
garip sesler çıkar) Lan enerjinizle cihazı bozdunuz be buradan rektörlere sesleniyorum Türkiye'nin
sektörlerine, bir şekilde doğan'ın bir mucizesi olarak bunlar sizin okulunuza gelirlerse bunları almayın,
bunları zopayla kovalayın almayın Kampislerinize.

Sunucu: Hocamızın gözleri yine ışık saçıyor.

Hoca: (imalı imalı dönüp bakar.) Hayatımda gördüğüm en güzel sarı kartsın Nezaket, evet, rahatladım
suallere geçebiliriz.

Sunucu: İnşallah hocam, Maşallah! Buyrun hanımefendi.

Mehtap: (Mikrofonu eline alır.)

Hoca: Evet kızım.

Mehtap: (öylece bakar)

(Hoca ile sunucu birbirlerine bakarlar)

Hoca: Sonunda konuşma yetisini de kaybetti ama, valla iyi dayandı Nezaket.

Sunucu: Hanımefendi.

Hoca: İbo oğlum arkadaşına bir el at bakayım.

İbo: Tabi Hocam. (Bir eli ile diğer elini arkadaşının üstüne atar, iki kere tekrar eder)

Hoca: Sana değil kendime kızıyorum bol etli İskender! Çekil. (Hoca ayağa kalkar Mehtap'ın yanına kadar
gelip eğilir bir sorun mu vardı.)

Mehtap: Hocam. ( diye bağırır Hoca korkarak kaçar yerine oturur.)

Hoca: Neden bağırıyorsun neden! (diye bağırır)

Sunucu: Hocam iyi misiniz?

Hoca: Ya resmen bana pusu kurmuş.


Mehtap: Hocam.

Hoca: Ya dur 15 saniye bana izin verin. (başını önüne Eğer Mehtap birden beşe kadar Sayar bitti der)

Hoca: (Alkışlar) Aferim kızım ne güzel saydın Allah senin canını almasın ya bu ne ya sor sor sualini, haydi
haydi.

Mehtap: (yine eğilir)

Hoca: kızım sor,

Mehtap: Sınavda Barajı geçersek boğulur muyuz?

Hoca: (bir süre donup kalır sonra nezakete bakar Metaba döner) sana hiçbir barajda bir şey olmaz kızım
Aha şu Şile tarafında Ömerli Barajı var, Oraya git. Böyle Amma dibe dal 3 4 saat falan çıkma ağzını bak
böyle yap buh buh buh. bir de avoh avoh avoh bu şekilde yüz tamam mı kızım.

Mehtap: avoh avoh avoh tamam hocam Bir sorum daha olacak.

Hoca: İnşallah ömründeki son sorudur.

Mehtap: İnşallah hocam. Hocam boş bıraktığımız sorular kötü yola düşer mi?

Sunucu: Haaarika!

Mehtap: Sağ ol.

Hoca:(sunucuya döner) En çok da senden aldığım darbeler bana koyuyor.

Sunucu: Sağ olun hocam.

Hoca: Sen de sağ ol. Sualin neydi kızım ya.

Mehtap: (tekrar söyler) boş bıraktığımız sorular kötü yola düşer mi?

Hoca: Evet pavyona kadar yolu var. Sen boş bıraktığın soruları pavyonda ara ama o esnada ye iç hesap
geldiğinde itiraz et çok fazla gelmiş de itiraz et silah çekebilirler sakın yılma, itiraz etmeye devam et.

Mehtap: Kafamda yer etti hocam.

Hoca: Unutma kurşun da kafanda yer etsin olur mu?

Mehtap: Oldu hocam.

Hoca: Çok güzel

Mehtap: Unutmam ben Teşekkür ederim.

Hoca: (Sunucuya döner) Ya bu gidip yapar bunun anasına babasına haber verin ne kadar serkeş olsam da
yufka yürekliyim.

Sunucu: Hocamız Işık saçmaya devam ediyor.

Hoca: Vallahi bunları güneşe fırlatsak aydınlanmazlar Nezaket.

Sunucu: İnşallah hocam Buyurun beyefendi.

