Professional Documents
Culture Documents
VE
BELGRAD, BUDİN FETİHLERİ
Murat AKBAŞ
ÖZET
Kanuni Sultan Süleyman döneminde, Osmanlı donanması Akdeniz'in baskın gücü haline geldi.
Donanmayı nehirler ve göller gibi sığ sularda kullanma ve karaya nüfuz etmesine izin verme
stratejisinin bir sonucu olarak İnce Donanma ortaya çıktı. Çalışmamızda İnce Donanmayı
tanıtmaya, Belgrad ve Budin'in fethi sırasındaki faaliyetleri açıklamaya ve deniz gücüne katkılarını
ortaya koymaya çalışacağız.
ABSTRACT
The Conquests of the Fine Navy, Belgrade and Budin during the Suleiman the magnificent
During the reign of Suleiman the magnificent, the Ottoman Navy became the dominant power
of the Mediterranean. As a result of the strategy of using the Navy in shallower waters such as
rivers and lakes and allowing it to penetrate into the land, Fine Navy emerged. In our study, we will
try to introduce the Fine Navy and explain the activities during the conquest of Belgrade and Budin
and try to reveal their contribution to the sea power.
Giriş
Osmanlı Devleti kuruluşunun üzerinden daha çeyrek asır geçmeden 1323 yılında Karamürsel’in
fethi ile Marmara Denizi kıyılarına ulaşmış ve Osmanlı denizcileri ilk tecrübelerini bu iç denizde
kazanmıştır. 14. yüzyılın sonlarına doğru Yıldırım Beyazıt’ın fetih hareketi neticesinde Ege Denizi
ile buluşarak gerçek anlamda enginlere açılabilme fırsatına kavuşan Osmanlı Devleti, 16. yüzyıl
ortalarına gelindiğinde gerek devlet hizmetine alınan Müslüman korsanlar gerekse ihtida ederek
devlet hizmetine giren Avrupalı denizciler sayesinde denizlerde hızla söz sahibi olarak Kaptan-ı
Derya Barbaros Hayrettin Paşa önderliğinde Akdeniz’in hâkim gücü olmuştur.
Osmanlı deniz gücü, Kanuni Sultan Süleyman döneminde (1520-1566) Akdeniz’in hâkim gücü
konumunun yanında nehir ve göl gibi denizlere nazaran daha sığ ve karaların içlerine nüfuz etme
imkânı sağlayan sulardan da faydalanma stratejisini geliştirmiştir. İşte bu stratejinin eseri olan İnce
Donanma, bahriye teşkilatının bir parçası olmasına rağmen üzerinde yeterli çalışma
yapılmadığından gölgede kalmıştır.
Çalışmamızın birinci bölümünde 16. yüzyılda Osmanlı Donanma Teşkilatı genel hatlarıyla
incelenecek ve bu teşkilatın bir parçası olan İnce Donanmanın tanımı yapılarak, askeri maksatlı
kullanım alanlarına bağlı olarak ortaya çıkan gemi tipleri ve bu gemilerin inşa edildiği tersaneler
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Bölgesel Araştırmalar Ana Bilim Dalı (Balkan
Araştırmaları)’nda Yüksek Lisans Eğitimi’ni tamamlamıştır. E-posta: akbasmurat22@gmail.com
incelenecektir. İkinci bölümde ise İnce Donanmanın sistematik ve örgütlü bir şekilde kullanılmaya
başlandığı Kanuni Sultan Süleyman devri esas alınarak Belgrad ve Budin’in fetihleri esnasındaki
faaliyetleri incelenecek ve sonuç olarak da İnce Donanmanın 16. yüzyılda Osmanlı askeri gücüne
katkısı değerlendirilecektir.
1 Aydın Taneri, Osmanlı Kara ve Deniz Kuvvetleri Kuruluş Devri, T.C. Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 1998, s. 53.
2
Yüksel Öcal. Kürek ve Yelken Döneminden Günümüze Türk Bahriyesi, Deniz Basımevi Müdürlüğü, İstanbul 2008, s. 7.
3 Kâtip Çelebi. Tuhfetü’l-Kibar Fi Esfari’l-Bihar, Kabalcı Yayınevi, İstanbul 2007, s. 29.
4 Nejat Tarakçı. Sömürgecilikten 21. Yüzyıla Deniz Gücü Mücadelesi, Deniz Basımevi Müdürlüğü, İstanbul 2009, s. 34.
5 İdris Bostan ve Salih Özbaran. Türk Denizcilik Tarihi, Cilt-I, Deniz Basımevi Müdürlüğü, s. 327.
6 Öcal, a.g.e., s. 95.
1.2. İnce Donanma
Nehir ve göl gibi denizlere göre nispeten daha sığ sularda kullanılmak üzere inşa edilmiş olan
yapısal olarak küçük boyutlardaki, altı nispeten düz, esas olarak kürekle hareket eden ancak
yelkenli de olabilen hafif deniz vasıtalarından oluşan gemiler topluluğu İnce Donanma olarak
tanımlanmaktadır.7 Bazı kaynaklarda bu donanmadan Hafif Donanma ya da Nehir Donanması
olarak da bahsedilmektedir.
Başka bir deyişle bulunduğu coğrafyada konumu ve stratejik önemi itibariyle ön plana çıkan
nehir ve göl gibi sığ sularda kullanıldığı zamana bağlı olarak kürekli, yelkenli ve makineli olabilen,
lojistik, keşif-karakol, geçiş, muharebe ve muhabere maksatlı kullanılmış küçük boyutlu teknelere
İnce Donanma denmiştir. Bu tarz gemiler dünyanın büyük bölümünde kullanılmış olmasına rağmen
hiçbir devlet Osmanlı İmparatorluğu derecesinde faydalanamamıştır. Osmanlı bu donanmayı ustaca
kullanarak uzun yıllar Tuna’yı rakipsiz bir şekilde kontrolü altında tutabilmiştir.8 İnce Donanma bir
ihtiyacın sonucu olarak ortaya çıkmış ve coğrafi şartların da etkisiyle gelişmiştir. Osmanlı
İmparatorluğu fetihlerle genişlemeye başladıkça yeni bölgelere insan ve malzeme nakline ihtiyacı
artmıştır. Ele geçirdiği bölgelerdeki nehir ve göl gibi suyollarından akılcı bir şekilde
faydalanabilmek için böyle bir oluşuma gitmiştir.
Gemilerin kullanım alanlarından ve tarihsel süreçteki çeşitli ihtiyaçlardan dolayı İnce Donanma
da kendi içinde: Tuna Kaptanlığı, Fırat Kaptanlığı, Dicle Kaptanlığı, Nil Kaptanlığı olarak dört
kaptanlığa ayrılmıştır. Daha sonra ulaşılan yeni bölgelerde de ihtiyaç doğrultusunda Hazar
Kaptanlığı, Kür (Ardahan) Kaptanlığı ve Faşa Kaptanlığı da kurulmuştur.9 Aşağıda 16. yüzyılda
Kanuni Sultan Süleyman döneminde faaliyette olan bahse konu kaptanlıklardan bahsedilecektir.
79 Bostan, a.g.e., s. 8.
80 Aynı yerde, s. 6.
81 Bostan ve Özbaran, a.g.e., s. 315.
82 Aynı yerde, s. 318.
83 Ünlü, a.g.e., s. 375.
84
Bostan, a.g.e., s. 23.
85 Ünlü, a.g.e., s. 374.
86 Aynı yerde, s. 375.
87 Bostan ve Özbaran, a.g.e., s. 319.
88 Ünlü, a.g.e., s. 34.
2.1. Belgrad’ın Fethi ve İnce Donanma
30 Eylül 1520 tarihinde tahta çıkan Kanuni Sultan Süleyman Osmanlı genişleme istikametini
yeniden batıya çevirmiştir.89 Kanuni Sultan Süleyman’ın dini motiflerle motive olması, Kosova
Zaferi’nden beri bu topraklara sefer yapılmaması, Macar Kralı’nın ödemesi gereken vergiyi
ödememesi90 ve kendisine gönderilen elçinin öldürülmesi üzerine sefere karar verilmiştir. 1521
yılında Belgrad’a yapılan yürüyüşten önce Tuna ve Sava yakınlarındaki üç Sancak Beyine
(Smederova, Zvornik ve Vidin) nehir üzerinden geçiş amacıyla gerekeli gemilerin yapılması emri
verilmiştir. Bu sırada, süvari alaylarının nehir üzerinden geçmesi için 400 at gemisi yapılmıştır.