İbrahim:Hocam sınava ceviz yiyerek hazırlanıyorum.


Hoca: (Gülümser) Ben de diyorum bu ceviz kıtlığı neden oluyor piyasada hiç ceviz yok kıran mı girdi
diyorum malim sen girmişsin.

İbrahim:Sağolun hocam Çok teşekkürler Sayenizde. Benim sorum sınavda yaptığımız kaydırmalar.

Hoca: Çok güzel bravo aferin İbo birçok gencimizin başını yakan tıpkı sizlerde olduğu gibi bir anlık
dikkatsizlik sonucunda ortaya çıkan kaydırma çok güzel Bravo Aferin.

İbrahim:Sınavda kaydırma yapmamak için kar lastiği mi takmalıyız.

Hoca: (Sağa sola bakar) Nereye, Nereye yav!

İbrahim: Kendimize hocam.

Hoca: Evet kendimize taktırmalıyız lastik.Şu Maslakta Atatürk Oto Sanayi var Oraya git Kasım usta var
Şevket hoca gönderdi derseniz size en güzel lastiği takar, sen özellikle İbo alnının ortasına Bir tane de dikiz
aynası çaktır.

İbrahim:Sağ olun hocam çok teşekkür ederim Allah razı olsun. Bir diğer sorum da yaprak testler ile ilgili
yaprak testten dolma yapılır mı?

Hoca: Yıpılır çok da güzel olur, malzemeleri vereyim yazın.( seyircilerin hepsi kağıt kalem yazmaya
başlar) 3-4 su bardağı en etkilisinden fare zehri,

Fikri: Hocam 3 mü 4 mü?

Hoca: Sen 6 tane koy ince kıyılmış siyanür bol bol karbon monoksit bunları karıyorsun harcı böyle
yapıyorsun güzelce sarıyorsun İbo pişirmeye gerek yok löb diye gönder gitsin.

İbrahim: (diğer seyircilere döner) arkadaşlar o zaman akşam bende buluşalım yapayım hep beraber yeriz
(diğerleri olur derler)

Hoca: çok güzel önce arkadaşlarına yedir ondan sonra sen ye

İbrahim: tamam .

Hoca: (sunucuya döner sen sakın yeme portakallı ördek)

Sunucu: Kilo yapar diye mi hocam?

Hoca: Allah'ım beni yanına al. Evet Nezaket kilo yapar diye.

Sunucu: Hocamız hep bizi düşünür hep, Buyurun beyefendi.

Fikri: Hayırlı akşamlar hocam. Ben Fikri Severek izliyoruz Hocam. Sizi izlemeyen komşularımın zillerine
basıp kaçıyorum Hocam.

Hoca: Oğlum yapma öyle şeyler eksik olma da yapma.

Fikri: Takipçileriniz artsın diye mahalleden otobüs kaldırıyorum Hocam.

Hoca: O mahalle senden ne çekti ya. Yapma böyle şeyler gerek yok.

Fikri : Hocam en büyük hayalim sizinle birlikte çimlerde yuvarlanmak.

Hoca: Bana sarıldığını hayal et ve kendini bir uçurumdan aşağıya sal.


Fikri: Size benzemek için bıçak altına yatacağım hocam.

Hoca: (yakasını gevşetir) Oğlum bıçak altına yatma (göstererek) şöyle dik bir bıçak bul onun üstüne yat.
Fikri Tamam hocam hoşunuza gider diye saçlarımı sarıya boyatacağım hocam.

Hoca: Oğlum hayatımdaki tek mutluluğumu da elinden alma yahu, haydi sualine geç sor şu sualini yav.

Fikri: Hocam ben kanayan bir yaraya parmak basmak istiyorum.

Hoca: Enteresan, neymiş o?

Fikri: Hocam biliyorsunuz gençlere günümüzde yarış atı gibi davranılıyo.

Hoca: Evet bravo Fikri çok doğru ailelerin ve okulların çocuklarımıza yaptığı bu baskı puan sistemi ile
ilgili, çocuklarımızı at yarışı psikolojisine sokuyoruz, yanlış yapıyoruz doğru çok doğru bravo evet

Fikri: Hocam benim sorum dördüncü ayakta hangi genç gelir.