Kanuni Sultan Süleyman, Sadrazam Piri Mehmet Paşa’yı Belgrad’ı baskı altına alması için
görevlendirdiği sırada 50 gemiden oluşan İnce Donanmayı da ileri sevk etmiştir. Belgrad’a saldırı
için yapılan hazırlıkları dikkatle izleyen Venedik habercisi 8 Mayıs 1521 tarihinde ülkesine; 16
adet silahlarla donatılmış gemi ve Reis Yanişmend’in komutasında her türlü savaş malzemesiyle
dolu 50 geminin Tuna nehriyle yola çıktığını bildirmiştir.91
Başkentte hazırlıkların tamamlanmasını müteakip 18 Mayıs 1521’de Padişah komutasında ordu
ileri harekete geçerek aynı gün Halkalı Pınar’da konaklamıştır. 28 Mayıs’ta Edirne Ada Çayır’a
ulaşılmış ve burada divan kurularak seferle ilgili konular görüşülmüştür. Edirne’de beş gün
konaklanmış ve Tatarköyü, Hisarlı, Sazlıdere, Göçerioğlu, Altunçayır güzergâhı takip edilerek
8 Haziran’da Filibe’ye varılmıştır. Buradan hareketle 23 Haziran’da Sofya’ya ulaşılmıştır. Sofya’da
ordunun erzak ve mühimmat ihtiyacı giderilmiştir.92
Kanuni Sultan Süleyman’ın asıl amacı doğrudan Macar Kralı II.Layoş üzerine yürümek
yönünde olmasına rağmen toplanan savaş meclisinde vezirleri Belgrad kalesinin öneminden
bahsetmiş, böyle güçlü bir kalenin içindeki kuvvetli birliklerle arkada bırakılmasının ordunun
bekasını tehlikeye düşüreceğini öne sürmüştür. Bunun üzerine Kanuni kararını Belgrad’ın fethine
öncelik verilmesi yönünde değiştirmiştir. Ayrıca bu sırada Gazali İsyanı’nı bastırmak için Şam’a
giden askerlerle, Karadeniz bölgesinden gemilerle gelen askerler Tuna ve Sava nehirlerini de yirmi
gün içinde geçerek orduya katılmıştır.93
Osmanlı orduları ana saldırıdan önce Şabaç, Zemun ve Slani Kamen’i ele geçirmiş, Berkasova,
Kameniça, Vırdnik ve Miroviça kendiliğinden teslim olmuştur. Bu sayede Belgrad’ın stratejik
kuşatması tamamlanmış ve yardım yolları kesilmiştir.94 Kara ordusunun harekâtını desteklemek
için Tuna Nehri’nde gemiler bulundurularak hisar ve kaleler baskı altına alınmıştır.95 Kanuni Sultan
Süleyman, merkez ordusunun başında Ağustos 1521 tarihinde otağını Zemlin yakınlarında kurmuş
ve kenti muhasara emrini vermiştir. Muhasara planına göre; şehrin güney kısmı Piri Paşa, Tuna
tarafı Ahmet Paşa tarafından kuşatılmış, kalenin kuzeyindeki adaya da kuvvetler çıkarılmıştır.
Daha evvel kenti kuşatan II. Murat ve Fatih Sultan Mehmet güneyden ve doğudan saldırırken
ağırlık merkezini şehrin güçlü yanı olan kuzeye vermişlerdi. Kanuni Sultan Süleyman ise saldırının
ağırlık merkezini şehrin zayıf yönü olan güney olarak belirlemiştir. İnce Donanma ile Tuna nehrini
her türlü yardıma kapamış ve yine nehir filosuyla şehrin güneyinde kalan kale ve kulelere
saldırmıştır.96
Kale kuşatması devam ederken Macar Kralı’nın şehre yardım gönderme hazırlığında olduğunu
öğrenen Kanuni Sultan Süleyman birkaç gemiyi silahlarla donatarak ve 500 kadar yeniçeri ile
takviye ederek Budin’e doğru göndermiştir. Ordu 8 Ağustos’ta top atışıyla dövdüğü surlarda açtığı
89 Selim Aslantaş. Belgrad-ı Dârü’l-Cihâd, Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları, Sayı:15, Ankara 2011, s.23.
90 Şefaettin Severcan, Kemal Paşazade: Tevarih-i Al-i Osman X.Defter, TTK Basımevi, Ankara 1996, s. CCI.
91 Ünlü, a.g.e, s. 35.
92
Aslantaş, a.g.m., s.25.
93 Severcan, a.g.e., s.CII
94 Ünlü, a.g.e., s. 36.
95 Aslantaş, a.g.m., s.25.
96 Ünlü, a.g.e., s. 36.
gediklerden dış kaleye girmeyi başarmış, iç kalenin direnişi 29 Ağustos’a kadar devam etmiştir.97
Gece gündüz toplarla dövülen kalede kesin sonuç elde edilemeyince iş lağımcı birliklerine
kalmıştır ve lağımcı birliği kalenin en büyük kulesinin altına lağım açarak kuleyi havaya uçurmayı
başarmıştır.98 30 Ağustos 1521 tarihinde kale anahtarları savunucuları tarafından teslim edilmiş,
aynı gün Kanuni Sultan Süleyman Belgrad’a girmiştir.99 Kanuni 18 Eylül’e kadar kaldığı şehirden
ayrılırken tamirat, cami, mescit ve imaret gibi hayır müesseselerinin inşası için 20.000 altın tahsis
etmiştir. Bu suretle Belgrad, Osmanlıların Macaristan’a ve Orta Avrupa’ya karşı giriştikleri askeri
hareketlerde üs ve gittikçe genişleyen bir Türk şehri olmaya başlamıştır.100 Padişah kale
komutanlığına Bali Bey’i getirerek emrine üç bin yeniçeri ile istihkâmların onarım işlerinde
görevlendirilmesi içi yirmi bin Ulah bırakmıştır. Belgrad’ın düşmesi neticesinde Sirmi, Bariç,
Perkos, Solankamen, Mitroviç, Karloviç ve Uyluk gibi müstahkem mevkilerde kendiliğinden
Osmanlı idaresini kabul etmiştir.101
Belgrad fethi tamamlandıktan sonra burada bir de tersane kurulmuştur. Bu tersanede özellikle
Avusturya ile yapılan savaşlarda kullanılmak üzere yüzlerce filika ve küçük gemi inşa edilmiştir.102
Osmanlı kuzeye doğru genişlemeye devam etmesine rağmen Belgrad askeri olarak önemini
korumuştur. Stratejik konumda bulunan kale 17. yüzyılda Osmanlı askeri seferlerinin geçiş noktası
olmuştur. Yüzyılın sonlarına kadar mühimmat ve yiyecek deposu olarak kullanılan Belgrad, Tuna
ve Sava nehirleri kullanılarak kuzey bölgelerindeki seferler için lojistik destek sağlamıştır.103
Kente nehirler üzerinden yardım ulaşmasını engellemekte, ağır araçların ve savaş ağırlıklarının
taşınıp savaş bölgesine aktarılmasında, askeri birliklerin bir kıyıdan diğerine taşınmasında ve
filodaki topçu kuvvetlerinin nehir tarafından yaptıkları katkılarla şehrin 1521 de ele geçirilmesinde
İnce Donanma önemli bir rol oynamıştır. Türklerin ellerine geçtikten sonra Belgrad, Panonya
vadisine ve Budin ile Viyana’ya doğru örgütlenen tüm eylemler için bir askeri kamp olmuştur.
Macaristan’a düzenlenen altı büyük saldırı sırasında, Kanuni Sultan Süleyman’ın yanında Belgrad
limanından çıkan Tuna filosu da bulunmuştur.104
Sonuç
Bilinen tarihleri Orta Asya içlerine dayanan Türk milletinin denizlerle tanışması 11. yüzyıl
sonlarına doğru Emir Çakabey’in Ege Denizi kıyılarına ulaşması ile olmuş ve çok kısa zamanda
burada bir filo meydana getirilmiştir. Bu filonun meydana getirilmesi Türklerin karşılaştıkları
ortama ne kadar çabuk uyum sağladıklarını göstermesi açısından dikkate değerdir. Osmanlılar ise
denizlerle Marmara kıyısındaki Karamürsel’in fethi ile tanışmıştır. Fethedilen yerlerde bulunan
tersane ve gemilikler onarılarak donanma teşkilatına dâhil edilmiş ancak tarihi miras olarak karasal
yayılmacı kültüre sahip olan Osmanlı’da ilk yıllarda denizcilik kültürünün oluşum ve gelişimi ağır
olmuştur.