Hoca: Nezaket belediyeye söyle bunlara tuz atsınlar. Oğlum çocuklar at değildir, sen tabi aynada kendine
bakınca kafan karışıyor değil mi? (Fikri boş boş bakar.) Bak yine karıştı.

Fikri: Teşekkür ediyorum hocam. Hocam! bu arada sizi takip etmediği için karımı evden kovdum.

Hoca: Kadın kurtulmuş ne şanslıymış ya.

Fikri: Geceleri yalnız uyuyorum hocam.

Hoca: Oğlum yanına beni mi çağırıyorsun?

Fikri: Başımın üstünde yeriniz var, Hocam.

Hoca: Ber senin kafana sıçayım.

Fikri: Hakkınız var hocam.

Hoca: hakkaten hakkım var, ama yine de affedersin.

Fikri: Estağfurullah hocam, hocam bu arada arama motorlarında adınızı yazıp saatlerce görsellerinize
baktığım doğrudur.

Hoca: Ya buradan güvenlik yetkililerine sesleniyorum benim can güvenliğim yok sapık var, yok benim can
güvenliğim yok.

Sunucu: Hocam Allah bizden alıp size versin hocam! Buyurun beyefendi.

Mustafa: (elini kaldırır.)

Hoca: Beyefendi dedin ya kafası karıştı. Haydi oğlum haydi sor sesime gel hadi buradayız.

Mustafa: Hocam soru bankasından kredi çekilir mi?

Hoca: (bir süre donup kalır sağa sola bakınır) çekilmez.

Mustafa: Cevap anahtarı anahtarlığa takılır mı?

Hoca: Oğlum takılmaz, amma senin ağzının iki yakasına anahtarlık taktırmak istersen bana gel ben sana
çaresini bulurum.
Mustafa: Hocam 3 yanlış 1 doğruyu nereye götürüyor.

Hoca: (bir şey demez sessizce bekler, Sonra) Cehennemin dibine götürüyor. Ya biz bunları anlatmadık mı
ki, ya biz bunları anlattık ya biz bunları (mikrofonu eline alır) fakropinle anlattık, bunları bağıra çağıra
anlattık, biz bunları mazgallarla anlattık, (eline vites kolunu alır)biz bunları üçüncü viteste atari salonlarında
anlattık, biz bunları gurit kafasıyla anlattık. Ne bileyimben bunları pon pon kızlarla anlatmadık mı (ayağa
kalkar oynar )anlattık biz bunları sakşaklarımızla anlattık

Sonucu: hocam lütfen sakin olun muhteşem ses telleriniz zarar görmesin.

Hoca: amma ama artık Nezaket ben sakin olayım huzur bulayım diye yogaya başladım, Dalaylama gelse
bunlara kafayla dalar ya.

İbrahim: Hoca dolaylı amal anlatacakmış dolaylı amal dinleyelim. (hep beraber kalkıp hocanın yanına
giderler.)

Hoca: Nereden uyduruyorsunuz kelimeleri neymiş ya öyle değil. Kafamı boşaltmak için yaptığım bir
aktivite.

Mustafa: (Mehtaba döner) poşet getir adamın kafası boşalıyor poşet getir. ( Mehtap bir iki adım ilerler)
Getir, getir.

Hoca: Ya ne poşeti Allah aşkına ya meditasyon ya meditasyon. Bir düşünün meditasyonu.

Fikri: Tansiyonu düştü hocanın, limon getirin.

İbrahim: nerede tansiyonu nereye düştü.

Hoca: Ya böyle yapıyoruz ağaç yapıyoruz meditasyon yav (ağaç şekli yapar.)

İbrahim: Hoca ağaç olmuş. Hoca ağaç olmuş. Hadi dikelim. (hep beraber Hoca’yı kaldırırlar, götürürler.)
Hoca: götürün check-up yaptırın beni. Nezaket Sen de gel SSK'mdan faydalanırsın. (Çıkarlar.)

You might also like