İstanbul’un fethiyle hız kazanan genişlemenin sonucunda ele geçen toprakların korunması için
yeni bir güce yani donanmaya ihtiyaç artmış ve geliştirilmesine hız verilmiştir. 15. yüzyılda
orduların ağırlıklarının süratle ve ekonomik olarak suyolları sayesinde nakledilmesinden dolayı
Kanuni Sultan Süleyman devrine kadar donanma ordunun tamamlayıcı gücü olarak kabul
edilmiştir. Oysa donanmanın en önemli özelliği kara ordusunun desteğine doğrudan bağımlı
olmamasıdır. Aksine kara ordusu denizaşırı harekât veya kıyı bölgelerine yakın harekâtlarda her
zaman donanma desteğine ihtiyaç duymuştur.
Kanuni Sultan Süleyman 1520’de tahta çıktığında Osmanlı fetih hareketine yeni bir ivme
kazandırmıştır. 15. yüzyılın başlarından itibaren gelişmeye başlayan Osmanlı donanma teşkilatı
Akdeniz’deki en büyük rakipleri olan Venedikli denizcilerin tecrübelerinden faydalanarak büyük
gelişme göstermiştir. Kanuni’nin dönemin en büyük Müslüman denizcisi olan Barbaros
Hayreddin’e Osmanlı donanma teşkilatını emanet etmesi denizcilik tarihimiz açısından dönüm
noktası olmuştur. Bu dönemde zirveye ulaşan Türk denizciliği incelendiğinde ele geçirilen
topraklardaki nehir ve göl gibi sığ sularda da özellikle ulaşım ve lojistik destek amaçlı kullanılan
bazen muharip unsur olarak da kullanılacak yeni bir oluşuma gidildiği görülmüştür. Bu unsur
107 Yasemin Altaylı. Osmanlı Döneminde Budin, Yayımlanmamış Doktora Tezi, Danışman: Prof.Dr. Hicran Yusufoğlu,
Ankara Üniversitesi, 2008, s. 37-39.
108 Işık, a.g.m., s.277.
109 Ünlü, a.g.e., s. 50.
birçok tarihçi tarafından İnce Donanma olarak adlandırılmıştır. Büyük çoğunluğunun adı Türkçe
olan teknelerden meydana gelen İnce Donanma Osmanlı’da önemli bir yere sahip olup ortaya çıkışı
ve gelişimi coğrafi şartların dayatması sonucudur.
Muharip olarak kullanılan İnce Donanma unsurları özellikle Avrupa içlerine yapılan seferlerde
Tuna ve kolları üzerinde köprü kurmada ve kurulan köprülerin korunmasında yararlılık
göstermiştir. Belgrad’ın fethinde taşıdıkları toplar ile kalenin güneyinde ve Tuna nehri kıyısında
kalan kule ve düşman bölgelerine taarruzda kullanılmıştır. Budin’in fethinde ise bir deniz
muharebesi gerçekleştirmiş ve Avusturya filosu mağlup edilmiştir. Çalışmamızın kapsamına dâhil
etmediğimiz Ege, Karadeniz ve Marmara Denizlerinde de benzer sınıf gemiler özellikle ekonomik
faaliyetlerde kullanılmıştır.
Sonuç olarak İnce Donanma, Osmanlı denizciliğinin gelişimine paralel bir gelişim göstermiş,
Osmanlı donanmasının altın çağı olan 16. yüzyılda özellikle Tuna Nehri ve kolları üzerinden
Macaristan başta olmak üzere Avrupa içlerine yapılan akınlarda başarıyla kullanılmıştır. Bu durum
bizlere Türklerin ihtiyaçlardan doğan durumlara karşı ani reaksiyon gösterebildikleri ve devlet
yapısında ki örgütlenme yeteneklerini bu alanda da başarıyla kullandıklarını göstermiştir.
KAYNAKÇA